TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
19uncu
Birleşim
8
Kasım 2017 Çarşamba
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.-
GELEN KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMA
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Kocaeli Milletvekili İlyas Şekerin, 8
Kasım Dünya Şehircilik Gününe, şehirlerimiz ve kentsel
dönüşüme ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Batman
Milletvekili Mehmet Ali Aslanın, tutuklu çocukların
mağduriyetlerine ilişkin gündem dışı
konuşması
3.- Ankara
Milletvekili Ali Haydar Hakverdinin, Ankara ilinin sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kayseri
Milletvekili Çetin Arıkın, Kayseri Büyükşehir Belediyesinin toplu
taşıma ücretleri için aldığı zam kararından bir
an önce vazgeçmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
2.- Çanakkale
Milletvekili Muharrem Erkekin, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu
davasında tam bir kaos yaşandığına ilişkin
açıklaması
3.- Bursa Milletvekili
Erkan Aydının, Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada meydana
gelen kazada hayatını kaybeden 5 işçiye Allahtan rahmet
dilediğine ve iş kazalarının önlenmesi konusunda
Çalışma Bakanlığını göreve davet ettiğine
ilişkin açıklaması
4.- Bursa Milletvekili
Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, Bursanın Gürsu ilçesinde
bir fabrikada meydana gelen kazada hayatını kaybeden 5 işçiye
Allahtan rahmet dilediğine ve her yıl artan iş
kazalarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin
alınmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması
5.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akının, Hükûmetin çiftçiyi iflas
ettiren yanlış tarım politikalarından derhâl vazgeçmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
6.- İzmir
Milletvekili Tacettin Bayırın, tüm sporseverleri 9 Kasım
Perşembe günü yapılacak olan Ege Bölgesi Spor Kurulu
çalışmasına davet ettiğine ilişkin
açıklaması
7.- İstanbul
Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdinin, 10 Kasım Ulu Önder Mustafa
Kemal Atatürkün vefatının 79uncu yıl dönümüne ve Atatürke
hakaret gerekçesiyle tutuklanan Hasan Akarın neden tahliye
edildiğini öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
8.- Osmaniye
Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun, Ankarada 2 gaziye yönelik
saldırıyı kınadığına,
bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz
tüm şehitleri minnetle yâd ettiğine ve Bursanın Gürsu ilçesinde
bir fabrikada meydana gelen kazada hayatını kaybedenlere Allahtan
rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
9.- İstanbul
Milletvekili Sibel Özdemirin, ekonomi ve eğitim başta olmak üzere
sorunlara çare üretemeyen Hükûmete vatandaşın ilk seçimde tepkisini
göstereceğine ilişkin açıklaması
10.-
İstanbul Milletvekili Selina Doğanın, Erzurum Büyükşehir
Belediyesinin 5 köyün tarım arazileri için kullanılan bir kaynak suyu
Çulak mezrasına taşımak istediğine ilişkin
açıklaması
11.-
İstanbul Milletvekili Yakup Akkayanın, Bursanın Gürsu
ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada 5 işçinin hayatını
kaybettiğine ve AKP Hükûmetinin bu konuda çıkarılan yasayı
işverenlerin istemi üzerine sürekli ertelediğine ilişkin
açıklaması
12.-
Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıçın, mevki,
makam ve görevlerin milletin emaneti olduğuna ilişkin
açıklaması
13.- Mersin
Milletvekili Serdal Kuyucuoğlunun, muvazzaf subaylık için
yapılan mülakatta sorulan sorulara ilişkin açıklaması
14.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, herkesi Orta Doğu Teknik
Üniversitesinin düzenlediği İstanbul maratonuna katılmaya davet
ettiğine ilişkin açıklaması
15.- Giresun
Milletvekili Sabri Öztürkün, Türkiyenin yerli otomobilini üretecek beşli
konsorsiyumu oluşturan şirketlere başarılar dilediğine
ve bu süreci başlatan Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ile
iş adamlarına şükranlarını sunduğuna ilişkin
açıklaması
16.- Bursa
Milletvekili Bennur Karaburunun, Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada
meydana gelen kazada hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet
dilediğine ve Mudanya Yalıçiftlik göletinin yapım sürecine
ilişkin açıklaması
17.-
Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksalın, Afyon Kocatepe
Üniversitesinde görev yapan Kamil Güngörün bir internet sitesindeki
yazısında cumhuriyet düşmanlığını açıkça
ortaya koyduğuna ve YÖKten, üniversite rektörlüğünden ve cumhuriyet
savcılığından gereğini yapmalarını
beklediğine ilişkin açıklaması
18.- Manisa
Milletvekili Tur Yıldız Biçerin, Manisada askerlerin
zehirlenmesinden sorumlu Rota şirketi yöneticilerinin tahliye edilmelerine
ilişkin açıklaması
19.- Samsun
Milletvekili Erhan Ustanın, hekimlerin nöbet sürelerinin düzenlenmesi
gerektiğine, ataması yapılan pratisyen hekimlerin güvenlik
soruşturmalarının uzaması nedeniyle ciddi bir
mağduriyet yaşandığına, TUS sonuçlarının bir
an evvel açıklanması gerektiğine, hekimlerde eş durumundan
atama uygulamasına, Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada meydana
gelen kazada hayatını kaybeden 5 işçiye Allahtan rahmet
dilediğine, Faruk Nafiz Çamlıbelin vefatının 44üncü
yıl dönümüne, 8 Kasım Mustafa Kemal Atatürkün
başöğretmenliğe kabulünün 89uncu, 10 Kasım
vefatının 79uncu yıl dönümlerine ilişkin
açıklaması
20.-
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, Bursanın
Gürsu ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada 5 işçinin
hayatını kaybettiğine, Paradise belgeleriyle ilgili konular
hakkında bazı bilgilere ve bazı ülkelere giden gelirlerden yüzde
30 vergi alınacağına ilişkin yasaya rağmen bu ülkelerin
belirlenmediğine ilişkin açıklaması
21.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada
meydana gelen kazada hayatını kaybeden 5 işçiye Allahtan rahmet
dilediğine, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin
İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında istinaf
mahkemesinin kararına direnmesinin aslında Anayasaya, Anayasa
Mahkemesi kararlarına ve Meclise karşı bir direniş
olduğuna, 8 Kasım Mustafa Kemal Atatürkün
başöğretmenliği kabulünün 89uncu yıl dönümüne, 8
Kasım Dünya Şehircilik Gününe, Sağlık
Bakanlığında ataması yapılıp güvenlik
soruşturması tamamlanamayanlarla ilgili sorunun bir an önce çözüme
kavuşturulması gerektiğine ilişkin açıklaması
22.- Aksaray
Milletvekili İlknur İnceözün, Bursanın Gürsu ilçesinde bir
fabrikada meydana gelen kazada hayatını kaybeden 5 işçiye
Allahtan rahmet dilediğine ve 8 Kasım Dünya Şehircilik Gününe
ilişkin açıklaması
23.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, yerli otomobil projesine
karşı olmasının söz konusu olmadığına ve bu
projeyi desteklediğine ilişkin açıklaması
24.- Erzurum
Milletvekili Kamil Aydının, Konya Milletvekili Ziya
Altunyaldızın MHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
25.-
İstanbul Milletvekili Gülay Yedekcinin, Konya Milletvekili Ziya
Altunyaldızın MHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
26.- Bursa
Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, Bursa Milletvekili
Bennur Karaburunun yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
27.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Sözcü gazetesi muhabiri Gökmen Ulunun tahliye
edilmesine ve İç Tüzük değişikliğiyle toplantı yeter
sayısının kaldırılmasının sonuçlarına
ilişkin açıklaması
28.-
İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdinin, Düzce Milletvekili
Ayşe Keşirin CHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
29.- Erzurum
Milletvekili Mustafa Ilıcalının, Erzurum Milletvekili Kamil
Aydının MHP Grubu adına ve İstanbul Milletvekili Gülay
Yedekcinin CHP Grubu adına MHP grup önerisi üzerinde
yaptıkları
konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
30.-
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, HDP Eş Genel
Başkanı Selahattin Demirtaşın yasama faaliyetleriyle
ilgili tüm gündemin tutuklu milletvekillerine iletilmesinin
sağlanması talebine Meclis Başkanının verdiği
cevaba ilişkin açıklaması
31.- Samsun
Milletvekili Erhan Ustanın, Erzurum Milletvekili Mustafa
Ilıcalının yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
32.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Aksaray Milletvekili İlknur İnceözün
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
33.- Aksaray
Milletvekili İlknur İnceözün, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
34.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Aksaray Milletvekili İlknur İnceözün
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
35.- İzmir
Milletvekili Mustafa Ali Balbayın, Aksaray Milletvekili İlknur İnceözün
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
36.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili Arzu Erdemin 502
sıra sayılı Kanun Tasarısının 10uncu maddesiyle
ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
37.-
İstanbul Milletvekili Arzu Erdemin, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
38.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili Arzu Erdemin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
39.-
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, bu ülkenin
kentlerine, doğasına, tarihine ihanet edenleri doğanın
gücüne ve halka havale ettiklerine ve TTKde direniş yapanların para
cezalarıyla tehdit edildiklerine ilişkin açıklaması
40.- Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancının, vefat eden 24üncü Dönem
Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet dilediğine
ilişkin açıklaması
41.- Samsun
Milletvekili Erhan Ustanın, vefat eden 24üncü Dönem Mersin Milletvekili
Nebi Bozkurta Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
42.-
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, vefat eden
24üncü Dönem Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
43.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, vefat eden 24üncü Dönem Mersin Milletvekili Nebi
Bozkurta Allahtan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
44.- Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancının, Van Milletvekili Lezgin
Botanın 502 sıra sayılı Kanun Tasarısının
13üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
45.-
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancının yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
46.- Van
Milletvekili Lezgin Botanın, Amasya Milletvekili Mehmet Naci
Bostancının yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
47.- Amasya
Milletvekili Mehmet Naci Bostancının, kalp krizi geçiren Giresun
Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğluna geçmiş olsun
dileğinde bulunduğuna ilişkin açıklaması
48.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Giresun Milletvekili Bülent Yener
Bektaşoğluyla ilgili iyi dileklere teşekkür ettiğine ve
ağır ceza mahkemesi başkanlarının istinaf
mahkemelerini şikâyeti konusunda bilgi almak istediğine ilişkin
açıklaması
49.- Mersin
Milletvekili Yılmaz Tezcanın, vefat eden 24üncü Dönem Mersin
Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
50.- Maliye
Bakanı Naci Ağbalın, Kocaeli Milletvekili Haydar Akarın
502 sıra sayılı Kanun Tasarısının 14üncü
maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
51.- Sakarya
Milletvekili Mustafa İsenin, Pariste yapılan UNESCO Genel Kurulunda
Türkiyenin yürütme kuruluna seçildiğine ilişkin açıklaması
52.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Çamakın, vefat eden 24üncü Dönem Mersin
Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
VI.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydının, Başkanlık
Divanı olarak Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada meydana gelen
kazada hayatını kaybeden 5 işçiye Allahtan rahmet dilediklerine
ilişkin konuşması
2.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydının, vefat eden
24üncü Dönem Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin konuşması
3.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydının, kalp krizi
geçiren Giresun Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğluna geçmiş
olsun dileğinde bulunduğuna ilişkin konuşması
VII.-
ÖNERİLER
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri
1.- MHP Grubunun,
Grup Başkan Vekili Samsun Milletvekili Erhan Usta tarafından, 2 ilde
uygulanan doğal gaz indiriminin Doğu Anadolu Bölgesini kapsayacak
şekilde genişletilmesi amacıyla 8/11/2017 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, ön görüşmelerinin Genel Kurulun 8
Kasım 2017 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
2.- HDP Grubunun,
Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy ve arkadaşları tarafından,
"Malta Belgeleri adıyla yayımlanan belgelerin işaret
ettiği finansal menfaat ilişkilerinin tüm boyutları ile
açığa çıkarılması amacıyla 7/6/2017 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin, ön görüşmelerinin
Genel Kurulun 8 Kasım 2017 Çarşamba günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
3.- CHP Grubunun,
İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi ve
arkadaşları tarafından, huzurevlerinde kalan ve huzurevlerine
yerleşmek için sıra bekleyen yaşlıların
sorunlarının araştırılması ve gerekli çözümlerin
belirlenmesi amacıyla 8/11/2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, ön görüşmelerinin Genel Kurulun 8
Kasım 2017 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
VIII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Mardin
Milletvekili Mithat Sancarın, Adana Milletvekili Mehmet Şükrü
Erdinçin HDP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
2.- Aksaray
Milletvekili İlknur İnceözün, İzmir Milletvekili Mustafa Ali
Balbayın 502 sıra sayılı Kanun Tasarısının
10uncu maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine ve AK
PARTİ Grup Başkanına sataşması nedeniyle
konuşması
IX.- KANUN TASARI
VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Bazı Vergi
Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) ve İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306 Sayılı "Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981
Sayılı "İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı
Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı
İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında
Kanun" ve 4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz
Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun"da Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588) ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
502)
2.- AB-EFTA Ortak Transit Ortak
Komitesinin 20 Mayıs 1987 Tarihli Ortak Transit Rejimine İlişkin
Sözleşmeyi Değiştiren 28/04/2016 Tarihli ve 1/2016
Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/745) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 457)
X.- YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, 1 Haziran 2017 tarihi
itibarıyla Konya ilindeki emekli, memur, işçi ve sigortalı
sayılarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/16613)
2.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Ziraat Bankasından kredi kullanan ve
borçları icra takibine konu edilen çiftçilere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/16983)
8 Kasım 2017 Çarşamba
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.04
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak
GAZEL (Kütahya), Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 19uncu
Birleşimini açıyorum.
Ill.- YOKLAMA
BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama
yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yoklama
yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
Görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz,
şehirlerimiz ve kentsel dönüşüm hakkında söz isteyen Kocaeli
Milletvekili İlyas Şekere aittir.
Sayın Şeker, kürsüye buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekillerinden de derin bir
sessizlik bekliyoruz.
Sayın milletvekilleri, hatibi kürsüye davet
ettim, lütfen hatibin insicamını bozmayalım.
Buyurun Sayın Şeker.
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Kocaeli Milletvekili
İlyas Şekerin, 8 Kasım Dünya Şehircilik Gününe,
şehirlerimiz ve kentsel dönüşüme ilişkin gündem
dışı konuşması
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; bugün 8 Kasım Dünya
Şehircilik Günü.
Şehirler sosyal, kültürel ve mimari
değerlerle bir milletin zenginliği, medeniyetin beşiği hem
de ilerlemenin kaynağıdır. Savaşın, terörün ve iç
çatışmanın yaşandığı bölgelerde şehirlerin
tahrip edilmesi, yıkılması, ortak hafızanın
silindiği insanlık dışı eylemlerdir. İnsanın
hayat hakkı ne kadar mukaddes ise şehirlerin hayat hakkını
korumak da o kadar mukaddes bir haktır. Her şehir kendi hayat
tarzını, maddi ve manevi zenginliğini üretir. Şehir insanın,
insan da şehrin aynasıdır. Hacı Bayram Veli ne güzel de ifade
etmiş: İnsan şehri inşa ederken aslında
taşın, toprağın arasında kendisini inşa eder.
Gönülde her ne var ise şehir olarak görülür.
Şehirler, geçmişi geleceğe kadim
medeniyetimizle, maddi ve manevi bağlarla bağlayan köprülerdir. Bu
bağları korumak ve geleceğe taşımak bizler için
öncelikli görev ve sorumluluktur. Kentsel dönüşüm projelerimize bu
anlayışla devam ederken şehirlerimizin tarihî ve kültürel
dokusuyla uyumlu bir dönüşüm birinci önceliğimizdir.
Bu vesileyle, Genel Kurulda gündeme getirilen Gebze
ilçemizin Hürriyet, Yavuz Selim, kısmen Ulus ve Mevlana Mahallelerindeki
çalışmalar hakkında da bilgi vermek isterim. Bu bölge 182 hektar
olup 4 mahalleyi kapsamaktadır. Neredeyse tamamı plansız ve
kaçak olarak yapılaşmış, toplamda 8.849 tane bina mevcuttur
şekilde gözüktüğü gibi. Bunun 8.619 adedi 2004 yılından
önce yani yüzde 98i AK PARTİ belediyeciliğinden önce
yapılmıştır. Ayrıca, bu bölge üzerinde yoğun
yapılaşma olup 4 tane de dere yatağı bulunmaktadır.
Donatı alanlarının yapılacağı boş alan bulunmamaktadır.
Bu bölgenin mülkiyet durumuna
baktığımızda, özel mülkiyet 43 hektar, belediyenin
mülkiyeti 78 hektar ve hazinenin de 31 hektar olmak üzere toplam mülkiyetli
alan 152 hektardır. Kullanıma göre baktığımızda,
bu kullanımda özel mülkiyet 43 hektarını kullanıyor, tapu
tahsisli alanlar 33 hektarda ve tapusu olmadan bina yapılan alanlarsa 76
hektarı kapsamaktadır. Böylece, sadece tapusu olmadığı
hâlde binası olanların yaptığı daire sayısı,
bölgedeki tüm daire sayısının yüzde 50sinden daha fazla. Şurada
şekilde gözüktüğü gibi hep kamu alanlarında, maalesef, dere
yataklarında bu binalar bulunmaktadır.
Diğer taraftan, bölgenin yapı stokuna
baktığımızda, arkadaşlar, bölgede 4.520 tane yapı
bulunmakta, bunun 3.690ı tapusuz veya tapu tahsis belgeli; daire
sayısı toplam 8.849, bunun 6.804ü tapusuz veya tapu tahsis belgeli
yani yüzde 77sinin tapusu yok. Eğer bu bölgede kentsel dönüşüm
yapılmaz ise tapusuz yapılara ve kamu donatı alanlarında
kalan tapu tahsis belgeli yapılara veya arsaların hiçbirine yasal
olarak tapu vermek mümkün değil. Bu problemi çözmek ve herkesi hak sahibi
yapabilmek için Gebze Belediyesi, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı, TOKİ, planlama ve kentsel dönüşüm
çalışma hazırlıklarını yürütüyorlar.
Bu konularla ilgili çözüm nedir diye baktığımızda,
buranın bu problemlerinin çözümü 6306 sayılı Yasaya göre
yapılacak olan kentsel dönüşümdür. Yapılacak kentsel
dönüşümle planlı ve yaşam kalitesi yüksek bir şehir
oluşacak, depreme dayanıklı ve güvenli binalara sahip olunacak,
kamu alanları ve sosyal donatı alanları sağlanmış
olacak; iskâna müsait olmayan, yapılaşmaya müsait olmayan dere
yatakları, fay hatları, heyelanlı bölgeler tamamıyla
boşaltılmış olacak. Bu uygulamayla, tapusu olmayanlar, tapu
tahsis belgesi olup da kamu alanlarında kalanlar veya tapu tahsis bedelini
ödemeyenler, evi kamu alanlarında kalanlar ev sahibi olacaktır.
Böylece hiç kimse açıkta kalmayacak. Bu uygulamayla, bölgede
oturanların sadece yüzde 21,7si değil, yüzde 100ü ev ve arsa sahibi
olacaktır. Kentsel dönüşümün dışındaki tüm çözümler de
sadece bölgede tapusu olanlara yüzde 22lik bir çözüm getiriyor, geriye kalan
yüzde 88i maalesef çözüme ulaşamıyor.
Bu düşünceyle Dünya Şehircilik Gününü
kutluyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.(AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Şeker.
Gündem dışı ikinci söz, tutuklu
çocukların mağduriyetleri hakkında söz isteyen Batman
Milletvekili Mehmet Ali Aslana aittir.
Sayın Aslan, buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
2.- Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslanın, tutuklu
çocukların mağduriyetlerine ilişkin gündem dışı
konuşması
MEHMET ALİ ASLAN (Batman) Sayın
Başkanı, Sayın Divanı ve Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Ayrıca, 4 Kasım siyasi darbesi nedeniyle
şu anda içeride tutsak olan Sayın Eş Genel Başkanımız
Selahattin Demirtaşı, Sayın Figen Yüksekdağı ve
diğer milletvekillerimizi ve haksız yere tutuklu olan belediye
eş başkanlarımızı da buradan saygıyla
selamlıyorum.
Arkadaşlar, sözüme Hazreti Ömerin bir sözüyle
başlamak istiyorum. Kendisi bir hutbede halka hitaben demiştir ki:
(x)
Yani Sizde hayır yoktur eğer sorunlarınızı
söylemezseniz; bizde de, yöneticilerde de hayır yoktur eğer biz sizi
dinleyip gereğini yerine getirmesek, sorununuzu çözmesek. diye
buyurmuştur.
Şimdi, bu temelde, bütün Türkiye'nin, hatta
dünyanın bir ayıbı olan, bir sorunu olan tutuklu çocuklarla
ilgili bir konuşma yapmak istiyorum. Türkiyede 668 bebek ve çocuk yani
0-6 yaş arası çocuklarımız, bebeklerimiz anneleriyle
şu anda mapus hayatı yaşıyor. Temsilî resimler var. Maalesef
temsilî resimler bile içimizi acıtıyor, kan ağlıyoruz ama
maalesef yaşanan adaletsizlikten dolayı da yapabileceğimiz
sadece bunu buradan dillendirmek oluyor.
Yine, maalesef dünyada Türkiye bu konuda
şampiyon. 668 bebek ve çocuk dünyanın hiçbir cezaevinde tutsak
değildir, anneleriyle değildir.
Yine, bakın, ebeveynleri içeride olan 4
yaşındaki bir çocuğumuzun çizmiş olduğu baba resmi. Bu
bile aslında yaşanan tabloyu özetleme açısından yeter de
artar bir iç acıtıcı görüntü.
Cezaevindeki tutuklu yargılamalarla ilgili epey
mağduriyet var ve dışarıda yaşayan ailelerini de epey
inciten, zulüm boyutuna varan mağduriyetlerden sadece bir tanesini
anlatacağım: Görmez ailesi
Lütfen sosyal medyaya, Twittera bir bakın,
Görmez ailesi yazın, başlarına neler gelmiş bir
bakın ve empati yapıp kendinizi o ailenin yerine koyun, kendinizi o
çocukların yerine koyun, kendinizi o babanın ve annenin yerine koyun.
Fatma Görmez, yüzde 96 engelli raporu var ve eşi on beş aydır
Konya E Tipi Cezaevinde tutuklu yargılanıyor. Fatma Hanıma iki
buçuk yıl önce böbrek yetmezliğinden dolayı böbrek nakli
yapılmıştır. İşitme kaybına sahipti, KHKyle
ihraç edildikten sonra kulakları tamamıyla işitemez oldu ve
şu anda 34 kiloya inmiş durumda, iki defa da açık kalp
ameliyatı oldu. Kusura bakmayın, bu yaşananların hepsini
aklımda tutamadığımdan dolayı buradan okuyorum yani o
kadar çok mağduriyet, o kadar çok hastalık var ki aklımda
tutamadığım için okumak zorunda kalıyorum.
14 yaşında Berk isminde bir oğlu
var, yüzde 71 engelli ve ileri derecede görme bozukluğu yaşıyor,
metabolizmasında ve beyninde sorunlar var, yine, yüzde 60 işitme
kaybı yaşamaktadır. Babası tutuklandıktan sonra, daha
doğrusu tutuklu yargılandıktan sonra yiyemez, içemez duruma
gelmiştir ve bağırsak düğümlenmesi
yaşamıştır. Şu anda
bağırsaklarının bir kısmı kesilmiş ve bir
kısmı da dışarıya bırakıldığı
için tuvaletini de yaparken birilerinin yardımına ihtiyaç duyarak
yapmak zorunda kalıyor. Zaten muhtaç durumda olan annesi ona bakmak
zorunda kalıyor, annesi bakıma muhtaçken çocuğuna da bakmak
zorunda kalıyor. Diğer bir kızı ise bundan dolayı
psikolojik sorunlar yaşamaktadır.
Şimdi, bu ayıbı ve buna benzer
ayıpları bizim Türkiye olarak, Meclis olarak çözmemiz gerekiyor.
Bakın, ayetikerime var, diyor ki: Sizin bir topluluğa
karşı olan kininiz, sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk
etmesin. Dolayısıyla, bizim adil olmamız gerekiyor. Sözünü
ettiğim, ilgili resimler de Berkin resmi de burada, annesinin resmi de
burada. Lütfen, bu konuda acilen bir şeyler yapılsın,
mağduriyetler giderilsin.
Teşekkürler. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Gündem dışı üçüncü söz
Ankaranın sorunları hakkında söz isteyen Ankara Milletvekili
Ali Haydar Hakverdiye aittir.
Sayın Hakverdi, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
3.- Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdinin, Ankara ilinin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Ankaranın sorunları hakkında bugün
söz aldım. Bu kürsüde daha önce Melih Gökçekin hukuksuz
uygulamalarına dair söz söylediğimizde genelde oturduğunuz
yerden laf atar ve itiraz ederdiniz ama bugün anlaşılan o ki
hiçbirinizi Melih Gökçek ilgilendirmiyor, hiçbirinizin umurunda değil.
Daha doğrusu, bugün ondan uzak durmaya çalışıyorsunuz ve
aslında ona vebalı gibi davranıyorsunuz, onunla görüntü vermek
istemiyorsunuz. Şunu belirtmek isterim ki: Aynı veba yarın size
de bulaşabilir çünkü bir kişinin ağzından çıkacak
sözlerle aynı veba size de sirayet edebilir. Şunu söylemek isterim
ki: Hiçbirinizin ama hiçbirinizin yarına dair garantisi yok.
Şimdi İstanbula ihanet ettik, ihanet
etmeye de devam ediyoruz. diyor ya AKP Genel Başkanı, sadece
İstanbula değil, yönettiğiniz birçok şehre, aynı
zamanda Ankaraya da ihanet ediyorsunuz. Hatta ihanetin en büyüğünü de
Ankaraya yapmaktasınız. En son Akyurtta daha dün
mezarlıkların satışı ihalesi yapıldı,
mezarlıklar satışa çıkarıldı, ihale edildi;
ölülerimizi satıyorsunuz. Ankarayı parsel parsel sattınız,
sıra maalesef mezarlıklara geldi.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) İftira
atmayalım lütfen.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla)
Başkentimizde 5 milyondan fazla insan yaşamakta ancak maalesef
başkentimiz sahipsiz. Parklarda ve köşebaşlarında
uyuşturucu satıcıları kol geziyor ve bu satış her
geçen gün yaygınlaşmaya devam etmekte. Yine, 2016 yılında
Ankarada 888.410, 2017nin Eylül ayı itibarıyla da 719.611 kişi
psikolojik rahatsızlığı sebebiyle sağlık
kuruluşlarına başvurmuş. Ankarada son bir yılda 785
kişi intihar girişiminde bulunmuş. Maalesef
Kızılayın göbeğinde dükkânlar kapanıyor birer ve
kapanmaya da devam ediyor. Yol diye ODTÜ ormanlarını katlettiniz
ancak Ankaraya yirmi üç yılda sadece 64 kilometre yani yılda 2,7
kilometre demir yolu döşenmiş, raylı sistem döşenmiş.
Beraber yürüdüğünüz parselcinin Ankaraya
zulmünü biz anlatmakla bitiremeyiz. Ancak istifasını istediğiniz
o zatın, o koltuğun gerçek sahibi olmadığını
sizler de çok iyi biliyorsunuz, bizler de çok iyi biliyoruz. (CHP
sıralarından alkışlar)
Ankarada yaklaşık bir yıldır
eylem yasağı devam etmekte. İnsan Hakları Anıtı
abluka altına alınmış, gözaltına
alınmış ve bu çevrede Nuriye ve Semihin ismini zikretmek yasak.
Önce haksız yere işlerinden edildiler; sonrasında, seslerini
çıkardıklarında gözaltına alındılar; seslerini
yükseltip ülkeye duyurduklarında da terörizmle suçlanıp hapishanelere
atıldılar. Bir kolu olmayan Veli ve Acun Hoca her gün Yükselde gaza,
dayağa ve plastik mermiye maruz kalıyor. Peki, bu eziyet yetti mi?
Yetmedi, yetmedi, avukatları da gözaltına alınıp
tutuklandı. Geçen hafta, Nuriye ve Semihin avukatlarından Engin
Gökoğlu hazır olda tekmil vermediği gerekçesiyle kolu
kırıldı, şu an tedavi altına dahi alınmış
değil. Yine, aynı odada kalan avukat Murat Denizin de aynı
müdahalede maalesef eli parçalandı. Yetmedi, biliyorum yetmeyecek. Size
göre, sizin gibi düşünmeyen, haksızlığa karşı
direnen kişiler terörist ilan ediliyor. Oysa, asıl terörist, ülkeyi
bölen, bombalar patlatan, bunlara göz yumanlardır; asıl terörist,
yandaş ve diğerleri diye ülkeyi bölenlerdir; asıl terörist,
ülkenin kurucu değerlerine kastedenlerdir. (CHP sıralarından
alkışlar)
Son zamanlarda Atatürkü ağzınızdan
düşürmez oldunuz. Şunu belirtmek isterim: Kemalizm, hava durumuna
göre değiştirebileceğiniz bir gömlek değildir; Kemalizm,
ülkenin kuruluş ve kurtuluş felsefesidir.
Genel Kurulunuzu saygıyla selamlarım. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Şimdi, gündeme geçmeden önce, sisteme giren on
beş sayın milletvekiline İç Tüzük 60a göre birer dakika süreyle
söz vereceğim.
Sayın Arık, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın, Kayseri
Büyükşehir Belediyesinin toplu taşıma ücretleri için
aldığı zam kararından bir an önce vazgeçmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
ÇETİN ARIK (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Huzur şehri Kayserimizde
vatandaşlarımız artık çok huzursuz. Daha geçenlerde toplu
taşıma ücretlerine yüzde 25 zam yapan Kayseri Büyükşehir
Belediyesi otobüs kartlarına da yüzde 100 zam yaptı. Konyada 1 lira,
Ankarada 5,5 lira olan otobüs kartları Kayseride 10 liraya
satılıyor. Yani Kayseri Büyükşehir Belediyesi
vatandaşı soymaya devam ediyor, elini fakirin cebinden bir türlü
çekmiyor. Buradan Kayseri Büyükşehir Belediyesine sesleniyorum: Deli
Dumrul gibi her fırsatta vatandaşın cebindeki paraya göz
dikmeyin, aldığınız bu yanlış karardan bir an
önce vazgeçin.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Erkek
2.- Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkekin, İstanbul
Milletvekili Enis Berberoğlu davasında tam bir kaos
yaşandığına ilişkin açıklaması
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Enis Berberoğlu davasında tam bir kaos
yaşanıyor. Siz, bir milletvekilini, suçsuz bir insanı kurguya
dayalı soyut iddialarla mahkûmiyete sürüklerseniz ve yargının
üzerinde ağır baskılar kurarsanız maalesef bu tip kaoslar
kaçınılmaz oluyor ama hukuk bu belirsizliği, kaosu daha fazla
taşıyamaz. Ortada bir bozma kararı var ve bozma kararında
suçun oluşmadığı net olarak belirlenmiş ama bir
milletvekili hâlâ tutuklu. Tutuklu bir yargılamada bu belirsizlik, kaos
giderilmesi imkânsız mağduriyetlere sebep oluyor. Milletvekilimiz
Enis Berberoğlu ivedilikle tahliye edilmek zorundadır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Aydın
3.- Bursa Milletvekili Erkan Aydının, Bursanın
Gürsu ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada hayatını kaybeden
5 işçiye Allahtan rahmet dilediğine ve iş kazalarının
önlenmesi konusunda Çalışma Bakanlığını göreve
davet ettiğine ilişkin açıklaması
ERKAN AYDIN (Bursa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bursanın Gürsu ilçesinde bir tekstil
fabrikasında bugün sabah saatlerinde meydana gelen kazada maalesef 5
işçi hayatını kaybetti. Ölenlere Allahtan rahmet,
yaralılara da acil şifalar diliyorum, bu kazanın sebebinin bir
an önce araştırılıp ortaya
çıkarılmasını da ümit ediyorum.
Üzgünüm ki iş cinayetleri, bir başka
deyişle de iş kazaları gittikçe artıyor. 2016
yılında 1.970 işçi çalışırken
yaşamını yitirdi ve Türkiye tarihinde en çok işçi ölümü de
geçen yıl gerçekleşmiş oldu. Yaşamını
yitirenlerin 1.682si işçi ve memur, 288i ise çiftçi ve esnaf. Yine en
güvencesiz işçi bileşenleri olarak 56 çocuk, 99 kadın ve 96
göçmen işçinin can verdiğini görüyoruz. İş
kazalarının en fazla meydana geldiği kentlerden biri de maalesef
Bursa. Bunun en önemli nedenlerinden biri de önlemsizlik, tedbirsizlik. Bu
konuda Çalışma Bakanlığını göreve davet ediyor ve
bu iş kazalarının önlenmesini talep ediyorum.
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu
4.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlunun, Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada
meydana gelen kazada hayatını kaybeden 5 işçiye Allahtan rahmet
dilediğine ve her yıl artan iş kazalarının önlenmesi
için gerekli tedbirlerin alınmasını talep ettiğine
ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bugün Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada
gerçekleşen patlama neticesinde maalesef 5 işçimiz hayatını
kaybetti ve 14 kişi yaralı; Bursa milletvekili olarak öncelikle,
vefat edenlere Allahtan rahmet, yakınlarına sabır,
yaralılara acil şifalar diliyorum.
Türkiyede günde ortalama 4 kişi iş
kazasında hayatını kaybediyor ve her yıl artan iş
kazalarının aslında cinayet olduğunu hep söylüyoruz ve bu
cinayetler sona erene kadar da söylemeye devam edeceğiz. Çünkü, bu iş
cinayetleri gerekli denetimler yapıldığı, önlemler
alındığı takdirde önlenebilecek vakalardır ama
maalesef, bu konuda iktidar sahipleri sorumluluklarını yerine
getirmiyorlar. Artık, bir gün dahi boşa geçirmeden, özellikle
tehlikeli işlerle ilgili yerlerin denetiminin yapılması ve
gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyoruz. Aksi hâlde bu
cinayetlerden iktidar sahipleri sorumludur.
BAŞKAN Sayın Hürriyetin yerine
Sayın Akın
5.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akının, Hükûmetin
çiftçiyi iflas ettiren yanlış tarım politikalarından derhâl
vazgeçmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
AHMET AKIN (Balıkesir) Sayın
Başkanım, teşekkürler.
Balıkesir, bereketli topraklarıyla çok
önemli bir şehir. Maalesef, yanlış tarım politikaları
yüzünden çiftçilerimiz zor günler geçiriyor. İktidar seçim bildirgesinde
Çiftçilerimizin büyük hayalleri vardı, bu hayaller iktidarımız
sayesinde gerçek oldu. diyordu. Fakat AKP döneminde çiftçiler
yoksullaştı, icra daireleriyle yüz yüze geldi. Tarlaların büyük
bir bölümü ipotekli, traktör ve iş makinaları hacizli. Türkiye kendi
kendine yetebilen ülkeler arasındayken bu Hükûmet sayesinde, tarımla
geçinen 4 kişilik bir aile bile kendi kendine yetemez duruma geldi, iflas
etti. Bir de dalga geçer gibi herkese Evlenin. deyip duruyorsunuz.
Köylülerimiz karnını zor doyuruyor. Allah aşkına, bizim
orada çiftçiye kız bile vermiyorlar, Çocuklarımızı
evlendiremiyoruz. diye feryat ediyorlar. Çiftçilerimizin büyük hayalleri
değil haklı talepleri var. Hükûmet, çiftçiyi iflas ettiren,
Gerekirse ithal ederiz. politikasından derhâl vazgeçmelidir.
BAŞKAN Sayın Bakanın yerine
Sayın Bayır
6.- İzmir Milletvekili Tacettin Bayırın, tüm
sporseverleri 9 Kasım Perşembe günü yapılacak olan Ege Bölgesi
Spor Kurulu çalışmasına davet ettiğine ilişkin
açıklaması
TACETTİN BAYIR (İzmir) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
9 Kasım Perşembe saat 13.00te İzmir
İsmet İnönü Sanat Merkezinde Ege Bölgesinde faaliyet gösteren spor
kulüplerinin temsilcilerinin katılacağı 8 ili kapsayan Ege
Bölgesi Spor Kurulu çalışması düzenlenecek. Büyük Önderimiz
Mustafa Kemal Atatürkün Ben, sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda
ahlaklısını severim. sözünden yola çıkarak ülkemizdeki
sporun ve sporla birlikte gelişen düzgün birey kavramının
farkındayız. Spor, çocuklarımızın, gençlerimizin spor
yaparak kötü alışkanlıklardan uzaklaşması
açısından son derece önemli bir role sahiptir. Bu konu partilerüstü
bir konudur, ele almamız gereken bir konu ve katkı sağlamak da
hepimizin görevi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu bakış
açısıyla, yarın spor kulüplerinin temsilcilerinin
katılacağı Ege Bölgesi Spor Kurulu çalışması
düzenleyeceğiz. Tüm sporseverleri saat 13.00te İzmir Fuar İsmet
İnönü Sanat Merkezînde düzenlenecek Ege Bölgesi Spor Kurulu
çalışmasına davet ediyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın İlgezdi...
7.- İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdinin,
10 Kasım Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürkün vefatının 79uncu
yıl dönümüne ve Atatürke hakaret gerekçesiyle tutuklanan Hasan
Akarın neden tahliye edildiğini öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul)
Sayın Başkan, iki gün sonra, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürkün
vefatının 79uncu yılında Türkiye'nin birçok yerinde anma
törenleri yapılacak. Fikirleri ve devrimleriyle yolumuzu aydınlatan
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürkü saygı ve özlemle anıyorum.
Öte taraftan, Mustafa Kemal Atatürkün manevi
hatırasına saldıranlar da her geçen gün artıyor.
Saldırganlar cezasızlık prensibinden güç alıyorlar.
Geçtiğimiz hafta tahliyesini basından öğrendiğimiz Hasan
Akar da bu saldırganlardan sadece birisi. Anımsayacaksınız,
Akar hakkında Atatürke hakaret ettiği gerekçesiyle geçtiğimiz 9
Mayısta soruşturma başlatılmıştı.
Hakkında yedi buçuk yıl hapis istemiyle iddianame hazırlanan,
kırk üç gün kaçak yaşayan ve 20 Haziranda tutuklanan Hasan
Akarın 6 Ekimde sessiz sedasız tahliye edildiğini
öğrendik. Buradan sormak istiyorum: Hakaret dolu videoda delil
bulamayanlar kimlerdir? Hasan Akarı kimler neden koruyup kolluyor? Hasan
Akarla Teslim ol, tepkiler azalsın. Sonra nasılsa serbest
bırakılırsın. pazarlığı mı
yapıldı? Hükûmet bu konuda ne düşünüyor?
Teşekkür ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Durmuşoğlu...
8.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun,
Ankarada 2 gaziye yönelik saldırıyı
kınadığına,
bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz tüm
şehitleri minnetle yâd ettiğine ve Bursanın Gürsu ilçesinde bir
fabrikada meydana gelen kazada hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
Teşekkürler Sayın Başkanım.
Geçtiğimiz gün Ankara'da gazi jandarma astsubay
çavuş Muzaffer Oktay, gazi jandarma uzman çavuş İbrahim
Kızılkaş ve ailelerine yönelik gerçekleştirilen menfur
saldırıyı kınıyorum. Güvenlik kameralarına
yansıyan olay anını izleyen her vatandaşımız gibi
büyük bir üzüntü duyuyor, gazilerimize ve ailelerine acil şifalar
diliyorum.
Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz bu millet
gazi bir millettir, Meclisimiz gazi bir Meclistir. Şehitlik ve gazilik
unvanları bizim için hiçbir maddi değerle, hiçbir dünyevi makamla
ölçülemeyecek kadar büyük bir şereftir. Şehitlerimiz, gazilerimiz ve
aileleri, temsil ettikleri değerler, ağırbaşlı
duruşları, vatan sevgileri ve kahramanlıklarıyla yeni
nesiller için âdeta birer rehberdir.
