TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
5inci
Birleşim
9 Ekim 2013 Çarşamba
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Uşak
Milletvekili İsmail Güneşin, Uşakın il oluşunun
60ıncı yıl dönümüne ilişkin gündem dışı
konuşması
2.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptanın, yaban domuzlarının çiftçilere
verdiği zararlara ilişkin gündem dışı
konuşması
3.- Bingöl Milletvekili
İdris Balukenin, Kürtçe dersi için atama bekleyen öğretmen
adaylarının istihdam sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Uşak Milletvekili İsmail
Güneşin gündem dışı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
2.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmazın, Uşak Milletvekili
İsmail Güneşin gündem dışı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan ve 19 milletvekilinin, süt sektörünün sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/732)
2.- BDP Grup
Başkan Vekili Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın, cari
açığın azaltılması ve alternatif iktisadi
politikaların üretilmesi için yapılması gerekenlerin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/733)
3.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal ve 20 milletvekilinin, kamu avukatlarının
ve hukuk müşavirlerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/734
B) Tezkereler
1.- Anayasa Komisyonu
Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1307)
2.- Adalet Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1308)
3.- Millî Savunma Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1309)
4.- İçişleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1310)
5.- Dışişleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1311)
6.- Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1312)
7.- Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1313)
8.- Çevre Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1314)
9.- Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu Geçici Başkanlığının;
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin
tezkeresi (3/1315)
10.- Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu
Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1316)
11.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1317)
12.- Dilekçe Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1318)
13.- Plan ve Bütçe Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1319)
14.- İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1320)
15.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1321)
16.- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1322)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu ve 23 milletvekilinin yükseköğrenim
öğrencilerinin barınma sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 2/5/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına vermiş olduğu Meclis araştırması
önergesinin, Genel Kurulun 9 Ekim 2013 Çarşamba günkü birleşiminde
sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlunun, Manisa Milletvekili Selçuk Özdağın CHP grup
önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükatamanın,
Bursada Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlarda
2002-2013 yılları arasında istihdam edilen personele
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın
cevabı (7/23386)
2.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükatamanın,
Bursadaki Kredi ve Yurtlar Kurumuna yönelik denetimlere ilişkin sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/23387)
3.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçerinin,
Bakanlık ve bağlı kurumlarda sosyal medya, web sayfası ve
internet hizmetleri için yapılan ödemelere ilişkin sorusu ve Gençlik
ve Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/23388)
4.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıakanın,
Bakanlığa bağlı sosyal tesislere ilişkin sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/23389)
5.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, İzmire yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın
cevabı (7/23391)
6.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, Bakanlığın Basın ve Halkla
İlişkiler Müşavirliğinde çalışan personel ile
Müşavirliğin dışarıdan hizmet alımına
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın
cevabı (7/23730)
7.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, Spor Toto, Spor Loto ve İddaa bayiliklerine
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın
cevabı (7/23731)
8.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçerinin, Spor Genel
Müdürlüğü tarafından sosyal medya, web sayfası ve İnternet
hizmetleri için yapılan ödemelere ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor
Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/23734)
9.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçerinin,
lisanslı sporcu sayısına ve kulüplere verilen desteklere
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın
cevabı (7/23738)
10.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, Bakanlığın tanıtım faaliyeti
giderleri ile Bakanlık ve bağlı spor federasyonları
tarafından çıkarılan dergilere ilişkin sorusu ve Gençlik ve
Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/23739)
11.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, U20 FIFA
Dünya Futbol Şampiyonasının yapılacağı iller ile
olimpiyatlara sporcu yetiştirilecek merkezlere ilişkin sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/23740)
12.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın,
Manisanın U20 FIFA Dünya Futbol Şampiyonasının
yapılacağı iller arasından çıkarılmasına
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın
cevabı (7/23741)
13.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akovanın, Balıkesir Balyada fiziki alt yapısı yeterli
öğrenci yurdu ihtiyacına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/24035)
14.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahana
kapalı olimpik yüzme havuzu yapılmasına ilişkin sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/24156)
15.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıakanın,
Bakanlık tarafından kiralanan ve kiraya verilen hizmet binaları
ile araçlara ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat
Kılıçın cevabı (7/24157)
16.- Yozgat Milletvekili Sadir Durmazın,
Bakanlık personelinin istihdam biçimlerine göre
dağılımıyla ilgili verilere ilişkin sorusu ve Gençlik
ve Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/24158)
17.- Tekirdağ Milletvekili Bülent Belenin,
Tekirdağda Bakanlığa bağlı birimlerde
gerçekleştirilen denetimlere ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor
Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/24159)
18.- İzmir Milletvekili Birgül Ayman Gülerin,
İzmirde sulanabilir arazi miktarının
artırılmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/26569)
19.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın
Türelinin, İstanbul Halkalıdaki tarım ve veterinerlik
eğitimi veren bir okulun kapatılmasına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (7/28112)
20.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
Erzincanın İliç ilçesindeki maden ocaklarıyla ilgili davalara
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/28280)
21.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıakanın,
olası bir depremin etkilerinden korunmak için yapılan
çalışmalara ve personele yönelik eğitimlere ilişkin sorusu
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/28291)
22.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin, metan
gazından enerji elde edilmesi kapsamında yapılan
çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/28825)
23.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin
Türkoğlunun, Adananın Aladağ ilçesindeki bir HES projesinin
iletim hattına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/28830)
24.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın,
Kocaelinin Körfez ilçesinde doğal gaz hattında yapılan
denetimler sırasında çevreye radyasyon yayılmasına
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/28833)
25.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, Sayıştayın denetim programına ilişkin
sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakutun
cevabı (7/30646)
9 Ekim 2013 Çarşamba
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.02
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK
(Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
----- 0 -----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5inci Birleşimini açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Beş dakika
süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 14.07
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.20
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK
(Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
----- 0 -----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5inci
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN
Açılışta yapılan yoklamada toplantı yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama
işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama için
beş dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, Uşak ilinin il oluşunun
60ıncı yıl dönümü vesilesiyle söz isteyen Uşak
Milletvekili İsmail Güneşe aittir.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Uşak Milletvekili İsmail Güneşin,
Uşakın il oluşunun 60ıncı yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması
İSMAİL
GÜNEŞ (Uşak) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Uşak ilimizin il oluşunun 60ncı yılı nedeniyle
şahsım adına söz almış bulunuyorum. Aziz milletimizi
ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, Uşak ilimiz, 1953 yılına kadar, Kütahya iline
bağlı bir ilçeydi. 9 Temmuz 1953 tarihinde ve 6129 sayılı Kanun
ile il statüsü kazanmış olup aynı kanunla Uşak ilçesinin
nahiyesi olan Banaz, Ulubey, Karahallı ve Sivaslı nahiyelerinin ilçe
olması ve daha önceden ilçe olarak Manisa iline bağlı olan
Eşme ilçesinin de Uşak iline bağlanmasıyla Merkez ilçe
dâhil 6 ilçeli bir il olmuştur.
Uşak ilimizin
yüz ölçümü 5.341 kilometrekare olup 1953 yılında il nüfusumuz 165.374
kişi, Merkez ilçe nüfusumuz 23.496, kırsal nüfusumuz 123.743,
şehir nüfusumuz 41.631, şehirleşme oranı yüzde 25,1; nüfus
artış hızı yüzde 11,5 ve okuryazarlık oranı yüzde
37,7 iken şehrimizin il olması ile birlikte birçok alanda
hızlı gelişmeler olmuştur.
Bugün il nüfusumuz
344 bin, merkez ilçe nüfusumuz 187 bin, kırsal nüfusumuz 108 bin,
şehir nüfusumuz 233 bin, şehirleşme oranımız yüzde
68,2; nüfus artış oranımız binde 7, okuryazarlık
oranımız yüzde 96,4 olmuştur.
İlk
şeker fabrikasının halk tarafından
yapıldığı, sokaklarda ilk elektriğin
kullanıldığı, paranın ilk
basıldığı ilkler şehri olan Uşakımızın
geçmiş tarihinde de tekstil, deri işletmeciliği,
halıcılık ve kilim dokumacılığı gibi sanayi
ürünleri önemli yer tutmaktadır.
Uşak il
olduktan sonra hızlı bir büyüme ve gelişme göstermiştir.
İlimizde 1i Karahallı ilçesinde olmak üzere 3 adet organize sanayi
bölgesi mevcuttur.
Yılda 8
milyonluk battaniye üretimiyle Türkiye battaniye üretiminin yüzde 95i, 71.544
ton yıllık iplik üretimiyle Türkiye iplik üretiminin yüzde 73ü, 65
bin ton yıllık küçükbaş hayvan deri işlemi ile ülkemizin
küçükbaş hayvan deri işleminin yüzde 65i, seramik sektörünün yüzde
18i, gazlı bez ve alçı gibi medikal ürünlerde de Türkiye üretiminin
yüzde 50si ilimiz tarafından üretilmektedir. Ayrıca, tekstil
atıklarından ve pet şişe atıklarından oluşan
geri dönüşümde önemli rol oynamaktadır. Bu alandaki toplam geri
dönüşümün yüzde 85i Uşak ilimiz tarafından
sağlanmaktadır.
Uşakımız
il oluşunun 60ıncı yılında sosyoekonomik
gelişmişlik bakımından ülkemizde 25inci sırada yer
almaktadır. Kişi başı millî gelirimiz 8.256 dolar, işsizlik
oranımız yüzde 7,8; ihracatımız da 170 milyon dolar
olmuştur.
Uşak ilimizde
Karun hazinelerinin bulunduğu gibi, 240 tonluk altın rezervi ile
Avrupanın en büyük altın rezervi Uşakta bulunmaktadır.
Ayrıca, 75 kilometrelik dünyanın en uzun kanyonları yine
Uşak ilimizde bulunmaktadır. Uşak ilimizde Avrupa
saraylarını süsleyen Uşak halıları ve ayrıca
Eşme ilçemizde kök boyasından yapılan dünyaca ünlü Eşme
kilimleri dokunmakta ve Eşme Kilim Festivali düzenlenmektedir.
Her bakımdan
gelişen Uşak ilimiz, sadece kendisine bağlı olan
ilçelerimize değil, aynı zamanda bize bağlı olmayan fakat
mesafe olarak bize daha yakın olan Kütahya iline bağlı olan
Simav, Pazarlar, Şaphane, Gediz, Dumlupınar; Manisa iline
bağlı olan Selendi, Kula; Afyon iline bağlı olan Hocalar ve
Denizli iline bağlı olan Çivril ilçeleri başta olmak üzere
birçok ilçelere de başta sağlık olmak üzere birçok yönden hizmet
vermektedir.
Bu ilçelerdeki
vatandaşlarımızın en büyük talebi, resmî anlamda Uşak
iline bağlanarak hizmet almayı daha da kolaylaştırmaktır.
Uşak iline bağlanarak birçok alanda hayatlarını
kolaylaştırmayı sağlamayı arzu etmektedirler.
Vatandaşlarımızın bu konudaki talebine hem iktidar olsun
hem muhalefet vekillerimiz olsun tamamen duyarlı olmalarını ben
talep ediyorum. İnşallah burada gerçekleşecek halk
oylamasına saygı göstermelerini ve bu yönde adım
atılmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle hepinizi, yüce
heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla tekrar selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Gündem
dışı ikinci söz, yaban domuzlarının çiftçilerimize
verdiği zararlar hakkında söz isteyen Antalya Milletvekili Osman
Kaptana aittir. (CHP sıralarından alkışlar)
2.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptanın, yaban domuzlarının çiftçilere
verdiği zararlara ilişkin gündem dışı
konuşması
OSMAN KAPTAN
(Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlarım.
Geçen hafta
Antalyanın Demre ilçemizi vuran hortumdan zarar gören çiftçilerimize
Geçmiş olsun. diyor, Allahtan daha büyük felaketlerden
korumasını diliyorum.
Sayın
arkadaşlarım, Kaş
ilçemizin Gökçeören köyü muhtarı Gökseki Mahallemizde yolun altından
yolun üstüne geçen domuz sürüsünü saydık, 74 taneydi. diyor. Tarım
il müdürlükleriyle görüştüm, Antalya Kaş, Finike, Kumlucadan
Aksekiye kadar, Silifkeden Bayburta,
Adıyamandan Samsuna, Çanakkaleye kadar her yerde yaban
domuzlarından şikâyet var. Çarşambada elma ve armuda, Samsunun
diğer taraflarında da fasulye ve mısıra
dadanmışlar. Her yerde yaban domuzundan şikâyet ediyorlar ve
Kumlucadan gazi Ali Torun bakın ne diyor: Yaban domuzunu izinsiz vurmak
yasak, insanı insan yerine onun için koymuyorlar; yüzümüze
bakıyorlar, kaçmıyorlar, sanki evcilleşmişler gibi. Biz
uykuyu, tüneği unuttuk; tarlamıza, bahçemize bekçi olduk. Domuz da
ürünümüze ortak oldu. Bir ağaçta 5 kasa nar var ise 3 kasasını o
yiyor.
Adanada
sanayiciler domuz savar ilacı icat etmişler; 250 gramlık kutular
55 liraya satılıyor, kimyasal bir ilaç. Onun kokusuna da
alışmış yaban hayvanları. Kumluca sanayisinde, piknik tüpünden her beş on dakikada bir
pat pat diye ses çıkaran otomatik bir silah icat etmişler ama bu pat
patlara da alışmış hayvanlar.
Sayın
arkadaşlarım, sürek avına izin almak için önce orman ve su
işleri il müdürlüğüne veya tarım il müdürlüğüne dilekçe
vereceksin. Onlar gelecek, zararları tespit edecek. Zarar
karşılanmayacak ama sürek avına gerek olup
olmadığına izin verecekler. Bu yazışma ve formaliteler
zaten bir ay sürüyor, sürek avı süresi de iki ay. Geriye kalan süre içinde
Her kurşun sıkılmıyor domuza, domuz kurşunu
farklı. Her çiftçi avcılık yapamıyor çünkü
avcılık belgesi gerekli.Gündüz avcılık yapılmıyor,
sabaha yakın, gece yapılıyor, onda da avcıların birbirlerini
vurma tehlikesi var. Geçen yıl, Kemer Ulupınarda bir kişi
kardeşini vurdu; basında yer aldı. İnsanlar yaban domuzunu
değil, yaban domuzu insanı öldürüyor. Daha iki gün önce, Gümüşhanede bir avcı yaban domuzunu
yaralıyor, yaban domuzu da avcıyı öldürüyor.
Sayın arkadaşlarım, TARSİMde tarım sigortası yapan
şirketler yaban hayvanlarının verdiği zararı teminat
kapsamı içine almıyor, zarara para ödemiyorlar, devlet de bu türlü
zararları ödemiyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı
elbette ki yaban hayatını ve yaban hayvanlarını koruyacak.
