TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
56ncı
Birleşim
17
Şubat 2015 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, Özgecan
Aslanın hunharca katledilmesine ve kadına şiddete ilişkin
konuşması
V.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirelin, Özgecan Aslanın hunharca katledilmesine
ve kadına yönelik şiddete ilişkin gündem dışı
konuşması ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur
İslam'ın cevabı
2.- Mersin Milletvekili
Aytuğ Atıcının, Özgecan Aslanın hunharca
katledilmesine ve kadına yönelik şiddete ilişkin gündem
dışı konuşması ve Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Ayşenur İslam'ın cevabı
3.- Mersin Milletvekili
Çiğdem Münevver Öktenin, Özgecan Aslanın hunharca katledilmesine ve
kadına yönelik şiddete ilişkin gündem dışı
konuşması ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur
İslam'ın cevabı
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
2.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın, MHP Grubu olarak, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
3.- Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün, CHP Grubu olarak, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine, kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ve kadın cinayetlerinin ulaştığı
noktada iktidarın büyük payı olduğu için Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanı Ayşenur İslam konuşurken Genel Kurul
salonunu terk ederek protesto ettiklerine ilişkin açıklaması
4.- İstanbul
Milletvekili Mihrimah Belma Satır'ın, AK PARTİ Grubu olarak,
hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine, kadına
yönelik şiddete karşı olduklarına ve CHP Grubu
milletvekillerinin protestosunu kendilerine
yakıştıramadığına ilişkin
açıklaması
5.- Bursa Milletvekili
Hüseyin Şahin'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu'nun, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
7.- Osmaniye Milletvekili
Suat Önal'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
8.- Bursa Milletvekili Aykan
Erdemir'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine
ve kadına yönelik şiddete karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
9.- Diyarbakır
Milletvekili Oya Eronat'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
10.- Mardin Milletvekili
Gönül Bekin Şahkulubey'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
11.- Manisa Milletvekili
Selçuk Özdağ'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
12.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Berat Çonkar'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
13.- İstanbul
Milletvekili Türkan Dağoğlu'nun, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
14.- Antalya Milletvekili
Gökcen Özdoğan Enç'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
15.- Diyarbakır
Milletvekili Cuma İçten'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediğine, kadına yönelik şiddete karşı
olduğuna ve Şeyh Şamilin ölüm yıl dönümüne ilişkin açıklaması
16.- Samsun Milletvekili
Ahmet Yeni'nin, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
17.- Yalova Milletvekili
Temel Coşkun'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
18.- Manisa Milletvekili
Muzaffer Yurttaş'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
19.- İstanbul
Milletvekili Tülay Kaynarca'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
20.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
21.- Kayseri Milletvekili
İsmail Tamer'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
22.- Muğla Milletvekili
Ali Boğa'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
23.- Bursa Milletvekili Tülin
Erkal Kara'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
24.- Ağrı
Milletvekili Ekrem Çelebi'nin, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
25.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
26.- İstanbul
Milletvekili Sevim Savaşer'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
27.- Mersin Milletvekili Nebi
Bozkurt'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine
ve kadına yönelik şiddete karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
28.- Ankara Milletvekili
Ülker Güzel'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
29.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri'nin, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
30.- Muş Milletvekili
Demir Çelik'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
31.- Tokat Milletvekili Dilek
Yüksel'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine
ve kadına yönelik şiddete karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
32.- Aksaray Milletvekili
İlknur İnceöz'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
33.- Gaziantep Milletvekili
Derya Bakbak'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
34.- Şanlıurfa
Milletvekili Abdulkerim Gök'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
35.- Adana Milletvekili
Fatoş Gürkan'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
36.- Kilis Milletvekili Ahmet
Salih Dal'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
37.- Hatay Milletvekili
Mehmet Ali Ediboğlu'nun, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
38.- Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
39.- Kırıkkale
Milletvekili Oğuz Kağan Köksal'ın, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
40.- Ankara Milletvekili
Tülay Selamoğlu'nun, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
41.- Mersin Milletvekili Ali
Öz'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve
kadına yönelik şiddete karşı olduklarına ilişkin
açıklaması
42.- Mardin Milletvekili Erol
Dora'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
43.- Şanlıurfa
Milletvekili Mehmet Akyürek'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
44.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
45.- Aydın Milletvekili
Semiha Öyüş'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
46.- Muğla Milletvekili
Nurettin Demir'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
47.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
48.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
49.- Antalya Milletvekili
Yusuf Ziya İrbeç'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
50.- Muğla Milletvekili
Mehmet Erdoğan'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
51.- Siirt Milletvekili Osman
Ören'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve
kadına yönelik şiddete karşı olduklarına ilişkin
açıklaması
52.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim Özkan'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
53.- İzmir Milletvekili
Ertuğrul Günay'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
54.- Tunceli Milletvekili
Hüseyin Aygün'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
55.- Tokat Milletvekili Orhan
Düzgün'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine
ve kadına yönelik şiddete karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
56.- İstanbul
Milletvekili Melda Onur'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
57.- Hatay Milletvekili Refik
Eryılmaz'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
58.- İzmir Milletvekili
Hülya Güven'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine
ve kadına yönelik şiddete karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
59.- Ağrı
Milletvekili Halil Aksoy'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
60.- Kahramanmaraş
Milletvekili Yıldırım M. Ramazanoğlu'nun, hunharca
katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına
yönelik şiddete karşı olduklarına ilişkin
açıklaması
61.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
62.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
63.- Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
64.- İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
65.- Isparta Milletvekili Ali
Haydar Öner'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
66.- Isparta Milletvekili S.
Nevzat Korkmaz'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
67.- Tekirdağ
Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
68.- Çorum Milletvekili Tufan
Köse'nin, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve
kadına yönelik şiddete karşı olduklarına ilişkin
açıklaması
69.- İstanbul
Milletvekili Binnaz Toprak'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
70.- İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın, MHP Grubu olarak, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediğine, kadına yönelik şiddete
karşı olduğuna ve toplumda kin ve nefreti artıran bir
tweet için yapılan destek çağrılarına karşı AK
PARTİ yönetiminin gerekli tedbirleri alması gerektiğine ilişkin
açıklaması
71.- Gaziantep Milletvekili
Mehmet Şeker'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
72.- Şanlıurfa
Milletvekili Yahya Akman'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
73.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
74.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
75.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
VII.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Arnavutluk Meclisi Hukuk
İşleri, Kamu Yönetimi ve İnsan Hakları Komisyonu heyetinin
ülkemizi ziyaret etmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık
Divanının 4/2/2015 tarihli 91 sayılı Kararıyla uygun
bulunduğuna ilişkin tezkeresi (3/1698)
2.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Birleşmiş Milletler
69uncu Genel Kurulu çerçevesinde 9-10 Şubat 2015 tarihlerinde Amerika
Birleşik Devletlerinin New York şehrinde düzenlenen 2015
Sonrası Kalkınma Gündeminin Uygulama Araçları konulu
toplantıya Türkiye Büyük Millet Meclisinden katılması Genel
Kurulun 3/2/2015 tarihli 50nci Birleşiminde kabul edilen heyeti
oluşturmak üzere siyasi parti gruplarınca bildirilen isimlere
ilişkin tezkeresi (3/1699)
3.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Avrupa Parlamentosu (AP) Adalet
ve İçişleri (LIBE) Komitesi tarafından 23-24 Şubat 2015
tarihlerinde Brükselde düzenlenecek olan Akıllı Sınırlar
Paketi: Avrupa Mücadelesi, Ulusal Tecrübeler, İzlenecek Yol konulu
toplantıya katılım sağlanmasına ilişkin tezkeresi
(3/1701)
4.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Cemil Çiçek başkanlığındaki heyetlerin
Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Sergey Narişkinin vaki
davetine icabet etmek üzere 17-20 Mart 2015 tarihleri arasında Rusya Federasyonuna
ve ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehnerın vaki davetine
icabet etmek üzere 24-28 Mart 2015 tarihleri arasında ABDye resmî birer
ziyarette bulunmalarına ilişkin tezkeresi (3/1702)
5.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Adana Milletvekili Ali
Halamanın mazereti nedeniyle 9/12/2014 tarihinden itibaren on dört gün
izinli sayılmasının Başkanlık Divanının
4/2/2015 tarihli 91 sayılı Kararıyla uygun görüldüğüne
ilişkin tezkeresi (3/1700)
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Kocaeli Milletvekili
Mehmet Hilal Kaplan ve 21 milletvekilinin, Sakarya bölgesinin elektrik
dağıtımını yapan SEDAŞtan kaynaklanan
sorunların ve sorumluların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1206)
2.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek ve 25 milletvekilinin, Kırklareline kurulmak
istenen nükleer ve termik santrallerin çevreye ve insan
sağlığına verecekleri zararların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1207)
3.- Ankara Milletvekili
Levent Gök ve 24 milletvekilinin, Haymana kaplıcalarının
tanıtımı için yapılması gerekenlerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1208)
C) Duyurular
1.- Başkanlıkça,
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ile İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonlarında siyasi parti grubu
mensubu olmayan milletvekillerine düşen birer üyelik için aday olmak
isteyen siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin yazılı
olarak müracaat etmelerine ilişkin duyuru
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- HDP Grubunun,
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşları
tarafından, paralel yapı, yargı, güvenlik, TSK, istihbarat,
gizli dinleme, şantaj, tehdit, provokasyonların
araştırılması amacıyla 27/2/2014 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Şubat 2015
Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
2.- MHP Grubunun, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin gündeminin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmında yer alan, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve
arkadaşları tarafından, işsizlik ve buna bağlı
olarak gelişen iç göç sorununun (10/214); Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz
ve arkadaşları tarafından, 28/11/2012 tarih ve 7099 sayıyla
Yozgat ilinin işsizlik sorununun; Kütahya Milletvekili Alim Işık
ve arkadaşları tarafından, 9/4/2013 tarih ve 11473 sayıyla
üniversite mezunlarının yaşadıkları işsizlik
sorununun; Iğdır Milletvekili Sinan Oğan ve
arkadaşları tarafından, 6/6/2013 tarih ve 14207 sayıyla
işsizlik sorununun toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve arkadaşları
tarafından, 20/1/2015 tarih ve 3897 sayıyla işsizlik sorununun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergelerinin, Genel
Kurulun 17 Şubat 2015 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda
okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
3.- CHP Grubunun,
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu, Ankara Milletvekili
Levent Gök ve 24 milletvekili tarafından, Uludere olayının tüm
boyutlarıyla araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla 29/5/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Şubat 2015
Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
4.- AK PARTİ Grubunun,
Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine;
gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler kısmında bulunan 684 sıra sayılı
Kanun Tasarısının bu kısmın 5inci sırasına
alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna
göre teselsül ettirilmesine; 3, 10, 17, 24 ve 31 Mart 2015 Salı günkü
birleşimlerinde sözlü sorular ile diğer denetim konularının
görüşülmeyerek bu birleşimlerinde gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan işlerin görüşülmesine; 4, 11, 18 ve 25
Mart 2015 Çarşamba günkü birleşimlerinde sözlü soruların
görüşülmemesine; 684 sıra sayılı Kanun
Tasarısının İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin önerisi
IX.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün, İstanbul Milletvekili Bülent Turanın HDP grup önerisi
üzerinde yaptığı konuşması sırasında CHP
Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
2.- Isparta Milletvekili S.
Nevzat Korkmaz'ın, İstanbul Milletvekili Bülent Turanın HDP
grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
3.- Van Milletvekili Nazmi
Gür'ün, İstanbul Milletvekili Bülent Turanın HDP grup önerisi
üzerinde yaptığı konuşması sırasında HDP
Grubuna ve şahsına sataşması nedeniyle konuşması
4.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüz'ün, İstanbul Milletvekili Bülent Turanın
HDP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
5.- İstanbul
Milletvekili Osman Aşkın Bak'ın, İstanbul Milletvekili Ali
Özgündüzün sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
6.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın, İstanbul Milletvekili Bülent
Turanın HDP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
7.- İstanbul
Milletvekili Bülent Turan'ın, Ankara Milletvekili Levent Gök, Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmaz, Van Milletvekili Nazmi Gür, İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüz ve İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın
sataşma nedeniyle yaptıkları konuşmaları
sırasında şahsına sataşmaları nedeniyle
konuşması
8.- Kayseri Milletvekili
Yusuf Halaçoğlu'nun, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Ayşe Nur Bahçekapılının sarf ettiği bazı
ifadeleri sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
X.- USUL HAKKINDA
GÖRÜŞMELER
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılının HDP grup
önerisinin oylaması sırasında CHP Grubunun yoklama talebini
yerine getirmemesinin İç Tüzük hükümlerine uygun olup
olmadığı hakkında
2.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılının HDP grup
önerisinin kabul edilmediği yönündeki kararının İç Tüzük
hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında
XI.- KAPALI OTURUMLAR
ALTINCI,
SEKİZİNCİ, ONUNCU, ON BİRİNCİ, ON
İKİNCİ ve ON ÜÇÜNCÜ OTURUMLAR
(Kapalıdır)
XII.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri'nin, 2002-2014 yılları arasında TBMM ile
bağlı kurum ve kuruluşlarınca satın alınan
kültür, eğlence ve spor hizmetlerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakutun cevabı (7/56300)
2.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek'in, TKİ tarafından bazı firmalardan mevzuata
aykırı ve usulsüz bir biçimde yüksek bedelle kömür
alındığı iddiasına ilişkin sorusu ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/57391)
3.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan'ın, Diyarbakır'da yaşanan
elektrik kesintilerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/58259)
4.- Balıkesir
Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş'ün, Balıkesir'in içme sularında
yüksek derecede arsenik bulunmasına ve sorunun çözümüne ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/58260)
5.- Mersin Milletvekili
Aytuğ Atıcı'nın, Uluslararası Atom Enerjisi
Ajansı'nın Mersin Akkuyu Nükleer Santrali raporuna ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/58261)
6.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz'ün, Dereköy Torbalama Tesisinde işçilerin
yaşadığı sorunlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/58262)
7.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık'ın, Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluş
personeline yönelik fişleme iddialarına ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/58263)
8.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın, Bakanlık bünyesindeki istisnai kadro mevcuduna
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/58264)
9.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman'ın, 2002-2014 yılları arasında
Bursa'da Bakanlık tarafından yapılan yatırımlara
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/58265)
10.- Çanakkale Milletvekili
Ali Sarıbaş'ın, 2012 yılında Çan Termik Santraline
kireçtaşı temin edilmediği için kurumun zarara
uğramasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/58266)
11.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, son bir yılda
Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından
satın alınan otomobillerin sayısına ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/58491)
12.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz'ün, 13 Mayıs 2014 tarihinden itibaren Soma'da maden işleten
özel şirketlerin hakedişlerine ve madencilere olan birikmiş
borçlarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/58492)
13.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz'ün, Soma'da madencilerin istihdamına ve birikmiş
alacaklarının ödenmesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/58493)
14.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen gazete ve ikram malzemeleri alımlarına
ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı
(7/59228)
15.- İzmir Milletvekili
Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun, araç satın alımları ve
kiralamaları ile diğer araç giderlerine ilişkin sorusu ve
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/59229)
16.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri'nin, Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşlar
bünyesinde bulunan kiralık araçlara,
Bakanlık ile
bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından satın alınan
nakliye araçlarına,
İlişkin
soruları ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/59230),
(7/59231)
17.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmaz'ın, 2002-2014 yılları arasında
Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşlarda millete ve devlete
karşı suçlar nedeniyle hakkında işlem yapılan personel
sayısına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekcinin cevabı (7/59232)
18.- İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın, elektrik faturalarında dağıtım bedeli
dışında çeşitli bedellerin yer almasına ilişkin
sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/59336)
19.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, 2015 yılı bütçesinden yapılacak
harcamalara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin
cevabı (7/59480)
20.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, 2015 yılı bütçesinden yapılacak
harcamalara ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin
Caniklinin cevabı (7/59494)
21.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri'nin, 28 Mayıs 2013 tarihinden itibaren TBMM ile
bağlı kurum ve kuruluşlarda sosyal medya
paylaşımları nedeniyle hakkında soruşturma açılan
personele,
28 Mayıs 2013 tarihinden
itibaren TBMM ile bağlı kurum ve kuruluşlarda Gezi Parkı
eylemlerine katılımları nedeniyle hakkında soruşturma
açılan personele,
İlişkin
soruları ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık
Yakutun cevabı (7/59776), (7/59778)
22.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, Kamu Denetçiliği Kurumu 2015 yılı
bütçesinden yapılacak harcamalara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakutun cevabı (7/59779)
23.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, Sayıştay 2015 yılı bütçesinden
yapılacak harcamalara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Sadık Yakutun cevabı (7/59780)
24.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık'ın, Kamu Denetçiliği Kurumu 2014 yılı
bütçesinden yapılan harcamalara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakutun cevabı (7/60073)
17
Şubat 2015 Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Bilal MACİT
(İstanbul), Muharrem IŞIK (Erzincan)
----0----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 56ncı
Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN Elektronik cihazla yoklama
yapacağız.
Yoklama için üç dakika veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, toplantı
yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
IV.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılı'nın, Özgecan Aslanın hunharca katledilmesine
ve kadına şiddete ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, kadına
yönelik şiddet bugün itibarıyla ulaştığı
boyutlarla önemli bir gündem hâlini almış ağır bir insan
hakkı ihlalidir ve dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de
birlikte mücadeleyi gerektiren toplumsal bir sorundur. Hepimizin yüreğini
kanatan kadına yönelik şiddet kurbanı bu kez üniversite
öğrencisi Özgecan Aslan oldu.
Toplumda kadına karşı şiddetin
ortadan kaldırılması, ancak ve ancak kadın ve erkeğin
eşitliği konusunda bütün toplumda farkındalığın
oluşmasıyla mümkündür. Belirtmek isterim ki Türkiye Büyük Millet
Meclisi de yapılan çalışmalarla kadına yönelik şiddet
konusunda duyarlılığını ortaya koymaktadır.
Başta Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu,
kadına yönelik şiddet olgusunu gündemine alarak
çalışmalarda bulunmaktadır. Ayrıca, kadına yönelik
şiddetin sebeplerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis
araştırma komisyonu da konuyla ilgili çalışmalarını
hâlen sürdürmektedir. Gerek kadın ve gerek erkek milletvekillerimiz,
parlamenter denetim faaliyetleriyle konunun takipçisidirler.
Yüce Meclis çatısı altında yürütülen bu
çalışmaların, kadına yönelik şiddeti henüz
oluşmadan önleyen, oluşma risklerini azaltan, kadının aile
içinde ve toplumda ruh ve beden sağlığını koruyup güçlendiren
ve aile içinde ve de dışında güvenliğini sağlayan,
şiddetle mücadele yaklaşımının hayata geçirilmesi için
öncü olmasını diliyorum, ümit ediyorum ve bu tür acı
olayların bir daha yaşanmamasını diliyorum.
Yavrumuz Özgecan Aslana Allahtan rahmet diliyorum.
Acılı ailesine ve milletimize başsağlığı
diliyorum. Rahat uyu Özgecan.
Sayın milletvekilleri, üç milletvekiline gündem
dışı söz vereceğim ancak Özgecan Aslan için, bugün, sisteme
giren bütün milletvekillerine birer dakikalık söz hakkı vereceğim.
Şimdi üç sayın milletvekiline gündem
dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, kadına
şiddet hakkında söz isteyen Eskişehir Milletvekili Ruhsar
Demirele aittir.
Buyurun Sayın Demirel. (MHP sıralarından
alkışlar)
V.- GÜNDEM
DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirelin, Özgecan Aslanın hunharca
katledilmesine ve kadına yönelik şiddete ilişkin gündem
dışı konuşması ve Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Ayşenur İslam'ın cevabı
RUHSAR DEMİREL (Eskişehir) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri ve televizyonları başında bizi
izleyen bütün milletimiz; herkesi saygıyla selamlıyorum. Ama
öncelikle, Özgecana, tekrar, burada rahmet diliyorum
BAŞKAN Sayın Demirel, bir dakikanızı rica edebilir
miyim
Sayın milletvekilleri, biraz saygı
Lütfen
Buyurun Sayın Demirel.
RUHSAR DEMİREL (Devamla) Öncelikle, tekrar, Özgecana Allahtan
rahmet diliyorum. Ama Özgecanın ailesiyle beraber, kendini Türk
milletinin parçası hisseden bütün ailelere sabır temenni ediyorum.
Çünkü bu kez ateş yalnızca düştüğü yeri değil
hepimizin yüreklerini yaktı, hepimizin evine düştü bu ateş.
Biz hepimiz bu milletin bir parçasıyız ve görüyoruz ki toplum
olarak emanetlerimize sahip çıkmıyoruz. Hukuk şunu yazmaz: Yolda
yürürken düşen birini tut elinden kaldır diye bir kanun maddesi yok.
Ama bu, bizim insani olarak, vicdani olarak, doğal hâlimizle
yaptığımız bir şeydir. Her şeyi hukuktan
bekleyemeyiz ve dolayısıyla, sokakta, evde, okulda, her yerde
birbirimize emanetiz, toplum olarak birbirimizin emanetiyiz. Ama maalesef,
görüyoruz ki toplum olarak emanetlerimize sahip çıkmıyoruz. Ve öyle
bir milletin insanlarıyız ki biz, kültürümüzde kilitsiz
kapılarda yaşamak var iken bugün çok yüksek düzeyde güvenlikli
sitelere sığınmış öbekler hâlinde bölünmüş
hâldeyiz. Oysa Türk milleti, gerçek fıtratında, kilitsiz
kapılarda yaşayacak kadar birbirine güvenen, birbirinin gözünün içine
bakarak konuşabilen insanlardan oluşuyor. Ama her şeyi hukuktan
bekleyemeyiz.
Kaldı ki acı olan şu, Özgecanın ölümüyle birlikte,
Özgecanın hunharca katledilmesiyle birlikte hep şu konuşuluyor:
Şimdi ne yapacağız? Yapacağımız, Özgecanı
hunharca katleden canavara ne yapacağımız üzerinden
şekilleniyor. Oysa bizim konuşmamız gereken, geride kalan 75
milyonun sağlıklı, salim, insani, güvenli, onurlu ve bedensel
bütünlüğü içinde nasıl yaşayacağını temin etmek
olmalı. Ve biz milletvekilleri olarak, milletin seçilmiş vekilleri
olarak burada bunu konuşmalıyız. Birbirimizi suçlayarak bir yere
varamayız. Birbirimizi itham ederek hiçbir yere
varamadığımızı görüyoruz.
Ama uygulanan hukuki düzenlemeler, Meclisten çıkan
yasalar bu faciaları önlemiyor ve bu, yalnızca kadına yönelik
yapılmıyor. 2 yaşında tecavüze uğrayıp kuyuya
atılan çocuğu hatırlıyor musunuz? Merti unuttunuz mu,
babasına yemek götürmek için evinden çıkan Merti? Ablasını
isteyen erkekle ablası evlenmeyi reddetti diye öldürülen Gizemi unuttuk
mu hepimiz? Ya da Münevver için söylenen sözler, Kızı kendi
başına bırakırsan
diyen o ses. O ses bunun vebalini
taşıyor. Bu seslere ihtiyacımız yok bizim.
Türkiye'nin ihtiyacı olan, kadın, çocuk,
yaşlı, kim olursa olsun, fiziken güçsüz olan insanlara yönelen bu
canavarlaşmış gözlere, seslere, ellere dur diyecek bir
uzlaşı kültürü. Aynı masanın etrafında toplanıp
konuşabilmeliyiz. Biz çoğuz, biz kalabalığız, daha güçlü
sesimiz var. demeden Hepimiz ne yapabiliriz? Biz bu konuda hangi ortalama bir
çözümü getirebiliriz, bizim hangi fikirlerimiz bu toplumu daha güvenli bir
ortamda yaşamaya sevk eder? diyebilecek her sese ihtiyacı var
Türkiye'nin ve büyük sorumluluk hükûmet eden, çoğunluktaki siyasi partide.
Yasaları çıkarıyorsunuz, hayhay. Çok yasa
çıkardınız her konuda ama görüyorsunuz, giderek artan bir
şiddet var. Yalnız kadına değil, az önce de söyledim,
çocuklara, engellilere, herkese yönelik. O zaman burada eksik olan bir şey
var çünkü yalnızca kanun yetmiyor, yalnızca sizin öngörüleriniz
yetmiyor; toplumun göremediğiniz kesiminin talepleri ve ihtiyaçları
var.
O sebeple tekraren söylüyorum: Bir uzlaşı
kültürüne ihtiyacımız var ve bu kültür öncelikle burada
gerçekleşmeli ki toplumun diğer kesimlerinde de bir mutabakat
sağlansın, toplumsal huzur gerçekleşsin. Parti olarak
insanlarımızın onurlu yaşaması,
insanlarımızın birlik, huzur ve güven içinde yaşaması
ve bedensel bütünlüklerini koruması için getirilebilecek her yasaya bugüne
kadar evet dedik, bundan sonra da diyeceğiz. Ama fikirlerimizi
paylaşmak için ortak bir platforma ihtiyacımız olduğu bir
gerçektir.
Ben, tekraren, Özgecana Allahtan rahmet diliyorum ve bu
tür canavarca ruhların ıslah olması için gerekli düzenlemelerin
bir an önce yapılmasını diliyorum.
Teşekkürler. (MHP ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Demirel.
Gündem dışı ikinci söz, Mersinde hunharca
öldürülen Özgecan Aslan ve kadına yönelik şiddet hakkında söz
isteyen Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcıya aittir.
Buyurun Sayın Atıcı. (CHP
sıralarından alkışlar)
2.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcının, Özgecan Aslanın
hunharca katledilmesine ve kadına yönelik şiddete ilişkin gündem
dışı konuşması ve Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Ayşenur İslam'ın cevabı
AYTUĞ ATICI (Mersin) Gencecik bir kadın,
yaşama sevinciyle dolu bir insan, babasının tabiriyle melek
Özgecan; alçakça, hunharca, kalleşçe katledildi.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
Sevgili Özgecanın annesi Songül Hanım, babası Mehmet Bey,
Özgecanın arkadaşları, sevenleri, ardından gözyaşı
dökenler ve bu büyük acıyı yüreğinde hissedenler; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
2000li yılların başından bugüne dek
artan kadın cinayetlerine maalesef bir de Özgecan eklendi. Özgecan 20
yaşında, pırıl pırıl bir üniversite
öğrencisiydi. Canilerin karşısında, değil
çığlık atmak, var gücüyle direnmişti. Ancak, vahşet
sınır tanımamış, babasının deyimiyle
meleğinin kolu kanadı kırılmıştı.
Çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin. diyen
bakan Özgecanın çığlığını duymuş mudur
bilinmez, ancak Özgecanın çığlığını tüm
Türkiye duydu.
Ben Mersin milletvekili olarak bugün milletin kürsüsünden
başta Özgecanın anne ve babası olmak üzere, cenaze evine
gelerek acı paylaşan insanların bana tembihlediklerini sizlere
aktaracağım. Özgecanın annesi Songül Hanım diyor ki:
Suçlular en ağır şekilde cezalandırılsın ve
bunlara ceza indirimi uygulanmasın. Özgecanın babası Mehmet
Bey diyor ki: Benim kızım üzerinden kimse siyasi çıkar
sağlamaya çalışmasın. Benim kızım üzerinden idam
cezası tartışılmasın. Benim kızım üzerinden
etnik konular ve inançlar tartışılmasın.
Tartışılacaksa kadına yönelik şiddet
tartışılsın, özgürlükler tartışılsın,
kadın-erkek eşitliği tartışılsın, nasıl
daha insanca yaşayabileceğinizin yolları
tartışılsın. Ve diyor ki: Tüm Türkiye Özgecanda birleşti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu konuda birleşsin, şiddeti
önleyecek yasaları bir an önce çıkarsın. Ve diyor ki Mehmet
Bey: Daha çok sevmeliyiz. Bu sorun ancak böyle çözülür. Ve büyük bir
olgunlukla devam ediyor: Allah bu vahşeti yapanların anne
babasına benzer acıları yaşatmasın. Özgecanın
sevenleri ise öfkeli, hem de çok öfkeli. Mersinde, cenaze evinde
görüştüğümüz insanların ortak söylemi şu: İçimiz kan
ağlıyor ve geleceğimizden kaygılıyız. Herkes bu
vahşeti yapanlar kadar azmettiricilerin de suçlu olduğunu
düşünüyor.
Bir tane, kız mıdır, kadın
mıdır, bilmem. zihniyetiyle ülkeyi yönetenlerin, Kadın-erkek
eşitliğine zaten inanmıyorum. diyen mühürdarların,
Tecavüzcüler, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur.
diyen vicdansızların, Çocuk nikâhlarının çoğu
masumane. diyen aymazların, Kadınları hafifçe dövüp
korkutabilirsiniz. diyen yobazların, Kadın herkesin içinde kahkaha
atmayacak. diyen çağ dışıların, Kızlar okuyunca
erkekler evlenecek kız bulamıyor. diyen arsızların,
Kadına şiddet abartılıyor. diyen kör siyasetçilerin,
Hamilenin dışarıda gezmesi terbiyesizliktir. diyen
ahlaksızların
(CHP sıralarından alkışlar)
Çalışan kadın yuvasını dağıtıyor.
diyen sığ düşüncelilerin, Makyaj yapan kadının
kaportası bozuktur. diyen terbiyesizlerin, Örtüsüz kadın perdesiz
eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralık. diyen
din tüccarlarının, Dekolte giyene tecavüz ederler. diyen ruh
hastalarının, Annen de olsa diz kapağının üstü tahrik
eder. diyen dinsiz imansızların, 6 yaşında çocukla
evlenilebilir. diyen pedofililerin, Kadın evden çıkarsa piyasaya
düşer. diyen sapıkların, Erkeğin karısını
dövmesi caizdir. diyen vahşilerin elinde Özgecanın kanı yok
mudur?
Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın.
Kızım çok acı çekmiştir, keşke bir kurşunda
ölseydi. diyen Özgecanın annesinin feryadını
duyacağız. Ayrımcı dil kullanan, nefret suçu işleyerek
şiddet bataklığını besleyen dilleri, zihniyetleri
susturacak yasaları çıkaracağız. Tecavüze, kadın
cinayetine iyi hâl indirimi, tahrik indirimi veren yargıyı
düzelteceğiz. Özgecanı hangi zihniyetin öldürdüğünü bilmezseniz
yeni vahşetleri önleyemezsiniz. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal
Atatürkün, kadınları eşit yurttaşlığa yükselten
haklarını tırpanlamaya çalışan,
çağdaşlık ve eşitlik yürüyüşünü durdurmak ve
karanlığa götürmek isteyen zihniyeti ve o zihniyetin beslediği
bataklığı kadınlarla beraber kurutacağız.
Saygılarımla. (CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Gündem dışı üçüncü söz, Mersinde üniversite
öğrencisi Özgecan Aslanın hunharca katledilmesiyle ilgili söz
isteyen Mersin Milletvekili Çiğdem Münevver Öktene aittir.
Buyurun Sayın Ökten. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
3.- Mersin
Milletvekili Çiğdem Münevver Öktenin, Özgecan Aslanın hunharca
katledilmesine ve kadına yönelik şiddete ilişkin gündem
dışı konuşması ve Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Ayşenur İslam'ın cevabı
ÇİĞDEM MÜNEVVER ÖKTEN (Mersin) İlimizde
işlenen Özgecan Aslan cinayetiyle ilgili gündem dışı söz
almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Özgecanın ailesinin derin ve sahici
acılarının karşısında sosyal medyada sloganlar ve
ne yazık ki Mecliste de hakaretamiz sözler havada uçuşurken, konu
üzerinden siyasal çatışmalar yaşanmasından inanın bir
milletvekili olarak derin üzüntü duyuyorum, aynı zamanda bir anne olarak
Özgecan cinayetinden büyük bir üzüntü duyuyorum.
Mersinden yükselen bu acı çığ gibi
büyüyerek hepimizin yüreğini yaktı. Bu bir cinayettir, insanlık
vicdanının ve değerlerinin asla kabul edemeyeceği,
vahşice ve barbarca işlenmiş bir cinayettir. Doğru analiz
etmemiz, yaşanan bu menfur olayı kadına uygulanan şiddetin
başka bir boyutunda değerlendirmememiz gerekir. Çünkü kadına
yönelik şiddeti yalnızca toplumsal cinsiyet
farklılığıyla kategorize edersek bu cinayette birçok
şeyi göz ardı ederiz. Nedir bu göz ardı etmememiz gereken
şeyler? Erkeğin öfke kontrolsüzlüğü altında yatan nedenler,
erkeğin alkol ve madde bağımlılığının
şiddete dönüşmesi, erkeğin ruhsal hastalıklarının
tedavi edilememesi neticesinde oluşan bireysel psikopatolojidir ve bu,
canavarlaşmaya neden olan toplumsal olaylara neden olur. İşte,
çok katmanlı olan bu şiddetin tanımlanmasında ve
mücadelesinde toplumsal ruh sağlığı analizlerinin doğru
yapılması gerekir. Bunun için de arkadaşlar, 18 yaş çok
geçtir. Çocukluk dediğimiz süreç içerisinde aile ve okuldaki
davranış bozukluklarını, zalimce
davranışları, küçük suçları, hayvanlara da yapılan
şiddeti asla önemsiz görmemeliyiz.
Aileden gördüğü şiddet doğrultusunda
oluşan antisosyal kişilik bozukluklarını tespit etmek ve
bunun için Sağlık, Millî Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlarının seferberlik ilan ederek ortak çalışma
yapması gerekir. Çünkü, Türkiye genelinde yapılan psikiyatrik incelemelerde,
psikopat kişilik bozukluğuna sahip insanların oranının
yüzde 3leri geçmekte olduğunu görüyoruz ki bu da 200 bin kişiye
tekabül etmektedir. Bunun yüzde 10u doğrudan kriminaldir arkadaşlar.
Diğerleri de toplumsal koşullar uygun olduğunda yani toplumda
artan şiddetle birlikte kendilerine alan bulabilmektedirler. Adli
psikoloji ve her türlü bağımlılık geçmişi olan
erkeklerin bu noktada doğru teşhis ve tedavi edilmemeleri,
takiplerinin yapılmaması psikopatolojik ölümcül bir şiddeti
doğurur. Böyle babaların eşlerine ve evlatlarına
uyguladıkları her türlü şiddetin oluşturduğu travma, o
ailelerin bedenlerinde ve ruhlarında kapanmaz yaralar açar ve yüzde
12sinin intihara teşebbüs etmesine neden olur, bu vakada olduğu gibi
cinayete varan vahşi sonuçlara neden olur.
Şiddetle mücadelede, toplumsal ruh
sağlığı analizlerinin etkisel değerlendirmesinin
yapılması ve verilerinin toplanması işte bu nedenle
gereklidir. İşte, Özgecan olayında baba Mehmet Aslanın
şu beyanatı belki de bu seferberliğin ilk adımı olabilir,
diyor ki Mehmet Aslan: Siz hiç mucize gördünüz mü? Bunu benim gözlerimin
içine bakarak söyledi. Şu an bir mucize gerçekleşiyor, olayın
tüm Türkiyeye mal olmasının Allah katında bir hikmeti var.
diyor. Ben de buna yürekten inananlardanım. Evet, bu şerden, bu
menfur cinayetten, bu canavarlıktan bir hikmet hasıl olması için
siz milletvekili arkadaşlarımızla birlikte, hep birlikte el ele
vermeliyiz. Daha geniş bir bakış açısıyla çalışmaya
devam etmemiz gerekir çünkü biz zaten 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar bölümünde
hep birlikte değişiklikler yaptık. Bu canilerin hiçbir iyi
hâlden indirime tabi olmayacak şekilde otuz dokuz yıl
ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla
cezalandırılması konusunda yargının gerekeni yapacağına
inancım tamdır. Bu durum, hiçbir insanlık vicdanının
değerlerinin asla kabul etmeyeceği vahşice ve barbarca bir
cinayettir. Cezaların caydırıcı olması, mücadelede en
önemli adımdır.
Özgecan Aslan, ailesinin canı iken şimdi tüm
Türkiyemizin canı olmuştur. Allah, o asil aileye sabırlar
versin.
Bizler, bu yüce Mecliste, başka Özgecanlara
kıyılmasın diye, kadın, çocuk tecavüzlerini, cinayetlerini
engellemek adına çok kapsamlı ama hep birlikte
çalışmalıyız.
Allah acılı aileye sabırlar versin.
Özgecan, mekânın cennet olsun yavrum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, bir duyuru yapmak istiyorum:
Sisteme giremeyen milletvekilleri var. Sistem ilk 30 milletvekilini
alıyor. 30 milletvekiline söz verdikten sonra ikinci 30a geçeceğiz.
Bunu belirtmek istedim.
Şimdi, Hükûmet adına Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Sayın Ayşenur İslama söz vereceğim.
Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir) Keşke Sayın Bakan
konuşsaydı da gruplara söz düşseydi önce.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan...
Sayın Başkan, keşke böyle...
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
AYŞENUR İSLAM (Sakarya) Sayın Başkan...
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, böyle...
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
AYŞENUR İSLAM (Devamla) ...Türkiye Büyük Millet Meclisinin
değerli üyeleri...
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Bakanım, bir
saniye...
BAŞKAN Vereceğim, herkese söz vereceğim
Sayın Gök. Sayın Bakan kürsüde. Lütfen...
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
AYŞENUR İSLAM (Devamla) ...sözlerime başlamadan önce...
LEVENT GÖK (Ankara) Yani, böyle bir önemli konuda,
keşke gruplar da konuşsaydı, gruplar adına bir söz
verseydiniz.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
AYŞENUR İSLAM (Devamla) ...hayatının baharında
vahşi bir cinayete kurban giden Özgecana ve onunla aynı kaderi
paylaşan...
LEVENT GÖK (Ankara) Yani, Sayın Bakan sokağa
çıkıp konuşamıyor, burada konuşuyor.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
AYŞENUR İSLAM (Devamla) ...tüm mazlum kadınlara Allahtan
rahmet...
LEVENT GÖK (Ankara) Biz de gruplar olarak konuşmak
istiyoruz efendim.
AİLE VE
SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla)
...kederli ailelerine başsağlığı diliyorum.
Allahın verdiği canı...
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Bakan, biz gruplar da
konuşalım ama.
BAŞKAN Sayın Gök, lütfen...
Sayın Bakan, bir dakika...
Kürsüde Bakan var...
LEVENT GÖK (Ankara) Ama, Sayın Bakan...
BAŞKAN ...Tüzüke göre kendisine söz vermem
gerekiyor. kendisine söz vereceğim, sonra da sizlere, grup başkan
vekillerine ve milletvekili arkadaşlara söz vereceğim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Tamam da İç
Tüzükün hangi maddesine göre?
LEVENT GÖK (Ankara) Bakın, Sayın Bakan
sokakta konuşamıyor.
BAŞKAN Lütfen anlayışla
karşılayın, herkese söz vereceğim.
LEVENT GÖK (Ankara) Burada çok önemli bir konuda
konuşmamız gerekiyor bizim. Olur mu öyle bir şey?
BAŞKAN Lütfen Sayın Gök
Buyurun Sayın Bakan.
LEVENT GÖK (Ankara) Yani, sokakta yürüyecek hâli yok,
kalkmış burada konuşuyor. Biz grup olarak bir
konuşalım burada.
MEHMET METİNER (Adıyaman) Biraz kadına
saygılı olun.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
AYŞENUR İSLAM (Devamla) Sayın Başkan, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin değerli üyeleri; Allahın verdiği canı
Allahtan başka kimse alamaz inancıyla, kendi nefislerini
tanrılaştıran tüm katilleri buradan, bu kürsüden bir kez daha
lanetliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Genel Kurul
salonunu terk etti)
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
AYŞENUR İSLAM (Devamla) Benden önce konuşan ve bundan sonra
konuşacak olan tüm arkadaşlarıma ama özellikle de Bugün
uzlaşmaya ihtiyacımız var. diyen değerli
arkadaşım Ruhsar Demirele çok teşekkür ediyorum.
Hepinizin bildiği gibi, kadına yönelik
şiddet ve kadın cinayetleri tüm dünyada hâlâ en önemli sorun
alanlarından birini teşkil ediyor. Bu sorun, uzun bir zaman
sürecinden geçerek ne yazık ki günümüze kadar taşınmış
durumda. Şiddet, ne biçimde olursa olsun, kadınların
hayatına korku ve güvensizliği sokuyor, temel hak ve hürriyetlerini
kullanmalarını engelliyor. Sorun tüm dünyada
tartışılıyor, her ülke kendine göre birtakım tedbirler
alıyor ancak ne yazık ki şu ana kadar hiçbirimiz köklü bir
çözüme ulaşabilmiş değiliz.
Şiddet konusunda çeşitli ülkelerin
yayınladığı bazı istatistiki veriler var. Bunlardan
rastgele bir örneği sizinle paylaşmak istiyorum. İzlandada
Sosyal İşler ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının
Kadına Karşı Şiddet araştırması 2008
raporuna göre, eş ya da birlikte yaşanılan kişilerden şiddet
gören kadın oranı yüzde 22, yabancı bir erkekten şiddet
gören kadın oranı yüzde 42. Türkiyede ise Kadına Yönelik Aile
İçi Şiddet araştırması verilerine göre, 2008
yılında yakın ilişkide olunan erkekler tarafından
şiddet gören kadın oranı yüzde 39,3; 2014 yılında bu
rakam yüzde 35,5. Yakın ilişkide olunmayan erkekler tarafından
şiddet gören kadın oranı Türkiyede, 2008 yılında
yüzde 17,8; 2014 yılında bu rakam yüzde 14. Yani, birçok basın
organında rastladığımız -iddia edildiği gibi-
genel olarak kadına yönelik şiddet olaylarında yüzde 1.400
civarında bir artıştan söz etmiyoruz, nispi de olsa bir
düşüşten söz edebiliyoruz.
Ancak ülkemizde ve dünyada kadına yönelik
şiddetin en korkunç biçimi olan kadın cinayetlerinde durum ne
yazık ki böyle değil. Kadına yönelik şiddetin diğer
türlerindeki nispi azalmaya karşılık kadın cinayetlerinde
özellikle son bir yıl içinde yaklaşık yüzde 40 oranında bir
artış olduğunu tespit ediyoruz. Bu artışı,
ülkemizde işlenen genel cinayetlerle, tüm kesimlere -yaşlı,
genç, kadın, erkek- herkese karşı işlenen cinayetlerle
karşılaştırdığımız zaman yine aynı
verileri alıyoruz. Hiç gizli olmayan TÜİK verilerinden, hepinizin
ulaşabileceği TÜİK verilerinden aldığım
rakamları sizinle paylaşmak istiyorum.
2011-2013 yılları arasında cinayetler
açısından bir sayısal oranlama yapıldığında
yüzde 40 civarında bir artış olduğu görülüyor. Aynı
yıllar içerisinde erkek cinayet kurbanlarının artış
oranı yüzde 45, kadın cinayet kurbanı oranlarının
artışı yüzde 37.
Şunu söylemek istiyorum: Bu rakamlar çok acı ve
çok korkunç. Ama, yine de şunu söylemek istiyorum: Bütün dünyada
olduğu gibi ülkemizde de şiddette ne yazık ki son yıllarda
ciddi bir artış var ve ne yazık ki tüm dünyada olduğu gibi
ülkemizde de hâlâ sorunu çözmek noktasından oldukça uzaktayız. Bu
kadar yaygın ve çok boyutlu bir sorunun çözümünün tek
bakanlığın çalışmalarıyla bulunamayacağını
hepimiz kabul ediyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,
Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı
başta olmak üzere tüm kamu kurum, kuruluşları ile konuyla
ilgilenen tüm STKlar, aileler, basın, tüm kadınlar ve tüm erkekler
üstümüze düşeni yapmak zorundayız.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
olarak, kurulduğumuzdan bu yana, kadına yönelik şiddetle
mücadele konusunda önleyici, koruyucu, caydırıcı ve rehabilite
edici tedbirler üzerinde çalışıyoruz, çalışacağız.
Bu tedbirler kapsamında, ülkemizde bugüne kadar kadına yönelik
şiddetle mücadele konusunda iki eylem planı yaparak bunları
uyguladık. Bu eylem planlarından birincisi 2007-2010 yıllarını,
ikincisi ise 2012-2015 yıllarını kapsıyor. Son eylem
planımızın süresi 2015 yılı sonunda dolacak. Bu
nedenle, İstanbul Sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerimizi,
6284 sayılı Kanunun etki analizi araştırmasının
sonuç ve önerilerini, sivil toplum kuruluşlarının şiddetle
mücadele kapsamında yaptığı çalışmaları ve
önerileri, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Şiddetle Mücadele Komisyonunun
raporunda önerilecek tedbirleri de göz önünde bulundurarak ilgili
bakanlıklar açısından daha bağlayıcı,
sorumluluklar içeren ve yaptırım gücü daha yüksek olan 2016-2019
yıllarını kapsayan eylem planımızı
hazırlamaya başladık.
Bu eylem planlarının tümünde yer alan önleyici
çalışmalarımızın önemli unsurlarından birini
eğitimler oluşturuyor. Bu konuda İçişleri
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet
Bakanlığı, Diyanet İşleri
Başkanlığı ve benzeri kurum ve kuruluşlarla
kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında eğitim
protokolleri imzaladık. Şimdiye kadar 71 bin polis, 65 bin
sağlık personeli, 21 bin din görevlisinin eğitimlerini gerçekleştirdik;
336 aile mahkemesi hâkimi ve cumhuriyet savcısının
katılımlarıyla seminerler düzenledik. 6284 sayılı
Kanunun tanıtılması amacıyla düzenlenen seminerlerle
şiddet mağduru kadınlara hizmet sunan 6.500 kamu
çalışanına ulaştık. Millî Savunma
Bakanlığıyla toplumsal cinsiyet eşitliğinin
sağlanması ve kadına yönelik şiddetle mücadele kurumsal
kapasitesinin güçlendirilmesi ve artırılmasına dair protokolü
yürürlüğe koyduk. Protokolle, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde
vatani görevini ifa eden er ve erbaşlara yönelik olarak toplumsal cinsiyet
eşitliği ve kadına yönelik şiddetle mücadele
konularında eğitim programlarına başladık,
eğitici personeli yetiştirdik, derslerimizi veriyoruz. Her yıl
askere alınan 450 bin er ve erbaşa eğitimler verilmesine yönelik
çalışmalarımız başladı, devam ediyor, devam
edecek.
Diyanet İşleri
Başkanlığıyla yapılan protokol kapsamında, Aile
İrşat ve Rehberlik Bürosu görevlileri ve vaizlerinin kadına
karşı şiddet, aile içi şiddet konularında farkındalık
ve duyarlılığın artırılması
çalışmalarını sürdürüyoruz. Yetiştirilen
eğiticilerle verilecek alan eğitimleri sonucunda 100 bin din
görevlisine ulaşmayı hedefliyoruz. 2015-2016 yıllarındaysa
200 sağlık personeli, 150 aile mahkemesi kayıt görevlisi, 200
adli hizmet uzmanı, 500 emniyet personeli, 400 kadın konukevi ve
ŞÖNİM çalışanı, illerdeki STKlar ve yerel yönetimlere
ait merkezlerde çalışan 100 personel olmak üzere, toplam 1.550
kişiye eğitici eğitimi verilmesini planladık. Bu proje
kapsamında, eğitici eğitimi verilecek kişilerin düzenleyeceği
eğitimlerle uzun vadede 140 bin emniyet personeline ve 35 bin
sağlık çalışanına ulaşabilmeyi hedefliyoruz.
Toplumsal şiddet ve kadına yönelik
şiddetin önlenmesi konusundaki eğitim çalışmalarında
en önemli paydaşlarımızdan biri de Millî Eğitim
Bakanlığıdır. Onlar da bu konunun müfredat programlarına
girmesi ve çocuklarımızın erken yaşlardan itibaren
şiddetle mücadele açısından bilinçlendirilmesi için
kapsamlı çalışmalar yapıyorlar.
Bu konudaki diğer
çalışmalarımız, koruyucu tedbirlerimiz. Bunların en
önemli aracı da kadın konukevlerimiz ve Şiddet Önleme ve
İzleme Merkezlerimiz. Bugün ülkemizde 33ü yerel yönetimlere, 3ü STKlara
ait olmak üzere, toplam 131 kadın konukevimiz bulunuyor. İhtiyaca
göre bu konukevlerimizin sayı ve kapasitelerini artırabilecek
imkânlara sahibiz. Hâlihazırda 14 büyükşehirde müstakil binalarda
hizmete açılmış bulunan ŞÖNİMlerin, şiddet
olgusunun nedenleri, varlığı ve sonuçlarıyla tek elden ve
çok yönlü mücadele edebilmek için önemli merkezler olduğunu düşünüyoruz.
