TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
89uncu Birleşim
9 Mayıs 2017 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM
DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Batman
Milletvekili Ayşe Acar Başaranın, referandum sürecinde
yaşanan sıkıntılara ilişkin gündem dışı
konuşması
2.- Manisa
Milletvekili Mazlum Nurlunun, 13 Mayıs 2014te meydana gelen Soma maden
kazasına ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Erzurum
Milletvekili Mustafa Ilıcalının, Uluslararası Karayolu
Güvenliği Trafik Haftasına ilişkin gündem dışı
konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcının, haksız, hukuksuz ve insanlık
dışı bir şekilde ihraç edilen pek çok kamu görevlisinden
2sinin açlık grevinde olduğuna, keyfî ve hukuksuz işten
atmalara son verilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
2.- İstanbul
Milletvekili Sibel Özdemirin, 9 Mayıs Avrupa Gününe ve Türkiyenin
Avrupa Birliği ulusal stratejik hedefinin kısa vadeli iç politikalara
ve kişisel siyasal çıkarlara malzeme edilmesine son verilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
3.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, bazı bölgelerde hava
sıcaklığının mevsim normallerinin altında
olması nedeniyle çiçek açan meyve ağaçlarının don ve
doludan önemli ölçüde zarar gördüğüne ve Hükûmetin üreticilerin
mağduriyetini bir an önce gidermesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
4.- Trabzon
Milletvekili Salih Coranın, Vakıflar Haftasını
kutladığına ilişkin açıklaması
5.- İzmir
Milletvekili Murat Bakanın, bilgiye erişimin bir insan hakkı
olduğuna ve Wikipediaya konulan engellemenin kaldırılması
için gerekli adımların atılması gerektiğine
ilişkin açıklaması
6.- Uşak
Milletvekili Özkan Yalımın, 9 Mayıs Avrupa Gününü
kutladığına ve 1 Temmuz 2016da açılan Osman Gazi
Köprüsünün ilk altı aylık periyodunda kaç adet aracın
geçiş yaptığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
7.- Denizli
Milletvekili Kazım Arslanın, yasanın yürürlüğe girmesine
rağmen otuz yıl üzerinden emekli olanlara fazla çalışma
ikramiyelerinin neden ödenmediğini, aynı şartlarda emekli olan
memurlara farklı emekli ikramiyesi verilmesinin nedenini ve ne zaman
öğretmen kadrosu verileceğini öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
8.- Sivas
Milletvekili Ali Akyıldızın, Sivaslı çiftçilerin iklim
koşulları nedeniyle yaşadıkları mağduriyetleri
giderecek bir çalışma yapılıp
yapılmayacağını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
9.- Kocaeli
Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyetin, Atatürke hakaret eden Mustafa
Armağan ile Yavuz Bahadıroğlunun Kocaeli Büyükşehir
Belediyesi ve Darıca Belediyesi tarafından söyleşi ve kitap
fuarına davet edilmelerine ilişkin açıklaması
10.-
Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıçın,
Vakıflar Haftası ile Trafik Haftasını
kutladığına ve anlamak, anlatmak, anlaşmak,
anlaşılmak kavramlarının çok önemli olduğuna
ilişkin açıklaması
11.- Bursa
Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, son günlerde Gazi
Mustafa Kemal Atatürke aşağılıkça hakaretlerin
yoğunlaştığına ve bunun en önemli sebebinin
iktidarın yargıyı siyasallaştırması olduğuna
ilişkin açıklaması
12.-
İstanbul Milletvekili Gülay Yedekcinin, hukukun üstünlüğü için
mücadele edilmesinin şart olduğuna ilişkin açıklaması
13.-
İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzelin, 685 sayılı
KHKda kurulacağı duyurulan OHAL inceleme komisyonunun aradan geçen
dört aya rağmen neden hâlâ faaliyete geçirilmediğini öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
14.- Kayseri
Milletvekili Çetin Arıkın, son dönemde Gazi Mustafa Kemal Atatürke
hakaret ederek bir yerlere yaranmak isteyen sözde tarihçilerin türediğine
ilişkin açıklaması
15.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, aylardır atama bekleyen
ziraat mühendislerine, gıda mühendislerine ve su ürünleri mühendislerine
müjdeli bir haber verilmesini beklediğine ilişkin
açıklaması
16.-
Balıkesir Milletvekili Mehmet Tümün, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan,
Hüseyin İnanın 6 Mayıs 1972de idam edildikleri tarihten bugüne
birçok hükûmet değişmesine rağmen siyasal
anlayışın değişmediğine ilişkin
açıklaması
17.- Samsun
Milletvekili Erhan Ustanın, Doğu Türkistan davasında Hükûmetin
duyarlı olmasını talep ettiğine, 9 Mayıs Avrupa
Gününe, 6-12 Mayıs Kan Haftası ile 10-16 Mayıs Engelliler
Haftasına ilişkin açıklaması
18.-
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, bu Meclisin,
milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıran ve
halkın iradesini yok sayan bir Parlamento olarak tarihe geçeceğine,
Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğanın
milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili fezlekenin okunmaması
gerektiğine ilişkin açıklaması
19.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, bir televizyon kanalında Atatürke
yapılmış hakaretler karşısında Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanının bir tavır alması
gerektiğine, 9 Mayıs 1935 Cumhuriyet Halk Partisinin isminde
fırka yerine parti kelimesi kullanılmasının yıl
dönümüne, KHKyle mesleklerinden men edilen 2 öğretmenin açlık
grevlerinin 62nci gününde olduklarına ve bu konuda Başbakan ile
ilgili bakanları duyarlılığa davet ettiğine ve
Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan hakkındaki fezlekenin
okunacak olmasının siyasi bir tutum olduğuna ilişkin
açıklaması
20.- Muş
Milletvekili Ahmet Yıldırımın, Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan hakkında kesinleşen mahkeme
kararına ve iktidarın halkın iradesini siyasi kararla
kaldıran bir noktaya düştüğüne ilişkin açıklaması
21.- Hatay
Milletvekili Hilmi Yarayıcının, KHKyla görevlerine son verilen
Nuriye Gülmen ile Semih Özakçanın açlık grevlerinin 62nci gününde
olduklarına ve kamuoyunu onlara destek olmaya
çağırdığına ilişkin açıklaması
22.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Çanakkale Milletvekili Ayhan
Giderin CHP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
VI.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydının, Meclis
çalışmalarında Anayasa ve İç Tüzükün esas
alındığına, gelen bir tezkereyi okumak durumunda
olduklarına ve Gazi Mustafa Kemalle ilgili mesnetsiz ithamları ve
hakaretleri kınadıklarına ilişkin konuşması
VII.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.-
Başkanlıkça, Adana Milletvekili Mevlüt Karakayanın Kamu
İktisadi Komisyonu üyeliğinden istifasına ilişkin önerge
yazısı (4/93)
2.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, (2/70) esas numaralı Seçim
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/94)
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Mersin
Milletvekili Baki Şimşek ve 20 milletvekilinin, PKKnın maddi
kaynaklarının ve yapılan silah yardımlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/519)
2.- Antalya
Milletvekili Ahmet Selim Yurdakul ve 20 milletvekilinin, aile hekimlerinin
nöbet sorununun araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/520)
3.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlı ve 21 milletvekilinin, tarımsal üretimde
kullanılan gübre fiyatlarındaki artışların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/521)
C) Tezkereler
1.-
Başbakanlığın, Diyarbakır Milletvekili Nursel
Aydoğanın Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin
13/1/2017 tarihli ve E: 2014/153 ve K: 2017/15 sayılı Kararıyla
hapis cezasıyla cezalandırılması nedeniyle Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının 84üncü maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin tezkeresi
(3/1004)
2.-
Başbakanlığın, (10/392) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu Başkanlığının
süre uzatımına ilişkin tezkeresi (3/1010)
VIII.-
ÖNERİLER
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri
1.- HDP Grubunun,
3/5/2017 tarihinde Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Filiz
Kerestecioğlu Demir ve Grup Başkan Vekili Muş Milletvekili Ahmet
Yıldırım tarafından, AKP Hükûmetinin yargıda
kadrolaşma ve yargıyı tahakküm altına alma
iddialarının tüm boyutlarıyla araştırılması
amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin,
Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne
alınarak 9 Mayıs 2017 Salı günkü birleşiminde
sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
2.- CHP Grubunun,
8/5/2017 tarihinde Grup Başkan Vekili Ankara Milletvekili Levent Gök ile
Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu tarafından, sebze ve meyve
fiyatlarındaki dalgalanmaların araştırılması
amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin,
Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne
alınarak 9 Mayıs 2017 Salı günkü birleşiminde
sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
IX.- SÖZLÜ
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Aydın
Milletvekili Abdurrahman Öz'ün, kamu personelinin hakları ile ilgili
çalışmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından sözlü soru önergesi (6/20) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
2.- Karaman
Milletvekili Recep Konuk'un, hayvansal üretimin artırılması
amacıyla geliştirilen projelere ilişkin sözlü soru önergesi
(6/29) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
3.- Karaman
Milletvekili Recep Konuk'un, organik tarımın geliştirilmesine
yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/30) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
4.- Karaman Milletvekili
Recep Konuk'un, son on yılda toplulaştırılan tarım
arazisi miktarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/31) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
5.- Bolu
Milletvekili Ali Ercoşkun'un, 2002-2015 yılları arasında
gerçekleşen tarımsal ihracata ilişkin sözlü soru önergesi (6/32)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
6.- Bolu
Milletvekili Ali Ercoşkun'un, tarımsal desteklere ilişkin sözlü
soru önergesi (6/33) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
7.- Bolu
Milletvekili Ali Ercoşkun'un, 2002-2015 yılları arasındaki
tarımsal büyüme düzeyine ilişkin sözlü soru önergesi (6/34) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
8.- Trabzon
Milletvekili Haluk Pekşen'in, ÇAYKUR yönetimindeki tasarruflara
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/67) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
9.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, et ithalatına ve et
üretimine yönelik teşviklere ilişkin sözlü soru önergesi (6/84) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
10.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Balıkesir'de kurulan bir
tesisin tarım arazilerine olası etkilerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/101) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
11.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, son yıllarda tarım
arazilerinde meydana gelen azalmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/102)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
12.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, ekmek üretimine yönelik kontrollere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/112) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
13.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, buğday üretimine yönelik
desteklere ilişkin sözlü soru önergesi (6/113) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
14.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, gıda güvenilirliğine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/150) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
15.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, gıda hijyeni ve güvenilirliği
konusunda tüketici duyarlılığının
artırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/151) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
16.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, tarımsal desteklemelerle
ilgili etki analizi yapılıp yapılmadığına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/159) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
17.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, 2010 yılında genel
tarım sayımı yapılmamış olmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/160) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
18.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'deki fasulye üreticilerinin
mağduriyetine ilişkin sözlü soru önergesi (6/164) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
19.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de uygulanan arazi
toplulaştırmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/177) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
20.- Muş
Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın, güneş enerjisi
santrali yapımı nedeniyle zarar gören tarım arazilerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/211) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
21.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şap
hastalığına karşı alınan önlemlere ilişkin
sözlü soru önergesi (6/214) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
22.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın, Okul Sütü Projesi'ne ve
süt tüketiminin artırılmasına yönelik çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/257) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
23.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, yem ve gübredeki KDV indiriminin
fiyatlara yansımamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/283) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
24.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, süt üreticilerinin
sattıkları süt karşılığında yem almaya
zorlandıkları iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/290)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
25.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hayvancılık destekleme
ödemelerine ve TÜRKVET bilgi sistemine ilişkin sözlü soru önergesi (6/291)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
26.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şeker pancarı
üreticilerinin sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/300) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
27.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, nişasta bazlı
şeker üretim kotasının artırılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/301) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
28.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şeker pancarı
üreticilerinin desteklenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/302) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
29.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şeker
fabrikalarının üretim ve personel durumuna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/303) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
30.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Mera Yönetmeliği'nde
yapılan bir değişikliğe ve imara açılan mera
alanlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/310) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
31.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hayvancılıkla
uğraşan vatandaşların su borçlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/326) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
32.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şeker ithalatına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/327) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
33.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hayvancılıkla
uğraşan vatandaşların sorunlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/328) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
34.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hibe desteği vaadi ile
dolandırılan çiftçilere ve bu konuda alınan önlemlere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/329) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
35.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, tarımda enerji
kullanımına ve enerji verimliliğini sağlamaya yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/330) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
36.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hayvancılık sektöründe
yaşanan dolandırıcılık vakalarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/331) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
37.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilinde tarımsal tahmin ve
erken uyarı istasyonu kurulmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/341) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
38.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, bazı tarımsal ürünlerdeki fiyat
artışına ilişkin sözlü soru önergesi (6/344) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
39.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin Avrupa Birliği
Kırsal Kalkınma Programı kapsamına alınmamasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/345) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
40.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de yeni mera alanları
oluşturulması çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/353) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
41.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, organik ürün belgesi alan firmalara yönelik
denetimlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/365) ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
42.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de elma ve diğer meyve
ürünleri için paketleme ve depolama tesisleri kurulmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/366) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
43.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de patatese eşdeğer ve
iklim yapısına uygun alternatif ürünlerin ekiminin özendirilmesi
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/367) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
44.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de toprak ve yaprak analizi
yapılabilen laboratuvarlara yönelik desteklere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/369) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
45.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de seracılığın
geliştirilmesine yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/372) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
46.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde Narlıgöl'de
seracılık ihtisas organize sanayi bölgesi kurulması talebine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/391) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
47.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, soğuk hava ve don olaylarından
etkilenen üreticilerin zararlarının karşılanmasına
yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/405) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
48.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, üreticilerin doğal afetlerden
korunmasına yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi
(6/406) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
49.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de don olaylarından etkilenen
üreticilerin kredi borçlarının ertelenmesine yönelik çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/407) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
50.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, nişasta bazlı şeker üretim
kotasının artırılmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/411) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
51.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, nişasta bazlı şeker üretim
kotasının artırılmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/434) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
52.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, şeker pancarı üreticilerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/435) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
53.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de don olaylarından etkilenen
üreticilere yapılan ödemelerin geri alınmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/438) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
54.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin Çiftlik ilçesine
bağlı bazı yerleşim yerlerinin afet alacaklarının
ödenmemesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/439) ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
55.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın, Balıkesir'de
gıda güvenliğini sağlamaya yönelik olarak 2014
yılından itibaren gerçekleştirilen kesimhane, kasap ve et
satışı yapılan market denetimlerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/441) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
56.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de entegre bir patates işleme
tesisi kurulmasına ve patates üreticilerinin sorunlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/443) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
57.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Nevşehir'de patates üretimi yapmak için
bitki pasaportu sistemine kayıt yaptıran çiftçilere ilişkin
sözlü soru önergesi (6/453) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
58.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, mevsimsel değişimler ve küresel
ısınmadan etkilenen hayvan ve bitki türlerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/454) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
59.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Aksaray'da patates üretimi yapmak için bitki
pasaportu sistemine kayıt yaptıran çiftçilere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/455) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
60.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de patates üretimi yapmak için
bitki pasaportu sistemine kayıt yaptıran çiftçilere ilişkin
sözlü soru önergesi (6/456) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
61.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Bolkar Dağlarında bulunan bir
karınca türüne ilişkin sözlü soru önergesi (6/468) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
62.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilindeki fasulye üreticilerinin sorunlarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/503) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
63.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, patates üretiminde pazarlama sorunu
yaşanmaması için alınan önlemlere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/506) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
64.- Konya
Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt'un, tarımsal sulama amaçlı
elektrik kullanan abonelere devlet desteği sağlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/544) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
65.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, pamuk üretimine ve pamuk üreticilerinin
desteklenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/599) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
66.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında sigortalı olan çiftçi
sayısına ilişkin sözlü soru önergesi (6/600) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
67.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Çiftçi Kayıt Sistemi ve tarımsal sigorta
uygulamasının yaygınlaştırılmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/601) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
68.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, tarımsal ürünlerin pazarlama sistemine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/602) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
69.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de tarımsal ürün işleme
ve gıda sanayiine yönelik yatırımlara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/621) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
70.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, tarım arazilerinin tarım
dışı amaçlarla kullanımı nedeniyle uygulanan
yaptırımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/627) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
71.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin tarım ve
hayvancılıkta çevre illere sağlanan desteklerden
yararlanamamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/628) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
72.- Mersin
Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu'nun, Mersin'de kayıtlı çiftçi
sayısında ve tarım alanlarının kullanımında
meydana gelen değişimlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/631) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
73.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın, Balıkesir'de organik
tarımın geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/633) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
74.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin Çamardı ilçesindeki elma
üreticilerinin sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/635) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
75.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'deki üreticilerin
borçlarının ertelenmesi ve desteklenmesine yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/636) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
76.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM aleyhine son dört yılda
açılan iş kazası davalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/641) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
77.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM işletmelerinde taşeron
işçi uygulamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/642) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
78.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM'in son yıllarda artan sulama
ve mekanizasyon yatırımlarına rağmen buğday ve arpa
üretiminin düşmesinin nedenlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/643)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
79.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM işletmelerinde yapılan
kütlü pamuk ve ayçiçeği üretimine ilişkin sözlü soru önergesi (6/644)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
80.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM işletmelerindeki
buzağı ölüm oranlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/645)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
81.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM'de son beş yılda
yaşanan teknik personel istifalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/646) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
82.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2014-2016 yılları arasında
TİGEM'de meydana gelen iş kazalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/647) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
83.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM aleyhine son üç yılda
damızlık hayvan ve tohumluk satışları nedeniyle
açılan davalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/648) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
84.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM'in endüstri ürünleri üretimindeki
verimliliğinin artırılmasına yönelik çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/649) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
85.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Genç Çiftçi Projesi kapsamında ithal
edilen hayvanlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/661) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
86.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşlar bünyesinde görev yapan müşavirlere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/703) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
87.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Bakanlığa 2017 yılında
alınacak personele ilişkin sözlü soru önergesi (6/704) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
88.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, AB İlerleme Raporu'nda veteriner
hekimlik hizmetleri konusunda yer alan bir öneri ile ilgili
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/705) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
89.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, hayvancılık alanında AB kriterlerine uyum
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/706) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
90.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, veteriner halk sağlığı
faaliyetlerine ve arazi toplulaştırma uygulamalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/707) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
91.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, veteriner hekimlerin sayısına ve
veteriner hekimlik hizmetlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/709) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
92.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde Patates Üretim Enstitüsünün
patates konusunda tek tohum üretim merkezi yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/710) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
93.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM ve Niğde Patates Üretim
Enstitüsünün ortak projelerinin olup olmadığına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/711) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
94.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Uluslararası Cenevre Veteriner
Hekimliği Anlaşmasına göre kamu veteriner hekimliği
örgütlenmesinin yeniden yapılandırılmasına yönelik bir
çalışma olup olmadığına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/718) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
95.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Veteriner Hekimliğinde Uzmanlık
Eğitimi Yönetmeliği Taslağı'na ilişkin sözlü soru
önergesi (6/719) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
96.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, veteriner hekimlerin maaşlarında
düzenleme yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/720) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
97.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM'in son üç yılda verimlilik
açısından ülke ortalamasının altında
kaldığı ürünlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/721) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
X.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda
Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Kadın
Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda açık bulunan
üyeliğe seçim
2.- Adalet
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
3.- Avrupa
Birliği Uyum Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
XI.- KANUN TASARI
VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Türkiye
Cumhuriyeti Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Azerbaycan
Cumhuriyeti Devlet Gümrük İdaresi Arasında Gümrük Alanında Ortak
Komite Kurulmasına İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/684)
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 359)
2.- Türkiye
Cumhuriyeti Çevre ve Orman Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti
Ulaştırma Bakanlığı Arasında Meteoroloji ve
Meteorolojik Araştırmalar Alanlarında Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/606) ve Dışişleri Komisyonu Raporunun (S.
Sayısı: 358)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Hükümeti Arasında Meteoroloji ve
Hidroloji Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/696) ve Dışişleri Komisyonu Raporunun (S. Sayısı:
362)
XII.- OYLAMALAR
1.- (Sıra
Sayısı: 359) Türkiye Cumhuriyeti Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Gümrük İdaresi
Arasında Gümrük Alanında Ortak Komite Kurulmasına
İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
XIII.- YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tanın, yüksek yargı
mensupları, bakanlıklar ve genel müdürlükler için tahsis edilen makam
araçlarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci
Ağbalın cevabı (7/12406)
2.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Suudi Arabistanın Riyad şehrinde
bulunan 25 Türk vatandaşıyla ilgili iddiaya,
Libyanın
Misurata Limanı açıklarında Türk Bayraklı bir geminin
batması sonucu kaybolan iki vatandaşın arama kurtarma
çalışmalarına,
İlişkin
soruları ve Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlunun cevabı (7/12696), (7/12697)
3.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2003-2017 yılları
arasında görev yapan bakanlık müşavirlerine ilişkin sorusu
ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/12850)
4.- Antalya
Milletvekili Çetin Osman Budakın, TESKOMBun esnaf ve sanatkarların
kullandığı faizsiz 50 bin TLlik kredinin kefili olduğuna
dair reklam filmine ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent
Tüfenkcinin cevabı (7/12866)
9 Mayıs 2017 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: Sema KIRCI
(Balıkesir), Emre KÖPRÜLÜ (Tekirdağ)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 89uncu Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama
yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
Pusula veren sayın milletvekillerinin salonda
beklemelerini istirham ediyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime yirmi dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.06
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.28
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: Sema KIRCI
(Balıkesir), Emre KÖPRÜLÜ (Tekirdağ)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 89uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN Açılışta yapılan
yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
Sayın milletvekilleri, lütfen, pusula veren
sayın üyelerimiz Genel Kuruldan ayrılmasınlar.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Yalnız, sayın milletvekillerimizden
ricamız, sayın konuşmacıları birazdan kürsüye davet
edeceğim, salonda derin bir uğultu var, lütfen konuşmacı
arkadaşlarımızın insicamını bozmayalım,
ayakta da bekleme yapmayalım.
Evet, gündem dışı ilk söz, referandum
sürecinde yaşanan sıkıntılar hakkında söz isteyen
Batman Milletvekili Ayşe Acar Başarana aittir.
Sayın Başaran, buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
Sayın milletvekilleri, sayın
konuşmacıyı kürsüye davet ettim, lütfen derin bir sessizlik
bekliyoruz.
Teşekkür ediyorum.
Konuşmanızın süresi beş
dakikadır.
Buyurun Sayın Başaran.
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaranın,
referandum sürecinde yaşanan sıkıntılara ilişkin
gündem dışı konuşması
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Ben özellikle referandum süreci içerisinde
gelişen olaylarla ilgili birkaç söz söylemek için aslında burada söz
almış bulunuyorum ama bu söze başlamadan önce, 6 Mayıs 1972
tarihinde yine burada, bu sıralardan ellerin kalkmasıyla beraber
katledilen Denizi, Yusufu, Hüseyini yani üç fidanı bugün burada
saygı ve minnetle anıyorum. Bu, Türkiye tarihi açısından
bir kırılma noktasıydı, o açıdan bence hepimizin
tarihten ders alıp önümüzdeki süreçlere bakması gerekiyor çünkü
özellikle bizim 2016 yılında milletvekili arkadaşlarımızın
dokunulmazlığının kaldırılması da idam
kararında bu Mecliste ellerin kalktığı gibi yine
aslında bir kırılma noktasıydı ve bu kırılma
noktasıyla başlayan bir sürecin bize getirdiği bir dönemdi
referandum aslında çünkü biliyoruz ki buradan defalarca, bu
tasarıyı getirenler, referanduma bizi götüren bu anayasa
değişiklik tasarısını getirenler halkın talebi
olduğunu, halkın yoğun isteği olduğunu dile getirdiler
ama referandum sonucunda da gördüğümüz kadarıyla aslında bu,
halkın bir talebi değildi, halka dayatılan bir sistemdi.
Sonuçlar bence bunu çok net ortaya çıkardı çünkü şöyle bir plan
aslında başlatılmıştı: Bir referandumla yeni bir
sistem ama bu sistem demokratik değil ama bu sistem ülkeyi ileriye
götürecek bir sistem değil, bu sistem ülkeyi geri dönüşü olmayan bir
yola götürecek bir sistemdi ve bu sistemi getirirken ilk yapılması
gereken HDPnin susturulması yani bu Türkiyede aslında bu sistemin
karşısına alternatif getirebilecek, bu diktatöryal sistemin, bu
bölen, toplumu kutuplaştıran sistemin karşısında bir
arada tutabilen, başka bir alternatifi dile getiren HDPnin önce
susturulması gerekiyordu ve milletvekili dokunulmazlıkları
kaldırıldı. Bugün eş başkanlarımız
Sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere toplam
10 milletvekili arkadaşımız tutuklu ve biz
günaşırı tutuklamalara maruz kalıyoruz. Referandum süresi
içerisinde de gözaltı ve tutuklamalara maruz kaldık. Aslında bu
referandum çalışması olarak yürütülen bir gözaltı ve
tutuklama furyasıydı çünkü bunun hukukla anlatılacak bir tarafı
yoktu.
Bakın, bu süreç içerisinde
arkadaşlarımız ifade bahanesiyle gözaltına
alındılar ve aslında oluşturulan mahkemeler
aracılığıyla, bugün artık AKPnin mahkemeleri
diyeceğimiz mahkemeler aracılığıyla
arkadaşlarımız yargılandı ve Deniz Gezmişlere yapılan
gibi şu anda cezaevinde tutuluyorlar. Bunu çok net olarak biz biliyoruz.
Ve yine bu referandum süreci içerisinde bütün medya
bize kapatıldı, sürekli bir şeytanlaştırma çabası
içerisinde oldu. Toplum şöyle bölündü: Hayıra destek olanlar yani
teröristler
Artık ülkenin bu teröristlik tanımı o kadar
genişletildi ki hayır diyenler de terörist ilan edildi, bizim
çalışma yapmamız engellendi. Batmanda bizim propaganda yapan
aracımız, araç şoförümüz darbedildi silahla, yine bizim
referandum şarkımız yasaklandı ve dediğim gibi, il,
ilçe yöneticilerimiz, belediyelerimiz sürekli bir hedef hâline getirildi. Yine
bu referandum çalışması olarak belediyelere kayyum atandı
çünkü belediyeler ve valilikler AKPnin seçim strateji merkezleri hâline
getirildi, tarafsız ve bağımsız olması gereken vali ve
kaymakamlar en iyi ihtimalle halkın kulağına üfleyerek
Saflarınızı netleştirin, ayağınızı
denk alın, kendinize çekidüzen verin. tehditlerine maruz kaldılar.
Meydan meydan, esnaf esnaf, valiler, kaymakamlar, jandarma, emniyet gezerek
insanları evete yönlendirmeye çalıştılar.
Yine hayır diyecek
olasılığı olan bütün herkes işlerinden
aşlarından edildiler, buna belediye çalışanları da
dâhil. Bakın, bir köyde köy imamı Kürtçe hutbe okuyor diye görevden
alındı. Bu, topluma bir gözdağı vermekti.
Yine, seçim gününde burada özellikle Urfada
yapılan hak ihlallerini biliyoruz; açık oy kullanmalar, mühürsüz
pusulaların kullandırılması, yine Batmanda bizim
müşahitlerimizin darbedilerek, dışarıya atılarak bütün
pusulaların hepsine evet oyunun basılması.
Şimdi, bu kadar hak ihlaliyle, bu kadar
saldırı altında gelen bir sistemden hangimize hayır
gelecek? Hiçbirimize hayır gelmeyecek. Biliyoruz, söylediklerimizin burada
çok bir anlam ifade etmediğini çoğu zaman hissediyoruz ama
bakın, bugün, Deniz Gezmişlerin idamına onay verenlerin
bırakın kendilerini, artık çocukları, torunu olmaktan bile
insanlar utanç duyuyor. Bir gün bu utancı siz de kendinize,
çocuklarınıza, torunlarınıza ve gelecek nesillere
yaşatmayın. Bu sistem ülkeyi bölen, parçalayan, bir arada yaşama
ruhunu tamamen bitiren bir sistemdir. Bence hâlâ geç değil, en kısa
sürede bu yanlıştan vazgeçilmesi gerekiyor diyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Başaran.
Gündem dışı ikinci söz, Soma maden
kazası hakkında söz isteyen Manisa Milletvekili Mazlum Nurluya
aittir.
Buyurun Sayın Nurlu. (CHP
sıralarından alkışlar)
2.- Manisa Milletvekili Mazlum Nurlunun, 13 Mayıs 2014te
meydana gelen Soma maden kazasına ilişkin gündem dışı
konuşması
MAZLUM NURLU (Manisa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Soma maden faciasının yıldönümü
nedeniyle söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
13 Mayıs 2014
Türkiyede en büyük iş
cinayetinin yaşandığı Soma faciasının üzerinden
tam üç yıl geçti. Tarihe en kolay önlenebilir kaza olarak geçen bu faciada
301 madencimiz şehit oldu. Maden şehitlerimize bir kez daha Allahtan
rahmet diliyorum.
Hatırlarsak bu kürsüden Somada facia
geliyor. diye haykıran CHP Manisa milletvekillerinin sesini kimse duymak
istemedi. Ne Enerji Bakanlığı ne de Türkiye Kömür
İşletmeleri Genel Müdürlüğü iş güvenliği tedbirleri
için üzerine düşeni yapmadıkları gibi güvenli olmayan madenlerde
üretim yapılmasına bile bile göz yumdular. İşveren
tarafından seçtirilen sendikacılar işçilerin can güvenliği
yerine kendi koltuklarını korumayı tercih ettiler. AKPnin
Manisa mitinginde Somadan taşıdıkları sarı baretli
maden işçilerini alanlara dizenler kasıt derecesindeki ihmalleriyle
301 madencinin tabutunu da karşımıza dizdiler.
Değerli milletvekilleri, bu acı sadece
Somayı değil cenazelerin gittiği ülkenin dört bir
yanını da yakmıştır. Bu faciadan geriye kalanlar: 432
çocuk babasız kaldı, 255 kadın eşini kaybetti, yüzlerce ana
baba acılar içinde evladını toprağa verdi. Kazadan sağ
kurtulan birlerce maden işçisi işsiz kaldı, açlığa
mahkûm edildi. En acısı ise babası madende ölen çocuklara gelen
oyuncak hediyelere özenen bir çocuğun madenci babasına Baba,
keşke sen de ölseydin bize de oyuncak gönderirlerdi. demesiydi.
Değerli milletvekilleri, Soma faciasından
ders aldık mı? Maalesef almadık. Somada, Ermenekte ölen
madencilerin, İstanbulda asansörle yere çakılan işçilerin,
Ispartada, Manisa Gölmarmarada trafik kazasında yaşamını
kaybeden tarım işçisi kadınların adalet önünde hesabı
sorulmadığı için maalesef iş cinayetleri hâlâ devam ediyor.
Her yıl ortalama 1.800 işçi kazalarda yaşamını
yitiriyor. 15 yaşında bir çocuk işçi 1 Mayıs İşçi
Bayramında asansör boşluğunda feci bir şekilde can verdi,
madenlerde ölümler hâlâ devam ediyor.
