TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
7nci
Birleşim
22
Ekim 2013 Salı
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Kars Milletvekili
Yunus Kılıç ın, Dünya
Gıda Gününe ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Ağrı
Milletvekili Halil Aksoyun, hasta tutuklu ve hükümlülerin durumları ile
cezaevlerinde yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı
konuşması
3.- Ankara Milletvekili
Levent Gökün, Ankaranın başkent oluşunun 90ıncı
yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Mersin Milletvekili
Ali Özün, 18/10/2013 tarihinde Mersinin Bozyazı ilçesinde
yaşanan hortum felaketine ilişkin açıklaması
2.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçerinin, Ankara Büyükşehir Belediyesinin Kurban
Bayramında su borularını değiştirmesinin ve ODTÜdeki
ağaçları kesmesinin AKPnin ranta hizmet eden belediyecilik
anlayışının örnekleri olduğuna ve bu
anlayışı kınadığına ilişkin
açıklaması
3.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, Kırklareli ilinin Vize ilçesine
bağlı Akpınar köyünde yeni bir çimento fabrikası kurulmak
istenmesinin doğru bir karar olmadığına ilişkin
açıklaması
4.- Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaşın, Mimar Oktay Ekinciyi rahmetle
andığına ve Çanakkaledeki sağlık sorunlarına
ilişkin açıklaması
5.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, Tunceli TEDAŞta çalışan
işçilerin sorunlarına ve Tuncelinin köylerine elektrik
verilemediğine ilişkin açıklaması
6.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüzün, Iğdır Müftüsünün ve Iğdır
Valisinin görevlerini kötüye kullandıklarına ilişkin
açıklaması
7.- Muş
Milletvekili Demir Çelikin, Dünya Gıda Gününde, yeryüzünde milyonlarca
insanın gıdaya erişiminde adaletsizlik olduğuna
ilişkin açıklaması
8.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Caferi ve Alevi inancına mensup
vatandaşların Gadîr-i Hum Bayramını
kutladığına ve ODTÜ arazisinden geçirilmek istenen yolla ilgili
olarak Ankara Büyükşehir Belediyesinin, Ankara Valiliğinin ve güvenlik
güçlerinin takındığı tutumun demokrasiye, insan
haklarına ve özgürlüklere aykırı olduğuna ilişkin
açıklaması
9.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutçanın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin
ODTÜye yaptığı baskını
kınadığına, Balıkesirin Dursunbey ilçesinde
Sağlık Bakanlığına bağlı hastanede
branş doktorlarının bulunmadığına ve Dursunbeyin
Süleler köyünde sulama birliği kurulmasına izin verilmediğine
ilişkin açıklaması
10.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, Tokat ili Erbaa ilçesi Gökal beldesindeki heyelan
nedeniyle AFADdan herhangi bir yardım yapılmadığına
ve mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
11.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygünün, Tunceli TEDAŞta çalışan
işçilerin sorunlarına ve Tuncelinin köylerine elektrik verilemediğine
ilişkin açıklaması
12.- Iğdır
Milletvekili Sinan Oğanın, Iğdır Müftüsünün
Iğdır halkıyla ilgili hazırladığı rapora
ilişkin açıklaması
13.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğütün, Çankırının
Kurşunlu ve Çerkeş ilçelerindeki fabrikalarda çalışan işçilerin
durumuna ilişkin açıklaması
14.- İzmir
Milletvekili Alaattin Yükselin, İzmir Millî Eğitim Müdürlüğünün
taşımalı eğitimle ilgili görevlerini yerine
getirmediğine ilişkin açıklaması
15.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmazın, bu yılın
haşhaş kapsülleri fiyatlarının belirlenmesi ve üreticilerin
mağduriyetinin giderilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
16.- İzmir
Milletvekili Musa Çamın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığını ve Hükûmeti iş cinayetleri konusunda daha
duyarlı olmaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
17.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcının, Alevi vatandaşların
Gadîr-i Hum Bayramını kutladığına ve Mersinin
Bozyazı ilçesinde yaşanan hortum felaketine ilişkin
açıklaması
18.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin, Ankara
cadde ve sokaklarının otopark olarak kullanılmamasına
yönelik Danıştay kararına uymadığına ilişkin
açıklaması
19.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbabanın, vatandaşların Malatya
Arapgirde yapılmak istenen HESe karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
20.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmazın, Çukurovadaki çiftçilerin sorunlarına
ilişkin açıklaması
21.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydının, ODTÜden geçirilmesi planlanan yola
ilişkin açıklaması
22.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acarın, Antalya Manavgattaki Ahmetler Kanyonunun
HES projesiyle yok edilmek üzere olduğuna ilişkin
açıklaması
23.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Manisanın Soma ilçesinde yaşanan maden
kazasına ilişkin açıklaması
24.- Hatay Milletvekili
Refik Eryılmazın, Suriye ile aramızdaki sınır
kapılarının durumuna ilişkin açıklaması
25.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlunun, tutuklu milletvekili Engin Alanın
durumuna ilişkin açıklaması
26.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali
Susamın, İzmirde Kurban Bayramı sırasında beyin
kanaması geçiren bir vatandaşın durumuna ve kamu hastanelerinde
doktor ve personel açığına ilişkin açıklaması
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba ve 19 milletvekilinin, bazı illerde Alevi
vatandaşlara yönelik meydana gelen olayların nedenlerinin ve
faillerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/738)
2.- Tokat Milletvekili
Orhan Düzgün ve 21 milletvekilinin, domates tohumu konusundaki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/739)
3.- Hatay Milletvekili
Mehmet Ali Ediboğlu ve 19 milletvekilinin, Hatayın İskenderun
ilçesinde yeşil alan olarak planlanan arazinin bir firmaya
kiralanması hususunun araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/740)
B) Duyurular
1.-
Başkanlıkça, tekraren, Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerini
yapmak üzere toplanacağı gün, saat ve yere ilişkin duyuru
C) Önergeler
1.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprakın, (2/67) esas numaralı Türk Ceza
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/121)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- CHP Grubunun,
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve arkadaşlarının 2011
genel seçimlerinde halk tarafından seçilmiş olmalarına rağmen,
hâlen kaçma şüphesi ve delilleri karartma olasılığı
sebep gösterilerek cezaevlerinde tutulan 7 milletvekilinin hukuki
durumlarının araştırılması ve tutukluluk
hâllerinin sonlandırılması ile görevlerine
başlamalarının sağlanması amacıyla 22/10/2013 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş
olduğu Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun
22/10/2013 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbabanın, Çankırı Milletvekili
İdris Şahinin CHP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
2.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Çankırı Milletvekili
İdris Şahinin CHP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında CHP Grup Başkanına
sataşması nedeniyle konuşması
3.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydının, Malatya Milletvekili Veli
Ağbabanın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında AK PARTİ Grup Başkanına
sataşması nedeniyle konuşması
4.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydının sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında CHP Grup Başkanına
sataşması nedeniyle konuşması
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Tunceli Milletvekili Kamer Gençin,
Libyadaki muhalif gruplara yapılan yardımlara ilişkin
Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/116) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
2.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Elâzığda 112 acil istasyonlarının
artırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/2879) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
3.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Devlet hastanelerinde yatak sayısının
yetersiz olduğu iddiasına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3002) Cevaplanmadı
4.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahan, Kars, Iğdır ve Ağrı illerindeki
ağız ve diş sağlığı merkezlerindeki diş
hekimi açığına ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3638) Cevaplanmadı
5.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Gümüşhane ve Bayburttaki Bakanlık
çalışanlarına ve çalışanlar arasındaki maaş
farklılıklarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/3749) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
6.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Kars, Iğdır ve Ağrıdaki Bakanlık
çalışanlarına ve çalışanlar arasındaki maaş
farklılıklarına ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3750) Cevaplanmadı
7.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahandaki Bakanlık çalışanlarına ve
çalışanlar arasındaki maaş farklılıklarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/3752) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
8.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahandaki aile hekimlerinin sorunlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/3757) ve Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlunun cevabı
9.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Kars, Iğdır ve Ağrıdaki aile hekimlerinin
sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/3759) ve Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
10.- Adana Milletvekili Ali
Halamanın, Bakanlığa bağlı birimlerde
çalışan taşeron işçilere ilişkin sözlü soru önergesi
(6/3792) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
11.- Gaziantep Milletvekili Mehmet
Şekerin, Gaziantepin Araban Devlet Hastanesinde çocuk
hastalıkları uzman doktoru bulunmamasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/3813) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
12.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Bakanlığa bağlı hastaneler ile üniversite
hastanelerindeki normal ve sezaryen doğum sayılarına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3848)
Cevaplanmadı
13.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Kırım Kongo kanamalı ateşi vakalarına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3849)
Cevaplanmadı
14.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, sezaryen doğumlarda etiyolojilere ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3850) Cevaplanmadı
15.- İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın, İstanbulun Şile ilçesine bağlı bir
mahallenin sorunlarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/3866) Cevaplanmadı
16.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, eczacıların reçetesiz ilaç
satılmaması konusunda uyarıldığı iddiasına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3948) ve Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
17.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, AMATEMlere ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3950) Cevaplanmadı
18.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, nakil bekleyen hastalar için organ
sıkıntısı yaşanmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/3951) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
19.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, yerli aşı çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/3952) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
20.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin
Türkoğlunun, Osmaniye Devlet Hastanesi bünyesindeki fizik tedavi ve
rehabilitasyon ünitesinin Osmaniye dışında bir ilçeye
taşınıp taşınmayacağına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/3984) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
21.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, sağlık hizmetlerindeki ücret
artışı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/3996)
ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
22.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Bakanlık bünyesinde boş bulunan memur
kadrolarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3998) Cevaplanmadı
23.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, aile hekimliği uygulaması ile birlikte
kapatılan sağlık ocağı ve sağlık evlerine
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3999)
Cevaplanmadı
24.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Engelli Memur Seçme Sınavına ve boş
engelli kadrosuna ilişkin sözlü soru önergesi (6/4007) ve Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
25.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, 2012 yılında ülkemizde yapılan hastane
sayısına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4009) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
26.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen
taşınır mal satışlarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/4042) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
27.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Domaniç Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4076) Cevaplanmadı
28.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Emet Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4077) Cevaplanmadı
29.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Gediz Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4078) Cevaplanmadı
30.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Tavşanlı Devlet Hastanesinin uzman
doktor ve sağlık personeli ihtiyacına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/4079) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
31.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Simav Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/4080) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
32.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Bakanlık kadrolarına ve personel durumuna
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/4081)
Cevaplanmadı
33.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Bakanlık personelinin görev yeri
değişikliklerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/4082) Cevaplanmadı
34.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Altıntaş Devlet Hastanesinin uzman
doktor ve sağlık personeli ihtiyacına ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/4084) Cevaplanmadı
35.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Çavdarhisar Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4085) Cevaplanmadı
36.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahyanın Şaphane ilçesine Devlet Hastanesi
yapılması talebine ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/4086) Cevaplanmadı
37.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahyanın Hisarcık ilçesine Devlet
Hastanesi yapılması talebine ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4087) Cevaplanmadı
38.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahyanın Pazarlar ilçesine Devlet Hastanesi
yapılması talebine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4088) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
39.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, depremden sonra boşaltılan Simav Devlet Hastanesi
hizmet binalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4090) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
40.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Kahramanmaraştaki hasta yatak sayısına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/4257)
Cevaplanmadı
41.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, verem vakalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/4283) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
42.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, tıbbi aşı ithalatı ile yerli
aşı çalışmalarına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/4286) Cevaplanmadı
43.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, damacana dolumu yapan tesislerin denetimine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/4287) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
44.- MHP Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, aşırı kiloya bağlı
hastalıklara ilişkin sözlü soru önergesi (6/4289) ve Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
45.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, tıbbi ilaç ithalatına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/4300) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
46.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, meslek hastalıkları hastaneleri ile meslek
hastalığı kapsamına alınmayan hastalıklar
yüzünden mağdur olan işçilere ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/4301) ve Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlunun cevabı
47.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, yerli ilaç sanayisine ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/4304) Cevaplanmadı
48.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Kahramanmaraştaki Kırım Kongo
kanamalı ateşi vakalarına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/4325) ve Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlunun cevabı
49.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, vekil ebe, hemşire ve sağlık elemanı
olarak görev yapan personelin sorunlarına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/4383) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
50.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, 4/C statüsünde çalışan personele ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/4568) Cevaplanmadı
51.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, ücretsiz personel servisi uygulaması bulunup
bulunmadığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4571) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
52.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, çocuk ölümlerinin azaltılmasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/4628) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi
Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Gençin; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80)
(S. Sayısı: 156)
2.- Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
3.- Orta Asya ve
Kafkaslar Bölgesel Balıkçılık ve Su Ürünleri
Yetiştiriciliği Komisyonu Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Dışişleri
Komisyonu Raporları (1/498) (S. Sayısı: 173)
XI.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Ankara Milletvekili Levent Gökün,
bir yapı kooperatifi üyelerinin Kuzey Ankara Girişi Kentsel
Dönüşüm Projesinden kaynaklanan mağduriyetlerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/22220) Ek cevap
2.- Van Milletvekili Nazmi Gürün,
sınır karakollarının yapımında harcanan bütçeye
ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmazın
cevabı (7/25652)
3.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan
Tanrıkulunun, gazilerin kamuda istihdamı ile ilgili çeşitli
hususlara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/25815)
4.- Adana Milletvekili Ali
Demirçalının, Diyanet İşleri
Başkanlığı temsilcilerinin bazı
açıklamalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/26138)
5.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Adanadaki mevsimlik tarım işçilerinin
durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/26677)
6.- İstanbul Milletvekili Celal
Adanın, soru önergelerine ve bunların
cevaplandırılmasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/26685)
7.- Muğla Milletvekili Nurettin
Demirin, Muğlanın Milas ilçesinde 7 kişinin hayatını
kaybettiği bir tesisle ilgili iddialara ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/26687)
8.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Yozgattaki mevsimlik tarım işçilerinin
durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/26689)
9.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Ordudaki mevsimlik tarım işçilerinin
durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/26692)
10.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Malatyadaki mevsimlik tarım işçilerinin
durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/26693)
11.- Malatya Milletvekili Veli
Ağbabanın, Malatya birinci ve ikinci organize sanayi bölgelerindeki
atık suların arıtılmadığı iddiasına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/26701)
12.- İstanbul Milletvekili Celal
Adanın, Bakanlık tarafından düzenlenen toplantılara
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/26707)
13.- İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulunun, Gezi Parkı olayları sırasında
verilen sağlık hizmetlerine ve eylemcilere tıbbi müdahalede
bulunan doktorlarla ilgili soruşturmalara ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun cevabı (7/26971)
14.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, 2002-2013 yılları arasında mülakat ile
işe alınan personele ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/27108)
15.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Gümüşhane ve Bayburttaki bazı eğitim hizmeti
uygulamalarıyla ilgili çeşitli hususlara ilişkin sorusu ve Millî
Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın cevabı (7/27288)
16.- İstanbul Milletvekili Celal
Adanın, Bakanlık kadrolarında istihdam edilen engelli personel
sayısına ve engelli personele yönelik çalışmalara
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/27493)
17.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, müşavir ve danışman kadrolarına
atanan personele ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/27496)
18.- İzmir Milletvekili Rahmi
Aşkın Türelinin, iş kazalarına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/27497)
19.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, SGK prim borçlarının
yapılandırılmasına yönelik çalışmalara
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin
cevabı (7/27502)
20.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, terör eylemleri nedeniyle gazi olan
vatandaşların sağlık harcamaları ile ilgili sorunlara
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/27505)
21.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Kırşehirdeki mevsimlik tarım
işçilerinin durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/27511)
22.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Kayserideki mevsimlik tarım işçilerinin
durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/27512)
23.- İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulunun, TOKİnin faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı
(7/27886)
24.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçerinin, denize atık bırakılması nedeniyle kesilen
cezalara ve alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı
(7/27887)
25.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçerinin, hızlı ve çarpık kentleşmenin neden
olduğu çevre kirliliğine ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı
(7/27922)
26.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıakanın, personel alımlarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Faruk Çelikin cevabı (7/28140)
27.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıakanın, Bakanlıktaki boş engelli kadrolarına
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/28242)
28.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıakanın, olası bir depremin etkilerinden korunmak için
yapılan çalışmalara ve personele yönelik eğitimlere
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/28246)
29.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Nevşehirdeki mevsimlik tarım
işçilerinin durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28249)
30.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Balıkesirdeki mevsimlik tarım
işçilerinin durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28250)
31.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Giresundaki mevsimlik tarım işçilerinin
durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28251)
32.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıakanın,
personele dağıtılan ikramiyelere, hakkında soruşturma
açılan personele ve hizmet içi eğitimlere ilişkin sorusu ve
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı
(7/28252)
33.- İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulunun, Bakanlıktaki boş engelli kadrolarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/28260)
34.- Diyarbakır Milletvekili Emine
Aynanın, Muştaki kentsel dönüşüm çalışmalarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın
cevabı (7/28262)
35.- Diyarbakır Milletvekili Altan
Tan'ın, THY özel kalemdeki telefon hatlarına ilişkin sorusu ve
Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/28562)
36.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahanda tarım ve hayvancılıkla
uğraşan vatandaşların emekli olmalarının
kolaylaştırılmasına yönelik çalışmalara
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/28735)
37.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Kars, Iğdır ve Ağrıda tarım ve
hayvancılıkla uğraşan vatandaşların emekli
olmalarının kolaylaştırılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28736)
38.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Batman, Bitlis ve Bingölde tarım ve hayvancılıkla
uğraşan vatandaşların emekli olmalarının
kolaylaştırılmasına yönelik çalışmalara
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/28737)
39.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Gümüşhane, Bayburt ve Erzurumda tarım ve
hayvancılıkla uğraşan vatandaşların emekli
olmalarının kolaylaştırılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28738)
40.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Hakkâri, Muş ve Şırnakta tarım ve
hayvancılıkla uğraşan vatandaşların emekli
olmalarının kolaylaştırılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28739)
41.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Van, Siirt ve Adıyamanda tarım ve
hayvancılıkla uğraşan vatandaşların emekli
olmalarının kolaylaştırılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28740)
42.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Elâzığ, Şanlıurfa ve Diyarbakırda
tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların
emekli olmalarının kolaylaştırılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28741)
43.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Erzurum,
Gümüşhane ve Bayburtta yoksulluk primi devlet tarafından ödenen
vatandaşlara,
Ardahanda yoksulluk primi devlet tarafından
ödenen vatandaşlara,
Kars, Iğdır ve Ağrıda yoksulluk
primi devlet tarafından ödenen vatandaşlara,
Hakkâri, Şırnak ve Muşta yoksulluk
primi devlet tarafından ödenen vatandaşlara,
Bingöl, Bitlis ve Batmanda yoksulluk primi devlet
tarafından ödenen vatandaşlara,
Siirt, Van ve Adıyamanda yoksulluk primi devlet
tarafından ödenen vatandaşlara,
İlişkin soruları ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28742), (7/28743),
(7/28744), (7/28745), (7/28746), (7/28747)
44.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahanda İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeleri gereken
iş yerleri için teşvik sağlanmasına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/28748)
45.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Iğdırda İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeleri gereken
iş yerleri için teşvik sağlanmasına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/28749)
46.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Erzurumda İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeleri gereken
iş yerleri için teşvik sağlanmasına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/28750)
47.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ağrıda İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeleri gereken
iş yerleri için teşvik sağlanmasına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/28751)
48.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Karsta İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeleri gereken
iş yerleri için teşvik sağlanmasına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/28752)
49.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Bingöl ve Bitliste İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeleri gereken
iş yerleri için teşvik sağlanmasına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/28755)
50.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Hakkâri ve Şırnakta İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca
yükümlülüklerini yerine getirmeleri gereken iş yerleri için teşvik
sağlanmasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28756)
51.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Gümüşhane ve Bayburtta İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca
yükümlülüklerini yerine getirmeleri gereken iş yerleri için teşvik
sağlanmasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28757)
52.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Van ve Batmanda İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeleri gereken
iş yerleri için teşvik sağlanmasına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/28758)
53.- Muğla Milletvekili Mehmet
Erdoğanın, Muğlanın Milas ilçesinde metan gazı
nedeniyle 7 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/28761)
54.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, çocuk işçiliğine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/28765)
55.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, diğer kurumlardan naklen atanan personele ilişkin
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin
cevabı (7/28767)
56.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binicinin, Karamandaki mevsimlik tarım işçilerinin
durumlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/28770)
57.- İstanbul Milletvekili Haluk
Eyidoğanın, İstanbul Fikirtepedeki kentsel dönüşüm
çalışmaları ve riskli olarak belirlenen alanlara ilişkin
sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın
cevabı (7/28776)
58.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutanın, Artvin Cerattepede açılması planlanan maden
ocağını işletecek şirket tarafından düzenlenen
ÇED raporuna ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/28777)
59.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçerinin,
çevre konularında uluslararası kuruluşlarla yürütülen
çalışmalara ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı (7/28785)
60.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçerinin, 2002-2013 yılları arasında BM Çevre Programı
ile yürütülen çalışmalara ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı
(7/28786)
61.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçerinin, 2002-2013 yılları arasında çevrenin korunması
amaçlı bazı projeler kapsamında yürütülen çalışmalara
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/28789)
62.- İstanbul Milletvekili Atila
Kayanın, TOKİ aracılığıyla yapılan
inşaatlara ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktarın cevabı (7/28791)
63.- İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulunun, doğal kaynak suyu alımlarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/28796)
64.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, belediyelere yapılan mali yardımlara ilişkin
sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/29024)
65.- Kocaeli Milletvekili Lütfü
Türkkanın, ekonomik sıkıntı nedeniyle insanların
organlarını satışa çıkardıkları
iddiasına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayanın cevabı (7/29293)
66.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçerinin, yatırım teşvik belgesi verilen illere ilişkin
sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayanın cevabı
(7/29296)
67.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçerinin, Bakanlığın uygulamaya geçirdiği
AVBİS-Avlak Yönetim Bilgi Sistemine,
Endemik balık türlerinin
korunmasına yönelik çalışmalara,
İlişkin soruları ve Orman
ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/29573), (7/29575)
68.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçerinin, Doğu Karadeniz Bölgesine ait ihracat verilerine
ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayanın
cevabı (7/30006)
69.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Erzurum, Gümüşhane ve Bayburta yönelik proje ve
yatırımlara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayanın cevabı (7/30007)
70.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Kars, Iğdır ve Ağrıya yönelik proje ve
yatırımlara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayanın cevabı (7/30008)
71.- Tekirdağ Milletvekili Faik
Öztrakın, BOTAŞın geçmiş dönem vergi borçlarına ve
ithalden alınan KDV tahsilatındaki artışa ilişkin
sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/30332)
72.- İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın, bazı eski milletvekillerinin icra takibinde görev yapan
avukatları tehdit ettiği iddialarına ilişkin sorusu ve
Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/30343)
73.- İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulunun, İnşaat Mühendisleri Odasına yönelik
başlatılan vergi incelemesine ilişkin sorusu ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/30353)
74.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçerinin, 2002-2013 yılları arasında doğaya
bırakılan alabalık sayısına ilişkin sorusu ve
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/30463)
75.- İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulunun, kamu kaynakları kullanılarak
gerçekleştirilen yurt dışı seyahatlere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/30656)
76.- İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın, kamuda kadrolaşma iddialarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/30681)
77.- İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın, örtülü ödenekten yapılan harcamalara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/30751)
78.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri'nin, TİKA tarafından Afganistan Vardak Meydan-ı
Şehir Polis Eğitim Merkezine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Ziguinchor
Rabiatü'l İslam Eğitim Merkezi Kompleksi Projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Abadir
Enstitüsüne yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Filistin
Emniyet Teşkilatına yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Dakar
İslam Enstitüsüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Etiyopya
Dışişleri Bakanlığına yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Elita
Derneği ile Medya ve İletişim Alanında
İşbirliği Projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Vekâlet ile
Kurban Kesimi Organizasyonu kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Filistin Polis
Radyosu Kurulması Projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Fildişi
Mülteci Kampı Kouankan'a yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Ummah
Üniversitesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Gazze'deki
hastanelere yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Gazze
Şeridine ilaç temini işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından El-Kuds
Filistin Kültürünü Geliştirme Kurumuna yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Aziz Kiril ve
Metodiy Üniversitesi Türkoloji Bölümüne yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Arabayev
Kırgız Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümüne yönelik bir destek
projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Prizren'de
Kültürel Mirasın Korunmasına Destek Projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Lahor
Badşahi Camisinde bulunan kutsal emanetlerin korunmasına yönelik bir
destek projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Aydamon,
El-Kuaşra ve El-Biree beldelerine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gilan Alaaddin
Medresesi rehabilitasyon işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Filistinli
engelli mültecilere yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Reçane Metro
Bajraktari İlköğretim Okuluna yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sultan I.
Murad Hüdavendigar Türbesi rehabilitasyon işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Filistinli
engelli mültecilere yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Oş
Aktilek Devlet Okulu inşaatı işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Kosova Sinan
Paşa Camisine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Arslan Baba
Türbesi Müştemilatı yapım işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Talgar
Kazak-Türk Lisesi inşaatı işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Talas
Bölgesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Kazakistan'da
Araştırma ve Uygulama Serası Kurulması Projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Üsküp
Şehir Müzesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Hacı
Hasan Camisine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Oş
Bölgesi Klinik Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Celalabad
Bölgesi Klinik Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Kökçar köyüne
yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından
Kırgız Ulusal Askeri Lisesine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Oş
Şehrinde hastane inşaatı işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Kademçay
Semetey Kırgız-Türk Lisesine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Plav
Belediyesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Kabil
Üniversitesi Türkoloji Birimi Hizmet Binası inşaatı işi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Podgoritsa
Çocuk Hastalıkları Kliniğine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Bağdat
El-Razi Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Lübnan Sayda
Türk Travma ve Rehabilitasyon Hastanesi işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Muhammed
Fuzuli Elyazmaları Enstitüsüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Ayazdede
Şenlikleri çevre düzenlemesi işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Deyr
El-Balah'a yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Kalendiye
Mülteci Kampına yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gazze'ye su
temini işi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gazze'deki su
şebekelerinin rehabilitasyon işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Filistin sivil
toplum kuruluşlarına yönelik destek projeleri kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gazze
İslam Üniversitesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gazze Pediatri
Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Tubas
Türk-Filistin Dostluk Projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Gazze
Türk-Filistin Dostluk Hastanesi yapım işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Beyt Hanun'a
yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından El-Nasser
Belediyesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Han Yunus'a
yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gazze
Şeridi kıyı belediyelerine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Refah
Belediyesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Zeytun,
Şuraffa, Surani Dağı ve Remal'a yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gazze Nuseyrat
Belediyesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Cebaliye'ye
yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara
ilişkin.
TİKA tarafından Nuseyrat
Belediyesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Beyt Hanun
Belediyesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Han Yunus
Kesimevi Projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından El-Bireh'te
okul inşası işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Acara Hulo,
Keda, Çakvı Polikliniklerine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Batum Dil
Merkezine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından
Yılmazlı köyüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gine'ye
yönelik bir sağlık tarama projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gine Bissau
Belediyesi Tapu Kadastro Birimine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gine Conakry
Dışişleri Bakanlığına yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gine Bissau
Cumhurbaşkanlığı Konutuna yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Varketili
Yaşlılar Sosyal Merkezine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Konik
Karakoluna yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA bünyesindeki daire
başkanlıklarının hizmet binaları ile mal ve hizmet
alımlarına,
TİKA tarafından Rojaye
Butvoitsa köyüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Osmanagiç Cami
tadilatı işi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Danilovgrad
Sağlık Ocağına yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Rojaye 30
Eylül Lisesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Plav Devlet
Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
2002-2013 yılları
arasında TİKA tarafından gerçekleştirilen proje ve
faaliyetlere,
TİKA tarafından Osmangiç
Camisine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Maglaj
Kurşunlu Cami restorasyonu işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Jablanica
Ravna İlköğretim Okuluna yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Mostar
Makine-Trafik Lisesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Azerbaycan'da
gençlik merkezi kurulması işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından fuar, seminer
ve kongre gibi organizasyonlara katılım için verilen desteklere,
TİKA tarafından Mostar Cemal
Bijedic Üniversitesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Novi Travnik
Sultan Fatih Kreşine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Bosna-Hersek
Federal Polis Akademisine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sokullu Mehmet
Paşa Köprüsü işi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sanski Most
Şehrine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Taşkent
Yenidoğan Enstitüsüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Cevizcan Radyo
Televizyonuna yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından FENA Haber
Ajansına yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Arnavutluk'ta
Fiziksel Engelliler Fizyoterapi Merkezi kurulması işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Arnavutluk
Eğitim ve Bilim Bakanlığına yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Arnavutluk
İşkodra Sheh Shamia Lisesi Erkek Bölümüne yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından
İşkodra Meslek Edindirme Müdürlüğüne yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Ahıska
Gazetesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Afrika Uydu TV
Kanalına yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından
Arnavutluk'taki sporculara yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Almanah Dergi
Basımına Destek Projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Arnavutluk
Bektaşi Merkezine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Arnavutluk Elbasan
Bölgesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Arnavutluk
İşkodra Sheh Shamia Lisesi Kız Bölümüne yönelik bir destek
projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Şipur
Cami-Teymeni Caddesi-Nasvan Lisesi Yolu asfaltlandırma işi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Pagman
Tepesi'nin ağaçlandırılması işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Vardak
Vilayeti Tarım Müdürlüğüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Afganistan
Mülteciler Bakanlığına yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Afganistan Hac
ve Evkaf Bakanlığına yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Mezar-ı
Şerif Afgan-Türk Dostluk Parkı işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Cevizcan ve
Sarıpul vilayetlerindeki kadınlara yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Tahar Vilayeti
Kökçe Nehri Köprüsü'nün inşa işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Kabil Mirvais
Meydan-Kampanı Yolu ağaçlandırma işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Vardak
Meydan-ı Şehir Tarım Meslek Lisesine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından
Afganistan'daki bazı okulların inşaat ve tefrişat
işleri kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Mezar-ı
Şerif Vilayeti Yolamarab Özbekiye Mahallesine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Faryab
Vilayeti Meymene İlçesi Afgan-Türk Dostluk Hastanesine yönelik bir destek
projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Belh Vilayeti
Şortepe ilçesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Kabil'deki
bazı okulların inşa işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Semengan
Kız Meslek Lisesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Kabil'de bir
okul inşaatı işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Faryab
Vilayeti Meymene Ebe Eğitim Merkezi yapım işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Kabil Askeri
Lisesi inşaatı işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Afganistan
Atatürk Çocuk Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Tahar
Vilayetinde ana çocuk sağlığı hizmet binası yapım
işi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Afganistan
hastanelerine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından
Duşanbe'de çocuk onkoloji merkezi kurulması işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Odesa
Malinovka köyüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Bahçesaray
Vilayetindeki bir okula yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Dangara
Nahiyesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKAnın Uluslararası
Türkçe Olimpiyatlarına destek faaliyetleri kapsamındaki
çalışmalarına,
TİKA tarafından Çernobil
Çocuklarına Donanım Alınması işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Tacikistan'da
kaynakçılık uygulama atölyesi kurulması işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sudan'daki bir
laboratuvar kurulması projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Akmescit
Prudovoye köyüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Urojaynoye
köyüne yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Canköy
Vilayeti Zareçnoye Okuluna yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Türk-Yemen
Meslek Enstitüsüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından K.D.
