TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
138inci Birleşim
9 Eylül 2014 Salı
(Olağanüstü)
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMA
IV.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- MHP Grubunun, Genel Kurulun olağanüstü toplantı
çalışma gün ve saatleri ile olağanüstü toplantı
çağrısına konu 642 ve 643 sıra sayılı Azerbaycan
Cumhuriyetiyle imzalanmış olan uluslararası antlaşmalara
ilişkin Kanun Tasarılarının tümü üzerindeki parti
grupları, Komisyon ve Hükûmet adına yapılacak
konuşmaların tasarıların önemine binaen otuzar dakika,
üyeler tarafından yapılacak konuşmaların on beşer
dakika olmasına ilişkin önerisi
V.-SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaşın MHP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
2.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlunun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
3.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
4.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın MHP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
5.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın, Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısına yeni geçici madde ihdasına dair önerge üzerinde CHP
Grubu adına yaptığı konuşması sırasında
Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- İş
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetinin; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vuralın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Balukenin; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetinin; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcının; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vuralın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin
Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan
Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile
2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan
Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili
Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent
Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili
Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve
Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20
Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin;
Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin
Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in;
Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan
Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin
Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili
Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Örenin; Denizli
Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37
Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657,
2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808,
2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963,
2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069,
2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,
2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639)
2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine
İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın Eki Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B. V.
Arasında Trans- Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi
Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin
Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/947) ) (S. Sayısı: 642)
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine
İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/948) (S. Sayısı: 643)
4.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can'ın; Ceza
Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu (2/2282) (S. Sayısı: 641)
5.- Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti
Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/940) (S. Sayısı: 628)
VII.- KAPALI OTURUMLAR
İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ
VE DÖRDÜNCÜ OTURUMLAR
(Kapalıdır)
VIII.- USUL HAKKINDA
GÖRÜŞMELER
1.- Başbakan Yardımcısı Ali Babacanın 639
sıra sayılı Kanun Tasarısına yeni geçici madde
ihdasına dair vermiş olduğu önergenin işleme
alınmasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup
olmadığı hakkında
IX.- OYLAMALAR
1.- (Sıra Sayısı 639) İş Kanunu İle
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısının
oylaması
X.-YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in, TRT'nin,
Cumhurbaşkanı adayları ile ilgili haberlere
ayırdığı yayın sürelerine ilişkin sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
(7/48136)
2.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, mobbing
iddiasıyla açılan davalara ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/48138)
3.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, Fethullah Gülen
Cemaatine karşı hazırlandığı iddia edilen eylem
planı kapsamında yapılan işlemlere ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/48168)
4.- Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan'ın, yer altı
işletmesi olarak faaliyet gösteren maden ocaklarına ve denetimlerine
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/48170)
5.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın, TRT'nin cumhurbaşkanı adayları için
yayın akışında ayırdığı süreye
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın
cevabı (7/48277)
6.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
TRT'nin reklam ihalesine ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/48279)
7.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
TRT'nin reyting firmalarına ve yapım şirketlerine
yaptığı ödemelere ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/48280)
8.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın,
TRT'nin, Cumhurbaşkanı adayları ile ilgili haberlere
ayırdığı yayın sürelerine ilişkin sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
(7/48281)
9.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, RTÜK
İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığında görev
yapan personele ve bazı televizyon kanallarına uygulanan cezalara
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın
cevabı (7/48283)
10.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, bir
televizyon kanalının yayın izni ve frekans ihalesine
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı (7/48285)
11.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
TRT'nin mülkiyetindeki taşınmazlara ve harcamalarına ilişkin
sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın
cevabı (7/48286)
12.- İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın, Basın İlan
Kurumunun resmi ilan ve reklamlarını kestiği gazetelere
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı (7/48570)
13.- İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan'ın,
İstanbul'daki vakıflara dair bazı verilere ilişkin sorusu
ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın
cevabı (7/48571)
14.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, TRT'ye
yapılan sözleşmeli personel alımına ilişkin sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
(7/48572)
15.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Ardahan'ın Göle
ilçesine bağlı bir köyün sakinlerinin elektrik borçları
nedeniyle icraya verilmesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/48606)
16.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın, Marmara
Adası'ndaki maden ocağı işletmelerine ilişkin sorusu
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/48607)
17.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın,
Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesindeki bir mahallede bulunan
elektrik trafosunun patlamasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/48608)
18.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar'ın, Anadolu
Ajansı'nın 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerindeki
çalışmalarına ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/48679)
19.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin, ulusal ve yerel gazetelerle
ilgili çeşitli veriler ile gazete okuma
alışkanlığına ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/48680)
20.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, 2011-2014
yılları arasında hakkında inceleme ve soruşturma
başlatılan personele ve çözüm süreci çalışmaları
nedeniyle personele baskı yapıldığı iddiasına
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı (7/48681)
21.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, kamu
kurumlarının bazı yazılı ve görsel basın
kuruluşlarına ilan ve reklam vermediği iddiasına
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı (7/48682)
22.- İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel'in, TRT Genel Müdür
Yardımcılığına atanan kişiye ilişkin sorusu
ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın
cevabı (7/48683)
23.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar'ın, Konyaaltı Sahiliyle
ilgili Antalya Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokole
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin
cevabı (7/48799)
24.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu'nun, TRT genel
müdür yardımcılığı yapan bir kişinin aynı
zamanda bir özel kanalın yöneticisi olduğu iddiasına
ilişkin Başbakan'dan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/48884)
25.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, TRT'nin,
Cumhurbaşkanı adayları ile ilgili haberlere
ayırdığı yayın sürelerine ilişkin sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
(7/48886)
26.- Bursa Milletvekili Turhan Tayan'ın, Bursa'daki vakıf
sayısına ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/48888)
9 Eylül 2014
Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma Saati:
14.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER:
Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138inci
Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN Elektronik cihazla yoklama
yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
IV.-
ÖNERİLER
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri
1.- MHP Grubunun, Genel Kurulun olağanüstü
toplantı çalışma gün ve saatleri ile olağanüstü
toplantı çağrısına konu 642 ve 643 sıra
sayılı Azerbaycan Cumhuriyetiyle imzalanmış olan
uluslararası antlaşmalara ilişkin Kanun
Tasarılarının tümü üzerindeki parti grupları, Komisyon ve
Hükûmet adına yapılacak konuşmaların tasarıların
önemine binaen otuzar dakika, üyeler tarafından yapılacak
konuşmaların on beşer dakika olmasına ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 9/9/2014 Salı günü (bugün)
toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin
İç Tüzük'ün 19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına
sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Yusuf
Halaçoğlu
Kayseri
MHP
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Olağanüstü toplantı çağrısına
konu, 642 ve 643 sıra sayılı Azerbaycan Cumhuriyetiyle
imzalanmış olan uluslararası antlaşmalara ilişkin
kanun tasarılarının tümü üzerindeki parti grupları,
Komisyon ve Hükûmet adına yapılacak konuşmaların
tasarıların önemine binaen otuzar dakika, üyeler tarafından
yapılacak konuşmaların on beşer dakika olması, Genel
Kurulun bugünkü birleşiminde 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
10 Eylül 2014 Çarşamba
günkü birleşiminde 642 sıra sayılı Kanun
Tasarısının tamamlanmasına kadar;
11 Eylül 2014
Perşembe günkü birleşiminde 643 sıra sayılı Kanun
Tasarısının tamamlanmasına kadar;
Haftalık çalışma günleri
dışında 12 Eylül Cuma günü saat 14.00te toplanarak 12 Eylül
2014 Cuma günkü birleşiminde 628 sıra sayılı Kanun
Tasarısının tamamlanmasına kadar;
Çalışmalarına devam etmesi
önerilmiştir.
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi
lehinde söz isteyen Yusuf Halaçoğlu, Kayseri Milletvekili.
Buyurun Sayın Halaçoğlu. (MHP
sıralarından alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, olağanüstü
toplantı çağrısı yapıldı ve bu olağanüstü
çağrının, dün söylediğimiz gibi, sebebi, öğretmen
atamalarının bir an önce gerçekleşmesi ve birtakım vergi
affı bekleyen grupların bundan faydalanarak vergilerini bir an önce
yatırmasıydı. Çünkü, ifade edildiği gibi, vergi
affından yararlanmak düşüncesiyle vergilerini vermeyen mükelleflerle
bağlantılı ancak geçen ay yüzde 1,5 civarında vergi
toplandığı ifade ediliyordu. Bu sebeple, biz, Milliyetçi Hareket
Partisi olarak, bu konuda daha önce söz verilmiş olmasına
rağmen, 1 Ekime kadar çalışmaların tatile girmesi AKP
tarafından önerilmiş ve kabul edilmesine rağmen, olağanüstü
toplantıya çağrılarak torba yasanın son kalan
altıncı bölümünün de Meclisten geçirilmesi ve gecikmiş olan
öğretmen atamalarının yerine getirilmesi için bu tekliflerini
AKPnin kabul ettik ve bu çerçeve içerisinde de görüşmeler dün
başladı. Ancak yeni madde ihdaslarından
kaçınılması ve bunun yapılmamasını istememize
rağmen, hiç ama hiç Meclisi ilgilendirmeyen, bir mahallenin bir
parçasının bir belediyeye aktarılması gibi bir konuda,
aslında torba yasayla da doğrudan hiçbir alakasının
olmadığı bir konuda AKP Grubu bir öneri getirdi. Bu öneri bizim
tarafımızdan dün Danışma Kurulunda herhangi bir
şekilde -torba yasanın bir an önce çıkması için- başka
bir madde ihdası yapılmaması isteğimize ve bunun da kabul
edilmesine rağmen dün yapılan bu uygulama aslında iyi niyetimizi
istismar eden bir durum ortaya çıkardı. Zira, Ümraniyeye dâhil
edilen küçük bir mahalle parçasının bir ranta dönüşeceği
kesindi. Bu yapılabilirdi, ekim ayında da yapılabilirdi,
belediyenin bizlerle hiç alakası yoktu, Milliyetçi Hareket Partisiyle hiç
alakası yoktu ama bu madde kabul edildi, CHPli bir belediyenin mahallesinden
bir bölüm AKPli bir belediyeye aktarıldı. O bölgeyi bilen insanlar
şunu görür: Gişelerden çıkıp Çamlıcaya doğru
gitmeye başladığınızda, aslında hiç imara
verilmemesi gereken, hemen yolun iki tarafında yani Fatih Sultan Mehmet
Köprüsüne giden kısım ile Boğaziçi Köprüsüne giden kısmın
ortasında kalan bir bölüm imara açıldı, Ağaoğlu
tarafından devasa bir inşaata sahne oldu. Dolayısıyla bu
verilen bölümdeki arsanın da söylentilere göre aynı şahsa
verileceği dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisinden imar izni
alamadıkları için AKPli bir belediyeye devri söz konusu edildi ve
dün hiç gereği yokken burada böyle bir madde geçirildi. Hâliyle,
yapılan anlaşmaya da centilmenliğe de aykırı bir tutum
içerisine girdiler ve birtakım kişilerin rantı için Meclisi
meşgul ettiler dolayısıyla görüşmelerin uzamasına
sebep oldular. Yani bugün öğretmen atamalarının
gerçekleşememesi veyahut da geç kalması aslında AKP Grubunun
yapmış olduğu bu türden hatalara bağlıdır.
Aslında, gerek Soma madencileriyle ilgili olsun
gerek öğretmen atamaları olsun gerekse birtakım vergi
aflarına yönelik işler olsun, bunların tümü için biz MHP Grubu
olarak şunu önermiştik bu torba yasa
başladığında, görüşmeler
başladığında, dedik ki: Bunun içerisinde aslında
Anayasaya ve diğer hukuki maddelere, hukuk maddelerine aykırı
olan yaklaşık 8-10 madde var. Bunları çıkarın, bu
yasayı, torba yasayı üç gün içerisinde geçirelim. Ancak bu kabul
edilmedi çünkü genelde AKPnin yapmış olduğu iş,
birtakım, herkesin olumlu göreceği maddelerin, yasaların
aralarına kendi arzu ettikleri ve kendi çıkarları
doğrultusunda Anayasaya da aykırı olan birtakım maddeleri
sokuşturmak ve bu maddeleri de bu vesileyle geçirme yolunu izlemektir.
Nitekim hukuksuzluk abidesi olan birtakım maddeler bu torba yasa içerisinde
geçirildi. Yok vakıflara birtakım imkânlar tanımak, TÜRGEV gibi
Başbakanın, eski, sabık Başbakanın oğlunun
vakıflarına birtakım imkânlar tanımak; yine paralel
yapılanma adı altındaki birtakım icraatlarla bağlantılı
olarak hukuku ayaklar altına alan kararlar vermek yani mahkeme
kararlarını uygulamamak gibi birtakım maddeler konuldu.
Yine, özelleştirmeyle ilgili maddeler konuldu.
Yine, mali birtakım hususlarda, rüşvete vesaire
yol açacak konularda onlara imkân tanıyan, onları affeden
birtakım maddeler konuldu ve bunlar torba yasa içerisinde geçirildi.
Dolayısıyla bu dünkü son madde de, aynı şekilde hiç ama hiç
gereği yokken, gerekiyorsa ekim ayında da yapılabilirdi ama,
onun yolu da Türkiye Büyük Millet Meclisi değildi, il kanunlarına
bağlı olarak yapılacak bir işti. Dolayısıyla biz
bugün diyoruz ki artık bundan böyle bu yasanın
çıkarılması konusunda herhangi bir şekilde bahaneye yer
bırakmamak için süreleri uzatma yoluna gidiyoruz. Yani cuma gününe kadar,
tamamlanmasına kadar, biz bu yasaların geçirilmesi konusunda Milliyetçi
Hareket Partisi olarak gerekeni yapacağız.
Öte yandan bu olağanüstü toplantıda,
olağanüstü toplantının gerçekleşmesinde üç önemli
sözleşme, uluslararası sözleşme de gündeme getirildi. Bunlardan
iki tanesi Azerbaycanla ilgili hem doğal gaz hem de petrol
bağlantılarıyla ilgili idi. Bir diğeri de İranla
ilgili olan uluslararası sözleşmeydi. Biz bunlara son derece büyük
önem veriyoruz. Yani gerek İran olsun gerekse kardeş Azerbaycan
olsun, bunların hem ekonomik gelişimi hem onların Türkiyeyle
olan bağlantıları alanında bunlara son derece önem
veriyoruz. Ancak uluslararası sözleşmeler, Meclise geldikten sonra,
buradan herhangi bir değişikliğe meydan vermeden,
değişiklik olmadan geçmekte. Dolayısıyla, Meclisin bu
konuda daha doğru bilgilenmesi ve bu konuda milletvekilleri arasında
gereken konuşmaların yapılarak, bu sözleşmelerin doğru
olup olmadığı göz önüne alınarak onaylanması için, bu
uluslararası anlaşmalar, sözleşmeler için tümü üzerinde parti
gruplarının, Komisyonun ve Hükûmet adına
konuşacakların otuzar dakika konuşmasını öneriyoruz.
Çünkü, böyle olduğu takdirde o sözleşmelerle ilgili gerçek yönler
ortaya konulabilir. Diğer taraftan, diğer üyeler tarafından
yapılacak konuşmaların da on beş dakikayla
sınırlandırılması teklifinde bulunuyoruz.
Bu çerçeve içerisinde, Azerbaycanla ilgili iki
sözleşme, yine İranla ilgili olan bir sözleşmenin otuzar dakika
gruplar adına yapılacak konuşmalarla ve Hükûmet adına
yapılacak konuşmalarla bu sözleşmelerin niteliği,
Türkiyeye ne getirip ne götüreceği ve bununla ilgili hususlar da çok daha
geniş şekilde ele alınacaktır.
Yine, 642 sayılı Kanunun çarşamba günkü
birleşimde ele alınması ve tamamlanmasına kadar
devamını, keza, 643, 628in cuma günü de dâhil olmak üzere,
tamamlanmasına kadar bu maddelerin görüşülmesini ve Meclisin ondan
sonra tatile girecekse girmesini teklif ediyoruz. Bu teklifimizin kabul
edileceğini umuyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi aleyhinde söz
isteyen Abdullah Levent Tüzel, İstanbul Milletvekili.
Buyurun Sayın Tüzel. (HDP sıralarından
alkışlar)
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) Teşekkür
ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Genel Kurul, olağanüstü toplantısına devam
ediyor değişik kez aralarla birlikte. Hükûmet ve siyasi irade bu
torba yasayı çıkarma konusunda ısrarını sürdürüyor.
Ancak, torba yasanın konusu olan taşeron çalışma ve bu
çalışmanın yaygınlaştırılmasını,
iş cinayetlerini, insan emeğini ve bu emeğin kan üzerinden sömürüsünü
de konuşmaya devam ediyoruz. İşte önceki gün Torunlar
İnşaatta önceden 1 işçi, sonra 10 işçi yüksekten
düşerek, asansör düşerek hayatını kaybetti ve bütün bunlar
olmasına rağmen, bir kez daha, Hükûmet torba yasayı
çıkartmakta ısrar ederek, yeni seçilen 62nci Hükûmetin
Başbakanı da özellikle madencilerin, öğretmenlerin, kimi kamu
alacakları konusundaki toplumsal kesimlerin bu yasayı dört gözle
beklediğini ileri sürerek burada bizlerin onayını bekliyor.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki muhalefet
olarak, Halkların Demokratik Partisi olarak, madencilerin, 301 madencinin,
13 Mayısta iş cinayetine ve katliama kurban edilen 301 madencinin
acısı üzerinden taşeron çalışmasını bu
şekilde gündeme getirme fırsatçılığını yapan
Hükûmetin bu tutumunu onaylamadığımızı, madenciler
için yapılacak şeyin, onlara yapılacak sosyal yardımlar,
çalışma süreleri, tazminatları, benzeri türde düzenlemelerin
ayrıca bir yasayla getirilebileceğini söyledik. Keza, aynı
şekilde, bekleyen öğretmen atamalarını muhalefetin geciktirdiği,
muhalefetin engel olduğu şeklindeki söylem de son derece ikiyüzlü ve
gerçek dışıdır. Sayıları 400 bini aşan ve
atama bekleyen öğretmenlerin bir an önce kadrolarının verilmesi
için bu torba yasa beklemeyebilir, bunlar için de ayrı düzenleme getirilebilir.
Dolayısıyla, Hükûmet, artık acı, kan ve ihtiyaçlar
üzerinden fırsatçılığa ve bu kapitalist sistemin emek ve
kan üzerinden sömürü mekanizmalarının devamına artık bir
son vermeli.
Değerli milletvekilleri, biz burada çokça duyduk.
Neydi o duyduğumuz söz? AKP rejiminin Türkiyeye vadettiği insan
merkezli yaşam. Kentsel dönüşümde bunu duyduk, çıkartılan
çeşitli yasalarda bunu duyduk, her deprem felaketini
andığımızda bunu duyduk ama insan merkezli yaşam
dediğimiz şeyde, bu devranın merkezinde, özellikle bu ekonominin
döndürülmesinde inşaat sektörünün bir numaralı çeviricisi şirket
durumuna dönüşmüş olan TOKİ, bakıyoruz son Mecidiyeköydeki
işçi katliamının arkasında da bir numaralı sorumlu
durumunda. Neden? Çünkü Ali Sami Yen Stadının yani bir kamu arazisinin
yani halkın toplanma alanı olabilecek, yaşam alanı
olabilecek bir yeri bir kez daha siyasi çevrelere, Hükûmete, rant kesimlerine
yakın bir inşaat grubuna peşkeş çekmesiyle başlayan
süreç, işte bugün 11 işçinin canını alıyor, yarın
başkaca iş cinayetlerinin, katliamların önü açık bir
şekilde devam ediyor. O nedenle, Meclis olağanüstü bir şekilde
toplanıyor bu yasayı canhıraş çıkartmak için ama orada
da yine ölümlerin arkasında, bakıyoruz, inşaat sektöründeki
yaygın çalışma biçimi, taşeron sistemi ve bu taşeron
sistemini sözde iyileştirme adı altında bu torba yasayı
geçirmek için iktidar partisi uğraş içerisinde. Bu, kabul edilebilir
bir durum değil. Eğer ki sahte gözyaşları dökülmek
istenmiyorsa, eğer ki gerçekten insana değer veren, insan merkezli
bir yaşam savunuluyorsa önce bu torba yasayı gündemden
çıkartmak, taşeron çalışmasını yasaklamak ve çok
övündüğünüz 2012de çıkarttık, 2014te yürürlüğe girdi.
dediğiniz İş Sağlığı ve Güvenliği
Yasasının bir hiç ve hikâye olduğunu görerek bunu yeni
baştan düzenlemek ve ele almak gerektiğini kabul etmek
zorundasınız; yoksa, işte Biz mesleki yeterlilikleri gözden
geçireceğiz, biz iş güvenliği eylem planı
çıkartacağız
Bunun üzerinden şeylerle cinayetlerin, emek
sömürüsünün, kan üzerinden dikilen -metrelerce ki- 160 metrelik kulelerin önüne
geçemezsiniz.
Önce TOKİ, önce siyasi irade bu peşkeşi
açıklamalıdır. Niye orası metrelercelik kulelere,
rezidanslara, iş merkezlerine, lüks konutlara ayrılıyor, buna
peşkeş çekiliyor? Niye bunlar? Buradaki kazançlar, haksız kazançlar
bir an önce Torunların kasasına girsin diye Çevre
Bakanlığı, il çevre müdürlüğü yirmi dört saat
çalışma izni veriyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Kamu yararı
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) - Yirmi dört saat
çalışma izni veriyor da, bu çalışma izninden,
hesabının kitabının, parasının
hesabının hiçbir şekilde -farkında olmayan- Torunlar
İnşaat da, İstanbul Valiliği de, Çalışma
Bakanlığı da farkında değil. Niye gece vakti orada
çalışılıyor? Niye gece vakti orada asansörün
başında eleman yok? Ama bu elemanlara
baktığımızda, patron konuşuyor Bunlar on altı
saat iş güvenliği eğitimi aldı. diye ama biz gece
yarısı bir buçukta kazayı duyar duymaz gittiğimizde, orada
işçiye sorduğumuzda Eğitim falan yok. Bir saat gidiyoruz, 90
lirayı ödüyoruz, sertifikayı alıyoruz. Bunların eğitim
dediği bu. diye söylüyorlar.
Şimdi, birbirlerine devredilen kusurlar, ihmaller
açıklaması. İhmal falan hafif kalır değerli
milletvekilleri, aslında acımasız, vahşi, emek üzerinden
sömürü sistemine devam eden kapitalist sistem birinci derecede sorumludur ve bu
kapitalist sistem egemen olduğu sürece işçi cinayetleri, insan
ölümleri hiç bitmeyecektir. Hani, gölgesini satamadığı
ağacı kesen o kapitalizm var ya
Burada, eğitim, işçi sağlığı
güvenliği, yasalar, mevzuat, hepsi hikâye, hepsi kitabına
uyduruluyor, hepsi gözden kaçırılıyor, hepsine göz yumuluyor.
Denetim falan yok, denetim yapılsa da
O zaman Çalışma
Bakanlığına sormak gerekiyor: Ey Çalışma
Bakanlığı, siz bu iş müfettişlerine eksik,
yanlış gördüğünüz inşaatları durdurma vermeyeceksiniz,
süre tanıyacaksınız. diye talimatı hangi hakka, hangi
hukuka dayanarak veriyorsunuz? Bu, inşaat şirketlerini koruma kollama
değil midir? Ne pahasına bu izni veriyorsunuz? Ne pahasına
iş müfettişlerini tehdit edercesine bu talimatlar veriliyor?
İşçiler, günlerdir orada Bu asansör bozuk, bu
asansör sık sık arıza yapıyor. diyor,
yakınıyorlar. Aileleriyle konuştuklarında
Bugün basın
yazıyor, muhabirler, her biri, ölen işçilerin ailelerini bulmuş;
Ordudan, Gümüşhaneden, Sivastan, Zonguldaktan, emek için, alın
teri için, okuma paralarını karşılamak için, evlilik
yapabilmek için, doğacak bebeğinin rızkını
sağlamak için yurtlarından göçüp gelmişler, burada rezidanslarda
çalışıyorlar. Yazık değil mi? Yazık dersiniz
ama ihmal falan yok. Somada olduğu gibi, Esenyurtta olduğu gibi,
Erzurumun gölünde olduğu gibi, bütün iş cinayetlerinde olduğu
gibi, hepsi göz göre göre gelmiştir, siyasi iktidarın ve sermaye
gruplarının bile bile lades dediği şeklinde. Bütün bunlar
yaşanmaktadır; onun için hesabı verilmelidir.
13 Mayıstan bugüne -araştırma komisyonu
kuruldu, ulusal yaslar ilan edildi- ne oldu Somada, ne gelişme
kaydedildi, önleyici ne tedbirler alındı? İşte, İmbat
madeninde geçen gün bir işçi yine öldü. Somayı
konuştuğumuzun hemen ertesinde Şırnakta, Zonguldakta
işçiler ölmeye devam etti ve sizin bu rejiminizde, bu kapitalist sistemde,
bu AKP rejiminde işçiler ölmeye devam edecek.
Bu torba yasayı geri çekmelisiniz, taşeron
çalışmasında ısrar etmemelisiniz; ölüm demektir, örgütsüzlük demektir, kuralsızlık,
denetimsizlik demektir; bu çok açık. İş
sağlığı, güvenliği dediğiniz şey,
işçinin, sendikanın, örgütlü gücün merkezinde
olmadığı, bağımsız olmadığı hiçbir
şey; burada denetim de olmaz, kural da olmaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) Bu firma, bu
towersı, bu rezidansı denetleyen firma -Somada da adı
çıktı- para karşılığı iş yapıyor.
Parasını veren patrona karşı Sen bunu yanlış
yapıyorsun. deme cesaretini, cüretini gösterebilir mi? Gösteremeyecektir
tabii ki. Nitelikli Cevaplar Akademisiymiş! Bunların ne kadar
nitelikli olduğunu bugün ölümler pahasına görüyoruz. Bu yasayı,
bu torba yasayı geri çekmekten ve işçinin, emekçinin
acısını, yarasını kapatmaktan, sorumluları
gerçekten yargılayacak bir adalete kavuşmaktan başka önümüzde
görev yoktur.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi lehinde söz
isteyen Haydar Akar, Kocaeli Milletvekili.
Buyurun Sayın Akar. (CHP sıralarından
alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; öncelikle sözlerime İstanbulda
hayatlarını yitiren ve asansör cinayetine kurban giden emekçi
kardeşlerime Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı
dileyerek başlamak istiyorum.
Bu konuşmayı, biz, Meclise geldiğimizden
beri -4üncü yılımıza girdik-zaman zaman tekrarlayan
periyotlarda yapıyoruz. Nerede yapıyoruz? İşte, Karadonda
yaptık, Kozluda yaptık, Afşin-Elbistanda yaptık -belki
bir kısmı bu periyodun içine girdi, belki girmedi- Esenyurtta
yaptık. En son, dünyanın en büyük maden kazalarından olan
Somada yaptık ve her konuşmamızın sonunda da Allahtan bir
daha böyle iş kazalarını göstermemesini diledik, sadece işi
Allaha havale ettik, onun dışında da bir şey yapmadık
ve yapmamaya da devam ediyoruz.
Bir Soma Araştırma Komisyonu kurdunuz.
Komisyondan çıkacak raporları zaten uygulamıyorsunuz, orada elde
edilecek sonuçları değerlendirmiyorsunuz, onunla ilgili kanuni
düzenlemeleri yapmıyorsunuz. Bunu niçin diyorum? 2010da madenlerle ilgili
bir araştırma komisyonu kurulduğu için ve o komisyonda
madenlerde gelen tehlikelere dikkat çekilmiş olmasına rağmen
hiçbir uygulamanın yapılmaması nedeniyle Somada
canlarımızı kaybettik.
Şimdi, Somayı
da içeren, Somadaki madencilerimizin ailelerini de içeren birtakım
düzenlemeleri bu torba kanunda yapıyoruz, yaklaşık da dört
aydır bu çalışmayı sürdürüyoruz.
Daha önceki
konuşmalarımda, tatilden önceki konuşmalarımda, yani
olağanüstü toplantıya gelmeden önceki konuşmalarımda da
söylediğim gibi, bu kanunun niçin geciktiğini, yani bekleyen 40 bin
öğretmen atamasının niçin geciktiğini, yine taşeron
işçilerle ilgili müjde diye sunduğunuz ama
taşeronlaşmayı kurumsal hâle getirdiğiniz uygulamanın
niçin çıkmadığını, emekliliğini bekleyen annelerin
telaşla bu kanunu beklemeleri ve niye
çıkmadığını, yine ödeme zorluğu içerisindeki
esnaflarımızın bu kanun sonucunda faiz ödemelerinin bir
kısmından kurtulacağını bekler durumda olduğunu
hepimiz biliyoruz ama gittiğiniz her yerde bu kanunun çıkmamasını
muhalefetle ilişkilendiriyorsunuz.
Biraz evvel
konuşmacı arkadaşlarımdan biri söyledi, dedi ki: Plan
Bütçe Komisyonunda Somadaki yapılacakları ayıralım,
annelerimizin emeklilik kısmını ayıralım, yine
diğer toplumsal menfaat sağlayacak uygulamaları ayıralım
ve bir günde Meclisten çıkaralım. Buna rağmen, siz her
seferinde Meclisi garip bir şekilde hem tatil ettiniz hem de zaman zaman
tatil edebilmek için belki de Türkiyede ilk defa uygulaması görülen
muhalefet partisi gibi karar yeter sayısı istediniz. Evet, bu da bir
gerçek. Karar yeter sayısı istediniz. Ne zaman istediniz bunu? Yine
Somayla ilgili madenlerde taşeronluğun
kaldırılmasıyla ilgili bir kanun teklifinde istediniz.
Garipsiyorum. Bu torba
kanunu bir rüşvet olarak getirdiniz, seçimlerde aldınız
istediğinizi ama niye hâlen bu torba kanunun çıkmaması için bir
gayret içindesiniz, onu da anlamış değilim.
Yine, tatilden önce
yaptırdığım istatistiklerde Meclisin çalışmama
saatlerinin, yani sizin karar yeter sayısı sonucu Mecliste bulunmama
saatlerinizin normal çalışma saatlerinden neredeyse uzun
olduğunu görüyoruz. Burada oturmuyorsunuz,
dışarıdasınız, bahçedesiniz ama gidiyorsunuz
vatandaşa bizi şikâyet ediyorsunuz bu torba kanun çıkmıyor
diye.
Evet, bu torba kanunun biz çıkmasını
istiyoruz ama nelerin çıkmasını istiyoruz? Annelere emeklilik
sağlayan kolaylıkların çıkmasını istiyoruz, 40
bin öğretmenin atanmasını istiyoruz, bunun gibi toplumsal fayda
sağlayan maddelerin bir an evvel kanunlaşmasını istiyoruz.
Sizin gibi rantsal dönüşüm ya da rant sağlayacak kanunların
çıkmasını istemiyoruz. Bunu konuşmaya
çalışıyoruz, bunu anlatmaya çalışıyoruz.
Bakın, dün akşam ne oldu? Hepimiz burada
konuştuk, Bir an evvel bu kanunu çıkartalım. dedik. Biz,
gereken kolaylığı gösterdik. Siz, yine yangından mal kaçırdınız
ve Cumhuriyet Halk Partisi belediyesine ait olan bir mahalleyi AKPli bir
belediyeye bağladınız. Ya, bu olabilir. Belki Oradaki
vatandaşın sıkıntıları var. diye
düşünebilirsiniz. Mantıklı baktığınız zaman
böyle bir sonuçla bakmanız gerekiyor. Ama yaptığınız
her uygulama bu torba kanunda bir rant uygulaması olduğu için,
meraların imara açılması, yine mahkeme kararlarının
iptal ettiği özelleştirmeleri ortadan kaldıran kanunlar
çıkartılması, hepsinin bir rant hesabı olduğunu
açıkça görmekteyiz. Hele İstanbuldaki o dönüştürülen mahallenin
Türkiye'nin en rantabl alanı olduğunu, üzerinden çok büyük paralar
kazanılacağını, haksız kazançlar
sağlanacağını hepimiz biliyoruz. Bu bir realite, bu bir
gerçek. Bunlardan vazgeçin, bunları yapmaktan vazgeçin. Artık
Türkiyeyi sömürmekten, Türkiyeyi yandaş vakıflarınıza,
yandaş şirketlerinize peşkeş çekmekten vazgeçin diyorum.
Evet, mahkeme kararlarını uygulamama
gerekçenizde şöyle söylüyorsunuz kanunu getirirken: Beş yıl
geçti. Yahu, elli yıllık cumhuriyet tarihinin kazanımı olan
şirketleri özelleştirirken Elli yıllık şirket, bunu
özelleştiremeyiz. diyemiyorsunuz, demiyorsunuz. Beş yıl
özelleştirmişiz, vatandaş kullanmış, Geri dönüştüremeyiz.
diyorsunuz. Ne demek ya? Fizibilitesini yaparsınız, ne kadar
değeri varsa, ne kadar ederi varsa ödemesine bakarsınız, eksik
kalan kısmını tamamlarsınız, yine devletin malı
olur, yine devlet bunu çalıştırmaya başlar.
Yine, taşeronlarla ilgili bana zaman zaman
Benim
bölgem sanayi bölgesi olduğu için taşeronlar telefon ediyorlar Bu
kanun ne zaman çıkacak? diye. Diyorum ki: Niye merak ediyorsunuz? Yani
taşeronluğun kalktığını mı zannediyorsunuz?
Bu kanunda size ne fayda sağlıyor? Bilmiyor vatandaş ve müjde
gibi algılattığınız bu taşeronluğu
kurumsallaştırıyorsunuz.
Bakın, iş kazalarının Türkiyede her
yıl artmasının Türkiyedeki işçi sayısıyla
doğru orantılı olduğunu göreceksiniz. Eğer biraz merak
ediyorsanız, bizim rakamlarımıza değil, girin TÜİKin
sayfasına taşeron işçi artışına bakın,
Türkiyedeki iş kazalarının artışına bakın.
Eğer utanmıyorsanız, eğer burada
yaptığınız milletvekilliğinin hakkını vermek
istiyorsanız Türkiyedeki iş kazalarının dünyada 3üncü
sırada, Avrupada 1inci sırada olmasından utanç
duyarsınız; duymuyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Niye oluyor
bu iş kazaları? 2 nedenden oluyor, asıl 2 önemli nedeni var;
biri taşeronlaşma; iki, sendikasızlaştırma.
Eğer ciddi bir şirkette, ciddi bir üretim yapan
tesiste sendika varsa iş kazası yoktur arkadaşlar. Ben yirmi üç
yıl endüstride çalışmış bir insanım. Ama siz
iktidara geldikten sonra, 12 Eylül rejiminden bile daha katı bir
şekilde, insanların örgütlenmesinin önüne geçtiniz, 2 sendika
deyip, ileri demokrasi havarisi kesilip sendikal faaliyetler içinde bulunan
insanların ya da örgütlenme faaliyeti içinde olan insanların
ekmeksiz, işsiz kalmasına neden oldunuz
çıkardığınız kanunlarla. Yine, İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanunuyla da ne
yaptınız? İşvereni bu işe ortak etmeyerek daha çok
işçinin ölmesine neden oldunuz. Eğer siz bu kanunda işvereni bu
işe ortak etmezseniz, eğer bu kanunda sermayeyi bu işe ortak
etmezseniz iş kazalarını önleme şansınız olmaz.
Bakın, Türkiyede niye
sendikasızlaştırılıyorlar, niye
taşeronlaştırılıyorlar? Çünkü maliyet deyince, bir
ürünün maliyeti deyince, yani üretilen bardağın maliyeti deyince
herkesin aklına direkt işçilik gelir. Aslında,
baktığınız zaman, Türkiye yüzde 7 işçilik
ortalamasıyla dünyanın en geri ülkelerinden bir tanesi ama sermaye
Tasarruf yapacağım. dediği zaman, Ürün maliyetini
düşüreceğim. dediği zaman aklımıza hemen ne geliyor?
İşçilik maliyetleri geliyor. Köle gibi
çalıştırdığınız insanlardan üç kuruş
daha, beş kuruş daha nasıl keseriz diye bakıyorsunuz, bunu
da en çok devlette yapıyorsunuz. Devlete baktığınız
zaman özel sektörden daha fazla taşeron işçinin
çalıştığını görüyoruz.
Çok uzağa gitmiyorum, yine bir komisyonda Eti Bor
tartışılırken, oradaki maden çıkarma işleminin
özelleştirilmesi tartışılırken Genel Müdüre
sorduğum soru şuydu: İşçilik maliyetiniz nedir? dedim,
Yüzde 3. dedi. Yüzde 3lük işçilik maliyeti olan bir tesisin
işçiliğini hizmet alımı yöntemiyle yapmaya
çalışan bir zihniyetin, bir kafanın Türkiyede iş
kazalarını önleme şansı yoktur arkadaşlar. Onun için
diyorum ki: Gelin, gerçekten bunlar sizin kardeşlerinizse, bunlar Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşıysa, bu ülkenin evlatlarıysa bundan sonra
daha çok kayıp vermenin önüne geçelim, bir an evvel İş
Sağlığı ve Güvenliği Yasasındaki
değişiklikleri yapalım, öyle eğitim falan değil, adam
gibi bir değişiklik yapalım, biz de destek verelim size ve
diyelim ki: Türkiye gerekeni yapmıştır. Biz de size buradan
kalkıp doğrunun o olduğunu söyleyelim ama bunların
hiçbirine yanaşmıyorsunuz. Sizin
yanaştığınız tek bir konu var: Nerede rant alanı
var, nerede satılabilecek bir alan var, nerede yandaşlarınıza
para kazandırırsınız, yaptığınız tek
iş bu Türkiyede.
Teşekkür ediyor, hepinize sevgiler saygılar
sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi aleyhinde söz
isteyen Mustafa Elitaş, Kayseri Milletvekili.
Buyurun Sayın Elitaş. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Öncelikle bir hususu dile getirmekte fayda olduğunu
ifade etmek istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili
arkadaşımız sık sık AK PARTİ grup başkan
vekillerinin verdikleri sözlerde durmadıkları yolundaki -imadan öte
sert bir şekilde altını çize çize- bu ifadeyi kullanıyor.
Bunun doğru olmadığını hem yüce Meclisin değerli
üyeleri hem de kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
Bakınız, 13 Ağustos tarihinde yapılan
toplantıda Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatile girmesiyle ilgili bir
anlaşma yapıldı, bu anlaşma İç Tüzükün 5inci
maddesinin paraleli doğrultusunda yapıldı. İç Tüzükün
5inci maddesinde der ki: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Danışma
Kurulunca başka bir karar alınmadığı takdirde 1 Temmuz
günü tatile girer. Biz Danışma Kurulu olarak aldığımız
karar gereğince 1 Temmuz günü tatil yapmamasını ve Türkiye Büyük
Millet Meclisinin çalışmasına karar verdik, arkasından 13
Ağustos tarihinde yine siyasi parti grup başkan vekillerinin
imzası doğrultusunda bu tatil kararına devam etme niyetiyle bir
tatil kararı ortaya çıktı. Onun için, yapılması
gereken şuydu: Türkiye Büyük Millet Meclisinin yani İç Tüzükün
5inci maddesine uygun olarak tatil kararını iptal etme gerekçesinin
paralelinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin o doğrultuda 1 Ekime kadar
kapanmasıyla ilgili görüşme yapıldı. O gün görüşen
grup başkan vekili arkadaşımızla, sizlerin de birlikte
olduğunuz ortamda telefonda görüşüldü. Biz bu tatil
kararını aldıktan sonra herhangi bir şekilde Türkiye Büyük
Millet Meclisini çalıştıracak mıyız? Aynen ifade
şu: Eylül ayının başında Hükûmet onaylandıktan
sonra torba yasayı çıkarmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisini
olağanüstü toplantıya çağırmayı düşünüyoruz.
Çünkü, bu kanun tasarısı içerisinde, torba yasa dediğimiz kanun
teklifi ve tasarısı içerisinde büyük bir kesimi ilgilendiren
düzenlemeler var. Milliyetçi Hareket Partisinin itiraz ettiği maddeler
olabilir, Cumhuriyet Halk Partisinin itiraz ettiği maddeler olabilir,
HDPnin itiraz ettiği maddeler olabilir ama bu maddelerin ötesinde
kamuoyunun büyük bir beklenti içerisinde bir an önce yasalaşmasını
beklediği maddeler var.
MUSA ÇAM (İzmir) Niye tatile soktunuz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Bunlardan birincisi:
Somada hayatını kaybeden 301 işçiyle ilgili ve taşeron
işçilerle ilgili yapılan düzenlemeleri kamuoyu olağanüstü bir
şekilde bekliyor.
İkincisi, yine bu yasa içerisinde var olan 40 bin
öğretmen atamasıyla ilgili düzenlemeyi öğretmenlerimiz bekliyor.
O süre içerisinde biz arkadaşlarımıza bunun olması
gerektiğini ifade ettik. Fakat, değerli milletvekilleri 1 Ekime
kadar bunu çalışmayalım. diye söylediler. Ama ne yazık ki,
Cumhuriyet Halk Partisinin bir milletvekili, Somalı işçileri de
getirerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Basın Toplantısı
Salonunda, İç Tüzüke de aykırı, teamüllere ve
aldığımız kararların dışında
yaptığı bir işlemle Somalı işçilerle birlikte
yaptığı basın toplantısında AK PARTİ
iktidarının bu yasayı uyutmak için Türkiye Büyük Millet
Meclisini tatile soktuğu ile ilgili bir iddia ortaya çıktı.
Bunun üzerine, hem öğretmenlerden hem kamuoyundan hem de bu konuyla ilgili
yeniden yapılandırmadan faydalanacak insanlardan büyük bir baskı
oluşarak Bu yasayı niye çıkarmıyorsunuz? Siz bizi
aldatıyorsunuz, kandırıyorsunuz. şeklinde baskılar
ortaya çıktı.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Evet, ben yaptım, ben.
İsim ver, cevap vereyim; ben yaptım toplantıyı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Bunu değerli
milletvekilleriyle paylaştık. Nitekim, bu çerçevede olağanüstü
toplantı çağrısını gerçekleştirmiş olduk.
Değerli milletvekilleri, kamuoyunun beklediği
bir yasada sizin birkaç tane yasayla ilgili, maddesiyle ilgili itirazlarınızın
olabilir olduğunu söyledim. Bunun çeşitli yolları var.
Anayasaya aykırılık iddialarınız var. Biz Anayasa
Mahkemesi değiliz, Anayasa Mahkemesinin müracaat yolları da mevcut.
Ya ana muhalefet partisi müracaat etme hakkına sahiptir ya da 110
milletvekili imza ettiği takdirde, imzayı bulduğu takdirde
Anayasa Mahkemesine müracaat etme hakkı mevcuttur. Nitekim, Cumhuriyet
Halk Partisi isterse ana muhalefet partisi olarak, sayıya bağlı
olmadan, 20 milletvekili de olsa ana muhalefet partisi olduğu takdirde Anayasa
Mahkemesine itiraz etme hakkı mevcut. Milliyetçi Hareket Partisi
diğer milletvekilleriyle bir araya gelip 110 imzayı buldukları
takdirde Anayasa Mahkemesine giderler. Siz, buna Anayasaya aykırı
diye yaptığınız iddialarla birlikte -bu kanun tasarısı
içerisinde çok önemli diye gördüğümüz 3 veya 5 madde, 10 madde- 10
maddesine itiraz etme ve Anayasa Mahkemesi yolu açık olmasına
rağmen, bununla ilgili herhangi bir engel bulunmamasına rağmen
bazı insanlara, bu kanundan faydalanan insanlara haksızlık yapıyorsunuz,
işkence yapıyorsunuz.
Nitekim, bu kanun dört ay süreyle görüşülmeye
çalışılıyor. Önergelere bakın Allah aşkına,
kamuoyu ve bize baskı yapan hem taşeron işçiler hem Soma
madenindeki işçilerle ilgili konudan faydalananlar hem de yeniden
yapılandırmayla ilgili bu tasarıdan faydalananlar, aynı
zamanda 40 bin öğretmen atamasıyla ilgili dört gözle bu kanunun
çıkmasını bekleyenler Türkiye Büyük Millet Meclisi
tutanaklarını incelesinler. Biz bir an önce bu kanunun
çıkması için gayret gösteriyoruz ama bizim burada bütün
zamanımız
İç Tüzükün verdiği imkânları suistimal
ederek kullanan, özellikle Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği
önergeleri okuyun. Önergelerin sadece okunma süresi yedi dakika, sekiz dakika
ama önergedeki değişiklik maddesi, ilgi maddesi bir cümle veya bir
kelime.
Değerli vatandaşlarım, bu kanunu kimin
engellediğini, sizin menfaatinize olan bir düzenlemeyi kimin ortadan
kaldırdığını öğrenmek istiyorsanız Türkiye
Büyük Millet Meclisi tutanaklarına bakmanız gerekir.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Evet, aynen öyle.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Sayın
Halaçoğlu geldi, konuşmasında dedi ki: AK PARTİ şöyle
yaptı, böyle yaptı, onun için biz bu kanunu engelliyoruz. Sayın
Hocam, bu bir günah çıkarmadır. Siz kendi yüklerinizi, kendi
sorumluluklarınızı başkasına pas etmek için
farklı bir yöntem uyguluyorsunuz, bu da doğru bir şey
değildir.
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) Sizin günahlarınız var, sizin
günahlarınız. Siz o günahları çıkaramazsınız
bile. Günah akıyor her yerinizden.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) - Dünkü konuşmaya gelince, dünkü konuşmamızda
Önergeniz var mı? dediniz. Önergemiz var, 8-10 tane önerge. Madde
ihdası var mı? dediniz. Şu anda bilmiyorum ama
arkadaşlarımla konuşacağım, madde ihdası
olduğu takdirde sizi bilgilendireceğim. dedim. Nitekim, 3 madde
geçtikten sonra madde ihdası yapılma mecburiyeti olduğundan
dolayı, arkadaşımızı gönderdim, sizi bilgilendirmeye
çalıştım. Sonra dediniz ki: Bizi aldattınız. Biz
kimseyi aldatmadık, siz aldanılmış hissine
kapılıyorsunuz. Kimseyi aldatmadık, ne söylediysek doğru
söyledik.
Gelelim Ümraniye
meselesine. Bakın değerli milletvekilleri, hakkın, hukukun,
adaletin yanında olmamız gerekir. Hakkın, hukukun, adaletin
yanında olmayarak, onları tamamen bir tarafa bırakarak,
hakkı, hukuku, adaleti öteleyerek, rafa kaldırarak rant peşinde
koşanların ekmeğine siz yağ sürüyorsunuz, değirmenine
su taşıyorsunuz.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Ayıp, ayıp ya!
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) Vay, vay!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Bakın, 2008 yılında Büyükşehir Kanununu
çıkardık. Sayın Uzunırmak, siz büyükşehir belediye
başkanı adayıydınız. 2008 yılında
Büyükşehir Belediyesi Kanununu çıkardık, Ataşehir diye
bir ilçe kurulmasına karar verdik. Ataşehir ilçesinin doğal
sınırlarını tespit ettik. Doğal
sınırları ne? O-4 ve E-80 kara yollarının kestiği
kısım. 2009 yılında, şu anda tartışmalı
olan kısımdaki vatandaşlarımız Ataşehir
Belediyesine oy kullanmak için gitmediler, Ümraniye Belediye Başkanlığı
seçimleri için oy kullanmak için gittiler. 2014 yılının
Mayıs ayına kadar o bölgedeki arsa, araziler, o bölgedeki binalar
emlak vergilerini Ümraniye Belediyesine yatırdı.
Yine, 2014 yılı
seçimlerinde o bölgede yaşayan, ikamet eden insanlar Yüksek Seçim Kurulu
tarafından Ümraniye Belediyesine oy vermek üzere seçmen listesine kaydedildiler.
Siz, bu çerçevede bir bakıyorsunuz, Ataşehir Belediyesi vergi
mahkemesine müracaat ediyor, Böyle, böyle, bizim doğal
sınırlarımız tam olarak belirlenmemiştir, yasada bir
sorun ortaya çıkmıştır. Bu sorunun düzenlenmesi ve şu
bölgeler dâhilinde olan, benim mahallelerimin uzantısı diye ifade
edilen kısımların emlak vergilerinin ve harçlarının
bana yatırılması diye dava ediyor. Her ne hikmetse, niye
yapılıyorsa, vergi mahkemesi bu konuda Ataşehir Belediyesinin
lehine, Ümraniye Belediyesinin aleyhine karar veriyor ve aynı şeyi
Kadıköy Belediyesinin de yapma imkânı mevcut çünkü bu haritada, 2008
yılında yapılan kanun gereğince Ataşehir Belediyesinin
bir kısmı Kadıköy Belediyesini ve Ümraniye Belediyesini
ilgilendiriyor. Bu süreçte ortaya çıkan durumda, Ümraniye Belediyesinin
2008 yılından bu tarafa yaptığı imar planları,
izinleri, uygulama imar planları, topladığı vergiler,
topladığı harçlar şu anda müthiş bir ihtilaf konusu hâline
gelecek. Bizim yaptığımız, 2008 yılındaki kanun
tasarısından farklı bir şey değil. 2008
yılındaki yapılan kanun tasarısının
uygulayıcılar tarafından, vergi mahkemeleri tarafından
farklı bir şekilde yorumlanmasından dolayı, 2008
yılındaki fiilî durumu, 2008 yılındaki net durumu daha bir
şekilde olgunlaştırabilmek ve hukuka aykırı bir
şekilde karar vermiş mahkemelerin önündeki engeli kaldırmak için
yapılan bir iştir. Sadece, açıkça söylüyorum, açın
bakın 2008 yılındaki büyükşehir belediyesi
kurulmasıyla ilgili kanunu, o kanunda göreceksiniz, Ataşehir
Belediyesi, Ümraniye Belediyesi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Kadıköy
Belediyesiyle ilgili sınırların O-4 ve E-80 kara yollarıyla
ilgili doğal sınır olduğunu göreceksiniz. Bizim rantla,
herhangi bir şekilde meseleyle ilgimiz yok.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Kupon arsalar kime,
niçin yapılıyor? Bir telefon konuşması var, Kupon
arsayı nasıl benden habersiz
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Orada kim ne yaparsa
yapsın ama önemli olan hadise, hakkı, hukuku, adaleti egemen
kılmaktır. Yoksa, Şu şuna şu rantı vermiş,
bu buna rantı vermiş ve harçlar, vergiler
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Bu kupon arsayı
bir anlat!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Bu harçlar ve
vergilerin farklı bir şekilde toplanması mümkün değil.
Zaten bunlar matbudur. Ne yazılması gerektiği kanunda
tanımlanmıştır.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) Sizin
bakanınız açıkladı. Mecidiyeköydeki binayı müze
yapalım. dendiğinde Orada rant var. diyen sizin
Başbakanınız
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Halaçoğlu.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Tamamen Meclisi
yanıltan ve tarafımı suçlayan bir konuşma söz konusu oldu.
Sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurun, iki dakika söz veriyorum
sataşma nedeniyle.
V.-SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaşın MHP grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, şurada, Türkiye Büyük
Millet Meclisinde olan herkes her şeyi görüyor. Aslında, bakın,
yavuz hırsız ev sahibini bastırır hesabı bir
konuşma izledik burada.
Şimdi, buna birçok kişi de şahittir,
Sayın Başkan Vekili de şahittir konuşmalarımıza.
Şimdi, onları
bir yana bırakıyorum. Allah aşkına, bana söyler misiniz, 13
Ağustosta Meclisin tatile girmesiyle ilgili teklifi kim yaptı? AKP
Grubu yaptı. Siz 21 Ağustosa kadar da çalışma kararı almıştınız
-cumartesi, pazar da dâhildi bunun içerisine- biz de Tamam. dedik.
Cumartesi, pazar dâhil 21ine kadar oturup bunu bitireceğiz. dedik. Ama
teklifi yapan sizdiniz. Bize geldiniz, dediniz ki: Beşinci bölümü bitirelim,
tatile girelim. Teklifi yapan sizsiniz. Biz de Tamam, nasıl isterseniz,
21ine kadar bitirmemiz söz konusu olabilir ama istemiyorsanız böyle
yapabiliriz. dedik.
Bakın, ondan sonra,
hiçbir zaman açılma konusu yani eylül ayında açılması söz
konusu bile edilmedi. Zaten, niye o zaman ekime kadar tatile girme kararı
alınsın?
İkincisi, şimdi
günah çıkarma diyorsunuz. Günahı falan biz çıkarmıyoruz,
biz elhamdülillah Müslümanız. Ancak, Hristiyan olursanız siz
çıkarırsınız. Biz elhamdülillah Müslümanız, günah çıkarmayız.
AHMET YENİ (Samsun)
Lafa bak ya, nasıl konuşuyor Başkan?
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Ama bize söyleyen
AHMET YENİ (Samsun)
Ayıp, ayıp şeyler.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Bak, lafını ediyor, günah çıkarmaktan bahsediyor
bize.
AHMET YENİ (Samsun)
Yazık ya; ayıp, çok ayıp.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Bizi Hristiyan yapıyor, elhamdülillah Müslümanız.
AHMET YENİ (Samsun)
Çok ayıp, çok.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Gerçekten ayıbı yapan kendi grup başkan vekiliniz.