Ancak, Tarım Bakanlığının da çiftçilerimizi
koruması gerekir.
Yine benzer bir olay: Samsun Kızılırmak Deltasındaki
TİGEMin 10 bin dönüm arazisi kiraya verilmiş, çeltik üretiliyor.
Saz horozu adındaki yaban kuşu çeltik tarlalarına zarar
veriyor ancak bu kuşların avlanması yasak. Çiftçiler kuşu
mahkemeye verecek değiller ya, devleti mahkemeye vermişler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
devlet, hükûmet, Tarım Bakanlığı çiftçilerimizi korusun,
sahip çıksın. Yabancılar için düzenlenen yaban keçisi avı
gibi yaban domuzu avı turizmi de geliştirilsin. Çiftçinin ürününe
yaban hayvanlarının verdiği zararlar da tarım
sigortası kapsamına alınsın.
Sayın arkadaşlar, Hükûmet tedbir almazsa
doğal afetler de, doğal olmayan afetler de
insanlarımızın canını, malını alabilir.
Ancak, millet tedbir almazsa siyasi afetler rejimi de, devleti de, milleti de
yok edebilir. Onun için son söz milletindir.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Gündem dışı üçüncü söz, Kürtçe dersi
öğretmen adaylarının istihdam sorunlarıyla ilgili söz
isteyen Bingöl Milletvekili İdris Balukene aittir. (BDP
sıralarından alkışlar)
3.- Bingöl Milletvekili
İdris Balukenin, Kürtçe dersi için atama bekleyen öğretmen
adaylarının istihdam sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Kürtçe dersi için atama bekleyen
öğretmenlerin sorunlarını Genel Kurula aktarmak üzere söz
almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bildiğimiz gibi, 2012
yılında, Sayın Başbakan Yaşayan diller ve lehçeler
adı altında bundan sonra Kürtçe seçmeli derslerin
verilebileceğini büyük bir devrim ve büyük bir reform
yapılmış algısıyla beraber kamuoyuna ve halka açıkladı.
Bu açıklamanın akabinde, Millî Eğitim Bakanlığı,
YÖK ve Artuklu Üniversitesinin yapmış olduğu görüşmelerden
sonra Artuklu Üniversitesinde Kürtçe ders verecek öğretmen
adaylarının yetiştirilmesiyle ilgili bir mutabakata
varıldı ve Artuklu Üniversitesi bu varılan mutabakat
sonrasında 500 kadro tahsis edecek şekilde, tezsiz yüksek lisans
öğrencisi alacağını kamuoyuna duyurdu. Yine, aynı
zamanda, formasyonu olmayan öğretmenlerin de 6 kişilik bir uzman
kadro tarafından formasyona tabi tutularak atanacağını,
kendilerinin bu konuda istihdam edileceklerini bildiren görüşleri
kamuoyuna açıkladı.
Bütün bunlar
yaşanırken kamuoyunda da AKPnin, AK PARTİnin propaganda yapan
sözcüleri televizyon televizyon dolaşıp, ekran ekran
dolaşıp Türkiyedeki farklı dillere alan
açtıklarını, Kürtçeye nasıl alan açtıklarını,
dolayısıyla bir asimilasyon tarihini rafa
kaldırdıklarını defalarca halka anlattılar.
Şimdi, o dönemde, bakın, televizyon programına çıkan Millî
Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Emin Zararsız,
uzun bir propaganda konuşmasından sonra da şunu söylüyor: Bu
öğretim yılında, 2012-2013 eğitim öğretim
yılında, Kürtçe seçmeli dersini seçen kişilerin de
sözleşmeli statüsünde öğretmen tedarikine cevaz veren
hazırlıklarımız devam ediyor.
Yine, Şubat
2013te, Sayın Başbakan da Mardinde yapmış olduğu
konuşmada Bu öğrencilerimizden 500ü Millî Eğitim
Bakanlığımıza bağlı ilköğretim
okullarının 5, 6, 7 ve 8inci sınıflarında okutulacak
seçmeli Kürtçe dersi için Kürtçe öğretmen adayı olarak eğitim
görüyor. demiştir.
Kamuoyuna bütün bu
şaşaalı devrim, reform açıklamaları
yapılırken de alttan alta YÖK, gerçek zihniyeti açığa
çıkaracak şekilde, bu öğretmen adaylarının
istihdamının önündeki engelleri artıracak uygulamalara bir dip
dalga şeklinde o dönemde başlıyor. YÖKün ilk uygulaması, Artuklu
Üniversitesine 500 olarak tahsis edilen kadro miktarını 250ye
düşürmek ve o dönem formasyon verileceği kabul edilen durumla ilgili
de formasyonun kabul edilmeyeceğini Artuklu Üniversitesine bildirmek
oluyor.
Dönemin Millî
Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer de kendisi de şu anda
burada- Bingölde yapmış olduğu bir konuşmada, Kürtçe
öğretmenlerinin Kürtçe öğretmeni olarak atanmayacağını
ifade ediyor, kendi branşlarında istihdam edilirlerse Kürtçe ek ders
ücreti üzerinden kendilerine öğretmenlik hakkı verileceğinden
bahsediyor. Yani, bir taraftan kamuoyuna şaşaalı bir devrim ve
reform propagandası, diğer taraftan da bu propagandaya aldanan
öğretmen adaylarına işsizlik, mağduriyet ve ciddi anlamda
yoksulluk getiren bir uygulamayla karşı karşıyayız.
Değerli
milletvekilleri, yeni Millî Eğitim Bakanıyla da biz görüşme
yaptık, o görüşmede AK PARTİli bir milletvekili
arkadaşımız da vardı. Yeni Millî Eğitim
Bakanımız da bize, bu öğretmenlerin sözleşmeli olarak
istihdam edileceğini ya da her ile norm kadro havuzu üzerinden bir istihdam
yapılacağını, bu konuda gerekli talimatları
verdiğini söyledi. Bunu söylemesine rağmen, bugüne kadar bu konuda
tek bir somut gelişme yaşanmadı. Hatta Millî Eğitim
Bakanlığının ve Bakanlık yetkililerinin son
açıklamalarında da bu öğretmenlerin ek ders ücreti üzerinden
istihdam edileceği belirtiliyor. Yani asgari ücretten daha düşük bir
ücretle bu insanların bir yıl boyunca işini gücünü
bırakarak, ailesini bırakarak, özveriyle, fedakârlıkla kazanmış
oldukları bir hakkın gasbına yönelik bir AK PARTİ uygulamasıyla
karşı karşıyayız. Bu yanlıştan bir an önce
vazgeçilmelidir. Kürtçe öğretmen adayları, söz verildiği
şekilde, kalıcı bir çözüm bulununcaya kadar sözleşmeli
statüsünde istihdam edilmelidir. Artuklu Üniversitesine formasyon hakkı
tekrar verilmelidir. Bu okullarda istihdam edilmeyenler de halk eğitim
merkezlerinde, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından
yürütülecek projelerde mutlaka istihdam edilmelidir. Bu öğretmen
adaylarının sorunları ve sıkıntıları
büyüyor. Eğer bir çözüm geliştirilmezse bizler Millî Eğitim
Bakanlığı önünde açlık grevine
başlayacağız. diyorlar.
AK PARTİnin
Kürtçeye, Kürt diline ve diğer dillere yaklaşımını da
teşhir eden bu konuda, bir an önce kamuoyunu ve öğretmen
adaylarını tatmin edecek bir açıklama yapmaya davet ediyoruz.
Teşekkür
ederim. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
OKTAY VURAL
(İzmir) Sayın Başkan, efendim, bir sayın milletvekili
Kütahyayla ilgili bir husus belirtti. Müsaadenizle, bununla ilgili, grup
adına bir arkadaşımıza, küçük, yerinden bir söz verme
BAŞKAN
Sizin yerinize yapacaksa buyursun.
OKTAY VURAL
(İzmir) Sayın Alim Işık
BAŞKAN
Buyurun Sayın Işık.
MUHARREM İNCE
(Yalova) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın İnce.
MUHARREM İNCE
(Yalova) Neden ikircikli bir tavır sergiliyorsunuz?
BAŞKAN
Niye?
MUHARREM İNCE
(Yalova) Az önce Dilek Hanım geldi, söz istedi.
OKTAY VURAL
(İzmir) Ben grup adına istedim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) Dilek Hanım da benim adıma konuşacak efendim.
BAŞKAN
Hayır
Sayın İnce, daha önce sizin için de yaptık aynı
uygulamayı.
MUHARREM İNCE
(Yalova) Sayın Başkan, biz grup başkan vekiliysek
grupların patronu değiliz.
BAŞKAN
Hayır
Sayın İnce, uygulamamız şöyle
MUHARREM İNCE
(Yalova) Benim adıma konuşacağına, kendi adınasöz
verirsiniz.
BAŞKAN
Sayın milletvekillerinin gündem dışı
konuşmalarında üç sayın milletvekilinin haricinde söz vermiyoruz.
Ama daha önceden bu tarafa yaptığımız uygulama, her grup
başkan vekilinin sadece bir milletvekili için istediğini de yerine
getiriyoruz, hiç ayrıcalıklı işlem yapmıyoruz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) Peki, tamam o zaman.
OKTAY VURAL
(İzmir) Teşekkür ederiz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Buyurun Sayın Işık.
V.-
AÇIKLAMALAR
1.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Uşak Milletvekili İsmail Güneşin gündem dışı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ALİM
IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Adalet ve
Kalkınma Partisi Uşak Milletvekili Sayın İsmail Güneş
Beyefendi gündem dışı konuşmasında, doğal olarak
Uşak ilinin sorunlarından bahsetti. Ben de komşu il
Kütahyanın bir milletvekili olarak Uşak ilinin
sorunlarının çözümüne her zaman katkıda bulunacağımızı
ifade etmek istiyorum ancak sayın milletvekili konuşmasında,
Uşak ilinin büyütülmesi için Kütahya ilinin bazı ilçelerinin
Uşaka katılması gerektiğini ve yapılacak halk
oylaması sonuçlarına saygı duyularak bunun
gerçekleştirilmesi yönünde bir talepte bulundu. Bunun, bölge illeri
arasında ciddi anlaşmazlıklara ve siyasi yönden de büyük
sıkıntılara yol açacağını ifade etmek istiyorum.
İllerimizi, bu şekilde, bir ilin ilçelerini kendilerine katarak
büyütmeleri yerine, Hükûmetin bugüne kadar ihmal ettiği,
yapmadığı ya da yapmakta yetersiz kaldığı bölge
illerindeki yatırımları çoğaltarak illerimizi büyütmenin ve
göçün önüne geçmemizin daha doğru bir yol olacağını ifade
ediyorum. Dolayısıyla, sayın milletvekilinin Kütahyanın
bazı ilçelerinin Uşak iline bağlanması yönündeki talebini,
gönlünden geçeni yeniden gözden geçirmesi gerektiğini, buna Kütahya ilinin
milletvekilleri olarak asla müsaade etmememiz gerektiğini ve
etmeyeceğimizi ben de buradan açıklamak istiyorum.
Söz
verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın
İnce, buyurun.
MUHARREM İNCE
(Yalova) Gelecek arkadaşımız, çağırdık.
İSMAİL
GÜNEŞ (Uşak) Başkanım, yanlışlık oldu
yalnız. Benim söylediğim
Söz istemiştim efendim.
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) Sataşma var.
İSMAİL
GÜNEŞ (Uşak) Ben sataşmadan söz almak istiyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN
Hayır Sayın Güneş, söz vermiyoruz. Grup başkan vekilleriniz
girecek Beyefendi. Biraz önceki tartışmayı dinlediniz, lütfen.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge
vardır, okutuyorum:
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ve 19
milletvekilinin, süt sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/732)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Süt sektörümüzün
sorunlarının ve çözüm yollarının belirlenmesi,
eksikliklerinin giderilmesi, geliştirilmesi, ulusal düzeyde koordinasyonun
sağlanması, destekleme yollarının
araştırılması, idari ve kurumsal yasal düzenlemelerin
yapılması amacıyla Anayasanın 98inci, TBMM
İçtüzüğünün 104üncü ve 105inci maddeleri gereğince Meclis
araştırılması açılmasını arz ve teklif
ederiz. 5/4/2012
1) Lütfü Türkkan (Kocaeli)
2) Muharrem
Varlı (Adana)
3) Enver Erdem (Elâzığ)
4) Mehmet
Şandır (Mersin)
5) Atila Kaya (İstanbul)
6) Sadir Durmaz (Yozgat)
7) Ali
Uzunırmak (Aydın)
8) Mesut
Dedeoğlu (Kahramanmaraş)
9) Ali Öz (Mersin)
10) Sümer Oral (Manisa)
11) Faruk Bal (Konya)
12) Hasan Hüseyin
Türkoğlu (Osmaniye)
13) Sinan
Oğan (Iğdır)
14) Mustafa
Kalaycı (Konya)
15) Seyfettin
Yılmaz (Adana)
16) Özcan Yeniçeri (Ankara)
17) Ali Halaman (Adana)
18) Alim
Işık (Kütahya)
19) S. Nevzat
Korkmaz (Isparta)
20) Murat
Başesgioğlu (İstanbul)
Gerekçe
Sütün özellikle
insan beslenmesindeki en önemli unsur olması nedeniyle süt
yetiştiriciliği ve süt sektörü ülkemiz için vazgeçilmez bir faaliyet
alanıdır. Bu alanda üretimin devamlılığını
sağlamak pek çok ülkenin öncelikleri arasındadır. Bu
anlayışın gereği olarak ülkeler, üreticilerinin yaşam
seviyelerini koruyarak üretimde kalmalarına çaba harcayıp
tüketicilerin düşük fiyattan ve kaliteli ürünler tüketmesine çaba
harcamaktadırlar.
Ülkemizde,
TÜİK verilerine göre 11 milyon 455 bin büyükbaş ve 29 milyon 230 bin 318
küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Türkiye inek sütü üretiminde dünyada
önemli bir yere sahiptir. FAO (Dünya Gıda ve Tarım Örgütü) 2010
yılı dünya sıralamasında ilk 20 ülkeye
baktığımızda, ülkemizin 12,5 milyon ton üretim ve 3,9
milyar dolar üretim değeri ile 10uncu sırada yer
aldığı görülmektedir. Üretim bakımından Hollanda,
Avustralya, İtalya, Arjantin gibi dünya devlerini geride bıraktığımız
görülmektedir. Bu durum, eğer bu güç kullanılabilirse, dünya
pazarlarında en önemli aktörlerden birisi de
olacağımızın göstergesidir.