Uşınskıy Üniversitesi Türkoloji Bölümüne yönelik bir destek
projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Üsküp Mustafa
Paşa Camisi restorasyonu işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından İsmail
Gaspıralı Müzesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Akmescit
Malenskoye Okuluna yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Necaşi
Türbesi restorasyon işi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Nijer Biseg
Derneğine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Sudan'da su
araştırmaları merkezi kurulması işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Hayber
Paktunkva Eyaletine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Dmeddden
Jampur'da hastane ve lojman inşa işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Niyayla
Yetimler Yurduna yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Somali'de
Temiz İçme Suyuna Erişim Projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Pakistan'da
inşa edilecek okul ve yurt binaları işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Somalide
Mogadişu Havalimanı rehabilitasyon işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Lahor Çocuk
Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Somali'de
şehir içi yolların rehabilitasyonu işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Pakistan'ın
bazı eyaletlerine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sudan Ebe
Eğitim Merkezine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sind Eyaletine
yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gadarif
El-Amiriyye'deki okullara yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Nijer Su
Kuyuları Projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
2010-2013 yılları
arasında TİKA tarafından Somalide gerçekleştirilen proje
ve çalışmalara,
TİKA tarafından 2010-2013
yılları arasında Somalide gerçekleştirilen
çalışmalara,
TİKA tarafından Hayber
Paktunkva Dera İsmail Han Şehrine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
2002-2013 yılları
arasında TİKA tarafından yurt dışında yürütülen
çalışmalarda iş birliği yapılan kurum ve
kuruluşlara,
TİKA tarafından Senegal
Kanserle Mücadele Derneğine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Somalide
Mogadişu'ya yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sudan Vau
Eğitim Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Casamance
Engelliler Eğitim Merkezine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Tattaguine'de
doğum evi inşaatı işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından TRT
yayınlarının Azerbeycan'da Yayınlanması Projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Kaolack
Sağlık Taramasına İlaç ve Tıbbi Malzeme Temini
işi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından
İmam-ı Azam Tacik İslam Enstitüsüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Prizren
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümüne yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Türkmen-Özbek
Sınırı Farap Sınır Kapısının
Güçlendirilmesi Projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Tacikistan'da
turizm-otelcilik uygulama restoranı kurulması işi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Şam
Süleymaniye Külliyesi restorasyonu işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA bünyesindeki program
koordinasyon ofislerinin personeli ile mal ve hizmet alımlarına,
TİKA tarafından Sremcitsa
Engelliler Yurduna yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Diacksao
Belediyesi Eğitim Merkezine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Belgrad Dr.
Drapişa Mişoviç Hastanesine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Pikine Sosyal
Pediatri Enstitüsüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Yeni Pazar
Dositej Obradoviç İlköğretim Okuluna yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA bünyesindeki program
koordinasyon ofislerinin hizmet binalarına,
TİKA tarafından Yeni Pazar
Devlet Üniversitesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından UCAD
Mediko-Sosyal Merkezi inşaat ve tıbbi cihaz temini işi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Arencelovats
Devlet Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Yenipazar
İki Köprü Projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından yürütülen
Uluslararası Polis İşbirliği Projelerine,
TİKA tarafından Koalack -
Ascmarine Derneği Olgunlaşma Merkezine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından İbrahim
Malik Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Senta Turzo
Lajos İlköğretim Okuluna yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sudan Cüneyne
Göz Kliniği kurulması işi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Karbinitsi
Belediyesi Ocalı köyüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Merhamet
Derneği Kitap Dağıtımına Destek Projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından mesazhi.com
İnternet sitesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Orhun Müzesi
Projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Demirkapı
Belediyesi Çelevez köyüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Mali Yüksek
İslam Enstitüsüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Karasupazar'a
yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Zareçnoye
Müzik Okuluna yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından
Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesine yönelik bir destek
projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Ali Rıza
Efendi Anı Evi yapım işi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Gagauz Özerk
Bölgesi İdaresine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Stundeniçan
Belediyesi Tsetova köyüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Vizyon-M
Derneğine yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından Petrovets
Belediyesi Çiftlik köyüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Asociata
Motivatie Din Moldova Derneğine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Khuvsgul
Vilayeti Chandmani Undur İlçesi Hastanesine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Bayan Ulgii
Vilayeti 8. Kreşin tadilatı işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Khan-Uul
Belediye Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından
Songinokhairkhanlı işsiz kadınlara yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Ulan Bator
Mesleki Denetim Müdürlüğüne yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından
Moğolistan Eğitim Değerlendirme Merkezine yönelik bir destek
projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından
Moğolistan Millî İstatistik Ofisine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Ulan Bator
Ankara Caddesi Çevre Düzenlemesi Projesi kapsamında gerçekleştirilen
harcamalara,
TİKA tarafından
Moğolistan Agrobiyoloji Fakültesine yönelik bir destek projesi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sukhbaatar
Belediye Hastanesine yönelik bir destek projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Sıvabi,
Dera İsmail Han ve Lakkı Mervat Su Kuyuları işi
kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Muzaffergah ve
Sıvabi Hastaneleri inşaatı işi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Pencap
Eyaletinde Termik ve Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında
gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Pakistan'a su
kuyusu yapım işi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Nijer'e
yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
TİKA tarafından Morane köyüne
yönelik bir destek projesi kapsamında gerçekleştirilen harcamalara,
İlişkin soruları ve
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
(7/31431), (7/31432), (7/31433), (7/31434), (7/31435), (7/31436), (7/31437),
(7/31438), (7/31439), (7/31440), (7/31441), (7/31442), (7/31443), (7/31444),
(7/31445), (7/31446), (7/31447), (7/31448), (7/31449), (7/31450), (7/31451),
(7/31452), (7/31453), (7/31454), (7/31455), (7/31456), (7/31457), (7/31458),
(7/31459), (7/31460), (7/31461), (7/31462), (7/31463), (7/31464), (7/31465),
(7/31466), (7/31467), (7/31468), (7/31469), (7/31470), (7/31471), (7/31472),
(7/31473), (7/31474), (7/31475), (7/31476), (7/31477), (7/31478), (7/31479),
(7/31480), (7/31481), (7/31482), (7/31483), (7/31484), (7/31485), (7/31486), (7/31487),
(7/31488), (7/31489), (7/31490), (7/31491), (7/31492), (7/31493), (7/31494),
(7/31495), (7/31496), (7/31497), (7/31498), (7/31499), (7/31500), (7/31501),
(7/31502), (7/31503), (7/31504), (7/31505), (7/31506), (7/31507), (7/31508),
(7/31509), (7/31510), (7/31511), (7/31512), (7/31513), (7/31514), (7/31515),
(7/31516), (7/31517), (7/31518), (7/31519), (7/31520), (7/31521), (7/31522),
(7/31523), (7/31524), (7/31525), (7/31526), (7/31527), (7/31528), (7/31529),
(7/31530), (7/31531), (7/31532), (7/31533), (7/31534), (7/31535), (7/31536),
(7/31537), (7/31538), (7/31539), (7/31540), (7/31541), (7/31542), (7/31543),
(7/31544), (7/31545), (7/31546), (7/31547), (7/31548), (7/31549), (7/31550),
(7/31551), (7/31552), (7/31553), (7/31554), (7/31555), (7/31556), (7/31557),
(7/31558), (7/31559), (7/31560), (7/31561), (7/31562), (7/31563), (7/31564),
(7/31565), (7/31566), (7/31567), (7/31568), (7/31569), (7/31570), (7/31571),
(7/31572), (7/31573), (7/31574), (7/31575), (7/31576), (7/31577), (7/31578),
(7/31579), (7/31580), (7/31581), (7/31582), (7/31583), (7/31584), (7/31585),
(7/31586), (7/31587), (7/31588), (7/31589), (7/31590), (7/31591), (7/31592),
(7/31593), (7/31594), (7/31595), (7/31596), (7/31597), (7/31598), (7/31599),
(7/31600), (7/31601), (7/31602), (7/31603), (7/31604), (7/31605), (7/31606),
(7/31607), (7/31608), (7/31609), (7/31610), (7/31611), (7/31612), (7/31613),
(7/31614), (7/31615), (7/31616), (7/31617), (7/31618), (7/31619), (7/31620),
(7/31621), (7/31622), (7/31623), (7/31624), (7/31625), (7/31626), (7/31627),
(7/31628), (7/31629), (7/31630), (7/31631), (7/31632), (7/31633), (7/31634),
(7/31635), (7/31636), (7/31637), (7/31638), (7/31639), (7/31640), (7/31641),
(7/31642), (7/31643), (7/31644), (7/31645), (7/31646), (7/31647), (7/31648),
(7/31649), (7/31650), (7/31651), (7/31652), (7/31653), (7/31654)
22 Ekim 2013 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ
(Diyarbakır), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
----- 0 -----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7nci
Birleşimini açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç
dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Sayın
milletvekilleri, lütfen biraz sessiz olursanız şimdi kürsüye
çağıracağım milletvekilimizi daha iyi duyabileceğiz.
Gündem
dışı ilk söz, Dünya Gıda Günü hakkında,
Adalet ve Kalkınma Partisi Kars Milletvekili Yunus Kılıça
aittir.
Buyurunuz
Sayın Kılıç. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Kars Milletvekili Yunus Kılıç ın, Dünya Gıda Gününe ilişkin
gündem dışı konuşması
YUNUS KILIÇ (Kars)
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; öncelikle sizin
ve milletimizin geçmiş bayramını kutluyor, bu haftaki
çalışmalarımızın hayırlara vesile
olmasını diliyorum.
Saygıdeğer
milletvekilleri, aslında bugün sizlerle
çokluğunda ve bolluğunda asla
hatırlamadığımız ve nereden nasıl geldiğini
bilemediğimiz ama kıtlığında ve yokluğunda hiç aklımızdan
çıkmayan bir konu üzerinde bilgi paylaşımında bulunmak
istiyorum; bu da gıda.
Saygıdeğer
milletvekilleri, insanın en önemli haklarından bir tanesi yaşam
hakkı, bunun için beslenme hakkı ve bunun için gıda. Günümüzde
ve eski dünyada, aslında emperyalistlerin, komünistlerin,
faşistlerin, bütün fikir akımlarının hepsinin
ortaklıkla ittifak ettikleri insan haklarından bir tanesi, temel
yaşam haklarından bir tanesi beslenme ve bunun için de güvenilir
gıda. Peki, bunu ortaya koyarken ana gerekçe nedir? Şöyle bir
düşünceden hareketle gerekçesini ortaya koymuşlardır: Eğer
bir toplum içerisinde bireyler veyahut da bazı toplumlar açlık ve
yoksulluk sıkıntısı içerisindeyseler burası potansiyel
bir tehlike kaynağıdır ve ortaya çıkacak tehlikelerden de
sadece bunu yaratanlar değil o toplumlar da sorumludurlar diye bir
düşünceyle hareket etmişlerdir.
Peki, söylemde
böyleyken uygulama nasıldır dünyada? İnsanımız ve
dünya insanı yeterince gıdaya ulaşabiliyor mu?
Sürdürülebilirliği nasıl? Aslında bu söylemlerin aksine, bugün
dünyada, saygıdeğer milletvekilleri, yaklaşık 1 milyar
insan, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 13ü açlık ve yoksullukla
mücadele içerisindedir. Oysa 1960lı yıllarda tarım devrimini
hayata geçirenler dünyadaki açlık ve sefaleti bitirme gayretiyle yola
çıkmışlardı. Ama 1996da Romada yapılan gıda
zirvesinde, açlık sıkıntısı içerisinde olan dünya
nüfusunun yarıya düşürülmesi bir hedef olarak belirlenmişti.
Geldiğimiz tablo nasıl? Geldiğimiz tablo tamamen bunun aksi.
Aslında, açlık ve sefalet içerisindeki insan sayısı
azalmamış, hatta gün geçtikçe artmıştır. Oysa dünyada
bildiğimiz başka bir şey daha var arkadaşlar, dünyada
aynı zamanda yılda 1,5 milyar ton gıdanın çeşitli
aşamalarda israf edildiğini biliyoruz. Bunun büyük
ağırlığının üretimde, özellikle fakir ülkelerde
üretim aşamalarında, daha varlıklı ülkelerde ise tüketim
aşamalarında israf edildiğini bilmekteyiz. Bu, dünya üretiminin
yaklaşık üçte 1ine tekabül ediyor. Özellikle, dünyada söz sahibi
olmaya çalışan ve kendi çıkarları için dünyadaki her
şeyi yapan ülkeler en fazla israfı yapan ülkeler. Arkadaşlar,
bunların israf oranları özellikle tüketim aşamalarında
aşağı yukarı yüzde 60lara ulaşmakta. 1,5 milyar ton
gıdadan bahsediyoruz. Oysa açlık çeken toplumların ihtiyacı
olan bunun çok çok daha altında. Bunun yarısını dünyada
açlık çeken ülkelerdeki insanlara verecek olsanız,
ulaştırabilecek olsanız veyahut da bu bölüşümü
sağlayabilecek adaleti dünyada oluşturabilecek olsanız dünyada
açlıkla ilgili bütün sıkıntılar ortadan kalkmış
olacak.
Dünyada bugün
hâlâ, bu çağda, tarım devrimi yapılmış olmasına
rağmen, gıda üretimi 1960lardan bugüne aşağı
yukarı yüzde 150 artmış olmasına rağmen, günde ortalama
25 bin insan -ki bunun yarısını 5 yaşın altındaki
çocuklar oluşturuyor- açlık ve yoksulluk yüzünden ve toplamda
yılda 100 milyona yakın insan açlık ve yoksulluk
sıkıntısı çekerken, hastalıklarla boğuşurken
bunun 10 milyonu yine açlık ve yoksulluktan ne yazık ki ölmekte. Oysa
bu kuramı ortaya koyanların, tarım devrimini ortaya
koyanların amaçları aslında buydu; bence yola
çıkış sebepleri de buydu. Çünkü eskiden sanayi devrimi
yapmışlardı, dünyayı yüzyıllarca sanayileşme
şeklinde yönetmişlerdi; daha sonra dünyadaki birçok ülkenin sanayiye
yeterince ulaştığını fark ettikleri zaman,
aslında tarım devrimi yaparak, gıdayı elinde tutarak
insanoğlunu ve dünyayı elde tutmanın bir yola çıkışıydı
ve bunu başarmış olduklarını görüyoruz.
Yapmamız
gereken nedir? Kendi ülkemizdeki üretim faaliyetlerimizde elimizden
geldiği kadar artık gereğini yapmalı ve ayakları
üzerinde duran bir ülke konumumuzu muhafaza etmemiz gerektiği ve dünyada
da gıdanın paylaşımında adaleti sağlama
noktasında katkı sağlamamız gerektiği
düşüncesiyle hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Kılıç.
Gündem
dışı ikinci söz, hasta tutuklu ve hükümlülerin durumlarıyla
cezaevlerinde yaşanan sorunlar hakkında söz isteyen Barış
ve Demokrasi Partisi Ağrı Milletvekili Halil Aksoya aittir.
Buyurunuz
Sayın Aksoy. (BDP sıralarından alkışlar)
2.- Ağrı
Milletvekili Halil Aksoyun, hasta tutuklu ve hükümlülerin durumları ile
cezaevlerinde yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı
konuşması
HALİL AKSOY
(Ağrı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
cezaevlerinde yaşanan sorunlara ve hasta tutukluların
durumlarına ilişkin gündem dışı söz aldım. Bu
vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, cezaevlerinden cenazeler çıkıyor, ağır
hasta durumda ve ölümü bekleyen çok sayıda hasta bulunuyor.
Bu kürsüden,
defalarca ben ve arkadaşlarım ifade ettik, Adalet Bakanlığını göreve
çağırdık; tüm çağrılarımıza rağmen ve
bu konuda Türkiye'de ciddi bir kamuoyu baskısı oluşmuş
olmasına rağmen, hâlâ somut bir adım atılmış
değil. Hasta tutuklu ve hükümlüler tahliye edilmedikleri gibi âdeta
toplama kampı hâline gelen Metris R Tipi Cezaevinde aylarca bekletilerek
tecride tabi tutuluyorlar.
Bakınız,
Adalet Bakanlığı verilerine göre 2010 yılında 252,
2011 yılında 268, 2012 yılında 260 tutuklu ve hükümlü
cezaevlerinde yaşamını yitirmişlerdir. Yani bu demektir ki
Türkiye cezaevlerinde her hafta 5 kişi yaşamını
yitirmektedir.
Yine İnsan
Hakları Derneğinin hazırlamış olduğu en son
verilere göre, 154'ü ağır hasta olmak üzere 526 tutuklu ve hükümlü
hasta durumundadır, bunların birçoğu cezaevlerinde tek
başına yaşamını idame edecek durumda değillerdir.
Bu hastalardan
biri de durumu ağır olan Hasan Kaçar'dır. Ankilozan spondilit
hastalığı nedeniyle hareket edemez hâlde, artık
yürüyemiyor, ellerini çok az hareket ettirebiliyor, daha çok gözüyle
iletişim kurabiliyor, boynunu dahi çeviremiyor. Aşırı
üşüme, hararet geçirme, kusma, bayılma durumları söz konusu.
Yemek yiyemediği için sadece çorba ve meyve yiyebilmektedir.
Yine, Erzurum H Tipi Cezaevinde Burhan Kartal, Filit
Tiltay, Fikret Güzelaydın ve Erkan Akkuş; Diyarbakır Cezaevinde
Halil Güneş durumları ağır ve tek başlarına
yaşamlarını idame ettirebilecek durumda olmayan hastalardır.
Ne yazık ki Adli Tıp Kurumu tamamen siyasi
saiklerle vermiş olduğu kararlarla tahliye taleplerini bire bir
reddetmektedir. Bakınız, Adli Tıp Kurumuna muazzam yetkiler
tanınmıştır. En azından Parlamento ve Hükûmet,
siyasallaşmış bu kurumun tekelini kırabilmelidir.
Adalet Bakanlığınca belirlenen tam
teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenen
raporlar Adli Tıp Kurumunca onaylanmıyor, geri çevriliyor.
Ayrıca, Adli Tıp Kurumu, tam teşekküllü hastanelerin vermiş
olduğu raporları onaylamak için tutukluyu da İstanbul'a
çağırıyor ve ringlerle insanları
taşıdığı için hastalar büyük eziyet çekiyorlar. Burada
tek başına yaşamını idame ettiremeyen hastalar
birbirlerine de yardım etme imkânlarından oldukça uzaktırlar.
Adli Tıp Kurumu, bildiğiniz üzere, verilen
raporları neredeyse hiç onaylamadı. Özellikle ceza
dosyalarının içeriğine bakarak hükümlülere karşı
tarafsızlığını tamamen yitirdi. Bu nedenle, yasanın
bu hükmünün değiştirilerek hapis cezasının hastalık
nedeniyle ertelenmesinin Adli Tıp Kurumunun tekelinden
çıkarılması gerekmektedir. Keza, 5275 sayılı
İnfaz Kanununun 16ncı maddesinde yapılan
değişikliğe bile Adli Tıp Kurumu uymamaktadır. Kanun
değişikliği ile "hayati tehlike kriteri" yerine
"yaşamını tek başına idame ettirememe" kriteri
getirilmiştir. Bunun yanı sıra, cumhuriyet savcılıklarına
da oldukça geniş yetkiler tanınmış, toplum güvenliği
bakımından tehlikeli kabul edilecek mahpusların
hastalığına rağmen tahliye edilmeleri oldukça
zorlaştırılmıştır. Nitekim, bu hüküm gerekçe gösterilerek
Metris Cezaevinde hükümlü bulunan Ramazan Özalp, Adli Tıp Kurumu
Cezaevinde kalamaz. raporu vermesine rağmen tahliye edilmemiştir.
Değerli
milletvekilleri, tekrar etmek gerekirse hasta tutuklu ve hükümlülerin
durumlarına ilişkin atılacak en önemli adım Adli Tıp Kurumunun
tekelinin kırılmasıdır. Üniversitelerin ana bilim
dallarının vermiş olduğu raporları bile Adli Tıp Kurumu
reddediyor. Öyleyse bu ana bilim dallarının görevi nedir?
Ayrıca, tüm
cezaevlerinde tam donanımlı yeterli uzmana sahip hastanelerin veyahut
da kurumların açılması zorunludur.
Değerli
milletvekilleri, geçtiğimiz günlerde birçok cezaevini ziyaret etmek
durumunda kaldım. Rize, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum cezaevlerini
ziyaret ettim. Gördüğüm kadarıyla oralarda tutukluların günlük
yaşam koşullarına dahi müdahale edilmektedir. Söz gelimi,
getirilen kamera sistemiyle tutuklu ve hükümlülerin günlük yaşamı
tamamen denetim altına alınmakta ve bu nedenle de insanların
özeli ihlal edilmektedir.
Bu sorunlar da çok
acilen çözülmelidir. Çözülebilmesi için desteklerinizi talep ediyor,
teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Aksoy.
Gündem
dışı üçüncü söz, Ankaranın başkent oluşunun
90ıncı yılı nedeniyle söz isteyen Cumhuriyet Halk Partisi
Ankara Milletvekili Levent Göke aittir.
Buyurunuz
Sayın Gök. (CHP sıralarından alkışlar)
3.- Ankara Milletvekili
Levent Gökün, Ankaranın başkent oluşunun 90ıncı
yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
LEVENT GÖK
(Ankara) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizin
geçmiş bayramınızı kutluyor, sevgi ve saygıyla
selamlıyorum.
Geçtiğimiz 13
Ekim günü Ankaramızın başkent oluşunun 90ıncı
yıl dönümünü kutladık. Türkiye, çöken Osmanlı
İmparatorluğunun üzerine, 29 Ekim 1923te kurulmuş bir
cumhuriyettir. Cumhuriyetin
kurucuları bu tarihe gelinceye kadar, dört yıl süreyle,
Osmanlı İmparatorluğunu işgal eden ülkelerle savaşmak
zorunda kalmışlardır. İşte bu savaş Ankaradan
yönetilmiş ve cumhuriyet de Ankaradan ilan edilmiştir. Millî Mücadelede
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına en güç zamanda, en güç zamanda
en büyük desteği veren Ankara için, Mustafa Kemal Benim gönlümde
Ankaranın ve Ankaralıların ayrı bir yeri vardır.
demiş ve Ankaranın konumu, gelişmeye açık olması, Millî
Mücadelenin karargâhı olması düşünülerek İsmet İnönü
ve arkadaşları tarafından 13 Ekim 1923te verilen tek maddelik
bir önergeyle Ankara başkent yapılmıştır.
Ankara kentinin
kimliğini, uygarlık tutkusu, hoşgörü ve cumhuriyetçilik
gelenekleri oluşturur. Hacı Bayram Veli 1427 yılında ünlü
camisini yaptırırken hemen yanı başındaki Roma
İmparatoru Augustusun anıtına dokunmamış, tam tersine
ondan yararlanarak hoşgörü anlayışının en güzel
örneğini vermiştir bundan tam altı yüz yıl önce.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bugün gelinen noktada Ankara
hoşgörü anlayışından uzaklaşmış olup,
Ankaranın tarihî kimliği, cumhuriyetçi nitelikleri, sosyal, kültürel
ve ekonomik yaşantısı, iktidarın ve Büyükşehir
Belediyesinin tehdidi altındadır. Ankaranın tüm dış
ilçeleri, göç nedeniyle ve birer birer yitirdikleri kamu hizmet binaları
ile Türkiyedeki ilçeler arasında gelişmişlik düzeyi
bakımından en son sıralarda yer almaktadır. Besicilik ve
çiftçilik sıfır noktasına gelmiştir. Atatürkün
adının ve çağdaş yaşamın izlerinin silinmesi için
her türlü tertip denenmektedir. Atatürk Orman Çiftliği her gün talan
edilmekte, Atatürkün mirası çiğnenmektedir.
Ankarayı
yirmi yıldır yöneten Büyükşehir Belediyesi Türkiyenin en borçlu
belediyesidir. Ödemediği kamu borçları yanında vergisini de
ödemeyerek vergi yüzsüzleri listesinde 6ncı sırayı işgal
etmiştir.
Ankaralılar
en pahalı suyu, en pahalı doğal gazı kullanmaya bu
yönetimle mahkûm olmuşlardır. Metrolara kaynak aktarmak için
özelleştirilen Başkentgaz, metroların yapımı
Ulaştırma Bakanlığına devredildiği hâlde, tümü
itibarıyla satılmıştır. Ankaralılar yakıtta
tek seçenek olan doğal gazda bir şirketin keyfî uygulamalarına
teslim edilmiştir. Başkentgazın özelleştirilmesine
karşı yaptığımız tüm uyarılarda haklı
olduğumuz ortaya çıkmıştır. Ankaralılar
doğal gazda sıkıntı yaşamaktadır. İşin
ilginci Doğal gaz özelleştirilsin. diyen Büyükşehir Belediyesi
özelleştirmeden hemen sonra doğal gazı alan şirketle
mahkemelik olmuştur.
Çankayalılar
bayramda tam üç gün susuz kalmıştır. Daha henüz kesinleşmiş
bir plan yokken ve hukuki süreç devam ederken Türkiyenin ve dünyanın en
saygın kurumu olan ODTÜnün mülkündeki bir araziye, bir ormana bir gece
yarısı izinsiz girilerek ağaçların yok edilmesi Ankaramızı
ve hukuku derinden sarsmıştır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Ankara, Kuvayımilliyecilerin
karargâhı, emperyalizme karşı halkımızın
verdiği savaşın simgesi ve cumhuriyetimizin ebedi
başkentidir. Ankara, bizi bir arada tutan tüm değerlerin
başkentidir. Ankarayı ve Türkiyeyi laik, çağdaş, Atatürk
ilkelerinden uzaklaştıracak her adıma karşı
milyonlarca yurtseverin göğsünü siper etmeye kararlı olduğunu
belirtir; Atatürkü, İsmet İnönüyü ve silah
arkadaşlarını da saygıyla anarak hepinizi sevgiyle,
saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Gök.
Gündeme geçmeden
önce, sisteme girmiş sayın milletvekillerimize bir dakika söz
vereceğim.
İlk söz
Sayın Öze ait.
Buyurunuz
Sayın Öz.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Mersin Milletvekili
Ali Özün, 18/10/2013 tarihinde Mersinin Bozyazı ilçesinde
yaşanan hortum felaketine ilişkin açıklaması
ALİ ÖZ
(Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Kurban
Bayramının 4üncü günü 18 Ekimde Bozyazıda, özellikle Gürlevik
Mahallesinde bir hortum felaketi yaşanmıştır. Bu hortum
felaketi 58 üreticiyi mağdur etmiş, 6 trilyon gibi bir hasar tespiti
yapılmıştır. Burada yaşayan insanlarımıza
öncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletirken özellikle çiftçilerimizin
kredi borçlarının ertelenmesi için Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığından yeterli duyarlılığın
gösterilmesini talep ediyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Öz.
Sayın
Yeniçeri
2.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçerinin, Ankara Büyükşehir Belediyesinin Kurban
Bayramında su borularını değiştirmesinin ve ODTÜdeki
ağaçları kesmesinin AKPnin ranta hizmet eden belediyecilik
anlayışının örnekleri olduğuna ve bu
anlayışı kınadığına ilişkin
açıklaması
ÖZCAN
YENİÇERİ (Ankara) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Büyükşehir Belediyesi
bayram sürecinde, başta Çankaya olmak üzere Ankaranın çeşitli
ilçelerinde halkı susuzluğa boğmuştur. AKPli Büyükşehir
Belediyesi mübarek bayram gününde Ankarayı susuz bırakarak âdeta
Ankara halkına Kerbelâyı yaşatmıştır. Ankara
Büyükşehir Belediyesi, boruların değiştirilmesi için bayram
günlerinden başka bir gün bulamamıştır. AKPnin sözde
insana, gerçekte ranta hizmet eden belediyecilik
anlayışının tipik örneğidir bu.
Diğer yandan,
bayram sürecinde, AKPnin yasa dışı, tepeden inmeci ve gece
baskınıyla ODTÜdeki ağaçları kesmesi de tam anlamıyla
bir skandaldır. Bu, devlet destekli eşkıya tavrını
kınıyorum. Devlet gece baskını yapmaz; yanlış
zamanda doğru iş yapılmaz. AKPnin kibirli, zorba,
baskıncı ve materyalist belediyecilik anlayışını
millet adına bir kez daha kınıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Yeniçeri.
Sayın Dibek
3.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, Kırklareli ilinin Vize ilçesine
bağlı Akpınar köyünde yeni bir çimento fabrikası kurulmak
istenmesinin doğru bir karar olmadığına ilişkin
açıklaması
TURGUT DİBEK
(Kırklareli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın
Başkanım, Kırklareli ilimizin Vize ilçesine bağlı
Akpınar köyünde yeni bir çimento fabrikasının kurulması
için çalışmalar başlatıldı. Bununla ilgili, dün, Çevre
Bakanlığındaki toplantıya ben de katıldım.
Şunun için önemli bu konu, burada dile getirmek istiyorum: Şimdi,
bizim Pınarhisar ilçemizde bir çimento fabrikası var, Vize ilçemizin
hemen girişinde Evrencik köyünde bir çimento fabrikası var; aradaki
mesafe
Diğer sorun
da şu: Bu fabrikanın havzası tümüyle orman havzası. 5 bin
dekarlık alanda ham madde çıkaracaklar ve tamamı orman.
Diğer bir
olay da şu: Bu fabrikanın kurulacağı alan, Ergenenin
doğum havzasının üzerinde olan bölgede. Daha önce, hemen
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Dibek.
Sayın
Sarıbaş
4.- Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaşın, Mimar Oktay Ekinciyi rahmetle
andığına ve Çanakkaledeki sağlık sorunlarına
ilişkin açıklaması
ALİ
SARIBAŞ (Çanakkale) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle,
geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Mimar Oktay Ekinciyi
rahmetle anıyorum, tüm Türkiye Mimarlar Odasının başı
sağ olsun diyorum.
Çanakkaledeki
sağlık sorunlarına değinmek istiyorum. Özellikle AKP
iktidarı helikopterlerle sağlık sorununu çözdüğünü iddia
etmesine rağmen, Çanakkalenin Çan, Yenice, Gelibolu, Ezine, Bayramiç,
Biga hastanelerinde hiçbir doktorun olmadığını söylemek
istiyorum. Yani, buraya özellikle ihtisas doktorlarının -pratisyen
doktorlar da dâhil olmak üzere- atamalarının ne zaman
yapılacağı ve yeri geldiğinde hastanelerin özel hastaneler
gibi çalıştığını iddia etmelerine rağmen
orada günlerce sıra beklemekte olan Çanakkaledeki vatandaşlarımızın
sağlık sorunlarının yerinde çözülmesinin ne zaman
olacağı halkımız tarafından merakla beklenmektedir.
Batıda olmasına rağmen hâlâ sağlık sorunlarının
çözülemediği
Türkiyede
sağlık sorununu çözdüğünü iddia eden AKP Hükûmetinin, bu kadar
basit olan ve özellikle de helikopterlerden bahsetmesine rağmen doktor
atamasını gerçekleştirememiş
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Sarıbaş.
Sayın
Genç
5.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, Tunceli TEDAŞta çalışan
işçilerin sorunlarına ve Tuncelinin köylerine elektrik
verilemediğine ilişkin açıklaması
KAMER GENÇ
(Tunceli) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, bir aya yakındır Tuncelideki TEDAŞda
çalışan işçiler, aldıkları ücretler ve
çalışma şartları çok kötü olduğu için işi
yavaşlatma kararı
almışlar ve aşağı yukarı bir aydan beridir
Tuncelinin köylerinde elektrik yok. Birçok köyümüzde diyaliz hastası var;
bu insanların büyük bir kesimi komaya girmiş, hastaneye
kaldırıldılar.
Ayrıca
burası dağlık bir bölge. Bu dağlık bölgede insanlar
kışlık ihtiyaçlarını, yağını,
çökeleğini, peynirini, kavurmasını yapmış,
soğutuculara koymuş. Elektrik gitmediği için bu insanların
bütün bu gıdaları heba olmuş.
Şimdi,
burada dağıtım şirketini alan kişi Tayyip Erdoğanın
arkadaşı. Maalesef işçinin hakkını vermiyor ve kimseye
de ulaşamıyoruz. Vatandaş her gün bize telefon açıyor,
karanlıkta; buna bir çare bulunması lazım. Bu
dağıtım şirketi niye işçilerin hakkını
vermiyor? Dolayısıyla, gerçekten her gün akşama kadar millet
bizi arıyor ve Çok zor durumdayız. Kime
başvuracağız? diyorlar. Bu dağıtım şirketi
bu kadar keyfî hareket etmek
Bu insanların yaşama hakkı
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
Sayın
Özgündüz
6.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüzün, Iğdır Müftüsünün ve Iğdır
Valisinin görevlerini kötüye kullandıklarına ilişkin
açıklaması
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkanım, Iğdır Müftüsü üzerine vazife olmayan işlere karışarak
bir emniyet mensubu gibi Iğdır toplumu hakkında bir rapor
düzenlemiş, orada yaşayan gerek Kürt kesimini gerek Azeri kesimini
ayrıştırarak terör unsurları olarak göstermek suretiyle
görevini kötüye kullanmış, tabiri caizse suç işlemiştir. Bu
yazdığı rapor, 13 Eylül tarihli bir üst yazıyla
Iğdır Valisi tarafından da İçişleri
Bakanlığına ve Diyanetten sorumlu Devlet Bakanına
gönderilmiştir. Hükûmet yetkilileri burada. Bu Müftü ve Vali hakkında
gereken işlem yapılacak mıdır? Ülkemizin içinden
geçtiği böyle hassas bir dönemde bu tür sorumsuzca davranan kamu
görevlileri hakkında ne gibi işlem yapılacaktır?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Özgündüz.
