TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
91inci
Birleşim
20
Mayıs 2016 Cuma
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMA
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ
KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı
İsmail Kahramanın, 19 Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor
Bayramını kutladığına ilişkin
konuşması
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı
İsmail Kahramanın, laiklikle ilgili sözlerinin açıklamasını
basın toplantısıyla yaptığına ilişkin
konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, 19 Mayıs
Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutladıklarına,
TBMM Başkanı İsmail Kahramanın Laiklik Anayasadan
çıkarılmalıdır. ifadeleri nedeniyle bu oturumu yönetmesini
uygun görmediklerine ve Meclis ile kamuoyundan özür dilemesini ya da bu sözün
ne anlama geldiğini kamuoyu vicdanını anayasal ilkeler
çerçevesinde tatmin edici bir şekilde açıklamasını beklediklerine
ilişkin açıklaması
2.- Diyarbakır Milletvekili İdris
Balukenin, Halkların Demokratik Partisi olarak 19 Mayıs Atatürkü
Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutladıklarına, TBMM
Başkanı İsmail Kahramanın Anayasayı açık bir
şekilde ihlal ettiği Türkiye kamuoyunda
tartışılıyorken bu Anayasa değişiklik teklifi
oturumunu yönetiyor olmasını anlamanın mümkün
olmadığına ve yapılacak oylamanın gerçekten gizli
oylama usullerine göre yapılması sorumluluğunun da oturumu
yöneten TBMM Başkanına ait olduğuna ilişkin
açıklaması
3.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın,
Milliyetçi Hareket Partisi olarak 19 Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor
Bayramını kutladıklarına ilişkin açıklaması
4.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, 19
Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını
kutladığına ilişkin açıklaması
5.- Diyarbakır Milletvekili İdris
Balukenin, Halkların Demokratik Partisi olarak hiçbir milletvekilinin en
küçük bir baskı altına girmeden, kendi hür iradesi ve vicdanıyla
oy kullanmasının sağlamasını, bu ortamın tesis
edilmesini talep ettiklerine ilişkin açıklaması
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Genel
Başkanı Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu ve Grup
Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı, Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz,
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve Tokat Milletvekili Coşkun
Çakır ile 310 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1028) ve
Anayasa Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 313 ve 313e 1inci Ek)
2.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Surinam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/337) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 35)
3.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ürdün Haşimi Krallığı
Hükümeti Arasında Kalkınma İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/527) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 183)
VII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın,
Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önderin 313 ve 313e 1inci Ek
sıra sayılı Kanun Teklifinin 1inci maddesiyle ilgili önerge
üzerinde yaptığı konuşması sırasında Adalet
ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
2.- Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya
Önderin, Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
3.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın,
Çorum Milletvekili Tufan Kösenin 313 ve 313e 1inci Ek sıra
sayılı Kanun Teklifinin 1inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
4.- Çorum Milletvekili Tufan Kösenin, Çanakkale
Milletvekili Bülent Turanın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
5.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci
Bostancının, İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demirin 313 ve 313e 1inci Ek sıra sayılı Kanun Teklifinin
2nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
6.- İstanbul Milletvekili Filiz
Kerestecioğlu Demirin, Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
VIII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Gizli oylamanın İç Tüzük ve usullere
uygun şekilde yapılıp yapılmadığı
hakkında
IX.- ÖNERİLER
A) Danışma Kurulu Önerileri
1.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 21
Mayıs 2016 Cumartesi günü toplanmamasının Genel Kurulun
onayına sunulmasının uygun görüldüğüne ilişkin önerisi
X.- KOMİSYONLAR BÜLTENİ
1.- 01/11/2015-31/12/2015 tarihleri arasında
komisyonlara gelen, komisyonlardan çıkan ve 31/12/2015 tarihinde
komisyonlarda bulunan kanun hükmünde kararnameler, tasarılar, teklifler,
tezkereler
XI.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, yazılı soru
önergeleri ile ilgili çeşitli verilere ilişkin sorusu ve Milli
Savunma Bakanı İsmet Yılmazın cevabı (7/4204)
20 Mayıs 2016 Cuma
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 10.00
BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN
KÂTİP ÜYELER: Sema KIRCI (Balıkesir), Elif
Doğan TÜRKMEN (Adana)
---0---
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 91inci Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, elektronik cihazla yoklama
yapılacaktır.
Yoklama
için beş dakika süre vereceğim.
Sayın
milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını
bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerimizin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama
pusulalarını görevli personel aracılığıyla
beş dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır.
IV.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahramanın, 19
Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını
kutladığına ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
dün bir bayramı idrak ettik; 19 Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor
Bayramını kutluyorum.
19 Mayıs 1919da
başlayan yürüyüş, Ankarada Cumhuriyet Dönemimize girmemizle
neticelendi. Bu Meclisin yönettiği harple Meclisimiz Gazi Meclis
adını aldı. Doksan yedi yıl önce inancının ve
imanının gereğini yerine getirmek üzere millî mücadelenin işaret
fişeğini ateşleyenleri, bu uğurda canıyla,
malıyla görev üstlenenleri, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi, Gazi
Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarını şükranla
anıyorum. Geleceğimiz olan gençlerimizin bu bayramında gençlerin
millî mücadele ruhuna sahip vicdanı, fikri ve irfanı hür kişiler
olarak daha güçlü, kudretli ve müreffeh bir Türkiyeye ulaşma idealine
sahip olmalarını ve bunu gerçekleştirecek donanımda
yetişmelerini temenni ediyorum.
Sayın milletvekilleri;
şimdi, 19 Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı
münasebetiyle söz talebinde bulunan siyasi parti grup başkan vekillerine
yerlerinden ikişer dakika söz vereceğim.
İlk söz, Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Levent Gök Beyefendiye aittir.
Buyurun efendim. (CHP
sıralarından alkışlar)
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Ankara Milletvekili
Levent Gökün, 19 Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor
Bayramını kutladıklarına, TBMM Başkanı
İsmail Kahramanın Laiklik Anayasadan
çıkarılmalıdır. ifadeleri nedeniyle bu oturumu yönetmesini
uygun görmediklerine ve Meclis ile kamuoyundan özür dilemesini ya da bu sözün
ne anlama geldiğini kamuoyu vicdanını anayasal ilkeler
çerçevesinde tatmin edici bir şekilde açıklamasını
beklediklerine ilişkin açıklaması
LEVENT GÖK (Ankara) Dün,
bütün ulusumuzca, 19 Mayıs 1919da meşalesi yakılan ve Mustafa
Kemal önderliğinde gerçekleştirilen, emperyalizme karşı
verilmiş bir savaşla kurulan, laik cumhuriyet temelleri üzerinde
yükselmiş bulunan Türkiye Cumhuriyetinin en önemli bayramlarından
birini halkımızla beraber kutladık. Anıtkabire
koştuk, Atamıza bağlılığımızı
ilettik.
Sayın Başkan, 19 Mayıs 1919da
başlayan Kurtuluş Savaşıyla kurulan Türkiye
Cumhuriyetinin ana ekseni, laik cumhuriyetin ilkelerini gerçekleştirmek,
çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak ve halk
egemenliğini kurmak olmuştur. Tüm Orta Doğu
coğrafyasına baktığımız zaman laiklikten
uzaklaşan bütün Orta Doğudaki Müslüman ülkelerin ne hâlde
olduğunu görmemiz mümkündür. Onların içerisinden yıldız
gibi parlayan tek ülke Türkiyedir; o da Mustafa Kemalin özellikle ve
öncelikle korumak istediği laiklik ilkesidir. (CHP sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar) Bu konu Anayasamızla
korunmuştur ve laiklik ilkesine bağlılık, sorumluluğu
ne olursa olsun herkesin üzerinde büyük bir sorumluluk duygusuyla bağlı
kalması gereken bir ilkedir.
Geçtiğimiz günlerde ne yazık ki sizin
ağzınızdan Laiklik Anayasadan
çıkarılmalıdır. sözlerini büyük bir üzüntüyle duyduk.
Türkiye'de en önemli sorumluluk makamlarından biri olan bir makamda
bulunan bir kişi olarak Laiklik Anayasadan
çıkarılmalıdır. sözünün bugüne kadar sizin
tarafınızdan telafi edildiğine, kamuoyu vicdanının
Anayasaya bağlılığınızdan şüphe edilmeyecek
şekilde birtakım sözler söylemek suretiyle giderildiğine
tanık olmadık. Bu bakımdan biz bu oturumu sizin yönetmenizi
uygun görmüyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) Sana mı
soracağız kimin yöneteceğini?
LEVENT GÖK (Ankara) Böyle bir tabloda,
dokunulmazlıkların konuşulacağı bir ortamda, oylama
yapılacağı bir ortamda laikliğe aykırı
davranışlar nedeniyle sizinle ilgili bir fezleke de henüz buraya
gelmemiştir. Yani siz Meclis Başkanı olarak her türlü suçun
tartışılacağı bir dokunulmazlık
tartışmasına Başkanlık edeceksiniz ama laikliğe
aykırı faaliyetten dolayı hakkınızda bir fezleke
düzenlenmeyecek, buraya gelmeyecek ve siz bu toplantıyı
yöneteceksiniz. Böyle bir toplantıyı yönetme durumunuzun
olmadığını, laikliğe aykırı
davranışlar nedeniyle hakkınızda gelmeyen bir fezleke
nedeniyle bu toplantıda başka milletvekillerinin yargılanmasının
önünü açacak bir oylamaya Başkanlık
yapamayacağınızı yüksek sesle belirtmek istiyoruz. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, ayakta alkışlar)
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) Tamam, protesto
et, git!
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Sen mi karar
vereceksin buna!
LEVENT GÖK (Ankara) Cumhuriyet Halk Partisi olarak
özellikle Anayasaya aykırı bu tutum ve sözlerinizin buradan tüm
kamuoyunu tatmin edici bir şekilde yalanlanmasını, söylediyseniz
özür dilemenizi; söylemediyseniz bu konuda, ne anlama geldiği konusunda
çok net bir duruşunuzun sergilenmesini sizlerden beklediğimizi, ancak
bu şartlarda Meclisi idare edebileceğinizi ifade ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Levent Bey, bir dakika daha ekliyorum.
Buyurun, devam edebilirsiniz.
LEVENT GÖK (Ankara) Laiklik Anayasadan
çıkartılmalıdır. sözünü söylediyseniz tüm Meclisten ve
kamuoyundan özür dilemenizi ya da bu sözünüzün ne anlama geldiğini kamuoyu
vicdanının anayasal ilkeler çerçevesinde tatmin edici bir
şekilde açıklanmasını sizlerden beklediğimizi ifade
ediyoruz. Bu şartlar altında sizin tekrar Meclis
Başkanlığı görevini üstlenerek bu oturumu yönetmenizi uygun
görmediğimizi ifade ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Efendim söz sırası,
Halkların Demokratik Partisi Grup Başkan Vekili Sayın İdris
Baluken Beyefendiye aittir.
Buyurun Beyefendi.
2.- Diyarbakır
Milletvekili İdris Balukenin, Halkların Demokratik Partisi olarak 19
Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını
kutladıklarına, TBMM Başkanı İsmail Kahramanın
Anayasayı açık bir şekilde ihlal ettiği Türkiye kamuoyunda
tartışılıyorken bu Anayasa değişiklik teklifi
oturumunu yönetiyor olmasını anlamanın mümkün
olmadığına ve yapılacak oylamanın gerçekten gizli
oylama usullerine göre yapılması sorumluluğunun da oturumu
yöneten TBMM Başkanına ait olduğuna ilişkin
açıklaması
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bizler de Halkların Demokratik Partisi olarak 19
Mayıs Ulusal Gençlik ve Spor Bayramını kutluyoruz.
Kuşkusuz, Kurtuluş Savaşının miladı olarak
değerlendirebileceğimiz 19 Mayıs çıkışı ve
sonrasında Amasya, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde ortaya çıkan ruh,
bu topraklarda halklarımızın ortak geleceğinin her türlü
emperyal planlara karşı nasıl sağlam bir iradeyle
korunduğunu ortaya koyuyordu. Ancak, ne yazık ki sonrasında bu
ruhun birtakım uygulamalarla ortadan kaldırılması, birlik
ruhu yerine teklik ruhunun ön plana çıkması, o tarihten bugüne kadar
da büyük acıların yaşanmasına vesile oldu. Biz HDP olarak
bu sağlam iradenin ve bu topraklara ait birlik ruhunun bir an önce ortaya
çıkacağı bir ülke tahayyülümüzü bugün vesilesiyle bir kez daha
yinelemek istiyoruz.
Diğer taraftan, Gençlik Bayramı olarak
anılan, kutlanılan bir dönemde gençliğin bu kadar politik özden
uzaklaştırıldığı, apolitik bir hatta
savrulduğu ve çok bilinçli politikalarla geleceksizleştirildiği
uygulamaları da kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum.
İşsizlik, ucuz emek gücü, açlık, yoksulluk başta olmak
üzere, gençliğin yaşadığı, boğuşmak zorunda
kaldığı devasa sorunlar aslında bu ülkenin
geleceksizliğiyle ilgili önemli işaretler veriyor. Gençliğin
geleceğinin olmadığı bir ülkenin geleceğinin olduğunu
söylemek mümkün değildir. Bu nedenle, sadece söylem bazında kalan
kutlamalar yapmak yerine, apolitik ve ahlaki yozlaşmanın pençesine
atılmaya çalışılan gençliğin gerçek
sorunlarını çözmeyle ilgili bütün Meclisin büyük bir sorumluluk
altında olduğunu düşünüyoruz.
Bu vesileyle, bir kez daha Halkların Demokratik
Partisi olarak Ulusal Gençlik ve Spor Bayramını
kutladığımızı ifade etmek istiyorum.
Diğer taraftan, Cumhuriyet Halk Partisi grup
başkan vekilinin de değindiği hususla ilgili birkaç cümle
kullanmak istiyorum.
Tabii, Anayasayı açık bir şekilde
ihlal eden söylemlerinizden sonra bugün ilk defa bir Genel Kurul oturumu
yönetiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ekliyorum efendim.
Buyurun İdris Bey.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Aslında bu konuda Genel Kurul oturumları sırasında bizim
taleplerimiz de oldu yani Sayın Meclis Başkanı Genel Kurula
gelip o ifadelerle ne kastettiğini Genel Kurula ve Türkiye kamuoyuna
buradan açıklasın. şeklinde dile getirdiğimiz taleplere
maalesef şahsınız ve ait olduğunuz parti grubunuz
tarafından bugüne kadar cevap verilmedi. Bugün açık bir şekilde
bir darbe anlamına gelecek bir geçici Anayasa değişikliği
teklifiyle ilgili oturumu yönetiyor olmanız da bu açıdan büyük bir
ironi olmuştur. Yani, söylemlerinizle Anayasayı açık bir
şekilde ihlal ettiğiniz Türkiye kamuoyunda
tartışılıyorken, henüz bununla ilgili zannı ortadan
kaldırmamışken sizin darbe anlamına gelebilecek bir Anayasa
değişiklik teklifi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
oturumunu burada yönetiyor olmanızı anlamak mümkün değil. O
nedenle, umarım ki doyurucu bir açıklama tarafınızdan Genel
Kurula ve Türkiye kamuoyuna yapılır.
Son olarak da Sayın Başkan, yapılacak
oylamanın gerçekten gizli oylama usullerine göre yapılması,
milletvekillerinin kendi vicdanı ve iradeleriyle oy
kullanmalarının sağlanması sorumluluğunun da bugün
şahsınıza ait olduğunu belirterek
saygılarımı sunuyorum.
Sağ olun.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Söz sırası, Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu adına Grup Başkan Vekili Sayın Erkan Akçay Beyefendinin.
Buyurun Beyefendi.
3.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Milliyetçi Hareket Partisi olarak 19 Mayıs Atatürkü
Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutladıklarına
ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak 19
Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını tekrar
kutluyoruz.
Türk milletinin hürriyet
sevdasının alevlendiği, Gazi Mustafa Kemal Atatürkün milletimiz
adına tarihî bir karar olan Samsuna çıkışının
97nci yıl dönümünü idrak ettik. Doksan yedi yıl önce millî
mücadelenin ilk adımı atıldı, işgal ve esarete
karşı ilk hamle yapıldı, Türkiye Cumhuriyetinin ilk
harcı karıldı. 19 Mayıs karanlık, tehditkâr ve
acı bir dönemde millî onurun dirilişi,
bağımsızlık kararının dev
adımıdır. 19 Mayıs Türk milletinin birliğini ve
dirliğini hedef alanlara karşı emsalsiz bir meydan
okumadır. 19 Mayıs Türk milletinin
bağımsızlığını kazanmak için topyekûn
göstermiş olduğu bir direnişin ve cumhuriyetimize ulaşan
uzun ve zorlu sürecin adımıdır. Teslimiyet belgelerini
yırtıp atan cesaretin timsali, manda ve himaye
çağrılarını bastıran kahramanlığın
sesidir. Türk milleti 19 Mayıs 1919da Samsundan başlayarak ayağa
kalkmış, tarihte örnek olan bir mücadele azim ve iradesiyle Türkiye Cumhuriyetini
kurmuştur. Doksan yedi yıl önce millî mücadeleye neden olan
şartlar, maalesef, bugün, bölücü terör, suni kimlik
tartışmaları, toplumsal kutuplaşma, kültürel
yabancılaşma, ekonomik bağımlılık, yoksulluk,
millî kimlikten uzak ve teslimiyetçi dış politikayla yeniden vücut
bulmaktadır. Kimsenin şüphesi olmasın ki, Türk milleti
şehitleriyle inşa ettiği bağımsız Türk devletini
sonsuza kadar yaşatacaktır; bu irade ve güç Türk milletinde
vardır. Türk vatanı bölünmeyecektir, Türkiye Cumhuriyeti millî ve
üniter bir devlettir, bölünemez.
Bu düşüncelerle, Mustafa Kemal Atatürkün
önderliğinde büyük Türk milletinin birlik ve bütünlüğünü
canlandırdığı bu anlamlı yıl dönümünde Gazi
Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün silah arkadaşlarını,
aziz kahramanlarımızı, şehitlerimizi ve gazilerimizi
minnet, şükran ve rahmetle anıyoruz.
Çok teşekkürler Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum efendim.
Söz sırası, Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Bülent Turan Bey'e aittir.
4.- Çanakkale Milletvekili
Bülent Turanın, 19 Mayıs Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor
Bayramını kutladığına ilişkin
açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün, malumunuz, 19
Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı idi. 19 Mayıs 1919 millî
iradenin oluşturduğu bir kutlu yürüyüşün
başlangıcı. Bugün de millet olarak tıpkı istiklal
mücadelemizin başlangıcı 19 Mayıs 1919da olduğu gibi
bağımsızlık aşkıyla dimdik ayaktayız.