En çok gaziye sahip ve en çok şehit veren
illerden birisi olan Osmaniyenin milletvekili olarak, bu güzel ülkeyi bizlere
vatan kılan, bağımsızlığımızı
borçlu olduğumuz tüm kahramanlarımıza
şükranlarımı sunuyor, tüm şehitlerimizi de rahmet ve
minnetle yâd ediyorum. Ayrıca bugün Bursada meydana gelen olayda
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet,
yaralılara acil şifalar diliyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Özdemir
9.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, ekonomi ve
eğitim başta olmak üzere sorunlara çare üretemeyen Hükûmete
vatandaşın ilk seçimde tepkisini göstereceğine ilişkin
açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde ortaya
çıkan tabloya göre, Hükûmetin 2017 yılına ilişkin ne büyüme
ne enflasyon ne de işsizlikle ilgili hedeflerinin hiçbiri tutmuyor. Son
dokuz yılın rekorunu kıran enflasyon, 2017 sonunda çift haneli
seviyede olacak. İşsizlik 10,7ye yükseldi, her 4 gençten 1i
işsiz. Gıda, sağlık, ulaşım gibi
vatandaşlarımızı doğrudan etkileyen alanlarda
yapılan zamlar had safhaya ulaştı. Açlık
sınırı 1.544 TLye, yoksulluk sınırı 5.030 TLye
yükseldi. Hükûmet, benzine zam üstüne zam yapıyor. Bugün Meclis Genel
Kurulunda görüşmelerine devam edilen torba yasayla birlikte vergi
zamları yine vatandaşımızın sırtına
yüklenecek. Ekonomi, eğitim başta olmak üzere,
vatandaşımızın sorunlarına çare üretemeyen bu
Hükûmete, vatandaşımız ilk seçimde tepkisini gösterecektir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Adıgüzelin yerine
Sayın Doğan
10.- İstanbul Milletvekili Selina Doğanın, Erzurum
Büyükşehir Belediyesinin 5 köyün tarım arazileri için kullanılan
bir kaynak suyu Çulak mezrasına taşımak istediğine
ilişkin açıklaması
SELİNA DOĞAN (İstanbul) Sayın
Başkan, dün gündeme getirdiğim Erzurum Büyükşehir Belediyesinin
ayrımcı bir uygulaması daha; Hınıs ilçesi Dibekli köyü
sınırları içinde bulunan ve toplam 5 köyün on binlerce dönüm
tarım arazisi için kullanılan bir kaynak suyu, ihtiyacı
olmadığı hâlde sadece 4 haneli Çulak mezrasına
taşınmak isteniyor. Oysa bu mezraya daha yakın su
kaynakları mevcut ve bu suyun zaman içinde özel kişilere para
karşılığı satılacağı da iddia ediliyor.
Belediye tarafından kepçelerle bu kaynak suyu kesilmiş ve
taşıma işlemi için borular döşenmeye başlanmış
bile. 5 köyü içme ve sulama suyundan mahrum etmek, onların yaşam
damarlarını kesmek demek; ayrıca bölgenin binlerce
yıllık doğal habitatı da yok olacak.
Tarım Bakanlığına soruyorum:
Erzurum Büyükşehir Belediyesi ne yapmak istiyor? Şahsen benim yüzüme
de ifade ettiği üzere O köylerden bana oy çıkmadı. bahanesiyle
köylülerin, hayvanların ve doğal hayatın damarlarını
mı kesmek istiyor?
Teşekkürler.
BAŞKAN Sayın
Akın yerine Sayın Akkaya
11.- İstanbul Milletvekili Yakup Akkayanın,
Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada 5
işçinin hayatını kaybettiğine ve AKP Hükûmetinin bu konuda
çıkarılan yasayı işverenlerin istemi üzerine sürekli
ertelediğine ilişkin açıklaması
YAKUP AKKAYA (İstanbul) Sayın
Başkan, Bursada bugün boya fabrikasındaki iş cinayetinde 5
işçi öldürüldü, 4 işçi de yaralandı.
2017 yılı ilk 10 ayının
bilançosu çok ağır: 1.680 işçi iş cinayetine kurban gitti,
binlerce de yaralı var. Ekim ayında 182 işçi iş cinayetine
kurban gitti. Kasım ayı içinde bugüne kadar -bugünkü kazayla
birlikte, iş cinayetiyle birlikte- 16 işçi iş cinayetine kurban
gitti.
Peki, bu konuda iktidar ne yapıyor? Çıkan
yasayı
6331 sayılı Yasa 2012de çıktı ama
çıktığı günden bugüne kadar sürekli erteleniyor ve 1 Temmuz
2020ye de bu yasa ertelendi. Bu iş cinayetlerinin sorumlusu kim? Kim bu
iş cinayetlerinin ortağı? Çıkan yasaları
işverenlerin istemi üzerine sürekli erteleyen AKP Hükûmetidir.
Teşekkür ederim Başkanım.
BAŞKAN Sayın Kılıç
12.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran
Kılıçın, mevki, makam ve görevlerin milletin emaneti
olduğuna ilişkin açıklaması
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Mevki, makam ve görevler sorumlularına milletin
emanetidir. Emanete riayet edilmelidir. En acınacak kişi, makamı
yükseldikçe küçülen kimsedir. Makamlar kişilere liyakatlerine göre
verilmelidir. Yükselmenin en alçakçası hakkın olmadan insanların
sırtına basarak yükselmektir. Milletin verdiği mevkilerin
hakkını, yine onlara hizmet ederek eda etmelidir.
Öyle bir konumda durmalıyız ki
düştüğümüz zaman iki ayağımız üzerine
düşebilelim. Makamlar insanlara değil, insanlar makamlara erdem
katar. Çevremizdekileri alçaltarak değil, kendimizi yükselterek
büyümeliyiz. Büyük derecelere büyük yorgunluklarla erişilmelidir. der
Hazreti Ali, uygarlığın gereği de budur.
BAŞKAN Sayın Kuyucuoğlu
13.- Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlunun, muvazzaf
subaylık için yapılan mülakatta sorulan sorulara ilişkin
açıklaması
SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Millî Savunma Bakanlığı muvazzaf
subaylık için mülakat yapıyor. Mülakatta sorulan sorular şunlar:
Kuran-ı Kerimi okudunuz mu? Kevser suresinin önemi nedir? Gezi
olayları hakkında ne düşüyorsunuz? Berkin Elvan gerçekten ekmek
almaya giderken mi öldü? Senin görüşün nedir?
Bu sorular ne kadar mesleğe uygun? Yine, bu
sorular vicdana, ahlaka, adalete, hakka, hukuka uyar mı? Mülakat
sisteminin arızalarını biliyoruz, onun için kameraya
alınması ve itirazların da buna göre değerlendirilmesi
gerekmiyor mu?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Tanal
14.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, herkesi Orta
Doğu Teknik Üniversitesinin düzenlediği İstanbul maratonuna
katılmaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Orta Doğu Teknik
Üniversitesinin çocuklarımız için düzenlediği İstanbul
maratonunda 12 Kasımda koşuyoruz, yürüyoruz. Gelin bu güzel duyguyu
beraber yaşayıp paylaşalım ve yarınlarımıza
el verelim. Haydi adımlarımız burs olsun, kalpler sizi
unutmasın. Tüm milletimizi bu desteğe, bu kampanyaya katılmaya
davet ediyoruz.
Selam ve saygılarımı iletiyorum.
BAŞKAN Sayın Öztürk
15.- Giresun Milletvekili Sabri Öztürkün, Türkiyenin yerli
otomobilini üretecek beşli konsorsiyumu oluşturan şirketlere
başarılar dilediğine ve bu süreci başlatan
Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ile iş adamlarına
şükranlarını sunduğuna ilişkin açıklaması
SABRİ ÖZTÜRK (Giresun) Teşekkürler.
Her konuda yerli ve millî politikalar üreten
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, kendi
yerli otomobilimizi yapmak için uzun süredir iş adamlarımıza
çağrılarda bulunuyordu. Nihayet bu konuda yapılan
çağrılar, özellikle Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığımızın yaptığı
çalışmalar meyvesini verdi, geçtiğimiz hafta Türkiyenin yerli
otomobilinin üretilmesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın
riyasetinde Külliyede yapılan toplantıda imzalar atıldı.
Yerli otomobili üretecek beşli konsorsiyum
Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holdingden
oluşmaktadır. Türkiyenin yerli otomobilinin üretilmesi sürecinde bu
firmalarımıza başarılar diliyorum. Bu süreci başlatan
Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Sayın
Başbakanımıza, bakanlarımıza ve kıymetli iş
adamlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Karaburun, buyurun.
16.- Bursa Milletvekili Bennur Karaburunun, Bursanın Gürsu
ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada hayatını kaybedenlere
Allahtan rahmet dilediğine ve Mudanya Yalıçiftlik göletinin
yapım sürecine ilişkin açıklaması
BENNUR KARABURUN (Bursa) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Kıymetli milletvekillerim, öncelikle Bursada
oluşan bu elim kazada hayatını kaybeden bütün
vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılarımıza
da acil şifalar diliyorum.
Bursa Mudanya Yalıçiftlik Göletinin, yöre
halkının yirmi yıllık talebi doğrultusunda
sözleşmesi 13 Haziran 2016 tarihinde imzalanmış ve ilk etap
çalışmasına, 29 Eylül 2016 tarihinde ilk kazma vurularak
başlanmıştır. Mudanya İlçe Başkanımız
Doktor Ahmet Murat Ünal, AK PARTİ Mudanya teşkilatımız, DSİ
bölge yetkilileri ve uzmanlar her zaman yöre halkımıza destek
vermiş ve konuyla ilgili bilgilendirmeyi yapmıştır. Mudanya
Yalıçiftlik Göleti bölgede bulunan 1.100 dekar sulama suyu
ihtiyacını karşılamak için yapılmaktadır.
Barajın temel yüksekliği 35,5 metre olacak ve 480 bin metreküp su
biriktirme hacmine sahip olacaktır. 8 Kasım 2016 tarihinde göletin
temel kazıları tamamlanarak dolgu çalışmalarına
hazır hâle getirilmiştir. 9 milyon 823 bin liraya ihale edilen gölet
ilave yatırımlarla 17 milyon liralık dev bir eser olma
özelliği taşımaktadır. Proje devam etmekte olup 2018
yılı başlarında bitirilmesini planlamaktayız.
Yaklaşık 110 bin ağacın kapalı sulama yöntemiyle
sulamasının yapılması ürün kalitesini ve verimliliğini
artıracak. Zeytin üreticimizin yüzünü güldürmeye devam edeceğiz. Her
yıl ortalama 10 milyon liralık ilave gelir sağlayacağını
düşünmekteyiz.
Yalıçiftlik merasında boru
hattının geçeceği güzergâh üzerinde 35-40 ağacın
sökümü yapılmıştır. Ayrıca, DSİ bölge
müdürlüğümüzün yetkilileri baraj gölü çevresine sökülen ağaçların
yerine coğrafi yapıya uygun olarak ağaç dikilmesi taahhüdünde
bulunmuştur.
Yapılan her iş ve eylem yine yöre
halkının onayı alınarak hayata geçirilmiş bir
projedir. Mudanyamızın en büyük talihsizliklerinden olan Cumhuriyet
Halk Partili Belediye Başkanı Hayri Türkyılmazın
yapmış olduğu provokatif eylemlerine rağmen, Mudanyalı
vatandaşlarımızın rağbet göstermemesi projenin ne
kadar önemli olduğunu ve vatandaşlarımızın
rızasıyla yapıldığını göstermektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Köksal
17.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksalın, Afyon
Kocatepe Üniversitesinde görev yapan Kamil Güngörün bir internet sitesindeki
yazısında cumhuriyet düşmanlığını
açıkça ortaya koyduğuna ve YÖKten, üniversite rektörlüğünden ve
cumhuriyet savcılığından gereğini
yapmalarını beklediğine ilişkin açıklaması
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Afyon Kocatepe Üniversitesinde doçent olarak görev
yapan Kamil Güngör isimli akademisyen Cumhuriyete bir de böyle bakın
adlı akademik yorum adı altında yayınlanan, yerel bir
internet sitesinde yayımlanmış olan yazısında
cumhuriyet düşmanlığını açıkça ortaya
koymuştur. Yazara göre, cumhuriyet bir kazanım değil, âdeta
kaybediştir. Bahse konu yazısında özellikle dikkati çeken
Göstermelik yapılan seçimler hiçbir zaman iktidarı halka
vermemiştir. İktidara sahip olmak isteyenlerin sonu hazin
olmuştur. Padişahın kulu olmaktan vatandaşlığa
yükseltilme tam bir palavradır. Köylü milletin efendisi filan hiçbir zaman
olmamıştır. Şairin dediği gibi, ellerinden gelse
rüyalara sansür koyacak irade-idare hâkimdi o dönemde.
Malumunuz, cumhuriyetin temel devrimlerinden birisi
de Tevhid-i Tedrisattır. Bunun anlamı Benim izin verdiğimin
dışında hiçbir şeyi öğrenemez ve
öğretemezsin.dir, öyle de olmuştur zaten. Kurtuluş Savaşında
halk padişaha karşı değil, padişah adına
savaşmıştır ama savaş sonunda
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) -
padişah ve
ailesi silah zoruyla ülkeden çıkartılmıştır. gibi
cümleler kurmuştur. Özellikle Kurtuluş Savaşı
sonrasında da cumhuriyet halka dayalı olarak kurulmuş
değildir, tam tersine halka dayatılmıştır. gibi
bağlamayla yazısını bitirmiştir. Bu konuda YÖKten ve
üniversite rektörlüğünden, ayrıca cumhuriyet savcılığından
gereğini yapmasını bekliyoruz.
BAŞKAN Son olarak, Sayın
Yıldız Biçer.
18.- Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçerin, Manisada
askerlerin zehirlenmesinden sorumlu Rota şirketi yöneticilerinin tahliye
edilmelerine ilişkin açıklaması
TUR YILDIZ BİÇER (Manisa) Sayın
Başkan, Enis Berberoğlunu, Nuriye Gülmeni, Ahmet Şıkı
çökmüş iddianamelerle cezaevinde tutan ama Atatürke hakaret eden gericiyi
cezaevinden kurtaran AKPnin yandaş hukuku bir askerimizin ölümü ve
binlercesinin zehirlenmesinden sorumlu olan Rota yemek şirketinin Genel
Müdürü ve üst düzey personelini sessiz sedasız serbest
bırakmıştır. Manisada askerlerimizin zehirlenmesinden
sorumlu Rotanın yöneticileri Ahmet Türkmen, Selçuk Temel, Mesut
Pekşen ve Mustafa Aksoy tahliye edildi. Şaşırdık
mı buna? Hayır, şaşırmadık çünkü AKPnin yeni
Türkiyesinde hukukun rotası, yandaşı koru ve kolla, muhalifi
sustur, hapset biçimindedir. AKP için hukukun rotasından sapıp
yandaşın rotasında yol almak mübah, gazilere şaklaban
demek, şehitlere kelle demek mübahtır.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Şimdi, sisteme giren grup başkan
vekillerine iki dakika süreyle söz vereceğim.
Sayın Usta, buyurun.
19.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, hekimlerin nöbet
sürelerinin düzenlenmesi gerektiğine, ataması yapılan pratisyen
hekimlerin güvenlik soruşturmalarının uzaması nedeniyle
ciddi bir mağduriyet yaşandığına, TUS
sonuçlarının bir an evvel açıklanması gerektiğine,
hekimlerde eş durumundan atama uygulamasına, Bursanın Gürsu
ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada hayatını kaybeden 5
işçiye Allahtan rahmet dilediğine, Faruk Nafiz Çamlıbelin
vefatının 44üncü yıl dönümüne, 8 Kasım Mustafa Kemal
Atatürkün başöğretmenliğe kabulünün 89uncu, 10 Kasım
vefatının 79uncu yıl dönümlerine ilişkin
açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bugünlerde hekimlerimizden yoğun şikâyet
ve talepler gelmektedir. Bunlardan bir tanesi nöbet süreleriyle ilgili husus.
Bilindiği üzere, hekimlerin otuz altı saate varan nöbetleri
vardır. Tabii, uzun süreli bu nöbetler hekimlerimizde ruhsal ve bedensel
rahatsızlıklara da neden oluyor. Son yaşanan olaylarda 3 hekimin
intihar ettiğini biliyoruz, bu bizi derinden üzmüştür. Bu anlamda, bu
nöbet sürelerinin tekrar bir düzenlenmesi ihtiyacı vardır ve tabii ki
hem düzenleme yapacaksınız hem de bunun da denetiminin
sağlıklı bir şekilde yapılması lazım.
Diğer bir husus, ataması yapılan
pratisyenlerin soruşturmalarına ilişkin husustur. Burada, tabii,
Türkiyenin yaşadığı sıkıntılardan
dolayı güvenlik soruşturmalarının uzun vakit
aldığını biliyoruz, diğer personelde de aslında
aynı sorun var ancak tabii bunları bir şekilde
hızlandırmanın yoluna bakmak lazım. Temmuz ayında
yapılan atamalar ve daha sonra ekim ayında yapılan büyük atamada
yapılan atamalar sonucunda güvenlik soruşturmalarının daha
bitmemesi nedeniyle hekimler işe başlayamamışlardır.
Burada ciddi bir mağduriyet vardır, aynı zamanda da hizmette
aksamaya neden olmaktadır. Bunların
hızlandırılması gereği ortadadır.
Diğer bir husus, yine, hekimlerle ilgili olarak
veya hekim adaylarıyla ilgili olarak, TUS sonuçları. Biliyorsunuz,
Tıpta Uzmanlık Sınavı yılda iki defa
yapılıyor. Bu en son 27 Ağustos 2017 tarihinde yapılan
sınavın sonuçları üç ay geçmesine rağmen henüz
açıklanmamıştır. TUS için istifa etmiş pratisyen
doktorlarımız, hekimlerimiz var. Bunlar sınav sonucunun,
dolayısıyla yerleştirmelerin gecikmesinden dolayı bir
işsizlik sıkıntısı çekmektedir ve bir mağduriyet
yaşamaktadır. Bunun nedenini çok anlayabilmiş değiliz ama
bu TUSun sonuçlarının bir an evvel açıklanması gerekir.
Burada tabii şöyle bir sıkıntı da ortaya çıkacak.
Şimdi, bu geciktiği sürece, tabii, kazanıp
kazanmadığı belli olmadığı için Şubat
2018de yapılacak sınav için hazırlanmaya da yeteri kadar süre
olmayacaktır. Bunun da dikkate alınmasında fayda var diye
düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) Diğer bir husus
Sayın Başkanım, tabii, biz sağlık
çalışanlarımızın, atanamayan sağlık
personellerimizin, bunların hepsinin sorunlarını zaman zaman
dile getiriyoruz, oralarda ciddi sorunlar var ama bugün biraz daha özelde
hekimlere yönelik olarak ben bir hazırlık yapmıştım.
Şimdi, diğer bir şey de hekimlerde bu
eş durumu meselesi. Eşi özel sektörde çalışan bir hekimi
düşünün. Burada, bin dört yüz kırk gün prim ödeme şartı
aranıyor onunla aynı bölgede çalışabilmesi için; bu,
diğer sağlık personelinde yedi yüz yirmi gün. Buraya da bir
bakmamız lazım aile bütünlüğü açısından. Ayrıca
diğer bir şart da bin dört yüz kırk günün yanı sıra bu
doktor, eczacı ve diş hekimlerinde, tayin istedikleri yerin V. ve VI.
Hizmet Bölgesi veya C ve D hizmet grubu ili olması şartı
aranıyor. Bunlar çok ağır şartlar. Aile bütünlüğünün
korunması da her yönüyle önemlidir. Burada tabii, diğer taraftan da,
belli yörelerimiz de belki hizmet almakta veya doktor bulmakta
sıkıntı çekiyor. Bunların iyi bir şekilde dengelenmesi
lazım. Ancak burada bir sıkıntı olduğu ortadadır,
bunlara da bakmak lazım. Yani bu anlamda doktorlarımızın ve
sağlık çalışanlarımızın sorunlarını
görmezden gelemeyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Hemen bitiriyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN Lütfen tamamlayın.
ERHAN USTA (Samsun) Benim bu konuyla ilgili
şöyle de bir önerim olacak: Çalışanı, gayret edeni
ödüllendirmek açısından Tıpta Uzmanlık Sınavında
veya normal tıp fakültelerinde 1inci olan, 1incilikle okulu bitiren
öğrencilerimizin bu atama yerlerini kendilerinin seçmesine ilişkin
bir teşvikin verilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Bugün acı bir olay yaşandı
Bursanın Gürsu ilçesinde, bir iş kazası oldu ve 5 işçi
hayatını kaybetti, 4 işçi de yaralandı. Burada
hayatını kaybedenlere ben Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum,
yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Şimdi, modern devletlerin yapması gereken
en önemli iki şey düzenleme yapmak ve bunun sağlıklı
denetimini yapmaktır. Burada bir ihmal var mıdır yok mudur?
Uygulanabilir düzenlemeler yapmamız lazım ve denetimi de hiçbir
şekilde esnetmeden yapmamız lazım. İş kazaları
Türkiye'de çok can almaya başladı, bu anlamda buralara bir dikkat
etmemiz gerekiyor.
Bugün Türk edebiyatının önemli isimlerinden,
Beş Hececilerin en genci olan Faruk Nafiz Çamlıbelin
vefatının 44üncü yıl dönümünde kendisini rahmetle
anıyorum.
Son olarak da, bugün yine Mustafa Kemal Atatürkün
başöğretmenliğe kabulünün 89uncu yılı, cuma günü de
10 Kasımın, vefatının 79uncu yılını idrak
edeceğiz. Ben bu vesileyle Mustafa Kemal Atatürke, ülkemizin kurucusuna
rahmet diliyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
BAŞKAN Teşekkürler.
Sayın Kerestecioğlu
20.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada 5
işçinin hayatını kaybettiğine, Paradise belgeleriyle ilgili
konular hakkında bazı bilgilere ve bazı ülkelere giden
gelirlerden yüzde 30 vergi alınacağına ilişkin yasaya
rağmen bu ülkelerin belirlenmediğine ilişkin
açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün, evet, Bursada Gürsuda çok acı iş
cinayetleri yaşandı. Gökkuşağı Boya imalathanesi
fabrikasında buhar kazanı patladı, 5 işçi
yaşamını yitirdi, 14 işçi de yaralandı.
Sakın Bu kaçıncı kaza? demeyelim.
Çünkü bunlar kaza değil, cinayet. Örneğin maden işçileri
eğer kendilerini madenlere kilitlemeseydi yine denetimsizliği
artıracak ve iş cinayetlerine sebep olacak bir kanun daha bu
Meclisten geçecekti. Ama neyse ki onların mücadelesi sonucunda burada
farklı bir tutum sergilendi.
İnsan hayatından önemli hiçbir miktar ve
hiçbir kazanç yoktur. İş sağlığı, iş
güvenliğine uymamanın, yeterli denetimlerin
yapılmamasının sonucu maalesef bu cinayetler. Aslında bir
iki rakam vermek istiyorum, 2012den sonra istikrarlı bir şekilde
iş cinayetleri büyümeye başladı: 2012de 744 olan iş
cinayeti, 2013te 1.360a, 2014te 1.626ya, 2015te 1.730a, 2016da 1.970e
yükseldi. İnsandan söz ediyoruz, ölen insandan söz ediyoruz.
Sayın Başkan, bugün önergemiz de
görüşülecek zaten ancak araştırmamız sonucunda özellikle
birkaç bilgiyi de kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Bildiğiniz gibi dün
ve önceki günlerde, Maltada vergi kaçırmak amacıyla birtakım şirketler
kurulduğu ve orada yatırımlar yapıldığı
ortaya çıktı, Paradise belgeleri diye belgeler çıktı.
Şimdi, görüyoruz ki 300 kilometrekarelik Maltada yüz binlerce şirket
var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Bir şirket yaklaşık üç günde ve toplam bin
dolara kurulabiliyor. Örneğin Maltadaki beş katlı bir ofis
binasında bir bakıyorsunuz sanki ofisi varmış gibi 20 bin
şirket kayıtlı ve siz gerçekten burada aldığınız
örneğin telif hakkı diye bir parayı Maltadaki şirkete
gönderiyorsunuz ve gönderdiğiniz paradan da bir kuruş vergi
alınmadan hepsi size kalıyor.
Yeni bir bilgi olarak, Avrupa Birliği
bakanları bazı Avrupalı tanınmış isimlerin de
karıştığı bu skandal üzerine bu bir kısım
vergi cenneti ülkeleri kara listeye almaya karar verdi. Türkiye de 2006da bir
yasa geçirmişti, bu ülkelere giden gelirlerden yüzde 30 vergi
alacağını açıklamıştı ama on bir
yıldır hâlen liste açıklanmadı. Anlaşılan o ki o
yüzde 30 vergi alacağı, gerçekten ona denk gelen ödenmeyen vergiler
çok tatlı geliyor ki bakanlar bir türlü bu listeyi
hazırlayamadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Tamamlayacağım.
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Şimdi, aylık 2 bin lira maaş alan
vatandaştan yüzde 20 vergi alıyorsunuz ancak ülkede eğitime,
sağlığa, hizmete harcanacak paralar ise yurt
dışına kaçırılıyor.
Bir de Başbakan şöyle bir açıklama
yapmıştı, bu skandalla ilgili normal demişti ve
demişti ki: Ben oğullarıma devletten ihale almayın.
dedim.
Şimdi, bu açıklamanın dumanı
sönmeden ortaya çıktı ki Binali Yıldırımın
oğlu Erkam Yıldırım, daha sekiz ay önce, Maden Tetkik ve
Arama Genel Müdürlüğünden, MTA Turkuaz Araştırma Gemisinin
İşletilmesi Hizmet Alımı adlı ihaleyi
almış, hem de Kamu İhale Kurumunun istisna maddesi
kapsamında. Şikâyet dahi edemiyorsunuz ihaleyi. İhalenin bedeli
ise tam olarak 6 milyon 920 bin dolar. Kamuoyuna duyurulur.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Özel
21.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Bursanın Gürsu
ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada hayatını kaybeden 5
işçiye Allahtan rahmet dilediğine, İstanbul 14. Ağır
Ceza Mahkemesinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında
istinaf mahkemesinin kararına direnmesinin aslında Anayasaya,
Anayasa Mahkemesi kararlarına ve Meclise karşı bir direniş
olduğuna, 8 Kasım Mustafa Kemal Atatürkün
başöğretmenliği kabulünün 89uncu yıl dönümüne, 8
Kasım Dünya Şehircilik Gününe, Sağlık
Bakanlığında ataması yapılıp güvenlik
soruşturması tamamlanamayanlarla ilgili sorunun bir an önce çözüme
kavuşturulması gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, bugün
Bursadan gelen kötü haberle, 5 işçinin, yine Bursadaki bir iş
kazasında, bir iş cinayetinde hayatını kaybettiğini
üzüntüyle öğrenmiş durumdayız. Bursa milletvekillerimiz, hem
acılı ailelerin yanında olmak hem durumu araştırmak ve
tüm yönleriyle kamuoyuyla paylaşmak üzere Bursaya gittiler, yarın da
Bursada, maalesef, cenazelere katılmak durumundayız.
Burada, geçtiğimiz günlerde, Zonguldakta
madenlerinin özelleştirilmesine direnen işçilerin, aslında,
bugünkü şartlar, üretim hırsı ve iş güvenliği
konusundaki esnek ve denetimsiz durum karşısında, kendilerinin
özelleştirmeye değil, ölüme direndiklerinin bir kez daha
altını çizmek gerekiyor.
Bursada hayatını kaybeden işçilere
Allahtan rahmet, acılı ailelerine bir kez daha sabır diliyoruz
ve yaralıların da tamamının kısa sürede şifa
bulmasını ümit ediyoruz.
Milletvekilimiz Enis Berberoğluna yönelik
istinaf mahkemesinin 14. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına yönelik
almış olduğu kararını ağır ceza mahkemesinin
iade etmesiyle, bu davanın açıkça siyasi bir dava olduğu ve bir
basın özgürlüğü davası olduğu ve ilk günden beri
altının çizildiği gibi, bu davanın
savcısının da, hâkiminin de, müdahilinin de, müdahale edeninin
de tek kişi, tek merkez olduğu bir kez daha tescillenmiştir.
Milletvekilimizin tutukluluk halinin derhâl ortadan kalkması gerekiyor.
Mahkemenin direnişi ne istinaf mahkemesine karşıdır
Mahkemenin direnişi tamamen Anayasaya, Anayasa Mahkemesi
kararlarına, yüce Meclise ve millî iradeye karşı bir
direniştir. Bu konuda Meclisteki tüm grupların gereğini
yapması gerektiğinin altını çiziyoruz.
Mustafa Kemal Atatürkün
başöğretmenliği kabulünün yıl dönümünde, 2 emekli öğretmenin
çocuğu olarak ve Atatürkün devrimlerinin kazanımlarıyla
büyümüş Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın
lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
bir
kez daha aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.
Bugün Dünya Şehircilik
Günü. Konuyla ilgili, ilgili milletvekillerimiz gerekli değerlendirmeleri
yapacaklar ama 6704 sayılı torba Yasanın 25/(b) bendine ilave
edilen bir maddeyle İstanbul Beyoğlu Okmeydanının
altı mahallesi riskli bölge ilan edilmişti. Bu düzenlemeyle,
aynı bölgede 1950den beri ikamet eden 100 binden fazla
vatandaşımız mağdur edilmişti. Söz konusu
mağduriyeti, konuyu tüm İstanbul milletvekillerimiz -ki 3ü şu
anda yanımda oturuyor- sürekli dile getiriyorlar. Bugün altı mahalleden
başta muhtarlar olmak üzere her siyasi görüşten çok sayıda
kişi hem grubumuzu ziyaret etti hem de şu anda Genel Kurulu
izliyorlar. Biz CHP Grubu olarak bu soruna tüm partilerin partilerüstü bir
şekilde yaklaşmasını ve bu konuda ortaya çıkabilecek
bir uzlaşmaya, ortak çalışmaya en üst düzeyde katkı
vereceğimizi ifade etmek istiyoruz.
Son olarak da
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Müsaade
ederseniz toparlayayım.
BAŞKAN Tamam, son
cümleleriniz, buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 2017/5 sayılı
Sağlık Bakanlığı atamasında atanıp güvenlik
soruşturması tamamlanamayan 3.233 kişinin sorununu buradan
İçişleri Bakanına ve Sağlık Bakanına gerek biz
grup başkan vekilleri gerekse ilgili milletvekillerimiz defalarca
sormuştuk. Kendileri ekim sonu diye söz vermişlerdi. 6 Kasım
günü bir kısmının sisteme girildiği ancak 1.700
kişinin hâlâ beklemede olduğu ortaya çıktı. Zaten yoksul
olan, çaresiz olan, işsiz olan bu insanlar şimdi bir de büyük bir
belirsizlikle bekliyorlar. Bu bekleme, bir de haklarında bir şüphe
yaratıyor gibi bir durum ortaya çıkıyor. İlgili bakanlardan
bu konuyu derhâl çözüme kavuşturmalarını ve bu kişileri ve
ailelerini bu zulümden kurtarmalarını bekliyoruz. Kendileri gerek
sosyal medyadan gerekse parti gruplarına sürekli ulaşmaya
çalışıyorlar. Bu konuda şeffaf bir bilgilendirme ve
hızlı bir çözüm hepsinin hakkıdır diye düşünüyoruz. Bu
mağdur sağlıkçıları da bir kez daha CHP Grubu olarak
saygıyla selamlıyoruz.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkürler.
Sayın İnceöz
22.- Aksaray Milletvekili İlknur İnceözün,
Bursanın Gürsu ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada
hayatını kaybeden 5 işçiye Allahtan rahmet dilediğine ve 8
Kasım Dünya Şehircilik Gününe ilişkin açıklaması
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; ne yazık ki bugün Bursadan
üzücü bir haber aldık. Gürsu ilçesinde faaliyet gösteren boya
fabrikasında kazan patlaması sonucu 5 işçinin hayatını
kaybettiğini, yitirdiğini öğrendik ve 14 işçinin de
yaralandığı bilgisi geldi. Burada hayatını kaybeden
işçilerimize Allahtan rahmet ve ailelerine, Bursaya ve ülkemize
başsağlığı ve sabırlar diliyorum, yaralılara
acil şifalar diliyorum. Burada özellikle Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığımızın da orada faaliyetlerini
sürdürdüğünü de kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
Bunun yanında, tabii, bugün Dünya
Şehircilik Günü. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın
himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde de
Şehircilik Şûrası düzenlendi ve Şehircilik Şûrası
Türkiye için de bir milattır. Bu açıdan, öncülük yapan başta
Sayın Cumhurbaşkanımıza, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığımıza ve emeği geçen herkese teşekkür
ediyoruz.
Şehircilik konusunda geçmişten gelen büyük
bir geleneğe sahip olduğumuz hepimizce malumdur. Kadim şehirler,
İstanbul gibi şehirler yaşadığı
aşırı göçe rağmen ayakta kalmayı sürdürmektedir ve 81
ilimizin sorunları noktasında bu sorunların çözümü konusunda da
tarihî niteliklerde önemli adımlar attığımızı
belirtmek istiyorum. Düzensiz göç ve çarpık kentleşme gibi
sorunları ortadan kaldırmak üzere önemli tedbirler
aldığımızı ve özellikle kentleşme konusunda
TOKİ eliyle de şehirleşme, şehir kültürünün
yaygınlaşması, yatay yerleşimin
yaygınlaşması konusunda önemli adımlar
attığımızı ve bundan sonraki süreçte de
şehirlerimizin bu noktada kentleşmesinin önünü açacak projelere imza
atacağımızı tekrar hatırlatmak istiyorum ve Dünya
Şehircilik Günü kutlu olsun diyor, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet
Aydının, Başkanlık Divanı olarak Bursanın Gürsu
ilçesinde bir fabrikada meydana gelen kazada hayatını kaybeden 5
işçiye Allahtan rahmet dilediklerine ilişkin konuşması
BAŞKAN Biz de Meclis Başkanlık
Divanı olarak bugünkü üzüntülü haberden dolayı taziyelerimizi
bildirmek istiyoruz. Bursa Gürsuda bir fabrikada kazan patlaması sonucu 5
işçi kardeşimizi kaybettik. Mekânları cennet olsun, Rabbim
rahmet eylesin. Ailelerine, yakınlarına
başsağlığı diliyorum. Her türlü kazadan, beladan
bizleri muaf tutsun diye de dua ediyorum.
Son olarak, Sayın Varlı, size 60a göre
söz vereceğimi söylemiştim.
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
23.- Adana Milletvekili Muharrem Varlının, yerli
otomobil projesine karşı olmasının söz konusu
olmadığına ve bu projeyi desteklediğine ilişkin
açıklaması
MUHARREM VARLI (Adana) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Dün Meclis kürsüsünde yapmış olduğum
konuşmada yerli otomobil konusuna da değinmiştim. Görülüyor ki
sözlerimden bir yanlış anlama ortaya çıkmış. Yerli
otomobil projesine karşı olmam söz konusu olmadığı
gibi, yerli otomobil projesini destekliyorum ve Cenab-ı Allahtan bize
dünya çapında bir otomobil yapmayı nasip eylemesini diliyorum. Benim
maksadım, et ithalatını vurgulamaktı. Burada yanlış
bir mana ortaya çıkmıştır, bunu açıklamak istedim.
Yerli otomobil projesi millî bir projedir. Bu projeyi de desteklediğimi
beyan ediyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Gündeme geçiyoruz.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.01
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.18
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP
ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Mücahit DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
19uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup
işleme alacağım, oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- MHP Grubunun, Grup Başkan Vekili Samsun Milletvekili
Erhan Usta tarafından, 2 ilde uygulanan doğal gaz indiriminin
Doğu Anadolu Bölgesini kapsayacak şekilde genişletilmesi
amacıyla 8/11/2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, ön
görüşmelerinin Genel Kurulun 8 Kasım 2017 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
8/11/2017
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 8 Kasım 2017
Çarşamba günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Erhan
Usta
Samsun
MHP
Grup Başkan Vekili
Öneri:
8 Kasım 2017 tarih, 2017/2471 sayıyla Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğumuz
-Grup Başkan Vekili ve Samsun Milletvekili Erhan Ustanın- iki ilde
uygulanan doğal gaz indiriminin Doğu Anadolu Bölgesini kapsayacak
şekilde genişletilmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına dair önergemizin
görüşmelerinin 8 Kasım 2017 Çarşamba günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi grup
önerisi üzerinde öneri sahibi adına Erzurum Milletvekili Kamil Aydın
konuşacaktır.
Sayın Aydın, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA KAMİL AYDIN (Erzurum)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilgili önerimiz
hakkında konuşmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, bizlerin
seçilmişler olarak yüce Mecliste yapmakla mükellef olduğumuz en
önemli iki şeyden bir tanesi, milletin ali menfaatlerine uygun genel
birtakım sıkıntıları dile getirmek olduğu gibi,
düzenlemeleri yapmak olduğu gibi, aynı zamanda temsilcisi
olduğumuz, seçildiğimiz bölgenin de yerel birtakım
sıkıntılarının çözülmesine katkıda
bulunmaktır, bunun için buradayız. Bu, bizim hem siyasi hem ahlaki
sorumluluğumuz.
Bölgemin hemen hemen tek muhalif milletvekili olarak
bir muhalefet tanımı da yapmak istiyorum aynı zamanda: Muhalefet
siyaha beyaz, beyaza siyah evete hayır hayıra evet
demek değildir. Çünkü muhalefetin de iktidarın da nihai hedefi
milletin ali menfaatleridir, vatandaşların
sıkıntılarının düzeltilmesidir. Dolayısıyla
yapılan iyi şeylere destek olunabileceği gibi, eksik şeylere,
yapılmayan şeylere de mutlaka bir muhalefet şerhi düşüp o
konudaki düşüncelerimizi, muhalefet şerhimizi de beyan etme bizim
yine ahlaki ve siyasi sorumluluğumuzdur.
Bu genel değerlendirme
ışığında, malumunuz, Doğu Anadolu Bölgesi
gerçekten -kış geldi şu anda- zorlukların
yaşandığı bir bölge. Çocukluğumdan
hatırlıyorum ben, küçük bir memur ailesinin evladıydım, yaz
gelirdi, herkes tatil, gezi planlaması yaparken bizim temmuz, ağustos
aylarımız -babamızın dar geliriyle- bir sonraki
kışın odununu ve kömürünü almayı hesaplamakla geçerdi çünkü
yazın biraz daha ucuz olurdu, kışa kalırsa pahalı
olurdu. Şimdi, böyle zor, hayat şartlarının yoğun
olduğu bir coğrafyadan geliyoruz. Bu meyanda -özellikle geçen sene de
bir kanun teklifi verdik- yerimizden, kürsüden, bir dakikalık söz
hakkıyla, her türlü fırsatta dile getirmeye
çalıştığımız bir husus vardı. Neydi? O
günler de yatlarla, kotralarla, gemilerle ilgili vergi indirimlerinin
konuşulduğu günlerdi, biz de dedik ki bunlar elit, mikro bir gruba
hitap ediyor, makro bir gruba, halkın çoğunluğuna hitap eden,
bir bölgenin hemen hemen hepsini kapsayan bir iyileştirme yapalım,
doğal gazda da vergi indirimine gidelim ama yanıt alamadık,
gerekli cevabı göremedik. Fakat geçen günlerde yine bölgemizde iki ilimize
ait doğal gazda bir indirim anlaşması yapılmış,
EPDKnın araya girmesiyle bir indirim gerçekleştirilmiş yüzde 9
civarında. Çok sevindik çünkü o iller de bizim, benim kanun teklifim o
illeri de kapsıyordu zaten. Gümüşhane ve Bayburt adına çok
sevindik ve bu işte katkısı olanlara da çok teşekkür
ediyorum. Ama bu işi sadece Bayburt, Gümüşhaneyle
sınırlı tutmamak lazım. Doğu Anadolu Bölgesinde
gerçekten eksi 40ları gören, Erzurum merkezinden bir pergelle çizdiğimiz
zaman Ardahanı da, Karsı da, efendim, Ağrıyı da, Muşu
da kapsayan geniş bir yelpazeden bahsediyoruz. Biz diyoruz ki: Artık
bu tür imkânları mademki sağlıyoruz, böyle bir
imkânımız var, bunu genişe, genele teşmil edip aynı
imkânı Doğu Anadoluda bu işten muzdarip diğer illerimize
de sağlayalım. Niye? Çünkü gerçekten, bakın, sosyal bir devlet
bunu yaparsa bir zarara uğramaz. Ben reel birtakım sonuçlar üzerinden
bir iki şey söyleyeyim isterseniz. Evlerde, yakıtın pahalı
olmasından dolayı, inanın bir odaya toplanıp tek odada
yakıyorlar. Bu da hastalıklara neden oluyor, Erzurumda kış
aylarında üst solunum yolu hastalıkları
ağırlıklı müthiş hastane kuyrukları oluyor.