Sayın milletvekilleri, maden
kazalarını araştırmak için 24üncü Dönemde bir
araştırma komisyonu kurulmuştu; Soma Maden Kazalarını
Araştırma Komisyonu. Somada facianın yaşandığı
maden ocağı başta olmak üzere birçok ilde madenler incelemeye
alındı. 1.256 sayfalık bir rapor hazırlandı, çözüm
önerileri sunuldu. 240 sayfası Cumhuriyet Halk Partisinin olmak üzere
muhalefet partileri, 380 sayfa muhalefet şerhi yazdı ancak nedense bu
araştırma komisyonu raporu Meclisin Genel Kurulunda bir türlü
görüşülmedi. Tüm partilerin, üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin
ortaya koyduğu çözüm önerileri raporun sonunda sadece birkaç sayfa olarak
yer alabildi. Kazada sorumluluğu olan, vebali olan kişiler ve
kurumlar bu önerileri ciddiye bile almadılar. Ne acıdır ki Soma
maden faciasının ardından çıkarılan Madenlerde
Uygulanacak İş Güvenliği Yönetmeliği hükümlerinin
uygulaması AKP eliyle 2020 yılına ertelendi. Üç yıldır
bitmeyen Soma davası arapsaçına dönmüş, mahkemeye baskı
iddiaları hep gündemde. Kazada sorumluluğu bulunanlara birileri
koltuk çıkarken hiçbir kamu görevlisi istifa etmedi, görevden
alınmadı, hakkında soruşturma ve dava açılmadı;
şirket sahipleri ise suçu çalışanların üzerine yıkmak
için dalavere üstüne dalavere içinde.
Sayın milletvekilleri, geriye tek suçlu
kaldı, kazada ölen maden işçileri, gencecik mühendisler, teknik
elemanlar.
Bu facia sadece madenciliği değil
Somanın ekonomisini de altüst etmiştir. Ekonomisi
ağırlıklı olarak madenciliğe dayalı Soma ilçemiz
bunun acısını çok çekti, hâlâ da çekmeye devam ediyor.
Soma maden faciasının 3üncü yıl
dönümünde Soma başta olmak üzere madenlerde, inşaatlarda,
fabrikalarda, yollarda iş cinayetlerinde yaşamını kaybeden,
acıları yüreğimizde yaşayan tüm işçilerimizi bir kez
daha saygıyla, rahmetle anıyorum.
İş kazalarının son bulması
temennisiyle, bir avuç kömür için bir ömür veren madencileri saygıyla,
sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Nurlu.
Gündem dışı üçüncü söz, Karayolu Trafik
Haftası münasebetiyle söz isteyen, Erzurum Milletvekili Mustafa
Ilıcalıya aittir.
Sayın Ilıcalı, buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
3.- Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalının,
Uluslararası Karayolu Güvenliği Trafik Haftasına ilişkin
gündem dışı konuşması
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) Değerli
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Bilindiği gibi bu hafta Uluslararası
Karayolu Güvenliği ve Trafik Haftası. Türkiye Büyük Millet Meclisinde
konunun önemine dikkat çekmek, bir farkındalık oluşturmaya
katkı sağlamak için söz aldım. Bana söz veren
Başkanımıza teşekkür ediyorum. Geçen yıl da önemli bir
etkinlik yapmış, onda da Başkanımızın
Başkanlığında sivil toplumu, uzmanları,
milletvekillerini bir araya getirmiştim. Mayıs ayının ilk
cumartesi Trafik Güvenliği Günü, hafta da Trafik Haftası.
Durum çok vahim yani. Buradan bazı rakamlar
okuyacağım üzülerek: Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre üç
dakikada 1 çocuk olmak üzere saatte 158 kişiyi, bir yılda
yaklaşık 1 milyon 250 bin kişiyi trafik kazasında
kaybediyoruz. Ülkemizde 2016 yılında yaklaşık 413 bin
kazada 7.500e yakın vatandaşımız hayatını
kaybetti, 300 bin yaralı var. Günde 20nin üzerinde kişi hayatını
kaybediyor. Buradan tüm ölenlere Allahtan rahmet dilerken Türkiye Büyük Millet
Meclisinden de bazı değerli milletvekillerimizden, rahmetli
milletvekillerimizden bahsetmek istiyorum: 1978 yılında Adalet
Partisi Aydın Milletvekili Mutlu Menderes, 5 Şubat 1993te Adnan
Kahveci, 8 Eylül 1999da Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya Milletvekili Kadir
Görmez, Fazilet Partisi Gaziantep Milletvekili Mehmet Bedri
İncetahtacı, Cumhuriyet Halk Partisi Konya Milletvekili Nezir
Büyükcengiz ve en son -yani çok var- eski bakanlarımızdan Mustafa
Taşar.
Peki nedir sorun? Baktığımız zaman,
yüzde 98 insan hatası olduğunu görüyoruz bu kazalarda. İnsan
nasıl oluyor trafikte? Sürücü, yolcu, yaya. Yüzde 98. En kolayı ne?
Bu insan hatasını azaltmak. Peki bunun için ne yapabiliriz? Üç tane
çok önemli başlık var, bir: Sürekli denetim yapmamız lazım,
yani 7/24 sürücüler bilecek ki Biz denetim altındayız. Bu manada
da, bu kadar ilerlemiş teknolojik imkânlar varken, yeni nesil teknolojiler
varken muhakkak bunun denetimini Emniyet Genel Müdürlüğümüzün de bu yönde
çalışmaları var- yapabiliriz.
İkincisi: insanlar üzerinde kalıcı
bir eğitim, kalıcı bir bilinç oluşturmamız lazım.
Maalesef, bu kadar kaza olduğu hâlde hiç umursamıyoruz, emniyet
kemeri takmıyoruz, aşırı hız yapıyoruz. Mesela,
kazaların en büyük nedeni, yüzde 50den fazlası aşırı
hız. Şuraya bir bakın, 110 kilometre hızda sanki 15inci
kattan atlıyorsunuz açığa çıkan enerji açısından.
İnsan 15inci kattan atlar mı? Ama gaza basıyoruz. Bu en önemli
neden.
Önemli bir başka neden: Kafa kafaya
çarpışmalar. Allahtan son zamanlarda bölünmüş yolların 25
bin kilometreye ulaşmasıyla beraber, uluslararası bir trafik
verisine göre ölümlü kazalar yüzde 62 azalmış vaziyette. Emniyet
kemeri takmıyoruz; yorgun, alkollü direksiyon başına geçiyoruz.
Şimdi, bunun için de, bu kadar, otuz beş
senesini bu işe vermiş bir milletvekili, daha önce bir üniversite
hocası olarak ve konunun mağduru bir ailenin mensubu olarak, 3 trafik
kazasında 5 yakınını kaybetmiş bir kişi olarak
buradan değerli iktidar ve muhalefet partilerine diyorum ki: Bizim
birlikte yapacağımız önemli işler var. Neydi? Denetim ve
kalıcı eğitim, bilinç. Bu manada, yeni teknolojileri, bu
sistemleri ele alacak muhakkak bir trafik yasasını bugün Türkiye
Büyük Millet Meclisinden geçirmemiz lazım. Emniyet Genel Müdürlüğümüz
bu manada önemli çalışmalar yapıyor. Buradan da Emniyet Genel
Müdürlüğümüzün trafikten sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Mehmet Akdenize teşekkürleri de bir borç biliyorum. Bakın, bizim
üniversite olarak teklif ettiğimiz ve Efkan Ala Bey zamanında büyük
ilgi gören projemizle ilgili olarak -bugün de Sayın Süleyman Soylu
Bakanlığında- Emniyetimiz ile üniversite arasında iki hafta
önce protokol imzalandı. İsmi, İUS dediğimiz
İnteraktif Uyarı Sistemi. Yoldaki hatayı, hava durumundan
dolayı yoldaki olumsuzluğu, herhangi bir kaza olduğu zaman
kazayı sürücüye -bugün çok kolay, teknoloji çok ilerledi- bunu
bildiriyoruz; ondan sonra da en fazla kaza nedeni olan hız konusunda da
İnteraktif Denetim Sistemiyle hızı sürekli, 7/24 ölçüyoruz.
Birincide uyarı veriyoruz, ikincide uyarı veriyoruz, üçüncüde
istersek ceza yazabiliriz, e-tebligat yoluyla ceza gönderebiliriz. Burada yani
bütün bunları yapmak o kadar kolay ki.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUSTAFA ILICALI (Devamla) Başkanım,
biraz daha
Bir dakika olur mu? Bu kadar önemli konu
MAHMUT TANAL (İstanbul) Verin efendim, iki
dakika da verin, kamu düzeni açısından, kamu yararı
açısından faydalı.
MUSTAFA ILICALI (Devamla) Allah razı olsun,
çok teşekkür ederim.
BAŞKAN Bir dakika yerinizden veririm, siz
burada bitirin olmazsa.
MUSTAFA ILICALI (Devamla) Bir cümleyle
bağlayayım.
BAŞKAN Tamam, tamamlayın lütfen,
açıyorum.
MUSTAFA ILICALI (Devamla) Şu anda açık
ve net olarak büyük bir sorumluluk; otuz beş yıllık bir
hocalık
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Üniversitelerde
trafik kürsüsü kurulsun Hocam.
MUSTAFA ILICALI (Devamla) Mecliste, burada
biliyorum ki ana muhalefetin, muhalefet partilerinin hassasiyeti var. Bu kadar
yakınlarımızı kaybetmişiz, vekillerimizi
kaybetmişiz. Gelin, burada yapacağımız teknolojik
projelere, bunlara bağlı olarak çıkaracağımız
yasaya hep beraber destek verelim. Bir can kurtarsak ne kadar önemli.
Bunları yapabileceğimizi biliyoruz. Niye bu konuda da, bu
istatistiklerde de Avrupadaki diğer ülkelere göre geride kalalım?
Birçok konuda, teknolojide sollamışız gitmişiz, yeni nesil
teknolojileri en iyi şekilde kullanan ülkelerden biriyiz, bunu trafikte
uygulayalım diyorum.
Bana bir dakika da fazla süre verdiğiniz için,
destek verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum.
Kazasız, güvenli, düzenli seyahatler diliyor,
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Ilıcalı.
Şimdi sisteme giren sayın milletvekilleri
var. İç Tüzük 60a göre ilk on beş kişiye birer dakika süreyle söz
vereceğim.
Sayın Atıcı, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcının,
haksız, hukuksuz ve insanlık dışı bir şekilde
ihraç edilen pek çok kamu görevlisinden 2sinin açlık grevinde
olduğuna, keyfî ve hukuksuz işten atmalara son verilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
AYTUĞ ATICI (Mersin) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, AKP döneminde hak
arayanlar hukuktan ümidini kesme noktasına geldiler. Haksız, hukuksuz
ve insanlık dışı bir şekilde ihraç edilen pek çok kamu
görevlisinden 2si bedenlerini ölüme yatırdılar; akademisyen Nuriye
Gülmen ve öğretmen Semih Özakça. Bu insanlar Canımızı
veririz, hakkımızı yedirmeyiz, hukuksuzluğa boyun
eğmeyiz. diyerek yüz seksen gündür oturma eylemi, altmış iki
gündür açlık grevi yapıyorlar. Talepleri çok net ve haklı: Bir,
olağanüstü hâl uygulaması kaldırılsın; iki, işten
atılan ve açığa alınan devrimci, demokrat ve masum kamu
emekçileri iade edilsin; üç, keyfî ve hukuksuz işten atmalara son
verilsin.
Bir hekim olarak uyarıyorum, açlık grevi
bu aşamadan sonra ölüme veya kalıcı hasara neden olabilir.
Haklı talepler derhâl dikkate alınmalı ve bu açlık grevleri
sona erdirilmelidir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Özdemir
2.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, 9 Mayıs
Avrupa Gününe ve Türkiyenin Avrupa Birliği ulusal stratejik hedefinin
kısa vadeli iç politikalara ve kişisel siyasal çıkarlara malzeme
edilmesine son verilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün, Avrupa Birliğinin
kuruluşunun temeli olan 9 Mayıs 1950 tarihli Schuman Deklarasyonunun
67nci yıl dönümü nedeniyle 9 Mayıs Avrupa Günü olarak
kutlanmaktadır. Ancak Avrupa Birliği resmî adayı olan ülkemizde
Avrupa bütünleşme hedefimizin gerektirdiği uyumlaştırma ve
reformların kesintiye uğraması; ülkemizde demokrasi, hukukun
üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler, akademik ve basın özgürlüğü
alanlarındaki geriye gidişler nedeniyle evrensel Avrupa
değerlerinden hızla uzaklaşmaktayız. Türkiye'nin Avrupa
Birliği ulusal stratejik hedefinin kısa vadeli iç politikalara ve
kişisel siyasal çıkarlara malzeme edilmesine son verilmelidir.
Avrupayla bütünleşmemizin gereği demokratik işleyen
bağımsız kurumlarımızı ve güçlü parlamenter
sistemi tekrar inşa etme yolunda bir kez daha çağrıda bulunuyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Gürer
3.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, bazı
bölgelerde hava sıcaklığının mevsim normallerinin
altında olması nedeniyle çiçek açan meyve ağaçlarının
don ve doludan önemli ölçüde zarar gördüğüne ve Hükûmetin üreticilerin
mağduriyetini bir an önce gidermesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Bazı bölgelerimizde hava
sıcaklığının mevsim normallerinin altında
olması nedeniyle çiçek açan meyve ağaçları don ve doludan önemli
ölçüde zarar görmüştür. Niğdede elma ve kayısıda yüzde
90lara varan zararlar oluşmuştur. 90 bin dekar meyve bahçesi dondan
direkt etkilenmiştir. Tek geçim kaynağı olan bahçecilik yapan mağdur
üreticinin zarar tespiti bazı bölgelerde yapılmaktadır. Bir an
önce üreticilerin ürün kaybı üzerinden destek
sağlanmalıdır, borçları ötelenmelidir. Niğde Bor,
Çamardı, Altunhisar ve Ulukışlada dolu ve dondan etkilenen
bahçelerde ürün zarar gördüyse Çiftçi Kayıt Sistemi ve TARSİMe dâhil
olmayanlara da destek sağlanmalıdır. Erken uyarı sistemleri
ve üretici bilinçlendirme eksiklikleri bu mağduriyetlerin oluşumunda
bir nedendir. Hükûmet üreticilerin mağduriyetini bir an önce gidermelidir.
BAŞKAN Sayın Cora
4.- Trabzon Milletvekili Salih Coranın, Vakıflar
Haftasını kutladığına ilişkin
açıklaması
SALİH CORA (Trabzon) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; vakıflar, insanların sahip
oldukları mülklerini, gayrimenkullerini kendi istekleriyle ve bilabedel
sonsuza dek sürecek bir hizmete bağışlamalarını
sağlayan önemli müesseselerdir. Tarihimiz, insanı, hayvanatı,
tabiatı muhafaza eden, onları düşünen, estetik ve diğer
duyguların tecessüm ettiği onlarca vakıf eseriyle doludur.
Ecdadımızın kurmuş olduğu bu hayır
mekanizmalarını yaşatmak maksadıyla AK PARTİ
iktidarı döneminde birçok vakıf, abide eseri ihya edilmiştir,
muhtaçlara ve öğrencilere yardımlar yapılmıştır.
Kültür varlıklarının gelecek nesillere aktarılmasıyla
ilgili olarak yurt içi ve yurt dışı faaliyetler sürdürülmekte,
birçok eserin bilimsel veriler ışığında orijinali
muhafaza edilerek restorasyonu tamamlanmaktadır.
Bu vesileyle, kazanımlarını
insanlığa vakfeden hayır sahiplerinin ruhlarının
şad olmasını diliyor, vakıf şuurunun güçlenmesi
temennisi dileğiyle Vakıflar Haftasını kutluyorum.
BAŞKAN Sayın Bakan...
5.- İzmir Milletvekili Murat Bakanın, bilgiye
erişimin bir insan hakkı olduğuna ve Wikipediaya konulan
engellemenin kaldırılması için gerekli adımların
atılması gerektiğine ilişkin açıklaması
MURAT BAKAN (İzmir) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 29 Nisan Cumartesi günü Bilgi Teknolojileri
Kurumu Türkiyede Wikipedaya engelleme koydu. Wikipeda, yüzlerce dilde
yayın yapan, küresel, tarafsız ve güvenilir bir bilgi
kaynağıdır. Engellemenin devam etmesi durumunda milyonlarca Türk
bilgiye erişememiş olacaktır. Bu ceza, gönüllü bir kuruluş
olan Wikipedaya değil, bilgiye erişimi engellenen Türk halkına
verilmiştir. Bazı bilgiler bizi rahatsız edebilir ancak bu
topyekûn bir engelleme şeklinde olmamalıdır. En kısa
zamanda bu engellemenin kaldırılması için gerekli adımlar
atılmalıdır. Hükûmete sesleniyorum: Bilgiye erişim bir
insan hakkıdır, Türk halkını bundan mahrum etmeye kimsenin
hakkı yoktur.
BAŞKAN Sayın Yalım...
6.- Uşak Milletvekili Özkan Yalımın, 9 Mayıs
Avrupa Gününü kutladığına ve 1 Temmuz 2016da açılan Osman
Gazi Köprüsünün ilk altı aylık periyodunda kaç adet aracın
geçiş yaptığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
ÖZKAN YALIM (Uşak) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bugün 9 Mayıs Avrupa Günü, bundan dolayı
Avrupa Gününü kutluyorum. Ve aynı zamanda, biraz önce değerli
arkadaşımızın konuşma yaptığı üzere,
Karayolu Trafik Haftasını da aynı şekilde kutluyorum.
Bu arada Sayın Ulaştırma
Bakanımıza defalarca soru önergesi vermeme ve soru sormama
rağmen hâlâ bir cevap alamadım. 1 Temmuz 2016da açılan
Osmangazi Köprüsünün ilk altı aylık periyodunda yani 31 Temmuz 2016
ile 31 Aralık 2016 tarihleri arasında kaç adet araç geçiş
yapmıştır? Bu konuyla ilgili gereken bilgiyi de rica ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Arslan...
7.- Denizli Milletvekili Kazım Arslanın, yasanın
yürürlüğe girmesine rağmen otuz yıl üzerinden emekli olanlara
fazla çalışma ikramiyelerinin neden ödenmediğini, aynı
şartlarda emekli olan memurlara farklı emekli ikramiyesi verilmesinin
nedenini ve ne zaman öğretmen kadrosu verileceğini öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
KAZIM ARSLAN (Denizli)
Maliye Bakanına soruyorum.
Bir: Devlet memuru olarak
fazla çalışıp da otuz yıl üzerinden emekli ikramiyesi
verilenlerle ilgili olan yasa yürürlüğe girmiş olmasına
rağmen fazla çalışma ikramiyeleri neden ödenmiyor?
İki: Devlet memuru
olarak aynı dereceden emekli olanlara aynı süre fazla
çalışmış olmalarına rağmen farklı
miktarlarda emekli ikramiyesi verilmesinin sebebi nedir?
Üç: Millî Eğitim
Bakanlığının 150 bin öğretmene ihtiyacı
olduğu söyleniyor. 400 bine yakın da mezun olmuş
öğretmenimiz var. Millî Eğitim Bakanlığı kadro
verilmediği için sözleşmeli ve ücretli öğretmen
çalıştırmak zorunda olduğunu belirtiyor. Bu durum
karşısında öğretmen ihtiyacının giderilebilmesi
ve öğretmenlerimizin atanabilmeleri için Millî Eğitim
Bakanlığına ne zaman kadro vermeyi düşünüyorsunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Akyıldız
8.- Sivas Milletvekili Ali Akyıldızın,
Sivaslı çiftçilerin iklim koşulları nedeniyle
yaşadıkları mağduriyetleri giderecek bir çalışma
yapılıp yapılmayacağını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
ALİ AKYILDIZ (Sivas)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sivasta güz dönemi çok kurak
geçtiği için benim Sivaslı çiftçi kardeşim kurak araziye hububat
ekimi yapmak zorunda kaldı ve bugün itibarıyla geldiğimiz
noktada yüzde 30 civarında bir ürün kaybından bahsedilmektedir.
Sayın Tarım Bakanı ve Bakanlık yetkilileri bu konuda benim
Sivaslı çiftçi kardeşimin mağduriyetini giderecek bir
çalışma yapmayı düşünüyor mu?
TARSİM kuraklık
sigortası 24 Nisanda bittiği için, bu konuda da çiftçilerimizin
mağduriyet yaşamaması için en azından Sivas ve benzeri
iklim özelliklerini taşıyan iller için mayısın sonuna kadar
uzatılabilir.
Yine, Tarım
Bakanlığı Sivasın soğuk ve kurak
yapısını da göz önüne alarak yapacağı demonstrasyon
çalışmalarıyla benim Sivaslı çiftçi kardeşime ekim
yapacağı ürün çeşidini önermeyi düşünüyor mu?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Hürriyet
9.- Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyetin, Atatürke hakaret
eden Mustafa Armağan ile Yavuz Bahadıroğlunun Kocaeli
Büyükşehir Belediyesi ve Darıca Belediyesi tarafından
söyleşi ve kitap fuarına davet edilmelerine ilişkin
açıklaması
FATMA KAPLAN HÜRRİYET
(Kocaeli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bu ülkeyi küllerinden kuran
Mustafa Kemal Atatürke hakaretler yağdıran, 17-25 Aralık
sonrası dahi FETÖyü yere göğe sığdıramayan Mustafa
Armağan ve Atatürk ile manevi kızı hakkında çirkin iddialarda
bulunan Yavuz Bahadıroğlu bu cesareti kimlerden almaktalar? Ey AKP,
niçin bu müptezel FETÖcülere sesiniz çıkmıyor? Bu da yetmezmiş
gibi, bu ahlaksızlar Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Darıca
Belediyesi tarafından söyleşi ve kitap fuarına davet
ediliyorlar. Bu belediyeler nasıl bir aymazlık içindeler?
Belediye
başkanlarına sesleniyorum: Oturduğunuz koltuklar sizin
malınız değil, tüm Kocaeli halkına aittir. Derhâl bu
yanlıştan dönün ve programları iptal edin.
Sabrımızı zorlamayın. Bu ahlaksızlığa ortak
olmaya kalkarsanız Gençliğe Hitabedeki yetkilerimizi kullanır,
nefsi müdafaa olarak gereğini yapar FETÖcü Atatürk düşmanlarına
İzmit ve Darıcada geçit vermeyiz. Çıkacak olumsuzluklardan da
belediye başkanları olarak siz sorumlu olursunuz, bu böyle biline.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Kılıç
10.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran
Kılıçın, Vakıflar Haftası ile Trafik
Haftasını kutladığına ve anlamak, anlatmak,
anlaşmak, anlaşılmak kavramlarının çok önemli olduğuna
ilişkin açıklaması
İMRAN KILIÇ
(Kahramanmaraş) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hem Vakıflar Haftasını hem Trafik
Haftasını kutluyorum.
Anlamak, anlatmak, anlaşmak,
anlaşılmak çok önemli kavramlar bunlar. Az anlamak ters anlamaktan
iyidir. Anlamayanlar ile anlaşmak mümkün değildir.
Anlayışlı kişiler kusuru değil, güzelliği arar.
Bir şeyi anlamadan ortaya atılmamalıdır. İyi ifade
edilmiş bir sorun yarı yarıya çözülmüştür. Anlamak bilmek,
bilmek ise affetmektir. Ne kadar bilirsen bil söylediklerin karşındakinin
anlayabildiği kadardır. Aynı dili konuşanlar değil,
aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır. Önemli olan söylenenin ne
olduğu ya da nasıl söylendiği değil, söyleyenin nasıl
anlaşıldığıdır. Anlatışa göre verirler
fetvayı. denilmiştir atasözünde. Kısaca, anlatabilmek
yeteneğin kardeşidir, anlaşılabilmek büyük mutluluktur.
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu
11.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlunun, son günlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürke
aşağılıkça hakaretlerin
yoğunlaştığına ve bunun en önemli sebebinin
iktidarın yargıyı siyasallaştırması olduğuna
ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkürler.
Son günlerde, bütün dünyanın saygı
duyduğu, ülkemizin ve Gazi Meclisimizin kurucusu, mazlum milletlerin yol
göstericisi Gazi Mustafa Kemal Atatürke aşağılıkça
hakaretler yoğunlaştı. Bu hakaretlerin en önemli sebebi,
yargıyı siyasallaştıran, hâkimleri emir kulu hâline getiren
iktidardır. Atatürke hakaret edenler hakkında verilen beraat
kararlarının Bursada bizzat şikâyetçisiyim. Bu hakaretlerin teşvikçisine
de cezasız bırakanlarına da fütursuzca hakaret
yağdıranlara da lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun diyorum.
BAŞKAN Sayın Yedekci
12.- İstanbul Milletvekili Gülay Yedekcinin, hukukun
üstünlüğü için mücadele edilmesinin şart olduğuna ilişkin
açıklaması
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Evet, adalet aranıyor. Adalet nerede, hepimiz
arıyoruz. Hayır oylarının şaibesi ortada.
Hayır oyları daha yüksek olduğu hâlde YSKnın devreye
girmesiyle bugün seçim sonucu başka şekilde açıklandı ama
YSK Başkanıyla ilgili herhangi bir işlem yapılmadı.
Atatürke gece gündüz hakaret ediliyor herhangi bir işlem
yapılmıyor. Ama Mayıs 2014te bir cemevinde cenazeye
katılan Uğur Kurt öldürülüyor ve ceza olarak 12.100 lira ceza
veriliyor. Bu ne demektir? Bir kişi öldürülürse
karşılığında 12.100 lira mı ödenecektir? Bu emsal
teşkil edecek midir? İnsanların canı bu kadar ucuz mudur?
İnsanlar cemevinde cenazeye gidemeyecek midir? İnsanların can
güvenliğini korumak bu Hükûmetin yetkisinde değil midir? Bir an önce
gerekli çalışmaların yapılması, hukukun üstünlüğü
için bütün mücadelelerin verilmesi şarttır.
BAŞKAN Sayın Adıgüzel
13.- İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzelin, 685
sayılı KHKda kurulacağı duyurulan OHAL inceleme
komisyonunun aradan geçen dört aya rağmen neden hâlâ faaliyete
geçirilmediğini öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Malum, sayın bakanlarımız
sorduğumuz soru önergelerine cevap vermeye tenezzül etmedikleri için
Hükûmet yetkililerine buradan sormak isterim: Altında imzanız bulunan
685 sayılı KHKda kurulacağını duyurduğunuz OHAL
İnceleme Komisyonu aradan geçen dört aya rağmen neden hâlâ faaliyete
geçmedi? Kendi çıkardığınız KHKya dahi uymaya neden
gerek görmüyorsunuz? Sırf muhalif oldukları için gece
yarısı KHKlarıyla ihraç edilen, ekmeğinden işinden
edilen binlerce mağdur insana vadettiğiniz komisyon kâğıt
üstünde mi kaldı? Bu insanların sesine ne zaman kulak vereceksiniz?
Siz zalimin hukukunu geçerli kılmaya çalışırken hukuksuzca
ihraç ettiğiniz iki akademisyen -Nuriye Gülmen ve Semih Özakça-
altmış iki gündür başkentin göbeğinde günden güne eriyor
ama unutmayın tarih zalimlerin değil, ona karşı
direnenlerin hukukunu yazar.
BAŞKAN Sayın Arık
14.- Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın, son dönemde
Gazi Mustafa Kemal Atatürke hakaret ederek bir yerlere yaranmak isteyen sözde
tarihçilerin türediğine ilişkin açıklaması
ÇETİN ARIK (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Son dönemde, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Ulu Önderimiz,
ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürke hakaret ederek
bir yerlere yaranmak isteyen sözde tarihçiler türedi. Hakareti tarih sananlara
nasıl yanıt verilir diye düşünürken çok benim tarzım olmasa
da Neyzen Tevfik geldi aklıma, bakın Neyzen Tevfik ne demiş?
Esir iken mümkün müdür ibadet,
Yatıp kalkıp Atatürke dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden,
Dininden de soğuyacak bu millet.
İşgaldeki hâli sakın unutma.
Atatürke dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan yine çıkardın amma,
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Tanal
15.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
aylardır atama bekleyen ziraat mühendislerine, gıda mühendislerine ve
su ürünleri mühendislerine müjdeli bir haber verilmesini beklediğine ilişkin
açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı, ihtiyaçları olduğu gerekçesiyle asgari
2.500 personel alım sözü verdiği hâlde personel alımı bugüne
kadar yapılmamıştır. Ziraat mühendisleri, gıda
mühendisleri, su ürünleri mühendisleri, veteriner hekimler, teknikerler
aylardır alım olmasını bekliyorlar.
Bakanlığın üreticiye daha iyi hizmet verebilmesi için uygulanan
tarımsal işletme danışmanlığı mevcut personelle
sağlıklı yürümüyor. Bu açıdan, ihtiyaç olmasına
rağmen aylardır atama bekleyen ziraat mühendislerine, gıda
mühendislerine, su ürünleri mühendislerine müjdeli bir haber vermesini
bekliyor, hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Evet, son olarak Sayın Tüm,
buyurun.
16.- Balıkesir Milletvekili Mehmet Tümün, Deniz Gezmiş,
Yusuf Aslan, Hüseyin İnanın 6 Mayıs 1972de idam edildikleri
tarihten bugüne birçok hükûmet değişmesine rağmen siyasal
anlayışın değişmediğine ilişkin açıklaması
MEHMET TÜM (Balıkesir) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bundan tam kırk beş yıl önce Deniz
Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972de 12 Mart
faşistleri tarafından asılarak katledildiler. Tarihe 3 devrimci
yürek, 3 genç fidan olarak geçen ve hâlâ gönüllerdeki yerini ve
acısını koruyan bu devrimci gençler, emperyalizme ve
faşizme karşı tam bağımsız ve demokratik bir
Türkiye istediler, suçları buydu, bunun için darağacına
gönderildiler. Her geçen gün Türkiye halkının ve devrimci
gençliğinin onlara olan özlemi artarak devam etmektedir. Zaman Denizleri
haklı çıkardı. Çünkü zaman Denizlerin öngörüsünü haklı
çıkarmıştır. Günümüzde emperyalizme karşı
mücadele daha da büyük bir önem kazanmıştır çünkü bugün
Denizlerin ileri sürdükleri talepler geçerliliğini sürdürmekle
kalmamış, çok daha önem kazanmıştır. O tarihten bugüne
birçok hükûmet, siyasal iktidar değişti ama ne yazık ki siyasal
anlayış asla değişmedi, hatta koşulları daha da
ağırlaştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET TÜM (Balıkesir) Demokrasi ortadan
kalktı, OHAL olağan hâle getirildi. Dışa bağlı
siyasal bağımlılık her geçen gün biraz daha
artmaktadır. Her şey
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Tüm.
Sayın Usta, sisteme girmişsiniz, iki
dakika süreyle söz veriyorum.
Buyurun lütfen.
17.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Doğu Türkistan
davasında Hükûmetin duyarlı olmasını talep ettiğine, 9
Mayıs Avrupa Gününe, 6-12 Mayıs Kan Haftası ile 10-16
Mayıs Engelliler Haftasına ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
21 Doğu Türkistanlı
soydaşımız gözaltına alınarak sınır
dışına çıkartılma riskiyle karşı
karşıyadır. Bugün Sayın Genel Başkanımız da
grup toplantısında bu konuya dikkati çekmiştir.
Biz Türk milleti olarak milyonlarca Suriyeliye bakan
bir ülkeyiz, 21 tane kardeşimize mi bakamayacağız, ev
veremeyeceğiz, kucak açamayacağız? Bizim hiçbir şekilde
soydaşlarımızı Çin zulmüne terk etmememiz gerekir.
Doğu Türkistan davası haklı bir davadır, baki bir
davadır. Dolayısıyla soydaşlarımız da bizim
namusumuza emanettir. Bu konuda Hükûmetimizin duyarlı olmasını
talep ediyoruz.
