TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
51inci
Birleşim
4
Şubat 2015 Çarşamba
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.-
GELEN KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMA
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Karabük Milletvekili Osman Kahvecinin,
Karabük iline yapılan yatırımlara ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Afyonkarahisar Milletvekili Kemalettin
Yılmazın, kapatılan belde belediyelerinde
karşılaşılan sorunlar ve çözüm yollarına ilişkin
gündem dışı konuşması
3.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutanın, Artvin ilinin Yusufeli ilçesinde kamulaştırmadan
kaynaklı yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı
konuşması ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Çanakkale Milletvekili Ali
Sarıbaşın, Çanakkale-İzmir duble yolunun neden
çöktüğünü ve sorumlular hakkında soruşturma açılıp
açılmadığını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
2.- İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen
Öğütün, DİSKe bağlı BİRLEŞİK
METAL-İŞ Sendikası işçilerinin
başlattığı grevin millî güvenlik gerekçesiyle
yasaklanmasına ilişkin açıklaması
3.- Ardahan Milletvekili Orhan Atalayın,
İskilipli Atıf Hocanın 89uncu ölüm yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
4.-
Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, Burdurun Tefenni ilçesinin
Hasanpaşa köyünde yapılan Yünüm-Böğet ve Çoban Bayramı
Kültür Şenlikleriyle ilgili sergiye bütün milletvekillerini davet
ettiğine ve Burdurdaki orman köyü kooperatiflerinin durumuna ilişkin
açıklaması
5.-
İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğanın, İstanbulda üçüncü
havaalanı ve üçüncü köprü çalışmalarının çevreyi ve
doğayı olumsuz etkilediğine ilişkin açıklaması
6.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Balıkesirin Ayvalık
ilçesinin Karaayıt köyünde bulunan maden sahasından sızan
zehirli sular konusunda Hükûmetin tedbir alması gerektiğine
ilişkin açıklaması
7.-
Erzincan Milletvekili Muharrem Işıkın, Erzincan Pir Sultan
Abdal Kültür Derneği yöneticisi Hasan Sınırtaşın tutuklanması
konusunda yetkilileri duyarlı olmaya çağırdığına
ilişkin açıklaması
8.-
Gaziantep Milletvekili Derya Bakbakın, kadın sorunlarıyla
ilgili yapılan çalışmalara ilişkin açıklaması
9.- Çankırı Milletvekili İdris
Şahinin, İskilipli Atıf Hocanın 89uncu ölüm yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
10.- Diyarbakır Milletvekili Cuma
İçtenin, Celal Güzelsesin 56ncı ve İskilipli Atıf
Hocanın 89uncu ölüm yıl dönümlerine ilişkin
açıklaması
11.- Muğla Milletvekili Nurettin Demirin,
Isparta Kızılay Kan Bağışı Merkezi Müdürü Doktor
Şerafettin Kılınçelin görevden alınmasına ve
tıpta uzmanlık sınavlarının neden yazılı
olarak yapılacağını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
12.- Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmazın,
Burdurun Tefenni ilçesinin Hasanpaşa köyünde yapılan
Yünüm-Böğet ve Çoban Bayramı Kültür Şenlikleriyle ilgili sergiye
bütün milletvekillerini davet ettiğine ilişkin açıklaması
13.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
Tokatın Zile ilçesinin sorunlarına ilişkin açıklaması
14.- Çorum Milletvekili Salim Uslunun,
İskilipli Atıf Hocanın 89uncu ölüm yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
15.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, Ardahan
Milletvekili Orhan Atalay, Çankırı Milletvekili İdris
Şahin, Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ve Çorum Milletvekili
Salim Uslunun yaptıkları açıklamalarındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
16.- Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünalın, Ankara Milletvekili Levent Gökün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
17.- Ankara Milletvekili Levent Gökün,
Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünalın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
18.- Samsun Milletvekili Ahmet Yeninin, BDDK
tarafından Bank Asyanın yönetiminin değiştirilmesine
ilişkin açıklaması
19.- Muğla Milletvekili Tolga Çandarın,
Muğlada bulunan 3 termik santralin özelleştirilmesine ve Milas
Şenköydeki Horasanlı Şeyh Bedrettin Türbesi için Kültür ve
Turizm Bakanlığı tarafından gönderilen paranın
akıbetini öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
20.- Yalova Milletvekili Temel Coşkunun,
İskilipli Atıf Hocayı rahmetle andığına ve
Yalovada şiddetli lodos ve fırtına nedeniyle zarar gören
üreticilere gereken destek ve yardımın yapılacağına
ilişkin açıklaması
21.-
Bolu Milletvekili Ali Ercoşkunun,
Bolu Milletvekili Tanju Özcanın 683 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 27nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.-
BDP Grubu adına, Grup Başkan
Vekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın, lösemili çocukların ve ailelerinin
yaşadığı sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1191)
2.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 27
milletvekilinin, Kırklarelinde sel ve taşkın felaketi
yaşanmasında DSİnin ihmallerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1192)
3.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu
ve 22 milletvekilinin, taksi ve minibüs esnafı ile
çalışanlarının sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1193)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- AK PARTİ Grubunun, gündemdeki sıralama
ile bastırılarak dağıtılan (11/43) esas numaralı
Gensoru Önergesinin, 5 Şubat 2015 Perşembe günkü gündemin Özel
Gündemde Yer alacak İşler kısmına alınmasına ve
gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerinin
aynı birleşimde yapılmasına, Genel Kurulun bu
birleşiminde başka bir iş görüşülmemesine ve gensoru
önergesinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
çalışmalarını sürdürmesine; Genel Kurulun 4 Şubat 2015
Çarşamba günkü birleşiminde 565 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışmalarına devam etmesine
ilişkin önerisi
VIII.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A)
Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.-
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş
Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının;
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik
Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin
Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
2.-
Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı:
287)
3.-
Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı ve
Adalet Komisyonu Raporu (1/742) (S. Sayısı: 616)
4.-
Türkiye Cumhuriyeti ve Ürdün Haşimi Krallığı Arasında
Hükümlülerin Nakline Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/740) (S. Sayısı: 425)
5.-
Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Kars Milletvekili
Mülkiye Birtanenin; Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhanın; Kocaeli
Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu
(1/1012, 2/423, 2/2309, 2/2481) (S. Sayısı: 683)
6.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Malezya Hükümeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/945) (S. Sayısı: 664)
7.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik
Meksika Devletleri Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının ve Eki
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/933) (S.
Sayısı: 623)
8.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Birleşik
Meksika Devletleri Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/944) (S. Sayısı: 660)
9.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik
Meksika Devletleri Hükümeti Arasında Gümrük Konularında
Karşılıklı İdari Yardım ve Bilgi
Paylaşımı Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/934) (S. Sayısı:
632)
10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kolombiya
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 404)
11.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Arjantin
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Ülkeleri Arasında Hava
Hizmetlerine İlişkin Hava Ulaştırma
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/727) (S. Sayısı: 405)
12.- Türkiye Cumhuriyeti ve Federatif Brezilya
Cumhuriyeti Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/575) (S.
Sayısı: 253)
13.-
Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya Federatif Cumhuriyeti Arasında Ceza
İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/579) (S. Sayısı: 254)
14.-
Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya Federal Cumhuriyeti Arasında Diplomatik
Misyon ve Konsolosluk Görevlilerinin Aile Üyelerinin Kazanç Getirici
İşlerde Çalışmalarına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/457) (S.
Sayısı: 283)
15.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Savunma Sanayi İş Birliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/706) (S. Sayısı: 378)
16.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Şili
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük Konularında
İşbirliği ve Karşılıklı Yardım
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/777) (S. Sayısı: 472)
17.- Kültürel İfadelerin
Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi
Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/292) (S.
Sayısı: 54)
IX.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun, Kocaeli Milletvekili Haydar
Akarın 378 sıra sayılı Kanun Tasarısının
2nci maddesi üzerinde şahsı adına yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
2.-
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın,
Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
X.- OYLAMALAR
1.-
(S. Sayısı: 425) Türkiye Cumhuriyeti ve Ürdün Haşimi
Krallığı Arasında Hükümlülerin Nakline Dair
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısının oylaması
2.-
(S. Sayısı: 683) Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının oylaması
3.-
(S. Sayısı: 664) Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Malezya Hükümeti Arasında Serbest Ticaret
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının oylaması
4.- (S. Sayısı: 623) Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti Arasında Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının ve Eki
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
5.- (S. Sayısı: 660) Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti Arasında Hava
Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
6.- (S. Sayısı: 632) Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti Arasında Gümrük
Konularında Karşılıklı İdari Yardım ve Bilgi
Paylaşımı Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
7.- (S. Sayısı: 404) Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Kolombiya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava
Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
8.- (S. Sayısı: 405) Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Arjantin Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Ülkeleri
Arasında Hava Hizmetlerine İlişkin Hava Ulaştırma
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının
oylaması
9.- (S. Sayısı: 253) Türkiye Cumhuriyeti
ve Federatif Brezilya Cumhuriyeti Arasında Hükümlülerin Nakli
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısının oylaması
10.- (S. Sayısı: 254) Türkiye Cumhuriyeti
ile Brezilya Federatif Cumhuriyeti Arasında Ceza İşlerinde
Karşılıklı Adli Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının
oylaması
11.- (S. Sayısı: 283) Türkiye Cumhuriyeti
ile Brezilya Federal Cumhuriyeti Arasında Diplomatik Misyon ve Konsolosluk
Görevlilerinin Aile Üyelerinin Kazanç Getirici İşlerde
Çalışmalarına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının
oylaması
12.- (S. Sayısı: 378) Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi
İş Birliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının
oylaması
13.- (S. Sayısı: 472) Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük
Konularında İşbirliği ve Karşılıklı
Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
XI.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın, Bakanlığın akreditasyon
uyguladığı basın organlarına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/58683)
4 Şubat 2015 Çarşamba
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma Saati:
14.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER:
Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Dilek YÜKSEL (Tokat)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 51inci
Birleşimini açıyorum.
III - YOKLAMA
BAŞKAN
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç
dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, Karabük iline yapılan yatırımlar
hakkında söz isteyen Karabük Milletvekili Osman Kahveciye aittir.
Buyurunuz
Sayın Kahveci.
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Karabük
Milletvekili Osman Kahvecinin, Karabük iline yapılan
yatırımlara ilişkin gündem dışı
konuşması
OSMAN KAHVECİ
(Karabük) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karabükün
yatırımları üzerine gündem dışı söz
almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Karabük, cumhuriyetimizin ilk
yıllarındaki ağır sanayi hamlelerinden birisi olan demir
çelik fabrikalarının kuruluşuyla doğmuş,
gelişmiş bir cumhuriyet şehridir. On iki yıllık AK
PARTİ iktidarlarıyla ülkemizin her alanında yaşanan büyük
değişim ve gelişim Karabükümüzde de yaşanmaktadır. Bu
dönemde, Karabükte, eğitimden sağlığa, ulaşımdan
turizme kadar her alanda yatırımlar yapılmış ve
bunların büyük bir kısmı hizmete sunulmuş, bir
kısmının da inşaatı proje ve ihale
aşamasında devam etmektedir. Bu yatırımların toplam
tutarı 3 milyar lirayı aşmıştır; bunun sonucu,
Karabük göç alan illerimizden birisi hâline gelmiştir.
AK PARTİ
iktidarlarından evvel özelleştirmeyle kapanma noktasına gelen
KARDEMİR, AK PARTİ hükûmetlerinin ekonomideki
başarılarıyla birlikte ayağa kalkmış,
kapasitesini 750 bin tondan 3 milyon tona çıkaran, 1 milyarın
üzerinde yeni yatırımlar yapan ve 6.500 kişiyi istihdam eden dev
bir kuruluş hâline gelmiştir. Bu dönemde, Karabükün dış
ticaret hacminde 23 kat, ihracatında ise 16 kat artış
gerçekleşmiştir. Sanayi kentlerinin önemli sorunlarından birisi
olan hava kirliliği, şehrimize getirilen doğal gaz sayesinde
sorun olmaktan çıkmış, doğal gaz kullanım oranı
yüzde 95lere çıkmıştır. Yine bu dönemde, Karabük
halkı su temini ve sertlik giderme tesisleriyle kaynak suyu kalitesinde
içme suyuna kavuşmuş ve içme suyu sorunu 2040 yılına kadar
çözülmüştür.
Eğitim
alanında Karabüke 500ün üzerinde yeni derslik yapılmış,
eğitimde Karabük Türkiye ortalamasının üzerinde bir konuma
yükselmiştir. Yine bu dönemde, ilimiz, merkez ve her ilçesinde inşa
edilen yüksekokullarıyla, 14 fakülte, 11 yüksekokul ve 42 bin
öğrencisiyle yeni bir üniversiteye kavuşmuştur.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; ilimizde sağlık
alanında 150 milyon liranın üzerinde bir yatırım
gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, Karabüke 450 yatak kapasiteli tıp
fakültesiyle birlikte modern bir eğitim ve araştırma hastanesi
yapılmış ve hizmete sunulmuştur. İlçelerimizde yeni
hastane yapımı çalışmaları devam etmektedir.
Ayrıca, ağız ve diş sağlığı hastanesi
yapımına da bu yıl başlanacaktır.
Duble yollar büyük
ölçüde bitirilmiş, Karabük çevre yolu projelendirme
çalışmaları başlatılmıştır. Demir
yolunda rehabilitasyon çalışmaları son aşamaya
getirilmiştir ve önümüzdeki yıldan itibaren Ankara-Karabük-Zonguldak
hatlarında hızlandırılmış tren seferleri
başlayacaktır. Bölgenin en önemli ihtiyaçlarından birisi olan
Filyos Limanı yapımına start verilmiş, altyapı
çalışmaları ihale edilmiş ve yer teslimi süreci
başlamıştır.
Spor alanında
220 milyon lira yatırım yapılmış, bazı
yatırımlar hâlen devam etmektedir. Olimpik yüzme havuzu
bitirilmiş ve hizmete sunulmuştur. Karabükün yıllardır
beklediği Keltepe kayak tesisi de bu yıl yatırım
programına alınmış ve ihale süreci
başlamıştır.
Karabükte
gelişen ve hızla artan sanayi yatırımları nedeniyle 3
bin dönümlük il organize sanayisi de dolmuştur. Yeni yatırımlar
için endüstri bölgesine ihtiyaç olmuş ve tespit edilen yer
Bakanlığımızın görüşüne sunulmuştur.
Karabükte
tarım ve hayvancılık alanında da büyük gelişmeler
yaşanmaktadır. Bu amaçla, 2 adet baraj ve 10 adet sulama göletinin yapımı
ve projelendirilmesi çalışmaları devam etmektedir. Bunların
devreye girmesiyle birlikte önümüzdeki beş yıl içerisinde Karabükte
sulanabilir alan miktarı 8 kat artırılacaktır.
Karabük sadece
sanayi kenti olmayıp tarihî ve doğal güzellikleriyle de ön plana
çıkmaya başlamıştır. Dünya kültür mirası kenti
Safranbolusuyla, orman zengini ve eşsiz doğa güzelliklerine sahip
Yenicesiyle, Hadrianapolis Antik Kentinin bulunduğu Eskipazarıyla,
yine, doğal güzellikleri ve göletleriyle, Eflanisi, Ovacıkıyla
yerli ve yabancı turistin ilgisini çeken turizm şehirlerinden birisi
hâline gelmiştir. Hedefimiz, önümüzdeki beş yıl içinde 1 milyon
turisti Karabükte misafir etmektir. Ülkemiz büyüdükçe ve geliştikçe,
diğer illerimiz gibi, Karabük de büyümekte ve gelişmektedir.
Ben emeği
geçen herkese teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Kahveci.
Gündem
dışı ikinci söz, kapatılan belde belediyelerinde
karşılaşılan sorunlar ve çözüm yollarıyla ilgili söz
isteyen Afyonkarahisar Milletvekili Kemalettin Yılmaza aittir.
Buyurunuz
Sayın Yılmaz. (MHP sıralarından alkışlar)
2.- Afyonkarahisar
Milletvekili Kemalettin Yılmazın, kapatılan belde
belediyelerinde karşılaşılan sorunlar ve çözüm
yollarına ilişkin gündem dışı konuşması
KEMALETTİN
YILMAZ (Afyonkarahisar) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Saygıdeğer
milletvekilleri, Büyükşehir Yasasıyla 30 ilde, büyükşehirde
bütün beldeler kapatılırken diğer şehirlerde de nüfusu 2
binin altına düştüğünden dolayı, yaklaşık 559
belde köy hâline dönüştürülmüştür. Bu 559 beldeden 49 tanesi seçim
bölgem olan Afyonkarahisardadır.
Maalesef, bu
kapatılma hadisesi gerçekleştirilirken Hükûmet tarafından,
siyasiler tarafından çok ciddi vaatler verildi, çok ciddi sözler verildi.
Ama, maalesef, gelinen noktada, insanlarımız, bu beldelikten,
kasabalıktan köylüğe dönüşen beldelerimiz tekrar
aldatılmayla, kandırmayla karşı karşıyalar. Âdeta
Köy olduğunuza dua edeceksiniz, köy olduğunuza çok sevineceksiniz.
diye müjdelerle belediyeler kapatıldı, köyler oluşturuldu. Hatta
bir beldede 7-8 tane -büyük beldelerde- muhtarlık varken şimdi
belediyeler sadece ama sadece muhtarlıkla idare edilmeye
çalışılmakta.
Belediyelere
gelen ödeneklerde hiçbir eksilme olmayacak, hizmetler devam edecek, beş
yıl boyunca bütün problemleriniz çözülecek. denmişti. Bu sene seçim
bölgem olan Afyona, İl Genel Meclisine bu beldelerle ilgili olarak, beldeden köy hâline dönüştürülen
yerlerle ilgili olarak gelen ödenekler ile belediyelere gelmesi gereken
ödenekleri karşılaştırdığımızda
gerçekten dağ fare doğurmuştur, bir kez daha
insanlarımız aldatılmış, bir kez daha
insanlarımız oyalanmıştır,
kandırılmıştır.
Değerli
milletvekilleri, verilen sözlerin mutlaka tutulması lazım. Bu
insanların gerçekten hizmet almaları gerekmektedir. Ki,
nüfusları 2 binin altına düştüğü için belde hâlinden köy
hâline getirildiler ama buralarda özellikle yazın nüfusları 3 bin, 4
bin, hatta 5 bin olan yerlerimiz vardır. Buralardaki temizlik hizmetleri
aksamaktadır, çöpler alınmamaktadır. Ki, buraların
altyapı sorunları vardır, içme suyu sorunları vardır,
kanalizasyon sorunları vardır, yol problemleri vardır. Bir
yıl geçmiş olmasına rağmen, Bu işler aksamayacak.
diye söz verilmiş olmasına rağmen, aksamaması için
bölgelerde hizmet noktaları oluşturulacağı sözü verilmesine
rağmen, herhâlde siyasi saiklerle veya siyasi rant yaklaşımlarıyla
veya eşe dosta, yandaşa kıyak çekmek
amaçlandığından dolayı, hâlâ nereye kurulacağı,
nasıl yapılacağı belli olmadığından
dolayı bu insanlarımız hizmetlerden mahrum olmaktadırlar.
Ulaşım problem hâline gelmiştir. Bozulan, kazılan
yolların tamiratı problem hâline gelmiştir. Su
arızaları giderilemez hâle gelmiştir, kanalizasyonlar çok ciddi
problemler hâline gelmiştir. Buraların belediyelerinin personelleri
dağıtılmıştır uzak yerlere. İstedikleri
yerlere de gitme imkânları olmadığından dolayı beldelerimiz
çok ciddi göç verme noktasındadır. Diğer taraftan, araçları
vardı, itfaiye aracı, ambulanslar vardı veya kepçesi, kamyonu
vardı, bunlar da İl Özel İdaresi deposuna adı
altında âdeta çürümeye terk edilmiştir ve maalesef, bu araçlar hizmet
dışı kalmıştır. Yazıktır,
günahtır, kamu kaynaklarının bu kadar israf edilmesine göz
yummamak lazımdır.
AKP
iktidarının on iki yıldan beri âdeta Türkiyemizin genleriyle
oynadığı bir gerçek yani yönetimle bu kadar oynamanın Büyük
Ortadoğu Projesinin gereği olduğunu herhâlde herkes biliyor.
Türkiyenin genleriyle oynamaya devam ediyorsunuz. Hani, Büyükşehir
Yasasıyla, bölge kalkınma
ajanslarıyla, istinaf mahkemeleriyle, açılım projeleriyle, iç
güvenlik yasası, MİT Yasası, çözüm sürecindeki uygulamalarla,
Anayasadaki ilk dört maddesiz yeni bir anayasa arayışlarıyla,
hâlâ ne olduğu belli olmayan bir başkanlık sistemi
dayatmalarıyla ve 2019 seçimlerinde tüm illerde büyütülmüş şehir
yapma hazırlıklarıyla, Büyük Ortadoğu Projesinin eş
başkanlığının yanında, siyasi taşeronluğunu
da gayet güzel yaptığınızı bütün millet ibretle
izlemektedir.
Değerli
milletvekilleri, gerçekten, bu, Türkiyenin genleriyle oynama noktasında,
ne oldukları belli olmayan pek çok sığınmacının
kayıtsız kuyutsuz Anadolunun pek çok yerine de gönderilmesi
suretiyle Türkiyede ciddi bir kaosun da eşiğine gelinmiştir.
Bunların göz ardı edilmemesi gerekir.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Yılmaz.
Gündem
dışı üçüncü söz, Artvinin Yusufeli ilçesinde
kamulaştırmalardan kaynaklı yaşanan sorunlar hakkında
söz isteyen Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutana aittir.
Buyurunuz
Sayın Bayraktutan.
3.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutanın, Artvin ilinin Yusufeli ilçesinde
kamulaştırmadan kaynaklı yaşanan sorunlara ilişkin
gündem dışı konuşması ve Orman ve Su İşleri
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
UĞUR
BAYRAKTUTAN (Artvin) Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Özellikle,
televizyonu başında bizleri izleyen, Yusufelinden bizleri izleyen
tüm hemşehrilerimi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, buraya tabutla geldim. Niye buraya tabutla geldim, onu
anlatmak istiyorum. Geçen hafta içerisinde Yusufelinde, hiçbir siyasal
kaygı duymadan, bütün siyasi kimliklerini kenara bırakarak,
Yusufelinin AKPli Belediye Başkanı da başta olmak üzere bütün
siyasi partilerin temsilcileri, Yusufelini hicvederek, bir tabuta
adını yazarak arkasında yürüdüler, binlerce kişi. Neden
biliyor musunuz değerli arkadaşlarım? Yusufelini canlı
canlı toprağa gömüyoruz.
Ben Yusufelini
nasıl tarif edeyim değerli arkadaşlarım? Artvinin en güzel
ilçelerinden bir tanesi. Cezaevi yok, hırsızlık olayı hiç
yok. Yusufelinden her türlü siyasal düşünce çıkar; sağcısı
çıkar, solcusu çıkar, bir tek vatan haini çıkmadı o kadar
güzel Yusufelinin insanı ama biz bu insanı bir anlamda mağdur
ediyoruz. Sayın Bakan burada,
biraz sonra inşallah yanıtlar diye düşünüyorum değerli
arkadaşlarım.
Yusufelinin
problemi ne, onu anlatmak istiyorum. Bakın değerli
arkadaşlarım, 2008 yılında, kamulaştırmaya
ilişkin ciddi anlamda bir problem var. Yusufeli ilçesi komple barajın
altında kalıyor. Bir ilçe düşünün, köyleriyle, insanlarıyla,
sokaklarıyla, okullarıyla, anılarıyla, mezarlarıyla
suyun altında kalıyor. İlçeyi yok ediyoruz değerli
arkadaşlarım. 2008 yılında yeni ilçe kurulmasına
ilişkin olarak yerleşim yerine ilişkin bir kanun
çıkardık. 23üncü Dönemde bu kanuna, bizim Cumhuriyet Halk Partisinin
çekinceleri vardı, milletvekillerimiz muhalefet etti ama
Yansıtıcılar bölgesinde yeni bir ilçe kurulacak dedik,
saygı duyduk. Aradan yedi yılı aşkın bir süre geçti,
sekiz yıl oldu değerli arkadaşlarım, yeni ilçe merkeziyle
alakalı olarak bir tek çivi çakılmadı, orada herhangi bir yol
yapılmadı, herhangi bir şey yapılmadı. Ne zaman
yapıldı biliyor musunuz değerli arkadaşlarım?
Cumhurbaşkanlığı seçiminden önceki birkaç gün içerisinde,
30 Mart seçim kampanyasından önceki birkaç gün içerisinde yalandan oraya
iş makineleri gönderildi, dozerler gönderildi, hiçbir şey
yapılmadı.
Şimdi,
Yusufelililere diyorlar ki
6 tane köyde ciddi anlamda kamulaştırma
var, 17 köy komple kamulaştırılıyor, Yusufeli komple
kamulaştırılıyor değerli arkadaşlarım.
Düşünebiliyor musunuz, bir kenti, bir ilçeyi canlı canlı suyun
altına gömüyoruz; o nedenle bu tabutu buraya getirdim, o nedenle bu
insanlar tabutla beraber eylem yaptılar. Şimdi, biz, buna
rağmen, 6 köyü kamulaştırmış olmamıza rağmen
bu yerleşim yerinde herhangi bir şey yapmadığımız
için, mezarlıklara ilişkin bir düzenleme bile yapmadığımız
için insanlar nereye gideceklerini bilmiyorlar. O nedenle Artvini terk
ediyorlar, Yusufelini terk ediyorlar değerli arkadaşlarım. Bu
konuya buradan dikkat çekmek istedim. Bakın, biraz önce de ifade ettim,
kamulaştırma paralarına, kamulaştırma bedellerine
ilişkin de ciddi sorunlar var.
Yusufelindeki
arazi kıt değerli arkadaşlarım. Türkiyenin her yerinde
toprak bir gayrimenkuldür. Toprağın menkul olması
düşünülemez ama Yusufelinde toprak o kadar kıt ki toprak aynı
zamanda menkul Yusufelinde. Yusufeli Cumhuriyet
Savcılığına birisi birinin toprağını
çalmış diye şikâyette bulunuluyor. Böyle değerli bir yer
değerli arkadaşlarım. Ve biz bu ilçeye ilişkin olarak,
barajların yüzde 40ı tamamlanmış olmasına
rağmen, 6 tane köyde kamulaştırma işlemleri
tamamlanmış olmasına rağmen hiçbir işlem
yapmıyoruz, yerleşim yerine ilişkin herhangi bir işlem
yapmıyoruz değerli arkadaşlarım.
Burada Hükûmeti
şikâyet ediyorum. Sayın Bakan biraz sonra gelecek, burada
açıklayacak. Zaten konuşmamdan sonra da bu tabutu götüreceğim,
yürütme organının masasına koyacağım değerli
arkadaşlar. Bunu anlatmak zorundayız.
Bakın, bütün
Yusufeliler bugün bizi dinliyorlar. Geçen hafta içerisinde 5 bini
aşkın Yusufelili -biraz önce de ifade ettiğim gibi- siyasal
parti kaygısını kenara koyarak Yusufeli yok ediliyor, Yusufeli
insanı mağdur ediliyor. diye kıyamet koparttılar. En çok
oyu da size veriyorlar, o konuda da haksızlık etmeyelim, AKPye
veriyorlar oyları da ama sizler sahip çıkmıyorsunuz.
Bakın, önceki
dönem Başbakan geldi, Yusufelinde konuşma yaptı, Yusufeli
insanını mağdur etmeyeceğim. dedi. Daha sonra, Sayın
Bakan geldi, hemşehrimiz Kadir Topbaş geldi. Faruk Çelik geldi, dedi
ki: Bir an evvel bunları halledeceğim, hiçbir kaygı
duymayın. Ama gelinen noktada hiçbir şey yok değerli
arkadaşlarım.
Kamulaştırma
parasını alanlar Yusufelini terk ediyorlar, Yusufelinden
uzaklaşıyorlar. Hükûmetin bu anlamda buna mutlaka müdahale etmesi
gerekiyor. Özellikle, yerleşim birimiyle alakalı, yerleşim
yerine ilişkin bu mağduriyeti bir an evvel ortadan
kaldırması gerekiyor, Yansıtıcılar bölgesinin de bir
an evvel işlemlerini gerçekleştirmesi gerekiyor.
Ayrıca,
kamulaştırma bedellerini Türkiyedeki Kamulaştırma
Kanununun o dar çerçevesi içerisinde, sanki bir Konya
Ovasıymış gibi değerlendirmenin dışında
özel bir Yusufeli kanununun çıkartılması şarttır
değerli arkadaşlarım. Neden? diyorsanız, başka bir
Yusufeli yok ne yazık ki.
Yusufelililerin
Hükûmetten beklediği şu, diyorlar ki: Gelin, yeni yerleşim
yerinin temellerini atın, bir an önce inşaata başlayın.
Hükûmet ne yapıyor biliyor musunuz değerli arkadaşlarım?
Geçen hafta Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Artvine geldi,
bir avukat bürosunun açılışını yaptı değerli
arkadaşlarım; sizin Bakan Yardımcınız, bir avukat
bürosunun. Kim biliyor musunuz bu avukat? Kendi yeğeni. [CHP
sıralarından alkışlar (!)] Sizin Bakan
Yardımcınız geldi, Yusufelinde avukat bürosunun
açılışını yaptı. Biz diyoruz ki: Yeni
yerleşim yerinin açılışını yapın.
Yusufeliler bunu talep ediyor.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
UĞUR
BAYRAKTUTAN (Devamla) Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum,
hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Bayraktutan.
(Hatibin elindeki
tabut maketini Bakanlar Kurulu sıralarına bırakması)
BAŞKAN -
Lütfen
ŞİRİN
ÜNAL (İstanbul) Al onu oradan.
BAŞKAN
Hükûmet adına Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu
konuşacaktır.
Buyurunuz
Sayın Eroğlu. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; saygılarımı
sunuyorum.
Ben, özellikle, az
önce Yusufeliyle ilgili konuşma yapan Değerli Artvin Milletvekilinin
konuşmasına cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Esasen çok
kısa konuşacağım çünkü biz laf değil, iş
üretiyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OSMAN AŞKIN
BAK (İstanbul) Barajları anlat, barajları Hocam.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bakın, şu
anda, şunu belirteyim: Yusufeli için, Türkiyenin en güzel ilçesini kurmak
için çok büyük bir çalışma yaptık. Hatta, mademki, buradan
kendisi bahsetti, Yusufelinde çok güzel bir alan var, oraya da bir dolgu
alanı yaparak alanı genişletmek suretiyle gerçekten dört dörtlük
bir ilçe kuracağız. Bir kere, bunun sözünü veriyoruz. İmar
planları bitti, her şey bitti, şu anda işe
başlıyoruz.
