TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
86ncı
Birleşim
2
Mayıs 2017 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.-
GELEN KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMALAR
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Mardin Milletvekili Erol Doranın, cezaevlerinde
yaşanan sıkıntılara ilişkin gündem dışı
konuşması
2.- Uşak Milletvekili Özkan Yalımın, yurt
dışında yaşayan vatandaşların sorunlarına
ilişkin konuşması
3.- İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kanın, 2
Mayıs 1999 tarihindeki millî iradeye müdahaleye ilişkin gündem
dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili
Ravza Kavakcı Kanın yaptığı gündem
dışı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
2.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Manisa
Milletvekili Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
3.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili
Mehmet Muşun yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
4.- İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kanın,
Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
5.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
insan hakları ve demokrasinin herkes için savunulması
gerektiğine ilişkin açıklaması
6.- Bursa Milletvekili Erkan Aydının, 1 Mayıs
İşçi Bayramını kutladığına ve liyakat
ölçümü yapılmadan hâkim alımı yapılmasına ilişkin
açıklaması
7.- İstanbul Milletvekili Didem Enginin, 23 Nisanda Meclis
Başkanının Atatürkün adını anmamasına, hiç kimse
ve hiçbir kuvvetin Atatürke olan sevgi ve minnettarlığı
milletin gönlünden silemeyeceğine ilişkin açıklaması
8.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, caddelerin
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından otopark olarak
kullanıldığına ve İçişleri Bakanını
acilen denetim yapmaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
9.- Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkekin, Cumhuriyet
gazetesinin yöneticileri ile yazarlarının yüz seksen dört gündür
cezaevinde bulunduklarına ve OHAL sürecinde basın özgürlüğünün
yanında tüm hak ve özgürlüklerin askıya alınmış
durumda olduğuna ilişkin açıklaması
10.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, iktidarın
tüm engellemelerine ve OHALe rağmen 1 Mayıs Emek ve
Dayanışma Gününün büyük bir coşkuyla
kutlandığına ve bu iktidarın tek önceliği ve hedefinin
tek adam düzenini şaibeli bir Anayasayla meşrulaştırma
çabası olduğuna ilişkin açıklaması
11.- İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdinin,
Wikipediaya Türkiyeden erişimin engellenmesinin gerekçesini ve benzeri
sansür uygulamalarının artıp artmayacağını
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
12.- Mersin Milletvekili Hüseyin Çamakın, OHAL ve
KHKların FETÖyle mücadele sınırlarını çoktan aştığına
ve durumun keyfiyet ve hukuksuzluğa dönüştüğüne ilişkin
açıklaması
13.- Balıkesir Milletvekili Mehmet Tümün, Yüksek Seçim
Kurulunun 16 Nisanda yapılan halk oylamasında mühürsüz
pusulaları kabul ederek tarihî bir skandala imza attığına
ilişkin açıklaması
14.- Tokat Milletvekili Kadim Durmazın, Karadenize
bağlanması gereken Kastamonu ile Tokat-Niksar-Akkuş-Ünye
yollarının ihalesinin ne zaman yapılacağını ve
Tokat Havaalanının kullanılmasıyla ilgili Hükûmetin bir
planı olup olmadığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
15.- Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın, 1 Mayıs
Emek ve Dayanışma Bayramını kutladığına ve
OECDnin Öğrenci Refahı Raporunun ülkemizdeki çocukların
mutsuzluğunu gözler önüne serdiğine ilişkin açıklaması
16.- Denizli Milletvekili Kazım Arslanın, 16 Nisanda
yapılan referandumda Cumhurbaşkanı ve Başbakanın
bütçeleri ve örtülü ödenekleri ile devletin diğer kurumlarından ne
kadar para harcandığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
17.- Adana Milletvekili İbrahim Özdişin, avukatlıktan
hâkimliğe geçiş sınavı ve mülakatı hakkındaki
iddialara ilişkin açıklaması
18.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun,
Kapıkule Sınır Kapısında yaşanan izdihamla
ilgili bilgi almak istediğine ilişkin açıklaması
19.- İstanbul Milletvekili Ali Şekerin, Cumhuriyet ve
BirGün gazetelerinin yazarlarının hâlâ tutuklu olmalarına ve
Wikipediaya erişimin yasaklanmasının kabul edilemez
olduğuna ilişkin açıklaması
20.- Giresun Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlunun,
Anayasaya şaibe bulaştığına ve oyunun rengi ne olursa
olsun herkesin bu şaibeyi yaratanlardan hesap sorulmasını
beklediğine ilişkin açıklaması
21.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, ülkenin önünde
birbiriyle bağlantılı beş önemli gündem olduğuna ve 1
Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutladığına
ilişkin açıklaması
22.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
1 Mayıs kutlamalarında OHAL ve KHK yazan pankartların yasak
olmasına ve OHALe, KHKlara ve şaibelerle oluşturulmaya
çalışılan başkanlık sistemine karşı
çıktıklarına ilişkin açıklaması
23.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, 1 Mayıs
Emek ve Dayanışma Gününü kutladığına, Türkiye büyüyüp geliştikçe tüm milletin
olduğu gibi işçilerin de yaşam standartları ve
refahının artacağına ilişkin açıklaması
24.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Adalet ve Kalkınma
Partisi iktidarının sermayeden yana politikaları ve iş
cinayetleri ile yasaklar, baskılar ve OHALin gölgesinde bir 1 Mayıs
kutlandığına ve iktidarın sermayeyle kol kola girdiği
bu sömürü düzeninin eninde sonunda demokratik bir şekilde
yıkılacağına ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Pakistan Ulusal
Meclisi Savunma Üretimi Daimi Komitesi üyelerinden oluşan bir heyetin 2-5
Mayıs 2017 tarihlerinde ülkemize resmî bir ziyaret
gerçekleştirmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık
Divanının 24/4/2017 tarihli 36
sayılı Kararıyla uygun bulunduğuna ilişkin tezkeresi
(3/952)
2.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, Dışişleri
Komisyonu Başkanı ve Malatya Milletvekili Taha Özhan'ın, 26-28
Nisan 2017 tarihlerinde Malta'nın başkenti Vellatta'da
gerçekleştirilecek olan Parlamentolar Arası Ortak Dış ve
Güvenlik Politikası (ODGP) ve Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası
(OGSP) Konferansı'na katılmasına ilişkin tezkeresi (3/953)
3.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, Avrupa Parlamentosu (AP)
Katılım Öncesi Eylem Birimi tarafından 2-3 Mayıs 2017
tarihlerinde Belçika'nın başkenti Brükselde düzenlenecek olan
"Kamu İhaleleri ve Parlamentoların Rolü konulu parlamentolar
arası seminere katılım sağlanmasına ilişkin
tezkeresi (3/954)
4.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı İsmail Kahraman ve beraberindeki Parlamento
heyetinin, 12-13 Mayıs 2017 tarihleri arasında Akdeniz İçin
Birlik Parlamenter Asamblesi (AİBPA) Genel Kurulu ve Parlamento
Başkanları 4üncü Zirvesine katılmak üzere İtalya'ya
ziyarette bulunmalarına ilişkin tezkeresi (3/955)
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Adana Milletvekili
Mevlüt Karakaya ve 20 milletvekilinin, hayvancılık sektöründeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/509)
2.- Aydın
Milletvekili Deniz Depboylu ve 21 milletvekilinin, çocuklara yönelik istismarın kapsamının ve
nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/510)
3.- Ankara
Milletvekili Erkan Haberal ve 20 milletvekilinin, şehit aileleri, gaziler
ile harp ve vazife malullerinin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/511)
VII.- YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İzmir Milletvekili Murat
Bakan'ın, örtülü ödenek harcamalarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı
Naci Ağbalın cevabı (7/12071)
2.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, DMO Baskı İşletme Müdürlüğü baskı
atölyesinde yapılan işlerde meydana gelen düşüşe ve kamu
kuruluşlarının DMO siparişlerine,
DMO'nun uluslararası
işbirliklerine,
İlişkin soruları
ve Maliye Bakanı
Naci Ağbalın cevabı (7/12072), (7/12074)
3.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, trafik sigortası primlerinin belirlenmesine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/12168)
4.- Antalya Milletvekili
Çetin Osman Budak'ın, KOSGEB'in sıfır faizli işletme
kredisi faiz desteğine başvuran, kredi alabilen ve alamayan esnafa
ilişkin Başbakandan sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı (7/12441)
5.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, İsviçre ile imzalanan
anlaşmalara ve karşılıklı ithalat-ihracat
miktarına,
Fransa ile imzalanan
anlaşmalara ve karşılıklı ithalat-ihracat miktarına,
İlişkin
Başbakandan soruları ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı
(7/12447),
(7/12448)
6.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Almanya ile imzalanan
anlaşmalara ve karşılıklı ithalat-ihracat
miktarına,
Hollanda ile imzalanan
anlaşmalara ve karşılıklı ithalat-ihracat
miktarına,
Danimarka ile imzalanan
anlaşmalara ve karşılıklı ithalat-ihracat
miktarına,
İlişkin
Başbakandan soruları ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı
(7/12449),
(7/12450), (7/12451)
7.- Bursa Milletvekili Orhan
Sarıbal'ın, Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu
Başkanı ve Kayseri Şeker Fabrikası hakkındaki
bazı iddialara ilişkin Başbakandan sorusu
ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/12453)
8.- İzmir Milletvekili
Atila Sertel'in, Hollanda ile ekonomik ilişkilere ve bazı verilere
ilişkin sorusu ve Gümrük
ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/12495)
9.- İzmir Milletvekili
Ali Yiğit'in, kamu bankalarınca verilen reklam ve ilanlara
ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/12561)
10.- İzmir Milletvekili
Ali Yiğit'in, kamu bankalarınca medya kuruluşlarına
kullandırılan kredilere ilişkin Başbakandan sorusu
ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşekin
cevabı (7/12562)
11.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, yemek kartı firmalarının lokantalardan
aldıkları komisyon oranlarına ilişkin sorusu
ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin
cevabı (7/12783)
2 Mayıs 2017 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.01
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fatma KAPLAN HÜRRİYET
(Kocaeli), Ali Haydar HAKVERDİ (Ankara)
----- 0 -----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 86ncı Birleşimini açıyorum.
Birleşime
otuz dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.02
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati:15.32
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fatma KAPLAN
HÜRRİYET (Kocaeli), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
----- 0 -----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 86ncı
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Sayın milletvekilleri, uzunca bir aradan sonra
tekrar bir çalışma gününde beraberiz. İyi çalışmalar,
iyi haftalar diliyorum; sevgi ve saygılarımı sunuyorum hepinize.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, cezaevlerinde
yaşanan sıkıntılar hakkında söz isteyen Mardin
Milletvekili Erol Doraya aittir.