Sayın Başkan, bugün 9 Mayıs Avrupa
Günü. Avrupa Birliği üyeliği ülkemiz açısından bir devlet
politikasıdır. Avrupa Birliği önemlidir, Avrupa pazarı
bizim için önemlidir ancak hiçbir şekilde de vazgeçilmez değildir.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Avrupa Birliğiyle ilişkileri
Türkiye için bir kimlik ve kader sorunu olarak görmüyoruz. Ne pahasına
olursa olsun Avrupa Birliğinin yörüngesinde sürüklenmeye mecbur, mahkûm ve
muhtaç olmadığımızı da buradan ifade etmek istiyorum.
Millî onurumuzun zedelenmesine hiçbir şekilde müsaade edilmemelidir.
Diğer taraftan, 6-12 Mayıs Kan
Haftası. Biliyorsunuz kanın tek kaynağı insan. Bu hayati
sıvının başka bir muadili de yok. Kan
bağışlayarak hem insanları kurtarabiliriz hem de kendi
sağlığımızı koruyabiliriz. Ülkemizde, son
verilere göre 44 milyon kişi kan bağışı yapabilme
potansiyeline sahiptir. Bunun yaklaşık yüzde 4,8i
bağış yapmaktadır. Yaklaşık yıllık 2,7
milyon ünite kana ihtiyaç varken bu ihtiyacın da 2,1 milyonu ancak
karşılanabilmektedir.
Burada dikkati çeken bir oran da şudur: Kan
bağışçılarının yüzde 87si erkek, yüzde 13ü
kadın. Ben, buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisinden kadın
bağışçıların sayısının artması
için de bir çağrı yapmak istiyorum. Ve dolayısıyla kan
vermenin faydasını aslında ifade etmeye gerek yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen bir dakikada toparlayın.
Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) Diğer taraftan, 10-16
Mayıs da Engelliler Haftasıdır. 10 milyon engelli
vatandaşımızın olduğunu biliyoruz. 2002
yılında Milliyetçi Hareket Partisinin de koalisyon ortağı
olduğu hükûmet döneminde engellilerle ilgili kapsamlı bir
araştırma yapılmış ancak ondan sonra herhangi bir
kapsamlı araştırma yapılmamıştır.
Bunların sayısına ilişkin, engel durumu, eğitim,
sağlık, okuryazarlık, istihdam derken bu konuların kapsamlı
bir şekilde araştırılıp politikaların da o konuda
yürütülmesi lazım.
Klasik bir söylem vardır: Hepimiz engelli
adayıyız. Dolayısıyla engelli
vatandaşlarımıza karşı tam bir empati
geliştirebildiğimizi ben çok da fazla düşünmüyorum. Engellilerle
ilgili aslında Hükûmet ciddi de bir bütçe ayırmaktadır ancak
buralarda, özellikle özel eğitim kurumlarıyla ilgili olarak ciddi bir
etkinlik sorunuyla da karşı karşıya olduğumuz
bilinmektedir. Burada sağlıklı bir çalışma yaparak bu
çalışmalar çerçevesinde kaynakların kullanılmasının
hem engelli vatandaşlarımız açısından hem de
toplumumuz açısından çok faydalı olacağını
düşünüyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Kerestecioğlu, size de iki dakika
süreyle söz veriyorum.
Buyurun lütfen.
18.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
bu Meclisin, milletvekillerinin dokunulmazlığını
kaldıran ve halkın iradesini yok sayan bir Parlamento olarak tarihe
geçeceğine, Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğanın
milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili fezlekenin okunmaması
gerektiğine ilişkin açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sanıyoruz, birazdan Nursel Aydoğan Vekilimizle ilgili buraya bir
sunum yapılması söz konusu olabilir. Ancak bunu defalarca ifade
ettik. Bu Meclis tarihe, milletvekillerinin
dokunulmazlığını kaldıran ve onların,
birpartinin, halkın iradesini yok sayarak, milletvekillerini hapsederek,
söz haklarını elinden almaya gayret eden bir Parlamento olarak
geçecek. Ya buna hep beraber Artık dur. diyeceğiz ve bundan
sonrasında devam edilmeyecek ya da gerçekten hep beraber tarihe bu
şekilde geçmeyi kabul etmiş olacaksınız.
Zamanında Sayın Cemil Çiçekin de
aynı şey başına geldiğinde Ben bu Parlamentoda
olduğum sürece, Başkan olduğum sürece kimsenin burada
milletvekilliğinin düşürülmesine, bu ayıba izin vermem.demişti
ve bu olumlu karşılanmıştı kamuoyunda.
Şimdi, Nursel Vekilimizin söylediği
sözlerdenbaşka hiçbir şey yok. Ne dedi Nursel Vekilimiz? Artık
yeter, canlar ölmesin, özgürlük yeşersin. Şimdi, siz ne diyorsunuz
peki? Diyordunuz ki: Bu kürsüde söyleyemediğiniz söz mü var? Evet,
varmış demek ki bu kürsüde söyleyemediğimiz söz ve sözlerden
dolayı yargılandı arkadaşlarımız, sözlerden
dolayı içerideler. Selahattin Demirtaşın, Eş Genel
Başkanımızın hâlâ duruşma tarihi belli değil
arkadaşlar, bundan hiç mi rahatsızlık duymuyorsunuz hiçbiriniz?
Bir partinin onlarca milletvekilini, üstelik de oyun oynar gibi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen, açıyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) -
bir mahkeme bırakıp, arkasından aynı
mahkemede hâkimler görevden alınıp, başka mahkeme itiraz edip
sürekli, vekillerimizi bir içeri bir dışarı şeklinde
yaşatırken bundan hiç mi bir parlamenter üzülmüyor ve
sıkıntı duymuyor? Görevinizi
yaptığınızı mı düşünüyorsunuz? Biz bir kez
daha sesleniyoruz: Bu ülkenin barışa ihtiyacı var ve Artık
yeter, canlar ölmesin, özgürlük yeşersin. diyen bir insanın
fezlekesini buradan okumayın Sayın Başkan. Bunun
Başbakanlığa iade edilmesini ve sizin de tarihe bu şekilde
geçmemenizi temenni ediyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Kerestecioğlu.
Sayın Özel, buyurun.
19.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, bir televizyon
kanalında Atatürke yapılmış hakaretler
karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanının bir tavır alması gerektiğine, 9 Mayıs
1935 Cumhuriyet Halk Partisinin isminde fırka yerine parti kelimesi
kullanılmasının yıl dönümüne, KHKyla mesleklerinden men
edilen 2 öğretmenin açlık grevlerinin 62nci gününde olduklarına
ve bu konuda Başbakan ile ilgili bakanları duyarlılığa
davet ettiğine ve Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan
hakkındaki fezlekenin okunacak olmasının siyasi bir tutum
olduğuna ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
teşekkür ederim.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Öncelikle Tvnet adı altında iktidar
partisine çok yakın, iktidar partisi tarafından korunan, kollanan,
gelişimine katkı sunulan bir televizyon kanalında Derin Tarih
adlı sözde bir tarih dergisinde yayınlanan bir dizi iftira ve Atatürke,
değerli eşine ve manevi kızına karşı
yapılmış hakaretlerin o televizyona taşınması,
iktidar partisinin bu konudaki tepkisizliği bizleri gerçekten üzüyor. Ama
burada, sanıyorum, ilk Meclisin seçilmiş ilk Meclis Başkanı
olan Gazi Mustafa Kemal Atatürke sahip çıkma, onun manevi
şahsiyetine, hatırasına yapılan bu ağır
hakaretler karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisinin
Başkanının ve oturumu yönetmekte olan Başkan Vekilinin de
sorumlulukları ve alması gereken bir tavır vardır diye
düşünüyorum.
Konuyla ilgili yaklaşımı, partimizin
yaklaşımını Sayın Genel Başkanımız grup
toplantımızda en net biçimde ve en sert biçimde ifade etti. Bu konuda
gerek kanuni gerek siyasi her türlü imkânı seferber edeceğimizden
kimsenin şüphesi olmasın. Ama bu Meclisin kurucusu ve ilk Meclis
Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürkle ilgili olarak sizin de ve
Meclis Başkanlığının da tavrını
netleştirmesini hassaten rica ediyoruz.
Bugün 9 Mayıs 1935in Cumhuriyet Halk Partisi
için önemi büyük. İsmindeki fırka kelimesinin yerine parti
kelimesinin geçtiği, altı okun ayrıntılarıyla
tanımlandığı ve bugün partimizin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
üzerinde siyasetini
yürüttüğü, şekillendirdiği temel altı değerin
kamuoyuyla açıkça paylaşılarak, âdeta bir tutum belgesi
şeklinde, bugünlere kadar devam edecek
O muhteşem kurultayın
yıl dönümünde olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça öğretmenler bir
gece yarısı hukuksuz bir KHKyla menedildiler mesleklerinden. Yüz
seksen bir gündür öğrencilerine duydukları özlemi
vücutlarını açlığa yatırarak kamuoyu gündemine
taşımaya çalışıyorlar. Bu açlık grevi her geçen
gün
Daha doğrusu, yüz seksen bir gündür oturma eylemi yapıyorlar ve
açlık grevleri de 62nci gününde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu konuda hukuksuz bir kanun
hükmünde kararnameyle, Meclis yetkisinde olan bir durumun OHAL bahane edilerek
ve kişilerin sadece düşüncelerini açıkladıkları için
mesleklerinden, öğrencilerinden edildikleri ve bu süreçte
sağlıklarıyla ilgili tehlikeler hepimizin gündeminde
olmalıdır. Bu konuda Sayın Başbakanı, ilgili
bakanları duyarlılığa ve konu hakkında tavır
geliştirmeye davet ediyoruz.
Ve son olarak da birazdan okunacak bir kararla
Anayasanın ilgili maddesinin ikinci fıkrasının
işletileceği anlaşılıyor ama daha önce de bunu
söyledik, bu Mecliste yerleşmiş bir uygulama var. İktidarınız
zamanında yine benzer kararların okutulmadığını,
bunun demokrasinin bir gereği olarak kamuoyuyla
paylaşıldığını, örneğin Kemal Aktaş
kararının okutulmadığını biliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu yüzden bugün, burada, bu
kesinleşmiş kararın okutularak bir milletvekilin milletvekilliğinin
düşürülmesinin
Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir kararın Kemal
Aktaş için o gün okutulmamasını bir demokrasi bilinci olarak
topluma aktaranların, Biz burada oldukça bu karar okunmaz. diyenlerin bugün
bir yerlerden gelen talimatla nasıl davranacaklarını dikkatle
takip edeceğiz. Ama şunu söyleyelim: Seni başkan
yaptırmayacağız. diye bir söz olmasaydı, 7 Haziran
seçimleri olmasaydı, daha sonra 1 Kasıma giderkenki süreç
yaşanmasaydı bugün bu kararın okunmayacağını
hepimiz biliyoruz Sayın Başkan. O zaman, burada alınan tutum
hukuki değil, Anayasanın yerine getirilmesi değil, siyasi bir
tutumdur. Biz, meselenin özünden sapmadan, bu konuda bir tutarlılığın
olması gerektiğini düşünüyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sabrınız için de teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Özel.
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet
Aydının, Meclis çalışmalarında Anayasa ve İç
Tüzükün esas alındığına, gelen bir tezkereyi okumak
durumunda olduklarına ve Gazi Mustafa Kemalle ilgili mesnetsiz
ithamları ve hakaretleri kınadıklarına ilişkin
konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, tabii ki
biz Meclisi yönetirken de Meclis çalışmalarımızda da
Anayasa ve İç Tüzükü esas almak durumundayız. Dolayısıyla
Anayasa ve İç Tüzükün gereklerini yerine getirmek durumundayız.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Hangi Anayasa?
AHMET YILDIRIM (Muş) Cemil Çiçek almıyor
muydu?
LEYLA BİRLİK (Şırnak) Anayasa
mı kalmış, Anayasa var mı? Anayasa sizin
tarafsızlığınızı öngörüyor Başkan
BAŞKAN Burada, malum, dokunulmazlıklarla
ilgili, 376 milletvekilinin, her üç siyasi partiden de milletvekillerinin
oylarıyla, sadece belli bir gruba ait değil, 154 milletvekilinin 810
fezlekesine yönelik olarak dokunulmazlığı
kaldırılmış.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Kime ait?
Başka hangi gruba yaptınız? Hangi gruba yaptınız
başka?
BAŞKAN Tamamlayayım lütfen,
tamamlayayım
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Niye sürekli
biz tutuklandık madem öyle?
BAŞKAN Tamamlayayım
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Bir gün siz
de gözaltına alının da görelim tarafsızlığı
ve haksızlığı.
BAŞKAN Dolayısıyla, burada,
dokunulmazlık kaldırıldıktan sonra, tabii, ilgili
yargı makamlarının işleyişine bizim
yapabileceğimiz hiçbir durum söz konusu olamaz
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Hangi yargı?
Hangi yargıdan bahsediyorsunuz ya! O yargıyı esir
aldınız. Hangi yargı?
LEYLA BİRLİK (Şırnak)
Yargı mı kaldı? Bu ülkede yargı mı var?
BAŞKAN
ve burada da Anayasanın 76 ve
84üncü maddeleri çok açık, buraya gelen bir tezkereyi bir şekilde
bizim okumak durumunda olduğumuzu sizler biliyorsunuz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Değilsiniz,
değilsiniz. Birazcık vicdanlı olun, vicdanlı!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Siz tarihe
kara bir leke olarak düşeceksiniz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Biraz
vicdanınız var mı? Bu ülkenin barışına dair biraz
vicdanlı mısınız?
BAŞKAN Kemal Aktaşla ilgili durum ve
Sebahat Tuncelle ilgili durum çok sıkça dile getiriliyor. Kemal
Aktaşla ilgili konu gündeme geldiğinde, biliyorsunuz ki o süreçte,
özellikle yargı paketlerinden bir tanesi vardı
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Yeri
geldiğinde demokrasi kahramanısınız, yeri geldiğinde
böylesiniz.
BAŞKAN
ve suçun vasfını
değiştiren esaslı bir değişiklik vardı.
Dolayısıyla, o değişikliğe denk geldiği için o
bekletildi, daha sonra da, malum, zaten suç olmaktan çıkmış
oldu.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Demek ki günlük
değişebiliyormuş, suç olmaktan çıkabiliyormuş.
BAŞKAN Yine, Sebahat Tuncelle ilgili
Başbakanlık tezkeresi Meclise geldiğinde Meclis zaten tatil
sürecindeydi ve ondan sonra Meclis hiç çalışmadı. Seçim dönemine
girmişti, dolayısıyla Meclis Genel Kurulu
çalışmadığı, tatilde olduğu için de o görüşülmedi,
onu özellikle ifade etmek istiyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Bu bir tutum, tutum.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Bu utanç sizin
yüzünüzde kalacak, bu utanç sizin üzerinizde kalacak. Bu utancı bir grubun
üstüne yüklüyorlar.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Meclis tatiliyle alakası yok, bu bir tutumdur Sayın
Başkan.
BAŞKAN Yine, değerli arkadaşlar,
tabii ki Meclisimizin kurucu Genel Başkanı, kurucu Başkanı
ve istiklal mücadelesinin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemalle ilgili,
sizlerin de ifade ettiği gibi, haksız, mesnetsiz bu tür
ithamları, hakarete varan söylemleri asla ve asla kabul etmediğimizi,
kınadığımızı da buradan ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Sayın milletvekilleri, Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik, gündemin Sözlü
Sorular kısmının 1, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 24, 35, 42, 43, 49,
50, 84, 85, 87, 88, 91, 101, 129, 132, 173, 197, 204, 205, 213, 214, 215, 216,
223, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 252, 255, 256, 264, 276, 277, 278, 280, 283,
302, 315, 316, 317, 319, 339, 340, 343, 344, 345, 346, 353, 354, 355, 356, 364,
395, 398, 435, 490, 491, 492, 493, 512, 518, 519, 522, 524, 526, 527, 532, 533,
534, 535, 536, 537, 538, 539, 540, 552, 594, 595, 596, 597, 598, 600, 601, 602,
609, 610, 611 ve 612nci sıralarında yer alan önergeleri birlikte
cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini
sırası geldiğinde yerine getireceğim.
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Başkanlıkça, Adana Milletvekili Mevlüt
Karakayanın Kamu İktisadi Komisyonu üyeliğinden istifasına
ilişkin önerge yazsı (4/93)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Adana
Milletvekili Sayın Mevlüt Karakayanın Kamu İktisadi Komisyonu
üyeliğinden istifasına ilişkin yazısı 8/5/2017
tarihinde Başkanlığımıza ulaşmıştır.
Bilgilerinize sunulmuştur.
Meclis araştırması
açılmasına ilişkin üç adet önerge vardır, ayrı
ayrı okutuyorum:
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek ve 20
milletvekilinin, PKKnın maddi kaynaklarının ve yapılan
silah yardımlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/519)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Son dönemlerde artan terör olayları ülke
çapında bir kaosa neden olmakta, saldırılar sebebiyle her gün
ülkemizin dört bir yanından şehit haberleri gelmektedir. Ayrıca,
bölücü terör örgütü sadece askerî birlikleri hedef almamış sivillere
yönelik katliamlar da yapmıştır. Emniyet güçlerimizin PKK'ya
yönelik yaptığı operasyonlarda çok sayıda roketatar,
zırh delici silahlar ele geçirilmiştir. Bu da gösteriyor ki
yapılan silah yardımları ve maddi destekler neticesinde terör
örgütü PKK'nın silah çeşitliliği ve mühimmat sayısında
ciddi artışlar olmuştur. Bu sebeplerden dolayı, bölücü
terör örgütü PKK'nın ekonomik gücünü bitirmek için maddi
kaynaklarının araştırılması, PKK terör örgütüne
gönderilen silahların nereden temin edildiğinin incelenmesi ve
gerekli önlemlerin alınması amacıyla Anayasa'nın 98'inci,
İç Tüzükün104'üncü ve 105'inci maddeler gereğince Meclis
araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Baki Şimşek (Mersin)
2) Erkan Akçay (Manisa)
3) İsmail Ok (Balıkesir)
4) Fahrettin Oğuz Tor (Kahramanmaraş)
5) Mehmet Necmettin Ahrazoğlu (Hatay)
6) Arzu Erdem (İstanbul)
7) Kadir Koçdemir (Bursa)
8) Mehmet Erdoğan (Muğla)
9) İsmail Faruk Aksu (İstanbul)
10) Ahmet Selim
Yurdakul (Antalya)
11) Ruhi Ersoy (Osmaniye)
12) Yusuf
Halaçoğlu (Kayseri)
13) Emin Haluk
Ayhan (Denizli)
14) Saffet
Sancaklı (Kocaeli)
15) Nuri Okutan (Isparta)
16) Oktay Öztürk (Mersin)
17) Ekmeleddin
Mehmet İhsanoğlu (İstanbul)
18) Mustafa Mit (Ankara)
19) Mevlüt
Karakaya (Adana)
20) Muharrem
Varlı (Adana)
21) Celal Adan (İstanbul)
Gerekçe:
Son dönemlerde artan terör olayları ülke
çapında bir kaosa neden olmakta, daha önemli ve acı olanı ise
terör saldırıları sebebiyle her gün ülkemizin dört bir
yanından şehit haberleri gelmektedir. 26 Temmuz 2015ten bu yana
basına yansıyan haberlere göre 213 askerimiz ve polisimiz şehit
olmuştur. Ayrıca, bölücü terör örgütü sadece askerî birlikleri hedef
almamış, sivillere yönelik katliamlar da yapmıştır.
Diyarbakırın Çınar ilçesinde İlçe Emniyet Müdürlüğüne
bomba yüklü araç ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmiş
ve Valilikten yapılan açıklamaya göre 3ü çocuk 5 kişi
hayatını kaybetmiş, ayrıca 1 polisimiz de şehit
olmuştur.
1990lı yıllarda terör örgütü PKK
yalnızca belirli tür ve sayıda silahla çatışırken
bugünlerde ise silah çeşitliliği ve mühimmat sayısını
giderek artırmıştır. 17/3/2016 tarihinde basında yer
alan haberlere göre PKK terör örgütüne yapılan baskında 1 adet kanas
avcı tüfeği, 41 adet antipersonel roket mühimmatı, 48 adet
antitank roket mühimmatı, 90 roketatar sevk motoru ve çelik yelek delme
özelliğine sahip mermiler ele geçirilmiştir. Buradan da
anlaşılacağı gibi, PKK terör örgütü maddi kaynakları
ve silah akışı kesilmedikçe elinde bulunan silah envanterini
çeşitlendirecek ve dolayısıyla terör eylemleri artacaktır.
Önceki yıllarda terör faaliyetlerini
kırsalda ve dağlık alanlarda gerçekleştiren PKK terör
örgütü, son yıllarda eylemlerini şehir merkezlerine
taşımıştır. Kent merkezlerinde PKKnın
yapmış olduğu çatışmalar sebebiyle ev ve iş
yerleri büyük hasarlar görmüş, ayrıca şehir merkezinde
yaptıkları bombalı saldırılar neticesinde
yıkılmış ve yanmış evler teröristler için moral
ve güç, devlet için güçsüzlük, halk için ise üzüntü, endişe ve panik
kaynağı olmuştur.
PKK terör örgütünün geçmişi
incelendiğinde, resmî kaynaklara göre örgütün maddi
kaynaklarının kaçakçılık, haraç toplama,
hırsızlık ve gasp, dolandırıcılık,
uyuşturucu ticareti gibi faaliyetler olduğu bilinmektedir. Bunun
parasal karşılığı milyarlarca dolarla ifade
edilmektedir. Ayrıca, bu yasa dışı faaliyetlerin
yanında yasal görünümlü faaliyetlerle de PKK terör örgütünün kaynak
sağladığı görülmektedir.
Bu sebeplerden dolayı, bölücü terör örgütü
PKKnın ekonomik gücünü bitirmek için maddi kaynaklarının
araştırılması, yapılan silah
yardımlarının incelenmesi ve gerekli önlemlerin alınması
amacıyla bir Meclis araştırmasının
açılmasını arz ederiz.
2.- Antalya Milletvekili Ahmet Selim Yurdakul ve 20
milletvekilinin, aile hekimlerinin nöbet sorununun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/520)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Sözleşmeli aile hekimlerinin nöbet sorunu
nedeniyle iş akitlerinin feshedilmesi sorununun
araştırılması amacıyla, Anayasanın 98, Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri gereğince
bir Meclis araştırması açılması hususunda
gereğini saygılarımızla arz ederiz.
1) Ahmet Selim Yurdakul (Antalya)
2) Erkan Akçay (Manisa)
3) Arzu Erdem (İstanbul)
4) Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
5) İsmail Faruk Aksu (İstanbul)
6) Emin Haluk Ayhan (Denizli)
7) Saffet Sancaklı (Kocaeli)
8) Nuri Okutan (Isparta)
9) İsmail Ok (Balıkesir)
10) Ruhi Ersoy (Osmaniye)
11) Atila Kaya (İstanbul)
12) Edip Semih Yalçın (İstanbul)
13) Muharrem Varlı (Adana)
14) Kadir Koçdemir (Bursa)
15) Kamil Aydın (Erzurum)
16) Şefkat Çetin (Ankara)
17) Zihni Açba (Sakarya)
18) Baki Şimşek (Mersin)
19) Fahrettin Oğuz Tor (Kahramanmaraş)
20) Mehmet Necmettin
Ahrazoğlu (Hatay)
21) Mustafa Mit (Ankara)
Gerekçe:
2003 yılında
kamuoyuna açıklanan Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP)
kapsamında bir uygulama olarak başlayan aile hekimliği modeli,
Aralık 2010 itibarıyla tüm Türkiye'de uygulanmaya
başlamıştır. Bugün gelinen noktada, aile hekimleri, iş
yeri kirası, ısıtma-soğutma masrafları, elektrik, su,
temizlik, çalışan maaşı, tıbbi giderler, tamiratlar,
ofis malzemeleri gibi giderleri karşılamaya mahkûm edilerek bir
çeşit ticarethaneye dönüştürülmüşlerdir.
Asgari ücretin 1.300 TLye
çıkarılmasıyla, aile hekimlerinin kamuya hizmet vermesi için
yanlarında çalıştırdığı personelin maliyeti
de artmış durumdadır. Aile hekimlerinin cari gider ödeneklerinin
bu husus göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır.
Aile hekimlerinin görevleri, 5258 sayılı
Aile Hekimliği Kanununun (işlem tarihindeki adıyla Aile
Hekimliği Pilot Uygulaması Kanunu) 2nci maddesindeki tanımda
yer aldığı üzere, aile hekimlerine verilen adli nöbet, defin
nöbeti, otopsi nöbeti, acil nöbeti vb görevlerin yok hükmünde olduğu
Danıştay kararıyla açıklanmıştır. Aile
hekimlerinin nöbet görevlerini yerine getirmediği gerekçesiyle ve ceza
puanı dayatmasıyla sözleşmeleri fesih tehdidiyle karşı
karşıya bırakılmaktadır.
AKP Hükûmetinin yanlış sağlık
politikaları, aile hekimliği sisteminin değerlerine
aykırı, koruyucu hekimlik anlayışından uzak ve birinci
basamak sağlık sistemini yok etmeye yöneliktir.
Sağlığın bir kamu hizmeti olduğu unutturularak
koruyucu sağlık hizmetlerinin altı giderek
boşaltılmıştır. Sağlıkta Dönüşüm
Programı ülkemizin sağlık gereksinimlerini karşılamak
açısından yetersizdir ve temel amacı
sağlığın ticarileştirilmesi olan Sağlıkta
Dönüşüm Programı yeniden değerlendirilmeli, eksik ve zayıf
yönleri acilen gözden geçirilerek ticari oluşumlar ve uluslararası
girişimler yeniden Türk milletinin lehine düzenlenmelidir.
Sağlık Bakanlığı
yaklaşık iki yıl önce aile hekimlerine nöbet uygulamasına
geçerek 08.00-20.00 saatleri arasında
çalışılmasını, ayrıca aile
sağlığı merkezlerinde hafta sonları nöbet
tutulmasını talep etmeye başlamıştır. Aile
hekimleri birinci basamak sağlık hizmetlerinde daha kaliteli bir
hizmet verilebilmesi ve daha birçok nedenle bu uygulamaya karşı
çıkmaktadırlar.
Bakanlık ve hekimleri karşı
karşıya getiren aile hekimlerinden talep edilen nöbet
uygulamasının araştırılması ve olası çözüm
yollarının üretilmesi için bir Meclis araştırmasının
açılması uygun olacaktır.
3.- Adana Milletvekili Muharrem Varlı ve 21 milletvekilinin,
tarımsal üretimde kullanılan gübre fiyatlarındaki
artışların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/521)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Tarımsal üretimde kullanılan gübre ve
gübre fiyatlarındaki artışların nedenlerinin
araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması
amacıyla Anayasanın 98inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri gereğince Meclis
araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
1) Muharrem Varlı (Adana)
2) Erkan Akçay (Manisa)
3) Celal Adan (İstanbul)
4) Emin Haluk Ayhan (Denizli)
5) Mustafa Mit (Ankara)
6) Baki Şimşek (Mersin)
7) Mevlüt Karakaya (Adana)
8) Ruhi Ersoy (Osmaniye)
9) Zihni Açba (Sakarya)
10) Mehmet Necmettin Ahrazoğlu (Hatay)
11) Saffet Sancaklı (Kocaeli)
12) Fahrettin Oğuz Tor (Kahramanmaraş)
13) Nuri Okutan (Isparta)
14) Mehmet Günal (Antalya)
15) Mehmet Erdoğan (Muğla)
16) Ekmeleddin Mehmet İhsanoğlu (İstanbul)
17) Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
18) Erhan Usta (Samsun)
19) Ahmet Selim Yurdakul (Antalya)
20) Arzu Erdem (İstanbul)
21) Zühal Topcu (Ankara)
22) Kamil Aydın (Erzurum)
Gerekçe:
Tarım, gelişmişlik düzeyine
bakılmaksızın bütün ülkeler için hayati bir öneme sahip,
vazgeçilemez, stratejik ve hassas bir sektördür. Millî gelire önemli
katkıları yanında, genellikle toplumun gelir düzeyi en
düşük kesiminin üretici olarak yer aldığı ve geçimini
sağladığı tarım ürünleri itibarıyla hayatı
devam ettirmenin en önemli kaynağıdır.
Ülkemiz ekonomisi, sosyal dokusu, nüfus
yapısı, coğrafyası, jeopolitik konumu ve yapısal
sorunları ile tarımın sağlayabildikleri bir arada
düşünüldüğünde sektörün Türkiye için önemi ve vazgeçilmezliği
daha kolay anlaşılabilir.
Tarımsal üretimi artırmak ve birim alandan
daha çok ürün alabilmek için en önemli etkenlerden birisi de gübrelemedir.
Gübrelemenin, ürünün kalite ve miktarındaki artışın iyi bir
tohumdan sonraki en önemli unsuru olduğu bilinmektedir.
Gübre fiyatlarının geçtiğimiz
yıllarda yaşanan ve yüzde 55 ila yüzde 90'lara varan yüksek
artışları üretici kesimi tedirgin etmiş ve çiftçilerimiz bu
ürünleri kullanamaz hâle gelmişlerdir. Bu da hem ürünün kalitesi hem de
üretim miktarının düşmesine neden olmuştur.
Üreticinin en önemli girdileri arasında yer
alan gübrenin her yıl özellikle de çiftçilerimize en lazım
olduğu dönemlerde fiyatının artması gübre
kullanımının daha da düşmesine neden olmaktadır. Son
göstergeler incelendiğinde, çiftçilerimizin gübre kullanımının
fiyatların yükselmesi oranından her yıl düştüğü
görülmektedir.
Tarımsal faaliyetler konusunda dünyadaki
rakiplerine göre üretim girdi maliyetlerinin (mazot, gübre, tohum vs.)
altında ciddi ölçüde ezilen üreticilerimiz, en önemli girdi maliyeti olan
gübrenin tam kullanım döneminde hiçbir ekonomik kritere uymayacak
oranlarla artan fiyatlarla karşılaşmıştır. Bu
artış günbegün devam etmektedir.
Ürün maliyetlerinde gübre masraf oranının
buğdayda yüzde 12, pamukta yüzde 19, mısırda yüzde 20
dolayında olduğu ve tarımsal üretimin iki temel girdisi olan
gübre ve mazotta desteklerin devam etmesine rağmen gübre
fiyatlarındaki artış nedeniyle açıklanan destek
miktarı yaralara merhem olmamaktadır.
Çiftçinin zamanında ve yeteri miktarda gübre
kullanımının sağlanması için fiyat
artışları karşısında destek miktarı da buna
paralel artırılmalı ve ödemeler gübrenin yoğun
kullanıldığı dönemden önce yapılmalıdır.
Mazot, makine çeki gücü giderlerinin önemli bir
bölümünü oluşturmaktadır. Son yıllarda akaryakıt ve gübre fiyatlarındaki
hızlı artış dikkate alındığında ürün
maliyetlerindeki artışta bu iki girdinin önemli payı olduğu
ortaya çıkmakta ve bu nedenle de çiftçiye yapılacak mazot ve gübre desteklerinin
önemi açıkça görülmektedir.
1 Ocak 2016 tarih ve 29580 sayılı Resmî
Gazete'de yayımlanan 2015/8353 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından tescil edilmiş gübrelerin ve ham
maddelerin KDV oranı 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren yüzde 18'den yüzde
1'e indirilmesine rağmen, kimlerin üretici kabul edileceği ya da
hangi ham maddelerin bu kapsama gireceğinin açık olarak
belirtilmemesi sorun yaşanmasına neden olmaktadır.
Üretimin devamlılığı ve verimin
artırılması açısından gübredeki bu fiyat
artışlarının Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından yakından takip edilmesi ve
gerekli önlemlerin hızlı bir şekilde alınması
gerekmektedir.