Yeterli sayıda yetişmiş eleman istihdam ettikçe diğer 16 büyükşehirde
de Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerini müstakil binalarda hizmete
açmaya çalışıyoruz ancak şu anda, bütün illerimizde Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı il müdürlükleri
veya sosyal hizmet merkezlerinde oluşturduğumuz birimlerde
ŞÖNİMlerimiz hizmete devam ediyor.
2014-2016 yılları arasında yürütmeyi
planladığımız Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi
kapsamında 26 ilde, şiddete maruz kalan kadınlar için destek
hizmetleri oluşturmayı hedefliyoruz. Bu projeyle, aynı zamanda
mevcut hizmetleri geliştirerek kadınlara şiddete karşı
yeterli korunmayı sağlamayı, kadın konukevi hizmetlerinin
kalitesini ve koordinasyonunu artırmayı, hizmet
sağlayıcıları için eğitim imkânı sunmayı ve
kamuoyunda farkındalığı artırmayı hedefliyoruz.
26 ilde uygulanan proje kapsamında konukevi, ŞÖNİM ve diğer
tüm kurumsal destek mekanizmalarımızın uygulama
standartlarını tanımlıyor, il eylem planları ve
iletişim stratejilerini hazırlıyoruz. Proje kapsamında
yapılan mevcut durum analizi ve eğitim ihtiyacı analizinin
ardından şiddetle mücadele eğitim materyallerini
hazırlayacağız ve eğiticilerin eğitimi ile genel
eğiticiler için eğitim programlarını uygulamaya
koyacağız. Bu çalışmaların akabinde ise bütün bu
tecrübe diğer illerimize de yaygınlaştırılacak.
Koruyucu ve önleyici tedbirlerimiz arasında yer alan
güvenlik butonu sistemimizi revize ediyoruz. Mağdur kadınlara yönelik
güvenlik butonu verilmesi şeklinde 2012 yılından beri uygulanan
elektronik destek sistemi pilot uygulamamızın sonuçlarını
aldık ve bu sistemin tek başına etkinliğinin düşük
olduğu verisine ulaştık. Şiddet mağduru ve şiddet
uygulayanın birlikte izlendiği elektronik bileklik
uygulamasının mağdurların korunmasında en etkin elektronik
destek sistemi olduğunu ve bu sistemin Adalet Bakanlığı
tarafından başarılı bir şekilde
uygulandığını gördük. Söz konusu teknik takip sisteminin
şiddet vakalarında da uygulanabilmesi için İçişleri
Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile iş birliğine
gittik. Önümüzdeki ay, inşallah Mart 2015 itibarıyla Ankara ve
muhtemelen İzmir illerinde pilot uygulamaya başlayacağız.
Ayrıca, şiddet uygulayana yönelik
çalışmaların altyapısını da hazırladık.
Mağdurlara yönelik çalışmaların yanı sıra,
şiddet uygulayana yönelik farkındalık artırma ve
rehabilitasyon çalışmalarının da önemli olduğunu
düşünüyoruz. Ankara İl Müdürlüğümüz tarafından yürütülen
pilot çalışma kapsamında, tedbir kararı bulunan 75
kişiye öfke kontrolü programı uyguladık ve olumlu sonuçlar
aldık. Şiddet uygulayanlara yönelik farkındalık
artırma ve rehabilitasyon programlarının yaygınlaştırılması
çalışmalarında Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığımızın yanı sıra Sağlık
Bakanlığımızın da daha fazla sorumluluk alması
konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Caydırıcı tedbirler kapsamındaysa
yasalar ve bunların uygulamaları var hepinizin bildiği gibi. Bu
konuda, son geldiğimiz noktada, şiddete ilişkin
yasalarımızın oldukça iyi durumda olduğunu tüm Meclis
olarak söyleyebiliyoruz. 2012 yılında çıkarılan ve önemli
ölçüde İstanbul Sözleşmesine dayanan 6284 sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair
Yasa ile Türk Ceza Kanununda 2014 Haziranında yapılan düzenlemeler
bu kapsamda hep birlikte yaptığımız önemli ve güzel
çalışmalar oldu.
Bu son olayda olduğu gibi, bütün toplumu derinden
etkileyen ve vicdanlarımızı yaralayan durumlarda cezai
müeyyidelerin ağırlaştırılması taleplerinin
seslendirilmesi son derece anlaşılabilir bir durumdur. Daha önce de
söylediğim gibi, bu taleplerin dile getirilmesini ve hatta
tartışılmasını men etmemiz mümkün değil. Hatta,
kişisel kanaatimiz çok daha sert ve çok daha tavizsiz olabiliyor. Ancak,
bugün geçerli olan yasalarımıza göre, canavarca hisle ve acı
çektirerek cinayet işlemenin cezası
ağırlaştırılmış müebbet hapistir ve bu cezaya
iyi hâl ve benzeri indirimler uygulanmamaktadır. Bu tür infial yaratan
suçlar karşısında kamu vicdanını rahatlatacak en
önemli adli ve kolluk unsurlar, olayın çok çabuk
aydınlatılması, faillerin en kısa sürede yakalanarak
yargılanması, yasalardaki had cezanın uygulanması ve af
konusunun asla gündeme getirilmemesi olmalıdır. Şimdi
Özgecanımızı geri getirmek ne yazık ki mümkün değil
ancak bütün bu saydıklarımı yerine getirerek kamu
vicdanını rahatlatmak mümkün kılınmalıdır. Kolluk
kuvvetlerimiz kısa bir sürede failleri yakalayarak olayı
aydınlatmak açısından üzerlerine düşeni yerine getirdiler.
Bu açıdan, özellikle, jandarma kuvvetlerimize teşekkür ediyorum.
Bağımsız yargının da aynı şekilde kısa
sürede mümkün olan en adil yargılamayı gerçekleştireceğine
inanıyorum.
Son olarak, kamuoyundaki yaygın kanaatin
yasaların yeterli olduğu fakat uygulamada sorunlar bulunduğu
noktasında birleştiğini gözlemlediğimizi söyleyebilirim.
2014 yılında, biz, bu kanaatleri dikkate alarak 6284 sayılı
Yasanın etki analizi çalışmalarını
başlattık. Bu çalışma sona erdiğinde elimizde bir yol
haritası olacak diye düşünüyoruz. STKların
yaptığı araştırma ve çalıştaylar, Türkiye
Büyük Millet Meclisinde kurulan araştırma komisyonu verileri de yine
önümüzdeki çalışmalarda bize yol gösterici olacaktır.
Bütün bu çalışmaların
başarılı olabilmesi için sizlerin ve tüm milletimizin
desteğine ihtiyacımız var. Umarız, bizimle birlikte
çalışmayı kabul edersiniz ve hem ülkemizde hem de dünyada bir
zihniyet değişimi gerçekleştirmeye muvaffak oluruz.
Şimdi, tüm kadınlar ve erkekler, konuya
duyarlı tüm kesimler birbirimize tutunmak ve bu zihniyet
değişimini başarmak mecburiyetindeyiz, insanlığın
selameti için başka çaremiz yok.
Sözlerime son verirken, dört gün önce vahşi bir
cinayete kurban giden Özgecan kızımıza ve bütün savunmasız
mazlum cinayet kurbanlarına kayıpları için Allahtan rahmet, bu
acı olaylar karşısında tek vücut olarak tepkisini dile
getiren yüce milletimize ve Özgecanınçok değerli ailesine tekrar
başsağlığı diliyorum.
Saygılar sunarım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
AHMET YENİ (Samsun) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce milletimizin bir kadın
bakanının konuşmasına bile
BAŞKAN Ben size söz vermedim Sayın Yeni.
AHMET YENİ (Samsun) -
tahammül edemeyip Meclisi
terk eden ana muhalefetin kadın haklarından bahsetmesini
BAŞKAN Sayın Yeni, ben size söz vermedim.
Lüften
AHMET YENİ (Samsun) -
şiddetle
kınıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) Biz de seni kınıyoruz.
BAŞKAN Size söz vermedim, lütfen
AHMET YENİ (Samsun) Bir bakana bile tahammül
edemediniz, hangi kadına şiddetten bahsediyorsunuz!
LEVENT GÖK (Ankara) Onların katili sensin!
AHMET YENİ (Samsun) Sizi kınıyorum!
BAŞKAN Sayın Yeni, size söz vermedim, lütfen
yerinize oturur musunuz.
AHMET YENİ (Samsun) Hangi kadından
bahsediyorsunuz?
LEVENT GÖK (Ankara) Senin grup başkan vekillerin
var, kalksın konuşsun.
AHMET YENİ (Samsun) Bir kadın bakanı
bile dinleyemediniz be!
BAŞKAN - Sayın Yeni
LEVENT GÖK (Ankara) Sana söz düşmez orada.
AHMET YENİ (Samsun) Önemli bir şey
konuşuyor.
LEVENT GÖK (Ankara) - Sana söz düşmez, otur yerine!
AHMET YENİ (Samsun) Düşer bana söz.
LEVENT GÖK (Ankara) - Grup başkan vekillerinin var.
AHMET YENİ (Samsun) Yazıklar olsun be!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
LEVENT GÖK (Ankara) Yazıklar sana olsun! Sen ne
konuşuyorsun öyle!
BAŞKAN - Sayın Yeni, lütfen, yerinize oturur
musunuz. Meclisi siz idare etmiyorsunuz, ben idare ediyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Grup başkan vekilleriniz var
burada sizin.
BAŞKAN - Aa, lütfen
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan,
kınıyorum bu arkadaşımızı.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi grup
başkan vekillerine söz vereceğim, sonra diğer milletvekillerine söz
vereceğim.
LEVENT GÖK (Ankara) Arkadaşımızın
böyle konuşmaya hakkı yoktur.
AHMET YENİ (Samsun) Var, ben milletvekiliyim,
konuşabilirim.
BAŞKAN Ben gerekli uyarıyı yaptım
Sayın Levent Gök.
LEVENT GÖK (Ankara) Cumhuriyet Halk Partisinin ne yapacağına
ne edeceğine biz karar veririz, kimse karar veremez.
AHMET YENİ (Samsun) Verin
kararınızı.
BAŞKAN Sayın Gök, ben gerekli
uyarıyı yaptım, lütfen, yerinize oturun.
LEVENT GÖK (Ankara) Grup başkan vekilleri var
burada, senin haddine değil onu konuşmak öyle.
AHMET YENİ (Samsun) Söylerim ben milletvekiliyim,
söylerim.
SALİM USLU (Çorum) Milletvekiliyiz
Ders verme!
LEVENT GÖK (Ankara) Haddine değil senin, haddine.
AHMET YENİ (Samsun) Söyledim, bitti. Söyledim,
millet duydu.
LEVENT GÖK (Ankara) Neyi söylüyorsun sen?
BAŞKAN Arkadaşlar
Sayın
milletvekilleri, çok ayıp
LEVENT GÖK (Ankara) Otur oturduğun yerde!
BAŞKAN Gerçekten şiddeti konuşuyoruz,
yaptığınıza bakar mısınız?
LEVENT GÖK (Ankara) Cumhuriyet Halk Partisine cevap
vermek sana yakışmaz
AHMET YENİ (Samsun) Söyledim bitti.
LEVENT GÖK (Ankara) -
Grup başkan vekilleriniz var
burada. Otur yerine, haddini bil.
BAŞKAN - Şiddete karşı gelmeyi
konuşuyoruz, inandırıcılığımızı
yitirmeyelim lütfen, inandırıcılığınızı
kaybetmeyin lütfen.
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, haddini bilsin bu
arkadaşımız, Cumhuriyet Halk Partisine laf söyleyemez,
Cumhuriyet Halk Partisi ne yapacağına kendisi karar verir. Sen kim
oluyorsun?
BAŞKAN Tamam, cevap verirsiniz yerinizden, ben
gerekli ihtarda bulundum Sayın Gök.
LEVENT GÖK (Ankara) Sen kim oluyorsun da
konuşuyorsun?
BAŞKAN - Grup başkan vekillerine söz
vereceğim.
Sayın Buldan, söz istiyor musunuz?
LEVENT GÖK (Ankara) Sen kim oluyorsun da
konuşuyorsun öyle?
AHMET YENİ (Samsun) Milletvekiliyim ben
milletvekili, milletin vekili.
LEVENT GÖK (Ankara) Kim oluyorsun da konuşuyorsun!
AHMET YENİ (Samsun) Sen neysen ben oyum. Sen
kimsin!
LEVENT GÖK (Ankara) Kes sesini.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Aa,
Sayın Başkan, müdahale eder misiniz.
LEVENT GÖK (Ankara) Şu yaptığın
lafa bak, terbiyesizliğe bak. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
AHMET YENİ (Samsun) Terbiyesiz sensin be!
BAŞKAN - Gösterdiğiniz şu şiddetten
dolayı sizi kınıyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, Cumhuriyet
Halk Partisi Grubuna hakaret edemez bu arkadaşımız.
BAŞKAN Biz şiddete karşıyız,
onunla ilgili konuşmayı yapıyoruz, burada bir şiddet
gösterisi yapıyorsunuz! Rica ediyorum
LEVENT GÖK (Ankara) Burada Cumhuriyet Halk Partisi
Grubuna kimse söz söyleyemez.
OKTAY VURAL (İzmir) Salondan çıkartın.
BAŞKAN Rica ediyorum
LEVENT GÖK (Ankara) Ne yapmış Cumhuriyet Halk
Partisi? Ne battı gözüne? Olur mu öyle şey? Kalksın özür dilesin
bizden.
BAŞKAN Sayın Gök, lütfen, yerinize geçer
misiniz? Sayın Gök, lütfen, yerinize geçin, Sayın Buldana söz verdim
çünkü
LEVENT GÖK (Ankara) Kalksın derhâl özür dilesin
bizden, derhâl bizden özür dilesin. Bizim ne yapacağımıza karar
veremezler.
BAŞKAN Sayın Gök, lütfen
LEVENT GÖK (Ankara) Derhâl özür dilesin bizden
BAŞKAN Sayın Buldan söz aldı Sayın
Gök.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, derhâl
bizden özür dileyecek bu arkadaşımız. Bizim ne
yapacağımıza karar veremezler, ne yapacağımıza
karar veremezler. Lütfen arkadaşınızı alın, sahip
çıkın. Ben özür bekliyorum Sayın Başkan.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Özür
dileyecek bir şey yok. Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanı
konuşurken terk ediyorsunuz
BAŞKAN - Sayın Buldana söz verdim.
LEVENT GÖK (Ankara) Ben özür bekliyorum Sayın
Başkan.
SALİM USLU (Çorum) Ne özrü ya! Ne özrü dileyecek!
Önce sen Sayın Bakandan özür dile. Siz niye dışarıya
çıktınız?
BAŞKAN - Herkes sizi izliyor. Herkes sizi izliyor.
LEVENT GÖK (Ankara) Cumhuriyet Halk Partisinin ne
yapacağına karar veremezler, ona biz karar veririz.
BAŞKAN - Herkes sizi izliyor. Lütfen
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, özür
dilesin bizden. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bizden özür
dilesin lütfen
BAŞKAN Ben şimdi Sayın Buldana söz
verdim. Lütfen
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Levent
Bey, özür dileyecek bir şey yok.
LEVENT GÖK (Ankara) Ve siz onun konuşmasına
nasıl izin verdiniz, grup başkan vekilleri var?
BAŞKAN Sayın Gök, siz duymadınız
galiba, ben Sayın Yeniye hitaben size söz vermedim, niçin
konuşuyorsunuz ihtarında bulundum
LEVENT GÖK (Ankara) Gereğini yapın efendim,
gereğini yapın.
BAŞKAN -
ve bunu birkaç kez ihtar ettim Sayın
Gök
LEVENT GÖK (Ankara) Grubumuzu itham eden bir
konuşma yapıyor, buna ben izin veremem Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Gök
Sayın Gök
LEVENT GÖK (Ankara) Buna ben izin veremem Sayın
Başkan. Grubumuzu itham eden bir konuşmaya izin veremem, derhâl özür
dilesin bizden.
Derhâl özür bekliyorum senden.
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) Binlerce kez
yaptınız.
AHMET YENİ (Samsun) Ya ne
yapacağımı sana mı soracağım be! Vay
anasını be!
LEVENT GÖK (Ankara) Derhâl özür dileyeceksin bizden,
derhâl özür dile
BAŞKAN Sayın Gök
Sayın Buldan, siz lütfen başlar
mısınız.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Kapandı
Sayın Başkan
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan
SALİM USLU (Çorum) Levent Bey, siz de Bakandan
özür dileyin.
BAŞKAN Sayın Buldan, siz lütfen başlar
mısınız.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN Size söz geldiği zaman söylersiniz.
Meclisi siz idare etmiyorsunuz Sayın Gök.
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, bizim parti
grubumuzun hukukunu korumak size de düşer.
BAŞKAN Size söz verdiğim zaman
söyleyeceksiniz bunu. Size söz verdiğim zaman bunu söyleyeceksiniz.
Sayın Buldan, buyurun.
LEVENT GÖK (Ankara) - Bu arkadaşımız
bizden özür dileyecek, bizden özür dileyecek.
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) Sen kadın
Bakandan özür dilesene önce.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Levent
Bey, yerinize oturur musunuz, çalışmaya engel oluyorsunuz.
LEVENT GÖK (Ankara) Buna izin vermeyiniz. Grup
başkan vekilleri var burada.
BAŞKAN Tamam, peki.
LEVENT GÖK (Ankara) Konuşacak
arkadaşları var. Ne haddine, çıkmış da Cumhuriyet Halk
Partisine laf söylüyor?
BAŞKAN Zapta da geçti. Zapta da geçti Sayın
Gök.
AHMET YENİ (Samsun) Tespit yapma, tespit.
LEVENT GÖK (Ankara) - Sen kimsin!
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) Ben milletvekiliyim.
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) Sen kimsin?
LEVENT GÖK (Ankara) Ben Cumhuriyet Halk Partisinin Grup
Başkan Vekiliyim, daha öğrenemedin mi! Grup başkan vekilleriniz
var orada.
AHMET YENİ (Samsun) Siz Bakandan özür dileyin
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim,
Kınıyorum. dediniz, kınama cezası mı verdiniz?
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, kınama cezası
verin o zaman, kınıyorsanız.
OKTAY VURAL (İzmir) Kınıyorum. dedi
zaten, Kınıyorum. dedi.
LEVENT GÖK (Ankara) Kınama cezası verin.
BAŞKAN Kınama cezasına ben karar
veririm. Lütfen, yerinize oturur musunuz?
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, bir daha, böyle bir
saygısızlığa prim vermeyiniz.
BAŞKAN Sayın Gök
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Yeter
ama!
AHMET YENİ (Samsun) Sayın Başkan, bana
saygısız diyemez.
BAŞKAN Bakın, bana şiddet
uyguluyorsunuz. Sözlü şiddete maruz kalıyorum şu anda.
Yakışmıyor! Lütfen
AHMET YENİ (Samsun) Bana saygısız
diyemez.
LEVENT GÖK (Ankara) Koskoca Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunu itham eden hiçbir söz söyleyemez bu arkadaşımız.
Kendisini kınıyorum.
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) Binlerce kez siz
yaptınız.
BAŞKAN Tamam, peki.
Bugün, şiddete karşı özel bir gün;
tavrımız, duruşumuz budur. Lütfen, bizi izleyenleri şiddet
konusundaki karşı gelmelerimizin samimiyetine inandırmak için
şiddete son ve karşı durma ilkesine sahip çıkın,
lütfen.
Sayın Buldan, buyurun.
VI.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
PERVİN BULDAN (Iğdır) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, iki gün
önce, Türkiyeyi yasa boğan, tüm kadınları isyana teşvik
eden bir Özgecan Aslan cinayetiyle karşı karşıya
kaldık. Tabii ki bu cinayeti işleyen sadece Özgecanı öldürmedi,
sadece Özgecanı katletmedi, aynı zamanda Özgecanın annesini,
Özgecanın ailesini, Özgecanın arkadaşlarını ve biz
tüm kadınları da katletti, bizleri de yaraladı. Özgecan cinayeti
bir ilk değildi aslında bu coğrafyada, bir son da olmayacak ne
yazık ki. Eğer tedbirlerimizi alamazsak, eğer zihniyetimizi ve
sistemimizi değiştirmezsek birçok Özgecan daha aramızdan
kayıp gidecek.
Bu katliamı yapan minibüs şoförünün
katliamcı zihniyetini bu kadar rahat uygulama cesaretini tamamen devletin
cinsiyetçi uygulamalarından aldığını ifade etmek
istiyorum. Günde onlarca kadının tacize, tecavüze, şiddete ve
katliama uğradığı, ölümlere maruz kaldığı,
cinsiyetçi bir devletin sınırları içerisinde yaşanan bu
sahneler normalleşmiş ve insanları şaşırtmayacak
bir düzeye gelmiştir ne yazık ki.
Şu gerçeği hiçbir zaman unutmamamız
gerekiyor değerli arkadaşlar; bu sistemde, Özgecan ne bir ilktir ne
de son olacaktır. Başta bir zihniyet değişikliğine
ihtiyaç vardır, bir sistem değişikliğine ihtiyaç
vardır. Bu cinayetleri işleyene bizler caydırıcı
cezalar vermediğimiz sürece daha çok kayıplarımız
olacaktır ama Özgecan için yasta olmadığımızı,
isyanda olduğumuzu ve isyanımızı büyütmemiz
gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Bir kez daha, Özgecan şahsında, cinsel taciz ve
tecavüzlerde yaşamını yitiren tüm kadınlara ve ailelerine
başsağlığı diliyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Buldan.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Mersin
Milletvekili Sayın Mehmet Şandır söz istediler.
Buyurun.
2.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın, MHP Grubu olarak, hunharca
katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına
yönelik şiddete karşı olduklarına ilişkin
açıklaması
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; öncelikle Özgecan kızımıza yüce
Allahtan rahmet, ailesine, arkadaşlarına, komşularına, tüm
Mersin halkına, aslında tüm Türkiye'ye, hatta tüm insanlığa
başsağlığı diliyorum. Allah, tüm ülkemize ve
milletimize bir daha böyle bir acıyı ve utancı
yaşatmasın.
Değerli milletvekilleri, bir yılda 300
kadının, hatta bir ayda 20 kadının katledilmesini,
kadın cinayetlerinin son yedi yılda yüzde 1.400 kat
artmasını durup düşünmeliyiz. Bize ne oluyor? Cinnet mi
geçiriyoruz? Nerede, neyi yanlış yapıyoruz? Hangi konuyu eksik
bırakıyoruz? Bunu, Parlamento olarak, siyaset kurumu olarak, insanlar
olarak, insanlığa bir borç, bir sorumluluk gereği durup
düşünmeliyiz. Kendi kabullerimizle birbirimizle
tartışmamız, maalesef, insanımızın
yaşamasını sağlamıyor. Topluma karşı, insana
karşı topluca sorumluyuz. Ancak, Özgecan cinayeti bir sonuçtur. Bu
sonucu öncelikle, ülkemizi yönetenlerin durup düşünmesini
On iki yıl
sonrası bir kampanya başlatılmasına geç kalınmadı
mı? Yazık değil mi bu insanlara? Dolayısıyla, söz
konusu olan insan canıysa, kendi insanımızı
koruyamıyorsak, hangi başarıdan, hangi güzellikten
bahsedebiliriz?
Ben 3 kız babası bir insan olarak söylüyorum.
Özgecan kızımızdır, Özgecan her birimizin
kızıdır, gelinidir, eşidir, anasıdır, kız
kardeşidir; meseleye böyle bakmanız lazım. O ananın ve o
babanın yaşadığı ızdırabı sözle ifade
etmek değil, yüreğinizde duymanız lazım. Konuşmak
değil gereğini yapmak mecburiyetinde olan insanlarız. Siyaset
kurumu olarak, siyasi partiler olarak ve öncelikle, ülkeyi millet adına
yöneten siyasi iktidar olarak konuşmanın değil gereğini
yapmanın günüdür bugün. Bunu yapacağımıza ve ne
yapılması gerekiyorsa onu yapmak noktasında bir ortak akıl,
duyarlı, haysiyetli bir duruş ortaya koyacağımıza
inanmak istiyorum.
Tekrar Özgecan kızımıza rahmetler
diliyorum. O onurlu, o güzel, şuurlu babasının,
anasının da gerçekten acılarını
paylaşıyoruz; milletimize yol gösterdi, devletimizi yönetenlere yol
gösterdi Çözüm adalet. dedi, Çözüm yargı. dedi.
İnşallah, bunu da dikkate alarak gereğini
Parlamentomuz ve Hükûmetimiz yapacaktır diyor, Milliyetçi Hareket Partisi
adına ben tekrar rahmetler diliyorum. Allah bize ve topluma bu noktada...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET ŞANDIR (Mersin) -
gereken hassasiyeti versin
diye temenni ediyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Şandır.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın
Levent Gök, buyurun, söz sizde.
3.- Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün, CHP Grubu olarak, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine, kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ve kadın cinayetlerinin
ulaştığı noktada iktidarın büyük payı olduğu
için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam
konuşurken Genel Kurul salonunu terk ederek protesto ettiklerine
ilişkin açıklaması
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, bugün,
hepimizin yüreğini derinden sarsan Özgecan cinayeti üzerine ben de
Cumhuriyet Halk Partisi adına duygularımızı ifade etmek
üzere söz aldım.
Elbette acımız büyük, yaramız büyük.
Sevgili Özgecanımıza Allahtan rahmet, tüm yakınlarına ve
tüm Türkiyeye başsağlığı diliyoruz.
Tabii, bu konu önemli. Bu konu, bence bugün Meclisimizin tümünün
gündemini oluşturmalı ve Meclisimiz aslında, bugün, sadece
Özgecan cinayeti üzerinden, Özgecana sahip çıkmalı ve kadına
yönelik şiddeti konuşmalı. Birazdan AKP Grubunun teklif
edeceği iç güvenlik paketinin getireceği tehlikelerin bizleri nereye
götüreceğini biz görüyoruz.
Az önce, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu iktidar partisinin
aile ve kadından sorumlu Bakanı konuşurken Meclisi terk etti,
çünkü bu kadın cinayetlerinin ulaştığı noktada
iktidarın büyük bir payı vardır. Bunların hepsi bir
neden-sonuç ilişkisidir ve yılda yaklaşık 300ü bulan
kadın cinayetlerinin arkasında iktidarın
uyguladığı politikalar vardır. Sokakta yürüme cesareti
bulamayan Sayın Bakana burada, Meclis kürsüsüne geldiği zaman,
elbette biz de ona tepkimizi göstermek durumundayız.
Cumhuriyet Halk Partisinin ne yapacağına ne
edeceğine Cumhuriyet Halk Partisi kendisi karar verir. O nedenle, az önce
söz alan bir AKP milletvekilinin Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun salonu niçin
terk ettiğine dair yüksek sesle yaptığı
saygısızlığı kınıyorum, kendisine iade
ediyorum.(CHP sıralarından alkışlar) Şu anda, AKP
Grubu isterse salonu terk edebilir, biz onlara bir şey diyemeyiz.
Cumhuriyet Halk Partisine söz söyleme hakkını ne zamandan beri
kendinizde buluyorsunuz? Cumhuriyet Halk Partisi kendi özgür iradesiyle her
zaman karar vermiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET METİNER (Adıyaman) Pensilvanyaya,
Pensilvanyaya!
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) Pensilvanya sizin
ortağınızdı yavrum düne kadar!
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) Niye kıstınız
Sayın Başkan? Grup Başkan Vekili konuşuyor. Niye
kısıyorsunuz?
LEVENT GÖK (Ankara) Cumhuriyet Halk Partisi her zaman
kendi özgür iradesiyle karar verir, ne yapacağını bilir. Bu
Özgecan cinayetinin arkasındaki sorumlu iktidardır, aile ve
kadından sorumlu Bakanın bizzat kendisidir.
OĞUZ KAĞAN KÖKSAL (Kırıkkale) Yuh!
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Yazıklar
olsun!
LEVENT GÖK (Ankara)
Bunları yüzlerine haykırmayacak mıyız? Bundan mı
korkuyorsunuz? Bundan mı korkuyorsunuz?
MEHMET ŞÜKRÜ
ERDİNÇ (Adana) Siz bu kafayla hiçbir şey yapamazsınız!
LEVENT GÖK (Devamla) - Sayın Başkan, bugün,
siz, az önce arkadaşı kınadığınızı
ifade ettiniz, o kınama yetmez. Cumhuriyet Halk Partisine olan bu
saygısızlığa bir kınama cezası tesis ettirmeniz
gerekir.
Ayrıca, bugün, tüm gündemimiz bu
olmalıdır. Hepimiz bütün gündemlerimizi çekmeliyiz ve Özgecanı
konuşmalıyız. Bugün, eğer Özgecan adına bir
şeyler yapacaksak bunu konuşmanın tam da
sırasıdır.
Tekrar Özgecana Allahtan rahmet, tüm Türkiyeye ve
sevenlerine başsağlığı diliyorum.
BAŞKAN Bir düzeltme yapmak zorundayım: Ben az
önce kimseye kınama cezası vermedim, onu belirteyim.
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, duyduk,
kınadığınızı ifade ettiniz.
BAŞKAN - Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Sayın Belma Satır konuşacak.
Buyurun.
4.-
İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır'ın, AK PARTİ
Grubu olarak, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine, kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ve CHP Grubu milletvekillerinin protestosunu kendilerine
yakıştıramadığına ilişkin
açıklaması
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul)
Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Öncelikle, bugün usulünüz dışına
çıkarak bu konuda milletvekili arkadaşlara söz verme
kararınızdan dolayı da size ayrıca teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bugün, gerçekten çok büyük bir acıyı konuşuyoruz. İki gün
evvel Mersinde, gündüz saatinde üniversiteden çıkmış genç bir
kızımız toplu taşım aracıyla okulundan evine
giderken -biraz evvel bahsedildiği gibi- asla kabul edilemeyecek, canice
bir cinayetle karşı karşıya geldi.
Dün itibarıyla Sayın Bakanımız, Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanı, Mersin milletvekillerimiz ve Adana
milletvekillerimizle birlikte Özgecanın ailesini ziyaret ettik, ailesiyle
birlikte olduk, annesi, babası, büyükannesi, halası,
komşuları, apartman komşuları ve arkadaşlarıyla
birlikte olduk. Acılarına, bir derece olsun sabretmeleri için, dua
etmeleri için, destek olmaya çalıştık.
Aile, özellikle babası toplumumuza çok büyük bir
ders verdi. Bugünkü bu konuşmalardan anladığım
kadarıyla, bu dersten hiçbirimiz nasibimizi almamışız.
Böyle bir günde bile birbirimize şiddet uygulamayı ben de
şiddetle kınıyorum. Şiddet sadece birisini öldürmek, cinsel
taciz vesaireyle olmuyor; şiddet elle, dille, davranışla da
olabiliyor.
Bugün, bu konuyu konuştuğumuz günde, Türkiye
Cumhuriyetinin konuyla ilgili Bakanı konu hakkında bilgi verirken,
bunları paylaşıp üzerinde konuşmamız gerekirken,
protesto bir haktır ama bunu yapmış olmalarını da
Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekillerine, özellikle kadın
milletvekillerine yakıştırmadığımı söylemek
istiyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) O bizim tarzımız, sizi
ilgilendirmez o. Yani, siz de biz konuşurken çıkabilirsiniz, tutan
mı var?
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu konuya gelince: Adalet
ve Kalkınma Partisi, kurulduğu günden beri Türkiye Cumhuriyetinde
yaşayan kadın ve erkeklerin eşitliğine ilişkin
politikalar üretmiştir. Dünyadaki iyi örnekleri ve iyi uygulama
örneklerini takip ederek onların
(CHP ve MHP sıralarından
gürültüler)
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) Cumhurbaşkanı öyle
demiyor ama.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Sen
Cumhurbaşkanını dinlemedin herhâlde, Kadın-erkek eşit
değiller. diyor.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Önce
dinlemesini öğrenin değerli milletvekilleri. Ben de bir Grup
Başkan Vekiliyim, lütfen dinlemesini öğrenelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Tekrar
ediyorum, müsaade ederseniz.
BAŞKAN Buyurun.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Adalet
ve Kalkınma Partisi, kurulduğu günden beri kadın-erkek
eşitliğini sağlamak, kadına yönelik cinsel taciz, tecavüz
suçlarında iyi noktaya gelmek üzere, dünyadaki iyi örnekleri
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Ya Kadın-erkek
eşit değil. diye beyanat veriyorlar, burada yalan söylüyorsunuz.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul)
ve iyi
uygulama örneklerini Türkiyeye uygulamıştır, yasalardaki
gerekli değişiklikleri, Anayasa başta olmak üzere,
yapmıştır.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Bu kadar yalan
nasıl bir arada olur ya!
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Ama,
geldiğimiz noktada görüyoruz ki Türkiyede kadına yönelik şiddet
ve tecavüz birtakım nedenlerle hâlâ devam etmektedir.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Kadın-erkek
eşit değil. diyen Recep Tayyip Erdoğan değil mi?
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Bununla
ilgili araştırma komisyonumuzu da geçmişteki günlerde kurduk ve
bütün milletvekili arkadaşlarımızla orada
çalışıyoruz. Bu konuda yapılan düzenlemelerde Türkiyede
var olan bütün kadın dernekleri, kadın sivil toplum örgütleriyle
birlikte çalıştık. Bugünden sonra da yapılması
gerekenleri yine birlikte çalışacağız ve bir neticeye
ulaşacağız inşallah.
Ben, tekrar, Özgecana ve ailesine
başsağlığı diliyorum, toplumumuza geçmiş olsun
diyorum. Bu konularda birlikte çalışmak üzere bütün bileşenlere,
bütün ilgililere davet gönderiyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Gök, buyurun.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, az önce
kimseyi kınamadığınızı ifade ettiniz ama aynen
-konuşmanızın tutanağını zaten getirtiyorum-
Sayın Yeni konuşurken Burada gösterdiğiniz şiddetten
dolayı sizi kınıyorum. dediniz, tutanaklarda var.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Sadece
oraya demedi, ikinize de dedi, herkese dedi.
BAŞKAN Ben Sayın Yeniye karşı
böyle bir cümlede bulunmadım
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, başka kim şiddet
uygulamış burada?
BAŞKAN
Meclise karşı böyle bir şey
söylemiş olabilirim, bilmiyorum, tutanaklara bakmadım.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Herkes
için söylediniz Sayın Başkan.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan,
Meclise karşı, böyle, bütün milletvekillerinin hepsini töhmet
altında bırakacak bir sözü size yakıştıramam. Kimse
muhatabı, onu söyleyin.
BAŞKAN Tartışmanın muhatabı
kimse, onlara söyledim Sayın Vural.
OKTAY VURAL (İzmir) Kime söylediniz efendim, onu
söyleyin.
MEHMET GÜNAL (Antalya) İkinize birden. deyin hiç
olmazsa.
BAŞKAN Tamam, peki, tashih ediyorum,
tartışmanın muhataplarına söyledim, hiç kimseye İç
Tüzükten doğan bir kınama hakkı prosedürü işletmedim.
LEVENT GÖK (Ankara) Biz kendimizi savunuyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Siz Kınama cezası verdiniz.
dediniz, ben kınama cezası vermediğimi söyledim.
LEVENT GÖK (Ankara) Ayrıca, AKP Grubundan herkes
biz konuşurken çıkabilir, tutan mı var sizi?
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Neden
çıkalım? Siz burada milletvekilisiniz, sizi dinlemek istiyoruz.
BAŞKAN - Şimdi, sayın
milletvekillerine söz vereceğim.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
Başkanım, muhatabına dediniz ki Şiddet gösterisi
yapıyorsunuz. Dolayısıyla, bu konuda şiddet gösterisi
yapan kimse, Meclisin tümünü, milletvekillerini töhmet altında bırakmadan
BAŞKAN Hayır, hiç kimseyi
töhmet altında bırakmadım.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bu
saygınlığı korumak zorunda olan sizsiniz.
BAŞKAN Kimseyi töhmet
altında bırakmadım.
OKTAY VURAL (İzmir) Kime
söylediniz?
BAŞKAN O andaki konunun
muhataplarını kastettim.
Teşekkür ederim.
LEVENT GÖK (Ankara) Kim efendim o?
Muhatabı Ahmet Yenidir, biz muhatabı değiliz.
BAŞKAN Şimdi, sisteme giren
milletvekillerine söz vereceğim.
Sayın Şahin, buyurun.
Bir dakika
5.- Bursa
Milletvekili Hüseyin Şahin'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa)
Sayın Başkanım, hakikaten çok üzüntülüyüz. Öncelikle kadına
şiddete Hayır. diyorum.
Daha birkaç gün önce çok genç bir yavrumuzu,
canımızı, ciğerparemizi, Özgecanı kaybetmekten
dolayı son derece üzüntülüyüz. Ki o annesinin ciğerparesiydi,
babasının kuzusuydu ama yaşadığı,
başına gelen bu elim hadiseden dolayı bizim de
canımız, bizim de ciğerimiz oldu.
Özgecan bir sembol oldu ama bundan sonra
özellikle gençlerimize, genç kızlarımıza,
kadınlarımıza daha duyarlı davranılmasını ve
onlara uzanan ellerin şiddetle telin edilmesini ve
kınanmasını arzu ediyorum. Bu konuda toplumumuzun daha
duyarlı olmasını, öncelikle bizzat Meclisimizden başlayarak
birbirimize göstereceğimiz saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Dedeoğlu
6.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu'nun, hunharca katledilen
Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik
şiddete karşı olduklarına ilişkin açıklaması
MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Üniversitede psikoloji bölümü
öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan, Mersinin Tarsus ilçesinde
insanlık dışı bir cinayete kurban gitmiştir.
Özgecanın katillerini buradan lanetliyorum ve hak ettikleri en
ağır cezalara çarptırılmalarını diliyorum.
Acımız sonsuzdur. İnşallah, analar babalar bir daha böyle
acılar yaşamaz.
Bu vesileyle, kederli ailesine ve 77
milyon Türk milletine başsağlığı ve sabır
diliyorum.
Teşekkür ederim Başkanım.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Önal
7.- Osmaniye
Milletvekili Suat Önal'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
SUAT ÖNAL (Osmaniye) Teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
Geçen hafta çarşamba günü Tarsusta
hunharca katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan yavrumuza Allahtan
rahmet ve kederli ailesine başsağlığı dilerken insanlıktan nasibini almamış bu caniyi ve
suç ortaklarını şiddetle lanetliyorum. Bu hunharca cinayet, tüm
Türkiyeyi derin bir üzüntüye sevk etmiş ve
kaygılandırmıştır. Maalesef, manevi değerlerden
uzak yetişenler insanlıktan da uzaklaşmaktadır. Eğer
bir kişi Kim bir insanı suçsuz yere öldürmüşse bütün
insanlığı öldürmüş gibidir. Kim bir mümini kasten öldürürse
o kimsenin cezası cehennemde ebedî kalmaktır. ilahî
hitaplarını okuyup öğrenmiş ve özümsemiş olsaydı
asla böyle bir eylemi yapamazdı. Sağlıklı, eğitimli,
manevi değerlere bağlı bir gençlik yetiştirilmesi toplumsal
bütünlüğün sağlanması açısından fevkalade önemlidir.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın Erdemir
8.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
AYKAN ERDEMİR
(Bursa) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hakka yürüyen
Özgecan Aslan kardeşimizin mekânı Hak katında kaim, makamı
sevenlerinin gönlünde daim ola; Fatıma Ana hâldaşı, boz
atlı Hızır yoldaşı ola, devrî daim ola.
Özgecanlar için
talep ediyoruz: Daha iyi aydınlatılmış şehirler
istiyoruz. Güvenli ve erişilebilir toplu taşıma istiyoruz.
Cinsiyetçi millî eğitim müfredatının değiştirilmesinin
istiyoruz. Kapsamlı nefret suçları yasası istiyoruz. Kadın
düşmanı siyasetçi ve bürokratlara hassasiyet eğitimi istiyoruz.
Türkiyede zihniyet değişimi istiyoruz. Eşit
yurttaşlık istiyoruz. Adalet istiyoruz. Hepsinden önemlisi samimiyet
istiyoruz.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın Eronat
9.-
Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat'ın, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
OYA ERONAT
(Diyarbakır) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 11
Şubat Çarşamba günü tüm Türkiye'nin kanını donduran bir
vahşet yaşandı. Bu vahşet gösterdi ki toplumda hepimize çok
büyük görevler düşmektedir.
Sevmek insanın
kendini aşmasıdır. Çocuklarımız da donmamış
beton gibidir, üzerine ne düşerse iz yapar. Sevgi hem alanları hem
verenleri iyileştiren ulvi bir duygudur. Özgecanın ailesinin
metanetli duruşu ve sağduyulu yaklaşımı da toplum
olarak almamız gereken derslerle doludur. Bir daha bu olayların
yaşanmaması için sevgi tohumlarını her yere ekmeliyiz
diyerek Özgecanın ailesine ve tüm ülkeye başımız sağ
olsun diyorum, saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın Bekin...
10.- Mardin
Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey'in, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
GÖNÜL BEKİN ŞAHKULUBEY (Mardin) Teşekkür
ediyorum Başkanım.
Masum ve tertemiz olan Özgecan Aslan kardeşimizin
zalimce ve acımasızca yok edilmesi karşısında, toplum
olarak bizlerin nerede ve nasıl hata yaptığımızı
tekrar gözden geçirmemiz gerektiğine inanıyorum.
Eğitimin aileden
başladığını düşünerek insan yetiştirme
esaslarımızın sıkı bir şekilde gözden geçirilmesi
gerektiğini düşünüyorum. Neslimizin insan olarak yetiştirilmesinde
en mühim dönemin çocukluk ve gençlik olduğu bilincinin
aşılanmasıyla hareket edilmelidir.
Hepimizin el ele vererek bu yaşananların bir
daha olmaması için mücadele etmemizi temenni ediyor; buradan, tekrar,
Özgecana Cenab-ı Allahtan rahmet, kederli ve acılı ailesine
sabır ve başsağlığı diliyorum.
BAŞKAN Sayın Özdağ...
11.- Manisa
Milletvekili Selçuk Özdağ'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) Sayın Başkan, ana
kuzusu, babasının meleği Özgecan Aslan isimli
kızımız, canımız, bir sapık tarafından
hunharca katledildi, maalesef, insanlıktan nasibini almamış bir
yakını ve katilin babasının yardımıyla da
naaşı yakıldı; hayalleri vardı, insanlara hizmet
etmeyi şiar edinmişti maalesef hayalleri gerçekleşmedi. Özgecan,
her evin cenazesiydi; her ev, her acılı yürek ona kalben
ağladı, bu ölüm yüreklerimizi dağladı.
Eğitim ailede başlar, okulda ve çevrede devam
eder; eğitilmeyenler ise mutlaka cezai müeyyidelerle
karşılaşmalıdırlar. Eğitim ve ceza birbirini
tamamlamalı, cezalar caydırıcı olmalı; cezaevleri,
suçluları daha fazla suç işleyen suç makinelerine çeviren bir
mekanizma değil, ıslah eden, topluma kazandıran kurumlar olmalıdır.
Özgecan hepimize sorumluluklarımızı
hatırlatıyor. Bir cümle çınlar hep kulaklarımızda:
Mesuldür dünyada herkes her şeyden. sözü mucibince okullar, STKlar ve
siyaset kurumu, vicdanları yaralayan her probleme çözüm bulmak için
cansiperane çalışmalıdır. Herkesin vardır bir
kimsesi/ Yetiş, ey kimsesizler kimsesi! diye haykıranların
sesini duyabilen her vicdanlı bireye selam olsun. Özgecan
uyuşturucuyla...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Özgecan gibi trafikte,
terörde, berdelde, törede velhasıl hayatın her safhasında
ihmallerle, kasıtlarla kaybettiğimiz her cana rahmet diliyorum, Allah
rahmet eylesin diyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özdağ.
Sayın Çonkar...
12.-
İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar'ın, hunharca katledilen
Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik
şiddete karşı olduklarına ilişkin açıklaması
AHMET BERAT ÇONKAR (İstanbul) Teşekkürler
Başkanım.
Tarsus ilçemizde yaşanan insanlık
dışı vahşi bir cinayetle hayatını kaybeden
Özgecan kardeşimizin acısı tüm milletimizin, hepimizin
yüreğini dağlamıştır. Özgecan kardeşimize
Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum. Tabii ki ateş en başta
düştüğü yeri yakıyor. Bu müessif olay sebebiyle acılı
ailemize, merhumenin anne ve babasına, yakınlarına ve tüm
milletimize sabır ve metanet diliyorum.
Umarım, bu vahşetin failleri ve bunun gibi
caniler, insanlığını kaybetmiş zalimler ve iş
birlikçileri hak ettikleri cezayı adil bir yargılanma sonucunda en
ağır bir şekilde alacaklardır. Temennimiz, insanlık
dışı vahşice saldırılar bir daha
yaşanmasın; kadınlarımız, kızlarımız,
masum insanlarımız, Özgecanlarımız öldürülmesin, zulme
uğramasın.
Bu vesileyle, vahşet karşısında
kenetlenen ve insanca, haysiyetli bir duruş sergileyen aziz milletimize de
teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Dağoğlu...
13.- İstanbul
Milletvekili Türkan Dağoğlu'nun, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Özgecan Aslanın maruz kaldığı
vahşet Türkiyeyi derinden sarstı, oysaki ülkemizin ve dünyanın
barışa ve sevgiye ihtiyacı var. Ona yapılan bu hareketi, bu
çirkin saldırıyı kınamak için kelimeler yetişmez. Bu
caniyi yaptığı vahşetle Allaha havale ediyorum. Kendisine
rahmet, kederli ailesine 2 kız çocuğu annesi olarak sabır ve
başsağlığı diliyorum.
BAŞKAN Sayın Enç...
14.- Antalya
Milletvekili Gökcen Özdoğan Enç'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; canımızın,
cancağızımızın, hunharca katledilişinin hiçbir
inanç ve hiçbir düşünce sistemi içinde kabul edilebilir bir tarafı
yok. Her türlü şiddetin önlemesi için hükûmetlerimiz döneminde ciddi
yasalar çıkarttık ancak toplumsal farkındalığı
sağlayamadığımız sürece başarılı olma
şansımız yok. Şiddeti meşru gören ve gösteren zihniyetleri
toplum olarak dışlamak zorundayız diyorum.
Özgecanımıza Allahtan rahmet diliyorum.
Başımız sağ olsun.
BAŞKAN Sayın İçten...
15.-
Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'in, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediğine, kadına yönelik şiddete
karşı olduğuna ve Şeyh Şamilin ölüm yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) Sayın
Başkan, öncelikle, Mersinde vahşice katledilen Özgecan Aslan
kardeşime Allahtan rahmet, acılı ailesine ve bütün Türkiyeye
de başsağlığı diliyorum. İnşallah, milletimizi
derinden sarsan bu menfur cinayeti işleyenler en ağır
şekilde cezalandırılır. Kadına şiddet
alçaklıktır, korkaklıktır.
Ayrıca, milleti ve ülkesi için verdiği
mücadeleyle tarihe mal olan Kafkas Kartalı İmam Şeyh
Şamilin bugün vefatının yıl dönümü. Şeyh Şamil,
ömrünü milletinin hürriyetine ve İslam beldelerinin bağımsızlığına
adamış, şanlı ve unutulmaz bir mücahittir. Kafkas
Dağlarının hür kartalı İmam Şamil
asrısaadetten miras Müslüman duruşuyla Allahın
rızasını kazanmak uğruna yıllarını
savaş meydanlarına vakfetti. Bu büyük komutanın ismi bugün
anıldığında bile yüreklerin bam teli titriyor. Ben,
Kafkasyanın hürriyeti için silaha sarılan muhariplerin en hakiri
Şamil, Allahın himayesini çarların efendiliğine feda
etmemeye ahdeden
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
CUMA İÇTEN (Diyarbakır)
özü, sözü
doğru bir Müslümanım. diyerek yaşamının gayesini
bulan İmam Şamili bir kez daha rahmetle anıyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın İçten.
Sayın Yeni
16.- Samsun
Milletvekili Ahmet Yeni'nin, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
AHMET YENİ (Samsun) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; kadın anadır, yârdır,
bacıdır, kızımızdır, eştir; Hazreti Havva
Anamızdır, Hazreti Meryemdir, Hazreti Ayşedir, Hazreti Fatımadır,
Hazreti Hacerdir, Hazreti Aminedir, Zübeyde Hanımdır velhasıl
her şeyimizdir.
(x)
Cennet anaların ayağı altındadır. Veda Hutbesinde
de Peygamberimiz Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu
hususta Allahtan korkmanızı tavsiye ederim. Sizin kadınlar
üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde
hakkı vardır. buyuruyor. Kadına uzanan eller
kırılsın.
