TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
34üncü
Birleşim
8
Aralık 2016 Perşembe
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.-
GELEN KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMALAR
IV.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Mehmet Akif Hamzaçebinin, hayatını kaybeden Türkiye Büyük Millet
Meclisi eski Başkanı İsmet Sezgine Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin konuşması
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, hayatını kaybeden
Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı İsmet Sezgine
Allahtan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
2.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
hayatını kaybeden Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı
İsmet Sezgine Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
3.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
çok kaliteli bir yasama süreci yaşanmadığına ve
bakanların sorulara somut cevaplar vermediğine ilişkin
açıklaması
4.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Samsun Çarşamba
Havalimanının tamirat nedeniyle üç ay süreyle trafiğe
kapatılması durumuna ilişkin açıklaması
5.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Trabzon
Milletvekili Haluk Pekşenin 433 sıra sayılı 2017
Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısının
üçüncü tur görüşmelerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
6.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Sinop
Milletvekili Barış Karadenizin 433 sıra sayılı 2017
Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
7.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, Hükûmete yönelik
eleştirilere Hükûmet adına bulunan temsilcilerin cevap vermesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
8.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Hükûmet
üzerinden AK PARTİ Grubuna yöneltilen
iddia ve ithamlara cevap vermek durumunda olduklarına ilişkin
açıklaması
9.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, Hükûmetin partilerin
değil Türkiye Cumhuriyetinin hükûmeti olduğuna ve yasama ile yürütme
organı kavramlarının karıştırılmaması
gerektiğine ilişkin açıklaması
10.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, parlamenter sistemde
hükûmetin Parlamento içerisinden çıkacağına, bir partiye ait
olamayacağına ve Hükûmete yapılan eleştirilere AKP grup
başkan vekillerinin savunma yapmak durumunda olmamaları
gerektiğine ilişkin açıklaması
11.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
12.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Hükûmetin AK
PARTİ Grubu içerisinden çıktığına, Hükûmeti
eleştirirken parti grubuna bir sataşma olduğunda buna cevap
verileceğine ve sözlerinden farklı anlamlar
çıkarılmaması gerektiğine ilişkin açıklaması
13.- İstanbul Milletvekili Garo Paylanın, İstanbul
Milletvekili Hüda Kayanın gözaltına alınmasına ve bu
siyasi operasyonlarla ilgili Meclisin gerekli tutumu
almadığını düşündüklerine ilişkin
açıklaması
14.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Aydın
Milletvekili Mustafa Savaşın 433 sıra sayılı 2017
Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
15.- İstanbul Milletvekili Garo Paylanın, İstanbul
Milletvekili Hüda Kayanın gözaltına alınmasıyla ilgili
Başkanlık Divanından ve Hükûmetten bilgi talep ettiklerine
ilişkin açıklaması
16.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın, İstanbul Milletvekili Hüda Kayanın
gözaltına alınmasıyla ilgili bilgi gelir gelmez Meclisi
bilgilendireceğine ilişkin açıklaması
17.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin,
İstanbul Milletvekili Hüda Kayanın gözaltına
alınmasına, HDP milletvekillerine yapılan bu uygulamayı
kınadığına ve milletvekillerinin yerinin Meclis olduğuna
ilişkin açıklaması
18.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın, İstanbul Milletvekili Hüda Kayanın
serbest bırakıldığına ilişkin
açıklaması
19.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, bir
milletvekilinin zorla gözaltına alınmasının ve
tutuklanmasının hukuk dışı olduğuna ve tutuklu
HDP milletvekillerinin derhâl serbest bırakılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
20.- Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemirin,
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın İstanbul Milletvekili Hüda Kayanın durumunu normal
bir uygulama olarak kabul ettiğine ve bir hukuksuzluk varsa Parlamentodaki
herkesin bunu ifade etmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
21.- Kars Milletvekili Ayhan Bilgenin, Bayburt Milletvekili
Şahap Kavcıoğlunun 433 sıra sayılı 2017
Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
22.- Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlunun, Kars
Milletvekili Ayhan Bilgenin yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
23.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, bütçe görüşmelerinde
bakanların sık sık yerlerini terk etmelerine ve
Cumhurbaşkanının Türk lirası yerine dolar hesabı
bulunmasına ilişkin açıklaması
24.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
Ankara Milletvekili Levent Gökün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
25.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, kürsüde kendisine
söz verilen milletvekilinin konuşmasının beklendiğine,
başkasının sesini veya görüntüsünü dinletmenin hiçbir
şekilde uygun olmayacağına ilişkin açıklaması
26.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın söylemlerini kabul etmenin mümkün
olmadığına ve ses kaydı dinletilen kişinin yasama
organı üyesi olduğuna ilişkin açıklaması
27.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, kürsünün hatip
tarafından kullanılmasının esas olduğuna ilişkin
açıklaması
28.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
İç Tüzükte açık bir biçimde kürsünün hatibe ait olduğu
hususunun yer aldığına, bir başkasının
konuşmasını dinletmenin hukuki mahiyetinin meçhul olduğuna
ve prensip olarak buna izin vermemek gerektiğine ilişkin
açıklaması
29.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, kürsüden
sesi dinletilen kişinin şu anda yasama faaliyetine devam eden eş
başkanları olduğuna ilişkin açıklaması
30.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Başbakan
Yardımcısı Nurettin Canikli ile Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın 433 sıra
sayılı 2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434
sıra sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde Hükûmet adına
yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
31.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, PTTnin neden döviz
hesabı olduğunu öğrenmek istediğine, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaşanan elektrik kesintilerine ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrakın hakkındaki
iddialarla ilgili kamuoyunu aydınlatmasını beklediğine
ilişkin açıklaması
32.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın, Samsun Milletvekili Erhan Ustanın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
33.- Başbakan Yardımcısı Nurettin Caniklinin,
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
34.- Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrulun, Başbakan
Yardımcısı Nurettin Caniklinin 433 sıra sayılı
2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde Hükûmet adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ve PTT
çalışanlarının durumunu Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın dikkatine sunmak
istediğine ilişkin açıklaması
35.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, İç
Tüzüke göre bütün grupların her zaman yoklama isteyebileceğine
ilişkin açıklaması
36.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, yasama
faaliyetlerini sürdürmesi gereken HDP milletvekillerinin şu anda rehin
tutulduklarına ve bu nedenle diğer gruplarla aralarında
teamüllere göre hareket etmek anlamında herhangi bir ortak tavır
bulunmadığına ilişkin açıklaması
37.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, İç
Tüzükten kaynaklanan taleplerinin yerine getirilmediğine ilişkin
açıklaması
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Trabzon Milletvekili Haluk Pekşenin, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı açıklaması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
2.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın 433 sıra
sayılı 2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434
sıra sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
3.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
4.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
İstanbul Milletvekili Garo Paylanın 433 sıra sayılı
2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
5.- İstanbul Milletvekili Garo Paylanın, Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancının sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
6.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Van
Milletvekili Adem Geverinin 433 sıra sayılı 2017 Yılı
Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra sayılı 2015
Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısının üçüncü tur
görüşmelerinde HDP Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
7.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
8.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Muş
Milletvekili Ahmet Yıldırımın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
9.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine tekraren sataşması nedeniyle konuşması
10.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Berat Albayrakın 433 sıra sayılı
2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısının
üçüncü tur görüşmelerinde Hükûmet adına yaptığı
konuşması sırasında Milliyetçi Hareket Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
VIII.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, Milletvekillerinin göz altına
alınamayacağının ve tutuklanamayacağının
Anayasanın açık bir hükmü olduğuna, kendisinin hukuk
anlayışının da bu çerçevede olduğuna,
milletvekillerinin yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna ve
Başkanlık Divanı olarak yargılama süreçlerine ilişkin
bir yorum yapamayacaklarına ilişkin konuşması
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, Başkanlık Divanı olarak UEFA Avrupa Liginde bir
üst tura çıkan Osmanlısporu kutladıklarına ilişkin
konuşması
3.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, istem üzerine kısa aralıklarla yoklama
yapılıp yapılmaması hususunun hakkın suistimaline
mahal vermemek kaydıyla Başkanın takdirinde olduğuna dair
mutabakat metni olduğuna ve bundan sonraki yoklama taleplerinde bu takdir
hakkını kullanacağına ilişkin konuşması
4.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, talep edilerek yapılan tüm yoklamalarda toplantı yeter
sayısının bulunduğunu gördüğüne ve bütçe
görüşmelerinin tüm partilerin mutabakatıyla
yapıldığına ve bundan sonraki yoklama taleplerini yerine
getirmeyeceğine ilişkin konuşması
IX.- YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan'ın, son on yıl içinde Diyarbakır ilindeki vergi
tahsilatına,
Son on yıl içinde Samsun
ve Rize illerinde yapılan vergi tahsilatına,
İlişkin
soruları ve Maliye Bakanı
Naci Ağbalın cevabı (7/8831), (7/8833)
8 Aralık 2016
Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 11.00
BAŞKAN: Başkan
Vekili Mehmet Akif HAMZAÇEBİ
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ
(Bolu), Zihni AÇBA (Sakarya)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 34üncü
Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır.
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif Hamzaçebinin,
hayatını kaybeden Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı
İsmet Sezgine Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 18inci Başkanı, Türk siyasetinde ve devlet
yönetiminde uzun yıllar değişik görevler üstlenmiş,
bürokraside benim de Maliye Bakanlığımı yapmış
olan Sayın İsmet Sezgin dün Hakkın rahmetine
kavuşmuştur. Türk siyasetinin İsmet abisi Sayın
İsmet Sezgine Allahtan rahmet, ailesine, yakınlarına,
sevenlerine ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sabır ve başsağlığı
diliyorum.
Şimdi gündeme geçiyoruz.
Sayın milletvekilleri, gündemimize göre 2017
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı üzerindeki
görüşmelere devam edeceğiz.
Program uyarınca bugün üçüncü turdaki
görüşmeleri yapacağız.
Üçüncü turda, Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanlığı, Karayolları Genel
Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Ulusal Bor
Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Maden Tetkik ve
Arama Genel Müdürlüğü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu bütçe
ve kesin hesapları yer almaktadır.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (x)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (x)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
1) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANLIĞI
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Sayın milletvekilleri, bilindiği üzere,
turda yer alan bütçelerle ilgili soru sormak isteyen milletvekillerimizin
sisteme girmeleri gerekmektedir.
Sayın Gök, sizin sanıyorum söz talebiniz
var. Dolayısıyla, konuşmacıların isimlerini okumadan
önce size söz veriyorum.
Buyurunuz, mikrofonunuzu açıyorum.
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- Ankara Milletvekili Levent Gökün,
hayatını kaybeden Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı
İsmet Sezgine Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
LEVENT GÖK (Ankara) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sizin de az önce ifade
ettiğiniz gibi, Türk siyasetinin önemli isimlerinden ve gerek Hükûmet
gerekse Adalet Partisi, Demokrat Parti siyaset kültüründen gelerek Türkiyede
çok uzun yıllar siyaset yapan değerli büyüğümüz, büyük
siyasetçilerden Sayın İsmet Sezginin hayatını
kaybettiğini biz de üzülerek öğrendik. Türk siyasetine çok önemli
çalışmalar katan Sayın İsmet Sezginin hayatını
kaybetmesinden dolayı kendisine Allahtan rahmet diliyoruz, sevenlerine ve
tüm ailesine de başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Gök.
Sayın Bostancı, buyurun, sizin de
mikrofonunuzu açıyorum.
2.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci
Bostancının, hayatını kaybeden Türkiye Büyük Millet
Meclisi eski Başkanı İsmet Sezgine Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkanım, teşekkürler.
Geçmiş dönemlerde Türkiye siyasetinde önemli
hizmetleri ifa etmiş olan, Meclis Başkanlığı görevinin
yanı sıra çeşitli bakanlıklarda görev almış bulunan
İsmet Sezginin vefatı dolayısıyla ailesine, sevenlerine ve
Türkiye siyasetinin temsilcilerine, Türk halkına
başsağlığı dilemek istiyorum.
Doğrusu, yapılan hizmetlerin
unutulduğu, kadir kıymetin bilinmediği bir tarafı
vardır siyasetin. Siyaset denilince daha çok insanların aklına
eleştiri gelir ama yapılanları da görmek bir hakkaniyet
işidir. Bu çerçevede, hizmetleri hayırla yâd etmek hepimizin boynunun
borcudur.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Bostancı.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Üçüncü turda grupları ve
şahısları adına söz alan sayın üyelerin isimlerini
okuyorum.
İlk olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
sözcüleri konuşacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
konuşacak sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Mehmet Günal,
Antalya Milletvekili; Baki Şimşek, Mersin Milletvekili; İzzet
Ulvi Yönter, İstanbul Milletvekili; Mustafa Mit, Ankara Milletvekili;
Mevlüt Karakaya, Adana Milletvekili.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz alan
sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Aykut Erdoğdu,
İstanbul Milletvekili; Ali Özcan, İstanbul Milletvekili; Serdal
Kuyucuoğlu, Mersin Milletvekili; Cemal Okan Yüksel, Eskişehir
Milletvekili; Haluk Pekşen, Trabzon Milletvekili; Haydar Akar, Kocaeli
Milletvekili; Namık Havutça, Balıkesir Milletvekili; Barış Karadeniz,
Sinop Milletvekili; Şerafettin Turpcu, Zonguldak Milletvekili; Okan
Gaytancıoğlu, Edirne Milletvekili; Ömer Fethi Gürer, Niğde
Milletvekili; Mazlum Nurlu, Manisa Milletvekili.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz
alan sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Mustafa Savaş,
Aydın Milletvekili; Rafet Sezen, Edirne Milletvekili; Sebahattin
Karakelle, Erzincan Milletvekili; Mustafa Ilıcalı, Erzurum
Milletvekili; Cesim Gökçe, Ağrı Milletvekili; Yusuf Selahattin
Beyribey, Kars Milletvekili; Hüseyin Filiz, Çankırı Milletvekili; Şahap
Kavcıoğlu, Bayburt Milletvekili; Mehmet Galip Ensarioğlu,
Diyarbakır Milletvekili; Zeki Aygün, Kocaeli Milletvekili; Mehmet
Uğur Dilipak, Kahramanmaraş Milletvekili; Mustafa Serdengeçti,
Aksaray Milletvekili; Ömer Ünal, Konya Milletvekili; Hüseyin Samani, Antalya
Milletvekili; Mehmet Erdem, Aydın Milletvekili; Salih Fırat,
Adıyaman Milletvekili.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
söz alan sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Ahmet
Yıldırım, Muş Milletvekili; Garo Paylan, İstanbul
Milletvekili; Altan Tan, Diyarbakır Milletvekili; Mahmut Toğrul,
Gaziantep Milletvekili; Adem Geveri, Van Milletvekili; Besime Konca, Siirt
Milletvekili; Mahmut Celadet Gaydalı, Bitlis Milletvekili.
Şahısları adına, lehinde Mehmet
Demir, Kırıkkale Milletvekili; daha sonra Hükûmete söz
vereceğim; aleyhinde Mehmet Göker, Burdur Milletvekili.
Başarılı, gerilimsiz, verimli bir
birleşim olmasını diliyorum.
Şimdi, söz verme işlemini
başlatıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına ilk
konuşmacı Mehmet Günal, Antalya Milletvekili.
Buyurunuz Sayın Günal. (MHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on altı dakikadır.
MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya)
Teşekkür ederim Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben de konuşmamın başında, öncelikle,
kaybetmiş olduğumuz eski Meclis Başkanımız,
değerli siyaset adamı Sayın Sezgine Allahtan rahmet,
yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Değerli arkadaşlarım, ben daha çok
SPK, BDDK bütçeleri üzerinde söz aldım. Önceki gün de Hazineyle ilgili
konuşmuştum ama maalesef, artık hepsini bölmek zorunda
kalıyoruz, her sene bütçe konuşmalarımız
farklılaşıyor. Tabii onun sebebi de bakanlara göre sürekli
kurumların değişmesi, bakanlıkların
değişmesi. Sayın Canikli henüz gelmemiş, bizim asıl
konuştuğumuz kısım SPK, BDDK. Yine başka bir garabetle
karşı karşıyayız. Biz bu iş
başladığında söylemiştik, sürekli de söylüyoruz.
Açıkçası zaten ekonomi kurumlarının bölündüğü yetmezmiş
gibi şimdi daha farklı bir şey oldu. Tabii
arkadaşlarımız bunu tam olarak söyleyemiyorlar ama geçen hafta
içerisinde TÜSİADın İstişare Kurulu vardı, o
sırada konuştuğumuz bazı bankacı
arkadaşlarımız, iş adamları, Ya, ne oluyor? diye
söyleyince, Sayın Şimşek bir şeyler söylüyor, ötekiler bir
şey söylüyor bizim kafamız karıştı. dediler. Dedim
normaldir çünkü davul birisinde, tokmak birisinde olursa sorun olur. Hazineyi
konuştuk, bankaların patronu Hazine, bütün kurumların patronu
Hazine ama düzenleme ve denetleme kurumları -kendisi yok- Nurettin Beyde.
Şimdi bakın, geçen hafta Ekonomi Koordinasyon
Kurulu toplantısı yapıldı -bazen böyle
şaşırıyoruz herhâlde ama- ben size içindeki bakanları
söyleyeyim, yani şimdi Enerji Bakanımızı -Çalışma
Bakanı da ekonomiyle ilgili ama- Çalışma
Bakanımızı saymıyorum, reformlardan sorumlu Başbakan
Yardımcısı yani Hazineden sorumlu Sayın Şimşek
var, bir; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanının sanayi kısmı
var, iki; Ekonomi Bakanı var, üç; Gümrük ve Ticaret Bakanı var, dört;
Kalkınma Bakanı var, beş; Maliye Bakanı var. Yan ilintili
olanları saymıyoruz. Şimdi, hangisinin neresini
konuşacağız? Birisi oradan geçti. Hazinenin olduğu yeri
konuştuk. Şimdi, SPK, BDDK nereye bağlı? Sayın
Canikliye bağlı. Bir kere, sağa sola laf söylemeden önce oturup
bunları bir düzeltmemiz lazım, şahsa göre bakanlık
işini bitirmemiz lazım. Neden söylüyorum? Koordinasyon Kurulu
dediğiniz şeyin zaten hepsi iki bakanlıkla, üç bakanlıkla
olacak şeyler. Beş tane, altı tane bakanlık olunca oradan
oraya, oradan oraya geçiyor, bunları toparlarken de maalesef bürokrasi
oluyor.
Yani evvelki gün söyledim, Muhalefetin
söylediğini dinlerseniz güzel şeyler de oluyor. diye.
Arkadaşlarımız yapmış, biz de teşekkür ettik,
Resmî Gazetede de yayımlanmış. İhracat Kredi Garanti Fonu
kuralım. diye getirmişler, Buna gerek yok, Kredi Garanti Fonundan
devam edin. diye yolunu da biz gösterdik. Bir Bakanlar Kurulu kararı
çıkarın, buradaki para bitince gelin yine biz size limit verelim, o
ayrı konu ama mevcut limiti zaten kullanmamışsınız. 2
milyar verdik, 1 milyarını kullanmadan bir fon daha kuralım.
Neden oluyor? İşte, bu söylediğimiz, farklı
bakanlıklar kurarsanız her bakanlık kendine özel bir fon olsun
istiyor. Yani bunları çözmemiz lazım. Biz Milliyetçi Hareket Partisi
olarak her zaman yapıcı, yol gösterici bir anlayışla
hareket ettik. Tek bir tane Ekonomi Bakanlığı kuralım
dedik. Gümrük ayrı, ticaret ayrı, sanayi kısmında iç
ticaret, dış ticaret ayrı olursa koordine edemeyiz. Bizim
modelimizde bunların tamamı bir arada.
Dün TELKODER Genel Kurulu vardı
komünikasyoncuların. Birazdan da Bilişim Derneğinin yine
Bilişim Kongresi var, oraya geçeceğim. Sektör temsilcileriyle de
görüştük. Şimdi, ulaştırma, tamam, belki ilintili gibi ama
haberleşme, iletişim ayrı. Biz MHP olarak dedik ki:
Altyapı bir yerde olsun, haberleşme, iletişim, teknolojiyle
ilgili yerler bir yerde olsun, bilgi ve iletişim teknolojilerini bir yere
toplayalım. Şimdi, altyapının olduğu yerle onu oraya
koymuşuz. Çevreye en fazla zarar veren Şehircilik
Bakanlığı ile Çevreyi bir araya koymuşuz. Biraz şahsa
göre yapmaktan vazgeçmemiz lazım, özeti. Peki şimdi ne oluyor böyle
olunca? Kendimiz oradan bir şey hazırlıyoruz, bir bakanlık
bir şey getiriyor, diğeri bir düzenleme getiriyor, yukarıda
ikisini uzlaştırıncaya kadar biz sıkıntı
çekiyoruz. Yani kurumlar arasında koordinasyonsuzluk oluyor.
Şimdi yeniden, geçen
hafta tekrar baktım. Yukarıda Komisyonda görüştük,
arkadaşlarımıza söyledik. Diyorlar ki: Efendim, İstanbul
Finans Merkezinde BDDK, SPKnın da binalarının temelini
attık. Şimdi her şey tamamlandı gibi konuşuyor.
Tekrar baktım başka hangi kurumlar var diye. Dört tane, beş tane
banka olacak yani üç tane kamu bankasının dışında SPK,
BDDK binaları olacak. Öyle bir anlatıyoruz ki onu
yaptığımız zaman bütün herkes İstanbula gelecek gibi.
Yeni dünkü, bugünkü haberlere baktık, Fitch Türk bankalarıyla ilgili
görünümü negatife çevirmiş. Yani bina yapmakla, fiziki mekân yapmakla
finans merkezi olmaz diye on senedir konuşuyoruz, ilk
çıktığından beri söylüyoruz. Tekrar baktık, bütün
bankaların genel müdürlükleri duruyor. Türkiyede kaç tane banka var, BDDK
yetkililerimiz burada? Diğerlerinin genel müdürlükleri nerede?
Bakıyoruz yüzde 80i Levent-Maslak hattında kalmış. Peki,
onlara ne yapacağız arkadaşlar? Kamu bankalarını ve
kamu kurumlarını zorla, talimatla gönderdik. Alın. dedik,
aldılar. Kaça mal oldu, ne oldu, arsaların değeri orada
kaçtı, onlar aldığında kaç liraydı? Tabii bunlar
ayrı konular, geçmişte çok konuştuğumuz için. Ama bu
yaptığımız işin getirisi ne? Biz oraya finans merkezi
yaptık diye herkes gelecek mi? Eğer ekonomik olarak güçlü olamazsak
bunların üstesinden gelme şansımız yok. Yani sadece fiziki
finans merkezi yaptık
İyi niyetli, tamam ama bunlara oturup bir
bakmak lazım. Bakıldı, komisyonlar çalıştı,
önlerine getirdiler, en iyi olabilecek yerin Levent-Maslak hattı
olduğunu söylediler. Geçmiş dönemden kalan
arkadaşlarımız, 24üncü Dönemdeki kanun
tasarılarını tartıştığımız
sırada hatırlayacaklardır, İstinye Parktaki araziyi burada
TOKİnin elinden zorla nasıl aldığımızı,
sonrasında da Millî Eğitim Bakanlığına dolaylı
olarak verildiğini hatırlarsınız. SPK
Başkanımız buradaydı, o zaman da kendisi SPKdaydı.
Yani orada güzel bir finans merkezi olacak yer varken burayı TOKİye
verelim, hem de İMKBnin olduğu yerde hem de İstinyede hem de
Maslakta, Levente yakın yerde bir yer varken kalktık, ne olduysa,
kimlerin hayrınaysa, Ataşehire finans merkezi yapalım diye. E,
peki, nasıl olacak şimdi? Gelmeyenler, orada kalanlar, bütün finans
kurumları, özel sektör oradayken kamunun finans merkezi mi olacak? Böyle
bir finans merkezi olur mu? Evet, belli yerlerde lokalleşme, bölge olarak
buraya taşıma ayrı ama, nasıl yapacağız?
Bunların altyapısını nasıl
taşıyacağız? O bölgede onlar olmadıktan sonra, hazır
yerimiz varken, belli arazimiz varken bunları o amaçla kullanmadık,
aceleyle, birilerinin acelesinden dolayı böyle bir karar ortaya
çıktı. Bugün bu garabeti yaşıyoruz.
Bakın, görüyoruz ki
sadece fiziki olarak finans merkezi kurmakla olmuyor. İşte dolardaki
gelişmeleri görüyoruz, karşı reaksiyonları görüyoruz,
uluslararası piyasalardaki tepkileri görüyoruz. Onun için, bizim, ekonomik
olarak güçlü olmamız gerekiyor. Bunları
yapmadığımız takdirde, değerli arkadaşlar, bir
finans merkezi kurarak bunu oraya aktarmak bir kere mümkün değil ve bizim
finansal yapılandırmayı yeniden tamamlamamız lazım. Öncelikle
de, ekonomi kurumları içerisindeki bu
karışıklığı giderecek, yukarıda
koordinasyonu sağlayacak bir düzenleme yapmamız lazım.
Tabii, bankacılık sektörü, şu anda,
yine, kârlılık açısından, geçen yıla göre önemli
rakamlar açıkladılar. Bir taraftan ekonomide sıkıntı
var diyoruz ama, nasıl açıklıyorlar? Geçtiğimiz
yıllarda da sormuştum, BDDK Başkanımız da yine burada,
rica ediyorum, hâlâ bize bir yıldır rakamlar gelmedi. Kendi raporları
ayrı ama özel bir çalışma yapmalarını ve acaba bu
yüzen kredilerin ne kadarının gerçekten yenilendiğini, yeniden
yapılandırıldığını ve ne kadarının
gerçek anlamda canlı kredi olduğunu sormuştuk. Bizim piyasaya
çıktığımız zaman aldığımız
tepkiler farklı. Bir önceki haftada turizmcilerle beraber TÜROFED Genel
Kurulundaydık Antalyada, bütün sektör temsilcileriyle konuştuk.
Kendileri şikâyetlerini anlattılar,
sıkıntılarını anlattılar. Sayın Bakan da
oradaydı; Sayın Avcıya da beraber olduğumuz ortamda belli
sıkıntılarını anlattılar. Evet, bazı
önlemler yine turizm sektörüyle ilgili alınacak ama bankalarla
sorunları var, aldıkları kredilerle ilgili sorunları var,
bunlara çözüm bulunması gerekiyor.
Yani, demin söylediğim birtakım
müşterilerle ilgili yeniden yapılandırma ve canlı gösterme
olayı var ama burada gerçekten bir sıkıntı var. Sektörel
olarak yerli ve millî sektör olan turizm sektörünün ki birtakım içkiler
hariç bütün kullandığı girdiler yerlidir değerli
arkadaşlar, bir an önce, onların da almış oldukları
kredilerle ilgili farklı bir düzenleme yapılması, gerekirse yeni
kolaylıklar sağlanması gerekiyor. Aksi takdirde, bu kadar döviz
kampanyaları yaparken, Dolardan TLye geçelim. derken en fazla döviz
getiren ve tamamen yerli girdiler kullanan bir sektör için de bazı
çalışmaların yapılması gerekiyor. Orada da
konuştuk.
Yeniden, Sayın Bakanla da, ilgili bürokrat
arkadaşlarla da yaptığımız sohbetlerden sonra sektör
paydaşlarıyla beraber, hep burada söylediğim bir turizm çerçeve
kanununu yine yapısal önlem olarak çıkarmamız ve teşvikiyle
beraber, istihdam kanunlarıyla beraber, kıyı kenarla ilgili
birtakım düzenlemelerle beraber, tamamını içerecek bir turizm
çerçeve kanunu gerekiyor ama öncelikle de burada bankalarla ilgili
kısmın bir düzenlenmesi ve onların bir vade ertelemesine ilişkin
taleplerinin yerine getirilmesi gerekiyor.
Yine, ihracatçı sayılmakla ilgili
bazı tereddütleri var, sorunlu olan alanlar var. Daha önce
yapılmış ama uygulamada bu maalesef yeterli düzeyde değil.
Bunları da yeri gelmişken söylemiş olayım.
Bankaları söyledik ama bunlarla ilgili
kurumların hepsi dağıldığı için, yeri
gelmişken, TMSFye devredilen birtakım kurumlar var.
Değerli arkadaşlar,
şöyle bir garabet oluyor bir süre sonra: Bu, geçtiğimiz dönemde de
birçok banka aynı anda SPKdan TMSFye devredildiği zaman -o zaman
Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurulunda karar alınarak bir
sıkıntı yaşanmıştı, hepiniz Uzanlarla
ilgili sıkıntıyı biliyorsunuz, birçok şirket onlara
benzer şekilde devralınmıştı- daha önce Komisyonda da
dile getirdim, şimdi, o şirketleri devraldıktan sonra, kısa
sürede tasfiyesi veya yeniden yapılandırılması devri
gerçekleşmediği zaman, yönetimin profesyonel şekilde
yapılması gerekiyor ve bir süre sonra -o şirkette,
adını verdiğim holdingde olduğu gibi- Türkiye milyarlarca
dolarlık tazminat ödemeye mahkûm kalabiliyor.
Şimdi, başka
şekillerde, yeniden FETÖ kapsamında ve daha önceden TMSFye
alınmış olan şirketler var. Ben arkadaşlarıma
soruyorum: Peki, bunların yönetim kurullarına kim giriyor; bu
şirketlerin iştigal sahasıyla ilgili, faaliyet alanlarıyla
ilgili deneyimleri nedir? Yani, uzun süre eğer bu portföyde kalacaksa
burada profesyonel çalışmak lazım. İşte, falanca genel
müdürü, falanca bakanlıktaki müsteşar
yardımcısını buraya yönetim kurulu üyesi yapalım. Ee,
peki, sektörle alakası var mı? Ne kadar var? İyi
yöneticiliği var mı sektör uzmanı olsa da? Bu konuları
biraz böyle aceleyle yapıyoruz. Evet, terör örgütüyle mücadele edelim,
evet, onların varsa finans kaynaklarını kurutalım ama
-bugün SPK bütçesini görüşüyoruz- halka açık şirketler var;
hiçbir şekilde alakası olmayan, gidip oradan hissesini
almış insanlar var, bunların hakkı var. Sermaye
Piyasası Kanununa göre bunlar, açık bir şekilde bir
yatırım yapmış vatandaşlar, o anda fiyatına
bakmış
Ha, özel amaçla alan ayrıdır, o başkadır
ama biz kurum düzenlemesini doğru yapmak zorundayız. Onların da
haklarına halel getirmemek adına profesyonel şekilde bu
şirketlerin yönetilmesi lazım, daha sonra daha büyük zararlarla
karşılaşabiliriz. Evet, aceleyle, olağanüstü hâl şartlarında
bazı kararlar alıyoruz ama bunları
arkadaşlarımızın oturup ciddi anlamda
tartışması ve çözüm önerileri bulması gerekiyor.
Eğer bütün bunları yapmazsak değerli
arkadaşlar, bizim güçlü olmamız sadece finans merkezi yaparak veya
sadece her bize söylenene Bunlar bize düşman, bunlar bize kumpas
kuruyor. gözüyle bakarsak üstesinden gelemeyiz. Kısmen doğrudur
bunları da yapmaya çalışanlar olacaktır. Türkiye
Cumhuriyeti devleti büyük devlettir, Türk milleti büyük bir millettir. Bu
bölgede olduğumuz sürece de üzerimizde oyunlar oynamak isteyenler,
hesaplar yapanlar olabilir ama biz güçlü olmak zorundayız. Güçlü
olmanın yolu ne? Söylenen her şeyi dikkate almadan Biz doğru
biliriz. demek değildir. Güçlü olmanın yolu, ortak aklı
kullanarak ülkemiz için gerekli olan yapısal önlemleri almak ki çok
uzağına düşmüş olduğumuz 2023 hedeflerini öncelikle
hiç olmazsa revize ederek kısmen
Efendim Geri adım atmış
olmayalım. diye dokunmadan beklemeyin, gerçekçi olan neyse yeniden bir
revizeyle yapılabilecek olanları hep beraber yapmamız gerekiyor.
Bunun için de burada tartıştığımız, öncelikli
sektörleri defalarca konuştuk, çok fazla bir şey söylemeye gerek yok.
Az önce bahsettiğim gibi, dün de Sayın Bakan ve Başbakan yurt
dışındaydı, katılamadı ama bilgi, iletişim
teknolojileriyle ilgili bütün şirketlerin yetkilileri oradaydı.
Bilişim sektörünün yetkilileriyle buluşacağız. Turizmle
buluştuk. Enerji sektöründeki önceliklerimiz belli, Sayın Bakan
burada. Bütün bunlara bakarak önümüzdeki sürece, 2023 hedeflerine hep birlikte
ulaşabilmemiz için bu yapısal önlemleri almamız lazım,
Yapısal önlem lazım. diyenlere öcü diye bakmamak lazım. Yani,
Nedir? diyeceksiniz. En başta, az önce söyledim işte: Turizm
çerçeve kanunu çıkmadan bizim o organizasyonsuzluğu düzeltme
şansımız yok, bakanlıkları yeniden
yapılandırmadan koordinasyonu sağlama şansımız
yok. Bütün bunları yaptıktan sonra, yapısal reformlarla
desteklenmiş, yüksek ve sürdürülebilir bir büyümeyi, yüksek katma
değerli, yüksek teknoloji tabanlı yeni bir büyüme anlayışını
hâkim kılmamız lazım. Buradan bir ders çıkararak,
inşallah, hep birlikte Milliyetçi Hareket Partisinin söylediği
üreten ekonomi anlayışına geçersek bunları
aşmamız mümkün olur. İnşallah, hep birlikte önce 2023te,
arkasına düştüğümüz hedefleri yakalamak üzere, sonrasında
da 2053 yılında, fethin 600üncü yıl dönümünde süper güç olmak
üzere bunları gerçekleştiririz diyorum, hepinize saygılar
sunuyorum. Bütçelerin hayırlı olmasını diliyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Günal.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına ikinci
konuşmacı Baki Şimşek, Mersin Milletvekili.
Buyurunuz Sayın Şimşek. (MHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on sekiz dakikadır Sayın
Şimşek.
MHP GRUBU ADINA BAKİ ŞİMŞEK
(Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Ulaştırma Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Sözlerime
başlamadan önce yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Adana Aladağda
çıkan yurt yangınında hayatını kaybeden 12
vatandaşımıza, başta Mersin Tarsuslu Sare Betül Genç ve
yine Mersin Çamlıyaylalı hemşehrim Fatma Canatan olmak üzere,
Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum. Devletimizin yurtlarla ilgili,
hastanelerle ilgili, insanların topluca yaşadığı
yerlerle ilgili, sadece acılardan sonra değil normal zamanlarda
tedbir almasını -şu anda birçok yurdun yangın merdiveni
kilitli, hastanelerin, büyük sitelerin, Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait
yurtların yangın merdivenleri kullanılabilir hâlde değil-
bunların tamamını denetlemesini ve bunlarla ilgili tatbikat
yapılmasını, yeni canların yanmamasını temenni
ediyorum.
15 Temmuz ihanetine değinmeden
geçemeyeceğiz. 15 Temmuzda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık
günü yaşandı; bu milletin tankıyla, bu milletin topuyla milletin
evlatlarına kurşun sıkıldı. Sadece Gölbaşı
Özel Harekâtta 53 kahramanımız PKKya karşı bile
kullanılmayan yanıcı silahlarla şehit edildiler.
Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum ve darbe girişimine
katılan hainlerin en ağır şekilde
cezalandırılmasını bekliyorum.
Yalnız burada -sayın
bakanlarımız burada- darbeye karışanların en
ağır şekilde cezalandırılmasını isterken
mağduriyet olmadığını söylemek de mümkün değil.
EĞİTİM SEN üyesi 11 bin öğretmeni açığa
aldınız. TÜRK EĞİTİM-SENlilerden,
EĞİTİM-BİR-SENlilerden sonra EĞİTİM SENe
üye olan 11 bin öğretmeni açığa aldınız. Bunların
10 binini göreve iade ettiniz ama TÜRK EĞİTİM-SEN üyesi,
TÜRKİYE KAMU-SEN üyesi, TÜRK SAĞLIK-SEN üyesi binlerce insanın
mağduriyeti devam ediyor.
Sadece seçim bölgem olan Mersinde bu
mağduriyetlerden dolayı, Mersin Zeytinlibahçe imamı camide
kendini asarak intihar etti. Yine, aslen Niğde Kemerhisarlı olan bir
polisimiz geçtiğimiz hafta tabancasıyla intihar etti. Ondan önce,
yine, Çamlıyaylada görev yapan bir polisimiz açığa almadan
dolayı intihar etti. Şimdi çıkıp Hiç mağduriyet yok.
dersek yanlış yapmış oluruz. Eğer mağduriyet
yoksa niye göreve iade var o zaman? Eğer mağduriyet olmasaydı
göreve iade olmaması lazımdı. Açığa
aldığımız veya ihraç ettiğimiz insanların bir gün
bile psikolojileri bozulup dengeleri bozulmuyor mu, bu bir mağduriyet
değil mi değerli milletvekilleri?
Bütçe üzerinde konuşmalarıma geçmeden önce
tabii, gönül isterdi ki bütçe Plan ve Bütçede görüşülmeden önce tali
komisyonlarda görüşülsün.
Sayın Bakanımız Sayın
Başbakanımızdan sonra bakanlık görevini devraldı. Ben
yaklaşık bir buçuk yıldır milletvekilliği
yapıyorum. Kendi Komisyonumda, Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda sayın bakanlarla kahvaltı
yapma dışında bir toplantı yapmadık. Ama, ana konular tali
komisyonlarda görüşülmeden, tartışılmadan Plan ve Bütçeye,
oradan da Meclise geliyor ve Meclisten de bu şekilde bir
katılımla, muhalefetin çoğunlukla katıldığı,
iktidarın pek katılma tenezzül buyurmadığı bütçe
görüşmelerinde görüşülerek, onaylanıp geçiyor. Milletvekillerine
keşke oturdukları odalardan ya da İnternetten oy kullanma
hakkı verseydik, Meclise gelmelerine bile gerek kalmazdı diye
düşünüyorum.
Tabii, iktidar yaptıklarını
anlatacak, biz de yapılmayanları konuşacağız. Türkiye
bugünlere bir günde gelmedi. Türkiye 2002 yılından 2015
yılına kadar uyguladığı yanlış politikalar
sebebiyle doğuda, güneydoğuda bölge teröristlere terk edildi. Çözüm
süreci başlatıldı, 2009 yılında çözüm süreci
başlatıldı. Akil adamlar seçildi, 7x9=63 akil diyorsunuz siz
ama biz akılsız diyoruz. Bu akılsız adamlar, Türkiyede
terörün olduğu bölgeye gönderilmediler, Anadoluda vatanına,
milletine bağlı insanların yaşadığı
bölgelere gönderildiler. Buradaki insanlar ikna edilmeye
çalışıldı ama bu politikalar tutmadı; analar ağlamaya,
gözyaşları akmaya devam etti ve en son 22 Temmuz 2015ten sonra
terörle ciddi manada mücadele edilmeye başlandı. Biz yine de
yanlışın neresinden dönülürse kârdır diyoruz bu ülkenin
bekası için ve 22 Temmuzdan bu tarafa uygulanan politikaları
destekliyoruz.
Türkiyede Bakanlığımız demir
yollarıyla ilgili ciddi yatırımlara girdi, demir yollarıyla
ilgili, hızlı trenlerle ilgili ciddi yatırımlar
yapılıyor. Biz demir yoluna yapılan yatırımları
destekliyoruz ama yeterli bulmuyoruz. 1925 ve 1939 yılları arasında,
Mustafa Kemal Atatürkün hayatta olduğu yıllarda, yokluk ve kıtlık
şartlarında Türkiye yıllık ortalama 220 kilometre kazmayla,
kürekle demir yolu yapmış. 2002-2016 yılları arasında,
on beş yıllık AKP iktidarında sınırsız
imkânlar, gelişen teknoloji, yollar ve her türlü teknik cihazlara
rağmen yıllık ortalamamız 135 kilometre.
Adanaya, Antepe, Urfaya gidenler bilirler,
Belemedik Tüneli yapılırken Almanlar oradaki köylere pancar motorla
su basmışlar. Yüz yıl önce Almanların su getirdiği
köylerde 2016 yılında hâlâ içme suyu sorunu yaşıyoruz.
Gelişen Türkiyeye, büyüyen Türkiyeye maalesef bunlar
yakışmıyor.
Yollarla ilgili
Yine, duble yol konusunda
Birçok
yolumuz yapıldı, yol konusunda Hükûmeti genel manada
başarılı buluyoruz. Yalnız, otoyollar konusunda gerekli
çalışmalar yapılmadı, otoyol konusunda şu anda on
beş yıllık AKP Hükûmeti sınıfta kaldı.
Edirne-Urfayı bağlayacak olan Niğde-Ankara otoyolu
Ulukışla ile Ankara arasındaki yol maalesef yıllardır
yapılamıyor. Hükûmetimizin bir an önce bu yolu programa alıp bir
an önce bitirmesini bekliyoruz.
Türkiye'nin iki büyük şehri Adana ve Mersin.
2şer milyon insanın yaşadığı Adana ve Mersin
arasında -benim yaşım 47- kırk yıldır aynı
yol var. Her seçim dönemi sekiz şeritli yol yapılacağı
vadediliyor; 60 kilometre iki büyük şehrin arası, maalesef yeni bir
yol yapılamadı, en son geçtiğimiz yaz itibarıyla sadece 8
kilometrelik bir kısmın ihalesi yapıldı. Bu yolun da bir an
önce bitirilmesini, yine, aynı şekilde, yıllardır
bitirilemeyen Mersin-Antalya yolunun ve tünellerinin bir an önce bitirilmesini
bekliyoruz.
Hava yollarıyla ilgili
Yine, birçok
havaalanı yapıldı, Türkiyede gerekli gereksiz birçok yere
havaalanı yapıldı. Nüfusu 100 bin olmayan, 50 bin olmayan birçok
ile havaalanı yapıldı. Bu havaalanlarından da belki birçoğu
şu anda çalışmıyor ama nüfusu 2 milyon olan Mersine
yapılacak Çukurova Havaalanı, 2013 yılında
Başbakanımızın temelini attığı ve 2016
yılında açılışını yapacağız.
dediği Çukurova Havaalanı müteahhidin iflas etmesi nedeniyle
yarım kaldı. Yeniden ihaleye çıkıldı, şu anda
ihale sürecinde belirsizlik var, yine beklemeye devam ediyoruz. Artık
yeter diyoruz, 2 milyon nüfuslu bir kenti havaalanına kavuşturun,
mazeret üretmeyin. On beş yıldır ülkeyi tek başına
yöneten bir Hükûmetin artık mazeret üretmeye hakkı yok.
TELEKOMu sattınız, yıllar önce,
yanlış olduğunu söylememize rağmen TELEKOM'u
sattınız. Bugün İnternet ve normal telefon faturaları
insanların artık cebini yakıyor. O günkü
yaptığınız anlaşmaların doğru olmadığı
bugün ortaya çıkıyor. Yeniden, TELEKOM'u
sattığınız firmayla bir güncelleme yaparak bu
mağduriyetleri sona erdirmenizi bekliyoruz.
Türkiyede maalesef, yüksek teknolojiye gerekli
yatırımlar yapılmıyor. AR-GEye ayrılan bütçe sadece
yüzde 1. Yüzde 1lik bütçelerle Türkiyede ciddi yatırımların
yapılabilmesi mümkün değil. 2016 yılında sanayideki yüksek
teknolojili ürünlerin toplam ihracattaki payı yüzde 6,2; bugünkü payı
yüzde 3,9; Avrupa Birliği ortalaması yüzde 19,4. Geçtiğimiz
yılki bütçe konuşmamda da söylemiştim, Türkiyenin son on
beş yılda cep telefonuna resmî olarak ödediği para 23 milyar
dolar ama Türkiyede henüz yeni bir cep telefonu üretecek bir AR-GE
çalışması veya imalatla ilgili ciddi bir çalışma
göremiyoruz. Türkiye'nin kaynaklarını hep dışarıya
vermeye devam ediyoruz. Bununla ilgili Sayın Bakanımızdan
istirham ediyorum, bu cep telefonu bundan sonra sürekli ciddi meblağda
döviz açığı vermemize sebep olacak, bunun üretilmesiyle ilgili
ciddi bir yatırım, gerekirse beyin transferi yapmamızı
bekliyorum.
İlk yerli ve millî uçağımız
göklerde. diye seçimlerde billboardlar asıldı, ben çok uçakla
seyahat etmiyorum ama gidip geldiğim havaalanlarında ne yerli uçak
görüyorum ne millî uçak görüyorum. İlk elektrikli otomobilimizi ürettik.
denildi, Üreteceğiz. denildi ama şu anda maalesef, yine, ilk yerli
ve millî otomobille ilgili herhangi bir çalışma göremiyoruz veya bize
aktarılan bir bilgi yok.
Ucuz konut vereceğiz. denildi, 100 liraya,
200 liraya fakir fukaraya, garip gurebaya ucuz konut vereceğiz. dediniz
ama benim seçim bölgem olan Mersinde bugüne kadar on beş yıldır
bir tane toplu konut projesini hayata geçirmediniz, kentsel dönüşüm
projesini hayata geçirmediniz. Mersinde ve hiçbir ilçesinde vatandaşa 100
liraya, 200 liraya verilen bir konuta bugüne kadar rastlamadık.
Bugün Her şeyi biz yaptık. diyorsunuz
ama sizden önceki hükûmetler de İstanbula 2 tane köprü yaptılar,
Karakaya Barajını yaptılar, Atatürk Barajını
yaptılar. Sadece Atatürk Barajının ürettiği elektrik AKP
döneminde devlet tarafından yapılan bütün HESlerin ürettiği
elektrikten daha fazla.
Osmangazi Köprüsü yapıldı. Ben Sayın
Bakanımıza buradan sormak istiyorum: O köprüden günlük araç garantisi
verdiniz. Bugün bu köprüden günlük kaç tane araç geçiyor? Devletimiz geçmeyen
araçlar için bugün o firmaya günlük ne kadar bir bedel ödüyor? Bu konuda bir
açıklama yapmanızı bekliyoruz.
Sayın Başbakan Döviz iner de çıkar
da. diyor. Doğrudur, döviz iner de çıkar da tabii ama biz bunu yok
sayamayız; aldığımız doğal gaz dövizle, petrol
dövizle, yaptığımız ithalat dövizle,
sattığımız ürünler dövizle. Onun için, bununla ilgili de
gerekli tedbirleri almanızı istiyorum.
Bir kamyoncu evladı olarak -ben bir kamyoncu
çocuğuyum- kamyoncuya ucuz mazot verilmesini talep ediyorum. Gerçekten,
Türkiyede bileklerinin zoruyla para kazanan bu esnaf mağdur oluyor.
ÖTVye zam yapıldı, Maliye Bakanı çıktı
ekranların karşısına şunu söyledi: 3 milyar para
gelecek ama biz bunu para için yapmadık. dedi. Ben buradan soruyorum
Maliye Bakanına: Para için yapmamışsanız bu zammı ne
için yaptınız? ÖTV artışıyla birlikte kaskoya,
sigortaya gelecek olan zamların da tedbir alınarak önlenmesini,
esnafın zaten mağdur olduğunu, hurda araçlara hurda indiriminin
tekrar verilmesini, çünkü hurdanın geri dönüşümle millî ekonomiye
büyük bir katkısı olacak, bununla ilgili yeniden bir düzenleme
yapılmasını bekliyorum.
Yine, Çiftçiye -Tarım Bakanımız
buradaydı ama herhâlde ayrıldı- ucuz mazot, ucuz gübre
vereceğiz. denildi, bunun bir an önce faaliyete geçirilmesini bekliyoruz.
Maalesef, bugün çiftçi boş mazot varilleriyle, ipotekli tarlalarla, ipotekli
traktörlerle, para etmeyen mahsulle, dalında kalan narenciyeyle, depoda
kalan elmayla ve kaderiyle baş başa. Çiftçiyle ilgili, 3 milyon
hektar şu anda ekilmeyen arazi var 2002 yılına göre. 2002
yılından önce ekilen 3 milyon hektar arazi şu anda ekilmiyor,
bununla ilgili de önlem alınmasını bekliyorum.
Emekliye banka promosyonu vereceğiz. denildi
ama emekli bekliyor. Taşeron bekliyor, seçimlerde söz verildi, Sayın
Başbakan 750 bin taşerona kadro verileceğinin sözünü verdi ama
bugün bununla ilgili sorulan sorulara bakanlarımız yine
dolambaçlı cevap veriyorlar, net bir cevap vermiyorlar. On beş
yıldır yönettiğiniz Türkiyede asgari ücret 1.300 lira.
Türkiyede vatanını, milletini seven hiçbir Türk insanının
1.300 liralık bir asgari ücretle mutlu olabilmesi mümkün değil.
İşsizlik resmî rakamlara göre yüzde 12 ama gerçekte yüzde 20, benim
seçim bölgemde de yüzde 20nin altında değil.
Eğitimde OECDnin
hazırladığı son verilere göre Türkiye 70 ülke arasında
matematikte 49uncu, okuduğunu anlamada 50nci, fen bilimlerinde 52nci
sırada. Atanamayan 450 bin öğretmen, işsiz
milyonlarımız var.
Hükûmetin İstanbul merkezli
uyguladığı politikalardan vazgeçmesini, kaynaklarını
Anadoluya aktarmasını
İstanbul ve Marmara nüfus
yoğunluğu ve sanayi yoğunluğu olarak artık dolmuş
durumda. Adana, Mersin, Niğde, Kayseri ve Konya yeni bir Marmara olmaya
adaydır. Bu bölgeyi öncelikli yatırım bölgesi ilan etmesini
bekliyorum.
Mersinle ilgili vermiş olduğunuz 2002
yılından bu tarafa vaatleri kısaca özetleyeceğim, son
dakikalarımı da seçim bölgeme ayırmak istiyorum. 2002
yılında bugün HDP sıralarında oturan Dengir
Fıratı aday gösterdiniz AKP listelerinden ve Dengir Fırat
Mersinde birçok vaat verdi. Sahil bandı projelerini vaat etti hatta
burada Akdeniz Oyunları sırasında gelecek sporcuların
burada kalacağını söyledi. On beş yıllık AKP
iktidarının sonunda henüz sahil bandının yolu bile
yapılmadı; bırakın otelleri, şu anda firmaların
birçoğu yatırımdan vazgeçti.
Kürşat Tüzmen geldi 2007 yılında.
Sportif imajıyla ve birçok vaat verdi başta 5T olmak üzere.
Mersinliler sordular: Bu 5T ne? dediler. Tarım, turizm, ticaret,
taşımacılık, beşincisi de Tüzmen. dedi. Mersin
kazanacak, Türkiye kazanacak. dedi ama Kürşat Tüzmeni Mersin beş
yıl boyunca İstanbul Boğazını yüzerek geçmesi
dışında Mersinde görmedi, bir faaliyetini de görmedik. (MHP
sıralarından alkışlar)
2011 yılında Zafer
Çağlayan geldi. Yine bakanlık edasıyla birçok vaatler verdi. 5
tane serbest bölge yapılacağını, limanların, sanayinin
coşacağını, hatta hızını alamadı
ABDnin Hollywoodu, Hindistanın Bollywoodu varsa Türkiyenin de
Mersini olacak, buraya film setleri kuracağız. dedi ama Mersinliler
on beş yıldır tiyatro izlemeye devam ediyorlar, ne Hollywood var
ne Bollywood var.
Yine, Mersine verilen
vaatlerden Yenice Lojistik Köyü. Tarsus Teknoloji Üniversitesi, önergeyle 405
sıra sayılı tasarıdan geri çektiğiniz Tarsus Teknoloji
Üniversitesi. 1938 yılında Türkiye Cumhuriyeti devleti Anamura liman
yapmış, daha sonra o limanın bakımını bile yapamamışız,
bugün Anamur Limanı kapalı. Bunun bir an önce faaliyete geçmesini
bekliyoruz.
Tarsus Devlet Hastanesi. 350
bin nüfuslu bir kentte devlet hastanesine insanlar yazın evlerinden
vantilatör götürüyorlar. Ben bunu sayın bakanımıza ve
bürokratlarımıza da gösterdim. Ben de resimleri de var,
gösterebilirim. Tarsus Devlet Hastanesinin yapılacağı arsadaki
ağaçları kestiniz, orası okaliptüs ormanlarıydı. Bugün
ağaçlar yeniden büyüdü. Şu anda hastanenin oraya yapılıp
yapılamayacağı hâlâ belli değil. Seçimlerde yine
billboard asıldı, İhaleyi yaptık. dendi,
hayırlı olsun ama şu anda ne ihale görüyoruz ne hastane
görüyoruz ne bir çalışma görüyoruz.
Yine, Pamukluk Barajı
vardı Mersinin kaderini değiştirecek olan bir proje. Sayın
Bakanımız Veysel Eroğlu 2010 yılında geldi, temelini
attı ve şunu söyledi: 13 Ekim 2013 saat 13.13te buranın
açılışını yapacağız. dedi. 13 Ekim 2016
tarihinde bile henüz daha barajın bitmesi mümkün değil, 17de de
bitmesi mümkün değil, 18de de bitmesi mümkün değil. Hükûmetin
verdiği vaatleri yerine getirmesini bekliyoruz.
Vatandaşın gündemi
belli. Biz seçim bölgemize gittiğimiz zaman vatandaş Terörü bitirin.
İşsizliği bitirin. Adil olun, adaletsizliğe son verin.
İşe girmek için biz torpil aramayalım, torpilden bizi
kurtarın. diyor. Büyük şehirlerin en büyük sorunu trafik, otopark ve
çarpık yapılaşma. Bunlara son verin. diyor.
Sözlerime son verirken
buradan son bir sözüm de AB, ABD ülkelerine ve büyükelçilerine olacak. Bugüne
kadar Türkiye'nin büyük şehirlerinde bombalar patladı. Yüzlerce
insanımızı kaybettik. Türkiye'de 15 Temmuzda darbe girişimi
yaşandı. Hiçbiriniz gelip de Geçmiş olsun. veya
Yanınızdayız. demediniz. Ama bugüne kadar
sırtını PKKya dayayan, PYDye dayayan, teröristlerle her zaman
iş birliği yapan, bunlarla beraber olanların başlarına
en ufak bir hadise geldiği zaman hepiniz birden gelip Türk milletine diz
çöktürmeye çalıştınız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAKİ ŞİMŞEK (Devamla) - Türk
milleti yokluğa da, kıtlığa da,
çaresizliğe de katlanır ama kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti
devletinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerinde hiçbir iradeye de teslim
olmayacaktır diyorum.
Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Şimşek.
Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına üçüncü konuşmacı, İzzet Ulvi Yönter
İstanbul Milletvekilli.
Buyurunuz Sayın
Yönter. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
İZZET ULVİ YÖNTER (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; geçtiğimiz pazartesi gününden beri 2017
Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı ile 2015 Yılı Kesin Hesap
Kanun Tasarısını bu kutlu çatı altında
görüşüyor, konuşuyoruz. Bugün bütçe sürecinin üçüncü turundayız.
Bu kapsamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji
Piyasası Düzenleme Kurulu ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun bütçe ve
kesin hesap görüşmeleri çerçevesinde parti grubumuzu temsilen
huzurlarınızdayım. Sözlerimin başında muhterem
heyetinizi ve ekranları başında bizleri izleyen değerli
vatandaşlarımızı saygılarımla selamlıyorum.
Konuşmamın
detaylarına geçmeden evvel Türk siyasetinde derin izler bırakmış
ve uzun yıllar bakanlık, parti genel başkanlığı
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı görevini
yapmış Sayın İsmet Sezgine de Allahtan rahmet diliyorum.
Ayrıca, terörle mücadele kapsamında Hakka
uğurladığımız kardeşlerimize,
kahramanlarımıza, ayrıca El-Babda şehit verdiğimiz
kardeşlerimize, kahramanlarımıza Cenab-ı Allahtan rahmet
diliyorum.
Ülkemiz, enerji
üretim ve tüketim değerlerine bakıldığında dünyadaki
ilk 20 ülke arasındadır. Yapılan projeksiyonlarda Türkiye'nin
enerji tüketim değerlerinin izleyen yıllarda daha da
artacağı yönündedir. Türkiye bugün itibarıyla enerjide ithalata
bağımlı bir ülkedir. Rusyayla 1986 yılında imzalanan
yıllık 6 milyar metreküp miktarındaki ilk alım
anlaşmasının ardından artan tüketim miktarının
karşılanabilmesi amacıyla diğer alım
anlaşmaları da sırasıyla imzalanmıştır.
Mevcut durum itibarıyla Türkiye Rusya, İran, Azerbaycan olmak üzere 3 farklı
ülkeden uzun dönemli doğal gaz satın almaktadır. Ayrıca,
Cezayir ve Nijeryadan sıvılaştırılmış gaz
ithal etmektedir. Kaldı ki Rusya ithalatımızda en büyük paya
sahip ülkedir. 2015 yılında toplam enerji ithalatı 48,7 milyar
metreküp olmuştur ve bunun 26,7 milyar metreküplük kısmı yani
yüzde 55i Rusyadan karşılanmıştır; ardından,
İran yüzde 16, Azerbaycan yüzde 13lük paya sahiptir. Rusyanın
kontrolündeki Batı Hattı 14 milyar metreküp, Mavi Akımsa 16
milyar metreküp kapasiteye sahip olup bunun yüzde 10luk kısmı hâlen
kullanılmamaktadır. Ancak, Türkiyenin enerji talebinin
artacağı açıktır. Bu yüzden, eğer üretimi
artırmak mümkün değilse yeni ithalat kaynaklarının
aranıp bulunması elzemdir, mutlaka gerekmektedir. Geçtiğimiz
aylarda enerji kongresi esnasında Rusyayla imzalanan Türk Akımı
Projesi iki paralel gaz boru hattı vasıtasıyla toplam 31,5
milyar metreküp gaz nakledilmesini, bunun aşağı yukarı
yarısının Türkiyenin kullanımına, diğer
yarısının da Avrupa ülkelerine
ulaştırılmasını öngörmektedir. Türkiyenin artan
enerji talebi karşısında yüzde 55le bağımlı
olduğumuz Rusyadan daha büyük bir miktarda ithal yaparak çare
aranması maalesef bağımlılığı daha da
derinleştirecektir. Türkiyenin Türkmen gazı ve Azerbaycan
gazına yönelerek Rusyaya olan
bağımlılığını azaltması mümkünken bunu
tercih etmemesi enerji arz güvenliğini de ister istemez tehlikeye
atmaktadır. Yaşanan ve yaşanması muhtemel krizlere
bakıldığında, arz güvenliği açısından
sıkıntılı bir durumda olduğumuz da görülebilecektir.
Türkiyenin cari açıkta önemli bir paya sahip olan enerji
ithalatını belli bir seviyede tutabilmesi için hem arz üzerinde hem
de talep yönlü tedbirleri arka arkaya hayata geçirmesi gerekmektedir.
Kaldı ki görüyoruz son günlerde dolar almış
başını gitmiştir. Geçen yılın aynı dönemine
göre Türk lirası dolar karşısında yaklaşık yüzde
20 değer kaybetmiştir.
Türkiyenin toplam ithalatında enerji
ithalatının payının yüzde 18,3 gibi yüksek bir oranda
olduğu düşünüldüğünde enerji ithalatı, cari
açığımızı daha da artıran en önemli faktörlerden
biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Talep
tarafında enerji verimliliğinin yükseltilmesi bunun için kapsamlı
programlar temin edilmesi gerekmektedir.
Arz tarafında ise, yerli kaynakların
enerji üretimindeki payının artırılması, ayrıca
yurt içi ve yurt dışında fosil yakıt arama
çalışmalarına ağırlık verilmesi temel politikalar
arasında yer almalıdır. Bu çerçevede ekonomik yarış,
dış politik tutum ve istihbarat mücadelelerinde enerjinin önemli bir
bileşen olduğunu düşündüğümüzde, Türkiyedeki dış
politika yapıcılarının, enerji teknokratlarının,
güvenlik bürokrasisinin ve ekonomi aktörlerinin konvansiyonel olmayan
kaynaklarla da daha yakından ilgilenmesi bizce önem
taşımaktadır.
Millî bir enerji politikası
oluşturulabilmesi için enerji ham maddelerinde dışa
bağımlılığın azaltılması, bunun için
kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarının azami seviyede değerlendirilmesi
en büyük arzumuzdur.
Enerji ithalatında kaynak ve kaynak ülke
çeşitliliği de sağlanmalıdır. Etkin bir talep
yönetimiyle enerji arzı kesintisiz ve yeterli bir şekilde
gerçekleştirilmelidir.
Çevreye dost ve duyarlı bir anlayışa,
gelişmiş atık kontrol ve bertarafına, havza ve kaynak
planlamasına dayalı bir yaklaşımla enerji, çevre ve insan
sağlığına zarar vermeden üretilmelidir.
Enerji verimliliği üretimden tüketime bütün
alanlarda güçlü ve çeşitlendirilmiş finansal araçlarla
desteklenmelidir.
Nükleer başta olmak üzere yeni enerji
teknolojilerini üretecek yetkinliğe ulaşılmalıdır.
Akkuyu konusundaki gelişmeleri de dikkatle takip ettiğimizi,
özellikle Sayın Başbakanın Rusya seyahatinde bu kapsamda
yaptığı açıklamaları da önemli bulduğumuzu ifade
etmek istiyorum. Bu hedeflere ulaşılması için enerji sektöründe
programsız, keyfî, hesap vermekten uzak ve rekabeti
kısıtlayıcı uygulamalar yerine enerji ihalelerinde, lisans
ve ruhsat tahsislerinde ve uluslararası anlaşmalarda
şeffaflık, objektiflik ve kamu yararı ilkelerinin hâkim
olması mutlaka sağlanmalıdır.
İthal zorunluluğu olan madenlerde arz
güvenliği amacıyla özel sektörün Türk Cumhuriyetleri başta olmak
üzere yurt dışında yatırım yapması da
desteklenmelidir.
Altın, toryum, bor gibi kıymetli
madenlerin işlenmeden cevher olarak satılması yerine yüksek,
ileri teknoloji kullanarak katma değerli yeni ürünlere
dönüştürülmesi, bu şekilde satılması ve bu amaçla AR-GE
faaliyetlerine daha fazla kaynak ayrılması gerekmektedir.
Üretim maliyetlerini düşük tutmak amacıyla
kabul edilebilir madencilik tekniklerinden ve mali denetimden uzak bir
şekilde faaliyet gösteren maden işletmeleri yakın takibe
alınarak sektördeki kayıt dışılık elbette
önlenmelidir.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz madencilik
sektöründe son derece acı izler bırakan iş kazaları
geçtiğimiz yıllara damga vurmuştur. 2003 yılında
Erzurum Aşkale'deki kömür ocağında 8 işçimizin
hayatını kaybetmesiyle açılan acı kayıp sahnesi
sayısız faciayla devam etmiştir. Aynı yıl Karaman
Ermenek'teki kömür ocağında 10, 2004 yılında Kastamonu
Küre'deki bakır ocağında 19, 2005 yılında Kütahya
Gediz'deki kömür ocağında 18, 2006 yılında Balıkesir
Dursunbey'deki kömür ocağında 17, 2009 yılında Bursa
Mustafakemalpaşa'daki kömür ocağında 19, 2010 yılında
Balıkesir Dursunbey'deki kömür ocağında 13, Zonguldak
Karadon'daki kömür ocağında 30, 2011 yılında
Afşin-Elbistan'daki açık kömür ocağında 11, 2013
yılında Soma'daki yer altı kömür ocağındaki faciada
301 madenci kardeşimiz, hemen arkasından Ermenekte 18
kardeşimiz maden ocağını basan suyun altında kalarak
maalesef hayata veda etmişlerdir. Son olarak, 17 Kasım'da Siirt
Şirvan'da bir maden ocağında meydana gelen kazada işçilerimizden
12'si hayatını kaybetmiş, toprak altında kalan 4 işçimizi arama
çalışmaları da sanıyorum hâlen devam etmektedir. Ülkemiz,
madencilikteki iş güvenliği alanında en kötü dünya
rekorlarına, geçen her yıl bir yenisini eklemiştir. Soruyorum:
Bunların ardından, uluslararası standartlarda güvenli bir
madenciliğin yapılabilmesine yönelik bir yapılanma ihtiyacı
ortaya çıkmış mıdır? Ne yazık ki bu soruya
verilebilecek olumlu bir cevap yoktur. On dört yıllık Adalet ve
Kalkınma Partisi hükûmetleri döneminde, maden kazalarıyla ilgili
önlemlerin ve birtakım tedbirlerin alınacağı hep
söylenmesine rağmen kazaların ardı arkası
kesilmemiştir, can kayıpları ocaklara ateş düşürmeye
devam etmiştir.
Türkiyede hâlâ 18inci yüzyıldan kalma
teknolojinin hâkim olması, kömür alanında çalışan ve
mağdur olan işletmecilik ve sonuçları her şeyiyle gün gibi
meydandadır. Bakınız, bu ağır sorun sadece Özel
sektöre devrettik, onlar bunu yaptı. mantığıyla telafi
edilemez, bahane olamaz. Malumunuz,
eylül ayında Somada yaşananlardan dolayı mahkemenin
verdiği bir karar var. Mahkemenin
gerekçeli kararında denmektedir ki: Özel hukuk hükümlerine göre, faaliyet
gösteren şirkete devredilmesi sırasında gerekli özen ve
titizliğin gösterilmemesi, maden işçilerinin olağanüstü
durumlarda hayatta kalmalarını sağlamak adına gerekli
önlemin alınmamış olması
diye devam etmekte gerekçeli
karar. Bunlar tazminata gerekçe gösterilerek Enerji Bakanlığıyla
ilgili bir karar verildi. Yani, yapılan tercihler, ortaya konulan
stratejilerin hatalı olduğu, gerekli hassasiyetin gösterilmediği
açıkça mahkeme kararında sübut buldu.
AKP hükûmetleri yitip giden bu canların
kesinlikle siyasi sorumlusudur. Bunu inkâr etmek imkânsızdır. Maden
kazalarında hayatını kaybeden kardeşlerimizi
huzurlarınızda bir kez daha saygıyla, minnetle ve rahmetle
anıyorum, ailelerine ve milletimize başsağlığı
diliyorum. Allahtan böyle kazaların tekrar etmemesini, edilmemesini,
niyaz ediyorum.
Değerli milletvekilleri, enerji alanındaki
istatistiki verilere baktığımızda ise ülkemiz, Avrupa
Birliği ülkeleri elektrik fiyatları sıralamasında, konutta vergiler
dâhil, 29 ülke içerisinde 7nci sıradadır.
AB ülkeleri elektrik fiyatları
sıralamasında, sanayide vergiler dâhil, 29 ülke içerisinde 3üncü
sıradadır.
AB ülkeleri doğal gaz fiyatları
sıralamasında, konutta vergiler dâhil, 29 ülke içerisinde 2nci
sıradadır.
Yine, Avrupa Birliği ülkeleri doğal gaz
fiyatları sıralamasında, sanayide vergiler dâhil, 29 ülke
içerisinde 2nci sıradadır. Ancak Avrupa Birliği ülkelerindeki
kişi başına düşen millî gelir düşünüldüğünde bu
sıralamalar bir başarı göstergesi de sayılamayacaktır.
Başarı diye gösterilen bu sıralamaların hiçbir manası
yoktur.
2015 yılında elektrik üretim ve tüketim
artışımız 2014 yılı üretim ve tüketim
artışının gerisinde kalmıştır. Madencilik
ihracatımız 2014 yılında 4,1 milyar dolar iken 2015 yılında
3,75 milyar dolara kadar düşmüştür. 2016 Eylül sonu itibarıyla
maden ihracatımız 2,27 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Olağanüstü bir gelişme olmadığı sürece maden
ihracatımız 2015 yılı ihracatımızın da
altında kalacaktır, gelişmeler şimdiden buna işaret
etmektedir.
2002-2016 Eylül dönemi arasındaki süreçte, hem
yerli kaynaklardan hem yabancı kaynaklardan sağlanan kurulu güç
miktarı artmıştır. Ancak bu miktarların toplam kurulu
güce olan değerlerinde dikkate değer bir değişim söz konusu
olmamıştır. Kurulu güç miktarının yaklaşık
yüzde 44 gibi yüksek orandaki kısmının ithal kaynaklardan
sağlandığı bilinmektedir.
2016 yılı Eylül ayı sonu
itibarıyla kaynak bazında ülkemiz elektrik enerjisi üretiminin yüzde
32,44lük kısmı kömürden, yüzde 32,4lük kısmı doğal
gaz ve LNGden, yüzde 26,2lik kısmı hidrolikten, yüzde 5,56lık
kısmı ise rüzgârdan sağlanmıştır. Burada ithalat
yoluyla karşıladığımız doğal gazın elektrik
üretimindeki payının çok yüksek olduğunu yıllardır
söylemekteyiz, bu konuyla ilgili uyarılarımızı da sürekli
dile getirmekteyiz. Ancak, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin
enerji politikaları bu sorunu yıllardır çözememiştir;
anlaşılan, çözmeye de pek niyeti yoktur. Bu konuda Adalet ve Kalkınma
Partisi hükûmetlerinin başarısızlığı bir kez daha
tescillenmiştir.
Ülkemizde 11 bin megavatlık rüzgâr enerjisi
lisansı mevcut iken 3 binlik kısmı çalışmaktadır,
8 bin megavatlık kısmı hâlâ boşluktadır ve
çalışmamaktadır.
Değerli milletvekilleri, Sayın Enerji
Bakanı bildiğiniz üzere 1 Ekimden itibaren konutta ve sanayide
doğal gaz fiyatlarında yüzde 10 indirim
yapılacağını açıklamıştı. Ülkemizde
elektrikteki üretim maliyetinin yaklaşık yüzde 50'sini doğal gaz
oluşturmaktadır. Doğal gazda yapılan indirimle birlikte,
basit bir hesapla, en az yüzde 5'lik bir indirimin elektrikte de
yapılması, elektrik fiyatlarında, faturalarında da
yapılması vatandaşlarımızın haklı
beklentisidir. Bu müjdeyi de Sayın Bakandan
vatandaşlarımız, milletimiz bütün yüreğiyle,
içtenliğiyle beklemektedir.
Sözlerime burada son verirken hepinizi bir kez daha
saygılarımla selamlıyorum, hayırlı ve
başarılı bir bütçe süreci diliyorum. 2017 yılı
bütçesinin milletimize, devletimize hayırlar getirmesini ve yeni umutlar
sağlamasını Cenab-ı Allahtan niyaz ediyor, hepinize
saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yönter.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
diğer konuşmacı, Mustafa Mit, Ankara Milletvekili.
Buyurunuz Sayın Mit. (MHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Mit, süreniz on dakikadır.
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA MİT (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2017 yılı bütçe
görüşmeleri kapsamında Bor Enstitüsü ve MTA hakkında Milliyetçi
Hareket Partisinin görüşlerini sizlere aktarmak üzere söz almış
bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 2017 yılı
bütçesini tartıştığımız
toplantılarımız, esasen, Hükûmetin gelecekle alakalı
olarak, vatandaşlarımızın ekonomik ve sosyal durumlarının
nasıl ve ne olacağına ilişkin
hazırladığı sosyal sözleşmenin yasama tarafından
tasdikine yöneliktir. Siyaset kurumunun böylesine önemli bir konuda inisiyatif
alması hem sorumluluk ve hem de anayasal zorunluluktur. Hükûmetin
getirdiği tasarılar içinde Meclisçe kabul edilmediği takdirde
Hükûmetin düşmesine yol açan yegâne kanun tasarısı olan bütçe
kanun tasarısı, Anayasamızda yasama organına verilen bütçe
hakkının ifadesidir.
Değerli
milletvekilleri, geleceği inşa edecek olan bütçe, esasen, siyasetin
temel hedefi olan geleceğin tasarlanması ve bu tasarının
hayata geçirilmesi için Hükûmetin görevlendirilmesidir. Siyasetin konusu,
geleceği inşa etmektir. Gelecek tasavvuru, mutlaka birtakım
kabul ve anlayışlara dayanmaktadır. İşte bu kabul ve
anlayışlardaki rasyonel veya irrasyonel değerlendirmeler,
siyasetin istikametini, tasarımın gerçekliliğini
belirlemektedir. Siyaset bu manada topluma, tarihe, coğrafyaya ve
dünyanın hâl ve gidişine uyma mecburiyetindedir.
İrrasyonel
peşin hükümler, muhayyel cemiyet birimleri ve ütopyanın
beslediği zihnî kayma ve karışıklıklar, sürüklendiği
günübirlik söylemler, siyaset kurumunun iflası anlamına gelecektir.
Bu durumun yol açtığı tahribatın maddi zararları bir
tarafa, toplum hayatını atomize etmesi, zihnî yarılmalar ve
varlık sebebinin dahi tartışılması
kaçınılmaz sonuç olarak karşımıza çıkacaktır.
Tehlikeli olarak gördüğümüz bu kabîl yapılanmaların,
ortaklıkların, siyaset kurumunu etkisi altına
aldığı acı bir şekilde tecrübe edilmiştir.
Militan, silahlı kült yapılanmaların, devleti tamamen ele
geçirmesi maksadıyla darbe yapmaya cesaret edebildiği bir siyasi
atmosferi yaşamaktayız.
Değerli milletvekilleri, Türk tarihinin en
önemli projelerinden birisi cumhuriyetin temeli olan millî egemenliğin,
her ne isimle olursa olsun kült yapıların egemenliği hâline
dönüştürülmesi asla kabul edilemez. Bu durum, tarihin, toplumun,
coğrafyanın ve dünyanın hâl ve gidişinin belirlediği
siyasetin rasyonel istikametinden uzaklaşmaktır. Son dönemlerde,
Osmanlı Devletinin ve devamı olarak cumhuriyetin siyasi istikamet
olarak belirlediği ve kabul ettiği milletleşme sürecini akamete
uğratacaktır. Bu kabîl yapılanma ve ideolojik sapmalar,
milletleşme sürecine olduğu kadar, devletleşme sürecine de zarar
verecektir.
Değerli milletvekilleri, iç siyasi
gelişmelerin cinnet devri geçirdiği çok yakın geçmişimiz ve
hâlen yaşamakta olduğumuz siyasi gelişmeler, gelecek
tasavvurumuzu temellendirdiğimiz beşerî sermayemizi beyhudeliğe
itmektedir. Bir nesil, vatanından, milletinden, devletinden
kopartılmış, başka mecraların aparatı
olmuştur. Bu kaybın meydana getirdiği zararın ölçülmesi çok
zordur. En büyük yatırımın insana yapılan yatırım
olduğu tartışma götürmez bir gerçektir.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma
Örgütünün üç yılda bir yayınladığı Uluslararası
Öğrenci Değerlendirme Programı Raporuna göre, 64 ülke
içerisinde Türkiyenin matematikte 45inci, okumada 37nci ve bilim
dalında ise 41'inci sırada yer alması, ülkemizin geleceği
hakkında endişe yaratmaktadır. Tarihî ve tabii mecrasından
uzak hülyaların beslediği bir kısım izahı güç
düşünce sahiplerinin yönetimine terk edilen nesiller kaybedilmiştir.
Siyasetin bir istikamet üzerine inşa edeceği geleceğin berhava
edildiği, ne yazık ki bu raporla, acı bir şekilde, kafalara
vururcasına ortaya konulmaktadır.
Değerli milletvekilleri, yalnız
olmadığımız, başkalarıyla birlikte
yaşadığımız dünya gerçekleriyle örtüşmeyen,
yukarıdaki anlayışlardan beslenen dış politika
öncelikleri yanlış ve yanıltıcıdır. Bu
öncelikler, dünya ölçeğinde idealize edilmiş hayalci
yapılanmaların reel politikle çatışmasının
etkileri altında uygulamaya konulmaktadır. Tahayyül ve
etkileşimlerin çatışmasından doğan dış
politik tercihlerin doğurduğu yalpalama ve savrulmalar palyatif
çözümleri dayatmaktadır.
Uluslararası ilişkilerde istikrar ve güven,
bir ülkenin millî güvenlik sorunudur. Dış politikanın millî güç
kaynaklarına dayanılarak oluşturulması, bölgemizde ve
dünyada güven ve istikrarın tesisinde temel argümandır. Millî güç
kaynaklarına dayanan dış politikanın öngörülebilir
prensiplere sahip olması, güven ve istikrarın
kurumsallaşmasıdır. Bugün finans sektöründeki
aşırı dalgalanmalarda ülkemizin emsallerine nazaran negatif
ayrışması, siyaset kurumuna içte ve dışta
güvensizliğin sonucudur.
Milletin mukadderatını alakadar eden
konularda rey sahibi olanların, müsebbibi oldukları sonuçlar
hakkında etik endişeler ekseninde hareket ederek milletin önünü
açması Emaneti ehline tevdi ediniz. ilahi emrinin salih bir neticesi
olacaktır. Vehimlerden ve hayallerden uzak,
yaşadığımız reel hayatın gerçekliğinin,
siyaset kurumunun yegâne zemini olduğu anlayışı,
determinist netice olan istikametimizin tahakkukunda göz ardı
edemeyeceğimiz realitedir. Millî güç kaynaklarımızın esas
alındığı bir siyaset, kapsayıcı, evrensel ve
millî ahlaki çerçeve oluşturacaktır. Nitekim, alemlere rahmet olarak
gönderilen Peygamber Efendimizin Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere
gönderildim. şeklinde ifade ettiği insanlığa yönelik
mesajı asla reel politiği ihmal etmemektedir.
Değerli Milletvekilleri, millî güç
kaynaklarımızın önemli bir ayağı, genel anlamıyla
madenlerimizdir, bulunduğumuz coğrafyanın
sağladığı imkânlardır. Yer altı
kaynaklarımızdan bor, stratejik öneme sahip madenlerden biridir. Bor
üzerinde uzun yıllardır değerlendirmeler, tartışmalar
yapılmaktadır. Türkiye'de ve dünyada bor ürün ve teknolojilerinin
geniş bir şekilde kullanımını, yeni bor ürünlerinin
üretimini ve geliştirilmesini temin ederek bu alanlarda
kullanıcıların artırılması için gerekli bilimsel
ortamı sağlamak, bor ve ürünlerini kullanan veya bu alanda
araştırma yapan kamu ve özel sektörle iş birliği yaparak
bilimsel araştırmaları yapmak, yaptırmak, koordine etmek ve
bu araştırmalara katkı sağlamak amacıyla 4865
sayılı Kanunla Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü
kurulmuştur.
Türkiye'de uzun yıllardan beri borun bu
stratejik önemine en üst makamlarca dikkat çekilmesine rağmen bu konuda
araştırma yapmak üzere kurulan Enstitünün bütçesi, konunun yeterince
önemsenmediği izlenimini vermektedir, keza bütçenin Komisyon
görüşmelerinde bir iki cümle ile geçiştirilmesi, ne kadar önem
verildiğine dair karinedir. Konuya gereken önemin verilmesi gerekmektedir.
Enstitünün bütçe imkânları artırılmalıdır. Çok
mütevazı bütçeyle çalışmalar yürüten ancak kendisinden çok
şeyler beklenen Enstitünün Hükûmetçe her açıdan teşvik edilmesi,
desteklenmesi gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, yer altı kaynaklarımızın
rezerv tespiti, geleceğin planlanmasında önemlidir. Ülkemizde bu
görev, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
Devletimiz, yer altı kaynaklarımızın tespit ve işletilmesinin
önemini 1935 yılında kavramış ve MTA'yı
kurmuştur. Yer altı kaynaklarımızın yeni teknolojik
imkânlar da kullanılarak görünür rezerv hâline getirilmesi için
MTA'nın çalışmaları Hükûmetçe teşvik edilmelidir. MTA
son dönemlerde gereken önemden yoksun bırakılmıştır.
Kuruluş amacına uygun olarak MTA, denizler dâhil, bütün yurdumuzu
karış karış inceleme alanı olarak alıp daha önce
yapılmış bulunan çalışmaları da acilen
güncellemesi gerekmektedir.
2015-2019 Stratejik Planı, 2015 yılı
gerçekleşmeleri ile sonraki yıllar hedefleri neredeyse aynen
korunarak hazırlanmıştır. MTA, gelişen teknoloji, yeni
ihtiyaçlar, yeni kaynaklar dikkate alınarak, yeniden organize edilerek
süratle, daha aktif çalışma imkânına
kavuşturulmalıdır.
Değerli milletvekilleri, 2017 bütçesinin
vatanımıza, milletimize hayırlara vesile olmasını
diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Mit.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına son
konuşmacı, Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya.
Sayın Karakaya, sizin için planlanmış
konuşma süresi, on sekiz dakikadır ancak İstanbul Milletvekili
Sayın İzzet Ulvi Yönter, on sekiz dakikalık konuşma
süresinin iki dakikasını kullanmamıştır. Sizin,
Yönterden artakalan iki dakikalık sürenin kendi konuşma sürenize
ilave edilmesi talebinizi dikkate alıyorum ve konuşma sürenizi yirmi
dakika olarak belirliyorum.
Buyurunuz Sayın Karakaya. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MEVLÜT KARAKAYA (Adana)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığının 2017 yılı
bütçesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz
almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 2017 Bütçe Kanunu
Tasarısı üzerinde görüşüyoruz. Bu tasarı,
kanunlaştığında 2017 yılı gelirinin, gayri safi
yurt içi hasılasının -ki bu, orta vadeli programda 2 trilyon 404
milyar olarak öngörülmüştür- dörtte 1i olan 598 milyar TLyi toplama
yetkisini, bu gelirin dörtte 1inden daha fazla olan 645 milyar TLyi harcama
ya da transfer yoluyla kullanma yetkisini, gelir ve gider arasındaki 46
milyar 900 milyon TL açık için borçlanma yetkisini, Türk milleti için,
Türk milleti adına, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak merkezî Hükûmete
vermiş olacağız.
Özetle, bu kadar devasa bir kaynağı, bir
yılda üretilen tüm mal, hizmet bedellerinin
karşılığı olan gayri safi yurt içi hasılanın
yüzde 30una yaklaşan bir kaynağı toplamanın elbette
ekonomik, sosyal ve siyasal hedef ve sonuçları olacaktır. Bu
sonuçların oluşmasında, bu yetkiyi kullanan kurumların ya
da kuruluşların uyguladıkları politikalar etkili olacak.
Bunlar da, Türk milleti adına yetki veren yüce Meclisin denetim
işlevinin yerine getirilmesi kapsamında elbette sorgulanacaktır.
Değerli milletvekilleri, bütçe, farklı bir
bakışla, hükûmetlerin bir yıllık faaliyetlerine
ilişkin planlarının parasal ifadeleri olarak
karşımıza konulur. Bu plan, hükûmetlerin bir yılda
yapacaklarının aslında bir nevi mali yönden
pusulasıdır. Kürsü alan Hükûmetin milletvekilleri, Adalet ve
Kalkınma Partisi hükûmetlerinin 15inci bütçesini getirmiş olmaktan
duydukları memnuniyet ve gururu ifade ediyorlar. Nicelik olarak elbette
takdire şayandır ancak nitelik olarak acaba aynı şeyi
söyleyebilmek mümkün müdür, bilemiyorum. İşte, bugün, burada, 14üncü
bütçeyi tamamlamış, 15incisini almak üzere gelmiş
iktidarın Tarım Bakanlığı icraatları üzerinde bir
değerlendirme yapacağız.