Sayın Çelik
7.- Muş
Milletvekili Demir Çelikin, Dünya Gıda Gününde, yeryüzünde milyonlarca
insanın gıdaya erişiminde adaletsizlik olduğuna
ilişkin açıklaması
DEMİR
ÇELİK (Muş) Teşekkürler Sayın Başkan.
Barınma,
beslenme ve korunma insan olmanın en temel haklarından olmasına
karşın ve bu haklar uluslararası birçok sözleşmede güvence
altına alınmış olmasına karşın, içinde
bulunduğumuz sürecin de Dünya Gıda Günü olmasına
karşın yeryüzünde milyonlarca insan gıdaya erişimde
adaletsizliği yaşamakta, yüz binlerce insan açlık
sınırıyla karşı karşıya savaşın
her türlü siyasal, sosyal travmasını derinliğine
yaşamaktadır diyor, saygılar sunuyorum.
Teşekkür
ederiz Sayın Çelik.
Sayın
Hamzaçebi
8.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Caferi ve Alevi inancına mensup
vatandaşların Gadîr-i Hum Bayramını
kutladığına ve ODTÜ arazisinden geçirilmek istenen yolla ilgili
olarak Ankara Büyükşehir Belediyesinin, Ankara Valiliğinin ve
güvenlik güçlerinin takındığı tutumun demokrasiye, insan
haklarına ve özgürlüklere aykırı olduğuna ilişkin açıklaması
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Caferi ve Alevi
inancına mensup vatandaşlarımızın Gadîr-i Hum
Bayramını kutluyorum, ibadetlerinin Allah katında kabulünü
diliyorum.
ODTÜ yönetiminin
izni ve bilgisi olmaksızın bir gece yarısı polis
marifetiyle, polis destekli olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi
tarafından ODTÜ arazisinden geçirilmek istenen yolun ve bu yolla ilgili
olarak gerek Büyükşehir Belediyesinin gerek Ankara Valiliğinin ve
güvenlik güçlerinin takındığı tutumun demokrasiye, haklara,
özgürlüklere aykırı olduğunu ifade etmek istiyorum. ODTÜ
yönetiminin bilgisi dışında ve askıya çıkmış
olan planların henüz kesinlik kazanmasından önce yapılmak
istenen bu yol, tam anlamıyla demokrasiye, insan haklarına,
özgürlüklerine aykırıdır. Öğrencilerin belediyenin bu
hukuksuz tutumuna ilişkin olarak Ankara Valiliğine ve güvenlik
birimlerine yapmak istediği müracaatlar, ilgili birimler tarafından,
yine bir hukuk devletinde olmayacak bir şekilde kabul edilmemiştir.
Kısa bir süre
önce Türkiyede Gezi meydan hareketini yaşadık. Bir çevresel
duyarlılığın ifadesi olarak başlayan, giderek özgürlük
merkezli bir harekete dönüşen bu hareketten Hükûmetin, AKP yönetimlerinin
ders çıkarması gerekirken bu dersin maalesef hiç
alınmadığını görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
olarak AKP yönetimini ve onun kurumlarını demokrasiye, özgürlüklere
saygı duymaya davet ediyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Hamzaçebi.
Sayın
Havutça
9.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutçanın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin
ODTÜye yaptığı baskını kınadığına,
Balıkesirin Dursunbey ilçesinde Sağlık
Bakanlığına bağlı hastanede branş
doktorlarının bulunmadığına ve Dursunbeyin Süleler
köyünde sulama birliği kurulmasına izin verilmediğine
ilişkin açıklaması
NAMIK HAVUTÇA
(Balıkesir) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de buradan
Orta Doğu Teknik Üniversitesine, Ankara Büyükşehir Belediyesinin,
bayramda yaptığı bu baskını şiddetle
kınıyorum. Orada demokratik haklarını kullanan
öğrencilerimizin üzerine gece-gündüz helikopterle gaz sıkan, âdeta
tüm kampüsü ve oradaki mahalleleri bile cezalandıran bir polis devleti
anlayışını da buradan şiddetle kınıyorum.
Savcılarımızı göreve davet ediyorum.
Sayın
Başkan, Dursunbey Balıkesirin en ücra köşesinde kalan bir
ilçemiz. Burada, Sağlık Bakanlığına bağlı
hastanede branşlarda doktor bulunmuyor ve doktorlar, oradaki birçok
hastamız maalesef sağlıkları bakımından büyük bir
mağduriyet yaşıyor. Bunun karşılanması için
Sağlık Bakanlığı yetkililerini harekete davet
ediyorum.
Yine, Dursunbey
Süleler Köyü var. Burada bir gölet yapıldı ve gölet sulamasına
başlandı. Ancak ne yazık ki Süleler Köyü muhtarı CHPli bir
muhtar olduğu için orada, maalesef, o bölge halkına, o köylülere bir
sulama birliği kurulmasına izin verilmiyor. Burada AKPnin
yancı, yandaşçı, ayrımcı tavrını ve
Balıkesirdeki bu uygulamalarını
Muhtarımızın
Balıkesir Valiliğine, Orman Bakanlığına ve
kaymakamlığa yaptığı müracaatların
yanıtsız kalmasını AKPnin ayrımcı,
yandaşçı politikasının bir tezahürü olarak görüyorum ve
bunun düzeltilmesini Balıkesir halkı adına rica ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Havutça.
Sayın
Doğru
10.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, Tokat ili Erbaa ilçesi Gökal beldesindeki heyelan
nedeniyle AFADdan herhangi bir yardım yapılmadığına
ve mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
REŞAT
DOĞRU (Tokat) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Tokat ili Erbaa
ilçesi Gökal beldesinde, geçmiş günlerde, büyük bir yağmur afetinden
sonra heyelan olmuştur, heyelanın da boyutu çok büyüktür. Büyük
olmasıyla beraber, oradaki yollar tamamen bozulmuş, akabinde,
kanalizasyondan tutun da yer altıyla ilgili su şebekeleri dâhil, her
şeyin tamamen yıpranmış olduğu ve bozulmuş
olduğu görülmüştür. Belediye Başkanlığı orada
afetle ilgili raporlarını tutmuş olmasına ve de
başvurmuş olmasına rağmen AFADdan herhangi bir yardım
yapılmamıştır. Kışın gelmesiyle beraber
O
bölge de çok ağır şekilde kış şartlarının
olduğu bir bölgedir. Buradan bir kez daha sesleniyorum Afet ve Acil Durum
Yönetimi Başkanlığına: Oraya onların talep etmiş
olduğu ödeneklerin acil olarak gönderilmesi gerekmektedir. Göndermezseniz
yaklaşık olarak 5 binin üzerinde insan çok büyük mağduriyet
yaşayacaktır. Mağduriyetin giderilmesi noktasında da acilen
buraya ya ekipler gönderilmeli veyahut yardımlar gönderilmelidir diyor,
teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Doğru.
Sayın Aygün
11.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygünün, Tunceli TEDAŞta çalışan
işçilerin sorunlarına ve Tuncelinin köylerine elektrik
verilemediğine ilişkin açıklaması
HÜSEYİN AYGÜN
(Tunceli) Sayın Başkanım, çok teşekkürler.
Tuncelide, az
evvel milletvekili arkadaşımın bahsettiği gibi,
taşeronlaştırma ve elektrik gibi önemli bir alanda kamunun
küçültülmesi politikalarının bir sonucu olarak bir aydır kamu
hizmeti verilmiyor ve 10 Ekimde çok acı bir olay meydana geldi.
İbrahim Atan isimli bir işçi, TEDAŞ yöneticilerinin ve ildeki
bazı idarecilerin zorlamalarıyla, Ovacık ilçesinde
işçilerin iş yavaşlatma eylemi nedeniyle elektriklerin
sağlanması için biraz da baskıyla göreve gönderildi ve yüksek
gerilime kapılarak hayatını kaybetti. Aradan on iki gün geçti,
hiç kimse gözaltına alınmadı, hiçbir işlem
yapılmadı.
Tümüyle devletin
kamusal yönünün tasfiyesine bağlı olan politikaların
kurbanı olan İbrahim Atanı burada saygıyla anıyorum.
Tuncelide bir
elektrik meselesini gideremeyen, TEDAŞla anlaşamayan ve her
şeyi özelleştiren Hükûmetin ulu yöneticileriyle de biraz dalga geçmek
istiyorum: Siz bence Dersim meselesiyle hiç uğraşmayın, şu
elektrik meselesini çözün, o zaman benden size tam puan Dersim Milletvekili
olarak!
Çok teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Aygün.
Sayın Oğan...
12.- Iğdır Milletvekili
Sinan Oğanın, Iğdır Müftüsünün Iğdır
halkıyla ilgili hazırladığı rapora ilişkin
açıklaması
SİNAN OĞAN
(Iğdır) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bir süre
önce Iğdır Müftü Yardımcısının Iğdır
halkına hakaret eden sözleri Iğdır kamuoyuna yansıyınca
ciddi bir sıkıntı ortaya çıktı, Müftü
Yardımcısı Iğdırdan ayrıldı. Şimdi de
Iğdır Müftüsü Cüneyt Kulaz imzalı bir rapor yeniden
ortalığı karıştırdı. Iğdır
halkına hakaret eden, Iğdır halkını
dışlayan, ayrıştıran bir raporun adına...
Açılımlardan sorumlu Sayın Başbakan
Yardımcısı da burada. Nasıl böyle bir şeye müsaade
edersiniz Sayın Başbakan Yardımcısı? Iğdır
halkını ayrıştıran bu Müftü hâlâ nasıl
Iğdırda görev yapmaya devam ediyor?
Bir gün sonrasında
Turgutluda bu defa, oradaki yine Iğdırlıların
yapmış olduğu camiye, cemaat akşam namazındayken
müftülükçe geliniyor, korsan bir tabela asılıyor. Ne yapmaya
çalışıyorsunuz? Buradan size soruyorum: Iğdır
halkına sizin bir garazınız mı var? Alıp
veremediğiniz nedir? Iğdır halkını bu anlamda rahat
bırakın ve Iğdır halkına hakaret eden o Müftüyü de bir
an önce Iğdırdan alın, başka nerede
değerlendirirseniz değerlendirin.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Oğan.
Sayın Öğüt...
13.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğütün, Çankırının
Kurşunlu ve Çerkeş ilçelerindeki fabrikalarda çalışan
işçilerin durumuna ilişkin açıklaması
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT
(İstanbul) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Çankırı
Kurşunludaki seramik fabrikasında çalışan işçilerin
bir kısmı fabrika yönetiminin aldığı kararlarla
Ramazan Bayramı öncesi ücretsiz izne çıkarılmış,
yönetimle masaya oturan işçiler taleplerine olumlu cevap alamayınca
oturma eylemi başlatmışlardı. Ne var ki fabrikada sorunlar
hâlen çözüme ulaşmış değildir. Kurban Bayramı
öncesinde yine birçok işçi işten çıkarılmıştır.
Bugün itibarıyla toplamda 800-900 civarında kişi işten
çıkarılmıştır, üstelik maaşlardaki düzensiz
ödemeler sebebiyle birçok aile de mağdur durumdadır.
İşçilerin ikişer, üçer aylık maaşları içeridedir.
Diğer yandan
Çerkeşteki Aytaç işçilerin durumunu daha önce de dile
getirmiştik. Buna rağmen somut bir netice elde edilememiştir.
İşten çıkarılan ve fabrikanın satışı
sonrası yeni yönetim tarafından işe geri alınacakları
söylenen 475 işçi, hâlen kendilerine gelecek olumlu haberi beklemektedir,
tazminatlarını da hâlen alamamışlardır. Her iki
fabrikanın işçileri de iktidardan yardım beklemektedir. Bu iki
fabrikanın işçilerine bağlı olan bölgenin esnafı ve
ekonomisi iflas durumundadır. Bu, bütün bölgeye yansımaktadır,
kiralar ödenememektedir.
Çok teşekkür
ediyorum, sağ olun.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Öğüt.
Sayın Yüksel
14.- İzmir
Milletvekili Alaattin Yükselin, İzmir Millî Eğitim Müdürlüğünün
taşımalı eğitimle ilgili görevlerini yerine
getirmediğine ilişkin açıklaması
ALAATTİN
YÜKSEL (İzmir) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Millî eğitim
müdürlüklerinin taşımalı eğitim sistemine göre
çocukları servis araçlarıyla merkez köylere taşıma
zorunluluğu varken İzmirde okullar açıldığından
beri Millî Eğitim Müdürlüğü bu görevini yerine getirmemektedir.
Küçücük çocuklara Okula nasıl giderseniz gidin. denmektedir, Millî
Eğitim Müdürü sorumluluğu belediyelere yüklemeye
çalışmaktadır. Yüzlerce öğrenci, binlerce öğrenci
okuluna gidemiyor, eğitim hakkı engelleniyor; aileler çaresiz,
anneler gözyaşı içinde. Millî Eğitim Müdürü 5
yaşındaki çocuklara bile tek başlarına toplu
taşıma araçlarına binerek okullara gitmelerini öneriyor,
okullara çok uzak duraklarda inen çocukların başına herhangi bir
şey geldiğinde sorumluluğun kime ait olacağını
düşünmeden.
Önümüz
kış. Bakanlığın Millî Eğitim Müdürünü uyararak
derhâl soruna çözüm bulması gerekmektedir.
Teşekkür
ederim, saygılarımla.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Yüksel.
Sayın
Yılmaz
15.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmazın, bu yılın
haşhaş kapsülleri fiyatlarının belirlenmesi ve üreticilerin
mağduriyetinin giderilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bugün
Uşakın Sivaslı ilçesinden bir muhtarımız telefon
etti, haşhaş kapsüllerini Toprak Mahsulleri Ofisine teslim edeli iki
ay olmasına rağmen henüz fiyatların
açıklanmadığını ve bu yılın
fiyatlarının kendilerine ödenmediğini belirtti. Ben bu konunun
doğruluğunu araştırmak için Toprak Mahsulleri Ofisiyle
görüştüğümde, yine geçen yılın fiyatlarının
geçerli olduğunu, haşhaş kapsülüyle ilgili bu yılın
fiyatlarının henüz belirlenmediğini belirttiler. Bu, bizim
üreticilerimiz, ciddi anlamda mağdur olan üreticilerimiz
açısından çok ciddi bir sorundur. En kısa zamanda
haşhaş kapsüllerinin bu yılın fiyatlarının belirlenmesi
ve üreticilerimizin mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir. Hükûmet
temsilcileri, umarım, bunu, Uşaktan gelen bu sesi dinlerler,
haşhaş kapsülü fiyatlarının en kısa zamanda
belirlenmesi konusunda ve gerçekten enflasyonun altında kalmayacak
şekilde belirlenmesi konusunda gereken çabayı sarf ederler diye
umuyoruz.
Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Yılmaz.
Sayın Çam
16.- İzmir
Milletvekili Musa Çamın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığını ve Hükûmeti iş cinayetleri konusunda daha
duyarlı olmaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
MUSA ÇAM
(İzmir) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Önceki gün Manisa
Somada yine bir iş cinayeti işlendi ve 20nin üzerinde işçi,
emekçi kardeşimiz göçük altında kaldı, bunlardan 1
arkadaşımız Yunus Güçlü de hayatını kaybetti.
Kendisine Tanrıdan rahmet, ailesine başsağlığı
diliyoruz.
On bir
yıllık AKP iktidarı döneminde yaklaşık 12 bine
yakın işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Ortalama her yıl 1.100 kişinin üzerinde çalışan
hayatını iş cinayetlerinde kaybetmektedir; dünya
6ncısı, Avrupada 1inciyiz. Acaba Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanımız ve yetkililer, ilgililer bu iş yerlerinde
gerekli denetimleri yapıyorlar mı, yapmıyorlar mı?
Yapmadıkları açık ve net bir şekilde ortada çünkü defalarca
Somada bu tip iş cinayetleri işleniyor ama Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuda sadece seyrediyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını ve
Hükûmeti bu konuda daha duyarlı olmaya ve göreve davet ediyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Çam.
Sayın
Atıcı
17.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcının, Alevi vatandaşların
Gadîr-i Hum Bayramını kutladığına ve Mersinin
Bozyazı ilçesinde yaşanan hortum felaketine ilişkin
açıklaması
AYTUĞ ATICI
(Mersin) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, öncelikle Alevi yurttaşlarımızın büyük bir
coşkuyla kutladığı ve Hazreti Aliye velayetin
verildiği gün olan ve en büyük bayram olarak kabul edilen Gadîr-i Hum
Bayramını kutluyorum.
İkinci olarak
da, dört gün önce Mersinin Bozyazı ilçesinde bir hortum meydana geldi ve
bu hortum nedeniyle 100 dönümden daha fazla muz serası hasar gördü.
Şimdi ben buradan sayın bakanlara da, yetkililere de sesleniyorum: Bu
insanların sigortaları yok, bunların kredi borçları
ertelenmeli, devlet bu vatandaşlarımıza el
uzatmalıdır. Ziraat Bankasının Kazanlıdaki
çiftçilerin topraklarını elinden aldığı gibi,
Bozyazı çiftçisinin serasını elinden alması
engellenmelidir, hacizler engellenmelidir.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Atıcı.
Sayın Tanal
18.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin, Ankara
cadde ve sokaklarının otopark olarak kullanılmamasına
yönelik Danıştay kararına uymadığına ilişkin
açıklaması
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ankara cadde ve
sokaklarının otopark olarak kullanılmasını Ankara
İdare Mahkemesinde iptal ettirdim, Danıştay da bu kararı
onadı. Ancak, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı hâlen
cadde ve sokakları otopark olarak kullanmaya devam ediyor. Mahkeme kararları
idareyi de bağlar. Burada hem İçişleri Bakanlığı
hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mahkemenin
kararını uygulamayan Ankara Büyükşehir Belediyesi hakkında
ne işlem yapacak, bir soruşturma yaptıracaklar mı? Bu
usulsüz uygulamaya son verilecek mi?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Tanal.
Sayın
Ağbaba
19.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbabanın, vatandaşların Malatya
Arapgirde yapılmak istenen HESe karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Bildiğiniz
gibi, Malatyanın sadece kayısısı değil Arapgirin
üzümü de dünyaca ünlü, dünyaca ünlü köhnü üzümümüz var. Köhnü üzümü maalesef bu
yıl para etmiyor, para etmediği gibi, AKP Hükûmetinin almış
olduğu bir kararla köhnü üzümünün yok olmasını sağlayacak
Kozluk Çayı üzerinde bir HES yapılmaya
çalışılıyor. Bu HESe Arapgir Belediye Başkanı
başta olmak üzere bütün köy dernekleri karşı, Arapgir
kaşı. Ama ısrarla, belki o yörenin en güzel çayı olan
Kozluk Çayını bitirmeye çalışıyorlar ve maalesef,
köhnü üzümünü de yok etmeye çalışıyorlar. Burada Sayın
Bakan Veysel Eroğlu da beni duyuyor. Bu katliamdan vazgeçin, Arapgiri yok
etmeyin, Arapgirin o güzelim köhnü üzümünü, o güzelim çayını yok
etmeyin. Oraya HES kurulmasına bütün Arapgir karşı, biz de
karşıyız. Bu konuda gerekenin yapılmasını
Meclisten rica ediyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Ağbaba.
Sayın
Yılmaz
20.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmazın, Çukurovadaki çiftçilerin sorunlarına
ilişkin açıklaması
SEYFETTİN
YILMAZ (Adana) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bilindiği
gibi Çukurova, Adanamızın Çukurovası tarımda
dünyanın en verimli topraklarına sahip olmasına rağmen, ne
yazık ki buğday ve mısırda hüsrana uğrayan,
emeklerinin karşılığını alamayan çiftçilerimiz
Özellikle bu bayramda gezdiğimizde çiftçilerimizi, ayçiçeğinde geçen
seneki fiyatlardan yüzde 30-40 oranında düşük bir fiyatla
mahsullerini satmak zorunda kaldılar. Başta Kamışlı
Boğazı olmak üzere elma üreticilerimiz geçen yıl
sandığını 30 liraya satarken bu sene 10 liraya bile
alıcının olmadığını, elmaların dalda
kaldığını, çiftçilerimizin özellikle temel girdileri olan
gübre, ilaç ve tohum gibi borçlarını ödemekte çok
sıkıntıya düştüklerini
Tefecilerin eline düşme
noktasında çok ciddi sıkıntılar yaşanması, Adalet
ve Kalkınma Partisinin Çukurova gibi dünyanın en verimli
topraklarının olduğu yerde çiftçiyi tefecinin eline düşer
hâle getirmesi tarım politikasının çökmesi manasına
geliyor. Bu, birtakım sosyal patlamalara ve sosyal
sıkıntılara neden olacağından dolayı, Hükûmetin
üyeleri buradayken, bununla ilgili tedbir alınmasını öneriyoruz.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Yılmaz.
Sayın
Aydın
21.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydının, ODTÜden geçirilmesi planlanan yola
ilişkin açıklaması
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Özellikle
son günlerde bir bilgi kirliliği görmek mümkün ODTÜ yoluyla ilgili.
Sayın
Başkanım, değerli arkadaşlar; ODTÜ yolu Sayın Murat
Karayalçının Belediye Başkanı olduğu dönemde 2/8/1991
tarih ve 347 sayılı Büyükşehir Belediye Meclisi Kararıyla
Eskişehir yolu, Konya yolu bağlantısını sağlayan
50 metrelik yola ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı tasdik
edilerek yürürlüğe girmiştir. ODTÜnün 1986 yılı
yapısal plan önerisinde de bulunan, 1982 tarihinde onaylanan, 1990 Ankara
Nazım İmar Planı ve 1994-2015 Ankara Ulaşım Ana
Planında da bu yol yer almaktadır. Dolayısıyla yeni bir
yol değildir.
Yine, 2012
yılında ODTÜ ile yapılan görüşmeler ile yolun
açılması kararlaştırılmış, 27 alternatif
proje hazırlanmış ve ODTÜ yönetimi alternatif 27 projeyi kabul
etmiştir. ODTÜ Rektörü de üniversitenin sitesinde yaptığı
açıklamada, yolun geçeceği bölgeye 1980lerden beri
ağaçlandırma yapılmadığını açıklamış.
Bölgede kendiliğinden yetişen ağaçların 600 kadarı
farklı bölgeye taşındı. Geri kalan 1.400 civarında
çalı tarzındaki yeşilin parası ODTÜnün hesabına
yatırıldı. Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanımız Sayın Melih Gökçek, gösterilecek bir başka
yere istenilen kadar ağaç dikilebileceğini de ifade ediyor ki
yapıyor bunu da. Bölgede her sabah ve akşam trafik kaplumbağa
hızında ilerliyor. Olmayan yeşil bahane edilerek, iki belediye
otobüsü içindeki yolcular indirilerek otobüse el konuluyor ve zarar veriliyor.
Hatta biri patlamak üzereyken emniyetin yetişmesi sonucu facia
engelleniyor. Bu otobüsler doğal gazla çalışıyor.
Haksız ve
hukuki olmayan bir karşı duruş sergilenmektedir. Önemli olan,
insanların faydasına bir iş yapmaktır, yol açmaktır,
medeniyete erişmektir. Bu yolun açılması noktasında da
üstün kamu yararının gözetilmesi gerekiyor. Hele ki söz konusu
yeşile gelince de, yeşille ilgili olarak hiç kimse, kusura bakmayın,
AK PARTİyle boy ölçüşemez diyorum, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Aydın.
Sayın Acar
22.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acarın, Antalya Manavgattaki Ahmetler Kanyonunun
HES projesiyle yok edilmek üzere olduğuna ilişkin
açıklaması
GÜRKUT ACAR
(Antalya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Gezi Parkı ve
ODTÜdeki gece baskınıyla yapılan ağaç
katliamlarının ardından benzer şekilde Antalyanın tüm
alanları da AKPnin tehdidi altındadır. Ormanlar taş
ocaklarıyla, kıyılar rant projeleriyle, akarsular da HES
projeleriyle yok ediliyor. Bunlardan biri de Manavgat ilçesindeki Ahmetler
Kanyonu ve Karpuz Çayıdır. Yurttaşlarımızın,
köylülerimizin tepkisine rağmen, önemli bir doğal yaşam
alanı olan, dünyada eşi bulunamayacak ender güzellikteki yerlerden
biri olan Ahmetler Kanyonu HES projesiyle yok edilmek üzeredir.
İnşaat çalışmalarına başlanılmasıyla birlikte
bölgede ciddi gerginlikler yaşanmış ve bugün de yine olaylar
çıkmıştır. Yurttaşlarımızın
kılına gelecek zararın sorumlusu AKP iktidarıdır.
Buradan
uyarıyoruz: Yurttaşın sesine kulak verin, bu yanlıştan
bir an önce dönün. Türkiyenin önemli bir turizm değerini, doğal
yaşam alanını yok etmeyin. Her şey para değildir.
Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Acar.
Sayın Özel
23.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Manisanın Soma ilçesinde yaşanan maden
kazasına ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL
(Manisa) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Soma ilçemizde
yaşanan üzücü maden kazası sonucunda bir işçimiz
yaşamını kaybetti. Kendisini rahmetle anıyoruz.
Bu, bu maden
ocağında, yaşanan ilk patlama değildi. 2012
yılında üst üste 3 kez yangın çıkınca
Çalışma Bakanının yanıtlaması için bir soru önergesi
vermiştim. Kendi verdiği cevapta, yedi yılda 10 kez bu madenin
denetlendiğini, 66 kusur bulunduğunu, 2011 yılında
kapatıldığını ancak bir ay sonra tekrar
açıldığını ifade etmişti.
Biz
Manisalılar bu maden ocağını çok yakından biliyoruz
ama siyaset de çok yakından biliyor. Bu maden ocağı, iktidar
partisinin mitinglerine 4 bin işçiyi toplu hâlde götürdüğü ve
Başbakanın Baretlerinizi göreyim. diyerek
selamladığı madencilerin çalıştığı
maden ocaklarından biridir. Arkasında böyle bir siyasi irade
olduğu için de kapatıldıktan bir ay sonra görünmez bir el bu
maden ocağını açtı. Bugün karşı karşıya
kaldığımız durumun sorumlusu, gerçek sorumlusu da bu
partizanca yaklaşımdır.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Özel.
Son olarak
Sayın Eryılmaz
24.- Hatay Milletvekili
Refik Eryılmazın, Suriye ile aramızdaki sınır
kapılarının durumuna ilişkin açıklaması
REFİK
ERYILMAZ (Hatay) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bugün Suriye ile
yaşadığımız sıkıntılardan dolayı
bütün sınır kapılarımız, bütün gümrük
kapılarımız kapanmış durumda. Bu kapıların
içerisinden, güvenli geçişin yapıldığı, hiçbir sorunun
yaşanmadığı, hiçbir patlamanın olmadığı
Yayladağı Sınır Kapısı beş ay önce
kapatıldı. Oysa Suriyede okuyan ve Suriyede, Türkiyede
akrabaları bulunan binlerce vatandaşımız beş
aydır Suriyeye giriş çıkış yapamıyor ve güvenli
olan bu gümrük kapısının, bu sınır
kapısının neden kapatıldığıyla ilgili olarak
da bugüne kadar hiçbir açıklama yapılmamıştır. Sözde
bu kapı bir aylığına kapatılmış ama aradan
beş ay geçmesine rağmen hâlâ kapı açılmadı ve ne zaman
açılacağıyla ilgili de bir açıklama
yapılmamaktadır. Ben sayın bakandan bu kapının ne için
kapatıldığını ve ne zaman
açılacağını öğrenmek istiyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Eryılmaz.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Sayın
milletvekilleri, Sağlık Bakanı Sayın Mehmet
Müezzinoğlu, gündemin sözlü sorular kısmının 1, 1447, 1547,
1998, 2093, 2094, 2096, 2101, 2103, 2132, 2153, 2186, 2187, 2188, 2203, 2282,
2284, 2285, 2286, 2317, 2329, 2331, 2332, 2340, 2342, 2375, 2407, 2408, 2409,
2411, 2412, 2413, 2415, 2416, 2417, 2418, 2419, 2584, 2609, 2612, 2613, 2626,
2627, 2630, 2649, 2707, 2890, 2893 ve 2950nci sıralarında yer alan
önergeleri birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın
Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine
getireceğim.
Şimdi de
Meclis araştırmasına ilişkin üç önerge vardır,
okutuyorum:
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba ve 19 milletvekilinin, bazı illerde Alevi
vatandaşlara yönelik meydana gelen olayların nedenlerinin ve
faillerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/738)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ülkemiz tarihinde
Alevi vatandaşlarımıza yönelik çok sayıda katliam
gerçekleştirilmiştir. Bu katliamların pek çoğu örgütlü ve
sistemli bir şekilde icra edilmiştir. Suçlular ise korunmuş ve
çoğu zaman yargı karşısına
çıkartılamamıştır. Bu katliamlardan biri de yakın
tarihimizin kara lekelerinden biri olan Maraş katliamıdır.
Maraş katliamı öncesi Alevilerin ev ve iş yerleri
işaretlenmiş ve katliam bu işaretler üzerinden
gerçekleştirilmişti.
26
Şubatı 27 Şubata bağlayan gece, Alevilerin yoğun
olarak ikamet ettikleri Adıyaman merkeze bağlı Yenimahalle ve
Karapınar mahallelerinde Alevi vatandaşlara ait evlerin
kapısı çeşitli şekiller ile işaretlendi. Korku ve
paniğe kapılan halk geceleri nöbet tutmaya başladı.
İçişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada,
çocukların yapmış olabileceğini ancak istihbarat
çalışmalarının devam ettiğini belirtmiştir.
Bakanlığın bu gayriciddi tavrı, olayın
aydınlatılmasında önemli ipuçları
barındırması gereken kamera kayıtlarında da devam
etmiştir. Emniyet güvenlik kamerasının kapalı olması
ve evlerden alınan bir kamerada da görüntü olmadığı
yönündeki bilgi, tedirginliği ve şüpheyi
artırmıştır. 6 STK tarafından düzenlenen raporda ise,
halkla yapılan bir toplantıda "Kaybolan bir arı kovanı
dahi bulunurken, evleri işaretleyenler neden bulunmuyor?" ifadeleri
ile konuya dikkat çekilmesi, şaibe ve şüpheler gözler önüne
serilmektedir. İlk açıklamalarda işaretlenen evlerin
çoğunluğunun Alevilere ait evler olduğu belirtilse de daha sonra
işaret konulan evlerin tamamının Alevilere ait olduğu
anlaşılmaktadır.
15 Mart 2012
tarihinde, saat 21.00 sularında ise İzmir'in Çiğli ilçesi
Harmandalı beldesinde, Alevilerin yaşadığı Onur 1 Apartmanındaki
dairelerin kapılarına bir mektup
bırakılmıştır. Dinî içerikli mektupların
içeriği şöyledir: "Ey kardeşlerim! Rabbinize dönün,
kıyamet yakındır. Tövbe kapısı her daim
açıktır. Rabbinize el açıp günahlarınızın
bağışlanmasını dileyin. O zaman dualarımızın
onun huzurundan geri çevrilmediğini göreceksiniz. Günde 100 defa La ilahe
illallah de, 100 defa istiğfar getir. Gücünüzün yeteceği kadar
perşembe ve pazartesi günlerini Allah için oruçlu geçir." Daha sonra
mahalle halkı toplanarak bir protesto yürüyüşü
gerçekleştirmiş ve faillerin bulunmasını talep
etmişlerdir. Bölge sakinlerinin tedirgin oldukları, bizzat yetkililer
tarafından dile getirilmiştir.
19 Mart 2012
tarihinde, Gaziantep'in Şahinbey ilçesine bağlı Ulaş,
Kıbrıs ve Onur mahallelerinde ikamet eden Alevi
yurttaşların kaldığı yaklaşık 40
sokağın başına ve evlere işaretler konulduğu fark
edilmiştir. Kırmızı boyalarla, tek veya çift yönlü
kırmızı ok işaretleriyle sokakların işaretlenmesi
ve evlerin duvarlarına yapılan işaretler mahallelerin
sakinlerini olumsuz yönde etkilemiş ve tehdit algısı
oluşturmuştur. Gaziantep Alevi dernekleri adına bir açıklama
yapılarak halk sakinleştirilmeye
çalışmıştır.