Özgecan kızımıza Allahtan rahmet,
ailesine başsağlığı diliyorum.
BAŞKAN Sayın Coşkun
17.- Yalova
Milletvekili Temel Coşkun'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
TEMEL COŞKUN (Yalova) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım.
Türkiyeyi mateme boğan, ailelerimizi çok ciddi
tedirgin ve tehdit eden, gençlerimizi huzursuz eden,
kadınlarımızı çok üzen bu vahşeti ben de şiddetle
kınıyorum.
Gerek Özgecandan önceki olayların gerek Özgecan
olayının ve bundan sonraki muhtemel olayların çözümünü
milletimiz bizden beklemektedir. Onun için, iktidarı ve muhalefetiyle
ortak bir konseptte buluşup çare ve çözüm aramalıyız,
birbirimizi suçlamak yerine beraber çözüm üretmeliyiz. Özgecanın
babasının soğukkanlı ve aklıselim mesajı herkesi
düşündürmüş ve ortak bir çözüme mecbur etmiştir.
Özgecanın ailesine sabır diliyorum ve
Özgecana Allahtan rahmet diliyorum.
BAŞKAN Sayın Yurttaş
18.- Manisa
Milletvekili Muzaffer Yurttaş'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) Ateş düştüğü yeri
yakıyor ama Özgecanın ateşi tüm duyarlı yürekleri
yaktı. Ocaklara ateş düşürenlerin ahirette yanacaklarına
imanımız tamdır ama bu dünyada da hak ettikleri cezaya
çarptırılması gerektiğine inanıyorum.
İnsanlık suçu ve vahşice cinayet işleyenlerin idamla
cezalandırılması ya da bu kişilere toplumsal vicdanı
tatmin edecek bir cezanın verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu
vesileyle şiddetin her türlüsünü kınıyorum.
Bir düşünürün dediği gibi: Bir insanı
eğitmeye babaannesinden başlamak gerekir. Yarınlarda
keşke dememek için bu bir fırsattır. Henüz geç olmadan herkes
başını ellerinin arasına alıp düşünmeli ve çözüm
üretmelidir. Düşünceler sözde kalmamalı ve icraata dönüşmelidir.
Eğitim bir milletin topyekûn meselesidir. Okullarda öğretimin
yanında eğitimi, talimin yanında terbiyeyi, ilmin yanında
irfanı veremediğimiz takdirde amaçlarımıza
ulaşmamız mümkün değildir. Eğitimin her seviyesinde
değerler eğitimi verilmelidir. Kuşlar gibi uçmasını,
balıklar gibi yüzmesini öğrendik ancak
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Kaynarca
19.-
İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca'nın, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Öncelikle, Özgecan kızımıza Allahtan
rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum.
Bunun adı cinayet değil elbette, bunun
adı bir vahşet ve toplumsal vicdanlarda mahkûm olan o katiller,
inanıyorum ki Türk Ceza Kanunundaki en ağır cezaya
çarptırılacaklar, buna şüphe duymuyorum.
Bu ortak bir acımız. Ben acılı
babanın sözlerine dikkat çekmek istiyorum ortak acıdan ortak çözümler
çıkar mı diye. Diyor ki yüreği yanan acılı baba:
Devletimiz zeval görmesin. Milletimiz necip, güzel bir millettir. Sonra diyor
ki baba yavrusu için: Rabbim özel yaratmış, güzel
yaratmış, çok sevdi, yanına aldı. Ama, sonra yine devam
ediyor: Bu memlekette ikilik olmasın, Allah bu vahim olayı yapanların
anaları ve babalarına da yardımcı olsun. Ya, bu nasıl
bir sağduyu, bu nasıl bir güzel erdemdir?
Bu cümleler tüm topluma örnek bir mesaj olsun,
Türkiye'nin başı sağ olsun diyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Ali Rıza Öztürk
20.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Sayın
Başkanım, seçim bölgem Mersinde Özgecan Aslanın hunharca
katledilmesini lanetliyorum. Ben 2 kız babası olarak bu cağ
dışı, gerçekten iğrenç cinayeti işleyenlerin gerekli
cezayı alacaklarına inanıyorum.
Özgecan Aslanın katledilmesi Türkiyede bireyin
güvenliğinin olmadığının somut göstergesidir. Devlet
için güvenlik arayanlar, öncelikle yurttaşlar ve insanlar için
güvenliği sağlamak durumundadırlar. Özgecan Aslanın
cinayeti üzerinden idam gibi ilkel, çağ dışı bir olguyu
tekrar tartışmaya açmaya çalışanlar ise Özgecanın
babasının söylediklerine kulak vermelidirler. Bu tip acı olaylar
kendi ilkel duygularımızın gerçekleştirilmesi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Tamer
21.- Kayseri
Milletvekili İsmail Tamer'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
İSMAİL TAMER (Kayseri) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; ben de bu menfur cinayeti
işleyen bu canilere, canice işlenen
Özgecan Aslan
kızımıza Allahtan rahmet diliyorum, kederli ailesine
başsağlığı diliyorum. İnşallah, bir daha bu
gibi olaylar olmaz diye niyaz ediyorum.
Tabii, tüm Türkiyede olduğu gibi, Kayseri de büyük
bir üzüntü içerisinde. Yüzlerce kadın kardeşimizden telefonlar
aldım, onlar adına da burada bu cinayeti
kınadığımı ifade ediyorum, kadına şiddeti
kınıyorum.
Ayrıca, bu gibi olayları yapan failler için de
idamın tekrar tartışılmasını da ortaya atmak
istiyorum.
İnşallah, Allah bize bir daha bu gibi
cinayetleri yaşatmaz diyorum. Tekrar Özgecan kardeşimize Allahtan
rahmet diliyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Boğa
22.- Muğla
Milletvekili Ali Boğa'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
ALİ BOĞA (Muğla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; öncelikle vahşice katledilen ve gündemimizi
acı ve üzüntüyle yoğunlaştıran Özgecan
kızımıza rahmet ve saygı sunuyorum.
Namusunu teslim etmemek için mücadele veren, öldürülen
kızımız bize göre şehit olmuştur. Dünyanın en
onurlu mücadelesini verdiği için kendisini saygıyla anıyorum.
Bu konuyu siyasi polemik konusu yapmak yerine gelin, aile
yapımızı, sosyal kontrolden uzak toplum yapımızı,
inançtan uzak ve vicdanlarımızı tatmin etmeyen hukuk
yapımızı hep beraber yeniden gözden geçirelim.
Namusu sadece kızların yükümlülüğü gibi
anlayan ve erkeklerin yaptıklarını erkeklik gibi gören
anlayışı da lanetliyorum. Katili de lanetliyorum.
Özge kızımızı ve acılı
ailesini, Songül anayı ve Mehmet Aslan babayı
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Tülin Erkal Kara
23.- Bursa
Milletvekili Tülin Erkal Kara'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
TÜLİN ERKAL KARA (Bursa) Özgecan cinayetini
şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Özgecana Allahtan rahmet,
ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve tüm halkımıza
sabırlar diliyorum.
Bu vahşi cinayetin karşısında söz
söylemek çok zor. Bu tür canilerin yetişmemesi için ailelere ve
toplumumuza çok ciddi görevler düşmektedir. Toplumsal değerlere
saygılı, manevi yönü güçlü, sağlıklı bireylerin
yetişmesi için üzerimize düşen önemli görevler vardır.
Hükûmetimiz bu tür cinayetlerin önlenmesi noktasında gereğini
yapmaktadır ve yapacaktır.
Teşekkürler.
BAŞKAN Sayın Çelebi
24.- Ağrı
Milletvekili Ekrem Çelebi'nin, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım.
Öncelikle, şiddete Hayır. Diyoruz. Kadına
el kaldıranın Cenab-ı Allah elini kırsın.
Hadisişerifte Haksız yere öldürülen, kişi şehittir.
denilmektedir. Bu olayda da kızımız Özgecan Aslan namusunu
korumak için direnmiş ve vahşice öldürülmüştür.
Ben kendisine Cenab-ı Allahtan rahmet ve kederli
ailesine başsağlığı dileklerimi sunuyorum. Umarım
ki insanlığa karşı işlenen bu suça en ağır
ceza verilir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Öğüt
25.-
İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'ün, hunharca katledilen
Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik
şiddete karşı olduklarına ilişkin açıklaması
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Özgecan kızımızın katlinde herkes bir
aynaya bakmalıdır. Yani Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz
kurbanından daha masumdur. diyenler, Kadınları hafifçe dövüp
korkutabilirsiniz. diyenler, Çocuk nikâhlarının çoğu
masumanedir. diyenler, Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak.
diyenler, Makyaj yapan kadının kaportası bozuktur. diyenler,
Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer, perdesiz ev de ya
satılıktır ya da kiralıktır. diyenler, Kadın
erkek eşitliğine inanmıyorum. diyenler, Bir tane kız
mıdır kadın mıdır? diyenler bir aynaya
bakmalıdır.
Özgecan kızımızın katlinden
dolayı ailesine başsağlığı diliyorum, kendisine
gani gani rahmet diliyorum.
Özgecana uygulanan şiddete karşı
kanunlarda hemen bir değişiklik yapılması için bir önerge
verildi, teklif verildi; onun hayata geçmesini istiyorum. Bu vahşetten
Özgecanın adıyla anılacak bir kanun çıkartırsak
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Savaşer
26.-
İstanbul Milletvekili Sevim Savaşer'in, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
SEVİM SAVAŞER (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Geçen hafta içinde evine dönerken bindiği minibüsün
şoförünün saldırısına uğrayan 20 yaşındaki
Özgecan Aslana böyle bir ölümü reva gören hastalıklı zihinleri
kınıyorum. Hiçbir hafifletici gerekçesi olmayan bu vahşeti
işleyen gözü dönmüş canilerin adalet önünde en ağır cezayla
cezalandırılacaklarına inanıyorum. Kadını sosyal
hayatın nesnesi değil, öznesi olarak gören bir grubun üyesi olarak
halkı farklı algılarla infiale çağıran zihinlerin de
acımasız olduğunu düşünüyorum.
Özgecana Allahtah rahmet, acılı ailesine,
okul arkadaşlarına ve tüm milletimize
başsağlığı diliyorum.
BAŞKAN Sayın Bozkurt
27.- Mersin
Milletvekili Nebi Bozkurt'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
NEBİ BOZKURT (Mersin) Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; öncelikle bir şehide olduğuna
inandığım Özgecana Allahtan rahmet diliyorum, ailesinin
acısını paylaşıyorum.
Evlat acısını bilirim ama Özgecanın
ölüm şekli bizi kahretmiştir. Hiçbir canlıya vurmak için elini
kaldırmamış bir Peygamberin ümmetiyiz ama değerlerini
yitirmiş bir toplumda böyle şeylerle maalesef karşılaşabiliyoruz.
Baba Mehmet Bey konuşmamızda
kızının bütün Türkiyeyi birleştirdiğini, siyasilerin
de birbirlerine kötü söz söylememesi gerektiğini, ülke
barışı için birleşmesi gerektiğini ifade etti.
Mehmet ve Songül Aslan ailesine sabrıcemil diliyor,
böyle acıların ülkemizde bir daha yaşanmaması için
gerekenleri beraberce düşünelim diyorum.
BAŞKAN Sayın Güzel
28.- Ankara
Milletvekili Ülker Güzel'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
ÜLKER GÜZEL (Ankara) - Sayın Başkan,
teşekkür ediyorum.
Yüce milletimizin kadın milletvekili olarak
kızımız Özgecan olayını, cinayetini nefretle
kınıyorum, ailesine sabır diliyorum.
Kadınlarımıza ve annelerimize seslenerek
topluma yetiştirdikleri evlatlarını küçük yaştan sevgi ve
şefkat değerleriyle birlikte nefis kontrolü ve irade gücüyle terbiye
etmeleri gerektiğini paylaşmak istiyorum. Annelik içgüdüsü ve
sahiplenmenin önemini vurgulayarak kadınlarımızı,
annelerimizi göreve davet ediyorum. İlk eğitimin
alındığı yer ailedir ve anne kucağıdır. Önce
kendimizi, sonra çocuklarımızı eğitmenin önemi
sağlıklı ruh yapısına sahip nesil
yetiştirilmesindedir. Bu konuda annelerimiz çok duyarlı ve
ağır bir sorumluluğu üstlenmek mecburiyetindedir. Sevgi,
şefkat, birlik ve beraberlik gelecek günlerimiz ve nesillerimiz için
önemlidir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Yeniçeri
29.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Öncelikle Özgecan kızımızı
vahşice katleden zihniyeti, kişiliği ve yapıyı
kınıyor, lanetliyorum. Özgecan kızımıza Allahtan
rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.
3 kız babası birisi olarak bu cinayetin erkek
olmaktan bizi utandırır hâle getirdiğini de özellikle ifade
etmek istiyorum. Bu konuda konuşmak, kınamak yetmez. Küçük
çocuklarımıza, kızlarımıza ve
kadınlarımıza yönelik şiddeti yok etmek bizim görevimiz
olmalıdır. Bunun için yalnız yasa çıkarmak ve suçları
ağırlaştırmak yeterli olmuyor. Bunun için soruna doğru
teşhis koymak gerekir, bu şiddeti doğuran
bataklığın kurutulması lazımdır. Sorun
güdülerinin emrine girmiş hayvani bireyler değildir. Günümüzde bütün
yapılar neredeyse katil, manyak ve şizofren üreten bir alana
dönmüştür. Cinayetle birlikte uyuşturucu kullanımı,
intihar, boşanmanın bu kadar artması sorunun sosyal boyutunun
çok büyük olduğunu göstermektedir. Sapkınlık bir bütündür,
birbirinden ayrılamaz. Bugün namahremlik öldü, özel hayat yok oldu,
insanlar şaşırtmayı unuttu. Bütün bunlar bize bir
şeyleri anlatıyor. Kadına şiddeti, tecavüzü, tacizi
sıfırlamak için elden gelen yapılmalıdır.
Özgecanın mekânı cennet olsun.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Yeniçeri.
Sayın Çelik...
30.- Muş
Milletvekili Demir Çelik'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
DEMİR ÇELİK (Muş) Teşekkür ediyorum
Başkanım.
Vahşi, insanlık dışı bir
muameleyle kurban edilen Özgecanın katliamı kadının
köleleştirilmesinin öyküsüdür. Kadın, erkek tarafından ilk
sömürge olarak zaptedildiğinden bu yana kullanılan bir metaya
dönüştürüldüğü içindir şiddet uygulanıyor, katliamlara
maruz kalıyor. O nedenle sevgi, barış ve özgürlüğün kendisi
olan kadın, geleceğimizin umuduysa öncelikle kadına
şiddete, kadın katliamlarına Hayır. diyorum.
Bu manada da çözümü sevgili, değerli
babasının yol göstericiliğinde buluyor;
barışımız, özgürlüğümüz için öncelikle içimizdeki
erkekliği öldürmeye herkesi davet ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Kaplan? Yok.
Sayın Dilek Yüksel
31.- Tokat
Milletvekili Dilek Yüksel'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
DİLEK YÜKSEL (Tokat) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Mersinde Özgecan Aslan kardeşimizin
vahşice, canice katledilmesi hepimizi, tüm ülkemizi gözyaşına
boğmuştur. Aslında Mersinde gencecik bir can toprağa
düşerken bu acı sadece bulunduğu yere değil, tüm ülkemizin
ve 78 milyon insanımızın yüreğine düşmüştür.
Gencecik bir can toprağa düşerken gerçekte insanlık yerlere
düşmüştür. Böylesi bir vahşi cinayeti kadın bir milletvekili
ve bir anne olarak kınıyor ve lanetliyorum.
Bir kız çocuğu annesi olarak üzüntülerimi ifade
etmenin yanında, aynı zamanda bir erkek çocuğu annesi olarak da
çıkarılacak dersler olduğuna inanıyorum. Aile olarak,
toplum olarak çocuklarımızın bilinçlendirilmesi ve eğitilmesinde
sevgiyi, saygıyı, özellikle her canın kutsal olduğunu,
hoşgörüyü öğretmemiz gerekiyor. İnanıyorum ki adalet bu
canilere gereken cevabı verecektir, bundan hiç kimsenin endişesi
olmasın.
Ben tekrar Özgecan kızımıza yüce Allahtan
rahmet; ailesine, yakınlarına, tüm ülkemize
başsağlığı diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın İnceöz
32.- Aksaray
Milletvekili İlknur İnceöz'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Özgecan Aslan kızımıza Allahtan rahmet
diliyorum; acılı ailesine, annesine babasına, sevenlerine de
başsağlığı diliyorum.
Bu olay karşısında bir anne, bir
kadın olarak hissettiğim acı tarifsizdir. Canice, vahşice
yapılan bu katli lanetliyorum. Failleri inşallah en ağır
şekilde cezalandırılacaktır. Kadın Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonu olarak da sürecin takipçisi olunacağını
belirtiyorum.
Kadına karşı şiddetle mücadele için
hepimiz el ele vermeliyiz. Toplum olarak da kime şiddet uygulanırsa
uygulansın şiddete asla müsamaha göstermezsek kadına,
çocuğa, aile bireyine yapılan şiddet bir kanayan yara olmaktan
çıkacaktır.
Özgecanın acılı ailesine ve tüm
sevenlerine tekrar Allahtan sabır diliyor, başımız
sağ olsun diyor, bir daha böyle bir üzücü olayın
yaşanmaması temennisi içerisinde tekrar teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Bakbak
33.- Gaziantep
Milletvekili Derya Bakbak'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
DERYA BAKBAK (Gaziantep) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Özgecana Allahtan rahmet, ailesine
başsağlığı ve sabır diliyorum.
Yirmi yıl boyunca binbir türlü emek ve
fedakârlıkla yetiştirdiği, aylarca karnında
taşıdığı, büyüttüğü, beslediği, gözünden
sakındığı, hastalığında
sağlığında yanından bir an olsun
ayrılamadığı, güzeller güzeli kızına en acı
şekilde veda etti annesi Songül Aslan.
Bizleri de derinden yaralayan bu elim hadiseyi elbette
unutmayacağız. Hiçbir kadının şiddet görmek,
öldürülmek, tecavüze uğramak kaderi değildir. Kadına
Karşı Şiddet Araştırma Komisyonunda da
çalışmalarımız devam etmekte. Köklü çözümlerle bu meseleyi
ele almalı ve kalıcı olarak bu meseleyi halletmeliyiz.
Çocuklarımıza, gençlerimize kadına yönelik şiddetin toplum
vicdanında asla kabul görmeyeceğini, vicdan ve sorumluluk sahibi
duyarlı bireyler olmaları gerektiğini öğretmeliyiz. Toplum
olarak, birey olarak gereken ne varsa üzerimize düşeni
yapmalıyız. Umuyorum ki böylelikle bir daha böylesine tarifsiz
acılar yaşamayız.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Abdulkerim Gök
34.-
Şanlıurfa Milletvekili Abdulkerim Gök'ün, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
ABDULKERİM GÖK (Şanlıurfa) - Teşekkür
ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben
de Özgecan kızımıza Allahtan rahmet diliyorum, ailesine
başsağlığı diliyorum. Bu olayı
gerçekleştirenleri kınadığımı ifade etmek
istiyorum.
Ancak, yeri gelmişken şunu da hatırlatmak
isterim: Bu konuları tartışırken siyasetüstü
tartışmamız gerekir; acılarımızı
ortaklaştırmamız ve çözümlerimizi mutlaka ortaklaştırmamız
gerekir. Siyasete malzeme olduğu zaman bu konular mecrasından
çıkar.
Bir kez daha ailesine, sevenlerine
başsağlığı dileyerek hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Fatoş Gürkan
35.- Adana
Milletvekili Fatoş Gürkan'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
FATOŞ GÜRKAN (Adana) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım.
Tabii, 77 milyonun canı yanıyor. Gerçekten
Türkiye için sembol olmuş bir şiddet örneği. Biz Sayın
Bakanımızla, Sağlık Komisyonu Başkanımızla,
Grup Başkan Vekilimiz Belma Hanımla ve Mersin Vekilimiz Çiğdem
Hanımla birlikte aileyi ziyaret ettik. Aslında örnek alınacak
çok şey var. Zira, Özgecan kızımızın annesi ve
babası milletimize ders verecek kadar sükûnetle bu olayın
arkasının araştırılmasını ve bu tür
olayların yaşanmamasını dileyerek herkesi sükûnete davet
etti.
Ama, maalesef, bugün ve birkaç gündür yapılan
protestolarda acıyı paylaşma yerine dans ederek protestolar
Ve
bugün bir liderin işsiz kişilerin bu şekilde suç
işleyebileceğine yönelik beyanları oldu. Bu tür eylemlere
hepimizin
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KADİR GÖKMEN
ÖĞÜT (İstanbul) Ayıp, ayıp, yalan söyleme!
Kadınsın bir de, yalan söyleme!
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Ayıp, ayıptır be!
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) O
kızı korumak sizin görevinizdi, sizin; siz koruyacaktınız o
kızı!
BAŞKAN Sayın Öğüt,
lüften
Teşekkür ederim
Sayın Gürkan.
Sayın Dal
36.- Kilis
Milletvekili Ahmet Salih Dal'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
AHMET SALİH DAL
(Kilis) Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Ben de tüm arkadaşlar
gibi öncelikle Özgecan kızımıza Allahtan rahmet diliyorum, tüm
insanlığın başı sağ olsun. Bu vahşice
cinayeti şiddetle kınıyorum ve lanetliyorum.
Özgecan
kızımız tüm anne ve babaların manevi kızı
olmuştur. Kızımız için bizi izleyen herkesi bir Fatiha
okumaya davet ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Ediboğlu
37.- Hatay
Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu'nun, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
MEHMET ALİ
EDİBOĞLU (Hatay) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Özgecanın
babası Benim kızım üzerinden idam cezası
tartışılmasın, benim kızım üzerinden etnik
konular ve inançlar tartışılmasın,
tartışılacaksa kadına yönelik şiddet
tartışılsın, özgürlükler tartışılsın,
kadın-erkek eşitliği tartışılsın, Meclisten
de bu şiddeti önleyecek yasalar çıkarılsın. gibi
sözleriyle görevlerimizi çok güzel tanımlamış, en iyi
şekilde tanımlamış. Bize düşen de bir an önce
bunları hayata geçirmek olmalı. Işıklar içinde yat Özgecan.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Söz alıp sisteme
giren sayın milletvekillerinden rica ediyorum
ALİ ÖZ (Mersin)
Sayın Başkan
BAŞKAN Devam
edeceğim.
ikinci bir kez daha söz
almak için sisteme girmesinler, mümkün olduğu kadar çok sayıda
milletvekili arkadaşlarımıza söz vermeyi düşünüyoruz bu
konuda. Böyle bir rica etme ihtiyacını hissettim.
Sayın Bostancı,
buyurun.
38.- Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Teşekkürler.
Özgecana Allahtan rahmet
diliyorum. Başta ailesine, bütün milletimize başsağlığı
diliyorum.
Burada hepimiz ortak bir
şekilde taziye ifade ediyoruz. Millet olmanın temel
vasıflarından biri de kederlerde ortaklıktır. Yasevlerinin
kuralları bellidir, orada hesap kitap yapılmaz, acı
karşısında sadece insanlar onurlu bir birliktelik sergilerler.
Hesap kitap görülecek zamanlar da olur, tartışmanın
yapılacağı zamanlar da olur ama yas durumuna ilişkin o
taziyeyi ifade ederken araya hesap kitap koymak bağlama uygun düşmez.
Bu yaşanan cinayetin arkasında çok farklı
dinamikler olduğunu Meclisin içindeki kıymetli vekiller
müktesebatları itibarıyla iyi bilirler. Ama kimi
arkadaşların Bu işin sorumlusu iktidardır. şeklinde
bir hükümle bu yas ortamında böyle bir şey ifade etmesi maalesef bu
müktesebatla çelişir; uygun da değildir, mantıklı da
değildir, bilimsel de değildir. Dolayısıyla, taziyeye uygun
bir şekilde hissiyatımızı ifade etmek,
tartışmaları yapmaya da elbette başka mecralarda devam
etmek gerekir.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Köksal
39.-
Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal'ın, hunharca
katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına
yönelik şiddete karşı olduklarına ilişkin
açıklaması
OĞUZ KAĞAN KÖKSAL (Kırıkkale) -
Sayın Başkanım teşekkür ediyorum.
Her şeyden önce Özgecan kızımıza
Allahtan rahmet diliyorum, yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
Tabii, bütün konuşmalarda kadına yönelik
şiddet ibaresi geçti ama bu olay kadına yönelik şiddet
ibaresinin çok çok üzerindedir, kadına yönelik hunharca bir olay olarak
geçmiştir. O bakımdan, ben böylesine birlik ve beraberlik içerisinde
bu olayların üstesinden geleceğimize inanıyorum.
Ayrıca, kızımızın
babasının konuşmaları gerçekten herkesi daha çok
üzmüştür.
Ben, Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığımızın baştan beri aileye gösterdiği
maddi ve manevi desteği bundan sonra da sürdüreceği inancımla
tekrar tekrar herkese, milletimize başsağlığı
diliyorum. Allah böyle, başkaca acı olay göstermesin diyor
ayrıca zatıalinize de Meclise böylesine konuşma imkânı
tanıdığınız için teşekkür ediyor, saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Selamoğlu
40.- Ankara
Milletvekili Tülay Selamoğlu'nun, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) Teşekkür ederim
Başkanım.
Özgecan Aslan kızımızın maruz
kaldığı vahşeti kınıyorum. Ona Allahtan rahmet,
ailesine sabır diliyorum.
Bu konunun, yaşanan bu acı olayın,
vahşi olayın siyasetüstü bir konu olduğunu düşünüyorum. Tüm
siyasi partilerin düşünceleri, tavırları, tarzları ne
olursa olsun bazı arkadaşlarımızın bu konuyu siyasete
alet etmelerinden dolayı da üzüntü duyuyorum. Çünkü bu konuda söylenecek
söz taziyedir. Bu konu 77 milyonun yaşadığı bir ülkede
yaşanabilir ama bizim yaşanmasını istemediğimiz bir
konudur.
Bu konuyla ilgili olarak kadına yönelik, çocuğa
yönelik şiddette, Aile Bakanlığımız olarak,
Hükûmetimiz olarak cezalarda değişiklikler yapıldı ama
bunun önlenmesi noktasında neler yapabiliriz? Değerler eğitimi
üzerine çalışmalar yapmalıyız ve bunu biz birlikte
yapmalıyız. Tekrarlıyorum: Bu, siyasetüstü bir konudur. Bunun,
A partisi, B partisi, C partisi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Öz
41.- Mersin
Milletvekili Ali Öz'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
ALİ ÖZ (Mersin) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Akıl almaz yöntemlerle en
aşağılık şekilde katledilen Özgecan kızımız
nasıl bir cinnetle, nasıl bir şiddet boyutuyla muhatap
olduğumuzun göstergesidir. Şehit Özgecan Aslana Allahtan rahmet
diliyorum. Kederli ailesinin acısını yürekten
paylaşıyor, bu hunhar cinayeti lanetliyor ve katillerin en
ağır düzeyde cezalandırılmasını temenni ediyorum.
Burada, aileye yapmış olduğumuz ziyarette
baba Mehmet Aslanın söylemlerinin herkesi çok yakından
ilgilendirdiğini ve gerçekten, Mecliste nasıl bir birliktelik
kurulması gerektiğini bize gösterdiğini ve o mükemmel
insanın tüm millet tarafından takdir edildiğini görüyor, o
ailenin ellerinden öpüyorum. Gerçekten, babanın söylemleri bu
konuştuklarımızın çok daha ötesinde ve yapmamız
gereken, şiddeti nasıl ortadan kaldıracağımız
noktasında bize yol gösterici. Dolayısıyla, herkesi bu vahşet
karşısında duyarlılığa, birlikte hareket etmeye
davet ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Dora
42.- Mardin
Milletvekili Erol Dora'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı olduklarına
ilişkin açıklaması
EROL DORA (Mardin) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Ben de Özgecan Aslan kızımızın
vefatından, hunharca öldürülüşünden dolayı derin üzüntülerimi
ifade etmek istiyorum. Kendisine Allahtan rahmet, ailesine
başsağlığı diliyorum.
Tabii ki böyle bir acı olayı yaşayan
babanın bu durumda olmasına karşın hepimize sevgiden ve
barıştan bahsetmesini de güçlü bir iradenin göstergesi olarak
değerlendiriyor ve böyle güçlü bir iradenin karşısında da
saygıyla eğiliyorum. Diliyorum ki bütün insanlık için,
başta da Parlamentomuz için bu bir milat olsun ve bu anlamda da bilimsel
çalışmaların yapılarak kadın özgürlükçü bir zihniyet
doğrultusunda kadın erkek eşitliğine
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
EROL DORA (Mardin)
dayalı, ilkokuldan
başlamak üzere, ciddi bir eğitimin verilerek bir daha bu
olayların işlenmemesi noktasında halkımızı
duyarlı kılmaya yönelik çalışmalar yapılsın.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Dora.
Sayın Akyürek
43.-
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Akyürek'in, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) Sayın
Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Bir insanı öldüren tüm insanlığı
öldürmüş gibidir, bir insanı yaşatan da tüm
insanlığı yaşatmış sayılır.
Geçtiğimiz günlerde meşum ve menfur bir saldırı sonucu
hunharca katledilen Özgecan Aslana Allah'tan rahmet, kederli ailesine
başsağlığı ve sabrıcemil temenni ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Nazlıaka
44.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
AYLİN NAZLIAKA (Ankara) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ben de sevgili Özgecan için Tanrıdan rahmet
diliyorum; ailesine, sevenlerine, tüm ulusumuza da sabır, dayanma gücü ve
başsağlığı diliyorum.
İki gün önce Özgecanın ailesini ziyaret
ettiğimde Artık bu bir son olsun. dedim. Bir kez daha o
acılı ailenin duygularını içimde, yüreğimde hissettim.
Düşünebiliyor musunuz ki bir anne öldürülen evladı için Keşke
kurşunlanarak öldürülseydi, o zaman daha az canı yanardı.
cümlesini kurmak zorunda kalabiliyor. Ama, şurası bir gerçek:
Türkiye'de sokakta, dolmuşta hava karardığında tek
başına kalmanın tedirginliğini yaşamayan tek bir
kadın bile yoktur. Bu bir son olsun. dedik ama son olmayacak. Neden
olmayacak? Çünkü, sevgili Özgecan Aslan evine gitmek için bindiği otobüste
vahşice öldürüleli beş gün oldu ama Münevver Karabulut cinayetiyle
ilgili aileyi suçlayıp Kendi başına bırakılan ya
davulcuya ya zurnacıya
denileli beş yıl oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYLİN NAZLIAKA (Ankara) Çocuklara
çığlık atmasını öğretin. diyerek tecavüze dahice
bir çözüm getirileli bir yıl oldu. Listemiz uzundur Sayın
Başkan.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Nazlıaka, sağ olun.
Sayın Öyüş
Sayın Öyüş, bir dakika, sizin sözünüz
başlamadan önce şunu belirtmek istiyorum: Şu anda 42
konuşmacı, sayın milletvekili söz aldı, 25 milletvekili
daha var, bu arkadaşlarımıza da söz vermek istiyorum. Zaten bir
saatte tamamlanmış olacak.
Sayın Öyüş, buyurun.
45.- Aydın
Milletvekili Semiha Öyüş'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
SEMİHA ÖYÜŞ (Aydın) Sayın
Başkan, bugün Özgecanın katlinin ardından yas tutmuyorum, isyan
ediyorum ve olanlardan derin utanç duyuyorum. Özgecan benim de kız
kardeşim, benim de yakınımın katli söz konusu. Bugün
Yapmayın. diyen kadınların çığlıklarından
çok Olmaz, olamaz, olmamalı. diyen erkeklerin sesi daha çok ve gür
şekilde duyulmalı. Erkeklere anneleri değil, babaları adam
olmayı öğretmeli. Şiddetin her türlüsüne ve her şiddet uygulayan
kesime karşı topyekûn bir karşı duruşu hepimiz bir
hayat tarzı hâline dönüştürebilmeliyiz. Herkesin vicdanındaki
polis daima iş başında bulunmalı. Bu vesileyle tüm
katilleri ve her türlü saldırganlığı, her türlü
şiddeti lanetliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Öyüş, teşekkür ederim.
Sayın Nurettin Demir
46.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demir'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
NURETTİN DEMİR (Muğla) Teşekkür
ederim.
Özgecan Aslanın katledilmesi Türk
kadınları için büyük bir acı olmuştur, ailesinin
başı sağ olsun, sabırlar diliyorum.
Özgecanın babasının söyledikleri
insanlık için bir ders niteliğindedir herkesin, özellikle
iktidarın mutlaka bunu tekrar tekrar okuması gerekiyor.
Geçen yıl, 2014 yılında 294 kadın
katledildi, son on yılda 5.800 kadın şiddete kurban gitti, 4
bine yakın kadın devlet korumasında.
Özgecan Aslanın hunharca katledilmesinden büyük
üzüntü duyuyorum.
Modern bir Türkiye'nin, çağdaş bir Türkiye'nin
bakanı olarak istifa onurlu bir davranış olacaktır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Tanal
47.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Tabii Özgecanın arkasından konuşuyoruz.
Allahtan rahmet diliyorum, ailesine, dostlarına, milletimize
sabırlar diliyorum.
Ancak bu aşamaya kim getirdi? Hepimiz birlikte
suçluyoruz. Kimler suçlu, kimler kusurlu? 9 yaşındaki kız
çocukları evlenir. diyenler suçlu, Kürtaj cinayettir, doğum
kontrolü vatana ihanettir. diyenler suçlu; O da mini etek giymeseydi.
türünden laf edenler suçlu, Batılı yaşam tarzı
laikliğin sonucu. diyenler suçlu, O karanlıkta, o saatte işi
neymiş? diyenler suçlu, O kadar dar pantolon giyerse olacağı
budur. diyenler suçlu, kız-erkek merdivenlerini ayıranlar suçlu,
Kızlı-erkekli oturuyorlar. diyenler suçlu, iyi hâlden indirim veren
hâkim suçlu, Kadın iffetli olacak, ortalık yerde kahkaha atmayacak.
diyen Bülent Arınç suçlu, Hamile sokağa çıkamaz. diyen
Tuğrul İnançer suçlu, kızını namus için öldüren baba
suçlu, Aslanım deyip oğlunun her hatasını hoş gören,
sırtını sıvazlayan anneler suçlu. Bu ülkedeki
anlayışlar değişecekse kadınlar sayesinde
değişmeli.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Tanal.
Sayın Bulut
48.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut'un, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) Sayın
Başkanım, Özgecan kızımızın şahsında,
son yıllarda hızla artan kadın cinayetlerini lanetliyorum.
Her cinayetten sonra yapılan eleştirilerle,
protestolarla geçiştirilen bu hadiseler giderek maalesef
tırmanmaktadır. Cinayet bir sonuçtur, sebeplerine bakmak gerekir. Son
yıllarda toplumun ruh sağlığında ciddi bir bozulma
vardır. Konuyla ilgilileri, üniversiteleri ve Hükûmeti uyarıyorum.
Okul önlerine kadar gelip satma cüreti gösteren uyuşturucu
satıcılarını, yol geçen hanına dönüşen
hudutlardan yurda giren zararlıları önleme için Hükûmeti göreve davet
ediyor, milletimize başsağlığı diliyorum.
BAŞKAN Sayın İrbeç
49.- Antalya
Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
YUSUF ZİYA İRBEÇ (Antalya) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Antalya milletvekili sıfatıyla, bütün
Türkiyenin lanetlediği, Özgecan Aslana karşı işlenen
hunharca cinayeti şiddetle kınayarak Antalyalı
hemşehrilerimizin de hissiyatını burada
dile getirmek istiyorum.
Özgecan kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesi ve
yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Böyle bir katliamın sadece kınamayla
geçiştirilmesi beklenmemelidir, ders alınıp gerekenler
yapılmalıdır. Bütün medeni ülkelerde toplu taşıma
araçlarında görev yapanların mesleki formasyonu üzerinde titizlikle
durulurken Türkiye'deki uygulamanın insanımıza verilen
değerle bağdaşmadığı artık açıkça
ortaya çıkmıştır.
Artan kadın cinayetlerini önleyecek ve aile
hayatına olumlu katkı sağlayacak etkili tedbirler, muhalefete
"molotof" veya "bonzai" diyerek alınamaz. Başta
Hükümet olmak üzere burada toplumsal mutabakat yönünde adım
atılmalıdır.
Saygılarımla.
BAŞKAN - Teşekkür
ederim.
Sayın
Erdoğan...
50.- Muğla
Milletvekili Mehmet Erdoğan'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Hunharca
katledilen Özgecan Aslan'a Allah'tan rahmet, yakınlarına ve
milletimize başsağlığı diliyorum.
Hafta sonu seçim bölgem Muğla'daydım.
Bütün hemşehrilerim bu vahşeti kınamakta ve bu vahşete
"dur" denmesini talep etmektedir. Ancak burada, AKP iktidarı
döneminde yetişen gençlerimizin geldiği durumun ve kadına
karşı şiddet, uyuşturucu kullanımı ve ticareti
gibi suçlardaki artışın bir bütün olarak iyi analiz edilmesi
gerektiğine inanıyorum.
Cumhuriyete "parantez arası" diyen
zihniyetin, hukuku evrensellikten uzaklaştırıp güçlülerin
hukukunu hâkim kılanların ülkemizi getirdiği nokta maalesef
budur. Artık bu zihniyetin değişmesini sağlamak da yüce
milletimizin görevidir.
Saygılarımla.
BAŞKAN - Sayın
Ören...
51.- Siirt
Milletvekili Osman Ören'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
OSMAN ÖREN (Siirt) - Sayın Başkanım,
Kürtçede bir söz var: "...(x)"
Yani
"Oğlum, Allah'tan utanmıyorsan her işi yapabilirsin."
Bu vahşeti yapanlara karşı toplumda
oluşan ve yükselen tepkiyi takdirle karşılamamak mümkün
değil. Çok yerinde bir tepki. Ancak bir insanın kanı, haysiyeti,
onuru ve acısı üzerinden çıkar ve siyasetini yürütmeye
çalışmak, bu fiili işleyenlerden daha
aşağılık, daha haysiyetsiz yapmaz mı?
İşlenen
bu vahşet üzerinden siyasi emellerine rant devşirme adına ortaya
çıkarak konuşanlar, sosyal medyada boy gösterenler, "Ben bu
acı üzerinden kendi adıma ne koparabilirim." diyenler, size
söylenecek tek bir söz var: Utanmıyorsanız dilediğinizi
yapın.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
- Sayın Özkan.
52.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
RAMAZAN
KERİM ÖZKAN (Burdur) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Hunharca
katledilen Özgecan Aslan kardeşimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve
tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun. Kadına
yapılan her türlü şiddeti nefretle kınıyorum.
6 kız kardeşi ve 1 kızı olan Burdur
milletvekili olarak Burdur halkı adına cennetin annelerin
ayakları altında olduğunu hatırlatmak isterim. Benim annem,
anacağım okuma yazma bilmezdi ama biz 2 oğlana şu
öğüdü verirdi: Kız kardeşlerinize yapılmasını
istemediğiniz bir şeyi başkalarının
kızlarına düşünmeyin. Bu terbiyeyle büyüdük.
Ben Özgecanın ailesine, annesine, babasına
sabırlar diliyorum. Bu sözcüklerin yavrularımıza
hatırlatılmasını istiyorum: Kız kardeşlerimize
yapılmasını istemediğiniz herhangi bir şeyi
başkalarına mübah görmeyelim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Günay
53.- İzmir
Milletvekili Ertuğrul Günay'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
ERTUĞRUL GÜNAY (İzmir) - Değerli
arkadaşlarım, Özgecan Aslan evladımızın
acısını ben de yürekten paylaşıyorum. Ailesine ve bu
acıyı yüreğinde hisseden bütün yurttaşlarımıza
dayanma gücü diliyorum.
Bu tür olaylardan sonra cezaların
ağırlaştırılması başta olmak üzere
çeşitli tartışmalar hep gündeme geliyor, bunları anlayışla
karşılıyoruz ama öncelikle yapılması gereken bir
şey var. Eğitim adına, din adına, hele siyaset adına
konuşanların dillerini, söylemlerini gözden geçirmesi;
kadını dışlayan, aşağılayan, ikincil gören
hastalıklı zihniyetten kesinlikle vazgeçmesi gerekmektedir. Bunun
için de bütün medya, en başta devletin Radyo Televizyon Kurumu olmak üzere
bu tür söylem ve zihniyet sahiplerine sayfalarını ve
ekranlarını kapatmalı. Biz de bütün yurttaşlar olarak bu
tür zihniyet sahiplerine söz veren ekran ve sayfaları karartmalıyız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Aygün
54.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygün'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
HÜSEYİN AYGÜN (Tunceli) Sayın Başkanım, Özgecan
Aslan aynı zamanda hemşehrim. Onu işkenceyle katleden alçaklara
buradan lanetlerimizi ifade ederken bu cinayete sebebiyet verenlerin özellikle
vakıf, bilimsel kurum adı altında örgütlenenlerin ısrarla
erkeğin kadından üstün olduğu, kadınların
yaradılıştan eksik olduğu yönündeki, cinayetin
işlendiği saatlerde bile dehşet verici
açıklamalarını izliyoruz. Özgecan sadece 3 sadistin kurbanı
değil, ülkede bu iklimi yaratanların izlediği politikaların
da sonucu olarak katledildi. Bu bakımdan, herkesin ettiği lafa,
sözünün gideceği yere çok dikkat etmesi gerekiyor. Az evvel bazı
milletvekilleri siyasetüstü konuşmak gerektiğini söyleyip yine kendi
düşüncelerini son derece net şekilde söylediler. Bu cinayetin nereden
doğduğunu, bu cinayete kimin iklim
hazırladığını biliyoruz; onları da buradan
protesto ediyoruz.
BAŞKAN Sayın Düzgün
55.- Tokat
Milletvekili Orhan Düzgün'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Ben de Özgecan Aslanın katledilmesini şiddetle
ve nefretle kınıyorum.
Yalnız, Sayın Başkanım, bir şeyi
söylemeden geçemeyeceğim. Maalesef, bu dönem Meclis bir ölü
ağlayıcıları durumuna düştü, hep rahmet diliyoruz ama
maalesef, bu ölümlerin önüne bir türlü geçemiyoruz. Evet, ben iktidar
sözcüsünün söylediğine katılıyorum, acılar üzerinden
siyaset yapmamak lazım ama iktidarın da görevi bu ülkedeki acıları
engellemek değil midir? Bu soruyu da sormadan geçemeyeceğim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Onur
56.-
İstanbul Milletvekili Melda Onur'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
MELDA ONUR (İstanbul) Teşekkür ederim.
Sevgili Özgecanın sevenlerinin ve ülkenin bütün
acı çeken kadınlarının ve insanlarının
başı sağ olsun. Bugün burada taziyelerimizi ilettik ama
yarın Özgecanın güzel gözlerinin fotoğrafına bakarken
kadınları hapsetmeye çalıştığımız
muhafazakâr çemberi unutacak mıyız? Kadın ve erkeğin
özgürlükte eşit olduğunu hatırlayacak mıyız?
Kadınları hedef gösteren dilden vazgeçmeye söz veriyor muyuz? Evet,
bu, siyasetüstü bir konu ama asla unutmayalım, kadın cinayetleri
siyasidir. Bu cinayetleri toplumdan çok, siyasetin dili çözer. Eğer biz bu
dili değiştirmeyeceksek, dil değişmeyecekse o hâlde herkes
sussun.
BAŞKAN Sayın Eryılmaz
57.- Hatay
Milletvekili Refik Eryılmaz'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
REFİK ERYILMAZ (Hatay) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Hunharca ve kalleşçe tecavüz edildikten sonra
katledilen Özgecan Aslana ben de Allahtan rahmet diliyorum, ailesine ve bütün
sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Bu olay haklı olarak bütün Türkiye'nin tepkisini
çekmiştir. Başta tecavüz olmak üzere, kadına yönelik hiçbir suç
tek başına değerlendirilemez. Böyle suçların, mutlaka,
arkasında koruyucu, kollayıcı egemen zihniyetin olduğunu
unutmamak lazım. Tıpkı, ülkemizde kadına yönelik gittikçe
artan böyle suçların arkasında gerici ve kadını köle gibi
gören zihniyetin olduğu gibi. Maalesef, bu zihniyet tecavüzü meşru
kılmakla yetinmemiş, bu suçu işleyenleri âdeta korumuş ve
kollamıştır.
Çok net ifade edelim ki cumhuriyet tarihinde kadına
yönelik böylesine şiddetin ve cinsel istismarın
uygulandığı başka bir dönem olmamıştır.
Dolayısıyla bu olayda
Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Eryılmaz.
Sayın Güven
58.- İzmir
Milletvekili Hülya Güven'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
HÜLYA GÜVEN (İzmir) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Ben de öncelikle, vahşice katledilen Özgecana
Allahtan rahmet, acılı aileye sabır diliyorum. Aslında, bu
vahşice işlenen cinayetlerde Özgecan ilk değildi ama artık
son olsun.
Ben Hükûmeti mevcut kanunların
uygulanmasını da sağlamaya davet ediyorum. Artık iyi hâlden
indirimler yapılmasın, Haklıymış. gibi mazeretler
kullanılmasın ve Mini etek giymiş. denilmesin, Kolsuz elbise
giymiş. denilmesin; bu nedenlerle haklılık verilmesin
mahkemelerde. 12 yaşındaki çocuklara tecavüz edenlere Kendi
isteğiyle olmuş. diye bir mazeret gösterilmesin. Mevcut
kanunların uygulanmasını ve bu kanunların
uygulandığının sağlanmasını, denetimini
istiyorum. Bu tür vakalarda da ağırlaştırılmış
müebbet
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Aksoy.
59.-
Ağrı Milletvekili Halil Aksoy'un, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
HALİL AKSOY (Ağrı) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Özgecan Aslanın canavarca katledilmesini nefretle
kınıyorum. Bu zihniyet, erkek egemen düşüncesinin dışa
vurumudur. Bu nedenle, doğrusunu isterseniz, ben de erkekliğimden
utanç duyuyorum. Bu zihniyet aynı zamanda devletin de zihniyeti hâline
gelmiş. Bir hukukçu düşünün ki Kadının karnından
sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemek gerekir.
diyor, bir siyasetçi düşünün ki Kadın ile erkek eşit olmaz.
diyor, işte, esas itibarıyla bu zihniyetle mücadele etmek gerekiyor.
Babasının Kızım üzerinden çağ dışı tartışmalar
yapılmasın. uyarısı da aynı zamanda bize bir
uyarıdır, onu doğru görmek lazım.
Özgecan, ışıklar içerisinde, nurlar
içerisinde yatsın, ailesi ve arkadaşlarının
acısını da paylaşıyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Ramazanoğlu
60.-
Kahramanmaraş Milletvekili Yıldırım M.
Ramazanoğlu'nun, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan rahmet
dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
YILDIRIM M. RAMAZANOĞLU (Kahramanmaraş)
Sayın Başkanım, milletvekili arkadaşlarımızın
şiddetle telin ettiği bu inanılmaz cinayetten dolayı çok
üzgünüm ve ben de bu cinayeti şiddetle lanetliyorum. İçtenliğimi
ve samimiyetimi bağışlayacağınız ümidiyle daha
önce söz alan milletvekillerimizden birinin Fatiha talebini izninizle yerine
getirmek istiyorum. (x)
(Hatip tarafından Fatiha Suresinin okunması)
YILDIRIM M. RAMAZANOĞLU (Kahramanmaraş)
Yarabbi, hepimiz adına, okumuş olduğumuz bu Fatiha-i
Şerifede hasıl olan sevabını önce sevgili Peygamberimiz
Hazreti Muhammed (S.A.V) Efendimizin ruhu pakışeriflerine hediye
eyledik, sonra başta Özgecan Aslan kardeşimiz olmak üzere tüm
şiddet mağdurlarının ve tüm geçmişlerimizin
ruhlarına hediye eyledik. Sen vasıl eyle, haberdar eyle Yarabbi.
Amin.
BAŞKAN Sayın Gürkut Acar
61.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
GÜRKUT ACAR (Antalya) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Özgecan Aslanın hunharca öldürülmesi kadına
şiddetin son aşaması olmuştur, toplumun vicdanı
sızlamıştır. AKP iktidarında kadına şiddetin
giderek artması tesadüf değildir. Kadın Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonu üyesi olarak bu konuda iktidarın gerekenleri
yapmadığı kanısındayım. 0-6 yaş
çocuklarına iktidarın hazırladığı çizgi
filmlerden iktidarın sözcülerine kadar hepsi söz birliğiyle
kadın ve erkeğin eşit olamayacağını söylüyor.