Değerli milletvekilleri, Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı emrine 17 milyar 175 milyon
234 bin TL, millet adına, kaynak kullanma yetkisi vermemiz talep ediliyor
bizden. Bu kaynağı, Hükûmet bizden neden ister? Biz de Türk milleti
için bu kaynağı verdiğimiz Bakanlıktan ne bekliyoruz?
Aslında beklediğimiz şey çok yalın ve basit,
insanımızın güvenilir gıdaya ulaşabilirliğini
sağlayacak politikalar uygulamasını, sonuçlar almasını
bekliyoruz. İnsanımız, gıda güvenirliği ve gıdaya
ulaşabilirlik açısından uygulanan bu politikaların ana
hedefinde olmalı. Gıda güvenilirliği, tarımsal
kaynakların korunmasından başlayan, ürünün üretim
aşaması ve sofraya ulaşıncaya kadar geçen süreçte
sağlıklı bir yapının oluşmasıyla mümkündür.
Gıdaya ulaşabilirlik ise gıda güvencesi temelinde,
gıdanın makul ve istikrarlı fiyatlarla tüketiciye
ulaşımını sağlayacak bir üretim,
dağıtım ve piyasa yapısıyla mümkündür.
Peki, Bakanlık, bu amaç ve hedeflerin acaba
neresinde? Bu konudaki değerlendirmelerimi birkaç alt başlık
içerisinde yapmak istiyorum. Bakanlık, tarımsal üretim
kaynaklarının korunması ve geliştirilmesinde maalesef
zayıf kalmıştır. Tarımsal üretimin en temel
kaynağı topraktır. Toprak, sanılanın aksine bol
değil, kıt bir kaynaktır. 1 santimetre tarım
toprağının oluşumu için ideal şartlarda en az kaç
yıl gerektiğini biliyor muyuz? En az beş yüz yıl, 1
santimetre tarım toprağının oluşması için gerekli
olan süre.
Türkiyede tarım alanları günden güne
hızla yok olup gidiyor. Rant, yanlış tarım
uygulamaları, yanlış pazar ve destekleme politikaları,
tarım topraklarının yok olmasına ya da vasfını
yitirmesine neden oluyor. 2002 yılında 26 milyon 579 hektar
tarım alanı, 2015 yılı sonu itibarıyla 23 milyon 989
bin hektar alana düşmüştür. Ülke nüfusu ise aynı dönemde 69
milyondan 79 milyona çıkmıştır. Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 14 bütçe döneminde 2 milyon 590
bin hektar tarım alanını kaybetmiş, bugün 15inci bütçe
için gelmiş durumdadır; elbette hoş geldi, sefa geldi diyoruz.
Hayvancılıkta temel
girdi alanı olan meralarda durum farklı mı? Daha da kötü. MHP
döneminde başlatılan ve hız verilen mera tespit, tahdit ve
ıslah çalışmaları 14 bütçe dönemi boyunca maalesef hız
kesmiştir. Gerek bitkisel üretime gerekse hayvansal üretime ilişkin
gen kaynaklarının ıslah ve muhafazası konusunda da kayda
değer bir ilerleme söz konusu olmamıştır.
Örneğin, Milliyetçi
Hareket Partisi döneminde başlatılan yerli, Türk İneği
Projesi sürdürülmemiştir. Onun yerine, AKP iktidarları Hollanda
ineği, Arjantin bufalosu ve Avustralya angusu ithalatı projesini
gerçekleştirmiştir. Ukraynadan saman ithali çok
ayıplanınca bizim Bakanlık rasyonel çözümü üretmekte
aslında gecikmedi, Et ithalatı en güzel çözümdür. dedi, bu
buluşla hem canlı hayvan ithalatını hem de saman
ithalatını önlemeye çalıştı.
Aslında bu durum, bir Temel
fıkrasını da aklımıza getirmiyor değil. Cep
telefonlarının ilk çıktığı zamanlarda, Temel
uçakta, uçak havalanmak üzere, son ikazlar yapılır ama Temel, cep
telefonuyla konuşmaktadır. Yolcular dayanamazlar, itiraz ederler,
derler ki: Kapat, konuşma kardeşim. Temel,
karşısında konuştuğu Dursuna der ki: Ben
konuşunca buradakiler kızıyor; sen konuş, ben dinliyorum. İşte,
bizim Bakanlık da Saman ithal edilince herkes ayıplıyor, biz de
et ithal edelim, canlı hayvan ve saman ithalini bu şekilde
önleyelim. yaklaşımını gerçekleştirdi.
Yanlış tarımsal uygulamalarla su
kaynaklarının kirlenmesi ve ekolojik dengenin bozulması da
tarımsal kaynakların potansiyelinin heba olup gitmesine neden
olmaktadır. Tarımsal kaynaklarını koruyamayan, hatta
geliştiremeyen bir ülkenin artan nüfusunun gıda ihtiyacını
karşılamasını bekleyemeyiz, ne gıda güvenliğinden
ne de gıda güvencesinden bahsedemeyiz. Bakanlık bu konuda gerekli
tedbir ve önlemleri almalı ve tavizsiz bir biçimde uygulamaya
koymalıdır.
Bakanlığın, ürün planlaması ve
üretime ilişkin politikaları da yetersiz kalmıştır.
Tarımsal üretimde maalesef planlama diye bir şey yok.
İşler, Saldım çayıra, Mevlam kayıra. modeliyle
yürütülmekte. Tarımsal üretim planlaması yapmak, elbette, diğer
üretim alanlarıyla mukayese edildiğinde kolay bir şey
değildir. Tarımsal üretimde planlamanın başarılı
olması, geleceğin mümkün olduğu ölçüde öngörülebilir
olmasıyla ve yönlendirme araçlarının etkili bir biçimde
kullanılmasıyla mümkün olabilir.
Elbette gelecekle ilgili öngörülerin isabeti, bu
sektörün belli dalları için önemli bir sorundur ancak bizim Bakanlık
14 bütçe alıp gitti, 15incisi için geldi, maalesef bu konuda da bir
sistem geliştirip başarı gösteremedi; ne piyasalar üzerinden
entegre erken bir uyarı sistemi geliştirebildi ne de uygun bir veri
tabanı oluşturup bunun üzerinde bir çözüm üretebildi; bugünkü
teknolojide dahi bir tarım envanteri çıkarmaya önayak olmadı.
Tarımsal kaynaklarımızın ne
olduğunu, tarımsal makine parkımızın ne düzeyde
bulunduğunu, velhasıl tarımsal üretim potansiyelimizi,
bırakın ne kadar olduğunu, ne kadar üretim
yaptığımızı dahi, tam anlamıyla gerçekçi olarak
bilemiyoruz. Dünya Tahıl Konseyinin Türkiye tahıl üretimiyle ilgili
tahminleri ve verileri, Türkiyede Bakanlık tarafından üretilen
verilerden daha makbul olarak alınmakta, kullanılmakta ve
değerlendirilmektedir.
İlk tarımsal sayım, 1927, sonuncusu
da 2001 yılında yapıldı. Yani, yine Milliyetçi Hareket
Partisinin iktidarda olduğu, tarım yönetimini sorumluluğuna
aldığı dönemde oldu. Aynı şekilde, ülkemizde ilk kez
hayvan varlığı TÜRKVET kayıt sistemi projesiyle Milliyetçi
Hareket Partisi iktidarında başlatıldı. Çiftçi kayıt
sistemi ilk defa, hiçbir altyapısı yokken, bilgi ve iletişim
teknolojisi bu kadar ileri düzeyde değilken Milliyetçi Hareket Partisi
iktidarında gayet başarılı bir şekilde uygulamaya
kondu. 2002 yılında 2 milyon 588 bin 666 çiftçi ve bunlara ait
167.346 hektar, çiftçi kayıt sistemiyle kayıt altına ilk defa
Milliyetçi Hareket Partisi iktidarında alındı. Mevcut
durumunuzu, gücünüzü, kapasitenizi bilmeden, potansiyelinizi ve türlerini
anlamadan neyin planlamasını yapabilirsiniz ki. Ama biz
eksikliğimizi, fazlamızı bilmeden, alt bileşenlerine
bakmadan teşvik vererek bu kıt kaynakları amaç
dışı kullanmaya devam ediyoruz.
Tarımsal üretimin en önemli sorunlarından
birisi elbette ölçek ekonomisidir. Son yıllarda yapılan
düzenlemelerin uygulamada çıkan bazı aksaklıkları bir
kenara koyarsak yerinde bir uygulama olduğunu da ifade etmem gerekir.
Değerli milletvekilleri, tarımsal üretimin
en önemli unsuru insan kaynağıdır. Bunun da başında
çiftçi ve tarım çalışanları gelir. AKP
iktidarlarının uyguladığı yanlış tarım politikaları
çiftçiyi çiftini çubuğunu, tarlasını tapanını
bıraktırır duruma getirmiştir. Tarımsal üretimin en
önemli sorunu yüksek girdi maliyetleridir. Yıllardır mazot, gübre,
ilaç, tohum, elektrik gibi temel girdi maliyetlerinin yüksekliğini AKP
Hükûmetlerine dinletemedik. En son yapılan düzenlemelerle uygulamasının
2017de başlayacağı söylenen mazotun yarısının
devlet tarafından desteklenmesi elbette gecikmiş, düzgün, iyi bir
uygulamadır. Yine, bu vesileyle şunu da belirteyim ki havza
bazlı destekleme modeline geçilecek olması, Milliyetçi Hareket Partisinin
2002 yılında hazırlıklarını yapmış olduğu
bir destekleme modeliydi, projelendirdiği bir destekleme modeliydi. Bu
modele geçilecek olması da gecikmiş hem de çok gecikmiş bir
uygulama olarak takdir edilecek ve uygulanması tarafımızdan
desteklenecek bir proje olduğunu ifade etmek istiyorum.
Uygulanan tarım
politikaları, çiftçinin satın alma gücünü maalesef yok etmiştir.
Burada uzun uzadıya pariteler vermek istemiyorum ancak bir parite tek
başına belki birçok açıdan birçok ürünü üreten çiftçinin
satın alma gücü kaybını anlatması açısından
yeterli olabilir. 2002 yılında 1 litre mazot almak için 2,5-3
kilogram buğday satması yeterliyken AKP iktidarları boyunca 2004
yılından başlayarak bu parite, üretici aleyhine
bozulmuştur. Bazı yıllarda çiftçi 1 litre mazot almak için 6,
hatta 7 kilogram buğday satmak zorunda kalmıştır.
Durum bugün de çok
farklı değildir. Çiftçi son on üç yıldır tüm ürünlerde
sürekli olarak satın alma gücü kaybına
uğramıştır. Son on iki on üç yılda sadece
buğdaydan çiftçinin uğradığı satın alma gücü
kaybı yaklaşık 18 milyar TLdir kümülatif bir ifadeyle. İki
yıldır narenciye üreticisi hakikaten perişan durumdadır.
Fındık üreticisinin özellikle piyasada yaşadığı
sıkıntılar daha geçen gün bu kürsüde birçok milletvekili
tarafından dillendirildi.
AKP sözcülerinin sürekli olarak Tarımsal
destekleri artırdık. sözlerinin bir
karşılığı yoktur. 2002 yılının nominal
tarımsal destek tutarını 2017 yılının nominal
tarımsal destek tutarıyla karşılaştırmak
anlamsızdır. AKP iktidarlarında tarımsal destekler yerinde,
zamanında ve uygun araçlarla uygun hedeflere maalesef
ulaştırılamadı. Öyle destekleme örnekleri veya
uygulamaları olmuştur ki içlerinde bazıları işletme,
iktisat fakültelerinde örnek olay olarak okutulacak düzeyde ya da
ilginçliktedir. Mesela, sıfır faizli krediler verildi ama
sıfır faizli krediyi alan üreticilerin tamamı iflas etti. Bunu
AKP iktidar dönemlerinde, AKP destekleme modellerinde yaşadık ve
gördük.
Kaldı ki gayrisafi yurt içi hasılanın
yüzdesi olarak desteklerde artış olmamıştır. 2003
yılından itibaren verilen desteklerin gayrisafi yurt içi
hasılaya oranları binde 6ya ulaşmamıştır.
Beğenmediğiniz 2002 yılında, o kriz şartlarında
Türkiye Cumhuriyeti, üreticiye, çiftçiye gayrisafi yurt içi
hasılasının binde 7sine yakın, binde 6,6sı düzeyinde
destek vermiştir.
Bugün, Sayın Tarım Bakanımıza
huzurlarınızda söylüyorum: Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu
bütçede tarıma ayrılan bu destekleri az buluyoruz,
artırılması için her türlü destek ve yardımda
bulunacağımızı buradan ifade ediyorum. Gelin, gayrisafi
yurt içi hasılanın binde 5,3ü olan 2017 desteğini 2 katına
çıkaralım, Tarım Kanununun gayrisafi yurt içi
hasılasının asgari yüzde 1i olan hükmünü de hep beraber yerine
getirmiş olalım.
Tarımsal destekler,
sadece üreten kesime verilen destekler değildir. Bu şekildeki algı
da yine AKP iktidarları döneminde maalesef oluştu. Tarımsal
destekler, aynı zamanda 80 milyonun gıdasına,
sağlığına verilen desteklerdir. Tarımsal destekler,
aynı zamanda milyonların istihdamına; tarımsal destekler,
aynı zamanda gıda güvencesine bir sigortadır. Tarımsal
destekle aynı zamanda sağlıklı bir neslin yetişmesine
olan bir destektir.
Ben, bu vesileyle, 2017 bütçesinin önce Tarım
Bakanlığına, üreticilerimize, tüketen 80 milyona ve ülkemize
hayırlı, uğurlu olmasını, hayırlara vesile
olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Karakaya.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
yapılan konuşmalar tamamlanmıştır.
Sayın Ahmet Yıldırım, İç
Tüzük'ün 60ıncı maddesine göre söz talebiniz var sanıyorum.
Buyurunuz.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
3.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
çok kaliteli bir yasama süreci yaşanmadığına ve
bakanların sorulara somut cevaplar vermediğine ilişkin
açıklaması
AHMET YILDIRIM (Muş) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, üzülerek ifade edeyim, çok
kaliteli bir yasama süreci yaşamıyoruz. Bu, benim bir buçuk
yıllık süre içerisinde biri üç aylık geçici bütçe, biri de 2016
ve 2017 merkezî yönetim bütçeleri olmak üzere üçüncü merkezî yönetim bütçe
hazırlanış sürecim.
Birincisi, şu fotoğraf bile ne kadar
kaliteli bir yasama süreci işlediğimizin, ne kadar kaliteli bir bütçe
hazırlama süreci işlediğimizin fotoğrafı.
Bundan daha önemli ve asıl değinmek
istediğim konu ise: Bugün 4üncü gün. İlk gün tümü üzerine konuşmalar
yapıldı ve ilgili Başbakan yardımcıları ile
bakanlar burada günün sonunda Hükûmet adına söz alıyorlar. İlk
günle ilgili söyleyeyim: Düşünün, tümü üzerine konuşan bir genel
başkanın döviz bozdurmayla ilgili olarak
Cumhurbaşkanının söylediği bir söyleme, eleştiriye
binaen Adalet Bakanı çıkıp, dekont olduğunu iddia
ettiği bir kağıdı kürsüden gösterdi. Ama bu dekontun gerçek
anlamda ne olduğunu şu ana kadar öğrenen yok. Çünkü o dekontu
gösterenin en azından parti gruplarına bunu dağıtması
gerekirdi. Zaten böyle bir dekontun, kişisel olarak
Cumhurbaşkanına ait bir dekontun bir bakanda ne işinin
olacağı ise ayrı bir garabet.
Diğer bir husus ise: Sayın Başkan,
bakın, burada biz bu bütçeyi hazırlayan değiliz, gerek
Komisyonda gerek Genel Kurulda eleştiri ve önerilerimizle güçlendirmeye
çalışıyoruz; iktidar buna katılır ya da katılmaz.
Ancak, biz sorduğumuz sorulara maalesef ama maalesef bakanlardan somut
cevaplar almıyoruz, en son konuşmaları da kendileri yaptığı
için öylece bırakıp gidiyorlar. Onun üzerine Bu sorum
yanıtsız kaldı., Bu çok önemliydi. deme
şansını yakalayamıyoruz. Sadece iki örnek verip
bitireceğim Sayın Başkan.
Bakın, birincisi: Dün sıklıkla
işkence iddiaları gündeme getirildi Türkiye İnsan Hakları
ve Eşitlik Kurumunun bütçesine dair. Yok. denip geçiliyor. Oysa
Bakanın şunu yapması gerekmiyor mu: Şurada İnsan
Hakları Komisyonuna yapılan başvurular üzerinden bir
araştırmaya girmesi gerekmiyor mu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AHMET YILDIRIM (Muş) Toparlıyorum
Sayın Başkan.
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi
tamamlayınız, mikrofonunuzu açıyorum Sayın
Yıldırım.
AHMET YILDIRIM (Muş) Bir diğer örnek:
Farklı dil ve lehçelerle ilgili 2002 yılında, mevcut iktidardan
önce çıkarılmış bir yasaya binaen, Kürtçe
açılmış olan radyo ve televizyonların
kapatıldığını ben iddia ettim, Sayın Bakana RTÜK
bürokratları 30 tanesinin açık olduğunu iddia etti, ben sadece 5
tanesini saymasını bekledim, O gün olmaz, daha sonra saysın. dedim,
şu güne kadar cevap yok, çünkü yok böyle bir şey.
Bir diğeri, son olarak: Bakın,
mültecilerle ilgili olarak, karşılaştıkları
uygulamalarla ilgili olarak Elimizde somut bir bilgi yoktur. deyip geçilemez.
Bu iddialar ciddi iddialardır, ülkenin içte ve dışta
itibarını zedeleyen. Bizim korumakla yükümlü olduğumuz itibarının
biraz daha korunmasına bizden önce Kabine üyelerinin dikkat etmesi
gerekiyor diyorum.
Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın
Yıldırım.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan, benim
de çok kısa bir söz talebim var.
BAŞKAN Sayın Usta, buyurunuz.
4.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Samsun Çarşamba
Havalimanının tamirat nedeniyle üç ay süreyle trafiğe
kapatılması durumuna ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Hazır Ulaştırma Bakanımız
buradayken bir konuyu gündeme getirmek istiyorum ben de. Bu Samsun
Çarşamba Havalimanının tamiratı, tamirat nedeniyle üç ay
süreyle trafiğe kapatılması gündemde. Şimdi, bununla ilgili
olarak zamanında bir ihale yapılıyor, bu ihale çerçevesinde bir
yıllık bir süre veriliyor yüklenici firmaya.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale)
Başkanım, sorular bölümü var.
ERHAN USTA (Samsun) 1 Ekim
2016da işin başlayıp 5 Ekim 2017de bitmesi gerekiyor ama hâlâ
iş başlamamış. Şimdi, şartnamenin 33.7nci
maddesi var, bu maddede diyor ki: Şartname konusu işlerin
yapımı esnasında havalimanı yolcu ve hava trafiğinin
aksatılmaması için gerekli tedbirler yüklenici firma tarafından
alınacaktır. Yani havalimanı kapatılmadan bu
tamiratın yapılması; şartname bu, ihale bu şekilde
yapılıyor. Ancak, burada yapılan şey şu
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Başkanım, sorular bölümü başlamadı
ki.
ERHAN USTA (Samsun) Soru
değil kardeşim, soru değil.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars)
Sorular olacak, konuşmalar olacak Değerli Başkanım.
LEVENT GÖK (Ankara)
Ramazan, bir grup başkan vekili konuşuyor ya!
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Sorular bölümü başlamadı ki.
LEVENT GÖK (Ankara) Grup
başkan vekili söz isterse verir Başkan.
ERHAN USTA (Samsun)
Şimdi, Ulaştırma Bakanına bir aydır ulaşmaya
çalışıyorum. Yani bir milletvekili, bir grup başkan vekili
bir aydır telefonla bir bakana ulaşamıyorsa sorunu bir
şekilde dile getirmek durumunda, Sayın Bakan bunu dinlemek durumunda.
Şimdi, şu anda
verilen talimat, şirkete verilen talimat Mart, nisan, mayıs
ayında -üç ayda- havalimanını kapatarak bu işin
yapın. şeklinde. Tabii, 500 bin yolcu trafiğinin
aksatılması gündemde burada. Samsun ayağa kalkmış
durumda. Yani bu Samsunun ticaretine, Samsunun turizmine ciddi ölçüde zarar
verecek bir şey ve burada ihale şartlarının
dışına çıkarak hukukun dışına
çıkılması söz konusu.
Dolayısıyla,
şimdi, burada, tabii, bir planlama hatası da var aynı zamanda
Sayın Başkan. Yani bu 19 santimetrelik çukur bir anda
oluşmadı bu havalimanında, bu çok daha önceden planlanıp
alınması gereken tedbirler zamanında
alınmadığı için böyle bir şeyle karşı
karşıya kalındı ve bu ciddi bir sıkıntı
oluşturdu.
Bir de, ikinci pist
aslında Samsun için söz konusu ve olması gerekir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayınız lütfen Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun)
Bitiriyorum Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Şimdi, ikinci pist de
aslında düşünülmesi gereken bir şey. Ben DHM Genel Müdürüyle
konuştum, Aslında Samsun için ikinci pisti de düşünüyoruz.
dedi. Yani bunlar, çok kolay halledilebilecek meseleler, o kadar sorun oluyor
ki ülkede. Bu ikinci piste bugün ihtiyaç olduğunu görüyorsak bu ihtiyaçlar
bir günde çıkmıyor. Planlama bu zaten. On dört yıllık bir
iktidar yani bunu iki yıl önce düşünse, ikinci pist
çalışmaları başlatılmış olsa bugün hem
Samsun ikinci pistine kavuşur hem de birinci pisti hiç kapatmadan
bunları yapma imkânı olurdu. Bunların hiçbirisi
düşünülmeden bugün Samsunu ve Samsunluyu mağdur edecek şekilde
bir girişimin yapılması hem Samsunun ticaretine ve turizmine
zarar verecektir hem de hukuka aykırı bir işlem söz konusudur.
Tabii, orada Samsunun hassasiyetleri var, efendim, Bir başka
havalimanının yolcu trafiğini artırmak için
yapılıyor. şeklinde birtakım spekülasyonlar da var. Ben
oralara girmeyeceğim, o doğrudur değildir, onu ben bilemem.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) Ancak,
o olmasa bile bu yapılan işler yanlıştır. Bu
hukuksuzluktan dönülüp Samsun Havalimanını kapatmadan bu tedbirin
alınması gerekir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Usta.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına söz talep eden sayın milletvekillerine söz
vereceğim.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına ilk
konuşmacı Aykut Erdoğdu, İstanbul Milletvekili.
Buyurunuz Sayın Erdoğdu. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz sekiz dakikadır.
CHP GRUBU ADINA AYKUT ERDOĞDU (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Parlamentonun temeliyle
ilgili bir kanunu, bütçe kanunu tasarısını görüşüyoruz.
Allah aşkına bakın, iktidar grubunda 315 milletvekiliniz var,
toplamda 15-20 milletvekili
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Aykut Bey, her
daim böyledir bu ya, devamlı böyledir. Sen de biliyorsun bu işi ya,
siz de biliyorsunuz bu işi ya, bırak ya!
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Olmaz, olmaz; iktidar
sorumluluğu, burada olacaksınız, bu ülkenin bütçesi bu.
Sayın Başkan, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve SPK gibi makroekonominin en önemli iki kurumu
hakkında konuşacağım. Bunlar makroekonominin kale
kuruluşları. Personeli mahvedildi zaten; kıdem, liyakat ilkesi
bozuldu. O on beş yıl boyunca kıdem, liyakat ilkesini bozarak
yerleştirdiklerinize daha sonra terörist dediniz, sokağa
attınız ve bu kurumlar çökertildi.
Şimdi, gelin -bir ekonomik krizin
eşiğindeyiz, tarihin en büyük ekonomik krizinin
eşiğindeyiz- beraber millî muhasebemize bir bakalım; durumumuz
nedir, onu bir görelim arkadaşlar. Millî muhasebemiz şu evrakta,
Merkez Bankası tarafından yayımlanan şu uluslararası
yatırım pozisyonu tablosunda görülüyor. İktidara gelmişsiniz.
İktidara geldiğinizde bizim diğer uluslar nezdinde 62 milyar
dolar varlığımız varmış ve siz geldiğinizde
147 milyar dolar da yükümlülüğümüz, bir tür borcumuz varmış ve
net olarak Türkiye Cumhuriyetinin diğer uluslara toplamda 85 milyar dolar
bir yükümlülüğü, bir borcu varmış. Siz iktidara
gelmişsiniz, on üç yıl sonra -2016 yılı için söylüyorum-
toplam varlığımız 221 milyar dolar. Bunun içinde anlata
anlata bitiremediğiniz o 120 milyar dolarlık rezervimiz de var.
Toplam varlığımız 221 milyar dolar. Peki, toplam
yükümlülüğümüz ne olmuş? 611 milyar dolara çıkmış
değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyetinin dünyanın bütün
uluslarına borcu 611 milyar dolar. Varlıklarımızdan
düştüğümüzde, şu an itibarıyla bizim diğer uluslara ne
kadar yükümlülüğümüz var? 390 milyar dolar. Türkiye Cumhuriyetinin,
diğer uluslara 390 milyar dolar borcu var ve her sene de 60-70 milyar
dolar ek borç yapıyoruz şu sefalet hâlinde bu ülkenin. 60-70 milyar
dolar da her sene üzerine borç geliyor.
Peki, bu 611 milyar dolarlık yükümlülük
nasıl oluşmuş? Gırtlağımıza kadar
borçlandırmışlar, Türkiye Cumhuriyetinin yurttaşları
gırtlağına kadar borçlandırılmış. Bu
yetmemiş, millî ve stratejik kurumlarımızın en önemlileri
yabancılara satılmış. TELEKOM yabancılara
satılmış, TEKEL yabancılara satılmış,
havalimanları yabancılara satılmış, bankalar, sigorta
şirketleri yabancılara satılmış, toplam 167 milyar
dolar büyüklüğündeki borsamızın yüzde 63ü yabancılara
geçmiş değerli arkadaşlar. İşte, bu durum, Türkiye'nin
gizli bir işgal altında olduğunu göstermektedir. Türkiye
Cumhuriyeti, ne yazık ki AKP döneminde artan oranda yarı sömürge hâle
getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin en çok gelir getiren
kuruluşları şu an itibarıyla yabancıların eline
geçmiştir ve bu ülke 611 milyar dolarlık bir yükümlülük
altındadır değerli arkadaşlar.
Peki, bu 611 milyar dolarlık yükümlülükte yurt
içinde ne olmuş? Gelelim, bütçesinin üzerinde konuştuğumuz
bankalar nasıl bir hâle gelmiş değerli arkadaşlar? Bu
bankalar, on üç yıl boyunca, Türkiye Cumhuriyetinden 1 trilyon 69 milyar
lira -yeni parayla söylüyorum, eski parayla 10 üzeri rakamlarla ifade edilir-
faiz almışlar. 1 trilyon 69 milyar lira, bizim millî gelirimizin
kabaca yarısı demek. Üstelik hangi dönemde almışlar?
Dünyada fonların arttığı, faizlerin sıfıra yakın
olduğu bir dönemde, on üç yıl boyunca, bu halkın bankalara
ödediği toplam faiz 1 trilyon 69 milyar lira. Bu 1 trilyon 69
milyarın üzerine diğer gelirler de var.
Peki, yabancıların eline geçmiş
-yaklaşık yüzde 45-50 oranında, borsa dâhil- bu bankalar elde
ettikleri geliri ne yapmış? Bütün bu geliri kim yaptı? O bankada
çalışan bizim yurttaşlarımız; veznedarı,
uzmanı, müfettişi, banka görevlisi. Bunlara ne kadar vermişler?
Bütün personel giderleri olarak -onda 1- 136 milyar lira verilmiş. 451
milyar lirası mevduat sahiplerine verilmiş ki o mevduat sahiplerinin
de halkımız olmadığını az sonra
anlatacağım. 57 milyar lirasını vergi olarak vermişler
ve bu bankalar on üç yılda 218 milyar lira bu ülkeden para
kazanmışlar. Hani diyorlar ya kişi başına millî gelir
diye. Kişi başına millî gelir yok, bazı kişilerin
millî geliri var. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, geliyoruz, peki, bu
vahşi kapitalist düzen bu ülkede ne yapmış? Bizim elimizdeki bu
ülkedeki gelir ve servet dağılımını
görebileceğimiz tek sağlıklı tablo BDDK verilerinden
çıkıyor. BDDKnın mevduat verilerine bakıyoruz, Türkiyede
1,3 trilyon lira toplamda bir mevduat var. Kimin bu mevduat, halkın
mı? Hayır. 1 milyon ve üzeri hesaplar var yani milyonerler var. Bu
milyonerlerin Türkiyedeki toplam mevduatı 714 milyar lira yani
Türkiyedeki mevduatın yüzde 52si yaklaşık 30 bin hesapta. Bunu
konsolide eder, şahsa indirirseniz 7.500-8.000 kişi. Türkiyede
yaşayan binde 1lik mutlu azınlık, bunların kamu
kaynaklarından yarattığı o mutlu azınlık
Türkiyedeki mevduatın yani servetin yüzde 52sine sahip. Peki,
Türkiyedeki fakir halkın yani sıfır ile 10 bin lira
arasında bankada hesabı bulunan bizim halkımızın,
gerçek halkımızın, vergi ödeyen bu masum insanların mevduat
içindeki toplam değeri ne kadar biliyor musunuz? 45 milyar lira yani yüzde
3ü. Servetimizin yüzde 52sini binde 1in eline geçirdiler, kurdukları
din soslu vahşi kapitalizmle bunu yaptılar değerli
arkadaşlar. Bu ülkeyi öyle bir noktaya getirdiler ki zenginlerin
zenginliği artarken fakirlerin fakirliği artıyor. Bunun adı
çürümüş düzendir.
Biz bu çürümüş düzeni nerede görüyoruz? Biz bu
çürümüş düzeni Somada görüyoruz. Somaya gittim. Kardeşini
kaybetmiş bir çiftçi var, Vekilim, biz madenci değiliz, biz
çiftçiyiz. Mazot fiyatları, gübre fiyatları, tohum fiyatları o
kadar arttı ki çiftçilik yapamaz hâle geldik. En son
tavuklarımız vardı, kuş gribi dediler,
tavuklarımızı da elimizden aldılar. Aç kaldık, madene
indik. dedi. İşte bu vahşi kapitalist düzenle aç
bırakılanlar o madende öldü.
Geldik Aladağa. Küçücük kız
çocukları, yavrular yanarak öldüler. Yanarak öldüler, Sayın Bakanlar,
şu vahşi kapitalist düzen yüzünden. Kızın anası
konuşuyor, diyor ki: Benim çocuğumun resmi yok. 4 çocuğum
vardı, 3ü öldü, bu da gitti, yangında gitti, fakirlikten verdik.
Niye fakirlikten verdi? Yurt yapmadınız. Niye fakirlikten öldü? Okul
yapmadınız. Ne yaptınız o paraları? Yabancı
bankalara, yabancı sigorta şirketlerine, götürdünüz, o yabancılara
millî sermayemizi, millî servetimizi peşkeş çektiniz. Bugün
gelmişsiniz, halka diyorsunuz ki: Döviz satın. Bunu yaparken
aklınız neredeydi? Hani yerli ve millîydiniz? Niye Türkiye
Cumhuriyetinin millî servetini yabancıların eline geçirdiniz? (CHP
sıralarından alkışlar) Bugün gariban insanlar döviz
satıyor. Bilsek ki bu ülkenin millî ekonomisini kurtaracağız,
gerçek yurtseverler, gerçek vatanseverler olarak evimizi, arabamızı
satmaya, hayatımızı vermeye hazırız ama size güven
olmaz çünkü siz vahşi kapitalizmin iş birlikçisisiniz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Erdoğdu.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına ikinci
konuşmacı İstanbul Milletvekili Ali Özcan.
Buyurunuz Sayın Özcan. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Özcan, sizin süreniz de sekiz
dakikadır.
CHP GRUBU ADINA ALİ ÖZCAN (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her gün vatan
evlatlarını kaybediyoruz, şehit veriyoruz, bugün de
şehitlerimiz var.
İsmet Sezgini kaybettik, önemli bir
siyasetçiyi kaybettik. Ayrıca, çok yakınımız, hepinizin de
tanıyacağı, daha doğrusu bizim partililerin
tanıyacağı Ali Ütebayımızı kaybettik, malum
hastalıktan dolayı uzun süredir sıkıntı çekiyordu.
Partime büyük hizmeti olan, büyük emeği olan Aliyi kaybettik. Ailece
partiye çok büyük desteği olan bu aileye ve İsmet Sezginin ailesine,
şehitlerimizin ailelerine başsağlığı diliyorum.
Savaşı durdurmak için,
barışı getirmek için başka ne kadar bekleyeceğiz, ne
zamanı bekleyeceğiz arkadaşlar?
Teknik bir konu için ben buradayım. Ama, öyle
gündemler yaratıyorsunuz ki her gün üst üste, teknik konuşma yerine
ağırlıklı olarak siyasi bir konuşma yapıp
kısaca ulaştırmayla ilgili de konuşmak istiyorum.
Ama, Adalet ve Kalkınma Partisinin bütün
milletvekillerine burada sesleniyorum, gelin, ulaştırmayı, en
fazla övündüğünüz konuyu bir günün içerisinde, belki haftalarca
görüşmek için burada bir gündem yaratalım, ben de bunu bir saat, iki
saat, üç saat, yarım saat sizinle tartışmaya hazırım.
1986, ara seçim, Recep Tayyip Erdoğan
milletvekili adayı. 1989, bizim Hüseyin Aslanın karşısında
Beyoğlu Belediye Başkanlığını kaybetti. 1994te
Belediye Başkanı oldu, ben İl Başkanıyım.
Yaşım gereği, elbette, o günlerde ağabey gibi bir tavsiyede
bulundum. Demokrasi çoğunluk değildir, demokrasi çoğulculuktur.
Dörtte 1 oyla seçildiniz. Bu, seçim sisteminin
yanlışlığından kaynaklanıyor. Onun için hukuku ve
demokrasiyi ön plana alacaksınız. Ben İl Başkanı
olarak doğru yaptığınız her işte sizin yanınızda
olacağım. Eğer böyle davranırsanız, yüzde 75
dışarıda, onları da kapsayan bir itibarınız olur,
gelecekteki hedeflerinize katkı sunulur. demiştim. İlk
Başbakanlığında yüzde 34 aldı.
Ülkenin bugün en önemli sorunu,
barıştır, huzurdur, istikrardır ve adalettir. Hukuku öne
almadan demokrasiyi gerçekleştirmek mümkün değildir. Bunun için de
üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü düşünmek
mecburiyetindeyiz. Ama, bu nasıl olur? Tabii ki yargı
bağımsızlığıyla olur. Peki, istiyor musunuz?
İstemiyorsunuz. Yasama, yürütme, yargı; birbirinden ayrı
çalışan, birbirini dengeleyen ve denetleyen bir sistemi,
mekanizmayı getirmediğimiz süre içerisinde daha biz bu ekonomiyi çok
konuşuruz, yolsuzlukları çok konuşuruz ve bunların
sıkıntısını gelecekte çocuklarımız ve
torunlarımız çeker.
Ülkemizde inancını özgürce yaşamak
isteyenlere, ifade özgürlüğünü, düşüncesini rahatlıkla
söyleyebilme imkânını, iklimini yaratmıyoruz. Davutoğlu
Hükûmetinde cemevleriyle ilgili bir açıklamanız var, bir taahhüdünüz
var Cemevleri ibadethane olacaktır. diye. Ondan sonraki hükûmette bu tamamen
kaldırıldı. Aleviler, bu memlekette vergi veriyor, askerlik
yapıyor ve Türkiye Cumhuriyetinde demokrasiden ayrılmayan ve özgür
düşüncesini rahatlıkla ifade eden bu kesim gerçekten vergisini
veriyor ama vergisini bu Hükûmete de bu uygulamayı geciktirenlere de asla helal
etmiyor ve etmeyecektir. Hani diyoruz ya kul hakkı yemeyelim diye, siz,
sadece bir kulun değil, özgürce inancını yaşamak isteyen bu
kesimin gerçekten haklarını yiyorsunuz. Bu dünyada veremediğiniz
hesabı muhakkak öbür dünyada vereceksiniz.
Arkadaşlar, hâl ve gidiş kötü. Ben ilkokuldayken
-benim devrem bilir- matematikten...
AKİF EKİCİ (Gaziantep) Bakan
telefonla oynuyor, telefonla.
ALİ ÖZCAN (Devamla) - ...iyi al, bütün
derslerden iyi al ama altta hâl ve gidiş vardır, eğer
zayıfsa siz sınıfı geçemezsiniz arkadaşlar. (CHP
sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, bu Hükûmetin
hâl ve gidişi kötüdür. Ulaştırmayı şöyle yaptım,
demir yolunu böyle yaptım, bankaları şöyle yaptım. demekle
toplumdan geçer not alamazsınız, hâl ve gidişiniz kötü. Derhâl
gereğini yerine getirin, ama derhâl.
Şimdi, ekonomi dipte, turizm yok, tekstil yok
-ben bir iş adamı gibi konuşuyorum şimdi- ihracat yok,
ihracat ile ithalat arasında makas açılmış vaziyette. Cari
açık -işte rakamlarla Aykut söyledi- had safhada. Konuştukça
doları, 10 kuruş, 10 kuruş, 4 liraya getirdiniz. Ya, bir susun!
Bir susun, dolar insin bari, hiç olmazsa! (CHP sıralarından
alkışlar) Doları Türk parasına çevirmekle olmaz! Olmaz!
İçte ve dışta gencecik vatan
evlatlarımız ölüyor, şehit oluyor. Şehit olmak iyi bir
mertebedir ama niye fakir fukara çocukları şehit oluyor da -biraz
önce Aykutun dediği gibi- gelirin çoğu yüzde 1de, azı da yüzde
99yken
Dolayısıyla, şu, Kamu İhale
Kurumunun yasası. Ben bunu verdim ve bekliyorum, hâlâ bekliyorum. Niye
buna cevap verilmiyor? Eğer bunu yaparsanız yolsuzluğu gerçekten
bitirmiş olursunuz. Siyasetçi-iş adamı-bürokrat arasındaki
ilişkiyi çözerseniz bunu halledersiniz.
Gelelim denizciliğe
Türk sahipli filo ne
demektir? Koster Yenileme Projesi nedir? Betona verdiğiniz ve çimentoya
verdiğiniz değeri, gelin, denize verin, insanlara verin. Türkiye
gerçekten büyük bir çıkmaz içerisinde. Dünyayı uçurmak bizim neyimize?
Şimdi, 40 tane, 50 tane uçağı hangara çektiniz, 78 milyon liraya
gidip özel VIP uçağı alıyorsunuz. Yetmiyor mu bu kadar uçak
size? Nedir bu israf? Nedir bu kadar ihtiras? Lütfen bundan vazgeçin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ ÖZCAN (Devamla)
Eğer doğru dürüst bir kanun çıkarırsak, bunu, bu kanunu
çıkarırsak gerçekten bu işi ahlaklı yapanlar ve kamu
yararını düşünen firmalar da bu işlerden yararlanır.
Osmangazi, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, Avrasya; uygun bedelle, Hazine
garantisiyle ve ihale koşulları hakikaten adil bir şekildeyse,
çevre ve doğayı dikkate alıyorsa buna kim itiraz edebilir? Hiç
kimse itiraz edemez.
BAŞKAN Sayın Özcan, teşekkür
ederim.
Konuşma süreniz bitti efendim.
ALİ ÖZCAN (Devamla) Bitti mi efendim?
BAŞKAN Çok teşekkür ederim.
ALİ ÖZCAN (Devamla) Burada ben bir örnek
verecektim Sayın Başkan, sadece size söyleyeyim, Başkana
söyleyeyim, burası anlarsa eğer onlar da anlasın.
Eğitimde de, kalkınmada da Kore bizden
sonra başladı; Kore bizden eğitimde de, ihracatta da, her
şeyde önde. Bunun nedenlerini araştırmadan siz asla Türkiyede
kalkınmadan, büyük Türkiye hedefinden bahsedemezsiniz.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özcan.
ALİ ÖZCAN (Devamla) Milletvekillerini
yargılamadan asla hapishaneye gönderemezsiniz. Cumhuriyet Halk Partili
veya suçüstü yakalanmış bir Adalet ve Kalkınma Partili FETÖden
eğer yargılanmadan hapishaneye gönderilseydi ne yaparsanız,
bugün orada, hapishanede olan bütün milletvekillerine aynı durumu
sergilemek zorundayız. (CHP ve HDP sıralarından
alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) Bağırmadan
konuşun!
BAŞKAN Sayın Özcan, çok teşekkür
ederim.
ALİ ÖZCAN (İstanbul) Gazetecilere,
akademisyenlere, bir günlük grev yapmış 2015te diye öğretmenlere
açığa almayı, ihracı reva göremezsiniz.
SALİH CORA (Trabzon) Dinliyoruz sizi,
bağırmadan konuşun Beyefendi.
ALİ ÖZCAN (İstanbul) Anamızdan
babamızdan önce, belki de sonra en önemli varlığımız
öğretmenlerdir.
SALİH CORA (Trabzon) Bağırmadan
konuşun Beyefendi! Beyefendi, bağırmadan konuşun!
ALİ ÖZCAN (İstanbul) Öğretmenlere
sahip çıkacaksınız arkadaşlar!
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına üçüncü konuşmacı Serdal Kuyucuoğlu, Mersin
Milletvekili
SALİH CORA (Trabzon) Bağırmadan
konuşun! Bağırmadan konuşun.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) Size mi soracak
nasıl konuşacağını?
ALİ ÖZCAN (İstanbul)
Barışı, huzuru hep birlikte
Varsa Meclisin içerisinde
buradayım. Ömrümün sonuna kadar barış, barış,
barış, barış diye bağıracağım. (CHP ve
HDP sıralarından alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) Bağırmadan
konuş Beyefendi. Şov yapma, şov yapma.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Barış
için çok savaşçı jestler bunlar.
LEVENT GÖK (Ankara) O yürektir, o yürek.
BAŞKAN Buyurun Sayın Kuyucuoğlu.
(CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Kuyucuoğlu, konuşma süreniz
altı dakikadır.
CHP GRUBU ADINA SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına 2017 yılı Karayolları bütçesi üzerinde söz
almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi
Karayolları özel bütçeli bir kuruluştur. Kurumun kamu-özel iş
birliği modeliyle yürüttüğü projeler ülkemiz ekonomisi
açısından ciddi riskler oluşturmaktadır. Bu projeler sadece
Karayolları Genel Müdürlüğüyle de sınırlı
değildir. Söz konusu modelle ülkemizde enerji üretim tesisleri, kara yolu
projeleri, liman, havaalanı projeleri, sağlık tesisi projeleri
ve benzeri alanlarda birçok proje yürütülmesine rağmen Sayıştay
denetim raporlarında Karayolları Genel Müdürlüğü hariç herhangi
bir denetim raporuna yer verilmediği gibi, bu projeler nedeniyle kamu
maliyesi açısından gerçekleşmesi olası riskler konusunda
bir değerlendirmeye de yer verilmemiştir. Ortaya çıkacak mali
yükün boyutları Türkiye ekonomisi için telafisi çok güç sonuçlar
doğurabilecektir.
Karayolları Genel Müdürlüğünün
Sayıştay denetim raporlarına ve mali tablolara
yansıtılmayan iki adet çok önemli projesi bulunmaktadır.
Bunlardan birisi Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi, diğeri ise
Kuzey Marmara Otoyolu Projesidir. Bu iki proje için verilen garantinin
değeri 56 milyar 800 milyon TLdir.
Değerli milletvekilleri, Osmangazi Köprüsüyle
ilgili yapılan hesabı sizlerle paylaşmak istiyorum. Osmangazi
Köprüsünden bugün, günlük ortalama 12-13 bin civarında araç geçmektedir.
Bunu 15 bin olarak kabul ettiğimizde -geçtiğini varsayarsak- devlet
40 bin araç geçiş taahhüdü verdiğinden aradaki 25 bin aracın
geçiş bedelini ve katkı payını hazine ödeyecektir. Bu
miktar, yıllık 490 milyon dolar etmektedir. Özet olarak, hazineden
yıllık 490 milyon dolar çıkacak demektir. Karayolları Genel
Müdürlüğü verilerine göre 2015 yılında Fatih Sultan Mehmet ve
Boğaziçi Köprülerinden elde edilen brüt hasılat 105 milyon
dolardır. Türkiyedeki mevcut otoyollardan da elde edilen yıllık
hasılat 286 milyon dolardır. Yani, bunları
topladığınızda, total olarak köprülerden ve otoyollardan
gelir 391 milyon dolar etmektedir ki bu, bizim 490 milyon dolarlık
taahhüdümüzün de 100 milyon dolar üzerindedir. Orhangaziden geçiş 88,75
TLdir, Sabiha Gökçene bağlantıysa 17,5 TLdir; Sabiha Gökçenden
İzmite otoyoldan giderseniz 2,5 TL ödüyorsunuz, bu da ayrı bir
garabettir.
Köprülerin bağlantı yollarının
yapılmadan açılması da ayrı sorunlar yaratmaktadır. Bu
acelecilikler trafik sorununu çözme yerine çözümsüzlük getirmektedir. Üçüncü
köprü öncesi İstanbul için yapılan ulaşım planları
üçüncü köprü kararıyla tamamen değişmiştir ve eski
çalışmalar maalesef çöpe atılmıştır. İyi
yapılmayan planlama, fizibilite ve siyasetin teknik çalışmalara
müdahalesi ağır maliyetler getirmektedir. Açıldı. denilen
Marmaray aslında Gebzeden Halkalıya kadar tek bir projedir,
gecikince aceleci bir şekilde açılışı yapılarak adına
da Marmaray denmiştir. Aslında, 2004 yılında
başlayan Marmaray Projesi hâlâ devam etmektedir. Dört yıldır
kapalı olan banliyö hatlarından edilen zararla o istasyonlardan
geçinen esnaf da ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Sonuç
olarak bu projeler riskli projeler olup verdiğiniz garantilerin
halkın sırtına yüklenmesi riski çok yüksektir ve bu uygulama
modelinden vazgeçilmelidir.
Bütçe sunumunda ifade edilen ortalama 3,7 yıl
yatırım süresi de gerçeği yansıtmıyor. Örneğin,
Ulaştırma Bakanlığının verdiği 2016
çalışmaları 3,7 yılla ilgili hiç alakası yok. Demin
arkadaşımız da söyledi, Mersin-Antalya duble yol projesi 1985te
başladı, hâlâ devam ediyor. Tarsus-Kazanlı turizm bölgesinin
yolu da 2011de başladı, 13 kilometrelik yol, 4 kilometresi
yapıldı, hâlâ duruyor. Bu örnekleri de çoğaltabiliriz. Bizler
tabii ki yapılanlara teşekkür edeceğiz ancak görevimiz muhalefet
olarak da yanlış ve eksikleri söylemek.
Değerli arkadaşlar, aslında, ben bir
mühendis ve ulaştırmacı olarak kesinlikle demir yolu
ulaştırmasının geliştirilmesinden yanayım. Gerek
maliyet gerek güvenlik gerekse yatırım ömrü, enerji tasarrufu ve
çevre açısından düşünüldüğünde demir yoluna
ağırlık vermemiz daha doğru olacaktır. Ülkemizde
Atatürk döneminde, sadece on dört yıllık dönemde 3.314 kilometre
demir yolu yapılırken bu kadar teknolojinin ve imkânın
olduğu AKPnin on dört, on beş yıllık döneminde sadece
1.804 kilometrelik demir yolu yapılmıştır. 1 kilometrelik
otoyolun maliyeti 8 milyon dolarken 1 kilometrelik demir yolunun maliyeti 3
milyon dolardır. AB ülkelerinde 10 bin kişiye düşen demir yolu
uzunluğu 5,1 kilometre iken bu oran ülkemizde 1,4 kilometredir. Demir
yoluyla taşınan yolcu sayısı İtalyada Türkiyenin 7
katı, Fransada 11 katıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
SERDAL KUYUCUOĞLU (Devamla) Demir yoluyla
taşınan yolcu sayısının artırılmasında
fayda vardır.
Yukarıda saydığım birçok nedenle
demir yolu projelerine ağırlık verilmesinde fayda olduğunu
düşünüyor, bu bütçenin ülkemize faydalar getirmesini diliyor,
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Kuyucuoğlu.
Şimdi, sıra Eskişehir Milletvekili
Cemal Okan Yükselde.
Buyurunuz Sayın Yüksel. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Yüksel, sizin de süreniz altı
dakikadır.
CHP GRUBU ADINA CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; benim konum da BTK.
Bundan yirmi yıl önce BTK diye bir kurum olsa idi yirmi yıl önce
bütçe görüşmelerinde onun da bütçesi görüşülecekti. Bu kürsüye
çıkan muhalefet milletvekilleri bilgi teknolojilerinin hızla
geliştiğini, dünya ekonomisinde paylarının hızla
arttığını gösteren istatistikler paylaşacak, biz bu
yarışın neresindeyiz diye sorup iktidarı
sıkıştırmaya çalışacaklardı. Yani bir
muhalefet milletvekili olarak yapmam gerekenin ne olduğunu pekâlâ
biliyorum ama siz de pekâlâ biliyorsunuz ki 2016 Aralığında
AKPnin on dört yıllık iktidarının ardından
yapılan bu görüşmelerde böyle konuşmalar yapmak komik, ölüm
döşeğindeki bir hastanın kuaför ihtiyacından bahsetmek
gibi. 2016 yılında kaç kişiyi dinlediniz diye sorsam, kaç siteye
erişimi engellediniz, daha kaçına erişimi engellemeyi
düşünüyorsunuz, interneti tamamen mi kapatmayı düşünüyorsunuz
diye sorsam veya ulusal güvenliğimizi tehdit eden siber
saldırılara karşı ne yaptınız diye sorsam o zaman
Türkiyenin ne hâlde olduğunun farkında olduğu belli olur. Bu sorularımı
duyan bir vatandaş Ha, işte bir vekil memleketinin durumunun
farkında. der ama o da bilir, siz de biliyorsunuz ki bu soruların
manası yok artık.
Türkiye, Freedom Houseın İnternet
Özgürlüğü Raporunda geçen yıl kısmen özgür ülkeler
arasındaydı, bu sene 3 basamak daha gerileyerek internetin özgür
olmadığı ülkeler arasına girdi. Son on yıllık
dönemde sansürlenen ya da kapatılan internet sayfası 116 bin. Bunun
yüzde 94ünü yani 108 binini BTK kapattı. Ya da Türkiyedeki tüm
bilgisayarların yüzde 48i zararlı yazılımlardan
etkilenmiş durumda. Bu konuda dünya 2ncisiyiz desem, bu BTK interneti
yasaklamak haricinde ne iş yapıyor diye sorsam... Bizim, medeni bir
ülkenin medeni insanları olarak, bu Mecliste BTK bütçesi konuşulurken
Dünya bilgi teknolojilerinde nereye gidiyor?, Biz dünyanın
neresindeyiz? sorularını sorup cevap aramamız gerekirdi ama
yapamıyoruz çünkü medeni bir iktidarın yapması gerektiği
gibi yapıp Herkesin her yere erişimini nasıl
sağlarız? diye düşüneceğine Şu siteyi hangi bahaneyle
kapatabiliriz? Bahane bulamadık, KHK çıkartıp kapatabilsek.
diye düşünen bir iktidar var, Ne yapıyorsunuz? diye soranı
vatan haini, terörist diye linç eden tetikçileri var. İyi ki
memleketimizde iktidarın tetikçilerinin iddia ettiği kadar vatan
haini yok ama hiç yok da değil. Örneğin bir bölümü KPSS
sorularını çalıp kendi adamlarına
dağıttılar, bir yığın insanın
hakkını gasbettiler. Aynı insanlar sadece bizi değil,
AKPye oy veren insanları da yasa dışı yollarla dinlediler,
elde ettikleri bilgilerle şantaj yaptılar. Yaptıkları
ihanet deşifre edilince de onları tutuklayıp hapse attılar,
iktidarın umurunda olmadı. İktidar, o zaman vatan hainleri
karşısında kedi gibiydi, ne zaman kendilerini de dinlediklerini
anladılar, aslan kesildiler. Ne anlıyoruz? Hainler, AKPye oy
verenler de dâhil vatandaşın işini, aşını
çalabilir, ülkenin ordusu tarumar edebilir, bütün ihaleleri kendi
kasalarına akıtabilir, kanunları suçlayabilir, yine de suçlu
olmaz amma iktidarın telefonları dinlenirse, bir de bu dinledikleri
afişe olursa vay teröristler!
Bizim bu Mecliste BTK bütçesi konuşulurken
dünya nereye gidiyor, biz neresindeyiz sorularını sorup cevap
aramamız gerekirdi. Bu sıralarda oturan bizden önceki binlerce
milletvekili öyle yaptı. Elbette, bir yığın kusuru vardı
o zamanki Türkiyenin ama sağlıklı bir Türkiyeydi,
sağlıklı ve kusurlu. Şimdi
Şimdi hasta bir ülkede
yaşıyoruz. Hani beğenmezsen beğenme, biz zaten Şanghay
Beşlisine gireceğiz, onlar bizi bu hâlimizle pek beğeniyorlar
diyorsanız oraya yakışırsınız bak! İnternet
özgürlüğünün dert edildiği yerler değil oraları.
Yakışırsınız Şanghay Beşlisine
diyeceğim de orada da işiniz zor. Örneğin, Çin, baktı ki
cep telefonu sektörü hızla gelişiyor, baz istasyonu yapmaya
başladı, sektöre ilk girdiğinde sektörde alay konusu oldu,
şimdi dünyadaki istasyonların yarısından fazlası Çin
malı. Yani
Yani, siz bu kafayla Şanghay Beşlisinde bile
çuvallarsınız. Siz sadece Yasak hemşehrim. demeyi
biliyorsunuz. Satacak mal üretemeyince ekonomi dara giriyor, dolar yükseliyor,
sonra diyorsunuz ki: Üst akıl savaş açmış,
falanmış filanmış
Hadi, canım sende! (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yüksel.
Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
konuşma sırası Trabzon Milletvekili Haluk Pekşende.
Buyurunuz Sayın Pekşen. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Pekşen, sizin konuşma süreniz
de altı dakikadır.
CHP GRUBU ADINA HALUK PEKŞEN (Trabzon)
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 2001
yılında koalisyon hükûmeti güçlü ekonomiye geçiş
reformlarını yapmaya başladığında bir tek sektöre
vurgu yapmıştı, yirmi madde bir başlık altında
toplanmıştı; onların içerisinde bir tek sektör vardı o
da havacılık sektörüydü. Gerçekten, o tarihte planlanmış
olan havacılığın bugün içerisine düştüğü hâli,
geldiği durumu görünce insanın dehşete düşmemesi de mümkün
değil.
Bakın, AKP iktidarının on dört
yılında 15 hava yolu şirketi batırdılar, şampiyon
bunlar gerçekten. On dört yılda 13 yolcu taşıma, 2 tane de kargo
şirketiyle birlikte tam 15 şirket battı. Dileyene
şirketlerin isim listesini verebilirim. Hatta, bunlardan 1 tanesi charter
alanında iki yıl Avrupanın en başarılı
şirketi seçildikten sonra battı. O şirket
battığında 21 uçağı vardı ve Antalyaya her gün
10 bin turist getiriyordu. Bunun mali karşılığı günlük
10 milyon dolardı ama onu batırdılar. Niye? Ya, benim
olacaksın ya da batacaksın mantığıyla, AKPnin
mantığı bu ya. Ya benim olacaksın, paylaşacaksın
ya da batacaksın. Battı, şirketin adı da burada var. Ama
yetmedi tabii. Daha sonra, o benim olacaksın ve benim istediğim gibi
davranacaksın mantığıyla hedefte Türk Hava Yolları
var. Öylesine dramatik bir yerdeki Türk Hava Yolları, tam 48
uçağı yerde ve bunların ne yazık ki 19u A330 Airbus, büyük
uçaklar ve bunların 1 tanesi -hani, Cezayirden yeni alınan var ya-
A340lardan; o da yerde. 48 tane yolcu uçağı parklarda bekliyor,
kılıf da şu: Bakımları yapılıyormuş.
Sen kimi kandırıyorsun, Konyada ne bakım üssü var, Kayseride
neyin bakım üssü var? Bu yalanlara herkesin karnı tok.
Bakın, bunun yalnızca kira maliyeti
yaklaşık 50 milyon dolar. Peki, bu uçakların hatları ne
oldu? 22 hat Avrupadan iptal edildi. Ya uçaklar buraya uçmuyor ya da yolcu
bulamıyorlar. Uçan uçaklarda da zaten yeterince doluluk kapasitesi yok.
Niçin? Çünkü ne bunlara ilişkin bir planlama
yapılmıştı ne doğru dürüst analizleri
yapılmıştı, hiçbirisi yapılmamıştı.
Onun için de şimdi uçaklara yolcu bulamıyorlar. Zarar, şu anda
yalnızca kira parası olarak aylık 50 milyon dolar ama genel
giderlerle birlikte, bütün operasyon giderleriyle birlikte aylık 70 milyon
dolar.
Sevgili milletvekilleri, burada, tabii, yorumdan
öte, teknik verileri sizinle paylaşmak istiyorum ama burada bir veri var
ki emin olun hukuk fakülteleri ceza hukuku kürsülerinde mutlaka ders olarak
okutulmalı. Tavsiye ediyorum buradan, üniversite öğrencileri, hukuk
fakülteleri öğrencileri, lütfen, Sayıştay raporlarını
alınız ve 98inci sayfasında başlayıp
Sayıştay raporunun 101inci sayfasında sona eren
değerlendirmeyi mutlaka okuyun, bir ülkede kamu eliyle, kamu
kaynakları nasıl dolandırılır, zimmete nasıl para
geçirilir, suç örgütü, çıkar amaçlı suç örgütü nasıl kurulur ve
yönetiliri anlatıyor.
Bakın, Zafer Hava Meydanı adında bir
hava meydanı yapılıyor. Hava meydanı için yolcu garantileri
veriyor Devlet Hava Meydanları İşletmesi. Verilen yolcu
garantilerinin gerçekleşen kısmına bakın, uçağın
yolcu miktarı yüzde 3, sonra yüzde 4 olmuş, sonra yüzde 2ye
düşmüş. Yani devlet demiş ki: Burada uçacak olan yolcu
sayısı 100dür, ben bunu garanti ediyorum. Kaç kişi uçmuş?
2 kişi, 3 kişi uçmuş. Peki, ne olmuş sonra?
Sonrasında, devlet, DHMİ, bu yoksul insanların vergilerinden
çatır çatır şirkete ödemiş. Ne ödenmiş? Üç yıl
içerisinde 10 milyon euro buradaki Sayıştay raporunda geçenler. Peki,
farklı mı diğerlerinde? Bir de İstanbul var.
İnanılmaz bir hikâye. Bence Yüce Divan sürecine bu dosya tek
başına yeterlidir.
Buradaki bürokratlara sesleniyorum: Geçmişte
sizin gibi imza atanlar oldular. Onlara ilişkin örneklere bir dönün
bakın. Emin olun, Yüce Divan merdivenlerinde bu evrakları da
hatırlayacaksınız, bu konuşmayı da
hatırlayacaksınız çünkü üçüncü havalimanı dediğiniz
bu senaryo gerçekten bir dehşet. Bu senaryoda yapılanların her
biri bir yolsuzluk hikâyesi. Ceza hukukunda aklınıza gelebilecek her
şey burada anlatılıyor. Nasıl bu yoksul insanların
paralarının belli bir tezgâhla dolandırılacağı
aşama aşama anlatılıyor. Hepsi belgeli, Sayıştay
raporu. Buna söyleyecek sözünüz varsa bunu duymak isterim.
Sayın Bakan, bu yolsuzluklar, bu Zafer Hava
Meydanı yolsuzlukları ve Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğünde yaşananlarla ilgili acaba bugüne kadar herhangi bir
soruşturma emri verdiniz mi? Verdiyseniz bunu takip edeceğiz ama
vermediyseniz, emin olun, asla bunun yakasını bırakmam.
Bir örnek: Bakın, Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü dünyanın en başarılı genel müdürlüklerinden
birisiydi sizden önce. Özellikle Dünya Sivil Havacılık Güvenliği
Teşkilatına ilk defa bir Türk, oy birliğiyle Başkan
seçilmişti ama sizin iktidarınız döneminde Avrupa Sivil
Havacılık Teşkilatından Türkiye atıldı. Niye
atıldı, biliyor musunuz? Verdiğiniz pilot lisansını
kabul etmiyorlar, bakım lisansı kabul edilmiyor, sağlık
lisansları kabul edilmiyor; niçin, biliyor musunuz? Devlet Demiryollarından
birini genel müdür yaptınız; geldi, denetlediler, Bu adamın ne
bilgisi ne kalitesi ne ahlakı bu lisansı taşımaya yeterli
değildir. dediler. Utanç duyuyorum, ülkem adına havacılık
adına yaptıklarınızın hepsinden, emin olun, utanç
duyuyorum. Ama hukuki hesabını mutlaka soracağım.
Yakanızdayım, peşinizdeyim. Yüce Divanda
yargılanacaksınız. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın
Pekşen.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın
Başkan
BAŞKAN - Sayın Muş
MEHMET MUŞ (İstanbul) - 60a göre söz
istiyorum.
BAŞKAN - Buyurunuz, mikrofonunuzu
açıyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hükûmete söyledi Sayın
Başkan, AKPye söylemedi ki.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Gerek yok, cevabını
veririz.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
5.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Trabzon
Milletvekili Haluk Pekşenin 433 sıra sayılı 2017
Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; kürsüde hatip konuşmasını
yapıyorken bizim iktidar partisi olarak
mantığımızın Ya benim olacaksın ya da
batacaksın. olduğu şeklinde bir tanımlama yaptı, bunu
kesinlikle reddediyoruz.
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, böyle
bir usul yok.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Burada
LEVENT GÖK (Ankara) - Burada Hükûmet eleştiriliyor.
Böyle bir tablo yok.
BAŞKAN - Sayın Gök, lütfen efendim, söz
verdim.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın
Başkan, burada
LEVENT GÖK (Ankara) - Ama böyle bir tablo yok.
BAŞKAN - Sayın Gök, lütfen efendim
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın
Başkan
LEVENT GÖK (Ankara) - Yani, bir grup başkan
vekili Hükûmet adına konuşamaz ki. Böyle bir tablo olabilir mi?
BAŞKAN - Sayın Gök, bakınız
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan,
sözümü kesmesin.
BAŞKAN - Bir saniye
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, burada
Hükûmet eleştiriliyor.
BAŞKAN - Sayın Gök
LEVENT GÖK (Ankara) - Hükûmetin bütçesi
konuşuluyor. Sayın Mehmet Muş niye üzerine alınıp da
konuşuyor? Sayın bakanların cevap verecek hâli yok mu?
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Gök
LEVENT GÖK (Ankara) - Olur mu öyle bir şey?
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Gök,
sözümü kesmeyin.
BAŞKAN - Sayın Gök, Sayın Muş
Bir
saniye efendim, Sayın Muş
LEVENT GÖK (Ankara) - Böyle bir usul yok Sayın
Başkanım.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın
Gök, rica ediyorum, lütfen efendim, bana işimi hatırlatmayın.
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan
BAŞKAN - Bir saniye Sayın Gök,
konuşuyorum efendim, lütfen.
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan
BAŞKAN - Bir saniye, konuşmamı
bitireyim Sayın Gök.
LEVENT GÖK (Ankara) - Daha dakikasında
BAŞKAN - Sayın Gök
LEVENT GÖK (Ankara) - Hükûmete yönelik
eleştirilere cevap veremez grup başkan vekili.
BAŞKAN - Sayın Gök, söylediklerinizi
anladım.
LEVENT GÖK (Ankara) - Söyleyeceklerini, daha sonra
kürsüye çıkarlar, anlatırlar. Burada Hükûmet var sorumlu olan.
BAŞKAN - Sayın Gök, benim anlama problemim
yok, söylediğiniz şeyi niye 2 kez, 3 kez tekrar ediyorsunuz?
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, biz de
sayın grup başkan vekilinin ne söylediğini anlıyoruz, onu
anlayacak kapasitemiz de var. Olur mu öyle şey ya!
BAŞKAN Yani rica ediyorum Sayın Gök,
şöyle mi davranmalıyım Sayın Gök: Siz mikrofona basıp,
tuşa basıp söz istediğinizde ben size söz vermemeli miyim?
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, sizin
konuşmasına başladıktan sonra uyarmanız gerekir ama
Hükûmet var burada. Yani biz Hükûmeti eleştiriyoruz burada.
BAŞKAN Bir saniye efendim, bitireyim
bakın
Sayın Gök, size üzüntülerimi bildiriyorum.
Şimdi, konuşmamı yapayım. Bir
sayın grup başkan vekili butona basıyor, söz istiyor. Sayın
grup başkan vekillerinin butona basıp söz istemesi hâlinde
birleşimi yöneten Meclis başkan vekilleri geleneklerimiz,
teamüllerimiz uyarınca kendisine söz verir, söz istiyor ise elbette söz
vereceğim. Sayın Muş, söz istedi, kendisine söz verdim. Daha
konuşmasının ilk cümlesinde sayın
konuşmacının kendi gruplarına yönelik olarak söylediği
bir cümleyi kabul etmediklerini ifade etti. Yani bunun neresinde Hükûmete
yönelik bir şey var?
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın
konuşmacımızın tüm konuşması Hükûmete yöneliktir
Sayın Başkan. Bu doğru bir yaklaşım değil.
BAŞKAN Ama bir saniye efendim. Bakın,
Sayın Muş dedi ki: Sayın konuşmacı, Sayın Haluk
Pekşen, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna yönelik olarak şöyle
bir cümle kullandı. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bunun neresinde Hükûmete bir
sataşma var Sayın Gök? Rica ediyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkanım,
arkadaşımın tüm konuşması Hükûmete yöneliktir.
BAŞKAN Bir saniye efendim, bir saniye
Bakın, bu konularda ben gerekli hassasiyeti gösteren bir insanım.
Buyurunuz Sayın Muş.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, teşekkür ediyorum.
Ben burada Hükûmet, grup ayrımını
yapabilirim. Levent Beyin sözümü kesmesi de hiç şık olmadı yani
nezaket içerisinde olmadı. Biz burada beraber çalışıyoruz,
beraber görev yapıyoruz yani cümlemi tamamlamama bile bir fırsat
vermedi. Tabii ki burada Hükûmete yönelik eleştiriler var, Hükûmet onlara
cevap verecektir. Benim burada söylediğim kendisinin, AK PARTİnin ya
benim olacaksın ya da batacaksın mantığı vardır.
Burada parti grubumuz söz konusudur. Kaldı ki Hükûmet bu parti grubundan
çıkmıştır. AK PARTİnin Hükûmetidir ama özellikle
parti grubumuzun böyle bir mantığı olduğunu, partimizin
böyle bir mantığı olduğunu söylüyor. Bunu kesinlikle
reddettiğimizi ifade etmek istiyorum.
Biz iktidara geldiğimiz günden itibaren serbest
piyasa ekonomisini işletmiş olan bir partiyiz ve bu serbest piyasa
ekonomisinin kendine göre şartları, kendine göre bir
mantığı vardır ve bu mantık içerisinde piyasa
işler. O açıdan iddia ettikleriyle alakalı zaten Sayın
Bakan bunlara cevap verecektir, bu ithamlarına fakat şunu
hatırlatmak isterim: Adalet ve Kalkınma Partisi dönemlerinde hava
yolu halkın yolu olmuştur. Uçak kullanan
vatandaşlarımızın sayısına bir bakalım, biz
ilk iktidara geldiğimizden bugüne uçak kullananlara ve maliyetlerine bir
bakalım, yolcu maliyetine bir bakalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sözlerinizi tamamlayınız
Sayın Muş.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Aslında bu
anlamda da Adalet ve Kalkınma Partisinin parti politikaları olarak
hava yolu taşımacılığını nereden nereye
getirdiği ortadadır ve şunu da belirtip sözlerimi
sonlandıracağım: Türk Hava Yolları üst üste dört
yıldır Avrupanın en iyi hava yolu şirketi seçilmektedir.
Bu, millî bir değerdir, bu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir
şirketidir, bununla da hepimizin gurur duyması gerekir diye
düşünüyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Muş.
Sayın Pekşen
HALUK PEKŞEN (Trabzon) Sayın
Başkanım, bu açıklamalarla ilgili söz istiyorum.
BAŞKAN Açıklama üzerine söz veremem
Sayın Pekşen.
HALUK PEKŞEN (Trabzon) Ama bu
açıklamalar bana sataşmaya yönelik, tamamen benim görüşlerime
ilişkin bir sataşma niteliği taşıdığı
için ben de söz istiyorum.
BAŞKAN Sayın Pekşen, bu bir
sataşma değil. Siz bir görüş ifade ettiniz
HALUK PEKŞEN (Trabzon) Başkanım ama
söylemediklerimi söylüyor, benim söylemediklerimi söylüyor, ben onları
söylemedim.
BAŞKAN Sizin söylemediğiniz bir cümleyi
size atfen sizin söylediğinizi mi ifade ediyor?
HALUK PEKŞEN (Trabzon) Evet efendim.
BAŞKAN Buyurunuz. (CHP sıralarından
alkışlar)
İki dakika süre veriyorum.
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Trabzon Milletvekili Haluk Pekşenin, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı açıklaması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
HALUK PEKŞEN (Trabzon) Sayın
Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; ben hukukçuyum. Otuz
yıllık hukuk mesleği hayatım boyunca da neyi, nerede, ne
zaman söylemem gerektiği konusunda çok dikkatli davranan bir hukukçuyum.
Mesleki kariyerimde de buna çok özen gösterdim. Bir hak ihlaline asla izin
vermem, kendi açımdan da böyle. Çok dikkatle cümlelerimi seçerim. Demin
söylediğime bir örnek vermenin zamanı geldi. Bakın, 26
Kasım 2016 tarihinde -daha çok yakın, çok yakın- Gayrettepeden
bu üçüncü hava meydanına metro hattı ihalesi yapıldı. Hangi
usulle? Davet usulüyle. Kim davet edildi? Havuzun baron müteahhitleri davet
edildi ve tarihte eşine rastlanmayacak bir bedelle. 999,7 milyon dolara
ihale davet edilmiş olan şirkete verildi. Niçin açık ihale
değil? Tünel yapmak ne zaman özel bir iş oldu? Tünel yapmayanı
müteahhit saymıyorlar Türkiye'de. Bir tünel için bu yoksul insanların
paraları pulları nasıl çarçur edilebilir? Ben
bunu nasıl burada gündeme getirmem? Evinde su parasını ödeyen
insanın, su parasının dörtte 1i, elektrik parasının
yarısı, gaz parasının yarısı bu şirketlerin
ceplerine gitmiyor mu? Ben bunun hesabını sormayacak mıyım?
Bununla niye alınganlık gösteriliyor? Elbette bu bir sistem ve ben bu
sistemi anlatmakla yükümlüyüm. Bana verilen vekâletin görevi bu. Ben bunu
söylüyorum. Net Sayıştay raporlarında ne yazıyorsa
onların gereğini söylüyorum. Yargı bunun gereğini
yapmalı diyorum. Ankara Cumhuriyet Savcısına buradan
sesleniyorum. Zafer Hava Meydanıyla ilgili Sayıştay raporunu
oku, takipsizlik kararı vereceksen, ben seni
alkışlayacağım ama vermeyeceksen lütfen gecikme bunun
gereğini yap. Ben bunu söylüyorum.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür
ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Pekşen.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına altıncı konuşmacı,
Kocaeli Milletvekili Haydar Akar.
Buyurunuz Sayın
Akar. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bugün Enerji Bakanlığı bütçesi üzerinde görüşlerimi
belirtmek istiyorum. Evet, Enerji Bakanlığı normal üreten bir
Bakanlık olmaktan çıkmış, tüketen bir Bakanlığa
dönüşmüştür. Biraz evvel Enerji Bakanı buradaydı ama
şuna seslenmek de istiyorum, hani kayınbabası: Su kalmadı,
tulumbada su kalmadı. diyor. Ben ona şunu sormak istiyorum
aslında: Bu tulumbadaki suyu kim boşalttı? Bu tulumbanın
başında olanlardan biri de Enerji Bakanı ve Enerji
Bakanlığıdır. Vatandaş dolduruyor, Enerji Bakanlığı
ve Ulaştırma Bakanlığı boşaltıyor.
Aslında boşaltması gereken bakanlık, Tarım
Bakanlığı. Bu dolan tulumbaları boşaltması
gereken bakanlık, Tarım Bakanlığı ama tam tersi oluyor
Türkiye'de. (CHP sıralarından alkışlar) Kim
boşaltıyor? Ulaştırma ve Enerji Bakanlığı
boşaltıyor.
Şimdi, Enerji
Bakanlığının politikasına
bakıldığında AKP Hükûmetleri döneminde hızla kömür
üretiminden, yerli kaynaklardan çıkılmış ve nereye
dönülmüş? Dışa bağımlı kaynaklara dönülmüş.
Aslında bu Adalet ve Kalkınma Partisi bakanlıklarından önce
de başlanmış bir projeydi. Turgut Özalla beraber doğal
gazla başlatılan bir projeydi ve dışa
bağımlı hâle getirilen bir enerjiden bahsediyoruz, elektrik
üretiminden bahsediyoruz. Nedir bu kaynaklar? Hepimizin bildiği gibi
petrol, doğal gaz, kömür, hidroelektrik, nükleer ve yenilenebilir enerji
kaynakları. Bunların her birini tek tek incelediğinizde
Türkiye'nin durumu çok açık ve net şekilde ortaya çıkmaktadır.
Bakın, AKP hükûmetleriyle beraber doğal gazla üretilen elektrik
enerjisi yüzde 50leri bulmuştur. Bu yanlışı fark ettiler.
Niye fark ettiler? Çünkü, dışa bağımlılık
artmış, cari açık artmış ve Türkiyenin bugün
yaşadığı sıkıntıların temel nedeni de
enerjinin dışa bağımlı olmasından
kaynaklanıyordu. Elektrik üretiminde yüzde 50lere varan doğal gaz
üretimi sonucunda bu noktaya gelmiştik, bugünlerde biraz daha geri
dönüyoruz, hidroelektrik santraller doğal gaz santrallerinden üretilen
elektriğin önüne geçmek üzere. Burada, tabii, hidroelektrik santrallerini
de ikiye ayırmak lazım aslında: Barajlardan üretilen elektrik,
bir de dereler üzerine yapılan santrallerden üretilen elektrik var ki
dereler üzerinde yapılan santrallerden üretilen elektriğin hiçbir
kıymeti olmadığını verilere bakarak çok rahatlıkla
görebiliriz arkadaşlar.
Bir başka konu: En ucuz elektrik
kaynağı hidroelektrik santraller, ortalama 7 kuruşa mal oluyor
bu santrallerden üretilen elektrik ama vatandaşa bugün elektriğimiz
38 kuruşa satılıyor, bu zamdan önceki rakam 38 kuruştu. Bu
satılan elektriğin içerisindeki kayıp kaçakları,
diğerlerini ötelediğinizde elektrik 21 kuruştan
dağıtım şirketlerine veriliyor. Yani, 7 kuruş nerede,
21 kuruş nerede? Bunun nedeni de doğal gaz alım garantileri
nedeniyle verilen sözlerden devletin zarara uğratılmasından,
vatandaşın zarara uğratılmasından kaynaklanıyor.
Doğal gazla üretilen, petrolle üretilen elektrik
yanlışından dönmek için bir başka yanlışı
daha yapıyorsunuz, nükleer santrali Türkiyenin gündemine soktunuz, iki
tane ihale yaptınız; vaktim yeterse onlardan da bahsetmek istiyorum.
Enerji kaynaklarımız genelde 3 ülkeden
alınıyor: Rusyadan alınıyor, İrandan
alınıyor, Azerbaycandan alınıyor. Rusyayla
yaşadığımız bu uçak krizinin bize ders olması gerekiyor
ve enerji kaynaklarımızı ne yapmamız gerekiyor?
Çoklandırmamız yani farklı farklı ülkelerden almamız
gerekiyor.
Evet, biliyor musunuz, Türkiye şu anda 35 tane
Avrupa ülkesinin konutta alım gücü bakımından en pahalı
elektriğini kullanıyor? Sanayi de bu zamlardan önce 5inci
sıradaydı, bugün orada da rekoru kırdınız, birinci
sıraya yükseldiniz. Yaptığınız hep birinci
sıralar vatandaşın cebinden biraz daha ne kadar parayı
çekeriz, bu. Paylaşıyorsunuz, bu sıraları
paylaşıyoruz, övgüyle bahsediyorsunuz.
Biraz sonra AKP milletvekilleri gelecektir kendi
grupları adına konuşmaya. Bürokratların verecekleri,
ellerine verecekleri konuşma metinlerinde Şu kadar baraj
yaptık. diyecekler, Şu kadar termik santral yaptık.
diyecekler, Elektrik üretimimiz buradan buraya çıktı. diyecekler.
Biliyor musunuz, Türkiye Cumhuriyeti tarihini incelediğinizde, onar
yıllık periyotlara baktığınızda, elektrik
üretiminin bir önceki on yılın dışındaki on
yıllardan daha geride olduğunu görüyoruz. Yani öyle övgüyle
bahsedilecek bir üretim geliştiremediniz. O Hükûmetlerin tümü,
vatandaşın Yol, su ve elektrik olarak geri döner. dediği,
ödediği vergilerden yapılmıştır; sizin
yaptığınız tüm tesisler özel sektör tarafından
yapılmıştır, vatandaşın cebinden
yapılmıştır. Vatandaş elektriği tüketirken de
parasını ödüyor, yolunuzdan geçerken de parasını ödüyor,
tünelinizden geçerken de parasını ödüyor; siz yapmadınız,
hepsini vatandaş yapıyor bunların. (CHP sıralarından
alkışlar)
Kayıp kaçağa bakıyorum; evet,
kayıp kaçak siz iktidara gelmeden önce yüzde 19 civarındaydı,
bugün yüzde 16. Kayıp kaçağın yüksek olduğu
dağıtım bölgelerinde kayıp kaçak hâlen o yüksekliğini
koruyor, en ufak bir proje geliştiremiyorsunuz kayıp kaçakta.
Bir de dünyada bunun literatürü
kayıptır, kaçak yoktur. Türkiyede bir de kaçak kelimesini
eklediler bunlara, kaçak kelimesini eklediler. Dünyada ortalama kayıp
oranı yüzde 8, Avrupada yüzde 6yken Türkiyede yüzde 15 arkadaşlar.
Elektrik üretimimizin birçoğu kaçak elektriğe gidiyor. Aslında
kaçak elektriğin nedenlerini de konuşmak lazım. Burada Kaçak
kullanıyorsunuz. diye sadece vatandaşı suçlamamak lazım.
1.300 lira ücret alan bir vatandaşın 120
lira elektrik faturasının 60 lirasını, 70
lirasını devlet kesiyor; TRT payı diyor, kayıp kaçak
payı diyor, dağıtım şirketleri payı diyor,
bunun gibi birçok payı ekleyerek cebine dalmış
vatandaşın, ne varsa yutup gidiyor bu Enerji
Bakanlığı.
21 dağıtım
şirketine bölündü ülke. 21 dağıtım şirketini 15.8
milyar liraya özelleştirdiniz, 15.8 milyar dolar. Enerji Bakanı yok,
bürokratlar burada, 15.8 milyar dolarla 1 liralık termik santral yapılmadı,
1 liralık hidroelektrik santral yapılmadı, 1 liralık
elektrik üretecek tesis, yatırım yapılmadı.
Yatırımı kim yapıyor? Özel dağıtım
şirketlerinde vatandaş yapıyor. Eğer o özel
dağıtım şirketi bir direk dikmişse, bir metre tel
çekmişse, bir trafo yapmışsa vatandaştan bunun
parasını çatır çatır alıyor, bir de peşin
alıyor -tarifeye yansıtıyor- artı, bütün hizmet
alımlarını da kendi yandaş firmalarından alarak o
yatırımın doğru bir şekilde
kullanılmamasına, yandaşlarına aktarılmasına
neden oluyor.
Evet, bir de nükleer santral işimiz vardı,
bunu da söylemek istiyorum. 38,3 milyar dolar iki nükleer santralin bedeli. Ne
dedik? Elektrik 7 kuruşa mal oluyor bu ülkede. Alım garantisi
verdikleri fiyat 11 cent, bugünkü parayla 35 kuruş. 7 kuruşa mal olan
bir elektriğin 38 kuruşa satıldığı bir ülkede 38
kuruşa alınacak bir elektrik bu vatandaşa kaça
satılır? Hani dedim ya, 15,8 milyar dolar özelleştirmeden
sağladıkları para. Bir termik santral kursaydılar 9.200
megevat elektrik üreten, 6 milyar dolar bunun fiyatı. Bunlar aynı
üretimi 38 milyar dolara yaptırıyorlar, 38 milyar dolara, tam 6
katına yaptırıyorlar. Onun kaynağı yabancı, ham
maddesi yabancı, bakımı yabancı, yedek parçası
yabancı; çevreyi falan konuşmuyorum ama termik santralin bütün
kaynakları yerli, kömürü de yerli, işletmesi de yerli,
bakımı da yerli arkadaşlar.
Türkiyenin tüm enerjisini tükettiniz, tüm
enerjisini tükettiniz, enerji bırakmadınız Türkiyede.
Bırakın buraya gelip övünmeyi, şu vatandaşın cebinden
elinizi çekin. Üretilecekse yerli kaynaklardan üretelim diyorum, hepinize
sevgiler, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Akar.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına şimdi
konuşma sırası Balıkesir Milletvekili Sayın Namık
Havutçada.
Buyurunuz Sayın Havutça. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bor Araştırma
Enstitüsü üzerinde söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Madenlerin hızla talan edildiği ülkemizde
özelleştirmelerle ver, kurtul; sat, kurtul modelinin izlendiği,
vatandaşın fakirleştirildiği, ülkemizin doğal
kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekildiği bu on
dört yıllık AKP iktidarında refahtan, huzurdan, adaletten,
özgürlükten, demokrasiden artık söz etmek mümkün değildir.