28 Mart 2012
tarihinde ise Erzincan'a bağlı Avcılar köyünde okul
duvarına "Kâfir Aleviler hepiniz yanacaksınız." ve
"Hepiniz kâfirsiniz." yazıldığı tespit
edilmiştir. Söz konusu okulun, bölgede bulunan bir karakola oldukça
yakın olması ise akıllara çeşitli soru işaretleri
getirmiştir.
Yukarıdaki
tehdit ve saldırı gibi örnekler, 27 Şubat 2012 ve 28 Mart 2012
tarihleri arasında, yaklaşık bir ay gibi kısa bir süre
içerisinde gerçekleşmiştir. Tarihsel açıdan
düşünüldüğünde, Maraş, Çorum ve Malatya'da yaşanan
saldırı ve katliamların örgütlenme biçimiyle oldukça benzerlik
gösteren bu olayların ciddiye alınması gerekmektedir. Bu
"işaretlemeler" halk arasında panik ve korkuya yol
açmıştır.
Emniyet birimleri
tarafından, henüz kimsenin yakalanmamış olması ise panik ve
endişeyi daha da artırmaktadır. Adıyaman'da güvenlik
kameralarının o gün kapalı olması ve bir evden edinilen
kamerada ise bir şey bulunamamış olması ve Erzincan'da
duvarına yazılama yapılan okulun karakola 200 metre kadar
yakın bir mesafede olması ise korku ve panikle birlikte şaibe ve
şüphelerin oluşmasına neden olmuştur.
Adıyaman,
Gaziantep, İzmir ve Erzincan'da yaşanan olaylara zemin oluşturan
nedenlerin, aradan uzun zaman geçmesine rağmen faillerin neden
yakalanamadığının, delillerin karartılma ve
provokasyon boyutunun ve faillerin himaye edilip edilmediğinin
araştırılması ve bu tarz olayların
yaşanmaması için alınacak önlemlerin belirlenebilmesi için
Anayasanın 98, İç Tüzükün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca
Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif
ederiz.02.04.2012
1) Veli Ağbaba (Malatya)
2) Hülya Güven (İzmir)
3) Ercan Cengiz (İstanbul)
4) Aydın Ağan Ayaydın (İstanbul)
5) Sena Kaleli (Bursa)
6) Namık Havutça (Balıkesir)
7) Doğan Şafak (Niğde)
8) Süleyman Çelebi (İstanbul)
9) İhsan Özkes (İstanbul)
10) Binnaz Toprak (İstanbul)
11) Ömer Süha Aldan (Muğla)
12) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
13) Mehmet S. Kesimoğlu (Kırklareli)
14) Sedef Küçük (İstanbul)
15) Ali Serindağ (Gaziantep)
16) Haluk Eyidoğan (İstanbul)
17) Ali Haydar Öner (Isparta)
18) Metin Lütfi Baydar (Aydın)
19) Mahmut Tanal (İstanbul)
20) Haydar Akar (Kocaeli)
2.- Tokat Milletvekili
Orhan Düzgün ve 21 milletvekilinin, domates tohumu konusundaki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/739)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Özellikle Tokat
ilimizin tarımsal ekonomisinde önemli bir yeri bulunan domates ve domates
tohumlarının sorunlarının araştırılıp
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasa'nın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 104üncü ve 105inci
maddelerine göre bir Meclis araştırması
açılmasını arz ve teklif ederiz.
1) Orhan Düzgün (Tokat)
2) Mehmet S.
Kesimoğlu (Kırklareli)
3) Mehmet
Şeker (Gaziantep)
4) Ramazan Kerim
Özkan (Burdur)
5) Candan Yüceer (Tekirdağ)
6) Mustafa Serdar
Soydan (Çanakkale)
7) Ayşe
Nedret Akova (Balıkesir)
8) Ahmet
İhsan Kalkavan (Samsun)
9) İhsan
Özkes (İstanbul)
10) Emre Köprülü (Tekirdağ)
11) Engin Özkoç (Sakarya)
12) Ali Haydar
Öner (Isparta)
13) Malik Ecder
Özdemir (Sivas)
14) Ali İhsan
Köktürk (Zonguldak)
15) Süleyman
Çelebi (İstanbul)
16) Kadir Gökmen
Öğüt (İstanbul)
17) Sedef Küçük (İstanbul)
18) Haluk
Eyidoğan (İstanbul)
19) Metin Lütfi
Baydar (Aydın)
20) Mahmut Tanal (İstanbul)
21) Veli
Ağbaba (Malatya)
22) Haydar Akar (Kocaeli)
Gerekçe:
Dünyada
yaklaşık 116 milyon ton domates üretilmektedir; bu miktarın
yaklaşık 16 milyon tonu AB ülkelerinde, 8 milyon tonu da ülkemizde
üretilmektedir. Dünya domates üretiminin yüzde 7'si, AB ülkeleri içindeki
üretimin de yarısı ülkemizde yapılmaktadır.
Türkiye'de toplam
sebze üretimi içerisinde yüzde 40'lık payı olan domates, üretiminde
hibrit tohumluğu tercih edilen sebzelerin de başında yer
almaktadır. Hibrit tohum, aynı türe ait bitkinin genetik
bakımdan kendisiyle yakın akraba olmayan bir başka bitki ile
tozlanmasıyla yani melezlenmesiyle elde edilmektedir. Yerli tohum ile bir
dönümde en fazla 2 ton elde edilirken, hibrit tohum ile 5 tona varan bir verim
elde edilmektedir. Hibrit tohumun hastalık ve zararlılara,
sıcağa ya da soğuğa karşı
dayanıklılığı, raf ömrünün uzunluğu ve yüksek verim
sağlaması gibi nedenlerle üretimde tercih edilmesiyle domates üreticilerimizin
büyük bir bölümü yerli tohumlar yerine ABD, Fransa ve İsrail'den ithal
hibrit tohum kullanmaya yöneldiler. Hibrit tohumun verimi yüksek olmasına
rağmen ikinci senede tohum alınamamaktadır, ihracat
avantajı fazla olsa bile iç piyasada tüketim daha fazla olmaktadır.
Çiftçimiz bir sonraki yıl yerli üretime geçmek istese bile verimin
düşüklüğü belini kırmaktadır, üstelik bu tohumlardan
yapılan üretim tarımda kimyasalların yoğun
kullanımını da teşvik etmekte ve gerekli
kılmaktadır. Dolayısıyla, Türk çiftçisi her yıl
yeniden ithal tohuma yönlendirilmekte, böylece yabancı şirketler ve
İsrail tohumculuktan büyük paralar kazanmaya devam etmektedirler.
Ülkemizin şartlarına uygun, verimi yüksek millî tohum projemiz
olmadığı için çiftçimiz ithal tohuma mahkûm edilmiştir.
Bulunduğu
bölgeyle özdeşleşen yerli tohumdan üretilen bazı domates türleri
maalesef tarihe karışmaktadır, tohumu İsrail veya
Fransa'dan ithal edilmektedir. Anadolu'da yarattığı damak
tadı ve kültür sonucunda oluşan yerli domates tohumları kendi
ortamına tam uyum sağlamış, çok az bir emekle, neredeyse
gübresiz, ilaçsız, hatta çoğu yerde susuz yetişen,
sofralarımızın tadı tuzu olan tohumlardır. Tokat
bölgemizin yerli tohumdan üretilen domatesi de yöremize özgü tadı ve
aromasıyla diğer domateslerden ayrılmaktadır ve bunu
tohumuna borçludur. Yerli domatesimiz tadıyla öne çıksa da
üreticilerimiz açısından daha fazla özen ve emek istemektedir.
Çiftçimiz, yüksek verimli fakat lezzeti ve kokusuyla damak tadına hitap
etmeyen hibrit tohum veya verimi az fakat lezzetiyle ve aromasıyla kendi
bölgesiyle ünlenen domatesini ve pazarını kaybetme tehlikesiyle
karşı karşıyadır.
3.- Hatay Milletvekili
Mehmet Ali Ediboğlu ve 19 milletvekilinin, Hatayın İskenderun
ilçesinde yeşil alan olarak planlanan arazinin bir firmaya
kiralanması hususunun araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/740)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Hatay ili
İskenderun ilçesi Sarıseki Belde Belediyesi sınırları
içerisinde imar planında
Bu çerçevede;
1 ) Yukarıda sözü edilen ve imar
planında yeşil alan olarak belirlenen ve Sarıseki Belediyesinin
imar uygulaması ile 1869 ada 2, 3 ve 4 no.lu Maliye hazinesi olan ve
İskenderun Kaymakamlığı Mal Müdürlüğüne ait yeşil
alanda I-PEKS, Çalışkan Kömür, Safi Kömür ve Torbapak kömür
firmaları ruhsatsız olarak mı faaliyetlerini sürdürmektedirler?
2) Sarıseki
Belediyesi tarafından Çalışkan Kömür ve Torbapak kömür
firmaları adına sahte çalışma ruhsatı düzenlenmiş
ve Gümrük Müsteşarlığı tarafından bir ay sonra bu
ruhsatlar iptal edilmiş, İskenderun Kaymakamlığı Mal
Müdürlüğü tarafından 1869 ada 2 no.lu parsel için ceza kesilmiş
ve tahsil edilmiş olduğu hâlde niçin 3 ve 4 no.lu parsellerden
ecrimisil tahsilatı yapılmamıştır? Mülga Çevre ve
Orman Bakanlığının 23/9/2010 tarihli ve 868-56321
sayılı yazısında 14.753 metrekarelik alanda izin verilen
pres kömür faaliyetiyle ilgili izinsiz kapasite artırımına
gidilmesi sebebiyle 6/6/2002 tarihinden sonra tesise ilave edilerek kapasite
artışına neden bölümlerde (belediyeden kiralanan arazilerde)
yapılan tüm faaliyetlerin durdurulması kararı neden
uygulanmamıştır?
3 ) İskenderun Kaymakamlığı
Mal Müdürlüğünün 29/9/2010 tarihli ve 3060 sayılı
yazısında bu parsellerin tahliye edilmesi gerektiği bildirildiği
hâlde firmaların tahliyesi neden yapılamamıştır?
4) İskenderun
Kaymakamlığı Mal Müdürlüğüne ait bir yeşil alanda
hangi mevzuat gereğince ticari bir faaliyet yürütülmektedir? Şayet
yürütülüyorsa yeşil alanda faaliyet gösteren firmaların birinci
sınıf gayrisıhhi müesseseler mevzuatı gereğince
gayrisıhhi müessese raporu bulunmakta mıdır?
Yukarıda
belirtilen sorulara cevap bulunması ve bölge halkının sesine
kulak verilerek, çevre sorunlarını engellemek ve kamu
yararının korunması amacıyla, Hatay ili İskenderun
ilçesi, Sarıseki Belde Belediyesinin imar uygulaması ile mevcut
alanların I-PEKS Turizm AŞ'ye kiralama hususları ile ilgili
gerekli araştırmaların yapılarak, alınabilecek
tedbirlerin, çözüm önerilerinin belirlenmesi ve uygulanması
konularında, Meclisimizin ve halkımızın bilgilendirilmesi
amacıyla, Anayasanın 98'inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 104'üncü ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis
araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Mehmet Ali
Ediboğlu (Hatay)
2) Haydar Akar (Kocaeli)
3) Mehmet
Şeker (Gaziantep)
4) Ramazan Kerim
Özkan (Burdur)
5) Mustafa Serdar
Soydan (Çanakkale)
6) Ahmet
İhsan Kalkavan (Samsun)
7) Ayşe
Nedret Akova (Balıkesir)
8) İhsan
Özkes (İstanbul)
9) Emre Köprülü (Tekirdağ)
10) Kadir Gökmen
Öğüt (İstanbul)
11) Mehmet S.
Kesimoğlu (Kırklareli)
12) Süleyman
Çelebi (İstanbul)
13) Ali İhsan
Köktürk (Zonguldak)
14) Malik Ecder
Özdemir (Sivas)
15) Candan Yüceer (Tekirdağ)
16) Sedef Küçük (İstanbul)
17) Haluk
Eyidoğan (İstanbul)
18) Metin Lütfi
Baydar (Aydın)
19) Mahmut Tanal (İstanbul)
20) Veli
Ağbaba (Malatya)
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
B) Duyurular
1.-
Başkanlıkça, tekraren, Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerini
yapmak üzere toplanacağı gün, saat ve yere ilişkin duyuru
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, geçen iki toplantısında da başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini gerçekleştiremeyen Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Komisyonu üyelerinin 22 Ekim 2013 Salı günü yani bugün
saat 17.00de KİT Komisyonu toplantı salonunda toplanarak
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yapmalarını
rica ederim.
Şimdi,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup oylarınıza
sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- CHP Grubunun,
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve arkadaşlarının 2011
genel seçimlerinde halk tarafından seçilmiş olmalarına
rağmen, hâlen kaçma şüphesi ve delilleri karartma
olasılığı sebep gösterilerek cezaevlerinde tutulan 7
milletvekilinin hukuki durumlarının araştırılması
ve tutukluluk hâllerinin sonlandırılması ile görevlerine
başlamalarının sağlanması amacıyla 22/10/2013
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
vermiş olduğu Meclis araştırması önergesinin, Genel
Kurulun 22/10/2013 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda
okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulu 22/10/2013 Salı günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Mehmet
Akif Hamzaçebi
İstanbul
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba ve arkadaşları tarafından,
22/10/2013 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına 2011 genel seçimlerinde halk tarafından
seçilmiş olmalarına rağmen, hâlen kaçma şüphesi ve
delilleri karartma olasılığı sebep gösterilerek
cezaevlerinde tutulan 7 milletvekilinin hukuki durumlarının
araştırılması ve tutukluluk hâllerinin
sonlandırılması ile görevlerine başlamalarının
sağlanması amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırma önergesinin (1041 sıra no.lu) Genel Kurulun bilgisine
sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 22/10/2013
Salı günlü birleşimde sunuşlarda okunması ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN
Lehinde Malatya Milletvekili Veli Ağbaba.
Buyurunuz
Sayın Ağbaba. (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum. Öncelikle, geçtiğimiz Kurban
Bayramınızı kutluyorum.
Değerli
milletvekilleri, 2002den bu yana AKPnin uyguladığı politikalar
sonucunda Türkiye, herkes açısından dünyanın en büyük cezaevi
hâline geldi. AKP, adalet konusunda dünya rekorları kırıyor. Bu
dönemde AKP sayesinde dünyada cezaevinde en çok öğrenci Türkiyede var ve
bir kampüsü dolduracak kadar, en çok tutuklu sendikacı yine Türkiyede ve
üniversite kuracak kadar bilim adamı cezaevinde. Yine ordu kuracak
şekilde en çok asker Türkiyede cezaevinde. En az üç dört tane ulusal
gazeteyi çıkaracak şekilde gazeteci var cezaevinde. Yine belki bir
baroyu oluşturacak avukatlar Türkiyede cezaevinde. Değerli
arkadaşlar, bir siyasi partinin 81 ilde örgütlenmesini sağlayacak
şekilde siyaset adamı şu anda cezaevinde bulunuyor.
Şimdi, bütün
bunlara baktığımız zaman bunlara demokrasi demek mümkün
değil. İdare edildiğimiz rejimin adına demokrasi demek
mümkün değil, ancak ve ancak denilse buna parmak demokrasisi denilir ve
bu parmak demokrasisinin örneğini de bugünlerde yaşıyoruz.
Değerli
arkadaşlar, Türkiyede bu dönemde, 90 yıllık siyasi tarihimizde
karşılaşmadığımız bir terimle daha
karşı karşıya kaldık; tutuklu milletvekili meselesi.
Tutuklu milletvekili meselesi sadece dünyada bize özgü bir mesele ve Türkiye
tarihinde böyle bir sorunumuz olmamış. Değerli milletvekilleri,
bir araştırma yaptık Örneği var mı dünyada? diye,
maalesef bulamadık. Bu utanç sadece ve sadece bizde var. 90
yıllık cumhuriyet tarihimizde böyle bir şey
yaşanmamış. Bakınız, geçmişte Mümtaz Faik Fenik
isminde birisi 1950de tutuklanıyor, 14 Mayıs 1950de milletvekili
seçilince tahliye oluyor. Hepimizin çok iyi bildiği Osman
Bölükbaşı 1957 yılında hükûmete hakaretten
tutuklanıyor, 1957 seçimlerinde Cumhuriyetçi Millet Partisinden milletvekili
seçilince tutukluluğu sonlandırılıyor. Fadıl Akgündüz
var, onu AKP grubu, hepsi çok yakından tanır, hakkındaki
iddialar nedeniyle dört yıl iki ay hapis cezası alıyor, yurt dışına
kaçıyor, kırmızı bültenle aranıyor. 2002 seçimlerinde
Siirtten bağımsız milletvekili seçiliyor, Akgündüz milletvekili
seçilince hakkındaki arama kararı kaldırılıyor ve 9
Kasım 2002 yılında Türkiyeye geliyor. Yine Sayın Sebahat
Tuncel tutukluyken 2007de bağımsız milletvekili seçiliyor, 25
Temmuz 2007de cezaevinden tahliye oluyor.
Peki, bu dönemde
ne oluyor arkadaşlar? Önce YSKnın aday olmasına izin
verdiği Hatip Diclenin milletvekilliği çalınıyor. Sonra da
halkın oylarıyla, tutuklu 8 insan milletvekili seçiliyor. 8
arkadaşın geçmiş dönemde seçilip serbest bırakılan
milletvekillerinden hiçbir farkı yok. Değerli arkadaşlar,
Anayasa aynı, kanun aynı ama maalesef halkın oylarıyla
seçilen Kemal Aktaş, Engin Alan, İbrahim Ayhan, Mustafa Balbay, Selma
Irmak, Faysal Sarıyıldız, Gürsel Yıldırım hâlâ
cezaevinde tutuklu.
PERVİN BULDAN
(Iğdır) Hatip Dicle de
VELİ
AĞBABA (Devamla) 24üncü Dönemde hâlâ yedi koltuk boş, Meclisin
yedi damarı tıkalı yani Meclisimiz eksik, bu
arkadaşlarımızın koltukları boş ve biz burada
bugün otururken bizim gibi oylarla seçilen, milletvekili olan 7
arkadaşımızın tamamı 11 metrekarelik hücrelerinde
tutsak tutuluyorlar. Onlar için TBMM harfleri Türkiye Büyük Millet Meclisinin
kısaltması değil; TBMM, Türkiye büyük milletvekili mahpushanesinin
kısaltması; bu utanç başta Meclis Başkanı olmak üzere
hepimizin.
Değerli milletvekilleri,
Meclis Başkanı dönem başında bir mektup yazarak Meclisin
itibarını zedeleyecek davranışlardan
kaçınmamızı istedi. Şimdi, Allah aşkına, Meclisin
itibarını milletvekillerinin birbirine laf atması mı
düşürür yoksa 7 milletvekilinin cezaevinde bulunması mı
düşürür? Buna kim inanır
değerli arkadaşlar? Bizi bu utanç, dünya siyasi tarihine geçirdi.
Bu Meclise acaba bu Meclisi seçen bir halk inanabilir mi? 7 milletvekili
tutuklu iken Meclisin itibarından söz edilebilir mi, Meclis itibarlı
sayılabilir mi? Şimdi, kendi sorununu çözemeyen Meclis ülkenin
sorunlarını çözebilir mi?
Bakın, bu konuyla ilgili sadece ve sadece
gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklanan, şimdi Sincan L Tipi Cezaevinde
bizi dinleyen İzmir Milletvekili Mustafa Balbay mektubunda şöyle
diyor: Bu sorun bütün canlılığıyla Meclisin gündeminde
durmaktadır. Mecliste, dolayısıyla Türkiyede irade
özgürlüğü sorunu vardır.
Değerli milletvekilleri, 24üncü Dönem
milletvekilleri olarak eğer demokrasiye inanıyorsak, eğer hukuka
inanıyorsak Meclis olarak irade özgürlüğü sorununu çözmeliyiz. Biz
buna CHP Grubu olarak hazırız. Biz demokrasiyi sadece kendimiz için
değil herkes için istiyoruz, geçmişte bunu yaptık. Bakın,
Başbakan için birileri Muhtar bile olamaz. diyordu ama 22nci Dönem
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri bunun önünü açtı. Biz bunu
Başbakanı çok sevdiğimizden yapmadık, biz Türkiyeye
demokrasiyi getiren bir partinin üyeleri olduğumuz için yaptık ve
Başbakanın önce milletvekili olmasını sağladık,
sonra da Başbakan olmasını sağladık. Şimdi
düşünüyorum, aslında Muhtar bile olamaz. derken muhtarlara hakaret
edilmiş değerli arkadaşlar. Demokrasiye inanan ve bu yoldan
geçmiş insan bunu yapabilir mi? 7 milletvekilinin içeride kalmasına
izin verebilir mi? Böyle bir şey olabilir mi ve buna demokrasi diyebilir
miyiz değerli milletvekilleri?
Şimdi, ileri demokrasi döneminde üç ayda bir
yargı paketi çıkıyor değerli arkadaşlar; çözüm
olmuyor, yeniden yargı paketi çıkıyor, artık yargı
paketleri yetmiyor, şimdi, demokrasiyi paketlemede usta olan AKP
demokratikleşme paketi açıklıyor. Bu pakette ilginç bir
düzenleme var değerli milletvekilleri; q, w, x harflerine özgürlük
veriliyor. Bu durumla ilgili olarak iki şey var: Dün, Sayın
Gülşah Balbay çok güzel şekilde söyledi, q, w, x harflerinin kullanımı
serbest bırakılırken değerli milletvekilleri, Mardinin,
Şanlıurfanın ve Şırnakın milletvekilleri
cezaevinde tutuluyor. Böyle bir şey olur mu? Böyle samimiyet olur mu? Buna
kim inanacak? Buna sadece ve sadece sizin milletvekilleriniz inanır. Bir
de bu q, w, xi klavyede özgür bırakıyorsunuz, bu harfleri
kullanan gazetecilerin tamamını cezaevine tıkıyorsunuz.
Değerli
arkadaşlar, elimde bir rapor var. Birazdan sayın grup başkan
vekillerine bu raporu takdim edeceğim. Bu raporu Sayın Özgür Özel,
Sayın Nurettin Demirle birlikte hazırladık. Bu rapor bizim
eserimiz değil. Değerli arkadaşlar, bu raporu hazırlayan
AKP. Bu raporu hazırlamamıza yol açan AKPnin
uyguladığı politikalar maalesef bize daha çok rapor hazırlatacak
gibi gözüküyor. Bu raporu yazarken tek tek milletvekillerini ziyaret ettik ve
bir şeyle karşılaştık, tutuklu milletvekillerinin
tamamı görevlerinden dolayı yargılanıyor. Diyarbakır
Cezaevinde İbrahim Ayhan neyle suçlanıyorsa Sincan Cezaevinde Mustafa
Balbay benzer şeylerle suçlanıyor.
Değerli
arkadaşlar, bakın, birkaç tane milletvekilinin nelerle
suçlandığıyla ilgili örnek vermek istiyorum size: Yöneticisi
olduğu siyasi partinin seçim çalışmalarına, basın
açıklamalarına, mitinglere, parti içi eğitim çalışmalarına
katılmak; seçim mitingi için pankart hazırlamak; partinin eğitim
veren kurumunda açılış konuşması yapmak; üyesi
olduğu partinin parti meclis üyesini ağırlamak; merkez ilçe
yöneticisi olduğu partinin il binasına düzenli gidip gelmek; bölgede
yaşanan ölümlerden sonra taziye ziyaretine gitmek; Türkçe, Kürtçe ve
diğer dillerde müzik dinlemek; bölgeye özgü kıyafetleriyle basın
açıklamasına, eylemlere katılmak; bir üst komutanlıktan
gelen emre itaat ederek bir toplantıya katılmak; suçlanan bir komutan
ile akrabalık bağının bulunması; gazeteci olarak
devletin en üst düzey yöneticileriyle, Cumhurbaşkanı, Yargıtay
Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, siyasi
parti temsilcileri, kuvvet komutanları, rektörler ve öğretim
üyeleriyle, Türkiyenin en büyük sendikalarından birinin
başkanıyla görüşmek, bunlarla ilgili notlar tutmak; bugün
hepinizin kabul ettiği Halepçe katliamını kınamak ve
protesto etmek; yöneticisi olduğu bir partinin genel başkanıyla
görüşmek; yöneticisi olduğu partinin grup başkan vekilleriyle
telefonla görüşmek; fidan dikme kampanyasına katılmak. Hele bir
suçlama var ki, değerli arkadaşlar, bu ilk kez yine AKP döneminde
tarihimize geçti, basılmamış kitaptan suç üreten zihniyet
aynı şeyi milletvekilleriyle ilgili de yapmış. Kemal
Aktaş, 1980 yılında cezaevinde yaşamış
olduğu olumsuzlukları anlatan bir kitap yazıyor, bu kitabı
bastırmıyor ama AKP Hükûmeti, Başbakanın o seçim
dönemlerinde Aha, o Diyarbakır Cezaevi var ya. dediği cezaeviyle
ilgili yazmış olduğu kitaptan dolayı yargılanıyor
ve suçlanıyor.
Eğer sizler
parmak demokrasisinin milletvekilleri değilseniz bugün bu
araştırma önergesine destek verirsiniz ve tutuklu milletvekili
ayıbına son verirsiniz.
Hepinizi bu
duygularla saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Ağbaba.
Aleyhinde
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan.
Buyurunuz
Sayın Kaplan. (BDP sıralarından alkışlar)
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şunu bir
göstermek istiyorum arkadaşlar size. Okunmuyor değil mi? Bunun
adı mazbatadır, hani 12 Haziranda, seçimden bir gün sonra, sizler
de seçildiğinizde il seçim kuruluna gidip size böyle bir mazbata
vermişlerdi milletvekili oldunuz diye. İşte, bizim tutuklu
milletvekilleri de
Bu Faysal Sarıyıldızın mazbatası,
bu onun seçildiğine dair mazbata.
Şimdi, Faysal
Sarıyıldız, Selma Irmak benim Şırnaktan milletvekili
arkadaşlarım, Nisan 2009dan bu yana tutuklu arkadaşlar. Hem de
Oslo görüşmelerinin yapıldığı en şey zamanlarda,
en hararetli saatlerde -Sayın Atalay burada- ateşkes
görüşmelerinin yapıldığı, barışın ve
çözümün konuşulduğu çok önemli günlerde. 2009 yerel seçimlerinde 50
olan belediye başkanlığı sayımızı 100e
çıkarınca, hemen akabindeki hafta, 14 Nisanda parti örgütlerimize
operasyon yapıldı. Bu yapılan operasyonlarda -o zaman DTP
vardı- 3 eş genel başkan yardımcısı, 3 merkez yürütme
kurulu üyesi, 3 parti meclisi üyesi, 11 kadın meclisi üyesi, 13 örgütlenme
komisyonu üyesi, 2 belediye başkan yardımcısı, 7 yerel
yönetimler komisyonu üyesi olmak üzere 54 kişi partide tutuklandı.
Sayın
Ağbaba burada demin açıkladı bir raporunda, kim neden
suçlanıyor. Yani hepiniz matematik bilirsiniz, geçtiniz, diploma
aldınız. Nisan 2009, şimdi de Ekim 2013, tam dört yıl sekiz
aydır tutukludurlar arkadaşlar, farkında mısınız?
Dört yıl sekiz ay.
Peki, bu
tutuklamanın özel yetkili mahkemede sürdüğünü biliyor musunuz?
Biliyorsunuz. Neden yargılandığını biliyor musunuz?
Fikirlerinden. Hangi fikirlerinden? Hatip Diclenin Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinde daha geçen hafta mahkûm ettiği fikirlerinden
dolayı tutuklular. Yani şiddete çağrı
yapmamışlar, şiddet uygulamamışlar, bir siyasi
partinin faaliyetlerini icra ederken o fikirlerinden dolayı özel yetkili
mahkemede tutuklanmışlar. O özel yetkili mahkeme
kapatılmış. Orada düşman hukuku uyguluyor ve beş
yıla yakın tutuklu.
Peki, istenen ceza
-burada hukukçusunuz-. TCK 314te istenen ceza beş yıl. Bu
milletvekili dört yıl sekiz aydır tutuklu. Allah, vicdan, izan versin
bu mahkemelere, bu yargıçlara, bu adalete! Ne iş bu!
Bırakın milletvekili olmalarını, normal vatandaş dahi
olsalar beş yıl ceza istedin, hadi Terörle Mücadele Kanunu ile yüzde
50 artırdınız, yedi buçuk sene, beş yıldır
tutuklu, daha yargılaması sürüyor. E, bunun temyizi var, bunun
Yargıtayı var
E, sen istediğin cezayı vermişsin,
cezada geriye dönüş yok ki. Ceza adaletinde geriye dönüş yok.
Bırakın siyasi temsili, milletin iradesini, hukuku,
eşitliği, adaleti, burada bir zulüm var, zorbalık var, zorba
hukuku var. Gücü yeten Ezerim. diyor. Şimdi, size şunu söylemek
istiyorum: Bu arkadaşlarımızdan sekiz ay sonra, bu sefer
diğer belediye başkanlarımıza operasyon yapıldı
ve şu an 10 bine yakın siyasi parti mensubumuz, çoğu belediye
başkanı, içeride.
Şimdi sormak
istiyoruz ve bunu çok açık olarak soracağız: Barış
süreci., Çözüm süreci. diyoruz, Bir yıldır silah patlamadı.
diyoruz, Bir anne ağlamadı. diyoruz, Bir kişinin canı
yanmadı. diyoruz. Bu bir yılı, bu geçirdiğimiz boşa
giden zamanı, bu ülkenin geleceğini düşünerek daha dikkatli
olmak gerekmiyor mu? Yani düşünce, örgütlenme özgürlüğü önündeki
engelleri kaldırmak, fikirlerin yarışmasını
sağlamak, siyasi temsilin önünü açmak, bunların hepsi doğru ama
ben bir hukukçu olarak şunu size söylüyorum: Bütün milletvekilleri, üç
partinin de bütün milletvekilleri ilk günden beri hukuksuz bir skandal olarak
tutukludurlar. İlk seçildikleri günde, önceki örnekleri
sıralandı, 50ye kadar olan yıllarda, nasıl ki
seçildiği anda milletvekili serbest bırakıldıysa
bırakılması lazım. Anayasa 83e 2 ne diyor? 14ün
istisnası var değil mi arkadaşlar? Bakın Anayasanın
14üncü maddesindeki durumlar hariç. diyor. Şimdi, ben bir hukukçu olarak
getireceğim 14üncü maddeyi size.
Sayın
Aydın, Kubat; siz de hukukçusunuz, lütfen, bakın. Önde hukukçular
oturuyor.
Şu 2001de,
Ecevit koalisyonu döneminde 14üncü maddenin son fıkrası
değiştirildi, diyor ki: Bu durumların belirlenmesi ve
uygulanacak müeyyide çıkarılacak bir kanunla belirlenir. Şimdi,
ben soruyorum size, bu kanun çıktı mı? Çıkmadı. Ee,
2001den bu yana çıkmayan kanuna göre nasıl tutuklu bu milletvekilleri?
Hürriyetleri gasbedilmiş, hürriyetleri tahdit edilmiş; zulüm
ediliyor, açıkçası bu. Orada özel yetkili mahkeme Ben mahkemeyim,
bildiğimi okurum, bildiğimi yaparım. demesi bir yana
Geleceğim bir
noktaya daha. Biz üç parti değil
Evet, Meclis Başkanı üç
partiyi çağırdı tutuklu milletvekili olayını konuşalım
diye. Grup başkan vekili olarak o gün, o tarihlerde Sayın Pervin
Buldanla beraber bu çalışmanın içindeydik ve CHPden, MHPden
de grup başkan vekilleri vardı. Açıkça söyledim, AK
PARTİlilere de, diğer partililere de: Kardeşim, Anayasa 83e
2nin -14üncü maddesinin- değişmesi lazım. Bu özel yetkili
mahkemelerin kafası almıyor, alacak şekilde
değiştirelim. MHP dedi ki: Yok kardeşim, bu bölücülüğü,
yıkıcılığı teşvik eden suç
dışarıda kalır. Yapmayın, tutuklu milletvekiliniz
var. dedik. Bakın, ilk siz zarar gördünüz. Yine de ikinci görüşmede
Meclis Başkanı dedi ki: Üç parti anlaşın, bunu
çözelim. O zaman görüştük ve
CMKda bir değişiklik öngördük, onu da kaleme aldık. Emine Ülker
Tarhan vardı o zaman çalışmanın içinde, Sayın
Hamzaçebi de vardı ve o üç parti uzlaştık, Meclis
Başkanına verdik. Artık milletvekilleri serbest kalacak.
dedik. Meclis Başkanı Durumu Başbakana ileteceğim. dedi.
