TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
121inci Birleşim
(Olağanüstü)
23 Eylül 2017 Cumartesi
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- BU
BİRLEŞİM TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı, Aksaray
Milletvekili İlknur İnceöz, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve
İstanbul Milletvekili Mehmet Muş ile 208 milletvekilinin;
Anayasanın 93üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
7nci maddeleri gereğince, Türkiyenin Ulusal Güvenliğine Yönelik
Terör Tehdidi ve Her Türlü Güvenlik Riskine Karşı Uluslararası
Hukuk Çerçevesinde Gerekli Her Türlü Tedbiri Almak, Irak ve Suriyedeki Tüm
Terörist Örgütlerden Ülkemize Yönelebilecek Saldırıları Bertaraf
Etmek ve Kitlesel Göç Gibi Diğer Muhtemel Risklere Karşı Ulusal Güvenliğimizin
İdame Ettirilmesini Sağlamak İçin Hudut, Şümul, Miktar ve
Zamanı Hükûmetçe Takdir ve Tayin Olunacak Şekilde, Gerektiğinde
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Yabancı Ülkelere Gönderilmesine,
Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiyede Bulunmasına ve Bu
Kuvvetlerin Hükûmetin Belirleyeceği Esaslara Göre Kullanılması
ile Hükûmet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre Gerekli Düzenlemelerin
Yapılması İçin Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2/10/2014 Tarihli
ve 1071 Sayılı Kararı ile Hükûmete Verilen ve Son Olarak
1/10/2016 Tarihli ve 1128 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi
Kararı ile 30/10/2017 Tarihine Kadar Uzatılan İzin Süresinin
Anayasanın 92nci Maddesi Gereğince Bir Yıl Daha
Uzatılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresini görüşmek
üzere Anayasanın 93üncü, TBMM İç Tüzüğünün 7nci maddeleri
gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisinin olağanüstü toplantıya
çağrılmasına ilişkin önergesi (4/104)
B) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin ulusal güvenlik ve terör tehdidi nedeniyle Anayasanın
92nci maddesi gereğince Irak ve Suriyeye gönderilmesi için TBMMnin
2/10/2014 tarihli ve 1071 sayılı Kararıyla Hükûmete verilen ve
son olarak TBMMnin 1/10/2016 tarihli ve 1128 sayılı Kararıyla
30/10/2017 tarihine kadar uzatılan iznin bir yıl daha
uzatılmasına dair Başbakanlık tezkeresini görüşmek
için yeter sayıdaki üyenin istemi üzerine Anayasanın 93üncü ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 7nci maddeleri
gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23 Eylül 2017 Cumartesi günü
saat 16.00da olağanüstü toplantıya
çağrıldığına ilişkin tezkeresi (3/1186)
2.- Türkiyenin
Millî Güvenliğine Yönelik Ayrılıkçı Hareketler, Terör
Tehdidi ve Her Türlü Güvenlik Riskine Karşı Uluslararası Hukuk
Çerçevesinde Gerekli Her Türlü Tedbiri Almak, Irak ve Suriyedeki Tüm Terör Örgütlerinden
Ülkemize Bundan Sonra da Yönelebilecek Saldırıları Bertaraf
Etmek ve Kitlesel Göç Gibi Diğer Muhtemel Risklere Karşı Millî
Güvenliğimizin İdame Ettirilmesini Sağlamak, Türkiyenin Güney
Kara Sınırlarına Mücavir Bölgelerde Yaşanan ve Hiçbir
Meşruiyeti Olmayan Tek Taraflı Bölücü Girişimler ve Bunlarla
İlgili Olabilecek Gelişmeler İstikametinde Türkiyenin
Menfaatlerini Etkili Bir Şekilde Korumak ve Kollamak, Gelişmelerin
Seyrine Göre İleride Telafisi Güç Bir Durumla Karşılaşmamak
İçin Süratli ve Dinamik Bir Politika İzlenmesine Yardımcı
Olmak Üzere Hudut, Şümul, Miktar ve Zamanı Hükûmetçe Takdir ve Tayin
Olunacak Şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Gerektiği Takdirde
Sınır Ötesi Harekât ve Müdahalede Bulunmak Üzere Yabancı
Ülkelere Gönderilmesi ve Aynı Amaçlara Matuf Olmak Üzere Yabancı
Silahlı Kuvvetlerin Türkiyede Bulunması, Bu Kuvvetlerin Hükûmetin
Belirleyeceği Esaslara Göre Kullanılması ile Risk ve Tehditlerin
Giderilebilmesi İçin Her Türlü Tedbirin Alınması ve Bunlara
İmkân Sağlayacak Düzenlemelerin Hükûmet Tarafından Belirlenecek
Esaslara Göre Yapılması İçin Türkiye Büyük Millet Meclisinin
2/10/2014 Tarihli ve 1071 Sayılı Kararı ile Hükûmete Verilen ve
Son Olarak 1/10/2016 Tarihli ve 1128 Sayılı Türkiye Büyük Millet
Meclisi Kararı ile 30/10/2017 Tarihine Kadar Uzatılan İzin
Süresinin Anayasanın 92nci Maddesi Gereğince Bir Yıl Daha
Uzatılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/1185)
V.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancının, Şanlıurfa
Milletvekili Osman Baydemirin (3/1185) esas numaralı
Başbakanlık Tezkeresi üzerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
2.- Ardahan
Milletvekili Öztürk Yılmazın, İstanbul Milletvekili Volkan
Bozkırın (3/1185) esas numaralı Başbakanlık Tezkeresi
üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
3.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaşın, İstanbul Milletvekili Engin
Altayın (3/1185) esas numaralı Başbakanlık Tezkeresi
üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
4.- Millî Savunma
Bakanı Nurettin Caniklinin, İstanbul Milletvekili Engin
Altayın (3/1185) esas numaralı Başbakanlık Tezkeresi
üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında Hükûmete sataşması nedeniyle konuşması
5.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Millî Savunma Bakanı Nurettin
Caniklinin sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
6.- Millî Savunma
Bakanı Nurettin Caniklinin, İstanbul Milletvekili Engin
Altayın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, Oturum Başkanı TBMM
Başkanı İsmail Kahramanın tutumuna ve bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
2.-
Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemirin, (3/1185) esas numaralı
Başbakanlık Tezkeresi üzerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
3.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
4.-
İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun, İstanbul Milletvekili
Filiz Kerestecioğlu Demirin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
5.- Ankara
Milletvekili Sırrı Süreyya Önderin, İçişleri Bakanı
Süleyman Soylunun yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
VII.- YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ankara
Milletvekili Erkan Haberalın, kredi desteğinden yararlanan esnafa
ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı (7/10534)
2.- Mardin
Milletvekili Mithat Sancarın, OHAL kapsamında ihraç edilen bildiri
imzacısı akademisyenlere ve intihar eden bir araştırma
görevlisine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı İsmet
Yılmazın cevabı (7/12333) (EK CEVAP)
3.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Ziraat Bankasının
Varlık Fonuna devrine ve bankayla ilgili bazı verilere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/13370)
4.- Antalya
Milletvekili Çetin Osman Budakın, 22 Temmuz 2007 genel seçimi ve
sonrasında seçim suçlarıyla ilgili yapılan işlemlere
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gülün cevabı
(7/13524)
5.- Ankara
Milletvekili Murat Emirin, avukatlıktan hâkimliğe geçiş
sınavına ve mülakat sonuçlarına ilişkin sorusu ve Adalet
Bakanı Abdulhamit Gülün cevabı (7/13527)
6.- Adana
Milletvekili Elif Doğan Türkmenin, Adanada 2002 yılından bu
yana işlenen kadın cinayetleriyle ilgili bazı verilere
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gülün cevabı
(7/13531)
7.- Batman
Milletvekili Ayşe Acar Başaranın, cezaevlerinden emniyet
sorgusuna götürülen kişilerle ilgili yakınlarına ve
avukatlarına haber verilip verilmediğine ve Diyarbakır D Tipi
Cezaevinden alınan bir kişinin durumuna ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Abdulhamit Gülün cevabı (7/13534)
8.- İstanbul
Milletvekili Sibel Özdemirin, milletvekillerine gönderilen mesaj, mektup ve
yayınlara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili Ahmet Aydının cevabı (7/13709)
9.- Kocaeli
Milletvekili Haydar Akarın, Kocaelinin vergi gelirleri
bakımından sıralamasına ve Büyükşehir Belediyesinin
Hazineye olan borcuna ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye
Bakanı Naci Ağbalın cevabı (7/13756)
10.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tanın, 2010-2017 yılları
arasında Konyada alınan teşvik belgesi sayısına
ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı
(7/13941)
11.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tanın, Antalyada alınan
teşvik belgesi sayısına ilişkin sorusu ve Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/13942)
12.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2010 yılından itibaren
konut ve otomobil kredisi kullanan vatandaşlara ve borcunu
ödeyemediği için hakkında haciz veya icra takibi
başlatılanlara ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/13998)
13.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, KİTlerde istihdam edilen iç
denetçilerin özlük haklarının belirlenmesine yönelik
çalışmaya ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/14088)
14.- Manisa
Milletvekili Mazlum Nurlunun, Türkiye Varlık Fonu yöneticilerinin mali
haklarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/14092)
15.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, kamu personel reformuna yönelik
çalışmalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı
(7/14095)
16.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutanın, Sarp Sınır Kara Hudut
kapısından taksilerin müşterileriyle geçiş
yapmasının yasak olmasına ilişkin Başbakandan sorusu
ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/14097)
17.- İzmir
Milletvekili Murat Bakanın, İzmirin Menderes ilçesine
bağlı Efemçukuru Mahallesinde 2B arazilerinin kıymet takdirinin
yeninden yapılarak rayiç fiyatlara düşürülmesi yönünde bir
çalışma planlanıp planlanmadığına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/14101)
18.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Yozgat ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14118)
19.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, FETÖ/PDY faaliyetleri
kapsamında usulsüzlük yapılan ALES sınavlarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı İsmet
Yılmazın cevabı (7/14120)
20.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Van ilinde küçük
ve büyükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı,
arıcılık ve tarımsal üretimle ilgili verilere ve
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14121)
21.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Şanlıurfa ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14122)
22.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Şırnak
ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14124)
23.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Siirt ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14125)
24.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Rize ilinde küçük
ve büyükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı,
arıcılık ve tarımsal üretimle ilgili verilere ve
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14126)
25.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Osmaniye ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı,
arıcılık ve tarımsal üretimle ilgili verilere ve
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14128)
26.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, kız
öğrenci yurtlarına ve denetimlerine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmazın
cevabı (7/14129)
27.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Muş ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal üretimle
ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan
sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14130)
28.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Van ilinde küçük
ve büyükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı,
arıcılık ve tarımsal üretimle ilgili verilere ve
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14132)
29.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Nevşehir ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14134)
30.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Gazi
Üniversitesinde yürütülen FETÖ/PDY işlemlerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı İsmet
Yılmazın cevabı (7/14135)
31.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Adıyaman
ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14136)
32.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Ardahan ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14139)
33.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Mardin ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14141)
34.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Okullarda Sosyal
Medyanın Kullanılması konulu 2017/12 sayılı Genelgeye
ve öğretmenlerin sosyal medya kullanımına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı İsmet
Yılmazın cevabı (7/14143)
35.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, KPSS
ücretlerindeki artışa ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî
Eğitim Bakanı İsmet Yılmazın cevabı (7/14145)
36.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Karaman ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14146)
37.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Mersinin Erdemli ilçesinde
bakımsızlıktan ölmek üzere olan ve inceleme altına
alınan küçükbaş hayvanlara ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14148)
38.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Kırşehir ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14150)
39.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Kütahya ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14154)
40.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Kilis ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14160)
41.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Kırıkkale ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14164)
42.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Kars ilinde küçük
ve büyükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı,
arıcılık ve tarımsal üretimle ilgili verilere ve
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14167)
43.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, hayvan üretim
çiftliklerinde veteriner istihdamına ve hayvanat bahçelerinin denetimine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı
(7/14171)
44.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Kastamonu ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14172)
45.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, yasaklanan bir tarım
ilacının kullanımının denetlenmesine ve
kalıntı nedeniyle iade edilen ihraç gıda ürünlerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14174)
46.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Iğdır
ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14176)
47.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Karaman ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14180)
48.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Düzce ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14183)
49.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Gümüşhane
ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14184)
50.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, KHK ile ihraç
edilen akademisyenlere ve kamu görevlilerine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmazın
cevabı (7/14185)
51.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Diyarbakır
ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14186)
52.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Hakkâri ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14187)
53.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Çankırı
ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14189)
54.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Bitlis ilinde küçük ve
büyükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı,
arıcılık ve tarımsal üretimle ilgili verilere ve
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14190)
55.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Erzurum ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14192)
56.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Bingöl ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14195)
57.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Bayburt ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14197)
58.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2017 YGSde
yapılan saat uygulaması nedeniyle mağdur olanlara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı İsmet
Yılmazın cevabı (7/14199)
59.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Aksaray ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14200)
60.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Elâzığ
ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı,
arıcılık ve tarımsal üretimle ilgili verilere ve
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14201)
61.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Erzincan ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14203)
62.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Batman ilinde
küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan
sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14204)
63.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Diyarbakır
ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14208)
64.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Ağrı
ilinde küçük ve büyükbaş hayvancılık, kümes
hayvancılığı, arıcılık ve tarımsal
üretimle ilgili verilere ve yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14210)
65.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2012-2017
yılları arasında Diyarbakırda Ziraat Bankası ve
tarım kredi kooperatiflerinden kredi kullanan üreticilere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14217)
66.- Ankara
Milletvekili Levent Gökün, bir gazeteye yapılan operasyona ve operasyon
tarihine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gülün
cevabı (7/14220)
67.-
Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalanın, mevsimlik tarım
işçilerine, yaşadıkları sorunların giderilmesine ve
mevsimlik tarım işçileriyle ilgili genelgelerin hayata geçirilmesine
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/14231)
68.- İzmir
Milletvekili Özcan Purçunun, Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi
ve 1. Aşama Eylem Planı kapsamında çocuk işçiliğinin
önlenmesine yönelik alınan tedbirlere ve çocukların okula
devamlılığına ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı
(7/14232)
69.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, gezici mevsimlik tarım işçilerinin
ihtiyaçlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14234)
70.-
Şırnak Milletvekili Aycan İrmezin, Şırnakta
yaşayan ve 2017 yılı hububat farkı destekleme
ödeneğini alamayan çiftçilere ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14251)
71.- Antalya
Milletvekili Çetin Osman Budakın, 2017 yılı tarım
destekleri kararının açıklanmamasına ve geçmiş
yıllara ait bazı verilere ilişkin sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14252)
72.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, hayvanlardan insanlara geçebilen zoonoz
hastalık vakalarına ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14253)
73.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, kapalı sistem, yarı açık ve
serbest hayvan barınaklarına ve barınakların denetimine
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14254)
74.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, hayvansal gıdaların üretim
aşamasında kontrolüne ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14255)
75.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, zabıta işlemlerine ilişkin
sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14256)
76.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, gezici mevsimlik tarım işçilerinin
ihtiyaçlarına ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14257)
77.- İzmir
Milletvekili Murat Bakanın, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğüne
ayrılan bütçenin yetersizliğine ve alınan tasarruf tedbirlerine
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın cevabı
(7/14274)
78.- Antalya
Milletvekili Niyazi Nefi Karanın, Antalyadaki orman işletme
müdürlüklerine ve görev alanlarında son bir yılda zarar gören orman
arazilerine ilişkin sorusu ve Orman ve Su İşleri Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı (7/14288)
79.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, Karayolları 11. Bölge
Müdürlüğü hizmet binasının Van Gölü kıyısına
dolgu yapılarak inşa edilmesine ilişkin sorusu ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı (7/14296)
80.- Giresun
Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlunun, kara yolları
güzergâhlarında il, ilçe adlarının yazım kurallarına
ve bazı yön tabelalarında Giresun ilinin yazılmamasına
ilişkin sorusu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı (7/14297)
81.- Çanakkale
Milletvekili Bülent Özün, Çanakkalenin Küçükkuyu beldesinde bulunan
Ilıca Köprüsünün yapımının ne zaman
tamamlanacağına ilişkin sorusu ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
(7/14298)
82.- Aydın
Milletvekili Metin Lütfi Baydarın, etkinlikler için gönderilen
davetiyelere ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili Ahmet Aydının cevabı (7/14300)
83.- Ankara
Milletvekili Murat Emirin, FETÖ soruşturması kapsamında TMSFye
devredilen şirketlerin 2014-2016 yılları arasında ilan
verdiği gazetelere ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/14302)
84.-
Kırklareli Milletvekili Türabi Kayanın, KRİSTAL İŞ
Sendikası tarafından alınan grev kararının Bakanlar
Kurulu kararıyla ertelenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun
cevabı (7/14318)
85.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2015-2017
döneminde iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle
hayatını kaybedenlerin ve yaralananların sayısına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14321)
86.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2011-2016
yıllarında Türkiye genelinde kredi kartı kullanan mudilere,
toplam kredi kartı ve borç miktarı ile takibe veya icraya düşen
mudi sayısına ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/14349)
87.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2015-2017 döneminde tarım
kredisi kullanan çiftçi sayısına ve icra yoluyla satılan
tarım arazilerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14351)
88.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2015-2017
yıllarında kapanan ve açılan iş yerlerine ve tarım
işletmelerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14352)
89.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2015-2017
yıllarında kullanılan konut, taşıt ve bireysel kredi
miktarına ve takibe ve icraya düşen kredilere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/14354)
90.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2015-2017
döneminde İstanbulda ve ülke genelinde gerçekleşen bazı
suçların sayılarına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Adalet Bakanı Abdulhamit Gülün cevabı (7/14364)
91.- İzmir
Milletvekili Atila Sertelin, İzmir Trafik Vakfına ve araç çekme
işlemlerine ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı
Hakan Çavuşoğlunun cevabı (7/14372)
92.- Sinop
Milletvekili Barış Karadenizin, Sinop Sosyal Güvenlik İl Müdürü
hakkındaki şikâyetlerin değerlendirilmesine ilişkin sorusu
ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/14380)
93.-
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, ÇAYKURa
yapılacak mevsimlik işçi alımında kadınların ve
engellilerin başvurularının kabul edilmeyecek olmasına
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14395)
94.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, elektrik borcundan dolayı
destekleme hesabına bloke konulan çiftçilere ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14396)
95.- Ordu
Milletvekili Seyit Torunun, Bakanlık bütçesine konulan bir ödeneğe
ve bu ödenekten belediyelere yapılan yardımlara ilişkin sorusu
ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın cevabı (7/14403)
96.-
Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyamanın, açlık ve
yoksulluk sınırı tutarlarına ve bölgeler arası
oranlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/14404)
97.- Bursa
Milletvekili Ceyhun İrgilin, turistik gezilerde kaza yapan midibüslere
ilişkin sorusu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı (7/14414)
98.- İzmir
Milletvekili Mustafa Ali Balbayın, Karayolları Genel Müdürlüğü
tarafından teknik standartlara uygun beton bariyerler
kullanılmadığı iddiasına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı (7/14415)
99.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıakanın, Ankara Büyükşehir Belediyesi
kadrolarına Devlet Personel Başkanlığı tarafından
ataması yapılan engelli personelin göreve
başlatılmadığı iddiasına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14418)
100.- Mardin
Milletvekili Ali Atalanın, AFAD Midyat Kampında yaşayan
Ezidilerin sorunlarına ve kampı ziyaret talebine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Recep
Akdağın cevabı (7/14420)
101.- Muş
Milletvekili Ahmet Yıldırımın, Şişecam
işçilerinin grev kararının ertelenmesine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14421)
102.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akının, zeytinlik alanları
ilgilendiren mevzuat değişikliğine ve bu alanlara yönelik maden
arama ve işletme başvurularına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14423)
103.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, kapanan e-ticaret
şirketlerine ve e-ticaret sektörünün geliştirilmesine yönelik
adımlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Gümrük ve Ticaret
Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/14426)
104.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, son beş yılda kamu kurum ve
kuruluşlarında zaman aşımına uğrayan dosya
sayısı ve ortadan kalkan alacak tutarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/14433)
105.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2003 yılından bu yana
kamu kurum ve kuruluşlarında kullanılan araç sayısına
ve yakıt harcamalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye
Bakanı Naci Ağbalın cevabı (7/14435)
106.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2002 yılından günümüze
kadar açılan ve kapanan fabrikalara ilişkin Başbakandan sorusu
ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/14436)
107.-
İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönterin, THY uçaklarında
bulundurulan gazetelere ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/14439)
108.-
Kırklareli Milletvekili Türabi Kayanın, buğday taban
fiyatlarının açıklanma zamanına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14442)
109.-
Kırklareli Milletvekili Türabi Kayanın, Kırklareli ilinde
2002-2017 yılları arasında banka kredisi kullanan
vatandaşlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/14445)
110.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutanın, fındık fiyatlarında
yaşanan düşüşe ve fındık üreticilerinin
mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14447)
111.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutanın, Varlık Fonuna devredilen
kuruluşlara ve ÇAYKURun Katarlılara satıldığı
iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/14448)
112.- Giresun
Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlunun, taşeron işçilere
kadro verilmesine yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/14449)
113.- Kocaeli
Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyetin, bir dinî cemaatin kurduğu
çağrı merkezine ilişkin Başbakandan sorusu ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı (7/14452)
114.-
İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgilin, Türkiye Varlık
Fonunun personel, faaliyet ve harcamalarına dair çeşitli hususlara
ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Şimşekin cevabı (7/14454)
115.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2003 yılından itibaren
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına yapılan
yardım başvurularına ve dağıtılan yardımlara
ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan
Kayanın cevabı (7/14465)
116.- Adana
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, zeytinlik
alanları ilgilendiren mevzuat değişikliğine ilişkin
sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
(7/14467)
117.- Ankara
Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehanın, Fransa Ulusal Bilimsel
Araştırma Merkezinin TÜBİTAK ile ilişkilerini dondurma
kararından etkilenen projelere ve akademisyenlere ilişkin sorusu ve
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/14468)
118.- Van
Milletvekili Adem Geverinin, Tekirdağda bir işçinin
hayatını kaybettiği inşaat alanının denetimine ve
alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/14470)
119.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2003 yılından Haziran
2017ye kadar Bakanlıkça ihale edilen işlere ve ihaleleri kazanan
firmalara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14471)
120.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2007, 2011 ve 2015
yıllarında yapılan genel seçimler öncesi istifa edip
milletvekili seçilemeyen Bakanlık bürokratlarına ve mevcut
görevlerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14472)
121.- İzmir
Milletvekili Murat Bakanın, 2010-2016 yılları arasında
İŞKUR işverenliğinde İEYP ve TYÇP kapsamında
çalışan işçilerin kıdem tazminatı sisteminin
dışında tutulmasına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/14473)
122.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2003 yılından Haziran
2017ye kadar Bakanlıkça ihale edilen işlere ve ihaleleri kazanan
firmalara ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlunun cevabı (7/14483)
123.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2007, 2011 ve 2015
yıllarında yapılan genel seçimler öncesi istifa edip
milletvekili seçilemeyen Bakanlık bürokratlarına ve mevcut
görevlerine ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlunun cevabı (7/14484)
124.- Giresun
Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlunun, Uluslararası Sert Kabuklu
ve Kuru Meyveler Konseyinin fındık rekoltesine yönelik
açıklamasına ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14504)
125.- Burdur
Milletvekili Mehmet Gökerin, Burdurun Tefenni ilçesinde meydana gelen şiddetli
dolu yağışıyla ilgili hasar tespit
çalışmalarına ve çiftçilerin zararlarının
giderilmesine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14505)
126.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2007, 2011 ve 2015
yıllarında yapılan genel seçimler öncesi istifa edip
milletvekili seçilemeyen Bakanlık bürokratlarına ve mevcut
görevlerine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14506)
127.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2003 yılından Haziran
2017ye kadar Bakanlıkça ihale edilen işlere ve ihaleleri kazanan
firmalara ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14507)
128.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, piyasadaki zayıflama
ürünlerinin kontrolüne ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14508)
129.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demirin, Muğlanın Yatağan ilçesindeki
zeytinlik alanlara, bakımına ve zeytinlerde görülen
hastalıklarla mücadeleye ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14509)
130.- Konya
Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurtun, Konya ve ilçelerinde dolu sebebiyle
zarar gören alanların tespitine ve üreticilerin maddi
kayıplarının karşılanmasına ilişkin sorusu
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14510)
131.- Ankara
Milletvekili Levent Gökün, köpek çiftliklerine, sokak köpeklerine ve
barınaklara alınan köpek sayısına ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14511)
132.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbabanın, Malatya-Pütürge yolu üzerinde bulunan
Kubbe Dağına köpeklerin toplu olarak bırakılması ve
açlığa terkedilmesine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14512)
133.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2003 yılından Haziran
2017ye kadar Bakanlıkça ihale edilen işlere ve ihaleleri kazanan
firmalara ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent
Tüfenkcinin cevabı (7/14513)
134.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2007, 2011 ve 2015
yıllarında yapılan genel seçimler öncesi istifa edip
milletvekili seçilemeyen Bakanlık bürokratlarına ve mevcut
görevlerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/14529)
135.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, 2003 yılından Haziran
2017ye kadar Bakanlıkça ihale edilen işlere ve ihaleleri kazanan
firmalara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/14530)
136.- İzmir
Milletvekili Murat Bakanın, TSK personeline yönelik yan ödeme
kararnamesine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/14532)
137.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demirin, Göcek Tünelinden geçiş ücreti
alınması uygulamasına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı (7/14561)
138.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Çamakın, Mersin-Silifke otoyolunun akıbetine
ilişkin sorusu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı (7/14562)
139.- Kocaeli
Milletvekili Haydar Akarın, 2011 yılından itibaren Kocaeli
Cengiz Topel Havaalanından yapılan ve durdurulan seferlere
ilişkin sorusu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı (7/14563)
140.- Zonguldak
Milletvekili Ünal Demirtaşın, Zonguldak Çaycuma
Havaalanının iç hatlara açılması yönünde bir
çalışma olup olmadığına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı (7/14564)
141.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Silvan ilçesinde tarım ve hayvancılıkta
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14571)
142.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Diyarbakırın
Lice ilçesinde tarım ve hayvancılıkta yaşanan
gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14573)
143.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Hazro ilçesinde tarım ve hayvancılıkta
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14574)
144.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Kocaköy ilçesinde tarım ve hayvancılıkta
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14575)
145.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Ergani ilçesinde tarım ve hayvancılıkta
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14576)
146.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Hani ilçesinde tarım ve hayvancılıkta
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14577)
147.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Eğil ilçesinde tarım ve
hayvancılıkta yaşanan gelişmelere ilişkin sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14578)
148.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Dicle ilçesinde tarım ve hayvancılıkta
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14579)
149.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Çınar ilçesinde tarım ve
hayvancılıkta yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14580)
150.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Çüngüş ilçesinde tarım ve
hayvancılıkta yaşanan gelişmelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14581)
151.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Çermik ilçesinde tarım ve hayvancılıkta
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14582)
152.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Diyarbakırın Bismil ilçesinde tarım ve hayvancılıkta
yaşanan gelişmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14583)
153.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, TOKİnin reklam kampanyalarına
ödenen bedele ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/14584)
154.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, bazı TOKİ projelerindeki teslimat
gecikmelerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/14585)
155.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, kamu ve özel sektörün yurt
dışı kredi borçlarına ilişkin Başbakandan sorusu
ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşekin
cevabı (7/14586)
156.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, TOKİ ihalelerine ve
inşaatların kalitesine yönelik iddialara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/14587)
157.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, kredi büyümesine ve etkilerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/14590)
158.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, 2016 yılında zarar eden ve kapanan
şirketlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Gümrük ve Ticaret
Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/14591)
159.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, TOKİnin bazı projelerinin
denetimine ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/14592)
160.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, rekabet hukuku kapsamında kartellerle
mücadeleye ilişkin Başbakandan sorusu ve Gümrük ve Ticaret
Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/14593)
161.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, TOKİ tarafından yapılan bir
yönetmelik değişikliğine ilişkin Başbakandan sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
(7/14623)
162.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, ILO sözleşmeleri ve AB müktesebatı
kapsamındaki çalışmalara ilişkin Başbakandan sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun
cevabı (7/14624)
163.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, KİTler ve bağlı
kuruluşlarının verdiği reklamlara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/14625)
164.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun
çalışmaya başlayacağı tarihe ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/14627)
165.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, son beş
yılda kaybedilen ve imara açılan tarım arazilerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14628)
166.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2012-2017
yılları arasında Ziraat Bankası ve tarım kredi
kooperatiflerinden kredi kullanan üreticilere ilişkin Başbakandan
sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14629)
167.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, bazı hastalıkların meslek
hastalığı sayılmasına ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun
cevabı (7/14644)
168.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, kısa vadeli sigorta kollarına tabi
geçen çalışma sürelerinin borçlanılabilmesine ilişkin
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/14646)
169.- İstanbul
Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdinin, 2003-2017 yılları
arasında İstanbulda İŞKURa başvuran
vatandaşlara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14648)
170.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Niğdede kinoa bitkisi
yetiştirilmesine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14673)
171.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Diyarbakırda süt
sığırcılığı işletmesi yatırımlarının
desteklenmesi için başvuran üreticilere ilişkin sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14674)
172.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, anız yakma uygulamalarının
denetimine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14675)
173.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, bazı üniversitelerdeki
arıcılık araştırma ve uygulama merkezlerinin
yaygınlaştırılmasına ilişkin sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14676)
174.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, gıda kanunu hazırlanmasına
yönelik bir çalışma olup olmadığına ilişkin
sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14677)
175.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, işlenmiş patates ürünleri için
tesis ve yatırım teşvikleri sağlanmasına ilişkin
sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14678)
176.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, gıda işletmelerinin denetimine ve
gıda mühendisi istihdamına ilişkin sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14679)
177.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, su ürünleri mühendisliği yetki kanunu
hazırlanmasına ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14680)
178.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, balık yetiştiriciliği
alanındaki bazı sorunlara ilişkin sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14681)
179.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, balık çiftliklerine ve kuluçkahanelere
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14682)
180.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, arıcılık ürünlerine ve
üreticilerin desteklenmesine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14683)
181.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, karışık süt ürünlerinin
karışım oranlarının denetimine ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14684)
182.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, kaba yem ofisi ve borsaları
kurulmasına yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14685)
183.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, yem bitkisi ekiminin
artırılmasına ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14686)
184.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, meraların ıslahına ilişkin
sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14687)
185.- Bursa
Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, İznik Gölünde
gerçekleşen balık ölümlerine ilişkin sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14688)
186.- Ankara
Milletvekili Şenal Sarıhanın, İstanbulda bir anaokulunun
yıl sonu etkinliğine ve anaokullarının müfredat ve
denetimine,
- İstanbul
Milletvekili Eren Erdemin, İzmirde intihar eden bir öğretmene ve
atanamayan öğretmenlerin sorunlarının çözümüne,
- Ankara
Milletvekili Şenal Sarıhanın, TEOG sınav sonuçlarına
yönelik şaibe iddialarına,
- İstanbul
Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdinin, 2012-2017 yılları
arasında taşımalı eğitim gören ortaöğretim
öğrencileriyle ilgili bazı verilere,
2003-2011
yılları arasında taşımalı eğitim gören
ortaokul öğrencileriyle ilgili bazı verilere,
2012-2017
yılları arasında taşımalı eğitim gören
ilköğretim öğrencileriyle ilgili bazı verilere,
2003-2011
yılları arasında taşımalı eğitim gören ilkokul
öğrencileriyle ilgili bazı verilere,
2003-2011
yılları arasında taşımalı eğitim gören lise
öğrencileriyle ilgili bazı verilere,
- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, okulların ve
öğrencilerin çeşitli ihtiyaçlarına,
- İstanbul
Milletvekili Bihlun Tamaylıgilin, 8 Haziran 2017 tarihinde
yayınlanan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim
Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğine,
- İzmir
Milletvekili Özcan Purçunun, 2016-2017 eğitim-öğretim
yılında yirmi gün ve üzeri devamsızlığı bulunan
öğrencilere ve devamsızlıkların önlenmesi için yapılan
çalışmalara,
- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, okullardan ilişiği kesilen
yükseköğretim öğrencilerine,
Fen ve teknoloji
liselerine
İlişkin
soruları ve Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmazın
cevabı (7/14704), (7/14705), (7/14708), (7/14709), (7/14710), (7/14711),
(7/14712), (7/14713), (7/14714), (7/14715), (7/14717), (7/14718), (7/14719)
187.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutanın, kullandığı bir
ifadeye ilişkin sorusu ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/14725)
188.- Antalya
Milletvekili Ahmet Selim Yurdakulun, pet shop satışlarının
engellenmesine ve hayvanların korunmasına ilişkin sorusu ve