Yine, FAO 2010
yılı verilerine bakıldığında, ülkemizde
tarımsal üretimde 3,9 milyar dolar ile ilk sırayı inek sütü
üretiminin aldığı, bunu 3,2 milyar dolarlık üretimle
domates üretiminin, 2,7 milyar dolarlık üretim değeri ile de
buğday üretiminin izlediği görülmektedir. Yani süt, tarımsal
üretimde oluşturulan katma değer açısından da ilk
sırada yer alması nedeniyle ülkemiz açısından çok önemli
stratejik bir üründür.
Bütün bu
nedenledir ki gelişmiş bütün ülkeler bu sektörü bir şekilde
desteklemekte, üreticilerin gelir düzeyini koruyarak üretiminin
sürekliliğini sağlamakta, işletme bazında
oluşturdukları rekabetçi yapı ile dünya piyasalarına yön
vermeye çalışmaktadırlar. Gelişmiş hiçbir ülkede
böylesine önemli bir sektör kendi hâline bırakılmamış,
bilakis sürekli müdahale edilerek piyasada yaşanması muhtemel
olumsuzluklara karşı üreticiler koruma altına
alınmıştır. Bu uygulamalar hâlen de devam etmektedir.
Süt sektörümüzün
sorunlarının ve çözüm yollarının belirlenmesi,
eksikliklerinin giderilmesi, geliştirilmesi, ulusal düzeyde koordinasyonun
sağlanması, destekleme yollarının
araştırılması, idari ve kurumsal yasal düzenlemelerin
yapılması amacıyla, Anayasanın 98inci, TBMM
İçtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri gereğince Meclis
araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
2.- BDP Grup
Başkan Vekili Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın, cari
açığın azaltılması ve alternatif iktisadi
politikaların üretilmesi için yapılması gerekenlerin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/733)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ülkemizde
yanlış iktisadi politikalar nedeniyle ortaya çıkan cari açığın
sürdürülebilir bir noktaya getirilmesi, cari açığı etkileyen
faaliyet parametreleri üzerinden doğru bir politikanın
geliştirilmesi için, Anayasa'nın 98inci ve İç Tüzükün 104 ve
105inci maddeleri gereğince Meclis araştırması
açılmasını arz ve talep ederiz.
Hasip
Kaplan
BDP
Grup Başkan Vekili
Gerekçe:
Türkiye
ekonomisinin en zayıf noktalarından biri hâline gelen cari açık,
yanlış ekonomi politikaları nedeniyle sürdürülebilir olmaktan
çıkmıştır. 2011 yılında 77,1 milyar dolar olan
cari açık TCMB Ödemeler Dengesi Raporuna göre GSYHnin yüzde 9,7sine
denk gelmektedir. Ancak, uluslararası beklentiler bu oranın yüzde
10u aşacağını, OECD raporuna göre ise 2010
yılında cari açığın GSYH'ye oranında Türkiye'nin
gelişmekte olan ülkeler içinde en yüksek 4'üncü ülke olduğunu ifade
etmektedir. 2011 cari açığı, cari açık/GSYH
oranını daha da yükselterek, Türkiye'nin kötü
gidişatının devam ettiğini ortaya koymaktadır.
Türkiye ekonomisi
dış ekonomik gelişmeler karşısında oldukça
kırılgan bir yapıda olup yabancı sermayeye
duyarlılığı da oldukça yüksek seviyededir.
Uluslararası piyasalarda 2012 yılına yönelik beklentilerin iyi
olmaması ve olası bir kriz ile ani sermaye
çıkışları, doğrudan yabancı yatırım ve
uzun vadeli finansmanda azalma ve sıcak para ile finansmanda
artış riskini arttırmaktadır.
ABD, Çin ve euro
bölgesinden gelen son ekonomik veriler küresel büyüme endişelerini daha da
arttırırken iç piyasalarda ise petrol fiyatları oldukça ciddi
bir risk olarak karşımıza çıkmaktadır. 2010
yılında, Brent spot petrol fiyatları 10 dolar
artmışken 2012'nin ilk üç ayında bu fiyatlar 15 dolar kadar
yükselmiştir.
Enerji
Bakanının 28 Şubat 2012 tarihinde yaptığı
açıklamada da görüldüğü gibi, petrol fiyatlarındaki 10
dolarlık artış Türkiye'nin cari açığını
4,5-5 milyar dolar kadar arttırmaktadır. Dolayısıyla,
Hükûmetin Orta Doğu'yu daha da istikrarsız hâle getirecek savaş
politikaları izlemesinin Türkiye'nin ekonomisi üzerinde gelecek dönemde
yıkıcı etkiler yaratması kuvvetle muhtemeldir. Enerji
Bakanlığının İran'dan alınan petrolün
azaltıldığını ve Libya gibi geleceği belirsiz
olan ülkelerin alternatif olarak tercih edildiğini açıklaması bu
kaygılarımızı haklı kılmaktadır.
Cari açık,
ulusal tasarruflar ve yatırımlar arasındaki farktır. Bu
açıdan bakıldığında, Türkiye' de tasarruf
oranları yüzde 13 gibi düşük bir düzeyde olup OECD ulusal tasarruf
oranları arasında son sıralarda bulunmaktadır.
Türkiye'de,
ihracat yapısal sorunlarla karşı karşıya olup cari
açık üzerindeki baskıyı arttırmaktadır. 1
dolarlık ihracat için 82 sentlik ithalat yapmak zorunluluğu ülkemizin
üretim niteliğini de ele vermektedir.
Uluslararası
piyasalardan gelen durgunluk haberleri ve dış piyasada likiditenin
kısılması özellikle en fazla ihracatı
yaptığımız AB ülkeleriyle ticaretimizi yüksek düzeyde olumsuz
etkileyebilecektir.
Her ne kadar
Merkez Bankası ödemeler dengesi raporunda döviz kurunun ihracatta olumlu
seyre neden olduğu iddia edilse de döviz kurundaki rekabet TL'nin
değerini azaltmakta ve bu da enflasyona yansımaktadır. Merkez
Bankası her ne kadar enflasyon hedefini yüzde 5 olarak
açıklamış olsa da uluslararası değerlendirmelerde bu
beklenti yüzde 9,4 e kadar çıkmaktadır.
Bugün, bütçe
dengesini gözettiğini vurgulayan Hükûmet, ithalat vergileri yoluyla gelir
vergisine eş değer bir kaynak toplamaktadır. Ancak, vergilerin
elde edildiği ithalat ise cari açığı arttırırken,
esasında bütçe açığını da cari açığın
içine gömmektedir. Bu açıdan, Türkiye'de iktisadi öngörü oldukça
güçleşmekte ve sorunlar derinleşmektedir.
Cari
açığın azaltılması ve alternatif iktisadi
politikaların üretilmesi için bir Meclis araştırması
komisyonunun kurulması elzemdir.
3.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal ve 20 milletvekilinin, kamu avukatlarının
ve hukuk müşavirlerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/734
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Devletin son
derece büyük müddeabihli davalarını takip eden, kamunun
çıkarlarını korumak için çalışan kamu
avukatlarının içinde bulundukları mali
sıkıntıların giderilmesi, görevde
kalıcılığın temini ve hizmet verimliliklerinin
artırılmasına katkı sağlamak için yapılabilecek
çalışmaların tespit edilebilmesi amacıyla Anayasanın
98, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105'inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılması hususunda gereğini saygılarımla arz
ederim.3/4/2012
1) Mahmut Tanal (İstanbul)
2) Mehmet
Şeker (Gaziantep)
3) Mehmet S.
Kesimoğlu (Kırklareli)
4) Mustafa Serdar
Soydan (Çanakkale)
5) Ramazan Kerim
Özkan (Burdur)
6) Candan Yüceer (Tekirdağ)
7) Ahmet
İhsan Kalkavan (Samsun)
8) Ayşe
Nedret Akova (Balıkesir)
9) İhsan
Özkes (İstanbul)
10) Mehmet Ali
Susam (İzmir)
11) Ali İhsan
Köktürk (Zonguldak)
12) Emre Köprülü (Tekirdağ)
13) Malik Ecder
Özdemir (Sivas)
14) Ali Haydar
Öner (Isparta)
15) Süleyman
Çelebi (İstanbul)
16) Kadir Gökmen
Öğüt (İstanbul)
17) Sedef Küçük (İstanbul)
18) Haluk
Eyidoğan (İstanbul)
19) Engin Özkoç (Sakarya)
20) Kamer Genç (Tunceli)
21) Haydar Akar (Kocaeli)
Gerekçe:
Kuvvetler
ayrılığı prensibinin üç erkinden biri olan yargı, üç
temel organdan oluşmaktadır. Bunlar iddia, savunma ve karar
organlarıdır. Hâkimler karar organı, savcılar iddia
organı ve avukatlar da savunma organı olarak yargısal fonksiyon
ifa etmektedirler. Her birinin yaptığı görev bulundukları
statüye göre farklı olmakla birlikte, yargılamanın yürütümünde
bunlardan birinin görevi diğerinden daha üstün olduğu ya da
diğerlerinden daha değerli bir fonksiyonu bulunduğunu söylemek
mümkün değildir.
Hâkim, savcı
ve avukat üçlemesi içerisinde kamu avukatlarının yürütmenin
yargı ile olan bağını sağlayan en önemli organ
olduğunu unutmamak gerekir. Kamuda istihdam edilen kamu avukatı ve
hukuk müşavirleri, yürütme organının yargı yerlerinde
temsil ve savunuculuğu görevi yanında idari bir takım görevleri
de yürüterek idarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlamakta ve hukuk
devleti ilkesinin gerçekleşmesinde önemli rol oynamaktadırlar.
Buna rağmen,
yargı organı içinde görev ifa eden hâkim ve savcılar ile kamu
avukatları arasında ücret rejimi bakımından çok ciddi
farklılıklar bulunmaktadır. Birbirini tamamlayıcı
görev ifa eden bu meslek mensupları arasında ücret farkı son
dönemlerde kamu avukatları aleyhine katlanılmaz bir hâl
almıştır. Bu durum, kamu avukatlarının almakta
oldukları vekâlet ücretleri gerekçe gösterilerek her geçen gün daha da
olumsuz bir hâle getirilmektedir. Oysaki kamu avukatlarının almakta
oldukları vekâlet ücreti limitinde yıllardır bir artış
yapılmamış ve son derece cüzi miktarlarda ödenen vekâlet ücreti
nedeniyle kamu avukatlarının aldıkları maaş ve
diğer ödeneklere de bir artış yapılmamıştır.
Vekâlet ücretinin yıllık
limitinin artırılmasının kamu maliyesine ve bütçeye
herhangi bir yük getirmeyeceği açıktır. Zira, vekâlet ücreti
bütçe kalemlerinden ödenen bir ödenek değildir. Kamu
avukatlarının takip ettikleri dava ve icra dosyalarından takdir
ve tahsil olunan vekâlet ücretinin avukat ve hukuk müşavirine ödenmesi ile
ayrıca gelir vergisi tahsil edilecektir. Bu şekilde bütçeye herhangi
bir yük getirmeyen bir artışın yapılması ile kamu
avukatları ve hukuk müşavirlerinin daha verimli
çalışması sağlanacak, bu durum takip ettikleri
dosyaların daha hızlı sonuçlanması için azami çaba
harcamalarına etki edecek ve gitgide devlet alacaklarının
tahsilatında da bir artışa vesile olacaktır.
Avukatların en kutsal hakkı olan vekâlet ücretleri kamu
avukatlarına verilmeyerek devlete gelir kaydedilmektedir. Kaldı ki
avukatlara ödenen vekâlet ücretlerinin çok düşük olması, limit üstünün
tamamen genel bütçeye dâhil edilmesi nedeniyle, limit fazlası tahsil
edilen miktarlardan kamu avukatlarının maaşları dahi
karşılanabilmektedir. Bu hususta, açıkça görüldüğü üzere,
kamu avukatlarının devlete hiçbir külfeti bulunmamaktadır. Kamuda
istihdam edilen avukatların ve hukuk müşavirlerinin ekonomik
durumlarının acilen iyileştirilmesi gerekmektedir. Kamu
avukatlarının, ülkemizin son zamanlarda yakaladığı
büyüme ivmesinden, artan millî gelirden ve ulaştığı
ekonomik iyileştirmelerden pay almaması düşünülemez. Devletin
son derece büyük müddeabihli davalarını takip eden, kamunun
çıkarlarını korumak için her türlü fedakârlıkta bulunarak
çalışan kamu avukatlarının içinde bulundukları mali
sıkıntıların giderilmesi, görevde
kalıcılığın temini ve hizmet verimliliklerinin
artırılmasına da katkı sağlayacaktır.
Kamu
avukatlarının devlet lehine kazandıkları davalardan elde
edilen vekâlet ücretlerinin miktarının tespiti, devlete gelir
kaydedilen vekâlet ücretlerinin genel bütçenin hangi kaleminde
değerlendirildiğinin, bu kapsamda, kamu avukatlarına ödenen
maaşların ve vekâlet ücretlerinin sınırlarının
iyileştirilmesi için yapılabilecek çalışmaların
tespiti amacıyla, Anayasanın 98, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 104 ve 105'nci maddeleri uyarınca bir Meclis
Araştırması açılması hususunda gereğini
saygılarımla arz ederim.
BAŞKAN
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Bilgilerinize
sunulmuştur.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, biz
Anayasanın 81inci maddesine göre yemin ettik kanunlara, Anayasaya
bağlı kalacağımıza ilişkin. Netice
itibarıyla, Sayın AKP Uşak Milletvekili söz isteyince siz
dediniz ki: Sizin grup başkan vekiliniz sisteme girsin. Burada, hiçbir
milletvekilini itibarsızlaştırmaya sizin hakkınız yok
Sayın Başkan. Burada, hiçbir milletvekili grup başkan vekilinin
emir eri de değildir. Netice itibarıyla, biz burada konuşma
hakkımızı, söz hakkımızı
Anayasanın ve
İç Tüzükün bize vermiş olduğu haklardan yararlanıyoruz.
Benim sizden istirhamım, ne olur bu tavırlarınızdan vazgeçin.
Eğer vazgeçmeyecekseniz de sizin bu tutumunuz nedeniyle aleyhinize söz
almak istiyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Usul tartışması açın 63üncü maddeye
göre.
BAŞKAN Usul
tartışması açacak hiçbir konu yok efendim.
Sayın Grup
Başkan Vekili Muharrem İnce Beyin talebi üzerine, size söz veriyorum.
Buyurun,
Sayın Yılmaz.
İki dakika
süre veriyorum.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
2.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmazın, Uşak Milletvekili
İsmail Güneşin gündem dışı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) Sayın Başkanım, ben de Sayın Mahmut
Tanalın görüşlerine katılıyorum. Bizlerin, milletvekili
olarak söz istediğimizde bu sözü alabilme hakkımız olmalı.
Pek kısa bir söz talep etmiştim ben Uşak Milletvekili
arkadaşımızın konuşması üzerine, onunla ilgili,
Uşakla ilgili bazı söyleyeceğim şeyler var diye ama ne
yazık ki Grup Başkan Vekilimizin ancak müdahale etmesiyle bu sözü
alabilmiş olmam gerçekten beni de üzdü.