Buyurun Sayın Dora. (HDP sıralarından
alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Mardin Milletvekili
Erol Doranın, cezaevlerinde yaşanan sıkıntılara
ilişkin gündem dışı konuşması
EROL DORA (Mardin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye cezaevlerinde yaşanan hak
ihlallerine ilişkin söz aldım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Ayrıca, gerek Anayasa ve gerekse
uluslararası sözleşmelere aykırı olarak hukuksuz bir
biçimde tutuklanarak cezaevinde tutulan ve yasama faaliyetleri engellenen,
başta eş genel başkanlarımız Sayın Selahattin
Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere, tüm milletvekillerimizi
saygıyla selamlıyorum ve bu hukuksuzluğun bir an önce
sonlanması için Anayasa Mahkemesini bir kez daha kendi içtihatlarına
uymaya davet ediyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye cezaevlerinde
yaşanan hak ihlalleri ne yazık ki gayriinsani bir aşamaya
gelmiş bulunmaktadır. Kazanılmış yasal hakların
kanun hükmünde kararnamelerle bir bir geri alındığı, imza
atılmış uluslararası sözleşmelerin Anayasaya
aykırı bir biçimde çiğnendiği bir süreçle yüz yüzeyiz
maalesef. Ancak ne yazık ki başta Adalet Bakanlığı
olmak üzere ilgili kamu idareleri ortada böyle bir sorun yokmuş gibi
davranmaktadır. Bu durum sorunlara ilişkin çözümler üretmeyi
engellemekte ve yaşanan ihlallerin ötesinde bir muhatapsızlık
sorunu yaratmaktadır.
Değerli milletvekilleri,
dışarıda mahpusların sesi olmaya çalışan
TUHAD-FED, TAYAD-DER, ÖHD, MHD, ÇHD gibi dernek üyeleri cezai
yaptırımlara maruz kalmış ve nihayetinde bu dernekler kanun
hükmünde kararnamelerle kapatılmıştır. Tutuklu ve hükümlü
haklarının korunmasına yönelik faaliyetler bile
kriminalleştirilmiştir. Bu ihlalleri gündemleştirebilecek, çözüm
üretebilecek siyasi özneler olarak HDP'li milletvekillerinin cezaevlerine
yapmak istediği ziyaretler ise sürekli biçimde engellenmektedir.
Değerli milletvekilleri, cezaevlerinde uzun
süredir devam eden darp, hakaret, tehdit ve kötü muamele, hukuksuz sevk ve
nakiller, çıplak arama, sağlık hakkına erişimin
engellenmesi, keyfî disiplin cezaları, avukat görüşlerinin
kısıtlanması, Türkçe dışındaki dillerde
konuşma yasağı, televizyon ve radyo yayınlarının
kısıtlanması, yerlerde beton zemin üzerinde yatılması,
baskın tarzında gelişen aramalar, günlük kullanılan araç ve
gereçlere el konulması gibi uygulamalar âdeta cezaevi politikası
hâlini almıştır.
Diğer taraftan, cezaevlerinde kalan siyasi
mahpuslar, süregiden bu uygulamalara tepki koymuş, ulusal ve evrensel
metinlerde koruma altına alınan hakları ihlâl edildiği için
en son çare olarak bedenlerini hak arama aracı olarak kullanmak zorunda
kalmışlar ve onlarca gün süren açlık grevlerine
girmişlerdir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye cezaevleri, 15
Temmuz sonrası yürürlüğe konulan ve on aydır sürdürülen OHAL
uygulamaları neticesinde daha da vahim bir hâl almıştır.
667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle hapishanelerdeki
kazanılmış hakların büyük bir kısmı
kısıtlanmıştır.
Ağustos 2016'da Hükümlü ve Tutukluların
Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelikte yapılan
değişiklik neticesinde hem açık görüşler en fazla iki ayda
1e indirilmiş hem de bu konuda cezaevine inisiyatif verilerek gerekli
görülürse daha uzun sürede açık görüş yaptırma veya
yaptırmama hususu cezaevi idaresinin eline
bırakılmıştır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle
tutukluların avukatlarıyla yapacakları görüşmelerin teknik
cihazla sesli veya görüntülü olarak kaydedilebileceği, hükümlü ile
avukatın yaptığı görüşmeleri izlemek amacıyla
görüşmede görevli bulundurulabileceği, hükümlünün avukatına veya
avukatın hükümlüye verdiği belge örnekleri ve aralarındaki
konuşmalara ilişkin tuttukları kayıtlara el
konulabileceği biçiminde yeni hak ihlâllerinin önü
açılmıştır.
Yine, 677 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameyle mahpusların eğitim haklarına yönelik de
sınırlamalar getirilmiş ve terör örgütü üyeliği veya
faaliyetleri iddiasıyla tutuklu bulunanların OHAL süresince merkezî
sınavlara giremeyecekleri karara bağlanmıştır.
Değerli milletvekilleri, bakınız, son
olarak, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye'nin 2004
yılında çıktığı denetim sürecine geri dönmesini
öngören tasarıyı onayladı. OHAL'in devam etmesi ve
yayımlanan kanun hükmünde kararnameler neticesinde ortaya çıkan
demokrasi ve hukuk devletiyle bağdaştırılamayacak hak
ihlâlleri ise kararın gerekçesi olarak gösterildi. Bu karar, elbette
ülkemizin sürüklendiği durum bakımından son derece üzücüdür ve
endişe vericidir ancak evrensel hukuk ve insan hakları ölçütleri
bakımından çağdaş dünyadan ne denli
uzaklaştığımızın da önemli bir vesikası
niteliğindedir. Dolayısıyla demokrasi, özgürlükler ve hukukun
üstünlüğü gibi temel konularda çağdaş dünyayla uzaklaşan
değil, yakınlaşan politikalar geliştirmek
zorunluluğumuzu bir kez daha hatırlatarak Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Dora.
Gündem dışı ikinci söz, yurt
dışında yaşayan vatandaşlarımız
hakkında söz isteyen Uşak Milletvekili Özkan Yalıma aittir.
Buyurun Sayın Yalım. (CHP
sıralarından alkışlar)
2.- Uşak Milletvekili Özkan
Yalımın, yurt dışında yaşayan
vatandaşların sorunlarına ilişkin konuşması
ÖZKAN YALIM (Uşak) Değerli
Başkanım, Değerli Divan, çok değerli çalışma
arkadaşlarım; hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum
ve de bizi izleyen bütün vatandaşlarıma da saygılar sunuyorum.
İlk önce çok değerli dostum Mustafa Çetinkaya
ve değerli ailesine başsağlığı diliyorum.
16 Nisana geri döneceğim. Referandumla ilgili
YSKnın yaptığı tutumdan dolayı, mühürsüz pusula ve
zarfları kabul gördüğünden, geçerli saydığından
dolayı ve de ettikleri yemine uymadığından, referandumun gidişatını
etkilediğinden dolayı YSK Başkanı Sadi Güveni buradan
kınıyorum. Referandumun sonucunu son derece etkilediğini ve de
bazılarının etkisi altında kaldığını da
özellikle belirtmek istiyorum çünkü normalde Türkiyede çıkan sonuç
kesinlikle hayırdı. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, ülke
dışında yaşayan yaklaşık 5 milyon
vatandaşımız var, bunların ciddi sorunları var.
Bakın, bunlardan başlıcalarını anlatacağım
ancak bununla ilgili belirli donelere sahip olmak adına Fransa Birlik
Başkanımız Bayram Uğur Güven, Hollanda Birlik
Başkanımız Arzu Özalp, Almanya Birlik Başkanımız
Salman Yelken, Belçika Birlik Başkanımız İsmet Yılmaz
ve de Avusturya Birlik Başkanımız Filiz Kaynaktan
aldığım bilgilere göre özellikle Avusturyada
vatandaşların şu anda ciddi derecede
sıkıntıları var. Çünkü Avusturya Meclisinde, şu anda
çifte vatandaş durumunda olan Türk vatandaşlarının 5 bin
euro para cezasıyla ve Avusturya vatandaşlığından
çıkarılmayla karşı karşıya kalabilecekleri kanun
tasarısının görüşülmeye başlanacağını
özellikle Birlik Başkanımız belirtti. Buradan Türkiye Büyük
Millet Meclisine ve de Bakanlar Kuruluna özellikle sesleniyorum,
vatandaşlarımızın sorunlarına el atmalarını
özellikle tavsiye ediyorum.
Değerli arkadaşlar, Avrupada yaşayan
vatandaşlarımızın 3-4 tane ana sorunu var, onlardan
birkaçını sizlerle paylaşmak istiyorum. Birincisi, askerlikle
alakalı. Bakın, Avrupada üç yıl çalışan vatandaş
askerliğini bedelli yapabiliyor ancak üniversitede okuyan, üniversitesini
bitirmiş, hatta 2 tane üniversite bitirmiş olan bir öğrenci
maalesef üç yıl çalışmadığından dolayı
bedelliden yararlanamıyor. Bunun bir an önce düzenlemesi gerektiğinin
altını çiziyorum.
Diğer bir taraftan, yurt dışında
yaşayan vatandaşlarımız biliyorsunuz her yıl
Türkiyeye izne geliyorlar, tatile geliyorlar ve de gelirken birçoğu da
yarısından fazlası da kendi aracıyla geliyor.
İnsanlık hâli, Türkiyeye geldikten sonra kendi
yaşadıkları ülkelerdeki -Almanyada, Fransada- sorunlarından
dolayı aniden geri gitme ihtiyaçları doğuyor ve de uçağa
binip gidiyorlar. Geldikten sonra, tekrar arabayla ülke dışına
çıkarken Hamzabeyli, Kapıkule veya İpsala gümrük
kapılarından çıkarken gümrük memurlarıyla karşı
karşıya kalıyorlar. Nedir? Çünkü, ülkeyi izinsiz terk
ettiklerinden dolayı yaklaşık 5-6 bin TLlik bir para
cezasıyla karşı karşıya kalıyorlar. Bundan
dolayı da vatandaşlarımız son derece mağdur durumda.
Bunun bir an önce giderilmesini buradan özellikle belirtiyorum.
Diğer bir taraftan,
vatandaşlarımız ülke dışında
çalışıyorlar ve de ülkeye araçla gelip gitmelerinden dolayı
yollarda kaza riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. Bunun
önlenmesi adına, beş yıl Avrupada çalışan bir
vatandaşın ülkesine, Türkiyeye en azından beş yılda 1
defa olmak hususuyla 3 yaşını doldurmamış bir
aracını bedelsiz yani gümrüksüz, ÖTVsiz ve KDVsiz ülkeye
getirebilme şansını burada, Mecliste bir an önce
kanunlaştırmamız gerektiğinin de altını
çiziyorum. Tabii ki bunun da şartı olması lazım, getirdiği
aracı en az beş yıl satamasın ki böylelikle dengeler
bozulmasın.
Diğer bir taraftan, özellikle, ülke
dışındaki vatandaşlarımıza da bir mesaj geçmek
istiyorum. Kendi ülkelerini unutmasınlar. Kendi ülkelerinin ekonomilerini
ve özgürlüklerini göz önünde bulundurarak referandumda ve genel seçimlerde
yaşadıkları ülkeyle kıyaslayarak, kendi ekonomik
özgürlüklerini kıyaslayarak doğru oy kullanmalarını
Ve de
kendi ülkelerinde birçok vatandaşın sosyal demokrat partilere oy
verip maalesef Türkiyede aynı görüşte olmadıklarını
biliyoruz. Bunu göz önünde bulundurup ülkenin, 79 milyonun geleceğini
etkilediklerinden dolayı çok daha dikkatli oy kullanmalarını
tavsiye ediyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yalım.
Gündem dışı üçüncü söz 2 Mayıs
1999 tarihinde millî iradeye müdahale hakkında söz isteyen İstanbul
Milletvekili Ravza Kavakcı Kana aittir.