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/14726)
189.- Adana
Milletvekili Elif Doğan Türkmenin, sicil affı sonrasında
bankalarda mağduriyet yaşayan esnafa ilişkin Başbakandan
sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı
(7/14743)
190.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, TOKİ iştiraklerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/14746)
191.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, konutlarda
uygulanan KDV oranlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye
Bakanı Naci Ağbalın cevabı (7/14755)
192.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Toprak Mahsulleri
Ofisinin iki yüz otuz bin ton ekmeklik buğday ithal etmesine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14756)
193.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, örtülü ödenekten
yapılan harcamalara ve artış iddialarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/14757)
194.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, emekli
aylıklarına yapılan zamlara ve satın alma gücündeki
düşüşe ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı
(7/14761)
195.- Giresun
Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlunun, yabancı dilde
müşteri hizmetleri sunan şirketlere ilişkin Başbakandan
sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı
(7/14781)
196.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, kamu hizmeti için
araç ve bina kiralayan bakanlıklara ilişkin Başbakandan sorusu
ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın cevabı (7/14792)
197.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2002-2017
yılları arasında kullanılan kredilere ve bunlarla ilgili
başlatılan icra takibi veya haciz işlemlerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/14794)
198.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2014-2017
yılları arasında örtülü ödenek kullanımına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı
Bekir Bozdağın cevabı (7/14798)
199.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Türkiyede
bulunan yabancı banka temsilciliklerine ve bu bankalardaki hesap
sahiplerinin ödeyecekleri vergilerin düşük gösterildiği
iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/14804)
200.-
İstanbul Milletvekili Dursun Çiçekin, OHAL İnceleme Komisyonunun
çalışma takvimine ve sistemine ilişkin Başbakandan sorusu
ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağın
cevabı (7/14810)
201.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, afet yönetim
planına ve İstanbulda bağlı kurum ve kuruluşlara ait
binalarda depreme karşı alınan önlemlere ilişkin sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı
(7/14814)
202.- Van
Milletvekili Lezgin Botanın, Halepçe Katliamı anmalarına
katılan vatandaşlara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı
Abdulhamit Gülün cevabı (7/14817)
203.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Bakanlığın afet yönetim planına ve İstanbulda
bağlı kurum ve kuruluşlara ait binalarda depreme karşı
alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/14825)
204.- Ankara
Milletvekili Levent Gökün, 2014-2017 yıllarında kayıtsız
çalışan kadınların çalışan kadınlara
oranına ve kadın istihdamının artırılmasına
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/14826)
205.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Bakanlığın afet yönetim planına ve İstanbulda
bağlı kurum ve kuruluşlara ait binalarda depreme karşı
alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14828)
206.- Batman
Milletvekili Mehmet Ali Aslanın, çobanların sosyal güvenlik
kapsamına girebilmelerine, maaşlarının
iyileştirilmesine ve mesleğin sürdürülebilirliğine yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14829)
207.- Giresun
Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlunun, hububat üreticilerine
sağlanan avantajların fındık üreticileri için de
sağlanmasına ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14847)
208.- Hatay
Milletvekili Serkan Topalın, Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi
Programına yapılan başvurulara ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14848)
209.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Ocak 2015- Mayıs 2017
arasında Türkiye genelinde, GAP Bölgesi illerinde ve Adıyamanda
Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerinden kredi kullanan
üreticilere ve borç durumlarına ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14849)
210.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Bakanlığın afet yönetim planına ve İstanbulda
bağlı kurum ve kuruluşlara ait binalarda depreme karşı
alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14850)
211.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Toprak Mahsulleri Ofisinden
çıkarılan taşeron işçilere ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14851)
212.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Antalyada Et ve Süt Kurumunun
logosunu ve ismini kullanarak açılan bir mağazayla ilgili
işlemlere ve kurumun satış mağazaları ve bayiliklerine
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/14852)
213.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın, Bartında 2016
yılında yaşanan sel felaketinden zarar gören çiftçilere
yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14854)
214.-
İstanbul Milletvekili Edip Semih Yalçının, gümrük muayene
uygulamalarının bölgeden bölgeye farklılık gösterdiği
iddiasına ve Gaziantep Gümrük Müdürlüğüne ilişkin sorusu ve
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/14858)
215.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Bakanlığın afet yönetim planına ve İstanbulda
bağlı kurum ve kuruluşlara ait binalarda depreme karşı
alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Kalkınma Bakanı Lütfi
Elvanın cevabı (7/14867)
216.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Bakanlığın afet yönetim planına ve İstanbulda
bağlı kurum ve kuruluşlara ait binalarda depreme karşı
alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci
Ağbalın cevabı (7/14873)
217.- Bursa
Milletvekili Ceyhun İrgilin, sözleşmeli öğretmen alım
mülakatlarına,
- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Bakanlığın afet
yönetim planına ve İstanbulda bağlı kurum ve
kuruluşlara ait binalarda depreme karşı alınan önlemlere,
Mevsimlik gezici
tarım işçilerinin çocuklarının eğitimine
İlişkin
soruları ve Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmazın
cevabı (7/14874), (7/14875), (7/14876)
218.- Bursa
Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, İznik Gölünde
yaşanan balık ölümlerine ve kirliliğe ilişkin sorusu ve
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/14880)
219.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
Bakanlığın afet yönetim planına ve İstanbulda
bağlı kurum ve kuruluşlara ait binalarda depreme karşı
alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Orman ve Su İşleri
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/14881)
220.- Batman
Milletvekili Mehmet Ali Aslanın, Batman merkeze bağlı
Kuyubaşı Köyünde DSİye ait sulama kanalından
faydalanamayan ve tarlaları kuruma tehlikesi altında olan köylülerin
mağduriyetinin giderilmesine ilişkin sorusu ve Orman ve Su
İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/14882)
221.- Uşak
Milletvekili Özkan Yalımın, İstanbulda Çamlıca
gişelerinin kaldırılmasına yönelik bir çalışma
olup olmadığına ve gişeyi kullanan bölge halkının
mağduriyetinin önlenmesine ilişkin sorusu ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
(7/14896)
222.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, işletmesini
kapatan esnafa ve 2017 yılında sağlanacak KOBİ desteklerine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Faruk Özlünün cevabı (7/14899)
223.-
Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalpın, sosyal
yardımlardan faydalanan Suriyeli sığınmacılara ve
yapılan yardım miktarına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağın cevabı
(7/14909)
224.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, kristal beyaz şeker üreten
firmaların katılımı ile şeker ihracatını
desteklemeye yönelik bir fonun kurulmasının düşünülüp
düşünülmediğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/14913)
225.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, FETÖ çatı iddianamesinde TÜBİTAK
projelerine yönelik olarak yer alan ifadelere ilişkin Başbakandan
sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
(7/14914)
226.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Fetullahçı Terör Örgütünün
TÜBİTAKa bağlı MARTEKte yürüttüğü tespit edilen
faaliyetlere ve örgüt üyeliği gerekçesiyle hakkında işlem
yapılan personele ilişkin Başbakandan sorusu ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı(7/14915)
227.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2002-2017
yılları arasında özelleştirilen KİTlere ve elde
edilen gelire ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Naci
Ağbalın cevabı (7/14916)
228.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2002 ve 2017
yıllarında borsadaki yabancı yatırımcı
sayısına ve işlem hacmine ilişkin Başbakandan sorusu
ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı
(7/14919)
229.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2002-2017
yılları arasında Türkiyenin toplam ithalat ve ihracat
verilerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekcinin cevabı (7/14921)
230.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 24 Ocak 2014-21
Haziran 2017 tarihleri arasında SGK başkanlığına, il
müdürlüklerine ve ALO 170 hattına yapılan ihbar ve şikâyetler
ile sigortasız işçi çalıştıran iş yerleri
hakkında yapılan işlemlere ilişkin Başbakandan sorusu
ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/14923)
231.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2002-2017
yılları arasında yıllara göre kullanılan tarım
arazisi oranına ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/14929)
232.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/14931)
233.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 1 Ocak 2003-21
Haziran 2017 tarihleri arasında MASAKa yapılan ihbar ve
şikâyetlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı
Naci Ağbalın cevabı (7/14933)
234.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2003-2017
yılları arasında Başbakanlığın örtülü ödenek
harcamalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/14941)
235.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2003-2017
yılları arasında yıllara göre tohum ithalatı ve
ithalat bedeline ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/14942)
236.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2017
yılından itibaren yapılan ihalelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/14944)
237.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2002-2017
yılları arasında yıllara göre vatandaşların
bankalara olan toplam borcuna ilişkin Başbakandan sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı
(7/14948)
238.- Zonguldak
Milletvekili Ünal Demirtaşın, 2012 yılından itibaren
Türkiye genelinde ve yatırım bölgelerine göre verilen teşvik
belgelerine ve teşvik tutarlarına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/14952)
239.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin sorusu ve Avrupa Birliği
Bakanı Ömer Çelikin cevabı (7/14988)
240.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, 2017 Ocak ayı itibarıyla KOSGEB
kredisinden yararlananlara ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/14989)
241.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2017
yılından itibaren yapılan ihalelere ilişkin sorusu ve
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/14990)
242.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/14991)
243.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Çamakın, AB araştırma projelerine
ülkemizden yapılan başvuruların kabul edilme oranına
ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı (7/14992)
244.- Sinop
Milletvekili Barış Karadenizin, iş sağlığı
ve güvenliği için başlatılan hedef sıfır kaza
kampanyasına ve iş yeri denetimlerinin yetersizliğine
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun
cevabı (7/14993)
245.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tanın, 1 Haziran 2017 itibarıyla
Türkiye genelindeki emekli, memur, işçi ve sigortalı
sayılarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14994)
246.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tanın, 1 Haziran 2017 itibarıyla
Diyarbakır ilindeki emekli, memur, işçi ve sigortalı
sayılarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14995)
247.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tanın, serbest muhasebeci mali
müşavir büro çalışanlarının mesleki taleplerine
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/14996)
248.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/14998)
249.- Antalya
Milletvekili Niyazi Nefi Karanın, Türk karasularındaki bazı
adaların Yunanistan tarafından işgal edildiği yönündeki
iddialara ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlunun cevabı (7/15006)
250.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin sorusu ve Dışişleri
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun cevabı (7/15009)
251.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2017
yılından itibaren yapılan ihalelere ilişkin sorusu ve
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/15010)
252.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekcinin cevabı (7/15011)
253.- Bitlis
Milletvekili Mizgin Irgatın, Bitliste kaymakamlık izniyle hayvanlarını
otlatmaya götüren köylülere askerlerce izin verilmediği iddiasına
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/15021)
254.- Bitlis
Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalının, yaz aylarında
hayvanlarını Bitlise getiren Ortakapı köylülerinin Bitlis
Valiliğince engellenmesine ve hayvanlarına el konulmasına
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/15022)
255.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2017 yılından
itibaren yapılan ihalelere ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/15023)
256.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/15024)
257.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2017
yılından itibaren yapılan ihalelere ilişkin sorusu ve
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/15025)
258.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tanın, 2010-2017 yılları
arasında Aydın genelinde alınan teşvik belgesi
sayısına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekcinin cevabı (7/15039)
259.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin sorusu ve Kalkınma Bakanı
Lütfi Elvanın cevabı (7/15041)
260.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci
Ağbalın cevabı (7/15046)
261.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2017
yılından itibaren yapılan ihalelere,
2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara
İlişkin
soruları ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/15072), (7/15073)
262.- Hakkâri
Milletvekili Nihat Akdoğanın, Hakkâri-Van karayolu üzerindeki Suüstü
köyü çöplük mevkiinde yaşanan trafik kazalarının önlenmesine
ilişkin sorusu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı (7/15084)
263.- Uşak
Milletvekili Özkan Yalımın, Uşak havaalanının tekrar
hizmete açılması için bir çalışma yapılıp
yapılmadığına ilişkin sorusu ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
(7/15085)
264.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2010-2017
yılları arasında Bilgi Edinme Kanunu kapsamında
yapılan müracaatlara ilişkin sorusu ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
(7/15088)
265.- Zonguldak
Milletvekili Ünal Demirtaşın, Zonguldaka yönelik yatırım
teşvik uygulamalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/15090)
266.- Burdur
Milletvekili Mehmet Gökerin, 7033 sayılı Kanun ile Hafta Tatili
Hakkında Kanunun yürürlükten kaldırılmasına ve
işçilerin durumuna ilişkin Başbakandan sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun
cevabı (7/15100)
267.-
İstanbul Milletvekili Ali Özcanın, kamu ihalelerinin denetimine ve
yapılan mevzuat değişikliklerine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın cevabı (7/15102)
268.- Kocaeli
Milletvekili Tahsin Tarhanın, Kocaeli ilindeki kamu
kurumlarının mobilya alımlarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/15125)
269.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Sosyal Güvenlik Kurumuna ilişkin sorusu
ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide
Sarıeroğlunun cevabı (7/15148)
270.- Denizli
Milletvekili Melike Basmacının, Denizlide yaşanan dolu ve
şiddetli yağmur nedeniyle zarar gören ekili arazilere ve çiftçilerin
mağduriyetinin giderilmesine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/15156)
271.- İzmir
Milletvekili Atila Sertelin, patates üreticilerinin sorunlarına
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/15157)
272.- Ankara
Milletvekili Murat Emirin, uyuşturucu kaçakçılığı
yapan şahısların vergi yükümlülüğü
karşısındaki durumuna ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı
Naci Ağbalın cevabı (7/15175)
273.- Uşak
Milletvekili Özkan Yalımın, Avrasya Tünelinin elektronik okuma
cihazlarının işleyişine ve yanlış tespit sonucu
ceza yazılan araçlara ilişkin sorusu ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
(7/15197)
274.- Manisa
Milletvekili Tur Yıldız Biçerin, Manisanın Salihli ve Turgutlu
ilçeleri arasında yapılan yol çalışmasına ilişkin
sorusu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı (7/15199)
275.-
Şırnak Milletvekili Aycan İrmezin, Şırnak
Şerafettin Elçi Havalimanı ve Sırtköy arasındaki arazide
yapılan inşaat çalışmasına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı (7/15200)
276.- İzmir
Milletvekili Aytun Çırayın, bazı et ve tarım ürünlerinde
ithalat vergi oranlarının düşürülmesine ve bu durumun yerli
üretime etkilerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15206)
277.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Adıyaman
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Ağrı
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Aksaray ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Batman ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Bayburt ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Bingöl ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Bitlis ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Çankırı
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Diyarbakır
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Düzce ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Elâzığ
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Erzincan ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Erzurum ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
İstanbul
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Iğdır
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Hakkâri ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan dolayı
başlatılan icra takiplerine,
Gümüşhane
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Eskişehir
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Kütahya ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Kırşehir
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Kırıkkale
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Kilis ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Kastamonu ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Kars ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Karaman ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Karabük ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Kahramanmaraş
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Nevşehir
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Muş ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Yozgat ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Mardin ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Van ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Şırnak
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Şanlıurfa
ilinde 2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Siirt ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Rize ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine,
Osmaniye ilinde
2014-2017 arasında kullanılan banka kredilerine ve bunlardan
dolayı başlatılan icra takiplerine
İlişkin
Başbakandan soruları ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Şimşekin cevabı (7/15207), (7/15208), (7/15209),
(7/15210), (7/15211), (7/15212), (7/15213), (7/15214), (7/15215), (7/15216),
(7/15217), (7/15218), (7/15219), (7/15220), (7/15221), (7/15222), (7/15223),
(7/15224), (7/15225), (7/15226), (7/15227), (7/15228), (7/15229), (7/15230),
(7/15231), (7/15232), (7/15233), (7/15234), (7/15235), (7/15236),(7/15237),
(7/15238), (7/15239), (7/15240), (7/15241), (7/15242), (7/15243)
278.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, İstanbulda
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Iğdırda
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Hakkâri de son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Gümüşhanede
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Erzurumda son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Erzincanda son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Elâzığda
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Düzcede son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Diyarbakırda
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Çankırıda
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Bitliste son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Bingölde son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Bayburtta son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Batmanda son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Aksarayda son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Ağrıda
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Adıyamanda
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Kiliste son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Karsta son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Karamanda son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Kahramanmaraşta
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Karabükte son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Kırşehirde
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Kırıkkalede
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Kütahyada son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Rizede son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Osmaniyede son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Niğdede son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Nevşehirde
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Muşta son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Mardinde son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Malatyada son
bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan
ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Siirtte son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Şanlıurfada
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Şırnakta
son bir yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz
kalan ve istihdam edilen kişi sayılarına,
Vanda son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına,
Yozgatta son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerleri ile işsiz kalan ve
istihdam edilen kişi sayılarına
İlişkin
soruları ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı
(7/15244), (7/15245), (7/15246), (7/15247), (7/15248), (7/15249), (7/15250), (7/15251),
(7/15252), (7/15253), (7/15254), (7/15255), (7/15256), (7/15257), (7/15258),
(7/15259), (7/15260), (7/15261), (7/15262), (7/15263), (7/15264), (7/15265),
(7/15266), (7/15267), (7/15268), (7/15269), (7/15270), (7/15271), (7/15272),
(7/15273), (7/15274), (7/15275), (7/15276), (7/15277), (7/15278), (7/15279),
(7/15280)
279.- Ankara
Milletvekili Murat Emir'in, 2016 ve 2017 yıllarında
Cumhurbaşkanlığı bütçesinden yapılan sağlık
harcamalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/15283)
280.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Tütün
Piyasası Üst Kurulu yöneticilerinin mali ve sosyal haklarına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/15292)
281.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Rekabet Kurulu
yöneticilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı
(7/15294)
282.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Kamu İhale
Kurulu yöneticilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/15297)
283.- İzmir
Milletvekili Murat Bakan'ın, kansere yol açtığı tespit
edilen roundup isimli bir tarım ilacının kullanımına
ve yasaklanan tarım ilaçlarına ilişkin sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15328)
284.- Mardin
Milletvekili Ali Atalan'ın, OHAL kapsamında Mardin'de mazot-gübre ve
ürün prim desteği ödenecek çiftçilerin incelenmesi için il müdürlüklerine
isim listeleri gönderildiğine dair iddialara ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15329)
285.- Adana
Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer'in, Adana'da yaşanan sıcak
hava dalgası nedeniyle çiftçilerin uğradığı zarara ve
desteklenmelerine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/15330)
286.- Manisa
Milletvekili Mazlum Nurlu'nun, kırmızı et ve buğday
ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesine ve çiftçilerin
korunması ile zararlarının telafisine ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15331)
287.- Denizli
Milletvekili Melike Basmacı'nın, SGK'nin mühendis, mimar ve
şehir planlamacılar için asgari ücretin TMMOB tarafından
belirlenmesini düzenleyen protokolü iptal etmesine ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15332)
288.- Denizli
Milletvekili Melike Basmacı'nın, SGK'nin mühendis, mimar ve
şehir planlamacılar için asgari ücretin TMMOB tarafından
belirlenmesini düzenleyen protokolü iptal etmesine ilişkin sorusu ve Orman
ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/15347)
289.- Denizli
Milletvekili Melike Basmacı'nın, Denizli'nin Pamukkale ilçesi Cumhuriyet
Mahallesi'nde bulunan Kayhan Tüp Geçidi çıkışında
yaşanan trafik kazalarına ve sorunun çözümüne ilişkin sorusu ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı (7/15355)
290.-
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir'in, Avrupa
Parlamentosu'nun Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya
alınmasını öneren raporuna, hükûmetin değerlendirme ve
çalışmalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Avrupa
Birliği Bakanı Ömer Çelikin cevabı (7/15364)
291.-
İstanbul Milletvekili Celal Adan'ın, Erzincan'da
hayvancılığın canlandırılmasına, fasulye
girdi maliyetlerinin düşürülmesine, şeker pancarı
kotasının düzeltilmesine ve işsizlikle ilgili
çalışmalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15373)
292.- Adana
Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in, Adana il ve ilçelerindeki
işsizlik oranlarına ve işsizlik sorununun çözümüne ilişkin
Başbakandan sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin
cevabı (7/15381)
293.-
İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş'ın, Belçika'da
yaşayan bazı Türk vatandaşları hakkında bilgileri
olmadan emniyet araştırması yapıldığına ve
Türk Konsolosluğunun vatandaşların adres bilgilerini bazı
siyasi partilerle paylaştığına dair iddialara ilişkin
sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun
cevabı (7/15403)
294.- Adana
Milletvekili Mevlüt Karakaya'nın, Adana'da yağış ve don
olaylarından zarar gören tarım üreticilerine ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15410)
295.-
Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir'in, 2002-2017 yılları
arasında buğday üretiminde girdi fiyatları ve buğday
fiyatları oranına, üretici sayısına, ithalat
oranlarına ve 2017 yılı buğday alım fiyatına
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/15411)
296.- Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün, Polatlı'da tarımsal üretimde
karşılaşılan sulama sorunlarına ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15412)
297.- Tekirdağ
Milletvekili Faik Öztrak'ın, buğday taban fiyatının
açıklanma zamanına ve gümrük vergisindeki indirimin çiftçiye etkisine
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/15413)
298.- Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün, su ürünleri üretimindeki düşüşe ve
avlanma yasaklarının uygulanmasına ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15414)
299.- Çanakkale
Milletvekili Bülent Öz'ün, TMO tarafından buğday alım
fiyatlarının açıklanma zamanına ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/15415)
300.- Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün, Kırıkkale ilinde bulunan Kapulukaya
Barajı'nın ticari balıkçılık için kiralanmasına
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/15416)
301.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlu'nun, Ekmekçizade Ahmet Paşa
Kervansarayı'nın restorasyonunun bitirilememesine ve firmaya
yapılan ödeme miktarına ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Hakan Çavuşoğlunun cevabı (7/15496)
302.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2017 mali
yılı içerisinde Ağrı iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Aksaray iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Adıyaman iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Batman iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Bayburt iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Bingöl iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali yılı
içerisinde Bitlis iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Çankırı iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Diyarbakır iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Düzce iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Erzincan iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Erzurum iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Gümüşhane iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Hakkâri iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Iğdır iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kahramanmaraş iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Karabük iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Karaman iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kars iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kastamonu iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kilis iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kırıkkale iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kırşehir iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kütahya iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Mardin iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Muş iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Nevşehir iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Osmaniye iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Rize iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Siirt iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Şanlıurfa iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Şırnak iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Yozgat iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Van iline ayrılan ödenek miktarına
İlişkin
soruları ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/15498), (7/15499), (7/15500), (7/15501),
(7/15502), (7/15503), (7/15504), (7/15505) (7/15506), (7/15507), (7/15508),
(7/15509), (7/15510), (7/15511), (7/15512), (7/15513) (7/15514), (7/15515),
(7/15516), (7/15517), (7/15518), (7/15519), (7/15520), (7/15521) (7/15522),
(7/15523), (7/15524), (7/15525), (7/15526), (7/15527), (7/15528), (7/15529)
(7/15530), (7/15531)
303.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2017 mali
yılı içerisinde Ağrı iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Aksaray iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Batman iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Bayburt iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Adıyaman iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Bingöl iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Bitlis iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Çankırı iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Diyarbakır iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Düzce iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Elâzığ iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Erzincan iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Erzurum iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Gümüşhane iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Hakkâri iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Iğdır iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kahramanmaraş iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Karabük iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Karaman iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kars iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kastamonu iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kilis iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kırıkkale iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kırşehir iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Kütahya iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Mardin iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Muş iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Nevşehir iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Osmaniye iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Rize iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Siirt iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Şanlıurfa iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Şırnak iline ayrılan ödenek
miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Yozgat iline ayrılan ödenek miktarına,
2017 mali
yılı içerisinde Van iline ayrılan ödenek miktarına
İlişkin
soruları ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı (7/15653), (7/15654), (7/15655), (7/15656), (7/15657), (7/15658),
(7/15659), (7/15660), (7/15661), (7/15662), (7/15663), (7/15664), (7/15665),
(7/15666), (7/15667), (7/15668), (7/15669), (7/15670), (7/15671), (7/15672),
(7/15673), (7/15674), (7/15675), (7/15676), (7/15677), (7/15678), (7/15679),
(7/15680), (7/15681), (7/15682), (7/15683), (7/15684), (7/15685), (7/15686),
(7/15687)
304.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, taraf olunan ve
çekince konulan BM sözleşmelerine ve bu sözleşmeler kapsamında
BM'ye sunulan raporlara ilişkin sorusu ve Dışişleri
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun cevabı (7/15705)
305.- İzmir
Milletvekili Murat Bakan'ın, Bakanlığın ve bağlı
kurum ve kuruluşların İzmir'e yönelik devam eden ve
yapılacak olan yatırımlarına ilişkin sorusu ve Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/15706)
306.- İzmir
Milletvekili Murat Bakan'ın, Bakanlığın ve bağlı
kurum ve kuruluşların İzmir'e yönelik devam eden ve
başlayacak olan yatırımlarına ilişkin sorusu ve Gümrük
ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/15721)
307.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, iş yerlerine muhasebe ve müşavirlik
hizmeti veren mali müşavirler ve serbest meslek sahiplerinden kesilen
KDV'nin yüzde sekize indirilmesine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı
Naci Ağbalın cevabı (7/15752)
308.- Uşak
Milletvekili Özkan Yalım'ın, K yetki belgeleri ile ilgili fiyat
indirimine yönelik bir çalışma yapılıp
yapılmadığına ilişki sorusu ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
(7/15771)
309.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2016 yılında zarar eden ve kapanan
kamu ve özel sektör şirketlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/15782)
310.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Balıkesir'de son bir
yıl içinde kapanan ve açılan iş yerlerine ve işsizlik
verilerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Gümrük ve Ticaret
Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/15786)
311.- Kocaeli
Milletvekili Tahsin Tarhan'ın, Bakanlık ve bağlı
kuruluşlarca 2002-2017 yılları arasında Kocaeli iline
yapılan yatırımlara ilişkin sorusu ve Avrupa Birliği
Bakanı Ömer Çelikin cevabı (7/15793)
312.- Kocaeli
Milletvekili Tahsin Tarhan'ın, Bakanlık ve bağlı
kuruluşlarca 2002-2017 yılları arasında Kocaeli iline
yapılan yatırımlara ilişkin sorusu ve
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun cevabı
(7/15804)
313.- Kocaeli
Milletvekili Tahsin Tarhan'ın, Bakanlık ve bağlı
kuruluşlarca 2002-2017 yılları arasında Kocaeli iline
yapılan yatırımlara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekcinin cevabı (7/15805)
314.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, hızlı kredi büyümesine ve
kredilerin GSYH oranının yüzde otuzu aşmasına ilişkin
sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/15806)
315.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2016 yılında belediyelerde, kamu
kurum ve kuruluşlarında doğrudan temin yoluyla ve ihale yoluyla
yapılan alımlara ve bunlarla ilgili açılan soruşturma ve
davalara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/15866)
316.- Antalya
Milletvekili Niyazi Nefi Kara'nın,
Cumhurbaşkanlığı'nda görevli başdanışman ve
danışmanlara sağlanan mali ve sosyal haklara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/15918)
317.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, Düzce'de yapılan
TOKİ konutlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
(7/15924)
318.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, İstanbul
Boğazı'ndan geçen yabancı gemilerden geçiş güvenliği
ve geçiş hizmeti karşılığında ücret
alınıp alınmadığına ilişkin sorusu ve
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun cevabı
(7/15933)
319.- Ankara
Milletvekili Nihat Yeşil'in, AB ülkelerine ihracatta meydana gelebilecek
kayıpların önlenmesine ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekcinin cevabı (7/15934)
320.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, yeşil kart sahiplerine ilişkin
sorusu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan
Kayanın cevabı (7/16084)
321.- Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun, Fransa'nın Güney Kıbrıs'taki
sondaj çalışmalarına ve KKTC'nin münhasır ekonomik
bölgesinin belirlenmesine ilişkin sorusu ve Dışişleri
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun cevabı (7/16141)
23 Eylül
2017 Cumartesi
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 16.00
BAŞKAN:
İsmail
KAHRAMAN
KÂTİP
ÜYELER: Sema KIRCI (Balıkesir), Mehmet Necmettin AHRAZOĞLU(Hatay)
----0-----
BAŞKAN Aziz ve necip milletimizin temsilcisi
Gazi Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin olağanüstü toplantısına hoş
geldiniz.
Toplantımızın hayırlara vesile
olmasını öncelikle niyaz ediyorum.
Anayasanın 93üncü ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğüne göre; Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Kayseri Milletvekili
Sayın Mustafa Elitaş, Amasya Milletvekili Sayın Mehmet Naci
Bostancı, Aksaray Milletvekili Sayın İlknur İnceöz, Çanakkale
Milletvekili Sayın Bülent Turan ve İstanbul Milletvekili Sayın
Mehmet Muş Beyler ile 208 milletvekilinden oluşan toplam 213
milletvekili tarafından Başkanlığımıza verilen
önerge üzerine olağanüstü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinin
26ncı Döneminin İkinci Yasama Yılının 121inci
Birleşimini açıyorum.
III.-
YOKLAMA
BAŞKAN - Elektronik
cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre
veriyoruz.
Sayın milletvekillerinin
oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini, bu
süre içinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin salonda hazır
bulunan teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen sisteme
giremeyen üyelerin ise yoklama pusulalarını üç dakikalık süre
içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını ve
salondan ayrılmamalarını rica ediyoruz.
Yoklama işlemini
başlatıyoruz.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, toplantı yeter sayısının çok üzerinde
sayın milletvekilinin toplantıya iştirak ettikleri tespit
edilmiştir. Dolayısıyla, toplantı yeter sayısı
vardır.
Gündeme geçiyoruz.
Gündemin
Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları
kısmında yer alan Türkiye Büyük Millet Meclisinin olağanüstü
toplantıya çağrılmasına dair önergeyi okutuyorum:
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı, Aksaray
Milletvekili İlknur İnceöz, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve
İstanbul Milletvekili Mehmet Muş ile 208 milletvekilinin;
Anayasanın 93üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
7nci maddeleri gereğince, Türkiyenin Ulusal Güvenliğine Yönelik
Terör Tehdidi ve Her Türlü Güvenlik Riskine Karşı Uluslararası
Hukuk Çerçevesinde Gerekli Her Türlü Tedbiri Almak, Irak ve Suriyedeki Tüm
Terörist Örgütlerden Ülkemize Yönelebilecek Saldırıları Bertaraf
Etmek ve Kitlesel Göç Gibi Diğer Muhtemel Risklere Karşı Ulusal
Güvenliğimizin İdame Ettirilmesini Sağlamak İçin Hudut,
Şümul, Miktar ve Zamanı Hükûmetçe Takdir ve Tayin Olunacak
Şekilde, Gerektiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin Yabancı
Ülkelere Gönderilmesine, Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiyede
Bulunmasına ve Bu Kuvvetlerin Hükûmetin Belirleyeceği Esaslara Göre
Kullanılması ile Hükûmet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre
Gerekli Düzenlemelerin Yapılması İçin Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 2/10/2014 Tarihli ve 1071 Sayılı Kararı ile Hükûmete
Verilen ve Son Olarak 1/10/2016 Tarihli ve 1128 Sayılı Türkiye Büyük
Millet Meclisi Kararı ile 30/10/2017 Tarihine Kadar Uzatılan
İzin Süresinin Anayasanın 92nci Maddesi Gereğince Bir Yıl
Daha Uzatılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresini
görüşmek üzere Anayasanın 93üncü, TBMM İç Tüzüğünün
7nci maddeleri gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisinin olağanüstü
toplantıya çağrılmasına ilişkin önergesi (4/104)
22/9/2017
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Anayasanın
93üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 7nci maddeleri
gereğince Türkiyenin Ulusal Güvenliğine Yönelik Terör Tehdidi ve Her
Türlü Güvenlik Riskine Karşı Uluslararası Hukuk Çerçevesinde
Gerekli Her Türlü Tedbiri Almak, Irak ve Suriyedeki Tüm Terörist Örgütlerden
Ülkemize Yönelebilecek Saldırıları Bertaraf Etmek ve Kitlesel
Göç Gibi Diğer Muhtemel Risklere Karşı Ulusal
Güvenliğimizin İdame Ettirilmesini Sağlamak İçin Hudut,
Şümul, Miktar ve Zamanı Hükûmetçe Takdir ve Tayin Olunacak
Şekilde, Gerektiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin Yabancı
Ülkelere Gönderilmesine, Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiyede Bulunmasına
ve Bu Kuvvetlerin Hükûmetin Belirleyeceği Esaslara Göre
Kullanılması ile Hükûmet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre
Gerekli Düzenlemelerin Yapılması İçin Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 2/10/2014 Tarihli ve 1071 Sayılı Kararıyla Hükûmete
Verilen ve Son Olarak 1/10/2016 Tarihli ve 1128 Sayılı Türkiye Büyük
Millet Meclisi Kararıyla 30/10/2017 Tarihine Kadar Uzatılan
İzin Süresinin Anayasanın 92nci Maddesi Gereğince Bir Yıl
Daha Uzatılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresini
görüşmek üzere 23 Eylül 2017 Cumartesi günü saat 16.00da Türkiye Büyük
Millet Meclisinin olağanüstü toplanmasını arz ve talep ederiz.