2008 yılında dolar 1,17, 2016da 4 liraya
yaklaştı. Bu rakamlara göre, sekiz yılda AKP'nin
yanlış politikaları sonucu her vatandaşımız 3 kat
fakirleşti. Kişi başına millî gelir 16 bin dolardan
2007deki rakamlara geriledi, 9 bin dolara düştü. Genç nüfusta
işsizlik oranı yüzde 20de. İnsanlarımız,
vatandaşlarımız, askerlerimiz şehit oluyor.
İnsanlarımız göçe zorlanıyor. Gazeteciler haber
yaptıkları için cezaevlerinde. Siz ne yapıyorsunuz? Ülkeyi
yanlış yöneterek bu kötü gidişata zemin hazırlıyorsunuz.
Bütün komşu ülkelerle sorunlar
yaşıyorken ve ülkemizde ekonomik sıkıntılar
yaşanıyorken, işsizlik artmışken, boşanmalar
çoğalmışken siz ne yapıyorsunuz? Erdoğanı
nasıl başkan yaparım? hesabını yapıyorsunuz.
Kadın cinayetlerinin iktidarınız
döneminde yüzde 1.500 arttığı, hamile kadınların
sokağa çıkmasının günah olduğunun savunulduğu
Şimdi de İzmirde sokakta hamile bir kadın tekmeleniyor, az önce
haberlerde geçti. Siz ne yapıyorsunuz? Tecavüzcülere, tecavüzü azmettirene
af yasası çıkarmaya çalışıyorsunuz gece
yarıları.
Emekliyi, işçiyi, memuru saymıyorum.
Değerli milletvekilleri, az önce bir
milletvekili arkadaşımız daha ifade etti: Türkiye, Küresel
Yolsuzluk Karşıtı Koalisyonun açıklamasına göre -bunlar
bizim tespitlerimiz değil- OECD ülkeleri arasında en fazla yolsuzluk
yapan ülke ve 17-25 Aralık yolsuzluklarının bunda etkisinin ne
kadar büyük olduğunu bütün dünya biliyor.
Değerli milletvekilleri, bor, bizim
topraklarımızda birçok insanın ekmek yediği çok önemli bir
ürün, sanayinin tuzu olarak geçiyor dünyada. Bugün bor madeninden üretilen,
adına grafen denilen bir üründen bahsedeceğim sizlere. Belki ilk
defa duydunuz, ben de yeni duydum araştırınca. Grafen, bordan
üretilen, saç telinden 1 milyon defa ince, çelikten 200 kat güçlü bir element
ve bu elementin 1 mikrometresi bin dolar. Bakın, hani, Sayın Hükûmet
yetkilileri burada şunu söylüyordu: Doğal kaynaklar
bakımından biz fakiriz, bizde petrol yok, bizde doğal gaz yok.
ama bizde herhâlde Hükûmet yetkilileri
Dünyanın coğrafi
bakımdan değil, ondan sonra en önemli enerji kaynağı borun
yüzde 73'ü bizim topraklarımızda. Bakın, bu çok önemli. Peki,
biz geleceğimizi kurtaracak olan, evlatlarımızı,
yarınlarımızı kurtaracak olan borla ilgili dünya rezervinin
yüzde 73'ü bizdeyken biz ekonomik total potansiyelin neresindeyiz? 1 milyar
dolara yakın satışımız var, 739 milyon dolar
satışımız var. Peki, dünyadaki rezervi 100 milyar dolar.
Biz neredeyiz? Yüzde 1indeyiz bakın, yüzde 1indeyiz değerli
milletvekilleri. Sayın Bakan, bunları Enerji Bakanımız
burada olsa da söylesek. Ondan sonra da dolar üzerinden dolar bozdurma
edebiyatı yapıyoruz. Bizi kurtaracak olan AR-GEye
yapacağımız yatırımlarla
evlatlarımızın, bugün petrol nasıl stratejik bir ürünse,
enerji kaynağıysa bor da aynı şekildedir. Yarın
evlatlarımızın, geleceğimizin garantisi olan borların
ucundan kenarından, kıyısından köşesinden
özelleştirilmesine asla razı gelmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki
-sendikalarımız orada- devletin olan, Anayasaya göre hepimizin
rantı olan, bütün milletin rantı olan madenleri göz bebeğimiz
gibi korumalıyız. Türkiye'de bir maden rantıdır aldı
başını gidiyor. Türkiye'nin en güzel toprakları Kaz
Dağlarında, yangını madenden çıkan kimyasal suyla
söndürüyorlar değerli arkadaşlarım, bakar mısınız?
Kaz Dağları ki İsviçre Alplerinden sonra dünyanın en zengin
oksijen deposuna sahip göz bebeğimiz gibi korumamız gereken yerler.
İşte bu noktada, yapılan bir hesaplamada grafenden sonra
borların eğer türevlerini arttırdığımızda
yani bor türevlerinden element yapıp, kimyasal organik şeye
dönüştürdüğümüzde gelirimizin tam 700 kat artacağı hesaplanıyor,
700 kat. Yani 1 milyar dolarlık bor gelirimizin 700 milyar dolara
çıkması bekleniyor. Bunu buradan özellikle ifade ediyorum.
Değerli milletvekilleri, on dört
yıllık AKP iktidarında buradan, ben, işçiye, köylüye,
emekliye, memura bütçeden bir pay geldiğini görmedim. Buradan, bizi
dinleyen Balıkesirdeki, Sarıköydeki çiftçi Ali Ağabeyime
sesleniyorum: Buradan bir şey bekleme. Buradan, bizi dinleyen
Balıkesir Öğretmenevindeki Şefik Hocama sesleniyorum, Edremit Öğretmenevindeki
emekliye sesleniyorum: Onlar, durmak yok, yola devam; size durmak yok,
sürünmeye devam diyorum.
Bütçenin hayırlı olmasını
diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Havutça.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına 8inci
konuşmacı Sinop Milletvekili Barış Karadeniz.
Buyurunuz Sayın Karadeniz.
Sayın Karadeniz, sizin konuşma süreniz de
altı dakika.
CHP GRUBU ADINA BARIŞ KARADENİZ (Sinop)
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 2017
Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz
almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Yalnız şunu da belirtmek istiyorum. Az
önce diğer bakanlıkların bütçesi görüşülürken Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı buradaydı. Kendi bütçesi görüşülürken Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı ne hikmetse buradan kayboldu. Bunu da çok
şiddetle kınıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülke olarak enerjide
dışa bağımlı olmamamız için yerli ve temiz
enerjiye ihtiyacımız var. Uranyum üretmeyen bir ülkeyiz. Nükleer
santral, tamamen dışa bağımlı, ülke ekonomisini ve
bütçeyi şimdiden zora sokacak bir seçenektir; çözüm bu değildir.
Biz Sinoplular, eğitimin kenti, kültürün kenti,
turizmin başkenti olmak istiyoruz. Türkiye olarak yenilenebilir, temiz,
dışa bağımlı olmayacağımız enerjiye
yönelmemiz lazım. Biz Sinoplular, açık açık söylüyoruz,
altını çizerek, üstüne basarak ve vurgulayarak söylüyoruz: Sinop
nükleer santral istemiyor. Biz nükleer santral istemiyoruz arkadaş; var
mı daha ötesi!
Değerli milletvekilleri, Sayın Enerji Bakanı
doktora tezinde Nükleer santraller çevreye ve insan
sağlığına zararlıdır. diyor, sağ olsun.
Bugün ise Nükleer santral olmazsa olmazımız. diyor. Bu ne yaman
çelişkidir. Eğer tezi Sayın Bakan yazdıysa Sinop için,
Akkuyu için, İğneada için bir umut daha var demek ki. Zaten siyasi
ömrünüz de tükeniyor. Az kaldı, bekleyin, bu iş size de kalmayacak.
Bugünleri çok arayacaksınız.
Sayın milletvekilleri, Türkiye bir ekonomik
kriz yaşıyor, bunu sokağa çıkarsanız görürsünüz.
Krizin olup olmadığını anlamak için ekonomik göstergelere
bakmaya hiç gerek yok. Sayın Başbakanın yüz ifadesine
bakarsanız ekonominin durumunu anlarsınız zaten, anlamayanlara
da anlatalım.
Türk lirası son on ay içinde yüzde 15
değer kaybetti. Peki, neden? Dolar durup dururken yükselmedi.
Yıllarca kol kola gezdiğiniz FETÖ 15 Temmuzda darbeye
kalkıştı dolar yükseldi. OHAL dediniz, OHALe devam. dediniz
dolar yükseldi. Kanun hükmünde kararnamelerle hukuku katlettiniz dolar yine
yükseldi. Ey AB! dediniz dolar yükseldi. Dünün faiz
düşmanıydınız, bugünün dolar
düşmanısınız. Yarattığınız
düşmanlarla kavga ediyorsunuz. Ne yazık ki faturasını kim
ödüyor? Her zaman olduğu gibi masum halk ödüyor.
Bu bütçe halkın bütçesi değil, bu bütçe
sarayın ve AKPnin bütçesi. AKP tarafından dayatılan
sarayın ve Hükûmetin sürekli açık veren bütçesi ne yazık ki
sizin oylarınızla kabul edilecek. Alın hayrını görün.
Tarım bitti. Üreticimiz kan ağlıyor.
Her yönden dışa bağımlıyız. İhracat yerine
ithalatın teşvik edildiği, limanları, havaalanları,
madenleri, yolları, köprüleri satılmış bir ülkenin hangi
bütçesinden bahsediyoruz arkadaşlar?
Esnaf siftah yapmadan dükkân kapatıyor. Her iki
kişiden biri icralık. Asgari ücretlinin, emeklinin, memurun
maaşları eridi gitti. İşsizlik o biçim. Gençler gelecekten
ümitsiz. Terör ocaklara ateş düşürüyor.
Sınırlarımız delik deşik, giren çıkan
-sınırlardan- kim belli değil. Dış politikamız
bitmiş, hiçbir dost komşumuz kalmamış. Gazeteciler tutuklu.
Vatandaşın sesi soluğu kesilmiş. Eğitim
politikamız da sınıfta kalmış. Vatandaşın
askere, polise, hâkime, savcıya, adalete, en kötüsü siz ve biz
siyasetçilere güveni kalmadı ama size göre, ülkenin bunlardan daha
öncelikli sorunları var. Size göre, karnı aç
vatandaşlarımız biraz daha aç kalsın, sorun yok, daha
sarayı başkanlık makamı yapacağız. Size göre,
evsiz, yolsuz insanlarımız beklesin, daha Erdoğana VIP
uçağı bile alamadınız. Bu kaçıncı uçak
Allahını severseniz. Ayağında ayakkabısı
olmayan, köyünden okuluna karda, buzda yayan gitmek zorunda kalan
yavrularımız da beklesin çünkü sarayın çocuklarına ve
torunlarına dünyalık yapacağız. Daha çok işimiz var,
çok. Taşeronda çalışan işçi kardeşlerimiz de beklesin;
kadro sözü verdiler, illaki tutacaklar, eğer siyasi ömürleri yeter ise?
Emeklilikte yaşa takılanlar için bakan diyor ya Takılmaya devam
etsinler. Neden diyor bunu? Çünkü sarayın yapacağı daha çok
iş var. Atanamayan öğretmenler, siz de bekleyeceksiniz.
Arkadaşlarınız intihar etmiş kimin umurunda;
bekleyeceksiniz. Emekli, işçi, memur, perişan.
Başınızı yastığınıza koyduğunuzda
vicdanınız rahat mı? Umarım rahat değildir. Sinopta
çok sevdiğim Kazım Altay amcam der ki: Sahipsiz mal yağmalanır.
Ülkeyi sahipsiz buldunuz, yağmalıyorsunuz ama bu ülke sahipsiz
değil. Bir gün bunların hepsinin hesabı sizden tek tek
sorulacak.
Sayın milletvekilleri, gerçekten ellerinizi
vicdanınıza koyarak söyleyin: Bu kadar insan bunca yolsuzluğu,
bunca arsızlığı görüyor ama siz görmüyor musunuz?
Cayır cayır yanan yavrularımız, madenlerde nefessiz ölen
işçilerimiz, tecavüzden, tacizden koruyamadığımız
çocuklarımız, kadınlarımız var. İş
bulamadığımız binlerce gencimiz var. Bir de bunlardan hiç
suçluluk duymayan, siz, halkına güven vermeyen AKP iktidarı var.
Yeter artık Sayın Recep Tayyip
Erdoğan.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Karadeniz.
Sayın Karadeniz, Kazım Altay ismi
yabancı gelmedi bana, sanırım onun çocukları da aynı
şeyi söylüyor.
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) Evet, o da
burada.
BAŞKAN Sayın Muş, buyurunuz.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, hatip konuşmasında ülkeyi
yağmaladığımızdan bahsediyor.
BAŞKAN Mikrofonunuzu açayım, sesiniz
gelmiyor Sayın Muş.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
6.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Sinop
Milletvekili Barış Karadenizin 433 sıra sayılı 2017
Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, hatip bir taraftan kürsüden tehditler savuruyor diğer
taraftan ülkeyi yağmaladığımızdan bahsediyor. Bunu bir
kere kesinlikle reddediyoruz, kabul etmiyoruz; böyle bir iddia olamaz, böyle
bir itham olamaz. Millet her seçimde sandığa gittiği zaman
bazı şeyleri görür, ona göre bir değerlendirme yapar; ya
iktidarı sonlandırır ya da Devam. der. Şimdiye kadar AK
PARTİnin uyguladığı ekonomi politikaları, ülke
yönetimi, ortaya koydukları halk tarafından onay
almıştır, ibra edilmiştir ve devam et denmiştir. Bu
açıdan bunları kesinlikle reddediyoruz.
Efendim, Cumhurbaşkanına uçak
alıyorlar
Şimdi, Sayın Başkan, bunların hiçbiri
şahsın değildir, bunların hepsi devletin, nasıl bizden
önceki görev yapan iktidarların, yapmış olduğu, ortaya
koymuş olduğu eserler varsa, ortaya koymuş olduğu kamu
adına yaptıkları alımlar varsa bunlar da kamunun
envanterine kayıtlı olan uçaktır, vesairedir. Bunlar kamunundur,
bunlar şahsın, bir bireyin değildir.
Şunu da kabul etmediğimizi ifade edeyim:
Efendim, Cumhurbaşkanının çocuklarına, torunlarına
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Bakın,
eğer kürsüden politik anlamda söyleyeceğiniz laf kalmazsa işi
kişiselleştirmeye başlarsınız, çocuklara dökersiniz,
torunlara dökersiniz; bu, yakışıksız bir şeydir. Bu,
Gazi Meclisin kürsüsüne yakışan bir şey değildir,
bunları reddediyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Muş.
Cumhurbaşkanlığına uçak
alımı dışındaki konular Hükûmete yönelik
eleştiriler olduğu için sanıyorum ilgili bütçelerde sayın
bakanlar o konuyu kendileri değerlendirirler, gerek görürse açıklama
yaparlar.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Bize diyor
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Gök, buyurunuz.
7.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, Hükûmete yönelik
eleştirilere Hükûmet adına bulunan temsilcilerin cevap vermesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
LEVENT GÖK (Ankara) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, AKP Grubunun bir
özelliği var. Burada merkezî Hükûmet bütçesi üzerine görüşmeler
yapılıyor, bütün siyasi partiler konuşacaklar, Hükûmet burada ve
Hükûmet bir yürütme organı olarak cevap verecek. AKP Grubu da burada
yasama faaliyetleri çerçevesinde bulunuyorlar, onlar da Cumhuriyet Halk Partisinden
sonra bugünkü düzene göre konuşmalarını yapacaklar.
Burada Hükûmete yönelik bütün eleştirilerde
cevap vermesi gereken kişi ya da kurum Hükûmet ve Hükûmet adına
burada bulunan temsilcilerdir. Cumhurbaşkanının adı
geçtiği zaman AKP Grubu ayakta, Hükûmete yönelik eleştiriler
geçtiği zaman AKP Grubu ayakta. E, biz bunu demiyor muyuz Türkiyede
kuvvetler ayrılığı kalmadı. diye? Yasama ile
yürütmeyi iç içe geçiren bir anlayışı AKP grup başkan vekillerinin
sürdürmeye hakkı var mı? Yani burada Hükûmet cevap vermekten âciz mi
kendilerine yöneltilen eleştirilere? Sayın Bakanın bence oradan
kalkıp buradan, kürsüden Oturun yerinize, ben bunlara cevap
vereceğim. demesi gerekmiyor mu? Bu kadar mı vesayet
altındalar? Bunu kabul edebilir miyiz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Gök.
LEVENT GÖK (Ankara) Tamamlayayım efendim izin
verirseniz.
BAŞKAN Sayın Muşa da bir dakika
süreyle mikrofonu açık tuttum.
LEVENT GÖK (Ankara) İsterseniz ben de ayakta
devam edeyim bir parça daha.
BAŞKAN Buyurunuz, tabii.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, yani
burada usullere ve almış olduğumuz nizama harfiyen uyulması
gerekir. Az önceki yaşadığımız tartışma da
AKP Grup Başkan Vekilinin almış olduğu bir söz
hakkını kötü niyetle kullanmasına yöneliktir. Burada elbette
eleştiriler yapılacaktır, muhalefetin görevi budur,
iktidarı eleştirmek ama iktidara yönelen her eleştiriye AKP Grup
Başkan Vekilinin cevap verme durumu söz konusu olamaz. İtirazımız
bunadır, iyi niyetle sizin vermiş olduğunuz bir söz
hakkının kötü niyetle kullanılmasına yöneliktir. Bunun da
zabıtlara geçirilmesini istiyoruz. Cevap verecek olan Hükûmettir, bizim
muhatabımız Hükûmettir; onların sesinin çıkmasını
bekliyoruz bugün, AKP Grubunun değil.
BAŞKAN Sayın Muş, buyurunuz.
8.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Hükûmet
üzerinden AK PARTİ Grubuna yöneltilen iddia ve ithamlara cevap vermek
durumunda olduklarına ilişkin açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, müsaadeniz olursa, söz almayacağım fakat burada
birbirimize ne yapmamız gerektiğini öğretmeye kalkmayalım.
Yani ikimiz de grup başkan vekiliyiz, Levent Beyle de ilişkilerimiz
iyidir ama burada benim ne yapacağıma lütfen siz karar vermeyin.
Hükûmetle alakalı olan konularda -az önce de ifade ettim- ilgili bakanlar
bunlara cevap vereceklerdir ama Hükûmet üzerinden
Hükûmet, AK PARTİnin
Hükûmetidir. Ben AK PARTİ Grubunun Grup Başkan Vekiliyim. (CHP
sıralarından gürültüler)
LEVENT GÖK (Ankara) Olur mu efendim öyle bir
şey! Yok öyle bir şey ya!
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, şunlar kayda geçsin
AHMET YILDIRIM (Muş) Yasama, yürütme gitti!
MEHMET MUŞ (İstanbul) Burada Hükûmet
üzerinden, Hükûmeti eleştiriyorum. diye AK PARTİ Grubuna
dönüyorsunuz, buradan AK PARTİ Grubuna eleştiriler
Biz bunlara
sessiz kalamayız. Bu anlamda karşı olduğumuz, kabul
etmediğimiz iddia ve ithamlara cevap vermek durumundayız, bundan
sonra olursa yine cevap vereceğiz.
LEVENT
GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN
Sayın Gök
9.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, Hükûmetin partilerin
değil Türkiye Cumhuriyetinin hükûmeti olduğuna ve yasama ile yürütme
organı kavramlarının karıştırılmaması
gerektiğine ilişkin açıklaması
LEVENT
GÖK (Ankara) AKP Grup Başkan Vekili sanırım kavramları
karıştırıyor. Hükûmet Türkiye Cumhuriyetinin Hükûmetidir.
Buradan güvenoyu alan Hükûmet, kendisine güvenoyu veren partilerin değil,
tüm 80 milyonun Hükûmetidir ve öyle de olmak durumundadır. Bir kere, bu
ayrımları yerli yerine oturtmamız gerekir. Eğer Hükûmet
bundan ari davranırsa muhalefetin en sert eleştiride bulunma
hakkı vardır. AKP Grubu da bu eleştirileri dikkate alarak belki
kendileri özel sohbetlerde Hükûmet üyelerinden rica edebilirler ama Hükûmet
bağımsız bir yürütme organıdır. Yasama organı
farklıdır, Hükûmet farklıdır. Bu kavramları birbirine
karıştırmaya kimsenin de hakkı yoktur.
Bizim
arkadaşlarımız burada en sert eleştirileri
yapacaklardır; doğaldır bu, işin doğası budur,
bütçe görüşülüyor. Türkiye'nin kamu kaynaklarının en uygun
şekilde kullanılmasına dönük muhalefetin eleştirilerini AKP
Grubu üzerine alamaz, onu üzerine alacak olan Hükûmettir, kendilerinin de
konuşma hakları vardır. İtirazımız buna.
ŞAHİN
TİN (Denizli) Siz de eleştirirken AK PARTİ üzerinden
eleştiriyorsunuz ama.
BAŞKAN
Sayın Gök, teşekkür ederim.
Sayın
Usta, buyurunuz.
10.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, parlamenter sistemde
hükûmetin Parlamento içerisinden çıkacağına, bir partiye ait
olamayacağına ve Hükûmete yapılan eleştirilere AKP grup
başkan vekillerinin savunma yapmak durumunda olmamaları gerektiğine
ilişkin açıklaması
ERHAN
USTA (Samsun) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi,
hakikaten Sayın Muşun ifadesi uygun olmadı. Yani kuvvetler
ayrılığı vardır. Elbette hükûmet parlamenter sistemde
Parlamento içerisinden çıkacaktır ancak çıktıktan sonra hükûmet
Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükûmetidir, bir parti hükûmeti, bir partiye ait
bir hükûmet diye bir şey söylenemez.
Hakikaten
bu çok fazla oluyor artık, her defasında Hükûmete karşı bir
eleştiri getirildiğinde AKPli grup başkan vekilleri bunu savunmak
durumunda kalıyorlar. Böyle bir ihtiyaç yok, burada bakanlarımız
var, hepsi bunları savunabilirler.
Bir
de mesela uçakla ilgili bir eleştiri
Ben bu eleştiriyi
yapmış birisi değilim ancak uçak alımıyla ilgili
eleştiri yapıldığında bunun cevabı da Efendim,
alıyorsa devletin envanterine koyuyor
Evine mi götürecekti
uçağı? Elbette devletin envanterine konacak. Ama burada bir israftan
bahsediliyor. Dünyanın süper gücü bile uçak alımlarını
sınırlandırmaya çalışırken, Türkiye Cumhuriyeti
devleti bu kadar cari açık verirken, bu kadar bütçe açığı
verirken biraz daha harcamalarına dikkat edilmesi lazım, mali
disipline dikkat edilmesi lazım.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Usta.
AHMET
YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Yıldırım, elbette, siz de istediyseniz size
de söz vereceğim.
11.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
AHMET
YILDIRIM (Muş) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, Mehmet Muşa, Sayın Grup
Başkan Vekiline gerçekten bir teşekkür borçluyum ben. Bizim uzun bir
zamandan beri ifade ettiğimiz bir şeyi itiraf etti, kabul etti, Biz
yasama-yürütme ayrımını kaldırmışız. dedi.
Hatta daha ileri gitti, bakın, kendi grubu yani şu yasama
organının bir grubuyla yürütmeyi ilişkilendirmedi, bir de
partiyi de birleştirdi. Yani, yasama, yürütme, parti bir oldu. Bu yönüyle,
bu itirafta bulunduğu için, iddialarımızı teyit ettiği
için kendisine teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yıldırım.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, müsaadeniz olursa
BAŞKAN Sayın Muş, dilerim son
konuşma olur.
12.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Hükûmetin AK
PARTİ Grubu içerisinden çıktığına, Hükûmeti
eleştirirken parti grubuna bir sataşma olduğunda buna cevap
verileceğine ve sözlerinden farklı anlamlar
çıkarılmaması gerektiğine ilişkin açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Son konuşma
olacak.
Ben ne söylediğimi gayet iyi biliyorum. Benim
söylediklerimden farklı anlamlar çıkartmaya kimse kalkışmasın.
Burada Hükûmeti eleştiriyorum. diyerek parti grubuna bir sataşma
olursa buna tabii ki biz cevap vereceğiz. Bunu daha önce de söyledim,
bakanlıklara, yürütmeye eleştirilere mutlaka ilgili bakan geldiği
zaman cevap verecektir ama şunu da unutmayalım: Benim söylediğim
bu, tabii ki yasama, yürütme erki ayrıdır. Buradan, benim
söylediklerimden başka bir ima çıkartıp farklı anlamlar
çıkartılmaya çalışılmasın. Şunu söylüyorum:
Hükûmet üzerinden AK PARTİye eleştiri yapılmaya
çalışılıyor, biz buna tabii ki sessiz
kalmayacağız. Kaldı ki
dedim
MAHMUT TANAL (İstanbul) Hükûmet AKPnin
Hükûmetidir. dediniz ya.
AHMET YILDIRIM (Muş) Hükûmet, bizim
Hükûmet. dediniz, AKP Hükûmetidir. dediniz.
ŞAHİN TİN (Denizli) Siz onu
diyorsunuz zaten, AK PARTİnin Hükûmeti. diyorsunuz, siz diyorsunuz onu
eleştirirken.
MEHMET MUŞ (İstanbul)
bu Hükûmet AK
PARTİ Grubu içerisinden çıktı. Burada, buraya eleştiri
yapılıyorken ben tabii ki sessiz kalmayacağım. Ben
bakanı savunacak değilim. Bakan gelir, burada
bakanlığıyla alakalı ilgili cevabını verir ama
burada, parti grubumuza bunun üzerinden bir eleştiri olursa sessiz
kalmayacağımızı tekrar ifade etmek isterim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Muş.
Şu hususu açıklığa
kavuşturmam gerekiyor: Şu ana kadar sayın grup başkan
vekillerine 60ıncı madde çerçevesinde söz verdim. İç Tüzükün
69uncu maddesinde düzenlenen sataşma veya cevap verme konusunda hiçbir
grup başkan vekiline söz vermiş değilim.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/830), 2015
Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Evet, şimdi konuşma
sırası Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Zonguldak
Milletvekili Şerafettin Turpcuda.
Buyurunuz Sayın Turpcu. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ŞERAFETTİN TURPCU
(Zonguldak) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle
AKP Türkiyeyi yağmaladı mı, yağmaladı mı
bilmiyoruz ama Özelleştirme İdaresi Başkanlığının
bile kapatılacak olması veya kapatılmasının
konuşuluyor olması Türkiyede artık satılır bir
şey kalmadığını gözler önüne seriyor. Bu konuda takdir
elbette milletimizindir.
Değerli milletvekilleri, iktidar ekonomideki
rakamların işine geldiği kısımlarını
söyleyip işine gelmeyen kısımlarını atlayarak bir
Türkiye profili çizmeye çalışmaktadır. Ancak Hükûmetin bize
anlattığı Türkiye ile gezdiğimiz, gördüğümüz, iç içe
yaşadığımız insanlarımızın Türkiyesi
çok farklıdır. Kömür havzasının bir milletvekili olarak
bugünlerde Zonguldak tarihinin belki de en zor dönemini
yaşadığımızı bilmenizi istiyorum, ülke tarihimiz
için de maalesef durum aynıdır. Bugün Zonguldaklı olarak AKP
iktidarının çelişkileriyle, ekonomik buhranla ve zorluklarla yüz
yüze geldiğimiz durumun en son noktasındayız.
Zonguldak bir zamanlar Türkiyenin tamamından
insanların iş için geldiği, yabancı devlet
başkanlarının ağırlandığı il iken bugün
kaderine terk edilmiştir. Zonguldak, mevcut olanakları yok
edilmiş, taş üstüne taş konmadığı gibi
fırsatları elinden alınmış bir şehrimizdir.
Tarihe Bitirilemeyen Zonguldak yolları. olarak geçen
yollarımız artık mizah konusu olmuştur. Zonguldak bugün
havaalanında uçağı uçmayan, limanına gemi gelmeyen,
köyünde, kasabasında genci kalmayan bir ildir. Yolcu uçağı
inmeyen Çaycuma Saltukova Havaalanı AKPnin yanlış iç ve
dış politikaları sonucu ne yazık ki askerî uçakların
şehitlerimiz nedeniyle sıkça indiği bir yer hâline
gelmiştir, bir de yaz aylarında Almanyalı hemşehrilerimiz
gelmektedir.
Değerli milletvekilleri, mükellefiyet kanunuyla
ülke ekonomisinin gelişmesi için devlet eliyle zorla madende
çalıştırılan Zonguldaklılar bugün yine devlet eliyle
zorla işsizliğe ve açlığa mahkûm edilmektedirler. Türkiye
Taşkömürü Kurumunun 2002 öncesinde 18 bin olan işçi sayısı
AKP sayesinde bugün 8 bin seviyesinin altına düşmüştür. Üretim
kapasitesi yıllık 5 milyon ton olan kurumun üretimi şu an 1
milyon tonun altındadır. Yaklaşık 6 bin işçi açığı
bulunan TTK yatırım yapılmaması ve işçi
alınmaması nedeniyle ciddi şekilde zarar etmektedir. Ancak
Hükûmet işçi alımının kamu üzerinde yüksek maliyet
yaratacağını söylemektedir. Böyle bir değerlendirme bölge
ekonomisini, işsizliği, ithal edilen kömürün cari açığa etkilerini
hesaba katmamak demektir. İthal edilen 32 milyon ton taş kömürünün
maliyeti yaklaşık her yıl 4 milyar dolardır. Bunun 6,5
milyon tonu demir çelik sanayisinde kullanılan koklaşabilir kömürdür
ki, zaten Zonguldak kömürü koklaşabilir kömürdür. Dövizin yükseldiği,
ithalatın zorlaştığı bu dönemde kendi kaynaklarımıza
yönelerek hem istihdam sağlayabilir hem de dışarıya 4
milyar doların gitmesini engelleyebiliriz. Son dönemde millî ve yerli
kavramını dilinden düşürmeyen AKP Hükûmetini, elimizdeki
kaynağı değerlendirerek gerçek anlamda millî mi gayrimillî mi
olduğunu ispatlamaya davet ediyorum.
Değerli milletvekilleri, bir zamanlar 3 il
olacak kadar büyüyen ve ülkenin sanayisini âdeta sırtında
taşıyan Zonguldakın, 2002de 616 bin olan nüfusunun, 2015te
595 bine, 2023te de 539 bine düşeceği hesaplanmaktadır yani
Zonguldak küçülmeye, göçe, işsizliğe mahkûm edilmeye devam
edilecektir.
Türkiye büyüdü ve kazandı. diyorsunuz ancak
emeğin başkenti Zonguldakı getirdiğiniz durum budur. AKP
ve yandaşları kazandı ama Türkiye ve Zonguldak kaybetti.
Şimdi, halka Döviz bozdurun. çağrısı yapıp dövizden
TLye geçiş için çabalıyorsunuz. Hazine garantisi sağlayarak
projenin kârını şirketlere, zararını vergi veren
yurttaşlara yükleyen dövize endeksli o büyük projeleri, köprüler,
şehir hastaneleri ve havaalanlarını ne yapacaksınız
doğrusu merak ediyoruz çünkü oralarda, gelmeyen hastadan, gelmeyen uçaktan
ve geçmeyen arabalardan para verdiğimizi iyi biliyoruz.
Bundan sonrası için ana gündem maddemiz,
ekonomik olarak çöküş yaşayan ülkemizin geleceğini nasıl
kurtarırız, nasıl yeniden ayağa kaldırırız,
kaybedilmiş yıllarımızı nasıl hızla telafi
ederiz olmalıdır. Değerli milletvekilleri, bununla ilgili,
Zonguldak özelinde bazı öneriler sunmak istiyorum:
Zonguldak, yüz altmış sekiz
yıllık kömür üretimi tarihinde 5 binden fazla maden şehidi
vermiştir. Maden şehitlerimiz 2014te çıkarılan Soma
Yasası kapsamı dışında bırakılmış,
bu durum ailelerimizi ve bizleri derinden yaralamıştır.
Zonguldaka, Osmanlıdan bu yana ülke ekonomisine verdiği katkı
ve vefa borcu örneği özel bir statü uygulanmalı, özel teşvik
kapsamına alınmalı ve göç derhâl durdurulmalıdır.
Türkiye'nin Zonguldaka ihtiyacı vardır,
bedeli daha ağır olmadan iktidar yüzünü TTKya dönmek
zorundadır. İşçi açığı giderilmeli, Türkiye'nin
ihtiyacı olan taş kömürü ekonomiye kazandırılmalıdır;
bunun için kurum yeniden yapılandırılmalıdır.
Temeli yarın atılması planlanan
Filyos Liman Projesi süratle bitirilmelidir. Filyos Vadisine, doğayı
kirletmeyecek, istihdama yönelik sanayileşmenin önü hızla
açılmalıdır.
Bülent Ecevit Üniversitesi şehrimize
katkılar yapmaktadır. Eğitim öğretim ve bilimsel
çalışmaların Filyos Vadisine kurulacak ikinci bir üniversiteyle
desteklenmesi ilimizin sosyal ve ekonomik gelişimine ciddi katkı
sağlayacaktır. Bu şekilde, Bülent Ecevit Üniversitesinin merkezde
ve Ereğlide büyümesi, Filyos Vadisine kurulacak ikinci bir üniversite
Zonguldakın rahat bir nefes almasını sağlayacaktır.
İki bin beş yüz yıllık Tios
Antik Kenti, yeterli ödenekler ayrılarak gün yüzüne
çıkarılmalı ve ziyarete hazır hâle getirilmelidir.
Ereğlideki zamanında 6 bin işçinin
çalıştığı, şimdi 600 işçinin bile
çalışmadığı atıl bırakılmış
olan tersaneler ekonomiye kazandırılmalı, gerekirse Deniz
Kuvvetleri Komutanlığıyla bu konuda iş birliği
yolları aranmalıdır. Tersaneler Erdemirin burnunun dibindedir,
bu zaten başlı başına bir avantajdır. Ereğli
Gemicilik de elli yılı geçen bir geçmişe sahiptir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ŞERAFETTİN TURPCU (Devamla) Değerli
milletvekilleri, maalesef, Zonguldakı ilgilendiren bu konularda Enerji
Bakanımız burada yoklar. İnşallah, bu
konuşmalarımı dinlemişlerdir.
Ben hepinize sevgi ve saygılarımı
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Turpcu.
Konuşma sırası Edirne Milletvekili
Okan Gaytancıoğluda.
Buyurunuz Sayın Gaytancıoğlu. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tarım
Bakanlığı bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Tam 16,5 milyon kişiden bahsedeceğiz yani
her 5 kişiden 1i çiftçi. Yani, Atatürkün Çanakkalede, Kurtuluş
Savaşında beraber savaştığı ve efendi olarak
ödüllendirdiği çiftçilerimizden bahsedeceğim, hani o sizin
unuttuğunuz çiftçilerden. Hani bir zaman Türkiye dünyayı beslerdi,
kendi kendine yeten ülkelerden biriydi, bunlardan bahsetmek istiyorum.
Hangi sorunundan bahsedeyim
acaba? AKP sayesinde tamamen sorunlu hâle gelen tarımı nasıl
anlatayım? Size göre işler yolunda. Sayın Maliye Bakanı
bize bir kitapçık verdi ve Plan Bütçe Komisyonunda konuştuğumuz
Tarım Bakanlığı bütçesi 19 milyar liraydı, birdenbire
30,9 milyar liraya çıkmış. Nereden bulundu bu paralar? Tabii,
eklemeler yapılmış. Neden? Biz sürekli eleştiriyoruz ya,
Gayrisafi millî hasılanın yüzde 1ini vermiyorsunuz, bilimsel
anlamda açıklıyoruz, yine de bize rakamlarla oyunlar
yapıyorsunuz.
Oradaki bütçe
rakamlarını inceledim; gübrede ve yemde kaldırılan KDV
rakamlarını eklemişsiniz, verilen kredileri sanki çiftçiye
destekleme olarak verdiğinizi söylemişsiniz; sulama
yatırımlarını, toprak toplulaştırmasını
da eklemişsiniz, böylelikle rakamları
çıkarmışsınız ama gerçek; gerçek, çiftçilerimiz borç
içerisinde. Neden tarlayı satıyorlar? Neden her birinin cebinde üçer
beşer tane kredi kartı var? Neden çiftçiler çocuklarını
çiftçi yapmak istemiyor?
Bakalım, ülkemizden
biraz çiftçi manzaralarına.
Örneğin, Konyadan Hüsnü
amca diyor ki: Buğday on yıldan beri aynı fiyattan
satılıyor ama yılda 1 milyar doların üzerinde ithalat
yapılıyor.
Şimdi Bakan çıkacak
diyecek ki: Biz un ihracatı yapıyoruz. 1,5 milyar dolarlık
buğday ithalatı yapılıp 1 milyar dolarlık un
ihracatı yapılır mı? Bunun matematiği yok.
Uşaktan İsmet
dayı diyor ki: Sıfır gümrükle şeker ithal ediliyor, bana
da kota konuluyor. Nişasta bazlı şeker kotasını
sürekli artırıyorsunuz. Bu nasıl politika?
Benim memleketim olan
Edirneden Osman aga diyor ki: Dünyanın en kaliteli pirincini üretiyorum
ama 1,5 liraya satamıyorum. İthalat beni mahvediyor. Toprak
Mahsulleri Ofisi diye bir kurum var. Bu, benim çeltiğimi almıyor ya
da beni uzun kuyruklarda bekletiyor.
İzmirden domates
üreticisi İsmet amca diyor ki: Ürünü satıyorum ama gübre, elektrik,
mazot ve su ücretlerini ödeyemiyorum.
Antalyadan Zeynep abla diyor
ki: Mandalina 35 kuruş ama markette 2 liradan fazla. Bu nasıl
oluyor?
Ordudan Seyit dayı
diyor ki: Fındık fiyatı 10 lira kardeşim, geçen sene de
böyleydi ama ne biçim politika bu.
Ardahandan Barış kardeşim diyor ki:
Kaliteli balım para etmezken sahte ballarla rekabet edemiyorum.
Nasıl Tarım Bakanlığı bu? Bir sürü gıda mühendisi
işsizken neden bunlar denetlenmiyor? Afyondan Ahmet amca diyor ki: Ucuz
yem kaynağım olan meralarım TOKİlere peşkeş
çekiliyor. Bana para verilmiyor ama hayvan ithalatı yapılıyor.
Bakın, burada, belgesini de getirdim. Daha üç gün önce tam 500 bin adet
hayvan 31/12ye kadar yani yirmi-yirmi beş gün içerisinde Türkiyeye
girecek. Kendi çiftçimizi desteklemiyoruz ama başka ülkelerin çiftçilerini
desteklemeye devam ediyoruz.
Neyse, devam edeyim; Niğdeden Ömer abi diyor
ki: Patatesin çuvalı nakliyeden ucuza geliyor. Bittik, perişan
olduk.
Balıkesirden Hüseyin dayı: Sütümüz sudan
ucuz cumhuriyet tarihinde ilk defa yem fiyatı süt fiyatını
geçti. Geçen hafta size bir tane inek göstermiştim,
hatırlarsanız. İneğin yediği yemle verdiği süt
arasındaki farkı göstermiştim, zarar ettiğini
söylemiştim. Bakanımıza göre, bu inekten çıkan süt 1 lira
15 kuruştan satılması lazım ama gidin, Anadolunun her
yerinde 90-95 kuruş; bereket, bizde 1 lira 7 kuruş.
Yine, Tekirdağdan Hüsnü ağa diyor ki:
Petrolden sonra en çok dövizi ayçiçeği yağına
ödüyorlarmış. Niye onlara para veriyorlar da bize destek
vermiyorlar?
Adanadan Ayhan amca: En iyi pamuğu ben
üretiyorum. Benim pamuğum para etmezken Yunanistandan pamuk ithal
ediyorlar, hem de 1 milyar dolar veriyorlar.
Şanlıurfadan mercimek üreticisi Mahmut
dayı diyor ki: Bir zamanlar benim mercimeğim tüm dünyada
satılırdı. Şimdi Kanada olmasa ben mercimek bile yiyemem.
Peki, bu duruma nasıl geldik? Evet, kabul
edelim ki AKP tarımda yanlış politikalar uyguladı.
Önceliği üretime vermedi, üreticiyi desteklemeye vermedi, çözümü hep
ithalatta buldu. Bizden, Cumhuriyet Halk Partisinden kopya çektiği
bazı uygulamaları bile yanlış yaptı. Dedik ki
Yemdeki, gübredeki KDVyi, hatta mazottaki KDV ve ÖTVyi
kaldıralım. Dediler ki: Kaldıralım. ama aracılara
verdiler, bu işin ticaretini yapanlara verdiler.
Yine, kitaba dönmek istiyorum
çünkü ne cevap vereceklerini biliyorum, diyecekler ki: OECD ülkelerinde
tarımı en çok destekleyen biziz. Ben bir bilim adamı olarak
buna cevap vermek istiyorum. OECDnin hesaplama rakamlarıyla bizim hesaplama
rakamlarımız arasında dünya kadar fark vardır. OECD, piyasa
fiyatlarına göre desteklemeye alır. Evet, bizde piyasa fiyatları
çok yüksektir. 50 liraya, 40 liraya et var. Dünyada et kaç para? 10 lira, 12
lira. Bu fiyatlara baktığınızda biz tarımı çok
destekliyoruz. Örneğin, yüzde 250 gümrük vergisi uyguluyoruz ette;
buğdayda yüzde 100. Bu rakamlara göre baktığımızda
tarımı destekliyoruz ama onlarda maliyetler düşük. Biz
dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyoruz. 5 liraya
yaklaştı mazot, böyle bir şey olabilir mi? Dünyanın en
pahalı gübresini, elektriğini... Ben bu konuşmayı
yapacağımdan Türkiyenin her yerinden aradı
arkadaşlarım. Bu söylediklerim kesinlikle atmasyon değil, herkes
aradı. Kiminin elektriği kesik, kiminin borcu var, kimisinin
tefeciler peşinde, kimisi evine dahi giremiyor, kimisi eşinden
boşanmış Arayı bul da bari, eşimle arayı
düzelteyim. diyor. Yani bunlar çiftçinin sorunları, ciddi anlamda
sorunları.
Şunu da göstermek
istiyorum: Bu bir film arkadaşlar, İyi, Kötü, Çirkin filmi; hepimiz
seyretmişizdir, kovboy filmi. İyi olan; hâlâ bu sorunları
konuşuyoruz, tartışıyoruz, çözüm var; kötü olan, bu
çiftçinin durumu; çirkin olan da, siz bunu biliyorsunuz ama müdahale
etmiyorsunuz. Ama filmin sonunda her zaman iyiler kazanır arkadaşlar.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Gaytancıoğlu.
Sergio Leonenin filmiydi,
değil mi Sayın Gaytancıoğlu?
OKAN GAYTANCIOĞLU
(Edirne) Evet, aynen.
MUSA ÇAM (İzmir)
Sayın Bakan seyretmiş midir acaba?
BAŞKAN Şimdi
konuşma sırası Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerde.
Buyurunuz Sayın Gürer.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarım,
hayvancılık, gıda sorunları çığ gibi büyüyor.
Tarımda, hayvancılıkta ne yazık ki yurt
dışına bağımlılığımız artarak
devam ediyor. Tohumdan ilaca, gübreden teknolojiye dışa
bağımlı durumdayız. Üretici zor koşullarda üretim
yapıyor, ürettiğini maliyetine satamıyor. Köylümüz, çiftçimiz
artık ekip biçmekten vazgeçiyor çünkü köylü, çiftçi ne ekerse eksin
sayenizde dert biçiyor. Köylerimiz hızla boşalıyor. On
yılda 1 milyona yakın çiftçimiz tarımı bıraktı,
kentlerimize göç ederek iş aramanın derdine düştü. Çiftçi, köylü
zor durumda.
Kilisteydim, bir çiftçimiz 2003 yılında
biberin kilosunu 1.250 kuruştan satıyordum, üretim maliyeti
katladı, bu yıl biberi 800 kuruştan sattım. dedi.
Hesabın özeti bu. Niğdede geçen yıl patates çürüdü, kilo
maliyeti 40-50 kuruş olan ürün bu yıl 20 kuruşa
satılıyordu, şu anda maliyetine satılıyor,
yarını belirsiz. Elma, 10 kuruşa meyve suyu fabrikalarına
gitti. Pancarda ise daha 2016 yılının fiyatını bilen
yok. On bir yıl önce 3 kilo buğdaya 1 litre mazot
alınıyordu, şimdi 6 kilo buğdaya 1 litre mazot
alınıyor.
Ürettiğimiz yerde ithal eden ülke olduk. 2016
yılının ilk dört ayında 1,4 milyon ton buğday, 2
milyon ton hububat ithal ettik, 450 bin dolar ödedik. Dört ayda 370 bin ton
pamuk ithaline 556 milyon dolar ödedik. Yedi yıl önce yurt
dışına pamuk satan ülkeydik, şimdi alır olduk.
Ülkemizde her alanda dışa bağımlılığımız
artıyor.
Sayın Bakan, üreticinin devlete
saygısı olmasa Bakanlığınızın önü dökülen
ürünlerle pazar yerine döner. Narenciye, üzüm, elma, domates, zeytin, nar,
çeltik, biber, fındık, pancar, kavun, ne üretiliyorsa değerine
satılamıyor. Düşündürücü olan da, tüketici de pahalı ürün
almak durumunda. Aracılık sistemini dahi düzene
sokamadınız. Tarımsal sanayiyi geliştirmiyorsunuz. Üretici
Saldım çayıra Mevlam kayıra. mantığıyla ürün yetiştirmek
durumunda.
Sayın Bakan,
hayvancılığımızı da bitirdiniz. Uçsuz
bucaksız meralarımızın üzerinde otlayan
hayvanlarımız kalmadı. Meralarımız, çoğu ilde
yağmalanıyor. Süt sudan ucuz, et için ihtiyacı
karşılayacak hayvanımız yok, çünkü çözümü ithalatta
arıyorsunuz. Hayvancılığın durumu vah ki vah! Saman,
hayvan ve et ithal eder durumdayız. Et fiyatları almış
başını gidiyor, yoksul sofrasında eti unuttu. Tarım
İşletmeleri Genel Müdürlüğü diye size bağlı bir
kuruluş var. Ne yazık ki bu tarımı geliştirecek,
hayvancılığı geliştirecek olan kurum kendisine ait
arazileri özel sektöre devrederek tarımdan, üretimden, verimden
uzaklaşıyor ama Sudan devletine gidip çiftçilik yapmaya
başlıyor. TİGEM, hayvancılıkta yeni ırk
geliştirmek görevi ancak ithal hayvanlarla aklınca çözüm üretiyor.
Buzağı doğumu azalmış, ölümü artmış, onu
dahi becerememiş. Et Balık Kurumu da özelleştirmeden
çıkarıldı ama orada de etin adı kaldı, kurum sorunlar
yumağı.
Sayın Bakan, El âlemin çiftçisinin
büyüttüğü hayvanı getirelim, burada altı ay biz besleyelim,
sonra keselim, milletin sofrasına koyalım, bu, iş ise buna devam
ederiz, ben böyle Tarım Bakanlığı yapmam. demişsiniz.
İşte, on dört yıldır AKP Hükûmeti tarımda,
hayvancılıkta bunu yapıyor. Bakanlığa bağlı
kuruluşlarınız işlevsiz. Kara gün dostu ofis, tüccar dostu
ofise döndü, çiftçinin şikâyeti bitmiyor. Toplulaştırma
doğru bir düşünce ama yanlışlıkla sürüyor. Mahkemelere
dosyalar yığılmaya başladı. Hakkaniyet ve adaletten
uzak işler yapılıyor. Sulama suyu sorun, kuru tarım sorun.
Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Projesine 42 il
alındı, ne yazık ki Niğde gibi tarımla ilgili iller
alınmadı. Bu projeye alınmayan diğer iller arasında da
siyasi ayrım yapıldı.
Sayın milletvekilleri, gıdada da ne
yediğimizi, nasıl beslendiğimizi bilmediğimiz bir dönem
yaşıyoruz. Merdiven altı ürünler piyasada kol geziyor. Bakanlığın
denetim yapacak yeterli kadroları yok. Ekmeğimizle de oynuyorlar, iki
günde ekmek taş oluyor. İsrafı Önleme Kampanyası
açıyorsunuz, reklam tanıtımı için harcadığınız
kadar fayda sağlamıyorsunuz. Keşke iki günde taş olmayacak
ekmek üretimini destekleseniz. Tüberküloz ve brusella gibi hastalıklara
sahip hayvanları keserek gıda kodeksine uygun kavurma
yapılıp satılması olası ama orada etikette bunu
tüketicinin bilmesi gerekmez mi? Onu dahi yapmıyorsunuz. Dışa
bağımlı, sağlıksız
tatlandırıcılarla şeker pancarı gibi stratejik bir
ürünü dahi yok etmek üzeresiniz. Tütün gibi pancarı da yurt
dışı tröstlerinin ellerine teslim etmekten vazgeçin.
Sayın Bakan, Başbakan da siz de
Tarım toprakları elden gidiyor. diyorsunuz, Tarım
alanlarına bina yapmak hainlik. diyorsunuz ama on dört yıldır
hükûmetiniz buna göz yumuyor. Verimli alanlar konut alanı oldu, kent
çevresinde tarım alanı kalmadı, Atatürk Orman Çiftliğini
dahi talan ettirdiniz. Meralar maden sahasına dönüştürülüyor. Söz
söyleme değil, çözüm makamındasınız; neden
yapmıyorsunuz Sayın Bakan? Çiftçimiz, köylümüz, üreticimiz
bankaların esareti altında bıkkın, bitkin, borçlu
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) Üreten bir Türkiye
için, üreticinin yüzünün gülmesi için tek çare Cumhuriyet Halk Partisi
iktidarıdır. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Gürer.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına son
konuşmacı Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu.
Buyurunuz Sayın Nurlu. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Nurlunun konuşmasından sonra
birleşime ara vereceğim.
CHP GRUBU ADINA MAZLUM NURLU (Manisa) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumunun 2017 bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Güya ülkemizde tütün ve alkol piyasasında
birtakım sektörel düzenlemeler yapmakla görevli bir kurum var, adı
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu. Bu kurum neyi nasıl
düzenliyor merak ediyorum. Tütün piyasasını düzenliyor desek,
Türkiyede paketlenen sigaranın yüzde 86sı ithal tütün yani yurt
dışından satın aldığımız yabancı
tütünlerden üretiliyor. Alkol piyasasını düzenliyor desek, yerli
rakıdaki vergi oranı ithal viskiyi geçmiş durumda. Ne gariptir
ki, bu ülkenin Cumhurbaşkanı azarlayarak gariban vatandaşın
cebinden sigarasını alarak çöpe atacak ancak ekonomi
sıkıştığında ise sigaradan medet umulacak,
alkolden medet umulacak.
Sayın milletvekilleri, ülkemizde 9 liraya
satılan bir paket sigaranın 7,5 lirası yani yüzde 83ü, bir
şişe rakının ise yüzde 70i vergi olarak
alınıyor. ÖTVdeki bu artışlarla tütün ve alkolde toplamda,
sadece ÖTV olarak, 45 milyar lira vergi toplanması hedefleniyor. Peki, bu
zam ve artan vergilerden dolayı devletin gelirinde gerçekten ciddi bir
artış sağlanıyor mu? Hayır; tam aksine, azalıyor.
İçki ve sigara tüketiminde bir azalma oluyor mu? Resmî rakamlar
azaldığını söylese de, aksine, tüketim giderek artıyor
çünkü aşırı yüksek fiyatlar nedeniyle tüketici maalesef kaçak sigaraya,
kaçak içkiye yöneliyor. Tabii, buna bağlı olarak da merdiven
altı, sağlıksız, kaçak alkol üretimi artıyor, yurt
dışından da milyonlarca paket sigara yurda giriş
yapıyor. Sadece geçen yıl 143 milyon paket kaçak sigaranın
emniyet güçlerince yakalanmış olması bile bu tespitlerimizi
doğruluyor. Kaçak içki, kaçak sigara hem devletin vergi gelirlerinde büyük
bir kayba neden olmakta hem de insan sağlığını ciddi
boyutlarda tehdit etmektedir.
Sayın milletvekilleri, son on üç
yıllık dönemde rakının ÖTVsi yüzde 477 artarken aynı
dönemde gerçekleşen TEFE enflasyon oranı yüzde 171dir. Tütün, alkol
ve akaryakıt üzerindeki vergiler Maliye bütçesini dengelemek için
kullanılan en önemli gelirlerdir ancak Hükûmet, bütçe
açığını kapatmak için, tabiri caizse, tiryakinin ve akşamcının
sırtına binmiş durumda.
Sayın milletvekilleri,
bu kurumun en önemli görevlerinden birisi de tütün ekimini ve üretimini
planlamak ancak görülüyor ki bu kurum, piyasayı düzenleyen değil,
piyasayı batıran bir kuruma dönüşmüş. Neden diyecek olursak
rakamlarla bir bakalım: Bu kurumun açıldığı 2002
yılında, örneğin Manisada yılda 43 bin ton tütün
üretiliyordu. Bugün ise bu rakam 20 bin tona kadar düşmüştür ki hâlâ
en fazla tütün üreten ilimiz Manisadır. 1999 yılında 260 bin
ton olan ülkedeki yıllık tütün üretimi bugün 67 bin tona
düşmüş durumda. 2003 yılında 112 bin ton olan tütün
ihracatımız bugün 31 bin tona düşmüştür. 2002de 55 bin ton
olan ithalatımız, maalesef, bugün 92 bin tona kadar yükselmiş
durumdadır. Resmî rakamlar bunlar. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme
Kurumunun piyasayı nasıl düzenlediğini anlamış
değiliz.
Sayın milletvekilleri, rakamlarla
görülmüştür ki ülkemizde tütün üretimi ciddi boyutlarda azalmış,
ithalatımız ise katlanarak artmıştır. Bu nasıl
olmuştur der isek, TEKELin yok yere özelleştirilmesiyle birlikte
üreticinin sözleşmeli tarım adı altında uluslararası
tütün kartellerine mahkûm edilmesinin bir sonucu, aynı zamanda ülkemiz
tarımına ağır bir faturası diyebiliriz.
Sayın milletvekilleri, resmî rakamlara göre
ifade ediyorum, 2002den bugüne tütün eken çiftçi sayısı 600 binden
170 bine, tütün ekim alanı ise 285 bin hektardan 140 bin hektara kadar
düşmüş durumda. Dünyanın ikinci büyük tütün
ihracatçısıyken, ne acıdır ki bugün yurt
dışından tütün satın alan bir ülke durumuna düştük.
2002 yılında kurulan bu kurumun tarıma, tarımsal sanayiye,
sigara ve alkolizmle mücadeleye hiçbir katkısı
olmadığı anlaşılmıştır. Sigara
kaçakçılığını önleyemediği, üretimi artıran,
fiyat dengesini sağlayan bir yararı olmadığı da
rakamlarla görülmüştür.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bağımsız bir kurum olduğu iddia edilen bu
kurumun ülkemiz tarımına katkı sağlayacak bir yapıya
kavuşturulması temennisiyle birlikte, tütünü ve tütüncüyü
yabancı tütün şirketlerine mahkûm etmeyecek tedbirleri alamayan,
siyasetten bağımsız olamayan, yabancı tütün kartellerinin
oyuncağı olmaktan kurtulamayan, ulusal tütün ve alkol politikası
belirleme yeteneği bulunmadığını gördüğümüz bu
kurumun bütçesine hayır oyu vereceğimizi ifade ediyor, yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Nurlu.
Sayın Nurlunun konuşmasıyla
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına yapılan konuşmalar
tamamlanmış olmaktadır.
Şimdi birleşime yarım saat ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 14.22
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.59
BAŞKAN: Başkan
Vekili Mehmet Akif HAMZAÇEBİ
KÂTİP ÜYELER: Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu), Zihni AÇBA (Sakarya)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 34üncü
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
2017
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının
görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon?
Yerinde.
Hükûmet?
Yerinde.
Görüşmelere
kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Adalet
ve Kalkınma Partisi Grubu adına ilk konuşmacı Mustafa
Savaş, Aydın Milletvekili.
Buyurunuz
Sayın Savaş. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK
PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumunun 2017 bütçesini konuşmak üzere AK PARTİ Grubu
adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi
saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime
başlamadan önce, Türk siyasi hayatının ve Aydın ilimizin
sembol isimlerinden birisi olan değerli büyüğümüz, devlet adamı
Sayın İsmet Sezginin ani kaybı hepimizi derinden üzmüştür;
başta ailesi olmak üzere yakınlarının, sevenlerinin, tüm
Aydınlı hemşehrilerimizin başı sağ olsun, Allah
rahmet eylesin, mekânı cennet olsun diyorum.
Değerli milletvekilleri,
dünya üzerinde meydana gelen küresel olumsuzluklar, FED faiz
politikasının belirsizliği, Avrupa Birliğiyle yaşanan
süreç ve ülkemizde yaşanan iç olaylar ekonomimize aynı yönde etki
etmesine rağmen güçlü Türkiye'nin ekonomik büyümesi istikrarlı bir
şekilde devam etmektedir. Küresel bir kriz yaşanmasına ve
etkileri hâlen devam etmesine rağmen büyüme seyrimizdeki olumlu gidiş
bizler için oldukça önem arz etmektedir. Evet, bugün olağanüstü bir
dönemden geçmekteyiz. Finansal piyasalar da elbette bu süreçten
etkilenmektedir. Ancak gelişmeleri doğru okuyan, proaktif davranan,
makro ve mikro dengelerin tutulmasını sağlayan bir ekonomi
yönetimine sahibiz. Son on beş yılda ekonominin istikrarlı bir
şekilde büyümesi bankacılık sektörü bilançosunu büyütmüş,
daha sağlıklı bir yapıya kavuşturmuştur. Bu
sağlıklı yapı sayesinde küresel krizde ülkemiz
bankaları güçlü bir şekilde ayakta kalmış, hem özel hem de
kamu kesimini desteklemeyi sürdürmüştür. Türkiye ekonomisindeki
istikrardan ve büyümeden güç alan bankacılık sektörü, ülkemizin
geleceğine yatırım yapmaya devam etmektedir.
Bankacılık sektörünün güçlü ve sağlıklı
yapısı ekonomimizin ana sigortasıdır. Bu sigorta, AK
PARTİ hükûmetleri boyunca tıkır tıkır
çalışmış ve çalışmaya da devam edecektir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bankacılık sektörünün
sağlığını işaret eden ana göstergelerin
başında öz kaynak büyüklüğü gelmektedir. Türk
bankacılık sektörü Eylül 2016 sonu itibarıyla 293 milyar TLlik
bir öz kaynak büyüklüğüne sahiptir. Güçlü öz kaynakları sayesinde
bankalar kaynaklarını daha fazla oranda kredilere yönlendirmişlerdir.
Bankacılık sektörü, Türkiye ekonomisinin büyümesi ve istihdam
yapısı açısından son derece önemli olan KOBİlere
finansman sağlamayı sürdürmektedir. KOBİ kredilerinin gayrisafi
yurt içi hasılaya oranı 2006 yılından bu yana 19 puan
artarak yüzde 25e yükselmiştir. 2006 yılı sonunda 1,6 milyon
olan KOBİ müşteri sayısı Eylül 2016 sonu itibarıyla 3
milyonu aşmış, kullandırılan kredi miktarı da 405
milyar TLye ulaşmıştır. Öte yandan, son dönemde
kurların yükselmesinin yabancı para borcu olan şirketlerin
bilanço yapılarını olumsuz etkilediğine dair söylemler
doğruyu yansıtmamaktadır. Özellikle belirtmek gerekir ki
bireylerin bankacılık sektörüne yabancı para borcu yoktur.
KOBİlerin ise toplam krediler içerisinde yabancı para borcu yüzde 15
düzeyindedir. Kurumsal şirketler de kendilerini kur ve faiz riskine
karşı koruyabilecek tecrübeye sahiptir.
Bankacılık sektörüne dair değinilmesi
gereken bir diğer önemli husus katılım
bankacılığı konusudur. Son yıllarda
yaptığımız atılımlarla katılım
bankacılığının geliştirilmesi yönünde önemli
çalışmalarda bulunduk. Bugün itibarıyla, sektör payı yüzde
5 seviyesinde olan katılım bankacılığının
önümüzdeki dönemlerde yüzde 15e ulaşması hedeflenmektedir.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ
iktidarının Türkiyesi her alanda olduğu gibi
bankacılık sektöründe de uluslararası
yatırımcılara güven vermektedir. Hükûmetimizin mali disiplin
anlayışı ve ekonomideki sağlam temelleri sayesinde dünya
ekonomilerinde görülen dalgalanmaların ülkemiz bankacılık
sektörüne etkileri sınırlı olacaktır.
Üzerine basarak belirtmek isterim ki, kriz
beklentisi içinde olanlara sesleniyorum: Boşuna heveslenmeyin, Türkiye
2001 krizinde dizlerinin üzerine çökertilen bir ülke değil artık,
milletiyle birlikte hareket eden yeni ve güçlü bir Türkiye var.
2017 yılı bütçesinin ülkemize hayırlı
ve uğurlu olmasını diliyorum. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Savaş.
Sayın Paylan, söz talebiniz var
60ıncı maddeye göre.
GARO PAYLAN (İstanbul) Sayın
Başkan, evet, 60a göre grup sözcüsü olarak söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurunuz.
Mikrofonunuzu açıyorum bir dakika süreyle.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
13.- İstanbul Milletvekili Garo Paylanın, İstanbul
Milletvekili Hüda Kayanın gözaltına alınmasına ve bu
siyasi operasyonlarla ilgili Meclisin gerekli tutumu
almadığını düşündüklerine ilişkin
açıklaması
GARO PAYLAN (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
İstanbul Milletvekilimiz Hüda Kaya
İstanbulda gözaltına alınmıştır ve
gözaltına alınarak Çağlayan Adliyesine götürülmüştür.
İstanbul Milletvekilimiz Hüda Kayanın gözaltına
alınmasıyla ilgili Başkanlık Divanınızın ve
Hükûmetin gerekli araştırmayı ve sorgulamayı yapıp
gerekçelerini Meclisimize ivedilikle bildirmelerini talep ediyoruz. Eş
başkanlarımız, grup başkan vekilimiz dâhil 10 milletvekilimiz,
biliyorsunuz, rehin alınarak tutuklandılar ve bu siyasi
soykırım operasyonunun bu çerçevede devam ettiğini görüyoruz. Bu
siyasi operasyonlarla ilgili Meclisin gerekli tutumu
almadığını düşünüyoruz grup olarak.
Milletvekillerimizin milletvekillikleri düşmedi; yalnızca, Meclisin,
sarayın talimatıyla dokunulmazlıkları
kaldırıldı milletvekillerimizin ve milletvekillikleri devam
ediyor. Bu çerçevede, ivedilikle gerekli tutumun Başkanlık Divanı
tarafından alınmasını talep ediyorum ve Hükümetin de gerekli
bilgilendirmeyi yapmasını ivedilikle talep ediyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Paylan.
İstanbul Milletvekili Sayın Hüda
Kayanın gözaltına alındığını ben şimdi
sizden öğrendim. Benim de seçim bölgemin milletvekilidir. Kendisiyle zaman
zaman uçakta beraber olup sohbet ettiğimiz de olmuştur. Dilerim, en
kısa zamanda kendisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde yerini alır.
Ayrıca, belirttiğiniz çerçevede,
Sayın Adalet Bakanını arayacağım, kendisinden bilgi
rica edeceğim, sizinle bunu paylaşacağım Sayın Paylan.
GARO PAYLAN (İstanbul) Sayın
Başkan, ama ivedi bir durum. Ara vermeniz iyi olabilir.
BAŞKAN Şimdi, Sayın Paylan, bütçe
görüşmelerini yürütüyoruz, ara vermek gibi bir usulümüz yoktur.
GARO PAYLAN (İstanbul) Sayın
Başkan, bir milletvekili gözaltına alındı. Ne olması
lazım ara vermeniz için?
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) Biz de milletvekiliyiz.
BAŞKAN Sayın Paylan, elbette ki
Ama,
şöyle de olabilir: Nöbet tutmayan 3 Meclis Başkan Vekilimiz var,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Sayın Başkanı var. Bu talebi,
eğer çok acil görüyorsanız, o arkadaşlardan da, Sayın
Başkandan da yapabilirsiniz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın
Başkan, siz çok acil görmüyor musunuz?
BAŞKAN Ben ara verdiğim zaman
GARO PAYLAN (İstanbul) Bir CHP milletvekiline
dokunulsa bu, acil bir durum olmayacak mıydı? Bir AKP milletvekiline
dokunulsa, bir MHP milletvekiline dokunulsa? Bu anlamda bu da
BAŞKAN Sayın Paylan, bakınız
SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan)
Yargının işi o.
RUHİ ERSOY (Osmaniye) Ya, bombalar
atılırken bile Meclis çalıştı.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) Darbede
Meclis çalışmıştı. Milletvekili ölebilir de ya.
BAŞKAN Sayın Paylan, değerli
arkadaşlar; ben bütün milletvekillerinin yerinin Türkiye Büyük Millet
Meclisinde olduğu kanaatinde olan bir kişiyim. Siyasi düşüncem
değil, hukuk anlayışım bu şekildedir. Milletvekilleri,
benim anlayışıma göre, hiçbir zaman tutuklanamazlar ama yürüyen
bir yargı süreci var, bir soruşturma süreci var. Elbette bu sürecin
sonunda ne olur, bilemiyoruz tabii ki. Hukuk çerçevesinde her şeyin
yürümesini arzu ederim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi başkan
vekillerinin görevi Genel Kurulu yönetmektir, İç Tüzükte bu görev çok
açıktır. Bu konuda, elbette bir milletvekilinin gözaltına
alınması son derece önemli bir olaydır. Bunu hafifsemem, küçümsemem
asla mümkün değildir ama sizden rica ediyorum, diğer üç Meclis
Başkan Vekilimiz ya da Sayın Meclis Başkanından bu talebi
yapabilirsiniz. Ama ilk verdiğim arada ben Sayın Adalet
Bakanını arayacağım, kendisinden bilgi rica edeceğim
ve sizinle bunu paylaşacağım Sayın Paylan.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan,
kısa bir söz talebim var.
BAŞKAN Sayın Usta, dilerseniz devam
edelim görüşmelere efendim.
İstiyorsanız vereceğim.
ERHAN USTA (Samsun) Lütfen, lütfen
BAŞKAN Peki, buyurunuz.
Süreniz bir dakika.
14.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Aydın
Milletvekili Mustafa Savaşın 433 sıra sayılı 2017
Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısının
üçüncü tur görüşmelerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ediyorum.
Ben o tartışmaya girmeyeceğim.
Az önce Adalet ve Kalkınma Partisi Grubundan
söz alan sayın arkadaşımız, yine 2001 krizi üzerinden, 2001
yılında yaşanan bunalım üzerinden burada bir siyaset
yaptı, bunların çok yanlış ve çirkin olduğunu ifade
etmek istiyorum. Nihayetinde, 2001de Türkiye ekonomisi o
sıkıntıyı yaşamıştır ancak 2002
yılında o günkü Hükûmet öyle bir Türkiye devretmiştir ki Adalet
ve Kalkınma Partisi hükûmetlerine, bugünkü durumdan çok daha
sağlamdır, 2002 yılındaki. Ben bunu defaatle buralarda izah
ettim ve hiç kimse onun karşısına bir tane argüman getiremedi.
2002 yılında devredilen ekonomi bugünkü ekonomiden çok daha
sağlamdı, şoklara karşı çok daha dayanıklıydı.
Bu tespit de tutanağa geçsin Sayın Başkanım.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Usta.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına ikinci konuşmacı Edirne Milletvekili Rafet Sezen.
Buyurunuz Sayın Sezen. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA RAFET SEZEN (Edirne) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Sermaye Piyasası Kurulunun 2017
yılı bütçesi hakkında grubum adına söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle aziz milletimizi ve yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, son on yılda
küresel finans sisteminde yaşanan gelişmelere cevap vermek, yüksek
standartta bir hukuki altyapı oluşturmak ve ülkemizin ortaya
koyduğu 2023 vizyonunu gerçekleştirebilmek amacı çerçevesinde
2012 yılı sonunda yeni Sermaye Piyasası Kanunu yürürlüğe
girmiştir. Bu, son yıllarda sermaye piyasalarında
gerçekleştirilen en önemli hamledir. Yeni kanun, yürürlükteki sermaye
piyasası düzenlemelerinin tümünü yürürlükten kaldırmış ve
kanuna uyumlu ikincil düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılmıştır.
Bu kapsamda, 75 adet yeni düzenlemeyle çok büyük ölçüde AB kriterlerine uyumlu
bir sermaye piyasası hukuki altyapısı oluşturulmuştur.
Bu düzenlemeyle sadece ABye uyumu sağlamadık, aynı zamanda tüm
iş adamlarımıza Korkmayın, gelin, memnun olmazsanız
çıkabilirsiniz. mesajını verdik. KOBİlere finansman
sağlamak amacıyla borsada Gelişen İşletmeler
Pazarını kurduk.
Sayın milletvekilleri, bugün itibarıyla
SPK kaydında toplam 511 şirket bulunmakta olup bunların 410u
borsada işlem görmektedir. Borsada işlem gören şirketlerimizin
piyasa değeri yaklaşık 600 milyar TL, yatırım
fonlarının portföy değeri 45 milyar TL, gayrimenkul sermaye
ortaklıklarının ise 24 milyar TLdir. Portföy yönetim
şirketlerinin yönettikleri portföylerin toplam büyüklüğü 110 milyar
Türk lirasını aşmıştır. Bireysel emeklilik sisteminde
katılımcı sayısı 6,5 milyonu aşmış, fon
büyüklüğü de 60 milyar Türk lirasına
yaklaşmıştır. Hisse senedi, tahvil, yatırım fonu,
bireysel emeklilik fonu gibi tüm ürünlere yatırım yapan
yatırımcı sayımız 10 milyonu geçmiştir. Yurt içi
ve yurt dışı borçlanma ve diğer sermaye piyasası
ihraçlarına baktığımızda 2015 yılında 253,2
milyar TL tutarında ihracın SPK tarafından
onaylandığını, bu rakamın 2016 yılının
ilk on ayında 300 milyar Türk lirasını
aştığını görmekteyiz. Beş yıl önce
piyasamızda özel sektör tahvili yokken faizlerdeki düşüşler ve
yaptığımız düzenlemeler neticesinde artık
şirketlerimize yıllık 300 milyar TLyi aşkın bir
kaynak temininin yolunu açtık.
Sayın milletvekilleri, önümüzdeki dönemde
yüksek ekonomik büyüme sağlayabilmek için sermaye piyasalarımıza
daha fazla görev düşecektir. Sermaye piyasalarının
gelişmesiyle birlikte şirketlerimizin finansman imkânları ve
seçenekleri daha da artacaktır. Sermaye piyasalarımızda portföy
yönetim sektörü, aracılık sektörü, borsalar ve tahvil
piyasalarında yeni araçlar konusunda önemli reformlar
gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra, sermaye
piyasalarının geliştirilmesi, özel sektörümüzün yerli para cinsi
ve uzun vadeli borçlanmaların teşviki ve bankaların faiz riskini
daha sağlıklı yönetebilmeleri amacıyla teminatlı bir
para piyasası oluşturulması konusunda çalışmalar
tamamlanarak 14 Ekim 2016 tarihinde Borsa İstanbul Para Piyasası
faaliyete geçmiştir. Altyapı gayrimenkul sermaye
ortaklığı, gayrimenkul sertifikası, gayrimenkul
yatırım fonu, girişim sermayesi fonu ve ortaklıkları
gibi yurt dışında başarıyla uygulanan çok sayıda
finansal kuruluşa ilişkin düzenleme çalışmaları
tamamlanmıştır.
Sayın milletvekilleri, İstanbulu küresel
bir finans merkezi hâline getirecek adımları atıyoruz. Bu
kapsamda 15 Ekim 2016da BDDK ve SPK binalarının temelleri
atıldı.
Sermaye Piyasası Kurulunun bütçe gelirleri 2017
yılı için 127 milyon 592 bin TL olarak öngörülmüştür. Kurulun
2017 yılı gider bütçesi yine 127 milyon TL civarında olup genel
bütçeden SPKya bir ödenek tahsisi söz konusu değildir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Gezi olayları, 17-25 Aralık ve nihayetinde 15 Temmuz
darbe girişiminden de istediği neticeyi alamayan, FETÖ başta
olmak üzere, bütün taşeron terör örgütleri son kozlarını
ekonomimizi yıpratma üzerine oynamaktadırlar. Son günlerde döviz
kurlarında dünya piyasalarının üzerinde bir artış
olduğu gerçektir ancak ekonomimiz -iktidara geldiğimiz günden beri-
gerçekleştirilen yapısal reformlar neticesinde bundan en az hasarla
çıkacaktır.
Bu düşüncelerle sözlerime son verirken,
öncelikle bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, özverili
çalışmalar sonucunda 2017 bütçe tasarısının Genel
Kurula gelmesini sağlayan Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi arkadaşlarımıza,
başta Sayın Başbakanımız ve Maliye Bakanımız
olmak üzere tüm bakanlarımıza ve emeği geçen bütün görevlilere
teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Sezen.
GARO PAYLAN (İstanbul) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Sayın Paylan...
GARO PAYLAN (İstanbul) 60a göre söz
istiyorum.
BAŞKAN Buyurunuz, mikrofonunuzu
açıyorum.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
15.- İstanbul Milletvekili Garo Paylanın, İstanbul
Milletvekili Hüda Kayanın gözaltına alınmasıyla ilgili
Başkanlık Divanından ve Hükûmetten bilgi talep ettiklerine
ilişkin açıklaması
GARO PAYLAN (İstanbul) Sayın
Başkan, teşekkür ederim.
İstanbul Milletvekilimiz Hüda Kayanın
gözaltına alındığını söyledim ve siz bunu bir ara
verme gerekçesi olarak bile görmediniz, bu büyük bir talihsizliktir Sayın
Başkan. Bu Meclisin bir üyesi gözaltına alınıyor, bununla
ilgili bilgi talep ediyoruz Başkanlık Divanınızdan ve siz
bu konuda Ben ara veremem. diyorsunuz.
Talebimi tekrarlıyorum, lütfen ara verin ve
milletvekilimizin niçin gözaltına alındığını, ne
muamelelere maruz kaldığını lütfen öğrenin çünkü bugün
550 vekilden birisine yapılan muamele, eğer ki bu
normalleştirilirse yarın herhangi birimize olabilir; bugün bize,
yarın size.
Sayın Bakanın da telefonuna
sarıldığını görmedim Sayın Başkan. Hani, bir
Bakandan talep ediyoruz bakın, bir telefon açıp, Adalet
Bakanını arayıp Ne oluyor? demedi, izledim beş
dakikadır kendisini.
Hem sizden hem Hükûmetten bu
konuda ivedi bilgi talep ediyoruz. Lütfen ara verin ve bu konuda gerekli
bilgiyi verelim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME
BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Sayın Başkanım, bir cevap verebilir
miyim?
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bakan,
mikrofonunuzu açıyorum.
16.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın, İstanbul Milletvekili Hüda Kayanın
gözaltına alınmasıyla ilgili bilgi gelir gelmez Meclisi
bilgilendireceğine ilişkin açıklaması
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Değerli Başkanım,
çok teşekkür ediyorum.
Ben, bütçe görüşmelerinin kendi
hiyerarşisi içerisinde devam etmesi adına sabahtan beri bu tip
lafların hiçbirine cevap vermedim. Ama, herkes bilsin ki yerimde
oturmuyorum. Ben, aynen mesajı hemen Adalet Bakanımıza
yazdım; Hüda Kaya Milletvekilimizin tutuklandığını,
bununla ilgili bana hemen bir not atmasını, bununla ilgili açıklama
yapacağımı söyledim, siz bunu kaçırdınız. Sizin
gibi 2 milletvekilimiz daha, hatta bir tanesi dedi ki: Bakan telefonla
oynuyor. Bakan telefonla oynamıyor, Bakanın kulağı
burayı dinliyor ama Bakanın eli aynı zamanda başka bir
işlem yapıyor. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Ben, başka milletvekillerimizin sorularıyla
ilgili de hemen telefonla soruları yazdım ve bana cevaplar geldi ama
cevabı ben cevap hakkım geldiğinde vereceğim. Bu konuyla
ilgili bilgi gelir gelmez Meclisimizi bilgilendireceğim.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan, İç Tüzük 60a göre yerimden söz istiyorum.
BAŞKAN Sayın Demirel, buyurunuz efendim,
mikrofonunuzu açıyorum.
17.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin,
İstanbul Milletvekili Hüda Kayanın gözaltına
alınmasına, HDP milletvekillerine yapılan bu uygulamayı
kınadığına ve milletvekillerinin yerinin Meclis
olduğuna ilişkin açıklaması
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Teşekkürler Sayın Başkan.
İlk başta Sayın Bakanın
vermiş olduğu bilgide bir düzeltme yapılması
gerektiğini ifade edeyim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Gözaltı,
haklısınız, gözaltı.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Çünkü,
Hüda Kaya tutuklanmamış, öyle bir uygulama yok şu anda. Hüda
Kaya evinden gözaltına alınıp Çağlayan Adliyesine
götürülmüş fakat hâlâ kendisi Çağlayan Adliyesine
ulaşmamış. Ben kendim, başsavcıyla görüşmek
istedim, duruma ilişkin bilgi almak istedim ama hâlâ şu saate kadar
bizim telefonlarımıza çıkan olmadı. Avukatlar bekliyor
zaten adliyede ama bu hukuksuz uygulamanın bir an önce son bulması
gerektiğini ifade ediyorum. Bir milletvekilini, evet, yargılama ve
dokunulmazlıklarının kaldırılması üzerinden ele
alıyoruz ama milletvekillerinin dokunulmazlıkları kalksa bile
milletvekilliklerinin devam ettiğini bir kez daha burada ifade edelim.
İfade vermek
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz, mikrofonunuzu
açıyorum.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Bu tür
uygulamalarla milletvekillerinin apar topar gözaltına
alınmasını asla kabul etmiyoruz. Bu tür uygulamaları
kınadığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Hüda
Hanımın derhâl gözaltı işleminin son bulmasını
ve bırakılmasını bir kez daha ifade ediyoruz. Şu anda
hâlâ avukatlarıyla görüşmüş durumda değil. Bu uygulamalarla
birlikte, bugün HDP Grubuna yapılmak istenen bu darbe sistemini de bir kez
daha kınıyoruz, lanetliyoruz.
4 Kasımda bir darbeyle, eş
başkanlarımız, grup başkan vekilimiz ve milletvekillerimiz
gözaltına alınıp darbe sistemi uygulanarak tutuklandılar.
Bugün bunu aynı şekilde diğer milletvekillerimize yapmaya
çalışıyorlar. Bugün Hüda Kaya şahsında diğer
milletvekillerine de bu uygulamayı dayatanların
anlayışını bir kez daha buradan kınıyoruz ve
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
halkın iradesiyle yasama faaliyetlerini sürdüren milletvekillerinin
yerinin burası olduğunu bir kez daha ifade ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Demirel.
VIII.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, Milletvekillerinin göz altına
alınamayacağının ve tutuklanamayacağının
Anayasanın açık bir hükmü olduğuna, kendisinin hukuk
anlayışının da bu çerçevede olduğuna,
milletvekillerinin yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna ve
Başkanlık Divanı olarak yargılama süreçlerine ilişkin
bir yorum yapamayacaklarına ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Anayasaya
göre milletvekilleri göz altına alınamaz, tutuklanamaz; bu,
Anayasanın açık bir hükmüdür. Benim hukuk anlayışım
bu çerçevededir. Milletvekillerinin yeri Türkiye Büyük Millet Meclisidir.
Dokunulmazlığı kaldırılan dosyalarla ilgili olarak her
türlü soruşturma yapılabilir, her türlü yargılama elbette
yapılabilir; buna bir engel yok ama Anayasadaki hükmü size ifade ettim.
Onun dışında yürüyen bir süreç var. Bu, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin ve toplumun bilgisi dâhilinde yürümektedir, çokça
tartışılmıştır.
Başkanlık Divanı olarak,
yargılama süreçlerine ilişkin olarak bir yorum yapmak da
Anayasanın 138inci maddesine aykırı düşmektedir.
Sayın Bakanımız, Adalet Bakanıyla temasa geçtiğini söyledi,
aldığı bilgiyi Genel Kurulla paylaşacak.
Tekrar ifade edeyim: Türkiye Büyük Millet Meclisi
başkan vekillerinin görevi İç Tüzükün 15inci maddesinde
belirtilmiştir. Sadece, Genel Kurulu yönetmekle yükümlüdür Meclis
başkan vekilleri. Onun dışındaki diğer görevi, tutanak
dergisini gözetmektir yani burada yapılan görüşmelerin içeriğine
ilişkin tutanağın doğru olup olmadığını
kontrol etmektir. Bunun dışında bir görevi yoktur. Ancak
Sayın Paylanın talebini, ben, insani, medeni bir dayanışma
çerçevesinde bir talep olarak alıyorum. İlk ara verdiğimde ben
de Sayın Adalet Bakanını arayacağım.
Teşekkür ederim.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı
433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şimdi, söz sırası,
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Erzincan Milletvekili
Sebahattin Karakellede.
Buyurunuz Sayın Karakelle. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA SEBAHATTİN KARAKELLE
(Erzincan) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığımızın 2017 yılı bütçesi üzerinde AK
PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Bu vatan için dünden bugüne gerek terör
mücadelesinde ve gerekse ülkemiz ve bu Gazi Meclisi canı pahasına
koruyarak FETÖcü hainlerin 15 Temmuz darbe kalkışmasında Hakka
yürüyen aziz şehitlerimize Allahtan rahmet, gazilerimize de
hayırlı sağlıklar diliyorum.
İktidarımız döneminde
asırlık hayalleri gerçeğe dönüştürüp destanlar yazmak
suretiyle on dört yıla sığdırıp milletimizin hizmetine
sunan kahramanları tarihçiler mutlaka yazacaklardır. Bu
kahramanların başında partimizin kurucusu, efsanevi liderimiz,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta
olmak üzere, Başbakanımız Sayın Binali
Yıldırıma, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanımız Sayın Ahmet Arslana ve şimdiye kadar görev yapan
bakanlarımıza ve onların kadrolarına şükranlarımı
bir borç biliyorum.
