TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
25inci
Birleşim
20
Kasım 2017 Pazartesi
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.-
GELEN KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMA
IV.-
AÇIKLAMALAR
1.- Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun, Rasim Ozan Kütahyalıyı bir televizyon
programındaki bazı ifadeleri nedeniyle kınadığına
ilişkin açıklaması
2.- Muş
Milletvekili Ahmet Yıldırımın, TBMM Başkanı
adaylarından tutuklu bulunan HDP Hakkâri Milletvekili Selma Irmakın
gönderdiği mesajı Genel Kurulla paylaşmak istediğine
ilişkin açıklaması
3.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, taşeron işçilerle ilgili
yapılacak çalışmaya taşeron işçiler platformu ve
sendikaların katılmasını talep ettiğine ilişkin
açıklaması
4.- Adana
Milletvekili Elif Doğan Türkmenin, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları
Gününe ilişkin açıklaması
5.- İstanbul
Milletvekili Didem Enginin, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününe
ilişkin açıklaması
6.- Burdur
Milletvekili Mehmet Gökerin, Burdur için hayati önem taşıyan yüksek
hızlı tren güzergâhının şehir merkezinden geçirilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
7.- İstanbul
Milletvekili Gülay Yedekcinin, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününe
ve Şişli Endüstri Meslek Lisesinin bahçesine rezidans
yapılmasına ilişkin açıklaması
8.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcının, 20 Kasım Dünya Çocuk
Hakları Gününe ilişkin açıklaması
9.-
Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksalın, emeklilikte yaşa
takılanların mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğine
ilişkin açıklaması
10.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Hükûmeti bir an önce nitelikli ve
tutarlı bir tarım politikası izlemeye davet ettiğine
ilişkin açıklaması
11.- Çanakkale
Milletvekili Muharrem Erkekin, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününe
ilişkin açıklaması
12.-
İstanbul Milletvekili Ali Şekerin, 16 Şubat 1969da 6ncı
Filoya karşı yapılan protesto sırasında öldürülen Ali
Turgut Aytaç ve Duran Erdoğanı unutmadıklarına
ilişkin açıklaması
13.-
İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaşın, İzmirin
Dikili ilçesinde Atatürk posterine bıçakla saldıran meczubu ve bir
televizyon programındaki bazı ifadeleri nedeniyle Rasim Ozan
Kütahyalıyı kınadığına, iktidarın
kullandığı dilin gazetecilere yönelik
saldırıların artmasına sebep olduğuna ilişkin açıklaması
14.- Bolu
Milletvekili Tanju Özcanın, Adalet Bakanının Reza Zarrab
davasıyla ilgili bilgi vermesini talep ettiğine ve Egemen
Bağış dışında Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti vatandaşlığı için müracaat eden AKPli olup
olmadığını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
15.-
İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, Avrupa Birliği üye ülkeleri
maliye bakanlarının ülkemize sağlanan katılım öncesi
mali yardım fonlarından kesinti yapılması kararı
Avrupa Parlamentosunda onaylanmadan önce Hükûmetin gerekli adımları
atması gerektiğine ilişkin açıklaması
16.- Samsun
Milletvekili Kemal Zeybekin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı için yapılacak seçimlere ilişkin
açıklaması
17.- Tokat
Milletvekili Kadim Durmazın, afetlerden zarar gören çiftçilerin
borçlarının ertelenmesi kararının neden hâlen
alınmadığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
18.-
Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırımın, 20
Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününe ilişkin açıklaması
V.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, Başkanlık Divanı olarak 20
Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününü kutladıklarına
ilişkin konuşması
2.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, Antalya Milletvekili Deniz Baykala geçmiş
olsun dileğinde bulunduğuna ilişkin konuşması
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, NATO Parlamenter
Asamblesi Daimi Komisyon Toplantısında Türkiye'nin üye
sayısının 12den 18e
çıkarılması dolayısıyla oluşan 6 üyelik
ile Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak'ın bakan olması
nedeniyle boşalan 1 üyeliğe, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Bursa Milletvekili Cemalettin
Kani Torun, İstanbul Milletvekili Hasan Sert, Konya Milletvekili Mehmet
Babaoğlu, Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcan ve Nevşehir
Milletvekili Ebubekir Gizligider'in, Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Eskişehir Milletvekili
Utku Çakırözer'in, Halkların Demokratik Partisi Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Diyarbakır Milletvekili
Feleknas Uca'nın üyeliğine ilişkin tezkeresi (3/1234)
VII.-
SEÇİMLER
1.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Seçimi
VIII.-
TEBRİK, TEMENNİ VE TEŞEKKÜRLER
1.- TBMM
Başkanı İsmail Kahramanın, Başkan seçilmesi
dolayısıyla teşekkür konuşması
IX.-KANUN TASARI
VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Bazı
Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) ve İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306 Sayılı "Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun",
2981 Sayılı "İmar ve Gecekondu Mevzuatına
Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785
Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanun" ve 4706 Sayılı "Hazineye Ait
Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer
Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun"da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/588) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 502)
2.- AB-EFTA Ortak
Transit Ortak Komitesinin 20 Mayıs 1987 Tarihli Ortak Transit Rejimine
İlişkin Sözleşmeyi Değiştiren 28/04/2016 Tarihli ve
1/2016 Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/745) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 457)
X.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Kırklareli
Milletvekili Türabi Kayan'ın, Kırklareli'nin bazı ilçelerinde
Bulgaristan sınırından canlı hayvan ve karkas et
kaçakçılığı yapıldığı iddialarına
ilişkin sorusu ve Gümrük
ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/16913)
2.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, tehlikeli ve çok tehlikeli işler
sınıfındaki kırk sekiz meslek dalında
çalışanlardan mesleki yeterlilik belgesi alan ve almayan kişi
sayılarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı (7/17033)
3.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, eşit koşullarda çalışan kamu
personelinin kadro tanımlarının benzeşmesi için
yapılacak çalışmalara ilişkin sorusu ve Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlunun cevabı
(7/17043)
4.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, pancar ekim alanlarındaki daralmaya, üretimdeki
düşüşe, şeker ve nişasta bazlı şeker
ithalatına ve pancar ekim alanlarının genişletilmesi ve
kota uygulamasının esnetilmesinin düşünülüp
düşünülmediğine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/17115)
5.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, GDO'lu ürünlerin denetimine ilişkin sorusu ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/17116)
6.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, Tarım Kredi Kooperatifi tarafından kredi borcunu
ödeyemediği için hakkında icra takibi başlatılan çiftçilere
ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın cevabı (7/17117)
7.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, 2016-2017 yıllarında ülke genelinde ve
Niğde ilinde Çiftçi Kayıt Sistemi'ne başvuran çiftçi
sayısına, tarımsal kredi desteği alanlara ve sisteme
başvurmayan çiftçilere ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/17119)
8.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, arıcılıkta koloni başına
alınan balın veriminin artırılamamasına ilişkin
sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbabanın cevabı (7/17120)
9.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, 2017 malî yılında Bakanlık ve
bağlı kuruluşlarca Niğde iline ayrılan ödenek
miktarına ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbabanın
cevabı (7/17124)
10.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın, Bakanlığın temsil ve
tanıtım harcamalarına ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret
Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/17125)
11.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın, TBMM bahçesindeki çevre düzenlemesine ve
çiçeklerin bakımına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Ahmet Aydının cevabı (7/17291)
12.- Batman Milletvekili
Ayşe Acar Başaran'ın, bir Meclis araştırması
önergesinin iadesine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Ahmet Aydının cevabı (7/17639)
13.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Bekaroğlu'nun, TBMM Camii'nin yıkılacağına dair
iddialara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından
sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Ahmet
Aydının cevabı (7/17640)
14.- Van Milletvekili Lezgin
Botan'ın, 26. Yasama Dönemi'nde iade edilen önergelere ilişkin sorusu
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Ahmet Aydının
cevabı (7/17848)
20 Kasım 2017 Pazartesi
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fatma Kaplan
HÜRRİYET (Kocaeli), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 25inci
Birleşimini açıyorum.
Ill.- YOKLAMA
BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama
yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Sisteme giren 15 milletvekiline yerlerinden söz
vereceğim.
Şu anda sisteme giren sayın milletvekili
yok.
Grup başkan vekillerine söz verelim.
Sayın Özkoç, buyurun.
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Rasim Ozan
Kütahyalıyı bir televizyon programındaki bazı ifadeleri
nedeniyle kınadığına ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Bugün bir spor programında Rasim Ozan
Kütahyalı, çok talihsiz bir konuşma yaparak Türkiye'de yaşayan
Boşnak vatandaşlarımızın duygularını
incitmiştir. Kamuoyu önünde olan insanlarımızın kendilerine
dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle televizyonlarda yorum yapan kişiler,
ülkede yaşayan vatandaşlarımızın kökenleriyle ilgili,
kültürleriyle ilgili bir söz sarf edeceklerse buna çok dikkat etmeleri
gerekiyor. Boşnak vatandaşlarımızın duygularını
inciten bu sözün, bu kişi tarafından muhakkak geri alınması
gerekir. Ayrıca, RTÜKün, ülkede vatandaşlarımızın
ahlaki duygularıyla ve kültürleriyle ilgili hakaret sayılacak bu
sözleriyle ilgili, ilgili programa bir ceza vermesi gerekir. Ben, Rasim Ozan Kütahyalının
bu davranış biçiminin ve sarf ettiği sözlerinin Boşnak
vatandaşlarımızın duygularını incittiği
gerekçesiyle kendisini Türkiye Büyük Millet Meclisinden kınıyorum ve
RTÜKün buna uygun bir karar vermesini bir an önce bekliyorum.
Bu duygularla sizleri selamlıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özkoç.
Sayın Yıldırım
2.- Muş Milletvekili Ahmet
Yıldırımın, TBMM Başkanı adaylarından
tutuklu bulunan HDP Hakkâri Milletvekili Selma Irmakın gönderdiği
mesajı Genel Kurulla paylaşmak istediğine ilişkin açıklaması
AHMET YILDIRIM (Muş) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bugün özel gündemle toplanılmış
olduğu için normalde söz almayacaktım ancak bugün Meclis
Başkanlığına 6 aday üyeden 1i tutuklu ve kendisinin
gönderdiği mesajı Genel Kurulla paylaşmak üzere söz aldım.
Meclis Başkanlığı gündemiyle
toplanmış olan Genel Kurulu sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Beni aday gösteren Meclis grubumuzdaki bütün
arkadaşlara teşekkür, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Vekâletini almış olduğu halk iradesi adına yasama faaliyeti
yürüten Meclis, maalesef, derdest durumdadır. Bütün eksikliklerine
rağmen temsilî demokrasinin bir ürünü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi,
bu eksikliklerden kurtularak doğrudan demokrasiye evrilmesi gerekirken
temsilî demokrasinin bile sakatlandığı bir süreci yaşamaktadır.