UĞUR
BAYRAKTUTAN (Artvin) Sayın Bakan, sekiz yıldır ne
bekliyorsunuz? Sekiz yıl geçti, sekiz yıl.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Zaten, şu
anda, baraj bitmeden, bütün altyapı, üstyapı, ne gerekiyorsa en güzel
şekilde Yusufeline yakışır bir ilçeyi kurmak bizim
sözümüzdür, biz de sözümüzün eriyiz. Bunu özellikle buradan ilan ediyorum. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Yusufeli
insanları, gerçekten çok çalışkan, vatanına, milletine
bağlı, gerçekten güzel insanlar. Onlara da hizmet etmek, onlara
yardımcı olmak bizim de boynumuzun borcu; bu bir.
İkincisi,
istimlaklerde, orada, biliyorum
Hatta bir hatıramı da
anlatayım. Bir tarihte, yeni gelen bir hâkim bir davaya bakıyor,
davacı diyor ki: Benim toprağımı çaldı, tarlamı
çaldı. Tabii, hâkim bilmiyor, orada toprak çok kıymetli, arazi çok
kıymetli. Dolayısıyla, kesinlikle Konya Ovasındaki
fiyatlarla Yusufelindeki fiyatlar aynı değil. Kaldı ki siz de
bu kamulaştırmayı en iyi bilen bir kişisiniz.
Dolayısıyla, bunu da dikkate alıyoruz. Asla ve asla
vatandaşı mağdur etmeyeceğiz, Yusufeli çiçek gibi ilçe
olacak. Bunun sözünü veriyoruz. Plan, projeler hazır. Zaten, ben,
kısa zamanda gideceğim, Yusufelili kardeşlerimize projeyi
göstereceğiz, yapacağımız o dolgu alanını
göstereceğim. Muhteşem bir şehir kuracağız.
Bu vesileyle,
saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Eroğlu.
Gündeme geçmeden
önce sisteme girmiş sayın milletvekillerine birer dakika söz
vereceğim.
Buyurunuz
Sayın Sarıbaş.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaşın, Çanakkale-İzmir duble yolunun
neden çöktüğünü ve sorumlular hakkında soruşturma
açılıp açılmadığını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
ALİ
SARIBAŞ (Çanakkale) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bir yıl önce
AKP iktidarı olarak çok övündüğünüz Çanakkale-İzmir duble yolu
çökmüştür. Yapımının üzerinden ancak bir yıl süre geçmesine
karşın, yolun 20 kilometrelik bölümü içerisinde sık sık
çökmeler ve 30 metre uzunluğunda çatlak oluşması, üç dört yerde
de ciddi hasar oluşması bu yolda ciddi mühendislik
hatalarının olduğuna işaret ediyor.
Çanakkaleyi
İzmire bağlayan bu çok önemli bağlantı yolunda,
yapımının üzerinden bir yıl süre geçmesine rağmen
sık sık ciddi hasarlar meydana gelmesinin sebebi
araştırılmış mıdır? Araştırma
sonuçları nedir? Sorumlular hakkında soruşturma
açılmış mıdır? Bu yolda, yine, bu çökme sonucunda
orada bulunan, mevcut İntepe köyümüz de heyelan tehdidi
altındadır. Bu yollarda kazaların bugüne kadar olmaması
bizler için büyük bir teselli kaynağıydı.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Sarıbaş.
Sayın
Öğüt
2.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğütün, DİSKe bağlı
BİRLEŞİK METAL-İŞ Sendikası işçilerinin
başlattığı grevin millî güvenlik gerekçesiyle
yasaklanmasına ilişkin açıklaması
KADİR GÖKMEN
ÖĞÜT (İstanbul) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Geçen hafta
DİSKe bağlı BİRLEŞİK METAL-İŞ üyesi 15
bin işçi, onurlu bir yaşam ve karınlarını
doyurabilmek, çoluk çocuklarının onurlu bir yaşam elde
edebilmesi için greve çıktılar. Hükûmetiniz, 12 Eylül faşist
yasalarından kalan bir güçle, aldıkları güçle, bu grevi genel
güvenlik anlamında, millî güvenlik öne sürerek ertelediler. Bu grevin
ertelenmesi tamamen kanunsuzdur. Hükûmetin grev erteleme kararı -metal
işçilerinin onurlu direnişini- emekçiden ne denli korktuğunun en
büyük göstergesidir. 12 Eylül döneminde bile bu kadar yapılmamıştır.
AKPnin emekçiden korkusu öyle büyüktür ki bunun ardından bile usulsüzlük
çıkmıştır. Grev daha başlamadan, birçok bakan yurt
dışındayken, sahte veyahut da önceden alınmış
imzalarla bu karar alınmıştır. Metal işçileri en büyük
yasal haklarının kendilerinden alınmasına karşı
onurlu direnişlerine devam ediyor.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Öğüt.
Sayın Atalay
3.- Ardahan
Milletvekili Orhan Atalayın, İskilipli Atıf Hocanın
89uncu ölüm yıl dönümüne ilişkin açıklaması
ORHAN ATALAY
(Ardahan) Teşekkür ederim Başkanım.
Resmî tarihlerin
zalimler tarafından yazıldığı, mazlumların ise
kendi tarihlerini yazma fırsatı dahi bulamadıkları
söylenmiş olsa bile, bir gün hakiki tarihin de
yazılacağını ve o tarihin gadre
uğramışları aklayacağını ve
itibarlarını mutlaka iade edeceği inancımı ifade
ederek, dün önünde istiklal sıfatı olan, ancak özünde
tıpkı bugün Mısırda 183 masumu en deni bir şenaatle
idama mahkûm etmiş bulunan ihtilal mahkemeleri gibi
çalışmış, hukuk değil zulüm tarihinde bile emsaline
nadiren rastlanan bir şekilde idam edilmiş binlerce mazlumdan birisi
olan İskilipli Âtıf Hocayı şehadetinin 89uncu yıl
dönümünde rahmetle anıyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Atalay.
Sayın Özkan
4.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, Burdurun Tefenni ilçesinin
Hasanpaşa köyünde yapılan Yünüm-Böğet ve Çoban Bayramı
Kültür Şenlikleriyle ilgili sergiye bütün milletvekillerini davet
ettiğine ve Burdurdaki orman köyü kooperatiflerinin durumuna ilişkin
açıklaması
RAMAZAN KERİM
ÖZKAN (Burdur) Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Her yıl
geleneksel olarak düzenlenen yedi yüz elli yıllık göller, güller ve
gönüller diyarı Burdurumuzun Tefenni Hasanpaşa Yünüm
Şenlikleri, tos tos, böğet fotoğraflarıyla, Toprak ile
koyun, gerisi oyun. diyerek tüm arkadaşlarımızı,
vatandaşlarımızı Mustafa Necati Kültür Evinde,
Kızılayda Necatibeyde beklemektedir. Sizleri oraya davet ediyorum.
Ayrıca,
Sayın Bakanım, ülkemiz genelinde ve Burdur ilimizde orman köyü
kooperatiflerimiz orman içi çalışmalarında ilgili kanunun
40ıncı maddesi gereği teraslama, sürüm, kesim ve dikim işi
yapmaktadırlar. Ancak, yaptıkları işin gereği bazen
özel şirketlerden araç kiralayıp işi tamamlamaktadırlar.
Ancak bu durumda İşi başkasına ihale ettiniz.
anlayışıyla ihale feshedilmektedir. İzin ve iyi bir kontrol
beklemektedirler. Orman köylülerimizin iyi niyetle bu işi yaptıklarının
bilinmesini ve korunmalarını beklemekteyim.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Özkan.
Sayın
Eyidoğan
5.- İstanbul Milletvekili Haluk
Eyidoğanın, İstanbulda üçüncü havaalanı ve üçüncü köprü
çalışmalarının çevreyi ve doğayı olumsuz etkilediğine
ilişkin açıklaması
HALUK
EYİDOĞAN (İstanbul) Teşekkür ederim Başkan.
Geçenlerde bir
aktiviteye katılım nedeniyle İstanbulun üçüncü havaalanı
ve üçüncü köprü mahallinde bulundum. Bölgede gerçekten çok vahşi
şekilde yürütülen inşaat faaliyetleri var. Sayın Bakan
buradayken sormak istiyorum, gerçekten gönlü rahat mı? Rahat mı
gerçekten Sayın Bakan? Ya, orada bir şeyler yapılıyor,
coğrafya değiştiriliyor, topoğrafya
değiştiriliyor, doğanın bütün dengesi
değiştiriliyor, su havzaları tehlike altında. Oradaki
fauna, flora, hayvanlar ve bitki örtüsü tehlike altında. Su havzaları
gerçekten, İstanbulun geleceğini belirleyen önemli unsurlardan bir
tanesi. Çok üzücü, çok vahşi bir inşaat faaliyeti var. Gerçekten
rahat mısınız Sayın Bakan?
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Eyidoğan.
Sayın Bulut
6.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran
Bulutun, Balıkesirin Ayvalık ilçesinin Karaayıt köyünde
bulunan maden sahasından sızan zehirli sular konusunda Hükûmetin
tedbir alması gerektiğine ilişkin açıklaması
AHMET DURAN BULUT
(Balıkesir) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Balıkesirin
Ayvalık ilçesinin Karaayıt köyünde Karaayıt madeni, binlerce
ağacın kesilmesiyle atıklarının tedbirsiz, denetimsiz
vaziyette bir yere doldurulması neticesi, yağan yağmurlarla
oluşan akıntının dere marifetiyle alt kısımda
bulunan Madra Barajına akmasına sebep olmakta. Bu Madra Barajı
Altınova, Ayvalık, Gömeçe kadar geniş bir sahayı
sulamaktadır. Orada canlılar, insanlar bu suyu içmekte, tarım yapılmaktadır
ve bu zehirli su sebebiyle Altınova Ovası artık ekilemez hâle
gelmiştir. Hükûmetin bu konuda bir tedbir almasını ve bu madenin
durdurulmasını istiyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Bulut.
Sayın
Işık
7.- Erzincan Milletvekili Muharrem
Işıkın, Erzincan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
yöneticisi Hasan Sınırtaşın tutuklanması konusunda
yetkilileri duyarlı olmaya çağırdığına
ilişkin açıklaması
MUHARREM IŞIK
(Erzincan) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Hükûmetin çıkardığı
yasalarla kendine muhalif olan herkes gözaltına alınmakta, makul
şüpheli olarak tutuklanmaktadır. Topluma gözdağı vermek
için, karşısında gördüğü her grubu ve kişiyi mahkûm
etmektedir.
Erzincan Pir
Sultan Abdal Derneği yöneticisi Hasan Sınırtaş da uygulanan
bu politika sonucu tutuklanmıştır. Hiçbir derneğe üye
olmadığı hâlde ve Erzincanda böyle bir örgüt de
olmadığı hâlde bu tutuklama gerçekleştirilmiştir.
Hasan
Sınırtaş, yalnızca demokratik hakkı olan ve
Anayasanın 34üncü maddesine göre basın açıklamasında ve
yürüyüşlerde yer almıştır. Yalnızca Pir Sultan Abdal
Derneği üyesidir. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Erzincanda da toplumu
sindirmek için bu gözaltı yapılmıştır. Arkadaşları
şu anda açlık grevindedir. Yetkilileri duyarlı olmaya
çağırıyorum. Pir Sultan Abdal Derneği eğer ki yasa
dışı bir örgütse neden kurulmasına izin verilmiştir?
Bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum herkesi.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Işık.
Sayın Bakbak
8.- Gaziantep Milletvekili Derya
Bakbakın, kadın sorunlarıyla ilgili yapılan
çalışmalara ilişkin açıklaması
DERYA BAKBAK
(Gaziantep) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
kadınlarımızla ilgili bazı konuları sizinle
paylaşmak istiyorum.
Son üç yılda
kadınlarımızın eğitim düzeyi önemli seviyelere
gelmiştir. Bugün üniversitelerimizde eğitim gören 5 milyon
öğrencinin yüzde 45ini kadınlar oluşturmaktadır. Kız
çocukları için net okullaşma oranları, ilköğretimde yüzde
99a, ortaöğretimde yüzde 94e çıkmıştır. Bu oranlar
cumhuriyet tarihinin en yüksek oranlarıdır.
Bakınız,
hiçbir kadının savunmasız ve sahipsiz kalmaması adına
Türkiye'nin 14 ilinde şiddet önleme ve izleme merkezleri kurduk. Bugüne
kadar toplam 22 bin kadın, 6 bin çocuk bu merkezlerden yararlandı.
Bunun yanı
sıra, kadın konukevi sayımızı da artırdık.
2011 yılında kadın konukevi sayısı 48 iken, bu
sayıyı 2014 yılında 95e çıkardık.
Kadına
yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak,
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Bakbak.
Sayın
Şahin
9.-
Çankırı Milletvekili İdris Şahinin, İskilipli
Atıf Hocanın 89uncu ölüm yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
İDRİS
ŞAHİN (Çankırı) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Değerli
Başkanım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; ben de
Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan istiklal mahkemeleri başta
olmak kaydıyla, darbeler sonrasında olağanüstü şartlarda
kurulan mahkemelerin kararları her daim tartışmalı
olmuş, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma hakkının
ihlal edildiği süreçler yaşanmıştır. Seksen dokuz
yıl önce, istiklal mahkemelerince idam kararı verilen İskilipli
Atıf Efendi de adil yargılanmamış, hukukun yok
sayıldığı bir mahkeme hükmüyle hayatını
kaybetmiştir. Savunduğu fikirler dün olduğu gibi bugün de
milletimiz nezdinde karşılık bulunmaktadır. Sevenleri de
onu İskilipte, mezarı başında önceki gün yâd
etmişlerdir.
Özellikle ifade ve
inanç özgürlüğünün hiçbir kısıtlamaya maruz kalmadan ifade
edilebildiği bir sürecin ülkemizde daim olması, gerçek anlamda
adaletin tesis edildiği Türkiyenin
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS
ŞAHİN (Çankırı)
ilelebet yaşayabilmesi
dileğiyle, İskilipli Atıf Efendiye Allahtan rahmet, kederli
ailesine ve sevenlerine tekrar başsağlığı diliyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Şahin.
Sayın
İçten
10.- Diyarbakır
Milletvekili Cuma İçtenin, Celal Güzelsesin 56ncı ve
İskilipli Atıf Hocanın 89uncu ölüm yıl dönümlerine
ilişkin açıklaması
CUMA İÇTEN
(Diyarbakır) Sayın Başkan, Diyarbekir 33 medeniyete,
peygamberlere, sahabelere, bilime, sanata ve edebiyata on binlerce yıl
başkentlik yapmış kadim bir şehirdir. Bundan elli altı
yıl önce Diyarbekirin bu yüzünü tüm dünyaya tanıtan Şark
bülbülü, Kürt, Diyarbekirli sanatçımız Celal Güzelsesi
saygıyla, rahmetle anıyoruz. Diyarbekirle özdeşleşen
Ağlama yâr ağlama, Fincanın etrafı yeşil, Hele
yâr, zalim yâr, Esmer bugün ağlamış gibi yüzlerce türkünün
söz yazarlığını, bestekârlığını ve
seslendirmesini yapmıştır, kendisine Allahtan rahmet diliyoruz.
Ayrıca,
medrese kürsüsünden darağacına çıkıp şahadet
şerbetini içen Mesele şapka meselesi değildir. Mesele bir
inancın bütünlüğünün korunmasıdır. diyen İskilipli
Atıf Hocamızın 4 Şubat 1926 yılında şehit
edilişinin yıl dönümündeyiz. Düzmece istiklal mahkemelerince
şehit edilen tüm insanlarımıza Allahtan rahmet diliyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın İçten.
Sayın Demir
11.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demirin, Isparta Kızılay Kan
Bağışı Merkezi Müdürü Doktor Şerafettin Kılınçelin
görevden alınmasına ve tıpta uzmanlık
sınavlarının neden yazılı olarak
yapılacağını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
NURETTİN
DEMİR (Muğla) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Geçtiğimiz
günlerde, sosyal medyada iş adamı Reza Zarrafı da eleştiren
bir karikatür paylaşan Isparta Kızılay Kan
Bağışı Merkezi Müdürü Doktor Şerafettin
Kılınçel işten atıldı. Yaklaşık altı
buçuk yıldır Kızılayda görev yapan Kılınçel
döneminde, Kızılayın resmî istatistiklerine göre kan
bağışları yüzde 70 artmıştır. Sürekli
birincilikleri olan ve başarılarıyla yerel gazetede manşet
olan Kılınçelin işten atılmasını doğru
buluyorlar mı bu arkadaşlarımız? Benzeri durumların
Kızılayın başka şubelerinde de
yaşandığı iddia edilmektedir. Bu iddiaların gerçeklik
payı var mıdır? Ayrıca, Kızılayda birtakım
şaibeler ve kadrolaşmanın olduğu belirtilmektedir? Bu
konuda bir dış denetim yapılmakta mıdır?
Yine, ÖSYM
Tıpta uzmanlık sınavlarıyla ilgili yazılı
sınava geçilecekmiş. Bu haksızlığın
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
NURETTİN
DEMİR (Muğla)
nedeni nedir? 10-12 bin doktor için,
yazılı sınav neye göre değerlendirilecektir?
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Demir.
Sayın
Korkmaz
12.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmazın, Burdurun Tefenni ilçesinin
Hasanpaşa köyünde yapılan Yünüm-Böğet ve Çoban Bayramı
Kültür Şenlikleriyle ilgili sergiye bütün milletvekillerini davet
ettiğine ilişkin açıklaması
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yedi yüz elli
yıldır yapılagelen bir Yörük geleneğinden bahsedeceğim.
Burdur Tefenni Hasanpaşa köyünde, Yünüm-Böğet Çoban Bayramı
etkinlikleri yedi yüz elli yıldır Orta Asyadaki şekliyle
yaşatılmaktadır. Otlatma mevsimi bitince koyunların
sahiplerine tesliminden önce yıkanması esasına dayanır bu
kutlamalar. Bu etkinlikler Türkiyenin ünlü fotoğrafçılarınca
resimlenmiş, Meclisin Mustafa Necati Kültür Evinde sergilenmektedir.
Burdur milletvekillerimizle birlikte katıldığımız bu
açılışta sanatçılarımız Mustafa Yüce, Adem
Ağuş, Melik Ejder Tepret, Emel Sarığül, Derya Düzenli,
Süleyman Uçan, Mahmut Toprak, Ender Bayındırla birlikteydik. Herkesi
bu sergiye ben de Isparta milletvekili olarak davet ediyorum. Yedi yüz elli
yıllık Türk geleneğini yaşatan
Hasanpaşalıları ve Tefennilileri de gönülden kutluyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Korkmaz.
Sayın
Doğru
13.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokatın Zile ilçesinin
sorunlarına ilişkin açıklaması
REŞAT
DOĞRU (Tokat) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Tokat ili Zile
ilçesinde birçok köyde su sıkıntısı mevcuttur.
Geçtiğimiz yaz kuraklık çok büyük boyutlara ulaşmış,
evlerde içecek su dahi bulunamamıştır, çeşmeler tamamen
kurumuştur. Zile ilçesi köylerine özel idareler marifetiyle yeni kuyular
açılması, yeni göletler yapılması gerekmektedir. Özel
idarelere konuyla ilgili kaynaklar aktarılması gerekir. Devlet Su
İşleri ve özel idarelerin konuyu mutlaka önemsemesini istiyoruz çünkü
Tokat ili göç veren illerin başında gelmektedir. Bu durum da bir göç
sebebidir, köyler boşalmaktadır. Köydeki insanların mağdur
olmaması gerekmektedir. Konuyu dile getirmek istedim.
Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Doğru.
Sayın Uslu
14.- Çorum
Milletvekili Salim Uslunun, İskilipli Atıf Hocanın 89uncu
ölüm yıl dönümüne ilişkin açıklaması
SALİM USLU (Çorum)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Hemşehrim
İskilipli Atıf Hoca ve arkadaşları seksen dokuz yıl
önce bugün Ankarada idam edilerek kimsesizler mezarlığına
defnedilmişlerdi. Allahtan rahmet diliyorum.
Savunması,
itirazı, temyizi kabil olmayan, oluşumu tartışmalı ve
sadece 5 celsede verilen kararla bir hukuk cinayeti işlenmiştir.
Sözde yargıcın sarık, şapka, fes ve bez benzetmesine
karşın merhum Hocanın Türk ve İngiliz bayraklarını
karşılaştırarak âdet-alamet açıklaması hayli
düşündürücüdür. İstiklal mahkemeleri kayıtları ve
karartılmış gerçeklerin aydınlığa
çıkartılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Atıf Hocanın Millî Mücadele ve Kuvayımilliyeyi destekleyen,
ayrıca işgale karşı çıkan açıklamaları onun
ne kadar yurtsever olduğunu göstermektedir.
Türkiye,
geçmişteki acılar ve ayıplarla yüzleşerek toplumsal
barışa ivme kazandırmalı; Saidi Nursi, Atıf Hoca,
Şeyh Sait, Seyit Rıza gibi nice haksızlığa ve cinayete
kurban edilen şahsiyetlere iadeiitibar yapılmalıdır.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
SALİM USLU
(Çorum) Normalleşmenin, demokratikleşmenin, özgürleşmenin
gereği budur. Cumhuriyetimizin 100üncü yılında yeni Türkiyeye
böyle bir atıfet yakışır.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Uslu.
Sayın Gök
15.- Ankara
Milletvekili Levent Gökün, Ardahan Milletvekili Orhan Atalay,
Çankırı Milletvekili İdris Şahin, Diyarbakır
Milletvekili Cuma İçten ve Çorum Milletvekili Salim Uslunun
yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın
Başkanım, Mustafa Kemal Atatürkün kurmuş olduğu
cumhuriyete ve onun kurmuş olduğu bu Mecliste Mustafa Kemal Atatürke
hakaret eden kişilerin savunulmasını ve bunu milletvekili
sıfatıyla yapmalarını dehşetle ve üzüntüyle
karşıladım. Eğer bu arkadaşlarımız tarihten
gelen bilgisizlikle bunları konuşmuşlarsa o ayrı bir
sorundur ama parti yöneticileri buradayken İskilipli Atıf
Hocanın, Teali İslam Cemiyeti Başkanı sıfatıyla
Mustafa Kemal ve arkadaşları için Mustafa Kemal ve
Kuvayımilliye maskaraları Yunan askerlerinin önünden kaçıyor.
Mustafa Kemal gibi 5-10 eşkıyanın vücudunu ortadan
kaldırmak için halkımız gereken fedakârlığı
yapmıyor. diyen bir zatın bu kürsülerden
konuşulmasını şiddetle kınıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar) Partinin sözcülerinin bu
arkadaşların sözlerini tavzih etmelerini istiyorum. Böylesine,
Mustafa Kemal gibi bir şahsiyete hain, eşkıya demiş bir
şahsiyetin bu milletvekilleri tarafından burada konuşulması
ayıptır, rezalettir, skandaldır! Bunun gereği derhâl yerine
getirilmelidir. Böyle bir terbiyesizliğe burada müsaade edemeyiz. (CHP
sıralarından alkışlar)
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce)
Terbiyesiz sensin!
İDRİS ŞAHİN
(Çankırı) Levent Bey, ne söylediğimizi dahi
dinlememişsiniz. Yazık sana ya!
BAŞKAN Teşekkür ederiz
Sayın Gök.
İDRİS ŞAHİN
(Çankırı) Ne söylediğimizi bile dinlememişsin.
LEVENT GÖK (Ankara) Ne
söylediğinizi biliyoruz onların hepsini.
İDRİS ŞAHİN
(Çankırı) Bak, bir hukukçusun sen. Benim ne söylediğimi
dinlememişsin. Bir tanesini dinlememişsin.
LEVENT GÖK (Ankara) Ayıp
ediyorsunuz burada. Açıklamalar burada. Buradan size mi kalmış
onları söylemek!
İDRİS ŞAHİN
(Çankırı) Özellikle al bu kayıtları, oku!
SALİM USLU (Çorum) - Sayın
Başkan, terbiyesizlikle ve bilgisizlikle suçladı. Cevap vermek
istiyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Atatürkün
kurduğu Mecliste konuşuyorsunuz. Saygılı ol ona!
Saygılı olun!
İDRİS ŞAHİN
(Çankırı) Geç onu ya!
Atatürkün kurduğu Mecliste ifade
hakkımızı kullanıyoruz. Özgürlükleri savunuyoruz, hukukun
üstünlüğünden bahsediyoruz.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, lütfen, sakin olunuz.
LEVENT GÖK (Ankara) Mahir Bey,
arkadaşınıza sahip çıkın. Atatürke hakaret etmiş
İskilipli Atıf Hoca hakkında burada görüş bildiriyorlar.
Atatürke ihanet eden, Atatürke hain diyen, eşkıya diyen bir
kişiyi burada savunuyorlar. Lütfen, müsamaha göstermeyiniz.
SALİM USLU (Çorum) - Öyle bir
şey yok.
BAŞKAN Sayın Gök, lütfen
LEVENT GÖK (Ankara) Buna burada izin
vermeyiz! Burada biz olduğumuz müddetçe izin vermeyiz buna!
Ayıptır bu!
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, burada her şeyi, her konuyu özgürce
konuşabilirsiniz, eleştirilere karşı da tahammüllü olmak
durumundasınız.
SALİM USLU (Çorum) Öyle bir söz
yok. Öyle bir söz yok. Öyle bir sözünü bulmak zorundasınız. Öyle bir
sözü yok.
LEVENT GÖK (Ankara) Ne iddia
ediyorsun sen orada, ne iddia ediyorsun? Otur, Grup Başkan Vekilin
konuşacak.
SALİM USLU (Çorum) O sözü bulmak
zorundasınız.
LEVENT GÖK (Ankara) Otur. Grup
Başkan Vekili
BAŞKAN - Sözlerinizi özgürce
söyleme hakkına sahipsiniz. Eleştirileri de sakin bir şekilde
karşılamak durumundayız.
SALİM USLU (Çorum) Öyle bir sözü
yok.
LEVENT GÖK (Ankara) Böyle bir
kepazelik olmaz!
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
16.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünalın, Ankara Milletvekili Levent
Gökün yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş)
Burada her milletvekili özgür iradesiyle bu Mecliste kendi düşüncelerini
ifade eder. Arkadaşlarımızın İskilipli Atıf
Hocayla ilgili, merhumla ilgili ifadeleri bir cumhuriyet
hesaplaşması değildir.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep)
- Ya nedir?
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş)
Geçmişte yapılan bir yanlışın bugün yâd edilmesi ve o
dönemde, istiklal mahkemelerinde 5 celsede doğru düzgün yargılanmadan
asılan bir âlimin bugün anılmasıdır. Bunun üzerinden
Mustafa Kemal Atatürkle ilgili bir tartışma, cumhuriyetle ya da
cumhuriyetin değerleriyle ilgili bir hesaplaşma söz konusu
değildir.
Kaldı ki bu yüce Mecliste,
geçmişte, cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında ve daha
sonrasında yapılan yanlışlarla ilgili her milletvekili
kendi özgür iradesiyle bir muhasebe de yapma hakkına sahiptir. Buna da
saygı duyulması gerekir.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Ünal.
Buyurunuz
Sayın Gök.
17.- Ankara
Milletvekili Levent Gökün, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünalın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
LEVENT GÖK
(Ankara) Sayın Başkan, durum o kadar da Sayın Grup Başkan
Vekilinin belirttiği gibi basit değildir. Burada yemin eden her
milletvekili Atatürk ilke ve inkılaplarını koruyacaklarına
dair yemin ettiler. İskilipli Atıf Hoca, az önce de buradan
okuduğum, kendisi Teali İslam Cemiyeti Başkanıyken Mustafa
Kemal Atatürk hakkında eşkıya demiştir. Mustafa Kemal
Atatürke İhanet ediyor. diye çok ağır sözler
söylemiştir. Yani Mustafa Kemal Atatürkün kurduğu bir Mecliste, AKP
Grubuna mensup milletvekillerinin bugün, Atatürke ihanet etmeyi ve Atatürke
karşı olan bir kişiyi savunmaları ve bunun da Grup
Başkan Vekili tarafından fikir özgürlüğü çerçevesinde
değerlendirilmesi söz konusu olamaz.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) Bu nasıl bir ölçü Sayın Başkan ya!
Konuşmayalım o zaman Sayın Başkan.
LEVENT GÖK
(Ankara) Bu, cumhuriyetle hesaplaşmanın adımlarından bir
tanesidir. Burada olduğumuz müddetçe bunları size
söyletmeyeceğiz.
İBRAHİM
KORKMAZ (Düzce) Hadi be!
ORHAN ATALAY
(Ardahan) Emredersiniz!
LEVENT GÖK
(Ankara) Atatürke hakaret edemezsiniz. Cumhuriyete hakaret edemezsiniz. (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
MAHİR ÜNAL
(Kahramanmaraş) Tamam Levent, tamam
Burası bir hesaplaşma
yeri değil.
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Gök.
Bu sıralarda
oturan hiçbir milletvekilinin Türkiye Cumhuriyetini kurmuş olan Atatürke
karşı bu tarz bir düşünceye sahip olacağına inanmak
istemem ve inanmam da. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Ve bunun için de dikkatli bir şekilde sözcüklerini her
zaman seçeceklerini temenni ediyorum, seçmelerini rica ediyorum. Kimsenin
Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıyla hesaplaşması gibi bir
olayın içinde olmamasını da ayrıca diliyorum.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) Rüya görüyorlar Sayın Başkan.
LEVENT GÖK
(Ankara) Herkes yeminine sadık kalsın. Ayıptır!
BAŞKAN
Şimdi, Sayın Yeniye, son olarak bir de Sayın Çandara söz
vereceğim.
18.- Samsun
Milletvekili Ahmet Yeninin, BDDK tarafından Bank Asyanın
yönetiminin değiştirilmesine ilişkin açıklaması
AHMET YENİ
(Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bankacılık sektörü ekonominin belkemiğidir. Bugün Bank
Asyanın yönetiminde bir değişiklik olmuştur. BDDK Kanunu
çerçevesinde talep edilen bilgi ve belgelerin Bank Asya tarafından
15/1/2015 tarihine kadar BDDKya verilememesi sonucunda, bugün Bank Asyada
yönetim değişikliği meydana gelmiştir. Şeffaflık
sonucu, BDDK Kanunu çerçevesinde, bu yönetim kuruluna, yeni görevi devralan
yönetim kuruluna ve Genel Müdüre başarılar diliyorum. Güçlü ekonomi
sonucu, Bank Asyanın yönetiminin değişmesinin sonucunda da
ekonomimizde herhangi bir problemin yaşanmamış olması, AK
PARTİ iktidarlarının ne kadar güçlü bir ekonomik altyapı
oluşturduğunun bir göstergesi olarak da bugün ortadadır.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Yeni.
