TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
3üncü
Birleşim
14
Ekim 2014 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMA
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Ankara Milletvekili Tülay
Selamoğlu'nun, Ankaranın başkent oluşunun 91inci yıl
dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Konya Milletvekili Faruk
Bal'ın, yargı bağımsızlığına
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün, Ankaranın başkent oluşunun 91inci yıl
dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kayseri Milletvekili
Yusuf Halaçoğlu'nun, MHP Grubu olarak, Ankaranın başkent
oluşunun 91inci yıl dönümünü kutladıklarına ilişkin
açıklaması
2.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, CHP Grubu olarak, Ankaranın
başkent oluşunun 91inci yıl dönümünü kutladıklarına
ve Kocaelinde meydana gelen helikopter kazasında hayatını
kaybeden askerlere Allahtan rahmet, aileleri ile Türk Silahlı
Kuvvetlerine başsağlığı dilediğine ilişkin
açıklaması
3.- Adana Milletvekili Ali
Halaman'ın, Adanadaki bölge idare mahkemelerinin yerine istinaf
mahkemeleri kurulacaksa yine Adanada kurulması gerektiğine
ilişkin açıklaması
4.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim Özkan'ın, besi danası ile süt desteklemelerinin
düşürülmesinin nedenini öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
5.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan'ın, Orman Genel Müdürlüğünün talimatıyla
Artvinde orman katliamı yapılmak istendiğine ilişkin
açıklaması
6.- Osmaniye Milletvekili
Hasan Hüseyin Türkoğlu'nun, 24üncü Dönem Beşinci Yasama
Yılının hayırlı uğurlu olmasını
dilediğine, askerî helikopterin düşmesi sonucu şehit olan 4
askere ve Recep Tayyip Erdoğanın mitinglerinden dönüşte
geçirdikleri trafik kazasında şehit olan 3 polise Allahtan rahmet,
yaralı polislere acil şifalar dilediğine ilişkin
açıklaması
7.- Muğla Milletvekili
Nurettin Demir'in, Ankaranın başkent oluşunun 91inci yıl
dönümüne ve İztuzu Plajının korunması için etkin önlemler
alınıp alınmayacağını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
8.- Bursa Milletvekili
Hüseyin Şahin'in, Beşinci Yasama Yılının
hayırlı olmasını dilediğine, Ankaranın
başkent oluşunun 91inci yıl dönümüne, helikopter kazasında
hayatını kaybeden askerler ile trafik kazasında
hayatını kaybeden polislere Allahtan rahmet dilediğine ve
yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen olaylara ilişkin
açıklaması
9.- Mersin Milletvekili Ali
Öz'ün, Adalet ve Kalkınma Partisinin on iki yıldır
sağlıkta gelinen son noktayı doğru değerlendirmesi ve
TEOGla ilgili sorunların acilen çözülmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
10.- Bursa Milletvekili
İlhan Demiröz'ün, meraların inşaata açılmasıyla ilgili
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanının düşüncelerini
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
11.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın, hâkim ve savcıların
maaşlarıyla ilgili iyileştirmenin adliye
çalışanları için de yapılmasının neden
düşünülmediğini ve Maltepe ilçesi Başıbüyük Mahallesinde
oturan insanların ulaşım hakkıyla ilgili bir
çalışmanın olup olmadığını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
12.- İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerine
ilişkin açıklaması
13.- Bursa Milletvekili Aykan
Erdemir'in, Avrupa Birliği 2014 İlerleme Raporunda yer alan
uyarıların Hükûmetçe dikkate alınmasını umduğuna
ve Hükûmetin Avrupa Birliği üyelik sürecindeki
yanlışlarını dile getirmeye, doğru adımları
desteklemeye devam edeceklerine ilişkin açıklaması
14.- Uşak Milletvekili
Dilek Akagün Yılmaz'ın, ilkokullarda ve meslek liselerinde beden
eğitimi dersinin kaldırılmasına ve Barzaninin
yaptığı bazı açıklamalara ilişkin
açıklaması
15.- Mersin Milletvekili
Aytuğ Atıcı'nın, Mersin Büyükşehir Belediyesinde
işçi kıyımı yaşandığına ilişkin
açıklaması
16.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmaz'ın, Mersin Büyükşehir Belediyesinde işten
çıkarılan işçilerin bir kısmının dolgun maaş
alan bankamatikçiler olduğuna ve Adananın sorunlarına ilişkin
açıklaması
17.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan'ın, Kocaelinde helikopter kazasında şehit olan
askerlere Allahtan rahmet, aileleri ile Türk Silahlı Kuvvetlerine
başsağlığı dilediğine ve Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerine ilişkin açıklaması
18.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'ün, Haydarpaşa Port Projesine ve
Kadıköydeki Meteoroloji alanının satılmasına
ilişkin açıklaması
19.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut'un, ülkemizde milyonlarca ailenin geçim
kaynağı olan zeytinin yıllardan beri ihmal edildiğine ve
Manyas ile Gönende etkili olan yağışların sebep
olduğu zararlara ilişkin açıklaması
20.- Tunceli Milletvekili
Kamer Genç'in, Türkiyede bir iç isyan çıktığına ve
Hükûmetin istifa etmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
21.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, 2014-2015 eğitim öğretim yılı
başında yapılan okul müdürü atamalarına ilişkin
açıklaması
22.- Siirt Milletvekili Osman
Ören'in, Kobanideki IŞİD saldırıları bahane edilerek
ülkenin birçok yerinde başlatılan olaylara ilişkin
açıklaması
23.- İzmir Milletvekili
Hamza Dağ'ın, HDPli yöneticilerin yapmış oldukları
sorumsuzca açıklamalar sonrası başlayan olaylarda
hayatını kaybeden vatandaşlara ve şehit olan polislere
Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı
dilediğine ilişkin açıklaması
24.- Kayseri Milletvekili
Yusuf Halaçoğlu'nun, Mersin Büyükşehir Belediyesinde işten
çıkarılan işçilerin durumuna ilişkin açıklaması
25.- Mersin Milletvekili
Aytuğ Atıcı'nın, Mersin Büyükşehir Belediyesinde
işten çıkarılan işçilerin durumuna ilişkin
açıklaması
26.- Van Milletvekili Özdal Üçer'in,
savunmasız sivil insanlara yönelik infaz hareketlerine ve bu durumda
barış sürecinden bahsetmenin ikiyüzlülük olduğuna ilişkin
açıklaması
27.- Iğdır
Milletvekili Sinan Oğan'ın, Genel Kurul kürsüsünden siyasi parti
logosu bulanan pankart gösterilemeyeceğine ilişkin
açıklaması
28.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın'ın, Genel Kurul kürsüsünden
konuşmayı destekleyici mahiyette pankartların gösterilmesinde
bir mahzur olmadığına ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, 31/12/2012 tarihli (2/1117) esas
numaralı, Lisanslı Emlak Müşavirliği, Emlak
Müşavirliği Şirketleri ve Emlak Komisyonculuğu
Hakkında Kanun Teklifini geri aldığına ilişkin
önergesi (4/200)
2.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden
istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/201)
3.- Afyonkarahisar
Milletvekili Ahmet Toptaşın, (2/285) esas numaralı Toplu Konut
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/202)
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan ve 20 milletvekilinin, Hataydaki mülteci kamplarında
yaşayanların sebep olduğu sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1061)
2.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan ve 57 milletvekilinin, Artvinin Ardanuç ilçesinde
yapılan çalışmaların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1062)
3.- Hatay Milletvekili Refik
Eryılmaz ve 57 milletvekilinin, irticai faaliyetlerde bulundukları
gerekçesiyle daha önce ordudan atılan bazı askerler tarafından
kurulan SADAT adlı şirketle ilgili iddiaların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1063)
C) Duyurular
1.- Başkanlıkça,
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ile Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Komisyonlarında siyasi parti grubu mensubu olmayan
milletvekillerine düşen birer üyelik için aday olmak isteyen siyasi parti
grubu mensubu olmayan milletvekillerinin yazılı olarak müracaat
etmelerine ilişkin duyuru
D) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Cemil Çiçek başkanlığındaki bir heyetin
Güney Kore Ulusal Meclisi Başkanı Chung Ui-hwa'nın vaki davetine
icabet etmek üzere Güney Koreye resmî bir ziyarette bulunmasına
ilişkin tezkeresi (3/1605)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- AK PARTİ Grubunun,
Genel Kurulun çalışma saatleri ile gündemdeki sıralamanın
yeniden düzenlenmesine; 4, 21 Ekim 2014 ile 4, 11, 18 ve 25 Kasım 2014
Salı günkü birleşimlerinde bir saat sözlü soruların
görüşülmesini müteakip diğer denetim konularının
görüşülmeyerek gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında yer alan
işlerin görüşülmesine; 15, 22 Ekim 2014 ile 5, 12, 19 ve 26
Kasım 2014 Çarşamba günkü birleşimlerinde sözlü soruların
görüşülmemesine ilişkin önerisi
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı'nın, İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin AK PARTİ grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında AK PARTİ Grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
2.- Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı'nın, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin 458
sıra sayılı Kanun Tasarısının tümü üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
3.- Tunceli Milletvekili
Kamer Genç'in, Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
4.- Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin 458 sıra
sayılı Kanun Tasarısının tümü üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
IX.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık
Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
2.- Dışişleri
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
X.- SÖZLÜ SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, 12 Eylülde yapılan Anayasa
değişikliğiyle getirilen kişisel verilerin korunması
ve sendikal hakların uygulamaya konulmasına ilişkin Adalet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/132) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
2.- Adana Milletvekili Ali
Halamanın, Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlardaki engelli kadrolarına atama yapılıp
yapılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4348) ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
3.- Adana Milletvekili Ali
Halamanın, Adana ve ilçelerinde elektrik hizmeti noktasında
yaşanan sorunlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/4367) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
4.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, enerji alanında kamunun etkin
denetimine yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi
(6/4461) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
5.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, enerji alanındaki
yatırımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/4465) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, enerji temini ve enerjide dışa
bağımlılığın azaltılması konusunda
yürütülen çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/4470) ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
7.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, Bakanlık tarafından kiralama
yoluyla kullanılan hizmet binalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/4557) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, 4/C statüsünde çalışan
personele ilişkin sözlü soru önergesi (6/4559) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
9.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, ücretsiz personel servisi uygulaması
bulunup bulunmadığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4562)
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
10.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, bazı illerde doğalgaz
satışına sınırlama getirildiği iddialarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/4596) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
11.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Ardahana yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/4735) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
12.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Ardahan iline yönelik işbirliği ve ticari
anlaşma amaçlı yabancı heyet ziyaretlerine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/4777) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
13.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Kars ve Iğdır illerine yönelik
işbirliği ve ticari anlaşma amaçlı yabancı heyet
ziyaretlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4786) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
14.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Gümüşhane ve Bayburt illerine yönelik
işbirliği ve ticari anlaşma amaçlı yabancı heyet
ziyaretlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4809) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
15.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Van ve Ağrı illerine yönelik işbirliği
ve ticari anlaşma amaçlı yabancı heyet ziyaretlerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/4810) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
16.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Erzurum ve Elazığ illerine yönelik işbirliği
ve ticari anlaşma amaçlı yabancı heyet ziyaretlerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/4836) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
17.- Antalya Milletvekili
Arif Bulutun, Antalyanın Serik ilçesinde yaşanan enerji
sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4933) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
18.- Antalya Milletvekili
Arif Bulutun, Antalyanın Serik ilçesinde yaşanan uzun süreli
elektrik kesintilerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4934) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
19.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, akaryakıt ithalatına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5003) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
20.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçerinin, MTA tarafından tıbbi jeoloji konusunda ve Türkiye
fauna florasını içeren materyallerin yurt dışında
tanıtılması kapsamında gerçekleştirilen
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/5030) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
21.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçerinin, 2002-2013 yılları arasında MTA
tarafından gerçekleştirilen zemin etütlerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5031) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
22.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçerinin, 2002-2013 yılları arasında MTA
tarafından gerçekleştirilen mağara etütlerine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/5032) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
23.- Adana Milletvekili Ali
Halamanın, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/5069) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
24.- Adana Milletvekili Ali
Halamanın, Adanaya yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
sözlü soru önergesi (6/5203) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
25.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, doğal gaz antlaşmalarına ve
BOTAŞın bazı faaliyetlerine ilişkin sözlü soru önergesi.
(6/5215) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
26.- İzmir Milletvekili
Mehmet Ali Susam'ın, fiilen kesilmemiş elektrikten dolayı
alınan kesinti ücretlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/5312) ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
27.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri'nin, alternatif yakıt kullanımının
yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla
elektrikli araçlarda kullanılan batarya ve alternatif yakıt
kullanılan araçların ana parçalarının üretiminin
desteklenmesi adına yürütülmekte olan çalışma ve projelere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/5344) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
28.- Adana Milletvekili Ali
Halaman'ın, Başkent Doğalgazın sayaç
değişikliği işlemlerine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5639) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
29.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Bakanlığa bağlı KİT'lerle ilgili
çeşitli hususlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/5697) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
30.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Bakanlığa bağlı KİT'lerdeki öz
kaynak artışları ve yabancı sermaye oranı ile
Bakanlığa bağlı KİT'lerin Hazine'ye olan
borçlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/5700) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
31.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Maden Bakanlığı kurulmasına ve
yaşam odalarının sayılarının
artırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/5776) ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
32.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, maden kazalarının önlenmesine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/5777) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
33.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, maden ocaklarında alınması gereken
tedbirlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/5778) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
34.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri'nin, enerji verimliliği yüksek ürünlerin teşvik
edilmesi adına yürütülmekte olan çalışma ve projelere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/5787) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
35.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Van, Şırnak ve Hakkari'deki çiftçilerin elektrik
borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5792) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
36.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Şanlıurfa'daki çiftçilerin elektrik
borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5793) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
37.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Erzurum, Gümüşhane ve Bayburt'taki çiftçilerin
elektrik borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5794) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
38.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Kars, Iğdır ve Ağrı'daki çiftçilerin
elektrik borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5795) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
39.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Elazığ, Mardin ve Adıyaman'daki çiftçilerin
elektrik borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5796) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
40.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Batman, Bingöl ve Bitlis'teki çiftçilerin elektrik
borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5797) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
41.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Ardahan'daki çiftçilerin elektrik borçlarının
silinmesi talebine ilişkin sözlü soru önergesi (6/5798) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
42.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, 17, 25 Aralık 2013 tarihlerindeki yolsuzluk
ve rüşvet operasyonlarının ardından açılan disiplin
soruşturmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/5836) ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
43.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, 17, 25 Aralık 2013 tarihlerindeki yolsuzluk
ve rüşvet operasyonlarının ardından taşeron
işçilerin çoğunun işten çıkarıldıkları
iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/5862) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
44.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, bazı kamu görevlilerine mobbing
uygulandığı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5889) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
45.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, bazı kamu görevlilerinin emekli olmaya
zorlandığı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5912) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
46.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, bazı kamu görevlilerinin istifaya
zorlandığı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5947) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
XI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Gençin; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80)
(S. Sayısı: 156)
2.- Devlet Sırrı
Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet
Komisyonu raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
3.- Türkiye Sağlık
Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile Kars Milletvekili Yunus Kılıç ve
Amasya Milletvekili Avni Erdemir ile 79 Milletvekilinin; Türkiye
Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/937, 2/2229)
(S. Sayısı: 615)
4.- Kırıkkale
Milletvekili Ramazan Can'ın, Ceza Muhakemesi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Adalet
Komisyonu Raporu (2/2282) (S. Sayısı: 641)
5.- Elektronik Ticaretin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile Avrupa Birliği
Uyum Komisyonu, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm Komisyonu ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporları (1/488) (S. Sayısı: 240)
6.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sosyal Güvenlik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/716) (S. Sayısı: 391)
7.- Türkiye Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü
İle Kore Cumhuriyeti Ulusal Polis Teşkilatı Arasında Polis
İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/762) (S. Sayısı: 458)
8.- Dünya Sağlık
Örgütü Avrupa Bölge Ofisi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Türkiyede Bir DSÖ Ülke Ofisi Kurulmasına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 578)
9.- Türkiye Cumhuriyeti
Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü
Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/769) (S.Sayısı: 462)
10.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık
Alanında İşbirliğine Dair Ek Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/783) (S. Sayısı: 483)
11.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve
Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliğine Dair
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/760) (S. Sayısı: 456)
12.- Türkiye Cumhuriyeti
Sağlık Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Sağlık
Bakanlığı Arasında Sağlık Alanında
İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/391) (S. Sayısı: 31)
XII.- OYLAMALAR
1.- (S. Sayısı:
391) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Sosyal Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'nın oylaması
2.- (S. Sayısı
:458) Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Emniyet
Genel Müdürlüğü İle Kore Cumhuriyeti Ulusal Polis Teşkilatı
Arasında Polis İşbirliği Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı'nın oylaması
3.- (S. Sayısı
:462) Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya
Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki
Yıllık İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı'nın oylaması
4.- (S. Sayısı
:483) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Ek Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Dair Kanun Tasarısı'nın
oylaması
5.- (S. Sayısı
:456) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında
İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı'nın
oylaması
XIII.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri'nin, Şırnak'ta kirpi tipi bir askerî aracın
yaptığı kazaya ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı
İsmet Yılmazın cevabı (7/47327)
2.- Adana Milletvekili Ali
Demirçalı'nın, özelleştirilen bir kurumun ihalesine ilişkin
sorusu ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmazın cevabı
(7/48106)
3.- Manisa Milletvekili Erkan
Akçay'ın, Soma Maden Faciası sonrası başlatılan
yardım kampanyasına ilişkin Başbakan'dan sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un cevabı (7/48133)
4.- Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in, bir sermaye grubuna ait altın madeninin çevre izin ve lisans
belgesi olmadan üç yıl boyunca çalıştırılmasına
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/48343)
5.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri'nin, 2002-2014 yılları arasında TBMM ile
bağlı kurum ve kuruluşlarınca satın alınan
bilişim hizmetlerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Sadık Yakutun cevabı (7/48668)
6.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Ayhan'ın, Suriyeli mültecilerle ilgili
çeşitli verilere ilişkin Başbakan'dan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un cevabı (7/48677)
7.- Burdur Milletvekili Hasan
Hami Yıldırım'ın, İstanbul'da Afete Yönelik Acil Eylem
Planına uygun hareket edilmediği iddialarına ilişkin
sorusu ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un
cevabı (7/48691)
8.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2002-2014 yılları
arasında görev yapan özel kalem müdürü, müşavir ve basın ve
halkla ilişkiler müşavirlerine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/48933)
9.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık'ın, petrol ithalatına ilişkin sorusu ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/48984)
10.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık'ın, ülkemizde doğal gaz üretimine yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/48985)
11.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, doğal gaz ithalatına ilişkin sorusu
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/48987)
12.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/48997)
13.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş.
Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalara
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/48998)
14.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü
tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/49001)
15.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, linyit kömürü arama, üretimi ve
kullanımına yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/49002)
16.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, doğal gaz taşınmasına yönelik
uluslararası projeler ile ilgili çalışmalara ilişkin sorusu
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/49003)
17.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, doğal gaz satın alma
anlaşmalarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/49004)
18.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, ülkemizdeki kömür arama faaliyetlerine ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/49005)
19.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, terör örgütü aleyhinde ifadelerde bulunan veya
yapılan usulsüz iş ve işlemlere karşı çıkan
personel üzerinde baskı yapıldığı iddialarına
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/49006)
20.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, doğal gaz depolama tesislerinin
yapımına yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/49007)
21.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, kaya gazı arama ve üretimi ile ilgili
çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/49008)
22.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, petrol ve doğal gaz arama çalışmalarına
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/49009)
23.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/49010)
24.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, elektrik dağıtımına
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/49011)
25.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, ülkemizdeki elektrik tüketimine ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/49012)
26.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, ülkemizdeki elektrik üretimine ilişkin sorusu
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/49013)
27.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, ülkemizdeki kömür üretimine ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/49014)
28.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, kömür ithalatına ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/49015)
29.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, LNG ithalatına ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/49016)
30.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, ülkemizdeki petrol üretimine ilişkin sorusu
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/49017)
31.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, terör örgütü aleyhinde ifadelerde bulunan veya
yapılan usulsüz iş ve işlemlere karşı çıkan
personel üzerinde baskı yapıldığı iddialarına ilişkin
sorusu ve Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlunun
cevabı (7/49083)
32.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz'ün, Soma maden kazası sonrası iş
sağlığı ve güvenliği önlemlerine ilişkin sorusu
ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/49499)
33.- Ankara Milletvekili
Yıldırım Tuğrul Türkeş'in, Diyarbakır 2. Hava
Kuvvet Komutanlığının lağvedilmesine ilişkin
Başbakan'dan sorusu ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmazın cevabı (7/49579)
34.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz'ün, Manisa SGK Hizmet Binasının ihale yoluyla
satış kararına ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/49724)
35.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, Türkiye-İsrail ticari ilişkilerine
ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı
(7/50120)
36.- Afyonkarahisar
Milletvekili Kemalettin Yılmaz'ın, yabancı sermaye girişi
ve özelleştirme verilerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı
Mehmet Şimşekin cevabı (7/50178)
37.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri'nin, Bakanlık ile Bakanlığa bağlı kurum
ve kuruluşlar tarafından vergiye tabii olmayan kimselerden satın
alınan mal ve hizmetlere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/50179)
38.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri'nin, akaryakıt ve akaryakıt ürünleri
alımlarına,
2002-2014 yılları
arasında Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşlar
tarafından yurt dışından satın alınan mal ve
hizmetlere,
2002-2014 yılları
arasında Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların
seyahat giderlerine,
İlişkin
soruları ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/50336),
(7/50583), (7/50584)
39.- Manisa Milletvekili
Hasan Ören'in, Soma civarındaki zeytinliklerin acele
kamulaştırılmasına,
- İzmir Milletvekili
Aytun Çıray'ın, Ege Bölgesinde yayıldığı iddia
edilen şarbon hastalığına karşı alınan
önlemlere,
- Amasya Milletvekili Ramis
Topal'ın, TİGEM'in Amasya Gökhöyük İşletmesinde tüberküloz
bulunan hayvanların sütlerinin ve etlerinin öğrenci ve memurlara
dağıtıldığı iddialarına,
- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın, tarım arazilerinin azaldığı ve bu
arazilerin sanayi, konut, madencilik gibi farklı alanlarda
kullanıldığı iddiasına,
- Trabzon Milletvekili Mehmet
Volkan Canalioğlu'nun, Trabzon'da bazı fındık
üreticilerinin FİSKOBİRLİK'ten olan alacaklarını
alamadıkları iddiasına,
- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Amasya'da hasta bir hayvandan elde edilen
sütün öğrencilere içirildiği iddiasına,
- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri'nin, akaryakıt ve akaryakıt ürünleri alımlarına,
- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın, Bakanlığın gıda güvenliği politikasına
ve yeni gıda mühendisi istihdamına,
İlişkin
soruları ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (7/50346), (7/50347), (7/50348), (7/50349),
(7/50350), (7/50351), (7/50352), (7/50353),
40.- Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in, Milli Saraylar bünyesindeki birimlerde görev yapan
personele ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili Sadık Yakutun cevabı (7/50491)
41.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri'nin, 2002-2014 yılları arasında Bakanlık ile
bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından yurt
dışından satın alınan mal ve hizmetlere,
2002-2014 yılları
arasında Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların
seyahat giderlerine,
- Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in, Ankara'da Atatürk Orman Çiftliğinde çıkan
yangının çıkış sebebine,
- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Şanlıurfa'nın
Ceylânpınar ilçesinde TİGEM'e bağlı arazilerin
özelleştirileceği iddiasına,
- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın, Türkiye'nin tarım politikasına, tarımsal
ürünlerde rekabet edebilirliğe ve fındık piyasasına,
- Niğde Milletvekili
Doğan Şafak'ın, Niğde'de meydana gelen aşırı
yağıştan zarar gören çiftçilerin mağduriyetlerinin
giderilmesine,
İlişkin
soruları ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (7/50613), (7/50614), (7/50615), (7/50616),
(7/50617), (7/50618)
42.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Ankara'da bazı
şirketlerde siyasi baskı amacıyla vergi denetimi
yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/50675)
43.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka'nın, Yeminli Mali Müşavirlik ve Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlik Sınav Yönetmeliği'nde yapılan
değişikliğe ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/50677)
44.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri'nin, 2002-2014 yılları arasında Bakanlık ile
bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından alınan insan
kaynakları hizmetlerine,
2002-2014 yılları
arasında Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşlar
tarafından alınan medya ve tanıtım hizmetlerine,
2002-2014 yılları
arasında Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşlar
tarafından alınan lobi ve tanıtım hizmetlerine,
İlişkin
soruları ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/50815),
(7/50817), (7/50818)
45.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri'nin, 2002-2014 yılları arasında Bakanlık ile
bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından alınan yemek
hizmetlerine ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin
cevabı (7/50816)
46.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka'nın, 2011-2013 yılları arasında
Bakanlık ile bağlı ve ilgili kuruluşların Ankara'da
gerçekleştirdikleri yatırımlara,
2011-2014 yılları
arasında Bakanlık tarafından gerçekleştirilen iletişim
ve haberleşme giderlerine ve makamlara tahsis edilen cep ve araç
telefonlarına,
2011-2014 yılları
arasında Bakanlık tarafından kiralanan binalara,
2013-2014 yılları
arasında Bakanlık ile üniversiteler arasında
gerçekleştirilen projelere,
İlişkin
soruları ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/50819),
(7/51027), (7/51028), (7/51029)
47.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2002-2014 yılları
arasında Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşlar
personelinden maaşında icra takibi ve haciz olanlara ilişkin
sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/50820)
48.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın, Irak ve Suriye'de
IŞİD'den kaçan Türkmenlerin güvenli bir bölgeye
taşınmasına ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç'ın cevabı (7/50953)
49.- Aydın Milletvekili
Metin Lütfi Baydar'ın, TSK'nın çözüm sürecine dahil olup
olmadığına ilişkin Başbakan'dan sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın cevabı
(7/51217)
50.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran'ın, çözüm sürecinin kapalı kapılar
ardında yürütüldüğü ve TSK'nın bilgilendirilmediği
iddialarına ilişkin Başbakan'dan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç'ın cevabı (7/51219)
51.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın,
Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonucu ile ilgili kararın
Resmî Gazete'de yayımlanmamasının gerekçesine ilişkin
sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın
cevabı (7/51222)
52.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz'ün, 2003-2013 yılları arasında sofralık üzüm
ihracatına verilen teşviklere ilişkin sorusu ve Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/51247)
53.- Kocaeli Milletvekili
Mehmet Hilal Kaplan'ın, Cumhurbaşkanı'nın yemin töreni
sırasında Genel Kurulun dinleyici localarında
yaşandığı iddia edilen olaylara ilişkin sorusu ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakutun cevabı
(7/51487)
54.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2004-2014 yılları arasında
bağlı kurum ve kuruluşların tüm temsil ve
ağırlama giderlerinin toplam tutarına ilişkin sorusu ve
Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmazın cevabı (7/51588)
55.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Makine Kimya Enstitüsü
tarafından yapılan mühimmat satışları ile çalınan
veya kaybolan ürünlere ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı
İsmet Yılmazın cevabı (7/51598)
56.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran'ın, görme engelli ziyaretçilerin TBMM Kampüsünde
karşılaştığı bir soruna ilişkin sorusu ve Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakutun cevabı
(7/51848)
14 Ekim 2014 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ (Bolu), Mine LÖK BEYAZ
(Diyarbakır)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri ,Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 3üncü Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN Elektronik cihazla yoklama
yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem
dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, Ankaranın
başkent oluşunun 91inci yıl dönümü nedeniyle söz isteyen Ankara
Milletvekili Tülay Selamoğluna aittir.
Buyurunuz Sayın Selamoğlu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Ankara Milletvekili Tülay Selamoğlu'nun, Ankaranın
başkent oluşunun 91inci yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Ankaranın başkent oluşunun
91inci yıl dönümü sebebiyle gündem dışı söz
almış bulunuyorum, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresinden sonra 27
Aralık 1919 günü Temsilciler Kurulu üyeleriyle birlikte Ankaraya geldi. O
zamana kadar Osmanlı İmparatorluğunun başkenti
İstanbuldu. Osmanlı Mebusan Meclisi son kez 12 Ocak 1919da
İstanbulda toplandı. 16 Mart 1919 günü İngilizler İstanbula
girdi. Önce Meclisi bastılar, birçok milletvekili Anadoluya geçti,
yakalananların çoğu tutuklandı. Artık Osmanlı Mebusan
Meclisinin İstanbulda toplanma olasılığı
kalmamıştı.
Ankara, hiç işgale uğramamış,
Anadolunun ortasında, savaş cephelerine eşit uzaklıkta bir
kentti. Savaşın yönetimi ve haberleşme Ankaradan
kolaylıkla yürütülürdü. Dağılan Osmanlı Mebusan Meclisi
üyeleri ile Sivas ve Erzurum Kongrelerinde seçilen temsilciler Ankarada
toplandı. Millet Meclisi 23 Nisan 1920 günü Ankarada açıldı.
Bundan sonra Millî Mücadele Anadolunun bu küçük kentinde sürdürüldü.
Kurtuluş Savaşımızın planları bu yoksul kentte
hazırlandı. Savaşın başarıya ulaşması
için düzenli ordular kuruldu. 30 Ağustos 1922de kazanılan Başkomutanlık
Savaşıyla Kurtuluş Savaşımız tamamlandı.
Yurdumuz düşmanlardan kurtulduktan sonra 13 Ekim 1923 günü İsmet
Paşa ve 14 arkadaşı, Ankaranın başkent olması
için Türkiye Büyük Millet Meclisine yasa önerisi verdi. Öneri Mecliste
oylandı, kabul edildi. Böylece Ankaramız yeni Türkiye devletinin
başkenti oldu. Millî mücadelenin yönetildiği bu onurlu şehirde
en önemli sorun silah, ulaşım ve haberleşmeydi.
Değerli milletvekilleri, bugün, Ankaramızdan
Türkiyenin havaalanı olan tüm şehirlerine ulaşılıyor.
10 milyon yolcu kapasiteli Esenboğa Havalimanı, 2009da
Uluslararası Havaalanları Konseyi tarafından Avrupanın en
iyi havalimanı seçildi. Başkenti, demir yolu ağının
merkezi hâline getirdik. Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya ve
Ankara-İstanbul yüksek hızlı tren hatlarını hizmete
açtık. Ankara-Yozgat-Sivas-Erzincan yüksek hızlı tren hattı
çalışmaları büyük hızla devam ediyor.
Türkiye, dünyanın en büyük 100 savunma sanayi
şirketi listesine 2 firmayla girdi. Gurur kaynağımız olan
ASELSAN ve TAI üretimlerine başkentte devam ediyor.
Savunma sanayisinde çalışan 30 firmanın
23ü başkent Ankarada. Bu firmaların toplam savunma cirosundaki
payı yüzde 73, sivil havacılık cirosundaki payı ise yüzde
54tür; yine bu firmalar Türkiye'nin toplam savunma ihracatının yüzde
71ini yapıyor. Ankara Gölbaşı ilçemizde 2.204 milyon dolar
bedelli radar teknoloji merkezi, Kazan ilçemizde 80 milyon dolar
yatırımla F35 müşterek taarruz uçağı orta gövde üretim
tesisi kurduk, yine Ankara Kazan ilçemizde 8 milyon metrekarelik alanda
Havacılık ve Uzay İhtisas Organize Sanayi Bölgesi açtık. 80
milyon avro bedelli UMET yani Uydu Montaj Entegrasyon ve Test Merkezi
başkentimizin uzay ve savunma sanayisindeki yerini göstermektedir.
On iki yılda 5 haberleşme uydumuzu yörüngeye
yerleştirdik, altıncısı yapılıyor.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın söylemiyle
yeşilin bir miras ve kültür olduğu düsturundan hareketle her
santimetrekareye yeşille imza attık, bozkır Ankarayı
yeşil Ankaraya çevirdik.
Değerli milletvekilleri, 1919da atının
nalındaki mıhı üretemez durumdayken, bugün millî mücadele ruhuna
uygun Türkiye Cumhuriyetine yakışan gelişen başkent
Ankaradır. Başkent Ankara yeni Türkiye'nin sonsuza kadar
başkenti olarak kalacaktır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Selamoğlu.
Gündem dışı ikinci söz, yargı
bağımsızlığı hakkında söz isteyen Konya
Milletvekili Faruk Bala aittir.
Buyurunuz Sayın Bal. (MHP sıralarından
alkışlar)
2.- Konya Milletvekili Faruk Bal'ın, yargı
bağımsızlığına ilişkin gündem
dışı konuşması
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Hâkim ve Savcılar Yüksek Kuruluyla ilgili seçimler
nihayete ermiştir. Bu seçimlerde göreve gelen HSYKnın değerli
üyelerine başarılar diliyoruz.
HSYK yargının
bağımsızlığını,
tarafsızlığını ve hâkim teminatını koruyacak
olan anayasal bir organdır. Böyle olmakla birlikte, son yapılan HSYK
seçimlerinde bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak kamuoyunun ve yüce
Meclisin dikkatini çekme ihtiyacını hissettiğimiz olumsuz
gelişmeler ortaya çıkmıştır.
Bunlardan bir tanesi, HSYKya seçilecek olan veya
olanlar, ehliyetleri, liyakatleri, kabiliyetleri, kıdemleri ve meslekteki
başarılarıyla ölçülmesi, değerlendirilmesi ve buna göre oy
verilmesi gerekirken listeler savaşına dönüşmüştür. Bu
listeler savaşında Hükûmet listesi ile cemaat listesinin
çatıştığı algısı kamuoyuna ve yargıya
yansımıştır. Bu, yargı için en kötü durumlardan bir
tanesidir. Çünkü, hukuk devletinde Hükûmetin iş ve işlemlerini
Anayasaya ve hukuka göre denetleyecek olan yargıdır,
yargının kalbi de HSYKdır ve HSYK eğer Hükûmetin
kontrolünde yani Hükûmetin kazandığı bir liste hâline
dönüşürse buradan çıkan sonuç şudur: Hükûmet hukuka göre,
yargı gücü hukuka göre denge ve denetim aracı olmadan iş ve
işlem yapacaktır. Yani, bunun teknik anlamı kontrolsüz bir hükûmet.
Hukuken gücü denetlenemeyen bir hükûmetin adı diktadır.
İkinci olarak değerli milletvekilleri,
adayların ehliyeti, liyakati, kabiliyeti, kıdemi dikkate
alınması gerekirken, bu seçimlerde, maalesef, adayların etnik
kökenleri, mezhepleri, inançları, cemaat mensubu olup
olmadıkları, siyasi eğilimleri ve ideolojik inançları
açısından propagandaya konu edilmiştir. Bu, birincisi kadar
vahim bir gelişmedir ve en kötü durumlardan bir tanesidir. Çünkü,
peygamber postunda oturan hâkim,bizim inancımıza göre, etnik
kökenine, siyasi fikrine, inancına, mezhebine, cemaatine, siyasi
eğilimine bakılmaksızın herkesin haklı olduğu
oranda hakkını koruyan ve güce karşı ona güvenli bir liman
olarak sığınabileceği yerdir. Dolayısıyla, bu
propaganda düzeninde ortaya çıkan durum vahim bir gelişmeye
işaret etmektedir. O gelişmede, toplumu bu değerler üzerinden
inançlarına göre, mezheplerine göre, etnik yapılarına göre
ayrıştırma fitnesi HSYKnın içerisine sokulmuş olması
ihtimali bulunmaktadır.