Bunun
yanında, Sayın Başkanım, Uşak Milletvekili İsmail
Güneşin Uşakı tanıtan sözlerinden dolayı,
konuşmasından dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Ben de
bir iki ekleme yapmak istiyorum çünkü Uşakın aslında
tarlasız pamuk üreten bir il olduğunu ve aynı zamanda pet
şişelerden elyaf ürettiğini, tekstil teleflerinden de pamuk
ürettiğini pek çok kimse bilmez. Biz bunları yapıyoruz,
neredeyse çöpe atılması gereken bu türden şeyleri de
değerlendiriyoruz ama ne yazık ki Uşaklı iş
adamları yeterince destek göremiyorlar. Geçmişten beri onlara
yapılan desteklerin -enerji destekleri, sigorta pirimi destekleri ve
elektrik destekleri- yeniden yapılmasını istiyorlar
Uşaklı iş adamları.
Aynı zamanda,
Sayın Başkan, arkadaşımızın söylemeyi
unuttuğu şöyle bir olay var: Uşak, Yunan Başkomutanı
Trikopisin esir alındığı bir yerdir ve Uşakta onun
esir alındığı, Atatürk tarafından onun
kılıcının alındığı Atatürk Müzesi
diye bir evimiz vardır ama ne yazık ki kurtuluş etkinlikleri
artık AKPnin çıkardığı Ulusal Bayramlar
Yönetmeliği nedeniyle ortadan kaldırıldığı için
kurtuluş etkinliklerimizi yapamadığımız gibi,
Trikopisin esir alındığı Göğem Köyündeki
şehitliğe de gidemiyoruz. Bu konuda bütün halkımızın
da çok ciddi tepkileri var, bunun da bilinmesini istiyorum.
Onun yanında,
Uşak Şeker Fabrikası -arkadaşımızın
söylediği gibi- Uşaklıların oluşturmuş
olduğu bir anonim şirket olarak açılmıştı,
devletin hiçbir katkısı yoktur.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Yılmaz.
Sayın
Yılmaz, 59uncu maddeyi hatırlatıyorum: Meclis Genel Kuruluna
duyurulmasında zaruret görülen olağanüstü acele hallerde beşer
dakikayı geçmemek üzere, Başkanın takdiriyle en çok üç
kişiye gündem dışı söz verilebilir.
TUFAN KÖSE (Çorum)
Takdirini doğru kullan Başkan, sen takdir hakkını
doğru kullanmıyorsun ki ya.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) Ama Sayın Başkan
BAŞKAN Bir
saniye sabredin efendim. Siz konuştunuz, bir saniye
Oturun lütfen
TUFAN KÖSE (Çorum)
Takdir hakkını kötüye kullanıyorsun, kamu yararı için
kullanman gerek.
BAŞKAN Ama,
önce bir dinleyeceksiniz. Lütfen ama
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) Sayın Başkan, diğer başkan vekilleri
birer dakika söz veriyorlar.
BAŞKAN
Sözümüz bitmedi ki Sayın Yılmaz.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) Evet.
ALİ
SARIBAŞ (Çanakkale) Bağımsız milletvekili olsak burada
hiç söz alamayacağız yani!
BAŞKAN Siz
geldiniz, söz talep ettiniz, ben veremeyeceğimi söyledim. Sonra Kütahya
Milletvekili Sayın Işık geldi, aynı şeyi söyledim.
Grup Başkan Vekili talep ederse olur mu? dedi. Daha önceki uygulamada
olduğu için verdim, Sayın İnce de istedi, verdim; hepsi bu
kadar, basit.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) Sayın Başkan, ona bir sözümüz yok ama diğer
Meclis başkan vekillerimiz birer dakika söz veriyorlar, siz vermiyorsunuz.
ALİ
SARIBAŞ (Çanakkale) Grubu olmayan milletvekili söz alamayacak mı?
BAŞKAN
Hayır, sayın milletvekillerinden sadece 3 kişiye gündem
dışı söz veriliyor efendim, 59uncu madde açık. Ben
milletvekillerine yardımcı olmak anlamında Grup başkan
vekilleri talep ettiği takdirde veririm. dedim.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) Söz söyleme hakkımız burada yok edilmiş
oluyor. Diğer Meclis başkan vekilleri birer dakika veriyor ama siz
vermiyorsunuz.
BAŞKAN
Evet, komisyonların başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçimine ilişkin tezkereleri vardır, okutup bilgilerinize
sunacağım.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, bu konudaki uygulamanız
yanlış.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, bu konudaki tutumunuzla ilgili
BAŞKAN
Sayın Tanal, lütfen
MAHMUT TANAL
(İstanbul)
İç Tüzükün 63üncü maddesine göre usul
tartışması açıyorum.
BAŞKAN
59uncu madde açık efendim. Hiç tartışılacak bir konu yok.
Buyurun, okuyun
siz.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Ben tutumunuzla ilgili 63üncü maddeye göre usul
tartışması açıyorum.
TUFAN KÖSE (Çorum)
Babanızın çiftliği mi burası?
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, usul tartışmasını açmak
zorundasın.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, bu tartışmayı
germeyiniz. 63üncü madde açık
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Tezkereler
1.- Anayasa Komisyonu
Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1307)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Anayasa Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve
kâtip seçimi için 8/10/2013 Salı
günü saat 19.00'da toplanmış
ve
BAŞKAN
Sayın Genç ve Sayın Tanal, lütfen yerlerinize oturun. Her zamanki
uygulamamızı yaptık, farklı bir uygulama yok efendim.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Lütfen, siz yanlış uyguluyorsunuz, siz
yanlış yapıyorsunuz.
kullanılan
14 (on dört) adet oy pusulasının tasnifi sonucu,
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler
KAMER GENÇ
(Tunceli) Uygulamayı bilmiyorsun sen, orayı yönetmesini
becermiyorsun!
karşılarında
gösterilen oyu alarak İç Tüzükün 24üncü maddesi uyarınca
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Sayın Başkan, İç Tüzükün 63üncü maddesi açık,
yanlış yapıyorsunuz.
Bilgilerinizi arz
ederim.
Saygılarımla.
İsmet
Su
Bursa
Komisyon
Geçici Başkanı
MAHMUT TANAL
(İstanbul) - Bakın, Sayın Başkan
BAŞKAN
Sayın Tanal, lütfen oturun.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, siz İç Tüzükün 63üncü
maddesini ihlal ediyorsunuz. Sayın Başkan
Başkan:
Burhan Kuzu İstanbul
Milletvekili (13) Oy
Başkan Vekili:
İdris Şahin Çankırı
Milletvekili (13) Oy
Sözcü: İsmet
Su Bursa
Milletvekili (14) Oy
Kâtip: Fatoş
Gürkan Adana
Milletvekili (13) Oy
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan
ALİ
SARIBAŞ (Çanakkale) Parlamentoda bütün milletvekilleri eşittir.
TUFAN KÖSE (Çorum)
Diğer başkan vekilleri yanlış uygulama mı
yapıyor?
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın
Başkan, bakın 63üncü maddeye göre usul
tartışmasını açıyoruz, sizin takdir yetkiniz yok.
BAŞKAN
Sayın Tanal oturun, açıklama yapacağım.
2.- Adalet Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1308)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Adalet Komisyonu,
başkan, başkan Vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 8/10/2013 Salı
günü, saat 18.00'de toplanmış ve kullanılan 16 (on altı)
adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları
ve soyadları yazılı üyeler karşılarında
gösterilen oyu alarak İç Tüzükün 24üncü maddesi uyarınca
başkan, başkan Vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Hakkı
Köylü
Kastamonu
Komisyon Geçici Başkanı
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, 63üncü madde açık ve net.
Lütfen sizden istirham ediyorum, bu Meclisin
çalışma sükûnetini siz kendi tavırlarınızla
bozuyorsunuz.
Başkan: Ahmet İyimaya Ankara Milletvekili (16) Oy
Başkan Vekili: Hakkı Köylü Kastamonu Milletvekili (16) Oy
Sözcü: Yılmaz Tunç Bartın
Milletvekili (16) Oy
Kâtip: Mustafa Kemal
Şerbetçioğlu Bursa
Milletvekili (16) Oy
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, bakın, yani siz bunu
yanlış yapıyorsunuz.
BAŞKAN
Devam edelim.
3.- Millî Savunma Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1309)
9/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Millî Savunma
Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü, kâtip seçimi için 8/10/2013
Salı günü saat 18.00de toplanmış ve kullanılan (15) adet
oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve
soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu
alarak, İç Tüzükün 24üncü maddesi uyarınca başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Erdal
Kalkan
İzmir
Komisyon Geçici Başkanı
Başkan:
Oğuz Kağan Köksal
Kırıkkale Milletvekili
(12) oy
Başkan
Vekili: Şirin Ünal
İstanbul Milletvekili (12)
oy
Sözcü: Alpaslan
Kavaklıoğlu Niğde
Milletvekili (12) oy
Kâtip: Mustafa
Akış Konya Milletvekili (12) oy
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, bizim bu talebimizle ilgili karar
vermeyecek misiniz?
BAŞKAN Vereceğiz Sayın Tanal, bir
oturun. Bitirince, açıklama yapacağım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Peki.
BAŞKAN Devam edelim.
4.- İçişleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1310)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İçişleri
Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü, kâtip seçimi için 08/10/2013
Salı günü saat 19.00da toplanmış ve kullanılan (17) adet
oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve
soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen
oyu alarak İç Tüzükün 24üncü maddesi uyarınca başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Ahmet
Toptaş
Afyonkarahisar
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan:
Mehmet Ersoy Sinop
Milletvekili (11) oy
Başkan
Vekili: Hüseyin Bürge
İstanbul Milletvekili
(11) oy
Sözcü: Alpaslan
Kavaklıoğlu Niğde
Milletvekili (11) oy
Kâtip: Gülay
Samancı Konya Milletvekili (11) oy
5.- Dışişleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1311)
8/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Dışişleri
Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü, kâtip seçimi için 8/10/2013
Salı günü saat 18.00de toplanmış ve kullanılan (20) adet
oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve
soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen
oyu alarak İç Tüzükün 24üncü maddesi uyarınca başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Osman Oktay Ekşi
İstanbul
Komisyon Geçici Başkanı
Başkan:
Volkan Bozkır
İstanbul Milletvekili
(14) oy
Başkan
Vekili: Muhammed Çetin
İstanbul Milletvekili
(14) oy
Sözcü: Osman
Aşkın Bak
İstanbul Milletvekili
(14) oy
Kâtip: Gönül Bekin
Şahkulubey Mardin
Milletvekili (14) oy
6.- Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1312)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Komisyonumuz,
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 8 Ekim 2013
Salı günü saat 18.00'de toplanmış ve kullanılan 14 adet oy pusulasının tasnifi sonucu
aşağıda adları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzükün 24'üncü
maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Tülay Bakır
Samsun
Komisyon Geçici Başkanı
Başkan: Fikri
Işık Kocaeli Milletvekili (14) Oy
Başkan
Vekili: Avni Erdemir
Amasya Milletvekili (14) Oy
Sözcü: Çiğdem Münevver Ökten
Mersin Milletvekili (14) Oy
Kâtip: Osman
Çakır Düzce Milletvekili
(14) Oy
7.- Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1313)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu, başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı günü saat 19.00'da
toplanmış ve kullanılan (15) adet oy pusulasının
tasnifi sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı
üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzükün
24üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Yaşar
Karayel
Kayseri
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu
Geçici
Başkanı
Başkan :
İdris Güllüce
İstanbul Milletvekili (15) Oy
Başkan
Vekili: Oya Eronat Diyarbakır Milletvekili (14) Oy
Sözcü: Yaşar Karayel
Kayseri Milletvekili (14)
Oy
Kâtip: Fatih Han Ünal Ordu Milletvekili (15)
Oy
8.- Çevre Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1314)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Çevre Komisyonu,
başkan, Başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı günü saat 18.00de toplanmış ve
kullanılan (14) adet oy pusulasının tasnifi sonucu,
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzükün 24'üncü
maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Osman Kahveci
Karabük
Çevre Komisyonu Geçici
Başkanı
Başkan: Erol
Kaya İstanbul
Milletvekili (8) Oy
Başkan
Vekili: Osman Kahveci Karabük
Milletvekili (8) Oy
Sözcü: Sebahattin
Karakelle Erzincan Milletvekili
(8) Oy
Kâtip: Aydın
Şengül İzmir Milletvekili (8) Oy
9.- Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu Geçici Başkanlığının;
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi
(3/1315)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı günü saat
18.00de toplanmıştır. Kullanılan 16 adet oy
pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adı ve
soyadı yazılı Komisyon üyelerimiz karşılarında
gösterilen oyu alarak başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
olunur.
Türkan
Dağoğlu
İstanbul
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan : Necdet Ünüvar Adana Milletvekili (13) oy
Başkan
Vekili: Türkan Dağoğlu İstanbul
Milletvekili (13) oy
Sözcü : İsmail Tamer Kayseri Milletvekili (13) oy
Kâtip : Vural Kavuncu Kütahya Milletvekili (13) oy
10.- Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu
Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1316)
8/10/2013
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve
kâtip seçimi için 8/10/2013 Salı günü saat 18.00de toplanmış ve
kullanılan 14 (on dört) adet oy pusulasının tasnifi sonucu,
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzükün 24 üncü maddesi
uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize
arz ederim.
Saygılarımla.
Seyit
Eyyüpoğlu
Şanlıurfa
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan : İbrahim Yiğit İstanbul Milletvekili (14) oy
Başkan
Vekili: Mehmet Erdoğan Adıyaman
Milletvekili (13) oy
Sözcü : Mehmet Erdem Aydın Milletvekili (14) oy
Kâtip : Tülay Babuşcu Balıkesir Milletvekili (14) oy
11.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1317)
8/10/2013
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi
için 8/10/2013 Salı günü saat 19.00da toplanmış ve
kullanılan 19 (on dokuz) adet oy pusulasının tasnifi sonucu,
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzükün 24üncü
maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize
arz ederim.
Saygılarımla.