Sayın Çandar
19.- Muğla
Milletvekili Tolga Çandarın, Muğlada bulunan 3 termik santralin
özelleştirilmesine ve Milas Şenköydeki Horasanlı Şeyh
Bedrettin Türbesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı
tarafından gönderilen paranın akıbetini öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
TOLGA ÇANDAR
(Muğla) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bölgemizde bulunan
3 termik santralin yöre halkının bütün itirazlarına rağmen,
işçilerin bütün itirazlarına rağmen özelleştirildiğini
biliyoruz. Bu özelleştirmeden sonra yaşanan vahşi bir
kadrolaşma bölge halkını son derece germiştir. Bu kadrolaşmanın
sadece yöremizden değil, dışarıdan transferle
yapılması ayrıca bölge halkını sinirlendirmektedir
çünkü termik santrallerin yaydığı gazlardan zehirlenen biziz,
kanser olan bölge halkı, bunun her türlü pisliğini, her türlü olumsuz
sonuçlarını yaşayan biziz fakat termik santrallerden
yararlanmak, termik santrallerden faydalanmak gerektiği zaman da bunu
dışarıdan getirdiğiniz kadrolara yaptırmanız
bölge halkını son derece germektedir. Bu konuda daha duyarlı
olunmasını bekliyoruz.
Son bir söz: Daha
önce verdiğimiz bir önergede para istemiştik Kültür
Bakanlığından, Şenköydeki Horasanlı Şeyh
Bedreddin Türbesi için. Bu para geldi ancak ortada yok. Ne oldu bu para, bilmek
istiyoruz.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Çandar.
Sayın
Coşkun
20.- Yalova
Milletvekili Temel Coşkunun, İskilipli Atıf Hocayı
rahmetle andığına ve Yalovada şiddetli lodos ve
fırtına nedeniyle zarar gören üreticilere gereken destek ve
yardımın yapılacağına ilişkin
açıklaması
TEMEL COŞKUN
(Yalova) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ben de
İskilipli Atıf Hocayı rahmetle anıyorum.
Ayrıca, hafta
sonu ülke genelinde ama özelde de Yalovamızda meydana gelen lodos ve
fırtınadan dolayı başta tarım üreticilerimiz,
seracılar ciddi bir zarara uğramışlardır. Kendilerine
geçmiş olsun diyorum. İlimizde Valiliğimizin
başkanlığında yapılacak tespitlerden sonra, zarar gören
vatandaşlarımıza gereken destek ve yardım
yapılacaktır.
Herkesi
saygıyla selamlıyorum, tekrar geçmiş olsun diyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Coşkun.
Şimdi gündeme
geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge
vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması
Önergeleri
1.- BDP
Grubu adına, Grup Başkan Vekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldanın, lösemili çocukların
ve ailelerinin yaşadığı sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1191)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Lösemili
çocukların ve ailelerinin yaşadığı sorunların
araştırılması ve çözüm yollarının tespiti için
Anayasa'nın 98inci ve İç Tüzükün 104 ve 105inci maddeleri
gereğince Meclis araştırması açılmasını
saygılarımla arz ederim.
Pervin
Buldan
Iğdır
BDP Grup Başkan Vekili
Gerekçe:
Lösemi, kan
hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde
çoğalmasıyla kendini gösteren bir kanser türüdür. Lösemi
hastalarında zedelenmeler ve kanamaların yoğun görülmesi,
hastaların kolay enfeksiyon kapmasına neden olur. Savunma
mekanizması zayıflar. İleri aşamalarda
kırmızı kan hücresi eksikliği anemiye, nefes
darlığına neden olabilir. Bunun dışında,
zayıflık ve yorgunluk, ateş, bazı nörolojik semptomlar,
diş etlerinde şişkinlik ve kanamalar gibi belirtileri de
vardır.
Kan kanserinin
hücre tipine göre ve hastalığın süresine göre çeşitleri
vardır. Bazı tipler daha hızlı ve kötü bir gidiş
gösterir. Çocukluk çağında lösemi tipleri diğer kanser tiplerine
göre daha sık görülmektedir. Çocukluk çağındaki kanser
vakalarının yüzde 35'ini lösemiler oluşturur ve birinci
sıradadır. Türkiye'de her yıl 16 yaşın altında
1.200-1.500 yeni lösemili çocuk vakası bildirilmektedir. Lösemi tedavileri
yaklaşık üç-üç buçuk yıl gibi uzun bir süre
gerektirdiğinden, ilköğretim çağındaki
çocuklarımız eğitim öğretimden yararlanamamaktadır.
Sınıf tekrarı çocuğun psikolojisini ayrıca etkilemektedir.
Bu konuyla ilgili kurulan hastane okulları bir nebze de olsa soruna çözüm
olmakla beraber sayıları sınırlı olduğundan,
çocuklarımızın hepsi bu hizmetten yararlanamamaktadır.
Çocuklar arkadaşları içinde hastalığın tam bilinmemesi
nedeniyle dışlanmaktadırlar. Özellikle ebeveynler kendi
çocuklarını bu hastalığı yaşayan
arkadaşlarından soyutlamaktadırlar. Sorunun çözümü için devletin
yetkili organlarının, medya ve okullarımızın toplumu
bilinçlendirme anlamında çalışmalar yapması gerekmektedir.
Kanser kelimesi
bizim toplumumuzda en büyük travma gibi görülmekte ve dönüşü olmayan bir
yol olarak algılanmaktadır. Maske yüzünden hastalığın
bulaşıcı olduğu düşünülmektedir. Maske takanlarla konuşmak,
yanında oturmak, evine gitmek, yemeğini yemek uzak durulan
şeylerdir. Lösemili çocuklar sosyal etkinliklere katılmada geri
durmaktadırlar. Zira enfeksiyon riskinin fazla olduğu yerler olan
sinema, tiyatro gibi yerler bu çocuklar için tehlikelidir. En iyi çözüm,
hizmeti ayaklarına getirmektir. Hastanelerde var olan konferans
salonlarında, sinema gösterimi ve çocuk tiyatroları sergilenebilir.
Tedavileri dışında, bağışıklık sistemi
iyi olan çocuklar da yine topluca sinema ve tiyatro gösterilerine getirilebilir.
Lösemili çocukların hastalıkları nedeniyle sevdikleri
yiyeceklerden, yemeklerden uzak durmaları zorunluluğu, tedavi
süresince kan bulmakta zorluk, ailelerin yaşadıkları ekonomik
sıkıntılar, para bulmakta zorlanmaları, tedavi süresince
çocuklarının yanında, hastanede refakat etmek isteyen ailelerin
iş yerlerinden çok sık izin almaları sonucu işlerine son
verilmesi çok yaşanan önemli sorunlardan bazılarıdır.
Ailelerin lösemi hastası çocuklarını tedavi ettirmek için
özellikle tıbbın imkânlarının gelişmiş
olduğu illere göç etmek zorunda kaldıkları tespit edilmiştir.
Ailelerin zorunlu göç sebebiyle kent yaşamına adaptasyonlarında
yaşadıkları sorunlar ve tedavinin zorlayıcı
koşulları da bu insanların topluma çözüm üreten bireyler olarak
katkıda bulunmalarına engel olmaktadır. Tüm bu nedenlerle,
lösemili çocukların ve ailelerinin yaşadığı
sorunların tespiti ve çözüm yollarının
araştırılması için bir Meclis araştırması
açılmasının fayda sağlayacağı kanaatindeyiz.
2.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek ve 27 milletvekilinin, Kırklarelinde sel ve
taşkın felaketi yaşanmasında DSİnin ihmallerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1192)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Yaşanan sel
ve taşkın felaketi nedeniyle seçim bölgem Kırklareli'nin
Lüleburgaz ilçesi Büyükkarıştıran beldesinde 4
yurttaşımız hayatını kaybetmiştir.
Kırklareli Vize ilçemize bağlı Akıncılar, Çövenli ve
Müsellim köyleri ile, Tekirdağ'a bağlı Çerkezköy ve Saray
ilçelerinde de dere taşkınları meydana gelmiştir.
6200 Sayılı
Kanunla kurulan Devlet Su İşleri (DSİ)
teşkilatının asli görevlerinden biri bataklıkları
kurutmak ve arazilerin drenajını sağlamaktır. Bu görevle,
mevcut dere yataklarını ıslah etmek veya drenaj kanalları
açarak arazilerin tarımsal işlevini oluşturarak erozyonu
azaltmak amaçlanmıştır.
1960
yılından itibaren Edirne de bölge teşkilatı hâline gelen
DSİ, Trakya Bölgesinde sazlık ve bataklık olan birçok
alanı açılan drenaj kanallarıyla kurutup tarım alanı
hâline getirmiştir. Mevcut dere yataklarının tamamı
ıslah edilerek, drenaj kabiliyeti arttırılarak erozyon
azaltılmıştır. Dere yataklarında ve drenaj
kanallarında kullanılan sallama kepçe olarak adlandırılan
ekskavatör sayısı itibarıyla Edirne bölgesi en önde gelmekteydi.
1980'li yıllardan itibaren, açılmış olan drenaj
kanalları ve ıslah edilmiş dereler periyodik olarak her yıl
kontrol edilerek oluşan rüsubat ve oluşacak ağaçlanmaya göre
programlı olarak yılın on ayı çalışabilen
ekskavatörlerle temizlenmektedir. Ancak, son yıllarda drenaj
kanalları ve dere yataklarına yeterince ilgi gösterilmemektedir.
Sazlıdere, Oğulpaşa Deresi, Havsa Deresi gibi bir çok ana dere
ağaç ve bitki örtüsüyle dere özelliğini kaybetmiştir. Birçok
drenaj kanalı rüsubatla dolmuş ve sazlık hâline gelerek suyun
tahliye görevini yapamaz olmuştur. Orman hâline gelen derelerden biri olan
Oğulpaşa Deresi, birkaç yıldan beri yağışlı
mevsimlerde suyunu drene edemediğinden yatağından
çıkıp, taşkın oluşturup karayolu
ulaşımını bile keser hâle gelmiştir. Yöremize büyük
hizmetleri olan DSİ teşkilatı, geçmiş yıllarda
açmış olduğu 350 kilometre drenaj kanalı ve 220 kilometre
dere ıslahını eskiden olduğu gibi temizleyip ıslah
edecek imkân ve donanıma sahiptir. Bugünlerde devam eden ilkbahar ve
sonbahar yağışlarını bile taşıyamayan dere
yatakları ve drenaj kanallarından taşan sular arazilere zarar
verir hâle gelmiştir. Taşkınlar nedeniyle 4
yurttaşımız hayatını kaybetmiştir.
Ergene
kollarını oluşturan derelerin tamamı rüsubat ve sürüntü
malzeme ile dolmuş olup dere yatakları ağaçlarla
kaplanmıştır. Özellikle Şeytandere, Kayalı
derelerinin, Lüleburgaz dereleri ve yan dereleri on yıldan beri hiç
temizlenmemiştir. Bu temizlikler yapılmazsa
Büyükkarıştıran gibi bazı beldeler, köyler ve yerleşim
birimleri su altında kalabilir, can ve mal kayıplarının meydana
gelme riski vardır. Kayalıköy, Kırklareli barajları dolu
savakları çalışacağı için mansap şartları
yeterli olmadığından, aşırı
yağışlarda bu barajlardan boşalacak sular dere
yatakları dolu olduğu için büyük zararlara yol açabilecektir.
Özellikle, her yıl çeltik ekiminden yorulmuş ve
bağışıklığı kaybolmuş çeltik ekiminin
yapıldığı alanlardaki drenaj kanallarının yeniden
ele alınması gerekmektedir. Bu alanların derin drenaja
dönüştürülmemesi durumunda aşırı su ve gübre
kullanımı yüzünden çok yakında tamamen verimsiz hâle gelecektir.
Yeni felaketlerin
yaşanmaması için suya yön veren ve suyu kontrol etmekle görevli
kurumlara büyük görev düşmektedir. Trakya'da Ergene ve Tunca nehirleri
başta olmak üzere köy arazilerinin korunması için mutlaka dere
yataklarının ıslah edilip temizlenmesi gerekmektedir. Ortaya
çıkacak yeni felaketlerden DSİ sorumlu olacaktır ancak en
önemlisi köylümüz mağdur olacaktır.
Bu nedenlerle,
DSİ'nin Trakya Bölgesindeki ihmallerinin tespiti, ortaya
çıkarılması ve çözümlenmesi amacı ile
Anayasamızın 98inci maddesi, İç Tüzükümüzün 104üncü ve
105inci maddeleri gereğince bir araştırma komisyonu kurularak
konunun tüm boyutlarıyla araştırılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1) Turgut Dibek (Kırklareli)
2) Mehmet S.
Kesimoğlu (Kırklareli)
3) Celal Dinçer (İstanbul)
4) Candan Yüceer (Tekirdağ)
5) Hülya Güven (İzmir)
6) Recep Gürkan (Edirne)
7) Kemal
Değirmendereli (Edirne)
8) Veli
Ağbaba (Malatya)
9) Emre Köprülü (Tekirdağ)
10) Mustafa Sezgin
Tanrıkulu (İstanbul)
11) Ramazan Kerim
Özkan (Burdur)
12) Ali
Sarıbaş (Çanakkale)
13) İhsan
Özkes (İstanbul)
14) Namık
Havutça (Balıkesir)
15) Ali
Serindağ (Gaziantep)
16) Haluk Ahmet
Gümüş (Balıkesir)
17) Rahmi
Aşkın Türeli (İzmir)
18) Mevlüt Dudu (Hatay)
19) Hasan Ören (Manisa)
20) Hasan Akgöl (Hatay)
21) Ali
Demirçalı (Adana)
22) Mehmet Ali
Ediboğlu (Hatay)
23) Mustafa Serdar
Soydan (Çanakkale)
24) Hurşit
Güneş (Kocaeli)
25) Ahmet
İhsan Kalkavan (Samsun)
26) Ali Rıza
Öztürk (Mersin)
27) Haluk
Eyidoğan (İstanbul)
28) Osman Aydın (Aydın)
3.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 22 milletvekilinin, taksi ve
minibüs esnafı ile çalışanlarının
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1193)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Taksi ve minibüs
işletmecileri ile çalışanları, Türkiye'de şehir içi
ulaşımın sağlanmasında önemli bir paya sahiptir ve
kamusal bir hizmeti yerine getirmektedirler. Buna rağmen,
sayıları yüz binleri bulan bu yurttaşlarımızın
yaşadıkları sorunlar yıllardır görmezden
gelinmektedir. Çalışma koşullarından yaşam
haklarının ihlaline kadar uzanan sorunlarla yüz yüze kalan bu yurttaşlarımızın
sorunlarının çözümü hem insanca çalışma haklarına
erişmelerini hem de sundukları hizmetlerin daha kaliteli
olmasını sağlayacaktır.
Taksi
işletmecileri, uzun yıllardır kendilerine verilen sözlerin
hayata geçirilmemesi nedeniyle kaçırılma, emeklerinin gasbedilmesi ve
bu olumsuzluklara direnmeleri durumunda canlarını kaybetme riskiyle
karşı karşıya kalmaktadırlar. Yurttaşların
yaşam haklarının korunması devletin temel görevidir ancak
hemen her gün gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması sebebiyle
taksi işletmecileri gasp, yaralama ve hatta öldürülme riskiyle
karşı karşıya kalmaktadır. Türkiye genelinde standart
güvenlik tertibatları belirlenmiş araçlarla hizmet vermelerinin
sağlanmaması en başta gelen sorundur.
Taksi ve minibüs
şoförleri çoğunlukla kayıt dışı
çalıştırılmakta ve bu yurttaşlarımız sosyal
güvenceden mahrum olmaktadır. Yıllardır sosyal güvencesiz,
kayıt dışı çalışmanın en yoğun
yaşandığı bir alan olmasına rağmen yetkililer bu
soruna kayıtsız kalmaktadır. Taksilerde çalışan
emekçiler, sosyal güvencelerden yoksun âdeta "kelle koltukta"
yaşam mücadelesi vermektedir. Son yıllarda ülkemizde giderek artan
yoksulluk felaketine yenilmemek adına hayatlarını riske atarak,
emeklerinin sömürülmesine razı bırakılarak çalışmaya
devam etmektedirler. Bu sorunun çözümü için öncelikle taksiciliğin esnaf
statüsüne dâhil edilmesi ve çalışanların kayıt altına
alınması için teşvik edici ve caydırıcı
düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Yine, yüksek
akaryakıt ve yedek parça fiyatları, taksi ve minibüs
işletmecilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Mazot fiyatlarının
yüksek olması, özellikle minibüsçüleri piyasalarda "on numara"
diye bilinen yakıta yöneltmektedir. Kullanılan bu akaryakıt bir
yandan araçların ömrünü kısaltmakta, diğer taraftan çevre
kirliliğini artırmaktadır.
Taksici ve minibüs
esnafını etkileyen diğer bir olumsuzluk ise süreklilik arz eden
yüksek trafik cezalarıdır. Esnaf arasında trafik
cezalarının yanlış ve haksız yere kesildiği
kanısı giderek yaygınlık kazanmaktadır. Esnaflar,
araçlarına, bulunmadığı mahallerde veya trafiğe
çıkmadığı tarihlerde ceza kesildiği
iddialarını dile getirmektedir.
Değişen
çağa ayak uydurmak ve daha iyi bir hizmet sunmak için araçlarını
yenilemek isteyen taksi işletmecileri ise âdeta nefes almanın bile
ücretlendirildiği sistemde yüksek ÖTV oranlarıyla karşı karşıya
kalmaktadır. Taksicilerin daha iyi bir hizmet vermesi,
sırtlarındaki yükün kaldırılması adına araç
değişimlerinde ÖTV'nin bir an önce kaldırılması ve
esnaf statüsünde sayılmaları gerekmektedir.
2918
sayılı Kanunla yasaklanan korsan taksicilikle ilgili denetim ve
kontrollerin yeterince yapılmaması, bu esnafımızın
gelir kaybına neden olmaktadır. Denetim görevini yapmayan yetkililer
nedeniyle korsan taksicilik faaliyetleri artmakta ve bu durumda taksi
işletmecileri, emeklerinin karşılığını
alabilmek için emek hırsızlarıyla mücadele etmek zorunda
bırakılmaktadır. Ülkemizde, özellikle son on yılda, emek
hırsızlığını meşrulaştırma
çabası içerisinde olan iktidar nedeniyle korsan taksicilik her geçen gün
artarak emek hırsızlığı son sürat devam etmektedir.
Zorunlu trafik
sigortaları konusunda taksi ve minibüs esnafı ciddi
sıkıntılarla karşı karşıyadır. Günün
tüm saati trafik içerisinde olan ve araçlarında hasar olma riski yüksek
olan taksicilerimiz için trafik sigortası ücretlendirmeleriyle ilgili
iyileştirmeler yapılmalıdır.
Taksi ve minibüs
esnafı ile çalışanlarının sorunlarını tespit
etmek, taksi ve minibüs işletmecilerine uygulanan baskının ve
yaşam tehditlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm
önerilerinin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci, TBMM
İçtüzüğü'nün 104 ve 105inci maddeleri uyarınca Meclis
araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
1) Mustafa Sezgin
Tanrıkulu (İstanbul)
2) Hülya Güven (İzmir)
3) Veli
Ağbaba (Malatya)
4) Ali Özgündüz (İstanbul)
5) Ali
Sarıbaş (Çanakkale)
6) Ramazan Kerim
Özkan (Burdur)
7) İhsan
Özkes (İstanbul)
8) Celal Dinçer (İstanbul)
9) Namık
Havutça (Balıkesir)
10) Haluk Ahmet
Gümüş (Balıkesir)
11) Ali
Serindağ (Gaziantep)
12) Rahmi
Aşkın Türeli (İzmir)
13) Mevlüt Dudu (Hatay)
14) Hasan Ören (Manisa)
15) Hasan Akgöl (Hatay)
16) Ali
Demirçalı (Adana)
17) Mehmet Ali
Ediboğlu (Hatay)
18) Mustafa Serdar
Soydan (Çanakkale)
19) Hurşit
Güneş (Kocaeli)
20) Ahmet
İhsan Kalkavan (Samsun)
21) Ali Rıza
Öztürk (Mersin)
22) Haluk
Eyidoğan (İstanbul)
23) Osman
Aydın (Aydın)
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
daha sonra oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri
1.- AK PARTİ
Grubunun, gündemdeki sıralama ile bastırılarak
dağıtılan (11/43) esas numaralı Gensoru Önergesinin, 5
Şubat 2015 Perşembe günkü gündemin Özel Gündemde Yer alacak
İşler kısmına alınmasına ve gündeme
alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerinin
aynı birleşimde yapılmasına, Genel Kurulun bu
birleşiminde başka bir iş görüşülmemesine ve gensoru
önergesinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
çalışmalarını sürdürmesine; Genel Kurulun 4 Şubat 2015
Çarşamba günkü birleşiminde 565 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışmalarına devam etmesine
ilişkin önerisi
4/2/2015
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma
Kurulu 4/2/2015 Çarşamba günü (bugün) toplanamadığından,
İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına
sunulmasını arz ederim.
Mahir Ünal
Kahramanmaraş
AK PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında bulunan 664, 623, 660, 632, 404, 405, 253, 254, 283, 378,
472 ve 54 sıra sayılı Kanun Tasarılarının bu
kısmın sırasıyla 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve
17nci sırasına alınması ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
Bastırılarak
dağıtılan (11/43) esas numaralı Gensoru Önergesinin, 5
Şubat 2015 Perşembe günkü gündeminin "Özel Gündemde Yer alacak
İşler" kısmına alınması ve Anayasanın
99uncu maddesi gereğince gündeme alınıp alınmayacağı
hususundaki görüşmelerinin bu birleşimde yapılması, Genel
Kurulun bu birleşiminde başka bir iş görüşülmemesi ve
gensoru önergesinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
çalışmalarını sürdürmesi,
Genel Kurulun 4
Şubat 2015 Çarşamba günkü (bugün) birleşiminde 565 sıra
sayılı Kanun Tasarısına kadar olan işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalarına
devam etmesi;
Önerilmiştir.
BAŞKAN
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Alınan karar
gereğince sözlü soru önergelerini görüşmüyor ve gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada
yer alan, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Gençin; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80)
(S. Sayısı: 156)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada
yer alan, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporlarının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Devlet Sırrı Kanunu
Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu
Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN Komisyon?
Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada
yer alan, Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik
Hizmetleri Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/742) (S.
Sayısı: 616)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4üncü sırada
yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ve Ürdün Haşimi Krallığı
Arasında Hükümlülerin Nakline Dair Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
4.- Türkiye Cumhuriyeti ve Ürdün Haşimi
Krallığı Arasında Hükümlülerin Nakline Dair
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/740) (S. Sayısı: 425 (*)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.
22/1/2015 tarihli
46ncı Birleşimde tasarının tümü üzerindeki
görüşmelere başlanılmıştı.
Şimdi, tümü
üstünde söz isteyen? Yok.
Tasarının
tümü üzerindeki görüşmeler böylece tamamlanmıştır.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETI VE ÜRDÜN HAŞİMİ
KRALLIĞI ARASINDA HÜKÜMLÜLERİN NAKLİNE DAİR ANLAŞMANIN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 29 Eylül 2011 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye
Cumhuriyeti ve Ürdün Haşimi Krallığı Arasında
Hükümlülerin Nakline Dair Anlaşmanın onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN Madde üzerinde söz
talebi? Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1)
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Söz
talebi? Yok.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
2nci madde kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi,
tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Açık oylama
için beş dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, açık oylama sonucu toplantı yeter
sayısı bulunamadığı için on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
15.09
İKİNCİ
OTURUM
Açılma Saati:
15.26
BAŞKAN:
Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER:
Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Dilek YÜKSEL (Tokat)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 51inci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
425 sıra sayılı Kanun
Tasarısının tümünün açık oylamasında toplantı
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi tasarının tümünü
tekrar açık oya sunuyorum ve üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Ürdün Haşimi
Krallığı Arasında Hükümlülerin Nakline Dair
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
|
Kullanılan oy
sayısı |
: |
:216 |
|
|||
|
Kabul |
: |
:216 (x) |
|
|||
|
Kâtip
Üye Dilek
Yüksel Tokat |
Kâtip
Üye Mine
Lök Beyaz Diyarbakır |
|
|||
Böylece
tasarı kabul edilip kanunlaşmıştır.
Şimdi, 5inci
sırada yer alan Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane'nin; Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan'ın; Kocaeli
Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
Raporunun görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
5.- Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Kars Milletvekili Mülkiye Birtanenin; Ankara Milletvekili Emine Ülker
Tarhanın; Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın Benzer
Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi
ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/1012, 2/423, 2/2309, 2/2481) (S.
Sayısı: 683) (xx)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.
İç Tüzükün
91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen tasarının
dünkü birleşiminde ikinci bölümünde yer alan 24üncü maddeye
bağlı geçici 24üncü maddedeki 2nci önergenin oylamasında
kalınmıştı.
Şimdi,
önergeyi oylarınıza sunacağım: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Şimdi,
24üncü maddeye bağlı geçici 24üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi, madde
24e bağlı geçici madde 25i görüşeceğiz.
Madde üzerinde
toplam iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 1/1012 Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 24 üncü maddesi ile Kanuna eklenen geçici
25 inci maddesinde yer alan bir yıl ibaresinin üç yıl
şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Ali Susam Turgut Dibek Doğan Şafak
İzmir Kırklareli Niğde
Ramazan Kerim
Özkan Muhammet Rıza
Yalçınkaya
Burdur Bartın
Uğur
Bayraktutan Kemal
Değirmendereli
Artvin Edirne
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 24. Maddesinin Geçici 25. Maddesinin ikinci
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Birinci
fıkradaki yükümlülüklere uymayan ruhsat sahiplerine ruhsat taban bedeli
tutarında idari para cezası uygulanarak üç aylık süre verilir.
Bu süre içinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyen ruhsat sahasındaki
maden işletme faaliyetleri durdurulur.
Hasan Hüseyin
Türkoğlu Yusuf
Halaçoğlu
Osmaniye Kayseri
Alim
Işık Lütfü
Türkkan Mehmet
Şandır
Kütahya Kocaeli Mersin
Ahmet
Duran Bulut
Balıkesir
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ERDAL FERALAN (Nevşehir)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın
Bulut, buyurunuz efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
AHMET DURAN BULUT
(Balıkesir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Yine, bir Maden
Kanunu görüşüyoruz, bu kaçıncısı bilmiyorum, derli toplu
hazırlanmadan, düzenlenmeden gelerek sık sık
değiştirilen kanunlardan biri.
Değerli
milletvekilleri, halk arasında, işletilen, kandırılan, her
denileni yapan, zayıf halka gibi görünenlere maden denir. Bu Parlamento,
kendini Hükûmet ve bakanları karşısında maalesef bu duruma
düşürmektedir. Doğru dürüst bir kanun hazırlayamayan,
usulsüzlük, hukuksuzluk, yolsuzluk iddialarını bu yüce Meclisi maden
görüp aklatan, paklatan bir Hükûmet ve bakanlarıyla karşı
karşıyayız. İktidarıyla muhalefetiyle en üstün mekân
yüce Meclistir, arkamızı dönerek
konuşamadığımız tek kurumdur.
Meclisin düzeninde
de bir hata var: Bakanlar Kurulu neden böyle yüksekte dizayn edilmiş?
Sanki milletvekillerinden yukarıda durur gibi bir hâl, bunun da
aslında düzeltilmesi lazım. Bu yüce Meclis, bu Gazi Meclis çözüm
yeridir, gizli kapılar arkasında yapılan görüşmelere,
yapılan pazarlıklara, verilen sözlere alet edilmemelidir.
Hırsızın, hukuksuzun, rüşvetçinin, sahtekârın
karşısındadır bu Meclis. Devletin malı deniz, yemeyen
domuz. diyenlere, milletin malını har vurup harman savuranlara geçit
vermemeli bu Meclis. Hükûmetten muhalefet değil, iktidar partisi
milletvekilleri hesap soramazsa, bırakın bakanlarla görüşmeyi,
genel müdürlerle randevu alıp görüşemezler.
Sayın
Erdoğanın hırsının, ihtirasının sembolü
olarak yaptırdığı israf abidesi 1.150 odalı kaçak
saraya geçit verirse bu Meclis -bakanların ve Başbakanın
kutusuyla, kasasıyla, konuşmasıyla, kaydıyla,
parasıyla- rüşvet ve yolsuzluk ve para sıfırlama
iddialarını yargıya gönderemezse bu Meclise maden gözüyle bakar
Hükûmet, yargıdan kurtulabilmek için Meclisi kullanır. Bu Meclis
fakirin fukaranın, garibin gurebanın, tüyü bitmemiş yetimin
haklarını koruma yeridir. Bu kürsüden edilen yeminlere sadık
kalınmalıdır. Hem milliyetçiliği ayaklar altına
alacaksın, Türklüğü yok sayacaksın hem de Türk tarihinin
sembolleriyle şov yapacaksın; bu ikiyüzlülüğü nasıl içimize
sindirebiliriz? Aleni, belgeli, şahitli iddiaları nasıl
görmezden gelebiliriz? Millet ve tarih önünde sorumlu olduğumuzu,
bunların hesabını ilahi adalet karşısında
vermekten kaçamayacağımızı belirtmek istiyorum. Hem her
türlü hırsızlığı, yolsuzluğu yapacak,
rüşveti alacaksın, bu yolsuzluğu yapanları ortaya
çıkaranları suçlayacaksın
Neymiş? Hükûmete darbe
yapıyormuş paralel. Geçin oradan, bu iddialara kendiniz bile
inanmıyorsunuz çünkü dünya inanmıyor. Uluslararası
Şeffaflık Örgütünün her yıl düzenlediği Küresel Yolsuzluk
Endeksinde ülkemiz 64üncü sıradadır.
Ülkeyi terör
batağına batırdınız, ekonomiyi dibe vurdurdunuz;
çiftçi perişan, esnaf perişan, çaresiz, emekli şaşkın,
maden işçisi can derdinde, işsizler ne yapacaklarını
bilemez hâldeler, gençler bu ülkeden kaçmanın yollarını
arıyorlar. On iki yıldır bu milletin yakasındasınız,
düşün artık. 7 Haziran seçimleri AKPnin sonu, suç işleyenlerin,
Meclisten kaçanların da yüce Türk adaletine hesap vermesinin
başlangıcı olacaktır.
Önergemin kabulü
doğrultusunda karar vermenizi diliyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN -
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 1/1012 Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 24 üncü maddesi ile Kanuna eklenen geçici
25 inci maddesinde yer alan bir yıl ibaresinin üç yıl
şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Kemal
Değirmendereli (Edirne) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Değirmendereli, buyurunuz efendim. (CHP sıralarından
alkışlar)
KEMAL
DEĞİRMENDERELİ (Edirne) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Maden Kanunu üzerine söz almış bulunuyorum.