Bunun nedeni laikliğin reddidir. Laik olmayan bir iktidarın
kadın-erkek eşitliğini sağlaması söz konusu olamaz. On
iki yıldır başta çocuk filmleri olmak üzere, özellikle askerde
eğitim verilerek kadın- erkek eşitliği yolunda uzun mesafe
alınabilirdi. Toplumun eğitilmesi, laik düzenin korunması
gerekir. Laikliğin reddedildiği yerde kadın hakkı da olmaz,
eşitliği de olmaz. Üzülmek yetmez, çare bulmak, uygulamak gerekir.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Özel
62.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Özgecana Allahtan rahmet, yaşadıkları
talihsiz acıya rağmen sağduyuları, erdem ve bilgelikleriyle
hepimize örnek olan ailesine başsağlığı diliyorum.
Yılın 2015 olmasına, artan teknolojik ve
bilimsel gelişmeye rağmen bebek ölüm oranındaki
düşüşü, doğumda ölen anne oranındaki düşüşü,
2002-2014 rakam karşılaştırmalarıyla Hükûmet
politikalarına bağlayanlara soruyorum: 2002-2014 arasındaki
kadın cinayetlerindeki, kadın ve çocuk istismarlarındaki
artış da Hükûmet politikalarına bağlı değil
midir?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Baluken
63.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Birkaç gün önce canımızdan bir parça
koparcasına kaybettiğimiz Özgecanın acısını
taşıdığımızı ifade etmek istiyorum.
Her gün onlarca kadın cinayeti, kadına yönelik
taciz, tecavüz ve şiddet olaylarının
yaşandığı ülkemizde gerekli tedbirleri almayan, failleri
cezasızlıkla âdeta ödüllendiren tüm kurumların bu cinayetten
sorumlu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Aslında sorunun binlerce
yıllık bir erkek egemen zihniyeti olduğunu ve bu zihniyetle
yüzleşmeden, insanlığımızı utandıran bu
erkekliği bir kenara bırakmadan bu sorunun çözülmeyeceğini ifade
etmek istiyoruz.
Burada, özellikle Meclisteki kadın milletvekillerine
de çok önemli görev düşüyor. Kadına yönelik bu insanlık
karşıtı suçlara karşı Parlamentodaki tüm
kadınların, siyasi parti ayrımı gözetmeksizin ortak tutum
belirlemelerinin, toplumsal destekle beraber bu mücadeleyi üstlenmelerinin son
derece önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Bugüne kadar bu cinayet,
taciz, tecavüz, şiddet olaylarına karışmış olan
erkek kılıklı tüm bu mahlukatları
kınadığımızı buradan tekrar ifade ediyor,
Özgecanın ailesine, tüm kadınlarımıza ve tüm
halkımıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Sağ olun.
BAŞKAN Sayın Çam
64.- İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
MUSA ÇAM (İzmir) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Özgecan Aslana Tanrıdan rahmet diliyorum, ailesine
ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Rakel Dink, bundan bir süre önce şu sözleri
söylemişti: Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan
hiçbir şey yapılamaz. Eğer bir ülkenin başbakanı
Dindar ve kindar bir nesil yaratacağız. diyor ise, kuşkusuz,
Özgecan Aslan gibi kardeşlerimizi bundan sonra da kaybetmeye devam
edeceğiz. Dolayısıyla, bu ülkeyi yöneten insanların,
dillerine, üsluplarına, söylemlerine ve konuşmalarına son derece
dikkat etmeleri gerekiyor. Bu söylemlerine dikkat etmedikleri sürece, Özgecan
Aslan gibi kardeşlerimizi bundan sonra da kaybedeceğimiz açık ve
nettir. Buradan bir kez daha Özgecanın katilini lanetliyoruz.
Özgecanın şahsında tüm kadınlarımızın ve
tüm kardeşlerimizin acılarını yürekten
paylaşıyoruz ve buradan bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Öner...
65.- Isparta
Milletvekili Ali Haydar Öner'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Hepimiz Özgecanın tarifsiz acısı
içindeyiz. Üniversite öğrencisi masum bir kızımız okulundan
evine dönerken alçakça bir saldırıya uğramış, hunharca
işlenen bir cinayetin kurbanı olmuştur.
Kadınlarımız erkekler tarafından cinsel obje olarak
görülmemeli, analarımız, kızlarımız hakkında,
bütün yetkililer sorumsuz konuşma örneklerinden sakınmalıdırlar.
Cumhurbaşkanı dâhil, bütün yetkililer sözlerine dikkat etmelidirler.
Hangi dinden ve mezhepten olursa olsun, bütün din görevlileri ve akademisyenler
ile öğretmenler sözcüklerini özenle seçmelidirler. 15inde bir kız
ya erde ya yerde olmalıdır. diyen sapık düşünceli
profesörleri güvenlik akademisi başkanlığına atama
sorumsuzluğundan bütün yöneticiler sakınmalıdırlar.
Özgecanın manevi huzurunda rahmet dilekleriyle,
acılarına karşın metanet ve sağduyuyla hareket etme
basireti gösteren ailesi önünde saygıyla eğiliyorum.
Ulusça başımız sağ olsun.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, sisteme giren diğer
milletvekillerinin adlarını okuyorum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Ben de
söz istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Cümlemi bitireyim lütfen. Sisteme girin
lütfen Akif Hamzaçebi.
Sayın Korkmaz, Sayın Akbulut, Sayın Köse,
Sayın Dibek, Sayın Toprak, Sayın Vural, Sayın Şeker,
Sayın Hamzaçebi, Sayın Akman.
Sayın milletvekilleri, bir saati geçti, son söz
vereceğim milletvekillerinin isimlerini okudum.
Şimdi Sayın Korkmaz
66.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmaz'ın, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkan, bu
konuşmamı Ispartadaki, kadının sosyal statüsünü
iyileştirmek için faaliyet gösteren kadın derneklerimiz ve tüm
Ispartalı hemşehrilerim adına yapmak istiyorum. Sözlerimin
başında, şahsım ve tüm hemşehrilerim adına,
vahşice katledilen Özgecan kızımıza Allahtan rahmet
diliyorum, ailesi başta olmak üzere tüm sevenlerine ve aziz milletimize de
sabırlar diliyorum.
Toplum, içine itildiği bunalımlar çukurunda
cinnet noktasına gelmiş, kadın cinayetleri korkunç boyutlara
ulaşmıştır. Birçok sebep ya da mazeret üretilebilir bu
vahşet karşısında ama en önemli etkenin, kadını
sadece doğurgan bir yaratık ve cinsel obje gibi gören sakil ve
mütecaviz zihniyet olduğunu düşünüyorum. Yasal tedbirler gerekebilir
elbette ama hatırlatırım ki her türlü
ayrımcılığa son verme yasasını çıkardı
bu Meclis ancak uygulayan Hükûmet yok çünkü 2002den 2014e kadar artan
kadın cinayetleri yüzde 1.400lere ulaşmıştır.
Dolayısıyla, herkesin aklını başına alıp
düşünmesi lazımdır.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Akbulut
67.-
Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un, hunharca katledilen
Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik
şiddete karşı olduklarına ilişkin açıklaması
TEVFİK ZİYAEDDİN AKBULUT (Tekirdağ)
Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Bu vahşi cinayeti nefretle kınıyorum.
Özgecana Allahtan rahmet ve geride kalan ailesine, yakınlarına ve
bütün milletimize sabırlar diliyorum. Bu olayı siyaset malzemesi
yapmak değil, olay vesilesiyle hepimizi toplumdaki bu katil gibi habis
ruhluların eğitimi konusunda beraberce düşünmeye davet ediyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Köse
68.- Çorum
Milletvekili Tufan Köse'nin, hunharca katledilen Özgecan Aslana Allahtan
rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete karşı
olduklarına ilişkin açıklaması
TUFAN KÖSE (Çorum) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
İşlenen suçu nefretle kınıyorum.
Kadına karşı şiddetin her türünü de hem teşhir
etmeliyiz hem de toplum olarak kınamalıyız diye
düşünüyorum. Çalışan kadın fuhşa hazırlık
yapar., Dekolte giyene tecavüz ederler., Hamile kadının sokakta
dolaşması terbiyesizliktir. sözlerinin gerek ünlü ilahiyatçılar
tarafından gerekse devletin televizyonu TRT tarafından zaman zaman
dillendirildiği bir dönem yaşıyoruz.
Bu anlamda, bu tür sözleri söyleyenlerin
kutsanmaması, önemsenmemesi ve devletin de bu tür sözleri eden
-ilahiyatçı da olsa- kişilere gerekli cezai müeyyideleri
uygulaması gerekmektedir.
Böyle bir suçun dahi idam cezasına gerekçe
olmasını da biz kabul etmiyoruz. İdam cezasının
uygulandığı birçok ülkede bu ve benzeri suçların
azalmadığını, Çinde, Hindistanda, Afganistanda en çok
tecavüz suçlarının işlendiğini de biliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Toprak
69.-
İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak'ın, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) Teşekkür
ederim.
Ben de Özgecana Allahtan rahmet, ailesine
başsağlığı diliyorum.
Annesine ne dileyeceğimi bilemiyorum çünkü kuru kuru
bir başsağlığının yetmeyeceği kanaatindeyim.
O canavar, Özgecanla birlikte annesini de öldürdü diye düşünüyorum.
Özgecanın babası dün dedi ki: Siz hiç mucize
gördünüz mü? ve Özgecan vesilesiyle Türkiye'nin ayağa
kalkmasını mucize olarak nitelendirdi.
Diyorum ki gelin, bir mucizeye daha adım
atalım, kadın örgütlerinin yıllardır gündeme getirdiği
bir topyekûn seferberlik ilan edelim kadın konusunda ve bunun ilk
ayağı olarak hemen bu hafta içinde, bu tür cinayetlerde
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları
verilmesini talep edip aynı zamanda, kravat taktı, iyi hâldi
diyerekten indirim yapılmamasını bir kanun maddesi olarak yasaya
koyalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Vural
70.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın, MHP Grubu olarak, hunharca katledilen Özgecan
Aslana Allahtan rahmet dilediğine, kadına yönelik şiddete
karşı olduğuna ve toplumda kin ve nefreti artıran bir
tweet için yapılan destek çağrılarına karşı AK
PARTİ yönetiminin gerekli tedbirleri alması gerektiğine
ilişkin açıklaması
OKTAY VURAL (İzmir) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına, bu hunhar cinayeti ve kadına uzanan elleri nefretle
kınıyoruz. Gerçekten, Allahtan rahmet, ailesine, bütün milletimize
başsağlığı diliyoruz.
Tabii, bu hunhar cinayete karşı tepkilerini,
duygularını dile getiren milletimize ve değerli
milletvekillerine de teşekkür ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, bu konuda
alınması gereken hangi tedbir varsa, ivedilikle bu konuda partiler
arasında bir değerlendirme yapılarak gerekli adımların
atılması gerektiğini ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak
buna hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Bu konuda siyasi partilere de bir çağrımız
var: Geliniz hep beraber, birlikte milletvekillerimizin bu duyguları çerçevesinde,
kadına uzanan eller ve şiddet konusunda ortak bir bildiriyi
kamuoyuyla paylaşalım. Bununla ilgili, bu görüşmelerden sonra
bir ara vererek bu konudaki ortak tepkimizi aynı zamanda kamuoyuna bir
iradeyle de ifade edelim.
Bu çerçevede bir hususu da ifade etmek istiyorum.
Sayın Naci Bostancı, bu ortamı sağlayan elbette siyasetin
sorumluluğu var, yani bunun ifade edilmemesi gerektiğini söyledi ama
Sayın Cumhurbaşkanı Öldürülenlerden biz sorumluyuz. Can ve mal
güvenliği için bize oy veriliyor. diyen kendisidir.
Dolayısıyla, böyle bir ortam konusunda, takdir edersiniz ki
Türkiyeyi yöneten iktidarın da elbette bir sorumluluğu vardır.
Bu çerçevede Adalet ve Kalkınma Partisi çevrelerine
bir hususu ifade etmek istiyorum. Sanatçı denilen birisinin özellikle
attığı bir tweetten dolayı medyada önemli bir tepki var
ama bu kişiye AK PARTİ ekseninde trollerden ve sosyal medyadan destek
çağrıları yapılmaktadır. Bu bakımdan öncelikli
olarak kin ve nefret kusan bir kişiye yönelik AKPyi destekleyen ya da AK
troller denilen bu kesimler nezdinde Adalet ve Kalkınma Partisinin
yönetiminde gerekli tedbirleri almak suretiyle bu tweet hesaplarıyla
ilgili hiç olmazsa inisiyatif kullanmasını, bu kin ve nefret kusan
kişiye verilen bu destek konusundaki bu değerlendirmeleri ortadan
kaldırmak üzere girişimde bulunmalarının önemli bir
adım olacağını ifade ediyorum, bu desteği o
kişiye vermesinler. Böyle verilen destekler kin ve nefreti toplumda
artırmaktadır. Onun için yapmamız gereken hususları
yapmamız gerektiğine inanıyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Şeker
71.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
MEHMET ŞEKER (Gaziantep) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Ben de Özgecana Allahtan rahmet dilemek istiyorum.
Son zamanlarda ülkemizde gerek uyuşturucu
kullanımı gerekse kadına şiddet, çocukların tacizinde
oldukça büyük bir artış var. Ne yapmamız gerekiyor? Bu Meclis
çok hızlı bir şekilde bunlarla ilgili toparlayıp bir kanun
yapması lazım, bir düzenleme yapması lazım ama halkın
da eğitilmesi lazım. Nasıl çözüm bulabiliriz? Eğer bu
Meclisin yarısı, il emniyet müdürlerinin yarısı, valilerin
yarısı, bürokrasinin yarısı ve çalışanların
yarısı kadın olduğu zaman bu sorunları biraz daha
çözebiliriz diye düşünüyorum.
Hepinize saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Akman
72.-
Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, hunharca katledilen
Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik
şiddete karşı olduklarına ilişkin açıklaması
YAHYA AKMAN (Şanlıurfa) Teşekkür
ediyorum.
Sayın Başkanım, ben de Mersindeki bu
menfur saldırıyı şiddetle kınıyorum. Özgecana
Allahtan rahmet, bütün ailesine de sabırlar temenni ediyorum. Bence
burada öne çıkarılması gereken, övülmesi gereken, övünülmesi
gereken bir husus, gerçekten toplumsal duyarlılığı
kaybetmemiş olmamızdır. Yani, günlerdir toplumun her
katmanının bu işe sahip çıkması çok sevindirici bir
hadisedir. Öyle zannediyorum ki Özgecanın ölümü bir işaret fişeği
olmuştur; bundan sonraki, başka Özgecanların bu şekil
menfur saldırılarla ölmesinin önüne geçecektir diye diliyor ve
temenni ediyorum. Şoförler Odası başta olmak üzere, bütün ilgili
kuruluşların ve sivil toplum kuruluşlarının bundan
sonra daha eğitime önem vererek bu işlere duyarlılık
göstereceğini ben düşünüyorum. Bu vesileyle tekrar Özgecana rahmet,
ailesine sabırlar diliyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Hamzaçebi
73.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, hunharca katledilen
Özgecan Aslana Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik
şiddete karşı olduklarına ilişkin açıklaması
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Özgecan yavrumuza Allahtan
rahmet diliyorum. Ailesine ve bütün milletimize sabır ve
başsağlığı diliyorum. Özgecanın
hayatını kaybetmesiyle birlikte, ulusça gerçekten çok duygulu anlar
yaşadık, üzüldük. Kızlarımız, çocuklarımız,
annelerimiz, babalarımız gerçekten büyük bir acının
içerisine girdi. Sanki herkes kendi çocuğunu kaybetmiş gibi
yüreği dağlandı. Böylesi bir acı karşısında
bütün milletimiz birleşti. Keşke bu birleşmeyi böyle bir
acı yaşamaksızın hayatın diğer alanlarında
gösterebilseydik. Şimdi bu acıdan hareketle kadına şiddet
konusunda bir seferberlik başlatılacağını Sayın
Başbakan ifade etti. Elbette güzel bir şey ancak kadına şiddet
konusunda bir seferberlik başlatırken herhâlde öncelikle eğitim
sisteminden başlamak gerekir, toplumu kutuplaştırmak gibi
politikalardan vazgeçmek gerekir, siyasetçilerin bütün topluma huzur veren
konuşmalar yapması gerekir. Bütün bunları yaparsak toplum bir
gerilimden gerçekten kurtulur. Eğitim sistemini gerçekten reforme edersek
ancak kadına karşı şiddeti, insana karşı
şiddeti, cinayetleri ve suçları önleyebiliriz.
Ben bu dileklerle Özgecan yavrumuza bir kez daha
Allahtan rahmet diliyorum, ailesine yürekten sabır ve
başsağlığı diliyorum, milletimize sabır
diliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Son iki konuşmacı Sayın Dibek ve
Sayın Köktürk.
Buyurun Sayın Dibek.
74.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
TURGUT DİBEK (Kırklareli) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, tek suçu üniversiteden evine
giderken bir toplu ulaşım aracına binmek olan Özgecana ben de
burada Allahtan rahmet diliyorum, ailesine sabırlar diliyorum.
Milletimizin başı sağ olsun.
Yalnız burada milletimizin tüm bireyleriyle birlikte
göstermiş olduğu bu tepkiyi iyi anlamak gerektiğini de
düşünüyorum. Bu bir tepki değildir artık bundan sonra, Özgecan
bir milat olmuştur. Bu, Türk milletinin artık kadın
şiddetine karşı isyanının bir anlamda
adıdır, bunu öyle görmek gerekir.
Burada üzerimize düşen görevler vardır.
Bakın, son iki yılda Türkiyede 530 kadınımız erkek
şiddetiyle, son dört yılda 800 kadın erkek şiddetiyle
hayatını kaybetmiştir. Türkiye olarak 2014ün 1 Ağustosunda
yürürlüğe giren Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesini
imzaladık. Bu sözleşmenin gerekleri var. Orada, hem kadına
şiddeti hem de risk altında olan kadınlarımızı korumak
için gerekli önlemleri almamız gerekiyor ama 2014 Ağustostan bu yana
atılmış bir adım yok. Bugünden itibaren hem o
sözleşmenin gereğini hem de toplumsal tepkinin gereğini yerine
getirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Dibek.
Sayın Köktürk
75.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün, hunharca katledilen Özgecan Aslana
Allahtan rahmet dilediklerine ve kadına yönelik şiddete
karşı olduklarına ilişkin açıklaması
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) Sayın
Başkan, ulusça büyük acı ve elem içerisindeyiz. Başta
Özgecanın ailesi olmak üzere ulusumuzun bu büyük acısını
yürekten bölüşüyorum.
Bu fiili işleyenler hiç şüphesiz ki insan
olamaz. Ancak, daha da vahimi, bu büyük acı ve vahşete cağ
dışı düşüncelerle kılıf bulmaya çalışan
ve bu büyük acıya dahi saygı göstermeyenlerin
varlığıdır. En az bu suçu işleyenler kadar, rejim ve
eğitim sistemi eleştirisi üzerinden kadını kılık
kıyafetiyle yargılayan, kadını metalaştıran
anlayış da sorumludur. Başta toplumu yönetenler olmak üzere herkes
kendine çekidüzen vermelidir ve bu acılar bir daha yaşanmamalı,
ulusumuza yaşatılmamalıdır.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın
milletvekilleri, hepinize çok teşekkür ediyorum.
Özgecan kardeşimize,
kızımıza tekrar Allahtan rahmet diliyorum, ailesine
başsağlığı dileklerimizi sunuyorum.
Tekrar teşekkür
ediyorum.
Şimdi, on beş
dakika ara vermek istiyorum.
Kapanma
Saati: 17.16
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 17.35
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Bilal MACİT
(İstanbul), Muharrem IŞIK (Erzincan)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 56ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı
ayrı okutup bilginize sunacağım.
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının,
Arnavutluk Meclisi Hukuk İşleri, Kamu Yönetimi ve İnsan
Hakları Komisyonu heyetinin ülkemizi ziyaret etmesinin Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanının 4/2/2015 tarihli 91
sayılı Kararıyla uygun bulunduğuna ilişkin tezkeresi
(3/1698)
11
Şubat 2015
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık
Divanının 04.02.2015 tarihli ve 91 sayılı Kararı ile
Arnavutluk Meclisi Hukuk İşleri, Kamu Yönetimi ve İnsan
Hakları Komisyonu heyetinin ülkemizi ziyaret etmesi uygun
bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, 28.03.1990 tarihli
ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 7nci maddesi
uyarınca Genel Kurulun bilgilerine sunulur.
Cemil
Çiçek
TBMM
Başkanı
2.- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının,
Birleşmiş Milletler 69uncu Genel Kurulu çerçevesinde 9-10 Şubat
2015 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletlerinin New York şehrinde
düzenlenen 2015 Sonrası Kalkınma Gündeminin Uygulama Araçları
konulu toplantıya Türkiye Büyük Millet Meclisinden katılması
Genel Kurulun 3/2/2015 tarihli 50nci Birleşiminde kabul edilen heyeti
oluşturmak üzere siyasi parti gruplarınca bildirilen isimlere
ilişkin tezkeresi (3/1699)
13
Şubat 2015
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Birleşmiş Milletler 69. Genel Kurulu
çerçevesinde 9-10 Şubat 2015 tarihlerinde Amerika Birleşik
Devletlerinin New York şehrinde düzenlenen 2015 Sonrası
Kalkınma Gündeminin Uygulama Araçları konulu toplantıya Türkiye
Büyük Millet Meclisinden bir heyetin katılması Genel Kurulun
03.02.2015 tarihli ve 50nci Birleşiminde kabul edilmiştir.
28.3.1990 tarihli
ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 2nci maddesi
uyarınca heyeti oluşturmak üzere siyasi parti gruplarının
bildirmiş olduğu isimler Genel Kurulun bilgilerine sunulur.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Ad ve Soyad Seçim
Çevresi
Bülent Kuşoğlu Ankara
Mehmet Günal Antalya
Ahmet Arslan Kars
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin üç önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Kocaeli
Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan ve 21 milletvekilinin, Sakarya bölgesinin
elektrik dağıtımını yapan SEDAŞtan kaynaklanan
sorunların ve sorumluların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1206)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Sakarya bölgesinin
elektrik dağıtımını yapan SEDAŞ'ın
hatalı çalışan elektrik sayaçları, günlerce süren elektrik
çalışmaları, sürekli yaşanan elektrik kesintileri, yeni
sayaçlarla birlikte 8-9 kat artış gösteren elektrik faturaları;
Özellikle de dar gelirli
vatandaşlarımızın yaşadığı TOKİ
konutlarına takılan sayaçların beş yıl sonra
hatalı olduğundan bahisle vatandaştan mahsubu yoluna gidilen
yüksek meblağların elektrik kesilerek sayacın mühürlenmesinde
tehdit aracı olarak kullanılmasının kabul
edilemeyeceği açıktır. Tüm bu sıkıntıların
yanı sıra SEDAŞ yönetiminin halkla olan iletişim
eksikliği ve kamuoyunu hiçbir konuda bilgilendirmemesi de işin bir
diğer boyutudur. Yaşanan bu sıkıntıların çözümüne
yönelik SEDAŞa yapılan başvurular bihakkın
değerlendirilmemiş ve sorunlar giderilememiştir.
Yukarıda sözü edilen tüm bu konularda sorumluların
alınması gereken önlemlerin tespiti ve yenilenen sayaçlarla beraber
yüksek bedelli elektrik faturalarının haksız kazanca sebebiyet
verip vermediğinin, vatandaşın mağduriyetinin
araştırılması amacıyla;
Anayasanın 98 ve TBMM İçtüzüğü'nün 104 ve
105inci maddeleri gereğince Meclis araştırması
açılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1) Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli)
2) Haydar Akar (Kocaeli)
3) Umut Oran (İstanbul)
4) Melda Onur (İstanbul)
5) Rahmi Aşkın Türeli (İzmir)
6) Haluk Eyidoğan (İstanbul)
7) Gürkut Acar (Antalya)
8) İzzet Çetin (Ankara)
9) Musa Çam (İzmir)
10) Kadir Gökmen Öğüt (İstanbul)
11) Kazım Kurt (Eskişehir)
12) Osman Oktay Ekşi (İstanbul)
13) Ferit Mevlüt Aslanoğlu (İstanbul)
14) Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale)
15) Mehmet Volkan Canalioğlu (Trabzon)
16) İlhan Cihaner (Denizli)
17) Mevlüt Dudu (Hatay)
18) Atilla Kart (Konya)
19) Hasan Ören (Manisa)
20) Mustafa Moroğlu (İzmir)
21) Faik Tunay (İstanbul)
22) Arif Bulut (Antalya)
Gerekçe:
Hükûmetin özelleştirme politikalarıyla
yapılan çalışmaların sonucunda, vatandaşa hizmet için
bulunan birçok kamu kuruluşu ticarethaneye dönüştürülmüştür. Bu
özelleştirmeler kapsamında Sakarya bölgesinin elektrik dağıtımını
alan SEDAŞ tarafından da aynı mantık güdülmektedir.
SEDAŞ'ın vatandaşa bu yaklaşım tarzı Kocaeli
bölgesindeki halkımızı mağdur ederek çileden
çıkarmıştır.
SEDAŞ'ın yaşattığı
mağduriyetler sadece Kocaeli iline özgü değil, Bolu, Düzce ve
Sakarya'dan da benzeri yaşanan ve tarafımıza iletilen bir çok
şikâyet dilekçeleri mevcut olduğu gibi bu konular ayrıca
basında da yer almıştır.
SEDAŞ olarak bilinen Akkök-Akenerji-CEZ ortak
konsorsiyumunun elektrik dağıtımı hizmetlerinden
kaynaklanan sıkıntılara her geçen gün yenileri eklenmektedir.
Geceleri sokak lambalarını yakmayan SEDAŞ,
mahalleleri karanlıkta bırakarak hırsızlara davetiye
çıkarmaktadır. Gece yakmadığı sokak
lambalarını, gündüz yakan SEDAŞ'ın amacının daha
fazla ticari kâr haksız kazanç elde etmek olduğu
anlaşılmaktadır. İşçi kenti olması sebebiyle
vardiya sistemiyle çalışan insanlar, karanlıkta sokağa
çıkmaya korkar olmuşlardır. Güvenlikleri tehlike
altındadır.
Cumartesi-pazar demeden, bayram demeden, nedeni ve süresi
belli olmayan elektrik kesintileri her gün yaşanmaktadır.
Bölgenin sanayi kenti olması münasebetiyle sanayi
tesislerinde yaşanan elektrik kesintilerinden kaynaklı, devamlı
ve uzun süreli aksamalar büyük çaplı üretim kayıplarına sebep
olmaktadır. Dar gelirli vatandaşın evindeki elektronik cihazlar
da doğal olarak bozulmaktadır.
İnsanların sağlığıyla
oynanmakta, sık sık yaşanan kesintilerden kaynaklı
başta diyaliz hastaları olmak üzere hasta yaşamları
tehlikeye girmektedir.
Üstüne üstlük bu kesintiler için Alo 186 numaralı
müşteri hizmetleri arandığında sorunu çözecek muhatap
bulunmadığı gibi, sorununu dilekçeyle kuruma ileten
vatandaşa da yanıt verilmemektedir. Bu kurum
özelleştirildiği günden itibaren bölge halkına
sıkıntılı günler yaşatmakta ve mağdur etmektedir.
SEDAŞ yetkilileri saat okumayı keyfî olarak yapmakta, bazen ayda iki
kez, bazen 40 günde bir taşeron şirket çalışanı sayaç
okumaya gönderilmektedir. Elektriğini kestiği ev ve iş
yerlerinden 18 TL açma-kapama bedeli tahsil eden SEDAŞ bu işi
ticarete dökerek yeni bir rant kapısı yaratmıştır.
Sık sık elektrik kesintisi yönüne gitmeleri acaba bu bedeli almak
için midir sorusunu akla getirmektedir. Kocaeli Valiliği Bilim Sanayi ve
Teknoloji İl Müdürlüğünden tarafımıza verilen cevabi
yazıda:
SEDAŞ, TOKİ konutlarındaki ilk
takılan 693 sayacın 672sinin arızalı olduğunu ancak
beş yıl sonra tespit edip konut sahiplerine haber bile vermeden 676
adet hatalı saati değiştirmiştir.
Yeni sayaçların takılmasının akabinde
Şekerpınarı TOKİ abonelerinin elektrik faturalarında
8-9 kat artış gerçekleşmiştir. SEDAŞ 500 ile 2 bin
lira arasındaki yüksek meblağları hiç kusuru bulunmayan, normal
faturasını ödemeye zorlanan dar gelirli yüzlerce TOKİ abonesine
fatura etmiştir. Zaten ödeme gücü olmayan vatandaş SEDAŞ
tarafından yapılmış taksitlendirme protokolü ile
hakkını arayamaz duruma düşürülmüştür. Bu protokolün 4üncü
maddesinde aboneye taksit tutarını ödemede gecikme olması
hâlinde herhangi bir ihtara bile gerek duyulmaksızın elektriklerinin
kesileceği, aynı protokolle bu kesintiden kaynaklanan maddi ve manevi
zarar ve ziyanı için tazminat talebi hakkı olmayacağını
da 5inci maddeyle elinden almıştır.
Yoksul ve çaresiz vatandaşlarımıza
imzalatılan bu sözleşme tek taraflı baskı unsuru
olmasının yanı sıra insan hak ve özgürlüklerine de
aykırıdır. Bu protokolle vatandaşın hak arama
yolları kapatılmıştır. SEDAŞ'tan kaynaklı
yaşanan birçok sıkıntı ilin muhalefet, iktidar
ayrımı gözetmeksizin bütün milletvekilleri ve belediye
başkanları, muhtarlar tarafından da defalarca dile
getirilmiştir. Vatandaşın SEDAŞ'tan çektiği
sıkıntıları, mağduriyetlerini anlatan yüzlerce makale
ve haber basında yer aldı. Bütün bu uyarılara rağmen,
sıkıntıların ve mağduriyetlerin giderilmesi
noktasında herhangi çözüm yoluna gidilmemiştir.
Fail ve sorumlularının ortaya
çıkarılması ve alınması gereken önlemlerin tespiti
amacıyla Anayasanın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri uyarınca Meclis
araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
2.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 25 milletvekilinin,
Kırklareline kurulmak istenen nükleer ve termik santrallerin çevreye ve
insan sağlığına verecekleri zararların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1207)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ülkemizde Mersin Akkuyu ve Sinop'a nükleer santral
kurulacağına karar verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Rusya Federasyonu
Hükûmeti arasında Akkuyu'ya bir santral kurulması ile ilgili olarak
12/05/2010 tarihinde yapılan anlaşma, 15/07/2010 tarih ve 6007
Sayılı Kanunla yürürlüğe girmiştir.
Rusya tarafından Mersin Akkuyuya yapılacak
santral Avrupa'da hiçbir ülkede onaylanmayan VVER-1200 tipi reaktörler
kullanacaktır.
Ülkemiz daha önce
hiç denenmemiş, Avrupa'da onaylanmamış bir santralle adeta ateşe
atılmaktadır. Mersin Akkuyu'da yapılacak santralin çekinceleri
sürerken, Sinop nükleer santrali için bu yılın sonuna kadar karar
verilmiş olacaktır.
Çeşitli
zamanlarda ortaya atılan iddialara göre üçüncü nükleer santralin Seçim
Bölgem Kırklareli'nin Demirköy İlçesine bağlı turizm
beldesi İğneada'ya yapılması düşünülmektedir.
Nükleer santral
tehdidi ile karşı karşıya olan İğneada için Emba
Elektrik Üretim A.Ş. ise ithal kömür termik santrali için başvuru
yapmıştır. Şirketin talebi şu an ÇED
aşamasında Çevre ve Şehircilik
Bakanlığındadır.
İğneada
turizm ve doğal güzellikleri ile Karadeniz kıyısında harika
bir sahil beldesidir. Nüfusu 3 bin olan beldenin yaz aylarındaki nüfusu 40
binlere çıkmaktadır. İğneada Trakya bölgesinde en çok tercih
edilen sahil beldelerinden biridir.
Yöre halkı
istisnasız şekilde nükleer ve termik santral yapılmasına
karşı çıkmaktadır. Yöre halkı ve konunun
uzmanları bu konuda imza kampanyaları düzenlemekte, ulusal ve
uluslararası platformlarda santrallere karşı
olduklarını vurgulamaktadır.
Onaylanan
1/100.00'lik planlarda ve 1/25.000'lik Çevre Düzeni Planlarında Demirköy
enerji bölgesi değildir. Bu alanlarda santral yapılabileceği ile
ilgili çevre düzeni planında ve notlarında hiçbir ibare yoktur.
Bu alan Su
Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip
Sulak Alanlar Hakkında Sözleşmesi (Ramsar Sözleşmesi) ve Sulak
Alanların Korunması Yönetmeliği ile koruma altındadır.
Ayrıca,
Istranca Ormanları ve Longoz Millî Parkı kurulması
düşünülen santrallerin çok yakınındadır. İğneada
Longoz Ormanlarının korunması için uluslararası fonlardan
Türkiye'ye yaklaşık 12 milyon dolar yollanmıştır.
Söz konusu
santraller bölge fauna ve florasını olumsuz etkileyecektir.
Santrallerin
kurulması durumunda soğutulması için denizden su alıp
tekrar geri verilmesi sonucunda zengin balık kaynaklan olumsuz
etkilenecektir.
Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı nükleer santral ile ilgili geçmişte
vermiş olduğumuz soru önergelerine yanıltıcı
yanıtlar vermektedir.
Kırklareli'ne
kurulmak istenen nükleer ve termik santrallerin çevreye ve insan
sağlığına verecekleri zararların tespit edilmesi
amacı ile Anayasamızın 98. maddesi, İç Tüzükümüzün 104.
ve 105. maddeleri gereğince bir araştırma komisyonu kurularak
konunun tüm boyutlarıyla araştırılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1- Turgut Dibek (Kırklareli)
2- Mehmet S. Kesimoğlu (Kırklareli)
3- Recep Gürkan (Edirne)
4- Ali Serindağ (Gaziantep)
5- Ali Demirçalı (Adana)
6- Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
7- Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale)
8- Hülya Güven (İzmir)
9- Hurşit Güneş (Kocaeli)
10- Ahmet İhsan Kalkavan (Samsun)
11- Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
12- Osman Aydın (Aydın)
13- Veli Ağbaba (Malatya)
14- Ali Rıza Öztürk (Mersin)
15- Namık Havutça (Balıkesir)
16- Haluk Eyidoğan (İstanbul)
17- Hasan Ören (Manisa)
18- Selahattin Karaahmetoğlu (Giresun)
19- Mahmut Tanal (İstanbul)
20- Ali Sarıbaş (Çanakkale)
21- Kamer Genç (Tunceli)
22- Gürkut Acar (Antalya)
23- Kadir Gökmen Öğüt (İstanbul)
24- Mehmet Şeker (Gaziantep)
25- Ahmet Toptaş (Afyonkarahisar)
26- Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
3.- Ankara
Milletvekili Levent Gök ve 24 milletvekilinin, Haymana
kaplıcalarının tanıtımı için yapılması
gerekenlerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1208)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Haymana kaplıcaları, sağlık
açısından ideal özelliklere sahip olup aynı zamanda
ulaşım bakımından da avantajlı bir bölgededir.
Bilindiği gibi, mineralize termal suların ve
bunlara ait çamurların, banyo, içme, solunum yoluyla
kullanılması, ayrıca iklim kürü, fizik tedavi, rehabilitasyon,
mekanoterapi, beden eğitimi, masaj, psikoterapi, diyet vb. yan tedavilerle
birleştirilmesiyle oluşturulan kür uygulamalarının uzman
hekim denetiminde yapıldığı sağlık tesislerine
kaplıca denilmektedir.
Kaplıca teriminin kökeni kaynarcanın üzerine
hamam yapılması nedeniyle türetilen "kaplı
ılıca" terimidir.
Yıllar önce Haymana kaplıcasının
olduğu yerde yapılan kazılardan çıkan havuz
parçalarının, Haymana Dereköy yakınındaki Eti Mabedi olduğu
kesinlik kazanan Gavur Kalesi taşlarıyla aynı menşeli
olduğu uzmanlarca tespit edilmiştir. Tarihî Kral Yolu
güzergâhında bulunan Haymana kaplıcalarının daha birçok
kavim tarafından kullanıldığı sanılmaktadır.
Galatların bu bölgeye Galatia Salutaris yani
"sıcak su membası" adını vermesi tesadüf
değildir. Etiler ve Galatlardan başka Romalıların da bu
kaplıcayı geliştirdiği bilinmektedir.
Su sıcaklığı 44,5°C, kaynak akım
değeri 4,8 lt/sn, Ph değeri 6,8 dolayındaki Haymana
kaplıcaları doğal maden suyu kaynağıdır.
Ankara'ya 70 kilometre uzaklıkta olup Ankara-Haymana karayoluyla kısa
sürede ulaşılabilmektedir.
Bikarbonat, kalsiyum, sodyum, magnezyum ve karbondioksit
bileşimleri ile banyo ve içme kürlerine elverişli olan Haymana
kaplıcaları, başta romatizma, deri, kalp ve kan
dolaşımı, nevralji, solunum yolu, kadın
hastalıkları, sinirsel ve kas yorgunluğu
hastalıklarına, karaciğer ve safra kesesi
rahatsızlıklarına, şişmanlık, şeker, gut,
böbrek ve idrar yolu, cilt, kas, iskelet, mide, bağırsak, metabolizma
ve nörolojik hastalıklara iyi gelmektedir.
Uluslararası Şifalı Su Kaynakları
Araştırma Merkezinin 30 ülkeyi kapsayan araştırmasına
göre, nitelik bakımından Haymana kaplıcası dünyada
Fransa'nın Vichy kaplıcalarından sonra 2nci sırada yer
almaktadır. Ancak, Türkiye'nin en çok göç veren ve geri kalan ilçelerinden
olan Haymana ilçemiz sahip olduğu bu doğal zenginlikten gereği
gibi yararlanamamaktadır.
Ulusal ve uluslararası ölçekte yapılacak
tanıtımıyla, kurulacak termal tesisleriyle ve teşvik
edilecek pansiyon işletmeciliğiyle Haymana kaplıcaları hem
Haymana ilçesine hem de ülke ekonomisine büyük katkı
sağlayacağı gibi pek çok insanın da sağlık
problemlerini çözecek konumdadır. Bu nedenle, Haymana kaplıcalarının
hak ettiği değere kavuşabilmesi ve bunun için neler
yapılabileceğinin belirlenmesi büyük önem
taşımaktadır.
Sadece Haymana için değil, ülkemiz
açısından da son derece önemli olan Haymana
kaplıcalarının büyük bir ilgi ve ciddiyetle hak ettiği
değere kavuşabilmesi, tanıtımının
gerçekleştirilmesi, ilçe ve ülke ekonomisine çok daha fazla katkı
sunabilmesi ve çok sayıda insanın sağlık problemlerinin
çözümüne yardımcı olabilmesi için yapılacak araştırma,
belirlenecek çözüm yollarının saptanması büyük önem
taşımaktadır.
Bu nedenlerle Anayasa'nın 98inci ve TBMM
İçtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri uyarınca Meclis
araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Levent Gök (Ankara)
2) Ali Demirçalı (Adana)
3) Ali Serindağ (Gaziantep)
4) Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
5) Hülya Güven (İzmir)
6) Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale)
7) Hurşit Güneş (Kocaeli)
8) Kamer Genç (Tunceli)
9) Ahmet İhsan Kalkavan (Samsun)
10) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
11) Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
12) Haluk Eyidoğan (İstanbul)
13) Veli Ağbaba (Malatya)
14) Osman Aydın (Aydın)
15) Namık Havutça (Balıkesir)
16) Hasan Ören (Manisa)
17) Selahattin Karaahmetoğlu (Giresun)
18) Mahmut Tanal (İstanbul)
19) Ali Sarıbaş (Çanakkale)
20) Gürkut Acar (Antalya)
21) Recep Gürkan (Edirne)
22) Kadir Gökmen Öğüt (İstanbul)
23) Mehmet Şeker (Gaziantep)
24) Ahmet Toptaş (Afyonkarahisar)
25) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur. Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
C) Duyurular
1.-
Başkanlıkça, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ile
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonlarında siyasi parti
grubu mensubu olmayan milletvekillerine düşen birer üyelik için aday olmak
isteyen siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin yazılı
olarak müracaat etmelerine ilişkin duyuru
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Kadın
Erkek Fırsat Eşitliği ve İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonlarında siyasi parti grubu mensubu olmayan
milletvekillerine de birer üyelik düşmektedir. Bu komisyonlara aday olmak
isteyen, siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin 23 Şubat
2015 Pazartesi günü saat 18.00e kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerini
rica ediyorum.
Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının iki tezkeresi daha vardır.
Ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
Okutuyorum:
A) Tezkereler (Devam)
3.- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Avrupa
Parlamentosu (AP) Adalet ve İçişleri (LIBE) Komitesi tarafından
23-24 Şubat 2015 tarihlerinde Brükselde düzenlenecek olan
Akıllı Sınırlar Paketi: Avrupa Mücadelesi, Ulusal
Tecrübeler, İzlenecek Yol konulu toplantıya katılım
sağlanmasına ilişkin tezkeresi (3/1701)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Avrupa Parlamentosu (AP) Adalet ve İçişleri
(LIBE) Komitesi tarafından 23-24 Şubat 2015 tarihlerinde Brüksel'de
Akıllı Sınırlar Paketi: Avrupa Mücadelesi, Ulusal
Tecrübeler, İzlenecek Yol" konulu bir toplantı düzenlenecektir.
Söz konusu toplantıya katılım
sağlanması hususu, 28.3.1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun'un 9'uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine
sunulur.
Cemil
Çiçek
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
III YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
LEVENT GÖK (İstanbul) Toplantı yeter
sayısı istiyoruz.
BAŞKAN Yoklama talebini var, öyle mi? Tamam, bir
tespitte bulunalım şimdi.
Sayın Gök, Sayın Serindağ, Sayın
Köktürk, Sayın Dibek, Sayın Tunay, Sayın Erdemir, Sayın
Küçük, Sayın Ören, Sayın Kaplan, Sayın Çam, Sayın
Kuşoğlu, Sayın Düzgün, Sayın Toptaş, Sayın
Balbay, Sayın Gümüş, Sayın Akova, Sayın Kalkavan,
Sayın Ekinci, Sayın Haberal, Sayın Özgündüz.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.54
ÜÇÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati:18.11
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Bilal MACİT
(İstanbul), Muharrem IŞIK (Erzincan)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 56ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
III.-YOKLAMA
BAŞKAN - İlk okunan Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının tezkeresinin oylamasından
önce istem üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
VII.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
A) Tezkereler (Devam)
3.- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Avrupa
Parlamentosu (AP) Adalet ve İçişleri (LIBE) Komitesi tarafından
23-24 Şubat 2015 tarihlerinde Brükselde düzenlenecek olan
Akıllı Sınırlar Paketi: Avrupa Mücadelesi, Ulusal
Tecrübeler, İzlenecek Yol konulu toplantıya katılım
sağlanmasına ilişkin tezkeresi (3/1701) (Devam)
BAŞKAN.-.Başkanlık tezkeresini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Şimdi diğer tezkereyi okutup,
oylarınıza sunacağım.
4.- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek
başkanlığındaki heyetlerin Rusya Federasyonu Devlet
Duması Başkanı Sergey Narişkinin vaki davetine icabet
etmek üzere 17-20 Mart 2015 tarihleri arasında Rusya Federasyonuna ve ABD
Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehnerın vaki davetine icabet
etmek üzere 24-28 Mart 2015 tarihleri arasında ABDye resmî birer
ziyarette bulunmalarına ilişkin tezkeresi (3/1702)
13/2/2015
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil
Çiçek Başkanlığındaki heyetlerin Rusya Federasyonu Devlet
Duması Başkanı Sergey Narişkin'in vaki davetine icabet
etmek üzere 17-20 Mart 2015 tarihleri arasında Rusya Federasyonu'na ve ABD
Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner'ın vaki davetine icabet
etmek üzere 24-28 Mart 2015 tarihleri arasında ABD'ye resmî ziyaretlerde
bulunmaları hususu 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük
Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun'un 6ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Cemil Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir sayın milletvekilinin izinli
sayılmasına dair bir tezkeresi var, okutup, oylarınıza
sunacağım.
5.- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Adana Milletvekili
Ali Halamanın mazereti nedeniyle 9/12/2014 tarihinden itibaren on dört
gün izinli sayılmasının Başkanlık Divanının
4/2/2015 tarihli 91 sayılı Kararıyla uygun görüldüğüne
ilişkin tezkeresi (3/1700)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Adana Milletvekili Ali Halamanın mazereti nedeniyle
09/12/2014 tarihinden itibaren on dört gün izinli sayılması
Başkanlık Divanının 04/02/2015 tarihli ve 91
sayılı Kararıyla uygun görülmüştür.
Genel Kurulun onayına sunulur.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VIII.-
ÖNERİLER
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri
1.- HDP
Grubunun, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşları
tarafından, paralel yapı, yargı, güvenlik, TSK, istihbarat,
gizli dinleme, şantaj, tehdit, provokasyonların
araştırılması amacıyla 27/2/2014 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Şubat 2015
Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
17/02/2015
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulunun 17/02/2015 Salı günü
(bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti
grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
İdris Baluken
Bingöl
Grup Başkan Vekili
Öneri:
27 Şubat 2014 tarihinde Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşları tarafından, paralel
yapı, yargı, güvenlik, TSK, istihbarat, gizli dinleme, şantaj,
tehdit, provokasyonların araştırılması amacıyla
Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan 5099 sıra no.lu Meclis
araştırma önergesinin Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen
diğer önergelerin önüne alınarak 17/02/2015 Salı günlü
birleşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı
tarihli birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisinin lehinde ilk konuşmacı Van Milletvekili Sayın Nazmi
Gür.
Buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)
NAZMİ GÜR (Van) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Değerli arkadaşlar, konuşmama
başlamadan önce -sevgili Özgecan Aslan ve onun şahsında, erkek
egemen zihniyetin katliamına uğrayan bütün kadınları- bu
şiddeti defetmeyen, bu şiddete son vermeyen erkek egemen
düşünceyi, anlayışı mahkûm ederek ve kınayarak
sözlerime başlamak istiyorum.
Aslında Özgecan ve onun şahsında,
öldürülen, katledilen bizim insanlığımızdır, bizim
değerlerimizdir. Bu değerlere sahip çıkmak, korumak elbette ki
bizim görevimizdir. İktidar ya da muhalefete, bu konuda hiçbir art niyet
gözetmeksizin, hiçbir çekince gözetmeksizin kadın-erkek
eşitliğini kabul etmek ve bu konuda kadın üzerindeki erkek
egemen sisteme son vermek için çağrıda bulunuyoruz.
Değerli arkadaşlar, grubumun önerdiği
önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu konuda kısaca
değerlendirme ve görüşlerimizi Genel Kurulun bilgisine sunmak
istiyoruz.
Türkiye bir gizli dinlemeler ülkesidir. Mahkemelerin,
yargının, polisin, ilgili istihbarat örgütlerinin aslında kimi
dinlediğinin belli olmadığı bir gizli dinlemeler cennetinde
yaşıyoruz. Herkes, bu Genel Kurulda bulunan herkes,
dışarıda bulunan herkes her an dinlenebiliyor. Telefonları,
iletişimleri, faksları, hatta e-mailleri, İnternet ve bilumum
iletişim yolları bugün bizim büyük birader dediğimiz devletin
ve geniş kulaklarının olduğu bir dinleme ağının
ilgisi içerisinde. Bu nedenle herkes, özellikle siyasetçiler adım atarken,
söz söylerken bu sözün nereye gideceğini, bu sözün nelere mal
olacağını iyi hesaplamak, iyi bilmek zorundalar.
Yine, bu ülkenin siyasetine, biliyorsunuz, bir de
kasetler kültürünü soktular. Siyasetçiler için, kamuoyunda tanınan,
bilinen kimi şahsiyetler için, onların özel yaşamına
ilişkin kimi görüntüler, kimi kasetler piyasada dolaşır hâle
geldi. Bunlar elbette ki siyaset kurumunu son derece zor duruma sokan, elbette
ki siyaset kurumunu kirleten yaklaşımlardır. Bu da bu ülkenin
aynı zamanda bir kasetler cenneti olduğunun göstergesidir.
Yine değerli arkadaşlar, biraz önce söyledim,
İnternet ve bütün bilişim kanalları dinleme kapsamında ve
herkesin her yerde her an dinleneceği kesindir. Tabii, İnternet
üzerindeki, sosyal medya üzerindeki iktidarın sansürünü es geçiyorum, bunu
söylemeye bile gerek duymuyorum, bütün dünya bunu biliyor.