Bugün Meclis, bir siyasi darbeyle ikinci büyük muhalefet partisinin sandalye
sayısının yüzde 10unun vekilliğinin düşürülmesi,
yüzde 15inin tutuklanması suretiyle yüzde 20sinden fazlasının
eksik olduğu, soru önergeleri ve grup önerilerinin gerekçesiz bir biçimde
reddedildiği, muhalefet partilerinin konuşma sürelerinin yok denecek
kadar kısıtlandığı bir demokrasiye temsilî demokrasi
denmesinin çok zor olacağı hazin bir durumu yaşamaktadır.
Özgürce düşüncenin ifade edilmesinin,
coğrafî, tarihî kavram kullanımının, iktidarı ve politikalarını
eleştirmenin, hatta yemek menüsündeki tatlı çeşitlerinin yasak
olduğu bir Meclis gerçekliğinde özgürlük israfta,
sınırsız harcamalarda, milyon değerli makam araçları
alımında yaşam bulmaktadır.
Bugün yapılacak Başkanlık seçiminde
bütün vekillerin oy hakkını kullanamadığı, bununla
birlikte Başkan adayı olmaya hakkı olan bir milletvekilinin,
kendine oy kullanamadığı bir sisteme demokrasi demenin ne
kadar doğru olacağını tarih elbette takdir edecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen Sayın
Yıldırım.
AHMET YILDIRIM (Muş) Şahsımın
adaylığının böyle bir turnusol görevi görmesi ve burada
işletilen bir demokrasi değil, oynanan bir demokrasicilik olduğu
gerçeği açısından anlamlıdır.
Bizlerin rehin olarak tutulması, mücadele
tarihimizde yeni karşılaştığımız bir irade
gasbı örneği değildir. Türkiye'nin temel sorunlarının
ve Kürt sorununun demokratik çözümü konusundaki ısrarımız ve
kararlılığımız karşısında bize reva
görülen tutsaklık, bir beden kısıtlaması dışında
irademizi ve umudumuzu kırmadı, kıramayacak. Tek adam rejimi
inşasında Meclisin yasama ve denetleme vasfını
yitirmiş ve sembolik bir anlam ifade ettiği gerçeği, bugün bizim
kaldığımız operasyonlardan açık ve net bir
şekilde anlaşılmaktadır.
Bizler bugün kapalı cezaevlerinde bulunuyor
olabiliriz ama unutmamak gerekir ki ülke yarı açık cezaevine
dönüşmüştür. Bir kişi, bir parti tarafından
sınırları çizilmeye çalışılan yarı açık
cezaevi. Temel insan haklarında bu kadar geriye giden, tutukluluğu
bir
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AHMET YILDIRIM (Muş) Bitiriyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN Tamamlayın, tekrar.
Sayın milletvekilleri, rica ediyorum, lütfen,
büyük bir uğultu var salonda
AHMET YILDIRIM (Muş)
tehdit unsuru olarak
yazarlar, gazeteciler, hatta tüm halk üstünde kullanılan bir ülkenin
prototipi yahut özeti, bugün seçimleri yapılacak olan Türkiye Büyük Millet
Meclisidir. Bir Meclis Başkanı düşünün ki kendi üyelerinin
hakkını savunmasın. Elbette bizler bu savunamama hâlinin Meclis
Başkanının kendi tahayyül dünyasından
kaynaklandığını gayet iyi biliyoruz. Bu anlamıyla, ne
şahsım ne de arkadaşlarım bu zihniyet önünde aman
dilemedik, dilemiyoruz, dilediğimiz görülmeyecektir de.
Selma
Irmak
Kandıra
Kapalı Kadın Cezaevi
(HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Yıldırım.
Şimdi sisteme giren
sayın milletvekillerine söz vereceğim.
Sayın Gürer, buyurun,
sizden başlıyoruz.
3.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, taşeron
işçilerle ilgili yapılacak çalışmaya taşeron
işçiler platformu ve sendikaların katılmasını talep
ettiğine ilişkin açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Taşeron işçilerle ilgili Cumhuriyet Halk
Partisi olarak Emek Bürosu çalıştay düzenledi. Çalıştaya üç
büyük işçi kuruluşu başkanları ve Taşeron Platformu
temsilcileri katıldı. Taleplerini bir bildiriyle duyurdular.
Taraflarla görüşülmeden bir düzenlemenin yetersiz ve amaca uygun
olmadığı ifade edildi. Ancak Çalışma Bakanı,
yaptığı açıklamada taslağın Başbakana
sunulduğunu belirtiyor. Eşit işe eşit ücret ve kadro
sağlanmadan bir oldubittiyle yapılacak düzenleme, taşeron
işçileri mutlu etmeyecektir çünkü amaca yönelik düzenleme, taşeron
işçilerin de görüşü alınarak yapılacak bir düzenlemedir. Bu
bağlamda, ülkemizde 1 milyon 250 bin taşeron işçinin umutla
beklediği düzenlemenin onları hayal
kırıklığına uğratacak bir şekilde
çıkmasını kabul etmiyoruz. Bu bağlamda, yapılacak
çalışmaya taşeron işçilerin platformu ve sendikaların
katılmasını talep ediyoruz.
Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Gürer.
Sayın Türkmen
4.- Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmenin, 20 Kasım
Dünya Çocuk Hakları Gününe ilişkin açıklaması
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) Bugün, Dünya
Çocuk Hakları Günü. Türkiyede 2 milyon çocuk işçi var. 2016da 56
çocuk işçi iş cinayetlerinde öldü. 2017nin ilk beş ayında
182 çocuk cinsel istismara uğradı. Yirmi ayda 18 çocuk
mayınlarda öldü, 16 çocuk zırhlı araçlarla ezildi, 668 bebekse
cezaevinde parmaklıklar arkasında. Sayın Başbakana,
Sayın Cumhurbaşkanına soruyorum: Dünya Çocuk Hakları
Gününü kutlayalım mı, utanalım mı?
BAŞKAN Sayın Engin
5.- İstanbul Milletvekili Didem Enginin, 20 Kasım Dünya
Çocuk Hakları Gününe ilişkin açıklaması
DİDEM ENGİN (İstanbul)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü.
Ülkemizde ise çocuk hakları açısından çok acı bir tablo söz
konusu. Sadece geçen sene 143 bin kız çocuğumuz okula devam edemedi.
2002 yılından bugüne zorla evlendirilen kız
çocuklarımızın sayısı, resmî verilere göre 643 bin.
Resmî kayıtlara girmeyen erken yaşta evlendirilen binlerce
çocuğumuzu siz düşünün. Her 4 çocuğumuzdan 1i yoksulluk içinde
yaşıyor. Çocuklarımız, okul sıraları yerine
kendilerini güvencesiz iş tezgâhlarının önünde ya da sokaklarda
buluyor. Çocuklarımızın iş gücüne katılma oranı
yüzde 20,8 iken AKPnin tek başına iktidarında, 2016
yılında, en az 56 çocuğumuz iş cinayetlerine kurban
verildi. Çocuklarımıza aydınlık yarınlar sunmak için
tüm partiler el ele vererek acil çözüm bulmalıyız.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
6.- Burdur Milletvekili Mehmet Gökerin, Burdur için hayati önem
taşıyan yüksek hızlı tren güzergâhının şehir
merkezinden geçirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
MEHMET GÖKER (Burdur) Sayın Başkan,
Burdur için söz verilen yüksek hızlı tren projesinde,
edindiğimiz bilgilere göre, iki alternatif güzergâh belirlenmiştir.
Birincisi, üniversite ve tugayın bulunduğu şehir merkezini
baypas etmektedir. İktidar vekilleri, fizibil olan güzergâhın
seçileceği yönünde beyanat vermektedirler. Yarın bu proje Burdur
merkezini baypas ederek geçtiği takdirde, fizibiliteye
sığınarak Ne yapalım, çalıştık ama
olmadı. denecek midir? Buradan çağrım: Burdur için hayati önem
taşıyan yüksek hızlı trenin şehir merkezinden
geçirilmesidir.
Saygılarımla.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Yedekci
7.- İstanbul Milletvekili Gülay Yedekcinin, 20 Kasım
Dünya Çocuk Hakları Gününe ve Şişli Endüstri Meslek Lisesinin
bahçesine rezidans yapılmasına ilişkin açıklaması
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) Bugün, Dünya
Çocuk Hakları Günü ama çocuklarımız tacizle, tecavüzle ve
çeşitli istismarlarla karşı karşıya. Bununla ilgili
bir an önce önlem alınmalı.
Türkiye'nin göbeği İstanbul,
İstanbulun göbeği Şişli. Şişli Endüstri Meslek
Lisesinin bahçesine rezidans yapılıyor. 59 bin metrekarelik araziye
470 konut, 240 odalı otelden oluşan 4 kuleli, toplamda 36 bin
metrekarelik bir proje yapılıyor. 2013 yılında özel proje
olarak ilan ediliyor, 2014 yılında şehir
plancılarının dava açmasıyla iptal ediliyor. Bugün
inşaat yol almış ve devam ediyor. Bir vakfa ait olduğu
iddia ediliyor ama Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir ve okulun
bahçesini asla ve asla imara açmamalı ve kendine yakın yandaş
bir firmaya da rezidans arazisi olarak peşkeş çekmemelidir.
BAŞKAN Sayın Atıcı
8.- Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcının, 20
Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününe ilişkin açıklaması
AYTUĞ ATICI (Mersin) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Bugün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü.
Aile Bakanının verilerine göre 31 binden daha fazla çocuk gelin var.
TÜİKin verilerine göre 18 yaşın altında doğum yapan
çocuk sayısı 22.500. DİSKin verilerine göre 2015
yılında çocuk işçi sayısı 2 milyonun üstünde.
Bunların yüzde 78i kayıt dışı. Utanç vericidir. 2016
yılında 56 çocuk iş cinayetleri sonucu yaşamını
yitirdi. Utanç vericidir. Çocuklar ortak değerimizdir ve partilerüstü
olmalıdır. AKP çocuklarımızı korumaktan acizdir. Bir an
için kendi ikbalini bırakıp çocuklarımızla ilgilenmelerini diliyor,
teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Köksal
9.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksalın, emeklilikte
yaşa takılanların mağduriyetlerinin giderilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Hazırladığı torba yasalarla vatandaşın
içtiği gazoza dahi ÖTV yükleyen AKP, emeklilikte yaşa
takılanların mağduriyetine kulak tıkamıştır.