Mustafa Elitaş Mehmet
Naci Bostancı
Kayseri Amasya
AK PARTİ Grup Başkan Vekili AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
İlknur İnceöz Bülent
Turan
Aksaray Çanakkale
AK PARTİ Grup Başkan Vekili AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Mehmet Muş
İstanbul
AK PARTİ Grup Başkan Vekili
Zeyid Aslan Cemil
Çiçek İsmail
Tamer
Tokat Ankara Kayseri
Selahattin Minsolmaz Ramazan Can Sebahattin
Karakelle
Kırklareli Kırıkkale Erzincan
Hatice Dudu Özkal Adnan Günnar Osman
Aşkın Bak
Afyonkarahisar Trabzon Rize
Ayşe Doğan Oktay
Çanak Mehmet
Demir
Tekirdağ Ordu Kırıkkale
Muhammet Balta Zekeriya Birkan Mürteza Zengin
Trabzon Bursa İstanbul
Jülide Sarıeroğlu Aydın
Ünal Nihat
Öztürk
Ankara Ankara Muğla
Ertan Aydın Ahmet Hamdi
Çamlı Celil
Göçer
Ankara İstanbul Tokat
Mücahit Durmuşoğlu Akif Çağatay
Kılıç Ahmet
Aydın
Osmaniye Samsun Adıyaman
Hasan Basri Kurt İbrahim Halil
Yıldız Mehmet
Akyürek
Samsun Şanlıurfa Şanlıurfa
Adnan Boynukara Harun Karaca Hasan Turan
Adıyaman İstanbul İstanbul
Mikail Arslan Metin
Gündoğdu Yıldız
Seferinoğlu
Kırşehir Ordu İstanbul
Hilmi Bilgin Mustafa
Şentop Serkan
Bayram
Sivas İstanbul Erzincan
Ayşe Keşir Muhammet Emin
Akbaşoğlu Radiye
Sezer Katırcıoğlu
Düzce Çankırı Kocaeli
Uğur Aydemir Hacı Osman
Akgül Cihan
Pektaş
Manisa Gümüşhane Gümüşhane
Rafet Sezen Mehmet
İlker Çitil Mustafa
Ilıcalı
Edirne Kahramanmaraş Erzurum
İbrahim Halil Fırat Tamer
Dağlı Faruk
Çaturoğlu
Adıyaman Adana Zonguldak
Alim Tunç Sami
Çakır Muhammet
Müfit Aydın
Uşak Kocaeli Bursa
Hüseyin Kocabıyık Hüseyin Samani Murat Alparslan
İzmir Antalya
Ankara
Mustafa Yel Sema
Kırcı Hüsnüye
Erdoğan
Tekirdağ Balıkesir Konya
Harun Karacan Necip Kalkan Cesim Gökçe
Eskişehir İzmir Ağrı
Hamza Dağ Bayram Özçelik
Ali Cumhur
Taşkın
İzmir Burdur Mersin
Bennur Karaburun Yılmaz
Tezcan Mehmet
Ali Cevheri
Bursa Mersin Şanlıurfa
Murat Baybatur Murat Demir Metin
Bulut
Manisa Kastamonu Elâzığ
Mehmet Altay Hurşit
Yıldırım Alpaslan
Kavaklıoğlu
Uşak İstanbul Niğde
Süreyya Sadi Bilgiç Ahmet Sami Ceylan Nazım
Maviş
Isparta Çorum Sinop
Orhan Kırcalı İlyas
Şeker Hüseyin
Bürge
Samsun Kocaeli İstanbul
Fatih Şahin Hulusi
Şentürk Mustafa
İsen
Ankara İstanbul Sakarya
Ali Aydınlıoğlu Vural Kavuncu Ravza
Kavakcı Kan
Balıkesir Kütahya İstanbul
Zeki Aygün İsmail
Aydın Recep
Şeker
Kocaeli Bursa Karaman
Fevzi Şanverdi Hakan
Çavuşoğlu Mustafa
Serdengeçti
Hatay Bursa Aksaray
Sema Ramazanoğlu Mahmut
Poyrazlı Orhan
Karasayar
Denizli Balıkesir Hatay
Ziya Altunyaldız Nevzat Ceylan Halil
Eldemir
Konya Ankara Bilecik
Cemil Yaman Kasım
Bostan Burhan
Kuzu
Kocaeli Balıkesir İstanbul
Ebubekir Bal Ahmet
Gündoğdu Salim
Uslu
Diyarbakır Ankara Çorum
İsmet Uçma Sami
Dedeoğlu Hikmet
Ayar
İstanbul Kayseri Rize
Mehmet Habip Soluk Mehmet Uğur Dilipak Selim Dursun
Sivas Kahramanmaraş Sivas
Hasan Sert Sait
Yüce Emine
Nur Günay
İstanbul Isparta Eskişehir
Leyla Şahin Usta Ahmet Demircan Hüseyin
Şahin
Konya Samsun Bursa
Hasan Özyer İbrahim
Aydın Mehmet
Öntürk
Muğla Antalya Hatay
Lütfiye Selva Çam Ertuğrul
Soysal Şaban
Dişli
Ankara Yozgat Sakarya
Özcan Ulupınar Emine Yavuz Gözgeç Ali Özkaya
Zonguldak Bursa Afyonkarahisar
Ayşe Nur Bahçekapılı Yasin Aktay Mehmet
Metiner
İstanbul Siirt İstanbul
Ekrem Erdem İmran
Kılıç Hülya
Nergis
İstanbul Kahramanmaraş Kayseri
Yusuf Beyazıt Suat Önal Mustafa
Şahin
Tokat Osmaniye Malatya
Ejder Açıkkapı Hacı Ahmet
Özdemir Mehmet
Akif Yılmaz
Elâzığ Konya Kocaeli
İbrahim Aydemir Hacı Bayram
Türkoğlu İsmail
Emrah Karayel
Erzurum Hatay Kayseri
Abdulkadir Yüksel Metin Akgün Ebubekir
Gizligider
Gaziantep Tekirdağ Nevşehir
Mehmet Şükrü Erdinç Mehmet Kasım
Gülpınar Efkan
Ala
Adana Şanlıurfa Bursa
Burhanettin Uysal Metin Çelik Hakkı
Köylü
Karabük Kastamonu Kastamonu
Hüseyin Özbakır Recep
Uncuoğlu Fikri
Demirel
Zonguldak Sakarya Yalova
Haluk İpek Mehmet
Babaoğlu Durmuş
Ali Sarıkaya
Amasya Konya İstanbul
İsmail Bilen Serap
Yaşar Emrullah
İşler
Manisa İstanbul Ankara
Abdullah Öztürk Muhammet Uğur
Kaleli Şirin
Ünal
Kırıkkale Konya İstanbul
Ayhan Sefer Üstün Ömer Serdar Halil
Etyemez
Sakarya Elâzığ Konya Ömer Ünal Hüseyin
Filiz Markar
Eseyan
Konya Çankırı İstanbul
Abdullah Ağralı Ahmet Uzer Ahmet
Tan
Konya Gaziantep Kütahya
Ayhan Gider Kerem Ali
Sürekli Atay
Uslu
Çanakkale İzmir Antalya
Orhan Atalay Yusuf Selahattin
Beyribey Mustafa Hilmi
Dülger
Ardahan Kars Kilis
Şahin Tin Beşir
Atalay Coşkun
Çakır
Denizli Van Tokat
Necdet Ünüvar Taner
Yıldız Fatma
Benli
Adana Kayseri İstanbul
Tahir Öztürk Hacı
Özkan Reşat
Petek
Elâzığ Mersin Burdur
Feyzullah Kıyıklık Ali
Ercoşkun Erol
Kaya
İstanbul Bolu İstanbul
Salih Cora Tülay
Kaynarca Sabri
Öztürk
Trabzon İstanbul Giresun
Mehmet Mehdi Eker Burhan Kayatürk Öznur
Çalık
İstanbul Van Malatya
Abdurrahman Öz Ergün
Taşçı Nureddin
Nebati
Aydın Ordu İstanbul
Mehmet Emin Şimşek Mustafa Savaş Yusuf
Başer
Muş Aydın Yozgat
Şahap Kavcıoğlu Kemalettin
Yılmaztekin Mehmet
Erdem
Bayburt Şanlıurfa Aydın
Volkan Bozkır Erkan Kandemir Ali İhsan
Yavuz
İstanbul İstanbul Sakarya
Halil Özcan Adem
Yeşildal Ceyda
Bölünmez Çankırı
Şanlıurfa Hatay Mardin
Mihrimah Belma Satır
İstanbul
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum.
Şimdi de
Başkanlığımızın çağrı
yazısını okumanızı rica ederim.
B) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin ulusal güvenlik ve terör tehdidi nedeniyle Anayasanın
92nci maddesi gereğince Irak ve Suriyeye gönderilmesi için TBMMnin
2/10/2014 tarihli ve 1071 sayılı Kararıyla Hükûmete verilen ve
son olarak TBMMnin 1/10/2016 tarihli ve 1128 sayılı Kararıyla
30/10/2017 tarihine kadar uzatılan iznin bir yıl daha
uzatılmasına dair Başbakanlık tezkeresini görüşmek
için yeter sayıdaki üyenin istemi üzerine Anayasanın 93üncü ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 7nci maddeleri
gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23 Eylül 2017 Cumartesi günü
saat 16.00da olağanüstü toplantıya
çağrıldığına ilişkin tezkeresi (3/1186)
22/09/2017
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığından
Bildirilmiştir
Türkiye Büyük Millet
Meclisini Türk Silahlı Kuvvetlerinin, ulusal güvenlik ve terör tehdidi
nedeniyle Anayasa'nın 92'nci maddesi gereğince Irak ve Suriye'ye
gönderilmesi için TBMM'nin 02/10/2014 tarihli ve 1071 sayılı
kararıyla Hükûmete verilen ve son olarak TBMM'nin 01/10/2016 tarihli ve
1128 sayılı kararıyla 30/10/2017 tarihine kadar uzatılan
iznin bir yıl daha uzatılmasına dair Başbakanlık
tezkeresini görüşmek için yeter sayıdaki üyenin istemi üzerine
Anayasa'nın 93'üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün
7'nci maddeleri gereğince 23 Eylül 2017 Cumartesi günü saat 16.00'da
olağanüstü toplantıya çağırıyorum.
Milletvekillerinin belirtilen
gün ve saatte Genel Kurul toplantısına katılmalarını
rica ederim.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum.
Sayın milletvekilleri,
olağanüstü toplantının konusu olan ve Anayasanın 92nci
maddesine göre verilen Başbakanlıkça verilmiş tezkereyi
okutuyorum:
2.- Türkiyenin
Millî Güvenliğine Yönelik Ayrılıkçı Hareketler, Terör
Tehdidi ve Her Türlü Güvenlik Riskine Karşı Uluslararası Hukuk
Çerçevesinde Gerekli Her Türlü Tedbiri Almak, Irak ve Suriyedeki Tüm Terör
Örgütlerinden Ülkemize Bundan Sonra da Yönelebilecek Saldırıları
Bertaraf Etmek ve Kitlesel Göç Gibi Diğer Muhtemel Risklere
Karşı Millî Güvenliğimizin İdame Ettirilmesini
Sağlamak, Türkiyenin Güney Kara Sınırlarına Mücavir
Bölgelerde Yaşanan ve Hiçbir Meşruiyeti Olmayan Tek Taraflı
Bölücü Girişimler ve Bunlarla İlgili Olabilecek Gelişmeler
İstikametinde Türkiyenin Menfaatlerini Etkili Bir Şekilde Korumak ve
Kollamak, Gelişmelerin Seyrine Göre İleride Telafisi Güç Bir Durumla
Karşılaşmamak İçin Süratli ve Dinamik Bir Politika
İzlenmesine Yardımcı Olmak Üzere Hudut, Şümul, Miktar ve
Zamanı Hükûmetçe Takdir ve Tayin Olunacak Şekilde, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin Gerektiği Takdirde Sınır Ötesi Harekât ve
Müdahalede Bulunmak Üzere Yabancı Ülkelere Gönderilmesi ve Aynı
Amaçlara Matuf Olmak Üzere Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiyede
Bulunması, Bu Kuvvetlerin Hükûmetin Belirleyeceği Esaslara Göre
Kullanılması ile Risk ve Tehditlerin Giderilebilmesi İçin Her
Türlü Tedbirin Alınması ve Bunlara İmkân Sağlayacak
Düzenlemelerin Hükûmet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre
Yapılması İçin Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2/10/2014 Tarihli
ve 1071 Sayılı Kararı ile Hükûmete Verilen ve Son Olarak
1/10/2016 Tarihli ve 1128 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi
Kararı ile 30/10/2017 Tarihine Kadar Uzatılan İzin Süresinin
Anayasanın 92nci Maddesi Gereğince Bir Yıl Daha
Uzatılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/1185)
22/09/2017
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye'nin güney kara
sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan gelişmeler ve
süregiden çatışma ortamının millî güvenliğimiz
açısından taşıdığı risk ve tehditler artarak
devam etmektedir.
Türkiye, komşumuz
Irak'ın toprak bütünlüğünün, millî birliğinin ve
istikrarının korunmasına büyük önem atfetmektedir. Diğer
taraftan, Irak'ta PKK ve DEAŞ unsurlarının
varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa
yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin
güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır.
PKK/PYD-YPG ve
DEAŞ başta olmak üzere, Suriye'de mevcudiyetini sürdüren terör
örgütleri ülkemize yönelik eylemlerini sürdürmektedir. Astana süreci ile
başlayan ateşkesin kalıcı barışa ve çözüme
ulaştırılması yönünde ülkemizin ilgili diğer ülkelerle
yürüttüğü çalışmalarda önemli mesafe kaydedilmiştir. Bu
bağlamda, Suriye sınırları içerisinde
kararlaştırılan çatışmasızlık bölgelerinde
terör faaliyetlerini sonlandırmak, huzur, barış ve
güvenliği sağlamak amacıyla ilgili diğer ülkelerle
yürütülen güvenlik ve diplomatik bazlı çalışmalar devam
etmektedir.
Bütün bu gelişmeler
çerçevesinde, terörle Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozmaya ve
sahada gayrimeşru oldu bittiler oluşturmaya yönelik, millî
güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve
eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan
haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması
millî güvenliğimiz açısından hayati önem arz etmektedir.
Ayrıca,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2170 (2014), 2178 (2014) ve
2249 (2015) sayılı kararlarıyla, Irak ve Suriye'nin toprak
bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit
edilmiş olmasının ve yine 2170 (2014) sayılı Kararda
bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınanarak DEAŞ ve benzeri terör
örgütlerinin faaliyetlerine karşı Birleşmiş Milletler üyesi
tüm ülkelere 1373 (2001) sayılı Karar ve uluslararası hukuk
çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma
çağrısında bulunulmuş olmasının
ışığında, Türkiye'nin DEAŞ ve diğer terör
örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan uluslararası
koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de
önem taşımaktadır.
Bu mülahazalar
ışığında, Türkiye'nin millî güvenliğine yönelik
ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik
riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü
tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan
sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel
göç gibi diğer muhtemel risklere karşı millî güvenliğimizin
idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye'nin güney kara
sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir
meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü girişimler ve bunlarla
ilgili olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin menfaatlerini
etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre
ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve
dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut,
şümul, miktar ve zamanı Hükûmetçe takdir ve tayin olunacak
şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde
sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı
ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı
silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Hükûmetin
belirleyeceği esaslara göre kullanılmasıyla risk ve tehditlerin
giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkân sağlayacak
düzenlemelerin Hükûmet tarafından belirlenecek esaslara göre
yapılması için 2/10/2014 tarihli ve 1071 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisi Kararı ile Hükûmete verilen ve son olarak 1/10/2016
tarihli ve 1128 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile
30/10/2017 tarihine kadar uzatılan izin süresinin 30/10/2017 tarihinden
itibaren bir yıl uzatılmasını Anayasa'nın 92nci
maddesi uyarınca arz ederim.
Binali
Yıldırım
Başbakan
BAŞKAN Teşekkür
ederim.
Değerli milletvekilleri,
Başbakanlık tezkeresi üzerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 72nci maddesine göre görüşme açacağız.
Gruplara, Hükûmete ve
şahsı adına iki üyeye söz verilecektir.
Konuşma süreleri gruplar
ve Hükûmet için yirmişer dakika, şahıslar için onar
dakikadır.
Hükûmet? Burada.
Tezkere üzerinde söz alan
sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Hükûmet adına
Sayın Nurettin Canikli, Millî Savunma Bakanı; Milliyetçi Hareket
Partisi adına Sayın Erkan Akçay, Manisa Milletvekili; Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Sayın Osman Baydemir,
Şanlıurfa Milletvekili; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
Sayın Öztürk Yılmaz, Ardahan Milletvekili; Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Sayın Volkan Bozkır, İstanbul
Milletvekili; şahıslar adına Sayın Engin Altay,
İstanbul Milletvekili ve Sayın Mehmet Mehdi Eker, İstanbul
Milletvekili.
Şimdi, ilk söz Hükûmet
adına Millî Savunma Bakanı Sayın Nurettin Canikli Beye aittir.
Buyurunuz Sayın Bakan.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Türk
Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesi operasyon yapma imkânı
talebini içeren tezkere üzerinde Hükûmetimizin görüşlerini ve
gerekçelerini arz etmek üzere huzurunuzdayım. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Sözlerimin
hemen başında, vatan topraklarının savunulması ve Türk
milletinin özgürlüğü ve bağımsızlığı için
canını feda eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere
tüm şehitlerimize bir kez daha Rabbimden rahmet niyaz ediyorum; şehadete
yürüyen bütün kahramanlarımızı rahmetle, minnetle ve şükranla
anıyorum; gazilerimizi saygıyla selamlıyorum. Ülkemizin huzur ve
güvenliği için büyük bir özveri ve cesaretle her türlü tehlikeye
göğüs gererek, fedakârlıkla, imanla görevini sürdüren asker, polis,
jandarma, geçici güvenlik korucusu tüm güvenlik güçlerimize en içten minnet ve
şükranlarımızı sunuyorum. Rabbim yâr ve
yardımcıları olsun, kılıçları keskin olsun.
Değerli milletvekilleri,
Türkiye, uzun zamandan beri tehlikeli, bölücü, ayrılıkçı terör
örgütü ve terör örgütleriyle mücadele etmektedir, yaklaşık kırk
yıldan beri. Son yıllarda ülkemizin karşı karşıya
kaldığı güvenlik tehdidinin boyutu hem artmış hem de
küresel ölçeğe taşınmıştır. Bugüne kadar Türkiye,
bu mücadelede çok büyük bedeller ödemiş ve ödemeye devam etmektedir. Bugün
itibarıyla terör örgütlerinin ortaya koyduğu tehdit başka bir
boyuta taşınmıştır. Bugün itibarıyla terör
örgütlerinin Türkiyeye yönelik saldırılarını sadece bölücü
ve ayrılıkçı gerekçelerle izah etmek mümkün değildir. Bugün
içinde bulunduğumuz coğrafyanın siyasi sınırları
yeniden dizayn edilmeye çalışılmaktadır. Esasında
proje 1990lı yılların başında hayata geçirilmeye
başlanmıştı. Ülkemizin de içinde bulunduğu bu
coğrafyada devletler küçültülmek, güçsüzleştirilmek,
etkisizleştirilmek ve sürekli birbirleriyle kavga eden, aralarında
derin ayrılıkların olduğu yeni devletçikler kurulmak
istenmektedir ve bu şekilde coğrafya, dizayn etmeye
çalışanlar tarafından çok daha kolay yönetilebilir hâle
gelecektir. Bu açıdan bakıldığında bölücü terör
örgütü, onunla birlikte hareket edenler, tüm terör örgütleri bu projenin
realize edilmesi için birer taşerondan, birer paravandan ibarettir. Bu
proje, ifade etmeye çalıştığım gibi, küresel ölçekli
bir projedir. Yüz yıl öncesinin defterleri yeniden açılmıştır.
Esasında küresel senaristler bu projeyi otuz yıl öncesinde yani
1990lı yılların başında hayata geçirmeye
çalışmışlardır. Onlar açısından hedeflerinin
bir hayli gerisinde bulunmaktadırlar. Bu oyunu bu açıdan Türkiye bozmuştur.
Terör örgütleri bu dönemde bu projenin hızla
sonuçlandırılması için her türlü desteği bazı
ülkelerden ve çevrelerden görmektedir. Bu terör örgütlerinin
ağızlarına iki parmak bal sürülmüş ve onlar da bu
maşalık görevine, fonksiyonuna razı olmuşlardır.
Bölücü terör örgütünün küresel desteğindeki artışla birlikte
Türkiye'ye yönelik saldırılar da artmaktadır. Tehdidin
kaynağı daha önce sadece ve büyük oranda Kuzey Iraktan beslenmekte
iken bugün bu ölçeğin boyutu, büyüklüğü ve derinliği maalesef
artmış ve şimdi Suriyenin kuzeyi de bu tehdit unsurlarına
ilave edilmiştir.
PKKnın
Suriye yapılanması olan PYD-YPG terör örgütü bugün Suriye
sınırları boyunca siyasi bir oluşum peşindedir.
Özellikle müttefikimiz Amerika Birleşik Devletlerinin yoğun silah,
mühimmat, araç gereç, istihbarat ve her türlü lojistik desteğiyle bu
bölgelerden Arap ve Türkmen nüfusu çıkararak, onları
topraklarından ederek bu emeline yani Suriyenin kuzeyinde, ülkemizin
güneyinde etnik yapı üzerine kurulu, terör örgütü tarafından koordine
edilecek ve yönetilecek bir siyasi oluşumu gerçekleştirmeye
çalışmaktadırlar. Bu çerçevede PKK terör örgütünün bir
parçası, Suriye uzantısı olan PYD-YPG terör örgütü, özellikle
ifade etmeye çalıştığım gibi, bu bölgedeki
topraklardan, uzun yıllardan beri o topraklarda yerleşmiş olan
halkları oradan çıkararak etnik yapı üzerine işgalci bir
anlayışla bir yapılanmanın önünü açmaya
çalışmaktadır. Bunlara örnek; Menbic, Rakka örneklerden iki
tanesidir. Aynı şekilde Kerkük ve Telaferde de burada uzun
yıllardan beri buranın sahibi konumunda olan bu halklar buralardan
koparılmaya çalışılmaktadırlar. Elbette burada hemen
ifade etmemiz gerekir ki bu şekilde bir yapılanmaya, bir
çalışmaya hiçbir şekilde müsaade edilmeyecektir. Evet, maalesef,
müttefikimiz Amerika ve diğer ülkeler tarafından terör örgütlerine
DEAŞla mücadele kılıfı altında, çerçevesinde
inanılmaz yardım ve destekler yapılmaktadır, bunların
hepsini biliyoruz. Müttefiklerimiz tarafından verilen listelerde
belirtilen silah, mühimmat ve teçhizatın çok daha büyük boyutta olanı
bu terör örgütüne aktarılmaktadır. Bu silahlar bu yapı
içerisinde er veya geç Türkiyeye yöneltilecektir, bunu biliyoruz, görüyoruz ve
bu da muhataplarımıza olabilecek en kararlı şekilde, en üst
seviyede her fırsatta ifade edilmektedir. Tabii, sadece bunların
muhataplarımıza, müttefiklerimize ifade edilmesi yetmez; onunla bu
sorunun çözülmesi kesinlikle söz konusu değil, mümkün değil. Türkiye
aktif olarak arazide bu yanlışları, bu işgalleri ortadan
kaldıracak adımları, bu tehditleri ortadan kaldıracak adımları
fiilen atmadığı sürece bu tehditlerin bertaraf edilmesi mümkün
değildir; bunu da biliyoruz, bunu da görüyoruz ve bu çerçevede de
gereğini yapıyoruz.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ülkemizin güneyinde bu şekilde bir siyasi
oluşumun orta ve uzun vadede hiçbir şekilde hayatta kalma
şansı yoktur, kısa vadede de Türkiye böyle bir oluşuma
müsaade etmeyecektir, edemez zaten; çünkü öyle bir oluşum doğrudan
Türkiye Cumhuriyeti devletini ve milletini hedef almaktadır, kısa
dönemde güvenliğini hedef almaktadır, birlik, bütünlüğünü hedef
almaktadır. Dolayısıyla uluslararası anlaşmalara
aykırı, terör örgütü tarafından yönetilecek, kurulacak böyle bir
devlet ya da oluşuma müsaade edemeyiz. Bu konuda her türlü tedbiri almak
ve operasyon yapmak uluslararası hukuktan doğan
hakkımızdır; bu haklarımızı kullanıyoruz ve
kullanmaya devam edeceğiz.
PYD-YPG, ifade etmeye
çalıştığım gibi PKKnın Suriye
uzantısıdır. Aynı terörist havuzunu birlikte
kullanmaktadırlar, aynı yerden kumanda edilmektedirler,
aralarında hiçbir fark yoktur. Bütün hesabımızı ve
kitabımızı bu gerçek üzerine kuruyoruz; aksi hâlde sonuçlar
yanıltıcı olur ve orada Türkiyenin güvenliğini tehdit
edecek, tehlikeye düşürecek çok ciddi oluşumlar ve
sıkıntılar yaşanabilir.
Müttefiklerimizin verdikleri
bu silahların Türkiyeye karşı kullanıldığı
konusunda elimizde çok ciddi, güçlü bilgiler ve emareler var. Bunları da
bu bilgileri de bu silahları sağlayan ülkelerle
paylaşıyoruz.
Türkiye Büyük Millet
Meclisinin bir önceki tezkereyle verdiği o yetkiyi Hükûmetimiz
kullandı ve bu bağlamda Fırat Kalkanı harekâtı gerçekleştirildi
biliyorsunuz.
Suriyede DEAŞ terör
örgütü hedeflerine yönelik olarak 24 Ağustos 2016dan bugüne kadar hudut
hattımıza mücavir bölgede 243 meskûn mahal ve 2.015 kilometrekare
alan DEAŞtan temizlenmiştir. Eğer bu harekât yapılmasaydı
bu topraklar DEAŞ tarafından direnilmeksizin YPG ve PYDye teslim
edilecekti, bırakılacaktı ve terör örgütünün kontrolüne
geçmiş olacaktı. Bugün hem Suriyede hem Irakta bu şekildeki
iş birliğinin bütün açık işaretlerini görüyoruz; Rakkada
da görüyoruz, başka yerlerde de görüyoruz. DEAŞ terör örgütü tek bir
mermi sıkmadan bazı yerleri PYD-YPG terör örgütüne teslim etmektedir.
Esasında her ikisinin de senaristlerinin dizaynını
gerçekleştirmek için kurgulanmış, paravan ve maşa
oldukları, bu iş birliği sayesinde de çok açık bir
şekilde görülmektedir. Fırat Kalkanı operasyonu
yapılmamış olsaydı hem bu topraklar DEAŞ
tarafından YPG terör örgütüne teslim edilecekti hem de Türkiye birçok
tehdide karşı daha açık ve korunaksız hâle gelecekti.
Ayrıca, temizlenen bu bölgeye, bugün itibarıyla, Türkiye'den 55 bin
Suriyeli göç etmiş ve yerleşmiştir; Suriyenin diğer
bölgelerinden de bu bölgeye yaklaşık 150 bin Suriyeli -şu anda
iskân edilmek amacıyla- o topraklara yani Fırat Kalkanı
operasyonuyla DEAŞtan temizlenen topraklara yerleşmişlerdir.
Eğer bu imkân sağlanmamış olsaydı bu 150 bin Suriyeli
de Türkiye sınırlarına dayanmış olacaktı ve bu
anlamda yeni bir mülteci kriziyle Türkiye karşı karşıya
kalmış olacaktı. Ve tabii en önemlisi, Fırat Kalkanı
operasyonuyla, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Hükûmetimize verdiği
yetkiyle gerçekleştirilen Fırat Kalkanı operasyonuyla
Türkiye'nin güneyinde oluşturulmak istenen terör örgütü kontrolündeki
siyasi yapılaşmanın kalbine çıkarılamayacak,
çıkarılmayacak bir hançer saplanmıştır.
Güvenliğimizi tehdit eden bu riskler hâlen aktiftir ve bu tezkereyle talep
edilen yetkilere ihtiyaç vardır.
Bölgemizde
gerginliği ve ülkemize yönelik güvenlik risklerini artıran yeni ve
önemli bir gelişme de Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin
aldığı referandum kararıdır. Böyle bir adım çok
tehlikeli sonuçları beraberinde getirebilecek olan bir adımdır.
Bölgedeki fay hatlarının yeniden ve güçlü bir şekilde aktive
olmasına neden olacaktır. Bu referandum kararı ve
uygulaması zincirleme reaksiyonlara yol açabilecek, böyle bir sorumsuz
adım bölgede önü alınamaz bir yangına neden olabilecektir. Zaten
şu anda Suriye'de küresel güçler arasında zaman zaman çok tehlikeli
yakınlaşmaların olduğunu biliyor ve görüyoruz. Böyle bir çalışma,
böyle bir referandumdan sonra bu tehlike çok daha görünür ve yakın hâle
gelebilecektir.
Şu hususun da hiç
unutulmaması gerekir: Böyle bir referandumdan en büyük zarar ve
acıyı da dost ve kardeşimiz Kuzey Irak Kürt halkı
çekecektir. Biz bugüne kadar her zaman oradaki kardeşlerimizin
yanında olduk. Zulümlerden kaçarken her türlü desteği verdik,
kapılarımızı sonuna kadar açtık. Daha sonra da
ekonomik anlamda, kültürel anlamda ve güvenlik anlamında her türlü
desteği sağladık ve bugün orada barış ve huzur
içerisinde Kürt kardeşlerimiz hayatlarını idame
ettirebiliyorlarsa Türkiye'nin verdiği destek ve katkı sayesindedir.
Bunun hiçbir şekilde unutulmaması gerekir. Ancak yönetimin
aldığı bu yanlış karar, bu sorumsuz karar bölgeyi
ateşe atacaktır, bölge halkını ateşe atacaktır.
Şahsi siyasi ikbal uğruna yangına âdeta körükle gidilmektedir.
Bu bölgede
anahtar kural şudur: Bu bölgede hiçbir yerde demografik, etnik, mezhepsel
ve siyasi yapıda en ufak bir değişiklik yapılmaması
gerekir. Çok hassas ve kırılgan dengeler üzerine kurulu bir
yapıda bir tuğlanın dahi oynatılması, yerinden
çekilmesi tüm dengeleri bozacak, yeni kin, nefret, çatışma
tohumlarının atılmasına neden olacaktır ve ne zaman
biteceği tahmin edilemeyecek ve küresel ölçeğe taşınma
ihtimali olan çatışmaları da beraberinde getirecektir. Referandum,
hele siyasi sınırların değişmesi sonucunu
doğuracak bir adım, daha büyük tehlike ve tehditlerin önünü
açabilecektir. Referandum, bölgedeki çatışmaların boyutu ve
taraflarını artıracak, hatta küresel boyutlu bir
çatışma ortamına kapı aralayacaktır. Referandumun
yapılması ve uygulanması ulusal güvenliğimiz
açısından da ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. İsrail
hariç bütün dünyanın karşı çıktığı
referandumun yapılması bir akıl tutulmasıdır. Bölge
halkı için tehlikeli bir maceradır.
Böyle bir
referandum bizim açımızdan her zaman yok hükmünde olacaktır ve
hiçbir kıymetiharbiyesi bulunmayacaktır. Bunun yanında Türkiye,
bu tehlikeyi ortadan kaldırmak için uluslararası hukukun ve
uluslararası anlaşmaların verdiği hak ve
sorumluluklarının gereğini yapacaktır. Bütün araç ve
yöntemler masadadır. Gerekli tüm tedbirler alınmaktadır ve
alınacaktır. Bütün bu araçların, yöntemlerin
kullanılması konusunda da en ufak bir tereddüt ortaya
çıkmayacaktır. Bu husus, dünkü Millî Güvenlik Kurulu ve Bakanlar
Kurulu toplantılarının sonucunda en yüksek
kararlılıkla ifade edilmiş ve kamuoyuyla
paylaşılmıştır. Irakın toprak bütünlüğü,
siyasi sınırlarının değişmezliği ve Irak
anayasası çerçevesinde kalınması gerektiği bir kez daha
vurgulanmıştır. Buradan, bir kez daha bu maceradan vazgeçilmesini,
referandumun iptal edilmesini talep ediyoruz. Bölgede kalıcı
güvenliğin ve istikrarın sağlanması için sorunların
Irak Merkezî Hükûmeti ve bölgesel yönetim arasında ve Irak anayasası
temelinde ve çerçevesinde çözülmesi dışında başka bir yol
yoktur. Türkiye olarak, sorunun Irak anayasası temelinde diyalog yoluyla
çözümü yönünde her türlü desteğe hazır olduğumuzu bir kez daha
buradan ifade etmek istiyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Bakan, lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Devamla) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Ülkemizin
tehdit ve tehlikeleri savuşturacak imkân ve kabiliyetlere sahip
olduğunun da altını çizmek istiyorum. Özellikle son
yıllarda savunma sanayisinde atılan adımlar ve yerli üretim
oranındaki büyük artışlar hareket kabiliyetimizi ve gücümüzü
büyük oranda artırmıştır. Bu gelişmeyle birlikte,
müttefiklerimizin bazı ürün ve parçalarla ilgili olarak örtülü ambargo
uygulamaları bizi yolumuzdan alıkoymamaktadır. Sadece bazı
savunma ürünlerinin geliştirilmesi sürecini geciktirmektedir.
Hamdolsun
Türkiye bugün savunma alanında teknoloji geliştiren bir ülkedir.
Bazı alanlarda, bazı ürünlerde dünyanın en iyileriyle
yarışıyoruz. Silahlı İHA bunlardan sadece bir
tanesidir. Bugün itibarıyla savunma sanayisi ürünlerinde yerli üretim
oranı yüzde 65in üzerine çıkmıştır. Özellikle füze ve
roket sistemlerinde, akıllı mühimmat üretiminde, komuta, kontrol ve
haberleşme sistemlerinde, bunlar başta olmak üzere Türkiye birçok
alanda savunma sanayisinde çok önemli adımlar atmış ve
gelişmeler kaydetmiştir. Savunma sanayisinde
yakaladığımız bu gelişme bize terörle mücadelede çok
büyük avantaj ve kolaylıklar sağlamaktadır. Elbette bu alanda
daha çok yolumuz var, yapacaklarımız var.
Geliştirdiğimiz
ürünlerin ve etkinliğinin terör örgütlerini ve onlara doğrudan veya
dolaylı destek verenleri rahatsız ettiğini ve üzdüğünü
görüyoruz. İnsan hakları kılıfı altında teröre
destek verilmeye çalışılması kabul edilemez. Korkunun ecele
faydası yok. SİHAlarımızla ve diğer bütün
ürünlerimizle, yerli ürünlerimizle, silahlı ve silahsız tüm
teröristlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; devletimizin birliği ve
bölünmez bütünlüğü asla tartışmaya açılamaz. Terörü
haklı gösterecek hiçbir gerekçe olamaz. Devletimizin bütünlüğüne ve
milletimizin varlığına yönelecek saldırılar hiçbir
zümre tarafından bir hak arayışı olarak nitelendirilemez.