Değerli arkadaşlar, yine, burada, önergemizin
gerekçesinde de belirttiğimiz gibi, Türkiye aynı zamanda
yargısının sorunlu olduğu bir ülke, bağımsız
yargıdan, tarafsız bir yargıdan söz edemiyoruz. Hükûmet
işine geldiği zaman Bağımsız yargı vardır.
diyor, işine gelmediği zaman, bağımsız yargı
konusunda, yargıyı da baskı altına alacak şekilde
düşünceler, görüşler ileri sürüyor. Daha dün televizyonda bir AKP
sözcüsü Anayasa Mahkemesine güvenmediklerini bir kez daha ilan etmiş oldu.
Bir de yargıdaki örgütlenmeleri, yargıdaki taraflaşmaları
ve yargıdaki AKP taraftarı olabilecek şekildeki örgütlenmeye baktığımızda
yargının da bağımsız ve tarafsız olmadığını
görüyoruz.
Değerli arkadaşlar, yine, bu örgütlenmeler
sadece yargıyla bitmiyor, poliste de devam ediyor. Polisin esasında
devletin güvenlik gücü olduğunu söylemeye bin şahit lazım. Hele
hele bugün gündeme alacağınız bu paketle, polisi -neredeyse
tümüyle- AKPnin silahlı gücü hâline dönüştürüyorsunuz. Polisteki bu
örgütlenmenin, siz gerçi ona paralel örgütlenme diyorsunuz ama aynı
zamanda AKP örgütlülüğünün de hızla yürüdüğünü söyleyebiliriz.
Değerli
arkadaşlar, bürokrasideki örgütlenme de hakeza aynı durumda. Bürokrasinin
neredeyse tamamını son on iki yılda AKPlileştirdiniz.
Bürokraside AKP dışında neredeyse üst düzey yönetici bulmak
mümkün değildir. Bunun bir ölçütü var: 500 kişinin istifa edip AKP
listelerinden aday olduğunu ilan etmesi, hem de bu ülkenin en hassas
kurumlarının başında olanların, AKPnin en hassas
güvenlik kurumlarının başında olanların istifa edip
AKPden aday olmaları bunun, AKPnin özellikle yargıda, poliste,
bürokraside nasıl örgütlendiğinin kanıtıdır.
Böyle
bir yargı sistemi, böyle bir polis, kolluk sistemi, böyle bir bürokrasi
elbette ki kendi içinde sorunlar yaratıyor. Bu sorunlar nelerdir, birkaç
örnek vermekte fayda var. Birincisi, Roboski. Bu AKP Hükûmeti bu Roboskinin
utancını elbette ki yaşayacak, sadece utanmakla kalmayacak,
Roboskinin hesabını da verecek. Onun için, bu güvenlik paketleriyle
kendi güvenliğinizi, AKPnin güvenliğini almaya
çalıştıkça batacağınızı, batmak üzere
olduğunuzu muhakkak göreceksiniz.
Yine,
tabii ki sizin eliniz kolunuz uzun, Parise kadar uzandı. 3
kadının Pariste, Parisin ortasında katledilmesi, çok
açıktır ki kimi basına yansıyan kimi belgelerde bunda
Türkiye'nin parmağı olduğunun, Türkiye'nin özellikle istihbarat
örgütünün parmağı olduğunun göstergesi, kanıtı.
Yine,
Bingöldeki olayı hatırlayın değerli arkadaşlar.
Bingölde ne olmuştu, ona kısaca bir göz atmakta fayda var. Bingöl
Emniyet Müdürü saldırıya uğramıştı ve bu
saldırı sonrası 4 kişi katledildi, 4 insan katledildi.
Sayın Cumhurbaşkanı ne demişti? Hemen onu söyleyelim,
hatırlatalım size: Failler cezalandırıldı.
demişti. Sanki bu ülkenin mahkemeleri, kolluk gücü yokmuş gibi,
sağ yakalanmaları gereken insanların aslında nasıl
yargısız infaz edildiğinin en büyük kanıtıdır. Bir
ülkenin Cumhurbaşkanı yargısız infazı böyle övüyorsa
gerisini siz düşünün.
Yine, bu ülkenin Başbakanı Sayın Ahmet
Davutoğlu şöyle demişti: Biz failleri öldürdük, onları
cezalandırdık. Ama gelin, görün ki bu iki açıklamanın
hemen sonrası, aslında öldürülen kişilerin kesinlikle masum
olduğu ve bu suikastı gerçekleştiren kişilerle hiçbir
ilgisinin olmadığı ortaya çıkmıştı, bu da
gösteriyor ki sizler bütün bu işler olup biterken muhakkak bir günah
keçisi bulacaksınız, bu günah keçisi de paralel örgüt oluyor. Paralel
örgüt diyerek böylece Bingöl gibi, Roboski gibi, Paris gibi büyük
olayları, büyük suikastları yıkacağınız bir
merkez oluşturdunuz.
Yine, değerli arkadaşlar, çok fazla uzağa
gitmeye gerek yok, Cizre olayı. Cizrede tam 7 insan öldürüldü,
bunların sonuncusu Nihat Kazanhandı ve sadece değerli
arkadaşlar, 12 yaşındaydı, polis kurşunuyla öldürüldü.
Efkan Ala İçişleri Bakanı olarak ne demişti? Demişti
ki: Orada hiçbir polis yok, olayın bizimle ilgisi yok. vesaire bir sürü
açıklama yapmıştı ama daha sonra anlaşıldı
ki aslında 12 yaşındaki Nihat Kazanhanı öldüren bir
polistir, kurşun polisin silahından çıkmıştır,
bir yargısız infaz daha, hem de bir çocuğu öldürerek gerçekleştirdiniz.
Değerli arkadaşlar, burada 2007 ile 2015
yılları arası polisin öldürdüğü kişilerin listesi ve
tam 183 kişi. Bu çalışmayı yapan Baran Tursun Vakfı
isimli bir sivil toplum örgütü ve bu da gösteriyor ki aslında bütün bu
olup bitenlere günah keçisi buldunuz, o da paralel yapıdır. Bu
paralel yapı ne menem şeydir ki biz de anlayamadık; onun için
biz bir önerge verdik, paralel yapılanma nedir, ne değildir, bütün bu
konuları araştıran bir Meclis araştırma komisyonu
kurulsun. Gerçekten, AKPnin Kırmızı Kitapa geçirdiği gibi
bu paralel yapılanma, ülkeyi mi tehdit ediyor, yoksa AKP
iktidarını mı tehdit ediyor bunun saptanması gerekiyor.
Son söz olarak şunu söyleyelim: Paraleli
kazıyın devlette, altından AKP çıkar. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisinin aleyhinde ilk konuşmacı Sayın Nevzat Korkmaz, Isparta
Milletvekili.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu önerge ve paralel sözcüğü bana AKP döneminde
siyaset ve devlet hayatımıza egemen olan dört paralelliği
hatırlatıyor. Olana bitene ve terör örgütüyle yapılan
pazarlıklara baktığımızda diyorsunuz ki: Devlet
yapılanması içerisinde farklı yapılanmalar var. Mevcut farklı,
vatandaşa gösterilen farklı.
Birinci paralellik siyaset sahnesinde, AKP-PKK
paralelliği. PKK ne istiyorsa AKP onun dilekleri doğrultusunda
Meclise yeni tasarılar getiriyor, 40 bin kişinin katili, devlet ve
millet bütünlüğüne kastetmiş, Batı emperyalizminin kuklası
PKKyla al gülüm ver gülüm pazarlıklar yapan, iktidarını
ebedileştirmeyi kafasına koymuş ve terör örgütüyle âdeta
balayı yaşayan bir AKP var. Milletin evlatları yok edilirken
hiçbir şey yokmuş gibi davranılıyor. Milletin dikkati
Analar ağlamasın. teraneleriyle dağıtılıyor.
PKK âdeta bir demokratik sivil toplum kuruluşuymuş gibi propaganda
yürütülüyor. AKPnin görevlendirdiği valiler, güvenlik güçlerinin
operasyonlarını engelliyor ve güvenlik, istihbarat
teşkilatlarının içi boşaltılıyor.
İkinci, üçüncü paralellik devlet
yapılanmasında. Birisi, başkent Ankarada, diğeri de
ülkemizin Güneydoğu Bölgesinde. Ankarada saray ile yani
Cumhurbaşkanlığı ile Hükûmet arasında alternatif bir
devlet yapılanması oluşturuluyor Anayasaya aykırı bir
biçimde. Erdoğanın dediği çok başlılık bizzat
Erdoğan tarafından yaratılıyor.
Cumhurbaşkanlığı olarak inşa edilen kaçak sarayın
bin odasında bakanlıkların alternatifi olan gölge
bakanlıklar kuruluyor. Erdoğan, Başbakanın anayasal
yetkilerini gasbediyor, Hükûmeti itibarsızlaştırıyor,
sıradanlaştırıyor. Anayasal suç işliyor
Cumhurbaşkanı. Hükûmet de seyirci kalarak suça ortaklık ediyor.
Erdoğan Mecliste ettiği, bu kürsüde ettiği tarafsızlık
yeminini, Anayasanın kendisine yüklediği sorumlulukları
çiğniyor, AKPnin Genel Başkanı gibi konuşuyor, oy istiyor,
muhalefeti eleştiriyor, sadece siyaset kurumunu
kutuplaştırıp mahalle kavgasına dönüştürmekle
kalmıyor, devlet itibarını da zedeliyor.
Cumhurbaşkanına Tarafsız ol. uyarılarımıza
rağmen AKP Genel Başkanı gibi nutuklar atmaya devam ediyor.
Sayın Genel Başkanımız boşuna dememişti Bundan
Cumhurbaşkanı olmaz. diye; olmuyor, olmuyor. Elbette
Cumhurbaşkanının bu taciz ve tasallutları, iftira ve
hakaretleri cevapsız bırakılamaz.
Sayın Erdoğan, kendi genel sekterliğine
layık gördüğün Davutoğlu ve Hükûmetle hangi düzeyde ilişki
kurarsan kur ama Milliyetçi Hareket Partisine karşı sarf ettiğin
her sözün misliyle karşılığını
bulacağını bil.
Günlük siyasetin tadı damağında mı
kaldı Sayın Cumhurbaşkanı? O zaman,
Cumhurbaşkanlığı zırhından kurtul, dön siyasete.
Hem Cumhurbaşkanı hem de parti genel başkanı gibi
davranamazsın. Milletin Cumhurbaşkanı olma yerine, oy verenlerin
Cumhurbaşkanı olmayı tercih ettiğine göre bizden de aynen o
şekilde muamele göreceksin. Milletin evlatları açken kendine milyar
dolarlık saraylar yaptırdın, yüzlerce milyon dolarlara özel uçak
ve makam araçları saltanatı kurdun, aynen Numan Kurtulmuşun
tabiriyle Harunlar gibi gelip Karunlaştın. Sağa sola laf
yetiştireceğine önce bu iddiaların hesabını ver.
AKPli vekil arkadaşlarıma da bir çift sözüm
var: Hükûmetinize sahip çıkın, Başbakanınıza sahip
çıkın. Sayın Davutoğlu Türkiye Cumhuriyetinin
Başbakanı ama aynı zamanda sizin Genel
Başkanınız. Siz saygı göstermezseniz, siz onun hukukuna
sahip çıkmazsanız başkalarından saygı beklemeye de
hakkınız olamaz. Milletin oylarıyla gelmiş AKPnin elinden
hükûmet etme yetkisini Cumhurbaşkanı alıyor ve sessiz
kalıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyetinin sayın bakanları, sizlere
sesleniyorum: Sarayda Danışmanlar adı altında gölge
kabine kuruluyor, seyrediyorsunuz. Yarın sizlere denilecek ki: Saraydaki
filan danışmanla istişare etmeden karar verme. ya da saraydan
telefonlar gelecek Cumhurbaşkanımız böyle istiyor. Bunun
adı nedir? Bunun adı yetki gasbıdır. Eğer bir
paralellikten bahsedilecekse paralellik işte tam da burada. Erdoğan,
Bakanlar Kuruluna paralel kendi hükûmetini kuruyor.
Üçüncü paralellik de ülkemizin bir bölgesinde. Devletin
kimi kurumlarına paralel yapılar oluşturuluyor bizzat terör
örgütü tarafından. Devletin valisinin karşısına
PKKnın valisi, PKKnın kaymakamı çıkarılıyor.
Türk mahkemelerinin yerine PKKnın halk mahkemeleri oluşturuluyor.
Devletin görevlileri ifade vermeye Kandile çağrılıyor. Ay
yıldızlı Al bayrak indiriliyor, polis ve jandarma yerine
PKKnın kolluk gücü ortalıkta eşkıya gibi
dolaşıyor, kimlik kontrolü yapıyor. PKK vergi topluyor, PKK
ihale dağıtıyor, kurtarılmış bölgeler
oluşturuyor, insanları bölgeden sürüyor, etnik temizlik yapıyor
Hükûmetin gözü önünde. AKP ne yapıyor? AKP seyrediyor, AKP görmezlikten
geliyor. Her derde deva, her konunun uzmanı ne Erdoğan ne de
Davutoğlu ve ne de İçişleri Bakanı bu cinayet şebekesi
olan PKKnın baskı ve zulmüne, dayatmalarına dur diyemiyor. 3
Müslüman gencin katledilmesi sonrası Obamaya seslenen Erdoğan: Neredesin
Başkan? Biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz
çünkü halk bize benim can güvenliğimi koru diye oy veriyor. diyordu.
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, hakikaten merak
ediyorum, bir gece dahi olsa Vatandaşımızın can
güvenliğine sahip çıkamadım. diye uykusuz
kaldığın oldu mu hiç? Bölücülük güzergâhında AKP, PKK ve
onun sözcüsü HDP paralel ilerlemeye devam ediyor. Ortada bir anlaşma
olduğu kesin. Alınan bilgiler PKK ve AKP arasında demokratik
özerklik ve bölücübaşının önce ev hapsine çıkartılıp
sonra serbest bırakılmasıyla ilgili bir anlaşma
sağlandığı yönünde. Tek tartıştıkları
husus, bu anlaşmanın seçim tarihi olan 7 Hazirandan önce mi ya da
sonra mı açıklanacağı. PKK seçimden önce bunun
açıklanmasına zorluyor Hükûmeti, AKP de Bu anlaşmanın
ifşasını -milletten 7 Haziranda yiyeceği dayak korkusuyla-
seçimden sonraya bırakalım. diyor.
Bir diğer paralellik de değerli
milletvekilleri, AKP ve Hükûmet içerisinde yuvalanmış menfaat çetesi
ile ülkeye hizmet etmek için siyasete girmiş AKP milletvekilleri ve
bakanlar arasında. 17-25 Aralık yolsuzluk olaylarında ortaya
çıktı; Hükûmetin 4 bakanı oğulları, enişteleri,
damatlarıyla birlikte Hükûmet içinde çalışır görünüp
farklı telden çalıyorlar. Rabbena, hep bana! diye terennüm
etmişler. Kabinenin neredeyse, kıymetli arkadaşlar, beşte
1i, rüşvet almışlar, görevini kötüye kullanıp haksız
mal edinmişler, zenginleşmişler, imar ve gümrük
yolsuzlukları yapmışlar. Birileri Memlekete hizmet
edeceğim. derken bunlar da paraları kiralık kasalarda,
ayakkabı kutularında istif etmişler. Birileri Enflasyonu
sıfırlayalım. derken birileri de evdeki paraları
sıfırlamaya çalışmışlar. Birileri Milleti
zenginleştirilelim. derken diğerleri haram saltanatı kurup aile
efradıyla zenginleşmeyi tercih etmişler.
İşte, size Hükûmet içerisinde sureti haktan
görünüp farklı saiklerle oluşturulan bir paralel yapı daha. Tüm
bu hırsızlıkları, yolsuzlukları örtbas etmek ve
milletin dikkatini başka tarafa çekmek için bir paralel yapı
teranesi tutturmuşlar. Kim? Aynı ekip. Cambaza bak, cambaza oyunu.
Kastettiğin bu kesim hakikaten bu devletin içerisinde farklı bir
yapılanma öngörmüş ve buna kalkışmış ise
bugünlere akşamdan sabaha gelmedik. On üç yıldır devleti tek
başına idare ediyorsun. Niye müsaade ettin o zaman? Bunu yapanlar
kadar buna müsaade edenler de sorumlu değil mi? Bunun hesabını
vermen gerekmiyor mu? Kandırıldık. O zaman böyle saf
olmayacaksın. Önünüzü bile görmeyen bu kıt fikirlilikle devlet mi
idare edilir? Önce bir kendinize bakın aynada. Zaten bu ülkede iki Erdoğan,
iki Davutoğlu var. Yüksek perdeden konuşup mumu yatsıya kadar
yanan, akşam farklı sabah farklı, doğuda farklı
batıda farklı
Tutarlı olmak, devlet ciddiyeti içinde davranmak
gibi bir kaygıları yok. Beceriksizlik ve kötülüklerinizi paralel
yapıya yıkmak yerine millete hesap verin. Çıkın deyin ki:
Beceremedik, yanlış yaptık. Hem kel hem fodul olmak değil
de nedir yaptığınız? İnşallah, devlet içerisinde
paralel yapılar kuran AKPnin hesabını 7 Haziranda bu millet
görecek diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Halkların Demokratik Partisi grup önerisinin lehinde
ikinci konuşmacı olarak İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz
konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Teşekkür
ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sözlerime başlarken Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, ben de öncelikle konuya
girmeden önce insanlık dışı bir şekilde katledilen
Özgecan kızımıza Allahtan rahmet diliyorum, Allah ailesine
sabır versin ve milletin başı sağ olsun.
Bu olay bugün yaklaşık bir buçuk saate
yakın Genel Kurulda birçok milletvekili tarafından gündeme getirildi.
Evet, konuştuk ama önlem almamız lazım. Yani Meclis çok
konuşan ama iş yapmayan bir yer olmasın. Yani gerçekten bu
işi siyaset dışı, partiler üstü bir şekilde ele
almamız ve bu tür olayların yaşanmaması için başta
eğitim sistemimizden başlamak üzere bu konuya önem vermemiz
lazım. Siz birilerine Adı sanatçı olan ama bence sanatçı
bozuntusu olan kişiler, mini etek giymeyin. Bu sistemin getirdiği bu
giyim tarzı bu tür davranışlara zemin hazırlıyor.
Diyorsanız, siz yine devletin resmî televizyon kanalındaki dizilerde
buna ilişkin, kılık kıyafete ilişkin insanların
bilinçaltına bir şey sunuyorsanız sonuçta bu
saldırılar olur. Dolayısıyla, öncelikle eğitim sistemini
değiştirmeniz lazım, sonra ekonomi politikalarını
gözden geçirmeniz lazım.
Ben size bir olay
anlatayım: Gezi olayları sırasında Taksimden geçiyorum,
arkamdan bir kızın çığlıklarını duymam
üzerine döndüm, yaklaşık 8-10 polis 2 polis aracının
ortasında bir genç kızı tekme tokat dövüyorlar, müdahale ettim,
dedim ki: Utanmıyor musunuz, bu delikanlılık mı, genç bir
kıza bu şekilde 8-10 kişi saldırmak erkeklik midir,
delikanlılık mıdır, sizin kız kardeşiniz yok mu,
ananız bacınız yok mu? Polisin birisi bana döndü dedi ki:
Bizim böyle bir bacımız yok. Bakın, arkadaşlar, işte
bütün mesele bu. Yani, normal kıyafetli, saçı başı
açık, tişört giyen bir kız kardeşimize polis Bizim böyle
bir bacımız yok. diyorsa, onun namusunu, canını meşru
görüyorsa burada çarpık bir zihniyet vardır; bunu durdurmamız,
buna ilişkin önlem almamız gerekir.
Bugün burada
Özgecanı andık, rahmetliyi, içimiz yanıyor, yüreğimiz
burkuluyor. Ben de bir kız babasıyım, empati yapın,
evlatlarınız var yani Allah başa vermesin, tabii, ateş
düştüğü yeri yakıyor ama Özgecanın kardeşi çok güzel
bir konuşma yaptı, dedi ki: Okullarda bırakın
matematiği, fiziği, kimyayı, Türkçeyi, önce bir insanlık
dersi verin, sevgi dersi verin. Demek ki işin başı eğitim.
Başta Millî Eğitim Bakanlığına ve Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığına önemli görevler düşmektedir. Yoksa
bugün Özgecanımız, yarın da bir başka canımız bu
şekilde katledilir ve biz burada sadece konuşmakla kalırız.
Tekrar rahmetle anıyorum, Allah sabır versin ailesine.
Değerli
arkadaşlar, gelelim paralel yapıyla ilgili grup önerisine. Şimdi
-paralel yapı, sizin kafanızda bir paralel yapı- diyorsunuz ki:
Efendim, işte, Pensilvanya, Fethullah Gülenin yapısı. Hiçbir
siyasi destek olmadan hiçbir yapı, devletin hiçbir kurumunu ele geçiremez
ve etkin olamaz, bunu biliyorsunuz. Sizin Genel Başkanınız,
hâlen genel başkan gibi davranan Cumhurbaşkanı bunu itiraf etti,
dedi ki: Siz ne istediniz de biz vermedik. Yani, eğer devlet içinde bir
yapılanma var ise bunu siz oluşturdunuz, bu sizin paraleliniz.
Şimdi, paralel yapı diye, paralel
yapının elemanı diye içeriye attığınız
emniyet müdürüyle ilgili dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır sicil
raporu vermişti, demişti ki: Bu kişinin irticai akımlara
karşı yakınlığı vardır, dikkatli olunması
gerekir. Ne yaptınız bu kişiyi siz? Getirdiniz emniyet müdürü
yaptınız, sonra emniyetin İstihbarat Daire Başkanı
yaptınız, sonra emniyetin Teftiş Kurulu Başkanı
yaptınız. Ne zaman ki 17-25 Aralık, Hükûmetin yolsuzluk,
hırsızlığı ortaya saçılıp dökülünce bu sefer
Sen paralelcisin. diyerek öcü yaptınız.
Arkadaşlar, devletin raporları yok muydu bu
kişi hakkında? Var. E, demek ki bile bile yaptınız. Yani
Biz kandırıldık. falan filan, bunlar çocuk oyuncağı.
Devleti yönetmek çocuk oyuncağı değil, kandırıldıysan
sorumluluğu alacaksın kardeşim, istifa edeceksin.
İçişleri Bakanı istifa edecek, sorumluluk alacak, özür
dileyecek. Böyle bir saçmalık olur mu: Kandırıldık! Yani,
kim kimi kandırdı bilmiyorum ki. Şimdi, öbür taraf da Bize
söyleyin, ne istedik sizden, ne verdiniz? diyor, bunu söylüyorlar. Söyleyin,
ne istemişler sizden hakikaten? Ne istediler de siz ne verdiniz; kamuoyu
bilsin, Türk milleti bilsin bunu? E, onlar da Biz bir şey istemedik, AKP
bizi kandırdı. diyor. Nasıl kandırdı sizi? Türk
Silahlı Kuvvetlerinin etkisizleştirilmesi için biz birlikte hareket
ettik, açık açık söylüyorlar. Yani Balyoz, Ergenekon, Oda TV, KCK
falan filan bütün bu operasyonlar aslında Türk Silahlı Kuvvetlerinin
-rejimin, cumhuriyetin, Kemalist ideolojinin bekçisi olarak görülen-
etkisizleştirilmesi için Amerikalı büyükelçinin size sunduğu
tavsiyeler üzerine siz birlikte hareket ettiniz. Karşı taraf dün
işte bunu itiraf ediyor, siz de itiraf edin, itiraf edin. Efendim, özür
dileyeceksiniz
Size başka bir şey söyleyeyim: Şu anda
yine Ergenekonu, Balyozu sürdüren meşhur Emniyet Müdürünüz, her gün
Başbakana bire bir İstanbul Havalimanında, apronda bilgi veren
Emniyet Müdürünüz ile yine öbür Emniyet Müdürü, İstihbarat Daire
Başkanı yaptığınız kişi Emniyet Genel
Müdürlüğü bünyesinde C5 bürosu kurdu mu? Soruyorum: 2007 yılında
gayrimeşru olarak, yasaya aykırı olarak bir C5 bürosu kuruldu
mu? Şimdi Bakanlığa sorun, size Evet, böyle bir büro var.
diyecek ama başka bir şey diyecek, 2012 yılında
kurulduğunu söyleyecek. Ben söylüyorum, ben iddia ediyorum, bu büro 2007
yılında kuruldu; 2007den 2012ye kadar bir sürü yasa
dışı işlem yaptı. Bu işlemleri yaparken, yani
uçan kuştan bile haberi olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın
haberi yok muydu?
MAHMUT TANAL (İstanbul) Vardı, hepsiyle
görüşüyordu.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Siz kimi
kandırıyorsunuz? Yoksa, o zaman niye siyasi sorumluluğu
almıyor?
Hrant Dinkin öldürülmesi olayıyla ilgili olarak bu
büronun fonksiyonu, etkinliği nedir? Ergenekon, Balyoz
soruşturmalarını oluşturan sahte delillerde -ki yavaş
yavaş çıkıyor, dökülüyor ortaya- bu büronun nedir? Soruyorum
buraya, Hükûmetin başındaki kişiye de soruyorum,
İçişleri Bakanına da soruyorum. Siz sorun, deyin ki: Muhalefet
milletvekili böyle bir şey söylüyor, C5 bürosu neyin nesidir? Sizin
haberiniz olmadan mı böyle bir büro kuruldu, böyle bir yapılanma
oldu? Siz neden bahsediyorsunuz? Samimi değilsiniz arkadaşlar.
Ne diyordu dönemin Başbakanı 2012
yılında? Gurbet garipliktir, bu sıla hasreti bitmelidir. bugün
çetebaşı diye nitelendirdiği kişiye. Binali
Yıldırım ne diyordu? Dünyanın yedi kıtasında
hiçbir menfaat gözetmeden Türk sevgisini, vatan sevgisini yüreklerine
nakış nakış işlemiş bu okullar hizmet veriyor.
diyordu. Hüseyin Çelik ne diyordu 2012de? Cemaat devleti ele geçirmiş,
devlete sızmış. Kargalar bile güler bunlara. Bu
paranoyaları bir tarafa bırakalım. Şimdi soruyor musunuz,
Hüseyin Çelik nerede şu anda? Partinizde MYK üyesi, Genel Başkan
Yardımcısı değil mi?
Değerli arkadaşlar, bakın, siz cemaat
falan diyerek bir sürü insana haksızlık yapıyorsunuz,
zulmediyorsunuz. Bir savcı arkadaş
Siz ne yaptınız biliyor
musunuz, önce bunu söyleyeyim: 6.800 hâkim, savcı yer değiştirdi
13.500 kişi içinde. Bu 6.500 kişiyi kim aldı işe
arkadaşlar, kim hâkim, savcı yaptı? HSYK falan demeyin, Adalet
Bakanlığı alıyor adaylığa yani sizin
Bakanınız aldı, sizin Personel Genel Müdürünüz aldı. E, o
zaman eğer bunlar da paralel yapının mensubu ise hesap
sormanız, sizin de siyasi sorumluluk üstlenmeniz gerekmiyor mu?
Değerli arkadaşlar, bakın, bir savcı
arkadaş dedi ki atamayla ilgili: Benim bu yapıyla falan alakam yok
ama zulmediyorsunuz. Ya, bana acımıyorsanız bari çocuğuma
acıyın, tedavi görüyor ve atadığınız yerde çocuğumun
tedavi göreceği bir hastane yok.
Bakın, zulmederseniz -zalimin imanında, Allah
inancında problem vardır- zulümle düzen devam etmez, küfürle devam
eder ama zulümle devam etmez, altında kalırsınız.
Değerli arkadaşlar, bu devlet içine sızan
bir yapı var ise paralel bir yapı, bunun sonuna kadar
araştırılması ve siyasi iktidarın da bu işe
yardım, yataklık edip etmediğinin tespit edilmesi, eski Ceza
Kanunumuzun tabiriyle, suçun icrasını muavenet ve müzaheretle
kolaylaştıran siyasilerin de, efendim, sorumluluğunun tespit
edilmesi için biz bu araştırma önergesini destekliyoruz.
Son söz: Siz beraber yürüdünüz bu yollarda, beraber
yürüdünüz.
Saygıyla selamlıyorum Başkanım,
sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özgündüz.
Halkların Demokratik Partisi grup önerisinin
aleyhinde İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Turan konuşacak.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BÜLENT TURAN (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi aleyhine AK PARTİ Grubu
adına söz aldım. Ben de öncelikle hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Hepinizin bildiği gibi, çok talihsiz bir meseleyi
sabahtan beri haklı olarak değerlendiriyoruz, konuşuyoruz. Allah
bir daha bu millete böyle acılar yaşatmasın. Özgecan
kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, erdemli, onurlu duruşuyla
herkese örnek olan annesine, babasına saygılar, hürmetler sunuyorum.
Allah bir daha böyle acıları kimseye yaşatmasın
inşallah diyorum.
Değerli arkadaşlar, önemli bir konuyu
görüşüyoruz. Türkiye'nin son bir buçuk yılına damga vuran siyasi
çalkantıları, partilerin dinamiklerini etkileyen, uluslararası
ilişkileri etkileyen bir süreci yaşadık hep beraber. Az önce üç
kıymetli partimizin temsilcilerini dinledik. HDP grup önerisi aleyhine söz
aldım. İlk konuşmacı sonuç itibarıyla Bu ülkede paralel
yapı var mı, yok mu bilmiyorum. şeklinde özetlenecek bir
ifadede bulundu. Sonraki konuşmacı on üç yıldan beri tekrarlanan
Tayyip Erdoğan düşmanlığından başka hiçbir cümle
söylemedi, ümit ediyorum bir on üç yıl daha söylemeye devam ederler çünkü
AK PARTİnin bu kadar uzun süre başarılı
olmasının tek sebebi sadece bizim siyasi irademiz, lider gücümüz,
ekip gücümüz değil, bu konuda Tayyip Erdoğan
düşmanlığından başka ifadesi olmayan zayıf
muhalefet anlayışı da buna destek oluyor. Ben bir daha diyorum:
Cevap vermek yerine bu konuşmaya devam edin ki biz on üç yıl daha,
bir on üç yıl daha, bir on üç yıl daha yolumuza milletimizle beraber
devam edelim.
Son konuşmacı arkadaşımız da, bu
ülkenin iktidardan sonraki en büyük iktidar olma ihtimali olan ana muhalefet
partisi temsilcisi de dedi ki: Bu ülkede paralel yok, varsa sizinle beraber
var." dedi ve indi aşağı.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sizin paraleliniz.
dedim, yalan söylemeyin. Varsa sizin paraleliniz." dedim.
BÜLENT TURAN (Devamla) Değerli arkadaşlar,
öncelikle ben şunu beklerdim: Bugün basında çıkan, bugün
bazı medyada yer alan, sizi daha fazla etkileyen meselelerle ilgili bir
mahcubiyet olur mu, bir hesaplaşma olur mu diye. Her zaman söylüyorum: Ya
hatalarla yüzleşirsiniz ya da yüzsüzleşirsiniz. Siz yıllardan
beri bize ettiğiniz ithamlarla, bize attığınız
iftiralarla bugün karşı karşıyasınız.
Genel Başkanımıza hakaret edildi,
konuşmalar ortaya çıktı ama biz bir şey söyledik, seçimlere
girerken nasıl ki masumiyet karinesi demişsek, nasıl ki siyasi
ahlak demişsek aynı şeyi yine söylüyoruz. Mahkemenin önüne
gelmeyen tapeler sizin önünüze geldi. Mahkemeden görmediğimiz,
duymadığımız bilgilerin sizin grup
toplantılarınızda Grup Başkanınız tarafından
okunduğunu gördük. İnsanların siyasi hayatı, aile
hayatı, ticari hayatı, ne kadar özeli varsa çarşaf çarşaf
ortaya serildi.
CELAL DİNÇER (İstanbul) Gazetelerde siz
yazdınız bunları daha önce. Operasyon yaptınız
BÜLENT TURAN (Devamla) Ama geldiğimiz yerde
şunu gördük: Milletimiz darbeciye, kumpasçıya, numaracıya,
aklı dışarıda, eli burada olana prim vermedi ve vermeyecek.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Ya, sizsiniz bu, siz,
siz
BÜLENT TURAN (Devamla) - Şimdiye kadar olan tüm
darbeleri, tüm kumpasları, tüm kötü niyetli iddiaları milletimize
giderek çözdük. En son paralel iddiasında da son bir buçuk yıldan
beri görmeyen akıl, hissetmeyen kalp kalmadı. Nerede paralel var? diyen
insana Kör müsün? kardeşim derler. Nerede paralel? diyene
İnsaf. derler. Bu ülkedeki binlerce dinlemeyi, bu ülkedeki yüzlerce
yanlış atamayı hep beraber izledik, gördük. Israrla diyorsunuz
ki: Yıllardan beri onunla yürüdünüz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Siz kendiniz itiraf
ediyorsunuz.
BÜLENT TURAN (Devamla) Arkadaşlar,
altını çizmek istiyorum: Biz kimseyle yürümedik milletimizden
başka. Bizimle beraber yürüyen kim varsa baş tacı dedik ve
yürüdük. İyi iş yapan kim varsa -vakıf, dernek, cemaat kim
varsa- destek olduk ve olacağız. Ama ne zaman ki
(x) dendi, zalimlere meydan okundu,
bölgemizde etkili olduk; ekonomide, sağlıkta, eğitimde iyi
işler yaptık; bölgemizin hâkim gücü olduk, ondan sonra birileri,
dediğim gibi, dışarıdaki aklın içerideki
uzantıları bizim aleyhimize başladılar, milletimizin
aleyhine başladılar, kavga ondan sonra başladı.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) On iki sene
neredeydiniz, on iki sene?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bizimle yürüyen yani milletle
yürüyen kim varsa baş tacı ama siz millete rağmen iş
yapacaksınız, kumpasla iş yapacaksınız, sonra Niye
ayrıldınız? Tabii ki ayrılacağız.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) On iki sene uyudunuz.
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) Size oy verenler mi millet
sadece?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Peki, şimdi ben soruyorum
size: Biz ayrıldık -gerekçeyi söyledim- siz niye berabersiniz? (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) Kim beraber ki?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Şu tapelerden
utanmadınız mı? Şunları görmediniz mi? Ayıp.
demediniz mi?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Hepsi gerçek, hepsi
Neden bahsediyorsun?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakın, biz sizi bu
adamlarla ortak biliyorduk
LEVENT GÖK (Ankara) Bülent, bir göster bakayım.
Hangi tapeymiş o, göster bakayım.
BÜLENT TURAN (Devamla) Bak, bir daha söylüyorum: Biz
sizi bu adamlarla ortak biliyorduk. Bugün gördük ki ortak değil, alt üst
ilişkisi varmış; emrediyor, yapıyorsunuz; hakaret ediyor,
ses çıkarmıyorsunuz. Olur mu yahu! (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Ne istediniz de
vermedik. diyen siz değil misiniz?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Şimdiye kadar ortak bildik
ama ortaklık bitti. Bundan sonra hiyerarşik bir yapı var.
Talimat geliyor Emreder
diyorsunuz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Beraber yürüdük biz bu
yollarda. demediniz mi?
BÜLENT TURAN (Devamla) Önce bu tapelerle ilgili
gereğini yapın. Grup Başkanınıza, liderinize hakaret
edenlere, gülenlere ses çıkarın.
MAHMUT TANAL (İstanbul) TÜRGEVden Bilalin
arkadaşı mısın, değil misin, onu söyle.
BÜLENT TURAN (Devamla) Değerli arkadaşlar,
ısrarla söylüyorsunuz, bu yapıda neden beraber olduğunuza biz
şaşırmıyoruz.
Efendim?
MAHMUT TANAL (İstanbul) TÜRGEVde Bilalin
arkadaşı mısın, değil misin?
BÜLENT TURAN (Devamla) TÜRGEVdeyim, gurur duyuyorum,
onur duyuyorum. Vekilliğim geçer, TÜRGEV geçmez. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Ne oldu? Ne oldu?
Ne var?
BÜLENT TURAN (Devamla) Paralel yapı kendinden
başka her türlü siyasi yapıyı, kendinden başka her türlü
eğitim kurumunu, kendinden başka her türlü yurdu, vakfı,
derneği kötü saydı. Biz başörtüsü dedik, yoktular; Filistin
dedik, yoktular; Gazze dedik, hiç yanımızda olmadılar.
MAHMUT TANAL (İstanbul) İsraille en fazla
ticareti yaptınız mı?
BÜLENT TURAN (Devamla) Ama şimdi söylüyorum:
TÜRGEV eğitim işi yapacak; Hayır, yapma, paralel yapar.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bir dakika, İsraille
en fazla ticareti yaptınız mı, yapmadınız mı?
BÜLENT TURAN (Devamla) İHH yardım işi
yapacak, Hayır, teröristsin, yapamazsın.
BAŞKAN Sayın Tanal
Karşılıklı konuşmayın lütfen sayın
konuşmacı.
MAHMUT TANAL (İstanbul) İsraille en fazla
ticareti yaptınız mı, yapmadınız mı?
BÜLENT TURAN (Devamla) Size yakışır.
Paralelle beraber ana muhalefet partisinin yan yana yürümesi, bu ülke için bir
züldür, size de yazıktır.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) On iki yıl
beraber yürüdünüz be! On iki yıl beraber yürüdünüz! İnsan utanır
ya!
BÜLENT TURAN (Devamla) Kaldı ki
arkadaşlarınız bu gerekçeyle ayrıldılar. CHP ile
paralelin ortak işi var, istifa ediyoruz. dediler ve istifa ettiler.
Şimdi gördük ki istifaları ne kadar haklıymış, görüyor
musunuz?
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) On iki
yıldır onlarla beraberdin.
BÜLENT TURAN (Devamla) Adamlar boşa istifa
etmediler aranızdan.
Bakın, değerli arkadaşlar, ısrarla
aynı şeyi söylüyorsunuz. 60 darbesi oldu, o zaman gerekçe buldunuz,
dediniz ki: Kardeş kavgası var, durduralım. 12 Mart oldu,
Reform lazım, bravo. dediniz. 12 Eylül oldu, Kardeş kavgasını
bitirelim. dediniz. 28 Şubat oldu, Ankarada hâkimler var, bravo.
dediniz. 17 Aralık oldu, Yolsuzluk var, bravo. dediniz. (CHP
sıralarından gürültüler)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sen 12 Eylülde
bebeydin, bebe!
BÜLENT TURAN (Devamla) Bir daha söylüyorum: Darbenin
yanında, kumpasın yanında, her türlü yanlışın
yanında olmak sizin tarihinizde var ama on üç yıldan beri -bir daha
diyorum- milletimize sığınmaktan başka bir şey
yapmadık. (CHP sıralarından gürültüler)
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) Sizi
kumpasçılar, sizi!
BÜLENT TURAN (Devamla) Dünya 5ten büyük. dedik,
diyeceğiz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Rızaya söylediniz,
Rızaya!
BÜLENT TURAN (Devamla)
(x)
dedik, diyeceğiz. Bölgemizde büyük olduk, daha büyük olacağız.
dedik ve yine diyeceğiz. Siz sadece bağıracaksınız,
sadece
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Ya, dokuz seçimdir
sandığa gömdük be!
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) Sizi
kumpasçılar, sizi!
BÜLENT TURAN (Devamla)
ancak kavga edeceksiniz ama biz
bu milletle olan yürüyüşümüzü devam ettireceğiz.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) Tezgâhçılar,
kumpasçılar
BÜLENT TURAN (Devamla) Paralelle kalın, paralelle
yürüyün, her türlü yanlışın yanında olun; bu size
yakışır ama biz yürümeyeceğiz.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Bravo, bravo!
Hayırlı olsun!
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) O belli olmaz, yarın
yine kol kola girebilirsiniz.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) Paralelciler,
kumpasçılar
BÜLENT TURAN (Devamla) Değerli arkadaşlar,
biz dün herkesle beraberdik, sırf paralelle değil, herkesle beraber
yürüdük; vakıflar, dernekler, iyi iş yapan kim varsa yürüdük.
LEVENT GÖK (Ankara) Beraber ıslandınız,
beraber!
BÜLENT TURAN (Devamla) Bugün paralelin yanında bir
tane cemaat var mı, bir tane vakıf var mı, bir tane dernek var
mı? Kim kaldı? Mahmut Tanal kaldı. Var mı başka kimse?
Kimse kalmadı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
O yüzden, bir daha söylüyorum: Önceden her vakıf,
her dernek bizim baş tacımız, yürüyorduk, bu millete
yanlış yapan varsa ayrıldı yolumuzdan. Ama çatlasanız
da patlasanız da bu partinin bu ülkeye olan hizmetleri, borcu ve ödemesi
devam edecek.
Seçime kaldı üç ay, çok değil üç ay. Eğer
haklıysanız çekiliriz, oraya geçeriz ama millet size paralelle
yürümenin bedelini ödetirse -ki ödetecek- yine buradayız, yine
görüşürüz, yine bağırmaya devam edersiniz.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Ödetti zaten, 30
Martta ödetti, 10 Ağustosta ödetti, 9 seçimdir sandıkta gömüldüler
ya.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) Sizi ihaleciler
sizi
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Fatura sana kesilecek
Bülent.
MEHMET GÜNAL (Antalya) Paralelle yürümenin bedeli varsa
önce sen ödeyeceksin.
BÜLENT TURAN (Devamla) Tekrar ediyorum: Deveyi
hendekten atlatan bir tutam ottur. derler. Bu kadar ufak beklenti için, bu
kadar yanlış işin
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Ya,
pişkinliğin ancak bu kadarı olur! On üç sene beraber ol, sonra
da utanmadan bir başkasının üstüne yık ya, var mı
böyle bir şey!
BÜLENT TURAN (Devamla)
paralelle bir arada olmak,
yıllarca küfrettiğiniz insanlarla beraber olmak yakışmaz
diye düşünüyorum.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Yapma ya, pişkinlik
bu kadar olabilir ya!
BÜLENT TURAN (Devamla) Bakın, sayın vekilim,
iki tane kardeş düşman olabilir, örnekleri çok ama iki tane
düşman kardeş oluyorsa oraya soru işareti koy.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) On iki yıl,
on iki yıl
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) Biz düşman
değiliz kimseyle
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Adaleti beraber
katlettiniz, şimdi şikâyet ediyorsunuz.
BÜLENT TURAN (Devamla) Biz kardeştik,
yanlış yaptılar, gereğini yapıyoruz. Siz
düşmandınız, yanlış yaptılar, gereğini
yapın lütfen.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) İnsaf ya,
insan birazcık utanır ya! Ayıp denen bir şey var ya!
BÜLENT TURAN (Devamla) Değerli arkadaşlar,
önümüzdeki süreçte göreceksiniz, bu ülkenin en büyük meselesi, AK
PARTİnin değil, devletin bekası için, milletin bekası için
en büyük kavgamız paralellerle olmaya devam edecek. İster orada yer
alın ister milletle yer alın.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar)
Hırsızlık ne olacak, hırsızlık?
BÜLENT TURAN (Devamla) Orada yer alırsanız on
üç yıl daha burada bağıracağız, dinleyeceğiz,
konuşacaksınız.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar)
Hırsızlık ne olacak, hırsızlık?
BÜLENT TURAN (Devamla) Ama hayır diyorsanız
ancak böyle bağıracaksınız.
Ben hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İç güvenlik yasasını
görüşeceğimizden dolayı hayır diyeceğimi söylüyorum,
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Gök, buyurun.
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, sayın
konuşmacı konuşmasının bir bölümünde
(Gürültüler)
BÜLENT TURAN (İstanbul) Sataşmadım
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, susar
mısınız lütfen biraz, duyamıyorum Sayın Gökü.
LEVENT GÖK (Ankara)
bir gazetenin manşetini
göstererek grup başkan vekillerimiz hakkında bir sataşmada
bulunmuştur.
BAŞKAN Biraz sesinizi yükseltir misiniz lütfen.
LEVENT GÖK (Ankara) Arkadaşlarımız
susarsa
Bir gazete manşetini göstererek grubumuza hitaben
bir paralelci yaftasını yakıştırmaya gayret eder bir
suçlamada bulunmuştur. Buna bir cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN Buyurun, iki dakika.
IX.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün, İstanbul Milletvekili Bülent Turanın HDP
grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması
sırasında CHP Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu kürsü çok pişkin konuşmalar gördü
ama böylesini hiç görmedi. (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Yani ben pişkin konuşmanın ötesinde, hukukçu
kimliğimden dolayı da sevdiğim bir kardeşimin, ayrıca
doğruluğu belgelenmemiş, bir kendi oluşturdukları
medyanın, havuz medyasının manşete
taşıdığı bir konunun arkasına
sığınmasını da anlayabilmiş değilim.
MEHMET METİNER (Adıyaman) Tapeleriniz neyin
üstünde
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Onları
saklamışlar, size yollamamışlar.
LEVENT GÖK (Devamla) Bu konularda, bakın
değerli milletvekilleri, çok net konuşuyorum. Bugün,
Arkadaşlarımız, sayın konuşmacının ifade
ettiği konularda bugün savcılığa ve hukuk mahkemelerine
başvurarak gerekli yasal süreci başlatmışlardır. Bu
tamamen yalandır
HAMZA DAĞ (İzmir) Siz montajlarda
LEVENT GÖK (Devamla)
bu, havuz medyasının
uydurduğu ve kişilik haklarına ağır
saldırıların bundan sonra da nasıl
artırılacağını gösteren tipik bir örnektir. Bunun
arkasına sığınmak ayıptır. Hukukçu kimliği
olan bir kişinin bunları doğrulaması gerekir.
Şimdi, böyle bir tabloda, ben ifade ediyorum, bu
konuda her türlü yasal başvuru yapılmıştır; hem
savcılığa hem de tazminat hakları saklı kalmak
kaydıyla davalar açılmıştır. Bir kere bunun böyle
bilinmesi gerekir. Böyle haksız ithamların arkasına
sığınıyorsanız, anlaşılıyor ki size
bizim bunları çok daha fazla anlatmamız gerekiyor.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Ya, grup
toplantısında ne yapıyordunuz siz?
LEVENT GÖK (Devamla) Bin kere anlatacağız,
yüz bin kere anlatacağız. Bu paralel dediğiniz yapıyla
bizler yürümedik, yağan yağmurun altında sizler
ıslandınız, beraber yürüdünüz o yollarda. Sizi gidi paralelciler
sizi. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
İşlem yapıyorum burada, duymam lazım önce.
Sayın Korkmaz
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkan,
konuşmacı konuşmasında Benden önceki
konuşmacılar
derken konuşmacı sırasını,
aynen, birinci, ikinci, üçüncü diye saydı. İkinci
konuşmacı olarak da benim. Açıkça, Recep Tayyip on üç
yıldır devam edilegeldi. Recep Tayyip Erdoğan
düşmanlığıyla suçladı. Sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN Yani bakın, şimdi, size
konuşmacı Sayın Recep Tayyip Erdoğan
düşmanlığı yapıyorsunuz. dedi. Bunu sataşma
olarak mı görüyorsunuz? Yani Recep Tayyip Erdoğana
düşmanlık yapmıyorum. mu diyorsunuz?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Hayır.
BAŞKAN Buyurun.
İki dakika
2.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmaz'ın, İstanbul Milletvekili Bülent
Turanın HDP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; tabii, AKP Grubundan böyle bir ses yükseldi,
arkadaşlar, eleştiri başka, düşmanlık başka, bunu
anlamanız lazım. Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili olarak
Milliyetçi Hareket Partisine yönelik her türlü tacize, tasalluta cevap vermek
en tabii hakkımız, bu da Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı
falan değil.
Konuşmacı geldi, dedi ki: On üç
yıldır Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı
Neden bahsedeceğiz? On üç yıldır zaten bunun içerisinde Recep
Tayyip Erdoğan var, Başbakan, Genel Başkan olarak var.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Proje üretin, proje.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) Ayrıca, arkadaşlar,
on üç yıl derken, paralel yapı derken on üç yılı
kastetti, on üç yıldır paralel yapıyla da uygun adım
yürüdüğünün aslında itirafını sergiledi burada. Ben paralel
yapı dedim, kendisi on üç yıl dedi.
Değerli arkadaşlar, demokrasilerde hesap verme
vardır, hesap vermenin olmadığı yerlerde demokrasiden söz
edilemez. Keşke buraya gelip başka ithamlarıma da cevap
verseydiniz: Ben paralel yapı dedim, güneydoğuda PKK ile devlet
kurumları arasında paralel yapı var dedim. Niye buna cevap
vermediniz? Cumhurbaşkanlığıyla Hükûmet arasında
paralel yapı kuruluyor dedim. Niye buna cevap vermediniz?