Sonra,
Ataşehir-Ümraniye
Allah aşkına, bu kanunu kim
çıkardı? Siz. Kaç yılında? 2008 yılında
çıkardınız. Sınırları kim belirledi? Siz
belirlediniz.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Doğru.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Niye o zaman ayarlamadınız?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Ayarlı, ayarlı.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Görmediniz mi? Efendim yanıldık, efendim
yanlış yaptık. Hep bu sizin bahanenizdir.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Çok
safmışsınız; devamlı saflık yapıyorlar.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Siz sadece bu bahanelerle kendinizi kurtarmaya
çalışıyorsunuz.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) Anlattılar ya.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Sözünüzde durmayan sizsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Ondan sonra Efendim, belediye başkanlığı
seçiminde Atakent oraya vermiş, Ümraniyeye vermiş. O zaman,
Ataşehire bağlı olan bir yerin seçmenine size oy
verdirdiyseniz, bu da sizin suçunuzdur. (AK PARTİ sıralarından
Allah Allah! sesleri)
AHMET YENİ (Samsun)
Hocam, bile bile konuşuyorsunuz yahu.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Eğer, bir bölgenin seçim için belirlenmesinde oyu başka
yere verdirtiyorsanız bu suç iktidar olarak size aittir.
ÜNAL KACIR (İstanbul)
Bitti, süre bitti.
CELAL ADAN (İstanbul)
Başkan, hemşehrin, bir dakika ver ya.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Ayrıca, Meclis Başkanımız Cemil Çiçek, bu torba
yasanın görüşmelerinden önce, Komisyona, 100den fazla madde için
İç Tüzükün şu maddelerine aykırı, görüşülemez. diye
liste verdi mi? Verdi. İşte, bizim söylediğimiz, aslında
BAŞKAN Evet, teşekkür ediyorum Sayın
Halaçoğlu.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla)
bu
saydığımız 76, 91, 100, 112, 114, 124 hepsi bunun içine
dâhildir. Ondan sonra konuşuyorsunuz. (MHP sıralarından
alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Elitaş, tövbe,
istiğfar et; günah çıkarma!
BAŞKAN Buyurun Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, Sayın Halaçoğlu benim kullandığım bir
deyimle ilgili, farklı bir noktaya getirerek, iyi niyetli olmayan bir
şekilde, farklı bir noktaya getirerek kendisini
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) İyi niyeti mi var?
Günah çıkarmaktan bahsediyorsunuz?
BAŞKAN Buyurun Sayın Elitaş, size de
sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ERKAN AKÇAY (Manisa) Günah çıkarma; tövbe, istiğfar
et Sayın Elitaş!
2.- Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş'ın, Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlunun sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Halaçoğlu, tövbe, istiğfar etmek için bu konuşmaları
yapıyorsun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sen tövbe, istiğfar
edeceksin!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Biz, hiç kimseyle
dininin ne olduğunu konuşmayız, herkesin dini kendine. Senin
dinin sana, benim dinim bana. Herkes her şeye inanmakta serbesttir. O
anlamda, hiç kimsenin hiç kimseyi
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Benim neye
inandığımı nereden biliyorsun o zaman?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...sorgulaması
da haksızdır.
Bakın, 2008 yılındaki çıkan kanunda
hiçbir ihtilaf yok, 2014 yılının Mayıs ayına kadar
ihtilaf yok. Ümraniye Belediyesi o bölgelerde, Ataşehirin iddia
ettiği bölgelerde temizlik hizmetlerini yapmış, emlak
vergilerini toplamış, Yüksek Seçim Kurulu demiş ki: Siz
Ümraniye Belediyesinin sınırları içerisindesiniz, Ümraniye
Belediye seçimlerine oy kullanacaksınız. Bu düzenlemeler varken, her
şey ortadayken, emlak vergisi yapılmış, uygulama imar
planları uygulanmış, yapılmış -Ümraniye
Belediyesi bunları yapıyor- ama bir vergi mahkemesi diyor ki:
Vergiyle ilgili olan, Topladığınız vergiler, emlak
vergileri ve bunlarla ilgili yaptığınız, ruhsatlarla ilgili
harçlar sizin hakkınız değil. Kimin hakkı diyor?
Ataşehir Belediyesinin hakkı. diyor. Siz diyorsunuz ki: Bu sizin
suçunuz. O adamlar niye Ataşehirde oy kullanmadı da Ümraniyede oy
kullandı? Değerli Grup Başkan Vekili,
yaptığımız kanun doğru. Yaptığımız
kanunda oy kullanılması gereken yer Ümraniye, bağlı
olması gereken yer Ümraniye, temizlik hizmetlerini yapması gereken
Ümraniye, uygulama imar planlarını yapması gereken Ümraniye,
emlak vergilerini toplaması gereken yer Ümraniye ama vergi mahkemesi
Türkiye Büyük Millet Meclisinin üstüne çıkarak kanun koyucu gibi Ben bunu
böyle anladım, siz hiç yoksunuz. diyor, siz bunun bile farkında
değilsiniz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin koyduğu kanunun
itibarını korumak için bu önergeye destek vermeniz gerekirdi ama
farklı durumu yaptınız.
Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri)
Sataşmadan söz istiyorum. Tekrar şahsıma karşı
farklı bir üslup kullandı.
BAŞKAN Nasıl
farklı bir üslup kullandı Sayın Halaçoğlu?
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) Efendim, Farkında değilsiniz. dedi ve
inancımızdan söz etti.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Siz de tasdik ettiniz canım ben söylerken. Hayır, söylerken tasdik
etti, kafasını salladı.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) Ben bir şey söyledim, kendisinin sözüyle söyledim, onun için
sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN Anladım
da, sataşma söz konusu mu? Yoksa eleştiri niyetindeki her şey
sataşma olmaz ki Sayın Halaçoğlu.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) Sataşmadan söz istiyorum, daha nasıl sataşacak?
BAŞKAN Buyurun
Sayın Halaçoğlu.
3.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaşın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, efendim, şimdi, günah çıkardığımdan
bahseden kişi ardından bana tövbe, istiğfardan bahsetmeye
başladı.
Bakın, tabirler
kişilerin ne olduklarıyla alakalıdır. Bir Müslüman
kişi vefat ederse Toprağı bol olsun. denmez, Allah rahmet
eylesin. denir. Bu, İslamın temel hukukunda yer alır ama siz
bana günah çıkarmadan bahsediyorsanız, günah çıkarma
Hristiyanların yaptıkları bir işlemdir. Günah çıkarma
tabirini kullanamazsınız benim için. Ben elhamdülillah
Müslümanım ve bu konuda da sizin inanıp inanmamanız beni hiç
ilgilendirmez, siz hangi dinden olursanız olun, o da beni ilgilendirmez ama
ben elhamdülillah Müslümanım ve bana günah çıkarmadan söz
edemezsiniz, bu birincisi.
İkincisi, ben her
şeyin farkındayım, merak etmeyin. Siz, 2008den 2014e kadar
bir şey olmadı. diyorsunuz. Siz biliyor musunuz, 2008den itibaren
orada imar yasasının çıktığını, o
karşıdaki devasa Ağaoğlunun yaptığı
ucubenin bir parçasının da orası olacağını
biliyor musunuz? O zamana kadar tabii ki başvurmazdınız, o
zamana tabii ki mahkemeye de başvurmadınız. Siz mahkeme
kararlarını bir tarafa atıyorsunuz, mahkeme kararlarına
inanmıyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Mahkemeye başvuran biz değiliz,
karıştırıyorsunuz, karıştırıyorsunuz;
Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini yok sayıyorsunuz.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) - Ondan sonra mahkeme kararlarını siz Mecliste değiştirmeye
çalışıyorsunuz. İşte, yeni Türkiyenin durumu budur.
Yani hukuku ayaklar altına alan bir Türkiye. Siz burada çok
konuşuyorsunuz daha buna benzer. Siz kendi yaptığınız
hataları, kendi yaptığınız yanlışları
bir şekilde başkasının üzerine atarak ortadan
sıyrılmayı düşünüyorsunuz. Kanunları
çıkarın, iki ay sonra, üç ay sonra, bir gün sonra
değiştirmeye kalkışın, ondan sonra da suçu muhalefete
yüklemeye kalkışın. Siz önce kendinizle bir
tartışın, kendinizi bir yoklayın, ondan buraya
çıkıp konuşun.
Teşekkür ediyorum.
(MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Özel. Hayırdır?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayın Başkanım, Sayın Elitaş biraz önce kürsüde benim
olduğuma hiç şüphe bırakmayacak şekilde Meclis tatile
girdikten bir gün sonra Somadan getirdiği 4 madenciyle
diyerek benim
yaptığım bir basın toplantısını
hatırlatıp daha sonra da beni kamuoyunu yanıltmakla suçlamıştır.
Cevap hakkımı istiyorum efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) İsim falan zikretmedim Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın
Elitaş, Sayın Özeli mi kastettiniz basın toplantısı
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Hayır efendim, isim zikretmedim, dedim ki
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) Tabii onu kastetti, kimi kastedecek? Başka yok
ki, ben mi getirdim madencileri? Toplantı yapan o.
BAŞKAN Bir saniye
sayın milletvekilleri.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) -
bu konuyla ilgili bizim grup başkan vekilleriyle
aldığımız karar doğrultusunda Tamam, 1 Ekime
yapalım. dedik Fakat yanlış algılamalara sebebiyet
verecek şekilde bunu farklı noktalara götürüp AK PARTİ
iktidarı bunu düyuna kaldırdı, rafa kaldırdı. gibi
ifadeler kullanmak yanlıştır. Kamuoyu baskısını bizim
üzerimize yönelttiler ve bunu da biz düzelteceğiz ve olağanüstü
toplantı çağrısını bunun için yaptık. dedik.
Burada bir şey yok.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın Özel,
yerinizden açıklama vereceğim.
Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Hayır, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde benden
bahsediyor efendim.
BAŞKAN Hayır,
isim zikretmediğini, sizi kastetmediğini söyledi, yerinizden
açıklama vereceğim.
Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Hayır, beni kastetmediğini söylemedi, ismimi zikretmediğini
söyledi.
BAŞKAN Evet,
isminizi zikretmedi, ben de sordum zaten.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama
beni kastettiği çok açık.
BAŞKAN
İsminizi zikretmediğini söyledi, ben de biliyorum.
Sayın Özel,
yerinizden söz vereceğim.
Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Efendim, yerimden niye söz kullanayım, İç Tüzüke göre oradan
yapılan
BAŞKAN Ama isminizi
kullanmadı. Tutanakları isteyeceğim o zaman Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Açın tutanağı
BAŞKAN
Tutanakları isteyeceğim efendim, evet.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Hayır, İç Tüzükü isteyin önce, İç Tüzükü. İç Tüzükte ne
yazıyor bir bakın.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
IV.-
ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
1.- MHP Grubunun, Genel Kurulun olağanüstü
toplantı çalışma gün ve saatleri ile olağanüstü
toplantı çağrısına konu 642 ve 643 sıra
sayılı Azerbaycan Cumhuriyetiyle imzalanmış olan uluslararası
antlaşmalara ilişkin Kanun Tasarılarının tümü
üzerindeki parti grupları, Komisyon ve Hükûmet adına yapılacak
konuşmaların tasarıların önemine binaen otuzar dakika,
üyeler tarafından yapılacak konuşmaların on beşer
dakika olmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN - Milliyetçi
Hareket Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Efendim, İç Tüzük çok açık, benim kastedildiğimden hiçbir
şüphe yok.
BAŞKAN
Tutanakları isteyeceğim efendim, ondan sonra
konuşacağız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
İnkâr etmiyor ki niye tutanak istiyorsunuz?
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) Karar yeter sayısı.
BAŞKAN Karar yeter
sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kâtip üyeler arasında
uyuşmazlık olduğu için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, karar yeter
sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Özel, buyurun, sataşma nedeniyle iki
dakika söz veriyorum.
V.-SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
4.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaşın MHP grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Sayın Elitaş keşke burada
olsaydı, biraz önce şöyle bir şey söylüyor
Aslında bu,
bütün muhalefet milletvekilleri için bir gurur vesilesi. Zaman zaman basın
toplantıları yaparız, Bunu kim duyuyor, kim biliyor, ne
işe yarıyor? diye düşünenler olabilir. Koskoca iktidar partisi
grubu Özgür Özelin yaptığı basın
toplantısının yarattığı kamuoyu
baskısından ötürü muhalefet partilerine verdiği 1 Ekime kadar
çalışmayalım ve Meclisi tatil edelim sözünden vazgeçmiş.
Bu, etkin muhalefet anlamında bizim için olsa olsa gurur vesilesidir ama
iktidar partisinin gurur duyamayacağı bir tabloyla karşı
karşıyayız. Sayın Elitaş sadece buralara verdiği
sözden dönmüyor veya biz iktidar partisini, niye Meclisi toplantıya
çağırıyorsunuz ya da niye kapatıyorsunuz diye
eleştirmedik, aksine, o kapatma kararının
alındığı gece de bu tartışılmadı. Bizim
iktidar partisine yaptığımız yoğun eleştiri,
Somaya verilen onca söz, onca bekleyen gözü yaşlı ana, onca bekleyen
emekçi varken 16 maddelik Soma kanununu şeker yapıp hukuku
askıya alan; içeriye, yandaşa peşkeş çekmeler dâhil olan
birçok zehrin üstüne Somayı şeker yapma gibi bir konudaki
samimiyetsizliğini eleştirdik. İktidar partisinin grubu da bu
konuda iktidar partisini yönetenler tarafından kullanılıyor
zaten. Yoksa, buna, bu gruptaki çok sayıdaki milletvekilinin
vicdanları karşı çıkar. Şimdi, samimiyseniz şunu
yapın: Geçen gün Somada bir kişi daha öldü. Gözünüzün içine baka
baka söylüyorum Sayın Grup Başkan Vekili, Somada ölen son madenci
Metin bu kanundan yararlanamayacak çünkü siz Somaya başka bir açıyla
bakıyorsunuz; önce ölenlere Erken öldünüz., Metin kardeşimin
ailesine de Ölmekte geç kaldı. diyorsunuz. Amacınız Somadaki
301 kişinin isyanını bir yöntemle susturmak ama
amacınız madenciye sahip çıkmak değil. O zaman Metine de
sahip çıkardınız.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Olağanüstü
toplantı çağrı önergesine konu kanun tasarı ve tekliflerini
görüşmek için gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer
alan, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Benzer Mahiyetteki 108 Adet Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.-
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetinin; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vuralın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris
Balukenin; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetinin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3
Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vuralın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcının; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vuralın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ
Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan
Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan
Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile
2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan
Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili
Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent
Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili
Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve
Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi
Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in;
İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili
Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi
Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir
Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa
Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile
8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa
Milletvekili Hasan Örenin; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum
Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili
Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan
ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115,
2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439,
2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896,
2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217,
2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302,
2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437,
2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595,
2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794,
2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938,
2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056,
2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186,
2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (x)
BAŞKAN Komisyon ve
Hükûmet? Yerinde.
Dünkü birleşimde,
İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen
tasarının altıncı bölümünde yer alan 138inci maddesi kabul
edilmişti.
Şimdi 139uncu maddenin kapalı oturumda
yapılmasına dair bir önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısının 139uncu maddesinin İç Tüzükün 70inci
maddesine göre kapalı oturumda yapılmasını arz ederim.
Yusuf
Halaçoğlu
Kayseri
MHP
Grup Başkan Vekili
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, kapalı
oturumda Genel Kurul salonunda bulunabilecek sayın üyeler
dışındaki dinleyicilerin ve görevlilerin dışarıya
çıkmaları gerekmektedir.
Sayın idare amirlerinden salonun
boşaltılmasını temin etmelerini rica ediyorum.
Yeminli stenografların ve diğer yeminli
görevlilerin salonda kalmalarını oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kapanma Saati: 15.07
VII.- KAPALI
OTURUMLAR
İKİNCİ,
ÜÇÜNCÜ VE DÖRDÜNCÜ OTURUMLAR
(Kapalıdır)
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma Saati:
15.46
BAŞKAN:
Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER:
Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138inci
Birleşiminin kapalı oturumdan sonraki Beşinci Oturumunu
açıyorum.
639 sıra sayılı Tasarının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
139uncu madde üzerinde üç adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısı ile 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman
Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına
Orman Sınırları Dışına Çıkarılan
Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin
Satışı Hakkında Kanuna geçici madde eklenmesini öngören
Çerçeve 139'uncu maddenin üçüncü fıkrasında yer alan
"amacıyla kullanılır" ifadesinin "amacı
kapsamında kullanılır" şeklinde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan Sebahat
Tuncel
Iğdır Diyarbakır İstanbul
Erol
Dora Nazmi
Gür Hasip
Kaplan
Mardin
Van Şırnak
İdris
Baluken
Bingöl
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısının 139uncu maddesinin son fıkrasına
aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve talep ederiz.
Münir
Kutluata Mustafa
Kalaycı Zühal
Topcu
Sakarya
Konya
Ankara
Ali
Öz Alim
Işık
Mersin
Kütahya
Tahsis
edilen bu alan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya
diğer kurumlar tarafından belirtilen amaç dışında
kullanılamaz.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 139.
Maddesi ile 6292 sayılı kanuna eklenen geçici 3 üncü maddeye
aşağıdaki cümlelerin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Bülent
Kuşoğlu Celal
Dinçer İzzet
Çetin
Ankara İstanbul
Ankara
Müslim Sarı İdris Yıldız Musa Çam
İstanbul Ordu İzmir
Erdal Aksünger
İzmir
Açılan
davalar sonucunda hazine adına tescil edilip orman
sınırları içerisinde kalan veya hazine adına orman
sınırları dışına çıkarılan yerlerde
bulunan gerçek ve tüzel kişilere ait zabıt, iskân
kayıtlarına ait kayıtlar yok hükmünde olup tapu sicilinden
terkin edilir. Konu ile ilgili açılmış bütün davalar bu kanunun
yayını tarihinde düşer.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet katılıyor mu?
KÜLTÜR
VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Önerge üzerinde söz isteyen Erdal Aksünger, İzmir Milletvekili.
Buyurun
Sayın Aksünger. (CHP sıralarından alkışlar)
ERDAL
AKSÜNGER (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında
bu önergemiz, AKP İzmir milletvekilleri tarafından İzmirde
önerilen, bu cümleyle söylenen konuydu çünkü dün akşam burada Ataşehirden
alınıp Ümraniyeye bağlanmak istenen bölgenin belki de 50
katı, 100 katı, 200 katı bir bölgeden bahsediyoruz ve bir
kişiye bedelsiz olarak verileceği konudan bahsediyoruz. Arazinin
büyüklüğü 280 bin dönüm, içerisinde binlerce insan yaşıyor ve
1950lere dayanan bir hikâyesi var
ama bir gece yarısı -işte yine biraz önce konuyla ilgili
bahsettiğimiz üzere- 6292 sayılı Kanunda torbayla ilgili konu
geldiğinde 7nci maddeye bir (a) fıkrası ekleyerek, bu, bir şehir
kurulacak olan arazi ve içinde 30 bin-40 bin kişinin
yaşadığı yer bir vatandaşa peşkeş çekiliyor.
Aslında, burada söylediğimiz şu:
Açılan davalarla ilgili diyor ki: Hazineye kaydedilmiş veya orman
vasfından çıkarılıp hazineye verilmiş bütün araziler
ve orman hükmünde sayılan bütün arazilerle ilgili daha önceki zabıt
kayıtlarının iptali yargı kararlarıyla yok hükmünde
sayılmış. Yani bunların hepsi ya hazineye geçmiş ya
Ormana geçmiş ve bunlar bir üst mahkemeye de gitmişler, üst mahkemelerde
yıllar boyunca bunların hepsi normalde düşmüş kardeşim
ama nasıl bir hikmetse birileri yine bu, 6292de, torba yasada bir gece
yarısı 7nci maddesine (a) fıkrasını ekleyerek bir
vatandaşa milyarlarca dolarlık yeri peşkeş çekiyor. Sadece
buradan bahsetmiyorum, Türkiye'nin nerelerinde var bunlar kim bilir. Peki, bu
iş yapılırken şöyle bir şeyden mi bahsedildiğini
düşünüyordu insanlar: Ya, garibanların 300 metrekare arsası
var, 500 metrekare arsası var, 3 dönüm arsası var. Bunlardan mı
bahsediliyor? Hayır, bundan bahsedilmiyor. Bir gruba ve o grubun otelinde
toplantılar yapılarak bu maddenin nasıl yapılması
gerektiği birilerinin eline tutuşturularak, bir gece 6292nin 7nci
maddesine (a) fıkrası eklenerek 200 bin dönümün üzerinde arazinin
bedelsiz olarak hazineden ve Ormandan bu vatandaşın üzerine tescil
edilmesi isteniyor. Kaldı ki dün akşam konuşulan konu,
Ataşehirden Ümraniyeye bağlanacak olan konu bunun binde 1i bile
değil. Ne yapmak isteniyor bununla ilgili? Birileri çıkıp bunun
hesabını versin.
Ayrıca, bu yerel seçimden önce arkadaşlar
Gaziemir Sarnıç dediğimiz bu bölgeye gelip Evet, biz bu
yasayı bu torba kanun içerisine koyarak çözeceğiz. dedi. Biraz önce
verdiğimiz teklif aslında onların, yani AKP İzmir
milletvekili arkadaşlarımızın önerdiği konuydu zaten.
Üzerinde en küçük bir oynama yapmadan getirdim ben bunu. Madem böyleyse, madem
İzmir düşünülüyorsa, madem bu insanların hakları
düşünülüyorsa gelin bunu kabul edin. Zaten geçen yıl ve evvelki
yıl arkadaşlara söyledik. Dedim ki arkadaşlarımıza,
AKP milletvekili arkadaşlara: Gelin bu işi siyasallaştırmayalım,
beraber konuşalım, bunu basına yansıtmayalım, hiçbir
yerde konuşmayalım. Kendileri bilirler. Hiçbir yerde ilk önce
konuşmadık. Aradan altı ay, yedi ay, bir sene geçti, bunun
çözümü olmadıktan sonra bir iş adamına peşkeş çekilen
bu yerle ilgili çıkıp basına konuştuk, ondan önce
konuşmadık, ondan önce hiçbir yerde siyasallaşmadı bu konu.
Madem çözüm isteniyor, yerel seçimden önce de bu kelimeler kullanılarak
çözüleceği söylendi. Sizin söylediğiniz konunun
aynısıdır bu, aynısıdır bu arkadaşlar.
RIFAT SAİT (İzmir) Kim o isim?
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) Cevahire verilecek
bunların hepsi. Kim olduğunu arkadaşlar biliyorlar zaten,
davayı kimin açacağını. Şu anda adamın normalde
hazineden alacağı bir konu yok ki ama bu madde burada durduğu
sürece bu adam bu koca şehir büyüklüğündeki yeri alacak. Ben tabii,
İstanbulun Boğazında, Antalya sahillerinde, Mersin
sahillerinde, diğer yerlerde buna benzer hangi konular olduğunu
bilmiyorum. Vardır böyle konular ama orada kim bilir, üzerinde
yaşayan insanlar var mı yok mu kimse bilmiyor ama burada 35 bin
kişi mağdur. Eğer aksini iddia eden arkadaş varsa ben bir
şey söylemiyorum, gelsin, yerel seçim öncesinde 3 tane bakanla birlikte
Bunun sözünü veriyoruz. dediği yere bu iyiliği yapsınlar.
Aksine bir şey söylemiyoruz ki arkadaşlar. Burada nedir konu?
Eğer halktan yanaysanız, milletten yanaysanız -280 bin dönüm
araziden bahsediyoruz, bir ülke gibi yerden bahsediyoruz- madem samimiyseniz,
gelin bu işi çözelim diyorum. Çözmüyorsanız da çıkın
hesabını verin o zaman bununla ilgili. 3 bakanla bunun sözünü
veriyorsunuz, bu yerel seçimden önce söylüyorsunuz bunları. Ne yazık
ki bunlar dün akşamkinden daha cinnet konulardır. Bir an önce bunu
temizlemenizi rica ederim.
Hepinize selamlar, saygılar. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısının 139uncu maddesinin son fıkrasına
aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve talep ederiz.
Alim Işık (Kütahya) ve arkadaşları
Tahsis
edilen bu alan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya
diğer kurumlar tarafından belirtilen amaç dışında
kullanılamaz.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA
(Eskişehir) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Münir Kutluata,
Sakarya Milletvekili.
Buyurun Sayın Kutluata.
MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; yüce Meclisi saygılarımla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Sakaryanın bir
bölgesinde yaşanmakta olan bir sosyal problemin yer aldığı,
onunla ilgili olarak düzenlenmiş bulunan 139uncu madde üzerinde söz
almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, bir sosyal problem, bir
yara kanun maddesi hâline getirilir ve yasalaştırılmaya kalkışılırsa
bunun çözümü beklenir, çözümü için olduğu düşünülür. Hâlbuki bu
maddenin bu problemin istismarıyla ilgili olduğu görülmektedir.
Bakın, ilgili madde diyor ki -biraz önce kapalı
oturumda Sayın Halaçoğlunun da ifade ettiği gibi- Sakarya ili
Kocaali ilçesinde bulunan ve Melen Barajı rezervuar alanı ile mutlak
koruma alanında kalan yerleşim yerindeki halkın iskân edilmesi
maksadıyla ormandan belirli alan çıkarılıyor ve
TOKİye tahsis ediliyor. Şimdi, böyle bir uygulama, bu bölgede baraj
alanı altında arazileri kalan 1.172 doğrudan nüfus ve
etkilenenlerle birlikte 2.550 kişiyi ilgilendiren bir iskân konusu
mevzubahis. Bu konu yıllardır devam ediyor. Bu konu gündeme
geldiği zaman iktidardan sorduk, ilgili bakanlıklardan istedik Bu
insanlara iskân için yer gösterecek misiniz? diye. Alınan cevaplar: Bu
insanlar istimlak bedellerini aldıkları için, bunlar için
yapacağımız bir şey yok. denildi. Hâlbuki bu
insanların çevreleriyle beraber, muhitleriyle beraber, yaşama
tarzları ve alışkanlıklarıyla beraber bir yere
nakledilmesi gerekiyordu.
O tarihte Sakaryada Tarım
Bakanlığına bağlı TİGEM adı verilen
çiftliklerden bir tanesi vardı, bu çiftlik on yıldır atıl
hâlde bırakılmış ve bu işe çok da müsaitti. Bu
taleplerimiz, bu iddialarımız da cevap bulmadı ve bu 3.670
dönümlük çiftlik sonunda birilerine içindeki binalarıyla, tesisleriyle,
700 küsur dönümlük fındık bahçeleriyle yıllık -dikkatinizi
çekiyorum- 815 bin lira bedelle verildi. 700 dönüm fındık bahçesinin
bile bu bölgede yıllık verimi 140 dönüm, bu yılın
fiyatlarıyla geliri de 1 milyon 400 bin liradır.
Dolayısıyla, bu satışı önce bu yönüyle dikkatlerinize
sunuyorum.
Bu iş bu şekilde sonuca ulaşmadıktan
ve satışlar böyle yapıldıktan sonra şimdi Orman
arazisi bu işe tahsis edildi. deniyor ve TOKİye veriliyor. Dikkat
çekici olması, bu insanlar bahane edilmek suretiyle o bölgenin en önemli
özel alanı, denize sıfır olan, aradan sadece bir kara yolunun
geçtiği orman alanı -1.200 dekar olarak bildiğimiz bir alan- bu
işe tahsis ediliyor.
Değerli milletvekilleri, buraya sadece TOKİnin
bina yapıp bu insanlara Siz de alıyorsanız alın, size
bazı kolaylıklar sağlayacağız. demesi suretiyle
mesele hallolmuyor. Bu bölgedeki orman arazisi o bölgenin turistik potansiyeli
açısından
O bölgede 40 dönüme yakın, Sakarya ve Melen Nehirleri
arasında, kesintisiz, Türkiyenin en büyük sahilleri vardır ve
Antalya Kemer gibi bir turizm planlamasının yarın bu bölgede
yapılması zaruri iken ve bu arazinin de en tamamlayıcı
unsur pozisyonunda olduğu bilinirken boş bir çiftlik arazisini bu
işe tahsis etmeyip orman arazisini TOKİ yoluyla buraya vermenin
ileride büyük sıkıntılar çıkaracağını,
burada problemin çözülmediğini, köylünün istismar edildiğini
gördüğümüz için biz değişiklik -ilave- önergemizde şunu
söyledik: Mademki bu tahsis yapıldı, Bu alan bu maksat
dışında, Ortaköy ahalisine tahsis edilmek dışında
başka bir işte kullanılamaz. diye
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MÜNİR KUTLUATA (Devamla)
bir cümlenin buraya
eklenmesi lazım ki Türkiyede yaşanmakta olan ve çoğu hâlde
TOKİnin içinde bulunduğu olumsuzlukların ve şaibelerin
bölgemize ve bu ilçemize sirayet etmesinin önü kesilsin. O bakımdan,
önergemize destek istiyoruz, son derece masumdur ve son derece makuldür.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
MEHMET GÜNAL (Antalya) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.01
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 16.11
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin Altıncı Oturumunu
açıyorum.
Sakarya Milletvekili Münir Kutluata ve
arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı vardır, önerge
kabul edilmemiştir.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısı ile 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman
Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına
Orman Sınırları Dışına Çıkarılan
Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin
Satışı Hakkında Kanuna geçici madde eklenmesini öngören
Çerçeve 139'uncu maddenin üçüncü fıkrasında yer alan
"amacıyla kullanılır" ifadesinin "amacı
kapsamında kullanılır" şeklinde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Erol Dora (Mardin) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet katılıyor mu?
KÜLTÜR
VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN
Önerge üzerinde söz isteyen İdris Baluken, Bingöl Milletvekili.
Buyurun
Sayın Baluken.
İDRİS
BALUKEN (Bingöl) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle,
Mecidiyeköydeki iş cinayetinde yaşamını yitiren bütün
işçi, emekçi kardeşlerimize Allahtan rahmet, ailelerine ve tüm
halkımıza başsağlığı diliyorum. Gerçekten
böylesi acılarla karşılaşınca burada ne
konuşacağımızı da bilmiyoruz. Yüreğimiz kanıyor,
vicdanımız sızlıyor ve burada maalesef gereksiz gündemlerle
vakit geçiriyoruz, önümüze sürekli olarak bu tarz acı hadiseler gelmeye
devam ediyor. Bu Meclis, âdeta bir cinayet filmi izler gibi sürekli iş
cinayetlerinde yaşamını yitiren insanların dramına
tanıklık ediyor ama maalesef gerekli yasal düzenlemeleri yapma,
gerekli tedbirleri alma konusunda da kendi üzerine düşen hiçbir
sorumluluğu yerine getirmiyor. Neoliberal bu acımasız,
pervasız politikalar devrede olduğu sürece bu iş cinayetleriyle
pek çok insanımızı kaybetmeye devam edeceğiz. Defalarca bu
kürsüden dile getirdik, taşeronlaştırma sistemi,
sendikasızlaştırma, güvencesiz çalışmayla ilgili köklü
tedbirleri, köklü çözümleri ele almadığımız sürece biz bu
acı hadiseleri -demin dediğim gibi- cinayet filmi izler gibi bu
Meclis sıralarından izlemeye devam edeceğiz. Ama ne yazık
ki, içinizde vicdanı sızlayan kişi sayısı az.
Milletvekillerinin pek çoğunun yoksul, emekçi, işçi ailelerinden
geldiğini bilmemize rağmen, böyle bir gerçekliğin arka planda olmasını
bilmemize rağmen bu acılarla ilgili bir duyarsızlık
içerisinde olmasını biz kabul edilemez buluyoruz. Burada tek tek önergeler, tek tek torba kanunu içerisindeki gerekçeler
üzerine konuşmaya gerek yok. Taşeronlaştırma sistemiyle
ilgili ne yapacağız? Bu taşeronlaştırma sistemi emek
sömürüsü demektir, sermayeyi kayırmak demektir, iş cinayetlerinde
işçilerin, emekçilerin yaşamını yitirmesi demektir. Niye bu
Meclis, bütün gündemini bir hafta süresince, bir hafta boyunca bu taşeron
sistemi üzerine kurgulayıp gerekli yasal düzenlemeleri yapmıyor? Bunu
kaçımız kendimize soruyoruz? Böyle bir pervasızlıkla,
kapitalist sistemin çarklarını devam ettirmeye çalışan
düzenlemelerle bu halkın hiçbir sorununa buradan çözüm bulunması
mümkün değil.
Bakın, görüştüğümüz torba yasa Somadaki
katliam üzerine, Somadaki insan eliyle oluşturulmuş katliam üzerine
getirilmiş bir yasa tasarısı ama içerisinde Somadan başka
her şey konuşuluyor. Soma için buraya yasal düzenleme getiriyorsunuz,
Somada madenci emekçileri yaşamını yitirmeye devam ediyor.
Burada görüşmeler devam ettiği süre içerisinde Zonguldakta,
Balıkesirde, Konyada, Şırnakta maden işçileri, maden
emekçileri yaşamını yitirmeye devam etti; inşaat
işçileri, mevsimlik tarım işçileri yaşamını
yitirmeye devam ediyor. Bundan hiçbirinizin vicdanı sızlamıyor
mu? Buraya çıkıp bu tiyatroya bir son vermemiz gerektiğini,
çalışma hayatıyla, emekle ilgili köklü birtakım yasal
düzenlemeler yapmamız gerektiğini söylemenin ağır
sorumluluğunu siz omuzlarınızda hissetmiyor musunuz? Bunu
hissetmediğiniz sürece biz bu ülkenin maalesef, hiçbir sorununu çözemeyiz.
Gerekli yasal düzenlemeler yapılacak.
şeklinde her iş cinayetinden sonra açıklamalar
yapılıyor. E, tabii ki yasal düzenlemeler yapılacak. Ama, niye
yapmıyorsunuz? Somadan sonra da Gerekli yasal düzenlemeleri
yapacağız. dediniz. Şimdi Mecidiyeköyde 10 can daha gitti,
ilgili bakanlar, Hükûmet yetkilileri Gerekli yasal düzenlemeleri
yapacağız. diyor. Bu Meclis şimdi olağanüstü çağrıyla
toplanmış durumda, niye bu yasal düzenlemeleri konuşmuyoruz,
niye taşeronlaştırmanın,
sendikasızlaştırmanın, iş cinayetlerinin boyutunu
tartışmıyoruz? Sadece ağustos ayında 158 işçiyi,
emekçiyi bu şekilde ihmallerin ve açık cinayetlerin getirdiği
bir pervasızlıkla kaybetmişiz. Sadece 2014 yılı
içerisinde iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi
sayısı 1.200ü geçmiş. Böyle vahim bir tabloyla karşı
karşıyayız.
Dolayısıyla burada tek tek böyle torba
yasasının maddeleri ya da önergeleri üzerine konuşmak yerine
bunu derhâl geri çekip çalışma hayatının tamamını
masaya yatırmak gerektiğini buradan ifade ediyorum.
Hepinizi vicdana davet ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, birleşime beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.18
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.25
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon burada.
Hükûmet burada.
140ıncı madde üzerinde üç adet önerge
vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vuralın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın
Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139,
2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524,
2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203,
2/1217, , 2/1227, 2/1236, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924,
2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041,
2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176,
2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219 140'ncı maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz
MADDE 140 14/3/2013
tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 15 inci
maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"(3) Bakanlık,
Kurum ve DSİ bu Kanun kapsamındaki denetim yükümlülükleri ile ilgili
olarak, sonuçları itibarıyla Bakanlık, Kurum ve DSİ
açısından bağlayıcı olmayacak ve yaptırım
içermeyecek şekilde inceleme, tespit ve raporlama yapmak üzere konuda
ihtisas sahibi kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden hizmet
alabilirler."
Erkan
Akçay Alim
Işık Seyfettin
Yılmaz
Manisa
Kütahya
Adana
Ali
Halaman
Adana
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyette
bulunduğundan önergeleri birlikte işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 14/3/2013
tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 15 inci
maddesinde değişiklik öngören 140'ıncı maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Hasip
Kaplan Nazmi
Gür Adil
Zozani
Şırnak Van Hakkâri
Erol
Dora Sebahat
Tuncel Nursel
Aydoğan
Mardin İstanbul Diyarbakır
Pervin
Buldan
Iğdır
Aynı
mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:
Rahmi
Aşkın Türeli Vahap
Seçer Erdal
Aksünger
İzmir Mersin İzmir
Musa
Çam Haluk
Ahmet Gümüş Ümit
Özgümüş
İzmir Balıkesir Adana
BAŞKAN Aynı mahiyetteki önergelere Komisyon
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Peki, önergeler üzerine Hakkâri
Milletvekili Sayın Adil Zozani konuşacak.
Buyurun.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biz, bu tasarı maddesinin kanun tasarısından
çıkarılmasını önerdik; sebebi şu: Bu konuda daha
ciddi, daha kalıcı bir çözüm üretmek gerektiğine
inanıyoruz, buna da dikkat çekmek için söz aldım.
Şimdi, Türkiyede hem elektrik üretimi hem elektrik
üretiminden sonraki elektrik sarfiyatıyla ilgili çok ciddi problemlerimiz
var. Elektrik sarfiyatı Türkiyede uzun süredir tartışma
konularından bir tanesidir. Maalesef, elektriğin, elektrik
enerjisinin üretildiği bölge ve o bölgedeki kullanım oranı ile
Türkiyenin diğer bölgeleri arasında ciddi bir oransızlık
var, bir dengesizlik var. Geçmişte, daha önceki dönemlerde, bu konuda
görüşlerimizi ifade ettik. Şimdi, en son dün, Enerji Bakanı
açıklama yapıyor, kayıp kaçak meselesini tekrar gündeme
getiriyor, Türkiyenin belli bölgelerinde elektrik sarfiyatından
dolayı tahsilatın yapılamadığına ilişkin
ifadeler kullanıyor. İlk defa kullanmıyor, daha önce de bu
suçlayıcı nitelikteki değerlendirmeleri, beyanları
Sayın Bakanın olmuştu. Özellikle, bazı bölgelerde yüzde
80e varan bir kayıp kaçak meselesinden söz ediliyor. Bu bölgeler
arasında, benim de vekil olduğum il de bunların içerisinde
geliyor. Fakat, Sayın Bakan bu konuyla ilgili değerlendirme yaparken
hep kaçağa vurgu yapıyor, kayıpla ilgili hiçbir
değerlendirmede bulunmuyor. Sadece bir rakam vereceğim, neden
Sayın Bakanın kayıp noktasına hiç işaret
etmediğine ilişkin bir emare olur, bir ipucu olur, siz de bunun
üzerine bir değerlendirme yaparsınız diye düşünüyorum.
Hakkâri-Yüksekova enerji nakil hattında Erziki noktası ile Yüksekova
girişi arasında yaklaşık 35 kilometrelik bir mesafe var. Bu
35 kilometre mesafede herhangi bir yerleşim yerine ara hattan bir enerji
verme söz konusu değildir. Ancak, çıkış noktası ile
varış noktası arasında yaklaşık 10 bin
kilovatsaat enerji kaybı söz konusudur. Bunu kayıp kaçağa
yüklüyor, kayıp kaçak oranı olarak, kaçak oranı olarak
Sayın Bakan ifade ediyor. Nedenine gelince, neden kayıp
noktasında hiç işin üzerinde durmadığı nokta: Devlet
1980den bu yana bu bölgede enerji nakil hatlarına ilişkin herhangi
bir iyileştirmede bulunmamış. Nakil hatlarının
eskimiş olması bu kayba bir sebebiyettir.
Kaçaklara ilişkin olarak da şunu geçenlerde
burada ifade ettim: Siz askerî noktalardaki kaçak enerjiyi
faturalandırın, kayıt altına alın, biz de halk
nezdindeki kayıp kaçağı, en azından bir yüzde 50
oranında katkı sunalım, bunu da asgariye indirelim. Peki, bu
çözüm mü? Bu da çözüm değil, palyatif çözümlerden söz ediyoruz sadece.
Çözüm şu
Son dönemlerde, Urfadan tutun da Mardine kadarki bölgede,
özellikle köy tüzel kişiliklerinin köylerin içme suyunu temininde
kullandığı elektriğin kesilmesi durumunda köylüler hem
elektriksiz hem susuz; probleme dönüştü, günlerce süren eylemlere
dönüştü bu. En son, Hükûmet bu konuda geçici bir çözüm üreterek
Şimdi enerjiyi verelim, tahsilatı yapalım. Yapamayacaksınız,
keşke yapabilseniz, bu tahsilatı yapabilseniz ama
yapamayacaksınız, gerçekçi değildir.
Daha açık bir
teklifte bulunuyoruz size. Bakın, Keban Barajını
Elâzığ Belediyesine devredelim, Keban Barajının elektrik
üretiminden Elâzığ Belediyesi sorumlu olsun. Karakaya ve Atatürk
Barajlarını Urfa Büyükşehir Belediyesine devredelim. Onlar
üretsin bu enerjiyi, tahsilatı da onlar yapsın.
BEDRETTİN YILDIRIM
(Bursa) Belediye mi yapsın barajları?
ADİL ZOZANİ
(Devamla) Evet, belediye yapsın. Tahsilattan, üretimden, üretim
aşamalarından da belediyeler sorumlu olsun. Nasıl su
tahsilatını belediyeye yaptırıyorsak elektrik
sarfiyatından dolayı tahsilatı da belediyelere yükleyelim ama
bir koşulla: Siz, özel şirketlere hangi koşullarda bu devri
yapıyorsanız, belediyelere de bu devri bu koşullarda yapın.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ADİL ZOZANİ
(Devamla) Belediyeler bundan sorumlu olsun, siz de bu dertten kurtulmuş
olursunuz. Böylelikle enerji kayıpları da gündemimizden
çıkmış olur.
Teşekkür ederim. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Aynı mahiyette önerge
olduğu için, diğer konuşmacı kim olacak Sayın Altay?
Sayın Sarıbaş buradalar mı?
ENGİN ALTAY (Sinop)
Sayın Sarıbaş yok, Sayın Kuşoğlu konuşacak.
BAŞKAN Ankara Milletvekili
Sayın Bülent Kuşoğlu, buyurun.
BÜLENT KUŞOĞLU
(Ankara) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli
arkadaşlarım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu vesileyle kürsüye
çıktım. Bugün 9 Eylül, İzmirin kurtuluşu. Bütün
İzmirlileri ve Kurtuluş Savaşının nihayete
erdiği o noktayı da bu vesileyle gündeme getiriyorum, kutluyorum.
Değerli
arkadaşlarım, siyaset hizmet için yapılır. Bizler de bunun
mutluluğunu, zevkini, gururunu tatmak için siyaset yapıyoruz,
uğraşıyoruz hepimiz. Bir şeyler üretmeye çalışıyoruz.
Kendi bölgelerimize, toplumumuza hizmet etmeye, hizmet vermeye
çalışıyoruz. Bunu da bir yasama organı içerisinde
yapıyoruz. Bizler kanun yapmaya, Hükûmeti denetlemeye
çalışıyoruz. Hükûmet de icra makamı, malum, onlar da icra
yapıyorlar, bir şeyler üretmeye çalışıyorlar.
Bu torba yasa, galiba
Meclis tarihinin en sıkıntılı maratonlarından bir
tanesi oldu. Çok daha uzun kanunlar var. Mesela Ticaret Kanunu,
hatırladığım kadarıyla 1.700e yakın madde,
geçici maddelerle 1.700 küsura yakın madde ama bu kadar uzun sürmedi, bu
kadar tartışılmadı, konuşulmadı. Bunun içerisinde
çok farklı kanunlar var, çok farklı konular var. Halkın da
bizden beklediği çok şey vardı bunun içerisinde, toplumun beklediği.
Birçok toplum kesimi kendisi için kadro bekledi, birçok toplum kesimi
kendisiyle ilgili iyilik bekledi, kendi sorunlarının çözümünü
bekledi.
Torba yasa 148 madde, yeni
maddeler de ihdas ettik, ilave ettik, onlarla birlikte 150yi geçiyor. Tabii ki
birçok toplum kesiminin sorununa çözüm getirdi ama onun haricinde büyük de
sorunlara sebep oldu, büyük sorunlar da çıkaracak, öyle görünüyor. Bunu en
başından beri tasarlayamadık. Başından sonuna kadar,
ne olması gerektiğini, neyle ilgili olması gerektiğini bir
türlü halledemedik. Somayla ilgili olarak getirdik, biraz önce
bahsettiğim gibi, 40tan fazla, hatta 50 kanunu ilgilendiren bir torbaya
dönüştü, sıkıntılar oluştu.
Bunlar arasında sizlerin de dikkatinizi çekmek
istediğim bazıları var. Mesela biz, buradan, hem alt komisyondan
hem de Genel Kuruldan bunu geçirirken bazı tarihler saptadık. Mesela,
vergi aflarıyla ilgili olarak en son 30 Nisan tarihini saptadık, 30
Nisana kadar olan vergi borçlarını kapsama aldık. Ama, ondan
sonra birçok kişi vergi affı çıkacak diye ödemelerini
yapmadı, aksattı. Bugün 9 Eylül, muhtemelen bu
-Cumhurbaşkanlığına gidecek, incelenecek, bayağı
da kapsamlı, Mecliste tabii incelenecek önce - eylül sonunda ekim
başında ancak yayımlanacak Resmî Gazetede, yürürlüğe
girecek. Vergi aflarıyla ilgili dolayısıyla
sıkıntı söz konusu olacak. Sosyal Güvenlik Kurumu
alacaklarıyla ilgili -o da 30 Nisan en son tarih olarak belirlenmiş
vaziyette- sıkıntı olacak. Trafik cezalarıyla ilgili olarak
olacak; orada da bir tarih getirmişiz, 82nci maddede. Gümrük ve Ticaret
Bakanlığıyla ilgili, gümrük alacaklarıyla ilgili getirdik,
orada da bir tarih var; orada da yine sorunlar, sıkıntılar
olacak. Bu süre içerisinde geçen zamanda kimse ödemelerini yapmadı,
aksattı. Bunları da aslında düşünerek bu kanunu yeniden
düzenlememiz, bazı maddelerde tekriri müzakere yapmamız lazım
diye düşünüyorum ama zannediyorum böyle bir düşünce yok
gördüğüm, konuştuğum kadarıyla. Bunu gündeme getirmemiz
lazım. Madem bu kadar sıkıntıya girdik, geceleri
uğraştık, kavga ettik, tartıştık, birçok konuyu
gündeme getirdik; bari sonuç alıcı bir şey yapalım,
doğru dürüst, işe yarar bir şey yapalım,
yaptığımız işe değsin. Bana göre, bunları
tekrar gündeme getirip, bu tarihleri en azından düzeltmemiz gerekir diye
düşünüyorum ya da bu vesileyle eksik kalan birçok madde var, onları
da tekrar gündeme getirmemiz lazım. Ben bundan sonraki konuşmamda
bunları tek tek getireyim, anlatayım. Maddelerle ilgili olarak da -en
fazla bir gün sürer- bir düzeltme yapalım, yaptığımız
işe değsin, bir sonuç alalım.
Bunu gündeme getirmek istemiştim. Bu vesileyle
herkese saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önergeler kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vuralın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın
Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139,
2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524,
2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203,
2/1217, 2/1227, 2/1236, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932,
2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051,
2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178,
2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219 140'ncı maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Erkan
Akçay (Manisa) ve arkadaşları
MADDE 140- 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı
Elektrik Piyasası Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"(3) Bakanlık, Kurum ve DSİ bu Kanun
kapsamındaki denetim yükümlülükleri ile ilgili olarak, sonuçları
itibarıyla Bakanlık, Kurum ve DSİ açısından
bağlayıcı olmayacak ve yaptırım içermeyecek
şekilde inceleme, tespit ve raporlama yapmak üzere konuda ihtisas sahibi
kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden hizmet
alabilirler."
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA
(Eskişehir) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde Sayın Alim
Işık konuşacak, Kütahya Milletvekili. (MHP
sıralarından alkışlar)
Buyurun.
ALİM IŞIK (Kütahya) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının
140ıncı maddesinin değiştirilmesi amacıyla
vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle
yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu madde 14 Mart 2013
tarihinde yüce Meclisin çıkardığı 6446 sayılı
Elektrik Piyasası Kanununun 15inci maddesinin 3üncü
fıkrasını değiştirmeyi öngören bir madde. Söz konusu
kanunun yürürlükteki 3üncü fıkrası, elektrik piyasasıyla ilgili
üretim ve dağıtım işlemlerinde gerekli denetimlerin
yapılması amacıyla Bakanlığı, EPDKyı -Kurumu-
ve DSİyi yetkili kılıyor ve yönetmelik çıkarmaya, hizmet
almaya ve her türlü kontrolü, incelemeyi yapmaya bu kurumları yetkili
kılmış.
Şimdi, torba yasa tasarısındaki gelen
öneride Devlet Su İşleri devre dışı
bırakılıyor. Şimdi, söz konusu maddenin 2nci fıkrasında
Devlet Su İşlerine şu görev verilmiş: Bu kanun ve su
kullanım hakkı anlaşması çerçevesinde elektrik enerjisi
üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su
yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel
kişiler tarafından yapılacak baraj, gölet ve regülatör gibi su
yapılarının inşasının inceleme ve denetimi
DSİ tarafından yapılır. Bu hüküm aynen kalıyor ama
bununla ilgili yönetmelik çıkarma ve diğer işlemlerde DSİnin
söz hakkı elinden alınıyor; olmaz bu. Onun için, devletin
kurumları ile onların anayasal görevleriyle oynamayalım.
Önergemiz bunu düzeltmeyi amaçlayan bir önerge ve kesinlikle Devlet Su
İşlerinin de içinde bulunacağı bu devlet kurumları
tarafından yapılacak inceleme ve denetimlerde, konusunda ihtisas
sahibi olan kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden hizmet
alabilmeyi öngören bir önerge. Dolayısıyla, bununla ilgili her türlü
düzenleme yetkisi de bunlarda olacaktır.
Bir taraftan Devlet Su İşlerinin inceleme ve
denetim yetkisi kanunen yerinde duruyor; diğer taraftan da (3)üncü
fıkrada Devlet Su İşlerinin bu konudaki yükümlülüğünü
elinden alıyorsunuz. O zaman, bir yerde bir sıkıntı var.
Şu anda, HESlerin denetimiyle ilgili, bazı yandaş
firmaların yaptığı uygulamalardaki
haksızlıkları, Devlet Su İşleri çıkartılacak
yönetmelikle engellemek istiyor. Bunu devre dışı bırakarak
yandaşlara rant sağlama yine burada amaçlanıyor. Bu doğru
değil, yüce Meclisin bu işe alet edilmesi hiç doğru değil.
Bunun düzeltilmesi amacıyla önergemiz verildi. Doğru,
mantıklı ve makul bir önerge olduğunu düşünüyoruz.
Bu vesileyle, şu anda toplumun bizden beklediği
ve gerçekten, büyük kitlelerin Acaba bizim de derdimize bir derman olunabilir
mi? diye kulağını buraya diktiği birkaç konuyu da sizlerle
paylaşmak istiyorum: Şu anda, Tarım
Bakanlığının kullanmadığı bazı kadrolar
dâhil olmak üzere bu kadrolara atanmayı bekleyen ziraat mühendisleri,
gıda mühendisleri, su ürünleri mühendisleri, balıkçılık
teknolojisi mühendisleri ve veteriner hekimler buradan kadro tahsisi bekliyor.
Bununla ilgili, toplamda 20 bin kadronun tahsis edilmesini öngören bir
teklifimiz, ek madde önerimiz olacak. Umarım yüce Meclis bunu
değerlendirecektir. Bu konuyu çözmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Çünkü, bu yılki üniversite yerleşim rakamlarına
baktığınız zaman, değerli milletvekilleri,
bahsettiğim mesleklerdeki bölümler kontenjanlarını
dolduramadı. Yani, devletin iş kapısı
yaratmadığı bir meslek artık taraftar bulmuyor, çok
sayıda bölüm, çok sayıda fakülte bu konuda sıkıntı
çekiyor. Bunu çözmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Yine, üniversite öğretim elemanlarının
özlük haklarının iyileştirilmesiyle ilgili düzenlemenin acilen
bu Meclisten çıkması gerekiyor. Bu torba yasaya bunun da ilave
edilmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz.
Bir başka öneri de: Sözleşmeli memurlara kadro
verildi ve bu kadro verilmesiyle birlikte de beş yıl o yerden yer
değiştirmeme şartı getirildi
hatırladığınız gibi. Şimdi, bu durumdaki birçok
memurun eş durumu ve hastalık nedenleriyle mazeretten dolayı
bunun esnetilmesi talebi vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİM IŞIK (Devamla) Bunun da yerinde bir
talep olduğunu düşünüyoruz. Buna da çözümün getirilmesi yerinde
olacaktır.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Karar yeter
sayısı
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.51
SEKİZİNCİ
OTURUM
Açılma Saati: 17.02
BAŞKAN: Başkan Vekili
Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER:
Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin
Sekizinci Oturumunu açıyorum.
Kütahya Milletvekili Alim
Işık ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında
karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Elektronik cihazla oylama
yapalım.
İki dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı vardır,
önerge kabul edilmemiştir.