Gazi Mustafa Kemalin 19 Mayıs 1919da Samsuna
çıkışıyla başlayan millî mücadele 1923te cumhuriyetin
ilanıyla taçlanmış, bağımsızlık
aşkımız, birlik ve beraberlik ruhuyla beraber tüm dünyaya ilan
edilmişti.
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bugüne azim ve
kararlılığıyla
bağımsızlığını tehlikeye düşürecek
tehditler karşısında her yaştan, her kesimden
vatandaşıyla azim ve kararlılığını
göstermiş, bağımsızlığından asla taviz
vermeyeceğini tüm dünyaya ilan etmiştir.
19 Mayısın Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor
Bayramı olarak ilan edilmesi,
bağımsızlığımızın teminatı olan gençlerimize
duyulan güvenin ve onlara yüklenen sorumluluğun da en net
yansımasıdır.
Doksan üç yıllık cumhuriyet tarihimizde
tam bağımsızlık yolunda katedilen mesafenin devam etmesi,
bu emanetin korunması ve yücelmesi için gençlerimiz çok
çalışmalı, vatanını canından çok seven
ecdadımızın verdiği mücadele karşısında bize
düşen görev aynı azim ve kararlılıkla yerine
getirilmelidir.
Bu düşüncelerle, 19 Mayıs 1919un yıl
dönümünde Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyor, tüm
gençlerimize selamlarımızı iletiyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Gruplar adına konuşmalar tamamlandı.
IV.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
2.- Oturum
Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahramanın,
laiklikle ilgili sözlerinin açıklamasını basın
toplantısıyla yaptığına ilişkin
konuşması
BAŞKAN Sayın Levent Gök Beyin ifadesi
var, beyanı var.
Ben oturumu fazla işgal etmek istemiyorum. Bir
bardak suda fırtına kopartmak da istemiyorum. Buna ait
açıklamam, basın açıklaması olarak toplantıdan iki gün
sonra tarafımdan yapıldı ve sizlere gönderildi.
Şunu biliyorum ki, Anayasayı gayet iyi
bilen, bu noktada büyük çalışmalar yapmış bir kişiyim.
Anayasaya aykırı bir durum mevzubahis değildir ve bir daha
şunu tekrar ediyorum: Hiçbir kavram tarifsiz olmaz. Bendeniz Tarif
yapılması lazımdır. dedim. Belki aksettirenler
yanlış aksettirdi, bilemem. Sözlerim doğrudur.
Ve şimdi gündeme geçiyorum
(CHP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, gürültüler)
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Levent Bey.
LEVENT GÖK (Ankara) Şimdi, Sözlerim
doğrudur. derken
BAŞKAN - Ben mikrofonunuzu açayım.
LEVENT GÖK (Ankara) Yok, böyle konuşayım
ben.
BAŞKAN Ama zapta geçsin.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan,
Sözlerim doğrudur. derken biz ne anlamalıyız? (AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Ben sizden çok net bir açıklama yapmanızı rica
ediyorum. Siz Meclis Başkanı olarak Anayasaya ve laik cumhuriyete
bağlı olduğunuzu ifade edebilecek durumda mısınız
şu anda? Onu sizden ben rica ediyorum.
BAŞKAN Levent Bey, tekrar ediyorum: Benim
beyanım, bir eksikliğin giderilmesi -kavramlar tarifsiz olmaz-
kavramın tarifinin yapılmasıdır. Yeminimin ne olduğunu
da biliyorum, durumu da biliyorum, hukuku da biliyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
(CHP sıralarından Türkiye laiktir, laik
kalacak! sesleri)
[AK PARTİ sıralarından Oturun,
oturun! sesleri, alkışlar (!)]
(Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri Genel Kurul
salonunu terk etti)
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, laik cumhuriyete
bağlı mısınız?
BAŞKAN Alınan karar gereğince
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN -
gündeminin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN 1inci sırada bulunan, Adalet ve
Kalkınma Partisi Genel Başkanı Konya Milletvekili
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN -
Sayın Ahmet Davutoğlu
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
(AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Bir dakika
Levent Bey, buyurun.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, net
bir şekilde laik cumhuriyete
(AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, dinleyelim
efendim.
Buyurun Levent Bey.
LEVENT GÖK (Ankara) AKP Grubunu susturursanız
söyleyeceğim.
BAŞKAN Affedersiniz duyamıyorum. Açsam
acaba mikrofonunuzu, mümkün mü?
LEVENT GÖK (Ankara) Siz de mi
katılıyorsunuz Başkanın sözüne? (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Mikrofonunuzu açayım efendim.
LEVENT GÖK (Ankara) Siz de mi katılıyorsunuz?
MEHMET METİNER (İstanbul)
Katılıyoruz, evet.
BAŞKAN Levent Bey, mikrofonunuzu
açıyorum ben.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, ben
böyle konuşuyorum.
BAŞKAN - Mikrofonunuz açık Beyefendi.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, ben
böyle konuşacağım.
BAŞKAN Peki, buyurun.
LEVENT GÖK (Ankara) - Anlaşılıyor ki
AKP Grubu da sizin sözlerinizin arkasında.
MEHMET METİNER (İstanbul) Sonuna kadar
katılıyoruz.
LEVENT GÖK (Ankara) - Ben sizden net bir
şekilde bir karşılık bekliyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan
BAŞKAN Daha net nasıl olacak Beyefendi?
LEVENT GÖK (Ankara) Efendim, şunu ifade
etmekten niçin kaçınıyorsunuz
MEHMET METİNER (İstanbul)
Başkanın sözlerine katılıyoruz.
LEVENT GÖK (Ankara) Ben laik cumhuriyete
bağlıyım. sözünü niçin söyleyemiyorsunuz?
BAŞKAN Beyefendi, ben yemin ederek buraya
gelmiş
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan
Sayın Başkan
LEVENT GÖK (Ankara) Laik cumhuriyete
bağlı mısınız, değil misiniz?
BAŞKAN -
millî hâkimiyetin temsil yeri olan
Mecliste bulunan, sizler gibi hakka sahip bir insanım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) Laik cumhuriyete
bağlı mısınız?
BAŞKAN - Açıklamamı yaptım. Rica
ediyorum, grubunuzdan da rica ediyorum. Önemli bir gündeyiz. Bugün gündemimizi
tamamlayalım efendim.
LEVENT GÖK (Ankara) Laik cumhuriyete
bağlı olduğunuzu niçin söylemiyorsunuz?
BAŞKAN Beyefendi, ben yemin yapmış
bir insanım.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Bağırmana
gerek yok!
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Ne
bağırıyorsun?
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Dokunulmazlıklardan
kaçmak için kılıf uydurmayın!
MEHMET METİNER (İstanbul) Bahane
aramayın, bahane aramayın!
LEVENT GÖK (Ankara) Bağlı
mısınız, değil misiniz?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun)
Sayın Başkan, onlara hesap vermek zorunda değilsiniz! Sayın
Başkan, böyle bir usul yok ve devam edelim.
BAŞKAN - Ben diyorum ki laikliğin
manasının ne olduğu, eğer yeni bir anayasa
yapılacaksa, yepyeni, olsun dedim, bu kadar. Bundan dolayı bir bardak
suda fırtına koparmaya lüzum yok.
LEVENT GÖK (Ankara) Nasıl bir bardak?
Nasıl bir bardak Başkan?
BAŞKAN - Huzuru bozmayalım efendim.
Boşuna polemiğe girmeyelim efendim.
LEVENT GÖK (Ankara) Burada laikliğe
aykırılıktan dolayı hakkınızda fezleke
gelmeyecek, birçok milletvekilinin dokunulmazlıkları
konuşulacak; siz yargılanmayacaksınız, herkes
yargılanacak. Var mı böyle bir şey?
BAŞKAN Beyefendi, zatıalinizin
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Böyle
bir usul yok Sayın Başkan! Devam edelim. Özellikle engellemeye
çalışıyorlar Sayın Başkan!
LEVENT GÖK (Ankara) Var mı böyle bir
şey?
BAŞKAN Levent Bey... Levent Bey, bak,
hukukçusunuz, grup başkan vekilisiniz, tekrar rica ediyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Ben de Anayasaya bağlıyım.
BAŞKAN - Grubunuzdan da rica ediyorum. Lütfen
yerimizi alalım ve bir hukuk devletinde Meclise ve millî hâkimiyete
dayalı bir yerde gerekeni yapalım.
LEVENT GÖK (Ankara) Biz Anayasaya
bağlılığınızı görmek istiyoruz.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) CHPyi süresiz
tatile çıkaracak, süresiz!
BAŞKAN Evet, bu Anayasaya
bağlıyım.
LEVENT GÖK (Ankara) Laik cumhuriyete
bağlı mısınız Sayın Başkan? Laik cumhuriyete
bağlı mısınız?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun)
Sayın Başkan, böyle bir usul yok! Sayın Başkan, lütfen
devam edelim!
BAŞKAN - Bu İç Tüzüke
bağlıyım, mevzuata bağlıyım ve hukuku gayet iyi
biliyorum.
Teşekkür ediyorum, ben devam ediyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
İLKNUR
İNCEÖZ (Aksaray) Sayın Başkan, devam edin lütfen.
LEVENT GÖK (Ankara) Laik cumhuriyete
bağlı mısınız?
BAŞKAN Levent Bey, rica ediyorum
NURETTİN CANİKLİ (Giresun)
Sayın Başkan, devam edin lütfen!
LEVENT GÖK (Ankara) İşte bu!
İşte bu! Hiçbiriniz laik cumhuriyete bağlı değilsiniz!
BAŞKAN - İstismar etmeyelim lütfen.
Demagojiye kaçmayalım.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, iki
cümle söyleyeceksiniz, iki cümle! Laik cumhuriyete bağlıyım
sözünüzü duymak istiyoruz.
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) Ne biçim soru
Sayın Gök?
BAŞKAN Beyefendi, lütfen
Ne diyeceğime
ben karar veririm. Siz bir dikta mısınız?
LEVENT GÖK (Ankara) Siz diyemiyorsunuz!
BAŞKAN Bu ne biçim söz?
LEVENT GÖK (Ankara) Ben sizin diktanıza
karşıyım.
BAŞKAN Dediklerimin içinde hepsi var efendim.
LEVENT GÖK (Ankara) Ben laik cumhuriyeti savunuyorum.
BAŞKAN Talimatınıza göre hareket
etmiyoruz.
LEVENT GÖK (Ankara) Biz de laik cumhuriyeti
savunuyoruz!
BAŞKAN - Burası Türkiye Büyük Millet
Meclisi, lütfen
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) Meclisin ana ilkesi laik cumhuriyettir.
BAŞKAN Alınan karar gereğince
LEVENT GÖK (Ankara) Yazıklar olsun!
Yazıklar olsun size Başkan!
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) Başkana
karşı dikkatli konuşun!
MEHMET METİNER (İstanbul) Hadi, hadi!
Bahane aramayın, hadi!
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Başka
mazeret bulun, laiklik ekmeği bitti!
BAŞKAN -
gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Dokunulmazlıklardan
kaçmak için kılıf arıyorsunuz!
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Buradan ekmek
yok size!
LEVENT GÖK (Ankara) Laik cumhuriyete
bağlı olduğunuzu söyleyemiyorsunuz! Sizler de ona sahip
çıkıyorsunuz!
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Diktatörler
dışarı! Diktatörler dışarı!
BAŞKAN - 1inci sırada bulunan, Adalet ve
Kalkınma Partisi Genel Başkanı Konya Milletvekili Ahmet
Davutoğlu ve Grup Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı, Aksaray Milletvekili
İlknur İnceöz, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve Tokat
Milletvekili Coşkun Çakır ile 310 Milletvekilinin; Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporunun ikinci görüşmesine
başlayacağız.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Genel Başkanı Konya Milletvekili Ahmet
Davutoğlu ve Grup Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı, Aksaray Milletvekili
İlknur İnceöz, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve Tokat
Milletvekili Coşkun Çakır ile 310 Milletvekilinin; Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi (2/1028) ve Anayasa Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 313 ve
313e 1inci Ek) (x)
(xx)
BAŞKAN Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
LEVENT GÖK (Ankara) Laik cumhuriyete
bağlı olduğunu söyleyemeyen bir Başkan yönetiyor şu
anda. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ABDULKADİR AKGÜL (Yozgat) Geç onu, geç!
LEVENT GÖK (Ankara) Siz de ona destek oluyorsunuz,
siz de! Biz de size siper oluyoruz, siper! Hadi bakalım, görelim! Hadi
bakalım!
MEHMET METİNER (İstanbul) Bu
tarzınıza bahane arıyorsunuz! İşiniz gücünüz bahane
sizin.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, ikinci
görüşmeye esas olan teklif metni 313e 1inci ek sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Teklifin birinci görüşmesi 18/5/2016 günü saat
01.59da tamamlanmıştır.
Bilindiği gibi, Anayasa değişiklik
tekliflerinin ikinci görüşmesinde teklifin tümü ve maddeleri üzerinde
görüşme açılmamakta, yalnızca maddeler üzerinde verilmiş
değişiklik önergeleri görüşülmekte. Birinci görüşmede
üzerinde değişiklik önergesi bulunmayan bir madde hakkında
ikinci görüşmede önerge verilememektedir.
Teklifin birinci görüşmesinde 1 ve 2nci
maddeler üzerinde değişiklik önergesi verilmişti.
Şimdi teklifin 1inci maddesini okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ ANAYASASINDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE
1 - 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
GEÇİCİ
MADDE 20 - Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği
tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni
vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından
ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına,
Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları
üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş
yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına
ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar
bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz.
Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde;
Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet
Bakanlığında bulunan yasama
dokunulmazlığının kaldırılmasına
ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla,
yetkili merciine iade edilir.
BAŞKAN Efendim, madde üzerinde yedi önerge
vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1inci maddesi ile 2709
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 20nci
maddenin birinci fıkrasında yer alan ilişkin ibaresinin dair
olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Yılmaz
Tunç
Bartın
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313'e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1inci maddesi ile 2709
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 20nci
maddenin birinci fıkrasında yer alan "ilişkin"
ibaresinin "dair" olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Ali
Ercoşkun
Bolu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313'e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1inci maddesi ile 2709
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 20nci
maddenin birinci fıkrasında yer alan "ilişkin"
ibaresinin "dair" olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Murat
Alparslan
Ankara
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313 sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin çerçeve 1inci maddesiyle
Anayasaya eklenmesi teklif edilen geçici 20nci maddesine aşağıdaki
üçüncü ve dördüncü fıkraların eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Parsak Erkan
Akçay Oktay
Öztürk
Afyonkarahisar Manisa Mersin
Kamil Aydın İsmail Faruk Aksu Ahmet Kenan
Tanrıkulu
Erzurum İstanbul İzmir
Zühal Topcu Nuri
Okutan Zihni
Açba
Ankara Isparta Sakarya
Erhan Usta Mustafa
Kalaycı Saffet
Sancaklı
Samsun Konya Kocaeli
Erkan Haberal Ruhi
Ersoy Mustafa
Mit
Ankara Osmaniye Ankara
Fahrettin Oğuz Tor Ahmet Selim Yurdakul Deniz Depboylu
Kahramanmaraş Antalya Aydın
Baki Şimşek Mehmet Necmettin Ahrazoğlu Kadir Koçdemir
Mersin Hatay Bursa
Mehmet Erdoğan Edip Semih Yalçın Emin Haluk Ayhan
Muğla İstanbul Denizli
İzzet Ulvi Yönter
İstanbul
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi 26'ncı Yasama Dönemi sonuna kadar;
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu başta olmak üzere terörle
bağlantılı bir suç işleyen milletvekilleri hakkında
Anayasanın 83 'üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci
cümlesi hükmü uygulanmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi 26'ncı Yasama Dönemi sonuna kadar;
Bakanlar Kurulunun genel siyasetiyle veya bakanların görevleriyle ilgili
cezai sorumluluğu gerektiren ve görevleri sırasında işlenen
fiillerinden dolayı Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında
da Anayasanın 83'üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci
cümlesi ve 100'üncü maddesi hükümleri uygulanmaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313 sıra
sayılı Teklifin 1inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini öneriyoruz.
MADDE 1- 7/11/1982 tarih 2709 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 20 (1) Bu kanunun
yürürlüğe girdiği tarihe kadar işlenen fiiller nedeniyle
yapılacak soruşturma ve kovuşturmalarda 7.11.1982 tarih 2709
sayılı Kanunun 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının
birinci cümlesi ile Yüce Divan'ın yargı yetkisi hariç olmak üzere 100
üncü maddesi hükümleri uygulanmaz.
(2) Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren on beş gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı, Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyon Başkanlığı, Başbakanlık ve
Adalet Bakanlığında bulunan Yasama Dokunulmazlığı
Tezkereleri ve eki dosyaları gereğinin yapılması
amacıyla yetkili merciine iade edilir.
(3) İlgili milletvekili, başbakan veya
bakanın kendisine bildirim tarihinden itibaren yedi gün içerisinde 85 inci
maddeye göre iptal isteminde bulunma hakkı saklıdır.
Bülent Tezcan Uğur
Bayraktutan Murat
Emir
Aydın Artvin Ankara
Tufan Köse Nurhayat
Altaca Kayışoğlu Muharrem
Erkek
Çorum Bursa Çanakkale
Selina Doğan Akın Üstündağ Özkan
Yalım
İstanbul Muğla Uşak
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e Ek-1 sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1inci maddesiyle düzenlenen
geçici maddenin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Çağlar Demirel Sırrı Süreyya Önder Mithat Sancar
Diyarbakır Ankara Mardin
GEÇİCİ MADDE 20- Yasama Muafiyetleri
(1) Milletvekilleri, yasama
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, ileri sürdükleri
düşüncelerden ve bunları herhangi bir yerde ifade etmekten sorumlu
tutulamazlar.
(2) Seçimden önce veya sonra bir suç
işlediği ileri sürülen bir milletvekili hakkında seçimden sonra
dava açılabilir, seçimden önce açılan davalara devam edilir.
(3) Milletvekilleri gözaltına alınamaz,
tutuklanamaz ve haklarında hiçbir koruma tedbiri uygulanamaz.
Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali bu hükmün
dışındadır. Bu halde yetkili makam, durumu derhal TBMM Başkanlığı'na
bildirir.
(4) Milletvekili hakkında verilen bir ceza
hükmünün açıklanması, üyelik sıfatının sona ermesine
bırakılır.
(5) Milletvekilleri hakkındaki ceza
davaları Yargıtay'da görülür. Bu davalarla ilgili usul ve esaslar
kanunla düzenlenir.