Netice olarak gübreler bitkilerin büyümesi için
gerekli gıdayı ihtiva eden maddelerdir. Gübre kullanımı ve
gübre fiyatlarındaki artışların nedenlerinin araştırılması
ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis
araştırma komisyonu kurulmasını arz ederiz.
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki ön
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Başbakanlığın Anayasanın
84üncü maddesini göre
(HDP sıralarından sıra kapaklarına
vurmalar, gürültüler)
Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğanın
kesin hüküm giydiğine dair kesinleşen mahkeme kararı
hakkında bir tezkeresi vardır, okutup bilgilerinize sunuyorum:
C) Tezkereler
1.- Başbakanlığın, Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğanın Diyarbakır 2. Ağır Ceza
Mahkemesinin 13/1/2017 tarihli ve E: 2014/153 ve K: 2017/15 sayılı
Kararıyla hapis cezasıyla cezalandırılması nedeniyle
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 84üncü maddesinin ikinci
fıkrası uyarınca milletvekilliğinin düşürülmesine
ilişkin tezkeresi (3/1004)
4/5/2017
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Bu ayıp sana
yeter, bu ayıp!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Gelip,
izlesinler
(HDP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar,
gürültüler)
Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç
işlemek suçundan
(HDP sıralarından sıra kapaklarına
vurmalar, gürültüler)
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Bu ayıp size yeter!
LEYLA BİRLİK (Şırnak) Nerede
AK PARTİ Grubu?
Diyarbakır 2. Ağır Ceza
Mahkemesinin 13/1/2017 tarihli ve E: 2014/153 ve K: 2017/15 sayılı
Kararıyla hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar
verilen Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın milletvekilliğinin
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 84'üncü maddesinin ikinci
fıkrası uyarınca düşürülmesi için Genel Kurula bildirilmesi
gerektiğine dair Adalet Bakanlığından alınan ilgi (a)
yazıya eklenmek üzere ilgi (b) yazısı ve ekleri ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Nurettin
Canikli
Başbakan
Yardımcısı
(HDP sıralarından sıra
kapaklarına vurmalar, gürültüler)
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Bunun altında
kalacaksınız!
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN Anayasanın 76ncı maddesi
kapsamında milletvekili seçilmeye engel bir suç ve ceza süresine
ilişkin olan ve Anayasanın 84üncü maddesinin
(HDP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, gürültüler)
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Suç, ceza
yok, size muhalefet var, size diz çökmemek var; suç yok.
BAŞKAN -
ikinci fıkrası
gereğince bilgiye sunulmuş, kesinleşmiş mahkeme kararı
doğrultusunda Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğanın
milletvekilliği düşmüştür.
Bilgilerinize sunulur.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Utan, utan! Sen
niye okuyorsun? (HDP sıralarından sıra kapaklarına
vurmalar, gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
sıralara vurmanın bir anlamı yok, lütfen.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep)
Vuracağız. (HDP sıralarından sıra kapaklarına
vurmalar, gürültüler)
BAŞKAN - Adananın Aladağ ilçesinde
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan
BAŞKAN Söz talebiniz var mı sizin?
AHMET YILDIRIM (Muş) Evet, var.
BAŞKAN - Tamam, buyurun.
Sıralara vurmayalım, 60a göre söz
talebiniz varsa buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
20.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan hakkında kesinleşen
mahkeme kararına ve iktidarın halkın iradesini siyasi kararla
kaldıran bir noktaya düştüğüne ilişkin açıklaması
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan,
okuduğunuz o hukuk garabeti olan kararın bir kısa öyküsünü
söyleyeyim. 18 Mayıs 2011, suça konu söz: Artık canlar ölmesin,
özgürlük yeşersin. Davayı açan savcı: Ahmet Karaca; MİT
tırlarını durduran ve bugün 302den yargılanan savcı.
Kararı alan mahkeme, üçü de ihraç. İktidarın arkasına
sığınmış olduğu hukuk bu hukuk.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Beraber yol
yürüdükleriniz.
AHMET YILDIRIM (Muş) Tamamı iktidar
tarafından terörist olarak nitelendirilen, savcıların ve hâkimlerin
arkasına sığınmış bir iktidar gerçekliği ve
Başbakanlık tezkeresiyle karşı karşıyayız.
Bu utancın bu iktidara yeteceğini düşünüyoruz. İktidar,
halkın seçtiği, halkın iradesini, bu şekilde müdahaleyle,
siyasi kararla kaldıran bir noktaya düşmüştür. Tamamı
teröristlerin almış olduğu kararların arkasına
sığınan ve teröristlerden medet uman bir iktidar. İşte
Başbakanlık tezkeresi bu.
Ahmet Karaca iyi bir savcıydı da MİT
tırlarında niye iyi bir savcı değildi? 302den müebbetle
yargılanıyor. Ahmet Karacanın -ısrarla tekrar
edeceğiz- iktidar tarafından terörist kabul edilen bir
savcının hazırlamış olduğu iddianame ve
iktidarın KHKsıyla ihraç edilmiş 3 hâkimin almış
olduğu kararın arkasına, terörizmin arkasına
sığınmış bir siyasi iktidara halkın iradesine bu
kadar müdahale etme utancı yeter diyoruz, teşekkürler.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
(HDP milletvekillerinin Genel Kurul salonunu terk
etmesi)
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Size, bir
Kürte okuttukları için ayrıca mutlu olun! Tarih sizi affetmeyecek, çocukların
bile senden utanacak sonunda!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Bu utanç sana
yeter, sana yeter! Bedel ödeyeceksiniz!
BAŞKAN Herkes yaptığının
karşılığını görür arkadaşlar, kusura
bakmayın.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Evet, evet, bedel
ödeyeceksiniz!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Aynen öyle!
Boşuna kendilerine yaranmaya çalışma! Nihayetinde sen de bir
Kürtsün!
BAŞKAN Adananın Aladağ ilçesinde
kız öğrenci yurdunda meydana gelen elim yangın
vakasının araştırılması ve benzer
acıların bir kez daha yaşanmaması ve kamusal eğitim ve
barınma haklarının tüm öğrencilerimiz için güvence
altına alınıp yaygınlaştırılması için
alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan
(10/392) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun
görev süresinin uzatılmasına dair bir tezkeresi vardır,
okutuyorum:
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Tezkereler (Devam)
2.- Başbakanlığın, (10/392) esas numaralı
Meclis Araştırması Komisyonu
Başkanlığının süre uzatımına ilişkin
tezkeresi (3/1010)
3/5/2017
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
9/2/2017 tarihinde çalışmalarına
başlayan Komisyonumuzun 3/5/2017 tarihli toplantısında
aldığı karar gereğince, görev süresinin Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün 105inci maddesinin ikinci
fıkrası uyarınca 24/5/2017 tarihinden itibaren bir ay
uzatılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.
Fatma
Güldemet Sarı
Adana
Komisyon
Başkanı
BAŞKAN İç Tüzükün 105inci maddesinin
ikinci fıkrasında yer alan Araştırmasını üç ay
içinde bitiremeyen komisyona bir aylık kesin verilir. hükmü
gereğince Komisyona bir aylık ek süre verilmiştir.
Şimdi, Halkların Demokratik Partisi
Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- HDP Grubunun, 3/5/2017 tarihinde Grup Başkan Vekili
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir ve Grup Başkan
Vekili Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım tarafından, AKP
Hükûmetinin yargıda kadrolaşma ve yargıyı tahakküm
altına alma iddialarının tüm boyutlarıyla
araştırılması amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere
bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak 9 Mayıs 2017 Salı
günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
9/5/2017
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 9/5/2017 Salı günü
(bugün) toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Filiz
Kerestecioğlu Demir
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
3 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul
Milletvekili Grup Başkan Vekili Filiz Kerestecioğlu ve Muş
Milletvekili Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım
tarafından verilen (4466) sıra numaralı AKP Hükûmetinin
yargıda kadrolaşma ve yargıyı tahakküm altına alma
iddialarının tüm boyutlarıyla araştırılması
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis
araştırma önergesinin Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen
diğer önergelerin önüne alınarak 9/5/2017 Salı günlü
birleşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerin aynı
tarihli birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin lehinde ilk söz Meral
Hanıma aitti ama biz Barış Beyi
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul)
Değerli milletvekilleri, HDP Grubunun, AKPnin yargıda
kadrolaşma ve yargıyı tahakküm altına alma iddialarına
ilişkin vermiş olduğu
BAŞKAN Sayın Yarkadaş, isminizi
zikrettim ama daha henüz çağırmadım, geldiniz gerçi de
Önerinin
sahibi gruptan arkadaşlar olmadığı için biz beş dakika
bir ara verelim. İlk sözü onlara verirsek çok daha makul olur diye
düşünüyorum.
Beş dakika ara veriyorum birleşime.
Kapanma Saati: 15.34
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.48
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: Sema KIRCI
(Balıkesir), Emre KÖPRÜLÜ (Tekirdağ)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 89uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
Halkların Demokratik Partisi Grubunun önerisine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Lehinde birinci söz Adana Milletvekili Meral
Danış Beştaşa ait, yalnız, Sayın
Beştaş şu anda olmadığı için lehinde
İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaşı kürsüye davet ediyorum.
Buyurunuz Sayın Yarkadaş. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakikadır.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul)
Değerli milletvekilleri, HDP Grubunun AKPnin yargıda kadrolaşma
ve yargıyı tahakküm altına alma iddialarına ilişkin
vermiş olduğu grup önerisi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi adına
söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlarken
kanun hükmünde kararnameyle ihraç edilen akademisyenler Nuriye Gülmen ve Semih
Özakçanın Meclise sadece 500 metre uzaklıktaki haklı
direnişini de selamlıyorum. Tam altmış üç gündür açlık
grevinde olan ve haklarını isteyen bu 2 akademisyene sessiz
kalınmaması gerektiğini, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu
konuya el atarak haksız ihraçları ortadan kaldırması
gerektiğini de düşünüyorum.
Sayın vekiller, İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaşın damadı Ömer Kavurmacı
tartışmalı bir şekilde tahliye edilmişken ve hastanede
tedavi olup olmadığı bile belli değilken yüzlerce
tutuklunun cezaevinde ölümle boğuşmasına da dikkat çekmek
istiyorum. Bugün aslında bütün konuştuklarımız
yargıdaki çürümenin ve yargıdaki kadrolaşmanın nelere yol
açtığını göstermesi açısından önem arz ediyor.
Bakın, 26 Aralık 2016 tarihinde
avukatlıktan hâkimliğe geçiş sınavı yapıldı.
Hükûmet yargıda kadrolaşabilmek için 70 puanlık baraj
şartını kaldırarak âdeta AKP il ve ilçe başkanlıklarından
gelebilecek tüm avukatların hâkim olabilmesinin önünü açtı. Öyle bir
noktaya getirildi ki 5-10 soru yapan bile bu sınavı geçti ama bu
sınavı geçip hâkim olabilmek için bir de mülakatı
kazanmanız gerekiyor. Mülakat dediysem buradan ciddi bir mülakat
yapıldığını, hâkimlerin belli bir teste tabi
tutulduğunu falan zannetmeyin. 5 hâkim adayı bir odaya
alınıyor, sadece ve sadece kırk beş saniyelik bir
soru-cevap yöntemiyle hâkim olup olamayacaklarına karar veriliyor. Peki,
ne soruluyor bu hâkim adaylarına? Ana adı, baba adı, evli
misiniz, hangi okulu bitirdiniz diye soruluyor. Bu hâkim adaylarının
4.500ünün sadece 1.341i 24 Nisan 2017 tarihinde hâkim olmaya hak
kazanıyor ve Adalet Bakanlığı kendi sitesinden
yaptığı açıklamayla hâkim olmaya hak kazananların
listesini yayınlıyor. Ben hem eski bir gazeteci hem de bir
milletvekili olarak bu isimler Adalet Bakanlığının
sitesinde yayınlandığında oturdum, merak ettim, kimdir bu
kırk beş saniyelik mülakatı geçerek sınavı kazananlar
diye Googledan tek tek araştırdım ve karşıma
gerçekten çok ilginç bir tablo çıktı. O tabloda daha önce isimlerini
açıkladığımın yanı sıra ilk defa buradan da
açıklayacağım bazı isimlere rastladım. Örneğin
Abdullah Akbaş, AKP Zonguldak eski Gençlik Kolları Başkanı;
Berna Seçil Özden, AKP Trabzon Kadın Kolları Yerel Yönetimler
Başkanı; Onur Özüer, AKP Mardin Artuklu İlçe Başkan
Yardımcısı; Sema Cansu Bozkurt Sütçü, AKP İzmir İl
Yöneticisi; Fazıl Pehlivan, AKP Kastamonu Taşköprü İlçe
Başkanı; Ercan Poyraz, Ensar Vakfının Ankara Şube
Başkanı; Fahrettin Tuğrul, Uşak Hukukçular Derneği
Başkanı. Ki, bu dernek 15 Temmuz alçak darbe girişiminin
ardından terör örgütü FETÖye yakın olduğu gerekçesiyle
kapatılmış.
Şimdi, bütün bu isimlerin yanı sıra
daha önce açıkladığım 100e yakın ismi de alt alta
koyduğunuzda tüm hâkim adaylarının neredeyse, âdeta AKP il ve
ilçe başkanlıklarından atandığını ve onlara
yönelik bir iltimas geçildiğini görüyorsunuz. Peki, kimlerdir bu hâkimler?
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 8 Kasım 2016da şunu söylüyor,
diyor ki: Bir hâkimin sanal dünya üzerinden siyasal, ideolojik
paylaşımlar yaptığını gördüğümde fevkalade
rahatsız oluyorum. Bir davam olsa o hâkime düşmesini, o savcıya
düşmesini asla istemem. Adalet Bakanı olarak ben siyasi görüşünü
medyada paylaşan hâkimden de, savcıdan da korkuyorum.
Peki, şimdi şu tabloya bakalım: Yeni
Türkiyenin yeni atanan hâkimi Kamil Açıkgöz tam da Adalet
Bakanının anlattığı bir şekilde siyasi
paylaşımlar yapıyor, Cumhuriyet Halk Partisinin Anayasa
Mahkemesine gitmesiyle alay ediyor. Ayrıca, neyle alay ediyor bu yeni
hâkim, AKP il başkanlığından getirilen ve bir tarikata
mensup olduğunu bildiğimiz bu yeni hâkim? Genel
Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun
telefonunun yasa dışı bir şekilde dinlendiğini
açıklıyor. Şimdi, adaletin emanet edildiği bu hâkim Sayın
Genel Başkanımızın telefonunun yasa dışı bir
şekilde dinlenmesine karşı çıkmak yerine Tabii ki,
telefonlarınız dinlenecek, sizin telefonlarınız dinlemeli.
diye tweet atıyor.
Sayın Metiner, böyle bir hâkime Sayın
Adalet Bakanı Bekir Bozdağın dediği gibi kendinizi emanet
eder misiniz? Ben edeceğinizi zannetmiyorum. Çünkü, 17-25 Aralıktan
sonra da hiçbir AKPli Biz bu yargıya güvenmiyoruz. diyerek yargıya
gitmedi. Şimdi, bizim bu yargıya güvenmemizi ve buradan adalet
çıkmasını bekliyorsunuz.
Bitmedi, günlerdir AKPli hâkimleri yazıyorum,
partizan kadrolaşmayı yazıyorum, AKPli hâkimliğin, partili
hâkimliğin adaletin ölüm fermanı olduğunu yazıyorum.
Yandaş medya bu konuyu doğal olarak görmezden geliyor, merkez
medyaysa korkutulduğu için yokmuş gibi davranıyor ama yine de,
bu ülkenin namuslu gazetecileri, onurlu gazetecileri bu konuya parmak
basıyor. Parmak basanlardan biri de memurlar.net adlı site. AKPli
hâkimlerin kimler olduğunu açıklamamızın ardından bunu
haber olarak okurlarına duyuran Türkiye'nin en çok okunan sitelerinden
olan memurlar.netin AKPli Hâkimler Kimlerdir? başlıklı
haberi derhâl sansüre uğruyor ve o sayfa derhâl kapatılıyor. AKP
bugüne kadar Hayır, bu kişiler AKPli değildir, biz il ve ilçe
başkanlıklarımızdan hiç kimseyi atayarak hâkim
yapmadık, yargıda kadrolaşmaya çalışmıyoruz,
partili Cumhurbaşkanlığından sonra partili hâkimlik
müessesini kurmuyoruz. demedi. Aksine, Adalet Bakanlığı Biz
kimin kazandığına bakmayız. diye yuvarlık bir cevapla
geçiştirmeye çalıştı ama az önce ismini okuduğum
kişiler ve bu kişilerin tamamı, AKP il ve ilçe
başkanlıklarından getirilerek hâkim yapılan ve âdeta AKP
ilçe başkanlığına çevrilen mahkemelerin artık
başında oturacaklar ve bu ülkenin gazetecileri, bu ülkenin
aydınları, bu ülkenin yazarları mahkemeye gitmek yerine, bir
mahkemede yargılanmak yerine âdeta AKP ilçe
başkanlığında yargılanacaklar. Biz bu
uygulamaları tarihte de gördük. Her kim ki yargıyı kendi
denetimi altına almaya çalıştıysa emin olun ki bunun sonu
hüsranla sonuçlandı. O yüzden çağrımız şudur: Adalet
Bakanlığı 26 Aralık 2016da yaptığı
sınavda kimin yazılıda kaç puan aldığını,
mülakatı nasıl geçtiğini derhâl açıklamalıdır.
(CHP sıralarından alkışlar) Danıştay
Başkanının kızı bu sınavı nasıl
kazanmıştır? Adalet Bakanının Özel Kalem Müdürü
mülakatı nasıl kazanmıştır? Bu sonuçlar
açıklanmadığı takdirde adaletin üzerine gölge
düşecektir. Yapılması gereken, sınav sonuçlarının
açıklanmasıdır. Eğer açıklayamıyorsanız bu
sınavı iptal etmeniz ve bu sınavları yenilemeniz gerekir.
Mülakatlar yapılırken mülakatın yapıldığı
salona mutlaka ve mutlaka bir kamera konularak kamu vicdanı da
rahatlatılmalıdır. Aksi takdirde, bu hâkimin, Cumhuriyet Halk
Partisinin Anayasa Mahkemesine gitmesiyle alay eden, bir mahkemenin
varlığıyla alay eden hâkimin vereceği kararın hiçbir
meşruiyetinin olmayacağını ve kamu vicdanında
karşılık bulmayacağını da söylememiz gerekir.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önerinin aleyhinde ilk söz Kırıkkale
Milletvekili Ramazan Cana aittir.
Buyurun Sayın Can. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. HDP grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum.
Evet, yargıda kadrolaşma,
yargının siyasallaşması ve ideoloji, yargının
tarafsızlığı, bağımsızlığı,
bütün bunlar onlarca yıldır Türkiyenin gündemini meşgul eden
meseleler, ta ki istiklal mahkemelerinden günümüze dek her daim, özellikle 28
Şubat sürecinde hâkimlerin brifing alması, 17-25 Aralık
hadisesinde yargıçların darbe teşebbüsünde bulunması. Bütün
bunlar değerlendirildiğinde aslında Türkiyedeki problemin ana
unsurları, bir, yargıdaki zihniyet dönüşümü; ikincisi ise
yasama, yürütme, yargı üç ayağı içerisinde özellikle yasama,
yürütmenin tahakkümünde kalması ve yargıyla arasındaki
eşgüdümün anayasal çerçevede kâğıt üzerinde kalmasından
kaynaklanan problemler olduğunu görüyoruz.
Anayasa Yargı başlıklı üçüncü
bölümünde 138 ile 160ıncı maddelerinde mahkemelerin bağımsızlığı,
hâkim ve savcıların teminatını düzenlemiştir.
Aslında buradaki mahkemelerin bağımsızlığı,
hâkimlerin ve savcıların teminatı sadece anayasal bir güvence
altına alınmakla birlikte uygulamada ise problemler olduğuna
düçar olmuşuzdur. Her daim siyasal konjonktürde değerlendirmeye tabi
olan münferit hadiselerden kaynaklanarak değer yargılarına
varılmıştır.
Netice itibarıyla, hâkimler kararlarıyla
konuşmalıdır. Hâkimler Türk milleti adına karar vermelidir.
Tabii ki hâkimin ideolojisi, siyasi fikri olacaktır ancak hâkim cübbesini
giydiği anda ideolojisini, görüşünü mahkeme eşiğinde
bırakmalıdır. Kararlarını Anayasaya, hukuka, ahlaka
ve vicdana göre vermelidir. Eğer bunlardan ari bir karar veriyorsa o karar
siyasidir, hukuki değildir. Gerek onlarca yıl öncesinde gerekse
günümüze dek uzanan bu yargı tartışmalarının ana
nedenlerinden biri de deminki söylediğim unsurlardan kaynaklanıyor.
Hâkimler ideolojisini, düşüncesini, fikriyatını bir siyaset
argümanı olarak değil bir mahkemede ilam hükmünde herkesi bağlayıcı,
bütün tarafları bağlayıcı kararlar verdiğinin
farkında olmalı. Hukukun üstünlüğünü kendisine şiar
edinmeli, Anayasayı ve mevzuatı kendisine şiar edinmeli. Demin
de söylediğim üzere, kararını verirken siyasi düşüncesi ne
olursa olsun alabildiğine tarafsız, alabildiğine
bağımsız karar verebilmeli. Cübbesini giydiği andan
çıkardığı ana kadar olan süre içerisinde ideolojisini
mahkeme eşiğine bırakmalıdır diye düşünüyorum.
Netice itibarıyla, deminki hatip birtakım
beyanlarda bulundu bir hâkimle ilgili. Tabii ki bir hâkimin verdiği -demin
de söylediğim üzere- karar hukuki olmalıdır, hâkim
kararıyla konuşmalıdır dedik, karar haricinde
konuştuysa yapmış olduğunu tasvip etmemiz de mümkün
değildir.
Netice itibarıyla, özellikle 17-25 Aralık
sürecinde alçak FETÖ yargı darbesine kalkışan hâkimler
olduğu gibi, 15 Temmuz gecesi de kahramanca duruş sergileyen, Türk
milleti adına karar verebilen hâkimlerimiz ve savcılarımız
olmuştur. Netice itibarıyla, o darbe sürecinde, darbenin renginin
belli olmadığı saatlerde, gerekse biz buradan, Meclisten
direniş hareketini başlatırken, aynı şekilde, Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı, gözaltına alma, yakalama ve hazırlık
tahkikatını başlatmak için gerekli talimatları
vermiştir. Bu çok önemlidir ve manidardır. Demek ki millî iradeye,
demokrasiye, hukukun üstünlüğüne de saygı duyan hâkimlerimiz ve
savcılarımız vardır, onlarla da gurur duymalıyız.
Diğer taraftan, hâkimlik mesleğine,
savcılık mesleğine avukatlıktan geçişle ilgili -bir
avukat olarak konuşuyorum, uygulamadan gelen biri olarak konuşuyorum,
gerçek manada uygulamadaki sıkıntıları yaşayan biri olarak
söylüyorum- özellikle ciddi derecede hâkim ve savcı açığı
olan bir ortamda ve uygulamada problemleri bilen, tatbikata
ağırlık veren meslektaşlarımızın hâkimlik
mesleğinde daha başarılı olacaklarına inanıyorum.
Netice itibarıyla, avukatlık mesleğinden hâkimliğe
geçişte ÖSYM bir sınav yapıyor ve bu sınavda belirli bir
puan barajı var, o barajın üzerinde de bir sıralama
yapılıyor. Bu sıralamada, alınacak eleman, yani
alınacak hâkim ve savcı sayısının belli katındaki
sıralamaya tabi olanlar sözlü mülakata çağırılıyor ve
sözlü mülakatta da Adalet Bakanlığı bürokratları ve HSYK,
Yargıtay, Adalet Akademisinden de gerekli komisyon üyeleriyle
oluşturulan bir heyet karşısında bu sınav
yapılıyor.
Tabii ki sözlü mülakat sınavları,
alabildiğine objektif de olsa, bütün sözlü mülakatlar tartışmaya
açıktır, tartışılacaktır. Netice itibarıyla,
burada ilgili komisyonun, hâkimlik ve savcılık ehliyetini haiz olup
olmadığı, mesleki kariyerinin bu meslekteki şiarına
etki edebilecek, aleyhe etki etmeyecek aksine lehe etki edecek
davranışları da beraberinde barındıranı olumlu
anlamda değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Burada isim
verilerek bunların nasıl sınavı
kazandığından bahsedilmesi tabii ki değerlendirmeciye
aittir diye düşünüyorum ama ben doğru bulmuyorum, buna inanıyorum.
Özellikle, avukatlık mesleğinden
hâkimliğe geçişi bizim teşvik etmemiz lazım. Gerek alçak
FETÖ darbesinden sonra hâkim ve savcı açığının ortaya
çıkması gerekse uygulamayı bire bir bilen ve alandaki
sıkıntıları, hukuki sıkıntıları bilen
ve vatandaşla ihtilaf; dava sahibi, iddia sahibi olanlarla, aynı
zamanda müdafi ve avukatlık ilişkisi kuran ve bu iletişimde
mahkeme nazarında da kürsüde olma durumunu da
içselleştirdiğinden dolayı hem kürsüde olma hem de kürsünün
gerisinde avukatlık ve müdafilik durumunda olduğu için empati de
yapabilecektir. Bu manada ben avukatlık mesleğinden hâkimlik
mesleğine geçişin doğru olduğunu,
kolaylaştırılması gerektiğini ve bundan da adalet
mekanizmasının ve adaletin faydalanacağını umuyorum.
Uygulamada, mülakatlarda problemler varsa
bunların üzerine gidilmelidir diye düşünüyorum ben. Netice
itibarıyla, hangi cenahtan, hangi ideolojiden kim gelirse gelsin hâkimlik
vakarına, savcılık vakarına yaraşır bir
şekilde mesleğini ifa etmelidir diye düşünüyorum.
İdeolojisi ne olursa olsun karar verirken bütün
ideolojisini ve düşüncesini mahkemenin eşiğinde bırakarak
adalete, hakkaniyete ve nefasete uygun karar vereceklerini umuyor ve bu
beklentiler içerisinde HDP grup önerisini takdirlerinize sunuyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önerinin lehinde ikinci söz, Adana Milletvekili
Meral Danış Beştaşa aittir; yok.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN - Başka da söz talebi
olmadığına göre, Halkların Demokratik Partisi Grubu
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Öneri kabul edilmemiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın Başkan, Hilmi
Beyin az önce bir dakikalık söz talebi vardı, bir rica etsem.
BAŞKAN Pardon, Sayın
Yarayıcıya söz vermiştik. 60a göre bir dakikalık söz
talebiniz vardı, Tamam. demiştim.
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
21.- Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcının, KHKyla
görevlerine son verilen Nuriye Gülmen ile Semih Özakçanın açlık
grevlerinin 62nci gününde olduklarına ve kamuoyunu onlara destek olmaya
çağırdığına ilişkin açıklaması
HİLMİ YARAYICI (Hatay) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Nuriye Gülmen bir akademisyen, Semih Özakça
öğretmendir. İkisi de bir gece yarısı KHKsıyla
haksız, hukuksuz ve keyfî bir şekilde işlerinden edildiler.
İktidarın baskılarına boyun eğmeyerek Ankara Yüksel
Caddesinde yüz seksen bir günden beri oturma eylemi yaparak direniyorlar.
Sadece ve sadece işimi istiyorum. dediler. Yirmi yedi kez
işkenceyle gözaltına alındılar ama yılmadılar ve
bugün açlık grevlerinin 62nci günündeler. Açlık grevi, her an
ölümlerin yaşanabileceği kritik bir seviyeye
ulaşmıştır. Hükûmeti, ölümler yaşanmadan bu
insanların işlerine geri dönmelerini sağlamaya
çağırmak isterdim ama biliyorum ki bu iktidar insani
duygularını ve vicdanlarını çoktan yitirmiştir. Bu
nedenle, adaletsizliğe karşı yaşamı savunmak
adına duyarlı kamuoyunu direnen Nuriye ve Semihe destek olmaya,
seslerine ses katmaya çağırıyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- CHP Grubunun, 8/5/2017 tarihinde Grup Başkan Vekili
Ankara Milletvekili Levent Gök ile Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlu tarafından, sebze ve meyve fiyatlarındaki
dalgalanmaların araştırılması amacıyla
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun
bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak 9
Mayıs 2017 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda
okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN - Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu; 9/5/2017 Salı günü
(bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin, İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Levent
Gök
Ankara
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Ankara Milletvekili ve Grup Başkan Vekili
Levent Gök ile Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu tarafından,
sebze ve meyve fiyatlarındaki dalgalanmaların
araştırılması amacıyla 8/5/2017 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırma önergesinin (1177 sıra no.lu), Genel Kurulun bilgisine
sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 9/5/2017
Salı günlü Birleşimde sunuşlarda okunması ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin lehinde ilk söz, Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğluna aittir.
Buyurun Sayın Gaytancıoğlu. (CHP
sıralarından alkışlar)
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; gıda fiyatlarındaki
artışın nedenlerini tespit edebilmek için Cumhuriyet Halk
Partisi olarak Meclis araştırma önergesi vermiş
bulunmaktayız. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; aynı zamanda bizleri televizyonları
başında izleyen sevgili yurttaşlarımız; dünyada
gıda fiyatları düşüyor, Türkiye'de ise neden gıda
fiyatları hiç düşmüyor, acaba neden? Enflasyon çift haneli rakamlara
ulaştı, bunun suçlusu bulundu, domates. Domates fiyatları yüzde
61 artmış. Domates 9 lira, 10 lira. Düğünlerde geline artık
domates takılıyor. Bakın, ne diyor: Küçük altın
takacağıma domates takarım. O da çok pahalı nasılsa.
Bu, mizah konusu olsa da Türkiye'nin getirildiği durumu herkesin
gözlerinin önüne sermek isterim.
Peki, sadece domates mi suçlu gıda
fiyatlarında? Kırmızı eti suçluyorsunuz, çözümü ithalatta
buluyorsunuz hem de ne kadar? Son altı yılda tam 4 milyar
dolarlık et ithalatı, canlı hayvan ithalatı yapıyor bu
ülke. Peki, bu kadar ithalata rağmen et fiyatı düşüyor mu?
Kıyma fiyatı 45 lira, 50 lira. Demek ki çözüm ithalatta değil.
Nohudu suçluyorsunuz, mercimeği suçluyorsunuz,
kuru fasulyeyi suçluyorsunuz, ithalata başvuruyorsunuz. Sizin
iktidarınız döneminde, tam on dört yılda 2,7 milyar
dolarlık ithalat yapıldı. Bakın, nohut fiyatı 15
lirayı gördü, kuru fasulye 12-13 lira, mercimek 7 lira, 8 lira. Demek ki
çözüm ithalatta değil.
Kanadalılar ilk defa Türkler sayesinde
kırmızı mercimeği, yeşil mercimeği
tanıdı ve tohumlarını satın almaya başladı.
Şimdi biz Kanadadan mercimek, nohut satın alıyoruz. Türkiye'yi
getirdiğiniz durum budur. Bunun yanı sıra Sri Lankadan çay,
Meksikadan nohut, Rusyadan buğday, Brezilyadan et, İrandan karpuz
ithal ediyoruz.
Çeltik fiyatları çok düşük, Edirnemizin
temel ürünlerinden bir tanesi ama pirinç fiyatları markette çok yüksek.
Siz ne yapıyorsunuz? İktidarınız boyunca çözümü yine
ithalatta arıyorsunuz. İktidarınız boyunca tam 2 milyar
dolarlık pirinç ithalatı yaptınız. Peki, pirinç
fiyatları düşüyor mu? Üreticide 2 lira, markette yine 7 lira.