Üçüncü durum ise, en kötü
olarak, iktidar kanadından yetkili kişilerin ifadesine göre, bu bir
istiklal mücadelesiydi. Neye karşı istiklal mücadelesi? 2010 Anayasa
değişikliğinde beraber yürüdükleri yolda yol
arkadaşlarının 17, 25 Aralık yolsuzluk operasyonunda ortaya
çıkarmış olduğu delilleri kapatmanın mücadelesi olarak
bir istiklal mücadelesiydi. Buradaki yanlışlık şuydu: Bu
bir istiklal mücadelesi değil, elde edilmiş yolsuzluk
operasyonları neticesinde kapıya sıkışmış
kuyruktan kurtulma mücadelesiydi.
Değerli
arkadaşlarım, bu seçimler böyle negatif görüntüler ortaya koymakta,
ciddi bir tereddüt yaratmakta ise de buradan bir fırsatı bizim toplum
olarak demokrasi adına çıkarma imkânımız vardır.
Seçilen arkadaşlar, seçilen HSYK üyeleri gerçekten bağımsız,
gerçekten tarafsız olan bir yargıya ulaşabilmek için, damdan
düşen kişiler olarak bu özelliklere riayet ederlerse belki siyasi
rejimimizin gelecekte fay hattı olarak kırılma
noktalarının önüne geçmiş olabilirler.
Diğer taraftan,
Sayın Cumhurbaşkanı 4 tane üye seçecektir. Seçeceği
üyelerle ilgili kriterleri Milliyetçi Hareket Partisi dikkatle takip edecektir.
Sayın Cumhurbaşkanı da istiklal mücadelesi kavramı
içerisinde oraya silahşor insanları gönderirse, oraya cengâver
insanları göndermeye kalkar, yargının
bağımsızlığını,
tarafsızlığını ve hâkim teminatını
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
FARUK BAL (Devamla) -
kendi kontrolü altına almak isterse bu hem kendisi için en kötü durumun
ortaya çıkması demektir hem Türkiye için en kötü durumun ortaya
çıkması demektir.
Rüzgâr eken
fırtına biçer. 2010da rüzgâr ektiniz fırtına biçtiniz.
Bundan sonraki fırtınanın ne olacağını sizler
belki bizler kadar değerlendirebilecek durumdasınız.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Bal.
Gündem dışı üçüncü söz, Ankaranın
başkent oluşunun 91inci yıl dönümü nedeniyle söz isteyen Ankara
Milletvekili Levent Göke aittir.
Buyurunuz Sayın Gök. (CHP sıralarından
alkışlar)
3.- Ankara Milletvekili Levent Gök'ün, Ankaranın başkent
oluşunun 91inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı
konuşması
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi sevgi ve saygıyla
selamlıyorum.
Ankaramızın başkent oluşunun 91inci
yıl dönümünü kutluyoruz. Türkiye, çöken Osmanlı
İmparatorluğunun üzerine 29 Ekim 1923te kurulmuş bir
cumhuriyettir. Cumhuriyetin kurucuları bu tarihe gelinceye kadar dört
yıl süreyle Osmanlı İmparatorluğunu işgal eden
ülkelerle savaşmak zorunda kalmışlardır. İşte bu
savaş Ankaradan yönetilmiş ve cumhuriyet de Ankaradan ilan
edilmiştir.
Millî Mücadelede Mustafa Kemal Atatürk ve
arkadaşlarına en güç zamanda en büyük desteği veren Ankara için
Mustafa Kemal Benim gönlümde Ankaranın ve Ankaralıların
ayrı bir yeri vardır. demiş ve Ankaranın konumu,
gelişmeye açık olması, Millî Mücadelenin karargâhı
olması düşünülerek İsmet İnönü ve arkadaşları
tarafından 13 Ekim 1923te verilen tek maddelik bir önergeyle Ankara
başkent yapılmıştır.
Ankara kentinin kimliğini, uygarlık tutkusu,
hoşgörü ve cumhuriyetçilik gelenekleri oluşturur. Hacı Bayram
Veli, 1427 yılında ünlü camisini yaptırırken hemen
yanı başındaki Roma İmparatoru Augustusun
anıtına dokunmamış, tam tersine, ondan yararlanarak büyük
bir hoşgörü anlayışını sergilemiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bugün gelinen noktada Ankara hoşgörü anlayışından
uzaklaşmış olup Ankaranın tarihî kimliği,
cumhuriyetçi nitelikleri, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşantısı
iktidarın ve büyükşehir belediyesinin tehdidi altındadır.
Ankaranın tüm dış ilçeleri göç nedeniyle ve birer birer
yitirdikleri kamu hizmet binalarıyla Türkiyedeki ilçeler arasında
gelişmişlik düzeyi bakımından en son sıralarda yer
almaktadır. Besicilik ve çiftçilik sıfır noktasına
gelmiştir.
Atatürkün adının ve çağdaş
yaşamın izlerinin silinmesi için her türlü tertip denenmektedir.
Atatürk Orman Çiftliği her gün talan edilmekte, Atatürkün mirası
çiğnenmektedir. Çiftlik arazisinde yapılmakta olan Başbakanlık
ofisi ve Ankaparkın yapımı mahkemenin durdurma ve
yıkım kararlarına rağmen devam etmektedir, eğer bir
hukuk devletindeysek burası açılamaz ve Başbakan burada
çalışamaz. Saraçoğlu Mahallesi kentsel rant uğruna Çevre ve
Şehircilik Bakanlığına devredilerek tarihî bir kimlik yok
edilmek istenmektedir. Ankarayı yirmi yıldır yöneten
Büyükşehir Belediyesi Türkiyenin en borçlu belediyesidir.
Ankaralılar en pahalı suyu, en pahalı doğal gazı bu
yönetimle kullanmaya mahkûm edilmişlerdir. Bugün de Ankara Büyükşehir
Belediyesinden alınan bir kararla suya yüzde 9 zam
yapılmıştır. Metrolara kaynak aktarmak için
özelleştirilen doğal gazla Ankaralılar, yakıtta tek seçenek
olan bir şirketin keyfî uygulamalarına terk edilmiştir. Ankara
Ulaşım Ana Planı 2014 yılı başında
bitirilmesi gerekirken Başbakanlık Sarayı, Ankapark, ODTÜ yolu,
Atatürk Orman Çiftliği, teleferik, havalimanı metrosu gibi idari
mahkemelerden dönen projelerin bu plana işlenmek suretiyle davaların
düşmesinin yolunun açılacağı bilinçli bir geciktirmeye
uğratılmaktadır. Metrolar dünyanın her yerinde
ulaşımı rahatlatırken Çayyolu-Kızılay,
Batıkent-Sincan metrolarında düzensiz uygulanan ring otobüs
servisleri ve metro duraklarında araç parklarının
yapılmayışıyla da tam bir işkence
yaşanmaktadır. Ankara, sayısız derelere sahipken kurutulan
bu dereler ıslah edilmeyi beklemektedir. Üniversitelerde semt
servislerinin kaldırılmasıyla öğrencilerin günde dört saati
yaklaşık ulaşımla geçmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Ankaramızın başkent oluşunun 91inci yıl dönümünü
kutladığımız bu günlerde Ankara, Kuvayımilliyecilerin
karargâhı, emperyalizme karşı halkımızın
verdiği savaşın simgesi ve cumhuriyetimizin ebedî başkentidir.
Ankara, bizi bir arada tutan tüm değerlerin başkentidir.
Ankarayı ve Türkiyeyi laik, çağdaş Atatürk ilkelerinden
uzaklaştıracak her türlü adıma karşı milyonlarca
yurtseverin göğsünü siper etmeye hazır olduğunu belirtir,
Atatürkü, İsmet İnönüyü ve silah arkadaşlarını
saygıyla anarak hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP ve
MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Gök.
Gündeme geçmeden önce sisteme girmiş sayın
milletvekillerimize birer dakika söz vereceğim.
İlk söz Sayın Halaçoğluna.
Buyurunuz Sayın Halaçoğlu.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, MHP Grubu olarak,
Ankaranın başkent oluşunun 91inci yıl dönümünü
kutladıklarına ilişkin açıklaması
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak
Ankaranın başkent oluşunun 91inci yıl dönümünü
kutluyoruz. Bilindiği gibi, 27 Aralık 1919da temsil heyetinin
Atatürkle beraber Ankaraya gelmesiyle şehir Millî Mücadelenin
karargâhı olmuştu. 23 Nisan 1920de Türkiye Büyük Millet Meclisinin
Ankarada açılmasıyla yeni Türk devletinin temelleri
atıldı. Kurtuluş Savaşı buradan yönetildi. Böylece
Ankara fiilen başkent durumuna geldi. Lozan Barış
Antlaşmasının imzalanmasından sonra, itilaf devletlerinin
askerleri İstanbuldan çekildiler. İstanbulun işgalden
kurtulmasıyla yeni devletin başkentinin neresi olacağı
tartışmaları söz konusu oldu. Bazı kişiler
İstanbulun başkent yapılmasını istemelerine
rağmen Meclisin Ankarada açılması, buraya fiilen hükûmet
merkezi olma niteliği kazandırdı. Ayrıca Ankara,
Türkiyenin merkezinde askerî ve coğrafi özellikleriyle başkent
olacak konumdaydı. Bu sebeple İsmet Paşa bir kanun teklifi
hazırlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
sundu. Kanun teklifi 13 Ekim 1923te kabul edildi ve Türkiye devletinin
başkenti Ankaradır. şeklinde bir maddelik kanunla Ankara, yeni
Türk devletinin başkenti oldu. Bundan sonra da sonsuza kadar
olacaktır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın
Halaçoğlu.
Sayın Hamzaçebi
2.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, CHP Grubu olarak,
Ankaranın başkent oluşunun 91inci yıl dönümünü
kutladıklarına ve Kocaelinde meydana gelen helikopter kazasında
hayatını kaybeden askerlere Allahtan rahmet, aileleri ile Türk
Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı dilediğine
ilişkin açıklaması
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bundan doksan bir yıl
önce Ankarayı başkent ilan eden, başta Mustafa Kemal Atatürk
olmak üzere, o dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu olarak şükranlarımızı sunuyoruz.
Yine, ayrıca, Kocaelinde meydana gelen helikopter
kazasında hayatını kaybeden askerlerimize Allahtan rahmet
diliyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerine, askerlerimizin ailelerine ve
milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Hamzaçebi.
Sayın Halaman.
3.- Adana
Milletvekili Ali Halaman'ın, Adanadaki bölge idare mahkemelerinin yerine
istinaf mahkemeleri kurulacaksa yine Adanada kurulması gerektiğine
ilişkin açıklaması
ALİ HALAMAN (Adana) Başkanım,
teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, bu bizim Adanada uzun
süre görev yapan bölge idare mahkemeleri vardır. Fakat, son günlerde bu
adliye çevrelerinden şöyle bir duyum geliyor: Yeni çıkan kanundan
dolayı Adanadaki bölge idare mahkemelerini kapatıp Antepe istinaf
mahkemeleri kuracaklarmış. Zaten uzun dönemdir Adanaya yapılan
bir şey yok. Bölge idare mahkemesinin yerine istinaf mahkemesi
kuracaklarsa da bunu Adanada kursunlar. Adanada on iki senedir Hükûmetin Ben
şunu yaptım. diyeceği, üst üste koyabileceği bir
tuğla yok zaten. Yani, Adanayı boşaltmasınlar.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Halaman.
Sayın Özkan
4.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, besi danası ile süt
desteklemelerinin düşürülmesinin nedenini öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) Sayın
Başkan, teşekkür ederim.
Hükûmet yetkililerine ve özellikle Gıda Tarım
ve Hayvancılık Bakanına soruyorum: Geçtiğimiz aylarda besi
danası desteklemesi ülke genelinde 300 Türk lirası, soğuk süt
desteklemesi litrede 9 kuruş idi. Bu durum vatandaşlara,
milletvekilleri ve Bakanlık yetkilileri tarafından mesajlarla
bildirildi ancak geçen ay bu besi danası desteklemesi 300den 200e, süt
desteklemeleri önce 6 kuruşa, geçen ay da soğut süt 5 kuruşa,
sıcak süt 3 kuruşa düşürülmüştür. Vatandaşın serumla
yaşadığı bu ortamda tüm girdiler -saman, yem, mazot, ilaç-
artarken bu düşüşün nedeni nedir? Bu düşüşün nedeni mesajla
vatandaşlarımıza bildirilecek midir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Özkan.
Sayın Bayraktutan
5.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan'ın, Orman Genel
Müdürlüğünün talimatıyla Artvinde orman katliamı yapılmak
istendiğine ilişkin açıklaması
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, benim avukatlık
yaptığım yıllarda vatandaş suç işlerdi; Orman
Bölge Müdürlüğü, Orman İşletme de bu orman suçlarını
engellemek için elinden geleni yapardı, şimdi devir
değişti. Artvinde, benim seçim bölgemde vatandaş ormanın
kesilmemesi için her şeyi yapıyor, bütün mücadeleleri ortaya koyuyor.
Orman Genel Müdürüne buradan teşekkür ediyorum.
Telefonlarıma çıktı, dedi ki: Ben bu kesimi durdurdum. Orman
Bölge Müdürlüğü, Orman İşletme Müdürlüğü ve Orman Genel
Müdürlüğü ne yazık ki Artvin ormanlarının kesilmesi için
elinden gelen her şeyi yapıyor.
Elimde yazılı belgeler var, bu bir utanç
belgesidir. Yol genişletme çalışmalarına ilişkin,
maden çalışmasıyla ilgili ÇED raporu alınması
gerekirken bunlar göz ardı ediliyor. Artvinde orman katliamı
yapılmak isteniyor ve üzücü olan, ormanı koruması gereken Orman
Genel Müdürlüğünün talimatlarıyla yapılıyor.
Buradan Artvin Orman Bölge
Müdürlüğüne, İşletme Müdürlüğüne sesleniyorum: Lütfen bu
yanlıştan dönün. Orman Genel Müdürünün size vermiş olduğu
kanunsuz emirlere riayet etmeyin, yarın bir gün sizler de yargılanacaksınız.
6831 sayılı Orman Kanunu hepinize bir gün lazım olacaktır.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Bayraktutan.
Sayın Türkoğlu
6.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu'nun, 24üncü Dönem Beşinci Yasama
Yılının hayırlı uğurlu olmasını
dilediğine, askerî helikopterin düşmesi sonucu şehit olan 4
askere ve Recep Tayyip Erdoğanın mitinglerinden dönüşte
geçirdikleri trafik kazasında şehit olan 3 polise Allahtan rahmet,
yaralı polislere acil şifalar dilediğine ilişkin
açıklaması
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
24üncü Dönem 5inci
Yasama Yılının tüm Meclis gruplarına ve milletvekillerine
hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Önceki gün askerî
helikopterin düşmesi sonucu şehit olan 4 askerimize Cenab-ı
Allahtan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun.
Diğer yandan, Recep
Tayyip Erdoğanın Bayburt ve Gümüşhane mitinglerine koruma
göreviyle yüzlerce kilometre öteden, Malatyadan giden ve dönüşte
geçirdikleri trafik kazasında şehit olan 3 polisimize de rahmet
diliyor, yaralı polislerimize acil şifalar diliyorum.
Cumhurbaşkanlığı
makamını hâlâ parti genel başkanlığıyla
karıştıran Recep Tayyip Erdoğanın mitinglerine
yüzlerce kilometre öteden polis görevlendirilmesi, üstelik bu polislerin IŞİD
protestoları için izinden çağrılan polisler olması içimizi
acıtmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanının artık
bu alışkanlıklarından vazgeçmesinin uygun
olacağını düşünmekteyim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Türkoğlu.
Buyurunuz Sayın
Demir.
7.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demir'in, Ankaranın başkent oluşunun
91inci yıl dönümüne ve İztuzu Plajının korunması
için etkin önlemler alınıp alınmayacağını
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
NURETTİN DEMİR
(Muğla) Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Ben de Ankaranın
başkent oluşunu içtenlikle kutluyor ve emeği geçenleri
saygıyla anıyorum; şehitlerimizin de aynı şekilde
mekânları cennet olsun.
Efendim, Muğla
Ortacada dünyaca ünlü İztuzu Plajının Ortaca
Kaymakamlığınca yabancı bir kuruluşun da ortak
olduğu özel bir şirkete kiralanması aleyhine açılan davada
daha önce yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Verilen yürütmeyi
durdurma kararı 29 Eylül Pazartesi günü alınan ikinci bir kararla
kaldırıldı. Büyükşehir Yasasıyla ihale bile edilmeden
peşkeş çekilen İztuzu Plajı için verilen yürütmeyi durdurma
kararının kaldırılması İztuzu Plajının
geleceğini tehlikeye atmaktadır, endişeleri
artırmaktadır. İztuzu Plajının korunması için
daha geniş, daha etkin önlemler alınacak mıdır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Demir.
Sayın Şahin
8.- Bursa
Milletvekili Hüseyin Şahin'in, Beşinci Yasama Yılının
hayırlı olmasını dilediğine, Ankaranın
başkent oluşunun 91inci yıl dönümüne, helikopter kazasında
hayatını kaybeden askerler ile trafik kazasında
hayatını kaybeden polislere Allahtan rahmet dilediğine ve
yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen olaylara ilişkin
açıklaması
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım.
Yeni yasama yılımızın Meclisimize ve
milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Ben de
Ankaramızın başkent oluşunun 91inci yıl dönümünü
kutluyorum.
Ayrıca, helikopter kazasında üç gün önce
kaybettiğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri personeline de Allahtan
rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Yine, Bayburt ve Gümüşhane istikametinde trafik
kazasında hayatını kaybeden polislerimize de Allahtan rahmet
diliyorum.
Çözüm süreci hadisesinde de geçtiğimiz hafta
yaşadığımız olaylarda, milletimizin birlik ve
beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu anda
sınırlarımız dışında meydana gelen
hadiselerden dolayı bunları bahane ederek yurt içinde yağmalamaya,
kamu binalarını, özel teşebbüs binalarını, belediye
binalarını, kamu araçlarını yakmaya, yıkmaya
teşebbüs edenleri de buradan kınadığımı beyan
etmek istiyorum.
Ayrıca, bu gruplara da yetkili, sorumlu makamlarda
bulunanlar tarafından tahrikkâr açıklamalarla
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Şahin.
Sayın Öz
9.- Mersin
Milletvekili Ali Öz'ün, Adalet ve Kalkınma Partisinin on iki
yıldır sağlıkta gelinen son noktayı doğru
değerlendirmesi ve TEOGla ilgili sorunların acilen çözülmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
ALİ ÖZ (Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Özellikle sağlık harcamalarında çok ciddi
manada bütçede bir kısıtlamaya gideceğiz diye mücadele eden
iktidar, maalesef öyle kötü bir yapılanmayla milletimizi karşı
karşıya getirmiş durumdadır ki, artık insanlar
hastanelere gittiğinde ameliyat olacak bazı malzemeleri ve
cihazları sayenizde bulamaz hâle geldiler. Adalet ve Kalkınma
Partisinin, on iki yıldır Sağlıkta devrim yaptık.
diye övünmesini ve sağlıkta gelinen son noktayı doğru
değerlendirmesi gerektiği kanaatindeyim.
Yine, Millî Eğitim Bakanlığı TEOGla
ilgili hiçbir sıkıntı, sorun yok. derken, hâlâ
öğrencilerin ilk ve ortaöğretimden liseye geçişte hangi okulda
okuyacakları konusunun da bir netlik kazanmamış olduğunu, mağduriyet
yaşayan çok sayıda vatandaş olduğunu ve bu durumun da
acilen çözülmesi gerektiğine inanıyorum.
Meşhur torba
yasanızın da muhalefet tarafından şiddetle karşı
olunan maddelerinin Anayasa Mahkemesi
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZ (Mersin) -
tarafından iptal edilmesi sonrasında hepinizi ortak akla davet
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Öz.
Sayın Demiröz
10.- Bursa
Milletvekili İlhan Demiröz'ün, meraların inşaata açılmasıyla
ilgili Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanının
düşüncelerini öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
İLHAN DEMİRÖZ
(Bursa) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanına sormak istiyorum: Meraların inşaata açılmasıyla
başlayan tahripler, mera tahripleri torba yasayla maalesef devam
etmiş. 4342 sayılı Mera Kanununun 14üncü maddesinin birinci
fıkrasında Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanıyla
meraların vasfı değiştirilebilir. denmişti ancak yasaları beklemeden Bursa Karacabey
Arız köyünde 417.500 metrekarelik merası olan, 2.500 küçükbaş hayvanı ve ortak alanları
olan, Arız-Doğala Göletiyle sulanabilen bu alan, maalesef,
köylülerin elinden alınmış, bir şirkete verilmiştir.
Sayın Bakanın bu konudaki düşüncelerini öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Demiröz.
Sayın Tanal
11.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, hâkim ve savcıların
maaşlarıyla ilgili iyileştirmenin adliye
çalışanları için de yapılmasının neden
düşünülmediğini ve Maltepe ilçesi Başıbüyük Mahallesinde
oturan insanların ulaşım hakkıyla ilgili bir
çalışmanın olup olmadığını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, hâkim ve
savcılarla ilgili, maaşlarının düzelmesiyle ilgili,
iyileştirilmesiyle ilgili bir çalışma var -Sayın Bakan
dinlerse iyi olur ama- fakat adliyenin yükünü sadece hâkim ve savcılar
taşımıyor, adliyenin yükünü aynı zamanda adliyenin
çalışan personeli taşımaktadır. Hâkim ve
savcıların maaşlarıyla ilgili iyileştirmeyi aynı
oranlarda adliye çalışanları için de yapmayı neden
düşünmüyorsunuz? Bu bir eşitsizlik değil mi?
İkincisi:
Biliyorsunuz, belediyeler, belediye sınırları içerisinde oturan
insanların medeni ve uygar ihtiyaçlarını karşılamakla
yükümlüdür. Maltepe ilçemizin Başıbüyük Mahallesine İstanbul
Büyükşehir Belediyesi ulaşım hizmetini verememektedir.
Ulaşım hizmeti medeni ve uygar bir ihtiyaçtır, aynı zamanda
ulaşım hakkı, yaşam hakkının bir
uzantısıdır. Bu anlamda, Maltepe ilçesi Başıbüyük
Mahallesinde oturan insanlarımızın ulaşım
hakkıyla ilgili bir çalışmanız var mı? Bu
mağduriyeti ne zaman gidereceksiniz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Tanal.
Sayın Çam
12.- İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
seçimlerine ilişkin açıklaması
MUSA ÇAM (İzmir)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu seçimleri nihayet sonuçlandı. Seçim sürecinde iktidarın
ve bakanın, hâkim ve savcılar üzerindeki tehdit ve
baskılarını hep izledik.
Son olarak, burada dağıtılacak bonuslar,
maaş artırımı ve sicil affıyla birlikte yeni
düzenlemeler geliyor. Cumhurbaşkanının ve Adalet Akademisinin
atayacağı hâkim ve savcılarla birlikte burada mutlak bir
çoğunluk sağlanmış oluyor.
Şimdi, paralel yapı tasfiye edilecek diye,
iktidara biat etmeyen, eğilmeyen, yolsuzlukların, rüşvetin
üzerine gidecek yargıç ve hâkimlerin tasfiye edileceği
endişesini ve kaygısını her gün biraz daha artarak görüyoruz.
Artık, yargının adalet için değil, iktidar için faaliyet
göstereceği endişesi tüm adalet mekanizmalarında gittikçe yer
etmektedir.
Buradan, tüm yargıç ve savcılara ve Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kuruluna seçilmiş olanlara çağrıda
bulunuyorum: Laik cumhuriyetin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Çam.
Sayın Erdemir
13.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir'in, Avrupa Birliği 2014 İlerleme
Raporunda yer alan uyarıların Hükûmetçe dikkate
alınmasını umduğuna ve Hükûmetin Avrupa Birliği üyelik
sürecindeki yanlışlarını dile getirmeye, doğru
adımları desteklemeye devam edeceklerine ilişkin
açıklaması
AYKAN ERDEMİR (Bursa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Avrupa Birliği 2014 İlerleme Raporu 8 Ekim
2014te açıklandı. Raporda İlerleme yok. ifadesi 20 kez,
Gelişme yok. ifadesi 3 kez, Endişeliyiz. ifadesi 28 kez, ciddi
endişe ifadesi 12 kez yer alıyor. Rapora ilerleme raporu
değil de gerileme raporu dersek daha doğru ifade etmiş oluruz.
Umuyoruz ki bu raporda yer alan uyarılar Hükûmetçe dikkate
alınır, otoriter siyaset uygulamalarından geri adım
atılır.
Başbakan Davutoğlu Bizim akla da fikre de
ihtiyacımız yok, susun yeter. dese de Hükûmetin Avrupa Birliği
üyelik sürecindeki yanlışlarını dile getirmeye ve bu yolda
atılacak tüm doğru adımları bugüne kadar olduğu gibi
bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Erdemir.
Sayın Yılmaz
14.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'ın, ilkokullarda ve meslek
liselerinde beden eğitimi dersinin kaldırılmasına ve
Barzaninin yaptığı bazı açıklamalara ilişkin
açıklaması
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, beden eğitimi öğretmenleri
hem kendileri için hem de çocuklar için çok kaygılılar. Öncelikle,
ilkokullarda beden eğitimi dersinin kaldırılmış
olmasından dolayı, aynı zamanda meslek liselerinde de beden
eğitimi derslerinin kaldırılmış olmasından
dolayı çocukların bedensel ve zihinsel gelişimlerinin yeterince
karşılanamayacağını düşünüyorlar. Diğer
yönüyle de, yapılan yönetmelik değişikliğiyle artık
bundan sonra okul kulüplerini bile beden eğitimi öğretmenlerinin
yönlendirmesi mümkün olmayacak yani gençlerimiz ve çocuklarımız beden
eğitimi dersi alamayacak hâle gelecekler. Bu konuda acilen bir yönetmelik
değişikliği istiyor beden eğitim öğretmenleri.
Umarım, iktidar yetkilileri bunu duyarlar.
Diğer yandan, bugünkü gazetelerde Barzani
tarafından bir açıklama yapılıyor Türkiye bize silah
gönderdi. diye. Hangi gerekçeyle ve hangi yetkiyle gönderildiğini yine
Sayın Bakanın açıklamasını istiyorum. Yani, Barzani
bir başka ülkenin
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın
Yılmaz.
Sayın Atıcı
15.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın, Mersin Büyükşehir
Belediyesinde işçi kıyımı yaşandığına
ilişkin açıklaması
AYTUĞ ATICI (Mersin) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Değerli milletvekilleri, sizlere Mersin
Büyükşehir Belediyesinde yaşanan işçi
kıyımını anlatmak ve bu konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisinin
gündemine getirmek istiyorum.
Biliyorsunuz, Mersin Büyükşehir Belediyesi üç
dönemdir Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetiliyor idi. Son yerel
seçimlerde el değiştirdi ve son yerel seçimden bu yana 1.600
işçinin işine son verildi ve bu yılın sonuna kadar da
yaklaşık 2 bin işçinin işine son verilmiş olacak. Bu
işçilerin tamamı taşeron işçiler, asgari ücretle
çalışıyorlar ve iki ila on sekiz yıldır burada hizmet
ediyorlar. Nerelerde? Mezarlıkta, park-bahçelerde, spor komplekslerinde,
asfaltta, MESKİde, her yerde. Yani, işler geçici değil,
işçiler geçici değil, her şey devam ediyor ama sadece siyasi
amaçlı olarak bu işçiler çıkarılıyor, yerine kendi
siyasi görüşlerine uygun işçiler alınıyor. Bu, adil
değildir, hakkaniyetli değildir, acilen durdurulması gerekir.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın
Atıcı.
Sayın Yılmaz
16.- Adana
Milletvekili Seyfettin Yılmaz'ın, Mersin Büyükşehir
Belediyesinde işten çıkarılan işçilerin bir
kısmının dolgun maaş alan bankamatikçiler olduğuna ve
Adananın sorunlarına ilişkin açıklaması
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Tabii, şimdi Adanayla ilgili konuşacaktım
ama Mersin Büyükşehir Belediyesini söyleyince, orada Büyükşehir
Belediye Başkanımızın da ifadesi var. Orada
çıkarılan birtakım işçilerin bir kısmı çok
aşırı dolgun maaş alan ve bankamatikçiler. Bunun da
bilinmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.
AYTUĞ ATICI (Mersin) 2 bin kişi mi sayın
milletvekili?
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) Şimdi, Adana ilimiz
son yılların en sıkıntılı günlerini
yaşamaktadır. Zaten başta işsizlik olmak üzere devasa
problemlerle mücadele eden Adanalıların, son çıkan teşvik
yasasıyla sorunlarını katlamıştır. Bütün bunlar
yetmezmiş gibi, Hükûmetin yanlış dış politikası,
özellikle Orta Doğu politikasından kaynaklı Suriye ve Irak politikası,
özellikle Adanamızı ekonomik manada bir kıskacın içerisine
almıştır. Son aylarda iş yerlerini kapatan
esnafımızdan iflas eden iş adamımıza, kepenklerin
kapanmasına kadar devasa problemlerle mücadele eden bir Adanayla
karşı karşıyayız. Bir tarım kenti olmasına
rağmen
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın
Yılmaz.
Sayın Türkkan
17.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan'ın, Kocaelinde helikopter kazasında
şehit olan askerlere Allahtan rahmet, aileleri ile Türk Silahlı
Kuvvetlerine başsağlığı dilediğine ve Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerine ilişkin açıklaması
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; önceki gün, memleketim Kocaelide bulunan Deniz
Kuvvetleri Deniz Hava Komutanlığına ait bir helikopter 4
kişilik mürettebatıyla havalandıktan bir müddet sonra kazaya
uğramıştır. Hepimizi acıya boğan bu elim olayda
Pilot Binbaşı Deniz Akdeniz, Pilot Üsteğmen Çağrı
Ceyhan, Astsubay Kıdemli Üstçavuş Mehmet Karakaşoğlu ve
Astsubay Üstçavuş Ömer Burak Öğüt şehit olmuştur. Aziz
şehitlerimize Allahtan rahmet, acılı ailelerine ve Türk
Silahlı Kuvvetlerine sabır ve başsağlığı
diliyorum.
Sayın Başkan, geçtiğimiz hafta Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunda yeniden seçimler
yapılmıştır. Adaletsizliği yapanları
temizleyeceğiz. diye çıkılan bu yolda yeni bir adaletin katline
şahitlik edeceğimiz yönünde toplumda ciddi endişeler mevcuttur.
Umarım, bu endişeler yersizdir ve adaletin, gerçek adaletin, iktidara
göre değil, millete göre tescil edileceği bir süreç
yaşarız.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Türkkan.
Sayın Öğüt
18.-
İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'ün, Haydarpaşa Port
Projesine ve Kadıköydeki Meteoroloji alanının
satılmasına ilişkin açıklaması
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Haydarpaşa Port Projesiyle, defalarca
yaptığımız uyarılara rağmen 1 milyon 300
metrekare alanın özelleştirme programına
alındığını öğrenmiş bulunuyoruz.
İktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Anadolu Yakasında
afet anında toplanacak başka büyük alan kalmamıştır.
Haremden başlayarak Haydarpaşa gar alanı, İstanbulun en
güzel yerinde bulunmaktadır. Bu alan, acilen satıştan
çıkarılmalı ve millî park olarak düzenlenmelidir,
İstanbullulara armağan edilmelidir.
Daha önce, Kadıköylülerin itirazlarına
rağmen, bir toplanma alanı olan Meteoroloji alanı da
satılmış, sosyal donatı alanı olarak ayrılan 8
dönümlük alan da inşaatla birlikte satılmıştır.
İnşaatta kanunsuz olarak yüzde 25 artış
yapılmıştır. Bu ayıplı alan, Millî Emlak
tarafından şahıslara satılmıştır.
Sorumluların ortaya çıkarılmasını istiyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Öğüt.
Sayın Bulut
19.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut'un, ülkemizde milyonlarca ailenin
geçim kaynağı olan zeytinin yıllardan beri ihmal edildiğine
ve Manyas ile Gönende etkili olan yağışların sebep
olduğu zararlara ilişkin açıklaması
AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) Sayın
Başkan, zeytin hasat mevsimi başlamıştır. Ülkemizde
milyonlarca aileyi etkileyen, geçim kaynağı olan zeytin, maalesef
yıllardan beri ihmal edilmiş, düşük fiyat politikalarıyla
bölge ve insanlar mağdur hâle gelmiştir.
Avrupa Birliği
ülkelerinde zeytinyağına litrede 3 liranın üstünde destek
verilirken, ülkemizde sadece 60 kuruş verilmektedir. Zeytincinin talebi,
ayçiçeği gibi, fındık gibi tanede kiloya destek verilmesi,
yağa destek verilmesi değil. Hükûmetin bunu göz önünde
bulundurmasını diliyorum.
Diğer taraftan,
bölgem olan Balıkesirde, geçtiğimiz günlerde Manyas ve Gönen
ilçelerinde çok etkili olan, zarara sebep olan bir yağış
olmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Bulut.
Sayın Genç
20.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, Türkiyede bir iç isyan
çıktığına ve Hükûmetin istifa etmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
KAMER GENÇ (Tunceli)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bundan birkaç gün önce
Türkiyede bir iç isyan çıktı. 38 vatandaşımız
canını kaybetti, yüzlerce insan yaralı, binlerce devlet
dairesine saldırı yapıldı. Hükûmet de hiçbir şey
yokmuş gibi miting yapıyor, Tayyip Erdoğan miting yapıyor,
oraya polisleri getiriyor ve yolda polisler şehit oluyor. Şerefli ve
namuslu bir hükûmet gelir, Parlamentoya bunun hesabını verir.
Ayrıca, hem Tayyip
Erdoğan hem de Ahmet Davutoğlu diyor ki: CHP bunları sokağa
çağırdı. Namusları ve şerefleri varsa, CHP hangi
hareketiyle bunları sokağa çıkarmışsa, gelir burada
ispat eder. Yoksa müfteri durumuna düşerler.
Arkadaşlar, bu
Parlamentonun bu olaya sahip çıkması lazım. Memlekette iç isyan
çıkmıştır. İç isyan, ancak Abdullah Öcalandan talimat
getirilmek suretiyle hafifletilmiştir. Bu Hükûmet yok, istifa etmesi
lazım
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla)
şeref ve haysiyeti varsa istifa etmesi lazım. Böyle bir hükûmet
Türkiyeyi yönetemez.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Genç.
Sayın Işık
21.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık'ın, 2014-2015 eğitim öğretim
yılı başında yapılan okul müdürü atamalarına
ilişkin açıklaması
ALİM IŞIK
(Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
2014-2015 eğitim
öğretim yılı başında, herkesin bildiği gibi,
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ilkokul, ortaokul
ve liselerde görev yapan ve yıllarca başarılı bir
şekilde bu görevlerini sürdüren okul müdürleri, sadece AKPye
yakınlığıyla bilinen bir sendikaya üye olmadıkları
için, kendilerini de tanımayan, birkaç aylık, vekaleten görev yapan
il, ilçe ya da şube müdürlerinin verdiği puanlarla
başarısız gösterilerek görevlerinden alınmışlar
ve mağdur edilmişlerdir. Bu haksız ve hukuksuz uygulamayı
yapan Millî Eğitim görevlileri hakkında yasal işlem
yapılarak, başarıları görmezden gelinen okul müdürlerine
yapılan haksızlığın giderilmesi için Millî Eğitim
Bakanını göreve davet ediyorum. Yapılan müdür
atamalarının diğer sendikaların talebi doğrultusunda
iptal edilerek daha adil bir şekilde yeniden yapılması talebinin
yerinde olduğu görüşümü paylaşıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın
Işık.