Bunun, inanın devletimize, bütçemize yükü çok fazla. Gelin, o
sağlığa harcadığımız ekstra yükü hafifletip
doğal gazda -gerçekten- yapılan düzenlemeleri diğer iller için
de yapmaya çalışalım. Bu anlamda biz her türlü desteği
sağlamaya hazırız çünkü aksi takdirde biz bunu bir çifte
standart olarak algılarız. Ha, demek ki herkes eşittir, bazıları
daha eşittir derecesi düşük olsa da. böyle algılarız ve
bunun peşini de bırakmayız çünkü bu bizim ahlaki ve siyasi
sorumluluğumuz dâhilindedir, sözümün başında ifade ettiğim
gibi.
Ben şimdiden yetkilileri tekrar duyarlı
olmaya çağırıyorum. Yapılan bu güzel şeyi... Bölgede,
efendim, biliyorsunuz, cazibe merkezleri oluşturuldu ve biz de büyük bir
katkı verdik, destekledik; bütün illeri kapsadı. Yapılan güzel
şeylere güzel diyoruz. Bu da iki ille sınırlı
kalmamalı, Erzurumu artık kimse kandırmamalı. Yani yüksek
hızlı trende yaptığınız şeyi burada da
yapmayın lütfen. Efendim, lojistik merkez olacakmış, onun için
yüksek hızlı tren Sivastan Erzincana genleşti, Erzincandan
Erzurumu atladı, Karsa genleşti...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bir iki dakika daha
verin Başkanım.
BAŞKAN Tamamlayın lütfen bir dakikada.
KAMİL AYDIN (Devamla) Yani tamam, güzel
şeyler, vallahi takdirle karşılıyoruz. Karsa kadar gitsin
ya, Kars da bizim sınır taşımız ama Erzurum niye orada
baypas edildi? Efendim, lojistik merkez olacakmış, yük
taşıma ağırlıklı olacakmış. Sanki biz
ilimden, irfandan hiç anlamıyoruz. Tam tersine, Erzincandan sonra düz
ovaya iniyorsun, hızlı tren için çok ideal bir yer. Aynı
şeyi şimdi doğal gazda yapmayın. Bakın, evet, Binali
Yıldırım var; evet, Ahmet Bey var; evet, Naci Ağbal var;
Recep Akdağ da bizde var, e siz de bizdesiniz. Erzuruma yapılan bu
haksızlığı, bölge illerine yapılan bu haksızlığı
hep beraber ne olur giderelim diyorum.
Yüce Meclisi saygılarımla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkanım, hatip sadece Erzuruma istiyor.
Şanlıurfanın mağduriyeti
KAMİL AYDIN (Erzurum) Aşk olsun, bütün
bölgeye dedim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Biz oraya da
istiyoruz. Fiyatlar çok yüksek, maliyeti de yüksek.
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Şırnak Milletvekili Aycan İrmez.
Buyurun Sayın İrmez. (HDP
sıralarından alkışlar)
Süreniz üç dakikadır.
HDP GRUBU ADINA AYCAN İRMEZ (Şırnak)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ben de grubum adına söz almış
bulunmaktayım.
Evet, Hükûmet, Gümüşhane ve Bayburt illerinde
2017-2021 yılları arasında geçici olarak yüzde 9 indirimli bir
doğal gaz tarifi, fiyatı belirlemiş. İyi bir
iyileştirme, iyi bir adım ama bu adımın tüm Türkiye
bölgelerinde olması gerektiğini ve hatta tüm bölgeler nezdinde
bölgelerin ekonomik durumlarına göre, yaşam koşullarına
göre Türkiye endeksli bir uygulamanın yer almasının daha iyi
olacağını belirtmek istiyoruz.
Ayrıca, daha önce Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Berat Albayrak doğal gazda 1 Ekimden itibaren başlamak
üzere hem tüketiciye hem sanayiye yüzde 10 olarak yansıyacak bir
indirimden bahsetmişti ama ne yazık ki 1 Ekim geçti ve -şu an,
bugün 8 Kasımdayız- geçmiş olmasına rağmen herhangi
bir adım atılmış değil. Hakikaten bu
adımların atılmasıyla hem ülke bazında hem de
halklarımız açısından iyi bir iyileştirmenin
olacağını düşünüyoruz. Ayrıca -ne yazık ki
indirimi geçiyoruz- dün torba yasada görüştüğümüz 6ncı maddede
-bu indirim yapılmadığı gibi- ifade ettiğimiz gibi,
yaz uygulamasıyla birlikte bu doğal gaz tüketiminin
katlanacağını, daha fazla olacağını ve bu
tüketimin fazlalığıyla birlikte tabii, halkın cebinin de
yanacağını ve doğal gaz faturalarının katbekat
artacağını buradan belirtmek istiyoruz.
Ayrıca, şöyle bir durum söz konusu: Evet,
Erzurum ilimiz hakikaten kışı çok soğuk ve çetin geçen bir
ilimizdir. Türkiye'nin hem en uzun kışına sahip hem de en çetin
kışını geçiren bir ilimizdir. Diğer açıdan,
doğu illerimiz aynı şekilde. Mesela, Türkiye'nin
batısına da baktığımızda hakikaten birçok ilimiz
bu kapsamda yer almaktadır.
Ayrıca, diğer bir durum söz konusu.
Biliyorsunuz, daha önce İran Ulusal Gaz Şirketi Türkiyeye sattıkları
doğal gaz fiyatında yüzde 13,3lük bir indirim yapmış
olduğunu ve bununla birlikte Türkiyeye bir tazminat verildiğini
belirtmişti. Bu indirimler ne yazık ki hiçbir şekilde
halkın cebine yansımadı, yansımadığı gibi de
ne yazık ki faturalar daha kabarık bir şekilde gelmektedir.
Ayrıca, bölge koşullarını göz önünde bulundurduğumuzda
hakikaten asgari ücretle geçinen bir ailenin evine düşünün ki her ay
300-400 liralık bir fatura geliyor; sadece yapacağı tek şey
var, o da o faturayı ödemek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Siz de tamamlayın, artık bu
grup önerisine mahsus olmak üzere birer dakika uzattık.
AYCAN İRMEZ (Devamla) Teşekkür ederim.
BAŞKAN Buyurun.
AYCAN İRMEZ (Devamla) Bu nedenle, hakikaten
bu araştırma önergesinin tüm Türkiyeyi kapsayacak bir şekilde
daha da genişletilerek kabul edilmesini talep ediyoruz.
Ayrıca, 4 Kasım 2016 tarihi
itibarıyla cezaevinde bulunan hem eş genel
başkanlarımızı hem de milletvekillerimizi buradan da
selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
İstanbul Milletvekili Gülay Yedekci.
Buyurun Sayın Yedekci. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz üç dakika.
CHP GRUBU ADINA GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi içtenlikle,
sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
İnsanları ayırdı mevcut Hükûmet,
şimdi de sıra şehirlere geldi, şehirleri
ayırıyorlar. Doğu Anadoludaki kentleri ayırdılar;
Gümüşhane, Bayburtta doğal gaz indirimi var, Erzurumda doğal
gaz indirimi yok. Neden? Erzurum bu ülkenin bir vilayeti değil midir?
Erzurumda yaşayan insanlar doğal gaz indiriminden faydalanmaya hak
sahibi değil midir? Erzurumda sadece bir kış geçirseniz, hatta,
bir kışa bile gerek yok, iki gün geçirseniz oradaki soğuğu
göreceksiniz. Öncelikle çocuklar, hasta oldukları için okula gidemeyen
çocuklar; yaşlılar, engelliler ve bütün dezavantajlılar için
başta olmak üzere doğal gaz indiriminin bütün Doğu Anadolu
Bölgesinde, kış şartlarının zor geçtiği
bölgelerde uygulanmasını istiyoruz.
Aslında, bir şey daha istiyoruz.
Doğal gaza da bağlı olmadan, sürdürülebilir enerji
kaynaklarının kullanılmasını ve ülkemizdeki herkesin
bedavaya ısınabiliyor olmasını istiyoruz. Bunun için
Hükûmetin yapması gereken, sürdürülebilir enerji kaynaklarını
kullanmaktır ama Hükûmet buna yönelmiyor, Hükûmet başka şeylerle
ilgileniyor. Zaten ekmek parasına ihtiyacı olan, sizin
yürüttüğünüz politikalarla bitirilen hayvancılıkla ve
tarımla Erzurumlular zor durumdayken üstüne üstlük bir de doğal gaz
indirimi vermiyorsunuz. Sebebi nedir, onu merak ediyoruz.
Biz herkes için adalet istiyoruz, Erzurumlular için
de adalet istiyoruz. Erzurumun en çalışkan belediye
başkanı Sayın Çat Belediye Başkanı Arif
Kılıçın bizi bilgilendirmesi sonucunda biz Erzurumdaki bu
sorunu Meclis gündemine taşımış olduk. (CHP
sıralarından alkışlar) Sadece Erzurumluların
değil, bu ülkede kendini yalnız hisseden, kendini tek
başına hisseden herkesin yanındayız çünkü biz cumhuriyetin
kimsesizlerin olduğunu, cumhuriyetin herkes için olduğunu da
biliyoruz ve bunun da altını çiziyoruz.
Erzurumda sulu tarım politikasıyla ilgili
yapılan yanlışlar da tarımı ayrıca
bitirmiştir.
Ve biz diyoruz ki Erzurumu, Siirti, Bayburtu,
Gümüşhaneyi birbirinden ayırmayın. İnsanları etnik
kökenleriyle, mezhepleriyle, ırklarıyla ayırdınız,
bari kentlerimizi ayırmayın, ayrımcılık
politikalarınıza Anadolumuzu alet etmeyin. Anadolumuzun güzel insanları,
sizin yıllardır yapmaya çalıştığınız
anlayışa rağmen, birlikte, kardeşçe, dostça yan yana
durmaya devam ediyorlar ve biz de bu anlayışın tükenmesi,
bitmesi için, bir an önce halkın iktidara gelmesi için mücadeleye devam
ediyoruz, devam edeceğiz. İktidarın görevi vatandaşın
huzurunu, refahını sağlamaktır. Görevinizi yapınız,
muhalefet olarak sizi bir kez daha uyarıyoruz.
Hepinize içtenlikle sevgiler saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) Sayın
Başkan
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz, bitirdiniz.
GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) Teşekkür edeyim.
BAŞKAN Tamam, bir dakikada bitirin, lütfen
toparlayın.
GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) Teşekkür
ediyorum.
Bugün Şehircilik Şûrası adı
altında bir toplantı yapıldı ve bugün Dünya Şehircilik
Günü. Ülkemizde kentleri yaşanamaz hâle getirdiniz,
insanlarımızın 6306 sayılı Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunla mülkiyet
hakkını gasbettiniz. Kentsel dönüşüm adı altında çok
katlı yapıları kentlere bir hançer gibi sapladınız.
Bugün de çıkıp diyorsunuz ki: Türkiyede yeşil alanlar sadece
mezarlıklarda kaldı, her taraf beton, beton. Orada ruh yok, huzur
yok. Biz de diyoruz ki sayenizde ülkede huzur kalmadı. Bütün kentleri
kimliksiz, yaşanamaz ve beton yığını hâline
getirdiniz. TOKİ eliyle insanların yaşayamayacağı
kentleri oluşturdunuz. Erzuruma yaptığınız bina ile
Antalyaya, Bursaya yaptığınız bina aynı.
Güneşlenme yönünü bile değerlendirmeden kentlerimizi mahvettiniz. Ve
biz diyoruz ki artık kentlerimizin üzerindeki vahşi kapitalist
elinizi çekin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) Bir dakika daha
alabilir miyim? (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Sayın
Başkan, şimdi, soğukla ilgili bir şey vardır, bizim
oralarda derler ki: Soğuğa sormuşlar Nerelesin? diye,
Erzurumda yaşıyorum ama aslen Afyonluyum. demiş. Onun için
benim seçim bölgemdeki zorlu kış şartları da
düşünüldüğünde bu doğal gaz indiriminin bölgem için de
yapılması gerektiği kanaatindeyim.
BAŞKAN Tabii soğuk deyince Afyona
sataşmış bulundu doğal olarak.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız.
Buyurun Sayın Altunyaldız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Konyada soğuk yok ya.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Konyanın
soğukla ne ilgisi var?
BAŞKAN Ama şu anda Genel Kurulda son
derece sıcak ve güzel bir ortam var, tüm milletvekillerine teşekkür
ediyoruz.
Buyurun efendim.
AK PARTİ GRUBU ADINA ZİYA ALTUNYALDIZ
(Konya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; MHP grup
önerisi üzerinde AK PARTİ adına söz almış bulunuyorum, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, gerçeklik tüm
kanaatleri yok eder. Şimdi, AK PARTİ iktidara geldiği zaman
toplam 6 il doğal gaz kullanabiliyordu ve toplam 4.500 kilometrelik bir
iletim ve dağıtım hattı vardı. Bugün ne oldu? 77 il
doğal gaz kullanıyor ve 116 bin kilometre iletim ve
dağıtım hattı var, kalan 4 il de 2018 sonuna kadar
doğal gaza kavuşmuş olacak.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Ne yani yapmasaydınız,
niye yaptınız? Böyle devam etseydi.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) İlçelere de
bakalım, ne olmuş? 354 ilçe ve beldeye doğal gaz
kullanımı imkânı sağlanmış, 2019 yılı
sonuna kadar da 222 tane ilçe ve beldeye daha doğal gaz ulaşacak.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) Yani bu
eşitsizlik normal bir eşitsizlik mi Sayın Vekilim?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) Toplam, 2019
yılı sonunda 500ün üzerinde ilçe ve beldeye doğal gaz
ulaşmış olacak. 50 milyonun üzerinde kullanıcı, 13
milyonun üzerinde abone
HAYDAR AKAR (Kocaeli) O
kullanıcıları tespit ettiniz mi? Nerede yakıyorlar bu
doğal gazı sadece ocaklarda mı, kaloriferlerde mi, hiç
baktınız mı?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Bütün bunlara
baktığımız zaman, Türkiyeye konforlu, nitelikli ve
kaliteli bir yaşam sunmak AK PARTİ iktidarlarının ilkesi,
temeli ve özüdür, bunu yapmaya çalışıyoruz.
Gelelim tarifeye. Değerli arkadaşlar,
tarife konusu ihtiyari ya da keyfî bir konu değil. Tarife konusu, dönemler
itibarıyla EPDK tarafından 58 dağıtım şirketinin,
toplam 72 bölgede uygulayacağı tarifenin belirlenmesidir. Ne var
içinde, ona bakalım: Bir, doğal gaz bedeli var. İki, sistem
kullanım bedeli var.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Sayaç okuma bedeli var.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) BOTAŞ,
doğal gaz bedelini tüm dağıtım şirketlerine aynı fiyattan
dağıtır. Farklılığı yaratan unsur nedir?
Sistem kullanım bedelidir.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) Sistem
aynı sistem kardeşim ya.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sonuçta
Erzuruma niye indirim yapılmamış?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Bunun içinde neler
var? Bunun içerisinde toplam abone sayısı var, yatırım
bedeli var, dönemsel kullanım var, yatırım miktarı var,
sürdürülebilirlik var.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Yatırım bedelini
kimden alıyorsunuz?
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul)
Ayrımcılık yapmayalım Sayın Vekilim, ayrımcılık
yapmayalım.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla)
Dolayısıyla bütün bunlara baktığımız zaman
yapılan iş tarife bedelinin belirlenmesidir ve tarife bedelinin
belirlenmesindeki fiyatı
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) Neye göre
belirliyorsunuz, öbür tarafta tarife yok mu?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Hükûmetle ilgisi yok
değil mi?
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul)
Başkası yapmıştır onu; biz görmedik, başkası
yaptı.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla)
fiyat farkını
yaratan unsur da saydığım unsurlardır.
Şöyle bir bakalım: Gümüşhane ve
Bayburtta ne olmuş? Tarife bedeli düşürülmüş; çok güzel
olmuş.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Kim yaptı, kim
yaptı bunu? EPDK mı? EPDK devlet kurumu değil mi?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) Keşke mümkün
olsa Erzurumda ve diğer yerlerde de düşürülse ancak -ifade edeyim-
şu anda düşürülmüş olsa bile değerli arkadaşlar,
Gümüşhane ve Bayburttaki kullanım bedeli metreküp başına
Erzurumun üstünde.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) Ne yapsın,
parası yok, Erzurumlu kullanamıyor; tezek yakıyor, odun
yakıyor, parası yok Erzurumlunun.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Erzurumun nüfusu onlardan
fazla mı? Fazla. Niye kullanamıyor Erzurumlu, niye?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla)
Dolayısıyla sisteme baktığımız zaman Erzurum
bugün Gümüşhane ve Bayburttan hâlâ
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Size de bir dakika ilave süre
veriyorum.
Buyurun.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla)
Dolayısıyla değerli arkadaşlar, sizden istirhamım
lütfen bilgiyle ve gerçeklikle konuşalım.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) Biz de sizden
aynısını istiyoruz.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) AK PARTİ
iktidarları bugüne kadar millete hizmeti şiar edinmiştir,
yaptıklarımız ortadadır, yapmaya
çalıştıklarımız ve hedeflerimiz ortadadır. Tüm
bunlara baktığımız zaman da önümüzdeki dönemde doğal
gaz kullanım miktarı da, kullanıcı sayısı da
tamamen artacak, bedel de sürdürülebilirlik üzerinden, tarife üzerinden
belirlenecektir.
Ben yüce heyetinizi ve tüm milletvekillerimizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Teşekkürler Sayın Başkanım.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Sayın Başkan
BAŞKAN Bir saniye
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Usta
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan,
sayın hatip, Sayın Altunyaldız konuşmasında Bilgiyle
konuşalım. diyerek açık bir sataşmada bulunmuştur.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Hiçbir şey bilmiyor
doğal gaz hakkında bence.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bilgisizlikle
suçladı herkesi.
ERHAN USTA (Samsun) Sataşmadan söz istiyoruz
efendim.
BAŞKAN Sayın Usta, ne diye
ERHAN USTA (Samsun) Bilgi ve gerçeklikle
konuşalım. diyerek yani yanıltmaya yönelik
BAŞKAN Sizin bilgi ve gerçeklikle
konuşmadığınızı söylemedi ki.
Sayın Usta, yerinizden istiyorsanız söz
veririm ama
ERHAN USTA (Samsun) Ama grup önerisinin sahibi
biziz. Bu konuşmalara atfen söylenilmiş bir şeydir. Bu bize
olduğu kadar başka gruplara da olmuştur.
BAŞKAN Sayın Usta, bu bir sataşma
değildir. Ben yerinizden söz vereyim isterseniz.
Buyurun, yerinizden 60a göre söz vereyim.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Aydın
konuşacaklar.
BAŞKAN Buyurun Sayın Aydın.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
24.- Erzurum Milletvekili Kamil Aydının, Konya
Milletvekili Ziya Altunyaldızın MHP grup önerisi üzerinde AK
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
KAMİL AYDIN (Erzurum) Evet, Ziya Beyden,
gerçekten daha yapıcı, daha teşvik edici, seçim
propagandalarında kullandıkları üsluba uygun, vadettikleri o
yeryüzü cennetlerine uygun bir şey beklerdim ama maalesef bilgiden,
belgeden yoksun bir konuşmayla itham etti. Tabii, ben kürsüde
konuşurken gerçekten iki düşünüp bir konuşan bir insanım. O
bölgede yaşayan bir insan olarak, o bölgede yaşayan şehir
merkezindeki 400 binin sesi olmaya çalıştım. Şu anda onlar
sizin o imkân diye sunduğunuz, sobasını özleyen insanlar Ben daha
güzel ısınıyordum, doğal şartlarda tezek
yakıyordum, bundan daha şerefli, daha haysiyetli, hasta olmadan
ısınıyordum. dediler. Ben bunları söylemedim. Şimdi,
Allah aşkına, o zaman vergiyi
sıfırladığınız mevzuatlardaki o kalemlerin
izahını nasıl yapacaksınız? Çıkın şu
elmastaki, incideki, boncuktaki, kotradaki
sıfırladığınız vergilerin izahını
yapın da, o zaman ne kadar bilgi ve belgeye dayalı
konuştuğunuzu anlayalım.
Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Şimşek
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Sayın Başkan, sayın hatibin verdiği bilgi ve belgeler
tamamen yanlıştır. (MHP sıralarından
alkışlar) Benim seçim bölgem Mersinin hiçbir ilçesinde doğal
gaz yoktur, Tarsus dışında; 8 tane ilçeye doğal gaz
verilmemiştir. Türkiye ortalamasının çok altındadır.
Sayın hatip bilgi ve belgeye dayanarak konuşmamaktadır, buradan
halkı yanıltmaktadır.
Saygılar sunuyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Çok doğru
söylüyor.
BAŞKAN Evet, teşekkür ediyorum.
Sayın Yedekci, 60a göre size de söz veriyorum.
Buyurun.
25.- İstanbul Milletvekili Gülay Yedekcinin, Konya
Milletvekili Ziya Altunyaldızın MHP grup önerisi üzerinde AK
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Öncelikle şunu söylemek isterim ki bizim
söylediğimiz her şey bilgiye ve belgeye dayalıdır.
Erzurumluların daha az doğal gaz kullanmakta olduğunu kendisi
itiraf etti sayın iktidar partisi milletvekili. Çünkü Erzurum halkı
tezek yakmak zorunda. Erzurum halkı mecburen doğal gaz
kullanamamakta, doğal gaz faturalarını ödeyememekte ve Erzurum
halkını bu duruma getiren iktidar politikalarını da
şiddetle kınıyoruz.
Söylenenler de doğru değildir. Türkiyenin
çok yerinde doğal gaz yoktur. Ayrıca son on beş yılı
da göz önüne aldığımızda yapılan hizmetler büyük
değil oldukça küçük hizmetlerdir.
Bizim Erzurum için istediğimiz şudur:
Erzurum ve kış şartları eksi 20nin altında geçen
bütün vilâyetlerimiz için
Yatlardan, kotralardan
almadığınız vergileri niçin bu halkın
sırtından alıyorsunuz? Zaten geçim sıkıntısı
çektiriyorsunuz yanlış politikalarınızla
vatandaşımıza.
Şimdi, bu vatandaşımızla
derdiniz nedir? Vaktiyle bir Maliye Bakanınınız söylediği
gibi bunları kümesteki tavuk olarak mı görüyorsunuz? Amacınız
nedir?
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
VII.-
ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
1.- MHP Grubunun,
Grup Başkan Vekili Samsun Milletvekili Erhan Usta tarafından, 2 ilde
uygulanan doğal gaz indiriminin Doğu Anadolu Bölgesini kapsayacak şekilde
genişletilmesi amacıyla 8/11/2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, ön görüşmelerinin Genel Kurulun 8
Kasım 2017 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi grup
önerisini oylarınıza sunuyorum:
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati:15.43
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.05
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Ali Haydar
HAKVERDİ (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 19uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
Milliyetçi
Hareket Partisi grup önerisinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi
öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kâtip
üyeler arasında ihtilaf olduğundan elektronik oylama yapacağız.
Üç
dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 16.09
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.20
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Ali Haydar
HAKVERDİ (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 19uncu Birleşiminin Dördüncü Oturumunu
açıyorum.
Milliyetçi
Hareket Partisi grup önerisinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi
öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım.
Oylama
elektronik cihazla yapılacaktır.
Oylama
için dört dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı
vardır, Milliyetçi Hareket Partisinin grup önerisi reddedilmiştir.
Sayın milletvekilleri, sizlerden
istirhamım lütfen ayrılmayın. Bakın, bir saate yakın
bir kayıp zaman oldu.
Şimdi, Halkların
Demokratik Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
2.- HDP Grubunun, Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy ve
arkadaşları tarafından, "Malta Belgeleri adıyla
yayımlanan belgelerin işaret ettiği finansal menfaat
ilişkilerinin tüm boyutları ile açığa
çıkarılması amacıyla 7/6/2017 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, ön görüşmelerinin Genel Kurulun 8
Kasım 2017 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 8/11/2017 Çarşamba
günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Filiz
Kerestecioğlu Demir
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
7 Haziran 2017 tarihinde Bingöl Milletvekili
Sayın Hişyar Özsoy ve arkadaşları tarafından verilen
4762 sıra numaralı "Malta Belgeleri adıyla yayımlanan
belgelerin işaret ettiği finansal menfaat ilişkilerinin tüm
boyutları ile açığa çıkarılması
amacıyla" Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis
araştırma önergesinin, diğer önergelerin önüne alınarak
görüşmelerinin 08/11/2017 Çarşamba günkü birleşiminde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu,
size 60a göre söz vereceğimi söylemiştim.
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
26.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlunun, Bursa Milletvekili Bennur Karaburunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Biraz önce Bursa Milletvekilimiz,
Mudanyamızın en büyük talihsizliklerinden olan Cumhuriyet Halk
Partili Belediye Başkanı Hayri Türkyılmazın
yapmış olduğu provokatif eylemlere karşı,
Mudanyalı vatandaşlarımızın bu Yalıçiftlik
Mudanyadaki göletle ilgili zeytin ağacı sökülmelerini
desteklediğini ve halkın bilgisi dâhilinde gerçekleştiğini
söyledi. Öncelikle şunu söyleyeyim: Mudanya Belediye Başkanı
Hayri Türkyılmaz seçildiğinden beri, AKPden Mudanya Belediyesi
alındığından beri, bir kere, yolsuzluk,
hırsızlık hiçbir şekilde gündeme gelmedi.
İkincisi: Bugün biraz önce köylü
vatandaşlarımızdan birkaç kişi, seksen yıllık,
doksan yıllık ağaçlarının kesilmesi nedeniyle Mudanya
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Bir diğer konu: 600 köylü imza topladı.
Zeytin ağaçlarının kesilmesiyle ilgili hiçbir şekilde
haberlerinin olmadığını ve mahsulü daha üstündeyken bu
ağaçların söküldüğünü ve devlete karşı güvenlerini
yitirdiklerini söylüyorlar.
Arz etmek istedim tekrar.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy ve
arkadaşları tarafından, "Malta Belgeleri adıyla
yayımlanan belgelerin işaret ettiği finansal menfaat
ilişkilerinin tüm boyutları ile açığa
çıkarılması amacıyla 7/6/2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, ön görüşmelerinin Genel Kurulun 8
Kasım 2017 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisi üzerinde öneri sahibi olarak Mardin Milletvekili Mithat Sancar
konuşacaktır.
Sayın Sancar, buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MİTHAT SANCAR (Mardin)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, bir süredir
sızıntılardan, belgelerden konuşuluyor. Bundan önce Panama
Belgeleri adı altında yayımlanan bilgiler vardı. Malta
Belgeleri sızıntısıyla gündeme gelen finansal dünyadaki
karanlık ilişkiler vardı; şüpheli, şaibeli
ilişkiler vardı. Şimdi de yine yeni bir
sızıntıyla karşı karşıyayız, Paradise
Papers adıyla gündeme oturdu, dünya gündemine oturdu. Bizi de
ilgilendiren önemli bir boyutu var çünkü bu belgelerde Başbakan Binali
Yıldırımın çocuklarının,
yakınlarının şirketlerinin de adı var. Onların da
Maltada, bu vergi cenneti olarak adlandırılan yerde ticari
faaliyetlerini sürdürdüklerine ilişkin bilgiler var; zaten Sayın
Başbakan da bunu reddetmedi.
Buradaki sorun ne? Onu çok kısa
aydınlatalım ve sonra da Hükûmete sorularımızı
yöneltelim: Bu tür durumlarda ortada iki ihtimal söz konusu olabiliyor; biri,
vergi kaçırma, diğeri de vergiden kaçma ya da vergiden kaçınma
ya da bir başka terim de kullanılıyor, vergiden sakınma.
Her ikisi bir arada gerçekleşebiliyor fakat; bu, şart değil.
Vergi kaçırma, apaçık yasalara
aykırı bir faaliyet ve bu, çeşitli yaptırımlarla zaten
cezalandırılması gereken bir davranış. Bu, yasalara
aykırı fakat vergiden kaçma ve kaçınma, mutlaka yasalara
aykırı olmak zorunda değil. Vergiden kaçma, esas
itibarıyla, ahlaki ve yine ekonomi politik bir mesele olarak
konuşulur. Yani, vergiden kaçma, esas itibarıyla, ahlaken yargılanması
gereken bir davranış ama sadece ahlaki bir mesele değil, bunun
sosyoekonomik, ekonomi politik sonuçları da var.
Bu Paradise Belgelerinde gündeme gelen
ilişkilerin daha çok off-shore şirketler bağlamında
tartışıldığını görüyoruz, çeşitli
ülkelerden yüzlerce siyasetçinin adı geçiyor. Peki, burada aslolan soruya
daha önce yaptığı açıklamayla Sayın Başbakan
cevap vermiş oluyor mu? Hayır, olmuyor değerli arkadaşlar.
Soruşturma açılsın çocuklarım hakkında, onların
dokunulmazlığı yok. diyor. Öncelikle, tabii Türkiye'de böyle
bir soruşturmayı açacak bir savcının olup
olmadığı sorusunu sorarız ama asıl soruya cevap
vermesini beklerdik Sayın Başbakanın. Acaba, bu
yatırımlarla, çocuklarının Maltadaki bu yatırımlarıyla
ülkeye verdiği kayıp nedir? Daha açık soralım: Bu, ahlaki
bir davranış mıdır? Eğer bu ilişkileri
Türkiye'deki şirketleri üzerinden yapsaydı Türkiye'de ödeyecekleri
vergi ne kadardı? Bunu Maltada yaptıkları için sadece
kendilerine kalan kazanç ne kadardır? Neden Türkiye'de elde edilmiş
bir kazanç farklı adlarda şirketler kurularak Maltada
yatırıma dönüştürülüyor? Acaba o şirketlerin
faaliyetlerinin ne kadarı Türkiyeyle bağlantılı? Maltada
kurulu şirketler Türkiye'de faaliyet yapıyorlar mı? Bütün bu
sorulara tek tek açık cevap verilmesi gerekiyor.
Nitekim, bugün grup başkan vekilimiz de
açıkladı, evet, Başbakan Yıldırımın
çocuklarının şirketlerinden, Maltadaki şirketlerinden biri
Türkiye'de ihale almış, 7 milyon dolar civarında. Bu para, bu
kazanç nereye gidecek, nerede vergilendirilecek? Türkiye'deki şirketiyle
yapsaydı ne kadarı Türkiye'de vergilendirilecekti, şimdi
Maltada ne kadarını veriyor? Sürekli yerli ve millîden söz eden
bir iktidarın bu konulara tereddütsüz, açık, net cevaplar vermesi
gerekiyor. Bakın, yoksulun sırtına binip vergileri sürekli
artıran bir iktidar kendi Başbakanının
çocuklarının daha az vergi ödemesine göz yumabilir mi? Bunun
hesabını vermek zorunda; yoksullara vermek zorunda, halka vermek
zorunda.
Teşekkürler efendim. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Ankara
Milletvekili Bülent Kuşoğlunda sıra.
Sayın Kuşoğlu, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Halkların Demokratik Partisinin verdiği
grup önerisiyle ilgili olarak söz aldım. Bu konuyla ilgili dünyada önemli
gelişmeler oluyor biliyorsunuz, küresel gelişmeler. Ekonomiyle ilgili
sebepleri var, psikolojik sebepleri var, sosyokültürel sebepleri var, tarihî
sebepleri var bu dünyadaki küresel değişimin, gelişimin ama çok
önemli bir de teknolojik sebepleri var. Teknoloji değişiyor,
özellikle sosyal medya ve iletişim alanında çok şey
değişiyor. Bu değişiklik -işte, olayları
görüyorsunuz- Suudi Arabistandan Lübnana, Amerika Birleşik
Devletlerinden İngiltereye birçok terör faaliyeti,
sıkıntılar, hükûmetlerin sıkıntıları,
farklı bir sıcak savaş, vekâlet savaşı da değil;
çok daha farklı bir boyutta gelişmeler ortaya koyuyor.
Dolayısıyla yeni dönemi anlayabilmemiz lazım. Yeni dönemi
anlayabilmek için de bu tür araştırmaların muhakkak
yapılması lazım.
Burada, önergede bahsedilen özellikle Amerika
Birleşik Devletlerinde yapılan harcamalarla ilgili olarak ben de
araştırma yaptım. Bakın, 2018 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bağlı Cetvellerin E
cetvelinin 10uncu maddesinde şöyle diyor: Yurt dışında
yürütülecek tanıtım faaliyetleri için falan tertipte yer alan ödenek
Dışişleri Bakanlığı ve Maliye
Bakanlığı tarafından müştereken tespit olunur. Özel
hesaba aktarılarak kullanılır ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanunundan, 5018 sayılı Kanundan ve 237 sayılı
Taşıt Kanunundan müstesnadır. Dolayısıyla
Dışişleri Bakanlığının harcama belgeleri
arasında da bunları bulmak mümkün değil, çok da önemli
harcamalar bunlar. Bunların tespiti için -ki bunların İhale
Kanunundan da müstesna olmaması lazım. Ne anlamı var
bunların İhale Kanunundan müstesna olmasının ya da
5018den müstesna olmasının?- bunların araştırılması
gerekir. Yeni döneme hazırlık olabilmesi için, yeni dönemde
Türkiye'nin ayakta durabilmesi için -biraz önce hocamın söylediği
şekilde- bu konunun muhakkak araştırılması lazım.
Biz geçmiş dönemle ilgili bazı
sıkıntıları, yolsuzlukları, soru işaretlerini
halının altına süpürürsek, bunları temizlemezsek gelecek
dönemde de ayakta duramayız. Onun için muhakkak bu işlemleri
yapmamız lazım diye düşünüyoruz. Bu konuyla ilgili olarak
grubumuzun görüşü olumludur. Bu vesileyle hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Halkların Demokratik Partisi grup önerisi
üzerinde gruplar adına son söz, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Adana Milletvekili Mehmet Şükrü Erdinçe ait.
Buyurun Sayın Erdinç. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET ŞÜKRÜ
ERDİNÇ (Adana) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Halkların Demokratik Partisi Grubunun vermiş olduğu öneri
üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
AK PARTİ kurulduğu ilk günde 3Y ile
başladı, yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadeleyle
başladı ve bugün de on beş yıllık mazisine de
baktığımızda aynı kararlılıkla bu
mücadelesini sürdürüyor. On beş yıllık geçmişe baktığımızda
hem hizmetler anlamında hem yatırımlar anlamında AK
PARTİ yolsuzlukla yapmış olduğu mücadele sonucu ortaya
çıkan yatırımları milletimizin hizmetine sunmuştur.
Bunu bütün vatandaşlarımız bugüne kadar yaşanmış
10 seçimde de gördü ve buna teveccüh gösterdi. Bugün de bu teveccühe
karşı bir algı operasyonu oluşturma adına bir grup
önerisi verildiğine şahit oluyoruz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Başbakan inkâr etmedi
ki ya daha.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Devamla)
Baktığımızda ülkemizde ne zaman güzel işler olsa veya
ülkemizin yetkililerinin bir yurt dışı seyahati ki önemli-
Sayın Başbakanın Amerika seyahatinden önce böyle bir konunun
gündeme gelmesi de açıkçası manidar.
Buradaki hatibi dinlerken, özellikle grup önerisi
sahibi hatibi dinlerken belgelerin çok yeniymiş gibi sunulmasını
şaşırarak izledim gerçekten. 2008 yılında, 2014
yılında ve bu yılın mayıs ayında gündeme gelen
belgeler. Bu belgelere baktığımızda da denizcilikle ilgili
faaliyetlerin nasıl olduğunu bütün dünyada denizcilikle
uğraşanlar çok iyi bilir. Sayın Başbakanımız da
dün Amerika seyahati öncesinde bu konuyla ilgili gerekli açıklamayı
yaptı. 15 Temmuzda milletin önüne düşmüş, milleti için mücadele
etmiş ve siyasi hayatı boyunca, bugüne kadar yolsuzlukla mücadelede
önder olan Başbakanımızı, bu konuda başat aktörlerden
biri olan Başbakanımızı bu tür bir algı operasyonun içerisine
çekmek siyaseten ucuz bir yaklaşımdır, bunu asla kabul
etmiyoruz. Böyle bir yaklaşım içerisinde olmak başta Sayın
Başbakanımıza ve AK PARTİye karşı
yapılmış bir itibar suikastıdır.
Bu çerçevede de, AK PARTİye,
Başbakanımıza ve milletimize karşı yapılmış
bu girişimin asla milletimiz nezdinde de makes
bulmayacağını, milletimizin bu tür konulara da itibar
etmediğini, bu tür yaklaşımlara da itibar etmediğini
takdirlerinize sunarak AK PARTİ olarak grup önerisinin aleyhinde oy
kullanacağımızı belirtir, hepinizi saygıyla
selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, öncelikle sataşmadan söz
istiyoruz. Ucuz bir iş olduğu, bir algı operasyonu olduğu,
sanki itibar suikastı olduğu
BAŞKAN Buyurun, kim konuşacak?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Mithat Sancar.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Bunlar
eleştiridir Sayın Başkan, eleştiri; sataşma
değil.
BAŞKAN - Sayın Sancar, sataşmadan iki
dakika süre veriyorum. Lütfen yeni bir sataşmaya meydan vermeyelim.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- Mardin Milletvekili Mithat Sancarın, Adana Milletvekili
Mehmet Şükrü Erdinçin HDP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşması sırasında
Halkların Demokratik Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
MİTHAT SANCAR (Mardin) Bütün bu büyük
lafları kullanmak yerine sorduğumuz sorulara cevap vermeyi tercih
etseydi Sayın Hatip, AKP Grubu adına konuşan Sayın Hatip,
gerçekten saygı duyacaktım.
Bakın, bu belgelerde ismi geçen siyasetçi ve
devlet yöneticisiyle ilgili çeşitli ülkelerden gelen açıklamalar var.
Avrupa Birliği maliye bakanları acil toplantıya
çağrıldı. Almanya, bu konuda ne yapılması
gerektiği, kendisiyle ilgili bilgiler üzerine ne yapması
gerektiğiyle ilgili derhâl bir çalışma başlattı.
Burada, sizi özel olarak hedef alan bir şeyden
değil, küresel sistemdeki kirli bir ilişki sisteminden söz ediyoruz.
Eğer bu ilişki sisteminde Türkiyeden bir kişi varsa, bu kim
olursa olsun, onun doyurucu açıklama yapması gerekiyor, daha önce de
hiçbir açıklama yapmadı.
Sorularımız nettir değerli
arkadaşlar; böyle, hamasi konuşmalarla bunların üstü örtülemez.
Diyoruz ki: Soruları sorduk, arka arkaya koyduk; bu sorular kiminle
ilgiliyse cevap versin. Türkiye yargıyla ilgili bir boyutu varsa bunun
önünü tıkamasın, eğer yargıyla sonuç alınacak bir
durum yoksa Meclis el koysun, hatta bana göre Meclisin el koymasına gerek
kalmadan Hükûmet bizatihi tarafsız bir komisyon oluşturulması
kararı versin, Türkiye bu ilişkileri açıklığa
kavuştursun.