MEHMET METİNER (Adıyaman) Söylemeye devam et.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) AKPnin içerisinde birçok
milletvekilini tenzih ederek namuslu arkadaşlarımız diye
ayırıp içerisindeki bazı arkadaşlarımızın
menfaat çetesi olduğunu söyledim. Niye buna cevap vermediniz? İşinize
geldiği gibi konuşuyor, işinize geldiği gibi millete
söylemlerde bulunmaya devam ediyorsunuz. Yalancının mumu yatsıya
kadar yanar. Üç kere sıçradınız, bunun 7 Haziranda da size seçim
zaferi falan getireceğini düşünüyorsanız çok
yanılırsınız.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Ya, 9 seçimdir
sandığa gömülüyorsunuz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) 7 Hazirandan sonra zafer
günü değil, hesap günü geliyor arkadaşlar, hesap günü.
Saygılarımı sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Biz milletin
kararına saygılıyız, siz de saygılı olun.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Baluken, buyurun, sizi
dinliyorum.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan, sayın konuşmacı konuşması
sırasında grubumuz adına konuşan
arkadaşımızı kastederek Paralel yapı var
mıdır yok mudur, bilmiyorum. şeklinde demek suretiyle hem parti
grubumuzu töhmet altında bırakmıştır hem de
arkadaşımızın konuşmasını farklı bir
yöne çekmiştir.
Sataşmadan
dolayı Nazmi Beyin
BAŞKAN Buyurun
Sayın Gür.
3.- Van
Milletvekili Nazmi Gür'ün, İstanbul Milletvekili Bülent Turanın HDP grup
önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında
HDP Grubuna ve şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
NAZMİ GÜR (Van)
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; tabii lafı çekip
çevirmede çok mahirsiniz. Tıpkı, gerçeği yalan yapmak gibi
yalanı da gerçek yapmada üstünüze yoktur. Bu konuda AKP gerçekten
alkışlamaya değer yani sizi alkışlamakta fayda var
diye düşünüyorum.
Daha önce, biliyorsunuz,
arkadaşlar, bu 17 Aralık süreciyle ilgili iki önerge verdi grubumuz:
Yolsuzlukla mücadele önergesi, siz reddettiniz. Temiz Türkiye isteyen,
yolsuzlukları, rüşveti bu ülkede yok etmek isteyen bir mücadeleyi
nasıl sürdüreceksiniz? Bu Mecliste olaya el koyarak ancak yapabiliriz. Onu
da aklayarak paklayarak ne hâle getirdiğinizi bütün kamuoyu biliyor.
İkincisi, yine bu
paralel yapıyla ilgili bir kez daha, bundan önce bir önerge daha
vermiştik. Daha siz, kırmızı kitaba paralel
yapıyı düşman olarak kaydetmeden önce, kayda geçmeden önce
söylemiştik size ama bunu reddeden yine sizlersiniz.
Şimdi, bu AKP-paralel
yapı konusu, ilişkisi, biraz önce konuşmacı söyledi: Biz
eskiden kardeştik, kardeşin düşman olduğunu sonradan
anladık. Ne kadar safmışsınız, ne kadar saf
olduğunuzu sürekli dile getiriyorsunuz, kendinizi aklamaya paklamaya
çalışıyorsunuz ama arkadaşlar unutmayın, bu paralelin
ta kendisi olduğunuzu, siz olduğunuzu unutmayın. Bu paralelle
her noktada kesiştiğinizin, bu paralelle her noktada
bitiştiğinizin en iyi örnekleri geçmişteki on iki
yıllık iktidar pratiğinizde ortada. Bu iktidar pratiği,
sizin aslında paralelden bir farkınız
olmadığını çok güzel ortaya koyuyor. O nedenle bizim burada
söylediğimiz sözleri çarpıtmaya gerek yok, kamuoyunu yanıltmaya
gerek yok, sözümüz çok açıktır. Önergemiz burada, bu Meclis paralel yapıyı
açıklamak, ortaya çıkarmak zorundadır ve sizi bu önergeyi
desteklemeye davet ediyoruz, eğer gerçekten paralel
karşıtıysanız. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Özgündüz
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Sayın Başkan, arkadaş konuşurken iktidar
partisi grubu adına, söylemediğim bir cümleyi bana atfen kullanmıştır.
BAŞKAN Hangi cümleyi?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Efendim Bu ülkede
paralel yok. şeklinde, Cumhuriyet Halk Partisi adına
konuşmacı böyle bir şey söyledi.
BAŞKAN Hayır, hayır, sizin için
şöyle bir şey söyledi: Paralel yok, sizin paraleliniz var.
dediğinizi söyledi.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Dediğimi iddia
etti. Dolayısıyla, ben öyle bir şey demedim.
BAŞKAN Siz de yerinizden bir düzeltme
yaptınız.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Efendim, düzeltme
değil, bu bir sataşmadır.
Ayrıca, yine grubumuz adına...
BAŞKAN Yani, siz, sizinle ilgili olarak Paralel
yok, sizin paraleliniz vardır. beyanınızı demesini
sataşma olarak mı algılıyorsunuz yoksa düzeltmek mi
istiyorsunuz sözünüzü?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sayın
Başkan, benim demediğim bir cümleyi bana aitmiş gibi kullanarak
sataşmıştır. Dolayısıyla, sataşmadan söz
istiyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Bunu bir açıklığa
kavuştur Sayın Başkanım, söz verin bir açıklasın.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Öyle bir şey
yok, yerinden düzeltsin.
BAŞKAN Lütfen... Lütfen...
Bir dakika Sayın Özgündüz yani siz şimdi
açıklamada bulunacaksınız.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sayın
Başkan, bana...
BAŞKAN Peki, iki dakika, gelin, tamam.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Ne alakası
var?
4.-
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün, İstanbul Milletvekili Bülent
Turanın HDP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Osman, tapeler var
bende, senin de tapen var. Şimdi bir laf derim, altından
kalkamazsın.
Şimdi, arkadaşlar...
BAŞKAN Sayın Özgündüz, sataşmadan laf
aldınız, lütfen yeni sataşmalara neden olmayacak bir üslup
kullanınız.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Sataşmadan ama
gelirken laf atıyor Sayın Başkan, o zaman
uyaracaksınız.
BAŞKAN Lütfen... Lütfen...
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Ben buraya gelirken birisi
laf atıyorsa siz Başkan olarak uyaracaksınız,
uyarmıyorsanız ben bunu söylerim.
BAŞKAN Meclisi siz değil, ben yönetiyorum.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Ya, insanda birazcık
hakikaten utanma duygusu olur. Az önce AKP adına konuşan kişi
TÜRGEVle övünüyorum. diyor. Ya, bakın, ben söylüyorum: Geçen ay
Başakşehir Belediyeniz...
HAMZA DAĞ (İzmir) Yasa dışı
mı dinliyorsun? Ayıptır ya senin söylediğin.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Başakşehir
Belediyesi, Mevlüt Uysal, TÜRGEVin kurucusu, bu adam ibadet yerini otuz
yıllığına, senin de kurucu olduğun vakfa, TÜRGEVe
tahsis ediyor, utanmıyor musunuz bundan, bu mudur hayır işi?
İbadet yerini alıyorsun, ne amaçla kullanacaksın, kilise mi
yapacaksın, cami mi, sinagog mu, cemevi mi? Cemevini kabul etmiyorsun. Ne
yapacak TÜRGEV burayı, ne yapacak, hayır işi mi yapıyor?
Utanın, utanın!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Hayır
işi yapacak.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Ya, sen
tapecilikten utanmıyorsun da, gelip burada utanmaktan bahsediyorsun be.
Tapeci!
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Bakın Efendim, biz
birlikteydik, kardeşlik bozuldu. Bu neye benzer biliyor musunuz? Bir
karı-koca on iki yıldır gayet mutlu -oh çok güzel- çalışıyorlar,
mutlu mutlu paylaşıyorlar, gidiyorlar. Sonra biri birini
aldatıyor, Allah Allah, beni aldattın. Başkasına yamamaya
çalışıyorsunuz. Bize yamayamazsınız arkadaşlar. O
paralel yapı dediğiniz televizyon, ben Ergenekonda, Balyozda,
Silivride direnirken, halkın üzerine su sıkılmasını
önlemeye çalışırken
RECEP ÖZEL (Isparta) Ya, siz gene aynı şeyden
bahsediyorsunuz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla)
o beni hedef gösterirken,
siz burada bana saldırıyordunuz. Utanın, utanın, özür
dileyin.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Şimdi de
kucak kucağasınız, kucak kucağa.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Özellikle, az önce
konuşan adam, utanın, utanın, utanın.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Neyin
utanmasından bahsediyorsun?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Özür dileyeceksiniz, özür,
milletten özür dileyeceksiniz.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Kucak kucağa
olmuşsun, daha utanmaktan bahsediyorsun.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Siz Türk Silahlı
Kuvvetlerini, bu millî orduyu etkisizleştirmek için suç işlediniz.
HAMZA DAĞ (İzmir) Milleti dinliyor musun sen?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Siz
yargılanacaksınız paralelle birlikte. Söylüyorum size, paralelle
birlikte yargılanacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti anayasal
düzenini değiştirmek suçundan hepiniz yargılanacaksınız,
sizi de ziyaret edeceğiz.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Kaç kişi
istifa etti bu yüzden sizden?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Özgündüz, söz almak istediniz
sataşmadan dolayı ve Bundan önce konuşan kişi Paralel
yoktur, sizin paraleliniz vardır. şeklinde bir beyanda bulundu. Bu
beyanımı düzeltmek için buraya geliyorum. dediniz, bir tek şey
söylemediniz bununla ilgili.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Doğru, gelirken
iktidar partisi grubundan laf attılar bana.
BAŞKAN Sizin şahsınızda genel
olarak bütün milletvekili arkadaşlarıma söylüyorum
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) O zaman, bir daha söz
verin, düzelteyim, o konuda bir konuşayım yani laf atmalara cevap
vereyim.
BAŞKAN
sataşmadan dolayı söz
aldığınızda, buraya geldiğiniz zaman söz alma
gerekçenizin üzerinde konuşun, lütfen.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Gök, buyurun.
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, sayın
konuşmacı konuşmasında, çok açık bir şekilde,
milletvekili arkadaşımız Sayın Mahmut Tanalın ismini
de vererek kendisiyle ilgili bir değerlendirmede bulunmuştur.
Sayın Mahmut Tanala sataşmadan dolayı söz verilmesini talep
ediyorum.
BAŞKAN Sayın Tanalla ilgili ne
söylediğinin şeyinde değilim.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Efendim,
sataşma değil, sadece Tanal dendi, sataşma değil ki bu.
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, bizzat
arkadaşımızı şey yaptı.
RECEP ÖZEL (Isparta) İsmini söyledi.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Sadece
Tanalı telaffuz etti, sataşma değil ki.
BAŞKAN Bir dakika
Sayın Osman Aşkın Bak, siz ne diyorsunuz?
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, duymamış
olabilirsiniz.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul)
Tapelerin var. dedi.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul)
Başkanım, Ali Özgündüz kürsüye çıkarken, kürsüdeyken Senin
tapelerin var, ben açıklarım. dedi.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, önce
şunu bir çözelim de
Osman Bey, şunu bir çözelim de
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Ben de ona cevap
vermek istiyorum. Neymiş, ne demek istiyor, ne tapesiymiş?
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Sataşma yok
ki, Tapelerin var. diyor. Ne var yani?
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, önce
Sayın Tanala bir söz verin de ondan sonra değerlendirirsiniz.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) 69a göre söz
istiyorum efendim.
BAŞKAN Duymuyorum ki.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın Başkan, bu
sorunu halledin bir zahmet.
BAŞKAN Ben mümkün olduğu kadar herkese söz
vermek istiyorum ama siz böyle yaptığınız zaman
gerçekleştiremiyorum bu düşüncemi.
Sayın Tanal, tamam, size de vereceğim, bir
dakika.
Buyurun, ne dediniz?
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) 69a göre söz
istiyorum Sayın Başkanım. Konuşmacı Osman, senin de
tapelerin var. Ben onu sana gönderirim. dedi.
BAŞKAN Buyurun, iki
dakika. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Ama önce burada istiyoruz Sayın Başkan.
LEVENT GÖK (Ankara)
Sayın Tanala söz aldık.
5.- İstanbul Milletvekili Osman Aşkın Bak'ın,
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüzün sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
OSMAN AŞKIN BAK
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
konuşmacı biraz evvel şahsımla ilgili tapelerin
olduğunu söyledi. E, varsa açıklayın. Tapelerle bizi tehdit
edemezsiniz, bizi tehdit edemezsin.
İZZET ÇETİN
(Ankara) Aklarsın sen, aklarsın.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Siz buradaki daha önceki konuşmalarınızda da
şunu söylediniz soruşturmalarla ilgili: Bende hepsi var; şöyle
yaptım, böyle yaptım. Bunlar sana bilgi olarak geliyor mu? Sana da
manşette olduğu gibi talimatlar mı geldi?
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Biz talimat almayız. Pensilvanyadan talimata siz
alışkınsınız, siz
alışkınsınız.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Neler söylediler sana? Bütün tapeler sende varsa açıkla,
tapeleri açıkla. Paralelle beraber mi çalışıyorsun? ne
yapıyorsun?
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Paralelle işimiz olmaz.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Ne yapıyorsun?
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Biz alışkın değiliz.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Sana mı veriyorlar savcılar, sana mı
açıklıyorlar? (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Anlatacağım, anlatacağım,
açıklayacağım.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Ben sana şunu söyledim
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Açıklayacağım.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Lütfen, açıkla.
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Açıklayacağım.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Açıkla o zaman.
BAŞKAN Sayın
konuşmacı, lütfen kişiselleştirmeyin ve Genel Kurula
karşı hitap edin.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Varsa bir şey açıkla, kişileri zan altında
bırakma.
Bakın, kimseyi
tapelerle falan tehdit edemezsiniz.
ALİ
SERİNDAĞ (Gaziantep) Vay, vay, vay.
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Bak, oradan laf atıyorsun bana, laf atıyorsun
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Biz sadece ve sadece milletten destek alırız, milletin
önünde eğiliriz, başkasının önünde eğilmeyiz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar).
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Eğildiniz, eğildiniz, Rızanın önünde
eğildiniz.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Dolayısıyla, tapelere millet cevabını verdi;
hem 30 Martta verdi hem 10 Ağustosta verdi, bundan evvelki 9 seçimde
verdi, 9 seçimde sandığa gömdü sizi.
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Rızanın önünde eğiliyorsunuz siz.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Hâlâ hangi yüzle geliyorsunuz?
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Görüşeceğiz, görüşeceğiz.
LEVENT GÖK (Ankara) E,
gel de destekle önergeyi ya!
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) 7 Haziranda da sandığa gömüleceksiniz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) O sandıklar yolsuzluğu kapatmaz, suçu örtmez;
yargılanacaksınız, yargılanacaksınız.
OSMAN AŞKIN BAK
(Devamla) Burada sadece milletin iradesi olur, bir yerlerden talimat
alanların dediği olmaz bu ülkede, milletin dediği olur.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) Bu
önergeyi destekle.
BAŞKAN Sayın
Tanal, sizi dinleyeceğim, gerekçeniz nedir?
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Değerli Başkanım, benim gerekçemi Sayın
Grup Başkan Vekilimiz açıkladı.
BAŞKAN Bir de
sizden de dinleyeyim kayda geçsin.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Şimdi, Sayın Grup Başkan Vekilimiz gerekçeyi
açıkladı. Sayın konuşmacı Bülent Bey konuşmasında
Cumhuriyet Halk Partisinin yanında dernek kalmadı, kimse
kalmadı; Mahmut Tanal kaldı.
OSMAN AŞKIN BAK
(İstanbul) İşiniz o zaten,tape açıklamak.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Yani, burada hem partimi hem beni
itibarsızlaştırdı. Burada İç Tüzükün
İHSAN ŞENER
(Ordu) Ne var bunda, ne var? Sataşma mı? Güzel bir şey.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Değerli arkadaşlar, sizden istirham ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Tanal, buyurun, iki dakika. (CHP sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Teşekkür ediyorum, sağ olun.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) Bank Asyaya para yatırmadın mı sen şimdi?
İHSAN ŞENER
(Ordu) Bank Asyacı.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, lütfen laf atıp hakaret etmeyin.
6.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, İstanbul Milletvekili Bülent
Turanın HDP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
MAHMUT TANAL (İstanbul) Değerli Başkan,
değerli milletvekilleri; ben bu ülkenin tüm değerlerine saygı
gösteren bir insanım.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Sen kadın polisi
taciz etmiş adamsın.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Bu ülkenin değerleriyle
oynamak, halka karşı gelmek demektir.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Kadın polisi
taciz etmiş adamsın.
MAHMUT TANAL (Devamla) - İlk önce, insan olmak için
milletvekili olmak değil, insan olmanın ölçüsü, dinlemektir; insan
olmanın ölçüsü, sabırla dinleyip gelip buradan medeni, uygar bir
şekilde cevap vermektir. Eğer bundan yoksunsanız, sizi halka
havale ediyorum.
Değerli Bülent Bey kardeşim, seni seviyorum,
iyi bir insansın, şu anda alkışlar da alıyorsun ama bu
alkışlar, Recep Tayyip Erdoğan sonrası için gerçekten Bilal
seni kurtaramaz, TÜRGEV seni kurtaramaz. (CHP sıralarından
alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler) Onun için,
yol yakınken hukuksuz işlere bulaşanlarla yollarını
ayır.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Temiz bir dil
kullan, temiz bir dil.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Ben şimdi sana
sesleniyorum: Senin orada koymuş olduğun para ne kadar? O para
gerçekten paran mı, evrak üzerinde para yatırılmış
gibi mi gösterildi?
Onun için, bir telefon kadar yakınım, sana
haksızlık yapılırsa senin hakkını, hukukunu
Mahmut Tanal savunacak. (CHP sıralarından alkışlar, AK
PARTİ sıralarından Ooo sesleri)
Onun için, bakın Sayın Adalet Kalkınma
Partili milletvekilleri, canlı örneği, Şampiyon tesislerinin
-TÜRGEVle ilgili- yeri TÜRGEVe verildi mi? Verildi. TÜRGEVin kurucuları
burada. O arkadaşlar hangi partiye kayıtlı? Adalet ve
Kalkınma Partisi üyesi. Onun hakkını gece birde ben gidip
savundum, sabah altıda oradaki yıkımı ben engelledim.
Oradaki kimdi yine? AKPli bir arkadaştı.
İnsan hakkı ihlali nerede varsa,
mağduriyet nerede varsa onun kimliğine, onun cinsiyetine, onun
rengine, onun siyasi partisine bakmadan onu savunacağız. Cumhuriyet
Halk Partisi adaletin partisidir, halkın partisidir
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) -
özgürlüğün partisidir,
demokrasinin partisidir.
Hepinize teşekkür ediyorum.
Sağ olun Sayın Başkan. (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BÜLENT TURAN (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Turan
BÜLENT TURAN (İstanbul) Sayın Başkan,
her 3 partiden arkadaşlar da ismimi de vererek çok farklı şeyler
söylediler.
LEVENT GÖK (Ankara) Bunda bir sataşma yok Bülent.
Sayın Başkanım, ne oldu ki?
BAŞKAN - Sataşmadan dolayı hangi
gerekçeyle söz istiyorsunuz Sayın Turan?
BÜLENT TURAN (İstanbul) Sayın Başkan,
TÜRGEVin yöneticisi henüz değilim. Bunun dışında bir sürü
daha iddiada bulunan
BAŞKAN Buyurun, iki dakika
(AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
7.-
İstanbul Milletvekili Bülent Turan'ın, Ankara Milletvekili Levent
Gök, Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz, Van Milletvekili Nazmi Gür,
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz ve İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın sataşma nedeniyle yaptıkları konuşmaları
sırasında şahsına sataşmaları nedeniyle
konuşması
BÜLENT TURAN (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; öncelikle böyle bir polemiğin içerisinde
olmak istemezdim. Çok dikkat ettim, samimiyetle söylüyorum, cevap verirken
tahrik etmeden, cevap verirken eleştirilerime dikkat ederek bunu
yaptım. Ama öyle bir eleştiri anlayışları var ki
arkadaşlarımızın ağzımız açılınca
hemen kızan, alınan bir hâliniz var. Oysa akşama kadar
küfrediyorsunuz, hakaret ediyorsunuz bize, biz neler söylüyoruz ya? Ne dedim
ben? Bu bir.
LEVENT GÖK (Ankara) O tapelerle ilgili özür dile, o
tapeler bak, yalan, altında kalırsın onun.
BÜLENT TURAN (Devamla) İkincisi, tapelerle
ilgili Sayın Grup Başkan Vekilinin söylemiş olduğu mesele,
bakınız, gurur duyarım, Grup Başkan Vekili Tapeleri
dinlemiyoruz, yapmıyoruz, bakmıyoruz. dese gurur duyarım.
LEVENT GÖK (Ankara) Kesinlikle öyle.
BÜLENT TURAN (Devamla) Bir yıldan beri tapeyle
yatıp tapeyle kalkıyorsunuz. Mahkemede olmayan evrakı grupta
okudunuz.
LEVENT GÖK (Ankara) Bülent, bu konuda lütfen hukukçu
gibi konuş.
BÜLENT TURAN (Devamla) Ben okumadım, gösterdim ve
indirdim.
LEVENT GÖK (Ankara) Hukukçu gibi konuş. Ona biz
dava açtık.
BÜLENT TURAN (Devamla) Bak, bir daha söylüyorum Levent
Bey, tapelere sığınan bir adam değilim, yapmam,
Masumiyet karinesi. dedim.
BAŞKAN Karşılıklı
konuşmayın lütfen.
BÜLENT TURAN (Devamla) O zaman da yapmadım. Sizin
Genel Başkanınız grup toplantılarında tape
yayınlarken Ayıp. dedim, Masumiyet dedim, Yakışmaz.
dedim; bu bir.
LEVENT GÖK (Ankara) Bülent, şu anda konumuz bu.
BÜLENT TURAN (Devamla) Vaktim yok diye
söyleyemeyeceğim. Çamur atarken iyi düşüneceksiniz, o çamur önce
elinize bulaşır. Siz bir yıl boyunca AK PARTİyi
tapelerle vurmaya kalkarsanız bunlar başınıza gelir
diyorum, dikkat edin diyorum; bir.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Delil var; delil
bunlar, delil.
BÜLENT TURAN (Devamla) İkincisi, buradan bir sürü
kanun geçti paralelle mücadele için, birine destek olmadınız,
hiçbirine destek olmadınız.
LEVENT GÖK (Ankara) Gel bu önergeye hep beraber oy
verelim.
BÜLENT TURAN (Devamla) Diğer mesele, TÜRGEVle
ilgili, Sayın Tanalın söylemiş olduğu
Değerli
arkadaşlar, TÜRGEV kanunlarla kurulmuş bir vakıftır,
denetimi, yöneticisi, hepsi var bunun. (CHP sıralarından gürültüler)
Yanlış varsa bunun mahkemede hesabını verir.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Rüşvetin
yeni adresi orası!
BÜLENT TURAN (Devamla) Ama ÇYDDye, ADDye arsa
verilirken iyi, TÜRGEVe kötü. Hadi oradan be, hadi oradan! (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Daha çok TÜRGEV olsun, daha çok yurt
olsun, daha çok okul olsun.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Demagoji
yapıyorsun.
BÜLENT TURAN (Devamla) TÜRGEV onları
babasının malına geçirmiyor ki, kullanma hakkı veriliyor,
toprak orada duruyor.
LEVENT GÖK (Ankara) Bülent, yolsuzluk olmasın,
yolsuzluk.
BÜLENT TURAN (Devamla) Yurt olacak
kızlarımıza, gençlerimize, daha çok TÜRGEV olsa keşke. Siz
o vakfa İyi. diyeceksiniz, TÜRGEVe Kötü. diyeceksiniz, Hadi oradan.
derler adama.
Sayın Başkan, 4 sataşma vardı.
Bitiremedim, 4 tane sataşma oldu ayrı ayrı.
BAŞKAN Teşekkür ederim, süreniz bitti. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, konu bir
vakfın tartışmasına dönüştüğü için kimseye söz
vermiyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, bir dakika,
yoklama istiyoruz. Böyle bir şey olmaz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sayın
Başkan, bir saniye
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- HDP Grubunun, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve
arkadaşları tarafından, paralel yapı, yargı, güvenlik,
TSK, istihbarat, gizli dinleme, şantaj, tehdit, provokasyonların
araştırılması amacıyla 27/2/2014 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Şubat 2015
Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN Kabul etmeyenler
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Bir saniye, ne demek
BAŞKAN Kabul edilmemiştir.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sayın
Başkan, yoklama istiyoruz, bir saniye
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkanım
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sayın
Başkan, yoklama talebimiz vardı. Meclisi böyle yönetemezsiniz ya!
BAŞKAN
okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
Buyurun:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu'nun 17/2/2015 Salı günü
(bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti
grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Ya, böyle bir
şey olmaz, yoklama talebimiz var Sayın Başkan. Böyle Meclis mi
yönetilir ya?
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, bir saniye
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Orayı dinlemek
zorundasınız. Yoklama talebimiz var.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, bir saniye
BAŞKAN Sayın Gök, lütfen
Bu başka bir
tartışmaya girdi, lütfen.
Buyurun.
(Kâtip Üye İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal
Macit tarafından MHP grup önerisinin okunmasına devam edildi)
grubumuzun aşağıdaki önerisinin
LEVENT GÖK (Ankara) Bizim talebimiz var, onu
dinlemiyorsunuz Sayın Başkan.
(Kâtip Üye İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal
Macit tarafından MHP grup önerisinin okunmasına devam edildi)
İç Tüzükün
19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
arz ederim.
Saygılarımla.
Oktay
Vural
İzmir
MHP
Grup Başkan Vekili
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, tutumunuz
konusunda usul tartışması açılmasını istiyorum..
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan, burada bir grup başkan vekili ayakta, söz istiyor. Ayıp
ya!
(Kâtip Üye İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal
Macit tarafından MHP grup önerisinin okunmasına devam edildi)
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminin, genel
görüşme ve meclis araştırması yapılmasına dair ön
görüşmeler kısmında yer alan
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Sayın
Başkan, Meclisi böyle yönetemezsiniz.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) Grup Başkan
Vekili söz istiyor.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Osman Aşkın
Bak sataştı bana, söz vermek zorundasınız.
İki, yoklama talebimiz var. Böyle şey olur mu
yani ya? Siz orada
(CHP sıralarından gürültüler)
(Kâtip Üye İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal
Macit tarafından MHP grup önerisinin okunmasına devam edildi)
Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve arkadaşlarının 10/214
esas numaralı işsizlik ve buna bağlı olarak gelişen iç
göç sorununun araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla ve
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) Sayın
Başkan, olur mu? Ayaktaki grup başkan vekili ama okutuyorsun.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Okutuyorsun hâlâ.
Böyle bir şey olur mu ya?
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) Ayıp ya, bu
kadar olmaz ki.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ana muhalefet partisinin grup
başkan vekili ayakta.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Ya, bir partinin grup
başkan vekili söz istiyor Sayın Başkan.
(Kâtip Üye İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal
Macit tarafından MHP grup önerisinin okunmasına devam edildi)
28 Kasım
2012 tarih ve 7099 sayıyla TBMM Başkanlığına
vermiş olduğu, Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
arkadaşlarının Yozgat ilinin işsizlik sorunun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 09 Nisan 2013 tarih ve
CHP sıralarından sıra
kapaklarına vurmalar)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Ya,
Başkanım, bizim talebimiz var, bu böyle yürümez.
LEVENT GÖK (Ankara) Bizim İç Tüzükten kaynaklanan
hakkımızı dinlemiyorsunuz. Olur mu böyle bir şey?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan, bir grup başkan vekili söz istiyor, söz vermiyorsunuz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Ya, Sayın
Başkan, öyle ya da böyle, ana muhalefet partisinden
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ana muhalefet partisinin grup
başkan vekili ayakta.
(CHP sıralarından gürültüler ve sıra
kapaklarına vurmalar)
LEVENT GÖK (Ankara) Böyle bir şey olmaz!
BAŞKAN Okuyor, vereceğim. Bir dakika, dur,
okuyor Sayın Gök. Sayın Gök, lütfen.
(Kâtip Üye İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal
Macit tarafından MHP grup önerisinin okunmasına devam edildi)
11473 sayıyla TBMM
Başkanlığına vermiş olduğu, Kütahya Milletvekili
Alim Işık ve arkadaşlarının üniversite
mezunlarının yaşadıkları işsizlik sorununun
araştırılarak
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya, bir grup başkan vekili
ayakta, utanmadan okutuyorsunuz ya, böyle bir şey olur mu?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Ama Sayın
Başkan, yani burada grup başkan vekili söz alıyor
(Kâtip Üye İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal
Macit tarafından MHP grup önerisinin okunmasına devam edildi)
alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla 6 Haziran 2013 tarih ve 14207 sayıyla TBMM
Başkanlığına vermiş olduğu, Iğdır
Milletvekili Sinan Oğan ve arkadaşlarının işsizlik
sorununun toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Oylamayı da
yapamazsınız. Böyle bir şey olur mu ya? Ayıp ya! Böyle bir
şey olmaz. (CHP sıralarından gürültüler)
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Böyle olmaz Sayın
Başkanım.
LEVENT GÖK (Ankara) Böyle bir şeyi nasıl
yaparsınız ya?
BAŞKAN İşlem okunuyor, vereceğim
söz Sayın Gök, şu okuma bitsin, lütfen.
(Kâtip Üye İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal
Macit tarafından MHP grup önerisinin okunmasına devam edildi)
20 Ocak 2015 tarih ve 3897 sayıyla TBMM
Başkanlığına vermiş olduğu, Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve arkadaşlarının işsizlik
sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla verdiğimiz Meclis araştırması
önergelerimizin 17/2/2015 Salı günü (bugün) Genel Kurulda okunarak görüşmelerinin
bugünkü birleşiminde yapılması önerilmiştir.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan, MHP
grup önerisine grup başkan vekilinin konuşmasından sonra
işlem yapın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Böyle saçma bir şey olur mu?
Ayıp ya, vallahi ayıp.
BAŞKAN Sadece Levent Gökü dinleyeceğim.
Buyurun.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkanım,
oylamadan
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkanım
BAŞKAN Bakın Sayın Gök, sayın
milletvekilleri; Sayın Göke söz vereceğimi söyledim ama sizler,
hepiniz ayağa kalkarak ve son derece sinirli bir şekilde tavır
gösteriyorsunuz. Müsaade ederseniz bu Meclisi ben yönetiyorum.(CHP
sıralarından gürültüler)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Ama yanlış
yönetiyorsunuz.
BAŞKAN Müsaade ederseniz
bağırmanızdan korkmadığımı da bilmenizi
istiyorum. Birbirimize saygılı olalım, saygı çerçevesinde
bu ilişkiyi sürdürelim.
İZZET ÇETİN (Ankara) Önce sen
saygılı olacaksın.
BAŞKAN Buyurun Sayın Gök.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, siz
görüşmeleri yürütürken ben ayaktayım ve buradan size sesimi
BAŞKAN Sizinle birlikte 4 kişi daha
ayaktaydı Sayın Gök.
OKTAY VURAL (İzmir) AKPde de 20 kişi ayakta
şu anda.
LEVENT GÖK (Ankara) Bilemiyorum ama takdir edersiniz ki
İç Tüzükün bize verdiği haklar var. O hakkı ben grubum
adına burada, Mecliste dile getirmek durumundayım.
BAŞKAN Evet.
LEVENT GÖK (Ankara) Yoklama talebinde bulunduğumu
ifade ediyorum
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Dinlemiyorsunuz
bile.
LEVENT GÖK (Ankara) -
siz önünüze bakarak oylamaya
geçiyorsunuz. Yani böyle bir şey olabilir mi?
BAŞKAN Çok özür dilerim.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Yani böyle olmaz ki
Sayın Başkan.
LEVENT GÖK (Ankara) Tutumunuz hakkında usul
tartışması açılmasını istiyoruz. Bu olmaz, siz
bizim bir hakkımızı gasbettiniz. Buna nasıl izin verdiniz?
Böyle bir anlayış olamaz, böyle bir tablo olamaz.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, yoklama
isterken lütfen 20 milletvekili birden ayağa kalksın. (CHP
sıralarından alkışlar)
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Ama Sayın
Başkan söz istedi.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan,
dinlemiyorsunuz ki.
BAŞKAN Sayın Gök, sadece sizin ayağa
kalkmanızla yoklama isteyip istemediğinizi bilemem. Çok gürültü
oluyor, sadece sizin ayağa kalmış olmanızdan ben yoklama
isteyip
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, siz
dinlemiyorsunuz, olabilir mi böyle bir şey, yani bu tutum böyle olursa bu
görüşmeler burada böyle sürebilir mi zannediyorsunuz.
BAŞKAN
istemediğinizi bilemem.
LEVENT GÖK (Ankara) Ben İç Tüzükten doğan
hakkımı kullanmak için ayağa kalktım, siz
hakkımızı gasbettiniz.
BAŞKAN Yoklama istediğiniz zaman milletvekili
arkadaşlarınıza söyleyin 20 kişi birden ayağa
kalksın.
LEVENT GÖK (Ankara) Olmaz böyle bir şey. Böyle bir
görüşme yürütülemez.
BAŞKAN Yoklama isteyen bütün grup
milletvekillerine, grup başkan vekillerine aynı hassasiyeti
göstermelerini rica ediyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Siz bugün Mecliste sesimizi
kısın, yarın sokakta vatandaşın hakkını
kısın; olmaz böyle bir şey.
BAŞKAN Şu anda sizin söylediklerinizi
duymuyorum gürültüden dolayı.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, ben Grup
Başkan Vekiliyim, beni duymak durumundasınız
Tutumunuz
hakkında usul tartışması açılmasını
istiyoruz.
BAŞKAN - Sadece sizin ayağa kalkmış
olmanızdan dolayı yoklama talebinizi yerine getirmek
dolayısıyla bir tutum sergileyemem. Açın okuyalım
LEVENT GÖK (Ankara) Tutumunuzla ilgili usul
tartışması açılmasını talep ediyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN 20 kişinin birden ayağa
kalması gerekiyor.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, tutumunuzla
ilgili usul tartışması açın.
BAŞKAN Ben sizin yoklama talebiyle ayağa
kalktığınızı gerçekten duymadım, sadece söz
istiyorsunuz diye düşündüm
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, siz bizi
görmek durumundasınız, AKP Başkan Vekilini görmek
durumundasınız, HDPyi, MHPyi görmek durumundasınız.
BAŞKAN Sayın Gök, sizinle birlikte birkaç
kişi ayağa kalkıp bağırıyor, şu anda bir
kakafoni yaşanıyor ve ben duymuyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Siz eğer şey
yaparsanız
Bana söz vermek durumundasınız.
BAŞKAN - 20 kişi birden ayağa
kalkmış olsaydınız, ben yoklama açabilirdim, 20
kişinin birden ayağa kalkması gerekiyor, lütfen
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkanım,
olmaz böyle bir şey. Efendim, biz usul tartışması
açıyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) Aleyhinde
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Başkan, aleyhinde
istiyoruz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Aleyhinde
İZZET ÇETİN (Ankara) Sayın Başkan,
kakafoni ne demek?
BAŞKAN Bir dakika, bir dakika
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN Şimdi, siz, hangi nedenden dolayı
söz istiyorsunuz, usul tartışması açıyorsunuz?
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, siz dediniz
ki
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Oylama
yaptınız.
LEVENT GÖK (Ankara) Bir saniye arkadaşlar
Sizlerle beraber diğer
arkadaşlarınızın da ayağa kalkması gerekir
toplantı sayısı istemeniz için. Siz benim toplantı
sayısını isteyeceğimi nereden biliyorsunuz, ben belki karar
yeter sayısı isteyeceğim?
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) Yoklama
istiyoruz. dediniz.
LEVENT GÖK (Ankara) Bunu değerlendiremezsiniz ki
siz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Doğru efendim.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Dinleyeceksiniz.
LEVENT GÖK (Ankara) Değerlendiremezsiniz ki.
BAŞKAN Hayır, Toplantı yeter
sayısı istiyoruz. dedi arkadaşlarınız, ondan.
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, o talep benim hakkım,
o benim hakkım.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Bir siyasi partinin
temsilcisi, grup başkan vekili, söz vermek zorundasınız,
LEVENT GÖK (Ankara) O benim hakkım, ben
toplantı da isterim, karar yeter sayısı da isterim, buna kim
engel olabilir?
BAŞKAN Sayın Levent Gök,
arkadaşlarınız Yoklama istiyoruz. dedikleri için bu fikri
yürüttüm.
LEVENT GÖK (Ankara) Hayır efendim, bakın, o
ayrı bir iş. Şimdi, burada bizim Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunun İç Tüzükten kaynaklanan bir amir hükmü gasbedilmiştir
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Bakın, duymadım diyorum size yani
niye bunda bir kasıt arıyorsunuz?
LEVENT GÖK (Ankara) Tutumunuzla ilgili bir usul
tartışması açılması gerekiyor.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Aleyhinde.
BAŞKAN Siz usul tartışması mı
açmak istiyoruz, ne yapmak istiyorsunuz?
OKTAY VURAL (İzmir) Önce usul
tartışması.
LEVENT GÖK (Ankara) Önce bir usul
tartışması açalım bunu bağlayalım. Olabilir mi
böyle bir şey?
BAŞKAN Peki, usul tartışması
açıyorum.
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) Lehte.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Aleyhte.
OKTAY VURAL (İzmir) Aleyhinde.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Aleyhinde.
BAŞKAN Siz?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Aleyhte.
BAŞKAN Aleyhte.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Aleyhte.
BAŞKAN Siz de aleyhte, size lehinde veriyorum
Sayın Oktay Vural.
MEHMET GÜNAL (Antalya) Oraya ver lehinde, önce Oktay
Bey söyledi.
BAŞKAN Her gruptan bir kişiye vereceğim.
Levent Bey, siz de isterseniz söyleyin grubunuzdan başka birisi söz
alsın.
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim?
BAŞKAN Ben şimdi, BDPye, MHPye, Cumhuriyet
Halk Partisine ve AK PARTİye
İDRİS BALUKEN (Bingöl) HDP, HDP, Sayın
Başkan, BDP değil HDP.
BAŞKAN HDP dedim.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) BDP dediniz.
BAŞKAN Açın kulağınızı
dinleyin.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) BDP dediniz.
BAŞKAN Hayır.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Söylediğinizi
duyun.
BAŞKAN Birer kişiye usul tartışması
nedeniyle söz vereceğim, kim konuşacağına lütfen siz karar
verin.
Evet, usul tartışmasını
açıyorum
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın Başkan,
sizden benim bir istirhamım var, bugün çok gerginsiniz yani ne olursunuz
bu gerginliği biraz bırakalım.
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim, söz alanların
isimlerini okursanız ona göre biz de şey yapalım.
BAŞKAN Sayın Levent Gök, Sayın
İdris Baluken, Sayın Halaçoğlu, Sayın Doğan Kubat.
Aleyhinde Sayın Levent Gök.
Süreniz üç dakikadır.
Buyurun.
X.- USUL
HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının HDP grup önerisinin oylaması
sırasında CHP Grubunun yoklama talebini yerine getirmemesinin İç
Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında
LEVENT GÖK (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce burada Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun İç Tüzükten kaynaklanan bir hakkı
gasbedilmiştir.
VURAL KAVUNCU (Kütahya)
Vah, vah, vah, vah!
İHSAN ŞENER
(Ordu) Hangi hakkı?
LEVENT GÖK (Devamla)
Evet, İç Tüzükten kaynaklanan bir hakkımız gasbedilmiştir.
Eğer siz bu hakkımızın gasbedildiğine inanmıyorsanız
bundan sonra burada bu konuşmaları yapamazsınız,
yaptırmayız size. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
OSMAN KAHVECİ
(Karabük) Tehdit etme!
LEVENT GÖK (Devamla)
Öncelikle, sizin bu hakkı korumanız ve teslim etmeniz gerekir.
Biz kalktık,
konuşmalar bittikten sonra, Sayın Başkanın oylamaya
geçeceği sırada haykırıyorum oradan Toplantı
sayısı isteyeceğiz. diye. Sayın Başkan bize
bakmıyor bile. Yüzümüze bakmıyor, kafası önünde, kendi
bildiğini okuyor, sonra da oy verenler, oy vermeyenler böyle bir tablo
olabilir mi Sayın Başkan? Yani siz grupların önerilerini almadan,
bu talepleri almada bu oylama hukuken yokluk hükmündedir, böyle bir tablo söz
konusu bile olamaz.
Değerli arkadaşlarım,
ben İç Tüzükten kaynaklanan hakkımı kullanmayacağım
da neyi kullanacağım? Neyi savunuyorsunuz, neyi savunuyorsunuz?
Demokrasi diyorsunuz, demokrasinin kuralları var. İç Tüzük
yazmış, benim toplantı karar yeter sayısı isteme
hakkım var mı? Var. Buna engel olabilir misiniz? Kimse engel olamaz
ve bu hakkımızı yedirmeyiz. Bu hakkımızı
yedirmeyeceğiz Sayın Başkan.
MEHMET METİNER
(Adıyaman) Bizi niye tehdit ediyorsun?
LEVENT GÖK (Devamla)
Evet, tehdit ediyorum, bu hakkımızı korumazsanız siz de
burada konuşamazsınız, siz de burada
konuşamazsınız. (CHP sıralarından alkışlar)
Bizim haklarımızı, bu kürsüyü korumak önce size düşer, önce
size düşer. Böyle bir şey olamaz. Cumhuriyet Halk Partisinin bir
hakkını gasbetmek kimsenin haddi değildir. Bu
hakkımızı yedirmeyiz, kullanmak istiyoruz.
Sayın Başkan,
yaptığınız oylama geçersizdir. Bizim taleplerimizi
dinlemediniz. Bizim ne diyeceğimizi almadınız, oylamaya geçtiniz
ve İç Tüzükü ihlal ettiniz. Bu nedenle tutumunuz
yanlıştır. Bu tutumunuzu değiştirmeniz gerekiyor. Bu
oylama yok hükmündedir. Bu oylamanın taleplerimiz alındıktan
sonra tekrarlanması gerekiyor.
Değerli
arkadaşlarım, hepinizi hukuka, demokrasiye davet ediyorum.
Bunların ne kadar önemli olduğunu yaşayarak göreceksiniz. Siz
benim hakkımı benden çok savunmak durumundasınız. Savunun
lütfen, savunun ve gereğini yapın.
Bakın, paralel
yapı diyorsunuz, bizleri suçlamaya çalışıyorsunuz haddiniz
olmayarak. Gelin bu önergeye hep beraber oy verelim
MAHMUT TANAL (İstanbul) Paralel yapıyı
çıkaralım ortaya.
LEVENT GÖK (Devamla) -
paralel yapıyı ortaya
çıkaralım.
Niye korkuyorsunuz? Çıkaralım ortaya. Hep
beraber bunları ifade etmek istiyoruz, buna engel oluyorsunuz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul)
Riyakârsınız çünkü riyakâr, samimi değilsiniz.
LEVENT GÖK (Devamla) - Sizlerin elinizi tutan mı
var? Biz bütün muhalefet partileri birleşmişiz, destekleyeceğiz
bu önergeyi.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) Samimiyseniz
araştıralım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) İnlerine girelim hele
var mı yok mu, kim varmış içinde.
LEVENT GÖK (Devamla) - Siz madem karşı
çıkıyorsunuz, siz de destekleyin. Destekleyin, bütün kamuoyu görsün
kim paralelci, kim değil değerli arkadaşlarım. Neden
korkuyorsunuz?
Sayın Başkan, tutumunuzu lütfen
değiştirin ve oylamayı tekrarlayın. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Gök, ben hiç kimsenin ve sizin
hakkınızı gasbetmedim
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ettiniz Sayın
Başkan.
BAŞKAN -
sadece duymadım.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul)
Duyacaksınız. Duyamıyorsanız orayı yönetmeyin, kusura
bakmayın!
OKTAY VURAL (İzmir) Ama dinleyeceksiniz yani.
BAŞKAN - Konuşmayın,
bağırmayın da duyayım o zaman.
Bağırmayacaksınız o zaman, sessiz izleyeceksiniz Genel
Kurulu. Ne demek bu, ne kadar ayıp bir şey. (CHP
sıralarından gürültüler)
Sayın Başkan, Sayın Gök, İç Tüzükün
13üncü maddesi gereğince, ben duymadığımdan dolayı
LEVENT GÖK (Ankara) Ama Sayın Başkan, o kadar
bağırdık, sürekli şey yaptınız.
BAŞKAN -
düzeltilmesi gerekli bir hâl olarak
görüyorum ve bu oylamayı tekrar edeceğim. İç Tüzükün 13üncü
maddesi nedeniyle. Diğer konuşmacılar konuşacaklar mı?
LEVENT GÖK (Ankara) Bizim talebimizi almanız
kaydıyla ama efendim. Bizim talebimizi alın ondan sonra ama.
İDRİS BALUKEN (Bingöl)
Konuşacağız Sayın Başkan. Konuşma
hakkımızı kullanmak istiyorum.
BAŞKAN - Ama yeniden oylama yapıyorum.
Soruyorum, kullanacaksanız buyurun. Sadece duymadım, bir kasıt
yok, yeniden oylayacağım diyorum.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Ama
açılmış bir usul tartışması var, onu bir
tamamlayın, ondan sonra Sayın Başkan.
BAŞKAN - E, o zaman açarsınız usul
tartışmasını. Yeniden oylayayım ben, daha sonra
açarsınız.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Böyle bir usul yok ki.
Usul tartışması başladı,
konuşmacılarımız belirlendi.
Peki, buyurun.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Teşekkür
ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Sayın Başkan, bugün için sizi
uyarmak istiyoruz. Şu İç Tüzüke uygun olarak bu Meclis Genel
Kurulunu işletmekle yükümlüsünüz. Başkanlık Divanı da
bundan sonraki oturumlarda da bu İç Tüzüke uyarak Meclis Genel Kurulunu
işletmek zorunda. Demin, oylama yapılmadan önce, milyonlarca
insanın oyunu almış, 100ün üzerinde milletvekili olan bir
siyasi partinin Grup Başkan Vekili söz almak istiyor, siz
duymadığınızı söylüyorsunuz ama Grup Başkan
Vekili, iki dakikaya yakın, sizin gözlerinizin önünde elini
kaldırarak kendi söz hakkının gasbedildiğini ifade ediyor,
bunu görmezlikten geliyorsunuz. Başkanlık Divanındaki kâtip üye
hiçbir şey olmamış gibi metni okumaya devam ediyor, ondan sonra
da bizim vermiş olduğumuz grup önerimizi, bizim de
duymadığımız, anlamadığımız
şekilde oylamaya sunuyorsunuz. Böyle bir yönetim anlayışı olmaz.
Burada özellikle sizin Başkanlık Divanına çıktıktan
sonra bütün siyasi partilere eşit mesafede yaklaşma, hatta iktidar
partisine karşı muhalefetin söz hakkını savunma durumunda
olmanız gerekiyor.
Bugünkü AKP Grubundaki kaygı
Otoriterleşmeye
doğru giden, kendi hegemonyasını kurmaya çalışan, bu
anlamıyla da iç güvenlik paketi üzerinden halkımızın
demokratik geleceğini, demokratik kazanımlarını gasbetmeye
çalışan bir yasa tasarısını yetiştirmenin gayreti
içerisinde siz olamazsınız. AK PARTİ grup başkan vekilleri
onu yapabilirler ama siz, muhalefetin Genel Kurulun işleyişiyle
ilgili bütün tasarruflarına saygı duymak zorundasınız.
Dolayısıyla, Cumhuriyet Halk Partisinden Grup Başkan Vekili
arkadaşımızın ifade ettiği gibi o yoklama geçersizdir,
yoklamayı tekrar yapmak zorundasınız. Bizim bu
konuşmayı yapmaktaki ısrarımız, özellikle kanun
tasarısı görüşülmeye başlanınca da bir AK
PARTİli vekil gibi değil, Meclis Başkanlık
Divanındaki sorumluluk altında olan bir yetkili gibi
davranmanızı bekliyoruz.
AK PARTİ Grubuna da şunu söyleyeyim: İç
güvenlik yasasını da engellemek için İç Tüzükten kaynaklı
olan bütün hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu
yasayı size çıkarttırmamakta kararlıyız çünkü bu yasa,
bu ülkenin toplumsal barışını, bu ülkenin demokratik geleceğini
ortadan kaldıracak, sizin hegemonyanıza götürme
arayışlarına yasal zemin kazandırmayı hedefleyen bir
yasadır. Dolayısıyla hakkaniyetli bir tutum içinde sizi tekrar
uyarıyoruz.