Emeklilikte yaşa takılanlar ne yazık ki yaşları
dolmadığı gerekçesiyle emekli edilmemekte, öte yandan
yaşları genç olmadığı gerekçesiyle de özel sektörde
iş bulamamaktadır. Bu gruptaki birçok yurttaşımız
şu anda geçim sıkıntısı çekmektedir. Onlar
ayrıcalık değil, kazanılmış haklarını
talep etmektedir. Büyük çoğunluğu geçim sıkıntısı
çeken, emeklilikte yaşa takılanların haklı taleplerine
kulak verilerek mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi gerekmektedir.
BAŞKAN Sayın Çiçekin yerine Sayın
Gaytancıoğlu
Buyurun.
10.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Hükûmeti
bir an önce nitelikli ve tutarlı bir tarım politikası izlemeye
davet ettiğine ilişkin açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Sayın
Başkan, teşekkür ederim.
Hasat dönemine göre saman fiyatlarında yüzde
100 artış var. Yem maliyetlerini düşürmeden ne et fiyatı
düşer ne süt fiyatı düşer. Bunun bir politikasının
olması lazım, ithalat çözüm değildir. Hükûmet, maalesef, en
kolay yolu seçiyor; insanlara ucuz et yedireceğim diye yerli besiciyi
öldürüyor. Besici perişan, tüm Türkiye genelinde hayvan pazarları
boş, hayvan satışları bıçak gibi kesildi, insanların
cebinde para yok. Bu işten yine aracılar kazanıyor. Hükûmeti bir
an önce nitelikli ve tutarlı bir tarım politikası izlemeye davet
ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Gaytancıoğlu.
Sayın Erkek
11.- Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkekin, 20 Kasım Dünya
Çocuk Hakları Gününe ilişkin açıklaması
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün, Dünya Çocuk Hakları Günü. Dünya her
gün, her an çocukları düşünerek yaşamalı. Ülkemizde de
maalesef, çocuklarını dahi koruyamayan, basiretsiz bir iktidar mevcut.
Son on yılda ülkemizde çocuklara yönelik cinsel istismar ve taciz
iddiaları yüzde 700 oranında arttı. Cinsel istismar ve
tacizlerin yanında, işçi çocuklar, iş kazalarında
yaşamını yitiren çocuklar, yurtlarda yanarak
yaşamını yitiren çocuklar, gece yatağa karnı aç giren
çocuklar, oyun dahi oynayamayan çocuklarımız var. Ülkemizde, bu
memleketin çocukları, maalesef, eğitim öğretim hakkından
dahi eşit olarak faydalanamıyorlar. Bugün Her şeyden önce ve
hemen, çocuklarımız için hak, hukuk, adalet. diyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de Sayın
Erkek.
Sayın Özdiş yerine Sayın Şeker
12.- İstanbul Milletvekili Ali Şekerin, 16 Şubat
1969da 6ncı Filoya karşı yapılan protesto
sırasında öldürülen Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğanı unutmadıklarına
ilişkin açıklaması
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Sayın Başkanım, bugün Meclis Başkanı
seçimi yapılıyor. O gün, 16 Şubat 1969da Ali Turgut Aytaç ve
Duran Erdoğan maalesef kanlı pazarda öldürüldüler. 6ncı Filoyu
protesto etmek isteyen öğrencilerin toplanması üzerine, bugün Meclis
Başkanı seçeceğiniz, Cemiyet Başkanı olan İsmail
Kahramanın o gün örgütlediği çeteler tarafından katledilen Ali
Turgut Aytaç ve Duran Erdoğanı unutmadık,
unutturmayacağız. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Yarkadaş
13.- İstanbul Milletvekili Barış
Yarkadaşın, İzmirin Dikili ilçesinde Atatürk posterine
bıçakla saldıran meczubu ve bir televizyon programındaki
bazı ifadeleri nedeniyle Rasim Ozan Kütahyalıyı
kınadığına, iktidarın kullandığı dilin
gazetecilere yönelik saldırıların artmasına sebep
olduğuna ilişkin açıklaması
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul)
İzmirin Dikili ilçesinde Atatürk posterine bıçakla saldıran
meczubu kınıyorum.
Ayrıca, Beyaz TVde Boşnak
yurttaşlarımız hakkında ileri geri laflar eden, ahlak
dışı sözler eden Rasim Ozan Kütahyalıyı da
kınıyorum.
Sayın Başkan, gazetecilere yönelik
saldırılar git gide artıyor. Bugün de İstanbulda Gazetem
İstanbul yazarı Sayın Ali Tarakçı saldırıya
uğradı. Daha önce de Aydınlıktan Sabahattin Önkibar, spor
yazarı Osman Tanburacı, yazar İhsan Eliaçık fiziki
saldırılara uğramışlardı. Evrensel muhabiri Burcu
Yıldırım da sözlü saldırıya
uğramıştı. Bu saldırıların artmasının
arkasındaki temel sebep iktidarın gazetecilere yönelik
kullandığı nefret dilidir. Dün AKP Genel Başkanı
Sayın Erdoğan gazetecileri bir kez daha hedef göstermiştir.
Sayın Erdoğanın gazetecileri düşman olarak görmemesi,
eleştirilere artık saygı duyması gerektiğini
söylüyoruz çünkü bu söylem gazetecilere yönelik saldırıların ne
yazık ki artmasına sebep olmaktadır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Özcan
14.- Bolu Milletvekili Tanju Özcanın, Adalet
Bakanının Reza Zarrab davasıyla ilgili bilgi vermesini talep
ettiğine ve Egemen Bağış dışında Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlığı için
müracaat eden AKPli olup olmadığını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
TANJU ÖZCAN (Bolu) Sayın Başkan, çok
teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, malum, Amerikada, Amerika
Birleşik Devletlerinde 27 Kasımda başlayacak önemli bir
duruşma var. Yani basın yakından takip ediyor, kamuoyu
yakından takip ediyor, siyasiler de yakından takip ediyor çünkü bu
davanın sanıkları arasında Türkiye'de çok meşhur olan
Reza Zarrab, eski Bakan Sayın Zafer Çağlayan ve Halk
Bankasının mevcut Genel Müdür Yardımcısı da var.
Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuyla ilgili yaptığı
konuşmalarda hedefin, kendisinden ziyade, Türkiye Cumhuriyeti devleti
olduğunu söylüyor. Biz bu konuda kulaktan duyma bilgiye sahibiz,
Sayın Adalet Bakanının çıkıp bir kapalı oturumda
bize bu konuda bilgi vermesini ben çok arzu ediyorum.
Yine, Sayın Egemen Bağışın
INTERPOLden kaçınmak için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
vatandaşı olduğunu hepimiz öğrendik. Ben Hükûmete de
soruyorum: Bu noktada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
vatandaşlığı için müracaat eden başka AKPli var
mıdır?
BAŞKAN Sayın Özdemir
15.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, Avrupa
Birliği üye ülkeleri maliye bakanlarının ülkemize sağlanan
katılım öncesi mali yardım fonlarından kesinti
yapılması kararı Avrupa Parlamentosunda onaylanmadan önce
Hükûmetin gerekli adımları atması gerektiğine ilişkin
açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Avrupa Birliğine üye ülke maliye
bakanları, 2018 bütçe görüşmeleri toplantısı
sonrasında ülkemize sağlanan katılım öncesi mali
yardım fonlarından kesinti yapma kararı
almışlardır. Yaklaşık on sekiz yıldır Avrupa
Birliğine resmî aday olan ülkemizin son on beş yılı Adalet
ve Kalkınma Partisi hükûmetlerince müzakere edilen üyelik sürecimiz bu
kararla büyük zarar görmüştür. Avrupa Birliğine üyelik kriterlerimiz
olan demokratik standartlar, insan hakları, basın ve ifade
özgürlüğü yasaklarının, fon kesintisinin gerekçesi olarak
belirtilmesi ve bu sürecin bu noktaya gelmesinde bu kararı alan Avrupa
Birliği kadar üyelik müzakerelerini yürütmekle sorumlu olan Hükûmet,
Avrupa Parlamentosunda bu kararın onaylanması öncesinde gerekli
adımları atmalı ve ülkemizin itibarını zedeleyen bu
karardan vazgeçilmesini sağlamalıdır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
Sayın Zeybek
16.- Samsun Milletvekili Kemal Zeybekin, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığı için yapılacak seçimlere
ilişkin açıklaması
KEMAL ZEYBEK (Samsun) Sayın Başkan,
bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinin Meclis Başkanını
seçeceğiz. Bu Meclisi, kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları
bize emanet ettiler. Bu Meclis, yasaların
çıkarıldığı, demokratik haklarımızın,
kazanımlarımızın, ekonomimizin her yönüyle yönetiminin arz
edildiği bir Meclis. Ne yazıktır ki Türkiye Büyük Millet
Meclisinin iki yıldır kendine uygun yasalar ve çerçeveler içerisinde
yönetilmemesi ve bunu da Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanının, Atatürkü bir defa dahi ağzına
alamadığı bir şekilde o makamda oturmasını ve
Bugün de yeniden bu makama aday olmasını ve bu adaylıkta Türkiye
Büyük Millet Meclisinde bulunan milletvekili
arkadaşlarımızın, Atatürke karşı eylem sözü
içerisinde olan, eylem ideolojisi olan bir kişinin yeniden seçilmemesi
için bugün Cumhuriyet Halk Partisinin Meclis oylarıyla da bir başka
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Durmaz
17.- Tokat Milletvekili Kadim Durmazın, afetlerden zarar
gören çiftçilerin borçlarının ertelenmesi kararının neden
hâlen alınmadığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
KADİM DURMAZ (Tokat) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
2017 yılında don, yağış,
sel ve diğer afetlerden zarar gören çiftçilerin borçlarının
ertelenmesi, yıl sonu gelmesine rağmen hâlâ Bakanlar Kurulunda
açılan imzayla sonuçlanmamıştır. Hükûmet bu konuda neyi beklemektedir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
Son olarak Sayın Yıldırım
18.- Adıyaman Milletvekili Behçet
Yıldırımın, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününe
ilişkin açıklaması
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Teşekkürler
Başkanım.
Bugün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü.
Çocuklarla ilgili veriler ürkütücü boyutlarda. Türkiyede binlerce çocuk,
yaşama, barınma, sağlık, eğitim gibi en temel
haklarından mahrum kalmış durumdayken yüzlerce çocuk cezaevinde,
binlercesi iş gücü olarak kullanılıyor. Çocuk yaşta
işçi olmuş kimisi, iş cinayeti kurbanı olmuştur.