Sayın Ören
22.- Siirt
Milletvekili Osman Ören'in, Kobanideki IŞİD
saldırıları bahane edilerek ülkenin birçok yerinde
başlatılan olaylara ilişkin açıklaması
OSMAN ÖREN (Siirt) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Kobanide IŞİDin
saldırılarını bahane ederek bölgemizde ve ülkemizin birçok
yerinde hiç de bu olayla ilgisi, alakası olmayan Müslüman
kardeşlerimizin iş yerlerine, bürolarına, derneklerine,
vakıflarına, hatta okullara, kütüphanelere, camilere ve Kuran
kurslarına saldırmak ve oraları ateşe vermek suretiyle,
orada yaşayan insanlarımıza büyük zararlar vermişlerdir.
Kobani saldırılarını bahane ederek mazlum
insanlarımıza bu saldırıların
yapılmasını kınıyoruz. Bunlar, ülkemizde oluşan
kardeşlik havasını bozmak isteyen hainlerin işidir.
Müslüman halkımız basiretiyle bu işin üstesinden gelecektir
inşallah.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Ören.
Sayın Dağ
23.- İzmir
Milletvekili Hamza Dağ'ın, HDPli yöneticilerin yapmış
oldukları sorumsuzca açıklamalar sonrası başlayan olaylarda
hayatını kaybeden vatandaşlara ve şehit olan polislere
Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı
dilediğine ilişkin açıklaması
HAMZA DAĞ (İzmir) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
HDPli yöneticilerin yapmış oldukları
sorumsuzca açıklamalar sonrası başlayan olaylarda
hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza ve şehit
olan polislerimize Allahtan rahmet, yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
2013 yılı itibarıyla hız kazandırmış
olduğumuz çözüm sürecinin başarılı bir şekilde
nihayete erdirilmesi ve bölgede yaşanan acıların son
bulması için var gücümüzle mücadele ettik ve etmeye de devam
edeceğimizi buradan bir kere daha ifade etmek istiyorum. Ne yazık ki
bölgede yaşanan olaylar sonrasında sorumsuzca hareket eden ve çözüm
sürecini zerre kadar umursamayan HDPli yöneticileri en başta bölge
insanı affetmeyecektir. Bizler, attığımız her
adımda sürecin zarar görmemesi için azami gayret gösterirken, fütursuzca
hareket ederek acıların dinmesi noktasındaki gayreti yok
sayanlar, tarihin derinliklerinde yerini alacaklardır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Dağ.
Sayın Halaçoğlu, tekrar
sisteme girmişsiniz, niçin acaba?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Tek bir
açıklama yapmak istiyorum Mersinle ilgili de.
BAŞKAN Mersinle ilgili
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Evet,
Mersin Belediyesiyle ilgili.
BAŞKAN - Buyurunuz.
24.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Mersin Büyükşehir Belediyesinde
işten çıkarılan işçilerin durumuna ilişkin
açıklaması
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, az önce, Mersin
Büyükşehir Belediye Başkanımızla yaptığım
konuşma sonrasında şunu ifade etmek istiyorum: Mersinde daha
önce hizmet alımı şeklinde yapılan ihalelerle alınan
taşeron işçilerin zamanları, süreleri dolduğu için yeniden
ihaleye çıkılmış ve ihalede başka firmalar
kazandığından, herhangi bir şekilde adam çıkarma söz
konusu olmamıştır. Bana ifade edilen budur.
Ayrıca, seçimde kullanılmak
üzere çok kişi alındığı ve bunların sadece
bankamatik kullandıkları, daha sonra hiçbir işe
yaramadıkları söyleniyor. Nitekim, belediyeye ait Macit Özcan Spor
Tesisleri 25 elemanla idare edilebilecekken 130 kişinin burada
çalıştığı ifade edilmiştir. Ayrıca, 4 ilçede
çalıştırılanların 13 ilçeye yetecek derecede
sayılarının fazla olduğu ifade edilmiştir.
Bunların üzerinde tasarrufa gidilmiştir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz
Sayın Halaçoğlu.
25.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın, Mersin Büyükşehir
Belediyesinde işten çıkarılan işçilerin durumuna
ilişkin açıklaması
AYTUĞ ATICI ( Mersin) Sayın
Başkan, polemiğe neden olmak istemem ancak 2 bin işçi işten
çıkarılmıştır Mersinde. Bunun üstü hiçbir
şekilde örtülemez. Hele hele bu işçileri işten çıkarıp
bir de bankamatik memuru demek, bana göre, yakışık
almamıştır çünkü bu, doğru değildir. Artı,
bahsedilen Macit Özcan Tesisleri, bu belediyenin görevi devralır almaz ilk
yaptığı iş olarak özelleştirilmiştir.
Ayrıca, on sekiz yıldır
çalışan işçiler her firma değiştiğinde yeniden
işe alınırken, sadece ideolojik amaçlı olarak bu
işçiler çıkarılmış, çıkarılmadan yerine
yenileri alınmıştır. Fazlaysa anlarım ama
çıkarılmadan yerine yenisini almak, çok da bana
inandırıcı gelmiyor. Burada bir işçi kıyımı
vardır. İşçi haklarını parti ayrımı
yapmaksızın hepimizin savunması gerekir diyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz
Sayın Atıcı.
Kayıtlara geçmiştir.
ÖZDAL ÜÇER (Van) Sayın
Başkanım, ben de giremedim sisteme, kısa bir söz istiyorum.
BAŞKAN Ama nedir sizin talebiniz?
26.- Van
Milletvekili Özdal Üçer'in, savunmasız sivil insanlara yönelik infaz
hareketlerine ve bu durumda barış sürecinden bahsetmenin ikiyüzlülük
olduğuna ilişkin açıklaması
ÖZDAL ÜÇER (Van) -
Adanada Azadiya Welat çalışanı ensesine kurşun
sıkılarak vurulmuştur. Böylesi infaz hareketlerinin tarihten
bugüne kadar devletin derin ilişkileri içerisinde
yapılandığını, bu tür suikastların
yapıldığını ve bugün de aynı durumların
işlediğini, bu tür ölümlerin sorumlusunun HDP olarak
açıklanmasının vicdansızlık olduğunu
MİHRİMAH
BELMA SATIR (İstanbul) Sayın Başkan, hangi maddeye göre
konuşuyor?
ÖZDAL ÜÇER (Van) -
hem gençlerimizin katledilmesini hem siyasetçilerimizin katledilmesini,
gazetecilerin katledilmesini ve üstüne bir de barış sürecinden
bahsedilmesini ikiyüzlülük olarak belirttiğimizi ve artık bu
gençlerin, bu insanların, savunmasız sivil insanların Hükûmetin,
Cumhurbaşkanının, Başbakanın talimatıyla
vurulmasına bir son verilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Sayın
milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner
Yıldız gündemin Sözlü Sorular kısmının 1, 2367,
2385, 2473, 2477, 2482, 2562, 2564, 2566, 2596, 2718, 2757, 2766, 2780, 2781,
2802, 2888 2889, 2951, 2977, 2978, 2979, 3008, 3137, 3149, 3243, 3272, 3567,
3625, 3628, 3704, 3705, 3706, 3715, 3720, 3721, 3722, 3723, 3724, 3725, 3726,
3764, 3790, 3817, 3840 ve 3875inci sıralarında yer alan önergeleri
birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu
istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim.
Kanun teklifinin
geri alınmasına dair bir tezkere vardır, okutuyorum:
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, 31/12/2012 tarihli (2/1117)
esas numaralı, Lisanslı Emlak Müşavirliği, Emlak
Müşavirliği Şirketleri ve Emlak Komisyonculuğu
Hakkında Kanun Teklifini geri aldığına ilişkin
önergesi (4/200)
08/10/2014
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
31/12/2012 tarihli 2/1117 sayılı, Lisanslı
Emlak Müşavirliği, Emlak Müşavirliği Şirketleri ve
Emlak Komisyonculuğu Hakkında Kanun Teklifimi geri çekmek istiyorum.
Gereğinin yapılmasını saygılarımla
arz ve talep ederim.
Mahmut
Tanal
İstanbul
BAŞKAN
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda
bulunan teklif geri verilmiştir.
Komisyondan
istifa tezkeresi vardır, okutuyorum:
2.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Plan ve Bütçe Komisyonu
üyeliğinden istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/201)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Plan
ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.
Gereğini
arz ederim.
Mehmet
Muş
İstanbul
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge
vardır, okutuyorum:
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan ve 20 milletvekilinin, Hataydaki mülteci
kamplarında yaşayanların sebep olduğu sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1061)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Son
günlerde Hatay'da açılan kamplara gelen Suriyeli mültecilerin ve
dış ülkelerden gelen silahlı grupların Hatay
halkının huzurunu kaçırdığı, bölgede birçok olaya
sebebiyet verdiği, Hatay'ın birçok istihbarat örgütünün cirit
attığı bir bölge olduğu, milletvekillerinin dahi kamplara
giremediği, bölge vatandaşlarımızca dillendirilmekte
olduğu gibi yazılı ve görsel basınımızın
haberlerinde de yer almaktadır. Bu yaşanan olayların gerçek
boyutları ile ortaya çıkması, yöre halkının
tedirginliğinin giderilmesi ve ülkemizin, ajanların elini kolunu
sallayarak gezdiği bir bölgeye dönüşüp dönüşmediğini
anlamak amacıyla Anayasa'nın 98inci ve TBMM İçtüzüğünün
104 ve 105inci maddeleri uyarınca araştırma
açılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz.
04/09/2012
1)
Lütfü Türkkan (Kocaeli)
2)
Mehmet Şandır (Mersin)
3)
Alim Işık (Kütahya)
4)
Ali Halaman (Adana)
5)
Necati Özensoy (Bursa)
6)
Mustafa Kalaycı (Konya)
7)
D. Ali Torlak (İstanbul)
8)
Özcan Yeniçeri (Ankara)
9)
Ali Uzunırmak (Aydın)
10)
S. Nevzat Korkmaz (Isparta)
11)
Emin Çınar (Kastamonu)
12)
Mehmet Günal (Antalya)
13)
Ali Öz (Mersin)
14)
Bülent Belen (Tekirdağ)
15)
Celal Adan (İstanbul)
16)
Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
17)
Mehmet Erdoğan (Muğla)
18)
Oktay Öztürk (Erzurum)
19)
Sümer Oral (Manisa)
20)
Erkan Akçay (Manisa)
21)
Murat Başesgioğlu (İstanbul)
Gerekçe:
"Mülteci"
adı altında Türkiye'ye gelen Suriyeli grupların ve dış
ülkelerden asker elbiseli silahlı kişilerin Hatay'da âdeta terör
estirdikleri ve sınırımızı bir yol geçen hanına çevirdikleri
yazılı ve görsel basınımızın haberlerinde yer
almaktadır. Hatay halkının bu gruplardan
rahatsızlığının en güzel örneği on binlerce
insanın 1 Eylül Dünya Barış Gününde yaptığı
gösteri ile de gün yüzüne çıkmıştır.
Çıkan
haberlerde ve vatandaşların tepkilerinde Hatay
sınırının, silahlı gruplar için "yol geçen
hanı" durumuna dönüştüğü söylenmektedir. Hatay'daki kamplarda kalan mülteci görünümlü
kişilerin Suriye'ye günübirlik girerek saldırı düzenleyip
kamplarına geri döndüğü, yaralı dönmeleri durumunda
sınırda onları bekleyen ambulanslarla il ve ilçe merkez
hastanelerine taşındıkları iddia edilmektedir.
TBMM'nin üyelerinin dahi giremediği bu kamplarda
yaklaşık 7 bin kişinin bulunduğunu ama bu sayının
en az 3 katı kadar mültecinin evlerde (Antakya merkez ve sınıra
yakın ilçelerinde) kaldığını yöre halkı
tedirginlik içinde söylemektedir.
Bu mültecilerin canlarının istediği
restorana girip yemek yedikleri, hiçbir ödeme yapmadan çıkıp
gittikleri gibi, esnafı tehdit ettikleri de bilinmektedir. Esnaf
artık patlama noktasına gelmiştir. Mültecilerin, esnafa
"Seninle sonra görüşeceğiz. Biz burayı beğendik, çok
yakında senin bu restoran bizim olacak." söylemleri öyle yaygın
hâle gelmiş ki bakkalı, berberi, ayakkabıcısı vb hepsi
"Bu çapulcular bizim memleketimize, mallarımıza göz
dikmişler." demektedir.
Bu iddiaların gerçek olup olmadığı ve
ülkemizin bu bölgesinde nelerin yaşandığının gün
yüzüne çıkarılması amacıyla Anayasa'nın 98inci ve
TBMM İçtüzüğünün 104üncü ve 105inci maddesi uyarınca
araştırma açılmasını saygılarımızla arz
ve talep ederiz.
2.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan ve 57 milletvekilinin, Artvinin Ardanuç
ilçesinde yapılan çalışmaların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1062)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Artvin ili Ardanuç ilçesinde Hükûmetiniz döneminde birçok
kurum ve kuruluşların kapatıldığı ve ilçenin
küçültüldüğü iddialarına karşın Ardanuç ilçesinde
yapılan çalışmaların belirlenip araştırılması
amacıyla Anayasa'nın 98inci ve İç Tüzükümüzün 104üncü ve
105inci maddeleri gereğince Meclis araştırma komisyonu
açılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1) Uğur Bayraktutan (Artvin)
2) Levent Gök (Ankara)
3) Vahap Seçer (Mersin)
4) Yıldıray Sapan (Antalya)
5) Fatma Nur Serter (İstanbul)
6) İhsan Özkes (İstanbul)
7) Kamer Genç (Tunceli)
8) Metin Lütfi Baydar (Aydın)
9) Mehmet S. Kesimoğlu (Kırklareli)
10) Alaattin Yüksel (İzmir)
11) Binnaz Toprak (İstanbul)
12) Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
13) Hüseyin Aygün (Tunceli)
14) Şafak Pavey (İstanbul)
15) Mehmet Volkan Canalioğlu (Trabzon)
16) İdris Yıldız (Ordu)
17) Gökhan Günaydın (Ankara)
18) Musa Çam (İzmir)
19) Ali Haydar Öner (Isparta)
20) Orhan Düzgün (Tokat)
21) Umut Oran (İstanbul)
22) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
23) Engin Özkoç (Sakarya)
24) Ahmet Toptaş (Afyonkarahisar)
25) Recep Gürkan (Edirne)
26) Namık Havutça (Balıkesir)
27) Mehmet Emrehan Halıcı (Ankara)
28) Bedii Süheyl Batum (Eskişehir)
29) Veli Ağbaba (Malatya)
30) Bülent Kuşoğlu (Ankara)
31) Erdoğan Toprak (İstanbul)
32) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
33) Bülent Tezcan (Aydın)
34) Melda Onur (İstanbul)
35) Ramis Topal (Amasya)
36) Turgut Dibek (Kırklareli)
37) Selahattin Karaahmetoğlu (Giresun)
38) Gürkut Acar (Antalya)
39) Adnan Keskin (Denizli)
40) Rıza Türmen (İzmir)
41) Hurşit Güneş (Kocaeli)
42) Faik Öztrak (Tekirdağ)
43) Özgür Özel (Manisa)
44) Osman Faruk Loğoğlu (Adana)
45) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
46) Ensar Öğüt (Ardahan)
47) Aytuğ Atıcı (Mersin)
48) Candan Yüceer (Tekirdağ)
49) Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli)
50) Atilla Kart (Konya)
51) Kemal Değirmendereli (Edirne)
52) Osman Aydın (Aydın)
53) Ali Sarıbaş (Çanakkale)
54) Rahmi Aşkın Türeli (İzmir)
55) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
56) Ümit Özgümüş (Adana)
57) Haydar Akar (Kocaeli)
58) Ercan Cengiz (İstanbul)
Gerekçe:
Artvin ili Ardanuç ilçesi her nedense Hükûmetiniz
döneminde devlet yatırımlarının en az
yapıldığı fakat kurumlarının ise en çok
kapatıldığı bir ilçemizdir. Ardanuç'un ilçe nüfusu 6.500
kişidir. Köy nüfusu ise 5.500dür. Yani toplamda Ardanuç
sınırlarında 12 bin kişi yaşamaktadır. Bu nüfus
yaz aylarında 20 bin rakamını geçmektedir.
Türkiye'nin en çok göç veren bölgesi olan Doğu
Karadeniz Bölgesinde de en çok göç veren ilçeler arasında Ardanuç ilçemiz
başı çekmektedir. Tarım ve hayvancılıkla
uğraşan Ardanuç halkı, iklim ve ulaşımın
zorluklarıyla baş etmeye çalışırken devlet
yatırımlarının da en az yapıldığı ilçe
olması göçü kaçınılmaz kılmaktadır.
Kalkınma Bakanlığınızın ve
Hükûmetinizin Ardanuç ilçesiyle ilgili hiçbir yatırımı mevcut
değildir. Bırakın yatırım yapmayı, son
yıllarda;
Halk Bankası, İş Bankası, cezaevi,
sağlık meslek lisesi, Ardanuç Ortaokulu, Bulanık, Irmaklar,
Torbalı köyü sağlık ocakları, Orüs kereste fabrikası,
TELEKOM, Irmaklar Pansiyonlu Ortaokul, askerlik şubesi ve en son olarak da
Ardanuç Adliyesi kapatıldı.
Bu kapatılanlar arasında başı çeken
örnekler, benzer irili ufaklı bir çok kurumun ve kuruluşun
kapatılması Ardanuç halkında acaba Ardanuç ilçesi AKP Hükûmeti
tarafından cezalandırıyor mu düşüncesini hâkim
kılmaktadır.
Bir ilçenin büyümesi planlanırken her geçen gün bir
kurumunu kaybetmesi nihayetinde göçü artırmıştır. Ekonomik
olarak da kurum ve kuruluşların kapanması Ardanuç ilçesinin
vizyonunu oldukça daraltmıştır. Esnaf iş yapamaz hâle
gelmiştir. Yanlış hükûmet politikaları Ardanuç'un üzerine
kabus gibi çökmüştür. En son olarak adliyenin kapatılması
taraflı, tarafsız her kesimin büyük tepkisini
almıştır.
49 köyü olan Ardanuç ilçemizin, köylere ortalama mesafesi
20 kmdir. 49 köy içerisinde, 45 km uzaklıkta olan köylerimiz de
mevcuttur. Bir de köylerin daha yüksek alanları diye bildiğimiz
mezraları, bağları ve yaylaları vardır. Ardanuç
halkı mezralara, bağlara ve yaylalara yoğunluk ve ilgi gösterir.
Ardanuç merkezden bu alanlara ulaşmak iki-üç saat zaman almaktadır.
Yani adliyesi kapatılan bir ilçenin yaşanabilecek olumsuz bir olay
karşısında ilçe merkezine ulaşması ve ilçe merkezinden
de bağlı olduğu Artvin Adliyesine gitmesi ancak üç-dört saatlik
bir süre zarfında gerçekleşebilir. Ardanuç-Artvin arası 42
kmdir. Baraj çalışmalarından dolayı sıklıkla
trafiğe kapanan yolumuz iklim koşullarının ve kara yolunun
güç olduğu vilayetimizde bu zaman zarfı daha da uzayabilir. Hâl böyle
iken adliyenin Ardanuç ilçesinden alınması bir
çılgınlıktır ve Hükûmetiniz bu
çılgınlığı da gerçekleştirmiştir.
Sağlıklı düşünen veya kasıtlı düşünmeyen
hiçbir kimse Ardanuç ilçesinden adliyenin kaldırılmasına olumlu
bakmaz.
Ardanuç halkı son on senede ilçelerinde yaşanan
bu olumsuz tablonun tesadüf olmadığı ve Hükûmet yetkililerinin
Ardanuç üzerinde oyunlar oynadığı düşüncesindedir.
Ayrıca, Ardanuç-Yalnızçam-Ardahan yolunun da uzun süredir
bitirilmemesi yine kafalarda soru işareti yaratmaktadır.
Yukarıda belirtilen hususlar
ışığında, Ardanuç İlçesinin son yıllarda
yaşadığı sorunların irdelenmesi için kurulacak bir
Meclis araştırma komisyonu tarafından görülmesi,
araştırılması ve olumsuzlukların yerinde tespit
edilmesinin Ardanuç ilçesi ve Ardanuç halkının geleceği ve
ilçesinin mevcut durumu hakkında bilgi sahibi olunması amacıyla
Anayasa'nın 98inci ve İç Tüzükümüzün 104üncü ve 105inci maddeleri
gereğince Meclis araştırma komisyonu açılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
3.- Hatay
Milletvekili Refik Eryılmaz ve 57 milletvekilinin, irticai faaliyetlerde
bulundukları gerekçesiyle daha önce ordudan atılan bazı askerler
tarafından kurulan SADAT adlı şirketle ilgili iddiaların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1063)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İrticai faaliyetlerde bulundukları gerekçesi
ile daha önce ordudan atılan bazı askerler tarafından SADAT
adlı bir şirketin kurulduğu kamuoyuna
yansımıştır. Kurucularının Başbakan
Erdoğan ile yakın ilişkide olduğu, kurucuların
şirketi kurmak için başvuru yaptıktan sonra, Millî Savunma,
Gümrük ve Ticaret Bakanlıklarından gelen önerilere göre birtakım
değişiklikler yaptıkları ve istişarelerden sonra 28
Şubat 2012 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'nde 809300/0 sicil
numarası ile yayımladığı ve faaliyete
başladığı bir kısım faaliyetlerini ise ASDER
(Adaleti Savunanlar Derneği) adlı bir derneğin şemsiyesi
altında yaptığı iddiaları basında yer
almıştır.
SADAT (Uluslararası Savunma
Danışmanlık İnşaat, Sanayi ve Ticaret Anonim
Şirketi) adlı firma, kendine ait web sayfasında Yönetim
değişikliğine uğrayan İslam ülkelerinin silahlı
kuvvetlerinin yeniden organize edilmesinde ihtiyaç duyacakları savunma
danışmanlığı, lider seviyesindeki askeri ve güvenlik
personelinin eğitimi, askerî ve güvenlik alanlarında gerekli araç,
silah ve malzemenin tespit ve tedariki faaliyetlerini üstleneceğini ilan
etmektedir.
Şirketin Suriye'de çatışmalara
katılmak üzere yaklaşık 2.800 militanı eğittiği,
bu eğitimler için TSK sahalarının da
kullanıldığı ve bu kamplarda gayrinizami harp eğitimi
verildiği iddiaları da basında yer almıştır.
Ayrıca Körfez ülkelerinden ve örtülü ödenekten ayrılan
kaynakların Suriye muhalefetine
ulaştırıldığı; özellikle gerilla harekâtı,
sokak savaşı, sabotaj, suikast, keskin nişancılık gibi
konularda eğitim verildiği, her türlü silah tedariki, bunların
eğitimi ve mahalline sevkinin yapıldığı, tüm bu
bilgilerin SADATın kendi İnternet sitesinde yer
aldığı görülmektedir.
SADAT Başkanının Deniz Kuvvetlerinin
İzmit Gölcük'teki Ulaşlı Kampında Suriye'ye gönderilecek
eylemcilerin eğitimi için keşif yaptığı, 600
kişilik Ulaşlı Kampının bu yıl Suriye'ye yönelik
eğitim faaliyetleri için erken boşaltıldığı,
SADAT'ın TSK'ya ait tesisleri ve silahları kullanmasının
Ulaşlı Kampı ile sınırlı olmadığı
da öne sürülmektedir.
Müslüman Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde muhalif
ordular kurup eğiteceklerini ve ayrıca Suriye muhalefetini
eğittiklerine ilişkin açıklamalar da yer almaktadır.
Şirketin başındaki kişi Suriyeli muhaliflerin kendilerine
başvurduğunu söylüyor. Ulusal ve uluslararası
basına yansıyan bu şirketin Suriyeli
muhaliflerle bir ilişkisinin olup olmadığı, Suriyeli
muhaliflerin Türkiye'de eğitildiği, Türkiye'de silahlı ordu
kurma eğitimi aldıklarına ilişkin çok sayıda haber
yayımlandığı, şirketin özellikle ABD, İsrail,
MİT istihbarat örgütleriyle bağlantısının
araştırılması, Türk Silahlı Kuvvetleri ile
ilişkisi ve kuruluşundan günümüze kadar yaptığı
faaliyetlerin tespit edilmesi elzemdir. Bu tür faaliyetler, hem
yasalarımıza hem de ülkemizin taraf olduğu uluslararası
anlaşmalara göre açık ve ağır suç teşkil eden
faaliyetlerdir. SADAT'ın kuruluş zamanı ve belirledikleri çalışma
alanları dikkate alınırsa iddiaların ürpertici olduğu
çok açıktır.
Ayrıca bu şirkette görev yapan kişilerin
Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy gibi davalarda ihbarcı oldukları ve bu
davalara etki edecek birtakım yasa dışı faaliyette
bulundukları da iddia edilmiştir.
Bu iddialar ülkemizin ulusal güvenliğini tehlikeye
sokan ve ülkemizi silahlı gruplara yardım ve yataklık yapan bir
ülke konumuna düşürmektedir. Bu iddiaların
araştırılması, suç işleyenler hakkında
soruşturma açılması ülkemizin ulusal çıkarları
açısından bir zaruret hâline gelmiştir. Bu iddiaların
araştırılarak alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98inci TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri
gereğince Meclis araştırması yapılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1) Refik Eryılmaz (Hatay)
2) Birgül Ayman Güler (İzmir)
3) Muharrem Işık (Erzincan)
4) Hüseyin Aygün (Tunceli)
5) Mehmet Volkan Canalioğlu (Trabzon)
6) İdris Yıldız (Ordu)
7) Hülya Güven (İzmir)
8) Haluk Ahmet Gümüş (Balıkesir)
9) Umut Oran (İstanbul)
10) Gökhan Günaydın (Ankara)
11) Kazım Kurt (Eskişehir)
12) Aytuğ Atıcı (Mersin)
13) Kemal Ekinci (Bursa)
14) Binnaz Toprak (İstanbul)
15) Ayşe Eser Danışoğlu (İstanbul)
16) Sena Kaleli (Bursa)
17) Mehmet Emrehan Halıcı (Ankara)
18) Osman Oktay Ekşi (İstanbul)
19) Bedii Süheyl Batum (Eskişehir)
20) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
21) Gürkut Acar (Antalya)
22) Ensar Öğüt (Ardahan)
23) Özgür Özel (Manisa)
24) Osman Faruk Loğoğlu (Adana)
25) Osman Taney Korutürk (İstanbul)
26) Atilla Kart (Konya)
27) Adnan Keskin (Denizli)
28) Alaattin Yüksel (İzmir)
29) Hurşit Güneş (Kocaeli)
30) Aykut Erdoğdu (İstanbul)
31) Levent Gök (Ankara)
32) Mahmut Tanal (İstanbul)
33) Selahattin Karaahmetoğlu (Giresun)
34) Ramis Topal (Amasya)
35) Engin Özkoç (Sakarya)
36) Rıza Türmen (İzmir)
37) Faik Öztrak (Tekirdağ)
38) Bihlun Tamaylıgil (İstanbul)
39) Erdal Aksünger (İzmir)
40) Dilek Akagün Yılmaz (Uşak)
41) Ahmet Toptaş (Afyonkarahisar)
42) Veli Ağbaba (Malatya)
43) Haydar Akar (Kocaeli)
44) Sakine Öz (Manisa)
45) Kemal Değirmendereli (Edirne)
46) İlhan Demiröz (Bursa)
47) Ümit Özgümüş (Adana)
48) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
49) Ali Haydar Öner (Isparta)
50) Erdoğan Toprak (İstanbul)
51) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
52) Ali Sarıbaş (Çanakkale)
53) Rahmi Aşkın Türeli (İzmir)
54) Malik Ecder Özdemir (Sivas)
55) İsa Gök (Mersin)
56) Ali Demirçalı (Adana)
57) Ercan Cengiz (İstanbul)
58) Mevlüt Dudu (Hatay)
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
C) Duyurular
1.-
Başkanlıkça, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ile Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Komisyonlarında siyasi parti grubu mensubu
olmayan milletvekillerine düşen birer üyelik için aday olmak isteyen
siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin yazılı olarak
müracaat etmelerine ilişkin duyuru
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Kadın
Erkek Fırsat Eşitliği ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonlarında siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerine de
birer üyelik düşmektedir. Bu komisyonlara aday olmak isteyen siyasi parti
grubu mensubu olmayan milletvekillerinin 20 Ekim 2014 Pazartesi günü saat
18.00'e kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
yazılı olarak müracaat etmelerini rica ediyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup
oylarınıza sunacağım.
D) Tezkereler
1.- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek
başkanlığındaki bir heyetin Güney Kore Ulusal Meclisi
Başkanı Chung Ui-hwa'nın vaki davetine icabet etmek üzere Güney
Koreye resmî bir ziyarette bulunmasına ilişkin tezkeresi (3/1605)
02/10/2014
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil
Çiçek başkanlığındaki heyetin Güney Kore Ulusal Meclisi
Başkanı Chung Ui-hwa'nın vaki davetine icabet etmek üzere Güney
Kore'ye resmî ziyarette bulunması hususu, 28/3/1990 tarihli ve 3620
sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesi
uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Karar
yeter sayısı istiyorsunuz.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
On dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 16.06
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.19
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ (Bolu), Mine LÖK BEYAZ
(Diyarbakır)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 3üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Meclis Başkanlığının
tezkeresinin yapılan oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi tezkereyi oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir,
karar yeter sayısı vardır.
Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
VII.-
ÖNERİLER
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri
1.- AK
PARTİ Grubunun, Genel Kurulun çalışma saatleri ile gündemdeki
sıralamanın yeniden düzenlenmesine; 4, 21 Ekim 2014 ile 4, 11, 18 ve
25 Kasım 2014 Salı günkü birleşimlerinde bir saat sözlü
soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim
konularının görüşülmeyerek gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan işlerin görüşülmesine; 15, 22 Ekim 2014
ile 5, 12, 19 ve 26 Kasım 2014 Çarşamba günkü birleşimlerinde
sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin önerisi
14/10/2014
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu 14/10/2014 Salı günü
(bugün) toplanamadığından; İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince, grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun
onayına sunulmasını arz ederim.
Ahmet
AYDIN
Adıyaman
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında
bulunan 391, 458, 578, 462, 483, 456, 31, 19, 51, 62, 109, 126, 140, 227, 253,
254, 268, 272, 281, 283, 296, 316, 318, 187, 422, 331, 340, 351, 353, 358, 378,
404, 405, 411, 455, 466, 496, 500, 501, 503, 504, 552, 565, 605, 401, 526, 308,
346, 66, 485, 551, 582, 606, 630, 604, 494, 547, 145, 599, 10, 162, 163, 188,
168, 247, 317, 335, 382, 387, 324, 464 ve 244 sıra sayılı kanun
tasarılarının bu kısmın 6 ila 77nci (dâhil)
sıralar arasına alınması ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun,
14, 21 Ekim 2014
ile 4, 11, 18 ve 25 Kasım 2014 Salı günkü birleşimlerinde bir
saat sözlü soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim
konularının görüşülmeyerek; gündemin "Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmında yer alan işlerin görüşülmesi;
15, 22 Ekim 2014
ile 5, 12, 19 ve 26 Kasım 2014 Çarşamba günkü birleşimlerinde
sözlü soruların görüşülmemesi;
21 Ekim 2014 ile 4, 11, 18 ve 25 Kasım 2014
Salı günkü birleşimlerinde 15.00-21.00 saatleri arasında;
22, 23, 30 Ekim 2014 ile 5, 6, 12, 13, 19, 20, 26 ve 27
Kasım 2014 Çarşamba ve Perşembe günkü birleşimlerinde ise
14.00-21.00 saatleri arasında;
çalışmalarını sürdürmesi
önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin lehinde Ağrı
Milletvekili Ekrem Çelebi konuşacaktır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Çelebi.
(Hatibin kürsü önüne büyük karton afişler
koyması)
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) Başkanım,
teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; AK PARTİnin grup önerisi hakkında söz almış
bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Grup önerimizde ilk olarak gündemdeki bazı
uluslararası sözleşmelerin ön sıralara alınarak
görüşülmesi, ikinci olarak da Genel Kurulun ekim ve kasım
aylarındaki çalışma sürelerinin yeniden düzenlenmesi
önerilmektedir.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) AKPnin logosu var orada.
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, AKPnin
logosu var orada. Kürsüye bir tabela koydular, orada AKPnin logosu var.
EKREM ÇELEBİ (Devamla) - Buna göre; Genel Kurul
salı günleri 15.00-21.00; çarşamba, perşembe günleri ise
14.00-21.00 saatleri arasında çalışacaktır. Bunu sizlere
arz etmek istiyorum.
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, kürsünün
önünde bir logo var, AKPnin logosu var.
EKREM ÇELEBİ (Devamla) - İkinci bir husussa:
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; özellikle AK
PARTİ hükûmetleri
FARUK BAL (Konya) 24 televizyonun yirmi dört saat AKPyi
verdiği yetmiyor, bir de buradan mı yapıyorsunuz?
EKREM ÇELEBİ (Devamla) -
2002-2014
yılları arasında Türkiyeye birçok şey getirdiler. Bunu
özellikle yüce Meclisimize arz etmek istiyorum.
Son günlerde Türkiyemizde bayram sonrası,
bayramın üçüncü ve dördüncü günleri, hatta beşinci günü Türkiye
üzerinde çok büyük oyunlar oynandı ama AK PARTİ hükûmetleri,
geldiği günden bugüne kadar, bu ülkenin demokratikleşme sürecinde
bugünlere kadar yaşanan kesintiler nedeniyle ayağındaki
prangaları kırdı, zincirleri, her tarafı kırdı.
Buna ilişkin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde
neler getirdi, hep birlikte bunları sizlere arz etmek istiyorum.
2002 tarihinde biliyorsunuz olağanüstü hâl
vardı bu ülkede ve AK PARTİ olağanüstü hâle son verdi. 2004
tarihinde yine bu Hükûmet DGMleri kaldırdı. Anayasa Mahkemesine bireysel
başvuru hakkını getirdik. 2012 yılında Türkiye
İnsan Hakları Kurumunu getirdik. Nüfus Kanununda, ki daha önce
Özellikle
ben doğu ve güneydoğudaki kardeşlerime seslenmek istiyorum
buradan: Başka birileri şunu söyleyebilir Ben sizin haminizim, ben
bunları getirdim. diyebilir ama inanın ki eğer bu ülkede
şu andaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı
-bunu samimiyetimle söylüyorum- hiçbir insan buna cesaret edemezdi. Daha önce
kendi çoluk çocuğuna -kendi demografik yapısına göre kendi
çocuğuna- isim koyamayan insanlara -biz kanunla değişiklik
yaptık- dedik ki: İster Suzan koy, ister Zozan koy, ama bu senin
tabii hakkın. Biz bunları getirdik.
Yine bizim dönemimizde cezaevlerinde resmî dilin
dışında hiçbir dil kullanılamıyordu. Yani ilgili
eğer tutuklu ise, hükümlü ise içeride kendi annesiyle, babasıyla,
kardeşiyle, kızıyla -her neyse- Türkçenin
dışında kesinlikle herhangi bir dilde konuşamıyordu.
Biz bunların önünü açtık.
Yine, mahkemelerde, aynı şekilde, bir husus
daha getirdik, dedik ki: Siz hangi dili en iyi biliyorsanız o dil
üzerinde bunu mahkemeyle konuşabilirsiniz. Bunları getirdik.