Teröre destek
olanlar, teröristlere karşı net ve kararlı bir tutum
sergileyemeyenler en büyük zararı ülkemize ve geleceğimize,
çocuklarımızın aydınlık geleceğine verdiklerini
hiç unutmasınlar. Bölgesinde ve dünyada etkin bir rol üstlenme hedefiyle
aktif bir siyaset izleyen Türkiye, terörle mücadelesini her hâlükârda
imkânlarıyla sürdürecektir.
Bu vesileyle,
hâlen Türkiyeye yönelik risk unsurları artarak devam ettiği için,
gerektiği takdirde bunların ortadan kaldırılması
amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesine
gönderilmesi imkânını da sağlayacak olan tezkeremizin yüce
Meclis tarafından kabul edilmesini talep ediyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Sağ olun,
var olun. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Efendim,
şimdi söz sırası Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan
Vekili ve Manisa Milletvekili Sayın Erkan Akçaya aittir.
Buyurun
Beyefendi. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Hükûmetin Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğu tezkere hakkında
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım, muhterem heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle bugün
Hakkâri Şemdinli İlçesi Tekeli köyündeki modüler üs bölgesine Irak
topraklarındaki Hakurk bölgesinden uçaksavar, havan ve roketlerle
açılan ateş sonucu yapılan hain saldırıda bir
askerimiz ve bir işçi vatandaşımız şehit olmuş,
iki askerimiz de yaralanmıştır. Vatanımız ve
milletimiz için canlarını feda eden bütün şehitlerimize
Cenab-ı Allahtan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.
Güney
sınırlarımızda yaşanan gelişmeler ve yaşanan
çatışma ortamı millî güvenliğimizi doğrudan tehdit
etmektedir. Yaşanan bu gelişmelere karşı, uluslararası
hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin
alınması için çıkarılan tezkerenin süresi 30 Ekim 2017
tarihinde dolmaktadır. Bu tezkereyle süre bir yıl daha
uzatılmaktadır.
Hükûmet tezkeresinin
gerekçesinde son derece önemli tespitler yer almaktadır. Tezkerede
Türkiye'nin güney sınırları boyunca ulusal güvenliğine
dönük risk ve tehditlerin arttığı belirtilmekte, buralarda
yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan, tek taraflı bölücü
girişimlerin ülkemizin geleceği açısından ciddi riskler ve
tehditler oluşturduğu ifade edilmektedir. Türkiye'nin Irak ve
Suriyenin toprak bütünlüğüne, birliğinin ve istikrarının
korunmasına önem verdiği belirtilerek Irak ve Suriyede PKK, PYD ve
DEAŞın varlığının devam etmesinin, etnik
ayrılıkçı girişimlerin bölgesel barışa, istikrara
ve ülkemizin güvenliğine tehdit oluşturduğu ifade edilmektedir.
Irak ve Suriyenin toprak
bütünlüğünü bozmaya ve gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya
yönelik millî güvenliğimize tehlike oluşturan her türlü eylemlere
karşı uluslararası hukuktan ve ikili anlaşmalardan doğan
haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması
millî güvenliğimiz açısından hayati önem arz etmektedir. Söz
konusu olan, Türkiye'nin güvenliği, hak ve menfaatleri ile bölgemizin
huzur, barış ve güvenliğidir. Milliyetçi Hareket Partisi Türk
milletinin, Türk devletinin ve Türk vatanının kardeşlik
hukukunun kutsal bir emanet olarak savunulmasını şart
görmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi her zaman Türkiye'nin güvenliğini
tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması ve millî hak ve
menfaatlerin korunması ilkesiyle hareket etmiştir.
İkinci husus, Irak ve
Suriyenin toprak bütünlüğü ve bölgede yaşanan kargaşa ve
çatışmaların sona erdirilmesidir. Sorunların çözümü için
bölge ülkeleriyle birlikte hareket edilmesi gerekiyor.
Diğer önemli bir husus
da yaşanan çatışmaların yol açtığı insani dramı
sona erdirmek, evini, yurdunu terk edip mülteci konumuna düşen
insanların kendi vatanlarında rahat ve huzur içinde
yaşamalarını temin etmektir. Bize göre, PKK, PYD, DEAŞ
küresel projelerin taşeronu terör örgütleridir; hepsi Türkiyenin
güvenliğini tehdit etmektedir. Tehdit, doğrudan Türk milletine
yöneliktir. Türkiye, sınırlarımız boyunca sahnelenen fitne
kampanyasına karşı tüm millî güç unsurlarıyla göğüs
germelidir.
Değerli milletvekilleri,
Irakın işgali sonrasında ülkenin etnik ve mezhep olarak parçalara
ayrılma projesinin bir benzeri 2011 yılından bu yana Suriyede
sahnelenmektedir. Bugün, komşumuz olan iki ülke bölünmenin
eşiğine gelmiştir. Suriye ve Irakta yaşanan bu iç
savaşlar sadece kendilerini değil, çevresindeki bütün komşu
ülkeleri de derinden etkilemektedir. Suriyede milyonlarca insan yerinden
yurdundan olmuş, Türkiye 3 milyonu aşkın mülteciyi kabul
etmiş, Suriyenin toprak bütünlüğü ciddi zarar görmüş ve Suriye
toprakları DEAŞ, PKK/PYD, rejim ve ÖSO tarafından
paylaşılmaya çalışılmaktadır. Irak özerk
bölgelere ayrılmış, her gün etnik ve mezhebî
çatışmaların yaşandığı bir ülke hâline
gelmiş, Irak neredeyse yok olmanın eşiğine
yaklaşmıştır. Irakın kuzeyi Barzani tarafından
yönetilirken, Musul, Kerkük ve Tuzhurmatuda yaşayan Türkmenler âdeta yok
edilme sürecine getirilmiştir.
Suriyenin
kuzeyinde terör örgütü PYD-YPGye açılan kulvar,
sınırlarımız açısından büyük bir güvenlik ve beka
tehdidi hâline gelmiştir. Suriyedeki iç savaş büyük bir hızla
etnik ve mezhebî çatışmalara dönüşmüştür. Suriyedeki PYD,
DEAŞ gibi terör örgütleri ile rejim arasındaki kavgada yine olan
masum Suriye halkına ve Humusta, Halepte, Türkmen Dağındaki
Türkmenlere olmuştur. Suriyede DEAŞla mücadele ettiğini
söyleyen koalisyon güçleri PYDyle müttefik olmuş, her türlü silah
yardımı yaparak PYDnin bölgede palazlanmasına yol
açmıştır. Perde önünde kendilerini bizimle müttefik gibi
gösteren bazı ülkeler güneyimizdeki terör örgütlerinin hamisi, tedarikçisi
konumundadır. Türkiye'ye parasıyla silah vermeyen sözde dost ve
müttefiklerimiz teröristlere son teknoloji silahları bedavaya hibe
etmektedir. ABDnin YPGye yani PKKya vermiş olduğu silah ve
mühimmat desteği millî güvenlik sorunu hâline gelmiştir.
İşte
bu tezkere sadece terör örgütlerine karşı değil, terör örgütlerini
destekleyen, onları besleyen, semirten ülkelere karşı da Türk
milletinin Gazi Meclisten yüksek bir uyarısı olacaktır.
Yaşananlar gösteriyor ki Orta Doğuda kendi göbeğimizi kendi
elimizle kesmemiz gerekmektedir. İşte bu tezkerenin bir boyutu da bu
şekilde değerlendirilmelidir.
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak yıllardır ısrarla, üzerine basarak
yaptığımız uyarılar Orta Doğudaki bu kirli
ilişkilere yöneliktir. 6 Ağustos 2012 tarihinde Orta Doğuda
yeni devletler kurmak isteyen çevrelere, silah ve terör baronlarına
karşı uyarılarda bulunarak ülkemize yönelen tehditleri en aza
indirmek amacıyla batı ucu Afrini, doğu ucu Kandili içine
alacak biçimde tesis edilecek hilal şeklindeki güvenlik
kuşağı bir an önce sağlanmalı ve icra edilmelidir.
önerisinde bulunmuştuk. 26 Şubat 2013 tarihinde, Irak ve Suriyenin
kuzeyindeki gayrimeşru yapılanmanın devlet statüsüne
kavuşması için emperyal güçlerin durmaksızın
çalıştıklarını ifade ettik. Bu görüşlerimiz,
Hükûmetin aldığı kararlar doğrultusunda 24 Ağustos
2016da Türk Silahlı Kuvvetlerimiz Fırat Kalkanı
harekâtını başlatmıştır. Suriye
sınırımıza yönelik bu operasyon 30 Mart 2017 tarihinde
başarıyla tamamlanmış, ülkemize Türkiye'nin kuzeyinden
gelecek saldırılara yönelik önlemler bir nebze olsun
alınmıştır.
Ancak, bilindiği üzere,
Türkiye'nin güney sınırı güvenliği ve bekasına yönelik
tehdit sadece Suriyenin kuzeyinden gelmemektedir. Sevr hayalini
gerçekleştirmek isteyenler, Irakın kuzeyinde
peşmergebaşı Barzaniyle yüz yıllık oyunu yeniden
sahnelemektedir. 25 Eylülde yapılmak istenen korsan
bağımsızlık referandum girişimi, emperyalistlerin Sevr
rüyasını yeniden hortlatmaktadır. Bu, aslında yüz
yıllık bir hesaplaşmadır. Bu tezkerenin en önemli yanı
da budur. Bu tezkere sadece güney sınırlarımızdaki
tehlikeye değil, Türkiye düşmanı bütün güçlere karşı
yüksek sesle bir karşı duruş olacaktır.
Bugün buradan, ülkemizin
bekasını ve bütünlüğünü tehdit eden 25 Eylül 2017 tarihli korsan
referandum girişimine karşı güçlü ve kararlı bir ses
çıkacaktır. Gayrimeşru ve kabul edilemez bu korsan referandum
iş işten geçmeden iptal edilmelidir.
Barzaninin 7 Haziranda 25
Eylülde, bağımsızlığa giden yolun önünü açacak
referandumu yapacağız. dediği andan itibaren Milliyetçi Hareket
Partisi tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur. Milliyetçi
Hareket Partisi olarak, referanduma izin verilemeyeceğini, Irakın
toprak bütünlüğünün bozulmasının en ağır
yankısının Türkiye'de hissedileceğini, referandum
ateşiyle oynayanların kendilerinin yanacağını ifade
ettik. İşte, bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, bu tezkereyle
Ankaradan Erbile Ateşle oynama, yanarsın. mesajı
verilmektedir. Bu tezkere, Türk milletinin millî gücünü sonuna kadar
kullanacağının kararlılık ifadesidir. Biz, bu
tezkereyle, bir gece ansızın görünebileceğimiz hususunda
şaka yapmadığımızı, oyun
oynamadığımızı, Türkiye'nin bekası için her
şeyi göze alabileceğimizi kesin bir şekilde söylüyoruz.
Açıkça ifade ediyoruz ki Irak ve Suriyede yaşayan Türkmen
varlığı hiçbir şekilde oldubittiye getirilerek
bastırılamaz, horlanamaz, topraklarından ve yurtlarından
sökülüp atılamaz.
Soydaşlarımızın
hayat alanlarına göz dikenler, referandum yoluyla daha önce
başlattıkları etnik tasfiyenin çıtasını
yükseltmeyi amaçlayanlar Türk milletinin sabrını daha fazla
zorlamaktan vazgeçmelidirler. Bu provokasyon miadı dolmuş Barzaninin
hayrına olmayacaktır. Rüzgâr eken fırtına biçecektir.
Irak ve Suriyenin kuzeyinde
gayrimeşru ve düşmanca her hamleyi Türkiye korkusuzca kesmeli,
sınırlarımız tüm imkânlarımız kullanılarak
emniyete alınmalıdır. Artık başka yol kalmamıştır.
Biz biliyoruz ki eğer ki millî bekamıza yönelmiş tehditler
odağında yok edilmezse yurdumuzu savunma güçlükleri peyderpey
karşımıza çıkacaktır. Ankara güvende olacaksa,
Diyarbakır huzur içinde kalacaksa Kerkükün, Musulun, Halepin dirlik
içinde olması tarih ve jeopolitiğin bize uyarısıdır.
Misakımillî
sınırları içerisinde Kerkük ve Musulun statüsü, Türkiye-Irak
sınırının nasıl belirleneceği Lozan
Antlaşmasının 3üncü maddesiyle düzenlenmiştir. Bu madde
hükmünün gereği olarak yapılan ve Lozanın
tamamlayıcısı niteliğindeki bir belge olan 5 Haziran 1926
tarihli Ankara Anlaşmasıyla Irakın statüsü tespit
edilmiştir. Aynı anlaşmada bu topraklar üzerinde ilhak, istiklal
veya herhangi bir idare şekli hakkında esas kabul edilen veya
edilecek olan bütün kararlar konusunda Türkiyenin söz hakkına sahip
olacağı saklı tutulmuştur. Ayrıca Irakla 1946
yılında yapılan dostluk ve iş birliği
anlaşması ve 1983 yılındaki sınır güvenliği
anlaşması ile Birleşmiş Milletlerin üye ülkelerin
sınırlarının bölünemezliği ilkesi Türkiyenin
tezlerindeki haklılığını ortaya koyan hukuki
altyapıyı kuvvetlendirmektedir. Bu nedenle, Barzaninin, Türkmen
kentlerini de kapsayan korsan referandum hazırlığının
tarihten ve hukuktan gelen haklarımız doğrultusunda sonuna kadar
karşısındayız. Bu referandum, sinsi bir ön
çalışma, karanlık bir öncü hamledir. Bu referandum,
Türkmenlerin, Türkiye'nin, bütün bölge insanlarının ve bu
coğrafyanın tamamen aleyhinedir. Bu korsan referandum,
gayrimeşrudur, kabul edilemez; vahim sonuçlara gebe bir girişimdir,
Türkiyeye doğrudan tehdittir.
Türkiye'nin uluslararası
ve ikili anlaşmalardan doğan hakları yerinde ve güçlüdür. Bu
nedenledir ki Türkiye Cumhuriyeti, bekasını yakından tehdit
eden, egemenlik haklarını doğrudan hedef alan, varlık ve birliğini
riske sokan her türlü eylem, hazırlık, kurgu, tertip, teşebbüs
ve mütecaviz emellere karşı meşru müdafaa ve müdahale
hakkını kullanmakla mükelleftir. Türkiyeye hiçbir güç yön veremez,
Türkiye Cumhuriyetine kimse parmak sallayamaz. Bize parmak sallayanların
parmağını kırarız.
Değerli milletvekilleri,
ne zaman devletimizin egemenliği, milletimizin geleceği tehdit ve
tehlike altına girme riskiyle karşı karşıya
kalmışsa Milliyetçi Hareket Partisi, bu mücadeleyi yapacak devlet
kurumlarına desteğini vermiştir, vermeye de devam edecektir.
Çünkü ülkemize bir saldırı ihtimali varsa, terör örgütleri
tarafından millî güvenliğimiz tehdit altındaysa tüm
imkânlarımızla buna karşı koymak, her şeyden önce bir
vatan savunmasıdır, millî bir görevdir.
Bu duygu ve düşüncelerle
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Hükûmet tezkeresine kabul oyu
vereceğimizi ifade ediyor, muhterem heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Akçay.
Gruplar adına ikinci
söz, Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Şanlıurfa Milletvekili
Sayın Osman Baydemire aittir.
Buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA OSMAN
BAYDEMİR (Şanlıurfa) - Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; parlamentolar, milletin, halkın hür
iradesiyle oluşan parlamentolar, demokratik değerler açısından
âdeta bir mabettir. Parlamentoların, milletin iradesinin üzerinde hiçbir
vesayet ve hiçbir darbenin meşruluğu yoktur. Grubum adına,
tezkereye dair söz almışken 4 Kasımda darbe sonucu beş ayrı
kentte bir siyasi operasyonla, haksız ve hukuka aykırı bir
şekilde gözaltına alınan, tutuklanan ve bir darbe sonucu hâlen
cezaevinde tutulan Eş Genel Başkanlarımız Selahattin
Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Grup Başkan Vekillerimiz İdris
Baluken, Çağlar Demirel ve diğer bütün milletvekilleri adına
hepinizi saygıyla, sevgiyle, hürmetle selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
Bir kez daha, şu anda
cezaevinde bulunan 10 milletvekilinin tümü için söylüyorum: Milletin iradesine
yapılan bu saldırı, bu rehin tutma işlemi, bu baskı
rejimi gayrimeşrudur. Bu gayrimeşruluk ortamı içerisinde
şimdi ülke bambaşka bir gayrimeşruluğa doğru
hızla sürükleniyor.
Bizler, bu Parlamento
çatısı altında birbirinden farklı düşünen siyasi
partileriz. Zaten birbirimiz gibi düşünseydik farklı partiler
kurmamıza da gereksinim olmayacaktı. Bu tezkere, özü itibarıyla
neredeyse üç yıllık zaman dilimi içerisinde bütün darbe hukukuna,
bütün ötekileştirme hukukuna rağmen
haklılığımızın ispatı niteliğindedir.
Tarih, bir kez daha bizleri haklı çıkartmıştır.
AKP-MHP ittifakı ve aynı zamanda diğer şer örgütleriyle
yapmış oldukları ittifak, neredeyse üç yıllık zaman
dilimi içerisinde bu ülkeyi, tarihinde hiçbir zaman tanık
olmadığı büyük badirelerle karşı karşıya
getirmiştir.
Değerli milletvekilleri,
her şeyden önce, bugün konuşacağımız tezkerenin,
oylarımıza sunulacak olan tezkerenin bugün itibarıyla bir
aciliyeti yoktu. Neredeyse tezkerenin -şu anda yürürlükte olan, derdest
olan tezkerenin- daha kırk günlük zamanı var ve dokuz gün sonra
Parlamento zaten rutin işleyişi içerisinde toplanacak ve günü
geldiğinde, tezkereye ihtiyaç varsa tezkere bir kez daha
onaylanacaktı. Neden bugün bu tezkere hem milletin önüne hem de Millet
Meclisinin önüne konuluyor? Çünkü, Hükûmet, neredeyse üç yıldır tüm
Orta Doğu coğrafyasında ve ülke içerisinde
kutuplaştırmayla, çatıştırmayla, kan dökerek, bir
baskı rejimini inşa ederek bir ülkeyi yönetmenin yani kendi hükûmet
etme sürecini uzatmanın bir aracı hâline dönüştürmüş
durumda ve bu gayrimeşru politikayı Parlamentodan geçirmek suretiyle
meşrulaştırma çabasını ortaya koyuyor. Bu itibarla da
bu oyuna Demokrasiden yanayım, milletin iradesinden yanayım,
haklardan, özgürlüklerden yanayım; olağanüstü hâl rejimine
karşıyım, kanun hükmünde kararnamelere karşıyım.
diyen herkesin hayır demesi gerekiyor. Milletin iradesiyle gelen ancak
ve ancak milletin iradesiyle gider. diyen herkesin buna hayır demesi
gerekiyor.
Değerli
arkadaşlarım, bu tezkerenin bir diğer amacı daha var:
Neredeyse üç yıldır tüm coğrafyamızda ifade etmeye
çalışıyoruz; ırkçılık, aşırı
milliyetçilik, savaş ve çatışma, bir toplumun ancak ve ancak
felaketi olabilir. Bir toplumu felaketten çıkarmanın yegâne bir yolu
vardır; o da adalete, barışa, özgürlüğe sahip çıkmak,
onu korumak ve kollamaktır. Bu tezkere, açık, net bir şekilde 40
milyon Kürt halkının düşmanlığının
ilanı tezkeresidir.
Değerli
kardeşlerim, Kürt halkı, tıpkı Türk halkı gibi, Ermeni
halkı gibi, Asuri, Süryani halkı gibi, Fars halkı gibi, Arap
halkı gibi bu coğrafyanın asli, onurlu halkı ve
sahiplerindendir. Bu coğrafyada Kürt halkının haklı
özgürlük talebi, haklı barış talebi, haklı bir arada
yaşam talebi karşılanmadığı müddetçe Orta
Doğu coğrafyasının tamamı, emperyal hedeflerin
tahtası olmaya devam edecektir. Eğer ki bugün Orta Doğu
coğrafyasında emperyaller cirit atıyorsa bu, sadece
emperyallerin suçu değildir, günahı değildir, Orta Doğu
devletlerinin, kendi halklarının seslerine, özlemlerine, taleplerine,
adalet talebine yanıt vermemesinin aynı zamanda sonucudur. Sizler
yara oluşturursanız başkaları elbette ki bu yaraları
kaşıyacaktır.
Bakın, bu coğrafya,
cumhuriyet tarihinde ilk defa, ilk defa bir ezber bozdu; Kürt sorununun
çözümünde barışçıl yöntemlerle çözülsün diye bir müzakere
masası, diyalog masası kuruldu. O müzakere masası, o diyalog
masası tek başına iktidar olma uğruna devrildi, tecrit kuruldu
ve şu ana kadar 3 bini aşkın canımızı,
yurttaşımızı, meslek kimliği ne olursa olsun,
yitirdik, toprağa verdik. Bunlar yetmiyormuş gibi, bir kez daha
yetmiş yıllık bütün politikaların neredeyse katmerlisine
geri dönüş oldu.
Bakın, bir halkın
referanduma gitmesi yani milletin iradesine başvurması, o irade nedir
diye, açığa çıksın diye sorması neden gayrimeşru
olsun? Sizler açısından meşru olan bir hak, adil olan bir hak
Kürt halkı için neden gayrimeşru olsun? Kaldı ki bizim takip
ettiğimiz kadarıyla, güney Kürdistan halkı, Irak
Anayasasının 140ıncı maddesine dayanan kimi
haklarının hayat bulmamasından kaynaklı, uzun bir süredir
Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Federal Bağdat Hükûmet Yönetimiyle bir dizi
krizler yaşıyor. Bu krizlerin aşımı konusunda milletin
başvurmuş olduğu ve irade neyse açığa çıksın
yöntemidir referandum. Eğer referandum gayrimeşruysa 16 Nisanda bu
ülke niye referanduma başvurdu, niye milletin iradesine gitti? Eğer
bir meşruluk sorunu tartışılacaksa, bugün bu ülkede 88
belediyeye, milletin iradesiyle seçilmiş olan belediyelere kayyum
atandı ve şu anda o kayyumlar, milletin iradesini ayaklar altına
almış, âdeta bir işgal ve sömürü hukukuyla ancak hareket ediyor.
OHALde meşruluk zemininden çıkanların, uluslararası
zeminde meşruluktan bahsetmesinin kıymetiharbiyesi yoktur,
olmayacaktır.
Kaldı ki Kürdistan
bölgesinde yaşayan bütün halkların, Asuri-Süryanilerin, Ermenilerin,
Türkmen kardeşlerimizin, Kürt kardeşlerimizin, onların iradesi,
totalindeki iradesi neyse başımız gözümüz üstüne kabulümüzdür ve
şu anda da biliyoruz ki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Bağdat rejimi
arasında trafik hâlâ diyaloglarla devam ediyor. Dolayısıyla, bu
trafik sonrasında ister referanduma gidilsin ister referandum ertelensin
Kürdistan halkının, halklarının iradesi neyse
başımız gözümüz üstüne kabulümüzdür, sandıktan çıkan
irade her neyse başımız üzerine kabulümüzdür. Hiçbir kimsenin,
hiçbir gücün ve hiçbir otoritenin bir milletin iradesini tehdit etmeye
hakkı ve haddi yoktur. Eğer tezkereler, savaş kararları,
işgaller, sömürü hukuku bir sonuç doğurmuş olsaydı biz
bugüne kadar onlarca kez bu sorunu çözmüş olurduk, sorun diye bir şey
kalmamış olacaktı. Şimdi Hükûmet yetkilileri
çıkmış diyorlar ki Irakın toprak bütünlüğü. Böyle
bir kaygınız yok. Sayın Başbakanın kendi Twitter
adresinden paylaşmış olduğu paylaşıma bakın.
Sayın Başbakan,
İbadiyle kriz yaşandığında siz haklı olarak
İbadiye dediniz ki: Kürdistan yönetimi, bizim meşru
muhatabımızdır ve biz bundan sonra bütün ticari
ilişkilerimizi, petrol anlaşmalarımızı, bütün ekonomik
ilişkilerimizi o yönetim üzerinden sürdüreceğiz. Ne
değişti de o günün dostu bugünün düşmanı oldu, ne
değişti? Bir de her fırsatta toprak bütünlüğünden
bahsediyorsunuz, barıştan ve istikrardan bahsediyorsunuz. Ya, Allah
aşkına, Muhammed aşkına, İsa aşkına, Ali
aşkına, her neye inanıyorsanız onun aşkına; Orta
Doğuda istikrar mı var, Orta Doğuda barış mı
var? Bütün insanlık değerleri ağır saldırı
altında. Bu insanlık değerlerinin ağır
saldırı altında oluşu yetmiyor, ateşe benzin dökmeye
kalkıyorsunuz. Bu, çözüm değildir; bu, çözümsüzlüktür.
Ulusların kendi kaderini
tayin hakkı, evrensel, meşru ve kutsal bir haktır. Bu hak,
Filistin halkı için ne kadar meşruysa, Katalonya halkı için ne
kadar meşruysa, İskoç halkı için ne kadar meşruysa Kürtlere
de, kürdistan halkına da anasının ak sütü gibi helal ve
meşrudur. (HDP sıralarından alkışlar) Sorunun çözümü
ne Türkiye kürdistanında ne Irakta ne Suriyede Rojava kürdistanında
ne de Rojhılat kürdistanında
Biz, HDP olarak sorunun çözümünü
şiddette, çatışmada, savaşta, ölmekte ve öldürmekte
görmüyoruz, sorunun çözümü oradan geçmiyor.
Bir vatanı
nasıl tarif edersiniz? O vatan için ölen insanların vücudunda
açılan kurşun delik sayısıyla da ölçebilirsiniz, o
vatanın ve yönetiminin barışçıl politikalarıyla,
adilane politikalarıyla, o coğrafyadan çıkarmış
olduğu bilim adamlarıyla, ilim adamlarıyla,
futbolcularıyla, değer yargılarıyla da ölçebilirsiniz. O
vatanın realitesini değiştirmez ama o vatana tanım
yapanların kişiliği, insan kimliği açısından çok
önemli veridir.
Ben, Ahmedi
Haninin geleneğinden geliyorum, ne pahasına olursa olsun, milletimin
bir evladı olarak, milletimin sürdürülmesi için, dilimin, kültürümün,
kimliğimin sürdürülmesi için mücadele veriyorum, suç mu işliyorum?
Sizler, Aliya İzzetbegoviçin kültüründen, geleneğinden
gelenlersiniz. Bakın, onun sizlere, bugünkü nesillere bir veciz
çağrısı var: Sayın Başbakan, sayın bakanlar;
koşullar her ne olursa olsun insan olmak ve insan kalabilmek. Allah
aşkına, yetmiş yıldır, Kürt halkının, Orta
Doğu coğrafyasında gerek Ankara rejiminin gerek Bağdat
gerek Şam rejiminin gerek Tahran rejiminin uygulamaları
itibarıyla insanlık mı kaldı?
Bakın, bu
politikalar bu ülkeyi hangi aşamaya getirdi? Tezkereler, savaş, ölüm,
kışkırtma bakın neye sonuç açtı, neyi
başardınız? Bugüne kadarki tezkerelerle ne
başarıldı ki bundan sonra başarılsın?
Başarılan bir şey var, hakikaten başarılan bir
şey var: 78 yaşındaki Hatun ananın cenazesi mezarından
çıkarıldı, bu şehrin, bu başkentin
mezarlığına defnedilmeme başarısını elde
ettiniz. İşte, bütün bu politikalar burada durmuyor, bütün bu
söylemler burada durmuyor; toplumun genetiğinde, fikriyatında
farklılaşıyor, bir arada yaşam zeminini ortadan
kaldırıyor. Bu tezkerenin kendisi, bu ülke için bir beka sorunudur.
Altını çizerek söylüyorum: Bu tezkerenin kendisi, bu tezkerenin
mantığı, felsefesi olan Kürt
düşmanlığının kendisi, bu ülkenin bir beka sorunudur.
Eğer bu ülkeyi zerre kadar düşünüyorsanız, bu ülkeyi zerre kadar
düşünenler varsa, önce onlar bu tezkereye hayır demelidir. Bir kez
daha bu coğrafyayı çatışma zemininden çıkarmanın
da en hayırlı fırsatlarından olabilir bugün
kullanacağınız oylar.
Bu itibarla da,
ben bütün Parlamentoya çağrıda bulunuyorum: Tıpkı 2003
yılında olduğu gibi, gelin, gelin, bu savaş tezkeresine
hayır diyelim, gelin, bu düşmanlık tezkeresine hayır
diyelim, gelin, Orta Doğu coğrafyasını kan gölüne çeviren
kin, intikam, ret politikasına hep birlikte hayır diyelim.
Müsaadeniz
olursa
Ümmet geleneğinden gelen insanlar var şu anda burada. Bizi
kavim kavim yaratan Hak, Cenab-ı Hak değil midir? Sizin mensubu
olduğunuz kavmin hakkı hukuku neyse benim mensubu olduğum kavmin
de hakkı hukuku odur.
Filistin halkına
istemek, Myanmar için birlikte gözyaşı dökmek ama sıra Kürtlere
gelince Kürt, anasını görmesin. politikasından Kürt
anasını Ankarada defnedemesin. politikasına sıçrama
yaptınız. Ayıptır, günahtır, yazıktır, bu
ülkeye yapmayın bu kötülüğü.
Bugün bu Parlamentoda bu
Parlamentonun kuruluşunda harcı olan, siyasi liderliğin
sürdürücüsü olan milletvekili kardeşlerime çağrıda bulunuyorum:
Bu Parlamentonun kuruluş harcı da milletlerin kendi kaderini tayin
etme hakkı üzerine kurulmuştur ve sizin şu anda takip etmiş
olduğunuz siyasal önderlik, liderlik Bağımsızlık,
özgürlük benim karakterimdir. demiştir. Bağımsızlık
ve özgürlük, sizin karakterinizse, Kürt halkı için, kardeşiniz olan,
kardeşiniz olduğunu iddia etmiş olduğunuz Kürt halkı
için neden bu karakter olmasın? Neden bu çok görülsün?
Kaldı ki, referandumun
sonucunda gerek Kürdistan Bölgesel Yönetimiyle ve gerekse Federal Irak
Yönetiminin, Hükûmetinin referandum sonucuna göre hangi kararı
alacağı da daha belli değildir. Neden güney Kürdistan hükûmeti
burası için bir tehdit olsun? Neden Rojava kürdistanı burası
için bir tehdit olsun? Neden olsun? Tek bir çakıl taşı dahi,
Suriyede yaşayan, Rojavada yaşayan Kürt halkı, Kürdistan
halkı tarafından bugüne değin bütün kışkırtmalara
rağmen bu ülkeye atılmamıştır. Neredeyse son on
yıldır bu ülkenin dış ticaret hacmini, ithalatını
en çok yapmış olduğu coğrafyalardan bir tanesi de güney
Kürdistandır.
Bütün bu hâl ve ahval
içerisinde bu tezkereyi bugün getirmek, ancak ve ancak tehdittir ve bu tehdit,
sadece HDP fikriyatında olan Kürtleri tehdit etmiyor, sadece HDP
fikriyatında olan Kürtler bundan incinmiyor; bu Parlamento
çatısı altında bulunan bütün siyasi partilere oy vermiş
olan bütün Kürtler bunu kendisine yapılmış bir tehdit, bir
hakaret, bir haksızlık olarak kodluyor. İşte bölünme budur,
bölünme budur.
Bundan çok değil, birkaç
yıl önce bütün bu coğrafyaya hayat vermiş bütün kültürlere,
bütün dillere, bütün milletlere 2013 Nevrozunda Kürt halkı bir
fırsat sundu; bütün Orta Doğu coğrafyasında bütün
halkların, bütün kavimlerin, bütün inançların, bütün mezheplerin
eşitçe, özgürce, kardeşçe bir yaşamı kurgulayabilecekleri
bir siyasal zemin sunuldu. Ne yaptınız? Dolmabahçe
mutabakatını ve müzakere masasını tekmelediniz. Niçin, ne
uğruna? İki şey uğruna: Tek başına iktidar olmak
ve Suriyede, Rojavada Kürtler statü sahibi olmasın. Peki, 20 milyon
nüfusa sahip olan bir ülke
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sözünüzü bağlayın lütfen.
OSMAN
BAYDEMİR (Devamla)
güney Kürdistandaki referandumu kendisine tehdit
olarak görsün? Çünkü Kürt sorununun çözümüne, Kürtlerle eşit yurttaşlık
temelinde bir arada yaşama istencine dair ve sorunu çözmeye dair
miskalizerre kadar bir mecaliniz kalmadı, bir politikanız
kalmadı. Niye? Çünkü yanlış ittifaklar kurdunuz. O
yanlış ittifaklarınız sizlere bagajlar yükledi ve her
fırsatta çıkıp topluma, halka Bütün dünya bir olmuş, bize
karşı cephe olmuş. diyorsunuz. Siz yanlış ittifak
yaptınız, yanlış argümanla sahaya çıktınız.