On dört yıllık iktidarımız,
ülkemizin her alanında hem önünü açmış hem de sürdürülebilir
kalkınma hamlelerinin rahatlıkla hayata geçirilmesini
sağlamıştır. 21inci yüzyılda kalkınmanın
öncelikli referansı ulaşım ve iletişimdir. Zira, bu iki
sektör, diğer bütün sektörlerin altyapısını
oluşturmaktadır. Hayatlar bölünmesin, hasretler kısa sürsün,
tekerlekler medeniyete dönsün diye Aşık Veyselin uzun ince
yolları, bugün yerini dünya standartlarındaki yollara
bırakmıştır. Ferhat misali dağlar delinmiş,
yollar viyadüklerle, tünellerle bezenmiştir. Karayollarında sadece
doğu batı eksenli değil kuzey güney eksenli koridorlar da
gerçekleştirilmiştir. Cennet mekân Abdülhamid Hanın rüyası
olan Ovit Tüneli bitmek üzeredir. Tünelibahri yani Marmaray ise artık ülke
insanımıza hizmet veriyor. Tamamlandığında
dünyanın en büyüğü olan üçüncü havalimanı
inşaatımız devam ediyor. Kanal İstanbul ise mutlaka
gerçekleşecektir. Avrasya Tünelinin 20 Aralıkta inşallah
açılışını yapacağız. Sayın
Başbakanımızın deyimiyle, Fatih Sultan Mehmet Han gemileri
karadan yürüttü, onun torunları bizler de denizin altından
yürüteceğiz inşallah.
Marmara Denizinde iki saatlik körfez geçişini
altı dakikaya indiren Osmangazi Köprüsü milletimizin hizmetine
açılmıştır.
Yine, 1915 Çanakkale Köprüsü dünyanın en büyük
asma köprüsü olarak 2023 hedeflerimiz arasındadır. Seksen bir
ilimizle birlikte seçim bölgem Erzincan da payına düşen
yatırımları almıştır. İlimizin çevre illerle
bağlantısını sağlayan Kızıldağ
Tünelinin proje çalışmaları tamamlanmış Sakaltutan ve
Pöske Dağı diğer adıyla Ahmediye tünellerinin ise planlama
çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca, Erzurum-Bayburt
arası Kop Tüneli 6,5 kilometre, çalışmaları devam
etmektedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; iktidarımız döneminde kara, hava, deniz ve
demiryollarında birbiriyle entegre olarak gerçek anlamda bir devrim
yapılmıştır. Devlet Demiryollarında mevcut hatlar
modernize edilmiştir. Mevcut hızlı tren hatlarımıza
ilaveten Ankara-Afyon, İzmir ve Ankara, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars
hatlarının çalışmaları da devam etmektedir. Ülkemizi
demir yolu ağlarıyla bir baştan bir başa ördük.
Yine, Erzincan-Trabzon demir
yolu Zigana Dağı Tünelinin planlama çalışmaları da
devam ediyor. Havayolu halkın yolu olacak. sloganıyla yola
çıktık ve Türkiyenin dört bir yanına yaptığımız
havaalanlarıyla yörelerin ulaşım ve gelişimine katkı
sağladık.
Ülkemiz uzay
çalışmalarında da büyük mesafe katetmiştir. GÖKTÜRK-1
uydumuzu bu hafta başında başarılı bir şekilde
uzaya fırlattık, hayırlı olsun. İşte
ulaştırmada nereden nereye geldiğimizin en güzel ifadeleri
bunlar olsa gerek.
Bu duygu ve
düşüncelerle, 2017 yılı bütçemizin milletimize ve ülkemize
hayırlı uğurlu olmasını Rabbimden niyaz ediyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Karakelle.
Şimdi söz sırası,
Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalıda.
Buyurunuz Sayın
Ilıcalı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) Değerli Başkan, değerli
milletvekilleri; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığımızın 2017 yılı bütçesi üzerine AK
PARTİ Grubu adına söz aldım, hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Otuz beş
yıllık bir ulaştırma hocası olarak -on dört
yıldır burada- bir hoca kimliğimle söylüyorum,
Ulaştırma Bakanlığının yapmış
olduğu çalışmaları beş dakikaya
sığdırmak yapacağım en zor bir iş ama bu beş
dakika içerisinde önemli bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir kere, hemen şuradaki
bu slayta baktığımız zaman, ülkemizin Avrupa, Asya,
Afrikayla ilgili çok önemli bir konumu var. Bu konumu neden gösteriyorum?
Burada, 1,5 milyarlık bir nüfus, 35 trilyon dolarlık gayrisafi yurt
içi hasıla, 7 trilyon dolarlık ticaret hacmi olan bir
coğrafyanın ortasındayız ve batı ile doğu
arasındaki önemli koridorlar üzerindeyiz. Ulaştırma
Bakanlığımızın yapmış olduğu hizmetler
bize burada büyük bir avantaj sağlayacak, ekonomimizi güçlendirecek. Her
üniversitede de derste Ekonominin itici gücü ulaştırmadır.
diyoruz. Bu manada, yapılan Marmarayın, işte, buradan,
Pekinden Londraya bağlayacak demir yolunun, Kars-Tiflis
hattının, Hükûmetimizin yaptığı
çalışmaların çok önemli olduğunu biliyorum, görüyorum.
İnanıyor ve diyorum ki emeği geçen o günkü
Başbakanımıza, Cumhurbaşkanımıza, -efsane
Bakandı o zaman- bugün Başbakanımıza, Ulaştırma
Bakanımıza, bugünkü Bakanımıza ve ekibine sonsuz teşekkürler
sunuyorum.
Üniversitede, çok sayıda,
milletvekilliğimden önce toplantılarda cek, cak; Marmara
yapılacak, yolların standardı artacak, hava yolunun payı
artacak, ulaştırmanın payları eşitlenecek. Nerede?
1990da bir ulaştırma planı yaptı, Kara yolunun payı
deniz yolu ile hava yoluna eşit gelsin. dedi, daha da yükseldi.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Tren yolu, tren yolu!
MUSTAFA ILICALI (Devamla) Ama bunu da şöyle
anladık ki: Burada bir siyasi istikrara ihtiyaç var, uzun süreli hükûmetlere
ihtiyaç var. Bugün, 2005 yılında -benim de içerisinde
bulunduğum- Ulaştırma Bakanlığımız bir ana
plan çalışması yaptı. Bu çalışmaya
bağlı olarak da ne güzel, çalışmalar devam ediyor.
Demir yolunda önemli gelişmeler var, hava
yolunda gelişmeler var. Lafla değil rakamla konuşmak istersek
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Tren yolu, tren yolu!
MUSTAFA ILICALI (Devamla) İşte, 2002den
2016ya 304 milyar liralık bir yatırım yapılmış.
Bunlar gerçek rakamlar, burada bir siyasete gerek yok. Tekrar söylüyorum:
Üniversite kimliğimle hakkı teslim etmeye çalışıyorum.
Kara yolunun payı 198 bine
çıkmış. Ben bu bölünmüş yolların ölümlü kazalarda ne
kadar büyük avantaj sağladığını
İki kazada
kaybettiğim iki birinci derecede yakınım, o yollar bölünmüş
yol olsaydı o yollar affedici olacaktı ve bugün yanımda annem,
babam, ağabeyim ve yengem olacaktı. Ya, bunları biz görerek,
bilerek, bir siyaset olarak değil, bunu yapıyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kazalar
azalmadı ama.
MUSTAFA ILICALI (Devamla) Hava yolunun payına
bakıyorsun, demir yolunun payına bakıyorsun, artmış.
Allah razı olsun. denilebilir.
Burada kara yoluyla ilgili arkadaşım
konuşacak ama şu rakamı paylaşmak isterim: 2003te
6.101den 25 bine yaklaşmış. Bu çok büyük bir
başarıdır; bu, bir başarı hikâyesidir.
Burada, ben, CHPli, muhalefetteki değerli
vekillerimize de şunu söylemek isterim ki: Bunlar gerçek rakamlar ama
bunun üzerine tartışmalar varsa tartışalım, daha iyi
yönlendirelim, daha fazla katkıda bulunalım. Ama Bu Marmaray
lüzumsuzdur, Avrasya lüzumsuzdur, burada bunlar yanlış yapılmış.
dersek, o zaman bilimsel olarak da buna karşı çıkarız,
siyasi olarak da pek şık bir şey olmaz.
İşte, bakın, kazaların
maliyetine bakın, yüzde 1,5unu alırsak gayrisafi millî
hasılanın 29 milyar liralık bir şeyi var. Kaybediyoruz
işte. Bölünmüş yolların artması, diğer, hava yolunun,
demir yolunun payının artması büyük avantaj sağlıyor.
Yine, 100 milyon taşıt-kilometreye
düşen can kaybı 2003te 5,72den,
2014te 2,17ye düşmüş.
Demir yollarına baktığımız
zaman, Gazi Mustafa Kemal Atatürkün zamanında yapılan demir yolu
hatlarına bakıyoruz, 3.700 kilometre demir yolu
yapılmış, o zamandan bu zamana, 2002ye kadar
yatmışız. Bugün size söylüyorum, iyice dinlemenizi istirham
ediyorum. 2004ten 2015e yılda 150 kilometrelik demir yolu
yapılmış. Bu ne demek?
Şimdi, burada söylenecek çok şey var ama
en son sözüm Bakanım size. Erzurum seçim bölgemde bir Raylı Sistem
Projesi hazırladık, Sayın Bakanım da Gönderin
Ulaştırma Bakanlığına, destek olalım. dedi;
Büyükşehir Belediyemiz gönderdi. Ne olursunuz bu 9,5 kilometreyi
yapalım. Şu anda Hükûmetimize sunduğum bir Enerji Raporu var.
Hava kirliliği sınır değerleri zorluyor. Burada muhakkak
trafiğin de, ulaşımın da elektrikli olması lazım,
tramvay büyük bir avantaj. Bakanımızın, Hükûmetimizin bizim bu
tramvay projesine destek vereceğini düşünüyorum.
Kuzeyde Oviti yaptınız Allah razı
olsun, güneyde boş kalan Tekman-Palandöken Tünelini yapmamız
lazım, Çirişli Tünelini yapmamız lazım. Bunları
yapalım.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ILICALI (Devamla)
Yüksek hızlı treni Sayın Cumhurbaşkanımız
MUSA ÇAM (İzmir) Bütün
bütçeyi Erzuruma aldın. Bütün bütçeyi Erzuruma aldın, Erzincana,
Gümüşhaneye bir şey bırakmadın.
MUSTAFA ILICALI (Devamla) -
en son Ankara Garının açılışında Yüksek
Hızlı tren Erzuruma 2023te gelecek. dedi. Erzurumdan hemen bunu
başlatalım, orayı çıkartalım.
Değerli
Bakanımız, değerli milletvekillerimiz, söyleyecek çok şey
var, bütçenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Cumhuriyet Halk Partisinin ve
diğer muhalefetin de alkışlamasını beklerdim. (AK
PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
Bugün tanıtım
günlerinde Erzurum Tanıtım Günleri vardı.
BAŞKAN Sayın
Ilıcalı, teşekkür ederim.
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Demiryollarında çalışan sayısı 66
binden 22 bine düştü.
MUSTAFA ILICALI (Devamla)- Muhalefetle
beraber gittik; ondan dolayı da tüm muhalefete, CHP ve MHPye
teşekkür ediyorum tanıtım günlerimize geldiğiniz için.
Sağ olun, var olun. (AK
PARTİ, CHP VE MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Ilıcalı, teşekkür ediyorum.
Birleşime on beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 15.32
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.48
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet Akif
HAMZAÇEBİ
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ (Bolu), Zihni AÇBA
(Sakarya)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 34üncü
Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) -
Sayın Başkan
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Başkan, ben bir açıklama
yapacağım.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Bakan.
Söz vereceğim Sayın Demirel.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
18.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın, İstanbul Milletvekili Hüda Kayanın
serbest bırakıldığına ilişkin
açıklaması
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Sayın Başkanım,
teşekkür ediyorum.
Özellikle Hüda Kaya Milletvekilimizin
gözaltıyla ilgili az önce ben sürçülisan ettim, tutuklama dedim ama
hukuki terim gözaltıydı. Tabii ki, özellikle adli sürecin devam
ettiği, yani herkesin yargı karşısında eşit
olduğu bir ortamda ifade verilmeye gidilmeyince mahkeme kararıyla
ifadeye çağrılıyor, tabii bu da kolluk kuvvetleri marifetiyle
yapılıyor. İfadeye gidip ifadesini verdikten sonra da Hüda Kaya
milletvekilimiz serbest bırakılmış durumda. Ben bu bilgiyi
Adalet Bakanlığından aldım, dolayısıyla yüce Meclisi
bilgilendirmek istedim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Sayın Demirel, buyurunuz.
19.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, bir
milletvekilinin zorla gözaltına alınmasının ve
tutuklanmasının hukuk dışı olduğuna ve tutuklu
HDP milletvekillerinin derhâl serbest bırakılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) -
Teşekkürler Sayın Başkan.
Ara verdikten hemen sonra Hüda Hanımla
görüştük. Hüda Hanımın bütün herkese çok selamı var.
Evet, haksız ve hukuksuz bir uygulama. Bir
milletvekilinin zorla gözaltına alınmasının ve
tutuklanmasının ne kadar hukuk dışı olduğunu daha
önce de ifade ettik. Ama ben sizden aslında daha önce de söz hakkı
istemiştim, ara verdiniz, söyleyemedim. Biz Hüda Hanımla kendimiz
görüştük ve bırakıldığını öğrendik. Ama
ben size -ilk girişteki talebimiz doğrultusundaki
açıklamanızda Anayasaya uygun bir açıklama olarak
düşüncenizi ifade ettiniz- bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade
etmenizden dolayı da teşekkür ediyorum, ilginizden dolayı
teşekkür ediyorum. Bunu da tamamen Anayasaya ve hukuka dayandırarak
ifade ettiniz. Tam da bizim söylemek istediğimiz nokta bu. Hiçbir ülkede
Şu anda sadece İsrailde Filistinli milletvekilleri ve Türkiye'de milletvekilleri
tutuklu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz, sözlerinizi
tamamlayınız.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Bizim
bu yasama faaliyetini sürdüren ve üçüncü büyük partisi olan HDPnin,
Halkların Demokratik Partisinin eş başkanları, grup
başkan vekili ve milletvekilleri 4 Kasımda bir darbeyle
gözaltına alındı ve onu da hukuk çerçevesinde ifade edenlere
en önemli cevabımızın bugün Hüda Hanımın
bırakılmasıyla gösterilen bir cevap olması gerekiyor.
Evet, yine, aynı şekilde,
milletvekillerimiz ve eş başkanlarımızın aslında
bugün çok hızlı bir şekilde serbest bırakılması
gerekiyor. Şu anda kendileri rehin durumdalar çünkü bu da hukuka
aykırıdır, zorla götürme kararı ya da bir darbe sonucu
götürülme kararının hiçbir zaman hukuki dayanağı tutuklama
değildir. İfade sonrasında bırakılması gerekiyor.
Faaliyetlerini yasama faaliyetleri çerçevesinde her milletvekilinin sürdürmesi
gerekiyor. Şu anda onlar milletvekili ve derhâl serbest
bırakılmaları gerekiyor diyorum, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Demirel.
Konu aydınlığa kavuşmuştur.
Kaldığımız yerden
görüşmelere devam ediyoruz.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN - Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına beşinci konuşmacı, Ağrı Milletvekili Cesim
Gökçe.
Buyurunuz Sayın Gökçe. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA CESİM GÖKÇE
(Ağrı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2017
yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısında
Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel
Müdürlüğü bütçesi üzerine grubum adına söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Ülkemizin gelişmişlik ve kalkınma
düzeyini belirleyen temel faktörün başında ulaşım
gelmektedir. Ülkemizin en önemli altyapısını teşkil eden
kara yolları ülke kalkınmasında, ekonomik, sosyal, kültürel
yaşamda büyük gelişmeler sağlamıştır. Ülkemizin
bulunduğu coğrafi konum itibarıyla kalite ve kapasite
bakımından üst düzeyde kara yolları altyapısına sahip
olması büyük önem taşımaktadır. AK PARTİ
iktidarıyla kara yolları seferberliği
başlatılmıştır. Yollar bölünerek hayatlar
kurtarılmış, kara yolu
taşımacılığı kayıt altına
alınmış, bitirilemeyen yollar, bitirilemeyen tüneller
iktidarımız döneminde bitirilmiştir. Karadeniz Otoyolu,
bitirilemeyen, bitmeyen çile Bolu Tüneli, 12 Hükûmet, 16 Bakan eskitmiş,
bu yol ve tüneller AK PARTİ iktidarına nasip olmuştur.
Bugün bölünmüş yol
çalışmalarında önemli ölçüde mesafe katedildiğini
görüyoruz. Bölünmüş yol uzunluğunun 6.101 kilometreden 25.034
kilometreye ulaştığını görüyoruz, bu muazzam bir
rakamdır. Seçim bölgem olan Ağrı ilinde 2003 yılında
toplam 16 kilometre bölünmüş yol yapılmışken bugün
itibarıyla bu rakam 344 kilometreye ulaşmıştır, tam 20
kat artmıştır. Diğer bir ifadeyle yüzde 2.050
artış gerçekleşmiştir, bu bir rekordur.
Bölünmüş yol çalışmalarıyla
yollarda ortalama hız 40 kilometreden 80 kilometreye
çıkmıştır. Bölünmüş yollar yakıt ve iş
gücünden yıllık 16,6 milyar TLyi aşan tasarruf sağlayarak
yapılan yatırımlar çok kısa sürede geri dönmektedir.
Bölünmüş yollarla iş gücü tasarrufu, akaryakıt tasarrufu
sağlanmış, yılda 3,26 milyon ton daha az karbondioksit
gazı salınımı oluşmuştur.
Yollarımızın parayla ölçülemeyecek bir başka ve en önemli
kazancı ise ölümlü trafik kazalarında meydana gelen
azalmalardır. Ölümlü trafik kazalarındaki can kaybında yüzde
62lik bir azalma gerçekleşmiştir.
Trafik güvenliği ve konforlu seyahat için önem
taşıyan bir başka husus yol iyileştirme
çalışmalarıdır. Yıllık ortalama 1.500 kilometre
bitümlü sıcak karışımlı kaplama asfalt yapılarak
2003 yılında BSK yol miktarı 6.582 kilometreden 20.517
kilometreye yükselmiştir.
Değerli milletvekilleri, 2.682 metre uzunluğundaki
dünyanın dördüncü büyük köprüsü olan Osman Gazi Köprüsü 30 Haziran 2016da
hizmete açıldı. Aralık 2018de proje
tamamlandığında İstanbul ile İzmir arasındaki
ulaşım süresi dokuz saatten üç saate, İstanbul ile Bursa
arasındaki ulaşım iki buçuk saatten bir saate inecektir.
İstikbalimizin
gülen yüzü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü Boğazın iki
yakasını bir kez daha birleştirdi. Dünyanın en geniş
platformlu köprüsü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 405 kilometre
uzunluğundaki Kuzey Marmara Otoyolunu 26 Ağustos 2016da birbirine
bağladı. Boğazı üçüncü kez denizin üstünden
birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsünün yanı sıra denizin 106
metre altında dünyadaki en derin tünel olan Avrasya Tüp Tüneli de
İnşallah 20 Aralıkta açılacaktır.
Son on dört
yılda gerçekleştirilen kara yolu yatırımlarımıza
entegre yapılan tünel, köprü ve viyadük yapımlarında da
olağanüstü başarılar elde edilmiştir. 2003 yılı
öncesi 50 kilometre olan toplam tünel uzunluğu bugün itibarıyla 316
kilometre uzunluğa ulaşmıştır. Tünel sayımız
83 adetten 295e çıkmıştır. Köprü yapımı
çalışmaları kapsamında, 2003 yılı öncesi 311
kilometre toplam köprü ve viyadük uzunluğu varken, son on dört yılda
198 kilometre uzunluğunda 2.035 adet köprü yapımı
tamamlanmıştır.
Türkiye, bölgesinde
ve dünyada tarihî ve gelecekle ilgili sorumlulukları olan bir ülkedir. Yol
Sektöründe dünya standartlarını belirleyen güçlü bir ülke olmak için
kara yollarına yapılan yatırımlar devam edecektir.
Bu duygu ve
düşüncelerle 2017 bütçesinin hayırlı olmasını temenni
ediyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Gökçe.
Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubunun altıncı sıradaki
konuşmacısı, Yusuf Selahattin Beyribey, Kars Milletvekili.
Buyurunuz Sayın
Beyribey. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU
ADINA YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
bütçesi üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım. 2017
yılı bütçemizin
görüşülmesi vesilesiyle şahsım ve grubum adına hepinizi
saygılarımla selamlıyor, bütçe görüşmelerimizin ülkemiz ve
milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu, kendi gelişiminin yanı sıra
diğer sektörlerin gelişiminde de kaldıraç rolü
oynamaktadır. Bugün aklımıza gelebilecek her alanda,
eğitimden sağlığa, bankacılıktan enerji,
tarım ve turizm alanına kadar her alanda bilgi ve iletişim
teknolojisinin yoğun olarak kullanıldığını
görüyoruz. Teknolojik gelişmelerin sonucu olarak telekomünikasyon
sektöründe yaşanan değişim ve dönüşüm hız kesmeden
devam ediyor. Elektronik haberleşme altyapısını ülkemizin
her köşesinde -en ücra köy ve mezralarına kadar- yaşayan
halkımıza ulaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Bu çerçevede, ülkemizin elektronik haberleşme alanında çok
hızlı bir değişim ve gelişim
yaşadığını görüyoruz. 2015 yılında
sektördeki büyümeyle 69,4 milyar Türk lirası olan büyüklüğü
şimdi, bu yıl 83,1 milyar Türk lirası olacaktır. Abone
sayısı bu yıl sonu itibarıyla 75 milyona varacaktır.
2003 yılında 20 bin seviyesinde olan geniş bant abone
sayısı bugün 59 milyona ulaşmıştır. Nüfusun yüzde
75ine ulaşılmıştır. Hepimizin yakından
tanık olduğu gibi çok başarılı bir 4,5G ihalesi
yapılmış, 2,13 milyar euro asgari fiyatla
çıkılmış 4,5G ihalesinin sonunda KDV dâhil 4 milyar euro
gelir getirilmiştir. 1 Nisan günü itibarıyla 4,5Gnin hizmete girmesiyle
birlikte ülkemizde vatandaşın daha ucuz, daha kaliteli bir hizmet
alması sağlanmıştır.
Değerli milletvekilleri, bilgi teknolojileri ve
iletişim sektörünün toplumumuza geniş nüfuzu ve
vatandaşlarımızın her geçen gün daha fazla teknolojiden
yararlanması, tüketicilerimizin korunmasına yönelik olarak bazı
düzenlemeleri hayata geçirmiştir. Bu kapsamda, tüketicilerimizin
haklarının korunması için Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu, en önemli görevlerinden olan
aşağıdaki görevleri hemen yerine getirmiştir.
Vatandaşlarımızın
yararlanamadıkları hizmetin bedelini ödememeleri konusunda,
kişilerin bilgisi dışında adlarına alınan
açık hatlar konusunda, yurt dışından yolcuların
beraberinde getirdikleri cep telefonlarının internet üzerinden
kayıtları konusunda kararlar alınmış; ayrıca,
tüketiciye kendisine makul gelen hizmet ve tarifeden faydalanabilmesi için
sahip olduğu numara değişmeden işletmeciyi değiştirme
hakkına sahip olması hakkını getirmiştir ki, bunun da
çok önemli bir hak olduğunu düşünüyorum.
Özellikle son yıllarda iletişim sektörünün
gelişmesiyle birlikte, tabii, bu bilişim sektörü kendisiyle ilgili
yan etkiler oluşturmuş ve bu bilişim sektörünü art niyetli
kullanabilecek alanlar oluşmuştur. Bunu günümüzde görüyoruz,
gelişmiş ülkelerde görüyoruz, gelecekte de göreceğiz. Bu anlamda
da siber güvenlikle ilgili ciddi çalışmalar gerektiği kanısını
taşıyorum. Özellikle siber güvenlikle ilgili saldırı ve
siber savunma yetenekleri az olan ülkeler dezavantajlı oluyorlar. Bununla
ilgili, en yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri Siber
saldırıyla bizim içişlerimize karıştılar. diye
söyledi. Buna benzer olaylar.
Yine, savaş sırasında artık
silaha gerek yok; siber yolla elektrikleri keserseniz, suyu keserseniz o ülke o
anda bitmiş olacak ve bütün şey kaybolacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YUSUF SELAHATTİN
BEYRİBEY (Devamla) Onun için, ben millî bir siber güvenlik
ağına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bununla
ilgili, siber güvenlikle ilgili mutlaka altyapımızın
oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.
Bütçemizin memleketimize, milletimize
hayırlı olmasını diliyorum, bütün
arkadaşlarımı saygılarımla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Beyribey.
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Sayın Başkan, bir dakika yerimden söz hakkı alabilir miyim,
sisteme girdim, görmediniz.
BAŞKAN Soru-cevap bölümünde
soracaksınız.
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Soru-cevap değil, soru sormayacağım. Görüş
belirtmeyeceğim, 60a dayalı söz hakkı istiyorum.
BAŞKAN Buyurunuz.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
20.- Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemirin,
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın İstanbul Milletvekili Hüda Kayanın durumunu normal
bir uygulama olarak kabul ettiğine ve bir hukuksuzluk varsa Parlamentodaki
herkesin bunu ifade etmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Sayın Bakan Hüda Hanımın serbest
bırakıldığını ifade etti. Evet, serbest
bırakıldı ama bunu normal, rutin bir uygulamaymış gibi
ifade etti. Bir kere, bu uygulama normal, bizim sıradan kabul
edeceğimiz bir uygulama değil, bir kez, bunu doğru
bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.
Bir ikincisi de, Ayşe Nur Bahçekapılı
Almanyada yarım saat bir uygulamaya maruz kaldı ki, biz de bu
uygulamayı doğru bulmadığımızı ifade
etmiştik. Onun için kıyameti koparanlar bugün bu kürsülerde sesini
çıkarmıyor. Yani illaki bir uygulamaya maruz kalmak için iktidar
partisinin mensubu mu olmak gerekiyor? Bir haksızlık, hukuksuzluk
varsa bunun karşısında bu Parlamentoda oturan herkesin söz
alıp bunu ifade etmesi gerektiğini düşünüyorum ki Hüda Kaya
yıllarca başörtüsü mücadelesi veren bir kadın, müebbetle
yargılandı kızlarıyla birlikte. Bu Hükûmet de başörtüsü
mücadelesi üzerinden, yıllarca bu hukuksuzluk üzerinden
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) -
aslında iktidara geldi. Ama bugün Hüda Kayaya uygulayan
O gün onu
zindana koyan, onu müebbetle yargılayan zihniyet ile bugünkü zihniyetin
Hüda Kayaya aynı şekilde yaklaştığını da
bir kez daha ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şimdi, konuşma
sırası Çankırı Milletvekili Hüseyin Filizde.
Buyurunuz Sayın Filiz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN
FİLİZ (Çankırı) Teşekkür ederim Başkanım.
Çok değerli milletvekili
arkadaşlarım, 2017 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Tasarısının Ulaştırma Bakanlığı ve
Tarım Bakanlığı bütçeleri üzerinde görüşlerimi arz
edeceğim. Milletin Meclisini saygıyla selamlıyorum.
2003 yılından bu yana 26 adet olan
havaalanı 55e çıkmış. Bu 55 tane havaalanına
değerli arkadaşlar, üçüncü bir havalimanı ekleniyor ki dünyada
bir numaraya oturacak bir havaalanı, en az 100 bin kişiye iş
verecek bir havaalanı geliyor. Türkiye, tabii bu mega projeler sayesinde
ekonomisini iyi yöneten bir ülke hâline gelmiştir.
Değerli milletvekili arkadaşlarım,
iktidarımız döneminde uçağa binmeyen hemen hemen kimse
kalmamıştır. İktidarımız döneminde gidilmeyen
neredeyse ülke kalmamıştır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Evet, hava yolunu halkın yolu yaptık. Tabii, bu
arada, sadece hava yolu değil, kara yoluyla ilgili de bir rakam
söyleyeceğim size. On beş yıl öncesine kadar 7.500 kilometre
olan bölünmüş yol ağı, üzerine 18 bin kilometre eklenerek 25 bin
kilometreye çıkmış. Başbakanımız Binali
Yıldırım her zaman şunu söylüyor: Yolları böldük,
ülkeyi böldürmedik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Çok kıymetli milletvekili
arkadaşlarım, tabii ki Tarım
Bakanlığımızın, başta seçim bölgem olan
Çankırıya IPARD projeleriyle, kırsal kalkınma il
koordinatörlüğümüz kanalıyla 309 projeye vermiş olduğu
kaynak 125 milyon. Bu 125 milyonun 66 milyonu hibe. Tabii,
Bakanlığımızın en önemli hamlelerinden birisi şu:
Yıllık 400 bine yakın Türkiyede buzağı ölümü var, 400
bine yakın. Geniş bir zamanda bu niye oluyor, onu
açıklarız. Beş dakikaya bunu sığdıramayız.
Bu 400 bin buzağının telafisi için 500 bin hayvan ithal etmemiz
lazım. Yani 500 bin gebe düve dışarıdan gelmesi lazım.
Bununla ilgili, Bakanlığımız bir planlama yaptı.
Türkiyeyi 4 tane havza bazlı yetiştirici bölgeye ayırdı, 4
tane. Yani bundan sonra her dileyen, istediği hayvanı istediği
yerde yetiştirmek için, Bakanlığımızdan teknik danışmanlar,
veterinerler ve ziraat mühendisleri marifetiyle, nerede para kazanıyorsa,
hangi bölgede hangi işi yapacağını bilecek.
Çok kıymetli arkadaşlarım, bu 4
bölgeden mera hayvancılığı yetiştirici bölgesi içinde
Çankırının da dâhil olduğu 30 ilde alınacak destekler
şunlar: Dışarıdan gelecek olan gebe düveye yüzde 30 destek
veriyoruz, yüzde 30 hibe veriyoruz dışarıdan gelecek olan
hayvana. Çünkü hayvan varlığını çoğaltıyoruz.
Üretime veriyoruz desteği. Yani lafa, kâğıda destek yok.
Bu hayvanın doğurmuş olduğu
buzağıya -brusella aşısı, şap
aşısı- bütün aşıları yapılmak kaydıyla
4 ayı doldurmuş olan buzağıya 750 lira destek veriyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Buzağıların çoğu da ölüyor.
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) 2nci
bölge, damızlık düve yetiştiriciliği bölgesi.
Şartları uygun olan 33 ilin almış olduğu destek
şu: En az 500 büyükbaş hayvanın yüzde 50sine hibe,
yapmış olduğu ahırın yüzde 50sine hibe,
almış olduğu alet edevatın yüzde 50sine hibe.
3üncü bölge, Ramazan Canın da seçim bölgesi
Kırıkkalenin dâhil olduğu damızlık koç, teke
yetiştiriciliği bölgesinde de binaya yüzde 50 hibe, hayvana yüzde 50
hibe, tarım alet ve gereçlerine yüzde 50 hibe. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Niğde yok,
Niğde. Çok anlatma Niğdeliler bozulur.
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) Afyon
bölgesinin de içinde olduğu 4üncü bölge, hayvana yüzde 50 destek,
ahıra yüzde 50 destek, alet edevata yüzde 50 destek.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Niğdeyi
unutmuşlar.
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) Tabii, bir
de, değerli kardeşlerim, muhalefetten şunu dinledim: Sütün
1,15in altında olduğunu. Buradan fatura ibraz ediyorum. Süt 1,5
lira. Faturası burada. Muhalefet grup başkan vekillerine verebilirim.
MUSA ÇAM (İzmir) Dekontu
Dekontu
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) Et de
Tarım Bakanlığımızın çalışması
sayesinde -karkas etin faturası burada- 23 TLye düştü, 23 TLye. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUSA ÇAM (İzmir) Bir de bozdurulan
dolarların dekontunu getirin, bozdurulan dolarların dekontunu.
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) Ama,
bakın, karkas eti çok düşürürseniz köylü sahadan çıkar.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Öyle
bir şey yok. Öyle bir şey yok.
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla)
Fiyatın çok düşmemesi lazım. Nerede tüketicinin 40-50 liraya
yediği et? Nereden buluyorsunuz bu rakamları?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Et Balık
kaça kıyma satıyor, onu söyle.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) Yem ne
kadar Sayın Hatip, yem, yem? Saman ne kadar, yem ne kadar, ondan bahset.
MUSA ÇAM (İzmir) Kıymanın kilosu
kaç para, kıymanın kilosu? Hiç kasaba gidiyor musun Sayın
Milletvekilim? Kasaba gidiyor musun hiç?
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) Sahada
çalışarak geleceksiniz. Dersinize çalışarak gelin.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Filiz.
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) Bakın,
inan ki perişan ederim. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Filiz, teşekkür
ederim.
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla)
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MUSA ÇAM (İzmir) Hiç kasaba gidiyor musun,
kasaba?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Çankırıya yapılmış, Niğdeye bir şey yok.
BAŞKAN Şimdi söz sırası
Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlunda.
Buyurunuz Sayın Kavcıoğlu. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ŞAHAP KAVCIOĞLU
(Bayburt) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın 2017 bütçesi üzerinde
AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım.
Öncelikle Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Gelişmekte olan bir ekonomiye sahip olan
Türkiyede yıllardır süregelen cari açığın en önemli
unsurunu dış ticaret verileri oluşturmaktadır.
Dış ticaret verilerinin ülkemizi olumsuz olarak etkilemesinin
arkasında petrol, doğal gaz gibi enerji kaynaklarının
dışarıdan temin edilmesinin büyük payı vardır.
Bilindiği üzere, dünya genelinde, 2014 yılında enerji
ithalatımız içinde önemli paya sahip olan ham petrolün varil
fiyatı bu süreçte 110 dolardan 30 dolar seviyelerine kadar
gerilemiştir, bugün itibarıyla 50 dolar seviyelerinde seyretmektedir.
2013 yılında enerji ithalatının toplam ithalat içerisindeki
payı yüzde 22 iken, 2016 yılının Eylül ayı içerisinde
yüzde 13 seviyelerine gerilemiştir.
HALUK PEKŞEN (Trabzon) Bayburta gel.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) Ülkemizde,
alternatif kaynaklara verilen önemin artırılması yoluyla bir
şekilde enerji ithalat seviyesinin daha da azalması gerekmektedir.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının 2002 yılındaki kurulu
gücü 12.200 megavat iken 2016 yılı Eylül ayında 33.350 megavata
çıkmıştır. Yenilenebilir enerji kaynakları
dışında ithal bağımlılığını
azaltmanın bir diğer yolu da nükleer enerjidir. Bugün dünyada
elektrik üretiminin yüzde 12si nükleer enerjiden sağlanmaktadır.
2016 yılı itibarıyla 31 ülkede 446 nükleer santral, 16 ülkede de
yeni inşa edilen 66 nükleer santral vardır. Fransanın yüzde 77,
Belçikanın yüzde 38 gibi elektrik üretimini nükleer enerjiden
karşıladığını da unutmayalım. Yine,
Hükûmetimiz her nükleer santral dediğinde karşı çıkan
muhalefet, İsviçredeki bu konuyla ilgili referandumu herhâlde takip
etmişlerdir. Adamlar bu santrallerin ta 2029 yılında
kapatılmasına daha bugünden ret kararları vermişlerdir.
Sayın vekiller, ülkemiz büyüyor,
gelişiyor, daha da büyümek ve gelişmek için her türlü
çalışmayı yapacak ve bu ülkenin rekabet gücünü
artıracağız. Ülkemizin yarım asırlık nükleer güç
santrali kurma idealini Akkuyu ve Sinopta kurulacak nükleer santrallerle
gerçekleştiriyoruz. Bu sebepledir ki, ülkemiz ekonomisi gerek ithal
bağımlılığının azaltılması gerekse
bu ithal ürünlerden kaynaklı risklere karşı çözüm olması
sebebiyle nükleer enerji konusundaki muhaliflerin görüşlerini
sağduyuyla tekrar gözden geçirmelerini bekliyoruz.
Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi,
Türkiye, 23üncü Dünya Enerji Kongresine ev sahipliği
yapmıştır. Ülkemiz, bugüne kadar yürütülen enerji projelerine
güven veren bir partner oldu. Özellikle Orta Doğu ve Avrasyadaki
kaynakların dünya pazarlarıyla buluşması için önemli bir
ortak konumundayız.
Türkiyenin bu konudaki paradigması olan
Barış için paylaş mottosunun, kan, gözyaşı ve
savaşla birlikte anılan enerji kaynaklarına hâkim olma
çabası yerine, enerjinin üretimi, dağıtımı ve
paylaşımı noktasında bölgesel ittifakların
kurulmasında itici bir güç olacağını düşünmekteyiz.
Bulunduğumuz coğrafya malum, dünya enerji
kaynaklarının yüzde 60ının bulunduğu ve belki de bu
yüzden dünyadaki huzursuzluğun temelinin çıktığı bölgedeyiz.
İşte, bu bölgede barışın, istikrarın adresi
olmayı sözde değil icraatta göstermeye çalışıyoruz.
Onun için dedik ki barış için paylaşalım. Ancak, bizim
içimizdeki asker kılıklı, gazeteci ve milletvekili kisvesi
altındaki hainlerin darbe girişimleriyle, terörle kanlı bir
ülke, oynadıkları piyasa oyunlarıyla yaralı bir ekonomi
gibi göstermeye çalıştıkları Türkiye, bir kez daha ringde
barış için yumruklarını göstermiştir.
Herkes şunu iyi bilsin ki, Türk milletinin
bağrı yufkadır, gönlü geniştir ancak hainleri asla
affetmeyecektir.
2017 yılı
bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Kavcıoğlu.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına,
Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu.
Buyurunuz Sayın Ensarioğlu.
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET GALİP
ENSARİOĞLU (Diyarbakır) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Enerji Bakanlığının 2017 bütçesi üzerine
söz aldım, herkesi saygıyla selamlıyorum.
On dört yıllık hükûmetlerimiz döneminde
büyük atılımlar gerçekleştirilmiş ve ekonomide önemli
büyümelere şahitlik edilmiştir. Gerek dünyanın ekonomik krize
girdiği dönemlerde gerekse 15 Temmuz gibi hain
kalkışmaların yaşandığı dönemlerde
ekonomimiz ayakta kalmayı başarmıştır.
Ekonominin sürdürülebilir şekilde
geliştirilmesinin temelinde enerjinin önemli bir rolü vardır.
Gerçekleşen ekonomik gelişme ve artan refah seviyesinin sonucu olarak
enerji sektörünün her alanında hızlı bir talep artışı
olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, ülkemiz,
enerji talebi artış hızı açısından dünyada
Çinden sonra 2nci sırada bulunmaktadır. Bu artışın
önümüzdeki yıllarda da kesintisiz devam edeceği öngörülmektedir.
Artacak olan bu enerji talebini
karşılayarak enerji arz güvenliğini sağlamanın yanı
sıra vatandaşlarımıza da ucuz şekilde enerjinin
sunulması önemlidir. Enerjinin kaliteli, sürdürülebilir, ucuz, sürekli ve
çevreyle uyum içerisinde üretilmesi ve tüketilmesi için Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığımız tarafından bazı temel
strateji ve hedefler belirlenmiş ve hayata geçirilmeleri için yoğun
gayret gösterilmektedir.
Bu stratejilerden bazıları, yerli
kaynaklara öncelik vermek suretiyle kaynak çeşitliliğini
sağlamak, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı
içindeki payını artırmak, enerji verimliliğini
artırmak, serbest piyasa koşullarına tam işlerlik
kazandırmak ve yatırım ortamının
iyileştirilmesini sağlamak, petrol ve doğal gaz alanlarında
kaynak çeşitliliğini sağlamak ve ithalattan kaynaklanan riskleri
azaltacak tedbirleri almak, doğal kaynaklarımızın ülke
ekonomisine katkısını artırmak, jeopolitik konumumuzu etkin
kullanarak enerji alanında bölgesel iş birliği süreçleri
çerçevesinde ülkemizi enerji üssü ve terminali hâline getirmek, enerji ve
doğal kaynaklar alanlarındaki faaliyetlerin çevreye duyarlı
hâlde yürütülmesini sağlamak, maliyet, zaman ve miktar yönünden enerjiyi
tüketiciler için erişilebilir kılmaktır.
Bu stratejilerin belirlenmesinin yanında bir
devlet politikası hâline getirilmesi ve uygulanmasında taviz
verilmemesiyle birlikte Sayın Bakanımızın enerjide sessiz
devrim olarak nitelediği atılım hayata geçirilerek enerjide
kurulu gücümüz Hükûmetlerimiz döneminde 2,5 kat
artırılmıştır, 298 olan elektrik üretim santral
sayısı 2.097ye çıkarılmıştır. 44.544
kilometre olan elektrik enerjisi iletim hattımız yapılan
yatırımlarla 58.100 kilometreye çıkarılmış,
dağıtım hattımız da 812.399 kilometreden 1 milyon 100
bin kilometreyi aşmıştır. Sadece birkaç şehirde
kullanılabilen doğal gaz 78 şehrimize
ulaştırılmıştır. TANAP ve TürkAkım gibi
uluslararası enerji projelerine yön verebilen bir konuma geldik. Nükleer
enerjinin elektrik üretiminde kullanılması için önemli adımlar
atılmıştır. Kış öncesi doğal gaza yüzde 10
gibi önemli bir indirim yapılarak vatandaşımızın ve
sanayicimizin faturaları aşağı çekilmiştir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığımız yerli ve yenilenebilir kaynaklardan enerji
üretimine ağırlık vermiş ve bu alanda önemli ilerlemelerin
sağlanmasına öncülük etmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının
enerji arzı içindeki payının artırılması
çalışmaları kapsamında güneş ve rüzgâr enerjisi kurulu
güçlerinde büyük bir ivme kazandırılmıştır. Bu
gelişmenin daha ileri taşınması adına yeni modeller
devreye alınmaktadır. Devreye alınan önemli bir model
Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) ile birlikte güneşimizden ve
rüzgârımızdan daha etkin şekilde yararlanacağız. AR-GE
çalışmalarıyla birlikte bu alanda teknolojik açıdan da
ilerleme sağlanacaktır.
Ayrıca enerjinin cari açık üstündeki
baskısının azaltılması için yerli kömürümüzün de
değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda
Bakanlığımızın önemli çalışmaları
bulunmaktadır. AK PARTİ Hükûmetlerinden önce 8 milyar ton seviyesinde
bile bulunmayan linyit rezervimiz uygulanan basiretli çalışmalarla
birlikte 2 kat artırılarak 16 milyar ton seviyesine
çıkarılmıştır. Bu kaynakları arayıp bulmayla
birlikte, bu kaynakların ekonomiye kazandırılması da
gerekmektedir. Kendi kaynağımız dururken ithal kaynaklara
yönelmenin de bir anlamı yoktur. Bu millî kaynakların ekonomiye
kazandırılması için devreye alınan yeni modellerin de
enerji sektörüne hareket getireceğine kuşkum yoktur. Bu modelle
birlikte, sadece yerli kaynaklarımız kullanılmakla kalmayacak,
aynı zamanda vatandaşlarımızın ucuz enerjiye
erişmeleri de sağlanacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla)
Bu uygulamalarla birlikte, enerji alanında yeni sessiz devrimlerin
yaşanacağına inanıyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Ensarioğlu.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
10uncu konuşmacı Kocaeli Milletvekili Zeki Aygün.
Buyurunuz Sayın Aygün. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ZEKİ AYGÜN (Kocaeli)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Bütçesi için AK PARTİ Grubum
adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu 2001 yılında kuruluşundan bugüne, on beş yıldır
elektrik, doğal gaz, petrol ve LPG piyasalarını düzenleyip
denetlemektedir. Bu doğrultuda, düzenleme, izleme ve denetleme
sorumluluğunun olduğu piyasalarda şeffaf, adil ve rekabetçi bir
piyasa yapısının oluşturulmasının önündeki
engellerin kaldırılması, buna ek olarak tüketicilerin yeterli,
sürekli ve kaliteli mal ve hizmetlerden istifade etmesi kurumun temel
önceliklerindendir.
EPDK, kurulduğu günden bugüne, sorumluluğu
altındaki piyasaların gelişimi konusunda yoğun bir mesai
harcayarak enerji piyasalarının gelişiminin önünü
açmıştır. Bu bağlamda, bugün, EPDK tarafından
verilmiş ve yürürlükte olan petrol piyasalarında 13.224, elektrik
piyasalarında 2.287, doğal gaz piyasalarında 307 ve LPG
piyasasında 11.027 olmak üzere toplam 26.845 adet lisans bulunmaktadır.
Elektrik sektörümüzde arz güvenliği ve sistemin
geleceği açısından en çok önem verilen konunun üretim
yatırımlarının gerçekleşmesi olduğu
düşünüldüğünde, EPDK tarafından lisans verilen projelerle son on
yılda yaklaşık 34 bin megavat civarında yeni kapasite
kurulu güç sisteme dâhil edilmiştir. Bu kapasite artışında
hidroelektrik, rüzgâr, jeotermal, güneş gibi yenilenebilir enerji
kaynaklarının payının günden güne artması memnuniyet
verici bir gelişmedir.
EPDK lisanslama faaliyetleri kapsamında,
doğal gaz piyasasında bugüne kadar 68 adedi dağıtım
lisansı olmak üzere, toplam 307 adet lisans verilmiştir.
Doğal gaz piyasalarına yönelik
çalışmalarda öne çıkan husus, şehirlerde doğal gaz
dağıtımına yönelik faaliyetlerdir. Gelinen bu noktada,
yapılan ihaleler sonucunda 76 ilde doğal gaz kullanımına
olanak sağlanabilmiştir. Kalan 5 il içerisinde Ağrı ve
Tunceli için 2016 yılı Temmuz ayı itibarıyla doğal gaz
dağıtım lisansı ihale süreci yeniden
başlatılmış olup söz konusu ihaleler 2016 yılı
Aralık ayı içerisinde tamamlanacaktır. Ayrıca, EPDK
tarafından ilçeler için dağıtım bölgesi genişleme
çalışmaları devam etmektedir.
Doğal gaz piyasası kapsamında iletim
şebekesinin işleyişine dair gelişmeler kaydedilmiştir.
1 Aralık 2016 tarihinde devreye alınan ve Türkiyenin ilk yüzen LNG
terminalinin yani sıvılaştırılmış doğal
gaz terminalinin temel kullanım usul ve esasları
hazırlanmış ve Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığına ait bulunan Silivri Yer Altı Doğal Gaz
Depolama Tesisinin eylül ayında BOTAŞa devredilmesini izleyen
süreçte, bu tesise ait kullanım usul ve esaslarında gerekli
revizyonlar yapılmıştır.
Ayrıca, EPİAŞın işletmesi
öngörülen Doğal Gaz Piyasası Organize Toptan Satış
Piyasasının kurulmasını teminen EPDK tarafından
hazırlanan Doğal Gaz Piyasası Organize Toptan Satış
Piyasası Yönetmeliği Taslağı görüşe
açılmıştır.
Petrol Piyasası Kanunu kapsamında, ulusal
marker uygulamalarıyla dolaşımda olan akaryakıtın
piyasaya yasal yollardan girip girmediği tespit edilerek kaçak veya
standart dışı ürün satışının önlenmesi
amaçlanmıştır.
Bununla beraber, petrol piyasası ve LPG
piyasası kapsamında istasyon otomasyon sistemiyle kaçak petrol ve LPG
satışının önlenmesi amacıyla
dağıtıcı lisansı sahipleri EPDK tarafından sürekli
olarak denetlenmektedir. Bu sayede, ülkemiz ekonomisine zarar veren kaçak
akaryakıtın önüne geçilerek vatandaşın yüksek kalitede
akaryakıt ve LPG kullanması sağlanmıştır.
Diğer taraftan, dolaşımda bulunan LPG
ve sınai gaz tüplerinin terör örgütü tarafından el yapımı
imalinde kullanılmasının engellenmesi amacıyla, LPG
tüplerinin dolumdan son kullanıcıya kadar takip edilmesi
kapsamında, EPDK, TSE, Başbakanlık, İçişleri
Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
ortaklaşa bir çalışma yürüterek etkin rol almaktadır.
Çalışmalarına hızla devam eden
EPDK bugünden sonra aynı özveriyle piyasaların gelişimi için
çalışmaya devam edecek, tüketicilerin sürekli ve kaliteli hizmetinden
istifade etmesini sağlayacaktır.
2017 yılı bütçemizin hayırlara vesile
olmasını diler, yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Aygün.
Şimdi söz sırası Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Uğur Dilipakta.
Buyurunuz Sayın Dilipak. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET UĞUR
DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü yani BORENin 2017
bütçesiyle ilgili AK PARTİ Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, birçok alanda
olduğu gibi tabii kaynaklar konusunda da Hükûmetimiz kararlı
adımlar atmaktadır. Bunlardan en önemlisi bor madenidir. Dünya
rezervinin yüzde 73ü ülkemizde bulunan bor minerali 2003 yılına
kadar ihmal edilmiş bir kaynaktı. 2003 yılında Hükûmetimiz
4865 sayılı Kanunu çıkarmış ve Ulusal Bor
Araştırma Enstitüsünü kurmuştur. Böylece ulusal
kaynağımız olan boru katma değeri yüksek ürünlere
dönüştürüp ülkemizin teknolojik ve stratejik ürünlerde dünyada hak
ettiği noktaya ulaşması amaçlanmıştır. BOREN
vasıtasıyla bor mineralinin savunma sanayisinden stratejik alanlara
kadar birçok sektörde kullanım olanağının
artırılması, ulusal ekonomiye yeni değerler
kazandırılması hedeflenmiştir.
Değerli arkadaşlar, yüz
yıllardır dünya enerji ve tabii kaynaklara hâkim olma mücadelesine
sahne olmaktadır. Sinsi emeller uğruna nice canlar, masumlar
katledilmiş, nice medeniyetler, nice vatanlar, nice ülkeler enerji ve
tabii kaynaklar uğruna hunharca işgal edilmiş, tarih sahnesinden
silinmiştir. Şu an bölgemizde, sınırlarımızda
yaşanan dramların temel nedeni de emperyalistlerin buralarda
hakimiyet kurma arzusudur. Bugün Halepte, Musulda, Kerkükte, Telaferde ve
dünyanın birçok bölgesinde masum insanların
yaşadıkları dram da bu emperyalistlerin bir senaryosudur.
Maalesef, dünyanın birçok yerinde bu kirli oyun hâlâ devam ediyor. Bu
kirli emellere dur demek istediğimizde birileri Ne oluyorsunuz? diyor.
Gezi olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz işgal girişimi bu
sinsi ve kirli oyunların birer parçasıdır. Bu oyunları,
milletimiz dimdik durarak bozmuştur. Hainler, bu milletin,
atalarından kalan bu mirası canları pahasına bu
şekilde koruyacaklarını hesap etmemişlerdi. Aynı
şekilde, bugün, dolar üzerinde oynanan kirli oyuna da halkımız
devletiyle dimdik ayakta durarak buna gereken cevabı vermiştir.
Devlet-millet birlikteliğine en güzel örnekleri de vermektedir.
Milletimizle birlikte bu kutlu yürüyüşümüz devam edecektir. Buna,
Rabbimin izniyle hiçbir güç engel olamayacaktır.
Değerli arkadaşlar, bugün Orta
Doğuda yaşanan olayları şöyle bir basit önermeyle anlatmak
istiyorum: Bir kişi, bir silahı alıp bir suça
karışmış olsa, bunun kimin tarafından
kullanıldığı, merminin nereden, nasıl ortaya
çıktığı basit bir şekilde tespit edilebilir. Bugün,
DEAŞ denilen terör örgütüne silah sağlayan ülkeler, silah
sağlamasa bölgedeki akan kan basit bir şekilde durdurulur.
BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) Aynen öyle.
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Devamla) - Bu,
diğer terör örgütleri için de böyledir. Buradan varsayımla, bu silah
ve mermileri veren ülkeler bu sorunun birinci derecede failleridir. Tarih,
bunları lanetle anacaktır ve kirli emelleri olan ülkelerin dünya
barış masasında olmaları da anlamsızdır. Onun
için, liderimiz ve Kurucu Genel Başkanımız Recep Tayyip
Erdoğan Dünya beşten büyüktür. diyor. Yarınlarımız
için daha adil, daha yaşanılabilir bir dünya arzuluyoruz.
Değerli arkadaşlar, dünya, enerji ve tabii
kaynaklar tarafından şekillenirken kaynaklarımızı
korumak, onları millî çıkarlar için kullanabilmek çok önemlidir.
BOREN de millî sorumluluğu fazlasıyla yerine getirmektedir. 2017 yılının
15,53 milyon TL olarak hesaplanmış bütçesinin yüzde 68ini AR-GEye
ayırması bunun en güzel örneğidir.
BOREN bütçesinin ülkemizin yarınları için
hayırlı olmasını diler, bu ülkenin bekası için
şehit olan kahramanlarımızı rahmetle anarak yüce heyetinizi
saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Dilipak.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
12nci konuşmacı Aksaray Milletvekili Mustafa Serdengeçti.
Buyurunuz Sayın Serdengeçti. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA SERDENGEÇTİ
(Aksaray) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu bütçesi hakkında grubum adına söz almış
bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 2690 sayılı
Kanunla 1982 yılında kurulan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, nükleer
enerjinin barışçıl amaçlarla kullanımının
sağlanması konusunda iki ana görev üstlenmiş durumdadır:
Bunlardan birincisi, nükleer enerji kullanımına ilişkin temel
ilke ve politikaların belirlenmesine katkıda bulunmak ve bu konuda
gerekli araştırma ve geliştirme çalışmalarına
öncülük etmek; diğeri de nükleer enerjiyle ilgili faaliyetler ve radyasyon
uygulamaları sırasında birey, toplum ve çalışanın
radyasyondan korunması için nükleer güvenliğin, radyasyon
güvenliğinin ve nükleer emniyetin sağlandığını
tespit ve teyit etmek için gerekli düzenleme ve denetleme faaliyetlerini
yürütmektir.
TAEK, nükleer enerjinin barışçıl
amaçlarla kullanımına ilişkin faaliyetlerini Avrupa Nükleer
Araştırma Merkezi, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Nükleer
Enerji Ajansı gibi uluslararası merkezlerle iş birliği
içinde yürütmektedir.
Nükleer teknoloji alanında yapılan
çalışmalar kapsamında ülkemizde öncü bir kuruluş olan
TAEKin faaliyetleri içinde en önde gelenlerden biri
hızlandırıcı teknolojisine yönelik
çalışmalardır. Bu bağlamda, yerli proton
hızlandırıcısı tasarım ve mühendisliği
projesi yürütülmektedir ve bu projeyle yerli hızlandırıcı
teknolojisinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Yerli sanayinin ve vasıflı
insan gücünün geliştirilmesi yine bu projenin hedefleri
arasındadır.
Nükleer tıpta kullanılan radyoizotop ve
radyofarmasötiklerin TAEK proton hızlandırıcısı
tesisinde yerli olanaklarla üretimine yönelik çalışmalar son
aşamasına gelmiş olup 5 ürün için Sağlık
Bakanlığından üretim yeri izni alınmıştır.
Ürün ruhsatlandırma çalışmaları başlamış
olup 2017 yılında sonuçlanacaktır. TAEK, Proton Hızlandırıcısı
Tesisinde üreteceği bu ürünleri yurt içi ve yurt dışı
piyasalara satmayı planlamaktadır. Bu durumda, daha önce döviz
ödeyerek aldığımız ürünleri ihraç ederek bu alanda önemli
bir döviz girdisi elde etmiş olacağız. Gelecek yıl hizmete
girecek diğer bir tesis de ülkemizde iyonlaştırıcı radyasyon
metrolojisi alanında referans laboratuvar olacak İkincil Standart
Dozimetri Laboratuvarıdır. Bu laboratuvar, inşası da
tamamlanmış olup cihaz ve sistemlerin montajı ve testlerini
takiben 2017 yılında hizmete girecektir.
TAEKin düzenleme ve denetleme faaliyetleri
çerçevesinde, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali ve Sinop Nükleer Enerji
Santralinin günümüz uluslararası nükleer güvenlik ve emniyet
anlayışına uygun olarak kurulması, işletilmesi ve
işletmeden çıkartılmasını tespit ve teyit etmek için
kurucu olarak tanınan firma faaliyetleri TAEK tarafından
değerlendirilmekte, yetkilendirilmekte ve denetlenmektedir. Ayrıca,
ülke genelinde tıbbi, endüstriyel ve diğer alanlarda toplam 20 bini
aşkın kuruluşta x ışını cihazları,
kapalı ve açık radyoaktif maddeler ile kapalı radyoaktif madde
bulunan cihazlar kullanılmaktadır. Söz konusu radyasyon
kaynaklarıyla yapılacak her türlü faaliyet ve uygulama için TAEKten
lisans alınması zorunludur. Bu kapsamda yılda 7.500ü
aşkın işlem gerçekleştirilmekte ve ortalama 5.500
kuruluşta radyasyon güvenliği, denetimi ve radyasyon kontrolü faaliyetleri
yürütülmektedir.
Değerli milletvekilleri,
ülkelerin teknolojik gelişmişlik düzeyleri o ülkelerin sahip
oldukları belli kritik teknolojilere bağlıdır. Teknoloji
sahasında 3 kritik alan vardır; bunlardan biri nükleer teknoloji, diğeri
mikroelektronik ve uzay teknolojisidir. Dünyada ileri ülkeler arasına
girmemiz için bu teknolojilere sahip olmamız bir koşuldur. Ülkemizde
nükleer teknolojiyle ilgili en yetkili kurum olan ve nükleer enerjiden
sağlığa, tarımdan endüstriye birçok değişik
alanlarda çok çeşitli ve önemli görevleri olan TAEKin daha etkin ve
yetkin bir şekilde çalıştırılması için nükleer ve
radyolojik düzenleyici faaliyetleri ile uygulayıcı ve teşvik
edici faaliyetlerinin birbirinden ayrılması önerilmektedir.
Ayrıca, ülkemizde nükleer teknolojinin gelişmesi ve yakın
zamanda gündeme gelecek olan nükleer santral işletmeciliği için
teknisyen, mühendis ve uzman seviyesinde yaklaşık 15 bin
yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyulacaktır. Bunun için de hazırlıklara
bir an önce başlanmalıdır.
Son olarak, TAEKe
ayrılan bütçe her sene artırılmıştır. Son yirmi
yıl içerisinde tam 100 kat artırılmış ve 2017
yılında 166 milyon 750 bin olmuştur.
Bu vesileyle, 2017 merkezî yönetim bütçesinin
ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, herkese
saygı ve sevgilerimi sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Serdengeçti.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun 13üncü
konuşmacısı Konya Milletvekili Ömer Ünal.
Buyurunuz Sayın Ünal.
AK PARTİ GRUBU ADINA ÖMER ÜNAL (Konya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğünün 2017 yılı bütçesi üzerinde AK PARTİ
Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü,
kuruluşundan bu yana, jeolojik araştırmalar, metalik endüstriyel
hammaddeler, kömür, jeotermal ve nükleer enerji kaynaklarının
aranması, jeofizik araştırmalar, kimyasal ve petrografik analiz
ve teknolojik test çalışmaları, ön fizibilite
çalışmaları, deniz jeolojisi ve jeofiziği araştırmaları,
çeşitli bilimsel ve teknolojik araştırmalar gibi çok
çeşitli faaliyet alanlarında dünyadaki bilimsel ve teknolojik
gelişmeleri yakından takip etmek suretiyle, kendisini sürekli
yenileyerek ülkemiz genelinde yurt satına yayılmış 12 bölge
müdürlüğü ve merkez teşkilatıyla
çalışmalarını sürdürmektedir.
MTA, elde ettiği ve ürettiği verilerle
başta madencilik olmak üzere ilgili sektörlere gerekli altyapı
hizmetini vermekte, yer altı kaynaklarımızın bulunabilmesi,
işletilebilmesi ve daha doğru, güvenli bir yerleşim
planlamasının yapılabilmesi için faaliyetlerini sürdürmektedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; MTAnın bütçesi 2015 yılında 353 trilyon 973
milyar 422 bin Türk lirası olarak gerçekleşmiştir. 2017
yılında ise bütçe 679 trilyon 81 bin Türk lirası olarak
planlanmıştır. Bu miktarın 227 trilyon 46 bin Türk
lirası cari idame personel için, 452 trilyon 35 bin Türk lirası ise
madencilik ve deniz, kara, hava, sosyal, şehirleşme sektörleri
yatırım toplamı olarak planlanmıştır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; enerji sorunu, bugün olduğu gibi yakın gelecekte de
ülkemizin karşı karşıya olduğu önemli problemlerin
başında gelmektedir. Bu problemin çözümüne yönelik olarak son on iki
yıllık dönem içerisinde enerji ham madde aramalarına büyük önem
verilmiş, bu süreçte yerli kaynakların kullanılması ve
dışa bağımlılığın azaltılması
doğrultusunda MTA Genel Müdürlüğünce, son dokuz yılda, kömürde
1,5 milyon metre sondaj yapılmış ve Türkiye kömür rezervi 8
milyar tondan yüzde 89 oranında bir artışla 15 milyar tona
çıkarılmıştır.
Dünya kömür rezervinin
yaklaşık yüzde 1,7sine karşılık gelen 15 milyar
tonluk rezerviyle ülkemiz, linyit kaynakları açısından önemli
bir yere sahiptir.
2017 döneminde
Bakanlığımızın yer altı kaynaklarının
arama ve araştırma faaliyetleri kapsamında
hazırladığı aksiyon planına göre, ülkemizin
ihtiyacı olan yüksek kalorili kömür aramalarına
ağırlık verilecek olup bu amaçla 600 bin metre sondaj
yapılması hedeflenmiştir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bilindiği üzere, Bakanlığımızca
yerli kömür kaynaklarının üretime açılması amacıyla
yürürlüğe konmuş olan aksiyon eylem planı çerçevesinde Elektrik
Üretim AŞ Genel Müdürlüğünce yatırıma dönüştürme çalışmaları
devam etmektedir.
Benim de seçim bölgem olan
Konya Karapınar Ayrancı kömür sahasında, MTA Genel
Müdürlüğü tarafından, kurumlar arası iş birliği
kapsamında Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürlüğü adına rezerv
geliştirme çalışmalarına yönelik olarak uluslararası
standartlarda sondaj ve raporlama çalışmaları yürütülmeye
başlanmıştır. 5 Haziran 2016 tarihinde başlanan
çalışmalarda, 5 Aralık 2016 tarihi itibarıyla 55.688 metre
kömür sondaj çalışması ile 6.605 metre hidrojeoloji sondaj
çalışması gerçekleştirilmiş olup çalışmalar
hâlen devam etmektedir.
Sahada yürütülen sondaj çalışmalarının
2016 yılı sonu ve sondajlardan elde edilen kömür örneklerinin
analizlerinin ise 2017 Ocak ayı sonu itibarıyla tamamlanması
planlanmakta olup çalışmaların tamamlanmasının
ardından da sahayla ilgili MTA Genel Müdürlüğü tarafından
hazırlanacak olan rapor EÜAŞ Genel Müdürlüğüne teslim
edilecektir.
İlk etapta 1.500 megavat olarak
gerçekleştirilmesi düşünülen Karapınar Termik Santralinin
potansiyeli Afşin-Elbistan Termik Santralinin 2 katı
büyüklüğündedir.
Bu vesileyle sözlerime son verirken 2017
yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor,
Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Ünal.
14üncü sırada
AYHAN BİLGEN (Kars) Sayın Başkan,
İç Tüzük 60a göre söz istiyorum.
BAŞKAN Sayın Bilgen, buyurunuz.
Mikrofonunuzu açıyorum.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
21.- Kars Milletvekili Ayhan Bilgenin, Bayburt Milletvekili
Şahap Kavcıoğlunun 433 sıra sayılı 2017
Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısının
üçüncü tur görüşmelerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
AYHAN BİLGEN (Kars) Sayın Başkan,
milletvekillerinin bu kürsüdeki konuşmalarında temiz bir dil
kullanmaları, itham edici bir dil kullanmamaları bir sorumluluktur.
AKP adına 9uncu sırada konuşan milletvekili -tutanakları
şimdi istedik- aynen şöyle diyor: Bizim içimizdeki asker
kılıklı gazeteci ve milletvekili kisvesi altındaki
hainlerin darbe girişimleriyle, terörle
Devam ediyor konuşma.
Şimdi, burada askerlerden kimi kastediyor bilmiyoruz çünkü Yüksek Askerî
Şûrada söz konusu askerlerin terfilerine imzaları atanlar
Başbakan, Cumhurbaşkanı ve bir AKP yetkilisinin kardeşi de
galiba çok özel imkânlarla terfi ettirilen bu ne kisvesi diye
kastettiğiniz kategoride.
Gazetecilerle ilgili muhalif her medyayı hain
saymanın son derece tehlikeli bir yöntem olduğunu hatırlatmak
isterim çünkü bizimle ilgili, bizim milletvekillerimizle ilgili hain ifadesi
ilk kullanıldığında eş başkanlarımız
Rusyaya gitmişti, şimdi Sayın Başbakan Rusyada.
Dolayısıyla hain ifadesini bu kadar ucuz kullanmayın bence ama
özellikle
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz, mikrofonunuzu
açıyorum, tamamlayınız.
AYHAN BİLGEN (Kars) -
milletvekilleriyle ilgili
bu şekilde, suçsuzluk esasına rağmen, henüz bir mahkûmiyet
bulunmamasına rağmen tamamen itham edici bu dili
kullandığınızda o zaman size bu ifadeler geri döner.
Mesela, Zencani -idama mahkûm edildi- diyor ki:
Türkiyede 8,5 milyar rüşvet verdim. Bunu kime verdi, muhalefet
partilerine mi verdi? Biz burada kalksak milletvekili kisvesi altında
rüşvetçiler, milletvekili kisvesi altında hırsızlar,
bakan kisvesi altında 17-25 Aralıkta yargılatmadığınız
hırsızlar desek bu yakışık bir tarz olur mu? Dolayısıyla,
esas olan suçsuzluktur. Olağanüstü hâlde bile hain ifadesini
kullanırken bir kez daha düşünmeniz gerekir. Siyasi eleştiri
başka bir şeydir ama hükümü olmayan bir konuda böyle
konuşursanız buranın seviyesini aşağı
düşürmüş olursunuz.
Teşekkür ediyorum Başkanım.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Bilgen.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) Sayın
Başkan, benim konuşmamla ilgili bir şey söyledi, cevap vermek
istiyorum.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet Denetim
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015 Yılı
Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 434)
(Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN 14üncü sıradaki
konuşmacı Antalya Milletvekili Hüseyin Samani.
Buyurunuz sayın Samani. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN SAMANİ
(Antalya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçesi üzerinde
grubum adına söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla
selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; tarım, artan dünya nüfusu, tarım arazilerinin yok
olması, iklim değişikliği ve su kaynaklarının
azalması gibi faktörler nedeniyle stratejik bir sektör olup aynı
zamanda, tarih boyunca insanoğlunun varlığını
sürdürmesini ve pek çok medeniyetin kurulmasını sağlayan, son derece
önemli bir alandır; her ne kadar sanayi devriminden sonra ikinci plana
itilmiş olsa da dünya nüfusunun yüzde 40ını istihdam etmekte
olup dünyadaki yoksulların yüzde 75inin birincil geçim
kaynağıdır. Bu yüzden, küresel siyasete yön veren akıllar,
petrol ve gaz için çıkardıkları savaşlarla
değiştirmiş oldukları dünya nüfus dengesini, yine küresel
düzeyde tedbir aldıkları takdirde, önümüzdeki yıllarda küresel
faciaların yaşanmasını engellemiş olacaklardır.
Engellemedikleri takdirde, bugün petrol ve gaz için kopan fırtına
yarın gıda ve su için kopacaktır. Unutmayalım ki
toprağın ölümü nebatatın ve insanlığın ölümüdür.
Değerli arkadaşlar, Türkiyeyi
tarımsal hasılada Avrupada, Avrupa zirvesine taşıdık.
2002 yılında 36 milyar olan tarımsal hasılamızı
2015 yılında 4 kat artırarak 147,2 milyar Türk lirasına
ulaştırdık. Türkiye tarımsal hasılada 2002
yılında tarımda Avrupanın önde gelen ülkeleri olan Fransa,
İtalya ve İspanyanın ardından 4üncü sıradayken 2005
yılından bugüne kadar Avrupanın en büyük tarımsal
hasılasına sahip ülkesidir. 2002 yılında 3,8 milyar dolar
olan ihracatımız 2015 yılında 17 milyar dolara
ulaşmıştır. Hedefimiz bu ihracatımızı daha
da artırmaktır. Son on dört yılda Türk çiftçisine
ödediğimiz nakdî karşılıksız hibe desteği
toplamda yaklaşık 90 milyar TLye ulaşmıştır.
Önümüzdeki yıldan itibaren mazot tüketiminin yarısını da
karşılayacağız. Tarımsal kredilerde 2002
yılında yüzde 59 ila 69 arasında olan faiz oranı 2016
yılında yüzde 0 ila 8,25 aralığında uygulanmaya devam
etmektedir. 2002 yılında 83 milyon TL olan hayvancılık
desteğini 2016 yılında 3 milyar Türk lirasına yükselttik.
Son on dört yılda hayvancılığa toplam 21 milyar TL destek
verdik. Hayvancılığı 2010 yılında sıfır
faizli kredi kapsamına aldık, bugüne kadar da 9,8 milyar TL kredi
kullandırdık.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; çok önemli olan tohumculuk ve fidancılık için ise
son on bir yılda 1,4 milyar Türk lirası destek verdik. Türkiye,
uluslararası normlarda tohum üretimi ve sertifikasyon sistemine sahip bir
konuma ulaşmıştır. 2015 yılında, 70 ülkeye
yaklaşık 27 bin ton tohum ihracatı gerçekleştirdik.
Önümüzdeki dönemde sertifikalı tohum kullanımını
yaygınlaştırıp başta sebze ve yem bitkileri olmak
üzere tohum geliştirme araştırmalarına desteğimizi 10
kat artıracağız. Böylece, ülkemizi tohumculuk alanında
dünyanın ilk 5 ülkesinden biri hâline getirme hedefi konusunda
hızlı bir şekilde yol almaktayız. Yerli tohumculuğu
ise desteklemeye devam edeceğiz. Son on bir yılda tohumculuk ve
fidancılık için yaklaşık 1,4 milyar Türk lirası destek
verdik, Türkiyeyi tohum ihraç eden bir ülke konumuna
ulaştırdık. Tarımsal AR-GE için on dört yılda 1,7
milyar Türk lirası kaynak aktardık. Gelecek dönemde kaynak
miktarını daha da artıracağız.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; çiftçilerimizin önemli bir sorunu da ürünlerinin
risklere karşı güvenceye kavuşturulmasıdır. Bu
kapsamda, tarım sigortası uygulamasını ilk defa biz
başlattık. Çiftçimizi doğal afetlerden korumak için sigorta
poliçesinin yüzde 50 bedelini karşılıyoruz. 2017
yılında TARSİM kapsamını genişleteceğiz ve
meyvecilikte, buğday ürününde, hayvan hayat sigortaları gibi birçok
alanda daha sigorta kapsamını genişletmiş
olacağız.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ülkemizin ilk EXPOsu, çiçek ve çocuk temalı
EXPO Antalya Aksuda Nisan 2016 yılında hayata geçti.
Değerli arkadaşlar,
Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığımızın 2017 bütçesinin ülkemiz için, ülkemizin
güzel insanları için, yarınlarımız için, dünyayı
kendilerinden ödünç aldığımız
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN SAMANİ
(Devamla) -
çocuklarımız için, özellikle tarım sektörümüz için
ve üreticilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Samani.
Sayın Kavcıoğlu,
sanıyorum söz talebiniz var 60ncı maddeye göre.
Buyurunuz, mikrofonunuzu
açıyorum.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
22.- Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlunun, Kars
Milletvekili Ayhan Bilgenin yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) Sayın
Başkanım, HADEP başkan vekili zannedersem, benim konuşmamla
ilgili bir konuya değindi.
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
HADEP değil, HADEP değil, HDP!
BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) HDP,
öğreneceksiniz, HDP.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Şimdi,
benim ifade ettiğim, asker kılıklılardan neyi
kastettiğim, 15 Temmuz gecesi zaten herkesin malumudur.
Yine, gazeteci olarak kastettiklerim, Avrupa
Parlamentosuyla ilgili aleyhimize alınan kararlar arifesinde Avrupa televizyonlarında
Türkiye aleyhine konuşan, burada da zaman zaman savunulan bazı
gazetecilerin herhâlde lügattaki tanımı hainliktir, başka bir
şey değildir.
Yine, milletvekilleriyle ilgili, şu an
dışarıda Türkiye aleyhine konuşan ve çalışanlar
Türk askerini şehit eden katillerin, teröristlerin, asker cenazesi yerine
bu teröristlerin cenazesine gidenler de benim gözümde yine haindir, hain olarak
kalacaktır. Dolayısıyla kastettiğim
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
LEZGİN BOTAN (Van) 15 Temmuza kadar Fetullah
Güleni besleyenler haindir, o hainler burada oturuyor.
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) Hain
sensin! Sen savcı mısın, hâkim misin, nesin sen?
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
İndir elini!
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Üzerinize
alınıyorsanız alının.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen
efendim.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Benim
kastettiklerim tamamen Türk askerine kurşun sıkan hainlerdir.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Kavcıoğlu.
LEZGİN BOTAN (Van) Fetullah Güleni on iki
yıl boyunca büyüttün, bütün devlet kurumlarına
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - En
büyük hain sensin! Hâkim misin sen, savcı mısın sen?
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) Kes sesini be!
Kes sesini be! Neyi kastettiğimi gayet iyi biliyorsun.
LEZGİN BOTAN (Van) Sen kriptosun!
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME
KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına 15inci konuşmacı Aydın Milletvekili Mehmet Erdem.
Buyurunuz Sayın Erdem. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET ERDEM (Aydın)
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçesi üzerine AK
PARTİ Grubu adına konuşacağım. Sizleri ve aziz
milletimizi saygıyla selamlıyorum.
LEZGİN BOTAN (Van) Fetullah Güleni
büyüttünüz, getirdiniz, savcılar, kaymakamlar, valiler, bütün bürokrasiyi,
devleti verdiniz ellerine, şimdi de gelip burada sırıtıyorsunuz.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
efendim, hatip kürsüde, lütfen
MEHMET ERDEM (Devamla) - Aydının ve
Türkiyenin duayen siyasetçilerinden eski Meclis Başkanımız,
birçok bakanlık görevi yapmış, Aydın eski belediye
başkanlarımızdan rahmetli İsmet Sezgini de rahmetle
anıyoruz -dün kaybettik kendisini- yakınlarına, sevenlerine ve
Aydınlı hemşehrilerimize başsağlığı
diliyorum.
Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın güzel
ifadesiyle Ülkemizin tarımını kalkındırmadan
Türkiyeyi kalkındıramayız. AK PARTİnin tarımda 2023
hedefi 14 milyon hektar alanda arazi toplulaştırmasını
tamamlamak, 8,5 milyon hektarlık sulanabilir alanın
tamamını modern sulama teknikleriyle suya kavuşturmak,
tarımsal hasılayı 500 milyar TLye, tarımsal ihracatı
150 miyar TLye ulaştırmaktır. Burada dolar kavramını
kullanmıyoruz, TLye geçtik. 2002de 98 milyon ton olan bitkisel
üretimimiz bugün 115 milyon tona, yine 2002de 12 milyon ton olan hayvansal
üretimimiz ise 2 kat artışla 24 milyon tona
ulaşmıştır. AK PARTİ hükûmetleri, tarım
sektörünün büyümesi ve gelişmesi için daima çiftçimizin yanında yer
almış, gündelik bakıştan stratejik planlamaya
geçmiştir. Bu sebeple, Tarım Kanunu başta olmak üzere Gıda,
Toprak ve Arazi Kullanımı, Tarım Sigortaları, Organik
Tarım, Tohumculuk, Üretici Birlikleri ve Lisanslı Depoculuk
kanunları gibi 15 adet kanun çıkartılmıştır. Bu
yıl gençlerimiz için, daha çok üretsinler ve kazansınlar diye Genç
Çiftçi Hibe Projesi kapsamında 15 bin projeye 450 milyon TL hibe
ödenecektir. Hükûmetimiz Millî Tarım Projesini uygulamaya koymuştur.
Millî Tarım Projesiyle Türkiye genelinde 941 tarım havzası
belirlenmiş, 19 adet stratejik üründen hangilerinin hangi havzalarda
destekleneceği ilan edilerek üreticinin ürün ve üretim planlaması
yapabilmesi sağlanacaktır. Çiftçinin alın terini korumak, piyasa
düzenini sağlamak için Toprak Mahsulleri Ofisi daha etkin
kullanılacak, bölük pörçük, on iki aya yayılıp ödenen
tarımsal destekleme ödemeleri ekim zamanı ve hasat zamanı olmak
üzere yılda 2 defa ödenecek, böylece çiftçimizin eline daha derli toplu
para geçmiş olacak.
Mera
varlığımızın yüzde 56sını, büyükbaş
hayvan varlığımızın yüzde 36sını
oluşturan 30 ilimizde mera hayvancılığı
yetiştirici bölgeleri oluşturulacak, meralar hayvancılık
yapmak isteyenlere, ıslah yapma şartıyla, cüzi paralarla kiraya
verilecek. Seçim bölgem olan Aydın ilinin de içinde bulunduğu 32
ilimizde en az 500 baş kapasiteli damızlık gebe düve üretim
merkezleri kurulacak, ayrıca 26 ilde en az 500 baş kapasiteli
damızlık koç, teke merkezleri kurulacak.
Beyaz ette ise ilk yerli anaç
tavuğumuz 2017de inşallah piyasaya sunulacak. Tüm bu
uygulamaların amacı sağlıklı, kaliteli ve verimli anaç
cins büyükbaş, küçükbaş hayvanlarımızın ve
kanatlıların yerli üretimini sağlamak ve ithalatı azaltmaktır.
Merhum Âşık Veyselin dediği gibi, Dost dost diye nicesine
sarıldım, benim sadık yârim kara topraktır. Sadık
yârimiz karı toprağı korumak için, ülkemizde tespit edilen 184
ova sit ilan edilecek ve buraların her ne sebeple olursa olsun tarım
dışı amaçla kullanılması önlenecektir. Kırsal
Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı
kapsamında tarımsal yatırımlara yüzde 50 hibe desteği
verilmektedir. Bu kapsamda 2,5 milyar TL destek ödenmiştir.
Dağlarından
yağ, ovalarından bal akan seçim bölgem Aydın tarım ve
hayvancılık açısından çok önemli bir ilimizdir; Türkiyede
incir ve kestane üretiminde, zeytin ağacı varlığında
1incidir. Türkiyenin en kaliteli pamuğu Aydında yetişir.
Çilek üretiminde Türkiye 2ncisiyiz. Başta incir olmak üzere, kestane, sofralık
dane zeytin ürünlerine de prim desteği ödenmesi konusundaki
üreticilerimizin isteklerini mütemadiyen Bakanlığımıza ve
Hükûmetimize iletiyoruz. Esasen, imkânlar çerçevesinde Türkiyede üretilen
bütün ürünlere destek verilmesi gerekir çünkü bu, kayıt dışılığın
önüne geçmek için de bir vesiledir.
2017 yılının
üretici ve çiftçilerimize rahmeti ve bereketi bol bir yıl
olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ediyor, 2017 yılı
bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını
diliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Erdem.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına son
konuşmacı Salih Fırat, Adıyaman Milletvekili.
Buyurunuz Sayın Fırat. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA SALİH FIRAT
(Adıyaman) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tütün
ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun 2017 yılı bütçesi üzerine
grubum adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
4733 sayılı Kanunla idari ve mali
özerkliğe sahip olan, 2002 yılında kurulan kurum tütün, tütün
mamulleri, alkol ve alkollü içkiler piyasasında üretim, iç ve
dış ticaretle ilgili olarak düzenleme, gözetim ve denetim görevlerini
yaparak bu piyasaların sağlıklı bir şekilde çalışmasını
sağlamaktadır. Tütün ve tütün mamullerinin üretimine, iç ve
dış alım ve satımına ilişkin usul ve esaslar bu
kanunla yeniden düzenlenmiştir. Kanunla, tütün piyasası serbest
rekabet kuralları çerçevesinde liberalize edilerek zamanla arz-talep
mekanizmasının üretimi dengeleyeceği düşüncesiyle üretim
planlaması, arazi tahdidi yapma ve kota koymayla ilgili herhangi bir
düzenleme yapılmamıştır. 2002 ve müteakip yıllar
tütün ürünü için destekleme alımı yapılmaz. hükmüne istinaden,
TEKELin devlet nam ve hesabına yaptığı destekleme
alımlarına son verilmiştir. Kanunda, tütün üretimine
sınırlama veya yasaklama getiren herhangi bir hükme yer
verilmemiş, alıcısı çıkmak kaydıyla tütün üretimi
serbest bırakılmıştır.
2002 yılından itibaren, piyasa değeri
olan tütün çeşitleri alıcı talepleri doğrultusunda üreticilerle
sözleşme yapılarak üretilmekte ve alımsatım bu şekilde
gerçekleşmektedir. Talebi olmayan yaprak tütünlerin yerine, piyasa
değeri olan tütün çeşitlerinin başta Adıyaman, Batman,
Diyarbakır, Hatay olmak üzere özel sektör tarafından üretiminin
yapılması çalışmalarında başarılı
sonuçlar elde edilmiştir. Alıcısı olmayan tütünler yerine,
piyasada talep gören tütünlerin üretilmesi için yapılan
çalışmalara kurum tarafından idari ve teknik bilgi alanında
destek verilerek kırsal istihdamın ve ülke üretim potansiyelinin
artırılmasına çalışılmaktadır.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgelerinde yaşayan tütün üreticilerine sağlanan diğer bir
avantaj da 4733 sayılı Kanunda, 2008 yılında yapılan
bir değişiklikle hayata geçirilmiştir. Kanunun 8inci maddesinde
yapılan değişiklikle üreticiler kendi ürettikleri yaprak
tütünleri kullanarak, kendi ihtiyacı için, 50 kilograma kadar
sarmalık kıyılmış tütün elde edebilmektedir.
Türkiye, güneşte kurutulan şark tipi tütün
üretimi ve ihracatında dünya liderliğini hâlen sürdürmektedir. 2016
yılında 55.042 üreticiyle 75.996 ton tütün ürettirmek için
sözleşme yapılmıştır. Kurum, bir yandan tütün
mamulleri sektörünü düzenlemek, denetlemek ve izlemek suretiyle
sağlıklı ve düzgün işleyen bir piyasa yapısı
oluşturmakta, yasa dışı ticaretle mücadele ve takiple
görevli ve yetkili kurumlarla iş birliği içinde bulunarak söz konusu
piyasanın ve gelirlerin güvenliği
sağlanmaktadır. Bir yandan da Tütün Kontrolü Çerçeve
Sözleşmesinin tütün tüketiminin neden olduğu yıkıcı,
sağlık, sosyal, çevresel ve ekonomik sonuçlardan mevcut, gelecek
nesilleri korumak amacına ulaşmak için tütün mamullerinde paketleme
ve etiketleme tedbirleri almaktadır. Alkol piyasasında ise metanol
kullanılarak üretilen sahte alkollü içkiler üretiminin önüne geçebilmek
için metanolün denatüre edilmesine ilişkin mevzuat düzenlemesi
yapmıştır. Diğer taraftan, Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu, piyasa düzenleme ve denetim görevinin yanında, tütün
kontrol çalışmalarında Sağlık
Bakanlığımızın yanı sıra en etkili
şekilde yetkilendirilmiş ve görevlendirilmiştir.