Maden Kanunu
üzerine görüşmeler yapıyoruz ancak ilimiz Edirnede bugün için çok
daha yakıcı bir problemi yaşamaktayız. Sizlerin de
haberlerden, televizyonlardan, gazetelerden izlediği gibi, Edirnemiz üç
günden beri büyük bir taşkın felaketiyle boğuşmaktadır
ve Edirnede aradan üç gün geçmesine rağmen, 5 bin
yurttaşımız hâlâ mahsur durumdadır.
Bu niye böyle
oldu? Evet, normalde 370 metreküp/saniye civarında olan Meriçin debisi
2.149 metreküplere çıktı; bugün öğlen itibarıyla 1.564lere
düştü, bir azalma var.
Değerli
milletvekilleri, ama Edirnemiz bu sorunu son yıllarda sık sık
yaşamaktadır, kronikleşmiş hâle gelmiştir; bu konuda
yeterli önlemlerin alındığını söylememiz zor.
Biraz önce, gündem
dışı konuşmalardan sonra Sayın Orman ve Su
İşleri Bakanımız bir konuşma yaptılar, keşke
o da burada olsaydı şu an.
Evet,
Bulgaristanla, Yunanistanla birtakım problemlerimiz oluyor, onlar
barajlardaki kapakları açıyorlar, yoğun bir su transferine neden
oluyorlar ama bu, bundan sonra da böyle olacak, bizim almamız gereken
önlemler var yani biz bu önlemleri maalesef almadık. Bulgaristandan gelen
suyu önleyecek, Tunca Nehri üstünde kurulacak olan, elli yıldan beri
üstünde durulan Suakacağı Barajının
yapılamayacağı aşikâr, ortada. Buna önlem, buna paralel
olarak planlanmış olan Çömlekköy Barajı
Sayın bakan da B
planı diyor, B planı diyor ama sekiz yıldan beri B
planı olarak öngörülen Çömlekköy Barajıyla ilgili herhangi bir
adım atılmış değil.
Burada AKP
Hükûmeti ne diyor, ballandıra ballandıra anlatıyor arkadaşlar:
İstanbula kanal yapacağız, Kanal İstanbul
yapacağız. Kanal İstanbulu bırakalım, Meriç Nehri
220 kilometre, bunun temizlenmesi gerekiyor, öncelikle bu hazır
kanalı temizleyip buradaki on binlerce insanın mağduriyetini
gidermemiz gerekiyor. Yani, bu konuda Hükûmeti daha iradeli davranmaya,
hızlı adımlar atmaya davet ediyorum.
Bir diğer
önemli konu: Daha önceki sellerle birlikte 16 Temmuzda
yaşadığımız sel felaketiyle on binlerce
insanımız zarar gördü fakat bu zararlar tazmin edilmedi.
Sayın Ramazan
Can Bey, siz buradan Bunları torba kanun kapsamında
halledeceğiz. dediniz. Size ikinci kez, üçüncü kez gene söylüyorum, hâlen
hallolmadı. Lütfen, bir yetkiniz, buna bir katkınız olacaksa bu
konuda sayın bakanları -söz verdik- siz de uyarın, o 25 bin insanın
mağduriyetini giderelim.
Yani, hep
sayın bakanlar tatlı tatlı konuşuyorlar burada, iyi
şeyler söylüyorlar, iş yapmaya gelince yalnız aynı iradeyi
maalesef görmüyoruz değerli arkadaşlar.
Bir diğer
önemli konu da Arda Nehrinden Meriç Nehrine baypas kanalının
yapılmasıdır. Karaağaç bölgesinde 12 kilometrelik bir
baypas kanalının yapılması bizim teknik heyetten
aldığımız bilgiye göre pekâlâ mümkün.
Çok çok önemli bir
konu değerli milletvekilleri, Edirne Devlet Su İşleri Bölge
Müdürlüğünde, AKP iktidarından önce, yirmi yedi yılda 4 tane
bölge müdürü değişmiş, bakın, yirmi yedi yılda 4 tane
bölge müdürü değişmiş, son dokuz yılda yine 4 tane bölge
müdürü değişmiş, son dokuz yılda yine 13 tane bölge müdür
yardımcısı değişmiş. Böyle, yılda bir bölge
müdürü, yılda bir bölge müdür yardımcısı
değiştirirsek tabii gelen insanların buradaki suyu yönetmesi
mümkün olmayacaktır. Yani, Hükûmetin, Edirnenin bu
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
KEMAL
DEĞİRMENDERELİ (Devamla)
yaşanan problemlerine, önerilerimizi
dikkate alıp hızlı, ivedilikli bir çözüm üretmesi gerekmektedir.
Bu
düşüncelerle yüce Meclise saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Değirmendereli.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Madde 24e
bağlı geçici madde 25i oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir madde 24e bağlı
geçici madde 25.
Madde 24e
bağlı geçici madde 26 üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 24 üncü maddesiyle düzenlenen Geçici 26
ncı maddesinde bulunan "uymak kaydıyla" ibaresinin
"tabi olmak şartıyla" şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Ali Susam Turgut
Dibek Ali
Serindağ
İzmir Kırklareli Gaziantep Mahmut Tanal Ramazan Kerim Özkan Celal Dinçer
İstanbul Burdur İstanbul Uğur Bayraktutan
Artvin
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Bayraktutan, buyurunuz efendim. (CHP sıralarından
alkışlar)
UĞUR
BAYRAKTUTAN (Artvin) Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Maden Kanununa
ilişkin bir konuşma yapıyorken Artvini konuşmadan geçmek
olmaz, Cerattepeyi konuşmamız gerekir. Aslında ben burada
Sayın Bakanın olmasını bekliyordum ama ne yazık ki ben
Maden Kanununa ilişkin konuşmalara başlayınca Sayın
Bakan bir bahane buluyor, terk ediyor Genel Kurulu. Niye böyle acaba, merak
ediyorum; şimdi konuşacağım, niye böyle? Bir tesadüf oluyor.
İnşallah gelir, kendisine anlatırım bu şekilde.
Şimdi,
değerli milletvekilleri, Cerattepeye ilişkin olarak Rize İdare
Mahkemesi muhteşem bir karar verdi. Artvinde işlenmek istenen bir
cinayet vardı. Cinayete ilişkin olarak daha önce yürütmeyi durdurma kararı
vermişti. Arkasından da burada yapılmak istenen maden
çalışmasının Artvini yok edeceğini, heyelan bölgesi
ve içme sularına ilişkin, kent merkezini ilgilendiren bu derin
sorunda mahkeme kocaman bir duvar ördü ve projeyi iptal etti. Şimdi,
görüldüğü kadarıyla, karşı taraf olan Enerji
Bakanlığı ve ilgili şirket tarafından
Danıştay aşamasına, temyiz aşamasına gidilecek
ama Maden Kanunundaki birtakım kolaylıklardan yararlanılarak,
ÇEDdeki bazı maddelere ilişkin iyileştirme yapılarak,
Projeye yeniden başlanacak. şeklinde, ilgili şirket
tarafından kamuoyu aldatılmaya çalışılmaktadır.
Değerli arkadaşlarım, mahkemenin kararı net, diyor ki:
Artvinde maden girişimi Artvini yok edecek bir cinayet
girişimidir. Hiçbir şekilde bunu kabul etmek mümkün değildir.
Değerli arkadaşlarım, Maden Kanununu, yasaları
değiştirmekle olmuyor, aslında kafaları
değiştirmek önemli. Ne yazık ki bizler de yasaları
değiştiriyoruz ama kafaları değiştirmiyoruz. Neden?
Bakın, daha öne burada birçok kereler anlattım. Ben hukukçuyum, yirmi
beş yılı aşkın süre avukatlık yaptım.
Hayatımın hiçbir döneminde bir ihaleye devlet tarafından,
devletin yetkili kurumları tarafından -Maden İşleri Genel
Müdürlüğünün burada bürokratları var mı, merak ediyorum
altında kimin imzası var- bir firmayı tarif eden ihale olur mu
diye bana söyleselerdi güler geçerdim değerli arkadaşlarım. 2012
yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü bir ihale
şartnamesi yayınlıyor. İhale şartnamesinde sadece firmanın
adını vermiyor değerli arkadaşlarım. Bu ihaleye
girebilecek olan firmanın Türkiyede 500 bin tuvenan, 10 bin ton metal
bakır üretecek Türkiye sınırlarında bir tesise sahip
olması gerekir. diyor şartnameye göre. Taner Yıldıza,
Sayın Bakana sordum, dedim ki: Sayın Bakan, ihaleden önce bu
şartnameye uygun olan, aynı koşullara sahip olan Türkiyede kaç
tane firma vardır, nerededir, kime aittir? Sayın Bakan altına
imza attı, dedi ki: Bu koşullara uyan, ihale şartnamesinde
belirtilen, Artvin Cerattepe ihalesine girebilecek Türkiyede bir tek tesis
vardır, Samsunda Eti Bakıra yani Mehmet Cengiz Grubuna aittir.
Dedim ki: Sayın Bakan, bu ihaleyi bu koşullarda yaparsanız
devlette, Türk Ceza Kanununda ihaleye fesat karıştırma ve
görevi kötüye kullanmanın bütün koşulları vardır. Bir tek
firmayı tarif eden bir ihale olur mu? Kıyameti koparttı
Sayın Bakan. Göreceğiz, ihaleyi kim alacak. dedi. Arkadaşlar,
ihaleden önce dedim ki: Bunu tespit yaptıracağım, noterden
tespit yaptıracağım. Bakın, Karadeniz otoyol ihalesinde de
böyle oldu, ilgili bakanlar o tarihte Yüce Divanda yargılandı, sana
da muhtemelen böyle bir şey olabilir. Bakan güldü geçti. İhaleyi
başka firma aldı değerli arkadaşlar. Bakan çıktı
buraya, dedi ki: Artvin milletvekili yanıldı, ihaleyi Özaltın
Grubu aldı. Siz yanıldınız. Ben de dedim ki: Bu adam bu
ihaleyi, bu bakırı, bu madeni, altını nerede
işletecek? Ancak bu firmaya ait olan bir yerde işletebilir.
Değerli arkadaşlarım,
aradan bir buçuk ay geçti, bir baktık ki ihaleyi alanlar benim yanıma
geldiler Türkiye Büyük Millet Meclisinde. Bu işlerin üzerine gitme, bu
işleri kapat işin kibarcası. diye. Bir baktık ki aradan
zaman geçti, redevans sözleşmesi yapmışlar değerli
arkadaşlar, redevans. Bakın, bir duyuru yaptılar. Efendim, bu
grup diğer gruba demiş ki
Ben bir redevansla bu ihaleyi
devredeyim. diye bir duyuru yaptılar. Bakın, burada, orijinali
burada, gazetelerde yayınladılar. Ve ihaleyi alan firma, ilk
başta benim alacağını söylediğim firmayla yalandan bir
redevans sözleşmesi yaparak -yani bu kadar olabilir- yalandan bir redevans
sözleşmesi yaparak
Buna yalan demeyeyim, hukukta muvazaa diyorlar
daha kibarcası, hileli işlem diyorlar Türkçesi. Hileli işlemle
devrettiler.
Şimdi, redevansla asıl
firmanın, devreden firmanın kim olduğunu, asıl sahibinin
kim olduğunu biliyoruz. Bu işin asıl sahibi Cengiz Gruptur
değerli arkadaşlarım. Cengiz Grup tarafından
alınmıştır bu ihale.
Bende şimdi buradan Sayın
Bakana soruyorum, keşke burada olsaydı: Bu ihalenin bir büyük
ortağı var Sayın Başbakan Yardımcısı. Benim
size saygım sonsuz. Bir büyük ortak var. Bir büyük ağabey var bu
ihalede. Acaba kim? Acaba kim?
OKTAY VURAL (İzmir) Kim?
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) -
Sayın Vural, kim acaba?
OKTAY VURAL (İzmir) Bilmiyorum.
Sayın Bakan biliyordur. Fuat Avni biliyordur.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) Bir
tane büyük ağabey var. Özellikle bu ihale korunuyor değerli
arkadaşlar. 10 milyar dolar. Pasta da büyük. Pasta çok büyük ama. Yani
özel korunuyor. Bir büyük ağabey var.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Öyle
zor sorular sorma. Zor soru bunlar. Kimse burada cevap veremez.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla)
Tabii, tabii
Ben merak ediyorum, CHP Grubunun da merak ettiğini
zannediyorum.
Bir büyük ağabey var bu ihalede.
Özel korunan. Seydişehir Alüminyumla alakalı yapılan projenin
bir başka boyutu var Artvin Cerattepede. Ama pasta büyük, 10 milyar dolar
değerli arkadaşlarım.
O büyük ağabeye buradan
saygılarımı sunuyorum ve diyorum ki: Artvinde o madeni
çıkartamayacaksın. Senin yaşamın, ömrün yetmeyecektir.
Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz
Sayın Bayraktutan.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Madde 24e bağlı geçici madde
26yı oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 24e bağlı geçici madde
27 üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 683 Sıra
Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 24 üncü
maddesiyle düzenlenen Geçici 27 nci maddesinde bulunan Genel Müdürlükçe
ibaresinden sonra gelmek üzere yerinde ibaresinin getirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Ali Susam Turgut Dibek Ali Serindağ
İzmir Kırklareli Gaziantep
Mahmut Tanal Ramazan
Kerim Özkan Celal
Dinçer
İstanbul Burdur İstanbul
Muharrem
Işık
Erzincan
BAŞKAN Komisyon önergeye
katılıyor mu?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu) Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN
(Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Dibek,
buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
TURGUT DİBEK (Kırklareli)
Teşekkür ediyorum Başkanım.
Maden Kanununda değişiklik
yapacak olan tasarının geçici 27nci maddesi üzerinde verdiğimiz
önergeyle ilgili olarak söz aldım. Sizleri saygılarımla
selamlıyorum.
Şimdi, Maden Kanunu ve Trakya,
Kırklareli birleşince değerli arkadaşlar, biz çok
dertliyiz. Diğer vekilimiz de burada, iktidar partisi milletvekili de
burada. Yani o da mutlaka Kırklareline geldiğinde işte
bölgemizi gezerken benzer şikâyetleri, sıkıntıları
yaşıyor.
Şimdi, Kırklareli, Trakya bir
planla artık koruma altında; daha doğrusu düzenlendi,
planlandı. Trakya alt bölgesi, işte Ergene havzası planı,
1/100.000 ölçekli plan. Bunun 1/25.000i de onaylandı yetkili kurullar
tarafından. Trakya bir anlamda planlandı. Şimdi, bu planlarda
neler yapılacak, neler olacak biliyoruz. Bir de, gerçekte bu
planların dışında çok sayıda başvuru var, faaliyet
var, birtakım girişimler var.
Yani Kırklarelinde değerli
arkadaşlar, nükleer santralden, 1.100 megavatlık termik santrallerden
tutun da, işte, kil, maden ocakları, çok sayısız taş
ocakları talepleri -zaten birçoğu şu anda onların
çalışıyor- altın arama, altın madeni taleplerine kadar
çok sayıda talep var Trakyada.
Şimdi, benim bahsetmek
istediğim yeni bir konu ortaya çıktı. Sayın Bakan
ayrıldı, belki bir işi var; gerçi olmasını arzu
ederdim ama bürokratlar burada, Bakan Yardımcısı burada ve
Bakanlığın diğer yetkilileri burada. Onlar da mutlaka bu
konuda gerekli notları alacaklardır.
Şimdi, benim Vize ilçemin Topçuköy
merkezi ama sadece o köy değil, yaklaşık onunla beraber 5 köyü
ilgilendiren bir kömür ocağı, linyit kömürü çıkarma talebi var (TKİ)
Türkiye Kömür İşletmelerinin. Topçuköy bize bağlı, Develi,
bildiğim kadarıyla Doğanca, Çavuşköy ve Hasbuğa
köylerini kapsıyor. 35 bin dekarlık bir alanda yaklaşık
benzer projeye baktığımda 31,5 milyon tonluk bir linyit kömürü
var. Bu kömürü çıkaracağız. diyorlar. Bununla ilgili süreç
başlatıldı değerli arkadaşlar yani ÇED süreci
başlatıldı. Tabii, o süreç çok sayıda değerlendirmeyi
takip edecek. İçerisinde Orman ve Su Bakanlığı var,
Tarım Bakanlığı olacak, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı olacak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
olacak.
Şimdi, bizim bu konuyu anlamamız
lazım. Trakya olarak bunu anlamaya çalışıyoruz.
İşte Kömür çıksın. denebilir. Fakat projeye
baktığımızda değerli arkadaşlar, şimdi,
buradaki kömürün kalorisi 1.800-2.000 kilokalori, yani çok vasıflı
olmayan bir kömürden bahsediyoruz. Bu kalorideki kömürü
çıkardığınızda ne yaparsınız? Bilen
arkadaşlarımız bu konuyu biliyorlar.
Şimdi, bizim
Kırklarelindeki Çevre Sağlık Kurulunun kent içerisinde
kullanılacak olan kömürün kalorisine yönelik değerlendirmeleri var.
Mesela Lüleburgazda 4.600 kilokalorilik bir kömürü ancak yakabilirsin.
diyor, Merkez ilçe ve köylerinde 4 bin kalorilik bir kömürü kullanabilirsin.
diyor, Bir tek diğer köylerde 3.200 kalorilik bir kömürü
kullanabilirsin. diyor. Şimdi, 1.800 kalorilik bir kömür oradan çıkacak,
projede şöyle diyor: Saray bölgesinde de benzer bir havza var
-sanıyorum özel sektör işletiyor orayı- bu kömür oraya
nakledilecek, orada zenginleştirilecek ve 3.400 kaloriye getirilecek;
ondan sonra da sosyal yardımlaşmada ihtiyaç sahibi
vatandaşlarımıza bu kömür dağıtılacak.
şeklinde başvuruda, projede böyle bir açıklama var değerli
arkadaşlar.
Şimdi, ben
bakıyorum, Trakyada 3.200 kalorilik, 3.400 kalorilik bir kömürü dahi
herhangi bir yerde kullanmak mümkün değil; bir tek köylerde
kullanabilirsiniz, yani köydeki ihtiyaç sahibi insanlara verebilirsiniz.
Değerli arkadaşlar, Bu işte başka bir iş olması
lazım, başka bir şey olması gerekir. diye tabii ki orada
yaşayan insanlar düşünüyor. Bu 35 bin dekar alanın 20 bin
dekarlık alanı tarım arazisi -tapulu, vatandaşın
arazisi, tarım yapıyorlar orada, o yüzden Tarım
Bakanlığının da mutlaka ilgilenmesi lazım- 15 bin
dekarı da orman. Yani orman ve tarım arazisi içerisinden bu
alanı alacağız, işte, oradaki kömürü
çıkaracağız.
Kaygı
şudur arkadaşlar, buradan açıkça söylemek gerekirse: Bir termik
santral orada
Çünkü böyle bir niyet var. Yani bu vasıfsız kömür
zaten başka bir amaçla kullanılamaz. İşte, Saray ve bu
alandaki kömür birleştirilerek
Belki bu bölge için de yeterlidir çünkü -uzmanlar
bilir- 1.500 kalorilik bir kömür için yaklaşık 100 megavatlık
bir termik santral orada kurulabilir. Yani bunu siz zenginleştirip 2
katına çıkarırsanız yaklaşık 200-250
megavatlık bir termik santrali kurabilirsiniz. Böyle bir kaygı
taşımaktayız. Gerçek bu mudur, değil midir; öncelikle bunun
anlaşılması gerekir. Eğer ki gerçekten Efendim,
hayır, böyle bir şey yok, kömür çıkaracağız,
vatandaşlarımıza dağıtacağız. diyorsa
bakanlıklar, Tarım Bakanlığını uyarıyorum,
Orman Bakanlığını uyarıyorum, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığını uyarıyorum; o bölge tarım ve orman
alanlarıdır. Bu kömürü bu şekilde çıkarıp da kullanmak
mümkün değildir.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
TURGUT DİBEK
(Devamla) Niyet termik santralse de değerli arkadaşlar -Uğur
arkadaşım söyledi- Trakya olarak, Kırklareli olarak bizim de
buna izin vermemiz söz konusu değil.
Saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Dibek.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Madde 24e bağlı
geçici madde 27yi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 24e
bağlı geçici madde 28de bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 24 üncü maddesiyle düzenlenen Geçici 28 inci
maddesinde bulunan "üçüncü fıkrasında belirtilen"
ibaresinin "üçüncü fıkrası gereğince belirlenmiş
olan" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Ali Susam Turgut
Dibek Ali
Serindağ
İzmir Kırklareli
Gaziantep
Ramazan Kerim Özkan Muharrem
Işık Mahmut
Tanal
Burdur Erzincan İstanbul
Celal Dinçe
İstanbul
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN
(Bolu) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Kayseri) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Işık, buyurunuz. (CHP
sıralarından alkışlar)
MUHARREM IŞIK (Erzincan) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 27 Ocak 2015 Salı günü
Erzincanda Pir Sultan Abdal Derneği yöneticisi olan bir
arkadaşımız, Hasan Sınırtaş sabah erken saatlerde
gözaltına alındı, daha sonra da akşama doğru saat
dokuzda tutuklandı. Perşembe günü de bununla ilgili olarak,
Erzincandaki sivil toplum kuruluşları, örgütleri bir basın
açıklaması ve yürüyüş yaptılar ve orada Pir Sultan Abdal
Derneğinin Genel Merkez yöneticisi olan bir arkadaşımız da
-Erol Yeter- açlık grevine başladı.
Şimdi,
tutanaklara baktığımız zaman, hiçbir örgüte bağlı
olmadığı hâlde bir örgüt yaratılarak yıllardır bu
memlekette uyguladığınız, bu ülkede
uyguladığınız makul şüpheli gözüyle bakarak ve
toplumun biraz demokratik haklarını talep edenleri, özgürlükleri için
mücadele edenleri ve buradaki eylemlerde, buradaki gösterilerde, basın
açıklamalarında ön sıralarda giden kişileri bastırmak,
susturmak için, bir daha da toplumun karşısına çıkıp
herkesi kendine göre bir dizayn etmeyi sağlamak için bu insanları
gözaltına aldığınızı görüyoruz.
Hasan
Sınırtaşın hiçbir örgütle bağlantısı yok.
Erzincanda isnat edilen örgütle ilgili bir örgüt de yok. Hiç başka bir
üyesi de yok. Tek üyeliği Pir Sultan Abdal Derneğinin üyesi
olması, yöneticisi olması. Pir Sultan Abdal Derneği Bakanlar
Kurulu kararıyla kurulan yasal bir dernek ve faaliyetlerini de gösteriyor.
Mademki, eğer illegal bir örgütse o zaman önce Pir Sultan Abdal
Derneğini kapatın. Ama yok, sizin amacınız o değil.
Baskı yapacağım, bana muhalif olan kimse yaşamayacak
diyorsanız, o zaman iş başka. Gezi eylemlerine
katılmış, oradaki gösterilerde demokratik hakkını
göstermiş, Demokratik eğitim istiyoruz. diye oradaki basın
açıklamasına katılmış, Yavuz Sultan Selim Köprüsü
protestolarına katılmış; bunların hepsi
yazılmış. Onun da üzerine örgüt üyesi diye bir yafta
yapıştırılıp Hasan Sınırtaş içeri
alınmış. Burada, alınırken özellikle ilginç olan
şey, polisteki dosyada örgüt üyeliği yok ama daha sonra örgüt
üyeliği yapılıyor. Bununla bir yere gidileceği yok.
Özellikle sizi
burada uyarmak istiyorum. Bakın, dikkat edin, eski milletvekiliniz Fevzi
İşbaşaran herhâlde, onu bir düşünün, sizden
ayrılanları bir düşünün. 17-25 Aralık yolsuzluk ve
rüşvet, rant soruşturmasının burada
oylandığı zamanı düşünün; o zaman
vicdanlarının sesini dinleyerek 45-50 milletvekili
arkadaşımızın oy verdiğini, gitmeleri yönünde oy
kullandıklarını ve bu arkadaşlarımıza içinizdeki
bazı kişilerin neler söylediğini de düşünün; Bank
Asyayı daha önce açmak için neler yapıldığını,
kimlerin paralarını oraya yatırdığını da
düşünün, bugün gelinen durumu düşünün.
Vallahi biz
muhalefet olarak zaten, eğer ki
Zaten 7 Hazirandan sonra güle güle
diyeceğiz size ama o zamana kadar biz zaten muhalefet olarak
alıştık artık. Bundan daha fazla baskıyı
muhalefet göremez, bundan daha fazla sindirmeyi de muhalefet göremez. Ama siz
yarın ufak bir ters düştüğünüz zaman bu biraz önce
söylediğim örnekleri düşünerek kendi başınıza
gelenleri düşünün yeter.
Şimdi,
getirdiniz, makul şüphe yasasını çıkardınız,
insanları içeri tıkıyorsunuz. Zaten normalde polis devlet olan
Tek bir yasaya uymayan maddeleri getirmek için de şimdi iç güvenlik
yasasını getireceksiniz ve dolayısıyla, tamamen ülkede
diktatörlüğe adım atmış olacaksınız, otoriter bir
yönetime geçeceksiniz ama bunun sancılarını herkes çekecek.
Erol Yeter
açlık grevinde, kimsenin umurunda değil, hapishanelerde o kadar insan
açlık grevinde, kimsenin umurunda olmuyor. Ülkede yaşanan bunca
olumsuzluğa karşı eğer sizin muhalefetiniz yaptıysa
hiçbirinizin umurunda olmuyor ama bu konuda duyarlı olmanızı
istiyorum. İç güvenlik yasasını bu hafta geri çektiniz,
umarım toptan geri çekersiniz ama bu ülkede eğer demokrasi
istiyorsanız, sözde değil, özde demokratsanız ki
değilsiniz de- eğer öyle olmayı düşünüyorsanız gelin
bunları düzeltelim. Hasan Sınırtaş bir örnek, Erzincanda
Erol Yeter açlık grevi yapmış. Ne olacak? Önemli değil.
demeyin. Bu toplumda eğer Diclenin kenarındaki kuzuyu kurt
kaptığı zaman ben mükellefim, ben sorumluyum. diyorsanız
bu konuda da duyarlı olmanızı istiyorum ve bu yapılan
haksızlığın bir an önce önüne geçilmesi için gerekli
girişimde bulunulmasını istiyorum.
Hepinizi
saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Işık.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Madde 24e
bağlı geçici madde 28i oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 24e
bağlı geçici madde 29 üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 24 üncü maddesiyle düzenlenen Geçici 29 uncu
maddesinde bulunan "kamu kurum ve kuruluşlarının"
ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Ali Susam Turgut
Dibek Ali
Serindağ
İzmir Kırklareli Gaziantep
Mahmut Tanal Ramazan
Kerim Özkan Celal
Dinçer
İstanbul Burdur İstanbul
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 683 Sıra Sayılı
"Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın 24.
Maddesinin Geçici 29. Maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
"Yeraltındaki maden işlerinde maliyet
artışlarının ödenmesi:
GEÇİCİ
MADDE 29 - Bu Kanun kapsamında yer altındaki maden işlerinde
faaliyet gösteren yeraltındaki maden işlerine ilişkin 11/09/2014
tarihi ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri
Kanunu kapsamında devam eden sözleşmeler ile bu Kanun kapsamında
devam eden rödövans sözleşmelerinde, 4857 sayılı Kanunun 41, 53
ve 63 üncü maddelerinde 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun ile
yapılan değişiklikler ile bu Kanunun ek 9 uncu maddesiyle
sınırlı olmak kaydıyla meydana gelen maliyet
artışları fiyat farkı olarak ödenir. Fiyat farkı
ödenmesine ilişkin esas ve usuller; 4735 sayılı Kanun kapsamında
imzalanan sözleşmeler için Kamu İhale Kurumunun teklifi, özel
işletmeler ve rödövans sözleşmeleri için ise
Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir. "
Hasan Hüseyin
Türkoğlu Alim
Işık Yusuf
Halaçoğlu
Osmaniye Kütahya Kayseri
Lütfü Türkkan Mehmet
Şandır
Kocaeli Mersin
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının, 3213
sayılı Maden Kanuna Geçici Madde eklemeyi öngören 24'üncü maddesinin
"GEÇİCİ MADDE 29-" u düzenleyen fıkranın
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Hasip Kaplan Faysal Sarıyıldız Kemal Aktaş
Şırnak
Şırnak Van
Adil Zozani İbrahim
Binici
Hakkâri Şanlıurfa
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Rödövans sistemi
Anayasal ilkelere aykırı olarak kamu kaynaklarının özel sektöre
peşkeş çekildiği bir sistemdir. Bu sistemi meşru
kılıp yaygınlaştıracak düzenlemeler bugüne kadar büyük
sorunları ve işçi katliamlarını ortaya
çıkarmıştır.
Ayrıca maden
ocaklarında işçi güvenliği için alınacak önlemlerin
maliyetlerinin kamu tarafından karşılanması, kamuya
getireceği yük açısından kabul edilebilir değildir. Büyük
kâr marjlarıyla çalışan maden ocaklarını işleten
sermayenin bu maliyetleri yüklenmesini düzenleyecek yasal düzenlemeler ve
yaptırımlar yerine, kamuya yeni mali yükler yüklemek adil
olmadığı gibi sermayeye verilmiş bir taviz olup kamu
vicdanını bir kez daha yaralayacaktır. En son Soma ve Ermenek'te
yaşanan işçi katliamları sonrası halkı bu yükü
yüklenmek konusunda ikna etmeye çalışmak, emekçi
halklarımızı ölümü göstererek ikna etmekten başka bir
şey değildir.
Değişiklik
ile bu sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Gerekçesini okuttuğum önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı "Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı"nın 24. Maddesinin Geçici 29. Maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
"Yeraltındaki
maden işlerinde maliyet artışlarının ödenmesi:
GEÇİCİ
MADDE 29- Bu Kanun kapsamında yer altındaki maden işlerinde
faaliyet gösteren yeraltındaki maden işlerine ilişkin 11/09/2014
tarihi ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri
Kanunu kapsamında devam eden sözleşmeler ile bu Kanun kapsamında
devam eden rödövans sözleşmelerinde, 4857 sayılı Kanunun 41, 53
ve 63 üncü maddelerinde 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun ile
yapılan değişiklikler ile bu Kanunun ek 9 uncu maddesiyle
sınırlı olmak kaydıyla meydana gelen maliyet
artışları fiyat farkı olarak ödenir. Fiyat farkı
ödenmesine ilişkin esas ve usuller; 4735 sayılı Kanun
kapsamında imzalanan sözleşmeler için Kamu İhale Kurumunun
teklifi, özel işletmeler ve rödövans sözleşmeleri için ise
Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir. "
Yusuf
Halaçoğlu (Kayseri) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Işık, buyurunuz.