Buyurun Sayın Kavakcı Kan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
3.- İstanbul Milletvekili Ravza
Kavakcı Kanın, 2 Mayıs 1999 tarihindeki millî iradeye
müdahaleye ilişkin gündem dışı konuşması
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Sayın
Başkan, Gazi Meclisi ve kıymetli milletvekillerini saygıyla
selamlıyorum.
Bazı günler vardır ki o günlerde tarihe
geçecek bazı olaylar yaşanır. Tarihe not düşülen,
levhimahfuzdan yansıyıp tarih sayfalarına bir daha silinmemek
üzere yazılan, hatta, âdeta kazınan olaylardır bunlar. Bu
olaylar, nihai hükmüne en iyi şekilde ve en adil şekilde ancak din
gününün ve hesap gününün sahibince mahkemeyikübrada karar verilebilecek olan
hadiselerdir. İzleri silinmeyecek ve silinemeyecek, yıllarca, belki
de yüzyıllarca hatırlanacak hadiselerdir bu hadiseler.
İşte, bu sebeple tarihî olay niteliği kazanırlar. Tarih
birilerinin isteği doğrultusunda yazılmak istense de gerçek asla
saklı kalmaz.
Bazı manşetler paylaşacağım
sizinle. Siyasi Hayatı Bitti Muhtar Bile Olamaz, 1998 Nisanında
Sayın Recep Tayyip Erdoğana siyaset yasağı
getirildiğinde atılan manşetler. Başta, amiral gemisi
Hürriyet gazetesi olmak üzere 28 Şubatın andıççı ve darbe
tetikçisi gazetelerinin birinci sayfalarını süsleyen birçok haber
28 Şubat bin yıl sürecek. korosunun bir manşeti daha: 411 El
Kaosa Kalktı üniversitelerdeki başörtüsüne ve ana dildeki
eğitimin önündeki yasakların kaldırılması için kanun
teklifinin Mecliste 411 milletvekilinin rızasıyla geçmesinin akabinde
atılan manşet. Evet oylarıyla geçen bu Anayasa
değişikliği Anayasa Mahkemesine götürülür, neticeyi biliyoruz.
Meclis bombalandı 15 Temmuzda, aynı zihniyet işte
buradaydı. 28 Şubatçılar ya da FETÖcüler fark etmiyor, darbeci
zihniyet kim olursa olsun zihniyet aynı.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana)
İçinizde, içinizde FETÖcüler.
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla) Ve nihayet birkaç
manşet daha
Bugün 2 Mayıs 2017, bizim için çok güzel bir gün, kurucu
liderimizin AK PARTİmize döndüğü bir gün ama Türkiye Cumhuriyeti tarihi
için acı bir günün seneidevriyesi. Türkiye Cumhuriyeti Türk
kadınına seçme, seçilme hakkını 5 Aralık 1934te
vermiş ama bazı kadınlar için bu hak 2 Mayıs 1999da ihlal
edildi, burada edildi. Ne kadar acı! Bu tatsızlıklardan
bahsetmeyeceğim, güzel şeylerden bahsetmek istiyorum ama birkaç
manşet paylaşayım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Amerika
vatandaşı olduğu içindi, Amerika vatandaşı.
MÜSLÜM DOĞAN (İzmir) HDPli tutuklu
kadınlar ne oluyor!
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla)
Bağırmayı bırakıp, lütfedip beni dinlerseniz devam
edeceğim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Amerika
vatandaşıydı o hanımefendi.
BAŞKAN Sayın Tanal, lütfen
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla) Bravo! Tekrar had
bildirin, devam edin.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Amerika
vatandaşıydı o.
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla) Ahirette
dinleyeceğiz.
Evet, evet, eminim. 2 Mayıs 1999da Merve
Hanımın
MAHMUT TANAL (İstanbul) Amerika
vatandaşlığından dolayı milletvekilliği
düşürüldü.
BAŞKAN Sayın Tanal, lütfen dinleyelim.
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla) Siz ona inanmaya devam
edin. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sizin başvurduğunuz
mahkeme tersini söyledi hâlbuki. Okuyun öyle gelin.
Evet, o günkü manşetler: Mecliste Türbana
Karşı Tarihî Uyarı Tahrik Tutmadı Türban Sabotajı
bunlar yaşandı. Başörtüsüyle aday olan, o şekilde Yüksek
Seçim Kuruluna giden
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) Hâlâ
istismar ediyorsunuz, hâlâ.
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla)
o şekilde
milletinden oy isteyen Merve Kavakcıya haddi bildirildi. Duymak
istemeseniz de ben bugün buradayım, konuşacağım, gerçekleri
söyleyeceğim. Allah sorar. Allahtan korkun. Korkuyorsanız tabii,
tercih sizin! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ve o gün geldiğinde başka hiçbir şey
bahane edilemedi, sistem ona tahammül edemedi. Nasıl olur da yok etmek
istediği kadınlardan biri -aslında iki kişilerdi ama bir
tanesi vazgeçti, ne acı- milletin Meclisine girerdi!
Evet, şimdi, Muhtar bile olamaz. denen
Sayın Cumhurbaşkanımız, muhtarları Beştepede
ağırlayan Sayın Cumhurbaşkanımız, artık
partisine kavuştu ve hem de partisine Cumhurbaşkanı
sıfatıyla tekrar gelmiş oldu. Biz çok mutluyuz, büyük bir vuslat
oldu.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Evet, Türkiyenin sadece
yarısının Cumhurbaşkanı. Türkiyenin sadece yüzde
50sinin Cumhurbaşkanı.
BAŞKAN Sayın Yalım
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla) Sayın
vatandaşlarımız umarım bağıranları dikkate
almazlar, ben bağırmıyorum. Bugün çok mutluyum, elhamdülillah
diyorum.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Sadece yüzde 50sinin
Cumhurbaşkanı.
BAŞKAN Sayın Yalım, lütfen
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla) Tarihî tevafukun 2 Mayıs
1999 tarihinde kendisine Dışarı, dışarı. diye
alkış tutan, had bildiren darbecilerin zulmüyle milletvekili Merve
Kavakcı milletvekilliği haklarından faydalanamadı ama 23
Haziran 2015te
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) Merve
Kavakcının kocası nerede, kocası!
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla)
burada Türkiye Büyük
Millet Meclisinde başı örtülü milletvekilleri başı örtülü
olmayan kıymetli milletvekilleri ve erkek milletvekilleriyle beraber yemin
ettiler, biz bunu biliyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Kavakcı Kan
(CHP sıralarından gürültüler)
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) 15 sene
geçti
RAVZA KAVAKCI KAN (Devamla) Utanın,
utanın!
BAŞKAN Sayın Kavakcı Kan,
teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, bu kürsü
milletvekillerinin düşüncelerini açıklamak için var olan bir kürsü.
Lütfen arkadaşlarımızın düşüncelerini burada özgürce
açıklamasına biraz tahammüllü olalım, lütfen.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Tanal.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) Sayın Merve
Kavakcının eşi nerede, eşi? Nerede Sayın Merve
Kavakcının eşi?
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Şu anda
kendisi bekar, onun için oradan vurmaya çalışmayın. Bakın
da öyle haber verin. Saygısızlık etmeyin. İnsanların
ailevi durumlarını buraya getiremezsiniz.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale)
Saygısızlık eden sizsiniz.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Niye, gerçekleri
söyledim diye mi?
BAŞKAN Karşılıklı
konuşmayın lütfen..
Buyurun Sayın Tanal
MAHMUT TANAL (İstanbul) Değerli
Başkanım, biraz önce sayın hatibin konuşmasında
adı geçen Merve Kavakcının milletvekilliği türbandan
dolayı düşürülmedi, Amerikan vatandaşı olduğu için
düşürüldü efendim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Teşekkür ediyorum,
saygılarımı sunuyorum.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Sayın
Başkanım, Merve Hanım 2 Mayıs 1999da bu Meclise
geldiğinde çifte vatandaş olmuş olduğu bilgisi yoktu, o
sonradan ele geçirilen bir bilgiydi.
BAŞKAN Teşekkür ederim...
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Sayın
Başkan, ayrıca ülkemiz çifte vatandaşlığı
desteklemektedir.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, teşekkür ederim, konu açıklığa
kavuştu.
MUSTAFA AKAYDIN (Antalya)
Hâlâ türban sömürüsü!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayın Başkan, kısa bir söz talebim var efendim.
BAŞKAN Sayın
Özel, buyurun, bir dakika...
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kanın
yaptığı gündem dışı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın
Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Öncelikle, Sayın Recep
Tayyip Erdoğanın, Muhtar bile olamaz. açıklamalarından
sonra muhtar bile olamayacağı bir mahkeme kararına
bağlanmışken, Türkiyede yapılan bir serbest seçimden sonra
bir partinin genel başkanının milletvekili olmamasıyla
ilgili soruna parmak basan, bu konuyla ilgili Mecliste katkı sağlayan
ve Sayın Recep Tayyip Erdoğana milletvekilliği ve siyaset
yolunu açanların demokrasi bilinci ile Meclisteki yemin krizinden sonra
Tutuklu milletvekili olmaz. diye söz verip daha sonra o protokolü ihlal
edenlerin demokrasi bilincini tarih terazisinde tartacağız. Ama
şunu unutmayalım: Sayın Merve Kavakcının eşi
Cihangir İslam...
RAVZA KAVAKCI KAN
(İstanbul) Merve Hanım bekar, iftira atmayın; Merve Hanım
evli değil, eşi değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ...bu
OHAL sürecinde meslekten men edilmiş, hakkı yenmiş ve o
günlerdeki demokrasi mücadelesinden siyasi rant elde edenler bugünlerdeki...
RAVZA KAVAKCI KAN
(İstanbul) Eşi değil dedim Özgür Bey, eşi değil
dedim, eşi değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ...OHAL
zulmüne kör kalmışlar, sağır kalmışlar ve
görmezden gelmektedirler. (CHP sıralarından alkışlar)
Teşekkür ederiz.
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Özel.
Sayın milletvekilleri...
MEHMET MUŞ
(İstanbul) Sayın Başkan...
BAŞKAN Sayın
Muş, bir dakika size de...
Buyurun.
2.- İstanbul Milletvekili Mehmet
Muşun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MEHMET MUŞ
(İstanbul) Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Recep Tayyip Erdoğanın hangi saiklerle
siyasetten engellenmeye çalışıldığını
dönemin, o dönemki iddianameleri hazırlayan savcısı şöyle
ifade ediyor: Ben elimden gelen her şeyi yaptım ama önünü
kesemedim. Burada ne adil bir iddianame ne adil bir yargılama... Önünü
kesmek bir yargıcın işi değildir veya bir hukuk
insanının işi değildir. Hukukçuların işi nedir?
Hukukçuların işi doğru olan ve doğru olan deliller
üzerinden hareket etmektir. Recep Tayyip Erdoğan, O yargıç bir
siyasetçi değil
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) YSKdaki
hukukçular
BAŞKAN Sayın Özdiş, tahammüllü
olun, lütfen
MEHMET MUŞ (İstanbul) -
yargıç
yargıçlığını yapacak, yargıç elindeki hukuk
mekanizmasını kullanarak bir siyasetçiyi engellemeye
çalışamaz... O açıdan
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana)
Halkın iradesini kestiniz. YSKdaki hukukçular, yandaş hukukçularla
BAŞKAN Tamamlayın lütfen Sayın
Muş, devam edin. Bir dakika söz vermiştim. Sayın Özele de bir
dakika verdim Sayın Muş.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Tek
başına iktidara gelmiş bir partinin Genel Başkanı
360ın üzerinde milletvekili tutmuş ve ortada bir garabet var,
bununla alakalı Türkiye Büyük Millet Meclisinin attığı bir
adım söz konusu olmuştur.