Buğday fiyatları son on yıldır
neredeyse hiç artmıyor, un fiyatları sürekli artıyor. Siz ne
yapıyorsunuz? Üreticiyi desteklemek yerine çözümü ithalatta
arıyorsunuz. İktidarınız boyunca tam 40 milyon ton
buğdaya 11 milyar dolar ödedik. Yani Türk çiftçisine vermediğiniz
parayı başka ülkelerin çiftçilerine verdiniz.
İktidarınız boyunca pamuk
ithalatına 16 milyar dolar, mısır ithalatına 3 milyar dolar
ödedik. Yağlı tohumlu bitkilerde yerli üretimi desteklemek yerine
ithalatı teşvik ediyorsunuz. Fiyatlar düşüyor mu? Hayır.
Rus çiftçisine, Ukrayna çiftçisine, Arjantin çiftçisine geçtiğimiz
yıl tam 3,5 milyar dolar ödedik. Sizin iktidarınız döneminde
yağlı tohumlu bitkilere ve bitkisel yağlara toplam 35 milyar 754
milyon dolar ödedik.
Şeker pancarı üretimine kota koyuyorsunuz,
nişasta bazlı şekerin önünü açıyorsunuz. Geçtiğimiz
yıl beyaz şeker açığı oldu, onu da ne
yaptınız? 80 bin ton beyaz şeker ithalatıyla çözmeye
çalışıyorsunuz. Çözüm bu değildir. Çözüm nedir? Adında
adalet olan iktidar partisi, Atatürkün efendisi olan çiftçiye adaletli
davranmadığı için bizde fiyatlar düşmüyor. Siz üretime
dayalı, nitelikli bir tarım politikası uygulamıyorsunuz.
Günübirlik politikayla bu işler olmaz. Bizi hiç dinlemiyorsunuz.
Bakın, bizi biraz dinleyin.
Bu, bizim çay raporumuz; çay raporumuzu
okusaydınız eğer Sri Lankadan -Seylandan- çay ithal etmezdiniz,
kaçak çayı ülkeye sokmazdınız, ÇAYKURu Varlık Fonuna
devretmezdiniz. Bu, bizim fındık raporumuz; fındık
raporumuzu okusaydınız fındık üreticisini referandum öncesi
kandırarak oyunu almayı düşünmezdiniz. Fındıktan 3
milyar dolar yerine nasıl 15 milyar dolar para kazanırız, burada
bunlar yazıyor. Şeker pancarı raporumuzu okusaydınız
cumhuriyetin kuruluşunda çok önemli rol oynayan şeker
fabrikalarını ihmal etmez, şeker pancarına kota koymazdınız,
çözümü ithalatta aramazdınız.
Bakın, Adana Çukurova raporumuz var; bunu
okumadığınız için Çukurova çiftçisi göç ediyor. Sulama
yatırımlarını yapmadığınız için
işte bugün konuştuğumuz domates fiyatındaki
artışı, biber fiyatlarındaki artışı
konuşuyoruz. Yani meyve sebze fiyatlarını düşüremiyorsunuz,
çözümü ithalatta arıyorsunuz.
Bunu da son yazdık, daha kontrolü bile
yapılmadı; küçük baş hayvan raporu, bunu hepinize
göndereceğim, internette de var. Bari bunu okuyun ithalat
yapmazsınız. Türkiye arpa ithal ediyor, ithalattan başka bir
şey bilmiyorsunuz. Dolar artıyor, ithal fiyatları artıyor,
girdi fiyatları yüksek, tarımdan çok fazla dolaylı vergi
alıyorsunuz, tabii ki bu şekilde gıda fiyatları
düşmez. Yat sahibine 1 lira 70 kuruştan mazot veriyorsunuz, çiftçiye
4,5 liradan mazot. Bakın, hep karikatürler sizinle ilgili, ne diyor:
Traktöre tekne süsü verdim gardaş, belki böyle bana da ucuz mazot
verirler.
Çözüm nedir? Çözüm, çiftçiye hak ettiği
desteği vermektir. 2006 yılında Tarım Kanunu
çıkardık, biz de size destek verdik. Tarım Kanununda yazar
gayrisafi millî hasılanın yüzde 1i
bunu mutlaka vermek
zorundasınız. Bunu bir verin, bakalım neler oluyor. Vermeyince
ne oluyor? Çiftçi 80 milyar lira borçlu. Peki, çiftçinin borcunu
yapılandıracak mısınız? Yapılandırmayla
ilgili bugün yarın torba yasa gelecek, yine çiftçiye bir şey yok.
Peki, çiftçi ne yapıyor? Çiftçi elektriği kesik bir şekilde
tarlasını sulamaya çalışıyor. Siz ne
yapıyorsunuz? Örneğin, Başbakan ve Tarım Bakanı
Türkiye-Afrika Tarım Bakanları Birinci Toplantısını
yapıyorlar, Afrikayı hedefliyorlar, güzel. Başbakan ne diyor?
Afrikayı, Afrikayla birlikte kalkındırmak istiyoruz. Sen
Türk çiftçisini kalkındırdın mı da sıra Afrika
çiftçisine geldi! Efendiye yani çiftçiye vermediğiniz destekleri başka
ülkelerin çiftçilerine avuç avuç veriyorsunuz. Tam 26 milyon dönüm arazi
şu anda Türkiye'de boş yani Belçika büyüklüğündeki arazi
boş, siz bu arazileri işlemek yerine, gidiyorsunuz, Rusyayla domates
pazarlığına giriyorsunuz. Sonra da ne yapıyorsunuz? Türkiye,
Fransa hayvancılığına destek verdiği için, katkı
verdiği için Tarım Bakanımıza ne takıyor? Madalya
takıyor. Demek ki sizin döneminizde bunlar hep oldu. Sizin döneminizde
saman bile ithal edildi. Meraların yarısını kaybettik,
birçoğunu TOKİlere peşkeş çektiniz. Nerede şehir
kenarına yakın bir mera gördüyseniz allem edip kallem edip
betonlaştırdınız.
Ürettiği para etmeyen, gübre, mazot
zamlarına yetişemeyen, çocuğunu çiftçi yapmak istemeyen bir
efendi kitlesi yarattınız. Hâlbuki o efendi kimdir? Köylü milletin
efendisidir ama efendi o kadar efendi oldu ki bu kadar sıkıntı
çekmesine rağmen sesi çıkmıyor, televizyonu seyrediyor,
açıyor televizyonu, düzen aleyhine birazcık konuşanları ne
yapıyorlar? Efendi bunu görüyor ve susuyor, Aman beni de içeri
alabilirler, sakın bir yerde görüşlerimi
açıklamayayım." diyor.
Türkiye sizin sayenizde dünyada en pahalı
mazotun satıldığı bir ülke olarak bilinirken artık, en
pahalı etin, en pahalı nohudun, en pahalı domatesin
satıldığı bir ülke olarak da biliniyor. Türkiye
tarımına yön verecek binlerce atanamayan ziraat mühendisi, gıda
mühendisi, su ürünleri mühendisi, veterinerler var ama hâlâ boştalar.
Tarım Bakanı diyor ki: Evet, 2.500 atama yapacağım. Maliye
Bakanına sorun. Maliye Bakanına soruyoruz, Böyle bir yazı
gelmedi. Bu ne biçim şey? Nasıl devlet yönetiyorsunuz, bu da belli
olmuyor. Ama merak etmeyin bizleri televizyonlarının
başında izleyen sevgili yurttaşlar, bu düzen gidecek, Atatürkün
kurduğu bir parti var, o parti efendiyi çok önemsiyor, efendiyle ilgili
kitaplar yazıyor, fikirler öne sürüyor; lütfen bunları okuyun. O
parti senin çiftçini yeniden efendi yapacak çünkü o parti üreten bir Türkiye,
hakça bölüşen bir ülke istiyor.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Gaytancıoğlu.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisi aleyhinde ilk
söz, Adana Milletvekili Muharrem Varlıya aittir.
Buyurun Sayın Varlı. (MHP
sıralarından alkışlar)
MUHARREM VARLI (Adana) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan anons ederken aleyhinde dedi
ama usulen aleyhinde söz aldık, tabii ki böyle bir konunun aleyhinde olmak
mümkün değil. Ben bir çiftçiyim.
LEVENT GÖK (Ankara) Onu biliyoruz Muharrem Bey.
MUHARREM VARLI (Devamla) - Çiftçinin ve çiftçiyi
savunan herkesin de lehinde konuşacağız inşallah.
Burada belirtilmek istenen şey, çiftçinin
ürettiğini yeterince değerlendirememiş olması ve bu
ürettiklerinden para kazanamadığı için, yeterince
değerlendiremediği için de üretimin düşmüş olması,
dolayısıyla da Türkiyenin bir açıkla karşı
karşıya kalıp dışarıdan ithalata
zorlanmış olması.
Şimdi, değerli milletvekilleri, bizim
ülkemiz o kadar güzel bir ülke ki topraklarımız o kadar verimli ve
güzel topraklar ki bu ülkede bizim her şeyimizle kendi kendimize
yetebilecek imkânlarımız var. Türkiyenin 3,5 milyon ton kütlü
pamuğa ihtiyacı var; bunu üretebilecek toprağımız var,
suyumuz var. Türkiyenin 6 milyon, 6,5 milyon ton mısıra
ihtiyacı var; bunu üretecek toprağımız da var, ovamız
da var, suyumuz da var. Türkiyenin ayçiçeği, efendim, soya fasulyesi gibi
ham yağı fazla olan bitkileri üretmeye ihtiyacı var ama
Türkiyede bunları teşvik edecek, bunları planlayacak,
bunların bir şekilde, efendim, bir arada toplanıp ekilmesini
sağlayacak bir ne yazık ki şu ana kadar ortaya tablo
konulamadı.
Bakın, burada defalarca, her defasında
söyledim, pamukçuluğu Türkiyede teşvik etmemiz lazım. Çünkü
Türkiye yıllardır başka ülkelerin çiftçilerine kendi
paramızı hediye ediyor resmen. Yani toprağımız var,
iklimimiz müsait, suyumuz var, ekecek çiftçimiz var ve pamuk konusunda çok
tecrübeliyiz ancak pamuğu ne yazık ki yeterince ekmiyoruz. Neden?
Çünkü çiftçi pamuktan para kazanamadığı için ekmiyor.
Sayın Bakana buradan yüz yüze de söyledim,
buradaki konuşmalarımda da söyledim, dedim ki: Gelin, pamuğu
ekmeyi teşvik edelim. Nasıl? Prim desteğini artırarak
yapacağız bunu ve serbest piyasada pamuğu korumamız
lazım. Nasıl koruyacağız? İşte, birlikler
sayesinde pamuk fiyatının düşmesini engelleyeceğiz.
Eğer biz bunu yaparsak Türkiye'de 3,5 milyon ton kütlü pamuğu
üretmemek için hiçbir sebebimiz yok. Çukurova ve Ege, Urfadaki Harran
Ovası yeter zaten buna. Diğer taraflarda, efendim Konya
Ovasında, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Urfa hariç diğer
taraflarında rahatlıkla mısır yetiştirip bu ülkenin
mısır ihtiyacını karşılayabiliriz. Yine,
Trakyada, Çukurovanın kırsalında ve İç Anadolunun
kırsalında ayçiçeği yetiştirerek bu ülkenin ham yağ
ihtiyacını karşılayabiliriz. Ama, bunları planlayacak,
bunları destekleyecek ve çiftçimize bunları ektirecek bir zekâ
lazım ve bunu destekleyecek bir güç lazım, siyasi irade lazım.
Ne yazık ki şu ana kadar bu siyasi irade ortaya konulamadı,
bundan dolayı da aşırı derecede muzdariplik
yaşıyoruz.
Bakın, Türkiye zeytin üretiminde, zeytin
yağı üretiminde de aslında kendine yetebilecek durumda.
Meyvecilikte zaten dünyada en önde giden ülkelerden bir tanesiyiz. Bugün
narenciye konusunda, diğer meyvelerin, sert çekirdekli meyvelerin
üretiminde Türkiye çok iyi durumda ancak bunları da
değerlendiremiyoruz yeterince. Şimdi, çiftçi para kazanamayınca
ekmekten vazgeçiyor, üretimden vazgeçiyor dolayısıyla da piyasada
birdenbire fiyatlar yükseliyor ve sanki mal bulmuş mağrip gibi bizim
Hükûmetin yetkilileri de hemen İthal edelim efendim. Dışarıdan
getirelim efendim. Ya, sen dışarıya ne satıyorsun be
kardeşim? Uçak mı satıyorsun, savaş gemisi mi
satıyorsun, füze mi satıyorsun ki dışarıdan
buğday getireceksin? Ne satıyorsun sen dışarıya?
Satsan satsan tarım ürünlerini satacaksın en iyi şekilde,
Türkiye'nin en fazla pazarlayabileceği, en çok para kazanabileceği
tarım ürünlerini satacaksın, onda da yoksun. Yani, böyle bir zekâ,
böyle bir mantık neye hizmet ediyor ben bunu anlamış
değilim. Bir çiftçi olarak, yüreği yanan bir kardeşiniz olarak
burada bunları dillendiriyorum.
Değerli arkadaşlarım, bakın,
domates meselesi
İşte, Sayın Cumhurbaşkanı
gittiğinde domatesle alakalı konu da gündeme geliyor. Rusya, domates
hariç diğerlerini Türkiye'den alacağını söylüyor ama
domates almayacağını söylüyor. Geçen yıl Rusya domates
almayacağını söylediği için Antalya bölgesinde sera domates
üretimi yapan, Çukurovada sera domates üretimi yapan çiftçilerimizin
birçoğu domates ekmekten vazgeçtiler. Dolayısıyla, domates
ekilmeyince de hem iç piyasada bir talep oluştu hem de birdenbire fiyatlar
yükseldi.
Bakın, şu anda domatesin fiyatı
marketlerde 10 lira, 12 liraysa inanın ki bu yine üreticinin cebine
gitmiyor. Kim kazanıyor biliyor musunuz? Aracılar kazanıyor,
tefeciler kazanıyor. Keşke üreticinin cebine gitse bundan memnuniyet
duyacağım ama yok, üreticinin cebine gitmiyor. Hep o
bahsettiğiniz faiz lobisi var ya onlar kazanıyorlar parayı,
onlar götürüyorlar bu parayı, çiftçinin alın terini
kullanıyorlar ama Hükûmetin buna müdahale etmesi lazım; yok, sessiz
sessiz seyrediyorlar. Et bitti, dışarıdan et getirelim; sap
bitti, dışarıdan sap getirelim; buğday bitti,
dışarıdan buğday getirelim, oh ne âlâ ya, oh ne âlâ! Yani
ne zamana kadar gidecek bu böyle, ne zamana kadar sürecek bu böyle?
Değerli arkadaşlarım, bakın,
kendi kendimize yeten bir ülkeyken yarın bir gün bir de bu tarım
ürünlerinde sıkıntı yaşamaya başlarsak vay Türkiye'nin
hâline, vay milletimizin hâline! Şimdi, her defasında buraya
çıkıyoruz Çiftçiyi koruyalım, çiftçiyi destekleyelim. diyoruz.
Ya, mazot fiyatları 4,5 lira. Çiftçi traktörüne 4,5 liraya mazot koyuyor,
Allah'tan reva mı bu? Yat sahibi
Yatı kim alır? Herhâlde milyon
dolar parası olan insanlar alır yatı yani benim gibi gariban
veya 50 dönüm, 100 dönüm tarla işleyen insanın gidip yat, kotra alacak
hâli yok. Yat, kotra sahipleri 1,2 liradan mazot koyuyorlar yatlarına,
kotralarına; çiftçi 4,5 liradan mazot koyuyor. E, Allah'tan reva
mıdır bu ya? Hiç düşünmüyor musunuz bunu? Yani bu noktada
çiftçiyi destekleyelim. Sayın Bakan dedi ki: Yarısını
vereceğiz. Sayın Başbakan da söyledi. Şu ana kadar daha
ortada bir şey yok. E, ne zaman vereceksiniz? Ne zaman bu çiftçiyi
kollayacaksınız?
Değerli arkadaşlarım, bakın,
çiftçi üretmezse bu ülkede inanın hepimiz bunun
sıkıntısını yaşarız.
Defalarca söyledim, yine söyleyeceğim:
Sabahleyin oturuyorsunuz kahvaltıya, o mis gibi kokan salatalık,
domates, peynir, zeytin, sıcacık ekmek, bunlar nereden geliyor sizin
sofranıza? Nereden geliyor? Nasıl geliyor? Hiç düşünüyor musunuz
bunları? Yok. Çiftçi sabah demiyor, akşam demiyor, yağmur
demiyor, çamur demiyor çalışıyor üretiyor, beş kuruş
para kazanamıyor. Değerli arkadaşlarım, çiftçiyi
korumamız lazım.
Bakın, yine, bu bakliyatla ilgili konuya
gelelim. Eskiden Türkiye'nin nohut fazlası olurdu fasulye fazlası
olurdu, hatta birçok insan kendi bahçesinde yetiştirirdi bunu. Ya,
şimdi dışarıdan nohut, bakliyat, fasulye ithal ediyoruz
hatta kuru fasulyenin, nohudun fiyatı 10 lira, 12 lira, 13 lira serbest
piyasada. E, adam ekiyor 3 liraya satamıyor tarlasından ürettiği
nohudu. Kim kazanıyor? Yine aracılar kazanıyor, tefeciler
kazanıyor. İşte bunu engellememiz lazım, bunu önlememiz
lazım, bunu önleyecek de Hükûmettir arkadaşlar, buna bir çözüm bulmak
lazım. Değerli arkadaşlarım, bakın, bunları
söylerken afaki nutuk atmıyorum ben size, bizzat bu işin içerisinde
yaşayan bir kardeşiniz olarak söylüyorum.
Şimdi, gübre fiyatlarına gelelim.
Bakın, üç ay önce ürenin fiyatı 700 liraydı eski rakamla.
Şimdi ne kadar? 1 milyon 100 bin lira. Üç ay önce DAP gübresinin
fiyatı 800-850 liraydı eski rakamla. Şimdi ne kadar? 1 milyon
300 bin lira. Ya, o rakam o zaman kurtarıyorsa şimdi niye bu kadar?
Ha, çiftçiye lazım ya, çiftçi alıp atması lazım şu
anda bu gübreyi, onun için faiz lobileri yükseltiyor. Engel ol kardeşim,
elli defa söyledim burada. Tarım kredi ne yapıyor? Niye devreye
girmiyor tarım kredi? Niye gübre fiyatlarını sübvanse etmiyor?
Yok. Buradan giriyor, buradan çıkıyor. Ha söyle de söyle. Yani
değerli arkadaşlarım, bakın, burada üreten
insanımızı korumazsak vallahi onlara yazık ederiz.
Yine, bu hazine arazilerine gelelim. Bir ilçede 350
liraya kiraya veriyor, öbür ilçede aynı şartlarda sulak araziyi 150
liraya kiraya veriyor. Ya, serbest piyasada 350 lira zaten tarlanın
kiralanması. Allahtan reva mıdır bu ya? Yani bunun prim
desteğini alamıyor, öbür teşviklerini alamıyor. E,
düşürün diyoruz. Efendim, serbest piyasada bu kadarmış. E
serbest piyasada o kadarsa sen de bu çiftçiyi korumakla mükellef değil
misin? Yani bir miktar serbest piyasanın altında yapsan ne olur, ölür
müsün? Her şeyde herkese veriyorsun, bir çiftçiye geldi miydi Yok,
veremeyiz. Çiftçi üvey evlat. Yapmayın bunu arkadaşlar.
Yapmayın. Allah rızası için çiftçiyi koruyalım, çiftçiyi
yaşatalım, yüceltelim.
Hepinize teşekkür ederim. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Varlı.
Önerinin lehinde ikinci söz, İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu olmadığından yerine söz
talebinde bulunan Antalya Milletvekili Çetin Osman Budakın.
Buyurun Sayın Budak. (CHP
sıralarından alkışlar)
ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Yaş sebze meyve fiyatlarındaki
dalgalanmayla ilgili söz aldım. Tabii, ana, temel konu yaş sebze
meyve fiyatlarındaki dalgalanma değil, ekonomi doğru
yönetilmiyor. Ekonomide -on beş yıldır dilimizde tüy bitti- bir
planlama, bir envanter çalışması yapılması
gerektiğini ve doğru desteklerin verilmesi gerektiğini her
platformda söyledik.
Geçen gün Sayın Başbakan bir açıklama
yaptı, Gayrisafi millî hasılamız 2023 yılında 2
trilyon dolar olacak. dedi. Ya buna kargalar güler. Bugünkü gayrisafi millî
hasıla TÜİKin yeni verilerine göre, düzenlemeler
yapılmasına rağmen 800 milyar doları bile
bulmamış. Yani geriliyoruz, dolar bazında gayrisafi millî
hasıla geriliyor ve Sayın Başbakan diyor ki: 2 trilyon dolar
gayrisafi millî hasılaya çıkacağız yedi yılda.
Oturdum hesapladım, her yıl yüzde kaç büyümemiz gerekir diye bir
hesap yapmaya gayret ettim. Her yıl üst üste yüzde 12 büyüme
sağlarsak 2 trilyon doları gene bulamıyoruz. 1,7-1,8 trilyon
civarında kalıyor. Bu hangi hesaba dayanıyor? Onun için AKP
iktidarının bütün hesapları böyle. Orta vadeli plan
açıklaması orta vadeli plan açıklaması yapılıyor.
Orta vadeli planda bakıyorsunuz Yüzde 5 büyüyeceğiz, enflasyon yüzde
5 olacak. deniyor. Dönüyorsunuz, revize ediyorsunuz. Enflasyon şu anda
yüzde 11. Büyüme rakamlarımız da sizin söylediğinize göre yüzde
3-3,5 civarında kalacak. Bu büyüme rakamlarıyla Türkiye'nin
kalkınması mümkün mü? Soru bu.
İkincisi, yaş sebze meyve
fiyatlarındaki dalgalanmayla ilgili her sene bu hikâye okunur.
Bakarsınız kış aylarında bir gün en büyük suçlu kabak
olur, öbür ay bakarsınız biber olur, bir ay bakarsınız
salatalık olur ama asıl temeldeki sorunlara hiç kimse bakmaz.
Şimdi de domates suçlu. Enflasyonla ilgili domates suçlanıyor. Ve
diplomatik ayıplar yapılıyor arkadaşlar. Rusyaya
görüşmeye giden Türk heyeti, heyetimiz, Rusyada görüşmeleri
yapıp Twitterlarından domates gönderip Büyüksün domates. diye
tweet atabiliyor. Olmaz. Olmaz. Neden olmaz? Şimdi, eğer
dış politikayı domatese indirgerseniz hiç ciddiyeti kalmaz bu
işin.
Geçen yıl, 2015 yılı Kasım
ayında Rus uçağının düşürülmesinden sonra ekonomiyle
ilgili çok ciddi gelişmeler oldu çünkü Türkiye pazarında bir, turizm;
iki, tarım Rusyaya bağlı, yaş sebze meyvede özellikle.
Sadece bir domates üzerinden fırtına koparılıyor.
Bakın, şurada net olarak
söyleyeceğim: Takip edin fiyatları, on beş gün sonra domatesin
fiyatı 1,5 lira ya da 2 liraya düşecek. Bu, üretim planlamasıyla
alakalı arkadaşlar. Üretim planlamasında maalesef biz
sınıfta kalıyoruz. Bir türlü bu planlamayı yapamadık.
Bir -biraz önce Okan Vekilim söyledi- gayrisafi millî hasılanın yüzde
1inin tarım sektörüne sübvansiyon olarak, destek olarak verilmesi
gerekiyor. On beş yıllık rakamlara baktım, yüzde 1in
karşılığı aşağı yukarı 8 milyar
dolardır, bunu 3,5la çarparsanız 25 milyar dolar yapar ve dönün
bakın arkadaşlar, hiçbir yıl bunun yarısını
vermemişiz. Yani buradan söylüyorum çiftçilere, televizyonda izleyen
çiftçi kardeşlerime: Sizin bu iktidardan, on beş yıl boyunca ortalama
10 milyar TL deseniz -yani 10 katrilyon- sizin şu anda
alacağınız 1,5 katrilyon para var. Bu çünkü Tarım
Kanununda yazıyor, bunu talep edin. Bu destekler olmadığı
sürece biz aç kalırız.
Bakın, iki Trakya büyüklüğünde tarım
alanı ekilemiyor. Nadasa bırakanlarla falan
baktığınız zaman 10 milyon hektar gibi bir alan Türkiyede
ekilemiyor. Gidin, bakın Anadoludaki köylere -hepiniz gidiyorsunuz, daha
yeni seçimden çıktık- o Anadolu köylerinde, o Toroslarda artık
genç nüfus kalmadı. O tarlaları ekip biçecek önümüzdeki üç beş
sene içinde adam da bulamayacağız. Onlar kente geliyorlar ve kentte
işsizler
Bugün yüzde 13 seviyesine çıkmış işsizlik
var. Bu nasıl ekonomi yönetimi? İnsanlar aç, insanlar susuz, insanlar
işsiz kaldığı zaman yapabilecekleri hiçbir şey yok.
İnsanlar intihar ediyorlar artık. İnsanlar evine ekmek
götüremiyorlar. 4 gençten 1i Türkiyede işsiz. Üniversite
mezunlarından 4 mezundan 1i işsiz. Bu nasıl adalet, bu
nasıl vicdan?
Onun için, başta planlama ve bir strateji
geliştirmek
Sanayi strateji belgeleri çıkararak sanayi
geliştirilemez. Birincisi, hukuk. Herkesin yaptığının
karşılığını alabilecek güvende kendini hissetmesi
gerekir. Hem tarımda hem sanayide hem ticarette hem hizmet sektöründe
eğer üretim yatırımı yapılması isteniyorsa önce demokrasi
gerekiyor arkadaşlar, önce demokrasi; sonra hukukun üstünlüğü, sonra
iş ve aş. Bunlar olmadığı zaman insanlar
yatırım yapmazlar. Yabancı sermayeyi getirmek istiyorsunuz,
getirmek istiyoruz, hep beraber istiyoruz ama yabancı sermayenin gelir
elde eden kârlı şirketleri satın almaya değil
sıfırdan yatırıma gelmesi gerekiyor. Dönün bakın, son
on beş yılda, Sayın Başbakan, Sayın
Cumhurbaşkanı Türkiye'nin her yerinde açılış
yapıyor, 10 bin kişiye istihdam sağlayacak, 5 bin kişiye
istihdam sağlayacak 1 milyar dolarlık orta yüksek teknolojide ya da
yüksek teknolojide bir sanayi kuruluşunun kurdelesi kesilmiş mi?
Dönün bakın, varsa buyurun, çıkın söyleyin. Sadece betona
yatırım yaparak bu ülkede ne istihdamı sağlayabilirsiniz ne
zenginleştirebilirsiniz. Bir de üstüne üstlük tek adam
iktidarını istediniz, tek adam rejimini istediniz, şimdi hukuk
da yok, adalet de yok. Hukukun olmadığı yerde, adaletin
olmadığı yerde zenginlik de olmaz. Hiç kendimizi kandırmayalım,
2014ten beri ülkede fiilî olarak tek adam rejimi yaşanıyor. Dönün
bakın rakamlara; büyüme yüzde 3 seviyesinde kalmış, döviz
rakamları 2014ten itibaren bakarsanız yüzde 35 artmış.
Dolayısıyla tarımda da ithalatçı olduğumuz için tarım
ürünlerinin tamamının fiyatlarına resmen büyük zamlar
gelmiş. Yani yoksul halkın ümidi olan, yoksul halkın
sofrasından eksik olmayan ürünlerin tamamı ithal artık. Biraz
önce söylendi; nohut ithal, mercimek ithal, kuru fasulye ithal, et ithal.
Buradan şu çıkmıyor mu: Yönetemiyorsunuz, ekonomiyi
yönetemiyorsunuz. Artık dönün, hiç olmazsa burada muhalefetin
söylediklerine kulak verin.
Bakın, turizmle ilgili de durum aynı.
Turizmle ilgili tarım bağlantısı nedir? Tarım
bağlantısı şudur: Antalyaya gelen turist sayısı
2014 yılında 12 milyondu, 12 milyon turist 110 milyon geceleme
yaptı, 110 milyon geceleme toplam 110 milyon gün yapar; 1 domates 110
milyon domates demek, 1 elma 110 milyon elma demek. Turizmi de bitirdik. Bir
uçak krizi, arkasından Avrupayla kavgalarımız; şimdi
Avrupadan turist gelmiyor, artık Rusyadan da gelip gelmeyeceği
belli değil.
Dış politikada hata, iç politikada hata,
ekonomide plansızlık ve bugün geldiğimiz noktada resmen bir
çöküş yaşıyor ülke. Biraz önce söylendi, eğer hukukta ve
demokraside geri gidersek, yargıyı siyasallaştırırsak,
yargıyı yandaşlardan hâkim atayarak yaparsak bu ülkede daha
karanlık günler bizi bekliyor ve önümüzdeki dönem için de bunu lütfen bir
uyarı olarak alın.
Bakın, turizm dedik, turizmde yine ilk üç ay
rakamları yüzde 5,5 eksi yazıyor. Bu, Türkiyenin acı bir
gerçeğidir. Turizm sektörü en çok istihdam sağlayan, doğrudan
döviz kazandıran ana sektörlerden biri ve 500 bin kişi geçen sene
işsiz kaldı. Bir siyasi hata, dış politikadaki
yanlışlarınız 500 bin kişiyi işsiz
bıraktı. Bu yıl hâlâ devam ediyor, geçen seneye göre yüzde 5 eksi
ama gelirlere bakıyorsunuz, 800 dolardan 700 dolara düşmüş, çok
ağır bir gelir kaybına da sebep olmuş. E tabii ki
tarımı da vuracak, ayakkabı boyacısını da,
yumurta üreticisini de, aklınıza gelebilen
54 sektörü destekleyen
sektördür turizm, dönüp hiç bakmadınız çünkü turizm politikanız
yok; sanayi politikanız, tarım politikanız
olmadığı gibi turizm politikanız da yok. Bugün
yaşananlar, yanlış yönetim, geleceği görememek ve
kendinizden başka hiç kimseyi dinlememek bizleri bugüne getirdi.
İnşallah bu yanlışlardan dönersiniz.
Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Budak.
Öneri aleyhinde ikinci ve son konuşma Çanakkale
Milletvekili Ayhan Gidere aittir.
Buyurun Sayın Gider. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AYHAN GİDER (Çanakkale) Sayın
Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyeleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi tarafından
verilmiş olan tarımın sorunları konulu önergenin
aleyhinde söz almış bulunuyorum.
Tarım yıllık 59,4 milyar dolar
gayrisafi yurt içi hasılaya sahip bir sektör. Dolayısıyla
neresinden alsanız, neresinden tartışsanız dolu bir sektör
çünkü Türkiye için çok büyük önemi haiz. Bitkisel üretimden hayvansal üretime,
su ürünlerine, mekanizasyonuna varana kadar da çok geniş alanı
ilgilendiren bir sektör.
Bu anlamda biz neler yaptık? Herhâlde herkes
kabul eder ki tarım konjonktürel gelişmelerle, domatesin günlük
fiyatlarıyla değil de temel sorunlarıyla
tartışılması gereken bir konu ve tarımın sorunlarını
günlük sorunlar olarak algılamak kadar yanlış hiçbir şey
olamaz. Tarımın sorunları temel sorunlardır ve temel
sorunlar da köklü değişimlerle ele alınmak zorundadır. AK
PARTİ olarak iktidara geldiğimiz günden beri bu bilinç içerisinde
tarıma yaklaştık. Tarım Kanununu bu kapsamda
çıkardık; Tarım Sigortaları Kanunu, Üretici Birlikleri
Kanunu, Toprak Kanunu, Tohumculuk Kanunu, Lisanslı Depoculuk Kanunu ve
diğer 15 kanunu bu kapsamda çıkardık ki tarıma günlük
müdahalelerle değil, köklü yaklaşımlarla çözüm bulabilelim diye.