Barış varken savaşı tercih ettiniz. Bir kez daha
söylüyorum: Bu tezkereye evet demek, olağanüstü hâl rejimine evet demektir,
kanun hükmünde kararnamelere evet demektir. Bu tezkereye evet demek, Kürt
ve Türk halkının ve bu coğrafyada yaşayan halkların ve
inançların boğazlaşmasına kapı aralamak demektir.
Benim evimde yangın çıkarsa, Sayın Başkan, sizin evinize
sıçrar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Baydemir
OSMAN
BAYDEMİR (Devamla) Üç dakika verecektiniz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hayır efendim, bu kadarı kâfi görüyorum ve beyanlarınız da
OSMAN
BAYDEMİR (Devamla) Neden?
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Niye?
BAŞKAN
Hayır efendim, takdir bana ait. Beyanlarınız da
OSMAN
BAYDEMİR (Devamla) Diğer hatiplere kaç dakika verdiniz Sayın
Başkan?
BAŞKAN
Bakın, Osman Bey, istirham ediyorum. Bir dakika
Bir dakika
Konuşmanızın bütünlüğü bozulmasın diye kesmedim.
Baştan aşağı tarafgir ve töhmet altında bırakan
beyanlarınız var. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bakın,
şu anda zabıtları istiyorum, zabıtları
inceleyeceğim. Mesela bir tanesi, şu anda tespit ettim
OSMAN
BAYDEMİR (Devamla) Hepinizi saygıyla, sevgiyle, hürmetle
selamlıyorum.
(x)
BAŞKAN
Osman Bey
OSMAN
BAYDEMİR (Devamla) Yaşasın özgürlük, yaşasın adalet,
yaşasın onurlu bir barış! (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞBAKAN YARDIMCISI
RECEP AKDAĞ (Erzurum) Kahrolsun PKK!
BAŞKAN
Sayın Baydemir
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın Başkan
BAŞKAN
Bir dakika Naci Bey.
Mesela bir
tanesi, daha henüz zabıtlar gelmediği için konuşmuyorum
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Her şeye müdahale
etmek durumunda mısınız ya, Allah aşkına?
BAŞKAN
Hayır Hanımefendi.
AK PARTİ,
MHP ve diğer şer odaklarıyla yapılan ittifak
Burada
şer odağı yok. Bu çatı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çatısıdır.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Hayır, öyle bir
şey yok.
BAŞKAN
Burada bölünme, Türkiyeyi bölme, böldürme istikametinde konuşulamaz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Bana şimdi
zabıt gelecek. Yok efendim, layüsel değil insanlar. Hürriyet, alabildiğine
konuşmak hakkı demek değildir. Hürriyet, millî, manevi
değerleri ezip çiğnemek demek değildir. Çok üzücü ifadeleriniz
var. Ben zaptı inceleyeceğim, ondan sonra sizden tavzih
isteyeceğim, özür bekleyeceğim. (HDP sıralarından
gürültüler)
FİLİZ KERESTECİOĞLU
DEMİR (İstanbul) Nereden, nasıl bir şey bu?
ERTUĞRUL KÜRKCÜ
(İzmir) Ya bu nasıl başkanlık ya!
HÜDA KAYA (İstanbul)
Parti başkanı değilsiniz siz.
BAŞKAN Evet efendim,
İç Tüzükün verdiği yetkiyle.
Buyurun Naci Bey.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya)
Sayın Başkanım, konuşmacı, AK PARTİ-MHP
ittifakı ve şer odaklarının ittifakı diyerek
ERTUĞRUL KÜRKCÜ
(İzmir) Ya böyle başkan olduktan sonra söz istemeye gerek yok ki.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya)
meşru bir siyasi partiyi gayrimeşru şer
odaklarıyla ittifak etmiş bir parti olarak
tanımlamıştır. Bu açık bir hakarettir.
İkincisi, tezkereye
ilişkin olarak 40 milyonluk Kürt halkına yönelik bir
düşmanlık ilanıdır. diyerek
BERDAN ÖZTÜRK
(Ağrı) Aynen öyle.
LEZGİN BOTAN (Van)
Aynen öyle.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya)
haksız, tezkereyle ilgisiz, esasen sonucu itibarıyla da
sonuçlarına bakarsanız Kürt düşmanlığına
ulaşan bir dil kullanmıştır. Bu çerçevede söz talep ediyorum.
BAŞKAN Buyurun
efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Bostancı, üç
dakika konuşma hakkınız var.
V.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancının, Şanlıurfa
Milletvekili Osman Baydemirin (3/1185) esas numaralı
Başbakanlık Tezkeresi üzerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; AK
PARTİ meşru bir parti. Dolayısıyla, insanların
konuşurken -çok özür dilerim- boylarını aşan sözleri
söylememeleri, Meclisin ortamına, meşruiyetçi çizgiye uygun bir
tarzda dil kullanmaları, herkes için önemlidir Osman Bey.
İkincisi: Orta Doğu
coğrafyasına yönelik emperyal bir vizyon var. Geldiğiniz
gelenek, burada ne olup bitiyor, iktidar-ideoloji-egemenlik çözümlemesi çerçevesinde
okur aslında. Burada Kürtlerin o
emperyal vizyonun bir aracı olarak kullanılmaya
çalışıldıklarını siz görmüyor musunuz? Orada
halkların birbirine karşı kırdırılarak bir
patronaj kurulmaya çalışıldığını, Kürtlerin
sanki Kürtlere statü tanınmıyormuş gibi yapılarak kendi
vizyonlarının bir parçası olarak kullanacakları
yapılar kurulmaya çalışıldığını
görmüyor musunuz? Kürt düşmanı. Kim Kürt düşmanı?
SİBEL
YİĞİTALP (Diyarbakır) Siz.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) Kürt düşmanı, PKKdır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bu ülkede yıllardan beri, otuz
küsur yıldan beri halkları birbiri aleyhine
kışkırtarak, bir düşmanlık, kin ve nefret ortamı
yaratarak sürekli kan döken bir örgüt var. Ağzınızdan bir kere,
halkları bu şekilde birbirine kışkırtan örgüte
karşı Ya, bu yaptığınız doğru değil,
barış ve esenlik geleceği kurmak istiyorsanız bu
kışkırtmalar, kin ve nifak tohumları doğuran bu
eylemler doğru değil. dediniz mi? Demediniz.
PKKlılar bu süre
içerisinde en çok kimleri öldürdü? Aynı zamanda, kendilerine baş
eğmeyen Kürtleri öldürdü. Kürtlerin hamisi gibi konuşuyorsunuz.
Ağzınızdan bir kere Kürtleri öldüren PKKlılara
karşı bir kınama çıktı mı? 40 milyonluk
Kürtlerden bahsediyorsunuz.
PYD, orada bir devlet kurmaya
çalışıyor. Niye kurulduğunu siz de iyi biliyorsunuz, kimin
kurmaya çalıştığını da biliyorsunuz. PYD, orada
kendi kafasına uymayan Kürtlerin canına okurken bir kere
ağzınızdan Ya, burada Kürtlerin haklarına halel
getiriliyor. dediniz mi? Hangi Kürtün hakkına sahip
çıktınız?
MEHMET UĞUR
DİLİPAK (Kahramanmaraş) Yürekleri yok, yürekleri!
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) Sizin sahip çıktığınız Kürtler sadece
siyaseten sizin yanınızda olan Kürtler. Öbür Kürtlere
karşı
Evet, PKK bunları öldürdü. Siz ne yaptınız? Siz
de seçim zamanı size oy vermeyen Kürtlere hakaret etmeye devam ettiniz.
Gelip burada bir de Kürtlerin hamisi gibi konuşuyorsunuz.
Saygılarımla. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum.
Evet, Osman Bey
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) Sayın Başkan, hem sizin sataşmanız
var
BAŞKAN Evet.
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) -
hem de sayın hatibin boyunu aşma
meselesiyle ilgili bir sataşması var. Müsaadeniz olursa ben oradan
metreyi aldım
BAŞKAN Zabıtlara
bakayım, oturum bitmeden değerlendiririm. (HDP sıralarından
gürültüler)
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) Sayın Başkan, bakın, sizin şu
anda...
BAŞKAN Zabıtlara
bakacağım, oturum bitmeden değerlendireceğim.
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) Bakın, siz şu anda ayrımcılık
yapıyorsunuz.
BAŞKAN Efendim, takdir
bana aittir.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Sayın Başkan, boyunu aşmak sözü, kastını
aşmak anlamında kullanılmıştır.
BAŞKAN Anladım
efendim, tamam.
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) Siz tarafsızlığınızı
yitiriyorsunuz Sayın Başkan.
FİLİZ KERESTECİOĞLU
DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan, siz bu şekilde mi bu
oturumu
BAŞKAN
Anlayamıyorum.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Söz verirseniz
anlatacağım.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ
(İzmir) Tutumu hakkında görüşme açın ya, böyle
Başkanlık mı olur!
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Grup Başkan Vekili
olarak söz istiyorum.
BAŞKAN Evet,
yerinizden bir dakika buyurun.
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, Oturum Başkanı TBMM
Başkanı İsmail Kahramanın tutumuna ve bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Siz oturumu bu
şekilde mi yönetmeyi düşünüyorsunuz?
BAŞKAN Evet.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Siz, ifade
özgürlüğünün kullanılmamasına ve sanıyorum, insanların
cezaevinde olmasına gerçekten bu ortamda alışmış ve
hayatın böyle devam etmesini istiyorsunuz. Siz nasıl kalkıp da
bir hatip konuştuktan sonra onun düşünceleriyle ilgili Siz bunu
yaptınız. Ben şimdi inceleteceğim, özür dileteceğim
Önce bir kere, zaten bir incelemeniz gerekir eğer böyleyse bile. Özür
dileteceğim. lafını kullanmak ve üstelik sataşma varken
söz vermemek bu Meclisin usulüne uygun olan bir şey değildir. Bunu
kesinlikle kınıyoruz.
Hatibimiz burada Kürt
halkının yanı sıra Asuriler demiştir, Orada
yaşayan Ezidiler demiştir, bütün halklardan bahsetmiştir. Söz
vermemek gibi bir usule bu Meclis sahip oluyorsa bu Meclisin zaten devam edecek
bir hâli kalmamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
efendim, konuştunuz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Bu Meclisin devam edecek
bir hâli kalmamıştır.
BAŞKAN O sizin
görüşünüzdür, niyet okumayın.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Tabii ki benim
görüşüm.
BAŞKAN
Hanımefendi, buyurun... Beyanda bulundunuz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Beyanda bulunup kendi
görüşümü ifade ettim.
BAŞKAN Önünüzde
zannediyorum İç Tüzük var, lütfen 67yi açar mısınız.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Aynı şekilde
sizin de önünüzde İç Tüzük var.
BAŞKAN Aç
İç
Tüzük
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Hiç sizin Aç.la, böyle
hitabınızla böyle bir şey yapacak durumda değilim.
BAŞKAN
Hanımefendi, dinledim sizi. E, tamam.
Şimdi, 67ye beraber
bakalım.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Siz bakın.
BAŞKAN Genel Kurulda
kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen kimseyi Başkan derhal, temiz
bir dille konuşmaya, buna rağmen temiz bir dil kullanmamakta
ısrar ederse kürsüden ayrılmaya davet eder. Başkan, gerekli
görürse, o kimseyi o birleşimde salondan çıkartabilir.
Bana verilen yetkiyle hareket
ediyorum.
Siz hukuk tahsili
yaptınız, biraz İç Tüzükü okuyunuz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ERTUĞRUL KÜRKCÜ
(İzmir) Ne kabalık yaptı?
BAŞKAN Beyefendi,
söyledim, inceleyeceğim dedim.
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) Sayın Başkan
ERTUĞRUL KÜRKCÜ
(İzmir) Ne kabalık yapmış?
BAŞKAN Beyefendi,
söyledim, inceleyeceğim dedim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Sayın Başkan, işleme devam edin.
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) Sayın Başkan, sözlerime izahat getirmek
istiyorum.
BAŞKAN Efendim?
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) Sözlerime izahat getirmek istiyorum müsaadenizle.
BAŞKAN Ne yapmak
istiyorum diyor?
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Açıklama!
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Açıklama! Ana dilde eğitim şart!
BAŞKAN Anlıyorum
efendim. Ben çağırırım sizi, buyurun.
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Tezkereler
(Devam)
2.- Türkiyenin
Millî Güvenliğine Yönelik Ayrılıkçı Hareketler, Terör
Tehdidi ve Her Türlü Güvenlik Riskine Karşı Uluslararası Hukuk
Çerçevesinde Gerekli Her Türlü Tedbiri Almak, Irak ve Suriyedeki Tüm Terör
Örgütlerinden Ülkemize Bundan Sonra da Yönelebilecek Saldırıları
Bertaraf Etmek ve Kitlesel Göç Gibi Diğer Muhtemel Risklere
Karşı Millî Güvenliğimizin İdame Ettirilmesini
Sağlamak, Türkiyenin Güney Kara Sınırlarına Mücavir
Bölgelerde Yaşanan ve Hiçbir Meşruiyeti Olmayan Tek Taraflı
Bölücü Girişimler ve Bunlarla İlgili Olabilecek Gelişmeler
İstikametinde Türkiyenin Menfaatlerini Etkili Bir Şekilde Korumak ve
Kollamak, Gelişmelerin Seyrine Göre İleride Telafisi Güç Bir Durumla
Karşılaşmamak İçin Süratli ve Dinamik Bir Politika
İzlenmesine Yardımcı Olmak Üzere Hudut, Şümul, Miktar ve
Zamanı Hükûmetçe Takdir ve Tayin Olunacak Şekilde, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin Gerektiği Takdirde Sınır Ötesi Harekât ve
Müdahalede Bulunmak Üzere Yabancı Ülkelere Gönderilmesi ve Aynı
Amaçlara Matuf Olmak Üzere Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiyede
Bulunması, Bu Kuvvetlerin Hükûmetin Belirleyeceği Esaslara Göre
Kullanılması ile Risk ve Tehditlerin Giderilebilmesi İçin Her
Türlü Tedbirin Alınması ve Bunlara İmkân Sağlayacak
Düzenlemelerin Hükûmet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre
Yapılması İçin Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2/10/2014 Tarihli
ve 1071 Sayılı Kararı ile Hükûmete Verilen ve Son Olarak
1/10/2016 Tarihli ve 1128 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi
Kararı ile 30/10/2017 Tarihine Kadar Uzatılan İzin Süresinin
Anayasanın 92nci Maddesi Gereğince Bir Yıl Daha
Uzatılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/1185) (Devam)
BAŞKAN Efendim,
şimdi söz sırası, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
Ardahan Milletvekili Sayın Öztürk Yılmaza aittir.
Buyurun Beyefendi. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÖZTÜRK YILMAZ
(Ardahan) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Irak ve
Suriye tezkeresiyle ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz
almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bugün tarihî bir gün, önemli
bir an. Meclis olağanüstü toplantıya çağrılmış
ancak bakan sayısı milletvekili sayısından daha fazla
neredeyse. (CHP sıralarından alkışlar)
Öncelikle bu konunun nereden
kaynaklandığını, nasıl olduğunu anlamak
gerekiyor, daha sonra da ne yapmak lazım
Şimdi, 2005
yılında, Irak işgal edildikten sonra, biliyorsunuz Amerikan
yönetimi oraya Bremeri atadı. Bremer görev yaptı ve Irak
Anayasasının taslağını hazırladı. 2005
yılında, geçici yasa bittikten sonra ise Irak Anayasası
hazırlandı. Irak Anayasasını hazırlayan -esasen
Amerikayla birlikte- bugün o anayasayı ayaklarının altına
alıp çiğneyen Mesut Barzaniydi.
SİBEL
YİĞİTALP (Diyarbakır) Sana ne Barzaniden!
ÖZTÜRK YILMAZ (Devamla) -
Bunun öncelikle bilinmesi lazım.
Anayasayla alakalı
olarak şimdi Irak Anayasasında bazı hükümler var. Irak
Anayasası bir federal sistem üzerine oturmuş ve bu federal sistemin
bir tarafı bölgesel Kürt yönetimi yani Erbil, Süleymaniye ve Duhoktan oluşan
ve Irak Anayasasına göre belli bir alanı tarif eden bir bölgesel
Kürt yönetimi var. Şimdi, bu referandum, bu bölgesel Kürt yönetiminin de
ötesine geçiyor. Yani Irakın normalde tartışmalı bölgesi
olarak kabul edilen Musul, Kerkük ve Diyalanın ilçelerini, Tuzhurmatuyu
da içerisine alıyor.
Bir kere, her şeyden
önce bu referandum girişimi üç açıdan sorunlu: Bir, bu
uluslararası hukuka ve meşruiyete uymuyor. Neden? Çünkü en son bir ay
önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Irak Yardım Misyonu
çerçevesinde, Güvenlik Konseyinde oy birliğiyle onaylamış
olduğu karar çerçevesinde burada şu deniyor: Irakın toprak
bütünlüğü, birliği, egemenliği taahhüt altına
alınıyor. Yani uluslararası toplum meşruiyet
açısından Irakın toprak bütünlüğünü taahhüt altına
alıyor.
Ayrıca, bu referandum
girişimi Irak Anayasasına da aykırı. Irak
Anayasasının hiçbir maddesinde Yarın Irakın beli
bükülür, nasıl olsa bir IŞİD belası çıkar ve
Irakı zayıflatır, dolayısıyla da orada bir
referanduma gider. diye bir madde yazmıyor.
Üçüncü konu, bu referandum
girişimi bölgesel Kürt yönetiminin kendi yazdığı anayasaya
da aykırı, o anayasaya da, iç anayasaya da aykırı çünkü o
anayasada da referandum düzenlenmiyor. Ortada bir söz dolaşıyor Vay
efendim, referandum olabilir. diye. Onu açıklayayım: Irak
Anayasasının 140ıncı maddesine göre -daha ziyade, o zaman
Mesut Barzaninin hazırlamış olduğu anayasada- 3 vilayet
alınıyor, bölgesel Kürt yönetimi olarak oluşturuluyor,
İleride başka yerleri de alabiliriz. düşüncesiyle Musul,
Kerkük ve Diyalanın ilçeleri statüsü nereye ait olduğu
tartışmalı bölge olarak bırakılıyor.
Dolayısıyla 140ıncı maddenin işletilmesi için de bir
süre tanınıyor, o süre de 31 Aralık 2007 ve bu süre bitti.
Dolayısıyla bugün referanduma ilişkin herhangi bir referans
bulunmamakta, bulunan referandum da esasen bu bölgelerin bölgesel Kürt
yönetimine mi, Bağdata mı, yoksa ayrı bir özerk bölge olarak
kalmasına mı ilişkin bir düzenlemeyi içeriyor
Ama asla ülkeden
kopmayı, ayrı bir referandumla bağımsızlığa
gidilecek bir yolu açmıyor; olan bu.
Şimdi,
bu noktaya nasıl gelindi? Saygıdeğer milletvekilleri, öncelikle
Barzani güçlendi. Birincisi, Barzani güçlendi. Neden? Çünkü AKPnin 2010
yılından 2014 yılına kadar Irak Merkezî Hükûmetini
öteleyen, onun etrafından dolanan, Irak Anayasasına saygı
duymayan bir anlayışla Iraka yaklaşması Irak Merkezî
Hükûmetini zayıflattı ve Barzaniyi güçlendirdi. Bu tespit bizim
tespitimiz değildir sadece; bu, Irakın da tespitidir,
uluslararası toplumun da tespiti budur. Barzani, kaçak petrolü yani
bölgesel Kürt yönetiminde çıkan yaklaşık 200 bin varil kaçak
petrolü, Kerkükte çıkan 300 bin varil KYBnin elindeki, 300 bin varil
-günlük- KDPnin elindeki, yaklaşık günlük 1 milyon varil petrolü
kaçak anlaşmalarla bölgesel Kürt yönetimi Türkiye üzerinden
uluslararası piyasaya sundu ve aldığı parayı cebine
indirdi; bunu AKP sağladı.
İkincisi,
ticaret, Haburdaki ticaret. Günde 7 bin tır geçiyor ve bölgesel Kürt
yönetimi o tırları indiriyor. Bölgesel Kürt yönetimi de sanki bir
bağımsız devletmiş gibi reeksport yapıyor Iraka, buradan
da neredeyse aylık 1 milyar, 2 milyar dolar oradan para götürüyor.
Üçüncüsü,
bugün Erbilde iş yapmak isteyen ne kadar uluslararası firma varsa ya
Barzaniye belli bir oran vermek zorundadır ya da onun garantisi
olmamakta.
AKP,
Barzaniyi siyasi olarak da güçlendirdi. Neden? E çünkü sayın bakan dedi
ki: Ya, böyle, bölgede bu bir projedir, yüz yıllık projedir. E, peki, bu, yüz yıllık
projeyse o zaman siz Barzaninin altına kırmızı halı
serip niye karşıladınız? Bayrağını göndere
neden çektiniz? Diyarbakır Meydanında ...(x) deyip
halkın, ahalinin huzuruna çıkıp niye
alkışlattınız?
Ayrıca,
AKP kurultayına çağırıp Türkiye seninle gurur duyuyor
niye dedirttiniz? (CHP sıralarından alkışlar) Bu tarihî,
siyasi -madem proje- hatayı bilerek niye yaptınız?
Şimdi,
Barzaniyi ikinci olarak güçlendiren konu, 2014 yılından sonra,
IŞİD belasıyla başlıyor çünkü Irak ordusu
dağılıyor, IŞİD Bağdatın
kapılarına gidiyor ve uluslararası toplum, hiç
olmadığı kadar Bağdata yardım yapıyor; silah,
cephane, askerî yardım ve eğitim yardımı yapıyor. O
dönemde de biz Başikada kamp kuruyoruz, bizim eğittiğimiz
peşmergeler, Musulun bugün bölgesel Kürt yönetimine katılması
söz konusu olan ve orada referandum yapılan o ilçelerini tek tek alıp
bölgesel Kürt yönetimine katıyor. Sizin açtığınız
kamp, bugün peşmergeye fayda sağlıyor. Madem öyle, neden
yaptınız bunları?
Ayrıca, bugün Kerkük
konusu oluyor. Bakıyorsunuz, Kerkük Valisi görevden alınıyor ama
kabul etmiyor. Bakıyorsunuz, Irak Parlamentosu bu referandumu iptal ediyor
ama tepki vermiyorlar. Irak mahkemesi bunu kabul etmiyor, karar
çıkarıyor ve referandumu durduruyor; bu reddediliyor. O zaman, bu
Irakın toprak bütünlüğünü, buna karşı çıkan, bunu
destekleyenler acaba ihlal mi etmek istiyorlar? Irak, bugün uluslararası toplumun
bir üyesidir ve Irakın toprak bütünlüğü esastır.
Şimdi, şunu
söyleyeyim: Demek ki birinci unsur AKPnin de ona destek vermesiydi.
Uluslararası topluma baktığımız zaman,
uluslararası toplumunda -esasen kâğıt üzerinde bir şeyler
söylüyor ama- IŞİDle mücadele kapsamında en büyük
yardımı o bölgeye yaptığını söylemeliyiz.
Peki, şimdi, demek ki
Barzani güçlendi, Bağdat zayıfladı ve Türkiye ve Tahran da
zayıfladı çünkü dış politikada bir iflas
yaşıyorsunuz, iflas durumudur çünkü sözünüzü dinlettiremiyorsunuz.
Burada Barzaniyi ağırlıyorsunuz, burada yediriyorsunuz,
içiriyorsunuz, bayrağını göndere çekiyorsunuz ama Yapma.
dediğiniz zaman dinlemiyorlar. Demek ki uluslararası alanda sizin
sözünüzün gücü zayıflamış durumda,
zayıflatmışsınız kendinizi. Ayrıca, buna fren
koyacak bir başka ülke, İran da zayıfladı. Siz
zayıfladınız; âdeta, Türkiye'nin dış
politikasıyla, bütün fiyaskolarla kuşatıldınız,
İran da zayıfladı. Neden? Çünkü Amerikadaki yeni yönetim
nükleer anlaşmayı İrana karşı bir tehdit olarak kullanmakta
ve İranın elini kolunu bağlamakta. Peki, böyle bir ortam olursa
Barzani için uygun bir ortam olmaz mı? Tabii ki Barzani bunlardan
yararlanıp, böyle bir ortamdan yararlanıp referanduma gitmek istiyor.
Şimdi, şunları
belirtmek istiyorum: Dün toplandınız, bugün de Meclisi
olağanüstü toplantıya çağırdınız. Ya, ne
konuştunuz? Yani bu kadar
Bakın, televizyonların hepsi çekiyor
sizi, ne konuştunuz? Ne yaptınız? Ne karar aldınız
veya bilen var mı ne karar alındığını? Efendim,
biz bunları alıyoruz. Daha siz İranla bile koordine
etmemişsiniz, hani koordine hâlinde alacaktınız? Bağdattan
Genelkurmay Başkanı daha yeni geliyormuş.
Ya siz bunu, gerçekten
ciddiye mi alıyorsunuz, göz boyama için mi yapıyorsunuz? Siz
eğer bir imaj yaratıp Biz bir şey yapmak istiyoruz.
diyorsanız ve sonra yapmayacaksanız kredibiliteniz iyice çökmüş
olacak; bakın, bunu söyleyeyim.
Peki, ne
yapacaksınız yani ne kadar samimi olabilirsiniz? Şimdi, siz
orada tatbikat yapıyorsunuz, Haburdan tırlar vızır
vızır geçiyor. Ya bu nasıl bir çelişkidir?
İki, hem Irakın
toprak bütünlüğünü savunduğunuzu söylüyorsunuz hem de Barzaninin
ofisi duruyor Ankarada, Barzaninin ayrı bir ofisi var. (CHP
sıralarından alkışlar) Siz bunu gerçekten ciddiye mi
alıyorsunuz, yoksa bizi Nasıl olsa bir şekilde oyalarız,
gündem yaratırız. diye mi yapıyorsunuz?
Bir kere, burada net olmak
lazım çünkü dış politikada yapmayacağınız hiçbir
şeyi söylemeyeceksiniz, söylediğiniz her şeyi de yapmak
zorundasınız. Türkiye'nin kredibilitesi her şeyin üstündedir ve
bu milletin çıkarları, hakkı hukuku Hükûmet olarak size emanet
edilmiş ama siz bunun gereğini yapmıyorsunuz.
Şimdi, Sayın Bakan,
bununla ilgili olarak şunu söyleyebiliriz: Biz bölgesel Kürt yönetimiyle,
Irakın toprak bütünlüğü içerisinde kalması kaydıyla,
ilişkileri en üst düzeyde geliştirebiliriz; biz buna karşı
değiliz. Iraktaki diğer halkların da kendi geleceklerini
belirleyecek mekanizma Irak Anayasası içerisinde vardır ama o
mekanizma bölge olma mekanizmasıdır, bağımsız olma
mekanizması değildir. Yani örneğin, gelecekte, Kerkükü,
Türkmenler isterse, Kerkükte bir çoğunluk sağlayabilirlerse
ayrı bir bölge yapabilirler. Keza Musul, öyle, ayrı bir bölge
oluşturabilir ama bu şu anlama gelmez: Burada hiçbir çözüm olmadan,
burada herhangi bir uzlaşı sağlanmadan Irakla ilgili yani
Çekler ile Slovaklar gibi bir durum ortaya çıkmadan ben tek
başıma bir karar alırım, tek başıma adım
atarım; uluslararası toplumu tanımam, Irak
Anayasasını tanımam, gelen sesleri tanımam, dinlemem.
demek yanlıştır ve bu yanlışa Sayın Barzani
maalesef kendi bölgesini sürüklüyor.
Şimdi, elbette biz
bölgemizde savaş olmasını asla istemeyiz. Savaşı kim
ister? Bizim kurucumuz, bu ülkeyi kuran, bu ülkenin kurtarıcısı
Yurtta sulh, cihanda sulh. demiş, biz savaş istemeyiz, bölgemizde
savaş yeterince var, yeterince kan ve gözyaşı var. Ama bölgenin
taşeronlaşmasının baş sebebi sizsiniz çünkü Suriyede
Şam rejimini devirmek için uğraştınız, Irakta da
Malikiyi devirmek için uğraştınız çünkü siz mezhepçisiniz,
gerçekten, mezhepçi olmak Türkiyeyi bu noktaya getirdi. (CHP
sıralarından alkışlar)
Efendim, ne güzel, vizeler
kalkmıştı, her şey kalkmıştı, niye bu yola
geldik biz, niçin buraya geldik? Ticaret yapılıyordu, Halep
çarşısında insanlar dostluğu kutluyordu. Bugün bir nefret var
Türkiyeye karşı. Görmüyor musunuz, duymuyor musunuz, hiç gezmiyor
musunuz bu bölgeyi? Bir nefret var. Çünkü Türkiye, ilk defa Müslüman bir
coğrafyaya dışarıdan bir elin değmesine sebep oldu.
(CHP sıralarından alkışlar) Çünkü Türkiye, kendi, normal
arka bahçesi olması gereken bir yere uluslararası siyaset
baronlarını, petrolcüleri, uluslararası tezgâhçıları
soktu ve kurtulamıyorsunuz. Sayın Bakan dedi ki: Bugün eğer
Fırat Kalkanı başlamamış olsaydı o bölgeyi
IŞİD terk edecekti ve o bölgeye PYD-YPG gelecekti. Peki, Esadı
devirme politikası olmamış olsaydı bugün Suriyede hiçbir
terörist olmayacaktı. (CHP sıralarından alkışlar)
Bugün Suriyedeki IŞİDin, El Nusranın, PYDnin, PKKnın,
bütün terör örgütlerinin varlığının baş sebebi
Esadı devirme fetişizmidir, bugün Malikiyle, o zamanki Malikiyle
bir politika tutturamamadır, bugünkü İbadiye ters bakmadır, yan
bakmadır.
Bugün coğrafyamızda
hiç birbiriyle anlaşamayacak ülkeler bir araya geliyorlar ve bir plan
çerçevesinde bir yol arıyorlar. Bakınız, üç dört gün önce
Barzani, Irak kontekstinde kimlerle masaya oturdu Referandum ertelensin.
diye, biliyor musunuz? Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve
Fransa temsilcileri, büyükelçileri var. Peki, bizim büyükelçi nerede? Hani siz
Barzaniyle dosttunuz, kardeştiniz? Şikâyet etmenize gerek yok, bu
dili siz yanlış kullanıyorsunuz, dostum Donald diyorsunuz,
aynı dostum Donald getiriyor, 1.400 tane tır dolusu silahı
sizin düşmanımız dediğiniz PYDye veriyor. İşte
siz bu diplomatik dili bilmiyorsunuz. Dostum Putin diyorsunuz, Afrinde sizi
boğmaya çalışıyor. Ya siz bunları toplumda bir
algı oluşturmak Biz iyiyiz her tarafla. demek için
yapıyorsunuz -ki öyle- ya da kandırıyorsunuz ve şimdi
şikâyet ediyorsunuz. Ben şahsen bunları geçerli bir mazeret
olarak görmüyorum.
Şimdi, bu
referandum, zaman var
Sayın Barzaniye bir çağrımız var:
Burada biz bu kadar kazanımları geriye döndürmek istemiyoruz.
Bakın, Erbile yatırım yapmak istiyoruz, Haburu
genişletmek istiyoruz, daha büyük bir ticaret hacmi yaratmak istiyoruz ama
sizin attığınız tek taraflı adım bölgeyi
taşeronlaştırıyor. Siz
bağımsızlığa gitmiyorsunuz, bu referandumdan sonra
bağımlılığı açacak bir sürece gidiyorsunuz. Bunu
bilmesi gerekiyor ve bu referandumu, yol yakınken bir şekilde
durdurması lazım. Biz bu referandum kararını alalım,
nasıl olsa bunun uygulaması ayrı bir şeydir.
Dolayısıyla, müzakere yaparız, uluslararası toplumun
gazını alırız, Türkiye'nin gazını alırız,
bir şekilde sonra da bakarız işimize. Bu da
yanlıştır. Bakın, burada bir kırılma var. Biz,
Barzani üzerinden, AKPnin yaptığı gibi, Kürtlerle bir
ilişki kurmak istemiyoruz, Kürtler bizim kardeşimiz. Biz, herhangi
bir tek şahıs üzerinden, burada şikâyet ederken, bir kişi
yönetimi derken, şikâyet ederken orada sadece bir kişi yönetimiyle irtibat
kurmak istemiyoruz ve o bölgenin mukadderatının bir kişinin
elinde olmasına da karşıyız; orada sadece Barzani
yaşamıyor. Bakınız, ne güzel söylüyorsunuz; peki, orada
yaşayan Süryaniler, Asuriler, Keldaniler, orada yaşayan Yezidiler ve
diğer unsurlar ne olacak, Türkmenler, onlar ne olacak? Kim gönül
rızasıyla katılmak istiyor? Yani, sabah kalkıyorsunuz, bir
irade Erbilden karar veriyor, sizi sandığa götürüyor. Kim yutar
bunu? Bunu kimse yutmaz. Onun için, meşruiyeti olmayan, uluslararası
meşruiyeti olmayan bir girişime kesinlikle karşı olmak
lazım. Biz bunu söylüyoruz.
Şöyle bir
yol olsaydı: Bağdat ile Erbil oturmuş anlaşmış
olsalardı -aynen Irak Anayasası yazılırken- Biz
ayrılıyoruz. deselerdi burada birisi ses çıkarsaydı Yahu
size ne oluyor, bunlar oturmuş anlaşmışlar! derlerdi.