Soner
Aksoy
Kütahya
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan : Nihat Zeybekci Denizli Milletvekili (19) oy
Başkan
Vekili: Hüseyin Üzülmez Konya
Milletvekili (19) oy
Sözcü:
Halil Mazıcıoğlu Gaziantep
Milletvekili (19) oy
Kâtip : Mustafa Öztürk Bursa Milletvekili (13) oy
12.- Dilekçe Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1318)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Dilekçe Komisyonu,
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı
günü saat 18.00'de toplanmış ve kullanılan sekiz adet oy
pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve
soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen
oyu alarak İç Tüzükün 24'üncü maddesi uyarınca başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Nurdan
Şanlı
Ankara
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan:
Mehmet Daniş Çanakkale
Milletvekili (7) Oy
Başkan
Vekili: Halil Ürün Afyonkarahisar
Milletvekili (7) Oy
Sözcü:
Ali Aydınlıoğlu Balıkesir
Milletvekili (6) Oy
Kâtip:
Nurdan Şanlı Ankara
Milletvekili (6) Oy
13.- Plan ve Bütçe Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1319)
09/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Plan ve Bütçe Komisyonu,
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013
Salı günü saat 18.00'de toplanmış ve kullanılan otuz (30)
adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları
ve soyadları yazılı üyeler karşılarında
gösterilen oyu alarak İç Tüzükün 24üncü maddesi uyarınca
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Sümer Oral
Manisa
Komisyon Geçici Başkanı
Başkan: Lütfi Elvan
Karaman Milletvekili (29) Oy
Başkan Vekili: Süreyya Sadi Bilgiç Isparta Milletvekili (29) Oy
Sözcü: Ahmet Öksüzkaya Kayseri
Milletvekili (29) Oy
Kâtip: Vedat Demiröz Bitlis
Milletvekili (29) Oy
14.- İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1320)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu, başkan, 2 başkan vekili,
sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 günü, saat 18.00'de toplanmış
ve kullanılan 16 (on altı) adet oy pusulasının tasnifi
sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı
üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak, İç Tüzükün
24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Ülker
Güzel
Ankara
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan: Ayhan Sefer Üstün Sakarya
Milletvekili (16) Oy
Başkan Vekili: Mehmet Naci
Bostancı Amasya Milletvekili (16) Oy
Başkan Vekili: Levent Gök Ankara
Milletvekili (16) Oy
Sözcü: Yalçın Akdoğan
Ankara Milletvekili ( 15) Oy
Kâtip: Reşat Doğru Tokat Milletvekili (16) Oy
15.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1321)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı günü saat 18.00de
toplanmış ve kullanılan 14 adet oy pusulasının tasnifi
sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı
üyeler karşılarında gösterilen oyları alarak 4847
sayılı Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Kanununun 2'nci maddesi
uyarınca başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
Oğuz
Oyan
İzmir
AB
Uyum Komisyonu Geçici Başkanı
Başkan:
Mehmet S. Tekelioğlu İzmir
Milletvekili (14) Oy
Başkan
Vekili: Haluk Özdalga Ankara
Milletvekili (14) Oy
Başkan
Vekili: Oğuz Oyan İzmir
Milletvekili (14) Oy
Sözcü: Ercan
Candan Zonguldak
Milletvekili (14) Oy
Kâtip Üye: Zühal Topcu Ankara Milletvekili (14) Oy
16.- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1322)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kadın Erkek
Fırsat Eşitliği Komisyonu, başkan, başkan vekilleri,
sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı günü saat 19.00'da
toplanmış ve kullanılan (15) adet oy pusulasının
tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları
yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç
Tüzükün 24üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
Türkan Dağoğlu
İstanbul
Komisyon Geçici Başkanı
Başkan:
Azize Sibel Gönül Kocaeli
Milletvekili (15) Oy
Başkan
Vekili: Öznur Çalık Malatya
Milletvekili (15) Oy
Başkan
Vekili: Binnaz Toprak İstanbul
Milletvekili (15) Oy
Sözcü: Tülay Kaynarca İstanbul
Milletvekili (15) Oy
Kâtip: Mesut Dedeoğlu Kahramanmaraş
Milletvekili (15) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Evet Sayın Başkan
BAŞKAN Evet
Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Şimdi, Değerli Başkan, siz Türkiye Büyük
Millet Meclisinin çalışma usullerini ihlal ettiğiniz için, sizin
bu tavırlarınız nedeniyle, eylemleriniz nedeniyle İç
Tüzükün 63üncü maddesi uyarınca usul tartışmasını
açmak üzere bu konuda aleyhinize söz almak istiyorum.
BAŞKAN Evet,
Sayın Tanal, 63üncü madde Görüşmeye yer olup olmaması,
Başkanı gündeme veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çalışma usullerine uymaya davet, bir konuyu öne alma veya geriye
bırakma gibi usule ait konular, diğer işlerden önce
konuşulur. Tartışılan konu nedir?
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Tartışılan konu şu
BAŞKAN Bir
saniye Sayın Tanal
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Milletvekilleri söz istiyor Grup başkan vekilleriniz
sisteme girsin, öyle söz veririm. diyorsunuz.
BAŞKAN
Hayır, talep öyle geldi efendim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Böyle bir şey olur mu ya?
BAŞKAN
Gündem dışı konuşmalarda sayın
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Bakın, sizin bu tavrınız, bu düşünceniz,
bu eyleminiz, bu hareketiniz Parlamentonun çalışma usullerine
aykırı bir eylemdir. Sizi bunlara uymaya davet ediyorum. Sayın
AKP Uşak Milletvekili söz istedi, ona da dediniz: Grup Başkan
Vekilinize söyleyin, o, sisteme girsin. Yani milletvekilleri sadece oy
kullanmak için mi burada?
BAŞKAN
Sayın Tanal, tamam.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Milletvekilleri söz söylemek için, gerektiğinde bir
konuyla ilgili açıklama yapmak için
Efendim, bizim burada görevimiz
sadece oy kullanmak mı?
BAŞKAN
Sayın Tanal, teşekkür ediyorum.
Açıklama
yapıyorum öncelikle. Bir defa, olayı
karıştırıyorsunuz, Sayın İsmail Güneş gündem
dışı söz isteyen bir milletvekili bugün için, gündem
dışı söz istedi. Tartışma, gündem dışı
söz istenilen konularda 3 sayın milletvekilinin dışında
diğer sayın milletvekillerine söz verilip verilmeyeceği konusu.
İç Tüzükün
59uncu maddesi çok açık ve net. Daha önce, 2 Kasım 2011 tarihli
15inci Birleşimde de bu konu yine gündeme geldi, o zaman da açıklama
yapmıştım: İç Tüzük'ün 60'ıncı maddesinin
dördüncü fıkrası, pek kısa bir sözü olduğunu belirten üyeye
Başkanın yerinden konuşma izni verebileceği hükmünü
taşımaktadır. Bu konuda Başkanın takdir yetkisi
olduğu İç Tüzük'ün açık hükmüdür. İç Tüzük'te gündemdeki
konularla ilgili bir gündem dışında kimlerin
konuşacağı tadadi olarak sayılmıştır.
İç Tüzük'ün 59'uncu maddesine göre Meclis Genel Kuruluna
duyurulmasında zaruret görülen olağanüstü ve acele hâllerde
Başkanın beşer dakikayı geçmemek üzere en çok 3 kişiye
söz verebileceği ve Hükûmetin de bu konuşmalara cevap verebileceği
öngörülmüştür. Dolayısıyla, bu maddeye göre verilen sözler zaten
en üst sınırda verilmektedir. Genel Kuruldaki görüşmeler
sırasında gündem dışı konuşmalar üzerine yeniden
söz vermenin 59'uncu madde hükmünün İç Tüzük'e aykırı olarak
genişletilmesine ve 60'ıncı maddenin amacı
dışında kullanılmasına neden olduğu
düşünülmektedir. O günden bu tarafa da ben uygulamalarımda gündem
dışı sadece 3 kişiye söz veriyorum, onun haricinde hiçbir
sayın milletvekiline söz vermiyorum.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Bir
saniye Sayın Tanal.
Sadece, daha önce
de grup başkan vekillerinin yerine, grup başkan vekillerinin sisteme
girerek Ben hakkımı sayın milletvekiline devrediyorum. demesi
üzerine söz verdim. Bugün de Kütahya Milletvekili Sayın Işıkın
söz istemesi, vermeyeceğimi belirtmem üzerine Sayın grup başkan
vekili sisteme girsin. dedi, onun
üzerine söz verdim ve Sayın İnce itiraz etti, olay bundan ibaret.
Teşekkür
ediyorum.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Şimdi, Değerli Başkan...
BAŞKAN
Lütfen Sayın Tanal...
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Bakın, Değerli Başkan...
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Sayın Başkan...
BAŞKAN
Sayın Yılmaz lütfen...
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Sayın Başkanım, sadece bir konuyu
dile getirmek istiyorum.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, şimdi...
BAŞKAN
Evet, konu tamamlanmıştır.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Sayın Başkan, usule ilişkin bir
tartışma açtığınızda bize söz vermek
durumdasınız.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan...
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, kendin karar veriyorsun, böyle bir şey
olmaz! Uygulaman yanlış, 59la 60ın ilgisi yok.
BAŞKAN
Efendim, tartışılacak usul yok.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, siz 59uncu maddeyle...
KAMER GENÇ
(Tunceli) 60ıncı maddenin bununla ilgilisi yok. Aç oku o zaman.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan 59uncu maddeyle 60ıncı
maddeyi karıştırdınız.
BAŞKAN
- Okutuyorum:
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu ve 23 milletvekilinin yükseköğrenim
öğrencilerinin barınma sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 2/5/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına vermiş olduğu Meclis
araştırması önergesinin, Genel Kurulun 9 Ekim 2013 Çarşamba
günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin
aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
09/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulu 09/10/2013 Çarşamba günü (bugün)
toplanamadığından...
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Sayın Başkan, bu konudaki
düşüncelerimizi bildirme hakkımızı lütfen gasbetmeyin.
....grubumuzun
aşağıdaki önerisinin, İç Tüzükün 19uncu...
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, bakın, birbirimizi dinlemezsek
iletişim kuramayız; bakın, birbirimizi dinlemezsek iletişim
kuramayız, iletişimi kurmamız gerekiyor, sizden rica ediyorum.
...maddesi
gereğince Genel Kurulun...
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan...
...onayına
sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Muharrem
İnce
Yalova
Grup Başkan Vekili
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, bakın, iletişimi
kurmamız lazım. Siz bizi dinlemiyorsunuz. Kararınızı
okudunuz, 59uncu maddeyle 60ıncı maddeyi
karıştırdınız.
Öneri
İstanbul
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 23 milletvekili tarafından...
MAHMUT TANAL
(İstanbul) İkinci bir husus, bakın...
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Sayın Başkan, şuna cevap vermeniz
lazım: Diğer başkan vekilleri pek kısa söz veriyor da siz
neden vermiyorsunuz?
...02/05/2013
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Yükseköğrenim
öğrencilerinin barınma sorunlarının...
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, buradaki milletvekilleri grup
başkan vekillerinin emir eri değildir.
...araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş
olan Meclis araştırma önergesinin (863 sıra no.lu) Genel
Kurulun...
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Buradaki milletvekilleri sadece oy kullanmak için burada
değildir.
bilgisine
sunulmak üzere...
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Buradaki milletvekilleri ülkeyle ilgili düşüncelerini
Meclise, kamuoyuna anlatmak zorundadır.
...bekleyen
diğer önergelerin önüne alınarak 09/10/2013 Çarşamba günlü...
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan...
...birleşimde
sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin...
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, bakın, bu
yaptığınız uygulama...
...aynı tarihli birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN
Sayın Tanal, 59uncu maddeye göre zaten söz hakkınızın
olmadığını söyledim.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Bakın, 59 değil, 60. Siz
karıştırıyorsunuz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Ferit Mevlüt
Aslanoğlu İstanbul Milletvekili.
Buyurun
Sayın Aslanoğlu.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Bakın, siz karıştırıyorsunuz.
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Sayın Başkan, burada bir usul
tartışması açsaydınız da bu olay çoktan çözülebilirdi.
BAŞKAN
Sayın Yılmaz lütfen...
Sayın
Aslanoğlu, buyurun.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) 63üncü maddeye göre usul
tartışmasını açmak istiyoruz.
BAŞKAN
Sayın Aslanoğlu, buyurun lütfen.
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Bakın, iki dakika bile söz vermiyorsunuz bize
bu konuda. Düşüncelerimizi söyleyelim, lütfen.
BAŞKAN
Sayın Aslanoğlu, lütfen buyurun.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, 63üncü maddeye göre usul
tartışmasını açma talebinde bulunuyorum.
BAŞKAN
Sayın İnce, böyle bir usul yok ki!
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Sayın Başkan, bir usul
tartışması açılır sizin çalışma usullerinize
göre... Bunu siz daha önce 2011de...
BAŞKAN
Sayın Aslanoğlu, sizden sonraki konuşmacıya söz veririm.
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) 2011de bu sonuçlandı...
BAŞKAN
Lütfen Sayın Aslanoğlu...
KAMER GENÇ
(Tunceli) 59uncu maddeyle 60ıncı madde farklı. Aç oku,
okumayı öğren, İç Tüzükün uygulamasını öğren,
ondan sonra çık oraya.
BAŞKAN
Öğreniyoruz sayenizde.
Buyurun
Sayın Aslanoğlu.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Yani 60ıncı maddeyle 59uncu maddenin ne ilgisi var?
Oraya okumadan çıkıyorsun, ondan sonra da keyfine göre Meclise
yönetiyorsun.
DİLEK
AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Ali kıran baş kesen misin ya?
BAŞKAN
Sayın Aslanoğlu, lütfen başlayın.
Buyurun
sürenizi yeniden başlatıyorum.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın milletvekilleri, hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, bugün, grup olarak getirdiğimiz konu
öğrencilerimiz, üniversite öğrencilerimiz, çocuklarımız.
Size önce birkaç
bilgi vermek istiyorum: Bugün, Türkiyede 2 milyon 700 bin üniversite
öğrencimiz var; bunun 2 milyon 450 bini devlet üniversitelerinde,
yaklaşık 250 bini vakıf üniversitelerinde. Ancak, devletin Kredi
ve Yurtlar Kurumunun yaklaşık 270 bin yatağı var, 4 bin
tane olan özel yurtlarında da yaklaşık 203 bin yatağı
var yani 2 milyon 700 bin öğrenciye karşı yaklaşık 470
bin yatak var Türkiyede. Hepimizin çocukları
Çocuklarımızı bir yere gönderdiğimiz zaman onların
geleceğinden bir anne, baba olarak kuşku duymamamız lazım.
En büyük sorun: 81
ile üniversite açtık, açalım ama 81 ilde bu
çocuklarımızın nerede yatacağı, nerede barınacağı
maalesef düşünülmedi, maalesef çocuklarımız perişan. 2
milyon 700 bin öğrenci için özel yurtlarla beraber -o yurtların
şeyini hiç şey yapmıyorum- tüm yurt yatakları
yaklaşık 400 bin tane yani 2 milyon 700 bin öğrenciye
karşılık 400 bin yatağın ne kadar yeterli
olduğunu takdirlerinize sunuyorum. Bu büyük bir sorun. Maalesef, anneler,
babalar son derece perişan. Çocuklarının nerede
yatacağını, nerede kalkacağını, kiminle
yatacağını, nereye koyacaklarını
Özellikle içinde
olduğumuz mevsimde herkes perişan.