Bu madde hükümleri 26 ıncı ile 30 uncu
yasama dönemleri arasında uygulanır.
BAŞKAN Evet, şimdi maddeye en
aykırı önergeyi okutup işleme alacağım.
Buyurun Hanımefendi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e Ek-1 sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1inci maddesiyle düzenlenen
geçici maddenin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Sırrı Süreyya Önder Ayhan Bilgen Ertuğrul
Kürkcü
Ankara Kars İzmir
GEÇİCİ MADDE 20-
(1) Milletvekilleri, yasama
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri
düşüncelerden ve bunları Meclis dışında ifade etmekten
sorumlu tutulamazlar.
(2) Seçimden önce veya sonra bir suç
işlediği ileri sürülen bir milletvekili hakkında seçimden sonra
dava açılabilir, seçimden önce açılan davalara devam edilir.
(3) Ağır ceza mahkemesinin görev
alanına giren suçlardaki suçüstü halleri dokunulmazlık kapsamı
dışındadır. Bu halde yetkili makam, durumu derhal TBMM
Başkanlığı'na bildirir.
(4) Milletvekilleri gözaltına alınamaz,
tutuklanamaz ve haklarında hiçbir koruma tedbiri uygulanamaz.
(5) Milletvekili hakkında, seçiminden önce veya
sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik
sıfatının sona ermesine bırakılır.
(6) Siyasi parti gruplarınca, yasama
dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar
alınamaz.
(7) Milletvekilleri hakkındaki ceza
yargılamaları Yargıtay'da görülür. Bu davalarla ilgili usul ve
esaslar kanunla düzenlenir.
Bu madde hükümleri 26 ıncı ile 30 uncu
yasama dönemleri arasında uygulanır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu efendim?
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA
ŞENTOP (İstanbul) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat)
Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Önerge hakkında söz isteyen Ayhan
Bilgen, Kars Milletvekili.
Buyurun Beyefendi. (HDP sıralarından
alkışlar)
AYHAN BİLGEN (Kars) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bir politikanın doğruluğunu,
isabetliliğini, öngörülü olup olmadığını ölçmeden önce,
tutarlı olup olmadığıyla ilgili bir tartışma
yapmak gerekir. Bir politika tutarlı değilse onun
doğruluğu, isabetliliği zaten sorgulanamaz bile, çok
anlamlı olmaz. Bu Parlamentoda neredeyse her kritik konu gündeme
geldiğinde sizin en yoğun biçimde, en yüksek sesle
dillendirdiğiniz şey çözümün sandıkta olduğudur yani Halk
karar verir. Halkın iradesi neyi gerektiriyorsa biz o güçle
buradayız. cümlesidir. Biz, milletvekillerimiz, burada fezlekesi bulunan
bütün milletvekilleri elbette siyaseten yanlış şeyler de
yapmış olabiliriz ama siyasetin kendi içinde, kendi
mekanizmalarıyla yani sandıkta, sokakta, toplumsal mücadelede, sivil
toplum zemininde çözmesi gereken sorunlarını yargı
sopasıyla çözmeye kalkarsanız o zaman sandıkla ilgili diğer
bütün sözlerinizin, halk iradesi, millî irade gibi sözlerinizin çok bir
anlamı, çok bir değeri, kıymetiharbiyesi kalmaz.
Bakın, bu yaşadığımız
süreci neredeyse başından beri tek bir cümleyle izah ediyorsunuz:
Usul ekonomisi. Şimdi, hani biz, kamuoyu, uluslararası hukuk
çevreleri, her şeyi bir tarafa bıraktık ama kendi
aklınızla alay ettirmeyin lütfen. Hiçbir şey insan onurundan
daha değerli değildir. Ben, size Türkiye Cumhuriyeti mevzuatında
usul ekonomisiyle ilgili cümleyi okuyorum: Hâkim, yargılamanın
makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider
yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. Şimdi, bu
maddeyle siz şu yaşadığımız hikâyenin,
maceranın bir ilişkisini, bağlantısını
kurabiliyor musunuz? Bu işin masrafla ne ilgisi var? Bu işin,
maddenin gerekçesine yazdığınız adil yargılamayla ne
ilgisi var? Tam tersi, her şeyi tepetaklak ettiğinizde, her şeyi
altüst ettiğinizde o zaman ne hukukun ne insan haklarının
değerlerinden bahsetmek, söz etmek mümkün olmaz. Bu, toptancı bir
tarzdır. Biz hepsini bir çuvala koyduk ve bu işi bir seferde
kotaracağız, kurtaracağız. diyorsunuz. İyi de
talimatı geç alan ve fezlekeleri yeni göndermeye başlayan yargı
mensupları var, savcılıklar var. Yani bir ay sonra yine buraya
fezleke yağmaya başlar, birikirse bir kez daha dönüp bu ucube süreci
mi yaşayacak Türkiye? Yeniden bir geçici maddeyle, yeniden bir gerilimle
ve ülkenin başka hiçbir sorunu yokmuş gibi siyasetin kendisini mi
tartışılır kılacağız?
Çok uzatmayacağım ama iki nokta var dikkat
çekmek istediğim: Biri, özellikle ölüm-sıtma denkleminin artık
bir siyaset tarzına dönüşmüş olmasıdır. Yani Bu
konuda referandum olursa ülkede kamplaşma, gerilim olur;
dolayısıyla, evet verin, gerilim yaşanmasın. söylemidir.
Bir kere, iki yanlıştan bir doğru olmaz değerli milletvekilleri.
Evet, elbette bu konuda referandum toplumda gerilime neden olur ama bu gerilimi
önlemenin yolu, hele hele partili cumhurbaşkanlığı
mekanizmasını da bu işle birleştirerek, buluşturarak
bir oldubittiye zemin oluşturmak asla değildir. Kaldı ki sayı
-siz de biliyorsunuz ki- 367yi geçse bile Cumhurbaşkanının
referanduma götürme imkânı, hakkı var. Dolayısıyla da
partili cumhurbaşkanı ile bunu birleştirmeye eğer bir irade
karar verirse bunu zaten her hâlükârda yapabiliyor. CHP, MHP, burada bütün Parlamento,
herkes evet verse bile bunun önüne geçmeye imkân yok. Siz, bir milim bile
farkınız olmadığını göstermek için
Cumhurbaşkanını genel kurulunuza davet edebilirsiniz
arkadaşlar, genel merkezinizde tadilat yapıp orada ona oda tahsis
edebilirsiniz; bütün bunları yapmak sizin tercihiniz arkadaşlar,
sizin hakkınız, tercihiniz.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) Sana mı
soracağız ne yapacağımızı?
AYHAN BİLGEN (Devamla) Ama, bir şeyi
dikkate almak zorundasınız: Bu ülkede
cumhurbaşkanlarının sorumsuzluğu, anayasal
sorumsuzluğu tarafsızlığından kaynaklanır ama
Cumhurbaşkanı siyaset yapmak istiyorsa, sahaya inmek istiyorsa, taraf
olmak istiyorsa yargılamanın önündeki engelleri önce kendisi için
kaldırarak, sorgulamanın, hesap vermenin önündeki engelleri önce kendi
kaldırarak Parlamentoya, halka iyi bir örnek oluşturur. (HDP
sıralarından alkışlar)
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya)
Cumhurbaşkanı taraf, milletin tarafı.
AYHAN BİLGEN (Devamla) Ama, bunu yapmadan,
kendisiyle ilgili koruma mekanizmalarının arkasına sığınıp
bir taraftan da siyaset yapmaya kalkarsa bu ülkeyi gerilime, kamplaşmaya
götürürsünüz.
Usulle ilgili bir cümle duymak istiyorsanız
söyleyeyim: Kem alatla kemalat olmaz. Bu tarihî bir sözdür. Yanlış
yolla doğruya gidemezsiniz. Bu tarz, ne bu ülkenin güvenliğine ne
barışına hizmet etmez.
Herkesi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Bilgen.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e Ek-1 sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1inci maddesiyle düzenlenen
geçici maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Sırrı Süreyya Önder
(Ankara) ve arkadaşları
GEÇİCİ MADDE 20- Yasama Muafiyetleri
(1) Milletvekilleri, yasama
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, ileri sürdükleri
düşüncelerden ve bunları herhangi bir yerde ifade etmekten sorumlu
tutulamazlar.
(2) Seçimden önce veya sonra bir suç
işlediği ileri sürülen bir milletvekili hakkında seçimden sonra
dava açılabilir, seçimden önce açılan davalara devam edilir.
(3) Milletvekilleri gözaltına alınamaz,
tutuklanamaz ve haklarında hiçbir koruma tedbiri uygulanamaz.
Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali bu hükmün
dışındadır. Bu halde yetkili makam, durumu derhal TBMM
Başkanlığı'na bildirir.
(4) Milletvekili hakkında verilen bir ceza
hükmünün açıklanması, üyelik sıfatının sona ermesine
bırakılır.
(5) Milletvekilleri hakkındaki ceza
davaları Yargıtay'da görülür. Bu davalarla ilgili usul ve esaslar
kanunla düzenlenir.
Bu madde hükümleri 26 ıncı ile 30 uncu
yasama dönemleri arasında uygulanır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA
ŞENTOP (İstanbul) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat)
Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Sayın Önder, konuşacak
mısınız yoksa gerekçeyi mi okutalım?
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Konuşacağım.
BAŞKAN Buyurun efendim. (HDP
sıralarından alkışlar)
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Ne dedik Sayın
Şentop da katılmıyorsunuz? Dinlemediniz bile.
Şimdi, değerli arkadaşlar, malumunuz,
Meclis Başkanlık Divanı üyesiyim, Dışişleri
Bakanlığından gizli ibareli yazılar gelir sürekli, böyle
bir yazıyı açık ederek başlayacağım. Bu
yazı, Dışişleri Bakanlığı diyor ki: Bizim
Somalide büyük, kapsamlı faaliyetlerimiz var. Efendim, Puntland bölgesi
ile Merkezî Somali Hükûmeti arasında niza çıkmış. Ben
baktım, 70 milyon dolar falan büyüklükte bir ticaret hacmimiz var,
kapsamlı faaliyetten ne kastediliyor bilmiyorum. Malum, Sayın Kani
Torun, AK PARTİ Milletvekili, orada Büyükelçilik yapmıştır;
biz usul usul zemin yokladık, aman bu gidip ara buluculuk ederse iyi olur,
siz bunu bir şekilde bir Meclis kılıfına sokun gönderin.
diyor ve biz Sayın Kani Torunu Somaliye ara buluculuk için gönderdik
kapsamlı faaliyetlerimiz ve çıkarlarımız uğruna.
Aynı şekilde, Filipinlerde, Türkiye, resmî ara bulucu. Hepsi, bu
ülkede yaşanan çatışma meselelerine benzer, hatta onun
yanında çok hafif ve önemsiz kalacak şeyler. Bu ara buluculuk
faaliyetlerini olumlayan bir yerden konuşuyorum. Fakat, hani, Anadoluda
bir laf vardır Evinde oturmayan diz, başkasının kilimini
eskitir. diye; bu Meclis, dünyanın her işine kafa yordu, kendi
evlatları, gencecik evlatları, asker, gerilla
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Terörist!
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
polis patır
patır toprağın koynuna girerken Biz de Meclis olarak bir heyet
oluşturalım, bir çözüm arayalım. demedi, meseleyi getirdi
Konuşmazsan, biraz felaketle öğrenmek
yerine hikmetle öğrenmeyi benimsersen belki bir kırıntı
kalır; nasip meselesi. Bana laf atıp durma oradan.
Onun için, bu konuda,
getirdiniz işi mahkemelere döktünüz. Mahkemeler iki sonuçludur -hep burada
söyledim- ya beraat edersiniz ya mahkûm olursunuz. Siyasetin bundan farkı,
üç sonuçlu olmasıdır. Üçüncüsü nedir? Bir uzlaşmadır.
Siyaset, sizler, bunun için varsınız. Burada ben hayâ ediyorum
meslektaşlarım adına, aynı işi yaptığım
insanlar adına, burada
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Eğer şey edersen
sana da öğretirim, dersini veriyorum ben, gel sana da öğreteyim.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum)
Sen ne biliyorsun ki ne öğreteceksin?
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Öğretirim, öğretirim; yeter ki talep et, yeter ki talep et. Yeter
ki talep et, bunda rahmet var, bunda rahmet var. Sen öyle oradan üfürüp durma.
(AK PARTİ sıralarından Film çevirmeye benzemez bu işler!
sesi, gürültüler)
Sayın Başkan,
lütfen engeller misiniz.
BAŞKAN Müdahale
etmeyiniz lütfen.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ
(Antalya) Genel Kurula hitap etsin efendim.
RAVZA KAVAKCI KAN
(İstanbul) Uzlaşma demiştiniz en son, uzlaşmada
kaldık.
BAŞKAN Efendim, siz de
lütfen Genel Kurula hitap ediniz. Lütfen
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ
(Antalya) Genel Kurula hitap etsin.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Bu süremi de ekleyin.
BAŞKAN Ekleriz
Beyefendi.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Ben size dönüp konuşmuyorum, Genel Kurula dönüp konuşuyorum
işte.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ
(Antalya) Tamam, biz de dinliyoruz.
BAŞKAN
Karşılıklı konuşmaya meydan vermeyelim efendim.
Buyurun.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Şimdi, sayın vekiller, bana
gılgıllanacağınıza şurada parti komiserleri Ne
oy verdiniz? dediğinde çocuklar gibi gösterme zilletine düşmemeyi
tercih edin, çocuklar gibi. (HDP sıralarından alkışlar, AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Senin Kandil talimatın var, nasıl konuşuyorsun öyle!
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Siz hepiniz şerefli, haysiyetli, izzet sahibi insanlarsınız.
Bu zilleti kabul etmeyin. Yarın çocuklarınız sizden
utanmasın.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum)
Benim çocuklarım benden niye utansın? Siz utanın.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Biz sizin kılıcınızla ölmüşüz,
başkasının şefaatiyle yaşamışız; biz
buralarda değiliz. Biz, inanın, sizin de izzetinizi, şerefinizi
düşünmekle mükellef hissediyoruz kendimizi. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ
(Antalya) Çıkar da kendi şerefine bak! Siz önce kendi
şerefinize bakın. Buradaki herkes kendi şerefini korur.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Siz düşünmüyorsanız bu sizin bileceğiniz iş. Tarih içinde
bir nokta bile değilsiniz.
BENNUR KARABURUN (Bursa)
Kendinizi tarif ediyorsunuz bence, kendinizi tarif ediyorsunuz.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Bununla belki bir ünlem olabilirdiniz ama bu fırsatı, bu rahmeti
tepiyorsunuz.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ
(Antalya) Tarihi sen mi yazıyorsun? Tarihi sen mi yazıyorsun?
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Tarihi hep beraber öğreneceğiz Hanımefendi, tarihi hep beraber
öğreneceğiz.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ
(Antalya) Nereden biliyorsun, sen mi yazıyorsun tarihi?
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Biz tarihi yazanlarız. Sizden öğrenecek bir hâlimiz yok.
BAŞKAN Sayın
Önder
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla)
Biz tarihi yazanlarız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Sen, Bayram, seninle
ayrı görüşeceğim, sen göreceksin.
Haydi bakalım! (HDP
sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan
BAŞKAN - Bülent Bey
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
az önceki konuşmacı konuşmasında grubumuzu ilzam ederek
açık oy kullandığımızı
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Yalan mı ya,
yalan mı? Tanıkları var.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) İstersen
kullanırsın zaten.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) Senin
yazdığın tarih kanla, siz kanla tarih yazıyorsunuz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
bu konuda irade ortaya
koyduğumuzu söylediler, onu söylemek istiyorum.
BAŞKAN Buyurun
efendim, iki dakika içinde
(AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Çanakkale Milletvekili
Bülent Turanın, Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önderin 313
ve 313e 1inci Ek sıra sayılı Kanun Teklifinin 1inci
maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bildiğiniz gibi, bugün olağanüstü bir
gündemle dokunulmazlıkların görüşüleceği bir Genel Kurulu
yapıyoruz; suhuletle, sakinlikle, meselenin ciddiyetine vâkıf olarak
konulara yaklaşıyoruz.
AHMET YILDIRIM (Muş) Çok, çok!
BÜLENT TURAN (Devamla) Az önce kıymetli hatip
konuşurken grubumuzu âdeta ilzam ederek bizler açık oy
kullanıyormuşuz, partili komiserlerin iradesine
bakıyormuşuz vesaire dedi.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Yalan mı?
Pazartesi böyle diyorduk, sen yoktun.
AHMET YILDIRIM (Muş) 3 tane fotoğraf var
ya!
BÜLENT TURAN (Devamla) Arkadaşlar, 316
imzayla bu önergeyi verdik, 316 kişi AK PARTİ Grubunun da
arkasındadır. Bu konuda hiç çekincemiz yok,
saklayacağımız bir şey yok; alnımız açık,
gönlümüz açık. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Bunu
kanıtlamak zorundalar mı?
BÜLENT TURAN (Devamla) Fakat, bir şey daha
söyleyeyim: Bizler bu açıklıkla işimizi yaparken, tüm grup
eksiksiz burada dururken Kandilden talimat almadan yürüyemeyenlerin bunu söylüyor
olmasını milletin takdirine bırakıyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) Yürü git be!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sen nereden talimat
alıyorsun?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Önder.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Sayın
Başkan, Kandilden talimat almadan bunu söylemeye hakkı yok. falan
gibisinden laflar etti, sataşmadan söz istiyorum.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sataşma oldu.
BAŞKAN İki dakika için söz veriyorum.
(HDP sıralarından alkışlar)
Lütfen yeni sataşmaya meydan vermeyin
Sayın Önder. Bir de lütfen Genel Kurula hitap edelim, şahsiyete
dökmeyelim.
2.- Ankara Milletvekili
Sırrı Süreyya Önderin, Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Sayın
Cumhurbaşkanı o zaman Başbakandı, beni aradı,
Kandile gittiniz, ne oldu? dedi. Bunun devamını mahkemelerde
söyleyeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar) Onun için,
Kandilden talimat alan kimmiş, Kandile haber gönderen, ricacı
gönderen kimmiş; kaldırın
dokunulmazlığımızı, bütün bunları mahkemelerde
konuşacağız. (HDP sıralarından alkışlar, AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) Hadi oradan!
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Biz
istediğiniz yerde konuşuruz, nerede istiyorsanız orada
konuşuruz.
BAŞKAN Efendim, önerge
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan
BAŞKAN Bülent Bey
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
zabıtlara geçsin diye söylüyorum: Cumhurbaşkanımız da
kurucu Genel Başkanımız da bizler de
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sen o zaman yoktun,
yok!