ALİM
IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 683
sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 24üncü
maddesine bağlı geçici 29uncu maddesinin değiştirilmesiyle
ilgili vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu
vesileyle yüce Meclisi ve bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı
ve özellikle de madencilik sektöründeki çilekeşleri saygıyla
selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, bu madde bu tasarı içerisindeki en önemli maddelerden
birisi ve aleni haksızlığın, hukuksuzluğun
yapıldığı, bu hâliyle çıkması hâlinde de Anayasa'ya
aykırılık teşkil eden bir madde. Madde, eylül ayında
yani 10 Eylül 2014 tarihli ve 6552 sayılı Torba Yasa düzenlemeleriyle
uygulamaya konan ve madencilik sektöründe, yer altı maden
işletmelerinde ek maliyetlere yol açan düzenlemelerin şimdi kamu lehine
yani redevansla iş yapanların lehine düzeltildiği bir madde.
Yani, Hükûmet diyor ki: Biz yanlış yaptık, o gün muhalefetin
uyarılarını, sektörün uyarılarını duymadık,
inanmadık. Sadece Somada kaybettiğimiz 301 canın
acısını o gün için bastırabilmek adına büyüğümüz
söz verdi kamuoyuna. Size 2 kat maaş vereceğiz dedik, onu
çıkaracağız. Asgari ücretin 2 katı maaş, sosyal
güvenlik primi işveren payının yükseltilmesi, kıdem
tazminatının 2 katına çıkması ve geriye yönelik
ödenmesiyle ilgili, o torba yasada getirilen düzenlemeler sektörü
tıkadı. Dürüst çalışan özel sektör işletmeleri Biz bu
maaşları ödeyemeyiz, maliyetimiz ortalama yüzde 50 arttı,
dükkânın kapısına kilit vuruyoruz, sahadan çekiliyoruz. dedi,
dürüst çalışanlar söyledi. Dürüst çalışmayanlar, çalışamayanlar,
kapatamayanlar İşçiye 2 kat ücret veriyorum. diye imzayı
attı, maaşın birini ertesi günü geri aldı, tuvalet izni
vermedi, Ermenekte yeni canların feda edilmesine yol açtı.
Şimdi, kamu
anladı, Hükûmet anladı ama kimin için düzeltme istiyor? Devlet
adına redevansla iş yapanların maliyetini biz
karşılayalım
Ne zamandan itibaren? Kanunun yürürlüğe
girdiği 10 Eylül tarihinden itibaren devlet adına iş
yapanların parasını biz verelim, özel sektöre Güle güle.
diyelim. Sahayı boşalt, yeni yandaşlara biz orayı
vereceğiz. diyelim. şeklinde bir maddedir bu. Yapmayın bunu.
Ya özel sektörü ve kamu adına iş yapanları birlikte, devlet bu
şekilde artan yükü karşılayacak biçimde bir düzenlemeye
dönüştürelim ya da ikisine de vermeyelim. Burası Türkiye Cumhuriyeti
devleti ise hukuk devleti. Sadece AKPnin onay verdiği kişiler
redevansla devlet adına iş yapıyor. Dolayısıyla,
bunların artan maliyetlerini biz karşılayacağız.
şeklindeki düzenlemeye karşı çıkarız, bunu millete
anlatamazsınız. Şu anda, 150ye yakın özel sektör
işletmesi sadece bu gerekçeyle, artan yaklaşık yüzde 50 maliyet
nedeniyle iş yerini kapattı.
Değerli
milletvekilleri, bunları görmeyeceksiniz, bunların
çalıştırdığı özel sektördeki 30-35 bin
kişiyi göz ardı edeceksiniz, yakında tamamının
işsiz kalmasına yol açacak bu düzenlemeyi görmezden geleceksiniz ama
TKİ adına, Türkiye Taşkömürleri adına redevansla iş
yapanlara Sen AKPnin iyi işverenisin. Gel kardeşim, ben senin
zararını devlet hazinesinden karşılıyorum.
diyeceksiniz. Kusura bakmayın, bu sadece sizi kurtarır ama Türkiyeyi
ve madencilik sektörünü kurtarmaz. Sizi de sizi töhmet altında
bırakan işverenlere karşı kurtarır. Ama
inanınız bu sizin yakanızdan düşmeyecektir.
Sayın Bakan,
bu önerge kamu kurum ve kuruluşlarıyla beraber sektörde yer
altında işletmecilik yapan herkesi kapsayan ve yine de özel
işletmelerin bu desteğe sahip olabilmesi için
Bakanlığın incelemesine yetki veren bir düzenlemedir.
Dolayısıyla, kabul edilmesi gereken bir önerge olduğunu
düşünüyoruz; değilse, bu hukuksuzluk, bu adaletsizlik ömür boyu
yakanızdan düşmeyecek, en azından öbür dünyada, özel sektöre
yaptığınız bu haksızlığın
karşılığını siz ödemek zorunda kalacaksınız.
Önergemiz bunu
kapsamaktadır. Desteğinizi bekliyor, saygılar sunuyorum. (MHP ve
CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Işık.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 24 üncü maddesiyle düzenlenen Geçici 29 uncu
maddesinde bulunan "kamu kurum ve kuruluşlarının"
ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Ali Susam
(İzmir) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Susam, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET ALİ
SUSAM (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Maden Yasasıyla ilgili konuşmaların sonlarına
yaklaşıyoruz. Bu yasayla ilgili, Komisyonda uzun süre ne
istediğimizi söyledik. Özellikle bu yasa, 2014 yılında 2 tane
büyük facia sonucu ortaya çıkan, sektörün içinde bulunduğu
zaafları gösteren ama yüzlerce canımızın gittiği, bu
yıl içerisinde iş kazalarında binlerce
insanımızın öldüğü bir dönemde çıkıyor. Dedik ki
iktidara: Bu yasa çıkarken bu geçmişten dersler
çıkartalım. Çıkarttığımız dersler
doğrultusunda düzenlemeler yapalım, mağduriyetleri önleyelim ve
bu mağduriyetler çerçevesi içerisinde bundan sonra madencilik sektörünün
daha iyi işlemesi için sektörün de taleplerini dikkate alıp kamu
adına da Parlamentodan yasal düzenlemeler yapalım.
Bunlarla ilgili
söylediğimiz çok önemli şeyler vardı. Birincisi,
çalışanlarla ilgili düzenlemeler. Bakınız arkadaşlar,
şu ana kadar geldik; Somada, Ermenekte ve diğer maden
ocaklarında kaza anında televizyon kameraları mikrofon
uzattığında o kazadan kurtulmuş madencilerin söyledikleri
bir söz vardı. Diyorlardı ki: Ben zaten dört aydır maaş
alamıyorum. Dört aydır maaş alamıyor Ermenekteki kazadan
kurtulan insan. Somadakiler aynı. Bu kazalarda
Redevansla devlet
işletme vermiş Somada, öbür taraf da aynı şekilde, benzer
uygulamalar. Bu vatandaşlar dört aydır maaş alamıyorlar,
hâlâ yer altına çıkıyorlar ve sizin
çıkardığınız son torba yasayla da yemeği bile yer
altında yiyerek, altı buçuk saatlik çalışma için zaman
kaybetmemeleri önerilerek maaş almadan çalışıyorlar. Bu
insanların vicdanına seslenmek için, en azından kendimizi
affettirmek için şunu yapmak zorundayız: Maaşını
alamamış, şu an ocakları kapatılmış bütün
işçilerin maaşlarını kamu alacağı olarak kabul
edip Hükûmet ödemelidir, burada ödemeyi taahhüt etmelidir. Bu, gereklidir,
zorunludur, insani ve vicdani görevimizdir. Zaten redevansla işletmelerde
devletin bu alacakları var, neden işçilerin alacakları için
gerekli olan adımı burada atamıyoruz? Birçok yere para verirken
bu insanların alacağına niye vermiyoruz? Niye Kınıkta
bu madenlerden alacağı olan taşımacıların,
şoförlerin, esnafın alacağını kamu alacağı
noktasına getirmiyoruz? Bu bir eksikliktir.
İkincisi,
redevans işleminde şunu yaptınız -az önce Alim
Işık da söyledi- kendinizin verdiği redevans sözleşmesiyle
işletmeci olanlara Bundan sonra, sen zarar ediyorsan hiç üzülme, ben her
şeyi karşılayacağım. diyorsunuz, kömür ve maden
işletmeciliğini pahalı hâle getiriyorsunuz. Namuslu insanlar
Ben bu şartlarda bu kömürü çıkartıp piyasada satamam. diyor,
ocaklarını kapatıyor. Diğerleri ise Ne yapayım, devam
ettireyim. dediği gibi bir maaşı geri ver, sekiz saat
çalış, her koşula razı oluyor. Bunlara diyorsunuz ki: Sen
yapamazsın. Özel sektöre Hayır. ama benim redevansla
verdiğim, bana bu konuda kömür üretip politika yaptığım,
sosyal politikalarımda hizmet edenlere Evet, her yol açık. Böyle bir
anlayış olmaz. Bu anlayışla madencilik gelişmez. Bu
anlayışla ancak madenciliği kendi
yakınlarınızın yaptığı bir iş hâline
getirirsiniz, madenciliği büyütmez, madenciliği sadece kendi
yakınlarınıza götürürsünüz. Onun için bu uygulama
yanlıştır. Uyarıyoruz, bir daha uyarıyoruz, bu noktada
herkesin bu yasadan yararlanması yani özel sektörün de zararının
karşılanması noktasında gerekli adımın
atılması zorunluluktur, beraber olmalıdır.
Bu
anlayışla, bu verdiğimiz önergelerin kabulünü yüce Meclisin
takdirine sunuyor, işçilerin aynı şekilde desteklenmesini
istiyoruz.
Saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Susam.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Madde 24e
bağlı geçici madde 29u oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 24e
bağlı geçici madde 30 üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 24 üncü maddesiyle düzenlenen Geçici 30 uncu
maddesinde bulunan "bir yıl" ibaresinin "iki yıl"
şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Ali Susam Turgut Dibek Ali
Serindağ
İzmir Kırklareli Gaziantep
Mahmut Tanal Ramazan Kerim
Özkan Celal
Dinçer
İstanbul Burdur İstanbul
Ali
Sarıbaş
Çanakkale
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Sayın Sarıbaş, buyurunuz. (CHP sıralarından
alkışlar)
ALİ
SARIBAŞ (Çanakkale) Sayın Başkan, çok değerli Meclis
üyeleri; Çanakkale Türkiyenin en güzel yerlerinden; Kaz Dağları,
doğası, coğrafyası, birinci sınıf tarım
arazileri, denizi, adalarıyla birlikte. Ancak bugün bununla birlikte, üstü
bu kadar güzelken aslında altı da değerli tabii, madenleriyle de
değerli ama gelin görün ki altı mı üstünden fazla değerli,
bunu tartışmak gerekiyor çünkü burada da çok kez konuştum,
Sayın Enerji Bakanıma sordum, Çevre ve Şehircilik Bakanıma
sordum; Bundan sonra oraya ve 1/100.000lik, son yapılan ÇED
raporları da dâhil olmak üzere, Bakanlar Kurulunda da karar aldık.
Orada kendi madenlerimizin dışında ki o da Çanda kurulu- Çan
18 Mart Termik Santralinin dışında biz oraya artık enerji
anlamında, gerçekten de termik santral iznini vermeyeceğiz. dediler.
Aynen buradan sormuştum. Şimdi gelin görün ki benim kendi ilçem de
dâhil olmak üzere, Lapsekiden Karabigaya kadar Çanakkalede kurulmuş
mevcut 4 tane termik santral var; 3ü devam, 3ü de kurulmuş. Ama gelin,
11 tane daha, mevcut, santral için müracaat var ve bunların hepsi de kendi
öz kaynaklarımız, kendi madenlerimiz değil;
dışarıdan getirilen, Avustralya ve Rusya gibi diğer
başka yerlerden getirilen madenlerle o en güzel coğrafyamızda,
en güzel tarım arazilerinde izin vermeye devam ediyoruz. Ama Çanakkale
SOS diyor. Ve sadece bununla ilgili değil, bakın, Çanakkale Kaz
Dağları ve ovaları ayrıca termik santrallerin işgali
altında olduğu gibi, yine altın madenlerinin de işgali
altındadır.
Bakın,
madenlerin çıkarılmasına karşı değiliz ancak
Bir
örnek veriyorum: Gelin, Çan ilçesini ve Çanakkaleyi oradan
taşıyalım ve Kaz Dağlarının da üstünü,
altını talan edin. Çünkü neden? Kaz Dağlarının bütün
her tarafı maden için ve özellikle altıncılar üzerinde
kapatılmış durumdadır ve burada özellikle kurşun ve
diğer ağır metaller üzerinde ruhsatlar verilmiştir.
Şimdi,
Çanın Dondurma köyünde, Çanın Karadağ köyünde, Çanın
Söğütalan köyünde altın ruhsatı vardır ve bununla ilgili
ÇED raporları devam ediyor. Çanın merkezinde kömür ocakları
devam ediyor, termik santral var ama TKİnin terk ettiği ve atıl
olarak burada işletilmeyecek küçük ocaklarda bugün kanunların
arkasından dolaşarak ve bakanlıklarda ve özellikle Hükûmete
yakın anlayış içerisindeki kişilerce, küçücük, gerçekten de
orasının geleceğinde madenin rezervinin yetmeyeceğini
bildiğimiz yerlerde bu arada termik santraller kurulma aşamasına
gelmiş ve ÇED raporu hazırlanıyor. Bir tanesi de Yaya köyü. Yaya
köyünde hem bu anlamda mevcut termik santralimizi besleyecek kömürlerin bitmesi
aşamasına gelinmesine rağmen ve gene buradaki Çanakkale
Çanın diğer köyündeki kömür ocağı da dâhil olmak üzere 160
megavatlık 2 tane daha termik santral kurmak için izin veriliyor.
Şimdi,
arkadaşlar, Türkiyenin ve Çanakkalenin bu kadar plansız,
altıyla üstünün, enerjiyle madenin bu kadar dengesiz ve sadece Ben verdim,
ben ettim. anlayışı içerisinde yönetilmesinin doğru
olmadığını söylüyorum. Onun için diyorum ki: Çanakkale
SOS veriyor. Sadece suları ile yaşam kaynaklarıyla değil;
gelin, söylüyorum, burada yaşayan insanları
sağlığı hastanelerden, gidin Sağlık Bakanlığına
sorunuz. Bu açılan yerlerde son madenlerle birlikte
baktığımızda ölüm nedenlerinde birinci dereceye hangi
hastalıkların geçtiğini Sayın Bakan, gidiniz inceleyiniz.
Buradaki insanlara yazık, onun için doğru bir karar veriniz ve bu
kararı verirken orada yaşayanların yaşama
hakkını, orada bulunanların altının üstünden
değerli olduğu ve çiftçilikle geçinen, o gün bugün Türkiyenin en
güzel meyvesinin yetiştirildiği Türkiyenin Hollandası
dediğimiz araziler içerisinde özellikle buraları kirletmeyiniz. Buna
izin vermeyiniz. Bir karar veriniz, ya burasını yok ediniz ya
tarım arazisi olarak, yaşanabilir bir yer olarak devam etmeye karar
veriniz.
Ama şunu
söylüyorum: Çanakkale SOS diyor ve bu anlamda da hepinize sevgi ve
saygılar sunarken burada doğru bir planlama
yapmadığınızı belirtmek istiyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Sarıbaş.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Madde 24e
bağlı geçici madde 30u oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 25 üzerinde
iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının, 3213
sayılı Maden Kanunu'nun 47'inci maddesinde değişiklik
öngören 25'inci maddesinde geçen "madde metninden" ibaresinin
"ilgili madde metninden" şeklinde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Hasip Kaplan Faysal
Sarıyıldız Kemal
Aktaş
Şırnak Şırnak Van
Adil Zozani İbrahim
Binici
Hakkâri Şanlıurfa
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 683 Sıra
Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 25 inci
maddesinde bulunan "altıncı fıkrasının son
cümlesi ve ek 6 ncı maddesi yürürlükten kaldırılmıştır."
ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Ali Susam Turgut
Dibek Ali
Serindağ
İzmir Kırklareli Gaziantep
Mahmut Tanal Ramazan
Kerim Özkan Celal
Dinçer
İstanbul Burdur İstanbul
Haydar
Akar
Kocaeli
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Akar. (CHP sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; evet, Maden
Kanununu görüşüyoruz. Ben, arkadaşların yeterince Maden
Kanununu anlattıklarını düşünüyorum ama Bakanlığınız
hakkında, Enerji Bakanlığı hakkında bazı
tespitler yapmak istiyorum.
Enerji
Bakanlığına baktığımız zaman, bütün
kurumlarıyla, bütün bağlı şirketleriyle
özelleştiğini görüyoruz. Ama özelleştirme niçin
yapılır Türkiyede? Bir defa, verimliliği artırmak için
yapılır, kaliteyi artırmak için yapılır, maliyeti
düşürmek için yapılır, istihdamı artırmak için
yapılır. Rekabeti artırmak, teknolojiyi getirmek için, biz,
özelleştirme yapıldığını düşünüyoruz; ki
1986da yola çıkıldığında, sadece bu amaçlar için
özelleştirme yapıldığını ifade etmişlerdi.
Şimdi, bu
saydığım kriterlerde bir de sizin
Bakanlığınıza bakalım. Önce madenlere bakalım:
Özelleştirmenin faydalarını görebildik mi? Göremedik. Binlerce
canımız madenlerde feda oldu yanlış
politikalarınız yüzünden. Termik santrallere bakıyoruz,
cumhuriyet tarihinin bütün edinimlerini özel sektöre yok pahasına
peşkeş çektiniz. Ayrıca, termik santrallerde üretimi
engellediniz. Elektrik üretimine bakıyoruz: Övündüğünüz sadece
elektrik üretimi var, onda da özel sektöre yaptırmış
olduğunuz 35 bin megavatlık bir üretim artışı var.
Elektrik dağıtım hatlarına bakıyoruz -ki biraz sonra o
elektrik dağıtım hatlarına geleceğim- yine orada
çuvalladığınızı görüyoruz. Türkiyeyi karanlıkta
bıraktınız, hatta hani özlemle andığınız,
özlem duyduğunuz Osmanlı döneminin o lüksüne, mumuna, kandiline
getirdiniz Türkiyeyi. Doğal gaz dağıtım
hatlarını özelleştirdiniz, ona da geleceğiz biraz sonra.
Asıl önemlisi, Türkiye'nin derelerini özelleştirdiniz ve
peşkeş çektiniz diyorum. Özellikle peşkeşi
kullanıyorum, yaptığınız tüm icraatlarda
peşkeş var, yandaşları kayırma var. Bunu da açık
bir şekilde söylüyorum.
Bu Enerji
Bakanlığının tek övündüğü olay enerji üretimini
Türkiye'de arttırmaktır. Enerji üretimini
arttırmıştır ama enerjiyi harcayacak, yakacak, tüketecek
alanları daraltmıştır, enerjinin insanlara
ulaşmasını engellemiştir bu Enerji Bakanı.
Evet, geçen ay bir
kar olayı yaşadık, burada yine kürsüde konuştum, 24 ilde
aynı durumun olduğunu söyledi. O karda benim on iki gün elektriği
kesilen köyümün bu lodosta da, rüzgârda da üç gün elektriği kesildi.
Sadece benim evimde, sadece kendi evimde elli dört saat elektrik gelmedi; elli
dört saat elektrik gelmedi, ne bir yetkiliye ulaşabildik ne kimseyle
konuşabildik.
Şimdi,
bunları niçin söylüyorum? Kartepe bölgesinde, Karamürsel bölgesinde,
Gölcük bölgesinde hatta İzmit Yeşilova, İzmitin göbeğinde
üç gün elektrik kesintileri oldu ve insanlar ulaşacak merci bulamadı.
İşte, getirdiğiniz kalite bu, işte, getirdiğiniz
ucuzluk bu, işte, getirdiğiniz verimlilik bu Sayın Bakan,
bununla da övünebilirsiniz. Kartepe bir turizm ilçesi, restoranlar var, oteller
var. Maşukiyede, Derbentte, Acısuda, Suadiyede elektrik üç gün
boyunca, dört gün boyunca verilemedi. Yine kar yağdığında
aynı bahaneleri ürettiniz ama bunun muhatabı kesinlikle bulunmuyor.
2012de bir soru
sordum size, cevabını verdiniz, dediniz ki: 313 milyon TLlik
yatırım yapacağım Kocaeline. En son geldiğimiz
noktada sadece 25 milyonluk bir yatırım
yapmıştınız. 25 milyonluk yatırımın
karşılığı da elektrik kesintileriyle
Bir sanayi kenti
olan, bir göz kırpmaya milyonlarca dolar kaybeden bir kentten
bahsediyoruz. Isınmasını elektrikle halleden, doğal gazla
halleden, tüm alanını, yaşamını elektriğe
bağlamış bir kentten bahsediyoruz. Hem kente verdiğiniz
zararı hem Türkiye'ye vermiş olduğunuz zararı ayrı
ayrı düşünmek lazım, tek tek irdelemek lazım. Zarar
diyorum, çünkü bir proje yapmışsınız, önümüze koymuşsunuz,
2015e kadar yüzde 9a düşecek kaçak elektrik yüzde 15ten. ama gelinen
noktada kaçak elektrik 15,4.
Şimdi,
diyorsunuz ki: 2019a kadar yüzde 9a düşecek. Ya dün yalan
söylüyordunuz ya da bugün yalan söylüyorsunuz ya da bu işi
beceremiyorsunuz, bunu da açık açık buradan ifade etmek istiyorum.
Çünkü tüm elektriği çalanların parasını Kocaeli
halkına ödetiyorsunuz çünkü Avrupa Birliğinin daha altında bir
kayıp oranımız var şu anda Kocaelinde.
Evet, döneminizde
birçok felaket geldi başımıza; seller oldu, depremler oldu,
sizin Bakanlığınız döneminde maden kazaları oldu, kar felaketi,
rüzgâr felaketi, lodos dedik ama başımıza gelen en büyük felaket
sizin Enerji Bakanlığınızdır diyorum.
Hepinize sevgiler,
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Akar.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının, 3213
sayılı Maden Kanunu'nun 47'inci maddesinde değişiklik
öngören 25'inci maddesinde geçen "madde metninden" ibaresinin
"ilgili madde metninden" şeklinde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Hasip Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Kaplan, buyurunuz.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hükûmetin gramer
hatalarını düzeltiyoruz, inşallah reddedersiniz, bir şey
demem. Ama Hükûmeti buradan kutlamak istiyorum. Komisyonda, Somada 301 can
kaybından sonra, oradaki işçilerimizin durumunu düzeltmek için
çalışma saatlerini artırıp, emeklilik yaşını
indirip, ücretleri artırdıktan sonra bütün kömür ocaklarında
işçilerin işine son verip, bu sefer Hükûmete geldiler. Kim?
TKİnin kömür ocaklarını redevansla verdiği şirketler.
Yani insanların yaşamına neden olan, sebep olanlar geldiler ve
dediler ki komisyonda çekilen önergenizi
Daha sonra Meclis Genel Kurulunda
torba kanunda bunun tartışması yapıldı,
Çalışma Bakanı oturuyordu, burada o önerge çekildi, Ahlaki
değil. dedik, siz daha 301 maden işçisinin ve işten atılan
3 bine yakın işçinin kıdem ve ihbar tazminatını
ödemediniz. Siz nasıl TKİnin redevans sistemiyle bu kadar kâr eden
şirketlerine tekrar kâr kazandıracak kamudan aktarım
yaparsınız. dedik, dinlemediler, getirdiler bugün; kanun teklifi
verdik, çıkarmadınız, yine getirdiniz,
çıkardınız. Ee, helal olsun size! Kendi müteahhidinizi, iş
adamınızı iyi koruyorsunuz, iyi koruyan hükûmetsiniz, bu konuda
sizi takdir etmek lazım, çünkü burada 301 maden işçisi ölmüş,
kime ne? Kimin umurunda? Kıdem tazminatları hâlâ ödenmemiş, ölen
işçilerin, işten atılan 3 bin işçinin, kimin umurunda?
Burada kârları azalmış redevans sistemiyle
çalışanların, kamudan ihale alanların,
özelleştirenlerin, taşeronlaştıranların,
çalışanların. Ne diyelim? Bu kadar çalışkan bir
hükûmeti kutlamak lazım değil mi arkadaşlar? Bakalım bu ne
kadar gidecek?
Yine, bir şey
daha söylemek istiyorum, Meclisin bilmesini istiyorum arkadaşlar. Bu
güvenlik paketi yasasında birileri çıkıyor, diyor ki: HDP ile
AKP arasında pazarlık var, onun için bir hafta sonraya
ertelemişler.
Ya,
bıktık bu saçmalıklardan arkadaşlar, bununla alakası
yok. Sayın Mumcu bugün Başkandır, muhalif Başkan Vekilidir,
öbür hafta da bir muhalif Başkan Vekili olacak; on iki senede de bu
iktidar usta oldu, usta, Sayın Yakut ve Sayın Bahçekapılı
gelecek, rahat çıkaracaklar, onun için ötelediler bir hafta sonraya. Yani
her şeyin altında bir şey aramayın, gerçekten
şaşıyorum.
Arkadaşlar,
Cumhurbaşkanına söyleyin, fazla konuşmasın. Bakın,
bugün konuştu Merkez Bankası dedi, dolar 2,44e fırladı.
Yani bir de
Şu Bank Asyayı niye beraber açtınız? demek geliyor
içimden. Yani hakikaten bakıyorum, sene 1996, bir resim var, Fethullah
Gülen bir tarafta, Çiller bir tarafta, Erdoğan bir tarafta, Sayın Gül
bir tarafta; maşallah, bir fotoğraf, Bank Asyayı açıyorlar.
Şimdi de birlikte kapatma fotoğrafını çekebilselerdi
RECEP ÖZEL
(Isparta) Kapanmıyor ki!
HASİP KAPLAN
(Devamla) TMSF el koyuyor değil mi?
RECEP ÖZEL
(Isparta) El koymuyor, yönetiyor.
HASİP KAPLAN
(Devamla) TMSF el koyuyor, evet.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Yönetiyor, yönetiyor.
HASİP KAPLAN
(Devamla) Şimdi, bu taraftan
MEHMET
METİNER (Adıyaman) Sen de mi rahatsız oldun? Bari sen
rahatsız olma.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Sen de mi milletvekili maaşını götüreceksin oraya?
HASİP KAPLAN
(Devamla) Hayır, şu paralelle ilgili şu Meclise
çıkıp doğru dürüst bir cevap verseniz sizi bir takdir
edeceğiz ama şu paralelle ilgili kimin hesapları var, diğer
bankalarda sizinkilerin ne kadar hesabı var bir çıkarabilseydim ben
buradan size anlatırdım.
Ya, Burhan Kuzuya
söyleyin Şu başkanlık sistemine karşı
çıkanların gırtlağına
yapışacağım. demesin arkadaşlar. Zaten, siz
başkanlık sistemini milletin gırtlağına
yapışmak için çıkarmıyor musunuz? Bari, Anayasa Komisyonu
Başkanı olarak bu Kuzu bunu niye söylüyor? Kuzu kurt olmuş kardeşim,
olacak iş değil. Kendinize gelin arkadaşlar, vallahi billahi bu
kadar dağıtmak iyi değildir yani benden söylemesi. Bu kadar
tehlike, güvenlik yaratmıyor da metal işçileri
sendikalarının grevi tehlike yaratıyor, vallahi helal olsun
size, ne güzel gerekçeler buluyorsunuz!
Teşekkür
ederim Başkanım.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Kaplan.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Madde 25i
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde 25 kabul
edilmiştir.
Madde 26 üzerinde
iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının 26
ıncı maddesinde yer alan Kanuna bağlı ibaresinin Kanunda
yer alan ibaresi ile değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hasip Kaplan Faysal
Sarıyıldız Kemal
Aktaş
Şırnak Şırnak Van
Adil Zozani İbrahim
Binici
Hakkâri Şanlıurfa
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 26 ncı maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Ali Susam Haluk
Eyidoğan Sinan
Aydın Aygün
İzmir İstanbul Ankara
Sakine Öz
Muharrem Işık Ayşe
Eser Danışoğlu
Manisa Erzincan İstanbul
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Işık, buyurunuz.(CHP sıralarından
alkışlar)
MUHARREM IŞIK
(Erzincan) Değerli milletvekilleri, hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, burada, özellikle, her kürsüye çıktığımda
Erzincanla ilgili bir sorunu dile getirmeye çalıştım. Bu
fırsatı bulmuşken yine Erzincanla ilgili, bu sene, yazın
Gerçi biraz kar yağdı ama tabii, kar yağması yetmiyor.
Çünkü, sulama sularının çoğu elektrikten olduğu için,
maalesef sulama şirketlerinin de parası olmadığından ne
yazık ki ödeyemiyorlar. Ondan dolayı da sıkıntı var.
Şimdi,
özellikle, Akbulut Sulama Birliği 30/01/2015 tarihinde yapmış
olduğu olağanüstü meclis toplantısında -alınan 3 no.lu
karar gereği- P1 ve P2 pompa istasyonlarının 2015
yılı ve daha sonraki yıllarda birliğimiz tarafından
işletme bakım faaliyetlerinin sürdürülmesi mümkün değildir.
diye karar almış ve bunu bütün siyasi partilere, ilgili kurumlara
göndermiş. 3 no.lu meclis kararı gereği Erzincan Ovasında
yaklaşık 8 bin ila 9 bin hektar arazi susuz kalacak. diye de
altına not düşmüşler.
Tabii, Erzincana
özellikle 2009 ve 2011 seçimlerinde Karasu üzerinden, Sansa Boğazı
dediğimiz taraftan cazibeli su getirileceği defalarca gündeme
getirildi, söz verildi ama ne hikmetse getirilmedi. Hatta o zaman bir firmaya
300 milyar -eski parayla- para verilerek projelerin çizildiği, projelerin
yapıldığı ve seçimde gelip seçimde müjdeler vererek
Aynı, geçen Sayın Başbakanın gelip Müjdeler olsun, hastane
yapılacak. dediği gibi -hâlen yapılması için hiçbir
işlem yapılmadığını görüyoruz, inşallah
yapılır- müjdeler verildi ama ne yazık ki yapılmadı.