Burada böyle bir anlaşma yok. Bağdat isyanda, bakınız,
Tahran istemiyor, Ankara istemiyor, Orta Doğuda Arapların hiçbiri
istemiyor, bir tek İsrail istiyor. Size söyleyeyim: AKPnin
yaptığı en büyük hata Suriye dosyasıydı. Neden? Çünkü
İsrail, Tahrandan başlayıp Esadla Şamda güçlenen,
Hizbullahla Lübnanda güçlenen ve Hamasla Filistinde güçlenen o hattı
kesmek istiyordu ve bunu rejim değişikliği adı altında
Suriyede size yaptırdı. Bakın şimdi, İsrail nükleer tehditten
dolayı ve kendi güvenliğinden dolayı bu defa bu işi
bölgedeki Barzaniye yaptırmak istiyor, Barzaniyi İrana
karşı bir perde olarak kullanmak istiyor. Barzaninin bugün bütün bu
referandum hülyası yarın bir başka kuvvetin
taşeronluğuna dönüşebilecek süreci başlatacak. E bunu
istiyorlarsa bunu göreceğiz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen toparlar mısınız efendim.
ÖZTÜRK YILMAZ
(Devamla) Sayın Başkan, sözü uzatmayacağım.
Biz bir savaş için
değil, bölgede caydırıcılık için, Türkiyenin
bekası için, huzuru için, bölgedeki bütün kardeşlerimizin selameti
için
Türkiye, büyük bir devlettir, tecrübesi olan bir devlettir ve
gerektiğinde yol gösterebilecek özellikleri olan bir ülkedir. Bizim
sözlerimiz başkaları için farklı algılanabilir ama
şunu söyleyelim: Biz, herkesin iyiliğini istiyoruz ve bu referandumun
bir an önce durmasını istiyoruz; bu tezkereye de bu çerçevede destek
veriyoruz.
Saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Yılmaz.
Gruplar adına son söz,
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili
Sayın Volkan Bozkıra aittir.
Buyurun Beyefendi. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
VOLKAN BOZKIR (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde
sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı
ülkelere gönderilmesi için, Anayasanın 92nci maddesi uyarınca 2
Ekim 2014 tarihinde yüce Meclisimizce Hükûmetimize verilen iznin bir yıl
süreyle yeniden uzatılması istemiyle
Başbakanlığımız tarafından gönderilen tezkereye
ilişkin olarak AK PARTİ Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Yüce Meclisi bu vesileyle saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan
önce, bugün şehitlerimiz var, Allahtan gani gani rahmet diliyorum ve
aynı saldırıda gazi olan kardeşlerimize de acil
şifalar diliyorum ve bütün şehitlerimize de, vatanı uğruna
kanını dökmüş, bayrağımızı dik tutmak için
canını vermiş şehitlerimize de Allahtan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugünkü tezkeremizin konusu, hem Irak hem
Suriyede yaşanan son derece ciddi gelişmeler sonrasında
ülkemizin gerektiği takdirde imkânlarını kullanabilmesi,
diplomasinin bittiği yerde gerektiği takdirde askerî güçlerini
devreye sokabilmesi amacıyla gündeme gelmiş bir konudur. Tabii ki,
önce Irakla başladığımız takdirde Irakta gerçekten
kritik bir noktayız ve Irakla bugün geldiğimiz nokta aslında
bizlere üzüntü vermektedir çünkü görev yaptığım
Dışişlerindeki otuz dokuz yıl ve sonradan Cumhurbaşkanlarının
maiyetinde çalıştığım dönemde Irakla ve özellikle de
Irakın kuzeyindeki bu yönetimle gayet iyi ilişkiler içinde olmaya
gayret etmiş, dost edinmeyi şiar edinmiş bir felsefe içinde de
bu Irak Anayasasının verdiği bu imkân ve kurduğu bu düzen
içerisinde meşru bir şekilde orada kurulmuş olan bu bölgeyle
ilişkilerimizi sürdürmüş bulunuyoruz.
Burada gerçekten, daha önceki
konuşmacı arkadaşımın bazı söylediklerini
anlamakta zorluk çektim. Kendisiyle uzun yıllar Dışişleri
kadrolarında mesai harcadığımız bu
arkadaşımızın sanıyorum burada ifade ettiği
hususları dikkatle dinlediğimizde aslında Iraktaki olayı
tam olarak anlayamadığını düşünmeye
başladım. Türkiye Irakla ve Kuzey Iraktaki yönetimle iyi
ilişkiler kurduğu zaman bu tamamıyla Irak Anayasasından
kaynaklanan meşru bir otoriteyle kurulan bir ilişkidir. Bununla
yapılan ticaret de, temaslar da,
yatırımcılarımızın oraya gidişi de bir kaçak
operasyon değildir ve orayı zengin etmek, oraya petrol ihraç etmek,
oradan petrolünü ihraç etmesine imkân sağlamak amacıyla
yapılmış işlemler de değildir ama bütün bu mesnet Irak
Anayasasının o bölgeye verdiği ve Irak Kürt Bölgesel
Yönetiminin meşru olduğu statüdeki bir ilişkiden ibarettir.
Ancak ne zaman ki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bugün karşı
karşıya olduğumuz tabloyu ortaya çıkaracak hamleler
yapmıştır, o zaman Irak Anayasasından doğan bu
meşruiyet ortadan kalktığı için, bugün aynı dost
ilişki içinde olduğumuz, ekonomik ilişkilerimizi sürdürdüğümüz,
temaslar kurduğumuz Irak Bölgesel Kürt Yönetimiyle şimdi başka
bir ilişki içine geçmeyelim diye aslında dostça ve son
çabalarımız olarak bu müdahaleleri, bu ikazları yapmak
amacıyla bu toplantıları yapıyoruz. Şu andaki tabloda,
şayet Irak Bölgesel Kürt Yönetimi bu referandumu yaparsa o zaman Irak
Anayasasına aykırı bir hareket içerisinde olmuş
olacaktır ve Irak Anayasasına aykırı hareket etmiş
bir yönetimle eskiden kurduğumuz ilişkileri devam ettirmemiz söz
konusu olmayacaktır. Aradaki fark bundan ibarettir ve bundan önceki,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına konuşan
arkadaşımın sanıyorum belirttiği hususlardaki düzeltme
yapılması gereken nokta da budur.
Ayrıca, gerçekten
kendisine yakıştıramadığım bir husus daha
vardır. Yıllarca Dışişleri kadrolarında görev
yapmış, bir anlamda bu Bakanlığın ekmeğini
yemiş bir arkadaşımın sanki siyasetin içine gökten
düşmüş gibi Dışişlerini kötülemesini,
Dışişlerinin gelmiş geçmiş bütün
politikalarını yanlış bulmasını ve gerçekten vefa
duygusunun tamamen yok olduğu görüntüsünü verecek bir tavır içinde
olmasını ben şahsen aynı sıralarda, aynı
koridorlarda görev yapmış bir ağabeyi olarak son derece
yadırgadım ve böyle bir şey olmamasını da temenni ve
tercih ederdim.
Diğer bir husus da
Türkiyenin sadece Sünnilerle ilişki kurduğu, stratejilerini
Sünnilere göre yaptığı, Şiilere göre bütün
programlarını değiştirdiği yolunda bir ifadedir ki
bunu da anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum çünkü Iraktaki yönetim hangi
mezhepten olursa olsun Türkiye her zaman Irakın toprak bütünlüğüne,
Irakla dost ilişkilere, Irak kaynaklarının tüm Irak tarafından
kullanılmasına özel önem vermiş bir politika izlemiştir.
Sadece Şiilerle ilişki kurduğu iddialarını
O zaman,
İranla kurduğumuz ilişkiyi, dostça ilişkiyi, 1639
Kasr-ı Şirin Anlaşmasından beri değişmemiş
hududumuzu izah etmek nasıl mümkün olabilecektir? Gerçekten bütün bu
noktalar itibarıyla bu konuşmayı üzüntüyle dinledim ve bu
şekilde bir yaklaşımın bu konuşmada yer
almamasını tercih ederdim.
Şimdi,
tabii, önemli bir durumla karşı karşıyayız. Maalesef,
ilk önce, bir kararla Irak Bayrağının yanına Kerkükte,
bütün bu bölgede Kürdistan bayrağının da asılması
kararı alınmıştır. Tabii ki bu son derece
yanlış olmuştur ve bunun akabinde de gerçekten, alınan
ilave kararlarla iş anayasanın öngördüğü, Irak
Anayasasının öngördüğü bölgenin de dışına
taşan ve bir referandumla sonradan bu bölgenin
bağımsızlığa gitmesine imkân sağlayacak bir
adım ortaya çıkmıştır. Bunun tabii, kesinlikle kabul
edilmesi mümkün değildir ve Irakta, Irakı oluşturan ve bütün
bu bugüne kadar Irakın dost bir ülke olarak güneyimizde yer
almasını sağlayan en güzel özellik aslında Kürtlerin,
Türkmenlerin, Arapların, Ezidilerin, Keldanilerin, Süryanilerin ve
diğer toplumsal grupların oluşturduğu çoğulcu bir
yapıdır ve bu çok güzel bir mozaiktir ve bu ne zaman bozulduysa Irak
her zaman sıkıntı içine düşmüş ve bütün bu
sıkıntı bölgeye yayılmış ve Türkiyeyi de etkiler
hâle gelmiştir. Ancak tabii, bu güzel mozaik sadece ve sadece toprak
bütünlüğü temelinde korunabilir ve etnik yapılanmanın
olduğu bir sürecin başlaması, bu tür bir sürece girilmesi,
Irakın etnik ve mezhepsel bir çatışma ortamına
sürüklenmesi terör örgütlerinin tam olarak arzu ettiği bir ortama
kavuşmaları, güç kazanmaları demektir ve bu durum binlerce cana
mal olabilir ve yeni bir kitlesel göç dalgasını da kesinlikle
başlatabilir.
Irakın üç
kurucu unsurundan birisi olan ve bu ülkeyle aramızda bir dostluk köprüsü
olarak addettiğimiz Türkmen kardeşlerimizin durumu da yakından
takip edilmektedir ve endişeyle izlenmektedir. Iraktaki mevcut güvenlik
ve siyasi, ekonomik durumdan en olumsuz etkilenen kesimlerden birisi Türkmenler
olmuştur. Haziran 2014ten bu yana 300 binden fazla Türkmen
kardeşimiz ülke içinde yerlerinden edilmiştir, 100 bine
yakını Türkiyeye sığınmıştır.
Türkmenlerin güvenlik ve insani ihtiyaçlarına ilişkin desteklerimiz
kesintisiz sürmektedir.
Türkiye, sorunun
başından itibaren yapılan açıklamalarla her aşamada
tutumunu net ve ve kesin bir şekilde ortaya koymuştur. Ayrıca
gerek Sayın Cumhurbaşkanımız gerek Sayın
Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız
yoğun bir diplomasi trafiği sürdürerek bu girişimin olabilecek
sonuçlarını ve tutumumuz hakkında kararlı mesajlar
vermişlerdir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu vesilesiyle de
keza New Yorkta çeşitli temaslar yapılmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, ABD Başkanı Trump olsun,
Fransa Cumhurbaşkanı Macron olsun, İngiltere Başbakanı
May ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterresle de
görüşmelerinde IKBYnin referandum kararından vazgeçirilmesi konusunu
gündemin en önemli konularından birisi olarak gündeme getirmiştir.
En önemli toplantılardan
birisi de Irak, İran ve Türkiye Dışişleri
Bakanlarının New Yorkta yaptığı toplantıdır
ve burada bu üç ülke ortak bir basın toplantısında IKBYnin
referandumu iptal etmesi gerektiğini bir kez daha
duyurmuşlardır.
Türkiye, tüm iyi niyetiyle ve
bugüne kadar gerek Irak gerek IKBYyle kurduğu iyi ilişkiler
çerçevesinde diyaloğu sürdürerek bölgesel yönetimin aldığı
kararın yanlışlığını ve
doğuracağı vahim sonuçları anlatma çabalarına devam
etmişse de şimdiye kadar olumlu bir karşılık bulamamıştır.
Hükûmetimizin, ilgili kurumlarımızın ve uluslararası
toplumun tüm uyarılarına rağmen IKBY liderliği referandum
ısrarını sürdürmektedir.
Bu durum
karşısında, durumun vahametini ifade etmek amacıyla dün
Millî Güvenlik Kurulu toplantısı yapılmıştır ve
tarihi öne alınarak yapılmıştır ve MGKda da IKBYnin
aldığı bu referandum kararı değerlendirilmiştir,
gelişmeler tüm boyutlarıyla ele alınmıştır, her
türlü tedbir masaya yatırılmıştır. Millî Güvenlik
Kurulu ayrıca Bakanlar Kuruluna da çeşitli tavsiyelerde
bulunmuştur. Bu toplantının hemen sonrasında dün gece
gerçekleştirilen Bakanlar Kurulunda da MGKdaki tavsiyeler gözetilmek
suretiyle durum bütün yönleriyle ele alınmıştır.
Referandumun olması hâlinde Türkiye'nin ne tür tedbirler
alacağı, bu tedbirlerin ne zaman uygulamaya konulacağı
bütün boyutlarıyla değerlendirilmiştir.
Bu kritik aşamada,
dostumuz olarak gördüğümüz ve bugüne kadar gerçekten dost olarak iki
tarafın da kazan-kazan felsefesi içinde bundan
yararlandığı bir ortamı
yaşadığımız Irak Kürt Bölgesel Yönetimine son bir kez
daha çağrıda bulunmayı bir borç ve görev biliyoruz:
Aklıselimle hareket ediniz. Bu referandumdan vazgeçin ve bu referandumu
iptal edin. Bu, duygusallıkla götürülecek bir konu değildir, sağduyuyla
karar verilmelidir. Bu referandum iptal edilirse bölgede daha büyük bir
huzursuzluğa engel olunabilecektir. Henüz vakit geç değildir ve
siyasetin parametreleri için de daha zaman vardır.
Türkiye, referandumun
ertelenmesine de karşıdır. Zira bu, ileride bu referanduma izin
verileceği anlamını taşıyacaktır. Doğru
olan, referandumun tamamen iptal edilmesidir. Türkiyenin gerek Lozan gerek
Ankara Anlaşmaları gerek 1946 Türkiye-Irak Dostluk
Antlaşması, 1983 Türkiye-Irak Sınır Güvenliği ve
İşbirliği Anlaşmalarının koruması
altında olan uluslararası hakları bu kararla zarar görecektir.
Türkiyenin buna müsaade etmesi mümkün değildir, söz konusu
olmayacaktır. MGK bildirisinin sonunda da vurgulandığı
çerçevede, referandumun düzenlenmesi hâlinde ülkemiz ikili anlaşmalar ve
uluslararası hukukun tanıdığı haklar çerçevesinde
gerekli gördüğü her türlü tedbiri alacaktır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Suriyeye gelince: Bu ülkedeki gelişmeler,
bölgesel, uluslararası barış, güvenlik ve istikrara yönelik
ciddi bir tehdit olmayı sürdürmektedir. 7nci yılına girmiş
olan Suriyedeki ihtilafın ülkemiz bakımından
açtığı riskler ve tehditler varlığını devam
ettirmekte, bu risk ve tehditler karşısında ulusal güvenliğimizin
korunması önem, öncelik arz etmeyi sürdürmektedir.
Suriyedeki
gelişmelerin yansımalarının en fazla hissedildiği
ülkelerin başında 911 kilometre uzunluğundaki kara
sınırını paylaşan Türkiye olduğunu söylemek
doğru olacaktır. Suriyedeki rejimin neden olduğu kaos ve
otorite boşluğu ortamında melce bulan PKK/PYD-YPG ve DEAŞ
gibi terör örgütleri ulusal güvenliğimizi doğrudan tehdit etmeye
devam etmektedir. Geçtiğimiz dönemde
sınırlarımızı, sınır boyunda görev yapan
Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarımızı ve bilhassa
sınıra yakın bölgelerde mukim halkımızı hedef
alan terör saldırıları ulusal güvenliğimize kasteden önemli
bir tehdit unsuru hâline gelmiştir ve bu şekilde, Suriye rejiminin
suç derecesine, insanlığa karşı suç derecesine varan
saldırılarla doğrudan hedef aldığı kendi
halkını terörize etmesi son yıllardaki en büyük göç hareketini
de tetiklemiş ve bugün ülkemizde 3 milyon 200 bine yakın Suriyeli
kardeşimize ev sahipliği yaptığımız bir durum
ortaya çıkmıştır.
Türkiye, Suriye
konusunda, Irakta olduğu gibi, ülkede barış ve istikrar
ortamının yeniden tesis edilmesini, Suriyenin birlik ve toprak
bütünlüğünün korunmasını ve halkın meşru taleplerini
temel alacak muteber bir siyasi geçiş sürecinin yürütülmesini
sağlayacak bir siyasi çözümü sürekli olarak desteklemektedir. Bu siyasi
çözümün müzakere edilebileceği zemin ve koşulların hazırlanmasını
teminen son bir yılda önemli çalışmalar
yapılmıştır, bu hızlı ve önemli
çalışmaların sonuçları da yavaş yavaş görülmeye
başlanmıştır. Bunlar arasında en önemlisi, 2016
sonunda ülke çapında ilan edilmesini sağladığımız
ateşkes rejimi gelmektedir. Ateşkes rejiminin ilanının
getirdiği ivme, geçen ocak ayında Astana süreci olarak bilinen
platformun ortaya çıkmasını sağlamıştır ve
Türkiyenin öncülük ettiği bu platform sayesinde çatışan
taraflar arasında güven artırıcı önlemlerin
alınması ve Rusyayla ve İranla birlikte
çalışmalarımızın sürdürülmesi gerçekten, bu bölgelerde
son derece, daha güvenli bir ortamın ortaya çıkmasının
vesilesi olmuştur.
Geçen
mayıs ayında Astanada imzalanan çatışmasızlık
muhtırasıyla ayrıca önemli mesafe katedilmiştir ve bu
şekilde, Türkiyeyi en yakından ilgilendiren özellikle İdlib
vilayeti ve civarında kurulan bölgeyi de içeren bir mutabakat gündeme
gelmiştir. 14-15 Eylül 2017 tarihlerinde Astanada düzenlenen Suriye
konulu son toplantıda bu bölgenin kuruluşu Türkiye ve diğer iki
garantör olan Rusya ve İran tarafından ilan edilmiştir. Bir
bölümüyle sınırdaş olduğumuz bu bölgede rejim
unsurları ile muhalif grupları birbirinden ayırmak ve meydana
gelebilecek ateşkes ihlallerini izlemek üzere üç garantör ülkeden de gözlemciler
sahada görev yapacaktır. Bu sayede Türk Silahlı Kuvvetleri
unsurlarımız da çatışmasızlık bölgesinin
sınırlarında kurulacak gözlem ve kontrol noktalarında görev
yapmak üzere sahaya inebilecektir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin
unsurlarının sahadaki varlığı, başta terör
saldırıları ve yeni göç hareketleri olmak üzere bu bölgeden
ülkemize yönelebilecek tehditlerin yerinde ve ivedilikle
değerlendirilmesini ve tehditlerin zamanlıca önlem alınarak
ortadan kaldırılmasını da sağlayacaktır.
Çatışmasızlık bölgesi sayesinde, İdlib vilayetinde
istikrarın yeniden sağlanması, hayatın tedricen normale
dönmesi ve bu sayede bu bölgedeki topraklarını terk etmek zorunda
kalmış Suriyeli kardeşlerimizin vatanlarına geri
dönmelerinin kolaylaştırılması da hedeflenmektedir.
Öte yandan, bugün
uzatılmasını görüşmekte olduğumuz tezkere sayesinde,
Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarımızın başarıyla
sonuçlandırdığı Fırat Kalkanı harekâtının
yürütülmesi mümkün kılınmıştır. Harekât sonucunda
terör örgütü DEAŞ sınırlarımızdan tamamen uzaklaştırılmıştır.
Harekât sayesinde gerilemeye ve gücünü yitirmeye başlayan DEAŞ,
hâlihazırda Fırat havzasının orta ve güney kesimlerinde dar
bir şekilde sıkışmış vaziyettedir. Fırat
Kalkanı harekât bölgesinde tesis edilen yeni asayişin idamesi, terör
örgütlerinin bu bölgede yeniden melce bulmasının engellenmesi ve bu
bölgeden kaçarak ülkemize sığınmış durumdaki Suriyeli
kardeşlerimizin topraklarına geri dönebilmelerini sağlayacak
koşulların hazırlanması amacıyla Türk Silahlı
Kuvvetleri unsurlarımızın bu bölgedeki görevlerini bir müddet
daha sürdürmeleri elzem görülmektedir. Ulusal güvenliğimize Suriyeden
yönelebilecek bütün risk ve tehditlere karşı ülkemizin korunması
için zamanlıca ve gerektiğinde mukabelede bulunulmasını
sağlayacak her türlü ihtimaliyat planlamasına hazır olmamız
gerekmektedir. Dolayısıyla bütün bu risk ve tehditlere
karşı ülkemizin güvenliğinin sağlanması,
insanlarımızın etkili bir şekilde korunması ve
kollanması, bu çerçevede uygulanacak politikaların güçlü bir
şekilde desteklenmesi amacıyla tezkerenin bir yıl süreyle
uzatılmasında fayda mülahaza edilmektedir. Bu doğrultuda,
tezkere üzerinde konuşmayı yapan AK PARTİ Grubu temsilcisi
olarak bu tezkereye olumlu oy vereceğimizi ve desteklediğimizi ifade
ediyorum.
Böylesine tarihî günlerde ülkemiz,
milletimiz ve bayrağımızın bekası için her zaman
gösterdiğimiz ulusal birlik ve dayanışmamızı bugün
Gazi Meclisimizde bir kez daha ortaya koyabileceğimize inanıyorum. Bu
temenniyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve
Bakanlar Kurulu sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum.
ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan)
Sayın Başkan
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Yılmaz.
ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan)
Efendim, Volkan Bozkır Bey vefasızlık ve Bakanlığa
kötü örnek, ağabey diyor. Bir cevap vermek istiyorum,
sataştı.
BAŞKAN
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
V.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
2.- Ardahan
Milletvekili Öztürk Yılmazın, İstanbul Milletvekili Volkan
Bozkırın (3/1185) esas numaralı Başbakanlık Tezkeresi
üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) Ben
şahıslara, saygı gerektiren her şahsa saygı
duyarım ama en büyük saygım ve vefam bayrağa, ülkeye, Atatürke,
bu cumhuriyetin kurucusuna. Ben öyle, ucuz kahramanlıkları sevmem.
Şimdi,
vefasızlık diyor. Ben burada Dışişleri
Bakanlığıyla ilgili bir şey söyledim mi? Hiç
konuşmadık. Dışişleri Bakanlığını
eleştirdik mi kurumsal olarak? Eleştirmedik. Yani nereye mesaj vermek
istiyor? Yani kimin gözüne girmek istiyor? Ne yapmak istiyor? Biz diplomasiyi
kendisinden mi öğreneceğiz? Ben o bulunduğum kurumda yirmi
yıl bunu öğrenmemişim de şimdi kendisinden mi
öğreneceğim bunu? (CHP sıralarından alkışlar)
SAİT YÜCE (Isparta)
Biraz seviyeli konuş, seviyeli.
ÖZTÜRK YILMAZ (Devamla)
Ayrıca, keşke o yirmi dakikayı yazan kişi hepsini burada
okumuş olsaydı. Bakın, iki dakika okumadı ve bana
sataştı, hâlbuki hepsini okusaydı hiçbir sorun olmayacaktı.
Ben diplomaside nezaketi bilen birisiyim. Hayatımda, bu kadar konuşma
yaptım, bir şahsı esas alarak
Burada benden dolayı bir
sataşma olmadı ama kendisi, yok Bakanlığa vefayla, falanla
Ne vefası ya? Biz bilmiyor muyuz kime ne vefa göstereceğimizi?
Bakanlıkta ve siyasette olan yanlışı söylemek
vefasızlık mı? Vefasızlık mı yapıyoruz?
Kaldı ki Dışişleri Müsteşarı burada, ben bilmiyor
muyum buradan eleştireceğimi Dışişleri
Müsteşarını? Müsteşar Yardımcısı orada,
bilmiyor muyum eleştireceğimizi? Bizim işimiz siyaset ve
nezaketlidir, herkesin de siyaset çerçevesinde kalması gerekir. Yoksa
böyle, ucuz kahramanlıklar, yok vefa, ağabey, kötülük
Ne
yapmışız da kötü örnek olmuşuz? Bizim yüzümüzden Bakanlık
mı çökmüş? Ne yaptık yani? Ne yapmışız? Biz bu
ülke için, bu ülkenin çıkarları için en doğru ne varsa onu
yapmışız. Sayın Volkan Bozkır ne yapmış? Ne
yapmış yani neyi var? Beni Bakanlığa vefasızlıkla
suçlayarak neyi örtmek istiyor? Şunu söyleyeyim: Bir kişiye
vefalı olduğunu göstermek, bu Mecliste kendisine puan
kazandırmaz. Yoksa yukarılarda görev almak için mi birisine bunu
yapıyor, bilmiyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan, bu
tarafa bakarsanız, bir söz talebim var.
BAŞKAN Osman Bey,
efendim, sizin beyanlarınız var.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Benim de talebim var.
BAŞKAN Zabıtlar
geldi, tutanaklar geldi. Şu anda cezaevinde bulunan 10 milletvekilinin
tümü için söylüyorum: Milletin iradesine yapılan bu saldırı, bu
rehin tutma işlemi, bu baskı rejimi gayrimeşrudur. (HDP
sıralarından alkışlar) Size göre.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) E, tabii ki bize göre, biz
ayrı bir partiyiz, ayrı düşüncelerimiz var takdir ederseniz.
BAŞKAN AKP-MHP
ittifakı ve aynı zamanda diğer şer örgütleriyle
yapmış oldukları ittifak, neredeyse üç yıllık zaman
dilimi içerisinde bu ülkeyi tarihinde hiçbir zaman tanık
olmadığı büyük badirelerle karşı karşıya
getirmiştir.
üç yıldır tüm Orta Doğu
coğrafyasında ve ülke içerisinde kutuplaştırmayla,
çatıştırmayla, kan dökerek, bir baskı rejimini inşa
ederek bir ülkeyi yönetmenin yani kendini hükûmet etme süreci...
net bir
şekilde, 40 milyon Kürt halkının
düşmanlığının ilanı
gibi beyanlarınız
var.
Bunları
tek tek okuduğunuzda
LEZGİN
BOTAN (Van) Bundan sonra konuşmaları siz hazırlayın
Sayın Başkan. İşe bak!
BAŞKAN
konuşma arasında geçiyorken farkında olunmayabilir ama tek tek
okuduğumuzda görüyoruz ki konuşma üslubu maalesef, temiz bir üslup ve
karşı tarafı rencide edici olmayan bir üslup değil. Bu
bakımdan, ben de size üç dakika bir hak veriyorum ve benim dediğim
gibi -demin hanımefendiye söyledim- Meclisi idare eden Başkan sahip
olduğu yetkileri İç Tüzükten alır ve İç Tüzüke göre de
söz kesebilir, hatta dışarı çıkartabilir,
değişiklik yapabilir. Onun için siz, lütfen, ben tekrar ediyorum
Hanımefendi, hukukçusunuz, İç Tüzükü bir daha okuyun.
Teşekkür
ediyorum.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Bunun için de ayrıca
sataşmadan söz alacağım. İç Tüzükü oku
Çocuk mu var
burada ya!
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) Bu nasıl bir şey ya!
BAŞKAN
Buyurun Osman Bey.
VI.- AÇIKLAMALAR
(Devam)
2.-
Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemirin, (3/1185) esas numaralı
Başbakanlık Tezkeresi üzerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
OSMAN
BAYDEMİR (Şanlıurfa) Tekrar söz vermiş olduğunuz
için size teşekkür ediyorum.
Şimdi,
müsaadenizle hem tutanaklara geçecek hem de tarihe bir not olarak düşecek
sözlerime açıklık ve izahat getireceğim, yüksek müsaadenizle
Sayın Başkan.
Şimdi üç
dakikam var, iki buçuk dakikam var. Birincisi, Orta Doğu
coğrafyasında bir nizam kurmak isteyen bir medeni rejim ancak ve
ancak Kürt halkıyla ve diğer halkların da
düşmanlığı üzerinden olmayan bir ittifak kurarsa muvaffak
olur. Kürt halkının düşmanlığı üzerinden
kurulacak her sistem, tarih binlerce kez tanığıdır ki
muvaffak olmamıştır ve inşallah ve
(x) bundan böyle de muvaffak
olamayacaktır. Birlikte eşitlik, özgürlük, adalet hukuku üzerinden
bir nizam oluşturulabilir, demokrasiyi içermesi kaydıyla.
Şimdi ve şer
odakları dediğim, bakın, El Nuceyfi kimdir ve şu anda
nerededir? Musul düştüğünde tek kurşun sıkmayan validir ve
şu anda El Nuceyfi hangi örgütün başındadır? Haşdi
Vatani güçlerinin başındadır. O Vatani güçleri, o güçleri kim
eğitiyor? Bu Hükûmet eğitiyor.
Bakın, El Nusra, El
Kaide
Bakın, Ahrar-uş Şam
Bütün bunlar sahadaki şer
otoriteleridir, şer güçleridir ve kimisi insanlıktan nasibini
almamış barbar örgütlerdir.
Bakın, Vallahi de
billahi de tallahi de o tırlar Türkmenlere gitmiyordu. diyen bir dönem bu
Hükûmetin Başbakan Yardımcılığını yapan
sizin bir üyenizdi. O hâlde, bu Hükûmet aynı zamanda şer güçleriyle,
sahadaki şer güçleriyle yanlış ittifaklar kurdu ve o
yanlış ittifaklar bugün, bu ülkeyi bu hâle getirdi.
Sayın Başkan, bütün
sözlerimin arkasındayım isterseniz Meclisten atın isterseniz
zindana koyun isterseniz milletvekilliğimi düşürün, bütün sözlerimin
arkasındayım.
Yaşasın onurlu
barış! Yaşasın adalet! Yaşasın özgürlük!
(x) (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Böyle, meydan
okumayın Osman Bey. Bu çatı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çatısıdır. Bir başka yerde mi kendinizi zannediyorsunuz? O
kadar uzun boylu değil. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
OSMAN BAYDEMİR
(Şanlıurfa) Millet Meclisinin üyesi olarak konuşuyorum.
BAŞKAN - O kadar uzun
boylu değil.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Sayın Başkan
BAŞKAN Naci Bey
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Sayın Başkanım, iktidarımızın hiçbir
şer odağıyla, hiçbir gayrimeşru güçle ittifakı
olmamıştır.
LEZGİN BOTAN (Van)
Burası sadece size mi ait Sayın Başkan? Bu Meclis sadece size mi
ait, sadece AKPye mi ait?
EKONOMİ BAKANI
NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) Millete ait, millete!
LEZGİN BOTAN (Van)
Millete aitse biz de konuşacağız. Biz de burada milleti temsil
ediyoruz. Sadece siz mi milleti temsil ediyorsunuz?
BAŞKAN Lütfen
sataşmayın.
Evet
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Yürüttüğü bütün politikalar meşruiyet çerçevesinde ve
uluslararası hukuk esasında yürütülmüştür.
LEZGİN BOTAN (Van)
Size oy veren millet de bize oy veren millet değil mi? Ayıp ya!
Haddinizi bilin!
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Esasen, bu tartışmalar halk katında, halk
tarafından biliniyor ve halkımız kimlerin şer
odaklarıyla ittifak içinde olduğunu da bizim burada söylememize gerek
olmaksızın gayet iyi bilmektedir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Efendim,
şimdi
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan,
sizin bana hitaplarınızla ilgili deminden beri bir söz talebim var.
Lütfen
BAŞKAN Buyurunuz
Hanımefendi.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Şimdi, öncelikle
tutanaklardan okuyorum sizin sözlerinizi: Aç
Aç İç Tüzük
Hukuk tahsili
almışsınız, açın İç Tüzükü okuyun.
Bunların hukuk literatüründe karşılığı en kibar
deyimle mobbingtir. Ben size bunu iade ediyorum.
BAŞKAN
Ben de size iade ediyorum.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Bunu bir nezaketsizlik
olarak görüyorum.
BAŞKAN
İadeli taahhütlü efendim.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Hiçbir AKP başkan
vekili bile, sizin yönettiğiniz gibi, bu Meclisi böyle gergin, bu
şekilde nezaketsizce yönetmedi.
Bunun
dışında, sayın hatibimize müdahale ettiğinizde dediniz
ki: Tarafgir ve töhmet altında bırakan
Biz bir siyasi partiyiz,
hatibimiz de o partinin sözcüsü. Biz taraflıyız, tarafgiriz. Zaten sizinle
aynı düşüncede olsaydık, o zaman burada sadece tek parti olurdu,
başka parti olmazdı.
BAŞKAN
Ona iştirak ediyorum.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Bunu da size aynı
şekilde belirtmek isterim. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Ona da iştirak ediyorum, haklısınız. Aynı görüşte
değiliz.
Efendim, bir
beş dakikanızı istirham edeceğim.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) 64 Sayın Başkan.
BAŞKAN
Beş dakika ara veriyorum efendim, teşekkür ederim.
Kapanma Saati: 18.24
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.39
BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN
KÂTİP ÜYELER: Sema KIRCI
(Balıkesir), Mehmet Necmettin
AHRAZOĞLU(Hatay)
-----o-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 121inci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
(3/1185) esas numaralı
Başbakanlık Tezkeresinin görüşmelerine devam ediyoruz.