Yine, bu ülkede bir tane kaset dinlenemiyordu
değerli milletvekilleri, siz kendi ana dilinizi
konuşamıyordunuz. Ama AK PARTİ hükûmetleri döneminde özellikle
TRT Şeş -yaklaşık olarak da 16 tane şu anda
bildiğim kadarıyla resmî radyo var- günde yirmi dört saat yayın
yapıyor.
Üniversitelerde yine bu Hükûmet Kürdoloji bölümlerini
açtı. 4+4lerle birlikte, Siyeri Nebilerle birlikte Kürtçe seçmeli ders
oldu.
AK PARTİ hükûmetlerinde faili meçhul cinayetler
kaldırıldı.
Yine yasal değişikliklerle özel okullarda
farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açtık, bu okullara
serbestlik getirdik.
Kültür ve Turizm Bakanlığımız
tarafından Mem û Zîn gibi Kürt dili ve edebiyatının önemli
bazı eserlerinin yayımına başladık.
Sosyoekonomik anlamda da bir şeyler arz etmek
istiyorum. Bakın Dersim olayları nedeniyle ilk kez şu andaki
Sayın Cumhurbaşkanımız devlet adına özür
dilemişlerdir ki bu Türkiyede bir ilktir.
Düşünce adamlarının Türkiyeye dönmesi:
Kemal Burkay gibiler otuz bir yıl sonra ana vatanlarına
dönmüşlerdir.
Ben bunu özellikle şunun için söylemek istiyorum.
doğu veya güneydoğu veya batı bölgelerinde yaşayan Kürt
kardeşlerimin özellikle -istirham ediyorum- bunu iyi dinlemelerini ben
söylüyorum: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde daha fazla kamu
yatırımlarının önü açılmıştır.
2002-2014 yılları arasında sadece Ağrı merkeze 5,7
yani 6 katrilyonun üzerinde bir yatırım gelmiştir ki biraz sonra
da bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Terör
mağdurlarının zararını tazmin konuları
sağlanmıştır. KÖYDES ilk kez 2005 tarihinde, AK PARTİ
hükûmetleri döneminde kurulmuştur, 2005-2013 dönemlerinde 190 milyon TL
kaynak aktarılmıştır. Köye Dönüş ve Rehabilitasyon
Projesinde, olağanüstü hâl döneminde boşaltılan bütün köylere
14 ilimiz -ki buna Ağrı da dâhil olmak üzere- yardımcı
olmuşlardır. Türkiye artık geri dönülemeyen bir seviyededir.
Ben bunları özellikle bu son bir hafta süreci
içerisinde, Kobani algısı adı altında -benim ilim de dâhil
olmak üzere, benim ilçem de dâhil olmak üzere- burayı yakan
yıkanların vicdanlarına havale ediyorum.
(Hatibin konuşmasına kürsü önünde devam etmesi)
EKREM ÇELEBİ (Devamla) Bakın, şunu
özellikle arz ediyorum, bunu herkesin de bilmesini istiyorum: Bu benim ilim ama
Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir ili. Ağrı Havaalanı, 2.500
seyircili kapalı spor salonu, Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Kültür Merkezi,
kentsel dönüşüm, Ağrı Devlet Hastanesi, Ağrı
Yazıcı Barajı
Bakın, AK PARTİ hükûmetleri gelmeden
önce o bölgede susuzluk vardı.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Dolaşarak
anlat, dolaşarak!
EKREM ÇELEBİ (Devamla) Bakın, Eleşkirt
Celal Oruç Hayvansal Üretim Yüksekokulu; dört yıllık yüksekokul, şu
anda, iki yıldır öğrenci alıyoruz. Diyadin 50 yataklı
Devlet Hastanesi, Eleşkirt 50 yataklı Devlet Hastanesi, Tutak ve
Eleşkirt SGK binaları, Doğubayazıt Ahmedi Hani Meslek
Yüksekokulu -2015 yılında bitiyor bunlar- Tutak 30 yataklı
Devlet Hastanesi. Ağrı doğal gaza kavuşuyor.
Bakın, ben, burada, özellikle Plan Bütçe
Komisyonunda görev yapan herkese hakikaten teşekkürlerimi sunuyorum -ki o
tarihte BDP yoktu, diğer partiler dâhil olmak üzere bu oy birliğiyle
geçti- ve ben ilim adına Sayın Cumhurbaşkanıma da buradan
teşekkürlerimi sunuyorum.
Bakın, Patnosa
Ben burada özellikle
Ağrının, ama özellikle Patnosun insanlarına seslenmek
istiyorum: Ya, Allah aşkına, peygamber aşkına, üç
yılda bu ilçeye 150 trilyon lira para geldi, Ağrı iline 7
katrilyon lira para geldi AK PARTİ hükûmetleri döneminde.
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) Nereye gitti o paralar?
EKREM ÇELEBİ (Devamla) Diyadine -ya, Tayyip
Erdoğan farkı- iki yıllık yüksekokul ve artı, her köye
neredeyse, Ağrının totaline şimdiye kadar 425 kilometre
-üç yıl içerisinde- sıcak asfalt geldi.
Ben burada şunu arz etmek istiyorum değerli
kardeşlerim: Ağrı ilinize, ey değerli Patnoslularım,
Patnosa sahip çıkın ya. Ya Patnosa daha önce, var ya, bu kadar kim
geldi?
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) Plan Bütçenin faydası
oldu mu?
EKREM ÇELEBİ (Devamla) Patnosa son üç yıl
içerisinde 150 trilyon lira parayı AK PARTİ hükûmetleri gönderdi ki 2
kere Sayın Cumhurbaşkanımıza çıkıp da bu parayı
aldık.
Üst geçit, Patnos Devlet Hastanesi, Badişan Köprüsü
6,7 trilyon lira ya! Şimdiye kadar tek cepheden geçiyorlardı.
Sıcak asfalt, 68 kilometre sıcak asfalt
Düşünün, 130 bin
nüfuslu bir ilçeye üç yıl içerisinde 68 kilometre sıcak asfalt.
Değerli Patnoslu kardeşlerim, sizin Recep
Tayyip Erdoğana, sizin Ahmet Davutoğluna çok fazla sahip
çıkmanız lazım ama bu Patnosu da yakıp yıkanlara
sizin dik durmanız lazım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bakın, ilçe emniyet, jandarma
Biz, aldık,
bakın, burada kavşağını yaptık, merkezî hükûmet
bütçesinden 300 milyar lira para gönderdik onlara.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Sayın Başkan,
seyyar kürsü yaptı Meclisi! Yaka mikrofonu taksın
EKREM ÇELEBİ (Devamla) Bakın, Patnosa, son,
yine, ilçe emniyet amirliği, Osmanlı mimarisiyle cami, sosyal hizmet
merkezi, gençlik merkezi, kentsel dönüşüm, Kuran kursu, devlet hastanesi,
PTT binası, Sultan Alparslan Fakültesi
Ya bir ilçeye iki tane dört
yıllık, 2 tane de 2 yıllık yüksekokul götürmüşüz biz.
Sayın Grup Başkan Vekilimiz Ahmet Bey geldi, kendileri temellerini
attı, ben buradan kendilerine de şükranlarımı sunuyorum.
Biz şimdiye kadar Ercişin mülhakatıydık.
Değerli Patnoslular
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) Patnosta
konuşmuyorsun, Mecliste konuşuyorsun.
EKREM ÇELEBİ (Devamla)
biz, şimdi,
ağır ceza olduk ve 3 tane de mülhakatımız; Tutak,
Malazgirt, Bulanık
Bunları ben size
Patnos İnfaz Koruma
Cezaevi, 17 ünitelik ağız ve diş kliniği, Patnosa Sosyal
Güvenlik Kurumu -ki bunlar bitti- Patnosa 3 tane lise
İlk kez Selçuklu mimarisiyle
o bölgeye lise geldi; Patnos Kaymakamlığı, ilk kez o bölgelere
Selçuklu mimarileriyle biz binalar yaptık.
ALTAN TAN (Diyarbakır) Yahu
Doğubeyazıta bir şey yapılmadı mı?
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) Ağrı
eşittir Patnos herhâlde.
EKREM ÇELEBİ (Devamla) Bakın, değerli
kardeşlerim, bunları neden sizlere söylüyorum? Ben burada özellikle
istirham ediyorum: Kobani algısı üzerinde, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde algı yönetimini yapan insanlara
sesleniyorum. Bu, Patnos olmamalıydı. Eğer, siz bu kadar
yatırımı getirdiğiniz zaman şuradaki kareciklerin
olmaması lazımdı.
AK PARTİ hükûmetleri, Recep Tayyip Erdoğan bu
ülkeye değerli kardeşlerim, bakın bunları verdi. OHALleri
kaldırdı, DGMleri kaldırdı, insan haklarına
dayalı sistem getirdi, başörtüsünü getirdi.
YILMAZ TUNÇ (Bartın)
Biz yaparız, onlar yıkarlar.
EKREM ÇELEBİ (Devamla) - Ya ben burada herkesin
vicdanına seslenmek istiyorum. Bunu yapanlara herkesin elbirliğiyle
karşı çıkması lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Biz yapıyoruz,onlar
yakıyorlar.
EKREM ÇELEBİ (Devamla) Arkadaşlar, bu devlet
gayrisafi millî hasıla yönünden 2 bin 500 dolardan şu anda 11 bin
dolara geldi. Burada herkesin bu Hükûmete ve bu devlete sahip çıkması
lazım.
Ben burada hepinize saygılar sunuyorum ve
teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Çelebi.
SİNAN OĞAN (Iğdır) Sayın
Başkan
Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Oğan.
V.- AÇIKLAMALAR
(Devam)
27.-
Iğdır Milletvekili Sinan Oğan'ın, Genel Kurul kürsüsünden
siyasi parti logosu bulanan pankart gösterilemeyeceğine ilişkin
açıklaması
SİNAN OĞAN (Iğdır) Efendim,
eğer böyle bir usul varsa, Meclisi panayır yerine çevirmek eğer
Meclisin yeni usulüyse, bundan sonra aynı şekilde, tabelalarla, ve
sair pankartlarla Mecliste konuşma yapacağız, kayıtlara
geçsin lütfen. Buna itiraz etmediniz, o takdirde kimse itiraz etmeyecek.
BAŞKAN Sayın Oğan
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) İlk kez mi oldu?
SİNAN OĞAN (Iğdır) Tamam, eğer
bunda bir sorun yoksa, eğer bunda bir sorun yoksa, bundan sonra itiraz
edilmesin efendim.
BAŞKAN Sayın Oğan, sayın
milletvekilleri kürsüye çıktıklarında çeşitli pankartlar
gösteriyorlar fakat ben bugün böyle devasa bir pankart beklemiyordum
doğrusu.
SİNAN OĞAN (Iğdır) Üstünde siyasi
parti logosu olan pankartlar burada gösterilemez. Efendim, Meclisin bir
saygınlığı vardır.
BAŞKAN Şimdi genelde, çıkan
konuşmacılar pankart gösteriyorlar, bazı konuşmalarına
takviye olmak üzere bazı görsel objeler kullanıyorlar, böyle karton
görseller kullanıyorlar konuşmalarını takviye etmek için
ama bu kadar büyüğünü beklememiştim, bilmiyordum.
SİNAN OĞAN (Iğdır) Üzerinde siyasi
parti logosu olan bu şekilde gösterilemez efendim.
BAŞKAN Evet
Lütfen
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Meclisin bir
saygınlığı olmalı Sayın Başkan.
AHMET AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkan.
BAŞKAN Evet, buyurunuz.
28.-
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın'ın, Genel Kurul kürsüsünden
konuşmayı destekleyici mahiyette pankartların gösterilmesinde
bir mahzur olmadığına ilişkin açıklaması
AHMET AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkan,
burada, arkadaşımızın bir konuşmasını
destekleyici mahiyette pankartlar olduğu için bir mahzur yoktur. Eğer
konuşmasının haricinde konuşmak için birtakım
şeyler olsaydı dediğiniz doğru ben de
katılırdım.
BAŞKAN Evet, boyutlarına sayın
vekillerin biraz dikkat etmeleri lazım, fazla büyük olmasına da gerek
yok doğrusu.
AHMET AYDIN (Adıyaman) Kesinlikle
doğru,katılıyorum size.
VII.-
ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
1.- AK
PARTİ Grubunun, Genel Kurulun çalışma saatleri ile gündemdeki
sıralamanın yeniden düzenlenmesine; 4, 21 Ekim 2014 ile 4, 11, 18 ve
25 Kasım 2014 Salı günkü birleşimlerinde bir saat sözlü
soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim
konularının görüşülmeyerek gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan işlerin görüşülmesine; 15, 22 Ekim 2014
ile 5, 12, 19 ve 26 Kasım 2014 Çarşamba günkü birleşimlerinde
sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Şimdi, aleyhinde Kayseri Milletvekili
Yusuf Halaçoğlu.
Buyurunuz Sayın Halaçoğlu. (MHP
sıralarından alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Az önceki AKPli arkadaşımız, burada.
Recep Tayyip Erdoğan propagandası yaptı; herhâlde,
Başbakanlığa aday zannediyorum, tekrar Başbakan olmak
istiyor. Onun için, Başbakanlığa aday olduğu için reklam
yapıyorlar. Şimdi, arkadaşımıza
hatırlatayım, Recep Tayyip Erdoğan seçimlerde
Cumhurbaşkanı oldu, artık Başbakan olmak için tekrar
propaganda yapılmasına gerek yok zannediyorum.
Değerli milletvekilleri, AKP tarafından bundan
sonra, kasım ayı sonuna kadarki gündemimizi belirleyen bir
Danışma Kurulu teklifi geldi. Bizim herhangi bir şekilde bu
tekliflere itirazımız söz konusu değil ancak şunu özellikle
belirteyim: Tabii ki bugün, Türkiyenin gündeminde çok önemli konular varken
sadece uluslararası sözleşmelerden söz etmek zannediyorum yerinde
olmayacaktır.
Biraz önce, yine, konuşan arkadaşımız
Kürtçe kasetlerin serbest bırakılmasından bahsetti, Recep
Tayyip Erdoğan olmasaydı bırakılır mıydı?
dedi. Biliyorsunuz, Kürtçe kasetlerin serbest bırakılma tarihi 25
Ocak 1991dir, Turgut Özal dönemidir. Dolayısıyla, verilen bilgileri
de doğru vermeye çalışın hiç olmazsa, yanlış
yapmayın.
Şimdi, değerli milletvekilleri, geçen gün,
Sayın Cumhurbaşkanı Gümüşhanede konuşma yapmak için
oraya gitti ve enteresandır ki koruma ordusunu yine beraberinde
taşıdı. Polis arkadaşlarımızı ta Malatyadan
oraya götürdüler, gelirken, geri dönüşlerinde kaza yaptılar ve bu
kazada 3 polisimiz şehit oldu: Beşir Kurt, Malatyadan, Emrah Horoz,
Adapazarından ve Fatih Çevik, Mersinden ki bunların küçük
çocukları da vardı, bunlar şehit oldular. Şimdi, bir
konuşma yapmak için Türkiyenin her tarafından polis
çağıran bir anlayışın Türkiyeyle, Türkiyede halkla
nasıl bütünleşebildiğini iyi değerlendirmek gerekir. Bundan
önce de aynı şekilde, Bingöl tarafında yaptığı
bir konuşmaya-Başbakan iken- Kayseriden giden polislerimiz yine
yolda kaza geçirmişler ve hayatlarını kaybetmişlerdi.
Bunların hepsinin vebalinin kimin üzerine olduğunu herhâlde herkesin
iyi bilmesi gerekir.
Öte yandan, arkadaşlarımız bir çözüm
süreci başlatmışlardı. Cumhurbaşkanı bu çözüm
sürecinin hâlâ arkasında olduğunu söylüyor. Herhâlde, Sayın
Cumhurbaşkanı hâlâ kendisini Başbakan zannediyor, Türkiye Büyük
Millet Meclisine polislerle ilgili yeni yasaların geleceğinden söz
ediyor. Artık, Sayın Cumhurbaşkanı, siz Başbakan
değilsiniz, bunu söyleyecek olan Sayın Davutoğludur, hangi
yasaların geleceğini söyleyen o olacaktır. Zira, siz
Cumhurbaşkanlığının verdiği
ağırlığı taşımak zorundasınız
çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkacak yasaları onaylayacak
merci sizsiniz. Siz, burada görüşülecek kanunlarda ön yargıyla,
önceden Şunlar yapılacaktır. diye görüş beyan edemezsiniz
çünkü onu onaylayıp onaylamama gibi bir fonksiyona sahipsiniz. Onun için,
lütfen, artık çok konuşmayın.
Diğer taraftan, çözüm sürecinin, geçen 6-10 Ekim
arasında meydana gelen olaylarla fiilen sona erdiğini artık
görmezlikten gelemezsiniz. Zira, 212 okul binasının tahrip
edildiği, yakıldığı, 67 emniyet binasının,
25 kaymakamlığın, 29 parti binasının, çocuk
yuvalarının, Kızılay kan merkezinin, belediye
binalarının yakıldığı bir durumdan söz ediyoruz,
tam 1.113 bina tahrip edildi ve yakıldı. Ayrıca, çoğu sivil
olmak üzere 1.117 araç yakıldı ve tahrip edildi, 39
insanımız hayatını kaybetti. Hani, analar
ağlamayacaktı ya! Yüzleri maskeli ama Kobani sebebiyle, ona
karşı gösteri yapacağız diyerek çıkanların
nedense yüzlerini göstermeye utanır bir vaziyetleri vardı. Hangi
sebeple yüzlerini kapatıyorlardı, mademki Kobaniye destek
vereceklerdi? Ama, onların Kobaniye destek vermek gibi bir
düşünceleri olmadığı ortaya çıktı. Aslında,
dediğim gibi, bayrağı yakan, Atatürk büstlerini tahrip eden, bu
kadar aracı yakan, binayı tahrip eden, çocuk yuvalarını
tahrip eden bir anlayışın herhâlde samimi olduğunu
düşünmeniz mümkün değildir. Nitekim, bunları provokasyon olarak
nitelendirmeye çalıştılar ama görüldü ki aslında, PKK
terörü, bütün köşe başlarını sizin bu çözüm süreci
sebebiyle tutmuş ve size birtakım şantaj yapacak
yaptırımlara girişmiştir.
Aslında, bu 6-10
Ekimde meydana gelen olaylar, size çözüm sürecinde atacağınız
adımlarda nasıl bir belayla
karşılaşacağınızı gösteren önemli bir
ayaklanma göstergesidir, provasıdır. Bunu göz önüne almak zorundasınız.
Yani, dün Tuncelideki iki askerî birliğe, Çukurcadaki
çatışmalara, şunlara bunlara baktığınız
zaman, aslında meselenin Kobani olmadığını görürsünüz.
Türkiyenin Kobaniye yardım edip etmediği sürekli söyleniyor. Mademki
Kobaniye Türkiyenin yardım etmesini istiyordunuz, neden tezkereye onay
vermiyorsunuz? Diğer taraftan, mademki Türkiyenin oraya girmesini
istemiyorsunuz, neden o zaman Kobaniye yardım etmediğini
söylüyorsunuz? Hangisine inanacağız, hangisini göz önüne
alacağız? Dolayısıyla, bu gibi konulara
baktığınız zaman, burada Hükûmetin kimlerle masaya
oturduğunu, nasıl şantajlarla karşı karşıya
kaldığını bugüne kadar çoktan görmesi gerekirdi. Kuru bir
inatla hâlâ yanlış politikaları devam ettirmek, aslında
sadece aklınıza hıyanet etmek anlamına gelir.
Dolayısıyla, bu konuyu yeni baştan ele alın ama zaten,
çözüm sürecinin sona erdiğini gösteren en önemli söylemlerden bir tanesi
de Cumhurbaşkanı tarafından söylenmiştir: Polisin
yetkilerini artırmak, gasplarla ilgili, yağmalamalarla ilgili gerekli
cezai uygulamaları Meclise getirerek yükseltmek.
Değerli arkadaşlar, hem teröristlere
istediği imkânı vereceksiniz, silahlarını terk edip Türkiye
dışına çıkacaklarken, ilk anlaşmanızdan itibaren
silahlarını terk etmeyecekler ve yurt içinde kalacaklar ve siz hâlâ
çözüm diye devam edeceksiniz ama buna rağmen, her şehirde
ortalığı yakıp yıkacaklar, kişilerin mal ve
mülklerini yağmalayacaklar ve hırsızlayacaklar, ondan sonra, bu
kadar, 35 ilde olay olurken hâlâ diyeceksiniz ki Biz, çözüm sürecinin
arkasındayız, bu provokasyondur. Hangi provokasyon? Açık ve net
söyleyin PKK, Türkiye üzerinde bağımsız bir devlet kurmak
istiyor mu, istemiyor mu? Önce bunu kendi aranızda tartışın,
görün. Tüzüklerine bakın, ne yapmak istediklerine bakın,
söylediklerine bakın, hepsini bir araya getirin, ondan sonra
anlayacaksınız ki aslında, demokraside havada kalan, siyaseten
söylenmiş bir söz hem de Kobaniye Türkiyenin güvenli bölge oluşturması
konusunda karşı çıkmaları da aynı şekilde sadece
siyaseten söylenmiş, havada kalan bir söz. Çünkü, Türkiye oraya girer
güvenli bölge oluşturursa, Türkiyedeki Araplar oraya nakledilirse,
Türkmenler oraya nakledilirse, o zaman Iraktaki gibi bağımsız bir
bölge oluşturmak mümkün olmayacaktır. Eğer, gerçekten,
Türkiyede Kobani için ayaklananlar kendilerini çok güçlü hissediyorlarsa
gitsinler Kobaniye, orada IŞİDle çarpışsınlar. Niye
yüzlerini kapatıyorlar? Kapatmasınlar, gitsinler IŞİDle
mücadele etsinler orada. Burada Türkiyenin müdahale etmediği
iddiasıyla ortaya çıkanlar, gitsinler yiğitlerse orada
çarpışsınlar, IŞİDi halletsinler.
Dolayısıyla, bu
çerçeve içerisinde değerlendirilmesini diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Halaçoğlu.
Lehinde, Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan. (HDP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Tan.
ALTAN TAN
(Diyarbakır) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Meclisin çalışma gün ve saatlerinin
belirlenmesiyle ilgili huzurlarınıza gelmiş, söz almış
bulunmaktayım.
Değerli
arkadaşlar, bu Meclisin zaten ilk kurulduğu günden bu yana gelen,
teamüllerle de artık şekillenen bir çalışma programı
var. Ama, maalesef yine, defalarca bu kürsüden sizlere bu konudaki
endişelerimizi arz ettik- bazen Meclis bir ay, iki ay -tırnak içinde-
eften püften konularla oyalanıyor, bazen de ne hikmetse iktidarın
hesabına geldiği zaman veya yumurta kapıya geldiği zaman
-halk tabiriyle- alelacele üç gün, beş gün, on gün sabahlara kadar
çalıştırılıyor. Tabii ki memleketin çok acil
işleri varsa gerekirse üç yüz altmış beş gün soluk almadan,
gerekirse burada nöbetleşe uyuyarak yine bu görevimizi yerine
getirmeliyiz. Ama, bu şekilde, keyfî uygulamalarla, yine keyfî gündem
belirlemeleriyle eğer bu Meclis çalışacaksa inan edin
arkadaşlar bunun bir ciddiyeti yoktur.
Değerli
arkadaşlar, biraz evvel bir AKPli milletvekili arkadaşımız
tablolarla burada neredeyse miting meydanlarında bile
karşılaşılmayacak şekilde bir konuşma yaptı.
Meclisin teamülleri arasında yine bazı belgeleri, bilgileri,
evrakları, fotokopileri şöyle gösterme, Meclise arz etme usulü var.
Ama, bu şekliyle eğer devam edersek -ve yine bir
arkadaşımız söz aldı- eğer bu yöntem doğru ise
yarından itibaren burası bir panayıra döner.
Yine bugüne kadar, mesela,
prompter uygulaması yoktu, öyle bir uygulama da yapıldı. E,
yarın bu işi sinevizyon gösterisine kadar döndürürse birileri, inan
edin buranın bir ciddiyeti kalmaz. Eğer bir usul, bir teamül, bir
kanun var ise buna herkesin uyması lazım; yok ise o zaman herkesin de
gelip bildiğini yapması lazım, birbirimizi de o zaman
kınamamamız lazım.
Evet, değerli arkadaşlar, yine, hangi kanun
maddelerinin, hangi mevzuların öne alınması, öncelikli
görüşülmesiyle ilgili AKPnin bu getirdiği düzenlemeye de bir
itirazımız var. Bunu, siz, sadece Biz oy çokluğuna sahibiz,
parmak sayısı bizde daha fazla, bunu tek başımıza biz
belirleriz. diyemezsiniz. E, derseniz ne olur? Vallahi, derseniz bu, işte
bir Bektaşi fıkrasında olduğu gibi Ben yaptım, oldu.
meselesine döner.
Bu memleketin öncelikli meseleleri var, doğru. Bu
memleketin acilen görüşülmesi gereken meseleleri var, doğru. Bunlar siyasi
olabilir, ekonomik olabilir, sağlık mevzusuyla alakalı olabilir,
eğitimle alakalı bir şey olabilir ama yine, zaten, bu grup
başkan vekillerinin bir ittifakı var, sürekli görüşmeleri var,
mümkün olduğu kadar bunların bir ittifakla bir konsensüsle, bir
mutabakatla görüşülmesi lazım. Mesela, bugün, Türkiye'nin acil bir
demokrasi sorunu var, yine acil bir Orta Doğu sorunu var. İşte,
kıyamet kopuyor, yer yerinden oynuyor, Orta Doğuda
sınırlar değişiyor, tezkere kararları
alınıyor.
Değerli arkadaşlar, biz İncirlik Üssünün
açıldığını, yabancı askerlerin Türkiye'de
konuşlanacağını veya Suriyede ki rejim muhaliflerinden 2
bin kişinin Türkiye'de veya güvenlikli bir bölgede, Türkiye
tarafından da yani Türkiye'nin de içinde olduğu konsorsiyum
içerisinde eğitileceklerini Amerikan Dışişlerinden
öğreniyoruz. İnan edin bu çok iç açıcı bir şey
değil, doğru bir şey de değil. Gönül isterdi ki ne olduysa
ne bittiyse biz bunu televizyonlardan, Amerikan Dışişleri
sözcülerinden veya Amerikalı politikacılardan, siyasetçilerden
değil, kendi Cumhurbaşkanımızdan,
Başbakanımızdan, Dışişleri Bakanımızdan
ve ilk olarak da bu Meclisin çatısı altında duysaydık,
duyabilseydik. Bir İncirlik meselesi var mesela; hâlâ, ısrarla
Amerika Birleşik Devletleri açıklama yapıyor ama Türkiyeden,
daha bunu doğrulama ve yalanlamayla da ilgili bir beyanat
çıkmıyor. Peki, bu kadar önemli bir mevzuyu, Orta Doğu
meselesini, kan revan içinde kalan bir coğrafyanın
sorunlarını biz burada tartışmadan, Millî İstihbarat
Teşkilatından, Genelkurmaydan, Dışişleri
Bakanımızdan, Başbakanımızdan yeterli ve doğru
bilgileri, açıklayıcı, tatmin edici, teskin edici,
ferahlatıcı bilgileri almadan nasıl karar vereceğiz, ne
yapacağız? Yapabileceğimiz tek şey polemik olur, birbirimize
artık cevap vermenin de ötesinde hakaret ve küfürleşmelere kadar
vardı bu iş, maalesef buolur. Bunun da bir faydası yok
değerli arkadaşlar.
Onun için, biz, bu çalışma saatleri önerisiyle
ilgili, öncelikle iki mevzunun acilen Mecliste, gerekirse yatmadan, uyumadan
sabahlara kadar günlerce tartışılarak
konuşulmasını istiyoruz. Bunlardan birincisi, Orta
Doğudaki son gelişmelerdir; ikincisi de Türkiye'nin acil ve radikal
demokratikleşme programıdır çünkü bunlar birbirine bağlıdır,
bunlar birbirinden ayrılamaz. Siz Suruçu çözmeden Kobaniyi çözemezsiniz.
Nusaybini çözmeden Kamışlıyı çözemezsiniz. Silopide
doğru düzgün, adil bir düzen kurmadan Zahoya, Erbile, Kerküke,
Telafere gidemezsiniz. Bütün bir coğrafyanın bugün kaderi,
ekonomisi, siyaseti, sosyal hayatı birbirine bağlandı.
Yani mesele sadece siyasi de değil. İşte,
Gaziantep, yılda 5 milyar dolar ihracat yapan Gaziantep bugün feryat
ediyor. Günlük, dönem dönem 6 bin araç
giriş-çıkışının yapıldığı
Habur feryat ediyor. İşte, Ürdüne, Suudi Arabistana, Lübnana,
Suriyeye, Mısıra, Iraka ihracat yapan KOBİler feryat ediyor
ve enflasyon uzunca bir müddettir ilk olarak yüzde 9lara, 10lara gelip
dayanmış bulunuyor. Sanayiciler ve ihracatçılar feryat ediyor
çünkü -defalarca burada dile getirdik- sadece müteahhitlere, duble yollara,
tünellere, yeni köprülere dayalı inşaat ve müteahhit ekonomisi çöktü.
Ben bunu dile getirdiğim vakit yine karşıda, AK PARTİ
sıralarında bulunan bazı arkadaşlarımız
sataşmalarda bulundular. Ama açın, bakın benim ne
söylediğime, Meclis zabıtlarına, son üç aydır, işte
hemşehrimiz, bu işlerden sorumlu Bakan Mehmet Şimşek de
aynı cümleleri kullanıyor, Sayın Ali Babacan da aynı
cümleleri kullanıyor, Sayın Davutoğlu da benzer cümleler
kullandı ondan sonra. Yani bizim, üretime, ihracata, katma değer üretecek
yatırımlara, bu inşaatlardan ve ihalelerden daha fazla destek
vermemiz gerektiğini ve yanlış
yaptığımızı Hükûmetin kendi bakanları söylüyor.
Değerli arkadaşlar, işte, Orta
Doğuyu tartışalım derken sadece Kobani üzerinden, sadece
IŞİD üzerinden, sadece PKK üzerinden, sadece Baas Partisi üzerinden
değil, bir makro proje üzerinden tartışmamız lazım.
IŞİDi bugün yok ettik, zaten IŞİD bu dört aydır,
beş aydır çıktı, bir kez daha aynı tabiri kullandım
buradan, sanki bir dâbbetülarz yani İslami terminolojide yerin altından
çıkan bir canavar misali ortaya çıktı ve Orta Doğuyu
birbirine kattı. Peki IŞİD giderse Orta Doğu bitecek mi?
Onlarca örgüt var; Sünni, Şii, Alevi çatışması var;
Hristiyan, Müslüman, Ezidi farklılaşması var; Filistinde,
Gazzede Yahudilerle, siyonistlerle ciddi sorunlar var; Türk, Kürt, Arap,
Azeri, Süryani, Ermeni sorunları var. Sünni Türkmen -bugün önemli bir
kısmı IŞİDin yanında- o coğrafyada Şii
Türkmeni öldürüyor, Şii Arap Sünni Arapı öldürüyor.
Yani, dolayısıyla bu sorunu sadece bir etnisite
üzerinden, sadece bir din, mezhep üzerinden de tanımlamamız ve
çözmemiz de mümkün değil. Onun için diyoruz, ekonomik, siyasi, kültürel,
sosyokültürel, bütün boyutlarıyla bir Orta Doğu
çalışması Meclisin önünde birinci görevdir.
Sağlıklı bir dış politika, bir master plan, bir master
dış politika belirlenmesi hepimizin boynuna borçtur ve ondan sonra da
değerli arkadaşlar, bir yeni anayasa, bir toplumsal uzlaşma ve acil
bir radikal demokratikleşme kanunları yeni anayasayla taçlanacak, o
da önümüzdeki en önemli meseledir. Eğer bunları yapamazsak, böyle,
çalakalem Uluslararası anlaşmaları öne al, öbürünü geriye al.
dersek, inan edin, Topkapı-Aksaray hattındaki minibüslerdeki muavinlerden
öteye bir işlevimiz olmaz, o da bize yakışmaz.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Tan.
Aleyhinde İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi.
Buyurunuz Sayın Hamzaçebi. (CHP
sıralarından alkışlar)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Olağanüstü olaylarla dolu bir haftayı geride
bıraktık. Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemi geçen hafta
yaşanan olaylar olmalıydı çünkü Türkiyeyi,
insanımızı son derece yakından ilgilendiren Türkiye nereye
gidiyor? Acaba yarın ne olacak? endişesinin
yoğunlaştığı bu süreç sadece Hükûmet tarafından
değil, Parlamento tarafından ve tüm toplum tarafından son derece
iyi değerlendirilmelidir. Ancak, görünen o ki bu olay geçen haftada kaldı
ve bu olaylar bir güvenlik meselesi olarak algılandı ve geçildi
gidildi.
Sayın Başbakanın,
Cumhurbaşkanının açıklamaları yüreklere su serpen,
birlikte yaşama umudunu, ümidini ayakta tutacak, onu güçlendirecek
açıklamalar değil. Ben o açıklamalardan mutluluk değil
üzüntü duydum, bana bir umut vermedi doğrusu o açıklamalar.
Sayın İçişleri Bakanı 10 Ekim
tarihinde olayların bilançosunu açıkladı. Atatürk heykelleri
yıkıldı, bayrak, Türk Bayrağı yere indirildi.
Cumhuriyetin, ulusumuzun bu temel değerlerine saygısızlık
kolayına geçiştirilebilecek bir olay değildir.
İnsanlarımız öldü, emniyet görevlilerimiz şehit oldu, 780i
kamu binası olmak üzere 1.113 bina yakıldı,
yıkıldı, tahrip edildi veya kullanılamaz hâle geldi;
karakollar, kaymakamlık binaları, Kızılay binası, kan
merkezleri binası, belediye binası bunların içerisinde. 1.177
araç ya tahrip edildi ya kullanılamaz hâle geldi. Sokak elbette demokratik
bir şekilde yapılacak olan gösterilerin yeridir ama sokak hiçbir zaman
şiddetin, Vandalizmin yeri değildir. Bütün bunları doğru
bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.
Başbakan Sayın Davutoğlu bu olaylardan
sonra topluma, şüphesiz güven vermek amacıyla, Devlet güçlüdür, daha
iyisini yapar. mesajlarını verdi. Elbette, Türkiye Cumhuriyeti
devleti güçlüdür, yanan, yıkılan binaların yenisini yapabilir,
araçların yenisini yapabilir, yenisini alabilir, hepsi mümkün,
yakılanı, yıkılanı, maddi olan her şeyi devlet,
gücüne dayanarak yeniden yapabilir, bunda hiç kuşku yok. Ama, asıl
ayağa kaldırılması gereken, asıl ayakta tutulması
gereken, bu milletin bir arada, birlikte yaşama ümididir, duygusudur. Bu
duygu geçen haftaki olaylarda büyük bir darbe almıştır
arkadaşlar, bu gerçeği görelim. Sayın Recep Tayyip Erdoğan
hâlâ Başbakan gibi konuşuyor, fırsat bulduğu yerde
Sayın Davutoğlu da Sayın Erdoğandan rol kapıp bir
şeyler söylemeye çalışıyor. Sokullu Mehmet Paşa
örnekleriyle, onun veciz sözleriyle bu olayı geçiştiremezler, yok
Siz bizim sakalımızı kestiniz, biz sizin kolunuzu kestik
Bu
benzetme bile başlı başına kötü bir benzetmedir.