Bakın, Parlamentoda biz tartışma
yaparız, şahsiyatla hiç uğraşmayız. O açıdan,
buradaki herkesi şahsiyatla uğraşmamaya davet ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Muş.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Merve
Hanımın hangi saiklerle burada
konuşturulmadığını herkes gayet iyi biliyor.
Şahsiyatı bırakıp realitenin üzerinden siyaset
yapalım.
BAŞKAN Sayın Muş, teşekkür
ederim.
Bir dakika demiştim, iki dakika oldu, size
bir dakika daha ek süre veriyorum adaletli olmak adına.
Buyurun Sayın Özel.
Sürenizi uzatmayacağım ama
Buyurun.
3.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bugün meseleyi kişiselleştirenin ve buraya
taşıyanın Cumhuriyet Halk Partisi olmadığı
açık, Sayın Grup Başkan Vekiline önce onu
hatırlatalım.
Biraz önce sözüm kesilmişti. O günlerin
mağdurunun o dönemki eşi Cihangir İslam sadece ve sadece bugün
şaibeli bir referandumla yüzde 51 oyuna ancak kavuşabilmiş,
milletin gönlünde hayır cevabını almış olan
Anayasaya hayır dediği için bir KHKyla ihraç edilmiştir. O
günlerin mağdurları ve onun üzerinden siyasi rant devşirenler
bugünkü mağduriyetlere, bugünkü haksızlıklara sessiz
kalmaktadırlar ve tarih önünde bu tutarsızlıklarıyla
baş başa kalacaklardır.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Sayın
Başkan, müsaadenizle
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, yeni
başladık
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Sadece şunu
ifade edeyim
BAŞKAN Düşüncenizi
açıkladınız Sayın Kavakcı Kan, grup başkan
vekilleri cevap verdi; gündemi yerine getirmek zorundayım.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul)
Kişiselleştirme dediler efendim, onunla alakalı
Bu,
memleketin meselesidir, bu, kadınlar için önemli bir meseledir.
BAŞKAN Yerinizden buyurun, nedir talebiniz?
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) 60a göre söz
talep ediyorum.
Bir dakika
4.- İstanbul Milletvekili Ravza
Kavakcı Kanın, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Çok
teşekkür ederim Sayın Başkan.
Biraz evvel kişiselleştirme dendi de bu
kişisel bir mevzu değildir. Aynı soyadı taşıyor
olmam Merve Hanımla ve onun seçim arkadaşı olmam, dava
arkadaşı olmam büyük bir şereftir benim için.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Onu Sayın Muş
söyledi, ben söylemedim.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Ama kişisel
değildir bu, bu mesele tamamıyla -ben yine de açıklık
getirmek istiyorum öyle bir soru uyanmasın diye- bir memleket meselesidir,
Türkiye Cumhuriyetinde kadınların gelmiş olduğu
noktayı göstermektedir.
Sayın Başkanım Biz hepimiz beraber
tahammül ettik, bu yasağı kaldırdık. diyenler biraz evvel
ben konuşurken de aynı had bildirme cümlelerini
kullanıyorlardı; bunu da sizlerin ve milletimizin takdirine
bırakıyorum.
Çok teşekkür ederim söz verdiğiniz için.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Kerestecioğlu, buyurun
size de bir dakika
5.- İstanbul Milletvekili Filiz
Kerestecioğlu Demirin, insan hakları ve demokrasinin herkes için
savunulması gerektiğine ilişkin açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
O günlerde karşı
çıktığımız ve gerçekten aslında olmaması
gerektiğini düşündüğümüz, özellikle Merve Kavakcının
Mecliste olmaması ve buna gösterilen tepkiler, onun yanında olan
tabii Nazlı Ilıcakın gazetecilik yaptığı için
şu anda cezaevinde olması ne kadar hazin bir şeyse, aynı
şekilde kadınları bu kadar savunan vekilimizin bugün kaç tane
kadın vekilimizin, eş başkanımız dâhil olmak üzere,
cezaevinde olduğundan da haberi vardır herhâlde.
Yargıyla ilgili çok güzel güzellemeler
yapıldı. Evet, yargı tarafsız ve bağımsız
olmalı, kimseyi siyasi faaliyetinden engellememeli ama bugün bizim bütün
bu cezaevinde olan vekillerimiz işte bu tarafsız ve
bağımsız olmayan yargı nedeniyle cezaevlerinde
tutulmaktadırlar ve bir an önce onların -yargının,
özellikle Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere kendi içtihadına
uyarak- serbest kalmalarını diliyoruz.
Sadece kendisi için bir şey dilemek demokrasi
değildir, bunu da buradaki bütün partilere, bütün milletvekillerine
hatırlatmak isterim. Eğer insan hakları ve demokrasiyi savunuyorsanız
herkes için savunursunuz, prensip sadece sizin için geçerli olamaz.
Teşekkürler.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) Evet, herkes için
savunuyoruz ama teröristler için değil.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
şimdi, sisteme giren 15 milletvekiline yerlerinden birer dakikalık
söz vereceğim.
Söz vereceğim sayın milletvekillerinin
isimlerini okuyorum: Sayın Aydın, Sayın Engin, Sayın Tanal,
Sayın Erkek, Sayın Özdemir, Sayın İlgezdi, Sayın
Çamak, Sayın Tüm, Sayın Yalımın yerine Sayın Durmaz,
Sayın Arık, Sayın Arslan, Sayın Özdiş, Sayın
Gaytancıoğlu, Sayın Şeker, Sayın Bektaşoğlu.
Sayın Aydın, buyurun.
6.- Bursa Milletvekili Erkan Aydının, 1 Mayıs
İşçi Bayramını kutladığına ve liyakat
ölçümü yapılmadan hâkim alımı yapılmasına ilişkin
açıklaması
ERKAN AYDIN (Bursa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Dün 1 Mayıstı, tüm işçilerin ve
çalışanlarımızın bayramını bir kez daha
kutluyorum. İş kazalarında dünyada ilk sıralarda yer alan
Türkiyenin bu ayıbını da bir an önce kapatmasını
diliyorum.
YSKnın hukuk dışı
kararıyla ülke tek bir kişinin eline geçti. 80 milyon olarak
kaderimiz o kişinin iki dudağı arasında.
Öğrendiğimiz kadarıyla da bu kürsüde tarafsızlık sözü
veren Cumhurbaşkanı 21 Mayısta da partisinin başına
dönecekmiş. Demek ki 2019u beklemeden yetki de güç de artık tek bir
kişide. Hukuksuzluğu hukuk sayan Hükûmet, yine elini ilk olarak
yargıya attı, yandaş 900 hâkim alımı yaptı tek
seferde, sınavsız ve liyakat ölçümü yapılmadan. Eğer böyle
giderse Türkiyede adalet kavramı hayalden öteye gidemeyecek ama gün
gelecek ki adalet şu anki iktidar mensupları için ihtiyaç olacak.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Engin
7.- İstanbul Milletvekili Didem Enginin, 23 Nisanda Meclis
Başkanının Atatürkün adını anmamasına, hiç kimse
ve hiçbir kuvvetin Atatürke olan sevgi ve minnettarlığı
milletin gönlünden silemeyeceğine ilişkin açıklaması
DİDEM ENGİN (İstanbul) 23 Nisanda
bu Mecliste cumhuriyet tarihimizde yaşanmamış bir olaya
şahit olduk. Meclis Başkanlığını yürüten zat Atatürkümüzün
adını anmadı, Cumhuriyet Halk Partisinin ikazına
rağmen anmamakta diretti. Bu davranışıyla Atatürkü
önemsizleştirdiğini zannediyorsa kendisine şunu hatırlatmak
isterim: Yüz yıldan beri tüm dünya liderlerinin önünde saygıyla
eğildiği Atatürkümüze bugüne kadar kin ve nefret kusanların,
onun başarısını hazmedemeyenlerin hiçbirini milletimizin
hafızasında bulamazsınız, lakin onları cumhuriyet
tarihimizin çöp sepetinde bulabilirsiniz. Hiç kimse ve hiçbir kuvvet hiçbir
zaman Atamızı ve ona olan sevgimizi ve
minnettarlığımızı milletimizin gönlünden
silemeyecektir. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Tanal
8.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, caddelerin
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından otopark olarak
kullanıldığına ve İçişleri Bakanını
acilen denetim yapmaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
İstanbulda bulunan
caddelerin üzeri İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından
İSPARK olarak, otopark olarak kullanılmakta ancak yollar otopark
olarak kullanılamaz. Bununla ilgili elimde Danıştayın bir
kararı var. İptal davasını açtım ve caddelerin otopark
olarak kullanılamayacağına ilişkin mahkeme karar verdi. Ben
burada İçişleri Bakanı ve Çevre ve Şehircilik Bakanına
sesleniyorum: İstanbuldaki caddeler hâlen ücretli otopark olarak
kullanılıyor. Vatandaştan alınan bu paralar
haksızdır. Caddeler otopark olarak kullanılamaz. Bu otopark
adı altında alınan paralar
Belediye ücretsiz olarak otopark
yapması gerekirken yapmamıştır. Otopark amacı
nedeniyle alınan paralar başka bir amaca tahsis edilemez. Bunlar
bugüne kadar zimmete geçirilmiştir. İçişleri Bakanını,
acilen, İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle ilgili denetim yapmaya
davet ediyorum. Vatandaşlarımızın mağduriyetini
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Erkek
9.- Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkekin, Cumhuriyet
gazetesinin yöneticileri ile yazarlarının yüz seksen dört gündür
cezaevinde bulunduklarına ve OHAL sürecinde basın özgürlüğünün
yanında tüm hak ve özgürlüklerin askıya alınmış
durumda olduğuna ilişkin açıklaması
MUHARREM ERKEK (Çanakkale)
Sayın Başkan, Cumhuriyet gazetesinin yöneticileri, yazarları ve
avukatları Murat Sabuncu, Akın Atalay, Turhan Günay, Kadri Gürsel,
Güray Öz, Hakan Kara, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Musa Kart ve Önder
Çelik yüz seksen dört gündür cezaevinde, Ahmet Şık ve Emre İper
de onlarla birlikte. Son on iki yılda basın özgürlüğünde tam
elli altı basamak gerilemişiz. Bu, gerçekten çok olumsuz bir tablo.
180 ülke arasında 155inci sıradayız ve maalesef ülkemiz
basın özgürlüğüyle ilgili en ürkütücü ülkeler kategorisinde yer
alıyor. Yarıştığımız ülkeler Irak, Gambiya
ve Brunei Sultanlığı. Bugün OHAL sürecinde basın
özgürlüğünün yanında tüm hak ve özgürlükler, demokrasi askıya
alınmış durumda. Şunu biliyoruz ki basının özgür
olmadığı bir toplum asla özgür olamaz.
Yine, tarafsızlık
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür
ederim.