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Tezkereler
(Devam)
2.- Türkiyenin
Millî Güvenliğine Yönelik Ayrılıkçı Hareketler, Terör
Tehdidi ve Her Türlü Güvenlik Riskine Karşı Uluslararası Hukuk
Çerçevesinde Gerekli Her Türlü Tedbiri Almak, Irak ve Suriyedeki Tüm Terör
Örgütlerinden Ülkemize Bundan Sonra da Yönelebilecek Saldırıları
Bertaraf Etmek ve Kitlesel Göç Gibi Diğer Muhtemel Risklere
Karşı Millî Güvenliğimizin İdame Ettirilmesini
Sağlamak, Türkiyenin Güney Kara Sınırlarına Mücavir
Bölgelerde Yaşanan ve Hiçbir Meşruiyeti Olmayan Tek Taraflı
Bölücü Girişimler ve Bunlarla İlgili Olabilecek Gelişmeler
İstikametinde Türkiyenin Menfaatlerini Etkili Bir Şekilde Korumak ve
Kollamak, Gelişmelerin Seyrine Göre İleride Telafisi Güç Bir Durumla
Karşılaşmamak İçin Süratli ve Dinamik Bir Politika
İzlenmesine Yardımcı Olmak Üzere Hudut, Şümul, Miktar ve
Zamanı Hükûmetçe Takdir ve Tayin Olunacak Şekilde, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin Gerektiği Takdirde Sınır Ötesi Harekât ve
Müdahalede Bulunmak Üzere Yabancı Ülkelere Gönderilmesi ve Aynı
Amaçlara Matuf Olmak Üzere Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiyede
Bulunması, Bu Kuvvetlerin Hükûmetin Belirleyeceği Esaslara Göre
Kullanılması ile Risk ve Tehditlerin Giderilebilmesi İçin Her
Türlü Tedbirin Alınması ve Bunlara İmkân Sağlayacak
Düzenlemelerin Hükûmet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre
Yapılması İçin Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2/10/2014 Tarihli
ve 1071 Sayılı Kararı ile Hükûmete Verilen ve Son Olarak
1/10/2016 Tarihli ve 1128 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi
Kararı ile 30/10/2017 Tarihine Kadar Uzatılan İzin Süresinin
Anayasanın 92nci Maddesi Gereğince Bir Yıl Daha
Uzatılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/1185) (Devam)
BAŞKAN - Hükûmet burada.
Gruplar adına
yapılan konuşmalar tamamlanmıştı.
Şimdi şahsı
adına İstanbul Milletvekili Sayın Engin Altay Bey
konuşacaklar.
Buyurun Beyefendi. (CHP
sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Başkanım, İç Tüzük 61 Son söz
milletvekilinindir. derken, son sözü aslında muhalefetin
konuşması bakımından yapılmış ve uygulama
hep böyledir. Yani iki şahıs adına konuşma olduğu
için, eğer takdir ederseniz, ilk konuşmanın iktidar partisi mensubunca
yapılması caizdir efendim.
Arz ederim.
BAŞKAN Beyefendi,
malumualiniz, milletvekili olarak konuşacaksınız, lehte mi,
aleyhte mi diye burada bir ayrım yok; bir.
İki, eğer
aranızda anlaşırsanız Engin Bey, hayhay.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Anlaştık.
BAŞKAN İki
milletvekili konuşacak zaten. Mehdi Eker Bey ve zatıaliniz konuşacaklar,
bilemiyorum, sıra değiştirme hakkı size ait.
Buyurun Sayın Altay.
(CHP sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şehitler gelmesin diye
bu tezkerelere evet oyu veriyoruz ama orta yerdeki, Hükûmetin basiretsiz,
muktedir olmayan tavrıyla bugün gene Hakkâriden iki acı şehit
haberimiz var. Allahtan şehitlerimize rahmet diliyorum, bu son olsun
diliyorum. Hükûmetin Meclisten istediği, terörle mücadelede her türlü
yetkiyi vermemize rağmen, Hükûmetin yanlış
politikalarının 80 milyonu terör örgütlerinin açık hedefi hâline
getirmiş olmasından duyduğum, duyduğumuz üzüntüyü de bu
vesileyle bir kere daha belirtmek isterim.
Şimdi,
Kayserililer için söylenir yani dolayısıyla Elitaş için de
söylenir, Eşeği boyar, babasına satar. derler. Sizin, bu,
kamuoyunda üç beş gündür kopardığınız gürültünün tam
karşılığı bu fıkra, bu söz. Bu, yeni bir şey
değil. Bu konuştuğumuz, sizin kamuoyuna
anlattığınız o değil. Meclise gelen bu tezkere,
2007den beri Türkiye'nin maruz kaldığı terör örgütlerine
yönelik Türk Silahlı Kuvvetlerinin imkân ve kabiliyetlerini artırma
amaçlı bir tezkere. Bir haftadır neredeyse kamuoyunda Efendim, Millî
Güvenlik Kurulunu bekleyin; görün, bakın neler olacak. Görün, bakın
neler olacak. deniyor. Kamuoyu da oturdu MGK sonuçlarını bekliyor.
Millî Güvenlik Kurulu kararlarına baktığımız zaman,
bir hafta milleti oyaladığınız MGKdan da hiçbir şey
çıkmamış. Esip gürlüyorsunuz, gök gürültüsü yapıyorsunuz, bir
damla bereketiniz, bir damla yağmurunuz yok. Bir damla bereketiniz yok.
(CHP sıralarından alkışlar)
Şu MGK
kararlarında yeni ne var? Tavsiye, temenni, durum tespiti. Bu meseleyi,
terörle mücadele meselesini, Kürt sorununu niye iç politikaya malzeme yapıyorsunuz?
Ayıp değil mi? Şimdi nasıl
yaptığınızı anlatacağım ama ondan önce,
Sayın Bozkır Fırat Kalkanıyla DAEŞi temizledik.
dedi. DAEŞin Türkiye'de 71 ilde uyuyan hücreleri var. 71 ilden, sizin
yarattığınız, Türkiye'ye tehdit bakımından,
DAEŞe katılım var. Bu konuda -Hükûmetin attığı,
yaptığı tutarlı- buraya birisi gelsin, bana bir paragraf
söylesin. Böyle şey olur mu! (CHP sıralarından
alkışlar)
BÜLENT TURAN
(Çanakkale) İnsaf et, insaf!
ENGİN
ALTAY (Devamla) Şimdi Lafla peynir gemisi yürümez. denmiştir,
hamasetle diplomasi yapılmaz. Orta yerde Türkiye'nin bekası var,
millî güvenlik sorunumuz var, ulusal güvenliğimiz var, terör tehditleri
var, iç ve dış tehditler var ama varsa yoksa hamaset, hamaset,
hamaset.
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Operasyon
yapıyoruz, operasyon.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Şimdi, bir ayıp da şudur: Her vesilede millî dava, millî
mesele diyorsunuz, Elitaş çıkıp Terörle mücadelede
Parlamentoda 3 parti bir araya geldik. diye ahkâm kesiyor. Şu Hükûmete
soruyorum: Türkiye'nin eskiden gelenekleri vardı, muhalefete bilgi vermek
diye bir şey vardı. Eskiden, bakanı, MİT
müsteşarı, şusu, busu gelir, böyle önemli meselelerde ana
muhalefete ve diğer muhalefet partilerine bilgi verirdi. Bir tane bilgi
verme gereği duydunuz mu? Hiçbir şey yapmadınız ve
Türkiye'yi tam bir bataklığın içine soktunuz.
Sayın
Cumhurbaşkanı Bu Barzani kadir kıymet bilmiyor. demiş.
Günaydın! Ya da garip
İBRAHİM
ÖZDİŞ (Adana) FETÖ de bilmiyor, FETÖ de
ENGİN ALTAY (Devamla)
Devlet işi kadir kıymetle mi yürütülür, diplomasiyle mi yürütülür? Bu
nasıl bir yaklaşım? Yine Kandırıldık.
diyememiş de bu sefer, tıpkı eskiden FETÖ tarafından, PKK
tarafından, Esad tarafından kandırıldığı
gibi, buna da Kadir kıymet bilmiyor. diyor.
Sayın Elitaş da
diyor ki: Bu referandum pat diye önümüze geldi. Yani, bu kadar tecrübeli bir
siyasetçinin bu kadar tecrübesizce bir laf etmesini de anlamadım.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Ne zaman söylemiş?
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sataşma var.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Mahsus sataşıyorum.
Ya, bırak Mesut
Barzaniyi
Elitaş, neredesin?
Molla Barzaninin yüz
yıllık rüyası bu. Sen bundan haberdar değilsen bırak
bu siyaseti, git eşek boya.
MAHİR ÜNAL
(Kahramanmaraş) Olmadı, bu olmadı, bu olmadı.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Olmadı, olmadı
MAHİR ÜNAL
(Kahramanmaraş) Bu olmadı. Şu ana kadar iyiydi, bu
olmadı.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Hayır, ticaret yap, ticaret yap. Düzeltiyorum ve özür diliyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Yok, oldu, oldu, daha çok yakıştı Engin Bey, her zamanki hâlin.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Ama bir şeyi söyleyeyim: Milleti aldatmayın. Milleti
aldatıyorsunuz. Millî Güvenlik Kurulu kararları burada. Şimdi
siz ne yapacaksınız?
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Nezaketsiz oldu ya, kürsünün bir adabı vardır.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Çeşitli tedbirler var diplomaside, literatüründe, askerî seçenek var. Bana
sorarsanız, askerî seçeneği konuşmak şöyle dursun,
düşünmeyin bile. Bir ülkenin parlamentosunda, en ufak bir tehdit orta yere
çıktığı zaman, askerî seçenek, savaş
çığırtkanlığı doğru işler değil.
Ticari, ekonomik yaptırımlar var, siyasi yaptırımlar var.
Esip gürlediniz, Şöyle yapacağız, böyle yapacağız.
dediniz. Buradan iddia ediyorum, ticari ve ekonomik yaptırımlar
noktasında Haburu mu kapatacaksınız yoksa petrol
vanalarını mı kapatacaksınız? İkisini de
yapamazsınız.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Yaparız.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Yapamazsınız!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Yaparız.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Göreceğiz, ikisini de yapamayacaksınız. (CHP
sıralarından alkışlar)
Şimdi, askerî seçenek
konuşulmamalıdır. O noktada bir şey yok orta yerde. Büyük
Atatürkün söylediği gibi, zorunlu olmadıkça savaş bir
cinayettir. Cinayet çığırtkanlığı yapılmamalıdır.
Ama elbette alınması gereken tedbirler var, bunları
söyleyeceğiz. Yapıcı muhalefet olarak olması gerekeni de
söyleyeceğiz.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, bir şeye de sevindim, galiba Sayın Başbakan
Lozana atıf yapmış bu referandumla ilgili. Hani Lozan
hezimetti. (CHP sıralarından alkışlar) Lozana atıf
yapılmasını da büyük bir memnuniyetle
karşıladığımı belirtmek istiyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Ya, ada gitmiş yanlış olmuş, bu olmuş iyi olmuş.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Şimdi, Orta Doğu tarih boyunca tehlikeli ve istikrarsız bir
coğrafya olagelmiştir. Olaya hukuksal
bakıldığında Türkiyenin dışında bir ülkenin
iç işi gibi görülüyor olabilir ama Türkiyenin müdahalesinin
uluslararası hukuk açısından da büyük sorunlar
yaratacağının bilinmesi lazım. Olay sadece stratejik
olumsuzluktan ibaret değil, Irak halklarının
ayrışması ve çatışması Türkiyeye endirekt
değil, direkt yansır. Türkiyenin yapması gereken Irakta
çatışmasızlık ortamına hizmet etmektir. Siz bu
referandum vesilesiyle Türkiyede bir Kürt karşıtlığı,
bir Kürt düşmanlığı peşindesiniz, bu da
yanlıştır.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Çarpılırsın ya.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Hükûmetinizi kastediyorum, milletvekillerini tenzih ederim. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
Bu vesileyle
şunu söylemek lazım: Her Kürte terörist gözüyle
bakamazsınız. Bütün Kürtleri -Hükûmete söylüyorum- kriminalize
edemezsiniz. Bunlar Türkiyeyi böler, kutuplaştırır,
kamplaştırır, ayrıştırır; bunlara gerek yok.
Yeri geliyor, 80 milyon diyoruz, birlik beraberlik diyoruz. Bu ülkede benim ne
kadar hakkım varsa Kürtün de o kadar hakkı vardır. Bunu derken
SEBAHATTİN KARAKELLE
(Erzincan) Aksini kim iddia ediyor ya? Aksini iddia eden mi var?
EJDER AÇIKKAPI
(Elâzığ) Yapma şunu ya, yazık ya.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Ne? Atalım mı Kürtleri bu ülkeden? (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Efendim, lütfen
karşılıklı beyanlarda bulunmayınız.
MEHMET MUŞ
(İstanbul) Kimse öyle bakmıyor.
İBRAHİM HALİL
YILDIZ (Şanlıurfa) Ben Kürtüm ben, buradayım.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Hükûmetin getirdiği bu tezkereye, terörle mücadeleyi kapsayan bu tezkereye
evet oyu vereceğimizi peşinen söyledik. Yani biz diyoruz ki:
PKKyla Hükûmet en etkin mücadeleyi yapsın, peşindeyiz, desteğiz
ama Türkiyede yaşayan ya da Irakta yaşayan bütün Kürtlerin
teröristmiş gibi algılanmasına yol açacak iş ve
işlemlerden uzak durmak gerekir.
Hata nerede
yapıldı, biliyor musunuz? Hata şurada yapıldı,
öncelikle bu noktaya şöyle geldik: Bir koy, üç al. Rahmetli Özalın
mantığı Türkiye'nin Orta Doğu politikasında
kırılma noktasıdır, yanlışlar zincirinin
başladığı andır ama AK PARTİ hükûmetlerinde de bu
yanlışlar zinciri eksilmedi, arttı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (Devamla)
Siz yani bu Hükûmet ve bundan önceki hükûmetler, AK PARTİ hükûmetleri 2009
yılında Irakta Merkezî Yönetimi muhatap almak
BAŞKAN Lütfen toparlar
mısınız?
ENGİN ALTAY (Devamla)
Hükûmete verdiğiniz kadar vereceksiniz değil mi?
AK PARTİ hükûmetleri
2009dan itibaren Irak Merkezî Hükûmetiyle muhatap olmak yerine Müslüman
Kardeşler bağlantılı radikal İslamcı,
cihatçı örgütlerle muhatap olarak bu yanlışlar zincirini
sürdürdü ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminden direkt petrol satın almak
suretiyle de şimdi şikâyet ettiğiniz referandumun bu Hükûmet
sponsoru oldu, finansörü oldu. (CHP sıralarından alkışlar)
Şikâyet ettiğiniz referandumun sponsoru burada oturuyor. Bir hesap
soracaksanız önce buradan başlayın.
Değerli
arkadaşlar, yapıcı samimiyetle, iyi niyetle önerilerimizi de
sunuyorum, Dokuz madde Sayın Başkanım ve çok mühim.
Bir: Hep birlikte, tezkereyi
iç politika malzemesi yapmaktan vazgeçin hep beraber.
BAŞBAKAN YARDIMCISI
RECEP AKDAĞ (Erzurum) Deminden beri yapıyorsunuz.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Buna ihtiyaç var, iç barışımız için buna ihtiyaç var.
İki: Türkiyenin
yaptırımları arasında askerî seçenek olamaz, nokta. Olamaz,
savaşın konuşulmasını değil düşünülmesini
istemiyoruz.
Üç: Türkiye, yedi sekiz
yıldır sürekli karşılıksız tehditlerde bulunarak
bölgedeki yaptırım gücünü ve prestijini
sıfırlamıştır. Bundan sonra, bu Hükûmetin ve bu
Parlamentonun bölgeyle ilgili ayakları yere basan politikalar
geliştirmesine biz ana muhalefet partisi olarak desteğe de
katkıya da yardıma da hazırız.
Dört: Etkili, güçlü,
barışçıl ikna imkânları var Türkiyenin, bunu
kullanmalıdır.
Beş: Bu Hükûmet bütün
enerjisini Erbil ile Bağdatı masaya oturtmak için
kullanmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (Devamla) -
Barış isteniyorsa, bölgede huzur isteniyorsa yapılması
lazım gelen budur.
Altı: Iraka komşu
olan ülkeler var. Irak konusunda Türkiye kadar müdahil olma durumunda olan
İran var. Şimdi, Türkiyenin, İranın uluslararası
dayanışma çerçevesinde diploması kanallarını açık
tutmasını sağlayacak gücü var. Ama bu konuda niyeti ve gayreti
yok. Bu konuda da Hükûmetin bir gayret içinde olması lazım.
BAŞKAN Evet
ENGİN ALTAY (Devamla)
İki madde kaldı Başkanım.
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Ve Hükûmetin bir şeyden daha çekinmesi lazım: Uzun vadede ve orta
vadede Katar eksenli Orta Doğu vizyonunuzu değiştirin, Orta
Doğuyu bir bütün olarak görün. (CHP sıralarından
alkışlar)
Tekrar söylüyorum, bölge
için, Türkiye için bu referandumu Kürt karşıtlığına
dönüştürecek bir algı yaratıyorsunuz, bu dili terk edin, bundan vazgeçin
diyorum, kötü mü söylüyorum? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
EJDER AÇIKKAPI
(Elâzığ) Aynı şeyleri söylüyorsun.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Ve son olarak, şu Meclise ve bu aziz millete bir şeyi
açıklayın: Barzaninin yani Kuzey Irakın petrolünü alıp
İsraile satan şirketin ortakları içerisinde Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı olanların listesini 81 milyon adına bu Hükûmetten
talep ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Sayın Başkan...
ENGİN ALTAY (Devamla)
Son söz: Teröre karşı yapılacak her mücadele için Hükûmeti ve
Türk Silahlı Kuvvetlerini desteklemekle birlikte, Hükûmetin asıl
hedef ve amacının bölgede ve ülkede barışı tesis etmek
olduğu bilinç ve şuuruyla hareket etmesini bekliyor ve Hükûmeti bu
anlayışa davet ediyorum.
Tezkereye olumlu oy
vereceğiz diyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Altay, ben sizin Sayın Elitaşla hukukunuzu gayet iyi biliyorum.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Hemen düzeltiyorum.
BAŞKAN Ama, millet,
şu anda seyredenler bir tuhaf değerlendirebilirler.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Mikrofonu tekrar açın, düzelteyim.
BAŞKAN Artı,
Kayseri için söylediğiniz o söz maalesef uydurmadır tabii ki yani bu
tip benzeri sözler milleti yaralar.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Atasözleri nasıl uydurma Sayın Başkan?
BAŞKAN Zatıaliniz
bir eğitimcisiniz.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Hemen düzeltiyorum.
BAŞKAN Lütfen bir
açıklık getirin, onları gerisin geri alın efendim.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Mikrofonu açarsanız alıyorum efendim.
BAŞKAN Teşekkür
ederim.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ
(İzmir) Geri alma... Geri alma...
ENGİN ALTAY (Devamla)
Şimdi, bu tezkereyi yani terörle mücadele tezkeresini referandumu
engelleme, Barzaniye gözdağı verme tezkeresi gibi pazarladı
Sayın Elitaş. Ben de dedim ki: Hani bir atasözü var; Kayserililer
eşeği boyar, babasına satar. Bunu söyledim.
KAMİL AYDIN (Erzurum)
Yok öyle bir atasözü.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Ya, sen Yok. de, ben Var. diyorum. Hadi ispatla olmadığını.
Ben de Var. dedim ama peşine de Elitaş siyaseti
bıraksın, gitsin Kayseride ticaret yapsın; siyaseti
bıraksın, ticaret yapsın. maksadını söylerken o
deminki atasözünden kaynaklı bir boyama hikâyesi söyledik.
Sayın Elitaş, bu
konuda bir hakaret...
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Hakaret yok efendim.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Özür dilerim yani mesele yok, burada bir şey yok.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Tamam, tamam, hakaret yok.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Var mı? Yok.
BAŞKAN Efendim,
herhâlde var tabii, herhâlde var.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Tamam, özür...
BAŞKAN Yalnız,
ben rica edeyim, tekrar bir sataşma olmasın.
ENGİN ALTAY (Devamla)
Kastım; Elitaş siyaseti bıraksın, ticaret
yapsındır. Kastım budur, o kadar.
BAŞKAN Ben, Sayın
Altayı düzeltmek için davet ettim, o bu sefer ekstra yaptı, bir
dikiş daha attı.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Çok yanlış, çok yanlış o.
BAŞKAN
Lütfen, lütfen buyurun efendim.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Sayın Başkan
BAŞKAN Vereceğim
efendim, vereceğim.
Mustafa Bey, buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
V.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
3.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaşın, İstanbul Milletvekili Engin
Altayın (3/1185) esas numaralı Başbakanlık Tezkeresi
üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Efendim, ben içeride Sayın Altayı dinlerken bu tezkere
Irak tezkeresi mi, Elitaş tezkeresi mi diye şaşırdım.
Sayın Altay başladı, Elitaş şöyle söyledi,
Elitaş böyle söyledi
Biz Türkiye Büyük Millet Meclisini olağanüstü
toplantıya çağırırken Elitaş mı bu Meclisin
Başkanı, nasıl çağırabilir? dedi, hâlbuki
yıllardır tecrübeli bir Grup Başkan Vekili.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Tayin yetkisi Başkanındır.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) İç Tüzükün 7nci maddesine göre, eğer Türkiye Büyük
Millet Meclisini olağanüstü toplantıya
çağırırsanız gününü ve saatini bildirmek
mecburiyetindesiniz, takdir Başkandadır.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Evet, onu söyledim ben.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) İşte onu diyorum. Biz 23 Eylül Cumartesi günü saat
16.00da toplanmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisini olağanüstü
toplantıya çağırıyoruz. dedik, Sayın Başkan da
takdir etti, 16.00da topladı, 17.00 de yapabilirdi, 14.00 de yapabilirdi.
Bu bizim talebimiz, bu bizim talebimiz, talebimiz yerine gelmiştir.
Bakın, fıkrayı
yanlış biliyorsunuz, söylenen şudur: Anasını
boyayıp babasına satmak derler yani aile düzenini kurtarabilmek için
yapılan bir iştir bu iş ama eşek fıkrası da var.
(AK PARTİ ve CHP sıralarından gülüşmeler, AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Siz de bunun için özür
dilemelisiniz.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Şimdi, bizim bu fıkrayı bilen birisi Kayseriye gelmiş,
Hani siz eşeği boyayıp satıyorsunuz ya. demiş
Adamın biri ayakkabı boyacısı çocuğa varmış,
uzatmış ayağını tezgâha, demiş ki: Oğlum,
siz burada ananızı boyayıp babanıza satıyorsunuz,
eşeği boyayıp şöyle satıyorsunuz. deyince çocuk
şöyle tepeden tırnağa bir süzmüş, Amca, sana kaç kilo
gideceğini şimdi hesaplarım. demiş. Onun için, bu
fıkraları iyi bilmek gerekir. Kayserili alnının teriyle
ticaretini yapan bir bölgenin insanıdır. Kayseriliden kimse korkmaz,
pazarlığı sever ama malı sattıktan sonra rahat uyur
çünkü Kayserili tüccar sözüne sadık, senedi Reşat altını
gibidir diye tarif edilir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Onun için, değerli
milletvekilleri, bakın, biz buradaki yaptığımız
işlemlerde şunu söylüyoruz: Millî Güvenlik Kurulu toplandı. 30
Ekim tarihinde görüşülmesi gereken tezkere 23 Eylül tarihinde
görüştürüldü. Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin Orta Doğudaki bir
ateş çemberinin kıvılcımı olmaması için, orada
tüm dünyayı zor durumda bıraktırmaması için uyarı
görevimizi yapıyoruz. Teşekkür ediyoruz, siz de o uyarı
görevimize katıldınız ve açıklama yaptınız Biz
de destekleyeceğiz. diye. Milliyetçi Hareket Partisi ilk anda, tezkereyi
duyar duymaz Biz de bunu destekleyeceğiz. diye açıklama yaptı.
Hâlbuki Ya, 30 Ekim tarihinde biz bunu görüşeceğiz, 23 Eylülde ne
gereği var? diye söyleyebilirdiniz çünkü bu uyarı görevinin
yapılması gerektiği hassasiyetine siz de
katıldınız, siz de inandınız, onun için biz bu
tezkereyi 23 Eylül tarihinde getiriyoruz. 25 Eylül tarihinde yapılacak
halk oylamasında, referandumda oradaki oy verecek vatandaşlara
diyoruz ki: Yapmayın, bu ateş çemberi önce sizi yakar, tüm
dünyayı yakabilecek bir noktaya doğru götürür.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Sayın Altaya beş dakika verdiniz, bir dakika izin
verirseniz
BAŞKAN Lütfen
bağlayın, lütfen bağlayın.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Sakın ha, dünyayı zor durumlara götürecek bu sürece ne
olur önayak olmayın. diyoruz ve biz buradan Barzaniye de çağrı
yapıyoruz, diyoruz ki bu çağrımızda: Dikkat et, sadece
Kuzey Irakta ortaya çıkacak bir oluşum seninle ilgili değil, o
bölgeyi tamamen bölüp parçalayacak, yutulabilir hâle getirecek bir sürecin
başlangıcı. Aynı şekilde Suriye de böyle, Irak da bu
şekilde.
Biz Hükûmet olarak beş
aydır, altı aydır mekik diplomasisi yapıyoruz. Bir taraftan
Sayın Cumhurbaşkanımız uyarıyor, öbür taraftan
Dışişleri Bakanı ilgili bakanlarla görüşüyor, çeşitli
ülkelerle görüşüyor, Adamın böyle bir niyeti var, engel olmaya
çalışıyoruz. Sakın ha, böyle bir şeye girme, girersen
sonuçları tehlikeli olur. diyoruz.
Sayın Altay diyor ki:
Beş ay önceden şimdiki davranışını
yapsaydın. Bakın, az önce konuşan eski konsolos
arkadaşımıza sorarsanız, uluslararası ilişkiler
böyledir.
MUSA ÇAM (İzmir) Ne
demek eski konsolos, ne demek? Milletvekili o, milletvekili o.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Bizim burada yaptığımız gibi, kavgayı
önceden yapalım, sonradan barışırız usulü değil,
diplomaside önce ikaz edeceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Bugünkü yapacağımız iş de Türkiye Büyük Millet
Meclisi, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine kesin ve net uyarıyı, son
uyarıyı verecektir.
Katkılarınızdan
dolayı teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Sayın Başkan
BAŞKAN - Sayın
Bakan, bir dakika
MUSA ÇAM (İzmir)
Sayın Başkan, eski konsolos ne demek, eski konsolos ne demek?
Milletvekili o, milletvekili.
BAŞKAN Efendim, toplum
tarafından takip edilen bir oturum yapıyoruz.
Dünya eskiden çok büyüktü,
şimdi bir köy oldu, bir kasaba oldu, mahalleler, sokaklar, devletler oldu.
Eski rekabetler yüzünden çıkmış, uydurulmuş sözleri biz
kabul etmiyoruz, bir bütünüz. Engin Bey başta olmak üzere, şehirler
arasındaki eski lafların uygun olmadığına,
kullanılmaması gerektiğine temyiz yolları kapalı olmak
üzere oy birliğiyle karar verdik efendim.
Teşekkür ediyorum.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Sayın Başkan
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan,
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Bakanın bir talebi var, bir dakika
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Peki, dikkate
alırsanız sonra
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Efendim, biraz önce...
BAŞKAN - Sayın
Bakanım, buyurun.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Bakan gerekçelerini söylediler, onun için söz veriyorum.
Buyurun efendim.
4.- Millî Savunma
Bakanı Nurettin Caniklinin, İstanbul Milletvekili Engin
Altayın (3/1185) esas numaralı Başbakanlık Tezkeresi
üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında Hükûmete sataşması nedeniyle konuşması
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Öncelikle, Cumhuriyet Halk
Partisinin tezkereyle ilgili kanaatini, görüşünü netleştirmesi
gerekir. Benim açıkçası kafam karıştı, şöyle
karıştı: Biraz önce konuşmacılar çıktı Biz bu
tezkereye destek vereceğiz. dediler, doğru ama sonra Kesinlikle bir
askerî harekât ya da operasyon aklınızın ucundan dahi geçmesin.
denildi, biraz önce birkaç defa ifade edildi. Anlamadığım nokta
şu: Biz bu tezkereyle, zaten, Türk Silahlı Kuvvetlerine sınır
ötesi operasyon yetkisi istiyoruz yani tezkerenin özü bu zaten, askerî
operasyonu içeriyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Okumamış olabilir Sayın Bakan.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) Dolayısıyla, tezkereye
karşı mısınız, destek veriyor musunuz çok net olarak
söyleyin. Destek veriyoruz. diyorsanız eğer, o zaman, askerî
operasyon yapılabileceğini ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu
çerçevede sınır ötesi operasyon yapabileceğini de kabul etmeniz
gerekir ve desteklemeniz gerekir. Aksi beyanlar çelişkidir, bu bir.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Her zamanki gibi.
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Devamla) İkincisi
şu: Bakın, geçmişte gerçekten Türkiyede ve bölgede Kürt
kardeşlerimizin çok büyük problemleri vardı, Türkiyede özellikle.
Kırk yıl, elli yıl, altmış yıl, yetmiş
yıl sorunları vardı. En temel haklarını, insan
olmanın ortaya çıkardığı hakları dahi, kültürel
haklarını kullanamıyorlardı, kullandırılmıyordu.
Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla, etnik kökeni ne olursa olsun, Kürt
kardeşlerimiz dâhil hepsi eşit haklara sahiptir ve hepsi Türkiye
Cumhuriyeti devletinin asil üyesidir, bireyidir.
BÜLENT YENER
BEKTAŞOĞLU (Giresun) E, biz ne dedik?
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Devamla) Ama daha önce öyle
değildi. Evet, daha önce değildi. Yani kendi dilinde türküsünü dahi
söyleyemiyordu. Bu dediğimiz yirmi yıl önce, otuz yıl önce,
kırk yıl önce. Ve özellikle, o dönemlerde Türkiye hangi siyasi
partiler tarafından yönetiliyordu bir hatırlarsak eğer bunu
Esasında bir Kürt düşmanlığı yapılıyorsa
bunun ne zaman yapıldığı ve bu kardeşlerimize
verilmesi gereken hakların kimler tarafından verildiği çok
açık, net bir şekilde ortaya çıkar.
SİBEL
YİĞİTALP (Diyarbakır) Kayyumlar
Dokunulmazlıkların kaldırılması
Tutuklamalar
Kürt
okullarının kapatılması
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Devamla) Evet, bugün etnik
kökeni ne olursa olsun herkes Türkiyede kültürel haklarını
yaşayabilmektedirler, en ufak bir kısıtlama, en ufak bir
sıkıntı yoktur. Daha önce Türkiyede bir Kürt problemi
vardı, bugün yok. AK PARTİ hükûmetleri sayesindedir. Evet, öyle.
Sadece bu kadarla değil. Bakın, Kuzey Iraktaki Kürt
kardeşlerimizin bugüne kadarki barış ve huzur ortamı
içerisinde yaşamalarının garantörü Türkiyedir. Bunu en iyi
oradaki kardeşlerimiz, vatandaşlarımız biliyor. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Korumuştur, her
türlü desteği sağlamıştır. Biz hiçbir şekilde
etnik açıdan bakmıyoruz, bakamıyoruz, inancımız buna
engel, manevi değerlerimiz buna engel.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen
tamamlar mısınız efendim.
SİBEL
YİĞİTALP (Diyarbakır) 80 yaşındaki kadın
mezarından çıkarıldı, mezarından
çıkarıldı 80 yaşındaki kadın.
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Devamla)
Yaratıldığı için saygı duyuyoruz, benimsiyoruz.
SİBEL
YİĞİTALP (Diyarbakır) Ankarada mezarından
çıkarıldı 80 yaşındaki kadın; Kürt, Alevi
olduğu için gömülmedi o kadın.
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Devamla)
Dolayısıyla, eğer, Kürt kardeşlerimize ya da başka
etnik kökenden gelen kardeşlerimize bir haksızlık varsa bu
geçmişte çok yapıldı, hakikaten çok büyük zulümler söz konusu
oldu ama AK PARTİ döneminde bunların tamamı ortadan
kaldırıldı.
Teşekkür
eder, saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
İBRAHİM
ÖZDİŞ (Adana) Millî bayramları bile yasakladınız
Sayın Bakan.
BAŞKAN
Sayın Canikli, teşekkür ediyorum.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) Sayın Başkanım
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Hanımefendi, evet
VI.- AÇIKLAMALAR
(Devam)
3.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) İnsanın kendi
yarattığı ya da kendi döneminde yaşanan zulümleri görmemesi
tabii ayrı bir meziyet olabilir ama hakikaten biz sadece Hatun
Tuğluku hatırlatmak isteriz.
Temiz bir dile
davet ediyorsunuz ya herkesi, özellikle az önce duyduğumuz buradaki söz
gerçekten inanılmazdı. Anasını boyayıp babasına
satmak diye bir sözü gerçekten duymamış olmayı isterdim.
EKONOMİ
BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) Senin niyetin bozuk, başka
türlü anlıyorsun.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Bunu bütün kadınlar
adına iade ediyorum, kadınlar satılık değildir. Böyle
bir söz hiçbir şey adına, nereye ithaf ederseniz, nereye söylerseniz
söyleyin, ne, hangi atıfla söylerseniz söyleyin kullanılamaz.
Ayrıca, şunu ifade
etmek isterim: Bir savaş tezkeresi aslında oylanıyor. Ama bunun
zararını en fazla gören, fiziksel, cinsel, psikolojik olarak en fazla
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Tamamlamak istiyorum
müsaade ederseniz.