Bu çerçevede, Tütün ve Alkol
Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yürürlüğe sokulan
düzenleyici uygulamalar, mevzuat düzenleme ve değişiklikleri
neticesinde alınan başarılı sonuçlar, ülkemizin dünyada
tütün kontrolü düzenleme ve uygulamalarında üst sıralara
taşınmasına büyük katkı sağlamıştır.
Kurum tarafından, kamuoyunun farkındalığını
artırmaya yönelik olarak tütün ve alkol kontrolüne ilişkin ulusal ve
uluslararası çalıştaylar düzenlenmiştir. Afiş,
kartpostal, web posterleri basılmış, kamu spotları
hazırlanmış ve televizyonlarda
yayınlanmıştır.
Kurumumuz, görev ve yetki alanında olan Tütün
ve Tütün Mamulleri Analiz, Araştırma ve Geliştirme
Laboratuvarının kurulumunu bu yıl gerçekleştirmiştir.
Bu vesileyle, 2017 bütçemizin hayırlara vesile
olmasını diler, hepinizi saygıyla selamlarım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Fırat.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
yapılan konuşmalar sona ermiştir.
Sayın Gök, söz talebiniz mi var?
LEVENT GÖK (Ankara) Evet efendim.
BAŞKAN Buyurunuz.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
23.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, bütçe görüşmelerinde
bakanların sık sık yerlerini terk etmelerine ve
Cumhurbaşkanının Türk lirası yerine dolar hesabı
bulunmasına ilişkin açıklaması
LEVENT GÖK (Ankara) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sabahtan beri süren
görüşmelerde özellikle sayın bakanların sık sık
yerlerini terk etmesi, şu anda Enerji Bakanının da
bulunmadığı bir ortamda Enerji Bakanlığına
ilişkin görüşmelerin yapılmış olması gerçekten bu
bütçe görüşmelerinin çok üzücü bir yanını göstermekte.
Bakanların itibar etmediği bir bütçede,
ülke yangın yerine dönmüş, Başbakan konuşunca dolar
yükseliyor, dolar yükselirken Cumhurbaşkanı açıklama
yapıyor Herkes dolarını bozdursun. diye. Bir de bakıyoruz
ki Cumhurbaşkanının da dolar hesabı var, döviz hesabı
var ama Türk lirasına çevirdiğine ilişkin dekontu şu ana
kadar kimse görmedi.
Benim esas sorum şu: Bir
cumhurbaşkanı ülkesinin parasına niye güvenmez de
parasını dolara yatırır?
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) Onun fikir
babası zaten Cumhurbaşkanı, ne söylüyorsun?
LEVENT GÖK (Ankara) Böyle bir tablo var mı?
Başka bir ülkenin, yabancı ülkelerin başbakanları ya da
devlet başkanları parasını kendi ülkesinin parası
dışında bir parada değerlendiriyorlar mı? Böyle bir tablo
var mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) O
kampanyayı başlatan Cumhurbaşkanı zaten.
BAŞKAN Buyurunuz, tamamlayınız
Sayın Gök.
LEVENT GÖK (Ankara) Bir de millî olmaktan söz
ederiz ama ülkenin Cumhurbaşkanın Türk lirası yerine dolara para
yatırmasının açıklanacak bir yanı olmalıdır.
Tıpkı, bugün bir millî kuruluş olan PTT davulla zurnayla ilan
ediyor, diyor ki PTT: Kendi hesabımızda bulunan dövizleri, 171
milyon doları ve 20 milyon avroyu Türk parasına çevirdik. Ya, bir
millî kuruluş parasını zaten millî para olan Türk parasına
niye yatırmaz? Sayın Bakan lütfen bunları açıklasın.
Bugün bir diğer vahim
tablo; Enerji Bakanıyla ilgili ciddi iddialar var. Enerji Bakanı bu
iddiaların neresinde? Yani tezini başkasının
yazdığından tutun da çok ciddi iddialar bugün ortada, Enerji
Bakanından bugün bir açıklama yok ortada. Bu saate kadar sabırla
bekledim acaba bir açıklama gelir mi diye. Bu belgelerde, WikiLeaks
belgelerinde ortaya çıkan ve birçok gazetede bulunan bu iddialar konusunda
Enerji Bakanı ne diyor? Tezini kendi mi yazdı, başkası mı
yazdı? Bu iddialara bir şekilde cevap verilmesi gerekiyor, Bakan
ortada yok. Bunları sorgulayacağız, bakanlar kaçıyorlar.
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Gök.
Sayın Bostancı,
buyurunuz.
24.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
Ankara Milletvekili Levent Gökün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Sayın Başkanım, çok teşekkürler.
Sayın Bakan EKK
toplantısında, gelecek birazdan, katılacak buraya. Başka
görevleri de var tabii koşturuyorlar.
Sayın
Cumhurbaşkanı üzerinden birtakım polemikler yapmayı çok
uygun görmem. Polemik derken kastım şu: Dolar son zamanlarda
yükseldi, doğru ama doların sabit kaldığı dönemler de
oldu. İnsanların kişisel hesaplarını öyle veya böyle
kullanmaları önemli değil, önemli olan kritik zamanlarda ve topluma
mihmandarlık ettiklerinde topluma söyledikleri ile kendi
yaptıklarının uyumudur; Sayın
Cumhurbaşkanının hesap hareketleri de bununla uyumludur. Yoksa
dün hiç dolar mevzusu yokken Sayın Cumhurbaşkanının dolar
hesabı var. diye kimse burada konuşmuyordu. Dolayısıyla,
bugün dolar yükseldi diye bunun üzerinden bir polemik üretmeyi, üstelik halka
yapmış olduğu çağrıya kendisi de gerektiği
şekilde, aynen davranmış bir Cumhurbaşkanına
karşı haksızlık olarak görürüm.
Teşekkürler.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şimdi, Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına ilk konuşmacı Muş
Milletvekili Ahmet Yıldırım.
Buyurunuz Sayın
Yıldırım. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA AHMET
YILDIRIM (Muş) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de 2017 bütçesinin bütün
ülkeye barış, emek getirmesi ve bu istikamette kullanılması
temennisiyle hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bütçe eksik hazırlanıyor. Şu Parlamentonun
bizimle aynı haklara, sizinle aynı haklara sahip 10 üyesi eksik ve
öyle ki şunu ifade edelim Sayın Başkan: Eğer bir siyasi
kararla eş genel başkanlarımızla birlikte 10 vekil
arkadaşımız tutuklanmamış olsaydı şu 2017
merkezî yönetim bütçe görüşmelerini biz şöyle
planlamıştık: Bütçenin tümü üzerine açılışta bir
eş genel başkanımız konuşacaktı,
kapanışında bir eş genel başkanımız
konuşacaktı ve diğer 8 arkadaşımız da farklı
bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar üzerine söz alıp
konuşacaklardı. Bizimle aynı haklara sahip, şu anda bile.
Sadece belli dosyalarda, Anayasaya aykırı bir şekilde
yargılanmalarının önünün açılmış olması,
onların yasama üyesi olarak üyelikten kaynaklı haklarını
bizden daha farklı kılmamıştır. Bunu hepimiz iyi
biliyoruz. Bu temelde, özellikle biz bu bütçede şunu ifade edelim: Bu
bütçenin bir savaş bütçesi olduğunu söyledik. Eş Genel
Başkanımız da açılış konuşmasını
yapınca muhtemelen bu istikamette konuşacaktı ve bundan birkaç
ay önce partimizin grup toplantısında yapmış olduğu
bütçeyle ilgili konuşmanın sadece kırk saniyesini burada
değerli vekil arkadaşlarımıza
(Hatibin tablet bilgisayardan bir ses kaydı
dinletmesi)
SALİH CORA (Trabzon) Böyle bir usul var
mı Sayın Başkan?
HASAN SERT (İstanbul) - Sayın Başkan,
bu doğru değil Başkan.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın Başkanım,
lütfen bu duruma müdahale eder misiniz.
HASAN SERT (İstanbul) Başkanım,
müdahale edin.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Genel
Başkanınız yemin dışında Meclise gelmeye tenezzül
bile etmedi. Yapmayın.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan, kürsü oraya çıkan hatiplerin konuşması içindir.
Lütfen bu duruma müdahale edin.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) O, yasamanın
bir üyesidir.
MEHMET UĞUR DİLİPAK
(Kahramanmaraş) Başkanım, böyle bir usul yok ya.
AHMET YILDIRIM (Devamla) Evet
(HDP
sıralarından alkışlar)
Eş Genel Başkanımız, beytülmal
olan bu bütçenin insanların mutluluğu, huzuru, refahı için
kullanılması gerektiğini, buna göre bütçelenmesi
gerektiğini söylüyor. Onun ötesinde, toplumsal barışımızı
bozan, günlük yaşamımızı bize zehir eden, gençlerin ölümüne
sebep olan, her gün oluk oluk kanların akmasına sebep olan bir
bütçelemeyi reddeden konuşmadan kısa bir veciz olarak söylüyor.
MEHMET UĞUR DİLİPAK
(Kahramanmaraş) PKKya bir kez laf söyle.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sus be! PKK kadar
taş düşsün kafana.
AHMET YILDIRIM (Devamla) Şimdi, değerli
arkadaşlar, ben de buna binaen şunu söyleyeyim: Bu 2017 merkezî
yönetim bütçesiyle ilgili olarak çok farklı iddialar, rakamlar
kullanılarak bütçenin çok iyi hazırlandığı söyleniyor.
Bakın, bugün bile ana muhalefet partisinden Değerli Ali Özcan
söyledi, iktidar yetkilileri ve bu ülkeyi yönetenler sadece sussa bile
inanın, özellikle borsa ve döviz kurlarının daha normatif
işleyeceğini biz de düşünüyoruz. EKK toplandı az önce,
Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Başbakan açıklama yaptı, daha
açıklaması bitmeden dolar 10 kuruş yükseldi; böyle, yani
toplumsal gerçeklikle ilgisi bu.
Birkaç hususu daha söyleyeyim. Bunlar
dışında, Merkez Bankasının borç
açığını ve şirketlerin borçlarını
üstlenebilme gerçekliğine bakacak olursak Sayın Başkan, ekim
verilerine göre Merkez Bankasının resmî rezervleri 118 milyar dolar
ancak bundan altın rezervlerini, IMF rezerv pozisyonunu, döviz kredilerini
ve menkul kıymetler gibi çıkarılması gereken
miktarları düşürdüğümüzde Merkez Bankasının döviz
rezervi öyle iddia edildiği gibi 118 milyar değil, sadece 25 milyar
dolardır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yabancı para yerine TLyi teşvik etmekten söz eden
Hükûmet -kendi ifadeleriyle söylüyorum- 5 mega proje, Osmangazi Köprüsü,
Boğazın üçüncü köprüsü, üçüncü havaalanı ve şehir
hastanelerini hazine garantisiyle yabancılara, özellikle döviz üzerinden
borçlandırıyor mu borçlandırmıyor mu? Ve bunların
toplamı 23,7 milyar dolar. Halkın üç beş kuruşluk olup
olmadığını bilmediğimiz dolarını bozdurmasını
isteyen iktidar aklı, götürüp bu ülkenin kaynaklarını mega
proje adı altında yabancılara peşkeş çekmekten geri
durmuyor.
Bir diğeri
Değerli milletvekilleri,
TÜİK verilerine göre Ocak 2016-Eylül 2016 arasında ülkeye
yabancı yatırımın net girişi yüzde 49,3 azaldı.
Bu ne demektir? Gelecek açısından dolar kıtlığı
bizi bekliyor.
Değerli milletvekilleri, bir de, son bir
yılda, 1 Ocaktan bugüne kadar -daha yılı bile tamamlamadık-
hani asgari ücreti 1.300 liraya çıkardığımızla
övünüyoruz ya, ona dair söyleyeyim: 1.300 TLlik asgari ücret 1 Ocakta 451
dolardı, bugün 361 dolar ve yüzde 20sini ilk on ayda kaybetti. Asgari
ücretlinin hâli bu.
Şimdi, içte istikrar sağlamayan, siyasi
bir kaosu yaşayan ve içte, dışta kaos politikalarını
öncelemiş olan iktidarın daha farklı bir ekonomik gerçeklikle
karşılaşması mümkün değildi. Buna göre, partimize,
eş genel başkanlarımıza, milletvekillerimize, parti
yöneticilerimize dönük operasyonların bizim açımızdan -siz ne
kadar iddia ederseniz edin- hiçbir şekilde yargısal bir süreçle
ilgisi yoktur. Buna iktidar partisinin bile bir bölümü
katılmadığını açık ifade etmektedir. İktidar
partisinin bir bölümünün bile bunun yargısal bir sürecin ürünü olarak
gerçekleşmediğini düşündüğü bir ortamda biz ancak siyasi
rövanşizm, arkadaşlarımızın alınmasını
da bir rehin politikası dışında hiçbir adlandırmaya
tabi tutmayacağız. Ne yurt içinde ne yurt dışında
bunun yargının, yargısal süreçlerin ve kararların bir ürünü
olduğuna siyasi iktidar dışında -ki, onların da
tamamı değil- hiç kimse inanmıyor, medyanın sürekli
manipüle politikaları izlemesi de bu gerçekliği
değiştirmiyor. Bu işteki iktidarın rolünü, bizim genel
merkezimize, il, ilçe teşkilatlarımıza ve buna bağlı
olarak etkinliklerimize saldırıların cevapsız
kalmasıyla da ilişkilendiriyoruz. Bu zorbalığın ve
âcizliğin bizim açımızdan bir sebebi vardır. Demokratik
mücadeleyle bizimle baş edemeyenlerin, siyasetle bizimle baş edemeyenlerin,
seçimle partimizi barajlar altında bırakamayanların, hukukla
baş edemeyenlerin âciz ve zorba yöntemlerinden başka bir şey
değildir. Bunun adı bağımsız yargı falan
değildir. Buna Türkiye ve dünya inanmıyor, iktidarın bir bölümü
yalnız inanıyor. Avrupa Birliği insan hakları
raporlarına bakalım, Birleşmiş Milletler raporlarına
bakalım, Uluslararası Af Örgütü raporlarına bakalım,
tamamı bunun bir siyasi darbe olduğunu ve Türkiyedeki insan
hakları ihlallerinin, kötü muamelelerin had safhaya
çıktığını söylüyor. Yargının
bağımsız olmadığını, asıl
yargılanması gerekenler dışında bugün siyasal
yargının önüne atılmış olanlardan biliyoruz biz.
Asıl yargılanması gerekenler yok; işi Allahın
kendilerini affetmesine havale etmiş olanlar şu dünya gözüyle bir
defa dahi nedamet getirmeden bu sürecin altından çıkamazlar.
Örneğin, sadece 15 Temmuz sonrası ibretlik bir hususu sizinle
paylaşalım. Yıllar yılı insanları Gülencilerle
ilişkilendirmek zorunda bırakanlar hesap vermiyor, taammüden bu
işi yapanlar hesap vermiyor ama onlarla zorunlu ilişki kuranlar ise
bugün hepsi cezaevinde ve işkence altında. AKP iktidarı
yıllar yılı herkesi ama herkesi, her iş için Pensilvanyaya
yönlendiren bir politik hat izledi. Siyasette yükselmek isteyenlerin yolu
Pensilvanyadan geçmek zorundaydı, bürokraside yükselmek isteyenlerin yolu
Pensilvanyadan geçmek zorundaydı, zengin olmak, ihale almak isteyenlerin
hepsi Pensilvanyaya gitmek zorundaydı; bu, iktidarın kronik bir
sistematik politikasıydı. Akademide, yargıda, emniyette, orduda
yükselmek isteyenler kılıktan kılığa girerek
Pensilvanyada maalesef diz çöktürülmek, el bağlatılmak ve baş
eğdirilmek zorunda kaldılar.
Değerli milletvekilleri, Türkiyede içine nüfuz
edilmemiş, bu yapıya boyun eğmemiş, teslim
olmamış neredeyse tek bir siyasi yapı kaldı. O da,
şunu ifade edelim, en büyük bedeli ödemek zorunda bırakılan
yapı olarak biziz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AHMET YILDIRIM (Devamla) - Sayın Başkan,
Mahmut Toğrul arkadaşımdan, iki dakikalık onun süresinden
düşmeniz uygun mudur?
BAŞKAN Uygundur tabii buyurunuz.
Sayın Toğrul da muvafakat ediyor
sanıyorum.
AHMET YILDIRIM (Devamla) Muvafakat ediyor musun
Sayın Toğrul?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ediyorum.
BAŞKAN Buyurunuz, iki dakika ilave süre
veriyorum.
AHMET YILDIRIM (Devamla) Tamam, teşekkürler.
Şimdi, mesele HDP olunca, mesele Kürt
halkının demokrasi, özgürlük, barış mücadelesi olunca aynen
bu yapıyla bugün dahi siyasi iktidar ilişki kurmaktan imtina etmiyor.
Şöyle ki: Bakın, Cizrede, Surda, Licede, Nusaybinde,
Şırnakta, Yüksekovada o şehirleri yerle bir eden
komutanların hepsi bu iktidarla birlikte çalıştı ama o
örgütün üyesi olmaktan suçlanarak 15 Temmuz sonrası tutuklandılar.
Yine, vekil, belediye başkanı ve parti
yöneticilerimiz ki onlardan biri de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi
Eş Başkanımız Sevgili Fırat Anlıdır,
bunların savcılarının hazırladıkları
dosyalar üzerinden tutuklandılar. Mesele biz olunca
ortaklığınız tıkırında işlemeye bugün
dahi devam ediyor.
Değerli milletvekilleri, bunların hepsi,
hak arama süreçlerine, demokratik siyaset yapma iradesine baskı ve zulüm
politikalarıyla karşılık vermenin ötesinde bir şey
ifade etmiyor. Ne biz ne halkımız bu onurlu yoldan
vazgeçmeyeceğiz. Biz şunu ifade edelim: Eğer sizin bu baskı
ve zulüm politikalarınıza karşı nasıl bir pratik
içerisinde olacağımızı ve nasıl direneceğimizi
öğrenmek istiyorsanız şu anda içeriye atmış
olduğunuz, yıllar yılı birlikte ortaklık
yapmış olduğunuz o polis şeflerine, o hâkimlere, o asker
şeflerine gidip sorabilirsiniz, onlar bizi iyi biliyorlar. Bakın,
ortaklarınız zulüm politikalarına karşı özellikle
nasıl direndiğimizi iyi biliyorlar. Mücadeleyle açığa
çıkmış, demokrasi, özgürlük ve barış
kazanımlarının çok kolay bölücülükle itham edildiği dünya
örneği çoktur ama demokrasi ve barış mücadelesinin ve
taleplerinin ülkeyi böldüğü bir örnek yoktur. Bölen ret, inkâr,
asimilasyon politikaları ile baskı ve zulüm süreçleridir diyorum,
bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yıldırım.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Sayın Bostancı, buyurunuz.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Yıldırım yapmış olduğu konuşmada, tutuklu
vekillere ilişkin bahis çerçevesinde, iktidarın bir
kısmının da bağımsız yargıya inanmadığı
ve bu yönde...
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Evet, Cumhurbaşkanı söyledi.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) ...konuyla
ilgili beyanları bulunduğu şeklinde; esasen iki farklı
görüşümüzün olduğu, bir kısmımızın
bağımsız yargıya inandığı, bir kısmımızın
da inanmadığı şeklinde bir atıfta bulunmuştur. Bu
haksız ve yersiz sataşma dolayısıyla söz istiyorum.
BAŞKAN Bu eleştiri Hükûmete yönelik mi,
grubunuza yönelik mi?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) İktidar,
iktidar olarak tanımladı yani AK PARTİ Grubu. Zaten,
zikrettiği kişi de AK PARTİ Grubundan bir arkadaşın
beyanıdır.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Varsa beyanı
daha ne istiyorsunuz?
BAŞKAN Sayın Bostancı, daha net
söylerseniz söz vereceğim, değilse, eleştiri iktidara yönelik
olduğu için Hükûmete
ALİ ATALAN (Mardin) Çok var, çok var. Öyle
düşünüp de söyleyemeyen çok var.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Efendim,
atıf AK PARTİ Grubunadır. Sayın Yıldırım
BAŞKAN Buyurunuz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Sayın
Başkanım, onlar varken konuşmayalım lütfen.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya)
Başkanım, onları indirir misiniz.
AHMET YILDIRIM (Muş)
Arkadaşımız gelecek, isterseniz siz yana çevirin.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Hayır canım
ne münasebet. Başkanım, lütfen
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Ne var, bu kadar rahatsız oluyorsunuz, ne var?
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) İndirin
onu.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Başkanım,
lütfen
AHMET YILDIRIM (Muş)
Arkadaşlarınız sizin kadar tahammülkâr değiller.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Tamam,
arkadaşlar gelince tekrar koyabiliniz.
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Niye o kadar rahatsız oluyorsunuz?
BAŞKAN Sayın Bostancı, kendisi onu
iletebilir.
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
2.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın 433 sıra sayılı
2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; burada, dokunulmazlıklara
ilişkin Anayasa değişikliğinden sonra hukukun bazı
tasarrufları oldu, bazı milletvekillerine ilişkin tutuklama
yoluna gitti
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Hangi hukuk?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) -
bir
arkadaşımız da bunun yapılmamasının daha iyi
olacağına ilişkin görüş beyan etti, diğer
arkadaşlarımız da herhangi bir görüş beyan etmedi,
yerindedir, uygundur, tutuklanmalıdır falan demedi. Bu, tamamen
hukuka ilişkin bir tasarruftur. Esasen, bizim burada siyasi olarak
yaptığımız sadece dokunulmazlıklara ilişkin
Anayasa değişikliği marifetiyle hukuki tasarrufa yol
açmaktır.
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Hangi hukuk?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Yapılan
işlemin yanlışlığına dair bir kanaat, bir iddia,
bir tartışma var ise bunun zemini mahkemelerdir
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Hangi mahkeme?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) -
ve gerekli
yerlerdir; eminim, arkadaşlar orada gereken müracaatları
yapıyorlardır.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Talimatla
çalışan mahkemeler mi?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Şimdi,
burada, sürekli siyasi iktidara ihale çıkarılarak aslında
tersinden yapılmak istenen, hukukun baskı altına alınmaya
çalışılmasıdır. Şu söyleniyor: Siz, aslında
hukuken değil de siyasi kararlarla baskı altında böyle
davranıyorsunuz ve böyle yapmayacaksınız, bizim
arkadaşları bırakacaksınız. Tersinden bir tahakküm
mekanizması ve propagandası çalışıyor, bunu doğru
bulmam, bunu doğru bulmam arkadaşlar.
Ayrıca, şimdi, elbette milletin
seçtiği vekillerin hepsinin burada olması ve yasama faaliyetlerine
katılması prensipte hepimizin talebidir ama takdir edersiniz ki
sadece bizim, sizin istemenizle olmaz
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Hukuk niye size işlemiyor?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) -
aynı
zamanda ilgili kişilerin de elbette hukuk çerçevesinde yapıp
ettiklerine dikkat etmesi gerekmez mi? Buna hukuk karar verecektir. Ümit
ederim, sonu hayırlı olur.
Teşekkürler. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Bostancı.
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan,
Sayın Bostancı o nezih diliyle, Aslında böyle yapmak
istiyorsunuz. diye benim kullanmadığım cümleyi benim adıma
kullanmak suretiyle sataşmada bulundu. İç Tüzük 69a göre
BAŞKAN Sayın Yıldırım,
bir sataşma yok.
AHMET YILDIRIM (Muş) Ama benim
söylemediğim bir cümleyi benim adıma kullandı Sayın
Başkan.
BAŞKAN Peki, buyurunuz. (HDP
sıralarından alkışlar)
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkanım, Sayın Yıldırım kendi
anladığı biçimi ifade etti, ben de konuya ilişkin kendi
anlayışımı ortaya koydum. Bundan bir sataşma
çıkartmak bence doğru olmaz diye düşünüyorum.
ALİ ATALAN (Mardin) Sataşmaydı,
açık bir sataşmaydı.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın
Yıldırım.
Lütfen, bir sataşmaya meydan vermeyiniz.
3.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
AHMET YILDIRIM (Muş) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Şimdi, Naci Hocanın o hoş üslubuyla,
nezih konuşmasıyla, aylar önce biz Sayın Davutoğlu
gidici. deyince, şu cümlelerini sıklıkla
tekrarlamasını hiç unutmuyoruz. Size buradan ekmek çıkmaz. Asla
partimizin içinde böyle bir şey yok. diye buradan defalarca söylediniz.
(HDP sıralarından alkışlar) Ama biz, Sayın Davutoğlunun,
seçimle gelen Sayın Davutoğlunun bir darbeyle gidişini göre
göre burada dile getirdik ve siz, o zaman da kabul etmemiştiniz;
aynı, bu 4 Kasım darbesi gibi bir darbeydi. Ve parti içinizde de
oldu. Aynı darbenin bugün sizin partinizin içine geleceğinden de
şüpheniz olmasın. Ve sizin bir dahaki döneme, belki yeniden vekil
olmak veya vekil olamazsak bile tutuklanmamak refleksiyle yanlış
gördüğünüz politikalarınıza dair suskunluğunuz inanın
size yönelimi asla engellemeyecektir. Bu yönüyle, yaşanan bir siyasi
darbedir. Olağanüstü hâl koşulları dışında,
ülkenin bir bölümüne dayatılan ve ülkenin özellikle bir bölgesindeki
milyonları mutsuz kılan bir ülke gerçekliğinde ülkenin
tamamının mutlu olmasının koşulları yok. Bize ve
bu ülkeye, bu olağandışı koşulları kader olarak
dayatamazsınız. Benzer toplumsal problemlerin barışla,
konuşarak, kelamla, sözle, kalemle çözüldüğü onlarca örnek varken, bu
kadar ölüm, bu kadar kan politikaları bu ülkenin kaderi değildir.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Sizlerin elinde Kalaşnikoflar
varken, biz mi göremiyoruz kalemleri? Kalemleri göremeyen biz miyiz yoksa sizin
elinizdeki bırakmadığınız silahlar mı?
AHMET YILDIRIM (Devamla)
Bunu, sadece işte bölgede öldürülen insanlar açısından
söylemiyorum, orada öldürülen asker ve polis aileleri için de söylüyorum çünkü
savaşın kararını veren oradaki asker ve polisler değil
ama canını veren oradaki asker ve polisler.
Bunları bütün ülkeye
anlatacağız biz diyorum ve bütün Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Yıldırım.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Bostancı
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Amasya) Sayın Yıldırımın tartışmalı
ifadeleri burada çok konuşuldu, bizim de cevaplarımız oldu fakat
konuşmasının girişinde kehanete ve niyet okumaya
dayalı, bana ve arkadaşlara yönelik değerlendirmelerini
reddettiğimi kayıtlara geçirmek için bu sözü aldım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Bostancı.
Kayıtlara
geçmiştir.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik Kurumlarına
ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015 Yılı
Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 434)
(Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına ikinci konuşmacı İstanbul
Milletvekili Garo Paylan.
Buyurunuz Sayın Paylan.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
(x) hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
hepimiz burada gırtlak patlatıyoruz, görüşlerimizi söylüyoruz.
Ne için yapıyoruz özellikle muhalefet olarak? Siz çoğunluk olan
iktidar partisi milletvekillerini etkilemek için, kendi görüşlerimiz
doğrultusunda etkilemek için ama demin saydım, burada 28-30 AKP
milletvekili var yani çoğunluk değilsiniz şu anda, sizi
etkilesem dahi bu bütçe sonra, saat sekizde gelip el kaldırıp
indirenlerle geçecek. Niçin gırtlak patlatıyoruz arkadaşlar? Bu
mudur birbirimize duyduğumuz saygı, bu mudur Meclise duyduğumuz
saygı?
Peki, görüştüğümüz
bakanlıklar neler? Ulaştırma Bakanlığı burada,
Tarım Bakanlığı yok
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) Buradayız, buradayız
efendim.
GARO PAYLAN (Devamla) Ha,
Tarım Bakanlığı da buradaymış.
Enerji
Bakanlığı yok, ekonomi yönetiminden sorumlu Başbakan
Yardımcımız yok. Dört büyük bakanlığı
görüşüyoruz, Türkiye için çok önemli, ikisi burada, ikisi yok.
MEHMET UĞUR
DİLİPAK (Kahramanmaraş) Onların değerli işleri
var, değerli işleri.
GARO PAYLAN (Devamla) Bakın, iş
dediğiniz şey
Türkiyenin 2017 yılı bütçesi
görüşülüyor. Bundan daha önemli bir iş var mı? Ekonomi
Koordinasyon Kurulu gece de toplanabilir. Öyle değil mi? Biz de gece
sabahlara kadar burada çalışmıyor muyuz arkadaşlar? Sabah
5e kadar çalışmıyor muyuz? Burada bakanlar olmalıydı,
eleştirilerimizi dinlemeliydi. Belki fikirleri değişir. AKP
milletvekillerinin çoğunluğu burada olmalıydı,
dinlemeliydi. Yalnızca el kaldırıp indirmeye gelmek bu Meclisin
itibarını da düşürmektir arkadaşlar. Hepimiz bu Meclisin
itibarını düşünmeliyiz.
Bakın, yürütme
MEHMET UĞUR DİLİPAK
(Kahramanmaraş) - Kaç gün geliyorsun?
GARO PAYLAN (Devamla) -
bu Meclisi bir noter olarak
görüyor, bir noter.
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş)
- Sen kaç gün geliyorsun, onu söyle.
GARO PAYLAN (Devamla) Bizleri noter memurları
olarak görüyor, mühür basan noter memurları olarak görüyor. Bunu da biz
yarattık. Çünkü bakın, yüz yıldır burada
MEHMET UĞUR DİLİPAK
(Kahramanmaraş) - Kaç gün geliyorsun, sen kaç gün geliyorsun?
GARO PAYLAN (Devamla) Sayın Başkan,
müdahale eder misiniz rica edeyim, insicamımı bozuyorlar.
BAŞKAN Siz devam edin Sayın Paylan.
Sayın milletvekilleri, lütfen efendim, lütfen
hatibi dinleyiniz.
MEHMET UĞUR DİLİPAK
(Kahramanmaraş) Hatip geldiğini söylesin Sayın Başkan;
gelmiyor, bir kez geliyor, ondan sonra konuşuyor.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
efendim, lütfen.
GARO PAYLAN (Devamla)
Değerli arkadaşlar, yaklaşık yüz elli yıllık
parlamenter geleneğimizde hep darbeler yaşadık. Şu Meclisin
itibarını bir türlü tam olarak ortaya koyamadık. Darbeler de hep
merkezde bulunan o güç tarafından yapıldı ve hep güç
savaşları oldu. Bir güç hep merkezdeydi, Parlamento o gücü bir miktar
almaya çalıştı, yargı almaya çalıştı,
basın denetlemeye çalıştı ama hep bir vesayet o gücü
merkezde kendine tahkim etti. Yakın zamanda
yaşadığımız pek çok darbe var. Yakın zamanda bir
darbe bulutunun içinden de geçiyoruz. Umutlarımızın yüksek
olduğu dönemler oldu ama hep bir darbe ve vesayet bulutunun içinden
geçtik. Son zamanlarda yaşadığımız darbelere
bakalım. Özellikle -eski darbelere bakmayalım ama- 12 Eylül 1980
darbesine bakalım arkadaşlar, hani ders çıkarıyor muyuz
darbelerden diye. Sayın Demirelin veciz bir sözü vardır: 11 Eylülde
her gün insanlar ölüyordu, her gün bombalar patlıyordu. Ya, o gün de
sıkıyönetim vardı. Bu 13 Eylülde bu ölümler, bombalamalar
nasıl durdu arkadaşlar? diye sordu. Çok haklı bir soruydu. Ama
biz bu sorudan bir ders çıkaramadık siyaset kurumu olarak. Daha sonra
28 Şubat sürecini yaşadık arkadaşlar. Vesayet vardı ve
bu 28 Şubat sürecinden AKP sosyolojisi bir tepkiyi ortaya koydu ve AKP
değişim ve dönüşüm ve vesayet kurumlarından kurtulma
iddiasıyla iktidara geldi. İlk döneminde, Sayın Başbakan
-daha Başbakan olmadan, Abdullah Gülün Başbakanlığı
vardı- Avrupa Birliğine gitti, Ben Türkiye'yi değiştireceğim,
dönüştüreceğim. dedi. Ama dönüştürme iddiasına
karşı da vesayet kurumları sürekli o darbe
mekanizmasını devrede tuttular. 2003 yılından itibaren
işte ay ışığı, sarı kız pek çok
isim veriliyor, henüz yargılanmadığı için, doğrudur,
yanlıştır demem ama fiilî durumlar var. O Balyoz, Ergenekon
iddianamelerine baktığımızda, manipülasyonlar
diyebilirsiniz, pek çok, bunlar siyasi soykırım operasyonları
diyebilirsiniz, ama gerçek suçlar var ortada; Hrant Dink katledildi, Rahip
Santoro öldürüldü, Danıştay baskını yapıldı,
Malatya Zirve Yayınevi basıldı. Bütün bu olaylara bakın
arkadaşlar. dedik, Ey, AKP iktidarı, gelin, buna bakın.
dedik. Bu, bir darbe bulutudur, darbe dinamiğidir. dedik. Cemaat
meğer devredeymiş. Biz bunu söyledik; Hrant Dink katledilirken, 34
kamu görevlisini işaret ettik. İçinde cemaatçiler vardı,
Ergenekon sanıkları vardı, içlerinde AKPye yakın
bürokratlar vardı, daha sonra siz bakan yaptınız, milletvekili
yaptınız, o yüzden söylüyorum, hepsi cinayetin aktörleriydi. Adil
bir yargılanmayla ortaya çıkarılsın. dedik. Eğer ki
Hrant Dink cinayeti adil bir şekilde yargılansaydı, bu darbe
bulutlarının içinden geçmemiş olacaktık, ama bakmadınız
ve nitekim, cemaatin de Bütün bunları sorgulayacağım. diye
gelen cemaatin tek bir derdi varmış, siyasi soykırım
operasyonlarını yapıp siyasete Ben bu darbecilerle
hesaplaşıyorum. diyerek kendine pozisyon almakmış. Daha
sonra, siz, güç savaşında birbirinize düştüğünüzde cemaat
ve darbe dinamiğini ortaya koydu ve 17-25 Aralık operasyonları
-doğrudur, yalandır, hepsini göreceğiz, elbette bu devran da
dönülecek- daha sonra pek çok olay, bombalar, patlamalar, bütün bunlara
baktığımızda, bir göz bu darbe dinamiğini devreye
sokmuş arkadaşlar. Ankara Garı katliamını devlet
içinde bir göz yönetiyormuş. Birileri o IŞİD hücrelerine yön
veriyormuş. Havalimanı patlamalarında, pek çok patlamada yol
veriyormuş.
Bakın, geçen yıl, 22 Temmuz 2015te 2
polisimiz öldürüldü. Ahmet Davutoğluna, o darbeci dedikleriniz,
cemaatçi dedikleriniz bir istihbarat geçtiler, Telsiz mesajlarını
dinledik, Kandilden bir emir geldi, 2 polisimiz katledildi. dediler, Ahmet
Davutoğluna o gün uçakları kaldırma emri verdirdiler, o günden
beri 10 bine yakın insanımızı kaybettik; asker, polis,
gerilla, sivil, 10 bine yakın insanımızı kaybettik.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Gerilla neymiş
ya? Kime gerilla diyoruz bir duyalım, bir duyalım gerilla
kimmiş?
GARO PAYLAN (Devamla) Ben, burada, bu Genel
Kurulda, defalarca, darbe dinamiği devrededir arkadaşlar dedim,
barış süreci bitmişse darbe dinamiği devrededir dedim; Plan
Bütçe Komisyonunda, arkadaşlarım şahittir, onlarca kez darbe dinamiği
devrededir arkadaşlar dedim, uyanın dedim. Ama sizler, o
yaratılan milliyetçi hezeyanlara kapılıp, siyasetçi
olduğunuzu unutup, yalnızca bize bağırıp, biz size
bağırıp darbecilerin ellerini ovuşturmalarını
sağladık.
Darbecilerin bir isteği daha vardı,
Dokunulmazlıklarını kaldırın. Dediler ki:
Kutuplaşma artsın, kamplaşma artsın ve -ellerini
ovuşturarak- biz darbeye yürüyelim. Burada, Anayasa Komisyonunda,
milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması
görüşülürken, biz birbirimizi darbederken darbeciler ellerini
ovuşturuyorlardı.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Sen etmedin ya! Sen
kışkırttın, kaçtın oradan.
GARO PAYLAN (Devamla) Ne güzel, kamplaşma,
kutuplaşma artacak, insanlar isyan edecek, çatışmalar olacak,
bombalar, katliamlar olacak ve biz darbeye yürüyeceğiz. dediler ve
darbeye bu şekilde yürüdüler arkadaşlar.
Peki, biz 15 Temmuzdan ders çıkardık
mı? Darbe içinde darbe, darbe içinde darbe
Bir ders çıkardık
mı? Hayır. Sayın Cumhurbaşkanı dâhil pek çok AKP
yetkilisine mesaj yolladık, Gelin, bu darbeden bir ders
çıkaralım. dedik. İlk çağrıyı biz yaptık,
4 siyasi partinin eş başkanı, başkanları bir araya
gelsin Sayın Cumhurbaşkanı başkanlığında,
gelin, bir beyaz sayfa açalım, ne hatalar yaptık ki darbe oldu.
dedik. Ama yeni dönemin darbecileri, eski dönemin darbecileri Sayın
Cumhurbaşkanının etrafını sarmışlar; siyaset
kurumu Sayın Cumhurbaşkanını etkileyemiyor, yasama etkileyemiyor;
yargı suskun, basın susturuldu. Sayın
Cumhurbaşkanını etkileyebilecek her yer vesayet altında ve
Sayın Cumhurbaşkanının etrafında bir dalkavuklar grubu
var, her gün Padişahım, çok yaşa. diyorlar. Onlar kaldı,
siyaset ulaşamıyor. Siyaset eğer ki bakın, yürütmeyi
etkileyemiyorsa
Kontrolsüz güç hatalar yapar arkadaşlar her insanın
hatalar yapabildiği gibi. Bu hatalar yapıldıkça da darbe
dinamikleri devreye girer, güç savaşları devreye girer ve başımıza
çorap örmeye devam ederler.
Aynı olayı da söyleyeceğim,
bakın, Sayın Davutoğlunun inandığı o 2
polisimizin öldürülmesi olayı sonrası savaşı başlatma
hikâyesi gibi, biz niçin Suriyedeyiz arkadaşlar? Çünkü Sayın
Cumhurbaşkanı şunu söyledi: Sabrımız
taştı.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) PKK niye orada?
GARO PAYLAN (Devamla) - Gaziantepte 56
çocuğumuzu bir IŞİD militanı öldürdü, o gece ordu ne
hikmetse sınırda hazırdı, ertesi gün ordumuz Suriyeye
daldı.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) PKKnın ne
işi var orada?
GARO PAYLAN (Devamla) Bunda bir oyun görmüyor
musunuz arkadaşlar?
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) YPGnin ne işi
var orada?
GARO PAYLAN (Devamla) - Bunda bir oyun görmüyor
musunuz? 56 çocuğumuzu kurban eden, devlet içinde emin olduğum bir
şekilde haberi olan kesimlerin bu oyununu görmüyor musunuz? Eğer bu
oyunları görmüyorsak başımıza daha çok çorap örerler
arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Siz görün de
maşa olmayın, maşa olmayın. Siz görün.
GARO PAYLAN (Devamla) Gelin, siyaset kurumunu
devreye sokalım hep beraber.
Hepinize saygılar sunarım. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Paylan.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Bostancı
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Paylan, yapmış olduğu konuşmada, Temmuz 2015 tarihinde
terörün geldiği yeni evre dolayısıyla devletin mukabelesini,
Ahmet Davutoğlu yani bizim Genel Başkanımız ve
Başbakanımızın oyuna gelmesi neticesinde meydana
gelmiş trajik bir hadise olarak tanımladı. Bu, son derece
yanlış ve grubumuzu töhmet altında bırakan, AK
PARTİyi
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bostancı.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Her
Hükûmeti eleştirdiğimizde eğer grup cevap verecekse
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Ben yine kenara
alıyorum bunu.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Dokunmayın
Başkanım, bulaşmasın.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Tabii,
tabii
AHMET YILDIRIM (Muş) Tabii, dükkân sizin ya.
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Niye rahatsız oluyorsunuz?
GARO PAYLAN (İstanbul) Kalsın Sayın
Bostancı, ne olacak?
BESİME KONCA (Siirt) Hani
dışarıda olmasını istiyordunuz,
fotoğraflarına tahammülünüz yok.
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
4.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
İstanbul Milletvekili Garo Paylanın 433 sıra sayılı
2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; Googlea girin, Marxın
meşhur bir lafı vardır: Yeni topluma gebe her eski toplumun
ebesi şiddettir. der. Marxın bu sözünü girin
karşınıza ilk hangi sayfa çıkacak? Ben söyleyeyim: PKK. PKK
için şiddet bir siyasal stratejidir. 1984de başladı;
azalttı, çoğalttı vesaire ama her hâlükârda şiddet
marifetiyle ulaşmak istediği bir hedef var, varlık sebebi bu
DİRAYET
TAŞDEMİR (Ağrı) - Niye 2013te konuşmadınız
bunu?
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) -
hiçbir zaman vazgeçmedi, ne Temmuz 2015te ne öncesinde ne
sonrasında ne bugün ne de yarın vazgeçecek.
DİRAYET
TAŞDEMİR (Ağrı) - Niye 2013te konuşmadınız?
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) - PKK ortadan kalkmadığı sürece, PKK ve şiddet
öylesine ikiz kardeş ki, şiddetten vazgeçmesi mümkün değil.
Temmuz 2015te yaşanan
şudur: Suriyede gelişmeler, Kuzey Suriye bölgesinde YPG
unsurlarının, küresel güçlerin de göz kırpmasıyla Bize
fırsat çıktı. algısı ve bu fırsatı
PKKnın Türkiyeye taşıma hamlesi, bir oldubittiyle devrimci
halk savaşı üzerinden kurtarılmış bölgeler
oluşturma siyaseti o şiddeti ortaya çıkarttı. Yoksa
Telefon gelmiş, Kandil gelmiş, Mehmet de şöyle demiş
DİRAYET
TAŞDEMİR (Ağrı) - Siz öyle söylediniz.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) -
bu tür entrika olaylara bağlarsak ve arkasındaki
asıl illiyet bağlarını ve terörün asli faili PKKyı
görmez, ona karşı kör olursak böyle değerlendirmeler
yaparız. Bunlar yanlıştır. Türkiyedeki şiddetin tek
faili vardır: PKK. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Kim ki şiddete karşı çıkmak istiyor
PKKya karşı çıkacak, herkesin insanlığa
karşı boynunun borcu da budur.
Teşekkürler. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın
Bostancı.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın
Başkan
BAŞKAN - Sayın Paylan
GARO PAYLAN (İstanbul) - Entrika oyunları
yaptığımdan bahsetti efendim, sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN - Sizin entrika oyunu
yaptığınızdan mı söz etti?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Evet, aynen öyle.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Hayır,
olayı entrikaya bağladığını söyledim ben, entrika
yaptığını söylemedim tabii ki.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Evet efendim,
sataşma var, daha ne olsun.
BAŞKAN - Sayın Paylan, yerinizden söz
vereyim efendim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bakın,
sataşma var ama lütfen
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) -
Hayır, sataşma var Başkan.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Entrika
oyunları filan dedi, daha nasıl sataşacak?
BAŞKAN - Efendim, ben
Cümleyi bir daha söyler misiniz Sayın
Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın
Başkan, Temmuz 2015te yaşanan hadiseyi bir entrikaya bağladığını
söyledim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Benim
bağladığımı söylüyor, onu söylüyorum.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Paralelciler
Kandili yaktı, polisler şehit edildi. Bunları söylediği
için
GARO PAYLAN (İstanbul) - İzah edeyim
efendim sözlerimi.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) -
Sayın Başkan
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) -
benim
değerlendirmem bu.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Paylan,
buyurunuz.
5.- İstanbul Milletvekili Garo Paylanın, Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancının sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
GARO PAYLAN (İstanbul) - Entrika oyunu
değil efendim. Bakın, o istihbaratı veren istihbaratçılar
şu anda FETÖ dediğinizden içerideler. Sayın Davutoğluna
2 polisin Kandilden gelen emirle öldürüldüğünü söyleyenler şu anda
cemaat yargılanmasından içerideler.
İkincisi: Orada 3 Kürt genci tutuklandı bu
durumdan sorumlu olarak. Onu tutuklayan savcı cemaatten şu anda
içeride, onu tutuklayan hâkim şu anda cemaatten içeride. Sayın
Davutoğluna bu bilgiyi verenler şu anda cemaatten içerideler.
Aynı şekilde, Sayın Davutoğlu bununla ilgili şu
açıklamayı yapmıştı bakın -çözüm sürecinin
bitirildiği günlere bakıyoruz- daha sonraki aylarda eğer ki 2
polisimiz öldürülmemiş olsaydı çözüm süreci bitmezdi. demişti.
Demek ki darbeciler öyle bir plan yapmışlar ki Biz 2 polisi
öldürelim, bu istihbaratı Davutoğluna Kandilden gelmiş. diye
verelim, 3 tane de gariban Kürt gencini bulalım, onları içeri
atalım, Bunlar da sorumlusudur. diyelim; savaşı
başlatalım. Ve 10 bin insanımızı kaybettik. Bu,
entrika mıdır? Bunun altındakileri biz
araştıralım diye buraya araştırma önergesi verdik,
niye kabul etmediniz?
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Kandil size bir
şey söylemedi mi bununla ilgili? Kandilden hiçbir açıklama gelmedi
mi bundan?
GARO PAYLAN (Devamla) - 6-7 Ekimle ilgili
araştırma önergesi verdik, niye kabul etmediniz? Anteple ilgili
araştırma önergesi verdik, neden kabul etmediniz? (HDP
sıralarından alkışlar)
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Bununla ilgili
Kandilden hangi açıklama geldi, oradan söylesene, oradan. O kürsüden,
Kandil hangi açıklamayı yaptı, söyler misin?
GARO PAYLAN (Devamla) - Gelin, el birliğiyle
bütün bu pisliklerin altında kim varsa ortaya çıkaralım
arkadaşlar. Çıkaramadığımız sürece
başımıza daha çok çorap ören olacak. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Paylan.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Çorabı ören
sizlersiniz.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan
BAŞKAN - Sayın Bostancı
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Kayıtlara
geçmesi için söylüyorum. Sayın Paylan, Davutoğluna atfen 2
polisimiz şehit edilmeseydi çözüm süreci bitmezdi. dediğini ve
burada bir bakıma oyuna geldiğini ifade etti. Meclisteyiz, başka
bir HDPli konuşmacı başka bir zamanda, aslında
Davutoğlunun çok daha önceden sonbaharda, ekim ayında, bir uçak
yolculuğunda, çözüm sürecini bitirme kararlılığıyla -temmuzdan
çok önce- davrandığına ilişkin beyanları olduğunu
söyledi.
AHMET YILDIRIM (Muş) O da doğru, o da.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) İkisini
birbirine bağlarsanız doğru çıkar.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Şimdi,
Davutoğlunun sözlerini alıp bir cümle, kendi hikâyelerini uydurmak
doğru bir değerlendirme değildir.
AHMET YILDIRIM (Muş) Bir bahane
arıyorlardı işte.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Ne dediyse
yukarıdan aşağıya bakıp öyle değerlendirmek
hakkaniyetin gereğidir, bu bir.
İkincisi: O hapiste, bu hapiste, şu
şurada
PKK nerede Sayın Paylan, PKKya karşı
tavrınız? Ne kadar önemli. Keşke bir tavrınız olsa.
Teşekkürler. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Bostancı.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkanım, ben de kayıtlara geçmesi için birkaç
şey söyleyeceğim.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Demirel.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Bostancının ifade ettiği şekliyle FETÖcü
-kendi deyimleriyle- FETÖ terör örgütü dedikleri kişiler şu anda
tutuklu ve şimdilik onları savunuyor. Yani ben anlamadım.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Onları
savunmuyorum Sayın Başkan. Çağlar Hanım lütfen
dediğimi doğru anlasın.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Şu
anda tutuklananları savunuyor, böyle bir şey
yapılmadığını söylüyor.
PKK şu anda iktidarda değil, burada
değil. Biz PKK adına burada bir konuşma ya da eleştiri ya
da bir değerlendirme yapma yetkisine sahip değiliz.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Nasıl
eleştiri yapamazsın ya? Siyasi parti değil misin?
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Eğer ki böyle bir durum olmuş olsaydı o zaman muhatap kimse
onlarla konuşulurdu. Ama bu süreçte özelde Ceylânpınar olayı ve
geçmişte yapılan diğer olaylarla, olgularla ilgili biz her
konuya dair bir açıklığın ortaya çıkmasını
istedik ve buna dair araştırma önergeleri defalarca getirdik; gidelim
Meclis çatısı altında bulunan 4 siyasi partiden komisyon oluşturalım,
Ceylânpınar olayını da açığa çıkaralım, daha
önce yapılan Suruçu da, Ankara katliamını da, önceki Antep
katliamını da, Diyarbakırı da hepsini açığa
çıkaracak bir komisyon oluşturalım ve bunu hem Mecliste hem de
aynı zamanda tüm kamuoyuyla paylaşalım dedik.
Şimdi Grup Başkan Vekilimiz Sayın
İdris Baluken bunları burada defalarca söyledi, komisyonun
kurulmasına dair araştırma önergesini defalarca bu Meclise
getirdi ve burada konuştu. Şu anda bunu yapanlar hesap vermedi ve
bunun için araştırma komisyonu kurulmadı ama İdris Baluken
bunu söylediği için şu anda Kandıra Cezaevinde rehin tutuluyor.
AHMET YILDIRIM (Muş) Dilencilerle beraber.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Artık bunu tüm Türkiye kamuoyunun gündemine ve tüm Türkiye kamuoyunun
vicdanına sunuyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Demirel.
Sayın Demirel, biraz önce bir cümle
kullandınız, Biz burada PKK adına konuşma
yetkisine sahip değiliz. dediniz. Sanıyorum bir dil sürçmesi,
değil mi efendim? Yani siz ve diğer milletvekilleri halkın
temsilcilerisiniz, halkın oylarıyla buraya geldiniz;
dolayısıyla, halk, seçmen size her konuda konuşma yetkisini
vermiştir. Sanıyorum bir dil sürçmesi.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Ben PKKye ilişkin söylenen sözlere
değil... Biz halkın talepleri doğrultusunda burada ne
söylediğimizi açıklayarak ifade ettik Başkan. Biz, bu durumun,
kim tarafından yapılmışsa yapılsın,
açığa çıkarılması gerektiğini söylüyoruz. Şu
anda iktidar kimse biz ona yönelik, ona atfen konuşuyoruz ve onun, bunu
gerçekleştirmesi ve açığa çıkartması gerektiğini
ifade ediyoruz.
MEHMET MUŞ
(İstanbul) PKKyı eleştiriyor musun, eleştirmiyor musun
ya!
BAŞKAN Peki
teşekkür ederim Sayın Demirel.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına üçüncü konuşmacı
Diyarbakır Milletvekili Altan Tan.
Buyurunuz Sayın
Tan. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA
ALTAN TAN (Diyarbakır) Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; 2017 bütçesinde Ulaştırma
Bakanlığıyla ilgili görüşlerimi grubumuz adına
belirtmek üzere huzurlarınızdayım.
Değerli
arkadaşlar, öncelikle bir sahneyle başlamak istiyorum. Biliyorsunuz
geçtiğimiz hafta Adananın Aladağ ilçesinde yürekleri parçalayan
bir yangın olayı meydana geldi ve 11i çocuk 12 kardeşimiz
hayatlarını kaybetti. Ama inan edin, bu meseleden belki daha acı
bir görüntü vardı; bu cenazeler köylerine götürülürken ortada yol yoktu ve
ambulansı iteleyen o gariban köylülerin görüntüleri vardı. Ve
işte, çaresiz, yolsuz, imkânsız, ekonomik yönden perişan
insanların neden bu yurtlara
sığındığının da en iyi göstergesi,
işte, o yolda kalan ambulans ve onu iten köylülerin görüntüleriydi.
Şimdi, bu kara
yolları meselesi 1950den beri tartışılıyor, Demokrat
Parti iktidarından bu yana tartışılıyor. Türkiyenin kara yolları
politikası doğru mu, değil mi? Trene, deniz yollarına
mı daha fazla ağırlık vermek lazım, yoksa Marshall
yardımlarıyla başlayan 1950den sonraki Amerikan
politikaları çerçevesinde biteviye bu kara yollarını mı
teşvik etmek lazım?
Değerli arkadaşlar, bu konuda çok
şeyler konuşuldu ama çok net bir tablo var yani bu on dakikada
dikkatlice konuşabilmek için söylüyorum: Türkiyede demir yolları
ihmal edildi, kara yollarının önü açıldı. Doğru
açıldı, yanlış açıldı; onları da
konuşacağız.
Tabii, mevcut iktidarın en önemli
iddialarından biri de veya anlattığı başarı
hikâyelerinden biri de demir yollarına dönüş hikâyesidir. Değerli
arkadaşlar, doğrudur; Türkiyede Konyaya mesela bir hızlı
tren yapılmıştır, İstanbul hattı eksik de olsa
bir hızlı tren çalışmasına sahne olmuştur ama
yine tekrar bu grafiğe baktığımız vakit, kara
yolları ile demir yolları grafiğine
baktığımız vakit demir yolları hâlâ Batı
standartlarının veya Japon standartlarının çok çok
gerisinde bulunmaktadır. Aynı şekilde, bu hızlı tren
projeleri yapılırken de maalesef -yani niye maalesef dediğimi
biraz sonra söyleyeceğim- Yozgat, Sivas, Erzurum, Kars hattına ağırlık
verilmiştir. Verilsin, hepsi bizim kardeşlerimiz; keşke en ücra
yerlere kadar hızlı tren yapılabilse ama bir İzmir
hattı, bir Adana hattı ve oradan yine Habura kadar gidecek olan
hatlar bu hattın gerisine bırakılmıştır yani
yatırım programlarında, projelendirmede geriye
bırakılmıştır. Tabii, Sayın Başbakan
Erzincanlıdır, şu anki Sayın Ulaştırma Bakanımız
Karslıdır. İnsan kendi bölgelerine yatırım yapar, bunu
da saygıyla karşılamak lazım. Keşke her milletvekili
kendi bölgesine de elinden geldiği yatırımı yapsa eline güç
geçtiği vakit ama memleketin ihtiyaçları, ana arterler, elzem, mühim,
ehem olan sırasını şaşırmadan.
Değerli arkadaşlar, yine, aynı
şekilde, kara yollarına gelirsek, iktidarın en önemli
başarı hikâyelerinden biri duble yollardır ama inan edin
Diyarbakır-Mardin duble yolu beşinci seferdir yapılıyor
değerli arkadaşlar, beşinci seferdir. 58
yaşındayım, işte aklım keseli beri, elli dört, elli
beş senedir Diyarbakır-Mardin yolu yapılıyor. Ve son duble
yol, tekrar iddia ediyorum, beşinci seferdir sökülüp tekrar
yapılıyor. Önce parça parça bazı yerler sökülüyor, sonra onun
yerine öbür taraflar da sökülüyor ve en son şu an sıcak
karışım yani beton asfalt dediğimiz çalışma
için beşinci seferdir tekrar sökülüp yapılıyor. Bu memleketin bu
kadar parası yok, bu kadar zenginliği yok. Yani yapılan her
güzel şeyi destekleyelim ama bu kadar israfa, bu kadar çalakalem harcamaya
da maalesef bütçe dayanmaz.
Yine, değerli arkadaşlar, üçüncü köprü
işte iki yılda bitirildi, üç yılda bitirildi. Yine, Bursa Osman
Gazi Köprüsü çok kısa bir zamanda bitirildi. Ama dönüp bakıyoruz, bir
Adanayı, Mersini ve bütün bir Güneydoğu Anadoluyu, sahili
Ankaraya, İstanbula bağlayan Ankara-Adana Otoyolu Niğde-Ankara
kısmı senelerdir bitmedi. Yani niye bitmedi? Bir köprüyü, üçüncü
boğaz köprüsünü, Bursa Osman Gazi Körfez Geçişi Köprüsünü bu kadar
kısa zamanda bitirdiğini söyleyen iktidar, neden mesela bu Niğde-Ankara
otobanını hâlâ bitiremedi? Yine, Türkiyenin en önemli arterlerinden
biri olan Ankara-İzmir otoyolu neden beklenilen hızla gitmiyor?
Yine, aynı şekilde, değerli
arkadaşlar, Urfaya kadar gelen otoyol Haburda durdu. Biz geçen dönem,
Sayın Binali Yıldırım Ulaştırma Bakanıyken
defalarca geldik, geçen dönemdeki Karayolları Genel Müdürünü burada -bu,
dördüncü bütçedir bu konuşmayı yapıyorum- geçemedik. Aynen,
mevcut Urfa-Habur duble yoluna neredeyse paralel sayılabilecek yani
bazı yerlerde 20 kilometreye, bazı yerlerde 5 kilometreye, 3
kilometreye kadar -Nusaybinde- yaklaşan bir güzergâhta yeni otoban
projesini getirdi, koydu; Diyarbakır bu işte devre
dışı kaldı. Ve yine defalarca iddia etmemize rağmen
-bu mevcut duble yol neredeyse otoban standardında Habura kadar- bunu
yukarıya çekmeniz lazım dememize, alternatif projeler
hazırlatmamıza rağmen
Yani geçen dönem Batman AKP Milletvekili
Ziver Özdemir Bey de bir proje hazırlattı, Mehmet Şimşek
Beye gittik, hatta şakayla Parayı veren benim,
Batman-Diyarbakır hattına yakın bu proje geçemezse
korkmayın, bu iş olmaz. dedi. Sayın Mehdi Eker, Sayın
Kutbettin Arzu -ki Bakan arkadaşlar bunlar- Biz bu konuları
görüştük, kesin böyle olacak. demelerine rağmen biz bir
Karayolları Genel Müdürünü geçemedik ve önümüze sözde teknik şeyler
çıkardı -benim babam 1966ya kadar Karayolcuydu, Diyarbakır
Karayolları Bölge Müdürlüğünde çalışıyordu-
gösterdiği iddiaların, beş, altı iddianın hiçbiri
doğru değil, sırf o projeyi kendi bildiği gibi yapmak için
Dargeçite kadar, Kerborana kadar uzattı; Sayın Binali Yıldırım
Bu yol 40 kilometre uzuyor, ikinci etüt yapın. demesine rağmen ve yaptırtmasına
rağmen -kendisine de teşekkür ettim burada bunu
yaptırdığı için- yine bu otoban projesi Diyarbakır,
Batman ve Sivereki devre dışı bırakan bir güzergâhla
gitti. Diyarbakır bağlantısı 80 kilometre yani oraya
gideceğinize zaten Irak istikametinde Mardine iniyorsunuz, Urfa
istikametinde Urfaya gidiyorsunuz yani orayı kullanmanın bir
gereği yok artık.
Değerli arkadaşlar,
bunun yanında, mesela Cizre, Şırnak tünelleri bitmedi; hâlen
bitmedi, yıllardır devam ediyor, bitmedi. Bingöl-Diyarbakır yolu
bitmedi; altıncı, yedinci sene, bitmedi. Diyarbakır çevre
yolları -en fazla üzerinde durduğumuz- dört sene evvel ihalesi
yapıldı, dört aşamalı bir çevre yoludur, ring
şeklinde; dörtte 1i hizmete açıldı birkaç yıl önce, ikinci
dörtte 1 yani ikinci kısım dört yıldır bitmedi.
Batman-Mardin bağlantısı ve oradan Bingöl,
Bingöl-Elâzığ bağlantısınınsa projeleri bile hâlâ
tam anlamıyla bitmedi, ihaleye çıkmadı. Bunlar da bekliyor
defalarca konuşmamıza rağmen.
Yine, Kızıltepe, Çınar, Ömerli ve
Viranşehir çevre yollarında -bunları bire bir proje üzerinde
takip etmeme rağmen- değerli arkadaşlar, bunlarda da ihale
safhasına gelinemedi.
En fazla takip ettiğimiz yollardan biri Midyat
çevre yolu, 26 kilometre. Buraya gelmeden iki gün evvel tekrar
Diyarbakıra gittim, projelere baktım, kontrol ederek geldim, bilgili
olarak geldim; Sayın Bakana, Ulaştırma Bakanımız
Sayın Binali Yıldırıma o dönemde rica etmemize
rağmen, Midyat çevre yolunun da -26 kilometre-projesi bitmedi iki buçuk
senedir arkadaşlar. Ve şu söyleniyor: Bunlar sizin bildiğiniz
gibi böyle hemen olmuyor; etütleri var, prosedürleri var, geçtikleri yollar
var. Ama, aynı Hükûmet Çanakkale geçişini 18 Martta ihale
edeceğim. diyor. Peki, siz bu kadar prosedürü üç ayda, beş ayda nasıl
bitirdiniz, nasıl bitiriyorsunuz? Demek ki istenildiği zaman
oluyormuş değerli arkadaşlar. Bu Midyat çevre yolunun da,
diğer çevre yollarının da bir an evvel olmasını
istiyoruz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Tan.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
dördüncü konuşmacı Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul.
Buyurunuz Sayın Toğrul. (HDP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on sekiz dakikadır.
HDP GRUBU ADINA MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep)
Değerli arkadaşlar, ben de 2017 yılı Bütçe Kanunu
Tasarısı kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı bütçesi üzerine grubum adına söz aldım. Bu
vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, ben enerji konusuna
geçmeden önce, Haberleşme Bakanımız buradayken
Bugün
HABER-SENden bana gelen bir şey var. Biliyorsunuz değerli
arkadaşlar, 15 Temmuzdan sonra birçok kamu çalışanı
görevden alındı ve bir hatadan dönülerek önemli bir kısmı
görevlerine iade edildi. Ama, HABER-SENin açığa alınan ya da
ihraç edilen 51 üyesi var, bugüne kadar bir teki görevine iade edilmedi.
Başka kamu çalışanları da var.
HABER-SEN şunu soruyor Sayın Bakan: Bu
darbeyi PTT çalışanları mı yaptı? Bir an önce bu
arkadaşlarımızın görevine dönmesi gerekiyor. Bir hata var,
bu hatayı lütfen bir an önce düzeltin diye sizden ricada bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, enerji konusuna
gelince, modern dünyada enerji, hayatımızın en vazgeçilmez
yaşamsal ihtiyaçlarından biridir. Bu ihtiyacın halka sunumunda
hiçbir sıkıntının olmaması gerekir. Ancak, halkın
çıkarından uzak, tamamen kâr hırsına odaklanmış
bir anlayış, şu anda yaşadığımız
sorunların temel kaynağını oluşturuyor. Enerjiyle
ilgili en önemli sorunların başında dışa
bağımlılığın geldiği defaatle buralarda
vurgulandı.
Değerli arkadaşlar, bugün itibarıyla
petrol ürünlerinde yüzde 93, doğal gazda yüzde 99 oranında
dışarıya bağımlı durumdayız. Enerji
ithalatımızın yüzde 55ini Rusyadan yapıyoruz, geriye
kalan kısmını ise İran ve Azerbaycandan
karşılıyoruz. Rusyadan alınan gaz miktarını
kısa sürede başka bir alternatifle sağlamak da mümkün
görünmüyor. Türkiye doğal gaz ithalatında dünyada 5inci sırada,
petrol ithalatında dünya 13üncüsü, kömür ithalatında dünya 8incisi,
petrokok ithalatında dünya 13üncüsü; enerji ithalatında ise dünya
liginde 11inci sıradadır. Tüm bunlar enerji karnemizin gerçekten ne
kadar kötü olduğunu gösteriyor.
Aslında, her yeri eğri deve misali, hangi
karnemiz iyi ki? Çift dikiş yapan talebeler gibiyiz değerli
arkadaşlar. Hükûmet her yıl sınıfta kalıyor. Geçen
sene enerji politikalarıyla ilgili ve dışa
bağımlılıkla ilgili biz bunları nasıl
aşacağımızı uzun uzun anlatmaya
çalıştık ancak muhalefete kulak veren bir hükûmet maalesef
karşımızda yok. Mevlânanın çok güzel bir sözü var: Ne
anlatırsan anlat, anlattıkların karşındakinin
anlayacağı kadardır." diyor.
Değerli arkadaşlar, petrol ve doğal
gaz, bugünün dünyasında sadece yakıt, otomobilimizdeki yakıt,
kombimizdeki ısı kaynağı değildir; dünya siyasetinde
dengeleri belirleyen en önemli ekonomik, siyasi, hatta askerî bir güç hâline
gelmiştir bugün. Bu bağlamda, AKP Hükûmetinin, petrol, doğal gaz
gibi büyük ölçüde ithal ettiğimiz enerji kaynakları konusunda siyasi,
diplomatik hamleler yapmak gibi bir lüksü bulunmamaktadır. Bu konuda,
Türkiye ve bölge halklarının yararına, akılcı ve
barışçıl politikalara ihtiyaç var.
Değerli arkadaşlar, aslında
kasım ayında uçağın düşürülmesinden sonra
dışa bağımlılığın ne kadar önemli
olduğu ortaya çıktı. O dönem, Rusya Savunma Bakan
Yardımcısı Antonov, aslında Türkiye için, Sayın
Cumhurbaşkanı ve oğlu için yenilmez yutulmaz şeyler söyledi
ve onunla ilgili, IŞİDla petrol ticaretinde ortaklaştığına
dair bilgiler verildi. Şimdi düşünüyorum, değerli
arkadaşlar, bugün yüzde 55 Rusyaya bağımlıyız ama
bugün, her gün Rusyaya gidiyoruz ve Rusyaya tavizler veriyoruz. Acaba
Antonovun bizi tehdit ettiği o açıklamalarının ve uçak
düşürülmesinin diyetini mi ödüyor bu halk? Bunu, Sayın Bakan burada
olsaydı açıklaması gerekir ama Sayın Bakan maalesef burada
değil.
Değerli arkadaşlar, günümüzde artan enerji
talebi, iklim değişikliği, fosil kaynaklarının
yoğun kullanımı ve yakın gelecekte bu kaynakların
tükenecek olması, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji
verimliliği meselesinin önemini arttırmış durumdadır.
Fosil kaynakların çevreye ve insana verdiği zararın açıkça
bilindiğini biliyoruz. Problemlerin çözümünde çevre dostu, yenilenebilir
enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı önemli bir
yere sahiptir. Tüm dünyada yenilenebilir enerji teknolojilerinde ilerleme
yapılırken, maalesef, AKP iktidarı bunu göz ardı
etmiş, yenilenebilir enerji kaynaklarından jeotermal tamamen
unutulmuş, rüzgâr ve güneş enerjisinden de istenilen oranda
yararlanılmıyor.
Değerli arkadaşlar, Hükûmet için varsa
yoksa enerji kaynağı olarak HESler ve nükleer öne
çıkarılmaya çalışılıyor. Bugün, özellikle
İran ve kürdistan federal bölgesi sınırında
ağırlıklı olmak üzere yapılan, yapılmaya devam
eden ve 2023e kadar tamamlanması beklenen HES sayısı proje
olarak 2.500 projedir ve bunlar hem doğa tahribatı yapıyor hem
oradaki yatırları, inanç değerlerini, tarihsel değerleri
sular altına gömüyor.
Değerli arkadaşlar, bunların ömrü
otuz-otuz beş yıldır. Otuz-otuz beş yıl için 2 bin,
2.500 HES açıklanabilir değil.
Değerli arkadaşlar, bunlar tamamlansa bile
enerji ihtiyacının sadece yüzde 5ini karşılayacak. Sadece
yüzde 5i için biz bunu yapıyoruz.
Aslında bunları Hükûmet de açıkça
itiraf ediyor, bu HESlerin amacının enerji üretmek
olmadığını birkaç defa itiraf etmişti. Neydi
itirafı? Bunlar güvenlik amaçlı barajlardır. Güvenlik
amacıyla yapılan barajlar olduğunu defaatle söyledi ve bu
güvenlik barajlarıyla doğamız talan ediliyor, binlerce, yüz binlerce
ağacın kesilmesine neden olunuyor.
Değerli arkadaşlar, özellikle Hakkâri,
Dersim, Batman, Şırnak illerindeki bu barajların büyük bir
kısmı -dediğim gibi- güvenlik barajıdır.
Hükûmetin ısrarla üzerinde durduğu bir
diğer enerji kaynağı da nükleerdir. Sayın Bakan burada
olsaydı ona sormak isterdik. Tezinde, doktora tezinde -gerçi doktora
teziyle ilgili de, bugün, biliyorsunuz, WikiLeaks ve RedHackin ifşa
ettiği birçok sıkıntılı durum var ama ben onu
geçiyorum- Sayın Bakan yenilenebilir enerji kaynaklarının
önemini öne çıkarırken, tezinde bunu savunurken ne oldu da nükleer
sevdalısı oldu?
Değerli arkadaşlar, nükleerin bir felaket
olduğunu herkes biliyor. Bakın, gerek Fukuşima kazası
gerekse Çernobilden sonra ülkeler hızla bu enerjiden, bunun bir enerji
kaynağı olmasından vazgeçmeye başladılar. Size birkaç
dünya örneği söylemek isterim. Örneğin değerli arkadaşlar,
Almanya hükûmeti 7 santralini kapattı, 2022ye kadar tüm nükleer
santralleri kapatacağını açıkladı. İsviçre 3 yeni
nükleer reaktör planını iptal etti ve 2034 yılına kadar
nükleer santrallerini kapatacağını açıkladı. Yine,
Japonya yeni reaktörlerin inşasını tamamen iptal etti.
İtalyada yapılan referandumda halkın yüzde 95i nükleere
Hayır. dedi. Değerli arkadaşlar, bu örnekleri
çoğaltmamız mümkün. Biliyorsunuz, hükûmet ısrarla Mersin Akkuyu
ve Sinopta nükleer planları yapmakta. Mersinde yapılan bir
araştırmaya göre, Mersin halkının yüzde 86sı nükleere
karşı olduğunu söylüyor. Biraz önce CHPli hatip, Sinoplu hatip
burada Sinop halkının nükleere karşı olduğunu ifade
etti.
Değerli arkadaşlar, her fırsatta
millî irade diyen bunlar, bu AKP iktidarı neden acaba nükleerde bu kadar
gerçekten ısrar ediyor? Halkın Nükleer istemiyorum. demesi acaba
bir millî irade olarak değerlendirilmiyor mu? Millî irade, sadece AKPnin
seçildiği seçimler olarak mı algılanıyor? Bunu böyle mi
görüyoruz?
Değerli arkadaşlar, Mersin Akkuyu
ihalesinin verildiği Rus şirket Rosatom sabıkalı bir
şirket. Bakın, Rusya federal savcılığı bu
şirket hakkında soruşturma açmış bulunuyor ve bu
soruşturmanın nedeni: Şirket, yolsuzlukla ve nükleer reaktörler
için adi malzeme satmakla suçlanıyor ve şirketin müdürü
gözaltında.
Değerli arkadaşlar, nükleerde bir
sızıntının olmasının nelere gebe olduğunu
hepimiz biliyoruz.
Değerli arkadaşlar, bu nükleerin sonucunda
plütonyum, sezyum, iyot ve stronsiyum gibi ciddi hastalıklara neden olan
atıkların üretildiğini biliyoruz ve Rusyayla yapılan
anlaşmada bizim santralin kurulmasında, denetiminde, hatta orada
çalışacakların belirlenmesinde söz hakkımız yok, yetki
tamamen Ruslarda.
Değerli arkadaşlar, Enerji Bakanı
burada olsaydı ona bir soru sormak isterdim. Biliyorsunuz, Atom Enerjisi
Kurumu tarafından hazırlanan rapor Mersin 1. İdare Mahkemesi
nezdinde raporun sivil toplum örgütlerine verilmesi beyan edilmesine rağmen,
Bakanlık bu raporu sivil toplum örgütlerine mahkeme kararı
olmasına rağmen vermiyor.
Gelen gideni aratıyor değerli
arkadaşlar. Hatırlayın, Soma faciasında 301 madencimizi
kaybettiğimizde Enerji Bakanı Taner Yıldızdı, en
azından üzerine beyaz önlüğü giyerek iki gün orada bulunmak zorunda
kaldı. Ama bu dönemde Siirtin Şirvan ilçesinde biliyorsunuz bir
felaket yaşandı. Bizim mevcut Bakanımız turist Ömer gibi
gitti, uzaktan sadece dürbünle olayı izledi ve geri döndü. Şimdi, bu
durumun nasıl olabileceği, bunun nasıl
karşılanacağı gerçekten açıklanmaya muhtaçtır.
Sayın Bakanın etkili ve yetkili
olduğunu biliyoruz, hatta halk arasında torpilli olduğunu
biliyoruz ve aslında paralel bir başbakan gibi
çalıştığını da duyuyoruz, işitiyoruz.
Sayın Bakan döneminde bir diğer önemli
sorunumuz değerli arkadaşlar, kayıp kaçak meselesi. 2013
yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde çıkarılan bir
kanunla kayıp kaçak, Elektrik Piyasası Kurumu
tartışmalıydı ve yargı Kayıp kaçak bedelleri
halktan alınamaz. diye bir karar verdi. Ne yaptı peki bu Hükûmet? Bu
yargı kararını boşa çıkarmak için hemen getirdi,
burada bir yasa yoluyla yargının kararı kapatıldı ve
insanların yargı yoluna gitmesinin önü tıkandı, faturalar
gizlendi ve artık sizin ona itiraz etme şansınız bu yasayla
ortadan kaldırıldı.
Değerli arkadaşlar, farkındayız,
halka en yüksek bedelle elektrik satılan ülkeler sıralamasında
üst sıralardayız ama bölgede her gün elektrikler kesiliyor. En basit
bir doğa olayında, yağmurda, karda elektrikler kesiliyor.
Günlerce elektriğin verilmediği yerler oldu. Bu yaz Batmanın
köylerinde yaşanan durum hepinizin bilgisi dâhilinde. Günlerce
vatandaşın elektriği kesildi, tarlada vatandaşın hasat
yapması tamamen engellendi.
Değerli arkadaşlar, şu anda bu ülke -belki
saraydan hissedilmiyor ama- çok ciddi bir krizin eşiğinde. Ekonomik
krizin en büyük nedeni siyasi istikrarsızlıktır. 1 Kasım
seçimlerine giderken Hükûmet ne diyordu? İstikrar. Peki, değerli
arkadaşlar, soruyorum size: Şu anda istikrar var mı?
İnsanlar önünü görebiliyor mu? Bu ülkede Üç tarafımız denizlerle
çevrili. diyoruz ya, üç tarafımız krizlerle çevrili; siyasi kriz,
ekonomik kriz, diplomatik kriz bizim kapımızda. Siyasi kaos, ekonomik
kaosu beraberinde getiriyor. Yatırımcı kaçıyor, buraya
uğramak bile istemiyor. Bakanlar, Başbakan, Cumhurbaşkanı
her konuştuğunda döviz kurları hızla artıyor.
Değerli arkadaşlar, bu ülkeye
yatırım gelmiyor. Niye gelmiyor peki? Siz yatırımcı
olsanız, değerli arkadaşlar, bir ülkeye yatırım
yaparken önce bir fizibilite çalışması yaparsınız,
Orada yatırım yapılabilir mi? diye bir araştırma
yaparsınız. Peki, ülkemiz, ülkemiz demeyelim, diyelim ki A ülkesine
yatırım yapmak isteyen bir üretici, eğer o ülkeyle ilgili; bir
sürü kent yakılmış yıkılmış, her gün analar
ağlıyor, eli güçlenen asker darbe girişiminde bulunmuş,
Hükûmet toplumsal uzlaşma temelinde toplumsal barış ve huzuru
sağlayabilecekken, kalkmış, OHAL ilan etmiş. Muhalif
gördüğü her kesimi darbeci yaftasıyla hapse tıkmış,
tıkmaya devam ediyor. Her gün milletvekilleri üzerinde gördüğünüz
gibi bu tutuklama Demoklesin kılıcı gibi sallanıyor.
Cezaevlerinde yer kalmamış, on binlerce emekçi görevinden
alınmış, görevlerinden uzaklaştırılmış,
KHK üzerine KHK çıkarılıyor. Yargıya güven yüzde 3lere
düşmüş.
En
büyük 3üncü partinin eş başkanları, grup başkan vekilleri
rehin alınmış. Bu bir rehin alınmadır, bunu
kesinlikle, gerçekten tartışmamak gerekiyor. Çünkü, bakın,
Türkiye'nin Meclis Başkan Vekili Almanyada basit bir muameleye maruz
kaldı, biz bunu reddettiğimizi açıkladık. Eş
başkanlarımızın yasama faaliyetlerine katılması
engelleniyor. Avrupadan gelen birçok ziyaretçi, parti yöneticisi, milletvekili
eş başkanlarımızı ziyaret edemiyor. Eş
başkanlarımızın tutuklanması hukuka aykırı
ama yapılanların gerçekten, tamamen siyasi bir mecrada
yapıldığını biliyorum.
Değerli
arkadaşlar, Ahmet arkadaşım tabii ki iki dakikamı
alınca
Tütün piyasasıyla ilgili de birtakım şeyler
söylemek istiyorum. Maalesef alkol ve tütün piyasası
Hükûmetin zam
deyince aklına alkol ve tütün geliyor. Bu da kaçağı tetikliyor.
Kaçağı tetikledikçe üretici ürettiğini satamıyor, zaten
üreticinin binbir sorunu var ve bu sorunların bir an önce çözüme
kavuşturulması lazım.
Her
şeyden önce değerli arkadaşlar, bu kaotik ortamdan
çıkmanın yolu oturup tekrar barışı, huzuru
konuşabilmenin zeminini sağlamaktır. Ancak görüyoruz ki AKP
Hükûmeti karşımızda duvardır, duymuyor, sağır ve
kördür.
Teşekkür
ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Toğrul.
Şimdi
söz sırası Van Milletvekili Adem Geveride.
Buyurunuz
Sayın Geveri. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA ADEM GEVERİ (Van) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla
selamlıyorum.
(x)
Değerli Başkan, saygıdeğer
arkadaşlar; Meclis Başkanlığına önce bir talebim var:
Ana dilim olan Kürtçede, uluslararası haklardan kaynaklanan yükümlülükte,
insani ve İslami, vicdani ve ahlaki olan bütün prensipler çerçevesinde ana
dilim Kürtçeyi daha rahat kullandığım için burada kullanmak
istiyorum müsaadenizle.
BAŞKAN Sayın Geveri, şimdi, resmî
dil Türkçedir. Ayrıca, siz tüm Genel Kurula ve tüm
vatandaşlarımıza, televizyon izleyen bütün
vatandaşlarımıza hitap ediyorsunuz. Ana diliniz Kürtçeyi
kullanmak suretiyle sadece Kürtçe bilen, anlayan
vatandaşlarımıza hitap etmiş olacaksınız. Onun
için, resmî dil olan Türkçeyle lütfen konuşunuz.
ADEM GEVERİ (Devamla) Sayın Başkan,
bu dayatma ve bu uygulamayı protesto ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından Konuşma o zaman. sesleri)
Bunu, elbette ki özgür bir Mecliste kendi ana
dilinde konuşacağım günlerin hatırına burada elbette
ki ana dil mücadelesini sürdüreceğiz.
TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) Bu,
nasıl özgürlük olacak ya? Dışarıda sürdür.
ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) Bundan
daha fazla özgürlük olmaz ki.
ADEM GEVERİ (Devamla) Nasıl ki
dışarıda, hakkımda açılan bütün soruşturmalar ve
hazırlanan fezlekeler Kürtçe konuşmamdan kaynaklanıyor ki bunlar
yalan, yanlış bir şekilde tercüme ediliyor ama maalesef, Türkiye
Cumhuriyetinin yüce Meclisinde bir tercüman bulunamıyor. Bu, hangi
hukuka, hangi vicdana, hangi uluslararası anlaşmaya
sığıyor?
ŞAHİN TİN (Denizli) Resmî dil
Türkçe. Resmî dil Türkçe. diyor Başkan.
TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) Resmî dil
Türkçe, ikinci birisi yok, sadece Türkçe.
ADEM GEVERİ (Devamla) Vicdanınıza,
ahlakınıza ve Rabbülâleminin takdirine sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Geveri, bu bir dayatma
değil. Anayasa ve İç Tüzükün kurallarını ben size
hatırlattım.
ADEM GEVERİ (Devamla) Hiçbir anayasa
BAŞKAN Ayrıca,
bugüne kadarki teamüller de bu şekildedir.
Buyurunuz.
ADEM GEVERİ (Devamla) Hiçbir hukuk ve Anayasa
insani, İslami, vicdani
SALİH CORA (Trabzon) Hangi Anayasada var?
ADEM GEVERİ (Devamla)
ahlaki ve
uluslararası prensiplerin dışında ve üstünde olamaz.
TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) Anayasaya
yemin ettin bir kere ya!
ADEM GEVERİ (Devamla) Hepiniz biliyorsunuz
ŞAHİN TİN (Denizli) Hiçbir ülkede
öyle bir konuşma yok.
ADEM GEVERİ (Devamla)
burada nasıl ki
yüzlerce milletvekili içinde Kürt olan arkadaşlar varsa, Türkiye
Cumhuriyetinin de milyonlarına tekabül eden Kürt vatandaşı var
ve bunların birçoğu Kürtçe bilmiyor. Sıradan birkaç kişinin
dili değil bu arkadaşlar. Onun için bunu herhangi bir polemik
amacıyla söylemiyorum. Burada ana dilim kadar Türkçeyi rahat
kullanmıyorum. Kullanamadığımız için maalesef
düşüncelerimizi çok rahatlıkla dile getirmediğimiz gibi
ŞAHİN TİN (Denizli) Biz
anlarız, sen konuş.
ADEM GEVERİ (Devamla)
bize vicdani olarak da
bu aynı zamanda bir züldür. Bunu tekrar insafınıza takdim
ediyorum.
ŞAHİN TİN (Denizli) Siz Türkçe
konuşun, biz anlarız onu, sorun yok.
ADEM GEVERİ (Devamla) Bu vesileyle,
değerli arkadaşlar, konuşmalarımı rahat
yapamayacağım için metin üzerinden okumalarıma devam
edeceğim. Ancak daha öncesinde, maalesef, tutuklu olan eş
başkanlar ve milletvekillerimiz ve yine, bütün belediye eş
başkanlarımız
Ahmet Türkün şahsında, buradan,
özellikle de Şivan Perverin Sayın Cumhurbaşkanıyla
birlikte düet yaparak söylediği o güzel sözlerle, özellikle de saygı
ve selamlarımı sunuyorum. Büyük ihtimalle çok yakın zamanda biz
de orada olacağız maalesef.