Bu tür iddiaları biz ortaya atmadık, bu
iddialar bütün dünyada yayınlanıyor ve
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Siz
taşıyorsunuz, birilerinin adına servis ediyorsunuz.
MİTHAT SANCAR (Devamla) Biz
taşımasak dünya kör mü? Siz burada basını
kapatırsınız ama dünyayı boğamazsınız ki.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) 2008deki
iddiaları taşıyorsunuz, 2008.
MİTHAT SANCAR (Devamla) Yani cevap verin bu
sorulara lütfen. (HDP sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Hepsine verdi hatibimiz.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy ve
arkadaşları tarafından, "Malta Belgeleri adıyla
yayımlanan belgelerin işaret ettiği finansal menfaat
ilişkilerinin tüm boyutları ile açığa
çıkarılması amacıyla 7/6/2017 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, ön görüşmelerinin Genel Kurulun 8
Kasım 2017 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Öneriyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Elektronik oylama cihazıyla
yapacağım.
Üç dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.46
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.58
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Ali Haydar
HAKVERDİ (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
19uncu Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
Halkların Demokratik Partisi grup önerisinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Oylama elektronik cihazla yapılacaktır.
Oylama için üç dakika süre veriyorum ve oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Öneri kabul edilmemiştir.
Karar yeter sayısı vardır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel, 60a göre söz
veriyorum.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
27.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Sözcü gazetesi muhabiri
Gökmen Ulunun tahliye edilmesine ve İç Tüzük
değişikliğiyle toplantı yeter sayısının
kaldırılmasının sonuçlarına ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biraz önce aldığımız bir
haberle, Sözcü gazetesi davasının şu anda tutuklu
sanığı durumunda bulunan Gökmen Ulu, hâkim
karşısına çıktığı ilk duruşmada tahliye
edildi. Kendisiyle ilgili olarak, gazetecilik yaptığı, bütün
dünyada haber değeri taşıyan bir haberi
paylaştığı için kendisine muhbir terör örgütü iş
birlikçisi terör örgütü ajanı gibi yakıştırmalar
yapanlar, gencecik bir insanı -küçücük evladından- aylarca
haksız tutuklulukla tutanlar, bugün mahkemede aleyhe şahitlik
yapması beklenenlerin dahi Gökmenin FETÖyle hiçbir ilgisinin
olmadığını ve olamayacağını söylemesiyle
Gökmenin özgürlüğüne kavuşmasına şahit oldular ama olan
gencecik bir insanın kendine, eşine ve birkaç aylık
çocuğuna oldu. Hem memnuniyetimizi hem buradaki vicdan muhasebesini
Meclisin takdirlerine sunuyoruz.
İkinci bir husus olarak, bir İç Tüzük
değişikliği yapıldı. Gerçi, biz grup önerilerinin
birer tezkere niteliğinde olduğunu ve oylamaya tabi tezkerelerde
yoklama alınması gerektiğini biliyoruz, düşünüyoruz,
savunuyoruz ve bu konuda önümüzdeki günlerde yapılacak eş güdüm
toplantısını bekliyoruz. Ama denge ve denetim, Sayın
Başkan, o kadar önemli ki 184lük denetimi, toplantı yeter
sayısını kaldırdık, kaldırdınız,
kaldırıldı -Anayasa Mahkemesindedir şu anda ve Anayasaya
aykırıdır- denetim ortadan kalkınca 139luk karar
sayısı bulunamamaya başladı. Millet 550 kişiyi
yolluyor; her akşam Facebookta, başka sosyal medyada burayla ilgili
bir görüntü paylaşılınca iktidar partisinin 20-30 kişilik
hâli ve Meclisin genel hâli eleştiri konusu oluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Toparlıyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Toparlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bizi buraya oy vererek
yollayanlar, üzerine yemini de ederek başladığımız
görevde hiç olmazsa 184 kişi salonda olsun ki halkın iradesi
yansısın diye bekleyen insanlar, bir operasyonla bunun ortadan
kaldırıldığını üzüntüyle izliyorlar. Bomboş
bir Meclis, işlevsizleştirilmiş bir Meclis ama bu sefer 139u da
bulamaz hâlde.
NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) 11 kişisiniz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Meclisi işletmek iktidar
partisinin görevidir, bu utanç iktidar partisine aittir. Söyleyecek sözü olan
gelecek, burada oturacak; söyleyecek sözü olan o kürsüyü kullanacak, odada
oturmayacak. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) Arkana bak!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş
İlgezdi ve arkadaşları tarafından, huzurevlerinde kalan ve
huzurevlerine yerleşmek için sıra bekleyen yaşlıların
sorunlarının araştırılması ve gerekli çözümlerin
belirlenmesi amacıyla 8/11/2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, ön görüşmelerinin Genel Kurulun 8
Kasım 2017 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır.
Okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 08/11/2017 Çarşamba
günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Özgür
Özel
Manisa
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş
İlgezdi ve arkadaşları tarafından huzurevlerinde kalan ve
huzurevlerine yerleşmek için sıra bekleyen yaşlılarımızın
sorunlarının araştırılması ve gerekli çözümlerin
belirlenmesi amacıyla 08/11/2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırma
önergesinin (1454 sıra no.lu) diğer önergelerin önüne alınarak
görüşmelerin 08/11/2017 Çarşamba günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Öneri üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına ve öneri sahibi olarak İstanbul Milletvekili Gamze
Akkuş İlgezdi konuşacaktır. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın milletvekilleri, lütfen size verilen
sürelere riayet edelim, süre uzatımında bulunmayacağım.
Buyurun.
CHP GRUBU ADINA GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
huzurevleriyle ilgili vermiş olduğum grup önerisi hakkında söz
aldım. Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bildiğiniz üzere, Türkiyenin nüfusu hızla
yaşlanıyor. 65 yaş ve üzeri nüfusumuz 7 milyona
yaklaşmış durumda. Hâl böyle olunca yaşlı bakım
hizmetinde de önem artıyor. Dolayısıyla, konuyu bir taraftan
yaşlıların, diğer taraftan yaşlananların sorunu olarak
ele almalıyız diye düşünüyorum.
Yaşlılığa müdahaleyi
sağlığın, yaşlanma süreçlerine müdahaleyi ise sosyal
politikaların sorumluluk alanına bırakmalıyız.
Kısacası, toplumumuz yaşlanırken insan onuru ve
mutluluğunu hedef alan bütüncül politikalar oluşturmak
durumundayız çünkü güvenli bir liman olduğuna
inandığımız huzurevlerinin aslında birer hüzün evleri
olduğunu da unutmamalıyız.
Bakın, bir annemiz huzurevinden
yazdığı mektupta Dünyalara sığmayan anne yüreğim
huzursuz bir odaya hapsedildi. Ne sevmenin ne anneliğimin bir anlamı
yok artık. Çok üşüyorum. Hem parmaklarımda da can
kalmamış sanki, kolay kolay ısınmıyor eskisi gibi.
diyor. Bu bakımdan, ilk önce Yaşlının evi kalesidir, insan
alışık olduğu çevrede yaşamalıdır. diyen
uzmanlara kulak vermeliyiz.
Değerli vekiller, ne yazık ki son on
beş yılda huzurevlerine yerleşen yaşlı
sayısı yüzde 88 oranında arttı. Bugün Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığına bağlı 142 huzurevinde 13.359
kişi yaşıyor, bu rakam özeller de eklendiğinde
yaklaşık 25 bini geçiyor. Görünen o ki
yaşlılarımız acı tatlı
hatıralarını geride bırakarak gelecek kaygısıyla
huzurevlerine yerleşiyor ancak huzurevlerinin bu talebi
karşılayamadığını da hep birlikte görüyoruz.
Huzurevlerinde 453 kişiye 1 yatak düşüyor ve o 1 yatağın
boşalması için de sırada bekleyen ve dua eden tam 8.649
kişi var ve daha acısı, sıra bekleyen
yaşlıların 2 binden fazlası sürekli bakıma muhtaç. Ne
yazık ki kapasite yetersizliği nedeniyle bizler onlara Evinizde
oturun, ölümü bekleyin. diyoruz.
Aslında buraya kadar anlattıklarım
istenildiği takdirde kolaylıkla çözülebilecek fiziki şeyler
ancak araştırılması gereken esas yapısal sorunlar var.
Değerli vekiller, kötü muamele ve istismar iddiaları huzurevlerinde
de karşımıza çıkıyor. Hatırlayın,
huzurevindeki yaşlılarımızın araba
fırçasıyla yıkandıklarını gördük hep birlikte,
kir pas içinde yataklara kemerle bağlandıklarını
gözyaşlarıyla izledik. Bakın, daha geçtiğimiz günlerde alzaymırlı
yaşlı bir hastaya psikolojik şiddet uygulandığına
şahit olduk. O annenin Yapmayın. diyen feryadı yüreklerimizi
parçalamadı mı peki? Peki, olaya karışan 3 görevlinin
işten çıkarılması yeterli mi bu sorunu çözmek için?
Bakıma muhtaç
yaşlılarımızı her türlü denetimden uzak bu
huzurevlerine gözlerimiz arkada kalmadan emanet edebilir miyiz? Sanmıyorum
zira huzurevlerine bakışımız bir zihniyet meselesinin de
dışa vurumudur, işin ehline ve liyakat sahibine verilmemesinden
kaynaklı acı bir insan hakları ihlalidir. Öte taraftan, personel
eksikliği ve mesleki yetersizlik de kötü muamelenin bir başka
nedenidir. Bakın, 35 kişiye 1 sağlık memurunun
düştüğü kurumda özenli bakımdan bahsedemeyiz. 58
yaşlıya 1 hizmetlinin düştüğü yerde Burada kötü muamele
olmaz. diyemeyiz. 381 kişiye 1 doktorun düştüğü bir yerde
Yaşlılarımızın sağlığı emin
ellerde. diyemeyiz. Bunlar Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığının talebim üzerine bana iletmiş olduğu
gerçek rakamlar. Bu durumun sizin vicdanlarınızı da
kanatması gerektiğine inanıyorum.
Huzurevlerinde kalan kimi
yaşlılarımızın düzeni bozduğu gerekçesiyle
başka merkezlere gönderildikleri iddiası var. Türkiyenin sadece 61
ilinde huzurevi bulunduğu düşünülerse bu uygulama bir sürgün değil
midir? Öte yandan, bazı huzurevlerinde kimi
yurttaşlarımızın siyasi ve dinî görüşlerine göre
ayrımcılığa maruz kaldıkları ileri sürülüyor, bu
sebeple bazı ücretsiz hizmetlerden faydalanamadıkları
iletiliyor. Hepsinden daha vahimi, görüştüğüm bir huzurevi sakini burada
ölen 20ye yakın arkadaşının sadece 3ünün cenazesinin
yakınları tarafından alındığını,
kalanların kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü ifade
etti. Bırakın dirisini, ölüsüne bile sahip çıkmayı unutacak
kadar mı toplumsal değerlerimizi kaybettik, yoksa burada ciddi bir
ihmal mi var? Bu iddialara sırtımızı dönebilir miyiz?
İşte bizler tüm bunlar araştırılsın istiyoruz.
Değerli vekiller, unutmayalım ki gençler
ne kadar geleceğimizse yaşlılar da hem bugünümüz hem
geçmişimiz, örfümüz, âdetimiz, geleneğimiz. Bakın, önemle
vurguluyorum, huzurevleri ülkenin aynasıdır, bakmayı bilene
ülkenin geçmişi kadar geleceğini de gösterir. O yüzden, bu önergeye
hepinizi evet demeye davet ediyorum. Unutmayalım ki Âşık
Veyselin dediği gibi iki kapılı bir handa, kâh ağlaya kâhi
güle, yetişmek için menzile, gidiyoruz hep birlikte gündüz gece.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Öneri üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına Aydın Milletvekili Deniz Depboylu
Buyurun Sayın Depboylu. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA DENİZ DEPBOYLU (Aydın)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; verilmiş olan önerge
üzerinde grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Sözlerime
başlamadan önce Gazi Meclisi, aziz Türk milletini saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
yaşlılık zor bir dönemdir. Neden zordur? Zira, eski fizik gücüne
sahip olmayan, bazı rahatsızlıkların etkisiyle rahat
olamayan, zevk ve keyif verici bazı yaşantılarını
kaybeden, verimli ve üretken bir işten mahrum olan, her an ölüme
yaklaştığını düşünen çoğu yaşlı
kendisini çaresiz ve âciz hissetmektedir. Bu duygular içindeki insana en önemli
yardımsa aile ve çevrenin desteğiyle birlikte tabii ki biraz da
yaşam felsefesidir. Peki, felsefe sorunları çözmek için yeterli
midir? Maalesef değildir çünkü yaşlılarımızın
mevcut sorunları o kadar fazladır ki bu konuda devletin daha fazla
desteğine, yardım eline ihtiyaç duymaktadırlar.
Yaşlı nüfus oranımız hızla
artıyor. 2017 TÜİK verilerine göre son beş yılda yüzde 17,1
artmış yaşlı nüfusumuz. Beklenen ömürse daha fazla
uzadı. Eğitimli yaşlı nüfus oranı arttı. Eşi
ölmüş yaşlı erkeklerin oranı yüzde 12,7yken
yaşlı kadınların oranı yüzde 50,4 oldu.
Çalışan yaşlı nüfusun yüzde 72,8i tarımda
çalışıyor. Bu da ne demek? Tarımda
çalışanların sosyal güvenceden mahrum
kaldığını biliyoruz, demek ki bu
yaşlılarımız daha çok yardıma ihtiyaç duyuyor.
Alzaymır hastalığından ölen yaşlıların
sayısı 2 kat arttı. Alzaymır için yapılan ne var diye
bakıyoruz ama maalesef bu konudaki çalışmaların çok
yetersiz olduğunu görüyoruz. Yaşlıların yüzde 42,2si
çocuklarının yanında yaşamak istiyor. Huzurevlerinde kalmak
istemelerinin bir sebebi çocuklarına yük olmak istememeleri ve yine,
yaşlılık döneminde yalnız kalmaktan çekinmeleri. Ama en fazla
da ailelerinin yanında mutlular. Ama en büyük sorunları nedir?
Yoksulluk. Zira, en düşük SSK emekli aylığı 1.485 lira, en
düşük BAĞ-KUR aylığı 1.330 lira. Oysa yeni
yapılan tespitlere göre, yoksulluk sınırı 4.959 lira 54
kuruş ve açlık sınırı, yine, 1.523 lira. Yani
yaşlılarımızın çoğu açlık
sınırının altında yaşıyor. Ve hızla
artan yaşlı nüfusumuzla birlikte, bu konuda sorun
yaşayanların, sosyal güvencesi olmayanların ya da
aldığı aylıkla geçinmekte zorluk çekenlerin
sayısı da artıyor. Daha konforlu, daha yaşanılabilir,
belki de aileleriyle bir arada olmalarına olanak sağlayacak yeni
yapılanmış sitelere ihtiyaçları var. Otel hizmeti verir
gibi bir kurumda olmaları yaşlılarımız için haksızlık
diye düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
DENİZ DEPBOYLU (Devamla) Daha iyi uygulamalar
yapılması için de yüce Meclisimizi göreve davet ediyorum.
Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Depboylu.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan konuşacaktır.
Sayın Aslan, buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MEHMET ALİ ASLAN (Batman)
Sayın Başkan, Sayın Divanı ve Sayın Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, yaşlılarımızın,
büyüklerimizin ellerinden öpüyorum ve yaşlılara, büyüklerimize
Kuranın ne denli önem verdiğini bir ayetle okumak istiyorum:
Rabbin anaya, babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti.
Eğer onlardan biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık
çağına ulaşırsa sakın onlara Öf! bile deme,
onları azarlama, onlara tatlı ve güzel söz söyle. diye
buyurmuştur.
Tabii, CHP Grubunun önerisine elbette ki evet
diyeceğiz ama benim bireysel görüşüm bütün huzurevlerinin
kapatılması gerektiğidir. Çünkü huzurevleri huzur vermiyor,
huzursuzluk veriyor. Yani biz bunu hem medyadan görüyoruz hem orada
yaşayan, yaşatılmak zorunda kalan büyüklerimizden dinliyoruz.
Hiçbir huzurevi çocuğunun ve torununun yanında olmak kadar huzur
vermez, asla veremez, bunu hepimiz adımız gibi çok iyi biliyoruz.
Ebeveynin çocuklarına nasıl ki bakma
zorunluluğu varsa, anne ve babasına da bakma zorunluluğu yasal
olarak bence düzenlenmelidir ve biz de buna evet diyeceğiz.
Aslında huzurevlerinin fazlalığı
bizim toplumsal değerlerimizin ne kadar dejenere olduğunun göstergesidir.
Bakın, on beş yıldır, yani
2002den bu yana 13.548 iken huzurevlerinde kalan kişi sayısı,
şu anda 25 bini buldu, yani yüzde 88 artış vardır. Bu,
ilerlemenin değil, bu, gerilemenin bence bir göstergesidir.
Bugün bu başımıza gelen belalarla
ilgili de bir hadisişerif okumak istiyorum. Hadiste diyor ki: Bereket
büyüklerimizin yanındadır. Beli bükülmüş ihtiyarlar, süt emen
bebekler, otlayan hayvanlar olmasaydı belalar sel gibi üstünüze
dökülecekti.
Evet, bugün belalar gerçekten sel gibi üstümüze dökülüyor.
Neden? Beli bükülmüş ihtiyarlarımızın bir kısmı
şu anda cezaevinde, 80 yaşındakiler, 81 yaşındakiler,
süt emen bebekler şu anda cezaevinde, 700ü aşkın bebek şu
anda cezaevinde, otlayan hayvanlarımız için de mera
bırakılmadı, meralara inşaat izni çıkarıldı,
tabii ki bu belalar, maalesef, başımızdan eksik
olmayacaktır.
Yine bir hadisle bitirmek istiyorum:
Düşkünleri görüp gözetiniz. Zira, siz, ancak düşkünleriniz sayesinde
yardım görür ve rızıklanırsınız.
Buradan, yine büyüklerimizi,
yaşlılarımızı saygıyla selamlıyorum,
ellerinden öpüyorum, dualarını bizden esirgemesinler.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Gruplar adına son söz, Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Düzce Milletvekili Ayşe Keşir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın Keşir.
AK PARTİ GRUBU ADINA AYŞE KEŞİR
(Düzce) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk
Partisinin verdiği önerge üzerine grubum adına söz almış
bulunuyorum.
Yaşlı sorunlarını ve üretilmesi
gereken politikaları tek başına ele almanın sığ
bir bakış açısı olduğuna inanıyorum çünkü nüfus
projeksiyonlarından, kadın, engelli, çocuk ve aile
politikalarından bağımsız düşünemeyiz
yaşlılara ait politikaları.
Evet, önergede de ifade edildiği üzere
nüfusumuz hızla yaşlanmaktadır. 2013 yılında
nüfusumuzun yüzde 7,7si yaşlıyken, bugün bu oran, 2016da 8,3tür,
muhtemel projeksiyonlarda 2023 yılı için bu rakamın 10,2
olacağı ifade edilmektedir.
Bununla birlikte, ortalama yaşam ömrü, 2014,
2016 verilerine göre de 78 olmuştu. Tabii, ortalama yaşam ömrünün
artmasında, kalkınmadaki, refahtaki artış, sağlık
teknolojileri ve sağlık hizmetlerine erişimdeki kolaylık
gibi pek çok nedeni de burada sayabiliriz ama şunu ifade etmem lazım
-az önce de söyledim- yaşlı sorunlarını ve
politikalarını diğer sosyal politikalardan ve sosyal sorunlardan
ayrı düşünemeyiz, nüfus projeksiyonlarından ayrı bir
yaşlı sorunu tanımı yapamayız.
Bakın, bugün nüfus projeksiyonlarımız
ne diyor? Ülke nüfusu hızla yaşlanmakta, yaşlı nüfusumuz
artmakla birlikte doğurganlık oranımız hızla
düşmektedir. 2003 yılında kritik eşik olan 2,1
doğurganlık oranının ne yazık ki altına
düştük, 2,08e kadar düştük. Cumhurbaşkanımızın 3
çocuk önerisini anlamayanlar, anlamak istemeyenler, nüfus
projeksiyonlarını görmeyenlerin yaşlı politikalarıyla
ilgili söylediklerini çok samimi bulmadığımı ifade etmek
istiyorum.
Diğer yandan, tabii, bu konuları
konuşurken verilerle konuşmanın doğru olacağına
inanıyorum. Aile yapısı araştırması var elimizde,
en taze, 2016 yılı verileri. Yaşlılarımıza
soruluyor bu konuda nasıl bir bakım istedikleri;
yaşlılarımızın yüzde 40ı çocuklarının
yanında olmak istiyorlar, yüzde 38i kendi evlerinde hizmet almak
istiyorlar, sadece yüzde 7,7si huzurevinde olmak istiyor.
Bugün yaşlı politikası demek sadece
bakım hizmeti demek değildir. Aktif yaşlanmayı
konuşuyor artık dünya. Biz sadece bakım hizmetlerini
konuşursak sığ, geri kalmış ve çağ
dışı bir politikayı konuşmuş oluruz. Bugün
gündüzlü bakım modelleri, evde bakım hizmetleri
Ki 160 bin
yaşlımız bugün evde bakım hizmetinden
faydalanmaktadır. Bugün huzurevlerimizde 640 boş kapasite
vardır. Size verilen bilgiler eksik verilmiş Sayın Vekil.
GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul)
Bakanlıktan aldım.
AYŞE KEŞİR (Devamla) 640 boş
kapasite vardır çünkü huzurevlerindeki bekleme sıraları,
bulunduğu şehirden başka şehre gitmek istememek ya da tek
kişilik odalarda kalmak istemekten kaynaklanan beklemelerdir
ağırlıklı olarak. 2018 yılı planlamasıyla da
bu kapasite tamamlanacağı için böyle bir sorunumuz olmayacaktır.
Bu önergenin bütüncül
olmadığını, çözümden çok uzak olduğunu ifade ederek
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
istiyoruz.
BAŞKAN Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Elektronik oylamayla yapacağım.
Üç dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı
vardır, öneri reddedilmiştir.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 17.26
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 17.43
BAŞKAN: Başkan
Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak
GAZEL (Kütahya), Ali Haydar HAKVERDİ (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
19uncu Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
Alınan karar gereğince sözlü soru
önergelerini görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Bazı Vergi
Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) ve İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306 Sayılı Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun",
2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı
Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı
İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında
Kanun" ve 4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz
Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (x)
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Dünkü birleşimde İç Tüzükün 91inci
maddesine göre temel kanun olarak görüşülen 502 sıra sayılı
Kanun Tasarısının birinci bölümünde yer alan 9uncu madde kabul
edilmişti.
Sayın İlgezdi, 10uncu maddeye geçmeden
önce 60a göre buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
28.- İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdinin,
Düzce Milletvekili Ayşe Keşirin CHP grup önerisi üzerinde AK
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Biraz önce hatip rakamları yanlış
verdiğimi iletti. Ancak bu rakamlar, bizim Bakanlıktan
aldığımız rakamlar. Demek ki sizinle aynı tabloyla
karşı karşıya kaldık. İçimizde de belli
vekillerle ilgili verdiğimiz aynı sorulara farklı rakamlar
alıyoruz; bunu belirtmek isterim.
İkincisi: Huzurevleriyle ilgiliydi konumuz,
yaşlılık politikasıyla ilgili değil. Elbette, yaşlılık
politikalarıyla ilgili biz de hemfikiriz ama bununla ilgili henüz
hazırlanmış bir politika ortaya getirilmedi, getirilirse seve
seve destek vereceğimizi belirtmek isterim.
Bir de son olarak dedi ki: Boş huzurevleri
var, buralara gitmiyorlar. Ancak hatırlatırım ki
uzmanların söylediği şu: Yaşlının evi kalesidir.
İnsan alışık olduğu çevrede
yaşlanmalıdır.
Dolayısıyla bir kez daha bunu
hatırlatmak istedim.
Teşekkürler.
BAŞKAN Teşekkürler.
Sayın Ilıcalı
29.- Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalının,
Erzurum Milletvekili Kamil Aydının MHP Grubu adına ve
İstanbul Milletvekili Gülay Yedekcinin CHP Grubu adına MHP grup
önerisi üzerinde yaptıkları konuşmalarındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) Teşekkür ederim
Değerli Başkanım.
Benim bulunmadığım bir ortamda
Erzurumun adını geçiren Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet
Halk Partisi milletvekillerinin Doğal gazda Bayburt ve Gümüşhanede
indirim yapılmış, Erzurumda yapılmamış. diye
bir açıklamaları olmuş. Burada bir açıklık getireyim:
Şu anda Erzurumdaki doğal gazın dağıtım bedeli
19,5 kuruş, Bayburt ve Gümüşhanede 25 kuruş yani şu anda
bile Erzurum daha ucuz. Bir de, bilindiği gibi, bu doğal gazın
fiyatı belirlenirken ilçelerdeki yatırım bedelleri göz önüne
alınıyor. Erzurum 25 bin kilometrekarelik bir coğrafya. Şu
anda merkezde, bütün ilçelerde doğal gaz var. Aşkaleye gidiyor,
Pasinler ve Oltuya gidecek. Bunlar da göz önüne
alındığında böyle olumsuz bir durum yok. Erzurum
milletvekilleri de konuya hâkimdir. Eğer herhangi bir indirim varsa takip
ederiz. En iyiyi de karşımızda oturan Sayın Maliye
Bakanı bilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) - Biz geçen sene daha
kalıcı bir önerge verdik Sayın Hükûmetimize, bakanlarımıza
Aynen kömür yardımı gibi, fakir vatandaşlarımıza
doğal gaz yardımı yapalım. diye. Biz daha büyük
işlerin takipçisiyiz.
Sağ olun Değerli Başkan.
BAŞKAN Teşekkürler.
Sayın Kerestecioğlu
30.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın yasama
faaliyetleriyle ilgili tüm gündemin tutuklu milletvekillerine iletilmesinin
sağlanması talebine Meclis Başkanının verdiği
cevaba ilişkin açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, Adalet Bakanlığı,
milletvekillerinin tutukluluğuyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesine
gönderdiği görüşte Milletvekillerinin milletvekilliğinden
kaynaklı tüm hakları devam ediyor. ifadesini kullanmıştı.
Bunun üzerine, Sayın Selahattin Demirtaş Meclis Başkanlığına
ilettiği dilekçede, yasama faaliyetleriyle ilgili tüm gündemin tutuklu
bulunan bütün milletvekillerine iletilmesinin sağlanmasını talep
etmişti. Meclis Başkanının bu talebe verdiği cevap E-posta
adresinize gönderiliyor. Meclis internet sitesinde yayınlanıyor.
şeklindedir. Bu, gerçekten korkunç bir cevaptır. Aynen Sayın
milletvekilleri ile sekretarya çalışanlarının e-posta
adreslerine e-mail gönderilmektedir. Bununla birlikte bütün yasama ve denetim
dokümanları www.tbmm.gov.tr adresinden
yayımlanmakta ve ilan tahtasına asılmaktadır. demektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Ayrıca, gayet ciddiyetsiz bir şekilde Sorumluluk
sahibi ve yeterli teknik bilgiye sahip bir milletvekili olarak yasama
faaliyetlerini yakinen takip ettiğiniz ilgi dilekçenizin içeriğinden
anlaşılmaktadır. diyor.
Şimdi, tutukluluk milletvekili statüsünü sona
erdiren bir durum değildir ve yasama faaliyetlerine katılmak tutuklu
da olsa milletvekillerinin hem hakkı hem de anayasal görevidir. Bir Meclis
Başkanının esas olarak bunu sağlaması gerekir. Zaten
Anayasaya aykırı olarak kaldırılan bu dokunulmazlıklara
karşı çıkması gerekirken E-posta adresinize gönderilmiştir.
gibi bir cevap ciddiyetsizdir.
O makamın itibarını yeterince
koruyamayan insanların o makamda bulunmaması gerekir. Bu cevabı
asla kabul etmediğimizi belirtmek isterim.
BAŞKAN Makamın itibarıyla ilgili
bence doğru bir yaklaşım olmamıştır.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Milletvekilinin itibarını korumayan bir Meclis
Başkanı gerçekten o makama yakışmamaktadır.
BAŞKAN Meclis Başkanının bu
durumda yapabileceği bir şey yok size bildirildiği gibi.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Çok şey var, yapabileceği çok şey var.
ZİYA PİR (Diyarbakır) O zaman bu
mektubu yazmasın. Bu nasıl bir mektup ya! Şu nedir?
BAŞKAN Sayın Usta
31.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Erzurum Milletvekili
Mustafa Ilıcalının yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biz, bugün verdiğimiz grup önerisinde,
kış şartlarının çok çetin geçtiği Erzurum dâhil
Doğu Anadolu Bölgesinde Bayburt ve Gümüşhanede olduğu gibi
doğal gaz fiyatlarının ucuzlatılmasını talep
etmiştik ve bizim bu grup önerimiz AK PARTİ milletvekillerinin
oylarıyla reddedildi. O zaman Erzurum Milletvekili Sayın
Ilıcalı Genel Kurulda yoktu zannediyorum. Biz, olsa, onların bu
öneriye destek vereceğini düşünüyorduk ancak şu andaki
açıklamasından anlaşılıyor ki AKP Sayın Erzurum
Milletvekili de Erzurumda ve kış şartlarının çok sert
geçtiği o bölgede doğal gaz fiyatlarının
ucuzlatılmasından yana değilmiş. Bu tespiti yapmak
gerekiyor.
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) Erzurumda şu anda
fiyat, Bayburt, Gümüşhaneden daha ucuz.
ERHAN USTA (Samsun) Orada hayat şartları
çok zor ve hayat çok pahalı. Bakın, dolayısıyla biz burada
milletimizin bir miktar rahatlatılmasını talep ettik. Nitekim,
başka bölgelerde de yapıldı. Yoksa, fiyat seviyelerini mukayese
ettiğimizde her birinden farklı şeyler çıkar. Bu
uygulamanın Doğu Anadolu Bölgesinin tamamı için
yapılmasını talep etmiştik.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN Şimdi, 10uncu madde üzerinde üç
adet önerge vardır, önergeleri okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 10uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Kazım
Arslan Zekeriya
Temizel Kadim
Durmaz
Denizli İzmir Tokat
Şenal
Sarıhan Kemal
Zeybek Bülent
Yener Bektaşoğlu
Ankara Samsun Giresun
Ali
Özcan Mehmet
Bekaroğlu Mustafa
Ali Balbay
İstanbul İstanbul İzmir
Mahmut
Tanal
İstanbul
MADDE 10- 6183 sayılı Kanunun 15 inci, 55
inci, 56 ncı ve 60 ıncı maddelerinde ve 58 inci maddesinin
birinci ve yedinci fıkralarında yer alan 7 ifadeleri 15
şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen İzmir
Milletvekili Mustafa Ali Balbay.
Buyurun Sayın Balbay. (CHP
sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; 10uncu maddede amme
alacaklarının itiraz süresinin yedi günden on beş güne
çıkarılması planlanıyor. Görülüyor ki sekiz gün bile çok
önemli, Aman, sekiz gün daha artıralım. demişsiniz. Hiç
düşündünüz mü, bir vergide bile, bir alacakta bile Sekiz gün
artıralım, indirelim. diye düşünürken insan hayatının
özgürlüğünde sekiz günün ne anlama geldiğini? Bugün Gökmen Ulu, Sözcü
gazetesi muhabiri serbest bırakıldı, yüz altmış yedi
gündür tutukluydu, yüz altmış yedi gün sayın milletvekilleri. Ve
Gökmen Uluyu tahliye ederken yurt dışı yasağı, hiçbir
şey de konulmadan
Mediha Olgun zaten mahkeme önüne çıkmadan tahliye
edilmişti. Şimdi özgürlüğe seviniyoruz ama bu yüz
altmış yedi günün hiç mi vicdani değeri yok sizin gözünüzde? Ve
yine Enis Berberoğlunun sayın milletvekilleri, 23 Ekim günü istinaf
mahkemesinin kararından sonra serbest bırakılması
gerekiyordu. O günden bugüne biz Bugün serbest bırakılır.
Yarın serbest bırakılır. derken yerel mahkeme hiç
bakmadan topu geri gönderdi. Şimdi, burada biz Cumhuriyet Halk Partisi
milletvekilleri olarak düşündük: Acaba hangisi sarayın mahkemesi?
Yerel mahkeme mi sarayın mahkemesi, istinaf mahkemesi mi sarayın
mahkemesi? Seçmeye çalışıyoruz. Bir grup arkadaş,
çoğunluk yerel mahkeme dedi, kalanı Yok, istinaf mahkemesidir.
dedi. İşte yargıyı getirdiğiniz nokta bu sayın
milletvekilleri, nokta bu. Ve şimdi Enis Berberoğlunun durumuna
hangi mahkemenin bakacağı ve nasıl bakacağı muamma. Bu
mu sizin yargıda reform dediğiniz tablo?
Şimdi, ikinci bir başka boyutu sayın
milletvekilleri, yine, tutuklularda Birgün gazetesinin yöneticisi, editör
bölümünde çalışan Sayın Mahir Kanat, TKP/MLden gözaltına
alınmış, DHKP-Cden tutuklanmış, FETÖden
yargılanıyor, mahkemeye çıkınca ne olacağı belli
değil. Sayın milletvekilleri, bu vergide üç günün, beş günün
hesabını yaparken lütfen bu özgürlüklerin de hesabını
yapın diyorum.
Yine, tabii, bu halktan
toplayacağınız paralarda üç kuruşun, beş kuruşun
hesabını yapıyorsunuz ama görüyoruz ki -birkaç gündür kamuoyunda
da tartışılıyor- bizim tarihimizde Malta sürgünleri diye
bir şey vardı. 145 yurtsever, bu ülkenin 145 evladı
İngilizler tarafından, sömürgeciler tarafından alınıp
Maltaya götürülmüştü, tarihimizde böyle bir şey var. Bugün ise Malta
cenneti var, Türkiyenin geldiği nokta bu. Ve buradan size sormak
istiyorum: Gemi alırken vergi sıfır, ÖTV sıfır, bütün
vergiler sadece yüzde 1, daha üste çıkmıyor ama bu geminin
kazancını vergilendirirken Maltayı tercih ediyorsunuz. Ben
sormak istiyorum ya: Hangi yüzle vergi düzenlemesi yapıyorsunuz siz bugün?
Hangi yüzle Halktan alacağımız verginin şu kadarını
azalttık, şu kadarını çoğalttık. diyorsunuz? (CHP
sıralarından alkışlar) Ayıp değil mi ya, hangi
yüzle? Ve şu anda sayın milletvekilleri, bu gemicilik sektöründe
sokaktaki insanın bir simit alırken ödediği vergi yüzde 8 ama
yat simidinin vergisi sıfır, geminin vergisi sıfır. Hiç mi
vicdanınız sızlamıyor? Türkiyenin tarihinde Malta
deyince gerçekten bu ülkenin bağımsızlığı için
mücadele eden insanlar vardı ama bugün Malta sizin tarihinizde, bu ülkede
vergi vermek istemeyen, bu ülkede vergiden kaçınan insanların tercih
ettiği yer olarak anılacak sayın milletvekilleri. Ve bugün
Sayın Başbakan, işte övünerek de anlatıyor, Bunun yasa
dışı bir yanı yok. diyor. Olabilir ama bu ülkeyi
yönetenlerin vergiyi Türkiyeden kaçırıp yurt dışına
gittiği bir ortamda hangi yüzle halka siz Dolarınızı
çıkartın, euronuzu çıkartın. diyorsunuz?
Buradan sözüm Anadolu evlatlarına: Bir baltaya
sap olmak için yıllarca uğraşacağınıza Maltada
hesap sahibi olun. O zaman hem bu ülkede vergiden kurtulmuş olursunuz hem
de bu ülke... Tabii, babanızın da bunun için Cin Ali olması
gerekiyor. Ama ne yazık ki sayın milletvekilleri bu vergilerle, bu
halktan toplamayı düşündüğünüz vergilerin...
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Cin Ali mi
diyor?
BAŞKAN Sayın Balbay, lütfen,
konuşurken de sözlerimize dikkat edersek; teessüf ediyorum yani.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Ayıp bir
şey ya, ne diyorsun ya!
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Söylediğiniz
sözlere dikkat edin.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) Buyurun
Sayın Başkan.
BAŞKAN Söylediğiniz sözlere dikkat edin,
lütfen.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) Ben çok dikkat
ederek... (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Zaten...
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Söylediğiniz
sözlere dikkat edin, hakaret etmeyin.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Kime diyorsun
sen Cin Ali diye ya?
Kimi kastettiğini açıklasın.
BAŞKAN Bakın, konuşabilirsiniz,
eleştirebilirsiniz ama bu ülkenin Başbakanına bir şekilde
ismini farklı şekilde arz ederek hakaret etme hakkınız yok
sizin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Başbakan demedi ki
ya.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) Herhangi bir
hakaret unsuru da yok...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Düzeltin, buyurun düzeltin.
Mikrofonu açalım arkadaşlar. (AK
PARTİ sıralarından Özür dilesin. sesleri, gürültüler)
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Düzeltsin, Cin
Ali diye kimi kastettiğini söylesin.
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Özür dile, özür.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) Hayır,
kendisi de zaten Bunda bir şey yok. dedi. Başbakan
açıklamasında diyor ki sayın milletvekilleri: Bu yasa
dışı bir şey değil.
MEHMET METİNER (İstanbul) Sen ne vakit
cin oldun da çarpıyorsun bizi!
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkan, vergiyi kaçıranı değil de onu eleştireni mi
ayıplıyorsunuz, böyle bir mantık olabilir mi?
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) Niye vergisini
Türkiyede ödemiyor Sayın Başkan?
BAŞKAN Buyurun, mikrofonu açtık, lütfen
düzeltin Sayın Balbay.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) Vergisini
Türkiyede niye ödemiyor Sayın Başkan?
BAŞKAN Lütfen, bakın, ismini düzeltin.
Bakın Düzelteyim. dediniz, ben size mikrofonu açtım; lütfen, size
yakışan da odur, o düzeltmeyi yapmaktır.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) Şimdi,
ben... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET METİNER (İstanbul) Ne kadar
ayıp bir şey ya!
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Ayıp bir
şey ya!
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) Sayın
milletvekilleri, ben vergi sistemini eleştirirken Anadolu evlatlarına
bir çağrı yaptım, dedim ki... Siz Türkiyede yastık
altındaki bütün doların, euronun çıkarılması için
halka çağrı yapıyorsunuz ama siz bu ülkede evlatlarınızın
vergi vermesini istemiyorsunuz. Ben, Sayın Başbakanın da açıklamasını
yetersiz buluyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın
Başbakanımızın isminin farklı şekilde
zikredilmesinin doğru olmadığını
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) Tamam yani 5
aile efradı Maltada şirket açmış olan Sayın
Başbakan Binali Yıldırımın yaptığı
açıklamayı da getirdim.
MEHMET METİNER (İstanbul) Ne çabuk cin
oldun siyasette sen ya!
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Herkes şirket
açabilir.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Başbakan açamaz
kardeşim, örnek olacak vatandaşa. Başbakan açamaz,
vatandaşa vergide örnek olacak.
METİN GÜNDOĞDU (Ordu)
Başbakanın şirketi yok.
BAŞKAN Tamam, buyurun.
Sayın Balbay, buyurun.
Süreniz doldu.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Sözlerini geri
alsın Başkanım.
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) Sayın
milletvekilleri, şu anda Sayın Başbakanın ve aile
efradının bütün üyelerinin Maltada cennet adası
yaratmış olmasını ben bu toplum adına yadırgadığımı
tekrar sizlerle paylaşıyorum. Birazcık utanmanız varsa bir
düşünün! Burada halktan vergi toplamasını
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Lütfen, lütfen
Bakın, kaba ve yaralayıcı sözler
kullanmayın Sayın Balbay.