BAŞKAN Lütfen.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Bunun zararını
en fazla görenler kadınlardır ve bu yükselen öfke siyasetleri
nedeniyle evde, sokakta şiddet gören de kadınlardır,
yıktığınız hayatlar nedeniyle daha sonrasında
onları tamir etmeye çalışanlar da kadınlardır. Ama
imza attığınız tezkerelerde bunlar yazmıyor, bir de
üstelik bunun üzerine kalkıp bu tür laflar edip, cinsiyetçi laflar edip
gülebiliyorsunuz. Esefle hepinizi kınıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Aile kurumunun, ailenin ne olduğunu bilmediğinden
anlaması çok zor. Aile kurumunu bilmediğinden anlaması zor
bazı insanların.
BAŞKAN Sayın
Altay
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkanım, zatıalinizin de
belirttiği gibi bu görüşmeleri 80 milyon vatandaşımız
izliyor. Sayın Bakan, benim yaptığım konuşmaya atfen,
yaptığım konuşmadan kaynaklı olarak Cumhuriyet Halk
Partisinin tezkereyle ilgili görüşünün net olmadığını
söylemek suretiyle kamuoyunda bir kuşkuya neden olmuştur. Bu bir
sataşmadır, söz talep ediyorum.
BAŞKAN Buyurun
efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
V.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
5.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Millî Savunma Bakanı Nurettin
Caniklinin sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Hükûmetimiz
PKK terör örgütüyle savaş mı etmiş? Bu sizin burada
yaptığınız konuşma bunu doğrular mahiyettedir.
Ben bilakis dedim ki: Bu yedi senedir Meclise gelen, terör örgütleriyle
mücadele tezkeresidir. Devletin terör örgütleriyle etkin mücadelesine imkân
veren bir tezkeredir ve biz evet diyoruz. Siz bu tezkereyi Barzaninin
yapacağı referanduma gövde gösterisine çevirmek suretiyle kamuoyunun
gözünü boyuyorsunuz. dedim. (CHP sıralarından alkışlar)
Bu da -Sayın
Elitaştan tekrar özür dilerim- Kayserililer için söylenilir,
Kayserilileri övmek için söylenilir, ticari zekâlarını övmek için
söylenilir Eşeği boyarlar babalarına satarlar.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Ticaretle alakası yok anasını boyayıp
babasına satmanın.
ENGİN ALTAY (Devamla) -
Şimdi, şunu merak ediyorum: Benim bu lafı etmeme çok gerekçe
var. Bir tanesi, Sayın Bahçelinin ya da MHP sözcülerinin Bu referandumu
savaş sebebi sayarız. mesajıdır. Aynı mesajlar
Hükûmetten de geldi. Ben diyorum ki: Savaşa ne gerek var? Oradaki
Arapı, Kürtü, Türkmeni huzur içinde, sulh içinde, barış içinde
yaşatmak için mücadele etmek varken savaşa ne gerek var diyorum. Bunu
söylüyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Ama siz
ısrarla
HDP de bu tezkerenin savaş tezkeresi olduğunu söylüyor.
Şimdi, siz de bu tezkerenin bu şekilde savaş tezkeresi
olduğunu
Zaten savaşacağız, savaşıyoruz.
dediniz burada.
KAMİL AYDIN (Erzurum)
Korkma seni götürmezler savaşa!
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Vermeyin o zaman evet.
ENGİN ALTAY (Devamla) -
Bunun hesabını milletvekillerimize verirsiniz, kamuoyuna verirsiniz, bilmem.
Ben bir savaş görmüyorum. Tekrar söylüyorum: Türkiyenin bir terör sorunu
vardır, PKKyla da DAEŞle de FETÖyle de devlet etkin mücadele
etmelidir ama Türkiyenin bir Kürt sorunu da vardır ve bütün Kürtler
terörize edilmemelidir, kriminalize edilmemelidir diyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Altay.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Bakan, ne oldu?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Sayın Başkan, benim
konuşmamla ilgili farklı anlamlara gelebilecek bir yorumda bulundu.
69 çerçevesinde konuşmamın nasıl değerlendirilmesi
gerektiği hususunda görüşlerimi arz etmek istiyorum Sayın
Başkan. Farklı bir yöne çekti Sayın Grup Başkan Vekili
BAŞKAN
Bu farklı yöne çekme noktasındaki beyanı
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Savaşla ilgili
Sayın Başkan, savaşla ilgili; Irak tezkeresi
BAŞKAN
Savaşla ilgili
Bu böyle
sürmesin sakın.
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Yok, kısa
Sayın Başkan, üç dakikanın belki tamamını da
kullanmayabilirim.
BAŞKAN
Peki, buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bir dakikada
tamamlayın lütfen.
6.- Millî Savunma
Bakanı Nurettin Caniklinin, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bu tezkerenin
görüşülmesi daha sonra yapılabilirdi. Şu anda, bir önceki
tezkere çerçevesinde yaklaşık kırk günlük, bu anlamda, o
tezkerenin verdiği yetkilerin kullanılması imkânı söz
konusu ama özellikle hem de Türkiye Büyük Millet Meclisini olağanüstü
toplantıya çağırarak bu tezkerenin erkenden, önceden
görüşülmesi yolunda bir karar aldık, Türkiye Büyük Millet Meclisine
bir başvuruda bulunduk. Bu hamle -tırnak içerisinde söylüyorum- Kuzey
Irakta yapılmak istenen referandumla doğrudan
bağlantılıdır. Burada, biraz önce konuşmamda da ifade
etmeye çalıştım, bu referandum Türkiye açısından çok
ciddi bir güvenlik problemini ortaya çıkaracaktır, ayrıca
bölgeyi de bir ateş çemberine atacaktır. Dolayısıyla, bunun
engellenmesi gerekir.
Birinci
adım, ilk adım, önce referandum kararından vazgeçilmesi gerekir
ve yapılmak istenen sonuçla mütenasip adımlar atılması,
kararlar verilmesi son derece doğaldır. Yani referandum kararı
verilmeden ya da referandum yapılmadan referandum yapılmış
gibi eğer adımlar atarsanız o çok ölçülü olmaz, daha büyük
bedeller ödenmesi sonucunu doğurur. Dolayısıyla, bu çerçevede
değerlendirildiğinde, atılan adım, verilen karar son derece
yerinde bir karardır.
Ayrıca,
hiç blöf yapmıyoruz, kesinlikle, bizim blöf
yapmadığımızı bütün dünya çok iyi biliyor. Daha önce
de gerektiği zaman gerektiği takdirde Türkiye güvenlik gerekçeleriyle
ve elbette uluslararası hukuka ve ikili anlaşmalara uygun bir
şekilde her türlü adımı atmıştır. Bugün
itibarıyla da her şey masadadır, her türlü karar ve eylem
masadadır, gerektiği zaman da kullanılacaktır. Bundan da
hiç kimsenin en ufak kuşkusu olmasın. Bu konularda da şaka
yapmıyoruz, blöf yapmıyoruz.
Teşekkür
ederim Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Engin Bey, bu
Kayseri mevzusunda çok durduk, bazı tepkiler de geldi. Kayseri 5 bin
yıllık kadim bir şehir. Bazı tabirleri kullanmayalım.
Demin hanımefendinin dediği gibi de değişik ihtilatlara
sebep olur. Dolayısıyla, ayrı fikirde olduğumuzu
zannetmiyorum, sizi yakinen tanıyorum çünkü, nezaketinizi gayet iyi
biliyorum. Diğer şehirlerimiz dâhil her şehrimiz, lütfen, bu tip
mevzuları da aradaki hukukun getirdiği şakalaşma olarak
görsünler diyorum.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) Başkanım, Kayserililerin hepsi bu sözü bilir.
Kayseriye atfen yıllardır, belki yüzyıllardır
kullanılan bir söz olarak bilir ve benim tanıdığım
hiçbir Kayserili bu sözden rahatsız olmaz.
İSMAİL
TAMER (Kayseri) - Ben oldum Engin Bey, ben oldum.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) Olamazsın ağabey, sen de olamazsın.
Bundan rahatsız olan, devşirme Kayserilidir.
BAŞKAN
Efendim, tamamladık, bu mevzuyu bu şekilde kapattık.
Efendim,
İçişleri Bakanımızın bir talebi var.
Sayın
Bakan, buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VI.- AÇIKLAMALAR
(Devam)
4.-
İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun, İstanbul Milletvekili
Filiz Kerestecioğlu Demirin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
İÇİŞLERİ
BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) Sayın Başkan, çok
saygıdeğer arkadaşlarım; biraz önce hatip, Hatun
Tuğlukun cenazesiyle ilgili bir değerlendirme ortaya koydu. Birkaç
şeyi yüce Meclise arz etmek isterim.
Tabii, 80
yaşındaki bir hanımefendinin vefatı ve karşı
karşıya kaldığı olaylar hepimizi üzmüştür;
başta Sayın Cumhurbaşkanımız,
Başbakanımız, bütün arkadaşlarımız. O akşam
Bakanlıkta çalışırken HDPli milletvekilleri birkaç sefer
üst üste aradılar, çok insani bir şekilde, böyle bir olayla
karşı karşıya kaldıklarını ifade ettiler ama
şunu söylemem lazım: Bu olaya bizim müdahale anımız o saat
ve o dakika değil. Aysel Tuğlukun annesi öldüğü andan itibaren
-Ayşe Nur Bahçekapılı buradadır, Pervin Hanım burada-
bizi aradılar, annesinin cenazesine gitmesi lazım geldiğini,
bunun için izin istediklerini söylediler. Biz de kendilerine bunun çok insani
bir şey olduğunu ve bunun için hemen Adalet Bakanımızla
konuşacağımızı... Sayın Başbakanımız
da burada. Sayın Başbakanımıza konuyu arz ettik ve hemen
ardından cenaze işlemleri başladı. Cenaze işlemleri
başladıktan sonra elbette ki izinler, izin süreçleri, prosedürler
derken öğlen veya ikindide gömülecek cenaze, maalesef, akşam vaktine
denk geldi. Bu esnada da polisler, güvenlik kuvvetleri oralarda tedbir
aldılar -ben İnceki çok bilmiyorum yani yer olarak da çok
bilmiyorum- köye gittiler. Tabii, bu arada, niye köye bu kadar polis
arabası geliyor, cenaze orada ne oluyor gibi birtakım tezviratlar da
gelişti. Emniyet müdürleri, bütün görevliler cenazedeki defin
gerçekleştikten sonra oradan ayrıldılar. Fakat orada bir 15-20
kişilik grup, ilk önce 5, sonra 10, sonra 15, sonra 20, sonra 25
kişilik bir grup
Maalesef, hiç birimizin kabul etmeyeceği ve
hepimizin de eleştirdiği, bir anneye yapılmaması gereken ve
hepimizin de üzerinde ciddi bir şekilde durduğu bir olayla
karşılaşıldı. Yine arkadaşlar beni aradılar,
dediler ki: Burada kötü olaylar oluyor, lütfen müdahale edin. Birkaç
arkadaşımızla konuştuk: Sırrı Süreyya Önder,
Osman Baydemir, Pervin Hanım
Yani bunlar yaklaşık bir on-on
beş dakika içerisinde gerçekleşen olaylar. Ankara Valisini, Ankara
Emniyet Müdürünü hemen aradık, olay yerine sevk ettik. Dedik ki: Burada
ne varsa hemen burada tedbir alacaksınız. Ardından
Sırrı Süreyya Bey tekrar aradı, dedi ki: Burada çok kötü
olaylar olacak. Ben dedim ki: Ben hemen oraya geliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen
bağlayın efendim.
İÇİŞLERİ
BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Devamla) Sayın Başkan, müsaade ederseniz
BAŞKAN Hükûmet
adına söz istediniz, üç dakika verdim.
İÇİŞLERİ
BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Devamla) Teşekkür ediyorum efendim.
Ve hemen arabaya
atladık, oraya gittik. İlk önce mezarlığa gittik, Bu
merhume burada defnedilsin. Biz devlet olarak bunu sağlarız. Burada
bir hadise söz konusu oldu, bunu tasvip etmemiz mümkün değil. Bu
birliğimiz açısından burada defnedilmesi doğrudur. dedik. Sonra
tekrar tezekkür ettik. Sonra Aysel Tuğluku sorduk nerede diye. Karakolda.
dediler. Kalktık, karakolun dışındaki ring
arabasının içerisindeydi, cezaevi arabasının içerisinde,
aldık karakola götürdük ve yaklaşık kırk dakika, kırk
beş dakika hem başsağlığı diledik hem de
konuştuk. Hiç merak etmeyin, buraya defnetmek istiyorsanız buraya,
Karşıyakaya götürmek istiyorsanız Karşıyakaya,
memleketine götürmek istiyorsanız memleketine
Sayın
Cumhurbaşkanımızın talimatı oldu, uçak
Ne
istiyorsanız, nasıl istiyorsanız, kendi memleketine gitmek
istiyorsa, burada defnedilmek istiyorsa burada
Biz elimizden geleni
yaptık. Sonra birtakım iddialar söz konusu oldu. İddialar
şunlardı: Bize burada küfrettiler, hakaret ettiler, bilmem ne
ettiler. Ben İçişleri Bakanıyım, ben bunları araştırmakla
sorumluyum ve mükellefim. Hemen arkadaşlarıma talimat verdim. Böyle
bir soruşturmada nasıl, kaç kişi bunu bilmiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Bakanım, bağlayın lütfen.
İÇİŞLERİ
BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Devamla) Bağlıyorum efendim.
Ama toplam 20 veya 25
kişinin olduğu bir yerde, bilgisi dâhil 62 kişinin görüşüne
başvuruldu. Ha, o arada birileri bizimle fotoğraf çektirdi,
şöyle oldu böyle oldu ama devlet gereğini yerine getirdi hem de hukuk
işledi ve devlet gereğini yerine getirdi.
Şimdi, bunun üzerinden
Hatun Tuğlukun cenazesinde şöyle bir şey oldu, böyle bir
şey oldu. veya burada siz, sanki biz bunun koordinatörüyüz, sanki biz
bunun yapanıyız
El insaf deriz ya. Yani, bu olayın her hâlini
eğer birlikte yaşamamışsak, birlikte bunu santim santim,
adım adım nasıl bir şekilde
Dediniz ki: İki gün
evinde kalsın. Evet, bu olay da olmamıştı o zaman. Aysel
Tuğluk iki gün evinde kalsın
Normalde evinde kalamaz, kalması
gereken yer akşam cezaevidir. Annesi vefat etti, evinde kalsın. Biz
burada insani olarak da hukuki olarak da elimizden gelen her şeyi
yaptık. Toplumsal olaylar olur mu? Olur.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
İÇİŞLERİ
BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Devamla) Provokatörler olabilir mi? Olabilir. Tezvirat
olabilir mi? Olabilir. Yanlış anlaşılma olabilir mi?
Olabilir. Bizim görevimiz bunu bundan ayıklamaktır; hangisi
doğrudur. Biz bunu bugün yapıyoruz. Lütfen
Bu olayla ilgili,
Hükûmetimiz, devletimiz elinden gelen bütün samimiyeti ve bütün hukuki
yolları tam anlamıyla gerçekleştirmiştir.
Cümlelerimi
bağlıyorum Sayın Başkanım. Bize göstermiş
olduğunuz fırsata teşekkür ediyoruz.
Burada Hükûmet olarak da
elimizden geleni yaptık. Üç buçuk, dört saat, bu ülkenin İçişleri
Bakanı olarak ben karakoldaydım -karakolda beklemek başka bir
şey- meselenin tam anlamıyla çözüme kavuşturulabilmesi için.
Ben teşekkür ediyorum.
Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
Efendim, şahıslar
adına
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sırrı
Bey
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Anılan hadiseyle ilgili bir açıklama yaptı. Normalde İç
Tüzükün hatırlatmasına girmek istemiyorum ama benim de
ekleyeceklerim var. (AK PARTİ sıralarından Ne alakası
var? sesleri)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Öyle olmadıysa olay,
öyle bir alakası var.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Önder.
5.- Ankara
Milletvekili Sırrı Süreyya Önderin, İçişleri Bakanı
Süleyman Soylunun yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara)
Değerli arkadaşlar, bu meseleyle ilgili pek az konuştum. Bu
bilgilendirme önemliydi. Öncelikle birkaç şeyi, Sayın
Başkanın da Sayın Bakana tanıdığı süre
kadar
Aslında bunda süre sınırı da koymamamız
lazım.
Öncelikle Sayın
Bakanın bir yanılgısını düzelterek başlamak
istiyorum. Burada Sayın Aysel Tuğluka bahşedilmiş bir hak
yok. Sayın Adalet Bakanı burada, yakınlarını
kaybedenlerin yasal hakkıdır bu. Evinde kalması da bir lütuf
değildir, böyle sunulmaması gerekir. Eğer güvenlik
açısından bir mahzur yoksa taziye işlerini yapabilir.
Ben şimdi
kısacık bir Türkmen töresinden bahsetmek istiyorum. Toros
Türkmenlerinde hâlen devam eden bir gelenek vardır. Düğünler
yazın yapılır ve hazırlıklara başlanır,
bütün Türkmen beldelerinde böyledir fakat düğün öncesi bir şenlik ve
neşeden eser yoktur. Lojistiği hazırlanır, davetliler
istikbal edilir, yatacakları yer hazırlanır, ondan sonra
çalgıcılar gelir. Yine düğün emarelerinden eser yoktur. Ana
babaların eşliğinde
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Önder
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Efendim, bir yere geleceğim.
BAŞKAN
- Esasa girelim lütfen.
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Esasa geliyorum.
BAŞKAN
- Rica edeyim, lütfen...
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) İtiraz eden varsa burada kesebilirim. Bu önemli
bir şey. Siyaset yapmıyorum, bir şey anlatmaya
çalışıyorum.
BAŞKAN
Ama Genel Kurul çalışmaları devam edecek efendim.
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Etsin efendim.
BAŞKAN
Sizin diyeceğiniz bir şey varsa Sayın Bakanın
açıklaması hakkında
Ansiklopedik bilginize teşekkür
ediyoruz.
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Ansiklopedik bilgi değil; bu, Anadolunun
dağı, taşı.
BAŞKAN
Her neyse
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Ansiklopedik bilgi değil, hayatın bizatihi
kendisi.
BAŞKAN
Hayatın bizatihi bilgisi olsun.
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Ama siz bunu
BAŞKAN
Fakat lütfen esasa girin.
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Siz bu vaktimi alırsanız
Şimdiye ben
elli tane laf etmiştim. Başkan, biraz anlayış lütfen.
BAŞKAN
Buyurun.
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Ana babalar çalgıcıların yanına
katılır ve son düğünden, o beldede gerçekleşmiş son
düğünden o güne kadar cenaze çıkmış hangi ev varsa
çalgıcılar o eve giderler, cenaze çıkanın hüviyetine,
yaşına, cinsiyetine göre bir ağıt yakmaya başlarlar.
Bu Taziyenize biz bir düğün kuracağız ama sizin de
acınız olduğunu biliyoruz -hemhâl olmak diyelim, şimdi
empati deniliyor, tam karşılamıyor- sizin
acınızı biliyoruz, anlıyoruz ve rızalık
istiyoruz. demektir. O cenaze evinin kapısı açılır ister
altı ay önce ölmüş olsun ister altı gün önce.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) Hayırlar dilenirse o köyde o düğün kurulur.
Şimdi, Anadolunun töresi buydu.
Buradan,
Sayın Bakan, biraz belki orada olmadığı için meseleyi bir
taşkınlık gibi anlattı, mesele öyle değildi. Topyekûn
bir linçin, bir öfkenin ve bir nefret söyleminin hedefi olduk ve bir
saldırının ve bu -çok fazla vaktinizi almayacağım- hem
güvenlik görevlilerinin ifadelerinde var. Gelmekte olanı biz bildirdik
Bakın, bunlar halis niyetli değil, böyle gözükmüyor, siz önlem
alın. diye, bunlara kulak tıkandı. Sayın Bakanın
üzerinden atladığı bir şey, bütün HDPli vekillerin maruz
kaldığı bir şey ve bunun da en çok Sayın Meclis
Başkanını ilgilendirdiğini düşünüyorum, biz Ankara
Valisine, Ankara Emniyet Müdürüne...
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SIRRI
SÜREYYA ÖNDER (Ankara) - ...ve Sayın Bakana epeyce bir müddet
ulaşamadık. Ne zaman ki oradaki gelişmeler kontrolden
çıktı o zaman ulaştık. Sayın Bakan, kendisi, benimle
görüştüğünü söylüyor, safahatını bilir, ben Sayın
Bakanı bunun vahim bir şey olduğuna ikna edemedim telefonda.
Daha fazla detay vermek de istemiyorum. Sonra, gelişmeler
çığırından çıkınca bu oldu. Bu, ölüye saygı,
diriye saygıyı aşan bir şeydir; bu, birlikte bir ortak
gelecek kurabiliyorsak, kurabileceksek, hâlen buna mecalimiz ve niyetimiz varsa
bu bir takat ve niyet meselesidir. Tek başına niyetiniz yetmez,
bunlar bütün bu toprakları takatsiz bırakacak işlerdir. Artık,
Allah korusun, ileride niyetimiz de olsa takatimiz kalmamış olabilir.
Bunu herkesin bu şekilde kavraması gerekir.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Tezkereler
(Devam)
2.- Türkiyenin
Millî Güvenliğine Yönelik Ayrılıkçı Hareketler, Terör
Tehdidi ve Her Türlü Güvenlik Riskine Karşı Uluslararası Hukuk
Çerçevesinde Gerekli Her Türlü Tedbiri Almak, Irak ve Suriyedeki Tüm Terör
Örgütlerinden Ülkemize Bundan Sonra da Yönelebilecek Saldırıları
Bertaraf Etmek ve Kitlesel Göç Gibi Diğer Muhtemel Risklere
Karşı Millî Güvenliğimizin İdame Ettirilmesini
Sağlamak, Türkiyenin Güney Kara Sınırlarına Mücavir
Bölgelerde Yaşanan ve Hiçbir Meşruiyeti Olmayan Tek Taraflı
Bölücü Girişimler ve Bunlarla İlgili Olabilecek Gelişmeler
İstikametinde Türkiyenin Menfaatlerini Etkili Bir Şekilde Korumak ve
Kollamak, Gelişmelerin Seyrine Göre İleride Telafisi Güç Bir Durumla
Karşılaşmamak İçin Süratli ve Dinamik Bir Politika
İzlenmesine Yardımcı Olmak Üzere Hudut, Şümul, Miktar ve
Zamanı Hükûmetçe Takdir ve Tayin Olunacak Şekilde, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin Gerektiği Takdirde Sınır Ötesi Harekât ve
Müdahalede Bulunmak Üzere Yabancı Ülkelere Gönderilmesi ve Aynı
Amaçlara Matuf Olmak Üzere Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiyede
Bulunması, Bu Kuvvetlerin Hükûmetin Belirleyeceği Esaslara Göre
Kullanılması ile Risk ve Tehditlerin Giderilebilmesi İçin Her
Türlü Tedbirin Alınması ve Bunlara İmkân Sağlayacak
Düzenlemelerin Hükûmet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre
Yapılması İçin Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2/10/2014 Tarihli
ve 1071 Sayılı Kararı ile Hükûmete Verilen ve Son Olarak
1/10/2016 Tarihli ve 1128 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi
Kararı ile 30/10/2017 Tarihine Kadar Uzatılan İzin Süresinin
Anayasanın 92nci Maddesi Gereğince Bir Yıl Daha Uzatılmasına
Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/1185) (Devam)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, şahsı adına ikinci
konuşmacı İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Mehdi Eker
Beyefendidir.
Buyurunuz
Sayın Eker. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET
MEHDİ EKER (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün birkaç saattir Hükûmet
tezkeresi müzakere ediliyor ve ben de bu tezkereyle ilgili görüşmelerdeki
son konuşmacıyım. Üzerinde çok konuşuldu, 2016da
alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine verilen bir yetki tezkeresinin sonuna
gelindi ve bir yıl daha uzatılmasıyla ilgili bir karar söz
konusu. Tabii, şunu ifade etmemiz lazım: Türkiye, kendi
güvenliğini sağlama, gerek kendi güvenliğiyle gerek bölgedeki
diğer ülkelerin güvenliğiyle ilgili en önemli faktör olan istikrarı
da gözetmek durumunda. O nedenle, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin bu yetki
talebi uluslararası hukuk açısından meşrudur ve bir
haktır.
Değerli milletvekilleri,
biz, tarihi, masal olsun diye, hikâye olsun diye öğrenmeyiz; dünü
doğru yorumlama, doğru anlama, bugünü ve geleceği doğru
kurgulamak için öğreniriz. Son yüzyılda iki tane cihan harbi oldu,
bugünden bunu soyutlamamız mümkün değil. Bu cihan harbinin bir
tanesine Birinci Dünya Savaşı dediler, birine İkinci Dünya
Savaşı. Kayıtlara göre toplam 81-82 milyon insan öldü. Atom
bombaları atıldı. İkinci Dünya Savaşı büyük
çoğunlukla Batının kendi içindeki savaştı,
Avrupanın kendi iç egemenlik savaşıydı ve bu savaş
bitti, barışla sonuçlandı, bir anlaşmayla sonuçlandı.
Arkasında, Batı bir entegrasyon projesiyle aslında bunu bitirdi,
bu entegrasyon projesinin adı Avrupa Birliğidir. Avrupa
Birliğinin değerleri oluşturuldu ve bu değerler üzerinden
bir entegrasyon projesi olarak, önce, birlik, ortak pazar vesaire,
arkasından bir siyasi birliğe evrildi. Dolayısıyla bu
savaş, Batı için bir entegrasyon projesiyle tamamlandı. Ama
değerli kardeşlerim, Birinci Dünya Savaşının hedefi,
üzerinde bizim de yaşadığımız Orta Doğu
coğrafyası ve Osmanlı İmparatorluğunu yıkmak ve
bölmek idi. Dolayısıyla o savaşın tezahürleri, o
savaşın sonuçları, o savaşın komplikasyonları
bitmedi. Bugün karşı karşıya kaldığımız
mesele bu. Eğer biz bunu doğru tanımlar, doğru analiz eder
ve buna göre de davranırsak sorunları barış içerisinde daha
kolay çözebilme imkânımız olur.
Değerli milletvekilleri,
burada, 2003te Irakın işgaliyle başlayan Irakta birçok
gelişme; 2011de Suriyede yapılan, ortaya çıkan
çatışma. Bölgede, sadece bugün Suriyede 8 silahlı terör örgütü
grubu var bilinen, 8 örgüt; Irakta da birçok terör örgütü var. Bunlar eliyle
bölge istikrarsızlaştırılmaya, bunlar eliyle bölge kan
gölüne çevrilmeye çalışılıyor.
Orta Doğuda
yaşayan insanlar çok değerli bir mülkün üzerinde yaşıyor
ama bu çok değerli mülkün petrolü ve gazı Orta Doğululara refah
sağlamak yerine, onların refahını artırmada kullanılmak
yerine maalesef birbirlerinin eteğini tutuşturmada benzin olarak
kullanılıyor ya da bir terör örgütünün elinde molotofkokteylinin
şişesine dolduruluyor.
Biz AK PARTİ Hükûmeti
olarak kendi medeniyet tasavvurumuzla, 2003ten beri gerek Türkiye'nin
içerisinde gerek sınırlarımızın
dışında, tıpkı Avrupalıların
yaptığı gibi, bölünme ve parçalanma değil, entegrasyon ve
bir araya gelme yoluyla, iş birliği alanlarını artırma
yoluyla bir çaba içerisinde olduk, projeler uyguladık. Türkiye'nin
içerisinde demokratikleşme ve sivilleşme yoluyla kendi iç meselemizi
çözmeye, Kürt meselesini çözmeye çalıştık, kendi
yaramızı kendimiz tedavi edebilecek bilgi ve hikmet düzeyine
ulaştık. Ama terör örgütleri eliyle karanlık odaklar bunu her
seferinde sabote ettiler, FETÖ bunlardan birisi, PKK bunlardan birisi; sürekli
sabote ettiler, sürekli.
Biz Suriyede vizeleri
kaldırma kararı aldık, Irakta yüksek düzeyli ekonomik
istişare toplantıları düzenledik, ticaretimizi
artırdık, ilişkilerimizi geliştirdik. Bu ülkelerle, bütün
bu coğrafyada yaşayan ülkelerle hep bir arada olmak ve sorunları
barış içerisinde çözmenin gayretinde olduk. Ama giderek, özellikle
2011den sonra, maalesef, bir trajediye dönüştü. Bugün Orta Doğu
coğrafyasından, Suriyeden, Iraktan insanlar iltica ediyor. Akdeniz
ve Karadeniz Orta Doğuluların mezarlığı hâline geldi.
Değerli kardeşlerim, daha dün, Karadenizde Kocaelide Kuzey Iraktan
kaçan 9u Duhoklu, 9u Süleymaniyeli Kürt boğuldu, dün. Bakın,
referandumun kararı henüz hayata geçmeden insanlar oradan iltica etmeye,
başka coğrafyalara gitmeye başladı. Bu son derece de
anlamlıdır. Buna dikkat etmemiz lazım.
Şimdi,
arkadaşlarımız birçok şey söyledi, müsaade ederseniz
Tabii, Kürtlerle ilgili olarak muhalefet partilerinin bazı sözcüleri
beyanlarda bulundular, kimi dedi ki: Kürtleri karşınıza
alıyorsunuz., kimi dedi ki: İşte, Kürtlerle şöyle
şöyle yapılıyor, hakları alınıyor. vesaire
Ben,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla iftihar eden Diyarbakırlı
bir Kürdüm. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Benim
size, Kuzey Iraka, Sayın Barzaniye, oradaki kardeşlerimize
mesajım şu: Asla bu tezkere bölgede yaşayan kardeşlerimize
dönük değildir. Biz on dört asırdır birlikte
yaşıyoruz, on dört asırdır bir medeniyeti birlikte
inşa ettik. Kuşkusuz, burada başka halklar da var, Araplar, Türkmenler,
Süryaniler, Ezidiler hepsi bir arada, biz birlikte yaptık. Bugün bizim
karşı karşıya kaldığımız konu,
aynı dinin mensubu, aynı kaderi paylaşan, aynı şeye
gülüp aynı şeye ağlayan, gelenekleri birbirine benzeyen,
kültürleri birbirinin içine geçmiş, kız alıp vermiş iki
ayrı halktan birisini topa tutma tezkeresi hiç değildir ama şunu
bilmemiz lazım: Burada bağımsız bir devlet kurma
kararından daha çok, âdeta Orta Doğuda yeni bir savaşı
başlatma kararı olarak algılanıyor. Mesele bu. Bunu
bilelim. Uluslararası karanlık odaklar terör örgütleri eliyle
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Bakan.
MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Biz bundan
sonraki süreçte olanları, olacakları gördüğümüz için kardeşlerimizi
dostça ikaz ettik. Dostça ikaz ediyoruz: Henüz vakit var ve bundan dönelim
çünkü bu karar Orta Doğuda ne Kürtlere ne Türkmenlere ne Araplara ne
Süryanilere ne Keldanilere ne Yezidilere hiç kimseye bir yarar getirmeyecek,
kan ve gözyaşını artırmaktan başka bir işe
yaramayacak. Bazıları kan dökmeyi, kan dökme üzerinden siyaset
yapmayı bir politik yol olarak tercih edebilirler ama biz bu
coğrafyada... Size Diyarbakırlı büyük şair Sezai Karakoçun
bir dörtlüğüyle izah edeyim, diyor ki:
Evrim günlük sularla,
Devrim irinle kanla,
Bizse dirilişi
gözlüyoruz,
Bengisu bengisu kayna ve
çağla. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bizim gözetlediğimiz,
bizim gözlemlediğimiz bu diriliştir, bu medeniyetin, medeniyetimizin
dirilişidir tekrar.
İçeride sorunlarımızı
çözmek, demokratikleşme ve sivilleşme yoluyla kendi iç meselelerimizi
halletmek, bölgemizde de istikrarın unsuru olmak ve güvenliğimizi
sağlamak bizim açımızdan son derece de önemli bir konudur.
Son olarak şunu söylemek
istiyorum: Bu oyuna gelmeyelim. Hâlâ bir yol var ve hâlâ bu oyunu
bozabilirsiniz. Siz bu oyunu bozduğunuzda Türkiyenin başına
örülmeye çalışılan çorabı da yırtmış
olacaksınız. Tekrar acıda ve sevinçte birlikte olduğumuzu
göreceğiz. Ve şunu asla unutmayacağız: Kendilerine
entegrasyon düşünüp, onu hayata geçirip Orta Doğu için, Orta
Doğulular için, Kürtler, Türkler, Araplar için sürekli bölünme ve
parçalanma isteyenlerin, onların çıkarına olan hiçbir şey
sizin çıkarınıza olamaz; Kuzey Irak bölgesel yönetimindeki
kardeşlerime özellikle sesleniyorum, onların istediği hiçbir
şey sizin gerçek talebiniz olamaz.
Saygılar sunuyorum. (AK
PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Eker.
Sayın milletvekilleri,
Başbakanlık tezkeresi üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, tezkereyi
oylarınıza sunuyorum. Oylama Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 140ıncı maddesine göre işaretle oylama
şeklinde yapılacaktır.
Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Tezkere kabul edilmiştir. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu
sıralarından alkışlar)
Kabul edilen tezkerenin
ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyor;
şehitlerimize rahmetler, gazilerimize uzun ömürler diliyoruz.
Sayın milletvekilleri,
böylece, olağanüstü toplantıya konu işin görüşmeleri
tamamlanmıştır.
Gündemde bulunan
konuları sırasıyla görüşmek için, Anayasa ve İç Tüzük
gereğince 1 Ekim 2017 Pazar günü saat 14.00te toplanmak üzere
birleşimi kapatıyorum.
Teşekkür ederim.
Kapanma
Saati: 19.44