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) Sen de
portakalda vitamindin!
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
bu ülkede barış olsun diye her türlü riski aldık. O zamanki
atmosferin bugünden farklı olduğunu herkes biliyor. Biz
barış adına adım attık ama bunu anlamayan, silahtan
başka iş tanımayan insanların bugün bunu söylüyor
olmasını kıymetli bulmuyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ
(Antalya) Bu kadar!
BAŞKAN Efendim,
teşekkür ediyorum.
Önerge hususunda Sayın
Komisyon katılıyor musunuz?
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Oylama Sayın Başkan.
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) Katılmayacak.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Başkanın kimyasını bozdun Levent ağabey, gözünü
seveyim ya.
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) Sayın Başkan, laikle
uğraşacağına biraz İç Tüzük
çalışsaydınız.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize)
Efendim, sordunuz.
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) Oylamaya sunacaksın Başkan, oylamaya.
BAŞKAN Evet, bugünün
verdiği bir gerilim var, fuzuli bir gerilimdir. Neyse, neyse
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayenizde, sayenizde.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Bir daha katılmıyorlarmış Sayın Başkan.
LEVENT GÖK (Ankara)
Sayenizde Sayın Başkan, sayenizde.
BAŞKAN Sükûnet,
sükûnet
Bütün milletin
seyrettiği bir Millet Meclisindeyiz, örnek olmamız lazım ve
kavgacı değil, hukuk devletinin gereklerine uygun olarak hareket
etmeliyiz. Birbirimizi yaralamayacağız efendim.
LEVENT GÖK (Ankara) Hukuka,
Anayasaya ve laik cumhuriyete bağlı olarak.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Sayın Başkan
BAŞKAN Önergeyi
reylerinize sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Teşekkür ediyorum,
önerge kabul edilmemiştir.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Sayın Başkan, bir şey söyleyebilir miyim?
BAŞKAN Buyurun
Sayın Önder.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Sizin bu vaazünasihat dilinizden bize ikrah geldi, bıktık.
BAŞKAN Ne geldi
efendim?
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
İkrah geldi, ikrah.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ
(Antalya) Biz mahvolduk, biz ne yapalım?
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum)
Biz de sizin dilinizden bıktık.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Buraya AK PARTİli hangi başkan vekili çıkıyorsa
kendisini tedip ve terbiye edici bir misyonla donanmış sayıyor.
Hepimiz en az sizin kadar görgü, sükûnet, asalet sahibiyiz.
BAŞKAN Temenni ederim
efendim.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Durmadan bize vaazünasihat ediyorsunuz.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ
(Antalya) Yeter, yeter!
BAŞKAN Temenni
ediyorum Beyefendi, görgülü olmanızı temenni ediyorum.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Genel Başkanı Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu ve Grup
Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı, Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz,
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve Tokat Milletvekili Coşkun
Çakır ile 310 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1028) ve
Anayasa Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 313 ve 313e 1inci Ek) (Devam)
BAŞKAN Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 313 sıra sayılı Teklifin 1inci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini öneriyoruz.
MADDE
1- 7/11/1982 tarih 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ
MADDE 20 (1) Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar işlenen
fiiller nedeniyle yapılacak soruşturma ve kovuşturmalarda
7.11.1982 tarih 2709 sayılı Kanunun 83 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının birinci cümlesi ile Yüce Divan'ın yargı
yetkisi hariç olmak üzere 100 üncü maddesi hükümleri uygulanmaz.
(2)
Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on beş gün içinde,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon
Başkanlığı, Başbakanlık ve Adalet
Bakanlığında bulunan Yasama Dokunulmazlığı
Tezkereleri ve eki dosyaları gereğinin yapılması
amacıyla yetkili merciine iade edilir.
(3)
İlgili milletvekili, başbakan veya bakanın kendisine bildirim
tarihinden itibaren yedi gün içerisinde 85 inci maddeye göre iptal isteminde
bulunma hakkı saklıdır.
Tufan
Köse (Çorum) ve arkadaşları
BAŞKAN Efendim, Komisyon katılıyor
mu?
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA
ŞENTOP (İstanbul) Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat)
Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Tufan Bey, önergeniz hakkında
konuşacak mısınız?
TUFAN KÖSE (Çorum) Evet.
BAŞKAN Buyurun Beyefendi. (CHP
sıralarından alkışlar)
Beş dakika süreniz var.
TUFAN KÖSE (Çorum) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Anayasa'da yapılmak istenen
değişiklikle sadece milletvekillerinin dokunulmazlıkları
kaldırılırken bakanlara tanınan
dokunulmazlığın devam etmesini kabul edilemez, vicdana ve
eşitlik ilkesine aykırı bulduğumuz için bunun da
değiştirilmesi gerekir diye düşündüğümüzden böyle bir
önerge verdik.
Şimdi, milletvekillerinin
dokunulmazlıkları hiçbir incelemeye tabi tutulmaksızın
toptancı bir yaklaşımla kaldırılıyor ama
bakanların 100üncü maddede yazılı dokunulmazlıkları
bakanlıkları bittikten sonra dahi devam ediyor. Nitekim, 17-25
Aralık soruşturmalarında sizlerin oyuyla aklanan bakanlar
hakkında herhangi bir soruşturma yapılamazken o dönemde söz
söyleyen milletvekilleri bugün yargılanmaktadırlar. Bu anlamda, bu
değişikliği dikkate almanızı talep ediyoruz.
Yine, bir başka sorun da: Mevcut düzenlemeyle
sadece Karma Komisyonda, Meclis Başkanlığında, Adalet
Bakanlığında ve Başbakanlıkta olan fezlekelerin
dokunulmazlıkları kaldırılıyor. Hâlbuki şu anda
savcılıklarda olan ya da soruşturması hiç
başlamamış olan bir kısım dosyalar var. Biliyorsunuz,
adaletin geldiği noktadan dolayı birçok iktidar partisi milletvekili
hakkında herhangi bir şekilde savcılar fezleke
düzenleyemiyorlar, bunlar hakkında herhangi bir işlem
yapılamıyor. Bizim önergemizde, bu tarihe kadar yani yasanın
yürürlüğe girdiği tarihe kadar soruşturması ya da kovuşturması
başlamamış bile olsa eğer ileride bir suç çıkacak
olursa onlar hakkında da dokunulmazlık kendiliğinden
kalkmış olsun yönünde talebimiz var.
Bunu bir örnekle söylemek istiyorum: 3 milletvekili
var; birisinin hakkındaki fezleke Adalet Bakanlığına
gelmiş, diğerinin hakkındaki fezleke hiç düzenlenmemiş, birisi
hakkında da hiçbir kovuşturma yok. Burada fezlekesi gelen
hakkında dokunulmazlık kaldırılıyor ama diğerleri
hakkında herhangi bir işlem yapılamıyor. Bunun da
yargılamanın esası bakımından pek de doğru bir
sonuç vermeyeceğini düşünüyoruz. Bu anlamda, bu
değişikliğin de Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çoğunluğu tarafından dikkate alınması gerekiyor,
eşitlik ve adalet ilkesine aykırı olmasın diye bu
düzenleme.
Benim düzenlemeyle ilgili teknik olarak
söyleyeceklerim bunlar. Ama iki gün önce, geçtiğimiz salı günü
Sayın Bakanın, Sayın Bekir Bozdağın hem bir
milletvekilimiz hem de Sayın Genel Başkanımız hakkında
birkaç tane sözü oldu, ben onlarla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum
çünkü bana çok dokundu bu sözleri.
Birincisi: Esadın milletvekili olmakla suçladı
bir milletvekilimizi.
Ya, Sayın Bakan, senin ağababan Esadla
yat gezileri yapıyordu (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Esad Esed olmadan yani bundan dört beş yıl önce Schengen yerine
Şamgen kuruyordunuz. (AK PARTİ sıralarından Biraz
terbiyeli ol ya! sesi)
Terbiyeyi sana öğretirim ben, sen kimsen!
Terbiyeyi öğretirim ben sana!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Ağababa dersen onu
söyler tabii.
TUFAN KÖSE (Devamla) Yani bizim Cumhuriyet Halk
Partisinde sarayın kapı kulu yok ki kaldı ki Esadın
kapı kulu olsun.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) O
zaman Esadın elinden kan damlamıyordu, kan damlamıyordu.
TUFAN KÖSE (Devamla) Yani siz var ya siz, bir
kere, konuşurken üslubunuza dikkat edeceksiniz. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
İkincisi: Bakın, Sayın Genel
Başkan hakkında diyorsunuz ki: Şerefli, namuslu, haysiyetli bir
dilin sahibine yakışan bir konuşma mıdır? Bakın,
Cumhuriyet Halk Partililerin sizden şeref, haysiyet, edep öğrenecek
hâli yok. Bu ülke çok karanlık günler geçirdi çok, çok karanlık
günler geçirdi bu ülke; işgali gördü, ihaneti gördü, Vahdettinleri gördü,
Damat Feritleri gördü bu ülke ama bakın, o işgal ve ihanetlerin
içerisinde dahi bu ülkenin onurlu bağımsızlığına,
tam bağımsızlığına sahip çıkan, insanca ve
hakça paylaşması için ömrünü seve seve vermeye hazır
yurtseverleri, vatanseverleri de gördü; Mustafa Kemal Atatürkü gördü,
İsmet Paşayı gördü, Mahmut Esat Bozkurtu gördü; Bekir
Bozdağı görmedi, Deniz Gezmişi gördü
HASAN BASRİ KURT (Samsun) Deniz Gezmişi
niye sokuyorsun araya?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Adnan Menderesleri
gördü, Özalları gördü.
TUFAN KÖSE (Devamla)
işte, onların
bugün toplandığı yer Cumhuriyet Halk Partisidir. Bir kez daha,
biz ömrümüzü seve seve vermeye hazırız bu ülkenin tam
bağımsızlığı için, onurlu ve hakça
paylaşım için; bunu böyle bilin Sayın Bakan, bunu böylece bilin.
BENNUR KARABURUN (Bursa) Teröre destek vererek mi?
Teröriste dur demeyerek mi?
TUFAN KÖSE (Devamla) Şimdi, 500 bini Suriyede, milyonun üzerinde
insan Irakta öldürüldüyse, on binlerce kadına tecavüz edildiyse bunda
senin ve senin Hükûmetinin de, Başbakanın da, bugünkü
Cumhurbaşkanının da kanlı elleri vardır; bunu böyle
bilin. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Orada
uyguladığınız hatalı politikadan dolayı yani
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Suriyedeki
katliama dur dediniz mi?
TUFAN KÖSE (Devamla) İmam tayyare sesi
çıkartıyor, sizin hepiniz uçuşa geçiyorsunuz, nasıl bir
şey bu ya! Yani Cumhurbaşkanı Esada terörist demeden evvel
sizin biriniz terörist diyor muydunuz?
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Siz hâlâ
demiyorsunuz.
TUFAN KÖSE (Devamla) Bu anlamda, Cumhuriyet Halk
Partililer sizin vereceğiniz edep dersini bir kâğıt mendil gibi
dahi kullanıp ellerini kirletmezler.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan
BAŞKAN Bülent Bey, buyurun efendim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sataşmadan söz
istiyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN Buyurun, iki dakika. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) Ama neden olduğunu bir
sorun.
BAŞKAN Sataşma var efendim, kendim
dinledim, dinledim efendim.
LEVENT GÖK (Ankara) Yani sataşmanın bir
gerekçesi olacak.
BAŞKAN Takdir ediyorum ve söz veriyorum
efendim.
Buyurun.
LEVENT GÖK (Ankara) Herkese sorup öyle cevap
hakkı veriyorsunuz; usule aykırı bu.
BAŞKAN Levent Bey, var efendim, ben takip
ediyorum müzakereyi.
VII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
3.- Çanakkale Milletvekili
Bülent Turanın, Çorum Milletvekili Tufan Kösenin 313 ve 313e 1inci Ek
sıra sayılı Kanun Teklifinin 1inci maddesiyle ilgili önerge
üzerinde yaptığı konuşması sırasında Adalet
ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; az önceki hatibin konuşması
sırasındaki ağa babandan ifadesi, kapı kulu ifadesi
gibi sokak ağzına yapacak bir şeyimiz yok, o terbiye meselesi,
ona giremiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Onun dışında, Esad ile Sayın
Kurucu Genel Başkanımızın,
Cumhurbaşkanımızın tatil yaptığı vesaireden
yola çıkarak olmayan ithamlarda bulundular.
Sayın Genel Kurul, Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; bütün bakanlarla, bütün devlet
başkanlarıyla biz zamanında konuştuk, görüştük;
onları hakkaniyete, adalete, demokrasiye davet ettik. Keşke yapabilsek
yine. Ancak o günlerde halkına bomba atmayan bir Esad vardı, biz ona
yardımcı olmak istiyorduk, fakat o yolun onlar açısından
çıkmaz yol olduğunu gördük. Bugün başka bir şey var; biz,
halkına bomba atmayan Esadın yanındaydık, ama siz
halkına bomba atan Esadın yanındasınız. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Konuşmanın içerisinde o kadar
çelişkiler var ki hangi birine bakacağım diye bakıyorum; ne
süre yeter ne bugün yeter, ama bir şey daha söyleyeyim: Bir sürü eski
bakanı sayarken sayın konuşmacı, Deniz Gezmişi de
andı.
TUFAN KÖSE (Çorum) Evet.
BÜLENT TURAN (Devamla) Sapla saman. Mahmut Esat
Bozkurt nerede, Deniz Gezmiş nerede?
TUFAN KÖSE (Çorum) Yurtsever olarak andım,
vatan haini olarak değil.
BÜLENT TURAN (Devamla) Değerli
arkadaşlar, tarihî bir gerçek var, dosyamda var, arzu edene gösteririm.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Kimlerin evet
dediği belli.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) Böyle terk
etmişlerdi Sayın Başkan.
BÜLENT TURAN (Devamla) Deniz Gezmiş
asılırken, o zamanki iktidar partisinin oyları asma
kararına yetmediği için 27 tane CHP vekili imza vermiş, öyle
asılmıştır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
TUFAN KÖSE (Çorum) Sayın Başkan
BAŞKAN Tufan Bey
TUFAN KÖSE (Çorum) Sokak ağzıyla
konuştuğumu söyledi.
BAŞKAN Affedersiniz, anlayamadım.
TUFAN KÖSE (Çorum) Sayın Başkanım,
sayın hatipten siz izahat istemediniz, benden de istemeyin. Ben de cevap
vereceğim kendisine, sataşma var; sokak ağzıyla
konuştuğumu söyledi.
BAŞKAN Buyurun efendim.
İki dakika.
Yeni bir sataşmaya meydan vermeyelim lütfen.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Deniz Gezmişe cevap
versin Sayın Başkan, kim asmış?
4.- Çorum Milletvekili
Tufan Kösenin, Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
TUFAN KÖSE (Çorum) Şimdi, efendim, buraya
nereden geldik biz?
Bakın, Sayın Bakan
demiş ki
Bana sokak ağzıyla konuşuyor. diyorlar.
Şerefli, namuslu, haysiyetli bir dilin sahibine yakışan bir
konuşma mıdır? Sayın Genel Başkan için söylüyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Değil.
TUFAN KÖSE (Devamla)
İki gün önce, Sokak ağzı
Bakın, sizin
Bakanınızın söylediği laf bu.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) Doğru
demiş.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Doğru
söylemiş.
TUFAN KÖSE (Devamla) Doğru söylemiş,
değil mi? O zaman bizim söylediklerimiz de çok doğru.
Bakın, değerli arkadaşlarım
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Sen kendi Genel
Başkanına bak. Dinlememiş hiç.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Ama, ne için
söylemiş, ona bak sen. Sen hangi söze karşı o söz söylenmiş,
ona cevap ver.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) Kendi Genel
Başkanının sözlerine bir bak.
TUFAN KÖSE (Devamla) Şimdi, Esad...
Kaldı ki babası Esad da sizin bugünkü
tanımlamalarınıza göre ta 1960lı yıllardan beri
diktatör. Diktatör mü? Elhak diktatör; doğrudur, diktatördür.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Hayır,
katil!
TUFAN KÖSE (Devamla) Bakın, dört sene evvel
de diktatördü Esad, beş sene evvel de diktatördü, yedi sene evvel de
diktatördü.
HASAN BASRİ KURT
(Samsun) Şu anda katil, katil, bebek katili!
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) Katil!
TUFAN KÖSE (Devamla) Ne
zaman ki bir yerlerden emir geldi, az evvel söylediğim gibi
Bakın, o
zaman da katildi Esad, o zaman da bebek katiliydi.
YILMAZ TUNÇ (Bartın)
Niye fotoğraf çektirdiniz o zaman?
TUFAN KÖSE (Devamla) Siz o
zaman iş birliği yapıyordunuz, ne zaman ki Amerikadan size
emir, talimat gelene kadar.
ALİ ERCOŞKUN (Bolu) Onu ayırt
edemiyor musun daha ya!
TUFAN KÖSE (Devamla) Yani, demin söyledim ya:
Tayyare ses çıkarıyor, hepiniz uçuşa geçiyorsunuz. Olay bu,
başka bir şey yok. Esad o zaman da diktatördü.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Aynı sokak
ağzını devam ettiriyorsun!
TUFAN KÖSE (Devamla) Şimdi, gelelim Deniz
Gezmişe.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Evet, belgeler ortada
ya!
TUFAN KÖSE (Devamla) Gelelim değerli arkadaşlarım.
Deniz Gezmiş cana kıymış bir adam değil. O da ömrünü
bu memleket, tam bağımsız Türkiye özlemi için seve seve feda
etti. Ben andım onu burada; haysiyetli bir insan olarak andım, onurlu
bir insan olarak andım, Türkiyenin tam
bağımsızlığına sahip çıkan bir insan olarak
andım.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Adnan Menderesi niye
saymıyorsun? Deniz Gezmiş kadar yok mu yani?
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) Niye
astınız?
HASAN BASRİ KURT (Samsun) Adnan Menderesi de
ansaydın keşke.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Adnan Menderesi de
söyle!
TUFAN KÖSE (Devamla) Siz niye rahatsız
oldunuz Deniz Gezmişin isminden, niye rahatsız oldunuz?
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul)
Rahatsızlıktan değil, CHPnin idama desteğini söyledi.
TUFAN KÖSE (Devamla) Sizin
Başbakanınız, bugünkü Cumhurbaşkanı; ölen, idam edilen
gençler için şiir okumuyor muydu?
HASAN BASRİ KURT (Samsun) Polatkanı da
söyleseydin ya!
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Niye CHP o dönem
destek verdi, neden astınız?
TUFAN KÖSE (Devamla) Niye Deniz Gezmişin
isminden, Mahir Çayandan rahatsız oluyorsunuz?