Yine, 2017 yılında 182 çocuğun cinsel
istismara uğradığı kayıtlara geçmiştir. Son
zamanlarda, zırhlı polis aracı tarafından evinin içinde
katledilen çocuklara şahit oldu bu ülke. Bazılarının
dediği gibi On-on beş çocuklu aileler söyleminden,
çocuklarımız, kadınlarımız, halkımız son
derece rahatsız olmuştur. Bundan on üç yıl önce on üç
kurşunla Mardinin Kızıltepe ilçesinde 21 Kasım günü, Çocuk
Hakları Gününün ertesi günü katledilen Uğur Kaymaz
şahsında, öldürülen tüm çocukları anıyorum, Çocuklara
kıymayın efendiler. diyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, Başkanlık Divanı olarak 20
Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününü kutladıklarına ilişkin
konuşması
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, biz de
Divan olarak Dünya Çocuk Hakları Gününü kutluyoruz ve tüm çocukları
sevgiyle kucaklıyoruz.
Ayrıca, bugün seçilecek olan Meclis
Başkanımızdan, tüm partilerle görüşerek Meclis içinde çocuk
hakları ihtisas komisyonu kurulması konusunda öncülük
yapmasını bekliyoruz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Kanun teklifi verdik
Sayın Başkanım.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Evet, biz verdik bu
konuda kanun teklifi.
BAŞKAN Başkanlığın Genel
Kurula sunuşları vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup
bilgilerinize sunacağım:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, NATO Parlamenter Asamblesi Daimi
Komisyon Toplantısında Türkiye'nin üye sayısının
12den 18e çıkarılması
dolayısıyla oluşan 6 üyelik ile Rize Milletvekili Osman
Aşkın Bak'ın bakan olması nedeniyle boşalan 1
üyeliğe, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Bursa Milletvekili Cemalettin
Kani Torun, İstanbul Milletvekili Hasan Sert, Konya Milletvekili Mehmet
Babaoğlu, Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcan ve Nevşehir
Milletvekili Ebubekir Gizligider'in, Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Eskişehir Milletvekili
Utku Çakırözer'in, Halkların Demokratik Partisi Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Diyarbakır Milletvekili
Feleknas Uca'nın üyeliğine ilişkin tezkeresi (3/1234)
17.11.2017
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
NATO Parlamenter Asamblesi Daimi Komisyon
Toplantısında Türkiye'nin üye sayısının on ikiden on
sekize çıkarılması dolayısıyla oluşan altı
üyelik ile Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak'ın bakan
olması nedeniyle boşalan bir üyeliğe, Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanlığınca aday gösterilen Bursa Milletvekili
Cemalettin Kani Torun, İstanbul Milletvekili Hasan Sert, Konya
Milletvekili Mehmet Babaoğlu, Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcan ve
Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider'in, Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Eskişehir Milletvekili
Utku Çakırözer'in, Halkların Demokratik Partisi Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Diyarbakır Milletvekili
Feleknas Uca'nın üyeliği, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620
sayılı Kanunun 2nci maddesinin (a) fıkrası uyarınca
Genel Kurulun bilgisine sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Sayın milletvekilleri, gündemin Seçim
kısmına geçiyoruz.
VII.- SEÇİMLER
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Seçimi
BAŞKAN Gündemimize göre Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanının seçimini yapacağız.
Başkanlık için aday gösterme önergeleri
vardır, müracaat sırasına göre okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Anayasa'nın 94üncü, TBMM
İçtüzüğünün 10uncu maddeleri uyarınca 26ncı Dönem ikinci
devre Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçiminde İzmir
Milletvekili Zekeriya Temizeli aday olarak gösteriyoruz.
Engin Altay Özgür
Özel Engin
Özkoç
İstanbul Manisa Sakarya
(CHP sıralarından alkışlar)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi 26ncı Yasama
Dönemi ikinci devresi için Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına adayım.
Gereğini arz ederim.
İsmail
Kahraman
İstanbul
(AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
26ncı Dönem ikinci devre için yapılacak
Meclis Başkanlığı seçimine Hakkâri Milletvekilimiz
Sayın Selma Irmakı aday gösteriyoruz.
Gereğini bilgilerinize
saygılarımızla arz ederiz.
Dirayet Taşdemir Filiz Kerestecioğlu Demir Ayşe Acar Başaran
Ağrı İstanbul Batman
Ahmet Yıldırım Behçet
Yıldırım Feleknas
Uca
Muş Adıyaman Diyarbakır
Mahmut Toğrul Mahmut Celadet Gaydalı Bedia Özgökçe Ertan
Gaziantep Bitlis Van
İmam Taşçıer Erol Dora Müslüm Doğan
Diyarbakır Mardin İzmir
(HDP sıralarından
alkışlar)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Anayasa'nın 94üncü, TBMM
İçtüzüğünün 10uncu maddeleri uyarınca 26ncı Dönem ikinci
devre Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçiminde İstanbul
Milletvekili Celal Adanı aday olarak gösteriyoruz.
Erkan
Akçay Erhan
Usta
Manisa Samsun
(MHP sıralarından alkışlar)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 26ncı Dönem
ikinci devresi için yapılacak olan seçimlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına adayım.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Yusuf
Halaçoğlu
Kayseri
(İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi 26ncı Yasama
Dönemi ikinci devresi için TBMM Başkanlığına adayım.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Tamer
Dağlı
Adana
(AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur
sayın milletvekilleri.
Meclis Başkanı aday isimlerini seçim
çevrelerine ve soyadı sırasına göre mühürlü oy pusulasında
yer aldığı şekliyle okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Aday
Listesi:
Tamer Dağlı (Adana)
Selma Irmak (Hakkâri)
Celal Adan (İstanbul)
İsmail Kahraman (İstanbul)
Zekeriya Temizel (İzmir)
Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
Anayasanın 94üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca
Başkan seçimi gizli oyla yapılacaktır.
Başkan seçilebilmek için ilk iki oylamada üye tam
sayısının üçte 2 çoğunluğunun oyu yani en az 367 oy
almış olmak, üçüncü oylamada üye tam sayısının salt
çoğunluğunun oyunu yani en az 276 oy almış olmak
gerekmektedir. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa bu oylamada
en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılacak ve dördüncü
oylamada en fazla oy alan aday Başkan seçilmiş olacaktır.
Gizli oylamanın ne şekilde
yapılacağını arz ediyorum: Komisyon ve hükûmet
sıralarında yer alan kâtip üyelerden, komisyon sırasındaki
kâtip üyeler Adanadan başlayarak Denizliye kadar -Denizli dâhil- ve
Diyarbakırdan başlayarak İstanbula kadar -İstanbul dâhil-
hükûmet sırasındaki kâtip üyeler ise İzmirden başlayarak
Mardine kadar -Mardin dâhil- ve Mersinden başlayarak Zonguldaka kadar
-Zonguldak dâhil- adı okunan milletvekiline mühürlü oy pusulası ile
zarf verecek ve milletvekilinin adını defterden
işaretleyecektir. Vekâleten oy kullanacak bakanlar da yerine oy
kullanacakları bakanın ilinin bulunduğu bölümde oylarını
kullanacaklardır.
Oyunu kullanacak sayın milletvekili mühürlü oy
pusulası ve zarfı aldıktan sonra oy kabinine girecek, oy
pusulasında adı yazılı adaylardan hangisine oy verecekse o
adayın adının önündeki kareyi çarpı işaretiyle işaretleyip
oy pusulasını kabinde zarfa koyduktan sonra Başkanlık Divanı
kürsüsünün önüne konulan oy kupalarına atacaktır.
Sayın milletvekillerinin oylamanın
gizliliği noktasında gerekli hassasiyeti göstermelerini rica
etmekteyim.
Sayın üyelerin oylamada dikkat edecekleri
hususları arz ediyorum:
Oy kullanırken, adaylardan sadece birinin
adının önündeki kare işaretlenecektir. Birden fazla adayın
işaretlendiği oy pusulaları geçersiz sayılacaktır.
Kabinlere aynı renk tükenmez kalemler
konmuştur. Sayın üyeler bu kalemleri kullanacaklardır.
Oy pusulasında herhangi bir işaret, imza
veya karalama gibi durumlarda oy geçersiz sayılacaktır.
Geçerli oy pusulası, tercihi belirten
çarpı işareti dışında hiçbir işaret
taşımayacaktır.
Şimdi sayın kâtip üyelerin, yerlerini
almalarını rica ediyorum.
Kâtip üyeler yerlerinde.
Mühürlü oy pusulaları ve zarflar, lütfen,
sayın kâtip üyelere teslim edilsin.
Teslim edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, oylamanın
sayım ve dökümü için ad çekme suretiyle 5 kişilik bir tasnif
komisyonu tespit edeceğim şimdi.
Sayın Orhan Deligöz, Erzurum? Burada.
Sayın Ali Ercoşkun, Bolu? Yok.
Sayın Fahrettin Oğuz Tor,
Kahramanmaraş? Burada.
Sayın Müslüm Doğan, İzmir? Yok.
Sayın Ahmet Tuncay Özkan, İzmir? Yok.
Sayın Çiğdem Karaaslan, Samsun? Yok.
Sayın Erdoğan Toprak, İstanbul? Yok.
Sayın Mehmet Demir, Kırıkkale?
Burada.
Sayın Deniz Baykal, Antalya?
V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, Antalya Milletvekili Deniz Baykala geçmiş
olsun dileğinde bulunduğuna ilişkin konuşması
BAŞKAN Antalya Milletvekili Sayın Deniz
Baykal çıktı, kendilerine çok çok geçmiş olsun diyoruz ve
sevgiyle selamlıyoruz kendisini. (CHP sıralarından
alkışlar)
VII.- SEÇİMLER (Devam)
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Seçimi (Devam)
BAŞKAN Sayın Sema Ramazanoğlu, Denizli?
Burada.
Sayın Devrim Kök, Antalya? Yok.
Sayın Oktay Çanak, Ordu? Burada.
Tasnif komisyonuna seçilen sayın üyelerin
oylama işlemi bittikten sonra komisyon sıralarında yerlerini
almalarını rica ediyorum.
Sayın milletvekilleri, şimdi oylamaya
Adana ilinden başlıyoruz.
(Oylar toplandı)
BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın üye var
mı? Yok.
Sayın milletvekilleri, oy verme işlemi
bitmiştir.
Oy kupaları kaldırılsın.
Tasnif Komisyonu üyelerinden yerlerini
almalarını rica ediyorum.
Tasnif Komisyonu üyelerinin adlarını
tekrar okutuyorum:
Tasnif Komisyonu üyeleri: Sema Ramazanoğlu,
Denizli; Oktay Çanak, Ordu; Fahrettin Oğuz Tor, Kahramanmaraş; Mehmet
Demir, Kırıkkale; Orhan Deligöz, Erzurum.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, oy
sayım işlemi başlamıştır.