Sayın Özdemir
10.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, iktidarın
tüm engellemelerine ve OHALe rağmen 1 Mayıs Emek ve
Dayanışma Gününün büyük bir coşkuyla
kutlandığına ve bu iktidarın tek önceliği ve hedefinin
tek adam düzenini şaibeli bir Anayasayla meşrulaştırma
çabası olduğuna ilişkin açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İktidarın tüm
engellemelerine ve OHALe rağmen dün 1 Mayıs Emek ve
Dayanışma Gününü büyük bir coşkuyla kutladık. Meydanlarda
işçilerin Hükûmetten beş talebi öne çıktı. Meclis Genel
Kurulunda işçilerin ve sendikaların bu taleplerini Hükûmetin
dikkatine tekrar sunuyorum: Kıdem tazminatımı fona devretme.
Taşerona verdiğin kadro sözünü tut. Esnek çalışma
düzenlemesinden vazgeç. İşçi kiralamaktan vazgeç. ve Kayıt
dışı istihdamı önle. Yüzde 24,5 olan genç işsizliğe
ve yükselen işsizliğe çözüm bul.
Değerli milletvekilleri, on beş
yıldır tek başına ülkeyi yöneten bu iktidarın bu
talepleri duymak ve sorunları çözmek yerine tek önceliği ve hedefi,
kendi tek adam düzenini şaibeli bir anayasayla meşrulaştırma
çabası olmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın İlgezdi
11.- İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdinin,
Wikipediaya Türkiyeden erişimin engellenmesinin gerekçesini ve benzeri
sansür uygulamalarının artıp artmayacağını
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul)
Sayın Başkan, dünyanın en büyük, bağımsız ve
parasız internet ansiklopedisi olan Wikipediaya Türkiyeden erişim
engellendi. Şiddetli sansürün çarpıcı bir örneği olan bu
karar, Türk tipi şeffaf demokrasinin acı bir yüzü olarak tarihte
yerini aldı. Dünyanın hiçbir ileri demokrasisinde, temel bir insan
hakkı olan bilgiye erişimin bu denli
kısıtlandığını, sansüre uğradığını
görmek mümkün değil. Türkiyeyi sonu karanlık bir yola doğru
hızla sürükleyen bu ve benzeri kararları kabul etmiyoruz, ülkemizin
adının Kuzey Kore gibi baskıcı ve kapalı rejimlerle
birlikte anılmasını kabul etmiyoruz. Unutulmasın,
şeffaf demokrasi bir zümre için ayrıcalık değil, 80 milyon
vatandaşımız için temel bir haktır. Şimdi buradan
soruyorum: Vatandaşın bilgiye erişim hakkının
kısıtlanmasının gerekçesi nedir? Bu ve benzeri sansür
uygulamaları artacak mıdır? Sansürü de sansürlemeyi
düşünüyor musunuz?
Teşekkürler.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
Sayın Çamak
12.- Mersin Milletvekili Hüseyin Çamakın, OHAL ve
KHKların FETÖyle mücadele sınırlarını çoktan
aştığına ve durumun keyfiyet ve hukuksuzluğa
dönüştüğüne ilişkin açıklaması
HÜSEYİN ÇAMAK (Mersin) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Darbeye karşı ilan edildiği söylenen
OHAL ve KHKlar, bu işin FETÖyle mücadele sınırlarını
çoktan aştığını, durumun keyfiyet ve hukuksuzluğa
dönüştüğünü gösteriyor. Demokratik haklar, anayasal özgürlükler keyfî
biçimde engelleniyor, özel hayata müdahaleler artıyor, bu müdahaleler
giderek kurumsal hâle geliyor. Son olarak, ne iş yapacağı, görev
kapsamı belli olmayan bekçilerin istihdamı KHKyla hayata geçirildi.
Güvenlikçi politikalar hız kesmeden devam ederken tam bir kıyım
yaşanmakta, geleceğimiz göz göre göre karartılmaktadır. Tüm
bunlar, iktidarın mahallelere, sokaklara, üniversitelere,
kısacası tüm hayatımıza ayar vermesi anlamına geliyor.
İktidarı tüm bu uygulamalardan vazgeçmeye ve aklıselim
davranmaya
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Tüm
13.- Balıkesir Milletvekili Mehmet Tümün, Yüksek Seçim
Kurulunun 16 Nisanda yapılan halk oylamasında mühürsüz
pusulaları kabul ederek tarihî bir skandala imza attığına
ilişkin açıklaması
MEHMET TÜM (Balıkesir) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
16 Nisanda yapılan halk
oylamasında Yüksek Seçim Kurulu mühürsüz pusulaları kabul ederek
tarihî bir skandala imza atmıştır. Yüksek Seçim Kurulu, siyasi
partilerin yaptığı itirazın ret gerekçesinde ise Tam
kanunsuzluk oluşmamıştır. diyerek, yine başka bir
tarihî hukuk skandalına imza atmıştır.
Sayın Adalet
Bakanına burada soruyorum: Tam kanunsuzluk ne demektir? Bu kanunu ihlal
etmek için tamamını ihlal etmek mi gerekir? Mesela, vergi
kaçıran bir yurttaş, yarım kaçırdığında tam
kanunsuzluk işlememiş mi oluyor? Bu durumda ceza kesmeyecek misiniz?
Seçim sandıklarında hangi sahtekârlıklar yapılırsa tam
kanunsuzluk yapılmış olacaktır?
Yapılan şaibeli,
hukuksuz bu seçimi meşru görmüyor ve kabul etmiyoruz. Bu, millî iradeyi
gasbetmektir, aynı zamanda bunun adı oy
hırsızlığıdır. Yurttaşlarımız
Yüksek Seçim Kurulunun bu sahtekârlığı hakkında
açıklama beklemektedir.
BAŞKAN Sayın
Durmaz
14.- Tokat Milletvekili Kadim Durmazın, Karadenize
bağlanması gereken Kastamonu ile Tokat-Niksar-Akkuş-Ünye
yollarının ihalesinin ne zaman yapılacağını ve
Tokat Havaalanının kullanılmasıyla ilgili Hükûmetin bir
planı olup olmadığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
KADİM DURMAZ (Tokat)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Anadoluyu Karadenize
bağlayan muhtelif D-10lu seri yollar vardır, bunlardan iki tanesinin
ucu Karadenize bağlanmamıştır. Biri Kastamonuda, bir
diğeri de Tokat-Niksar-Akkuş-Ünye yoludur. Etüt ve projesi
yapılmış bu yolun -89 kilometre toplamıdır- ihalesi ne
zaman yapılacaktır? Tokatlı bunu beklemektedir.
Yine, yeni bir havaalanı
sözüyle Tokatlı mutlu olmuşken, elimizdeki havaalanına da uçak
inmiyor referandum sonrası. Bu konuda Hükûmetin acil bir planı var
mıdır? Bunu Tokatlılar olarak merak ediyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Durmaz.
Sayın Arık
15.- Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın, 1 Mayıs
Emek ve Dayanışma Bayramını kutladığına ve
OECDnin Öğrenci Refahı Raporunun ülkemizdeki çocukların
mutsuzluğunu gözler önüne serdiğine ilişkin açıklaması
ÇETİN ARIK (Kayseri)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Emeğin, alın
terinin, özgürlüklerin çalınmadığı, millî iradenin
çalınmadığı, demokrasinin, hukukun askıya
alınmadığı, haksızlıkların,
eşitsizliklerin, ezilmenin olmadığı bir Türkiye özlemiyle 1
Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını kutluyorum.
OECD, PISA 2015 kapsamında
üçüncü raporu olan Öğrenci Refahı Raporunu paylaştı. Bu
rapor, daha ortaokul çağındaki ağzı süt kokan
çocuklarımızın mutsuzluğunu ve umutsuzluğunu gözler
önüne seriyor. Maalesef, geleceğimiz, umudumuz olan
çocuklarımız, hani bizi kıskanan OECD ülkeleri var ya
onların çocuklarından daha mutsuz, en mutsuz. AKP iktidarı
olarak büyükleri mutsuz ettiğiniz yetmedi, kindar ve dindar nesil
iddiasıyla çıktığınız yolda geleceğimizin
umudu çocuklarımızı da mutsuz etmeyi başardınız.
Yarattığınız bu mutsuzluk tablosuyla ne kadar övünseniz
azdır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Arık.
Sayın Arslan
16.- Denizli Milletvekili Kazım Arslanın, 16 Nisanda
yapılan referandumda Cumhurbaşkanı ve Başbakanın
bütçeleri ve örtülü ödenekleri ile devletin diğer kurumlarından ne
kadar para harcandığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
KAZIM ARSLAN (Denizli) Başbakana soruyorum:
16 Nisanda Anayasa değişikliğiyle ilgili bir referandum
yaptık. Referandum süreci adaletsiz ve eşit olmayan şartlarda
gerçekleşmiştir. Siyasi iktidar, bütün devlet olanaklarını
kullanarak Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve
bakanlıkların bütçelerinden ve belediye olanaklarından
hesapsız harcamalar yapmıştır. Bu durum
karşısında, bir, Cumhurbaşkanlığının
bütçesinden ve örtülü ödeneğinden ne miktar para
harcadığınızın; iki, Başbakanlığın
bütçesinden ve örtülü ödeneğinden ne miktar para
harcadığınızın; üç, tüm bakanlıkların
bütçelerinden ne miktar para harcadığınızın; dört,
bütün AKPli belediyelerin bütçelerinden ne miktar para
harcadığınızın; referandum için devletin diğer
kurumlarından ve imkânlarından ne miktar para
harcadığınızın; devlet ve millet parasının
ne miktarda olduğunun açıklanmasını ve kamuoyunun
aydınlatılmasını istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Arslan.
Sayın Özdiş
17.- Adana Milletvekili İbrahim Özdişin,
avukatlıktan hâkimliğe geçiş sınavı ve mülakatı
hakkındaki iddialara ilişkin açıklaması
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sorum Adalet Bakanına. Geçtiğimiz hafta
sonuçları açıklanan avukatlıktan hâkimliğe geçiş
sınavı ve mülakatı hakkında ortada birçok iddia bulunmakta.
Mevzuatı değiştirerek kılıfına uydurduğunuz
bu olayda hâkim olarak atananların büyük bir çoğunluğunun AKPde
il, ilçe yöneticisi olduğu konuşuluyor. Kişilerin
yazılı ve sözlü mülakat soruları, cevapları ve
puanları neden açıklanmıyor? Söz konusu olayda Rizeden
başvuran avukatların tamamının hâkimliğe
alındığı iddia ediliyor. Soruyorum: Rizeden kaç kişi
başvurdu, kaç kişi alındı? Bu şaibeleri ortadan
kaldırmak için neden hiçbir girişimde bulunmuyorsunuz? Yoksa
tarafsız ve bağımsız yargıyı böyle mi
oluşturacaksınız?
Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Özdiş.
Sayın Gaytancıoğlu
18.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Kapıkule
Sınır Kapısında yaşanan izdihamla ilgili bilgi almak
istediğine ilişkin açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Dünyanın 2nci, Avrupanın ise en
yoğun sınır kapısı olan Edirnedeki Kapıkule
Sınır Kapısında yaşanan izdihamı
soracağım.