Devlet yakılanı yapacak, yenisini inşa
edecek; hepsi, hepsi güzel ama ya Sayın Davutoğlu, Sayın
Erdoğan birlikte yaşama konusunda ne diyorsunuz? Bu ümidi nasıl
ayağa kaldıracağız? Bu konuda ben ümit veren bir
konuşma görmüyorum. Yakılanlar yeniden yapılacak. Bu bir
güvenlik meselesidir, polisin yetkileri artırılacak. Sokağa
çıkanlara, sokakta eylem yapanlara, şiddet yapanlara verilen cezalar
artırılacak
Peki, ben size
sormak istiyorum: Taş atan çocuklar bu ülkenin gündemindeki temel meselelerden
birisiydi. Bu çocuklara ceza getirildi. Sonra kamuoyu oluştu, dendi ki:
Efendim, yazık değil mi bu çocuklara? Ya, bunlar taş
atıyor diye Anayasanın, hukukun temel ilkesi olan ölçülülük ilkesine
bu kadar aykırı bir ceza bu çocuklara olabilir mi? Sonra burada hep
birlikte bu yasayı değiştirdik. Şimdi yeniden başa
dönüyoruz, yeniden güvenlikçi politikalarla bu olayı çözebileceğimizi
düşünüyoruz.
Değerli
milletvekilleri, sorunu sadece güvenlik meselesi olarak görüp Polis Vazife ve
Salahiyet Kanununda yapılacak değişikliklerle
çözülebileceğini düşünmek bir yanılgıdan ibarettir, bunu
tavsiye etmiyorum. Elbette bir ülkenin güvenlik güçleri sokak olayları,
şiddet karşısında güçlü olmalıdır ama bu olaylar
karşısında çözümü orada bulmayı, münhasıran çözümü
orada aramayı ben çok yanlış bir yaklaşım olarak
görüyorum. Çözüm, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin bugüne kadar
uygulamış olduğu yanlış politikaların
değiştirilmesindedir.
Dış politikada
mezhep esaslı bir politika yürütülmektedir. Mezhep esaslı bu
politikaya bağlı olarak içeride bir toplum mühendisliği projesi
uygulanmaktadır. Mezhep esaslı dış politikanın
içerideki yansıması da yine mezhep esaslı iç politika
olmuştur.
Arap Baharı sürecini
Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu ikilisi yanlış değerlendirmiştir,
yanlış okumuştur ve bu yanlış okuma nedeniyle
Türkiyenin yerini Orta Doğuda, İslam dünyasında ve dünyada
yanlış tarif etmişlerdir. Arap Baharı sürecinde birbiri
peşi sıra yıkılan Arap diktatörlükleri nedeniyle, Türkiye
Batılı, demokratik, laik kimliğiyle İslam dünyası ve
Orta Doğu üzerinde bir model olma yerine, tam tersine, mezhepçi bir
dış politika anlayışıyla, Sünni İslam
dünyasına lider olmak gibi çağ dışı bir anlayışla
Türkiyeyi bu maceraya sürükleyenler, bugün doğuda, güneydoğuda ve bölgemizde
yaşanan olayların da sorumlusudur. Bugün dış politikada
Türkiye düşmanlarıyla -yanlış söyledim, düzeltiyorum-
komşularıyla savaşmak gibi bir tehlikeyi yaşarken yine
içeride mezhep esaslı bir bakış açısıyla, toplum
mühendisliğine dayalı bir bakış açısıyla içeride
ötekileştirilen vatandaşlar nedeniyle şiddet ve gerilimin
yaşandığı bir çatışma sürecini, bir kopma, bir
ayrışma sürecini yaşıyoruz.
Değerli milletvekilleri, Hükûmetin
uyguladığı politikalar yanlıştır ama asıl
üzüntü verici olan, bu politikaların yanlış olduğunun
farkına varamamış olan Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu
ikilisidir. Bu politikalar iflas etmiştir. Türkiye, bölgede, İslam
dünyasında, Sünni ülkelerde lider olmak gibi saçma sapan bir hedef
nedeniyle bütün komşularıyla kavgalı hâle geldiği gibi,
içeride de yine bu Sünni İslam dünyasının lideri olma arzusunun
yansıması olan politikalarla kavga, gerilim ve şiddet
ortamına sürüklenmiştir.
Geçen haftaki olayları Hükûmet çok iyi
değerlendirmek zorundadır. Bu olayları, Polis Vazife ve Salahiyet
Kanununun polise tanıdığı yetkileri artırarak,
ekonomik yönden yapılacak yatırımları artırarak, yanan
yıkılan binaları yeniden yaparak çözmeyi düşünmek bir
yanılgıdır. Bunların hepsini yapalım, gereken neyse
yapalım ama cezaları artırmak suretiyle en basit bir sokak
olayını, Gezi olaylarını, ne bileyim, benzeri demokratik
gösterileri cezalandırmaya dönüşebilecek yetkileri, böylesi
düzenlemeleri de doğru bulmadığımızı ifade etmek
istiyorum.
Değerli milletvekilleri, sürem bittiği için
konuşmamı burada sonlandırıyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Hamzaçebi.
Buyurunuz Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Efendim, Sayın
Hamzaçebi AK PARTİ Hükûmetinin mezhepçi bir dış politika
izlediğini söyledi, bu konuda söz istiyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Efendim, Hükûmetin
söylemesi lazım.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul)
Efendim, ben Hükûmete yönelik eleştiri yaptım, Hükûmet cevap verecek
efendim.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Ama AK PARTİ Hükûmeti
olarak ifade etti.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Hükûmet cevap versin, grup
değil, Hükûmet.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Hükûmet cevap verecek
efendim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Hükûmet cevap versin, grup niye
cevap veriyormuş?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Efendim AK
PARTİ Hükûmeti olarak ifade edildi, o çerçevede gruba da burada
sataşma var.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul)
Efendim, Hükûmeti eleştirdim, bence Sayın Bakan söz alabilir tabii
ki.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Efendim, iki dakika
söz istiyorum.
BAŞKAN Siz konuşmanızda Hükûmeti
eleştirdiniz.
Siz ne söylemek istiyorsunuz, tam anlayamadım.
RECEP ÖZEL (Isparta) Grup
Başkanımızı eleştirdi efendim.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) AK PARTİ
Hükûmetidir baştaki Hükûmet, gökten zembille inmiş bir hükûmet
değil, dolayısıyla AK PARTİye yönelik bir sataşma
vardır.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bakanlar Kurulu
farklı, bu şey farklı.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) Tutanaklara bakın
Sayın Başkan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Bakanları yerinde yok,
bakanları cevap veremiyor.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bostancı, iki
dakika
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VIII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın, İstanbul Milletvekili
Mehmet Akif Hamzaçebinin AK PARTİ grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ
Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; Sayın Hamzaçebi AK PARTİ
Hükûmetinin mezhepçi bir dış politika izlediğini söyledi.
Bildiğim kadarıyla, İranın mezhebi bizden farklı ama
bizim İranla ilişkilerimiz her zaman iyi oldu. Eğer mezhepçi
bir dış politika izlemiş olsa idik şu nükleer meselelerle
ilgili Amerikayla yaşadığı gerilimde, Sayın
Hamzaçebinin de çok iyi bileceği gibi, Türkiyenin İranın
yanında Brezilyayla birlikte bir fail olarak durması mümkün
olmazdı.
kincisi, Suriyedeki rejim yine mezhep olarak farklıdır,
rejimden bahsediyorum. Genellikle CHPli sözcüler geçmişte Suriyedeki
rejim ile Türkiyenin yakınlaşmasını bugün ironik bir
eleştiri konusu yaparlar. Doğrudur, Esed rejimi dün daha
ılımlı, daha demokratik açılımlar yapma iddiasında
bir rejimdi ve biz Esed rejimine düşman değildik, yakındık
ama ne zaman Esed rejimine karşı çıktık? O varil
bombaları ne zaman atıldı, mazlumların kanı ne zaman
döküldü o zaman karşı çıktık, mezhep yüzünden değil
Sayın Hamzaçebi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Dolayısıyla, AK PARTİ hükûmetlerinin
karşı çıktığı mezhep değildir, yapılan
zulümlerdir, zalimliklerdir. Lütfen bunu açık seçik bir şekilde
görelim.
Saygılar. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın
Bostancı.
VII.-
ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
1.- AK
PARTİ Grubunun, Genel Kurulun çalışma saatleri ile gündemdeki
sıralamanın yeniden düzenlenmesine; 4, 21 Ekim 2014 ile 4, 11, 18 ve
25 Kasım 2014 Salı günkü birleşimlerinde bir saat sözlü
soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim
konularının görüşülmeyerek gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında
yer alan işlerin görüşülmesine; 15, 22 Ekim 2014 ile 5, 12, 19 ve 26
Kasım 2014 Çarşamba günkü birleşimlerinde sözlü soruların
görüşülmemesine ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisinin
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın Başkan, özür
dilerim. Yani, AK PARTİ hükûmetleri gayet
Uluderede kaç tane
insanımızı öldürdüler, aynısını yaptılar.(AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
OYA ERONAT (Diyarbakır) Ne alakası var ya?
RECEP ÖZEL (Isparta) Ne alaka ya?
BAŞKAN Sayın Tanal
OYA ERONAT (Diyarbakır) Ne alakası var, çok
ayıp ya, çok ayıp, hiç yakışmadı!
MAHMUT TANAL (İstanbul) Yaptınız
işte, kaç tane insanımızı öldürdünüz öyle.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Çok ayıp, çok
ayıp!
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bombalar
yağdırdınız.
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Karar
yeter sayısı
BAŞKAN Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Elektronik cihazla yapacağız.
RECEP ÖZEL (Isparta) Vardır. diyor efendim.
BAŞKAN Onlar Var. diyor, ben Yok. diyorum.
Onun için elektronik yapalım, sorun kalmasın.
Bir dakika süre veriyorum, burada olan
arkadaşlarımız içindir.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı yoktur.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.10
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.23
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ (Bolu), Mine LÖK BEYAZ
(Diyarbakır)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 3üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar
yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir,
karar yeter sayısı vardır.
Şimdi, İç Tüzükün 37nci maddesine göre
verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır,
okutup işleme alacağım ve daha sonra oylarınıza
sunacağım.
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
A) Önergeler
(Devam)
3.-
Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaşın, (2/285) esas
numaralı Toplu Konut Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/202)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
(2/285) esas numaralı Kanun Teklifimin İç
Tüzük 37ye göre Genel Kurulda görüşülmesini saygılarımla arz
ederim.
Ahmet
Toptaş
Afyonkarahisar
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen biraz
sessiz olalım.
Teklif sahibi olarak Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet
Toptaş
Buyurun Sayın Toptaş. (CHP
sıralarından alkışlar)
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce Meclisi
saygılarımla selamlıyorum.
Helikopter kazasından kaybettiğimiz 4
şehidimizin ve Sayın Cumhurbaşkanının koruma ekibindeyken
kaza yapan, kazada kaybettiğimiz 3 polis şehidimizin ruhları
şad olsun diyorum ve sözlerime başlıyorum.
Değerli arkadaşlar, 20 Ocak 2012 tarihinde
verdiğimiz, 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun ek 2nci
maddesinin değiştirilmesini istediğimiz yasa teklifimiz, bizim
teklifimizden on yedi ay sonra, diğer grup başkan vekilleriyle
birlikte bizim Grup Başkan Vekilimizin imzasıyla
yasalaşmıştır. Bunun yasalaşmış olması
nedeniyle yüce Meclise teşekkür ediyor ve saygılarımı
sunuyorum yeniden.
Değerli arkadaşlar,
şehitlerimiz ve yakınları ile malul gazilerimiz için verdiğimiz
bu teklif yasalaştı ama göre başka sorunlarımız da
var. Örneğin Kore gazileri, örneğin Kıbrıs gazileri,
örneğin muharip gazilerin de çok ciddi sorunları var; bu sorunlara da
yüce Meclisin çok kısa sürede çözüm bulmasını talep ediyorum.
Değerli
arkadaşlar, bu vesileyle şunu belirtmek isterim ki, Türkiye geçen
hafta içerisinde çok ciddi toplumsal karmaşalar yaşadı. Terör ve
terör örgütünün eylemleri nedeniyle, sokak gösterileri nedeniyle Türkiyenin
dört bir yanında olaylar çıktı, Türk Bayrağı
yakıldı, Atatürk heykelleri yıkıldı, kamu
binaları, müzeler, okullar talan edildi, bankalar talan edildi, sokaklara
çıkılamaz hâle geinldi ve AKP iktidarı, 12 Eylülden bu yana ilk
defa 6 ilde -yeniden başa döndük sokağa çıkma yasağı
ilan etti. Sokağa çıkma yasağı ilan ettikten sonra da
değişik açıklamalar gördük. İçişleri Bakanı,
misliyle karşılık vereceklerini, daha otoriter, daha ciddi
güvenlik tedbirleri ve cezaları
ağırlaştırıcı hükümler getireceklerini söyledi.
Değerli
arkadaşlar, terör sorunu Türkiyede aslında demokrasi sorunu, hukuk
sorunu ve insan hakları sorunu. Bu sorunlar çözülmeden terörün üstesinden
gelmek mümkün değil. Bunun yanında Türkiyenin jeostratejik konumu
nedeniyle dış güçlerin de her zaman Türkiyede
karışıklığa meydan vermek için yapabilecekleri
provokasyonlara açık bir hâldeyiz. Bunların önlenmesinin yolu,
Türkiyede demokratik hakların genişletilmesidir. Bunların kısıtlanmasıyla,
yeniden güvenlikçi politikalarla, yeniden polis şiddetiyle, asker
şiddetiyle Türkiyeyi kasıp kavurup 12 Eylül dönemine döndürmeyle
Türkiyenin bu sorunları çözülmez; demokrasiyle çözülür, hukuk devleti
ilkeleriyle çözülür.
Şimdi, Hükûmet, bu
sorunları çözmek için Parlamentoda hiçbir önerimize olumlu bakmadı,
bütün destek taleplerimizi geri çevirdi yani Siz susun. dedi, Siz
karışmayın. dedi, Siz bilmezsiniz. dedi. Ben bilirim
anlayışıyla getirdiği nokta da burası. Ben bilirim
anlayışıyla gelinen noktada, Türkiye 2002nin çok öncelerine
döndü ve yeniden sokaklarda terör hortladı, yeniden sokaklarda şiddet
hortladı ve yeniden sokaklarda karmaşa ve güvensizlik hortladı.
Bunların önüne geçmenin bir tek yolu biraz önce söylediğim gibi-
demokrasiyi hâkim kılmaktır. Hükûmet çözüm süreci diye bir süreç
başlattı, akillikleri kendisinden menkul bir sürü insanı
sokağa sürerek bunlarla çözüm arayışına girdi. Şimdi,
36 ilde neredeyse olağanüstü hâl ilan edecek hâle geldik; akillerin bir
tekinden bir tek cevap, bir tek kelime yok, Hükûmetin akilleri ortadan
kayıp.
Hükûmet, yeniden, çözüm
süreciyle ilgili paketler hazırladığını söyledi.
Sayın Balukenin beyanına göre, Meclisin haberi yok, bizim haberimiz
yok, onun beyanına göre, 6 maddelik bir çözüm paketini yeniden Meclise
getireceğini söylüyor. Şimdi, topluma sunacağı çözüm
paketinde, PKKlı teröristlerin dağdan inenlerine iş
bulunacağını, rehabilite edileceğini söylüyor Hükûmet ama
bunlarla savaşan binlerce insanın ne hâlde olduğunun, yanında
arkadaşı vurulmuş askerin, yanında arkadaşı
parçalanmış askerin askerden döndükten sonra işsiz
kaldığının, onun da rehabilitasyona muhtaç olduğunun
farkında değil.
Türkiye eğer
toplumsal barışa ulaşmak istiyorsa toplumsal
barışı sağlamanın yolu da çözümü sağlamanın
yolu da Parlamentodur. Parlamentodan bugüne kadar kaçıra kaçıra bu
sorunu, bu hâle döndürdünüz. Parlamento soruna sahip çıkmaya
hazırdır. Parlamentoya getirin, Parlamentoda birlikte çözelim.
Toplumsal barışı ancak Parlamentoda çözebiliriz. Yoksa, Osloda,
Amerikada görüşmeler yapılarak, İmralıdan talimat alarak
bu sorun çözülmez. Bu sorunun çözüm yerinin Meclis olduğunu söylüyorum,
Meclisi göreve çağırıyorum.
Saygılarımı
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Toptaş.
Tokat Milletvekili Orhan
Düzgün, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
ORHAN DÜZGÜN (Tokat)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın
Toptaşın kanun teklifi üzerine, 37nci maddeye göre, söz
almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın
milletvekilleri, aslında bu teklif, daha önce, Grup Başkan Vekilleri
Sayın Nurettin Canikli, Sayın Hamzaçebi ve Sayın Oktay
Vuralın teklifiyle yasalaştırılmış, bazı
milletvekilli arkadaşlarımızın da imzaları var. Bu
vesileyle kendilerine teşekkür ediyoruz. Buradaki istenen şey
şehit ve gazi yakınlarına faizsiz kredi verilmesi
teklifiymiş, söylediğim gibi, yasalaşmış. Ancak,
tabii, sorunlar bir tek bununla bitmiyor. Askerde -daha önce de bu kürsüde dile
getirdiğim- nedeni bilinmeyen tespit edilemeyen ölümler var. Bu insanların
aileleri dernekler kurdular, Meclise gelip gidiyorlar. Bunlar şehit
sayılmıyorlar ve dolayısıyla hiçbir şehitlik
hakkından faydalanamıyorlar.
Sevgili milletvekilleri, bu ülkede insanlar hiç itiraz
etmeksizin 20 yaşındaki çocuklarını getirip devlete teslim
ediyorlar, Bu senin askerin olsun. diyorlar. Bunların bir
kısmı askerde gerçekten bilinmeyen sebeplerle, zaman zaman da bu
psikolojiyi kaldıramayıp intihar ediyorlar.
Düşünün: Ben size çocuğumu teslim etmişim,
siz bana cenazesini teslim etmişsiniz. Sonra dönüp diyorsunuz ki Arkadaş,
senin çocuğun intihar etti. veya Ben senin çocuğunun ölüm sebebini
tespit edemedim, senin çocuğunu şehit sayamam. Aile mağdur,
ölen zaten ölmüş oluyor. Dolayısıyla, bu insanlar -her ne
gerekçeyle ölmüş olursa olsun- getirip asker ocağına teslim ettiyse
çocuğunu bu devletin bunu şehit sayması lazım. Bununla
ilgili kanun teklifimiz var, bu anlamda hepinizin desteğini de bekliyoruz.
Sayın milletvekilleri, gene, az önce bahsedildi, bu
ülkede geçtiğimiz hafta çok ciddi toplumsal olaylar yaşandı.
Neydi sorunun kaynağı? Sorunun kaynağı şu: Hemen
yanı başımızda Kobani diye bir yer var ve buradaki halk
kendi yaşadığı şehri savunmak istiyor ve bu şehir
sadece bir etnik kökenden oluşmuyor. Bizim şehirlerimizde nasıl
başka etnik kökenlerden, dinî inançlardan insanlar varsa buradaki insanlar
da farklı farklı kökenlerden. Belli bir grup daha kalabalık
olabilir ama sonuçta bu insanlar yaşadıkları şehri savunmak
istiyorlar eli kanlı bir örgüte karşı. Peki, bizim
tavrımız ne? Bizim ülkemizde yaşayan ve bu insanların akrabası
olan kişiler diyorlar ki: Bırakın, biz gidelim
akrabalarımıza yardım edelim. Hayır, gidemezsiniz.
Peki, o zaman siz gidin yardım edin. Hayır, biz de gitmiyoruz.
Yani dolayısıyla, burada bir şehrin halkının
tamamının katledilmesine göz yumuyor. Peki, bunun üzerine ne oldu?
Bir siyasi parti başkanı kalktı dedi ki Sokağa
çıkın. Bütün demokrasilerde sokakta protesto eylemi yapmak anayasal
bir haktır arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyetinin Anayasasında da
vardır. Öyle Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi
Kimseyi sokağa çıkaramazsın. yok. Ancak sokağa
çıkmanın da kuralları vardır. Biz şunu biliyoruz: sokakta
birtakım eylemlerin provoke edildiğini, şehirlerin
yakıldığını, yıkıldığını
biliyoruz, bunları hiçbir şekilde de tasvip etmiyoruz, ancak
sokağa çıkanları terörist ilan etmek de hiçbir demokraside
yoktur.
Ayrıca şunu
söylemek istiyorum: Siz bir taraftan diyorsunuz ki o siyasi parti
başkanına 40 kişinin ölümünden sorumlusun. Partinin grup
başkan vekili açıklama yapıyor, diyor ki: Bize çözümle ilgili
yol haritası gönderildi. Peki, sayın milletvekilleri, o partiye
gönderiyorsunuz da bu Meclisteki diğer gruplara neden bunu
göndermiyorsunuz? Neyi saklı gizli yapmak derdindesiniz? Aranızda ne
tür bir pazarlık var ki onlara bilgi veriyorsunuz da bize vermiyorsunuz?
Bunları gerçekten merak ediyorum.
Sayın milletvekilleri, Cumhurbaşkanı bir
an evvel ne yaptığına karar vermek, daha doğrusu ne olmak
istediğine karar vermek zorundadır. Ya Cumhurbaşkanı
olacak, Anayasa'ya uyacak, Anayasa'nın kendisine verdiği yetkileri
kullanacak ya da Başbakan olacak tekrar dönüp ama bunların ikisini
bir yaparım yok. Bu açıkça bir Anayasa ihlalidir ve Anayasa'yı
bir kere ihlal etmekle bir şey olmaz. diyemezsiniz. Eğer siz bugün
Anayasa'yı ihlal edersiniz, yarın birisi de gelir o Anayasa'yı
ihlal eder, sizi de o koltuktan yaka paça indirir, buna o zaman itiraz
hakkınız kalmaz. Bu nedenle, Cumhurbaşkanını bir an evvel
Anayasa'ya uymaya davet ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, bu IŞİD'le
ilgili birkaç cümle söylemek istiyorum: Sağlık Bakanı bir
açıklama yaptı, diyor ki: Biz, adamın kimliğine, ne
iş yaptığına bakmayız, tedavi etmek zorundayız.
Evet, tamamen katılıyorum bir hekim olarak ama o Sağlık
Bakanı Gezideki yaralılara yardım edildi diye hekimleri mahkeme
kapılarına sürüklememek kaydıyla. Çünkü tıp evrensel bir
bilimdir, dünyanın her yerinde bu böyledir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Düzgün.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Şimdi gündemin Seçim kısmına geçiyoruz.
IX.-
SEÇİMLER
A)
Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Millî
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda açık bulunan
üyeliğe seçim
BAŞKAN - Bazı komisyonlarda boş bulunan ve
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen üyelikler için seçim
yapacağız. Adayları okuyorum:
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu için
Ankara Milletvekili Emrullah İşler: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2.-
Dışişleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
Dışişleri
Komisyonu için Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Şimdi gündemin Sözlü
Sorular kısmına geçiyoruz.
X.- SÖZLÜ
SORULAR VE CEVAPLARI (x)
1.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, 12 Eylülde yapılan Anayasa
değişikliğiyle getirilen kişisel verilerin korunması
ve sendikal hakların uygulamaya konulmasına ilişkin Adalet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/132) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
2.- Adana
Milletvekili Ali Halamanın, Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlardaki engelli kadrolarına atama yapılıp
yapılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4348) ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
3.- Adana
Milletvekili Ali Halamanın, Adana ve ilçelerinde elektrik hizmeti
noktasında yaşanan sorunlara ilişkin sözlü soru önergesi
(6/4367) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
4.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, enerji alanında
kamunun etkin denetimine yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/4461) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
5.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, enerji alanındaki
yatırımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/4465) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
6.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, enerji temini ve
enerjide dışa bağımlılığın
azaltılması konusunda yürütülen çalışmalara ilişkin
sözlü soru önergesi (6/4470) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
7.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, Bakanlık
tarafından kiralama yoluyla kullanılan hizmet binalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/4557) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, 4/C statüsünde çalışan
personele ilişkin sözlü soru önergesi (6/4559) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
9.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, ücretsiz personel
servisi uygulaması bulunup bulunmadığına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/4562) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
10.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, bazı illerde doğalgaz
satışına sınırlama getirildiği iddialarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/4596) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
11.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahana yönelik proje ve
yatırımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/4735) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
12.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Ardahan iline yönelik işbirliği ve ticari
anlaşma amaçlı yabancı heyet ziyaretlerine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/4777) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
13.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kars ve Iğdır illerine yönelik
işbirliği ve ticari anlaşma amaçlı yabancı heyet
ziyaretlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4786) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
14.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Gümüşhane ve Bayburt illerine yönelik
işbirliği ve ticari anlaşma amaçlı yabancı heyet
ziyaretlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4809) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
15.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Van ve Ağrı illerine yönelik
işbirliği ve ticari anlaşma amaçlı yabancı heyet
ziyaretlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4810) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
16.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Erzurum ve Elazığ illerine yönelik
işbirliği ve ticari anlaşma amaçlı yabancı heyet
ziyaretlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4836) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
17.- Antalya
Milletvekili Arif Bulutun, Antalyanın Serik ilçesinde yaşanan
enerji sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/4933) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
18.- Antalya
Milletvekili Arif Bulutun, Antalyanın Serik ilçesinde yaşanan uzun
süreli elektrik kesintilerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/4934) ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
19.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, akaryakıt ithalatına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/5003) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
20.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçerinin, MTA tarafından tıbbi jeoloji
konusunda ve Türkiye fauna florasını içeren materyallerin yurt
dışında tanıtılması kapsamında
gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5030) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
21.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçerinin, 2002-2013 yılları arasında MTA
tarafından gerçekleştirilen zemin etütlerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5031) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
22.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçerinin, 2002-2013 yılları arasında MTA
tarafından gerçekleştirilen mağara etütlerine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/5032) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
23.- Adana
Milletvekili Ali Halamanın, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/5069) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
24.- Adana
Milletvekili Ali Halamanın, Adanaya yönelik proje ve
yatırımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/5203) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
25.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, doğal gaz antlaşmalarına ve
BOTAŞın bazı faaliyetlerine ilişkin sözlü soru önergesi.
(6/5215) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
26.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susam'ın, fiilen kesilmemiş elektrikten
dolayı alınan kesinti ücretlerine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5312) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
27.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin, alternatif yakıt
kullanımının yaygınlaştırılmasını
sağlamak amacıyla elektrikli araçlarda kullanılan batarya ve alternatif
yakıt kullanılan araçların ana parçalarının üretiminin
desteklenmesi adına yürütülmekte olan çalışma ve projelere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/5344) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
28.- Adana
Milletvekili Ali Halaman'ın, Başkent Doğalgazın sayaç
değişikliği işlemlerine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5639) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
29.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Bakanlığa bağlı
KİT'lerle ilgili çeşitli hususlara ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5697) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
30.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Bakanlığa bağlı
KİT'lerdeki öz kaynak artışları ve yabancı sermaye
oranı ile Bakanlığa bağlı KİT'lerin Hazine'ye
olan borçlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/5700) ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
31.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Maden Bakanlığı
kurulmasına ve yaşam odalarının sayılarının
artırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/5776) ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın
cevabı
32.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, maden kazalarının önlenmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/5777) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
33.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, maden ocaklarında alınması
gereken tedbirlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/5778) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
34.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin, enerji verimliliği yüksek ürünlerin
teşvik edilmesi adına yürütülmekte olan çalışma ve
projelere ilişkin sözlü soru önergesi (6/5787) ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı
35.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Van, Şırnak ve Hakkari'deki
çiftçilerin elektrik borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/5792) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
36.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Şanlıurfa'daki çiftçilerin elektrik
borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5793) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
37.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Erzurum, Gümüşhane ve Bayburt'taki
çiftçilerin elektrik borçlarının silinmesi talebine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/5794) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
38.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Kars, Iğdır ve Ağrı'daki
çiftçilerin elektrik borçlarının silinmesi talebine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/5795) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
39.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Elazığ, Mardin ve Adıyaman'daki
çiftçilerin elektrik borçlarının silinmesi talebine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/5796) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
40.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Batman, Bingöl ve Bitlis'teki çiftçilerin
elektrik borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5797) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
41.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Ardahan'daki çiftçilerin elektrik
borçlarının silinmesi talebine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5798) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
42.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık'ın, 17, 25 Aralık 2013
tarihlerindeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının
ardından açılan disiplin soruşturmalarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/5836) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
43.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık'ın, 17, 25 Aralık 2013
tarihlerindeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının
ardından taşeron işçilerin çoğunun işten
çıkarıldıkları iddiasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5862) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
44.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık'ın, bazı kamu görevlilerine mobbing
uygulandığı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/5889) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
45.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık'ın, bazı kamu görevlilerinin emekli
olmaya zorlandığı iddiasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5912) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
46.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık'ın, bazı kamu görevlilerinin
istifaya zorlandığı iddiasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/5947) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın cevabı
BAŞKAN -
Sunuşlar bölümünde belirttiğim üzere soruları da mutabakat
olduğu için okutmuyorum ve birlikte cevaplandırmak istendiği
için sözlü soru önergelerini cevaplandırması için Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldızı kürsüye davet
ediyorum.
Süre bir saattir.
Cevapladığınız soruların lütfen numaralarını
belirtirseniz daha kolay olacak takip açısından.
Buyurunuz efendim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; yeni yasama
döneminin hepimize hayırlı uğurlu olmasını temenni
ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Tabii, 24üncü Dönem sözlü
soru önergelerinin cevaplarına Adalet Bakanlığıyla beraber
başlıyoruz. Adalet Bakanlığına ait (6/132)
numaralı sözlü soru önergesiyle Bakanlığımıza ait
farklı numaralarda sözlü soru önergelerinizi Hükûmetimiz adına
cevaplandırmak için söz almış bulunuyorum.
Öncelikle, Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğüt tarafından Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına sunulan ve Adalet
Bakanlığımız tarafından
cevaplandırılması istenen sözlü soru önergelerinin cevabıyla
başlamak istiyorum.
Ensar Öğütün (6/132)
esas numaralı sorusu
12 Eylülde yapılan Anayasa
değişikliğiyle getirilen kişisel verilerin korunması
ve sendikal hakların uygulanmaya konulmasına ilişkin Anayasada
yer alan önemli düzenlemelerden biri olan özel hayatın gizliliği
kapsamında kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak
Anayasanın 20nci maddesinde herkesin kendisiyle ilgili kişisel
verinin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir.
21 Şubat 2014 tarihli ve 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve
Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunla kişisel verilerin korunmasına
ilişkin önemli düzenlemeler yapılmış, kişisel
verilerin ve özel hayatın daha etkin korunması amacıyla
kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydedenlere verilecek
cezalar artırılmıştır. 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanunu kapsamında uygulanan koruma tedbirleri
vasıtasıyla elde edilen kişisel veri niteliğindeki
bilgilerin de daha etkin bir korumaya kavuşturulması
amaçlanmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Kişisel
verilerin kaydedilmesi başlıklı 135inci maddesindeki suçun
cezasının alt sınırı altı aydan bir yıla,
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
başlıklı 136ncı maddesindeki suçun cezasının alt
sınırı ise bir yıldan iki yıla
çıkartılmıştır. Yine Verileri yok etmeme
başlıklı 138inci maddesindeki suçun cezası bir yıldan
iki yıla kadar hapis cezası olarak yeniden düzenlenmiş,
ayrıca maddeye eklenen (2)nci fıkrayla yok edilmesi gereken verinin
Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre elde edilen bir veri olması
durumunda cezanın bir kat artırılacağı hüküm
altına alınmıştır.
Kişisel verilerin korunmasını isteme
hakkı: 12/9/2010 tarihinde yapılan halk oylamasında kabul
edilerek yürürlüğe giren, 7/5/2011 tarihli ve 5982 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla,
Anayasanın 20nci maddesine eklenen son fıkra kapsamında temel
bir hak olarak düzenlenmiş ve kişisel verilerin korunmasına
ilişkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceği hüküm altına
alınmıştır. Bu çerçevede, kişisel verilerin
korunması kanun tasarı taslağı 11 Şubat 2013 tarihinde
Bakanlar Kuruluna sunulmuş olup, 21 Ocak 2014 tarihinde de yenilenerek
Başbakanlığa gönderilmiştir.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı
12/9/2010 tarihli halk oylamasıyla kabul edilen 7/5/2010 tarihli ve 5982
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı
Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla
hukuk sistemimize girmiş yeni bir hak arama yoludur. Bireysel başvuru
hakkı Anayasanın 148, 149 ve geçici 18inci maddesi hükümleriyle
hukuk sistemimize girmiştir.
30/3/2011 tarihli 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 45
ile 51inci maddeleri bu Anayasa hükümlerini daha somut hâle getiren
düzenlemelere yer vermektedir. Aynı kanunun geçici 1inci maddesinin
(8)inci fıkrasında, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai
işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruların
inceleneceği hükmüne yer verilmiştir.
12/7/2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmî
Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü de bireysel
başvuruların işleyişi konusunda hükümler içermektedir.
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4465) esas
numaralı sorusu enerji alanındaki yatırımlara
ilişkindir.
Ülkemizin büyüyen ekonomisine paralel olarak enerji
talebi de giderek artmaktadır. Artan enerji talebini karşılamak
için enerji sektörüne önemli yatırımlar yapılmaktadır. Son
on iki yılda sadece enerji sektörüne elektrik üretiminden iletimi ve
dağıtımına kadar 110 milyar TLlik yatırım
yaptık. Önümüzdeki on yıllık dönemde de enerji sektörüne
yaklaşık 120 milyar TLlik yatırım yapmayı planlıyoruz.
Yapılan yatırımların büyük bir çoğunluğu özel
sektör tarafından gerçekleştirildi. Elektrik ve Doğal Gaz
Piyasası kanunlarıyla yeniden yapılanma ve reform sürecinde
yatırımların özel sektör eliyle yapılabilmesi için gerekli
rekabetçi, şeffaf ve iyi işleyen bir piyasa yapısı
oluşturduk. Enerji sektörüne yön veren Elektrik Piyasası, Doğal
Gaz Piyasası, Petrol Piyasası,
Sıvılaştırılmış Petrol Piyasası
kanunlarının her birinin temeli rekabetçi bir piyasa
yapısına dayanmaktadır.
Bilindiği üzere, günlük ve mevsimlik
değişiklikleri karşılamak ve doğal gaz temininin
azalması veya durmasıyla meydana gelebilecek doğal gaz arz
açığını gidermek ve sistemin sağlıklı
çalışmasını sağlamak amacıyla doğal
gazın depolanması gerekmektedir. Bu doğrultuda Silivrideki
Kuzey Marmara ve Değirmenköy Doğal Gaz Yeraltı Depolama
tesisleri 20 Temmuz 2007 tarihinde işletmeye
açılmıştır. Doğal gazın yer altında
depolanabilirliği açısından uygun olan ve Tuz Gölünün
derinliklerinde bulunan tuz domlarının doğal gaz deposu olarak
yer altında kullanımı amacıyla geliştirilen Tuz Gölü
Doğalgaz Yeraltı Depolama Projesine ilişkin
çalışmalar devam etmektedir. Yapımı devam eden Tuz Gölü
Doğalgaz Yeraltı Depolama Projesi kapsamında birinci
aşamanın 2016 yılında tamamlanarak yaklaşık 500
milyon metreküp çalışma gazı kapasitesine, ikinci
aşamasının da 2019 yılında tamamlanarak toplam 1
milyar metreküp çalışma gazı kapasitesine ulaşılması
planlanmaktadır. Projenin tamamlanmasıyla günlük maksimum 40 milyon
metreküp doğal gaz Türkiye doğal gaz şebekesine
verilebilecektir.