AHMET UZER (Gaziantep) Utanmaz sensin ya! Bir
utanmaz varsa o da sensin.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın İnceöz.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Sayın
Başkan, biraz evvel hatibin konuşmasına istinaden
sataşmadan söz talep ediyorum. Hangi sözleri diye
sormayacaksınız.
AHMET UZER (Gaziantep) Bu gruba utanmaz demeye
utanmıyor musun! Terbiyesiz!
BAŞKAN Buyurun Sayın İnceöz.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
2.- Aksaray Milletvekili İlknur İnceözün, İzmir
Milletvekili Mustafa Ali Balbayın 502 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 10uncu maddesiyle ilgili önerge üzerinde
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine ve AK PARTİ Grup Başkanına
sataşması nedeniyle konuşması
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; az evvelki konuşmayı küllî
reddettiğimi özellikle belirtmek istiyorum. Burada
çıkarsınız bütün kanunun çerçevesinde eleştirilerinizi
yaparsınız ama Meclisin mehabetine uygun bir dille bunun
yapılmış olmasını gerçekten tercih ederdik. Her
şeyi söyleyebilirsiniz ama kişiselleştirerek,
şahsileştirerek, hakaretvari konuşmalara, bundan evvel söyledik
Bu ne demek? Az evvelki konuşmayı Meclisin gerçekten ülkemizin
koşullarında, dünyanın dört bir tarafından
saldırının, özellikle güneyimizde oluşturulmak istenen
terör devletçiklerine karşı terörle mücadele verdiğimiz bir
ortamda
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) Ne ilgisi
var Başkan o konuyla bu konunun?
MAHMUT TANAL (İstanbul) Vergi kaçırmanın
ne ilgisi var?
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) - Ne ilgisi
olduğunu açıklayacağım.
Bakın, bu haberler bundan önce de
yapılmış ve yapılış tarihlerine
baktığımızda da ne ilgisi olduğunu çok net
anlarsınız. Habere bakıyorsunuz, bu ve buna benzer haberler 2008de
yapılmış.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Başbakan
yalanlamıyor bunu ya. Kendisi yalanlamadı ki. Dünyada deniz ticareti
böyle olur. dedi. Allah Allah.
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) 2014 yerel
seçimlerinden önce yine yapılmış, geçtiğimiz mayıs
ayında yapılmış. Haberin yapılış
şekline bakıyorsunuz, servis ediliş şekline
bakıyorsunuz...
MAHMUT TANAL (İstanbul) E
araştıralım o zaman.
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla)
nerelerden
uluslararası servis edildiğine bakıyorsunuz, fotoğrafla,
oluşturulmak istenen haberin içeriğiyle bir algı
oluşturmaya çalışılıyor.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) Yalan
mı? Yalan mı? Yalan mı?
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Ne
bağırıyorsun!
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) Dün de söyledik.
Sayın Başbakanımız bu konudaki -Amerikaya giderken-
açıklamasını net bir şekilde yaptı.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) Yalan
mı? Hepsi doğru. Cumhuriyetin bütün haberleri doğru. Onun için
Cumhuriyet gazetesini kapatmak istiyorsunuz.
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) Öyle çamur
attım, çamur yapıştırdım olmaz. Çamura düşse bile
çamura bulanmakla altın değerinden değer kaybetmez.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul)
Cumhuriyet gazetesini bu yüzden kapatmak istiyorsunuz.
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) Net bir
şekilde açıklamasını yaptı. O açıklamayı
tekrar okumanızı tavsiye ediyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Ben dinledim ya, reddetmiyor
ki.
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) Burada gizli
saklı herhangi bir şey olmadığını, 2008, 2014 ve
geçtiğimiz mayıs ayında benzer haberlerin, aynı içerikli
haberlerin yapıldığını, burada bir kastı mahsusa
olduğunu, burada sanki saklanmak istenen, gizli
Yok, böyle bir şey
yok. Bunun üzerinden çamur atmaya kalkmak
Çamur, atanın eline
bulaşır. Ayıp ya! (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) Ne
çamuru? Başbakan Yapıyoruz. diyor. Ne çamuru?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Başbakanınız
kendi kabul ediyor ya!
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Benzer haberler
geçmişte de yapıldı.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Benzer değil, gerçek, gerçek. Sadece benzer haber
değil yani.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel, 60a göre.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
32.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Aksaray Milletvekili
İlknur İnceözün sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; öncelikle Türkiyeyi ne duruma getirdiğimizi
bir görelim. Eskiden liderlerin abartılı kuklaları Plastip
Showlarla bütün Türkiyenin en dikkatle izlediği programlar olurdu. Bugün
siyasi hiciv diye bir şey kalmadı.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Hiciv mi bu ya?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hakaret Hırsız.
demektir. Ahlaksız. derseniz hakarettir ama birisi çıkıp size
şunu söylüyorsa, Sizin şöyle şöyle hesaplarınız
olacak, babanız da Cin Ali olacak. diyorsa burada bir hakaret yoktur,
siyasi bir hiciv vardır. Bu konudan alınıyorsanız meselenin
altında bir pislik vardır. Ona dikkat edin ilk önce.
MEHMET METİNER (İstanbul) Yani Cin
Kemal mi diyelim?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Kimse size hakaret etmedi.
Sonra, diktatörlük söylemlerinden rahatsız
oluyorsunuz, bu kadarcık eleştiriye bu faşizm ayıptır
yani, ayıptır!
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET METİNER (İstanbul) Cin Kemal mi
diyelim?
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) Çık
kürsüye, ağzına geleni say
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
Buyurun Sayın İnceöz.
33.- Aksaray Milletvekili İlknur İnceözün, Manisa
Milletvekili Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Sayın
Başkanım, bu sözlere katılmadığımızı
özellikle belirtmek istiyorum. Siz çıkacaksınız orada ustaca bir
kelime oyunuyla ithamlarda bulunacaksınız
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yapacak tabii.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray)
sonra da Buna
alınmanın arkasında bir pislik var. diyeceksiniz; yine, benzer
sözler ve ifadelerle töhmet altına bırakmaya
çalışacaksınız.
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) Hakaret et,
hakaret et
Yeter ya!
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Bakın,
açıklamalar çok net. Üstelik, biraz evvel hatip konuşmasında
diyor ki: Vergi kaçırma vesaire
Vergi rekortmeni olmuş birisinin
vergi kaçırması vesairesi söz konusu olmaz ki. Elbette ki
yanlış bilgileri çıkıp burada iddia sahibinin, müddeinin,
iddiasını ispat edemeyip böyle boş konuşmalarla, bu
konuşmalarla karşı tarafı ilzam etmesi
gıyaplarında
Elbette ki bunlara verilecek çok cevabımız
var.
Bu yeni bir alışkanlık değil,
17/25 Aralıkta da benzer alışkanlıklar ortaya konuldu, daha
sonra da, her fırsatta. Varsa elinde bilgisi, belgesi, yargı orada.
(CHP sıralarından gürültüler)
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul)
Yargı mı bıraktı!
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Yargı 16
Nisan
Pakette biz yargıyı bağımsız ve tarafsız
yapalım derken bu taraftan destek gelmedi. Biz yargının
bağımsız ve tarafsız olması için iktidara
geldiğimiz günden beri
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - ...yargı
kimsenin bahçesi olmasın diye mücadele verirken kendileri nerelerdeydiler
acaba?
MEHMET METİNER (İstanbul) Cin Mustafa,
Meclisi ne hâle getirdin!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN - Sayın Özel, kapatalım biz
bunu
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) Belgeler
ortada.
BAŞKAN Ya, götür belgeleri
savcılığa ver arkadaşım! Lütfen ya! Lütfen! Allah
Allah!
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul)
Savcı mı bıraktınız götürecek?
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray)
İşinize geldi mi Savcılık mı kaldı?,
işinize geldi mi Senin yargı!
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) Enis
Berberoğlunun davasını bile top gibi oradan oraya
atıyorsunuz! Mahkeme mi kaldı, yargı mı kaldı, hepsini
mahvettiniz!
BAŞKAN - Sayın Yarkadaş, böyle bir
usulümüz yok. Yerinize oturun
Bakın, Grup Başkan Vekilinize söz
vermişim. Oturun yerinize. Herkes istediği yerde
bağırıp çağıramaz; bu Meclisin bir intizamı,
nizamı var. Ve herkes ne konuştuğunu bilecek. İç Tüzük
Kaba ve yaralayıcı sözler sarf edilemez. diyor. Ben bunu söylüyorum
sizlere.
Sayın Özel, lütfen, arkadaşınıza
söylerseniz, söz vereceğim size.
Buyurun.
34.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Aksaray Milletvekili
İlknur İnceözün yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
birincisi: Binali Yıldırım Böyle bir şey yok. demedi,
Bunlar doğru. dedi.
İkincisi: Benim çocuklarım vergi
kaçırmadı. da demedi, Benim çocuklarım bir dönem vergi rekortmeni
oldu. dedi.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Sen
yazıyı okumamışsın herhâlde Özgür; iyi oku, iyi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir dönem vergi rekortmeni
olmakla, vergi kaçırmak için vergi cenneti ülkelerde hesap açtırmak
başka şeyler.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) İyi
dinlememişsin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Üçüncüsü: Diyoruz ki, biraz
önce oy kullandınız, dışardaydınız, koşup
Ret, ret
dediğiniz iş, bu mesele araştırılsın
diyen bir önergeyi reddettiniz. Şimdi diyorsunuz ki
Araştırılsın, çıksın.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Ya, bu
işlerin nasıl olduğunu çok iyi biliyorsun, polemik yapma!
Boş boş konuşma ya!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Parti olarak verdik,
önümüzdeki günlerde bir daha oylanacak. Genel Başkanımız her
salı sizi çağıracak. Eğer kendinize güveniyorsanız,
çiğ yemediyseniz, karnınız ağrımıyorsa kurun
komisyonu, bütün liderlerin, bütün bakanların yurt dışı
hesapları açıklansın. Hodri meydan! Hodri meydan! Hodri meydan,
hodri meydan, hodri meydan! (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Er
meydanını bulduğumuzda o meydana geliriz.
BAŞKAN Diğer önergeyi okutuyorum.
MUSTAFA BALBAY (İzmir) Sayın
Başkan, ben 60a göre söz hakkı talep ediyorum, cevap vermek
istiyorum. Yanlış söyledi Sayın Başkan, yanlış
bilgi verdi benim hakkımda. Sayın Başkan, lütfen, yerimden bir
dakika söz hakkı istiyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sonra bir dakika süre verin.
BAŞKAN Biraz sabredin.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun"da Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588) ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
502) (Devam)
BAŞKAN Okutuyorum
önergeyi:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502
sıra sayılı Kanun Tasarısının 10uncu maddesinde
yer alan 15 ibaresinin 10 şeklinde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Filiz Kerestecioğlu Demir Ertuğrul
Kürkcü Dirayet
Taşdemir
İstanbul İzmir Ağrı
Aycan İrmez Saadet
Becerekli
Şırnak Batman
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Batman Milletvekili Saadet
Becerekli konuşacaktır.
Buyurun Sayın Becerekli. (HDP
sıralarından alkışlar)
SAADET BECEREKLİ (Batman) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlarken, hukuksuz bir biçimde tutuklanıp cezaevine konulan ve 5inin
milletvekilliği düşürülen, Türkiyenin 3üncü büyük partisi olan
Halkların Demokratik Partisinin Eş Başkanı ve tutuklu
milletvekili arkadaşlarımızı da selamlayarak başlamak
istiyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi uzun bir süredir yasa
yapma ve yürütmeyi denetleme işlevini kaybetmiş görünüyor. Niye?
derseniz, çünkü AKP Hükûmeti tarafından Meclise dayatılan
yasaların onay kurumu hâline gelmiştir uzun bir süredir. Bu
dayatmalar sonucu, 80 milyon insanı ilgilendiren ve tüm
bakanlıkların alanına giren birçok mesele Plan ve Bütçe
Komisyonunda alelacele, yangından mal kaçırır gibi
geçirilmiş ve bir bütün olarak Türkiyeyi etkileyecek olan maddeler
halkın ihtiyaçları doğrultusunda
hazırlanmadığı gibi, ilgili olan meslek odalarına,
sendikalara, sektör temsilcilerine başvurmaya gerek bile görülmeden
Meclise getirilmiştir. Neoliberal politikalar nedeniyle tüm sektörlerde
özelleştirme, taşeronlaştırma, denetsizleştirme
iktidarın yasası hâline geldiği bu kısa şeyden bile
çok açık görülüyor. AKP iktidarının yürütmüş olduğu
yanlış iç ve dış politikalar sonucu vergi
artışları ne yazık ki emek sömürüsü ve güvencesizlik olarak
torbada toplanmış. Mevcut duruma bakıldığında,
Hükûmetin yürütmüş olduğu politikaların toplumdaki
yansıması daha çok ölüm, daha çok göç, daha çok kadın ve çocuk istismarı,
taşeronlaşma, güvencesiz çalışma, bilimden uzaklaşma
ve emek sömürüsüdür. Tabii, bütün bu olumsuzlukların işçi, emekçi ve
yoksullarda somutlaştığını da bilmek gerekiyor.
Bizler vergide adalet isterken, diğer yandan,
basiretsiz politikalar sonucu ne yazık ki bir süredir Türkiyede
adaletsizlikte sınır tanımayan işlevler yürürlükte. Bir de
çok iyi bir şeymiş gibi, vergilerin bir kısmının
savunma sanayisine gittiği açıklandı. Bizler onurlu ve
kalıcı bir barışın tesis edilmesini talep ederken
savaşta ısrar ediliyor ve bunun faturası, her alanda
barış isteyen insanlara çıkarılıyor.
Yaşanan ekonomik kriz, günü kurtaran
yöntemlerle, hep yoksul halkı sömürerek aşılmaya
çalışılıyor. Oysa bu kriz bu şekilde
aşılmaz, bu torbayla hiç aşılamaz. Bu torbadan çıksa
çıksa yeni bir kriz çıkar ve neden olacağı sosyal, ekonomik
krizin çok büyük sorunlar doğuracağını da kesinlikle bilmek
gerekiyor.
Âdeta Kırk satır mı, kırk
katır mı? misali dayatılan ikilem dışında üçüncü
bir yol var aslında. O yolun önünü açmak için rant politikaları
yerine, kamu yararına politikaların eşliğinde, bilimin ve
tekniğin ışığında projeler üretilmelidir. Bugün
en çok ihtiyaç duyduğumuz, bir uzlaşı kültürü ve
katılımcı bir anlayışla politikalar
oluşturulmalıdır ve unutmayalım ki halkın
sorunları bu torbaya sığmayacak kadar büyüktür.
Yaşadığımız hiçbir
toplumsal soruna çözüm olmayacak olan bu torba yasayla, aksine, sorunlar daha
büyüyecektir. Ama bir uzlaşı kültürüyle biz bu Meclise gelen
yasaları daha önce ilgili alanlarla, sendikalarla ya da işte,
diğer kurumlarla görüşmüş olsaydık, o uzlaşı
kültürüyle ve bir mutabakatla Meclise getirmiş olsaydık belki
kamuoyuna, Türkiyeye çok daha yararlı bir sonuç doğuracak
yasaları bugün Meclisten geçirmiş olacaktık. Ama ne yazık
ki -görülüyor ki, sabahtan beri görüyoruz- burada oturan AKP milletvekillerinin
bu yasada, maddelerde neler olduğunu; gerçekten, kamuoyuna, Türkiyeye
neler getirip götüreceğini çok iyi hesap etmeden, sadece oy kullanmak için
geldiklerini, koşarak içeri girdiklerini, oylarını verdikten
sonra dışarıya gittiklerini kendimiz gözledik. Onun için
Türkiye'nin, Türkiye halkının, kamuoyunun yararını
gözetecek bir şey olmadığını bilip bilmediklerinden
emin değilim. Belki biliyorlardır ama yapmaları gereken
görevleri ve misyonları bu olduğu için bunu yerine getirerek tekrar
çıkıyorlar. Ama bunun ileride doğuracağı ekonomik ve
sosyolojik bütün sorunların tek sorumluluğunun yine bu AKP
milletvekillerinde ve Hükûmette olacağını tekrar belirtiyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Balbay, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
35.- İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbayın, Aksaray
Milletvekili İlknur İnceözün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) Sayın
Başkan, İlknur Hanım boş dedi, Vergi kaçırmak
dedi. dedi; çok yanlış bilgiler verdi benim hakkımda. Sadece
yerimden en azından söz alıp düzeltmek istedim.
Bir defa off-shoreun sözcük anlamını
sözlükten okuyorum: Verginin çok yüksek olduğu ülkelerde vergi ödememek
için ticari faaliyetini ülke dışında sürdürmek. Ben de diyorum
ki: Bu ülkeyi yönetenlerin -halktan olabildiğince çok yüksek vergi
alırken, benzinin yüzde 70i vergiyken, simidin yüzde 8i vergiyken-
ailesinin yurt dışına, Türkiye'de vergi vermemek için Maltaya
gitmesini yadırgadığımı, buna hakkı
olmadığını vurguladım. Bunlar boş şeyler
değil, açıklamaya muhtaç şeyler.
Asgari ücret bu ay 1.195 lira oldu Sayın
Başkan. Normalde bu yılbaşından beri belliydi ki ekim
ayında, kasım ayında bu düşecek. Bunun önlemini almazken,
asgari ücretlinin 200 lirasını dahi vergi olarak alır iken
vergisini Türkiye'de ödememek için Maltaya gitmeyi topluma, halka havale
ediyorum.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun
Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve 4706
Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN Madde
üzerindeki son önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502
sıra sayılı Kanun Tasarısının 10uncu maddesinde
geçen yer alan ibaresinin geçen şeklinde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Erkan Akçay Emin
Haluk Ayhan Mustafa
Kalaycı
Manisa Denizli
Konya
Erhan Usta Baki
Şimşek Deniz
Depboylu
Samsun Mersin Aydın
Mehmet Erdoğan Erkan
Haberal Arzu
Erdem
Muğla Ankara İstanbul
Mevlüt Karakaya
Adana
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde İstanbul
Milletvekili Arzu Erdem konuşacaktır.
Sayın Erdem, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
ARZU ERDEM (İstanbul) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 502 sıra sayılı Bazı Vergi Kanunları
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubum
adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi, bizi
ekranları başında izleyen Türk milletini saygıyla
selamlıyorum.
Evet, konumuz aslında Vergi Kanunu ama ben,
özellikle bugün gündemde olan ve kendi seçim bölgemi ilgilendiren, seçim
bölgemle alakalı, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki her bir
arkadaşımın mutlaka haberdar olması gerektiğini
düşündüğüm bir konuya değinmek istiyorum. Belki, İstanbul
3üncü bölge milletvekillerimiz bilhassa başta olmak üzere ve diğer
İstanbul milletvekillerimizin dikkatini çekecektir.
Ben Ataköyde oturuyorum ve Bakırköye
bağlı Ataköy. Orada, otuz yıllık bir tarihî geçmişe
sahip bir spor kulübümüz vardır bizim. Bu spor kulübünde benim 2
evladım -biri 21 yaşında, biri 18 yaşında- uzun
süreler farklı farklı spor dallarında spor yaptılar.
Burası şu an Cumhuriyet Halk Partisinin idaresinde belediye olarak ve
iki gün öncesinde yıkımı başlamıştır
buranın. Burayla ilgili, maalesef, bilemiyorum, birçok, hakikaten
kaygı verici iddia var ve bir türlü sebebi de açıklanmıyor. Otuz
yıldan beri ruhsatlı ve o bölgenin, özellikle çocuklarını
koruyan, kollayan
Spor çünkü önemli kötü alışkanlıkların
da önüne geçen çok önemli enstrümanlardan bir tanesi, en önemli faaliyetlerden
bir tanesi. Hepimiz çocuklarımızı spora yönlendirirken özellikle
Bakırköyün göbeğinde olan bu tesisin bu şekilde
yıkılması, bir belediye kararıyla yıkılması
kabul edilebilir bir durum değil. Bu anlamda, Bakırköylüler gerçekten
ayaklanmış durumda; şu an, iki günden beri hem emniyet güçlerimizle
hem orada yıkımı yapmak isteyen belediyenin yetkilileriyle
karşı karşıya gelmekteler.
Sayın Bakanımız başta olmak
üzere -kendisi Maliye Bakanı ama- burada oturan her bir milletvekilimizin
bu olaya bir şekilde doğru bir müdahalede bulunması
gerektiğini düşünüyorum ki orada sakıncalı bir durum ortaya
çıkmasın. Bunun çözülmesi gerekiyor.
Konu buradan açılmışken özellikle iki
talebi de iletmek istiyorum: Boks branşında millî
sporcularımıza bir burs verilmekteydi. Bu
sporcularımızın bursu 1.410 liradan 400 liraya
düşürülmüştür. Bu anlamda, millî sporcularımız, özellikle B
ve C grubunda olanlar A grubuna geçmek için bu bursu hem eğitimde hem
sporda kullanıyorlar. Şunu söylüyorlar, diyorlar ki: Evet, biz
herkese sahip çıkalım. Manevi olarak da Suriyeden gelen
kardeşlerimiz de bizim için de hakikaten
Bunlar da sporcumuz olsun,
onlara da burs verilsin ama onlara 1.000 lira verilirken millî sporcu olarak
bizim bursumuzun 410 liraya düşürülmesi bizi gerçekten çok zor durumda
bırakacaktır. Bu konunun da incelenip mutlaka düzeltilmesi
gerektiğini düşünüyorum.
Son olarak, Türkiye Futbol Federasyonunun üçüncü
ligi için deplasman, konaklama ve yol giderleri olarak o küçücük takımlara
-bunlar kız takımı, kız futbol takımları; her bir
kadının bence, özellikle kızlarımıza ve
kadınlarımıza özel bir hassasiyetinin olması gerektiğini
düşünüyorum- 2.000 lira maç başı para veriyordu. Bu parayı
da Spor Bakanlığı yeni bir düzenlemeyle tamamen iptal etmiş
durumda. Bu durumda, özellikle bir takımdan bana gelen talebi iletmek
istiyorum. Ordu Rüsumat 4 kız futbol takımının koçu,
hocası diyor ki: Burada oynayan kızlarımızın önemli
bir bölümü ya yetim ya öksüz, ana babaları yok. Bu çocuklar bu spora
tutunmuş durumda ve bir kısmının hayallerinde, hedeflerinde
spor hocası olmak var, bir kısmının iyi bir kız
futbolcu, kadın futbolcu olma hayali var. 2.000 lirayla biz bunu
yapabiliyorduk ama bugün itibarıyla bize verilen bu para tamamen kesildi.
Gerekçeyi soruduğum vakit şunu söylediler bana: Kötüye
kullanılıyor bazı yerlerde. Ben buradan bilhassa iktidar partisine
seslenmek istiyorum, Hükûmetimize seslenmek istiyorum: Eğer bir yerde
kötüye kullanım söz konusuysa, bu kötüye kullananları tespit edip bu
anlamda gerekli cezalandırmalarda bulunup aslında böyle bir yolu mu
izlemek daha doğru veya bunu yapmak yerine aslında tüm ülkemizi
kapsayan, Türk kızlarının tamamına bir teşvik olacak
olan, kız futbol takımına verilen bu 2.000 lira maç
başı parayı mı kesmek daha doğru,
yanlışı önlemek adına? Bunu da ben burada oturan her bir
kadın milletvekilimizin vicdanına teslim ediyorum.
Kızlarımızın sesi oldum buradan, sizler de lütfen o
duyarlılığı gösterip bununla ilgili atılması
gereken adımlarla ilgili gerekli hareketlerde bulunursanız ben
sevinirim. Bu talebi buradan dile getirdim.
Saygıyla selamlıyorum hepinizi. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan...
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
10uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Sayın Özel, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
36.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili
Arzu Erdemin 502 sıra sayılı Kanun Tasarısının
10uncu maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
sayın hatip biraz önce konuşmasının başında
Bakırköy Belediyesinin yapmış olduğu bir icraatı
eleştirdi. Dışarıdan bakınca ve açıklanmaya
muhtaç bu konuya açıklık getirilmezse sanki bir spor tesisi ortadan
kaldırılıyor gibi.
Ortadan kaldırılan yer, otuz
yıldır, yapılan bir anlaşma sonucu, belediyeye ait ve imar
planında da tamamı spor alanı olarak görülen bir yerin
eğlence merkezi, düğün salonları ve modern olmayan birkaç spor
tesisi olarak rant amaçlı işletilmesiydi. Bölgede yapılan bütün
halkın memnuniyet anketlerinde burayla ilgili talepler vardı. Bunun
üzerine, Belediyemiz ve Belediye Meclisi aldığı kararla bu otuz
yıllık rant alanını sonlandırdı; yerine, modern
ve imar planına uygun, tamamı spor alanı olan ve yeşil alan
olan yeni bir tesis yapılıyor. Bakırköylülerin ve civar
ilçelerin, İstanbulun kullanımına sunuluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir önceki hâline göre
yapılan iş son derece doğrudur. Sayın vekilin kötü niyetli
olduğunu düşünmeyiz ancak biraz önce kürsüde kullanmış
olduğu ifadeler Bakırköy halkının talebine uygun ifadeler
değildir.
Teşekkür ediyoruz.
ARZU ERDEM (İstanbul) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Sayın Erdem, siz de yerinizden,
buyurun.
37.- İstanbul Milletvekili Arzu Erdemin, Manisa Milletvekili
Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ARZU ERDEM (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: Oradaki
tesisler tenis kortları, yüzme havuzu, kapalı basketbol sahası
ve açık basketbol sahaları olmak üzere geniş bir alana
yayılmış olan, 1 tane düğün salonunun olduğu bir yer.
Düğün salonunun ağırlıklı olarak kullanıldığı...
Sayın Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar da bileceklerdir, kendileri
de orada birçok etkinliği yapmaktalar. Bakırköyde oturan insanlar
tarafından çok büyük tepkiyle karşılanan... Burada sadece
işletme sahibi değil mesele. Bakın, ben orada otuz senedir
oturuyorum. Benim 2 evladım da çok küçük ücretlerle
Rant amaçlı
dedi ya, Rant amaçlı işletiliyor. diye, orası rant amaçlı
işletilen bir yer olmuş olsaydı ücretler fahiş olurdu. 150
lira aylık ücretlerle çocuklar oraya gidiyor. Ortaya çıkacak olan
sonucu hep birlikte izleyeceğiz. Ben orada toplumsal bir yara
olduğunu düşünüyorum, bunu da buradan dile getirdim. Bu konuyla
ilgili gerekli düzenleme yapılır mı yapılmaz mı, onu
da göreceğiz.
BAŞKAN Teşekkürler.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Çok kısa
BAŞKAN Sayın Özel, tamamlayalım ya.
Buyurun.
38.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili
Arzu Erdemin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
öncelikle şu: Tabii mesele düğün salonu, işletmeci, otuz
yıldır büyük bir rant olunca
Aslında Meclis kürsüsüne
bunları taşımamak lazım. Yeni, modern bir spor tesisi
yapılacağını Belediye Başkanımız da ifade
etti, bunu buradan Cumhuriyet Halk Partisi olarak da ifade ediyoruz. Hepimiz
buradayız, eski hâlini herkes biliyor ve o rantın, otuz
yıllık rantın sonlandırıldığını
hep beraber göreceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu taahhüdümüzü
yüce Meclisin huzurunda tutanağa geçiriyoruz. Zaman kimi haklı
çıkaracak, açılış töreninde sayın vekilimle birlikte
takip ederiz.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
ARZU ERDEM (İstanbul) Sayın Başkan,
bir cümle, bir cümle
BAŞKAN Sayın Erdem
ARZU ERDEM (İstanbul) Bir cümle rica
edeceğim.
Bakırköy Belediyesi, biz gözümüzü açtık
açalı Cumhuriyet Halk Partisindedir. Otuz seneden beri ranta teslim eden
de kendileri o zaman. (MHP sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, ANAPtayken,
ANAPtayken
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN 11inci madde üzerinde üç adet önerge
vardır, okutup işleme alacağım, oylarınıza
sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 11inci maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Filiz Kerestecioğlu Demir Ertuğrul Kürkcü Dirayet
Taşdemir
İstanbul İzmir Ağrı
Aycan İrmez Saadet Becerekli Mehmet Ali Aslan
Şırnak Batman Batman
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Batman
Milletvekili Mehmet Ali Aslan. (HDP sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın Aslan.
(CHP ve MHP sıraları arasında
karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Sayın
Aslanı dinliyoruz.
MEHMET ALİ ASLAN (Batman) Sayın
Başkan ve Sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Özellikle 7 Hazirandan bu yana izlenen
yanlış iç ve dış politika sonucunda mali disiplinden
kopularak mali bir krizin eşiğine gelinmiştir, hatta içine
düşülmüştür. Hükûmetin bu yasayla ilk amacı bu krizi
aşabilmek için bulabildiği, alabildiği her yerden gelir temin
etmektir. Doğal gaz, petrol, elektrik ve ulaştırma
zamlarına ilave olarak yeni kamu gelirleri yaratılmaya
çalışılmaktadır, âdeta halkın cebinde kalan son paraya
da göz
(CHP ve MHP sıraları arasında
karşılıklı laf atmalar)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
Bakın, hatip kürsüde, lütfen, istirham ediyorum.
Buyurun Sayın Aslan.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, yeniden başlatırsanız
Hiçbir şey duyamadık.
BAŞKAN Siz buyurun, ben
MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) Tamam,
teşekkürler.
Bu amaçla torba yasada yapılan düzenlemelerle,
halkın cebinde kalan son paraya dahi göz koyma ve sermayeyi de maalesef daha
da koruma, zenginleştirme söz konusudur.
Yapılan düzenlemeyle elektronik haberleşme
alanında devasa kâra ve gelirlere sahip 3 büyük şirketin lehine bir
düzenleme yapılarak âdeta vergi affı getirilmektedir. Tek kalemde bu
şirketlerin borçlarının silinmesi yine iktidarın sermaye
kesimlerini kayıran yaklaşımının ürünü olup buradan
alınacak vergilerin affıyla oradan elde edilmesi gereken gelirler bu
sefer yoksul, emekçi halka yayılıp onlardan tahsil edilme yoluna
gidilmektedir. Zira bu düzenlemeyle yapılan, özel iletişim vergisinin
yüzde 7,5ta sabitlenmesi internet kullanımının yüzde 50 vergi
olarak artışı demektir ve insanlar da şu anda -hepinizin
malumu- telefonla konuşmaktan ziyade interneti kullanmaktadır yani
günde bir saat telefonla görüşülüyorsa en az dört beş saat internet
kullanılmaktadır. Vatandaşın cebine, emekçinin gelirine göz
koyan bir düzenleme maalesef söz konusudur.
Vergi adaleti, toplumsal barışı
sağlamak yerine hep sermaye kesimleri korunmakta ve yaşamın her
alanında bu yozlaşma maalesef yayılmaktadır. Devletin asli
geliri vergilerdir ve sağlıklı, adil bir vergi sistemi toplumsal
barış ve adaletli bir yaşam için de elbette ki en temel
dinamiklerden biridir ama dikkat edilmesi gereken husus şudur: Vergi
sisteminin adaletli olmasının biricik koşulu ödeme gücü ilkesi
olmalıdır. Yani daha da anlaşılır bir dilde izah
edeyim Sayın Bakan da buradayken: 5 bin lira geliri olan ile ayda asgari
ücretle, 1.500 lirayla geçinen birinin bence aynı vergiyi ödememesi
gerekiyor. Yine aynı şekilde, engellilere, yaşlılara,
öğrencilere bu anlamda vergi indirimi sağlanması lazım.
Hatta iletişim gibi temel ihtiyaçlarda öğrencilerden, engellilerden,
yaşlılardan vergi alınmaması gerekiyor. Nasıl ki şubat
ayında bir düzenlemeyle mücevher, elmas, değerli taş, yat, tekne
gibi, işte, çok parayı, çok sermayeyi gerektiren gelirlerden ÖTV
yüzde sıfıra indirilmişse, şimdi size, hepinize soruyorum;
Allah aşkına, onlar mı vergi muafiyetini hak ediyor yani
pırlanta alabilecek, yat, tekne alabilecek gücü olanlar mı hak
ediyor, yoksa bir engelli mi vergi muafiyetini hak ediyor? Yani bunu elimizi
vicdanımıza koyup cevaplandıralım. Yüzde 20 ÖTV
sıfırlanıyor ama engellilerden yüzde 18lik araç KDVsi hâlâ
tahsil edilmektedir. Yani bunun neresi adalet, bunun neresi vicdan? Az kazanandan
az, çok kazanandan çok vergi alarak toplumsal ihtiyaçların
karşılanması, bu sayede kamusal hizmet
aracılığıyla toplumsal eşitsizliklerin giderilmesi,
toplumun geleceğinin güvenli bir şekilde biçimlenmesi,
sağlıklı bir büyüme elbette ki arzulanan hedeftir ancak söz
konusu bu madde tam da tersine, vergide adaletsizliği intaç
ettiğinden ve derinleştirdiğinden, bu maddenin geri çekilmesini
ve yeniden düzenlenmesini biz talep ediyoruz.
Geçen sene de söylemiştim -Sayın Bakan
yine buradaydı- yine söyleyeceğim çünkü bir iyileştirme söz
konusu olmamıştır. Bin dört yüz sene önce Hazreti Ali
buyurmuştur ki
Eskimeyen Bakanımız Müslüm Doğan da diyor
ki: Hep Hazreti Ömerden örnek veriyorsun, biraz da Hazreti Aliden örnek
ver. Evet, ondan da örnek vereceğim: Zenginlik gurbeti vatan yapar,
fakirlik ise vatanı gurbet hâline getirir. diye buyurmuştur.
Malta tartışmalarında gördük ki,
evet, Malta birilerinin, zenginlerin vatanı olmuştur ama maalesef
vatanımız da bizim için gurbet hâline düşmüştür, gurbet
olmuştur. Emekçiler için yoksullar için kendi öz vatanımız
gurbet hâlini almıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) Bir dakikam var
herhâlde.
BAŞKAN Başta verdim.
MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) Öyle mi?
BAŞKAN Evet.
MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) Tamam, yine, son
sözümü söyleyeyim.
Sayın Bakanımız, bu konuda
iyileştirmeler yaparsanız ben size buradan teşekkür
edeceğim, özellikle engelliler ve yaşlıların vergi
muafiyetiyle ilgili.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 11inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Kazım Arslan Zekeriya
Temizel Kadim
Durmaz
Denizli İzmir Tokat
Mehmet Bekaroğlu Şenal
Sarıhan Kemal
Zeybek
İstanbul Ankara Samsun
Ali Özcan Mahmut
Tanal Bülent Yener
Bektaşoğlu
İstanbul İstanbul Giresun
MADDE 11- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı
Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendinde yer alan %25, (b) ve (d) bentlerinde yer alan %15, (c)
bendinde yer alan %5 ibareleri %7,5 şeklinde, yedinci
fıkrasında yer alan Birinci fıkradaki %25 ve %15
oranlarını ayrı ayrı veya birlikte %5e, %5
oranını ise sıfıra kadar indirmeye ve bu oranları
kanuni oranlarına kadar artırmaya ibaresi Birinci fıkradaki
oranları ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar
indirmeye, birbuçuk katına kadar artırmaya şeklinde
değiştirilmiştir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen, Tokat
Milletvekili Kadim Durmaz.
Buyurun Sayın Durmaz. (CHP
sıralarından alkışlar)
KADİM DURMAZ (Tokat) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 11inci maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu önergesinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Daha önce de söyledim, gerçekten, bu torba yasayı
hazırlayanlar çok büyük incelikle çalışmışlar.
Sayın Maliye Bakanımızın vatandaşından vergi alma
noktasındaki uzmanlığını kutluyorum. Vatandaştan,
yoksul halklardan çaktırmadan, azar azar vergi nasıl
toplanırmış, işte bunun 21inci asırdaki uzmanı
Sayın Maliye Bakanımız. AK PARTİ oylarıyla Komisyonda
kabul edilen, daha sonra Mecliste kabul edilen bir maddeyle büyük hissesi
yabancı şirketlerin olan TELEKOM, Turkcell, Vodafone ve Aveanın
borçlarının yaklaşık 5 milyar lirasını silmek
üzere yetki alındı, o madde de burada kabul edildi. Bu maddeyle ne
oldu? Bu maddeyle şu oldu değerli arkadaşlar. Hepinize
soruyorum: Cebinizde cep telefonları var, bir ay ödemediğiniz zaman
ikinci ay konuşma şansınız var mı? Yok.
İşte, 70 milyonun üzerindeki GSM aboneleri de aynı durumda,
hemen bu hattı kapatıyorlar. İşte, beş
yıldır sizlerden, bu aziz milletten tahsil ettikleri paraları
hazineye, tüyü bitmemiş yetim hakkının
toplandığı, oranın bekçiliğini de Hükûmetin
yapması gereken yere yatması gereken paradan vazgeçtik. Ve bununla
ilgili o maddeye ilaveten ne yaptık? Bu konudaki düzenlemeye yargı
yolu da, şikâyet yolu da kapalı olmak şartıyla
Ve biz
diyoruz ki: Bu ülke yönetilirken kaynakları, o hazinenin kaynakları
iyi korunmalı, Hükûmet de bunun için var. Ve Bu ülkede kredi kartı
mağdurları var, borcunu ödeyemeyen çiftçiler var. Gelin,
bunların faizlerini silelim. dediğimizde Hükûmet Ülkenin
kaynağa ihtiyacı var, ülkemizin bunu yapacak bir mali durumu yok.
diyor. Arkadaşlar, bu ülkede mali disiplin zaten yok. Hükûmet sadece
gözünü Yoksul halk yığınlarından nasıl vergi
alırım?a, buna dikmiş durumda.
Yine, 11inci madde de hayatımızın
vazgeçilmezi olan internet üzerine kurgulanmış bir madde. Bu maddeyle
ne oluyor? Türkiye'de yaklaşık olarak 11 milyonu sabit, 72 milyonu da
mobil olan internet üzerinden insanlar bilgiye erişiyor ve bunun
üzerinden, sosyal medyada, ülkede ne oluyor bitiyor, dünyada ne oluyor bitiyor
özgürce bilgi alma hakkını kullanıyor. İşte, buna
yapılacak yüzde 50 zamla insanların özgürce bilgi edinme, bilgilenme,
sosyal medya üzerinden duyarlılık gösterme gibi yollarının
önüne bir engel de Hükûmet eliyle çıkıyor. (CHP
sıralarından alkışlar)
Ve diyoruz ki: Bu torba yasa örtülü bir zam
torbasıdır. Bundan çıkış, toplumun her kesiminin,
sivil toplumun duyarlı olup Türkiye Büyük Millet Meclisine, her ildeki tüm
milletvekillerinize, bu torba yasadaki para toplama şeklinin, vergi
toplama usul ve adabının keyfiyete dayalı hesapsız
harcamaları kapatma anlamında bir yasa olduğunu anlatmaktan
geçiyor.
Sayın Başkan, değerli
milletvekillerimiz; işte, böylece özel iletişim vergisi
dediğimiz, evlerdeki sabit internete ve Türkiye'deki 72 milyon cep
telefonu kullanıcılarına, yasalaştığı
takdirde
Ki hemen iktidar partisi hazır bunu kabul etmeye. Bilesiniz ki,
kullandığınız internet ücretlerine yüzde 50 zam gelecektir
ve bu konuda diyoruz ki: Bu beytülmal kul hakkı, biz
hakkımızı helal etmiyoruz, hakkımızı helal
etmiyoruz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Yapma ama ya.
KADİM DURMAZ (Devamla) - Bu anlamda Hükûmetin,
bir kez, siz değerli arkadaşlarımızın da, değerli
milletvekillerinin de
Bakın, her birinizin elinde cep telefonu var,
lütfen, bir kez daha düşünün ve Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği
önergeye evet oylarınızla destek olup Hükûmeti düşünmeye
itelim diyorum.
Yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 11inci maddesinde geçen
(c) bendinde yer alan %5 ibareleri %7,5 şeklinde, ibaresinin madde
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan Erkan Akçay
Konya Denizli Manisa
Baki Şimşek Mehmet
Erdoğan Erkan
Haberal
Mersin Muğla Ankara
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Denizli
Milletvekili Emin Haluk Ayhan.
Buyurun Sayın Ayhan. (MHP
sıralarından alkışlar)
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
verdiğimiz önerge değişikliğiyle ilgili konuşmak için
söz aldım.
Sayın Bakanım, bizim önergemiz iyi bir
önerge, gelin buna katılın. Şimdi, arızalı tarafı
da var, sonra vazgeçeceksiniz. Bu mevcut, satın alınan ileriye yönelik
tarifeleri ne yapacaksınız? Sonra sıkıntı
çıkacak. Yarın biri bir yere gider, bir mahkemeye gider,
başınıza iş açarsınız; gelin bundan vazgeçin.
Şimdi, bunun 11inci maddesi hakikaten
sıkıntılı bir madde. Maddeyle özel iletişim vergisi
oranlarını her bir hizmet için yüzde 7,5 olarak belirliyorsunuz. Bir
başka deyişle, cep telefonlarında yüzde 25, sabit telefonlarda
yüzde 15, data ve internet hizmetlerinde yüzde 5 özel iletişim vergisi
oranını yüzde 7,5 olarak tek oranda birleştiriyorsunuz.
İyi, hoş da bu mevcut, ileriye doğru satın
alınanları ne yapacaksınız? Bir.
İkincisi: Cep telefonundan alınan
vergilerin yüzde 25ten yüzde 7,5e düşürülmesi olumlu gibi gözüküyor ama
kanundaki tanımıyla kablolu, kablosuz ve mobil internet servisi
sağlayıcılığı hizmetinin yüzde 5ten 7,5e
çıkarılmasının internet kullanımının
yaygınlaştırılması hedef ve realitesiyle
çeliştiğini -ne yaparız- söyleyebiliriz.
Şimdi, tasarıda, gerek ekonomiye gerek
bütçeye gerekse geniş toplum kesimlerine, iş âlemine ekonomik yük
doğuracak hükümler içermesine rağmen, yasal gerekleri
karşılayacak nitelikte hakikaten bir etki analiziniz yoktu Sayın
Bakan. Tasarının bütçe ve ekonomiye üç yıllık perspektif
içinde etkisi üzerinde zaten detaylı bir bilgi de yok. Komisyondaki
ısrarlı talepler üzerine sizin verdiğiniz rakamlarda, bu
maddenin maliyetinin 900 milyon TL olacağı yönünde görüş beyan
ettiniz.
Peki, gerçekçi olmakla birlikte, bu düzenlemenin,
esasen sadece bütçeye değil, vatandaşa da yük getireceğini
düşünüyor musunuz Sayın Bakanım? Esasen, bu torba kanunda,
netice itibarıyla sizin borçlanmayı delmeniz için getirdiğiniz
birkaç maddeden bir tanesi o, bir tanesi de bu üç mobil GSM şirketine
sağladığınız imkânlarla ilgili. Buradan ne imkânı
sağlıyoruz? derseniz, ileride alabileceğiniz bir sürü vergiyi
terk etmiş oluyorsunuz.
Bakın, bu GSM işi sakat, bütün dünyada
problemli alan hâline geldi. Suudi Arabistanda problemli, orada problemli,
burada problemli. Gelin, şu işe bir bakalım, bir daha
görüşelim. Bu maddeleri tekrar düzeltmemiz lazım diye
düşünüyorum.
Şimdi, bu torba tasarının da daha
fazla borçlanma, mali disiplinden uzaklaşma, daha fazla vergi, daha yüksek
enflasyon, daha yüksek faiz, daha düşük yatırım ve istihdam
olarak tekrar topluma geri döneceğini bir bilin.
Ekonomide yaşanan sıkıntıların
çözümüne yönelik pek çok alanda düzenleme yapma ihtiyacı bulunabilir ancak
bütün bunların geçici, tutarsız ve çelişkili torbalarda
düzenlenmesi pek hoş bir şey değil. Bundan, Maliye Bakanı
olarak, eski bir bürokrat olarak sizin de mutluluk duyduğunuzu söylemem
mümkün değil, hakkınızı yerim ama mecburiyetten. Buraya
getiriyorsunuz ama orada zorluk çekiyorsunuz. Bunu görüşüyoruz, tam
görüşürken ilgili maddenin birinde bakanın biri bir açıklama yapıyor,
siz de ne yapacağınızı,
şaşırıyorsunuz demeyeyim, ne
yapacağınızı biliyorsunuz da sıkıntıya
giriyorsunuz. Kabinenin içinde herkes bu işlere biraz önceden baksa,
bunların kanun tasarısı olarak buraya gelmesine emin ol gerek de
yok, siz de biliyorsunuz bunu, yukarıda da konuşuyoruz. Siz eski bir
bürokratsınız, biz de eski bir bürokratız, bu işlerin
nasıl olacağını hepimiz biliyoruz. Niye devleti
sıkıntıya sokuyoruz, milleti sıkıntıya sokuyoruz?
Şimdi, bu internette -herkes kullanıyor-
bu problemleri ne yapmamız lazım? Görmemiz lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) Komisyon
çalışmalarında birçok şeyi dile getirdik ama size
dinletemedik.
Ben çok teşekkür ediyorum, saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
11inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkanım
BAŞKAN Sayın Usta, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Şimdi önergemiz reddedildi ancak burada önemli
bir husus var.
Sayın Bakanım, bu kısım önemli,
bir dikkatinizi verebilirseniz.
Şimdi, bağıtlanmış paketler
var. Bir GSM şirketinden 69 liraya bir paket aldık, paketimizin
içerisinde mobil telefon var, kimi paketlerde sabit telefon var, SMS var,
internet hizmeti var. Şimdi, kimi vergileri düşürüyoruz, kimi
vergileri yükseltiyoruz. Dolayısıyla bunu
aldığımız paketlere nasıl yansıtacağız?
Her paketin vergi yükü farklı, her paketin kompozisyonu farklı. Bu,
vatandaşa yansıtılacak mı, yansıtılmayacak
mı? Tamam, yani bizim dediğimiz düzeltme yapılmadı ama bu
maddede gelecekte karşılaşabileceğimiz bütün bu
sorunları gidermeye yönelik bir düzenleme gerekiyor bana göre. O
düzenlemenin yapılması lazım. Belki şimdi yetişmez
ancak bunun içerisinde yapılması lazım. Bu vergi indiriminin
-eğer bir indirim varsa, inen kısmı da var, artan
kısmı da var- vatandaşa yansıması lazım. Benim
eğer hiç internetim yoksa aldığım pakette, bu vergi
indiriminin bana ciddi ölçüde yansıması lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) İnterneti çok fazla
kullanıyorsam yine bu sefer fiyatı
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz, çok sağ
olun. Tamam, değil mi? Meramınızı da ifade ettiniz zaten.
ERHAN USTA (Samsun) Anladınız mı?
BAŞKAN Anladık, çok teşekkür
ediyoruz.
ERHAN USTA (Samsun) Anlaşıldı,
değil mi?
BAŞKAN Gayet güzel anlaşıldı,
tutanaklara da geçti.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Bakan hiç
oralı değil ama.
BAŞKAN Sayın Bakan da dinledi zaten.
12nci madde üzerinde üç adet önerge vardır.
Okutup işleme alacağım, oylarınıza
sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 12nci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Kazım Arslan Zekeriya
Temizel Kadim
Durmaz
Denizli İzmir Tokat
Şenal Sarıhan Kemal Zeybek Mehmet Bekaroğlu
Ankara Samsun İstanbul
Ali Özkan Mahmut Tanal Bülent Yener
Bektaşoğlu
İstanbul İstanbul Giresun
MADDE 12- 6802 sayılı Kanunun 29 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde yer alan Türkiyede
kurulu borsalarda gerçekleştirilen ifadesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen,
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal.
Sayın Tanal, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL (İstanbul) Değerli
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Tabii, vergi adaleti şart, ülkede adalet
şart. Eğer bir ülkede adalet yoksa o ülkede düzen olmaz, huzur olmaz,
vergi tahsilatı olmaz, ucuzluk olmaz.
Bundan hareketle, İstanbul Milletvekilimiz
Sayın Enis Berberoğluyla ilgili verilen mahkûmiyet kararı
istinaf mahkemesi tarafından bozulmuştur yani üst mahkeme
tarafından bozulmuştur. İstinaf mahkemesi tarafından Enis
Berberoğlu hakkında verilen mahkûmiyet kararının
bozulması, mahkeme kararının hukuken yasaya, anayasalara
aykırı olduğunu tescil etmiştir. Mahkeme
kararının bozulması demek, mahkûmiyetinin tüm sonuçlarıyla
birlikte ortadan kaldırılması demektir.
Mahkûmiyet kararı hangi gerekçelerden bozuldu?
Üst mahkeme diyor ki; bir: Sayın Enis Berberoğluyla ilgili
verdiğiniz mahkûmiyet kararını siz Can Dündar
davasının sonucunu beklemeden, o karar kesinleşmeden neden
verdiniz?
İki: Siz, Enis Berberoğlunun hangi
eylemini suç olarak kabul ettiniz? Enis Berberoğlunu sorumluluk
altına sokan hangi eylemi buldunuz da siz mahkûmiyet kararını
verdiniz? diyor.
Ayrıca, diyor ki: Geçmişte aynı
haberleri Aydınlık gazetesi haber konusu yaptı, soruşturma
açıldı, siz o dosyayı getirmeden, o dosyayı incelemeden
mahkûmiyet kararını verdiğiniz için ben senin kararını
bozuyorum.
Bu kararın bozulmasıyla birlikte,
mahkûmiyetin tüm sonuçlarının ortadan kaldırılması
lazım. Tüm sonuçlar ortadan kaldırılmıyor ise, bu
mahkûmiyet kararı hâlen devam ediyorsa Enis Berberoğlu esaret
altındadır, şu anda esir durumdadır, hürriyeti tahdit
edilmiştir. Ama mahkeme ne yapıyor? Bu karar bozulduktan sonra
mahallî mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine geliyor.
Ne zaman geliyor? 23 Ekim 2017 tarihinde mahkemeye geliyor, 2 Kasım 2017
tarihine kadar İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi yeni bir dosya
numarası vermiyor, esas defterine kayıt etmiyor. 2 Kasım 2017de
kayıt ediyor, 6 Kasım yani dört gün sonra bu dosyayı
kapatıyor. Soru bir, şunu sorarlar: Mademki dosyayı geri
gönderecektiniz, 23 Ekimde bu dosya size geldi, siz, neden 2 Kasıma kadar
bu dosyayı kaydetmediniz? 2 Kasımda kaydettin, cumhuriyet
savcısından gizlice mütalaayı alıyorsun, o
duruşmanın avukatlarını, Enis Berberoğlunun
savunmasını niye almıyorsun? Ve 2 Kasımda kaydettikten
sonra, 6 Kasımda da dosyayı kapatıyorsunuz.
Sanığın savunması
Son söz savunmanındır.
Sayın Bakanım, Sayın Meclis Başkan Vekilimiz; nasıl ki
son söz milletvekilinin ise açılan bir davada da son söz
sanığındır. Sanığa son söz hakkı verilmeden
mahkemenin bu dosyayı açıp bu dosyayı kendiliğinden
kapatmasıyla Ceza Kanununun 257nci maddesi uyarınca görevini kötüye
kullanma suçu işlenmektedir, anayasal bir suç işlenmektedir. Burada
Hâkim Savcılar Kurulunu göreve davet ediyoruz. Burada mahkeme bu
kararında ısrar edemez, bu kararında direnemez çünkü Usul Kanunu
mahkemeye böyle bir yetki vermemiştir. Geçmişte bu konuyla ilgili
Yargıtay 5. Ceza Dairesinin farklı suçlarda, farklı konularda
iki tane emsal kararı vardır. O kararlarda demiş ki: Mahalli
mahkeme istinaf mahkemesinin kararına karşı direnemez. O davaya
bakmak zorundadır. Burada âdeta Enis Berberoğlunu biz daha
nasıl hukuk dışı yöntemlerle yatırabiliriz
Bu dava
hukuki değildir, bu karar hukuki değildir. Bu karar keyfî ve
siyasidir. Mevcut olan yasal düzenlemelere aykırıdır, Anayasaya
aykırıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) Tüm görevlileri, Hakim
Savcılar Kurulunu göreve davet ediyorum.
Teşekkür ediyorum, saygılarımı
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 485
sıra sayılı Kanun Tasarısının 12nci maddesinde
yer alan (p) bendinde yer alan ibaresinin (p) bendindeki şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Filiz
Kerestecioğlu Demir Dirayet
Taşdemir Ertuğrul
Kürkcü
İstanbul Ağrı İzmir
Aycan
İrmez Saadet
Becerikli
Şırnak Batman
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen?
Sayın Kerestecioğlu, size önce söz
vereyim, sonra
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
39.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
bu ülkenin kentlerine, doğasına, tarihine ihanet edenleri
doğanın gücüne ve halka havale ettiklerine ve TTKde direniş
yapanların para cezalarıyla tehdit edildiklerine ilişkin
açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, söz aldım çünkü bugün
aslında -atladık- bugün Dünya Şehircilik Günü ve OHAL
ilanından hemen sonra Mecliste bütün itirazlara rağmen AKP Hükûmeti,
6745 sayılı Kanunla tabiata, ekolojiye çok kalıcı zararlar
verecek meşhur 80/4 maddesini yasalaştırdı ve
yatırımlar bahanesiyle ekolojik bir talanın önü
açıldı. Yani bugün Hasankeyf, Sur ya da ODTÜ ormanı,
yapılan birçok şeyle, maalesef, talana uğramış
durumda. Ama ne enteresandır ki bütün bunlara rağmen bugün AKP
Başkanı Erdoğan, Şehircilik Şûrasında, sanki on
beş yıldır ülkeyi başka birileri yönetiyormuş gibi bu
uygulamalara muhalefet ederek; yani kendi kendine muhalefet ederek Günümüz
şehirleri insana huzur vermiyor, beton, beton, beton
Orada ruh yok, huzur
yok. diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Tamamlayayım
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Şimdi, aynı şekilde, birkaç hafta önce de
İstanbula ihanet ettik. demişti Sayın Erdoğan. Gerçekten
İstanbula, Ankaraya, bu ülkenin kentlerine, doğasına, tarihine
on beş yıldır hiç olmadığı kadar ihaneti kim
yaptı gerçekten, bunu sormak istiyoruz. Ve ihanet edenleri de doğaya,
doğanın gücüne ve halka havale ediyoruz. Bunu ifade etmek istedim.
Sayın Başkan, bir sözüm daha olacak çünkü
şu anda elimize geldi ve aslında Genel Kurulu da
ilgilendirdiğini düşünüyorum. Eğer tamamlamama izin verirseniz
bunu da ifade etmek isterim.
BAŞKAN Buyurun, tamamlayın.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Şimdi, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel
Müdürlüğü imzasıyla tüm müesseselere başlığıyla
bir yazı gönderilmiş madenlere.
Şimdi, madenlerle ilgili direniş yapan,
yirmi bir saat o yer altında kalan işçilere bir söz verildi. Ama, bu
sözün dışında, şimdi kalkıp 6536 sayılı
Sendikalar, Toplu İş Sözleşmeleri Kanununun grev ve lokavt
konusuyla ilgili maddeleri, cezai düzenlemeleri yazılarak bu müesseselere
asılması, onların ağır para cezalarıyla tehdit
edilmeleri ve bunu yapmayanların da gerçekten işleme tabi
tutulmasına ilişkin bir yazı göndermişler.
Şimdi, bir taraftan bir söz verirken diğer
taraftan işçileri, üstelik de hayatlarını ortaya koyan
insanları yani zaten Ölmek istemiyoruz. diye bunun için kalkıp da
orada direniş yapan ve bir maddeyle ilgili söz alan insanları
şimdi ağır para cezalarıyla tehdit etmek bu söze de ihanet
etmektir. Bunu bütün milletvekillerinin, Genel Kurulun ve
halkımızın bilgisine sunuyorum.
Teşekkür ediyorum.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN Önerge üzerinde Adıyaman
Milletvekili Behçet Yıldırım konuşacaktır.
Sayın Yıldırım, buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Teşekkürler
Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; bizleri ekranı başında seyreden herkesi,
özellikle Adıyaman halkını çünkü tütün yasasından
dolayı bu hafta Adıyaman halkı Meclise kilitlenmiş durumda
Ben bu nedenle, mesleğimi ilgilendiren bir
tanımla iktidara bir tanım koyacağım. Şu anda
iktidarın bir hastalığı var, bu hastalığın
adı mitomani. Mitomani ne demektir arkadaşlar? Mitomani,
kişilerin kendi söylediği yalana inanması
hastalığıdır. Biraz sonra tütün meselesinde bu ortaya
çıkacaktır. Bu tür hastalar hatalarını örtmek için sürekli
yalana başvururlar, bir süre sonra söyledikleri yalanlara kendileri de
inanmaya başlar, zaman içinde kendi vicdanlarından uzaklaşmaya
başladıkça gerçek bir varlık elde etmek amacıyla yalan
söylemeye devam ederler. Mitoman kişiler için yalan söylemek
yaşamlarının rutin davranışı hâline
gelmiştir. Söylemiş oldukları yalanların ortaya çıkması
durumunda bundan herhangi bir suçluluk hissetmezler. Mitoman kişiler için
yalan söylemek olağan bir durum.
Bugün AKP iktidarının
yaptığı da budur. İktidarını yalan ve baskı
üzerine kurmuş, devam ettirmektedir. OHALle, kanun hükmündeki
kararnamelerle ayakta kalmaktadır. Birkaç tane somut örnek vereceğim:
Mesela 17-25 Aralıkta hiç yolsuzluk yapılmadı, çuval çuval
paralar gitmedi, ayakkabı kutularında dolar yoktu, bu kumpastı.
dediler. Buna Yalan. dediler ve kendilerini buna inandırdılar.
Çözüm sürecini iktidar bitirmedi. dediler. Bu da koca bir yalan.
Dokunulmazlık tüm vekilleri ilgilendiriyor, bir tek HDPli
milletvekillerini ilgilendirmiyor. dediler, bu da yalandı. En büyük yalan
da
Bağımsız ve tarafsız yargı var. dediler.
Tutuklamalar siyasi değil, yargı işi. diyorlar, bundan daha
büyük yalan olamaz. Referandumda hile yapılmadı. dediler, yalan.
15 Temmuz darbesinden Hükûmetin, sarayın haberi yoktu. dediler, yalan.
Darbeyi eniştesinden öğrendi. dedi saray, bu da yalan. FETÖnün
siyasi ayağı yoktur. diyorlar, kocaman bir yalan. MİT
tırları silah taşımıyordu. yine yalan. Türkiyede
basın özgürlüğü
Tutuklu gazeteci, aydın yoktur. diyorlar,
yalan. Şimdi de Adıyaman tütünü için yalan söylüyorlar, diyorlar ki:
Adıyaman tütününün önü açılacak, tütün üreticileri mağdur
olmayacak. Bu, koca bir yalandır arkadaşlar. Bu koca yalana
Sayın Bakan ve iktidar vekilleri de inanmış durumda. Sonra
çevrelerini, kendilerine yakın STKları, yandaş medyayı,
tütün platformunu bile inandırmaya çalışıyorlar. Bu konuda
AKP milletvekilleri de yanılıyor ve halkı da
yanıltıyorlar.
Bizim Adıyaman vekillerine eğer bu yasa bu
torbadan bu hâliyle çıkarsa buna karşı durmalarını
öneriyorum. Sakın savunmayın bu yasayı, ileride bu halka
nasıl hesap vereceksiniz diyorum. Resmen bir algı operasyonu
oluşturuluyor. Efendim, odalar böyle istiyormuş, tütün platformu
böyle istiyormuş. Bu da koca bir yalan çünkü gidin -ben de kendim tütün
üreticisiyim, üreticiyle konuştum, esnafla konuştum- hiç kimse bu
düzenlemeye, bu kooperatif mooperatif olayına taraftar değildir.
Kooperatif diyorlar, kooperatif eliyle de kesinlikle tütünün önü kesilecek,
çiftçi tütünü ektiğine, biçtiğine, sattığına bin
pişman edilecek.
Son zamanlarda Adıyaman medyasında,
sokakta, sosyal medyada Eğer tütün yasası istemediğimiz
şekilde çıkarsa -ki öyle çıkacak- AKP kaybeder, iktidar
kaybeder. anlayışı hâkim. Evet, AKP kaybederse kaybetsin,
birilerinin dediği gibi AKP kaybederse Türkiye kaybeder.
anlayışında değilim. Ben de AKP kaybederse Türkiye
kazanır diyorum.
Derdimiz iktidardan ziyade Adıyamanın
kaybetmemesi. Eğer tütün Adıyaman için siyasetüstü bir durumsa
Adıyaman tütününün yasaklanmasına karşı
duracağız. Adıyaman tütününün yasaklanması Adıyaman
için ölüm fermanıdır. Adıyamanın olmayan ekonomisinin,
ticaretinin dibe vurması demektir, ırgatlığa teslim
olması demektir. Çünkü bunları nereden biliyoruz. Bu yasalardan
bahsedildikten
İki hafta önce Başbakan grup toplantısında
Adıyaman tütününe övgüler yağdırıyor, ertesi gün Türkiye
genelinde bütün esnafa yönelik eş zamanlı bir operasyon
yapılıyor ve esnafın dükkânında ne kadar Adıyaman
tütünü varsa el konularak yüklü miktarda cezalar kesiliyor. Bu operasyonlar
hâlâ devam etmektedir. Bu operasyonlar bir merkezden ve bilinçli olarak
yapılmaktadır. Bu konuda Amerikan sigara firmalarıyla birlikte
hareket eden Hükûmet, baskınlar ve cezalarla Adıyaman tütününe olan
talebi azaltarak Adıyaman tütününü tamamen ortadan kaldırmak istiyor.
Önce çamur medyasında yirmi dört saat yalan yanlış haberler
yaparak Biz şöyle yaptık, böyle yaptık. diyorlar, sonra
istediklerini yapıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) Bunlar, gerçekten,
halkı kandırıyorlar -zorla, istemeye istemeye- halkı
inandırıyorlar. Kendisi inanıyor, yalanlarına
inandırarak iktidarını sürdürüyor; işin özeti budur.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Yalnız, Adıyaman milletvekillerinden,
bizden de söz ettiniz Sayın Yıldırım, teşekkür
ediyorum. Bu konuda ne kadar gayret sarf ettiğimizi biliyorsunuz.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Ama sizi
yanıltıyorlar Sayın Başkan, yanıltıyorlar sizi.
BAŞKAN Ve şu anda satışı
yasak olan bir ürünü, ilk defa, tarihî bir adımla kalıcı bir
şekilde yasal zeminde çözüyoruz ve kooperatifleşme kanalıyla
serbest hâle getiriliyor inşallah.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Eğer
çıkmazsa oradan istifa edecek misiniz? Onun sözünü de verin, onun sözünü
de istiyorum.
BAŞKAN Tekrardan, bu hassasiyetlerinden
dolayı ben çok teşekkür ediyorum. Tarihî bir adım
atılıyor, varsa eksiklikler o da Genel Kurul aşamasında
inşallah görüşülür, konuşulur diyorum.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Bol bol
konuşacağız.
BAŞKAN Birleşime yirmi dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 18.59
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.39
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Ali Haydar
HAKVERDİ (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 19uncu Birleşiminin Yedinci Oturumunu
açıyorum.
502
sıra sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine
devam ediyoruz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
12nci
madde üzerindeki son önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 12nci maddesinde geçen yer
alan ibaresinin geçen şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan Erkan Akçay
Konya Denizli Manisa
Baki Şimşek Mehmet
Erdoğan Erkan
Haberal
Mersin Muğla Ankara
Mevlüt Karakaya
Adana
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Adana
Milletvekili Mevlüt Karakaya.
Buyurun Sayın Karakaya. (MHP
sıralarından alkışlar)
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Bazı Vergi
Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 12nci maddesinde
verilen önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Efendim, aslında ilgili maddeye
baktığımızda
Neyi değiştiriyor?
Değiştirilen madde 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun
29uncu maddesi. Bu madde neyle alakalı? Bu madde banka ve sigorta
muameleleri vergisi istisnasıyla alakalı.
Aslında Sayın Bakan çok iyi biliyorlar,
bu, banka sigorta muameleleri vergisi çok eski bir işlem vergisi. Muamele
vergisi 1956da kabul edilmiş. Çoğu zaman da tartışmalara
konu olan bir vergiden bahsediyoruz. Banka sigorta ve muameleleri vergisi, bir
nevi bankacılıkta, sigortacılıkta, banka ve sigorta
işletmelerinde ve diğer finans şirketlerinde de kısmen
katma değer vergisi uygulaması gibi
Zaman zaman
tartışmalarda bunun kaldırılarak katma değer vergisi
içerisine alınması konusunda önerilerde bulunuluyor.
Ama uygulamayla ilgili yanlışları bir
kenara bırakacak olursak, şu andaki tasarı üzerinde, şöyle,
Ne değişiyor? sorusuyla bakacak olursak neyi görüyoruz? Burada
29uncu maddenin (p) bendinde yer alan Türkiyede kurulu borsalarda
gerçekleştirilen ifadesi kaldırılıyor. Bu ifade aslında
2010 yılında buraya konmuş idi, 2010 yılında
Türkiyede kurulu borsalarda gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon
sözleşmelerine ilişkin bu muameleler sonucu lehte alınan
paraların banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna olduğunu
söylüyordu. 2010 yılında gelen bu uygulama Türkiyede kurulu
borsalarda gerçekleştirilen
şeklindeydi. Şimdi, peki, ne
oluyor? Bunu kaldırdığımız zaman tüm vadeli işlem
ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler istisna kapsamına
alınmış oluyor. Peki, bu neden yapılıyor diye
baktığımızda, tabii, her zaman olduğu gibi yasama
kalitesi eleştiriliyor ama yani gerçekten ben bunu anlamaya
çalıştım böyle bir değişikliğe neden gidildi
diye. Doğru, vadeli işlemlerin birçok açıdan faydası var.
Milliyetçi Hareket Partisinin iktidarda olduğu dönemde Vadeli
İşlemler Borsası kuruluşu gerçekleşti. Bununla
bağlantılı, yine, ürün borsalarına yönelik lisanslı
depoculuğun altyapısı, mevzuatı hazırlandı,
vesaire. Biz bu işlemleri özellikle vadeli işlemler
borsalarının gelişmesini, buralarda yapılan işlemlerin
hacmini artıracak her türlü düzenlemenin yapılmasını
geçmişte savunduk ama şimdi, bu yasayla, değişiklikle, bu
tasarıyla ne yapılmak isteniyor anlamak mümkün değil. Bakın
gerekçeye, son kısmını okuyayım, zaman dar, gerekçede diyor
ki: Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri sonucu lehe alınan
paraların banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna edilmesi
amaçlanmaktadır. Zaten böyle oluyor. Yani sebep ne? Sebep belli
değil. Sebep acaba orta vadeli programda da belirtildiği gibi uzun
vadede döviz kuru riskini elimine edecek, riskten korunma imkânlarını
oluşturacak bir ortamı, iklimi oluşturmaya yönelik bir
katkı mı, bunu da anlamak mümkün değil. Dolayısıyla,
diğer yasa tasarılarında olduğu gibi maalesef bizim önümüze
gelen bu tasarıdaki madde değişikliklerinde ne amaçlanıyor,
söylenmiyor. Son derece ulvi, gerekli bir amaç da olabilir, öyle bir gerekçe de
olabilir ama anlatılan şey tamamen baştan savma
yazılmış olan bir gerekçe.
Aslında vergiyle ilgili söylenecek şey:
Vergi mevzuatının topyekûn, bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak
yeniden kaleme alınması en doğru bir yaklaşım olacak
diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
12nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkan
BAŞKAN Söz vereceğim Sayın
Bostancı.
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMASI (Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet
Aydının, vefat eden 24üncü Dönem Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta
Allahtan rahmet dilediğine ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Adalet ve
Kalkınma Partisi 24üncü Dönem Mersin Milletvekili, birlikte de
çalışmaktan büyük bir haz duyduğumuz Sayın Nebi Bozkurt
Hocamızın, şimdi derin bir üzüntüyle, vefatının
bilgisini almış bulunuyorum. Kendisine Allahtan rahmet diliyorum,
mekânı cennet olsun. Ailesine, Adalet ve Kalkınma Partisi
camiasına, ülkemize, milletimize başsağlığı
diliyorum. Daha taze bir bilgi, bu bilgiyi sizlerle üzüntü içerisinde
paylaştım. Ruhu şad olsun diyorum.
Sayın Bostancı, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
40.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının, vefat
eden 24üncü Dönem Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkanım teşekkürler.
Nebi Bozkurt Hocamız uzun yıllar Marmara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde hocalık yapmıştı.
24üncü Dönem de Mersin Milletvekili olarak AK PARTİden milletvekili
statüsünde hizmet etti. Kendisinin vefatını derin bir üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz. Kendisini hayırla yâd ediyoruz.
Arkasında bıraktığı öğrencileri, eserleri ve
aynı zamanda Mecliste bütün milletvekilleriyle kurmuş olduğu
güzel ilişkiler, onun mirası olarak elbette
hatıralarımızda ve hayatın içinde yaşamaya devam
edecektir. Kendisine Allahtan rahmet diler ve mekânı cennet olsun derken,
ailesine ve tüm milletimize de başsağlığı
dileklerimizi iletiyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Usta, buyurun.
41.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, vefat eden 24üncü
Dönem Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet dilediğine
ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biz de şimdi, 24üncü Dönem Mersin Milletvekili
Nebi Bozkurt Beyin vefatını öğrenmiş bulunuyoruz. Biz de
kendisine Allah'tan rahmet dileriz. Adalet ve Kalkınma Partisi
camiasına, öğrencilerine ve ailesine de
başsağlığı diliyorum efendim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Kerestecioğlu...
42.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
vefat eden 24üncü Dönem Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Biz de aynı şekilde ailesine ve tüm sevenlerine
başsağlığı diliyoruz.
Sağ olun.
BAŞKAN Sayın Özel...
43.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, vefat eden 24üncü Dönem
Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet dilediğine
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, ben
sizin bilgilendirmenizle haberdar oldum. Grubumuz adına da,
şahsım adına da büyük bir üzüntü duyduğumuzu ifade etmek
isterim.
24üncü Dönemde Nebi Hocayla birlikte
çalışmıştık. Bilgi birikimiyle, hafızasıyla,
yetiştirdiği öğrencileri, ortaya koyduğu eserleriyle ve bu
kürsüye o geçmiş birikimini taşımasıyla hepimizin dikkatini
çeken, hepimize örnek olan konuşmaları, yaklaşımları
olan bir büyüğümüzdü. Uçtu gitti, geriye işte bu tutanaklarda
bıraktıkları ve bu kubbe altında kendisinin arkasından
hayırla yâd edilmesi, güzel sözlerle anılması kaldı.
Görevler üstlenen, siyaset yapan herkese, görevini, Nebi Hoca gibi mahcup
olmadan ve arkasından güzel sözler söylenerek bırakmak, tamamlamak ve
bu dünyadan göçüp gittiğinde de arkasında böylesine izler
bırakmak nasip etsin.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna da
başsağlığı diliyor, acılarınızı
paylaşıyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Bir kez daha Nebi Bozkurt Hocamıza
Başkanlık Divanı olarak Allah'tan rahmet diliyoruz, ailesine de
başsağlığı diliyoruz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN 13üncü madde üzerinde üç adet önerge
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 13üncü maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Filiz
Kerestecioğlu Demir Ertuğrul
Kürkcü Dirayet
Taşdemir İstanbul İzmir Ağrı
Aycan İrmez Saadet Becerekli Lezgin Botan
Şırnak Batman Van
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Van
Milletvekili Lezgin Botan.
Buyurun Sayın Botan. (HDP
sıralarından alkışlar)
LEZGİN BOTAN (Van) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Ben de Nebi Hocama Yüce Rabbimden rahmetler
diliyorum, ailesine sabırlar diliyorum, kendisini sevgiyle yâd
edeceğimizi belirtmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, Genel Kurulu
selamlarken yine bir torba yasa karmaşasıyla karşı
karşıyayız. AKPnin büyük bir kurnazlıkla sürekli
yaptığı aynı şeylerle karşı karşıyayız.
Torba yasalar âdeta bir çorba yasa gibi; her alandan yasalar bir torbaya
doldurulur, alakalı alakasız bir sürü konuda yasalar bir araya
getirilir ve buraya bir şekilde kendi salt çoğunluğuna dayanarak
önümüze koymaya çalışılır.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu
şans oyunları, gerçekten, artık neredeyse bir afyon etkisi
yaratacak şekilde gençler üzerinde bir etki yaratıyor. Gençlerimize
hayat satacağınıza, umut tacirliği
yapacağınıza, gelin, gençleri nitelikli bir şekilde eğitelim,
istihdama dayalı bir eğitim geliştirelim ve gençlerimize
iş, aş olanaklarını, imkânlarını yaratalım.
Şimdi, bu şans oyunları artık
neredeyse bu bütçenin ve savaş bütçesinin vazgeçilmez bel kemiği veya
vazgeçilmez ana kalemlerinden biri hâline gelmiş. Şans oyunları
aslında bir nevi umut tacirliğidir. Gençlerimizin, onların
hayallerini aslında çalmanın bir yoludur, bir yöntemidir.
İşsizliğe itilmiş, kısa yoldan zengin olma
hayalleriyle, kısa yoldan, çalışmadan, emek vermeden
sınıf atlatma ve bir yerlere gelme aşkıyla yanıp
tutuşan gençler, bir süre sonra ciddi hayal
kırıklıklarıyla ne yaptıklarını bilemez
durumda ve büyük bir çaresizliğin pençesinde çırpınıp
durmaktadırlar. Dolayısıyla bu yasanın derhâl geri
çekilmesi lazım ve yeniden komisyonda detaylı bir şekilde
tartışılmasıyla birlikte
AKP Hükûmetinin yine bir savaş bütçesiyle
karşı karşıyayız ve bu savaş bütçesiyle vergiyi
yine yoksul insanlarımızın sırtına yüklüyoruz.
Savaşın en büyük, en ağır yükünü çeken halkımızı,
bu toplumu içeride ve dışarıda dayatılan
çatışmanın, derinleştirilen çatışmanın
manevi olarak, ahlaki olarak, sosyal olarak, siyasal olarak, ekonomik olarak,
kültürel olarak çökertmiş olması, sürekli bir toplumsal çöküşle
karşı karşıya getirmesi yetmemiş gibi, bir de
-savaşın- vergileri artırarak bu vergi yükünü
halkımızın, yoksul insanlarımızın
sırtına yüklüyoruz.
Değerli arkadaşlar, siz elinizi
kaldırırken, bu yasayı onaylarken emekçileri, işçileri,
asgari ücretlileri, gençleri, ev kadınlarını
aklınızdan çıkarmayın, çocukları, çocuklarına mama
götüremeyen insanları aklınızdan çıkarmayın. Bir eliniz
vicdanınızda olsun, sonra diğer elinizi kaldırıp
kaldırmayacağınıza karar verin.
Diğer bir konu değerli arkadaşlar,
25inci, 24üncü Dönemde burada kürdistan ismi büyük harflerle Türk Dil
Kurumunun kurallarına göre yazılırdı. Ben filoloji mezunuyum
değerli arkadaşlar. Bu konuda 1626 sıra sayılı bir
önerge vermiştim. Sayın İsmail Kahramanın bana
verdiği cevap akıllara ziyan bir cevaptır: Kürdistan diye bir
şey yokmuş.
E, size soruyorum: AKP Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan da mütemadiyen söyledi, Sultan Sencerden bugüne kadar bu
isim var. Kürtler de bir ulustur, dilleri Kürtçedir, üzerinde
yaşadıkları toprak kürdistandır. Kürdistan, bir ülkenin
ismidir; tıpkı Türkmenistan, tıpkı Doğu Türkmenistan,
Doğu Türkistan gibi bir isimdir. Yani, Türkiyenin
sınırları içerisinde var veya yok. Kuzey Irakta federal
Kürdistan bölgesiyle ticaret yapıyorsunuz, resmî evraklarınız
var. Yani, 25inci Dönemde var olan bu kürdistan ismi şimdi niye küçük
harflerle
Veya stenograflara kim yetkiyi veriyor, kim bu
talimatı verdi? Bir özel ismi bozmanın
Türkçe dil
kurallarını bozuyorsun, kendi diline, Türkçeye ihanet ediyorsun. Her
şeye hani Büyükşehirlere, şu şehre, doğaya,
şuraya, buraya ihanet ettik. diyorsunuz ya, Türkçeye de ihanet
ediyorsunuz. Türkçenin dil kuralları mevcuttur. Kürdistan bir
coğrafya ismidir ve olması gereken dil kurallarına göre
yazılması gerekiyor.
Bu vesileyle, ben tekrar Genel Kurulu saygıyla
selamlarken kürdistan isminin Türkçe dil kurallarına göre düzgün
yazılmasını ve bu torba yasayı da oylarken tekrar
ellerinizi vicdanınıza koyarak, gençleri, işsizleri
düşünerek, emekçileri düşünerek ve
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
LEZGİN BOTAN (Devamla) -
salt içeride ve
dışarıda savaş politikalarının değirmenine
su taşıyacak bu torba yasayı, bu vergileri halkın
sırtına yüklemeyin ve elinizi vicdanınıza koyarak reddedin.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Buyurun Sayın Bostancı.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
44.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının, Van
Milletvekili Lezgin Botanın 502 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 13üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkanım, Meclis tutanaklarında -tırnak içerisinde- bu
kürdistan konusuna ilişkin birçok tartışma mevcut. Bu
tartışmaları tekraren başlatmak düşüncesiyle
konuşmuyorum.
Tarihte siyasi iktidarlar hanedana, imparatorluklara
aitken toprakların adlandırılmasıyla 19uncu yüzyıldan
sonra toprakların ve ülkelerin adlandırılması
farklılaşmıştır çünkü iktidar o coğrafyada
yaşayan halkın hâline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyetinde de
siyasi iktidar bu ülkedeki bütün insanlarındır. Bu ülkenin adı
Türkiye Cumhuriyetidir, bu ülkedeki her yer Türkiye Cumhuriyetinin
topraklarıdır. Bunların nasıl
adlandırılacağına ilişkin hususlar Anayasada da
yasalarda da açıkça ifade edilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Ayrıca
belli bölgeleri bu tür etnik kimlik adlandırması üzerinden
tanımlamaya kalktığımızda şöyle bir
haksızlık da yapmış oluruz: Bu ülkede Kürtler her yerde yaşayabilirler,
her yere gidebilirler, her yerde bulunabilirler tıpkı Türklerin ve
başka kimlikten insanların yaptığı gibi.
Dolayısıyla sanki belli etnisiteden gelenlerin âdeta hapishanesi
anlamına da gelebilecek bu tür adlandırmalardan kanaatimce
kaçınmakta fayda vardır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) - Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Kerestecioğlu
LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Kerestecioğluna söz
verdim.
Sayın Botan, siz buyurun, oturun.
Buyurun.
45.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın vekilimiz Türkiye Cumhuriyeti neresidir, kim
yaşar, kim yaşamaz, bununla ilgili bir tartışma
yapmadı. Kürdistan diye bir yer vardır ama coğrafi bölge
olarak vardır. Geçen dönem tutanaklarına
baktığınız zaman büyük harfle yazılan yer şimdi
niye küçük harfle yazılıyor? dedi. Hani, Irak diye bir yer varsa,
Irakı küçük harfle yazmıyorsanız, Kanadayı küçük harfle
yazmıyorsanız aynı saygıyı o coğrafi bölgeye de
göstermeniz gerektiğini ifade etti.
Bu da tutanaklara geçsin diye ifade etmek istedim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Diğer önergeyi okutuyorum
LEZGİN BOTAN (Van) Sayın Başkan;
sayın hatip, başkanınız da benim söylediklerimi
bağlamından kopardı. Müsaade ederseniz bir dakikayla ben burada
yerimden bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN Sayın Kerestecioğlu
açıkladı, meramı anlaşıldı.