Şu anda P1 sulaması için 2014 yılında 900 milyon para
gerekmiş, bunu bulamamışlar, birçoğunu da
toplayamamışlar zaten. P2 için 1 trilyon 650 milyar -eski parayla-
gider varmış; işçi giderleri, masraflar. Onu da ne yazık ki
toplayamamışlar ve şu anda Sulama Birliği diyor ki: Biz bu
pompaları bırakıp Devlet Su İşlerine vermek
istiyoruz. Şimdi Erzincanın tek geçim kaynağı tarım
hayvancılık. Erzincanımızda bir şeker fabrikamız
var, bu şeker fabrikasını da bu sene seçim var diye şu anda
biraz rölantiye aldınız, gerçi 7 Hazirandan sonra o size nasip
olmayacak ama kazaen olursa o zaman yine özelleştirme kapsamına
sokacaksınız. Ne yazık ki Erzincanın tek sanayi
kuruluşu şeker fabrikası da gidecek. Dolayısıyla
SEBAHATTİN
KARAKELLE (Erzincan) Erzincandan haberin bile yok senin.
MUHARREM IŞIK
(Devamla) Benim haberim var da haberi olanların ne
yaptığını da ben biliyorum. Boş ver sen onları.
Dolayısıyla
tek sanayi kuruluşu da gitmiş olacak. Ondan dolayı -işte
ben yasa teklifi de verdim- bu Doğu Anadoluda özellikle sulama
birliklerine Devlet Su İşlerinin artık el atması
lazım. Devlet Su İşleri eğer sulama birliklerini
devralmazsa ne yazık ki sulama birlikleri bunun altından çıkamıyorlar,
işçi parasını ödeyemiyorlar, suyu götüremiyorlar, kanallar
kapanmış, kanallarda her taraf yıkılmış, güçleri
yetmiyor, çiftçi de gidip parasını alıyor, parasını ödeyemiyor
çiftçi, haciz kapılarına dayanıyor. Dolayısıyla
-yapmamız gereken- sulama birliklerini Devlet Su İşlerine
vermemiz lazım. Gene sulama birlikleri işlerini yapsın ama en
azından bakım alanları, suyun getirilmesi, yolların
yapılması, kanalların düzeltilmesi konularına Devlet Su
İşlerinin -bu işe- ciddi bir şekilde el atması
lazım. Devlet Su İşleri şu anda görüştüğümüz
zaman Bizim alanımızda değil, bizim yetkimizde değil, o
yüzden bir şey yapamıyoruz. diyor. Araç zaten kalmadı, Devlet
Su İşlerini de aynı Karayolları gibi araçsız
bıraktınız. Dolayısıyla yapacak bir şey de
kalmıyor. Ondan dolayı bu sene çiftçilerimiz yine perişan
olacak. Dediğim gibi biraz kar yağması oldu bu sene, Erzincanda
kar var, inşallah su da çok olacak, köylerimize giden sulamada bu sene
sıkıntı çekmeyeceğiz ama P1, P2nin ne yazık ki -ne
kadar kar yağarsa yağsın- tek şartı elektrikle
çalışması. Dolayısıyla buradaki parayı
ödeyemediği için zaten elektriği özelleştirildi, hemen Aras
geliyor, kapısına anahtarı vurup kilitliyor ve elektriği
bir daha vermediği için de sulama yapılamıyor. Bu konuda gerekli
desteği bekliyoruz.
Saygılarımı
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Işık.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 683 sıra
sayılı kanun tasarısının 26ncı maddesinde yer
alan kanuna bağlı ibaresinin kanunda yer alan ibaresiyle
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hasip
Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye
katılıyor mu?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu) Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ
KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Değişiklik ile madde metninin
daha anlaşılır kılınması
amaçlanmıştır.
BAŞKAN Gerekçesini
okuttuğum önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Madde 26yı oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 27 üzerinde iki önerge
vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 683 sıra
sayılı kanun tasarısının 27inci maddesinde yer alan
fıkrasının ibaresinin fıkrasında yer alan ibaresi
ile değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hasip Kaplan Faysal
Sarıyıldız Kemal
Aktaş
Şırnak Şırnak
Van
Adil Zozani İbrahim Binici
Hakkâri Şanlıurfa
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 683 Sıra
Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 27 inci
maddesinin Tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Mehmet
Ali Susam Haluk
Eyidoğan Sinan
Aydın Aygün
İzmir
İstanbul
Ankara
Sakine
Öz Tanju
Özcan Ayşe
Eser Danışoğlu
Manisa
Bolu
İstanbul
BAŞKAN Komisyon önergeye
katılıyor mu?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu) Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ
KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Sayın Özcan,
buyurunuz efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
TANJU ÖZCAN (Bolu) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan yasayla
alakalı olduğunu düşündüğüm bir konuda ben de
düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.
Şimdi, bizim
seçim bölgemiz Boluda Mengene bağlı Gökçesu beldesinin maden
ocakları var. Sayın milletvekilleri, bu maden ocaklarında
yaklaşık 500 maden işçimiz var ve son derece ilkel
koşullarda çalışıyorlar. Daha önce Sayın Bakana arz
ettim, Soma faciasından sonra, dedim ki: Bakın, Sayın
Bakanım, bu bölgede 500 kadar işçi çalışıyor. Ama bir
maden kazası meydana gelse bu işçilere acil müdahale
yapılabilecek bir sağlık ocağı dahi yok elinde en
azından ilk müdahaleyi yapabilecek kadar imkânı olan. Tabii, ben
bunu söyledim. Sayın Bakan dedi ki: Boluya şu kadar mesafede, 50
kilometre mesafede ihtiyaç duymuyoruz. Ben bunu Gökçesuda anlattım.
Tabii, Gökçesuda AKP teşkilatına mensup arkadaşlar bana şunu
söyledi: Olur mu canım, siz Sayın Bakana bunu arz etmiş
olsaydınız Sayın Bakan bunun gereğini muhakkak
yapardı, yaptırırdı. O yüzden, ben özellikle bu Genel
Kurul kürsüsünden de bunu tekrar etmek istedim.
Daha önce
Sayın Bakana söyledim: Tehlike geliyorum diyor Gökçesu için. Bir
sağlık ocağımız dahi yok Gökçesuda. Lütfen bunun
gereğini yapın. Yarın, bir ay sonra, üç ay sonra burada bir kaza
meydana gelirse Sayın Bakan, eğer bu aşamadan sonra bu
sağlık ocağı yapılmazsa ilk müdahalenin
yapılabileceği, bunun vebali sizin üzerinize kalacaktır.
Tabii, bugün
Sayın Bakanla az önce bu konuşmayı yapacağımı
ifade ettiğimde Bolu Milletvekilimiz Sayın Ercoşkun da
Komisyonda sözcü olarak oturuyor ve dedi ki: Gökçesu için daha ne
yapalım? Belediyeyi bile size verdik. Doğru, belediyeyi bize
verdiniz ama öyle bir belediye verdiniz ki bize, kasada 500 lira para, on
yıllık İller Bankası payıyla ödenemeyecek bir borç
bıraktınız. Hatta, o kadar kötü yönetilmiş ki, ben daha iyi
tutulmuş bakkal hesapları gördüm o belediye hesaplarında. Böyle
bir rezillik olabilir mi? Böyle bir belediye teslim etmişsiniz.
Bakın,
burada, köyleriyle birlikte Sayın Bakan, 4 bin insan yaşıyor.
Bunun 500ü maden işçisi, bunun aileleri var ve bir tane sağlık
ocağı yok. İki gün aile hekimi gelip gidiyor buraya. Niye böyle
bir şey yapıyorsunuz? Ne istiyorsunuz bu insanlardan?
Sayın Bakan,
sizi burada bulmuşken ben bir soruya da, cevabını
bulamadığım bir soruya da cevap arıyorum. Şimdi,
Türkiyede son yıllarda çok sayıda insanın, şirketin
altın ruhsatı aldığını görüyoruz. Ama Sayın
Bakan, bilim adamları diyor ki: Bu kadar altın ruhsatı
alınıyor ama Türkiyede bu kadar altın yok. Şimdi, acaba
bu ruhsatları alanlar Türkiyeye gayrimeşru yollardan giren
altını aklamak için yani kara parayı aklamak için mi bu kadar
altın ruhsatı alıyor? Ben bunun cevabını da, eğer
dinlerseniz, sizden duymak istiyorum.
Sayın
milletvekilleri, buraya gelirken bir de beni üzen bir cevap aldım, onu
sizinle paylaşmak istiyorum. Bir süre önce Bolu Valiliğine müracaat
ederek ilimdeki diyaliz hastalarının ve ilimde sosyal yardım
alan vatandaşlarımın ismini rica ettim; milletvekili olarak rica
ettim, bir katkı sunabilmek için bu ricada bulundum.
İDRİS
ŞAHİN (Çankırı) Kişisel veriler verilemez.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Kişisel veriler var ya, kişisel veriler.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Efendim, şimdi, öyle bir
İDRİS
ŞAHİN (Çankırı) Kişisel verilerin korunmasına
dair kanun geldi, hiç bunları takip etmiyor musun Tanju Bey?
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Bakın, bunu ben İl Başkanı olduğum dönemde
Valilikten istediğimde bu bilgiler bizimle
paylaşılmıştı ama şimdi, ilin milletvekili
olduktan sonra, bir anlamda da kamu görevi ifa ettiğimiz hâlde Bunlar
özel verilerdir. denilip bizimle paylaşılmadı.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Doğru yapmışlar.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Burada dert şu değil: Bu ailelerin teşhir edilip
edilmemesi değil, kimlerin yardım aldığını bizim
göremememiz. Kaç Suriyeli yardım alıyor, kaç yabancı yardım
alıyor; bunun içinde haklı olarak yardım alan var mı,
haksız olarak yardım alan var mı; bunu denetlememizi engellemek
için böyle bir şey yapılıyor.
Arkadaşlar,
milletvekili olarak bana verilen bu cevaptan sizlerin utanması lazım.
Böyle bir şey olur mu? Arkadaşlar, ben burada bir katkı
verebilme adına bu cevapları istedim, ancak, maalesef, Bolu
Valiliği bunu yukarıya da sorarak, uzun süre cevap vermeyerek, en
sonunda Bu bilgiler mahrem bilgilerdir. gibi bir cevap göndermiş.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Doğrusunu yapmış.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Ben bunu milletvekili olarak içime sindiremiyorum. Aynı cevap
size verilseydi milletin vekili olarak siz bunu içinize sindirebilir miydiniz,
onu da merak ediyorum.
Teşekkür
ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Özcan.
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Ercoşkun.
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Sayın hatip konuşmasında benim ifademi yanlış bir
şekilde aksettirdi, ona iki dakika cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN
Yerinizden cevap verebilirsiniz.
Buyurunuz.
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Sayın Başkanım, böyle bir usul var mı?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu) Veya
sataşmadan da olabilir yani.
BAŞKAN
Buyurunuz efendim, düzeltiniz.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
21.- Bolu
Milletvekili Ali Ercoşkunun, Bolu Milletvekili Tanju Özcanın 683
sıra sayılı Kanun Tasarısının 27nci maddesiyle
ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ALİ
ERCOŞKUN (Bolu) Evet, Sayın Başkanım, çok teşekkür
ediyorum.
Sayın hatip
konuşmasında Gökçesu Belediyesiyle alakalı bazı konulara da
temas etti ve Gökçesu Belediyesini kendilerine verdiğimizi
söylediğimi ifade etti. Ben bu şekilde bir beyanda bulunmadım,
Gökçesu Belediyesini kazandıklarını ifade ettim. Yoksa bizim
tarafımızdan Gökçesu Belediyesinin kendilerine verildiği gibi
bir durum söz konusu değildir. Bu konuyu düzeltme ihtiyacını
hissettim.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Ercoşkun.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
5.- Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Kars Milletvekili Mülkiye Birtanenin; Ankara Milletvekili Emine Ülker
Tarhanın; Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın Benzer
Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi
ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/1012, 2/423, 2/2309, 2/2481) (S.
Sayısı: 683) (Devam)
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının 27inci
maddesinde yer alan fıkrasının ibaresinin
fıkrasında yer alan ibaresiyle değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Hasip Kaplan
(Şırnak) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ
KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ
ERCOŞKUN (Bolu) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Kayseri) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Kaplan.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
maden ocaklarında yüzlerce işçinin ölümü güvenlik problemi
yaratmıyor. Redevans sistemiyle kârlarına kâr katanlar, yine
Hükûmetin sayesinde hem işçilerin ölümüne sebep oluyor hem kârlarına
kâr katıyor hem öldürerek kazanıyorlar. Bakın, dikkat edin,
öldürerek de kazanıyorlar. Şimdi, burada güvenlik problemi yok,
asayiş problemi yok. Yani kömür ocaklarında, Somada, Zonguldakta,
Balıkesirde, Ermenekte, Afşinde insanların paramparça
olması ülkenin güvenliğini ilgilendirmiyor. Ama 15 bin
BİRLEŞİK METAL-İŞ Sendikası üyesi işçi
haklarını aradığı için, işçi ücretlerini ve
haklarını aradığı için, başta
Cumhurbaşkanı olmak üzere, Sayın Bakan da dâhil hepsi bir
satırla imzalıyor, Devletin güvenliğini ve asayişini
etkiliyorlar. Hak aramak devletin asayişini ve güvenliğini etkiliyor
ama 301 işçiyi maden ocağında öldürmek etkilemiyor, değil
mi? Orada gökdelen dikenler, redevans sistemiyle TKİden ihale alanlar,
taşeron çalıştıranlar devletin, milletin güvenliğini
ihlal etmiyor ama asgari ücretle 900 lira bile alamayan işçiler
haklarını arayınca devletin güvenliği ihlal oluyor. Bu
nasıl iştir arkadaşlar, bu nasıl mantıktır, bu
nasıl yaklaşımdır, bu ne işçi
düşmanlığıdır, bu ne emekçi düşmanlığıdır?
Bu düşmanlık para için, dolar için, kâr için. Bütün ortaklıklar
da bunun için bozuluyor zaten.
Dikkat etseniz görürsünüz. Özel sektöre müdahaleler, bankaya müdahaleler,
başka türlü müdahaleler; hepsi böyle. Peki, varsa bir suç unsuru,
çıkarırsınız ortaya, yargıya intikal ettirirsiniz. Üç
senedir martaval dinliyoruz burada: Paralel, paralel
Kaç tane dava var, kaç
tane iddianame var? Bana bir tane gösterebilir misiniz doğru dürüst ya!
Doğru dürüst, varsa suçlular çıkarın, görelim ya! Her şeyi
bulma, kapatmaya
Başbakan
çıkmış, güvenlik paketiyle ilgili, muhalefet partilerinin üçü de
karşı diye diyor ki: Üçüzler Pensilvanyadan direktif
alıyorlar, üst takım. İnsan bu kadar akıl, izan yoksunu
olabilir mi, bu kadar mantalite yoksunu olabilir mi, bu kadar siyasi
öngörüsüzlük içinde olabilir mi? Elbette ki getirdiğiniz bir
yanlışa üç tane muhalefet partisi ve insanım diyen herkes, bu
ülkenin yurttaşı karşı çıkacak. Şimdi, buna
karşı çıktık diye, Efendim, geçmişte şöyle kavga
edenler bugün bir araya geliyorlar. El insaf ya! Memleketi cezaevine
çevireceksiniz, insanın can ve mal güvenliğini yok edeceksiniz,
ocakta öldüreceksiniz, sokakta öldüreceksiniz, Gezide öldüreceksiniz,
yürüyüşte öldüreceksiniz; ondan sonra, karşı çıktığımız
zaman, muhalefet şerhi yazdığımız zaman da Efendim,
üç parti birleşiyor, üçüzler. Çok ucuz siyaset bunlar, çok ucuz biliyor
musunuz? İnsan olan doğru olana Doğru. der ve karşı
çıkar.
Bu ülkenin
yurttaşlarına hak ve özgürlükleri çok görürseniz, demokrasiyi çok
görürseniz, önümüzdeki seçimlerde yüzde 10 barajına mahkûm ederseniz,
milletvekilliğinde dahi kendi milletvekili adayını seçme
hakkını vermezseniz, millete zorbalık uygularsanız, bunun
adı diktatörlüktür arkadaşlar. Öyle, millî şeflikle,
şeyle kavga etmenin gereği yok. Bu sistemin adı siyasette de
seçimde de özel yaşamda da güvenlikte de budur. Bunun adı fiilî
savaş hâlidir. Elbette karşı çıkacağız buna.
Şimdi buna karşı çıktık diye üçüz oluyormuşuz.
Vallahi sistem partileri olarak sizin konularınızın
ortaklaşan, üçüz noktalarını şu an çıkarsam ortaya,
300 bini bulur burada.
Ben buradan
Ürdünlü pilotu cayır cayır yakan IŞİD zulmüne
karşı bu Meclisin ortaklaşa bir kınama bildirisi vermesini
isterdim. 4 parti grubu olarak bunu da mı yapamayız? Bir Ürdünlü
pilotu nasıl cayır cayır yaktıklarını gördünüz,
bari bunun kınamasını 4 parti grubu beraber verelim. Bu kadar
vahşete karşı hiç olmazsa böyle bir noktada hep beraber
birleşemez miyiz? O zaman dördüz mü olacağız arkadaşlar?
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN
(Devamla) - Yapmayın, siyaseti de biraz seviyesinde tutmakta yarar
vardır ama çağrımı yineliyorum: 4 parti grubu olarak
Sayın Başkanın başkanlığında böyle benzin
yakıp -maden, enerji konuşuyoruz- pilot
yakılamayacağını bu Meclis birlikte kınamalıdır.
(HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Kaplan.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Madde 27yi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde 27 kabul
edilmiştir.
Madde 28 üzerinde
iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının 28'inci
maddesinin ikinci fıkrasındaki "yer alan" ibaresinin
"bulunan" ibaresi ile değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Hasip Kaplan Faysal
Sarıyıldız Kemal
Aktaş
Şırnak Şırnak Van
Adil Zozani İbrahim Binici
Hakkâri Şanlıurfa
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 683 Sıra Sayılı
3213 Sayılı Maden Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısının çerçeve 28 inci maddesinin Tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Ali Susam Haluk
Eyidoğan Sinan
Aydın Aygün
İzmir İstanbul Ankara
Sakine Öz Ayşe
Eser Danışoğlu Özgür
Özel
Manisa İstanbul Manisa
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ
KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ
ERCOŞKUN (Bolu) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER
YILDIZ (Kayseri) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Özel, buyurunuz. (CHP
sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlarım.
Önergemiz üzerinde söz almış bulunuyorum.
Maden Kanunu
görüşülmeden önce Somada ciddi bir ümide dönüşmüştü, şu
anda da televizyonları başında başta Somadaki çok
sayıda maden işçisi, Soma esnafı, Somada hayatını
kaybeden 301 kardeşimizin aileleri, bir umutla, bir son dakika
önergesiyle, grupların uzlaşmasıyla büyük bir sorunun
çözülmesini ümit ediyorlar. Aslında, geçen hafta yaptığım
konuşmada ve ardından yerimden sorduğum bir soruda Sayın
Bakana, Somadaki kıdem tazminatı sorununu, Somalı
esnafların, sadece Somalı değil tabii, Kınıklı
esnafların, Savaştepeli esnafların, Kırkağaçlı
esnafların sorunlarını çözmek için borcu olan herkesin borcunun
devlet tarafından ödenip kamu alacağı olarak Soma AŞden ve
Soma AŞnin hissedarlarından tahsil edilip edilmemesi meselesini
gündeme getirmiştim. Sayın Bakan Biz buna karşı
olmayız. gibisinden bir ifade kullandı. Bunun üzerine, İktidar
partisinin değerli grup yöneticileriyle bu sorunu acaba
uzlaşıyla çözebilir miyiz? dedik, açıkçası onların
yaklaşımları da ümit verdi bize ama bugün öğreniyoruz ki
Sayın Bakan, bunun bir yol açacağını, bütün kıdem
tazminatı alacakları olanların bu yoldan taleplerde
bulunabileceğini iddia ederek buna sıcak bakmıyor.
Bir kez, aynı
anda, aynı gün Obamaya, Putine, Papaya ve dünyadaki bütün liderlere
Türkiyedeki bir ilçenin adını söyleten, telaffuz ettiren bir büyük
faciadan, dünya tarihine damgasını vurmuş bir büyük faciadan
bahsediyoruz. Öncesinde şirketle olan ilişkilerinize, o şirkete
sözlü kefaletlerinize falan girmeyeceğim ama sonrasında Somayı
bir başka yere koydunuz ki Somaya özel kanun
çıkaracağız. diyerek, dönemin Başbakanının
ağzından, sizin ağzınızdan pek çok vaatler
sıralandı ama şimdi gelinen noktada bir kez şunu bilelim:
Soma AŞ, işten çıkardığı 2.850 işçinin
kıdem tazminatlarının üstüne yatmış durumda. Ayrıca,
301 maden şehidimizin tazminatları Soma AŞde duruyor. Siz bu
tazminatları ödeyip kamu alacağı olarak tahsil edebilmek için
şuraya bir işaret verseniz, Meclis bu sorunu beş dakikada çözecek
ama bunu yapmıyorsunuz. Biz, sizi artık
vatandaşlarımıza -hangi partiden olursa olsun- o ortak
vicdanı Somadan sonra seslendiren vatandaşlarımıza
şikâyet ediyoruz Sayın Bakan. Eminim, Parlamento grubunuz da diyordur
ki: Böyle bir şeyi niçin yapmıyoruz? Bu tabii ilk değil.
Ermenekte Uyar Madenciliği vatandaşlarımız ilk kez duydu
ama sizin çok yakından tanıdığınız Uyar
Madencilik, bundan önce Somada benim milletvekilliğim döneminde 9 kazada
11 can almış olan Uyar Madencilik aynı şekilde 850
işçinin tazminatlarını ödemeden kaçmıştı. O
sorunu da çözmeye defalarca söz verdiniz hatta görevlendirdiniz. Bulun onu,
Sökeye gideceğim, Aydına gideceğim, Kuşadasına
gideceğim. Sökede madenleri var, yanıma gelsin. dediniz. Sonra
Gelmedi, kaçtı. dediniz. Malını mülkünü de bulamıyorsunuz
bunların veya şöyle diyorsunuz: Biz bu parayı ödersek tahsil
kabiliyeti de olmayabilir, sıkıntı.
Birazdan size
kavas arkadaşların yardımıyla, Azim Uyar, Ersin Uyar,
İbrahim Uyara ait 12 sayfalık mal varlığını,
sadece ama sadece bir tanesinin Anamurda yalı evlerindeki 16 tane
tapusunu -12 sayfa tapuyu- yollayacağım. Bu parayı onlar
ödeyemiyorlar, durumları yok, siz de onlar adına ödeyemiyorsunuz.
Koruduğunuz adamlar 850 kişinin alacaklarının üstünde
oturuyorlar; bunlardan biri Ali Kandemir, diğeri İdris Sarıkaya.
Üç kuruş ucuz diye önlemsiz taş ocağı tipi dinamit
patlattı; birisi eğilmişti iki gözü gitti, öbürünün bir
bacağı koptu. Bu çocukların alacaklarını dahi ödemeyen
vicdansızların, sizin bulamadığınız 12
sayfalık mal varlığını size kavas arkadaşlar
getirecek. Bunun üstüne, umuyorum bu sefer bir şey yaparsınız.
Bülent Arınç
bir pazartesi günü akşamüstü saat 17.00-18.00de çıktı:
Devletimiz güçlüdür, Hükûmetimiz vicdan sahibidir. Bu arkadaşları
açta açıkta, kış ortasında bırakmayacağız.
Hani -kış ortasındayız- sorun çözülmüyor. Çözün sorunu,
izin alacağım, söz alacağım, bu kürsüye
çıkacağım, size yaptığım bu eleştirileri
geri alacağım, size de Bülent Arınça da teşekkür
edeceğim. Sizden bunu bekliyoruz. Vicdanlara sesleniyoruz. Aksi takdirde
kamuoyu vicdanına sizi şikâyet ediyoruz. (CHP sıralarından
alkışlar)
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Özel.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının 28'inci
maddesinin ikinci fıkrasındaki "yer alan" ibaresinin
"bulunan" ibaresi ile değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Hasip Kaplan
(Şırnak) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ALİ ERCOŞKUN (Bolu)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Kaplan.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Nostalji bazen iyidir arkadaşlar. Tanıyorsunuz
değil mi arkadaşlar? 1996 yılında Bank Asyanın
açılış fotoğrafı.
ALİM
IŞIK (Kütahya) Kim var orada, kim var Hasip Bey?
HASİP KAPLAN
(Devamla) Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan var, Sayın eski
Cumhurbaşkanı Gül var, Çiller var, Fethullah Gülen Hoca var. Yani,
siz, hakikaten, bazen konuşurken, bize de atarken biraz destekli
atın. Yok efendim, güneydoğuda paralel HDPymiş, yok bilmem
nerede kim paralelmiş
Ondan sonra, özel sektörde rakip olunca
birbirinizin bankasına dalarsınız, birbirinizin okuluna
dalarsınız, birbirinizin vakfına dalarsınız, öküz ölüp
ortaklık bozulunca
Ama, bunun üzerinden bize suçlama yapmayın.
Bakın, Recep
uyardı, sağ olsun, işe yarıyor bazen. Yani, bazen dikkatli
olmanızda yarar var, ben sadece bunu hatırlatmak istedim. Hakikaten,
değişik değişik resimler çıkıyor ortaya.
Maden
ocağıyla ilgili, Maden Yasasıyla ilgili, enerjiyle ilgili,
İGDAŞla ilgili şu an burada görüşme yapıyoruz
arkadaşlar. Yukarıda bir torba kanun var, torba kanunda
İGDAŞla ilgili teklif var. Yani, bu Genel Kurulun yukarıdaki
Komisyondan, yukarıdaki Komisyonun bu Genel Kuruldan haberi yok; Bütçe
Komisyonu üyeleri hariç, onların burada üyeleri var, gülüyorlar zaten. Hem
yukarıda Komisyonda görüşülüyor hem de burada Maden Kanunu
görüşülüyor.
On iki senede usta
oldunuz, size birisi, bir tane doğru dürüst hukukçu anlatmıyor mu?
Ya, buradaki torbaya bir önerge vereceksiniz, niye bizi Komisyonda,
yukarıda yoruyorsunuz? Yani, Komisyonu niye boşuna
çalıştırıyorsunuz? Yukarıda bürokratları niye
boşuna çağırıyorsunuz?
Yukarıda,
torba kanunun içine bir tane kanun koymuşsunuz madenle ilgili, enerjiyle
ilgili, İGDAŞla ilgili, özelleştirdiklerinizle ilgili. Ya,
Allah aşkına, bir gün de bu enerji ve redevans konusunda şunu da
yapın: Ya, oradaki yerel yönetimlere ve halka, onun kirlettiği,
yollarını tahrip ettiği, havasını soluduğu,
berbat ettiği o yerleşim alanlarında, Somada, Manisada,
Zonguldakta, nerede olursa olsun, redevansı alan TKİ Bu madende
burada yaşayan insanların da hakkı var, bu devlet
hakkının bir kısmını onlara verelim. Niye böyle bir
insancıl duygu aklınıza gelmiyor? Hem batıracak hem
öldürecek hem iş güvenliğini sağlamayacaksınız hem de
ölen işçilerin dahi kıdem tazminatını ödemeyeceksiniz,
sonra da bu tedbiri almayan işverenlere gelip burada kanun
çıkaracaksınız; bu olmadı arkadaşlar, bu olmadı.
Bank Asyayı
da beraber açarsınız, sonra kapatırsınız. Yarın
aranız bozulduğunda bu redevans şirketlerine de ne
yapacağınızı bilemem ama şunu iyi biliyorum, bir
şeyi öğrendiniz: Hasmınızsa, sizin gibi düşünmüyorsa
Maliyeyi üstüne göndermeyi, siyaseten sizin gibi düşünmüyorsa, güvenlik
paketiyle polisi üstüne göndermeyi, askeri göndermeyi, herkesi üstüne
göndermeyi, gitmeyi düşünecek noktaya geldiyseniz iş vahimdir. 99
derecede ısınır su, 100 derecede kaynar. Bakın, dikkat
edin, 99 derecedesiniz. Bir kıvılcım, 1 derece, kaynatır
suyu arkadaşlar. Onun için, daha dikkatli yasalar yapmanızı
öneriyorum.
Saygılarımla.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Kaplan.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Madde 28i
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde 28 kabul
edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, oyunuzun rengini belirtirken lütfen daha net şekilde
ellerinizi görmeyi tercih ediyorum, yoksa algılamakta zorlanıyorum.
Madde 29 üzerinde
üç önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının 29'uncu
maddesinde yer alan "tarihinde" ibaresinin "tarihinden
itibaren" ibaresi ile değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hasip Kaplan Faysal
Sarıyıldız Kemal
Aktaş
Şırnak Şırnak Van
Adil Zozani İbrahim
Binici
Hakkâri Şanlıurfa
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı "Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 29. Maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
"MADDE 29- Bu
Kanun yayımı tarihinden bir yıl sonra yürürlüğe girer.
Hasan Hüseyin Türkoğlu Yusuf
Halaçoğlu Alim
Işık
Osmaniye Kayseri Kütahya
Lütfü Türkkan Mehmet
Şandır
Kocaeli Mersin
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı 3213 Sayılı Maden Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 29 uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Ali Susam Haluk
Eyidoğan Sinan
Aydın Aygün
İzmir İstanbul Ankara
Ayşe Eser Danışoğlu Sakine Öz Muhammet Rıza Yalçınkaya
İstanbul Manisa Bartın
Bu Kanun
yayımından iki sene sonra yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ERDAL FERALAN (Nevşehir)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Yalçınkaya.
MUHAMMET RIZA
YALÇINKAYA (Bartın) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Maden Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle kendi
seçim bölgem olan Bartında, Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü
Kurumuna bağlı Amasra Müessese Müdürlüğünün (B) sahasında
özelleştirme adı altında kömür çıkarmak amacıyla
yapılan çalışmalarla ilgili yüce Meclise bilgi vermek istiyorum.
Türkiye
Taşkömürü Kurumuna bağlı Amasra Müessese Müdürlüğünde (B)
sahası tabir ettiğimiz alan 2005 yılında HEMA Anonim
Şirketine Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından özelleştirme
usulü, redevans usulü adı altında verildi. 2005 yılında bu
işi alan firma, birinci yıl hazırlık, ikinci yıl
hazırlık ve üçüncü yıl sonu itibarıyla 500 bin ton kömürü
çıkarma taahhüdünde bulunmuştu; dördüncü yıl ve beşinci
yıl, altıncı yılda 2,5 milyon ton, yedinci yıl
itibarıyla 3 milyon ton kömür çıkarmayı taahhüt etmişti.