Ülkemizin coğrafi konumundan dolayı
şehirlerimizde yıllık doğal gaz tüketiminin
yaklaşık yüzde 80inin kış aylarında ısınma
amaçlı gerçekleştiriliyor olması, gerek aylık ve gerekse
günlük bazda yaz ve kış dönemi doğal gaz tüketimleri
arasında büyük farklılıklar bulunması sebebiyle
kış aylarında yurt dışından ithal edilen
doğal gazın arz kaynaklarından ülkemize sevkinde meydana
gelebilecek olan azalma ya da kesintiler dikkate alınarak arz
güvenliği çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Bu
kapsamda, kış aylarının yoğun ve sert geçme ihtimali
ve doğal gaz tüketiminde oluşabilecek sorunlara ilişkin olarak
mevcut doğal gaz ve LNG alım satım anlaşmalarımız
çerçevesinde azami miktarlarda doğal gaz temin edilmekte, TPAO Kuzey
Marmara ve Değirmenköy Yeraltı Doğal Gaz Depolama tesisleri ve
LNG terminalleri kapasiteleri de azami oranda kullanılmakta ve ayrıca
ihtiyaç hâlinde uluslararası piyasalardan spot LNG temin edilmektedir.
Ülkemizin elektrik ve doğal gaz güvenliğinde
herhangi bir problem bulunmamaktadır. Ancak Ukrayna krizi ve diğer
gelişebilecek olayları da tabii ki yakinen takip etmekteyiz.
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4461) esas
numaralı sorusu enerji alanında kamunun etkin denetimine yönelik
çalışmalara ilişkin.
30 Mart 2013 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun
15inci maddesinin 1inci fıkrasında yer alan
dağıtım şirketleri hariç elektrik piyasası
faaliyetleri ile lisanssız faaliyet gösteren kişilerin bu Kanun
kapsamındaki inceleme ve denetimi Kurum tarafından yapılır.
Bu Kanun kapsamında tanımlanan elektrik dağıtım
şirketlerinin denetimi ise Bakanlık tarafından
yapılır. hükmü kapsamında elektrik dağıtım
şirketlerinin faaliyetlerini inceleme ve denetim yetkisi
Bakanlığımıza aittir. Bu kapsamda,
Bakanlığımız tarafından hazırlanan Elektrik
Dağıtım Şirketlerinin Faaliyetlerinin İncelenmesi ve
Denetlenmesine Dair Yönetmelik ve Tebliğ 13 Nisan 2013te Resmî Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu mevzuat
kapsamında, elektrik dağıtım şirketlerinin yatırım
faaliyetleri, müşteriler ile ilgili faaliyetleri, işletme ve
bakım faaliyetleri, genel aydınlatma faaliyetleri, mali konular, mal
ve hizmet alım ve satımıyla ilgili faaliyetler, bilişim ve
şebeke işletim sistemleri altyapısı, hizmet kalitesi ve
hukuki süreçler konularında inceleme ve denetimler Bakanlığımız
tarafından yürütülmektedir. Ayrıca, Elektrik Piyasası Kanunu,
Doğal Gaz Piyasası Kanunu, Petrol Kanunu ve
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG)
Piyasası Kanunu ile ilgili yönetmelikler doğrultusunda Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından inceleme ve denetimler
yapılmaktadır. Elektrik ve doğal gaz sektöründeki denetimler
EPDK ve EPDK tarafından yetkilendirilmiş bağımsız
denetim kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir.
Bunun yanı sıra, doğal gaz piyasasında yapılan
şebeke yatırımlarının denetimi için EPDK
tarafından yetkilendirilmiş teknik denetim şirketleri de
bulunmaktadır.
Petrol ve LPG piyasalarında ise EPDKnın
yanı sıra iş birliği protokolü yapılan
İçişleri Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
tarafından da denetimler yapılmaktadır. Yapılan denetimlere
zaman zaman Gelir İdaresi Başkanlığı da iştirak
edebilmektedir.
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4470) esas
numaralı enerji temini ve enerjide dışa
bağımlılığın azaltılması konusunda
yürütülen çalışmalara ilişkin ve Sayın Ali Halamanın
(6/5069) esas numaralı doğal gaz ve elektrik fiyatlarına
ilişkin soruları
Elektrik enerjisi ekonomik ve sosyal
kalkınmaya zemin hazırlayan ve yaşam kalitesinin gelişimini
temin eden pek çok hizmetin vazgeçilmez bileşenlerinden bir tanesidir. Bu
nedenledir ki enerjinin güvenli, kesintisiz ve karşılanabilir
maliyetlerle arzının temini ekonomik büyümenin ön koşuludur.
Enerji maliyetlerinin azaltılması için
dışa bağımlılığın azaltılarak
yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın elektrik enerjisi
üretimindeki payının artırılması ve yeni
teknolojilerin hayata geçirilmesi, ayrıca verimliliğin
artırılması enerji politikalarımızın arasında
öncelikle yer almaktadır. Bu kapsamda, rekabetçi piyasa
koşullarında yenilenebilir enerji üretiminin teşviki
güçlendirilmiş, kaynak bazlı
farklılaştırılmış alım garantileriyle
yatırımcılara ek güvenceler verilmiştir. Bu teşvik
mekanizmaları, küçük HESler ve rüzgâr santralleri başta olmak üzere,
yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin gelişmesine katkı
sağlamaktadır. Bununla birlikte enerji satış
fiyatlarında son yapılan fiyat düzenlemelerinden sonra ülkemiz, AB
ülkeleri arasında, tüm vergiler dâhil, konutlarda elektriği en ucuz
kullanan 4üncü, sanayide elektriği en ucuz kullanan 1inci, konutlarda ve
sanayide doğal gazı en ucuz kullanan 1inci sıradaki ülkedir.
Ülkemizde on iki yıl önce 200 kilovatsaatlik bir
elektrik tüketim bedelinin asgari ücret içindeki payı yüzde 18 iken bugün
bu değer yüzde 8,8e düşmüştür. Başka bir ifadeyle, asgari
ücret alan bir vatandaşımız 2002 yılındaki gelirinin
yüzde 18ini elektrik faturası olarak ödemekteyken bugün ancak yüzde
8,8ini elektrik faturası olarak ödemektedir.
Ülkemizde on iki yıl önce 125 metreküplük doğal
gaz tüketimi bedelinin asgari ücret içerisindeki payı yüzde 32,2 iken
bugün bu değer yüzde 16,6ya düşmüştür. Başka bir ifadeyle,
asgari ücret alan bir vatandaşımız 2002 yılındaki
gelirinin yüzde 32,2sini doğal gaz faturası olarak ödemekteyken
bugün yüzde 16,6sını doğal gaz faturası olarak
ödemektedir.
2002 yılından itibaren
vatandaşımızın geliri içindeki enerji faturası olarak
ödediği miktar önemli ölçüde hemen hemen yarı yarıya azalmıştır
ve daha da azaltılması için enerji ve kalkınma
politikalarımız doğrultusunda bu çalışmalar sürdürülmektedir.
Fiyatların belirlenmesine ilişkin olarak.
Elektrik tarifeleri: Tarifeleri düzenlemeye tabi tüketicilere uygulanacak olan
fiyatlara ilişkin hesaplamalarda Perakende Satış Hizmet Geliri
ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında
Tebliğ gereği görevli tedarik lisansı sahibi tüzel kişinin
enerji alım maliyetleri göz önünde bulundurulmaktadır. Enerji
alım maliyetleri, görevli tedarik lisansı sahibi tüzel kişinin
TETAŞ, kendi üretim şirketi ve diğer özel sektör üretim
şirketleri, YEK belgeli üretim şirketleri veya dengeleme ve
uzlaştırma piyasasından temin edilen enerji maliyetleri ile
tebliğde belirtilen Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi (PMUM)
kaynaklı diğer maliyetleri kapsamaktadır. Tüketicilerin
korunması açısından, özel sektör üretim şirketlerinden
yapılacak alımlarda piyasa fiyatlarının esas
alınacağı hükme bağlanmıştır.
TETAŞın toplam satış tarifesi kanun kapsamında EPDK
tarafından onaylanmaktadır. Enerji alım maliyetlerindeki
değişim hesaplanırken söz konusu tüm kaynaklardan yapılan
alımların maliyetleri göz önünde bulundurularak ilgili dönemin enerji
tarifesine yansıtılmaktadır.
Doğal gaz tarifeleri ise doğal gaz toptan
satış piyasasını düzenleyen 31/12/2011 tarih ve 28159
sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22/12/2011 tarih ve 3577
sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararının
1inci maddesi Doğal gaz toptan satış fiyatları taraflar
arasında serbestçe belirlenir. hükmüne istinadendir. Fiyatların
belirlenmesinde eşit taraflar arasında ayrım
yapılmaması ve şeffaflık ilkeleri dikkate
alınır. hükmüyle piyasa oyuncularının rekabet
koşullarını bozmadan faaliyet göstermelerini ve
fiyatlarını serbestçe belirlemelerini karara
bağlamıştır. Söz konusu kararın 2nci maddesi ise
Tedarikçilerin, dağıtım şirketlerine satış yapması
durumunda, tedarikçiler her bir dağıtım şirketi için ilgili
ayda uygulayacakları iletim ve sevkiyat kontrollerine ait bedeller, varsa
depolama bedeli ve asgari alım-azami çekiş benzeri taahhütlerden kaynaklanabilecek
bedeller dâhil nihai toptan satış fiyatlarını tek bir fiyat
olarak belirler ve her ayın ilk günü dağıtım
şirketlerine bildirir. hükmüyle toptan satış şirketlerinin
dağıtım şirketlerine yapacakları satışlara
ait fiyat teşekkülünü belirlemiştir.
Sayın Ensar Öğütün (6/5215) esas numaralı
sorusu doğal gaz anlaşmaları ve BOTAŞın bazı
faaliyetlerine ilişkin.
Ülkemiz doğal gaz talebinin
karşılanmasını teminen Boru Hatları ile Petrol
Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) tarafından uzun dönemli
alım satım anlaşmalarıyla Rusya Federasyonu, Azerbaycan ve
İrandan boru hattıyla, Nijerya ve Cezayirden ise
sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG)
ithalatıyla gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, özel sektör
tarafından da Rusya Federasyonundan uzun dönemli alım satım
anlaşmalarıyla doğal gaz ithal edilmek suretiyle doğal gaz
talebinin karşılanması sağlanmaktadır.
Genel olarak uzun dönemli doğal gaz alım
satım anlaşmalarında asgari alım taahhüdünde yani al ya da
öde miktarlarına ilişkin hükümler yer almakta olup al ya da ödeyle
ilgili miktarların ödemeleri, doğal gaz satıcısı olan
tarafın yaptığı yatırımların bir garantisi
olarak değerlendirilmekte ve tüm dünyada yapılan uzun dönemli
doğal gaz kontratlarında ve satım anlaşmalarında bu
tür hükümlere yer verilmektedir. Bu hükümler çerçevesinde asgari alım
taahhüdünün altında kalan miktarlar için o dönemdeki anlaşma
fiyatları üzerinden belirli bir oranda ödeme yapılmakta ve daha
sonraki yıllarda bu gaz miktarı telafi edilmektedir.
Dolayısıyla, asgari alım taahhüdü çerçevesinde yapılan
ödemeler boşa gitmemekte, herhangi bir kayba yol açmamakta ve telafi
esnasında yapılacak ödemelerden de düşülmektedir.
Bununla birlikte, BOTAŞın
girmiş olduğu al ya da öde miktarlarının telafileri ilgili
anlaşmalarda belirtilen süreler içerisinde, zamanında ve hiçbir kayba
yol açmadan yapılmaya devam edilmektedir.
BOTAŞın son beş
yıldaki sigorta tutarları 25 milyar 169 milyon 949 bin 676
dolardır. BOTAŞ Risk Analiz Komisyonunca sigortaya tabi
unsurların hangi değerden, hangi tip sigortaya, hangi limit, muafiyet
ve istisnalar ile hangi risklere karşı sigorta teminatı
altına alınacağı hususlarında yapılan
çalışmalara istinaden hazırlanan rapor doğrultusunda
sigorta işlemleri yürütülmektedir.
BOTAŞ, faaliyetleri
doğrultusunda, boru hatlarıyla taşıma, liman hizmetleri,
Rusya, İran ve Azerbaycandan boru hatlarıyla gelen doğal
gazı, Nijerya, Cezayir ve spot piyasadan temin edilen LNGyi yurt içi
dağıtıcı şirketlere, nihai kullanıcılara ve
yurt dışı alıcılara teslimini sağlayarak
gayrisafi yurt içi hasılaya katkı sağlamaktadır.
BOTAŞın bağlı
ortaklığı olan BOTAŞ International Limitet Şirketi
BIL, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58inci maddesinin
üçüncü fıkrası çerçevesinde 3 Temmuz 1996 tarihinde kurulmuş ve
22/04/1998 tarihinde de BILin ilk yıllık genel kurulu
yapılmıştır. 30 Mart 1998 tarihli özel kararla, BIL Ana
Sözleşmesinin 57nci ve 58inci maddeleri çerçevesinde, şirket genel
kurul toplantılarının yıllık değil
gerektiğinde yapılmasına ve bu tür toplantıların
olağanüstü toplantı olarak da adlandırılmasına karar
verilmiştir. Ancak, daha sonra 4/5/2010 tarihinde yapılan BIL
olağanüstü genel kurulunda, şirket olağan genel kurul
toplantılarının her yıl mutat olarak mayıs ayı
içerisinde toplanmasına karar verilmiş olup bu karar çerçevesinde
BILin olağan genel kurulu her yıl mayıs ayında yapılmaktadır.
Sayın Ensar Öğütün (6/5003)
esas numaralı akaryakıt ithalatına ilişkin sorusu
Ülkemizin ham petrol ithalatı 2012
yılında 143 milyon varil, 15,9 milyar dolar; 2013 yılında
136 milyon varil, 14,8 milyar dolar ve 2014 yılı Haziran ayı sonunda
da 57,3 milyon varil yani 6,2 milyar dolar civarındadır.
Ülkemizin
doğal gaz ithalatı 2012 yılında 45,9 milyar metreküp, 2013
yılında 45,3 milyar metreküp ve 2014 yılı Temmuz ayı
sonunda da 28,5 milyar metreküptür.
Ülkemizin
doğal gaz ve LPG ithalatı 2012 yılında 23,2 milyar dolar,
2013 yılında 21,2 milyar dolar ve 2014 yılı Haziran
ayı sonunda da 11,5 milyar dolardır.
Ülkemizin enerji
ithalatının yarısından daha fazlası
ulaştırma sektöründe kullanılmaktadır.
Birim petrol
bedelleri işlem gördüğü petrol borsası -Brent, Dubai vesaire- ve
ticari ilişkiler çerçevesinde yapılanmaktadır.
Bilindiği
üzere doğal gaz ithal bir enerji kaynağı olup yapılan
uluslararası anlaşmalar çerçevesinde temin edilmektedir. Doğal
gaz satış fiyatını oluşturan unsurlardan biri olan
güncel alım fiyatları, uluslararası ham petrol ve petrol ürünü
fiyatlarına endeksli formüllerle belirlenmekte ve bu bağlamda güncel
alım fiyatları geçmiş altı ila dokuz aylık ham petrol
ve petrol ürünleri fiyat ortalamasına göre hesaplanmaktır. Dolayısıyla,
ham petrol ve petrol ürünlerindeki fiyat artışı veya
azalışı doğal gaz alım fiyatlarına etki
etmektedir. Bununla beraber, doğal gaz alım maliyetlerini
doğrudan etkileyen ABD dolar kurundaki değişimler de
satış fiyatlarının belirlenmesinde etken unsur
olmuşlardır.
Doğal gaz alım satım
anlaşmaları yirmi-yirmi beş yıllık uzun dönemli
uluslararası ilişkiler açısından ekonomik ve siyasi
etkileri olan ticari akitler olup bu anlaşmaların hükümleri ticari
gizlilik içermektedir. Gizli tutulan konuların açıklanması
anlaşmaya aykırılık teşkil eder. Bu durum
gerektiğinde anlaşmanın feshi veya bu nedenle doğan
zararın giderimi gibi yaptırımlara da yol açabilir.
Anlaşmalarda yer alan fiyat maddesi de aynı gizlilik hükümlerine
sahiptir. Öte yandan, anlaşmalardaki gizlilik maddesine aykırı
durumların, alıcının veya satıcının üçüncü
şahıslarla taraf olduğu diğer anlaşmalar
açısından da ticari sıkıntılar yaratması söz
konusudur.
Ayrıca, 4646 sayılı Doğal Gaz
Piyasası Kanununun 4üncü maddesinde Ticari gizliliği olan bilgiler
kurum hariç üçüncü taraflara açıklanamaz. ve 7nci maddesinde de
Doğal gaz piyasasında faaliyet gösteren taraflar ticari yönden
hassas bilgi ve belgeleri gizli tutmakla yükümlüdür. hükümleri yer
almaktadır.
Sayın Özcan Yeniçerinin (6/5787) esas numaralı
sorusu, enerji verimliliği yüksek ürünlerin teşvik edilmesi
adına yürütülmekte olan çalışma ve projelere ilişkin. Son
yıllarda Avrupa Birliğinin çevreye duyarlı tasarım
gereklerine dair düzenlemeler ile enerji etiketleme düzenlemelerinin uygulamaya
girmesiyle elektrikli ev aletleri piyasasında enerji verimli ürünlerin
hâkim duruma gelmesi büyük ölçüde sağlanmıştır. Ancak bu
piyasa dönüşümünün tamamlanması ve özellikle de hâlen kullanımda
olan eski ve verimsiz ürünlerin daha verimli olarak yenileriyle
değişiminin hızlandırılması için, finansman
destek mekanizmalarının hayata geçirilmesi amacıyla,
Bakanlığımız koordinatörlüğünde, Birleşmiş
Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Türkiye Beyaz Eşya
Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) ve Arçelik iş birliğiyle
yürütülen Türkiyede Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü Projesi
kapsamında Türkiyede uygulanmasında yarar görülen destek modelleri
hakkında çalışmalar yapılmıştır. Bununla
birlikte, enerji verimliliği yüksek beyaz eşyalara ÖTV indirimi
sağlama konusunda Maliye Bakanlığı tarafından da bir
kısım çalışmalar yapılmaktadır.
Sayın Özcan Yeniçerinin (6/5344) esas numaralı
sorusu alternatif yakıt kullanımıyla alakalı. Alternatif
yakıt kullanımının
yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla
elektrikli araçlarda kullanılan batarya ve alternatif yakıt kullanan
araçların ana parçalarının üretiminin desteklenmesi adına
yapılan çalışmalar Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı ile TÜBİTAK tarafından beraberce
yürütülmektedir.
Sayın Ali Halamanın (6/5203) esas numaralı,
Adanaya yönelik proje ve yatırımlara ilişkin olarak da...
Geçtiğimiz yıl, Bakanlığımız, bağlı ve
ilgili kuruluşlarımız ile elektrik ve doğal gaz sektöründe
faaliyet gösteren dağıtım şirketleri tarafından Adana
ili ve çevresinde birçok yatırım gerçekleştirilmiştir.
Elektrik sektöründe kamu ve özel şirketler tarafından Adana ilimizde
2013 yılında toplam 28,9 milyon TL, 2002 ila 2013 yılları
arasında da toplam 304,4 milyon TLlik yatırım
yapılmıştır. 2002 ila 2013 yılları arasında
madencilik sektöründe 3 milyon, petrol ve doğal gaz sektöründe de özel
şirketlerle beraber toplam 148 milyon TL yatırım
yapılmıştır.
Adanada son on iki yılda enerji ve tabii kaynaklar
alanında yapılan toplam kamu yatırımı
yaklaşık 300 milyon TL olup elektrik ve doğal gaz
dağıtım şirketlerinin yatırımıyla beraber bu
miktar 455 milyon TLye ulaşmıştır.
Sayın Ensar Öğütün (6/4735) esas
numaralı, Ardahana yönelik yatırımlarla alakalı...
Geçtiğimiz yıl, Bakanlığımız, bağlı ve
ilgili kuruluşlarımız ile elektrik ve doğal gaz sektöründe
faaliyet gösteren dağıtım şirketleri tarafından birçok
yatırım yapılmıştır. Bunlardan, 2013
yılında toplam 12,5 milyon TL, 2002 ila 2013 yılları arasında
da toplam yaklaşık 78 milyon TLlik yatırım
yapılmıştır.
Ardahanda son iki yılda yapılan
yatırımların toplam tutarı -son on iki yılı da
dâhil edersek- 84,1 milyon TL olup bütün şirketlerle beraber
yaklaşık 100 milyon TLlik bir yatırım gerçekleşmiştir.
Sayın Ensar Öğütün (6/4777), (6/4786),
(6/4809), (6/4810) ve (6/4836) esas numaralı sözlü soru önergelerinde...
Bakanlığımız tarafından, başta
komşularımız olmak üzere, enerji ve madencilik alanında
iş birliği potansiyeli barındıran ülkelerle çeşitli
mutabakat zabıtları ve/veya anlaşmaları
imzalanmıştır. Önergede konu edilen illerimiz dâhil olmak üzere,
ülkemizin tamamında, enerji alanındaki potansiyel dâhilinde,
karşılıklı yarar temelinde ve uygun koşulların
sağlanması durumunda yabancı ülkelerle ileriki dönemlerde de
iş birliği geliştirilebilecek ve farklı anlaşmalar
imzalanacaktır.
Yine, Sayın Ensar Öğütün (6/5792), (6/5793),
(6/5794), (6/5795), (6/5796), (6/5797) ve (6/5798) esas numaralı
farklı sorularında
11/9/2014 tarihinde yayımlanan 6552 sayılı
Kanunla, elektrik dağıtım ve perakende satış
şirketlerinin özelleştirilmesinden önceki, TEDAŞa yani kamuya
olan tarımsal sulama borçları ile kamu kuruluşu ve belediyelere
ait borçların ödenebilmesi için büyük imkân
sağlanmıştır. Tarımsal sulama borcu olan
çiftçilerimizin kooperatif ve sulama birliklerimizin borcunu ödeyerek
devletimizle helalleşmesi için kaçırılmayacak bir fırsat
doğmuştur. 30 Kasım 2014 tarihine kadar bölgesindeki
dağıtım ya da perakende şirketine müracaat eden
çiftçilerimiz eğer borçlarını 31 Aralık 2014 tarihine kadar
tek seferde öderse sadece anaparayı ödeyeceklerdir, hiçbir gecikme
cezası ya da faiz olmayacaktır. Yine, 30 Kasım 2014 tarihine
kadar müracaat edilmesi hâlinde, senede bir kez yıl sonuna kadar
ödenebilecek şekilde, beş yıla kadar da vade yapılabilecek
ve yıllık yüzde 5 gecikme uygulanacaktır. Örneğin, 2005
tarihinde 1.000 TL borcu olan bir çiftçimiz, bu kanun çıkmasa borcunu
4.230 TL olarak ödeyecekti. İcra takibi ve mahkeme masrafları ile
borç miktarı 7-8 bin TLyi bulacaktı. Ülkemizdeki mekanizma bu.
Yapılan düzenlemeyle, 30 Kasım 2014 tarihine kadar çiftçimiz,
müracaat etmesi hâlinde, 31 Aralık 2014 tarihine kadar tek seferde ödeme
yapması durumunda sadece anapara olan 1.000 TLyi ödeyerek devletle
helalleşecektir. Çiftçimiz borcunu taksitli ödemek isterse beş
yıla kadar senede bir kez ödeme yapacak şekilde, beşinci
yılın sonunda ise 1.295 TL ödeyerek gene devletle
helalleşmiş olacaktır.
Ayrıca, yine özelleştirme öncesi TEDAŞa
borçlu olan belediyelerin ve kamu kuruluşlarının da
borçlarını ödeyebilmeleri için aynı kanunda kolaylıklar
sağlanmıştır. 31 Aralık 2014 tarihine kadar peşin
ödeme yapılması durumunda yıllık ortalama yüzde 21 gecikme
yerine yıllık ortalama yüzde 7 gecikme uygulanarak borçlar
ödenebileceği gibi, otuz altı aya kadar da iki aylık ödeme
periyotları ile 18 eşit taksitle yıllık yüzde 5lik gecikme
uygulamasıyla ödeme yapabileceklerdir.
Sayın Ali Halamanın (6/4367) esas
numaralı, Adana ve ilçelerindeki elektrik hizmetleriyle alakalı
sorusu
Konuya ilişkin Toroslar Elektrik Dağıtım Anonim
Şirketinden alınan bilgide özetle: Abonelere kaliteli ve kesintisiz
hizmet vermek amacıyla bakım, onarım ve yenileme
çalışmaları sürdürülmektedir. Adana İl Müdürlüğü
sorumluluk alanında 3.659 adet orta gerilim ve alçak gerilim
dağıtım trafosu bulunmaktadır. Bu trafolar muhtelif
zamanlarda yatırım çalışmaları doğrultusunda
tesis edilerek devreye alınmıştır. Söz konusu
trafoların kontrolleri periyodik aralıklarla yapılmakta ve
gereken durumlarda trafoların değişimi gerçekleştirilmektedir.
Sayın Arif Bulutun (6/4933) esas numaralı,
Antalyanın Serik ilçesinde yaşanan elektrik sorunlarıyla
alakalı konulara ilişkin sorusu
Yine, Akdeniz Elektrik Dağıtım
Şirketinden alınan bilgide Dağıtım bölgesinde
kaliteli ve kesintisiz hizmet vermek amacıyla mevcut trafoların ve
alçak gerilim şebekesinin yenileme çalışmalarıyla
alakalı ihaleye çıkılmış ve ihaleyi alan firmaya yer
teslimi yapılmıştır. Tesis çalışmaları en
kısa sürede tamamlanacaktır. denilmektedir.
(6/4934) esas numaralı sorusuyla Sayın Arif
Bulut Antalyanın Serik ilçesiyle alakalı benzer bir konuyu gündeme
getirmiştir ve konuya ilişkin yine Akdeniz Elektrik
Dağıtım Anonim Şirketinden alınan bilgide özetle
Bölgenin enerji aldığı trafo merkezi fideri Aksu Enerji nakil
hattının iletken tertibi 2x(3x266) patridge, Gebiz hattını
besleyen hattın iletken tertibi 2x(3x3) pigeon ve köy
gruplarının iletken tertibi de swallowdur. Aksu Enerji nakil
hattının bakım ve onarım çalışmaları ile
TEİAŞın 154 kilovolt enerji nakil hattının iletken
değişimi çalışmaları nedeniyle programlı elektrik
kesintileri uygulanmıştır. Planlı ve bildirimli elektrik
kesintileri kesinti tarihinden önce ilgili mevzuat çerçevesinde kamuoyuyla
paylaşılmaktadır. Ayrıca gerilim düşümü yaşanan
bölgeler tespit edilmiş ve yatırım programına alınarak
gerekli çalışmalar başlatılmıştır. 2014
yılı içerisinde Gebizin bütün köylerinde bakım
çalışmaları da yapılmıştır. denilmektedir.
(6/5312) esas numaralı Sayın Mehmet Ali
Susamın
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri
Yönetmeliğinin 25inci maddesi Elektrik enerjisinin yeniden
bağlanması için müşteri tarafından ödenecek
kesme-bağlama bedeli, kesme-bağlamanın dağıtım
şirketi tarafından perakende satış lisansı sahibi
tüzel kişiye bildirimini takip eden bir sonraki döneme ait ödeme
bildirimine yansıtılır. Fiilen elektriği kesilmeyen
aboneden kesme-bağlama bedeli talep edilmez. hükmünü amirdir. Bu hüküm
gereğince elektrik dağıtım şirketleri yeniden elektrik
bağlanması durumunda tüketicilerden kesme-bağlama bedeli talep
edebilirken fiilen elektriği kesilmeyen tüketicilerden kesme-bağlama
ücreti talep edemezler. Görevli tedarik şirketi ve dağıtım
şirketi uygulamalarında fiilen kesme- bağlama işlemi
yapılmadan kesme-bağlama bedelinin alındığına
ilişkin şikâyet ve bilgi edinme başvuruları EPDK
tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde incelenmektedir. Şirket
uygulamasının açıklanan mevzuata uygun
olmadığının tespiti hâlinde şirket tarafından
işlemin iptal edilmesi, söz konusu işlem nedeniyle tahsil edilen bir
bedel varsa bedelin müşteriye iadesi istenmekte ve gerekli
yaptırımlar uygulanmaktadır. Tüm dağıtım
şirketlerine kesme-bağlama bedellerine ilişkin hususlarda ilgili
mevzuat çerçevesinde uygulama yapılması gerektiği, fiilen elektriği
kesilmeyen müşteriden kesme-bağlama bedeli
alındığının tespiti hâlinde söz konusu bedelin
müşteriye iade edilmesinin gerektiği, aksi takdirde kanun
uyarınca ilgili yaptırımların uygulanabileceği
bildirilmiştir.
Sayın Alim
Işıkın (6/4596) esas numaralı, bazı illerde
doğal gaz satışına dair soruduğu soru önergesi:
Ülkemizde 2012 yılında 45,2 milyar metreküp ve 2013 yılında
45,6 milyar metreküp doğal gaz tüketilmiştir. 2012 yılında
ülkemiz doğal gaz tüketiminin yüzde 48i elektrik sektöründe, yüzde 22si
sanayi sektöründe, yüzde 20si konutlarda ve yüzde 10u da diğer
sektörlerde kullanılmıştır. 2013 yılında ülkemiz
doğal gaz tüketiminin yüzde 45i elektrik sektöründe, yüzde 25i sanayi
sektöründe, yüzde 21i konutlarda ve yüzde 9u da diğer sektörlerde
kullanılmıştır.
Doğal gaz
satışlarındaki konu edilen düzenleme il bazında değil
sayaç bazında bir düzenlemedir. Söz konusu düzenleme ön ödemeli sayaç
bulunan tüm illerde geçerli genel bir düzenlemedir. Söz konusu uygulamaya
Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri
Yönetmeliğinin Sayaç, Ölçüm ve Müşteri Şikâyetleri
başlıklı 40ıncı maddesinde değinilmektedir. Bu
kapsamda ön ödemeli sayaç kullanan bir tüketicinin bir ay içinde satın
alabileceği tüketim miktarı, aynı ilde kendisiyle benzer
müşterilerin -örneğin, bahse konu tüketici konut ise tüm konutlarda-
aynı çeyrek dönemdeki doğal gaz kullanım miktarlarının
ortalaması alınarak bulunan iki aylık tüketim miktarına
denktir. Dolayısıyla, il bazında veya tüketici bazında
sabit bir limit söz konusu değildir.
Bu düzenlemenin amaçları, fiilî tüketimi
yansıtmayan ön ödemeli sayaçlarda adil faturalandırmanın
sağlanması; doğal gaz fiyat artışları öncesi
spekülatif doğal gaz alımının
sınırlandırılması ve abonelerin finansal getiri elde
etme istekleri doğrultusunda sistemi spekülatif bir yatırım aracı
olarak kullanmalarının önlenmesi; gerek (K) faktörü düzeltmesi
gerekse kalorifik düzeltmenin karta yükleme anında yapılması
nedeniyle, sistemde gerek balans gerekse doğru değerlerle tüketimin
oluşmaması sorunun çözümlenmesi ve dolayısıyla, ön ödemeli
sayaçların piyasa oyuncularına getirdiği piyasanın
işleyişini bozabilecek söz konusu mali risklerin en aza
indirilebileceğiyle alakalı konulardır.
Diğer taraftan, ön ödemeli sayaç kullanan
sınırlı sayıda tüketicinin mekanik sayaç kullanan büyük
orandaki tüketicilerle
karşılaştırıldığında
sağladıkları avantajların adaletli bir düzeye indirilmesi
ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla,
vatandaşın lehine uygulama talep edilirken talep edilen
uygulamanın sadece belirli bir kesim vatandaşın değil, tüm
vatandaşların lehine olması için gayret gösterilmiştir. Bir
tüketicinin belirli bir şehirde bir ayda tüketeceği doğal gaz
miktarının ortalamadan büyük miktarlarda sapması mümkün
olmayıp sınırlanan miktar en fazla ortalama iki aylık
doğal gaz tüketim miktarıdır.
(6/5639) esas numaralı Sayın Ali
Halamanın sorusu
Ankara genelinde faaliyet göstermekte olan
işletmelerin iç tesisatlarında dağıtım
şirketlerinin bilgisi olmadan değişiklik yapan ve
sayaçların ölçüm kapasitesinin üzerinde tüketim yapan tüm
işletmelerin tesisatlarını mevzuata ve ilgili standartlara uygun
hâle getirmeleri gerekmektedir.
Dağıtım şirketlerinin
uygulayacakları bağlantı, güvence ve sayaç açma-kapama
bedelleri, perakende satış ve taşıma tarifeleri EPDK
tarafından belirlenmekte olup, dağıtım şirketlerinin
tarife dönemi içerisinde gerçekleştirdiği tüm işlemler göz
önünde bulundurularak belirleme yapılmaktadır.
Doğal gaz piyasası mevzuatında depozit
bulunmamakla beraber Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri
Yönetmeliğinin Güvence bedeli başlıklı maddesi doğrultusunda
dağıtım şirketi, mekanik sayaç kullanan abonelerden
abonelik sözleşmesinin imzalanması sırasında bir defaya
mahsus olmak üzere güvence bedeli alabilir. Ancak, ön ödemeli sayaç kullanan
abonelerden güvence bedeli alınmaz. Güvence bedelleri ile bunların
hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar, her yıl tarife
önerisiyle birlikte dağıtım şirketleri tarafından
EPDKya önerilir ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından da
belirlenir.
(6/5030) esas numaralı Sayın Özcan Yeniçerinin
MTA ile alakalı yaptığı sorusu önergesinde: MTA bünyesinde
konuyla ilgili olarak çalışmalar Jeolojik Unsurların Halk
Sağlığına Etkisi yani Tıbbi Jeoloji adlı proje
ve kurumların talepleri üzerine yapılan ücretli etütlerdir.
Tıbbi Jeoloji Projesinde Nevşehir iline ağırlık
verilerek çalışılmıştır. Projede yapılan
revizyonla Kırıkkale, Kırşehir, Kahramanmaraş ve Sivas
illeri de çalışmaya eklenmiştir.
Türkiye, flora ve faunaları, uluslararası
dergilerde yayınlanmakta ve uluslararası platformlarda da poster
olarak sunuşları yurt dışı ve yurt içi bilim camiasıyla
paylaşılmaktadır. Paleontoloji biriminde 2005 yılı ile
2013 yılları arasında uluslararası dergilerde toplam 37
makale ve uluslararası toplantılarda 50 bildiri ve poster
sunumları yapılmış, tanımlanan fauna ve flora bilim
dünyasıyla paylaşılmıştır. Belirtilen makalelerin
bazılarında MTA personelimiz tarafından ilk kez 1 yeni cins ve
15 yeni tür tanımlanmış olup bilim dünyasına
kazandırılmıştır.
(6/5031) esas numaralı, Sayın Özcan
Yeniçerinin yine MTA tarafından geliştirilen zemin etütleriyle
alakalı olarak
Bahse konu dönemlerde MTA tarafından yapılan
zemin etütlerinin sayısı 2005, 2007 ve 2009 yıllarında 1er
adet olmak üzere toplam 3 adet, yer altı yapıları için jeolojik
etütlerin sayısı 2003 yılında 1 adet, 2011 yılında
2 adet, 2012 ve 2013 yıllarında 1er adet olmak üzere toplam 5 adet
ve eko şev stabilite etütlerinin sayısı ise 2002, 2005, 2007 ve
2008 yıllarında 1er adet, 2009 ve 2011 yıllarında
2şer adet olmak üzere toplam 8 tanedir.