(x)
TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) Böyle bir
usul yok ya! Böyle bir şey yok ya!
ADEM GEVERİ (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 7 Haziran seçimlerinden beri sahada günden güne
kaybedilen ve yeni yenilgilere maruz kalan AKP iktidarı bütün
hıncını Kürt siyasetinden çıkartmak yoluna gitmiştir.
Bunun için de sarayın emrine girmiş olan yargıyı ve
güvenlik güçlerini kullanarak HDPli, DBPli siyasetçileri rehin
almış ve Kürt halkının iradesiyle birlikte diğer
muhalif kesimlerin iradesini gasbetmiştir. Bugün itibarıyla, Kürt ve
Türk halklarının meşru oylarıyla seçilmiş olan 10
HDPli milletvekilini, 55 DBPli belediye eş başkanı ve yüzlerce
parti yöneticisini, çalışanını rehin alan AKP iktidarı
Kürt halkının ve AKPye muhalif olan tüm kesimlerin iradesini
gasbetmiş ve hiçe saymıştır. Daha düne kadar millet
iradesini çokça dillendirerek, mağdur edebiyatı yaparak ve toplumun
büyük bir kesiminin mağduriyetini kullanarak iktidara gelmiş olan
kimselerin bugün daha büyük bir mağduriyet ve daha kanlı sonuçlar yaratarak
çöküşe geçmesi ve yok olup gidecek olması trajik ve ibret verici bir
örnek olarak tarihe geçecektir ki yine bir yıl önceki bütçe
görüşmelerinde Gidicisiniz. dediğimizde bizi dalgaya, hafife
alanlar, maalesef bugün yine aynı akıbetle karşı
karşıya olduklarının farkında değiller.
Bugün yapılan bütün bu hukuksuzluklar,
başkanlık referandumuna giderken iç kamuoyunu yanıltarak
oyalamak, ırkçı, faşist kitleleri bütün motivasyonuyla ayakta
tutmaya çalışmaktadır. Ancak millet iradesini hiçe sayarak ve
Kürt siyasetini baskı, korku, şantaj ve aynı zamanda şiddet
yoluyla sindirmeye ve teslim almaya çalışan AKP iktidarının
unuttuğu bir şey var ki o da Kürtlerin yüz yılı
aşkındır onurlu bir şekilde sürdürdüğü haklı
mücadelesidir. Kürt halkı bütün bu baskı, tehdit, şantaj ve
şiddet sarmalı içinde mücadele ederek haklı davasını
bugüne taşımıştır ve bundan sonra da daha güçlü bir
şekilde, daha kararlı bir şekilde haklı ve onurlu
mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.
İktidarın baskı ve sindirme
politikaları karşısında diz çökmeyeceğiz. Kime
karşı yapılıyor olursa olsun, her türlü haksızlık
ve hukuksuzluk karşısında hukuksal ve örgütsel mücadeleden geri
durmayacağız. Bizleri çerçevesini Cumhurbaşkanı ve
Hükûmetin belirlediği sınırlar içinde hapsetmeye, yandaşlar
gibi hizaya getirmeye çalışanlar büyük bir yanılgı
içerisindedir. Kimlerin hangi amaçlarla bizleri sindirmek istediği er ya
da geç mutlaka ortaya çıkacaktır. Bugün hukuku ayaklar altına
alarak hareket edenler, yarın yok saydıkları o hukuk karşısında
mutlaka halka hesap vereceklerdir. Unutmayın, adalet er ya da geç bir gün
tecelli eder.
Değerli milletvekilleri, öncelikle bu bütçenin
kimler için ve ne için hazırlandığı sorularını
sormak gerekiyor. Gördüğümüz ve anladığımız
kadarıyla, bütçe hazırlık sürecinde, bütçe gelir ve
harcamalarının asıl muhatabı olan yoksul halk, farklı
toplumsal kesimler, meslek örgütleri, emekçiler, sendikalar, üretenler,
vesaire, her yıl olduğu gibi bu yıl da bütçe sürecinin
dışında bırakılmış; istişare ve
demokratik katılımcılık esası tamamen göz ardı
edilmiştir. İş birlikçi sermaye çevrelerinin, patronların
ve yandaşların dışında kalan halkın büyük bir
bölümünün, Parlamentoda görüşülen 2017 bütçe harcamalarına
ilişkin talep ve ihtiyaçları hiç de dikkate
alınmamıştır.
Değerli milletvekilleri, 2001 krizi
sonrasında oluşan siyasal kaos ortamı üzerine iktidara gelen
AKP, on beş yıl boyunca, önceki iktidarların
uygulamalarını aşan derecede sermaye dostu olduğunu her
fırsatta göstermiştir. Kamu kaynaklarını, teşvik
paketleri üzerinden patronlara, iş birlikçi sermaye çevrelerine ve
yandaşlara aktarmış, geniş halk kesimlerini
işsizliğe ve maalesef yoksulluğa mahkûm etmiştir.
Değerli milletvekilleri, akamete uğrayan
çözüm süreci konusunda, Kürtlerin siyasetin dışına itilmesi
konusunda, Suriye ve Irak yönetimleriyle ilgili politikalar konusunda,
düşürülen Rus uçağı ve sonrasında yaşananlar
konusunda, İsraille yaşanan normalleşme ve Mavi Marmara
davasının örtbas edilmesi konusunda, cinsel istismara uğrayan
çocuklar konusunda ve daha birçok konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan
ve AKP Hükûmetinin tutarsız söylemleri ve ikiyüzlü politikaları
muhafazakâr kesimi oyalamaktadır, kandırmaktadır ve büyük bir
vebal altına sokmaktadır.
Bu vesileyle, biz, özellikle de muhafazakâr bir
tabana dayanan AKP Hükûmetinin, muhafazakâr kitleler, özellikle de İslami
cemaatler tarafından, mutlak bir şekilde önünün alınması
lazım. Aksi takdirde, bu veballe birlikte onlar da tabii ki
Rabbülâleminin huzurunda yine hesap vermek zorunda kalacaklar. Umut ediyorum
ki bu hesabı verebilmek için -elbette ki- yine yeryüzünde Rabbülâleminin
tanıdığı bu imtihanı başarılı bir
şekilde yerine getirirler.
Hepinize saygılar. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Geveri.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Sayın Muş, buyurunuz.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Hatip, AK
PARTİnin mağdur edebiyatı yaparak iktidara geldiğini,
sermaye dostu olduğumuzu... Buradaki kasıt, ülkede fabrikaların
büyümesi değil, yandaşlara aktarım yaptığımızı...
Partimizin ismini zikrederek açık sataşmalarda bulunmuştur.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Muş. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
6.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Van
Milletvekili Adem Geverinin 433 sıra sayılı 2017 Yılı
Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra sayılı 2015
Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısının üçüncü tur
görüşmelerinde HDP Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; burada hatibin
yaptığı, ortaya koyduğu iddiaların ve az önce bir
başka hatibin de yaptığı iddiaların, ortaya
koyduğu iddiaların tamamını reddediyoruz. Bunu bir kere
açıklıkla ifade etmek istiyorum.
Bir kere, terörle mücadele vardır, teröristle
mücadele vardır. Velev ki AK PARTİ barajları güvenlik sebebiyle
yapıyor, velev ki böyle bir sebep var ve velev ki yollar yapıyor; bu
sizi niye rahatsız ediyor?
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Yapılmadığından bahsettik.
MEHMET MUŞ (Devamla) Sizin derdiniz ne
barajlarla; güvenlik sebebiyle olmasından dolayı derdiniz ne? Yol
yapılmasından dolayı derdiniz ne?
GARO PAYLAN (İstanbul) Çevre katliamı.
MEHMET MUŞ (Devamla) Ne kadar çevre dostu
olmuşsunuz!
Değerli milletvekilleri, bakın, burada
grup başkan vekillerinin kullandığı ifade, bu yenilir
yutulur bir ifade değildir. Biz, PKK adına burada bir konuşma
yapma ya da eleştiri ya da bir değerlendirme yapma yetkisine sahip
değiliz.
ÇAĞLAR DEMİREL
(Diyarbakır) Evet, değiliz.
MEHMET MUŞ (Devamla) Yöneten Başkan Dil
sürçmesi mi yaptınız? diye ikazda bulunuyor; hiç oralı olmuyor.
Ya, sizin yetkiniz, sizin konuşma yapma imkânınız bu kadar. Size
ne kadar talimat verilirse o kadar konuşabilirsiniz, sizin başka bir
yetkiniz yok. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AHMET YILDIRIM (Muş) Sizin de
IŞİDle...
MEHMET MUŞ (Devamla) Demokrasiden dem
vurmayın. Burada gelip demokrasi havarisi olmayın, demokrasi havarisi
kesilmeyin burada. Ne kadar söylerlerse o kadar hareket ederler.
AHMET YILDIRIM (Muş) Biraz öfkeli
çocukları anlatsana, öfkeli çocuklara biraz laf söylesene.
MEHMET MUŞ (Devamla) Değerli
arkadaşlar, hiçbir iradeleri bulunmuyor. Burada, bakın, PKKya -ikaz
ediyor Başkan Vekili- tek laf edemiyor, sonra kalkmış burada
demokrasi havarisi kesiliyor. Burada şov yapmayın arkadaşlar,
şov yapmayın!
ÇAĞLAR DEMİREL
(Diyarbakır) Siz yapıyorsunuz, siz!
BERDAN ÖZTÜRK (Ağrı)
Şov yapan sensin, sen!
MEHMET MUŞ (Devamla) Siz önce teröriste
terörist diyeceksiniz, PKKya PKK diyeceksiniz, net şekilde
tavrınızı ortaya koyacaksınız. Bir daha da bizim
partimizdeki kongrelerle alakalı siz bir tek kelime kullanmayın çünkü
sizde neyin nasıl olduğu ortadadır. Parti kurulları bizim
kongremizde kimin ne olacağına, ne yapacağına karar vermiştir.
Hiçbir iradeniz olmadan burada gelip demokrasi havarisi kesilmeyin. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Muş.
GARO PAYLAN (İstanbul) Reis karar verir.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Bak burada, bak,
görüyor musunuz? Yetkiniz yok ki.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Demirel
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan, bizim yapmış olduğumuz
konuşmaları
ZİYA PİR (Diyarbakır) Naci
Hocanınkini de çıkarın o zaman.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Var mı yetkin?
Var mı yetkin?
BAŞKAN Bir saniye sayın milletvekilleri
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Arkadaşlar, bir dakika
BESİME KONCA (Siirt) Burada muhatap sizsiniz,
Hükûmet eden sizsiniz.
BAŞKAN Sayın Demirel
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Bizim
yapmış olduğumuz konuşmaları tamamen çarpıtan,
farklı yönlere çeken
MEHMET MUŞ (İstanbul) Nasıl
çarpıtan? Hadi oradan!
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
bir
yaklaşım ve bir anlayışla hareket ettiğini
BAŞKAN Hangi cümlenizi çarpıttı
Sayın Demirel?
AHMET YILDIRIM (Muş) Mehmet Bey, bakın,
lütfen, düzgün konuşun, Hadi oradan. demeyin, aynı üslupla
karşılık veririm size. Ayıp bir şey ya! Hadi oradan.
ne demek bir kadına? Böyle bir cümle kullanılır mı ya?
ŞAHİN TİN (Denizli) Niye? Onlar da
her şeyi söylüyorlar buraya, her şeye atıyorlar lafı. Niye
pozitif ayrımcılık yapıyorsunuz?
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Hem
yolların yapılmasına neden izin vermediğimiz üzerinden hem
de Sayın Bostancının sormuş olduğu bir soruya
vermiş olduğum cevapta iktidarın kim olduğunu
BESİME KONCA (Siirt) Muhatap sizsiniz burada,
muhatap sizsiniz.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Biz
kimi eleştireceğiz burada, muhatabımız kim?
MEHMET MUŞ (İstanbul) Ne demek yetkimiz
Böyle bir şey olur mu?
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Muhatabımız AKPdir yani. Muhatabımız iktidarda olan
AKPdir. Eleştirimizi de AKPye yapacağız, bütün
değerlendirmelerimizi de iktidara, Hükûmete ve devlete yönelik
yapacağız. Şu anda muhatabımız odur; anlamından,
bağlamından kopartan bir yaklaşım ve anlayış
içerisindedir. Sataşmadan söz talep ediyorum 69a göre.
BAŞKAN PKK adına konuşma yetkisine
sahip değilsiniz. konusunda bir değerlendirme yaptı. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) O konuda da söz istiyor
musunuz?
ŞAHİN TİN (Denizli) Ama,
PKKyı, teröristleri övmeyeceksiniz orada. Teröristleri övmeyeceksiniz.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Burada tutanak,
burada.
ŞAHİN TİN (Denizli) Muhalefet
yapabilirsiniz, teröristleri övmeyeceksiniz orada.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Başkan, şimdi, çok açık ve net ifade edelim.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Demirel,
buyurunuz.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Şimdi, kendisi ifade ederken, Sayın Bostancı bize aynen PKKye
yönelik bir aktarımda bulunun. dedi yani böyle olmaz.
ŞAHİN TİN (Denizli) Ya, PKKya
yapıyor, size yapmıyor ki eleştiriyi. Siz niye üzerinize
alınıyorsunuz ki?
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Demirel.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Ahmet
Bey sataşmadan alacak, ben yerimden sonra alırım.
ŞAHİN TİN (Denizli) Siz niye
üzerinize alınıyorsunuz? PKKya yapıyor eleştiriyi, sizin
üzerinize alınmanıza gerek yok.
BESİME KONCA (Siirt) Cevap verin. dedi.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Hayır, sordu, sordu, Bostancı sordu burada.
ŞAHİN TİN (Denizli) Ya, siz
muhalefet yapabilirsiniz, onda problem yok ama terörizm adına yapmayın
yani.
BESİME KONCA (Siirt) Size karşı
yapacağız muhalefeti, muhatabımız sizsiniz.
BAŞKAN Sayın Yıldırım,
buyurunuz efendim.
7.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
AHMET YILDIRIM (Muş) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Allahtan Sayın Muşun
Hani hep yemin
etmekten söz edersiniz ya, şu üzerine yemin ettiğiniz Anayasayı
yerle bir ettiğiniz konuşmanızın üzerinden daha iki saat
geçmedi Sayın Muş. Siz ne dediniz? Bakın, yasamayı,
yürütmeyi partinizle
3 gücü birleştirerek konuştunuz. Ondan sonra
biz bunu eleştirince Konuşmamı niye bağlamından
koparıyorsunuz? dediniz. Yasama, yürütme, parti sizin için bir, onun
üzerine de sarayı koyun, güçler ayrılığı falan yok.
Arkadaşımız çok açık söyledi.
Bizim, bakın,
eleştirilerimizin odağında siyasi iktidarın uygulamaları
var ve bu nedenle siyasi iktidarı eleştiriyoruz. Biz siyasi
iktidarın yaptığı iş ve işlemlerden ötürü
başka bir yapıyı veya organizasyonu hedefe oturtma
gereksizliğiyle uğraşmıyoruz ve sözümüzün
arkasındayız.
AYDIN ÜNAL (Ankara)
Yetkiniz yok.
AHMET YILDIRIM (Devamla)
Siz gelin önce burada
Hani yetkiden söz ediyorsunuz ya
ŞAHİN TİN
(Denizli) Siyasi iktidarın partisi kim?
AHMET YILDIRIM (Devamla) O öfkeli çocuklar deyip
masumlaştırdığınız ve yüzlerce, binlerce
insanın kanına girmiş yapıyla ilgili daha son birkaç
aydır eleştiri hakkında bulunabiliyorsunuz. Daha
DAİŞi eleştiremediniz yıllarca be!
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) Hadi canım
sen de!
ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) Hadi
oradan!
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) Hadi canım
sen de!
AHMET YILDIRIM (Devamla) Öfkeli çocuklardı
bunlar be! Düşürdü, düşürüyorlar. diyordu be!
İSMAİL AYDIN (Bursa) Yalan
yanlış şeyler söylüyorsun.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) DAİŞ
başından beri öyle.
ŞAHİN TİN (Denizli) Burada milleti
etkilemeye çalışma.
AHMET YILDIRIM (Devamla) O zaman söyleyeyim,
rakamlarla konuşuyorum. Önümüzdeki hafta Ekonomi
Bakanlığında yapacağım konuşmayı şimdi
söyleyeyim, rakam ortada, hiç yoruma gerek yok.
İSMAİL AYDIN (Bursa) Yalan
yanlış şeyler söylüyorsun.
AHMET YILDIRIM (Devamla) Bakın, 1 Ocak 2015
ile 30 Haziran 2015 arasındaki altı aylık sürede Ekonomi
Bakanlığının TÜİKten alarak bize verdiği bilgi.
Elitaş o zaman Ekonomi Bakanıydı. Akçakale ile Tel Abyad yani
Gre Spi IŞİDin elindeyken 7 milyon dolar ihracat yaptınız,
PYD ele geçirdikten sonra o gün bugündür kesilmiş; ticari
ortaksınız be! (HDP sıralarından alkışlar, AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Yıldırım.
HÜSEYİN BÜRGE
(İstanbul) Laf ebeliği yapıyorsun.
AHMET YILDIRIM (Muş)
Ticaret yaptınız be! Rakam, rakam!
MEHMET MUŞ
(İstanbul) Sayın Başkan
İSMAİL AYDIN
(Bursa) Yalan yanlış şeyler söyleme.
BAŞKAN Sayın
Muş
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Sayın milletvekilleri,
lütfen efendim.
AHMET YILDIRIM (Muş) 7
milyon doları açıklayın bakalım.
BAŞKAN Sayın
Muş, dinliyorum.
MEHMET MUŞ
(İstanbul) Sayın Başkan, hatip direkt ismimi zikrederek
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Muş.
ŞAHİN TİN
(Denizli) Kamuoyuna yalan söylemekten başka bir şey yok yani.
AHMET YILDIRIM (Muş) O
zaman Elitaş yalan söylüyor; Elitaş bize bilgiyi verdi, 7 milyon
dolar ticaret
BAŞKAN Sayın
Yıldırım, lütfen efendim.
Sayın Muş kürsüde,
lütfen efendim.
8.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Muş
Milletvekili Ahmet Yıldırımın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET MUŞ
(İstanbul) Sayın Başkan, bu ülkede PKKya da, DAİŞe
de en kapsamlı operasyonları yapan iktidar AK PARTİ
iktidarıdır. Bizden önce de PKKya karşı çok önemli operasyonlar
yapılmıştır. DAİŞ bu dönemde ortaya
çıktığı için buna karşı da en önemli
operasyonları yapan ülke Türkiyedir. Şu an Suriyede yürütülen
operasyonlarla DAİŞin neye uğratıldığı da
ortaya çıkmıştır.
AHMET YILDIRIM (Muş)
Devir teslim yapıyorsunuz, devir teslim.
MEHMET MUŞ (Devamla)
Bakın, burada çok açık bir konu var. Lafları farklı
farklı formatlara sokup buradan haklı çıkmaya, kendilerini
haklı çıkarmaya çalışmak gibi bir çaba içerisine hiç kimse
girmesin. (HDP sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlar, bakın, açık
bir şekilde PKKya, KCKya tek laf söyleyemiyor, teröriste terörist
diyemiyor, PKKya terör örgütü diyemiyor, çıkmış buradan
demokrasi havarisi kesiliyor. Yok öyle bir şey arkadaşlar, öyle bir
şey yok. Bunu size bu kürsüden yaptırtmayız, PKKnın
sözcülüğünü yaptırtmayız sizlere. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Şuraya bak,
açık açık söylüyor. Böyle bir şey olur mu ya, böyle bir ifade
olabilir mi? Bu ifadeyi Türkiye Cumhuriyeti Meclisinde kimse kullanamaz
arkadaşlar.
AHMET YILDIRIM (Muş) Kendi
tutanaklarını da getir bakayım.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Askerimizi, polisimizi
şehit eden, kalleşçe pusular kuran bir terör örgütü noktasında
burada bu sözleri söyleyemezsiniz. Terör örgütüne terör örgütü diyeceksiniz,
siyasi partiyseniz siyasi parti gibi hareket edeceksiniz, farklı
anlamları koparmayacaksınız.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Siz
haddinizi bileceksiniz, bize böyle söylemek
MEHMET MUŞ (Devamla) - Değerli
milletvekilleri, Hükûmet AK PARTİnin hükûmetidir, AK PARTİ iktidarları
olarak tarihe geçmiştir, kayda geçmiştir. AK PARTİ Grubundan
çıktığı için bunu söylememden daha doğal ne olabilir?
Buradan Anayasayı ihlal etmişiz de, yasaları ihlal etmişiz
de, kendince bir çıkarsamada bulunmaya çalışıyor sayın
hatip.
AHMET YILDIRIM (Muş) Üç parti grubu da
aynı şeyi söyledi.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaşlar, AK
PARTİ Grubundan çıktığı için AK PARTİ
iktidarıdır. Yasama-yürütme-yargı bizden önce nasılsa
şimdi de böyledir. Burada bir değişiklik olmadı, Anayasa
değişmedi ama herkes iktidarı AK PARTİ iktidarı ve AK
PARTİ Hükûmeti olarak bilir ve söyler.
Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Muş.
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Yıldırım
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan,
ayrıntıya girmeden söylüyorum, Bunları, şunları size
ettirtmeyiz. diyerek grubumuza açık sataşmıştır,
İç Tüzük 69a göre söz istiyorum.
BAŞKAN Şimdi, Sayın
Yıldırım
ŞAHİN TİN (Denizli) PKKya,
Öldürmeyin. diyor, daha ne olacak?
MEHMET MUŞ (İstanbul) Neyi
söylemişim efendim?
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Bir saniye sayın
milletvekilleri...
Sayın Yıldırım, şimdi,
Sayın Muş birçok şey söyledi ve onları getirip son bir
cümleye bağladı. Daha önce söylediği sözler PKKyla ilgili size
yönelik bir tavır eleştirisiydi, Biz size bunları söyletmeyiz
bu kürsüden. dedi.
AHMET YILDIRIM (Muş) Tamam, amenna.
BAŞKAN - Sizin sataşma nedeniyle söz
istemeniz hangi nedenle?
AHMET YILDIRIM (Muş) Bizi tehdit etti,
açık tehdit etti, Bunları yaptırmayız, ettirmeyiz bu
kürsüden. dedi.
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Ha, bu cümleler nedeniyle, gerçekte
AHMET YILDIRIM (Muş) Grubumuzu tehdit etti.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) Sizin işiniz
o, sizin işiniz.
YUSUF BAŞER (Yozgat) Avukatı
mısın PKKnın?
BAŞKAN Hayır, hayır, yani Biz
bunları ederiz. anlamında siz söz istemiyorsunuz sanıyorum.
AHMET YILDIRIM (Muş) Değil, tabii ki
değil.
BAŞKAN Yani, sizin grubunuza ait olmayan veya
ifade etmediğiniz bir düşünceyi size atfen ifade mi etmiş oldu?
AHMET YILDIRIM (Muş) Aynen, evet.
BAŞKAN Yani, onu bana
net söylemeniz lazım.
AHMET YILDIRIM (Muş)
Evet, konuşmamın içeriği de öyle olacak zaten.
BAŞKAN Yani, PKKya
yönelik bir eleştiri yaptı. Bana net söylerseniz, söz vereceğim.
AHMET YILDIRIM (Muş)
Yapsın.
BAŞKAN Açık, net
söyleyin.
AHMET YILDIRIM (Muş)
Tamam, yapsın.
BAŞKAN Yani, terörle
ilişkiniz olmadığı hâlde terörle ilişkili mi gösterdi,
buna mı itiraz ediyorsunuz?
AHMET YILDIRIM (Muş)
Evet, aynen öyle.
HASAN BASRİ KURT
(Samsun) Söylesin o zaman.
ŞAHİN TİN
(Denizli) Başkan Kimin adına konuşacaksın? diye
soruyor.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Yıldırım.
9.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine tekraren sataşması nedeniyle konuşması
AHMET YILDIRIM (Muş)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; çok açık yüreklilikle söylüyorum. Partimizin
geriye dönük özellikle siyaset yapma biçiminin son üç yılına
bakıldığında şu çok net görülecektir: Biz de parti olarak
AKP gibi, CHP gibi, MHP gibi ve Parlamentoda bulunmayan diğer siyasi
yapılar gibi şiddetin, silahın, kanın, ölümün hak arama
sürecinin dışına ilanihaye çıkarılmasını çok
açık istiyoruz, diğer partiler gibi. Ama istemimiz diğer
partilerle aynı olmakla birlikte farklılaşan
Yani, silahın
ve şiddetin hak arama yöntemi dışına
çıkarılması konusundaki metodolojimiz sizden farklı. Siz
imha üzerine, son ferdi öldürülünceye kadar
MEHMET MUŞ
(İstanbul) Son terörist, ferdi değil.
FEVZİ ŞANVERDİ
(Hatay) Ferdi değil, son terörist.
AHMET YILDIRIM (Devamla)
ve kan, ölüm üzerine bunu kurguluyorsunuz.
HASAN BASRİ KURT
(Samsun) Silahla hak aranmaz.
ŞAHİN TİN
(Denizli) Son terörist ölünceye kadar diyoruz.
AHMET YILDIRIM (Devamla)
Bizse dünya deneyimlerinden, çağdaş dünyanın önümüze
koyduğu özellikle tecrübeler üzerinden bunu yapmaya
çalışıyoruz.
KEMALETTİN
YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) Terör bu, terör bu işte.
AHMET YILDIRIM (Devamla)
İki buçuk yıl boyunca partinizin yetkililerinin veya Dolmabahçede
olduğu üzere 2 bakanınızın, 1 grup başkan vekilinizin
verdiği fotoğraftaki amacı, muradı, orada açığa
çıkan metin de bununla alakalıydı. Dünya tecrübelerinden
istifade ederek işin içine kanı, ölümü, imha konseptlerini katmadan
özellikle şiddeti ve silahı hak arama yönteminin
dışına çıkarıp yüz yıllık bir toplumsal
yarayı çözmek istedi.
HASAN BASRİ KURT
(Samsun) Çukurları kim kazdırdı, çukurları?
ŞAHİN TİN
(Denizli) Hak arama derken kim arıyor, kimin hakkını
arıyor, onu söyle.
AHMET YILDIRIM (Devamla)
Ama lügatiniz, kelime dağarcığınız bu süreçlere, yüz
yıllık soruna yaklaşma sürecine dair kelime sayınız
çok sınırlı olduğu için isteseniz de bunun
dışında farklı bir şey üretemezsiniz diyorum.
OKTAY ÇANAK (Ordu) Sen
aynaya bak, aynaya.
ŞAHİN TİN
(Denizli) PKK mı hak arıyor, onu söyle, PKK hak mı arıyor?
AHMET YILDIRIM (Devamla)
Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Yıldırım.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın Başkanım, affedersiniz,
yerimden kısa bir açıklama yapabilir miyim?
BAŞKAN
Sayın Bostancı, daha sonra söz vereyim size, uygun görür müsünüz?
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) Hay hay.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Hakların Demokratik Partisi Grubu
adına altıncı konuşmacı Siirt Milletvekili Besime
Konca.
Buyurunuz Sayın Konca. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA BESİME KONCA (Siirt) Sayın
Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
2017 bütçesini doğru konuşmak, doğru
sonuçları çıkarmak için rant ekonomisini,
hırsızlığı, yolsuzluğu önceden
tartışmak lazım. Bunu netleştirmeden, insan emeğine,
insan kaynaklarına, doğaya saygıya dayalı bir ekonomik
bütçe oluşturmanın ve bunu tartıştırmanın ve
Türkiyeyi kalkındırmanın bu koşullarda imkânsız
olduğunu biliyoruz.
Eğer 2017 bütçesini
tartışıyorsak bugün, Eş Genel Başkanımız
Figen Yüksekdağın da bu Genel Kurulda bulunması gerekiyordu.
Siz, hem yasama faaliyetlerini gasbettiniz hem
kişi hürriyeti ve siyasi kimliği 6 milyon seçmenin iradesi olarak
rehin aldınız ve bugün, Figen Başkan burada olsaydı
konuşmasını yapacaktı. Ben, Eş Başkanıma bir
dakika tahammül edeceğinizi düşünüyorum.
(Hatibin tablet bilgisayardan bir ses kaydı
dinletmesi)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Bu ne ya!
ŞAHİN TİN (Denizli) Kime, ne
mesajı verecek burada? Böyle bir şeyi kabul edemeyiz.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, lütfen müdahale edin.
ŞAHİN TİN (Denizli) Ne olacak? Ne
diyecek? Ne anlatacak burada? Terörizmi mi anlatacak burada, teröristleri mi
anlatacak?
KEMALETTİN YILMAZTEKİN
(Şanlıurfa) Başkanım müdahale edin.
BAŞKAN- Sayın Konca, lütfen efendim, Genel
Kurula hitap edin.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) Söyleyecek sözün
varsa konuşursun.
BAŞKAN - Tabletten bir şey dinletmek
istiyorsunuz ama hiç anlaşılmıyor. Lütfen efendim
BESİME KONCA (Devamla) Dinlerlerse
anlaşılacak Sayın Başkanım. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)
BAŞKAN Sayın Konca, hiç
anlaşılmıyor. Lütfen efendim
Birleşime otuz beş dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 18.37
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.43
BAŞKAN: Başkan
Vekili Mehmet Akif HAMZAÇEBİ
KÂTİP ÜYELER: Fehmi
KÜPÇÜ (Bolu), Zihni AÇBA (Sakarya)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 34üncü
Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
2017
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının
görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon?
Yerinde.
Hükûmet?
Yerinde.
Sayın
milletvekilleri, birleşime ara vermeden önce, Halkların Demokratik
Partisi Grubu adına Siirt Milletvekili Sayın Besime Konca
konuşuyordu. Sayın Konca konuşması sırasında
mikrofonun yan tarafına bir şey koymaya çalışıyordu.
Doğrusu, ben onun ne olduğunu buradan fark edemedim, Kâtip Üyemiz
Sayın Fehmi Küpçüye sordum, acaba bir fotoğraf mı koymaya
çalışıyor şeklinde bir tereddüdüm oldu. Sonra iPadi oraya
yerleştirmeye çalıştığını anladık ama
iPadden dinletilmek istenen konuşma da doğrusu hiçbir şekilde
duyulmuyordu.
Önceki uygulamalara baktık, böyle bir
uygulamanın olmadığını gördük geçmişte. Bir
istisnai örnekte böyle bir dinletmenin tutanaklara da
yansımadığını gördük. Yani sadece Bir video
kaydı izletilmiştir. şeklinde bir kaydın tutanağa
geçtiği görülmüştür. Yani amaç bir konuşmanın tutanaklara
yansıtılması ise, böyle bir yansıma da gerçekleşmiyor.
Ben milletvekili arkadaşlarımı
anlıyorum, tutuklu milletvekillerinin, özellikle de eş genel
başkanların sesini bir şekilde Genel Kurula duyurmak istiyorlar,
bunu anlayışla karşılıyorum, ancak bir de Meclisin
kuralları var tabii ki kendisine söz verilen milletvekili konuşur.
Evet, şimdi Sayın Besime Koncaya yeniden
söz vereceğim, konuşmasının sekiz dakikalık bölümü
duruyor, iki dakikasını kullanmıştı.
Sayın Konca
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Baştan başlatın Başkan, konuşamadı ki
Başkan. Hiç konuşamadı kendisi.
BAŞKAN Sayın Konca bir
konuşmasına başlasın.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) 10
dakikasını... Hiç konuşulmadı Başkan.
BAŞKAN Anlıyorum, belki
sataşmalarla, laf atmalarla konuşması kesilmiş olabilir.
Kendisi bir konuşmasına başlasın, gerektiği takdirde
ek süre veririm.
Buyurunuz Sayın Konca. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA BESİME KONCA (Siirt)
Sayın Başkan, kürsüde söz hakkımı keserek ara vermenizin
İç Tüzükün 66ncı maddesine göre doğru
olmadığını düşünüyorum.
Ben konuşmama başlarken, Eş Genel
Başkanımız burada olsaydı söz hakkını
kullanacaktı ve konuşacaktı. diye açıklama da yaptım.
Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaşa
dair de bu değerlendirmeyi yaparak konuşmasını
yayınladık.
Şimdi, mevcut yasamada
dokunulmazlığı hâlen süren
arkadaşlarımızdır, eş genel
başkanlarımızdır ve milletvekili
arkadaşlarımızdır. Buna rağmen, konuşmalarda da şunu
dile getiren, Aslında onların içerde olmaması gerekiyor.
diyen, ama aynı zamanda bir dakikalık bütçeye dair
konuşmasını, grup toplantımızda yaptığı
konuşmayı dinlemeye tahammül etmeyen bir zihniyet kabul edilebilir
bir zihniyet değil.
Biz, arkadaşlarımız burada bulunana
kadar, burada yasama faaliyetlerini yürütene kadar
arkadaşlarımızı gündemde tutacağız, sesiyle de
olsa, fotoğraflarıyla da olsa arkadaşlarımız
aramızda olacak, bu kürsülerde olacaklar. Bunu kabul etmek
zorundasınız.
(Hatibin tablet bilgisayardan bir ses kaydı dinletmesi)
AHMET UZER (Gaziantep) Var mı böyle bir
şey ya!
SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) Böyle bir
usul yok Sayın Başkan.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Sayın Başkan, yarın ben de bir film getireceğim, burada
film izlettireceğim.
BAŞKAN Sayın Konca, lütfen
konuşmanıza devam ediniz efendim.
BESİME KONCA (Devamla) Zaten bitiyor.
SALİH CORA (Trabzon) Konudan
uzaklaşmıştır Sayın Başkan, İç Tüzüke göre
hareket etmesi lazım, bütçe hakkında konuşması gerekiyor.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Oturun yerinize ya!
BAŞKAN Sayın Konca, lütfen
konuşmanıza devam ediniz.
BESİME KONCA (Devamla) Evet, Eş
Başkanımızın konuşması bitti ve bu Parlamento
demokratik olacaksa bunları dinlemek zorundadır.
Şimdi, ben Maden ve Tetkik Arama Genel
Müdürlüğünün bütçesi hakkında söz hakkı aldım. 4
Aralık, Dünya Madenciler Günüydü ve 4 Aralıkta Siirt Şirvanda
gerçekleşen maden cinayetinde 16 kişi yaşamını
yitirdi, 2 kişi hâlâ göçük altında, çıkarılmamış
ve üstünden yirmi üç gün geçti.
Maden tetkik arama iş alanı, Türkiyede en
ağır çalışma koşulları olan iş koludur.
Şirvanda gerçekleşen iş cinayetlerini bu Hükûmet Allahın
takdiri olarak değerlendirdi ve yağmura bağladı. Hiçbir
iş alanı, hiçbir iş cinayeti, hiçbir kaza ne Allahın
takdiridir ne de yağmurdan kaynaklıdır. Bu alanlardaki
tedbirleri, bunun bağlı olduğu bakanlıklar almak
zorundadır. Şirvanda gerçekleşen işçi cinayetinde, maden
işçi cinayetinde tedbir alınmadığı gibi, dört yıl
önce Maraşın Afşin-Elbistan maden ocağında suçlu
olanlara Şirvanda yetki verildi ve görevlendirildiler. Orada da 9
kişi hâlâ göçük altındadır ve o iş ocağı o
insanlara mezar olmuştur. Afşin-Elbistan göçüğünde yaşanan
cinayetin geçen aylarda 21inci mahkemesi görüldü, dört yıldır bu
mahkeme devam ediyor ve hâlen netleşmiş, sorumlusunun kim olduğu
açığa çıkarılmış değil ve oradan sorumlu
olanlar Şirvanda maden çalıştırıyor. İşte,
onun için, eğer doğru bir bütçe oluşturacaksak bu
yolsuzlukları, bu hukuksuzlukları, bu rantı tartışmak
zorundayız dedik.
2002 Kasımından 2016 Kasımına
kadar AKP hükûmetleri döneminde 18.287 insan iş cinayetlerinde
hayatını kaybetmiş, 18.287. Bu iş cinayetlerinin, bu kadar
işte katledilen insanların hesabını
O süreçlerde kim
hükûmetse ya onurlu davranır istifa eder -hangi bakanlıklara, hangi
yetkililere, müdürlüklere bağlıysa- ya da yargılanır,
yargı karşısında bunun hesabını verir fakat
bunların hiçbiri gerçekleşmemiştir. Biz bugün 15 Temmuz darbe
girişiminde katledilen 260 kişiyi her gün anıyoruz ve her zaman
anmalıyız. Bunun bir darbe, bunun bir cinayet olduğunu
söylüyorsak
Hükûmetin denetiminde çalıştırılan hangi
iş kolu, hangi emek kolu olursa olsun eğer bu Hükûmetin denetiminde
insanlar can veriyorsa, insanlar cinayete kurban gidiyorsa bu Hükûmet o
cinayetlerin sorumlusudur, o katliamların sorumlusudur, bunun
hesabını vermek zorundadır.
Şimdi, Türkiye iş
cinayetlerinde Avrupada 1inci sıradadır, dünyada da 3üncü
sıradadır. Kaldı ki bunlar da farklı biçimlerde sivil
toplum kurumlarının yaptığı istatistikler ve
açıkladığı rakamlardır. Esnek çalışma
koşulları, yine son çıkarılan kölelik yasası, yine
kayıt dışı işçi çalıştırma durumunu da
göz önünde bulundurursak bu rakamların, bu cinayetlerin ve uygun olmayan
koşullarda çalışmanın ne kadar suç olduğu ve ne kadar
yaygın olduğu çok daha fazla açığa çıkacak bir
durumdur.
4 Aralık Dünya
Madenciler Günü vesilesiyle katledilen bu 18.287 işçiyi de rahmetle,
saygıyla anıyorum ve hâlen çıkarılmayan, göçük altında
olan canların da bir an önce çıkarılması gerektiğini
belirtiyoruz ve bu, Hükûmetin sorumluluğudur.
Biz bu on dört yıla da
değinmeden, son on bir ayın içinde de 1.816 işçi -daha bir
yıl olmamış- hayatını kaybetmiş ve bunların
hiçbirinin failiyle ilgili bugüne kadar açığa çıkarılmış
ya da mahkeme edilmiş, sorgulanmış, netleşmiş bir
durum da söz konusu değil.
Onun için oluşturulan
bütçelerin ranta gideceği, oluşturulan bütçelerin sermayeyi korumaya
gideceği, oluşturulan bütçenin yer altını, yer üstünü,
doğayı, coğrafyayı katletme bütçesi olduğu açıktır
ve ortadır, daha Ermenek ortadadır, daha Soma ortadadır
-belirttiğimiz gibi- daha Şirvan ortadadır, daha Elbistan,
Afşin cinayeti ortadadır ve hiçbir yetkili bunlara dair
sorumluluğunu, hesabını vermemiştir.
Siyaseten de AKP
gerçekliğinin bütçelerle, ekonomilerle rakamlar açıklayarak ne kadar
iyi siyaset yaptığı açığa çıkmayacaktır. Siz
bu rakamları rant için açıklıyorsunuz, bu rakamları
Türkiye'nin yükselmesi, büyümesi için yapmıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Konca, bir dakika ek süre veriyorum size.
BESİME KONCA (Devamla) Başbakan Rusyada
açıkladı, dedi ki: Ben uluslararası ilişkileri, sosyal
bilimleri bilmem, ben yol yaparım, ben köprü yaparım, başka
işler yaparım. Evet, AKP aslında bina yapmayı iyi bilir
ama AKP şunu da bilsin: Binanın temeli sağlam değilse bina
sağlam olmaz. AKP her gün deprem olduğunda sarsılacak ve
yıkılacak bir parti kaygısı, korkusuyla yaşıyor.
AKPnin kuruluşu da çürüktür. Millî görüş gömleğini giyerken...
Keşke zamanım olsaydı ESAM Türkiye konferansları, rahmetli
merhum Erbakanın yaptığı ESAM Türkiye
konferanslarının 3üncüsünü de burada dinletebilseydim. AKP neyle
açığa çıktı, nasıl parti oldu?
OKTAY ÇANAK (Ordu) Ona millet karar veriyor,
millet!
BESİME KONCA (Devamla) Millî görüş
gömleğini çıkarırken hangi gömleği giydi? Bir hocaya
sırtını dönerken hangi hocaya sırtını
dayadı?
ABDULKADİR YÜKSEL (Gaziantep) Sen kendi
gömleğine bak, kendi gömleğine!
BESİME KONCA (Devamla) Hangi hocanın
dualarıyla, paralarıyla, kadrolarıyla parti oldu? 7 Haziran darbesini
nasıl gerçekleştirdiler?
HAMZA DAĞ (İzmir) Size Erbakanı
övdürdük ya o kürsüden, Erbakanı övüyorsunuz ya yeter bize bu, bu bize
yeter!
BESİME KONCA (Devamla) 1 Kasımda
Davutoğlu Hükûmetini nasıl götürdü?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BESİME KONCA (Devamla) 4 Kasımda
nasıl siyasi bir darbe yaptı? Bunların hepsi sizin deprem
gerçekliğinizdir, bir siyasi depremi siz de yaşayacaksınız.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Konca.
Sayın Erhan Usta buyurunuz.
Mikrofonunuzu açıyorum.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
25.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, kürsüde kendisine
söz verilen milletvekilinin konuşmasının beklendiğine,
başkasının sesini veya görüntüsünü dinletmenin hiçbir
şekilde uygun olmayacağına ilişkin açıklaması
ERHAN
USTA (Samsun) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi,
az önce hatip, kürsüde iPadden bir ses dinletti, ondan önce bir milletvekili
de aynı davranışı gösterdi. Ben bunların son derece
yanlış olduğunu düşünüyorum. Kürsü hatibindir, söz verilen
milletvekilinin konuşması beklenir yani burada
başkasının sesini veya görüntüsünü dinletmek hiçbir şekilde
uygun olmaz. Yarın bir milletvekili buradaki hiç kimsenin
istemeyeceği birtakım sesleri bize oradan dinletebilir, görüntüleri
oradan bize gösterebilir. Dolayısıyla, bu konuda, içeriğinden
bağımsız olarak ilkesel anlamda böyle bir şeye müsaade
edilmesinin uygun olmadığını düşünüyorum ben.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Usta.
Sayın
Yıldırım buyurun.
26.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın söylemlerini kabul etmenin mümkün
olmadığına ve ses kaydı dinletilen kişinin yasama
organı üyesi olduğuna ilişkin açıklaması
AHMET
YILDIRIM (Muş) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi,
Sayın Ustanın söylemlerini kabul etmek mümkün değil. Herhangi
bir kimse değil, öyle gelip sıradan bir kişi de değil,
şu Parlamentonun aynı Usta gibi, benim gibi, sizin gibi aynı
haklara sahip olan bir yasama organı üyesi ve bu Parlamentonun 3üncü
büyük grubunun da eş genel başkanıdır ve bugünkü hâlleri
ellerinden bir siyasi darbeyle alınmış kişiden söz ediyoruz
ve bunların, az önce de söyledim, öyle bir yargı
bağımsızlığıyla falan gerçekleştiğini de
asla kabul etmedik, etmiyoruz. Bunun iyi bilinmesi lazım ya değilse,
işte sıradan herhangi bir siyasi yorumu getirip burada
arkadaşlarımız da biz de dinletmedik diyorum. Bütün Genel Kurulu
tekrar saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın Gök
27.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, kürsünün hatip
tarafından kullanılmasının esas olduğuna ilişkin
açıklaması
LEVENT GÖK (Ankara) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, daha önce almış
olduğumuz ilke kararları çerçevesinde, kürsünün hatip tarafından
kullanılması esastır. Tabii, burada, bugün, bir partinin eş
başkanlarına ait olan seslerin dinletilmesi, partinin şu anda
bir yargı sürecinden geçmesi, belki bir insani boyut çerçevesinde,
kısa sürede tutulan bu çerçevede anlaşılabilir gibi gözükebilir
ancak bundan sonraki tüm Meclis konuşmalarında kürsünün hatip
tarafından kullanılmasının esas olduğunun
altını çizmek istiyoruz.
Teşekkür ederiz.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Gök.
Sayın Bostancı
28.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
İç Tüzükte açık bir biçimde kürsünün hatibe ait olduğu
hususunun yer aldığına, bir başkasının
konuşmasını dinletmenin hukuki mahiyetinin meçhul olduğuna
ve prensip olarak buna izin vermemek gerektiğine ilişkin
açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan, teşekkürler.
Biraz önce içeride de müzakere ettik, siz de o müzakerelere
ilişkin temel bir unsuru vurguladınız. Burada hatibin
konuşmaları kayda geçiyor, tutanaklara geçiyor fakat elektronik
aletlerle verilen sesler ve anlatımlar geçmiyor dolayısıyla
bunun ayrıca hukuki problemlere yol açma durumu söz konusu. Hepsinin ötesinde,
mesele, içeriğinden, gerekçelerinden bağımsız olarak
temelde, prensipte böyle bir uygulamaya izin verilip verilemeyeceği.
Eğer biz sayın vekillerin kürsüden iPad marifetiyle farklı
dinletiler sunmalarına imkân verecek bir uygulama yapacak olur isek
yarın nelerle karşılaşacağımızı
bilemeyiz ve esasen, bu bilememekten öte -herkes kendine göre gerekçeler
söyleyebilir- İç Tüzüke baktığımızda İç Tüzükte
de açık bir biçimde kürsünün hatibe ait olduğu hususu sarahatle yer
alıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Mikrofonunuzu açıyorum.
Buyurunuz Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Madde
60ın başlığı Söz alma, konuşmalar ve
yazılı konuşmalar dedikten sonra, madde 60: Adını
önceden kaydettirmeyen veya oturum sırasında Başkandan söz
almayan hiç kimse konuşamaz. Sayın konuşmacı sizden söz
alarak oraya geldi, konuşmaya başladı; kendisinin
konuşması gerekir. 60a göre söz alarak, izin alarak gelmiş
olduğu, yapacağı konuşma kendisine ait bir
konuşmadır. Eğer burada herhangi bir biçimde izin
almaksızın bir başkasının konuşmasını
verdiğinde, üstelik tutanaklara geçmediği için hukuki mahiyeti de
meçhuldür. Uygun bir durum ortaya çıkmamaktadır. Yarın başka
partiler başka gerekçelerle benzeri yöntemi kullanabilirler. Bu bakımdan,
prensip olarak buna izin vermemek Meclisin çalışma selameti
bakımından, birbirimizi anlamamız bakımından uygundur.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Bostancı.
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan,
ben sadece kayıtlara girmesi açısından söylüyorum. Elimde geriye
dönük Meclis çalışmalarında buraya kürsünün tamamını
kapatacak şekilde bizzat Naci Beyin partisinden kişilerin
pankartlarla çıktığı, farklı seslerin
dinletildiği deneyimler vardır. Bu ilk kez yaşanan bir durum
değildir, birincisi bu.
İkincisi, mevcut hâle son vermek istiyorsa
siyasi iktidar, nasıl ki arkadaşlarımızı rehin
almışlarsa
YUSUF BAŞER (Yozgat) Ne rehini be!
AHMET YILDIRIM (Muş)
onlar
dışarıda olurlar, gelir kendileri konuşurlar diyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yıldırım.
Tutanaklara geçmiştir.
SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) Ne rehini be!
Suçlarından dolayı tutuklular.
YUSUF BAŞER (Yozgat) Rehin değil tutuklu
onlar be!
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan, kayıtlara geçsin diye söylüyorum. Bu tür uygulamalar
farklı biçimlerde kullanıldığı için Meclis başkan
vekilleri işin nasıl yürüyeceğine ilişkin -her şey
İç Tüzükte geçmediğinden- bazı prensip kararları
aldılar ve Meclis içerisine, özellikle kürsüye birtakım eşyaların,
emtiaların çıkmaması konusunda bir prensip kararları da
var. Dolayısıyla, bunları da hatırlamak lazım.
Ayrıca, konu HDPli arkadaşların
hassasiyetinin ötesinde, bu içerikten bağımsız, herkesi
ilgilendiren hukuki bir problemdir. Uygun değildir elektronik bir aletle
bu tür konuşmaları yapmak. Bundan sonra buna dikkat etmek
çalışmaların İç Tüzüke uygun bir şekilde sürdürülmesi
bakımından önemlidir.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Bostancı.
Tutanaklara geçmiştir.
AHMET YILDIRIM (Muş) Çözümü belli Naci Hoca,
çözümü belli bu işin.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan, İç Tüzük 60a
BAŞKAN Sayın Demirel, şimdi, her
siyasi parti grubundan bir kişiye söz verdim.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Ama,
ben grup adına söz istiyorum Başkan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
gündeme geçmemiz lazım.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) İç
Tüzük 60a göre grup başkan vekili olarak söz istiyorum.
BAŞKAN Hayır Sayın Demirel.
Sayın Yıldırım ayağa
kalktı, dahası oturduğu yerden söz alınca siz herhâlde söz
hakkınızı kendisine devrettiniz dedim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Biz çıkalım o
zaman Sayın Başkan, konuşsunlar o zaman!
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan
Hayır Başkan, ben İç Tüzük
hakkımdan kaynaklı grup adına söz hakkı talep ediyorum.
BAŞKAN Sayın Demirel, her gruptan bir
kişiye söz verdim.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan, bu kadar değerlendirme bizim için
yapıldı. Onun için söyleyecek bir dakikalık sözümüz vardır
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Demirel, bakın,
lütfen, bir hakkın suistimali diye bir şey söz konusu olamaz, asla.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan
BAŞKAN Bakın, her gruba söz verdim,
sizin gruptan da Sayın Ahmet Yıldırım söz aldı,
konuştu. Ben düşündüm ki siz grup başkan vekili olarak
Sayın Yıldırımı görevlendirdiniz, o konuştu.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan, ben 60a göre, İç Tüzük hakkımı
kullanarak yerimden bir dakikalık söz talep ediyorum.
BAŞKAN Buyurunuz, veriyorum.
29.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, kürsüden
sesi dinletilen kişinin şu anda yasama faaliyetine devam eden eş
başkanları olduğuna ilişkin açıklaması
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, kürsüde konuşan
hatipti, sözünü söyleyen de hatipti, aynı zamanda, Halkların
Demokratik Partisinin Eş Genel Başkanıydı ve şu anda
burada olması gerekirken rehin durumundadır.
YUSUF BAŞER (Yozgat) Tutuklu, onu bir
değiştirelim, tutuklu.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Ne rehini be! Rehin ne
ya! Herkes gibi tutuklu ya, ne rehini!
SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) Terörden!
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) İsraille mi
savaşmışlar da
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) O
yüzden, bir dakika bile sürmeyen bir konuşmaya tahammül edemeyen
yasamadaki parti organlarının ben bundan sonraki süreçte nasıl
davranacaklarını merak ediyorum. Onların bugün cezaevinde
değil, sözlerini söyleyecekleri yasama organında olmaları
gerekiyordu, bunu ifade ediyoruz. Kürsüden şimdiye kadar birçok kişi
birçok konuşmayı dinletti ama şu ayrıntıyı görmek
lazım ki: Bu sesini dinlettiğimiz eş başkanlar şu anda
yasama faaliyetine devam eden eş başkanlarımızdır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Demirel.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına son konuşmacı Mahmut Celadet Gaydalı, Bitlis
Milletvekili.
Süreniz on dakikadır.
Buyurunuz Sayın Gaydalı. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığının 2017 yılı
bütçesi üzerine Halkların Demokratik Partisinin görüşünü ve
önerilerini sunmak üzere söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve
kamuoyunu saygıyla selamlarım.
Bütçeye ilişkin görüşlerimizi ifade
etmeden önce Türkiyede emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin öncü
kurumlarından biri olan KESKin kuruluşunun 21inci
yılını kutluyorum.
Ülkemiz, tarım ve hayvancılık
açısından oldukça zengin bir potansiyele sahiptir fakat bu
potansiyel, yanlış politikalar ve plansız çalışmalar
nedeniyle etkin bir şekilde geliştirilememiştir. Türkiye dünyada
tarım ve hayvancılık alanında kendi kendine yeterli olma
özelliği taşıyan nadir ülkelerden biri olmasına
rağmen, bugün yurt dışına bağımlı hâle
getirilmiştir, AKP iktidarları döneminde ise bu
bağımlılık kronikleşmiştir. Tohumda
dışa bağımlılık, artan mazot ve gübre
fiyatları, döviz kurundaki artış, desteklemelerin azalması,
çiftçinin çoğu zaman elde ettiği ürünü maliyetinin altında bir
fiyata satmak zorunda kalması, birçok nedenle birlikte çok sayıda
çiftçinin tarım faaliyetlerini sürdürülemez noktaya getirmiştir.
Sayın Faruk Çelikin son iki yılki Plan ve
Bütçe Komisyonunda Bakanlığının bütçesi üzerine
yaptığı konuşmalar
karşılaştırıldığında çiftçi
sayısında 1 milyona yakın bir düşüş olduğu
görülmektedir. Tarım alanında yaşanan bu daralma tarımsal
istihdama da yansımaktadır. 2002 yılında tarımsal
istihdam yüzde 35 iken bugün bu rakam yaklaşık olarak yüzde 20ye
gerilemiştir.
Yine, çiftçiler için getirilen BAĞ-KURa
bildirme zorunluluğu prim ödeme açısından sıkıntı
yaratmaktadır. Vatandaşın bir yıllık geliri
sigortanın iki aylık primine denk düşmektedir. Devletin
verdiği tarım desteği sigorta ödemesine gitmekte, devlet
kaşıkla verip kepçeyle geri almaktadır.
Değerli milletvekilleri, AKP
iktidarının tarım alanında yarattığı en
büyük tahribatlardan biri hiç şüphesiz, tarım arazilerinin hızla
yok edilmesidir. Burada erozyonla etkin mücadele yapılamaması kadar
tarım arazilerinin imara açılmasının da büyük payı
bulunmaktadır. Çukurova başta olmak üzere Türkiye'nin en verimli
toprakları imara açılmakta, yılda 3 farklı ürün verebilen
binlerce dekar arazi üzerinde inşaatlar yükselmektedir. Ne yazık ki
ayrılan kaynak ve desteklerin tarım alanında niteliğe ve
istihdama dönüşmediği aşikârdır. Kendi
topraklarını imha eden anlayış bugün Sudan ve benzeri
Afrika ülkelerinden tarım alanları kiralayarak özel sektörü o
bölgelere taşıyacaktır. İktidar bu duruşuyla sömürgeci
bir zihniyet sergilemektedir.
Mazotun litre fiyatı Ocak 2002de 94
kuruştu, bu rakam Ocak 2015te 3,7 lira oldu ve bugün
bakıldığı zaman 4 liranın üzerinde. On dört
yıllık AKP iktidarı süresince mazotun litre fiyatı yüzde
300ün üzerinde bir artış sergilemiştir.
Yıllık et tüketimine
baktığımız zaman, 1 milyon 300 bin ton ülkemizde et
tüketilmekte, ne yazık ki yıllık 300 bin ton et ithal edilmek
durumunda kalınıyor. Bu sadece satın alınan etin miktarı,
alım gücünün yetersizliğinden herkes et tüketemiyor. Türkiye
nüfusuyla kıyaslandığı zaman bu sayı reel bir
sayı değildir, gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde
en az 2 katı olması gerekmektedir. Türkiyede
hayvancılığın beşiği Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesidir. Bu ülkenin en önemli sorunu olan Kürt sorunu güvenlikçi
politikalarla derinleştirilmesi Kürt illerinde
hayvancılığı da bitirme noktasına getirmiştir.
İlan edilen sayısız askerî güvenlik bölgeleri nedeniyle meralar,
yaylalar kapatılmaktadır, köylülere bu alanlar yasaklanmakta ve
meralar, ormanlar yakılmaktadır. 2023 hedefleri dışa
bağımlılığın minimuma indirilmesi, kendi kendine
yeten bir ekonomik yapılanma gibi hayalî fikirler pratikte yok
hükmündedir.
Şimdi, bir yetkilinin beyanatı var, Rant
hayattır. diye bir beyanat vermiş bir yetkilimiz. Tabii,
yaşamı avanta olanlar için rant da hayattır. Rant ekonomisi
olduğu sürece insanları üretime yöneltemezsiniz çünkü rant
ekonomisinde üretim geri planda kalır, üretici ve emekçi para kazanamaz.
Ekonominin tek çıkış yolu vardır, insanları üretken hâle
getirip üreticiyi de para kazanır kılmakla sağlam ekonomik
temelleri sağlamış olursunuz. Geçen yıl bu kürsüden hitaben
Sayın Ali Babacanın Ekonomi, adalet ve hukuk temelleri üzerine
oturtulmalıdır. bağlamındaki ifadesi, adalet ve hukuk
temellerine oturtulmayan yapıların çökeceğinin net bir
ifadesidir. Bunu sağlamak için kalkınmanın kırsal alandan
başlatılması şarttır. Kırsal alandaki
insanların refahının artması ve zenginleşmesi demek
kaza ve şehir merkezlerinin de otomatikman zenginleşmesi
anlamına gelir. Sosyal dengeyi sağlamak ve sosyal
barışı sağlamak istiyorsak bu kural çok önemlidir. Aksi
takdirde, ne sosyal denge sağlanır ne de toplumsal barış
sağlanabilir. Kırsal alanda para kazanan insan bu parayı
merkezlerde harcayacaktır. Aksi takdirde, şehirlerde zenginleşen
insanlar hiçbir zaman kırsal alanda para harcamazlar. Kırsal alan
insan vücudundaki kılcal damarlar gibidir. Kılcal damarlar nasıl
hücrelere oksijen taşıyıp bünyeyi canlı tutarsa kırsal
alandaki üretim de toplumsal bünyeyi dinamik ve sağlıklı
kılar. Kırsal alanda altyapısı sağlam, yol, su,
elektrik, konut, su ve sulama olan yerleşim alanları yaratır,
üretim ve pazar konusunda bilinçli bir toplum inşa edebilirsek bu ekonomik
kriz sarmalından kurtulabiliriz. Aksi takdirde, her defasında suçladığınız
gibi, dış güçlerin ürettiği GDOlu mamulleri satın alarak
toplumu tek şükrettiği sağlığından da mahrum
bırakırız.
Gerçi bu soruyu İçişleri Bakanına
soru önergesi olarak yöneltmiştim ama henüz cevap alamadım,
Sayın Bakanım belki bir açıklama yapar: Köylere hizmet götürme
birliği fonundan güvenlik güçleri için alınan insansız hava
araçları köylere ne gibi bir kalkınma sağlar, bunu lütfen izah
edebilirler mi?
Değerli milletvekilleri, elli altmış
yıldır Hangi ırk hayvanı memleketimizin hangi yöresinde
yetiştirirsek et ve süt kalitemizi artırır? sorusuna hâlâ bir
cevap bulunamamışa benziyor. Havza bazlı tarımsal
destekleme modeline yeni geçiliyor, bence geç bile kalındı. Devlet
patates, domates yetiştirmez ama bu üretimin trafiğini
yönlendirebilir, üretim-tüketim dengesini sağlar. Devletin
belirlenmiş bir tarım ve hayvancılık
politikasının olmadığı bariz olarak görülmektedir.
Planlı bir çalışma olmazsa, iç talep ve ihracat miktarları
belirlenmezse bütün emekler heba olur; geçmiş yıllarda bu çok
yaşandı. Üreticiye saldım çayıra Mevlam kayıra
mantığıyla bakarsanız her yıl bir önceki
yılın etkisinde kalarak
Soğan iyi para getiriyorsa üretici
soğan üretimine yöneliyor ve üretim fazla olunca fiyat düşüyor.
Dolayısıyla, üretim fazlası da tarlada çürümeye bırakılıyor.
Bu piyasa düzeniyle üretici piyasaya yıllarca ezdirildi, tek kazanan her
zamanki gibi aracı oldu; emekçinin alın teri para olarak
aracının cebini doldurdu.
Değerli milletvekilleri,
Bakanlığın bütün sorunlarına buradan değinmek için
yeterli süremiz yok fakat özellikle mevsimlik işçilerin sorunlarına
da değinmek istiyorum. Mevsimlik gezici tarım işçiliği
çalışma koşulları, aldıkları ücretler ve maruz
kaldıkları ayrımcı politikalar nedeniyle en güvencesiz
işçiliktir. Bu nedenle, mevsimlik gezici tarım işçiliğine
yol açan neden ve koşulların ortadan kaldırılması,
köylere dönüşlerin etkin biçimde gerçekleştirilerek bu
insanların kendi topraklarında kendilerinin yöneteceği üretim
faaliyetlerinin önünün açılması, mevsimlik gezici tarım
işçilerinin kaçınılmaz olduğu hâllerde demokratik
örgütlülük ve bilinç temelinde onurlu yaşam ve çalışma
koşullarının sağlanması gerekmektedir.
Zamanım çok az kaldı, bazı konulara
değinmek istiyordum ama
Bir de güvenlik hususunda, yapılan bazı
inşaatlar hakkında bazı şeyler söylemek istiyorum.
Dünyanın hiçbir yerinde olmayan güvenlik yolu Bitliste iki yerde
uygulanıyor ve ucu açık, açık çekle yandaş müteahhitlere
veriliyor. Biz talebeyken bir hocamızın mühendis tarifini size
anlatayım: Bir aptalın 2 liraya yaptığı işi 1
liraya
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) -
yapan bir
insandır. derdi. Yani, ekonomi mühendisin temel taşıdır.
Bırakın, 2 lirayı sizin 3, 4, 5 liraya da bazı işleri
yaptırdığınız durumları biliyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Gaydalı.
Siyasi parti grupları adına yapılan
konuşmalar sona ermiştir.
Şimdi, şahsı adına lehinde
konuşmak isteyen Kırıkkale Milletvekili Mehmet Demire söz
vereceğim.
Buyurunuz Sayın Demir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın Demir, süreniz beş dakikadır.
MEHMET DEMİR (Kırıkkale) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 2017 yılı Merkezî Yönetim
Bütçe Kanunu Tasarısının üçüncü turunda şahsım
adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi
ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi
saygıyla selamlıyorum. 2017 yılı bütçe görüşmelerinin
ülkemize, milletimize, demokrasimize ve ekonomimize hayırlı
olmasını Yüce Allahtan temenni ediyorum.
Geçen hafta Kırıkkalemizden 2 genç
kardeşimizi, İsa Nazlım ve Özgür Mutlu kardeşlerimizi
şehit olarak Hakkın rahmetine uğurladık. Buradan
şehit kardeşlerimin ailelerine ve ülkemize başsağlığı
diliyorum, Allah rahmet eylesin diyorum.
Konuşmamın hemen başında, 2017
yılı Bütçe Kanunu Tasarısının
hazırlanmasında emeği geçen başta Maliye
Bakanımız olmak üzere Bakanlığın tüm
mensuplarına, Plan ve Bütçe Komisyonunun Başkan ve üyelerine, tüm
bakan ve milletvekili arkadaşlarıma, bürokratlarımıza
teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğanın çağrısıyla 15 Temmuz darbe girişimi
gecesi sokağa çıkan milletimiz, tanklara, uçaklara, helikopterlere
karşı göğsünü siper ederek ülkemizin
bağımsızlığına, birliğine sahip
çıkmıştır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) yediden yetmişe milletimizin destansı
girişimiyle püskürtülen, darbe girişiminde başarılı
olamayan şer odakları, Türkiye aleyhine, özellikle ekonomik alanda
birtakım girişimlerle operasyon yapmaya çalışıyorlar. 2002
yılından bugüne değin uygulamaya koyduğumuz reformlar
sayesinde ülkemiz ekonomisinin güçlü temellere dayalı sağlam bir
ekonomi olduğu içinden geçtiğimiz bugünlerde bir kez daha ortaya
çıkmıştır.
2008 yılındaki küresel krizi hafif atlatan
ülkemiz, son zamanlardaki ekonomik hareketlenmeleri, kur
dalgalanmalarını da hafif şekilde atlatacaktır. Ne Avrupa
Birliği ne uluslararası derecelendirme kuruluşları ne
başka bir örgütlenme bizim bu kutlu davada yürüyüşümüzü
engelleyemeyecek, bu şer odakları diğer alanlarda
başarılı olamadıkları gibi ekonomik alanda da
başarılı olamayacaklar, bizi mağlup edemeyeceklerdir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; daha önce denediler, başaramadılar çünkü milletine
inanan bir liderimiz var, liderine güvenen de bir milletimiz var. Ne yapsalar
boş, bu ülkeyi zafiyete düşüremeyecekler, bu ülkeyi bölemeyecekler.
Bu da böyle biline! (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; on dört yıllık AK PARTİ iktidarlarında
ülkemiz çağ atladı, gerek demokratikleşmede gerekse ekonomik
gelişmelerde ülkemiz dünyanın sayılı ve saygın bir
ülkesi hâline geldi.
Sayın milletvekilleri, bu, hiç de kolay
olmadı. Hafızamızı tazelersek: 27 Nisan
e-muhtırasını yayınladılar. 363 kişilik AK
PARTİ Grubuna Cumhurbaşkanını seçtirmemek için 367 garabetine
imza attılar. AK PARTİyi kapatma davası açtılar. Gezi
ayaklanmasına kalkıştılar. 6-7 Ekimde haince milleti
sokaklara çağırdılar. 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe
girişiminde bulundular ama liderimizin cesaretiyle, milletimizin de büyük
desteğiyle başaramadılar. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Çünkü AK PARTİ, milletten yetki alan, milletin ta
kendisidir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 3 Kasım 2002den önce ekonomik krizlerin
yaşandığı, Anayasa kitapçıklarının havada
uçuştuğu, IMF kapısında yatıp kalkan bir Türkiyeden
IMFye borç veren, IMFye borcunu kuruşuna kadar ödeyen, katrilyonluk
nemaları ödeyen, uzaya uydu gönderen, yerli savaş helikopterlerini
üreten, yerli tankları üreten, ilk yerli savaş gemilerini yapan,
ilimiz Kırıkkalenin de gururla ürettiği, gururu olan millî piyade
tüfeğini yapan, insansız hava araçlarını üreten,
Marmarayı yapan, Avrasya Tünelini yapan, havaalanları yapan, duble
yollar yapan bir ülke hâline geldi. Ülkemizi dünyanın sayılı
ülkelerinden biri hâline getiren liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğana
teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bu duygu ve düşüncelerle
bakanlıklarımızın ve ilgili, bağlı
kurumlarının 2017 bütçesinin hayırlı olmasını,
bakanlıklarımızın daha nice günler hizmet vermesini
diliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Demir.
Bugün en çok alkışı siz
aldınız Sayın Demir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Şimdi Hükûmete söz vereceğim.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN - Hükûmet adına ilk
konuşmacı Başbakan Yardımcısı Sayın Nurettin
Canikli.
Buyurunuz Sayın Canikli. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, benim
bir söz talebim vardı.
BAŞKAN Sayın Gök, hükûmete söz verdim.
Lütfen efendim.
Sayın Bakan, konuşma süreniz yirmi
dakikadır.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, Başbakan
Yardımcılığıma bağlı Sermaye Piyasası
Kurulu ve BDDKnın bütçeleri, faaliyetleriyle alakalı huzurlarınızdayım.
Bunların ayrıntılarına geçmeden önce izin verirseniz ve
âdet olduğu üzere genel küresel ekonomiyle ilgili, daha önce çok
konuşulan ayrıntılara elbette girmeden, onları tekrar etmeden
birkaç boyutunu, hususunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunlardan bir
tanesi, genel anlamda biliyorsunuz reel piyasalarda bir aşağı
yönlü hareket söz konusu. Yani büyüme, istihdam piyasalarında, özellikle
ihracatta negatif küresel bir gelişme söz konusu. Bunların
hatırlatılması önemli çünkü sonuç itibarıyla bir
değerlendirme yapılırken küresel gelişmelerden
bağımsız bir ekonomi analizi ve tahlili yapmak mümkün
değil, doğru da değil çünkü sonuç itibarıyla dünyanın
herhangi bir ekonomisinde meydana gelen göreceli olarak, küçük olarak
nitelendirebileceğimiz, tanımlayabileceğimiz bir ekonomi için de
geçerli bu. Böyle bir ekonomide dahi meydana gelen çok ufak
sarsıntılar, bütün küresel ekonomilerde çok ciddi
dalgalanmaları, sarsıntıları ve gelişmeleri
beraberinde getirmektedir. Yani bunların son dönemlerde
yaşadığımız en ilginç örneklerinden bir tanesi, Avrupa
Birliği üyesi olan Yunanistan ekonomisinde nispeten yine küçük boyutta
diyebileceğimiz bir hareketlenme, özellikle finans piyasalarıyla
alakalı normalin ötesinde bir gelişme, dünyadaki bütün
gelişmiş ekonomiler dâhil hepsini, Avrupa Birliği üyesi bir
ülkedeki bu gelişmeler bütün küresel ekonomilerde ciddi
sıkıntıları, tartışmaları ve
dalgalanmaları beraberinde getirmiştir.
Son dönemde yaşadığımız
dalgalanma faktörleri, gerekçeleri, dalgalanmayı tetikleyen faktörler daha
büyük boyutludur. Özellikle Amerikayla alakalı beklentiler, biliyorsunuz,
faiz artırımları, reel verilerle ilgili olumlu gelişmeler,
burada, özellikle uluslararası alandaki sermayenin, başta
gelişmiş ülkeler ama özellikle Amerikaya dönme eğiliminin
artması, gelişmekte olan, sadece gelişmekte olan değil
bütün piyasalarda bu anlamda finansal bir daralmanın,
darlığın da kapısını aralamıştır.
Bunun da altını çizmekte fayda var.
Bütün bunlara bağlı olarak, Amerika
piyasalarındaki bütün rakamlar en üst seviyeye çıkma
eğilimindedir. Trumpın başkan seçilmesinden sonra, Wall
Streetin dört temel endeksi son on yedi yılın en yüksek düzeyine
ulaşmış ve seçim sonrası Amerikan hisse senedi
piyasalarına 1 trilyon dolar dışarıdan taze para
girişi gerçekleşmiştir.
Tabii, bu gelişmelerin
diğer bütün ülkelerde ve buna bağlı olarak Amerikada aynı
zamanda, istisnasız bütün piyasalarda, beklenti yoluyla reel piyasalarda
ama o anda da finansal piyasalarda dalgalanmaları da beraberinde
getirdiğini hep birlikte görüyoruz. Zaten bu gelişmelerden sonra
başka bir beklenti oluşması söz konusu değil ve yine
aynı şekilde para piyasalarında da bu dalgalanma geçerli.
İşte, TLnin biliyorsunuz dolar karşısında bir
değer kaybı son ayda diyelim, söz konusu ama sadece TL değil, diğer
yabancı para birimleriyle kıyaslandığında bir miktar
daha fazla olmak üzere ama esas itibarıyla, ağırlıklı
olarak tamamen bu küresel gelişmelerden kaynaklanan bir erozyon söz
konusu. Fakat bunu başka türlü tanımlamamak gerekiyor. Bu bir
dalgalanmadır, bu bir cycledır, yani dalgalanmanın bir
noktasıdır. Bu, şunun için önemli: Yani değer kaybetti.,
Şu oldu bu oldu. gibi ya da şu anda ismini bile
tekrarlamayacağım bazı tanımlamalar yapmak bu
gelişmeye doğru değil, ekonomik olarak doğru değil.
Esasında bu tür cyclelar, bu tür dalgalanmalar açık ekonomilerde
belirli dönemlerde belirli periyotlarla bütün ekonomileri -bütün piyasalar
için, sadece para piyasaları için değil- gelir yoklar ve etkisini
gösterir, sonra sakinleşir.
Ha, geldiğimiz bu aşama itibarıyla
şunu söyleyebiliriz: Bu dalgalanmanın dip noktası
geçmiştir, Türkiye açısından söylüyorum, Türkiye ekonomisi
açısından söylüyorum, dip noktası görülmüştür. Yani, bütün
piyasalar için söylüyorum. Bu, TLnin ya da dövizlerin fiyatlarının
dalgalanması için bir fiyat tahmini falan değildir kesinlikle. Yani
buradan yola çıkarak TL şöyle olmaz, dolar şu şekilde
olabilir. falan gibi bir tahmin yapmak veya bir belirleme yapmak anlamına
gelmez. Böyle bir şey de yapılamaz zaten özellikle uygulanan serbest piyasa
ekonomisi çerçevesinde, dalgalı kur politikaları çerçevesinde dövizle
ilgili ya da TLyle ilgili, TLnin fiyatıyla alakalı bir tahminde
bulunmak, bir öngörüde bulunmak kesinlikle hem doğru değildir hem de
mümkün değildir. Bu anlama gelmez.
Şimdi, elbette bu gelişmeler birçok ülkede
birtakım makro göstergelerle alakalı hem beklentiler
açısından tahminleri değiştiriyor hem de
bazılarında da günlük cari rakamları etkileyebiliyor ama burada
önemli olan şu: Bakın, bütün bu gelişmeleri bir tarafa
bırakalım, bu sarsıntının ortasında, kamu
borçları açısından değerlendirildiğinde -ki önemli bir
kriterdir sonuç itibarıyla, çok belirleyici bir göstergedir- kamu
borçları açısından bakıldığında, bütün
dünyada -gelişmekte olan piyasalar, gelişmiş piyasalar, hepsi için
geçerli- kamu borcunun millî gelire oranı trendi yukarı yönlüdür ve
bu, bu şekilde devam etmektedir yani hem yüksektir hem yükselme trendi
artarak devam etmektedir. Sadece Türkiye bu trendin
dışındadır, pozitif olarak
ayrışmıştır; yani uzun yıllardan beri, son on
dört yıldan beri bu trend sürekli aşağı yönlüdür Türkiye
için, Türkiye ekonomisi için, hem düşmüştür hem de düşmeye devam
etmektedir. Bu, gerçekten, sarsıntıların da minimum seviyede
hissedilmesini sağlayacak, ona katkı sağlayacak çok önemli bir
gelişmedir, bunun da altının çizilmesi gerekiyor. Diğerleri
daha kolay esnetilebilir; bütün makrolar için geçerli, yani istihdam
piyasaları için geçerli, diğer büyüme beklentileri ya da
gerçekleşmeleri için geçerli ama kısa, hatta orta vadede esnetilmesi
hemen hemen mümkün olmayan kamu borç stoklarıdır, kamu borç stoku
eğilimidir, trendidir. Bunun yönünü değiştirmek, hem oranı,
rakamı düşürmek hem de yönünü değiştirmek gerçekten çok
zordur. O açıdan, Türkiye ekonomisi, bu yönüyle
bakıldığında, riski en az olan ülkelerden, ekonomilerden
bir tanesidir. Buna bir de, özellikle bankalar başta olmak üzere finansal
kuruluşlar ve finansal piyasalarla alakalı bir rakamı da
eklediğimizde bunun ne kadar önemli olduğu, ne kadar kıymetli
olduğu bir kez daha anlaşılır, o da şudur:
Gelişmiş ekonomilerde reel sektör ile finansal sektör arasındaki
kaldıraç oranı -ya da oran- yaklaşık 1/8, 1/9
oranındadır. Şöyle söyleyelim: Yani, millî gelirin
karşılığı olarak ya da millî geliri temsil eden menkul
kıymetlerin, ihraç edilen menkul kıymetlerin oranı 1/8, 1/9
civarındadır. Bunun anlamı şudur: Çok ciddi bir
şişkinlik, fiktif, sanal bir alan söz konusudur finansal piyasalarda
ve mali alanda, bütün ekonomiler için. Mesela, Amerikan ekonomisi için bu oran
1e 9dur. Bunun anlamı şudur: Bu 1den fazlası yani 8lik
kısım, 8 katlık kısım sanal, reel olmayan, fiktif
bölümü tanımlamaktadır. Bu şekilde ihraç edilen menkul
kıymetler büyük oranda bu ülkelerin bankalarının aktiflerinde
yer almaktadır. Yani bu menkulleri aktiflerinde taşıyan finansal
kuruluşların esasında çok fragile, çok kırılgan bir
yapılarının olduğunun kabul edilmesi gerekir. Türkiye'de bu
oran 1e 1,1dir yani hemen hemen eşittir. Yani köpük yoktur, sanal, reel
olmayan bir alan yoktur mali alanda, Türkiye için söylüyorum. Bu anlamda,
bankalarımız da bu şekilde fiktif olan ve ciddi anlamda
şişkinlik içeren menkul kıymetleri
taşımamaktadır, Türk bankaları ama buna mukabil diğer
bütün bankalar, gelişmiş ekonomilerdeki bütün bankalar 1e 8lik, 1e
9luk gerçek olmayan, fiktif, reeli tanımlamayan, reeli temsil etmeyen
aktiflerle doludur. Bu, gerçek anlamda bir sanal âlemdir ve en ufak bir
dalgalanmada zaten yapısı itibarıyla çok hassas olan
bankacılık sektörünün gelişen piyasalarda, gelişen
ekonomilerde çok hızlı bir şekilde, olumsuz bir şekilde
etkilenebileceğini göstermektedir. Nitekim, isim vermeyelim, bazı
büyük ülkelerin, gelişmiş ülkelerin bazı büyük bankalarıyla
ilgili en ufak bir problem gündeme geldiğinde, spekülasyon söz konusu
olduğunda kısa zamanda mali yapılarında çok ciddi, çok
güçlü bozulmalar meydana gelebilmektedir. Tekrar banka ismi vermeyelim. Bunlar,
o tarafta bu gelişmeler yaşanırken Türkiye finansal sistemi ve
bankaları özellikle, yaşanan inanılmaz çalkantılara ve
finansal sektörü çok derinden etkileme kapasitesi olan gelişmelere
rağmen zerre kadar etkilenmemiştir, göstergelerinde en ufak bir
bozulma yaşanmamıştır. Dünyanın hiçbir ülkesinde,
mesela 2016 yılında çok kısa bir zaman dilimi içerisinde karşı
karşıya kaldığımız siyasi ve ekonomik,
dışarıdan ve içeriden gelen şokları birlikte
düşündüğünüzde, o sistemin finansal kesiminin ya da bankaların
bu gelişmelerden etkilenmemesi hemen hemen imkânsızdır. Ama
Türkiye bankaları -saymaya gerek yok- 2016 yılı içerisinde
gerçekten finansal sektörü çok kuvvetli bir şekilde etkileme kapasitesi,
potansiyeli olan bu gelişmelerin hiçbir tanesinden yara almadan, en ufak
bir olumsuzluk yaşamadan sağ salim çıkabilmiştir. Stres
testlerini biz aslında gerçek olaylarla yapıyoruz, sonuçlandırıyoruz
Türkiye bankaları açısından. O nedenle zaten bütün bu
gelişmeler sonucunda Türkiye'de bu alanda herhangi bir olumsuzluk
yaşanmıyor, bunun da çok önemli bir kıymet olduğunun,
ayrıcalık olduğunun ve münhasıran Türkiye finans sektörü ve
Türk bankalarına ait olduğunun altını çizmek gerekiyor.
Yani bunu kesinlikle bir siyasi söylemin bir parçası olarak ifade
etmiyorum, hepsi reel datalarla, rakamlarla beslenen, desteklenen hususlar,
ayrıca fiilî olarak da zaten test edilmiş. 2008den beri Türkiye
finans sektörü, bankacılık kesimi inanılmaz sarsıntılarla,
gerçek olaylarla test ediliyor. Yani bir taraftan, bakın, işte, ciddi
anlamda çok büyük bir mücadele veriyoruz doğu ve güneydoğuda, Türk
Silahlı Kuvvetleri Suriyede ve Irakta yani bir açıdan bakıldığında
savaşın ortasındayız; içeride inanılmaz siyasi
dalgalanmalar söz konusu olabiliyor, işte, bunlardan bir tanesi 15
Temmuzda yaşanan hadiseler -biliyorsunuz- ve dışarıdan
kaynaklanan şoklar; bütün bunların hepsi 2016 yılı
içerisinde gerçekleşiyor ve Türkiye bankacılık sistemi, Türkiye
ekonomisi bunlardan hemen hemen hiç etkilenmiyor. Bu, gerçekten çok önemli bir
değerdir, bu kıymeti hepimiz paylaşabilmeliyiz; hem
kabullenmeliyiz hem de paylaşabilmeliyiz, göğsümüzü gere gere her
yerde bunu söyleyebilmeliyiz. Yani bunu şunun için de özellikle vurgulamaya
çalışıyorum çünkü hep olumsuz şeyler ifade ediliyor,
satın alınmaya çalışılıyor, hâlbuki gözümüzün
önünde cereyan eden, tamamen bize ait olan ve doğru
politikalar nedeniyle bu şekilde güçlü mali yapısını
sürdüren bir finansal sistem söz konusu ve bu finansal sisteme zaman zaman
yöneltilen saldırılar söz konusu. Bütün bunlara rağmen ayakta
kalabiliyor ve biz bunu her anlamda, muhalefetiyle iktidarıyla
değerlendirmeliyiz yani bu, sonuç itibarıyla ülkenin bir mekanizmasıdır,
müessesesidir. Hepimizin sahip çıkması gerekiyor, hepimizin buna
destek olması gerekiyor. Bütün bu olaylar yaşanırken, finansal
kesim, bankalar bu şekilde; reel anlamda da güçlü büyüme
performansımızdan da taviz vermemek için, onu aşağıya
çekmemek için her türlü tedbiri aldık, her türlü çalışmayı
yaptık, orada da kararlıyız. Yani küresel büyüme beklentileri
sürekli olarak aşağı yönlü revize ediliyor, istihdam
piyasalarında sıkıntı var, koruma eğilimleri var vesaire
ama bunlar olurken biz, güçlü büyüme trendimizi de sürdürmemiz gerektiğine
hem yeni istihdam imkânları oluşturmak açısından hem de
büyümeyi, geliri artırabilmek açısından
Bakın,
2017 bütçesi hazırlanırken bütçe açığı gayrisafi yurt
içi hasıla oranı normalde başlangıçta 1,6 olarak
planlanmıştı tabii, 2nin altında kalması da son
derece önemli, onun altında kalmasına da dikkat ediyoruz- 1,9a
çıkardık. Aradaki 0,3lük fark tamamen yatırım
harcamalarına ilave kaynak olarak konuldu. Yani bu güçlü büyümeyi
desteklemek açısından, bu da gerçekten son derece önemli.
Yine,
tabii, küresel plandaki gelişmeleri elbette hepsini tamamen yönlendirme ve
kontrol altına alma imkânınız olamayabiliyor. Elbette
tedbirlerinizi alıyorsunuz ya da tahribatın en az seviyede
kalması için gereken her türlü tedbir alınıyor.