Bu anlamda, mazot, fidan, tohum desteklemeleri ilk defa bizim dönemimizde
başlamıştır. Gübre desteği doğrudan üreticiye
verilmeye bizim dönemimizde başlamıştır. Su ürünleri,
organik tarım ve iyi tarım gibi, şu anda saymanın çok
anlamı olmayan onlarca destekleme bizim dönemimizde çiftçiyle
buluşturulmuştur.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Çiftçiyi mecbur
destekliyorsunuz.
AYHAN GİDER (Devamla) Şu anda da Millî
Tarım Projesiyle stratejik ürünleri havza bazlı desteklemeye
başladık. Mazot ve gübrenin yüzde 50sini destekleyeceğiz, mazot
ve gübrede yüzde 50 destekleme sağlayacağız.
Hayvancılıkta mera hayvancılığını
geliştiriyoruz, damızlık işletmeleri artırıyoruz.
Sadece Trakyayı değil, tüm Türkiye'yi hastalıktan ari
işletmelerle dolduracağız.
Peki, bunca çalışma sonuç veriyor mu,
semere veriyor mu? Muhalefet olmanın belki burası çok güzel, bugün
domates fiyatını alıp sadece on dakika değil, yarım
saat de konuşabilirsiniz ama ne yazık ki rakamların yalan
söylememe diye bir huyu var. Bakın, 2002de tarımsal kredi faiz
oranları yüzde 59du.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Enflasyon
kaçtı o zaman?
AYHAN GİDER (Devamla) Bugün geldiğimiz
noktada 8,25tir. Ne kadar kredi kullanılmış o zaman? 530
milyon. Şu anda? 30 milyar. Şu yaklaşım da doğru olur:
Çiftçinin durumu o kadar kötü ki 530 milyondan 30 milyara
çıkmış. İnsanın da gözleri ışıldar hele
ki muhalefetse. Ancak bir rakam daha var, geri dönüş oranı. 2002de
yüzde 38 kredilerin geri dönüş oranı -Ziraat Bankası
kredilerinden bahsediyorum, Tarım Kredi kredilerinden bahsediyorum- bugün
yüzde 95,8.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Bu mudur yani
başarı?
AYHAN GİDER (Devamla) 2017de 12,8 milyar
lira destekleme vermişiz. Üretime bakıyorsun, nerelere gelmiş.
Bakın, rakamdan bahsetmiyorum -hocam oradan enflasyon diyor ya- reel
tondan bahsedelim, üretimden bahsedelim; bitkisel üretim 98 milyon tonken 116
milyon tona çıkmış.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Köyler niye
boşalıyor, köyler?
AYHAN GİDER (Devamla) Hayvansal üretim 10,3
milyon tondan 22,8 milyon tona çıkmış.
MELİKE BASMACI (Denizli) Tohum nereden
geliyor?
AYHAN GİDER (Devamla) Su ürünleri üretimi 61
bin tondan 240 bin tona çıkmış.
Bu rakamları ben yazmadım, bunlar
TÜİKin rakamları, girer bakarsınız.
Tarımsal gayrisafi hasıla
Hadi enflasyon
anlaşılmasın diye dolar bazında söyleyeyim. Aslında TL
bazında da konuşabiliriz ama dolar bazında söyleyeyim ki
enflasyondan arındırılmış olduğunu görelim. 2002
ile 2016 arasında yüzde 115 artmış. Bakın, 24,3 milyar
dolardan 59,4 milyar dolara çıkmış.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Niye fasulye
alıyoruz dışarıdan?
AYHAN GİDER (Devamla) Dediğim gibi,
domatesten, fasulyeden girip sadece on dakika değil, bir buçuk saat de
hepimiz konuşabiliriz çünkü bu kadar geniş bir konudur.
MELİKE BASMACI (Denizli) Ama onu yiyor zaten
insanlar. Eti söylemiyoruz, sütü söylemiyoruz, fasulye, domatesle doyuyor
insanlar.
LEVENT GÖK (Ankara) Gerçek rakamları
konuşalım, gerçek rakamları Ayhan Bey.
AYHAN GİDER (Devamla) Evet, bu rakamlar
TÜİKin rakamlarıdır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Tarım
bitik, tarım bitik.
LEVENT GÖK (Ankara) Halkın
rakamlarını burada konuşalım.
MELİKE BASMACI (Denizli) Pazar ile AVM
farkı galiba.
AYHAN GİDER (Devamla) Bu üretimi yaparken, bu
desteklemeleri yaparken en çok sevdiğimiz, hani sizin köy köy gezip
anlattığınız, çevreyi korumak, tarım
topraklarını korumak, tarım havzalarını korumak
MELİKE BASMACI (Denizli) Her yıl bir
Trakya büyüklüğü toprağı ekmekten vazgeçiyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sudandan
çiftlik alıyoruz.
MELİKE BASMACI (Denizli) 8 dönüm
AYHAN GİDER (Devamla) Bugün, AK PARTİ
iktidarına kadar derme çatma bir yönetmelikle idare edilen topraklar
şu anda toprak kanunuyla korunmaktadır ve yeni olarak da
tarımsal sit kanunu olarak algılanabilecek havzaların
korunması kanunu çıkmıştır. 115 yerde büyük ovalar
belirlenerek bunlar, 141 tane ova koruma altına
alınmıştır.
Değerli arkadaşlar, değerli
milletvekilleri; gönül ister ki bu gayrisafi tarımsal hasılayı
biz 4 katına, 5 katına, 10 katına çıkaralım. Çünkü
tarım Türk ekonomisinin lokomotifidir, sadece tarımsal kesimi
ilgilendiren bir lokomotif de değildir. Şehirde yaşayan
insanları da doğrudan değil direkt olarak ilgilendiren, sadece
satış fiyatlarıyla değil üretim anlamında da
doğrudan ilgilendiren bir sektördür. Çünkü, bizim, şehirde
yaşayan nüfusumuz üç kuşaktır, beş kuşaktır
şehirli değildir, hepimiz köy çocuğuyuz. Nerede yaşarsak
yaşayalım köy çocuğuyuz ve tarımsal üretimin gelişmesi
hepimizi en az köydeki kişi kadar ilgilendiriyor. Bu anlamda, bu bir millî
politika olarak yürütülmek zorundadır ve bizim de iktidar olarak millî
tarım politikasında hedeflediğimiz budur. Eğer siz
tohumculuğu destekleyemiyorsanız, fidancılığı
destekleyemiyorsanız; eğer damızlık hayvancılık
üretimini destekleyemiyorsanız; hastalıktan ari işletmeleri destekleyemiyorsanız
bugün ihracatla veya diğer rakamlarla oynamanız hiçbir işe
yaramaz. İşte bugün itibarıyla Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığımızın
yaptığı da budur. Damızlık işletmelerini
destekleme, tohumculuğu destekleme, fidancılığı
destekleme.
İki, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilimizin
ikisi de raporlarını bizim okumadığımızdan
bahsetti, söz veriyorum ben okuyacağım ama biliyorum ki her seçimde,
milletimiz bizim raporları da sizin raporları da okuyor ve
kararını veriyor.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın
Gaytancıoğlu.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Hocam. dedi, ben
de hocayım.
BAŞKAN Hocam, ben de hocam dedim, benden dolayı
da sataşmadan söz istemeyin de
Ben yerinizden bir dakika söz vereyim size
60a göre, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
22.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun,
Çanakkale Milletvekili Ayhan Giderin CHP grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; arkadaşımız, tabii
iyi niyetle Nasıl kamufle edeyim. diye uğraşıyor ama ne
yaparsanız yapın bazı gerçekleri örtemezsiniz. Yani bazı
gerçeklerden ne var? Örneğin, tarımsal kredi geri ödemelerinin
başarısından bahsetti ama ben çok yakından biliyorum, daha
geçen konuşmamda da söyledim, televizyonlar da çektiği için
söyleyeyim: Bakın, bunlar da televizyonlara yansıyan şeyler.
Çiftçi böbreğini satıyor yani borcunu ödeyebilmek için. Bizim
insanımız borcuna ne kadar sadık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Pardon
Açalım tekrar, buyurun.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) E, artı bir
dakika daha alırız.
Borcunu ödeyebilmek için böbreğini satıyor,
traktörünü satıyor, tarlasını satıyor, gidiyor, başka
bir bankadan borç alıyor, tekrar borcunu ödemeye çalışıyor.
Bu bir iyi niyettir ama siz de biraz görün ki destek miktarını
artırın.
Bakın, verdiğiniz krediler nereye gidiyor?
Bu bir çiftlik, böyle yüzlerce çiftlik var. İnternete girin,
satılık çiftlik yazın, bakalım kaç tane çıkacak?
Verdiğiniz krediler, sıfır faizli krediler buraya gidiyor.
Bir de bitkisel üretim rakamlarını öyle
toplayarak veremezsiniz. Bize ilkokulda da öğretmişlerdi, bu elma
mıdır, armut mudur, elmalar ile armutlar toplanmaz. Yani buğday
rakamlarına bakalım, ekiliş rakamlarına bakalım,
ekilişte düşüş mü var, artış mı var. Neden o
zaman ithalat yapıyoruz? Neden Türkiyede 12 milyar dolar ithalat var?
Neden şunu söylemiyorsunuz: Ya, biz burada
başarısızız, ciddi anlamda sıkıntılar var.
Evet, Türkiyede çiftçiye destek vermiyoruz -ya da- veremiyoruz? Onu
söylemiyorsunuz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Gaytancıoğlu.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- CHP Grubunun, 8/5/2017 tarihinde Grup Başkan Vekili
Ankara Milletvekili Levent Gök ile Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlu tarafından, sebze ve meyve fiyatlarındaki
dalgalanmaların araştırılması amacıyla
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun
bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak 9
Mayıs 2017 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda
okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Öneri kabul
edilmemiştir.
İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş
bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım, oylarınıza sunacağım.
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
A) Önergeler (Devam)
2.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
(2/70) esas numaralı Seçim Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/94)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
(2/70) esas numaralı Kanun Teklifimin İç
Tüzükün 37nci maddesine göre doğrudan Genel Kurul gündemine
alınmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mustafa
Sezgin Tanrıkulu
İstanbul
BAŞKAN Önerge üzerinde teklif sahibi olarak
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu
konuşacaktır.
Buyurun Sayın Tanrıkulu. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
İç Tüzükün 37nci maddesi uyarınca
Milletvekili Seçimi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi yeniden
saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Milletvekili Seçimi Yasasıyla ilgili
söz aldım ama bugün burada bir milletvekilinin milletvekilliği
düşürüldü. Milletvekilliği düşürülmüş bir milletvekilinden
sonra burada konuşmayı kendi açımdan hakikaten de zül
sayıyorum. Ancak size bir hatırlatmada bulunmakta fayda var, o da
şu değerli arkadaşlar: Bakın, 3 Kasım 2002 seçimleri
yapıldı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan milletvekili
seçilemedi. Halkı kin ve düşmanlığa tahrikten ceza
almıştı. Bana göre ifade özgürlüğü kapsamındaydı,
o cezayı almaması lazımdı, Yargıtayın
onaylamaması lazımdı ve milletvekilliği yeterliliği de
olması lazımdı ama milletvekili seçilemedi, 3 Kasımda,
milletvekili olamadı.
Bu Parlamento oluştuktan sonra, hemen sonra,
sadece 27 Aralıkta, yaklaşık bir ay sonra bu Parlamento
Anayasayı değiştirdi, halkı kin ve
düşmanlığa tahrik suçunu Anayasanın 76ncı
maddesinden düşürdü ve Sayın Erdoğana milletvekilliği yolu
açıldı. Siirtte seçimler iptal edildi ve Parlamentonun
dışında kalan bir genel başkan Cumhuriyet Halk Partisinin
iradesiyle Parlamentoya geldi, milletvekili oldu, Başbakan oldu,
şimdi Cumhurbaşkanı. Bu Parlamento bunu yaptı değerli
arkadaşlar. Ve Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı
için bunu yaptı. Ama şimdi siz neye el kaldırdığınızı
bilmeden başka bir milletvekilinin o gün değiştirilen hükümlere
göre milletvekilliğini düşürdünüz.
Sizin gerçekten demokrasi
anlayışınız bu mu değerli arkadaşlar? Demokrasi
anlayışınız bu mu? Bu mu sizin demokrasi
anlayışınız? Yargıya bu Parlamento teslim mi olacak?
Kaldı ki iddianameyi yazan savcının kim olduğunu biliyoruz;
MİT iddianamesini yazarken FETÖcü, düşünce ve ifade
özgürlüğüyle ilgili iddianame yazarken cumhuriyetin savcısı,
öyle mi? Buna kim inanacak? Kim sizin demokratlığınıza
inanacak?
İkinci olarak değerli arkadaşlar,
bakın, başörtüsüyle ilgili olarak çok büyük mücadele ettim, çok büyük
mücadele ettim baro başkanı olarak. Kamuda çalışmaları
bakımından mücadele ettim, inanç özgürlüğü dedim, düşünce
özgürlüğü dedim. Şimdi, düşüncelerinden dolayı,
ifadelerinden dolayı kamudan ihraç ettiğiniz yüz binlerce personel
var, yüz binlerce. Bunun ne farkı var bana söyler misiniz?
2 tane kamu emekçisi, darbeyle bir alakaları
yok, haklarında hiçbir dava yok, hiçbir dava yok haklarında, tam yüz
yirmi gün oturma eylemi yaptılar, altmış iki gündür değerli
arkadaşlar, açlık grevi yapıyorlar. Sadece ve sadece
işlerini istiyorlar, işlerini. Öğretmenler, öğretim
üyeleri, altmış iki gün, sadece 600 metre ötemizde,
yaşamları tehlike altında ama sizler bunlara duyarsızsınız.
Başörtüsüne gösterdiğiniz duyarlılığın onda
birini, yüzde birini başkalarının ifade özgürlüğü için
göstermiyorsunuz. Bu konuda tutarlı değilsiniz, hiçbir konuda olmadığı
gibi.
Söyler misiniz değerli arkadaşlar, 130 bin
kamu görevlisi neden ihraç edildi? 5.400 akademisyen neden ihraç edildi, söyler
misiniz? Söyler misiniz değerli arkadaşlar, ne yapıyor bu
arkadaşlar? Dava yolu yok, komisyon yok, yargıya gidemiyorlar, ne
yapsınlar? Ne yapsınlar, söyler misiniz? Dava yolunu
kapatmışsınız, Türkiyeyi anayasasız hâle
getirmişsiniz. Ne yapacaklar? Ne yapsınlar? Sivil itaatsizlik eylemi
yapıyorlar ve ölüme gidiyorlar ama sizler burada ihale takip etmekten,
iş takip etmekten başka hiçbir iş yapmıyorsunuz, hiçbir
iş. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Doğru
konuş!
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Adam gibi
konuş!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla)
Değerli arkadaşlar, söyleyin, gelin bu konuştuklarıma
burada itiraz edin. Gelin, bu konuştuklarıma burada itiraz edin.
SAİT YÜCE (Isparta) İhaleyi sen takip
ediyorsun.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) -
Değerli arkadaşlar, son sözüm size şu: Bakın, yirmi
yıldır Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesinin (CPT) bütün
raporları Hükûmetin isteğiyle yayınlandı. Kasım
2016da rapor var gözaltı merkezleri ve cezaevleriyle ilgili olarak, neden
Hükûmet rezerv koymuş ve yayınlamıyor? Hani işkence yoktu?
Eğer yüreğiniz yetiyorsa Hükûmetinize söyleyin, o raporu
yayınlatsın.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Boş
konuşma, boş!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) -
İşkence boş, değil mi? Boş değil mi işkence?
Boş değil mi işkence?
NAZIM MAVİŞ (Sinop) İhale
takipçiliği yapıyor. diye kimi suçluyorsun sen?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) Sen
boş konuşuyorsun! Kendine gel! Kendine gel!
Teşekkür ediyorum.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Koskoca bir grubu
ihale takipçiliğiyle nasıl suçlarsın? Ayıp!
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Boş konuşma!
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) Aynada kendini
görüyorsun herhâlde!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Çıkın, burada cevap verin.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Terbiyesizlik
yapıyorsun. Sana ne cevap vereceğiz? Hangi cümlen cevap vermeye
değiyor senin?
BAŞKAN Önerinin üzerinde, bir milletvekili
adına İstanbul Milletvekili Eren Erdem konuşacaktır.
Sayın Erdem, buyurun.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) Çıkın,
burada cevap verin.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Kim ihale takip
ediyor, söyle o zaman? Ne konuşuyorsun?
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Utanmıyor musun
bu kadar insanı töhmet altında bırakmaya? Utanmıyor musun
bunu söylemeye?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Çık, oradan cevap ver. Çık, oradan cevap ver.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Ne cevap
vereceğiz sana!
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) Uzatmayın
işte, niye rahatsız oluyorsunuz doğrulardan?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Sen kendine bak! Senin
ne olduğunu biliyorlar.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sayın
hatibi kürsüye davet ettim, lütfen
Buyurun Sayın Erdem.
EREN ERDEM (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; öncelikle altmış iki gündür Ankarada
hangi gerekçeyle görevinden
uzaklaştırıldığını kendisinin dahi
bilmediği bir şekilde görevinden uzaklaştırılan
öğretmenlerin açlık grevi devam ediyor. Altmış iki gün
arkadaşlar
Açlık grevine devam eden Nuriye Gülmen ve Semih Özakça
hayati tehlike noktasına gelmiş durumda. Burada birçok kişi
zannediyorum ki bu ihraçların nedeninden habersiz. Bugün ihraç edilen
insanların büyük bir kısmı Barış Bildirisine imza
attığı için ihraç edildiler. OHALi niye
çıkardınız? FETÖ'yle mücadele için. Bu bildiriyle FETÖyle
mücadelenin ne alakası var? Birbiriyle ilişkisi olan konular mı?
Değil. Yapılan iş vicdanınızı
sızlatıyor mu? Bu insanların ölmesine bu Parlamento göz mü
yumacak? Buna derhâl müdahale edilmelidir.
Değerli arkadaşlar, bakınız,
size bir haber başlığı göstermek istiyorum. Çok ilginç,
benim dikkatimi çekti, zannediyorum sizin de dikkatinizi çekecektir: FETÖ
sanığını serbest bırakan hâkimi FETÖden rüşvet
aldı diye tutuklayan hâkim FETÖden tutuklandı. Cümleyi anlayabildik
mi arkadaşlar?
LEVENT GÖK (Ankara) Bir daha oku Eren, bir daha,
tane tane oku.
EREN ERDEM (Devamla) Tekrar okuyorum: FETÖ
sanığını serbest bırakan hâkimi FETÖden rüşvet
aldı diye tutuklayan hâkim FETÖden tutuklandı.
LEVENT GÖK (Ankara) Yine anlamadık vallahi.
EREN ERDEM (Devamla) Şimdi, çok ilginç,
değil mi? Yani, şu anda yaşadığımız
ortamı özetleyen bir başlık.
Arkadaşlar, bakın, şu anda, bugün
burada bir karar verildi, o karar üzerine de bir şey söylemek istiyorum.
FETÖden dolayı tutuklanan bir hâkimin verdiği kararla bir
milletvekilinin milletvekilliği düşürüldü. Şimdi, ben de benzer
bir olay yaşamış bir arkadaşınızım. FETÖnün
Selam Tevhid kumpas davasında örgüt yöneticiliğinde benim adım
geçiyor. Halis Beyin de adı geçiyor, o da bir kumpas. Şimdi, 17-25
Aralıktan sonra bu dosya düştü, bizim bütün
soruşturmalarımız kapandı. Benim güzel yüzümün
hatırına yapmadınız, içinde sizin
arkadaşlarınızın ismi geçtiği için yaptınız.
Eğer sizin arkadaşlarınızın o dosyada ismi geçmeseydi
muhtemelen biz o dosyadan dolayı yargılanıyor olacaktık. E,
bugün yapılan milletvekilliği düşürülme durumu tamamen böyle bir
şeydir. Kadük olmuş, boşa çıkmış, hükümsüz bir
davayı gerekçe göstererek Parlamento karar alıyor. Bu, hukuka
aykırıdır, yanlıştır değerli
arkadaşlar.
Arkadaşlar, bakın, obur iktidarlar
hazımsızlıktan ölür. İktidarın güç ve tabiri caizse,
iktidarın, o elinde sopa tutma ihtirasını yaşamaya devam
ettiğiniz sürece bu, sizi çok daha kötü noktalara götürecek.
Bakın, bir seçim yaptınız, seçim
boyunca terör estirdiniz, insanların pankart asmasını
engellediniz. Yahu seçimin sonucunda
Bakın, ben burada sizin
desteklediğiniz Sabah gazetesinin sitesinden aktarıyorum: Singapur
Cumhuriyetinde katılım oranı yüzde 106,95; seçmen
sayısı 604, kullanılan oy 646. Neresinden tutsak elimizde
kalacak, şaibeli, mühürsüz bir YSK darbesinin ardına bir rejim
inşa etmeye çalışıyorsunuz. Şimdi, inşa etmeye
çalıştığınız rejimin içerisinde, bu Parlamentoda,
şu anda Sayın Başkanın makamında oturmuş olan
Mustafa Kemal Atatürke saygı, sevgi, muhabbet yok mu değerli
arkadaşlar? Sayın Başkanımız, tamam Ben kabul
edemem. dedi ama neden burada Mustafa Kemal Atatürkün özel hayatıyla
ilgili aleni bir şekilde alçakça bir iftiranın yapılmasına
karşı topyekûn bir tavır koymadınız? Kaç taneniz
bununla ilgili
NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) Mahkemeye
başvursaydın.
EREN ERDEM (Devamla) - Ben tavır koydum, dava
da açtım, senin bugün partili hâkimin benim davama da takipsizlik verdi.
Gel sen aç, takipsizliği de kaldırt. Basın
özgürlüğüymüş, ne basın özgürlüğü? Senin hâkimin
takipsizlik verdi. Yakışıyor mu? Gelin, hep beraber gidelim,
milletvekilleriyle beraber dava açalım. Aynı hakaret -hiçbir
şekilde kabul etmeyiz bu hakaretin Cumhurbaşkanı için
yapılmasını- Cumhurbaşkanı için yapılsa her
biriniz Twitterı yıkarsınız be, Twitterı
yıkarsınız! Bu kadar ahlaksızca bir tutum
karşısında tavır koydunuz mu, niye koyamıyorsunuz?
Kurmak istediğiniz rejimin ana hatlarını ifşa ettiniz.
Dolayısıyla sizi bu çelişkilerle baş başa
bırakıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İç Tüzük 37ye göre verilmiş
olan önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:18.02
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.17
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: Sema KIRCI
(Balıkesir), Emre KÖPRÜLÜ (Tekirdağ)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 89uncu Birleşiminin Dördüncü Oturumunu
açıyorum.
Gündemin Sözlü Sorular
kısmına geçiyoruz.
IX.- SÖZLÜ
SORULAR VE CEVAPLARI(x)
1.- Aydın
Milletvekili Abdurrahman Öz'ün, kamu personelinin hakları ile ilgili
çalışmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
sözlü soru önergesi (6/20) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
2.- Karaman
Milletvekili Recep Konuk'un, hayvansal üretimin artırılması
amacıyla geliştirilen projelere ilişkin sözlü soru önergesi
(6/29) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
3.- Karaman
Milletvekili Recep Konuk'un, organik tarımın geliştirilmesine
yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/30) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
4.- Karaman
Milletvekili Recep Konuk'un, son on yılda toplulaştırılan
tarım arazisi miktarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/31) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
5.- Bolu
Milletvekili Ali Ercoşkun'un, 2002-2015 yılları arasında
gerçekleşen tarımsal ihracata ilişkin sözlü soru önergesi (6/32)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
6.- Bolu
Milletvekili Ali Ercoşkun'un, tarımsal desteklere ilişkin sözlü
soru önergesi (6/33) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
7.- Bolu Milletvekili
Ali Ercoşkun'un, 2002-2015 yılları arasındaki tarımsal
büyüme düzeyine ilişkin sözlü soru önergesi (6/34) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
8.- Trabzon
Milletvekili Haluk Pekşen'in, ÇAYKUR yönetimindeki tasarruflara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/67) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
9.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, et ithalatına ve et
üretimine yönelik teşviklere ilişkin sözlü soru önergesi (6/84) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
10.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Balıkesir'de kurulan bir
tesisin tarım arazilerine olası etkilerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/101) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
11.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, son yıllarda tarım
arazilerinde meydana gelen azalmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/102)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
12.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, ekmek üretimine yönelik kontrollere ilişkin
sözlü soru önergesi (6/112) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
13.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, buğday üretimine yönelik
desteklere ilişkin sözlü soru önergesi (6/113) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
14.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, gıda güvenilirliğine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/150) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
15.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, gıda hijyeni ve güvenilirliği
konusunda tüketici duyarlılığının
artırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/151) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
16.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, tarımsal desteklemelerle
ilgili etki analizi yapılıp yapılmadığına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/159) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
17.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, 2010 yılında genel
tarım sayımı yapılmamış olmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/160) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
18.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'deki fasulye üreticilerinin
mağduriyetine ilişkin sözlü soru önergesi (6/164) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
19.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de uygulanan arazi
toplulaştırmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/177) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
20.- Muş
Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın, güneş enerjisi
santrali yapımı nedeniyle zarar gören tarım arazilerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/211) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
21.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şap
hastalığına karşı alınan önlemlere ilişkin
sözlü soru önergesi (6/214) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
22.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın, Okul Sütü Projesi'ne ve
süt tüketiminin artırılmasına yönelik çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/257) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
23.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, yem ve gübredeki KDV indiriminin
fiyatlara yansımamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/283) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
24.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, süt üreticilerinin
sattıkları süt karşılığında yem almaya
zorlandıkları iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/290)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
25.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hayvancılık destekleme
ödemelerine ve TÜRKVET bilgi sistemine ilişkin sözlü soru önergesi (6/291)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
26.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şeker pancarı
üreticilerinin sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/300) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
27.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, nişasta bazlı
şeker üretim kotasının artırılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/301) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
28.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şeker pancarı
üreticilerinin desteklenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/302) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
29.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şeker
fabrikalarının üretim ve personel durumuna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/303) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
30.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Mera Yönetmeliği'nde
yapılan bir değişikliğe ve imara açılan mera
alanlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/310) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
31.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hayvancılıkla
uğraşan vatandaşların su borçlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/326) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
32.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, şeker ithalatına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/327) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
33.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hayvancılıkla
uğraşan vatandaşların sorunlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/328) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
34.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hibe desteği vaadi ile
dolandırılan çiftçilere ve bu konuda alınan önlemlere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/329) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
35.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, tarımda enerji
kullanımına ve enerji verimliliğini sağlamaya yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/330) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
36.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, hayvancılık sektöründe
yaşanan dolandırıcılık vakalarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/331) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
37.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilinde tarımsal tahmin ve
erken uyarı istasyonu kurulmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/341)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
38.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, bazı tarımsal ürünlerdeki fiyat
artışına ilişkin sözlü soru önergesi (6/344) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
39.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin Avrupa Birliği
Kırsal Kalkınma Programı kapsamına alınmamasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/345) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
40.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de yeni mera alanları
oluşturulması çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/353) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
41.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, organik ürün belgesi alan firmalara yönelik
denetimlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/365) ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
42.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de elma ve diğer meyve
ürünleri için paketleme ve depolama tesisleri kurulmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/366) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
43.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de patatese eşdeğer ve
iklim yapısına uygun alternatif ürünlerin ekiminin özendirilmesi
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/367) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
44.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de toprak ve yaprak analizi
yapılabilen laboratuvarlara yönelik desteklere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/369) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
45.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de seracılığın
geliştirilmesine yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/372) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
46.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde Narlıgöl'de
seracılık ihtisas organize sanayi bölgesi kurulması talebine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/391) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
47.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, soğuk hava ve don olaylarından etkilenen
üreticilerin zararlarının karşılanmasına yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/405) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
48.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, üreticilerin doğal afetlerden
korunmasına yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi
(6/406) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
49.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de don olaylarından etkilenen
üreticilerin kredi borçlarının ertelenmesine yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/407) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
50.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, nişasta bazlı şeker üretim
kotasının artırılmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/411) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
51.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, nişasta bazlı şeker üretim
kotasının artırılmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/434) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
52.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, şeker pancarı üreticilerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/435) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
53.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de don olaylarından etkilenen
üreticilere yapılan ödemelerin geri alınmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/438) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
54.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin Çiftlik ilçesine
bağlı bazı yerleşim yerlerinin afet alacaklarının
ödenmemesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/439) ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
55.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın, Balıkesir'de
gıda güvenliğini sağlamaya yönelik olarak 2014
yılından itibaren gerçekleştirilen kesimhane, kasap ve et
satışı yapılan market denetimlerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/441) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
56.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de entegre bir patates işleme
tesisi kurulmasına ve patates üreticilerinin sorunlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/443) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
57.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Nevşehir'de patates üretimi yapmak için
bitki pasaportu sistemine kayıt yaptıran çiftçilere ilişkin
sözlü soru önergesi (6/453) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
58.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, mevsimsel değişimler ve küresel
ısınmadan etkilenen hayvan ve bitki türlerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/454) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
59.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Aksaray'da patates üretimi yapmak için bitki
pasaportu sistemine kayıt yaptıran çiftçilere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/455) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
60.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de patates üretimi yapmak için
bitki pasaportu sistemine kayıt yaptıran çiftçilere ilişkin
sözlü soru önergesi (6/456) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
61.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Bolkar Dağlarında bulunan bir
karınca türüne ilişkin sözlü soru önergesi (6/468) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
62.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilindeki fasulye üreticilerinin
sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/503) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
63.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, patates üretiminde pazarlama sorunu
yaşanmaması için alınan önlemlere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/506) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
64.- Konya
Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt'un, tarımsal sulama amaçlı
elektrik kullanan abonelere devlet desteği sağlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/544) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
65.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, pamuk üretimine ve pamuk üreticilerinin
desteklenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/599) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
66.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında sigortalı olan çiftçi
sayısına ilişkin sözlü soru önergesi (6/600) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
67.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Çiftçi Kayıt Sistemi ve tarımsal
sigorta uygulamasının yaygınlaştırılmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/601) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
68.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, tarımsal ürünlerin pazarlama sistemine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/602) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
69.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'de tarımsal ürün işleme
ve gıda sanayiine yönelik yatırımlara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/621) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
70.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, tarım arazilerinin tarım
dışı amaçlarla kullanımı nedeniyle uygulanan
yaptırımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/627) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
71.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin tarım ve
hayvancılıkta çevre illere sağlanan desteklerden
yararlanamamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/628) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
72.- Mersin
Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu'nun, Mersin'de kayıtlı çiftçi
sayısında ve tarım alanlarının kullanımında
meydana gelen değişimlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/631) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
73.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın, Balıkesir'de organik
tarımın geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/633) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
74.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin Çamardı ilçesindeki elma
üreticilerinin sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/635) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
75.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'deki üreticilerin
borçlarının ertelenmesi ve desteklenmesine yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/636) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
76.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM aleyhine son dört yılda
açılan iş kazası davalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/641) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
77.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM işletmelerinde taşeron
işçi uygulamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/642) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
78.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM'in son yıllarda artan sulama
ve mekanizasyon yatırımlarına rağmen buğday ve arpa
üretiminin düşmesinin nedenlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/643)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
79.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM işletmelerinde yapılan
kütlü pamuk ve ayçiçeği üretimine ilişkin sözlü soru önergesi (6/644)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
80.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM işletmelerindeki
buzağı ölüm oranlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/645)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
81.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM'de son beş yılda
yaşanan teknik personel istifalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/646) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
82.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2014-2016 yılları arasında
TİGEM'de meydana gelen iş kazalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/647) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
83.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM aleyhine son üç yılda
damızlık hayvan ve tohumluk satışları nedeniyle
açılan davalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/648) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
84.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM'in endüstri ürünleri üretimindeki
verimliliğinin artırılmasına yönelik çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/649) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
85.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Genç Çiftçi Projesi kapsamında ithal
edilen hayvanlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/661) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
86.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşlar bünyesinde görev yapan müşavirlere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/703) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
87.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Bakanlığa 2017 yılında
alınacak personele ilişkin sözlü soru önergesi (6/704) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
88.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, AB İlerleme Raporu'nda veteriner
hekimlik hizmetleri konusunda yer alan bir öneri ile ilgili
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/705) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
89.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, hayvancılık alanında AB
kriterlerine uyum çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/706) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk
Çelik'in cevabı
90.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, veteriner halk sağlığı
faaliyetlerine ve arazi toplulaştırma uygulamalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/707) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
91.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, veteriner hekimlerin sayısına ve
veteriner hekimlik hizmetlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/709) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
92.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde Patates Üretim Enstitüsünün
patates konusunda tek tohum üretim merkezi yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/710) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
93.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM ve Niğde Patates Üretim
Enstitüsünün ortak projelerinin olup olmadığına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/711) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in cevabı
94.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Uluslararası Cenevre Veteriner
Hekimliği Anlaşmasına göre kamu veteriner hekimliği
örgütlenmesinin yeniden yapılandırılmasına yönelik bir
çalışma olup olmadığına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/718) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
95.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Veteriner Hekimliğinde Uzmanlık
Eğitimi Yönetmeliği Taslağı'na ilişkin sözlü soru
önergesi (6/719) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Faruk Çelik'in cevabı
96.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, veteriner hekimlerin maaşlarında
düzenleme yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/720) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
97.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TİGEM'in son üç yılda verimlilik
açısından ülke ortalamasının altında
kaldığı ürünlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/721) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in
cevabı
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, soru-cevap
işlemine ayrılan süreyi daha verimli kullanmak için önergelerin
okunması işlemi yapılmayacaktır. Önergeler tam metin
hâlinde tutanak dergisinde bastırılmıştır.