(6/5032) esas numaralı, Sayın Özcan Yeniçeri
2002 ila 2013 yılları arasında MTA tarafından 753 adet
mağara etüdü, 303 adet kuyu logu ölçümü ve 250 adet kuyu
sıcaklık ölçümü yapılmıştır.
(6/5776), (6/5777) ve (6/5778) esas numaralı,
Sayın Ensar Öğüt farklı konularda
Maden ocakları, sürekli
değişen, birçok açıdan tehlike oluşturabilecek
parametreleri barındıran bir çalışma ortamıdır.
Bu nedenle en tehlikeli iş kolu sınıfındadır. Kazaya
sebebiyet verebilecek göçük, havalandırma, yangın gazları,
kavlak, toz, elektrik, patlatma, nakliye gibi parametrelerin sürekli anlık
takip ediliyor olması, kontrol altında tutulması ve tehlike
sınırına yaklaştığı belirlenen ortam ve
koşulların uygun hâle getirilmesi için gerekli tedbirlerin iş
yerindeki yetkili organlar tarafından zamanında alınması
gerekmektedir.
İş sağlığı ve
güvenliği gibi teknik olan ve sürekli gelişen bir alanda
mevzuatın dinamik bir yapıya kavuşması çok önemlidir.
Kanunda belirtilen hükümlerin uygulanmasını düzenlemek üzere kanun
ile belirlenen sınırlar dâhilinde uygulamaların
ayrıntıları alt düzenlemelere bırakılmış ve
bu kapsamda 19/9/2013 tarihli ve 28770 sayılı Resmî Gazetede
yayımlanan Maden
İşyerlerinde İş Sağlığı ve
Güvenliği Yönetmeliği, Avrupa Birliğinin maden sektörüne yönelik
92/104/EEC ve 92/91/EEC sayılı iki temel direktifiyle Maden ve
Taş Ocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında
Alınacak İşçi Sağlığı ve Güvenliği
Önlemlerine İlişkin Tüzük temel olarak hazırlanmıştır.
Söz konusu düzenlemeyle, yer üstü ve sondajla maden çıkartılan
iş yerlerinde çalışanların sağlık ve
güvenliğinin korunması için uyulması gereken asgari şartlar
belirlenmiştir.
Mevzuatta kaçış ve yaşam odaları
hususu incelendiğinde 6331 sayılı İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanununun İşverenin
genel yükümlülüğü başlıklı 4üncü maddesinde
İşveren, çalışanların işle ilgili
sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede,
mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü
tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç
ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin
değişen şartlara uygun hâle getirilmesi ve mevcut durumun da
iyileştirilmesi gibi çalışmalar yapar. hükmüyle birlikte, Maden
İşyerlerinde İş Sağlığı ve
Güvenliği Yönetmeliğinin 8inci ve 9uncu maddelerinde
İşveren, bir tehlike anında çalışanların
çalışma yerlerini en kısa zamanda ve güvenli bir şekilde
terk edebilmeleri için uygun kaçış ve kurtarma araçlarını
sağlar ve kullanıma hazır bulundurur., İşveren,
işyerinin bütününde gerekli haberleşme ve iletişim sistemini
kurar. ve İşveren, ihtiyaç hâlinde yardım, kaçış ve
kurtarma işlemlerinin derhâl uygulamaya konulabilmesi için gerekli
uyarı ve diğer iletişim sistemlerini hazır bulundurur.
hükümleri yer almaktadır. Dolayısıyla, mevzuatta yer alan
hükümlerde iş yerlerinde önlem alınmasını temin etmek üzere
işverene çok sayıda yükümlülük verilmiş ve gelişen
teknoloji ve yeni mevzuat yaklaşımına uygun olarak
çalışma ortamında her türlü tedbirlerin alınması
gerektiği belirtilmiştir.
Bununla birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tarafından 24/09/2014 tarih ve 29129 sayılı Resmî Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe konulan Maden İşyerlerinde
İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde
birtakım yeni düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre yer
altı kömür madenleri için kaçış yolları, kaçış
yolundaki engeller, galeri yüksekliği ve eğimi, madenin jeolojik
yapısı ile kaçış yolunu aynı anda kullanacak kişi
sayısı gibi hususlar göz önünde bulundurularak bu madde
kapsamında alınacak önlemlerin gerek işletme ruhsatı
başvurusunda düzenlenen maden işletme projesinde gerekse maden
işletme projelerinin revize edilmesinde projede bulunması ve
Bakanlığımızca da onaylanmasının
sağlanması hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, Bakanlığımız
tarafından iş kazalarının önlenmesi ve faaliyetlerinin
kontrol altında tutulabilmesi açısından Madencilik Faaliyetleri
Uygulama Yönetmeliğinde düzenleme yapılarak özellikle yer altı
işletmelerinde, yer altı işletme faaliyetlerinde teknik nezaret
görevi üstlenecek maden mühendislerinde, yer altı maden
işletmelerinde en az iki yıl, yer altı kömür işletmelerinde
ise en az beş yıl deneyim şartı getirilmesi; teknik
nezaretçinin, atandığı ve sorumlu olduğu ruhsat
sahasının faaliyetlerini ve üretimlerini on beş günde, yer
altı işletmelerinde on günde, yer altı kömür işletmelerinde
ise beş günde en az bir defa denetlemesi; vardiyalı çalışan
yer altı işletmelerinde her vardiyada daimî nezaretçilerin bulundurulması
ve ruhsat sahasında birden fazla işletmeci olması, üretimin
farklı işletmeciler tarafından gerçekleştirilmesi ve bu
işletmelerde daimî nezaretçi atama şartlarının
bulunması hâlinde her işletme için ayrı ayrı daimî
nezaretçi görevlendirilmesi hüküm altına alınarak iş
kazalarının önlenmesine yönelik yaptırımların güçlendirilmesi
amaçlanmıştır. Yönetmelik en kısa sürede yayımlanarak yürürlüğe
konulacaktır.
Bakanlığımız Maden İşleri
Genel Müdürlüğü (MİGEM) ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından ilgili mevzuatlar doğrultusunda
denetimler yapılmaktadır. İş sağlığı ve
güvenliğine ilişkin denetimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından 6331 sayılı İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında
yürütülmekte, MİGEM tarafından yapılan denetimler ise Maden
Kanunu ve Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği kapsamında,
proje uygunluğunun denetlenmesi amacıyla gerçekleştirilmektedir.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda
kanun kapsamında gerekli eğitim, korunma ve müdahale düzenlemeleri
yer almaktadır.
Bakanlığımız, esas olarak,
işletme projelerinde beyan edilen ve uygun bulunan hususların yerine
getirilip getirilmediğini denetlemektedir, bu görevi yerine getirirken
verilen işletme projesindeki hususlarda projeye aykırı faaliyet
gösteren ocaklarda can ve mal güvenliğini tehdit edici bir durumu tespit
etmesi hâlinde üretim faaliyetlerini durdurmaktadır. Bu kapsamda denetim faaliyetleri
sıklaştırılmıştır. 13/10/2014 tarihi
itibarıyla, 145 adedi kömür -açık ve kapalı- ocağı
olmak üzere toplam 3.335 adet sahanın faaliyetleri Maden Kanununun
çeşitli hükümleri kapsamında durdurulmuştur.
Arkadaşlar, bu sayıyı ben tekrar etmek istiyorum:
Bu kapsamda denetim faaliyetleri sıklaştırıldı ve
13/10/2014 tarihi itibarıyla -güncel tarihle- 145 adedi kömür, hem
açık hem de kapalı olmak kaydıyla, toplam 3.335 adet
sahanın faaliyetleri Maden Kanunu çerçevesinde durdurulmuştur.
Maden ocaklarında iş kazalarının
meydana gelmemesi için dünyada tecrübe edilerek uygulamaya konulan bütün
iş güvenliği ve emniyet kuralları takip edilmek suretiyle ilgili
çalışmalar sürdürülmektedir.
Sayın Ensar Öğütün (6/5700) esas numaralı
soru önergesi
Bahse konu 2012 mali yılı itibarıyla
TEİAŞa ait dış kredi stok borcu 771 milyon 84 bin 421
TLdir. BOTAŞ tarafından 2012 yılında Tuz Gölü Yer
Altı Depolama Projesi kapsamında 100 milyon dolar Dünya Bankası
kredisi kullanılmıştır.
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün
2013 yılı kârından hesaplanan ve 2014 yılı Ekim,
Kasım ve Aralık aylarında taksitler hâlinde ödenecek toplam 190
milyon TL civarında temettü borcu bulunmaktadır. Kurumun vadesi
geçmiş borcu bulunmamaktadır.
Sayın Ensar Öğütün (6/5697) esas numaralı
Bakanlığa bağlı KİTlerle ilgili çeşitli
hususlara ilişkin soru önergesi
Bakanlığımız
bağlı kurumları olan MTA ve TAEK kamu iktisadi teşebbüsü
statüsünde bulunmamakta olup 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Kanununa ekli II sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli
kurumlar kapsamındadır. Bakanlığımız ile ilgili
KİT statüsündeki kurumların öz sermayeleri toplamı 36 milyar 882
milyon 738 bin 971 TLdir.
Sayın Ali Halamanın (6/4348) esas
numaralı soru önergesi, yine Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlardaki
engelli kadroyla alakalı.
Engelli vatandaşlarımızın iş
istihdamı konusunda Bakanlığımız tarafından
gerekli hassasiyet gösterilmekte ve imkânlar dâhilinde engelli
vatandaşlarımızın istihdamı sağlanmaktadır.
Bakanlığımız merkez teşkilatında 41 adet engelli
kadrosu bulunmakta ve hâlen 34 engelli personel görev yapmaktadır. 2014
Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı yerleştirme sonucuna göre 7
engelli personelin daha ataması yapılmıştır.
Bakanlığımız bağlı kuruluşlarında 94
engelli personel görev yapmaktadır ve hâlihazırda açık bulunan
memur statülü 12 adet engelli kontenjanı için yine sınav sonucuna
göre atama yapılmasıyla alakalı Devlet Personel
Başkanlığı nezninde 14 adet kadro için engelli
alımının yapılması planlanmıştır;
dolayısıyla bizde herhangi bir boşluğun
yaşanmasına müsaade etmeyecektir.
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4559) esas
numaralı sorusunun -yine 4/C statüsüyle alakalı, geçici personel
konusunda- cevabı:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun ilgili sayıları,
fıkraları ve bentlerinde SGK primleri farklı olarak
hesaplanmaktadır.
Ayrıca, memurların özlük hakları 657
sayılı Devlet Memurları Kanununda belirlenmekte iken
bunların sosyal ve özlük hakları, maaş tahakkukları ile
çalıştırılma esasları, ilgili sayı ve
tarihleriyle, Bakanlar Kurulu kararlarıyla beraber özelleştirme
uygulamaları sonunda bununla alakalı, esaslar da net olarak
belirlenmiştir ve her yıl Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen
ücretlerle bir mali yılda on bir ay ve yirmi sekiz günü geçmemek üzere üst
yönetici ve personel arasında yapılan sözleşme çerçevesinde
çalıştırılmaktadır.
Sayın Alim Işıkın (6/5836) esas
numaralı sorununun cevabı:
Önergede konu edilen hususlarla ilgili bir personelimize
açılan herhangi bir soruşturma bulunmamaktadır.
Yine Sayın Alim Işıkın (6/5862) esas
numaralı sorusunun cevabı:
4857 sayılı İş Kanununun 2nci
maddesine 2006 yılında eklenen ek fıkranın ilgili
bentlerinde Hizmet alımına dayanak teşkil edecek sözleşme
ve şartnamelere;
a) İşe alınacak kişilerin belirlenmesi
ve işten çıkarma yetkisinin kamu kurum, kuruluş veya
ortaklıklarına bırakılması,
b) Hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde ya da
geçici işçi olarak aynı iş yerinde daha önce
çalışmış olanların
çalıştırılmasına devam olunması yönünde hükümler
konulamaz. hükmüne göre hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilen
faaliyetlerde çalışan hizmet alımı işçileri yüklenici
firmalar tarafından işe alınmakta ve firma tarafından
işten çıkartılmaktadır.
Sayın Alim Işıkın (6/5889) esas
numaralı sorusunun cevabı:
Söz konusu dönemde mobbingle alakalı
Bakanlığımızın aleyhine açılan herhangi bir dava
bulunmamaktadır.
Yine, Sayın Alim Işıkın (6/5912)
esas numaralı sorusunun cevabı:
Söz konusu tarihlerden bu yana
Bakanlığımız merkez birimleri ile bağlı
kurumlarımızın çalışanlarından 72 personel
emekliye ayrılmıştır.
Yine, Sayın Alim Işıkın (6/5947)
esas numaralı sorusunun cevabı:
Bakanlığımız merkez birimlerine
bağlı 7 personel istifaen görevden ayrılmıştır.
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4557) esas
numaralı sorusunun cevabı:
Bakanlığımız merkez
teşkilatına ait kira ödemesi yapılan bina bulunmamaktadır.
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/4562) esas
numaralı sorusunun cevabı:
Yine, 72 adet ve bağlı kuruluşta 115 adet
servis aracıyla, ilgili personelimize servis hizmeti verilmektedir.
Ben bunu sayın heyetimizin ve Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Genel Kuruluna arz ediyorum.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Bakan.
Soru önergeleri
cevaplandırılmıştır.
Sayın Işık, sisteme girmişsiniz. Sizin
sorunuz vardı galiba değil mi?
ALİM IŞIK (Kütahya) Evet.
BAŞKAN Peki, buyurunuz.
ALİM IŞIK (Kütahya) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakana verdiği cevaplar için
teşekkür ediyorum öncelikle.
Sayın Bakan, son günlerde, geçen hafta içerisinde
Sayın Maliye Bakanının medyaya yansıyan borik asit ve
sülfürik asit tesisleri ile elektrik üretim tesislerini
özelleştireceği yönünde bir açıklaması oldu. Sizin de daha
önce defalarca medyaya yansıyan birkaç demecinizde kesinlikle bor
tesislerinin ve bor madeninin özelleştirilmeyeceği yönünde
açıklamanız var. Bu konuya bir açıklık getirebilir misiniz?
Hangi bakanın söylediklerine kamuoyu inanacak? Sayın Maliye
Bakanı mı doğru söylüyor ya da sizin söylediğiniz
doğrular Maliye Bakanlığı tarafından anlaşılmamış
mıdır? Bu konuda bir açıklama yaparsanız sevinirim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın
Işık.
Sayın Susam
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Sayın
Başkan, Sayın Bakana sormak istiyorum.
Bizim sözlü soru önergemizi Sayın Bakan
açıkladı, teşekkür ediyorum açıklamaları için ancak
şunu söyleyeyim: Bizim soruyu sorduğumuz tarih 30 Ocak 2014. Bu kesme
işlemiyle ilgili, paraların tahsilatı o zamanlar
yapılıyordu. Daha sonra yapmış olduğunuz
değişiklikle açma-kapma işi yapılmadan alınan paralardan
bu ücretin alınmaması noktasında karar çıktı. Bu
anlamıyla soruyu sorduğumuz zaman da bugünkü uygulama farklı
olduğu için, verdiğiniz yanıtları da bugünkü uygulamayla
ilgili veriyorsunuz ama sorduğumuz sorular zamanında hiç açma-kapama
işlemi olmadan aboneden para tahsilatı yapan şirketlerin
olduğunu bilginize bir kez daha sunmak istiyorum.
İkinci bir konu Somadaki faciadan sonra birçok
işletmede üretim durdu, işsizlik alabildiğine Somada şu an
yaygın. Bunun yanında şirketlerden
taşımacılık işi yapan kooperatif ve şoför
arkadaşlarımızın ciddi alacakları var. Örneğin
Kınıktan 100 bin liranın üzerinde kendi aracıyla
taşımacılık yapan, Soma kömürlerinde alacağı olan
firmalar var. Bunlar ne muhatap bulabiliyorlar ne de sorunlarının
çözümü konusunda bir adım atabiliyorlar. Bu noktada bu insanlar için
önemli olan bu paraları
Mesela bir tanesini söyleyeyim Şahabettin
Acarın Poyracıkta 54 bin lira alacağı var. Bir küçük
işletme için, bir servis taşımacılığı için
önemli paralar. Bu paraların tahsilatı konusunda Bakanlık olarak
devreye girip bu mağduriyetlerin giderilmesini sağlamada
yardımcı olmanızı rica ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Susam.
Buyurunuz Sayın Bakan.
Beş dakika süre veriyorum.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Kayseri) Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de soru
soran bütün milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum,
kamuoyunun aydınlanmasında koymuş oldukları
katkılardan dolayı. Ortada -Sayın Maliye Bakanımız
Mehmet Şimşekle- yapılan açıklamalarda herhangi bir
tenakuz, herhangi bir çelişki varmış gibi gösterilmiş
olmasını doğru bulmuyorum. Bor madeni, bu ülkede, AK PARTİ
hükûmetlerimiz zamanında özelleşmeyecek. demiştik. Ne böyle bir
hedefimiz var ne böyle bir niyetimiz var ne de böyle bir çabamız var. Bunu
belki kamuoyuyla en az on defa basın yoluyla da paylaştık. Bor
madeni, bırakın özelleşmesini -hani derler ya- sizin tapulu
malınızda, tapulu arazinizde bulunmuş olsa dahi devletindir. O
yüzden borun stratejik önemine istinaden bir hassasiyetimiz var fakat bu,
teknolojinin ve bir kısım enstrümanların bor madeninden
ayrı olarak özel şirketler tarafından
yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Hatırlasanız buradan
geçirdiğimiz bir kanun maddesinde burada kanunlaşan, bu Genel Kurulda
kanunlaşan tasarıda bununla alakalı açıklamaları da
yapmıştık.
İkinci konu -Sayın
Susamın- bu açma-kesmeyle alakalı. Ben şöyle bir cümle
kullanayım: Belki de bunun düzeltilmesinde birçok kendi iç
çalışmamız kadar, sizin yazılı soru önergesinde
sorduğunuz konunun da tesiri olmuştur. Ben bunu bu manada
yapıcı olarak buluyorum ve bunun düzeltilmiş olmasının
vatandaşımız adına, sanayicimiz adına da doğru
bir işlem olduğunu kabul ediyorum.
Burada sorulan,
dikkatinizi çekmiştir, yazılı veya sözlü soru önergelerinde
-diğer bakan arkadaşların da olduğu gibi- Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığının cevaplanmamış, süresi
içerisinde cevaplanmamış bir adet sorusu bulunmamaktadır. Her
şeyi şeffaf ve net olarak burada cevaplamaya gayret ediyoruz.
Şimdi, Somada ne
oluyor? Değerli arkadaşlar, hatırlarsanız, Somada her
birimizin bir duruş sergilemesi lazım geldiğini, işçi
sağlığı ve iş güvenliğiyle alakalı mutlaka
mesafelerin katedilmesi lazım geldiğini ama aynı zamanda orada
hayatın devam ettiğini ve -15.500 kişilik- oradaki 2 bin tane
nakliyeciyle beraber ekonominin Soma için çok önemli olduğunu ve bunun
oradaki 3 tane büyük kömür işletmesi tarafından
sağlandığını hep beraber söylemiştik. Bu bir afet
değilse mutlaka bir suç vardır ve bu suçun da ortaya
çıkması için yargı da devam ediyor, ister kamu tarafından
kaynaklansın isterse özel sektör tarafından kaynaklansın. Ancak,
bunu tespit ederken, bununla alakalı işlemler devam ederken,
eksiklerin giderilmesi hâlinde oradaki işletmelerin behemehâl üretime
geçmesi lazım geldiğini söylemiştik. Bazı arkadaşlarımız
bununla alakalı bazı popülist yaklaşımlarda
bulunmuşlardı ve o işletmelerin açılmamasıyla
alakalı burada tutanaklara geçen söylemlerde bulunmuşlardı. Biz,
şunu söylüyoruz: Önemli olan oradaki işçi kardeşlerimizin, mühendislerimizin,
çalışanlarımızın sağlığıdır
ve o sağlandıktan sonra o işletmelerin mutlaka
açılması lazım geldiğidir. Tabii ki orası üretime
geçecek ki, orası çalışacak ki Kınıktaki
nakliyecimizin de diğer nakliyeciler kooperatiflerinin de borçları
ödenmelidir. O yüzden, biz, o madenlerin- yerli kömürlerin üretilmesi
adına- mutlaka aktif hâle getirilmesi lazım geldiğini ve
buradaki yaptığımız düzenlemelerle -her birinizin özellikle
torba yasayla alakalı koymuş olduğunuz katkılarla beraber-
orada hem işçilerin hem de işverenlerin bir çalışma
huzuruyla beraber devam edebilecekleri ortamı oluşturmamız
lazım geldiğini söylemiştik. Biz, 140 metrelik -özellikle
Işıklarla alakalı- ocağın işletilmesine,
MİGEM olarak yaptığımız teftişlerde,
çalışmasına mani bir hâl olmadığını,
öncelikle 30 metre, arkasından da diğer kısımlarla
alakalı işletmeye açılmasını tavsiye ettik.
Çalışma Bakanlığımız da benzer bir şekilde
raporunu hazırlıyor ve artık orası inşallah üretime
geçmiş olacak ama önceliğimiz yine işçilerimizin
sağlığı.
Ben tekrar bu bilgileri sizlerle paylaşıyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın
Yıldız.
Alınan karar gereğince diğer denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Gençin; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporunun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
XI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe
Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Gençin; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80)
(S. Sayısı: 156)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada yer alan, Devlet Sırrı Kanunu
Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu
Raporlarının görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
2.- Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ile Adalet Komisyonu raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada yer alan, Türkiye Sağlık
Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile Kars Milletvekili Yunus Kılıç ve
Amasya Milletvekili Avni Erdemir ile 79 Milletvekilinin; Türkiye
Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporunun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Türkiye
Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Kars Milletvekili Yunus
Kılıç ve Amasya Milletvekili Avni Erdemir ile 79 Milletvekilinin;
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı
Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Raporu (1/937, 2/2229) (S. Sayısı: 615)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4üncü sırada yer alan,
Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can'ın;
Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
4.-
Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can'ın, Ceza Muhakemesi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Adalet
Komisyonu Raporu (2/2282) (S. Sayısı: 641)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
5inci sırada yer alan, Elektronik Ticaretin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile Avrupa Birliği
Uyum Komisyonu, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm Komisyonu ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu Raporlarının görüşmelerine
kaldığımız yerden başlayacağız.
5.- Elektronik
Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu, Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporları (1/488) (S.
Sayısı: 240)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
6ncı sıraya alınan Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sosyal Güvenlik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
6.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sosyal Güvenlik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/716) (S. Sayısı: 391)
(x)
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Komisyon Raporu 391 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan
konuşacaktır.
Buyurunuz Sayın Kaplan.
HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 391 sıra
sayılı bir sözleşme, teknik, sosyal hakları içeriyor. Allah
aşkına, bunu mu görüşeceğiz böylesine yoğun, bu kadar
önemli bir gündemin olduğu Türkiye'de, Orta Doğuda ve dünyada?
Bakın, Türkiye'nin taraf olduğu
sözleşmeler var, sığınmacılar hukuku diye bir şey
var, yine Cenevre Sözleşmesi diye bir şey var, savaş hukuku diye
bir şey var, insan hakları hukuku diye bir şey var ve
dış politikayla ilgili çok çok önemli konular var. Ne yapıyoruz
biz? Sosyal güvenlikle ilgili basit bir konuyu, teknik bir konuyu
görüşüyoruz, gündeme bunu almışız. Allah aşkına,
söyler misiniz
1,5 milyon Suriyeli misafirimiz var. diyorsunuz. Misafir,
hukuk statüsü olarak var mıdır dünyada bir ülkede bana söyler
misiniz, misafir diye hukuk statüsü var mıdır? Ya
sığınmacıdır ya değildir. Soydaşsa,
akrabansa ayrı bir hukuktur. Biz, asla, Şengalden gelen Ezidilere ve
Kobaniden gelenlere ne misafir gözüyle bakıyoruz ne
sığınmacı gözüyle bakıyoruz; kardeşlerimiz olarak
görüyoruz, evlerine gelmiş olarak görüyoruz. Ama bu Meclisin hukukunda 1,5
milyon Suriyeden gelen insanın adı misafirdir, misafir. Misafir,
çünkü bu sözleşme 1950de Cenevrede Birleşmiş Milletler
tarafından imzalanırken gelmiş Türkiye 1951de
imzalamış, 1961de onaylamış, 1967 Protokolüne çekince
koymuş. Ne koymuş biliyor musunuz? Avrupadan gelenler yalnız
sığınmacı olabilir. Türkiye'de başka
sınırlardan gelenler olamaz. Onun için bir tek Bulgaristandan gelen
300 bin kişiyle ilgili bir statü var, bunun dışında
Çeçenistandan gelenler dâhil. Bakın, Iraktan, Suriyeden, İrandan,
başka ülkelerden gelenlerin hiç birisinin hukuku yok. Peki, bu 1,5 milyon
insan nasıl bakılıyor? Bunların bakımı
Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliği nezdinde nasıl
yapılıyor? Yok bir şey, yani buraya bu kampların ziyareti
dahi yasak. Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliği gelip bu
kamplara dahi Angelina Jolieyle gelip Antakyada gidebilmiştir, o
girebilmiştir bir iki çadıra, onun dışında bir resmî
ziyaretle bu Meclisin milletvekilleri girememiştir. Bunca
insanımız Kobaniden, her gün tel örgülerden, mayınlardan
geçerken Meclis İnsan Hakları Komisyonu susmuştur, Meclis
Dışişleri Komisyonu susmuştur, Meclis Avrupa Birliği
Komisyonu susmuştur; hiçbirisi burada -bu Meclisin 4 tane grubu var- bunlardan
bir heyet oluşturup insan hakları hukuku açısından orada
bir inceleme yapma gereğini duymamıştır. İnsan bu
kadar gündemden kopuk olmaz, insan bu kadar hayattan kopuk olmaz, insan bu
kadar vicdandan kopuk olmaz, insan insanlıktan bu kadar kopuk olmaz.
İnsanlık direnişi yaşanıyor
Kobanide. Kobanide bir aydır değil, iki senedir IŞİDin
zulmüne karşı
Bu Orta Çağ vahşet örgütü Türkmenleri,
Ezidileri, Kürtleri, Süryanileri, Asurileri kendi öz topraklarında,
Mezopotamya topraklarında vahşice saldırılarla sadece
katletmekle kalmamış; kadın ticaretini İslamiyet adına
yapan bu köle satıcılarını, bu tecavüz, dehşet
insanlarını birileri siyaset adına korumaya
kalkmıştır. İşte IŞİDe Kobanide
insanlık direniyor. İnsanlık direniyor ki Kobanideki
direnişin
Hem Türkiyede hem Kobanide hem Orta Doğuda hem
Amerikada hem Avrupa Parlamentosunda bir tek slogan yankılanıyor;
(x) Kobani,
(x) Rojava.
deniyor çünkü orada insanlık direniyor. Bu Meclis bu insanlık
direnişinde susacak mı? Bu Meclis seyredecek mi? Bu Meclis oradaki
katliama seyirci mi kalacaktır? Bu Meclis
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Tezkereye evet
diyecektiniz, tezkereye!
HASİP KAPLAN (Devamla) Oradaki Türkmenler
saldırıya uğradığı zaman Türkmenlerin yanına
kim gitmiştir? Türkmenlerin yardımına YPG gitmiştir,
peşmerge gitmiştir, PKK gitmiştir. Türkmenlerin
karşısında bile suskun kalan bir Meclis görüyoruz burada.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Hasip, silahı al,
Kobaniye önce sen git, arkadan ben geleceğim, hadi!
HASİP KAPLAN (Devamla) Kürt halkının katliamında
sessiz kalanları görüyoruz burada.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Hasip, al silahı
Kobaniye, hadi!
HASİP KAPLAN (Devamla) Burada suskunluğu
görüyoruz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Hem tezkereye
hayır de
Sen tezkereye ilk önce evet de, evet.
HASİP KAPLAN (Devamla) Sus bakayım!
Terbiyesizlik etme konuşurken!
OYA ERONAT (Diyarbakır) Sen sus! Sensin edepsiz,
sensin terbiyesiz!
HASİP KAPLAN (Devamla) Sus! Terbiyesizliğin
gereği yok!
OYA ERONAT (Diyarbakır) Sensin terbiyesiz!
Terbiyesiz adam!
HASİP KAPLAN (Devamla) Burada bir katliamı
konuşuyoruz. Bu katliam karşısında insanlık onuru
direniyor. Bu insanlık onuru direnirken sadece Şırnaktan,
Silopiden 15 bin Ezidi yurttaşımız girdi. Şu an
Şırnak, İdil, Cizre, Mardin, Nusaybin, Midyatta, buralarda binlerce
Ezidi kardeşimize sadece bizim belediyelerimiz yardım ediyor,
Hükûmetin yardımı ulaşmış değildir.
Bakın, Kobaniden
binlerce insan geldi, Hükûmetin resmî açıklamalarına göre 160 bin.
Hükûmetin baktığı, yardım ettiği insan
sayısına bir de resmî olarak bakın. Resmî olarak Hükûmetin
kayıtlarında kayıt yok, kayıt çünkü onlar
akrabalarının evlerindeler. Ama bu Kobani direnişi,
insanlık direnişi, insanlığa ve tarihe bir destan olarak
geçecek. Bu tarihe destan olarak giren Kobani direnişi IŞİD
vahşetinin, Orta Çağ zulmünün, Orta Çağ örgütlerinin Orta
Doğuda 1 varil petrole halkları satanların mağlubiyeti ve
rezaletiyle sonuçlanacaktır, ben size bunu açık söyleyeyim. Bu
ülkenin kardeşlerini, bu ülkenin akrabalarını, bu ülkenin
komşu topraklarını 1 varil petrole satan zihniyet
karşısında bu Meclis suskun kalmıştır, bu
Meclisin milletvekilleri, partileri suskun kalmıştır. Bu
Meclisin milletvekilleri Tuzhurmatuya gidememiştir, Şengale
gidememiştir, Kobaniye gidememiştir. Halkların Demokratik
Partisinin bütün milletvekilleri her gün nöbet tutmuştur, binlerce insanla
oraya gitmiştir, binlerce insanla orada dayanışmada
bulunmuştur. Orada sivil toplum, emek örgütleri her gün gelip
dayanışmada bulunmuştur. Maalesef göstermelik bir iki ziyaretin
dışında insanlar, partiler, vicdan, insanlık suskun
kalmıştır. Bu suskunluğa isyan etmemek elde değildir.
Eğer Kobani düşerse biz Türkiyenin başına ne
geleceğini biliyoruz.
OYA ERONAT
(Diyarbakır) Ne gelecek, ne gelecek?
HASİP KAPLAN
(Devamla) Afrine de, Cizreye de, her yere de bu zalimler,
kadınları birkaç dolara satan, Ezidi kadınları köle
pazarlarında satan, Türkmen kadınlarını satan
Ve Türkmen
bir babanın Kızlarımı IŞİDciler almasın diye
zehirledim. diye AK PARTİli milletvekillerine söylediği sözler var.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Ajitasyon yapma, ajitasyon
yapma! Türkmenleri satmıyor!
HASİP KAPLAN (Devamla) Söylediği sözler var.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hasip, silahı al Kobaniye
git önce, Kobaniye, önce Kobaniye!
HASİP KAPLAN (Devamla) Şimdi, ben sizleri -bu
vicdan karşısında- hepinizi vicdana davet ediyorum. Böyle bir
vahşet örgütü karşısında, sadece ve sadece insanlık
koridoru için, vicdanı olan elini vicdanının üstüne koysun. Bu
Meclisin İnsan Hakları Komisyonu ne işe yarar? Bu Meclisin
Avrupa, Dışişleri komisyonları ne işe yarar? Bu
Meclisin, hakikaten, bu konuda alacağı bir karar yok mudur? Bu
Meclisin gidip olayları yerinde görmek, incelemek ve müdahale etmek gibi
bir yükümlülüğü yok mudur? Arkadaşlar, bu kadar vurdumduymaz
olamazsınız. Sınırlarınızda, bitişik
binanızda, komşunuzda yangın oluyorsa bundan
kurtulacağınızı sanıyorsanız hepiniz
aldanıyorsunuz.
Ama, şunu söyleyeyim: Hiç kimse 1 varil petrole Kürt
halkını ne satın alabilecek ne direnişini
kırabilecektir. Oradaki halkların, Türkmenlerin, Süryanilerin,
Asurilerin, Ezidilerin, bütün halkların evlatları artık
direnişe geçmiş durumdadır. Direniş
karşısında susmak, direnişin karşısında,
zalimlerin yanında yer almaktır. Ya zalimlerin yanında yer
alırsınız ya da haklı bir direniş içinde olanların
yanında yer alırsınız, ikinci bir yol yoktur.
Biz Meclisi böyle bir onurlu göreve davet ediyoruz. 4
parti grubunu onurlu bir göreve çağırıyorum. Gelin, Kobani
direnişinde, gelin, o şekilde dayanışmanızı
gösterin. Gelin, Meclis olarak oraya incelemelere gidelim; gelin, yerinde
görün. IŞİDin Orta Çağ zihniyetinin barbarları, kafa
kesenler, kadınları cariye diye satanlar, vahşet içinde olanlar
hangi topraktan geldi, hangi ülkeden geldi? Hangi diktatörlükler bunları
piyasaya sürdü? Bu katiller, bunlar nasıl türedi? Hangi sermaye, hangi
petrol şirketleri
Amerikanın mı, Katarın mı,
Suudinin mi? Türkiye bu ortaklığın neresinde? Gelin,
bunların muhasebesini yapalım. Gelin, bunun ne olduğunu bu halk
görsün. Gelin, bunu açık açık kamuoyuna anlatalım.
Susmayın. Durma zamanı değildir, seyretme zamanı hiç
değildir. Öyle bir gün ki bugün, bu ülkenin geleceği, bu ülkenin
birliği, bu ülkenin beraberliği, bu Meclisin de geleceği, Ankara
Meclisinin de geleceği, birlikte bu Mecliste yapacağımız
görevler, birlikte yapacağımız işler -Meclisin kuruluş
felsefesinden bundan ötesi- hepsi bunlara bağlıdır
arkadaşlar. Bunu hiç kimse yabana atmasın.
Kobani(x) boşuna söylenen bir söz
değildir. 50 koalisyon devleti bile IŞİDin
karşısında duramadı ama Kobani otuz gündür direniyor. Bu,
direniş destanıdır; bu, tarihtir, tarih. Bir halkın
mücadelesiyle, halkın yediden yetmişe toprağına sahip
çıkan mücadelesiyle IŞİDi bir tutan zihniyeti burada
kınıyorum. Böyle bir zihniyet olamaz. Kendi toprakları için,
kendi geleceği için, kendi özgürlüğü için, kendi onurlu mücadelesi
için, çocuğu için ölümüne bir direniş gösteren Kobani ile
IŞİD canavarlarını birbirine eş değer tutan bir
zihniyeti buradan, bu kürsüden kınıyorum.
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) Tezkereye niye Evet
demediniz?
HASİP KAPLAN (Devamla) - Kınıyorum çünkü
bana oy verenler kınıyor, ben de kınıyorum ve bu
vahşete karşı Mecliste onurlu dirençler görmek istiyorum.
Kadın vekillere sesleniyorum.
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) Tezkerede neredeydin?
HASİP KAPLAN (Devamla) - Ey kadın vekiller,
Türkmen kadınların, Ezidi kadınların, Kürt
kadınların, Şia Arap kadınların köle gibi,
İslamiyet adına satılması onurunuza dokunmuyor mu? Niye bir
imza kampanyası yapamıyorsunuz? Niye sesiniz çıkmıyor?