Tabii, Kredi ve
Yurtlar Kurumu var. Parlamenter sistemi tanımayan altını
çiziyorum- parlamenterle muhatap olmayan bir Kredi ve Yurtlar Kurumunu da ben
tanımıyorum. Maalesef yeni gelen bir genel müdür var; bir tanemizin
telefonuna çıkmıyor, bir tanemizin; belki muhalefetin
Belki içinizde
sizin telefon edip yerleştirdiği öğrenciler vardır,
araştırıyoruz. Bir kişi muhalefetin tek bir telefonuna
çıkmıyor. Eğer bir genel müdür parlamenter sistemi
tanımıyorsa ben de onu tanımıyorum. Bu davranış,
saygısızcadır. İnsan çıkar, eğer bir şey
talep ediyorsak dinler, uygun değilse yapmayabilir ama beni dinlemek
zorunda. Ben kendim için bir şey istemiyorum, ben çocuklar için bir
şey istiyorum.
Her gün
kapınıza yüzlerce kişi geliyor özellikle yurt konusunda. Belki
sizin çocuklarınız yerleştiriliyordur. Geçen dönemler, daha önce
genel müdürlük yapan bir insanın da burada önünde saygıyla
eğiliyorum; hepimizin telefonuna çıktı, işimizi yaptı,
yapmadı ama telefonumuza çıktı. Bu, saygısızca bir
davranıştır. Belki bize yapılıyor ama eğer
sizlerden birinin çocuklarını ek yerleştirme ile birlikte yine bir
şekilde bu arkadaş yerleştirirse kıyamet
koparırım. Genel uygulama, hiç kimsenin bir öğrencisini
yerleştirmiyorum. diyorlar, öyle diyorlar; bakacağız. Telefonunuza
çıkıyor mu?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Çıkıyor, sana söylediklerini söylüyor.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Hayır, çıkmıyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Çıkıyor ama neticede.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Şimdi, geçmiş dönemde hiç değilse
yüzde 1 bir kontenjan vardı, doğru uygulanıyordu,
yanlış uygulanıyordu. En azından odamıza gelen -ya,
çocuk çocuk- evladının geleceğini düşünen ailelere
karşı âciz durumda kalıyoruz. Ya, bunu bize
yaşatmayın, bunu bize yaşatmayın arkadaşlar. Demek ki
Türkiyede bu sorun büyük sorun.
Şimdi,
69 vakıf üniversitemiz var, 250 bin öğrenci ama vakıf
üniversitelerinin yatak sayısı ise 8 bin. Devlet olarak bazı
vakıf üniversitelerine, altını çiziyorum, bazı vakıf
üniversitelerine her tür olanağı sunuyorsunuz, bazılarına
sunmadınız, burada ayrıcalık yaptınız. Eğer
vakıfsa, hayır işiyse, insanlar bu işe hayır diye
girmişlerse ben herkese saygı duyarım. Ama devlet olarak arazi
verdiniz bazılarına, bazılarına bina verdiniz, burada
eşit davranmadınız, En güzel binaları falanca vakıf
üniversitesine veriyoruz. dediniz. Biz Vermeyin. demiyoruz,
çocuklarımız okuyacaksa verin ama eşit davranın, eşit.
Eşit davranmadınız; bazı vakıf üniversiteleri korunup
kollandı, bazıları ise itildi.
Arkadaşlar,
bu çocuklar hepimizin çocuğu, bu çocuklar bu toplumun geleceği, bu
ülkenin geleceği, en iyi şekilde yetişsinler, biz buna
saygı duyarız ama ayırmayın, ayırdınız,
ayırıyorsunuz. İstanbulda bazı binaları arsa demiyorum- bazı vakıf
üniversitelerine tahsis ettiniz ama burada ayrıcalıklı
davrandınız. 69 taneye ulaştı vakıf üniversiteleri.
Mademki izin veriyorsunuz, en azından kendi öğrencisini
barındıracak yurdu yap deyin kardeşim; madem izin
veriyorsunuz, izinde bir zorunluluk getirin. Sen hayır işi
yapıyorsun. Barınma sorunu en büyük sorun. En azından vakıf
üniversitelerine izin verirken yurt sorununu da çözmeleri konusunda bir
koşul getirmeniz lazım. Bugün yoksa eğer bu vakıf
üniversitelerimizin en azından on yıllık bir süreçte kendi
öğrencisini barındıracak olanakları getirmesi lazım
arkadaşlar.
Çocuklarımız,
başka bir şeyimiz yok ama bu soruna yeterince parmak
basılmıyor, bu ülkede çocuklarımız mağdur ediliyor ve
hangi ile giden
Türkiyenin her tarafına -bu ülke bizim-
çocuklarımız gidecektir tabii ama gittiği ilde bu
çocuklarımızın nerede kalacağı, nasıl
yaşayacağı annelerin, babaların vicdanını
sızlatıyor. Bilmediği, tanımadığı insanlarla
aynı evde kalmak zorunda kalıyorlar. Çaresizlik, yurt yok veya kimin
yurdunda, nasıl, bu çocuklarımızın nelerle
karşılaşacağını da hiçbir anne, baba bilemez;
sadece Çocuğum bir yurtta kalsın. diye ama gelecekte ne
olacağını bilmeden
Değerli
arkadaşlar, Kredi ve Yurtlar Kurumu bu ülkenin temel bir kurumudur, çok
önemli bir kurumdur. Çocuklarımızın geleceği için, devletin
sıcaklığıyla çocuklarımıza kucak açan bir
kurumdur ama buraya ayrılan bütçe hâlen yetersizdir. Madem bu kadar
üniversiteyi açtık, bunları açarken de bunları
düşünmediniz. Eğer 30 bin öğrencili bir ilde, bir üniversitede 3
bin kişilik bir yurt varsa bu bir çaresizlik, çaresizlik.
Bu açıdan, Kredi
ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünün önce parlamenter sisteme saygı
göstermesi lazım, saygısızca davranışından
vazgeçmesi lazım. Gelir yakında Plan Bütçe Komisyonuna, gelir
yakında.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) O beni tanımıyorsa ben onu hiç
tanımayacağım.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk
Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Hasip Kaplan, Şırnak
Milletvekili. (BDP sıralarından alkışlar)
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Sayın Başkan grup önerisinin aleyhinde dedi, ben üzerinde
konuşacağım. Kusura bakmasınlar, inşallah bu İç
Tüzükü değiştireceğiz. İnsanları, lehinde ve
aleyhinde diye ikiye bölme bölücülüğünden kurtaracağız bu
Meclisi. Çünkü birisi üzerinde konuşmak ister bizim gibi. Mecbur duruma
sokuluyoruz.
Şimdi,
burada, benim Meclise geldiğim 2007 yılından bu yana bana en çok
hangi müracaatlar yapılmış? Seçmenimiz
Türkiyenin 81
vilayetinden bana en çok gelen talepleri alt alta koydum.
Bir: İş
talepleri, bana vatandaştan en çok gelen müracaat iş talebi.
İkinci
sırada yurt talebi arkadaşlar ve kredi talebi, burs talebi.
İlginç bir
seyir. Eğer biz bu rakamları iyi ve sağlıklı
değerlendirirsek şu fotoğrafa iyi bakmamız gerekir: Bu sene
877.784 öğrenci üniversiteyi kazanmış. Bunlarla beraber 3 milyon
üniversite öğrencimiz oldu. Peki, 347 tane Kredi ve Yurtlar Kurumu
yurdunda ise 310 bin öğrenci kalıyor. 3 milyon öğrencimiz
var, 310 bini yurtlarda kalıyor yani yüzde 10u. Bu rakam, insanları
ev kiralamaya, sağlıksız olan koşullarda konaklamaya,
birçok yerde farklı cemaatlerin yurtlarında ve evlerinde
barınmaya, farklı gruplarla iletişim, ilişki kurmaya
zorluyor ister istemez.
3 kardeş
üniversite de okuyor, bana geldiler ve bu 3 kardeş üniversitede yurt için
bana geldiler. Bir babanın asgari ücretle aldığı para 700
ila 1.000 lira arasındaysa, Başbakan da 3 çocuk yapın. diyorsa
bu 3 çocuğu 3 yurda yerleştirmek zorundadır arkadaşlar. Bu
çok açık.
MUHARREM İNCE
(Yalova) 5e çıktı.
HASİP KAPLAN
(Devamla) Şimdi, böylesi bir olayda
81 ilde devlet üniversitesi
açtığımızı söylüyoruz, övünüyoruz bununla.
Altyapısı olmayan üniversiteleri açıyoruz. Bakın, birçok
ilde altı yedi senedir açılan üniversitelerin kampüslerinin
bitmediğini size söyleyeyim. TOKİ Şırnakta 500
kişilik bir öğrenci yurdu inşaatı alıyor. Sadece
Şırnak merkezde 5 binin üstünde öğrenci varsa bu, talebi
karşılamaz. Cizrede de kampüs olacak, İdilde olacak, oradaki
kampüslerde de 5 ila 7 bin arası öğrenci olacak ve
dışarıdan gelen öğrencinin sağlıklı
yerleşimi
Aynı şey Dersimde, aynı şey
Diyarbakırda, birçok yerde.
Bu, sadece
Yeterli mi, değil mi? tartışması. Oysaki üniversite
gençliğimiz geleceğimizdir arkadaşlar,
yarınımızdır, göz bebeğimizdir ve özellikle sosyal,
siyasal, entelektüel alanda, bilim alanında kafası açık 21inci
yüzyıl gençliğinin bu imkânsızlıklarla
boğuşması şunu getiriyor: Bu yurtlarda nasıl yaşıyorlar,
barınmaları nasıldır, kendilerine verilen yemek, iaşe
bedelleri nasıldır, cezaevleriyle
karşılaştırdık. Cezaevlerinde çıkan iaşe
bedeli -Sayın Haberal cezaevinden yeni çıktı- 3 liraydı,
kaç oldu en son bilmiyorum, 4 mü oldu? Yurtlarda da 4 lira veriyorlar
arkadaşlar yemek bedeli olarak. Şimdi, kampüsle cezaevi arasındaki
yemek tarifesi arasında bir fark yok arkadaşlar. Zaman zaman Sayın
Bakan Kılıç isyan ediyor, yüzde 100 zam yapılmış
yemeklere. Yapılsa ne olur? 1 lira, 2 lira olur arkadaşlar. Var
mı bunun ötesinde matematikle, rakamlarla oynayabilecek? Yok. Şimdi, ben,
kişileri, böylesine sosyal alanlarda ortak İnternet, Wi-Fi
erişiminden, bilgisayardan, sosyal etkinliklerden, bilimsel akademik
toplantıların olacağı salonlardan, kültürel ve sanatsal
etkinliklerden, spor aktivitelerinden
Bunların olduğu yurtları
düşünebiliyor musunuz arkadaşlar? Ülkemizin geleceği gençlerin
olduğu bu ortamlar var mı? Maalesef yok arkadaşlar.
Zaten
araştırma önergesinde dikkat çekici bir nokta var. Önüne gelen bir
vakıf üniversitesi kuruyor. Ben şahsen Sayın Ahmet Türke bir
vakıf üniversitesi kurmasını öneriyorum. Herkes kurdu.
Vakıf üniversitesi kurmak çok kolay; bir altyapısı, kampüsü,
devletin de o kampüs alanlarını vermesi gerekiyor ama kurulan 62 tane
vakıf üniversitesinde öğrencilerin barınacağı yerler
yok. Dikkat edin, öğrenci yurtları yok. Nereye gidiyorlar? Kredi ve
Yurtlar Kurumuna gidiyorlar.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Ya da 10 kilometre ileriye gidiyorlar.
HASİP KAPLAN
(Devamla) Şimdi, üniversite kurulduğu zaman o üniversitenin bu
altyapısını tamamen hazırlayan bir vakıf, hakikaten de
emsal bir üniversite vakfı olabilir, emsal bilimsel toplantılar
yapılabilir. İnşallah, biz, yerel yönetimleri güçlendirerek
bizim programımızda yer alan bu üniversiteleri hem yerel yönetimler
hem de bizim bu konuda yardımcı olacak birçok insanımızı
sayesinde bu üniversiteleri örnek üniversiteler olarak kuracağız.
Artık şunu anlıyoruz ki devletten ve iktidardan
beklediğiniz zaman o iktidar, o üniversitelerde okuyan öğrencilerin
kaldığı yurtlarda bile kendi yaşam biçimini, kendi siyasi
düşüncesini dayatır duruma geliyorsa ve farklı nedenlerle etnik
veya inançsal veya bölgesel birçok olay
yaşanıyorsa ve bu bölgesel yaşanan olayların çoğu da
bize güvenlik olarak yansıyorsa, Diyarbakırda yapılan bir
kız öğrenci yurduna şehrin dışında
kapkaranlık yollardan giderken orada insanlar tacize uğruyorsa ve
bunun tepkisini ortaya koyuyorsa, aynı tepki benzer şekilde
batıda, İzmirde konuluyorsa çok ciddi sorunlar var arkadaşlar.
O zaman bu sorunları araştırmak Meclisin görevidir. Ciddi bir
konudur, eğitim konusudur, bu ülkenin istikbali konusudur, geleceği
konusudur.
Burada filan
parti, filan etkinlikler, aktiviteler yapıyor, iktidar partisi kendisi bu
değiştirilen yurtlarla ilgili kadrolaşmasını
yapıyor, kendi insanlarını yerleştiriyor, bu
partizanlık anlayışının çok çok ötesinde derin
sorunları olan bir konuyu konuşuyoruz. Bu konu nasıl
aşılır? Ancak halkın da desteğiyle ve Meclisin bu
konuda yapacağı sağlıklı bir araştırmayla
aşılır. Burada elbette devletin yapması gerekenler
vardır, vakıfların yapması gerekenler vardır ama en
önemlisi, demokratik özerkliğin olacağı yerel yönetimlerin ve
parlamentoların kendi eğitim sistemine karar vereceği ortamlarda
bizim inatla savunduğumuz Yerel Yönetimler Şartının hayata
geçmesiyle bu, gerçek çözümüne kavuşacaktır. Bunun
dışında bir çözüm yoktur. Biz de destekliyoruz.
Saygılarımla.
(BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN -
Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk
Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen
Özcan Yeniçeri, Ankara Milletvekilli. (MHP sıralarından
alkışlar)
ÖZCAN YENİÇERİ
(Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önce, tabii,
bir iki konuya temas etmek istiyorum. Güçlü demokrasi güçlü milletvekillerinin
omuzları üzerinde yükselir. Milletvekillerini ikinci veya üçüncü derecede
bir noktada tutmak, seslerinin ve sözlerinin duyurulmasını engellemekle,
demokrasinin sürdürülebilir olmaktan çıkarılacağının
özellikle altını çizmek istiyorum.