639 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine devam
edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet
burada.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
141inci maddede üç adet
önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639
Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in;
Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli
Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin;
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet
Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal
ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin
Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi
Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandırın;
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin;
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik
Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve
141. maddesindeki ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun
81inci maddesi ibaresinin madde metninden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Musa
Çam Haluk
Ahmet Gümüş
İzmir
İzmir
Balıkesir
Uğur
Bayraktutan Ümit
Özgümüş Erdal
Aksünger
Artvin
Adana
İzmir
Vahap
Seçer
Mersin
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
okutacağım iki önerge aynı mahiyette olduğundan birlikte
işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı
Posta Hizmetleri Kanununun 21 inci maddesinde düzenleme öngören 141inci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan Sebahat
Tuncel
Iğdır
Diyarbakır
İstanbul
İdris
Baluken Hasip
Kaplan Erol
Dora
Bingöl
Şırnak
Mardin
Nazmi
Gür Ertuğrul
Kürkcü
Van
Mersin
Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza
sahipleri:
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa
Tokat
Kütahya
Seyfettin
Yılmaz Ali
Halaman Zühal
Topcu
Adana
Adana
Ankara
BAŞKAN Komisyon önergelere katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA ( Eskişehir) Katılamıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üstünde Sayın Ertuğrul
Kürkcü konuşacak, Mersin Milletvekili.
Buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) Sayın Başkan,
sevgili arkadaşlar; bu 141inci maddenin tasarı metninden
çıkarılmasını Halkların Demokratik Partisi adına
istiyoruz. Bu metnin tasarıdan çıkartılması ihtiyacı
bütünüyle şununla ilgilidir: Çünkü bu maddenin kabul edilmesi hâlinde
Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin
iş yeri açarken belediyelerden izin alması ve harç ödemesi
mecburiyeti kaldırılmak istenmektedir. Doğrusu, bu yasayı
Hükûmet Programında çokça dile getirilen merkezî idare ve yerel
yönetimler ilişkileri bakımından da programla
bağdaştırmak neredeyse imkânsızdır çünkü Hükûmet
Programında merkez-yerel ilişkilerinden söz ederken program, merkezî
idarenin yetkileri bakımından şöyle diyor: Merkezin görev ve
yetkilerini tarif etmek, kalan bütün konularda yerel yönetimleri yetkilendirmek.
Şimdi, şu ana kadar yerel yönetimlerin sahip
oldukları gelir getirici kaynaklardan birinden yerel yönetimleri mahrum
bırakmanın bu yaklaşımla ne gibi bir ilgisi olabilir? Genel
eğilim, partimizin eğilimi, Türkiye'deki genel gidişat, hemen
hemen artık ortak bir kabul görmüş bulunduğu gibi, yerel
yönetimlerin hem karar alma yetkilerinin hem kaynaklarının
artırılması ve güçlendirilmesini hem de bu kaynakların
tasarrufları önündeki engellerin kaldırılmasını
gerektirmektedir. Oysa bununla birlikte karşı karşıya
kaldığımız mesele, PTT teşkilatının giderek
artan kârlılığının önündeki bir engeli daha
kaldırmak, zorunlu bir masraf kapısını PTT bütçesinden
dışarı çıkartmakla ilgili belediyelerin gelir kalemlerinden
birisini de ortadan kaldırmak sonucunu verecek son derece buyurgan,
merkezci, yukarıdan, otoriter bir yaklaşımdır. O nedenle,
hem Hükûmetin topluma teklif ettiği uzlaşmayla ilgisizdir bu
yaklaşım hem de ticari açıdan da artık bir şirket olmuş
olan ve şirketleşmesine ilişkin yasa Mecliste görüşülürken
öteki şirketlerle rekabet ve onlarla eşit koşullarda
yarışma için kendi yapısının
değiştirildiği bu şirket, şimdi diğer
şirketlerle rekabet açısından da haksız bir biçimde güçle
donatılmaktadır. Diğerleri harç ödeyecekler ve belediyelerden
izin alacaklar ancak PTT teşkilatı almayacak. Niçin? Bir kamu
iktisadi teşekkülü olduğu için. Kamu iktisadi teşekkülü
olmuş olması yerel yönetim bakımından ne fark eder? Hiçbir
şey fark etmez. İşgal ettiği yer, yerel yönetime
yüklediği yük ve bunun için yerel yönetimin talep etmesi gereken hizmet
bedelleri öteki şirketler için neyse bir kamu iktisadi teşebbüsü için
de o olması gerekir. Dolayısıyla, bunun, baştan sona
tutarsız, toplumun genel gidişatıyla ilgisiz, sadece, PTT bütçesinin biraz daha fazla vermesinden
başka, kârlılık oranlarının
arttırılmasından başka hiçbir amaç gütmeyen bu yasanın
buraya konmasının ne kamu yararıyla ne posta hizmetlerinin
iyileştirilmesiyle ne de yerel yönetimlere vadedilen kaynak
artırımı ve kaynakların tasarrufu önündeki engellerin
kaldırılmasıyla bir ilgisi yoktur. O nedenle, biz Halkların
Demokratik Partisi olarak, daima yerel yönetimlerin merkezî idareden
özerkliği ve kendi kaynaklarını tasarruf etmelerinin mutlak
hakkında ısrar eden bir politik hareket olarak bu tasarıdan bu
maddenin çıkartılmasını ve yerel yönetimlerin olan
gelirlerin yerel yönetimlere iade edilmesini istiyoruz.
Hepinizi saygı ve
sevgiyle selamlıyorum. Hükûmet partisindeki arkadaşların da
vaatleri ile eylemleri arasındaki tutarlılık üzerinde bir kere
daha düşünmelerini istiyorum.
Teşekkür ederim.
İyi günler. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Diğer önerge üzerinde
Ankara Milletvekili Sayın Zühal Topcu konuşacak.
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
ZÜHAL TOPCU (Ankara) Teşekkür ediyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 141inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge
üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, biraz önce AKP Grup Başkan Vekili Sayın
Mustafa Elitaşın sarf etmiş olduğu bir cümle gerçekten
bizleri çok üzdü, özellikle öğretmen atamalarını Milliyetçi
Hareket Partisinin engellediği yönünde talihsizce ve samimiyetsiz bir
ifadeyle bu cümleyi sarf etmiştir.
Şimdi, biz, MHP olarak -aslında, ben, gerçekten
bazı rakamları da vermek istiyorum- üç yılda özellikle
öğretmenlerle ilgili 27 kanun teklifi, 11 de araştırma önergesi
vermiş bulunuyoruz; bunların hepsi de Adalet ve Kalkınma Partisi
milletvekilleri tarafından burada reddedilmiştir; biz, bunu bütün
kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
Şimdi, özellikle, 2002 yılında iktidara
gelmeden önce, o zaman Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı
olan Sayın Recep Tayyip Erdoğanın sarf etmiş olduğu
cümleyi de paylaşmak istiyoruz. Özellikle atanamayan öğretmenlere
verdiği Ben iktidara gelirsem, eğer bana oy verirseniz, bütün
hepinizi atayacağım. şeklindeki sözün hâlâ yerine
getirilmediğini ve şu anda alınan kadroların ihtiyaca
karşılık olmadığını da belirtmek istiyoruz.
Özellikle üç yılı aşkın süredir
eğitim camiasının bütün sorunları üzerinde en fazla
eğilen bir partiyiz, onu paylaşmak istiyoruz. Daha on beş gün
önce, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bir kanun teklifi verdik. Kanun
teklifi burada. 350 bin atanamayan öğretmene karşılık,
Sayın Bakanın da ifade ettiği 126 bin ihtiyaca karşılık
120 bin öğretmen 30 Aralığa kadar atansın şeklinde,
böyle bir teklifimiz var. Şu anda teklif ediyoruz, eğer bunu
gerçekten samimiyetle istiyorsanız o zaman şu anda bu kanun
teklifimizin yerine getirilmesi ve sizin tarafınızdan da kabul
edilmesi gerekmektedir, bunu paylaşmak istiyoruz.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Popülizme yer yok!
ZÜHAL TOPCU (Devamla) Yine, torba yasanın
görüşmeleri sırasında 40 bin olarak çıkan öğretmen
kadrosunun 35 bin olarak belirlendiğini paylaşmak istiyoruz.
Yine, komisyon görüşmeleri sırasında
Milliyetçi Hareket Partisinin teklif ettiği 100 bin kadronun da dikkate
alınmadığını da belirtmek istiyoruz burada. Yani,
yine, MHP olarak o zaman biz, 100 bin öğretmen ataması olarak teklif
vermiştik, bunu da kabul etmediniz.
Ve şimdi, şu ana
baktığımızda görüyoruz ki özellikle bu torba yasa Meclise
getirildiğinde, Somada meydana gelen kazanın problemlerinin,
ihtiyaçlarının giderilmesi için böyle bir kanun teklifi gündeme
geldiğinde 60 maddeyle geldi ama daha sonra 149 maddeye
çıktığını gördük. Şu anda da Meclisin acilen
toplanma gerekçesi olarak öğretmen atamaları gündeme getirilirken -dün
akşam hep birlikte, bütün kamuoyuyla paylaştık- gerçekten
öğretmen atamalarıyla ilgisi olmayan ama araya
sıkıştırılmak istenen, geçirilmek istenen ve gündemden
de kaçırılmak istenen bazı maddelerin de olduğunu
görebiliyoruz. İşte, Ataşehirde yapılmak istenen
uygulamalar gibi veya TİB Kanununda eklemeler yapılması gibi
bunların da gündeme getirildiği görebiliyoruz.
Şimdi, baktığımızda,
öğretmenlerle ilgili olarak, özellikle eğitim camiasının
sorunlarının giderilmesine yönelik olarak biz, Milliyetçi Hareket
Partisi olarak, özellikle maaş düzenlenmesinden tutun öğretmen
atamalarındaki sayının artırılmasına yönelik, ek
göstergelere yönelik ve çalışma şartlarının
düzenlenmesine yönelik olarak birçok seferde vermiş olduğumuz veya
gündeme getirmiş olduğumuz kanun teklifleri ve araştırma
önergelerinin her defasından Adalet ve Kalkınma Partisi
tarafından da reddedildiğini burada paylaşmak istiyoruz;
özellikle kamuoyuyla ve Sayın Adalet ve Kalkınma Partisi
milletvekilleriyle paylaşmak istiyoruz.
Hepinize teşekkür ediyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz.
Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önergeler kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris
Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3
Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ
Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan
Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan
Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile
2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan
Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa
Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili
Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul
Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 141. maddesindeki ve
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 81 inci maddesi ibaresinin
madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Rahmi Aşkın
Türeli (İzmir) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA
(Eskişehir) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Sayın Uğur
Bayraktutan konuşacak, Artvin Milletvekili
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; aslında ben torba yasa üzerinde
konuşacaktım ama -son gelişme Artvinde- şu kısa
saatler içerisinde bir bilgi geldi bana.
Bu Parlamentoda Cerattepeye ilişkin çok
konuşma yaptım, sizi bıktırdığımı da
biliyorum ama şimdi, Oruçlu köyünde geçen hafta içerisinde, geçen aylar
içerisinde bir yol çalışması yapılmak istendi madenle
ilgili olarak. Biraz önce de Kafkasörde, bir doğa cenneti olan, Artvinin
üzerinde yer alan, bir millî park niteliğinde olan yerde Cerattepe madeni
bahane edilerek Oruçlu köyüne giden yolda bir genişletme
çalışması yapılmasıyla ilgili olarak Orman Bölge
Müdürlüğünün damgalama çalışması yaptığına
ilişkin bir bilgi geldi değerli arkadaşlarım.
Bakın, Artvinliler tarih boyunca devletle hiç
karşı karşıya gelmediler Sayın Bakan. Yarın üzücü
olaylar olabilir Artvinde. Buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisinden bütün
Türkiyeye sesleniyorum: Artvinliler hiçbir dönemde devletle, milletle
karşı karşıya gelmediler, onu da başardınız.
Nasıl başardığınızı bilmiyorum, bakın.
Şimdi, gelinen noktada Orman Bölge Müdürlüğü
damgalama çalışması yapıyor Oruçlu köyüne doğru 15
metre yol genişliğinde, ki ihtiyaç da yok, madenle ilişkili
yapılmakta olan bir yol çalışması. Bir de idare
mahkemesinde dava devam ediyor. ÇED raporu içerisinde yol genişletilmesine
ilişkin herhangi bir ibare, herhangi bir beyan da yok. Yeşil Artvin
Derneği çırpınıyor, bu saatte Artvin Valiliğinin,
makamının önünde bekliyorlar. Aldığımız bilgilere
göre, yarın bu yol çalışmasıyla ilişkili olarak ilgili
kurumlar gerekli çalışmayı yapacaklar. Artvinliler de yarın
orada olacaklar. Artvinliler ile güvenlik güçlerinin karşı
karşıya geleceğine ilişkin elimizde ciddi emareler var,
ciddi duyumlar var, bizleri uyarıyorlar.
Orman Bölge Müdürüne, Artvin Orman Bölge Müdürüne
sesleniyorum: Dün Yeşil Artvin Derneğinin Başkanı Orman
Bölge Müdürlüğüne bir dilekçe veriyor Bakın, burada yasaya aykırı
işlem yapıyorsunuz. diye. Orman Bölge Müdürü, Yeşil Artvin
Derneği Başkanına diyor ki: Yarın buna cevap
vereceğim. Bugün Dernek yetkilileri kalkıyorlar, Orman Bölge
Müdürlüğüne gidiyorlar. Orman Bölge Müdürü diyor ki: Ben on beş gün
içerisinde cevap vermek zorundayım. Bakın, bugün öğleden sonra
Orman Genel Müdürünü aradım.
Değerli arkadaşlarım, Türkiyede
ormanı katledenlerin kimler olduğunu biliyoruz. 6831in ne
olduğunu bilirim. Yıllarca avukatlık yaptım ama ormanı
orman dairesinin katlettiğine ilişkin bir örneği görmedim
değerli arkadaşlarım. Devlet eliyle ormanı yok etmeye
çalışıyorsunuz Artvinde, Artvinde bir cinayet işleniyor.
Bakın, ben, Cerattepeye ilişkin ihalelerin
nasıl yapıldığını, ihaleye nasıl fesat
karıştırıldığını bu Türkiye Büyük
Millet Meclisinde onlarca kez anlattım. Bütün kulaklar sağır,
duvarlara çarptım ama gelinen noktada görülüyor ki yarından itibaren
Artvine yeni bir bomba atıyorsunuz siz.
Lütfen -biraz önce milletvekilime de söyledim- Valilik
yetkililerine buradan sesleniyorum, AKPnin yetkililerine sesleniyorum,
Sayın Bakana sesleniyorum: Bakın, yarın eğer Artvinde
üzücü bir olay olursa, değerli arkadaşlarım, bütün Artvinlilerin
iki eli yakanızdadır. Eğer orada bir tek üzücü olay olursa bunun
sorumlusu Hükûmettir değerli arkadaşlarım; bunu buradan
uyarıyorum.
Bu yörenin milletvekiliyim ben. Artvini gören
milletvekili arkadaşlarım var, iktidar partisi içerisinde de
milletvekili arkadaşlarım var. Yüzde 70 eğimli bir
coğrafyanın üzerinde beynimize kurşun sıkılmasına
izin vermeyeceğiz, bize bedeli ne olursa olsun vermeyeceğiz. (CHP
sıralarından Bravo! sesleri, alkışlar) O ihaleyi alan o
firmanın yetkililerine de sesleniyorum, o bana mesaj atan Cengizlere,
Özaltınlara da sesleniyorum: Bize bedeli ne olursa olsun Artvini yok
etmenize izin vermeyeceğiz değerli arkadaşlarım. Ben
milletvekili olarak burada şov yapmıyorum, Artvini yok ediyorlar
değerli arkadaşlarım, Artvini yok ediyorlar.
OSMAN ÇAKIR (Düzce) Şov yapıyorsun, şov.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) Öyle zannediyorsunuz
siz Artvini görmediğiniz için. Size göre şov yapmak değil mi
ormanı savunmak? Doğayı savunmak size göre şov yapmak
değil mi?
Ben buradan Orman ve Su İşleri Bakanına
sesleniyorum: Sayın Bakan, benim ulaşamadığım, çok
önemli bir toplantıda olan Orman Genel Müdürüne lütfen talimat veriniz,
yarın ormana uzanan o kirli elleri lütfen ormandan
uzaklaştırınız diyorum.
Artvin huzurlu bir kent, bu ülkenin örnek kentlerinden
bir tanesi, cumhuriyetin de en güzel kentlerinden birisi. Neden Artvine bomba
atıyorsunuz değerli arkadaşlarım, neden Artvini
peşkeş çektiriyorsunuz?
MUSA ÇAM (İzmir) Bombacı bunlar,
bombacı!
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) Neden böyle
yapıyorsunuz değerli arkadaşlarım? Artvinin milletvekili
olarak bunu buradan bütün Türkiyeye haykırıyorum: Bütün
Artvinlilerin gözü kulağı yarın Artvinde olsun, Artvindeki bu
cinayette olsun.
Bakın, Murgulda da -en güzel yerlerimizden bir
tanesi- aynı şirket siyanür barajı kurmak istiyor. Ölümler
olacak, binlerce ölüm olacak, belki heyelanlar olacak. Bakın, Somayla
ilgili olayı Özgür Özel burada konuştuğu zaman gülüp geçiyordunuz.
Ben de Artvini buradan konuşuyorum. Yarın eğer Artvinde bir
tek ölüm olursa, değerli arkadaşlarım, onun vebali sizlerin
üzerindedir.
O nedenle, Sayın Bakan, Orman Genel Müdürünü lütfen
arayın. Bakın, lütfen arayın. Eğer bunu yapmazsanız bu
kürsüye kendimi zincirleyeceğim. Bakın, bunu yapmazsanız bu
kürsüye kendimi zincirleyeceğim değerli arkadaşlarım.
OSMAN KAHVECİ (Karabük) Tehdit etme, tehdit etme.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) Bu nedenle, lütfen,
Artvine uzanan bu elleri kıralım diyorum,
duyarlılığınızı bekliyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, yeni madde ihdasına dair
bir önerge vardır. Önergeyi okutup Komisyona soracağım. Komisyon
önergeye salt çoğunlukla yani 21 üyesiyle katılırsa önerge
üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyonun salt
çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden
kaldıracağım.
Şimdi önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019,
2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227,
2/1236, 2/1242, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837,
2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983,
2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083,
2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192,
2/2198) nin 141 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
maddenin eklenmesini, sonraki maddelerin buna göre teselsül edilmesini arz ve
teklif ederiz.
Erkan
Akçay Mustafa
Kalaycı Alim
Işık
Manisa Konya Kütahya
Yusuf
Halaçoğlu Münir
Kutluata
Kayseri Sakarya
"MADDE 142- 6475 sayılı
Posta Hizmetleri Kanunun 22 nci maddesinin 1 inci fıkrasının
sonunda yer alan "tebligat ve telgraf hizmetine ilişkin faaliyetler
ile" ibaresinden sonra gelen "esas sözleşmesinde" ibaresi
"ana statüsünde" olarak değiştirilmiş, 3 üncü
fıkrası madde metninden çıkarılmış ve
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"(5) PTT bünyesinde 657
sayılı kanuna ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki
(II) sayılı cetvele tabi olarak çalışanlar ile PTT'de idari
hizmet sözleşmesi ile istihdam edilenlerden; şehir içinde
postayı yerinde kabul eden ve dağıtımını yapanlar
resmî idareler, belediyeler ve ortaklıklar tarafından alınan
yolculuk ücretlerini ve bu ücretlere zammolunan vergi ve resimleri vermekten
muaftırlar. PTT'nin kendi taşıtları da özel idare ve
belediyelerce alman resimlerden muaftır."
BAŞKAN Komisyon, önergeye salt çoğunlukla
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA
(Eskişehir) Komisyon üyelerimizi buraya davet ediyoruz.
Sayın Başkanım, salt
çoğunluğumuz yoktur, katılamıyoruz.
BAŞKAN Komisyon önergeye salt çoğunlukla
katılmamış olduğundan önergeyi işlemden
kaldırıyorum.
Sayın milletvekilleri, 142nci maddede üç adet
önerge vardır, okutuyorum
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın
Başkanım, bir şey arz etmek istiyorum.
Şimdi, komisyonu davet ettiler ama Mecliste karar
yeter sayısı yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Toplantı yeter
sayısı yok.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Toplantı yeter
sayısı yok. Bu şekilde üyelerin burada olmadığı
bir ortamda böyle bir çağrı geçerli değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Meşru değil efendim,
meşru değil.
BAŞKAN Komisyonun, üyelerini madde ihdasında
komisyonu oluşturmak için çağırdığında
toplantı yeter sayısı arandığını ben hiç
görmedim, buna tanık olmadım.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Ama, bütün üyelerin
olmadığı bir ortamda komisyon üyelerinin gelmesi zaten mümkün
değil. Öncelikle Mecliste toplantı yeter sayısının
olması gerekir bu çağrının yapılabilmesi için.
BAŞKAN Ben böyle bir usulü ne pratik olarak
yaşadım ne de Tüzükte böyle bir şeyi gördüm.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Pratik olması
başka bir şey, şu an karar yeter sayısı bile yok
toplantı yeter sayısını bırakın.
Dolayısıyla, hâliyle böyle bir kararın verilmesi mümkün
değil.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin
Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi
Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün;
Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri
Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem
Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 142. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Musa
Çam Vahap
Seçer
İzmir
İzmir
Mersin
Erdal
Aksünger Ümit
Özgümüş İlhan
Demiröz
İzmir
Adana
Bursa
Haluk
Ahmet Gümüş
Balıkesir
"MADDE 142- 7/11/2013 tarihli ve 6502
sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70 inci
maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
"Tüketici hakem heyetleri tarafından vekâlet
ücreti ödenmesine karar verilemez."
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili
Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili D. Ali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677,
2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837,
2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983,
2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083,
2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 142 nci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa Tokat Kütahya
Seyfettin
Yılmaz Ali
Halaman Mustafa
Kalaycı
Adana Adana Konya
MADDE 142- 7/112013 tarihli ve 6502 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70 inci maddesinin birinci
fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
Tüketici hakem heyetleri vekâlet ücreti ödenmesine karar
veremez."
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının 142 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan İdris
Baluken Hasip
Kaplan
Iğdır
Bingöl Şırnak
Demir
Çelik Erol
Dora Nazmi
Gür
Muş Mardin Van
Sebahat
Tuncel Altan
Tan
İstanbul Diyarbakır
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA
(Eskişehir) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Sayın Hasip Kaplan
konuşacak, Şırnak Milletvekili.
Buyurun.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Değerli
arkadaşlar, tüketicilerin haklarının korunması, 21inci
yüzyılda, çevre hakları gibi, gelişmiş hak arama
özgürlüklerinin en çok yaygınlaştığı bir alandır
ve özellikle Türkiyede enerji, gıda, su, dolaylı vergiler, kredi
kartları, telefon, GSM, İnternet, İnternet üzerinden
yapılan alışverişler, bütün bunlar dikkate
alındığı zaman son derece önemli bir konu. Ancak bir
gerçeğin altını çizmek istiyoruz: Türkiyede tüketici dernekleri
gönüllü bir çalışma yapıyor ve bu gönüllü çalışma
içinde mağduriyeti olan vatandaşlar bu dernekler kanalıyla ve
avukatlar kanalıyla hak arama yoluna gidiyorlar. Bu hak arama yolunda
açılan, hakem kuruluna gidilen davaların da yüzde 90ı
avukatlarla takip ediliyor çünkü vatandaşın hakem kuruluna gitmesi,
dilekçe yazması, hakkını araması, mevzuatı bilmesi
mümkün değil arkadaşlar.
Şimdi, bu kanunla tüketici hakem kurullarında
avukatlara avukatlık ücretinin ödenmemesi diye bir hüküm getiriliyor.
Arkadaşlar, bedava su var mı Türkiyede? Bir yere bir dilekçe
yazdığınız zaman A4 kâğıdı bile para
değil mi? Bunun gideri yok mu? Bunun harcı yok mu? Bunu takip eden
bir avukatın orada bilgisini sunduğu zaman, o hakkı
aradığı zaman o yurttaşın Anayasanın 172nci
maddesine göre tüketicileri koruma hakkını kullanmasından daha
doğal bir şey var mı? Şimdi, Anayasanın hükmü,
Anayasanın 90ıncı maddesi, uluslararası sözleşmeler
Sayın Bakan, hayırlı olsun, 28inci
fasılla tanışacaksınız. 28 Mayıs 2014te bu
Tüketici Yasasını daha yeni çıkardınız, daha üç ay
dolmadı. Üç ay geçmedi arkadaşlar, bu Tüketici Kanununu
konuştuk burada. Bu Tüketici Kanununu konuştuğumuz zaman
vatandaş hak aramasın diye, hakem kurullarında ücret ödenmesin
diye bir kural tartışıldı mı, konuşuldu mu,
komisyona geldi mi, uzmanlara soruldu mu? Niye bunu torba kanuna koyuyorsunuz?
Şimdi, Yargıtayın aldığı
kararlar var. Bakın, elektrik kayıp kaçaklarıyla ilgili hakem
kurullarına yapılan başvurularda vatandaşın
yaptığı başvuruları haklı buldu.
Yine, size bir şey daha söyleyeyim. BDDKnın
tüketicilerle ilgili şu an bir yönetmelik taslağı var, şu
an bütün tüketici dernekleri bunu tartışıyorlar. Bu tüketici
derneklerinde kredi kartlarından alınan 26 kalem ücret ve masraf
Bakın, dikkat edin, bunları belirleyecek olan BDDK. Bunu neyle
belirleyecek? Yönetmelikle. Yönetmelikle de belirlenirse sonuçta bir ihtilaf
doğduğu zaman vatandaşın avukat tutma özgürlüğü yok
mu? Avukat tutmayın. mı diyeceksiniz vatandaşa. Dünya Ticaret
Merkezindeki hakem kurullarının davaları avukatsız mı
yapılıyor, oraya bakanlar mı giriyor davaya?
Arkadaşlar, Türkiyede hak arama özgürlüğünün
yolunu kapatmak, bilinçli bir toplumun önünü kesmek, sivil toplum örgütlerinin
önünü kesmek ve bu şekilde belli bir kesimi yani bir
hırsızlık yapan, ayıplı mal satan,
dolandırıcılık yapan
İnternet siparişlerinde,
gazetelerde okudunuz, Marmaris Tüketiciler Derneği Başkanının
bir açıklaması var, cep telefonu siparişi verip cep telefonu
yerine nelerin çıktığını basında okudunuz.
Şimdi, arkadaşlar, Allah için Türkiyede Meclisin
vatandaşı korumak diye bir görevi yok mu? Niye bu yolu
kesiyorsunuz, kimin için kesiyorsunuz? Bu Meclis sadece bu hile,
dolandırıcılık, vatandaşa, tüketiciye ayıplı
mal satan
GSM operatörleri durmadan zam yapıyor, İnternet abonesine
otomatikman her gün zam yapılıyor; çocuklarınızın ek
kredi kartları var, onlara yüzde 50 masraf çıkarılıyor. 10
kişilik bir aile, hiç çalışmadan, yılda kişi
başına 500 lira banka kredi kartı aidatı ödüyor.
Şimdi, siz burada Avukatlar girmesin davaya, ücret
almasın. diyorsunuz. Hangi mahkemede masrafsız, zamansız,
emeksiz bir hak aranabilir söyleyebilir misiniz? Yanlış yapıyorsunuz.
AKPli hukukçulara buradan sesleniyorum, elim yakanızdadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla) AKPli hukukçular, elim
yakanızdadır, hepinizi teşhir edeceğim; listenizi
çıkaracağım, bütün hukukçuları teşhir edeceğim.
Olmaz böyle şey. Bu kadar yanlış şey yapmanın
gereği yok arkadaşlar, bunu geri çekin. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Kaplan, teşekkürler.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Karar yeter
sayısı istiyorum.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.51
DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati:
18.01
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER:
Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve
arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter
sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet burada.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili
Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677,
2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837,
2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983,
2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083,
2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 142 nci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Mustafa Kalaycı
(Konya) ve arkadaşları
MADDE 142- 7/112013
tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
Tüketici hakem heyetleri vekâlet ücreti ödenmesine karar
veremez."
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA
(Eskişehir) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Sayın Başkanım, izniniz olursa bu
konuyla ilgili kısa bir açıklama yapmak istiyorum.
Bu madde, Türkiye Barolar Birliğinin tüketici hakem
heyetlerinin kararlarıyla ilgili olarak avukatlık ücretine
hükmedilir. şeklinde ücret tarifesine bir hüküm dercetmesiyle ortaya
çıkan bir konudur. Bu ifade yani tüketici hakem heyetlerinin
kararlarıyla ilgili olarak Tüketici hakem heyetleri tarafından
avukatlık ücretine hükmedilir. ifadesinin tarifeye dâhil edilmesinden
sonra Bakanlığımız ve Tüketici Dernekleri Federasyonu
tarafından bu bölümün iptali için dava açılmıştır. Bu
davayla ilgili olarak Danıştay 8. Dairesi yürütmeyi durdurma
kararı vermiştir. Yürütmeyi durdurma kararında -ki, tarihi de 4
Temmuz 2014tür- Danıştay, bu hususla ilgili olarak ve
tartıştığımız konuyla ilgili olarak, vekille
takip edilen davalarda mahkemelerce avukatlık ücretine hükmedileceği,
tüketici hakem heyetlerinin yargısal bir merci olmadığı, bu
nedenle, çözüme kavuşturdukları uyuşmazlıklarda vekâlet
ücretine hükmedemeyecekleri, bu konuda üst hukuk normlarında da herhangi
bir hüküm bulunmadığı, ayrıca Anayasa Mahkemesinin 20/03/2008
gün ve 2008/84 sayılı kararında da aynı yönde bir karar
verildiği çok açık bir şekilde belirtilmiştir.
Dolayısıyla bu madde, bu doğrultuda, mahkeme kararları,
oturmuş içtihat kararlarıyla örtüşmektedir ve uyumludur.
Tüketici hakem heyetlerinin mahkeme olmadığı ve bu nedenle
vekâlet ücretine hükmedemeyecekleri gerçeğinden yola çıkarak bu
düzenleme getirilmektedir. Yoksa ne avukatlara ya da o meslekteki
arkadaşlarımıza yönelik en ufak bir düzenleme, bir adım söz
konusu değildir, böyle değerlendirilmemesi gerekir.
Teşekkür ederim.
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Katılmıyorsunuz.
Önerge üzerinde Sayın Mustafa Kalaycı
konuşacak, Konya Milletvekili. (MHP sıralarından
alkışlar)
MUSTAFA KALAYCI (Konya) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Görüştüğümüz maddede, biraz önce Sayın
Bakanın da izahat verdiği üzere, tüketici hakem heyetlerince vekâlet
ücreti ödenmesine yönelik karar verilemeyeceği düzenlenmektedir.
Değerli milletvekilleri, tüketici hukukunun temeli tüketicinin
korunması anlayışına dayanmaktadır. Oysa ülkemizde
geçen yıl çıkarılan Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanunda bu anlayış terk edilmiş, bankaların ve
firmaların istekleri doğrultusunda hazırlandığı
anlaşılan bu kanunla tüketici hakları geriye götürülmüş,
ücret ve komisyonların önemli bir bölümü yasal hâle getirilmiştir.
Tüketicinin kaderi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun
insafına bırakılmış, kredi kartı yıllık
ücreti ve kredi masraflarının önü açılmıştır. Bu
kanunla BDDKnın Alınabilir. dediği bir masraf için tüketici
hak arama mercilerine dahi başvuramayacaktır.
Bu kanunda olduğu gibi, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumunun İnternet sitesinde kamuoyunun
görüşüne sunulan, finansal tüketicilerden faiz dışında
alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin usul ve esaslar
hakkında yönetmelik taslağının da bankaların talepleri
doğrultusunda hazırlandığı görülmektedir. BDDK
bankaların aldığı ücret, komisyon ve masrafları 20
kalemle sınırlandırmış, 26sını
kaldırmıştır. Ancak söz konusu ücretlerin neredeyse
tamamı aslında tüketicinin hukuk mücadelesiyle elde ettiği
kazanımlardır. Yönetmelik taslağı mevcut hâliyle
tüketicilerin beklentilerine cevap vermemektedir.
Kredi sözleşmeleri için alınan dosya
masrafı güya kaldırılmış ama yerine kredi tahsis
ücreti konulmuştur. Tüketicinin kredi talebinde bulunduğu,
bankanın da krediyi tahsis ettiği bir ortamda bankanın ücret
almasını haklı kılacak bir hizmet ortada yoktur.
Taslağa göre, taşınır ve
taşınmaz rehni tesisiyle gayrimenkul ekspertizi işlemlerinden
alınacak ücretin üçüncü şahıslar üzerinden tüketicilere
yüklenmesi de kabul edilebilir bir durum değildir. Oysa bu tür
işlemler bankaların menfaatine olup onların ödemesi
gerekmektedir.
Taslakta bazı işlemler bir
defalığına ücret dışı tutulmuştur,
devamı yine ücrete tabidir. Ücretler bankaların keyfine
bırakılmıştır. Kredi kartlarından alınan
yıllık ücretlerin yasal yolu açılmıştır. Ek karta
da yüzde 50ye varan ücret öngörülmektedir.
Yine, bu taslakta, kredi veren kuruluşlar
uyguladıkları ücretlerde yıllık yüzde 20ye varan
artış yapabileceklerdir. Asgari ücretliye, çalışana ve
emekliye kılı kırk yararak belirlenen düşük zamlar reva
görülürken bankalara bu bonkörlük hangi hukuka dayandırılmaktadır?
Taslak, mevduat hesaplarından alınan hesap
işletim ücretini yasal hâle getirmektedir. Tüketiciyle sözleşme
yapan, diğer mal ve hizmet satan şirketlerin tuttukları
kayıt için ücret alınmamaktadır. Bankaların kendi
kayıtlarını tutma sorumluklarını tüketiciye fatura
etmeleri hukukla bağdaşmamaktadır. Bu örnekleri çoğaltmak
mümkündür.
Değerli milletvekilleri,
hatırlayacağınız üzere bankaların
aldığı ücret ve komisyonlarla ilgili olarak dönemin Sayın
Başbakanı ve bakanlarının sanki kendileri iktidarda
değilmiş gibi, tüketicilerin soyulduğunu, halkın sömürüldüğünü,
kanının emildiğini söyleyerek ahlaktan, edepten yoksun dedikleri
hatta vampirlik olarak nitelendirdikleri uygulamaların engelleneceği
ve gerekenin yapılacağı yönünde yaptıkları konuşmalar,
söyledikleri sözler havada kalmıştır. Sonuçta faiz lobisi
sevindirilmiş ve haksız kazançlar yasal hâle getirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu tasarıda zor
durumdaki birçok vatandaşımızın beklentileri yer
almamaktadır. Bu yıl peş peşe yaşadığı
afetler nedeniyle iyice zor duruma düşen çiftçimizin ve üreticimizin
sorunlarına AKP Hükûmeti duyarsız kalmaktadır. Çiftçiler
elektrik borçlarına kolaylık getirilmesini beklerken AKP Hükûmeti
işi gücü bırakmış elektrik şirketlerinin
tahsildarlığına soyunmuştur.
Yine, başta belediyelere ait olmak üzere kamuya ait
taşınmazların kiracısı olan
vatandaşlarımız da ödeyemedikleri kira borçları nedeniyle
zor durumda bulunmaktadır. Bu tasarının kendilerini niye
kapsamadığını sormakta ve kapsama alınmayı umutla
beklemektedir. Kamuya ait, belediyelere ait iş yeri kirasını
ödeyemeyen vatandaşlarımızın, ecrimisil
borçlarını ödeyemeyen çiftçilerimizin borçları da bu
tasarının kapsamına alınmalıdır.
Teşekkür ediyor, saygılarımı
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi
Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün;
Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri
Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem
Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 142. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
"MADDE 142- 7/11/2013 tarihli ve 6502
sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70 inci
maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
"Tüketici hakem heyetleri tarafından vekâlet
ücreti ödenmesine karar verilemez."
İlhan Demiröz (Bursa) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER
(Gaziantep) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Bursa Milletvekili Sayın İlhan
Demiröz konuşacak önerge üzerinde.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 639 sıra
sayılı Yasa Teklifinin 142nci maddesinde vermiş olduğumuz
önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle
selamlıyorum.
Bu önergeyle Tüketici hakem heyetleri tarafından
vekâlet ücreti ödenmesine karar verilemez. ifadesinden hareketle üretici ve
tüketici arasındaki dengenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak
isterim ama gelin görün ki üretici ile tüketici arasındaki bu makas daha
çok aracılar lehine gelişmektedir.
Ülkemiz çok zengin bir ülke, 78 milyon hektar yüz
ölçümümüz var, 28 milyon hektar tarım alanımız var. Dünyadaki 8
gen merkezinin 3ü bizde. 13 bin bitki çeşidimiz var, 4 bin endemik türü
bitkimiz var, doğudan batıya, kuzeyden güneye zengin
biyoçeşitliliğimiz var. Tarıma gayrisafi yurt içi hasılada
yüzde 8, istihdamda yüzde 25 katkı veriyoruz.
Değerli milletvekilleri, torba yasada ne
ararsanız bulabilirsiniz. En son dün akşam müteahhitlerin istekleri
doğrultusunda mahalle sınırlarını da
değiştirdik. Değişmeyen, ilgilenilmeyen bir kesim varsa bu
da çiftçilerimiz ve köylülerimiz. Çok mu hayatlarından memnun? Hayır,
ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanına
bakarsanız, tarımsal gelir açısından dünyada 7nci
sırada olduğunu her fırsatta ifade eder ancak Kanadada 43 bin
dolar, Fransada 41 bin dolar, Hollandada 33 bin dolar, Malezyada 7 bin dolar
ve Türkiyede 3.600 dolar kişi başına çiftçi gelirinde 22nci
sırada olduğumuzu Sayın Bakan ne hikmetse hiç söylemez. Yine
başka bir şey daha söylemez Sayın Bakan, son on bir yılda
gayrisafi yurt içi hasılada yılda ortalama yüzde 5 büyümemize
rağmen tarımda yüzde 2,3 büyüdük. Türkiyede birey başına
millî gelir 10.469 dolarken tarımda birey başına 3.602 dolar olduğunu
söylemek istiyorum.
Bu tabloyu şunun için çizdim değerli
arkadaşlar: Biz, Plan ve Bütçe Komisyonunda ve alt komisyonda
çiftçilerimizin sıkıntısını bildiğimiz için üç
tane önerge verdik ama Plan ve Bütçe Komisyonunda bu reddedildi. Burada da,
şu anda Genel Kurulda da 148inci maddeden sonra, geçici 1inci maddeden
sonra bu önergelerimizi verdik. Dilerim burada, madde ihdasında 21
Komisyon üyesi arkadaşımız gelerek çiftçilerimizin bu
sorunlarına eğilirler. Nedir bu önergeler, ne istiyoruz?
Arkadaşlar, birinci olarak istediğimiz, sulama
kooperatiflerinin, çiftçilerin TEDAŞa borcu var ve bu borcun, bu
faizlerin silinmesini, anaparanın en az beş yıl
taksitlendirilmesini istiyoruz. Bu arkadaşlarımızın yapmış
olduğu çalışma üretimle ilgili, tarımla ilgili. Bu
bakımdan bu borçların silinmesini istiyoruz.
İkinci istediğimiz husus şu: Sulama
kooperatiflerinin ve sulama birliklerinin, çiftçilerimizin Ziraat
Bankasına, tarım kredi kooperatiflerine borcu var. Şimdi,
bazı yetkililer şunu ifade edebilir: Efendim, bu konuyla ilgili
bazı önlemler aldık. Ama bu aldığınız önlemler
her yıl faiz yumağı gibi büyüyor.
Arkadaşlar, istediğimiz şu, çiftçiler
adına: Faizlerin silinmesi, anaparanın tekrar taksitlendirilmesi.
Son olarak, sulama birliklerinin ve sulama
kooperatiflerinin hem üst birliklere hem de bu birliklere çiftçilerin borcu
var. Üretim yapıyor bu arkadaşlarımız, bu
borçlarının da faizlerinin silinerek anaparanın
taksitlendirilmesini istiyoruz. Çünkü, bu torba yasada herkese yakından ve
uzaktan bir kısım nasiplenme var ama çiftçilerin bu konuda hiçbir
sorununa çözüm gelmediğinin altını özellikle çizmek istiyorum.
Son olarak da sözlerimi şöyle bitirmek istiyorum:
Kurban Bayramı yaklaşıyor, Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı yetkililerini uyarıyoruz,
sakın ha gümrükleri sıfırlayarak hayvan ithalatına izin vermesinler
diyor, hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
143üncü maddede üç adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik
Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili
Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporunun 143. maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Musa
Çam Vahap
Seçer
İzmir İzmir Mersin
Erdal
Aksünger Ümit
Özgümüş
İzmir Adana
"MADDE 143- 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
"Diğer haklar" başlıklı 61 inci maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
4) Faaliyette bulunduğu il sınırları
içerisinde olan bir organize sanayi bölgesinin müteşebbis heyetine
katılım sağlayabilirler."
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, şimdi okutacağım önergeler aynı
mahiyettedir, birlikte işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede
düzenleme öngören 143'üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan İdris
Baluken Nazmi
Gür
Iğdır Bingöl Van
Nursel
Aydoğan Hasip
Kaplan Erol
Dora
Diyarbakır Şırnak Mardin
Sebahat
Tuncel Abdullah
Levent Tüzel
İstanbul İstanbul
Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza
sahipleri:
Erkan
Akçay Ali
Halaman Alim
Işık
Manisa Adana Kütahya
Necati
Özensoy Seyfettin
Yılmaz Reşat
Doğru
Bursa Adana Tokat
BAŞKAN Komisyon önergelere katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER
(Gaziantep) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde Sayın Levent Tüzel
konuşacak, İstanbul Milletvekili.
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Torba yasanın bu maddesine ayrıntılı
girmek istemiyorum çünkü ülkemiz iş cinayetlerini konuşuyor,
sorguluyor, tartışıyor, olmaması için herkes temennide
bulunuyor. Bu konuda en büyük görev ve sorumluluğun Mecliste olması
gerekir. Bütün dünyada yani bu kapitalist, emperyalist sistemde her gün 6.300
işçinin iş kazası ya da bağlı meslek
hastalıklarından dolayı öldüğü iddia ediliyor ya da
raporlar bunu gösteriyor. Bu demektir ki her on beş saniyede bu dünyadan 1
insan göçüp gidiyor. Türkiye'deki karşılığı, günde 4
işçi, emekçi hayatını bu şekilde kaybediyor. Rakamlar çokça
telaffuz edildi. Son ağustosta 158 işçi iş cinayetlerine kurban
gitmiş. Tabii, inşaat sektörü bu açıdan en fazla kayıp
veren sektör.
Önceki gün, bu ağır koşullarda
çalışan ve Mecidiyeköydeki katliamdan sonra isyan eden işçiler
sokağa çıktılar. Onların nedenleri de çok
çarpıcıydı; yemeklerinde böcek çıktı, kurt
çıktı ve Artık yeter! diyerek sokaklara çıktılar,
isyan ettiler. Kurtlu yemek, hayvanların dahi barınmayacağı
yerlerde yatmaya zorlanmaları
İşte, bu Torunlar Towersta,
rezidansta, yerin eksi 4üncü katında, havasız, kimsenin
yaşayamayacağı, nefes alamayacağı yerlerde,
koğuşlarda, kendilerinin hapishane adı verdikleri yerlerde
yaşamaya zorlanıyor 1.500 işçi; işte aralarından 10 tanesi,
11 tanesi hayatını kaybetti.
Torunlar İnşaat, işçilerin hapishane
dediği yer birkaç gündür âdeta TOMAlarla, polis güçleriyle birlikte
kuşatılmış durumda. Neden? Çünkü insanlar orada protesto
yapmasın, protesto yapanlar da susturulsun, görülmesin.
Nedir bu korunan müteahhitlerin hükmü, hukuku? Son AKP
iktidarı döneminde 15 tane müteahhit -bunlardan bir tanesi
Cengiz-Kolin-Limak ortaklığı- biliyorsunuz bunların
-işte, Torunlar da bunlardan bir tanesiydi- taşeron sistemiyle,
özelleştirme yoluyla aldığı firmalardan bir tanesi Elektrik
Dağıtım, BEDAŞ. BEDAŞta işçiler iş
sağlığı ve güvenliği talep ettiği için,
İstanbul Avcılarda 26 işçi Ben tek başıma elektrik
kesme, arıza giderme, sayaç okuma işlemi yapmayayım; bu
güvenlikli olmuyor, yanımda bir tane daha işçi olmalı.
dediği için, İş sağlığı güvenliği
hükümleri uygulansın. dedi diye kapıya konuldu.
Bunu yapan Cengiz-Limak-Kolin ortaklığı,
baraj kapaklarını açarak, Antalyada kanala devrilen işçi
servislerini çalıştırarak, Samsunda yine tonlarca ağırlıktaki
o kapağın işçilerin üzerine devrilmesini sağlayarak,
Adanada Gökdere Barajında işçilerin ölümüne yol açarak, en son
İstanbul Boğazındaki üçüncü köprü inşaatında, bütün
buralarda, dünya zengini durumuna gelmiş bu 15 inşaat
firmasından bir tanesi durumundaki bu konsorsiyum, işçileri
cinayetle, kölece çalışmayla karşı karşıya
getirmiş durumda.
Torunlar da bu dünya zenginlerinden bir tanesi,
Mecidiyeköydeki bu TOKİ inşaatını ve ihalesini alan.
Forbesin listelerinde 78inci sırada. Bunlara kim kol kanat geriyor?
dediğimizde, elbette arkasında, 62nci Hükûmetin yeni Türkiye
vadettiği, işte bu işçi cinayetleriyle, işçi ölümleriyle
aslında acımasız bir manzara söz konusu.
Fırsatçılık bugün bu yasa
görüşmelerinde de karşımıza geliyor. İşte, kamu düzeni
ihtiyacı diye işçi yirmi dört saat
çalıştırılıyor ama bir başka zaman kamu düzeni
cam işçilerinin grevini yasaklamayı gerektiriyor. Bir başka
zaman, burada olduğu gibi, bütün İnternet dünyasını kontrol
altına alıp istediği vakit ona müdahale etme hakkını
ya da müteahhitlere yeni rant alanları peşkeş çekmek üzere ilçe
sınırlarını, mahalle sınırlarını
değiştirmeyi beraberinde getiriyor. Bu cinayet, bu korku, bu
şiddet düzeni elbette değişecek ama işçi mücadelesiyle,
işçilerin örgütlenmesiyle, hak aramasıyla değişecek
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) - Yoksa, Meclis aynı
tas aynı hamam devam etmek niyetinde. Bunları sizlerle paylaşmak
istedim.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler.
Diğer konuşmacı Necati Özensoy, Bursa
Milletvekili.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 143üncü maddeyle ilgili verdiğimiz önerge
üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu madde yine bu torba yasaya girmiş en gereksiz
maddelerden bir tanesi. Neymiş? Kamu iktisadi teşebbüsleri
bulunduğu bölgelerdeki organize sanayi müteşebbis heyetlerinde yer
alabileceklermiş. Yani, bu maddeyle bütün kamu iktisadi teşebbüslerinin
durumları düzelecek; TKİ, TTK 500 milyon zarardan kurtulacak;
TKİdeki, TTKdaki iş güvenliği artacak; bütün maden
kazaları son bulacak sanki. Bu torba yasa kamuoyuna sunulurken ne diye
sunuldu? Özellikle Somada meydana gelen o korkunç kazada 301 canımızın
gitmesinden sonra iş sağlığı ve iş
güvenliğiyle ilgili tedbirlerin alınmasıyla, o kazadan zarar
görenlerin zararlarının telafi edilmesiyle alakalı 60 maddeyle
başlandı, Komisyonda ve Genel Kurulda ilave edilen maddelerle 150yi
bulduk, 150yi de geçeceğiz herhâlde bu gidişle.
Bakın, bütün bu ilavelere rağmen, Komisyondaki
görüşmelere rağmen, soruyorum şimdi, madenlerde
çalışan işçi kardeşlerimizin iş
sağlığı ve iş güvenliğinde bir arpa boyu yol alındı
mı? Yine, hâlâ madenlere işçilerimiz karbonmonoksit maskesiyle
giriyor, maske değiştirme istasyonları hâlâ yapılmadı.
Yine, bugünlerde, Soma Madenciliğe ait kapalı olan Işıklar
Maden Ocağı açılmak üzere. Aradan dört ay geçti, bir arpa boyu
yol alamadık. Yine, araştırma komisyonu kuruldu, bu
araştırma komisyonunun içerisinde de yer aldım. Bu
araştırma komisyonunda acil tedbirler alınmasıyla ilgili
öneriler sunduk, vay efendim, araştırma komisyonunun görevi
değilmiş böyle tekliflerde bulunmak diye, iktidar mensubu
arkadaşlar Bunları geri çevirelim. şeklinde bize geri
döndüler.
Şimdi, bakın, ifade ettiğim gibi dört ay
geçti ama yavaş yavaş o acılar siliniyor, yakında da
unutulacak. 2010 yılında Kemalpaşa Bükköyde maden kazası
meydana geldiğinde, bana gelen bilgiler doğrultusunda, belgeleriyle
beraber, o madende yapılan teftişin, altı ay sonra
yapılacak olan teftişin yine o kurul tarafından iptal
edilmiş olması ve zamanında teftiş
yapılmadığından dolayı o kazanın meydana geldiğini
ortaya koymama rağmen orada hiçbir şey yapılmadı.
Bakın, şimdi de biliyorsunuz, son, 10
insanımızın canının gittiği o asansör
kazasında yine birtakım ihmaller ortada. Ağustos sonunda, yine,
kontrolleri bitmiş olmasına rağmen
yapılmadığı ortada ama bu iş güvenliğiyle
alakalı, yarın öbür gün aradan bir iki ay geçince yine unutulup gidecek.
Bakın, Bursada bir hizmet yapıldı. Yani,
hizmet fakiri olan Bursaya, benim de oturduğum yerde, Dobrucadan
İnkayaya, Uludağ yoluna bir bağlantı yapıldı.
Daha ilk haftada 2 tane ölümlü kazada 5 canımızı kaybettik, 38
kişi yaralandı. Şimdi yetkililer, Valilik açıklama
yapıyor. Efendim, eğim çok fazla. Yukarıdan gelirken işte
büyük araçların girmemesi lazım. Yol kapatıldı. Peki, bu
yol yapılana kadar bunun eğimini bilmiyor muydunuz? Bu tür kazalar
olabileceğini
Hem de aynı yerde
Demek ki bu yol yapımında
bir hata var, demek ki burada bir ihmal var.
Bakın, maden kazaları gibi, asansör
kazası, yol yapımından kaynaklanan kazalardaki bu
vurdumduymazlık
Yani, dün Sayın Elitaş dedi: İşte,
ne kadar kanun da çıkarsanız uygulamada aksaklıklar oluyor. Evet,
sorumluluk olmazsa, sadece yetki verirseniz bunlar böyle devam eder gider.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler... Önergeler kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu
ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu
ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal
ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve
Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün;
Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri
Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın
Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporunun 143. maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Özgür Özel (Manisa) ve Arkadaşları
"MADDE 143- 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
"Diğer haklar" başlıklı 61 inci maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
4) Faaliyette bulunduğu il sınırları
içerisinde olan bir organize sanayi bölgesinin müteşebbis heyetine
katılım sağlayabilirler."
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde Manisa Milletvekili
Sayın Özgür Özel konuşacak. (CHP sıralarından
alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Birkaç gündür, Meclisin olağanüstü toplantıya
çağrılmasıyla ilgili konuşurken iktidar partisi sözcüleri,
grup başkan vekilleri, şahsıma ve dolayısıyla
grubumuza sürekli iltifatta bulunuyorlar, diyorlar ki: Meclisin kapanması
gerekmişti, bu konuda biz bir irade koyduk ama Özgür Özel bir basın
toplantısı yaptı, üzerimize kamuoyu baskısı geldi, bu
yüzden Meclisi acil toplantıya çağırdık.
Eğer buranın toplanmasına, burada bu torba
kanunun çıkmasına biz vesile olduysak Somadaki işçiler
adına, madenciler adına, atanamayan öğretmenler adına, SGK
ve vergi borçlarının yapılandırılmasını
bekleyenler adına çok mutluyuz. Bu, bizim açımızdan bir gurur
vesilesi. Ama yandaşa çektiğiniz peşkeşlere bakarsak,
hukuku askıya almanıza bakarsak o zaman da bu benim açımdan bir
utanç vesilesine dönüşüyor. Bu kadar paradoksal bir durumu yönetmeye
çalışıyorsunuz ama bilin ki artık bu sefer iş elinize
yüzünüze bulaştı. Kendi grubunuza dahi anlatamayacak bir noktaya
geldiniz. Eskiden beri yaptığınız bir işi, olumlu
beklentileri, olumsuz şeylerin, zehrin etrafına şeker etmek ve
vatandaşa yutturma dönemi artık sona geldi; takke düştü, kel
göründü.
Ama, tabii, şöyle bir gerçeklikle karşı
karşıyayız: Somadaki madencilere verilen sözler
Keşke
Sayın Kapusuz salonda olsa, çıksa burada cevap hakkını
kullansa. Çünkü Somadaki madenciler, o geldiğinde, on gün içinde bu
kanunu çıkarmakla ilgili söz verirken, fevkalade mütedeyyin bir belagatle
orada yeminler ederken bu 15 tane maddeyi söyledi. Ama bugün geldiğimiz
noktada, bu 15 maddeden -kanunlaştığı takdirde- 15
sözünüzden 3ünü tam tutuyorsunuz, 4 tanesini yarım yamalak tutuyorsunuz,
buçuklu, 7 tane madde öyle veya böyle tutuluyor ama 8 tane sözü tutmadan
buradan gideceksiniz, bir kere bunun açıkça altını çizelim. Ve
çok net olarak söylemek gerekirse, herkes bilsin ki, sizlerin gözünde, grubun
gözünde farklı şeyler olabilir ama AKPyi yöneten o derin bir güç var
ya, onun gözünde ne Somanın ne madencinin ne şehitlerin geride
bıraktıklarının şu kadarcık bir hükmü
yokmuş, şu kadarcık bir hatırı yokmuş,
onları da çok açık olarak çıkalım burada sizlerle
tartışalım.