Teşekkür ederim. (HDP ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Doğan Kubat
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) Sayın
Başkanım, çok değerli arkadaşlar; açılan usul
görüşmesinde Başkanımızın tutumu lehinde söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla
selamlarım.
Olayın çok büyütüldüğü kanaatindeyim
arkadaşlar. Tutanaklara bakılırsa Sayın
Başkanımız ve
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Başkan
tutumunu değiştirdi zaten. Hangi tutumu hakkında?
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - Sayın Ali Bey
ayağa kalkarak Başkana Sayın Başkan şeklinde hitapta
bulundular, yoklama veya karar yetersayısı noktasında herhangi
bir beyanları olmadı.
LEVENT GÖK (Ankara) Olur mu ya? Buradan
bağırıyoruz, bunları arkadaşlar duymamış
olabilirler.
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) Lütfen
Lütfen
Amacım mesele değil, 13e göre tekrarlanacak,
zaten tekrarlansın.
Şunu samimiyetimle söylüyorum değerli
arkadaşlar: İç Tüzükün muhalefete vermiş olduğu hak ve
yetkileri sonuna kadar muhalefetin kullanması elbette en tabii hakkı.
Buna saygı duyarız biz sadece. Burada sizi dinlemekten de,
eleştirilmekten de memnun oluyoruz. Bunu da samimiyetimle söylüyorum. Ama
burada eğer ki İç Tüzük motamot uygulanacaksa 60ıncı
maddenin birinci fıkrası Başkan söz vermedikçe hiç kimse
konuşamaz. diyor ama aynı anda bazen 5, bazen 10 kişi
Sayın Başkanımızdan
Başkanımız da sabahtan
beri o da bir insan- oturumu yönetiyor, Meclisin düzenli
çalışmasını gözetmekle de yükümlü. Bunları da nazara
aldığımız zaman bazı taleplerin duyulmaması
Ki
tutanak tutuluyor, arkadaşlarımızın tutanaklarına
bakıp, çok rahatlıkla, bir hak kaybı varsa, derhâl telafi
edebiliriz.
Sonuç olarak, oylama yinelenecek 13üncü maddeye göre ama
yoklama talebinin yinelenmesi ve isteyenlerin tespiti yapıldıktan
sonra 13e göre uygulama yapılması gerekir Sayın
Başkanım; onu da hatırlatıyorum.
Başkanımızın tutumu lehinde
olduğumu belirtiyor, yüce heyetinizi saygılarımla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas)
Başkanın tutumu değişti Doğan Bey, hangi tutumu
hakkında? Tutumunu değiştiriyor şimdi.
BAŞKAN Sayın Yusuf Halaçoğlu
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlar, şimdi, ne
olursa olsun bir grup başkan vekili ayağa kalktığı
zaman muhakkak ki Meclis Başkan Vekilinin onu dinlemesi ve görmesi
gerekir. Duymadım, görmedim. bunlar tıpkı paralel
yapılanmada sizin Bunlar bizi aldattılar, bizim bunlardan haberimiz
yoktu.ya benziyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Dolayısıyla böyle bir şey olmaz. Meclis yönetiliyorsa Mecliste
grup başkan vekilleri ayağa kalktığı zaman ne
söylüyor, buna bakmak gerekir. Duymak başka bir şey ama görmeniz
gerekir. Gözünüzün grup başkan vekillerinin üzerinde olması
gerekiyor. Dolayısıyla, ortalık karışsa bile eğer
grup başkan vekili ayağa kalkmışsa Ne diyor? bunu anlamak
Meclis Başkan Vekilinin görevleri arasındadır.
Değerli arkadaşlar, şimdi, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin doğru yönetilmesi için tüzüğe herkesin aynı
şekilde uyması gerekir. Eğer oylama yapılacaksa ve grup
başkan vekili ayaktaysa o zaman belli ki bir sebeple ayağa
kalkmıştır, ya karar yeter sayısı isteyecektir veya
yoklama isteyecektir; buna dikkatlice bakılması gerekir.
Diğer taraftan, demin söylüyorsunuz Tapeler
yanlış, tapeler yanlış. diyorsunuz. Peki, şu anki
Cumhurbaşkanı Başbakanken Fastan Alo Fatih kelimesini
kullanıp kullanmadığını kendisi söyledi: Evet, ben
Fatihi aradım Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanının
konuşmasını da, alt yazısını da
kaldırttım. dedi. Bunu kendisi itiraf etti. Hani tapeler
yanlıştı? Ne diyeceksiniz buna? Demek ki, bakın, bu
doğruysa başkaları da doğrudur öyleyse. Mademki bunu
söyledi, o zaman ötekiler de doğrudur.
Şimdi değerli arkadaşlar, eğer
demokrasi söz konusuysa demokraside herkesin birbirine saygı duyması
gerekir. Demin tartışmalar içerisinde, biz bu
tartışmaların içerisinde değildik ama sataşmadan
dolayı söz isteniyorsa sataşmadan dolayı sözü Ben kestim,
vermiyorum. olmaz. Tüzük 69uncu maddeyle bunu gerektiriyor.
Dolayısıyla 69uncu maddeye herkesin uyması gerekir. Eğer
bana birisi sataşmışsa, bu da benim demokratik hakkımdır,
Tüzükten doğan hakkımdır. Ben cevap vermek durumundayım.
Bunu Meclisi yöneten hiçbir kişinin engellememesi gerekir.
Engellediğiniz takdirde o zaman burada hiç oturmayalım. Gerek de
kalmaz Türkiye Büyük Millet Meclisine, hepimiz gidelim sineyimillete dönelim,
ondan sonra da siz kendi başınıza memleketi yönetirsiniz.
Hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Halaçoğlu, 69uncu maddeyi tekrar
okumanızı, bütün fıkralarıyla birlikte okumanızı
öneriyorum size.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Okudum efendim, okudum.
BAŞKAN Okumadığınız belli
oluyor kürsüden. (MHP ve CHP sıralarından gürültüler)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Bakın Sayın
Başkan, deminden beri
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Sayın
Başkan, yapmayın böyle.
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim, bakın, yine
Sayın Başkan, istersek tersinden de
okuttururum, nasıl okunduğunu da öğretirim. Yani, bir Grup
Başkan Vekiline Okumadığınız belli oluyor. demek
olur mu?
BAŞKAN Ne demek bu?
OKTAY VURAL (İzmir) Sizin dediğiniz demek!
BAŞKAN O ne demek?
OKTAY VURAL (İzmir) Sizin dediğiniz demek!
BAŞKAN Ne demek o?
OKTAY VURAL (İzmir) Sizin dediğiniz demek! Ne
demek Okumamışsın.?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan,
şimdi sizin sataşmanızdan dolayı söz istiyorum.
BAŞKAN Lütfen
Tehdit mi ediyorsunuz beni?
OKTAY VURAL (İzmir) Okumamışsın.
ne demek?
BAŞKAN Evet, tehdit ediyorsunuz beni.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Şimdi sizin
sataşmanız dolayısıyla söz istiyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) İstediğim gibi
okurum, siz mi öğreteceksiniz?
BAŞKAN Burada bir anlam var, anlam. O anlamı
yanlış söylüyorsunuz şu anda.
OKTAY VURAL (İzmir) Anlamını biz
biliyoruz.
BAŞKAN Yanlış söylüyorsunuz, bir.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Daha hakaret
ediyorsunuz, daha çok hakaret ediyorsunuz; anlam var, biz anlamıyor muyuz?
BAŞKAN İkincisi
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) O anlamı biz de
biliyoruz.
BAŞKAN Hocam, Demokraside herkes istediğini
söyleyebilir.di ya hani, hani
Öyle dediniz ya
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan,
Anlam var. diyorsunuz. Sanki ben anlamıyor muyum?
BAŞKAN Ama yanlış oluyor Hocam, burada
bakın
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) O zaman söz istiyorum,
çıkıp orada okuyacağım.
OKTAY VURAL (İzmir) Eğer hocanızsa size
öğretsin, buyurun, hadi.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sataşmadan söz
istiyorum, sizin sataşmanızdan.
BAŞKAN Herkese söz hakkı veriyorum, isteyen
elini kaldırıp konuşabilir.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan, bu şekliyle bu oturum gitmez. Grup başkan vekilleriyle
bir toplantı yapmanız lazım. Ortada ciddi bir sorun var.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, grup
başkan vekilleri konusunda benim ne kadar hassas
davrandığımı hepiniz biliyorsunuz ve
yaşıyorsunuz. Siz herkese düşüncesini ifade etme
özgürlüğünün sınırsız olması gerektiğini
söylüyorsunuz, ben bir cümle söylediğim zaman herkes ayağa
kalkıyor, bu haksızlık.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Ama siz hakaret
ediyorsunuz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan,
sizinki hakaret yalnız.
BAŞKAN İki: Burada gerçekten Sayın
Gökün yoklama veya karar yeter sayısı istediğini duymadım.
Sağımda bir kâtip üye var, solumda bir kâtip üye var, onlar da
duymadılar.
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim, o,
sağınızdaki, solunuzda değil o.
BAŞKAN Arkamda Kanunlar Kararlar var, bir itiraz
gelmedi.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) Kavaslarda kabahat,
kabahat kavaslarda!
BAŞKAN Ben de bundan hareket ederek, yine de bir
hata olduğunu kabul ederek, 13üncü maddeye göre bir düzeltme yaparak
oylamanın yenilenmesine geçeceğim. Benim vicdanım rahat.
İsteyen inanır isteyen inanmaz, gerisini bilmiyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan
BAŞKAN Efendim?
OKTAY VURAL (İzmir) Birincisi
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Ama siz hakaret
ediyorsunuz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan,
demin bana hakaret ettiniz.
BAŞKAN Buyurun gelin birlikte okuyalım
kürsüden 69uncu maddeyi.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Okuyacağım,
bakalım kimin anlayışı daha doğruymuş?
OKTAY VURAL (İzmir) Usul tartışması
mı açıyorsunuz?
BAŞKAN Bir dakika
Birlikte okuyalım, tamam.
69uncu maddeyi birlikte okuyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) Tamam, 63e göre usul
tartışması açtınız.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın Başkan,
böyle bir nizam, böyle bir kural yok. Gel birlikte okuyalım sataşmadan
dolayı
Böyle bir şey mi olur ya?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Yani Başkan,
Başkan Vekilinin sataşmasından grup başkan vekili söz
alıyor. Böyle bir şey olur mu ya?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Birlikte okumuyoruz, ben
okuyorum.
BAŞKAN Tamam, peki siz okuyun.
İki dakika, buyurun. (MHP sıralarından
gürültüler)
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Böyle bir uygulama yok.
Arkadaşlar, niye uyarmıyorsunuz Başkanınızı?
Böyle bir şey var mı ya?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Meclis Başkan
Vekilinin yaptığı sataşmadan
IX.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
8.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Oturum Başkanı TBMM
Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılının sarf
ettiği bazı ifadeleri sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Bir dakika, bir dakika
(Gürültüler)
BAŞKAN Sizin Grup Başkan Vekiliniz
konuşuyor. Söz istedi, verdim.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Zannediyorum ki
tüzüğü Sayın Başkan anlamıyor.
MEHMET GÜNAL (Antalya) Hangi maddeden verdiniz?
OKTAY VURAL (İzmir) Usul tartışması
mı açtınız?
BAŞKAN Anlamıyorum, peki.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Okuduğunu da
anlamıyor anladığım kadarıyla çünkü bakın burada
ne diyor: Şahsına sataşılan veya ileri sürmüş
olduğu görüşten farklı bir görüş kendisine atfolunan
Hükümet, komisyon, siyasî parti grubu veya milletvekilleri, açıklama
yapabilir ve cevap verebilir. Birinci
BAŞKAN İkinci fıkrayı da okuyun
Hocam.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Bir dakika Sayın
Başkan
BAŞKAN İkinci fıkrayı da
okuyalım.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Başkan, bir dakika
MEHMET GÜNAL (Antalya) Birinci fıkrasını
anladın mı?
OKTAY VURAL (İzmir) Anlaşıldı
mı efendim? Birinci kısmı anlaşıldı mı?
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Sayın Başkan,
burada ben konuşuyorum.
BAŞKAN Peki, dinliyorum.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Burada ben
konuşuyorum. Müdahale etmeyin.
BAŞKAN Peki, etmiyorum.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Şimdi, ilk maddeden
itibaren, siz bana hangi hakla sataşma yapabiliyorsunuz? Milletvekili
değilsiniz siz, Meclisi yönetiyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Milletvekili.
Milletvekili olmadan Meclis Başkan Vekili olamaz.
BAŞKAN Bana hakaret ediyorsunuz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Hayır, bana
diyorsunuz ki
BAŞKAN Bana hakaret ediyorsunuz. (Gürültüler)
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla)
Burada başka
anlam vardır. Benim anlamadığımı iddia ediyorsunuz.
Dolayısıyla
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Oku ikinci
fıkrayı da, merak ediyoruz.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Hepsini oku.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Hepsini okumama da gerek
yok artık çünkü burada söylediği şey Başkanın: Burada
başka bir anlam var. Siz anlamıyorsunuz. diyor, Kafanız
çalışmıyor. diyor.
BAŞKAN Hiç öyle bir şey söylemedim.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Bu anlama gelir bu. Ne
demek Başka anlam var, anlamıyorsunuz.? O zaman siz
anlamıyorsunuz Sayın Başkan.
BAŞKAN Tamam, peki, olur.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Böyle bir şey
söyleyemezsiniz.
BAŞKAN Tamam, peki.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Bundan dolayı da
özür dilemeniz lazım.
BAŞKAN Asla özür dilemeyeceğim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Hakaret etmeye
hakkınız yoktur.
BAŞKAN Asla özür dilemeyeceğim.
Şimdi, lütfen, sessizlikle beni dinler misiniz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Başkan
konuşuyoruz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Özrü şundan
dolayı dileyeceksiniz: Çünkü bana hakaret ettiniz
anlayışsız dediniz.
BAŞKAN Ben şimdi konuşuyorum.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla)
Anlayışsız olarak nitelemiştiniz.
BAŞKAN Müsaade eder misiniz?
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Benim daha sürem
bitmemişti.
BAŞKAN Bitti süreniz. Gittiniz çünkü.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Şimdi, bakın
22 saniyem daha var.
BAŞKAN Bırakıp, döndünüz, yürüdünüz
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Dönerim veya dönmem daha
22 saniyem var.
BAŞKAN Oldu! Gittiniz oraya, tekrar geri
dönüyorsunuz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Daha 22 saniye
konuşmam lazım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, biz sizi dinliyoruz.
BAŞKAN Şimdi ben konuşuyorum.
Sayın Halaçoğlu 69uncu maddenin birinci
fıkrasını okudu; elbette doğrudur. Ben ikinci
fıkrasını okuyorum: Açıklama ve cevaplar için Başkan,
aynı oturum içinde olmak üzere söz verme zamanını takdir eder.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Konuşmanın
zamanını takdir eder. Zaman ne kadar?
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Yerinden dinle!
BAŞKAN Üç: Bu suretle söz almak isteyen, ne
sebepten dolayı konuşmak istediğini Başkana bildirir.
Başkan, söz verip vermemek gerektiğini takdir eder.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Tamam, takdir eder; bu,
vermez değil ki!
BAŞKAN
Başkanlıkça kendisine söz
verilmeyen kimse direnirse, Genel Kurul, bu konuda görüşmesiz ve
işaret oyuyla karar verir.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Bu kadar açık
ve net.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Ne oldu peki? Ne oldu
şimdi?
BAŞKAN Hepinize saygılar sunuyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
Şimdi oylamayı yapacağız.
Buyurun Sayın Gök, talebiniz nedir?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri)
Anlamamışsınız.
LEVENT GÖK (Ankara)- Bizim Sayın Başkan
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Vural.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan,
şimdi, tabii uygulamalarınızı bilmiyorum ama usul
tartışmasıyla ilgili söz verdiniz.
BAŞKAN Evet.
OKTAY VURAL (İzmir) Ama İç Tüzük 63e göre
Açık bir şekilde lehte, aleyhte sırayla söz verilir. deniliyor
ve maalesef siz buna uymadınız.
BAŞKAN Uydum çünkü bir tek lehte konuşan
Sayın Doğan Kubattı.
OKTAY VURAL (İzmir) Uymadınız çünkü
aleyhte söz isteyene ilk söz verdiniz, ilk söz verdiniz.
BAŞKAN Evet, aleyhte olan
OKTAY VURAL (İzmir) Ee, hangi hakla veriyorsunuz?
Okumanız lazım bunu.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
OKTAY VURAL (İzmir) Okumanız lazım.
BAŞKAN - Sayın Gök, şimdi oylama
yapacağım; talebiniz nedir? Karar yeter sayısı mı?
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
LEVENT GÖK (Ankara) Biz yoklama talebinde bulunuyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Yoklama talebinde
bulunuyorlarmış,
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, bakın ne diyorlardı: Grup başkan vekili ayağa
kalktığında dinlenir. diyorlar. Müsaade edin, ben de Grup
Başkan Vekiliyim.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Yoklama istendi,
yoklama.
BAŞKAN Evet, sayın milletvekilleri ayakta.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ben de ayağa
kalktım.
Sayın Başkan, ama siz oylama işlemine
başladığınızda Sayın Grup Başkan Vekili hiç
sözünü kesmedi. Müsaade eder misiniz?
İlk yaptığınız işlemde
Sayın Levent Gök tek başına ayağa kalktı, size bir
şeyler söyledi.
MEHMET GÜNAL (Antalya) Sizin grubunuz adına
konuşuldu Sayın Başkan.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ama İç
Tüzükümüze göre yoklama isteyebilmek için 20 milletvekilinin aynı anda
ayağa kalkması gerekir.
MEHMET GÜNAL (Antalya)
Bunları konuştuk.
BAŞKAN Sayın Elitaş, onları
söyledim, söyledim onları.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ama siz neye göre yapıyorsunuz?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Bunları
konuştuk biz, konuştuk, konuştuk, bitti.
VIII.-
ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
1.- HDP
Grubunun, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşları
tarafından, paralel yapı, yargı, güvenlik, TSK, istihbarat,
gizli dinleme, şantaj, tehdit, provokasyonların
araştırılması amacıyla 27/2/2014 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Şubat 2015
Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Şimdi, İç Tüzükün 13üncü
maddesi gereği oylamayı tekrarlayacağım.
Yoklama talebi var.
III.-YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa
kalktı)
LEVENT GÖK (Ankara) Yoklama
BAŞKAN Sayın Gök, Sayın Yalçınkaya,
Sayın Serindağ, Sayın Tanal, Sayın Özdemir, Sayın
Özgündüz, Sayın Öner, Sayın Ören, Sayın Akar, Sayın Çetin,
Sayın Özel, Sayın Acar, Sayın Nazlıaka, Sayın
Sarı, Sayın Demiröz, Sayın Küçük, Sayın Toptaş,
Sayın Toprak, Sayın Karaahmetoğlu, Sayın Oyan.
Yoklama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
Halkların Demokratik Partisi grup önerisini yeniden
oylamaya sunuyorum: Kabul edenler
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan,
yanlış işlem.
BAŞKAN Kabul etmeyenler
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan, bir
dakika! Bir dakika!
BAŞKAN Ama kardeşim her oylamada bunu
yapıyorsunuz.
Buyurun.
OKTAY VURAL (İzmir) Bakın, siz bir oylamada
13üncü maddeye göre işlem yaptınız.
BAŞKAN Evet.
OKTAY VURAL (İzmir) Usul tartışması
açtınız.
BAŞKAN Evet.
OKTAY VURAL (İzmir) Usul
tartışmasından sonra Genel Kurula oylamanın yeniden
teşekkül edip etmemesiyle ilgili oylamaya başvurmanız gerekirdi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Hayır
hayır, yoklama talepleri var ama. Olur mu canım, olur mu, yoklama
talepleri var.
BAŞKAN Hayır öyle bir şey yok.
OKTAY VURAL (İzmir) Öyle mi? 13üncü maddeyi
okuyun efendim.
BAŞKAN Okudum.
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim bakın.
BAŞKAN Gerekirse diyor.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) Gerekiyor.
OKTAY VURAL (İzmir) Hayır hayır
gerekirse usul tartışması açabilir ve Genel Kurulun oyuna
başvurur.
BAŞKAN Sayın Vural, Düzeltme yapabilir.
diyor. 13üncü maddenin son satırını okuyun lütfen.
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim, neyle ilgili
düzeltme? Oylamayla ilgili düzeltme için Genel Kurulun oyunu almanız
lazım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Hayır,
hayır yoklama diyor. Başkan yoklama diye söyledi. 20 kişi ne
için ayağa kalktı? Açık oylama için mi ayağa
kalktınız siz?
OKTAY VURAL (İzmir) İç Tüzük 13e göre
işlem yaptınız siz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ne için ayağa
kalktınız siz?
OKTAY VURAL (İzmir) İç Tüzük 13e göre
işlem yaptınız.
BAŞKAN Sayın Vural, bakın, bu
düşüncenize katılmıyorum. İç Tüzük 13 diyor ki
Bakın,
burada var.
OKTAY VURAL (İzmir) Evet.
BAŞKAN
iddia edilirse, Başkan usul
tartışması açabilir
Açmaya da bilir.
OKTAY VURAL (İzmir) Evet, siz açtınız.
BAŞKAN Açtım.
gerekirse oya başvurur.
OKTAY VURAL (İzmir) Evet.
BAŞKAN Gerek görmüyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Dolayısıyla, sizin,
eğer oylamayı yenileyecekseniz Genel Kurulun oyuna
başvurmanız lazım. Siz kendiliğinizden oylamayı
yapamazsınız ki.
BAŞKAN Sayın Vural, gerekirsenin
anlamı nedir?
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim, şu demektir: Gerekirse,
eğer oylamayı yenileyecekseniz Genel Kurulun iradesini
alacaksınız siz.
BAŞKAN Hayır, hiç öyle bir şey
değil, ben onu öyle düşünmüyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) Öyle bir şey olur mu?
LEVENT GÖK (Ankara) Aynen böyle Sayın Başkan,
aynen böyle.
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim, 13üncü maddeyi bir
okuyun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Hayır
hayır
gerekirse ne demek? Başkanın takdirindedir o.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Efendim, ara verin, grup
başkan vekillerini çağırın.
BAŞKAN Sayın Vural, 13üncü maddeyi okudum.
Gerekirse oylamaya sunar. dediniz. Yazıyor.
OKTAY VURAL (İzmir) Hayır efendim gerekirse
oya başvurulur demek bu konudaki oylamayla ilgili husustur. Gerekirse oya
başvurulacağı sorulacak oraya
BAŞKAN
Oylamanın tekrar edilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Hiç tasvip etmiyorum ama
Yani gerçekten tasvip etmiyorum, iş şeyinden çıktı.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA
(Bartın) Sayın Başkanım, Sayın Başkanım
VIII.-
ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
1.- HDP
Grubunun, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşları
tarafından, paralel yapı, yargı, güvenlik, TSK, istihbarat,
gizli dinleme, şantaj, tehdit, provokasyonların
araştırılması amacıyla 27/2/2014 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Şubat 2015
Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler...
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) Kabul ettiler.
BAŞKAN Kabul
etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
OKTAY VURAL (İzmir)
Sayın Başkan, yine yanlış yaptınız.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) Sayın Başkan, Kabul edenler dediğinizde AK
PARTİ Grubundan bütün eller kalktı.
OKTAY VURAL (İzmir)
Yine yanlış yaptınız, Genel Kurulun yeniden oyuna
başvurulmasını oyladınız, Yeniden oylama
yapılsın. dediniz.
BAŞKAN On beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.53
DÖRDÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati: 20.13
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Bilal MACİT
(İstanbul), Muharrem IŞIK (Erzincan)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 56ncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu
açıyorum.
Sayın Baluken, ayaktasınız, söz istediniz
herhâlde.
Buyurun.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkanım, demin Halkların Demokratik Partisinin vermiş
olduğu grup önerisini oylarken Kabul edenler... diye sordunuz, o
sırada hem muhalefet partisi sıralarından hem de iktidar partisi
sıralarından Genel Kurulun çoğunluğunu teşkil edecek
şekilde eller havaya kalktı ve grup önerisinin kabul edildiği
yönünde bir irade otaya çıktı aslında ama sanırım
dikkatinizden kaçtı. Daha sonra Kabul etmeyenler
deyip herhangi bir
sayım işlemi de yapmadan Kabul edilmemiştir. dediniz. Bu
konuda Meclis Başkanlık Divanındaki arkadaşlara da
danışabilirsiniz, biz grup önerimizin kabul edildiğini
düşünüyoruz dolayısıyla verdiğiniz kararın
yanılgılı olduğunu düşünüyoruz. Eğer bir
tereddüttünüz varsa o zaman kamera kayıtlarını incelemenizi
isteyeceğiz. Bunun için grup başkan vekilleriyle birlikte kamera
kayıtlarını inceleriz ortaya çıkan sonucu hep beraber Genel
Kurula duyururuz.
BAŞKAN Sayın Baluken, tutanak şimdi
elime geldi, okuyayım:
Başkan -
Oylamanın tekrar edilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylamanın tekrar
edilmesini
Sayın
Başkanım
Sayın Başkanım
Başkan
Halkların Demokratik Partisi grup önerisini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
diyorum.
Bu kararı
alırken sağımdaki ve solumdaki Divan kâtiplerinin de aynı
şekilde bir itirazı olmadı, sizin söylediğiniz şekilde
ve ben de Kabul edilmiştir. dedim.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) Bence Divan kâtiplerine yeniden danışabilirsiniz.
BAŞKAN Ben onlara
daha önce danıştım.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) Çünkü Öneriyi kabul edenler
diye sorduğunuzda AK PARTİ
sıralarından da pek çok el havaya kalkıyor.
BAŞKAN Bakın
Sayın Baluken, bunları ben şu anda tespit edemem. Ben, burada
eğer kâtip üyelerden bir itiraz gelmezse kararımı bildiriyorum.
Ne Sayın Muharrem Işıktan ne de Sayın Bilal Macitten bu
konuda bir itiraz gelmedi. Benim gözlemim de oydu ve ben düşüncemi ve
kararımı açıkladım. Lütfen
Teşekkür ediyorum.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan, o zaman kamera kayıtlarının incelenmesini talep
ediyorum.
BAŞKAN Ben bu kararımdan geri
dönmeyeceğim çünkü düşüncemi açıkladım
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Ama geri dönüp
dönmemeniz sorunu değil, burada
BAŞKAN -
ve buna biz Divan olarak karar verdik
Sayın Baluken.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) O zaman tutumunuz
hakkında usul tartışması açıyoruz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Usul tartışması
açıyoruz.
BAŞKAN O zaman bundan sonraki bütün
oylamalarımızda öyle bir yol açıyorsunuz ki
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Biz usul
tartışması açıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Kusura bakmayın yani öyle bir usul
açıyorsunuz ki yani her oylamayı biz ondan sonra kamera
kayıtlarına göre
Bizim fonksiyonumuz ne burada kâtip üyelerle
beraber?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurun.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Bizim partimizin son
derece önemsediği, grup toplantısında
kararlaştırdığı bir önergeyi biz bugün Genel Kurulun
gündemine getirdik ve iddiamız odur ki Genel Kurulun büyük
çoğunluğu partimizin getirdiği grup önerisinin lehine oy
kullanmıştır dolayısıyla önerge kabul edilmiştir.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul)
Hayır, hayır.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Eğer bunun aksini
iddia ediyorsanız
BAŞKAN Bunu siz iddia ediyorsunuz ama Sayın
Baluken, bakın, bunu siz iddia ediyorsunuz.
İDRİS BALUKEN (Bingöl)
o zaman kamera
kayıtlarını incelememiz gerekiyor.
BAŞKAN Bakın, bunu siz iddia ediyorsunuz.
Biz, burada, Divan olarak, bu konudaki görüşümüze elbette ki bakarak karar
veriyoruz. Yani, burada başka bir çeşit oylama da söz konusu
değil.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Divana
danışmadınız zaten.
BAŞKAN Sadece göze dayanarak bir tespitte
bulunuyoruz. Bu konuda başka bir oylamaya -oylama çeşitleri var
biliyorsunuz- ilişkin bir talep de gelmedi, o talebi Genel Kurulun oyuna
da sunmadık. Örneğin, açık oylama talebiniz olsaydı farklı
bir uygulama yapacaktık. Oylama çeşidinde de herhangi bir
değişiklik olmadığı için sayın kâtip üyelerimle
birlikte bu kanaate vardık. Bir itiraz da kendilerinden gelmediği
için Kabul edilmemiştir. beyanını açıkladım.
Lütfen
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Şimdi, Sayın
Başkanım, söylediğiniz sözlere biz saygı duyuyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Ancak, burada önemli
bir problem söz konusu. Genel Kurul iradesiyle kabul edilmiş olan bir
önergenin kabul edilmemesi şeklinde bir yansıtılma durumundan
bahsediyorum.
BAŞKAN Sayın Baluken ama siz bunu iddia
ediyorsunuz. Bakın
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Bunu
yanınızdaki, Başkanlık Divanındaki
arkadaşlarımıza sorabilirsiniz.
BAŞKAN Herhangi bir itirazları olmadı.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Arada da biz
konuştuk onlarla.
BAŞKAN Herhangi bir itiraz olmadı. Size ne
söyledi bilmiyorum ama o esnada ne sağımdaki ne solumdaki kâtip
üyelerin
İDRİS BALUKEN (Bingöl) O zaman bunu
istişare etmemiz lazım, kamera görüntülerini
BAŞKAN
herhangi bir itirazları olmadı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, kararınızı verdiniz, işlem tekemmül
etmiştir.
BAŞKAN Şimdi, bu Meclisin
sağlıklı çalışması için buradaki kararları,
belirtmek isterim ki, ben ve Divan üyeleri birlikte veriyoruz. Şimdi, öyle
bir öneri sunuyorsunuz ki kabul edilmesi mümkün değil. Her oylamadan sonra
kamera kayıtları diyeceğiz, her durumdan sonra. Böyle bir
şey yok.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Hayır, öyle bir
şey yapmıyoruz. Bugüne kadar sizin yönettiğiniz
BAŞKAN Siz benim kararıma ve Divanın
kararına bir anlamda karşı geliyorsunuz. Ama, kusura
bakmayın, bu Meclisi biz idare ediyoruz.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkanım, yönettiğiniz kaç oturumda
yaptığınız oylamalarda biz kamera kaydı istedik?
BAŞKAN Yanlış yapabiliriz, usul
tartışması açılabilir, açıldı,
tartıştık, duymamıştım, hatamızı geri
aldık. Şimdi, her oylamada kamera kayıtlarını
incelettirme gibi bir usulüm yok çünkü takdirimi, Divan üyeleriyle birlikte,
çok açık ve net olarak gördüm ve söyledim.
Teşekkür ederim.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Hayır, Sayın
Başkanım, o zaman usul tartışması açacağız.
Tutumunuz hakkında usul tartışması açıyorum.
BAŞKAN Peki, buyurun, dinliyorum sizi.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Aleyhte
HASİP KAPLAN (Şırnak) Aleyhte
BAŞKAN Hayır, daha karar vermedim, Sizi
dinliyorum. dedim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Tutumunuz
hakkında ikimiz de aleyhte söz istiyoruz.
BAŞKAN Şimdi, bakın, arkadaşlar,
her davranışım hakkında
HASİP KAPLAN (Şırnak) Bakını
yok, Genel Kurulun üstünde değil Başkanlık Divanı!
BAŞKAN Bağırma!
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) Bağırma!
HASİP KAPLAN (Şırnak) Genel Kurulun
üstünde değilsiniz!
BAŞKAN Bağırma!
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan, o zaman şöyle yapacağız
HASİP KAPLAN (Şırnak) Genel Kurulun
üstünde değilsiniz!
İHSAN ŞENER (Ordu) Bağırma!
BAŞKAN Ben Grup Başkan Vekilinizi dinliyorum,
lütfen, Sayın Kaplan.
İDRİS BALUKEN (Bingöl)
biz hakkaniyetli bir
yöntem istiyoruz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Ben
milletvekiliyim, ne demek, böyle konuşuyorsunuz Sayın Başkan!
ADNAN YILMAZ (Erzurum) Üstüne yürüme!
MEHMET METİNER (Adıyaman) Provokatör müsün
ya, niye geriyorsun Meclisi?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Genel Kurulu
dinlemiyorsunuz, iradesini tanımıyorsunuz, Ben sizi dinlemiyorum.
diyorsunuz. Saygısızlık ya!
BAŞKAN Ben Grup Başkan Vekilinizle konuşuyorum
şu anda, sizinle değil.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurun.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Bu Mecliste siz Genel
Kurulu idare ederken bir milletvekili de söz isteyip konuşmak isteyebilir,
konuyla ilgili görüşlerini ifade edebilir.
HASİP KAPLAN (Şırnak) İsteyemez
miyiz?
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Tamam, istersin, o
bitince istersin.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Bu İç Tüzükü
-iki dönem çalıştım ben- bana mı öğreteceksin
Sayın Başkan!
İHSAN ŞENER (Ordu) Bağırma!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Başkan
konuşmasını bitirdikten sonra istersin.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Hasip Beyi de bu
konuyla ilgili görüşlerimizi ifade ederken susturmaya
çalışmanız doğru değil.
BAŞKAN Lütfen
HASİP KAPLAN (Şırnak) Genel Kurulun
iradesine saygılı olun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Genel Kurulun
iradesi belli, ret dedi.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Hayır, öyle bir
şey yok.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Getirin televizyon
kayıtlarını.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Neyine bakayım,
Genel Kurul reddetti.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan
BAŞKAN Kimi dinleyeyim Sayın Baluken?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Size hakkaniyetli bir
yöntem öneriyoruz: Her dört siyasi partinin grup başkan vekilleriyle
kamera kayıtlarını inceleyip Kabul edilmiştir.
kısmını
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Olur mu öyle
şey Sayın Başkan.
BAŞKAN Böyle bir şeyi kabul edebilmem mümkün
değil. Mümkün değil böyle bir şeyi kabul edebilmem.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) O zaman tutumunuz
hakkında usul tartışması açmak istiyorum.
BAŞKAN Tamam, usul tartışması
açıyorum.
Siz mi konuşacaksınız?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Aleyhte
BAŞKAN Aleyhte
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Lehte
BAŞKAN Lehte
LEVENT GÖK (Ankara) Lehte
BAŞKAN Lehte
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Aleyhte
BAŞKAN Aleyhte
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) Lehte
RECEP ÖZEL (Isparta) Lehte
BAŞKAN Lehte, lehte
HASİP KAPLAN (Şırnak) Aleyhte
BAŞKAN Tamam. Aleyhte kim konuşacak?
HASİP KAPLAN (Şırnak) İkimiz
kaldırdık, ikimiz de istedik, iki kişi konuşacak.
BAŞKAN Lütfen, 4 kişiye söz vereceğim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) 4 kişi
aldı Sayın Başkan, 4 kişiye vereceksin.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Önce lehte
konuşulacak Sayın Başkan.
ENGİN ALTAY (Sinop) O zaman Başkanım,
ara verelim tutanaklara bakalım, kim söz istemişse ona verelim.
BAŞKAN Hayır, hayır.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Ya, kamera
kayıtlarını istiyoruz biz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) İkisini de biz
aldık lehtelerin Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Elitaş lehinde, Sayın
Gök lehinde, Sayın Halaçoğlu aleyhte.
Siz?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Tamam, Hasip Bey
konuşacak.
BAŞKAN Hasip Bey aleyhte.
Şimdi, tutumum hakkında, lehinde olmak üzere,
Sayın Elitaşa söz veriyorum.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Süreniz üç dakika.
X.- USUL
HAKKINDA GÖRÜŞMELER (Devam)
2.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının HDP grup önerisinin kabul edilmediği
yönündeki kararının İç Tüzük hükümlerine uygun olup
olmadığı hakkında
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Az önce, oturuma ara vermeden önceki
yaptığınız işlemde Sayın Cumhuriyet Halk Partisi
Grup Başkan Vekilinin itirazı üzerine yoklama talebini yeniden
dikkate aldınız ve yoklamayla birlikte oylamayı yeniden
gerçekleştirdiniz. O süre içerisinde -Genel Kurulun kanaati- daha önce de
olduğu gibi, ilk oylamada olduğu gibi, itirazdan önceki oylamada
olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu HDPnin grup
önerisini oylarıyla reddetti. İkinci oylamada da aynı durum
ortaya çıktı. Bu anlamda yaptığınız işlemde
herhangi bir usul hatasının olmadığını ifade
etmek istiyoruz çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun en uygun
şekilde gözükeceği yerler Başkanlık Divanıdır.
Nitekim, buradan bir kısım arkadaşlarımız, birkaç
arkadaşımız HDPnin grup önerisinde el kaldırdı, siz
arkanıza dönüp baksaydınız Kabul etmeyenler kısmında
da sizinkiler el kaldırdı.
İDRİS BALUKEN (Bingöl)
İnceleyeceğiz işte onu.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Hayır,
sizinkiler de el kaldırdı.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) İnceleyeceğiz,
kamera görüntülerini inceleyeceğiz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Ama burada Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda iktidar milletvekillerinden en az 200
milletvekili olduğundan dolayı birkaç tane
arkadaşımızın el kaldırmasını, siz bunu kabul
etme anlamında söylediğiniz takdirde bu mümkün değil çünkü
hepinizin toplamı, Genel Kurulda bulunanların hepsinin toplamı,
iktidar partisinin Genel Kurulda bulunanlarının toplamının
yarısından daha azdı.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ama olsun,
kaldırmış el. Mustafa ağabey, yapma Allah aşkına.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) O anlamda bu
arkadaşlarımızın yaptığı çerçevede bir
değerlendirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum.
Şu anda, bu görüşecek olduğumuz kanun
tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisindeki engelleme
yöntemlerinden bir kısmını arkadaşlarımız
kullanıyorlar. İç Tüzüke uygun olduğu takdirde yapılan her
türlü eylemin, İç Tüzüke bağlı kaldığı takdirde
yapılan her türlü eylemin doğru olduğu kanaatindeyiz yalnız
bu da istismar edilmemek kaydıyla. Yani sık sık yoklamalar
isteyerek, yoklama üstüne yoklama isteyerek veya 1 milletvekilinin, sadece grup
başkan vekilinin tek başına ayağa kalkarak Yoklama
istiyoruz. deme hakkı mevcut değildir. Sadece İç Tüzükün
146ncı maddesine göre, 1 milletvekili ayağa kalkarak karar yeter
sayısı isteme hakkına sahiptir. İç Tüzük açık ve net.
Yoklamanın nasıl isteneceğiyle ilgili en az 20 milletvekili
ayağa kalkarsa yoklama talebi olduğunu biri yüksek sesle ifade
edebilir. 20 milletvekili aynı anda ayağa kalktığı
anda zaten Başkanlık Divanının da dikkatini çekmek için 20
milletvekili ayağa kalkmaktadır. Aksi hâlde tek başına 1
grup başkan vekilinin veya 1 milletvekilinin ayağa kalkarak Ben
yoklama istiyorum. deme hakkı İç Tüzükte de verilmemiştir.
Bu anlamda baktığımızda,
Başkanlık Divanının uygulamalarının doğru
olduğunu ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Aleyhinde Sayın Yusuf Halaçoğlu, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şimdi, burada oylamalar tabii çok hızlı
şekilde yapılıyor. Nasıl, kimin, ne kadar oy, hangi konuda
oy verip vermediği tam olarak anlaşılamıyor.
Dolayısıyla burada tutanaklara bakılmasının veya
görüntülere bakılmasının doğru bir yol olduğunu
düşünüyorum. Çünkü gerçekten, bu deminki oturumda büyük bir kargaşa
yaşandı. Ne zaman, kim, ne için oylama yaptı, oylamanın
hangi sebeple yapıldığı gibi konularda büyük bir
kargaşa vardı. Bu kargaşa sebebiyle oylamanın doğru
yapılıp yapılmadığını anlamak
açısından, Meclisin de bu konudaki tutumu açısından, bunun
kontrol edilmesinde son derece büyük yarar vardır.
Diğer taraftan, bir grup başkan vekili ayağa
kalktığında illaki yoklama istemek zorunda değil Mustafa
Bey, yani karar yeter sayısı da isteyebilir. Onun için herkesin
ayağa kalkması da gerekmiyor yani. Bir grup başkan vekili
kalkar, o zaman, Meclis başkan vekilinin grup başkan vekiline
bakması yeterlidir. Eğer ayağa kalkmışsa hangi sebeple
olduğunu sorar. Dolayısıyla, burada da bas bas da
bağırıldığına göre illaki yoklama istemek zorunda
değil, karar yeter sayısı isteyebilir ayağa
kalktığında da. Bunun için de herkesin ayağa
kalkmasına gerek kalmaz.
Dolayısıyla, illaki yoklama isteyecek ve herkes ayağa
kalkacak diye bir kural yok. Yani bir kişi ayağa kalkar ve karar
yeter sayısı isterse mesele biter.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Hocam, yoklama isterken şart.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Hayır, karar yeter
sayısı için, yoklama istendiği takdirde ayağa kalmak
şart. Ama yoklama istemeyecekti belki, yani karar yeter sayısı
isteyecekti.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ama işleme devam ediyor
Başkan.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Hayır, Meclis Başkan Vekili
konuyu görmediğini ve duymadığını ifade ettiği
için sonradan ortaya çıktı yoklama istendiği.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Meclis Başkan Vekili nezaketli
davranmış.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) Diyelim ki ayağa
kalkındığında illaki yoklama yapılmak istendiği
anlamına gelmez. Onun için, hepsinin beraber ayağa kalması diye
de bir şey söz konusu olmaz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Şart, şart
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) - Tek başına kalkar ve der ki:
Ben karar yeter sayısı istiyorum. Bunu istediği takdirde de
bunun yerine gelmesi gerekir.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) 57nci maddeyi beraber çok
tartıştık
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) İllaki bütün grupların
ayağa kalkması gerekmiyor Mustafa Bey.
Dolayısıyla, burada eğer oylama üzerinde tereddüt varsa,
bu tereddüdün giderilmesinde büyük bir fayda vardır.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Lehinde olmak üzere, Sayın Levent Gök.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; tartışmakta olduğumuz konu üzerinde lehinde söz
aldım.
Sayın Başkan Vekilim, şahsınıza
saygımız son derece büyük.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
LEVENT GÖK (Devamla) Gerçekten de
başarılı olmanız açısından biz de gerekli
katkıyı vermeye çalışıyoruz ama bugün gördüğümüz
tablo iç güvenlik tasarısının bu Meclise getirilmiş
olmasının verdiği gerginliği size de
yansıtmış gözüküyor. Dolayısıyla bugün o kadar çok
usul hataları yapıldı ki lehinizde şurada birkaç söz
söylemem mümkünken, maalesef bunu söyleyememenin üzüntüsü içerisindeyim. Yani
burada size olan duygumu daha lehinde ifade etmek için çıktım ama
ortada o kadar çok yanlış var ki hangi birini düzelteyim diyesim
geliyor ve kusura bakmayın, ben de aleyhinize konuşmak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, tarihî bir günün arifesinde
olduğunuzu biliniz. Bugün Türkiyeye demokrasi açısından bir
sınav vereceksiniz. Bu sınav önemlidir. Bu sınav hepinize tarih
önünde bir gün Ben polis devletine geçmeye izin verdim., Ben vermedim. diye
ayrıldığımız günlerde hepinizin
adlarınızın okunacağı günün adıdır. Hepiniz
bence bugün demokrasiye sahip çıkın, insan haklarına sahip
çıkın, hukukun üstünlüğüne sahip çıkın, Türkiye'nin
taraf olduğu uluslararası anlaşmalara sahip çıkın.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Mağdura, mazluma
sahip çıkın.
LEVENT GÖK (Devamla) Bugün Türkiye'nin geri
gidişine izin vermeyin. Türkiye, bugün, buradan, eğer
getirdiğiniz tasarı geçerse biliniz ki çok tartışmalı,
çok çatışmalı bir döneme doğru hızla gidecektir.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Terör
mağdurlarına sahip çıkıyoruz, terör mağdurlarına.
LEVENT GÖK (Devamla) Bunun altında
kalırsınız. Bunları uyarmak, sizleri bilgilendirmek bizim
görevimiz. Bizim sesimizi dinleyin. Demokrasilerde muhalefete her zaman ihtiyaç
vardır. Muhalefetin sesine mutlaka önem verin, mutlaka muhalefetin sesini
dinleyin sayın milletvekilleri. Bir büyük yanılgının bugün
hepinizi üç haftadan beri, bir aydan beri nasıl esir
aldığını çok iyi görüyoruz. Hepiniz bugün tedirginsiniz,
şaşkınsınız, ne olacağını
bilmiyorsunuz. Bugün burada gerçekleşecek tartışmalar tarih
önünde hepimizi sorgulatacaktır. Bizler bugün buradan yüzümüzün
akıyla çıkalım istiyoruz.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Teröristler bayram
ediyorlar.
LEVENT GÖK (Devamla) Sizleri uyarıyoruz.
Bakın, yaptığınız
yanlışlar, gerginlikler Sayın Başkan Vekiline de
yansıdı ve üst üste yanlışlar oluyor. Bu
yanlışlarla ülke yönetilemez. Bu yanlışlarla ülke
demokrasiye ve insan haklarına kavuşturulamaz.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Terör
mağdurları kan ağlıyor, terör mağdurları.
LEVENT GÖK (Devamla) Sayın Başkan, tutumunuzu
kınıyor ve değiştirmenizi teklif ediyoruz.
Sağ olun. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Aleyhinde Sayın Hasip Kaplan
konuşacak.
Buyurun.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Değerli
milletvekilleri, Genel Kurulun iradesinin üstünde hiçbir güç yoktur;
bakın, açık. Var. diyen varsa elini kaldırsın da göreyim.
Darbeciler, generaller, otoriterler, diktatörler; kim olursa olsun,
Başkanlık Divanı dâhil, hiç kimse bu Genel Kurulun üstünde
değil.
Şimdi, biz bir araştırma önergesi
indirdik, Halkların Demokratik Partisi. Her gün paralel, paralel diye
ortalığı ayağa kaldıran, şikâyet eden; herkesin
altında, her şeyin altında, öküzün altında bile paralel
arayan, bulan sizler değil misiniz? E, bu önergeyi getirdik,
tartıştık. Sonra oylama yapıldı kardeşim, oylama
yapıldı. Bu oylamanın tutanağı burada.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Reddedildi.
ALİ ERCOŞKUN (Bolu) Oylama reddedildi.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Kabul
edilmemiştir.
HASİP KAPLAN (Devamla) Bakın, Başkan
Oylamanın tekrar edilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
MEHMET METİNER (Adıyaman) Paralel, neye
muktedirmişsin sen!
HASİP KAPLAN (Devamla) Bu, Genel Kurul. Burada
bizim araştırma önergesi, Halkların Demokratik Partisinin
araştırma önergesi okundu. Arkadaşlar, bu önerge oylanıp kabul
edildikten sonra araya bir milletvekili giriyor, ondan sonra da Başkan bu
sefer tekrar bir oylama
Grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edilmemiş. deniyor. Biz burada iddia ediyoruz; bütün bu kameralar yalan
söylemez, bu Genel Kurulu İnternetten izleyen
yurttaşlarımız yalanı görür; burada kalkan eller evet dedi.
Burada evet denildi ve MHP Grup Başkan Vekili Sayın Oktay Vural
çıktı bu yanlışa dikkat çekti, dedi ki: Öyle bir
yanlış yaptınız ki yanlış
yaptığınız Genel Kurulun oyuna başvurmanız,
oylamanız
Yeniden oylama yapın. Oylaması bitmiş bir
konuda tekrar yaptınız ve burada çoğunluk vardı.
Arkadaşlar, biz İç Tüzükte
çalıştık, yuttuk bu İç Tüzükü, bize artık
anlatmayın. Bakın, işaretle oylamada nasıl
yapılıyor: Üyeler el kaldırır. Tereddüt hâlinde ayağa
kalkarsınız. 5 üyenin ayağa kalkarak teklif etmesi hâlinde de
olumlu veya olumsuz oy verenler ikiye ayrılır. Yani bir grup böyle
olumlu, bir grup böyle. Öyle oylama yapılır, akla kara belli olur.
Şimdi, nezaketen söylüyorum, çok gerilimli bir paket
görüşmesi yapacağız. Sayın Başkan, görüntüleri
getirin, getirin; gidin, arkada grup başkan vekilleriyle izleyin. Bu Genel
Kurulun iradesinin üstünde burada eğer bunu yaparsanız, bunu yok
sayarsanız Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
denen iradeyi yok sayarsanız
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla) -
burada başlanan
olayda yanlış yaparsınız ve bu yanlıştan dönünüz,
bunu çözünüz diyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, 13üncü maddeye
göre işlem yaptık. O işlem gereği oylamanın tekrar
edilmesini oylarınıza sundum, oylamanın tekrar edilmesini
oylarınıza sundum, Kabul edenler
Kabul etmeyenler
dedim, Kabul
edilmiştir. sonucu çıktı. Yani oylamayı tekrar etmemiz
kabul edildi. Daha sonra -tutanaktan gidiyorum- kabul edilince oylamanın
tekrar yapılması, Halkların Demokratik Partisi grup önerisini
oylarınıza sundum, Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir. dedim.