(Oyların ayrımı yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Tasnif
Komisyonu tutanağı gelmiştir, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
26ncı Yasama Dönemi ikinci devre Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı seçimi için yapılan birinci tur oylamaya
500 üye katılmış, kullanılan oyların
dağılımı aşağıda gösterilmiştir.
Saygıyla arz olunur.
Tasnif Komisyonu
Üye Üye Üye
Sema
Ramazanoğlu Oktay
Çanak Mehmet
Demir
Denizli Ordu Kırıkkale
Üye Üye
Orhan
Deligöz Fahrettin
Oğuz Tor
Erzurum Kahramanmaraş
Adana Milletvekili Tamer Dağlı: 38
Hakkâri Milletvekili Selma Irmak: 39
İstanbul Milletvekili Celal Adan: 40
İstanbul Milletvekili İsmail Kahraman: 260
İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel: 113
Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu: 6
Geçersiz: 4
Toplam: 500
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bu sonuca
göre Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçiminin birinci
oylamasında Anayasada öngörülen üçte 2 oy çoğunluğu
bulunamamıştır.
Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı seçiminde ikinci oylamaya başlıyoruz.
Bu oylamada da Başkan seçilebilmek için üye
tamsayısının üçte 2 çoğunluğunun oyunu yani 367 oy
almış olmak gerekmektedir.
Sayın kâtip üyelerin yerlerini
almalarını rica ediyorum, buyurun.
Mühürlü oy pusulaları ve zarflar sayın
kâtip üyelere teslim edilsin lütfen.
Sayın milletvekilleri, oylamaya ilişkin
kuralları ve oylamanın gizliliğine yönelik gerekli
açıklamaları ilk oylamada belirtmiştim. Bu oylamada da gereken
hassasiyetin gösterileceğine inanıyorum.
Şimdi, oylamanın sayım ve dökümü için
ad çekme suretiyle 5 kişilik bir tasnif heyeti tespit ediyorum.
Bartın Milletvekili Sayın Muhammet
Rıza Yalçınkaya? Yok.
Eskişehir Milletvekili Sayın Harun
Karacan? Yok.
Kayseri Milletvekili Sayın İsmail Tamer?
Yok.
Antalya Milletvekili Sayın Atay Uslu? Burada.
Hatay Milletvekili Sayın Birol Ertem? Yok.
Gaziantep Milletvekili Sayın Ümit Özdağ?
Yok.
Muğla Milletvekili Sayın Hasan Özyer? Yok.
Bingöl Milletvekili Sayın Hişyar Özsoy?
Burada.
Samsun Milletvekili Sayın Akif Çağatay
Kılıç? Yok.
Tekirdağ Milletvekili Sayın Faik Öztrak?
Yok.
İzmir Milletvekili Sayın Musa Çam? Burada.
Antalya Milletvekili Sayın İbrahim
Aydın? Burada.
Ankara Milletvekili Sayın Murat Alparslan? Yok.
Van Milletvekili Sayın Beşir Atalay? Yok.
Kocaeli Milletvekili Sayın Radiye Sezer
Katırcıoğlu? Yok.
Van Milletvekili Sayın Burhan Kayatürk? Yok.
Diyarbakır Milletvekili Sayın Mehmet Galip
Ensarioğlu? Yok.
Batman Milletvekili Sayın Ayşe Acar
Başaran? Yok.
Kırklareli Milletvekili Sayın Vecdi
Gündoğdu? Yok.
Iğdır Milletvekili Sayın Nurettin
Aras? Yok.
İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Mehdi
Eker? Burada.
Tasnif komisyonuna seçilen üyeler, oylama
işlemi bittikten sonra komisyon sıralarındaki yerlerini
alacaklardır.
Sayın milletvekilleri, oylamaya Adana ilinden
başlıyoruz.
(Oylar toplandı)
BAŞKAN Oyunu kullanmayan sayın üye var
mı? Yok.
Oy verme işlemi bitmiştir.
Oy kupalarını lütfen kaldıralım.
Tasnif Komisyonu üyelerinden yerlerini
almalarını rica ediyorum ve isimlerini bir kez daha okutuyorum:
Tasnif Komisyonu: Atay Uslu, Antalya; Hişyar
Özsoy, Bingöl; İbrahim Aydın, Antalya; Mehmet Mehdi Eker,
İstanbul; Musa Çam, İzmir.
(Oyların ayrımı yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Tasnif Komisyonu tutanağı
gelmiştir, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
26ncı
Yasama Dönemi ikinci devre Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
seçimi için yapılan ikinci tur oylamaya 506 üye katılmış,
kullanılan oyların dağılımı
aşağıda gösterilmiştir.
Saygıyla
arz olunur.
Tasnif Komisyonu
Üye Üye Üye
Mehmet Mehdi Eker Atay Uslu Musa Çam
İstanbul Antalya İzmir
Üye Üye
Hişyar
Özsoy İbrahim
Aydın
Bingöl Antalya
Adana Milletvekili Tamer Dağlı: 37
Hakkâri Milletvekili Selma Irmak: 38
İstanbul Milletvekili Celal Adan: 40
İstanbul Milletvekili İsmail Kahraman: 257
İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel: 122
Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu: 7
Geçersiz: 5
Toplam: 506
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bu sonuca
göre Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçiminin ikinci
oylamasında da Anayasada öngörülen üçte 2 oy çoğunluğu
bulunamamıştır.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkan adaylığından çekilmeye dair bir dilekçe
vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi 26ncı Yasama
Dönemi İkinci Devresi Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı adaylığından çekiliyorum.
Gereğini arz ederim, saygılarımla.
Tamer
Dağlı
Adana
BAŞKAN Okunan dilekçe doğrultusunda
Adana Milletvekili Sayın Tamer Dağlı Başkan adaylığından
çekilmiş bulunmaktadır. Üçüncü oylamada Sayın
Dağlının adının işaretleneceği oy
pusulalarının geçersiz sayılacağı hususu bilginize
sunulur.
Sayın milletvekilleri, şimdi, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı seçiminde üçüncü oylamaya
geçiyoruz. Bu oylamada Başkan seçilebilmek için üye tam
sayısının salt çoğunluğunun oyu yani 276 oy
almış olmak gerekmektedir.
Sayın kâtip üyelerin yerlerini
almalarını rica ediyorum.
Mühürlü oy pusulaları ve zarfları
sayın kâtip üyelere teslim edilsin lütfen.
Sayın kâtip üyeler aldınız mı?
Tamam.
Sayın milletvekilleri, oylamaya ilişkin
kuralları ve oylamanın gizliliğine yönelik gerekli
açıklamaları ilk oylamada belirtmiştim. Gerekli hassasiyetin
gösterileceğine inanıyorum.
Şimdi, oylamanın sayım ve dökümü için
ad çekme suretiyle 5 kişilik bir tasnif komisyonunun tespitini
yapacağım.
Sayın Recep Konuk, Karaman? Yok.
Sayın Ataullah Hamidi, Batman? Burada.
Sayın Burcu Köksal, Afyonkarahisar? Burada.
Sayın Abdulkadir Akgül, Yozgat? Yok.
Sayın Hacı Bayram Türkoğlu, Hatay?
Yok.
Sayın Garo Paylan, İstanbul? Yok.
Sayın Ergün Taşcı, Ordu? Burada.
Sayın Hüseyin Samani, Antalya? Yok.
Sayın Zühal Topcu, Ankara? Yok.
Sayın Salih Çetinkaya, Kırşehir?
Burada.
Sayın Cesim Gökçe, Ağrı? Yok.
Sayın Adnan Boynukara, Adıyaman? Yok.
Sayın Emine Nur Günay, Eskişehir? Yok.
Sayın Kazım Arslan, Denizli? Burada.
Tasnif komisyonuna seçilen üyeler oylama işi
bittikten sonra komisyon sıralarındaki yerlerini alacaklardır.
Sayın milletvekilleri, oylamaya Adana ilinden
başlıyoruz.
(Oyların toplanmasına başlandı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkanım, Tamer Dağlı aday olmaktan çekildi, çekildiği
hâlde üçüncü turda listelerde adı yine geçmekte. Bu, sonucu etkileyen
hileli bir yöntemdir; hâlen, şu anda sonuçlar belirlenmeden bunun iptal
edilip yeni pusulanın basılması lazım. Aksi takdirde
BAŞKAN Sayın Tanal, sizinle burada
konuştuk.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Konuştuk ama
BAŞKAN Bakın, ben, burada, Sayın
Tamer Dağlının aday adaylığından çekilmesine
ilişkin bir açıklama yaptım. Adana Milletvekili Sayın
Tamer Dağlı Başkan adaylığından çekilmiş
bulunmaktadır. üçüncü oylamada Sayın Dağlının
adının işaretleneceği oy pusulaları geçersiz
sayılacaktır. diye anons ettim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Oy
pusulasının sıhhatli
BAŞKAN Biz yaptığımız işi,
teamülü tekrar ediyoruz Sayın Tanal, yaptığımız
işlemde herhangi bir sakatlık yoktur.
Teşekkür ederim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Efendim, işiniz
sıhhatli değil, doğru değil; yeni pusulanın
basılması lazım, işin doğrusu bu.
BAŞKAN Eğer oy kullanırsa onu
geçersiz olarak addedeceğiz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Efendim
ATİLA SERTEL (İzmir) Adaylıktan
çekilen kişinin adı listede olur mu?
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, tamam
İşlem yürüyor, lütfen
MAHMUT TANAL (İstanbul) Yanlış
yapıyorsunuz ama
BAŞKAN İlk defa oy kullanmıyoruz,
ilk defa Meclis Başkanı seçmiyoruz. Bu işin bir ritüeli var, onu
tekrar ediyoruz. Yapılan işlemde herhangi bir sakatlık, bir
yanlışlık yoktur, geçmiş dönemlerde yapılan
işlemin aynısını tekrar ediyoruz, rahat olalım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Geçmişte hiç
böyle bir örnek yok.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Var, var.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bana bir örnek verir
misiniz? O klasik bir laf, Efendim, örf ve âdetimiz budur, teamül budur.
Hangi teamülde oldu bugüne kadar böyle bir şey?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
seçime geçelim, devam edelim, ben Mahmut Beye izah ederim.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN Oyunu kullanmayan sayın üye var
mı? Lütfen
TANJU ÖZCAN (Bolu) Sayın Başkan, biz
dışarıdaydık bir grup arkadaş. Tamer Beyin
çekildiğini duymadık. Ne olacak? Yazılı tebligatla
BAŞKAN Şimdi yaptım aynı
anonsu.