Başbakana gitti, geldi, orada fren koptu, halat koptu.
Bakın,
arkadaşlar, bu milletin iradesiyle, bu Meclisle bu şekilde oynanmaz.
Neredeyse bir sene sonra seçime gideceğiz. Bu milletvekillerinin bu
şekilde tutuklu kalması zulümdür, bu Meclisin iradesine hakarettir.
Yarın anayasa oylaması yapacağız. Anayasa değişikliğinde
6 tane oy farkı olduğu zaman bu tartışma yaratacak. Her
milletvekilinin bir oyu var. Bugünden itibaren Meclis Başkanının
bu hukuksuzluğu sona erdirmesi için parti gruplarıyla
görüşeceği yarınki kahvaltıda bu olayı ilk, birinci madde
olarak gündeme alması lazım. Bu ayıptan kurtulmamız
lazım. Bu ayıptan kurtulamazsak ahdolsun seçimde de bunun
hesabını sorarız. Budur, gideriz seçime, anlatırız
sizin ne kadar demokrat olduğunuzu, ne kadar da milletin iradesine
saygılı olduğunuzu. Şırnaktaki milletin iradesi irade
değil de başkaları mı irade oluyor? Bunu da
anlatırız.
Saygılarımla.
(BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Kaplan.
Lehinde, Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz. (MHP sıralarından
alkışlar)
Buyurunuz
Sayın Korkmaz.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; tutuklu milletvekilleri üzerine,
hukuk durumlarını araştırmak, gerekli yasal düzenlemeleri
tespit etmek, tutukluluk hâllerini sonlandırmak adına verilen Meclis
araştırma önergesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi
görüşlerini açıklamak üzere söz aldım. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak hep hukuka saygı
duyduk, sağlıklı toplum düzeni açısından hukuk
devletinin tesisini önemli bildik, hukukun herkese lazım olduğunu
söyleyegeldik; bu bakımdan da Anayasadaki hâkimlerin
tarafsızlığı ve mahkemelerin
bağımsızlığının korunmasını
vazgeçilmez gördük. Ancak 2011den beri ülke gündemini işgal eden tutuklu
milletvekillerinin durumu İleri demokrasiyi getiriyoruz. Hukukun
üstünlüğünü tesis ediyoruz. gibi sloganlarla siyaset üreten ve elindeki
siyasal gücü yargının üzerinde Demoklesin kılıcı gibi
sallayarak hukuk kurmaya çalışan AKP sayesinde bir kangren hâline
gelmiştir. Yargı, Başbakanın ve şürekâsının
kararları etkileyen, hatta zaman zaman baskı ve tehdit söylemi içeren
çıkışları ile maalesef yönlendirilmiş,
biçimlendirilmiştir; en basit hukuk ilkeleri dahi göz ardı
edilmiştir.
Çağdaş
hukuk devletlerinde önce deliller toplanır, tanıklar dinlenir, sonra
suç isnadında bulunulur ve muhakemeye geçilir. Ancak AKP Türkiyesinde,
kendi siyasi geleceği açısından sakınca gördüğü
olaylar ve kişiler hakkında önce mahkûmiyet kararı
verilmiş, sonra deliller toplanmaya
çalışılmıştır. Belgeler sonradan tanzim
edilmiş, olaylar kurgulanarak -ilgisi olsun olmasın-
sakıncalılar bu kurguya dâhil edilmiştir. İnsanların
suçluluğu ispat edilinceye kadar suçsuzluğu asıldır.
karinesi tepetaklak edilmiş, Suçlusun. Suçlu
olmadığını sen ispat et. noktasına gelinmiştir.
Uzun tutukluluk süreleri cezalandırılmaya dönüştürülerek
insanların şerefi, haysiyeti, onuruyla oynanmıştır.
Ailesi ve çocukları mağdur edilmiştir. Tutukluluk hâlleri ceza
yasalarımızda açıkça belirtilmişken bu memlekete hizmet
etmiş, belirli yerlere gelmiş insanlar, vatandaşa pala
çekmiş, hırsızlık yapmış kişilere verilen
ehemmiyet kadar dahi önemsenmeyerek hemen tutuklanabilmiştir. Ne
yapıyorsunuz? Allahtan da mı korkmuyorsunuz? Yaradanın emaneti
olan, eşrefimahlûk olan insana bu zulüm niye? sorularına da Bir
ülkenin başbakanına ayağa kalkmazsa bedelini öder, nitekim de
ödüyor. denilerek kin ve nefretler kusulmuştur. Tüm hayatını
ülkesine vakfetmiş Engin Alan Paşanın içeride bilerek,
isteyerek tutulmasından âdeta haz duyulmuştur.
Aziz milletim, 2010
Anayasa değişikliğinde Yargıyı
siyasallaştırıyorlar. dediğimizde işte tam da
bunları kastediyorduk. Yargı arka bahçe yapılıyor. AKP
kendi yargısını yaratmaya çalışıyor. derken
söylemeye çalıştığımız buydu.
Başbakan tüm
ülkenin, kendisiyle aynı düşünsün düşünmesin herkesin kendisine
biat etmesini istiyor. Farklı düşünceye, farklı düşünenlere
asla tahammülü yok. Bu yüzden fütursuzca, siyasetüstü bir konumda
tutulması gereken kurumları, bağımsız
yargıyı, hâkimleri, savcıları dahi kullanmaktan geri durmuyor.
Hukukun
üstünlüğü AKP döneminde cinayete kurban gitmiştir. Yerine, sadece
otoriter dikta rejimlerinde görüldüğü şekliyle AKPnin herkesin ve
her şeyin üstünde olduğu üstünlerin hukuku tesis edilmiştir. Bu
eleştirilere maalesef bazı AKP sözcüleri yargı kararı
deyip kenara çekilmiş, bu zulme seyirci kalınmıştır.
Hâlbuki aynı ağızlar kesinleşmiş yargı
kararlarını dahi eleştirerek salvo atışlar
yapabilmişlerdir. Adamımı yedirtmem. diyerek bir gecede
kişiye özel yasalar çıkarabilmişlerdir. Kendilerini hükümete
getiren uluslararası güçlere verdikleri sözler gereği, PKK
artığı bazı vekiller kesin hüküm giymişken cezaevinden
çıkarılmış, Meclise
taşınmışlardır. Ama başta Engin Alan Paşa
olmak üzere tutuklu milletvekillerine Evet, seçimlere girebilir. belgesi YSK
tarafından verildiği hâlde içeride tutulmaya devam olunmuştur.
Değerli
milletvekilleri, bu milletvekilleri de sizin, bizim gibi seçilmiş
insanlardır. Dolayısıyla, mahkûm edilen de milletin kararı,
milletin iradesinin ta kendisidir. Her itiraza sandığı
göstererek cevap veren, Sandıktan çıkan doğrudur. diyen, âdeta
sandığı kutsayan zevata özellikle duyurulur bu sözlerim.
Efendim, yargı millet adına karar veriyor, ne yapalım? diyen AKP
zihniyeti Tavşana kaç, tazıya tut. oyunu oynarken bu kişileri
bizzat milletin seçtiğini görmezlikten gelmiştir. Soruyorum: Bu
şahısların tutuksuz yargılanmaları çok mu zordu? Parti
sözcüleri İnsan hakları diye diye papağan gibi terennüm
ederken bu kişilerin hakkını korumak, gözetmek vazifeniz
değil miydi? Milletin onlara vekâlet vererek Ben kefilim, benim
temsilcilerim onlar. çığlığını duymanız
gerekmez miydi? Bu hukuk ihlalleri karşısında bırakın
bir şey yapmayı, sustunuz, görmezlikten geldiniz hatta köşelerde
bucaklarda alkış tuttunuz. Anayasa Mahkemesinin uzun tutukluluk için
verdiği kararı dahi işinize gelmediği için yok
saydınız. Niyet, evet niyet, açıkça sizin
karşınızda, ülkeyi millî ve üniter yapıdan
uzaklaştırıp cumhuriyetin ve demokrasinin
kazanımlarının ortadan kaldırılmasını içeren
politikalarınız karşısında dik duran, mücadele eden
insanlardan öç almak, toplumu sindirmek, korkutmak; devletin, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin savunma reflekslerini kırmak, orduyu etkisizleştirmek,
PKKnın önünü açmak.
Birkaç ay
öncesinde Sayın Alanı Sincan Cezaevinde ziyaret ettik, gene
aynı dik duruşuyla karşıladı bizleri. Üzüleceksiniz
belki ama yılgınlık, usanmışlık, teslim
olmuşluk emarelerinin kırıntısı dahi yoktu yani Engin
Paşa yine aynı Engin Alan Paşaydı dağ gibi.
Ayrılırken dedi ki, sizlere, evet sizlere sayın AKP
milletvekilleri iletmemi istedi: Nevzat Bey, vatan, millet mücadelemizi
cezalandırmak ve bizi namüsait şartlarla terbiye etmek istiyorlarsa
lütfen söyleyin onlara, biz gençliğimizi Bingöl dağlarında
bıraktık. Herkes sıcak yatağında keyif sürerken, eksi
20 derecede karı üzerimize yorgan, buzu başımıza
yastık yaptık; bitlendik, hastalandık,
çocuklarımızın özlemiyle yandık. Sevinmesinler, şimdi
bizi cezalandırmak istedikleri bu şartlar -inanmayacaklar ama- bize
saray gibi geliyor. dedi. Ağırımıza giden şey nedir
biliyor musunuz sayın Vekilim? diye ekledi: Vatan teröriste
peşkeş çekilirken, bebek katilleri kahraman yapılırken
bizler içeride tutuluyoruz. Vatanın bu en karanlık günlerinde
elimizden bir şey gelmiyor ya, ciğerimiz buna yanıyor. dedi.
Sayın AKP
vekilleri, haktan, adaletten, hizmetten bahseden sayın, değerli
milletvekilleri, Yargıtay kararından sonra Engin Alan
Paşanın Meclis Başkanına gönderdiği mektuptaki
açıklamasını da sizlerle paylaşayım ki, tarih önünde
Biz, bunları sizlere söyledik, uyardık. diyebilelim.
Komutanlığımı, rütbelerimi, milletvekili
sıfatını sonradan kazandım. Hepsi bir yana, ben Türk
milletinin evladıyım, asli olan budur, bununla toprağa
gideceğim, gerisi boştur. diyor. Bilmem kaçıncı demokratik
paketlerle teröristleri salıverme niyetiniz için de bakın ne diyor:
Tek üzüleceğim şey, PKKlılarla bizi eş tutup, onları
dışarı çıkarmak için bizi rehin konumuna
düşürmeleridir. Beni bölücülerle bir tutup takasa tabi tutacaklarına
burada ölmeyi tercih ederim, ömrümün kalanını burada şerefimle
yaşarım. Türk milletinin güvenini sarsacak bir şey
yapmadık. Bu dava siyasi bir davadır, sonucu da siyasi
olacaktır. Bu proje, Türk Silahlı Kuvvetlerini zaafa uğratma
projesidir. İnşallah, devletime bir zarar gelmez. Dikkat edin, o
daracık mapushanesinde bile kendisi için değil, milleti için
kaygı duyuyor.
Değerli
milletvekilleri, Engin Alan paşalar yarın millet nezdinde Devletin
ve milletin pazarlık masalarında teröristle
pazarlandığı zamanlarda doğru yerde durdular,
eğilmediler, bükülmediler. diye anılacaklar, Ne olur bizleri
deliğe süpürmeyin. diye namerde yalvarmadan Vatan sağ olsun. diye
hatırlanacaklar. Ya BOPun eş başkanları, terör örgütünün
şakşakçıları, hem Allah hem de kullar nezdinde mahkûm
olacaksınız. İnşallah, çocuklarınız yarın
utanmadan milletiyle yüz yüze bakar, soyadlarını telaffuz etmekten
çekinmezler. Tutuklu milletvekilleri için zulüm artık
sonlandırılmalıdır, bu istibdat devri bir an önce
kapanmalıdır. Kimseye topu atmayın, bu sorumluluk AKPdedir;
yoksa, gün gelip devranın döndüğünü, yapılan zulümle mutlaka
zalimin de karşı karşıya geleceğini göreceksiniz.
Buradan, Engin
Alan Paşanın ailesinin önce Türk milletine ve partimize emanet
olduğunu, onur ve haysiyetinin millet sevdalılarına emanet
olduğunu bir kez daha hatırlatıyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Korkmaz.
Aleyhinde
Çankırı Milletvekili İdris Şahin.
Buyurunuz
Sayın Şahin. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
İDRİS
ŞAHİN (Çankırı) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin 2011 genel seçimlerinde halk
tarafından seçilmiş olmalarına rağmen değişik
gerekçelerle 7 milletvekilinin cezaevinde tutulmaları, hukuki durumlarını
araştırmak, gerekli yasal düzenlemeleri belirlemek ve en nihayetinde
tutukluluk hâllerinin sonlandırılması ile Meclis
çatısı altında temsil görevlerine başlamalarını
sağlamak adına Meclis araştırması açılması
talebini içeren araştırma önergesi aleyhinde söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle
şunu ifade etmek istiyorum: Konuşmamın bir bölümünde tutukluluk
durumu ve tutuklamaya ilişkin tedbirlerle alakalı görüşlerimi,
devamında da sayın hatiplerin burada özellikle araştırma
önergesinin muhtevası içerisinde ifade etmedikleri ancak siyasi bir söylem
olarak burada zikrettiği bir kısım açıklamalara cevap
vermek istiyorum.
Sayın
Başkanım, öncelikle Meclis araştırma önergesinin hangi
hâllerde verileceği ve kapsamının ne olduğu
Anayasamızda açık şekilde ifade edilmiş durumdadır.
Anayasanın 98inci maddesi ve İç Tüzükümüzün 104 ve 105inci
maddeleri çerçevesinde Meclis araştırma önergesi verilir ve komisyon
ancak bu şekilde kurulabilir ve komisyonun da yapacağı hadise,
inceleyeceği hususlar Anayasanın 98inci maddesinde Belirli bir
konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. hükmünü
içermektedir.
Buradaki
hatiplerin ifade ettiği hususları öncelikle usul açısından
bir değerlendirmemiz gerekiyor. Burada ifade edilen konu, tamamıyla
bağımsız yargının görev alanına giren bir konuda
konuşmalar cereyan ediyor ve hepimizin Anayasaya sadakatle
bağlı olduğumuza dair bu kürsüden yemin içerek göreve
başladığımız bu Mecliste Anayasanın 138inci
maddesi unutuluyor ve Anayasanın 138inci maddesinde yargının
tam, tarafsız ve görev alanları net bir şekilde ifade ediliyor
ve orada da görülmekte olan bir davayla alakalı
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) İdris Bey Kardeşim, bu yemini kaç kere bozdunuz, kaç
kere?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla)
yargıya kimsenin müdahale etmemesi
gerektiği, yargıya kimsenin talimat vermemesi gerektiği ifade
ediliyor.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Başbakan talimat veriyor yargıya.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Ancak, hatiplerimiz maalesef burada bu söylemleri
ve Anayasanın amir hükümlerini unutarak konuşmalarını
sürdürdüler.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Elimizde Anayasa mı kaldı, Anayasa mı? Ayaklar
altına aldınız Anayasayı.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Elbette ki tutuklama, bir tedbir
niteliğindedir ve istisnai bir kuraldır.
Özellikle,
değerli hatipler, şunu çok netliğiyle buradan ifade etmemiz
lazımdır ki: Hiçbir şart ve koşulda, zor
kalınmadığı müddetçe ve Türk Ceza Yasasının,
CMKnın 100üncü maddesinde belirtilen tipler dışında
tutukluma tedbirine başvurulmamalıdır ve tutuklama tedbirine
başvurulduktan sonra, amacına ulaşıldıktan sonra da bu
tedbirden dönülmelidir.
Ancak, burada
ifade edilen hususlara bakıldığı zaman, özellikle ifade
ediyorum ki hepimizin, şu Meclisin kutsiyetini ve millî iradenin
dokunulmazlığını savunması gereken bu Parlamentonun
üyeleridir. Oysa kürsüde isimlerini de zikrederek özellikle onların,
tutuksuz kalması talep edilen vatandaşların tamamının
eylemleri bu Parlamentoyu askıya almak için yapılan teşebbüsten
ibarettir ve onların yargılamaları bu suç tipinden
yapılmaktadır.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Millet iradesinin seçtiği insanlar. Millet iradesine
saygılı ol.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) - Bunu lütfen vicdanlarınıza bir
danışın ve millet iradesinin ne kadar önemli olduğunu bir
sefer daha düşünün.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Evet, millet seçti bunları, millet
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Evet, milletin seçtikleri maalesef seçildiği
tarihler itibarıyla da tutuklu idi.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) YSK belge verdi bunlara Seçimlere girebilirsin. diye.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) - Ve buna ilişkin özellikle bu
araştırma önergesini veren Cumhuriyet Halk Partisinin Sayın
Genel Başkanına, 11 Haziran seçimleri öncesinde yapmış
olduğu bir canlı yayın programında bir sunucu
sorduğunda, Adem Yavuzun programında Sayın
Kılıçdaroğlu aynen şu şekilde ifade ediyor
Söz
konusu Ergenekon sanıklarının adaylıkları
hakkında hukuki bir tartışma devam ediliyor. Bugün
itibarıyla bu konuda farklı açıklamalar var. Sayın Genel
Başkan, siz bu hususta ne diyeceksiniz? diye sorulduğunda,
bunların milletvekili seçilseler dahi çıkarılamayabileceğine
dair görüşlerin ortalıkta dolaştığı bir dönemde
Sayın Genel Başkan şunu ifade ediyor: Evet,
çıkamayabilirler; bunu daha önce Sabih Kanadoğlu da
açıklamıştı. Sonuçta yargının takdirine
bağlı. diyor. Bunu söyleyen, ana muhalefet partisinin Genel
Başkanı. Bir genel başkanın bu sözüne itibar etmek de
Parlamentonun seçilmiş milletvekilleri olarak bizim hepimize düşer ve
bu sözün üzerine, özellikle Kanadoğlunun benzer yöndeki
açıklamaları da ifade edildiğinde, yargının
vereceği karara her şekliyle saygı göstereceklerini ifade
etmişlerdir.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Kanadoğlunun her açıklamasına
inanıyor musun?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Ancak, daha sonraki aşamada ise özellikle,
seçimler sonrasında bu beyanı kendisine hatırlatıldığında,
tamamen yargının bir darbesi olarak bu tutum
değerlendirilmektedir.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Siz MİT Müsteşarına bir günde niye yasa
çıkardınız, MİT Müsteşarına?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Değerli milletvekilleri, biz, asla ve asla
Burada
AK PARTİ milletvekilleri olarak ifade etmemiz gereken şu.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Yargının elinden niye aldınız?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Biz, Anayasaya sadakatle bağlı
kalacağımıza burada yemin içtik ve bu sadakatimizin gereği
olarak da
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) O zaman yargıya saygı yok tabii.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla)
yargının bağımsız
olduğunu her fırsatta ifade ediyoruz, ve yargının
işleyişine dair bütün düzenlemelerde, tutuklamanın bir tedbir
olması gerektiğini ve tutuklamanın bir cezalandırma
aracı olarak kullanılmaması gerektiğini ifade ediyoruz.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Ne yaptınız peki, ne yaptınız; söylediniz de ne
yaptınız?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Ve bu şekilde, dördüncü yargı paketinde
de tutukluluk durumunun devamı veyahut da tutuklamaya karar
verildiğinde niçin tutuklama kararı verildiğinin veya devam
gerekçelerinin özellikle ayrıntılı olarak yazılması
gerektiğine dair yasal düzenlemeyi de bu Parlamentodan bizler
çıkardık.
İşte, AK
PARTİ iktidarı olarak, yine, ceza kanunlarında yapmış
olduğumuz, Ceza Usul Kanununda yapmış olduğumuz
düzenlemelerle, kanuna, Ceza Muhakemeleri Yasasının 109uncu maddesi
ve devamında adlî kontrol müessesi diye bir müesseseyi de dercettiren ve
bu düzenlemelerin hayata geçmesini sağlayan da AK PARTİ
iktidarıdır. Şimdi, buradan, bunların hepsini unutarak,
sadece içerideki tutuklu milletvekillerinin durumunu yargının görev
alanına girerek araştırma önergesi kapsamında
değerlendirmeyi talep etmenin yersiz ve gereksiz olduğunu
düşünüyorum.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) MİT Yasasını nasıl değerlendiriyorsun,
MİT Yasasını?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Çünkü, buradaki düzenlemeler, tamamen
Yasama,
yargı ve yürütmenin görev alanlarının farklı farklı
olduğunun bilinmesinde de yarar var. Bizler Parlamentonun üyeleri olarak,
hiçbir şekilde yargının görev alanına giren bir konuda
müdahaleci olamayız.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) MİT Yasasını bir açıkla bakalım, MİT
Yasasını. Bir gecede yasa çıkardınız, bir gecede.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Ve özellikle bir hatip
arkadaşımızın da buradan ifade ettiği bir hususu
özellikle ifade ediyorum.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Başbakan yargıya müdahale ediyor mu, etmiyor
mu? Yargıya talimat verdi mi, vermedi mi?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Buradan, ben, arkadaşlarımın
sözlerine cevap vermeyi emin olun çok isterim.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Elini kolunu tutan yok, söyle.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) Ama bu kürsüde, milletin kürsüsünde darbeye
teşebbüsten mahkûmiyet almış
VELİ
AĞBABA (Malatya) Darbecilere rahmet okuttunuz, en büyük darbeci
sizsiniz!
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) -
ve kararı kesinleşmiş bir
kişinin mektubunu okuyarak onu olası ihtimallere karşı o
kadar insancıl bir tavırla sergileyen birinin laf atmalarına
buradan karşılık vermeyeceğim. Hele hele, bir
diğerinin ifade ettiği gibi, millet iradesini parmak demokrasisi
hâline getirerek
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Siz tarafınızı, terör örgütüyle aynı masaya
oturarak gösterdiniz.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) -
bu milletin
kutsiyetine ve bu milletin seçtiklerine saygı göstermeyen bir hatibe de
buradan emin olun karşılık vermeyeceğim.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Biz paşanın yanındayız. Senin tarafın
belli.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) - Ama
şunu çok çok iyi bilmelisiniz: İşinize geldiği zaman
yargıya sarılıp onların söylediklerine itibar ederek
Yargı bağımsızdır, tarafsızdır,
onların vereceği karara saygılıyız. diyeceksiniz,
işinize gelmediği anda da yargıyı burada topa
tutacaksınız.
S. NEVZAT KORMAZ
(Isparta) Ne oldu, MİT Yasası ne oldu, MİT Yasası?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) - Yok öyle bir
şey! Burada yapmamız gereken, her zaman ve her koşulda hukukun
üstünlüğüne inanmak ve hukukun üstünlüğünün gereği olarak
hareket etmek. Nedir? Anayasanın 138inci maddesinde de ifade
edildiği gibi, görülmekte olan bir dava hakkında, asla ve asla
burada, Parlamentoda bir müdahalede bulunmamız doğru olmayacak.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Anayasa Mahkemesi kararı var, kararı. Niye yok
saydınız o kararı? Anayasa Mahkemesi kararı var.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) Sayın Başkan, biz dinledik, arkadaşlar da
dinlesin.
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) - Değerli
hatipler özellikle şunu ifade edeyim: Ben arzu ediyordum ki bayram
sonrasında, gündemimiz belli, önümüzdeki süreçte bütçe gelecek,
farklı konular gelecek, ana muhalefet partisinin Türkiyedeki muhalefet
yapan değerli mevkidaşlarımızın Parlamentonun
gündemini çok daha anlamlı konularla ve ülkenin gerçek
ihtiyaçlarını meşgul edecek konularla
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Milletin iradesinden daha anlamlı bir konu var mı? Millet
iradesinden daha anlamlı bir konu var mı?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) -
getirerek
burada bu çalışmaları gündeme getirmeleriydi. Ama şunun
özellikle bilinmesini istiyoruz: Bizler AK PARTİ iktidarı olarak ve
Parlamento çoğunluğu olarak hiçbir zaman, kimsenin tutuklu
kalmasından yana değiliz. Herkesin adil bir şekilde,
tarafsız, bağımsız yargı önünde hesap vermesi
gerektiğine inanıyoruz ama bize buradan siz Yargıya talimat
verin, yasama organı olarak yargının işine müdahale edin ve
yargıya yol gösterin. diyorsanız, kusura bakmayın, bunu da
yapmayacağız.
VELİ
AĞBABA (Malatya) İstenen ceza beş yıl, beş
yıldır cezaevinde milletvekilleri.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) MİT Yasasında ne yaptınız siz, MİT
Yasasında?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) - Çünkü bizim
yaptığımız
S. NEVZAT KORKAMZ
(Isparta) - Aynısını yapmadınız mı?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) -
Anayasaya
sadakattir, bizim yaptığımız milletin bizden istediklerinin
gereğini yerine getirmektir.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Milletin istediği vekilleri Meclis dışında bırakarak
mı yapıyorsunuz bunu?
İDRİS
ŞAHİN (Devamla) - Bu duygu ve
düşüncelerle araştırma önergesinin aleyhinde oy
kullanacağımızı bildiriyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Şahin.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sayın Başkan
YUSUF
HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan
BAŞKAN Bir
dakika Sayın Halaçoğlu.
Sayın
Ağababa, buyurun.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Efendim, konuşmamla ilgili sataşmada bulundu,
cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN
Nasıl? Ne dedi?
VELİ
AĞBABA (Malatya) Benim söylemediğim cümleleri ben
söylüyormuşum gibi söyledi. Onun için
İDRİS
ŞAHİN (Çankırı)
Hangi cümleleri, ne dedim?
BAŞKAN
Buyurun Sayın Ağababa. (CHP sıralarından
alkışlar)
AHMET AYDIN
(Adıyaman) Aynı şeyi söyledi
BAŞKAN -
Kürsüde söyleyecek herhâlde ne olduğunu.
Buyurunuz.
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbabanın, Çankırı Milletvekili
İdris Şahinin CHP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
VELİ
AĞBABA (Malatya) Değerli arkadaşlar, başta, burada, siz
de halkın oyuyla seçildiniz, bugün cezaevinde bulunan 7 milletvekili de
halkın oyuyla seçildi.
Türkiyede
geçmişteki uygulamalar belli, Türkiyede geçmişte ceza evinde olup
seçilen örnekler var -biraz önce söyledim- Sayın Osman Bölükbaşı
var, Sayın Fadıl Akgündüz siz çok iyi tanırsınız- o
var. Bakın, dört yıl iki ay hapis cezası alıyor, yurt
dışına kaçıyor, milletvekili seçildikten sonra, Siirtte
2002 yılında milletvekili seçildikten sonra tutuklama işlemi
ortadan kaldırılıyor. Osman Bölükbaşı örneği
ortada. Türkiyede, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Parlamento kurulduğundan
beri bunun örnekleri mevcut. Ama bakın sizi biraz vicdanlı olmaya ve
sizin gibi seçilmiş olan milletvekillerine biraz saygıya davet
ediyorum.
Yargıya müdahale diyorsunuz. Allah
aşkına, siz de bunu biliyorsunuz, bütün Türkiye de biliyor. Bu
dönemdeki kadar yargıya müdahale edildiği hiçbir dönem
olmamıştır. Başbakan değil mi Yargıya talimat
verdim. diyen? MİT Yasasında MİT Müsteşarına
soruşturma açılınca bir günde hepinizi toplayarak parmak
demokrasisi dediğimiz o- yasayı değiştiren, MİT
Müsteşarının ve MİTte görevli insanların
yargılanmasını engelleyen Başbakan değil mi?
Bunları ben mi uyduruyorum, bu dönemde yaşandı.
Bakın,
arkadaşlar, milletvekilleri hakkında istenen ceza beş yıl;
dört yıl sekiz aydan beri cezaevinde olan milletvekili var. Delil karartma
ve kaçma şüphesiyle içeride bulunuyor insanlar. Burada örneği var,
bir milletvekili arkadaşımızın iki yılı yenildi,
burada şu anda aramızda. Bu, tamamen bir siyasi kavga, tamamen siyasi
öç alma. Sizde vicdan olsa sizde demokrasiye inanç olsa
Bakın,
CHPnin var, MHPnin var, BDPnin var, üç siyasi partinin, üç muhalefet partisi
milletvekili grubunun her birinin cezaevinde milletvekilleri var. Sizi biraz
saygılı olmaya, millî irade dediğiniz,
ağzınızdan düşürmediğiniz millî iradeye biraz saygılı
olmaya davet ediyorum.
Teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Ağbaba.
Sayın
Halaçoğlu, buyurunuz.
YUSUF
HALAÇOĞLU (Kayseri) - Grubumuzla
ilgili, Engin Alanla ilgili söylenen bir konuyu düzeltmek istiyorum.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Halaçoğlu.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
25.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlunun, tutuklu milletvekili Engin Alanın
durumuna ilişkin açıklaması
YUSUF
HALAÇOĞLU (Kayseri) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli
arkadaşlar, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 11inci
maddesi aynen şunu söyler: Hiç kimse savunma hakkı tanınmadan
yargılanamaz, yargılanmadan mahkûm edilemez.
Şimdi, mahkûm
ile tutuklu arasında çok büyük bir fark vardır, hepiniz bilirsiniz.
Tutuklu bir insan henüz mahkûm olmamıştır ve suçlu addedilemez;
suçlu addettiğiniz takdirde insan haklarına aykırı
davranış içerisinde bulunursunuz, hukuku da ayaklar altına
alırsınız.
Tutuklu bir
kişinin milletvekili seçilmesi hâlinde
sanki mahkûm olmuş gibi bir uygulamaya tabi tutulması sizce doğru
mudur? Tabii ki doğru değildir. Eğer Türkiye Büyük Millet
Meclisine bu kişi girer ve mahkeme onu sonunda suçlu bulursa
yapılacak şey şudur: Milletvekilliği sıfatı sona
erdikten sonra o mahkûmiyetini çeker. Şimdi bana söyleyin: Bu Meclis
içerisinde kaç kişinin dosyası vardır ve bu dosyalar hangi
sebeple mahkemede işleme tabi tutulmamaktadır ve kaç tanesinin mahkûm
olacağını biliyor musunuz?
Dolayısıyla,
bakın, burada bir yanlış yapılıyor. Bu
yanlışın devam ettirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisine
yakışmamaktadır ama diğer taraftan Askerî vesayeti sona
erdireceğim. derken sivil vesayeti ortaya koyarsanız, nasıl
askerî vesayet altında olan bir ülke doğru bir işlev içerisinde
değilse sivil vesayet altında olan da aynı pozisyondadır.
Dolayısıyla, mahkemelere müdahale etmek, savcıları
gözaltına almak veya onları görev dışı addetmek, tabii
ki hukukun ayaklar altına alınması demektir.
Dolayısıyla, Engin Alan Paşanın tutukluluk hâlinde
milletvekili olduğu göz önüne alınacak olursa bugünkü durumunun
Türkiye Büyük Millet Meclisine de yakışmadığı gözler
önündedir.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Halaçoğlu.
Buyurunuz
Sayın Hamzaçebi.
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) AK PARTİli sayın
konuşmacı konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi Genel
Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun 2011
seçimlerinden önce bir televizyon programına yapmış olduğu
konuşmayı çok başka bir noktada değerlendirmek suretiyle
asıl amacından farklı bir yere taşımıştır.
Bu nedenle 69uncu maddeye göre söz istiyorum efendim.
BAŞKAN
Buyurunuz efendim.
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
2.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Çankırı Milletvekili
İdris Şahinin CHP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında CHP Grup Başkanına
sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hukuk herkes içindir. Hukuk sadece iktidarda olanlar için
değildir, sadece muhalefette olanlar için değildir, sadece
mağdur olanlar için değildir. Bugün, iktidarın gücüyle Hukuk
bize lazım değil, hukuk bizim emrimizde. diye düşünebilirsiniz.