Kadınları cariye diye satıyorlar. Kadınlar niye susuyor?
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) Tezkerede ne dedin sen?
HASİP KAPLAN (Devamla) - Niye susuyor kadınlar?
Kadınlar köle ticaretinde, zulümde, vahşette niye susuyor? (AK
PARTİ sıralarından gürültüler) Niye susuyorsunuz?
Kadınsanız onurunuz varsa, insanlığınız varsa
buna ses verirsiniz.
ÇİĞDEM MÜNEVVER ÖKTEN (Mersin) Ne
alakası var!
HASİP KAPLAN (Devamla) - Ben de şunu
söylüyorum: Gelin, herkes sesini çıkarsın, herkes çıkarsın.
IŞİD zulmüne teslim olmayın. IŞİD zulmüne Meclisi esir
etmeyin. Onurlu bir direnişin yanında olalım. Türkmenlerin de
yanında olalım, Kürtlerin de yanında olalım
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli)
Ya bir şey söyleyeceğim: IŞİD Taksimde var mı,
Okmeydanında var mı, adamların arabasını
yakıyorsun, o nasıl oluyor öyle, onu anlat.
HASİP KAPLAN
(Devamla) -
Süryanilerin de, Ezidilerin de, gene herkesin yanında
olalım. Doğru duruş budur, budur onurluca duruş, bu
Meclisin yapması gereken budur, bunun dışında bir yol
yoktur arkadaşlar.
Ben size şunu
açık söylüyorum: Kobanide direniş er veya geç zaferle sonuçlanacak
ve sizinle ondan sonra gelip bu Mecliste tekrar konuşacağız.
İnsanlık sınavındayız hepimiz, bütün milletvekilleri.
İslam adına İslamın camilerini yıkan, bunların
minarelerini yıkan, türbeleri yıkan, bütün bunları yapan bir
örgüt karşısında duruş tarihidir. Ya kaybettirir ya
kazanır ya doğru yerde olursunuz ya yanlış
yoldasınız.
Meclisi insanlığa davet ediyorum ve sözlerimi
burada bitiriyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Kaplan.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal. (CHP sıralarından alkışlar)
OYA ERONAT (Diyarbakır) Tezkereye niye hayır
verdin? Tezkereye niye hayır verdin?
HASİP KAPLAN (Şırnak) IŞİD'in
önüne gidin, IŞİD'in önüne gidin.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Sana mı
soracağız niye hayır verdiğimizi, sen sus, konuşma.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Sen konuşma.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Sen konuşma.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Ben konuşuyorum, bak,
sesimi de duyuruyorum.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Niye
vermediğimizi sana anlatacak değiliz.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Sen bana Konuş
Konuşma
diyecek durumda değilsin.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Sen fazla
konuşma, fazla konuşma, fazla konuşma Oya Hanım.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen,
karşılıklı konuşmayınız, çok rica ediyorum.
OYA ERONAT (Diyarbakır) PKKnın
kaçırdığı kadınları da konuşun, PKKnın
kaçırdığı kadınları da konuşun.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Fazla
konuşma, batarsın, dibine batarsın, sus.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Ben konuşuyorum,
sesimi de duyuruyorum, sen konuşma.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Sus, konuşma,
hadi.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen, kürsüye
söz vereceğim.
Buyurunuz Sayın Tanal.
CHP GRUBU ADINA MAHMUT TANAL (İstanbul)
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Tabii, biraz önce sayın konuşmacı
Kobanide yaşanan vahşetle ilgili ve aynı zamanda Türkiye'ye
gelen sığınmacılarla ilgili, Kürt kardeşlerimizle
ilgili oradaki çadırlara kimsenin gitmediğini -insan hakkı
ihlallerinin ne boyutta olduğunu- belki heyecanlı konuşması
nedeniyle veyahut da gündem yoğunluğu nedeniyle hiçbir partinin
gitmediğini söyledi.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Hayır,
söylediğim,göstermelik
MAHMUT TANAL (Devamla) - Belki gözden kaçırdı
ama Cumhuriyet Halk Partisi olarak Genel Başkan Yardımcımız
Veli Ağbaba, Mehmet Bekaroğlu, Hüseyin Aygün milletvekilimiz, ben
Mahmut Tanal, Gaziantep Milletvekilimiz Mehmet Şeker, aynı
şekilde, İstanbul Milletvekilimiz Sezgin Tanrıkulu ve Ali
Beyle, Gaziantep milletvekillerimizle birlikte bayramın 1inci gününde
oraları ziyaret ettik ve aynı zamanda insan haklarını
ihlalleri açısından tek tek, başlıklar hâlinde bunları
rapor ettik, kamuoyuyla paylaştık. Mesela, yaşanan insan
hakları ihlali açısından, büyük bir çadıra birbirlerini
tanımayan 8-10 tane aile, aralarında herhangi bir bölme
olmaksızın tüm çoluk çocuğu, kadını,
yaşlıyı, genci aynı çadırda
barındırmaları. Olabilecek olan, insan hakkıyla
bağdaşacak olan bir husus değil.
İki:
Sınırlardan geçen kadınlar erkekler tarafından
aranıyor. Böyle bir onur ihlali, insanlık onuruyla
bağdaşmayan bir durumla karşı karşıya.
Üçüncü bir olay: Gayet
rahat, orada IŞİD terör örgütünden kaçan masum insanlar, Türkiyeye
ancak kendi mevcut elbiseleriyle gelmişler, yanlarında herhangi bir
elbise olmadığı için, su da olmadığı için
yıkanamadılar, elbiselerini değiştiremediler ve mevcut olan
o hâlleriyle duruyorlar. Verilen yemek ne? Verilen yemek: Sabah çorba,
akşam çorba, öğle zamanı çorba ve makarna veyahut da
yanında pilav veriliyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak
(AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
Yüreğin varsa, bilgin
varsa gelip konuşursun. 12 tane tır yardım götürdük, gıda.
Suruç Belediyesine teslim ettik. Ve maalesef, insan haklarının ihlali
açısından ve bunları gerçekten tek tek rapor ettik, orada
Değerli
arkadaşlar, olaya şöyle bakacaksınız: Bulgaristandan gelen
Türklerle ilgili nasıl o dönemde ilgi, alaka gösterdiysek aynı
şekilde buradan gelen Kürtlere de aynı ilgiyi, alakayı göstermek
zorundayız.
İki: Onlara misafir
diyeceksiniz, tampon bölge diyeceksiniz, tampon bölge ilan edemezsiniz
arkadaş. Tampon bölge -içinizde hukukçular vardır, eğer yine
hukukçu olmayanlar karşımıza çıkarsa onlar bir şeyler
söyleyebilir ama gerçekle alakası olmaz- seçebilmeniz için, bir: İlk
önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi uyarınca bir
kararın alınması lazım.
İki: O ülkenin
onayının alınması lazım. Bunların hiçbiri yok,
Ülkenin içerisine gelen insanları biz tampon bölgeye göndereceğiz.
diyorsunuz.
Bir: Cenevre
Sözleşmesini ihlal etmiş olursunuz.
İki: Daha geçen sene
bizim buradan, gayet rahat Meclisten geçen mülteci ve
sığınmacılarla ilgili yasayı ihlal etmiş
olursunuz. Bu açıdan, gerçekten, evet, Kobani düşmemeli. Kobanide
bir insanlık dramı yaşanıyor. Kobanide, AKPnin eliyle
IŞİD kullanılarak bölgede bir Kürt temizlik hareketi
yapılıyor aslında.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Bırak
Allahını seversen ya!
MAHMUT TANAL (Devamla) Neden bunu söylüyorum?
Bir, Ceylanpınardan iki, Akçakaleden; üç,
Nusaybinden gelen Suriyelilerin araç ve hayvanlarıyla geçişlerine
izin verdiler, Mürşitpınardan gelen Kürtlerin araç ve
hayvanlarıyla geçişlerine niçin izin verilmedi? Burada açık ve
net bir çifte standart söz konusu. Bu çifte standardı hiçbir
uluslararası sözleşme kabul etmez, imzalamış olduğumuz
sözleşmelerin hepsi tam bunun tersi; eşit muamele göstermek
zorundayız ama görebildiğimiz manzara, gerçekten orada bir dram
yaşanıyor; biraz vicdanı, biraz hukuku, biraz ahlakı olan
ülkelerin tamamının buraya destek vermesi lazım. Gün
dayanışma günüyse Kobaniyle dayanışma günü bugün
gerçekten. Aynı zamanda oradan gelen sığınmacı
kardeşlerimizin hepsi mağdur durumda, yardıma ihtiyaçları
var. Oradaki insanların rahatlığı ve huzuru Türkiye'ye de
huzur ve rahatlık getirir.
Hepinize teşekkür ediyorum.
Saygılarımı sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Tanal.
Şahsı adına Tunceli Milletvekili
Sayın Kamer Genç
Yok.
Böylece tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Soru-cevap da yok.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
VE KORE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA SOSYAL GÜVENLİK
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 1 Ağustos 2012 tarihinde Ankara'da
imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kore Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Sosyal Güvenlik Anlaşmasının onaylanması
uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Şahsı adına,
Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can
RAMAZAN CAN (Kırıkkale)
Konuşmayacağım.
BAŞKAN Konuşmuyorsunuz.
Isparta Milletvekili Recep Özel
Yok.
O zaman 1inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Söz talebi yok.
2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Şimdi, tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kore Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Sosyal Güvenlik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
|
Kullanılan oy sayısı |
: |
190 |
|
|
Kabul |
: |
190 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kâtip Üye Mine Lök Beyaz Diyarbakır |
Kâtip Üye Fehmi Küpçü Bolu |
Böylece
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
Şimdi 7nci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri
Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü İle Kore Cumhuriyeti
Ulusal Polis Teşkilatı Arasında Polis İşbirliği
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
7.- Türkiye
Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel
Müdürlüğü İle Kore Cumhuriyeti Ulusal Polis Teşkilatı
Arasında Polis İşbirliği Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/762) (S. Sayısı: 458) (x)
BAŞKAN Komisyon ve
Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 458
sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının tümü
üzerinde söz talebi yok.
Şahıslar
adına Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç konuşacak.
Buyurun Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; aslında biraz önceki uluslararası
anlaşma üzerinde söz istemiştim de ben gruplar normal olarak
sürelerinde konuşurlar zannettim, onun için büromdan bir şey almaya
gittim. Neyse önemli değil.
Değerli
milletvekilleri, dün bir helikopterimiz düştü, bu helikopterimizde 4 tane
askerimizi şehit verdik. Evvela, kendilerine Tanrıdan rahmet
diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum,
onların acılarını paylaşıyorum.
Yine, Tayyip
Erdoğanın Gümüşhanede yaptığı bir miting
dolayısıyla, hiçbir neden yokken Malatyadan götürülen ve
Bu
aslında birinci değil, bu üçüncü. Daha önce, Urfadan giden bir polis
ekibi, otobüs yolda devrilmişti, 3 polis şehit olmuştu. Sonra,
dün de şehit olmuştu 3 kişi. Bu şehit olan polislerimize de
Allahtan rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı
diliyorum.
Bunlar çok büyük
acılar arkadaşlar. Yani başkalarının çocukları
öldüğü zaman sanki birileri, bunlar evlat acısının ne
olduğunu bilmiyorlar ve alay ediyorlar insanlarla. Yani şimdi,
Rizede, Gümüşhanede, Trabzonda güvenlik görevlileri yok mudur ki
Sonra, ne gerek var Tayyip Erdoğan yani şimdi
Arkadaşlar,
bakın, geçen hafta Türkiyede devlet diye bir şey kalmadı. Üç
gün Türkiye Cumhuriyeti devleti yok oldu. İnsanlar sokağa
çıktı, bankaları tahrip ettiler. Benim ilimde, mesela, liseyi
tahrip ettiler, okulları tahrip ettiler, Cumhuriyet Halk Partisi
binasının camlarını kırdılar, Cumhuriyet Halk
Partililerin dükkânlarını tahrip ettiler ama oradaki güvenlik
görevlileri maalesef AKPyi koruyor, herkese Gitsin ötekiler, kendilerini
korusunlar. diyor, bu durumda.
Şimdi, 38 tane vatandaşımız öldü
arkadaşlar, 38 vatandaşımız ve binlerce insanımız
yaralı. Aşağı yukarı bin küsur kamu binası tahrip
edildi. Ya, şimdi, arkadaşlar, onurlu, haysiyetli, şerefli bir
siyaset âleminin olduğu yerde, siyasette iktidar gücünün
sorumluluğunu taşıyan kişiler evvela Türkiye Büyük Millet Meclisini
daha geçen hafta olağanüstü toplantıya çağırmaları
lazımdı. Yani, ülke ateş çemberine dönmüş, 38 tane
vatandaşımız ölmüş, binlerce insan yaralı; ondan sonra
Tayyip Erdoğan gidiyor Rizede, Trabzonda, Gümüşhanede miting
yapıyor; Ahmet Davutoğlu gidiyor Malatyada miting yapıyor
memlekette hiçbir şey yokmuş gibi, ondan sonra da Vay efendim, bu
insanları Cumhuriyet Halk Partisi sokağa döktü. diyor. Ya,
arkadaşlar, siz kimsiniz ya? Peki, Cumhuriyet Halk Partisi eğer
bunları sokağa döktüyse, buyurun, işte Türkiye Büyük Millet
Meclisi, getirelim buraya, eğer hakikaten bunları sokağa döken
kişiler kimlerse onları tespit edelim, hukuk sistemi var
arkadaşlar. Ama sen âciz bir Hükûmetsen, sen 38 insanın ölümünden en
ufak bir acı duymayan bir insansan, hâlâ çıkıp da kürsülerde
yiğitlik yapıyorsan ya ben sana ne diyeyim, ben senin karakterine ne
diyebilirim ki? Yani, böyle normal olarak insanlık vasfını
taşıyan insanların girişeceği bir hareket tarzı
değil arkadaşlar.
Şimdi ben AKPlilere soruyorum: Hangi olay bu
Hükûmeti sorumlu tutuyor arkadaşlar? Yani, şimdi, bakın,
İstanbulda Etilerdeki polis okulu; 32 bin dönüm arazisi var, efendim, bu
arazi çok büyük bir ranta elverişlidir. Bu polis okulunu tutuyor,
kapatıyorsunuz. Efendim, o araziyi Bilal Erdoğanın ortak
olduğu, El Kadının ortak olduğu şirkete veriyorsunuz.
Üzerine imar planı tadilatı yapıyorsunuz, yüksekliği
serbest AVM ve otel yapıyorsunuz. Ya, Türkiye, bir yandan kan
çanağına dönüyor, bir yandan bu iktidarın yaptıklarına
bakın? Arkadaşlar, bu yapılanları başka yerde yapan
bir iktidar olsa, var ya, o iktidar halkın arasında gezemez. Böyle
bir şey olur mu ya? Şimdi, bunun gibi daha neler
Efendim, Emine Erdoğanın
ağabeyinin karısına hazine arazisi veriyorlar. Bu memleketi
İşte, Zarraf denilen bir adam var biliyorsunuz. Bir
İçişleri Bakanı Senin kılına dokunurlarsa ben senin
ayaklarının altında yatarım. diyor. Efendim, bu bakanlara
şey veriyor ve getiriyor, orada devasa bir bina yapıyor, Emine
Erdoğanın gelinine bağışlıyor. Ya beyler,
efendiler, burada bu hiç mi sizi rahatsız etmiyor? Hiç mi rahatsız
etmiyor ya? Bu 38 vatandaşın ölümü hiç mi sizi rahatsız etmiyor
ya? Bu Türkiyenin kan çanağına dönmesi hiç mi sizi rahatsız
etmiyor?
HÜSEYİN FİLİZ
(Çankırı) Seni ediyor mu?
KAMER GENÇ (Devamla) Beni çok
rahatsız ediyor. Zaten vicdanı, namusu olan insanları
rahatsız eder, olmayanı zaten hiçbir şey rahatsız etmez.
Yüzüne de tükürsen Yarabbi şükür! der onlara. (CHP
sıralarından alkışlar)
O bakımdan, şimdi ne
yapıyorsunuz? Olayı bu durumdan kurtarmak için gece Abdullah
Öcalanın ayağına -helikopterle mi, uçakla- MİT
Başkanını gönderiyorsunuz ve üçüncü gün, ondan sonra oradan
birtakım talimat getirerek olayları yatıştırmaya
çalışıyorsunuz. O zaman Hükûmet siz misiniz, Abdullah Öcalan
mı arkadaş? Bir sormak istiyorum size. Ya, Ahmet Davutoğlu,
Hükûmet sen misin, Abdullah Öcalan mı? O zaman, arkadaşlar, beyler,
efendiler, bunları sizin düşünmeniz lazım. Ben önemli
değilim, biz ferdiz ama bu Türkiye Cumhuriyeti devletini on iki senedir,
on üç senedir siz yönetiyorsunuz. Bu kadar yolsuzluğun olduğu, bu
kadar hırsızlığın olduğu, bu kadar
hukuksuzluğun olduğu, devletin
tevessuh ettiği bir iktidarın sorumlusu olarak siz hiç mi
sorumluluk duymuyorsunuz? Kara Kuvvetleri Komutanı diyor ki: Türkiye ateş içinde. Peki, bu ateş içine
Türkiye nasıl getirildi arkadaşlar? Siz 2002 yılında
iktidara geldiğiniz zaman Türkiye'nin ne Suriyeyle problemi vardı ne
Irakla problemi vardı, hiçbir yabancı devletle problemi yoktu. Tayyip
Erdoğan dedi ki: Ben Arap lideri olacağım. Yahu sen kimsin,
Arap lideri olmak kim! Getirdin, ortalığı
karıştırdın, şimdi, Türkiye çok kötü bir yere gidiyor.
Bakın, beyler, böyle devam ederse siz de burada oturamazsınız,
kimse sokakta gezemez ya.
Bakın, bizim Tuncelide şimdi başladı
PKK silahlı eylemlere, birçok yerde başladı. E, ne olacak peki?
Kim bu duruma getirdi? Siz getirdiniz.
Şimdi, Tayyip Erdoğan milleti
kandırdı. Ben dedi: Çözüm süreci, çözüm süreci, çözüm süreci... Çözüm
sürecinin ne olduğu belli değil. BDPli arkadaş diyor ki, grup
başkan vekili arkadaşımız diyor: Hükûmetin çözüm paketinin
1inci sayfasını bize gösterdi. E, peki, nedir, bunu
açıklayın. Yani bu memlekette yalnız... Nedir yani, milleti
kandırmaya gerek yok. Çıkarsın, yiğitçe dersin: Benim çözüm
sürecim budur. Peki, bunu böyle yaparak siz buradan nereye gitmek istiyorsunuz?
Yarın bu Türkiye'nin her tarafına...
Arkadaşlar, İstanbuldaki olaylar ortada,
Ankaradaki olaylar ortada, İzmirdeki olaylar ortada, doğu,
güneydoğudaki olaylar ortada. Türkiye Cumhuriyeti devleti yok olmuş,
yok ortada. Peki, ne olacak yani? Bu Parlamentoda bunları
konuşmayacağız da kıytırık uluslararası
sözleşmeleri mi konuşacağız?
Bakın, bu fezlekeler meselesi, 4 bakanınız
istifa etti değil mi? Tapeler var ortada. Şimdi diyorlar ki, Tayyip
Erdoğan diyor ki: Bana darbe yapıldı. Yahu ne darbesi Tayyip
Bey? Sen yolsuzluk, hırsızlık yaptığına dair
suçüstü yakalanmışsın, bu tapeler de ortada. E, şimdi ne
darbesi ya?
Bakın, bir seneye yakın oldu soruşturma
önergesinin belgelerini ortaya çıkaramıyorsunuz. Sizin içinizde bir
grup, Soruşturma Komisyonu üyesi olan, Başkanı olan kişi
her türlü fırıldağı çeviriyor bu Soruşturma
Komisyonunun evraklarının açıklanmaması için. Herhâlde 2015
seçimlerini de atlatalım diyorsunuz, ondan sonra bu
soruşturmaları yapalım. Böyle olmaz beyler, böyle bir devlet
yönetimi işlemez. Türkiye yönetilmez bir durumdadır. Yarına
sokaklar insan leşiyle dolacaktır. Ben bunu görüyorum, siz de görmek
zorundasınız, görüyorsunuz da zaten. Siz, yarın öbür gün
çıkacak mısınız sokaklara? Bu kadar
hırsızlıkları, yolsuzlukları örtmek suretiyle
çıkaracak mısınız? Aklın, bilimin yolu birdir. Hepimiz
toplanalım -bu memleketi asgari hangi koşullarla- iç
barışı sağlayacak bir ortamı yaratalım. Yoksa ki
her şeyi inkâr et, efendim, ondan sonra suçu başkasının
üzerine at ve yolsuzlukların üstünü ört. Böyle bir şey olmaz,
bunları örtemezsiniz.
Burada, bakın, Türkiye Cumhuriyeti devletinin
milletvekilleri olarak bu kürsüde göreve başladığımız
zaman yemin ettik. Bu yeminimizin gereğini yerine getirelim
arkadaşlar. Böyle bir şey olur mu? Bu devlet bu kadar sorumsuzca
yönetilir mi? Bu kadar insan katledilirken siz nasıl vicdan içinde burada
oturuyorsunuz? Hiç mi sizde insanlık sevgisi denen bir sevgi yok ya! Onun
için, sizi görev yapmaya davet ediyorum.
Saygılar sunuyorum.(CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Genç.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Buyurun Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Efendim, madde 69a
göre, temiz olmayan bir dille grubumuza, Cumhurbaşkanımıza
hakarete yönelik sözler kullandığı için söz istiyorum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Hakaret
yok efendim.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Var efendim.
BAŞKAN Ne söyledi hakaret olarak?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya)
Fırıldaklar dedi, Fırıldak çeviriyorsunuz. dedi.
YILDIRIM M. RAMAZANOĞLU (Kahramanmaraş)
Hırsız dedi, hırsız.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bostancı. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
VIII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
2.- Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın, Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin 458 sıra sayılı Kanun Tasarısının tümü
üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Değerli
arkadaşlar, Kamer Beyin konuşmasını takip etmekte
şahsen ben zorlanıyorum. Sürekli sıçramalar yapan bir dille
konuştuğu için, konudan konuya atladığı için gerçekten
neden bahsediyor, neyi eleştiriyor, bunu takip etmekte hakikaten zorlanıyorum
ve cevap verirken de neye, hangisine, nasıl cevap vermek lazım
geldiği hususunda bir karmaşa yaşıyorum. Eminim sizler de
öylesinizdir. Biraz kafası kuantum fiziğine uygun bir şekilde
işliyor.
38 vatandaşımızın hayatını
kaybettiğinden bahsetti ancak buna üzüldü mü, sevindi mi, anlatım
tarzından çok anlayamadım ben. Elbette, üzüldüğünü varsaymak
isterim, bu ülkenin bir vatandaşı. Ama peşinden, sözlerine
dikkat edin, tutanaklarda var, Sokaklar insan leşiyle dolacak. diye
bahsederken -insan leşiyle, dikkat edin- buradaki iştahın
farklı bir siyasal iştah olduğuna dair bir arka planın
kendi konuşmalarına eşlik ettiğini görüyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
GÜRKUT ACAR (Antalya) Yapma, ayıp ediyorsun, çok
ayıp ediyorsun.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) Kamer Bey
aklıma gerçekten bir ayetikerîmeyi getiriyor, Diyorlar ki: Yüce Allah
bir sivrisineği yaratmış olmakla ne murat etmiş olabilir?
O ki bir sivrisinekle kimilerini doğru yoldan çıkarır,
kimilerini doğru yola getirir. Hakikaten bu hayatta her şeyin bir
anlamı vardır; sivrisineklerin, böceklerin, insanların,
kahramanların, azizlerin ve alçakların.
Teşekkürler. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın
Bostancı.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan
BAŞKAN Bir dakika, sessiz olursanız
KAMER GENÇ (Tunceli) Bana hakaret etti. Efendim, siz de
dinlediniz, diyor ki: Sivrisinekleri Tanrı niye yarattı? Ayetikerîme
var. Ben niye o ayetikerîmenin geldiğini kendisine izah etmek istiyorum.
BAŞKAN Anlamadım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sivrisineğe benzetti yani
beni. Efendim, yani çok açıkça
BAŞKAN Şahsınıza bir şey
söylemedi Sayın Genç. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) Söyledi, söyledi.
BAŞKAN Yani sizi sivrisineğe mi benzetti
diyorsunuz?
KAMER GENÇ (Tunceli) O inançta mısınız,
bana söylemedi mi?
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Genç.
Yeni sataşmalara yol açmayınız.
3.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, Amasya Milletvekili Mehmet Naci
Bostancının sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu arkadaşımız ayetikerîmeden
bahsediyor; ayetikerîmeden bahsetmek için insanın içinde Allah korkusu
olacak, sizin içinizde Allah korkusu yok. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
RECEP ÖZEL (Isparta) Sende var mı Allah korkusu?
KAMER GENÇ (Devamla)
Hırsızlığı örtbas ediyorsunuz,
yaptığınız her türlü yolsuzluğu örtbas ediyorsunuz,
vatandaşın hakkına, hukukuna el uzatıyorsunuz, devletin
arazisini alıp da kendi Başbakanınızın,
bakanlarınızın mülküne terk ediyorsunuz. Yahu, işte
söyledim, İstanbuldaki polis okulunu söyledim, daha neler söyleyeyim?
Tayyip Erdoğanın oğlu
TÜRGEV vakfına Türkiye'nin kaç
ilinde hazine arazisi bedelsiz olarak bağışlandı? Tayyip
Erdoğan -kaç milyar lira- 1,5 milyar lira örtülü ödeneğe para verdi,
Cumhurbaşkanlığına aday oldu, Anayasayı askıya
aldı, kanunları askıya aldı, Başbakanlık örtülü
ödeneğini kullandı, devletin uçağını kullandı,
devletin bütün imkânlarını kullandı ve
karşısındaki bütün güçleri yok ederek
Cumhurbaşkanlığı seçimine girdi. Böyle bir
Cumhurbaşkanlığı seçimi olur mu? Allah korkusu içinde olan,
kanun korkusu içinde olan ve insanlık onurunu taşıyan hiçbir
kimse kanunlara riayetsizlik etmez, yetim hakkına el uzatmaz, yetim
hakkını yemez, devlet malına el uzatmaz.
Şimdi, ayetikerîmeden bahsediyorsunuz. Peki, bu
ayetikerîmeden bahsediyorsanız, burada, bu fezlekelerde yapılan
yolsuzlukları niye bu kadar uzatıyorsunuz, niye getirip de bunlardan
hesap sormuyorsunuz? Bütün mesele
Yolsuzlukları örtmenin arkasında
kalkan parmakta ayetikerîmeyi ağzına alma hakkı yoktur.
Sonra, bana ne dersen de, senin kapasiten beni
değerlendirmeye müsait değil çünkü senin bilgin
Sen iktidar partisi
uğruna her şeyi feda edebilirsin.
Teşekkür ederim, saygılar. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Genç.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan
BAŞKAN - Sayın Baluken, siz
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan, demin Sayın Kamer Genç konuşması
sırasında şahsımla ilgili, çözüm süreciyle ilgili yol
haritasının birinci sayfasını gördüğümü ifade eden bir
söylem kullandı.
BAŞKAN Öyle mi, sizin adınızı
söyledi mi?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Evet.
Onu düzeltmek istiyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Evet, söyledim efendim. Grup
Başkan Vekili böyle bir açıklama yaptı.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Tabii, tabii, söyledi.
BAŞKAN Tamam.
Buyurunuz Sayın Baluken.
4.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken'in, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin 458
sıra sayılı Kanun Tasarısının tümü üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Teşekkür
ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Basına yapmış olduğumuz
açıklamada Yol haritasının ya da çözümle ilgili bir
planlamanın birinci sayfasını ya da kapağını
gördük. gibi bir şey söylemedik. Söylediğimiz şey şudur:
Şu anda yürüyen müzakere süreciyle ilgili bir yol haritasının
taslağı bizimle paylaşıldı ancak bunun içeriği,
detayları, Kürt meselesinin çözümüyle ilgili, Türkiyenin
demokratikleşmesiyle ilgili yapılacak olan yasal düzenlemeler ve
diğer detaylar hakkında çalışmaların devam
ettiği, bu çalışmalar bittikten sonra bizimle paylaşılacağı
ifade edildiği hususudur. Böyle küçümseyerek Yok, birincisi
sayfasını gördüm, kapağının
başlığını gördüm. gibi şeyler her şeyden
önce sizin siyasi anlayışınıza yakışmaz. Biz
özellikle son dönemde Cumhuriyet Halk Partisinin bu konudaki
girişimlerini, yoğun çabasını, Kobaniyle ilgili tutumunu
son derece anlamlı buluyoruz.
Çözüm süreciyle ilgili söyleyeceğimiz şey
şudur: Şu anda bir müzakere masası var ve biz bu müzakere
masasında yüz yıllık bir meseleyi çözmek istiyoruz. Ancak bu
müzakere masasının şu anda haritası da, yolu da Kobaniden
geçiyor çünkü bu çözüm süreci hem içeride Kürtlerle barışı hem de
Orta Doğuda Türkiyenin antikürt politikalarından vazgeçmesini,
Kürtlerle beraber global bir politika oluşturmasını öngörüyor.
Dolayısıyla, çözüm süreciyle ilgili önümüzdeki dönemlerde -hepimiz
yakından takip ediyoruz- bizim temennimiz Türkiyenin Kürtlerle birlikte
hareket ederek bu çözüm sürecini kalıcı barışa
ulaştırmasıdır. İrade devam ettiği sürece de
Halkların Demokratik Partisi olarak bu konuda gerekli olan her türlü
sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Baluken.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, müsaade
ederseniz
Sayın Baluken benim saygı duyduğum bir
arkadaşımdır. Beni yanlış anlamış yani ben
küçümsemedim. Sayın Baluken dedi ki: Bize bir sayfa gösterdiler. Ben de
dedim ki: O sayfayı hepimize göstersinler yani, onun için, o anlamda
söyledim.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Taslak deyince birinci
sayfa anlaşılmaz.
BAŞKAN Tamam, anlaşıldı efendim.
XI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
7.- Türkiye
Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel
Müdürlüğü İle Kore Cumhuriyeti Ulusal Polis Teşkilatı
Arasında Polis İşbirliği Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/762) (S. Sayısı: 458)
(Devam)
BAŞKAN Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.35
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.43
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ (Bolu), Mine LÖK BEYAZ
(Diyarbakır)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 3üncü Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
458 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İLE KORE CUMHURİYETİ ULUSAL POLİS TEŞKİLATI
ARASINDA POLİS İŞBİRLİĞİ MUTABAKAT ZAPTININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 3 Eylül
2012 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti İçişleri
Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile Kore Cumhuriyeti
Ulusal Polis Teşkilatı Arasında Polis İşbirliği
Mutabakat Zaptının onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik cihazla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur, beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.47
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.54
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ (Bolu), Mine LÖK BEYAZ
(Diyarbakır)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 3üncü Birleşiminin Beşinci Oturumunu
açıyorum.
458 sıra sayılı Kanun
Tasarısının tümünün açık oylamasında toplantı
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi tasarının tümünü tekrar açık
oylamaya sunacağım.
Oylama için üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel
Müdürlüğü ile Kore Cumhuriyeti Ulusal Polis Teşkilatı
Arasında Polis İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
|
Kullanılan oy sayısı |
: |
188 |
|
|
Kabul |
: |
188 |
|
|
|
: |
|
|
|
Kâtip Üye Mine Lök Beyaz Diyarbakır |
Kâtip Üye Fehmi Küpçü Bolu |
Böylece, tasarı kanunlaşmıştır.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul)
Sayın Başkan, efendim, oy pusulası var mı elektronik oylama
dışında? Sayın Başkan, oy pusulalarını bir
kontrol edebilir miyiz, burada mı acaba?
BAŞKAN Ettim efendim, ettim.
8inci sırada yer alan, Dünya Sağlık
Örgütü Avrupa Bölge Ofisi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Türkiyede Bir DSÖ Ülke Ofisi Kurulmasına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
8.- Dünya
Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Türkiyede Bir DSÖ Ülke Ofisi Kurulmasına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 578)
BAŞKAN - Komisyon yok.
Ertelenmiştir.
9uncu sıraya alınan Türkiye Cumhuriyeti
Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü
Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
9.- Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık
Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/769) (S.Sayısı: 462) (X)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 462 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz talebi yok.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ SAĞLIK
BAKANLIĞI VE DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ AVRUPA BÖLGE OFİSİ
ARASINDA İKİ YILLIK İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASI (2012-2013)NIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) Türkiye Cumhuriyeti adına 11
Eylül 2012 tarihinde imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Sağlık
Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi
Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşması
(2012-2013)nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi yok.
1inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi yok.
2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi yok.
3üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik cihazla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık
Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
|
Kullanılan oy sayısı |
: |
189 |
|
|
Kabul |
: |
189 |
|
|
|
|
|
|
|
Kâtip Üye Mine Lök Beyaz Diyarbakır |
Kâtip Üye Fehmi Küpçü Bolu |
Böylece tasarı kanunlaşmıştır.
10uncu sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık Alanında
İşbirliğine Dair Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
10.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Ek Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/783) (S. Sayısı: 483) (x×)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 483 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE YEMEN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA
SAĞLIK ALANINDA İŞBİRLİĞİNE DAİR EK
PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 11 Şubat 2013 tarihinde Sanada
imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Ek
Protokolün onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN 1inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 2nci
madde kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN 3üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik cihazla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Ek Protokolün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylam[1]a sonucu:
|
Kullanılan oy sayısı |
: |
190 |
|
|
Kabul |
: |
190 |
|
|
|
: |
|
|
|
Kâtip Üye Mine Lök Beyaz Diyarbakır |
Kâtip Üye Fehmi Küpçü Bolu |
Böylece
tasarı kanunlaşmıştır.
Şimdi 11inci sırada yer alan Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında
İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
11.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında
İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/760) (S. Sayısı: 456)(X)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 456 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz talebi? Yok.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE CİBUTİ
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA SAĞLIK VE TIP
BİLİMLERİ ALANLARINDA İŞBİRLİĞİNE
DAİR ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 6 Aralık 2012 tarihinde
Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında
İşbirliğine Dair Anlaşmanın onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN 1inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci Maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN 2nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
BAŞKAN 3üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tasarının tümü açık
oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik
cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Açık oylama için üç dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında
İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporunun açık oylama sonucu:
|
Oy sayısı |
: |
189 |
|
Kabul |
: |
189(X) |
|
|
|
|
|
Kâtip Üye Mine Lök Beyaz Diyarbakır |
Kâtip Üye Fehmi Küpçü Bolu |
Böylece, tasarı kanunlaşmıştır.
12nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti
Sağlık Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Sağlık
Bakanlığı Arasında Sağlık Alanında
İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlıyoruz.
12.- Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti
Sağlık Bakanlığı Arasında Sağlık
Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/391) (S. Sayısı: 31)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Sayın
milletvekilleri, bundan sonra da Komisyonun hazır bulunamayacağı
anlaşıldığından, alınan karar gereğince, kanun
tasarı ve teklifler ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için 15 Ekim 2014 Çarşamba günü saat
14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 20.19
(x) Sözlü soru önergeleri Genel Kurulda okunmamış olup tutanağa eklidir.
(x) 391 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
(x) Bu bölümlerde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan bir kelime ifade edildi.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 458 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(X) 462 S.Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x×) 483 S.Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(X) 456 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(X) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.