LEZGİN BOTAN (Van) Ama 60a göre ben
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Ama kendisi
Eksik kalmış olabilir benim
söylediğim.
BAŞKAN Buyurun, yerinizden siz de söyleyin.
46.- Van Milletvekili Lezgin Botanın, Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancının yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
LEZGİN BOTAN (Van) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Türkiye Cumhuriyeti devleti,
siyasi organizasyon olan devletin adıdır. Ben bir
coğrafyanın isminden söz ediyorum. Bu coğrafya ki şu an
federal Kürdistan bölgesi olan Kuzey Irakta mevcut ve Türkiye 1.352 tane
şirketiyle oradan para kazanıyor ve resmî olarak da bu mihver
üzerinden sözleşmelerini yapmakta. Kaldı ki 24üncü, 25inci Dönemde
de bu kürdistan ismi büyük harfle yazılırdı. Ben bir dil
kuralına dikkat çekmeye çalışıyorum. Sosyolojik,
antropolojik, etnografik olarak her halkın üzerinde
yaşadığı coğrafya, o halkın ismiyle
isimlenmiştir; bunu ne ben ne Sayın Başkan tayin edebilir. Kimse
kendi etnisitesini, kendi rengini, kendi dilini, kendi tenini, kendi
yaşadığı coğrafyayı tayin etmez. Ben bir
realiteye dikkat çekiyorum. Burada Türkiye Cumhuriyeti devletiyle alakalı
benim söylediğim bir şey yok yani Sayın Başkan bağlamından
koparmasın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
LEZGİN BOTAN (Van) Daha önce nasıl büyük
harfle yazıldıysa şimdi aynı kuralın yerine
getirilmesini diliyorum.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 13üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Zekeriya Temizel Kadim Durmaz Mehmet Bekaroğlu
İzmir Tokat İstanbul
Şenal Sarıhan Kemal Zeybek Bülent Yener
Bektaşoğlu
Ankara Samsun Giresun
Mahmut Tanal Ali Özcan Kazım Arslan
İstanbul İstanbul Denizli
MADDE 13- 29/4/1959 tarihli ve 7258 sayılı
Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları
Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü
fıkrasının (2) numaralı bendinin (ç) ve (e) alt bentleri
aşağıdaki şekilde, (d) alt bendinde yer alan "Bu
fıkranın (b) ve (c) bentlerinde" ibaresi "Bu bendin (b) ve
(c) alt bentlerinde" şeklinde değiştirilmiş ve
aynı maddeye aşağıdaki fıkra ilave edilmiştir.
"ç) Bayilerle yapılacak sözleşmelerin
esasları ile bayilere verilecek komisyon ve teşvik primi
oranlarını saptamak"
"e) Başbayi ile yapılacak
sözleşmelerin esasları ile komisyon ve teşvik primi dahil olmak
üzere ihale kıstaslarını saptamak."
"Bu maddenin üçüncü fıkrasının
(2) numaralı bendinin (c) alt bendi ve (5) numaralı bendinin (a) alt
bendi ile (12) numaralı bendinde belirtilen görev ve yetkiler, 21/2/2008
tarihli ve 5738 sayılı Spor Müsabakalarına Dayalı Sabit
İhtimalli ve Müşterek Bahis Oyunlarının Özel Hukuk Tüzel
Kişilerine Yaptırılması Hakkında Kanunun 3 üncü
maddesi kapsamında Teşkilat Başkanlığınca
kısmen veya tamamen özel hukuk tüzel kişilerine devredilebilir veya
mal ve hizmet satın alma yoluna gidilebilir."
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
47.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancının, kalp
krizi geçiren Giresun Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğluna
geçmiş olsun dileğinde bulunduğuna ilişkin
açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) Önergede
imzası olan Cumhuriyet Halk Partisinin Giresun Milletvekili Sayın
Bülent Bektaşoğlu dün bir kalp ameliyatı geçirdi, şimdi
hastanede. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi buradan iletiyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederiz.
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
3.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet
Aydının, kalp krizi geçiren Giresun Milletvekili Bülent Yener
Bektaşoğluna geçmiş olsun dileğinde bulunduğuna
ilişkin konuşması
BAŞKAN Evet, biz de geçmiş olsun
dileklerimizi iletelim, Allahtan şifa diliyoruz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi
ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun"da Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/588) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN Sayın Komisyon,
katılıyor musunuz önergeye?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen
İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu.
Sayın Bekaroğlu, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben de sözlerime vefat eden milletvekilimiz Nebi
Bozkurta rahmet dileyerek başlıyorum.
Bu torba yasanın 13üncü ve 14üncü maddesi
kumarla ilgili arkadaşlar. 13üncü maddede şans oyunlarında
bayilikler yeniden dağıtılacak, yeni insanlara birtakım
imkânlar sağlanacak. 14üncü maddede de bu şans oyunlarındaki
veraset ve intikal vergisi yüzde 10dan, 20ye çıkarılıyor.
Değerli arkadaşlarım, kumar dedim de,
milletvekilimiz Sayın Haydar Akar, KİT Komisyonunda AKPli
arkadaşlara Şu şans oyunlarını, kumarı tamamen
yasaklayalım; var mısınız böyle bir kanun teklifi vermeye?
deyince susmuşlardı. Onu da hatırlatmak isterim.
Değerli arkadaşlarım, Adalet ve
Kalkınma Partisi döneminde bu şans oyunlarının -kumar yani
bunlar- sayıları da cirosu da toplanan vergiler de kat kat
katlandı. Hâlbuki çok duyarlı bir ekipsiniz siz bu konularla ilgili,
helal-haram diye bir ölçünüz var, helal sertifikasıyla ilgili,
akreditasyonuyla ilgili yasalar filan getirdiniz ama böyle paralar, vergiler
söz konusu olunca bunları enteresan bir şekilde unutuyorsunuz. Tek
yaptığınız şey, çok muhterem bir hocanın
oğlunu o kurumlardan birinin başına atadınız bir
dönem, şimdi orada duruyor mu bilmiyorum.
Değerli arkadaşlarım, Adalet ve
Kalkınma Partisi iktidara geldiği zaman bu şans oyunlarından
Millî Piyango vardı, Toto filan vardı herhâlde, şimdi
sayısını
Millî Piyango, Spor Toto, Sayısal Loto, Şans
Topu, Süper Loto, On Numara, İddaa filan böyle gidiyor. Yani gerçekten
rakamlara baktığınız zaman da müthiş rakamlar var
ortada değerli arkadaşlarım. 2003te sadece Millî Piyango
üzerinden yılda 580 milyon TL kamuya gelirken, şimdi 1 milyar 300
milyon TLyi bulmuş; oynanan kupon sayısı ve satılan bilet
sayısı 10 milyardan 45 milyara çıkmış, ciroyu tam
şey yapamıyoruz ama sizin döneminizde herhâlde 60-70 milyar ciro elde
edilmiş ve buradan da dünya kadar vergi toplanmış.
Değerli arkadaşlarım, siz çok ilginç
bir ekipsiniz, geçen sefer de söyledim yani sizin gibi bir siyasi ekip
Türkiyede değil, dünyada hiçbir yerde gelmedi. Siz, on beş senelik
iktidarınız boyunca bozmadığınız,
ellemediğiniz, değiştirmediğiniz, bükmediğiniz bir
kavram, bir olay, bir değer bırakmadınız; her şeyi ama
her şeyi bozdunuz. Bunu yaparken de sürekli olarak işte, bir
medeniyet iddiası, Müslümanlık, İslam, bunun üzerinden
dolanıp geliyorsunuz. Sanki her şeyi böyle bir şeye
dönüştürüyorsunuz ama nasıl değerli arkadaşlarım? Yani
kumar duruyor. Duruyor değil mi? Niye duruyor? Çünkü para getiriyor. Peki,
haram değil mi? Haram. Bir itirazınız var mı? Yok.
Şimdi, bu Spor Toto bayiliklerinin, bu
şans oyunları bayiliklerinin el değiştirmesi için de bunu
yandaşa dağıtmanın bir aracı olarak da çok rahat bir
şekilde kullanıyorsunuz. Gerçekten hayret ediyorum ben size. Bu ekip,
herhâlde tarihe, değerlerimize, özellikle de İslama en çok zarar
veren ekip olarak geçecek. Ya kardeşim, yapacağınız bir
şey yoksa bari bunun üzerinde konuşmayın, bırakın bir
tarafta kalsın. Siz, sadece bunları değil, işte,
muhafazakârlıktan liberalliğe, demokratlığa, ne varsa bütün
kavramları, oluşmuş olan bütün değerleri bozdunuz.
Siz bir iktidar makinesisiniz değerli
arkadaşlarım. Makyavel var ya Makyavel, bu dönemde
yaşasaydı Adalet ve Kalkınma Partisi üzerinden bir kitap
yazardı: Bir iktidar makinesi nasıl olur? Bir iktidar makinesi bütün
değerleri nasıl kullanır, nasıl eğer, nasıl
büker, siz bunun örneğisiniz ve tarihe geçtiniz değerli
arkadaşlarım.
Bu Müslümanlıkla ilgili filan da çok
şeyler söylüyorsunuz, bir daha tekrar ediyorum: Sizin döneminizde bu dinin
değerlerine, kurallarına, kavramlarına, helaline haramına
verilen zarar hiçbir dönem verilmemiştir diyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 13üncü maddesi (ç) ve (e)
bendlerinde geçen tespit etmek ibaresinin belirlemek şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Kalaycı Emin
Haluk Ayhan Erkan
Akçay
Konya Denizli Manisa
Mehmet Erdoğan Baki
Şimşek Erkan
Haberal
Muğla Mersin Ankara
Saffet Sancaklı
Kocaeli
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Kocaeli
Milletvekili Saffet Sancaklı. (MHP sıralarından
alkışlar)
Buyurun Sayın Sancaklı.
SAFFET SANCAKLI (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun
tasarısıyla, Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve
Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanunun yanı sıra
birçok yasada değişiklikler söz konusudur.
Getirilen değişikliklerin
başında ise bayilik ve başbayiliklerin kura usulüyle
dağıtım konusu gelmektedir. Ancak maddeye ilişkin
görüşmeler sırasında ilgili kurumun temsilcisi kura çekiminin
hangi koşullarda gerçekleşeceğine, kuraya hangi firmaların
hangi şartlarda katılabileceğine yönelik hiçbir açıklamada
bulunmamıştır. Keza bahis ve şans oyunlarının
kullanım hakkını alacak, başbayi olacak firmanın
çekilişlerinin mutlak suretle noter önünde yapılması
zorunluluğu getirilmesini talep etmemize rağmen bu zorunluluk maddeye
eklenmemiştir. Düzenleme, başbayi firmaların bayi
çekilişlerinin mutlak suretle noter huzurunda yapılmasını
zorunlu hâle getirmelidir.
İkinci konu, milletvekili olduğum
Kocaelinin Gebze ilçesinde Hürriyet ve Yavuzselim Mahallesi var. Daha önce
sayın vekillerimiz de dile getirdi burada, otuz beş yıllık
tapu problemleri var. Gebze Belediye Başkanı bu tapu problemini bir
türlü çözmüyor. Geçen sene ramazanda Sayın Başbakanımız da
Gebze ilçesine iftara geldiğinde onu başka bir meydana götürüp iftar
yaptırmak istediler. Sayın Başbakanın da bu konudan haberi
vardı, o mahallede iftar yaptı ve tapu sözünü verdi, otuz beş
yıllık tapu sözünü. Ülkenin Başbakanı ramazan günü tapu
sözünü veriyor ama Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker bunu
dinlemiyor ve tapularını vermiyor. Buradan bizim isteğimiz bir
an önce belediye tarafından bu tapuların ivedilikle halledilip
verilmesi, gelir seviyesi düşük olan bu vatandaşlarımıza
arsa bedelleri değil, piyasa rayiç bedeli değil, emlak rayiç bedeli
üzerinden bu tapuların verilmesi, çok acil bir şekilde. Sayın
Başbakanımıza da buradan bir kez daha sesleniyorum: Sizin
verdiğiniz sözü Gebze Belediye Başkanı tutmuyor, haberiniz
olsun.
Üçüncü bir konu var, bu beden eğitimi
yüksekokulu öğrencileri. Bu okulları bitiriyorlar ve bu gençlerimiz
geleceğimizi hazırlayabilecek kapasitede, kariyerde insanlar olarak
maalesef iş bulamıyorlar ve gençliğimize hizmet edemiyorlar.
Şu anda sayıları 45-50 bin civarında. Bunlara yüksekokul
bitirttik -beden eğitimi yüksek okulu- ama şu anda iş
vermiyoruz, 45-50 bin öğretmen şu anda kapalı spor
salonlarında Bir yerde iş bulabilir miyiz? veya Başka birisi
bize bir iş verebilir mi? diye bekliyorlar. Onun için, birkaç cümle de
onlarla ilgili söylemek istiyorum.
Beden eğitimi ve spor yüksek okullarında
(BESYO) sporun bilimini okumuş, spor yöneticiliği, antrenörlük ve
rekreasyon bölümlerinde uzmanlaşmış, Gençlik ve Spor
Bakanlığında istihdam bekleyen, ülke sporuna vizyon katacak
vatansever gençlerdir bu arkadaşlarımız. 45-50 bin civarında
olan BESYO mezunu kendi uzmanlık alanında işini yapamıyor,
başka işlerde çalışmak zorunda bırakılıyor.
Hâlbuki, bazı istatistikleri söyleyeyim size:
81 ilde 81 spor il müdürlüğü ve 800 tane ilçe spor müdürlüğü var
ancak hiçbirisinde spor yöneticisi ve antrenörler yeterli sayıda yok.
Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı il ve ilçe spor
müdürlüklerine bağlı toplam kadın sporcu sayısı 1
milyon 600 bin, erkek sporcu sayısı 3 milyon 870 bin iken bu
sporcuları olimpiyat seviyesine ulaştıracak, sportif eğitim
verecek uzman antrenörler maalesef orada yeterli sayıda yoklar. Aynı
şekilde, yine Spor Bakanlığına bağlı 267 gençlik
merkezi faaliyet gösteriyor. Bu gençlik merkezlerinin de 821 bin erkek, 876 bin
kadın üyesi var ancak bu üyelere sportif etkinlik yaptıracak yeterli
sayıda antrenör ve sportif eğitim verecek uzman yok. Yine Gençlik ve
Spor Bakanlığımızın 23 şehirde 25 yeni stadyum ve
olimpiyatlara adaylık yolunda inşa ettiği bu tesislerde görev
yapacak bir tane BESYOlu kardeşimiz yok. 2002 yılından beri 650
spor tesisi yapılmış. Bu tesislerin 500ü 2016 yılında
faaliyete girmiş ancak yine de bu yapılan tesislerde bir tane bile
BESYO mezunu yok.
Anlatacağım şu arkadaşlar:
Bundan önceki Spor Bakanımız Çağatay Bey de bir televizyon
programında bu kardeşlerimize söz verdi Kadro açılacak. diye.
Maalesef kadro açılmadı. Bizim bu arkadaşlarımız
uzman, yetişmiş, sağlam kafalı, sağlam vücutlu hem
antrenörler hem spor yöneticilerimiz. Lütfen bu konuya da buradan bir kez daha dikkat
çekelim, bunların sorunlarına da eğilelim.
Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
13üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
kısa bir
BAŞKAN Sayın Özel, çok kısa,
buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
48.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Giresun Milletvekili
Bülent Yener Bektaşoğluyla ilgili iyi dileklere teşekkür
ettiğine ve ağır ceza mahkemesi başkanlarının
istinaf mahkemelerini şikâyeti konusunda bilgi almak istediğine
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hem Sayın Naci
Bostancının Sayın Bektaşoğluyla ilgili iyi
dileklerine teşekkür ediyoruz hem de bir açıklama gereği de
doğuyor. Biliyorsunuz, geçen hafta görüşmeler
başlamış, birinci bölümün görüşmeleri
yapıldığında ilk bölümle ilgili önergeler verilmişti
tarafınıza ve o önergeler verilirken grubumuzun en devamlı
milletvekillerinden birisi olan Bülent Yener Bektaşoğlu burada, bu
sıralardaydı ve önergeyi imzalamıştı. O
görüşmelerden sonra hafta sonu geçirdiği kalp krizi
rahatsızlığı sonucunda baypas ameliyatı oldu. Bugün
önergelerde adının geçiyor oluşu, tamamen, birinci bölümün görüşmelerinin
geçen hafta onun varlığında olmasındandır.
Sayın Başkan, bir de Hükûmetten ve iktidar
partisi grubundan bir talebimiz olacak.
Bugün Anadolu Ajansının abonelerine
Ağır ceza başkanlarının istinaf şikâyeti diye
servis ettiği bir haberde ağır ceza mahkemelerinin 1den
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 1den 25e kadar
ağır ceza mahkemeleri ile 1. ve 2. Çocuk Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanlarının imzasıyla geçen sene 14 Aralık
2016da başlayan ve yapılan bir toplantıda tutulan tutanaklarla
HSYKya, Adalet Bakanlığına başvurularda bulunulduğunu
ve istinaf mahkemelerinin kendi kararlarını sürekli
bozduklarını, bunu kabul edilemez bulduklarını,
istinafın kararlarının görevi kötüye kullanma
sınırında olduğunu ifade eden bir başvuruları
olduğu, Anadolu Ajansı tarafından servis edildi. Usule ve
yasaya uygun olmayan yargılamalar CMKnın ruhuna aykırı
kararlar gibi tanımlamalar da var.
Tabii, bu ağır bir kriz, bir adalet
sistemi krizi. Bu yetki karmaşası da değil. Bir üst mahkemeye
kafa tutmanın ötesinde, bu kanunu çıkaran Meclise, millî iradeye
karşı bir
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bitiriyorum, son birkaç
kelime.
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sadece bir üst mahkemeyi
şikâyet etmenin dışında, tutanaktaki ifadelere de
bakılırsa
Örneğin Biz ki terör örgütü davalarına
bakıyoruz -terör örgütlerini de sayıyor tek tek- bunlar bu
kararları bozarak
diyerek de bir ima yapıyorlar.
Şimdi, kanuna aykırı, Anayasaya
aykırı, kuvvetler ayrılığına aykırı.
Meclise bir kafa tutma var çünkü istinaf kararına direnememeyi Meclis
çıkardı. Bu konuda bu ağır yargı krizini öyle hafife
alamayız, almamak gerekir, kimse almasın. Biz, Adalet Bakanı
Sayın Abdulhamit Gülün, iktidar partisi ve Hükûmet tarafından talebimiz
iletilerek ve bilgilendirilerek, yarın görüşmeler
başladığında, bugüne kadar bu başvuruya ne işlem
yapıldı, imza sahiplerine ne işlem yapıldı, Adalet
Bakanlığının eski ve yeni bürokrasisinin tutum ve
davranışları bu konuda ne durumdadır, Meclisi konuyla
ilgili bilgilendirmesini önemle bekliyoruz.
Teşekkür ediyorum.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) ve İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306 Sayılı "Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun",
2981 Sayılı "İmar ve Gecekondu Mevzuatına
Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785
Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanun" ve 4706 Sayılı "Hazineye Ait
Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer
Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun"da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi (2/588) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN Evet, 14üncü madde üzerinde üç adet
önerge vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 14üncü maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Filiz Kerestecioğlu Demir Aycan
İrmez Ertuğrul
Kürkcü
İstanbul
Şırnak İzmir
Dirayet Taşdemir Saadet Becerikli İbrahim Ayhan
Ağrı Batman Şanlıurfa
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen
Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan.
Buyurun Sayın Ayhan. (HDP
sıralarından alkışlar)
İBRAHİM AYHAN (Şanlıurfa)
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de sözlerime
başlamadan önce, bugün vefat eden Nebi Bozkurt Vekilimize Allahtan
rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, şu
anda benim üzerinde konuştuğum mevcut madde, özellikle çekilişle
kazanılan ikramiyelerden alınan intikal vergisinin yüzde 10dan yüzde
20ye çıkarılmasıyla ilgilidir yani şans oyunlarındaki
vergi oranının artırılmasıdır. Bu, aslında
başlı başına şans oyunlarını, kumarı ve
benzeri mekanizmaları gündemimize almaya ve bunları
tartışmaya yetebilecek bir şeydir. Bu şans oyunları, adı
masumlaştırılarak, kendisi insanın doğal bir
ihtiyacı, doğal bir etkinliği olması gerekirken, tamamen
kapitalist bir mantıkla, sömürgeci ve sömürücü bir mantıkla
ticarileştirilmiş bir alandır. Dolayısıyla biz bu
alanı eğer tartışacak olursak çok ciddi eleştiriler
getirmek lazım, çok ciddi değerlendirmeler yapmak lazım. Bugün
AKP iktidarı, temsil ettiği siyasal anlayış ve zihniyet
gereği kapitalizme karşı olduğunu, kumara karşı
olduğunu, faize karşı olduğunu, harama karşı
olduğunu, sömürüye karşı olduğunu iddia etmesine
rağmen, bu gibi alanlardan rant elde etmede, para kazanmada ve bu
alanların vergilendirilmesinde de koşar adımlarla en önde yer
almaktadır. Dolayısıyla bu büyük bir çelişki yani biz bir
yandan kapitalizmin tüm toplumsallığımızı ortadan
kaldırdığını, toplumsal değerlerimizi
parçalayarak âdeta toplumu ortadan kaldırdığını ortaya
koyacağız, diğer taraftan da kapitalizmin kendi kendini var
edecek mekanizmalara yönelik adımlar atacağız. Bu asla kabul
edilecek bir şey değildir ve bunun bütün toplum tarafından da
bilinmesi gerekiyor. Bugün kapitalizmin fetişleştirdiği,
kapitalizmin kendisini tanrısallaştırdığı temel
nesne paradır. Her şey para üzerine kurulmuş, her şey para
üzerine inşa edilmiş ve bu para mekanizmaları üzerinden bir
toplumsallığı hedef alan devasa, korkutucu, vahşi bir
sistemle karşı karşıyayız. Kapitalizm,
acımasızlığıyla aslında bütün toplumsal
yapılarımızı, sadece Türkiyede değil, dünyada hâkim
olan bütün ilişkileri hedeflemiş durumdadır. Bugün Türkiyedeki
mevcut uygulamalar da bu kapitalist mantığın, kapitalist
zihniyetin bir parçası olarak gerçekleşmektedir.
Şimdi, şans oyunu dediğiniz
şey yani oyunun kendisi aslında çok masum bir şey. Bakın,
oyunun kendisi. Hepimiz çocukluğumuzdan, hepimiz mevcut
hatıralarımızdan hatırlarız, oyun eğlendirme
amaçlı yapılır, oyun toplumsallığımızı,
sosyalliğimizi geliştirmek amaçlı yapılır. Şans
dediğiniz şey nedir? İnsanın fıtratından gelen,
doğasından gelen bir şeydir. Şansla oyunu yan yana
getiriyor ve bunu ticarileştiriyor ve bununla da yetinmiyor, insanları
buna bağımlı hâle getiriyorsunuz. Bugün hem fizyolojik olarak
yani bedensel olarak hem de psikolojik olarak bunun müthiş derecede
bağımlısı olan hastalıklı insanlar ülkemizde her
gün artmaktadır. Şans oyunlarından dolayı, İddaadan,
Lotodan, bilmem ganyandan... Biraz önce Bekaroğlu hoca saydı, 10a
yakın oyun çeşidi var. Yani bu kadar
oyunlaştırılmış bir şeyin, insani değerlerin
bu kadar ticarileştiği bir alanda sizin vergileri
artırmanız bir marifet değildir, bir acziyettir aslında,
paraya teslim olmaktır. Bunu böyle görmek lazım. Paranın
hükümranlığına, paranın iktidarına teslim
olmaktır. Bu tamamen kapitalistçe bir yaklaşımdır.
Dolayısıyla adınız ne olursa olsun,
sıfatlarınız ne olursa olsun bu sıfatlarınıza
uygun bir tutum, bir yaşam tarzı ortaya koymuyorsanız siz
bununla anılmazsınız. Yani kapitalizmin cenderesine
girmişseniz, her şeyinizi kapitalizme göre inşa ediyorsanız
siz bir kapitalistsiniz; siz paraya teslim olmuş, parayla yaşamaya
çalışan insanlarsınız. Dolayısıyla bunu ortaya
koymak gerekiyor. Bugün biz kapitalizme karşı nasıl mücadele
edeceğiz, kapitalizmi nasıl ortadan kaldıracağız?
Öncelikli olarak topluma dönmekle, öncelikli olarak birtakım
yargılardan, birtakım hesaplardan ve birtakım oyunlardan
kurtularak bunu yapmak durumundayız.
Biraz önce arkadaşlar da ifade etti, işte
bir kürdistan tartışması yürütülüyor. Yani nedir Allah
aşkına? Bir kürdistan tartışmasını bu kadar
iktidar alanı hâline getirmek, bu kadar egemenlikçi bir alan hâlinde
tartışmak neyin ifadesidir? Tam da bu kapitalizmin oyununa gelmektir,
tam da bu kapitalistliktir, iktidar oyununun bir parçası olmaktır.
Dolayısıyla bu şans oyunlarında vergiyi artırmak da
buna hizmet etmekten başka bir anlam ifade etmemektedir.
Ben bütün arkadaşların toplumumuzun bugünü
ile yarınını da tehdit eden bu tür yaklaşımlardan, bu
tür pratiklerden, o adımlardan uzak durmasını öneriyorum.
Tekrardan hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Tezcan, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
49.- Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcanın, vefat eden
24üncü Dönem Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
YILMAZ TEZCAN (Mersin) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım,
24üncü Dönem Milletvekilimiz, Mersin Milletvekilimiz Profesör Doktor Nebi
Bozkurt Hocamız vefat etti. Defin işlemleri ve cenaze
işlemleriyle ilgili uğraşıyorduk, onun için biraz geç
açıklama yaptık. Allah rahmet eylesin diyorum. Camiamızın
başı sağ olsun.
Yarın Mersin Erdemlide öğle
namazını müteakip cenaze namazı kılınacak. Tekrar
başımız sağ olsun diyorum. Allah rahmet eylesin.
BAŞKAN Başsağlığı
diliyoruz sizlere biz de.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 14üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Kazım
Arslan Zekeriya
Temizel Kadim
Durmaz
Denizli İzmir Tokat
Şenal
Sarıhan Kemal
Zeybek Bülent
Yener Bektaşoğlu
Ankara Samsun Giresun
Ali
Özcan Mehmet
Bekaroğlu Mahmut
Tanal
İstanbul İstanbul İstanbul
Haydar
Akar
Kocaeli
MADDE 14- 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı
Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinin dördüncü
fıkrasında yer alan %10 ibaresi %15 olarak
değiştirilmiştir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Kocaeli Milletvekili
Haydar Akar konuşacaktır.
Sayın Akar, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
Yoğun bir teveccüh var Sayın Akar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, 14üncü madde
hakkında konuşacağım. Evet, şans ve talih
oyunlarında verginin yüzde 10dan yüzde 20ye çıkarılması
Biz de yüzde 15e düşürülmesini söylüyoruz. Aslında, şans
oyunlarındaki bu verginin yüzde 10dan yüzde 20ye
çıkarılması demek, biletini bile alırken
vergilendirdiğiniz şans oyunu vergisi, artı gelir vergisi,
artı KDV olarak ödeyen vatandaşın ayrıca vergilendirilmesi
demek.
Bir başka boyutu da bu oranı
yükselttiğiniz zaman piyasada oynanan yasa dışı bahis
olayının cirosunu biraz daha artırmış olursunuz,
hatta, ona hizmet etmiş olursunuz. Bakan da biliyor, üç dört aydır
yasa dışı bahis konusunda önerilerim vardı, bir mesafe
katedildiğine şahit olamadım. Onu ayrı bir maddede
konuşacağım, tek tek de anlatacağım ayrıca ne
yapılması gerektiğini.
Hocam, geçen hafta helal ile haramı
konuşurken buradan da herkese bir laf yetiştiriyordunuz. Şimdi
size soruyorum: Bu verginin artırılması helal midir, haram
mıdır ya da devletin şans oyunu oynatması helal midir, haram
mıdır? Geçen hafta elinizi kaldırdınız helal
sertifikasyonu için, bugün ne yapacaksınız merak ediyorum.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Sizin görüşünüz ne?
HAYDAR AKAR (Devamla) Şimdi başka bir
şeyden bahsetmek istiyorum Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Sizin bir görüşünüz var mı?
HAYDAR AKAR (Devamla) Sayın Bakan, onu da
anlatırım ama anlatmak istediğim şey çok daha önemli.
Bakın, milletin gırtlağına
çökmüşsünüz, son kuruşuna kadar almaya çalışıyorsunuz.
Bir arabayı nasıl satın alır normal bir vatandaş?
Bakan gibi yıllarca devlet memurluğu yapıp devlet
arabalarıyla gezenden bahsetmiyorum. Normalde bayiye gidip araba
satın almak isteyen vatandaş ne yapar? Ya kredi alır ya evin
arsasından bir kısmını satar ya da birikimlerini
değerlendirir araba alır, değil mi? Bakan diyor ki: 40 bin ila
70 bin arasındaki araç sahiplerine çok fazla vergi bindirmiyoruz. Bunu
anlayabiliyor muyuz? Yani 40 bin ila 70 bin arasında bayide
satışa hazır aracın fiyatına çok fazla vergi
bindirmiyoruz. diyor. Şimdi ben sizin şöyle bir
hafızanızı yoklamak istiyorum: Beraber bir bayiye gidiyoruz,
fiyatı 42 bin TL olan bir otomobili almak istiyoruz. Bu 42 bin TLlik
otomobilin içerisinde üreticinin ürettiğinden kazancı var, kârı
var, bayi kârı var. Sonra başlıyor, vatandaşın
karşısına devlet dikiliyor: Ey
Gel, seni yolacağım
ben. Bak yakaladım seni, artık araba alacaksın, arabaya
bineceksin. Önce senden bir ÖTV alacağım. diyor. Ne kadar ÖTV?
Rakamını hemen söyleyeyim, 21 bin TL, yarıya yakını
ÖTV 42 bin TLlik araç için. Oldu mu 63 bin lira? Bitmedi. Vergini aldım
ama bir de KDV var. Anapara artı ÖTV, buradan da KDV alacağım
senden. diyor, vergiyi de vergilendiriyor. Biraz evvel bir arkadaşım
dedi ki: Maliye Bakanı bu milletin cebindeki parayı alma konusunda
gerçekten uzman. Ne diyor burada? Bir de KDV ekliyor üzerine, 11.340 lira da
KDV alıyor. Oldu mu araç size 74.340 lira? Bitti mi? Bitmedi. Unuttunuz
değil mi bunları araç alırken? Bitmedi değil mi? Bir de
motorlu taşıtlar vergisi. Hani yüzde 40 deyip de sonra kahramanlar
gibi çıkıp Bunu yüzde 15e, 25e düşürdük. diyorlar ya, o
biniyor üzerine, 796 lira birinci taksit, ikinci taksitle beraber toplam 1.592
lira. Yetmedi, bitmedi daha. 152 lira trafik tescil. Bitti mi? Yok. 280 lira
trafik tescilin hizmet bedeli, bir de bunu alıyor. Oldu mu size 75.568
lira? O üreticinin 42 bin liraya bayiye teslim ettiği aracın
üzerinden toplamda 34 bin TLyi devlet alıyor. Üretici kazanmıyor
burada. Ne yapıyor? Devlet üreticinin bütün emeğini sömürüyor.
Damga Vergisi Kanununu getirdi buraya Sayın
Maliye Bakanı, damga pulu oranlarını düşürdü Damga pulu
alınmayacak, üretim artacak, yatırım artacak. dedi. Yapma ya!
Yatırım artar mı damga puluyla? İşte bu hâle
getirdiniz memleketi.
Bitmedi, bitmedi, trafik sigortası geliyor
arkadan, zorunlu trafik sigortası. Minimum 444 lira trafik sigortası,
maksimum 2.000 lira tavan.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) En az 700, 400
ne demek?
HAYDAR AKAR (Devamla) Şimdi, yüzde 2 kurumlar
vergisini artırdınız ya, oradan da millete bir kazık
geliyor trafik sigortasından, kaskodan. Oradan da geliyor, 34 bin lirayı
Böylece vatandaşa arabayı veriyor. Seviniyorsunuz değil mi? Ama
arabaya benzin koymak lazım, mazot koymak lazım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bir de kasko
var.
HAYDAR AKAR (Devamla) 100 liralık benzin
koyuyorsunuz arabaya, 60 lirasını yine Maliye Bakanına
ödüyorsunuz. 100 liranın 60 lirasını Maliye Bakanına
ödüyorsunuz. Yetmedi, bu araba yoldan geçecek, köprüden geçecek, yaptığınız
tünelden geçecek, değil mi? Geçecek değil mi?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Geçecek.
HAYDAR AKAR (Devamla) Ayrıca bir de oraya
ödüyorsunuz.
Size hayırlı olsun arabanız diyor
sevgiler, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) Soygun
var, soygun.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Maltada bunlar ucuz.
BAŞKAN Bütün paralar Maliye Bakanına
gittiğine göre Sayın Bakan cevap verecek.
Buyurun Sayın Bakan.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
50.- Maliye Bakanı Naci Ağbalın, Kocaeli
Milletvekili Haydar Akarın 502 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 14üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Sadece Genel Kurulu bilgilendirmek amacıyla paylaşmak isterim.
Geçen sene ardı ardına iki pakette
özellikle üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı
desteklemek amacıyla sadece damga vergisinde, harçta değil, katma
değer vergisinde, kurumlar vergisinde, gelir vergisinde ve birçok
başka vergi ve kamusal yükümlülüklerde sanayiye yönelik önemli indirimler
yaptık, bundan otomotiv sektörü de yararlandı.
Ayrıca yine ifade edeyim ki bu senenin
başında otomotiv sektörüyle ilgili, sektörün beklentisi
piyasanın yüzde 5 daralacağı şeklindeydi. Sayın
vekilimiz böyle çok güzel güzel anlattı ama piyasa şu anda
beklentilerden daha fazla büyüdü. Yani yüzde 5 daralacak denilen otomotiv
piyasası şu anda onuncu ayın sonunda yüzde 1e yakın büyüdü
ve özellikle de ekim ayında satışlar arttı. Bu bizi memnun
ediyor, hem yurt içi satışlar artıyor hem ihracat artıyor,
Türkiyenin büyümesine otomotiv sektörü çok önemli katkılar
sağlıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Kaç tane vergi var
otomotivde Sayın Bakan, onu söyleyin?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Burada tabii, değerli vekilimizin belirttiği bütün konularla ilgili
düzenlemeleri de
Toplam bakımından bakacak olursak, vergi sistemi
içerisinde topladığımız bu paraların yüzde 90ı
nereye gidiyor? Yatırıma, üretime, hastaneye, sağlığa,
eğitime gidiyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Hangi yatırıma gidiyor,
hangi üretime gidiyor Sayın Bakan?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
2002 yılında bütün bu vergiler vardı. Bakın, 2002
yılında bütün bu vergiler vardı,
topladığınız 100 liranın 43 lirası nereye
gidiyordu? Faize. Şimdi topladığımız paranın
yüzde 90ı nereye gidiyor?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Yurt
dışına.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Vatandaşa hizmet olarak gidiyor, sağlıkta, eğitimde,
yatırımda.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) Maltaya,
Maltaya.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Aradaki fark bu. Vatandaştan topladığımız vergiyi
vatandaşa hizmet olarak dağıtabilen bir iktidar var.
İnşallah bunu önümüzdeki yıllarda daha da
geliştireceğiz.
Teşekkür ediyorum bu fırsatı bana
verdiğiniz için.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul)
Başbakanın oğulları vergi ödemiyor, ne vergisinden
bahsediyorsunuz, hangi yatırımdan bahsediyorsunuz?
BAŞKAN Teşekkürler.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Sayın İsen, söz
vereceğimi söylemiştim, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
51.- Sakarya Milletvekili Mustafa İsenin, Pariste
yapılan UNESCO Genel Kurulunda Türkiyenin yürütme kuruluna
seçildiğine ilişkin açıklaması
MUSTAFA İSEN (Sakarya)
Ben bir bilgiyi paylaşmak istiyorum.
Pariste UNESCO Genel Kurulu
yapılıyor bugün. Türkiye Yürütme Kuruluna aday oldu ve
Almanyayı geride bırakarak Yürütme Kuruluna seçildi. Bu güzel haberi
paylaşmak istedim arkadaşlarımla.
Arz ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Tebrik
ediyoruz, hayırlı olsun.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve
4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN 14üncü madde
üzerindeki son önergeyi okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502
sıra sayılı Kanun Tasarısının 14üncü maddesinde
geçen yer alan ifadesinin geçen şeklinde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Mustafa Kalaycı Emin
Haluk Ayhan Erkan
Akçay
Konya Denizli Manisa
Baki Şimşek Mehmet
Erdoğan Erkan
Haberal
Mersin Muğla Ankara
Erhan Usta
Samsun
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Samsun Milletvekili
Erhan Usta konuşacaktır.
Buyurun Sayın Usta. (MHP sıralarından
alkışlar)
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; öncelikle Genel Kurulu saygıyla selamlarım. 502
sıra sayılı Kanun Tasarısının 14üncü maddesi
üzerinde MHP Grubu adına konuşacağım.
Biliyorsunuz pazartesi günü Standard and Poors
Kırılgan 5li tanımını değiştirdi. Burada
ben aslında bu konuyla ilgili bir değerlendirme yapmak istiyorum.
Dünya küreselleşiyor. Yani daha doğrusu -zaten aynı anlama
geliyor da- alışverişin çok arttığı bir dünyada
yaşıyoruz. Dolayısıyla uluslararası kuruluşlar da
ülkelere ilişkin değerlendirmeler yapıyor sürekli. Bunların
verilere dayalı değerlendirmeler olması elbette gerekir ve bu
çerçevede olduğunu biliyoruz. Zaman zaman bunların objektif olup
olmadığı konusu tartışma konusu olmuştur. Bu
itirazlar, teknik itiraz da olmuştur ancak piyasaların bu
değerlendirmelere önemli ölçüde itibar ettiğini elbette hepimiz
biliyoruz.
Burada, tabii, şu dürüstlüğü yapmamız
lazım: Bu uluslararası kuruluşlar bizimle ilgili iyi şeyler
söylediği zaman bunlarla övünüp, hoşumuza gitmeyen işleri
söylediği zaman da Bunlar ön yargılıdır. diye
değerlendirme yapmanın aslında ülkemize bir faydası yok.
Şimdi, bu Kırılgan 5li
tanımı 2013 yılında Amerika Birleşik Devletleri Merkez
Bankasının parasal sıkılaştırmaya
başlamasından sonra 2013 yılı Ağustos ayında
Morgan Stanley tarafından ilk olarak yapıldı. Geçen hafta da
benim buna ilişkin bir değerlendirmem olmuştu, 2 Kasım
tarihinde bir kısım tweetlerim olmuştu. Burada, biz de, 7 göstergesi
açısından baktığımızda Türkiye'nin özellikle
bunlar borç yapısı, cari açığa ilişkin yani finansman
ihtiyacına ilişkin göstergelerdi- aslında bu Kırılgan
5li içerisinde negatif şekilde ayrıştığının
tespitini yapmıştık. Yani 7 göstergenin 4ünde Türkiye, 5 ülke
içerisinde -ki bu ülkeler Brezilya, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika ve
Türkiye- en kötü ülke, sonuncu yani, 3 göstergede de sondan 2nci.
Şimdi, bu pazartesi günü yeni
Kırılgan 5li tanımında -maalesef, üzülerek ifade etmek
gerekir ki- bizim dışımızdaki ülkelerin tamamı
Kırılgan 5li olmaktan çıkartılıyor, çıkıyor,
sadece biz kalıyoruz, onun yanı sıra başka ülkeler
ekleniyor. Oraya Arjantin, Katar, Mısır, Pakistan ekleniyor.