Cumhuriyet Halk
Partisi tarafından ülkemizdeki yükseköğretim gören öğrencilerin
barınma sorunlarıyla ilgili olarak Meclis araştırması
açılması için verilmiş olan önerge üzerinde Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına, lehinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle
yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
2002
yılından önce her kurulan hükûmetin bir eğitim politikası
olurdu ve eğitim politikaları hükûmetlerden hükûmetlere
değişirdi. Tabii ki yanlıştı bu da çünkü eğitim
politikası millî bir politika olmalı ve bu millî politika da
hükûmetlere göre değil, nesillerin geleceğinin bilimsel ve sistematik
gelişmeler doğrultusunda evirilerek, ileriye doğru gidilerek
gerçekleşmesi ve o düzeyde bir strateji üzerinden yürütülmesi gerekirdi.
Ancak, 2002 yılından sonra her gelen millî eğitim
bakanının bir eğitim politikası oluşmaya
başladı. Her bakan ile birlikte değişen sistem,
sorunları da kendi bünyesinde ortaya çıkarmaktadır. Gençler,
kendilerine, geleceklerinden ümitvar edebilecek bir eğitim
alamamaktadır. İstidat ve kabiliyetine uygun bir eğitim
sürecinden geçenlerin sayısı ise oldukça azdır. Sürekli değişen
ve hangi amaca hizmet ettiği de kesin olarak belli olmayan bir eğitim
sistemi vasıflı ve kişilikli, kimlikli bireyler
yetiştiremez. Diğer yandan, birbiriyle çelişen değerleri
alan öğrencilerin kavram kargaşası içerisine
düşeceklerinden de kimsenin kuşkusu olmasın.
Değerli
milletvekilleri, millî eğitim her bakanın üzerinde dilediği gibi
tasarruf yapabileceği bir kadavra değildir. Hâlbuki eğitim
sistemi sürekli koy kaldır, dene yanıl, yapboz metoduyla gidebilecek
bir süreç de değildir. Eğitim sistemi insan hayatında çok önemli
bir yer edinen ve çok uzun vadeli tekrarlar sonucunda meyvesi alınabilecek
bir süreci anlatır. Bundan çok yıllar önce Konfüçyüs diyor ki: Bir
yıl içinde sonuç almak istiyorsan tohum ek, on yıl içerisinde sonuç
almak istiyorsan ağaç dik, yüz yıl içerisinde sonuç almak istiyorsan
insan eğit. Biz ise Troçkist bir kafayla sürekli devrim yapar gibi,
sürekli sistem değiştiren, sürekli yöntem getiren, sürekli yöntem
kaldıran bir mantık üzerinde hareket ediyoruz. Bu da köklü bir
milletin, köklü bir tarihin, köklü bir kültürün eğitim politikası ve
onun başındakilerin de aynı şuura ve bilince sahip
olamamasından kaynaklanmaktadır. İnsan eğitme sistemini
sürekli değiştiren toplumlar kurumsal, kalıcı ve etkili bir
yapı meydana getiremezler. Sistemde yapıyla ilgili olarak
gerçekleştirilen değişmelerin birbirini desteklememesi ise büyük
sorunlara neden olmaktadır.
Türkiyede son
zamanlarda çok ciddi sayıda üniversite açılmıştır. Bu
üniversitelerin en büyük sorunu öğrenciler açısından
barınma, yönetimler açısından da yapısal ve pedagojik sorunlardır.
Son zamanlarda eğitim konusunda tek boyutlu adımlar
atılmaktadır, sistem değişmekte ancak sistemin gerektirdiği
altyapı ve donanım Kervan yolda dizilir. mantığıyla
ikinci plana atılmaktadır. Eğitim öğretim kurumları
açılmakta ancak eğitici, öğretici ve öğrencilerin
durumları göz ardı edilmektedir. Göz ardı edilen hususlardan
biri de öğrencilerin barınma sorunudur. Unutmamak gerekir ki ihmad
edilen genç ihmal edilen gelecektir. Üniversite gençlerinin içinde
yaşadığı ortama ve öğrencilere ilişkin olarak
yapılan bazı araştırmalar gelişim, uyum ve
barınma sorunlarının bu olgunun sonucunda çok miktarda ortaya
çıktığını göstermektedir. Türkiyede sayısız
vakıf üniversitesi açılmış, biraz önce de ifade edildi 210
bin civarında buralara öğrenci yerleştirilmiş fakat buna
karşılık kapasite son derece düşük bir seviyede
kalmıştır. Kurumların materyal, bina, yurt ve teknolojik
donanım durumları dikkate alınmadan faaliyete geçmesine izin verilmesi
yanlıştır. Her eğitim öğretim kurumu öğrenci
kapasitesine göre yurt yapmak durumunda olmalıdır. Barınma,
burs, kredi en büyük sorunların başında gelmektedir. Üniversite
dönemindeki öğrencilerin içinde bulundukları ortam kaygı ve
stres üretecek bir nitelikten mümkün olduğu kadar uzak
tutulmalıdır. Yükseköğretime belirsizlik altında kaygı
ve stres içinde gelen her gencin bir de
barınma sorunuyla yüz yüze gelmesi hâlinde psikolojisinde ve
sosyolojisinde meydana gelecek değişiklikleri söylemeye bile gerek
yoktur.
Değerli
milletvekilleri, üniversiteler bu yıl yine açıldı ve bir
yığın öğrenci buraya kaydedildi ve bu öğrencilerin
kayıtları sırasında bize de müracaat edenlerden
anladığımız, en büyük sorunun ev, barınma, yurt
sorunu, burs sorunu, kredi sorunu olduğudur. Yurtlarda yer bulamayan on
binlerce öğrenci kötü ve zorlu şartlar içinde,
sağlıksız yerlerde yaşamak durumunda ve konumunda
kalmaktadır. Öğrencilere kiralık ev verilmesinde de çok büyük
güçlükler söz konusudur. Kiralık ev bulanlar da ekonomik yönden
yıkım denilecek durumlarla karşı karşıya
kalabilmektedir. Yurt bulamadığı için öğretimine devam
edemeyen, öğrenimini yarıda kesen öğrenciler de vardır.
Hatta, Kredi ve Yurtlar Kurumunun dışındaki yurtlarda kalan
öğrencilerin dışarıda uyuşturucu, alkol ve
çeşitli bağımlılık unsurlarıyla daha çok yüz yüze
geleceğini de burada göz ardı etmemek gerekmektedir. Yurt
kapasitelerinin genel olarak ihtiyacı karşılamaması,
yurtların çağın gereklerine uygun hâle getirilememesi sonucu
aileler yüksek maddi külfetlerin altına girerek çocuklarını
okutmaya çalışmaktadır. Uzun ve gerilimli sınav
dönemlerinin yerini bu defa da barınma için yer bulma sorunu
almaktadır. Devlet yurtlarına bir biçimde girmeye hak kazanan
öğrencilerin çoğu ise bu yurtlardaki birtakım sorunlarla da yüz
yüze gelmektedir. Mesela burada sıcak suların ancak belirli saatlerde
verilebiliyor olması, yurt odalarının kapasitenin çok üstünde
öğrencilerle asker koğuşu gibi âdeta doldurulmuş
bulunması öğrencilerin her anlamda davranışları
üzerinde ve kişilikleri üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır.
Değerli
milletvekilleri, diğer yandan yurt dışından eğitim
için Türkiye'ye gelen öğrencilerin de en büyük sorunlarının
başında barınma sorununun geldiğini onların
yakınmalarından anlıyoruz. Azerbaycanın Ankara Büyükelçiliği
Eğitim Müşaviri bu konuda şunu söylüyor, diyor ki: Türkiye'de
170e yakın üniversite var, bunların yanında yurtların da
yapılması gerekiyor çünkü yeni üniversiteler açılıyor ama
yurtların sayısı artmıyor. Bizim öğrencilerimizin
Türkiyedeki üniversitelerde en büyük sorunu yurt sorunudur. Öğrencileri kabul
eden üniversitelerin, gelecek olanlara da yurtlarda kalacakları yerleri
ayarlaması iyi olur. Bizim çocuklarımız da bu vesileyle burada
zorluk çekmezler ve eğitimlerini iyi bir şekilde tamamlarlar.
Amacımız, Azerbaycandan gelen öğrencilerin yurt problemlerinin
üniversiteler tarafından çözümlenmesi.
Demek ki bu yurt
problemi, bırakın Türkiyeyi uluslararası da bir hâl
almış durumda. O hâlde önemli bir sorundur ve bunun üzerinde ciddi
bir biçimde durmak gerekir. Bu örnek bile, barınmanın üniversite
öğrencilerinin en can yakıcı sorunu olduğunu
göstermektedir. Bütün bu sorunların
araştırılmasının, irdelenmesinin, acil olarak
alınması gereken tedbirlerin ortaya konulmasının son derece
yararlı olacağını düşünüyor ve bu araştırma
önergesinin kabul edilmesini diliyor, saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk
Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Selçuk Özdağ, Manisa
Milletvekili. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
SELÇUK ÖZDAĞ
(Manisa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet
Halk Partisinin verdiği Meclis araştırma önergesi aleyhinde AK
PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Türkiye
Cumhuriyeti devleti kuruluşunun 90ıncı yılını
kutluyor. Cumhuriyet kurulmadan önce gerek Selçuklu gerekse Osmanlı
dönemlerinde bilim dünyasında söz sahibi olmuş bir milletin
çocuklarıyız. Dünyada kurulan ilk üniversitelere örnek olan Nizamiye
ve Nişabur medreselerini kurmuş bir milletin torunlarıyız.
Bu eğitim kurumları eliyle Batı dünyasına ve
insanlığa bilimin huzurunu, refahını, erdemliliğini
anlatmış bir milletiz.
Cumhuriyet Türkiyesi,
Birinci Cihan Harbinde Çanakkalede, velhasılıkelam yedi cephede ve
Kurtuluş Savaşında yetişmiş insan ve vatan
evlatlarının büyük çoğunluğunu kaybetti.
Klasik
sosyolojinin babası İbni Haldun şöyle seslenir Her zevalin bir
kemali, her kemalin de bir zevali vardır. der. Milletlerin hayatı insanların
hayatına benzerler; doğarlar, büyürler, gelişirler ve
yıkılırlar. Aynen Selçuklu da, Osmanlı da büyüdü,
gelişti ve yıkıldı. Ardından, küllerimizden bir Anka
kuşu gibi Türkiye Cumhuriyeti devletini kurduk. Şimdi, devletimiz ve
milletimiz eğitim konusunda üzerine düşeni yapmaya
çalışıyor.
Değerli
milletvekilleri, üniversiteler bir ülkenin geleceğidir. İnsan
sermayemizin kalitesi ne kadar yükselirse toplum olarak o kadar ileri gider,
problemlerimizi barış içinde çözeriz. Hindistanlı bir siyasetçi
Hindistanın gücü sahip olduğu doktoralı elemanlar kadardır.
demiştir. Ne kadar çok okuyanınız, eğitimli,
yetişmiş kadronuz olursa o kadar güçlü olursunuz. Günümüz
dünyası gücü silahla, askerle, nüfusla değil, eğitimle, bilgiyle
ölçmektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri için üniversitelerine,
bilimsel yayın sayılarına ve alınan patent
sayısına bakılmaktadır. Bugün modern ve gelişmiş
ülkeler bilgiyi ihraç ederek para kazanmaktadırlar.
Hiç şüphesiz
bilginin döl yatağı üniversitelerdir. Öğrencilerimiz ne kadar
rahat ve ne kadar huzurlu bir ortamda eğitim alırlarsa o kadar
verimli olurlar. Hükûmetimizin gayesi de gençlerimize ideoloji değil,
bilim yapabilecek en iyi ortamı sağlamaktır. AK PARTİ ve
hükûmetleri döneminde eğitim konusuna her zamankinden daha fazla önem
verilmiş ve hamleler yapılmıştır. AK PARTİ
Hükûmeti olarak yükseköğretime dair vizyonumuz her geçen gün daha
sağlam ve daha demokratik biçimde bütün katılımcıları
kapsayacak hâle gelmiştir. 1980lerin başında 26 üniversiteden
oluşan yükseköğretim vizyonu 2001 yılında devlet ve
vakıf dâhil 76 üniversiteye ulaşabilmiştir. 2002
yılında AK PARTİnin iktidarıyla birlikte bütün
engellemelere rağmen üniversite vizyonu toplumun bütün kesimleriyle
iş birliği yapılarak 2013 yılı itibarıyla 104ü
devlet 72si vakıf olmak üzere 176 üniversiteye
ulaşmıştır. İktidarımızın her ile bir
üniversite hedefini gerçekleştirmesiyle birlikte halkımız ile
aydınlarımız arasındaki uçurum büyük ölçüde kapanmıştır.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Sayın Vekilim, yurtlara gel yurtlara.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Bu durum milletleşme sürecinin ve bölgesel geçişlerin
artmasına imkân sağlamıştır; bu vesileyle toplumsal
bağlar kuvvetlendirilmiştir. Bu politika gelecekte daha da
genişletilerek büyük ilçelerde de müstakil üniversiteler kurulmasına
kapı aralayacaktır. Her ile en az bir üniversite açarak
ortaöğretime nazaran daha çok masraf gerektiren üniversite tahsili
halkımızın ayağına getirilmiş ve aileler uzakta
öğrenci okutma yükünden kurtarılmıştır.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Yurtlara gelin, yurtlara.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) - Oraya geliyorum Sayın Öz.
Cumhuriyet
tarihinde AK PARTİ hükûmetleri öncesinde kurulan üniversite
sayısının 2 katından fazlası bizim
iktidarımız döneminde kurulmuştur. Hükûmet olarak
yükseköğretime neden önem verdiğimizi ve yeni açılan
üniversiteler sayesinde neler kazandığımızı
açıklayacak olursak; değerli milletvekilleri, dün üniversiteler
ideolojik renklerle uğraşıyordu, şimdi ise bilim üreten,
bilimsel ölçülere önem veren kurumlar hâline gelmiştir. Fırsat
eşitliği demokrasinin, adaletin en önemli unsurlarından biridir.
İnançlarından, tercihlerinden ötürü insanları bu hayat
yarışına geriden başlatmak kimsenin hakkı ve haddi
değildi ama hak kabul ettiler, haksızlık yapıp adaletsizlik
yaptılar. Böyle bir düşünce demokrasiyi de, insan haklarını
da rafa kaldırmak demektir.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Vekilim, bu çocuklar açıkta, açıkta! Yurtlara gelin. Kaç
tane yurt açtınız? Yurtlarda değil, hep açıkta çocuklar!
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Zira rekabet yoksa kalite yoktur. Yapılan her iş
beyhudedir.