TANJU ÖZCAN (Bolu) Ama oyumuzu
kullanmıştık.
BAŞKAN Burada olsaydınız,
seçimdeyiz Sayın Özcan.
TANJU ÖZCAN (Bolu) Olmaz ama.
BAŞKAN Her milletvekilini teker teker takip
edemem. Lütfen
TANJU ÖZCAN (Bolu) Efendim, zapta geçsin diye
söyledik bizler de.
BAŞKAN Üstelik kulislerde, her yerde
televizyon da var. Gayet rahatlıkla duyulabilecek olanaklara sahibiz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Televizyonlar
kapalı, kulisteki televizyonlar kapalı, gidin bakın.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN Tamam mı sayın üyeler? Oyunu
kullandı mı herkes?
Oy vermeyen sayın milletvekili, sayın üye
kalmadı herhâlde.
Sayın milletvekilleri, oy verme işlemi
bitmiştir.
Oy kupalarını kaldıralım lütfen.
Tasnif Komisyonu üyeleri
lütfen yerlerini alabilirler mi acaba?
Tasnif Komisyonu üyelerinin
adlarını tekrar okutuyorum:
Tasnif Komisyonu: Salih Çetinkaya,
Kırşehir; Burcu Köksal Afyonkarahisar; Ergün Taşcı, Ordu;
Kazım Arslan, Denizli; Ataullah Hamidi, Batman.
(Oyların ayrımı yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Tasnif
Komisyonu tutanağı gelmiştir, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
26ncı
Yasama Dönemi ikinci devre Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
seçimi için yapılan üçüncü tur oylamaya 509 üye katılmış,
kullanılan oyların dağılımı
aşağıda gösterilmiştir.
Saygıyla
arz olunur.
Tasnif Komisyonu
Üye Üye Üye
Salih Çetinkaya Burcu Köksal Ergün
Taşcı
Kırşehir Afyonkarahisar Ordu
Üye Üye
Kazım
Arslan Ataullah
Hamidi
Denizli Batman
Hakkâri
Milletvekili Selma Irmak: 37
İstanbul
Milletvekili Celal Adan: 36
İstanbul
Milletvekili İsmail Kahraman: 289
İzmir
Milletvekili Zekeriya Temizel: 124
Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu: 7
Geçersiz:
16
Toplam:
509
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bu sonuca
göre İstanbul Milletvekili Sayın İsmail Kahraman üçüncü oylamada
Anayasada öngörülen çoğunluğu sağlamış ve 289 oyla
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçilmiştir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Kendilerini tebrik ediyor, başarılar
diliyorum.
Sayın Başkan teşekkür için söz
istemişlerdir.
Buyurun Sayın Başkan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
VIII.- TEBRİK, TEMENNİ VE TEŞEKKÜRLER
1.- TBMM Başkanı İsmail Kahramanın,
Başkan seçilmesi dolayısıyla teşekkür konuşması
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
BAŞKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) Sayın
Başkan, asil milletimizin iradesini temsil eden Gazi Türkiye Büyük Millet
Meclisinin değerli milletvekilleri; sizleri ve şahıslarınızda
necip milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
26ncı Yasama Döneminin ikinci devresi için
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına tekrar seçerek
şahsıma gösterdiğiniz teveccühe teşekkürlerimi sunuyorum.
Öncelikle, zorluk ve sıkıntılar
içinde, gaz lambaları altında, İstiklal Savaşını
bizzat yöneten Birinci Meclis üyelerini, başta Türkiye Büyük Millet
Meclisi ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürkü, silah
arkadaşlarını, Millî Mücadeleye katılan ve katkı
sağlayan ecdadımızı saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
Türkiye Büyük Millet Meclisinin, içinde
bulunduğumuz, 26ncı Yasama Dönemi siyasi tarihimizde müstesna bir
yere sahip olacaktır. Dönemimizde, hain, menfur ve menhus FETÖ örgütünün kullanılmasıyla
devletimiz yok edilmekle, ortadan kaldırılmakla karşı
karşıya geldi. Milletimizin kalbi Meclisimiz savaş
uçaklarıyla bombalandı, helikopterlerle ateş altına
alındı. Sayın Cumhurbaşkanımızın
önderliği ve davetiyle milletimiz, parti farkı gözetmeksizin, millî
birlik ve kardeşlik ruhuyla meydanları doldurdu, demokrasiyi
özümsediğini, artık darbelere geçit verilmeyeceğini ilan ve
ispat etti. 15 Temmuz Cuma gecesi bombalar atılırken ve
kurşunlar yağdırılırken bu çatı altında
şehitlik ruhu ve duygusuyla toplandık, sabahladık. Gazi
Meclisimizin İstiklal Savaşını yöneten kadrosundaki
aynı ruhla bu çatı altındaki direnişimiz, Meclisimizin bir
kere daha Gazi unvanına layık olduğunu gösterdi.
Başta Sayın
Cumhurbaşkanımız olmak üzere, örnek bir davranış,
direniş ve dayanışma içinde darbe teşebbüsüne
karşı duran necip milletimize, Hükûmetimize, siyasi partilerimize,
güvenlik güçlerimize, bütün kurum ve kuruluşlarımıza,
basınımıza şükranlarımı sunuyorum.
Bu vesileyle ortak bir niyazımızı
dile getirmek isterim: Allah milletimize, devletimize zeval vermesin; 250
şehidimize rahmet eylesin; gazilere şifalar, hayırlı, uzun
ömürler nasip eylesin.
Şüphesiz, 15 Temmuz hadisesi ibret ve ders
alınması, unutulmaması, hatırlatılması gereken
bir olaydır. Bu millet ve devlet düşmanlarından adalet önünde
hesap sorulmaktadır.
İstiklalimizin sembolü ay
yıldızlı bayrağımızı indirtmeyiz.
Bayrağımızdaki kırmızı renk ceddimizin
kanıdır, hepimizin payı vardır. Yemende şehit
düşen dedemin, Kafkasyada şehit olan diğer dedemin,
Sarıkamışta, Allahuekber Dağlarında yatmakta olan tek
dayımın kanları var, hepimizin ceddinin kanı var.
İstiklalimizin sembolü ay yıldızlı
bayrağımızı indirtmeyiz. Biz millet olarak bir bütünüz,
vatanımızı böldürtmeyiz. İnşallah, Türkiye Cumhuriyeti
devleti ilelebet yaşayacaktır. Hedefimiz, Türkiyemizi muasır
medeniyetin ötesine götürmek, kendi ruh kökümüze, manevi ve millî
değerlerimize bağlı kalmak olmalıdır.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
siyasi partileri bir elin parmaklarına benzetirim. Her biri
farklıdır ama hepsi aynı bileğe bağlıdır.
Yeri geldiğinde o parmaklar sıkılır, tek yumruk olur. Bunun
örneğini bu dönem 15 Temmuzda, 7 Ağustosta gördük. Ufak hesaplarla,
yanlış düşüncelerle birbirimizi yaralamamalı; kavgacı
değil, müzakereci, meseleleri konuşarak çözen insanlar
olmalıyız. Fikirden korkanlar konuşmaktan kaçarlar.
Dostluğumuzu ve kardeşliğimizi toplumun
karşısında da sergilemeliyiz. Unutmamalıyız ki dostluk
önce insanın kendisiyle barışık olmasıyla başlar.
Bu vesileyle, Bestami Yazgan'ın Gülü
İncitme Gönül şiirinin son kıtasını hatırlatmak
istiyorum:
"Dokunur gayretine,
Karışma hikmetine.
Sahibi hürmetine,
Kulu incitme gönül.
Milletvekillerimiz, milletimizin seçkin
insanlarıdır. Kavgasız, çatışmasız bir toplumun
inşa edilmesi için öncelikle milletvekillerimiz örnek olmalı,
çalışmalarını hukuk ve mevzuata uyum içinde
yürütmelidirler. Hürriyetler, hiçbir hukuk devletinde sınırsız
değildir. Sınırsız hürriyet anarşi demektir. Meclisimizi
itibarsızlaştırmak isteyenler, demokrasiyi özümseyememiş,
antidemokratik düşünceye sahip kişilerdir.
Bu dönemde yaptığımız önemli bir
çalışma da 1982 Anayasası'ndaki değişikliktir. Bu
değişiklikleri halkoyuna sunduk. 16 Nisan 2017'de yapılan
oylamayla milletimiz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine
geçişi ve düzenlemeleri kabul etti. Yapılan son
değişikliklerin gelecek genel seçimlerden sonra ülkemizde
istikrarın temininde, kuvvetler ayrılığı prensibinin
uygulanmasında yararlı olacağına inanıyorum. Uyum
yasaları, İç Tüzük ve ilgili diğer mevzuat düzenlemelerinde
partiler arası birlikteliğin sağlanmasının önemli
olduğunu belirtmek isterim.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
gayemiz, halkın iradesiyle taçlandırılmış cumhuriyeti
ilelebet yaşatmak olmalıdır; demokrasi, hukuk devleti ilkeleri
ve adaletle gelişip büyüyen, müreffeh, mesut ve bahtiyar insanların
yaşadığı büyük bir Türkiye için gereken
çalışmaları yapmak olmalıdır.
Sözlerimi tamamlarken, yüce heyetinizi ve sizlerin
şahsında aziz milletimizi saygıyla selamlıyor,
teşekkürlerimi sunuyor, sağlık ve esenlikler diliyor,
hayırlı çalışmalar temenni ediyorum.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Tekrar tebrik ediyoruz,
başarılarınızın devamını diliyoruz.
Sayın milletvekilleri, birleşime yirmi
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.06
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.33
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fatma
KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
25inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Alınan karar gereğince gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan Bazı Vergi
Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 6306 Sayılı "Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun",
2981 Sayılı "İmar ve Gecekondu Mevzuatına
Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785
Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanun" ve 4706 Sayılı "Hazineye Ait
Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer
Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun"da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
IX.-KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı (1/884) ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi'nin 6306 Sayılı "Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 2981
Sayılı "İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı
Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı
İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında
Kanun" ve 4706 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz
Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"da
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/588)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 502) (x)
BAŞKAN Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
16/11/2017 tarihli 24ncü Birleşimde İç
Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen 502 sıra
sayılı Kanun Tasarısının dördüncü bölümü üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grupları adına
konuşmalar yapılmıştı.
Şimdi sıra Halkların Demokratik
Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Garo Paylanda.
Buyurun Sayın Paylan. (HDP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on beş dakika.
Sayın Paylan beş dakikalık
şahsı adına konuşma ile grup adına
konuşmasını birleştirerek hitap edeceklerdir.
Buyurun Sayın Paylan.