Şimdi, aslında, iki Kırılgan
5li tanımını birbiriyle mukayese ettiğimizde -bununla
ilgili bugün güzel bir çalışma da çıktı, Merkez
Bankasından Zafer Yükseler Beyin kısa bir notu var ancak güzel ve
değerli bir çalışma- belli tutarsızlıklar
olduğunu da görüyoruz. Fakat tutarsızlık olmakla birlikte yine
kırılganlık göstergeleri açısından
baktığımızda, bu yeni 5li içerisinde durumumuzun iyi
olmadığını, maalesef, ifade etmem gerekiyor.
Şimdi, bu göstergeler açısından
baktığımızda
Aslında bu 2002 konusunu söylemeyecektim
ama, Sayın Bakan, şimdi hiç ilgisi yokken bana göre bir 2002
göndermesi yaptı. O zaman birkaç 2002 göndermesi de biz yapalım,
Sayın Bakan, müsaadenizle. Fakat bunun Türkiyeye bir faydası yok,
onu söyleyeyim. Yani sizin yaptığınız değerlendirmenin
de bir faydası yok, şu anda benim söyleyeceğimin de bir
faydası yok çünkü hakikaten ekonomi kırılgan ve bu
kırılganlığın giderilmesi için tedbir almak gerekiyor.
Varsayalım ki 2002ye göre iyisiniz, yani ama bugün eğer bizim
ülkemizde sürekli
13,62 bugün faiz, kur her gün en ufuk bir şeyde
tedirginleşiyor ve yukarı doğru gidiyor, firmaların
pozisyon açığı 211 milyar dolar, 400 milyar doların
üzerinde uluslararası yatırım pozisyonumuzda bir
açıklık var, 130 milyar dolardan alınan dış borç stoku
432 milyar dolara getirilmiş. Şimdi, böyle bir ülkede 2002ye göre
Bana göre iyi değil -kırılganlık göstergeleri
açısından- onu ben geçen haftaki tweetimde de söyledim, Türkiye
2002den daha kötü durumda ama bunun bir faydası yok. Bakın, bu
değerlendirmeleri lütfen yapmayalım. Şimdi, yeni göstergeler
açısından baktığımızda -bunların
detaylarını buradan söylemeye imkân yok ama isteyenler benim sosyal
medyadaki hesabıma bakabilirler- birçok göstergede 2002ye göre Türkiye
daha kötü. Bırakın Kırılgan 5li içerisinde en sonuncu
olduğunu, kendimizi mukayese ettiğimizde 2002ye göre daha kötüyüz.
Şimdi, tutarsız ve nesnel
olmadığını ben de dün attığım tweetlerle
söyledim, bu yeni Kırılgan 5li tanımının. Ancak,
burada da, bakın tekrar ikaz ediyorum, bu ülkeler içerisinde de yine
durumumuz iyi değil. Onun için ne yapmamız lazım? Hep
söylediğimiz şey şu: Yani bakın, gelin reform yapalım
birçok alanda, ekonomiyi konuştuğumuz için ekonomiye ilişkin
konuları söylüyorum. Vergiyle ilgili reform ihtiyacımız var,
harcamalarla ilgili reform ihtiyacımız var, iş gücü
piyasasıyla ilgili reform ihtiyacımız var. Üretimle ilgili,
teknoloji yapısıyla ilgili üretimin ve ihracatın ciddi reform
ihtiyaçları var. Bunların üzerine eğilmemiz lazım. Bunları
yapmadığımız sürece Türkiye bu
kırılganlıktan kurtulamayacaktır. Bakın, kurun her
artışı -211 milyar dolar- finansman açığı olan
firmalar üzerine ciddi yük getiriyor. Gelecek, bu bizim kambiyo zararları
nedeniyle kurumlar vergimizi de vuracak, hane halkına ciddi
sıkıntılar getirecek. O yüzden reform ihtiyacı vardır,
hep beraber reform yapalım. Milliyetçi Hareket Partisi olarak getirilen
her reform teklifini desteklemeye hazır olduğumuzu ifade etmek
isterim.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
14üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
15inci madde üzerinde üç adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 15inci maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Filiz
Kerestecioğlu Demir Ertuğrul
Kürkcü Dirayet
Taşdemir İstanbul İzmir Ağrı
Aycan İrmez Saadet
Becerekli Şırnak Batman
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde İstanbul
Milletvekili Garo Paylan konuşacaktır.
Buyurun Sayın Paylan. (HDP
sıralarından alkışlar)
GARO PAYLAN (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Aynı zamanda, aramızdan fiziken
aldığınız eş genel başkanlarımı,
milletvekillerimizi, belediye başkanlarımızı ve bütün
siyasi tutsakları saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, ülkemizde ciddi bir
vergi adaletsizliği var. Maalesef gelire ve servete göre vergi
almıyoruz. Kira gelirleri de önemli bir konu ve yıllardır
devletimiz çok ciddi bir hata yapıyor. Bu hatayla ilgili bu madde bir
iyileşme öngörüyor ama yeterli değil, bunu anlatmaya
çalışacağım.
Şimdi, yüz binlerce vatandaşımız
evlerini, iş yerlerini kiraya veriyorlar ve kira geliri elde ediyorlar.
Diyor ki devletimiz: Bunun yüzde 25ini bakım onarım, sigorta gibi
giderlerle geri düşebilirsin. Şimdi, iki örnek vereyim: Diyelim ki
İstanbul Sultangazide İbrahim amca dükkânını kiraya verdi,
bin liraya 100 metrekare dükkânını kiraya verdi, bin lira kira geliri
elde edecek. Yılda ne yapar? 12 bin lira. Devletimiz diyor ki: Bunun
yüzde 25ini götürü gider olarak düşebilirsin. Ne yapar? 3 bin
lirayı düşebilirsin. Belki o İbrahim amca, o 3 bin liradan daha
fazla sigorta gideri, bakım onarım gideri yapmış olabilir
ama 3 bin lirasını düşebilirsin. diyor. Ciddi bir
adaletsizlik.
Baktığımızda, diyelim ki
Bağdat Caddesinde veya bir AVMdeki bir dükkân, yine 100 metrekare olsun,
o da kiraya verdi aylık 100 bin liraya, yılda yapar 1 milyon 200 bin
lira. Devletimiz diyor ki: Bunun da yüzde 25ini götürü gideri olarak
düşebilirsin. Ne yapar yılda? 300 bin lirayı götürü gider
düşeceksin. diyor. Ya, bir dükkâna bir insan 300 bin lira gider yapabilir
mi? Sigortasından olsun, bakımından, onarımından Ama
bunu düşebilirsin. diyor. Ne oluyor? O zengin kişi, çok gelir elde
eden kişi 300 bin lirayı düşüyor ama 300 bin liralık bir
gider yapmıyor.
Mevcut uygulamada diyoruz ki: Bunu yüzde 15e
düşüreceğiz. Ama bakın, adaletsizlik giderilmiyor.
Sultangazideki İbrahim amca 1.800 lira düşebiliyor yalnızca.
Ama o, AVMde veya Bağdat Caddesinde dükkânı olan kişi, 180 bin
lirayı bir kalemde vergisinden düşüyor. Hak mı bu, adalet mi
arkadaşlar?
Biz Sayın Bakana dedik ki bu konuda: Ya, Sayın
Bakan, niye götürü gider var? İnsanlar gider yapıyorsa
faturasını alsın, vergisinden düşsün, belge toplasın.
Yüzde 15i sıfırlayalım. Sayın Bakan, başka bir
şeyi sıfırlamaya benzemez. Yüzde 15i sıfırlayın
götürü gider anlamında. dedik ama maalesef, Sayın Bakan Öyle olmaz.
Yüzde 15 düşeceğiz.
Bakın, arkadaşlar, bu tip götürü
uygulamalar, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapar ve sonra siz o
paraları Panamadaki o vergi cennetlerinde, Maltadaki vergi cennetlerinde
görürsünüz sayın arkadaşlar.
O anlamda, Gelir Vergisi Kanununu da yapısal
bir reform olarak düzenlemeliyiz; servete ve gelire göre bu vergileri
alabilmeliyiz. Maalesef, vergi adaleti olmayan bir ülkede yaşıyoruz.
Bu da zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapıyor.
Hükûmetiniz rant vergisi vadetmişti -Mehmet
Şimşek- üç yıl önce, yapmadınız; gelir vergisi reformu
vadetmişti, yapmadınız; kurumlar vergisi reforma
vadetmişti, yapmadınız. Neden vergi alıyor Sayın
Maliye Bakanı? Bir paket sigara alan vatandaştan, zenginden de yoksuldan
da aynı vergiyi alıyor, bir depo benzinde en yoksulundan da en
zengininden de aynı vergiyi alıyor ama mevzubahis servet olunca,
gelir olunca bununla orantılı vergiler almıyor ve vergi
adaletsizliği, arkadaşlar, katlanarak yürüyor.
Eğer siz buna hak diyorsanız, ellerinizi
kaldırın, oyu verin; hak değil diyorsanız önergemize
destek verin arkadaşlar.
Hepinize saygılar sunarım. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Çamak, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
52.- Mersin Milletvekili Hüseyin Çamakın, vefat eden 24üncü
Dönem Mersin Milletvekili Nebi Bozkurta Allahtan rahmet dilediğine
ilişkin açıklaması
HÜSEYİN ÇAMAK (Mersin) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
24üncü Dönem Mersin Milletvekili Sayın Nebi
Bozkurtun Hakkın rahmetine kavuşması nedeniyle
yakınlarına, sevenlerine ve bütün Mersinlilere
başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin.
Teşekkür ederim.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306
Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981 Sayılı
"İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun
Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ve 4706
Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 502) (Devam)
BAŞKAN Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı "Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 15'nci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Bülent Yener Bektaşoğlu Zekeriya Temizel Kadim Durmaz
Giresun İzmir Tokat
Şenal Sarıhan Kemal Zeybek Kazım
Arslan
Ankara Samsun Denizli
Ali Özcan Mahmut Tanal Mehmet
Bekaroğlu
İstanbul İstanbul İstanbul
Sibel
Özdemir
İstanbul
Madde 15 31/12/1960 tarihli ve 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun 74üncü maddesinin (3)üncü
fıkrasında yer alan yüzde 25ini ibaresi yüzde 20sini
şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde İstanbul
Milletvekili Sibel Özdemir konuşacaktır.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 502 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 15inci maddesi üzerine söz aldım. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte
olduğumuz bu torba yasanın Plan ve Bütçe Komisyonunda
görüşmeleri esnasında Gelir Vergisi Kanununda değişiklik
yapan birçok maddesinde yeniden düzenlemeler
yapıldığını gördük. Bu durum çok önemli
değişiklikler yapan yasaların alelacele, çok iyi
hazırlanmadan düzenlendiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Bugün geldiğimiz noktada Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti maalesef
bu torba yasa geleneğinden vazgeçmedi ve bugün birbirinden
bağımsız onlarca farklı düzenlemeyi bir torba içinde ele
almak zorunda kalıyoruz. Torba yasayla çıkarılan yasalar da
kısa bir süre sonra yeniden değişiklik yapılmak üzere
maalesef tekrar karşımıza çıkıyor.
Değerli milletvekilleri, benim şu anda
üzerinde konuştuğum 15inci maddeyle 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun 74üncü maddesinde değişiklik yapılıyor.
Bu maddede yapılan değişiklikle kira gelirlerinin
vergilendirilmesinde götürü gider oranının yüzde 25ten yüzde 15e
düşürülmesi düzenlenmiştir. Gayrimenkul sermaye yani kira geliri
olanlardan götürü gider yöntemini seçenler, elde ettikleri kira gelirinin yüzde
25ini giderlerine karşılık olarak vergi matrahından
indirebiliyorlardı; bu değişikle, bu maddeyle bu oran yüzde 15e
indirilmek isteniyor. Örneğin, şu anda 10 bin liralık kira
geliri olan bir vatandaşımız bunun 2.500 lirasını
vergi matrahından indirip 7.500 Türk lirasının vergisini
ödüyordu ama bugünden itibaren -bu madde eğer kabul edilirse- gider
indirimi yüzde 15e indirildiğinde 1.500 Türk lirasını götürü
gider indirimi olarak matrahtan düşüp 8.500 liranın vergisini ödemek
zorunda kalacak; bu durumda, kira geliri elde eden
vatandaşlarımızın ödeyeceği vergi matrahı
artmış olacak.
Komisyon aşamasında, Komisyon üyesi
milletvekillerimizin, vatandaşımıza adaletsiz bir vergi yüküyle
karşılaşmamaları için sermaye iratları beyanında
kira hasılatı arttıkça götürü gider oranının kademeli
olarak düşürülmesi önerisi maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi
tarafından reddedilmiştir. Dolayısıyla, Hükûmet bu
değişiklikle ek gelir elde etmek için vatandaşa bir vergi yükü
daha yüklemiş oluyor.
Evet, değerli milletvekilleri, Plan ve Bütçe
Komisyonu görüşmelerini bugüne kadar takip ettiğim kadarıyla,
Hükûmetin 2017 yılına ilişkin ne büyüme ne enflasyon ne
işsizlikte ilgili hedeflerinin tutmadığını görüyoruz.
Hedefleri tutmayan Hükûmetin ekonomik anlamda geriye gidişin önüne geçmek
için torba yasalarla ek vergi yüklerini karşımıza
getirdiğini görmekteyiz. Gıda, sağlık, ulaşım,
konut gibi vatandaşımızı doğrudan etkileyen alanlarda
yapılan zamlar da had safhaya ulaştı, işte, enflasyonun son
dokuz yılın rekorunu kırması gibi. 2017
yılının sonunda enflasyonun çift haneli seviyeye
ulaşacağı bugün kesinleşmiş gözüküyor.
Resmî verilere göre işsizlik yüzde 10,7ye
yükseldi; her 4 gençten 1i işsiz. İşte, açlık
sınırı ve yoksulluk sınırıyla yükselen ve
yoksullaşan halkımız. Türkiye'de yaklaşık 16 milyon
vatandaşımız açlık sınırı altında, 48
milyon vatandaşımız yoksulluk sınırı altında
yaşama tutunmak durumunda. Hükûmet, vatandaşın yastık
altındaki ve evlerindeki 3-5 kuruş dövizini piyasaya sürmesi
çağrısında bulunuyor ve bununla da tasarruf
yaptığını düşünüyor. İşçiye zorunlu bireysel
emeklilik sistemiyle, gerçekten asgari ücretliden, açlık
sınırının altında yaşam mücadelesi veren
vatandaşlarımızdan, Hükûmet, zorunlu birikim yolunu kendisine
kaynak sağlayarak tasarruf yapmaya çalışıyor. Ancak
değerli milletvekilleri, ülkemizin içinde bulunduğu sorunlardan
kurtulmanın çözümü, torba yasalarla getirdiğiniz kısa vadeli
geçici çözümler ve vergi artışları değil. İhtiyacımız
olan ekonomik kalkınmanın ve üretime dayalı büyümenin yolu,
nitelikli ve çağdaş eğitim politikalarından ve nitelikli
insan kaynağından geçmektedir. Ancak on beş yıldır
ülkemizi tek başına yöneten ve eğitim sistemini tek
başına yönlendirme yetkisine ve sorumluluğuna sahip olan Adalet
ve Kalkınma Partisi hükûmetleri, maalesef, sürekli değişen
bakanlar ve sürekli değişen eğitim sistemiyle; tek övünç
kaynakları artan derslik, öğretmen sayısı, bütçe
artışının ötesinde niteliğe geçemiyor.
Evet, sonuç olarak, ekonomi ve eğitim
başta olmak üzere, vatandaşımızın sorunlarına
çare üretemeyen, çare üretmediği gibi yeni sorunlar üreten,
halkımızın refah düzeyini düşüren, yoksullaştıran
bu Hükûmete vatandaşlarımızın ilk seçimde tepkisini
göstereceğine inanıyorum.
Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Madde üzerindeki son önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 15inci maddesinde geçen
yer alan ifadesinin geçen şeklinde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan Erkan Akçay
Konya Denizli Manisa
Baki Şimşek Mehmet
Erdoğan Erkan
Haberal
Mersin Muğla Ankara
Mustafa
Mit
Ankara
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Ankara Milletvekili
Mustafa Mit konuşacaktır. (MHP sıralarından
alkışlar)
Buyurun Sayın Mit.
MUSTAFA MİT (Ankara) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Bazı Vergi
Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 15inci maddesi
hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, işçi, memur,
emekli, asgari ücretli, küçük esnaf, sanatkâr ve çiftçilerimiz normal
standartların altındaki hayatlarını devam ettirme
çabasındadır. İşsizlik oranı sosyal
hayatımızı parçalayacak hâle gelmiştir. Toplamda yüzde 11,
üniversite mezunlarını da ilave ettiğinizde yüzde 25
oranında olan işsizlik toplumu çürütmektedir. Bu rakamların daha
yüksek olduğunu herkes çevresine baktığında daha net
görecektir.
Maliye Bakanı yüksek devlet
harcamalarını karşılamak için para toplamak zorunda.
Kalkınma Bakanlığı sitesinde ve Maliye
Bakanlığının verilerindeki gayrisafi yurt içi hasıla
hesabına göre, 2002 yılında gayrisafi yurt içi
hasılanın yüzde 31ini alırken, 2016 yılında bu oran
yüzde 41e yükselmiştir. Devlet, vatandaş aleyhine yüzde 10 daha
fazla pay alır hâle gelmiştir. Buna rağmen devlet, 2017 yılı
kanuni borçlanma limitini aştığı için, bu tasarıyla,
1.1.2017den geçerli olmak üzere 37 milyar lira ilave borçlanma yetkisi
isteyerek gayrikanuni durumunu geriye dönük olarak ortadan kaldırmak
istemektedir.
Değerli milletvekilleri, 2003 ile 2016 arasındaki
on dört yılda ekonomimiz 500 milyar dolar cari açık vermiştir.
Bunun anlamı, üretmeden tüketmek, kendi üreticimiz yerine yabancı
üreticiyi desteklemektir. Tasarruf oranındaki ve üretimdeki düşüklük
bilinmesine rağmen, cari açığa neden olan bu sorunlara
karşı bu tasarı da hiçbir tedbir getirmemektedir.
2017 enflasyonu 2008 yılından beri en
yüksek seviyede; TÜFE 11,90, ÜFE ise 17,28 olarak gerçekleşmiştir.
Eylül ayında açıklanan orta vadeli planda 2017 enflasyon oranı
yüzde 9,5 ile 2018 için ortalama 3,73 lira olan dolar kuru daha bugünden geri
kalmıştır. Dolar kurundaki artış hiç vakit geçirmeden
mazota, benzine yansımış, dolardaki artışla gelen zam
çiftçinin, nakliyecinin, esnafın maliyetlerine de yansıyacaktır.
Ekonomide geçen hafta enteresan gelişmeler
olmuştu, bir taraftan dolar yükselirken diğer taraftan borsa ve
altın da yükselmeye devam etmişti.
Son üç yıldır ekonomideki güven endeksi
sürekli gerilemektedir. Eskiden yere göğe sığdıramayan bir
kredi derecelendirme kuruluşu ekonomimizdeki gelişmeyi negatife
çevirmiştir.
Ocak 2017de Merkez Bankasının fonlama
faizi yüzde 8,28 iken şimdi bu oran yüzde 11,96ya
çıkmıştır.
Ekonomi yüzde 5,5 büyürken işsizlik de
büyümektedir. Bu, istikrarlı, güçlü bir ekonomide asla normal
değildir.
Eylül 2017de Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulunun verilerine göre 634 milyar lira işletme, 385 milyar
lira da tüketici kredisi kullanılmıştır yani ticaretimiz ve
geçimimiz borca dayalı hâle gelmiştir.
Mevcut ekonomik modelin ekonomiyi sadece faiz, kur,
borsa parametreleriyle ölçmeye çalışması, üretimi,
istihdamı ihmal etmesi ekonomik problemin yanında derin sosyal
problemler de eklemiştir.
İleri teknolojili ürünlerdeki
ihracatımız yüzde 6-7 aralığından son dönemde yüzde
3-3,5 aralığına gerilemiştir.
Tasarının 15inci maddesiyle, kira
gelirlerinde kazancın tespitinde götürü usul tercih edildiğinde
uygulanan yüzde 25lik gider yazma oranı yüzde 15e düşürülmek
suretiyle gerçek gider yöntemi teşvik edilerek belge düzenleme katkısı
sağlanmaya çalışılmaktadır diyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
15inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
16ncı madde üzerinde üç adet önerge
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 16ncı maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Filiz
Kerestecioğlu Demir Dirayet
Taşdemir Ertuğrul
Kürkcü
İstanbul Ağrı
İzmir
Aycan
İrmez Saadet
Becerikli Ayşe
Acar Başaran
Şırnak Batman Batman
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Batman Milletvekili
Ayşe Acar Başaran konuşacaktır.
Buyurun Sayın Acar Başaran. (HDP
sıralarından alkışlar)
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; evet, yine bir torba yasa var
karşımızda. Gerçekten çok
uğraşmışsınız. Oku oku bitiremedim ben içindeki
kanunları. Şurada bence beş dakika madde üzerinde konuşmak
için çok az bu kanun açısından. Yani, bu kanunun ne olduğunu
anlatmak bile, sadece içerisindeki kanunları saymak bile beş
dakikadan daha fazla sürüyor ama tabii, biz alıştık. Torba
yasaların içerisine dolduruyorsunuz, dolduruyorsunuz. Ya, bu şekilde
de Bir şekilde ne kadar iktidarımızı yürütebiliriz...
Torbalarla yürütüyoruz. Vallahi arkadaşlar, torba da kurtarmıyor, bin
tane torba da getirseniz kurtarmayacak. Vallahi size söyleyeyim, çuval da
kurtarmayacak çünkü mızrak artık çuvala sığmıyor, bu
çok net göstergesi. Çünkü sizin bir eliniz halkın cebinde ama o
halkın cebi de delik; cepleri delik, cepken delik. Siz halka
bakıyorsunuz, halk size bakıyor. Aynen şu anda mevcut
Türkiyenin içerisindeki durum bu.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) Siz de çok
güzel demagoji yapıyorsunuz.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) E,
anlarsanız.
Ve şunu da söyleyeyim: Demagoji yapıyorum
da farkındaysanız şu anda en fazla oy
aldığınız kitle istatistiksel olarak da yoksul kesim. Bence
biraz da siz de onları düşünün. Birazcık demagojilerden hissedip
anlamaya çalışın.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) Yoksul
kesimi koruyoruz ki oy veriyorlar. Yoksul kesimi korumasak oy vermezler.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) Değerli
arkadaşlar, bu kadar vergi geliyor. Her şeye vergi
Hatta şöyle
yapıyorsunuz bir de: Önce Yüzde 40 diyorsunuz, sonra aman Allahım,
bir şekilde müjdelerle o vergiyi indiriyorsunuz yani bir şekilde
ölümü gösterip halkı sıtmaya razı ediyorsunuz. Her şeyden
vergi, her şeye zam ama bu zamlar haberlere bile yansımıyor;
düzenleme şeklinde, işte, düzeltme şeklinde yansıyor, zam
olarak bile yansımıyor. Ben 1990lı yıllarda çocuktum ama
en azından medya çıkıp çok rahat bir şekilde iktidarı
eleştirebiliyordu, hükûmeti eleştirebiliyordu, Zam var.
diyebiliyordu; ülkede Zam var. bile diyemiyoruz. Ama her yer zam. Benzine
zam, ekmeğe zam, her şeye zam. Bir gidin, halk ne yaşıyor
biraz görün. Halkın hepsinin sizin gibi Maltada, yurt
dışında, orada, burada çocuklarının şirketleri yok.
Halkın sizin gibi, sizin çocuklarınız gibi gemicikleri de yok.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) Kayyum
atanan belediyelerde nasıl soyduğunuz belli oldu, belli oldu, ne gibi
soygunlar yaptığınız kayıtlarda belli.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) Halk üç
kuruş parayla çocuklarını okullara göndermeye
çalışıyor, düzgün bir gelecek yaşatmaya
çalışıyor ama o çocuklardan mesela Batmanlı bir genç -bugün
bir haber okudum- öğretmen olmuş ama atanamamış, kuru
yemişçilik yapıyor, bu da sizin ayıbınızdır.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon)
Yönettiğiniz belediyelerde ne yaptığınız belli.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) Her gün o
üniversite mezunları atanamadığı için intihar ediyor,
doktoru intihar ediyor, öğretmeni intihar ediyor, hemşiresi intihar
ediyor. Siz hiç düşündünüz mü bu insanlar bu travmayı niye
yaşıyorlar? Çünkü insanlar bu ülkede artık aç, aç. Peki, niye bu
kadar vergi var, bu vergilerle ne oluyor? Eğitim mi daha iyi bir noktaya
geliyor? Her gün eğitim sistemini değiştiriyoruz. Bütün
alfabenin harflerini bir araya koydunuz, sıraladınız,
sıralamadığınız harf kalmadı eğitim
sisteminde, her harfi denediniz, sonuç aynı, sıfır, şu anda
dünyada yine eğitim konusunda en geri ülkelerden biriyiz.
Ha, bu arada, sistemin değişikliğinin
bir de çok büyük bir zararı olmuş, onu da belirtelim. 100 milyon
kitap çöp olmuş, 2 milyar TL zarardaymışız. Bu da
eğitim sisteminin bize getirdiği.
Peki, biz bu kadar vergiyi niye ödüyoruz bunlara
vermiyorsak, sağlığa vermiyorsak, eğitime vermiyorsak, toplumun
kalkınmasına vermiyorsak? Savaşa veriyoruz. Her gün garip bir
şekilde sürekli birileriyle savaş hâlindeyiz. Bir gün kalkıyoruz
ki Rus uçağı düşürülmüş, Rusyayla savaş hâlindeyiz.
Rusya domates satın almıyor bizden, yalvar yakar domates satın
alması için uğraşıyoruz, domates satın alınca da
bunu müjde olarak halka ilan ediyoruz. Bir gün geliyor Iraka savaş
açıyoruz, Irakla savaşıyoruz, üç gün sonra geliyor
bakıyoruz ki petrole ihtiyacımız var, ticaret iflas etmiş,
vay efendim Kardeşim İbadi diye koşuyoruz İbadinin
kollarına. İşte, siz bu istikrarsız
politikalarınızın tek faturasını halka
çıkartıyorsunuz sonra her defasında gidip bu halktan tekrar oy
istiyorsunuz, Bizi iktidara getirin. diyorsunuz. Değerli
arkadaşlar, halk uyanıyor artık, farkına varın.
Bakın, otomobildeki o cam filmi meselesi bile
bir gelir elde etme aracınız oldu. Önce cam filmini Tamam,
takabilirsiniz. dediniz, sonra o cam filmleri söktürüyorsunuz, insanlara ceza
yağdırıyorsunuz. Artık nereden, nasıl para
kazanacağınızı; nereden, nasıl halkı
sömüreceğinizi; o vatandaşın delik cebinden 5 kuruşu hani
düşmüşse bir yerlere, nasıl oradan alabileceğinizi
şaşırdınız. Bence vazgeçin artık. Biraz da o halkla
empati yapın, onların yaşadıklarını anlamaya
çalışın. Dediğim gibi, onlar burada bizim oturduğumuz
gibi ceylan derisi koltuklarda oturmuyorlar, sefalet içindeler ve bu Meclisten
bir çözüm bekliyorlar diyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur, birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 21.01
SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 21.18
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Ali Haydar
HAKVERDİ (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
19uncu Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum.
502 sıra sayılı Kanun Tasarısının
16ncı maddesi üzerinde Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve
arkadaşları tarafından verilen önergenin oylamasında karar
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yok, yok. (AK PARTİ
sıralarından Var, var. sesleri) Elektronik, elektronik
BAŞKAN Elektronik cihazla yapacağız
oylamamızı.
Oylama için üç dakika süre veriyorum ve oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 21.21
DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati: 21.38
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Ali Haydar
HAKVERDİ (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
19uncu Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.
502 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 16ncı maddesi üzerinde Batman Milletvekili
Ayşe Acar Başaran ve arkadaşları tarafından verilen
önergenin ikinci oylamasında da karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Oylama elektronik oylama cihazıyla
yapılacaktır.
Oylama için üç dakika süre veriyorum ve oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı
vardır, önerge kabul edilmemiştir.
502 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
16ncı madde üzerindeki diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 16ncı maddesinde geçen
2017 yılı eylül, ekim, kasım, aralık aylarına
ilişkin ibaresinin tasarıdan çıkarılmasını arz
ve teklif ederiz.
Mustafa Kalaycı Emin
Haluk Ayhan Erhan
Akçay
Konya Denizli Manisa
Baki Şimşek Mehmet
Erdoğan Erkan
Haberal
Mersin Muğla Ankara
Fahrettin Oğuz Tor
Kahramanmaraş
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde Kahramanmaraş
Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor konuşacaktır.
Buyurun Sayın Tor. (MHP sıralarından
alkışlar)
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 16ncı maddesi üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle sizleri ve bizleri izleyen değerli
vatandaşlarımıza selam ve saygılarımı sunuyorum.
Bildiğiniz üzere 2016 yılında asgari
ücrette yapılan artışla 2017 Ocak ayında bekâr ve çocuksuz
asgari ücretlinin eline net 1.404 lira ücret geçmektedir. 2017 Eylül, Ekim,
Kasım ve Aralık itibarıyla bazı ücretlilerin net eline
geçen miktar artan vergi oranı sebebiyle 1.404 liranın altına
düşmüştür. Bekâr ve çocuksuz asgari ücretlinin eline Eylül 2017de 29
lira, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında da 75er lira olmak üzere
toplam 256 lira daha az ücret ödenmiştir.
İleride de ifade edeceğim üzere,
yıllık enflasyonun asgari ücret artışının iki
katı oranına ulaştığını birlikte
düşündüğümüzde zaten zar zor geçinen asgari ücretli 2017
yılında fevkalade güç durumda kalmıştır. Bu sebeple
tasarının 16ncı maddesiyle ücretlilerin 2017 yılı
Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarındaki ücretlerindeki
düşüşün net asgari ücret düzeyine telafi edilmesini olumlu
karşılıyoruz. Düzenlemeyi olumlu karşılamakla birlikte
yeterli olmadığını da belirtmek isterim.
Değerli milletvekilleri, 2016 yılında
asgari ücretlinin eline net 1.300 lira geçmekteydi. 2017 yılında bu
miktar 1.404 liraya yükselmiştir. 2016 yılından 2017
yılına ücret artışı yüzde 8dir. Bir ayda ekim
ayı enflasyonu yüzde 1,7, on aylık enflasyon 11,6, Ekim 2016ya göre
on iki aylık enflasyon yüzde 17,2dir, on iki aylık ortalamalara göre
ise 14,4tür. Gerçekleşen dört enflasyon oranı fiyat
artışlarının kasım ve aralıkta da devam
edeceğini göstermektedir. Vatandaş motorine, benzine yapılan
günübirlik zamları takip edemez hâle gelmiştir. Bu durumda yıl
sonunda on iki aylık enflasyonun yüzde 14-15 aralığında
gerçekleşmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu tasarıyla yapılacak
zamlarla fiyat artışları gelecekte daha da yüksek oranlara
ulaşacaktır. 2017 yılı yıllık enflasyonunun yüzde
14-15 oranında, belki de daha fazla oranda gerçekleşeceği
dikkate alındığında
ücretli
kesime, özellikle asgari ücretliye haksızlık
yapıldığı açık seçiktir. Ücretlinin 2017
yılında gerçekleşen resmî enflasyon rakamlarına göre en az
yüzde 7 alacağı vardır. Siz gerçekleşecek enflasyonu doğru tahmin
edememenin cezasını, asgari ücretliye çektiriyorsunuz.
Kısaca şunu söylemek istiyorum: Asgari
ücretli kardeşimize Hükûmetin 2017 yılında her ay için en az net
100 TL enflasyon borcu vardır. Siz asgari ücretlinin düşen ücretini
Ocak 2017'de yani bundan on ay önce aldığı miktara telafi
etmekle borcunuzu ödemiş olamazsınız. Asgari ücretliye borcunuzu
ödemenin yolu telafi ücretine ilave olarak aylık net 100 TL enflasyon
farkı vermektir; hakkaniyet bunu gerektirir.
Adalet ve Kalkınma Partisi seçim beyannamesinde
çalışma barışını, çalışma
hayatında hakkaniyeti ve insan onuruna yakışır
çalışma ortamlarını tesis etme sözü
verdi, taşeron işçilere kadro sözü verdi; oylarını
aldınız, iktidar oldunuz. Gelinen noktada ise kaşıkla
verdiğinizi kepçeyle alıyorsunuz. Bu, hakkaniyetli bir
yaklaşım değildir.
Bakınız, burada birçok konuşmacı
arkadaşımız dile getirdi, getirdiğiniz bu tasarıyla
bir taraftan vatandaşa yeni vergi yükleri getiriyorsunuz, diğer
taraftan da 3 telefon firmasının 4,5 milyar lira vergisini, 1 milyar
liraya düşürerek 3,5 milyar lirasını affediyorsunuz. Bu
3 firma, dünyanın en zengin uluslararası firmalarıdır.
Bunun adını atalarımız Zengine şapur şupur
fakire, asgari ücretliye, emekliye gelince Yarabbi şükür. koymuş.
Uluslararası trilyonluk firmalara 3 milyar, 3,5 milyar menfaat
sağlıyorsunuz, ücretliye 75 lira. Hakkaniyet bunun neresindedir? Bu,
asgari ücretliyi, emekliyi üzecektir; bu, kamu vicdanını
yaralayacaktır. 2 milyon asgari ücretliye 100 TL net enflasyon zammı
verseniz, toplamda 200 milyon lira eder. Telefon firmalarının
affedeceğiniz 3,5 milyar liralık vergi affının
yaklaşık yirmide 1idir.
Netice olarak, asgari ücretlinin ücretinin telafi
edilmesi doğru bir yaklaşımdır ama yeterli değildir.
Asgari ücretteki artışın yıllık enflasyonun çok
altında kalması nedeniyle ücretlerinin satın alma gücündeki
azalmanın da telafi edilmesi gerektiğini belirtiyor, yüce heyetinizi
saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
16ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
17nci madde üzerinde bir adet önerge vardır,
okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 17nci maddesinde geçen
bunları idare edenler ifadesinin idarecileri şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan Erkan Akçay
Konya Denizli Manisa
Baki Şimşek Mehmet
Erdoğan Erkan
Haberal
Mersin Muğla Ankara
Ahmet Selim Yurdakul
Antalya
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EMİNE NUR
GÜNAY (Eskişehir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükûmet?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Antalya
Milletvekili Ahmet Selim Yurdakul.
Buyurun Sayın Yurdakul. (MHP
sıralarından alkışlar)
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) Sayın
Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 17nci maddesi hakkında
konuşmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım.
Muhterem vatandaşlar, tebligatlarla ilgili
mevcut mevzuattaki birtakım eksiklikler ve boşluklar nedeniyle
vatandaşlarımız ciddi sorunlar yaşamaktadır. Afaki
bildirimlerle, muhatabın kendisine tebliğ edilmediği hâlde
tebliğ edilmiş gibi görünen bildirimler nedeniyle vatandaşlar
yaşadıkları maddi ve manevi sıkıntıları
bizlere de sık sık iletiyorlar ve bu soruna bir çözüm getirmemizi
talep ediyorlar.
17nci maddedeki değişiklikle
tebligatların en doğru ve hızlı biçimde muhataplarına
ulaşmasını sağlayacak bir düzenleme hayata geçecektir.
İşte bu düzenlemeyle tebligatların zamanında sahibine
ulaştırılamamasından dolayı
vatandaşlarımızın yaşadıkları maddi ve
manevi zararlar büyük oranda azalacak ve hakları korunacaktır. Bu
nedenle düzenlemeyi destekliyoruz.
Muhterem vatandaşlar, ülkelerde uygulanan vergi
politikaları hem vatandaşların huzuru ve mutluluğu hem de
ülke ekonomilerinin başarısı için önemlidir. Ülkemizde adil bir
vergi sistemi olmadığı için sizin aklınızdan ne
geçiyorsa benim aklımdan da o geçiyor.
Bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak
yalnızca güçlüleri daha da güçlü kılmayı amaç edinenlerin her
zaman karşısında olduk. Türk milletinin girişimcilik azmini
ve ruhunu yıkan vergi politikalarının karşısında
yer aldık. Bundan sonra da ekonomiyi ve kamu maliyesini yalnızca
gariplerin sırtına yüklemek isteyen politikaların karşısında
yer alacağız. Seçim beyannamelerimizde de kazanç esaslı adil
vergi politikalarımızı vatandaşlarımıza sunduk.
Bugün mercimek, saman, et ithal eden bir ülke hâline
geldik. Ülkemizin çiftçisinin, zanaatkârının, esnafının
yani alın terini bu topraklara döken her bir kardeşimizin terinin
karşılığını hakkıyla alabilmesi için
Milliyetçi Hareket Partisi olarak birçok politika ve öneriler sunduk.
Adil ve iyi niyetli idare edilen bir Türkiye
hayalimiz var. Vatandaşlarımızı dinleyerek, onların
önüne set kurmaya değil, önlerindeki setleri aşmalarına
nasıl yardım ederiz diye Milliyetçi Hareket Partisi olarak ekonomi
uzmanlarımızla gece-gündüz çalışıyoruz. Biliyoruz ki
ülkemiz ancak mutlu, huzurlu ve müreffeh vatandaşlarla gelişir,
korunur ve biliyoruz ki bunu yapmak mümkün.
Çiftçimiz 1.500 metre yükseklikteki 5 dönüm tarlasını
zirai üretim için kullanmak istiyorsa o çiftçinin ucuz bir akaryakıta ve
ucuz bir arazi taşıtına ihtiyacı var. Mevcut tarıma
uygun alanları şuursuzca yok etmek yerine, ülkemizde tarıma
uygun bütün alanları kullanmak, hatta tarıma elverişsiz olan
alanları bile elverişli hâle getirip ekonomiye kazandıracak
insan gücümüz var. Tek ihtiyacımız olan, millî şuur ve ruhtur.
Bu ruh çiftçinin, zanaatkârın hâlinden anlayacak derinlikte
olmalıdır. Örneğin, Antalyada Elmalıda, Korkutelinde
arazi aracına veya traktörüne vergisiz yakıt alabilen çiftçimiz önce
kendi topraklarını işleyecektir. Baktı ki topraktan para
kazanıyor, bir sonraki sezon hazineden toprak kiralayacaktır.
Böylelikle, tarım ve hayvancılık gelişecek, daha ucuz diye
dünyanın bir ucundan saman, mercimek ve et ithal edilmeyecektir.
Biliyorsunuz, Millî Mücadele kahramanlarımız yalnızca cephelerde
savaşmadı; onlar, toptan harap olmuş,
yıkılmış bir vatanı ve ekonomiyi ayağa
kaldırdılar. Onların kıt kanaat imkânlarla Türk milletine
yıllarca hizmet etsin diye meydana getirdikleri fabrikaları hepimiz
biliyoruz. Daha önce yaptık, yine yaparız; vatan bizim, toprak bizim,
zafer bizim.
Hepinizi sevgi ve saygılarımla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
17nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
18inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Birleşime iki dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 21.54
ONUNCU OTURUM
Açılma Saati: 21.55
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Ali Haydar
HAKVERDİ (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 19uncu Birleşiminin Onuncu Oturumunu
açıyorum.
502 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon?
Yok.
Ertelenmiştir.
2nci
sırada bulunan 457 sıra sayılı Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlıyoruz.
2.- AB-EFTA
Ortak Transit Ortak Komitesinin 20 Mayıs 1987 Tarihli Ortak Transit
Rejimine İlişkin Sözleşmeyi Değiştiren 28/04/2016
Tarihli ve 1/2016 Sayılı Kararının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/745) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 457)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Gündemimizde başka bir konu
bulunmadığından, alınan karar gereğince, kanun
tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için 9 Kasım 2017 Perşembe günü
saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyor, hayırlı
geceler diliyorum.
Kapanma Saati: 21.56