Ayrıca, cevaplanacağı önceden bildirilen soru önergelerinin özet
bilgilerini içeren liste gruplara dağıtılmıştır.
Sözlü soru önergelerini cevaplandırmak üzere
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk
Çeliki kürsüye davet ediyorum.
Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Şanlıurfa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığıma
tevdi edilen sözlü sorulara cevap vermek üzere
huzurlarınızdayım. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla
selamlıyorum.
Aydın Milletvekili Sayın Abdurrahman Özün
eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Soyluya
yönetmiş olduğu (6/20) esas numaralı sorusunun cevabı: Kamu
personelinin haklarıyla ilgili çalışmalara ilişkin olarak
13/2/2011 tarihli 6111 sayılı Kanunla, aylıksız doğum
izin hakkı yirmi dört aya çıkarılmış, bu haktan
eşi doğum yapan memurların da yararlanması
sağlanmıştır. Kadın memura doğumdan itibaren bir
yıl süreyle verilen günlük bir buçuk saat süt izni, doğum izni
bitiminden itibaren ilk altı ayda günde üç saate, ikinci altı ayda
günde bir buçuk saate çıkarılmıştır. Babalık izni
üç günden on güne, ölüm izni beş günden yedi güne çıkarılmış,
refakat sebebiyle verilen aylıksız izin süresi on iki aydan on sekiz
aya çıkarılmıştır. İstek üzerine verilen
aylıksız izin süresi altı aydan bir yıla çıkarılmış,
evlat edinme hâlinde memura yirmi dört aya kadar aylıksız izin
verilmesine ilişkin yeni bir izin hakkı oluşturulmuştur.
Daha sonra, 29/1/2016 tarihli ve 6663
sayılı Kanunla, 657 sayılı Kanunda son derece önemli
haklar ihtiva eden değişiklikler de yapılmıştır.
Ayrıca, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle,
kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanınmış ve
2012 yılında 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları
ve Toplu Sözleşme Kanununda yapılan değişiklikler
sonucunda kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakkı hayata
geçirilmiştir. Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan
Personelin Kılık Kıyafetine Dair Yönetmelikte ise yapılan
değişiklikle, kadın memurların arasındaki ayrım,
başörtüsüyle ilgili ayrım da ortadan
kaldırılmıştır.
Değerli milletvekilleri, Karaman Milletvekili
Sayın Recep Konukun (6/29), Balıkesir Milletvekili Sayın
İsmail Okun (6/84), (6/159), Balıkesir Milletvekili Sayın Ahmet
Akının (6/257) ve Bolu Milletvekili Sayın Ali Ercoşkunun
(6/33) esas numaralı sorularının cevabı: Hayvansal üretimin
artırılması için yaptığımız
çalışmaları şu şekilde özetleyebiliriz: Hayvancılığa
2003-2016 yılları arasında yaklaşık 22 milyar TL
destek sağladık, sadece 2016 yılında 3 milyar TL destek
sağlandı, 2017 yılında ise 3,8 milyar TL destek
vereceğiz.
Hayvancılığın gelişmesi
için, 2016 yılında yeni destekleri devreye koymuş bulunuyoruz.
Dört ay ve üzeri buzağı ilk kez destek kapsamına
alındı ve 350 TL ile 750 TL arasında destek vermeye
başladık. Hayvancılık desteklerinin üreticilere
doğrudan ödenmesini gerçekleştirdik, birliklere ayrıca kendi
prim payları ödenmektedir.
Hayvan ithalatında ESK tek alıcı
olduğu için, dış piyasalarda fiyatların aleyhimize
oluşması önlendi. ESK, ilk kez Mart 2016da uygun fiyata süt
alımına başladı ve regülasyon görevini yaparak piyasadaki
süt fiyatlarının düşmesine engel oldu.
Yemde yüzde 8 olan KDV kaldırıldı.
Millî Tarım Projesi kapsamında hayvancılıkta yerli üretimi
destekleme modelini başlattık. 30 ili mera
hayvancılığı yetiştiriciliği bölgesi olarak
belirledik ve bu 30 ilde meraları ıslah etmek ve
hayvancılık yapmak şartıyla çok cüzi bedelle meraların
hayvancılığa tahsisi sağlanacaktır. Et
sığırcılığına uygun 200 başa kadar düve
alımında ise yüzde 30 hibe verilecektir. Yıllık 400 bin
baş buzağı ölmektedir Türkiyede, bu ölümleri önlediğimiz
zaman şu anda gerçekleştirdiğimiz ithalatın da söz konusu
olmayacağını belirtme adına bu desteklerimizi bu kaleme
çevirmiş bulunmaktayız.
38 ilimiz de damızlık düve üretim merkezi
olarak belirlendi, en az 500 baş kapasiteli damızlık gebe düve
üretim merkezleri için inşaat yatırımlarına, alet, ekipman
ve damızlık düve alımlarına yüzde 50 hibe vermekteyiz.
Ayrıca, 31 ilimiz de damızlık koç, teke üretim merkezi olarak
belirlendi. Burada da yine aynı şekilde 500 baş kapasiteli
damızlık koç, teke, gebe üretim merkezleri için ağıl
yapımına, alet-ekipman alımına ve erkek damızlık
hayvana yüzde 50 hibe vermekteyiz. 13 ilimizde de damızlık manda
üretim merkezi kurmuş bulunmaktayız. Böylece hayvancılıkta
bir distribütör şeklinde değil, bir bayilik şeklinde, yurt
dışından getirip hayvanları burada altı yedi ay
besleyip kesime gönderme anlayışından çıkan, kendi hayvan
varlığını ve kendi besi varlığını kendi
bünyesinde üreten bir yapıya hızlı bir şekilde
kavuşacağımızı burada belirtmek istiyorum.
Türkiyenin tamamının şap
hastalığından ari olması için aşı kampanyası
başlattık ve yüzde 100 aşılama gerçekleştirildi.
Ayrıca 7 ayrı noktada, Adana, Afyonkarahisar, Amasya, Ankara, Edirne,
Kayseri, Sivas illerimizde hayvan dinlenme ve kontrol merkezleri şu anda
gerçekleştirilmektedir.
Tarımsal destekler ilin veya ilçenin
tarımsal potansiyeline göre değişmektedir. 2016
yılında 11,2 milyar TL tarımsal destek ödedik. 2003-2016
yılları arasında 90 milyar TL destek ödemiş bulunuyoruz.
İç Anadolu Bölgesine 18 milyar, Güneydoğu Anadolu Bölgesine 16
milyar, Karadeniz Bölgesine 14 milyar, Ege Bölgesine 12 milyar 800 milyon,
Marmara Bölgesine 12 milyar 500 milyon, Akdeniz Bölgesine ise 9 milyar 400
milyon, Doğu Anadolu Bölgesine ise 7 milyar 700 milyon TLlik
tarımsal destekler on dört yılda gerçekleşmiş bulunmaktadır.
2017 bütçemiz 12,8 milyar TLdir ve 2017nin ilk dört ayında da 7,7 milyar
TLlik destek ödemeleri gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Millî Tarım Projesi kapsamında 2017
yılında havza bazlı tarımsal üretim destekleme modeline
geçmiş bulunuyoruz. 21 ürünü 941 havzada destekliyoruz. Bu ürünlerin en
iyi yetiştiği havzalar da su kısıtı ve ekim nöbeti göz
önüne alınarak desteklenecektir. Havza bazında desteklenecek ürünler
üç yıllık olarak açıklanacak, yılda tek başvuru ve iki
ödeme, nisan-mayıs ve eylül-ekim aylarında ödemeler
gerçekleşmiş olacaktır.
İthal edilen küçükbaş ve büyükbaş
hayvan sayısı ve et ithalatıyla ilgili olarak et ve canlı
hayvan geçmişte de yoğun şekilde ithal ediliyor idi. 1970
yılında 1,4 milyon dolarlık canlı hayvan, 1980de 6 milyon
dolarlık canlı hayvan, 1990da 123 milyon dolarlık canlı
hayvan, 1993te ise 420 milyon dolarlık canlı hayvan
Görüldüğü
gibi, bu ithalat geçmişte de söz konusu idi. 2006 yılında 350
bin başlık besilik sığır, 110 bin başlık ise
damızlık ve 22 bin başlık da kasaplık
sığır ithalatı gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Okul Sütü Programı, eğitim öğretim
dönemlerinin ikinci yarısında, haftada üç gün
dağıtılacak şekilde devam edecektir. Okul Sütü
Programı kamu spotu yayınlanmakta ve programa ait afişler
okullara asılmaktadır.
Evcil hayvanların genetik kodlarının
korunması kapsamında yürütülen faaliyetlerimiz: Bakanlık olarak
ülkemizin biyolojik zenginliğini korumak için azami gayret gösteriyoruz.
Starter Kültür Gen Bankası, bakteri maya bankasını 2016
yılında Bursada hizmete açtık. Bu yıl dünyanın 3üncü
büyük zeytin koleksiyon ve gen bankasını İzmirde, su ürünleri
gen bankasını Trabzonda hizmete açacağız.
Ulusal Türkiye evcil hayvan genetik kaynakları
bilgi sistemini kurmuş bulunmaktayız ve Türkiye hayvan genetik
kaynaklarına ait veriler, Avrupa Çiftlik Hayvan Biyoçeşitliliği
Bilgi Sisteminde düzenli olarak güncellenmektedir.
Karaman Milletvekili Sayın Recep Konukun
(6/30), Sayın Ömer Fethi Gürerin (6/365) ve Sayın Ahmet
Akının (6/633) no.lu önergeleri: Organik tarımın
geliştirilmesine yönelik projelere ilişkin olarak 5262
sayılı Organik Tarım Kanunu 2004 yılında
yürürlüğe girdi. Organik Tarım Stratejik ve Eylem Planı
hazırlandı. Organik Tarım Bilgi Sistemi, OTBİS
gerçekleştirildi. Organik tarıma 2016 yılında 58,3 milyon
TL destek vermiş bulunmaktayız. Son on beş yılda organik
tarım alanı 90 bin hektardan 515 bin hektara, organik üretim 310 bin
tondan 1,8 milyon tona yükselmiş bulunmaktadır.
Gökçeada ve Bozcaada projelerinde gelinen
aşamaya gelince: Gökçeada ve Bozcaadada organik zeytin ve
zeytinyağı, arıcılık ve bal, bağcılık,
meyve-sebze ve büyükbaş-küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, su
ürünleri üretimi konularında faaliyetler yürütülmektedir.
Organik tarım kapsamında Balıkesire
bugüne kadar 1,5 milyon TL destek verilmiştir. Balıkesirde 2016
yılında 145 üreticiye organik tarım eğitimi
verilmiştir. 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu ve yönetmelik
hükümlerine göre, organik ürününün veya girdinin tüm aşamaları
kontrol edilerek sertifikalandırılmaktadır. Sertifikalar bir
yıl geçerli olup faaliyetler her yıl kontrol edilerek sertifika
yenilenmektedir. Organik tarım faaliyeti yapılan arazi ya da
işletmeler yılda en az 1 kez, risk durumuna göre birden fazla
sertifikasyon kuruluşunca kontrol edilmektedir. 2006-2016 tarihleri
arasında organik ürün üreten, pazarlayan 63 müteşebbise yönelik idari
para cezaları uygulanmıştır.
Karaman Milletvekili Sayın Recep Konukun
(6/31), Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail Okun (6/102),
Sayın Ömer Fethi Gürerin (6/627) no.lu soru önergeleri: Tarım
arazilerinde meydana gelen azalmalar ve tarım arazilerinin tarım
dışı kullanımının önlenmesi ve korunmasına
yönelik olarak 2014 yılında yapılan yasal düzenlemeyle, miras
yoluyla tarım arazilerinin bölünmesine son verilmiştir. Millî
Tarım Projesi kapsamında 300 ova belirlenmiş ve 141 ova Bakanlar
Kurulu kararıyla sit alanı olarak ilan edilmiştir. Bu konudaki
çalışmalarımız, önümüzdeki süreçte de yoğun bir
şekilde devam edecektir. Tarım arazilerinde gerekli izin
alınmadan yapılan tüm tarım dışı kullanımlar
için cezai işlemler uygulanmaktadır.
Tarım arazilerinin
toplulaştırılmasına yönelik olarak ise 1961-2002
yılları arasında 500 bin dekar toplulaştırma
gerçekleştirilirken 2003-2016 döneminde 5 milyon hektar alanda
toplulaştırma tamamlanmıştır. 2023 yılına
kadar ise devam etmekte olanlarla birlikte 7 milyon hektar araziyi de
toplulaştırarak toplam 14 milyon hektar arazinin
toplulaştırılması gerçekleştirilmiş
olacaktır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kaç tane dava
vardır toplulaştırma konusunda Sayın Bakan?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Yabancılara satılan tarım arazilerine ilişkin
soruyla ilgili olarak da şunu ifade edebilirim: 2644 sayılı Tapu
Kanununa göre yabancı uyruklu kişiler tarımsal proje
yapılması şartıyla tarım arazisi edinebilmektedir
ancak yabancı gerçek kişiler, ilçe bazında özel mülkiyete konu
arazilerin yüzde 10unu geçemeyecek şekilde, 30 hektara kadar tarım
arazisi edinebilmektedir.
Tarımsal proje verilmediği, verilen
projenin gerçekleşmediği veya amaç dışı
kullanımı hâlinde yabancı kişilerin arazisi Maliye
Bakanlığınca tasfiye edilmektedir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ortak
olduğunda da aynı mı Sayın Bakan, ortaklıkta da
aynı mı?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Çok tartışmak isterim de şimdi konunun hassasiyetine
binaen zamanı iyi kullanma adına, müsaade ederseniz daha
değişik bir zamanda ayrıntılı bir şekilde
tartışabiliriz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ama
ortaklıkta değişiyor o.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Kanunun çıktığı 2012 yılından bugüne
kadar Bakanlığımız iznine tabi olarak 23 yabancı
ülkeden, 85 yabancı uyruklu kişi, 20 ilde 2.159 dekar tarımsal
arazi edinmişlerdir.
Gübre, tohum, ilaç ve yem ham maddeleri gibi
tarımsal girdilerde dışa
bağımlılığı önlemek için yapılan
çalışmalara ilişkin, gübrede yüzde 18, yemde yüzde 8 olan KDV
2016 Şubat ayında kaldırılmış, yem bitkileri
destekleri havza bazlı model kapsamına dâhil edilmiş ve dâhil
edilmiş olduğu destekler devam etmektedir.
Öncelikli Dönüşüm Programı içinde
İthalata Olan Bağımlılığın
Azaltılması Programı Eylem Planı kapsamında gübre
kullanımında etkinliğin ve tarımsal verimliliğin
artırılması ve yurt içi üretim kapasitesinin geliştirilmesi
desteklenecektir. Eylem planıyla ilgili olarak
Bakanlığımız koordinatörlüğünde
çalışmalarımız devam etmektedir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Gübrenin hepsi
yabancı.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Tohumculukta çeşit geliştirme
çalışmalarına verdiğimiz desteği 10 kat
artırmış bulunuyoruz. Yani AR-GE çalışmaları
proje bazlı 300 bin TLden 3 milyon TLye çıkarılmış
bulunmaktadır ve AR-GEde özel sektörle iş birliği
yapıyoruz. Burası son derece önemli, tüm enstitülerimizi özel sektöre
açmış bulunuyoruz. Bakanlık olarak özel sektörün AR-GE
yatırımlarına 630 milyon TL destek vereceğiz, 900 milyon TL
de özel sektörün yatırım yapmasını bekliyoruz, toplam AR-GE
yatırımlarının tarımda 1,5 milyon TLye
çıkması konusunda gerekli altyapıdaki tüm imkânlarımızı
seferber etmiş bulunmaktayız.
Bolu Milletvekili Sayın Ali Ercoşkunun
(6/32), (6/34) no.lu tarımsal ihracata ilişkin önergeleri: 2002de
3,8 milyar dolar olan tarımsal ihracatımız 2016da 16,3 milyar
dolara çıkmıştır, 2016 ithalatımız 11 milyar
dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye tarım ve gıda
ürünlerinde net ihracatçı bir ülkedir. Son on beş yılda toplam
58 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik. 2016
yılında 195 ülkeye tarım ve gıda ürünü ihracatı
yapılmıştır. Tarım sektörümüz 2002-2015 yılları
arasında ortalama yüzde 3,2 büyüme göstermiş bulunmaktadır.
2002-2015 döneminde 28 AB ülkesinde tarım ortalama binde 5 olarak büyüdü,
2016 dâhil edildiğinde AB büyümesi yüzde 0,4. 2002-2015 döneminde OECD
ülkeleri tarımı ise ortalama yüzde 1,1 seviyesinde büyüme
göstermiştir.
Trabzon Milletvekili Sayın Haluk Pekşenin
(6/67) no.lu soru önergesinde ÇAYKUR Genel Müdür
Yardımcılığına Trabzonlu birisinin atanmasına
ilişkin talebine dönük cevabımız: Yönetici atamaları 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde
liyakat esasına göre yapılmaktadır.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/101) no.lu önergesi, Muş Milletvekili Sayın Ahmet
Yıldırımın (6/211) no.lu önergesi; Balıkesirde
kurulan bir tesisin -kâğıt üretim tesisi- ve enerji santralinin
tarım arazilerine olası etkilerine ilişkin soru önergeleri:
İller Bankasınca 11/11/1986 tarihinde onaylanan 1/1.000 ölçekli
uygulama imar planı gereğince, tarım dışı amaçla
kullanıma ayrılmış alanlar içinde kaldığı
tespit edilmiştir. Dolayısıyla 5403 sayılı Toprak
Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamı dışında
değerlendirilen alanlar içerisinde bu mevcut alan yer almaktadır.
Güneş enerjisi santrali yapımı
nedeniyle zarar gören tarım arazilerine ilişkin, güneş enerjisi
üretimi santralleri kurulum, iletim ve teknoloji olarak çevreye zarar verici
özellik taşımamaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/112), (6/150) ve (6/151) no.lu önergeleri; Balıkesir
Milletvekili Sayın Ahmet Akının (6/441) no.lu soru önergesi:
Gıda güvenliğine ilişkin 2016 yılında Türkiye
genelinde 894 bin gıda denetimi gerçekleşmiştir. Bu denetimlerde
14.075 işletmeye idari para cezası verilmiş, takriben 74 milyon
TL; 102 işletme için savcılığa suç duyurusu
yapılmıştır. Ayrıca, bugüne kadar 642 firmanın
1.323 farklı parti ürünü kamuoyuna duyurulmuştur.
İnsan sağlığını tehdit
eden gıdaları üreten, taklit veya tağşiş yapan firma
veya kişilere verilen cezaların kademeli olarak daha da
artırılmasına, cezaların
ağırlaştırılmasına yönelik tasarımız da
Başbakanlıkta bulunmaktadır.
Ekmek üretim yerlerine yapılan denetimlere
ilişkin olarak, 2016 yılında ekmek ve ekmek çeşitleri
üretim yerlerine toplam 36.787 denetim yapılmıştır. Denetim
sonucu 910 adet idari para cezası uygulanmış, işletmeler
için savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.
2017 yılı ilk üç ayı itibarıyla
ekmek çeşitleri üretim yerlerinde toplam 11.381 denetim
yapılmış ve 137 adet idari para cezası
uygulanmıştır.
Gıda hijyeni ve güvenliği konusunda
tüketici duyarlılığının artırılmasına
ilişkin Bakanlığımız tarafından
hazırlatılan kamu spotları yerel ve ulusal radyo ve televizyon
kanallarında prime time saatlerde yayınlanmaktadır ve
tüketicilerin bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanan dokümanlara
Bakanlığımızın resmî web sayfasında yer
verilmektedir. Ayrıca, il müdürlüklerimizce tüketiciyi bilinçlendirmeye
yönelik bilgilendirme toplantıları da düzenlenmektedir.
Okullarda gıda hijyeni ve güvenliği
konusunda bir çalışma olup olmadığına dair soru:
Okullar, yaz okulları, kamplarda bulunan kantin ve yemekhaneler yılda
en az iki kez denetlenmektedir. 2016-2017 eğitim öğretim
yılında bugüne kadar 29.901 denetim gerçekleştirilmiş olup
mevzuata uygun olmayan 130 işletmeye idari yaptırım kararı
uygulanmıştır.
Balıkesir ilinde gıda üretim,
satış ve toplu üretim yerlerine yönelik gıda denetimlerine
ilişkin olarak 2016da toplam 21.085 denetim yapılmış ve
329 işletmeye idari para cezası verilmiş, 9 işletme için
savcılığa suç duyurusu yapılmış, denetimlerin
4.299u kasap, market, şarküteri, kesimhane ve parçalama tesislerine
yapılmıştır.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/113) no.lu soru önergesi buğday üretimine yönelik politikalar ve
desteklere ilişkin. 2016 yılında üretilen buğday için fark
ödemesi desteği 5 kuruş/kilogram, mazot ve gübre desteği 11
TL/dekar, sertifikalı tohum kullanım desteği 8,5 TL/dekar,
sertifikalı tohum üretim desteği 10 kuruş/kilogram destek
ödemesi yapılmaktadır. Sağlanan destekler ve yapılan
çalışmalar sonucunda 2002-2016 yılları arasında
buğday üretimi yüzde 28 artmıştır. TÜİK verilerine
göre buğday üretiminde yeterlilik oranımız yüzde 114tür. Havza
bazlı destekleme modeli içinde stratejik ürün olan buğday tüm
havzalarda desteklenmektedir.
Lisanslı depoculuk ve ürün borsalarına
ağırlık vermekteyiz ve bu kapsamda özel sektöre 3 milyon ton
kapasiteli lisanslı depolar yaptırılmaktadır.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/160) no.lu önergesi, Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/601) no.lu önergesi: Bakanlığımız ve
TÜİKin bağlı olduğu Kalkınma Bakanlığı
arasında imzalanan protokol kapsamında 2014 yılında
Tarımsal Üretim Kayıt Sistemi (TÜKAS) çalışmaları
başlatılmıştır. Bu sistemle, daha önce her on
yılda bir yapılan tarım sayımları yerine,
tarımsal tüm verilerin anlık ve güncel olarak belirlenmesi
amaçlanmaktadır. Veri girişleri, işletme bazlı
danışmanlık sisteminde görevli personel tarafından yerinde ve
anlık olarak yapılmaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/164), (6/344), (6/367), (6/443), (6/503), (6/506), (6/602), (6/635)
ve (6/636) no.lu önergeleri: Tarımsal ürünlerdeki fiyat
dalgalanmaları ve üreticilerin pazarlama sorunlarına ilişkin
olarak Bakanlığımızca önergelerde bahsedilen patates, kuru
fasulye, elma, narenciyenin de dâhil olduğu tüm ürünlere yönelik üretim,
tüketim, stok durumu, fiyat, maliyet ile dış ticaret verileri takip
edilmektedir. Bakanlığımızın da üyesi olduğu
Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve
Değerlendirme Komitesi çalışmalarını yürütmektedir.
Tarım ürünleri piyasasının izlenmesi ve değerlendirilmesi
çalışmaları kapsamında Tarım Ürünleri Fiyat
İzleme Sistemi (TÜFİS) 20/2/2017 tarihi itibarıyla 81 il ve ilçelerde
uygulamaya geçmiştir. TÜFİS ile kuru fasulye, patates de dâhil olmak
üzere birçok tarımsal ürünün fiyatı üretici, aracı, hal, pazar
ve market fiyatları olarak izlenebilmektedir.
Baklagil ürünlerinin desteklenmesine ilişkin
2016 yılı itibarıyla kuru fasulyenin de içinde olduğu
baklagil ürünlerine yönelik destekler bir önceki yıla göre yüzde 50
artırılarak 30 kuruş/kilograma
çıkarılmıştır. 2017 yılında başlayan
havza bazlı destekleme modeli kapsamında patates, fasulyenin de
içinde olduğu 21 ürünün ilgili havzalarda desteklendiğini de ifade
etmek istiyorum.
Niğdede patatese eş değer ve iklim
yapısına uygun alternatif ürünlerin ekiminin özendirilmesi
çalışmalarına ilişkin soru önergesine gelince,
Niğdenin de içinde olduğu 14 ilimizde güvenlik kuşağına
alternatif ürün olarak aspir, kanola, soya, yağlık ayçiçeği ile
yem bitkileri yetiştiren üreticilere, aldığı prim ve yem
bitkileri desteğine yüzde 50 ilave destek ödenmektedir.
Kredi borçlarının ertelenmesine
ilişkin olarak, 2016 yılında meydana gelen doğal afetlerden
dolayı Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatifleri
tarafından kullandırılan krediler bir yıl
ertelenmiştir. 8/3/2017 tarihinde yapılan yasal düzenlemeyle
üreticilerin 31/12/2016 tarihi itibarıyla takibe düşen Ziraat
Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan tarımsal kredi
borçları beş yıl vadeye yayılarak ve taksitlendirilerek
yeniden yapılandırılmış bulunmaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/177) no.lu soru önergesi: Niğdede toplulaştırma
çalışmaları kapsamında arazi dağılımına
yönelik iddialara ilişkin Niğde ili merkez ilçesi Konaklı ve
Ovacık köyleri, Bakanlığımız yatırım
programındaki Misli I. Kısım Arazi Toplulaştırma ve
Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi kapsamında yer
almaktadır. Bu 2 mahallede de yasal parselasyona bağlı askı
süreçlerinde sona gelinmiş olup bilgilendirme askıları
yapılmaktadır.
Aşlama köyü parselasyon
çalışması tamamlanmış olup yer teslimleri
yapılarak projenin son aşaması olan tescil işlemleri
başlamış bulunmaktadır.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/214) no.lu önergesi şap hastalığına
karşı alınan önlemler ve şaptan ölen hayvan
sayılarına ilişkin. Büyükbaş hayvan ilkbahar ve sonbahar
döneminde yılda iki defa aşı bedeli alınmadan
aşılanmaktadır. Aşı ihtiyacı Şap Enstitüsü
tarafından en kısa sürede karşılanmaktadır. 2016
yılında 12,5 milyon adet büyükbaş hayvan iki kez ve 6 milyon
adet küçükbaş hayvan aşılanmıştır.
29 Eylül 2015 tarihinde A tipinin yeni bir alt tipi
virüs tespit edilmiş, derhâl aşısı üretilerek tüm illere,
mücadelesinde kullanılmak üzere gönderilmiştir.
Hastalık çıkan mihraklarda her türlü
hayvan hareketleri kısıtlanmakta, hayvan pazarları
kapatılmakta, kordon ve karantina tedbirleri alınmaktadır.
Türkiye'nin şap hastalığından
ari hâle gelmesi amacıyla aşı seferberliği
başlatmış bulunuyoruz.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/283) no.lu önergesi yem ve gübredeki KDV indirimlerinin fiyatlara
yansımamasına ilişkin. Rakamlara baktığımız
zaman, gübrede fiyatlara yansıdığını görüyoruz. Yani
amonyum sülfatta, kalsiyum amonyum nitratta, üre ve DAPta yüzde 19lara, yüzde
9, yüzde 5lere varan bir düşüş söz konusudur. Ama yem için aynı
şeyi söylememiz mümkün değil. Yem fiyatlarında bir
düşüş söz konusu değil; yüzde 7lik, 8lik, 5lik bir artış
söz konusudur. Bunda da döviz kurunun yükselişinin etkisi olduğu
söylenebilir ama şunu da ifade edeyim, Tarım Bakanlığı
olarak hayvancılık alanında özellikle gündemimizin ana konularının
başında yem ve süt tozu meselesi olduğunu çünkü iki konuyu
çözdüğünüz an, köklü bir çözüme kavuştuğu an
hayvancılık sorununun kökten çözüleceğini bu vesileyle de
vurgulamak istiyorum.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/290) no.lu önergesi süt üreticilerinin sattıkları süt
karşılığında yem almaya zorlandıkları
iddiasına ilişkin. Bu tür şikâyetler Bakanlığımızca
yakından takip edilmektedir. Eğer yem ihtiyacınız varsa
karşılıklı bu ticaret yapılabilir, saygın ama
piyasanın üzerinde bir yem dayatması söz konusu ise bunun kabul
edilmesi mümkün değildir diye bir kez daha burada da ifade etmiş
oluyorum.