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Evet, Meclis Başkanı seçiminden sonra
yeniden torbaya dönüyoruz arkadaşlar, 125 maddelik bir torbaya dönüyoruz
biliyorsunuz.
Hükûmet uzun süredir ekonomide bir dikiş
tutturamıyor. Biz diyoruz ki: Mesele ekonomik değil mesele siyasi ama
Hükûmet hep ekonomik torba yasaları getiriyor karşınıza
yani palyatif tedbirleri ortaya koyuyor. Ülkenin temel meselelerine bakmayan
bir Hükûmetimiz var, gözünü kapatmış bir Hükûmetimiz var çünkü siyasi
meselelerin tamamını saraya ve güvenlik bürokrasisine havale
etmiş bir Hükûmetimiz var ve bir AKP çoğunluğuyla karşı
karşıyayız maalesef. Gelen de hep torbalar oluyor
arkadaşlar. Bakın, Plan ve Bütçe Komisyonunda memleketin 2018
yılı bütçesini görüşüyoruz bir yandan, bir yandan da gelip bu
125 maddelik torbayla ilgili konuşmaya çalışıyoruz ve
içinde 16 ayrı bakanlığı, 59 ayrı kanunu ilgilendiren
maddeler var. Dediğim gibi, Hükûmet uzun süredir çözüm iradesinden
uzaklaştı, memleketin temel meselelerini çözme iradesinden
uzaklaştı ve güvenlikçi siyasete hapsoldu. Güvenlikçi siyasete
hapsolan bir iktidar biliyorsunuz karşısındakini çivi olarak
görüp çekiç elinde her şeye koşuyor ve maalesef kaos iklimine
giriyor, geleceğe güven meselesini her gün tarumar ediyor ve günlük
meselelerle meseleyi çözebileceğini zannediyor. Bu yasa
tasarısında bu anlamda benzer yasalar karşımızda ve
burada ilgili maddelerin dördüncü bölümüyle ilgili konuşmaya
çalışacağım.
Bakın arkadaşlar, siyasi hataların
sonucunu siyasetçiler çekmeli. Ama siyasi hataların sonucunu 80 milyona
ödetmeye çalışan bir iktidar var karşımızda.
Değerli arkadaşlar, Sayın Mehmet
Şimşek biliyorsunuz torba yasanın gerekçesini şöyle
anlattı: Arkadaşlar, biz 18 milyar TLlik silah alacağız
artı güvenlik bürokrasisi bizden para bekliyor. Ki yukarıda bütçe
görüşülürken baktık kalemlere; İçişleri Bakanlığı,
Millî Savunma Bakanlığı, güvenlik bürokrasisiyle ilgili bütün
kalemler yüzde 40, 50, 60 artmış durumda -öyle önermişler,
umarım buradan öyle geçmez- ama diğer sosyal politikalarla ilgili
bütün bakanlıklarda bakıyorsunuz enflasyonun altında bir
artış var.
Değerli arkadaşlar, 18 milyar liralık
silah alacağız ama Mehmet Şimşek Bunu ya vergi olarak
alacağız vatandaştan ya da borçlanacağız; biz vergi
olarak almayı tercih ediyoruz. dedi ve biliyorsunuz ki bu vergileri de
dar gelirli 80 milyona dönük vergi önerileriyle buraya getirdi. Şükür ki
Plan ve Bütçe Komisyonunda bazı adımlarda geri adım
attırdık. Mesela gelir vergisi konusunda orta gelirlilere artı
yükler getiriyordu, motorlu taşıtlar vergisinde ise ölümü gösterip
sıtmaya razı etti; taktik oydu çünkü. Yüzde 60, 70
artıracağız deyin -ee?- Sayın Cumhurbaşkanı devreye
girsin yüzde 40a, 50ye razı edelim. politikası güdüldü ve motorlu
taşıtlar vergisinde böyle bir artış var. Sigara konusunda
ise arkadaşlar, ciddi bir adım var onunla ilgili, onu da bilahare
söyleyeceğim.
Değerli arkadaşlar, silahta ısrar,
güvenlik politikalarında ısrar sonucu hem maliye politikamız
bozuldu
Bakın, Maliye Bakanı burada, kara kara düşünüyordur
eminim çünkü AKPnin tek bir çıpası vardı, bütçe disipliniydi.
Bütçe disiplinini de güvenlikçi politikalar yüzünden büyük oranda kaybediyoruz.
Hep söyledik Barışın maliyeti yoktur. Barış için
oturursunuz konuşursunuz ve 1 liralık maliyeti yoktur; tam tersine
halka, topluma güven verirsiniz, o güvenle herkes işine aşına
bakar, ekonominin çarkları döner ama savaşın maliyeti büyüktür.
dedik. Nitekim Maliye Bakanı eminim kalemlerinde görüyordur
savaşın maliyetini, güvenlikçi politikaların bedellerini.
S-400 füzelerini arkadaşlar, hani S-400
füzelerine milyarlarca dolar ödeyeceksiniz ya, gerçekten merak ediyorum, kime
karşı alacaksınız bu S-400 füzelerini? Kim saldıracak
bize? Kimde füze var ki bize saldırsın? Bugünlerdeki paranoya
şu: NATO bize saldırdı, NATO tekrar bize saldırabilir.
Müttefik olduğumuz bir kulübün bize saldırma meselesi, paranoyasıyla
maalesef karşı karşıyayız. Bütün bunlar da güveni yok
ediyor, istikrarı yok ediyor, bütçe açıklarını büyütüyor,
faizleri artırıyor, enflasyonu artırıyor, borç
sarmalını artırıyor. Bütün bu maliyetler -hani, vergiyi
kısmen aldınız ya, alacaksınız bu torbayla; geri
kalanı da borç olarak alacaksınız, faizleri yükseltiyor- kimden
çıkacak? Özellikle dar gelirli büyük çoğunluktan çıkacak
arkadaşlar. Vergiler asla o çok zengin yüzde 3-5lik kesime dokunmuyor,
onlara da tabii ki dokunuyor ama işlerinin azalması şeklinde
dokunuyor; ama büyük çoğunluk borçlu arkadaşlar, o faizi dar gelirli
ödüyor, savaş politikaları sonucu ortaya çıkan bütçe
açıklarını ve onun sonucunda ortaya çıkan faizi dar gelirli
ödüyor arkadaşlar.
Bakın, ilgili bölümle ilgili, 84 ila 104üncü
maddelerle ilgili konuşuyorum. Bazı maddelerle ilgili
görüşlerimi söyleyeyim.
Mesela, Hazine, biliyorsunuz, 3 telekomünikasyon
şirketiyle imtiyaz anlaşması yapmış durumda: Turkcell,
Vodafone ve TELEKOMla ilgili, uluslararası bir imtiyaz
anlaşması. Hazine diyor ki bu anlaşmada: Ben eğer ki bir
vergi açığı bulursam bunu yüzde 300 farkıyla sizden
alırım. Bakın, anlaşmaya herkes imza atmış. Ve
nitekim Hazine açıklar bulmuş, ödenmemiş vergi bulmuş ve
iddialı bu konuda, yüzde 300 cezasını da kesecek. Toplamda 4,5-5
milyar liralık vergi var. Ne yapıyor iktidarımız? Ya,
davalara da gitmeyelim arkadaş. Sen bu 5 milyar yerine bana 1 milyar ver,
olayı kapatalım. diyebiliyor değerli arkadaşlar ve bunu da
topluma yapılan, 80 milyona yapılan yapılandırmayla eş
tutuyor. Değerli arkadaşlar, geliri çok iyi olan 3 şirket ile 80
milyon bir tutulur mu? Niye davaları sürdürmüyorsunuz? Niye bu davalar
sonucunda çıkacak sonucu kamu vicdanında tartmıyoruz?
Bırakın davalar devam etsin, ne çıkarsa şirketler ödesin. 5
milyarı 1 milyarla kapatmak hak mıdır? Değerli
arkadaşlar, yargı kararını versin. Bu madde kamu
vicdanını yaralar. Ve imtiyaz sözleşmesinin de üzerine
çıkmış oluyorsunuz.
Diğer bir konu, değerli arkadaşlar,
103 ve 104üncü maddeler. Onlar, büyük endüstriyel kuruluşlara
kazaların önlenmesi konusunda güvenlik raporunun
hazırlanmasını emrediyor yasa ve diyor ki: Bu güvenlik
raporları hazırlanmazsa ben senin faaliyetini durdururum.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Komisyona geldi ve
dedi ki: Arkadaş, ben bunları hazırlatamıyorum. Bunlarla
ilgili benim gidip hazırlamam lazım ilgili kuruluşlarda. Ve
şunu itiraf etmek durumunda kaldı: Ben bu kuruluşların
faaliyetlerini durduramam. Basit bir örnek verebiliriz: TÜPRAŞın
faaliyetini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
durdurabilir mi? Hani bu kadar araba benzin bekler, durduramaz. TÜPRAŞ
örneğinde olan şirketler bunun gücünü kullanıyorlar ve o
güvenlik raporunun hazırlanması yönünde ipe un seriyorlar. Ne dedi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: 2018in sonuna kadar bana süre
verin, ben oraya gidip, bunları hazırlayayım. Ee, yapmazsa ne
olacak Sayın Bakan? Ne yapacak, elinizde ne güç var? Efendim, ben
faaliyeti durdururum. Nasıl durduracaksın TÜPRAŞın
faaliyetini? Durduramazsın Sayın Bakan. Ne yapmamız lazım?
Ortada bir para cezası yok. Koyun ciroya göre bir para cezası
Sayın Bakan, bakın nasıl o güvenlik raporları
hazırlanıyor. TÜPRAŞta 4 işçi cinayete kurban gitti
arkadaşlar daha bir ay önce. Bunun gibi pek çok işçi cinayetiyle
karşı karşıyayız. İş güvenliğini
birinci sıraya koymayan bir Meclis görevini yapmamış bir
Meclistir. Bu anlamda, bu maddeye Komisyonda önerdik, maalesef adım
atılmadı. Bu anlamda, arkadaşlar, bir para cezası, bir
müeyyide koymamız lazım ki caydırıcı olsun, yoksa
maalesef burada caydırıcılık içeren bir madde yok.
Diğer önemli bir madde 86ncı madde,
Sayın Bakan büyük önem veriyor. Gelir İdaresi
Başkanlığının görevleri arasına vergi kayıp
kaçağıyla mücadele için risk analizi merkezi kuracak Sayın
Bakan, her türlü vergiyi toplamak için Risk Analizi Sistemi kuracak. Çok önemli
bir madde, gerçekten önem veriyoruz ama Sayın Bakanın elinde Nereden
buldun? diye bir yasa olmadığı sürece velev ki kaçağı
buldu nasıl üzerine gidecek, velev ki serveti buldu nasıl üzerine
gidecek? Bir de Sayın Bakan bu Risk Analizi Sistemi çok önemli bakın.