BAŞKAN Tufan Bey
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Neden
astınız?
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) Niye
astınız?
TUFAN KÖSE (Devamla) Bu insanlar bu ülke tam
bağımsız kalsın diye, bu ülke hakça ve insanca
paylaşsın diye ömürlerini verdiler değerli
arkadaşlarım, bunu biliyorsunuz.
Bizim Sayın Bakandan öğrenecek bir edep
dersimiz yok. Biz onun vereceği edep dersini kâğıt mendil olarak
bile kullanıp ellerimizi kirletmeyiz. Sokak ağzıyla
konuştuğu için sokak ağzıyla cevap vermek zorunda
kalıyoruz.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BENNUR KARABURUN (Bursa) Neden astınız?
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) Niye
astınız o zaman?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize)
Mahir Çayanı da unutma!
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Genel Başkanı Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu ve Grup
Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı, Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz,
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve Tokat Milletvekili Coşkun
Çakır ile 310 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1028) ve
Anayasa Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 313 ve 313e 1inci Ek) (Devam)
BAŞKAN Efendim, Sayın Tufan Köse ve
arkadaşlarının önergesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313 sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin çerçeve 1inci maddesi ile
Anayasaya eklenmesi teklif edilen geçici 20nci maddesine aşağıdaki
(3)üncü ve (4)üncü fıkraların eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Parsak (Afyonkarahisar) ve arkadaşları
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi 26'ncı Yasama Dönemi sonuna kadar;
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu başta olmak üzere terörle
bağlantılı bir suç işleyen milletvekilleri hakkında
Anayasanın 83'üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci
cümlesi hükmü uygulanmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi 26'ncı Yasama Dönemi sonuna kadar;
Bakanlar Kurulunun genel siyasetiyle veya bakanların görevleriyle ilgili
cezai sorumluluğu gerektiren ve görevleri sırasında işlenen
fiillerinden dolayı Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında
da Anayasanın 83'üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci
cümlesi ve 100'üncü maddesi hükümleri uygulanmaz
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu
efendim?
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA
ŞENTOP (İstanbul) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat)
Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Sayın Parsak, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
Beş dakika müddetiniz var efendim.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Aziz Türk
milletinin saygıdeğer milletvekilleri, sözlerimin başında
yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Esasen bu dokunulmazlıkların
kaldırılması meselesiyle alakalı olarak bu teklifin
sunulmasından önce hem parti programımızda hem seçim
beyannamelerimizde hem Sayın Genel Başkanımız ve partimizi
bağlayan grup başkan vekillerimizin beyanlarında bu konuyu
tutarlı bir şekilde şimdiye kadar defalarca arz ettik. Bu
kısa süre içerisinde o durumlara geri dönmeyeceğim fakat bu önergemiz
çerçevesinde Komisyon aşamasında da, birinci tur oylama
aşamasında da sadece stenograflar değil, aziz Türk milleti
adına da tarih söylediklerimizi, duruşumuzun netliğini, tutumumuzun
doğruluğunu yazdı.
Şimdi, biz, bu sunulmuş olan teklifi
noktasına, virgülüne dokunmadan, bunun yanı sıra bu teklife bir
(3)üncü ve (4)üncü fıkra eklenmesini öneriyoruz önergemizle. Önergemizin
birinci kısmı, Başbakan ve bakanlarla ilgili olarak hem
Hükûmetin genel siyasetiyle ilgili hem de bakanların kendi görev
alanlarıyla ilgili görevleri zamanında görevlerinden dolayı
cezai sorumluluk gerektiren eylemleriyle alakalı. Bunu başından
beri kabul etmiyorsunuz, biz de kabul etmediğinizi kabul etmiyoruz ama bir
yere kadar anlayışla karşılıyoruz. Ama önergemizde
eklenmesini teklif ettiğimiz (4)üncü fıkra var ki Terörle Mücadele
Kanunu başta olmak üzere, terörle bağlantılı suç
işleyen milletvekillerinin 26ncı Dönemin sonuna kadar
işledikleri suçlar kapsamında dokunulmazlık zırhına
sahip olmadan doğrudan doğruya yüce Türk adaletinin önüne
çıkarılmasını teklif ediyoruz. Sunulmuş olan Anayasa
değişiklik teklifi bir kalıcı madde önermiyor. Bize göre,
terör ve terörle bağlantılı suçların asla Anayasanın
83üncü maddesinde bir zırh içinde olmaması lazım. Biz bu
noktadaki tutumumuzu 2012 yılında kalıcı bir Anayasa
değişiklik teklifi arz ederek belirledik. Ama, teklif, Anayasaya
geçici 20nci madde eklenmek suretiyle şimdiye kadar biriken
dosyaların yargı mercilerine gönderilmesini önerdiği için biz de
ancak geçici mahiyette bir önerge sunabiliyoruz.
Şimdi, devlet, Türkiye Cumhuriyeti devleti,
2009 ile 2015in 28 Şubatı arasında terörle mücadele etmeyi bir
kenara bıraktı, ne yazık ki AKP Hükûmetinden dolayı terörle
müzakere etti, 28 Şubat 2015te Dolmabahçede gene ne yazık ki
mütareke etti, 22 Temmuz 2015ten beri de Milliyetçi Hareket Partisinin
yıllardır söylediği çerçevede olması gerekeni yapıyor
yani terörle mücadele ediliyor.
Şu an 548 şehidimiz var, biraz önce
Şehitler Derneği Başkanımızdan aldığım
veriyi söylüyorum. Geçen cumartesi Afyon Bayat ilçemizde Muhammet
Arıyı toprağa verdik. Daha dün onun mevlidi için Bayattayken
bu sefer Bolvadinden şehidimizin haberini aldık. Birinin
toprağı kurumadan daha öbürünü toprağa veremedik, burada bu
müzakereleri yapıyoruz.
Saygıdeğer
milletvekilleri, teknik gerekçelerine çok uzun uzun dalmak istemiyorum,
vicdanlarınıza hitap ediyorum. Bakın, milletimiz, buradaki
müzakereleri de, buradan çıkacak sonuçları da yakından takip
etmekte. Emin olun, dağ köyündeki Ali amca da, Profesör Doktor Ahmet Bey
de herkes bu görüşmeleri takip etmekte. Tarihe karşı sorumluyuz,
milletimizin vicdanında yargılanmamak için bu çerçevede tutumumuzun,
duruşumuzun net olması lazım. Terörle bağlantılı
suç işlemiş hiç kimsenin bu Gazi Meclisin çatısı
altında barınamaması lazım ve dokunulmazlıkların
kaldırılıp derhâl yüce Türk yargısının önüne
gitmesi lazım. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Vicdanlarınıza
bırakıyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler...
MUHARREM VARLI (Adana) Hani
alkışlayanlar! Hani eller! Hani eller!
BAŞKAN - Kabul
etmeyenler... Kabul edilmemiştir. (MHP sıralarından gürültüler)
BAKİ ŞİMŞEK
(Mersin) Hem alkışlıyorsunuz hem oy vermiyorsunuz!
BAŞKAN - 5inci önerge,
Sayın Murat Alparslan, Ankara
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313'e 1inci ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifinin 1inci maddesi ile 2709 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 20nci maddenin (1)inci
fıkrasında yer alan "ilişkin" ibaresinin
"dair" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Murat Alparslan (Ankara)
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Geri çekiyoruz.
BAŞKAN Efendim, önerge
geri çekilmiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313'e 1inci ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1inci maddesi ile 2709
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 20nci
maddenin (1)inci fıkrasında yer alan "ilişkin"
ibaresinin "dair" olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Ali Ercoşkun (Bolu)
RAMAZAN CAN (Kırıkkale)
Geri çekiyoruz.
BAŞKAN Önerge geri
çekilmiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1inci maddesi ile 2709
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 20nci
maddenin birinci fıkrasında yer alan ilişkin ibaresinin dair
olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Yılmaz Tunç (Bartın)
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Geri çekiyoruz.
BAŞKAN Efendim, önerge
geri çekilmiştir.
1inci madde üzerinde önerge
işlemleri tamamlanmıştır.
Teklifin 1inci maddesinin
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
İdris Bey.
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) İç Tüzük 60a göre söz talebim var.
BAŞKAN Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR
(Devam)
5.- Diyarbakır
Milletvekili İdris Balukenin, Halkların Demokratik Partisi olarak
hiçbir milletvekilinin en küçük bir baskı altına girmeden, kendi hür
iradesi ve vicdanıyla oy kullanmasının sağlamasını,
bu ortamın tesis edilmesini talep ettiklerine ilişkin
açıklaması
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan söz
verdiğiniz için.
Sayın Başkan,
konuyla ilgili daha önce sizinle de bir görüşmemiz oldu. Özellikle,
birazdan 1inci maddenin oylamasına gideceğiz, birinci tur
oylaması esnasında İç Tüzükte belirtilen gizli oylama
usullerine hiçbir şekilde riayet edilmediğini, ortaya çıkan
görüntüler ve tutanaklar incelendiğinde, çok net olarak bütün Türkiye
kamuoyu gördü. Tabii ki bizi bağlayan bu İç Tüzük ve Anayasaya uymak
zorundayız ve burada gizli oylamayla ilgili usullerin nasıl yerine
getirileceği hususları da son derece nettir. Gizli oylamada esas olan
şudur: Milletvekilinin herhangi bir baskı altında olmadan kendi
vicdanı ve hür iradesiyle oy kullanma zemininin
sağlanmasıdır. Dolayısıyla, birinci turda ortaya
çıkan o görüntülerden sonra bizim Meclis Başkanlığına
2 teklifimiz olmuştu. Birincisi: Oy kullanılan kabinlerin arka
tarafı Genel Kurula verilmek suretiyle, açık olan kısmı
duvara bakmak suretiyle bu oylama yapılabilir. şeklinde bir
teklifimizi size sunduk, ki şu anki kabinlerin yerleşiminden bunun
yerine getirilmediğini görüyorum.
İkincisi ise İç
Tüzükte de belirtildiği şekliyle çünkü İç Tüzükte Her ilin
milletvekilleri zil çalınmak suretiyle oylamaya çağrılır.
deniyor, dolayısıyla ikinci yöntem de tek tek iller bazındaki
milletvekilleri okunur, oyunu kullanan milletvekilleri oturur ve bir başka
ile geçilerek oylamanın gizli usuller esasında yapılması
sağlanır.
Bizim daha önceden size
iletmiş olduğumuz bu taleplerle ilgili ısrarımız devam
etmektedir. Meclis Başkanı olarak, hiçbir milletvekilinin en küçük
bir baskı altına girmeden, bu oylamayı kendi hür iradesi ve vicdanıyla
sağlamasını, bu ortamın tesis edilmesini bir kez daha
Halkların Demokratik Partisi olarak talep ediyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Baluken, bendeniz ve siz bu mevzuda dün bir görüşme de yaptık, ben de
zabıtları inceledim. Meclis başkan vekilimiz gereken hassasiyeti
göstermiş, ikaz etmiştir.
AHMET YILDIRIM (Muş)
Ne alakası var! Nerede göstermiş!
BAŞKAN Zabıtlara
bu şekilde geçmiştir ve hassasiyet içinde
davrandığını da zabıtlar ortaya koymuştur.
Şimdi, ben şunu söylemek istiyorum: Oylama
gizlidir. Bugüne kadar ilk defa bir Anayasa değişikliği
oylaması yapılmıyor, usul de bellidir ve ben ne şekilde
yapacağımızı arz etmek istiyorum: Komisyon ve Hükûmet
sıralarında yer alan kâtip üyelerden Komisyon sırasındaki
kâtip üye, Adanadan başlayarak Denizliye kadar -burada sizin
isteğiniz yığılma olmamasıydı, aynı
isteği tekrar ediyorum- ve Diyarbakırdan başlayarak
İstanbula kadar (İstanbul dâhil), Hükûmet sırasındaki
kâtip üye ise İzmirden başlayarak Mardine kadar (Mardin dâhil) ve Mersinden
başlayarak Zonguldaka kadar (Zonguldak dâhil), adı okunan
milletvekiline 1i beyaz, 1i yeşil, 1i de kırmızı olmak
üzere 3 yuvarlak pul ile mühürlü zarf verecek ve pul ve zarf verilen
milletvekilini ad defterinde işaretleyecektir.
Milletvekilleri Başkanlık kürsüsünün
sağında ve solunda yer alan kabinlerden başka yerde
oylarını kullanamayacaklardır.
Vekâleten oy kullanacak bakanlar da yerine oy
kullanacakları bakanın ilinin bulunduğu bölümde
oylarını kullanacaktır.
Bu oylama meselesi gizli olduğu için gereken
hassasiyeti göstermesi her milletvekilimizin vicdanen bir borcudur ve bunu ifa
edeceğine ben inanıyorum. Bir peşin hükümle hareket etmiyoruz.
Tekraren, arkadaşlarımdan
gizli oylamanın gerektirdiği şekilde oylarını
kullanmasını talep ediyorum, rica ediyorum.
(Milletvekillerinin Komisyon ve Hükûmet sıraları
önünde toplanmaları)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkanım
BAŞKAN - Bildiğiniz gibi, pullardan beyaz
olanı kabul, kırmızı olanı ret, yeşil
olanı ise çekimser oyu ifade etmektedir.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sayın
Başkan, bakın, daha okumaya başlamadan yığılmalar
başladı.
BAŞKAN Bitireceğim efendim. (HDP
sıralarından gürültüler)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, daha okuma olmadan milletvekilleri yönlendiler.
BAŞKAN Bir dakika
Bitireyim.
Oyunu kullanacak sayın üye, kâtip üyeden 3
yuvarlak pul ile mühürlü zarfı aldıktan ve adını ad
defterine işaretlettikten sonra kapalı oy verme yerine girecek, oy
olarak kullanacağı pulu burada
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Sayın
Başkan, şu anda iller okunmadan milletvekilleri gelmeye
başladı.
(Milletvekillerinin Komisyon ve Hükûmet
sıraları önünde toplanmaları)
BAŞKAN Bir dakika
Birikmeyin lütfen
(Gürültüler)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan
BAŞKAN - Bir dakika Beyefendi
Sayın
milletvekilleri, lütfen dinleyiniz
(HDP sıralarından sıra
kapaklarına vurmalar)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, şu anda bu yapılan oylama gizli usul oylama
değildir.
BAŞKAN -
zarfın içerisine koyacak,
diğer 2 pulu ise ıskarta kutusuna atacaktır. Bilahare oy verme
yerinden çıkacak olan üye, oy pulunun bulunduğu zarfı
Başkanlık Divanı kürsüsünün önüne konulan oy kutusuna
atacaktır. Oylamada adı okunmayan milletvekillerine pul ve zarf
verilmeyecektir.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan
BAŞKAN - Sayın kâtip üyelerimizden bu
hususlara riayet etmelerini, milletvekillerinin de pul ve zarfı
aldıktan sonra
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Şu
anda ad okunmadan milletvekilleri geçtiler zaten.
BAŞKAN -
adlarının ad defterine
işaretlendiğine dikkat etmelerini, kabin içinde milletvekili varken
kabin önünde bekleme yapmamalarını
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sayın
Başkan, bir salona bakın, salona!
BAŞKAN -
ve gizli oylama ilkelerine riayet
etmelerini istirham ediyorum.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Genel Başkanı Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu ve Grup
Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı, Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz,
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve Tokat Milletvekili Coşkun
Çakır ile 310 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1028) ve Anayasa
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 313 ve 313e 1inci Ek) (Devam)
BAŞKAN - Şimdi, gizli oylamayı Adana
ilinden başlatıyorum... (HDP sıralarından gürültüler)
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sayın
Başkan
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, söz talebim var.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sayın
Başkan, bir bakın...
GARO PAYLAN (İstanbul) Sayın
Başkan, kimin ismi okundu şimdi?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Kimi okudunuz, kimi
çağırdınız Sayın Başkan?
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Yani, sanki ilk
kez oylama yapılıyor. Usulü tekrar tartışmaya
açıyorlar.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Bakın, Sayın Başkan, şu anda siz isimleri okumadan, hangi
illerin milletvekillerinin oy kullanacağını söylemeden
sayın milletvekilleri kabinlere yöneldiler.
SAİT YÜCE (Isparta) Dün burada fotoğraf
çekiyorlardı, bir şey dedik mi?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Fotoğraf çekmeyle ilgili hususlar
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) İlk kez mi
yapıyoruz bu oylamayı, ilk kez mi yapıyoruz?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) İlk kez
yapılıyor, evet, bu gizli ve
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Niye
bağırıyorsun? Geçeceksin onları!
AHMET YILDIRIM (Muş) Niye kendinize
güvenmiyorsunuz? (Gürültüler)
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Güveniyoruz, merak
etme.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, sizin yapmanız gereken şey, listelerden tek
tek illeri okumak suretiyle milletvekillerini davet etmektir. Şu anda
bunun koşulları yok zaten, bunun koşulları
BAŞKAN Sayın Baluken, bu okumayı,
biliyorsunuz kâtipler yapıyor. Adanadan başlıyor
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Ama
kâtip üyeler henüz okuma yapmadan başladı.
BAŞKAN Nerelerden
başladığını da söyledim. Dolayısıyla,
sıraya göre olacaktır ve tek tek girilecektir.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Ya, Sayın
Başkanım, ilk defa mı oylama yapıyoruz? İlk defa
mı kabine giriyoruz?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan
BAŞKAN Bu hassasiyeti göstereceklerine ben
inanıyorum...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Hayır, hayır, okuma yapılmadan
BAŞKAN
siz de lütfen inanın.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Kâtip
üye okudu mu şu anda? Şu anda kâtip üye okudu mu illeri? Kâtip üye
henüz okumadan bu yığılmanın sebebi nedir Sayın
Başkan?
BAŞKAN Bu ikazları yaptım efendim,
tekrar edeceğim.
1inci maddenin gizli oylamasına Adana ilinden
başlıyoruz.
(Oyların toplanmasına başlandı)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, bu yaptığınız işlem
usulsüzdür, gizli oylamanın usullerine uygun değildir.
Dolayısıyla, siz milletvekillerinin iradesinin
sağlıklı bir şekilde gizli oylamayla bu sandığa
yansıtılmasını sağlamamış
olacaksınız, hukuka aykırı davranmış
olacaksınız. O nedenle, lütfen, milletvekillerini yerine davet edip,
tek tek iller bazında isimleri okutup o şekilde oylamayı
sağlayın.
BAŞKAN Efendim, gizli oylama hakkında
İç Tüzükte teamüller de var, ona uygun yapıyoruz. Herhangi bir
yanlışlık yoktur, aykırılık yoktur.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Şu
anda başladı. Şu anda, illeri okumadan oylama başladı.