Yaklaşık yirmi yılda 56 milyon ton kömür taahhüdünde
bulunmuştu. Sene 2005, sene 2015, on sene geçti, bu firma 1 kilo kömür
çıkarmadı ama Enerji Bakanlığına bağlı TTK
Genel Müdürlüğü, redevans karşılığı taahhüt
ettiği bu kömürü çıkarmadığı için bu firmanın sözleşmesini
maalesef feshetmiyor. Bir hukuksuzluk var, bir usulsüzlük var. İhaleyi
alan firma on senedir kömür çıkarmıyorsa, taahhüdünü yerine
getirmiyorsa -herhâlde sizler de hak vereceksiniz arkadaşlar- o
firmanın oradan derhâl uzaklaştırılması gerekiyor ama
her nedense firma korunuyor, kollanıyor, bütün usulsüzlüklere ve
hukuksuzluklara rağmen o firma orada kömür çıkarmadan sahayı
işgal ediyor. Şimdi, ben Sayın Bakana sormak istiyorum:
Gerçekten, bu firma neden korunuyor, neden kollanıyor? Bu firmayla bir
yakınlığınız mı var, bir dostluğunuz mu var,
bir hemşehri dayanışması mı yapıyorsunuz? Yani, kömür
taahhüdünü yerine getirmemiş, on senedir 1 kilo kömürü
çıkarmamış. Artık bu firmanın oradan gitmesi
lazım. Bakın, aynı yerde, (A) sahasında devlete ait Amasra
Taşkömürü Müessese Müdürlüğü üretim yapıyor. Orada işçi
almıyorsunuz, orada yatırım yapmıyorsunuz ama bu tarafta on
senedir bir firmayı koruyup kolluyorsunuz. 663 işçiyle devlet kömür
çıkarmaya çalışıyor. Sizlere söylüyoruz, yalvarıyoruz,
yetkililer dile getiriyor, Bize üretim işçisi verin. diyorlar, Bize
yatırım yapın, biz o özel firmanın da çıkaramadığı
kömürü çıkaralım, devlete katkı koyalım, ülke ekonomisine
kazandıralım. diyor ama devletin çağrısına cevap
vermiyorsunuz. İşçi almıyorsunuz, Amasraya yatırım
yapmıyorsunuz ama özel sektöre, on senedir taahhüdünü yerine getirmeyen o
şirkete sahip çıkıyorsunuz. Gerçekten sizi anlamakta
zorlanıyorum Sayın Bakanım. Bu HEMAnın kömür
çıkarmaya niyeti yok. Bu firmanın tek amacı var, Amasraya
termik santral kurmak. Amasraya termik santrali kurma iznini
aldığında da ithal kömüre dayalı bir termik santrali orada
kurmuş olacak ama sizleri kandırıyor, Bakanlığı
kandırıyor, Kömür çıkaracağım. diyor, on senedir de
kömür çıkarmıyor ve bütün bunlara rağmen, bütün bu
olumsuzluklara da siz göz yumuyorsunuz.
Benim sizlerden
ricam, gerçekten, Türkiye Taşkömürü Kurumuna sahip çıkmanız,
Amasradaki Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı 5 müessese
müdürlüğünden biri olan Amasra İşletme Müdürlüğüne sahip
çıkmanız, oradaki 663 olan üretim işçisi sayısını
1.663lere, 2.663lere çıkarmanız, teknolojiyi yenilemeniz, yatırımı
artırmanız. Söz veriyoruz, Amasradaki genel MADEN-İŞ
sendikasına bağlı işçiler olarak, orada çalışan
mühendis arkadaşlar olarak, Bartın halkı olarak, Amasra
halkı olarak; bunları yaptığınızda biz de
yatırımımızı gerçekleştirip üretimimizi
artıracağız ve ülke ekonomisine katkı
sağlayacağız.
Bu duygu ve
düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Yalçınkaya.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 Sıra Sayılı "Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 29. Maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
"MADDE 29- Bu
Kanun yayımı tarihinden bir yıl sonra yürürlüğe girer.
Yusuf
Halaçoğlu (Kayseri) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ERDAL FERALAN (Nevşehir)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Işık, buyurunuz. (MHP sıralarından
alkışlar)
ALİM
IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; söz konusu tasarının
yürürlük maddesine geldik ve önergemiz bu yürürlük maddesinin bir yıl daha
uzatılmasını içermektedir. Çünkü, yayımı tarihinden
itibaren geçecek bir yıllık sürede birçok maddede atıfta
bulunulan yönetmeliklerin hazırlanması ve uygulamada yeni
yaşanacak sorunlara çözüm bulunabilmesi için bir hazırlık dönemi
gerekiyor. Onun için, bu sürenin bir yıl sonraya
atılmasının yerinde olduğunu düşünmekteyiz. Bu
vesileyle, son dönemde Türkiyede olup biten ve Maden Kanunuyla ilgili de olup
biteceklere örnek olacak bazı konular üzerinde durmak istiyorum.
2009da Sayın
Cumhurbaşkanının Ülkede iyi şeyler olacak. demesiyle
başlayan süreçte, maalesef, geldiğimiz noktada Türkiyede iyi
şeyler olmuyor sayın milletvekilleri. Gece saat 12de bir özel
bankaya, katılım bankasına polis güçleriyle müdahale ediliyor
ama aynı polis güçleri, emniyet güçleri bu ülkenin güneydoğusunda
hendek kazan teröristlere karşı kılını
kıpırdatamıyor. Ekonomiye siyasi müdahalede bulunuluyor. Biraz
önce değerli milletvekilleri de ifade ettiler, bugün polis koridoru
altında tuttuğunuz yerleri siz açtınız. İyi
şeyler olmuyor, iyi yapmıyorsunuz.
Aynı
şekilde, yurt dışındaki Türk işçilerden izinsiz halka
arz yöntemiyle para toplayan holdingleri kolladınız. Defalarca burada
gündeme getirdik, o insanların paralarını
batırdınız; bunlara müdahale etmiyorsunuz, ses
çıkarmıyorsunuz, bunları koruyan Hükûmete destek olmaya devam
ediyorsunuz. İhlas Finans mağdurları bas bas
bağırdı, hepinizin kapısına geldi ama İhlas
Finansın Hükûmete destek olmasından dolayı sesinizi
çıkartmıyorsunuz, hâlen çıkartmıyorsunuz. Niye? Havuz
medyasına dâhil oldu, sizleri televizyonlara çıkarıyorlar,
yağlıyorlar, ballıyorlar ama mağdurları perişan
ediyorlar. Yeni mağdurlar yaratacaksınız. Bir bankanın
mudilerine siyaseten müdahalede bulunamazsınız. Bu, ülkeye iyi
şeyler getirmez, yaptıklarınız çok yanlış.
Aynı
şekilde, şimdi bu yasadan sonra madencilerin sahalarına el
koyacaksınız. Niye? Siyaseten karşınıza geçti. Dün
beraberdiniz, bugün yollarınız ayrıldı. Ne yapalım?
1.224 kişinin bugüne kadar çıkmayan iznini şimdi önce para
cezasıyla tehdit edelim, yerine getirmeyenlerin de malına el
koyalım. Ama ömrünüz yetmeyecek, göreceksiniz.
Değerli
milletvekilleri, bu ülkede iyi şeyler olmuyor. Bir taraftan Garp
Linyitleri İşletmesine memur alım ilanı var, diğer
taraftan dün bu kanunla tüm TKİ sahalarından kamunun elini
çekiyorsunuz, taşeronlaşmanın önünü açıyorsunuz. Hangisi
doğru? Özel sektöre peşkeş çektiğiniz mi doğru, yoksa
Ben devlete işçi alıyorum, almaya devam ediyorum. dediğiniz mi
doğru? İkisi birden olmuyor. Sayın Bakanım, lütfen buna
müdahale edin. Ya GLİnin kesinlikle taşeron ve redevans usulüyle
birilerine peşkeş çekilmeyeceği sözünü verin ya da milleti
kandırmayın.
İyi
şeyler olmuyor. Birçok ilde olduğu gibi, Kütahyanın da
örneğin merkez Ahmetoğlu köyü-Yenice Çiftliğinde altı
gündür elektrik yanmıyor, elektrikler kesik ve benzeri birçok mahallede bu
sıkıntılar var.
Değerli
milletvekilleri, 2012/15 numaralı Başbakanlık Genelgesi
Cumhurbaşkanlığı makamından gelen talimatla hâlen
yürürlükte ve Sayın Başbakan Davutoğlu bu genelgeyle ilgili
irade beyanında bulunamıyor. Bu Meclis bunlara destek olmalı,
Başbakan hepimizin Başbakanı. Sayın
Cumhurbaşkanı, Başkanlığı çok seviyorduysa, bu
genelgeyi kendi uygulamak istiyorsa o zaman Başbakanlığa devam
edecekti. Bir şeyler doğru gitmiyor, yanlış olanlara destek
vermememiz lazım. Hükûmetin yanlışlarına bu yasama
organı destek olmamalıdır.
Dolayısıyla,
şu anda, insanlar kıdem tazminatlarının ödenmesini
bekliyor. Özel sektör, artan maliyetlerin, işçi başına
aylık 578 TL olan Sosyal Güvenlik Kurumu işveren payının
ödenmesini istiyor. Redevansçılara verdiğiniz rüşveti, gelin,
adam gibi herkese eşit dağıtarak rüşvet olmaktan
kurtarın diyorum.
Önergemize
desteğinizi bekliyor, saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Işık.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının 29uncu
maddesinde yer alan tarihinde ibaresinin tarihinden itibaren ibaresi ile
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İbrahim
Binici (Şanlıurfa) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ERDAL FERALAN (Nevşehir)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
İBRAHİM
BİNİCİ (Şanlıurfa) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Değişiklik
ile madde metninin daha anlaşılır kılınması
amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Gerekçesini okuttuğum önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Madde 29u
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
30uncu madde
üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 683 sıra sayılı kanun tasarısının 30uncu
maddesinde yer alan hükümlerini Bakanlar Kurulu ibaresinin hükümleri
Bakanlar Kurulu tarafından ibaresi ile değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Hasip Kaplan Faysal
Sarıyıldız Kemal
Aktaş
Şırnak Şırnak Van
Adil Zozani İbrahim
Binici
Hakkâri Şanlıurfa
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ERDAL FERALAN (Nevşehir)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Kaplan, buyurunuz
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Değerli arkadaşlar, Madencilik Kanunuyla ilgili
son maddeyi görüşüyoruz. Bu önergeye, bu kanunla ilgili Halkların
Demokratik Partisi olarak neden oy vermediğimizi ve neden Hükûmetin ters
şeride girdiğini açıklamak için söz aldım.
Aslında, 3-4
tane çok güzel önerge vermiştik, yasa dilini, grameri düzeltiyorduk ve
Komisyon da çok iyi farkında, düzelmesi de gerektiğine inanıyor
ama biz verdiğimiz için reddetti, o ayrı bir konu.
Şimdi, maden
sektörü, enerji sektörü, kömür, HESler, termik, rüzgâr ve özellikle termal,
her alanda elde ettiğimiz enerjiyle ilgili, Türkiye'nin hem yer altı
zenginliklerini ve yer üstü zenginliklerini değerlendirmek hem doğa
dengesini, çevre dengesini, insan dengesini, yaşam dengesini sağlamak
hem bunu sürdürülebilir bir duruma getirmek mümkün. Bizim söylemek
istediğimiz, birkaç şirket kazanacağına Türkiye'deki 77
milyon kazansın, Türkiye kazansın, hep beraber kazanalım ama
ısrarla AK PARTİ hükûmetleri on iki senedir yanlış bir
enerji politikası izliyor. Buraya defalarca getirdiğimiz
araştırma önergelerini reddettiniz.
4 parti Türkiye'de
ulusal bir enerji politikası belirleyebilirdi. Dışa
bağımlılık, cari açık, nükleer santraller, bütün
bunları konuşabilirdik ve neden bir madencilik
bakanlığı kuramıyoruz? Bunun önündeki engeller nelerdir?
Her gün çok rahatlıkla bakanlıklar kuruluyor. Bakın, her torba
kanunda bir kurul ihdas ediyorsunuz, üniversiteler kuruyorsunuz, kendi
arkadaşlarınıza yeni yerler açıyorsunuz. Peki, enerji
konusunda
Biliyoruz, enerji açığı var, talep var,
özelleştirdiniz, bütün parti yandaşlarınıza da bunları
verdiniz, ucuza da verdiniz. Şimdi onların tahsilat sorunlarıyla
da ilgileniyorsunuz, bunu da biliyoruz ama bir gerçek daha var, Ilısu
Barajında Hasankeyfin sular altında kalacağını da
biliyorsunuz. Munzur Vadisinde, Rize derelerinde, Artvinde, Egede, Turgutluda;
nikelde, altın madenlerinde, siyanürde bu ülkenin insanlarının,
çocuklarınızın, torunlarınızın bir geleceği
var. Siz, üç beş şirket kazansın diye bu kadar talan edilmesine,
sömürülmesine, vahşi kapitalizme bu kadar yol veremezsiniz; bunun bir
insani, vicdani yanı da var. Kendi ülkenizin zenginliklerini bu kadar
peşkeş çekemezsiniz yabancı şirketlere, bunun da bir
sınırı olması lazım. Bizim burada sürekli olarak dile
getirdiğimiz politika budur. Halkların Demokratik Partisi olarak, hem
enerji açığıyla ilgili, bütçe açığı, cari
açıklar, hem bunların kapanması hem
kaynaklarımızın verimli kullanılması için ortak bir
politika mümkündür. Niye bu Meclis bunu konuşamıyor? Niye iktidar
sadece parmak çoğunluğuna dayanarak kendi şirketlerine bunu
veriyor? Gün gelir, iktidarlar değişir, değiştiği
zaman şirketlerin kaderi de değişir; hatta değişmeden
de değişir. İşte, görüyorsunuz, finans sektöründe bile
değişiyor; beraber yola çıkıyorsunuz, yollarınız
ayrılıyor, birbirinizin boğazına sarılıyorsunuz.
Yani enerji sektörü, daha çok birbirinin boğazına sarılacak bir
sektördür, çünkü orada acımasızca bir kâr hırsı var;
yetmiyor, gözler doymuyor, bunun üzerine devletten de kamudan da milletin
vergisinden de ek para isteniyor. Bugün burada bunu yaptınız. Somada
ölen maden işçilerinin kıdem tazminatlarını, ihbar
tazminatlarını -önerge verdik- vermediniz; onların ölümüne neden
olan o işverenlere, burada, kamudan, TKİden, devletten, milletin
cebinden para aktardınız. Bu ayıp size yeter.
Bunu kamuoyuna
açıklamak için son söz babında söz aldım, bunu da
anlayacağınızı umuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Kaplan.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
30uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
30uncu madde
kabul edilmiştir.
Böylece ikinci
bölümde yer alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır ve
tasarının görüşmeleri de tamamlanmıştır.
Birleşime on
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
17.31
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati:
17.52
BAŞKAN:
Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER:
Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Dilek YÜKSEL (Tokat)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 51inci
Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
683 sıra
sayılı Kanun Tasarısının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık
oylamanın elektronik cihazla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
İki dakika
süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
Kullanılan
oy sayısı : 214
Kabul : 211
Ret : 3(X)
|
Kâtip
Üye Dilek
Yüksel Tokat |
Kâtip
Üye Mine
Lök Beyaz Diyarbakır |
Böylece
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
Şimdi
teşekkür konuşması yapmak üzere Sayın
Yıldızı kürsüye davet ediyorum.
Buyurunuz efendim.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle
tavsiyeleriyle, eleştirileriyle, katkılarıyla bu kanun
tasarısının kanunlaşmasında emeği geçen bütün
arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Yalnızca
siyasi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda değil,
aynı zamanda bu kanun tasarısının hazırlanmasında
emeği geçen bütün bürokrat arkadaşlarıma, mesai
arkadaşlarıma da teşekkürlerimi sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, şu
ana kadar gerek konuşmalar sırasında gerekse soru-cevaplar
kısmında, üç ana bölümde sorularını soran milletvekili
arkadaşlarımız oldu. Bunların her birisinin zaman
tanınıyor olması hâlinde cevaplarının hazır
olduğunu söylemiştim. Belki yarın bir fırsat olur. O
yüzden, bu elli küsur soruya aynı şekilde bütün gerçekleriyle
beraber, açıklığıyla, şeffaflığıyla
beraber cevaplarımızın olduğunu belirtmek isterim.
Tekrar, katkı koyan
arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Bu kanun tasarısının
kanunlaşmasıyla beraber sektörün ilerlemesine, gelişmesine
-gerek devlet haklarıyla alakalı gerekse ihracat ve imalatla
alakalı- hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Teşekkürlerimi sunuyorum. (AK
PARTİ, CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz
Sayın Yıldız.
Sayın milletvekilleri, şimdi,
6ncı sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Malezya
Hükümeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
6.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Malezya Hükümeti Arasında Serbest Ticaret
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/945) (S. Sayısı: 664) (x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 664 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarı üzerinde söz talebi yok.
Böylece, maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE
MALEZYA HÜKÜMETİ ARASINDA SERBEST TİCARET ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1 (1) 17 Nisan
2014 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Malezya
Hükümeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Sayın Serindağ,
şahsınız adına, 1inci madde üzerinde söz talebiniz var.
Buyurunuz. (CHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakika.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu tasarı, daha doğrusu bu
anlaşma iki ülke arasında aşamalı olarak bir serbest
ticaret alanı tesis edilmesini amaçlamaktadır. Tasarıyı,
Malezya ile Türkiye arasındaki dış ticaret
açığının giderilmesi, dengelenmesi, dış
ticaretimizin artırılması ve Malezyalı
yatırımcıların Türkiyeye davet edilmesi bakımından
da uygun görüyoruz.
Sayın milletvekilleri,
Türkiye'nin AByle gümrük birliğinin işleyişine ilişkin
kuralları belirleyen 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi
Kararının bir gereği olarak dış ticaret politikasını,
ABnin ortak
ticaret politikasıyla uyumlaştırmaktadır.
Sayın
milletvekilleri, şimdi, 16 ülkeyle serbest ticaret anlaşması
imzalamıştır Türkiye. Bunların içerisinde hangisi de var
biliyor musunuz? İsrail var, İsrail. Siz ikide bir İsrail
falan diyorsunuz ya, İsraille serbest dış ticaret
anlaşmanız var. Siz Suriyeyle serbest dış ticaret
anlaşmasını askıya almışsınız ama
İsraille serbest dış ticaret anlaşması yürürlükte. Ve
çıkıyorsunuz, diyorsunuz ki: İşte, efendim, MOSSAD şununla
iş birliği yapıyor, bununla iş birliği yapıyor.
Şayet MOSSAD, sizin deyiminizle, paralel yapıyla iş birliği
yapıyorsa niye serbest dış ticaret anlaşmasını
askıya almıyorsunuz? Niye İsraille iş birliği
yapıyorsunuz? O zaman
BÜLENT TURAN
(İstanbul) O ayrı, bu ayrı
ALİ
SERİNDAĞ (Devamla) O ayrı, bu ayrı değil.
İşinize geldiği zaman öyle konuşuyorsunuz, işinize
geldiği vakit farklı konuşuyorsunuz. Efendim, neymiş?
Davostaki one minute(x)
çıkışından sonra MOSSAD ile paralel yapı iş
birliği yapmış. Peki, o tarihten bu yana neredeydiniz? Size
sormazlar mı? Sizi bu kadar mı kandırdılar? E hani siz
dünya lideriydiniz? Ne oldu? Hani ustaydınız? Nerede kaldı bu
ustalık?
KADİR GÖKMEN
ÖĞÜT (İstanbul) One minuteı (x)
kime söylediler?
ALİ
SERİNDAĞ (Devamla) Demek ki işinize geldiği zaman böyle
davranıyorsunuz, işinize geldiği zaman farklı davranıyorsunuz
değerli arkadaşlarım ve her şeyi paralel yapıya
bağlıyorsunuz.
Şimdi,
hepinizin dikkatine sunuyorum: Unvanı anayasa hukuku profesörü olan
Sayın Burhan Kuzu inşallah buradadır. Sayın Burhan Kuzunun
verdiği röportajda haklarında Meclis soruşturması
açılan 4 bakan hakkında niçin oy kullanmadığını
okuyun ve vicdanınıza danışın. Acaba nedir bu?
Değerli
arkadaşlar, siz bu şekilde ülkeyi bir uçuruma sürüklüyorsunuz.
İsraille iş birliği yapıyorsunuz ama söylemlerinizde
İsraili eleştiriyorsunuz. Madem öyledir, işlem yapın. Siz
güney sınırımızı kevgire çevirdiniz.
Bakın,
Genelkurmay Başkanlığının sitesinde bugün bir
açıklama var, diyor ki: Gaziantepin Oğuzeli ilçesinde 4
IŞİD mensubu yakalandı, adli tahkikat
başlatıldı. Sorun sadece 4 IŞİD mensubu değil
ki, gidin Gaziantepe, Gaziantepin Fevzi Çakmak Bulvarında -Gaziantepli
milletvekili arkadaşlarım da bilirler- Suriyeli muhaliflerin
kullandığı, etrafı çevrili, kendi güvenlik görevlileri
tarafından korunan bir bina göreceksiniz. 4 kişinin Oğuzelinde yakalanması
onların yanında devede kulak. Hep söylüyoruz; Gaziantepte uyuyan
hücreler var, Gaziantepte IŞİDe eleman devşiren vakıflar
ve dernekler var.
Değerli
arkadaşlarım, siz yakalananların nerede
barındıklarını, İstanbulda nasıl
barındıklarını, kimlerle görüştüklerini inceler iseniz
o zaman bu durumun vahametini görürsünüz. Bu durumun vahametini gördüğünüz
vakit de, inanıyorum ki, izlediğiniz bu politikayı da
değiştirme gereğini hissedersiniz. Bakın, tekrar ikaz
ediyorum: Aksi hâlde Türkiye'nin Pakistanlaşması, güney bölgelerinin
-Gaziantep de dâhil- Peşaverleşmesi tehlikesi vardır.
İş işten geçmeden bu konuda Hükûmet mutlaka politika
değişikliği yapmalı, sınırlarımızı
güven altına almalıdır. Efendim, neymiş? E, bin
kilometrelik sınır kontrol altına alınamazmış.
Devlet olmanın en büyük şartı sınırlarını
güven altına almaktır. Bir ülke sınırlarını güven
altına alamıyorsa devlet olma vasfını yerine getirmiyor
demektir. Bu sizin kulağınıza küpe olsun diyorum; büyük usta
nasıl bu duruma düştü, hepinizi düşünmeye
çağırıyorum.
Teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Serindağ.
1inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2- (1) Söz konusu
Anlaşmanın eklerine ilişkin değişiklikleri onaylamaya
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
BAŞKAN
2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
4üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 4- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tasarının
tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik cihazla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
İki dakika
süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Malezya Hükümeti
Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
|
Kullanılan Oy Sayısı |
: |
209 |
|
Kabul |
: |
209(x) |
|
Kâtip
Üye Dilek
Yüksel Tokat |
Kâtip
Üye Mine
Lök Beyaz Diyarbakır |
Böylece
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
Şimdi, 7nci
sırada yer alan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Meksika
Devletleri Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
7.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti
Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/933) (S. Sayısı: 623) (xx)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu
623 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
tümü üzerinde söz talebi yok.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BİRLEŞİK
meksİka DEVLETLERİ HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN
ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE
VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA ANLAŞMASININ VE EKİ
PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1 - (1) 17 Aralık
2013 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden
Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının ve
eki Protokolün onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2 - (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3 - (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Elektronik cihazla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN -
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti
Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının açık oylama
sonucu:
Kullanılan
Oy sayısı : 204
Kabul : 204(X)
|
Kâtip
Üye Dilek
Yüksel Tokat |
Kâtip
Üye Mine
Lök Beyaz Diyarbakır |
Böylece
tasarı kabul edilip kanunlaşmıştır.
Şimdi de
8inci sırada yer alan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Birleşik
Meksika Devletleri Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
8.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti Arasında
Hava Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/944) (S. Sayısı: 660) (xx)
BAŞKAN -
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu
660 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
tümü üzerinde söz talebi? Yok.
Tasarı
üzerindeki görüşmeler bitmiş ve maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ VE
BİRLEŞİK MEKSİKA DEVLETLERİ HÜKÜMETİ ARASINDA
HAVA ULAŞTIRMA ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1-
(1) 17 Aralık 2013 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti Arasında Hava
Ulaştırma Anlaşmasının onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi,
sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya
tabidir. Bundan sonra da bugün görüşeceğimiz tüm uluslararası
anlaşma açık oylamalarının elektronik cihazla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre
veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti
Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
Kullanılan
Oy Sayısı :
207
Kabul :207(x)
Kâtip Üye
Kâtip Üye
Dilek Yüksel
Mine Lök Beyaz
Tokat Diyarbakır
Böylece
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
9uncu sırada
yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Meksika Devletleri
Hükümeti Arasında Gümrük Konularında Karşılıklı
İdari Yardım ve Bilgi Paylaşımı
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlıyoruz.
9.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti Arasında
Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım
ve Bilgi Paylaşımı Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/934) (S.
Sayısı: 632) (xx)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu
632 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tümü üzerinde söz
isteyen? Yok.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE bİrleşİk
meksİka devletlerİ hükümetİ arasında gümrük
konularında karşılıklı İdarİ yardım ve
bİlgİ paylaşımı anlaşmasının
onaylanmasının uygun bulunduğuna daİr kanun
tasarısı
MADDE 1- (1) 17 Aralık 2013 tarihinde
Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Meksika
Devletleri Hükümeti Arasında Gümrük Konularında
Karşılıklı İdari Yardım ve Bilgi
Paylaşımı Anlaşmasının onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE
2-
(1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir
dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN -
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Meksika Devletleri Hükümeti
Arasında Gümrük Konularında Karşılıklı İdari
Yardım ve Bilgi Paylaşımı Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
|
Kullanılan oy
sayısı |
: |
:206 |
|
|
Kabul |
: |
:206 |
|
|
|
: |
|
|
|
Kâtip
Üye Dilek
Yüksel Tokat |
Kâtip
Üye Mine
Lök Beyaz Diyarbakır |
Böylece
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
10uncu
sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kolombiya Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
10.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Kolombiya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava
Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 404) (xx)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu
404 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
tümü üzerinde söz? Yok.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ VE KOLOMBİYA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA
HAVA ULAŞTIRMA ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 18 Kasım 2011 tarihinde
Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kolombiya Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Açık
oylamayı elektronik cihazla bir dakika süre vererek yapıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kolombiya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Hava Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
|
Kullanılan oy
sayısı |
: |
217 |
|
|
||
|
Kabul |
: |
217 |
|
|||
|
Kâtip
Üye Dilek
Yüksel Tokat |
Kâtip
Üye Mine
Lök Beyaz Diyarbakır |
||||
Böylece
tasarı kanunlaşmıştır.
11inci
sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Arjantin Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Kendi Ülkeleri Arasında Hava Hizmetlerine
İlişkin Hava Ulaştırma Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
11.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Arjantin Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi
Ülkeleri Arasında Hava Hizmetlerine İlişkin Hava
Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/727) (S. Sayısı: 405) (xx)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.
Komisyon Raporu
405 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
tümü üzerinde söz talebi? Yok.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler..:
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ VE ARJANTİN CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA KENDİ ÜLKELERİ ARASINDA HAVA
HİZMETLERİNE İLİŞKİN HAVA ULAŞTIRMA
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 20
Ocak 2011 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve
Arjantin Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Ülkeleri Arasında Hava
Hizmetlerine İlişkin Hava Ulaştırma
Anlaşmasının onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Açık
oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Arjantin
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Ülkeleri Arasında Hava
Hizmetlerine İlişkin Hava Ulaştırma
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan
oy sayısı : 211
Kabul : 211 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Dilek
Yüksel Mine
Lök Beyaz
Tokat Diyarbakır
Tasarı kabul
edilmiş ve kanunlaşmıştır.
12nci sıraya
alınan, Türkiye Cumhuriyeti ve Federatif Brezilya Cumhuriyeti
Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
12.- Türkiye
Cumhuriyeti ve Federatif Brezilya Cumhuriyeti Arasında Hükümlülerin Nakli
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/575) (S. Sayısı: 253) (x)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu
253 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tümü üzerinde söz
talebi yoktur.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ VE FEDERATİF BREZİLYA CUMHURİYETİ
ARASINDA HÜKÜMLÜLERİN NAKLİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 7 Ekim 2011 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye
Cumhuriyeti ve Federatif Brezilya Cumhuriyeti Arasında Hükümlülerin Nakli
Anlaşmasının onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Açık oylama
için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN -
Türkiye Cumhuriyeti ve Federatif Brezilya Cumhuriyeti Arasında
Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan
oy sayısı : 214
Kabul : 214(X)
|
Kâtip
Üye Dilek
Yüksel Tokat |
Kâtip
Üye Mine
Lök Beyaz Diyarbakır |
Tasarı böylece
kanunlaşmıştır.
13üncü sıraya alınan Türkiye
Cumhuriyeti ile Brezilya Federatif Cumhuriyeti Arasında Ceza
İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
13. Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya
Federatif Cumhuriyeti Arasında Ceza İşlerinde
Karşılıklı Adli Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/579) (Sıra
Sayısı: 254)(xx)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükûmet?
Yerinde.
Komisyon Raporu 254 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tümü üzerinde söz talebi? Yok.
Maddelere geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ İLE BREZİLYA FEDERATİF
CUMHURİYETİ ARASINDA CEZA İŞLERİNDE KARŞILIKLI
ADLİ YARDIM ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 7/10/2011 tarihinde
Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya Federatif Cumhuriyeti
Arasında Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli
Yardım Anlaşmasının onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN - Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Açık oylama için bir dakika süre
veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Türkiye Cumhuriyeti ve Brezilya Federatif Cumhuriyeti Arasında Ceza
İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı oylama sonucu:
|
Kullanılan oy
sayısı |
: |
213 |
|
|
||
|
Kabul |
: |
213
(x) |
|
|
||
|
|
|
|
|
|
||
|
Kâtip
Üye Dilek
Yüksel Tokat |
Kâtip
Üye Mine
Lök Beyaz Diyarbakır |
||||
Böylece
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
14üncü
sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya Federal Cumhuriyeti
Arasında Diplomatik Misyon ve Konsolosluk Görevlilerinin Aile Üyelerinin
Kazanç Getirici İşlerde Çalışmalarına
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
14.- Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya Federal
Cumhuriyeti Arasında Diplomatik Misyon ve Konsolosluk Görevlilerinin Aile
Üyelerinin Kazanç Getirici İşlerde Çalışmalarına
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/457) (S. Sayısı: 283 (xx)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu
283 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
tümü üzerinde söz talebi yoktur.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ İLE BREZİLYA FEDERAL CUMHURİYETİ
ARASINDA DİPLOMATİK MİSYON VE KONSOLOSLUK
GÖREVLİLERİNİN AİLE ÜYELERİNİN KAZANÇ
GETİRİCİ İŞLERDE ÇALIŞMALARINA
İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUNBULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 21 Ekim 2010
tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya Federal
Cumhuriyeti Arasında Diplomatik Misyon ve Konsolosluk Görevlilerinin Aile
Üyelerinin Kazanç Getirici İşlerde Çalışmalarına İlişkin
Anlaşmanın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN -
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Açık oylama
için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN -
Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya Federal Cumhuriyeti Arasında Diplomatik
Misyon ve Konsolosluk Görevlilerinin Aile Üyelerinin Kazanç Getirici
İşlerde Çalışmalarına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı açık oylama sonucu:
|
Kullanılan oy
sayısı |
: |
215 |
|
|
||
|
Kabul |
: |
215 |
|
|||
|
Kâtip
Üye Dilek
Yüksel Tokat |
Kâtip
Üye Mine
Lök Beyaz Diyarbakır |
||||
Böylece
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
15inci
sıraya alınan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Şili Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İş Birliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
15.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İş
Birliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/706) (S. Sayısı: 378) (xx)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.