Üniversiteye
giriş sınavlarında katsayı adaletsizliğini gidererek
meslek liseleri için de fırsat eşitliğini temin ettik.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Adaletsizlik!.. Yoksul çocuklar hep açıkta.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) - İmam-hatip liselerinin
önünü kesmek adına bütün eğitim sistemini altüst eden zihniyetin halk
üzerinde oluşturduğu travmayı yaptığımız düzenlemelerle
telafi ettik, ülkenin, üretimin ve gençlerin önündeki bariyerleri kaldırdık.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Annesi, babası çalışmayan çocuklara yurt
çıkmıyor. Kime yurt çıkıyor?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) - Değerli milletvekilleri, şimdi sayılarını
hızla artırdığımız bu üniversitelerimizde okuyan
kardeşlerimizin barınma durumundan bahsedelim.
İktidara
geldiğimiz 2002 yılında ülkemizde yaklaşık 80
üniversite vardı. Bu üniversitelerde okuyan öğrencilerimizin
barınması için Kredi ve Yurtlar Kurumu bünyesinde toplam 193 yurt
bulunmaktaydı.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Var olan yurtları şehir içinden şehir
dışına taşıdınız;
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) - Bu yurtlarda toplam barınma kapasitesi sayısı ise
188 bin idi. Yatak kapasitemiz ise ancak 8, 10, 16 kişilik büyük odalarda
ranza sistemiyle sağlanabilmekteydi. Öğrencilerimiz bu büyük odalarda
rahatça ders çalışamıyorlar ve büyük sıkıntılar
içindeydiler. 2002 yılında 193 yurt ile 188 bin olan yatak kapasitesi
bugün geldiğimiz noktada 365 yurt ile 310 bine ulaşmıştır.
2011 yılında 20 bin, 2012 yılında 36.820, 2013 yılında
ise 22.814 yatak kapasitesiyle artırımı gerçekleştirdik.
2013 yılında Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarımıza
başvuran öğrenci sayısı 373 bin olmuştur. Bu
başvuran öğrencilerimizden 110.500ü yurda yerleştirilmiş,
şu an itibarıyla 8 bin yatak ise boş bulunmaktadır. Bu boş
kapasite, öğrencisi az olan okulların bulunduğu yerlerde veya
fazla talep olmayan yurtlardadır.
Burada önemli
vurgulamamız gereken ise bu kapasitenin konforuyla alakalıdır.
Bugün geldiğimiz noktada büyük odalar tamamen
kaldırılmıştır, 8 kişilik odalar ise bir yıl
içerisinde iptal edilecektir.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Konfor değil açıkta çocuklar, açıkta.
Buzdolabından bahsediyorsunuz ama çocukların yurtları yok.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Böylece öğrencilerimizin büyük çoğunluğu bazalı
yataklarda barındırılacaktır. Yatak kapasitemizi
arttırmak için çalışmalarımız hızla devam
etmektedir. Toplam 183 adet inşaat projemiz devam etmektedir. Bu 183 yurt
projesinin toplam yatak kapasitesi 123.360tır. Bu
yurtlarımızın 18 adedinin inşaatı
tamamlanmıştır, 18.450 kapasitelidir; 61 adedin
inşaatı devam etmektedir, 31.380 kapasitelidir; 5 adedi sözleşme
aşamasındadır, 3.900 kapasitelidir; 29 adedi ihale
aşamasındadır, 15.540 kapasitelidir; 28 adedi proje adaptasyon
aşamasındadır, 21.500 kapasitelidir; 10 adedi arsa
MUSA ÇAM
(İzmir) Hoca, yurtları niye ayırdınız? Yurtları
niye ayırdınız Hoca?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) -
bilgileri çalışmaları devam etmektedir, 5.940
kapasitelidir.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Hocam, Muradiye Yurdundaki öğrencileri niye şehir içine gönderdiniz?
Ege Üniversitesindeki çocukları niye dışarıya gönderdiniz?
Kampüslerdekini niye ayırdınız?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) 32 adet toplam 26.600 kapasiteli yurt projesi Kalkınma
Bakanlığı tarafından onaylanarak 2013 yılı
yatırım programına alınmıştır.
MUSA ÇAM
(İzmir) Hocam yurtları İzmirde niye ayırdınız?
İzmirdeki öğrencileri niye Bornovaya gönderdiniz Hoca?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) - Görüldüğü gibi, geçen zaman içerisinde hem
yurtlarımızın yatak kapasitesi önemli ölçüde
arttırılmış hem de yurtlarımızın kalitesi ve
konforu yükseltilmiştir. Sadece 2013 yılı yaz aylarında
yurtlarımıza 32 bin adet buzdolabı alınmış,
odalara yerleştirilmiş, 5 bin adet çamaşır makinesi, 2.500
adet kurutma makinesi alınmış, yurtlarımıza gönderilmiştir;
310 bin adet elyaf yorgan ve nevresim takımı alınmış,
eskiyen yataklar değiştirilmiştir. Bütün yurtlarımızda
öğrencilerimize ücretsiz İnternet imkânı verilmiştir. Kredi
ve Yurtlar Kurumunun yurtlarının dışında özel yurtlar
ve üniversitelerin kendi yurtlarıyla da öğrencilerimize
barınma imkân
sağlanmaktadır.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Evet, işte oraya gel, özel yurtlara gönderiyorsunuz
çocukları, onun için ayırıyorsunuz.
MUSA ÇAM
(İzmir) Özel kız yurtlarını niye
ayırdınız, anlatsana bir daha Hoca?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Ülkemiz genelinde 4.361 özel yükseköğretim yurdu ve
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Özel yurtlara müşteri sağlamaya
çalışıyorsunuz.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) -
bu yurtlarda -iyi dikkatli dinleyin- 399.472 yatak kapasitesi
mevcuttur.
MUSA ÇAM
(İzmir) Yurtları niye ayırıyorsunuz İzmirde? Onu
bir daha anlatsana, anlatsana!
BAŞKAN
Sayın Çam, lütfen
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Asıl sorun orada.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Bu yurtlarımızda 210 bin öğrenci
barınmaktadır. Bunun yanında üniversitelerimizin kendi
bünyelerinde bulunan yurtların da 32 bin yatak kapasitesi mevcuttur.
Değerli
milletvekilleri, yurtlarımızda kalan öğrencilerimiz için sadece
yatak kapasitemizi artırmakla kalmadık, öğrencilerimize verilen
burs ve kredi miktarlarında da önemli artışlar
sağladık. 2002 yılında AK PARTİ hükûmetleri göreve
başlamadan önce öğrencilerimize 45 lira kredi verilirken bugün bu
rakam 280 liraya çıkmış, kredi, 200 lirası yemek
yardımı olmak üzere 480 liraya ulaşmıştır. Ayrıca,
hükûmetlerimiz döneminde bununla yetinmeyerek yüksek lisans ve doktora
öğrencilerine de kredi verilmeye başlanmıştır.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Herhâlde yani artıracaksınız, aynı
bıraksaydınız bir de.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Yüksek lisans öğrencilerine 560, doktora öğrencilerine
ise 870 lira kredi verilmektedir. Kredi Yurtlar Kurumu bünyesinde de 2002
yılından bugüne büyük artış
sağlanmıştır. 2002 yılında 494 milyon olan bütçe
2013 yılında 5 milyar 328 milyon 558 bine
ulaşmıştır.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Kredi Yurtlar Kurumu çıkmayanları neden özel yurtlardan
arıyorlar? Kim veriyor bu telefon numaralarını?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Değerli milletvekilleri, bugün öğrencilerimiz bir yandan
Kredi Yurtlar Kurumunun yurtlarında kalırken, bir diğer yandan
da yap-işlet-devretle -herhâlde bazılarının bundan haberi
yok- yaklaşık yirmiye yakın
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Var, var, var.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Var, var. Biz de onu soruyoruz.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla)
üniversitede on dokuz yıllık, yirmi dokuz
yıllık, otuz dokuz yıllık ve kırk dokuz
yıllık anlaşmalarla buralarda öğrencilerimize dört
yıldızlı, beş yıldızlı oteller ayarında
konfor imkânı sağlanmakta ve buralar yaşam merkezleri hâline
dönüştürülmektedir.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Otel istemiyorlar, sadece gidebilecekleri yurt istiyorlar.
Ticarethane mi burası?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Ayrıca, değerli milletvekilleri, buralarda
öğrencilerimiz Kredi Yurtlarda kalmıyorlar sadece, bu tür
yap-işlet-devretlerde kalıyorlar, özel yurtlarda kalıyorlar,
evlerde kalıyorlar, zaman zaman ailelerinin almış olduğu
evlerde kalıyorlar. Herkes statüsüne göre, imkânları oranında
herkes bir yerde kalmaktadır.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Statüsüne göre, değil mi? Yoksullar kalmasın, değil
mi?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Siz özel sektöre karşı mısınız?
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Siz özel yurtlara karşı mısınız? Devlet
yurtlarına karşı değilsiniz biliyorum ama bunlara niye
karşısınız? Aynı zamanda geçen sene burada Yüzde
1lik milletvekili kontenjanına karşıyız. diyordunuz, bu
sene de Niye kaldırıldı? diyorsunuz.
ALİ
SERİNDAĞ (Gaziantep) Gene karşıyız, gene
karşıyız.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) İyi oldu, eşitlik sağlandı. Kredi Yurtlar
Kurumu, Gençlik ve Spor Bakanlığı çok ciddi bir şekilde,
başarılı bir şekilde hizmetlerine devam ediyor ve bu
hizmetlere devam edeceğiz ve inşallah fırsat
eşitliğini sağlamaya devam edeceğiz. Öğrencilerimizi
daha konforlu yerlerde barındıracağız.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) Bu mu fırsat eşitliği?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Devamla) Teşekkür ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan
Sayın
Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Sayın hatip milletvekillerini habersizlikle
suçladı, Sizin bundan haberiniz yok. dedi. Lütfen bir dakika söz
istiyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Hepimize hakaret etti.
BAŞKAN Ne
diye söz istiyorsunuz? Sataşma nedeniyle mi?
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Evet.
BAŞKAN
Buyurun Sayın Aslanoğlu.
Bir dakika talep
ettiniz, iki dakika veriyorum.
Buyurun.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlunun, Manisa Milletvekili Selçuk Özdağın CHP grup
önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan, sayın hatip çıktı,
on dakika konuştu. Bir tek kelime istiyorum kendisinden. Türkiyede
üniversite öğrencilerinin yurt sorunu var mı, yok mu?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Manisa) Açıkta kalan kimse yoktur. Açıkta kimse yoktur.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Anlamadım. Açıkta kalan kimse yok.
diyorsun, öyle mi? Yazıklar olsun!
SELÇUK ÖZDAĞ
(Manisa) Açıkta kimse yok.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Olmadı, yalan bu Selçuk Hoca.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Yazıklar olsun!
SELÇUK ÖZDAĞ
(Manisa) Sana yazıklar olsun!
BAŞKAN
Sayın Aslanoğlu, lütfen
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Ben sana yarın bin tane öğrenci
getireceğim, yerleştirecek misin?
SELÇUK ÖZDAĞ
(Manisa) Getir!
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Açıkta kalan öğrencileri size gönderelim o zaman.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Manisa) Getir!
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Yapmayın, yapmayın!
İki,
Sayın Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı burada. Yirmi yıl, yirmi
dokuz yıl değil, on beş yıldır. Kanun beş
yıl geldi. Ben rica ettim kendisine: Gel, bunu, yap-işlet-devreti on
beş yıl yapalım. Onda imzası olan kişi benim. Buna
haberi yok diyemezsiniz. Doğru mu Sayın Elvan?
MEHMET ÖNTÜRK
(Hatay) Sizi kastetmedi.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Ben değil. Haberiniz yok sizin. dedi.
Bizim her
şeyden haberimiz var. Bu ülkenin her türlü duyarlı sorunundan da
haberimiz olur.
Peki, ben, bize
gelen tüm talepleri size göndereceğim, Açıkta öğrenci yok.
diyorsunuz, yerleştirmezseniz yazıklar olsun size!
Hepinize
saygılar sunarım.(CHP sıralarından alkışlar)
HALİDE
İNCEKARA (İstanbul) Torpil yok.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Arkadaşlar, tüm öğrencileri
beyefendiye gönderin. Açıkta öğrenci yok. dedi.
BAŞKAN -
Teşekkür ediyorum.
SELÇUK ÖZDAĞ
(Manisa) Sayın Başkan, bir dakika efendim.
BAŞKAN
Lütfen Sayın Özdağ, lütfen
SELÇUK ÖZDAĞ
(Manisa) Yazıklar olsun kelimesini kullandı bana. Nasıl
kullanabilir böyle bir kelime? Ya özür dileyecek veyahut da ben kendisine
sözlerini aynen iade ediyorum.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu ve 23 milletvekilinin yükseköğrenim
öğrencilerinin barınma sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 2/5/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına vermiş olduğu Meclis araştırması
önergesinin, Genel Kurulun 9 Ekim 2013 Çarşamba günkü birleşiminde
sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisini
III.- Y O K L A M A
(CHP
sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
MUHARREM İNCE
(Yalova) Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.
BAŞKAN
Yoklama talebi var, yerine getireceğim.
Sayın
İnce, Sayın Serindağ, Sayın Tanal, Sayın
Aslanoğlu, Sayın Öner, Sayın Köktürk, Sayın Çam, Sayın
Atıcı, Sayın Öz Sayın Haberal, Sayın Sapan, Sayın
Bayraktutan, Sayın Bulut, Sayın Özkan, Sayın Kaptan, Sayın
Aldan, Sayın Gök, Sayın Köprülü, Sayın Tayan, Sayın Köse.
Evet, iki dakika
süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 16.08
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.19
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER:
Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
----- 0 -----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5inci
Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisinin oylamasından önce yapılan
yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi
yoklama işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama için iki
dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, yapılan ikinci yoklamada da toplantı
yeter sayısı bulunmadığından, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin, Irakın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidinin ve
saldırılarının bertaraf edilmesi amacıyla, sınır
ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere, Irakın PKK teröristlerinin
yuvalandıkları kuzey bölgesi ile mücavir alanlara gönderilmesi ve
görevlendirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisinin 17/10/2007 tarih ve 903
sayılı Kararıyla Hükûmete verilen 8/10/2008, 6/10/2009,
12/10/2010, 5/10/2011 ve 11/10/2012 tarihli 929, 948, 975, 1005 ve 1026
sayılı kararları ile birer yıl uzatılan izin süresinin
Anayasanın 92nci maddesi uyarınca 17/10/2013 tarihinden itibaren
bir yıl daha uzatılmasına dair Başbakanlık tezkeresi
ile kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer
işleri sırasıyla görüşmek için 10 Ekim 2013 Perşembe
günü, alınan karar gereğince saat 14.00te toplanmak üzere
birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 16.23