Kapıkule Sınır Kapısında
12 adet giriş, 11 adet çıkış peronu olmasına
rağmen hâlen sadece 1 peron görev yapmaktadır. Son aylarda yurt
dışına çıkmak için çok fazla sıra beklediklerini ifade
eden vatandaşlar, 1 veya 2 peronun çalışması nedeniyle, iki
saati aşan bir süre sırada beklemektedirler. Yolcular, bekleme
nedenlerini sorduklarında ise durumun memur yetersizliğinden
kaynaklandığı bilgisinin kendilerine iletildiğini
söylemektedirler. Yazın gelmesine bir iki ay bir süre kalmış
olup personel yetersizliğini çözmeyi düşünüyor musunuz? Mühürsüz
seçim yapanlar, tarafsızlık yemini edip de taraf olanlar bu konuda
bir çözüm düşünüyor mu?
BAŞKAN Sayın Şeker
19.- İstanbul Milletvekili Ali Şekerin, Cumhuriyet ve
BirGün gazetelerinin yazarlarının hâlâ tutuklu olmalarına ve
Wikipediaya erişimin yasaklanmasının kabul edilemez
olduğuna ilişkin açıklaması
ALİ ŞEKER (İstanbul) Sayın
Başkan, Cumhuriyet yazarları ve BirGün yazarları hâlâ içeride
tutuklu ve yargılanmaları ancak dokuz ay sonra mümkün olacak
Cumhuriyet gazetesi yazarlarının ama BirGün yazarı Mahir Kanaat
yüz günü geçmesine rağmen hâlâ neyle suçlandığını
bilmemekte.
Dünyanın en büyük internet ansiklopedisi olan
Wikipedia maalesef erişime kapatıldı, çocuklar derslerini
yapamaz durumda. Jimmy Wales, bu ansiklopedinin kurucusu Akıllı
Şehirler Paneli için Türkiye'ye gelecekti, bu geliş de iptal edildi.
Türkiye aklına akıl katmaktan geri mi kalacak? Kafamızı
kuma gömerek gerçeklerin gerçekliğinden kurtulamayız. Bu Wikipediada
IŞİDe yardımla ilgili olan bilgilerin gerekçe gösterilerek
Wikipediaya erişimin yasaklanması kabul edilebilecek bir şey
değil. Gerçeklerin mahkeme önünde ancak gerçek olup olmadıkları
ortaya çıkacak.
BAŞKAN Sayın Bektaşoğlu
20.- Giresun Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlunun,
Anayasaya şaibe bulaştığına ve oyunun rengi ne olursa
olsun herkesin bu şaibeyi yaratanlardan hesap sorulmasını
beklediğine ilişkin açıklaması
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bugün referandum sonrasında yüce Meclisin ilk
çalışma günü; hayırlı uğurlu olsun.
Sizleri bilmem ama, bugün kendimi Anayasasına
şaibe bulaşmış, oyları çalınan bir ülkenin bir
yurttaşı, üyesi olduğum Türkiye Büyük Millet Meclisinin
yaptığı kanun maddesi bir kişinin ihtirasına
uğramış, kurban edilerek talimatla değiştirilmiş
bir milletvekili gibi hissediyorum. Halkımızın da aynı
duygular içinde olduğunu tahmin ediyorum. Nitekim, dün, emekçiler, 1 Mayıs
meydanlarında hep birlikte bu hukuksuzluğa, adaletsizliğe tepki
göstererek haykırdılar. Oyunun rengi ne olursa olsun, herkes, bu
hırsızlığa alet olanlardan, bu şaibeyi yaratanlardan
ibretiâlem için hesap sorulmasını bekliyor. Bu Anayasayı kimse
kabullenemiyor. Reddedilmiş bir Anayasa üstünde
başkanınızı oturtamazsınız. Ne kadar
aymazlık, umursamazlık, vurdumduymazlık içinde olursanız
olun bunun peşini bırakmayacağız, yargı
yollarını ve demokratik haklarımızı
halkımızla birlikte sonuna kadar kullanacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Hayır bitmedi, daha yeni başlıyor.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Bektaşoğlu.
Şimdi, sisteme giren sayın grup
başkan vekillerine söz vereceğim.
Sayın Akçay, buyurun.
21.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, ülkenin önünde birbiriyle
bağlantılı beş önemli gündem olduğuna ve 1 Mayıs
Emek ve Dayanışma Gününü kutladığına ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak yoğun bir
gündemin eşiğindeyiz ve önümüzde ülkemizin birbiriyle
bağlantılı beş önemli gündemi vardır:
Birincisi, terörle mücadeledir. Silahlı
Kuvvetlerimiz ve Emniyet teşkilatımız sahada etkin bir
şekilde bölücü terör örgütüyle mücadelesini sürdürmektedir. Bu mücadeleye
kararlı ve topyekûn olarak desteğimizi sunuyoruz.
İkincisi, 16 Nisan referandumuyla milletimizin
onayladığı Cumhurbaşkanlığı hükûmet
sistemine geçiştir. Millî irade kararını vermiştir. Bizlere
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak düşen bu hükmün gereğini yerine
getirmek, yeni hükûmet sistemine geçiş için uyum yasalarını bir
uzlaşma ve mutabakat içerisinde düzenlemektir.
Üçüncüsü, vatandaşlarımızın
talep ve beklentilerine uygun olarak sosyal ve ekonomik iyileştirmeleri
sağlayacak yapısal reformları hayata geçirmektir.
Dördüncü önemli gündem, dış
politikadır. Avrupa Birliğiyle gerilen ilişkiler, güney
sınırımızda yaşanan gelişmeler, ABD ve
Rusyanın Suriye sınırımızda terör örgütleriyle
ilişkileri öne çıkan dış politika sorunlarıdır.
Ve beşinci olarak da FETÖyle mücadele ve
adalet arayışı bir diğer önemli gündem maddemizdir. Elbette
FETÖyle ve terörle mücadeleyi destekliyoruz ve destekleyeceğiz ancak
mücadele edilirken adalet arayışından da sapılmamasına
özen gösterilmelidir çünkü devlet hukuk ve adalet üzerine inşa edilir.
Suçlu ile suçsuz mutlaka iyi ayırt edilmelidir. Suçluyu ararken sadece
ağaca değil ormana da bakmalı, tabandan tavana doğru
elebaşılara yönelik operasyonlara hız verilmelidir. Son FETÖcü
tasfiye edilene kadar mücadele zayıflatılmamalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen Sayın
Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) 1 Mayıs tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de emekçilerin birlik ve dayanışma günü
olarak kutlanan, işçinin, emekçinin alın terinin önemini
hatırlatan çok önemli bir gündür. 1 Mayısı amacından
saptırmadan, kışkırtmalara gelmeden, çatışmaya
fırsat vermeden, çalışma hayatının ağır ve
derin sorunlarını, iş güvenliğini, ücretleri, sosyal
hakları, emeklilik şartlarını gündeme getirerek helal
kazancıyla kutlayan işçilerimizi, emekçilerimizi,
vatandaşlarımızı tebrik ediyor ve teşekkürlerimizi
sunuyorum. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak maden
ocağında, tarlada, fabrikada, tersanede ve diğer tüm iş
alanlarında alın teriyle, emekleriyle ülkemizin
kalkınmasında ve ekonominin gelişmesinde en büyük güç olan
emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü
kutluyor, görevi başında hayatını kaybeden tüm işçi
kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Ben de teşekkür ederim Sayın
Akçay.
Sayın Kerestecioğlu, buyurun.
22.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
1 Mayıs kutlamalarında OHAL ve KHK yazan pankartların yasak
olmasına ve OHALe, KHKlara ve şaibelerle oluşturulmaya
çalışılan başkanlık sistemine karşı
çıktıklarına ilişkin açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Teşekkürler Sayın Başkan.
Dün tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bütün
emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1
Mayısı kutladık. Fakat 1 Mayısta ilginç bir görüntüye, daha
doğrusu bir değil birden fazla bu tarz görüntüye şahit olduk.
Şu pankartta kesilmiş olan yerlerde OHAL ve KHK yazıyor ve
bu pankartla gelmek isteyen, alana girmek isteyen emekçiler,
EĞİTİM-SEN üyeleri bu pankartın yasak olduğu
söylenerek alınmak istenmiyorlar ve kendileri de OHAL ve KHK
yazılarını keserek gördüğünüz gibi başlarını
içeri sokup poz veriyorlar.
Şimdi, bu ülke bildiğiniz gibi OHALle
yönetiliyor. Bu, geçici olarak getirilen ama kalıcılaşan ve
şu anda aslında gerçek bir kamuoyu desteği olmadan çünkü anayasa
için yüzde 51 değil aslında bir Anayasa değişikliği
için yüzde 70ler dahi yetmez ama üstelik de birçok şaibeyle
gerçekleşmiş olan bir referandumda bu sonucu kabul etmeyen ve
hayır diyen insanların öncesinde ve sonrasında yine önünü
kesmek için OHAL rejimi kalıcılaştırılıyor ve
devam ediliyor.
Şimdi, KHKlarla işten atılan
binlerce insan KHKları protesto etmeyecek de ne yapacak acaba 1
Mayısta, ne yapmaları bekleniyor? Sayın
Başkanımız Yüce Başkanımız Ne Güzel Oldunuz
Başkan Hepimizin Başkanısınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Bunları mı ifade etmesi bekleniyor acaba
insanların?
Sayın Başkanınız şu anda
fiilî olarak olduğu gibi Meclisin içini boşaltmış olabilir,
burada kalmaya gerek duymuyor olabilirsiniz. Artık, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Nasılsa bir başkan yönetecek, her şeye karar
verecek. diyerek sizler için böyle bir anlamı kalmayabilir ama bizim
mücadele geleneğimizde böyle bir şey yok, biz asla biat etmeyiz,
kabul etmeyiz, OHALe de KHKlara da şaibelerle oluşturulmaya
çalışılan başkanlık sistemine de karşı
çıkarız.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
Talep sırasına göre gidiyorum.
Sayın Muş...
23.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, 1 Mayıs
Emek ve Dayanışma Gününü kutladığına, Türkiye büyüyüp
geliştikçe tüm milletin olduğu gibi işçilerin de yaşam
standartları ve refahının artacağına ilişkin
açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, dün Türkiyenin birçok ilinde işçilerimiz, emekçilerimiz 1
Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü büyük bir coşku ve
heyecanla kutladı. Yapılan kutlamalarda birkaç münferit olay
dışında herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması memnuniyet
verici olmuştur.
Sağduyulu işçi ve emekçilerimiz, her 1
Mayıs öncesi provokasyon hazırlığında bulunan ve
sokakları kışkırtmaya çalışan provokatörlere
fırsat vermemiştir, 1 Mayısı fırsat bilip kaos
oluşturmaya çalışanlar hüsrana uğramıştır.
Resmî tatil ilan edilen 1 Mayıs, amacına uygun bir şekilde
bayram havasında kutlanmıştır. Şu husus bir kez daha
görülmüştür ki işçilerimizin ve emekçilerimizin mülki idarenin
gösterdiği güvenli ve uygun yerlerde özgür ve demokratik bir şekilde
seslerini duyurabilmelerinin önünde hiçbir engel yoktur.