Yine, özellikle bu
döviz piyasalarında yaşanan son gelişmelere bağlı
olarak Türkiye'de genel olarak -içeride ve dışarıda- TLnin
kullanım alanının genişletilmesine yönelik biliyorsunuz,
yoğun bir çaba da var. Özellikle Sayın
Başbakanımızın bu konudaki talimatları neticesinde burada
ciddi adımlar atıldı, ciddi mesafe katedildi. Bu da son derece
ekonomik ve mantıklı bir öneridir ve bir politikadır. Yani, Türkiyede elbette
TL kullanılacak ya da şöyle söyleyelim: TLnin diğer
yabancı paralar karşısındaki dalgalanmalarının
oranını, boyutunu azaltmak amacıyla TLnin
kullanımını ne kadar yaygınlaştırabilirsek o
kadar bu dalgalanmanın boyutu düşük olur yani bu açıdan
gerçekten son derece güçlü bir ekonomik hedeftir ve argümandır. Bununla
ilgili olarak da son günlerde alınan tedbirlerle önemli adımlar
atıldı. İşte, başta, bundan sonra yapılacak olan
tüm kamu ihaleleri zorunlu hâller dışında TL cinsinden
yapılacaktır, hatta şu an ilana çıkmış olanlarda
döviz cinsinden ilana çıkmış olanların zarfı
açılmadığı takdirde henüz gerçekleşmemiş, tahakkuk
etmemiş, tamamlanmamış olan ihale süreçleri iptal edilmekte ve
onların TL cinsinden ihaleye çıkması sağlanmaktadır.
Birçok kurum bununla ilgili gereken tedbirleri aldı; ayrıntılara
girmeyeceğim, zamanım da kalmadı.
Sadece bugün Sayın Başbakanımız
tarafından açıklanan son olarak birkaç tedbir var. Onlarla ilgili,
daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla
bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Ama, oraya geçmeden
önce, biliyorsunuz, FETÖ terör örgütünün finansman kaynaklarının
kurutulması çerçevesinde yine çalışmalar yapılıyor
çünkü terör örgütüne kaynak aktarmak, finansman sağlamak suçtur. Bu
çerçevede bugüne kadar TMSF bünyesine 46 grup olarak toplam 692 şirket
devredildi. Bu şirketlerde -toplam istihdam kapasitesi- 37.850 kişi
çalışıyor şu anda. Enerjiden, tarımdan, gıda,
tekstil, madencilik vesaire
Bu şirketler ceza soruşturması,
yargılaması sonuna kadar TMSF tarafından rasyonel ilkeler
çerçevesinde yönetilecek, zarar edip içi boşalanlar hariç; onun
dışındakiler mahkeme sonucuna kadar yönetilecek. Bu
şirketlerin toplam aktif büyüklüğü 34,1 milyar lira civarında,
ciroları 14,2 milyar ve öz kaynakları toplamı da 16 milyar
liradır. Bunlar son derece önemli kuruluşlardır ve bu önemlerine
binaen o anlamda çok dikkatli bir şekilde TMSF tarafından yönetilmektedirler.
Eğer TMSFye devredilmemiş olsaydı genel kurallar çerçevesinde bunların
kayyum sıfatıyla yönetilmeleri sistemi müdahale edilmeden devam
ettirilmiş olsaydı, bunların önemli bir bölümünün mali
yapısında çok ciddi bozulmalar meydana gelebilecekti.
Evet, şimdi, bugün 250 milyar lira
tutarında bir kredi kapasitesi oluşturulduğunu Sayın
Başbakanımız kamuoyuyla paylaştı. Bunun toplam üç
yıl içerisinde kamuya maksimum maliyeti, yani bütün risklerin
gerçekleşmesi hâlinde maksimum maliyeti 17,5 milyar liradır; üç
yıl içerisinde yani 2017, 2018, 2019 içerisinde. Bununla ilgili gerekli
kaynak tahsisleri de yapılmıştır, onu da söyleyelim. 250
milyar lira özellikle bu dalgalanmalar nedeniyle ya da nakit dengesinde bozulmalar
nedeniyle finansman ihtiyacı içerisinde olacak olan firmalara bu kaynaklar
Hazine garantisi, Kredi Garanti Fonunun garantisi altında
aktarılacaktır, kullandırılacaktır,
kullanacaklardır. Dolayısıyla, bu son derece önemlidir. Bir
başka ifadeyle, bu dalgalanmalardan hiçbir firma olumsuz yönde
etkilenmeyecek
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakan, mikrofonunuzu
açıyorum.
Buyurunuz.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Devamla) Bu gelişmelerden reel sektörün, imalattaki
firmaların, üretim yapan firmaların hiçbir tanesinin olumsuz yönde
etkilenmemelerini sağlamak amacıyla bu imkân getirilmiştir ve bu
nedenle hiçbir firma iflas etmeyecektir. 250 milyar liralık, gerçekten
inanılmaz bir kaynaktır bu. Kredi Garanti Fonu üzerinden
kullandırılacağı için, kullanacak olan firmaların
teminat bulma gibi ya da ilave teminat sağlama gibi bir yükümlülükleri
işte, ipotek veya buna benzer- olmayacaktır çünkü bu işlem
Hazine tarafından Kredi Garanti Fonu vasıtasıyla yapılacaktır.
Bu, gerçekten, reel sektörün bu gelişmelerden etkilenme, olumsuz etkilenme
ihtimalini tamamen ortadan kaldırmakta, sıfırlamaktadır; bu
da son derece yerinde, zamanında, önemli bir tedbirdir.
Yine, özellikle istihdamda yeni kapasiteler
oluşturmak amacıyla bugün Sayın Başbakanımız
tarafından yine bir açıklama yapılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakan, bir dakika daha
ilave süre veriyorum.
Buyurunuz.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Devamla) Bununla da 2017 yılında özel sektörün
500 bin kişilik yeni iş kapasitesi oluşturmak için gerekli bütün
teşvik mekanizmaları devreye sokulacaktı, sokulmuştur, yani
şu andan itibaren yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, 100 bin
kişilik yeni, toplum yararına çalışma kapasitesi
oluşturulmuştur. Bunun anlamı şudur: 2017 yılında,
diğerleri hariç, bu iki mekanizmayla en az 600 bin kişilik ilave
istihdam kapasitesi; 500 bini özel sektör olmak üzere 100 bini de kamu
tarafından sağlanmak üzere en az 600 bin tane yeni istihdam
kapasitesi oluşturulmuştur.
MUSA ÇAM (İzmir) Nerden alacaksınız
onları?
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Devamla) Son olarak, evet, kaynağını da
söyleyeyim
MUSA ÇAM (İzmir) İşsizlik
Sigortası
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Devamla)) Bunlarla ilgili kaynak İşsizlik
Sigortasının gelirlerinden finanse edilecektir.
MUSA ÇAM (İzmir) Yapmayın.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Devamla) Evet, İşsizlik Sigortasında
biriken fonları burada kullanmayıp nerede kullanacağız
Allah aşkına? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Oraya
değmeyin, oraya değmeyin.
MUSA ÇAM (İzmir) Yapmayın,
yapmayın, İşsizlik Sigortası Fonuna dokunmayın.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Devamla) Tamamen istihdamla alakalı; tamamen
kullanım amacına uygundur, teoriye uygundur, pratiğe uygundur,
bu bakımdan hiçbir sıkıntı yoktur. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MUSA ÇAM (İzmir) AKP ilçe binalarından
alıyorsunuz işçileri toplum yararına.
BAŞKAN Başbakan
Yardımcısı Sayın Nurettin Canikliye teşekkür
ediyorum.
Şimdi Hükûmet adına ikinci olarak
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet
Arslan konuşacaktır.
Buyurunuz Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Bakan
inşallah demir yollarından da bahseder.
BAŞKAN Sayın Bakan, süreniz yirmi
dakikadır.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Sayın Başkanım,
saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Bakanlığımız,
Bakanlığımızın bağlı kuruluşu
Karayolları Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü ve ilişkili kuruluşu Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumunun bütçeleriyle ilgili görüşlerimi sizlerle
paylaşmaya çalışacağım.
Tabii ki sabahtan beri birçok değerlendirme,
birçok öneride bulunuldu. Bunları da dilimin döndüğünce
cevaplayacağım, elbette ki demir yollarından da bahsetmek
şartıyla.
Tabii ki yol boylarında 81 ilin her yerinde 100
bin kişisi kendi çalışma arkadaşım, 100 bin
kişisi yüklenici elemanı, 40 bin de hizmet
aldığımız eleman olmak üzere 240 bin kişiyle iş yaptığımızı,
buradan onlara selam ve saygılarımı ilettiğimi,
teşekkür ettiğimi bir kere de sizin huzurlarınızda
belirtmek isterim.
Değerli Başkanım, biz bütün bu
çalışmaları yaparken şunu öngörüyoruz, şuna göre
planlamalarımızı yapıyoruz: Bulunduğumuz
coğrafyada üç ila dört saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyon insan, 35
trilyon dolarlık gayrisafi yurt içi hasıla, 7 trilyon dolarlık
bir ticaret hacmi var. İşte, ulaştırmayla ilgili,
haberleşme ve denizcilikle ilgili bütün planlamaları yaparken bu
pazara erişme, bu pazarın içerisinde Anadolu
coğrafyasının Asya ile Avrupa arasındaki köprü konumunu
pekiştirme gayretimiz var.
Peki, bu gayret çerçevesinde bugüne kadar ne
yaptık? Ulaştırma, denizcilik ve haberleşme alanında
on dört yılda harcadığımız para 308 milyar 700 milyon
-eski parayla 308 katrilyonluk yapıtım yapmışız- ve
bunun ulaştırma artı bilgi ve iletişim sektörünün gayrisafi
yurt içi hasıla içindeki payı yüzde 13,7lerden bugün yüzde 14,7ye
gelmiş durumda. Bu memnuniyetimi özellikle ifade etmek istiyorum. Bunun
için, Cumhurbaşkanımız -ki dönemin Başbakanı- ve
Başbakanımız başta olmak üzere, bütün hükûmetlerimize,
bütün paydaşlara çok teşekkür ediyorum.
Kara yollarında bugüne kadar 196 milyar para
harcamış durumdayız ki ülkemizin her yerinde insanlar
yolları kullanarak bunu görüyor. Ne yapmışız? 6.100
kilometrelik bölünmüş yolun üzerine 18.900 kilometre
yapmışız. Bugün itibarıyla 25 bin kilometreyi 34 kilometre
de geçmiş durumdayız. Yine, 6 ilimiz bölünmüş yolla birbirine
bağlanırken bugün itibarıyla 76 ilimiz birbiriyle bağlanmış
hâle gelmiş, yakıt ve iş gücü tasarrufundan yılda 16.7
milyar tasarruf yapıyoruz.
Değerli arkadaşlar, bizden önce trafikteki
ortalama seyir hızı 40 kilometre/saatken bugün 80 kilometre/saate
gelmiş durumda. Taşıt hareketliliği çok artmış
olmasına rağmen, 100 milyon taşıt/kilometre
başına düşen kazada yüzde 60lık azalma olmuş, 100
milyon taşıt/kilometreye 5,2 -ne yazık ki- ölümcül kaza
oluyorken bugün bu oran 2,6ya düşmüş durumda. Yine, otoyollarda
1.714 kilometrelik otoyol ağımız 2.489 kilometreye gelmiş,
şu anda 631 kilometre inşaat çalışmalarımız devam
ediyor ve 1915 Çanakkale Köprüsü Malkaraya kadar 98 kilometre.
Menemen-Aliağa-Çandarlı 76 kilometre ve burada çok konuşuldu,
Ankara-Niğdenin YPKsını ve Bakanlar Kurulu kararını
tamamladık, bugünlerde -inşallah- ihalesine çıkıyoruz.
Tabii ki Aydın-Denizliyle ilgili de YPK süreci
devam ediyor, ihaleye çıkacağız.
Ankara-Kırıkkale-Delicede hakeza, ihale süreciyle ilgili
hazırlıklarımızı yapıyoruz.
Mersin-Erdemli-Taşucu da onun devamında yapacağımız
iş.
Burada sorularla özellikle Akdeniz Sahil Yolunun
yürümediği söylendi. Akdeniz Sahil Yolunun hepsinde tüneller, viyadükler,
köprüler, bölünmüş yollar dâhil çalışmalarımız devam
ediyor. 2018 sonuna kadar yüzde 90 üzerinde, 2019da da tamamını
bitirmiş olacağız.
Özellikle bölünmüş yollardan bahsetmişken
İstanbul-İzmir Otoyolunu -ki Osmangazi Köprüsünü içine alıyor-
30 Haziranda açtık. Dünyanın orta açıklık anlamında
4üncü köprüsü. Ve yine, Orhangaziye kadar olan 58 kilometre şu an
hizmette. Sene sonunda Bursa kısmını bitireceğiz ve
inşallah, İzmir tarafından da 25 kilometresini hizmete
açmış olacağız.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü sadece köprü değil,
beraberinde 215 kilometrelik bölünmüş yolu da bitirdik. 215 kilometre
bölünmüş yolu hiç kimse gündeme getirmiyor, bunun da bilinmesinde fayda
var. Üzerinde raylı sistem de olan dünyanın en geniş köprüsü.
Dünyanın raylı sistem olan ayak açıklığı en uzun
köprüsü ve kule yüksekliği en yüksek olan köprüsü.
Hakeza Tüneller yapılmıyor." dendi.
Bizim iktidarlarımıza kadar ülkemizin sahip olduğu tünel
miktarı 50 kilometre iken -Bolu Dağı Tüneli 3.250 metre, on yedi
yıl sürmüşken- biz bunu bugün 314 kilometreye çıkarmış
durumdayız. Sadece 2016da yaptığımız tünel
uzunluğu 52 kilometre. Henüz Avrasyaya gelmedim. Köprü için de aynı
şey geçerli. Özellikle köprüde bugün itibarıyla 198 kilometre,
ülkemizde toplam köprü uzunluğuna sahibiz. Ve yine Avrasya Tüneli -20
Aralıkta açacağız inşallah- dünyanın en derin tüneli
olacak; iki kıtayı birleştiren, günde 120 bin aracın
geçeceği bir tünel. Ovit ışık gördü, Zigana
başlandı, Ilgaz inşallah açılmaya hazır, yakında
açacağız, Cankurtaran hakeza, Geminbeli hakeza.
Özellikle kara yollarından bahsetmişken;
çok eleştirildi, Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprüleriyle ilgili,
Niye köprüler bitiyor da otoyollar bitmeden açılıyor? Önce köprüyü
yapacaksınız, sonra otoyol. Bu işin mantığı bu;
bir.
İkincisi, garantilerle ilgili burada çok
eleştiri yapıldı. Elbette ki garantileri verirken projenize
güveninizi ortaya koyacaksınız. Otoyolun tamamı bittiğinde
beraberinde trafiğini oluşturacak, bunu da ortaya
koyacaksınız. Çanakkale, Osmangazi, Yavuz Sultan Selim köprüleri
bağlantı otoyollarıyla birlikte Marmara etrafında bir ring
oluşturuyor, bunu hesaba katacaksınız. Daha da önemlisi, biz bir
yolu yaparken sadece yolun üzerinden geçen araçlardan elde ettiğimiz
parayı değil, onun bulunduğu mahalle ticaret ve ekonomik olarak
katma değerini, insanımızın sosyal yaşamını,
refahını ne kadar artırdığını da hesaba
katıyoruz, bütün planları, programları buna göre yapıyoruz;
bunu özellikle vurgulamak isterim.
Ve yine, burada -Aladağ yangını
keşke olmasaydı- özellikle hayatını kaybeden
çocuklarımıza rahmet, ailelerine sabır diliyoruz. Ancak,
Aladağ, Karayolları Genel Müdürlüğü yol ağında olan
bir proje değil. Büyükşehir belediyesinin yapması gereken bir
şey; kaldı ki aynı gün biz, Karayolları olarak size ne tür
destek verebiliriz, yollarla ilgili ne yapabiliriz? diye aynı gün bölge
müdürümüzü gönderdik, araçlarımızı gönderdik. Onun müsebbibi
Karayolları Genel Müdürlüğü değildir, bunun böyle bilinmesini
-özellikle yüce heyetin bilmesini- isterim.
Ve yine, demir yolları konusu çok
konuşuldu. Demir yollarına on dört yılda
harcadığımız para yaklaşık 55 milyar Türk
lirası.
Değerli milletvekili arkadaşlarım,
demir yollarının ihmal edildiği bir vakıa; Osmanlıdan
başlayarak cumhuriyetin ilk dönemlerinde demir yolu seferberliği
yapılmış, ancak AK PARTİ hükûmetlerine kadar (1950-2003)
demir yolları kaderine terk edilmiş. AK PARTİyle birlikte -biz
demir yolcular müteşekkiriz ki- demir yolları tekrar devlet politikası
hâline geldi. Nasıl geldi? 10.950 kilometrelik demir yolu ağı
12.532 kilometreye çıkarıldı. 2.100 kilometrelik elektrikli
kısmı 3.338 kilometreye çıkarıldı, 2.300
kilometresinde şu an inşaat devam ediyor. Sinyalli hat uzunluğu
2.449 kilometreyken 5.008 kilometreye çıkarıldı, şu an
2.889 kilometresinde çalışmalar devam ediyor. Yol yenileme
kapsamında, Karsın Ermenistan sınırındaki Akyakaya
kadar olan demir yollarına 1950den beri el vurulmamıştı.
Size bir örnek vermiş olayım; burası da dâhil, 9.880
kilometresini yeniledik, yenilemeye devam ediyoruz.
Yüksek hızlı tren hepimizin gururu, herkes
yaşayarak görüyor. 1.213 kilometrelik yüksek hızlı treni haiziz
ve 30 milyon insanı taşıdık, 30 milyon insan. Yüksek
hızlı tren de artık ülkemizin gurur duyduğu, özellikle
birçok projenin inşaatının devam ettiği bir sektör.
Ankara-Sivas devam ediyor, Ankara-İzmir devam ediyor, Bursa-Bilecik devam
ediyor, Konya-Karaman devam ediyor; Karamandan başlayarak Mersine,
Adanaya çalışma devam ediyor, Gaziantep istikametinde devam ediyor.
Ve yine burada değerli bir hatip dedi ki:
Efendim, bakanlar Erzincanlı, Karslı; onun için sadece o
hatları düşünüyorlar, hâlbuki ana arterleri düşünmeleri
lazım. Tam da bunu yapıyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Edirneden Karsa demir yolu ülkemizin ana
omurgasını oluşturuyor. Sebebi ne? Başlangıçta bir
ticaret rakamından bahsettim. Ondan yararlanabilmemiz için, ülkemizin
köprü konumundan yararlanabilmemiz için Avrupayı Asyaya kesintisiz
bağlamamız lazım; bağlarken bölünmüş yol,
bağlarken demir yolu, bağlarken deniz limanı, bağlarken
havalimanı yapmanız lazım ki coğrafyanın
hakkını verelim. Tam da bunu yapıyoruz.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Sayın Bakan, Doğu Karadeniz var mı efendim?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME
BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Biz coğrafyanın hakkını
verdiğimiz için birileri rahatsız oluyor. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Birileri rahatsız olduğu
için de İstanbul-İzmir otoyolu yapılmasın, üçüncü
havalimanı yapılmasın, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve
bağlantı yolları yapılmasın. dendi.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Onu diyen kim
Sayın Bakan? Onu diyen yok.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Ve yetmedi, Bakü-Tiflis-Kars
demir yolu da yapılmasın. dendi.
MUSA ÇAM (İzmir) Yapıyorsunuz da
cebinizden mi yapıyorsunuz? Ödediğimiz vergilerle yapıyorsunuz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Değerli milletvekili
arkadaşlarım, Kazakistana gidiyorum Bakü-Tiflis-Kars deniyor,
Azerbaycana gidiyorum Bakü-Tiflis-Kars deniyor, Türkmenistana gidiyorum
Bakü-Tiflis-Kars deniyor. Neden? Biliyorlar ki Türkiye, Orta Asya ile Avrupa
arasındaki ulaştırma koridorunu tamamlayarak bu koridordaki
süreyi çok kısaltmış olacak. Kısaltmakla yetinmeyecek, hem
insanına hizmet edecek hem ülke olarak gelir elde edecek. Bu konuda bir
şeyi daha söyleyeyim değerli milletvekilleri, demir yollarında
şu an 3.387 kilometrede inşaat çalışmalarımız
devam ediyor. Bunu özellikle vurgulamış olayım.
Yine, Marmaray
Elbette ki emeği geçen herkese
teşekkür ediyoruz. Marmarayda şu an 172 milyon yolcu
taşımış durumdayız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Dünyanın projesi, dünyanın
gıptayla izlediği proje.
Bakü-Tiflis-Karsı söylemiştim.
Yüksek hızlı tren garı yaptık.
Gerçekten hepimizin, Türkiyenin neresine yolculuk edersek edelim
gideceğimiz, huzurla bekleyeceğimiz, trenimize bineceğimiz,
yolcumuzu karşılayacağımız,
uğurlayacağımız bir yer.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Doğu Karadenizi unuttunuz Bakanım, Doğu Karadenizi.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Yine, demir yollarını
ihmal etmediğimizi vurgulamak adına bir şey söyleyeyim: Avrupa
Birliği hibe fonlarından yararlanırken 585 milyon Euro
kullanmışız, tamamını demir yollarına ayırmışız.
Bu konuyu herkes bilsin ki demir yolları AK PARTİyle birlikte tekrar
devlet politikası hâline gelmiştir, tekrar öncelikli sektör hâline
gelmiştir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kaç
işletmeyi kapattınız Sayın Bakan, onu da söyleyin.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK
VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Yetinmiyoruz, demir
yollarını organize sanayi bölgeleriyle bağlamak için lojistik
merkezleri yapıyoruz ki 7 tanesi işletmeye açıldı, 20 tane
planladığımız var. Sadece bunların kapasitesi
yılda 27 milyon ton. Yine, Yenice lojistik merkezi burada konuşuldu.
Evet, 2017de bitiyor, 2018de inşallah ikinci etabını
yapacağız. Yerli demir yolu sanayisiyle ilgili, millî vagonu
yaptık, önümüzdeki yıl bitiyor; millî elektrikli dizel tren setini
yaptık, 2018de bitiriyoruz; yetinmiyoruz, artık millî yüksek
hızlı treni konuşuyoruz ve onun da konsept
tasarımlarını tamamladık.
Yük
taşımasında, 16 milyon ton yük taşıyorken bugün 26
milyon tona gelmiş durumdayız. Blok tren
taşımacılığıyla, on beş günde gidilen bir
mesafeyi üç güne indirmiş durumdayız. Şehir içi raylı
sistemlerinde de bütün şehirlere katkı veriyoruz. Keçiören metrosunu
da inşallah bu sene sonunda açıyoruz. Gayrettepe-üçüncü
havalimanı metrosu da bu anlamda yaptığımız bir
metrodur. Bir an önce bitip bir buçuk sene sonra bitecek olan üçüncü
havalimanına yolcuların daha kolay erişimi ve o
havalimanının hakkını vermek adına da davetiye usulü
gittik ve bu tip bir projeyi yapabilecek Türkiyede ne kadar firma varsa hepsini
davet ettik. Herkes bilsin ki bu konuda bizim önceliğimiz
insanımız, insanımızın hizmetini yerine getirmektir.
BÜLENT YENER
BEKTAŞOĞLU (Giresun) Sayın Bakanım, Karadenize bir
şey yok mu, Karadenize?
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla)
Hava yolu sektöründe
Şöyle bir ifade kullanıldı, dendi ki:
Havacılığın geldiği nokta dehşet verici.
Arkadaşlar, doğrudur, dehşet verici. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Niye?
KAMİL AYDIN (Erzurum)
Zarar ediyor.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - 34
milyon kişi Türkiyede hava yoluyla yolculuk yaparken biz bunu 181 milyona
çıkarmışız, dehşet verici.
KAMİL AYDIN (Erzurum)
4 milyon zarar ediyor.
LEVENT GÖK (Ankara) Kâr var
mı, kâr var mı Sayın Bakan, hava yollarında kâr var
mı?
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) -
Dünyanın 60 noktasına uçarken bugün 283 noktasına uçuyoruz,
dehşet verici. 26 havalimanı varken 55 havalimanına
çıkarmışız, dehşet verici.
BÜLENT YENER
BEKTAŞOĞLU (Giresun) Ama çok zarar ettiniz, çok.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) 65
bin kişiyi istihdam ederken 192 bin kişiyi istihdam ediyoruz,
dehşet verici.
ZİYA PİR
(Diyarbakır) Zararınız da dehşet verici,
zararınız.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) -
Ülkemizin 2 merkezinden 26 merkezine uçuluyorken bugün 7 merkezden 6 hava yolu
şirketiyle uçuyoruz. Dünya gıptayla izliyor bizi, bunu bilesiniz.
BÜLENT YENER
BEKTAŞOĞLU (Giresun) Uçak seferlerini kaldırdınız
Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Üçüncü havalimanıyla
ilgili dendi ki: Birilerine peşkeş çektiniz. Doğrudur, kömür
çıkarılan bataklıkları dolduruyoruz, 10 milyar euroluk
yatırım yaptırıyoruz, yirmi beş yılda da 25
milyar dolar kira alacağız. Doğrudur
(AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Zafer Havalimanından burada bahsedildi.
Arkadaşlar, 10un üzerinde yap-işlet-devret modeliyle
yaptığımız havalimanı var, garantiden kaynaklı
bugüne kadar ödediğimiz para 41 trilyon veya 41 milyon dolar, garantiden
kaynaklı ödediğimiz 41 milyon. Ancak aldığımız
411 milyon. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 41 milyon
para ödemişiz, 411 para almışız.
LEVENT GÖK (Ankara) Arada bize de bakın.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - 411i görmeyip sadece 40tan
bahsederseniz söyleyecek bir şeyim yok.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Bize
de bakın Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Size de bakayım.
Değerli bir milletvekili, sizden,
çıktı dedi ki: Türkiye, Avrupa Birliğinin havacılık
otorite birliğinden çıktı. Avrupa Birliğinin
havacılık otorite birliğinde olabilmeniz için Avrupa
Birliği üyesi olmanız lazım. Bugüne kadar hiç orada
değildik ki. Ancak Avrupa Birliğinin özellikle teşkilat konsey
başkanı kim biliyor musunuz? Türkiyeden Sivil Havacılık
Genel Müdür Yardımcısı. Eurocontrolün Başkanı
Türkiyeden. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) On
dört senedir Başkan Vekili hâlâ, on dört senedir.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Avrupanın değil
dünyanın sivil havacılık teşkilatının konsey
üyeliğine Türkiye 172 üyeden 156sının oyunu alarak
seçilmiştir. Geldiğimiz nokta budur. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Avrupa Havacılık Otoritesine Avrupa
Birliği dışında hiç kimseyi almadıkları hâlde,
biz oradayız, sadece oy hakkımız yok üye
olmadığımız için ama bütün kararlarında etkiniz.
KAMİL AYDIN (Erzurum) Başka neyiniz var
oy hakkınız yoksa?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Yine, dendi ki:
Zonguldak-Çaycumaya uçuş yok. Uçuş var, 26 bin kişi
uçmuş durumda ancak serbest rekabette arz-talep dengesiyle olabilir.
Çukurova Havalimanı burada konuşuldu.
Çukurova Havalimanıyla ilgili, ihalesini yaptık. Kamu İhale
Kurumuna itirazda bulunuldu, idare tekrar kararını verdi,
sözleşmeye davet etti. Bunu da söylemiş olayım.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Doğu Karadenize bir şey var mı? Tren yolu
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Doğu Karadenize olmaz
mı? Hemen gelelim Doğu Karadenize. Doğu Karadenizde
Ordu-Giresun Havalimanı yapıldı, malumunuz. Rize-Artvin
Havalimanı yapılıyor.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Demir
yolu, demir yolu
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Samsun Havalimanıyla
ilgili de burada bir paylaşımda bulunayım:
Değerli Grup Başkan
Vekiliyle biz bürokratlığımızdan
tanışırız. Beni aradılar, aramışlar. Ben,
Cep telefonundan aradım, Grup Başkan Vekilimizin telefonu cevap
vermedi, bir kere daha aradım, cevap vermedi, arkadaşlara dedim ki:
Numarayı bir teyit edin, numarayı yanlış almış
olabilirim. Numarayı teyit ettiler, numaranızı aradım,
tekrar cevap vermeyince size mesaj attım Değerli Başkanım,
hayırlı akşamlar, ben Ahmet Arslan, selamlar. Bunu söyleyeyim,
ben nezaketsizlik yapmam hiçbir zaman. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Samsun havalimanıyla
ilgili yine size bir eksik bilgi verilmiş. Samsun havalimanı için
şöyle denir: Pist kapatılıncaya kadar
yapacağınız işlerde havalimanında uçuşlara engel
olmayacaksınız. Kapandıktan sonra da bir yıl kapalı
kalacak. Biz havalimanında uçuşlara engel olmayacak şekilde her
şeyi altı ayda yaptıracağız, hatta altı ayda
değil, dört ayda yaptıracağız, inşallah mart ile
mayıs arasında da bir yılda yapılması gereken işi
üç ayda yapacağız ki, Samsunu, Samsunluyu mağdur etmeyip tam
tersine bir an önce havalimanını en iyi şekilde hizmetlerine sunalım.
2nci pistle ilgili, elbette ki bütün havalimanlarımızda olduğu
gibi, havalimanları büyüdükçe inşallah 2nci pist ihtiyacı da
olacak, onun da gereğini yerine getireceğim.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Ordu-Giresun hatları, Ordu-Giresun hatları
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Denizcilikte çok şey
vardı, haklarını helal etsinler, PTTde çok şey vardı,
haklarını helal etsinler.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sayın Bakan,
açığa aldığınız kamu görevlileriyle ilgili bir
soru sormuştum
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Özellikle bilişim
sektöründe çok şey vardı, arkadaşlar haklarını helal
etsinler.
PTTyle ilgili tek şey söyleyeyim: PTT,
asırlık
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Mikrofonunuzu açıyorum, son
cümlelerinizi alayım Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Çok teşekkür ediyorum
Başkanım.
PTTyle ilgili tek cümle söyleyeyim: PTT, bu ülkenin
istikbal ve istiklali her neyi gerektirmişse bir buçuk asırdır
buna göre davranıyor, bugün de neyi gerektiriyorsa ona göre davranacak.
Arkadaşlar, şüpheniz olmasın, biz inşallah 250 bin
kişiyle birlikte sizin hizmetinizde olmaya devam edeceğiz. Sizin bize
verdiğiniz yetki çerçevesinde bütçemizi en iyi şekilde kullanarak,
bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da en iyi işleri
yapacağız diyorum.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Sayın Kazım Arslana teşekkür ediyorum.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Sayın Bakan,
açığa aldığınız kamu görevlileriyle ilgili bir
cümle söylemediniz.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Sayın Bakan, demiryollarında bir şey yok mu Karadenize,
Giresuna?
MUSA ÇAM (İzmir) Açığa
aldığınız PTT memurlarını ne
yapacaksınız Sayın Bakan?
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkanım
BAŞKAN - Sayın Usta, buyurunuz,
mikrofonunuzu açıyorum.
Pardon, Arslanlar çok olunca
karışıyor, özür diliyorum. Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanımız Sayın Ahmet Arslana teşekkür
ediyorum.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Bir
kelime Karadenizden bahsetmediniz demiryolunda.
BAŞKAN - Sayın Usta, buyurunuz.
İnşallah ileride Sayın Kazım
Arslan bakan olur.
NECDET ÜNÜVAR (Adana) Çok çalışması
lazım, çok!
BAŞKAN Buyurun Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan,
ayrıca bir başka söz talebim olacak.
Şimdi, Sayın Bakan, benim
BAŞKAN Şimdi, Sayın Usta, bir
saniye
Mikrofonunuzu açtım
ERHAN USTA (Samsun) Hayır, ben burada
sataşmadan söz isteyecektim, onun için ayağa
kalkmıştım. Ayrıca, Sayın Caniklinin
açıklamalarına ilişkin yerimden bir söz talebim var.
İkisini birleştireceksek iki dakika süre
verebilirseniz.
BAŞKAN Buyurunuz, yerinizden.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
30.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Başbakan
Yardımcısı Nurettin Canikli ile Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın 433 sıra
sayılı 2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434
sıra sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde Hükûmet adına
yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Tamam.
Önce Sayın Canikliyle ilgili olan
kısmı söyleyeyim o zaman Sayın Başkan.
Şimdi, Sayın Canikli çok hoş bir
üslupla, bankaların bugün sağlamlığının ülkemizin
bir varlığı olduğunu ve iktidarıyla muhalefetiyle
hepimizin buna sevinmemiz gerektiğini ifade ettiler.
Tabii, bu üslubun bir devamı olarak ben
şunu da söylemesini beklerdim. Bankalarımız bugün bu kadar
sağlamsa, bu sağlamlığı ortaya çıkaran reformlar
ne zaman yapıldı? 1999 yılının Haziranında, daha
iki aylık hükûmet döneminden başlanarak bir dizi reformlar
sonrasında, bu bankaların bugünkü sağlamlığı
ortaya çıkmıştır, bunu mutlaka söylememiz gerekirdi. Hatta
burada bir de şöyle bir şey var: Tabii ki bu reformlar yapıldı,
çok sancılıydı, yılların birikmiş sorunları
halloldu, bunun bir siyasi ve ekonomik maliyeti oldu. O siyasi ve ekonomik
maliyet üzerinden sürekli siyaset yaptılar, sürekli O günkü hükûmet
şu kadar borçlandırdı., Şu kadar banka battı.
şeklinde siyaset yapıldı, ama o reformların ürünü olan
sağlam bankacılık sistemiyle bugün övünülüyor. Burada, ben biraz
daha dengeli olmaya davet ediyorum Sayın Bakanı.
Şimdi, Sayın Ulaştırma
Bakanımıza da teşekkür ederim, hakikaten bürokrasiden
tanışırız. Yani Ben nezaketsizlik yapmam kimseye. dedi.
Ben nezaketsizlik yaptığını filan söylemedim. Ancak ben,
kendisini, yaklaşık bir ay boyunca neredeyse 3-4 defa aradım.
Hakikaten, sonra baktım, kendisinin bir mesajı var. Numarası
bende kayıtlı değil. İyi akşamlar Başkanım.
Ahmet Arslan. demiş. Herhâlde 100 bin tane filan Ahmet Arslan vardır
Türkiye'de, hem Ahmet hem Arslan çok yaygın bir isim. Belki tevazusundan
Ulaştırma Bakanı şeklinde bir şey
söylememiştir, ben hakikaten onun farkında değilim.
Bu işin bir yanı, ama diğer taraftan
5 şartname benim elimde. Sayın Bakan şunu ifade etti:
Şimdi, şartnameye göre, bir yıl içerisinde, 1 Ekim 2016dan
başlayıp 5 Ekim 2017ye kadar havaalanı kapatılmadan
oradaki hizmet verilecek, o tadilat yapılacak diye
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz, tamamlayınız
Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan, hemen bitiriyorum.
Yani, bir yılda tamamlanması ve hava
ulaşımının engellenmemesi söyleniyor. Şartname böyle
bizim bildiğimiz ama başka bir maddesi varsa bizim bilmediğimiz,
lütfen söylesinler. Ama, şu anda yapılan şey
Hatta basına
şöyle düştü, doğru mudur bilmiyorum, Biz o şekilde ihaleye
uymayacağız, bu işi üç ayda bitireceğiz. şeklinde bir
şey söylendi. Bilmiyorum, belki o gazetelerde yanlış da
olabilir, orada Sayın Bakanı suçlamak istemiyorum ama şu anda
yapılan odur. Üç ay içerisinde bitirilmek isteniyor fakat üç ay da
havaalanı trafiğe kapatılacak, 500 bin yolcu kaybı olacak
demektir. Biz burada şunu söylüyoruz: Yani, ihaledeki orijinal
şartlara uygun olarak -çünkü zaten öyle ihale edilmiştir bu- hava
trafiğine kapatılmadan, aslında hemen bu Ekimde
başlaması gereken işe başlanmış olsaydı
zamanında bu yapılabilirdi, hiçbir aksama olmazdı. Hiç aksama
olmadan bu tür tamiratların yapıldığına ilişkin
de birçok örnek var.
İkinci husus da şu: Zaten ikinci pistin de
bugüne kadar planlanmış olması gerekirdi.
Bunu ifade etmek istedim, teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Usta.
Sayın Gök, buyurunuz.
31.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, PTTnin neden döviz
hesabı olduğunu öğrenmek istediğine, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaşanan elektrik kesintilerine ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrakın hakkındaki
iddialarla ilgili kamuoyunu aydınlatmasını beklediğine
ilişkin açıklaması
LEVENT GÖK (Ankara) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, ben Sayın
Ulaştırma Bakanı konuşmadan önce PTTnin bugün
açıklamış olduğu bir habere ilişkin de görüşünü
öğrenmek isterdim. Millî bir kuruluşumuz olan PTT, bugün
yaptığı açıklamada, hesabında bulunan 171 milyon dolar
ve 20 milyon avroyu Türk lirasına geçirdiğini ifade etti. Ben de
şunu ifade ettim: Yani, bir millî kuruluş hesabındaki
parasını niye kendi parasında tutmuyor da bir yabancı döviz
üzerinden tutuyor? Bunun açıklanması gerekiyor çünkü bu Hükûmet
sürekli millîlikten bahsediyor ama millî olunca, önce, bir millî kuruluşun
kendi parasına itibar etmesi gerektiği çok açıktır.
Sayın Enerji Bakanı burada yoktu,
arkasından konuşmuş gibi olmayayım. Sayın Bakan, ben
geçen hafta Hakkâri Yüksekovadaydım. Doğunun en büyük sorunu
elektrik kesintisi yani günde sayısız defalar elektrik kesintisi var.
Bu, bütün ekonomiyi çok olumsuz yönde tahrip ediyor ve çok ciddi
şikâyetler var.
İkincisi -bu konuya umarım değinirsiniz-
bugün gazetelerde hakkınızda çok önemli iddialar var. Ben bu
iddiaları dile getirmeyi uygun bulmuyorum ama sizin okumuş
olabileceğinizi düşünüyorum. Bu konuda da -yani, diplomanızdan
tutun, birçok konuda yayınlanan birtakım belgeler var- kamuoyunu bir
aydınlatmanızı sizlerden bekliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Gök.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Sayın Başkan, çok özür
diliyorum ama bir açıklama yapmam lazım, çok eksiklikler var.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bakan.
32.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın, Samsun Milletvekili Erhan Ustanın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Sayın Başkanım,
sadece açıklığa kavuşması adına Samsunla ilgili
kısmını söyleyeyim.
Orada iki madde vardır, 1inci maddesi
şunu der: Pist onarılıncaya kadar onun dışında
yapılması gereken işleri öyle yapacaksınız ki
uçuşlar engellenmeyecek. Buna yüzde yüz uyuyoruz, uyacağız.
2nci maddesi de der ki: Bütün bunları bitirdikten sonra pisti
kapatacaksın, onaracaksın. Oradaki süre de bir yıldır. Ben
Samsunda bunu açıkladım, Biz bu bir yıla
uymayacağız, üç ay içerisinde bitireceğiz. diye.
Dolayısıyla, ayrı iki maddesi vardır, iki maddeyle ilgili
cümlem vardır. Birinde Süreyi kısaltacağız., birinde de
Üç ayda bitireceğiz, o maddeye uymayacağız. dedim ama o
yanlış algılandı; sanki kurum aleyhine, Samsunlular
aleyhine biz şartnameye uymayacakmışız gibi. Hayır,
Samsunlular ve kurumlar lehine şartnameye uymamak adına her türlü
zorlamayı yapacağız ki yüklenici bir an önce bitirsin.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Sayın Başbakan Yardımcısına
söz veriyorum.
33.- Başbakan Yardımcısı Nurettin Caniklinin,
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Sayın Usta biraz önce bankacılık
sektörünün gerçekten çok güçlü bir yapısı olduğunu, bu noktaya
gelmesinde AK PARTİ iktidarından önceki dönemde yapılan
reformların da bunda önemli ve belirleyici olduğunu, bunun da
söylenmesi gerektiğini ifade etti.
2002 yılının
sonunda AK PARTİ hükûmetleri devraldığında kamu
bankalarının takibe dönüşüm oranı ortalama olarak yüzde
24ün üzerindeydi Sayın Usta, siz de biliyorsunuz; hatta Halk
Bankasında bu oran -yanlış hatırlamıyorsam- yüzde
40ın üzerindeydi. Yani uluslararası alanda normal takibe
dönüşüm oranı yüzde 3,5-4 civarındadır. Devraldığımızda
kamu bankalarında yüzde 24 olan takibe dönüşüm oranı yani batak
oranı -öyle söyleyelim- yani AK PARTİ iktidarlarının
yönetimi döneminin sonunda bugüne geldiğimizde ortalama olarak yüzde 3,5 civarındadır.
Bu, çok önemli bir gelişmedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz,
mikrofonunuzu açıyorum Sayın Bakan.
BAŞBAKAN YARDIMCISI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Ayrıca, elbette, düzenlemeler
önemli, regülasyonlar önemli, onların önemsiz olduğunu söylememiz
kesinlikle söz konusu değil, orada ciddi kararlar alındı. Ancak,
yine daha önceki dönemde çok kısa -yani, bir spekülasyon yapmak
amacıyla söylemiyorum bunları, bir tartışma alanı ama
bir vakıa olarak ifade etmeye çalışıyorum- zaman dilimi
içerisinde, dört ya da beş yıllık zaman dilimi içerisinde,
geçmiş dönemde kamu bankalarında bu şekilde inanılmaz bir
batak oranı ortaya çıkarıldı, âdeta mali yapıları
tamamen çöktü. Demek istediğim şu: Elbette, kurallar önemlidir, yapılan
düzenlemelerin yerinde olması son derece önemlidir ama esas olan
yönetimdir yani uygulamadır, yönetimdir. Eğer burada yanlış
yapılırsa, yanlış kararlar uygulanırsa,
yanlış şekilde uygulanırsa sonunda kamu
bankalarının ve bankacılık sisteminin ne hâle geldiği
görülüyor. Dolayısıyla, on dört yıllık uygulama döneminin
sonu ise gerçekten parlak bir sondur, başarılıdır ve
parlaktır; yüzde 24 olan oran 3,5a düşürülmüştür,
normalleştirilmiştir, kurtarılmıştır,
güçlendirilmiştir.
KAMİL AYDIN (Erzurum) -
Teorik bir katkınız yok, onu kabul ediyorsunuz. Uygulamada varsınız
ama teoride hiçbir katkınız yok.
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri,
şimdi bir konuyu açıklığa kavuşturalım. Bütçe
görüşmelerini yürütüyoruz. Siyasi parti grupları adına
yapılan konuşmalar tamamlandı. Şahsı adına lehte
konuşmak isteyen sayın milletvekiline söz verdim, ondan sonra
sıra Hükûmete geldi. Şimdi, Hükûmet konuşma yaparken sayın
grup başkan vekilleri söz istedi. Belli bir esneklik çerçevesinde bu sözü
kendilerine verdim. Ama, şöyle bir usul yoktur sayın milletvekilleri:
Sayın bakanların, Hükûmetin konuşmasını müteakip
aleyhte olmak üzere bir sayın milletvekiline daha söz vereceğim,
ondan sonra yirmi dakikalık soru-cevap işlemi vardır. Sayın
grup başkan vekillerine verdiğim sözün bir soru-cevap yöntemine
dönüşmesi İç Tüzüke aykırı sayın milletvekilleri.
Yani, göstermiş olduğum esnekliği lütfen başka bir alana
taşımayın.
Şimdi, Milliyetçi
Hareket Partisi Grubuna söz vermiştim, Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna söz
verdim, eşitliği sağlamak açısından HDP Grubundan da
Sayın Toğrula söz vereceğim.
ERHAN USTA (Samsun)
Sayın Başkan, söz vermeden önce tutanaklara geçmesi
açısından o zaman ayakta ifade edeyim.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Bakanın
söylediği o sıkıntıları çözmek için zaten o reformlar
yapılmıştır. Sayın Bakan yanlış
hatırlıyor, o 2002de değil, o 1999daki rasyolardır kamu
bankalarında. O sorunlar çözülmüştür, ciddi bir sermaye ilavesi
yapılmıştır oralara, özerkleştirilmiştir. Bugün
övündüğü yönetim de 2001 yılında
yapılmıştır, 57nci Hükûmet döneminde
yapılmıştır. Bunlara dikkat etmemiz lazım.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Usta.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) O rasyolar 2002 rasyolarıdır.
ERHAN USTA (Samsun) Ya, yapmayın.
Bunları çözün, gözünüzü seveyim, getirin o zaman rasyoyu.
BAŞKAN Sayın Toğrul, buyurunuz.
Mikrofonunuzu açıyorum.
60ıncı maddeye göre bir dakika süreyle
söz veriyorum.
34.- Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrulun, Başbakan
Yardımcısı Nurettin Caniklinin 433 sıra sayılı
2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde Hükûmet adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ve PTT
çalışanlarının durumunu Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın dikkatine sunmak
istediğine ilişkin açıklaması
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Başbakan
Yardımcımız kurdaki dalgalanmayı ve ekonomik
sıkıntıların tamamını yurt
dışındaki gelişmelere bağladı. Herkes biliyor ki
bu ülkede ciddi bir istikrarsızlık var ve
istikrarsızlığın temeli de siyasi
istikrarsızlıktır. Bunu görmeden, ülkenin yatırım
yapılamaz hâlini göz önünde bulundurmadan bu mevcut dalgalanmanın
devam edeceği anlaşılıyor. Yani bu istikrarsızlık
siyasi bir istikrarsızlıktır, siyasi
istikrarsızlığın devamı
yatırımsızlık ve buna bağlı olarak da ekonomik
istikrarsızlıktır, bunu özellikle belirtmek isterim.
Sayın Ulaştırma Bakanımıza
bir sorum olmuştu, kürsüde de sormuştum ama maalesef cevap vermedi.
Kamu çalışanları, PTT çalışanları bir an önce
görevine dönmek istiyor ve 15 Temmuzun sorumlusu olarak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - ...bizi mi gördü
Hükûmet? diye ifade ediyor. Ben bunu Sayın Bakanın dikkatine sunmak
istedim.
Tekrar teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Toğrul.
VIII.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, Başkanlık Divanı olarak UEFA Avrupa Liginde bir
üst tura çıkan Osmanlısporu kutladıklarına ilişkin
konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
Osmanlıspor UEFA Avrupa Ligi birinci grubundaki son maçında
İsviçre temsilcisi Zürihi 2-0 yenmiştir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bu sonuca göre, Osmanlıspor
grubunu 10 puanla lider tamamlayarak bir üst tura
çıkmıştır. Osmanlısporu, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlık Divanı olarak kutluyoruz, bir üst turdaki
mücadelesinde başarılar diliyoruz. (AK PARTİ, CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME
KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şimdi, Hükûmet adına üçüncü
konuşmacı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Berat
Albayrak.
Buyurunuz Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın Bakan, süreniz yirmi dakikadır.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
BERAT ALBAYRAK (İstanbul) Saygıdeğer Başkan,
kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Malumunuz, enerji önemli; Türkiye'nin büyümesinde,
gelişmesinde, ekonomik istihdam sürecine katkısında önemli.
Tabii, birileri rahatsız oluyor, sürekli Ya, on dört yılı niye
kıyaslıyorsunuz? Hafızayı beşer nisyan ile maluldür.
On dört senede neler yaptık? Hatırlamamız açısından,
Türkiye'nin büyümesi noktasında, enerji noktasında nereden nereye
geldiğini ifade ederek başlamak önemli.
On dört yıllık iktidarımızda,
enerjide, Türkiye ekonomisinde olduğu gibi yaklaşık 3 katı
bir büyüme gerçekleştirirken hep bir düsturumuz vardı,
politikalarımızı her zaman şunun üzerine inşa ettik:
Türkiye büyüyecekse enerji alanında da yatırımlarıyla
birlikte büyümeli. Büyüme için hep yeterli miktarda ve düşük maliyetle
elektrik enerjisi üretiminin gayretinde olduk. 2003 yılı
başından bu yana yaklaşık 75 milyar dolarlık
yatırımla, özel ve kamu birlikte, Türkiye'nin kurulu gücünü 32 bin
megavattan bu yıl sonu itibarıyla 80 bin megavata
ulaştırdık. Strateji ve politikalarımız kaynak
çeşitliliğinin sağlanması, yerli ve yenilenebilir
kaynakların ekonomiye kazandırılması, sürdürülebilirlik,
enerji piyasalarında serbestleşme, enerji verimliliği, enerji
üretiminde teknoloji transferi ve yerli teknolojinin geliştirilmesi temelleri
üzerine kuruldu. Stratejimizin başında enerji arzı ve
güvenliği var. Bölgemizdeki çalkantılara, dünyadaki ekonomik
istikrarsızlığa rağmen ihtiyacımız olan enerji
kaynaklarının teminini en doğru, en güvenli ve en düşük
maliyetle sağlamak, ithalatımızı azaltmak, bunun
yanında ülkemizin potansiyelini kullanarak enerji alanında
kullanılan teknolojilerin ülkemizde üretilmesi noktasında önümüzdeki
dönemdeki stratejimiz bu haritanın özetini oluşturuyor.
Doğal gaz enerji arz güvenliği
Altyapıyı güçlendirerek daha çok vatandaşımıza
doğal gaz konforunu yaşatmak durumundayız. 2015e kadarki
süreçte Türkiyede 78e yakın ile doğal gaz getirdik.
Yaklaşık 13 milyon aboneyle Türkiyede doğal gaz seferberliğini
yıllık 13 milyar metreküp tüketimle şehirlerimizin ve ilçelerimizin
temiz bir enerjiyle de tanışması noktasında büyük
yatırımlar gerçekleştirdik. Sadece 2016da, bu yıl sonu
itibarıyla 600 milyon TLyi geçen bir yatırım ortaya koyduk. 351
kilometre yüksek basınçlı doğal gaz boru hattı
döşedik. 5 ile daha, Tunceli, Sinop, Mardin, Muş ve Bingöle
arzı sağladık. 17 ilçeyi doğal gaz arzı
noktasında hazır hâle getirdik. 2 yeni OSBye ve birçok farklı
noktaya doğal gaz sağladık.
2016 yılında yapım
çalışmaları sürdürülen Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı
Depolama Projesinde birinci grup depolamanın kaverninin
açılışını inşallah önümüzdeki ay
gerçekleştireceğiz.
İktidarımız döneminde arz
güvenliği için gelişen teknolojilerin ve pazarın kaymakta
olduğu LNG teknolojileriyle ilgili önemli yatırımlar, önemli
adımlar attık. Sadece LNG terminallerinin genişletilmesi
noktasında değil FSRU denilen mobil gemilerin içerisinde
farklı noktalara götürüp altyapıyı doğal gaz
arzının acil talebini karşılayacak teknolojileri ilk defa
Türkiyeye getirdik ve bu ay, yıl sonu bitmeden, bu yıl bitmeden onun
da açılışını inşallah İzmirde
gerçekleştireceğiz.
Doğal gaz alımında arz
güvenliğimizi garanti altına alma, altyapıyı
geliştirmenin yanında stratejik konumumuzu da güçlendirme
noktasında avantajlı kazan-kazan projelere daha fazla odaklanmaya
başladık.
Üç tane kriterimiz var dedik, bölgesel çerçevedeki
uluslararası projelerin içerisinde yer almak noktasında Türkiye'nin
olmasını istiyorsak. Bir: Bir proje Türkiye için, taraflar
noktasında, her iki tarafın kazanmasını ortaya
koymalı. İki: Bölgenin enerji arz güvenliğine katkı
sağlamalı. Üç: Bölgesel ve küresel barışa katkı
sağlamalı. Bunları sağlayan her projenin içerisinde Türkiye
olarak oluruz dedik. Nitekim, TANAP bu stratejinin uygulanması
noktasında son on yılda dünyada gerçekleşen en başarılı
projelerden bir tanesi. Bunu müteakip, bununla ilişkili
baktığımızda, TürkAkımı sahneye geliyor.
Malumunuzdur, ekim ayında, Dünya Enerji Kongresi vesilesiyle, Rusyayla
çok önemli bir anlaşma olan TürkAkımını
imzalamış olduk. TürkAkımıyla Türkiye, Rusyaya doğal
gaz bağımlılığı noktasında bir
artışa gitmemektedir. Tam tersine, Batı Akımından
Türkiyeye tedarik edilen gazın -aradaki ülkelerin baypas edilerek
artık- direkt üreticiden Türkiyeye girmesini sağlaması
noktasında arz güvenliğini, Türkiye üzerinden ikinci ve üçüncü
pazarlara taşınmasıyla ilgili de Türkiyeyi önemli bir bölgesel
merkez hâline getirecek önemli bir proje olarak karşımıza
çıkmıştır.
Bir diğer proje, Doğu Akdeniz gazı.
Doğu Akdeniz gazı son yıllardaki keşifleriyle birlikte bölge
tüketimi açısından ciddi bir önem arz ediyor. Nitekim, bu projede de
son birkaç aydır önemli görüşmelerle ciddi adımlar atmaya
başladık. Ki bu projenin de başta saydığım üç
amaca hizmet edecek olması itibarıyla Türkiye'nin enerji
piyasasında sadece bölgenin en büyük tüketicisi değil, bölgede
istikrarlı ekonomisi ve altyapısıyla alternatif pazarların
önünü açacak bir proje olması itibarıyla ve bu projenin Türkiyeye
katma değeri itibarıyla önemli bir gündemimizi teşkil ediyor.
Sadece iş birlikleriyle değil, sahip olduğumuz kaynakların
çıkarılması ya da yurt dışında arama, üretim
çalışmaları için de hız kesmeden çok önemli, yoğun bir
mesai ortaya koyuyoruz.
Stratejimizin ikinci ayağı elektrik arz
güvenliği. Demin bahsedildi ve benzeri sorular sıklıkla geliyor.
Türkiye bu büyümesini gerçekleştirirken sadece kapasite
artışı değil, altyapısını da
iyileştirmek zorunda. Türkiye'nin yaşlı altyapısı ve
büyümeye dayalı kapasite artışı ihtiyacını
karşılamak için bu yıl beş yıllık
yatırım planı çerçevesi içerisinde, 18 milyar TLsi özel sektör,
21 dağıtım şirketi eliyle, 12 milyar TLsi de
TEİAŞ, kamu eliyle, yaklaşık 30 milyar TLlik iletim
hattı altyapısı, kablolama, direkler, trafolar dâhil olmak
üzere, bir bütçe açıkladık. Bu tabii ki Türkiye'nin büyümesi ve
bölgesel yaşanabilecek geri kalmışlıkların da
iyileştirilmesine dayalı. Önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin
özellikle -farklı bölgelerden bahsedildi- tüm bölgelerini kuşatacak
iyileştirmelerle inşallah, her sektörde olduğu gibi bu alanda da
Türkiyeyi yeniden başarılı kılacak bir noktaya
taşıyacak. Diğer bakanlıklarımızda olduğu
gibi Enerji Bakanlığında da bunu hayata geçireceğiz
inşallah.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Şu anda ne
kadar yapıldı Sayın Bakan?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
BERAT ALBAYRAK (Devamla)- Bu çerçevede, 2016 yılında sadece 36 adet,
380 kilovatlık, 1.444 kilometrelik enerji üretim hattı altyapı
yatırımı yaptık, sadece 41 adet 380 kilovatlık 4.975
megavatamper/trafo gücünde trafo merkezi tamamladık, sadece kamu-özel
eliyle, 2,5 milyarı TEİAŞ, yaklaşık 3 küsur
milyarı da özel sektör eliyle, 6 milyar TLye yakın, eski parayla 6
katrilyonluk iletim hattı altyapı yatırımları ortaya
koyduk. Peki, bu kadar mı kaynak çeşitliliği? İlk günden
beri hep şunu söylüyoruz: Daha çok yerli ve daha çok yenilenebilir. Kaynak
çeşitliliğinin Türkiyenin potansiyeli noktasında dışa
bağımlılığı düşürme noktasında Türkiye
özellikle yenilenebilir noktasında da önemli adımlar atmak zorunda.
Nitekim, güneş ve rüzgâr potansiyelinin sadece üretim kapasitesi olarak
hayata geçirilmesi noktasında değil, aynı zamanda üretim
kapasitesinin dışında Türkiyede yerli teknoloji ve yerli
mühendislerin de işin içine sokularak Türkiyenin bir yenilenebilir üretim
merkezi olmasıyla alakalı YEKA Projesimizi anons ettik. İlk
anonsumuz, bir kısmınızın malumudur, Konya
Karapınardaki güneş YEKAsı çerçevesindeki
açıkladığımız projeydi. Burada biz yerlilik ve yerli
üretim noktasında ilk yıl için yüzde 65, ikinci yıl için yüzde
75 yerli üretim standardı koyduk, bunun içerisinde montaj yok. Birileri
diyor ya: Geliyorlar, montaj yapıyorlar, yerli üretim. Öyle değil,
en az yüzde 80 yerli mühendis şartı koyduk, bunun benzerini
önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde inşallah rüzgâr enerjisi
üretimindeki yerlilerde de devreye alacağız.
Peki, yerli? Yerli deyince
kömür dedik. Kömürle alakalı şu resmi çok net görmemiz lazım:
Dünyada elektrik üretiminde yüzde 40dan fazla bir kömür kaynağı söz
konusu. Birincil enerji tüketimine baktığımızda bile kömür
yüzde 30larda. Bize birileri hep akıl veriyor, temiz enerji, Avrupa
falan diyor ama şu rakamları ben -insan nisyan ile malul- yine ifade
etmem lazım. Avrupanın elektrik üretimindeki kömür payı,
Polonya yüzde 84, Almanya yüzde 45, İngiltere yüzde 39, Romanya yüzde 38,
Danimarka yüzde 34 -dünyaya dönelim- Çin yüzde 75, Hindistan yüzde 73, Amerika
yüzde 35. Peki, bizde? 15,5 milyar ton kömürümüz var, kurulu gücümüzün en az
bir misli daha yani 10 bin megavatın üzerine bir 10 bin megavat daha
yapabilecek kapasitemiz varken Aman, yok., nereye dokunsak Yok.
Şimdi, geçen seneye
kıyasla yüzde 13ten 18lere çıkardığımız yerli
kömürden üretim elektrik portföyü oluştu. Bu sene yüzde 13leri yüzde
18lere çıkardık, güzel bir noktaya doğru taşıyoruz;
daha artıracağız bunu, bundan herkes müsterih olsun, hele de
yeni yatırımlarımız. Ancak, tüm bu çerçevede, temiz
enerjiden, çevre faktörlerinden -diyor ya birileri bize, bunu da ifade etmek
lazım- yeni kaynaklarımızdan ki hakikaten son yıllarda
bulduğumuz yaklaşık 7,5 milyar tonluk kömür rezervi ile sadece
son on yılda bulduğumuz; Afyon, Eskişehir, Trakya, Konya, bu
bölgelerdeki kömürlerimizi daha fazla ekonomiye kazandırma stratejisi
çerçevesi içerisinde çevresel faktörlerden taviz vermeyeceğiz. Bakın,
son termik santral şartnamemizdeki çevresel faktörleri ifade edeyim
hızlıca: Avrupanın 2024 ve sonrası için kriter
aldığı 1 metreküp normal hava için sınır
değerlerine baktığımızda partikül maddede günlük 40
mikrogram, bizim şartnamemizde 23 mikrogramı geçemez. Kükürt, yine 1
metreküp havada 125 mikrogram, bizde üst sınır 33,7. Azot oranı
200 mikrogram, bizde 134. Şimdi, kim daha fazla çevreci noktasına
herhâlde bu rakamlar çok ciddi bir ışık tutuyor ve tutacak. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Şimdi, bu keşifler yeterli mi? Değil.
Büyük bir sondaj hamlesi süreci başlattık. Cumhuriyet tarihi boyunca
yaklaşık 25 milyon metre sondaj yapan bir Türkiye ve derinlik
ortalama 200-300 metre. Bugün Kanadada yılda 10 milyon metre,
Avustralyada 6 milyon metre maden arama sondajı yapılıyor. Bu
rakam bizde toplam kamu, özel 2 milyon metre. Bunun 350 bin metresi... Ki AK
PARTİ iktidarında yine büyük bir başarı ortaya koyduk, 2002
yılında 30 bin metrelerde sondaj yapan Türkiye geçmiş dönem
bakanlarımızın da üstün performansıyla yıllık
300-350 bin metrelere çıkarak çok başarılı bir performans
sergiledi. Ama, yeni dönem dedik ki artık AK PARTİ olarak kendimizi
aşmak zorunda olduğumuzdan hareketle, bunu artık en az
yılda 1 milyon metre kamu (MTA) özelle birlikte 3 milyon metre hedefine
çıkarmalıyız. 2017de 3 milyon metreye, 2018den sonra en az 5
milyon metrelere çıkma hedefiyle bu süreci Türkiyenin yer altı zenginliklerini,
sondaj faaliyetlerini artırmak zorundayız.
Şimdi, madencilikte 2016da çok önemli iki
hususu hayata geçirdik. Biri: Maden arama ve üretimi esnasında elde edilen
verilerin ve karotların arşivlenmesi amacıyla Türkiye yer
bilimleri veri ve karot bilgi bankasını kurduk, inşallah Temmuz
ayında, fiziksel mekân olarak da açılışı bu yaz
itibarıyla gerçekleşecek. Ve bunun dışında, madencilik
sektöründeki faaliyetlerin uluslararası standartlara göre
yapılmasını teminen ulusal madenlerde kaynak ve rezerv raporlama
sistemlerini UMREKi kurarak Mart ayında faaliyetlerini hızlı
bir şekilde başlatacağız. Yeterli mi? Hayır. Havadan
ve karadan jeofizik ve jeokimya haritalarını, inşallah 2018e
kadar tüm Türkiye haritasını çıkararak tamamlayacağız.
Yeni dönemde hedeflerimizin ve stratejilerimizin ana
başlıklarını değerlendirdiğimiz şu çerçevede
genel olarak bahsetmek istediğimiz husus, birçok eksenli birçok konuyu
Türkiyenin ali menfaatlerine hizmet edecek şekilde kurgulayıp,
planlayıp bu stratejiyi uygulamak. Bu çerçevede, önemli bir birlik olarak
değerlendirdiğimiz ve yakından takip ettiğimiz birliklerden
biri olan Şanghay İşbirliği Teşkilatında diyalog
ortaklığında olan Türkiyeye 2017 yılı itibarıyla
Enerji Kulübünün Başkanlığını aldık. Bu ne
demek? Şanghay İşbirliği Teşkilatı, özellikle
enerji alanında belki de dünyanın en büyük
teşkilatlarının başında geliyor. Özellikle, elektrik
üretiminde dünya elektrik üretiminin yüzde 36sı, doğal gaz
üretiminin yüzde 23ü, ham petrolünün de yaklaşık yüzde 21ini üreten
bir teşkilat.
Tabii, süremin sonuna yaklaşırken
konuşacak birçok konu var. Türkiye olarak biz, hele de enerji
alanında son dönemde çok önemli adımlar atıyoruz, atmaya da
devam edeceğiz.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) O
kadarı da fazla efendim, çok fazla o kadarı da.
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI BERAT
ALBAYRAK (Devamla) Kapalı kapılar ardında bizi tehdit etmeye
çalışsalar da, gölgelerden, gölgelerin arkasından kahpece
tehditleriyle korkutmaya çalışsalar da Allahın izniyle biz
hiçbir şeyden korkmayacağız. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Burada, çok önemli bir nokta var. Biz önce kendimizi
bileceğiz, milletimizi bileceğiz, Rabbimizi bileceğiz, söylenen
söze bakacağız bir muhatap var mı? Gölgelerden havlayanlara
değil, o havlayanların ipini elinde tutan kahpelere mesaj
vereceğiz. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Ne mesajı vereceğiz biliyor musunuz? Önümüzdeki
dönemde bu kahpeleri daha da kudurtacak bir gelişme
açıklayacağım şimdi size.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Bu
konuşma pek iyi olmadı Bakan. O iyi bir konuşma olmadı.
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI BERAT
ALBAYRAK (Devamla) Ne açıklayacağım biliyor musunuz?
Önümüzdeki dönemde Türkiye enerji ticaretinde özellikle ve özellikle
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Üzerine
alınanlar var.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Mesela, tezi açıkla da
öğrenelim madem. (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI BERAT
ALBAYRAK (Devamla) Yarası olan gocunur. Yarası olan gocunur, kimin
yarası varsa o gocunur. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Yarası olan
gocunur. Müstemlekeciler!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Tezi açıklasın,
tezi, tezi açıklasın.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Ya seni
ilgilendirmiyor, bırak sen ya! Sen müstemlekeci misin, sömürgeci misin!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Bırakın Allah
aşkına ya, bırakın ya! Bırak ya, bırak Metin
Külünk be! Tezi açıkla burada tezi!
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI BERAT
ALBAYRAK (Devamla) Özellikle bakın, özellikle karşınızda
bir muhatap olur onu muhatap alırsınız. İnsan olan, adam
olan karşınıza gelir, varsa bir iftirası, varsa bir
ispatı... (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)
METİN KÜLÜNK (İstanbul)
Bağımsızlıktan bahsediyor, özgürlükten bahsediyor.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
efendim.
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI BERAT
ALBAYRAK (Devamla) Biz bunlara pabuç bırakmayız, biz kendimizi de,
aslımızı da, Rabbimizi de biliyoruz, geçelim.
Şimdi, o birilerini kudurtacak bir adım
daha atıyoruz, Bakın, herkes burada dinlesin, millî muhalefete de
sesleniyorum yani millî olan muhalefet varsa onlar da dinlesin, ülkenin ali
menfaatine bir şey söylüyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar,
CHP sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Önce millî bir iktidar
lazım.
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI BERAT
ALBAYRAK (Devamla) Şimdi, Türkiye özellikle enerji politikalarında
yeni dönemde büyük enerji hacmi oluşturduğu ülkelerle millî parayla
ticarete başlıyor. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar) Bu ne demek biliyor musunuz?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Bunu on dört senedir
yapmadınız. Gayrimillî miydi o zaman?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Ne kadar dolar
biriktirdiniz bu arada?
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI BERAT
ALBAYRAK (Devamla) Bu çok önemli bir şey demek. Ha, biz yine
korkmuyoruz. Ben, yine, o iplerini, havlattıklarının iplerini
elinde tutanlara sesleniyorum: Biz Allahtan başka hiçbir şeyden
korkmayız.
Allahın izniyle Allaha emanet olun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Niye tezini
açıklamadın Allahtan başka korkmuyorsan? Nasıl
yaptığını açıklasana.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Hiç
elektrik fiyatlarından bahsetmediniz, tüketimden bahsetmediniz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Her şeyiniz sahte be!
Diplomanız da sahte, teziniz de sahte!
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Çok
sıradan bir konuşma.
BAŞKAN - Şimdi, söz sırası
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk
Çelikte.
Buyurunuz Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Şanlıurfa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığımızın 2017 bütçesi vesilesiyle huzurlarınızdayız.
Sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Öncelikle, burada söz alan muhalefetiyle
iktidarıyla bütün arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Tarım,
tabii ki, takdir edersiniz, stratejik bir sektör ve alan, millî bir mesele ve
geleceğimizi de yakinen ilgilendiren bir konu. Onun için, burada ne bugün
ne dün ne gelecekte tarımla ilgili konu gündeme geldiği zaman politik
bir yaklaşım içerisinde olmayacağımı ifade
etmiştim, aynen tekrar ediyorum ve bundan sonra da olmayacağımızı
ifade ediyorum.
Bu tarım meselesi ve tarımın
geleceği meselesi hepimizin meselesidir. Burada olumlu, yol gösterici,
deneyimlerine dayanarak fikirlerini ortaya koyan arkadaşlara çok
teşekkür ediyorum. Bunlardan yararlanacağımızı ifade
ediyorum ama politik bazı değerlendirmeler de oluyor. Bunların
bütçede olabilirliği çerçevesinde bunları da saygıyla
karşıladığımı belirtmek istiyorum.
Şimdi, burada yapılan
değerlendirmelere geçmeden önce, tarımla ilgili, madem stratejik bir
sektör, bu sektörün bugünü ve geleceğiyle ilgili birkaç hususa
değinip, daha sonra burada söz alan değerli arkadaşlara cevap
olsun değil, bir aydınlığa kavuşturmak
açısından konulara değineceğimi ifade etmek istiyorum.
Sanayileşme devrimi sonrası
bildiğiniz gibi tarım biraz ikinci sınıfa itilmiş,
biraz geride bırakılmış, sanayi daha öne
çıkmış ve bunun neticesinde böyle gider diye düşünülürken,
böyle gitmeyeceği görülmüş. Neden? Artan dünya nüfusu var,
dolayısıyla gıdaya ihtiyaç var. Tarım arazilerinde küçülme
var dünyada. Bu çerçevede sıkıntı oluşuyor. İklim
değişiklikleri var, su kısıtı var ve gıdaya
erişimde ciddi zorluklar var. İşte bunları dikkate
aldığınız zaman tarımın önemi gün geçtikçe daha
da artmaya başlıyor.
Dünya nüfusunun yüzde 40ı tarımda
istihdam ediliyor. Dünyadaki yoksulların yüzde 75inin ise birincil geçim
kaynağı tarım sektörü. Bunun yanında 1 milyar insan
aşırı yoksul, 800 milyon insan aç, resmen aç, açlıkla
karşı karşıya, iç içe. Buna mukabil 1,4 milyar insanın
da aşırı kilolu olduğunu görüyoruz. Her yıl 1,4 milyar
ton gıda israf ediliyor ve dünyadaki en zengin yüzde 20lik dilimde yer
alanlar toplam gıdanın yüzde 77sini tüketiyor; yüzde 20lik zengin
dilim yüzde 77lik gıdayı tüketiyor. 34 ülkede gıda, 80 ülkede
ise su sorunu var. Eşitsizliklerle dolu bir dünyada yaşıyoruz.
Bu mevcut hâlimizin tespitidir. Peki, yarınlarda tarım konusunda,
gıda konusunda bizi, dünyayı, insanlığı neler
bekliyor? Baktığımız zaman, 2030 yılına kadar 700
milyon insanın yaşadığı yeri terk edeceği tahmin
ediliyor. 2050de dünya nüfusu 9,5 milyara ulaşacak, tarımsal üretimin
yüzde 60 oranında artmaması hâlinde dünya
insanlığının daha büyük açlıklarla, büyük felaketlerle
karşı karşıya kalacağını bütün ilgili
kesimler ve araştırmalar ortaya koymaktadır. Bugün petrol ve gaz
için kopan fırtınaların çok yakın bir gelecekte gıda
ve su için kopacağı gerçeğiyle karşı
karşıyayız. İşte, bu çerçeveden kendi ülkemize
bakmamız gerekiyor.
Biz neyiz? diye baktığımız
zaman, 24 milyon hektarlık tarıma elverişli bir arazimiz var,
14,6 milyon hektarlık meramız var, 1 milyon hektarlık su
alanımız var, 2 milyonun üzerinde ÇKSye kayıtlı çiftçimiz
var ve bunun neticesinde de 115 milyon ton bitkisel üretim
gerçekleştiriyoruz, 24 milyon ton hayvansal üretim
gerçekleştiriyoruz, 147 milyar TLlik tarımsal hasılamız
var, 16,8 milyar dolarlık da ihracatımızı
gerçekleştirmiş bulunuyoruz ve bunları yaparken, tarım
kesimine 90 milyar liralık, yani AK PARTİ iktidarları döneminde,
on dört yıllık dönem içerisinde tarım kesimine 90 milyarlık
bir destek verdiğimizi burada belirtmek istiyorum.
Şimdi, burada söz alan değerli
arkadaşlarımızın yine sözüne geçmeden önce, 1 Kasım
seçimlerinden önce, biliyorsunuz, aldığımız bazı
kararlar vardı, dedik ki: Gübreden KDVyi kaldıralım, yemden KDVyi
kaldıralım. Yemden yüzde 8, gübreden yüzde 18lik KDVleri
kaldırdık.
Sertifikalı fidan üretimini, zeytin
bahçelerinin rehabilitasyonunu, 5 dekarın altında olan tarımsal
arazilerde meyve ve sebze yetiştiriciliği yapan işletmeleri ilk
kez 2016 yılında destek kapsamına almış bulunduk.
Fındıkla ilgili: Üreticilere dekar başına
170 TL destek vermeye devam ediyoruz. Şu anda fındık
fiyatları çok iyi.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Yok,
değil.
GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Fındıkla oynayanlarla oynayacağımızı
ifade ediyorum. Bunu da açıkça burada ifade ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Genç çiftçilere hibe projesi
çerçevesinde 2016da 15 bin proje destek kapsamına alındı ve 450
milyon TLlik bir hibe desteği 2016, 2017, 2018de devam edecek.
BÜLENT YENER
BEKTAŞOĞLU (Giresun) Ürün bazlı yapalım, ürün bazlı.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bu hibe çerçevesinde çiftçiliği
özendirmek, çiftçilik yapan kardeşlerimize destek verme adına
devletimizin, Hükûmetimizin uzatmış olduğu bir el olduğunu
burada belirtmek istiyorum ve burada bir pozitif ayrımcılık da
yaptık, yüzde 80 bayan çiftçilerimize bu pozitif
ayrımcılığın neticesinde bayan çiftçilerimizi
desteklediğimizi de bu vesileyle belirtmek istiyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU
(Giresun) Ürün bazlı destek verelim Bakanım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar,
burada tabii ki değerlendirme yapan arkadaşların
yaptıkları değerlendirmelerde haklı bazı hususlar var,
onları da hakkı teslim ederek ifade etmem gerekiyor. Deniliyor ki
Topraklarımızın korunması gerekiyor. Burada hemen hemen
bütün konuşmacılar bunu ifade ettiler. Çok haklı bir
eleştiri, doğru bir eleştiri ama dedim ya, bu, bir millî mesele;
bu, şu dönemin bu dönemin, bu partinin şu partinin meselesi
değil, çocuklarımızı ve nesillerimizi ilgilendiren bir
mesele.
Şimdi ben rakamlara bir
bakıyorum, 1989-2002 arasında yani on üç yıllık dönemde
tarım dışı kalan arazinin toplamı 1,5 milyon hektar.
Şimdi, 2002-2016 arasında, yine on üç yıllık dönemde -ki
ağırlıklı olarak bizim dönemimiz- bu bizim dönemde de 1,2
milyon hektarlık arazi tarım dışı kalmış.
Efendim, bizde 300 bin hektar daha düşük, sizde 300 bin hektar daha fazla
gibi bir yaklaşım doğru değil. Netice itibarıyla,
tarım arazileri gitgide daralıyor, azalıyor. Nerede? Dünyada.
Nerede? Türkiyede. O hâlde ne yapmamız gerekiyor? Bunları
konuşmaktan ziyade almamız gereken önlemleri almamız gerekiyor.
Şu an itibarıyla 184 ova tespit ettik ve bu tespitlerimiz devam
ediyor. 184 ovanın 140ı şu anda Bakanlar Kurulunda imzaya
açıldı ve buraları tarımsal sit alanı olarak ilan
ediyoruz ve buraya bir çivi dahi çakılamayacağını özellikle
belirtmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İkincisi, toprağın bize değil bizim
toprağa ihtiyacımız var; topraktan geldik netice itibarıyla
toprağa gideceğiz. Ee, bizim toprağa ihtiyacımız var,
o hâlde toprağı iyi korumamız gerekiyor. Yalnız ölçek
itibarıyla, büyüklük itibarıyla tarımsal arazileri
korumamız güzel ama aynı zamanda toprağın niteliği de
son derece önemli. Eğer toprak niteliğini kaybederse, verimsiz olursa
bunun hiçbir anlamı yok; toprak ha var ha yok anlamındadır. Onun
için, 941 havza belirledik, bu 941 havzada gübre kullanım kılavuzunu
her havza için şu anda belirliyoruz. Neden? Toprağın
niteliği açısından bunu sağlamak durumundayız. Onun
için, toprağın ihtiyacına göre organik, mikrobiyal ve kimyasal
gübrelerin formüle edildiği, o havzada nasıl bir formatta gübreye
ihtiyaç varsa onu formüle eden o kılavuzu çiftçilerimize
ulaştıracağız. Yani, toprağı korumak birinci
görevimiz ama toprağın niteliğini korumanın da çok daha
önemli bir durum olduğunu belirtme adına bunu ifade ediyorum.
Üretimin planlaması yapılmıyor.
dedi burada arkadaşlarımız. E, şimdi, bizim havza
açığımız olan ürünler var; bunun yanında, stratejik ve
bölgesel ürünler var. Bunları dikkate alarak Türkiyeyi 941 havzaya böldük
ve Havza Bazlı Destek Modeline geçmemizin sebebi bu bahsedilen hususu,
eksikliği giderme adınadır. Onun için, şu anda Uygulamaya girecek.
filan demiyoruz, uygulamaya girdi; Türkiye, Havza Bazlı Destekleme
Modelini uygulamaya koydu. Bu destekler kapsamında 19 ürün vardı, 2
ürün daha ilave ettik. Nevşehire, Niğdeye selam olsun; patates ile
soğanı da bu destek kapsamına
aldığımızı belirtmek istiyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MUSA ÇAM (İzmir) - Mandalinacılar ne
olacak, mandalinacılar?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) - Şimdi, tabii, hayvancılıkta, kırmızı
ette açığımız var. Yani, dedik ya, bu hepimizin meselesi,
birlikte konuşmamız gerekiyor. Daha çok et tüketiyoruz, kişi
başı 15 kiloya kadar geldi tüketim, 7 kilolardan 15 kilolara kadar
geldi.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) -
Yapmayın Bakan, yapmayın.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) - Turizm bu yıl belki iyi geçmedi ama turizm açısından
baktığınız zaman çok ciddi bir tüketim söz konusu.
Mülteciler var. Bunları dikkate alınca, Türkiye 1 milyon 150 bin ton
et üretiyor, 1 milyon 300 bin ton da et tüketiyor; arada ne kadar
açığımız var? 150 bin ton açığımız var.
İşte, biz Millî Tarım Projesi çerçevesinde 30 ilde şimdi
mera hayvancılığını teşvik ediyoruz. Çok ciddi
destekler var. Çok değerli konuşmacı
arkadaşlarımız burada ifade ettiler. 30 ilde düve merkezleri
oluşturuyoruz. Yine, koç, teke merkezleri ve damızlık manda
merkezleri oluşturuyoruz 11 ilde. Amacımız ne?
Amacımız, hayvancılık yapmak isteyen vatandaş gidip bu
merkezlerden dilediği ırktan, cinsten hayvanı alıp
aracısız ve çok uygun bir fiyatla -çünkü desteklediğimiz için
uygun bir maliyet var- bunları alacak.
Yine, önemli bir husus var. Buzağı
ölümleri burada ifade edildi. Doğrudur, önemli bir sorundur. Nasıl
çocuk ölümlerini engelleme konusunda uzun yıllar çalışma
yapıp bugün dünya standardından daha olumlu bir noktaya geldiysek
hayvan yavrularıyla ilgili, buzağılarla ilgili de
çalışmalarımızı çok ciddi bir şekilde
gerçekleştirdik ve inşallah bu konudaki ciddi
kayıplarımızı, ekonomimiz açısından da
dezavantajlı durum oluşturan kayıpları önleyecek
teşvikler veriyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Doğumlar
bitti Sayın Bakan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) - Yani siz aşılar yaptıracaksınız, dört aya
kadar büyüteceksiniz, 750 TLye kadar da desteği alacaksınız
gibi.
Yine, başka konu, Tarımsal desteklerin
gayrisafi millî hasıla içerisindeki payı yüzde 1in
altındadır. eleştirisi. Arkadaşlar, Tarım Kanununun
21inci maddesi çok açık, diyor ki: Tarımsal destekleme. Demiyor ki
Nakdî destekleme. Tarımsal desteklemeden kasıt ne? 12,8 milyar
liralık bizim nakdî desteğimizin yanında ihracat
teşvikleri, kredi sübvansiyonları, TMOnun ve ESKnın
gerçekleştirmiş olduğu alımlar, arazi
toplulaştırma ve tarla içi geliştirme gibi birçok kaleme dikkat ettiğiniz
an 2015 yılında 1 trilyon 953 milyar TL olan gayrisafi yurt içi
hasıla karşısında 19,592 milyon TLlik bir tarımsal
destek ki yüzde 1e tekabül etmektedir. Yani bu hesabı da dikkatle
yaptığımızı ifade etmek için bunu özellikle ifade
ediyorum.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Yani
gıda sıkıntımız yok!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) - Girdi maliyetleri çok yüksek. Doğrudur, girdi maliyetleri
yüksekse Hükûmet var; iktidar var, Bakanlık var. Yani gündemine hâkim bir
Hükûmet olduktan sonra bir şeyin yüksek olması, alçak olması çok
önemli değil ki. Bugün mesela Ekonomik Kurul toplandı; Türkiye'deki
malum süreçlerden dolayı Türk ekonomisine dönük saldırılar,
salvolara karşı önlemleri alıyor. Niye? Gündemine hâkim Hükûmet
çünkü. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) Hâkim olmasa
yandık. Hâkim hâli buysa hâkim olmasa ne olacaktı?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Ee, şimdi, burada da ne yapıyoruz? Gübrede yüzde 18 KDV
inmiş, yemde yüzde 8 KDV inmiş, mazotta da demişiz ki biz devlet
olarak, Hükûmet olarak çiftçimizin yanındayız ve yüzde 50
desteği vereceğimizi ifade ediyoruz. Tarım kredi kooperatifleri
mazotla ilgili beş ay kadar faizsiz mazot veriyor. Ayrıca belki
önümüzdeki günlerde açıklayacağımız tohumla ilgili destek
ve gübreyle ilgili yeni değerlendirmeleri de sizlerle
paylaşmış olacağız.
Tarımda dışa
bağımlılığımız ifade ediliyor.
Arkadaşlar, Türkiye net tarımda ihracatçı bir ülkedir. Yani
böyle bilgiye dayalı olmayan değerlendirmeler yapıp ülkemize
yanlışlık yapmayalım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Domatesin
tohumunu bile dışarıdan alıyoruz Bakanım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Mesela özellikle buğdayla ilgili örnek verdiniz. Ben de
şu örneği vereyim: Buğday dış ticaretinde 7,5 milyar
liralık artı var bu dönemimiz içerisinde. Efendim, mamul madde neyse
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Niye ithal
ediyoruz? Tohum ithal ediyoruz Sayın Bakanım. Domatesin tohumunu bile
İsrailden alıyoruz.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Bakın, buğday ticaretinde, artı eksi
çıktıktan sonra kalan 7,5 milyar lira var. Dolayısıyla bu
konularda keyfî bir değerlendirme değil, işe bakmak gerekiyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Tohumu
dışarıdan alıyoruz. 136 üniversitemiz var.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla)
Müsaade edin.
Şimdi, Hollanda örnek veriliyor.
Arkadaşlar, Hollandanın tarımsal hasılası 14,5 milyar
dolar. Tarımsal ithalatı ne kadar?