Ama başka bir şey var esas, başka bir
şey. Bir sürü önerge verdik, önergede muhalefet blok olarak hareket etti.
Dedik ki, Somada madenler bize bir şey gösterdi, Türkiyedeki en güvenli
maden buydu, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Soma Komisyonuna söyledi.
En güvenlisi bu. diyor Sayın Bakan, o zaman diğer madenlerdeki
madencilerin hayatlarından endişe edelim.
Şunu bilelim arkadaşlar, o günden bugüne
Türkiyedeki madenlerin iş güvenliğiyle ilgili ne bu torbada -varsa
biri çıksın göstersin Sayın Bakan- ne yönetmeliklerde, ikincil,
üçüncül mevzuatta bir arpa boyu yol almadık. Şu anda Türkiyede 13
Mayıs sabahı 301 madencimize mezar olan, 301 canımızı
alan Eynez madeni ne kadar güvenliyse, 49 bin maden işçimizin her gün
girdiği madenler en fazla o kadar güvenli.
Hiçbir şey
yapılmadan şimdi Meclisi kapatıp gideceğiz. Onlarca önerge
sunduk, dedik ki: Bir kere, madenlerle ilgili güvenlik tedbirlerini
araştıralım, derhâl önerelim, derhâl kanunlaşsın.
Önergeler 3 parti tarafından imzalandı, AKP oylarıyla
reddedildi. Şimdi, bugün, 1.200 tane madenci 3 vardiya hâlinde Soma
AŞnin kazadan sonra kapatılan diğer madenine
çalıştırılmak üzere indirilmeye başlandı. Maden
ocağının yeni genel müdürüne sordum: Diğer madende yangın,
alev yürümez olacağına alev alabilen banttan
çıkmıştı. Şimdi açtığınız
madende, Işıklarda bant alev yürümez mi? Hayır, değil
Vekilim. Karbonmonoksit yerine oksijen maskesi gerekiyordu, alındı
mı? Henüz alınmadı Vekilim. Demir olması gereken,
oksijen, içeri temiz hava taşıyan borular plastikti, düzelttiniz mi?
Hayır, aynıları. Neden? Mevzuatı düzeltmedik, biz
yapmadık yapılması gerekenleri. Şimdi, bu adamlar o madeni
tekrar açıyorlar ve bakın, hangi anlayış açıyor?
İş Teftiş Kurulu Başkanına sordum,
doğruladı, tutanaklarda var. Bu Işıklar Maden
Ocağı bir ay önce açılacaktı. O, karbonmonoksiti,
metanı ölçen sensörlere, madene dışarıdan temiz hava
getiren borudan bir baypas yaparak, bir yırtık açarak hava
üfletiyorlardı. Bu tespit edildi, savcılığa şikâyet
edildi; edilen adam yine madenin genel müdürü, anlayış aynı
anlayış ve 1.200 evladımız ölüme gidiyor. Sadece
Işıklarda değil, Türkiyenin dört bir yanında 50 bin
madenciyi her gün ölüme yolluyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) Sorumluluk
hepimizindir. Bunu bu gece yatmadan önce son bir kez daha düşünün lütfen.
Saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 18.49
ONUNCU OTURUM
Açılma Saati: 19.13
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin Onuncu Oturumunu açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon burada.
Hükûmet burada.
Sayın milletvekilleri, bir saat ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.14
ON BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 20.21
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138inci
Birleşiminin On Birinci Oturumunu açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon burada.
Hükûmet burada.
144üncü maddede dört adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısının 144 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Naci Bostancı Mehmet Doğan Kubat Ramazan Can
Amasya İstanbul Kırıkkale
Yılmaz Tunç İsmet
Su Recep
Özel
Bartın Bursa Isparta
Fatih Şahin
Ankara
"MADDE 144- 3/6/2011 tarihli ve 637 sayılı
Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Çalışma Grupları ve Dış
Ekonomik İlişkiler Kurulu
Madde 36- (1) Bakanlık, görev alanına giren
konularla ilgili olarak çalışmalarda bulunmak üzere diğer
bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, meslek
kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri
ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile geçici
çalışma grupları oluşturabilir. Çalışma
gruplarının ulaşım ve konaklama giderleri Bakanlık
bütçesinden karşılanabilir.
(2) Bakanlığın gözetimi ve denetimi
altında özel sektörün dış ekonomik ilişkilerini yürütmek
üzere, özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip,
Bakanlıkça belirlenecek özel sektör kuruluşlarından
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu oluşur. Kurulun
kısa adı DEİK'tir. DEİK, ikili ekonomik ilişkilerini
İş Konseyleri aracılığıyla yürütür. DEİK ile
İş Konseylerinin görev ve yetkileri, teşkilatlanma ve
işleyişleri, organları, bütçeleri, yönetim ve denetimleri ile
üyeliğe ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından
çıkarılacak Yönetmelik ile düzenlenir. DEİK'in bütçesi, Ekonomi
Bakanlığı bütçesinden yapılacak yardımlar ile
Yönetmelikte belirtilen kurucu kuruluşların katkı payları
ve/veya yıllık üyelik aidatlarından, iş konseyi üyelik
aidatları ve diğer gelirlerden oluşur. DEİK bütçesini
Bakanlık denetler. Bu fıkranın uygulanması sırasında,
diğer kanunlarda yer alan benzer ya da aynı mahiyetteki hükümler
uygulanmaz."
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
okutacağım üç önerge aynı mahiyettedir, birlikte işleme
alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısı'nın 3/6/2011 tarihli ve 637 sayılı
Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesinde düzenleme
öngören 144üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan Sebahat
Tuncel
Iğdır Diyarbakır İstanbul
İdris
Baluken Hasip
Kaplan Erol
Dora
Bingöl Şırnak Mardin
Nazmi
Gür
Van
Aynı
mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa Tokat Kütahya
Ali
Halaman Seyfettin
Yılmaz
Adana Adana
Aynı
mahiyetteki diğer önergenin imza sahiperi:
Rahmi
Aşkın Türeli Vahap
Seçer Musa
Çam
İzmir Mersin İzmir
Haluk
Ahmet Gümüş Erdal
Aksünger
Balıkesir İzmir
BAŞKAN
Komisyon önergelere katılıyor mu?
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ
BİLGİÇ (Isparta) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
GÜMRÜK
VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) -
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Önerge üzerinde Manisa Milletvekili Erkan
Akçay konuşacak.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 144üncü maddede verdiğimiz önerge üzerinde
söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sabahki konuşmalar sırasında AKP Grup
Başkan Vekili Sayın Mustafa Elitaş, özellikle torba
tasarının, kendileri tarafından 4 Hazirandan bu yana
planlı, programlı bir şekilde kullanılmak suretiyle bugüne
kadar geciktirildiğini saklamak için yine klasik bir yönteme, muhalefeti
ve bu arada da Milliyetçi Hareket Partisini suçlama yoluna gitti. Biz
Milliyetçi Hareket Partisi olarak alt komisyonlarda, üst komisyonlarda ve Genel
Kurulda atanamayan öğretmenlerin sorunlarını yıllardan beri
dile getiriyoruz, kanun teklifleri, öneriler ve önergelerle Hükûmeti bu konuda
hem uyarıyoruz hem de cesaretlendirmeye çalışıyoruz, bu düzenlemeleri
de desteklemeye çalışıyoruz. Ancak, Hükûmet, 2012
yılından bu yana oyalama ve beklenti yönetimiyle, sadece günü
kurtararak o beklenti yönetimini gerçekleştiriyor.
Bu tasarıda da 40 bin kadro alarak 35 bin
öğretmen ataması yapılacak ve defaatle, tasarı
çıkmadan, şimdiden de tekrar ifade ediyoruz ki hemen şimdi,
bugün bu saatte bu öğretmen atamalarını
karşılaştıralım deyince AKP sıralarından da
popülizm, popülizm laflarını duyduk, günler evvel, başka
zaman, sabahleyin filan. Bu, popülizm değil; bu, bizzat o zamanın,
dönemin başbakanı tarafından da ihtilaf edildiği ve
vaatlerde bulunulduğu gibi, Türkiye'nin bir acı gerçeği ve ciddi
bir beklentisidir.
Yine aynı şekilde, Tarım
Bakanlığı bünyesinde de ziraat mühendisi, su ürünleri mühendisi,
gıda mühendisleri ve veteriner hekimler atama beklemektedirler. Yine de bu
beklentilerde Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının beklenti
yönetimiyle oyalanma yoluna gidilmektedir.
Geçtiğimiz yıllarda Tarım Bakanı
tarafından bu mühendislere, ziraat mühendislerine, gıda
mühendislerine, veteriner hekimlere, su ürünleri mühendislerine çeşitli
vaatlerde bulunulmuşken ve beklenti beslenmişken, daha
kuvvetlendirilmişken bu atamalar yapılmamıştır ve
maalesef, bu torba tasarıda yine bu feryatlar
cevaplandırılmamaktadır, beklentiler
karşılanmamaktadır ancak çok sayıda yandaş
kayıran, siyasi veya maddi çıkar gözeten maddeler, düzenlemeler
ısrarla getirilmiştir ve getirilmeye de devam edilmektedir. Oysa
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevi bazılarının dar
çıkarlarını gözeterek yasa yapmak değildir, toplumun ve
milletin genel yararını gözeterek genel çıkarlar ve yararlar
dikkate alınır. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu
kaygıyla hareket ediyoruz ve buna ilişkin de önergemiz vardır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına 20
bin mühendis ve veteriner hekim kadrosunun ihdas edilmesini talep ediyoruz ve
bunun iktidar partisi tarafından karşılanmasını
bekliyoruz.
Ülkemizde her yıl ziraat fakültelerinden binlerce
gencimiz gıda güvenliğini artırmak ve daha
sağlıklı ürünlerin üretilmesine ve tüketilebilmesine imkân
tanımak için eğitim alıyor; gıda mühendisleri, veteriner
hekimler, ziraat mühendisleri, su ürünleri mühendisleri. Bu çerçevede binlerce
mezun mühendis de atamalarını beklemektedir.
Bildiğimiz kadarıyla 110 bin civarında
ziraat mühendisi var, 30 bini işsiz ve Ziraat Mühendisleri Odasınca
da belirlenen yaklaşık rakama göre Türkiye'nin 160 bin ziraat
mühendisine ihtiyacı bulunmaktadır. Tarım alanında dünyada
lider ülkeler arasında olmayı hedefleyen ülkemizde Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde
yaklaşık 15.500 ziraat mühendisi istihdam edilmektedir ve bu
binlerce, on binlerce gencimiz işsiz, istihdam edilmeyi beklemektedir. Ya
Tarım Bakanlığı tarafından bu istihdam beklentisi
karşılanacak ya da bunların görev yapacakları iş
alanlarını oluşturmak zorundayız diyorum. Bu
düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Diğer önerge üzerinde Balıkesir Milletvekili
Haluk Ahmet Gümüş konuşacak. (CHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) Teşekkür
ederim.
Sayın üyeler, Hükûmet Biz ülkeyi şöyle
büyüttük, böyle geliştirdik. diye açıklamalar yapıyor.
Bakın, Gelişmiş ülke oluyoruz. demenin ancak şu
şartlar ortaya çıkarsa manası olabilecektir: Ülkeniz
sıkıntılı bir coğrafyada yer alırken siz
başarılı bir dış politikayla barışı
tesis etmiş olacaksınız. Bütün komşularınız
varlığınızdan memnun olacak, Ne güzel, Türkiye iç
işlerimize saygılı ve iç barışımıza
katkı veren çabalar içerisinde. demelidirler. İşsizlik sorun
olmaktan çıkmıştır, yüksekokullarımızdan mezun
olan gençler kolaylıkla iş bulabilmektedirler. Yüz binlerce mezun
genç, öğretmen olarak atanabilmek için yıllarca beklemezler ve bunlar
intihar etmezler. Bu ülkede, devlet kadrolarında adaletin ve basiretin
havası eser. Hükûmet, devlet kadrolarını insanların siyasi
görüşlerine bakmadan oluşturur. Adam kayırma, rüşvet,
yolsuzluk, hırsızlık ve yöneticilerin suistimali söz konusu bile
olmaz. En küçük bir şüphede başbakan dâhil tüm hükûmet kadroları
istifa etmeye hazırdır. İnsan hayatı önemlidir.
İşçi ölümlerinde ülke, dünya ortalamalarının altına
inmiştir. İşçi güvenliği gelişmiş ülkelerin
ayarındadır. Artık, bu ülkede toplu ölümler yaşanmaz.
Devlette rantçılık, imar yolsuzluğu, kaçak inşaatlar söz
konusu değildir. Millî gelir kişi başına yükselir ama her
vatandaş bu yükselişten hak ettiği payı alır.
Bazıları zenginliğine zenginlik katarken bazıları Yarın
ne yapacağım? demez, Oy vermezsem hükûmet bana yardım etmez,
kredi borcumu ödeyemem. diye korkmaz.
Gelişmiş ve demokrasiyle yönetilen ülkede her
şey açık olur, oylamalar gizli yapılsa da tasnif açık olur.
İktidar partileri özgürce genel başkanlarını seçerler. Bir
önceki genel başkan, yasalar uygun olmadığı hâlde,
Hükûmeti ben yöneteceğim ve hatta başbakanı da ben
belirleyeceğim, siz de kabul edeceksiniz. demez. Gelişmiş,
adaletli bir ülkede iktidar partisi en sevmediği bakanını
sırf Bir önceki başbakan istedi. diye seçmez, başbakan yapmaz.
Değerli arkadaşlar, gelişmiş ve adaletin
hüküm sürdüğü, demokratik bir ülkenin ranta açık, en değerli
bölgelerinde tıpkı Ataşehirde dün sabaha karşı
yapıldığı gibi- belediye sınırları sabaha
karşı değiştirilmez, halkın verdiği oya
saygı duyulur. Oraya hangi belediye başkanı seçildiyse mahalle
onun tarafından yönetilir.
Gelişmiş bir ülkede, kimse Sen şu
şirketi kayırdığın için, belediyenin sahibi
olduğu şu arazileri yağma sistemine açacağın için
sabaha karşı bu yasayı değiştiriyorsun. demez.
Gelişen, demokratik, hak ve adaletin egemen olduğu
bir ülkede, en önemli bilim kurumlarının başına hayvanat
bahçesi müdürleri getirilmez. Bu hayvanat bahçesi müdürleri
başbakanın ses kayıtları hakkında hüküm verirse
ortalık ayağa kalkar.
Gelişen, demokratik ve adaletin hüküm sürdüğü
bir ülkede, başbakan kendi hakkındaki şaibelerin
hesabını vermeden cumhurbaşkanlığına
kapağı atmaz, cumhurbaşkanı şemsiyesi daha güvenli bir
şemsiye görevini yapmaz.
RECEP ÖZEL (Isparta) Kapağı atmadı,
seçildi.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) Gelişen,
demokratik bir ülke, işçi ölümlerinde dünya 3üncüsü, yaşama
kalitesinde dünya 55incisi olmaz.
Gelişen, demokratik, hak ve adaletin hüküm
sürdüğü bir ülkede, Iraktaki akrabalar kaderlerine terk edilmez. Irak
Türkmenlerine ABD, Avusturya, Fransa yardım ederken ilgili bakanlar
Yardım ediyoruz. deyip uzaktan seyretmezler. Akrabalara Sen Sünnisin,
sen Şii Müslümansın. diye ayrım yapılmaz, bunun
saygısız, çağ dışı ve ilkel bir
yaklaşım olduğu bilinir. Gelişen demokratik bir ülke,
diğer ülkelerde terörist diye nitelendirilen grupları kendi
kamplarında barındırmaz, kışlalarında
eğitmez. Bu ülke, ileride kendisine mi yöneleceği, komşusunun
içini mi karıştıracağı belli olmayan grupları
içinde barındırmaz; barındırırsa hükûmete iktidar
yolunu açan dış güçler bir gün Hadi, o gruplara müdahale edin.
derlerse o hükûmetler rezil olurlar, aşağılanırlar ve
yapmadıkları durumda, Almanyanın dinlemesi gibi, onlara bir
şey söylenemez. Almanya sizi dinlemiştir, Niye bizi dinliyorsunuz?
denemez; acaba onun arkasından hangi tapeler açıklanacaktır
diye merak edilir.
Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Gümüş.
Diğer önerge üzerinde Şırnak Milletvekili
Sayın Hasip Kaplan konuşacak. (HDP sıralarından
alkışlar)
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomik politika, bir ülkenin
geleceği, stratejisi, planlaması, kalkınması, bütün bu
hususları belirleyen bir politikadır ve bu politikalar, elbette ki
Mecliste tüm partilerin ortaklaşa... Birçok önemli konuda, örneğin
enerji konusunda -ki Türkiyede bütçenin en büyük açığı enerji
açıklarıdır- ve büyük kriz sonrası yaşanan
dalgalanmada, Orta Doğudaki gelişmelerde ülkenin ortak
çıkarları için yeni politikaların belirlenmesi yine Meclisin
işidir. Elbette ki hükûmetler icrai iş yapar ve elbette ki
hükûmetler, Mecliste hükûmet programlarında belirtildiği gibi
çalışırlar ancak şunu açıklıkla ifade etmek
istiyorum: Kararnamelerle kurulan bakanlıklar var 2011de. Bu kararnameler
2014te Mecliste görüşüldü mü? Yok. Hâlbuki Anayasaya göre görüşülmesi
gerekiyordu bir yıl içinde. Peki, görüşülmeden bu önerge bu kanun
teklifleriyle değiştiriliyor mu şu an? Değiştiriliyor.
Şurada AK PARTİnin de bir önergesi var. Yani, kendi getirdiği
teklifi yeterli bulmamış, yeni bir şekliyle önerge veriyor.
Şimdi ben size soracağım: Burada,
gerekçede diyor ki: 2023 vizyonu. Bu Meclisin 2023 vizyonu bir partinin
vizyonu mu olur, yoksa Meclisin ortak iradesi mi olur?
Soruyorum size: 2011de Başbakanlığa
bağlı olan Dış Ticaret Müsteşarlığı
2011den sonra Ekonomi Bakanlığına bağlandı. Ekonomi
patronu kim? Bu sorunun cevabını arıyorum iktidar
milletvekilleri. Sayın Babacan mı, yoksa Sayın Maliye
Bakanı Şimşek mi, Sayın Kalkınma Bakanı Cevdet
Bey mi, yoksa Sayın Ekonomi Bakanı Zeybek mi? Kaç tane bakanlık
saydım? Bir elin
MUSA ÇAM (İzmir) 4
HASİP KAPLAN (Devamla) 4, bir de Başbakanla
beraber 5. TOKİ de Başbakana bağlı ya, ekonominin en büyük
inşaat ayağı! Şimdi soruyorum: 5 tane elde temerküz
etmiş bir ekonomide siz o ekonominin rot balans ayarının
sağlam olacağından emin olabilir misiniz? Merkez Bankası,
Bank Asya olayında gördük. Şimdi aynı şeyi görüyoruz.
Buraya getiriyorsunuz, çalışma grupları ve dış
ekonomik ilişkiler kurulu kurulacak. Nasıl bir şey bu
arkadaşlar? Toplam TİMle, ihracat birlikleriyle, dışarıda
yapılacak işlerle ilgili birtakım çalışmalar. Bana
şunu söyleyebilir misiniz: Ekonomi bakanlıklarını
saydım, 4 tane. Dördünüzün toplamı bir Enerji
Bakanlığının bütçe açığı kadar veya
yaptığı sözleşmelerdeki milyarlar kadar ediyor mu? Ben size
soruyorum. Hepsi bir Enerji Bakanlığı yapmıyor. Enerji
Bakanlığı ekonomi bakanlığı değil mi
arkadaşlar? En büyük açık bütçede enerji değil mi? Nükleer
santraller, HESler, termik santraller, yapılan anlaşmalar, hangisi
açık, hangisi Meclisin onayına sunuldu? Bu kadar
dağınıklık içinde bir de torbaya getirip getirip bu tür
kanunlar, önergeler koyuyorsunuz.
Efendim, ekonomi bakanları dışarıda
rahat çalışsın. Ekonomi Bakanlığının elini
kolunu bağlayan sizsiniz. Ekonomiyi 6 bakanlığa
bölmüşsünüz, her bakanlığın ne yaptığı belli
değil. Enerji Bakanlığı dedim, Enerji
Bakanlığı da yetmiyor. Ekonomi bakanları olarak buna 2 tane
daha ilave etmek istiyorum: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı;
1 trilyon dolar kentsel dönüşüm çerçevesinden bahsediyorum. Bir de Orman
ve Su İşleri Bakanlığı; HESlerin
yapıldığı bakanlıktan bahsediyorum, HES enerjilerinin
yapıldığı. Şimdi, bana sorar mısınız
Etti mi, topladık, topladık, 8 tane ana bakanlık saydım.
Ekonominin patronu kim, söyler misiniz? Kim? Kâğıt üstünde Sayın
Babacan. Kâğıt dışında kim arkadaşlar,
kâğıt dışında? Mesele bu. Bu Mecliste ekonomik
politikayı, bir ülkenin geleceğini, kaderini belirlemeye
çalışırsak doğru politika yapmış oluruz. Torba
kanunlarla yeni Türkiye kurulmaz arkadaşlar. İyi biliniz. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Kaplan.
Önergeleri oylarınıza sunuyorum
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Karar yeter
sayısı
BAŞKAN Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler... Kabul etmeyenler
RECEP ÖZEL (Isparta) İsterseniz elektronik
yapalım.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul)
Elektronik yapalım.
BAŞKAN Elektronik yapalım.
İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı vardır,
önergeler kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısının 144 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Doğan Kubat (İstanbul) ve
arkadaşları
"MADDE 144- 3/6/2011 tarih ve 637 sayılı
Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Çalışma Grupları ve Dış
Ekonomik İlişkiler Kurulu
Madde 36- (1) Bakanlık, görev alanına giren
konularla ilgili olarak çalışmalarda bulunmak üzere diğer
bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, meslek
kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel sektör
temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile
geçici çalışma grupları oluşturabilir. Çalışma
gruplarının ulaşım ve konaklama giderleri Bakanlık
bütçesinden karşılanabilir.
(2) Bakanlığın gözetimi ve denetimi
altında özel sektörün dış ekonomik ilişkilerini yürütmek
üzere, özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip,
Bakanlıkça belirlenecek özel sektör kuruluşlarından
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu oluşur. Kurulun
kısa adı DEİK'tir. DEİK, ikili ekonomik ilişkilerini
İş Konseyleri aracılığıyla yürütür. DEİK ile
İş Konseylerinin görev ve yetkileri, teşkilatlanma ve
işleyişleri, organları, bütçeleri, yönetim ve denetimleri ile
üyeliğe ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından
çıkarılacak Yönetmelik ile düzenlenir. DEİK'in bütçesi, Ekonomi
Bakanlığı bütçesinden yapılacak yardımlar ile
Yönetmelikte belirtilen kurucu kuruluşların katkı payları
ve/veya yıllık üyelik aidatlarından, iş konseyi üyelik
aidatları ve diğer gelirlerden oluşur. DEİK bütçesini
Bakanlık denetler. Bu fıkranın uygulanması
sırasında, diğer kanunlarda yer alan benzer ya da aynı
mahiyetteki hükümler uygulanmaz.""
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) Takdire bırakıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Katılıyoruz Sayın
Başkanım.
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) Gerekçe
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Özet gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum: (*)
Gerekçe Özeti:
DEİK ülkemizin küresel değer zincirinde var
olabilmesinde çok daha önemli ve stratejik bir kurum haline gelmiştir. Bu
durum, DEİK'in mevcut yapısında da köklü bir
değişikliği zorunlu kılmaktadır. DEİK'in,
Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi
Bakanlığının yurt dışı
teşkilatları, TOBB ve DEİK kurucu kuruluşları ile
organik bir bütünlük içinde daha etkin işleyecek bir yapıya
kavuşturulması gerekmektedir. DEİK'in mevcut yapı ve
işleyişinin Ekonomi Bakanlığı ile doğrudan bir
organik bağının olmaması, dış ticaret, yurt
dışı yatırımlar ve hizmetler ile yabancı sermaye
konularında Bakanlığa verilen görevlerin yerine getirilmesinde
ikili, kopuk ve etkinliği azaltan bir durum yaşanmasına sebep
olmaktadır.
Bu kapsamda hazırlanan önerge ile mevcut
yapının bir bütünlük içinde işleyen etkin bir yapıya
dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Bu şekilde DEİK
programlarının, başta Ekonomi Bakanlığı olmak
üzere ilgili kurum ve kuruluşlar ile daha etkin bir koordinasyon içinde
hazırlanması ve yürütülmesi sağlanmış olacaktır.
Değişiklikle, DEİK, TOBB, TİM ve bunun gibi diğer
sivil toplum kuruluşları ve iş adamı örgütleriyle temas ve
faaliyetleri öncesinde ve sonrasında ilgili tüm kurumsal yapılar ile
faaliyet gerekçelerini ve sonuçlarını daha etkin paylaşacak ve
tüm paydaşlar DEİK'in plan ve programlarının yönetim ve
denetiminde daha aktif yer alabilecektir.
Kurulacak yapı ile DEİK'in faaliyetlerinin,
ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte daha katılımcı
planlanması, görüşme ve toplantı sonuçlarının
dış ticaretimiz lehine değerlendirilmesi hedeflenmektedir.
DEİK faaliyetlerinin planlanması ve yürütülmesinde, Ekonomi
Bakanlığı ve diğer ilgili kuruluşlar ile doğrudan
ortak çalışma, raporlama ve iletişim için organik bir yapı
kurulması öngörülmektedir. Değişiklik ile DEİK'in, devlet
düzeyinde belirlenen dış ekonomik politikalarla uyumlu ve
dış ekonomik ilişkileri düzenleyen kuramlarla koordinasyon
içerisinde çalışacak bir yapıya kavuşması
hedeflenmektedir. Bu düzenleme ile DEİK'in üstlenmiş olduğu
geniş kapsamlı fonksiyonlara paralel olarak, DEİK bütçesinin
güçlendirilmesi açısından, mevcut gelirlerine ilaveten Ekonomi
Bakanlığı bütçesinden yardım yapılmasına imkân
tanınmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul
edilmiştir.
145inci maddede üç adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili
Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/1242, 2/1245, 2/1248,
2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414,
2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217,
2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677,
2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837,
2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983,
2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083,
2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 145
inci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
MADDE 145- 26/9/2011 tarihli ve 655 sayıIı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(14) Kaza Araştırma ve İnceleme
Kurulunca ihtiyaç duyulması halinde, çözümü özel uzmanlık veya teknik
bilgiyi gerektiren kaza araştırma ve incelemelerinde bilirkişi
görevlendirilebilir. Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin usul ve
esaslar Bakanlıkça belirlenir. Bilirkişiye verilecek ücret inceleme
ve seyahat giderleriyle orantılı bir şekilde Maliye
Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Ali
Halaman
Manisa
Tokat
Adana
Alim
Işık Seyfettin
Yılmaz
Kütahya Adana
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Tekirdağ Milletvekili
Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Muğla
Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim
Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent
Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili
Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün;
Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri
Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve
İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporunun 145. maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Musa
Çam Bülent
Kuşoğlu
İzmir İzmir Ankara
Erdal
Aksünger Vahap
Seçer Ümit
Özgümüş
İzmir Mersin Adana
Haluk
Ahmet Gümüş
Balıkesir
MADDE 145- 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(14) Kaza Araştırma ve İnceleme
Kurulunca ihtiyaç duyulması halinde, çözümü özel uzmanlık veya teknik
bilgiyi gerektiren kaza araştırma ve incelemelerinde kamu kurum ve
kuruluşları ile üniversitelerden bilirkişi görevlendirilebilir.
Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bunlara
verilecek ücretin miktarı Maliye Bakanlığının uygun
görüşü üzerine Bakanlıkça belirlenir."
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesinde düzenleme öngören 145'inci maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan Sebahat
Tuncel
Iğdır Diyarbakır İstanbul
Erol
Dora Hasip
Kaplan İdris
Baluken
Mardin Şırnak Bingöl
Nazmi
Gür Adil
Zozani
Van
Hakkâri
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECEİ
BERBER (Manisa) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde Hakkâri Milletvekili
Sayın Adil Zozani konuşacak.
Buyurun.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biz, bu maddenin de tasarı metninden
çıkarılmasını talep ediyoruz; gerekçesi şu: Bugüne
kadar neredeydiniz, bugüne kadar bu ihtiyaç hiç hasıl olmadı mı?
Hiçbir bakanlık, hiçbir devlet kurumu bugüne kadar kaza
araştırma ve inceleme konusunda bilirkişi görevlendirmesi
yapmadı mı; yaptıysa hangi usul ve esaslara göre yaptı?
Eksiklik nedir? Neye göre bir eksiklik tespit ettiniz de böyle bir düzenleme
getiriyorsunuz? Bu soruların cevabını Komisyonun alt komisyon
çalışmalarında bulamadık, üst komisyon
çalışmalarında da bulamadık, bu soruya ilişkin olarak
bize elle tutulur, somut bir cevap verilemedi. Uzaya uydu
fırlattınız, uzaydaki uydu arızalarıyla ilgili bir
ihtiyaç mı hasıl oldu, iki uydudan biri, üç uydudan biri arızalandı
da bu konuda siz sıkıntıya düştünüz de böyle bir şey
mi getiriyorsunuz? Bu da yok. Ama, bu konuyla ilgili olarak bizim ısrarla
gündeme taşımaya çalıştığımız bir konu
var, siz kulaklarınızı tıkıyorsunuz. 2013
yılı itibarıyla İş Güvenliği Yasası kabul
edildi Mecliste, çıkmış ama iş güvenliği uzmanı
istihdamına ilişkin olarak sizlerin oyuyla iki yıldır bir
erteleme yapılıyor. İş güvenliği
uzmanlarının istihdamını iki yıldır
erteliyorsunuz. İş yerleri, iş güvenliği uzmanını
istihdam etmiyorlar. Siz bu konuyu da taşerona havale etmişsiniz, son
asansör faciasında ortaya çıktı.
Bakın, insanların güvenliğini de, iş
yeri güvenliğini de taşeronlaştırdınız. İki
yıldır bu Meclisin kabul ettiği bir yasanın gereklerini
ısrarla yerine getirmiyorsunuz; bir yıl, bir yıl ertelediniz.
Şimdi 1 Ocak itibarıyla iş güvenliği uzmanı
istihdamı mecburiyeti geliyor. Bu süreçte öyle görünüyor ki siz bir daha
bir ertelemeye gideceksiniz, yine iş güvenliği uzmanlarının
istihdamını gerçekleştirmeyeceksiniz. Gerekçesi, bize söyleneni
söylüyorum, hiçbir şey ilave etmeden söylüyorum. Komisyonda bize sunulan
gerekçe aynen şu: Efendim, iş güvenliği uzmanları
fahiş fiyat, ücret istediği için, işveren bu ücreti ödeyemeyecek
durumda olduğu için biz bunu erteliyoruz. Bir gerekçe bu. Merak edenler
komisyon tutanaklarına açsın baksın, aynen, kelimesi kelimesine
bu gerekçeyi Hükûmet temsilcilerinin ağzından okuyacaklardır.
İkinci gerekçe şu: 2013 sonbaharındaki
komisyon görüşmeleri esnasında bize şu söylenmiş: Efendim,
Türkiyede yeteri derecede iş güvenliği uzmanı
bulunamadığından yeniden bir erteleme yapmak durumundayız.
Bize bu gerekçenin sunulduğu tarih itibarıyla Türkiyede iş
bekleyen 7 bin civarında iş güvenliği uzmanı,
sertifikalı iş güvenliği uzmanı mevcut. Gerekçe şu: A
kategoride belge sahibi olmadıkları için biz bunları istihdam
edemiyoruz. Ama esas gerekçe, ücretleri daha asgariye indirmek
politikasını esas aldığınız için görevlendirme
yapmadınız, bu yasa maddesini yürürlüğe
koydurtmadınız. Bu süre içerisinde madenlerde, Türkiye'de sadece
madenlerde 400 civarında işçimizi yitirdik, Soma faciasındaki
yitirdiğimiz 301 canla birlikte sadece madenlerde 400 civarında
işçi yaşamını yitirdi. Hepsinde de aynı
sıkıntıyı gördük; iş güvenliği uzmanlarının
istihdam edilmediğini gördük. Son asansör faciasında da ortaya
çıktı, orada da iş yeri güvenliği uzmanı yok, denetimi
bir taşeron firmaya yaptırmışsınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ADİL ZOZANİ (Devamla) Ya, bu kadar da vicdan
yoksunluğu olamaz bu konuda. Bu bir vicdan yoksunluğudur.
Burada da gündeme getirdiğimiz benzer bir
şeydir. Dolayısıyla tasarı metninden
çıkarılmasını, anlaşılır bir düzenleme
olmadığını ifade ediyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Zozani.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Tekirdağ Milletvekili
Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Muğla
Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim
Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent
Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili
Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine
Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul
Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Cumhuriyet Halk Partisi
Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve
İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun Teklifleri
ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun
145. maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Haluk
Ahmet Gümüş (Balıkesir) ve arkadaşları
MADDE 145- 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(14) Kaza Araştırma ve İnceleme
Kurulunca ihtiyaç duyulması halinde, çözümü özel uzmanlık veya teknik
bilgiyi gerektiren kaza araştırma ve incelemelerinde kamu kurum ve
kuruluşları ile üniversitelerden bilirkişi görevlendirilebilir.
Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bunlara
verilecek ücretin miktarı Maliye Bakanlığının uygun
görüşü üzerine Bakanlıkça belirlenir."
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR
DENİZLİ (İzmir) Katılamıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde Manisa Milletvekili
Sayın Erkan Akçay konuşacak.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
Bir dakika Sayın Akçay
Cumhuriyet Halk Partisinin önergesi bu.
Sayın Akçay, özür dileriz, sizi daha sonraki
önergede alalım.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Estağfurullah.
BAŞKAN - Sayın Özgür Özel, Manisa Milletvekili.
Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Manisada birlikte siyaset
yaptığımız, biraz önce kürsüye gelen ve bu
karışıklıktan sonra benim yerini aldığım
Sayın Erkan Akçaydan özür diliyorum öncelikle.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak 13 Mayıs
faciasından sonra bütün önceliğimizi üç konu üzerinde
yoğunlaştırdık. Birincisi, kazada hayatını
kaybeden ve bize emanet kalan maden faciasının mağduru ailelerin
ve onlara iktidar partisi tarafından verilen sözlerin
tutulmasının takipçisi olmaktı. İkinci husus, şu anda
hâlâ daha madenlerde çalışmakta olan 49 bin işçinin özlük
hakları, çalışma şartları, örneğin; haftalık
çalışma saatleri, günlük çalışma saatleri, işe
gidiş gelişleri, onunla ilgili düzenlemeler ve ardından üçüncü
husus da iş güvenliği konusuydu. Biz bunun altını çizdikçe
ve komisyonlarda bunun üzerinde durdukça iktidar partisi de bu konuda bir
şeyler yapmaya başladı. O günlerde Soma ilk üç dört gün boyunca
Türkiyenin gündeminde yoğun şekilde yer alıp ama bir yandan da
maden sahipleri hem iktidara yakın basın tarafından hem
özellikle yedi aylık, yedi yıllık performansı berbat ama
yedi günlük halkla ilişkiler performansı üzerinden
değerlendirilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından
korunup kollandıkça bir infial hâli ortaya çıktı. Bunun üzerine,
Somada arkadaşlarını kaybetmiş olan madenciler bir oturma
eylemi başlattılar. Bu oturma eyleminde belli talepleri vardı
ama esas olarak kendilerinin sorunlarının dinlenmesini, dertlerinin
dinlenmesini, kendilerinin görünür olmasını amaçlıyorlardı.
Bununla ilgili elbette bütün muhalefet partileri oraya gitti; MHP
milletvekilleri, o zamanın BDP milletvekilleri, bizler. Sonra, buna
Başbakan duyarsız kalamazdı ve gitmedi elbette ama Orayı
temsil eden iyi bir örneklem oluşturup bana getirin. dedi. Oradan 9 tane
işçiyi aldılar, getirdiler, her maden ocağından, kamudan,
özelden, her meslek grubundan. O madencilerle burada bakanlar görüştü, Başbakan
görüştü. Daha sonra, iktidar partisinin Halkla İlişkiler
Başkanlığı diye bir Başkanlığı var,
oranın Başkanı Salih Kapusuz 10 kişilik bir heyetle,
şimdiki Başkanın da olduğu, Sayın Malatya Milletvekili
Öznur Çalıkın da olduğu bir heyetle Somaya geldi. Burada
oturmakta haklısınız ama biz, beş -dediler, düzeltti
birisi- hadi beş Meclis günü olsun, on gün içinde sizin
sorunlarınızı çözeceğiz. Çözmezsek gelin bizi bulun. dediler
ve o madencilerin oturma eylemini bitirmesini istediler. Muhalefet
milletvekilleri, bizler oradaydık, biz de dinliyorduk, madenciler bize
döndüler Ne yapalım? diye. Dedik ki: Devlet sözüdür, verilmiştir,
keşke yazılı olsaydı, söz uçar yazı kalır ama
mevcut durumda da devletin sözüne itibar etmek lazım; siz bilirsiniz, biz
size eylem yapın falan demeyiz. O işçiler Salih Kapusuza ve heyetine
inanarak o eylemi bitirdiler. O beş gün oldu on gün, o on gün oldu yirmi
gün, elli gün, yüz gün. Geldiğimiz noktada, eğer bu gece bu kanun
çıkarsa
Beş gün sonra olmazsa ben buradayım arkadaşlar.
diyordu Salih Kapusuz, bir de böyle son derece muhafazakâr bir belagatle,
dinlerken insanın tüyleri diken diken oluyor. Ve o çocuklar
inandılar. O çocuklara beş gün, on gün diye verilen sözler
tutulmadı, tutulmadı, AKP kongresine, Tayyip Erdoğan-Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül çekişmesine falan kurban gitti, buraya kadar geldi ama bugün
siz kanunun tümüne onay verip evlerinize dönerken Türkiyede 49 bin madenci
için bu kadar sürede iş güvenliği açısından hiçbir şey
yapmadığınızı bilerek gidin lütfen.
Şunu bilin: 13 Mayıs günü Somada patlayan
maden ne kadar güvenliyse şu anda Türkiyedeki herhangi bir maden o kadar
güvenli. O 301 madencinin hayatını kaybettiğinde ne
hissettiyseniz o duygularınıza son derece saygılıyım,
samimiyetinize inanıyorum ama şunu da bilin: Yarın 301 kişi
daha ölebilir. Onun mesuliyeti de boynumuzdadır, boynunuzdadır.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı
Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368,
2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691,
2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200,
2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258,
2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422,
2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525,
2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765,
2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924,
2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041,
2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186,
2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 145 inci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Erkan Akçay (Manisa) ve
arkadaşları
MADDE 145- 26/9/2011 tarihli ve 655 sayıIı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(14) Kaza Araştırma ve İnceleme
Kurulunca ihtiyaç duyulması halinde, çözümü özel uzmanlık veya teknik
bilgiyi gerektiren kaza araştırma ve incelemelerinde bilirkişi
görevlendirilebilir. Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin usul ve
esaslar Bakanlıkça belirlenir. Bilirkişiye verilecek ücret inceleme
ve seyahat giderleriyle orantılı bir şekilde Maliye
Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR
DENİZLİ (İzmir) Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Katılamıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde Manisa Milletvekili
Sayın Erkan Akçay konuşacak.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 145inci maddede verdiğimiz önerge üzerinde
söz aldım.
Değerli milletvekilleri, bu tasarıda,
emeklilikte yaşa takılanlar, 2000 öncesi vergi mükellefi olduğu
hâlde bir türlü kendileri sigortalı sayılmayanlar, öğretmenler,
ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri ve atama bekleyen mühendislere
ilişkin bir düzenleme maalesef yok. Yani, öğretmenler için son derece
kısmi bir atama düzenlemesi var.
Bu 148 maddelik torba tasarının diyebilirim ki
en az yarısında Hükûmet abesle iştigal etmektedir. Ya rantiye
kullanıyor
Elbette, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu süreçte
olumlu maddelere olabildiğince destek verdik ve katkı verdik,
olumsuzların karşısına çıktık, bazı nötr
maddeler de var. Fakat, özellikle bu ve bundan önceki bütün torba
tasarılar da göstermektedir ki Adalet ve Kalkınma Partisi rantiyeci
bir iktidardır. Şimdi, ben bunu söyleyince elbette tepki
göstereceksiniz.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Tepki
göstermiyoruz, anlamı yok.
ERKAN AKÇAY (Devamla) Peki, kendi
bakanlarınız söylerse
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul)
Altı boş bir söylem, tabii ki göstermiyoruz.
ERKAN AKÇAY (Devamla) Bakın, ben daha açıkça söylüyorum.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul)
Değeri de yok.
ERKAN AKÇAY (Devamla) Ekonomiden sorumlu Başbakan
Yardımcısı Sayın Ali Babacan Türkiyenin geldiği
noktada ekonomideki sorunları gayet izah ediyor. Hiç mi dinlemiyorsunuz,
ben söyleyince mi laf atıp cevap verme gereği duyuyorsun?
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Laf
atmıyoruz ya, hiç kimse laf atmıyor.
ERKAN AKÇAY (Devamla) Üretimi ihmal ettiniz, rantiyeye
önem verdiniz. Neden bu rantiye maddeleri geliyor? Siz rantiyeden
vazgeçemezsiniz. Çünkü rantiyeden beslenen bir yapı söz konusu, üretime
ilişkin perspektifiniz yok.
Rantiye nedir, kâr nedir? Değerli arkadaşlar,
kâr, bir işletme veya bir kişi, bir üretim faaliyetinde bir katma
değer ortaya koyar ve bunun gelirini bir kâr ve kazanç olarak ifade
ederiz. Rantiyede katma değer yoktur, emek yoktur, üretim yoktur. Ne
vardır? Bir malın veya bir şeyin, bir olgunun
kıtlaştırılarak kıymetlendirilmesi ve bundan
haksız kazanç elde edilmesidir. Bu konuda da elinize evelallah hiç kimse
su dökemez.
Değerli
arkadaşlar, Sayın Başbakan Yardımcısı da burada.
Bu abesle iştigal edeceğinize
Kendi konforunuza, kendi
çıkarlarınıza para buluyorsunuz değil mi? Başbakan
diyor ki: Ak saray yapıyoruz. Yapılan bunca israf ve masraflar bana
Ak sarayı değil de Ası Alamut, Ksi Alamut Kalesi
sarayını çağrıştırıyor. Yüzlerce, binlerce
odayla, haksız yere bir sürü kadrolarla buralarda bu tür saraylar
oluşturuluyor. Peki, Hükûmet bu kendi konforuna ve kendi çıkarlarına
para bulurken atanamayan öğretmenlere, ziraat mühendislerine niye para ve
kaynak bulamıyor? Allahtan korkun, 900 milyon lirayı geçen, 1
milyar, 1 katrilyona varan bir bina, bir inşaat yapılıyor ve bu,
sanki çürüme ve çöküş dönemlerinin, o Dolmabahçe, Çırağan, Beylerbeyi
saraylarının dönemlerini hatırlatıyor, borç alınarak
yapılan
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Siz 50
milyar dolar para batırdınız.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu masraf
yapılacak, 400 milyon liraya uçak bir çırpıda alınıp
bu saltanat sürülecek bütçe imkânları yoktur değerli arkadaşlar.
Şimdi, Hükûmetin, 5018
sayılı Kamu Mali Yönetimi Kanununa göre Orta Vadeli Programı
eylül ayının ilk haftası açıklaması gerekirdi. Eylül
ayının ilk haftası geçti, Orta Vadeli Program ortada yok. Acaba
iktidar hangi zaman zamanında açıklamış Orta Vadeli
Programı? Hiçbir zaman. Peki, bunun kanununu kim çıkardı? Yine
bu iktidar çıkardı. Kendi çıkardığı kanunlara da
bir gün olsun uymadı.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Sen
batırdığınız bankalardan bahset!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Peki, 900 milyon
liralık bu para bulunuyor da temmuz ayı bütçe gerçekleşmelerini
niye daha açıklayamadınız? Haziran ayı bütçe
gerçekleşmeleri temmuzda açıklandı ama şimdi, bakın,
bu bütçe gerçekleşmelerini açıklayamadı çünkü bütçe gerçekleşmeleri
çok kötü, ağustos gerçekleşmeleri de kötü. Bu bütçe, kötü bütçe performansına
rağmen saltanattan, israftan asla taviz verilmemiştir. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Akçay.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 21.24
ON İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 22.05
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin On İkinci Oturumunu
açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, Meclisi
oyuncak hâline çeviriyorsunuz. Bakın, bir saat ara verdiniz, bir saat.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerini düşürüyorsunuz.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) Vur Kamer Bey!
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ya, kardeşim, milletle alay
ediliyor.
BAŞKAN Sayın Genç
KAMER GENÇ (Tunceli) Bir dakika canım
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bağırma
be, bağırma.
BAŞKAN Siz konuştunuz, şimdi ben
konuşacağım.
KAMER GENÇ (Tunceli) 63üncü maddeye göre tutumunuz
hakkında söz istiyorum.
BAŞKAN Ben grup başkan vekilleriyle
KAMER GENÇ (Tunceli) Evet. Efendim, ben
milletvekiliyim.
BAŞKAN -
içeride bir görüşme yaptım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Görüşme yapamazsın.
BAŞKAN İlk defa da bunu yapmıyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Bu Meclisi doğru dürüst
yönetmek zorundasın.
BAŞKAN Şimdiye kadar da bunu çok yaptık.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, Meclise ara vermek
suretiyle kanun yapamazsın.
BAŞKAN Meclisin sağlıklı bir
çalışma yapabilmesi için grup başkan vekilleriyle bir
toplantı yaptım, bu toplantıdan sonra buraya çıktım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ben 63üncü maddeye göre söz
istiyorum tutumun hakkında. Tutumun hakkında söz istiyorum.
BAŞKAN Sizin bu konudaki talebinizi yerine
getirmeyeceğim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Meclisi oyuncak hâline çevirdiniz.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, söz istiyorum 63üncü
maddeye göre Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve arkadaşlarının 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetveli Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına ait bölümüne
eklenmek suretiyle kadro ihdası içeren bir önergesi vardır. Bu önerge
74üncü maddenin görüşmeleri sırasında verilmesi gerektiği
için işleme alınamamaktadır.
146ncı madde üzerinde üç adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
KAMER GENÇ (Tunceli) Şimdi Sayın Başkan,
sen başkan mısın değil misin, onu söyler misin? Başkan
mısın sen?
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) Başkan tabii
ya.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ya, nesin sen orada? Ya,
kardeşim, Meclis oyuncak hâline getirilir mi? Bir saat ara vermiş,
burada kanun hazırlıyorsunuz. Kanun böyle mi yapılır? Kendi
cebinizi doldurmak için devleti istismar etmek için
Sizde insanlık yok mu
ya!
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Senin başkan vekilin
yaptı onu.
KAMER GENÇ (Tunceli) Bana bak, elini öyle yapma, gözüne
sokarım o parmaklarını! (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Başkan vekilinle
görüş. diyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Meclis bu hâle sokulur mu ya? Bu
Meclis bu hâle getirilir mi? Meclise ara veriyorsunuz Kanun
yapacağız. Böyle var mı ya? Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihinde
yok böyle bir şey ya!
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Doğru diyor, On
dakika ara. dedi, bir saat geçti.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ya, şimdi
yaptığınız iş mi? Meclise ara veriyorsunuz, efendim,
bir saat kanun yapılıyor burada. Kanun böyle mi yapılır?
SÜREYYA SADİ
BİLGİÇ (Isparta) - Yeter artık ya, otur oturduğun yerde! Yeter!
KAMER GENÇ (Tunceli) -
Ondan sonra hangi holdinglerle anlaşmışsanız onların
cebini doldurmak için bu kanunları yapıyorsunuz böyle.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER
(İstanbul) Hadi cevap verin.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ya,
sizde vicdan olsa böyle hareket etmezsiniz.
BAŞKAN Arkadaşlar, birleşime beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 22.08
ON ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 22.25
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138inci
Birleşiminin On Üçüncü Oturumunu açıyorum.
639
sıra sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine
devam edeceğiz.
Komisyon?
Burada.
Hükûmet?
Burada.
146ncı
maddede kalmıştık.
146ncı
maddede üç adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 146
ncı maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş İsmail
Tamer Recep
Özel
Kayseri Kayseri Isparta
Ramazan
Can Mehmet
Kerim Yıldız
Kırıkkale Ağrı
"MADDE
146 - Bu Kanunla;
a) 18/1/1966 tarihli ve 711 Sayılı
Nöbetçi Memurluğu Kurulmasını ve Olağanüstü Hal
Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun,
b) 6245 sayılı Kanunun geçici 4 üncü
maddesi,
c)
20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı
Deniz İş Kanununun 11 inci maddesi ile 50 nci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi,
ç)
5449 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci
fıkrasının (k) bendi,
d) 5502 sayılı Kanunun 24 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi,
e) 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı
Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan
"her bir çalışan için beş yıl süreyle" ibaresi,
f)
6356 sayılı Kanunun Geçici 6
ncı maddesinin birinci fıkrası,
g)
6446 sayılı Kanunun 15 inci
maddesinin ikinci fıkrası,
ğ)
3093 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c) fıkrasının
ikinci cümlesi,
h) 5174 sayılı Kanunun 58 inci
maddesinin üç, dört ve beşinci fıkraları,
ı)
5378 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesinin dördüncü
fıkrası,
yürürlükten
kaldırılmıştır"
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ve Bütçe Komisyon Raporunun 146. maddesinin birinci
fıkrasının (g) bendinin madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Vahap
Seçer Erdal
Aksünger Musa
Çam
Mersin İzmir İzmir
Ümit
Özgümüş Haluk
Ahmet Gümüş
Adana Balıkesir
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı
Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368,
2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691,
2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200,
2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258,
2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422,
2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525,
2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765,
2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924,
2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041,
2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186,
2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 146 ncı maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa Tokat Kütahya
Seyfettin
Yılmaz Ali
Halaman Adana Adana
"MADDE 146- Bu Kanunla;
a) 18/1/1966
tarihli ve 711 Sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulmasını ve
Olağanüstü Hâl Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını
Sağlayan Kanun,
b) 18/2/1954
tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun geçici 4 üncü maddesi,
c) 20/4/1967 tarihli
ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun 11 inci maddesi ile 50 nci
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,
ç) 8/2/2006 tarihli ve 5449 sayılı
Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri
Hakkında Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının
(k) bendi,
d) 20/5/2006
tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 24 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi,
e) 28/2/2008
tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasında yer alan "her bir çalışan için beş
yıl süreyle" ibaresi,
f) 7/11/2012
tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş
Sözleşmesi Kanununun Geçici 6 ncı maddesinin birinci
fıkrası,
g) 30/3/2013
tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 15 inci
maddesinin ikinci fıkrası,
yürürlükten kaldırılmıştır.
BAŞKAN Okunan son önergeye Komisyon
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ
(Bitlis) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde Kütahya Milletvekili
Sayın Alim Işık konuşacak.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
ALİM IŞIK (Kütahya) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 146ncı maddesi üzerinde vermiş
olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Bu önergemiz, söz konusu tasarıda geçtiği
hâliyle anlaşılmaz durumda olan ya da kanun yapım tekniğine
uygun olarak hazırlanmamış olan bazı bentlerin daha düzgün
hâle getirilmesini amaçlayan ve bu nedenle de olumlu olarak
değerlendireceğimiz bir önergedir. Önergemizde kanun yapım
tekniğine uygun olarak kanunların ismi zikredilmiş ve
tasarıda kabul edilen maddeler doğrultusunda yürürlükte olan
mevzuattan kaldırılması gereken bazı hükümlerin yer
aldığı bir önergedir. Değerlendirmeyi yüce Meclisin
takdirine sunmaktayız. Daha iyi olacağını
düşündüğümüz için bu şekilde bir önergeyi sunmuş bulunmaktayız.
Ben bu vesileyle bu torba yasadan beklentileri olan
vatandaşlarımızın maalesef beklentilerinin
karşılığını bulamadıklarını ama
henüz yasa son hâline gelmediğine göre düzeltilmesi ya da tekriri
müzakereyle ele alınması hâlinde bazı kesimlerin de beklentilerinin
karşılık bulması adına birkaç konuyu sizlerle
paylaşmak isterim.
Öncelikle, öğretmen atamaları için ayrılan
kontenjanın yetersiz olduğu, dolasıyla daha önceki yıllarda
yapılan dağılıma benzer bir dağılım
yapılması hâlinde birçok branş öğretmeninin yine atanamama
ihtimalinin olması nedeniyle bu kadronun 35 binden daha fazla bir
sayıya çıkartılması gerektiğini, özellikle de teknik
öğretmenlerin atanması konusunda ek kontenjana ihtiyaç
duyulduğunu ifade etmek isterim.