Her 1 Mayıs öncesi Taksim
tartışması başlatarak 1 Mayısı meydan
tartışmalarına indirgemeye çalışanlar görmüştür
ki kutlama yerinden daha önemli olan, işçilerimizin sesini duyurabilecekleri
demokratik ortam olmuştur. İşçilerimiz ve emekçilerimiz
ekonominin belkemiğidir. Emekçilerimizin alın teri Türkiyenin
yapı harcıdır. Türkiye işçinin emeğiyle, üretimiyle
büyümekte ve geleceğe daha iyi adımlarla yürümektedir. Esasen bugün
Türkiyede, AK PARTİ Meclis Grubunun içinden çıkan iktidar da
işçinin, emekçinin ve çalışanın iktidarıdır.
İşçilerimizin sosyal hakları, çalışma
ortamlarının iyileştirilmesi, özlük hakları gibi konularda
birçok düzenleme yapılmış ve yapılmaya devam edecektir.
Daha güçlü bir Türkiyeyi, daha aydınlık bir geleceği
işçilerimizle birlikte inşa edeceğiz. Türkiye büyüdükçe,
geliştikçe, çağı yakaladıkça tüm milletimizin olduğu
gibi işçilerimizin de yaşam standartları ve refahı
artacaktır.
Bu vesileyle tüm işçilerimizin Emek ve
Dayanışma Gününü bir kez daha kutluyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Özel, buyurun.
24.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Adalet ve Kalkınma
Partisi iktidarının sermayeden yana politikaları ve iş
cinayetleri ile yasaklar, baskılar ve OHALin gölgesinde bir 1 Mayıs
kutlandığına ve iktidarın sermayeyle kol kola girdiği
bu sömürü düzeninin eninde sonunda demokratik bir şekilde
yıkılacağına ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Son on dört yılda
işçiden ve emekçiden yana hiçbir adım atmayan, atmadığı
gibi işçilerin mevcut haklarını törpüleyen, törpüledikçe
emekçiyi daha da sömüren Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının
sermayeden yana politikalarının ve iş cinayetlerinin gölgesinde
bir 1 Mayısı daha kutladık. Ne yazık ki bu 1 Mayısa da
gölge düştü. Yasaklar, baskılar ve OHALin gölgesinde işçiler
yine de mümkün olduğu kadar seslerini yükselttiler. Taşerona,
sömürüye, baskıya, kıdem tazminatlarının gasbedilmesine,
kölelik koşullarına, iş cinayetlerine hayır dediler. Öyle
ki 2009 yılında artık 1 Mayıs hem bayram hem de Taksimde
kutlu olsun. diye afiş bastıranlar, o günden bugüne Türkiyeyi
nasıl sürüklediklerine ilişkin bir öz eleştiri vermediler. O gün
bu afişlerle övünenler, dün Taksimde polisin kuş
uçurtmadığı, gerçekten de doğanın da nispet yapar
gibi, güvercinlerin bile uçmadan konarak bütün 1 Mayısta o Taksimin
boşluğunu ve sessizliğini protesto ettiği görüntülerden
acaba utanıyorlar mı?
Hep diyoruz, demeye de devam
edeceğiz: Diktatörler en çok meydanlardan korkarlar ve bu yüzden meydanları
yasaklarlar. Ve söz veriyoruz; biz, Adalet ve Kalkınma Partisi
iktidarının sermayeyle kol kola girdiği bu sömürü düzenini
eninde sonunda demokratik bir şekilde yıkacağız. Söz
veriyoruz; taşeronlaşmaya, iş cinayetlerine, açlık
sınırının altındaki asgari ücrete, işçi
kıyımlarına, sendikalaşmanın önüne konulan tüm
engellere Dur! diyeceğiz.
Bir kez daha; emekçilere,
emekçinin yanında olanlara, halk ve özgürlük mücadelesinde
hayatlarını kaybeden, iş cinayetlerine kurban gidenlere,
barışa ve özgürlüğe selam duranlara Cumhuriyet Halk Partisinden
bin selam olsun.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Özel.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi bulunmaktadır, okutup
bilgilerinize sunacağım.
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
Tezkereler
1.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Pakistan Ulusal Meclisi Savunma Üretimi
Daimi Komitesi üyelerinden oluşan bir heyetin 2-5 Mayıs 2017
tarihlerinde ülkemize resmî bir ziyaret gerçekleştirmesinin Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanının 24/4/2017 tarihli 36
sayılı Kararıyla uygun bulunduğuna ilişkin tezkeresi
(3/952)
27/4/2017
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Pakistan Ulusal Meclisi Savunma Üretimi Daimi
Komitesi üyelerinden oluşan bir heyetin 2-5 Mayıs 2017 tarihlerinde
ülkemize resmî bir ziyaret gerçekleştirmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlık Divanının 24/4/2017 tarihli ve 36
sayılı Kararıyla uygun bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi
ziyareti 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerin Düzenlenmesi Hakkında
Kanun'un 7'nci maddesi gereğince Genel Kurulun bilgilerine sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Bilgilerinize
sunulmuştur.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge
vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya ve 20 milletvekilinin,
hayvancılık sektöründeki sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/509)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Son yıllarda
kırmızı et fiyatlarında yaşanan fahiş
artışlar vatandaşlarımızı olumsuz etkilemektedir.
Ülkemiz hayvancılık sektöründe kendine yetememekte ve et
ithalatı giderek artmaktadır. Hayvancılık sektöründeki
temel sorunların çözülmesi, kırmızı et üretimi ile tüketimi
arasındaki açığın kapatılması, et
ithalatının önlenmesi, et fiyatlarındaki dalgalanmaların
önüne geçilmesi, piyasa regülasyonunun takibinin yapılması ve
spekülatif hareketlerin engellenmesi için hangi tedbirlerin
alınacağı hususlarının belirlenmesi konusunda
Anayasa'nın 98, İç Tüzükün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis
araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Mevlüt Karakaya (Adana)
2) Erkan Akçay (Manisa)
3) Mehmet Erdoğan (Muğla)
4) Emin Haluk Ayhan (Denizli)
5) Arzu Erdem (İstanbul)
6) Ruhi Ersoy (Osmaniye)
7) Saffet Sancaklı (Kocaeli)
8) Ahmet Kenan Tanrıkulu (İzmir)
9) Edip Semih Yalçın (İstanbul)
10) Atila Kaya (İstanbul)
11) İsmail Ok (Balıkesir)
12) Baki Şimşek (Mersin)
13) Oktay Öztürk (Mersin)
14) Zühal Topcu (Ankara)
15) Deniz Depboylu (Aydın)
16) Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
17) Mehmet Necmettin Ahrazoğlu (Hatay)
18) Şefkat
Çetin (Ankara)
19) Muharrem
Varlı (Adana)
20) Ekmeleddin
Mehmet İhsanoğlu (İstanbul)
21) Ümit
Özdağ (Gaziantep)
Gerekçe:
Ülkemizde hayvancılık sektöründe büyük
sıkıntılar yaşanmaktadır. En önemli sorunların
başında ise kırmızı et üretiminin yetersizliği
gelmektedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığının açıkladığı verilere göre
yıllık üretilen kırmızı et miktarı 1 milyon ton,
yıllık tüketilen kırmızı et miktarı ise 1 milyon
300 bin tondur. Bunun yanında Bakanlık kaçak ve kontrolsüz kesimlerin
önüne geçemediği için hayvancılık sektöründe önemli bir
kayıt dışı et üretimi yaşanmaktadır. Söz konusu
kayıt dışı üretimin bedelini ise vergisini ödeyen besicimiz
ve milletimiz ödemektedir.
Yem, nakliye ve enerji maliyetlerinde yaşanan
artışlar, uygulanan yanlış hayvancılık
politikaları ve üreticilerimizin tam anlamıyla desteklenemiyor
olması sonucunda kırmızı et üretimi bugün potansiyelin çok
altında kalmaktadır. Girdi fiyatlarının artması ve
devlet desteğinin yetersizliği sonucunda üreticilerimiz neredeyse
iflas noktasına gelmiştir.
Kırmızı et üretimi ile tüketimi
arasında gerçekleşen açık doğrudan et fiyatlarına
yansımakta ve vatandaşlarımızı mağdur etmektedir.
2016 yılı Şubat ayında 1 kg dana kuşbaşı
kasapta 43, markette 90 liraya; 1 kg dana kıyma ise kasapta 38, markette
75 liraya satılmaktadır. Bu yüksek fiyatlar sebebiyle
kırmızı et tüketimi bir lüks hâlini almış,
vatandaşlarımız et yiyemez duruma gelmiştir. Bir an önce,
kırmızı et üretiminin artırılması ve et
fiyatlarının normal seviyeye gelmesi yönünde önlemler alınarak
üreticimizin ve vatandaşımızın mağduriyetleri
önlenmelidir.
Hayvancılık sektöründeki temel
sorunların çözülmesi, kırmızı et üretimi ile tüketimi
arasındaki açığın kapatılması, et
ithalatının önlenmesi, et fiyatlarındaki dalgalanmaların
önüne geçilmesi, piyasa regülasyonunun takibinin yapılması,
spekülatif hareketlerin engellenmesine yönelik alınması gereken
tedbirlerin belirlenmesi için Meclis araştırması
yapılmasının ülkemiz için gerekli olduğu kanaatindeyiz.
2.- Aydın Milletvekili Deniz Depboylu ve 21 milletvekilinin, çocuklara yönelik istismarın kapsamının ve
nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/510)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ülkemizde istismar edilen çocukların
sayısının hızla arttığı başta TÜİK
olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşların konuyla ilgili
sundukları raporlardan anlaşılmaktadır. Geleceğimizin
teminatı çocuklarımızı her türlü istismardan korumak,
yaşanılan sorunları tespit etmek ve çözüme yönelik
çalışmalar yapmak üzere Anayasa'nın 98inci ve TBMM
İçtüzüğünün 104üncü ve 105inci maddeleri gereğince Meclis
araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.
1) Deniz Depboylu (Aydın)
2) Erkan Akçay (Manisa)
3) Ahmet Kenan Tanrıkulu (İzmir)
4) Emin Haluk Ayhan (Denizli)
5) Mevlüt Karakaya (Adana)
6) Ekmeleddin Mehmet İhsanoğlu (İstanbul)
7) Ümit Özdağ (Gaziantep)
8) Erkan Haberal (Ankara)
9) Ruhi Ersoy (Osmaniye)
10) Saffet Sancaklı (Kocaeli)
11) Mustafa Mit (Ankara)
12) Ahmet Selim Yurdakul (Antalya)
13) Arzu Erdem (İstanbul)
15) Mehmet Necmettin Ahrazoğlu (Hatay)
16) Şefkat Çetin (Ankara)
17) Edip Semih Yalçın (İstanbul)
18) Oktay Öztürk (Mersin)
18) Zühal Topcu (Ankara)
19) Atila Kaya (İstanbul)
20) Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
21) Kadir Koçdemir (Bursa)
22) Mehmet Erdoğan (Muğla)
Temel Gerekçe:
Çocuk istismarı, geniş anlamda, 0-18
yaş grubundaki çocuğun, belli bir zaman dilimi içerisinde, kendisine
bakmakla yükümlü yetişkin kişiler, diğer yetişkinler veya
başka bir çocuk tarafından büyüme ve gelişmesini olumsuz yönde
etkileyen, kaza dışı ve önlenebilir her türlü
davranışa maruz bırakılması şeklinde
tanımlanabilir.