BAŞKAN Ben hassasiyeti tekrar
arkadaşlarımdan rica edeceğim. Başka, bunun
dışında bir şey yapamayız.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Hayır.
BAŞKAN Lütfen, siz
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Bakın, milletvekillerinin isimleri okunmadan oylamaya başladık.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sayın
Başkan, bu arkadaşlar ne bekliyor orada? Bu arkadaşlar neyi
bekliyor?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, şu anda okunmadı, kâtip üye okumadı.
(Milletvekillerinin Komisyon ve Hükûmet
sıraları önünde toplanmaları)
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Neyi bekliyorsunuz, niye bekliyorsunuz?
BAŞKAN Efendim, gereken ikazları
yapıyorum tekrar.
İDRİS BALUKEN (Gaziantep) Sayın
Başkan, kâtip üye okumadan oylama yapılıyor. (Gürültüler)
BAŞKAN Lütfen, burada rey verirken kabine
girenlerin perdeyi kapatarak içeride rey vermelerini rica ediyorum.
Teşekkür ederim.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Burada, bakın,
3 kişi bekliyor. Komiserler neyi bekliyor?
BAŞKAN Efendim, kabine girerek reyinizi ona
göre vermenizi istiyorum.
Teşekkür ederim.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Kâtip
üye okumadan oylama yapılıyor.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Bakın, burada
3 kişi bekliyor. Orada bekliyorlar, sadece kontrol amaçlı
bekliyorlar, kontrol amaçlı.
BAŞKAN Arkadaşlar, bir dakika
Değerli milletvekilleri, lütfen sıraya
girelim, burada birikintiye sebep vermeyelim.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan, şu anda ismi okunmayan iller oy kullanıyor,
görüntülere bakın.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sayın
Başkan, orada 3 Hükûmet komiseri var.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Zaten oylanıyor, neden korkuyorsunuz? Mahkemeniz var, adliyeniz var,
polisiniz var, zaten oy vereceksiniz. Yangından mal mı
kaçırıyorsunuz, bu neyin korkusu?
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Bu
nasıl oy kullanma, bu nasıl adalet, bu nasıl hukuk? İç
Tüzük ihlal ediliyor, Anayasa şu anda ihlal ediliyor!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) 3 kişi sabit
bekliyor bakın, 3 kişi sabit bekliyor. Israrla söylüyoruz, bu oylama
geçersizdir.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Korkmayın, cesur olun biraz.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Daha
illeri okunmayan milletvekilleri oy kullanıyor.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Orada 3 kişi
niye sabit bekliyor, bunun açıklamasını istiyoruz.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Bu
oylama geçersizdir.
Sayın Başkan, şu anda
yaptığınız Anayasaya aykırı; iç hukuka, İç
Tüzüke aykırı hareket ediyorsunuz.
BAŞKAN Kürsü önünü boşaltalım.
Sayın Bakan
İdare amirlerimiz, kürsü önünü
boşalttıralım, birikintiye meydan vermeyelim ve değerli
milletvekilleri, oy verirken lütfen, kulübeye girerek verelim.
Teşekkür ediyorum.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, sıralardaki yığılmaları
önlerseniz
AHMET YILDIRIM (Muş) Niye bekliyorlar
Sayın Başkan, kabinlerin önünde?
BAŞKAN Efendim, kabine girmeden rey
kullanmayınız ve birikintiye meydan vermeyelim, hassasiyetlere riayet
edelim.
Teşekkür ediyorum.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Orada 3 kişi
sürekli bekliyor.
BAŞKAN Değerli milletvekilleri, kürsü
önünü lütfen boşaltalım ve yığıntıya sebep
vermeyelim.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Parlamentoda böyle bir oylama söz konusu olamaz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Orada 3 kişi
bekliyor sürekli, hiç değişmiyorlar.
BAŞKAN Bir diğer husus, oylama gizli
olduğu için sayın üyelerimizin, milletvekillerimizin kabine girerek
reylerini kullanmalarını tekrar rica ediyorum. Kabine girmek ve
birikim meydana getirmemek hususunda hassasiyetinizi rica ederim.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul)
Sayın Başkan, parti komiserleri burada bekliyor ve milletvekillerinin
oylarına müdahale ediyorlar. Lütfen, siz de Anayasaya aykırı
olan bu oylamayı durdurun.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Kimden korkuyorsunuz siz ya!
AYHAN BİLGEN (Kars) Oy kullananların uzaklaşmasıyla
ilgili talimatınızı söylesenize Başkanım.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Başkan, bu oylamayı durdurmanız gerekiyor. Gizli oylama diye bir
şey yok.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Orada 3 kişi
sabit bekliyor. Ayıptır bu ya! Orada 3 kişi değişmeden
bekliyor. Neyi bekliyorlar?
(Oyların toplanmasına devam edildi)
(Başkanlık Kürsüsü önünde toplanmalar)
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Başkan, bu oylama olmaz ki! Bu şekilde olmaz Başkan. O zaman
müdahale edin. Başkan, lütfen müdahale edin, bu şekilde oylama
mı olur? Herkes yerine geçsin.
BAŞKAN Değerli milletvekilleri, bir
yığıntıya meydan vermemek bir; iki, kulübelere girerek
reyinizi kullanma noktasında hassasiyetinizi rica ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
(Komisyon sıraları önünde itişmeler,
gürültüler)
BAŞKAN Efendim, oyunu kullananların
kürsü önünü boşaltmalarını ve kutuların önündeki
yığılmanın sona erdirilmesini tekrar rica ediyorum.
(Başkan, açık oy kullanıyorlar. sesleri, gürültüler)
Açık oy değil, gizli oy tabii ve kulübeye
girmeksizin lütfen oy kullanmayınız.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN Değerli milletvekilleri,
yığıntı olmaksızın,
yığılmaksızın tek tek kullanalım ve kulübeden
reylerimizi verelim.
Teşekkür ediyorum.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Sayın
Başkan, komisyon sırasının önünde
BAŞKAN Efendim, tek tek kapalı hücreye
girelim, reyimizi kullanalım; bir.
İki: Lütfen şu öndeki
yığıntıyı önleyelim ve herkesin kendi vicdanına
uygun reyini kullanma noktasında herhangi bir müdahalede
bulunmayalım.
Teşekkür ediyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Sayın Başkan
BAŞKAN - Bu oylamalar böyle yapılagelir,
bilirim ben. Bir sürü oylama gördük, hep ikazı yaparız, gene o
ikazı yapıyorum ve herkesin kendi vicdanına göre hareket
noktasında elinden geleni yapmasını rica ediyorum.
Tekrar teşekkür ederim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Başkanım, ben
şimdi oy kullanacağım, onlar orada durduğu sürece oy
kullanmam; açık söylüyorum. Bakın o arkadaşların hiçbirinin
orada görevi yok.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Sizin arkadaş,
Ali Bey duruyor orada.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Hepsinin, hepsinin
Boşaltsınlar orayı Başkanım. Ben niye mecbur muyum
onlarla beraber oy kullanmaya ya?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Özel kullan, özel.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Sayın Başkan,
orada ne işi var o arkadaşların? Ne işi var ya? Bakın,
bakın arkadaşlara, bakın lütfen.
HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) Orada komisyon
masasının başını tutmuşlar Sayın
Başkan, biri orada, biri orada elimizin içine bakıyorlar ya!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Boşaltsınlar
orayı. (CHPliler durmuş işte ya!sesi) Onlar da
çıksın, onlar da çıksın, bizimkiler de.
HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) Siz
oradasınız diye geliyoruz ya.
BAŞKAN Rahat bırakalım, lütfen
rahat bırakalım. Müdahil olmayalım.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN Kâtip
arkadaşlarımın da reylerini kullanmalarını rica
ediyorum.
Oyunu kullanmayan sayın
üyelerimizin, oylarını kullanmalarını rica ederim. Oy verme
işlemini tamamlayacağız
Kâtip üyeler lütfen.
(Oyların
toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN Değerli
milletvekilleri, oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.
Oy verme işlemi
tamamlanmıştır. Lütfen kupaları kaldırınız.
(Oyların
ayrımı yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifinin
KÂTİP ÜYE ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana)
Başkanım, şerhi de okumanızı rica edeceğim.
BAŞKAN
1inci maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum:
Oy
sayısı |
: |
531 |
|
Kabul |
: |
373 |
|
Ret |
: |
138 |
|
Çekimser
: 8
Boş
: 9
Geçersiz : 3
Kâtip Üye Sema Kırcı Balıkesir |
Kâtip Üye Elif Doğan Türkmen Adana |
BAŞKAN Oylamanın sayımını
yapan sayın üyeler tarafından oylama hakkında herhangi bir
itiraz yoktur. Bu, sizin şerhiniz.
KÂTİP ÜYE ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana)
Şerhimizi de okuyalım Başkanım.
BAŞKAN Madde kabul edilmiştir.
KÂTİP ÜYE ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana)
Başkanım, benim şerhimi de okursak tutanağa geçmesi
anlamında.
BAŞKAN Bu zaten tutanağa girecek.
KÂTİP ÜYE ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana)
Yani okursak
BAŞKAN Sizin, oylamadaki, oy kullanma
hususundaki itirazınız burada var, bu da tutanağa geçecek zaten.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) Onu da
söyleyin ama, tutanağa geçsin.
KÂTİP ÜYE ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana)
Tamam, tutanağa geçsin. Sesli olarak okuyalım Başkanım.
BAŞKAN Evet, böylece, teklifin 1inci maddesi
kabul edilmiştir.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın
Başkan
BAŞKAN 2nci maddeyi okutuyorum, buyurun
efendim, okuyun lütfen.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara)
Tutanağa geçsin şerhimiz Başkan.
KÂTİP ÜYE ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana)
Başkanım, sesli olarak okursak bu şerhi
LEVENT GÖK (Ankara) Şerhi de okuyun Sayın
Başkan.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın
Başkan
MADDE 2 - Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına
sunulması halinde oylanır.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) Bir saniye
ya
LEVENT GÖK (Ankara) - Bir saniye arkadaşlar
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, söz talebimiz var.
BAŞKAN Sayın Baluken, buyurun.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, biraz önce, 1inci maddeyle ilgili oylama
yapılırken hem oylama öncesinde, İç Tüzükte belirtilen
hususları size hatırlattık hem de henüz oylamaya geçmeden önce
milletvekillerinin kabin önünde yığılması suretiyle oylamayı
gizli oylama olmaktan çıkardığı hususunu
tarafınıza ilettik. Ancak, bütün bu uyarılarımıza
rağmen Meclis Başkanı olarak ya da Başkanlık
Divanı olarak sizler oylamanın gizli oylama usulüne göre
yapılmasını sağlayamadınız.
Dolayısıyla, burada, Genel Kurulla ilgili
çalışma usullerine sizi davet etme adına usul
tartışması talep ediyorum; 63üncü maddeye göre, İç Tüzük
63e göre usul tartışması açmayı talep ediyoruz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Lehte.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan,
şerhli bir şekilde açıklayın onu.
BAŞKAN Sayın Baluken,
itirazlarınızı yaptınız, zapta geçti. Herhâlde
konuşacağınız hususlar bunlar olsa gerek.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Hayır, usul tartışması talep ediyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN Talep ediyorsunuz?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Evet.
BAŞKAN Pekâlâ.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Yani
tutumunuzla ilgili, oylamayı yönetme şeklinizle ilgili usul
tartışması açacağım.
BAŞKAN Peki, ikişer dakika söz
vereceğim söz isteyen sayın grup başkan vekillerine.
Lehte mi, aleyhte mi?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Aleyhte
tabii ki.
BAŞKAN Aleyhte tabii ki.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Doğal olarak.
BAŞKAN Peki efendim, doğal olarak.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Allah
korusun, sizin lehinizde olmaktansa
BAŞKAN Buyurun.
VIII.- USUL HAKKINDA
GÖRÜŞMELER
1.- Gizli oylamanın
İç Tüzük ve usullere uygun şekilde yapılıp
yapılmadığı hakkında
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, ben bu geçici Anayasa teklifiyle ilgili,
darbe teklifiyle ilgili esasa dair hiçbir şey söylemeyeceğim, zaten
görüşlerimizi dile getirdik. Ancak, Meclis
Başkanlığından tek bir talebimiz var. İç Tüzükte
gizli oylamanın nasıl yapılacağı, hangi kurallara
riayet edileceği çok net ifade edilmiş; 147, 148 ve 149uncu
maddelerde bir oylamanın gizli oylama olarak sayılması için
milletvekillerinin özgür iradesi ve hür vicdanlarıyla oy
kullanmasının koşullarının sağlanması gerektiği
belirtilmiş. Biz özellikle ilk gün de Meclis başkan vekilinin bu
konuda gerekli hassasiyeti göstermediğini ya da gerekli
uyarıları yapmış olsa bile o ortamı
sağlamadığını Meclis Başkanına ifade ettik.
Dün de kendisiyle görüştük, bugün de oylama öncesinde bu yönlü
itirazlarımızı ve mutlaka gizli oylama koşullarının
sağlanması gerektiğini söyledik. Bunun nasıl
olacağı da İç Tüzükte çok net. Yani iller bazında
milletvekillerinin isimleri okunur, milletvekilleri oylarını
kullanır, zil çalmak suretiyle de yeniden başka illerin
milletvekilleri çağırılır. Ancak, bu uyarılarımıza
rağmen Meclis Başkanı, henüz il isimleri okunmadan,
milletvekillerinin isimleri okunmadan AKPli vekillerin kabin önünde
yapmış olduğu yığılmaya yönelik tek bir
yaptırım gücü ya da oylamanın sağlıklı
yürütülmesini sağlayacak tek bir uygulama ortaya
koymamıştır. Dolayısıyla, yapılan oylama gizli
oylama değildir, açık bir oylamadır, Meclis Başkanı da
bu yönüyle İç Tüzükü ihlal etmiştir. Usulüne göre yapın,
isterseniz HDP vekilleri dışında kalan bütün oylarla bu
yasayı geçirin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Buna dair hiçbir
itirazımız yok ama usulle ilgili İç Tüzükte belirtilen
hususları yerine getirmek zorundasınız diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum efendim.
Lehte Sayın Hakan Çavuşoğlu.
Buyurun efendim.
İki dakika
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN Rica ederim.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Sayın
Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; öncelikle hepinizi
saygıyla selamlarım.
Bu noktadaki gizli oylamaya ilişkin
yapılan itirazların hakkaniyete ve hukuka uygun
olmadığını öncelikle belirtmek isterim. Zira, İç
Tüzükün 147nci maddesinde gizli oylamanın ne şekilde yapılacağı
açık, sarih bir şekilde ifade edilmiştir. Baktığımız
zaman, geçen oylamada gizli oylamaya ilişkin 147nci maddede yapılan
açıklamanın aksi herhangi bir durum mevzubahis değildir.
Kaldı ki sayın milletvekilleri, bu konuda geçmişte Meclisimizde
de bir tartışma yaşanmıştır. Yaşanan bu
tartışmada, 6/7/1995 tarihli 135inci Birleşimde Doğru Yol
Partisi milletvekillerinin kullandıkları oyun rengini açıkça
göstermeleri Genel Kurulda itirazlara yol açmış. Bakın, burada
zaten gizli oylama yapılıyor; orada milletvekilleri, açık bir
şekilde, kullanmış oldukları oyu gösteriyorlar.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) Ya
ayıp, ayıp!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) Neticede,
Manisa Milletvekili olan Ekrem Pakdemirli bu duruma bir itirazda bulunuyor ve
oylamanın tekrar edilmesi gerektiğini ileri sürüyor. Yapılan
usul tartışması sonucunda o gün sizin de yakından
tanıdığınız Kamer Genç bir açıklamada bulunuyor
ve Sayın milletvekilleri, gizli oylama esastır ancak milletvekilleri
istedikleri tarzda oy kullanıyorlarsa bu onların bileceği bir
iştir. diyor. Dolayısıyla, burada milletvekilleri için
getirilmiş bir güvenceyi milletvekilleri isterse kullanır istemezse
kullanmaz. Kaldı ki burada yapılan oylamada gizli oylamaya halel
getirecek bir durum da söz konusu değildir diyorum; Başkanın
tutumunun lehinde olduğumu ifade ediyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Efendim, aleyhte ikinci söz Sayın Murat Emirin
Buyurun efendim. (CHP sıralarından
alkışlar)
Müddetiniz iki dakikadır.
MURAT EMİR (Ankara) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tabii, bir önceki hatibi dinleyince
şaşırmamak mümkün değil. Bizim burada
referansımız Anayasa, İç Tüzük ve yasalar olmalıdır.
Elbette ki Meclis içtihatları değerlidir. Ancak, bir milletvekilinin
ifadesi burada bizim için elbette yol gösterici olamaz. İç Tüzükümüz
açıktır, Anayasamız açıktır. Bakınız, gizli
oy ilkesi, seçmenin seçme hakkını, hiçbir etki ya da baskı
altında kalmaksızın, özgür iradesiyle kullanmasını sağlamak
amacıyla kabul edilmiştir. Gizli oyun amacı, seçmeni oy verirken
her türlü çevre etkisinden uzaklaştırmaktır. Burada bunu
sağlamakla görevli olan başta Sayın Başkan ve diğer
ilgililer buna hiçbir şekilde riayet etmemektedir ve bu açık bir
biçimde usulsüzlüktür. Burada gizli oy ilkesi alenen çiğnenmektedir ve
ilgili kişinin dışarıda oy kullanması kendi tercihi
asla olamaz. Gizli oy ilkesi, Meclis çatısı altında da aynı
şekilde işlemelidir, dışarıdaki normal genel
seçimlerde de aynı şekilde işlemelidir. Genel seçimde bir
kişi, bir vatandaşımız nasıl aleni ortamda açıkça
oyunu kullanamayacaksa aynı şekilde Anayasamız ve İç
Tüzükümüz doğrultusunda burada da kullanamaması gerekir. Ve burada
görevli olan, yetkili olan, Anayasayı burada çiğnetmemek üzerine
yetkili olan kişiler de bu konuda üstlerine düşeni hiçbir
şekilde yerine getirmiyorlar. Ama, tabii, biz sizin Anayasayı,
yasaları, İç Tüzükü, mevzuatı işinize gelmediği zaman
ilga ettiğinizi, görmezden geldiğinizi ve bunu itiraf etmekten de
hiçbir zaman çekinmediğinizi her defasında görüyoruz ve bundan da
milletimiz adına büyük bir utanç duyuyoruz.
Takdirlerinize sunuyorum, saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum efendim.