İnşallah yarın, öbür gün bu emrinizde olan hukuk sizden hesap
sormaya kalkmaz.
Fransız
İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesinin 16ncı maddesi çok
temel bir evrensel hukuk kuralını ortaya koyar. Hakların güvence
altında olmadığı, kuvvetler
ayrılığının bulunmadığı ülkelerde
anayasa yoktur. Yani görünüşte yazılı bir anayasanız
olabilir, bir metin olabilir ama haklar güvence altında değilse,
kuvvetler ayrılığı yok ise anayasa yoktur. Türkiyede bu
anlamda bugün bir anayasa yoktur çünkü kuvvetler ayrılığı
yoktur çünkü yargı, hukuk Hükûmetin, daha doğrusu Sayın
Başbakanın emrindedir.
Hukuksuz bir
Balyoz davası görüldü. Savunma hakkı ihlal edildi. Hiç kimse
masumiyetini ispatla yükümlü olmadığı hâlde, sanıklar
masumiyetlerini ispat ettiği hâlde, hukuksuz delillerle, uydurma
delillerle bu insanlar mahkûm edildi. Bakın, Sayın Necdet Özele
Sayın Engin Alan hapishaneden bir cevap veriyor, diyor ki: 237 tane Türk
subayı koyun gibi boğazlandı. O dönem Harp Akademilerinde görev
yapan herkes tutuklandı. Deniz Harp Akademisi, Hava Harp Akademisi
komutanları, yardımcıları, kurmay başkanları,
hepsi tutuklandı, bir tek Kara Harp Akademisi Komutanı
dışarıda kaldı. O komutan Orgeneral Necdet Özeldir.
Bakın, ciddi
bir iddiada bulunuyor Sayın Engin Alan, bu iddiaya kulak vermek lazım
arkadaşlar. Hukuk ayaklar altına alındı o davada, hukukun
ayaklar altına alındığı bir davayı buradan iddia
makamı edasıyla bir hukukçu savunuyorsa, o kişiyi ben
doğrusu hukukçu olarak değerlendirmekte zorluk çekerim.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Hamzaçebi.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Aydın.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) Sayın Başkan, az önce Sayın Ağbaba
konuşmasında Sayın Başbakanın yargıya talimat
verdiğini, birçok gereksiz ve haksız ithamda bulundu
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Aydın. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
3.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydının, Malatya Milletvekili Veli Ağbabanın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grup Başkanına sataşması
nedeniyle konuşması
AHMET AYDIN
(Adıyaman) Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Tabii, bu konu bu
dönem çok tartışıldı, çok da araştırma önergesi
olarak getirildi, başka başka vesilelerle sürekli gündeme getirilmeye
çalışıldı ve özellikle de sanki Türkiye'nin tek önemli
meselesiymiş gibi burada zikredilmeye çalışıldı, her
seferinde bizler de cevap verdik.
Bakın, az
önce, Sayın Kılıçdaroğlunun ifadesi sanki yokmuş gibi
davranıyor.
Bir defa
şunun altını çizmek istiyorum: Değerli arkadaşlar,
milletimiz de bizi duysun. Tutuklu milletvekili deniliyor. Tutuklanan hiçbir
milletvekili bu Mecliste yok. Hiçbir kimse seçildikten sonra
tutuklanmamıştır. Ne yapılmıştır? Üç muhalefet
partisi tarafından da tutuklu olan birileri milletvekili
yapılmıştır, yapılmaya
çalışılmıştır.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Geçmişte de örneği var; Osman Bölükbaşı
var, Sebahat Tuncel var.
PERVİN BULDAN
(Iğdır) Ne yapacağımızı size soracak
değiliz.
AHMET AYDIN
(Devamla) Hiçbir milletvekili
seçildikten sonra alınıp götürülmemiştir.
Yine, Sayın
Kılıçdaroğlunun ifadesine geleceğim. Aday edildiğinde
de bu konu kendisine hatırlatıldı mı?
Hatırlatıldı.
NURETTİN
DEMİR (Muğla) Pijamayla geldiler hapishaneden, pijamayla.
AHMET AYDIN
(Devamla) 3 Haziran 2011de, Kanaltürkte Gazeteci Adem Yavuz Arslanla olan
mülakatında çok açık ve net şunu diyor aynen
VELİ
AĞBABA (Malatya) Osman Bölükbaşı da tutukluyken milletvekili
oldu.
AHMET AYDIN
(Devamla) Evet, bunlar tutuklu. Yarın seçilirse, yargı
bunları salıvermezse ne yapabilirsiniz? Yargının
takdirine saygı duyarız.
YUSUF
HALAÇOĞLU (Kayseri) Mahkûm değil ama, tutuklu sadece.
AHMET AYDIN
(Devamla) Evet, çıkmayabilirler. diyor. Bunu daha önce Sabih
Kanadoğlu da açıklamıştı. diyor. Sonuçta
yargının takdirine bağlı. diyor.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sayın Aydın, siz avukatsınız, bazı
derslere girmemişsiniz herhâlde ya!
AHMET AYDIN
(Devamla) Şimdi, bu aynı zamanda bile bile bir ladestir. Siz yargının
takdirine o gün razı olacaksınız da bugün karşı
mı çıkacaksınız?
ALİ HAYDAR
ÖNER (Isparta) Avukat olmuşsun ama hukukçu olamamışsın!
AHMET AYDIN
(Devamla) Bugün bizim yargıya talimat vermemizi mi istiyorsunuz?
VELİ
AĞBABA (Malatya) Siz bazı derslere girmemişsiniz Sayın
Aydın!
AHMET AYDIN
(Devamla) Bizim kimsenin tutuklu olmasına gönlümüz razı olmaz.
Tutuklama son çaredir. Tutuklamanın üst sınırını bu
iktidar ortadan kaldırdı
VELİ
AĞBABA (Malatya) Vallahi bazı derslere girmemişsiniz. O hocalarınız
hakkında araştırma önergesi isteyeceğim.
AHMET AYDIN
(Devamla)
ve şu anda bile mahkemeler isterse tutuksuz
yargılayabilir yirmi yılla, otuz yılla yargılansa bile. Bu
iktidar tutuklamanın üst sınırını kaldırdı.
Yine bu Hükûmet,
aynı şekilde, tutuklamanın somut gerekçelerle olması
gerektiğini, tek tek, net bir
şekilde yazılması gerektiğini ifade etti
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sayın Aydın, sizi okutan hocalardan
soracağız, o derslere girdiniz mi, girmediniz mi?
AHMET AYDIN
(Devamla)
ve biz tutuklamalardan hoşnut olan bir iktidar değiliz,
hoşnut olanlardan değiliz ama kusura bakmasın
VELİ
AĞBABA (Malatya) Bazı derslere girmemiş Sayın Aydın.
Böyle hoca olur mu?
AHMET AYDIN
(Devamla) -
yargının takdirinde olan bir hadiseye de AK PARTİ
olarak biz talimat veremeyiz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Aydın.
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Hamzaçebi.
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Aynı sataşmayı Sayın Ahmet
Aydın da yaptı efendim. Sayın
Kılıçdaroğlunun
söylemiş olduğu o cümle gerçek bağlamından
koparılıyor. Sayın Kılıçdaroğlu elbette hukuka
saygılı bir genel başkandır. Ama yargının
hukuksuzluk yaptığı yerde yargının hukuksuzluklarına
boyun eğmek, bu hukuksuzluğu ortaya koymamak diye bir şey
düşünülemez. Sayın Aydın çok farklı bir şey söylüyor
efendim. Ben, izninizle söz istiyorum.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) Aynı şeyi söyledim, aynı şekilde cevap
verdim efendim.
BAŞKAN Peki,
düzeltiniz.
Buyurunuz
Sayın Hamzaçebi. (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET AYDIN
(Adıyaman) Sayın Başkanım, aynı şekilde cevap
verdim, böyle bir şeyin olmadığını ifade ettim.
BAŞKAN
Şimdi cevap verecek.
Buyurunuz.
4.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydının sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında CHP Grup Başkanına
sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Cumhuriyet Halk Partisi Genel
Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk
Partisinin bir mensubudur, bütün Cumhuriyet Halk Partisi mensupları gibi
hukuka saygılı bir insandır.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) Genel Başkandır.
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (Devamla) Mahkemelerin hukuksuzluk yaptığı
yerde hukuksuz kararların savunucusu biz olamayız, siz olabilirsiniz.
EMRULLAH
İŞLER (Ankara) Hukuksuzluk yaptığına o mu karar
verecek?
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (Devamla) Bakın, siz olabilirsiniz. Siz burada,
Kılıçdaroğlunun bir cümlesini, asıl amacından,
bağlamından kopararak söylüyorsunuz.
AHMET AYDIN (Adıyaman)
Asıl amacı ne?
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (Devamla) Elbette, yargı, savunma hakkına saygı
göstererek, evrensel hukuk kurallarına saygı göstererek bir
yargılama yapmış olsaydı o kararlar hepimizin kabulüdür.
Mesele burada, Balyoz davasında, Ergenekon davasında hukuk ayaklar
altına alınmıştır. (CHP sıralarından alkışlar)
NURETTİN
DEMİR (Muğla) Siyasidir, siyasi.
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (Devamla) İddia makamı iddiasını ispatla
yükümlüdür. Uydurma dijital delillerle bu insanlar mahkûm edilmiştir.
Şimdi siz bizim bu karara saygı göstermemizi bekliyorsunuz. Ama ben
size şunu sormak istiyorum: 2002 seçimleri yapıldı, Adalet ve
Kalkınma Partisi büyük bir çoğunlukla buraya geldi. Sayın Recep
Tayyip Erdoğan milletvekili olamamıştı, seçimlere
girememişti, seçilme yasağı vardı.
NURETTİN
DEMİR (Muğla) Muhtar bile olamıyordu, muhtar!
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (Devamla) Doğru muydu bu? Demokrasiye
aykırıydı. Biz dedik ki Cumhuriyet Halk Partisi olarak,
Sayın Deniz Baykal dedi ki: Bu, demokrasiye aykırıdır,
bunu dünyaya izah edemeyiz. Gelin, Anayasayı değiştirelim,
Sayın Recep Erdoğana Parlamento yolunu açalım. Hep beraber, oy
birliğiyle yaptık. Aynı demokratik tavrı şimdi niye
gösteremiyorsunuz?
İHSAN
ŞENER (Ordu) Ama Deniz Baykalı perişan ettiniz.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(Devamla) Millet iradesinin Parlamentoda görmek istiyoruz dediği
milletvekillerinin Parlamento yolunu neden tıkıyorsunuz?
ÜNAL KACIR (İstanbul) Talebiniz
nedir, açık söyleyin.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(Devamla) Üç muhalefet partisinin zamanında uzlaşmaya
vardığı bir mutabakat metnini nasıl bir kenara
atabiliyorsunuz? Sizin demokrasi anlayışınız bu mudur?
Sürem bitti, hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET AYDIN (Adıyaman) Biz ne
yapalım ya?
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz
Sayın Hamzaçebi.
VII.- ÖNERİLER
(Devam)
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri (Devam)
1.- CHP Grubunun,
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve arkadaşlarının 2011
genel seçimlerinde halk tarafından seçilmiş olmalarına
rağmen, hâlen kaçma şüphesi ve delilleri karartma
olasılığı sebep gösterilerek cezaevlerinde tutulan 7 milletvekilinin
hukuki durumlarının araştırılması ve tutukluluk
hâllerinin sonlandırılması ile görevlerine
başlamalarının sağlanması amacıyla 22/10/2013
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
vermiş olduğu Meclis araştırması önergesinin, Genel
Kurulun 22/10/2013 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda
okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza
III. YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup
milletvekili ayağa kalktı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(İstanbul) Yoklama istiyoruz.
BAŞKAN Peki, oylamadan önce
yoklama talebini yerine getireceğim.
Sayın Hamzaçebi, Sayın
Ağbaba, Sayın Tanal, Sayın Gök, Sayın Öğüt, Sayın
Yüceer, Sayın Öner, Sayın Acar, Sayın Haberal, Sayın
Köktürk, Sayın Özel, Sayın Öz, Sayın Demiröz, Sayın Kaleli,
Sayın Öztrak, Sayın Ekşi, Sayın Havutça, Sayın Ekinci,
Sayın Koç, Sayın Işık.
Yoklama için iki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır.
VII.- ÖNERİLER
(Devam)
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri (Devam)
1.- CHP Grubunun,
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve arkadaşlarının 2011
genel seçimlerinde halk tarafından seçilmiş olmalarına
rağmen, hâlen kaçma şüphesi ve delilleri karartma
olasılığı sebep gösterilerek cezaevlerinde tutulan 7
milletvekilinin hukuki durumlarının araştırılması
ve tutukluluk hâllerinin sonlandırılması ile görevlerine
başlamalarının sağlanması amacıyla 22/10/2013
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
vermiş olduğu Meclis araştırması önergesinin, Genel
Kurulun 22/10/2013 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda
okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmemiştir.
Şimdi,
İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler
1.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprakın, (2/67) esas numaralı Türk Ceza
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/121)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
13/09/2011
tarihinde CHP Grup Başkanlığının 46 numaralı
yazısı ile verdiğim Türk Ceza Kanununda yer alan çocukların
cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarına
ve aralarında evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini
yaptıranlar ve bu töreni yapan kimselere ilişkin cezaların
artırılmasına ilişkin kanun teklifi (2/67) esas
sayısı ile bugüne kadar komisyonlar ve Genel Kurulda ele
alınmamıştır. Meclis İçtüzüğünün 37nci maddesi
uyarınca kanunun Meclis Genel Kuruluna getirilmesini bilgilerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Erdoğan
Toprak
İstanbul
BAŞKAN
Teklif sahibi olarak Bursa Milletvekili Sena Kaleli. (CHP
sıralarından alkışlar)
Buyurunuz
Sayın Kaleli.
SENA
KALELİ (Bursa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
İç Tüzükün 37nci maddesi gereği öne alınmasını
istediğimiz, Sayın Erdoğan Topraka ait kanun teklifi üzerinde
söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, cinsel istismar, özellikle de çocuklara yönelik istismar,
bütün haykırışlara ve feryatlara rağmen, Türkiye'nin
kanayan yarası olmaya devam etmektedir. Rakamlar hepinizin malumudur; her
dört saatte 1 çocuk tacize uğramaktadır. Türkiye, topyekûn bir
çürümenin içindedir. Devlet ne için vardır? Kurumların görevi nedir?
Her türlü kalıpları, vesayeti yıkmaya çalışırken
neden kadına, çocuğa şiddeti, cinsel istismarı meşru
kılan kalıpları değiştirmek için
çalışmıyoruz? Parlamentoda bile kadın
dayanışmasını cinsiyet üzerinden namus gibi
algılayıp hakaret ediyoruz. Erkeklerin kadınları
sahiplenme, kontrol etme anlayışına, biz kadınlar,
onların onayını almak için niye onay veriyoruz? Şiddet ve
tecavüzü içinde barındıran çocuk evliliklerinin nedenleri geri
kalmışlık, feodal yapı, eğitimsizlik olarak
açıklanıyor da giyimine göre istismarı hoş gören,
şiddet uygulayan, aile bütünlüğü için evine gönderen, tacize
karışan polisler, sosyal hizmet görevlileri, askerler, cinsel
istismar ve şiddet
suçunu hafifleten yargıç, suçu ihbar etme yükümlülüğünü yerine
getirmeyen kamu görevlileri, Ruh sağlığı yerindedir.
raporu veren Adli Tıp Kurumu görevlileri, Rızası vardır.
diyen bilirkişiler, yaş büyütmeye muvafakatname veren noterler, çocuk
evlilikleri için fetva veren, resmî nikâh olmadan imam nikâhı kıyan
din görevlileri, eğitim sistemini, koruma sistemini ve yasal
düzenlemelerle yaşam biçimini şekillendiren biz vekiller, Hükûmet
üyeleri, bizler eğitimsiz miyiz? Kusura bakmayın ama hepimiz bu
suçun, intiharların, cinayetlerin, kurban yaratmanın
ortağıyız, suçluyuz.
Toplumsal
cinsiyet politik bir sistemdir. İnsani ve cinsiyete dayalı
gelişmişlik sorunu yaşayan ülkeler kalkınma sorunu da
yaşar. Bir taraftan dinî geleneklerin radikal biçimde
yaşanmasının cesaretlendirildiği, erken evliliğin
teşvik edildiği, diğer yandan her alanda var edilmek istenen
kadın çelişkisi kadının varoluş sorununu çözmüyor. Eğitim
ve her alanda kadınla-erkeği birbirinden ayrı tutan
ayrımcı ve baskıcı tabulaştırılmış
cinsellik, ne yazık ki sosyalleşemeyen insanların cinsel
açlık ve kontrolsüzlük yaşamasına neden oluyor. Evliliği
yaşam döngüsünün ana unsuru gibi gören zihniyet, çocuğu
tecavüzcüsüyle evlenmeye zorunlu kılıyor.
Cinsel suç
kapsamına giren eylemlerin en önemli özelliklerinden biri de sadece
kurbanlarını değil, toplumdaki başka bireyleri ve
toplulukları da yıkabilecek etkilerinin bulunmasıdır.
Cinsel özgürlüğe karşı işlenen suçlar en yaygın
toplumsal sorunlardan birisidir ama bu yaygınlık oranında ceza
yargılaması söz konusu değildir. Cinsel suçlar hangi boyutta olursa olsun aynı
sonuçları doğurmaktadır, bir diğerini tetiklemekte ve
cesaretlendirmektedir. Türk Ceza Kanununda cinsel suçlarda korunan hukuki
değerlerin genel ahlak, toplum ya da aile yerine cinsel özgürlük olarak
belirlenmesi olumlu bir değişikliktir ama ceza hukuku bu alanda
görevlerini tamamlamamıştır.
Çok değerli
milletvekilleri, Cinsel Suçlar Yasa Tasarısı ile yapılan
çalışmalar ülke kalkınması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
saygınlığı için önemlidir,
çabuklaştırılmalıdır. Lütfen, okumak ve oynamak
isteyen çocuklarımız için üzerimize düşen görevi yapalım.
Saygılar
sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Kaleli.
Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer.
Buyurunuz
Sayın Yüceer. (CHP sıralarından alkışlar)
CANDAN YÜCEER
(Tekirdağ) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan çocuk cinsel istismarı ve
çocuk gelin, damatların önlenebilmesi için, cezaların caydırıcı
olabilmesi için verdiğimiz kanun teklifi üzerine şahsım
adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi ve ekranları
başında bizleri izleyen yurttaşlarımızı
saygıyla selamlıyorum.
Yağmuru kim
döküyor? / Ünzile kaç koyun ediyor? / Dayaktan uslanalı hiçbir şey
sormuyor. Aslında bundan yirmi yıl önce yazılan bu
şarkı sözü bugün de içinde bulunduğumuz durumu net bir
şekilde ortaya koyuyor. Yirmi yılda ne değişti? diye
soracak olursak kendimize, aslında değişen sadece Ünzilenin
adı. Ünzile defalarca karşımıza Ayşe olarak, Fatma
olarak, Hatice olarak çıktı ve onlardan sadece birisi Batman
Çayında cesedi bulunan, dört aylık hamile olduğu
anlaşılan 15 yaşındaki Hatice. Kısacık ömründe
Haticenin ne nüfus kaydı ne bir fotoğrafı var ama bizlerin
dinlerken bile kanını donduran bir dram var. Ailesi onu 13
yaşında zorla para karşılığında bir adamla
evlendiriyor, iki yıl dayanabiliyor Hatice. Daha sonra kaçıp baba
ocağına sığınıyor, maalesef burada da
kuzenlerinin tecavüzüne uğruyor. Dört ay sonra hamile olduğu
anlaşılıyor ve aile meclisi Haticenin boğularak
öldürülmesine ve Batman Çayına kurban edilmesine karar veriyor. Ailesi
tarafından korunması, kollanması gereken, çocuk
yaşında zorla, para karşılığında
satılan, tecavüz edilen ve sonrasında Batman Çayına kurban
edilen Haticenin cenazesi günlerce morgda kaldı, hatırlarsanız,
kimse sahip çıkmadı ve kefensiz bir şekilde gömüldü.
Değerli
milletvekilleri, bunun adı nasıl töre olur? Böyle töre mi olur?
Şimdi, bu ve benzer olayları doğru saptamak lazım. Bir kere
bunun adı töre değil, bunun adı gelenek değil, bunun
adı namus değil, bunun adı kader hiç değil; bunun adı
cinsel istismardır, bunun adı şiddettir, bunun adı
cinayettir, bunun adı katliamdır, vahşettir, bunun adı
insanına, kadınına, çocuğuna verdiğin değerdir,
bunun adı sözde namus adı altında bir cana kıymanın
kılıfıdır. Çocuklarımızı,
kadınlarımızı koruyamayan, onlara sağlıklı,
güvenli, huzurlu bir ortam sağlayamayan hükûmetler ve bu şiddete, bu
cinayete, bu vahşete, istismara göz yuman, görmezden gelen herkes en az bu
suçu işleyenler kadar suçludur. Bu ülkede
kızlarımızın, kadınlarımızın kaderi
ölüm, tecavüz, şiddet olmamalıdır ve
kadınlarımızı, çocuklarımızı korumak
devletin birinci derece sorumluluğudur.
Hâlâ ülkemizde bir
iki inek karşılığı çocuklar evlendiriliyor. Yoksulluk,
eğitimsizlik, aile içi şiddetten kaçma ya da bir boğaz eksilsin
diye küçücük yaşta kızlarımız evlendiriliyor. Dünyada çocuk
gelinlerde 2nci sırada Türkiye. Her 3 evlilikten 1i çocuk gelin.
Sığınmaevlerindeki kadınların üçte 1i çocuk gelinler.
181 çocuk gelinimiz var ve bu, aysbergin sadece görünen kısmı. Okuma
yazma bilmeyen 10 kişiden 8i kadın.
Başkanım,
lütfen susturabilir miyiz Genel Kurulu.
BAŞKAN Siz
devam ediniz, buyurunuz. Onlar dinliyorlardır.
CANDAN YÜCEER (Devamla)
Değerli milletvekilleri, genç kızların yüzde 41,5u ne okuyor
ne de çalışıyor. 18 yaşın altındaki küçük
kızlarını evlendirmek için dava açan aile sayısı yüzde
94,2 artmış. Böyle bir ülkede aile içi şiddeti, erken
evliliği, istismarı önleyebilir miyiz?
Başbakan
diyor ki: Çok nüfuslu Türkiye. En az
Doğurganlık
ve eğitim arasında güçlü bir ilişki var. Eğitim düzeyi
arttıkça, refah düzeyi arttıkça doğurganlık azalıyor.
Bakın, beş yılda yapılan Türkiye Nüfus ve Sağlık
Araştırması verilerine göre 3 çocuğa kadar, 4 çocuğa
kadar, 2 çocuklu bir kadının çalışma hayatına
katılımı yüzde 30, 4 çocuğun üzerinde yüzde 8. Sayın
Fatma Şahin de diyor ki: Biz istihdamı artıracağız.
Hem en az 3, 5 çocuk önereceksin hem de istihdamı artıracaksın
gerçekler ortadayken.
Değerli
milletvekilleri, bizim teklifimizde olduğu gibi yaptırımı
ağır olan yasaların uygulanması çok önemli. Ancak bundan
daha önemli olan, kararların, kararlı bir şekilde yapılan
uygulamaların uygulamaya sokulması. Sorunun çözümü, eşitlik
politikalarının insan hakları gibi hayata geçirilmesidir.
Kültür, gelenek, inanç ve töre kisvesi altında sürdürülen şiddetin,
istismarın, çocuk evliliklerinin bir insanlık suçu, bir insan
hakkı ihlali olduğunu kabul edip çözüm için eğitim, ekonomi,
sosyal ve kültürel alanda ortak bir sonuç alıcı çaba ve bu ilkel
davranışlara karşı ortak bir direnç gösterilmelidir. Bu
ayıbın, bu utancın üstesinden ancak kadın-erkek, topyekûn,
hep birlikte gelebiliriz.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Yüceer.
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Karar yeter sayısı
BAŞKAN
Karar yeter sayısı arayacağım önergeyi oylarınıza
sunmadan önce.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
On dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 17.20
İKİNCİ
OTURUM
Açılma Saati: 17.41
BAŞKAN:
Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP
ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
-----
0 -----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7nci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
İstanbul Milletvekili Erdoğan
Toprakın İç Tüzükün 37nci maddesine göre doğrudan gündeme
alınma önergesi oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.
Şimdi, gündemin Sözlü Sorular
kısmına geçiyoruz.
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE
CEVAPLARI(x)
1.- Tunceli Milletvekili Kamer Gençin,
Libyadaki muhalif gruplara yapılan yardımlara ilişkin
Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/116) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
2.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Elâzığda 112 acil istasyonlarının
artırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/2879) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
3.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Devlet hastanelerinde yatak sayısının
yetersiz olduğu iddiasına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3002) Cevaplanmadı
4.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahan, Kars, Iğdır ve Ağrı illerindeki
ağız ve diş sağlığı merkezlerindeki diş
hekimi açığına ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3638) Cevaplanmadı
5.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Gümüşhane ve Bayburttaki Bakanlık
çalışanlarına ve çalışanlar arasındaki maaş
farklılıklarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/3749) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
6.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Kars, Iğdır ve Ağrıdaki Bakanlık
çalışanlarına ve çalışanlar arasındaki maaş
farklılıklarına ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3750) Cevaplanmadı
7.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahandaki Bakanlık çalışanlarına ve
çalışanlar arasındaki maaş farklılıklarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/3752) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
8.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahandaki aile hekimlerinin sorunlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/3757) ve Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlunun cevabı
9.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Kars, Iğdır ve Ağrıdaki aile hekimlerinin
sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/3759) ve Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
10.- Adana Milletvekili Ali
Halamanın, Bakanlığa bağlı birimlerde
çalışan taşeron işçilere ilişkin sözlü soru önergesi
(6/3792) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
11.- Gaziantep Milletvekili Mehmet
Şekerin, Gaziantepin Araban Devlet Hastanesinde çocuk
hastalıkları uzman doktoru bulunmamasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/3813) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
12.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Bakanlığa bağlı hastaneler ile üniversite
hastanelerindeki normal ve sezaryen doğum sayılarına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3848)
Cevaplanmadı
13.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Kırım Kongo kanamalı ateşi vakalarına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3849)
Cevaplanmadı
14.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, sezaryen doğumlarda etiyolojilere ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3850) Cevaplanmadı
15.- İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın, İstanbulun Şile ilçesine bağlı bir
mahallenin sorunlarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/3866) Cevaplanmadı
16.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, eczacıların reçetesiz ilaç
satılmaması konusunda uyarıldığı iddiasına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3948) ve Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
17.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, AMATEMlere ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3950) Cevaplanmadı
18.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, nakil bekleyen hastalar için organ
sıkıntısı yaşanmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/3951) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
19.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, yerli aşı çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/3952) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
20.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin
Türkoğlunun, Osmaniye Devlet Hastanesi bünyesindeki fizik tedavi ve
rehabilitasyon ünitesinin Osmaniye dışında bir ilçeye
taşınıp taşınmayacağına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/3984) ve Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlunun cevabı
21.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, sağlık hizmetlerindeki ücret
artışı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/3996)
ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
22.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Bakanlık bünyesinde boş bulunan memur
kadrolarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3998) Cevaplanmadı
23.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, aile hekimliği uygulaması ile birlikte
kapatılan sağlık ocağı ve sağlık evlerine
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3999)
Cevaplanmadı
24.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Engelli Memur Seçme Sınavına ve boş
engelli kadrosuna ilişkin sözlü soru önergesi (6/4007) ve Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
25.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, 2012 yılında ülkemizde yapılan hastane
sayısına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4009) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
26.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen
taşınır mal satışlarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/4042) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
27.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Domaniç Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4076) Cevaplanmadı
28.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Emet Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4077) Cevaplanmadı
29.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Gediz Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4078) Cevaplanmadı
30.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Tavşanlı Devlet Hastanesinin uzman
doktor ve sağlık personeli ihtiyacına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/4079) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
31.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Simav Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/4080) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
32.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Bakanlık kadrolarına ve personel durumuna
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/4081)
Cevaplanmadı
33.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Bakanlık personelinin görev yeri
değişikliklerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/4082) Cevaplanmadı
34.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Altıntaş Devlet Hastanesinin uzman
doktor ve sağlık personeli ihtiyacına ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/4084) Cevaplanmadı
35.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Çavdarhisar Devlet Hastanesinin uzman doktor ve
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4085) Cevaplanmadı
36.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahyanın Şaphane ilçesine Devlet Hastanesi
yapılması talebine ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/4086) Cevaplanmadı
37.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahyanın Hisarcık ilçesine Devlet
Hastanesi yapılması talebine ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/4087) Cevaplanmadı
38.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahyanın Pazarlar ilçesine Devlet Hastanesi
yapılması talebine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4088) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
39.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, depremden sonra boşaltılan Simav Devlet
Hastanesi hizmet binalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4090) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
40.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Kahramanmaraştaki hasta yatak sayısına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/4257)
Cevaplanmadı
41.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, verem vakalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/4283) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
42.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, tıbbi aşı ithalatı ile yerli
aşı çalışmalarına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/4286) Cevaplanmadı
43.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, damacana dolumu yapan tesislerin denetimine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/4287) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
44.- MHP Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, aşırı kiloya bağlı
hastalıklara ilişkin sözlü soru önergesi (6/4289) ve Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
45.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, tıbbi ilaç ithalatına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/4300) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
46.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, meslek hastalıkları hastaneleri ile meslek
hastalığı kapsamına alınmayan hastalıklar
yüzünden mağdur olan işçilere ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/4301) ve Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlunun cevabı
47.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, yerli ilaç sanayisine ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/4304) Cevaplanmadı
48.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, Kahramanmaraştaki Kırım Kongo
kanamalı ateşi vakalarına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/4325) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
49.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, vekil ebe, hemşire ve sağlık
elemanı olarak görev yapan personelin sorunlarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/4383) ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı
50.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, 4/C statüsünde çalışan personele
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/4568)
Cevaplanmadı
51.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, ücretsiz personel servisi uygulaması bulunup
bulunmadığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4571) ve
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
52.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlunun, çocuk ölümlerinin azaltılmasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/4628) ve Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlunun cevabı
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Sunuşlar bölümünde belirttiğim üzere, birlikte
cevaplandırmak istediği sözlü soru önergelerini
cevaplandırması için Sağlık Bakanı Sayın Mehmet
Müezzinoğlunu kürsüye davet ediyorum. Cevaplamanız için bir saat
süre vereceğim.
Buyurun Sayın Müezzinoğlu.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
SAĞLIK
BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) Değerli milletvekilleri,
Bakanlığımıza ve Hükûmetimize atfedilen soru önergelerini
cevaplandırmak üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Bu
vesileyle geçmiş Kurban Bayramınızı tebrik ediyor,
milletçe huzur içinde nice bayramlarda buluşmak üzere diyorum.
Sayın
Mesut Dedeoğlunun (6/3948) esas no.lu sözlü soru önergesinin
cevabını takdim ediyorum: İlaçların reçeteyle satılması
yeni bir uygulama değildir; aksine, 1262 sayılı İspençiyari
ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu ile 6197 sayılı Eczacılar ve
Eczaneler Hakkında Kanunda öteden beri mevcut olan ilaçların reçeteyle
satılmasına ilişkin amir hükümler, Sağlık
Bakanlığımıza bu konuda şikâyetler ulaşması
üzerine genel bir yazı ile eczacılarımıza
hatırlatılmıştır. Hekim dışında hiç
kimsenin tedavi planı oluşturmak ve ilaç başlatma gibi bir yetkisi
bulunmamaktadır. İlaç yarar zarar ilişkisi gözetilerek
kullanılan bir madde olup hekime danışılmadan rastgele
alınan ilaçların kullanılması sonucunda ekonomik yönden
kıyas yapılamayacak kadar olumsuz neticelerle
karşılaşılabilmektedir. Özellikle bazı ilaçların
reçetesiz temini, uyarıcı ve bağımlılık
yapıcı maddeler içermeleri sebebiyle ciddi sıkıntılara
neden olabilmektedir. Öte yandan, ülkemizde aile hekimliği uygulaması
ile sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştığı
gibi, aile hekimlerine muayene olmak da ücretsizdir. Hâlihazırda yeni bir
çalışma yapılması zarureti bulunmamaktadır.
Göstermiş
olduğunuz ilgiye teşekkür ediyorum.