Çocuklara bir yetişkin, toplum, devlet veya
başka bir çocuk tarafından bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal
gelişimlerini olumsuz etkileyen kasıtlı bir davranış
uygulanması olarak tanımlanan çocuk istismarı, çocuklardaki
hastalanma ve ölümün en önemli nedenlerinden birini oluşturmaktadır.
Meclisimizin literatürü
araştırıldığında konuyla ilgili olarak 2010
yılının Mart ayında Kayıp Çocuklar Başta Olmak
Üzere Çocukların Mağdur Olduğu Sorunların Araştırılarak
Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis
Araştırması Komisyonu kurulduğu ve bu Komisyonun 2006-2010
yılları arasındaki mağduriyetle ilgili rapor sunduğunu
görmekteyiz.
TÜİK verilerine göre 2011 yılında
güvenlik birimlerine getirilen çocukların sayısı 204.040 iken
2013 yılında bu sayı 273.571, 2014 yılında 280.414
olmuştur. 2011 yılında suça sürüklenenlerin çocuk
sayısı 84.416 iken bu sayı 2014 yılında 115.436 oldu.
Mağdur çocuk sayısı 88.582 iken 2014 yılında sayı
121.717ye yükselmiştir.
Bugün otoritelerce fiziksel, cinsel ve duygusal
istismar şeklinde bir ayrıma tabi tutulan çocuk istismarına yeni
bir boyut daha eklenerek çocuğun siyasi ve ideolojik amaçlara ulaşmak
için kullanılması şeklinde ifade edebileceğimiz
"çocuğun siyasi ve ideolojik amaçlı istismarı" ortaya
çıkmıştır.
Çocuk istismarı, toplumun her kesimini etkileyen
sosyal bir sorundur. Özellikle son yıllarda ülkemizde ve komşu
ülkelerde yaşanan sorunlar iç ve dış göçleri
arttırmış, çocuk istismarı da bu sorunlara paralel olarak
artmıştır. Sadece Türk vatandaşlarının
çocukları değil sığınmacı, mülteci ailelerin
çocukları da işlenen suçların mağduru olmuştur.
Çocukları korumada en önemli hususlardan biri
de yasaların çocukları ne kadar koruma altına
aldığının bilinmesidir. Bu sayede çocuklarla ilgili
görevleri ve sorumlulukları olan her birey, kendine düşen görevi daha
iyi kavrayabilecek, gerektiği yerde müdahale edecek ve tüm istismara
uğramış çocukları yasal organlara bildirebilecektir. Bunun
sağlanabilmesi için de etkili ve işlevselliği yüksek kanun ve
yönetmeliklerin oluşturulması gerekmektedir.
Çocuklara yönelik istismarın
kapsamının ve nedenlerinin araştırılması, konuyla
ilgili mevzuatlardaki yetersizliklerin belirlenmesi, uygulamalardaki ihmal ve
sorunların değerlendirilmesi, belirlenen sorunların çözümüne
yönelik daha ayrıntılı çalışmanın
planlanması amacıyla Meclis araştırma komisyonu
kurulması önem arz etmektedir.
3.- Ankara Milletvekili Erkan Haberal ve 20 milletvekilinin,
şehit aileleri, gaziler ile harp ve vazife malullerinin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/511)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Şehit aileleri, gaziler ile harp ve vazife
malullerinin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemler ve yasal düzenlemeler de dâhil olmak üzere
alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98'inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
104 ve 105inci maddeleri gereğince Meclis araştırması
açılmasını arz ederiz.
1) Erkan Haberal (Ankara)
2) Oktay Vural (İzmir)
3) Baki Şimşek (Mersin)
4) Nuri Okutan (Isparta)
5) Kamil Aydın (Erzurum)
6) Saffet Sancaklı (Kocaeli)
7) Ruhi Ersoy (Osmaniye)
8) Emin Haluk Ayhan (Denizli)
9) Erhan Usta (Samsun)
10) Seyfettin Yılmaz (Adana)
11) Mehmet Necmettin Ahrazoğlu (Hatay)
12) Kadir Koçdemir (Bursa)
13) Ahmet Kenan Tanrıkulu (İzmir)
14) Mevlüt Karakaya (Adana)
15) Edip Semih Yalçın (İstanbul)
16) Arzu Erdem (İstanbul)
17) Fahrettin Oğuz Tor (Kahramanmaraş)
18) Atila Kaya (İstanbul)
19) Mehmet Erdoğan (Muğla)
20) Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
21) Ümit Özdağ (Gaziantep)
Gerekçe:
Anayasamızın 10uncu maddesi
12.9.2010-5982/1inci madde sayılı ek fıkrası
"Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin
dul ve yetimleri ile gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine
aykırı sayılmaz." şeklinde düzenlenmiştir.
Yine Anayasamızın 61inci maddesi
"Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve
gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi
sağlar" hükmünü içermektedir.
Ülkemizde İstiklal Savaşı, Kore
Savaşı, Kıbrıs Barış Harekâtı ve son olarak
da terörle mücadele nedeniyle hayatını kaybetmiş ve yara
almış gazilerimiz bulunmaktadır.
Bunun yanında, çok sayıda öğretmen,
hâkim, savcı, doktor, hemşire, sağlık memuru gibi kamu
görevlilerimiz de terör mağduriyetine uğrayıp ya
hayatlarını kaybettiler ya da yara alıp hayatlarının
sonuna kadar bu acıyı yaşamak zorunda kaldılar.
Kanunlarımızda net bir şekilde
tanımlanmış "şehit" tanımı
bulunmadığından, vazife başında vefat eden birçok er,
erbaş, astsubay, subay, polis ve kamu görevlisi "vazife malulü"
unvanı almış, aileleri kamu görevi sırasında vefat
eden evlatları, eşleri için "şehitlik" gururunu taşıyamamıştır.
Ülkemizin, milletimizin bölünmez bütünlüğü,
bağımsızlığı ve bekası uğruna,
başta PKK olmak üzere bölücü örgütlerle mücadelede binlerce asker, polis
ve kamu görevlimiz şehit, gazi ve vazife malulü olmuştur. Aileler, en
değerli varlıklarını vatan uğruna şehit
vermiş, gazilerimiz sağlıklarını, vücut bütünlüklerini
kaybetmelerine rağmen "Vatan sağ olsun." demekten
vazgeçmemişlerdir.
Kahraman şehitlerimizin ebedî
ruhlarını huzura kavuşturmak ve vatanını
evladından, vücudundan, sağlığından daha önde tutan bu
fedakâr insanlarımıza, gazilerimize, hak ettikleri saygıyı göstermek,
onurlandırmak, sosyal güvencelerini sağlamak, hak ettikleri
saygın yaşam standartlarını sağlamak, devlet olarak
hem borcumuz hem de görevimizdir.
Uygulamaya bakıldığında,
şehit ailelerinin, gazilerin ve vazife malullerinin aldıkları
maaş ve tazminatlarının yeterli olmadığı,
mevzuattaki dağınıklığın, bürokrasideki
hantallığın, kanunların net kriterler içermemesinin
yarattığı sıkıntıları, yine bu
karamanlarımızın ailelerinin üstlendiği görülmektedir.
Özellikle şehit haberlerinin ardı
arkasının kesilmediği, bu yanlış terör
politikasıyla da kesilmeyeceği, temenni etmememize rağmen
ortadadır.
Bu gerekçelerle, kahraman şehitlerimizin ve
gazilerimizin ailelerinin acılarını bir nebze hafifletmek,
onlara ekonomik ve sosyal yönden kaliteli bir gelecek hazırlamak,
yaşadıkları sorunları tespit etmek ve çözüm önerilerini
belirlemek amacıyla, Anayasanın 98'inci ve İç Tüzükün 104 ve
105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılması hususunu saygılarımızla arz ederiz.
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler, gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki ön
görüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının dört tezkeresi vardır,
ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
A) Tezkereler (Devam)
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Dışişleri Komisyonu
Başkanı ve Malatya Milletvekili Taha Özhan'ın, 26-28 Nisan 2017
tarihlerinde Malta'nın başkenti Vellatta'da gerçekleştirilecek
olan Parlamentolar Arası Ortak Dış ve Güvenlik Politikası
(ODGP) ve Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (OGSP) Konferansı'na
katılmasına ilişkin tezkeresi (3/953)
20/04/2017
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Malatya Milletvekili
Taha Özhan'ın 26-28 Nisan 2017 tarihlerinde Malta'nın başkenti
Vellatta'da gerçekleştirilecek olan Parlamentolar Arası Ortak
Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP) ve Ortak Güvenlik ve Savunma
Politikası (OGSP) Konferansı'na katılması hususu, 28/3/1990
tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 9'uncu maddesi
uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Avrupa Parlamentosu (AP)
Katılım Öncesi Eylem Birimi tarafından 2-3 Mayıs 2017
tarihlerinde Belçika'nın başkenti Brükselde düzenlenecek olan
"Kamu İhaleleri ve Parlamentoların Rolü konulu parlamentolar
arası seminere katılım sağlanmasına ilişkin
tezkeresi (3/954)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Avrupa Parlamentosu (AP) Katılım Öncesi
Eylem Birimi tarafından 2-3 Mayıs 2017 tarihlerinde Belçika'nın
başkenti Brüksel'de "Kamu İhaleleri ve Parlamentoların
Rolü konulu Parlamentolar Arası Seminer düzenlenecektir.
Söz konusu seminere katılım
sağlanması hususu, 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun'un 9'uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine
sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
4.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı İsmail Kahraman ve beraberindeki Parlamento heyetinin,
12-13 Mayıs 2017 tarihleri arasında Akdeniz İçin Birlik
Parlamenter Asamblesi (AİBPA) Genel Kurulu ve Parlamento
Başkanları 4üncü Zirvesine katılmak üzere İtalya'ya
ziyarette bulunmalarına ilişkin tezkeresi (3/955)
27/4/2017
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Sayın İsmail Kahraman ve beraberindeki Parlamento heyetinin, 12-13
Mayıs 2017 tarihleri arasında Akdeniz İçin Birlik Parlamenter
Asamblesi (AİBPA) Genel Kurulu ve Parlamento Başkanları 4.
Zirvesine katılmak üzere İtalya'ya ziyarette bulunmaları
hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 9uncu maddesi
uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoklama talebimiz var
Sayın Başkan.
BAŞKAN Yoklama talebi var.
Sayın Özel, Sayın İrgil, Sayın Bektaşoğlu,
Sayın Tanal, Sayın Arslan, Sayın Özcan, Sayın Purçu,
Sayın Sertel, Sayın Baykal, Sayın Balbay, Sayın Aldan,
Sayın Çam, Sayın Bekaroğlu, Sayın Karadeniz, Sayın Tamaylıgil,
Sayın Köksal, Sayın Akaydın, Sayın Akkaya, Sayın Erdoğdu,
Sayın Tümer.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.41
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati:16.53
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fatma KAPLAN
HÜRRİYET (Kocaeli), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
----- 0 -----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 86ncı
Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresinin
oylamasından önce istem üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi
yoklama işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama
için üç dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklamaya başlandı)
BAŞKAN Pusula veren sayın
milletvekilleri lütfen Genel Kuruldan ayrılmasın.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN İkinci defa yapılan
yoklamada da toplantı yeter sayısı
bulunamadığından, sözlü soru önergeleri ile kanun tasarı ve
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için 3 Mayıs Çarşamba günü saat 14.00te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 16.56