Süt fiyatları Ulusal Süt Konseyinin
açıkladığı tavsiye fiyatı 1,21 TL/litrenin altına
indiğinde ESK müdahale etmektedir.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/291) sayılı soru önergesi Güneydoğu Anadolu Bölgemizde
büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısındaki TÜRKVET
kayıtları ile mevcut durum arasındaki
farklılığı ifade ediyor. Doğrudur, büyükbaş 1
milyon 173 bin 361, küçükbaş hayvan ise 10 milyon 99 bin 829. TÜİK
verilerinde ise 1 milyon 118 bin ve 7 milyon 405 bin yani aradaki fark
büyükbaşta 55 bin, küçükbaşta ise 2 milyon 694 bin
civarındadır. TÜİK ve TÜRKVET kayıtlarındaki fark,
hayvan sahiplerinin cezadan dolayı küpe kayıtlarını
güncellememesinden kaynaklanmaktadır. Bu sorunu 2017 Nisan ayında
yapılan yönetmelik düzenlemesiyle kökten çözmüş bulunuyoruz.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/300), (6/301), (6/302), (6/303), (6/327) no.lu önergeleri; Niğde
Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürerin (6/411), (6/434) ve (6/435) no.lu
önergeleri: Şeker piyasasıyla ilgili düzenlemeler 19 Nisan 2001
tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4634
sayılı Şeker Kanunu kapsamında Bilim ve Sanayi
Bakanlığının ilişkili kuruluşu olan Şeker
Kurumu tarafından yürütülmektedir. Millî Tarım Projesi çerçevesinde
şeker pancarının üretim alanları, en uygun havzalar da Bakanlığımız
tarafından belirlenecektir.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/310) no.lu önergesi, Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/353) no.lu önergesi Mera Yönetmeliğinde yapılan
değişiklikle meraların imara açılması ve saman ithalatının
artması konularına ilişkin. 4342 sayılı Mera Kanununa
göre mera tahsis değişikliği il mera komisyonu ve
defterdarlığın uygun görüşü üzerine valilik onayıyla
gerçekleşmektedir. 30 Ekim 2015 tarihinde Mera Yönetmeliğinde
yapılan söz konusu değişiklikle tahsis amacı
şartları ağırlaştırılmış ve
meraların etkin korunması sağlanmıştır.
Saman ithalatını ise saman alevi gibi bir
laf diye söyleyebilirim. Yani 2014te 20 bin ton, 2016da 12 bin ton, 2015te
22 bin ton saman ihraç eden bir ülkeyiz. Bu konuda ihracatçı
olduğumuzu belirtmek isterim. Dönemsel olarak, cüzi olarak, bin ton, 500
ton civarında alınan samanların saman ithalatçısı
şeklinde takdiminin son derece yanlış olduğunu ifade etmek
istiyorum. En son olarak 12.800 ton saman ihraç etmiş bulunuyoruz 2016da.
Niğdede yeni mera alanları
oluşturulması çalışmalarına ilişkin Niğde
ilinde bugüne kadar 61.318 hektar alan meraya
kazandırılmıştır. Meralar atıl
bırakılmayacaktır, hayvancılık yapmak ve ıslah
etmek şartıyla uzun süreli hayvancılık yapanlara kiraya
verilecektir.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/326), (6/328), (6/329) ve (6/331) no.lu önergeleri
hayvancılıkla uğraşan vatandaşların su
borçlarına ilişkin. Bu, büyükşehir belediyeleri İçişleri
Bakanlığına bağlı olduğu için onların görev
alanlarına girmektedir ve hayvancılıkla uğraşan
çiftçilerimizin bu kapsamdaki sorunlarıyla da Tarım
Bakanlığı olarak ilgilendiğimizi özellikle vurgulamak
istiyorum, ilgili bakanlık ve ilgili birimler nezdinde.
Hayvancılıkla uğraşan
vatandaşlarımızın icra yoluyla satışa
çıkarılan büyükbaş, küçükbaş hayvan sayısıyla
ilgili olarak, icrayla ilgili konular Bakanlığımızın
görev, yetki, sorumlulukları alanında olmadığından bu
vakalara ilişkin sayı, meblağ ve benzeri bilgiler mevcut
değildir.
Bakanlığımızın merkez ve
taşra teşkilatlarınca, tarımsal destekleme ve diğer
konularda üreticilerin dikkatli olması ve gerekli başvuru ve destek
bilgilerini resmî kurumlardan alması konusunda uyarılar
yapılmaktadır. Yani bu soru da hibe vaadiyle
dolandırıcılık yapanlarla ilgili olarak
vatandaşlarımızın uyarılması adına
Bakanlığımız bünyesinde yaptığımız
çalışmalar
Özellikle IPARD hibelerinden destek vaadiyle
dolandırılan tüketicilere yönelik olarak Tarım ve Kırsal
Kalkınmayı Destekleme Kurumunun internet sayfasında uyarı
amaçlı duyurular kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. Ayrıca
Bakanlığımızın taşra teşkilatı
tarafından potansiyel başvuru sahiplerini bilinçlendirmeye yönelik
yayın ve bilgilendirme faaliyetleri kapsamında toplantılar ve
duyurular gerçekleştirilmektedir.
Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail
Okun (6/330) no.lu önergesi tarımda enerji kullanımı,
miktarı ve enerji verimliliğini sağlamaya yönelik
çalışmalara ilişkin. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından
alınan bilgiye göre, 2015 yılında tarım ve
hayvancılık sektöründe 3 milyon 974 bin ton eş değer petrol
enerji kullanılmıştır. Toplam birincil enerji arzı
içerisindeki oranı da yüzde 3,1 olarak gerçekleşmiştir.
Ayrıca Bakanlığımızca Jeotermal Seracılık
Ulusal Strateji ve Eylem Planı hazırlanmış
bulunmaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/341) no.lu önergesi: Niğde ilinde meyveciliğin yoğun
olduğu bölgelerde elma içi kurdu ve kara leke hastalığı
ilaçlama tarihlerinin tespitinde kullanılan 6 adet tahmin ve erken
uyarı istasyonu bulunmaktadır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Yetersiz ama
Sayın Bakan, memleketin durumu ortada.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Bu istasyonların 2si 2016 yılında kurulmuştur.
Ayrıca 2017de Ulukışlada 1 adet yeni istasyon
kurulacaktır.
Bakanlığımın uygulamaya
geçirdiği Tarımsal İşletme
Danışmanlığı Projesiyle her işletmemize ziraat
mühendisi, veteriner hekim görevlendirilmiş bulunmaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/345), (6/366), (6/621) ve (6/628) no.lu önergeleri Niğdenin
IPARD kapsamına alınmasıyla ilgili. IPARD Programı
kapsamında illerin seçimi 2007 yılında AB Komisyonu
tarafından gerçekleşmiştir. Bakanlığımızca
42 ilin dışında kalan 39 ilde Ulusal Bütçeli Kırsal
Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi
Programının kapsamı genişletilmiş ve IPARD
kapsamındaki konular da dâhil edilmiştir. Niğde ilimizde ulusal
bütçeli kırsal kalkınma destekleri, ekonomik yatırımlar
kapsamında 80 proje tamamlanmış ve bu projelerle ilgili 22
milyon TL hibe desteği Niğde ilimizde gerçekleşmiş bulunmaktadır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ama IPARD
kapsamında değil. IPARD kapsamına niye alınmadı
Sayın Bakanım?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Dedim, 2007de belirlemiş AB Komisyonu diyorum.
17 adet soğuk hava deposu için toplam 4,5
milyon TL, 31 adet bitkisel üretim işleme ve paketleme tesisinin
yapımı için ise 8 milyon TL hibe desteği Niğde ilimize
sağlanmıştır.
Niğdede elmada görülen acı benek ve iç
kararması hastalığına karşı alınan önlemlere
ilişkin, elmada acı benek ve iç kararması gibi
olumsuzlukların önlenmesi için il ve ilçe müdürlüklerimizin teknik
personelleri tarafından toprak ve yaprak numuneleri alınmakta ve
ilgili laboratuvarlarda analiz edilerek sonuçlarına göre gübreleme
programları önerilmektedir.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/369) no.lu önergesi
Bugün size çalışıyoruz Sayın
Gürer.
LEVENT GÖK (Ankara) Bundan sonra da öyle, bundan
sonra da öyle, sadece bugün değil.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Hep Niğdeyi mi
konuşacağız?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla)
Niğdede toprak ve yaprak analizi yapılabilen
laboratuvarların kuruluş ve örgütlenme aşamasında
desteklenip desteklenmediğine ilişkin.
Bakanlığımızın toprak, sulama suyu ve yaprak
analizlerinin yapılabileceği laboratuvarların kuruluş ve
örgütlenme aşamasına herhangi bir desteği bulunmamaktadır.
Yine, Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/372), (6/391) no.lu önergeleri Niğde ilinde
seracılığın gelişmesine yönelik çalışmalar
ile örtü altı üretimine sağlanan destek ve teşviklere
ilişkin. Seraların modernizasyonu 2016 yılında
sübvansiyonlu kredi kapsamına alınmış olup 2017
yılında da devam etmektedir. Sera modernizasyon kredisinde
yatırım için sıfır faizli, işletme için yüzde 50 faiz
indirimli kredi kullandırılmaktadır.
Genç çiftçi projelerinin desteklenmesine
ilişkin, Bakanlar Kurulu kararı gereğince örtü altı üretim
yapmak isteyen genç çiftçilere 30 bin TL hibe desteği
sağlanmaktadır.
Niğde Narlıgölde seracılık
ihtisas ve organize sanayi kurulması talebine ilişkin, ihtisas ve
organize sanayi bölgesi kurulmasıyla ilgili çalışmalar devam
etmektedir.
Yine, Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/405), (6/406), (6/407), (6/438), (6/439) ve (6/600) no.lu
önergeleri: Tarım sigortaları, doğal afetler ve kredi
borçlarının ertelenmesine yönelik çalışmalar ile Niğde
ilinde 2014 yılında meydana gelen don olayı sonucu yapılan
ödemelerin geri alınmasına ilişkin olarak, Türkiye Tarım
Sigortaları Sistemi (TARSİM) uygulamalarında, poliçedeki prim
tutarının yüzde 50si devlet tarafından
karşılanmaktadır. Açık alanda yetiştirilen meyvelerde
sadece don riski için prim desteği oranı yüzde 67ye
çıkmaktadır. 2017 yılında tarım
sigortalarının kapsamını genişlettik, buğdayda 81
ilimizde havza bazlı kuraklık verim sigortasına geçmiş
bulunuyoruz.
Niğde ilinde -TARSİMde- 1 Haziran 2006
tarihinden 31 Aralık 2016 tarihine kadar toplam 27.178 adet poliçe
düzenlenmiş ve 32,3 milyon TL devlet prim desteği; 33,8 milyon TL de
hasar teminatı ödenmiştir. Niğde ilinde, 1 Ocak-31 Aralık 2016
tarihleri arasında don, dolu ve fırtına risklerinden
kaynaklı hasarlar nedeniyle TARSİMe elma ve kayısı için
950 adet hasar ihbarı yapılmıştır. Bunların
tamamında hasar tespit işlemleri sonuçlandırılmış
ve 4,9 milyon TL tutarında hasar teminatı ödemesi
yapılmıştır. Niğde ilimizde 2014 yılında
meydana gelen don olayı sonucu 2090 sayılı Kanun kapsamında
işlemler yapılmıştır.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun)
Bazıları geri alınmış.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Niğdenin Çiftlik ilçesine bağlı bazı
yerleşim yerlerinin afet alacaklarının ödenmemesine ilişkin
olarak, Bakanlığımız tarım alanlarını
etkileyen afetlere ilişkin tespit yapmakta olup İl Afet ve Acil Durum
Müdürlüğü tarafından yapılan hasar tespitine ilişkin
ödemeler konusunda Maliye Bakanlığı yetkilidir. Konuyla ilgili
olarak ilgili ilçenin belediye başkanıyla görüşülmüş ve
belediye başkanı tarafından 2016 Aralık ayında
ödemenin yapıldığı bizzat ifade edilmiştir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Beldelerde
yapılmadı.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürerin (6/453),
(6/455) ve (6/456) no.lu soru önergeleri; Nevşehir, Aksaray, Niğde
illerinde patates üretimi yapmak için Bitki Pasaportu Sistemine kayıt
yaptıran çiftçi sayısına ilişkin soru önergeleri: 2017
Nisan ayı itibarıyla Nevşehirde 90, Aksarayda 148, Niğde
ilinde ise 526 çiftçi patates üretimi yapmak için Bitki Pasaportu Sistemine
başvuru yapmış olup her 3 ilde kayıtlar üretim sezonu
boyunca devam etmektedir. 2016 yılı patates üretimi Niğde ilinde
892.297 ton
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kayıt
dışı hariç ama.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla)
Nevşehirde 255.773 ton, Aksarayda 210.900 ton olarak
gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/454) no.lu önergesi: Mevsimsel değişimler ve küresel
ısınmadan etkilenen hayvan ve bitki türlerine ilişkin
Bakanlık merkezinde Tarımsal Kuraklık Yönetimi Koordinasyon Kurulu
kurulmuş, bu kurula bağlı olarak çalışan İzleme
ve Erken Uyarı Tahmin Komitesi ve Risk Değerlendirme Komitesi
oluşturulmuş, 2013-2017 dönemini kapsayan beş yıllık
Türkiye Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı
uygulamaya konulmuştur. İllerde valiler
başkanlığında tarımsal kuraklık kriz merkezi
oluşturulmuş, Konyada Bitkisel Kuraklık Test Merkezi,
Erzurumda Soğuğa Dayanıklılık Test Merkezi
kurulmuştur. Konyada 2 adet kuraklığa dayanıklı
buğday çeşidi de geliştirilmiştir.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/468) no.lu önergesi, Niğdede Bolkar Dağlarında
kanseri yok ettiği iddia edilen bir karınca türünün
varlığına ilişkin olarak: Söz konusu karıncalarla
ilgili bilimsel bir veriye rastlanmamıştır.
Konya Milletvekili Sayın Hüsnü Bozkurtun
(6/544) no.lu önergesi, Tarımsal sulama amaçlı elektrik kullanan
abonelere devlet desteğinin sağlanmasına ilişkin olarak:
Elektrik piyasasıyla ilgili hususlar Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının görev alanında bulunmakta olup bu
kapsamda yapılacak çalışmalara Bakanlığımız
görev alanı içerisinde gerekli katkıları ve destekleri
sağlamaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/599) no.lu önergesi, pamuk ekim alanlarının
azaldığı iddiaları ve pamuk üreticilerinin desteklenmesine
ilişkin olarak: 2015 yılında pamuğa kilogram
başına verilen prim desteği 65 kuruş iken 2016
yılında yüzde 15 artışla 75 kuruşa
çıkarılmıştır. Ayrıca pamuk üreticilerine verilen
prim desteğinin yanında mazot, kimyevi gübre, sertifikalı tohum,
organik tarım desteği de sağlanmaktadır. Pamuk havza bazlı
destekleme modeli kapsamında yer almaktadır. 2002de 720 bin hektar
alanda 2,5 milyon ton pamuk üretilirken 2016 yılında 416 bin hektar
alanda 2,1 milyon ton üretilmektedir.
Mersin Milletvekili Sayın Serdal
Kuyucuoğlunun (6/631) no.lu önergesi, Türkiye geneli ve Mersin ilimizde
çiftçi sayısı ve Mersinde tarım alanının azalma
oranı: Türkiye genelinde ÇKSye kayıtlı işletme
sayısı 2015 yılında 2 milyon 197 bin 319 iken 2016 yılında
2 milyon 267 bin 176ya yükselmiştir. Mersin ilinde ÇKSye
kayıtlı işletme sayısı 2015 yılında 35.728
iken 2016 yılında 38.411e yükselmiştir. TÜİK verilerine
göre Mersinde tarım alanı yüzde 1,6 azalmıştır. 2002
yılında 3 milyon 988 bin 620 dekar iken 2016 yılında 3
milyon 823 bin 3 dekara gerilemiştir. Ama bu arada -az önce de ifade
ettim- Anamur, Mersin ve Silifke ovaları da tarımsal sit alanı
olarak ilan edilmiş ve buralara bir çivi dahi çakılamayacaktır,
onu da belirtmiş olayım.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/641), (6/642), (6/643), (6/644), (6/645), (6/646), (6/647),
(6/648), (6/649), (6/710), (6/711), (6/721) no.lu önergeleri: TİGEM
aleyhine son dört yılda açılan iş kazası davalarına
ilişkin
Son dört yılda TİGEM aleyhine 32 iş kazası
yargıya intikal etmiştir, 2 dava TİGEM aleyhine
sonuçlanmış ve 250 bin TL ödeme yapılmıştır, 30
dava süreci devam etmektedir.
Süreklilik arz eden asıl işlerin daimî
işçiler eliyle yapılması yönünde ihtiyaç duyulan sayıda
işçi alımına ilişkin çalışmalar Hazine
Müsteşarlığı nezdinde TİGEM açısından devam
etmektedir. Yüklenici tarafından hizmet alımıyla
çalıştırılan işçilerin bir önceki ay için ödeme
beyannamesi görülmeden istihkakları ödenmekte ve şirket
tarafından ödenmeyen alacak söz konusu olmamaktadır.
TİGEMin 2009 yılında 210 bin dekar
alan sulu tarım alanları dörde katlanarak 879 bin dekara
çıkarılmıştır. 2016 yılında TİGEMin
buğday verimi Türkiye ortalamasından yüzde 36, arpa verimiyse Türkiye
ortalamasından yüzde 7 daha fazla olmuştur.
Aynı şekilde, 2016 yılında
TİGEM Ceylânpınar İşletmesinde verimler Şanlıurfa
verim ortalamasına göre mercimekte yüzde 44, dane mısırda yüzde
2 daha fazla olmuştur. TİGEMin yağlık ayçiçeği
üretiminde yüzde 73ü gerçekleştiren Şanlıurfa Ceylânpınar
İşletmesinin yağlık ayçiçeği verimleri
Şanlıurfa ili veriminden yüzde 10 daha fazla gerçekleşmiştir.
Sertifikalı tohum üretimi amacıyla Şanlıurfa
Ceylanpınar işletmesinde 2013 ve 2014 yıllarında deneme
amaçlı küçük alanlarda pamuk ekimi yapılmıştır.
Çok ayrıntılı rakamlar var.
Buğday verimi 2007de Türkiye genelinde dekar başı 220 kilogram
iken 2016da 266 kilograma, arpa verimi 220 iken 2007de 245e; TİGEMe
baktığımız zaman, 164ten 263e, buğdayda ise 298den
361e yükselmiş bulunmaktadır.
TİGEM işletmelerindeki buzağı
ölüm oranlarına ilişkin TİGEM hayvancılık
işletmelerinde buzağı ve dana ölüm oranı 2015
yılında yüzde 9 iken 2016da yüzde 6,4e gerilemiştir.
TİGEMde son beş yılda yaşanan
teknik personel istifalarına ilişkin olarak, işletmelerin
şehir merkezinden uzak olması, sosyal imkânların
kısıtlı olması, tarım sektörünün özelliği nedeniyle
günlük sekiz saatlik mesai dışında faaliyetlerin hafta sonu
tatilleri de dâhil yirmi dört saat boyunca takip gerektirmesi gibi nedenlerle
bir kısım personel görevlerinden ayrılmıştır. Bu
olumsuzlukları engellemek için işletmenin gerek sosyal imkânları
gerek lojman imkânları bu konuda geliştirilmektedir ve
geliştirilmeye devam edecektir.
TİGEM aleyhine son üç yılda
damızlık hayvan ve tohumluk satışlar nedeniyle açılan
davalara ilişkin
TİGEM için damızlık hayvan ve tohumluk
satışlar nedeniyle son üç yılda açılan dava
sayısı 2 adettir. Davanın birisi mahkeme tarafından
reddedilmiş, diğerine ilişkin mahkeme süreci devam etmektedir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Sayıştay rakamlarıyla bunlar çelişiyor yalnız.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) TİGEMe bağlı olarak faaliyet gösteren Patates
Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün TİGEMle ortak bir projesi
devam etmektedir. Niğde Patates Araştırma Enstitüsünün görev
alanı ülkemizin patates yetiştirilen tüm alanlarıdır.
Bakanlığımıza bağlı enstitüler içerisinde
yürütülen patates ıslah çalışmalarının ülkesel
koordinatörlüğünü Niğdedeki enstitü yapmaktadır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Destekleyin ama
çok önemli, destekleyin.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) - Havza bazlı tarımsal üretimi destekleme modelinde
desteklenecek ürünler arasında patates de yer almaktadır, bu da ilk
kez olmaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/661) numaralı önergesi, Genç Çiftçi Projesi kapsamında
ithal edilen hayvanlara ilişkin. Genç çiftçilere hibe projesi
kapsamında ithal edilen hayvanlarda uyumsuzluk nedeniyle herhangi bir
telef olmamıştır. Genç Çiftçi Projesi kapsamında ithal
edilen ve dağıtılan hayvan sayıları da şöyledir:
İthal edilen küçükbaş hayvan sayısı 11.709, yurt içinden
temin edilen hibe hayvan sayısı 95.443. İthal edilen
büyükbaş hayvan sayısı 51.084, toplamda ithal edilen 62.793
baş hayvan, yurt içindeyse 95 bin hayvan hibe amaçlı, üreticilerden
alınıp hibe edilmiştir.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/703) numaralı önergesi, Bakanlık ile bağlı ve
ilgili kuruluşlar bünyesinde görev yapan müşavirlere ilişkin.
Bakanlığımızda 179 müşavir bulunmaktadır, ilgili
kuruluşlarda 54 müşavir bulunmaktadır. Bütün müşavirlerimiz
şu anda işletme bazlı danışmanlık görevini
yürütmektedirler. Yani bütün atıl kapasiteler çok faal bir şekilde
çalışmaktadırlar. Her danışmanımız bir ilden
sorumlu. İki danışmanımız; biri veteriner, biri
bitkisel üretimden sorumlu olan teknik arkadaşlarımız. İki
kişi bir ilden sorumlu olmak üzere illerindeki bütün gelişmeleri
dercetmektedirler.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/704) sayılı önergesi, Bakanlığa 2017
yılında alınacak personele ilişkin.
Bakanlığımız personel talebi ilgili bakanlıklarla
müzakere edilerek Başbakanlığa iletilmiştir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kaç kişi
Sayın Bakan?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK
(Devamla) Biz 2.500 kişi talepte bulunduk.
Bağlı ve ilgili kuruluşların
almayı planladığı personeller var. ÇAY-KUR geçici olarak
1.500 işçi talep etmektedir, şu anda bunun duyurusunu yaptı.
Ayrıca, 71 memur ve sözleşmeli personel alımı
gerçekleştirecek. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı
Destekleme Kurumumuz 2.200 personel, Et ve Süt Kurumu 32 personel aldı, 32
personel daha alacak ve Tarım Kredi Kooperatiflerine ise
yaklaşık 500 personel ilgili birimlerde istihdam edilmek üzere
alınacaktır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/705), (6/706) no.lu önergeleri; AB ilerleme raporunda yer alan
veteriner hekimlik hizmetlerinin uyumlaştırılmasıyla ilgili
soru
Bakanlığımızla ilgili 3 fasıl vardır:
Fasıl 11, 12 ve 13. 11inci Fasıl, Tarım ve Kırsal
Kalkınma; 12nci Fasıl, Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve
Bitki Sağlığı; 13üncü Fasıl ise
Balıkçılık. ABye Katılım İçin Ulusal Eylem
Planı kapsamında Fasıl 12 Başkanlığında
2016-2019 döneminde gerçekleştirilmesi gereken 72 adet ikincil mevzuat ve
8 adet kurumsal yapılanma taahhüdü bulunmaktadır. Bunlardan 10
taahhüt, ikincil mevzuat düzenlemesi gerçekleşmiştir. 7 tanesi
gıda ve yem güvenliği alanında, 3 tanesiyse veterinerlik
alanındadır.
Ayrıca, Veteriner Strateji Belgesi
tamamlanmıştır. Ancak AB, hayvan sağlığı,
bitki sağlığı ve gıda konusunda 2016 ve 2017de kanuni
değişiklikler yaptılar, biz de bu değişikliklere göre
güncelleme çalışmalarını gerçekleştiriyoruz.
Sayın Ömer Fethi Gürerin (6/707) no.lu
önergesi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayımlanan
raporlarda üye ülkelere tavsiye edilen veteriner halk
sağlığıyla ilgili organizasyonun oluşturulmasına
ilişkin
Bu çalışma grubumuz gıda kaynaklı
zoonozların izlenmesi konusunda Sağlık Bakanlığı
ve üniversitelerle beraber ortak çalışmalar yürütmektedir. Arazi
toplulaştırılmasıyla ilgili 308 adet proje yürürlükte olup
132 adet proje tamamlanmış, 176 adet proje ise hâlen devam
etmektedir. Bu projelerde mahkemeye intikal eden konuların
başında parselasyonla ilgili çalışmalar gelmektedir. Bu
davaların yüzde 1i malik lehine, geri kalan davalar ise idare lehine
sonuçlanmaktadır.
Sayın Ömer Fethi Gürerin (6/709), (6/718),
(6/719) ve (6/720) no.lu önergeleri
Veteriner hekimlerin sayısına ve veteriner
hekimlerin hizmetlerine ilişkin olarak: Ülkemizde 14.830 veteriner hekim
hayvan sağlığı alanında hizmet vermektedir. Bunlardan
8.130u Bakanlığımızda, 6.700ü ise serbest olarak muayene,
poliklinik ve hayvan hastanelerinde mesleğini icra etmektedir.
Veteriner hizmetleri ağırlıklı
olarak Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğüne verilmekle beraber, konu
bazında Hayvancılık Genel Müdürlüğü ile
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğüne bir
kısım veteriner konularıyla ilgili sorumluluklar
verilmiştir.
Veteriner Hekimlikte Uzmanlık Yönetmeliğine
ilişkin: Bu konuda, Yükseköğretim Kurulu, diğer
bakanlıklarla ilgili meslek kuruluşları olan Türk Veteriner
Hekimleri Birliği ve Veteriner Hekimler Derneğinin görüşleri
istenmiştir. Gelen görüşler değerlendirilmekte ve yönetmelik
çalışmaları devam etmektedir.
Veteriner hekimlerin maaşlarında düzenleme
yapılması ve fiilî hizmet zammına yeniden
kavuşmalarıyla ilgili olarak: Memurlarımızın,
emeklilerimizin, işçilerimizin özlük hakları bütçe imkânları
doğrultusunda iyileştirilmektedir. Ayrıca, toplu sözleşme
çerçevesinde bu konular ele alınıp ilgili yetkili sendika ve Hükûmeti
temsilen taraflar arasında yapılacak müzakerelerde ortaya
çıkacak olan hususlar olduğunu belirtmek istiyorum.
En düşük veteriner hekim maaşı
-derece ve kademesi 8/2- Temmuz 2003te 699 TL iken 2017de 8/2deki bir
veteriner hekimin maaşı 3.789 TL; artış yüzde 442,
aynı dönemde enflasyonun yüzde 233 olduğu dikkate alınırsa
enflasyonun çok çok üzerinde, tüm kamu çalışanlarında
olduğu gibi veterinerlik hizmeti gören hekimlerimizin de ücretlerinde
artışlar olduğunu çok rahat bir şekilde ifade edebiliriz.
Çok hızlı bir şekilde bu
soruların cevaplarını sizlere takdim etme gayreti içerisinde
olduk. Tabii, gün boyu araştırma önergesi çerçevesinde burada çok
önemli görüşler serdedildi. Tarım tabii, bir gayya kuyusu gerçekten.
Tarımla ilgili çok şey söylenebilir, çok şey konuşulabilir
ama şunu ifade edeyim, bunların hepsinin cevaplarının
olduğunu da herkesin bilmesini istiyorum. Millî Tarım Projesi
çerçevesinde Türkiye tarımda son derece önemli noktalara gelmiş
bulunuyor ve bundan sonra gerek hayvancılıkta gerek bitkisel üretimde
alınan temel köklü önlemler çerçevesinde de yürüyüşümüzü
sürdüreceğimizi, çiftçimizin yüzünü güldüreceğimizi ifade ediyorum.
Soru soran bütün arkadaşlara tekrar teşekkür ediyorum.
Yüce heyetinizi saygıyla, sevgiyle
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Bakan.
Sayın Gürer, sisteme girmişsiniz, lütfen
bir dakikada bu işi bitirelim.
Buyurun.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın Bakana
teşekkür ediyorum ancak verdiği yanıtlar tabii bizi tatmin edici
yanıtlar olmadı. Şu anda köylerimiz boşalıyor,
çiftçilerin sorunları var, plansızlık tarımın
politikası oldu. Çünkü on dört yılda tarımla ilgili sık
sık proje açıklanıyor, uygulama değiştiriliyor.
Şu anda kuru fasulyenin ithalatına izin verildi ama Niğdede
üretici bu dönemde ekime başlıyor. Doğal olarak ekime
başlayan üreticide büyük kaygı var. 2 liraya zor
sattığı fasulyeyi -ithalatla yurt içine yurt
dışından girmesi sonucunda- bu yıl ekeyim mi ekmeyeyim mi
diyor. Yani planlamada ciddi bir sorun var.
Bunun yanında, ürün güvenilirliği bu
ülkede ciddi sorun. Dışa bağımlılık giderek
artıyor. Gübresi ithal. Sulamasında sorunlar devam ediyor. Özellikle
bizim bölgede elektrikte -çıkarılan suda- mazot gibi indirim
desteği bekliyor çiftçi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Şu anda
toplulaştırmayla da ilgili sorunlar var.
Bir saat konuşulan şeye bir dakikada ancak
bu kadar cevap veriyorum.
Teşekkür ediyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Gürer, çok sağ olun.
Sayın Bakan, teşekkür ediyorum.
Evet, böylece soru önergeleri
cevaplandırılmıştır.
Şimdi, gündemin Seçim kısmına
geçiyoruz.
X.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda
açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN Kadın Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonunda boş bulunan ve Cumhuriyet Halk Partisi
Grubuna düşen üyelik için Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen aday
gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2.- Adalet Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN - Adalet Komisyonunda Milliyetçi Hareket
Partisine düşen bir üyelik için Bursa Milletvekili Kadir Koçdemirin
yerine İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu aday
gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda açık bulunan
üyeliğe seçim
BAŞKAN - Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda
Milliyetçi Hareket Partisine düşen bir üyelik için Bursa Milletvekili
Kadir Koçdemirin yerine Ankara Milletvekili Zühal Topcu aday
gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Gündemin Oylaması Yapılacak
İşler kısmında yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Gümrük
İdaresi Arasında Gümrük Alanında Ortak Komite Kurulmasına
İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının açık
oylamasına başlıyoruz.
XI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türkiye Cumhuriyeti Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Gümrük İdaresi Arasında Gümrük
Alanında Ortak Komite Kurulmasına İlişkin Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/684) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 359) (x)
BAŞKAN - Daha önce, açık oylamanın
elektronik oylama cihazıyla yapılması kabul edilmişti.
Şimdi, oylama için iki dakika süre veriyorum ve
oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur, birleşime iki dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.21
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.24
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: Sema KIRCI
(Balıkesir), Emre KÖPRÜLÜ (Tekirdağ)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 89uncu Birleşiminin Beşinci Oturumunu
açıyorum.
339 sıra sayılı Kanun
Tasarısının oylamasında toplantı yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi açık oylama işlemini
tekrarlayacağım.
Oylama için iki dakika süre veriyorum ve oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Türkiye Cumhuriyeti Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Gümrük İdaresi
Arasında Gümrük Alanında Ortak Komite Kurulmasına
İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy
sayısı : 227
Kabul
: 227(x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Emre Köprülü Sema
Kırcı
Tekirdağ Balıkesir
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
Alınan karar gereğince diğer denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, 358 sıra
sayılı Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlıyoruz.
2.- Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Orman Bakanlığı
ile Irak Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı Arasında
Meteoroloji ve Meteorolojik Araştırmalar Alanlarında Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/606) ve Dışişleri Komisyonu Raporunun (S.
Sayısı: 358)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada bulunan, 362 sıra
sayılı Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlıyoruz.
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Hükümeti
Arasında Meteoroloji ve Hidroloji Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/696) ve Dışişleri Komisyonu
Raporunun (S. Sayısı: 362)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da komisyonların
bulunamayacağı anlaşıldığından, alınan
karar gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen
diğer işleri sırasıyla görüşmek için 10 Mayıs
2017 Çarşamba günü saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyor, hayırlı akşamlar diliyorum.
Kapanma Saati: 19.28