Tutumumda herhangi bir değişiklik
yapmayacağım. Sayın Gök, size de teşekkür ederim, çok nazik
ifade ettiniz düşüncenizi. Ben İç Tüzüke uygun davranmaya
çalışıyorum ama ben de burada görev yapıyorum, benim
haklarıma da saygı göstermenizi özellikle rica ediyorum.
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın Başkan, her
medeni insan sabah kahvaltı yapar, öğlen yemek yer, akşam yemek
yer. Bu Parlamentoda eğer uzun çalışılacaksa -ki öyle
görünüyor- bir saat yemek arası verilmesi usuldendir. Sizin bunu, keyfî
olarak Yemek arası vermeyeceğim, AKPnin dayattığı
gündemi uygulayacağım. demeye hakkınız yoktur. Yemek
arası vermenizi talep ediyorum. Aksi takdirde usul
tartışması açacağım.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Açız, aç.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Şeker
hastaları var aramızda.
BAŞKAN Siz hiç şakadan da anlamıyorsunuz
Engin Bey, inanılmaz bir şey.
Arkadaşlar, Sayın Engin Altay bana yazı
gönderdi Verilecek mi ara? diye. Ben de böyle Hayır. yaptım. Yani
gerçekten, bir şey söylemeyeceğim.
ENGİN ALTAY (Sinop) Bir dakika, bir dakika
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın Başkanım!
BAŞKAN Ne bağırıyorsunuz ya!
ENGİN ALTAY (Sinop) Dinlemiyorsunuz beni.
BAŞKAN Allah Allah!
ENGİN ALTAY (Sinop) Yemek arası verecek
misiniz, vermeyecek misiniz?
BAŞKAN Daha düşünmedim.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Nasıl yani ya,
böyle bir şey olur mu!
PERVİN BULDAN (Iğdır) Başkan, yemek
arası istiyoruz.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ne demek Düşünmedim.
Burayı keyfine göre yönetemezsin, böyle şey olmaz. Sayın
Başkan, milletvekilleri maraba değildir. Medeni bir insan gibi yemek
saatinde yemek arası vereceksiniz.
VIII.-
ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
2.- MHP
Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminin Genel Görüşme ve
Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmında yer alan, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve
arkadaşları tarafından, işsizlik ve buna bağlı
olarak gelişen iç göç sorununun (10/214); Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz
ve arkadaşları tarafından, 28/11/2012 tarih ve 7099 sayıyla
Yozgat ilinin işsizlik sorununun; Kütahya Milletvekili Alim Işık
ve arkadaşları tarafından, 9/4/2013 tarih ve 11473 sayıyla
üniversite mezunlarının yaşadıkları işsizlik
sorununun; Iğdır Milletvekili Sinan Oğan ve
arkadaşları tarafından, 6/6/2013 tarih ve 14207 sayıyla
işsizlik sorununun toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve arkadaşları
tarafından, 20/1/2015 tarih ve 3897 sayıyla işsizlik sorununun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergelerinin, Genel
Kurulun 17 Şubat 2015 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda
okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisini
okutuyorum
ENGİN ALTAY (Sinop) Okuma kardeşim, alo! (CHP
ve HDP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
HASİP KAPLAN (Şırnak) Ayrı bir
talebim var Sayın Başkan.
(Kürsü önünde toplanmalar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, yani Yemek
arası vermeyeceğim. diye bir şaka yaptım, siz bunu ciddiye
aldınız, buraya geldiniz. Yani gerçekten tuhafsınız,
gerçekten tuhaf şeyler oluyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan
BAŞKAN Bir dakika, şu grup önerisini
okutayım, söz vereceğim size. Ondan önce ilgili bir şey mi
söyleyeceksiniz?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Toplantıyla
ilgili bir talebim var.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Bakın,
Sayın Başkan, her söze kulak verdiğiniz takdirde bu iş
olmaz. (CHP, MHP ve HDP sıralarından gürültüler)
LEVENT GÖK (Ankara) Ne demek ya!
BAŞKAN Sayın Hasip Kaplan, nedir talebiniz?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, arkadaşlar, İç Tüzükün 54üncü maddesinde Resmî tatile
rastlamadığı takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu,
Salı, Çarşamba, Perşembe günleri 15.00ten 19.00a kadar
toplanır. diye yazıyor, ancak istisna olarak Danışma
Kurulunun teklifi üzerine Genel Kurul
diyor. Danışma Kurulu demek,
İç Tüzük 19uncu maddeye göre 4 parti grubunun
uzlaştığı bir Danışma Kurulu demektir.
Saat 19.00u geçti, 21.00e geliyor arkadaşlar,
toplantı burada bitmiştir, Meclisi kapatsın. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Kaplan, tamam, ben dinledim
sizi, şimdi siz beni dinleyin.
Sayın Kaplan, bakın, ben size okuyayım:
Geçen hafta kabul edilen Adalet ve Kalkınma Partisinin grup önerisinin
7nci maddesinde Genel Kurulun 17 Şubat 2015 Salı günü
birleşimde saat 24.00e kadar çalışmalarına devam etmesi
şeklinde bir hüküm var. Lütfen
Bu, kabul edildi.
Buyurun.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulunun 17/02/2015 Salı günü
(bugün) yaptığı
toplantısında siyasi parti grupları arasında oy
birliği
sağlanamadığından grubumuzun aşağıdaki
önerisini İç Tüzük'ün
19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
arz
ederim.
Saygılarımla.
Oktay Vural
İzmir
MHP
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye Büyük
Millet Meclisinin gündeminin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmında yer alan Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve arkadaşlarının
10/214 esas numaralı "işsizlik ve buna bağlı olarak
gelişen iç göç sorununun araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla" ve 28 Kasım 2012 tarih
ve 7099 sayı ile TBMM Başkanlığına vermiş
olduğu, Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve arkadaşlarının
"Yozgat ilinin işsizlik sorununun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla" 09 Nisan
2013 tarih ve 11473 sayı ile TBMM Başkanlığına
vermiş olduğu, Kütahya Milletvekili Alim Işık ve
arkadaşlarının "üniversite mezunlarının
yaşadıkları işsizlik sorununun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla" 6 Haziran 2013 tarih ve 14207
sayı ile TBMM Başkanlığına vermiş olduğu,
Iğdır Milletvekili Sinan Oğan ve arkadaşlarının
"işsizlik sorununun toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla" 20 Ocak 2015 tarih ve 3897 sayı ile TBMM
Başkanlığına vermiş olduğu Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu ve arkadaşlarının, işsizlik sorununun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verdiğimiz Meclis araştırma önergelerimizin
17.02.2015 Salı günü (bugün) Genel Kurulda okunarak görüşmelerinin
bugünkü birleşiminde yapılması önerilmiştir.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi Grup önerisi
lehinde Sayın Mehmet Şandır Konuşacak, Mersin Milletvekili.
(MHP sıralarından alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın
Başkanım
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın Başkan,
dokuzdan sonra yenen yemek sağlığa zararlıdır.
BAŞKAN Buyurun Sayın Şandır.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın
Başkanım, bir şey söylüyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN Buyurun.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Benim
konuşmamı dinlemeden Buyurun Sayın Şandır.
diyorsunuz.
BAŞKAN Ya ama şimdi bakın Sayın Halaçoğlu,
ettiğim her cümlede ayağa kalkıp bir şeyler söyleniyor
burada, olmaz ki. (Gürültüler)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Ya tabii ki
söyleyeceğim yani ben söylemek
BAŞKAN Nedir peki talebiniz?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan,
kalktım, bir şey söyleyeceksem dinlemek zorundasınız.
BAŞKAN Peki, buyurun.
Ben ne zaman dinleyeceğime tüzükte olan yetkimle
karar veriyorum ama şimdi size söz veriyorum, buyurun, nedir talebiniz?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Benim de tüzükte bu
hakkım var, grup başkan vekili olarak derdimi anlatma, grubum
adına söyleme zorunluluğum var.
BAŞKAN Nedir talebiniz, talebiniz nedir?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Talebim şu:
Eğer şu an şekeri olan arkadaşlarımızın
şekeri yükselir ve başlarına bir şey gelirse sorumlusu
sizsiniz.
BAŞKAN Rica ederim
Mehmet Şandır, lütfen buyurun ve ara
vereceğim, Sayın Şandırın konuşmasından
sonra ara vereceğim.
Buyurun.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Hepimiz beraber
konuşalım Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Şandır, lütfen,
konuşacak mısınız?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Şimdi verin sonra
konuşalım ne fark eder? Bütünlük bozulmasın hiç olmazsa.
BAŞKAN Buyurun Sayın Şandır.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, zorla konuşturamazsınız, bir kısmı zorla
konuşmak istiyor, öbürü de konuşmam diyor.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Buyurun Sayın Şandır.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Sayın Elitaş, ne
kadar şirinlik yaparsanız yapın, bu işin tadı
kaçtı.
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın Başkan,
herkesi dinlemeyin efendim (!) Herkesi dinliyorsunuz (!)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Kaçırıyorsunuz tadını.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar, öncelikle yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Ancak birkaç cümle bir şey söylemek de istiyorum:
Yani insanımızın ve ülkemizin hangi sorununu bu sinir
ortamında tartışmayı, tezekkür etmeyi, müzakere etmeyi
düşünüyorsunuz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Çok sakiniz, siz çok
gerginsiniz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Çok mu sakinsiniz? Yani,
Sayın Başkanın sabrının daha ne kadar devam
edeceğini...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Niye korkuyorsunuz
Sayın Şandır?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Ama, bakın,
Sayın Elitaş, saat dokuz. Siz akşam yemeğinizi yatsı
namazından iki saat sonra mı yiyorsunuz? Var mı böyle bir
şey?
Yani, değerli arkadaşlar...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanın oradaki yemek işi...
BAŞKAN Sayın Şandır, lütfen
konuşmanıza devam edin.
Sayın Elitaş, siz de bireysel laf atmayın
lütfen.
Buyurun.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Sayın
Başkanım, Genel Kurulu siz yöneteceksiniz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Doğru.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Suhuleti siz
sağlayacaksınız, sakin olmak durumundasınız. Siz
sinirli olursanız bu Genel Kurul nasıl tartışsın,
nasıl konuşsun Allah aşkına? (MHP sıralarından
alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Başkan çok
sakin.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Başkan güzel
yönetiyor, Başkanda sıkıntı yok.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Değerli
arkadaşlar, bakın, bugün Genel Kurul, Türkiye'nin çok acı bir
hadisesiyle çalışmaya başladı, onu konuşmakla
başladı. Ben, grup adına kısa konuşmamda
acımızı ve utancımızı diye
tanımladım. Gerçekten, Türkiye'ye, Türk milletine, hele ki Mersine
hiç yakışmayan bir olayı yaşadık; onun
acısını, öfkesini burada konuştuk, aynı cümlelerle
konuştuk. Bir şey teklif ettim, bizim Grup Başkan Vekilimiz de
teklif etti ama Sayın Başkan, sayın gruplar dikkate almadı.
Gelin, bu konuyu Meclisin bir bildirisi, bir kararı hâlinde dünyaya
duyuralım. Bu kadına olan şiddeti kınayan bir bildiri
yayınlayalım. dedik. O bile gündeme alınmadı. Yani, bu
sinirlilik içerisinde, bu hayhuy içerisinde hangi meseleyi
tartışabileceğinizi düşünüyorsunuz?
Değerli arkadaşlar, Meclisi
çalıştırmak iktidar grubunun görevidir. Tabii ki, muhalefet
olarak bizim, burada kanunların hızla çıkmasını,
sağlıklı çıkmasını, doğru çıkmasını
engellemek gibi bir hakkımız yok ama Türkiye'nin ve toplumun
sorunları üzerinde konuşmak yani Hükûmetin gündeminin
dışında milletin gündemini buraya getirmek gibi bir
hakkımız var ve bunun üzerinde de muhalefet grupları olarak biz
önergelerle tartışmayı buraya taşımak
durumundayız. Eğer buna sabır gösteremezseniz bu ülkeyi ve bu
Meclisi yönetemiyorsunuz demektir değerli arkadaşlar.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Yönetemesek, bir sürü
kanun çıkardık Hocam, çok kanun çıkardık
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Yani, sizin kızmaya
hakkınız yok sayın milletvekilim.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Yönetiyoruz, gayet
güzel yönetiyoruz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Yani, oradan sürekli
burada konuşan hatibe laf atarak görevinizi yapmış
olmazsınız.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Bir sürü kanun
çıktı Hocam, çok önemli kanunlar çıktı, çıkacak.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Değerli
arkadaşlar, Allah aşkına, bakın, saat dokuza gelmiş,
hâlâ yemek arası verecek miyiz, vermeyecek miyiz, bunu
tartışıyoruz. Meclis Başkanı bu noktada bile Genel
Kurulu ikna edemiyor, tartışmaya sebep oluyor. Ben bu psikolojinin bu
Meclise, ülkeye bir fayda getirmeyeceğini dikkatinize sunmak istiyorum,
yoksa bir tartışmaya sebep olmak değil mesele.
Şimdi, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bize göre
Türkiyenin en önemli, insanımızın en önemli sorunu olan ekmek
sorununu, iş sorununu Meclisin gündemine getiriyoruz, bu konuyu
tartışalım. On iki yılı tamamladınız, on iki
yıldır birçok bakanınızın itiraf ettiği,
Sayın Başbakanın itiraf ettiği, Çözemedik,
başarılı olamadık. dediğiniz işsizliği
konuşmak istiyoruz ama aç karnına gecenin saat dokuzunda
tartışıyoruz. Doğru mudur bu, makul mudur arkadaşlar?
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Yiyebilirsiniz,
yemekhane açık. Açık Hocam, orası açık.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Ya, böyle bir şey
olmaz, bu kadar sorumsuzluk olmaz sayın milletvekili. Bu mesele çocuk
oyuncağı, böyle değil yani bu iş böyle değil. Yani,
buranın nezaheti, buranın nezaketi bu tavrı kaldırmaz. Her
şeyin bir usulü var yani zamanında bu işler, aralar verilse,
yemekler yenilse ve ciddi konular tartışılsa, ciddi
tartışılsa olmayacak mı?
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Ülkenin ciddi
meselelerinden yemek mi gözümüz görüyor Hocam? En önemli meseleleri
çıkarıyoruz, yemek önemli mi Hocam?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Değerli
arkadaşlar, işsizlik dediğimiz hadise rakamlarla ifade edilmenin
çok ötesinde sonuçları itibarıyla
Yani, şimdi, nasıl
müzakere edeceğiz değerli arkadaşlar?
(Kürsü önünde toplanmalar)
BAŞKAN Sayın Halaçoğlu
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Sayın Başkan
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Ne oluyor Sayın Başkan?
Böyle olmaz ki ya!
BAŞKAN Sayın Grup Başkan Vekili, lütfen,
Sayın Şandır konuşuyor.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Sayın
Şandırın konuşması hiçbir şeye gerekçe
gösterilmemeli.
Değerli arkadaşlar
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Şimdiye kadar,
buraya grup başkan vekilleri geldiğinde böyle bir anons
yapıldı mı Sayın Başkan?
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Hocam, sana hiç
yakışmıyor ya, hiç yakışmıyor bunlar sana ya.
İHSAN ŞENER (Ordu) Yakışıyor
mu sana?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Yani, şimdiye
kadar
BAŞKAN Sayın Şandır, siz devam
edebilir misiniz lütfen.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Nasıl edeyim efendim?
BAŞKAN Ben ne yapabilirim? Sizin Grup
Başkanınız yapıyor bu işi.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Size gelmişim, bir
şey söylüyorum
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Hocam, yerine geç,
hatibi engelleme. Kendi hatibini engelliyorsun ya!
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Sayın
Başkanım, bu Genel Kurulu siz yöneteceksiniz, lütfen yani.
BAŞKAN Buyurun.
Ne yapabilirim başka? Olağanüstü güçlerim yok.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Ama doğru da
zamanı böyle sıkıştırırsanız bu sinirlilik
kendiliğinden yükselecek Sayın Başkan.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Böyle bir anons
yaptı mı şimdiye kadar hiç kimse?
İHSAN ŞENER (Ordu) Yakışıyor
mu sana! Yazık sana be!
BAŞKAN Lütfen, Sayın Şandır,
zamanınız geçiyor ve süre eklemeyeceğim size, lütfen.
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Oyuncağa
çevirdiniz. Bilim adamısın, ayıp ya!
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Ne ayıp ya! Ne
konuşuyorsunuz be!
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Sayın Grup
Başkan Vekiline bağırmayın arkadaşlar ya.
İHSAN ŞENER (Ordu) Yakışıyor
mu sana!
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Susun be! Neyi
konuşuyorsun? Neyi konuştuğumu biliyor musun?
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Bilim
adamısın, sana saygı duyuyoruz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Bağırmayın
arkadaşlar ya, niye bağırıyorsunuz arkadaş ya?
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Sen bilim
adamısın
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sen ne
karışıyorsun?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Bağır dur
bakayım ya, neyi bağırıyorsun?
BAŞKAN Sayın Halaçoğlu, kürsüde bir
milletvekili konuşuyor, lütfen
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Kendi vekiline
saygılı ol hiç olmazsa.
BAŞKAN Buyurun Sayın Şandır.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Değerli
arkadaşlar, güçlü olan, haklı olan sabırlı olur, kızmaz.
Siz haklı değilsiniz, inanınız ki güçlü de değilsiniz.
(MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET METİNER (Adıyaman) Onun için mi
geriyorsunuz?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Şu işsizlik
meselesini çözememiş olmanın, ne diyeyim, ayıbı mı
diyeyim, Türkiyeye yakışmıyor. Türkiyede üniversite
bitirmiş her 4 gençten biri işsiz geziyor.
VURAL KAVUNCU (Kütahya) Kendi zamanınızda
nasıldı Hocam ya, iktidarınızda? Allahınızı
severseniz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Beyefendi, sayın
milletvekilim, Türkiyeyi on iki yıldır tek başınıza
yönetiyorsunuz.
VURAL KAVUNCU (Kütahya) Anladım da 57nci Hükûmeti
anlatın, 57nci Hükûmeti.
FARUK BAL (Konya) Geç sen bunları, geç.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Niye onu anlatsın?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Siz kendinizi eğer
57nci Cumhuriyet Hükûmetinin 3 partili koalisyonuyla mukayese ediyorsanız
vay hâlinize! Sizin Türkiyeyi yönetemediğinizin ispatı bu
itirazınızdır sayın milletvekili. Yani, on iki yıl
sonra kalkıp hâlâ 2002deki 3 partili koalisyonu kendinize mazeret,
başarısızlığınıza gerekçe
gösteriyorsanız bu ayıp size yeter, Allah işinizi rast getirsin,
ne diyeyim size. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) CHP
alkışlıyor.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Efendim, yani ben arzu
ederdim ki dadaş sen alkışlasaydın.
Gerçekten, değerli arkadaşlar, bakın,
işin ızdırabını size söylüyorum, bakın, bir
gerçeği söylüyorum: Mersin Büyükşehir Belediyesine 30 Marttan 30
Ekime kadar iş diye müracaat eden, taşeron işçiliği
diye müracaat eden insan sayısı 75 bin kişiyi geçti değerli
arkadaşlar.
MEHMET METİNER (Adıyaman) Alın
onları, sizin belediyeniz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Tekrar ediyorum:
Üniversite mezunu, taşeron işçiliğine yani ayda bin liraya
talipli 75 bin kişi kapıda bekliyor. Bu sizin eseriniz, sizin
Türkiyenizin, sizin yönettiğiniz Türkiye'nin sonucu bu.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Sizin
iktidarınızda daha kötüydü.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Aziz dostum, Mersin;
zenginliklerin ve güzelliklerin şehri Mersin -sayın milletvekilim
karşımda- Türkiye'nin en yüksek işsizliğinin
yaşandığı Mersin ve ne yazık ki Mersin göç veriyor. 12
milletvekilliğinden 11e düştü. Niye? Bu kadar güzel Mersinde
insanlar karınlarını doyuramıyor, sizin o uçuk kaçık
projeleriniz yolunda İstanbula sığınıyor.
Dolayısıyla, sizinle bu Genel Kurulda, hele bu
psikolojiyle, hele, Sayın Başkana çok saygım var, Başkan
oluşunda burada çok övmüştüm
BAŞKAN Teşekkür ederim.
MEHMET ŞANDIR (Devamla)
kazanç görmüştüm ama
Sayın Başkanın bu yönetim anlayışıyla, bu
siniriyle burada hiçbir ciddi konu konuşulmaz.
BAŞKAN Haksızlık yapıyorsunuz bana
Sayın Şandır.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Ne milletin ne ülkenin
hiçbir ciddi konusunun görüşüleceğine kani değilim.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) İstihdam hiç bir
dönemde bu kadar artmamıştır.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Onun için, bu önergeyi
yani diğer arkadaşlarımız da konuşacaklar ama sizin
anlayabileceğinizi tahmin etmiyorum. Siz başka şeylerle
meşgulsünüz. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
Allah işinizi rast getirsin. Sizin sonunuz
başka bir yer. Hayırlı olsun.
Sağ olun. (MHP ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
21.30a kadar ara veriyorum.
Kapanma Saati: 20.52
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 21.29
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İsmail KAŞDEMİR
(Çanakkale), Muharrem IŞIK (Erzincan)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 56ncı Birleşiminin Beşinci Oturumunu
açıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi üzerindeki
görüşmelere devam ediyoruz.
Şimdi söz sırası, grup önerisi aleyhinde,
Şanlıurfa Milletvekili Sayın Mahmut Kaçara aittir.
Buyurun Sayın Kaçar. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MAHMUT KAÇAR (Şanlıurfa) Sayın
Başkan, çok değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin
işsizlik sorunları ve buna bağlı gelişen iç göçün
araştırılmasıyla ilgili vermiş olduğu
araştırma önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, Özgecan Aslan
kardeşimizin canice saldırıya uğrayarak öldürülmesinden
dolayı millet olarak derin bir üzüntü içerisindeyiz. Hunharca işlenen
bu cinayetin sanıklarının adalet önünde en şiddetli biçimde
cezalandırılacaklarına inanıyor, genç kardeşimize
Allahtan rahmet, acılı ailesine ve milletimize başsağlığı
diliyorum.
Değerli arkadaşlar, özellikle Türkiyede
işsizlik sorunları ve buna bağlı gelişen iç göçle
ilgili değerlendirmelere baktığımızda, özellikle
işsizlikle mücadele noktasında son on yıl içerisinde gerek
bölgesel anlamda geliştirilen politikalar ve gerekse de özellikle iç göçün
en fazla yaşandığı, kalkınmada öncelikli yörelere
yönelik olarak oluşturulan teşviklerle Türkiyede çok ciddi anlamda
yeni istihdam alanlarının oluşturulduğunu, bu da özellikle
gelişmekte olan bir ülke olarak, nüfusu artan bir ülke olarak
işsizlik oranlarının gelişmiş Avrupa Birliği
ülkelerinin birçok ülkesinden daha iyi bir noktaya getirilmesini
sağlamıştır.
Türkiyede işsizlik oranlarına
baktığımızda, ekonomik krizin en yüksek olduğu
dönemlerde işsizlik oranı 2009da yüzde 13,11 iken 2010
yılında yüzde 11,1; 2014 Kasım itibarıyla yüzde 10,7 olarak
gerçekleşmiştir. Türkiyedeki bu işsizlik oranlarını
Avrupa Birliği ülkeleriyle mukayese ettiğimizde, Avrupa Birliğinin
17 ülkesinde 2014 işsizlik oranının yüzde 11,6; Fransada 10,2;
İtalyada 12,8; Yunanistandaysa 26,6 olduğunu görüyoruz.
Türkiyenin işsizliği çözme noktasında ve
özellikle de iç göçü önleme noktasında uygulamaya koyduğu iki önemli
temel politika var. Bunlardan birincisi, bölge kalkınma eylem
planları ve istihdamı; ikincisi ise organize sanayi bölgelerine ve
sanayi sitelerine verilen teşvikler.
Bölge kalkınma eylem
planı çerçevesinde, Türkiyenin 2008 ile 2013 yılları
arasında GAP bölgesinde yani Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep,
Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Batman ve Kilis illerini
kapsayan bu bölgede yapmış olduğu toplam yatırım 22,4
milyar TL. Bunun sonucu olarak da bu bölgelerde 2008 yılında
işsizlik oranı 15,8 iken 2012 yılında bu işsizlik
oranının 12,4e gerilediğini görüyoruz. Yine aynı
şekilde, 2011 yılında Resmî Gazetede yayımlanan kanun
hükmünde kararnameyle Doğu Anadolu Projesi, DAP; Konya Ovası Projesi
olarak KOP ve yine bu bağlamda buna benzer bölgesel kalkınmalarla
ilgili son derece önemli projelerin hayata geçirildiğine şahit
oluyoruz.
Bir yandan da organize sanayi bölgelerinin teşviki
noktasında Türkiye 2004 yılında çıkarmış olduğu
5084 sayılı yasal düzenlemelerle özellikle kalkınmada öncelikli
yörelerde oluşturulan yeni istihdam yaklaşık 211 bin
civarındadır. 2004 ile 2010 yılları arasında uygulanan
5084 sayılı teşvikin yanında 4562 sayılı Organize
Sanayi Bölgeleri Kanunuyla da ki bu 12 Nisan 2011 tarihinde yürürlüğe
giren bir düzenleme- özellikle kalkınmada öncelikli yörelerde ve
gelişmişlik noktasında istihdam problemi yaşayan ve bundan
dolayı da iç göçe sebebiyet veren illerimize yönelik olarak son derece
önemli teşvikler verilmiş ve bu teşvikler kapsamında
özellikle bedelsiz veya indirimli parsel tahsisi, bu bağlamda verilen
krediler, düşük faiz oranları gibi yaklaşımlarla bu bölgede
yeni oluşturulan istihdam yaklaşık 211 bin
civarındadır.
Bütün bunlardaki amaç, bir yandan da ulusal istihdam
stratejisi ve bu bağlamda ortaya konan irade Türkiyenin 2023
yılında işsizlik oranının yüzde 5e düşürülmesi
ve ülkede kayıt dışılıkla mücadele neticesinde
kayıt dışının yüzde 15e indirilmesi ve istihdam
oranlarının da yüzde 55 düzeyine yükseltilmesi noktasında son
derece önemli bir irade ortaya konmuştur. Bütün bu teşvikler ve
kalkınma projeleri ve eylemleri neticesinde bugün, Türkiye, işsizlik
oranı itibarıyla Avrupa Birliğinin 17 ülkesinden daha iyi
durumdadır. Ancak bu konuda almamız gereken mesafelerin
olduğunun da bilincindeyiz. Bu ortaya konan projeler ve ulusal istihdam
stratejisiyle birlikte inşallah 2023 hedefi doğrultusunda yüzde
5leri yakalamış olacağız.
Ben, bu temel yaklaşım çerçevesinde Milliyetçi
Hareket Partisinin araştırma önergesinin aleyhinde olduğumu
ifade ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisinin
Bir şey mi söyleyeceksiniz Sayın Gök?
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, bir önerge
veriyorum.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
görüşülmekte olan Milliyetçi Hareket Partisinin grup önerisinin
görüşmelerinin kapalı oturumda görüşülmesine dair bir önerge
vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan MHP grup önerisinin
görüşmelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 70inci
maddesi uyarınca kapalı oturumda yapılmasını arz ve
teklif ederiz.
Levent
Gök
Ankara
CHP Grup Başkan Vekili
BAŞKAN Kapalı oturumda Genel Kurul salonunda
bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve
görevlilerin dışarıya çıkmaları gerekmektedir.
Sayın idare amirlerinden salonun boşaltılmasını temin
etmelerini rica ediyorum.
Yeminli stenografların ve yeminli görevlilerin
salonda kalmalarını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kapalı oturuma geçiyoruz.
Kapanma Saati:21.38
XI.- KAPALI
OTURUMLAR
ALTINCI OTURUM
(Kapalıdır)
YEDİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 22.21
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Bilal MACİT
(İstanbul), Muharrem IŞIK (Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 56ncı
Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN
Kapalı oturumda görüşmeleri yapılan Milliyetçi Hareket Partisi
grup önerisinin oylamasının sonucunda grup önerisi kabul
edilmemiştir.
VIII.-
ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP
Grubunun, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu, Ankara
Milletvekili Levent Gök ve 24 milletvekili tarafından, Uludere
olayının tüm boyutlarıyla araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 29/5/2013
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun
17 Şubat 2015 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda
okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN
Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi grubunun İç Tüzükün 19uncu
maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
Buyurun
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun, peki, dinliyorum.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Peki, dinliyorum değil, lütfen dinliyorsunuz
değil. Saygılı olun, ben milletin vekiliyim!
SALİH
KOCA (Eskişehir) Milletvekili konuşurken sen ne yaptın?
BAŞKAN
Tamam, talebinizi söyler misiniz?
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Millete saygısızlık
yapıyorsunuz. Milletin vekili söz isteyince dönersiniz, dinlersiniz,
İç Tüzüke göre talebini alırsınız, karar verirsiniz.
Eğer bu tutumunuzu sürdürürseniz yani size biber gazı mı
sıkayım buradan?
BAŞKAN
Nasıl isterseniz!
HASİP
KAPLAN (Şırnak) İstediğiniz bu mu?
BAŞKAN
Evet, buyurun.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Hayır, Sayın Başkan, İç Tüzüke
göre talep var.
BAŞKAN
Sayın Hasip Kaplan
Sayın Hasip Kaplan
Sayın Hasip Kaplan
HASİP
KAPLAN (Şırnak) İç Tüzüke göre tutumunuz hakkında söz
istiyorum.
BAŞKAN
Neden?
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Yönetemiyorsunuz, tarafsız davranmıyorsunuz, İçtüzüke göre milletin iradesine, vekiline
saygısızlık yapıyorsunuz.
BAŞKAN Hiç böyle bir şey yapmıyorum.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Millete
saygısızlık
BAŞKAN Hiç böyle bir şey yapmıyorum.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bana değil,
şahsıma değil, milletin vekilini dinlemiyorsunuz.
BAŞKAN Sizin beklediğiniz saygıyı bana da
göstermenizi diliyorum.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Milletin vekili talepte
bulunuyorsa talebini alırsınız.
BAŞKAN Onun yeri var, zamanı var. İç tüzükte de bu
yazıyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Zamanı falan, böyle şey
olur mu!
BAŞKAN İç tüzükte yazıyor bu.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Milletin vekili talepte
bulunuyorsa
BAŞKAN Tamam, teşekkür ederim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan,
burayı keyfinize göre yönetemezsiniz.
BAŞKAN Buyurun.
Sayı:1135 17/02/2015
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulunun 17/02/2015 Salı günü (bugün)
yaptığı toplantısında, siyasi parti grupları
arasında
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan,
burayı keyfinize göre yönetemezsiniz.
siyasi parti grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan,
burayı keyfinize göre yönetemezsiniz. Talebimizi alın.
Grubumuzun aşağıdaki önerisini İçtüzükün 19uncu
maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Levent Gök
Ankara
Grup
Başkan Vekili
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan, benim
talebimi almadan devam edemezsiniz. Benim usul talebim konusunda karar vermeden
devam edemezsiniz ya da diğer önergeye geçemezsiniz. (HDP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
Öneri
İstanbul Milletvekili M. Sezgin Tanrıkulu, Ankara Milletvekili
Levent Gök ve 24 milletvekilinin
HASİP KAPLAN (Şırnak) Geçemezsiniz Sayın
Başkan! Siz bu şekilde yönetemezsiniz!
Uludere olayının tüm boyutlarıyla
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla
HASİP KAPLAN (Şırnak) Yönetemezsin Sayın
Başkan! Burası AK PARTİ çiftliği değil, Milletin
Meclisidir! Milletin Meclisidir burası! Milletin vekilini dinleyeceksiniz!
...29/05/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırma
önergesinin (936 sıra nolu), Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere
bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan, İç
tüzükü çiğniyorsunuz. Tarafsız değilsiniz.
17/02/2015 Salı günlü birleşimde sunuşlarda
okunmasını ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşimde
yapılması önerilmiştir.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan, önergeden
önce ben söz istedim.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Sayın Başkan
Sayın Başkan, lütfen
BAŞKAN Bir önerge var, onu söyleyeyim.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Peki
BAŞKAN Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi önerisinin kapalı
oturumda görüşülmesine dair verilen bir önerge vardır, onu
okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
CHP grup önerisinin görüşmelerinin İçtüzüğün 70. maddesi
uyarınca kapalı oturumla yapılmasını arz ve talep
ederiz.
Mustafa Elitaş
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Kayseri
BAŞKAN - Kapalı oturumda Genel Kurul salonunda bulunabilecek
sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve görevlilerin
dışarıya çıkmaları gerekmektedir.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan,
talebimizi almadan
BAŞKAN Bir müsaade edin
Sayın idare amirlerinden salonun boşaltılmasını
temin etmelerini rica ediyorum.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan, bizim
talebimizi açmadan bunu açamazsınız!
BAŞKAN Yeminli stenografların ve yeminli görevlilerin
salonda kalmalarını
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan, İç
tüzüke göre talebimizi alın
BAŞKAN
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan!
PERVİN BULDAN (Iğdır) Sayın Başkan!
BAŞKAN - Kabul edilmiştir.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan,
çiftlik değil burası. Burası dağ başı mı?
(Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın
Başkanlık kürsüsüne yürümesi)
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Otur be!
BAŞKAN Bir müsaade
Buraya yaklaşma
HASİP KAPLAN (Şırnak) Ben bir
milletvekiliyim
BAŞKAN - Buraya yaklaşmayın.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Ben milletvekiliyim,
milletvekiliyim! Beni dinleyeceksin Sayın Başkan. Burası AK
PARTİnin çiftliği değil. Milletvekili konuştuğu zaman
talebini alacaksın, usulü tartışacaksın.
Saygısızlık etme! Millete saygısızlık bu.
Milletin iradesine saygısızlıktır! Ayıptır!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Otur be!
Ayıp!
PERVİN BULDAN (Iğdır) Sayın
Başkan, talepte bulunana Evet. ya da Hayır. deyip
BAŞKAN Benim açıklama yapmama izin
vermiyorsunuz Pervin Hanım.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkanım, İç Tüzüke uymuyorsunuz.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bir konuda
açıklama yapmak istiyorum.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan,
keyfî yönetemezsin burayı!
BAŞKAN Ya, bir müsaade et
Bir müsaade et
HASİP KAPLAN (Şırnak) Bakın, bir
araştırma önergesi
(Gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
Ya, herkes konuşuyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, saygısızlık yapmayın!
BAŞKAN Senden öğrenecek değilim ben
saygıyı. Lütfen
HASİP KAPLAN (Şırnak) Milletvekiliyim
Milletin iradesine saygısızlık yapmayın!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
HASİP KAPLAN (Şırnak) Milletin iradesine
saygılı olun!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
kapalı oturuma geçmek için bazı işlemler yapılması
gerekiyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Bu milletin
iradesine saygılı olun!
BAŞKAN Bu arada telefonlarınızın ve
Wi-Fi ayarlarınızın kapatılması daha önceki
oylamalarda talep edilmişti
HASİP KAPLAN (Şırnak) Milletvekili söz
istiyor, cevap vereceksiniz.
BAŞKAN -
hem de Cumhuriyet Halk Partisinin
talebiydi ve onu beklemiştik.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan
BAŞKAN - O uygulamayı, o teamülü Milliyetçi
Hareket Partisinin grup önerisinin de kapalı olarak görüşülmesinde
yaptık.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, niye talebimizi almıyorsunuz?
BAŞKAN Şimdi, Wi-Filerin ve telefonların
kapatılmasını
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, milletin vekili söz istiyor, niye vermiyorsunuz?
BAŞKAN Yerinize geçer misiniz
Yerinize geçer
misiniz
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, dağ başı değil burası, Meclis, Meclis
PERVİN BULDAN (Iğdır) Sayın
Başkan
BAŞKAN Ama şu anda bir şey duymuyorum
Sayın Buldan. Alın arkadaşınızı sıraya,
vereceğim söz.
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) Söz verirseniz
duyacaksınız.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, Meclis burası
BAŞKAN Geçer misiniz yerinize
HASİP KAPLAN (Şırnak) Beni
susturamazsınız!
BAŞKAN E ne yapayım, susmazsan susma!
HASİP KAPLAN (Şırnak) Böyle keyfî
yönetemezsiniz!
BAŞKAN Evet, bekliyoruz, lütfen salonu
boşaltalım.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Böyle şey
olmaz! Böyle şey olmaz arkadaş!
BAŞKAN Lütfen salonu boşaltabilir miyiz...
(Gürültüler)
Sayın basın mensupları
(AK PARTİ ve
HDP sıraları arasında karşılıklı laf
atmalar)
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Saygısızlığın gereği yok!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) Sen
yapıyorsun saygısızlığı!
HASİP KAPLAN (Şırnak) Başkan, böyle
yönetemezsiniz! Bu kafayla yönetemezsin Sayın Bahçekapılı!
Hukukçusunuz hukukçu!
BAŞKAN Sayın Gök, buyurun
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, lütfen görevinizi yapın.
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) Sana ne! Sen Meclis
Başkanı mısın?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Başkanı
konuşturmuyor Mecliste.
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) Başkan bilmiyor mu
yani ne yapacağını? Kadınların hepsine laf
söylüyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Kadınlara öyle
mi yapılır?
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) Aynen böyle
yapıyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Oradaki ne? Oradaki
ne?
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) Oradaki
kadının iradesini tanımıyorsun, Başkana gelince
diyorsun ki: Kadın iradesi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Oradaki ne? Oradaki ne?
BAŞKAN Kapalı oturuma geçiyoruz.
Kapanma Saati: 22.28
XI.- KAPALI
OTURUMLAR (Devam)
SEKİZİNCİ
OTURUM
(Kapalıdır)
DOKUZUNCU
OTURUM
Açılma
Saati: 23.20
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Bilal MACİT
(İstanbul), Muharrem IŞIK (Erzincan)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 56ncı Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu
açıyorum.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın
Başkanım
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan
BAŞKAN - Kapalı oturumda görüşmeleri
yapılan Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin oylanması sonucunda
grup önerisi kabul edilmemiştir.
VIII.-
ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
4.- AK
PARTİ Grubunun, Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden
düzenlenmesine; gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler kısmında bulunan 684 sıra
sayılı Kanun Tasarısının bu kısmın 5inci
sırasına alınmasına ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; 3, 10, 17, 24 ve 31
Mart 2015 Salı günkü birleşimlerinde sözlü sorular ile diğer
denetim konularının görüşülmeyerek bu birleşimlerinde
gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler kısmında yer alan işlerin görüşülmesine;
4, 11, 18 ve 25 Mart 2015 Çarşamba günkü birleşimlerinde sözlü
soruların görüşülmemesine; 684 sıra sayılı Kanun
Tasarısının İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin önerisi
BAŞKAN Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubunun
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) Sayın Başkan
BAŞKAN -
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, İç Tüzük 58e göre tutanakla ilgili söz istiyorum, tutanakla
ilgili
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Bir grup başkan
vekili söz istiyor görmezden geliyorsunuz ya! Böyle olur mu? Sayın
Başkan, böyle yönetemezsiniz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) İç Tüzük 58
Ne hakkınız var?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - İç Tüzüke göre
burayı yönetmek zorundasınız.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Suistimal
ediyorsunuz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Suistimal
değil, hakaret ediyorsunuz.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş)
Bağırmadan, bağırmadan konuş!
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Bağırırım.
MAHİR ÜNAL (Kahraman) Bağırma!
Bağırmadan konuş!
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Bağırırım
Mahir Ünal, tutanak üzerinde
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş)
Bağırmadan konuş!
HASİP KAPLAN (Şırnak) İç Tüzük 58,
tutanak üzerinde
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi grup
önerisini okutuyorum:
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) Sayın Başkan...
17/2/2015
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulunun 17/02/2015 Salı günü
(bugün) yaptığı toplantıda siyasi parti grupları
arasında oybirliği sağlanamadığından
HASİP KAPLAN (Şırnak) Milletin vekilini
yok sayamazsınız.
İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince,
Grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına
sunulmasını arz ederim.
Mihrimah
Belma Satır
İstanbul
AK PARTİ Grup Başkan Vekili
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın Başkan,
biz anlamıyoruz; neyi okutuyorsunuz?
Öneri:
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında
bulunan 684 sıra sayılı kanun tasarısının bu
kısmın 5inci sırasına alınması ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun;
Haftalık çalışma günlerinin
dışında 20, 21, 22, 23 ve 27 Şubat 2015 ile 02 ve 06 Mart
2015
HASİP KAPLAN (Şırnak) Tutanak elimde.
Kapalı tutanak değil. İç Tüzüke göre tutanak hakkında söz
istiyorum. Tutanak hakkında söz istiyorum. Milletin vekilini yok
sayamazsınız.
Cuma, Cumartesi, Pazar ve Pazartesi günleri saat
14.00'te toplanması ve bu birleşimlerinde "Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmında yer alan işlerin görüşülmesi,
03, 10, 17, 24 ve 31 Mart 2015 Salı günkü
birleşimlerinde sözlü sorular ile diğer denetim konularının
görüşülmeyerek bu birleşimlerinde gündemin "Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında
yer alan işlerin görüşülmesi
HASİP KAPLAN (Şırnak) İç Tüzüke
göre tutanak hakkında söz istiyorum. Tutanak hakkında söz istiyorum.
Milletin vekilini yok sayamazsınız. Milletin vekiline söz vermek
zorundasınız.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan,
duyamıyoruz efendim.
PERVİN BULDAN (Iğdır) Sayın
Başkan, anlamıyoruz.
04,11,18 ve 25 Mart 2015 Çarşamba günkü
birleşimlerinde sözlü soruların görüşülmemesi,
Çalışma saatlerinin;
17 Şubat 2015
Salı günkü (bugün) Birleşiminde 684 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, İç Tüzük 58
Sayın Başkan, İç Tüzük 58
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın Başkan,
biz burada anlayamıyoruz. Sükûneti sağlayın lütfen.
18 Şubat
2015 Çarşamba günkü Birleşiminde 162 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar;
19 Şubat 2015
Perşembe günkü Birleşiminde 316 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, hakaret ediyorsunuz, saygısızlık yapıyorsunuz!
Milletin iradesine hakaret bu! Milletin iradesine hakaret bu!
İDRİS BALUKEN (Bingöl) Sayın
Başkan, siz bu takdir yetkisini nereden çıkarıyorsunuz? Burada
63üncü maddede nettir yani. Usul tartışması istediğimiz
zaman siz o usul tartışmasını
20 Şubat
2015 Cuma günkü Birleşiminde 353 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar;
21 Şubat 2015
Cumartesi günkü Birleşiminde 552 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
22 Şubat 2015
Pazar günkü Birleşiminde 526 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, İç Tüzük 58
Tutanak hakkında söz istiyorum.
RECEP ÖZEL (Isparta) Geçen birleşim diyor. Bak,
58e iyi bak.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sana İç Tüzük
dersi veririm. Recep, ders alırsın benden ders.
23 Şubat
2015 Pazartesi günkü Birleşiminde 346 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar;
24 Şubat 2015
Salı günkü Birleşiminde 604 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
25 Şubat 2015
Çarşamba günkü Birleşiminde 145 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
26 Şubat 2015
Perşembe günkü Birleşiminde 10 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, İç Tüzük 58
Tutanak hakkında
konuşacağım.
27 Şubat
2015 Cuma günkü Birleşiminde 146 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar;
2 Mart 2015
Pazartesi günkü Birleşiminde 20 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, saygısızlık olmuyor mu? İç Tüzük 58e göre söz
istiyorum. Niye vermiyorsunuz?
3 Mart 2015
Salı günkü Birleşiminde 252 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar;
4 Mart 2015
Çarşamba günkü Birleşiminde saat 14:00'te toplanarak 402 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar;
5 Mart 2015
Perşembe günkü Birleşiminde saat 14:00'te toplanarak 354 sıra
sayılı Kanun Tasarısına kadar olan işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
HASİP KAPLAN (Şırnak) Niye
söylemiyorsunuz? Böyle şey olur mu ya?
6 Mart 2015 Cuma
günkü birleşiminde 344 sıra sayılı kanun
tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar;
çalışmalarına devam etmesi
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan
Yukarıda belirtilen birleşimlerde gece
24:00'te günlük programların tamamlanamaması hâlinde günlük
programların tamamlanmasına kadar;
10,17, 24 ve 31 Mart 2015 Salı günkü
birleşimlerinde 15:00-24:00 saatleri arasında;
11, 12, 18, 19, 25 ve 26 Mart 2015 Çarşamba ve
Perşembe günkü birleşimlerinde 14:00-24:00 saatleri arasında;
Çalışmalarını sürdürmesi;
684 Sıra sayılı Kanun
Tasarısının İçtüzüğün 91. maddesine göre Temel Kanun
olarak görüşülmesi ve bölümlerinin ekteki cetveldeki şekliyle
olması
Önerilmiştir.
684 Sıra
Sayılı Polis Vazife ve
Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/995) |
|||
Bölümler |
Bölüm Maddeleri |
Bölümdeki
Madde Sayısı |
|
1. |
Bölüm |
1 ila 20 nci maddeler |
20 |
2. Bölüm |
21 ila 46 ncı maddeler |
26 |
|
3. |
Bölüm |
47 ila 72 nci maddeler |
26 |
4. |
Bölüm |
73 ila 102 nci maddeler |
30 |
5. Bölüm |
103 ila 132 nci maddeler |
30 |
|
Toplam Madde Sayısı |
132 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, tutanak hakkında talebimiz var.
AHMET AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkanım,
ancak bir önceki birleşim olur, o kabul olmaz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Arkadaşlar,
şu tutanakla ilgili de talep var, usulle ilgili var. İkisini de
alın değerlendirin.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bundan sonraki
görüşmelerin İç Tüzükün 70inci maddesine göre kapalı olarak
yapılmasına ilişkin iki tane önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisi
görüşmelerinin İç Tüzükün 70inci maddesi uyarınca kapalı
oturumda yapılmasını arz ve talep ederiz.
Mustafa Elitaş
Kayseri
AK PARTİ Grup
Başkan Vekili
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan AK PARTİ grup önerisinin
İç Tüzükün 70inci maddesine göre kapalı oturumda görüşülmesini
öneririz.
Pervin Buldan
Iğdır
HDP Grup
Başkan Vekili
OKTAY
VURAL (İzmir) Sayın Başkan
LEVENT
GÖK (Ankara) Sayın Başkan
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Söz istiyoruz Sayın Başkan.
Gitmeyeceğiz buradan.
İDRİS
BALUKEN (Bingöl) Söz istiyoruz. Sayın Başkan kapalı oturuma
geçemezsiniz.
BAŞKAN
Kapalı oturumda Genel Kurul sıralarında bulunabilecek
sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve görevlilerin
dışarıya çıkmaları gerekmektedir.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Kapalı oturum öncesi Sayın Başkan
söz talebimiz var.
BAŞKAN
Sayın idari amirlerinden salonun boşaltılmasını
temin etmelerini rica ediyorum
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan, söz talebimiz var.
Sayın
Başkan
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN
Yeminli stenograflar ve yeminli görevlilerin salonda kalmalarını
oyunuza sunuyorum: Kabul edenler
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Ey Sayın Başkan
BAŞKAN
Kabul etmeyenler
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan
BAŞKAN
Kabul edilmiştir.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan
Milletvekili söz istiyor,
İç Tüzükün
Sayın Başkan
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 56ncı birleşimin dokuzuncu oturumu
kapalı olarak yapılacak.
Kapanma
Saati: 23.28
XI.- KAPALI
OTURUMLAR (Devam)
ONUNCU, ON
BİRİNCİ, ON İKİNCİ ve ON ÜÇÜNCÜ OTURUMLAR
(Kapalıdır)
ON
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 01.42
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Bilal MACİT
(İstanbul), Muharrem IŞIK (Erzincan)
----0----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 56ncı Birleşiminin kapalı oturumdan sonraki
On Dördüncü Oturumunu açıyorum.
Sayın milletvekilleri, revize edilen Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisi kabul edilmişti.
Alınan karar gereğince
Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları bölümündeki
işleri görüşmek üzere 18 Şubat 2015 Çarşamba günü saat
14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 01.43
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.