Lehte ikinci söz Sayın Yılmaz Tunçun
Buyurun Beyefendi. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; usul tartışması üzerine söz aldım. Bu
vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Bugün tarihî bir oylamayı Genel Kurulda hep
birlikte gerçekleştiriyoruz. Dokunulmazlıkların
kaldırılmasıyla ilgili Anayasa değişikliğinin,
Anayasa'ya geçici madde eklenmesiyle alakalı değişiklik
teklifinin ikinci turunu görüşüyoruz. Tabii, bu görüşmeler
sırasında çeşitli usul tartışmalarıyla da
karşı karşıya kalıyoruz. Bu usul
tartışmalarından bir tanesi de oylamanın gizliliğinin
ihlal edildiğine yönelik itirazlardı ama şöyle bir
baktığımızda, bu itirazın geçerli
olmadığını hem Anayasa'mız hem İç Tüzükümüz
bakımından söylemek mümkün. Meclis Başkanımızın
tutumu yerinde. Anayasa'mızın amir hükümleri, gizli oylamanın
nasıl yapılacağına ilişkin İç Tüzük'e atıfta
bulunuyor. Meclis İçtüzüğümüzün 175inci maddesi Anayasa'nın
değiştirilmesi usullerini belirliyor. Yine, gizli oylamanın ne
şekilde yapılacağının da İç Tüzük madde 147 ve
148de düzenlendiğini görüyoruz. İç Tüzük 148 Milletvekillerine,
beyaz, yeşil ve kırmızı renkte üç yuvarlak birden verilir.
Bunlardan oy olarak kullanılacak yuvarlak, bunun için gösterilen kutuya
atılır. Diğer iki yuvarlak ayrıca belirtilen yere
bırakılır. diyor. Yani, burada uygulamaya
baktığımız zaman, milletvekillerimizin İç Tüzük'e
uygun oylama yaptıklarını görüyoruz. Bu nedenle, Meclis
Başkanımızın tutumunun yerinde olduğunu belirtmek
istiyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum efendim.
Sayın milletvekilleri, gizli oylama Anayasa,
İç Tüzük ve teamüllere uygun olarak yapılmıştır. Buna
ait itirazı olanların zaten itirazları zapta geçmiş
bulunuyor.
Bilgilerinize sunuyorum.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Genel Başkanı Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu ve Grup
Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı, Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, Çanakkale
Milletvekili Bülent Turan ve Tokat Milletvekili Coşkun Çakır ile 310
Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1028) ve Anayasa Komisyonu Raporu
(S. Sayısı: 313 ve 313e 1inci Ek) (Devam)
BAŞKAN 2nci maddeyi
tekrar okutuyorum:
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde
oylanır.
BAŞKAN Madde üzerinde
yedi önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesinde yer alan Kanun
ibaresinin Kanun hükümleri olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Yılmaz
Tunç
Bartın
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesinde yer alan Kanun
ibaresinin Kanun hükümleri olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Ramazan
Can
Kırıkkale
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesinde yer alan Kanun
ibaresinin Kanun hükümleri olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Burhan
Kayatürk
Van
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesinde yer alan Kanun
ibaresinin Kanun hükümleri olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Murat
Alparslan
Ankara
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesindeki halk
oylamasına sunulması halinde oylanır ibaresinin madde metninden
çıkartılmasını arz ve teklif ederiz.
Ayhan Bilgen Filiz
Kerestecioğlu Demir
Kars İstanbul
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
MADDE 2- Bu Kanun TBMM Genel Kurulunda veya Halk
Oylaması neticesinde yeter oyu alması sonrasında Resmî Gazetede
yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Sibel Yiğitalp Celal
Doğan
Diyarbakır İstanbul
BAŞKAN Şimdi maddeye en aykırı
önergeyi okutup işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesinin Anayasaya
aykırı olması sebebiyle tekliften çıkartılmasını
arz ve teklif ederiz.
Meral Danış Beştaş Çağlar
Demirel
Adana Diyarbakır
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ANAYASA KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ZEKERİYA BİRKAN
(Bursa) - Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas)
Katılmıyoruz Muhterem Başkanım.
BAŞKAN Sayın Demirel, konuşacak mısınız,
yoksa
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Evet.
BAŞKAN - Buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)
Müddetiniz beş dakikadır.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Rica ederim.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
dokunulmazlık adı altında, Türkiye demokrasisine karşı darbe
şeklinde gelişen söz konusu bu Anayasa değişikliği
teklifi bizler açısından ülkeyi karanlık bir geleceğe
doğru sürüklemektedir. Aslında bunun -sadece HDP değil- tüm
Parlamentonun ve Türkiye toplumunun bir karanlık lekesi olarak tarihe
geçeceğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Bu ülkenin tarihinden ders
çıkarmak gerektiğini bir kez daha söyleyelim. Tarihte neler
vardı? Adnan Menderesi her zaman burada ifade ettik ve
yaşananların hiçbir tutarlı
yanının olmadığını hep birlikte söyledik. Yine
aynı şekilde, Deniz Gezmişe ve arkadaşlarına
ilişkin idam kararının burada verilmesine dair -bugün de gündeme
geldi- tarihe dönüp baktığımızda, tarihte bir kara leke
olarak gördük ve onu onaylayanları sürekli lanetledik. Yine, Merve
Kavakcıya Parlamentoda yapılanları ve alınan kararı
her zaman kınadık, kabul etmedik, etmeyeceğimizi ifade ettik.
Yine, buradan DEPli milletvekillerimizin alınmış olan kararla
yaka paça çıkarıldığını hep birlikte tarih önünde
gördük, kabul etmedik ve etmeyeceğimizi ifade ettik.
Yine, bugün, 2016
Türkiyesinde Parlamentoda halkın iradesiyle seçilmiş
milletvekillerine yönelik bu darbe anlayışının,
Cumhurbaşkanının isteği, talimatı ve emriyle
gerçekleştirilmek istenen bu sürecin tarih karşısında,
toplum karşısında hesabını ağır
ödeyeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Buna evet diyenler
topluma ve halkların iradesine karşı bir tutum sergilemiş
olacaklardır. Bu, Türkiyeyi kaosa ve karanlığa sürüklemek
olacaktır. Buna evet demek, aynı zamanda demokrasiye hayır
demek olacaktır, darbe zihniyetini kabul etmek olacaktır. O yüzden
bizler, özgürlükleri ve demokrasiyi savunanlar olarak, bu sürecin belki bugün
bizim için ele alındığını ifade ediyoruz ama
yarın bu süreçten siz de nasibinizi alacaksınız. Tarih bize bunu
gösterecektir. Tarih, bir günde bir Başbakana nasıl el
çektirildiğini gösterdiyse sizlerin de bu süreçten nasibinizi
alacağınız ortaya çıkacaktır.
Yine, özelde HDP milletvekillerinin ve HDPden
seçilmiş kadın milletvekillerinin iradesini görmezden gelmek,
temsiliyet açısından toplumun yarısını oluşturan
kadınları temsil eden bir kadın grubunun oluşmasını
sağlayan HDP Grubumuzun tasfiye edilmesi demektir. Bu,
kadınların iradesini görmezden gelen anlayışı kabul
etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Bir toplumda kadınlar özgür
değilse o toplumun özgür olmayacağını bir kez daha buradan
sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Yine, vicdanlarınıza seslenerek, herkesin
kendi özgür iradesiyle oy kullanmadığını biliyoruz.
Vicdanlarınızı dinlemediğinizi, sadece almış
olduğunuz saray talimatıyla bu süreci ele
aldığınızı ve Anayasaya aykırı, hukuka
aykırı, İç Tüzüke aykırı, evrensel hukuka
aykırı olan bu Anayasa değişikliğine evet
dediğiniz zaman, aslında, sizin de bu süreçte önümüzdeki tarih
açısından yaşayacaklarınızı bir kez daha Türkiye
toplumu buradan görecektir. HDP Türkiye toplumunu temsil ederken, burada grubumuz
adına farklı inançları, farklı kültürleri, farklı
bakış açısını ve düşünceleri temsil eden Türkiye
toplumuna bir darbe sürecini geliştirmiş olacaksınız.
Bizler hiçbir şeyden
korkmadığımızı defalarca ifade ettik ama tarih
karşısında başımız dik, onurlu ve direnişçi
mücadelemizi bir kez daha tüm Türkiye toplumuna göstereceğiz. Ama tarih
konusunda, tarih açısından baktığımızda, toplum
açısından baktığımızda, bu, hukuka
aykırı olan darbe Anayasa değişikliğine burada evet
diyenler, tarih önünde boyunları ve başları eğik olarak,
yüzleri de karanlıklara gömülmüş bir şekilde, yüzlerini,
gözlerini hiçbir zaman topluma rahat olarak gösteremeyeceklerdir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ÇAĞLAR DEMİREL
(Devamla) - Bu yüzden, geçmişi nasıl değerlendirdiysek bugünü de
böyle değerlendiriyoruz ve bu darbe Anayasa değişikliğine
hayır diyeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Efendim,
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e
1inci Ek sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Celal Doğan (İstanbul) ve
arkadaşları
MADDE 2- Bu Kanun TBMM Genel
Kurulunda veya Halk Oylaması neticesinde yeter oyu olması
sonrasında ResmÎ Gazetede yayımlandığı tarihte
yürürlüğe girer.
BAŞKAN Komisyon?
ANAYASA KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
İSMET YILMAZ (Sivas) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Sayın
Celal Doğan, buyurun Beyefendi. (HDP sıralarından
alkışlar)
Müddetiniz beş
dakikadır.
CELAL DOĞAN (İstanbul) Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifiyle
ilgili verilen önerge üzerine söyleyecek laf da pek bulamıyorum. O kadar
çok şey söylendi ki söylenen hiçbir lafın, muhalefetten gelen hiçbir
kelimenin Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunda en ufak bir reaksiyon, en
ufak bir ilgi, en ufak etkisini de duymadım, görmedim. Bu nedenle, suya
yazı yazmış gibi, kayaya ekin
ekilmiş gibi söz alıp gidiyoruz. Şu anda görüşülen
teklifte, daha doğrusu değişiklikte, yapılan oylamayı
seyrediyorum, inanarak söylüyorum, bilerek de söylüyorum, içtenlikle, samimi
olarak söylüyorum, bir ilçe kongresindeki ciddiyet yasalar açısından
bundan çok daha fazla. Koca Meclisin Anayasa tadiliyle ilgili oylamayı
ilçe kongresi seçimindeki ciddiyetten uzak seviyede yapıyorsunuz,
yapıyoruz daha doğrusu. Bir arkadaşıma Niçin açık oy
kullanıyorsun? dediğimde, aynen cümle şu: Oy benim değil
mi? Milletvekilliği noktasına gelmiş insanın oyunun
idrakinde olmaması apayrı bir acı.
Başka bir anekdotla aslında biraz getirmek
istiyorum işi. Burada yapılan değişikliği Adalet ve
Kalkınma Partisinin ne geçmişine ne ruhuna ne çıkış
yoluna hiç uygun görmedim. Yıllardır birlikte
bağırıyorsunuz, hep birlikte bağırıyoruz. Bir
faşist Anayasayı bir faşist generalin yapmış
olduğu Anayasayı tadil için yırtınıp duruyoruz. O
Anayasa bile 3 noktada dokunulmazlıkları kaldırılacak
milletvekillerinin savunma hakkına açıkça cevaz veren ve o konuda,
savunmasını yapması konusunda dercedilen bir metin hâlinde.
Komisyondaki, hazırlık komisyonundaki savunmayı
alıyorsunuz, Karma Komisyondaki savunmayı alıyorsunuz,
milletvekilinin Parlamento karşısındaki savunmasını
alıyorsunuz ve bu arkadaşlarımızı
Sayın
Cumhurbaşkanının tabiriyle söylüyorum: Belediye
başkanıyken bize komiser gönderiyorlardı, polis gönderiyorlardı.
Seçilmişleri, üç aylık, beş aylık savcıların veya
bir başka gücün emrine amade edecek şekilde rencide
ediyorlardı. diyordu. Seçilmişe verdiği itibarın o günkü
anlayışından bugün milletvekillerini toptan, yarın hangi
mahkemeye gideceği konusunda şüpheler taşıyan
Şüpheden de kastım şu: En az 70-80
tane soruşturması olan arkadaşlarımız olacak. Hangi
gün bu arkadaşlar Meclise gelebilecekler? Ve bir de yargının
geldiği noktaya bakın; yargıya güvensizliğin
sıfır noktasında olduğu bir Türkiye'de yaşıyoruz,
sıfıra inmiş bir güven. Zaten geçmişi siyasi davalarda
sabıkalı olan bir adliyenin önüne arkadaşları
gönderiyorsunuz. Paralelciye mi gidecek? Yandaşa mı gidecek? Objektif
hâkime mi gidecek? İnsanların yargılanacağı bir
ortamda Türkiye'de verilen kararın adil olduğunu söyleyebilir
misiniz?
Sayın Bahçelinin hatırlamış
olması gerekir, 12 Eylül rejiminde Türkiyede Türkeş ve
arkadaşları hapisteydi, savunmalarının özü şuna
dayanıyordu, diyorlardı ki: Düşüncemiz iktidarda ama biz
hapishanedeyiz. Bu nedenle, adaletin konjonktürel olarak karar verdiği
bir ülkede adaleti arayamazsınız. Altını çizerek
söylüyorum: Bir kimse adaletten kaçıyorsa namerttir, bir insan hesap
vermekten kaçıyorsa adam değildir; Halkların Demokratik
Partisinin hiçbir mensubunun yargıdan kaçtığı yok ama
getirdiğiniz teklifler geçmişte yaptığınız bütün
işler gibi; Cumhurbaşkanını halkın seçmesi gibi,
dış politika gibi, ana sorun Kürt sorunu gibi tümünü arapsaçına
çevirecek şekilde getiriyorsunuz, sonuçlarını hesap
etmiyorsunuz, sonra bataklığa saplanıyoruz, hep birlikte içinden
çıkmaya çalışıyoruz.
Özü şu arkadaşlar: Biz Halkların
Demokratik Partisi olarak her ferdin hesap vermesini açıkça istiyoruz.
Hani siz yeni Türkiye, ileri demokrasi diyordunuz, geçmişte
muhalefetin yaptıklarına bakınız, milletvekillerinin
yargılanmasını Yargıtaya tevdi etmek istiyorlardı,
şimdi, siz en azından, Kenan Evren Anayasasından geriye
düşmüş bir siyasi parti hâline geliyorsunuz. Bunun özü şuna
dayanıyor: Aylardır -bitirme şansım da olmayacak galiba, vakit
de kalmadı- bir başkanlık meselesini konuşuyoruz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
CELAL DOĞAN (Devamla) -
kardeşim, ne
getirdiğiniz belli değil. Bir gün diyorsunuz ki: Meksika sistemi
Başkanım, bir dakika verir misiniz?
bir gün diyorsunuz ki partili
Cumhurbaşkanı, bir gün diyorsunuz ki parlamenter, demokratik
yarı başkanlık sistemi; Allah aşkına
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Hepsi birbirinin
tamamlayıcısı.
BAŞKAN Sayın Doğan
CELAL DOĞAN (Devamla) Buyurun efendim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum efendim.
CELAL DOĞAN (Devamla) Bitiriyorum efendim.
ülkenin kamuoyunu aylardır ve
yıllardır
Ne istediğiniz konusunda lütfen bize getirin adam
gibi onu tartışalım çünkü hepimiz konuyu
Cumhurbaşkanının konumu üzerinden tartışıyoruz,
konumuna kitap arıyoruz. Bunun doğru olduğuna inanmıyorum.
Güzel Meclisi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Doğan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesindeki halk
oylamasına sunulması halinde oylanır ibaresinin madde metninden
çıkartılmasını arz ve teklif ederiz.
Filiz
Kerestecioğlu Demir (İstanbul) ve arkadaşları
BAŞKAN Önergeye katılıyor musunuz?
ANAYASA KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ZEKERİYA
BİRKAN (Bursa) Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN Sayın Hükûmet?
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI VOLKAN
BOZKIR (İstanbul) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Efendim, önerge hakkında
Sayın Kerestecioğlu.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
Beş dakika süreniz var.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
şeffaf bir oylama ve gerçekten, aslında bu Meclis usulüne
yakışan bir oylama yaşamadık. Az önce elime vurularak
telefonumun yere düşmesine bile tanık olduk bu Mecliste ve bir
şiddeti görüntülemek isterken.
Evet, ben şiddetin her türlüsüne karşıyım,
şiddetin her türlüsüne karşı olarak hayatım boyunca
mücadele ettim ve bu Meclise de şiddete karşı bir feminist
kadın olarak geldim.
Cumhuriyet tarihinden bugüne, ilk defa Türkiye'de,
Mecliste, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde, bu kadar çok sayıda kadın
milletvekilinin olduğu bir Meclis grubuna ulaştık. Bu, HDPli
milletvekillerimiz, partimiz sayesinde oldu, onun eşitlikçi
yaklaşımı sayesinde oldu.
Süregiden erkek egemen Meclis yapısına
karşı sürekli söz almaya gayret ederek ve zaten bu da hiç engellenmeyerek
söz aldık ve bu yapıyı değiştirmek, dönüştürmek
için de mücadele ettik. Buna, samimiyetle, gerçekten, aslında kadın
milletvekillerini de davet ettik ve bunu gönülden yaptık.
Aynı şekilde,
sokakta mücadele eden, kadın cinayetlerine karşı çıkan, utanç
verici çocuk istismarlarına karşı çıkan, haksız
tahrik, iyi hâl indirimlerine karşı çıkan, bunun için mücadele
eden kadınlarla birlikte, Mecliste, onların sesi olmaya gayret ettik
ve bunun için mücadele ettik. IŞİDin kadın pazarlarına
karşı mücadele eden, buna karşı duran kadınlar olarak
Mecliste yer aldık. Ülkenin tamamını bir karabasana sokan ve
süregiden otuz, kırk yıldır, hiçbir şekilde, aslında,
o savaşçı çözümlerle savaşa karşı çözüm
bulunamamış olmasına karşı barışı
savunmak için Mecliste yer aldık ve bunun mücadelesini de yine
dışarıda veren
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) Terörle mi
barışı savunuyorsunuz?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla) Evet, böyle savunuyoruz barışı.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Bu son cümlen
bütün cümlelerini yok etti işte.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla) Biz çünkü, dediğim gibi, şiddetin her türlüsüne
karşı olduğumuzu defalarca ifade ettik.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) PKK şiddetine
de, değil mi?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla) Ama siz -her kanalda- 7 Haziran öncesinde tek bir televizyon
kanalına çıkmazken, bizim karşımızda durup
konuşmazken, şimdi kanal kanal dolaşırken bizim sesimizi
duyurabildiğimiz tek bir yer yok. Biz bunu ancak bu kürsüden, Meclis
kürsüsünden ifade ediyoruz ve defalarca ifade ettik, şiddetin her
türlüsüne karşıyız dedik. Ama, bugün, maalesef, yaratılan
bir sanal gündemle darbe girişimlerine sizler evet diyorsunuz. Tarihe
bununla geçeceksiniz. Geçin, önemli değil, herkes kendi kararlarıyla
tarihe geçer. Sizler de bu kararınızla tarihe geçeceksiniz. Bizler
ise evet, o sokaktaki mücadelenin yanında yer alan, onların sözünü
ileten kadınlar olarak tarihe geçeceğiz. Bizim
dokunulmazlığımızın kalkması önemli değil.