Komisyon Raporu
378 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tümü üzerinde söz
talebi yoktur.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma
Sanayi İş Birliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
MADDE 1 (1) 10
Mayıs 2012 tarihinde Santiagoda imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İş
Birliği Mutabakat Muhtırasının onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
Madde üzerinde şahsı adına İstanbul Milletvekili Kadir
Gökmen Öğüt konuşacaktır.
Buyurunuz
Sayın Öğüt.
KADİR GÖKMEN
ÖĞÜT (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Maden Kanununu görüştüğümüz bu günlerde grevi
ertelenen BİRLEŞİK METAL-İŞ işçilerinin onurlu
direnişi bugünlere damgasını vurdu. Hükûmetin grev erteleme
kararı 12 Eylül faşist uygulamalarının başka bir
biçimde tezahür etmiş hâli olduğu gibi antidemokratiktir.
Ekmeğini emeğiyle kazananlardan ne denli korktuğunun en büyük
delaletidir. Hükûmet ülke güvenliğini gerekçe göstererek grev erteleme
kararıyla ulusun güvenliğini değil, sermayenin güvenliğini
koruma altına almaya çalışmaktadır. Bu tutum bir kez daha
AKPnin emek sömürüsünden yana olduğunu ortaya koymuştur.
Değerli
milletvekilleri, grev erteleme kararı tamamen hukuka
aykırıdır. Öncelikle, yasa, grevlerin Bakanlar Kurulunca
ertelenebilmesi için grevin genel sağlığı veya millî
güvenliği bozucu nitelikte olmasını şart
koşmuştur. Bakanlar Kurulu kararında, alınan grev
kararının millî güvenliği neden ve nasıl bozucu nitelikte
olduğu yer, zaman ve olay gösterilerek belirtilmemiştir. Grev daha
başlamadan, üstelik birçok bakan yurt dışındayken sahte
veya önceden verilen imzalarla alınmış bir kararın
bağlayıcılığı da yoktur. Nitekim, metal
işçileri ülkenin dört bir yanında en büyük yasal haklarının
kendilerinden alınmasına karşı onurlu direnişlerine
devam etmektedirler. Çalışma Bakanlığı ve Danıştay
önünde bugün basın toplantıları düzenlenmiştir. MESSe
bağlı 4 fabrika MESSten ayrılmış ve işçileri
haklı bulmuştur, onlarla masaya oturmuştur.
Hiçbir irade ve
güç bu ülkenin onurlu işçilerinin mücadelesinden, emeğinden üstün
değildir. Onların hak arayışlarına karşı
çıkartılan her türlü haksız engel
karşılığını mutlaka bulacaktır. Nitekim, bu,
bu örgütlü emekçiye yapılan ilk de değildir; iş çevreleri
istemekte, AKP uygulamaya koymaktadır. On üç yıllık AKP
iktidarında bu 8inci erteleme kararıdır. Daha önceden de, ne
ilgisi varsa, cam iş kolunda KRİSTAL-İŞ
Sendikasının üyelerinin grevine erteleme
yapılmıştı. Türkiyede iş kazaları hemen hemen
her iş kolunda yaşanmaktayken, diğer iş kollarıyla
karşılaştırıldığında inşaat, maden
ve metal sektöründeki kaza sayısı, sıklık oranı, ölüm
ve yaralanma oranı çok daha yüksektir. Daha AKP metal grevini yasaklamak
için karar yayımlarken Gaziantepte çalışan bir metal
işçisi hayatını kaybetmiştir. Bildiğiniz gibi,
sendikalı işçilerde iş kazası ve ölümü çok çok az
olmaktadır. Dünyada maden kazalarında 1inci, iş
kazalarında 3üncü olduğumuz gerçeği bir yıl içinde Soma ve
Ermenekte peş peşe yaşanan tarihin en ağır bilançolu
maden facialarıyla bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır.
Her iki facianın ardından da tıpkı diğerlerinde
olduğu gibi, onlarca ihmaller zinciri sıralanmış, tüm bu
yaşananların arasında ise en çok, zor şartlar altında
çalışan madencilerin sahip olması gereken ancak birçoğunun
mahrum bırakıldığı sosyal haklar ve sendikalaşma
tartışılmıştır.
Sendikalaşma
oranları son derece vahim boyutlardadır. Türkiye'de madencilik ve
taş ocağı iş kolunda Ocak 2014 resmî istatistiklerine göre
çalışan işçi sayısı 190 bindir. Söz konusu iş
kolunda çalışan işçilerden ancak ve ancak 38 bini sendika
üyesidir. İlaveten, Türkiye'de Ocak 2014 itibarıyla ve resmî
istatistiklere göre 190 bin işçiden 42 bini sigortasız
çalışmaktadır.
İşçilerin
ve çalışanların haklı mücadelesini ve halkın
muhalefetini bastırmak için yeni iç güvenlik yasa
tasarısını Meclise getirmek için
hazırlamaktasınız. Biz, bu diktatörlüğe ve bu maddelere
direneceğiz, bu yasaya direneceğiz.
Bu yasa neler
getiriyor? Polise yargısız infaz yetkisi veriyor. Araç
kiralayanları fişliyor. Atkı, poşu, gaz maskesi takana üç
yıl veriyor. Peçe takana ne vereceğinizi çok merak ediyorum. Hâkim
kararı olmadan dinlemenin süresi kırk sekiz saate
çıkarılıyor. Havai fişek ve sapan için dört yıl hapis
isteniyor. Mala zarar tazmini yurttaşa mal ediliyor. Polisin arama yetkisi
artırılıyor. Polis aynı zamanda savcılık yapacak
hâle getiriliyor. Karakollar evlere taşınıyor.
Bu
diktatörlüğü tanımayacağız, buna direneceğiz, bu yasa
tasarısı maddelerinin tamamına engel olacağız, bütün
bu faşist uygulamaların kalkacağı demokratik bir Türkiye'yi
yaratacağız.
Yaşasın
işçilerin örgütlü mücadelesi, yaşasın işçi
sınıfı.
Sağ olun.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Öğüt.
1inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
MADDE 2-
(1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Madde üzerinde şahsı adına Kocaeli Milletvekili Haydar Akar.
(CHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz
Sayın Akar.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; arkadaşlar
böyle oturmaya, dinlemeye alışık değiller, birazdan
daralabilirler.
Şimdi,
hazır sizi burada bulmuşken pazartesi günü Bartında
gerçekleştirmiş olduğum bir ziyareti sizlerle paylaşmak
istiyorum. Ama yine yarım saat önce burada olsaydınız
Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkayanın bu kürsüden ili
için nasıl isyan ettiğini, ili için ne kadar sıkıntı
yaşadığını sizlerle
paylaştığını görecektiniz.
Evet, Rıza
Yalçınkaya neyi paylaştı sizinle? Bartın ki Türkiyenin en
ufak ve en şirin illerinden bir tanesi. Karadenize kıyısı
olan Amasra ilçesiyle de Karadenizin incisi Bartın. Biliyor musunuz,
Bartının nüfusu sadece 2014ten 2015e geçerken sadece 6 kişi
artmış, üç yıl içerisinde de toplam bin kişilik nüfus
artışı olmuş. Yüzde 44ünün emekli olduğu bir kentten
bahsediyoruz. Tek geçim kaynağı ne biliyor musunuz? Tek geçim
kaynağı kömür. Ama, sadece bu Enerji Bakanının sayesinde
-hazır burada yakalamışken söylüyorum ama çıkmış
Enerji bakanı, yetiştiremedik- Bartında kömürü bitiriyorlar.
MUHAMMET RIZA
YALÇINKAYA (Bartın) Orada, orada.
HAYDAR AKAR
(Devamla) 2005 yılında hani çok övündüğü ve Türkiyeye
Bulduk. dediği, altın bulmuş gibi üzerine
atladığı redevans usulüyle yandaşlarına orada bir
maden sahasını peşkeş çekiyor. Üç yıllık
hazırlık aşaması, anlaşmalar, sözleşmeler böyle
500 bin ton kömür üretmesi gerekirken 1 ton kömür dahi vermiyor. Aradan on
yıl geçiyor, redevans bedeli olarak ödemesi gereken, vermesi gereken 1
kilogram kömürü vermiyor ve hâlen o sözleşmeleri devam ediyor. O güzelim
Amasrada, o güzelim kentte ne yapmak istiyor biliyor musunuz bu şirket?
Bu şirket o güzelim kentte termik santral kurmak istiyor, Karadenizin
incisinde ithal kömürle termik santral kurmak istiyor.
Sadece bununla da
bitmiyor. Orada 2 tane saha var, (A) sahası, (B) sahası. (B)
sahasını vermişler, (A) sahasında da TTK var geçen gün
KİT Komisyonunda ibra etmediğimiz. Çünkü tüm yolsuzlukların, tüm
şaibelerin redevansla fakirlere dağıtılan kömürde bile
şaibenin olduğu bir noktada o (B) sahasında HEMA, (A)
sahasında da TTKnın kendi işçileriyle üretim
yapılıyor. 3 bin-4 binden 663 işçiye düşmüş. Evet, biz
madenlerde teknolojiyi, mekanize olmasını savunuyoruz. Gerçekten de
yeni bir teknoloji deniyorlar orada ve mekanize olarak üretimi,
verimliliği artırdıklarını söylüyorlar. Ama,
başka bir şeyden daha yakınıyorlar; 663 işçiye
düşünce yer altında çalıştıracak, kömürü
çıkarttıracak, kazma kürekte çalıştıracak işçi
bulamıyorlar. Yer üstündeki işçileri yani lojistik hizmetiyle
uğraşan, nakliye işiyle uğraşan, kömürün
sevkiyatıyla uğraşan işçileri hazırlıksız
olarak aşağıya indirmeye çalışıyorlar ve kurumu
bu şekilde idare etmeye çalışıyorlar.
Bakan geliyor
burada diyor ki: TTK zarar ediyor. Oranın milletvekillerinden bir
tanesi, iktidar partisi milletvekili diyor ki: Özelleştirelim
kurtulalım. Hayır, özelleştirmek olmaz, kurtulmak olmaz. Onu
verimli hâle getireceğiz. Nasıl verimli hâle getireceğiz?
İstihdamı daha da artırarak, teknolojiyi daha çok getirerek,
daha çok üretim yaparak verimli hâle getireceğiz.
Bakın,
redevansla, hizmet alımıyla TTKda kömür üretimi
artmamıştır. 2000li yıllardan önce 5 milyon tona
yaklaşan kömür üretimi 2002den sonra, en çok sizin Enerji
Bakanlığınız döneminde ve bu Enerji Bakanı döneminde
azalmış ve 1,8 milyon tonlara düşmüş, maliyetleri
artmış. Niye maliyetleri artmış? Çünkü kaliteli, verimli
üretim yapamıyor yeterince istihdam yapmadığı için. Ve
talep edilen bakım, talep edilen teknik eleman, talep edilen beyaz
yakalı, talep edilen amele dediğimiz direkt madenlerde
çalışan işçilere ihtiyaç var orada. Bartın bunu bekliyor,
Zonguldak bölgesi bunu bekliyor.
Şunu
söylüyoruz biz: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, 2015in 7
Haziranında, şunu herkes iyi bilmeli ki Zonguldak havzasına 10
bin yeni işçiyle ineceğiz ve hizmet alımı, redevansı
kaldıracağız. Tek kelimeyle bunu söylüyorum. Biz bunu
geçmişte Deniz Baykalın Enerji Bakanlığı döneminde
başardık, yine başaracağız.
Buradan
Zonguldaklılara, Bartınlılara selam olsun diyorum. Ve kesinlikle
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, her ne kadar redevansla, hizmet
alımıyla özelleştirilmişse bile madenler tekrar
devletleştirilecek diyorum.
Hepinize sevgiler,
saygılar sunuyorum. Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Akar.
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) Sayın Başkan
BAŞKAN
Anlayamadım.
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) Bartının iktidar milletvekili Madenleri
özelleştireceğiz. dedi. diye şahsıma sataşma var.
İç Tüzük 69 gereğince söz istiyorum.
BAŞKAN
Nasıl?
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Tutanaklara bakın.
BAŞKAN
Yani, sataşmadı ki.
MUHAMMET RIZA
YALÇINKAYA (Bartın) İsim geçmedi ki.
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) Sayın konuşmacı Bartının iktidar
milletvekili Madenleri özelleştireceğiz. dedi. dedi. Benim
söylemediğim bir sözü söylemiş gibi ifade etti.
MUHAMMET RIZA
YALÇINKAYA (Bartın) Yok, öyle bir şey demedi.
BAŞKAN
Tamam, buyurun düzeltin o zaman.
Buyurunuz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
IX.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Bartın Milletvekili Yılmaz
Tunçun, Kocaeli Milletvekili Haydar Akarın 378 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 2nci maddesi üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sataşma nedeniyle söz aldım. Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum.
Haydar Bey,
Kocaeli Milletvekili. Tabii ben isterdim ki buradan Bartının
sorunlarını Bartın Milletvekili gelip anlatsın. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
TURGUT DİBEK
(Kırklareli) Sen dinlememişsin, dinlememişsin!
BAŞKAN E o
anlattı ama, sayın vekilimiz.
Buyurunuz.
YILMAZ TUNÇ
(Devamla) Şimdi, Amasraya Haydar Beyin tabii bir gün gelip
Bartında neler olup bittiğini öğrenmesi mümkün değil. Her
zaman bekleriz, Bartın güzel bir yerdir. Amasraya balık yemeye de
bekleriz.
Şimdi,
şunu ifade etti: Amasra Taşkömürü Müessesesi orada (A) sahası
devlet yatırımlarına devam ediyor. (B) sahasında da özel
sektör kömür hazırlığı çalışmalarına devam
ediyor. Özel sektörün orada üç tane kuyusu var. Bu üç kuyu 800 metre
derinliğinde, 8 metre çapında. Kuyu çalışmaları
tamamlandı ve galeri sürme çalışmaları devam ediyor. Büyük
bir yatırım. Bu yatırım Bartın için önemli bir
yatırım. Özel sektörün kömür çıkarma
çalışmalarını bir taraftan destekliyoruz, diğer
taraftan da TTKnın işlettiği Amasra (A) sahasında da
buranın sanki kapatılacağı, özelleştirileceği
yönünde her seçim döneminde bu tür söylentiler çıkar ama bunun gerçek olmadığını
seçim sonrasında halkımız da görür. (A) sahasındaki çalışmalar
devam ediyor.
Yılbaşı
gecesini biz Enerji Bakanımızla yerin 300 metre altında
işçilerle beraber geçirdik ve orada modernizasyon
çalışmalarına başladık.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) İndirmeyin Bakanı oraya. Somada da indirdiniz, felaket
oldu. İndirmeyin sakın Bakanı oraya.
YILMAZ TUNÇ
(Devamla) 60 trilyon liralık bir yatırımı orada
gerçekleştiriyoruz. 15 trilyon harcadık, bu sene de 27 trilyon lira
harcayacağız ve mekanizasyon sistemine geçtik. (A) sahasında
devletin yatırımı da devam edecek, özel sektör de devam edecek.
Bunu düzeltmek istedim.
Özelleştirme
yapılacak. şeklinde benim bir söylemim olmadı. Bunu buradan
düzeltmek istedim.
Hepinizi sevgiyle,
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Tunç.
2nci maddeyi
oylarınıza
MUHAMMET RIZA
YALÇINKAYA (Bartın) Efendim, bir dakika
BAŞKAN
Buyurun.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın)
Sayın milletvekili kürsüye çıktı dedi ki: Gönül isterdi ki
Bartın milletvekili bu konuları dile getirsin. Ben aslında
görevimi yapmıştım.
BAŞKAN Ben de söyledim sizin
dile getirdiğinizi.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın)
Ama o, sanki biz orada görevimizi yapmıyoruz gibi ima etti.
BAŞKAN Yok
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın)
Lütfen, müsaade ederseniz, iki dakika
BAŞKAN Sayın
Yalçınkaya, siz gayet güzel savundunuz, dile getirdiniz.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
milletvekili hakkını kendisi korusun müsaade edin de.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın)
Efendim, müsaade edin de ben kendi hakkımı koruyayım. Lütfen
Lütfen
müsaade edin.
BAŞKAN Buyurun, konuşun.
2.- Bartın Milletvekili Muhammet
Rıza Yalçınkayanın, Bartın Milletvekili Yılmaz
Tunçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bartın Milletvekili Sayın
Yılmaz Tunç Arkadaşımız buraya çıktı ve dedi ki:
Gönül isterdi ki Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya bu
konuları dile getirseydi. E, ben yirmi dakika önce Amasrada yaşanan
bu sıkıntıları dile getirdim.
ALİM IŞIK (Kütahya) Yoktu o
zaman, yoktu.
OKTAY VURAL (İzmir) Yoktu,
Mecliste yoktu.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Devamla)
Amasranın peşkeş çekildiğini söyledim. Özel sektöre
peşkeş çekildiğini söyledim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Yeni geldi
Meclise, yeni.
ALİM IŞIK (Kütahya)
Oylamaya geldi, oylamaya.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Devamla)
Haydar Bey de Bartına iki gün önce geldi. Türkiye genelinde partimizin
görevlendirdiği milletvekillerinden biri olarak Bartına geldi.
Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı Amasrayı ziyaret etti ve
oradaki ilgililerin dile getirdiği konuları, Amasra
halkının dile getirdiği konuları burada bir nebze de olsa
dile getirdi. Niye buna saygı duymuyorsunuz?
Sonra, siz, o şirketin avukatı
mısınız Sayın Yılmaz Tunç? Siz o şirketin
avukatı mısınız?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Bravo
Bravo
İyi para var o işte!
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Devamla)
Yani Amasra Taşkömürü İşletmesine hepimizin sahip
çıkması lazım.
Biraz önce burada dile getirdim. Biraz
önce Amasradaki sıkıntıları dile getirdim. Sayın
Bakana rica ettim. Amasraya işçi alın dedim, Amasraya
yatırım yapın dedim ve Amasradaki üretimi artıralım
dedim. Hiç alışık olmadığım üslupla
karşı karşıya getiriyorsun beni Sayın Yılmaz
Tunç. Yapma bunu yani.
Yatırımdan bahsediyorsun.
2014 yılı TTKnın yatırım programı 64 milyon TL.
Bütün TTKya harcanan para 18 milyon TL. Sen bir de burada çıkıyorsun
Amasraya 60 milyon TL harcadık. diyorsun ya! Allah aşkına ya,
doğruyu konuşmak zorundayız.
Birbirimize sataşarak bizi böyle
bir üslupla karşı karşıya getirmeye hakkın yok.
Gerçekten Enerji Bakanı da seninle benim kavgamı seyrediyor orada.
Saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
15.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İş
Birliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/706) (S. Sayısı: 378) (Devam)
BAŞKAN
2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3-
(1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Açık oylama
için bir dakika süre veriyorum:
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN -
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Savunma Sanayi İş Birliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının yapılan açık oylama sonucunu
açıklıyorum:
Kullanılan
oy sayısı : 208
Kabul : 207
Ret : 1 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Dilek Yüksel Mine
Lök Beyaz
Tokat Diyarbakır
Böylece,
tasarı kanunlaşmıştır.
Şimdi de,
16ncı sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Şili
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük Konularında
İşbirliği ve Karşılıklı Yardım
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
16.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük
Konularında İşbirliği ve Karşılıklı
Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/777) (S. Sayısı: 472) (x)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu
472 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
tümü üzerinde söz talebi yoktur.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
İLE ŞİLİ CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA
GÜMRÜK KONULARINDA İŞBİRLİĞİ VE KARŞILIKLI
YARDIM ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE
1-
(1) 19 Kasım 2012 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük
Konularında İşbirliği ve Karşılıklı
Yardım Anlaşmasının onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
Madde üzerinde şahsı adına İstanbul Milletvekili Ali
Özgündüz konuşacaktır.
Buyurunuz
Sayın Özgündüz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, değerli arkadaşlar; geçen sene temmuz ayında
Azerbaycanın işgal edilen toprağı olan Kelbecer
kasabasında annelerinin mezarını ziyarete giden 3 Azerbaycan
yurttaşı Ermeni askerleri tarafından yakalandı. Bir tanesi
işkence sonucu öldürüldü, diğer 2 kişi -Dilgem Esgerov ve
Şahbaz Guliyev- yargılandı; Esgerov müebbet hapse, Guliyev yirmi
iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu konu şu
anda Azerbaycan için çok önemli bir meseledir. Biz bir milletiz. diyoruz,
Azerbaycan ile Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları bir millet, iki
devlettir. diyoruz. Dolayısıyla, şu anda eğer bir millet
isek bizim milletten 2 kişi uyduruk bir mahkeme tarafından
yargılanarak, bir tanesi müebbet hapse, diğeri yirmi iki yıl
hapis cezasına çarptırılmıştır.
Bugün, bu konuyla
ilgili olarak, Azerbaycan Uluslararası Diaspora Merkezi Başkanı
Birleşmiş Milletlerin Ankara ofisi önünde, bu konunun uluslararası
hukuk açısından, uluslararası hukuku ve insan
haklarını korumakla görevli Birleşmiş Milletler
tarafından dikkate alınması ve insani bir çözüm bulunması
yönünde bir açıklama yaptı. Bizim Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin
Dışişleri Bakanlığının bu konuyla
ilgilenmesi gerekmektedir. Yani Sadece söylemde değil bizim Azerbaycanla
ilişkimiz, gerçekten eylemde de biz bir milletiz, biz kardeşiz.
diyorsak bunu göstermenin en önemli araçlarından, imkânlarından bir
tanesi şu anda Dışişleri Bakanlığının
elindedir. Bu, haksız yere işgal edilen -ki Birleşmiş
Milletler kararlarına göre de orası Azerbaycan
toprağıdır- kendi toprağındaki anasının
mezarını ziyaret etmeye giden kişiler bu şekilde uyduruk
bir mahkemede ağır cezalara çarptırılmıştır.
Bu 2 esir Türk kardeşimizin bir an önce Ermenistan hapishanelerinden
kurtarılması ve ülkelerine özgürce dönmesi için bizim Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmetine önemli görev düşmektedir.
Burada, Sayın
Bakanım, sizin aracılığınızla
Dışişleri Bakanlığına bir çağrı
yapıyorum: Uluslararası kuruluşlar nezdinde lütfen
girişimde bulunun. En basit bir insan hakkı ihlalinde dünya
ayağa kalkıyor, dolayısıyla bizim bu dünyayı
ayağa kaldırmamız lazım. Azerbaycan bizi kardeş
biliyor, bizi büyük kardeş biliyor, ağabey biliyor,
dolayısıyla Azerbaycanı bu meselede yalnız
bırakmamalıyız. Azerbaycanın sevinci sevincimiz, kederi
kederimiz ise bugün Azerbaycan kederdedir, bugün Guliyevin ve Esgerovun
aileleri kederdedir. Hasan Hasanov rahmetli olmuştur işkence
sonucunda, Allahtan rahmet diliyoruz.
Dolayısıyla
da bizim Hükûmetimizi bu konuda göreve davet ediyorum ve bu Parlamentonun
iktidarıyla muhalefetiyle Biz bu konuda Azerbaycanın
yanındayız, Azerbaycanlı kardeşlerimizin bu haklı
talebini destekliyoruz. şeklinde gür bir ses vermesini talep ediyorum.
Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Özgündüz.
Şahsı
adına, Adana Milletvekili Necdet Ünüvar
Buyurunuz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
NECDET ÜNÜVAR
(Adana) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Türkiye
ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin gerçekten dostluk ve
kardeşliğin çok ötesinde bir ilişki olduğunu ifade ederek
sözlerime başlamak istiyorum.
Konuyu gündeme
getirdiği için İstanbul Milletvekili Sayın Ali Özgündüze de
teşekkür ediyorum. Kendisi aynı zamanda Türkiye-Azerbaycan Dostluk
Grubu Yönetim Kurulu üyesidir. Defalarca Azerbaycana gidip geldik. O da
biliyor ve görmüştür ki Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişki
gerçekten dostluğun çok ötesinde bir ilişkidir. Türkiye ve Azerbaycan
problemleriyle ilgili defalarca, zaman zaman Meclis gündeminde konu gündeme
geliyor.
Biraz önce
Sayın Özgündüzün ifade ettiği husus
Esasında Dağlık
Karabağ sınırları içerisinde olan, hem Azerbaycan hem
Türkiye için son derece önemli olan bölgeye 3 Azeri vatandaşının
ziyareti sonucunda 1i hayatını kaybetmiştir. Cenazesi tam üç ay
sonra Ermeniler tarafından Azerbaycana verilmiştir. 2
vatandaştan Esgerov ömür boyu, Guliyev de yirmi iki yıl hapis cezasıyla
cezalandırılmış. Bu Azerbaycanlı kardeşlerimizin
esaretten kurtulması adına gerçekten çok önemli adımlar
atılmaktadır. Biz de her zaman Azerbaycanın yanında
olduğumuzu net bir şekilde ifade ediyoruz.
Burada bir konuyu
ifade etmek isterim: AGİTe bağlı Minsk Grubu var ve Minsk Grubu
esasında Dağlık Karabağın, Azerbaycan
toprağının yüzde 20sinin esaret altında tutulduğu
toprakların esaretten kurtulması adına adım atmak üzerine
kurulmuş bir grup ama yirmi yıldır tek bir adım
atmamıştır. Maalesef uluslararası kuruluşlar da bu
konuyla ilgili adım atmamaktadır. Ama Türkiyenin tezi şudur:
Bunu Sayın Recep Tayyip Erdoğan hem Başbakan olduğu zaman
hem Cumhurbaşkanı olduğu zaman Dağlık Karabağ
kanayan bir yaraysa hem Türkiyenin hem de Azerbaycanın ortak
problemidir. Dağlık Karabağ özgürlüğüne
kavuşmadığı sürece Türkiyeyle Ermenistan arasındaki
kapılar açılmayacaktır. diye net bir şekilde ortaya
koymuştur. Dolayısıyla, burada esir olan Azerbaycanlı
vatandaşlar aynı zamanda Türkiyenin de problemidir. Türkiye bu
konuyla ilgili üzerine düşen adımı atmaktadır, bundan sonra
da atacaktır.
Umuyorum ki
Dağlık Karabağ bir an evvel özgürlüğüne kavuşur,
başta Hocalı olmak üzere oradaki bütün reyonlar özgürlüğüne
kavuşur. Tam 1 milyon kaçkın veya göçkün şeklinde Azerbaycan
topraklarında yaşayan Azeri vatandaşlar da kendi öz
vatanlarına, öz yurtlarına dönerler ve bu nevi müessif hadiselerle
karşı karşıya kalmayız diyor, buradaki
Azerbaycanlı kardeşlerimizin problemini kendi problemimiz olarak
görüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ, CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Ünüvar.
1inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2 - (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN 2nci madde üzerine şahsı
adına Kütahya Milletvekili Alim Işık konuşacaktır.
Buyurunuz Sayın Işık. (MHP
sıralarından alkışlar)
ALİM IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük Konularında
İşbirliği ve Karşılıklı Yardım
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının 2nci maddesi üzerinde şahsım
adına söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Elbette ki Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu tür
uluslararası anlaşmalara katkı yapmaya özen gösteriyoruz ve
bugüne kadar da tüm uluslararası anlaşmalar lehinde oy kullanmaya
dikkat ettik. Ancak, biraz önce gündeme getirilen ve Ermenistan tarafından
esir alınan 2 Azerbaycanlı kardeşimizin ve öldürülen 1
Azerbaycanlı kardeşimizin hakkının korunması elbette
ki Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin ve tüm vatandaşların da görevidir.
Azeri rehinelerden Dilgem Esgerov ve Şahbaz Guliyeve biz de geçmiş
olsun diyoruz ve bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin gerçekten bugüne
kadar Azerbaycan ile Ermenistan arasında yürütülen gergin ilişkileri
çözme konusunda bir adım atmasını bekliyoruz.
Biraz önce Adalet
ve Kalkınma Partisi adına konuşan değerli Dostluk Grubu
Başkanı milletvekili söyledi, Hükûmet olarak adımlar
attık. dedi ama bundan Türkiyenin haberi yok, milletvekillerinin haberi
yok, milletimizin haberi yok. Ben Sayın Bakana sormak istiyorum: Yani
Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sıkıntıların ve Karabağın
işgalinin sona erdirilmesi konusunda Hükûmet bizden habersiz bir şey
yaptı da bizim mi haberimiz yok yoksa gizli anlaşmalar orada da
mı devam ediyor? Ermenistanla bir müzakere mi başlattılar? Bunu
öğrenmek istiyoruz açıkçası.
Dolayısıyla,
bu konuyu Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir kez daha
kınadığımızı ve Ermenistanın
Azerbaycanlı kardeşlerimize yapmış olduğu zulmün kabul
edilebilir bir tarafı olmadığını ifade etmek istiyor,
hepinize saygılar sunuyorum. (MHP, AK PARTİ ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Işık.
2nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
Madde 3- (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN -
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Açık oylama
için iki dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Şili
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük Konularında
İşbirliği ve Karşılıklı Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının açık oylama sonucu:
Kullanılan
Oy Sayısı :211
Kabul :211(x)
Kâtip Üye
Kâtip Üye
Dilek Yüksel
Mine Lök Beyaz
Tokat Diyarbakır
Böylece
tasarı kanunlaşmıştır.
Şimdi de,
17nci sıraya alınan, Kültürel İfadelerin
Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi
Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
17.- Kültürel
İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi
Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/292) (S.
Sayısı: 54)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Alınan karar
gereğince, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız
hakkında (11/43) esas numaralı Gensoru Önergesinin gündeme
alınıp alınamayacağını görüşmek için 5
Şubat 2015 Perşembe günü saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati:
19.12
(*) 425 S.Sayılı Basmayazı 22/1/2015 tarihli 46ncı Birleşim Tutanağına eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 683 S. Sayılı Basmayazı 28/1/2015 tarihli 48inci Birleşim Tutanağına eklidir.
(X) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 664 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Bu bölümlerde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 623 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(X) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 660 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 632 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 404 S.Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 405 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 253 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa eklidir.
(X) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 254 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 283 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 378 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 472 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.