Bir diğer konu -hepinizin de yakından
bildiği ve zaman zaman sizlerin de muhatap olduğu gibi- vekil imamlar
kadro talebiyle bu torba yasada taleplerinin karşılık
bulmasını beklemektedirler. Onların da mağduriyetinin
giderilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
Bir başka konu, maalesef, Orman Genel
Müdürlüğünün Antalya, Bolu, İzmir ve Kastamonuda
çalıştırmak üzere geçen yıl almış olduğu 150
kişiden oluşan orman muhafaza memurlarını
yaptığı sınavda, uygulama sınavının
ilkelerinin belirsiz olduğu gerekçesiyle yapılan itiraz başvurusunun
Danıştayca kabul edilmesi sonucunda, 15 Nisan 2014 tarihinde, şu
anda yaklaşık on bir aydan fazla bir süredir çalışmakta
oldukları hâlde bu Danıştay kararı gereğince
görevlerine önümüzdeki hafta son verilecek olan 150 orman muhafaza memurunun
durumunun netliğe kavuşturulması ve bu sıkıntının
giderilmesi gerekiyor. Dolayısıyla, bu torba yasada bunun da yer
almasının yerinde olacağını düşünmekteyiz.
Bir diğer önemli sorun, KPSSyle işe
girmiş olan 4/Cli üniversite mezunu gençlerin kadro talepleri
yıllardır yerine getirilmemiştir.
Yine, 4/Clilerin ek ödeme ve aile yardımı
taleplerinin bu torba yasa kapsamında yeniden ele alınmasında
yarar vardır.
Hizmetlilerin ek gösterge talebi bugüne kadar yerine
getirilmemiştir, bu torba yasa kapsamında yerine getirilmesi hâlinde
önemli bir kesim bu mağduriyetten kurtarılmış
olacaktır.
Yine, subay ve astsubaylara özlük haklarının
iyileştirilmesi yönünde ilgili bakanlarca verilen sözler maalesef
unutulmuş, bu torba yasada da yerini almamıştır, bunun
yerine almasını talep etmekteyiz.
Emeklilerin özlük haklarının
iyileştirilmesi konusunda gerek Hükûmetin gerekse ilgili bakanların
zaman zaman kamuoyuna da yansıyan demeçlerinin
karşılığı bugüne kadar yerine getirilmediği için
hiç olmazsa bu torba yasada onların da mağduriyetinin giderilmesi
önem arz etmektedir.
Son olarak da çiftçilerin Ziraat Bankasına ve tarım
kredi kooperatiflerine olan borçlarının
yapılandırılması talebi yine bu torba yasada yer
almalıdır diyor, önergemize desteğinizi bekleyerek saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Karar yeter
sayısı istiyorum efendim.
BAŞKAN Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul etmeyenler...
Karar yeter sayısı yoktur, birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 22.39
ON DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 23.15
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138inci
Birleşiminin On Dördüncü Oturumunu açıyorum.
Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve arkadaşlarının önergesinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar
yeter sayısı arayacağım.
Kabul
edenler... Kabul etmeyenler...
Elektronik
yapalım.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Ya, böyle bir şey olur mu? Sende göz yok mu? Göz yok mu
sende? Bu Meclisi ne kadar kötü yönetiyorsun ya! İnsan bir aynaya bakar
ya!
BAŞKAN
İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı vardır,
önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris
Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3
Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2
Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan
Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandırın; İstanbul Milletvekili
Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri
Gürsel Tekin ve Mahmut Tanalın; İstanbul Milletvekili Abdullah
Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın, Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi
ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türelinin; Manisa Milletvekili Özgür
Özelin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türelinin Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporunun 146. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin madde
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Erdal Aksünger (İzmir) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ
(Bitlis) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Müslim Sarı konuşacak
önerge üzerinde, İstanbul Milletvekili.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
MÜSLİM SARI (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Yaklaşık üç buçuk aydır Meclis gündemini
meşgul eden bir yasa tasarısı ya da teklifiyle karşı
karşıyayız. Üç buçuk aydır gecenin bir vaktine kadar
çalışıyoruz ve Bu yasa tasarısından geriye ne
kaldı? diye sorsanız tek bir kelimeyle ifade edebilirim: Samimiyetsizlik.
Esasen, bu yasal düzenleme ve üç buçuk aydır bizim burada vermiş
olduğumuz emek, AKPnin yasa yapma tekniğinde ne kadar samimi
olduğunun da bir göstergesi oldu. Neredeyse, AKP, kendi siyasal gündemini,
kendi siyasal takvimini bu yasanın görüşülme takvimine paralel bir
biçimde bağladı; istediği zaman Parlamentoyu kapattı,
istediği zaman Parlamentoyu açtı, istediği zaman olağanüstü
bir şekilde bizi toplantıya çağırdı. Ama, olağanüstü
bir şekilde, birtakım gerekçeler uydurarak toplantıya
çağırmış olmasına rağmen, getirdiği
düzenlemelerin, yasanın içine sokmuş olduğu düzenlemelerin hiç
de olağanüstü bir yanı yoktu. Biz, üç buçuk ay boyunca burada
yapmış olduğumuz bütün çalışmalarda bunu çok açık
olarak gördük. Mesela, en son uygulamasını daha dün yaşadık.
Meclis olağanüstü toplantıya çağrıldı, Öğretim
yılı açılıyor. diye, Öğretmenlerin
atamalarını yapalım. diye, Somadaki mağdurların
mağduriyetlerini giderelim. diye ya da Vergi affı ya da SGK
affı bekleyen kitlelerin ihtiyaçlarını, taleplerini yerine
getirelim. diye ama son dakika madde ihdaslarıyla, yapılan
düzenlemelerle aslında yeni rant kapıları açtık.
Dolayısıyla, bütün bu yasal düzenlemeler, bu torba yasaya
ilişkin bütün çalışmalar aslında AKPnin bütün yasa yapma
tekniğinde ne kadar samimiyetsiz olduğunun da göstergelerinden biri
oldu. Bu yasanın sonuna doğru geldiğimiz için, bir genel
değerlendirme yapma fırsatı da bulduğumuz için bunları
söylüyorum.
Bakınız, biz, en baştan beri, üç buçuk ay
boyunca yapmış olduğumuz bütün tartışmalarda toplumun
beklentilerini, kitlelerin beklentilerini yerine getirmek için Bizim de
katıldığımız madde düzenlemelerini buralardan
ayıralım ve bunları hemen çıkartalım. dediğimiz
hâlde AKP hiçbir zaman buna yanaşmadı ve bir torbayı
bağlayarak neredeyse üç buçuk aydır bürokratların Ya, bunu da
bunun içine katalım, bunu da bunun içine katalım. diyerek sürekli
büyüyen bir torbaya çevirdiği bir yasal düzenlemeyle karşı
karşıyayız. Bu yasal düzenlemenin içinde çok açık bir
biçimde Anayasaya aykırı hükümler oldu. Biz Anayasaya
aykırı olduğu çok belli olan bu hükümlere Bizim
kırmızı çizgilerimizdir. dedik ve bunlara karşı
direndik.
Bakınız, bir hukuk devletinde mahkeme
kararlarının uygulanmayacağına ilişkin düzenlemeler
var bu torba yasanın içinde. Açık bir biçimde Anayasaya
aykırı. Kamu kurumlarında çalışan kamu görevlilerinin,
mahkeme kararlarına rağmen, görevlere iadesinin ertelendiği, iki
yıl gibi sürelerle ertelendiği düzenlemeler var bu yasal çerçevenin
içinde. Özelleştirme uygulamalarıyla ilgili verilmiş olan
mahkeme kararlarının, verilmiş iptal kararlarının
uygulanmayacağına ilişkin düzenlemeler var bu yasal düzenlemenin
içinde. Açık bir biçimde Anayasaya aykırı düzenlemeleri, Mera
Kanununa ilişkin düzenlemeleri bu yasal düzenlemenin içine soktuk. Anayasada
çok açık bir biçimde Özel mülkiyet tahsis edilemez, herhangi bir özel
mülkiyet ilişkisi kurulamaz. dendiği hâlde meralara ilişkin
kentsel düzenleme ve Kentsel Gelişim ve Kentsel Dönüşüm Projeleri
çerçevesinde meraların özel mülkiyete açılması ve yapılaşmaya
açılmasına ilişkin düzenlemeler var. Bununla da yetinmediniz,
bütün bu kırmızı çizgilere rağmen, bütün bu Anayasaya
aykırılıklara rağmen ve her fırsatta bunu biz söylediğimiz
hâlde bununla da yetinmediniz ve son dakika getirmiş olduğunuz madde
ihdaslarıyla sürekli olarak bunu çoğaltıyorsunuz,
büyütüyorsunuz.
Şimdi, az önce burada konuşurken bir espri
yaptık ama bu espri gerçeğe döndü. Benim önerim şu: Bundan sonra
buraya yasal düzenlemeler getirilmesin. Şöyle yapalım: Her senenin
başında bir torba açalım, bu torba üç maddeyle, beş
maddeyle başlasın, yıl bitimine kadar bu torbanın içine ne koymak
istiyorsak, hangi düzenlemeyi yapmak istiyorsak, hangi ihtiyaçtan kaynaklanan
hangi düzenleme varsa bu torbanın içine koyalım, yılın
bitimine kadar her gün bunları konuşalım, o yıl
bittiğinde elimizde bir torba olsun, üzerine de yazalım 24üncü
Dönem torbası, 25inci Dönem torbası, 26ncı Dönem
torbası. Maalesef yasama bu noktaya gelmiştir. Sizin yasa yapma
tekniğiniz, yasa yapma anlayışınız Parlamentonun
saygınlığını yok etmiştir ve bu noktaya
getirmiştir.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Sarı.
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısı
istiyorum.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 23.28
ON BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 23.39
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ
(Bolu)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138inci
Birleşiminin On Beşinci Oturumunu açıyorum.
İstanbul Milletvekili Müslim Sarı ve
arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon burada, Hükûmet burada.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 146
ncı maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
"MADDE
146 - Bu Kanunla;
a) 18/1/1966 tarihli ve 711 Sayılı
Nöbetçi Memurluğu Kurulmasını ve Olağanüstü Hal
Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun,
b) 6245 sayılı Kanunun geçici 4 üncü
maddesi,
c)
20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı
Deniz İş Kanununun 11 inci maddesi ile 50 nci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi,
ç)
5449 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci
fıkrasının (k) bendi,
d) 5502 sayılı Kanunun 24 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi,
e) 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı
Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan
"her bir çalışan için beş yıl süreyle" ibaresi,
f)
6356 sayılı Kanunun Geçici 6
ncı maddesinin birinci fıkrası,
g)
6446 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin
ikinci fıkrası,
ğ)
3093 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c) fıkrasının
ikinci cümlesi,
h) 5174 sayılı Kanunun 58 inci
maddesinin üç, dört ve beşinci fıkraları,
ı)
5378 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesinin dördüncü
fıkrası, yürürlükten kaldırılmıştır"
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) Takdire
bırakıyoruz Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
İÇİŞLERİ
BAKANI EFKAN ALA Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Önerge
ile 3093 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c)
fıkrasının uygulanmasına ilişkin hukuki
ihtilafların ortadan kaldırılması ve Kanun
Tasarısının 144 üncü maddesi ile düzenlenen 637 sayılı
KHK'da yapılan değişikliğe uyum sağlanması
amaçlanmıştır. Ayrıca, 5378 sayılı Engelliler
Hakkında Kanunun geçici 3 üncü maddesine 6/2/2014 tarihli ve 6518
sayılı Kanun ile eklenen dördüncü fıkra ile, bu
fıkranın yürürlüğe girdiği 19/2/2014 tarihini takip eden
altı aylık süreden sonra üretilen sürücü koltuğu hariç dokuz
veya daha fazla oturma yeri olan araçlardan erişilebilir olmayanlara
şehir içi ve şehirler arası yolcu taşıma hizmeti için
yetki verilmesi, izin veya ruhsat verilemeyeceği hükme
bağlanmıştır. Ancak, araç ücretlerinin üretim
bantlarında gerekli değişiklikleri yapmaları ve Motorlu
Araçlar Ve Römorkları Tip Onayı Yönetmeliği çerçevesindeki tip
onayı belgelendirme faaliyetleri için altı aylık sürenin
yetmemesi gibi sektörden kaynaklanan zorunluluk nedeniyle 5378 sayılı
Kanunun geçici 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının yürürlükten
kaldırılması öngörülmüştür.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul
edilmiştir.
Geçici 1inci maddede üç adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısı'nın, Geçici Madde 1'e aşağıdaki
fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan İdris
Baluken Hasip
Kaplan
Iğdır Bingöl Şırnak
Demir
Çelik
Sebahat Tuncel Altan
Tan
Muş İstanbul Diyarbakır
Adil
Zozani Nazmi
Gür Erol
Dora
Hakkâri Van Mardin
"(5) Eğitimini yurtdışında
tamamladıktan sonra yurt içinde aldığı eğitimle ilgili
olarak herhangi bir kamu kuruluşunda veya üniversitede
çalışanların borç yükümlülükleri ortadan kalkar."
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal
ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla
Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in;
Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun;
Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile
1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın,
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik
Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanalın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve
İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür
Özelin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporunun Geçici Madde 1'in birinci cümlesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
"GEÇİCİ MADDE 1- (1) 8/4/1929 tarihli ve
1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında
Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli
ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun geçici 53 üncü maddesinin
birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2457 Sayılı
Yükseköğretim Kanunu'nun geçici 53. Maddesinin birinci fıkrası
ile 14/07/1965 tarihli ve 675 Sayılı Devlet Memurları Kanununun
geçici 34. Maddesinin birinci fıkrası kapsamına girmesine
rağmen anılan maddelerde belirtilen sürelerde borçlarının
yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ile söz konusu maddelerin
yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde anılan
düzenlemelerde belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi
yapılanlar veya yapılması gerekenlerin ve 2457 Sayılı
Kanunun 39'uncu maddesi uyarınca yurt dışında
görevlendirilmiş olanlardan bu Kanunun girdiği tarihte
haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması
gerekenlerin, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü
masrafa ilişkin borç tutarları, bu kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen altı ay içerisinde borçlu
oldukları idarelere başvurmaları halinde, imzaladıkları
yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri
dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu
doğurmaksızın aşağıdaki şekilde yeniden
hesaplanır ve başvuru süresi içerisinde tahsilat işlemi
durdurulur."
Rahmi
Aşkın Türeli Musa
Çam Haluk
Ahmet Gümüş
İzmir İzmir Balıkesir
Erdal
Aksünger Vahap
Seçer Ümit
Özgümüş
İzmir Mersin Adana
Fatma
Nur Serter
İstanbul
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili
Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili
Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin
(1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434,
2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885,
2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203,
2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301,
2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431,
2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595,
2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794,
2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938,
2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056,
2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190,
2/2191, 2/2192, 2/2198) Geçici 1 inci maddesinin 1 inci
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini, 1 inci fıkrasının b) bendinin ise
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Ali
Halaman Reşat
Doğru
Manisa Adana
Tokat
Alim
Işık Seyfettin
Yılmaz
Kütahya Adana
"GEÇİCİ MADDE 1- (1) 8/4/1929 tarihli ve 1416
sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanunun
geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2547
sayılı Yükseköğretim Kanununun geçici 53 üncü maddesinin birinci
fıkrası ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun geçici 34 üncü maddesinin birinci fıkrası
kapsamına girmesine rağmen anılan maddelerde belirtilen
sürelerde borçlarının yeniden hesaplanması için müracaat
etmeyenler ile söz konusu maddelerin yürürlüğe girdiği tarihten bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde
anılan düzenlemelerde belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi
yapılanlar veya yapılması gerekenlerin, kendilerine Türk
Lirası veya döviz olarak yapılmış olan her türlü masrafa
ilişkin borç tutarları, bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen üç ay içerisinde borçlu oldukları idarelere
başvurmaları hâlinde, imzaladıkları yüklenme senedi ile
muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate
alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu
doğurmaksızın aşağıdaki şekilde yeniden
hesaplanır ve başvuru süresi içerisinde tahsilat işlemi
durdurulur. Ancak bu madde kapsamında borç hesabı
yapılırken, 2547 sayılı Kanunun 35 inci maddesine göre yurt
içinde başka bir üniversiteye lisansüstü eğitim-öğretim
amacıyla gönderilenlerden veya üniversitelerinde görev yapanlardan
kadroları karşılığında aldıkları yurt
içi maaşlar talep edilmez. Bu maaşlar haricinde eğitimleri için
yapılan diğer ödemeler ise talep edilir."
BAŞKAN Okunan son önergeye Komisyon
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN
ŞAHİN (Bursa) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde, Sayın Erkan Akçay,
siz mi konuşacaksınız, gerekçeyi okutalım mı?
ERKAN AKÇAY (Manisa) Okutalım, okutalım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının Geçici 1'inci maddesinde mecburi
hizmet karşılığı yurt dışına
gönderilenler ile lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt
dışına gönderilen kişilerin borçlarının
ödemeleriyle ilgili takvim yeniden belirlenmektedir. Tasarının ilk
halinde Türk Lirası olarak bu kişiler için
"yapılmış olan her türlü masraf tutarına, sarf
tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için
1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen kanuni faiz
işletilerek hesaplama yapılır." ifadesi yer
almaktadır. Aynı şekilde Geçici l'inci maddenin l'inci
fıkrasının b) bendinde de faiz düzenlemesine yer verilmektedir.
Faiz uygulaması tasarıdaki düzenlemenin ruhuna
aykırıdır. Yapılması gereken borçların tahsilinde
faiz uygulamasının tasarı metninden çıkarılmasıdır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün;
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın, İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine
Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul
Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanalın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar
Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin;
Manisa Milletvekili Özgür Özelin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın
Türeli'nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporunun Geçici Madde 1'in birinci cümlesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Vahap Seçer (Mersin) ve arkadaşları
"GEÇİCİ MADDE 1- (1) 8/4/1929 tarihli ve
1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında
Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli
ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun geçici 53 üncü maddesinin
birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2457 Sayılı
Yükseköğretim Kanunu'nun geçici 53. Maddesinin birinci fıkrası
ile 14/07/1965 tarihli ve 675 Sayılı Devlet Memurları Kanununun
geçici 34. Maddesinin birinci fıkrası kapsamına girmesine
rağmen anılan maddelerde belirtilen sürelerde borçlarının
yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ile söz konusu maddelerin
yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde anılan
düzenlemelerde belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi
yapılanlar veya yapılması gerekenlerin ve 2457 Sayılı
Kanunun 39'uncu maddesi uyarınca yurt dışında
görevlendirilmiş olanlardan bu Kanunun girdiği tarihte
haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması
gerekenlerin, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü
masrafa ilişkin borç tutarları, bu kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen altı ay içerisinde borçlu
oldukları idarelere başvurmaları halinde,
imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil
kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere
ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın aşağıdaki
şekilde yeniden hesaplanır ve başvuru süresi içerisinde tahsilat
işlemi durdurulur."
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN
ŞAHİN (Bursa) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde İstanbul Milletvekili
Sayın Nur Serter konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
FATMA NUR SERTER (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yurt dışında
lisansüstü eğitim gören ve akademisyen olarak yetiştirilmesi
planlanan ancak zamanında eğitimini tamamlayamayanların
borçlarının yeniden yapılandırılmasına dönük bir
düzenleme var ki doğrudur, yerindedir. Ancak, bizim burada
önerdiğimiz, geçmişteki deneyimlerimizden de hareketle, teklifte
belirtilen üç aylık sürenin yetmeyebileceği, affa dönük bütün
yasalarda da görüldüğü üzere, yeterli yararlanma olmayacağı
endişesinden kaynaklanan bir süre uzatımıydı, neden bilmem
Komisyon kabul etmedi. Ancak, özellikle bizim burada vurgulamak
istediğimiz konu şudur: Şimdi, evet, yurt dışına
gönderiliyorlar, zamanında eğitimlerini tamamlayamıyorlar,
borçlanıyorlar, tazminata düşüyorlar, geri dönüyorlar ve o
tazminatı ödemek zorunda bırakılıyorlar.
Ben, iki kanaldan lisansüstü eğitim görmek üzere
yurt dışına gönderilen öğrencilerin ve akademisyen
adaylarının aslında nasıl yanlış bir
değerlendirmeyle bu süreçte başarısız
kılındıklarıyla ilgili bazı verileri sizlerle
paylaşmak istiyorum. Bakınız, iki kanaldan gönderiliyorlar.
2009a kadar Devlet Planlama Teşkilatı seçerdi, 2009dan sonra YÖK
aracılığıyla gönderilmeye başlanıldılar.
2010-2013 yılları arasında yurt dışına
gönderilmek üzere belirlenen, sınava tabi tutulan ve seçilenler
içerisinden 4.800 kişi, seçildiği hâlde gitmeyi reddederek bu
kontenjanın boşa harcanmasına neden olmuştu. Sadece son
yıl içinde, 2013 yılında, seçildiği hâlde gitmeyerek
kontenjanı boş bırakanların oranı değerli
milletvekilleri, yüzde 61dir. Düşünün, elimizde sınırlı
bir kontenjan var, insanlar bu kontenjana girmek için yarışıyor,
27-28-30 bin kişi başvuruyor, seçiliyor ama seçilenlerden 4.800ü bu
hakkını kullanmıyor ve gitmiyor.
Gelelim Millî
Eğitim Bakanlığındaki duruma. Millî Eğitim
Bakanlığının burs verdikleri içinde de, yine aynı
şekilde, 2009-2013 arasında boş kalan
kontenjan oranı yüzde 55tir. Bakın, bunlar çok yüksek
oranlardır. Bu süre içerisinde boş olan ve kullanılmayan
kontenjan miktarı 3.635i bulmaktadır.
Şimdi, ikisini
topladığınız zaman çok ciddi bir rakamın, aslında
önünde fırsat varken, seçilmişken bu fırsatı
değerlendiremediğini görüyorsunuz. Şimdi bunun sebebini
araştırmak gerekmez mi? Biz borçları
yapılandırıyoruz, faizini indiriyoruz, ödeme
kolaylığı getiriyoruz ama neden acaba bu insanlar yurt
dışına gitme hakkına sahipken gitmiyor? Bunun
araştırılmasına ihtiyaç vardır. Bunun çeşitli
nedenleri var, biliyoruz. Verilen burs miktarlarını yeterli
bulmadıkları için gitmeyenler var. Verilen burs miktarı
gideceği yerin yaşam standartlarının altında
kaldığı için gitmekten korkanlar var. Barınma sorunu
çözülemediği için gitmeyenler var. Dış temsilciliklerimiz
altını çizerek ve bilerek söylüyorum- oraya giden öğrencilere
sahip çıkmadığı için, onlara gerekli imkânları
sağlayamadığı için gitmekten kaçınanlar ve gitmeyenler
var. Bu, çözümlenmesi gereken önemli bir sorundur. Biz bu sorunu çözemezsek bu
insanlar zamanında tamamlayamadıkları gibi oradaki
eğitimlerini, Türkiyeye geldikleri zaman da gerekli kurumlarda istihdam
edilemiyor.
Biliyor musunuz, Millî Eğitim
Bakanlığının doktora amacıyla gönderdiği
öğrencilerden beş yıl içinde kaç kişi doktorasını
yapıp Bakanlığa geldi? 131, sadece 131, binlerce kişiden
131i. YÖKün rakamlarıdır sizlerle paylaştığım.
Önce bu konuda tedbir almaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Serter.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısı'nın, Geçici Madde 1'e aşağıdaki fıkranın
eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Adil Zozani (Hakkâri) ve arkadaşları
(5) Eğitimini yurtdışında
tamamladıktan sonra yurt içinde aldığı eğitimle ilgili
olarak herhangi bir kamu kuruluşunda veya üniversitede
çalışanların borç yükümlülükleri ortadan kalkar."
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN
ŞAHİN (Bursa) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde Sayın Adil Zozani
konuşacak, Hakkâri Milletvekili.
Buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Evet, eğer, Hükûmet, iktidar partisi yeni önergeler
getirmezse torba yasanın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Ne kadar sürede?
Tam 98inci günü bugün. Komisyona havale edilişinden itibaren, komisyonda
görüşülmeye başladığı günden itibaren, 4 Hazirandan
bugüne hesapladım, doksan sekiz gündür biz bu torba yasayı
konuşuyoruz. Bu süre içerisinde bir ramazan ayı geçti, bir bayram
geçti, 3 parti kongrelerini gerçekleştirdi, Başbakan
değişti, yeni Cumhurbaşkanı seçildi, kabine
değişti, grup başkan vekilleri değişti ama biz hâlâ
torbayı konuşuyoruz; dibinden ne çıkacak, en son ne dökülecek
onu bekliyoruz. Dökülecek şey de aslında elimizde, bir garabet, torba
içerisinde mini torba. Biraz sonra herhâlde onu da konuşmaya
başlayacağız, onunla ilgili ayrıca
değerlendirmelerimizi yapacağız.
Bu torba yasa
üzerinde şu ana kadar, benim konuşmam da dâhil, 458 konuşma
yapılmış. Komisyon çalışmalarındaki
konuşmalar hariç, sadece Genel Kurul konuşmalarını ifade
ediyorum. Peki, sorarım size: Bu torba hangi ihtiyacın ürünü olarak
gündeme gelmişti, hatırlayanınız var mı? Soma
emekçileri, değil mi? Soma faciasında yaşamını yitiren
insanların mağduriyetlerinin, en azından geride
kalanlarının mağduriyetlerinin giderilmesine dönük bir
torbaydı sözüm ona. 4 tane kırkı geride kaldı ama hâlâ o
insanlar bu torbadan kendilerine bir şey çıkar mı diye
bekliyorlar. Kendilerine hiçbir şey çıkmıyor.
Taşeronlaştırmayla
ilgili bir düzenleme yapılacaktı, taşeron uygulamasıyla
ilgili bir düzenleme yapılacaktı, insanlar bunu bekliyor;
taşeron uygulaması yaygınlaştırıldı. Bu
torba yasa yarın öbür gün Cumhurbaşkanınca onaylanıp Resmî
Gazetede yayımlandığı andan itibaren Türkiyedeki
taşeronlaştırma uygulaması daha fazla yaygınlık
kazanmış olacaktır.
Ne diye yola çıkmıştık? Bu konuda
iş camiasına bir çekidüzen vermek üzere yola
çıkmıştık. Taşeronlaştırma garabetine bir
yerde dur demek, bir sınırlama getirmek için biz yola çıkmıştık.
Doksan sekiz gün sonra, Meclis, garabeti daha fazla kötü bir hâle getirerek
insanların önüne koyacaktır. Fırsattan istifade burada maddeler
geçti; illerin, ilçelerin sınırları değişti. Hepsi bu
torbanın içerisinde gerçekleşti. İnsanların
mağduriyetlerinin ne şekilde pazarlanabileceğine
tanıklık ettiğimiz doksan sekiz günü geride bıraktık.
Bu muydu sizin insanlara vadettiğiniz gerçeklik? Sizin hikâyeniz bu muydu?
Evet, sizin hikâyeniz bu, insanların umutları üzerinden kendi
alanınızın, ticari faaliyet alanlarınızın, yandaşlarınızın
ticari faaliyet alanlarının genişletilmesine dönük
manevraları yapmaktı. Doksan sekiz gün boyunca biz buna
tanıklık ettik ve sonra buraya çıkılıp dendi ki: Biz
öğretmen atamalarını hızlandırmak istiyorduk ama
burada muhalefet engelliyor. Hükûmet temsilcilerinin bu konuyla ilgili, 40 bin
öğretmen atamasına ilişkin vaadini nasıl
çiğnediğinizi ve ufalttığınızı gördük biz
burada. Doksan sekiz gün boyunca biz bu hikâyeye de tanıklık ettik,
insanların umutlarının nasıl sömürüldüğünü biz burada
apaçık bir şekilde gördük. Yargı kararlarının
uygulanmayacağına dönük kararların bu Meclisten nasıl
geçtiğine biz bu doksan sekiz gün boyunca tanıklık ettik,
itirazımızı buna dönük yaptık ama maalesef bu itirazlar
dikkate alınmadı ve Türkiyede kanun yapma geleneğini de altüst
eden...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ADİL ZOZANİ (Devamla) - ...Meclis
İçtüzüğünün hiçbir şekilde kale alınmadığı
bir doksan sekiz günü geride bıraktık.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Zozani.
ADİL ZOZANİ (Devamla) Buna hayırlı
olsun demek mümkün değildir.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Ama yine de
diyorsunuz.
ADİL ZOZANİ (Devamla) Son bir cümle olarak
şunu ifade edeyim, Meclisin kayıtlarına geçmesi
açısından şunu sorayım: Nasılsa canlı yayın
değil, birbirimize böyle spontane konuşabiliriz, sadece bir soru
sorarak burada...
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Zozani.
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Bu maddeyle ilgili
olarak, Sayın Başkan, affınıza sığınarak
konuşuyorum. Erbil Işık Üniversitesinin Rektörünün...
BAŞKAN Sayın Zozani, süreniz bitti.
ADİL ZOZANİ (Devamla) - ...özel bir
üniversitenin rektörünün, Diyarbakır Dicle Üniversitesinin, kamu
üniversitesinin bütçesinden nasıl maaş aldığını
size sormak istiyorum? Bu sorunun cevabını vermenizi diliyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Geçici 1inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler.. Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, itiraz edeceksiniz ama bir on
beş dakikalık ara vermek durumundayız tekrar.
Kapanma Saati: 00.11
ON ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 00.36
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138inci
Birleşiminin On Altıncı Oturumunu açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Sayın milletvekilleri, yeni geçici madde
ihdasına dair bir önerge vardır. Önergeyi okutup Komisyona
soracağım. Komisyon önergeye salt çoğunlukla yani 21 üyesiyle
katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme
açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması
hâlinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.
Önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının geçici 1 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki geçici maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin
buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
İlhan Demiröz Celal Dinçer Ramazan Kerim Özkan
Bursa İstanbul Burdur
Ali Sarıbaş Ali
Serindağ Bülent
Kuşoğlu
Çanakkale Gaziantep Ankara
Aykan Erdemir Sena
Kaleli Doğan
Şafak
Bursa Bursa Niğde
Turgut Dibek Uğur
Bayraktutan Mevlüt
Dudu
Kırklareli Artvin Hatay
GEÇİCİ MADDE 2- 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı
Bankacılık Kanununa göre faaliyet gösteren bankalara ve Tarım
Kredi Kooperatifleri'ne olan zirai kredi borçlarından, bu maddenin
yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği hâlde bu maddenin
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan
alacaklara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'iler
tahsilinden vazgeçilir. Bu alacaklar Hazine tarafından
karşılanır. Bu maddenin yayımlandığı tarihi
izleyen dördüncü ayın sonuna kadar borçlu bulunulan bankaya başvuruda
bulunulması hâlinde ödenmesi gereken anaparanın, ilk taksiti bu
maddenin yayımlandığı tarihi izleyen dokuzuncu aydan
başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda
toplam beş eşit taksitte ödenir.
Bu maddenin yayımlandığı tarihten
önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra
hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması halinde, asıl
borçlular ve kefiller hakkında sürdürülen davalar
sonlandırılır, icra ve takip işlemleri durdurulur. Bu
takdirde, borçluların mahkeme masraflarını, icra
masraflarını ve vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte
ödemeleri şarttır."
BAŞKAN Komisyon, önergeye salt çoğunlukla
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN
ŞAHİN (Bursa) Sayın Başkanım, izninizle Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun yeni madde ihdasıyla ilgili konuyu görüşmek
üzere Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimizi Komisyon sıralarımıza
davet ediyorum.
Sayın Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonu
üyelerimizi davet etmemize rağmen yeni maddeyi ihdas edecek sayıda
Plan ve Bütçe Komisyonu üyemiz yoktur, salt çoğunluğumuz yoktur.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Komisyon önergeye salt çoğunlukla
katılmamış olduğundan önergeyi işlemden
kaldırıyorum.
Sayın milletvekilleri, yeni geçici madde
ihdasına dair bir önerge daha vardır. Önergeyi okutup Komisyona
soracağım ve Komisyon önergeye salt çoğunlukla yani 21 üyesiyle
katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme
açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması
hâlinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.
Şimdi önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısına aşağıdaki maddenin eklenmesini arz ve
teklif ederiz.
İsmet
Yılmaz
Sivas
Millî Savunma Bakanı
GEÇİCİ MADDE 2 Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna
başvurulması halinde, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı T.C
Emekli Sandığı Kanununun ek 31 inci maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendinde yer alan 15 ibaresi 20 şeklinde
uygulanır.
BAŞKAN Komisyon, önergeye salt çoğunlukla
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Komisyon üyelerimizi Komisyon sıralarına davet
ediyorum madde ihdasıyla ilgili.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Bu olmaz, bu olmaz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, bu önerge
İç Tüzükün 87nci maddesine aykırı çünkü Emekli
Sandığıyla ilgili görüşmekte olduğumuz torba kanunda
ilgili bir kanun yok. 87nci maddeye göre görüşülmekte olan bir kanunda
olmayan, kanunda bir değişiklik getirilen önerge işleme
konulmaz. Onun için Komisyonun salt çoğunluğunun olması da
neticeyi değiştirmiyor.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Sayın Başkan, Komisyonumuzun 23 üyesi salt
çoğunluğu oluşturmuştur ve madde ihdasıyla ilgili
katılıyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan
BAŞKAN Komisyon önergeye salt çoğunlukla
katılmış olduğundan önerge üzerinde yeni bir madde olarak
görüşme açıyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, bir
şey söylüyoruz.
ALİM IŞIK (Kütahya) Olmaz Sayın
Başkan, olmaz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, 87nci
maddeye uygun bir önerge değil.
BAŞKAN Sayın Milletvekili, bakın,
saatlerden beri grup başkan vekilleriyle
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, İç Tüzükü okuyun
canım.
BAŞKAN
bu konuyla ilgili görüşme
yapıyoruz. Grup başkan vekilinizle konuşun,
çalışmalara engel olmayın lütfen.
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın Başkan,
şimdi sizin yani milletvekiline Gidin, grup başkan vekilinizle
konuşun. demek gibi bir şeyiniz olamaz. Nitekim -içeride
görüştüğümüz yapılandırmalarla ilgili hususlar ayrı-
bu konuyla ilgili bizim bir olumlu dahlimizin olacağına dair bir
beyanda bulunmadık.
BAŞKAN Bulunmadınız, evet. Usul
açısından söylüyorum Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (Sinop) Bulunmadık ama siz öyle
bir şey söylüyorsunuz ki yani bizim milletvekillerimiz de basından
BAŞKAN Sayın Altay, usul açısından
söyledim, tabii ki içeriğine katılmıyorsunuz.
ENGİN ALTAY (Sinop) Milletvekili, İç Tüzüke
aykırılık beyanı yapabilir.
BAŞKAN Tamam, ona bir şey demiyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) 87nci maddeye göre
aykırı. Bu torba kanunda Emekli Sandığı Kanunu yok,
olmadığı için bu Emekli Sandığı Kanununda bir
değişiklik
Sonra, kaldı ki bu geçici madde hükmünde değil
yani devamlılık arz eden
Ya, Kanunlar Müdürlüğündeki
arkadaşlar orada.
BAŞKAN Tamam, teşekkür ederim, konuştuk
onlarla da Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli) Konuştunuz ama o zaman usul
tartışması açalım. Böyle olmaz yani.
ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay)
Sayın Başkanım, Tüzüke uyalım.
BAŞKAN Yeni madde üzerinde gruplar adına söz
isteyen var mı? Yok.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ben varım.
BAŞKAN Gruplar adına, gruplar adına
Şahsı adına
KAMER GENÇ (Tunceli) Şahsım adına
konuşmak istiyorum.
ENGİN ALTAY (Sinop) Başkan, bu olmaz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Olmaz bu, 87nci maddeye
aykırı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan
BAŞKAN On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 00.44
ON YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 00.50
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin On Yedinci Oturumunu
açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet burada.
Sayın milletvekilleri, önceki oturumdaki yeni geçici
madde önergesi Hükûmet tarafından geri alınmıştır.
İşlemlerimize kaldığımız
yerden devam ediyoruz.
Şimdi yeni madde ihdasına dair bir önerge var.
Önergeyi okutup Komisyona soracağım. Komisyon önergeye salt
çoğunlukla katılıyorsa önerge üzerinde yeni bir madde gibi
görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla önergeye
katılmaması hâlinde önergeyi işlemden
kaldıracağım.
Şimdi önergeyi okutuyorum: (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısına aşağıdaki geçici maddenin eklenmesini
arz ve teklif ederiz.
Ali
Babacan
Ankara
Başbakan
Yardımcısı
Önerge Özeti:
Önergeyle;
1) 6360
sayılı Kanuna istinaden tüzel kişiliği sona eren il özel
idareleri, belediyeler, köyler ve mahalli idareler birlikleri ile
büyükşehir belediyesine dönüşen il belediyeleri ve büyükşehir
ilçe belediyesine dönüşen ilçe belediyelerinin borçları il özel
idareleri, büyükşehir ve büyükşehir ilçe belediyeleri ile su ve
kanalizasyon idarelerine veya birleşme/katılma yoluyla belediyelere
devredilmiştir. Devredilen borç miktarı idareden idareye
farklılık göstermekte ve yüklenilen borç miktarı idareler
arasında eşitsizliğe neden olmaktadır. Öneri ile 6360
sayılı Kanunla devredilen borçların makul şekilde
yapılandırılıp ödeme kolaylığı
sağlanarak ödenmesi amaçlanmıştır.
2) Türkiye Elektrik
Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) elektrik
tüketiminden kaynaklanan alacakları yeniden
yapılandırılmaktadır.
3) 5449
sayılı Kanunda kalkınma ajanslarının gelir kalemleri
sayılmıştır. Bunlar arasında, her yıl ilgili
ajans bütçesine bölgedeki il özel idareleri ve belediyelerin bütçelerinden % 1
oranında pay aktarılması öngörülmüştür. Kalkınma
Ajansları Proje ve Faaliyet Destekleme Yönetmeliğinde, söz konusu
idarelerin ajansa olan bütçe paylarının ödenmemesi halinde, bu
idarelerin ilgili ajanslara destek almak için başvuramayacakları
düzenlenmiştir. Bununla birlikte, il özel idareleri ve belediyelerin
çoğunun ilgili ajanslara olan borçlarını ödemedikleri
anlaşılmıştır. Bu durum yukarıda bahsedilen
yönetmelik gereğince bu idarelerin ajanslardan destek almalarını
da engellemektedir. Getirilen düzenlemeyle, ilgili ajanslarla başvuran il
özel idareleri ve belediyelerin kalkınma ajanslarına olan
birikmiş borçlarının, fer'i borçlar bakımından hem
enflasyon oranındaki kısmının ödenmesi hem de bu ödemelerin
taksitler halinde yapılması suretiyle kolaylaştırılması
amaçlanmaktadır. Böylece il özel idareleri ve belediyelerin
borçlarını daha kolay ödemeleri ve ilgili ajans desteklerinden
yararlanmaları da mümkün olacaktır.
4) Maddede geçen
Yİ-ÜFE tabirinde ne anlaşılması gerektiği
açıklanmaktadır.
5) Kanun ile
çeşitli kurumların alacakları yeniden
yapılandırılmakta ve uzun süreli ödeme süreleri getirilerek
ödenmesi amaçlanmaktadır. Bu süreçte ilgili alacakların
zamanaşımına uğramasını önlemek amacıyla bu
düzenleme yapılmaktadır.
6) Kentsel
dönüşüm projeleri kapsamında trampa yoluyla
kamulaştırılan taşınmazların Hazineye devrinden
doğan kazançlara ilişkin düzenleme yapılarak 31.12.2015 tarihine
kadar
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) (6) yok.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) (6), (7), (8) yok.
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) Sayın Başkan,
(6), (7), (8) yok.
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) Sayın
Başkan, (6), (7) ve (8)inci fıkraların gerekçeleri çizildi,
onları atlayalım efendim.
(9) Sulama
kooperatiflerinin ve Sulama Birliklerinin tarımsal sulama faaliyetlerinden
kaynaklanan alacaklarından, vadesi 30/4/2014 tarihinden önce olup
ödenmemiş olanları, TEDAŞ'ın
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) (9) değil, o da
(6) olacak dolayısıyla.
BAŞKAN (6), (7), (8) yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) (6), (7), (8) yok,
dolayısıyla (6) olacak.
BAŞKAN Maddeleri birbirine
uyumlaştırıyorlar.
(6) Sulama
kooperatiflerinin ve Sulama Birliklerinin tarımsal sulama faaliyetlerinden
kaynaklanan alacaklarından, vadesi 30/4/2014 tarihinden önce olup
ödenmemiş olanları, TEDAŞ'ın tarımsal sulamadan
kaynaklanan alacaklarına ilişkin yapılandırma hükümlerine
göre yapılandırmaktadır.
(7) Kanunun 82 nci
maddesinde geçen 31/12/2014 tarihinin 30/6/2015 tarihine kadar (bu tarih dahil)
uzatılması hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, evvela,
böyle bir madde olmaz çünkü Divan üyesi maddeyi okumadı, gerekçeyi okudu.
Şimdi, bunu niye? Aslında, burada 6 tane geçici maddenin -geçici
madde midir, değil midir ayrı bir şey- ayrı ayrı
verilmesi lazımken tek madde hâline getirilmiş ve önerge 500 kelimeyi
de geçtiği için işleme konulmaması lazım. Yani bir kanun
metni
BAŞKAN Şimdi, özeti okundu, bir
KAMER GENÇ (Tunceli) Özet okunamaz ki, kanun metninde
özet
BAŞKAN 500 kelimeyi geçince ne yapılır?
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim?
BAŞKAN 500 kelimeyi geçince ne yapılır?
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, işleme
koymayacaksınız.
BAŞKAN Ne yapılır?
KAMER GENÇ (Tunceli) İşleme konulmaz.
BAŞKAN Olur mu öyle şey? İç Tüzük
açık. Açın, okuyun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Siz okuyun aslında.
BAŞKAN Ben okudum, çok iyi biliyorum, 500 kelimeyi
geçince özeti okunur.
KAMER GENÇ (Tunceli) Tutumunuz hakkında söz
istiyorum efendim. 63üncü maddeye göre, siz Meclisi usulsüz yönetiyorsunuz, bu
itibarla, usul hakkında söz istiyorum. Evet, açık yani, 63üncü madde
açık.
BAŞKAN Şimdi, bir dakika.
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır, keyfî yönetiyorsunuz.
BAŞKAN Şimdi, bakın, özetini okuttum.
Neye itiraz ediyorsunuz?
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, ben usul
tartışması
BAŞKAN Hangi davranışımdan dolayı
İç Tüzük tartışması açıyorsunuz?
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, İç Tüzükü hesaba
katmıyorsunuz. Şimdi, devamlı olan maddeler geçici madde olamaz.
ALİM IŞIK (Kütahya) Kanun metnini okuttun.
diyor, maddeleri okutun, sonra genel gerekçeyi okutun.
BAŞKAN Bakın, size okuyorum ilgili maddeyi,
altıncı fıkra, okuyorum: Değişiklik önergeleri
gerekçeli olarak verilir. Değişiklik önergeleri ve gerekçeleri
beşyüz kelimeden fazla ise, önerge sahibi önergesine beşyüz kelimeyi
geçmeyen bir özet eklemek zorundadır. Yaptığımız
budur, hiçbir usulsüzlük de yoktur.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ama madde olarak geçiyor. Maddeyi
özetleyemezsiniz.
BAŞKAN Şimdi, Sayın Komisyon salt
çoğunlukla katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Sayın Başkan, önergeye Komisyonumuzun salt
çoğunluğu vardır, katılıyoruz. Ancak
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır Sayın Başkan!
ENGİN ALTAY (Sinop) Önerge okunmadı ki ya!
Sayın Başkan, önerge okunmadı ki neye
katılacak?
BAŞKAN Önergeyi okuduk.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ne zaman okudunuz?
BAŞKAN Önergeyi dağıttık, önergeyi
okuttuk Sayın Altay.
KAMER GENÇ (Tunceli) Madde getiriyorsunuz, maddeyi
nasıl uygulayacak?
BAŞKAN Okuttuk.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yani kanun metnine ne
yazılacak efendim? Ya buradakiler yanlış bilgi veriyor size.
BAŞKAN Her zaman yapılan bir iş
yapılıyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, bu, kanun maddesi olacak.
BAŞKAN Size de ilgili maddeyi okudum, lütfen
çalışma düzenimizi bozmayın.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, bu kanun maddesi
olacak, kanun maddesi. Kanun maddesine neyi yazacaksınız ya? Ya,
böyle bir şey olur mu?
BAŞKAN Sayın Komisyon, önergeye salt
çoğunlukla katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Sayın Başkan, önergeye salt çoğunlukla
katılıyoruz.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ya, bir dakika, bir dakika
Sayın Başkan.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Ancak, 4üncü maddenin
ENGİN ALTAY (Sinop) Başkan, herkes kör, âlem
sersem değil, önerge okunmadı ya! Okuyun önergeyi.
BAŞKAN Okuduk.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Okuduk.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ya, okunmadı efendim.
BAŞKAN Sayın Altay, okuduk önergeyi.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ya, okumadınız,
okunmadı.
BAŞKAN Sayın Altay, hatta Sayın
Kuşoğlu itiraz etti, Bu maddeler okunmayacak. dedi.
ENGİN ALTAY (Sinop) Önerge özeti o ya!
BAŞKAN Ama ne yapacağız şimdi,
önerge verildi, önergeyi okuyoruz.
ENGİN A LTAY
(Sinop) Önerge özetindeki 6, 7, 8i okudu.
BAŞKAN Şimdi, bakın Sayın Altay, madde
ihdasına ilişkin bir önerge verildi mi?
ENGİN ALTAY (Sinop) Evet.
BAŞKAN Biz de o önergeyi okuduk.
ENGİN ALTAY (Sinop) Okunmadı Başkan.
Gerekçe özeti okundu ya!
BAŞKAN Okuduk Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (Sinop) Gerekçe özetini okudular.
Allah Allah
BAŞKAN Sayın Altay, okuduk, 500 kelimeyi
geçtiği için özetini okuduk. Sayın Kuşoğlu itirazıyla
7nci, 8inci maddeleri kâtip üye okurken yarıda kaldı,
okutturmadım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Buraya kanun maddesi olarak ne
yazılacak? Burada bu yayınlandığı zaman buraya kanun
maddesi olarak ne yazılacak?
BAŞKAN Tamamı tutanağa eklenecek.
KAMER GENÇ (Tunceli) Nasıl eklenecek? Burada
müzakeresi
BAŞKAN Her zaman eklendiği gibi.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yahu, hâlâ anlamıyorsun be!
Hâlâ anlamıyorsun ya!
BAŞKAN Sayın Komisyon, önergeye salt
çoğunlukla katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) Evet, Sayın
Başkan önergeye salt çoğunlukla katılıyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ben söz istiyorum aleyhte.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Yalnız, burada bir hususu açıklamak istiyorum:
4üncü maddenin (b) fıkrasında bu maddenin 1, 2, 3üncü ve 9uncu
fıkralarında geçen şeklinde bir ilave gerekiyor 3üncü ve
9uncu fıkralarında geçen.
MUSA ÇAM (İzmir) Olur mu böyle şey? Olur mu
böyle şey yani?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Okundu arkadaşlar, okundu.
Evet, salt çoğunlukla katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Redaksiyon anlamında söylüyorsunuz bunları
değil mi?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Redaksiyon anlamında söylüyoruz, evet.
BAŞKAN Evet, salt çoğunlukla
katıldığınızı beyan ettiniz.
Şimdi, Komisyon önergeye salt çoğunlukla
katılmış olduğundan
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan
KAMER GENÇ (Tunceli) Ben söz istiyorum, söz. Söz
istiyorum madde üzerinde.
BAŞKAN
önerge üzerinde yeni madde olarak
görüşme açıyorum.
Buyurun.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) İşte,
görüşme açmadan önce Sayın Başkan
BAŞKAN Ben şimdi işlemimi görüşmeye
açtım.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Bir saniye Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun, şimdi sizi dinliyorum.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bu madde, bu geçici maddeyle ilgili olarak 6360
sayılı Yasada değişiklik öngörülmektedir. Ancak,
görüşmekte olduğumuz torba tasarıda 6360 sayılı
Yasada herhangi bir değişiklik olmadığından, daha
önceki tutumunuzu burada da sürdürmeniz gerekiyor, bir önceki önergedeki
tutumunuzu bu önerge için de sürdürmeniz gerekiyor. Çünkü, buradaki 6360
sayılı Yasada öngörülen değişikliğin tasarıda
izi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, önergeyi bu hâliyle gündeme
aldığınızda bir önceki oturumdaki tutumunuzla
çelişmiş olursunuz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Peki, bir usul tartışması
açmak ister misiniz?
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Usul
tartışması değil Sayın Başkan. Biraz önceki
tutumunuzun
BAŞKAN Ben, çünkü işleme devam ettim, maddeyi
de görüşmeye açtım.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, bu tartışılacak bir konu değil, İç Tüzük
87
BAŞKAN Bakın, ben işlemimi
yapıyorum, yaptığım işlemin de doğruluğuna
inanıyorum, eğer uygun görmüyorsanız usul
tartışması açarsınız.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Bu, usul
tartışması değil Sayın Başkanım.
BAŞKAN Ne tartışması peki?
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Tutumunuzla ilgili bir
tartışma. Tersine, biraz önceki tutumunuzun
BAŞKAN Ben, şimdi bu yaptığım
işlemi geri mi alıyorum diyeceğim? Böyle bir şey olur mu?
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Evet, şimdi,
yanlış bir uygulama.
BAŞKAN Önce, bir usul tartışması yapacağız,
ondan sonra, ona göre karar vereceğim.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan
ben, siz cümlenizi kurmadan önce ayağa kalkmış ve söz
istemiş bulunmaktayım. Dolayısıyla, o esnada beni
görmemiş olabilirsiniz. Sizin bir önceki oturumdaki tutumunuzun burada da
tekrar etmesi, devam etmesi gerekir ki sadece bir önceki oturumda değil,
bu torba tasarısını görüştüğümüz daha önceki
oturumlarda da siz İç Tüzüke uygun bir tutum sergilediniz, biz de bunu
kürsüden de ifade ettik daha önceki uygulamalardan dolayı. Buradaki
uygulama da tıpkı sizin geçmişteki uygulamalarınızla
eş değer bir uygulamadır. Dolayısıyla, torba
tasarıda izi olmayan bir kanunda yapılan bir değişiklik
burada söz konusudur, mevcut durumda sizin bunu işleme almamanız
gerekir.
KAMER GENÇ (Tunceli) İşleme koyulmaz, 87nci
madde açık.
BAŞKAN Şimdi, sizin söylediğiniz
anlamda
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Hayır, ben
ayaktaydım görüntüyü
BAŞKAN Peki, ben konuşabilir miyim?
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Buyurun Sayın
Başkan.
BAŞKAN Tamam, siz itirazlarınızı
yaptınız.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, siz
BAŞKAN - Siz de aynı mahiyette itiraz
yapacaksınız herhâlde, değil mi Sayın Kaplan?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Hayır
efendim, izin verin
BAŞKAN Peki.
Buyurun.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Belki başka bir
şey söyleyecek Sayın Başkan.
BAŞKAN - Soruyorum zaten.
Herkes nem kapıyor her şeyden.
Buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sen burayı doğru dürüst
yönetmiyorsun ki zaten.
BAŞKAN Hiç duymuyorum sizin söylediklerinizi, hiç
duymuyorum, boşuna uğraşıp nefesinizi yormayın.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan
BAŞKAN - Buyurun.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Doksan dokuz
gündür alt komisyon, üst komisyon, Genel Kuruldayız.
Bakın, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. 7 sayfadan ibaret ve 5-6
tane farklı yasada değişiklik öngören bir önerge var burada ve
özet okundu. Önerge maddedir, kanun teklifidir ve kanun teklifi olduğu
için de 500 kelimeyi geçmemek kaydıyla tamamının okunup
tutanağa geçmesi lazım.
Arkadaşlar, bunun cılkını
çıkarmayalım ya, torba artık tombalaya dönmemeli, bir.
İkincisi şu Sayın Başkan:
Bunların her birisi ayrı ayrı maddeler ve geçmişte bu
yapılandırma vesaire konuları geçti, başka alanlarda geçti.
Şimdi, burada Kanunlar Dairesindeki arkadaşlarımız,
görevliler, Meclis adına burada görev yapıyorlar, Hükûmet adına
görev yapmıyorlar. Lütfen, İç Tüzük 87yle ilgili
beyanlarını, bu konudaki düşüncelerini yazılı olarak
Genel Kurula deklare etsinler, 87nci maddeye uygun mudur, değil midir?
Eğer Kanunlar Dairesi Hükûmetin emrindeyse sorun yok.
BAŞKAN Estağfurullah, böyle bir şey olur
mu?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Ama Hükûmetin
emrinde olmadığını biliyoruz. Burada Başkanlık
Divanı da Hükûmetin emrinde değil. Başkanlık Divanı,
Meclisin Başkanlık Divanıdır, Meclisi temsil ediyor.
BAŞKAN Benim o zaman size Kanunlar ve
Kararların yazılı görüşünü okumama izin verir misiniz?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Elbette ki
BAŞKAN Buyurun.
Okuyorum
HASİP KAPLAN (Şırnak) Neden,
Başkanlık Divanı görevini yaparken niye danışıyor
Kanunlar Dairesine?