Zannediyor musunuz ki bizim dokunulmazlığımız
kalktığı zaman sokaktaki kadınlar bu mücadeleyi
sürdürmeyecekler ya da biz onlarla beraber bu mücadeleyi sürdürmeyeceğiz?
Hayır, size hiçbir zaman bunlar için izin verilmeyecek. Daha geçen gün
getirdiğiniz o eski TCK maddelerini, kadınları tecavüzcüleriyle
evlendirmeye kalkan, o yoksul olan kadınların nafakalarına süre
kısıtı getirmeye çalışan maddeleri kadınlar size
getirtmeyecekler, bunu kazanamayacaksınız. Ama, bugün başka
sıralarda oturan milletvekillerine de sesleniyorum, kadın
milletvekillerine: Sizler de tarihe bu şekilde, kadın mücadelesine
köstek vurarak geçmeyin, kadın mücadelesini yükselterek geçin.
Hepinizi saygıyla selamlarım. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum efendim.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan
BAŞKAN Efendim?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Filiz
Hanım konuşurken Darbe girişimine evet dediniz. diyerek millet
iradesini temsil eden Meclisin almış olduğu kararı, millet
iradesi üzerinden aldığı kararı darbe girişimi olarak
ifade etmiştir. Bu, açık bir sataşmadır. Bu çerçevede söz
talep ediyorum.
BAŞKAN Buyurun Beyefendi. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
İki dakika efendim.
VII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
5.- Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancının, İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demirin 313 ve 313e 1inci Ek sıra sayılı Kanun Teklifinin
2nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; buraya çıkan
konuşmacılar kendi kanaatlerini meşrulaştırmak için
millete sürekli referans verebilirler. Bunları hayalî referanslar olmaktan
çıkartan Meclisin somut gerçekliğidir. Meclis ne yapmış, ne
karar almış? Çünkü bu Meclis milletin Meclisi, millet iradesinin
Meclisi. Dolayısıyla, burada alınan kararları bir
bakıma tahkir etmek, hakir görmek, darbe girişimi gibi takdir etmek,
ifade etmek millete karşı saygısızlık olarak görülür.
Buradaki karar milletin kararıdır. Bu, birincisi.
İkincisi: Filiz Hanım, her geldiğinde
-bugün de yaptığı gibi- her tür şiddete karşı
olduklarını ifade ediyorlar. Her tür şiddet deyince
insanın aklına şöyle şiddetler geliyor: Milletimizin çok
şahit olduğu ve -Filiz Hanım her tür şiddete
karşı olduğuna göre- Filiz Hanım ve aynı siyasi
kanaatte olanların da bu şiddete karşı olduklarına
dair hiç olmazsa tek bir kare görmek için hevesle baktıkları
çeşitli şiddet sahneleri. Mesela, barikatların başına
silahlarıyla dikilen o genç çocuklar var ya, o şiddete
karşı oldunuz mu Filiz Hanım?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Buradayım.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) 14, 15, 16
yaşındaki çocuklar zorla dağlara götürülürken şiddet için
onların önüne geçtiniz mi Filiz Hanım? Hangi şiddete
karşı çıktınız?
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) -
Taciz edilirken dağda
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) PKKnın
kadın pazarcılarına niye karşı değiller?
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) Kadın
keskin nişancıları var.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) Her tür
şiddete demeyin hiç olmazsa. Deyin ki: Kendi kanaatimize göre bazı
şiddet olaylarına karşı çıktık,
bazılarına da gözlerimizi kapadık.
Saygılarımla. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum efendim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Hanımefendi?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sataşmadı
Sayın Başkan.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) Durum tespitinde
bulundu.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Gerçekleri
söyledi, gerçekleri.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Bizzat adımı vererek bütün konuşma zaten
sataşmadan mütevellitti. O nedenle
Herhâlde, zaten siz anlıyorsunuz,
izah etmek zorunda değilim değil mi? Geçen sefer öyle
yaptınız çünkü.
BAŞKAN Lütfen, yeni bir sataşmaya meydan
vermemek üzere buyurun Filiz Hanım. (HDP sıralarından
alkışlar)
6.- İstanbul Milletvekili
Filiz Kerestecioğlu Demirin, Amasya Milletvekili Mehmet Naci
Bostancının sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Bir halk var, Kürt halkı. Ben Kürt değilim, Çerkez kökenliyim,
Balkan kökenliyim. Ama Bulgaristana ortak geziye gittiğimiz zaman,
Sayın Başbakanın Bulgaristanlı Türkler için çok güzel ifade
ettiği sözlerin ben burada Kürt halkı için ifade edilmesini
istiyorum, yıllardır da bunun için onların mücadelesini destekliyorum.
(AK PARTİ sıralarından Katliam! sesi, gürültüler)
Katliam dediğiniz şey devlet eliyle de
yapılır ve bir savaştan söz ettiğiniz zaman
karşılıklı şiddet ister istemez olur.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) Savaş
değil, terörle mücadele.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla) Bunu kınadığımızı her seferinde
söyledik ama dediğim gibi, sesimizi duyurmak mümkün olmadı
kınadığımız şiddete karşı. Bugün bir
kez daha söylüyorum: Evet, her türlü şiddete karşıyım ama
sadece bu naif söylemle savaşı durdurmak mümkün değil. Kırk
yıldır bu savaşı sadece terör diyerek kimse
durduramamış; İngilterede de durdurulamamış,
Portekizde de durdurulamamış, İspanyada da
durdurulamamış, ara buluculuk için gittiğiniz Filipinlerde
durdurulamamış. Türkiyede de bunun yolu müzakeredir; bütün halk, o
iradesi dediğiniz halk bunu istiyor çünkü iki buçuk yıllık o
sessizlik ve insanların gerçekten barış içinde
yaşadığı döneme geri dönmek istiyor.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Kim bozdu? Kim,
kim bozdu?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla)
Ben, özellikle de kadınların ve feminist mücadelenin iradesiyle de
buradayım ve kadınlar barışı ister, bu ülkede de
kadınlar barışı kuracaktır.
Saygılar sunarım. (HDP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Genel Başkanı Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu ve Grup
Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı, Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz,
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve Tokat Milletvekili Coşkun
Çakır ile 310 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1028) ve Anayasa Komisyonu Raporu
(S. Sayısı: 313 ve 313e 1inci Ek) (Devam)
BAŞKAN - Sayın Filiz Kerestecioğlu ve
Sayın Ayhan Bilgenin önergesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Birleşime 13.30a kadar ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 12.42
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 13.31
BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN
KÂTİP ÜYELER: Sema KIRCI (Balıkesir), Elif
Doğan TÜRKMEN (Adana)
---0---
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 91inci
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
313
sıra sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
başlayacağız.
Komisyon?
Burada.
Hükûmet?
Burada.
Sayın
milletvekilleri, 2nci madde üzerindeki dört önergenin işleminde
kalmıştık.
Şimdi
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Geri çekiyoruz.
BAŞKAN Geri
çekilmiştir.
Diğer önergeye
geçiyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesinde yer alan Kanun
ibaresinin Kanun hükümleri olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Burhan
Kayatürk
Van
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Geri çekiyoruz.
BAŞKAN Önerge geri
çekilmiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesinde yer alan Kanun
ibaresinin Kanun hükümleri olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Ramazan
Can
Kırıkkale
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Geri çekiyoruz
BAŞKAN Önerge geri
çekilmiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 313e 1inci Ek sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci maddesinde yer alan Kanun
ibaresinin Kanun hükümleri olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Yılmaz
Tunç
Bartın
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Geri çekiyoruz.
BAŞKAN Önerge geri
çekilmiştir.
2nci madde üzerindeki önerge
işlemi tamamlanmıştır.
Şimdi 2nci maddenin
gizli oylamasına Adana ilinden başlıyoruz.
Oylamanın daha evvel arz
ettiğim gibi...
(Milletvekillerinin Komisyon ve Hükûmet
sıraları önünde toplanmaları)
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) Sayın Başkan, bakın, yine henüz isimler
okunmadan milletvekili arkadaşlarım kabinlere gidiyorlar.
(Milletvekillerinin Komisyon ve Hükûmet
sıraları önünde toplanmaları)
BAŞKAN Bir dakika
efendim, bir dakika.
Çağırmadım
efendim.
Sayın milletvekilleri...
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) Evet, gizli olmasını sağlamak sizin
göreviniz, sadece uyarı yapmak değil ortamı sağlamak
zorundasınız.
(Milletvekillerinin komisyon sıraları
önünde toplanmaları)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, lütfen yerlerinize buyurun; herhangi bir itiraza meydan
olmasın. Lütfen buyurun, çağıracağız.
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) Aksi takdirde İç Tüzüke uygun bir oylama
yapmamış olacaksınız.
BAŞKAN Anlıyorum.
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) İç Tüzükte gizli oylamanın nasıl
yapılacağı hususu son derece açıktır.
BAŞKAN Sayın
Baluken, beyanlarınızı anlıyorum efendim.
Lütfen, il il rica ediyorum
ve lütfen içeri girerek, perdeyi çekerek reyimizi kullanalım. Mümkün
mertebe herhangi bir sıkıntıya meydan vermeyelim ve bazı
yığıntılar oluyor, ona da meydan vermeyelim.
İDRİS BALUKEN
(Diyarbakır) Evet.
BAŞKAN - Kâtipler
yerlerini alsınlar.
(Oyların toplanmasına başlandı)
(Milletvekillerinin Komisyon ve Hükûmet
sıraları önünde toplanmaları)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, tekrar
rica ediyorum, yığıntı meydana getirmeyelim. İl
sırasına göre gidelim ve lütfen kulübeye girerek ve örtüyü çekerek,
ona göre rey kullanalım. Tekraren, ikazen rica ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, Sayın Başkan
Sayın Başkan, sağ
tarafınıza baktığınızda hiçbir gizli oylama
kuralının yerine getirilmediğini görmenize rağmen müdahale
etmiyorsunuz. Gizli oylama yapılmıyor, yapılan oylama açık
oylamadır.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Bu arkadaşlar
niye bekliyor peki? Bu 3 arkadaş niye bekliyor?
(Oyların
toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN Oyunu
kullanmayan sayın üye var mı?
Evet, oy verme işlemi
tamamlanmıştır. Kupaları kaldıralım ve tasnife
geçelim.
Teşekkür ediyorum.
(Oyların
ayrımı yapıldı)
BAŞKAN
Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2nci
maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan
oy sayısı |
: |
526 |
|
Kabul |
: |
374 |
|
Ret |
: |
136 |
|
Çekimser
: 4
Boş :
11
Geçersiz
: 1
Kâtip
Üye Elif
Doğan Türkmen Adana |
Kâtip
Üye Sema
Kırcı Balıkesir |
Kâtip Üye Elif Doğan Türkmenin bir ihtirazi
kaydı vardır. Bu kaydın rey sonucuna ait değil, usule ait
olduğunu ifade etmek isterim.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN Madde kabul edilmiştir.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, sadece tutanaklara geçmesi açısından bir
hususu ifade edeceğim.
Her iki turdaki oylamada da özellikle Meclis
Başkanı olarak şahsınızı ve Başkanlık
Divanını gizli oylama kurallarını yerine getirecek
şekilde oylama sürecini yönetmeye davet ettik. Ancak, bütün ısrarlarımıza
rağmen, sadece orada göstermelik birkaç uyarı yapma
dışında, gizli oylama hususlarının yerine getirilmesi
konusunda kesinlikle süreci yönetmediğinizi düşünüyoruz.
Türkiye demokrasi tarihi açısından bir
kırılma noktası olarak düşündüğümüz, toplumsal
barışımız açısından hayati olarak
önemsediğimiz bu Anayasa değişiklik teklifinin -ki bizim
deyimimizle darbe teklifinin- tümü üzerinde oylamaya geçilecek. Tekrar, sizi ve
Başkanlık Divanını usulsüzlük yapmamaya, İç Tüzük ve
Anayasaya uygun olarak oylamayı yönetmeye ve süreci başından
sonuna kadar gizli oylama esaslarına göre sürdürmeye davet ediyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Efendim, Başkanlık olarak
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurun Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Kayıtlara
geçmesi için ben de ifade ediyorum
BAŞKAN Lütfen
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Mecliste ilk
defa Anayasaya ilişkin bir oylama yapılmıyor. Bundan önce
oylamalar nasıl yapılıyorsa esasen bugün de aynı
şekilde yapılıyor. Siz ve Başkanlık Divanı,
Anayasa ve İç Tüzük çerçevesinde gerekli uyarıları
yapıyorsunuz. O çerçevede milletvekilleri özgür iradeleriyle,
kurulmuş kulübelerde oylarını kullanıyorlar. Hiçbir
değişiklik yok daha önceki oylamalarda, her şey usulüne,
yasalara ve İç Tüzüke uygun bir şekilde cereyan ediyor.
Kayıtlara geçsin diye beyan ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Efendim, Başkanlık Divanı gizli
oylama için gereken ikazları yapmıştır. Bu, ilk Anayasa
değişikliği değil, bendenizin de iştirak ettiği
birçok Anayasa değişiklikleri olmuştur. Usulüne uygundur ve
artı, bu bir darbe değildir.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Darbedir darbe.
BAŞKAN Hukuk devletindeyiz; kanunun,
Anayasanın, mevzuatın öngördüğü istikamette yapılan bir
değişikliktir.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) Bir darbe
değil, iki darbe.
BAŞKAN Neticesinin hayırlı olmasını
şimdiden diliyorum ve
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın
Başkan
BAŞKAN
maddenin kabul edildiğini ifade
etmiştim.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın
Başkan
BAŞKAN Tümünün gizli oylamasına
başlayacağız.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) Başkanlık
Divanı gerekli ikazları yapmakla kendi üzerindeki sorumluluğu
atamaz, bütün oylama sürecinin gizli oylama usullerine göre yerine
getirilmesiyle ilgili sorumluluk altındadır. Dolayısıyla,
gerekli ikazları yapmış olmanıza rağmen oylamanın
gizli oylama usullerine uygun yapılmamış olması sizin
ikazlarınızın
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Bu sizin
iddianız her seferinde.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) -
o
sorumluluğu attığı anlamına gelmiyor. Bunu da
kayıtlara geçmesi açısından ifade ediyorum.
BAŞKAN Efendim, kayıtlara geçti,
tutanaklara geçti. Bunlar kendinize ait görüşlerdir.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Her şey usule
göre yapılmıştır. Kayıtlara geçsin. Gizli oylama
yapılmıştır.
BAŞKAN Ben, tekrar, Divan Başkanı
olarak ifade etmek istiyorum: Bugüne kadar yapılmış teamüllere
de uygundur ve gizli olarak yapılmıştır.
Üçüncü oylamaya geçiyoruz.
Şimdi, tümünün oylama işlemini gizli
oylama olarak yapacağız.
Daha önceden yaptığım ikazı
tekrar ediyorum: Herkesin ikazlara dikkat etmesini, yığıntı
olmamasını ve gizli oylamanın gerektirdiği usule ve adaba
uygun olunmasını tekraren rica ediyorum. Yığıntı
olmasın lütfen.
Adana ilinden başlıyorum efendim.
(Oyların toplanmasına başlandı)
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, oyunu
kullanmayan sayın üye var mı? Yok.
Değerli milletvekilleri, oy verme işlemi
tamamlanmıştır. Tasnife geçilecektir. Kupaları
kaldıralım lütfen ve tasnife başlayalım.
Teşekkür ederim.
(Oyların ayrımı yapıldı)
BAŞKAN
Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin tümünün gizli
oylama sonucunu açıklıyorum:
Oy sayısı : 531
Kabul : 376
[AK PARTİ
sıralarından alkışlar, HDP sıralarından ayakta
alkışlar(!)]
Ret : 140
Çekimser : 5
Boş : 7
Geçersiz : 3
Kâtip
Üye Elif
Doğan Türkmen Adana |
Kâtip
Üye Sema
Kırcı Balıkesir |
Oylama neticesi hakkında değil, usul
hakkında yazıları var.
Böylece, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul
edilmiştir.
Hayırlı olmasını temenni
ediyorum. [AK PARTİ sıralarından alkışlar, HDP
sıralarından ayakta alkışlar(!)]
Danışma Kurulunun bir önerisi vardır,
okutup oylarınıza sunacağım.
IX.- ÖNERİLER
A) Danışma
Kurulu Önerileri
1.- Danışma
Kurulunun, Genel Kurulun 21 Mayıs 2016 Cumartesi günü
toplanmamasının Genel Kurulun onayına sunulmasının
uygun görüldüğüne ilişkin önerisi
Danışma Kurulu
Önerisi
Danışma Kurulunun 20/5/2016 Cuma günü
yaptığı toplantıda Genel Kurulun 21/5/2016 Cumartesi günü
toplanmamasının Genel Kurulun onayına sunulması uygun
görülmüştür.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Bülent Turan Levent
Gök
Adalet ve Kalkınma Partisi Cumhuriyet
Halk Partisi
Grubu Başkan Vekili Grubu
Başkan Vekili
İdris Baluken Erkan
Akçay
Halkların Demokratik Partisi Milliyetçi
Hareket Partisi
Grubu Başkan Vekili Grubu
Başkan Vekili
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi 2nci sırada yer alan 35 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine
başlıyoruz.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
2.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Surinam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Dostluk ve
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/337) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 35)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada yer alan 183 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine
başlayacağız.
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ürdün
Haşimi Krallığı Hükümeti Arasında Kalkınma
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/527) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 183)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Değerli milletvekilleri, komisyonların
bulunamayacağı anlaşıldığından, alınan
karar gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen
diğer işleri sırasıyla görüşmek için 24 Mayıs
2016 Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 15.12
X.- KOMİSYONLAR
BÜLTENİ
1.- 01/11/2015-31/12/2015
tarihleri arasında komisyonlara gelen, komisyonlardan çıkan ve
31/12/2015 tarihinde komisyonlarda bulunan kanun hükmünde kararnameler,
tasarılar, teklifler, tezkereler(C)