Yine
Mesut Dedeoğlunun Sayın Başbakanımıza atfettiği
(6/4301) esas no.lu soru önergesinin cevabı: Ülkemizde iş
kazaları ve meslek hastalıkları konusunda koruyucu
sağlık hizmetlerinin verilmesi, teşhis ve tedavi, danışmanlık
gibi hususlarda hizmet vermek üzere Ankara, İstanbul ve Zonguldakta üç
meslek hastalıkları hastanemiz bulunmaktadır. Bununla birlikte,
11/10/2008 tarih ve 2701 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma
Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri
Yönetmeliğinin 22/1/2011 tarihli ve 27823 sayılı
değişiklik ile 5inci maddesinin (2)nci fıkrası
gereği, meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü
kaybı oranları tespitinde esas alınacak sağlık kurulu
raporlarını düzenlemeye Bakanlığımız meslek
hastalıkları eğitim ve araştırma hastaneleri ve devlet
üniversite hastaneleri yetkili kılınmıştır.
Ayrıca, 5510 sayılı SGK Kanununun 14üncü maddesine göre meslek
hastalığı, sigortalının
çalıştırıldığı işin niteliğine
göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden
uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık
veya ruhi arıza hâlleri olarak tanımlanmaktadır. Mevcut
tanıma göre ülkemizde bir hastalığın meslek
hastalığı olarak kabul edilmesinde bir
kısıtlılık bulunmamaktadır.
Tunceli
Milletvekili Sayın Kamer Gençin Dışişleri
Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğluna (6/116) esas no.lu soru
önergesine cevap: Türkiye Ulusal Geçiş Konseyini Libya devleti ve
halkının tek meşru temsilcisi olarak tanımış,
Libyaya yönelik insani ve kalkınma yardımlarımızın
finansmanı için Hükümetimiz 100 milyon dolar yardım taahhüdünde
bulunmuştur. Bahse konu yardımlar hibe niteliğinde olup yetkili
kurumlarımızın sorumluluğundadır. Ayrıca,
Libyaya acil ihtiyaçlarının karşılanmasını
teminen 100 milyon doları nakit ihtiyaç kredisi, 100 milyon doları da
ülkemizden temel ihtiyaç maddelerinin temininde kullanılmak amacıyla
ticari kredi olmak üzere toplam 200 milyon dolarlık kaynak
sağlanmasını öngören kredi anlaşması 6 Temmuz 2011
tarihinde Ankarada imzalanmıştır. Kredi anlaşması,
Türkiyenin cari borçlanma faiz oranları üzerinden yapılmış
olup benzer diğer kredi anlaşmalarında olduğu gibi 4749
sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi
Hakkında Kanunun 10uncu maddesi bahse konu kredilere ilişkin anlaşmanın
yürürlüğe girmesi konusunda Bakanlar Kurulunu yetkili
kılmaktadır. Krediye konu olan meblağlar bir Türk
bankasında Ulusal Geçiş
Konseyi tarafından açılan iki hesaba transfer edilmiştir.
Bilahare Ulusal Geçiş Konseyi 100 milyon dolarlık nakit ihtiyaç
kredisini bu amaçla yetkilendirdiği resmî temsilcileri
vasıtasıyla Libya Merkez Bankasının Bingazi Şubesine
aktarmıştır. Bu işleme ilişkin belgeler kredi
anlaşmasının ilgili maddesi uyarınca tarafımıza
iletilmiştir. 100 milyon dolarlık ticari kredi ise bankacılık
işlemleri çerçevesinde ülkemizde gıda, ilaç ve yakıt
alımlarına tahsis edilmiştir. Kredi, faiziyle birlikte 2012 Mart
ayında ülkemize geri ödenmiştir.
BAŞKAN
Sayın Bakan, öbür soruya geçmeden
Sayın Gençin bir sorusu var, tek
sorusu var zaten.
Buyurunuz
Sayın Genç.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, aslında, ben
Dışişlerine sormuştum, Sağlık Bakanı cevap
veriyor.
Bir defa,
verdiği cevap yetersiz. O zaman bu 200 milyon doların bir
kısmının çantalarla verildiği yazılıydı,
şimdi başka cevap veriliyor. Ve hibe olduğu söyleniyordu,
şimdi deniliyor ki: Biz bu parayı geri aldık. Bunlarla ilgili
belgeleri o zaman bize göndersinler. Yani bu verdikleri cevap gayriciddi bir
cevap. O zaman -tabii, aradan çok uzun zaman geçmiş Libyanın
olayları üzerinden ama- bunlar Çantada getirip verdik. dedi. Bizim de
onun için Bu çantayla 100 milyon doları nasıl getirdiniz verdiniz?
Kime teslim ettiniz? Alanlar cebine attı mı atmadı mı?
diye bu konuda açık şeylerimiz var ama şimdi deniliyor ki: Biz
banka havalesiyle ödedik. Biz o zamanki duruma mı inanalım,
şimdiki duruma mı inanalım? Verilen cevap kifayetsizdir,
gerçekleri tahrif edecek şekilde cevap vermiştir. Ben eğer bu
parayı Libyada tahsil
etmişlerse onunla ilgili belgeleri istiyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Genç.
Buyurunuz
Sayın Bakan devam ediniz.
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Sayın Genç, Hükûmetimiz 100
milyon dolar yardım taahhüdünde bulunmuştur.
Tekrar okuyorum:
Bahse konu yardımlar hibe niteliğinde olup yetkili
kurumlarımızın sorumluluğundadır.
FARUK BAL (Konya)
Sayın Davutoğlu 300 milyon doları çantayla uçakla götürdü
Sayın Bakan.
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) 100 milyon
FARUK BAL (Konya)
300 milyon dolar
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Ben cevabı okudum, tekrar
isterseniz Sayın Bakana iletirim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Peki, o zaman niye cevap siz veriyorsunuz? O gelsin.
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Kütahya Milletvekili Sayın
Profesör Doktor Alim Işıkın (6/4088) esas no.lu soru
önergesinin cevabını takdim ediyorum: 2012 yılı TÜİK
verilerine göre Kütahya ili Pazarlar ilçemiz 5.664 nüfusa sahiptir.
İlçenin merkez nüfusu 3.365tir. İlçemizde 1 adet toplum
sağlığı merkezi, 2 adet aile hekimliği birimlerinden
müteşekkil 1 adet aile sağlığı merkezi, 3 adet
sağlıkevi ve 1 adet (A2) tipi acil sağlık hizmetleri
istasyonu mevcuttur. İlçemizde sağlık hizmetleri 3 hekim, 1
diş hekimi, 4 ebe, 4 hemşire, 4 toplum sağlığı
teknisyeni, 2 tıbbi sekreter, 1 acil tıp teknisyeni ve 2 aile
sağlığı elemanı ile verilmekte olup, toplam 19
sağlık personeli görev yapmaktadır. İlçede yaşayan
vatandaşlarımız hastane hizmetlerini 30 kilometre uzaklıkta
bulunan Simav Doçent Doktor İsmail Karakuyu Devlet Hastanesinden
almaktadırlar. Hâlihazırda ilçede verilen sağlık hizmetleri
herhangi bir eksiklik, aksaklık veya kesintiye sebebiyet vermeksizin
özenle sürdürülmekte olup ihtiyaç olması ve gerekli kriterlerin
karşılanması durumunda yeni sağlık
yapılarının planlanması mümkündür.
Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/3759), (6/3757) esas no.lu soru
önergelerinin cevabı: Aile hekimliği uygulamasına yönelik
mevzuat hükümleri ülke birinci basamak sağlık hizmetlerinde
sağlık hizmeti sunan aile hekimleri için geçerli olup aile hekimliği
birimleri tek hekim olarak sadece Gümüşhane, Bayburt, Batman, Hakkâri,
Şırnak, Ağrı, Kars ve Iğdır illerimizde bulunmamaktadır. Bakanlık olarak
önceliğimiz, bir aile sağlığı merkezinde 2 ila 6 aile
hekimliği biriminin bir arada hizmet sunması yönündedir. Yerleşim
yerlerinin nüfus yoğunluğu, merkeze uzaklıkları ve
coğrafi konumları dikkate alınarak
vatandaşlarımızın birinci basamak sağlık
hizmetine ulaşmalarını kolaylaştırmak maksadıyla
aile hekimliği birimi aile hekiminin kendine bağlı nüfusunun
yoğun olarak bulunduğu yerleşim yerlerine kurulmaktadır.
Aile
hekimlerimizin ve aile sağlığı
elemanlarımızın izin kullanmaları, hizmet içi eğitimi
ve kongreye katılmaları konusunda 24/12/2010 tarihli ve 2010/1237
sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Aile
Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık
Bakanlığınca Çalıştırılan Personele
Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmelikte belirtilen hükümler çerçevesinde düzenlenmiştir. Adı
geçen mevzuatın ilgili maddelerine göre sözleşmeli olarak
çalıştırılan aile hekimi veya aile
sağlığı elemanı izinli veya raporlu olduğu süre
içinde Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık
Bakanlığınca
Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile
Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikin 5inci
maddesinde belirtilen şartları taşıyan hekim ya da
sağlık personeliyle anlaşarak hizmetin görülmesini geçici olarak
sağlar. Bu anlaşma müdürlükçe uygun görülmesi hâlinde uygulanır,
bu mümkün olmadığı takdirde halk sağlığı müdürlüğümüzce
geçici aile hekimi veya geçici aile sağlığı elemanı
görevlendirir. Aile hekimi ve aile sağlığı
elemanlarının Bakanlığımızca öngörülen hizmet içi
eğitimler için görevlendirilmeleri ve acil hâller ile doğal afet gibi
olağanüstü durumlarda o ilin valiliğince başka yere görevlendirilmeleri
hâlinde hizmetin devamı için halk sağlığı müdürlüğümüzce
gerekli tedbirler alınır. Ayrıca, aile hekimliği
uygulaması gönüllülük esasına göre yürütülmekte olup hizmet
verecekleri birimleri hekimlerimiz kendileri seçmektedirler. İlgili
mevzuatın aile hekimine yapılacak ödemeler
başlığı altında aile hekimlerimize yapılan
ödemeler açıkça belirtilmiştir. Buna göre aile
sağlığı merkezi giderle, sözleşmeyle
çalıştırılan aile hekimine hizmet verdiği merkezin
kira, elektrik, su, yakıt, telefon, İnternet, bilgi işlem,
temizlik, büro malzemeleri, küçük onarım, danışmanlık,
sekretarya ve tıbbi sarf malzemeleri gibi Aile Hekimliği Uygulama
Yönetmeliğinin 19uncu ve 20nci maddeleriyle belirlenen asgari, fiziki
ve teknik şartların devamına yönelik giderleri için her ay tavan
ücretin yüzde 50sinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
yayımlanan illerin satın alma gücü paritesi puanı ile
çarpımı sonucuna göre bulunacak tutarda ödeme yapılır.
Ülke geneli tek
hekimli aile sağlığı merkezlerimizin listesi sayın milletvekilinin
aynı konuya ilişkin verdiği yazılı, sözlü önergesine
verdiğimiz cevapla kendisine sunulmuştur.
Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4007) esas no.lu soru
önergesi: Bilindiği gibi ülkemizde kurum ve kuruluşlarca yüzde 3 oranında
engelli personel istihdam etme zorunluluğu 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 53üncü maddesiyle düzenlenmiştir. Bu maksatla
29 Nisan 2012 tarihinde yapılan Özürlü Memur Seçme Sınavı
sonrasında Bakanlığımız ve bağlı
kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatlarına
toplam 1.817 engelli personel yerleştirilmiştir.
Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4325) esas no.lu sözlü soru
önergesi: Ülkemizde ilk olarak 2002 yılında görülen Kırım Kongo
kanamalı ateşi hastalığı sebebiyle bugüne kadar
Kahramanmaraş ilimiz ikametli 1 vatandaşımız
hayatını kaybetmiştir. Kırım Kongo kanamalı
ateşi hastalığına yönelik olarak bugün için etkinliği
kanıtlanmış bir aşı bulunamadığından ve
tedavinin esasını destek tedavisi oluşturduğundan
hastalıktan korunmada kişisel korunma önlemlerinin alınması
büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple 2003 yılında
ülkemizde vakaların tespit edilmesini müteakip
Bakanlığımızca gerek topluma gerekse sağlık
çalışanlarına yönelik eğitim çalışmalarına
daha çok önem verdik ve bu çalışmaları titizlikle yürüttük. 2013
yılında da bu çalışmalar kapsamında Kırım Kongo
kanamalı ateşinin görülme durumuna göre
yaptığımız risk değerlendirmelerine göre birinci ve
ikinci öncelikli yerleşim alanlarını belirledik ve eğitim
çalışmalarını bu kapsamda yürüttük. Birinci öncelikli
bölgelerde sağlık personelimiz haneleri kapı kapı
dolaşarak yüz yüze hastalık ve korunma tedbirleri hakkında bilgi
vermiş, ilave olarak birinci öncelikli bölgelerde her hanede yaşayan
yedi yaş ve üzeri kişi sayısı kadar kene eğitim ve
koruma seti dağıtılmıştır. İkinci öncelikli
bölgede ise okul, cami, köy odası ve kahvehane gibi mekânlar
kullanılarak toplu bilgilendirme çalışmaları
yapılmıştır. Ayrıca okullarda da
Bakanlığımız tarafından hazırlanan afiş ve
broşürler kullanılarak belirlenen mesajlar ve bilgiler çerçevesinde
eğitim çalışmaları sürdürülmüştür.
Bakanlığım tarafından afiş ve broşür gibi
eğitim materyallerinin yanı sıra, vatandaşları
bilgilendirmek ve dikkatlerini çekmek üzere televizyon filmleri de
hazırlanmış ve hastalığın kırsal kesimde
görülmesi nedeniyle yerel televizyon kanallarıyla
paylaşılmıştır. Ayrıca ilgili uzmanlarla saha
çalışmaları yapılmış, Bilim Kurulunun tavsiyeleri
doğrultusunda tedbirler alınmıştır.
Kırım
Kongo kanamalı ateşine yönelik aşı geliştirme
çalışmaları başta olmak üzere bilimsel
çalışmalara da yoğun destek verilmektedir.
Bakanlığımızca desteklenen aşı geliştirme
projesinde önemli bir mesafe katedilmiştir. Bunların yanı
sıra yeni tedavi seçeneklerine yönelik araştırmalar da devam
etmektedir. Bu kapsamda vakaların hiperimmun serum kullanımı ve
etkilerine dair bir çalışma da yürütülmektedir. Kanamalı
Kırım Kongo ateşi vakalarının sevk edilmesi
gerektiği durumlarda sevklerde sıkıntı
yaşanmaması amacıyla hasta sevklerinin yapılacağı
bölge sevk merkezleri belirlenmiştir. Kene tutunması ile gelen
kişilere yaklaşım algoritması Kanamalı Kırım
Kongo Ateşi Vaka Yönetim Algoritması hazırlanmış ve
2012 yılında da güncellenmiştir. Bununla birlikte
hastalığın sık olarak görüldüğü illerde kene
popülasyonunun azaltılabilmesi için sığırlar başta
olmak üzere çiftlik hayvanlarında Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı tarafından kene mücadelesi
çalışmaları yürütülmüş olup Bakanlığımız
tarafından da bu çalışmalara destek verilmektedir.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4287) esas no.lu soru
önergesi: Ülkemizde 319 tesis damacana su dolumu yapmaktadır. Bu tesisler
en az yılda bir defa Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca ve
yine en az üçer aylık periyotlarla halk sağlığı
müdürlüklerince mahallinde denetlenmektedir. Tesislerin yıllık
denetim sayıları ve bu denetimlerde yapılan analizlerde
bakılacak parametrelere ilişkin standartlar günlük üretim
miktarı göz önüne alınmak suretiyle İnsani Tüketim Amaçlı
Sular Hakkında Yönetmelik ile belirlenmiştir. Üretimi yapılan
ambalajlı sular üretim tesisleri yanı sıra piyasada da en az
üçer aylık periyotlarla denetime tabi tutulmaktadır. Gerek üretim
yeri gerekse piyasa denetimlerinde damacana sularda az oranda da olsa
mikrobiyolojik ve kimyasal olarak uygunsuzluk tespit edilebilmektedir.
Uygunsuzluğu tespit edilen suların uygunsuzlukları giderilinceye
kadar piyasa sunumuna izin verilmemektedir.
Yine Mesut
Dedeoğlu Milletvekilimizin (6/4283) esas no.lu soru önergesine
cevabımız: Bakanlığımız tarafından 2007
yılından itibaren her yıl yayınlanan Türkiye Verem
Savaşı Raporu verileri incelendiğinde, ülkemizde verem
hastalığına tutulanların sayısının her
yıl ortalama yüzde 6 oranında azaldığı görülmektedir.
Ülkemizde son yıllarda verem hastalığına
yakalananlarının sayısında artış söz konusu
değildir. Son beş yıl içinde yıllara göre
dağılıma baktığınızda da bu durum
görülmektedir. 2008 yılında 18.452 hasta, 2009 yılında
17.402 hasta, 2010 yılında 16.551 hasta, 2011 yılında
15.679 hasta ve 2012 yılında da 14.691 hasta kayda
alınmıştır. Ayrıca, ülkemizdeki mevcut hastalık
yükünü azaltmak için Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı
uygulanmaktadır. Başarıyla uyguladığımız
Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında
Bakanlığımız ulusal ve uluslararası kuruluşlarla
iş birliği içerisinde tüberküloz kontrol hizmetlerini sürdürmektedir.
Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı çalışmaları
tüberkülozsuz bir dünya oluşturmak amacıyla kurulan Tüberkülozu
Durdurma Stratejisi çerçevesinde kamunun yanında özel sektör ve gönüllü
kuruluşlarla birlikte yürütülmektedir. Tüberküloz kontrolü için gerekli
altyapı, insan kaynakları, bütçe ve program Bakanlık olarak
sağlanmaktadır. Bakanlığımızın politik
kararlılığı altında yürütülen tüberküloz mücadelesinde
ülke genelinde faaliyet gösteren 179 adet toplum sağlığı merkezi,
verem savaş dispanserine ek olarak Bakanlığımızın
diğer kurumlarının da faaliyetlere katılımıyla
vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine
erişimleri sağlanmaktadır.
Kütahya
Milletvekilimiz Sayın Profesör Doktor Alim Işıkın 6/4090 esas
no.lu soru önergesine: Kütahya Simav Doçent Doktor İsmail Karakuyu Devlet
Hastanesi meydana gelen deprem öncesi
Ardahan
Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğütün (6/3752) esas no.lu soru
önergesi: Ardahan ilinde Bakanlığımıza bağlı
kurum ve kuruluşlarda 853 personel görev yapmaktadır.
Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarında
görev yapmakta olan personel arasındaki ücret
farklılığı bir kısmının kadrolu ve bir
kısmının da sözleşmeli pozisyonlarda
çalışıyor olmasından kaynaklanmaktadır. Aynı
statü ve pozisyonda çalışan personel arasında herhangi bir ücret
ya da maaş farklılığı söz konusu değildir.
Sözleşmeli personelin kadroya geçişiyle birlikte bu
farklılıklar sona ermiş olacaktır.
Kütahya
Milletvekilimiz Sayın Profesör Doktor Alim Işıkın (6/4042)
esas no.lu soru önergesi: 2002-2013 yılları arasında
Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarına ait
herhangi bir taşınır satışı
yapılmamıştır.
Ardahan
Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğütün (6/2879) esas no.lu soru
önergesi:Elâzığ ilinde 22 adet 112 acil sağlık hizmetleri istasyonu
hizmet vermekte olup istasyon başına düşen nüfus 25.577dir.
Elâzığ ilinde 112 acil sağlık hizmetlerinde 38 adet acil
yardım ambulansı kullanılmakta olup ambulans başına
düşen nüfus 14.808dir. Elâzığ ilinde 112 acil sağlık
hizmetlerinde 17 doktor, 19 paramedik, 197 ATT, 75 diğer sağlık
personeli ve 84 şoför olmak üzere toplam 392 personel görev yapmakta olup
acil sağlık hizmetleri ihtiyaca cevap vermektedir.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4628) esas no.lu soru
önergesi: Bebek ve çocuklara yönelik pek çok program başarıyla hayata
geçirilmiş ve uygulamaları sonuçlarını vermeye
başlamıştır. Bebek ölümleri içinde ön plana çıkan
yenidoğan dönemine yönelik programlar ve engelliliğin önlenmesine
yönelik çalışmalar ana stratejilerimizi oluşturmaktadır. Bu
noktadan hareketle, Sağlık Bakanlığı olarak,
çocukların sağlığını korumak ve geliştirmek
amacıyla pek çok çalışma yürütmekteyiz. Sağlıkta
Dönüşüm Programıyla hükûmetlerimizin bugüne dek bu konuda
göstermiş olduğu kararlılık, yeni programlar üretmemiz ve
var olan programları ileri götürme çabalarımız meyvelerini
vermiştir. Başta koruyucu sağlık hizmetlerine
ulaşımı arttıran ve hizmetlerin kalitesini geliştiren
aile hekimliği uygulaması bu alanda ciddi katkı
sağlamıştır. Özel olarak çocukların
sağlığını korumak ve geliştirmek için hâlen
yürüttüğümüz programlar: Genişletilmiş
Bağışıklama Programı, Bebek Ölümleri İzleme
Programı, Yenidoğan Temel Bakım ve Canlandırma
Programları, Yenidoğan Yoğun Bakım Programı, Beslenme
Programları, Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Hastaneler
Programı, 6-24 Ay Bebek ve Küçük Çocuk Beslenmesi Programı, Demir
Gibi Türkiye, Bebeklerde D Vitamini Yetersizliğinin Önlenmesi ve Kemik
Sağlığının Geliştirilmesi Programı,
İyot Yetersizliği Hastalıkları ve Tuz İyotlaması
Programı, Yenidoğan Tarama Programları, Ulusal Neonatal Tarama
Programı, İşitme Taraması Programı, Gelişimsel
Kalça Displazisi Taraması Programı, Kalıtsal Kan Hastalıkları
Kontrol Programı, Çocuk Acil ve Yoğun Bakım Programı, Bebek
ve Çocuk İzleme Programı.
Dünya genelinde
gerçekleşen yüksek sayıda bebek ve çocuk ölümleri,
kalkınmanın vazgeçilmez bir göstergesi olarak uluslararası
topluluklar tarafından da kabul edilmiştir. Çocuk ölümlerinin
azaltılması, Birleşmiş Milletlerin Binyıl Deklarasyonu
ile Binyıl Kalkınma Hedeflerinin 8 ana temasından biri olarak
belirlenmiş, yeni binyılın başlangıcında ortaya
konulan hedef 2015 yılına dek 5 yaş altı çocuk ölümlerini
üçte 2 oranında azaltmak olmuştur. 1988 Türkiye Nüfus ve
Sağlık Araştırmasında 5 yaş altı çocuk ölüm
hızı binde 97 iken, 2008 yılında binde 23e
düşmüştür. 2011 yılında İstanbul Üniversitesinin
yaptığı bir çalışmaya göre, bu rakam binde 11 olarak
saptanmıştır. Bu düşüş ile ülkemiz binyıl
kalkınma hedeflerine zamanından önce ulaşan ve hedefi geçen az
sayıda ülke arasında yer almaktadır. Birleşmiş
Milletlerin bu konudaki yayınlarında da ülkemizin elde ettiği
başarılar açıkça kaydedilmektedir. Türkiye 1990
yılından 2001 yılında dek yaklaşık yüzde 80lik
bir azalma oranıyla dünya üzerinde çocuk ölümlerini en hızlı
azaltan 5inci ülke olma özelliğini taşımaktadır. Hem
Bakanlığımıza ait kayıtlar hem de
bağımsız akademik kurumlarla yaptığımız
çalışmalar şu an çocuk ve bebek ölümlerinde uluslararası
kurumların bildirdiğinden daha iyi bir noktada olduğumuzu
göstermektedir. Yine de diğer ülke verilerinin de
karşılaştırılması için Dünya Sağlık
Örgütünün yıllık olarak yayımladığı dünya
sağlık istatistikleri kullanılmıştır. 2013
yılı dünya sağlık istatistiklerinde hâlâ dünya genelinde 5
yaş altı çocuk ölüm hızı binde 51 iken bu oran bizim
ülkemiz için binde 15 olarak açıklanmıştır. İçinde
bulunduğumuz yüksek orta gelir grubunun ortalama 5 yaş altı
çocuk ölüm hızı binde 20, Avrupa bölgesinin 5 yaş altı
çocuk ölüm hızı ortalaması ise binde 13 olarak bildirilmiştir.
Bu da göstermektedir ki çocuk ölümleri açısından bulunduğumuz
nokta yıllar içinde oldukça iyileşmiştir. Burada bir kez daha
altı çizilmesi gereken, bu seviyeye ne kadar kısa sürede
geldiğimizdir. Geçtiğimiz yirmi yılda dünya ortalaması
yüzde 40, Avrupa bölgesinin ortalaması yüzde 60 oranında
azalırken bizim ülkemiz için azalma oranı yüzde 80 olarak
gerçekleşmiştir. OECD ülkelerinin bebek ölümlerinde 1960-90
yılları arasında, otuz yılda kat ettiği yüzde 30luk
azalmayı son sekiz yıla sığdırmayı başardık.
Sonuç olarak, çocuk sağlığına verdiğimiz değerin
somut kanıtlarını sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/3996) esas no.lu soru
önergesine cevabımız: Bilindiği üzere genel sağlık
sigortası hak sahiplerinin tedavileri için ödenmesi gereken tedavi
giderlerinin birim fiyatları, 5510 sayılı Kanun gereğince
oluşturulan ve Bakanlığımızın da üyesi
bulunduğu Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu
tarafından belirlenerek Resmî Gazetede Sosyal Güvenlik Kurumu
Sağlık Uygulama Tebliği olarak yayımlanmaktadır. Bu
kapsamda, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 24/3/2013 tarihli ve 28597
sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2013
yılı Sağlık Uygulama Tebliğinde sağlık
hizmetlerinin fiyatları artırılmamıştır.
Örneğin diş hekimi muayenesi 7 TL, akrilik tam protez tek çene 150
TL, akciğer grafisi iki yön 12,8 TL, üç boyutlu ultrasonografi 39 TL.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4571) esas no.lu soru
önergesinin cevabı: Bilindiği gibi ülkemiz kamu kurum ve
kuruluşlarında görev ifa etmekte olan personelin iş yerine
servisle taşınması işlemi 25/02/2004 tarihli ve 25384
sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu
Kurum ve Kuruluşları Personel Servis Hizmet Yönetmeliği
doğrultusunda yürütülmektedir. Bakanlığımızda
hâlihazırda Sıhhiyedeki merkez yerleşkemiz
dışında hizmet vermekte olan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu,
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile Strateji Geliştirme
Başkanlığının personeli servisle taşınmakta
ve bunun için 98 araç hizmet vermektedir. Sıhhiye merkez
yerleşkesindeki Bakanlık merkez birimlerimizde görev yapmakta olan
personelin 2/1/2014 tarihinden itibaren servis ile taşınma
işlemi için gerekli çalışmalar sürdürülmektedir.
Ardahan Milletvekilimiz
Sayın Ensar Öğütün (6/3749) esas no.lu soru önergesine
cevabımız: Bakanlığımız ve bağlı
kuruluşlarında Gümüşhane ilinde 1.196, Bayburt ilinde ise 776
personel görev yapmaktadır. Bakanlığımız ve
bağlı kuruluşlarında görev yapmakta olan personel arasındaki
ücret farklılığı bir kısmının kadrolu ve bir
kısmının da sözleşmeli pozisyonda çalışıyor
olmasından kaynaklanmaktadır. Aynı statü ve pozisyonda
çalışan personel arasında herhangi bir ücret ya da maaş
farklılığı söz konusu değildir. Sözleşmeli personelin
kadroya geçişiyle birlikte bu farklılık sona ermiş
olacaktır.
Kütahya Milletvekilimiz Sayın
Profesör Doktor Alim Işıkın (6/4383) esas no.lu soru önergesine
cevabımız: Söz konusu unvan ve branşta açıktan vekil olarak
atanmış 613 ebe ve hemşire taşra
teşkilatımız sağlık evlerinde görev yapmaktadır.
Yine, Kütahya
Milletvekilimiz Profesör Doktor Alim Işıkın (6/4080) sıra
sayılı soru önergesine cevabımız:
Bakanlığımıza bağlı Kütahya Simav Doçent Doktor
İsmail Karakuyu Devlet Hastanesinde Kasım 2002 tarihi itibarıyla
11 uzman hekim görev yapmakta iken bugün gelinen son durum itibarıyla
anılan hastanede 2 anesteziyoloji, 1 biyokimya, 2 çocuk
hastalıkları, 1 enfeksiyon hastalıkları, 1 deri ve zührevi
hastalıkları, 1 fiziksel tıp ve rehabilitasyon, 2 genel cerrahi,
1 göğüs hastalıkları, 1 göz hastalıkları, 2 iç
hastalıkları, 1 kadın hastalıkları ve doğum, 1
kardiyoloji, 1 kulak burun boğaz hastalıkları, 1 mikrobiyoloji,
1 nöroloji, 1 ortopedi, 1 radyoloji, 1 ruh sağlığı ve
hastalıkları, 2 üroloji uzmanı olmak üzere toplam 24 uzman
hekim, 6 pratisyen hekim, 100 hemşire, 32 ebe ve diğer
branşlarda 114 sağlık personeli aktif olarak görev
yapmaktadır. Simav Doçent Doktor İsmail Karakuyu Devlet Hastanesinde
mevcut durum itibarıyla uzman hekim ve diğer branşlarda sağlık
personeli eksikliği söz konusu olmamakla birlikte,
Bakanlığımız tarafından 5 Eylül 2013 tarihinde
yapılan 52nci Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurasında
kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı
branşında 1 uzman hekim ve 3 pratisyen hekim planlanmış ve
atanmıştır. Ayrıca, 2013 Eylül dönemi yer
değiştirme suretiyle atanma kurasında da anılan hastaneye
hemşire, sağlık memuru ve sağlık teknikeri
branşlarında personel planlamaları
yapılmıştır. Bakanlığımızın mevcut
insan kaynakları kapsamında Simav Doçent Doktor İsmail Karakuyu
Devlet Hastanesinin sağlık insan gücü kapasitesinin
artırılması için önümüzdeki dönemde de hekim, uzman hekim ve
diğer branşlarda da sağlık personeli
planlamalarımız devam edecektir.
Gaziantep
Milletvekilimiz Sayın Doktor Mehmet Şekerin (6/3813) esas no.lu
sorusuna cevabımız: Bakanlığımızın insan
kaynakları kapasitesi dikkate alındığında, bazı
uzmanlık branşlarında yeterli sayıda uzman hekim
olmadığından sağlık kurum ve
kuruluşlarımıza en adil ve eşit bir şekilde personel
planlaması ve dağıtımı yapılmaktadır.
Ülkemiz genelinde sağlık hizmet sunumunu daha üst seviyelere
çıkarabilmek için ileriye dönük belirlenen sağlık
politikaları doğrultusunda sağlık insan gücü kapasitesinin
artırılmasına çalışılmaktadır.
Bakanlığımız tarafından yayımlanan 2010/50
sayılı Sağlık Bölge Planlamasına İlişkin
Genelge gereğince ülkemiz sağlık hizmet sunumu ve
sağlık planlaması bakımından 29 sağlık
bölgesine ayrılmıştır. Her bir sağlık bölgesi
için nüfus, ulaşım imkânları, sağlık insan gücü
mevcudu, sağlık tesislerinin şartları, hizmet sunum
kapasitesi ve sahip olduğu benzeri sağlık kaynakları
itibarıyla bölge sağlık merkezi konumunu üstlenecek kapasitedeki
bölge merkezi iller ve bu illere bağlı alt bölge merkezi rolü
verilmiş iller belirlenmiştir. Alt bölge merkezi iller
güçlendirilmiş, ilçelerle ilişkilendirilmiştir.
Güçlendirilmiş ilçelere nüfus yoğunluğu bakımından
daha küçük ilçeler bağlanmıştır. Bu bağlamda, Araban
ilçesi mezkûr genelge gereğince Gaziantep ili merkezinde
Bakanlığımıza bağlı sağlık kurum ve
kuruluşlarından sağlık hizmeti alabilmektedir. Ancak,
Bakanlığımız tarafından önümüzdeki dönemlerde
yapılacak kuralarda Gaziantep Araban Devlet Hastanesine çocuk
sağlığı ve hastalıkları branşında uzman
hekim planlanması konusunda değerlendirmeler yapılmaktadır.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4289) esas no.lu soru
önergesi: Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de obezite görülme
sıklığı giderek artmaktadır.