BAŞKAN Şimdi okuyorum işte,
okuyacağım, madem istiyorsunuz Kanunlar ve Kararların
görüşünü, ben de şimdi onu size okuyorum. Ona uygun davrandık
zaten.
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY (Sinop) Şimdi bence -takdir
sizin- olması gereken şudur: Bir itiraz olmuştur. Bir usul
tartışması açılmalıdır uygun görürseniz, sonra da
ilaveten -öneri çok doğrudur- Kanunlar ve Kararların yazılı
görüşünü okuyup bir takdir beyan etmeniz doğru olandır.
BAŞKAN Tamam, ben de aynı şeyi söyledim.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
benim talebim bu değildi.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Ama önce usul
BAŞKAN Bakın arkadaşlar, birbirimiz
dinleyelim. Ben, usul tartışması mı açmak istiyorsunuz
dediğim zaman itiraz geldi. Dediniz ki: Kanunlar ve Kararların
yazılı metnini okuyun. Elbette ki ben burada bazı
açıklamalar yaparken, kanunlarla ilgili ortaya çıkan
tartışmalı hususları çözerken tabii ki Kanunlar ve
Kararların görüşlerine önem veriyorum, değer veriyorum ve
öncelikli olarak tanımlıyorum onları ama tabii ki grup
başkan vekillerimizin düşüncelerini de bu konuda kale alıyoruz,
birlikte bir karar oluşturuyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Grup başkan vekillerini mi
kale alıyorsun, milletvekilleri yok mu burada?
BAŞKAN Bir dakika
Ben, biraz önce içeride Kanunlar ve Kararlarla birlikte
yaptığımız görüşmeye sizleri de davet ettim ama siz
icabet etmek istemediğinizi bildirdiniz. Olabilir, o da sizin
takdirinizdir. Ben, şimdi, izin verirseniz içeride Kanunlar ve Kararlar
tarafından hazırlanan ve benim düşüncemin de mesnedi olan
yazılı açıklamayı okumak istiyorum.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
bu fasılda değiliz, benim itirazım da bu çerçevede değil.
BAŞKAN Ama ona cevap olacak. Sizin itirazınızı
biliyorum. Size cevap olacak.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
bakın
BAŞKAN - Çünkü neden? Siz bana Çelişkili
davranmayın, orada işlemden aldınız, buradan da
almanız gerekir. diyorsunuz. Ben de size diyorum ki iki durum
farklı.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Müsaade ederseniz,
farklı olan bir durum söz konusu değil.
BAŞKAN Bence farklı Sayın Zozani, bunu
tartışmayalım sizinle
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) İkincisi:
Sayın Başkan, biraz önceki toplantınıza icabet etmememizin
sebebi size karşı bir tutumumuzdan kaynaklanmıyor.
BAŞKAN Elbette tabii canım, elbette, öyle bir
düşüncem yok, elbette.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Burada üç parti grup
başkan vekili kendi aralarında istişare yaptılar. Bizim
bazı önerilerimizi dikkate almadıkları için -Genel Kurul
aşamasında buradaki göz önündeki gelişmelerden şikâyetçi-
bu konudan sıkıntı duyduğumuzu ifade etmek için gelmedik,
bu bir.
Benim buradaki talebim de şu Sayın Başkan
BAŞKAN Bana bilginiz olduğu şeklinde bir
şey söylendi bana. Bakın, açıkça söylüyorum, bilginiz
olduğu şeklinde bir bilgi geldi bana ve icabet etmek
istemediğiniz bilgisi geldi. Bunu tartışmayalım. Tamam,
peki tartışmayalım.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Hayır Sayın
Başkan.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Hayır,
bilgimiz yok ve bize gelmedi. İkna odansında
BAŞKAN - Sizi dinliyorum.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın
Başkanım, ikincisi: Sizin tutumunuzla ilgili bir usul
tartışmasından önce, burada sizin daha önce 2 defa tekrarlanan
bir tutumunuz söz konusudur ve biz bu tutumunuzu burada, Meclis kürsüsünde
alenen takdir etmişiz, İç Tüzüke uygun olarak
davrandığınızı ifade etmişiz.
BAŞKAN Evet.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Şimdi de aynı
duruma tekabül eden yeni bir uygulama var karşımızda. O
tutumunuzun gerekçesi şuydu: Mevcut torba tasarıda izi olmayan
önergeler geldiği için siz reddettiniz Başkanlık Divanı
olarak ve doğruydu, biraz önce de uygulamayı yaptınız.
KAMER GENÇ (Tunceli) Niye biraz önce öyle uygulama
yaptın?
BAŞKAN Sayın Zozani
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Cümlemi bir bitireyim
Sayın Başkan, müsaade ederseniz.
BAŞKAN Ama anladım ben. Yani, bakın,
milletvekili arkadaşlar da bekliyor, anladım ne demek
istediğinizi.
Buyurun.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Müsaade etseniz cümlem
bitmiş olurdu şimdiye kadar Sayın Başkan.
Şimdi de 6360 sayılı Kanunda
değişiklik öngören bir teklif var burada, bir önerge var ve bu da
İç Tüzüke aykırıdır. Daha önceki tutumunuzun
devamını talep ediyoruz. Bunu siz bir usul tartışması
açılması şeklinde lütfen yorumlamayın çünkü öyle bir
talebimiz yok. Tutumunuzun devamını diliyoruz.
BAŞKAN Ben de diyorum ki, oradaki işlemden
kaldırma davranışım ile buradaki davranışım
içerik olarak birbiriyle aynı değil. Orada öyle karar verdim, burada
farklı karar veriyorum ve sebebini de size Kanunlar Kararların
görüşü olarak okuyorum.
BÜLENT TURAN (İstanbul) Bir dinleyelim
Başkanım, belki katılırız.
BAŞKAN Katılırsınız
katılmazsınız, usul tartışması
açarsınız açmazsınız. O sizin bileceğiniz ve benim
kararıma bağlı olan bir şey.
BÜLENT TURAN (İstanbul) Belki
katılırız Başkanım, bir dinleyelim, katılabiliriz
belki.
BAŞKAN Görüştüğümüz kanun
tasarısı çeşitli kanunları içermekle birlikte,
ağırlıklı olarak bazı kamu alacaklarının
yeniden yapılandırılması konusunu öne
çıkarmaktadır. İşleme aldığımız geçici
maddede de belli kapsamdaki kamu alacaklarını düzenleyen, kamu
bütünlüğü olan bir düzenlemedir. Maddeyle 6360 sayılı Kanun
değiştirilmemektedir. Yalnızca atıf yapılarak kapsamdaki
hususlardan kaynaklanan kamu alacaklarının işlemleri kod
şeklinde düzenlenmektedir. Ben bu düşüncedeyim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Öyle şey olur
mu?
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
öyle bir şey olamaz. Bakın, Kanunlar ve Kararlar da yanlış yapabilir.
BAŞKAN Müsaade eder misiniz?
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Ama bakın,
Sayın Başkanım
BAŞKAN - Sayın Zozani, bitmedi.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Siz, bitmiş
gibi davranıyorsunuz Sayın Başkan.
BAŞKAN Ayıp ediyorsunuz ama arkadaşlar,
lütfen ya!
HASİP KAPLAN (Şırnak) Bitmiş gibi
davranıyorsunuz Sayın Başkan. Niye şey yapıyorsunuz?
BAŞKAN Aaa.. Maddeyle, kanunlarda
değişiklik
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
siz bitmiş gibi davranıyorsunuz.
BAŞKAN Ben konuşmak istiyorum.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Buyurun, bitirin.
BAŞKAN Sizden izin almayacağım. Lütfen
HASİP KAPLAN (Şırnak) Ama bitmiş
gibi bizimle sohbet etmeyin Sayın Başkan, konuşun!
BAŞKAN Ben sizi dinliyorum, siz de beni
dinleyeceksiniz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sohbet
ediyorsunuz. Allah, Allah!
BAŞKAN Maddeyle başka kanunlarda
değişiklik yapılmamaktadır. Atıf yapılan
kanunlarda değişiklik söz konusu değildir. Bu kanunlardaki
düzenlemelerden kaynaklanan kamu mali işlemlerindeki bazı alacak
ilişkilerine, özel yapılandırma hükümlerine geçici maddede yer
verilmektedir. Bu hükümler belli durumlara belirli süre uygulandıktan
sonra hükmünü icra etmiş olacaktır. Yani başka bir deyişle
geçici niteliktedir.
Ben şimdi bu düşüncedeyim.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Evet.
BAŞKAN - Katılmıyorsanız; buyurun
usul tartışması açıyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Aleyhte
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) Lehte
RECEP ÖZEL (Isparta) Lehte
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Usul
tartışması değil Sayın Başkan. Bir şey,
bakın, bir çelişki
BAŞKAN Bakın, tartışmıyorum,
tartışmıyorum.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Hayır, bunun
tartışmakla alakası
BAŞKAN - Usul tartışmasında söyleyin
onu.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
usul tartışmasıyla
BAŞKAN Usul tartışması
açıyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Aleyhte
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Aleyhte
BAŞKAN Aleyhte Kamer Genç, aleyhte Adil Zozani.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Aleyhte ikimiz de.
BAŞKAN Lehte Doğan Kubat, lehte Recep Özel.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Aleyhte dedik,
ikimiz de söz aldık. Yani illa partilere mi dağıtacaksınız?
Kim önce söz isterse
BAŞKAN Evet illa öyle yapacağım!
HASİP KAPLAN (Şırnak) Kim önce isterse!
BAŞKAN Hayret bir şey ya!
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bu işi de
biliyoruz, biz de ustalaştık yani. Allah, Allah!
BAŞKAN Lehte Sayın Doğan Kubat,
İstanbul Milletvekili. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VIII.- USUL
HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Başbakan Yardımcısı Ali
Babacanın 639 sıra sayılı Kanun Tasarısına yeni
geçici madde ihdasına dair vermiş olduğu önergenin işleme
alınmasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup
olmadığı hakkında
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) Sayın
Başkanım, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Gecenin bu ilerleyen saatinde bence yersiz bir
tartışma açıldı. Değerli arkadaşlar, buna benzer
tartışma 2 defa geçmişte yaşandı, uygulamaları
var. Hem önerge özeti fazla olduğu için, 500 kelimeyi
aştığı için burada önergenin özetini okuyup
MÜSLİM SARI (İstanbul) Madde ihdası,
önerge değil bu.
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) Cetveller var mesela,
kadro cetvelleri, 1.500 kelime, özetini okuduk, dağıttık
önergeleri ve zabıtlara o şekilde geçirilip Kanunlar Kararlar maddeye
de o şekilde naklediyor.
Gelelim 87nci maddenin üçüncü fıkrası
Görüşülmekte olan tasarı veya teklifin konusu olmayan sair
kanunlarda ek ve değişiklik getiren önergeler işleme konulmaz.
diyor. Şimdi, arkadaşlar, görüştüğümüz kanun
tasarısının konusu ne? Bir kısım kanunlardan
kaynaklanan kamu alacaklarının yapılandırılması, konusu
bu. Anayasanın 73üncü maddesinde vergi, resim, harç ve benzeri
yükümlülüklerin ancak kanunla konulacağını söylemiş.
İşte, Belediye Gelirleri Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu bunun gibi bir
sürü kanundan vergi, harç ve benzeri yükümlülükler doğabilir.
Bizim önergemizde, 6360 sayılı Kanun, On Dört
İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulmasına Dair Kanunda bu
belediyelerin borçlarından kaynaklanan
Bunlar kanalizasyon idarelerine
devredilmişti. İşte, bu önergede, devredilen borçların
yapılandırılması öngörülüyor. Bu 6360 sayılı Kanunun
bizatihi kendisinde veya herhangi bir maddesinde, fıkrasında
değişiklik öngörmüyor. Bu ve buna benzer çok çeşitli kanunlarda
bir kısım borçlar doğabilir. İşte,
vatandaşların bu borçlarını ödeyebilmesine yönelik olarak
çıkarılan şu anda görüştüğümüz torba kanun
bunların hepsini kapsamı içerisinde düzenleyebilir. Bizim önergemiz,
biraz önce açıklanan görüş -ki geçmişte teamül de
aynıdır- bizatihi bu kanunun kendisinde değişiklik
yapmamakta, atıf yoluyla bu ve sonraki maddelerde de dile getirilen bir
kısım kanunların kapsamında olan kamu alacakları
niteliğindeki alacakların ödenmesindeki düzenlemeyi içermektedir.
Dolayısıyla Başkanlığın
bunu işleme alması yönündeki uygulaması İç Tüzükün 87nci
maddesine tamamen uygundur, teamüllere uygundur.
Başkanımızın tutumunun lehinde
olduğumu belirtiyor, yüce heyetinizi saygılarımla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Aleyhte, Sayın Kamer Genç, Tunceli Milletvekili.
Süreniz üç dakika.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın milletvekilleri, iki
gündür bu Meclis çorba gibi yönetiliyor. O kadar keyfî yönetiliyor ki kanun
Şimdi, bakın, arkadaşlar,
değişiklik önergeleriyle ilgili 87nci madde ne diyor:
kanun
tasarısı veya teklifinde bir maddenin reddi, tümünün veya bir
maddenin komisyona iadesi, bir maddenin değiştirilmesi, metne ek veya
geçici madde eklenmesi hakkında
Değişiklik önergesi ayrı
bir şey -maddenin değiştirilmesi- ek madde ilavesi ayrı bir
şey. Şimdi, burada getirilen, ek madde; dolayısıyla,
değişiklik önergesi değil. Bu çünkü kanun metni hâline geliyor.
Bir defa, uygulama buradan yanlış, bir.
İkincisi: Zaten bu yapılandırma 75inci
maddelerde var. Yani bir kanun düşünün ki bu o kadar
Tabii, bu, hem
Hükûmetin basiretsizliği hem komisyonun basiretsizliği. Kanunun
başında yapılandırma getiriyor, sonunda da geçici maddeyle
yapılandırma getiriyor. Ya, böyle bir saçmalık olur mu?
Bakın, yine, getirdikleri bu maddede ne diyorlar
arkadaşlar: Trafik muayenelerini 31/12/2014 tarihine kadar yapar. diyor.
Buraya geçici madde getiriyor, 2014 tarihini Bakanlar Kurulu 2015in sonuna
kadar erteleyebilir. diyor. Böyle geçici madde olur mu yahu? Daha kanun
çıkmamış, Bakanlar Kuruluna 2014 tarihini 2015in sonuna kadar
uzatma yetkisi verilir mi? Yani en cahil, yasadan anlamayan bir kişi
yapmaz bunu. Şurada çıkarmışsınız, kanun daha
çıkmamış, o maddeye Buradaki bu süreyi Bakanlar Kurulu bir defa
uzatmaya yetkilidir. dersiniz, olur biter. O maddede der. Yahu, bu, kanundan
başka her şeye
Şimdi, Kanunlar Müdürlüğündeki o bürokratlar
Hükûmetten korkuyor, burada doğru dürüst uygulama yapmıyorlar
arkadaşlar. Ben o arkadaşlarla ilgili söylemek de istemiyorum.
Şimdi, bakın, bu ek madde kanun maddesi hâline gelecek, okumuyor
burada. Burada aslında 6 tane ek geçici madde olması lazım.
Arkadaşlar, bakın, bir de deniliyor ki: 6360
sayılı Kanundan doğan alacaklar. Bir nevi onda bir
değişiklik getiriyor yani yapılandırma.
Yapılandırmaysa, niye o yapılandırmanın yapıldığı
maddede bunu yapmadınız da şimdi mi aklınıza geldi?
Böyle mi gayriciddi insanlarsınız? Siz böyle mi yasa
yapıyorsunuz? Aklınız sonra mı başınıza
geliyor? Başta aklınız neredeydi? Bunları sorarlar
insanlara ya, bunları sorarlar arkadaşlar!
Onun için, yani kanun yapma tekniği
On iki senedir
iktidarda olan bu parti hâlâ kanun yapmasını bilmiyor. Ve burada
Meclis Başkan Vekili çıkıyor, Hükûmet ek madde
hazırlasın diye iki saat arkadaşlar, milletvekilleri burada
oturuyor, o da gitmiş içeride keyfine bakıyor. Böyle Meclis
Başkan Vekilliği yapılır mı? Meclis
Başkanını aradım, telefonuma çıkmadı. Ona haddini
bildiririm ya! Böyle Meclis yönetilmez arkadaşlar, böyle Meclis
yönetilmez.
RECEP ÖZEL (Isparta) Nasıl haddini bildiriyorsun?
KAMER GENÇ (Devamla) Milletvekilleri oyuncak
değil. Burada oyuncak değil milletvekilleri. Biz burada
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekili, laf atmayın
lütfen!
KAMER GENÇ (Devamla) Kanunu eğer yapacaksanız
zamanında getirin yapın bunları canım. Böyle bir şey
olmaz arkadaşlar!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Sözünde dur,
kendini yak! Yüzde 52, kendini yak!
BAŞKAN Evet, tutumum lehinde ikinci
konuşmacı Isparta Milletvekili Sayın Recep Özel. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) Sayın Başkan, çok
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tutumunuzun lehinde söz almış
bulunmaktayım.
Şimdi, burada, biraz önceki konuşmacı ek
madde ilavesiyle ilgili konuştu ama cümleyi yarım okudu. Şimdi,
İç Tüzükün hangi maddesinde ek maddeyi düzenliyor? 87nci madde hem ek
madde ilavesini hem değişiklik önergelerini birlikte düzenliyor mu,
düzenlemiyor mu?
KAMER GENÇ (Tunceli) Ek madde ayrı, madde
değişiklik önergesi ayrı.
RECEP ÖZEL (Devamla) Başka, sizin bildiğiniz,
bizim bilmediğimiz ayrı bir madde var mı? Onu burada
aktarsaydınız. Burada ne diyor: Ek veya geçici madde eklenmesi.
Bizim getirdiğimiz de burada ek maddedir ve 500 kelimeden fazla
olduğu için de burada özeti okunmuştu.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ek madde ama değişiklik
önergesi değil.
RECEP ÖZEL (Devamla) Şimdi, getirilen bu
düzenlemede
Kanunun amacı neydi, bizim burada kaç günden beri
görüştüğümüz? Bazı kamu alacaklarının yeniden
yapılandırılması.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yapmışsın
işte.
RECEP ÖZEL (Devamla) Getirilen bu düzenlemeyle bu
yapılmak istenen kamu alacaklarının kapsamı
daraltılıyor mu, genişliyor mu? Biz bunu genişletiyoruz,
6360 sayılı Yasadan kaynaklananlar da bunun kapsamına girsin
diyoruz, yararlanacak kişi sayısını artırıyoruz,
yararlanacak işlem sayısını artırıyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Aklınız sonra
başınıza geldi değil mi?
RECEP ÖZEL (Devamla) Biz bunu daraltmıyoruz, daha
da genişletiyoruz, her kesim yararlansın istiyoruz, muhalefet buna
destek olacağı yerde, siz bunu Bu kanunla alakası yok. diye
gelip burada, hiç temelde olmayan konuda
6360 sayılı Yasanın
bir tane virgülü değişmiyor, bir tane maddesi değişmiyor,
sadece o kanundan doğan kamu alacaklarının yeniden
yapılandırılmasını kanunun tamamındaki usul ve
esaslar dairesinde ek maddeyle getiriyoruz. Bunun neresinde bu 87nci maddenin
Görüşülmekte olan tasarının farklı bir şekilde
Biraz
önce Meclis Başkan Vekilimizin reddettiği uygulamayla aynı
seviyeye getirdiniz, bunu anlamak da mümkün değil.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Şimdi
söyleyeceğim, ikna olacak mısınız?
RECEP ÖZEL (Devamla) Başkanımızın
uygulaması tamamen yerindedir.
Lehinde olduğumu belirtiyor, hepinize saygılar
sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Aleyhinde son konuşmacı Sayın Adil Zozani,
Hakkâri Milletvekili, buyurun.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
sıra sayısının 588inci sayfasına bakmanızı
öneriyorum. Meclis Başkanlık Divanının tutumunu ifade
ediyor burası. Sizi bağlayan bir yazıdır burası. Komisyona
uyarı olarak gelmiş. Rica ediyorum, okumadıysanız
bakın.
İkincisi: Sayın Özel Hiç alakası yok.
dediniz. Ben de birinci fıkranın (b) bendinin son cümlesini size
okuyorum, alakası var mı yok mu, siz bir daha değerlendirin:
(a) bendinde belirtilen esaslar çerçevesinde yeniden hesaplanarak ilgili kamu
idaresinden tahsil edilir.
İlgili kamu idareleri hangileridir? 6360
sayılı Kanunla kurulan 14 büyükşehir belediyesi, değil mi?
İlgiliymiş değil mi?
RECEP ÖZEL (Isparta) Ya da özel idareler.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) İlgili de kanunla ilgili.
ADİL ZOZANİ (Devamla) İlgili değil
mi?
RECEP ÖZEL (Isparta) Tamam.
ADİL ZOZANİ (Devamla) Peki, bu 6360
sayılı Kanun bu torbanın neresinde, bu koca kitabın
neresinde var? Sayenizde hatmettik, defalarca okuduk hepsini. Değil mi?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) 6360ta bir değişiklik neresinde?
ADİL ZOZANİ (Devamla) Bence siz eklemeyi
unutmuşsunuz, biz eksik okumamışız. Aklınıza geç
geldi. Dolayısıyla yok.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) 6360ta nerede
değişiklik var?
ADİL ZOZANİ (Devamla) Burada İç Tüzükün
87nci maddesinin hükmünü uygulamanız gerekiyor. Bal gibi, burada kanun
maddesini ilgilendiren, 6360ı ilgilendiren bir değişiklik
yapıyorsunuz.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Neresini değiştiriyoruz, onu söyler misiniz?
ADİL ZOZANİ (Devamla) Neresini
değiştiriyorsunuz? Bakın, neresi değişiyor.
Belediyeleri borç batağına sürüklüyorsunuz, özellikle de muhalefet
belediyelerini.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Olur mu öyle şey?
RECEP ÖZEL (Isparta) Belediyeyi borçtan kurtarmaya
çalışıyoruz ya!
ADİL ZOZANİ (Devamla) Hangi anlamda?
Gayrimenkulleri hazineye devrediyorsunuz, borçları belediyeye yüklüyorsunuz.
RECEP ÖZEL (Isparta) Yapılandırıyoruz
onu ya!
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Yapmayın lütfen. Burada değil ki o.
ADİL ZOZANİ (Devamla) Elbette ki burada
yapılıyor, aynen burada yapılıyor, burada var.
BÜLENT TURAN (İstanbul) Bir
yanlışlık olmasın.
RECEP ÖZEL (Isparta) Zozani, yanlış önergeyi
okuyorsun sen.
ADİL ZOZANİ (Devamla) Yanlış okuma
yok, siz anlamak istemiyorsunuz.
Bakınız, bir söz verdiniz birilerine, lobilere
söz verdiniz, buradan geçirme gayreti içerisindesiniz.
BÜLENT TURAN (İstanbul) Çok ayıp, çok
ayıp, lütfen.
ADİL ZOZANİ (Devamla) Burada geçirilen
maddeler, buraya yedirilen maddelerin yapılandırmayla alakası
yok. Sadece, yapılandırmanın arkasına gizlenmiş
amaçlar vardır, gizli amaçlar vardır.
RECEP ÖZEL (Isparta) Ne var?
ADİL ZOZANİ (Devamla) Biraz önce üstünü
karaladığınız (6), (7), ve (8)inci fıkralardaki
düzenlemeler, bal gibi, verdiğiniz sözlerin ürünüdür.
Dolayısıyla, burada 87ye aykırı bir işlem vardır
Sayın Başkan. Daha önceki tutumunuzda ısrar etmenizi diliyoruz.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Hangi değişiklik var, onu söylerseniz daha net
anlaşılır.
ADİL ZOZANİ (Devamla) Şimdi size
baskı yapılıyor diye böyle bir düzenlemeye, İç Tüzüke
aykırı bir düzenlemeye evet dememenizi bekliyoruz. Bir önceki
oturumda yaptığınız
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ADİL ZOZANİ (Devamla)
ortaya koyduğunuz
tutumunuzu tekrarlamanızı bekliyoruz, bir hafta önceki tutumunuzda
ısrar etmenizi bekliyoruz.
BAŞKAN Teşekkür edeceğim ama sözünüzü
geri alırsanız teşekkür edeceğim. Bana kimse baskı
oluşturmadı. Siz de davetimize icabet etseydiniz, arkada bu noktaya
gelmemizin sürecini siz de yaşardınız Sayın Zozani.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
bu konuda ısrarla
BAŞKAN Lütfen, lütfen sözlerinize dikkat edin.
İki saattir biz bu işle ilgili tartışma yapıyoruz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) İkna
odası bizde yok.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
sataşıyorsunuz.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
kayıtlara geçmesi açısından bir şey söyleyeceğim,
lütfen.
BAŞKAN Söz vermiyorum.
Sayın milletvekilleri
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Lütfen
Başkanım
Sayın Başkan, ben oturmayacağım.
BAŞKAN Sonra söylersiniz. Şu anda ben
işlem yapıyorum.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Şimdi
söyleyeceğim. Hayır Sayın Başkan ama siz bir
BAŞKAN Ben karar vereceğim. Sonra veririm,
size söz vermiyorum şu anda.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Ama Sayın
Başkan, siz Başkanlık kürsüsünde bize sataşmada
bulunuyorsanız
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, tutumumda
herhangi bir değişiklik olmamıştır.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.-
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili
İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetinin; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vuralın; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Balukenin; Bursa
Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetinin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vuralın;
Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin;
Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcının; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vuralın; Adana Milletvekili Turgay
Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in;
İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve
Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu
Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa
Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim
Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf
Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul
Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in;
Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın
Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun
Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar
Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin;
İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan
Örenin; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit
Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer
Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657,
2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808,
2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963,
2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069,
2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,
2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)
BAŞKAN Bu düşüncelerle birlikte yeni madde
ihdasının görüşmelerine başlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Kamer
Gençe söz vereceğim, Tunceli Milletvekili.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
ayaktayım ve sizden söz talebinde bulundum. Sayın Başkan
BAŞKAN Size istediğim zaman söz verme
hakkına sahibim. Lütfen yerinize oturun, ben size söz vereceğim.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
siz eğer ithamda bulunmuş
BAŞKAN Size söz vereceğim, ne zaman
verileceğine ben karar vereceğim yalnız. Lütfen, Tüzükü okuyun.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sinirlerinizin
yatışmasını bekleyemem ki.
BAŞKAN Beklemek zorundasınız. Tüzük de
istediğim zaman verme hakkını bana tanıyor yetki olarak.
Buyurun.
CHP GRUBU ADINA KAMER GENÇ (Tunceli) Evet, sayın
milletvekilleri, tabii, hukuk yok, kanun yok, nizam yok, Anayasa yok. Her
şey bir tarafa bırakılıyor, keyfî bir Meclis yönetimi
Biraz önce bir önerge verildi, AKPli bakan
tarafından verildi. Efendim, milletvekillerinin kıyak emeklilik
müessesesinden yararlanmaları için getirdi fakat benim itirazım
sonunda geri çekti çünkü, yani, aslında şu sıralarda bu önergeyi
vermek bile Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı yapılan en
büyük hakarettir, bir.
İkincisi: Şimdi, bakın, bu koskoca torba
kanun içinde, 75 ve müteakip maddelerde çeşitli alacakların
yapılandırılması var. Ya, şimdi, kanun tekniğine
göre orada bütün akıllarına başta gelen kamu alacakları
yapılandırılmış, işte, Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre nasıl
yapılır, Vergi Usul Kanunundan doğan alacakların
nasıl yapılandırılacağı belirtilmiş fakat
nedense son anda aklına gelmiş, işte, efendim, büyükşehir
statüsü
Bütünşehir Kanununa göre hükmi şahsiyetini kaybeden
belediyelerin birçok yerlerde borçları var, bu borçları belediyeler
özel idarelere devretmiş. O kapanan belediyelerin
O kapanan
belediyelerin, işte, makine, teçhizatları falan aslında
bağlı olduğu bütünşehir belediyesine, mal ve mülkleri
devredilmesi gerekirken maalesef hak, hukuk tanımayan, kanun
tanımayan bu AKPliler, tutmuşlar CHPlilerin ve MHPli belediyelerin
olduğu yerlerdeki en kıymetli arazileri -özellikle bu İzmirde oldu,
işte, birçok yerlerde böyle oldu, birçok belediyede- getirdiler,
işte, dinî cemaatlere verdiler, bir kısmını getirdiler,
Tayyip Erdoğanın oğlunun kurduğu TÜRGEV vakfına
verdiler ama öte tarafta onların borçlarını o anakent
belediyelerinin üzerine yıktılar. Bununla bir yapılandırma
getirilmesini biz de istiyoruz aslında yani bu belediyelerin altında
kaldıkları şeyde. Ama, arkadaşlar, her şeyin bir usulü
var. Bu İç Tüzük niye yapılmış? Bu İç Tüzük, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin çalışması için yapılmış.
Getirilen bir kanun teklifi veya tasarısı veyahut da burada verilen
önerge bizim lehimize de olsa
Biz bu Anayasaya sadakat göstereceğimize
namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Dolayısıyla biz,
lehimize de olsa, kanuna, İç Tüzüke aykırı gelen bir önergeyi
burada işleme koyamayız ki. Menfaatimize uygunsa ne olursa olsun
işleme koyalım
Böyle bir şey olmaz.
İşte, biraz önce milletvekilleri
emekliliğiyle ilgili gelen şeyde açıkça söyledim, işleme
konulmaması lazım çünkü bu hüküm içinde yoktur. Ama Meclis
Başkan Vekili, tabii, dinlemiyor, hemen aceleye getirdi yani birisi
şey etmeseydi hemen çıkaracaktı, itiraz etmeseydik hemen
çıkaracaktı. Böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Bu Meclis
Başkanlığı kürsüsünde ben de yedi sene oturdum. Ben burada
verilen değişiklik önergelerinin hepsini tek tek inceliyordum. Bunun
kime ne menfaat getireceğini, hazineye nasıl bir külfet
getireceğini araştırıyordum ve Meclisi ikaz ediyordum.
Şimdi, orada oturuluyor, gelen önergede ne geliyor, ne getiriliyor,
bilmiyorlar.
Arkadaşlar, özellikle AKPnin grup başkan
vekillerinin bir kısmı gecenin bu saatlerinde
Dün de
yapıldı, işte, İstanbuldaki bir belediyedeki, Cumhuriyet
Halk Partisine ait olan bir belediyedeki çok güzel arazilerin olduğu
yerleri getirdiler, AKPli Ümraniye Belediyesine verdiler. Nedir amaç? Orada
Ağaoğlunun da çok kıymetli arazileri var. Biliyorsunuz, bu
Ağaoğlu 100 milyon dolar değerindeki bir arazinin, kendi
arsalarının imara açılması için
İşte tapelere
de intikal eden şeylerde, Tayyip Erdoğanın oğlunun
ortağı olduğu TÜRGEV vakfına
bağışladığı şeklinde telefonlara intikal
eden beyanatlar var. biz bu konuda dedik ki: Ya, bu doğru mudur,
yanlış mıdır bir araştırma yapalım?
Arkadaşlar, altı ay önce verilen soruşturma önergesi hâlâ
Bu
AKPliler, yani Anayasaya sadakat yemini yapan bu kişiler, bu gelen
fezlekeleri sakladılar. 17 Aralık ve 25 Aralığı -bana
göre- darbe kabul etmek için yani bir akıl ve izan sahibi olmamak
lazım.
RECEP ÖZEL (Isparta) Sende yok zaten,
olmadığı için yapmıyorsun ki!
KAMER GENÇ (Devamla) - Ya, bir defa, bir iktidar
yolsuzluk yaparken, hırsızlık yaparken suçüstü
yakalanmış. Nasıl yakalanmış? Telefonlarla
yakalanmış. İşte, Cumhuriyet gazetesine o fezlekelerin bir
kısmı intikal ediyor, Cumhuriyet gazetesinde yazılıyor.
İşte, hangi firmalara kimlerin aracılığıyla
Özellikle, Tayyip Erdoğanın İstanbuldaki bütün imar
değişikliklerine, birçok imar değişikliklerine,
Erdoğan Bayraktara telefon ederek Ya, işte şunları
şöyle yapın, şunlara şöyle ruhsat verin, şuradaki
imara aykırı yapılan binalara, işte bunlara af getirin.
şeklinde talimatları var. Şimdi, bunlar ortadayken yani bu
nasıl darbe sayılıyor?
Bakın, şimdi, ne yaptılar: Efendim, sulh
ceza mahkemelerini kaldırdılar, yerine sulh ceza hâkimlerini
getirdiler. Amaç neydi? Amaç, kendine bağlı hâkimleri yani özel
yetkili mahkemelerin bir başka versiyonunu getirdiler. Biliyorsunuz, son
zamanlarda AKPnin ilçe ve il teşkilatlarında avukat olarak
çalışan kişileri getirdiler -özel- bu hâkimlik mesleğine
aldılar ve o hâkimlik mesleğinden bir kısmını da sulh
ceza hâkimi yaptılar, amaçları oydu.
RECEP ÖZEL (Isparta) Ya, isim söyle.
KAMER GENÇ (Devamla) - Sulh ceza hâkimi olarak gelen
kişi ne yaptı? Efendim, bu 17 Aralık ve 25 Aralıkta tespit
edilen telefon dinlemeleri usulüne uygun değildir; ben bunları
yırtıp atıyorum, iptal ediyorum. dedi.
Şimdi,
arkadaşlar, bakın, siyasette ahlak ve namus çok önemli bir
şeydir. Şimdi, eğer, olabilir yani bir bakan, bir başbakan
veya bir milletvekili hakkında kanun dışı yollarla elde
edilen bilgi doğruysa o bilginin sonucuna katlanmak
zorundasınız. Kanun dışı yolla elde edilebilir ama
kanun dışı yollarla elde edilen bir bilgide bir bakanın,
bir başbakanın, bir milletvekilinin hırsızlık
yaptığı tespit edilmişse Ya, bu usulüne uygun bir bilgi
değildir, ben bunu hesaba katmıyorum. namuslu ve
şerefli insanlar diyebilir mi arkadaş, sorumluluk sahibi insanlar
diyebilir mi? Der ki: Tamam kardeşim, ben burada bir hata yaptım.
Ben hırsızlıksa hırsızlığı da kabul
ediyorum. Eğer kabul etmiyorsan gidersin mahkemeye, tarafsız
mahkemede yargılanırsın. Ondan sonra gelirsin Bak, arkamda
yargı kararı var. dersin ve kurtulursun. Ama şimdi
dinlemişler seni, yolsuzluk yaptığın tespit edilmiş.
Senin oğlunun vakıflarına 100 milyon dolarlar gelmiş.
Efendim, imara aykırı yapılan yapılara ruhsat verilmesi
için orada mağazalar alınmış, birtakım şeyler
devredilmiş. Ondan sonra çıkıp diyorsunuz ki: Ya,
arkadaşlar, bize darbe yapıldı. Hükûmeti yıkmak için bize
darbe yapıldı. Bu bilgiler -kaldı ki- kanun dışı
yollarla elde edilmiş. Ya, önemli olan, kanun dışı
yollarla elde edilmesi tabii ki önemli ama bu bilgiler doğru mu,
yanlış mı?
Peki, bu fezlekeleri niye zamanında
ibraz etmediniz? Burada Bekir Bozdağ tuttu fezlekeyi, kendisi gece
İzmir Cumhuriyet Başsavcısına, Adana Cumhuriyet
Başsavcısına telefon etti, dedi ki: Git, o savcıları
görevden al, o fezlekeleri de ortadan kaldır, ondan sonra o içeriye
aldığın kişileri de bırak. Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırımın bacanağı evvela
mahkemeye gitmedi. Savcıyı değiştirdiler, kendilerine uygun
bir savcı getirdiler, ondan sonra gitti, tahliye oldu. Beyler, hukukun bu
kadar ayak altına alındığı, kanunların
askıya alındığı, Anayasanın
tanınmadığı, mahkemelerin kararlarının
tanınmadığı bir yerde nasıl devlet ayakta kalır,
nasıl insanlar ayakta kalır?
Ya, şimdi, bu, Çiftlikte
yapılan o devasa inşaat
Arkadaşlar, bakın, İhale
Kanununa göre ihale edilmemiş, bir yandaş müteahhide verilmiş.
Korkunç derecede suistimal var, 1,5 milyar liraya mal olmuş bu inşaat.
Şimdi,
Tayyip Erdoğan diyor ki
Ben dün sordum burada, O son
aldığın uçak
435 milyon sırf uçağın
alınması, en azından 435 milyon da o uçağın
tefriş parası derseniz 1 milyar liraya, 1 katrilyon liraya
Bakın, bugün gördünüz. Vanda kadın çocuklarıyla yalın ayak okula gidiyor arkadaşlar. Bu
memlekette insanlar yalın ayak gezerken
RECEP ÖZEL (Isparta) Yalın ayak nerede var ya,
atıyorsun şimdi.
KAMER GENÇ (Devamla)
bu kadar korkunç bir israf içinde
olunur mu? Diyorum ki: Bu uçak ne zaman alındı? Buradaki bakan
diyor ki: Ya, eskiden, Abdullah Gül zamanında alındı. Peki,
Abdullah Gülün bu uçağın alınması konusunda Hükûmete
yazılmış bir yazısı varsa onu çıkarın, biz
de öğrenelim. Yani, bu kadar keyfîliğin, bu kadar israfın,
devlet malının bu kadar kişilerin şahsi menfaatleri için
harcandığı bir memlekette
Arkadaşlar, bu, AKPli
milletvekillerinin tamamen yolsuzluklara, hırsızlıklara
gözlerini kapatarak parmak kaldırmak suretiyle
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla)
yok etmek suretiyle bir sonuç
doğuruyor.
BAŞKAN Süreniz bitti.
KAMER GENÇ (Devamla) Bu da memlekete çok büyük
zararlara mal olacak.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi grubu
adına
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Efendim, söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurun.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) AK PARTİli
milletvekillerinin yolsuzluklara, hırsızlıklara göz
yumduğunu ifade etti sayın konuşmacı. Bu bir
sataşmadır.
BAŞKAN Sataşmadan dolayı
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Evet.
BAŞKAN Buyurun, iki dakika
(AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
V.-SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
5.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci
Bostancı'nın, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin 639 sıra
sayılı Kanun Tasarısına yeni geçici madde ihdasına
dair önerge üzerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; Sayın Kamer Genç Siyasette
ahlak ve namus çok önemlidir. dedi. Ahlak ve namus sadece siyasette
değil, hayatın her alanında gerçekten çok önemlidir. Tabii,
Kamer Beyin kendisi de hem siyasette hem hayatta bir ahlak ve namus
abidesidir, kendisini gözlemliyoruz. Tabii, bu söylediğim övgüyü
İktidar partisinin bir vekili yine yalan söylüyor ve hakikatleri ters düz
ediyor. diye düşünebilir. Böyle düşünmekte de haklıdır.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) Zavallıca bir düşünce
söylüyorsun ya.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Anladı, arif olanlar anladı.
MEHMET NACİ
BOSTANCI (Devamla) Değerli arkadaşlar, şimdi, dedikodu ve
söylenti ağızlarda bir magazin tadı bırakabilir.
Gazetelerde de vardır; her gün ona âşık olur, bununla
çıkar, onunla gizli buluşur. Bu tür haberleri yapmak için,
ayrıca insanlara bu tür masallar anlatmak için hem televizyonlarda hem
gazetelerde hoş hikâyeler anlatılır. Dedikodunun bir işlevi
vardır elbette. İnsanlar dedikodu anlatımı üzerinden
kendilerini önemli ve değerli görmeye çalışırlar;
dedikodunun böyle bir arka planı vardır. Ama, burada, Meclisin
kürsüsünde böyle magazin tadında dedikodularla siyaset yapmak yerine,
eğer insanın gerçekten elinde bilgi varsa, iddialarının
arkasına bu bilgileri koyuyorsa bunları konuşması gerekir.
Yoksa, on dakikalık konuşma süresi içerisinde birbiriyle
bağlantısız cümleleri böyle kesyapıştır
mantığıyla gelip burada Türkçenin bütün kurallarını da
altüst ederek anlatmak ve ne dediğini anlamak için dehanız olsa takip
etmekte zorlanacağınız bir tarzda dile getirmek elbette
siyasetin bu rasyonel temeliyle uyuşmadığı gibi, dedikodu
ve söylenti tarafıyla uyuştuğunu düşünebiliriz elbette.
HALUK AHMET
GÜMÜŞ (Balıkesir) Sen de AKPyi halktan
uzaklaştırıyorsun biliyor musun?
MEHMET NACİ
BOSTANCI (Devamla) - Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
KAMER GENÇ
(Tunceli) Seni cevap vermeye değer bulmuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.-
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetinin; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vuralın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris
Balukenin; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetinin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3
Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vuralın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcının; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vuralın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi
Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven
ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman
Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili
Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale
Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in;
Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve
Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun
Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Örenin; Denizli Milletvekili
Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37
Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657,
2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808,
2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963,
2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069,
2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,
2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)
BAŞKAN
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Manisa Milletvekili Sayın
Erkan Akçay konuşacak.
Buyurun.
(MHP sıralarından alkışlar)
MHP
GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, eklenen bu geçici madde üzerine aslında uzun uzun,
saatlerce, hatta günlerce konuşmak da mümkün. Hani, Söylesem tesiri yok,
sussam gönül razı değil. misalinden bir girizgâh yapmakta da fayda
görüyorum.
Şimdi,
öncelikle ana başlık itibarıyla bu düzenlemeye, artık 6, 7
ve 8inci fıkralar çıktıktan sonra, faydadan ari değil
diyebiliriz. Yıllardır, bilhassa 6111 sayılı torba kanun
2011 yılında çıktığından bu yana da TEDAŞ
borçları, tarımsal sulama, tarım kredi kooperatiflerine olan
borçlar, onun dışında diğer tarımsal kredi
borçları ve diğer kamu bankalarına ve Halk Bankasına
esnafın borçları da dâhil olmak üzere, yoğun talepler geliyordu
ve hazırlanan bütün torba tasarılarda da biz Milliyetçi Hareket
Partisi olarak ve muhalefet partileri de ısrarla bu önergeleri verdik. Bu
konuda, yapılan bu düzenlemeyle ilgili konularda bizim o kadar çok kanun
teklifimiz, önergelerimiz, değişiklik önergelerimiz var ki ve
konuşmalarla o kadar çok talepte bulunduk ki maalesef bunlar yankı
bulmadı ve dile getirilmedi.
Yine, bu torba tasarıda da bu önergeleri alt
komisyonda verdik ve izah da ettik verileriyle, kabul görmedi. Üst komisyonda
verdik, kabul görmedi. Yine, bu 75inci maddede Genel Kurul
çalışmaları ve 75inci madde görüşmeleri sırasında
da bu önergeleri, teklifleri verdik yine kabul görmedi. Ne zaman ki son
dakikada, artık şu torba tasarı görüşmelerinin son
saatlerine de değil, artık son dakikalarına da
kaldığımız bir durumda sanki çok yeni bir şey geliyor
gibi alelacele de geldi, bazı noksanlar var. İnanın çok
ayrıntılı inceleme fırsatı da bulamadık, tespit
edebildiğimiz 6ncı, 7nci, 8inci fıkraların
çıkarılmasını arz ettik, söyledik. Şimdi onlar
çıktı, diğer kalanlardan bu düzenlemeler yapılacak.
Değerli arkadaşlar, bir şeyi
hatırlatmak istiyorum, bu, konumuzla da alakalı. 29 Ağustos
tarihinde Bakanlar Kurulu kararı yayınlandı. Bu yayınlanan
Bakanlar Kurulu kararında tarımsal sulamadan dolayı veya
diğer türlü elektrik borcu olan vatandaşların, elektrik
borçlarını bu elektrik şirketlerine ödememesi hâlinde
tarımsal desteklerden yararlanmama, tarımsal desteklemelerinin
ödenmemesi ve hatta elektrik borçlarının tarımsal desteklerine
mahsup edilmesi kararı verildi. Bu o kadar feci bir uygulama ki Adalet ve
Kalkınma Partisi iktidarının hükûmet etme ve devleti yönetme
anlayışının ne kadar facia olduğunu gösteren
düzenlemelerden de birisidir.
Değerli arkadaşlar, bu şirketleri
özelleştirdiniz. Özelleştirme ne demektir? Artık bundan sonra bu
şirketler borç-alacak ilişkilerini özel hukuk hükümlerine göre yerine
getirecekler. Ama siz devleti şirketlerin tahsildarı hâline
getiriyorsunuz. Bu çok vahim ötesi bir durumdur. Bundan derhâl vazgeçilmesi
gerekir.
Şimdi, çiftçilerin kamu bankaları ve tarım
kredi kooperatiflerine vadesi geçmiş zirai kredi borçlarının
yapılandırılması ve kamu bankaları ve tarım kredi
kooperatifleri tarafından çiftçilere kullandırılan tarımsal
kredilerden kesinti yapılmaması ve komisyon alınmaması
konusunda biz önergelerimizi verdik.
Yine, çiftçilerin tarımsal sulama elektrik
borçları ile köylerin içme sularının elektrik
borçlarının, esnaf ve sanatkârların Halk Bankasına vadesi
geçmiş borçlarının faizlerinin silinerek anaparanın,
faizsiz ve gecikme zammı alınmadan, otuz eşit taksitte,
altmış ayda ödenmesine yönelik kanun tekliflerimiz ve önergelerimiz
de daha önce reddedilmişti. Bu torba tasarının bize göre önemli
noksanlıklarından birisi de taksit sürelerinin kısa olması;
üç yıllık. Aslında, artık ödeme güçlüğü de had safhaya
varmıştır. Vatandaş, vergi mükellefleri, çiftçi, esnaf
kamuya olan borçlarını ödeyemez hâle gelmiştir, vergi
borçları bakımından da böyledir. Çünkü bilhassa vergi
borçları bakımından da çok yüksek meblağlara ulaşan
borçları vardır.
Tarımsal girdi fiyatlarının enflasyonun
çok üzerinde artması fakat ürün fiyatlarının da enflasyonun
altında kalması nedeniyle ve on iki yılda en az 4-5 kat artan
girdi fiyatları altında gerçekten, çiftçi âdeta batmış ve
borç batağında ezilmiştir. Bu nedenle, tarım kredi
kooperatiflerine, bankalara tarımsal sulamadan dolayı elektrik
borçları filan... Şimdi, bugün kısmen bir ödeme kolaylığı
getirilmeye çalışılmakla birlikte aslında -rahatlıkla
söyleyebiliyoruz ki- gecikmiş bir düzenlemedir. Özellikle bu taksit
sayılarının da fazla olmasını uygun buluruz.
Ziraat Bankası, tarım kredi kooperatifleri
düşük faizli kredi kullanmak isteyen çiftçilere sigorta zorunluluğu
getiriyor. Üreticinin düşük faizli kredi kullanırken ödediği
banka masraflarının yanında sigorta masrafı da var, bu
durum kredi maliyetini de artırmaktadır ve çeşitli nedenlerle bu
sigortayı da yaptıramayan çiftçiler Ziraat Bankası ve tarım
kredi kooperatiflerinden kredi çekemediği için yüksek faizle başka
özel bankalara borçlanmak durumunda kalıyor.
Evet, değerli arkadaşlar, bu düşüncelerle
hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Akçay.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Hasip
Kaplan konuşacak, Şırnak Milletvekili.
Buyurun Sayın Kaplan.
HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak)
Evet, gecenin ikisi arkadaşlar. Bu torba kanun konusunda şunu
söylemek isteriz, her zaman da söyledik: Soma işçilerinin
yaralarının sarılması yani bütün maden sektörünün sorunlarının
doğru teşhisi ve çözümü, atanamayan öğretmenler, yine sistemden
kaynaklanmış BAĞ-KUR primleri veya belediyelerin veya elektrik
kurumlarının borçlarından dolayı çiftçilerin sorunları,
tüm bu beklentileri elbette karşılamak isterdik, isteriz de çünkü
halkın çıkarının olduğu konularda doğru yapmak
Meclis olarak hepimizin görevi. Herkesin beklentisi var bizden ve şimdi
buradan baktığım zaman şu gelen maddelere yani Hükûmetin
şu torba kanun olayını artık suistimal etmeye
başladığını ifade edeyim. Açık söylüyorum:
İç Tüzükü paspas ettiniz, Anayasayı yok sayıyorsunuz, oy
çokluğunuzla her şeyin düzeleceğini sanıyorsunuz, kaliteli
yasalaşma olayı bitti ve şurada doğru dürüst bir işi
yapmayı beceremiyoruz birlikte. Bu çok tehlikeli bir gidişattır
arkadaşlar, Meclis için. Yani milletin iradesi eğer bu Mecliste
tezahür edecekse, bu tarz, bu gidişat çok çok tehlikelidir Türkiye
demokrasisi açısından ve ülkenin geleceği açısından.
Bunu niye ifade etmek istiyorum? Şunu çok
açıklıkla ifade ediyoruz: Doksan dokuz gün boyunca alt komisyonda,
üst komisyonda ve Genel Kurulda hep yapıcı bir muhalefet izlemeye
çalıştık. Zaman zaman şu arka odaya, 3 partinin
katıldığı toplantılara bilerek katılmadık,
Plan ve Bütçe Komisyonunda devamlı bunu takip eden, demin de
katılmadık bilerek. Bakın, arkadaşlar, zaman zaman AK
PARTİ, CHP, MHP, kendileri bir bakıyorsunuz hemen
uzlaşıvermişler, arkada ikna odası var, sonra buraya
geliyorlar farklılaşıyorlar ve işin gerçeği hiç kimse
doğrusunu konuşmuyor, birbirinizi o zaman niye hırpalayıp 3
sayfalık önerge girizgâhları yazmaya, bu noktalara gelmeye ne gerek
vardı ki arkadaşlar? İkna odasına gidilirdi, bu
torbayı konuşurdunuz, doksan dokuz gün de
uğraşmazdınız, dokuz günde biterdi.
Şimdi, burada bizim ifade etmek istediğimiz
itiraz noktalarımız var. Büyükşehir belediyeleri kuruldu. Bu
büyükşehir belediyeleri kurulurken il özel idareleri lağvedilmedi mi,
il özel idare meclisleri kaldırılmadı mı?
Kaldırıldı. Ne oldu onun yerine? Büyükşehir belediye
meclisleri geldi. Peki, o büyükşehirlerdeki il özel idarelerinin mal
varlıkları, il özel idarelerinin binaları, araçları,
gereçleri büyükşehir belediyesine geçmiyor muydu? Geçiyordu.
Bakın, bu cumartesi günü Mardindeydim ve Sayın
Ahmet Türkle konuştum, Büyükşehir Belediye Başkanı oldu,
milletvekili arkadaşımız. Muhalif belediye, Büyükşehir
Belediye Başkanlığını aldığı için
binası yok, Büyükşehir Belediye Başkanının binası
yok. İl Özel İdaresine ait bütün araçlar, belediyeye ait emlak
hazineye, Millî Emlake, Valiliğe hemen verildi ve hiçbir şey yok.
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) Borçlar ne oldu?
HASİP KAPLAN (Devamla) Borçlara gelince, işte
borçları intikal ettiriyorsunuz. Feshedilen beldelerin bütün
borçlarını intikal ettiriyorsunuz, sonra da diyorsunuz ki: Ben
kaynağında keserim. Eğer adaletiniz buysa bu adaletiniz
batsın! Ben açık konuşuyorum. Bu adaletse bu adaletiniz
batsın! Adalet hayatın her alanında o teraziyi doğru
tutmaktır. Mardindeki yurttaş
Eğer millî iradeye her seferinde
sandığı, sandığı, sandığı diye
çıkarsınız konuşursunuz, o iradeye saygı
gösterirsiniz. Ve şuna inanın: 4 katlı bir binada hem
Büyükşehir Belediyesi hem Artuklu Belediyesi aynı binada hizmet
yapıyor, daire başkanlarının oturacakları masa yok.
Siz hakları devretmezsiniz ama borçları burada devredip Yapılandırdık.
diye burada nasıl iftiharla ortaya çıkabilirsiniz? Bize bunu
anlatamazsınız, bana kimse bunun izahını anlatamaz.
Bakın, elektrik, enerji konusu hassas ve ülke
güvenliğiyle bağlantılı bir konudur. Elektriği,
enerjiyi özelleştirdiğiniz andan bu yana Türkiyenin her bölgesinde
elektrik ve enerji olayı sorun olmaya başlamıştır; her
yerde, sadece Urfada, Mardinde değil, tarımsal sulamanın
olduğu yerlerde değil, çiftçilerin mecbur kalıp elektrikle
sondaj çektiği topraklardan bahsediyorum. Kırk yıl önce GAP
projesi birinci derecede sulama amaçlı kuruldu. Mardin Ovası, Habura
kadar, Harran, bütün güneydoğu sulanmış ve tarım endüstrisi
gelişmiş olacaktı ama birinci dereceden elektrik enerjisi
üzerinde yoğunlaşma oldu ve on iki yıllık iktidarınızda
işsizlik fonundan oraya 25 milyar lira vermenize rağmen su kanallarınızın
geldiği noktayı söyleyeyim mi? Derik ilçesine geldi, daha Mardin
Ovasına ulaşamadınız. Şimdi, sizde vicdan, insaf
olursa... Bu kendi seçmeniniz, Şanlıurfadaki, Akçakaledeki. Mısırlar
bu kadar büyümüş ve geliyor o özel sektör elektrikleri kesiyor. Yüz
binlerce çiftçinizin öyle bir noktada elektriğini kesiyorsunuz,
kuraklığa mahkûm ediyorsunuz; yetmiyor, tarımsal destekleme
paralarına göz dikip kaynağında el koyuyorsunuz. Böyle bir
anlayış olur mu? Gelin, bunu çözelim, yapılandıralım
ama adil bir şekilde yapalım. Eğer gerçekten ülkemizi seviyorsak
yapmamız gereken budur, doğru politikalardır ama siz ne
yapıyorsunuz? Vatandaşın sigortasını
attırıyorsunuz, yolları kesmeye başlıyorlar.