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) Aman dolar kelimesini
kullanmayalım lütfen!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) 62,5 milyon dolar. Tarımsal ihracatı ne kadar? 92,5
milyon dolar. Şimdi, 30 milyon dolar artıları var. Nereden? Ham
maddeyi mamul maddeye dönüştürüyor Hollanda. Bu, tarımsal
hasılası değil. Yani Hollandanın 100 milyar dolarlık bir
tarımsal hasılası yok, Hollandanın 14,5 milyar dolar
hasılası var.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) Sayın Başkan,
Türk lirasına çevirip söyleyelim.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Sizin tenkit ettiğiniz yani Buğdayı
alıyorsunuz, una dönüştürüyorsunuz. Dönüştürüyoruz da 7,5
milyar liralık bir kâr elde ediyoruz yani. Bu yanlış bir
bakış açısı değil, onu ifade etmek için söylüyorum.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Hollanda yanlış mı yapıyor?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) Burada saman alımıyla ilgili bir
şey söylendi. Arkadaşlar, bakınız, 2015 yılında
Türkiye 26 milyon ton saman üretmiş. Yani 4 bin ton bir işletmeci
-bir vatandaş- saman almış, dillere
dolanmış bu. 4 bin ton nere, 26 milyon ton nere!
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Açılalı on sene oldu, onu
anlatıyor Bakan.
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bu bilgi
eksikliğini gidermek için bunu ifade ettim. Ya, söyleyeceksiniz tabii,
muhalefetin görevi söylemek, biz de bunu düzeltmek ihtiyacı
açısından söylüyoruz yani. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BÜLENT
YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Susalım bari Bakanım!
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Tarım envanteri
çalışmasını 2017 yılında
yapacağımızı, bu konuyla işletme bazlı bir
yönetim anlayışını geliştirdiğimizi daha önce de
ifade etmiştim, bunu ifade edeyim: Yani tarım envanteri 2017de
yapılıyor, bunu sizlerle paylaşmış olacağız.
Meralar
yağmalanıyor
Doğru değil, çok hassas davranıyoruz.
Bütün milletvekili arkadaşlarımızın sanayi bölgesi
olacak, organize sanayi bölgesi olacak şeklinde yoğun bir
şekilde, Türkiye'nin dört bir yanında talepler var ama meralar
-önümüzdeki günlerde kanun önünüze gelecek- hayvancılık yapanlara tahsis
edilecek. Yalnız hayvancılık yapanlara tahsis edileceğini
buradan belirtmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Et
ve Süt Kurumu önemli görevler görüyor.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Hayır hayır, oturur konuşuruz,
hayır.
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Cumhuriyet tarihinde
ilk kez, bakın, Et ve Süt Kurumu tarihinde ilk kez regülasyon olarak, süt
fiyatlarındaki düşüşten dolayı müdahale etti. Ulusal Süt
Konseyinin belirlediği fiyat var.
BÜLENT
YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Kaç para?
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - 1 lira 15 kuruş.
BÜLENT
YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) 40 kuruş diyor ya, bugün birisi.
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) Şimdi,
fiyatı belirliyor. Kim? Süt Konseyi, orada biz yokuz. Orada sektörün
temsilcileri var, bunu belirliyorlar.
BÜLENT
YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Arkadaşın birisi 40
kuruş dedi.
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bu düştüğü
an, bunun regülasyonu için Et ve Süt Kurumu geçtiğimiz yıl devreye
girdi. Önümüzdeki yıllarda da devam edecek, üreticimizi
koruyacağız. Ama arkadaşlar bir de Avrupadaki gelişmelere
bakın, etrafımızdaki gelişmelere bakın. Avrupada
yüzde 20nin üzerinde süt fiyatlarında düşüş meydana geldi. Fiyatlar
orada düşünce, ister istemez bütün piyasaların etkilendiği de
gerçek.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Et ve Balık Kurumunun Sayıştay
raporlarını okuyun Sayın Bakan.
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bir diğer konu
-son dakikalarım- bakın, satın alma paritesi. Dediler ki:
Tarımda şöyle şöyle oluyor. Ee? Satın alma paritesine
baktığınız zaman çiftçi kesimi dezavantajlı. Yok
böyle bir şey. Bak, bir örnek vereyim. Buğdayla traktör
alacaksınız.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Mazota bakalım, mazota.
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Eğer 2001de,
2002de alacaksanız, 65 ton buğday vereceksiniz ki 1 traktör
alasınız. Şimdi ne kadar? 44 ton. Şimdi, 44 tonla 1 traktör
alıyorsunuz.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Mazottan hesap yapın.
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - İki:
Buzdolabı alacaksınız. Buzdolabı alacaksanız 4 ton,
4,5 ton buğday vereceksiniz.
EMRE
KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) Sayın Bakan, mazotu hesapla mazotu! Bırak
onu, mazotu hesapla!
GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Ama şimdi 2 ton
buğdayla buzdolabını alma imkânınız var. Bu rakamlar çok, bu rakamlar
çok.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) Mazotu kıyasla,
mazotu kıyasla!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Efendim, Çiftçi 1 milyon azalmış. Böyle bir şey
söz konusu değil. 1 milyon azalmış. Böyle bir rakam yok.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) 1,5 milyon
çiftçinin bıraktığı köyler boşaldı.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Efendim, Sudanda ne işiniz var? deniyor. Arkadaşlar,
eğer sizin ülkenizin ekolojisinde bir ürünü üretemiyorsanız, yeteri
kadar üretme imkânınız yoksa neden istifade etmeyeceksiniz?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Hayır,
araziyi kiraya veriyor Sayın Bakanım, olur mu öyle şey?
Hayır Sayın Bakanım, özel sektör Sudana gidiyor. Yapmayın!
TİGEMi bir gün oturalım konuşalım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Dünyadaki gelişmiş ülkeler, kalkınmış
ülkeler Afrikayı parsel parsel parsellerken sizin izlemeniz doğru
olur mu? Ben muhalefetin de ufkunun açılacağı inancı
içerisindeyim. Biraz bakalım, ne oluyor ne bitiyor bakalım yani. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Çok
pembe oldu Bakanım, çok pembe!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Şimdi, kırsal kalkınmada
BAŞKAN Sayın Bakan, son cümleleriniz
lütfen, bir dakika ek süre veriyorum.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) Ama, mazotu da bir kıyaslasın
Sayın Bakan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Efendim, tabii, tarımda söylenecek sorunlar bitmez ama
şunu ifade edeyim
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Gıdayı da konuşalım Sayın Bakanım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla)
2017 yılı bütçemiz 19 milyar 537 milyon 920 bin
liradır. 12 milyar 838 milyon TLsi çiftçiye destek yani yüzde 66sı
destek.
Ben burada Meclis Divanımıza ve parti
gruplarına, Bakanlığımızın çok değerli
çalışanlarına, Plan ve Bütçe Komisyonumuza ve Maliye Bakanlığının
tüm bürokrasisine, emeği geçen buradaki çalışan bütün
arkadaşlara ve milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Muhalefete yok mu?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Sağ
olun, var olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Şimdi aleyhte olmak üzere
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Sayın Başkan, 60a göre söz istiyorum.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan, madde
69a göre sataşmadan söz istiyorum efendim.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bir saniye
efendim.
Şimdi aleyhte söz vereceğim.
Dinleyeceğim sizleri.
Şimdi aleyhinde olmak üzere Burdur Milletvekili
Sayın Mehmet Gökere söz veriyorum.
Buyurunuz Sayın Göker. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Göker, süreniz beş dakikadır.
MEHMET GÖKER (Burdur) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Az önce bakanları dinledikten sonra şahsen
aynı ülkede mi yaşıyoruz merak içerisindeyim. Bizim
gördüğümüz, karşılaştığımız tablolarla
bunların hiçbir alakası yok. Zira, bütçe bir öngörüdür, bir hedeftir.
Peki, size soruyorum: Geçmiş dönemlerde yaptığınız
bütçelerde enflasyonu, büyümeyi, işsizlik öngörülerinden hangi birini
tutturabildiniz, hangi birinde başarı sağladınız?
Hatta, Dolara yatırım yapan yaya kalır. dediniz, gelinen nokta
itibarıyla vatandaş yaya kaldı.
Az önce Bakan ifade etti, Duruma hâkimiz. dedi.
Eğer ki hâkimiyet buysa, biz hâkim olmadığınız durumu
düşünemiyoruz bile. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Sayın Cumhurbaşkanının kendi
beyanına göre, seçime girmeden önceki tarihte, bankada 200 bin doları
olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Bu beyan ile
bozdurulduğu iddia edilen tarih arasında kur farkından dolayı
280 bin lira kazanç elde etmiştir. Şimdi buradan sormak istiyorum:
Bir ülkenin millî Cumhurbaşkanı, kendi parasına
yatırım yapmak yerine, başka bir ülkenin parasına mı
yatırım yapar? (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Cumhurbaşkanına buradan bir
çağrıda bulunuyorum: Bu parayla terörle mücadele ederken şehit
olan askerlerimizin sıvasız evlerde oturan ailelerine yardım
yapması bizce çok uygun olacaktır.
Yaptığınız düzenlemelerle
verginin vergisini alıyorsunuz, ÖTVnin KDVsini alıyorsunuz;
yetmedi, boğaz köprüsü yapıyorsunuz, geçişi dolar kuruna
bağlıyorsunuz; adınızda adalet var,
uygulamalarınızda yok.
Sayın Başbakanın
açıklamalarından öğreniyoruz ki Genelkurmay Başkanı
FETÖcü bir astsubaydan emir aldığını söylediği bir
albaya söz geçiremiyor. Bu, aslında en ufak tabirle görevi ihmal suçuna
girer. Şimdi, Dere geçilirken at değiştirilmez. tabirinize biz
de katılıyoruz ancak bu kafayla bu at, bu dereden geçer mi? (CHP
sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) Geçmez Mehmet.
MEHMET GÖKER (Devamla) - Bildiğiniz üzere,
Burdur tarım ve hayvancılık kenti. Et ve süt deposu olan
Burdurda üreticimiz sorunlarla boğuşuyor. Sayın Bakan, bundan
önceki, bir yıl önceki bütçede de buradan iletmiştim Sütün üst
fiyatı 1,15 diye ve hâlâ süt 1,15ten üst limit olarak
satılıyor. Çiftçi bunca mazot, bunca gübre zammı karşısında
eziliyor, giderlerini karşılayamıyor. Gelen
artışların dikkate alınmadığının zaten
farkındayız. Ayrıca, 1 lira 15 kuruşluk fiyatın tavan
fiyat olup serbest piyasada çiğ sütün litresinin ortalama 80-90
kuruştan alıcı bulduğu düşünüldüğünde durumun
vahameti daha net bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Unutulmasın ki
köylü milletin efendisidir, köylü biterse hepimiz biteriz. Hadi diyelim üretici
bir şekilde sütünü sattı, bedelini zamanında alamıyor, üç
aya kadar uzayan vadelerle karşı karşıya kalıyor. Çiftçi
ekonomik olarak zarara girmekte. Ek olarak, bazı firmalar Sütünü
alırım ama karşılığında benim yemimi
alırsan. dayatmasını getiriyor ve bu yöntemi hâlâ uyguluyor.
Üstelik verilen yemin kalitesi ve içeriği konusunda süt üreticilerinin
ciddi endişeleri ve şikâyetleri bulunmaktadır.
Gelelim sona. Bu bütçeyi çözemediğim gibi bana
üç gün önce bir seçmenim tarafından sorulan bilmeceyi de çözemedim.
Bütçeyi yapanlar olarak burada bizlere yardımcı olursanız bu
bilmeceyi çözmede sizlere minnet duyacağız.
Soru ve bilmece şu: Sarayı var, kral
değil; uçakları var, kaptan değil; parası var, helal
değil; diploması var, gerçek değil. (CHP
sıralarından alkışlar)
HİKMET AYAR (Rize) Hadi oradan be!
AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) Yüzde 52 de oyu var,
onu da söyle.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Yüzde 52 oyu var,
Cumhurbaşkanı. Bunu da ekleyin oraya, olmuyor yani böyle. Yüzde 52,
Cumhurbaşkanı, bunu da ekleyin.
AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) Hiç şık
olmadı.
MEHMET GÖKER (Devamla) - Beyler, biliyorsanız
cevaplayın.
İnanın ki üç gün düşündüm
arkadaşlar, cevabını bulamadım. Bugün aynı seçmenimi
tekrar aradım, dedim ki: Bir ipucunuz var mı? Bize bu ipucunu
verebilir misin? Bana şunu söyledi: Telefonu var kriptolu, kasası
var dolar dolu, pek uzundur eli kolu, etrafı FETÖcü dolu.
Saygılarımla. (CHP sıralarından
alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Yüzde 52 oyu var,
Cumhurbaşkanı.
FATMA BENLİ (İstanbul) Hiç
yakışmıyor.
İSMAİL AYDIN (Bursa) Bunların Genel
Başkanının danışmanı FETÖcü çıkmadı
mı?
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Göker.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Usta, buyurunuz,
dinliyorum.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan,
Sayın Enerji Bakanı konuşmasında Grubumuza bakarak Millî
muhalefet varsa
şeklinde bir ifadesi oldu, biraz müstehzi, biraz
kinayeli. Buna ilişkin sataşmadan 69a göre söz istiyorum.
BAŞKAN Şimdi, Sayın Usta, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Sayın Bakanı bir millî muhalefet
kavramını kullandı. Siz onu sizin grubunuza bakarak
söylediği için sizin grubunuza yönelik bir sataşma olarak mı
alıyorsunuz?
ERHAN USTA (Samsun) Evet efendim, sataşmadan
söz istiyorum.
BAŞKAN Sayın Usta, ben sadece
bakışlardan dolayı bir sataşma olduğunu
düşünmüyorum.
ERHAN USTA (Samsun) Cümlenin içerisinde de var
efendim.
BAŞKAN Efendim?
ERHAN USTA (Samsun) Sadece bakış
değil; bakış ve cümle, ikisi birlikte konsepti içerisinde
düşündüğünüz zaman.
BAŞKAN Yani, millî muhalefet diyerek
Siz
de bir muhalefet partisi olduğunuz için kendinize pay
çıkartıyorsunuz.
ERHAN USTA (Samsun) Evet.
BAŞKAN Böyle derseniz söz verebilirim tabii
ki ama Bakarak bizi kastetti. derseniz veremem.
ERHAN USTA (Samsun) Evet, aynen dediğiniz
gibi diyorum efendim.
BAŞKAN Buyurunuz. (MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz iki dakikadır.
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
10.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Berat Albayrakın 433 sıra sayılı
2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra
sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısının üçüncü tur görüşmelerinde Hükûmet adına
yaptığı konuşması sırasında Milliyetçi
Hareket Partisine sataşması nedeniyle konuşması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim.
Bizim millî olduğumuz konusunda herhâlde hiç
kimsenin şüphesi yoktur.
Şimdi, bu yerli para üzerinden ticaret
meselesinde öncelikle şunu söyleyeyim: Şu, bizim 1 Kasım seçim
beyannamemiz. Bunun 124üncü sayfasında şöyle bir ifade var, politika
var: Türk lirasına istikrar kazandırılarak dış
ticarette ikili anlaşmalar çerçevesinde millî paranın daha fazla
kullanımı sağlanacaktır. Yani, zaten bu bizim politikamız,
bizim taahhüdümüz; bu bir.
İkincisi: Tabii, Sayın Bakanın bu
politikasını ben doğru buluyorum, destekliyorum. AKP'nin veya
Sayın Bakanın da bu noktaya gelmiş olması sevindirici,
takdire şayan. Yoksa, biz onların milliliğe, milliyetçiliğe
bakış açısını biliyoruz yani nerede
konumlandırdığını biliyoruz. Ama, bu durum, bizim
açımızdan gayet takdire şayan bir durum, mutlu oluruz.
Yalnız, burada iktisaden bir sorun
olduğunu da bilmenizi isterim. Şimdi, örneğin, Rusyaya
ihracatımız, 2015 rakamını söylüyorum, 3,6 milyar dolar,
ithalatımız 20,4 milyar dolar. Ciddi bir dış ticaret
açığımız var. Şimdi, ithalat yaparken ruble
vereceksiniz, ihracatta TL alacaksınız. 17 milyar dolar açık
var. Bu rubleyi nereden bulacağız? Yani, TL vererek
Sizin TLnizi ne
yapsın, 17 milyar dolar karşılığı TLyi? Dolar
bozdurarak o rubleyi alacaksınız. Dolayısıyla, bu
doğru bir politika olmakla birlikte, bu politikanın
sınırının da olduğunu bilmenizi isterim.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) Milleti
kandırıyorlar işte.
ERHAN USTA (Devamla) Şimdi, Sayın
Ulaştırma Bakanıyla az önceki tartışmamızdaki
belgeyi getirdim, kendisinden de belge istiyorum.
KAMİL AYDIN (Erzurum) Nerede o 2nci madde?
ERHAN USTA (Devamla) Burada ifade şu:
Şartname konusu işlerin yapımı esnasında hava
limanı, yolcu ve hava trafiğinin aksatılmaması için gerekli
tedbirler yüklenici firma tarafından alınacaktır. Bu
şartname. Yani aksatılmayacak deniliyor fakat şu anda
yapacakları uygulamada üç ay aksatmayı söylüyorlar. Videoyu da
kendisine gönderdim. Videoda da Ben şartnameye uymayacağım
zaten kardeşim." diye görüntüsü var, kendisine gönderdim, isteyen
milletvekilleri varsa onlara da gönderebilirim.
Diğer bir husus: Şununla övünmenizi
anlıyorum Sayın Bakan, şimdi, diyorsunuz ki, bunu Sayın
Cumhurbaşkanı da dedi, Sayın Başbakana da söylettirdiniz bu
ifadeleri: Hükûmetimiz döneminde elektrik enerjisi üretimi yüzde 102,3
artmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ERHAN USTA (Devamla) Bitireceğim Sayın
Başkan.
Doğru, güzel, on üç yıl ama şimdi,
bunu söylerken, bununla övünürken bir önceki on üç yıla bakmak lazım.
Önceki on üç yılda ne kadar artmış? Yüzde 149,6
artmış. Yani onu görmeyip öyle sadece kendi dünyanızda bir
şeyler ortaya koyup hiç kimseyi de rakamdan anlamıyor gibi
konumlandırmanız son derece yanlıştır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Usta.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik Kurumlarına
ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü
2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, üçüncü
turdaki konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi, soru-cevap işlemine geçiyoruz.
Soru işlemini başlatıyorum.
Sayın Bayraktutan
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Ulaştırma Bakanına soru
soruyorum: 29 Ekim 2010 tarihinde Artvinde Cankurtaran Tünelinin
açılış töreninde ben de il başkanı olarak
bulunuyordum. O dönemin Ulaştırma Bakanı, şimdiki Başbakan
dedi ki: İhale şartnamesine göre dokuz yüz on günde teslim
edilecek. Bu ihale şartnamesinde yüklenici firmanın sahiplerini
çağırdı, isimlerini de vereyim: Biri Esat Ulu, biri de Bilal
Çelik diye bir beyefendi. Pazarlık yaptılar. Dedi ki: Yedi yüz doksan
günde teslim edeceksin. Bu iki ihaleyi alan şirket temsilcileri
Sayın Başbakanı yanılttılar. Aradan iki bin yüz
altmış gün geçti, yetmiş iki ay geçti ortada tünel diye bir
şey yok Sayın Bakan. Ne diyeceksiniz merak ediyorum. Demin çok pembe
tablo çizdiniz, Avrasya Tüneli dediniz, şunu dediniz, bunu dediniz.
Cankurtaran Tünelini niye açmıyorsunuz? Yetmiş iki ayda niye
açmadınız? Başbakanı yanıltan, kandıran iş
adamları da acaba FETÖcü müydü merak ediyorum çünkü herkes herkesi
kandırıyor o nedenle merak ediyorum bu bir
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Gaytancıoğlu
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Ben Tarım
Bakanına soruyorum.
1) 2017 yılı için kaç tane ziraat
mühendisi, veteriner, su ürünleri mühendisi ve gıda mühendisi atamayı
düşünüyorsunuz?
2) Çiftçiler düşük piyasa fiyatlarından
oldukça mağdur oldular. Zaten birçoğu ipotekli krediler kullanarak
ciddi olarak borçlular. Acaba, çiftçi borçlarını silme, erteleme ya
da taksitlendirme düşünüyor musunuz?
3) 356 yetkilendirilmiş veterinerin görev
süresi 20 Mart 2017de bitiyor. Bunların durumu hakkında bilgi
verebilir misiniz?
4) Geçtiğimiz günlerde tüm Türkiye genelinde
hazine arazileri satışı yapılmıştır. Hazine
arazileri öncelikle işledikleri kişilere
satılmıştır, ancak bu şahıslar ürünlerdeki
düşük fiyatlar karşısında çok zor durumda
kalmışlardır. Satın aldıkları arazilerin
bedellerini ya da taksitlerini ödeyememişlerdir. Bu
şahısların hak kaybına uğramaması için
borçların yeniden yapılandırılması hakkında yeni
bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Necati Yılmaz
.
NECATİ YILMAZ (Ankara) Sayın Bakan, bir
iktidarın meşruiyetinin en önemli ölçütü insan haklarına
dayalı olmasıdır. Siz duymaktan rahatsız olsanız da
ben hatırlatmak istedim. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları
Gününe sadece iki gün kaldı. O gün tüm dünya, insan haklarını
ihlal eden zalim ve despotik yönetimlerin zulmünü ve yolsuzluklarını
konuşacak, maalesef iktidarınızı ve eserlerinizi de çok
konuşacaklar.
72.104, 440 bin, 5.406, 7 milyon, 20 milyon, 18.502
Bu rakamlar sadece rakam değil Sayın Bakan, aynı zamanda insan;
işten atılmış çalışan, anne olmuş çocuk,
cinayete kurban giden kadın, işsiz, yoksul, iş kazasından
ölen insan; hatırlatmak istedim Sayın Bakan. Dünya sizi, yani OHALi,
yani tutuklu 146 gazeteciyi, yani bilim insanlarını, yani
kapatılan basın kuruluşlarını, yani milletvekillerini
çok konuşacak; hatırlatmak istedim.
BAŞKAN Sayın Doğan Türkmen
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) Teşekkür
ederim Başkanım.
Son iki seçimdir bölgemize verilen sözler var;
bölgesel Çukurova havalimanı, Adana hızlı tren -bu arada Bursa
hızlı treni de soracağım- bunların akıbeti ne
durumdadır? Adana mitingi için hemşehrilerime gönderdiğim davet
mektupları ne yazık ki Adana PTT tarafından engellenmiş ve
bugünden sonra dağıtılmaya başlanmıştır. Bu
konuda sorumlular hakkında herhangi bir şey yapacak
mısınız?
Ve yine, arazi
toplulaştırmalarının başarılarından
bahsedildi. Adana Karataş, Tuzlada ne yazık ki tüm
vatandaşlarımız mağdur durumdadır ve hepsi isyan
etmektedir. Bu konudaki mağduriyeti gidermek için bir şey
yapmayı düşünüyor musunuz?
720 bin taşeron işçisine kadro sözü
verdiniz. Geçen yıl kasım ayında sözünüzü yerine getirecektiniz.
On üç ay oldu, ne yapacaksınız?
BAŞKAN Sayın Mehmet Erdoğan
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
İlk sorularım Sayın
Ulaştırma Bakanına: Muğladaki
vatandaşlarımız Göcek Tünelinden ne zaman bedava geçecekler?
Gene, Muğlada 2 tane havalimanımız
var, ancak Ankara ve İstanbul dışında hiçbir büyük
şehrimize yaz döneminde uçuş yapılmadığı için
turizmcilerimiz iç turizmden hiçbir pay alamamaktadır.
Yine, nakliyeciler alfabenin harflerinin
yetmediği belgelere verdikleri paralardan, efendim, sigorta primlerinden
ve mazot fiyatlarından dolayı size sevgi ve
saygılarını iletiyorlar.
Sayın Tarım Bakanı, yine,
seracılar ve narenciye üreticileri eğer paraları olsaydı
bugün Meclisin kapılarını satamadıkları ürünleriyle
kapatmak istiyorlardı. Bal üreticileri de maalesef, ürünlerini
satamıyorlar, ürettikleri balın kilosu Muğlada şu anda 6-7
liraya kadar düşmüş durumda. Bu çiftçilerimizin, üreticilerimizin
sorunlarını çözmek konusunda verdiğiniz desteklerin hiçbirisinin
üreticiye hayrı yoktur. Pazarlama konusunda destek bekliyorlar.
BAŞKAN Sayın Tanal
MAHMUT TANAL (İstanbul) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Kamu İhale Yasası bugüne kadar kaç sefer
değişti?
Soru 2) Şanlıurfa ili Eyyübiye
Belediyesinde kaç personel çalışıyor? Bu çalışan
personelden kaç kişi Belediye Başkanı ve Belediye Başkan
Yardımcısının akrabaları?
Soru 3) Eyüp Belediyesindeki araç ihalesi yasaya
uygun yapılmış mıdır?
Soru 4) Cumhurbaşkanı bas bas
bağırıyor, Dolar bozun, bozun, bozun. diyor. Fakir fukara,
eğer varsa dolarını bozuyor. Ancak, Türk Hava Yolları 78
milyon dolarla uçak ihalesi alıyor. Bu, halkı aldatmak
mıdır?
Soru 5) 4 bakan da devlet işlerinde,
yazışmalarında kendi şahsi maillerini mi
kullanıyorlar; yoksa devlete ait, bakanlığa ait tüzel mailler
mi kullanılıyor?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Aksu
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul)
Teşekkür ederim.
Osmangazi Köprüsü için, ilk rakamlara göre,
haftalık 10 milyon dolar garanti kapsamında firmaya ödeniyor. Bu
durum iki yıl içinde köprü maliyetinin ödeneceği anlamına
geliyor. Yol bağlantılarının sürdüğünü ifade ettiniz.
O hâlde, iki yıl içinde önceden bu kadar garanti paranın ödenmesi bir
planlama hatası, bir kaynak israfı değil midir?
Piyasa faiz hadlerinin artması durumunda,
bankalarımızın sermaye yeterlilik rasyoları üzerindeki
etkileri ne olacak? Bankacılık sektörüyle ilgili bir risk analizi
yapılıyor mu, bunlarla ilgili bir çalışma var mı,
varsa bizimle de paylaşır mısınız?
İthalatta Rusyaya ilave
bağımlılık yerine Türkmen ve Azerbaycan gazına
yönelmeyi neden düşünmüyorsunuz? Kaynak ülke tercihinizde Hazarın
statüsüyle ilgili problemlerin etkisi var mıdır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Çamak
HÜSEYİN ÇAMAK (Mersin) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakana iki sorum var. Bir: Turunçgillerin
ana zararlısı Akdeniz meyve sineğiyle başta Mersin ve çevre
illerde zamanında ve toplu mücadele yapılmakta olduğunu
sunumuzun 75inci sayfasında belirttiniz. Önümüzdeki yıl
üreticilerimiz Akdeniz meyve sineği dolayısıyla gördükleri
olumsuzluklardan kurtulabilecekler mi? Bilinçsiz ilaç kullanımı
deneniyle ihraç ürünlerinin iadesi son bulacak mı?
İki: Sağlık Bakanlığı
ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
arasında mekik dokuyan laborant ve veteriner sağlık bölümü
mezunları büyük bir umutsuzluk içindeler. İş
tanımlarının yapılmasını bekliyorlar. Büyük
umutlarla bu bölüme giren gençlerimiz mezun olduktan sonra iş
bulamadıkları için hayal kırıklığına
uğruyorlar. Bu hâliyle devam edecekse, mademki bu bölüme ihtiyaç yok,
kapatılması gerekmez mi?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Gökdağ
MEHMET GÖKDAĞ
(Gaziantep) Sayın Bakan, Diyanet İşleri
Başkanlığı ile İnsan Hakları ve Eşitlik
Kurumu bütçelerini görüştük. Bu görüşmelerde hatırlamak
istemediğiniz önemli bir konu var: Sayın Bakan, bu ülkenin
milyonlarca Alevi inançlı yurttaşı var. Onlar da diğer tüm
yurttaşlarımız gibi vergilerini tıkır tıkır
ödüyor, bütçeye katkı sunuyorlar. Ancak, Alevi inancı hükûmetleriniz
tarafından görmezden gelinmeye devam ediyor. Yüksek mahkeme
içtihatları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla
cemevlerinin Alevilerin inanç merkezi olduğu yargısal anlamda da
tescil edilmiş durumda. Bir önceki Hükûmet programında cemevlerine
yasal statü verileceği taahhüt edilmişti, bu Hükûmet konuyu
programına dahi almadı. Aleviler cemevlerine yasal statü istiyor. Bu,
en temel insan haklarındandır. Daha ne kadar kulaklarınızı
tıkayacaksınız, daha ne kadar görmezden geleceksiniz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Turpcu
ŞERAFETTİN TURPCU
(Zonguldak) 32 milyon ton taş kömürünün ülkemize maliyeti
yaklaşık 4 milyar dolardır. Bu anlamda, TTKnın işçi
açığını giderip Türkiyenin ihtiyacı olan taş
kömürünün ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili düşünceleriniz
nelerdir? Yani millî olmada sözde değil, özde olma noktasına gelecek
misiniz?
Zonguldak Çaycuma Saltukova
Havaalanı yurt içi seferlere açılacak mıdır,
Bakanlığın bununla ilgili bir çalışması var
mıdır?
Zonguldak ilimizin kara yolu
altyapısının tamamlanamamasının ve
iktidarınızın bu konuda yeterince katkıda
bulunamamasının nedeni nedir?
Gayrettepe-üçüncü
havaalanı metrosuyla ilgili de, bu, niye davetiye usulüyle
yapılmıştır? Dünyadaki ortalama birim fiyatları
kilometre ve istasyon başına nedir? Bu işin aceleye
getirilmesiyle ilgili, Gayrettepe orada durduğuna göre, üçüncü
havaalanının yeri mi değişmiştir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın
Gürer
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Teşekkürler Sayın Başkan.
Ulaştırma
Bakanına soruyorum: Niğde on dört yıldır havaalanı
için umutla bekliyor. 2017 yılında Niğdeye havaalanı
yapılması konusunda kesin bir şey söylüyor musunuz?
Niğde Merkez ilçe yüksek
hızlı tren projesi var mı?
Niğde-Ankara otoyolunun
yapılacağını söylüyorsunuz, 2017 yılında ne
kadar, kaç kilometre Niğde sınırları içinde yapılacak?
Enerji Bakanına
soruyorum: Niğde Bor Enerji İhtisas Bölgesi için 2017
yılında herhangi bir yatırım yapılacak mı?
Bunun dışında,
Niğdedeki Zengen-Pozantı arasındaki yolun duble yol
yapılması düşünülüyor mu?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Gürer.
Şimdi, cevaplar için
Hükûmete söz vereceğim.
LEZGİN BOTAN (Van)
Sayın Başkan
BAŞKAN İlk söz
Sayın Başbakan Yardımcısının.
LEZGİN BOTAN (Van)
Sayın Başkan
BAŞBAKAN YARDIMCISI
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
BAŞKAN Bir saniye
Sayın Başbakan Yardımcısı
LEZGİN BOTAN (Van)
Vanın çok önemli bir sorunu var.
BAŞKAN Şimdi,
sayın milletvekilleri, bakınız, soru-cevap işlemine
LEZGİN BOTAN (Van)
Sıra gelmedi, Bakanı bulmuşken mutlaka sormam lazım.
BAŞKAN Efendim?
LEZGİN BOTAN (Van)
Sayın Bakanı bulmuşken mutlaka soruyu sormam lazım.
BAŞKAN Duyamadım
söylediğinizi.
LEZGİN BOTAN (Van)
Sayın Bakana soru sormak istiyorum Vanla alakalı, Vanın çok
önemli bir sorunu var.
BAŞKAN Şimdi,
sayın milletvekilleri, soru-cevap işleminin süresi yirmi
dakikadır.
LEZGİN BOTAN (Van) Ben
sizden bir tolerans istiyorum, Vanın ciddi bir sorunu var.
BAŞKAN Bunun on
dakikası sorulara ayrılmıştır, on dakikası da
cevaplara ayrılmıştır; on dakikalık süre bitti.
LEZGİN BOTAN (Van)
Ulaştırma Bakanımızı bulmuşken sormam lazım.
BAŞKAN Lütfen,
bakın, sırada birçok milletvekili var, kimseye söz vermedim.
LEZGİN BOTAN (Van) Ben
çok kısa okuyacağım.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başbakan
Yardımcısı.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Aksunun Bankacılık sektörünün
sermaye yeterlilik rasyosuyla ilgili olarak gelişen olaylar çerçevesinde
değerlendirmeler yapılıyor mu ve tedbirler alınıyor
mu? şeklinde, özellikle dövizdeki gelişmeler nedeniyle
Tabii, bu çalışmalar sürekli olarak
yapılıyor. Şu an itibarıyla, biliyorsunuz, sektörün SYR
oranı yüzde 16 civarında yani bu gelişmelerin
yansımaları, onların nasıl etkileyeceği, etkileme
ihtimali söz konusu olduğunda tekrar yükseltmek için hangi tedbirlerin
alınacağı, bütün bunlar sürekli olarak
çalışılıyor. Şu an itibarıyla, bu anlamda
herhangi bir risk yok yani çok daha ileri noktalar için dahi tehlike
sınırına bile yaklaşmıyor sistem sermaye yeterlilik
rasyosu itibarıyla. Ayrıca, özellikle reel sektör üzerinden olumsuz
yönde yani gelişmelerin reel sektörü, onun üzerinden de
bankacılık sektörünü etkilemesi ihtimali için de bu
çalışmalar yapılıyor, ayrıca tedbirler de
alınıyor. Bugün, kürsüde de arz etmeye çalıştım,
Sayın Başbakanımızın açıkladığı
250 milyar liralık kredi hacmi, esas itibarıyla, bu anlamda muhtemel
riskleri de büyük oranda ortadan kaldıracak bir düzenlemedir.
Dolayısıyla, orada herhangi bir sıkıntı yok.
Sayın Tanalın Hep Dolar bozdurun.
deniliyor ama Türk Hava Yolları en son ihalesini, THY uçak
alımıyla alakalı dövizle yaptı. şeklinde
Başka
çaresi yok bildiğim kadarıyla, birkaç firma var zaten dünyada,
onların da hangi para cinsinden satış yaptıkları
belli. Dolayısıyla, orada başka bir seçenek yok. Bu uygulama,
şu andaki genel uygulamaya bir aykırılık teşkil
etmiyor.
Yine, Hanımefendinin -alamadım soy ismini,
kusura bakmasın- 720 bin taşeron işçisiyle alakalı olarak
Onların durumu ne olacak? sorusu
Tabii, takdir edersiniz ki çok önemli bir düzenleme,
bu gerçekten, 720 bin civarında bir taşeron işçisinin kamuya
aktarılmasını konuşuyoruz.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Söz
verildi.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Elbette.
Kesin olarak bu yerine
getirilecektir. Bundan yana hiçbir kuşku söz konusu değil ancak bunun
teknik düzenlemeleri için ciddi çalışmalar yapılıyor. Yani
orada genel sistemi bozmayacak şekilde mevcut şu anda sisteme entegrasyonunun
en sancısız şekilde yapılmasını sağlayacak
çalışma yapılıyor.
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) Bir süre
verecek misiniz?
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Sona gelindi, onu söyleyeyim, sona gelindi.
İnşallah en kısa süre içerisinde verilen söz harfiyen yerine
getirilecektir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın bakanlardan başka söz
isteyen? Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Sayın Ahmet Arslana söz veriyorum.
Buyurunuz Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Değerli Başkanım,
teşekkür ediyorum.
Ben hemen Sayın Toğrulun sorusuna cevap
vereyim. HABER-SEN üyesi 51 kişiyle ilgili sormuşlardı,
zamanım yetmemişti. Soruşturması devam edip açıkta
olan 168 kişi var, soruşturma bittikçe gereği
yapılıyor. Sorunun devamı, Darbeyi PTT
çalışanları mı yaptı? şeklindeydi. Elbette ki,
40 bin kişilik PTT çalışanları ülkesinin hizmetindedir ama
içinde her yerde olduğu gibi FETÖye iltisak etmiş yanlış
kişiler varsa onunla ilgili de gereği yapılmaktadır.
Sayın Levent Gökün sorusu vardı PTT,
millî kuruluştur, hesabında niye döviz tutuyor? diye. Özellikle
PTTnin son yıllarda yaptığı işlemlerin çok
yükseldiğini biliyoruz. Yurt dışından döviz geliyor, kişi
eğer karşılığında Türk lirası almak
istiyorsa döviz PTTnin hesabında kalıyor veya bir kişi gelip
Türk lirası yatırıp Bunu dövize çevirin, başka yere
gönderin. derse PTT yine bunu yapıyor. PTTnin yaptığı
günlük hesaplarında bu işlemleri yapabilmek için, cari işlemleri
için dolar ve euro tutmak şeklindedir. Onun dışında bir
hesabı yoktur, cari işlemleri yapmak amaçlıdır bu paralar,
onu söyleyelim.
Yine, Sayın Bayraktutanın sorusu
vardı Cankurtaran Tüneliyle ilgili. Tünel bitti ancak devamında 2
tane tünel ve viyadük vardı, onların çalışmaları
nedeniyle ihale yaptık ve ihale süreçlerine itirazlardan dolayı çok
uzadı, bunu daha önce ben kendilerine de arz etmiştim. Özellikle 2017
yılında altyapı tamamen bitmiş olacak, diğer ihalenin
sonuçlanmasını bekliyoruz.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) Kırk ay
gecikti Sayın Bakan, kırk ay, hâlâ bekliyoruz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Sizinle
paylaşmıştık, oradan çok fazla söz atabilirsiniz ama...
Sayın Doğan Türkmenin Çukurova
Havalimanıyla ilgili sorusu vardı, ben konuşmamda
söylemiştim. İtirazlar bitti, Kamu İhale Kurumundan bize
dönüş oldu, idare kararını verdi, şu an yükleniciyi
belirledi, ancak yine yasal süreçleri var, onlar devam ediyor.
Adana hızlı trenle ilgili -ben yine
konuşmamda söyledim- Adana Mersin arası, tabii ki Konyaya kadar
bağlanacak olan hızlı trenle ilgili çalışmalar
başladı, 2019da inşallah bitirmeyi hedefliyoruz. Bursa
hızlı treninde de diğer etabının ihaleleri şu an
yapılıyor, işlem yürüyor.
Süremin ne kadar olduğunu bilmiyorum, ama
Zonguldaka hiçbir şey yapılmadı. dedi Sayın Turpcu.
Sayın Turpcu, 155 kilometre bölünmüş yol
BAŞKAN Kalan beş dakikalık süreyi
iki Sayın Bakana vereceğim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars)
2,6 milyar para harcandı,
yarın 500 milyon liralık Filyos Limanının temelini
Zonguldakta atıyoruz. Bu, iş yapıldığının
göstergesidir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Diğerlerine ben uygun görürseniz
yazılı cevap vereyim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Niğdeyle
ilgili de söyleyin Sayın Bakanım, yalnızca söz veriyorsunuz,
yapmıyorsunuz on dört yıldır. Yalnızca demeç verdiniz,
yalnızca demeç!
BAŞKAN Şimdi, söz sırası
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Berat Albayrakta.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Yaptıklarımız
ortada, söz verip yapıp yapmadığımızı
vatandaş biliyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ne
yaptınız? Niğdeye bir şey yapmadınız. Yüksek
hızlı treni bile geçirmiyorsunuz, havaalanını
yapmadınız, otoyolları söylüyorsunuz
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
Lütfen, Hükûmet konuşacak.
Buyurunuz Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
BERAT ALBAYRAK (İstanbul) İki tane soru vardı, bir tanesi
Niğde Bor konusu. GESle ilgiliydi soru zannediyorum. Bu çerçevede, biz
GES ihalelerinin ilkini Konya Karapınarda yaptık.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Yok, Enerji
İhtisas Bölgesi Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
BERAT ALBAYRAK (İstanbul) Enerji İhtisas Bölgesi içerisinde,
Niğde Borda ilk değerlendirilen husus, güneş enerjisi
potansiyelinin hayata geçirilmesi. Bununla ilgili olarak Türkiye'deki ilkini
Konya Karapınarda başlattık, ilk çeyrek içerisinde bu
tamamlandıktan sonra, ikinci ihaleyi 2017nin ikinci yarıyılında
inşallah yapacağız. Niğde Bor da bunlardan bir tanesi. Tüm
Türkiye haritası içerisinde en verimli, yani üç altyapı kriteri
içerisinde en verimli hangi il çıkarsa ki Niğde Bor kapasitesi
itibarıyla çok ciddi, inşallah, ikinci ihaleyi de Niğde Borda
yapacağız.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) İnşallah.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
BERAT ALBAYRAK (İstanbul) Taş kömürü konusu, yerli, millî enerji
konusu noktasında çok önemli. Türkiye'nin zaten kısıtlı
linyit, düşük kalorili kömür kaynakları içerisinde taş kömürünün
çok daha fazla ve yoğun bir şekilde kullanılması bizim en
önemli önceliklerimizden bir tanesi.
Bu çerçevede, Zonguldakın dönüşümünde çok
önemli bir yere sahip. Tabii, burada, on yıllardır süregelen,
maalesef, farklı paydaşların uyguladığı
yanlış stratejilerin ortaya koyduğu olumsuz bir resim var,
inşallah, tüm paydaşlarla 2017 içerisinde bunu tamamlayıp,
güzel, pozitif bir dönüşümü hayata geçireceğiz ve daha fazla
Zonguldakın taş kömüründen daha güvenli, daha fazla istihdamı
da öncelikleyerek ve üretim kapasitesinin daha da artırıldığı
bir modelle -ismini tanımlamıyorum- inşallah hayata
geçireceğiz.
Teşekkür ederim.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Şu elektrik dağıtım şirketlerinin de
kulağını çekin biraz.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Son olarak Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanına söz vereceğim.
Buyurunuz Sayın Bakan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Şanlıurfa) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
2017 yılında tahsis edilecek açıktan
atama kontenjanı henüz açıklanmadığı için personel
alımıyla ilgili net bir şey söylemenin mümkün
olmadığını ifade etmek istiyorum.
İkinci sorunuzda ürün alımlarındaki
fiyatların düşüklüğünü ifade ettiniz. 1.675 TL çeltiğin
alımı, 910 TL buğdayın alımı. Dünya
fiyatları ortada bildiğiniz gibi. Burada üreticilerin memnuniyetini
bizzat gelip Edirnede de, Konyada, Karsta da gördüğümü ifade etmek
istiyorum. Böyle bir sorun yaşamıyoruz çok şükür.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Karadenizde de var mı?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Şanlıurfa) Tarımsal borçların ertelenmesiyle ilgili
olarak bir yıl ertelendiğini, bir yıl ötelendiğini burada
belirtmek istiyorum.
Bu mezbahalardaki veterinerlerle ilgili Anayasa
Mahkemesinin iptali var.
Hazine arazileriyle ilgili konu ise Maliye
Bakanlığını, Millî Emlakı ilgilendiren bir konu. Arazi
toplulaştırılmasıyla ilgili 5,3 milyon hektarlık
araziyi toplulaştırdık, 1,7 milyon hektarlık arazi şu
anda devam ediyor, 7 milyon hektarlık arazinin ise 2023 yılına
kadar toplulaştırmasını tamamlayacağız. Bir
diğer konu, malum, bu Adanadaki yer ise
Adanadaki
toplulaştırma DSİ tarafından yapılmaktadır.
İlgileneceğimizi ifade ediyorum.
Ürünlerin ihracatla ilgili sorun
yaşadığı, piyasayla ilgili
Bu doğrudur
-etrafımız ateş çemberi- Irak, Suriye ve Rusyayla
yaşadığımız krizlerden dolayı bazı
sıkıntılar yaşandı. Bu çerçevede destekler önemlidir.
Önemsiz. dediniz ama destekler aksine çok önemlidir. Bu destekleri
sürdüreceğiz ama Tarım İş Forumu çerçevesinde Ukraynayla,
Gürcistanla, İranla ve Çin de başta olmak üzere diğer
ülkelerle şu anda pazar çeşitlenmesi konusunda yoğun bir
çalışma içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Turunçgillerle ilgili, Akdeniz meyve sineğiyle
ilgili hem biyolojik hem biyoteknik olarak topyekûn bir
çalışmayı sürdürdüğümüzü belirtmek istiyorum.
İlaçların bilinçli kullanılması
meselesi son derece önemli. Bununla ilgili, az önce bahsettim, havza bazlı
destekleme modelimizin amaçlarından bir tanesi de
Ürünlerimizin
dış piyasaya gidişte ve iç piyasada kendi vatandaşlarımıza
sunarken her türlü atıktan, kimyasaldan arınmış
sağlıklı ürünler olarak, güvenli gıda olarak sofraya
gelmesi konusunda bilinç son derece önemlidir. Bu konudaki eğitim
çalışmalarımızı
hızlandırdığımızı belirtmek istiyorum.
Sayın Başkan, genelde sorulan sorular
bunlar. Çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Sayın Başkan, vakit
varsa bir soruya cevap verebilir miyim?
BAŞKAN On iki saniye var.
Buyurunuz Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) On iki saniyeyi
değerlendireceğim.
Sayın Ustanın bir cümlesi vardı
burada: Samsunda şartnameye uyacak mısınız? dediler. Ben
de dedim ki: Şartnameye uyarsam bir yıl sürecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Ben dolayısıyla üç ayda
gereğini yapacağım, şartnameye uymayacağım. Bu
cümle bu anlamdadır.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Soru-cevap işlemi
sonuçlanmıştır.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan,
kayıtlara geçmesi açısından
Şimdi, bir yıllık süreyi üç aya
düşürürse burada şartnameye uymasın, burada kamu yararı
var. Bir yıllık süreyi üç aya düşürüyor ama şartnamede
havalimanının kapatılmaması var. Bir yılda
yapılacak, havalimanı kapatılmayacak, bunun üzerinden bir ihale
yapılıyor. Bakın, belgesini gösterdim ben, belgesi burada. Aksi
bir belge varsa bana göstersin Sayın Bakan.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkanım,
bitmedi.
Şimdi, Ben şartnameye
uymayacağım
Evet, ne olur? Evet, bir yıldı, üç ay; buna
kimsenin itirazı yok ama üç ay da kapatıyorsunuz. Biz
havalimanının kapatılmasını istemiyoruz,
şartnamede kapatılmaması yönünde.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Erhan Bey, böyle bir şey
mümkün değil.
BAŞKAN Tutanaklara geçmiştir.
Teşekkür ederim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN - Sayın Tanal
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkan, sayın bakanlar sorularımıza cevap vermediler ancak
yazılı mı cevap verecekler?
BAŞKAN Sanıyorum yazılı cevap
vereceklerdir, değil mi? Sayın bakanlara soralım.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Evet.
Eğer süreyi uygun görürseniz şimdi cevap
verelim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Mesela Kamu
İhale Kanunu kaç sefer değişti? Buna cevap verilmedi.
BAŞKAN Şimdi, Sayın Tanal,
Sayın Başbakan Yardımcısı diyor ki: Soru-cevap için
ayrılmış olan İç Tüzükün belirlediği zaman
kısıtlı. On dakika Hükûmete söz hakkı düşüyor.
Eğer siz zaman verirseniz ben memnuniyetle
cevaplandırırım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Verelim bence.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, ama
İç Tüzükün bir kuralı var.
MAHMUT TANAL (İstanbul) O zaman
yazılı cevap versin hepsi.
BAŞKAN - On dakikalık cevap süresini
Danışma Kurulunda siz bu şekilde belirlediniz, grupların
mutabakatıyla belirlendi.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Değerli
Başkan, o zaman yazılı cevap versinler.
BAŞKAN - Sayın
bakanlar bu sorulara yazılı cevap vereceklerdir.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Tamam yani bunu istiyoruz.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, şimdi sırasıyla 3üncü turda yer alan
bütçelerin bölümlerine geçilmesi hususunu ve bölümlerini ayrı ayrı
okutup oylarınıza sunacağım.
Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2017 merkezî yönetim bütçesinin bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
III.-
YOKLAMA
(HDP
sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Yoklama talebimiz var Başkanım.
KEMALETTİN
YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) Artık oylamaya geçtik
Başkanım.
BAŞKAN Hayır,
oylamaya geçmedim daha sayın milletvekilleri.
Oylamadan önce bir yoklama
talebi olmuştur.
Yoklama talebinde bulunan
sayın milletvekillerini ismen tespit edeceğim, daha sonra da yoklama
işlemini gerçekleştireceğim.
Sayın Taşdemir,
Sayın Demirel, Sayın Botan, Sayın Toğrul, Sayın
Yıldırım, Sayın Konca, Sayın Ataş, Sayın
Adıyaman, Sayın Yıldırım, Sayın Özkan, Sayın
Başaran, Sayın Atalan, Sayın İrmez, Sayın Dilek
Öcalan, Sayın Önlü, Sayın Becerekli, Sayın
Yıldırım, Sayın Paylan.
Tabii, 10 kişi
ayrılınca gruptan, saymakta zorluk çekiyoruz.
Şimdi, yoklama için iki
dakikalık süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN - Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu 2017 merkezî yönetim bütçesinin
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bölümleri
okutuyorum:
42.04) BANKACILIK
DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU
1) Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 17.619.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 2.000.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 365.381.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 385.000.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
05 Diğer
Gelirler 385.000.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
TOPLAM 385.000.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin
bölümleri kabul edilmiştir.
Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2) Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 282.000.000,00
Bütçe Gideri 106.155.027,10
İptal Edilen Ödenek 175.844.972,90
BAŞKAN (A) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 282.000.000,00
Tahsilat 291.951.841,15
BAŞKAN (B) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümleri kabul edilmiştir.
Sermaye Piyasası Kurulu 2017
merkezî yönetim bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum
III.- YOKLAMA
(HDP sıralarından bir grup
milletvekili ayağa kalktı)
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Başkan, yoklama talebimiz var.
BAŞKAN Bir yoklama talebi vardır.
Aynı usul dairesinde yoklama işlemini
gerçekleştireceğim.
Sayın Demirel, Sayın Taşdemir,
Sayın Toğrul, Sayın Botan, Sayın Adıyaman, Sayın
Konca, Sayın Yıldırım, Sayın Atalan, Sayın
Ataş, Sayın Taşdemir, Sayın Çelik Özkan, Sayın Dilek
Öcalan, Sayın İrmez, Sayın Öztürk, Sayın Başaran,
Sayın Paylan, Sayın Ayhan, Sayın Dora, Sayın Doğan,
Sayın Pir, Sayın Becerekli, Sayın Önlü.
Evet, yoklama için iki dakika süre veriyorum,
yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter
sayısı vardır.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik Kurumlarına
ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü
2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Sermaye Piyasası Kurulu 2017
merkezî yönetim bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bölümleri okutuyorum:
42.03) SERMAYE
PİYASASI KURULU
1) Sermaye Piyasası
Kurulu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 42.140.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 10.130.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 75.322.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 127.592.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
03 Teşebbüs
ve Mülkiyet Gelirleri 102.142.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
05 Diğer
Gelirler 25.450.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
TOPLAM 127.592.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sermaye
Piyasası Kurulu 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin bölümleri
kabul edilmiştir.
Sermaye
Piyasası Kurulu 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2) Sermaye Piyasası
Kurulu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 191.665.000,00
Bütçe Gideri 168.498.984,73
İptal Edilen Ödenek 23.166.015,27
BAŞKAN (A) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 109.496.000,00
Tahsilat 222.345.079,47
Ret ve İadeler 426.319,87
Net Tahsilat 221.918.759,60
BAŞKAN (B) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sermaye
Piyasası Kurulu 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum
III.- YOKLAMA
(HDP sıralarından bir grup
milletvekili ayağa kalktı)
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Başkan,
yoklama talebimiz var.
BAŞKAN Evet, bir yoklama talebi vardır.
Yoklama işlemini gerçekleştireceğim.
Sayın Demirel, Sayın Taşdemir,
Sayın Toğrul, Sayın Botan, Sayın Adıyaman, Sayın
Konca, Sayın Yıldırım, Sayın Atalan, Sayın
Öcalan, Sayın Ataş, Sayın Çelik Özkan, Sayın İrmez,
Sayın Öztürk, Sayın Başaran, Sayın Paylan, Sayın
Ayhan, Sayın Dora, Sayın Doğan, Sayın Pir, Sayın
Becerekli.
Yoklama için iki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet Denetim
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015 Yılı
Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 434)
(Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
VIII.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
3.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, istem üzerine kısa aralıklarla yoklama
yapılıp yapılmaması hususunun hakkın suistimaline
mahal vermemek kaydıyla Başkanın takdirinde olduğuna dair
mutabakat metni olduğuna ve bundan sonraki yoklama taleplerinde bu takdir
hakkını kullanacağına ilişkin konuşması
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bir konuyu
bilginize sunmak istiyorum. Şu ana kadar bütün yoklama taleplerini yerine
getirdim, her yoklama talebinde de Genel Kurulda toplantı yeter
sayısının olduğu anlaşılmıştır.
5/10/1998 tarihinde Meclis Başkanı ve Başkan Vekilleri mutabakat
metni içerisinde yer alan bir cümleyi okuyorum: İstem üzerine kısa
aralıklarla yoklama yapılıp yapılmaması hususu
hakkın suistimaline mahal vermemek kaydıyla Başkanın
takdirindedir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ben, bundan sonraki taleplerde bu takdir
hakkımı kullanacağımı ifade ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan
Sayın Başkan
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015 Yılı
Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 434)
(Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN - Bölümleri okutuyorum:
34) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME
BAKANLIĞI
1) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 13.517.619.200
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
02 Savunma
Hizmetleri 1.613.800
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 10.645.263.600
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
07 Sağlık
Hizmetleri 323.400
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 24.164.820.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2017 yılı
merkezî yönetim bütçesinin bölümleri kabul edilmiştir.
Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2015 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
2) Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 27.457.552.263,11
Bütçe Gideri 26.176.271.164,03
İptal Edilen Ödenek 1.281.281.099,08
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 1.127.459.332,51
BAŞKAN
(A) cetvelini kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2015 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Karayolları
Genel Müdürlüğü 2017 merkezî yönetim bütçesinin bölümlerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Bölümleri
okutuyorum:
40.52) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 180.582.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 23.738.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 14.803.314.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
07 Sağlık
Hizmetleri 1.968.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 15.009.602.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
03 Teşebbüs
ve Mülkiyet Gelirleri 1.493.731.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Alınan
Bağış ve Yardımlar ile Özel Gelirler 13.484.279.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
05 Diğer
Gelirler 31.148.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
06 Sermaye
Gelirleri 444.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
TOPLAM 15.009.602.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Karayolları
Genel Müdürlüğü 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin bölümleri
kabul edilmiştir.
Karayolları
Genel Müdürlüğü 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A) CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 22.875.610.995,25
Bütçe Gideri 22.825.797.145,03
Ödenek Üstü Gider 103.743,75
İptal Edilen Ödenek 49.889.201,93
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 28.392,04
BAŞKAN (A) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 7.246.304.000,00
Tahsilat 16.771.181.368,34
Ret ve İadeler 1.547.737,41
Net Tahsilat 16.769.633.630,93
BAŞKAN (B) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Karayolları
Genel Müdürlüğü 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bölümleri
okutuyorum:
42.02) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 395.556.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 51.000.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 2.438.444.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 2.885.000.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
03 Teşebbüs
ve Mülkiyet Gelirleri 2.632.281.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
05 Diğer
Gelirler 252.719.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
TOPLAM 2.885.000.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümleri kabul edilmiştir.
Bilgi
Teknolojileri
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Sayın Başkan, İç Tüzük 60a
göre yerimden söz talep ediyorum.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Demirel.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
35.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, İç
Tüzüke göre bütün grupların her zaman yoklama isteyebileceğine
ilişkin açıklaması
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Sayın Başkan, siz,
bahsettiğiniz konuyu daha önceden alınan bir karar olarak ifade
ettiniz. Oysa, İç Tüzük açıktır, yoklama talebi bütün
grupların her zaman isteyebileceği bir durumdur. Bugün, yoklama
talebimizi bundan sonraki süreç için kabul etmediğinizi ifade ettiniz;
bunu doğru bulmadığımı ifade ediyorum. Eğer bu
tutumunuzda devam ederseniz ben usul tartışması
isteyeceğim. Bu konuda çünkü bahsettiğiniz durum
Biz de zaten
sık aralıklarla değil, belli aralıklar üzerinden istedik.
Sizin bu tutumunuzla, bundan sonraki süreçte sayının tam olup
olmayacağı konusunda bir garanti yoktur. O yüzden, ya bundan sonraki
süreçlerde bizim yoklama taleplerimiz geçerli kılınır ya da
İç Tüzüke göre biz de buna ilişkin İç Tüzük
haklarımızı kullanmak zorunda kalacağız diyorum.
Teşekkür ediyorum, takdiri size
bırakıyorum.
VIII.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
4.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, talep edilerek yapılan tüm yoklamalarda toplantı yeter
sayısının bulunduğunu gördüğüne ve bütçe
görüşmelerinin tüm partilerin mutabakatıyla
yapıldığına ve bundan sonraki yoklama taleplerini yerine
getirmeyeceğine ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın Demirel, Genel Kurul
çalışmalarını Parlamento hukukunun kuralları
çerçevesinde yönetiyoruz.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Biz de
İç Tüzük
BAŞKAN Bir saniye efendim, bir saniye
Ben
sizi dinledim, lütfen
Parlamento hukuku demek sadece İç Tüzük demek
değildir. Parlamento hukuku, Anayasa, kanunlar, İç Tüzük,
Başkanlık Divanı kararları, teamüllerden oluşur.
Teamüller Meclis başkan vekillerinin, grup başkan vekillerinin kendi
aralarında yaptığı mutabakatlardan da kaynaklanabilir, bir
mutabakat olmaksızın da kaynaklanabilir. Örneğin, karar yeter
sayısı istenmesi hâlinde oylamanın zaman zaman elektronik
cihazla yapılması yönündeki uygulama İç Tüzükte yer
almamasına rağmen, daha doğrusu yoklama talebine yönelik olarak
elektronik cihazla yapmış olduğumuz oylamanın İç
Tüzükte herhangi bir dayanağı yoktur. Bu, nereden
kaynaklanıyor? Yanlış hatırlamıyorsam, yine, 1998
yılında siyasi parti grup başkan vekilleri arasındaki bir
mutabakattan kaynaklanır. Şimdi, size biraz önce sözünü ettiğim
uygulama da 1998 yılında Meclis Başkanı ile başkan
vekilleri arasındaki mutabakat metninde yer almaktadır.
Şimdi, talep etmiş olduğunuz
yoklamaları gerçekleştirdim, hepsinde burada toplantı yeter
sayısı olduğunu gördüm. Eğer herhangi bir şekilde
toplantı yeter sayısı olmadığına
Başkanlık Divanı olarak kani olsak memnuniyetle o taleplerinizi
yerine getiririz. Yani, burada toplantı yeter sayısı
olmadığı hâlde biz yoklama talebinizi yerine getirmezsek
eleştiri yapmakta haklısınız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Biliyorsunuz, Meclis başkan
vekilleri Genel Kurulu açarken gözlem usulüyle tespit yapar, toplantı
yeter sayısı olduğuna kanaat getirirse Meclis başkan vekili
birleşimi açar. Uygulamam bu şekildedir.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Sabah 3
kişiyle açtın.
BAŞKAN Şunu da hatırlatmak isterim,
bütçe görüşmeleri bugüne kadar siyasi parti grupları arasında
varılan mutabakatla gerçekleşir ve benim bildiğim, bütçe
görüşmelerinde bu mutabakat uyarınca hiçbir siyasi parti grubu
yoklama talep etmez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Tabii,
bu mutabakata uymamak sizin takdirinizde, buna benim söyleyebileceğim bir
şey olmaz. Bu mutabakata uymadınız. diye ben sizi Meclis
Başkan Vekili olarak eleştiremem ama bugüne kadarki teamülün
dışına çıkmış olduğunuzu tespit ederim
sadece Sayın Demirel.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan
BAŞKAN - Eğer yoklama talebinde
bulunursanız bunu gerçekleştirmeyeceğim çünkü Genel Kurulda
şu anda toplantı yeter sayısı vardır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Tamam.
O zaman, Sayın Başkan, sizin
değerlendirmenize ilişkin, bilginiz olmadığı bir
hususu
BAŞKAN Duyamıyorum Sayın Demirel.
Mikrofonunuzu açayım, buyurunuz, oradan
konuşun.
Buyurunuz.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
36.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, yasama
faaliyetlerini sürdürmesi gereken HDP milletvekillerinin şu anda rehin
tutulduklarına ve bu nedenle diğer gruplarla aralarında
teamüllere göre hareket etmek anlamında herhangi bir ortak tavır
bulunmadığına ilişkin açıklaması
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Sayın Başkan, sizin bahsettiğiniz durumdaki teamülleri biz de
biliyoruz. Geçmiş dönemlerde biz de Parlamentoda yer aldık ve bu
teamüller doğrultusunda hareket ettik ama şu anda, bu süreçte bizim,
öyle ortak bir teamülümüz yok yani böyle bir ortaklaşmamız yok.
Dolayısıyla, bütün gruplar bunu çok net olarak biliyor. Biz bunu daha
önce de ifade ettik çünkü bu süreç çok farklı bir süreç bizim
açımızdan. Şu anda eş genel
başkanlarımızın, grup başkan vekilimizin ve
milletvekillerimizin rehin tutulduğu bir süreçte böyle bir durum
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum)
Rehin değil, cümleyi düzelt, rehin değil, suçlular, suçlu. Kabul
edeceksiniz baştan onu.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Bu
hâliyle konuşmam
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Suçlu sensin be!
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı)
Sensin suçlu, sen suçlu! Senin şu an telefonuna bakayım, byLockcu
musun, değil misin?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Hâkim misin,
yargıç mısın?
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Böyle
bir teamülümüz, birlikte ortaklaştığımız bir durum yok
Başkan. Biz, bunu, daha önce grup başkan vekilleriyle bir araya
geldik, yaptığımız istişare ve yapmış
olduğumuz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Olabilir yani
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Başkan, ben cümlemi bitireyim
BAŞKAN Böyle bir mutabakat yok ise bunun var
olduğunu iddia edecek ben değilim tabii ki.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Ben
cümlemi bitireyim.
BAŞKAN Buyurunuz.
Mikrofonunuzu açıyorum, tamamlayınız
lütfen, oylamadayız çünkü.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Şimdi, daha önce siz de bahsettiniz, evet, teamüller üzerinden bir
ortaklaşma, değerlendirme yapılır ve ona göre bütçe
döneminde ortak bir tavır ortaya konulurdu. Şimdi, bu süreçte bizim,
öyle ortak bir tavrımız yok. Kendilerine, daha önce de parti grup başkan
vekillerine daha önce de bu durumumuzu ifade ettik çünkü süreç bizim
açımızdan çok farklı bir süreç. Şu anda burada yasama
faaliyetlerini sürdürmesi gereken milletvekillerimiz, eş
başkanlarımız ve grup başkanvekilimiz şu anda burada
değiller ve rehin altındalar.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) Sayın
Başkan, rehin diye bir kavram yok. Kendilerini rehin hissediyorlarsa bu
Parlamentoda durmayacaklar. Kendilerini rehin hissedenler bu ülkede de
durmayacak.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) O
yüzden bu işletilen sürecin hukuki olmadığını tamamen
siyasi olduğunu bildiğimiz için biz de kötü niyetli değil
tamamen İç Tüzük ve yaşanan
Haklarımız sadece İç
Tüzük olmasa da biz de haklarımızdan faydalanarak bu süreci ele
aldık. Ama sizin bu süreçte işi kötüye
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
kullanma olarak değerlendirmenizi doğru bulmuyoruz. Çünkü sık
aralıklarla değil, belli aralıklarla biz yoklama istedik.
BAŞKAN Sayın Demirel, teşekkür
ederim efendim.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Bu
salonda öyle önünü kestiniz. Eğer bundan sonra sayı azalırsa
bizim yoklama talebimizin bile önüne geçmiş oldunuz. Kabul
etmeyeceğinizi ifade ettiniz. Dolayısıyla bu tutumunuzu
belirlediniz. Tutumunuza ilişkin de ben usul tartışması
açılmasını öneriyorum.
BAŞKAN Şimdi, Sayın Demirel, bir
tecrübeyle ifade ediyorum. Usul tartışmasını talep edip
etmemek sizin elbette kendi bileceğiniz bir şeydir. Her usul
tartışmasını Meclis Başkan Vekili açacak diye bir
kural da yoktur.
Üçüncü söyleyeceğim şudur: Bu tip
konularda usul tartışması açıldığı zaman
Başkanın uygulaması daha bir güç kazanmış olur. Onun
için ben size usul tartışması talebinde bulunmamanızı
tavsiye ederim. Usul tartışması açmıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) O
zaman, siz, usul tartışması
açmadığınızı ifade ediyorsunuz.
BAŞKAN Sayın Demirel, bakınız,
mutabakat metnini okudum. Mutabakat metni Parlamento hukukunun bir
parçasıdır.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Mutabakat metni bu
Tüzüğün üzerinde olamaz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hukuka uygun hareket ediyorum.
MEHMET UĞUR DİLİPAK
(Kahramanmaraş) Ya, size göre mi hukuk ayarlanacak kardeşim?
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Bu
hukuk size göre hiç ayarlanmayacak! Kendinize göre hukuk mu
ayarlıyorsunuz! İktidar sayınız fazla diye kendinize göre
hukuk mu ayarlıyorsunuz!
MEHMET UĞUR DİLİPAK
(Kahramanmaraş) Bağırma otur yerine!
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Arkadaşlar,
sona geldik, sakin olalım.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - O zaman
susun yani. Biz Başkana ifade ediyoruz. Siz niye oradan laf
atıyorsunuz?
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı
433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Evet, kaldığımız
yerden devam ediyoruz.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2015
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 2.300.000.000,00
Bütçe Gideri 2.102.584.282,23
İptal Edilen Ödenek 197.415.717,77
BAŞKAN (A) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 2.000.000.000,00
Tahsilat 2.277.123.840,21
Ret ve İadeler 10.831.709,67
Net Tahsilat 2.266.292.130,54
BAŞKAN (B) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2015 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bölümleri
okutuyorum:
40.49) SİVİL
HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 4.167.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 650.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 33.739.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 38.556.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
03 Teşebbüs
ve Mülkiyet Gelirleri 46.396.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
05 Diğer
Gelirler 23.604.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
TOPLAM 70.000.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümleri kabul edilmiştir.
Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü 2015 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2) Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 35.951.170,00
Bütçe Gideri 33.386.938,12
İptal Edilen Ödenek 2.564.231,88
BAŞKAN (A) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 68.500.000,00
Tahsilat 59.546.599,33
Ret ve İadeler 406.653,05
Net Tahsilat 59.139.946,28
BAŞKAN (B) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü 2015 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin bölümlerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Bölümleri okutuyorum:
20) ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 679.018.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
02 Savunma
Hizmetleri 38.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 4.200.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 433.310.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
06 İskân
ve Toplum Refahı Hizmetleri 1.217.024.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 2.333.590.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümleri kabul edilmiştir.
Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2015 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2) Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 1.750.023.000,00
Bütçe Gideri 1.478.847.148,45
İptal Edilen Ödenek 271.175.851,55
BAŞKAN
(A) cetvelini kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2015 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bölümleri
okutuyorum:
42.05) ENERJİ
PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
1) Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 16.015.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
02 Savunma
Hizmetleri 35.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 3.000.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 222.486.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 241.536.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
03 Teşebbüs
ve Mülkiyet Gelirleri 207.501.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
05 Diğer
Gelirler 36.035.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
09 Ret ve
İadeler -2.000.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
TOPLAM 241.536.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin
bölümleri kabul edilmiştir.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) - Sayın Başkan, tutanaklara geçmesi
için bir ifadede bulunacağım.
BAŞKAN
- Oylamayı bitireyim, söz vereceğim Sayın Demirel.
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2) Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 321.049.917,88
Bütçe Gideri 201.344.348,77
İptal Edilen Ödenek 119.705.569,11
BAŞKAN (A) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 248.136.000,00
Tahsilat 286.288.236,18
Ret ve İadeler 29.548.924,30
Net Tahsilat 256.739.311,88
BAŞKAN (B) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Ulusal
Bor Araştırma Enstitüsü 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bölümleri
okutuyorum:
40.26) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
1) Ulusal Bor
Araştırma Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 15.532.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 15.532.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Sayın Başkan
BAŞKAN
- (B) cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
04 Alınan
Bağış ve Yardımlar ile Özel Gelirler 10.532.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
05 Diğer
Gelirler 5.000.000
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Sayın Başkan
Sayın
Başkan
BAŞKAN
Bir saniye Sayın Demirel
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
TOPLAM 15.532.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Demirel.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Ben sadece İç Tüzükteki
hakkımız olan durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Direkt
tutanaklara geçmesini istiyorum. Açarsanız
BAŞKAN
Buyurunuz, açıyorum.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
37.- Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirelin, İç
Tüzükten kaynaklanan taleplerinin yerine getirilmediğine ilişkin
açıklaması
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Teşekkür ediyorum. Usul hakkındaki
konuşma, İç Tüzük madde 63te çok nettir: Görüşmeye yer olup
olmaması, Başkanı gündeme veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çalışma usullerine uymaya davet, bir konuyu öne alma veya geriye
bırakma gibi usule ait konular, diğer işlerden önce
konuşulur. Yani siz burada bir bütçe oylaması
yaptığınızı ifade ettiniz. Oysa ki 63üncü maddede çok
net olarak ifade ediliyor ki görüşülen konunun önüne alınma durumu
söz konusudur. O yüzden, siz bütçe görüşmesinin oylamaları sırasında
böyle bir durumun gerçekleşmemesi gerektiğine karar verdiniz. Bunun
İç Tüzüke de aykırı olduğunu ifade ediyorum. Bu yolda bir
istemde bulunulursa, onar dakikadan fazla sürmemek şartıyla, lehte ve
aleyhte en çok ikişer kişiye söz verilir. Bu görüşme sonucunda
oya başvurmak gerekirse, oylama işaretle yapılır. diye
ifade ediyor. İç Tüzük 63e göre normalde usul hakkındaki
konuşma talebimiz bunu içeriyordu. Oysa, siz, bütçe görüşmelerinin
oylaması sırasında böyle bir talebin olmayacağını
ifade ettiniz. Bu da, İç Tüzük 60 hakkımızdan kaynaklı
talebimizi bir kez daha dile getirdik. Eğer bu şekliyle devam
edecekse biz de ona göre değerlendireceğimizi ifade ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Demirel, şimdi, hangi gerekçeyle usul tartışması
açtığınızı ben net olarak anlayamadım. Bir şey
söylediniz; Bir konuyu öne almak
dediniz, Bu, bir konuyu öne
almaktır. dediniz.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Şimdi, usul tartışmasıyla ilgili konunun var olan
görüşmede mutlaka öne alınarak usul tartışması
yapıldıktan sonra gündeme devam edilir anlamında ifade ettim.
Siz teamüller üzerinden değerlendirdiniz. Biz de size öyle bir durumun
olmadığını ifade ettik.
BAŞKAN Hayır, ben şöyle söyledim:
Siz beni İç Tüzüke uyma konusunda eleştirerek usul
tartışması açmak istiyorsunuz, öyle anladım.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Evet,
İç Tüzük haklarımızdan yararlanarak yoklama talebinde bulunduk.
BAŞKAN Hayır, şimdi bir gerekçe
ortaya koydunuz oysa ben şöyle ifade ettim: 1998 yılında
zamanın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ile başkan
vekilleri arasında varılmış olan mutabakat uyarınca
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) 1998
yılında
BAŞKAN Evet, 1998 yılında.
Eğer yoklama işlemi sık sık tekerrür ediyorsa bunun bir
hakkın suistimali olup olmadığı konusu birleşimi
yöneten Meclis başkan vekilinin takdirindedir. diyor.
BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) 1998de
Parlamentonun 10 üyesi rehin alınmış mıydı
Başkan? Buna cevap verin isterseniz.
BAŞKAN Ben talep etmiş olduğunuz
bütün yoklamaları gerçekleştirdim ve hepsinde Genel Kurulda 200ün
üzerinde sayın milletvekilinin olduğunu tespit ettim, 20 kişilik
sizin yoklama talebinde bulunan sayın milletvekilleri bu sayıya dâhil
değil ve hâlen Genel Kurulda böyle bir sayının
varlığını biz Başkanlık Divanı olarak tespit
ediyoruz.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır)
Başkan
BAŞKAN Şimdi, bir saniye, bitireyim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Bir saniye değerli
milletvekilleri
İkinci söylediğim husus tali bir husustur.
Yani ayrıca dedim bütçenin böyle bir teamülü vardır, gruplar
arasında yoklama istenmemesi konusunda bir mutabakat vardır ama bunu
değerlendirmek durumunda değilim ben dedim.
AHMET YILDIRIM (Muş) Tamam o zaman daha
sonra
BAŞKAN Efendim, ikinci konuyu ben konu
dışı bırakıyorum, bunu değerlendirecek olan
siyasi parti gruplarıdır, ben sadece eski bir teamülü
hatırlattım. Benim dayandığım 1998 yılındaki
mutabakattır.
BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) Teamüller
kanunların önünde değildir Başkan.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) Tamam,
şimdi
BAŞKAN Bir saniye, bir saniye Sayın
Demirel
Ayrıca son bir şey
daha söyledim. Bu tip usul tartışmalarında usul
tartışması sonucunda eğer Başkanın tutumu
değişmez ise bu uygulama çok daha güç kazanmış olur, size
bunu hatırlattım. Siz hâlâ ısrar ediyorsanız
açacağım usul tartışmasını.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Sayın Başkan
AHMET
YILDIRIM (Muş) Yoklama istiyoruz.
BAŞKAN
Hayır hayır, hemen söyleyin.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Açık değil de Sayın
Başkan.
BAŞKAN
Sayın Demirel, söyleyin, duyuyorum ben.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Açık değil de o yüzden.
Sayın
Başkan, şimdi, şunu net olarak söyleyeyim: Hiçbir zaman
teamüller İç Tüzükün önüne geçemez. Hani bu net bir durumdur. Bizim usul
tartışması talebimizden önce bizim yoklama taleplerimizin
dikkate alınması gerektiğini ifade ettik çünkü sadece teamüller
üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini ifade ettik. Bu da sürekli
değil, belli aralıklarla yoklama talebimizin göz önünde
bulundurularak ele alınması gerektiğini sizden talep ettik.
Bizim talebimiz çok net. Hiçbir zaman için teamüller İç Tüzükün önüne
geçemez.
BAŞKAN
Sayın Demirel, bakınız. Parlamento hukuku diye bir kavram
var, bundan söz ettim. Teamüller Parlamento hukukunun bir parçasıdır.
Ayrıca, Meclis başkan vekilleri ya da grup başkan vekilleri
arasında yapılmış olan bazı mutabakatlar İç
Tüzükün de önündedir.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Şu anda öyle bir mutabakat
olmadığını size ifade ediyorum.
BAŞKAN
Bakın, İç Tüzükün de önünde olan bazı mutabakatların bir
örneğini ben size açıkladım. Lütfen, rica ediyorum.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Şu anda öyle bir mutabakatın
olmadığını biz de size ifade ediyoruz.
BAŞKAN
Hayır, 1998 yılındaki bir mutabakattan söz ediyorum ben size.
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) 1998 yılında bu Parlamentoda 10 tane
milletvekili rehin alınmamıştı Başkan.
BAŞKAN
Sayın Demirel
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Şimdi, hani süreçleri
değerlendirirken geçmiş dönemde de biz bunları
değerlendirdik.
BAŞKAN
Sayın Demirel, bakınız efendim, son kez bir açıklama daha
yapacağım, işleme kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Ben size şu ana kadar gerekli bütün toleransı gösterdim, bütün söz
haklarını tanıdım.
DİRAYET
TAŞDEMİR (Ağrı) - O sizin görevinizdi, tolerans değil.
BAŞKAN
- İç Tüzükün vermiş olduğu bütün olanakları esnek bir
şekilde kullandım, lütfen efendim. Oylamaya
kaldığımız yerden devam ediyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÇAĞLAR
DEMİREL (Diyarbakır) Sayın Başkan, yoklama talebimiz var.
Yoklama talebimizi kabul ediyor musunuz?
AYŞE
ACAR BAŞARAN (Batman) Başkan, şu anda yoklama talebimiz var.
BEHÇET
YILDIRIM (Adıyaman) Yoklama talebimizi kabul ediyor musunuz, etmiyor
musunuz?
AYŞE
ACAR BAŞARAN (Batman) Yoklama talebimize bir cevap verin Başkan.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı 433) (Devam)
2.-
2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/733), 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan 2015
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/828), Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve Diğer Kamu İdarelerine Ait Toplam 211 Adet
Denetim Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/829), 2015 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna
İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/830), 2015 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme
Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/831), 2015 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/832), 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2015
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/834) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 434) (Devam)
A) BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ç) KARAYOLLARI GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) SİVİL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ULUSAL BOR
ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU (Devam)
1) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2015
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANLIĞI (Devam)
1) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
- Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümleri kabul edilmiştir.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Yoklama talebimizi
kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz?
BAŞKAN Yoklama talebini bir hakkın
suistimaline yönelik bir talep olarak değerlendirdiğimden dikkate
almayacağım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Biz de bu
tutumunuzu protesto ediyoruz.
BAŞKAN Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü 2015
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir. (HDP sıralarından sıra kapaklarına
vurmalar)
2) Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 11.643.782,00
Bütçe Gideri 9.836.990,30
İptal Edilen Ödenek 1.806.791,70
BAŞKAN (A) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 11.603.000,00
Tahsilat 9.703.458,79
Ret ve İadeler 7.230,58
Net Tahsilat 9.696.228,21
BAŞKAN (B) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü
2015 yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir. (HDP sıralarından sıra kapaklarına
vurmalar)
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan,
İç Tüzükü ihlal ettiğinizi bilin. İç Tüzükü ihlal ettiniz.
ÇAĞLAR DEMİREL
(Diyarbakır) Bir grubun talebini ihlal etmiş
durumdasınız. Biz de bu tutumunuzu asla kabul etmiyoruz.
BAŞKAN İç Tüzükü ihlal
etmedim. Ben sizi Parlamento hukukuna uymaya devam ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Ben size gerekli bütün esneklikleri
gösterdim.
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın
Başkan, teamüller İç Tüzükün üzerinde değildir. Teamüllere uyup
uymamak sizin tasarrufunuzdadır.
BAŞKAN Biraz Parlamento hukuku
çalışmanızı tavsiye ediyorum size. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AHMET YILDIRIM (Muş) Siz
teamülleri İç Tüzükün önüne alamazsınız. Protesto ediyoruz,
kınıyoruz sizi.
(HDP milletvekillerinin Genel Kurul
salonunu terk etmesi)
BAŞKAN
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bölümleri
okutuyorum:
40.27) TÜRKİYE ATOM
ENERJİSİ KURUMU
1) Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 20.718.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 3.345.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 150.715.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 174.778.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
03 Teşebbüs
ve Mülkiyet Gelirleri 16.955.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Alınan
Bağış ve Yardımlar ile Özel Gelirler 157.598.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
05 Diğer
Gelirler 225.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
TOPLAM 174.778.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu 2017 yılı merkezî yönetim bütçesinin bölümleri
kabul edilmiştir.
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2) Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 152.912.241,69
Bütçe Gideri 120.772.499,57
İptal Edilen Ödenek 32.139.742,12
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 8.028.198,58
BAŞKAN (A) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 136.875.000,00
Tahsilat 138.739.292,00
Ret ve İadeler 376.142,47
Net Tahsilat 138.363.149,53
BAŞKAN (B) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2017 merkezî yönetim bütçesinin
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bölümleri
okutuyorum:
40.40) MADEN TETKİK
VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 77.437.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
02 Savunma
Hizmetleri 59.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 3.233.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 597.023.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
06 İskan
ve Toplum Refahı Hizmetleri 1.329.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 679.081.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
03 Teşebbüs
ve Mülkiyet Gelirleri 63.850.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Alınan
Bağış ve Yardımlar ile Özel Gelirler 481.081.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
05 Diğer
Gelirler 129.150.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
TOPLAM 674.081.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümleri kabul edilmiştir.
Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2) Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A)
CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 418.281.161,78
Bütçe Gideri 353.973.421,50
İptal Edilen Ödenek 64.307.740,28
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 1.017.210,94
BAŞKAN (A) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 402.471.000,00
Tahsilat 517.692.148,41
Ret ve İadeler 76.741.359,17
Net Tahsilat 440.950.789,24
BAŞKAN (B) cetvelini kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bölümleri okutuyorum:
30) GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI
1) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
2017 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 162.274.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
03 Kamu Düzeni
ve Güvenlik Hizmetleri 7.000.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 19.105.323.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
05 Çevre
Koruma Hizmetleri 4.000.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
07 Sağlık
Hizmetleri 200.311.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
09 Eğitim
Hizmetleri 43.288.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
10 Sosyal
Güvenlik ve Sosyal Yardım Hizmetleri 15.724.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 19.537.920.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2017
yılı merkezî yönetim bütçesinin bölümleri kabul edilmiştir
Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2015
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
2) Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı 2015 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A) CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 14.977.428.280,00
Bütçe Gideri 14.840.028.229,50
İptal Edilen Ödenek 137.400.050,50
BAŞKAN
(A) cetvelini kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2015
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Tütün ve
Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bölümleri
okutuyorum:
42.09) TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
1) Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu 2017 yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
01 Genel Kamu
Hizmetleri 49.245.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
04 Ekonomik
İşler ve Hizmetler 90.755.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GENEL
TOPLAM 140.000.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelini okutuyorum:
GELİR CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
03 Teşebbüs
ve Mülkiyet Gelirleri 135.530.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
05 Diğer
Gelirler 4.470.000
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
TOPLAM 140.000.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tütün ve
Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu 2017 yılı merkezî yönetim
bütçesinin bölümleri kabul edilmiştir.
Tütün ve
Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2) Tütün ve Alkol
Piyasası Düzenleme Kurumu 2015 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
BAŞKAN
(A) cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(A) CETVELİ
|
(TL) |
Toplam Ödenek 120.000.000,00
Bütçe Gideri 116.731.510,09
İptal Edilen Ödenek 3.268.489,91
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kesin hesap (B) cetvelini okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 96.000.000,00
Tahsilat 117.569.328,87
Ret ve İadeler 837.818,78
Net Tahsilat 116.731.510,09
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tütün ve
Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu 2015 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Böylece 3üncü turda yer alan kuruluşların
bütçeleri ve kesin hesapları kabul edilmiştir. Hayırlı
olmalarını diliyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın milletvekilleri, 3üncü tur
görüşmeleri tamamlanmıştır.
Programa göre kuruluşların bütçe ve kesin
hesaplarını sırasıyla görüşmek için 9 Aralık 2016
Cuma günü saat 11.00de toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
İyi geceler diliyorum.
Kapanma Saati: 23.29
(x) 433, 434 S. Sayılı Basmayazılar ve Ödenek Cetvelleri 05.12.2016 tarihli 31inci Birleşim Tutanağına eklidir.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan bir kelime ifade edildi.
(x) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.