Bakanlığımızca yapılan Türkiye Beslenme ve
Sağlık Araştırması 2010 sonuçlarına göre obezite
sıklığı 19 yaş ve üzerinde genel toplamda yüzde 30,3;
erkeklerde yüzde 20,5 ve kadınlarda yüzde 41 olarak bulunmuştur.
Bakanlığımızın 2011 yılında yapmış
olduğu Kronik Hastalıklar Risk Faktörleri
Araştırmasında obezite 20 yaş üzeri kadınlarda yüzde
44, erkeklerde yüzde 17,9; toplamda ise ortalama yüzde 26,4 olarak bulunmuştur.
Ülkemizde beş yılda bir tekrarlanan Türkiye Nüfus ve Sağlık
Araştırması sonuçları incelendiğinde de obezitenin
kadın nüfusta giderek arttığı görülmektedir. Bu oranın
1998 yılında 15-49 yaş grubu 7.405 evli kadında
yapılan çalışmada yüzde 18,8 iken 2008 yılında yüzde
23,9 olduğu görülmüştür.
Obezite kalp damar
hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve çok çeşitli kronik
hastalıklar için risk faktörüdür. Dünya Sağlık Örgütü Küresel
Durum Raporuna göre fazla kilo ve obezite yüzünden her yıl en az 2,8 milyon
kişi hayatını kaybetmektedir. Bakanlığımızca
2004 yılında yapılan Türkiye Hastalık Yükü
Çalışmasına göre, obezitenin önlenmesiyle ilgili, toplam
ölümler içerisinde 57.143 ölüm önlenebilmekte olup bu rakam tüm ölümlerin yüzde
13,3ünü oluşturmaktadır. Bakanlığımızca ilgili
kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde Türkiye
Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı
hazırlanmış ve Başbakanlık genelgesi olarak Resmî
Gazetede yayınlanmıştır. Program kapsamında
belirlenen faaliyetler uygulanmaktadır. Mevcut durum tespiti ve izleme
için çeşitli araştırmalar yapılmıştır,
yapılmaktadır.
2010
yılında ilköğretim çağı çocuklarda (6-10 yaş
grubunda) beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlıklarıyla,
şişmanlık ve zayıflık durumunun belirlenmesine yönelik
Türkiye Okul Çağı Çocuklarda Büyümenin İzlenmesi Projesi
yürütülmüş, 6-10 yaş çocuklarda obezite oranı yüzde 6,4
bulunmuştur. 2010 yılında iki çalışmamız
tamamlanmış ve ülkemizde obezite, yetişkinlerde yüzde 30
bulunmuştur. Çocuk ve bölge dağılımlarımız da bu
çalışmamızda elde edilmiştir. Bu yıl Dünya
Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi ve 21 ülkenin birlikte
yürüttüğü Çocukluk Çağı Obezite Araştırmasının
saha çalışmaları tamamlandı, istatistikler, analiz ve
raporlama çalışmaları devam etmektedir.
Okul
sağlığı çalışmalarımız devam
etmektedir. Millî Eğitim Bakanlığıyla sürdürdüğümüz
çalışmalar sonucunda 21/7/2011 tarihli Millî Eğitim
Bakanlığı Genelgesi ile okul kantinlerinde doğal maden
suları hariç enerji içecekleri, gazlı, kolalı, aromalı
içecekler ile kızartma ve cipslerin satışının
yapılmaması, otomatik satış yapan makinelerin de
bulundurulmaması; bunların yerine süt, ayran, yoğurt, meyve
suyu, taze sıkılmış meyve suyu ve taneyle
satışı yapılabilen meyve bulundurulması zorunlu hâle
getirilmiştir. Tam gün eğitim veren okullara yönelik
geliştirilen menü modelleri ve örnek öğle yemeği listeleri
hazırlanmıştır. Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı, Millî Eğitim
Bakanlığı Ulusal Süt Konseyi ve Bakanlığımız
iş birliğiyle ilköğretim okullarında Okul Sütü
Programı uygulanmaktadır. Beslenme Dostu Okul Programı, Dünya
Sağlık Örgütü kriterlerine göre güncellenmiştir.
1 ve 4üncü
sınıflarda daha önce iki ders saati beden eğitimi dersi
bulunmaktayken ilk defa olarak oyun ve fiziki etkinlikler adı
altında yeni bir derse yer verilmiştir. 2014 yılı içinde
okullarda eğitici eğitimler planlanmıştır.
Halk bilgilendirme
ve farkındalık çalışmalarımız yürütülmektedir. 81
ilimizde sağlıklı beslenme, besin hijyeni, okul çağı
çocuklarının beslenmesi, yaşlıların beslenmesi, anemi,
kalp damar hastalıklarında beslenme, şişmanlık ve
bunun gibi hastalıklarla ilgili programlar yürütülmektedir. Aile hekimine
başvuran bireylerin fiziksel aktiviteye teşvik edilmesi amacıyla
pedometre alımı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, Aile
Hekimliği Bilgi Sistemi içinde oluşturduğumuz obezite
izlemleriyle özellikle evde bakıma muhtaç olan morbid obez
hastalarımız tespit edilerek tedavilerinin sağlanması
amacıyla sağlık kuruluşlarına yönlendirilmeleri yapılmaktadır.
Obez vatandaşlarımızın acil ya da tedavi amacıyla nakilleri
için 60 adet obez ve yoğun bakım ambulansı
alınmıştır.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Mesut Dedeoğlunun (6/4009) esas no.lu soru önergesine
cevabımız: 2012 yılında, Türkiye genelinde toplam 5.312
yataklı 32 adet sağlık yatırımı faaliyete
geçirilmiştir. Faaliyete geçen hastanelerin illerimize göre
dağılımını gösteren tablo ektedir, sayın milletvekilimize
tabloyu göndereceğim.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4300) esas no.lu soru
önergesine cevabımız: Piyasada, belirli dönemlerde, üretim
yetersizliği ve benzer sebeplerle çeşitli ilaçların temininde
sıkıntılar yaşanabilmektedir. Bununla beraber,
Bakanlığımız tarafından sağlık harcamalarında
tasarrufa gidildiği ve bu sebeple ilaca ulaşımın
zorlaşması gibi bir durum söz konusu değildir.
Bakanlığımız tarafından, Türkiyede ruhsatlı
olmasına rağmen piyasada bulunmayan ilaçlar sebebiyle hastaların
mağdur olmasını önlemek amacıyla ilgili ilaç
firmaları, dernekler ve sendikalarla 26/9/2012 tarihli ve 90850
sayılı bir yazı yazılmıştır. Bu
yazıyla, çeşitli sebeplerle piyasada temin edilememe riski olan
ilaçların isimlerinin piyasada tükenmesinden en az bir ay önce
yazılı ve sözlü olarak firmalar tarafından
Bakanlığımıza bildirilmesi istenmiştir.
Bakanlığımız, piyasada bulunma
sıkıntısı olması sebebiyle vatandaş
mağduriyeti oluşturabilecek ilaçları önceden belirleyerek
bunları engelleme yolunda çalışmalar yapmaktadır.
Türkiyede bulunmayan ilaçlar için Sağlık
Bakanlığından ek onaya gerek olmayan ilaç listesi sürekli olarak
güncellenmekte ve Türk Eczacılar Birliği tarafından
ilaçların yurt dışından temini sağlanarak hasta
mağduriyeti oluşması engellenmektedir.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/3952) esas no.lu soru
önergesine cevabımız: Türkiye Halk Sağlığı Kurumumuz
tarafından akrep, difteri, tetanos antiserumu üretimi
yapılmaktadır. Difteri, tetanos, boğmaca, polio, influenza
içeren beşli ve dörtlü karma aşıların dolumu ile zatürre
hastalığına karşı kullanılan konjuge pnömokok
aşısının formülasyon ve dolumu ülkemizde
yapılmaktadır. Ülkemizde üretimi yapılamayan aşılar
için son on yılda 1 milyar 898 milyon 251 bin TL ödenmiştir.
Aşıların tüm aşamaları ile ülkemizde üretilmesine
yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.
Hastalıklardan korunmak amacıyla alınan ve ülkemizde üretimi
yapılamayan aşılara ödenen bütçe aşağıdaki
tablodadır. Tabloyu sayın milletvekilimize göndereceğim.
Adana
Milletvekilimiz Sayın Ali Halamanın (6/3792) esas no.lu sorusuna
cevabımız: Malumlarınız olduğu üzere, ülkemizde kamu
kurumlarında alt işverene bağlı işçi
çalıştırmanın temel sebebi, kurumlardaki kadrolu işçi
sayısının yıllar içinde azalarak düşmesidir. Mevcut
kadro durumları dikkate alındığında, bahse konu
işçilerin çalıştırılmaması durumunda, iş
hacmi hayli yüksek olan birçok birimde hizmet sunumunda büyük aksaklıklar
yaşanacaktır. Kamuda yeniden yüksek sayıda kadrolu işçi
çalıştırmak ise hükûmetlerin personel istihdam
politikasıyla, ülkenin plan, bütçe ve ekonomik dengeleriyle yakından
bağlantılı bir durumdur. Böyle bir uygulama ülke ekonomisine
yüksek maliyete yol açabileceği gibi, bu durum Türkiye kamu yönetimindeki
örgütlenme değişimine de aykırılık teşkil
edecektir. Adana ili ve ilçelerinde Bakanlığımız ve
bağlı kuruluşlarının ilgili birimlerinde toplam 3.375
alt işveren işçi çalışmaktadır. Hükûmetimizce, alt
işveren işçilerinin çeşitli sorunlarını çözmeye
yönelik birtakım çalışmalar sürdürülmektedir ancak bu
çalışmalardan bahisle, ilgililerinin 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu kapsamındaki kadroya alınması gibi bir
sonuca da varmamak gerekir. Bu itibarla, Bakanlığımızda
çalışmakta olan alt işveren işçilerinin kadroya alınması
gibi bir çalışmamız söz konusu değildir.
Osmaniye
Milletvekilimiz Sayın Hasan Hüseyin Türkoğlunun (6/3984) esas no.lu
sorusuna cevabımız: Osmaniye Devlet Hastanesi bünyesindeki fizik
tedavi ve rehabilitasyon ünitesinin Osmaniye dışında bir ilçeye
taşınıp taşınmayacağına ilişkin sözlü
sorusuna istinaden cevap vermekteyim. Bakanlığımızca
uygulamaya konulan Sağlıkta Dönüşüm Programı
kapsamında, sağlık hizmetlerinin yeniden
yapılandırılması, mevcut sağlık
kaynaklarının en etkin şekilde kullanılarak verimli,
kaliteli ve kolay erişilebilir sağlık hizmeti sunulması,
ülke genelindeki il ve ilçe merkezlerinde mevcut olan yataklı tedavi
kurumlarının yeni hizmet rollerinin belirlenmesi ve her
sağlık kurumunun belirlenen hizmet rolüne uygun olarak faaliyet
göstermesi hedeflenmiştir. Bu hedefler doğrultusunda,
sağlığa ayrılan ülke kaynaklarının rasyonel
olarak planlanabilmesi amacıyla, sağlık tesisi binaları ve
tıbbi donanım ihtiyaçları, sağlık alanındaki
insan gücü ihtiyaçları tespit edilerek sağlık hizmetlerinin
bölge merkezli bir anlayış içerisinde atıl kapasite
yaratılmaksızın akılcı şekilde sunulması
amaçlanmaktadır.
Osmaniye ilindeki
mevcut planlama doğrultusunda, Osmaniye Devlet Hastanesi bünyesindeki
fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitesinin yataklı bölümü Bahçe ilçesinde
bulunan ek hizmet binasına taşınmış ve yatak
sayısı 19dan 30 adede çıkarılmıştır.
Osmaniye il merkezinde bulunan ana hizmet binasında ise ayakta
başvuran hastaların fizik tedavi ve rehabilitasyon
polikliniğinde tedavilerine devam edilmektedir. Hâlihazırda randevulu
olarak yatışı yapılan hastalarımız, sabah dokuzda,
gün içerisinde yatışı yapılan hastalarımız ise
14.00te hasta nakil servisleriyle Bahçe Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Merkezine götürülmekte, istisnai durumdaki hastalarımız hasta nakil
ambulansımız ile taşınmaktadır. Taburcu olan
hastalarımız ise her gün saat dokuz ve saat on ikide hasta nakil
servislerimiz ile taşınmaktadırlar.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/3951) esas no.lu sözlü
soru önergesi: Ülkemizde kalp nakli bekleyen toplam hasta sayısı
23/7/2013 tarihi itibarıyla 367, 2012 yılında kalp nakli
yapılan hasta sayısı 61. Ülkemizde böbrek nakli bekleyen toplam
hasta sayısı 23/7/2013 tarihi itibarıyla 20.581, 2012
yılında böbrek nakli yapılan hasta sayısı 2.903tür.
Canlıdan nakil 2.397, kadavradan nakil 524, toplam 2.900dür. Ekstremite nakli bekleyen hasta
sayısı 43, yine 2007-2013 tarihi itibarıyla; 2010
yılında ekstremite nakli yapılan hasta sayısı 3. Yüz
ve saçlı deri nakli bekleyen hasta sayısı 3, 2012
yılında yüz ve saçlı deri nakli yapılan hasta
sayısı 4. İnce bağırsak nakli bekleyen hasta
sayısı 2, 2012 yılında ince bağırsak nakli
yapılan hasta sayısı 5. Kornea nakli bekleyen hasta
sayısı 4.898, 2012de kornea nakli yapılan hasta sayısı
1.913tür.
Kütahya
Milletvekilimiz Sayın Profesör Doktor Alim Işıkın (6/4079)
esas no.lu soru önergesine cevabımız: Kütahya Tavşanlı
Doçent Doktor Mustafa Kalemli Devlet Hastanesinde Kasım 2002 tarihi
itibarıyla 13 uzman hekim görev yapmakta iken bugün gelinen nokta
itibarıyla anılan hastanemizde hâlihazırda 4 anesteziyoloji, 2 beyin
ve sinir cerrahisi, 1 biyokimya, 3 çocuk hastalıkları, 1 deri ve
zührevi hastalıklar, 1 enfeksiyon hastalıkları
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Müezzinoğlu, bir saatimiz doldu. Soruları olan
vekillerimizin de ekstra açıklama talepleri var
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Bitireyim isterseniz.
BAŞKAN Kaç
tane soruydu?
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Yok, bunu bitireyim.
BAŞKAN Onu
bitirin, tamam.
Buyurunuz.
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla)
1 fiziksel tıp ve
rehabilitasyon, 4 genel cerrahi, 1 göğüs hastalıkları, 3 göz
hastalıkları, 4 iç hastalıkları, 1 kadın
hastalıkları ve doğum, 2 kardiyoloji, 2 kulak burun boğaz,
1 mikrobiyoloji, 1 nöroloji, 3 ortopedi, 1 radyoloji, 1 ruh
sağlığı, 2 üroloji uzmanı olmak üzere toplam 40 uzman
hekim, 5 pratisyen hekim, 6 diş hekimi, 136 hemşire, 48 ebe ve
diğer branşlarda da 236 sağlık personeli aktif olarak görev
yapmaktadır. 2002 yılından itibaren devamlı olarak
güçlendirilen Tavşanlı Doçent Doktor Mustafa Kalemli Devlet
Hastanesinde mevcut durum itibarıyla uzman hekim ve diğer
branşlarda sağlık personeli eksikliği söz konusu olmamakla
birlikte, Bakanlığımız tarafından 5 Eylül 2013
tarihinde yapılan 52nci dönem devlet hizmet yükümlülüğü kurasında
göğüs hastalıkları ve kadın doğum
uzmanlığı branşlarında 2 uzman hekim, 6 pratisyen
hekim planlanmış ve atanmıştır. Ayrıca, 2013
Eylül döneminde yer değiştirme suretiyle atama kurasında da
anılan hastaneye tıbbi patoloji uzmanı ve diş tabibi,
fizyoterapist, hemşire, psikoloji ve sağlık memuru
branşlarında personel planlanmıştır.
Bakanlığımızın mevcut insan kaynakları
kapsamında Tavşanlı Doçent Doktor Mustafa Kalemli Devlet
Hastanesinin sağlık insan gücü kapasitesinin
artırılması için uzman hekim ve sağlık personeli
planlamalarımız önümüzdeki dönemlerde de devam edecektir.
Ben, yüce Meclise
teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Doğru, buyurunuz, sizin bir ek açıklama talebiniz var.
REŞAT
DOĞRU (Tokat) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Kırım
Kongo kanamalı hastalığı bulaşıcı ve
hayvanlardan bulaşan bir hastalıktır, ölümcül bir
hastalıktır. Ülke genelinde olduğu gibi, Tokat ve çevresinde
daha fazla görülen ve orada da çok büyük oranda -yani yaklaşık olarak
30un üzerinde- insanın ölümüne sebep olmuş olan bir
hastalıktır. Yaklaşık olarak on yıldan beri de bu
hastalıktan bu insanlar ölmektedir. Çeşitli kereler bunlar dile
getirilmiş olmasına rağmen hâlâ bir çare
bulunmamıştır. Bu yönlü olarak, Tokat bölgesindeki insanlar
yazın ve ilkbaharda neredeyse bahçeye, bağa çıkmaktan korkmakta
ve bu hastalığın bulaşıp bulaşmayacağı
noktasında da büyük tereddüt yaşamaktadırlar. Bu, psikolojik bir
travmaya da sebep olmaktadır.
Bu yönlü olarak,
on iki yıldan beri devam eden bu hastalığın
araştırılması ve bir neticeye varılması
noktasında Tokat halkı bölge araştırma merkezinin bu
bölgede kurulmasını, laboratuvarların
oluşturulmasını ve dünya çapındaki uzmanların buraya
getirilerek burada bir uluslararası sempozyumun
oluşturulmasını bekliyorlar ancak şu ana kadar da böyle bir
çalışma yapılmamıştır. Tabii, aşıyla
ilgili de çok çeşitli söylemler olmuş olmasına rağmen, hâlâ
aşı noktasında da çok büyük bir mesafe alınmış olduğunu
söyleyemiyoruz.
Sayın
Bakanım, isteğimiz odur ki, burada bir bölge araştırma
merkezi oluşturulsa, beraberinde bu uzmanlar vasıtasıyla büyük
bir sempozyum toplansa burada, ona göre de tedavisinde ve diğer konularda
bir şeyler yapılamaz mı?
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Doğru.
Buyurunuz
Sayın Bakan.
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Sayın Doğru, teşekkür
ederim.
Tabii, bu
hastalığın bulaşıcı olduğunu siz de ifade
ediyorsunuz ve buna karşı geliştirilmiş bir aşı
da yok ne yazık ki, dünyada da yok. Bu anlamda, dünyada da, bizde de
çalışmalar yapılıyor ama bir ilacın veya bir aşının
bulunabilmesiyle ilgili dünyada da önümüzde bir takvim yok. Yani, önemli olan,
bu anlamda dünya çapında da, ülkemizde de araştırmaların
yapılıyor olmasıdır. Tabii, sempozyum fikrinize katılıyorum,
yapılabilir, bunu planlayabiliriz ama araştırmaların bu
altyapısı olan merkezlerde yapılması gerekir. Neticede bir
ilaç veya bir aşı, bir ürün elde etmek istiyoruz.
O nedenle,
sempozyum kısmı, tabii ki, Tokatta bilimsel boyutuyla
tartışılabilir ama araştırma boyutunun mutlaka
araştırma merkezlerinde yapılmasının doğru
olacağı kanaatindeyim. Tabii, kamuoyunun psikolojisinin bire bir,
yakın, yani kapı kapı gezmelerle, bilgilendirmelerle, psikolojik
destekle daha iyi noktaya taşınabilmesi için gerekli
değerlendirmeleri bir daha yaparız. Neticede bu bizim insanımız
ve hiçbir insanımızın da bırakın hastalıkla
muhatap olmasını psikolojik bir travma yaşamasını bile
asla arzu etmeyiz ama birinci bölgede bire bir, kapı kapı gezme
çalışmalarını daha ileri veya medya
aracılığıyla bilgilendirmeyi, evlere gerekli bilgilendirmeyi
daha ileri boyuta nasıl taşırız? Bunu da yine sizlerle
paylaşırız.
BAŞKAN
Sayın Işıkın, Sayın Tanalın ve Sayın
Halamanın birer dakikalık soru şeyleri var.
Buyurunuz
Sayın Işık.
ALİM
IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Her ne kadar geç
de olsa Sayın Bakana verdiği cevaplar nedeniyle teşekkür etmek
istiyorum.
Ancak Sayın
Bakanım Kütahyanın bazı ilçelerinde uzman hekim yoktur,
bazı ilçeler uzman hekim hizmetlerini komşu ilçelerden almaya
çalışmaktadır. Bu ilçeler de zaten kendine yetmemektedir. Size
verilen bilgilerin çok yeterli olmadığını düşünüyorum.
Simav depremi nedeniyle hasar görmüş binaların iki buçuk yıl
sonra güçlendirilmesi doğrudur. Bunun için size teşekkür ediyorum. Önceki
Bakanlık döneminde ısrarlarımıza rağmen orta hasarlı
binayı yıkmaya kalktılar ama iki buçuk yıldır
Simavlı hemşehrilerimiz bu hizmeti alamadılar. Şimdi siz
geç de olsa bunu başlattınız, teşekkür ediyorum.
Yeni hastane
yapımı konusunda da mutlaka hizmetlerinizin devam edeceğini
düşünüyorum. Kütahya merkezde yapılması planlanan 600
yataklı hastanenin akıbeti nedir? Özellikle bu konuda sizin bir
açıklama yapmanıza ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Kütahya
merkezde, programa girmiş hastaneyi çıkarttılar, son durumu
nedir?
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.
Sayın Tanal
ve Sayın Halamanın da sorularını kısaca alalım
Sayın Bakanım, ondan sonra şey yapalım.
Buyurunuz
Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan
benim soruma cevap vermemişti, sorum şuydu: İstanbul ilimiz
Şile ilçesine bağlı olan Hacılı Mahallesi
halkının sorunları hakkında aşağıdaki
sorularımın cevaplandırılması istemiydi.
Soru bir:
İstanbul ilimiz Şile ilçesinde açılmış olan diyaliz
merkezinde Hacılı Mahallesine servis olmamasının nedeni
nedir? Diyaliz merkezine ulaşamayan vatandaşlarımızın
sorunlarının çözümü için servis tahsis etmeyi düşünüyor musunuz?
İkinci sorum:
Hacılı Mahallesinde bulunan sağlık ocağında
görevli tek 1 doktor olması nedeniyle, bu doktor yasal doğum izni
hakkını kullanırken aylarca sağlık ocağı
hizmet verememektedir. Bu mağduriyetin giderilmesi için neden en az 2
doktor sağlık ocağında görevlendirilmemektedir? Hiç
Sayın Bakan bu konuya girmedi
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz.
Soruların
çoğu cevapsız kaldı ama, sisteme girmiş sayın
milletvekillerimizin soru haklarını saklı tutuyoruz.
Buyurunuz
Sayın Halaman.
ALİ HALAMAN
(Adana) Başkanım, sağ olun, teşekkür ederim, Bakan Bey de
sağ olsun.
Benim şöyle
bir sorum olacak. Şimdi T.C.siz şehir hastaneleri
kuracağız diyorsunuz. Bizim Adananın 120 kilometre ötesinde
Saimbeyli ilçesi var. Bu Saimbeyli ilçesinin hastanesi yok, adliyesi de
kapandı. Bu kuracağınız şehir hastanelerinden bir
tanesini Saimbeyliye kurma imkânınız var mı Sayın
Bakanım?
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Bakan.
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Evet, ben teşekkür ediyorum.
Tabii, Sayın
Işık, uzman hekim sayılarında bir yanlışlık
yok, ama uzman hekim yetersizliğinde bir sorun var.
ALİM
IŞIK (Kütahya) Eksik, eksik!
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Yani ben zaman zaman Bu ülkede hekim
fazlalığı var. diyenlere soruyorum, ya, nerede bunlar, bu
fazlaları verin de biz hemen hizmete sunalım diye ama, ne yazık
ki yani yaklaşık ideal bir sağlık yönetimi için en az 20
bin uzman hekime ihtiyacı var bu ülkenin, en az da 20 bin pratisyen
hekime.
Şimdi, bütün
bu kadroyu bizim önümüze yetiştirebilmemiz de bu kadar çok tıp
fakültesi açmamıza rağmen, buradaki eğitimlerle ilgili
sorunları, soru işaretlerini ifade etmemize rağmen, ancak
önümüzdeki yıl 2.500 normalden fazla pratisyen hekim gelecek. Uzman
sayısı ondan herhâlde dört, beş yıl sonra gelmeye
başlayacak ve bu kürsülerden
Benim şu anda cebimdeki notları
size çıkarsam cebimdeki notların tamamı buradaki milletvekili
arkadaşlarımızdan Bizim ilçemize, bizim ilimize, bizim
hastanemize uzman hekim veya pratisyen hekim
Ama bizim de burada en büyük
görevimiz, ulaşılabilir ve hekimimizi en verimli nasıl
değerlendirebiliriz? Burada hekimlerimizden daha çok fedakârlık, daha
çok özveri, onları planlı çalışabilmeyi, ufak yerlerde
nöbet sistemini kuramadan yürütmek yerine merkezleri
Çünkü, artık bizim
Türkiyenin hasta transfer sorunu diğer sorunumuz kadar ciddi bir sorun
değil. Acil ambulanslarımız, acil ambulans helikopterlerimiz
Transferde ve ulaşımda ortalama yarım saat sonra, hemen hemen
bütün hastalarımız ideal denebilecek hastanelere geliyor. O nedenle,
biz, olabildiğince merkezi güçlü kılıp hastaya orada ideal
hizmetleri verebilmeyi hedefliyoruz. Ama, neticede, bir yeri bozarak diğer
yeri de ihya etme, herhâlde o da adaletli olmaz, o da hakkaniyetli olmaz.
Tabii, 600
yataklı devlet hastanesinin durumunu inşallah size tekrar
bildireceğim. Bu arada yatırımları tekrar gözden
geçiriyoruz. Net şeklini size iletirim.
Tabii, diğer
konuda ben de teşekkür ediyorum.
Sayın Tanal,
cevaplandıramadığım sorular içinde muhtemelen sizinki. Ama,
biz bütün diyaliz hastalarımızı, olağanüstü bir
sıkıntı nedir bilmiyorum, orayı özellikle
Hacılı
Mahallesi mi?
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Evet, Hacılı Mahallesi.
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Hacılı Mahallesi. Oraya
ayrıca bir sormak lazım ama genelde, bütün diyaliz
hastalarımız evinden alınır, diyaliz merkezine gider ve
yine evine bırakılır. Ama buradaki istisnai problem nedir, onu
araştırıp size dönerim.
Tabii, yasal izin,
yine bu hekim sorunlarından yani hekim açığımızdan
yaşadığımız sorunlar. Ufak yerler, 1 tane aile hekimi
görevlendirmişsin, onun yerine izin dönemlerinde zaman zaman sorunlar yaşayabiliyoruz.
Ama halk sağlığı müdürlüklerimiz buralarda da asla sorun
yaşatmama gibi bir duyarlılığı gösteriyor. Ama
Türkiye genelinde hiç sorun yaşanmıyor. diye bir cümleyi de bu
kürsüden ifade etmiyorum. Ama yirmi dört saat ve hekim
açığının bu rakamlarla ifade edildiği bir Türkiye yani
bugün 40 bin hekim açığını ifade ediyoruz ve bunu kabul
ediyorsak, bunu
Şimdi neticede hekim de doğum yapacaktır, izin
kullanacaktır, hafta sonu vardır, mesaisi bellidir ve mevcut
kadrolarla biz bunu götürmeye çalışıyoruz. Ama burada aksayan yönler
var mı? Bu aksayan yönleri de
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Bakan, özür dilerim ama 29 Mayıs 2013te
vermiştim, bugüne kadar hâlen kayıt edilmedi yani hâlen boşta o
vatandaş, sağlık hizmetini alamıyor, sorun o, beş
aylık bir süre geçmiş.
BAŞKAN
Sayın Bakan, son üç dakikanız var, ekstra on beş dakika daha
verdim, lütfen toparlarsanız
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Evet, şimdi, son olarak yani
Türkiye Cumhuriyeti devletinin hiçbir Sağlık Bakanlığı
kurumunda T.C.siz bir anlayış söz konusu değildir. Öncelikle,
bir defa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan ve büyük Türk
milletine hizmet etmekten onur ve gurur duyuyoruz. Buradaki herkesi de öyle
kabul ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Dolayısıyla, bu anlamda bir polemik cümlesinin ne bu Meclise ne bu
kürsüye yakışmadığını ifade etmek isterim.
Bakınız,
bugün bizim ambulans uçağımız
Türkiye Cumhuriyeti
Sağlık Bakanlığı ambulans uçağıyla Londrada
yoğun bakımdaki millî sporcumuzu biz daha iyi tedavi ederiz diye
gittik, hastamızı ve sporcumuzu Londradan aldık, burada
tedavisini yaptık. Türkiye Cumhuriyetinin bugün dünyanın en ücra
köşesinde de ay yıldızlı bayrağını
dalgalandırıyoruz, bundan onur da duyuyoruz, bundan gurur da
duyuyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu gurur,
75 milyon Türk milletinin gururudur diye de ifade etmek isterim.
Tabii, şehir
hastanesinin yeri kesinleşmiştir. İnşallah oraya da,
Saimbeyliye de ilçenin sağlık problemlerini çözebilecek bir
yatırımı planlayalım, değerlendirelim.
Ben tekrar yüce
Meclise teşekkür ediyor, saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Müezzinoğlu.
Sayın Susam,
siz sisteme girmişsiniz.
Buyurunuz efendim.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
26.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali
Susamın, İzmirde Kurban Bayramı sırasında beyin
kanaması geçiren bir vatandaşın durumuna ve kamu hastanelerinde
doktor ve personel açığına ilişkin açıklaması
MEHMET ALİ
SUSAM (İzmir) Ben Sayın Bakanıma bir şey söylemek istiyorum.
Bayramın birinci günü İzmirde, İsmet Atıcı diye bir
vatandaşımız beyin kanaması geçirdi. Bayram süresi
içerisinde, on bir tane hastanesi olan İzmirde, bir radyoloji uzmanı
bulunamadı. Kendisini pazar günü ziyaret ettim. Pazartesi günü ameliyata
aldılar ama gecikmeden dolayı ikinci bir patlamayla bugün tekrar çok
zor durumda yaşam mücadelesi veriyor, yoğun bakımda.
Sayın
Bakanım, bayram süresi içerisinde, İzmir gibi Türkiyenin üçüncü
büyük kentinde bir radyoloji uzmanının bulunamaması ve
vatandaşımızın bayram süresince bunu beklemesini, kamu
kurumlarında doktor açığını ve özellikle de kamu
hastanelerinde personel açığını dikkatlerinize sunuyor, bu
hastamızla ilgili olarak da özel bir ilginizi rica ediyor, durumu
bilginize aktarıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Susam.
SAĞLIK BAKANI
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Bu aksamanın veya bu
eksikliğin İzmir gibi bir yerde kabul edilebilir olduğunu
düşünmüyorum yani mutlaka eğitim hastaneleri, mutlaka üniversite
hastanelerinde radyoloji anlamında böyle bir eksikliği kabul
edilebilir görmüyorum. Hem hastamızla hem de bu konuyla
ilgileneceğimi ifade ediyor, tekrar teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.
Soru önergeleri
cevaplandırılmıştır.
Alınan karar
gereğince diğer denetim konularını görüşmüyor ve
gündemin Kanun Tasarı Ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada
yer alan, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi
Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Gençin; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80)
(S. Sayısı: 156)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada
yer alan, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporlarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada
yer alan, Orta Asya ve Kafkaslar Bölgesel Balıkçılık ve Su
Ürünleri Yetiştiriciliği Komisyonu Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Dışişleri
Komisyon Raporları görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
3.- Orta Asya ve
Kafkaslar Bölgesel Balıkçılık ve Su Ürünleri
Yetiştiriciliği Komisyonu Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Dışişleri
Komisyonu Raporları (1/498) (S. Sayısı: 173)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da
komisyonların bulunamayacağı
anlaşıldığından, alınan karar gereğince
kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için 23 Ekim 2013 Çarşamba günü saat
14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.00