TEDAŞı, BEDAŞı, bilmem nesi, her tarafı,
sağcı, solcu, AKPli veya başka partili fark etmiyor, hepsi
aynı tepkiyi gösteriyor, batıda da gösteriyor, doğuda da
gösteriyor, Karadenizde de. Çünkü özel sektöre öyle bir teslim ettiniz ki
kamusal olarak elinde tutması gereken bir enerji olayında şimdi
elektrik de dalgalı gidiyor; bütün araçlar, buz dolapları,
televizyonlar, hepsi bozuluyor, beyaz eşyaya pazar açıyorsunuz.
Şimdi buraya getirdiğiniz
yapılandırma bizi ikna etmiyor, yeterli bulmuyoruz, yanlış
buluyoruz, sistemini de yanlış buluyoruz. Bu köklü bir çözüm gerektiren
bir konudur.
Bunun içine çokça şey serpiştirmişsiniz.
Sulama birlikleri ve kooperatifleri diyorsunuz. Sulama birlikleri ve
kooperatifleri derken de bir ayırmacılık var, bir
ayrımcılık var. Oysaki vatandaş tek tek kendi arazilerinde
bu işleri yapıyor.
Burada trampa diye bir şey koymuşsunuz
maddeye. Bu on dakikada anlatamıyorum. O trampayı,
kamulaştırma trampalarındaki
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul)
Çıkarttık bunu.
HASİP KAPLAN (Devamla) Bakın, bu torbada 5
liralık bir af var arkadaşlar. İyi okuyun. Okunmadı demin
önerge burada, özeti okundu. İki yerde geçiyor. Beş liralık.
Beş liraya kadar yapılmış eksik ödemeler bu fıkra
hükmünün ihlali sayılmaz. 5 liralık af var bunun içinde, 5 liralık.
5 liralık af getirmişsiniz. İyi okuyun.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Kaplan.
Şahsı adına Ankara Milletvekili Sayın
Bülent Kuşoğlu konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Dün sabah saat 4te ayrılmıştık, 4e
doğru ayrılmıştık. 14te başladık,
şimdi yine saat 2ye geldi. On iki saattir çalışıyoruz,
daha da devam edeceğiz herhâlde.
Madde ihdasları, burada olduğu gibi, çok acil
ve çok önemli konular için yapılır. Bunlar da acil ve önemli konular
çünkü yeniden yapılandırmalar yapıyoruz.
Vatandaşımızın, vatandaşlarımızla ilgili
çeşitli birliklerin, kuruluşların, kooperatiflerin,
şirketlerin borçlarıyla ilgili olarak yeniden bir
yapılandırma getiriyoruz. Tabii ki biz de buna taraftarız, bunun
yapılması lazım ama gördüğüm kadarıyla bunlar kâfi
gelmeyecek çünkü çok ani olarak getiriyoruz. İlgililere de sormadık.
Bu tür konuların taraflara sorulması lazım. Telefonla, ilgili
kuruluşların yöneticilerine falan soruyoruz, Çok ağır
koşullarda geliyor, bunların altından kalkmamız mümkün
değil, bu ödemeleri yapmamız mümkün değil. diyorlar. Piyasa
gerçekten çok kötüye gidiyor, küresel ekonomide maalesef kötüye doğru bir
gidiş var, sıkıntılar var, Türkiye de bundan en fazla
etkilenen, en fazla sıkıntısı olan ülke. Türkiye çok kritik
bir eşikte. Böyle bir dönemde bunların gelmesi lazım, bu tür
yapılandırmaların gelmesi lazım, vatandaşı,
şirketlerimizi desteklememiz lazım ama bunun gerçek anlamda bir
destek olduğunu da düşünemiyorum doğrusu, onlar da ifade
ediyorlar. Keşke torba kanundaki mantığı
bıraksaydık da ilgili taraflarla da görüşseydik, burada ya da
ilgili komisyonlarda gelip doğru dürüst dertlerini anlatsalardı, çok
daha iyi koşullarda bu yapılandırmaları, taksitlendirmeleri
yapsaydık. Mesela vergiyle ilgili olarak, belediyeler için yetmiş iki
ay yaptık, özel şirketler için otuz altı ay. Ama şu anda
şirketler de yetmiş iki ay taksitlendirme istiyorlar iki ayda bir
ödemek üzere, onlar da yetmiş iki ay olmasını istiyorlar, arzu
ediyorlar ve sadece kesinleşmiş alacaklarla ilgili değil,
ihtilaflı alacaklarla ilgili olarak da bu yapılandırmanın
gelmesini istiyorlar. Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili olarak da aynı
şeyler söz konusu.
Ayrıca -ben daha önceki konuşmamda söyledim-
bakın, 7nci maddesinde bu düzenlemenin, 82nci maddede geçen bu trafik
borçlarıyla ilgili olarak 31/12/2014 tarihini 30/6/2015 tarihine kadar
uzatıyoruz. Daha önceki konuşmamda söylemiştim, trafik
cezalarıyla ilgili olarak uzatmayı yaptık.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Muayene
Muayene
BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) Ama, benzeri
şekilde vergi için de yapmamız lazımdı.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Trafik muayenesi için.
BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) Trafik muayenesi
için.
Biliyorsunuz, benzeri düzenlemeyi vergi için de
yapmamız lazım. 30 Nisana kadar, hem vergi için hem de sosyal
güvenlik prim alacakları için bir düzenleme getiriyoruz. Ondan sonra kimse
zaten ödemedi. Bakın, bu düzenlemeyi yaparken altıncı ayda biz
başlamıştık, normalde yedinci ayda biteceği
düşünülmüştü. Nisana kadardı ilk taksitler, verginin ilk
taksitleri mart ve nisan ayları içerisinde ödenir, gelir ve kurumlar
vergisinin. Çoğu kişi ödemedi. Maliye Bakanının o tarihte
Plan ve Bütçe Komisyonunda açıkladığına göre, 69 milyar
liralık Maliye Bakanlığının piyasadan
alacağı vardı. Şu anda galiba o 69luk rakam 100 milyara
gelmiş durumda. Çok önemli bir alacak. Kimse ödeme yapmadı. Biz
bunları ihmal ediyoruz, bütün bunları bir tarafa
bırakıyoruz, bu tarihi de düzeltmiyoruz. Hâlbuki 30 Nisan tarihinin
vergi ve sosyal güvenlik primleriyle ilgili olarak temmuza çekilmiş
olması lazımdı, doğrusu budur. Bununla ilgili de bir
düzenleme yapmamız gerekirdi diye düşünüyorum. Daha önce de bunu
bildirmiştim. Bu düzenlemeyi yapmamız lazım, yoksa gerçekten
sıkıntı olacaktır, yaptığımızın
bir anlamı olmayacaktır. Madem böyle bir düzenleme yapıyoruz
-burada vergiciler var, bu işi gayet iyi bilen, piyasayı iyi bilen
kişiler var- bunu da yapmamız lazım diye düşünüyorum. Bir
anlamı olması lazım, madem bu kadar uykusuz kalıyoruz, bu
kadar sıkıntıya giriyoruz, bunun yapılması lazım.
Değerli arkadaşlar, bu düzenleme içerisinde
ilave olarak -bazı arkadaşlarımız farkında değil-
başka düzenlemeler de vardı. Torba kanununda yapılan
uyanıklık bunda da, bu yeniden madde ihdasında da
yapılmıştı, maalesef büyük bir sıkıntı
çıkaracaktı; Allahtan onları sonradan düzeltmesini becerdik ve
olmadı, Allahtan olmadı. Gecenin bu saatinde hepimiz için büyük bir
sıkıntı söz konusu olacaktı.
Bu vesileyle ilgili herkese saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Şahsı adına ikinci konuşmacı
Sayın Recep Özel, Isparta Milletvekili.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yeni
madde ihdası üzerine şahsım adına söz almış
bulunmaktayım.
Yeni madde ihdasında kapsam biraz daha
genişliyor. Gerçekten, bu torba kanunla toplumda çok büyük bir beklenti
meydana gelmişti. Köylülerimiz, çiftçilerimiz sulama birliklerine olan
borçlarının da bu torba kanuna dâhil edilmesini büyük bir
şekilde arzu etmekteydiler. Bu önergeyle, sulama birliğine borçlu
olan
MUSA ÇAM (İzmir) Plan ve Bütçede getirdik, niye
reddettiniz, niye reddettiniz Plan ve Bütçede?
RECEP ÖZEL (Devamla) -
köylü
vatandaşlarımızın, çiftçilerin sulama birliklerine, sulama
kooperatiflerine olan borçlarına da 5 eşit taksitle beş
yıla yayılabilecek şekilde ödeme imkânı getirildiğinden
dolayı böyle bir beklentiyi de karşılamış oluyoruz.
Tabii, burada dikkat edilmesi gereken bir konudan,
muhalefet milletvekilleri, özellikle de Sayın Hasip Kaplan bahsetti.
Birtakım üreticilerimizin, köylülerimizin bu elektrik borçlarından
dolayı, hasat bir yere geldikten sonra, pat diye elektriğinin
kesilmesini, gerçekten, onlara vurulmuş olan bir darbe olarak biz de
nitelendiriyoruz. TEDAŞ, geçmişte, bu tür
faturalandırmaları hasat döneminde, yılda 2 defa yaparken
şimdi her ay yapıyor; bu, köylülerimizin, çiftçilerimizin gerçekten
borçlarını ödemesinde çok sıkıntı çünkü hasat
döneminde elde ettiği gelirle ancak ödeyebiliyor. Her ay
faturalandırılması ve bunun da TEDAŞ tarafından bir
tebliğle hangi yörede, hangi bölgede, hangi ürün ne zaman hasat ediliyorsa
sulamadan kaynaklanan bu elektrik faturalandırmasının o zaman
yapılmasını bir zaruret olarak buradan TEDAŞ yetkililerine
deklare etmek istiyorum.
Gecenin bu vaktinde hepinize saygılar sevgiler
sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Şimdi, soru-cevap işlemine başlayacağız.
Süremiz on dakika; beş dakika soru, beş dakika
cevap olarak düzenledik.
Sayın Çam, buyurun.
MUSA ÇAM (İzmir) Sayın Başkan,
teşekkür ediyorum.
Öncelikle, birkaç gündür, yönetim
tarzınızı eleştirdiğimi, hukukçu kimliğinize
yakışmadığını belirtmek istiyorum Sayın
Başkan.
Sayın Başkan meşgul
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) Soru
sormuyorlar, size hitap ediyorlar Sayın Başkan.
BAŞKAN Ben dinliyorum.
MUSA ÇAM (İzmir) Birkaç gündür, yönetim
tarzınızın hukukçu kimliğinize
BAŞKAN Ben sizi dinliyorum Sayın Çam.
MUSA ÇAM (İzmir)
yakışmadığını belirtiyor ve yönetim
tarzınızı eleştiriyorum.
BAŞKAN İki işi aynı anda
yapabilirim Sayın Çam.
Buyurun.
MUSA ÇAM (İzmir) Size, 1965-1969 yılları
arasında Türkiye İşçi Partisi milletvekili olan Sayın Çetin
Altanın kürsüde konuşurken yine Meclis Başkan Vekilinin yönetim
biçimini eleştirir şekilde -tırnak içerisinde- şöyle bir
sözünü size atfetmiyorum, hatırlatıyorum ve anımsatıyorum.
BAŞKAN Bana niye kızdınız siz
şimdi, ben bunu anlamadım ki!
MUSA ÇAM (İzmir) Çetin Altan Meclis Başkan
Vekiline diyor ki
Sizin orada oturmanızın tamamen bir marangoz
hatası olduğunu sizlere atfetmiyorum, sadece anımsatıyorum
ve hatırlatıyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Çok klasikleşmiş, son derece
böyle, galatımeşhur olmuş bir şeydir bu, kürsü
farklılığı, Sayın Çetin Altanın söylediği
bir şeydir, çok geride kalan bir tanımlamadır.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Onlar da geride
kaldı!
BAŞKAN Yenilenin; ben de bunu öneriyorum size. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) Sen kabul ediyorsan mesele yok!
BAŞKAN Evet, Sayın Moroğlu
Sayın Moroğlu yok mu?
Sayın Özel
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Bakan, birazdan torba yasa tamamlanıp da
tümü oylandığında şöyle bir şey yapmış
olacağız: Somada hayatını kaybeden 301 madencinin geride
kalan aileleri için bir şey yapacağız ama Somadan önce
madenlerde hayatını kaybedenlerin geride bıraktıkları
ve Somadan sonra, yine Somada geçen hafta örneği hayatını
kaybeden Metin kardeşimizin ailesi buradaki hiçbir şeyden
yararlanamayacak. Bunun insafla bağdaşır bir tarafı yok,
akılla bağdaşır bir tarafı yok, vicdanla
bağdaşır bir tarafı yok. Yeni madde ihdasları yaparken
küçücük bir ilaveyle, hiç olmazsa diğer maden kazasında
hayatını kaybedenlerin de bundan yararlanmasını niçin
düşünmüyorsunuz? Bu kanunun temel hareket noktası Soma iken
madencileri böyle bir şeyden niye mahrum bırakıyorsunuz?
Dikkatlerinize arz ediyorum.
BAŞKAN Sayın Kuşoğlu, buyurun.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakan, ben iki günden beri söz aldım, hep
aynı soruyu sordum sayın bakanlara ama cevap alamadım, sizden
cevap alabileceğimi umut ediyorum.
Bu Çankaya Köşkü ve Atatürk Orman Çiftliğindeki
yeni köşk; birisi Başbakanlığa tahsis edilecek, birisi
Cumhurbaşkanımıza. Peki, bu tahsis yapıldı mı,
hukuken yapıldı mı, hukuken yapıldı mı? Gerekçe
olarak ne gösterildi, onu merak etmiştim. Cevap alabilirsem memnun olacağım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Zozani
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakan, şimdi, burada
yapılandırma adı altında bir şey var ama özellikle
birlikler vesaireyle ilgili vatandaşa yansıyan çok olumlu bir
düzenleme yok burada. Örneğin -biz Komisyon çalışmaları
esnasında da bunu gündeme getirmiştik- köy tüzel kişiliklerinin
içme suyu temininde kullandıkları elektriği
yapılandırmaya dâhil ediyor musunuz burada, etmiyor musunuz? Bu bir.
İkinci sorum şu: 6360 sayılı Yasayla
kurulan büyükşehir belediyelerinin mücavir alanlarında kalan bütün belde
ve ilçe belediyelerinin borç yükümlülükleri büyükşehir belediyelerine
yüklendi ancak onlara ait, bu belediyelere ait taşınır ve
taşınmaz bütün mal varlıkları hazineye devredildi. Bu,
adaletsizliği ortadan kaldıracak bir düzenlemeyi içeriyor mu?
İçermiyorsa bu konuyla ilgili Hükûmetinizin bir çalışması
olacak mı?
BAŞKAN Sayın Gümüş
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) Sayın
Savunma Bakanı buradayken görüşünü almak isterim.
İçerideki Suriye vatandaşlarının bir
kısmının Türk vatandaşı olduğunu duyuyoruz. Bunların
önemli bir kısmının Türkiyede bazı kamplarda
eğitildiğini, hatta söylentiler odur ki bazı
kışlalarda eğitildiğini duyuyoruz. Bunlar
dışarıdaki konularla ilgili, komşularımızla
ilgili müdahaleyle mi ilgilidir, yoksa Türkiyede olağanüstü durumlar olduğunda
namlunun Türkiyenin içine de çevrilme ihtimali var mıdır, ne
düşünüyorsunuz?
Üç: Dışarıdan, IŞİDe müdahale
konusunda bir çağrı yapıldı biliyorsunuz ve orada, Irakta
öldürülen Türkmenler, işgal edilen Türkmen yaşam alanları
karşısında Türkiye hiçbir şey yapmadı. Yabancı
ülkeler buralara yiyecek yardımı, başka yardımlar
yaptı, Türkiye sadece yaptığını söyledi. Şimdi,
bu karşılığa, sadece yabancı ülkelerin
Bu Iraktaki
olan bitenlere, katliamlara Türkiye niçin tavır göstermeyecektir?
BAŞKAN Sayın Bakan, buyurun.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) Tüm
milletvekillerine teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Öncelikle Sayın Özelin sorusu vardı
Gerçekten, Somadaki hayatlarını kaybeden madencilerimize bu
tasarıyla bazı haklar getirdik. Ancak, gerek Somadan önce gerekse de
Somadan sonra yine madende hayatlarını kaybedenler için de bir
şeyler yapılması gerekmez mi? diye. 77 milyon Türk
vatandaşının hepsine bir şey yapılması
lazım. Dolayısıyla, Türkiyenin ekonomik durumu, imkânları
dikkate alınarak 77 milyonun hepsine bir şey yapılması
lazım. Hükûmetler vatandaşı için çalışır; ister
çalışırken ölsün ister çalışmadan, ister madende ister
maden dışında. Türkiyenin de ekonomik bir gerçekliği var,
bir de bütçesi var, bir de vatandaştan toplanan var; bunu dikkate alarak
77 milyon için bir şeyler yapılması lazım. Somada
hayatını kaybeden madencilere yaklaşık şekilde,
diğer hakların da herkese verilmesi lazım. Bakın, en son,
bu asansör kazasından dolayı hayatını kaybedenlere de hem
ölüm geliri hem ölüm aylığı hem de Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığına ait o fonlardan gerekli desteğin verilmesi
Bakanlar Kurulunda da kabul edildi. İsteriz ki mağdur olan her insan
devletinden kendisine el uzatıldığını görsün.
Bir başka soru: Sayın Kuşoğlu
Çankaya Köşkü ve Atatürk Orman Çiftliğine yapılan
köşklerin tahsisi yapıldı mı? diye sordu. Bilgim dâhilinde
olduğu kadarıyla, henüz daha böyle, somut olarak bir tahsisin
yapılmadığını düşünüyorum; bilgim dâhilinde.
Düzeltmeye tabi ama benim bildiğim kadarıyla böyle bir tahsis
yapılmadı. Şu anda, Hükûmet olarak bir niyet belirtildi. Bu
doğrultuda diğer hukuki işlemler tamamlanır diye
düşünüyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sakın buna teşebbüs
etmeyin, çok yakar sizi!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Sayın Zozaninin bir sorusu vardı, Köy içme sularından olan
elektrik borçları için de böyle bir yapılanma var mı? diye.
(2)nci fıkranın (a) bendinin (1)inde böyle bir
yapılandırma var.
Yine, bu büyükşehir belediyelerinin
kurulmasıyla birlikte gerçekten, borçlar belediyeye ait olup da
Yani bir
hakkın artısı ve eksisiyle devredilmesi lazım. Ancak,
eksisinin devredilip de artısının devredilmemesinin doğru
olduğunu söylemiyorum, doğru değildir. Dolayısıyla,
ancak biz de Hükûmet olarak, geçmiş hiçbir hükûmette
olmadığı kadar, hiçbir belediyede ayrım
yapmaksızın her belediyeye yardım ediyoruz. Onların da
listesini -İçişleri Bakanlığımız da burada- hangi
belediyeye ne kadar destek verildiğinin tek tek dökümünü yaparız.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Desteği
sormadık ki!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Ama, genel ilke olarak diyoruz ki borçların devri, hakların
devredilmemesi doğru değildi. Birçok yerde ikisinin de, hakkın,
alacak ve borcun aynı anda devredilmesi uygun olur diye düşünüyorum.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Düzeltme olacak
mı?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) Biz
belediyelere, yerel yönetimlere hiçbir dönemde olmadığı kadar
desteği bizim dönemimizde verdik.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Bakan, bu
konuda bir düzeltme olacak mı? Onun sözünü almak istiyoruz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Belediyelere desteğimiz devam edecek diyorum Sayın Zozani.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Destekle alakalı
söylemiyorum.
MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Yine, Sayın Gümüşün de Suriye vatandaşlarının Türk
vatandaşı olduğu gibi
Bu konuda -Millî Savunma Bakanı
olarak- hiçbir Suriye vatandaşını, buralarda olanlardan,
vatandaşlığa aldığımız yok. Daha önceki
durumlarda, yani geçen süreç içerisindeki 3-5 kişi ise, o sorulabilir,
İçişleri Bakanlığımız burada. Ama, Suriyeden
geçici olarak Türkiyedeki kamplara gelenlerden Türk
vatandaşlığına geçen yok. Yani sayısı 1, 2, 3
olur ama o sizin dediğiniz anlamda da yine şey olmaz ama benim
bildiğim yok.
Bir başka soru: Kamplarda, kışlalarda
bunları eğitiyor musunuz?
KAMER GENÇ (Tunceli) Silahlı eğitim
yapılıyor mu, silahlı eğitim?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Türkiyede, böyle kışlalarda bunlara eğitim verme gibi bir durum
da kesinlikle söz konusu değildir.
Bir başka
Biz Yezidilere de yardım ediyoruz,
Türkmenlere de yardım ediyoruz, Kuzey Iraktaki Kürt kardeşlerimize
de yardım ederiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AHMET HALUK GÜMÜŞ (Balıkesir) Türkmenlerin
Sünnilerine mi, hepsine mi?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Yok, hepsine yardım ediyoruz.
BAŞKAN Sayın Bakan, elli saniye sürenize
ekleyeceğim; bir müsaade edin, sistemi açalım.
Buyurun.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Sayın Gümüş, gerçekten, biz hem Türkmenlere hem Kürtlere hem Yezidilere
Dolayısıyla, şu sorunuz, Acaba Türkmenlerin Sünnisine mi,
Şiisine mi sözü doğru değildir. Yezidilere yardım
edildiğini herkes biliyor. Ee, Yezidilerin ne Şiilikle ne Sünnilikle
alakası var. Allah için, bu coğrafyada Türkiye, Kürtün de Türkün de,
Arapın da Yezidinin de, Şiinin de Sünninin de, sadece o
değil; Balkanlardan gelenin de, Kafkaslardan gelenin de, Çerkezlerden,
Gürcülerden, Abazalardan, Adigelerden, hangisi olursa olsun, burası
hepsinin, kendisinin âdeta baba vatanı, dede vatanı olduğu
yerdir. Herkes hoş geldi, sefa geldi, barış adasıdır,
huzur adasıdır, bu coğrafyada her gelen kendisine geçici
derecede sığınma bulur. Bu, sadece bu dönemde olmadı, daha
önce sayıları 500 bine varan, Kuzey Iraktan gelen
kardeşlerimize de Türkiye ev sahipliği yaptı, daha önce
Bulgaristandan gelen kardeşlerimize de ev sahipliği yaptı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) Hiç
şüpheniz olmasın ki bu coğrafya darda kalan her
vatandaşın da sığınacağı en yüce
limandır.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) Müdahale
konusuna cevap vermediniz Sayın Bakan. Çağrı yapıldı
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, geçici madde
ihdasına dair görüşmelerimiz tamamlandı.
Şimdi maddeyi oylarınıza
sunacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, yeni geçici madde
ihdasına dair bir önerge vardır, önergeyi okutup Komisyona
soracağım. Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılırsa
önerge üzerinde yeni bir madde gibi görüşme açacağım. Komisyonun
salt çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden
kaldıracağım.
Şimdi önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısına aşağıdaki geçici maddenin eklenmesini
arz ve teklif ederiz.
İsmet
Yılmaz
Sivas
Millî
Savunma Bakanı
"GEÇİCİ MADDE 3- Liman izinlerine konu
tesislerin izin sahibince üçüncü kişilere kiralanması durumunda, söz
konusu kiralama işlemiyle ilgili olarak 31/8/1959 tarihli ve 6831
sayılı Orman Kanunun Ek 11 inci maddesinin (b) bendi hükmü 31/12/2023
tarihine kadar uygulanmaz.
BAŞKAN Komisyon, önergeye salt çoğunlukla
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) Salt çoğunluğumuz
vardır, katılıyoruz.
BAŞKAN Komisyon önergeye salt çoğunlukla
katılmış olduğundan önergeyi işleme alacağım
ve yeni bir madde olarak görüşme açacağım.
Şimdi görüşmeyi açıyorum.
Madde üzerinde gruplar adına, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Erdal Aksünger.
Buyurun.
CHP GRUBU ADINA ERDAL AKSÜNGER (İzmir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Yatırım yapılması noktasında,
hele İzmire olunca tabii karşı çıkmamız mümkün
değil. Zaten bu yatırım yapıldı, daha önceden beri
gelen bir yatırım, yatırım bitme aşamalarına
gelmiş bir yatırım. Tabii, burada karşı
çıktığım -şahsım adına söylüyorum- gruptaki
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
konuşmacı kürsüde; lütfen saygıyla ve sessizlikle dinleyelim.
Buyurun Sayın Aksünger.
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) Gruptaki arkadaşlarım
ve İzmir milletvekili arkadaşlarımızla
konuştuğumuz -tüm İzmir milletvekili arkadaşlardan
bahsediyorum- hiç kimse böyle bir yatırıma karşı
çıkmaz ama şu getirdiğiniz maddeyle birlikte, aslında
Türkiyede çok önemli bir konunun altını çiziyorsunuz, bundan sonraki
çok ciddi sıkıntılara imza atıyorsunuz; sebebi de şu:
Bu ihale yıllar önce yapıldı, üç beş sene önce
yapılmış bir ihaledir, İzmirde de çok memnuniyetle
karşılanmış bir ihaledir. Zaten o coğrafyaya
baktığınızda bundan daha uygun bir liman yeri yok. Pire
Limanı olsun, diğer tarafta İtalyan limanları olsun,
onların hepsine belki de bundan sonraki süreçte ciddi bir rakip olarak
ortaya çıkacak, bu ülkeye de aslında çok ciddi avantajlar
sağlayacaktır hem ihracat açısından hem ithalat
açısından.
Bir taraftan da milyarlarca dolarlık bir
paranın yurt dışından gelmesi tabii memnuniyet vericidir
ama zaten içeride o ihale yapılırken ona rakip olan İzmirliler
vardı konsorsiyum hâlinde. O almış, bu almış, hiç
önemi yok benim gözümde ama bu getirdiğiniz konuda çok önemli bir
sakınca var. O gün ihaleye girenler o şartlarda girdiler. İhale
yapılmış bitmiş, liman tamamlanıyor, otuz üç
yıllık, orman vasfını yitirmiş bir arazi üzerinde
kiralamalar yapılmış, bu kiralama bedellerine göre ihalede
teklifler verilmiş. Bugün diyorsunuz ki Alt kiracıya gelirin yüzde
50sini vermesin, turizmde olduğu gibi yüzde 2sini versin.
Peki, kim faydalanacak bu işten? Bundan sonraki
süreçte nerelerde sakıncalar göreceğiz bununla ilgili? Bakın,
gelen uluslararası şirketler bu ihaleye girdiklerinde, yerli olsun
yabancı olsun bu kiralama bedellerini alt kullanıcıya
kiralarken, oradaki alanda -bu dediğim alanda binlerce dönüm araziden
bahsediyoruz- bu arazilerin gelirinin, orada kazanılmış olan
paranın yüzde 50sini alt kullanıcı olarak devlete bırakmak
durumundayken siz diyoruz ki şimdi Yüzde 2 ver. E, bu adam zaten alt
kullanıcıya bu araziyi kullandırdığından
dolayı gelirinin yüzde 50sini verecek şekilde o ihaleye teklif
atmıştı. E, peki bugün ne diyorsunuz? Avantaj -tırnak
içinde- avanta veriyorsunuz adama. E, peki bununla birlikte
yarışmış olan -içeride, dışarıda, hiç önemli
değil- iç sermaye, millî sermaye olan arkadaşlarımız veya
dışarıdan gelecek olan sermaye sahibi Kardeşim, bana da bu
avantajı sağlasaydınız, ben de bu ihalede farklı bir
teklif atardım. demez mi? Ayrıca, sadece burası için geçerli
değil, bundan sonra, Türkiyenin yapılmış bütün
ihalelerinde, buna benzer ihalelerinde herkes bu hakkı zaten isteyecek. Bu
mu dürüstlük? Herkes, gelen giden ahlaktan, dürüstlükten bahsediyor, gelelim
buradaki dürüstlüğe.
Ben dürüstlükten ne anlıyorum diye sorarsanız
çok şey anlatabilirim size. Aslında, çıkıp kürsülerde, her
yerde dürüstlükten bahsediliyor, hatta, AKPnin Genel Başkanı
söylüyor, bu dürüstlükten bahsediyor. Aslında, çok dürüst bence. Bazen,
aklıma geldikçe söylüyorum, dürüstlük meselesini anlattığı
için Sayın Başkan Vekili söyleyeceğim, bunu bir tarafından
geçeceğim. Recep Tayyip Erdoğan demişti ki: Ya bizim kriptolu
telefonlarımızı dinlemişler. Bence bu dürüstlük, bence
dürüstçe bir şey, söylediği lafların hepsine sahip çıkmaktır
bence. Ama, arkasından şunu demek yanlıştır bence:
Bunlar montaj. demek yanlış olur. Bunlar dürüstlük, samimiyet
olmaz. Bunlar samimiyet olmaz. Bunlar samimiyet olmaz.
Geçenlerde, yine kürsülerde konuşuyordu,
baktım. Ya bu TİBe gerek yok. diyordu. Zaten MİT bu işi
yapıyor. demek bence dürüstlük, bence dürüstçe bir şey. Yani,
aslında tüm dinlemeleri MİTin de yaptığını ve
yapabildiğini ve bugün de o teçhizata sahip olduğunu herkes biliyor.
Gerçekten de Başbakan bunları doğru söyledi bence. Ama,
sonrasında Ya bizi dinliyorlar. demek dürüstlük değil. Ben dürüstlüğü
ve samimiyeti bunların üzerinden algılıyorum.
Ayrıca, şöyle bir şey var: Yabancı
istihbarat örgütleriyle ilgili Ya bunların yaptıkları
dinlemeler olur. demek bence dürüstlük, ben öyle görüyorum ama arkasından
gelip İçeridekiler de bizi dinliyor. demek dürüstlük değil, bunlar
hoş şeyler değil.
Şimdi, bu konuya neden dürüstlük üzerinden
yaklaşıyorum? Çünkü, samimiyet, dürüstlük, ahlaktan bahsedildi biraz
önce. Şimdi burada getirilen konu gerçekten ahlaki mi yani şu anda?
Bunu ahlaki olarak içinize sindiriyorsanız, bence yeniden bir sorgulamak
lazım bunların hepsini.
Ayrıca, madem konu açıldı, dürüstlükten ve
samimiyetten bir tane daha bahsedeyim. Ya bunlar bizim Müslüman
kardeşlerimizdir. demek ve birilerini itham etmek bence dürüstlük. Mesela,
Saddam, Kaddafi, Mübarek, Bin Ali, Esad; bunların kardeş
olduğunu söylemek bence samimiyet ve dürüstlüktür, ben bunda herhangi bir
yanılgı içerisinde değilim. Ama, bunlarla ilgili başka
devletlerle iş birliği yapıp düşmanlık yapmak bence
samimiyetten yoksunluk demektir ve kimin öldüğüne bakmamak, kimin
doğru olduğuna bakmamak
Aslında, ne tesadüftür ki bir taraftan
İtalyanlarla, bir taraftan Fransızlarla, bir taraftan diğer
istihbarat örgütleriyle iş birliği yaparak gitmek de bence samimiyet
ve dürüstlük değildir, çıkıp kürsülerde anlatılamaz.
İhaleyle anlamı ne bunun? Bence bu ihaledeki bu konuşulan konu
dürüstlük değil. O zaman, dürüstse insanlar, döner geriye bakar, bu
ihaleye girmiş olan tüm firmalardan özür diler veya bunların hepsinin
bir vesileyle o konuyla ilgili bugüne kadar yaptıkları,
harcadıkları birtakım masrafları varsa gider verir.
Şimdi, şöyle bir şey olur mu? Bin liraya
aldım bu ihaleyi. Bu otuz üç yıllık kiralama bedeli. Binlerce
dönümden bahsediyorum, orman vasfını yitirmiş araziler, binlerce
dönüm. Kalmış burada otuz iki-otuz üç yıl diyelim. Bunun
hesabını topladığınız zaman, eğer bu para
Bin liraya bu adam ihaleyi almışsa, orada 950 lira veren bir adam
varsa, bu kiralama bedeli 50 liranın üzerindeyse buna dürüstlük
denilebilir mi? Bugün, bu kiralama bedelini yüzde 50den yüzde 2ye indirirken
dürüst olduğunu söyleyebilir misiniz insanların? İnsanlara
gülerler ya bununla ilgili konularda, gerçekten gülerler.
E şimdi, arkadaşlar biraz önce dedi ki: Ya,
burada yatırımla ilgili karşı çıkmayalım. Kim
karşı çıkıyor yatırımla ilgili konuya ya? Böyle
bir şey olur mu? Hele İzmire çivi çakılmazken, İzmire
gavur muamelesi yapılırken yani karşı
çıkılabilir mi? Dışarıdan bir adam gelmiş,
milyarlarca doları buraya yatıracak, elini öperiz. Dedim ben zaten,
yanında zeybek oynarız yani ne gerekiyorsa onu yaparız.
Ya geçenlerde bir stat konumuz oldu. Alsancak
Stadımız var, gözlerini oraya dikmişler, şimdi orayı
yıkmaya çalışıyorlar. Niye yıkacaksınız
burayı? Efendim, yeni spor tesisi yapacağız. Ya kardeşim,
ne yapacaksınız ya, onu söyleyin! Liman bölgesine gözünü dikmiş
misin? E açıkla, ne yapacaksın? Var mı bir tane
yapılmış tesis? 5 milyonluk İzmire
yaptığınız herhangi bir tane stadyum var mı
kardeşim? Atatürk Spor Salonu var. diyor. Yüz yıllık olacak
neredeyse. Orada futbol oynanmıyor zaten, orası olimpiyat, orası
sadece görsellikten mevzubahis bir yer. Orada ambiyans olmaz, orada futbol
oynanmaz. Var mı bir tane stat, gösterin kardeşim ya
yaptıysanız! Ama, ben size küçücük illerde
yaptığınız bütün yatırımları göstereyim,
statları söyleyeyim. Hepsini yapıyorsunuz Recep Tayyip Erdoğan
Stadyumu yazıyorsunuz üzerine. Hatta birkaç tanesine de Hakan
Şükür yazdınız. Herhâlde bin pişmansınızdır
o konuda, bilmiyorum. Başka yerler de çıkıyor bir tarafından.
Ama, bir şey söyleyeceğim, hazır Hakan
Şükür demişken. Bir cümle çok hoşuma gider, hepinize bunu
söylemeden günü bitirmek istemiyorum, çok önemli bir düşünürün
dediği: Yola çıktıklarınızı yolda
bulduklarınızla değişirseniz hem yolunuzu hem dostunuzu
kaybedersiniz.
RECEP ÖZEL (Isparta) Siz buldunuz Mehmet
Bekaroğlunu, biz bulmadık ya! Mehmet Bekaroğlunu siz buldunuz
vallahi!
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) Bu da aslında sizin
kulağınıza küpe olsun. Yarın, öbür gün
RECEP ÖZEL (Isparta) Mehmet Bekaroğlunu
savundunuz mu orada?
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) Mehmet Bekaroğlu olur, o
olur; o sizin işiniz değil.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Siz sakın
bırakmayın!
RECEP ÖZEL (Isparta) Aman bırakma ha!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Hayırlı
olsun, hayırlı!
İHSAN ŞENER (Ordu) Sakın
bırakmayın, sakın!
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) Yarın, öbür gün, dikkat
edin, bir kenarda bırakmasınlar sizi, dikkat edin! (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Bak, bir sürü adamı yollarda, kenarlarda
bırakmışlar. Yakında yol da yok, dost da yok, yoldaş
da yok size.
Hepinize çok teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, birleşime yirmi dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 02.28
ON SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 02.50
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin On Sekizinci Oturumunu
açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Şimdi, Halkların Demokratik Partisi Grubu
adına Hakkâri Milletvekili Sayın Adil Zozani konuşacak.
Buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA ADİL ZOZANİ (Hakkâri)
Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, biraz önce, bugünkü
birleşimin daha önceki oturumlarında, bu, madde ihdası teklifi
olarak gündemimize geldi. Geri çekildi, geçici madde olarak tekrar şimdi
gündemimizde. Bu konuyu konuşacağız ama ondan önce, biraz önceki
bu kapanış konuşmaları mahiyetindeki
konuşmalarıma tekrar devam edeceğim, bir şeyler ifade
edeceğim.
Bu tasarı, Somadaki maden faciasında
yaşamını yitiren 301 emekçinin geride kalanlarının
mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için Hükûmetin, dönemin Başbakanı,
şimdinin Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğanın
verdiği vaatler üzerine gündeme gelmiş bir tasarıydı. Neydi
o vaatlerden bir tanesi? Örneğin, yer altı çalışma süresini
maden iş kollarında, yer altı iş kollarında günde
altı saatle sınırlandıran bir düzenleme getirdiniz.
Komisyonun gündemine de bu şekilde geldi. Yer altı iş
kollarında günlük çalışma süresi, Hükûmetin, bizzat o
zamanın Başbakanının ağzından verilmiş sözün
gereği olarak, Komisyon gündemine günde altı saat çalışma
süresi olarak geldi. Ancak, maden lobisine daha fazla direnemedi, Komisyon
çalışmaları esnasında, alt komisyon
çalışmaları sırasında Hükûmet üyelerinin bir
teklifiyle yer altı çalışma süresi sınırlaması
getirildi, aynı, eskiye dönüş yapıldı. Biz burada bir
teklifte bulunduk, ifade ettik, dedik ki: Ya, madem böyle yapıyorsunuz,
yer altında çalışanların verimli çalışıp
çalışmadığına ilişkin yeni bir düzenleme
yapın bari orada; kazmalarına, küreklerine buton takın.
Çalışmadıkları zaman, dinledikleri zaman da bu,
çalışma süresinden düşmüş olsun, aktif çalışma
süresi olarak bunu belirleyin. Bu yasada değişiklik ya da düzeltme
yapılmasını arzu edenlerin isteklerine daha çok, daha iyi bir
karşılık koymuş olursunuz. Elle tutulur tek düzenleme
buydu, maalesef daha alt komisyon çalışmaları esnasında
bunu da gerçekleştiremediniz, vazgeçtiniz.
Başından
itibaren öğretmen atamaları ve maden iş kollarında, yer
altı iş kollarında çalışan insanların
çalışma koşullarının iyileştirilmesine dönük
gündemde tutulan bu tasarının bunlarla hiç alakası kalmadı.
İhtiyaçlardan bir tanesi, yer altı iş kolunda çalışan
insanların, emekçilerin can güvenliğini sağlamaya dönüktü. 152
maddelik bu tasarıda, yer altı iş kolunda çalışan
insanların can güvenliğini teminat altına alabilecek bir tek
düzenleme söyleyebilir misiniz? Yok. E, hani yaşam odaları
kurulacaktı? Söz vermiştiniz, yaşam odaları
kurulacaktı, niye kurulmadı? Alternatif çıkış
şartı getirilecekti, sözlerinizin arasındaydı bu, var mı
bu tasarıda? Biraz sonra oylayıp kabul edeceğiniz bu
tasarıda var mı böyle bir düzenleme? Yok. Peki, sözünüz var
mıydı? Vardı. Peki, sözleriniz dâhilinde
olmayıp sonra da Komisyon çalışmaları esnasında ilave
olan neler var? Bakın, söyleyeyim: İlave olan şeylerden bir
tanesi kara para aklama, koydunuz, kara para aklama var.
RECEP ÖZEL (Isparta) Nerede? Hangi
maddede, bilelim.
ADİL ZOZANİ (Devamla)
Okumadınız mı Sayın Özel? Okuyun, tavsiye ederim.
RECEP ÖZEL (Isparta) Hangi maddede?
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Oku,
ondan sonra anlarsın, hangi maddede olduğunu şey yaparsın.
Adam yüzde 18 vergi ödemek yerine yüzde
3 vergi ödemesi şartıyla getiriyor, ondan sonra da bir defaya mahsus
aklanmış oluyor.
Yazık olur, eğer gerçekten
şu ana kadar okumamışsanız yazık olur. Bari çekimser
oy kullan ya da oylama esnasında dışarıda bulun, böyle bir
yanlışın içerisine düşmemiş olursun ya da ortak
olmamış olursun. En azından size bunu tavsiye edebilirim.
Kara para aklamanın
dışında bir şey daha var bu tasarının içerisinde:
Havuzdaki paraların da aklanması var, havuzdaki paraları kaynak
gösterme var. Nasıl? Yapılandırma denildi. Bu akşam da
çok kullanıldı ya yapılandırma adı altında.
Vergi matrahı üzerinden bir yapılandırmayı yapın
dedik. Esnaflar için gerçekten ele avuca gelebilecek bir
yapılandırmadan söz edecekseniz getirin bunu vergi matrahı
üzerinden yapın dedik. Bunun üzerinden yapılmadı.
Yapılandırma neyin üzerinden yapıldı? Kasa bakiyesi
üzerinden yapıldı.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Recepe sorun,
Recepe, bilir o.
ADİL ZOZANİ (Devamla) Recep
oraya çalışmamış, anlaşılıyor, orayı
çalışmamış, kara para aklamayı da
çalışmamış.
RECEP ÖZEL (Isparta) Nereden
biliyorsun?
ADİL ZOZANİ (Devamla) Biraz
sonra soracağız: Bu limanlar nerede kurulacak? Onu da bilmeyecek.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Ona da
çalışmamış.
ADİL ZOZANİ (Devamla)
Çalışmayacak, onun işi el kaldırmak. Onun için onun
sataşmalarını çok önemsemiyorum.
Şimdi,
kasa bakiyesi üzerinden yapılandırma ne anlama gelir? Komisyon
çalışmaları esnasında bunu tartıştık, bunu
konuştuk. Para bir yerden çıkmış ama nereye gittiği belli değil. Kasa bakiyesi
üzerinden, kasadan ödeme yapıldığı için o paranın
nereye gittiği belli değil, kaynak gösterilemiyor. Peki,
çıktığı yerden bir yere gitmişse girdiği yerde de
nereden geldiği belirsiz, yine bir açık var. Aktif-pasifler
arasında bir dengesizlik var, muhasebe diliyle söyleyecek olursak. Buna
ilişkin bir düzenleme gerekiyor. Bunu da işte buraya koydunuz. Soma
emekçilerinin acılarının arkasına sığınarak
böyle düzenlemeler getiriyorsunuz, haksızlık ediyorsunuz.
dediğimizde kastettiğimiz buydu. Biz bunu ta bir buçuk ay önce bu
kürsüde ifade ettik, doksan sekiz gün önce Komisyon çalışmaları
esnasında bunları ifade ettik, bunları söyledik. Aynen şu
anda elimize tutuşturduğunuz, dağıttığınız
bu geçici madde düzenlemesi de sonradan adrese teslim düzenlemelerden bir
tanesidir. Türkiye kamuoyunun yararı falan demeyin, İstihdam
yaratıyoruz. demeyin, üçü beşi geçmez bundan yararlanacaklar. Emin
olun, bundan yararlanacaklar tesislerini de kurmuşlardır. Zaten,
ilgili yasanın 11inci maddesini -ek 11inci maddeden söz etmiyorum-
açın, bakın, on yılı, tahsis süreleri zaten dolmuş
bunların, yapacaklarını yapmışlar. O rant alanına
şimdi bir elbise biçiyorsunuz, yasal altyapı kuruyorsunuz, oluşturuyorsunuz.
Olmuş bitmiş işe şimdi yasal bir kılıf
getiriyorsunuz. Buna da bizim evet deme şansımız yok.
Son söz olarak da
şunu ifade edeceğim: Sayın Meclis Başkan Vekili
bulunduğu yerden milletvekillerine sataştığı zaman
milletvekilinin de buna cevap verme hakkı vardır. Eğer Meclis
Başkanlığı kürsüsü sataşma yerine dönüşürse
milletvekilinin de kendi yerinden buna cevap verme hakkı vardır.
Sayın
Başkan Vekili bir önceki oturumda ısrarla grubumuzu itham etti: Ben
sizi davet ettim, gelmediniz. Bu bir ithamdır, bu bir
sataşmadır. Buna karşı cevap hakkını
kullanmamız gerekirdi, bu talebimize Ben istediğim zaman cevap
veririm. dendi. O zaman orası tarafsızlık kürsüsü olmaz. Siz,
hem itham edip hem de Ben istediğim zaman cevap hakkı
vereceğim. dediğiniz zaman tarafsızlığınızı
yitirmiş olursunuz.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
ADİL
ZOZANİ (Devamla) - Defalarca söyledim, olumlu uygulamalarınıza,
evet, çıktık, burada dedik ki: Olumludur., olumsuz
uygulamalarınıza da karşı çıktık. Bugün bu olumlu
imajınızın üzerine bir çizgi çizdiniz.
Sayın
Başkan, tekrarı olmayacağını umut ederek Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
Sayın Zozani, teşekkür ederim.
Yani, herkesin
kendine doğal olarak hak gördüğü şeyleri ben de bir birey olarak
kullandığım zaman maalesef bir eleştiriye tabi tutuluyorum.
Ben sizi itham etmedim. Siz de bana kalkıp Şahsınıza
yönelik bir tavır değildi. diye açıklamada bulundunuz. Bundan
bir alınganlık yaşadıysanız, o sizin sorununuz, ben
bir şey söyleyemem size Sayın Zozani.
ADİL
ZOZANİ (Hakkâri) 2nci defa tekrar ettiniz Sayın Başkan, onu
söylüyorum.
BAŞKAN
Şahsı adına Manisa Milletvekili Sayın Özgür Özel.
Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Teşekkür ederim.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi gecenin bu saatinde, hatta
sabaha karşı saygıyla selamlıyorum.
Tabii, sayın
bakanlar ışık hızıyla değiştiği için,
bir önceki bakanın söylediği bir şey üzerine bir şeyler
ifade edeceğiz ama bunun için herhâlde Sayın Babacanı konuya
bir kez daha güncellemek gerekecek.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Bakan arkada oturuyor.
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla) - Sayın Bakan da arkadaymış, o da büyük memnuniyet
verici bir durum.
Biraz önce Sayın Bakana çok basit bir şey
söyledim. Şimdi, Somada 301 kişiyi kaybettik. Hepimiz çok üzüldük,
bir vicdan harekete geçti, Geride bıraktıklarına sahip
çıkalım. dedik. Bununla ilgili düzenlemeler birçok yönüyle eksik,
verilen sözlerin önemli bir kısmı tutulmuyor ama tutulan
kısmı da anlamlı. Ama, bunu sadece Somadaki 301 kişi için
yapıyoruz. Önceden ölenlerin çocuklarına diyoruz ki: Sizin babanız
ölmekte acele etti, bekleyecekti 301iyle bir ölecekti. Sonra ölenler, maden
kazasından sonra, Somadan sonra Türkiyede 20 madenci öldü. Onlardan
sonuncusu da geçen hafta aynı damar üzerinde çalışan başka
bir ocakta, giriş yerlerinin arası 700-800 metre, Metin Keskin
hayatını kaybetti, 3 tane çocuk bıraktı geride. Biz Metin
Keskinin ölümünden sonra burada yasa yapıyoruz, bu yasadan Metinin
evlatları yararlanamayacak. Metinin evlatlarına ev
vermeyeceğiz, Metinin evlatlarına veya annesine, birinci derece
yakınlarına iş imkânı sağlamayacağız ve
bunun dışındaki diğer birtakım şeylerden Metinin
çocukları yararlanmayacak. O da Somada öldü, aynı damar üzerinde
çalışan başka bir madende ve 20 tane daha madenci Somadan
beri...
Sayın Berber bunları biliyor. İlk günlerde
bugün, bunu yapacağını söylesek asla kabul etmezdi, ne münasebet
derlerdi. Somadan önce ölmüş Zonguldaklı madencilerin
yakınları Plan ve Bütçe Komisyonuna geldi. Gözü yaşlı
anneler perişan durumdalar çünkü teker teker ölmüş çocukları, 9
kişi ölmüş bir seferinde, onlara böyle düzenlemeler
yapılmamış. İktidar sıralarının en
arkasına oturdular, onları dinledik, hepimiz duygulandık.
Herkes, hiç merak etmeyin anneciğim siz gidin Zonguldaka rahat rahat...
Gittiler ama 301 kişi dışında kimse bu haktan yararlanmıyor.
Sayın Bakana dedim ki: Bunun insafla, vicdanla,
akılla bağdaşır bir tarafı yok. Verdiği cevap
şu: 77 milyona güzellikler yapmak lazım, biz 301ine
yapıyoruz. Yani diyor ki: Bunun önü, arkası, sonu yok. O zaman
şununla itham ederler sizi, derler ki: Sizin meseleniz Somadaki 301
kişinin ailesini, o 301 şehidimizin emaneti olarak kabul edip bir
şey yapmak değil, Somada ortaya çıkan o büyük felaketten sonra
toplumda yükselen infial -işte maden şirketinin CEOsunun eşi
birinci sıradan Meclis adayınız çıktı, oradaki
işçilerin AKP mitingine gittiği çıktı, önemli
ilişkiler ortaya çıktı- o partinize siyaseten zarar verecek;
susturmak için, bunu düşürmek için hepimizin de arkasında
duracağı bir sürü şey vadettiniz. Ama siz burada madenciyi, onun
çocuğunu, emanetini falan düşünmüyorsunuz ki. Düşünseniz, Metin
Sert geçen hafta öldü İmbatta, onun çocukları için burada bir geçici
madde, bir ilave, bir şey yaparsınız. Yahu, gayret edin, bir
adım atmaya çalışın.
Uyar Madencilik diye bir şey var. Ne kadar çok
eleştirildi AKP milletvekilleri bu konuda. Ben Sayın Plan ve Bütçe
Komisyonu Başkanının da bazı ilişkilerden duyduğu
rahatsızlığı özel görüşmelerde ifade ettiğini
biliyorum. O Uyar Madencilikte bu Meclisin 24üncü Döneminin süresi boyunca 13
kazada 14 kişi ölmüştü, onlarca yaralanan oldu. Ali Kandemir diye bir
kardeşimiz var, iki gözü kör. Neden? Grizu kontrollü, antigrizu dinamit
yerine taş ocağı dinamitini vermişler eline,
arkadaşı ayaklarını açmış, o
aşağıdan sistemi çalıştırırken
patlamış, onun iki gözü kopmuş, arkadaşının iki
bacağı. Bu adam başvurmuş mahkemeye, tazminat da
kazanmış, Uyar Madencilik hileli iflas yaparak
Ki bunu Taner
Yıldız söylüyor, Sökede bir madenleri daha var Uyarların ama
muvazaayla mal kaçırmışlar. falan diyor ama bir sürü enerji
yatırımına daha izin veriyorsunuz Konyada, Kayseride.
Söz verdiniz, o çocuklara söz verdiniz o gün. Bak,
15inci madde, Uyar Madenciliğin
Gerekirse biz ödeyeceğiz
tazminatları ve devlet alacağı olarak peşine
düşeceğiz. dediniz; hadi getirin, çağırın gelsin
Komisyon. Yapmıyorsunuz.
Ayıptır, yazıktır, günahtır,
söyleyecek başka söz kalmamıştır. Hepinizi
vicdanlarınızla baş başa bırakıyor, saygılar
sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Şahsı adına ikinci konuşmacı
Kırıkkale Milletvekili Sayın Ramazan Can.
Buyurun.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Sabaha yaklaştık, fazla vaktinizi almak
istemiyorum. Torba yasayla ilgili söylenecek her söz söylendi, hiç kimsenin
dağarcığında herhangi bir söz kalmadı, gerekli
müzakereler de yapıldı. Soma şehitleriyle ilgili, toplumun kahir
ekseriyetini ilgilendiren önemli hükümler var tasarıda. Artık millet
beklemekte, bunu inşallah en kısa zamanda, sabaha doğru
yasalaştıracağız hep beraberce.
Soma şehitleri ile diğer kazada şehit
düşen, diğer kazada hayatını kaybedenleri mukayese etmek,
Soma şehitleri üzerine ve diğer kazada şehit düşen
kardeşlerimiz üzerinden siyaset yapmak, istismar etmek doğru
değildir diye düşünüyorum.
Bu duygular içerisinde bu maddeye desteğinizi
bekliyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Şimdi soru-cevap bölümüne geçiyoruz.
Süremiz on dakika. Beş dakika süreyi sorulara
ayırıyoruz.
İlk soru soran kişi Sayın Can.
Buyurun.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Sayın
Başkanım, vasıtanızla Sayın Bakana sormak istiyorum:
Torba yasada yapılandırma nevi altında
vatandaşlarımızdan toplam kaç kişi müracaat ediyor ve yapılandırma
oranı olarak bu oran nedir, neye tekabül eder? Bu konuda bir çalışmanız
oldu mu?
ERKAN AKÇAY (Manisa) Nereden bilsin ya, bilmez ki.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Onlar nereden bilecek?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Bir ay sonra cevap
alırsın.
BAŞKAN Sayın Özel...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, çok
teşekkür ediyorum.
Biraz önce hani söz isteyip de otuz saniye kullanan
arkadaşa şunu hatırlatmak lazım: 301 kişi ile ondan
sonra ölen arkadaşları birbiriyle kıyaslamak yanlış.
diyor. Sen onu gidip de o ölen madencinin evladına sor. AKP, işçi
sınıfına bir şey öğretiyorsa herhâlde bu gece
şunu öğretiyor: İşçi sınıfının gücü
örgütlülüğünden, birlikteliğinden gelir ve diyorsunuz ki: Bizim sizi
kale almamız için örgütlü olacaksınız, ölecekseniz bile toplu
öleceksiniz.
Umuyorum, bu kadar dağınık bir örgütlenme
içindeki Türkiye işçi sınıfı çok acı bir şekilde
öğrettiğiniz bu dersten üstüne düşen payı alır da
bundan sonra bu sınıfla böyle dalga geçemezsiniz.
BAŞKAN Sayın Işık...
ALİM IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Bakan, getirilen bu geçici maddeyle liman
izinlerine konu kaç tesis son düzenlemeye göre işlem görecek? Bunlar
içerisinde İzmirde yapımına başlanan ve belli bir noktaya
geldiği ifade edilen söz konusu liman ihalesi ne zaman
yapılmıştır? İhale bedeli ve şartları
nasıldır? Bu yapılan düzenlemeyle yüzde 50 düzeyinde
yapılacak ödemenin yüzde 2ye indirilmesinin ardından devletin ya da
Orman Genel Müdürlüğü bütçesinin ne kadar kaybı söz konusudur?
Eğer bu düzenlemeden sonra bu ihaleye katılan herhangi bir başka
şirket söz konusu şartlarda sonradan değişiklik
getirildiği iddiasıyla mahkemeye başvurur ve yargı
sonucunda bunu kazanırsa bundan devletin ne kadar zararı olur? Böyle
bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulmuştur? Doğru buluyor musunuz?
Hukuken bunun doğru olmadığını söyleyebilir misiniz?
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Kuşoğlu
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, sizi bulmuşken ben de iki
ay kadar önce Ziraat Bankasının New York şubesiyle ilgili
başlayan soruşturmayı sormak istiyorum. Gerekçesi neydi ve hangi
aşamada, nasıl seyretmektedir? Bu Halk Bankasına da
söylendiği şekilde sirayet edecek midir? Onunla ilgili bilgi
verebilirseniz çok memnun olacağım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Akar
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Sayın Bakan, biraz evvel AKP
adına bir dakikalık söz alan, size soru soran arkadaş bu kanunla
ne kadar insanın vergi borcunun ya da cezasının
silineceğini sordu. Ben de şöyle sormak istiyorum
ALİM IŞIK (Kütahya) Silineceğini
demedi Ne kadar vatandaş yararlanacak? dedi.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Evet yararlanacak.
Ben de 87 şirket 2013 yılında 2,4 milyar
TLlik bir vergi borcunun silindiğini, hatta cezalarıyla birlikte
silindiğini biliyorum. Bu vergi borcu silinen şirketler arasında
bu 10 işçimizin canını kaybettiği şirket var mı?
Yine, 301 maden işçisinin canını kaybettiği şirket var
mı? Bu 87 şirket kimdir, kimlerdir?
BAŞKAN Sayın Atıcı
AYTUĞ ATICI (Mersin) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakan, İzmirde yapılacak olan,
yapılmakta olan bu limanla ilgili ihale işlemi yapıldı ve
şimdi bir değişiklik yapılıyor yani oyun
başladıktan sonra oyunun kuralları değiştiriliyor.
Açıkçası bu ihaleye fesat karıştırmak değil
midir? Siz ekonomiyi bilen bir insansınız, böyle bir uygulamanın
devletimize zararı ne kadardır ve gerçekten siz bunu onaylıyor
musunuz, vicdanınız rahat mı, oradan
kalktığınızda evinize vicdanınız rahat bir
şekilde gidecek misiniz?
BAŞKAN Sayın Özel
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Bakan, geçen günlerde yayımlanan bir
Bakanlar Kurulu kararıyla 15 Eylülde çiftçilerin alacakları
desteklemelerden elektrik borçlarının kesilmesi gündeme geldi.
Şimdi, bu şirketlerin, elektrik dağıtım
şirketlerinin önemli görevlerinden bir tanesi tahsilat ve ihalelere girip
teklif verirken de şüpheli alacaklar veya alacakların tahsil
kabiliyetinin olmadığını da göz önüne alarak bir düzenleme
yaptılar, ihaleye ona göre teklif verdiler. Bilseydi birileri siz
ödemelerden özel şirketin alacağını kesip ödeyeceksiniz
şüpheli alacak ya da tahsil kabiliyeti güç alacak kalemini ona göre hesaplar,
daha yüksek teklif verirdi. Burada yapılan düzenlemenin hatalı bir
düzenleme olduğunu düşünüyor musunuz? Köy bakkalı gelir
Çiftçiden benim alacağımı da tahsil edip veresiye defterini
otomatik kapatın. derse o şirkete verdiğiniz imtiyazı
köyün bakkalına da verecek misiniz?
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Bakan, buyurun.
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
öncelikle Somadaki maden kazasında hayatını kaybeden
işçilerimize tekrar buradan Allahtan rahmet diliyorum ve ailelerine
sabır diliyorum.
Buradaki yapmış olduğumuz düzenleme, bu
torba yasayla yapmış olduğumuz düzenleme hayatını
kaybeden işçilerimizin yakınlarıyla alakalı bazı
telafi edici tedbirleri içeriyor. Kuşkusuz, kaybolan canı geri
getirmek mümkün değil ama özellikle bundan sonrasıyla alakalı da
tedbirler konusunda ilgili bakanlıklarımız geniş bir
çalışmayı başlatmış durumda ve bu tür
olayların tekrar etmemesi ya da azalması için de geniş bir
araştırma, soruşturma ve yeniden tedbir alma
çalışması şu anda sürmekte.
Bu tasarıda aynı zamanda kamu
alacaklarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili
önemli maddeler söz konusu. Burada hiçbir alacağın silinmesi söz
konusu değil. Alacağın anaparası mutlaka korunuyor, anapara
enflasyonla bugüne getiriliyor. Dolayısıyla, bir af niteliği
taşımıyor, bir yeniden yapılandırma tasarısı
bu.
Bu yeniden yapılandırmanın taksitlendirme
şartlarına bakarsanız aslında finansal olarak bir bütünlük
de içeriyor. Burada çok farklı sayıda kamu alacağı ya da kamusal
alacak söz konusu olduğu için, her bir alacak cinsinden kaç tane
vatandaşımız yararlanabilecek ve buradaki toplam rakam nedir,
bununla ilgili veriler elimde yok ancak bundan önceki tecrübelerde şunu
görüyoruz: Tahsilat oranı böyle beklendiği kadar çok yüksek de
olmayabiliyor. Buradaki amaç belki bir miktar tahsilat ama daha çok da
vatandaşlarımızın kamuyla olan borç-alacak ilişkisinde
bir fırsat daha vermek, şu ya da bu sebeple ödenemeyen borçların
ödenebilmesi için bir kolaylık sağlamak, aslında bunu böyle
okumakta belki fayda var.
Ziraat Bankasıyla ilgili konuya gelince, Ziraat
Bankasının yurt dışı operasyonlarıyla
alakalı önemli bir sorun bana iletilmiş değil, basında yer
aldığı ya da farklı ortamlarda işlendiği kadar
ciddi bir problem bana iletilmiş değil. Eğer gerçekten sorun
büyük olsa yönetim, Genel Müdürümüz gelip bu konuda herhâlde
bilgilendirmelerini yaparlardı diye düşünüyorum. Ciddi bir problem,
herhangi bir yurt dışı operasyon da şu anda söz konusu
değil. Kaldı ki Ziraat Bankası yüzde 100 hazinenin sahip
olduğu ve kredibilitesinin, itibarının tüm dünyada oldukça
yüksek olduğu bir bankamız.
Bu, limanla ilgili konuya gelince, bu konunun her ne
kadar detayına ilgili bakanlarımız kadar hâkim olmasam da
özelleştirme sonrası bazı kuruluşlarımızın
değişen şartlar gereği ya da oluşan yeni ihtiyaçlar
gereği yeni uygulamalarla muhatap olması söz konusu olabiliyor.
Burada önemli olan Türkiyeye gelen yatırımdır, Türkiyenin
doğrudan sermaye çekme noktasında itibarının,
güvenilirliğinin yüksekliğidir ve yatırımcıların
sorunlarla karşı karşıya kaldığında da
sorunların çözümünde Hükûmeti, devleti, kamu
kuruluşlarımızı yanında bulabilmesidir ve bizim
özellikle yatırım ortamını iyileştirmeyle ilgili ve
Türkiyeye daha çok yatırım cezbetmekle ilgili de zaten on iki
yıldır uyguladığımız ciddi ve iyi sonuç veren bir
programımız var. Buna da aynı kararlılıkla devam etmek
istiyoruz.
Çiftçi borçlarımızla ilgili konuya gelecek
olursak özellikle özelleştirme sonrası bazı bölgelerimizde
dağıtımla
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakan, bir dakika daha
verebilirim.
Buyurun, toparlayın.
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Teşekkür ederim.
Ve özellikle bazı bölgelerimizde ödeme
alışkanlığı -elektrik faturalarını ödeme
alışkanlığı- maalesef yeterince gelişmiş
olmadığı için uygulamada öngörülemeyen sorunlar ortaya
çıkabiliyor ve özellikle güvenlik noktasında da sorunlar ortaya
çıkabiliyor. Dolayısıyla resmin tümüne bakıldığında,
toplama bakıldığında da alacak tahsilatının daha
iyi bir şekilde yapılabilmesi için bazen tedbirler almak
gerekebiliyor. Tabii, çok ideal bir ortamda düşündüğünüzde belki
Niye bu böyle oluyor? diye sormak da mümkün ama pratikte ve arazide
karşı karşıya kalınan sorunlar bazen ideal bir noktada
değil de, idealin biraz yakınında bir noktada da kararlar almaya
bizi yöneltebiliyor.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, geçici maddeyle
ilgili olarak görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
147nci maddede dört adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının 147 nci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş
Mehmet Doğan
Kubat Ramazan Can
Kayseri İstanbul Kırıkkale
Recep
Özel Osman
Aşkın Bak
Isparta
İstanbul
"MADDE 147- Bu Kanunun;
a) 4 üncü
maddesiyle 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesine eklenen onuncu
fıkra ile 7 nci maddesi 1/1/2015 tarihinden itibaren,
b) 10 ve 11
inci maddeleri, bu Kanunun yayımı tarihinden dört ay sonra,
c) 39 uncu
maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde yapılan ibare
değişikliği ile 54 üncü maddesi 1/4/2015 tarihinden itibaren,
ç) 49 uncu maddesi, bu Kanunun yayımı tarihini
izleyen aybaşından itibaren,
d) 62 nci maddesi
ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 59 uncu madde, 13/5/2014
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
e) 88 inci maddesi,
31/3/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
f) 111 inci maddesi 31/1/2015 tarihinden itibaren,
g) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677,
2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837,
2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983,
2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083,
2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) çerçeve
147 nci maddesinin 1 inci fıkrasının d) bendinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz teklif ederiz.
Erkan Akçay Ali
Halaman Reşat
Doğru
Manisa Adana Tokat
Alim Işık Seyfettin
Yılmaz
Kütahya Adana
"d) 92 nci
maddesi, 28/2/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ile Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporunun 147. Maddesinin birinci fıkrasını n (a) bendinin
madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Rahmi Aşkın Türeli Vahap Seçer Musa Çam
İzmir Mersin İzmir
Erdal Aksünger Ümit
Özgümüş
İzmir Adana
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 147'inci
maddesinin "a)" ve "b)" maddelerinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin Buldan İdris
Baluken Nazmi
Gür
Iğdır Bingöl Van
Nursel Aydoğan Sebahat Tuncel Hasip Kaplan
Diyarbakır İstanbul Şırnak
Erol Dora
Mardin
BAŞKAN
Komisyon okunan sön önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Önerge üzerinde Şırnak Milletvekili Sayın Hasip Kaplan
konuşacak.
Buyurun.
HASİP KAPLAN (Şırnak) İyi sabahlar
arkadaşlar.
Doksan dokuz gün, cumartesi, pazar sabahlara kadar bir
torba kanun görüştük Mecliste.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) Hep Recai
Bey yaptı!
HASİP KAPLAN (Devamla) 17 bakanlığın
ilgi alanında, 44 temel kanunda ve maalesef Hükûmet tasarısı
olarak Soma işçilerinin acılarına merhem olacak diye kamuoyuna
açıklanan bu tasarı, eklene eklene alt komisyonda 106 maddeye, üst
komisyonda 148 maddeye, Genel Kurulda da 150 maddeye kadar çıktı.
AK PARTİ hükûmetleri döneminde 13 bin işçi
iş kazalarında hayatını kaybetti ve bilimsel incelemeler
bunların yüzde 90ının önlenebilir kazalar olduğunu
gösteriyor, Somadaki gibi ve en son İstanbuldaki asansör kazasında
yaşamını yitiren yurttaşlarımızınki gibi.
Burada öğretmen atamaları da var, arsayı
gayrimenkul yapan anlayış da var arkadaşlar. Burada ormandan
meraya kadar ranta açılan yerler var. RTÜK, denizcilik var, gümrükler var
ve o kadar çok farklı kişiye özel yasalar var ki ve o kadar çok
torbanın içine her aklına esen, herkes bir şeyler getirdi ki bu
akşam da arka tarafta hâlâ önergeler hazırlanıp geldi. Herhâlde
bir hafta daha sürse bir 15-20 madde daha buna eklenirdi.
Sonuçta, bu torba kanunda -bu bir tercih meselesidir-
Hükûmet Ben özelleştirmede ısrarlıyım, kamuda
taşeronlaşmayı da sistemleştiriyorum. dedi. Bu torba
kanunun son mantığı bu.
Mahkeme kararlarını sevmiyorum. dedi Hükûmet,
Uygulamayacağım dedi. Avukatların ücretlerini kesmeye
kalktı davalarda ve bununla da yetinmedi mahkeme kararlarını iki
yıl uygulamama keyfiyetinde istenen düzenlemeler getirdi. Bu da yetmedi,
beş tane özelleştirmeyle ilgili kararın
uygulanmazlığına hükmetti. İç Tüzükü
tanımadınız, Anayasayı tanımadınız, mahkeme
kararlarını tanımadınız ve sonuçta geldik bu noktaya.
Bu noktada torbayı tartıyoruz, teraziye vuruyoruz,
artılarını bir kefeye, eksilerini bir kefeye koyduğumuz
zaman eksiler o kadar çok ağır basıyor ki sonuçta şuna
varıyoruz Halkların Demokratik Partisi olarak: Somanın
acılarından ders çıkarılmamış. İş
güvenliği, iş sağlığı, iş denetimi
bunların hiçbirisi sağlanmamış, sağlanmayacak. Bu
konuda hiçbir bakan bir çalışma yapmadı. Bunun hiçbir bedelini
kimse ödemedi. Bu, bir akçeli merhem sarma olayı olarak görüldü.
Öğretmen atamaları bekleniyor. Okullar
açıldı. Öğretmen atamalarını ayırın.
dedik, Soma işçileriyle ilgili bölümü ayırın. dedik. Haziranda
çıkacaktı bu yasalar çıkarılmadı ve tabii ki biz, buna
muhalefet şerhini yazdık bugüne geldi. Burada herkesin vebali var. Bu
sağlıksız çalışma temposunda, mobbingde ve angaryada
gerçekten buradaki çalışan emekçilere kadar herkesin bu konuda
hakkı var üstünüzde. Beşiktaş Çarşı bile Hükûmeti
yıkacak diyorsanız demek ki muhalefet olarak çok etkili
olamamışız, bu torba görüşmeleri onu gösterdi. Aman dikkat
edin Hükûmete, Çarşı grubu yıkmaya çalışır gibi
bir rahatlıkta ve kıyıdaysanız başka bir torba
çıkarma şansınız olmayabilir.
Hepinize iyi sabahlar. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 147.
Maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Erdal
Aksünger (İzmir) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde İzmir Milletvekili
Sayın Musa Çam konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
ÜNAL KACIR (İstanbul) Sen niye pijamayla geldin
kardeşim!
MUSA ÇAM (İzmir) Birazdan göstereceğim
pijamayı!
ÜNAL KACIR (İstanbul) Kafan zaten görünüyor da
MUSA ÇAM (Devamla) Sayın Başkan, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinize günaydın,
iyi sabahlar diliyorum.
13 Mayısta burada gördüğünüz
arkadaşlarımızı Somada kaybettik. Tam üzerinden dört ay
geçti. 13 Mayıs, 13 Haziran, 13 Temmuz, 13 Ağustos, 13 Eylül; dört
gün sonra tam dört ay olacak Somada hayatını kaybeden 301
arkadaşımızın aramızdan
ayrılışının üzerinden. Getirdim, unutmayalım ve
unutturmayalım, Somada hayatını kaybeden kardeşlerimizi
asla unutmayalım arkadaşlar. Ama görüyoruz ki, benden önceki
konuşan arkadaşlarımız da defalarca dile getirdiler, aradan
dört ay geçmiş oldu.
Yaklaşık olarak alt komisyonda 7 gün, 48 saat,
üst komisyonda 23 iş günü, 157 saat ve benden önce konuşan çok
değerli konuşmacıların yaptıkları hesabın
totaline baktığımızda 98, 99 gündür biz Soma kanununu
konuşuyoruz ve müzakere ediyoruz.
Alt komisyonda ve ana komisyonda, Plan Bütçede dile
getirdik. Arkadaşlar, Somayla ilgili yapılacak olan toplam madde
sayısı 20-25. Lütfen bu, Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Komisyonunda görüşülsün. -Sayın Komisyon
Başkanı ve Komisyonun çok değerli üyeleri burada- orada
görüşülsün. Kamu alacaklarıyla ilgili paket de Plan ve Bütçe
Komisyonuna, bize gelsin. dedik. Sayın Meclis Başkanımız,
eski Başkan siz de buradasınız, söylüyorum, dedik ki: O da Plan
ve Bütçe Komisyonuna gelsin, müzakere edelim. Sağlık, Aile, Çalışma
ve Sosyal İşler Komisyonu bitirsin, Genel Kurula insin,
yasalaşsın. Kamu alacakları ve diğer maddeleri de biz Plan
ve Bütçe Komisyonunda görüşelim; o da onun arkasından gelsin ve arka
arkaya Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçsin, yasalaşsın.
Bizler gecenin bu saatinde, dün ve bugün neden
buradayız arkadaşlar, niçin buradasınız, neden?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta)
Engellediniz, niçin soruyorsun?
MUSA ÇAM (Devamla) Sizin yanlış yönetim
tarzınızdan kaynaklanıyor, bunu bir defa bilin arkadaşlar.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) Sizin engellemeniz
doğru mu?
MUSA ÇAM (Devamla) Bu süreci AKP grup başkan
vekilleri ve Komisyon yöneticileri, iyi yönetemediniz; bunu lütfen kabul ediniz
arkadaşlar. İyi yönetemedikleri için de bugün, bu saatlerde
Evet,
Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduğu günden bugüne kadar sabahlara kadar
çalışmıştır, yine çalışacaktır
gerektiğinde ama yanlış politikalar sonucunda gecenin bu
saatlerine kadar burada kalmanın, şu stenograf
arkadaşlarımızın, kavas
arkadaşlarımızın, hemen Başkanlık Divanında
görev yapan arkadaşlarımızın, karşıda basın
mensubu arkadaşlarımızın, kapılarda bekleyen güvenlik
güçlerinden arkadaşlarımızın gece yarılarına
kadar buralarda beklemesinin hiçbir manası ve anlamı yok. Burada
oturan bu stenograf arkadaşlarımızın çocukları ramazan
ayı boyunca, mübarek ramazan ayı boyunca hiçbir akşam
aileleriyle iftar sofrasına oturamadılar, onlar hep buradaydı.
Neden? Niçin? Neden arkadaşlar? Yanlış yönetim
tarzınız nedeniyle buraya geldik arkadaşlar.
Bakın, bu saatte, şu anda, bu saatte
Türkiyede, Ankarada nereler çalışıyor?
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) Biz
çalışıyoruz.
MUSA ÇAM (Devamla) Çorbacılar, bar ve pavyonlar,
bir de Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışıyor.
Yanlıştır, bu yaptığınız
yanlıştır arkadaşlar ve bunu yaparken de şimdi sizler
Somada hayatını kaybeden 301 kardeşimizin kanı üzerine
TÜRGEVe rant
MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) Sen
yapıyorsun onu! Sen yapıyorsun!
MUSA ÇAM (Devamla) Orman arazilerini,
kışlakları, yaylaları, meraları birtakım
insanlara peşkeş çekiyorsunuz.
Dün akşam, burada, Ataşehirin Barbaros
Mahallesinin kalkıp Ümraniyeye bağlanmasının ne
gereği vardı? 1 Ekimde gelsin, 15 Ekimde gelsin. Bugün buraya
getirdiğiniz 2 yeni madde ihdasının çok mu acelesi vardı? 1
Ekimde gelseydi. 15 Ekimde gelse ne kaybedilirdi arkadaşlar, ne
kaybedilirdi? Hiçbir şey. Arka tarafta milletvekili
arkadaşlarımız, bakın uyukluyorlar, bakın,
uyukluyorlar, şimdi el kaldıracaklar, oy verecekler. Bunlar bize,
Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışıyor mu arkadaşlar?
Bunlar bize yakışıyor mu? Ama neden? Bu yanlış yönetim
tarzınızdan. Bu tercih sizin. Bir kez daha acımasız bir
şekilde kapitalizmin en azgın şeklini uyguluyorsunuz.
İnsanların ölümlerini bir kez daha burada teşhir ediyoruz ve bir
kez daha haykırıyoruz: Kapitalizm öldürür.
Uyguladığınız neoliberal politikalar işçileri,
emekçileri öldürüyor ve öldürmeye devam edecek. Sizi uyarıyoruz,
yanlış yoldasınız ve çıkmaz sokaklardasınız
arkadaşlar.
Hepinize iyi sabahlar diliyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Millet de sizi
uyardı.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677,
2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837,
2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983,
2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083,
2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) çerçeve
147 nci maddesinin 1 inci fıkrasının d) bendinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz teklif
ederiz.
Alim Işık (Kütahya) ve arkadaşları
"d) 92 nci maddesi, 28/2/2014 tarihinden geçerli
olmak üzere yayımı tarihinde,
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde Kütahya Milletvekili
Sayın Alim Işık konuşacak, buyurun. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
ALİM IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
torba yasa tasarısının sonuna geldik. 147nci maddesi üzerinde
vermiş olduğumuz önerge vesilesiyle bazı konuları sizlerle
tekrar paylaşmamızda yarar olduğunu düşünüyorum.
Bu tasarı da göstermiştir ki AKP Grubunun ve
Hükûmetin uzlaşmadan uzak Ben yaptım oldu.
anlayışıyla, bazı dayatmaları ne yazık ki bu yüce
Meclis aracı kılınarak kanunlaştırıyoruz. Bu konu
Soma işçilerinin sorunlarının çözümü amacıyla kamuoyu
gündemine getirildi, öğretmen atamalarının yapılması
amacıyla kamuoyunun gündemine getirildi, yapılandırmalarla
ilgili düzenlemeler için kamuoyunun gündemine getirildi ama maalesef ve
maalesef, en son örneğini de bugün yaşadığımız
gibi, liman tesislerinde devletin hazinesini zarara uğratmaktan tutunuz
taşeronlaşmanın yaygınlaştırılmasına,
devlet memurlarının haklarının mahkeme kararıyla
ellerinden alınmasına ve geri iadelerinin iki yıla kadar uzayan
bir süreye yayılmasına, TÜRGEV isimli bir vakfa Arsalar yetmedi,
taşınmazları da bağışlayalım.
anlayışının yasallaştırılmasına, havuz
medyası için toplanan paraların aklanmasına, devletin
kasasından birçok paranın birilerinin cebine aktarılmasına,
özelleştirmelerle ilgili mahkeme kararlarının yok sayılarak
hukuk devletinin ayaklar altına alınmasına, imar affı
getirilerek İstanbuldaki bazı yandaşların villalarına
ruhsat verilmesine, millî parkların ve ormanların imara
açılmasına, meraların yağmalanmasına, ilçe
sınırlarının değiştirilerek birileri adına
rant sağlayacak düzenlemeler yapılmasına ve maalesef ve maalesef
Soma Kömür İşletmeleri Anonim Şirketinde meydana gelen
kazanın sorumlularının mahkemeler devam ederken
kurtarılmasına yönelik düzenlemelere kadar vicdanlara
sığmayacak ve bu yüce Meclisin geriye dönüp baktığında
Keşke buna imza vermeseydim. diye kendisine ceza keseceği bazı
düzenlemelerin de içine katılıp bir torbayla sonuçlanmasına kadar
yaşanan bir süreci yaşadık.
Üzülerek ifade ediyorum ki bu düzenlemeler bu yüce
Meclise yakışmamıştır. Keşke, başta
kamuoyuyla paylaşıldığı gibi, o
vatandaşlarımızın işine yarayacak düzenlemelerle
sınırlı kalsaydı ve bu saydığım ve
bunları ekleyebileceğimiz, vicdanımıza
sığdıramadığımız birçok düzenleme bu torba
yasa içerisinde yer almamış olsaydı.
Sayın Bakana biraz önce sordum: Bu konuda ihaleye
girmiş, ihaleyi kaybetmiş bir şirket, şimdi bu düzenlemeden
sonra Ben İzmirdeki liman ihalesini o günkü şartlarda bundan
dolayı, bu teklifi vererek kaybettim. Şimdi siz sonradan kural
değiştirdiniz. Devletin kasasına gelecek şu kadar
parayı başkasının cebine aktardınız. diye
mahkemeye başvursa ve mahkeme de bunu haklı görüp lehinde karar verse
Türkiye'nin imajından tutunuz, bu konuda devletin kasasından
çıkacak parayı kim ödeyecek?
Haklı olarak Sayın Bakan dedi ki: Biz
yatırımcıların artmasını istiyoruz. Evet,
hepimiz istiyoruz ama bu başlamış, bu şartlarda ihale
bitmiş, yatırım bitme aşamasına gelmiş,
şimdi diyorsunuz ki: Yüzde 50den vazgeç kira payından, yüzde 2yle
bu işi kurtar. Değerli milletvekilleri, bunlara onay veremeyiz,
bunlar vicdanları sızlatır. Keşke, bunların yerine
başka işleri bugün konuşabilseydik.
Özgür Özel Bey ifade etti, sadece 301 kişiye
düzenleme getirildi. Geçen sordum, AKP hükûmetleri döneminde 880 civarında
maden şehidi vermişiz. 2005 yılında Gediz Kömür
İşletmelerinde benim de 18 hemşehrim vefat etti. Keşke
onların
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
ALİM IŞIK (Devamla) -
çocuklarına da bu
hakları verebilseydik ama bu sınırlamalarla -her ne kadar
bazı vatandaşlarımızın yararlanmasına imkân
tanıyacak bir düzenleme olsa da- içindeki zehirler kabul edilemeyecek
düzeydedir.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı talep
ediyorum.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum,
karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı vardır, önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının 147 nci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Doğan Kubat (İstanbul) ve
arkadaşları
"MADDE 147- Bu Kanunun;
a) 4 üncü
maddesiyle 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesine eklenen onuncu
fıkra ile 7 nci maddesi 1/1/2015 tarihinden itibaren,
b) 10 ve 11
inci maddeleri, bu Kanunun yayımı tarihinden dört ay sonra,
c) 39 uncu
maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde yapılan ibare değişikliği
ile 54 üncü maddesi 1/4/2015 tarihinden itibaren,
ç) 49 uncu maddesi, bu Kanunun yayımı tarihini
izleyen aybaşından itibaren,
d) 62 nci maddesi
ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 59 uncu madde, 13/5/2014
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
e) 88 inci maddesi, 31/3/2014 tarihinden geçerli olmak
üzere yayımı tarihinde,
f) 111 inci maddesi 31/1/2015 tarihinden itibaren,
g) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Katılıyoruz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Maden işlerinde çalışma saatleri konusunda
sektörün bir hazırlık sürecine ihtiyacı bulunduğundan 4
üncü maddeyle 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesine eklenen onuncu
fıkranın ve 7 nci maddenin yürürlüğünün 1/1/2015 olarak
belirlenmesi,
- Ev hizmetlerinde
çalışanların sigortalıklarına ilişkin 5510
sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yapılan ibare
değişikliğinin, 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 9 uncu
maddeyle aynı tarihte yürürlüğe girmesi amacıyla 39 ve 54 üncü
maddelerin yürürlük tarihinin yeniden belirlenmesi,
- Mera Kanununda
111 inci maddeyle yapılan değişikliğin yürürlük tarihinin
belirlenmesi,
- Önergelerle
yapılan değişiklikler göz önünde bulundurularak madde
numaralarının güncellenmesi,
Amaçlanmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul
edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, birçoğumuzun ifade
ettiği gibi, hep birlikte uzun bir yasalaşma süreci
yaşadık. Bazen gülümsedik, bazen sinirlendik, insan için siyaset
yaptığımızı iddia ederken
yaptığımız siyasette insanı zedeledik.
Karşılıklı kusurlarımız olmuşsa affola
diyorum. Hakkım geçtiyse helal ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Son maddeye geldik.
148inci maddede iki adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 esas numaralı Kanunun
148inci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bülent
Kuşoğlu Mehmet
Ali Susam İlhan
Demiröz
Ankara İzmir Bursa
Özgür
Özel Musa
Çam
Manisa İzmir
Madde 148 Bu Kanun maddelerinin Anayasa, Yasa ve
İçtüzüğe uygun şekilde yürütülmesinden Bakanlar Kurulu
sorumludur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili
Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885,
2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203,
2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301,
2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431,
2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595,
2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794,
2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938,
2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056,
2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190,
2/2191, 2/2192, 2/2198) 148 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan Akçay Ali
Halaman Reşat
Doğru
Manisa Adana Tokat
Alim Işık Seyfettin
Yılmaz
Kütahya Adana
MADDE/148- Bu Kanun hükümlerini Maliye
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı,
İçişleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Kültür ve
Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı,
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı yürütür."
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde Erkan Akçay konuşacak,
Manisa Milletvekili.
Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı torba Kanun
Tasarısının son maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Tabii, bu son maddeyi görüştüğümüz şu
dakikalarda bu kanun tasarısının her şeye rağmen
ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni etmeyi
canıgönülden arzu ederdim. Bunu üç kategoride tasnif etmek lazım.
Faydalı dediğimiz, toplumun beklentilerine ve bazı sorunlara
çözüm getirmeye çalışan bazı kısmi düzenlemeler var. Buna
Plan ve Bütçe Komisyonunda da Genel Kurulda da azami olumlu katkıyı
vermeye gayret gösterdik.
Bir de faydadan ari olmayan, ihtiyaçtan kaynaklanan, daha
çok da bürokrasinin ihtiyaçlarını karşılayan bazı
düzenlemeler de var. Bu hususları da belli ölçüde anlayışla
karşılamak da mümkündür. Fakat, sayısı 10-15, en fazla
20yi de aşmayacak öyle maddeler var ki kabul etmek mümkün değil.
İşte, bizi iyi dilek ve temennilerde bulunmaktan alıkoyan da bu
maddeler, keşke olmasaydı.
Değerli
arkadaşlar, inanın şunu bütün samimiyetimle ifade etmek
istiyorum ve Plan ve Bütçe Komisyonundaki bütün arkadaşlarım da
iştirak edeceklerdir ki bu 639 sıra sayılı torba
Tasarı görüşme süreci, iddia ediyorum, sadece bizim görev
yaptığımız bu yasama dönemleri itibarıyla değil,
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihi bakımından da maalesef en kötü
yasama süreci olmuştur yasama kalitesi ve çalışma
şartları açısından. Fevkalade gerilimli geçmiştir, çok
sıkıntılı geçmiştir. Âdeta büyük
tartışmaları ve münakaşaları aşan süreçleri de
birlikte yaşadık. Acaba bu süreç neden yaşandı? 61 maddeden
153 maddeye ulaşmış ve 30 Mayısta Meclise gelmiş
-bugün 10 Eylül tarihi- tam yüz gününü doldurmuş lüzumsuz bu kadar uzayan
süreçlerin -zaman zaman da çok tartıştığımız için
tekrarlamak istemiyorum ama- bunun önemli bir sebebi var ve maalesef, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin iradesine çok kötü bir şekilde müdahale edildi iktidar
gücü tarafından, dönemin Başbakanı ve bakanları
tarafından.
O bakımdan,
iktidar grubunu da hem uyarıp hem de ciddi olarak eleştirmek
istiyorum. Gelen bunca baskılara göğüs germeleri ve Türkiye Büyük
Millet Meclisinin, Anayasanın, İç Tüzükün itibarını
korumaları gerekirdi, pek çok yanlışlıklara da iktidar
grubu olarak sizlerin direnmesi gerekirdi; bunlara maalesef
direnilmemiştir.
150 madde,
başlıklarını dahi sayamayız.
Ancak, hani Şeyh Edebalinin sözü var ya
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. diye; bir zamanlar
bir dönemin başbakanının sık sık
tekrarladığı, evet, çok güzel bir söz. İnsanı
yaşat ki devlet yaşasın. diyoruz, insanlar göz göre göre
iş kazalarında âdeta katlediliyor ama iktidar seyrediyor. Bunu da
söylememiz gerekiyor. İnsanı yaşat ki devlet
yaşasın. ilkesi âdeta İnsan ölürse ölsün yeter ki yandaş
ihya olsun. anlayışına tahvil edilmeye başlandı.
Ölümde 1inci, yaşam kalitesinde 51inci sırada bir ülke.
Bir taraftan Soma faciasını yaşadık,
bir taraftan 6 Eylülde de asansör faciası yaşandı ve ister
istemez hafızalar bunu mukayese etti. Mukayese ettiğimizde,
değerli arkadaşlar, ikisinde de toplu ölümler var, ikisinin de
patronları yüzsüzce basın toplantıları yaptılar,
mahkemelerde hesap vermesi gereken insanlar gidip basın
toplantıları yaptılar. Somada Fıtrat. denildi, asansörde
Sektörel...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Devamla) ...bir kaza. denildi.
İkisinde de taşeron, ikisinde de yandaş firma ve ikisinde de
iktidar şemsiyesi.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz sayın Akçay.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 esas numaralı Kanunun
148inci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Musa Çam (İzmir) ve arkadaşları
Madde 148 Bu Kanun maddelerinin Anayasa, Yasa ve
İçtüzüğe uygun şekilde yürütülmesinden Bakanlar Kurulu
sorumludur.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MİLLÎSAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge üzerinde Ankara Milletvekili
Sayın Bülent Kuşoğlu konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hayırlı sabahlar hepinize.
Demin, Sayın Başkan Bahçekapılı
148inci maddeye geldik, torba kanunun sonuna geldik. diye tebessümle
konuşunca herkes tebessüm etti, herkes mutlu oldu. Bu torba kanun ileride
hepimiz tarafından anımsanacak, 24üncü Dönem milletvekilleri bu
torba kanunu ileride anımsayacaklar, konuşacaklar da. 24üncü Dönemle
ilgili olarak en fazla konuşacağımız konuların
başında herhâlde bu torba kanun gelecek, bunun nasıl
yasalaştığı, yasalaşma süreci, özellikle Plan ve Bütçe
Komisyonunda olanlar için, alt komisyonda ve Komisyonda ve sonra da Genel
Kurulda bunun seyrini izleyenler için daha da çok anılar olacak bununla
ilgili olarak. Ramazan geçirdik, bu konuyla ilgili olarak ramazanda da çok
farklı, yine, sahur vaktine kadar birçok şey yaşadık.
Her şey güzelleşecek gelecekte, ileriki
yıllarda. Hatta birbirimizle ilgili olarak bile çok güzel şeyler
anımsayacağız ama maalesef torba kanunla ilgili olarak İyi
bir kanundu. diyemeyeceğiz hiçbirimiz. Maalesef, Torba kanun kötüydü,
kötü hazırlanmıştı, kötü gelişti. diyeceğiz çünkü
başlangıcında neydi, ne hedeflendi, sonu nasıl oldu; hiçbir
zaman onu göremedik. Başlangıçta sadece Soma için, Somadaki katliam
için, 301 işçi için getirilen düzenleme maalesef bugüne kadar geldi. Bir
an önce çıkması arzu ediliyordu, büyük bir maratona girildi, acele
edildi, Bir an önce çıksın. denildi, gece gündüz
uğraşıldı, ondan sonra kesildi, ekime ertelendi, ondan
sonra tekrar başlandı falan, böyle anormal bir şekilde gitti.
Her şey iyi olacak -dediğim gibi- ileride
hatırladığımız zaman ama sadece torba kanun kötü
olarak hatırlanacak. Ama inşallah, uygulamada çok çok kötü olmaz, çok
umutlu değilim ama çok kötü olmaz. Ünlü bir Amerikalı kadın
yazar var, Virginia Woolf, o diyor ki: Bir romanın iyi ya da kötü
olduğunu, okuyucuya ne verdiğine, onun yaşamını nasıl
değiştirdiğine bakarak anlarsınız. Şimdi, bir
kanunun da iyi olup olmadığını topluma ne verdiğine,
kamuya, devlete ne verdiğine, ilgililere ne verdiğine, nasıl bir
olumlu değişiklik getirdiğine bakarak anlarsınız.
Şimdi, bu kanunun olumlu olması maalesef mümkün değil. Olumlu
tarafları da var ama içine, dün akşam olduğu gibi ya da bu
akşam madde ihdasında olduğu gibi olumluların içerisine
olumsuz birçok şeyi yerleştirdik, bütün torbada da bunları
yaptık, madde ihdaslarında da bunları yaptık ve bir
yığın sıkıntı yaşadık.
Ben şöyle bazılarını anlatayım.
Mesela, vergiyle ilgili düzenleme yaptık ama sadece kesinleşmiş
alacaklar ve kasa açıklarıyla ilgili olarak düzenleme yaptık;
ihtilaflı alacaklarla ilgili olarak, envanterle veya diğer
itemlarla ilgili olarak hiçbir düzenleme yapmadık. Yetersiz kaldı, uzattık.
Devletin kitap basma tekelini getirdik, olacak şey
değil. Devletin bu dönemde böyle bir şey yapması mümkün
değil.
Belediyelerin gayrimenkul
bağışlamasını getirdik bu torba kanunla.
Meraların imara açılmasını getirdik.
Hatırımda kalan.
Belediye sınırlarını
değiştirdik. Dün akşam yaptık onu.
Ondan sonra, hastanelerin, kamu hastanelerinin
gayrimenkullerini satıp bunu borçlarını ödemek için
kullanmasını getirdik. Olacak şey değil.
Yine, kişilerin, memurların iki yıl dava
açmamalarını getirdik.
Danıştayın özelleştirilen
kuruluşlarla ilgili maalesef işlem yapamamasını,
Danıştay kararlarının uygulanmamasını getirdik.
Evet, çok yanlışlar yaptık, her şey
gelecekte güzel görünecek ama maalesef bu kanun, bu torba kanun güzel
görünmeyecek. İnşallah, uygulamada sorun, sıkıntı
olmayacak.
Benim iyi olarak gördüğüm bir şey vardı,
TKİnin bir teklifi oldu. Henüz kanun çıkmadan madenlerde
çalışanlara, maden şirketlerine çok büyük maliyet getiriyor diye
bir düzenleme getirdiler, o da Komisyonda ısrarlarımıza
rağmen kabul edildi, burada düzeltildi. En memnun olduğum taraflardan
bir tanesi o oldu çünkü maliyet de getirmiyordu yapılan hesaplamalara
göre. İnanır mısınız, devleti çok büyük bir yükten
kurtardık, yıllık birkaç yüz milyon ve on yıl içerisinde de
birkaç milyar liradan kurtardık. İyi tarafı o oldu.
Bu vesileyle herkese saygılarımı
sunuyorum. Yeni dönemde buluşmak üzere saygılar sevgiler efendim.
(CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Kuşoğlu.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, böylelikle altıncı
bölümde yer alan maddelerin oylamaları tamamlanmıştır.
Tasarının tümünü oylamadan önce iki sayın
milletvekiline İç Tüzükün 86ncı maddesine göre oyunun rengini
belirtmek üzere söz vereceğim.
Şimdi, lehte olmak üzere Adana Milletvekili
Sayın Mehmet Şükrü Erdinç konuşacak.
Yok.
Peki, aleyhte olmak üzere Sayın Kamer Genç, Tunceli
Milletvekili.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın milletvekilleri,
şimdi, tabii, zamanımız çok dar olduğu için süratli
konuşmak lazım.
Aslında bu torba kanunda iki şey önemliydi:
Bir, atama bekleyen öğretmenler, o da yani işte 40 bin öğretmendi,
35 bine indirdiler. Bir an önce tayin bekleyen öğretmenlerin
sorunlarının çözülmesi bakımından gerekliydi. Ayrıca,
Somada meydana gelen maden kazasında şehit olan madencilerimizin
ailelerinin acılarını hafifletmek üzere getirilen bazı
hükümleri dışında bu kanunla, maalesef bu torba kanunla,
Türkiyede kapkara bir rejim getiriliyor. Hukuk ayaklar altına
alınıyor, faşist bir dikta yönetimi kuruluyor. Bakın, kamu
görevi yapan kişilerin görev, nakil ve yer değiştirmeleri, unvan
değişikliklerine ilişkin dava açma yasağı getiriliyor
ve Anayasanın 125inci maddesine göre verilmesi gereken yürütmenin
durdurulması kararları ortadan kaldırılıyor.
Türkiyeye âdeta bir dikta rejiminin kurulması için maalesef AKP
iktidarının kafasına koyduğu bir yönetim getiriliyor.
Devlet malları âdeta sultanların zamanında, kralların
zamanındaki gibi, işte, kral rejimi getirilmeye
çalışılıyor ve Türkiyedeki bütün devlet malları,
mülkleri bir ailenin üzerine geçirilmek isteniyor. Bir vakıf kurulmuş
ve bu vakfa Türkiye'nin her tarafında devletin malları
bağışlanıyor. İşte görüyorsunuz, eskiden
belediyeler birtakım insanlara, vakıflara arsa
bağışlıyordu ama şimdi, anahtar teslimi bina yapmak
suretiyle teslim ediyorlar. İşte, Tayyip Erdoğanın
oğlu Bilal Erdoğana Türkiye'nin birçok yerinde belediyeler maalesef
büyük binalar yaparak bedava bunlara bağışlanıyor.
Arkadaşlar, tabii, bununla getirilen şeylerden
Orman yerleri, birtakım yerler imara açılıyor, yaylalar,
kışlaklar imara açılıyor, TOKİye veriliyor ve bu
maalesef Türkiye için büyük bir yara. Yine Türkiyede devlete ait olan, kamuya
ait olan birtakım yaylalar, kışlaklar hâlâ bir türlü gözü doymak
bilmeyen Toprak gözünü doyursun. denilen birtakım kişiler
bunları alıp, kamu gücünü kullanmak suretiyle bunların
mülkiyetini kendi üzerine geçirmeye çalışıyorlar.
Vergi afları getirildi. Vergi afları,
biliyorsunuz
Bu AKP iktidarı zamanında kendi
yandaşlarının hesapları incelenmedi. Biliyorsunuz, bu
Ankaranın çevresine devasa gökdelenler dikildi. Bunların hepsi devletin
sırtından haram parayla kazanılan, hepsi değilse de
çoğu haram parayla kazanılan gökdelenlerdir. Ayrıca bununla da
yetinilmiyor, bu gökdelenler getiriliyor, normal kira bedellerinin 3 misli-5
misli fiyatlarla devlet dairelerine kiraya veriliyor, burada da devleti
soyuyorlar.
Arkadaşlar, ayrıca kentsel dönüşüm
adı altında maalesef Türkiyede çok büyük yolsuzluklar
yapılıyor. Belediye hudutları değiştiriliyor.
İşte, burada yine sabaha karşı kabul edilen bir korsan
önergeyle Cumhuriyet Halk Partisi belediyesinin hudutları içinde olan bir
mahalle getirildi, sırf Ağaoğlunun inşaatlarını
istediği gibi yapması için ona tahsis edildi, kendi belediyelerinde
daha fazla imar alır, daha istediği keyfî büyüklükte gökdelenler
diker diye. O kadar çok yolsuzluklar, keyfîlikler var ki böyle bir kanun
Türkiyeye rahatlık değil, Türkiyeye zenginlik değil fakirlik
ve adaletsizlik, âdeta bir yoksulluk ve karanlık bir rejim getirir. Bunu
tabii göreceğiz.
Arkadaşlar, şimdi, Davutoğlu AKP
kongresinde konuştu, dedi ki: Milletin ve yetimin malına el
uzatanların elini kardeşim de olsa koparırım.
Bakacağız, hakikaten, hırsızlık yapan, yolsuzluk yapan
kardeşlerinin ellerini koparacak mı, yoksa bunları taltif mi
edecek, bunu uygulamada göreceğiz. Zaten AKPnin bir huyu var,
çıkıyorlar meydanlara en parlak nutukları atıyorlar ama
söyledikleri hep yalan, hep tersi.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Millet ne diyor?
KAMER GENÇ (Devamla) Dolayısıyla,
şimdiye kadar doğru dürüst bunların bu memlekete demokrasi
adına...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Evet, süreniz bitti Sayın
Konuşmacı.
KAMER GENÇ (Devamla) ...insan hakları adına,
yoksulluk adına getirdikleri hiçbir tasarı yok, onun için bu kanuna
ret oyu vereceğim.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık oylamanın elektronik cihazla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 248
Kabul : 231
Ret : 17(x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Fehmi
Küpçü Muharrem
Işık
Bolu Erzincan
Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 04.22
ON DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati: 04.32
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin On Dokuzuncu Oturumunu
açıyorum.
2nci sırada yer alan Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti
ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz
Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası
Anlaşmanın Eki Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve The Trans Anatolian
Gas Pipeline Company B. V. Arasında Trans- Anadolu
Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi Hakkında Ev Sahibi Hükümet
Anlaşmasına İlişkin Değişikliğin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı
Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın Eki
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B. V.
Arasında Trans- Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi
Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin
Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/947) ) (S. Sayısı: 642) (x)
BAŞKAN Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Komisyon Raporu 642 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Var.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Mersin
Milletvekili Sayın Aytuğ Atıcı, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz yirmi dakika.
CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu
Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası
Anlaşmayla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz
almış bulunuyorum. Hepinize günaydın diyorum.
Değerli arkadaşlar, bu doğal gaz boru
hattı sistemini niçin getiriyoruz? İçerisinde doğal gaz taşımak
için. Peki, bu doğal gazı ne yapacağız? Bugüne kadar
yaptığınız gibi, fosil yakıtlardan enerji elde
edeceksiniz. Bugün Anadolunun birçok yerinde henüz doğal gaz sistemi bile
kurulmamış iken biz parasını peşin ödeyerek, hem de
yüksek fiyatlarda peşin ödeyerek aldığımız bu fosil
yakıttan enerji elde etmeye çalışacağız. Peki, buna
ihtiyacımız var mı? Türkiye gibi bir yerde buna asla
ihtiyacımız yok. Eğer biz, yenilenebilir enerji
kaynaklarımızı kullanabilsek, eğer biz Allahın bize
bahşettiği güneşten yeterince yararlanıp enerjimizi buradan
elde edebilsek, hiçbir şekilde enerji elde etmek için doğal gaz
almamıza gerek kalmayacak.
Peki, doğal gazdan elde ettiğimiz enerji ucuz
mudur? Tam tersi, çok pahalıdır. Peki, tehlikeleri var
mıdır? Elbette vardır, ciddi şekilde uzun mesafelerden
gelen doğal gaz boru sistemi aslında beraberinde birçok tehlikeyi de
getirmektedir. O nedenle, yatırımlarımızı muhakkak
yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirmeliyiz. Bakın, iyi bir
şey yaptınız; uzun zamandır bu kürsüdeki söylemlerimizi dikkate
aldınız ve Konya Karapınara bir güneş enerjisi sistemi
kuruyorsunuz, elinize sağlık. Bu, gerçekten akılcı bir
yaklaşımdır ve ülkemize de hayırlı olacaktır diye
düşünüyorum. Peki, bunu yaparken acaba Mersin Akkuyuda veya Sinopta
yapmaya çalıştığınız nükleer santrallerden
vazgeçiyor musunuz? Hayır, vazgeçmiyorsunuz. Şimdi, bir yandan iyi
bir şey yapıp buradan enerji elde etmeye çalışırken
diğer taraftan, Türkiyenin başına bela olan fosil
yakıtlardan da vazgeçmiyorsunuz, doğal gazdan da vazgeçmiyorsunuz,
aynı şekilde nükleer enerjiden de vazgeçmiyorsunuz. Şimdi,
akıllı bir iş yapıp dua almak varken kötü bir iş
yapıp beddua almayı da göze alıyorsunuz.
Bu kürsüden ben defalarca sizlere nükleer santrallerin
Türkiyede ne gibi zararlara yol açacağını anlatmaya
çalışmıştım, bunu bir nebze
anlamıştınız, tamam. Olayın bir de ekonomik boyutuna
bakalım.
Konya Karapınara kuracağınız
güneş enerjisi santrali yaklaşık 3 bin megavatlık bir
enerji elde edecek ve bu 3 bin megavatlık enerjiyi yaklaşık
olarak 6 milyar dolara mal ediyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Hocam, sana tepki
değil, kapatmayla ilgili bir durum, sana bir tepki değil.
AYTUĞ ATICI (Devamla) Peki.
Öte yandan, Akkuyuda yapacağınız nükleer
santralden yaklaşık olarak 4.500 megavatlık bir enerji elde
etmeye çalışacaksınız. Buraya
harcayacağınız, çocuklarımızın parası 25
milyar dolar. Yanlış duymadınız, bir tarafa 3 bin megavata
6 milyar harcıyorsunuz yani 4.500 megavata eğer bunu eş
değer hâle getirirsek yani Mersin Akkuyuda elde edeceğiniz enerjinin
tamamını Konya Karapınardan elde etmeye kalksaydınız
9 milyar dolar para harcayacaktınız ama Mersin Akkuyuya
yapacağınız nükleer santrale 25 milyar dolarlık bir para
harcamış olacaksınız. Şimdi, arada çok ciddi fark var,
yaklaşık 3 katı kadar bir fark var ve bunun da çok ciddi çevre
sorunlarını beraberinde getireceğini hesaplamanız
gerekiyor.
Bakın, geçen yıl, ben bu kürsüden sizlere acaba,
içinizde kendi memleketinde, kendi evinin yanında nükleer santrali kim
ister diye sormuştum. Sadece bir kişi, o da müstehzi bir gülüşle
elini kaldırarak Ben isterim. demişti. İçeride bulunan
milletvekillerinden hiçbir tanesi bunu istememişti çünkü bu
milletvekillerinin tamamı aslında akıllıydı çünkü
nükleer santralin zararlarını çok iyi biliyorlardı, defalarca bu
kürsüden de anlatmıştım.
Bakın, nükleer santrallerin herhangi bir kaza
olmadan, hiçbir sızıntı dahi tespit edilmeden yaklaşık
olarak 5 kilometre yarıçaplı alanda çocuklardaki kanser
oranını 2 kat artırdığını çok net bir
şekilde biliyoruz. Nereden biliyoruz? Almanyada yapılan bir
araştırma bize bunu gösterdi.
Şimdi, Fukuşima Nükleer Santrali faciası,
Çernobil Nükleer Santrali faciasını yaşadıktan sonra,
Türkiyeye 1 değil, 3 tane, tam 3 tane nükleer santral yapmak ancak
akılsızlıktır, bunu net olarak söylüyorum.
Gelin, bu sevdadan vazgeçelim, bu doğal gaz boru
sistemlerini de sadece ve de sadece ısınma amaçlı olarak
kullanalım fakat buradan elektrik enerjisi elde etmeyelim, daha az
doğal gaz alalım, paramızı daha az harcayalım diyorum.
Hepinize hayırlı sabahlar diliyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Nasıl
SİNAN OĞAN (Iğdır) Bir dakika ya!
Nasıl tamamlanmış? Bizim var.
BAŞKAN Bildirmediniz ama.
SİNAN OĞAN (Iğdır) Nasıl
bildirmedi ya?
BAŞKAN Evet. Bak, bildirmediniz. Ne demek
Nasıl bildirmedik?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Hayır, demin
söyledik, yazıldı burada.
BAŞKAN Nereye geldi? Bizde yok. Hep biz suçlu
oluyoruz! Bu ne demekse!
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 04.41
YİRMİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 04.48
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 138inci Birleşiminin Yirminci Oturumunu açıyorum.
642 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada yer alan 463 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine
başlayacağız.
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı
Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/948) (S. Sayısı: 643)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4üncü sırada yer alan 641 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
başlayacağız.
4.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan
Can'ın; Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu (2/2282) (S.
Sayısı: 641)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
5inci sırada yer alan 628 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine
başlayacağız.
5.- Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam
Cumhuriyeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/940) (S. Sayısı: 628)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) Kom var, isyan yo!
BAŞKAN Efendim?
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) Kom var, isyan yok.
dedim.
BAŞKAN Alınan karar gereğince, kanun
tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için, 10 Eylül 2014 Çarşamba günü saat
14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 04.49