Yalnız, yalnızca Türkiye sınırları içine
bakmaması lazım bu Risk Analizi Merkezinin çünkü o paralar büyük
oranda Maltada, Panamada. Bir yıl önce Panama belgeleri
patladığında Sayın Bakana soru da sordum, Bu Panamayla
ilgilenin Sayın Bakan. dedim, Binlerce Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı var orada, on milyarlarca, belki yüz milyarlarca dolar var
orada. dedim, vergi cennetlerinde, Türkiyeden kaçırılmış
vergi; yapmadı. Elbette Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yurt dışında
da yatırım yapabilir ama vergi cennetlerinde yapmamalı
arkadaşlar çünkü vergi cennetlerinde yapmadığı zaman, ora
ile buranın vergi anlaşması var, her iki tarafa da vergi öder
ama vergi cennetlerinde hiçbir dünya vatandaşına faydası
olmayan, bir yerlerde birikmiş trilyonlarca dolar var. Maalesef, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarından da kaçırılmış yüz
milyarlarca dolar o vergi cennetlerinde yatıyor. Maalesef, Maltada da
Sayın Başbakanın akrabalarının da içinde olduğu
pek çok Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının belgeleri
çıktı. Sayın Bakan, size buradan çağrımdır; Risk
Analizi Merkezi Malta ve Panamada çalışma yapsın, ofis kursun,
orada gitsin arasın. Türkiyede zaten büyük çoğunlukların böyle
bir serveti yok, burada dolaylı vergiler altında inim inim
inliyorlar. Ama Risk Analiz Merkezi Malta, Panama ve diğer vergi
cennetlerinde çalışmalı Sayın Bakan, hassaten size
öneriyorum. İnanın orada büyük paralar ve büyük vergiler
bulacaksınız.
Sayın Bakan, değerli
arkadaşlarım; bakın, Mehmet Şimşek önermişti
gelir vergisi reformunu, Sayın Bakan sürekli söylüyor; Mehmet
Şimşek önermişti rant vergisini, Sayın Bakan da söylüyor
ama lafta kalıyor. Gelir vergisi reformunu yapmadan, rant vergisini,
nereden buldun yasasını çıkarmadan, vergi cennetlerine bakmadan
vatandaşları inim inim inletmek hak değildir arkadaşlar,
dolaylı vergiler altında inim inim inletmek. Sigara vergisi
üzerinden
Bakın, bu 84 ile 104 arasında sigara
vergisi de var arkadaşlar. Nedir? Adıyamanda, Malatyada,
Muşta, Bitliste tütünde bir canlanma oldu son birkaç yıldır
çünkü vergileri çok yükseltti Sayın Bakan. Ne oldu? Bir canlanma oldu,
insanlar ekmek bulmaya başladılar. Ne oldu? Makaronda da yerli üretim
başladı, içine koyup sarmaya başladılar, 3 liraya, 4 liraya
sigara içmeye başladılar. Ne oldu? Sayın Bakan diyor ki: Benim
vergi kaybım var. Yabancı karteller de diyor ki: Arkadaş, ya
bunlar pazardan pay almaya başladılar, bugün yüzde 5, yarın
yüzde 15. Ben burada kayıtlı ekonomiyim, yabancı kartel olarak
bu piyasayı benim yönetmem lazım. Ne olacak? Yerli üretimin beline
nasıl bir kazma vurulmuştu o 2000lerde çıkan yasalarla, ikinci
bir kazma daha vurmamız lazım. Ne olacak? Tütüne vergi gelecek,
makarona yüzde 2 bin vergi gelecek ve bunun sonucunda kooperatif kurun
denenler o kooperatifleri kuracaklar ama kartellere karşı
başarılı olamayacaklar çünkü eşit değiller. Kocaman
kartellerle küçücük kooperatiflerin rekabet etmesini nasıl bekliyorsunuz?
Arkadaşlar ya, günde 10 liraya bir paket sigara alan bir vatandaş,
ayda 300 lira yapar, asgari ücretli 300 liraya nasıl sigara içsin? Ya,
bunu parayla da engelleyemiyorsunuz, bir yolunu buluyor. Asgari ücretli ancak 4
liraya, 5 liraya sigara içebilir. Sayın Bakana önerdik Gelin, bu makaron
vergisini, tütün vergisini geri çekin, makul seviyelere çekin, pozitif
ayrımcılık yapın. dedik ama şimdiye kadar oralı
olmadı. Umalım ki bu maddelerde bütün Meclis üyeleri vicdana gelsin
ve yerli üretimi, o canlanmaya başlayan yerli üretimi desteklesin.
Çok önemli bir madde daha var, kitle fonlama
platformları. İlkesel olarak karşı değilim ama
ülkemizin hikâyesini de unutmayalım arkadaşlar. Vallahi ben
çocukluğumda Banker Kastelliyi hatırlıyorum. Binlerce insanlar
gittiler kitle fonlaması diye Banker Kastelliye parasını
verdiler, burada verenler de olmuştur belki, söyler mi bilmem. Sonra
1990larda Kombassan çıktı, Yimpaş çıktı, binlerce
insan koşa koşa oraya gitti paralarını verdi,
batırdı arkadaşlar. Bizim kitle fonlama hikâyemiz bu. Elbette
parası olanla fikri olanı buluşturmak önemli bir şeydir.
Fikri olanlar parası olanlar tarafından finanse edilmeli ki o fikirler
gelişsin ama iyi bir şekilde regüle edilmezse, iyi bir şekilde
yönetilmezse, arkadaşlar, yeni Jet Fadıllar çıkabilir.
Uyarıyorum buradan, bütün bürokrasiyi uyarıyorum, Komisyonda da
uyardım, burada da uyaralım, kayıtlara geçsin.
Değerli arkadaşlar ezcümle -sürem de
bitti- bugün dolar 3,93, faizler 14, enflasyon 12, bütçe açığı
dikiş tutmuyor. Değerli arkadaşlar, böyle palyatif torbalarla
sorunumuzu çözemeyiz, mesele siyasidir. Biz de siyasetçiler olarak oturup
siyasetimizi yapmalıyız. Böyle çuvallarla meseleyi çözemeyiz.
Saygılar sunarım. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Paylan.
Şahsı adına, son olarak, Zonguldak
Milletvekili Sayın Faruk Çaturoğlu konuşacaktır.
Buyurun Sayın Çaturoğlu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgi ve saygıyla
selamlıyorum.
502 sıra sayılı Bazı Vergi
Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının dördüncü bölümü
üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım.
Konuşmama geçmeden önce, öncelikle NATOnun
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğanı hedefe koyan uygulamalarını şiddetle
ve nefretle kınıyorum. Bunun basit bir şekilde hata olarak nitelendirilip
özürle geçiştirilmesi mümkün değildir. Bu tür konular
milletlerarası büyük konulardır ve ciddiyetle ele alınması
gerekir.
Değerli arkadaşlar, kanun
tasarısının bu bölümünde yer alan düzenlemelerden kısaca
bahsetmek istiyorum.
Tabii, tasarıda elektronik haberleşme
sektörüne yönelik yapılan düzenlemeler var. İşletmecilerin
tüketicilerden haksız olarak tahsil ettiği ancak çeşitli
sebeplerle iade edilemeyen ücretlerin genel bütçeye gelir kaydedilmesine ilişkin
düzenlemeler var. İsteyen belediyelerin eğitim kurumlarına,
yurtlara, okul pansiyonlarına ve hastanelere indirimli veya bedelsiz içme
suyu ve kullanma suyu verilmesine ilişkin konular var. Vergi prim
tahsilatlarında etkinliğin artırılması amacıyla
vergi dairelerinin yapacağı iadelerin SGK borçlarına, SGKnin
yapacağı iadelerin vergi dairelerine olan borçlarına resen
mahsubuna imkân tanıyan maddeler var. Ancak, ben özellikle
kooperatifçiliği desteklemek amacıyla kooperatiflerin
vergilendirilmesinde köklü değişiklikler yapan maddeler var, onların
üzerinde durmak istiyorum.
Bildiğiniz gibi, daha önce kooperatiflerin
ortak dışı işlemlerinin kurumlar vergisi muafiyetine olan
etkisi kaldırılmakta, bu işlemlerden elde edilen kazancın
ayrıca vergilendirilmemesi sağlanmaktadır. Böylece,
kooperatiflerin ortak dışı işlem yapmaları hâlinde,
vergi muafiyetleri kalkmayacak, ortak dışı işlemleri
ayrı bir iktisadi işletme olarak vergilendirilecektir. Bu çerçevede,
kooperatiflerin ekonomik ömrünü tamamlamış taşıt,
demirbaş ve bunlar gibi iktisadi kıymetleri satmaları, konut ve
iş yeri kooperatiflerinin üyelerine birer adet konut veya iş yeri
teslimi ortak dışı işlem olarak kabul edilmeyecektir.
Kooperatiflerin iktisadi işletme veya şirket kurmaları,
bunlardan kâr payı elde etmeleri ve bu kârları üyelerine
dağıtmaları muafiyetlerini kaldırmayacaktır. Daha
önce, bildiğiniz gibi, bu tür işlemler
yapıldığında kooperatiflerin muafiyetleri kalkmakta ve
kooperatiflerin ortak içi veya dışı, yapmış olduğu
bütün fonksiyonlardan, faaliyetlerden gelen kârları vergilendirilmekteydi.
Kooperatiflerin muafiyetine yönelik yapılacak düzenleme
sırasında, kooperatiflerin ortak içi işlemleri nedeniyle
kurumlar vergisi hesaplanması ve ödenmesi gerekmeyeceğinden üretim ve
kredi kooperatiflerine ilişkin risturn istisnası hükümleri de yürürlükten
kaldırılmaktadır.
Diğer bir taraftan, imalat sanayi
yatırımları 2018 yılında da vergisel yönden
desteklendirilmeye devam edecektir. Bu çerçevede, imalat sanayisine
ilişkin indirimli kurumlar vergisi uygulamasına yönelik getirilen ilave
teşviklerin 2018 yılında da devam ettirilmesi
sağlanmaktadır. Yine, 2018 yılında yapılacak imalat
sanayi yatırımlarına ilişkin inşaat harcamaları
dolayısıyla yüklenilecek katma değer vergisi iade edilecektir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 502 sıra sayılı Bazı Vergi Kanunları
ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının milletimiz için
hayırlı uğurlu olmasını Cenab-ı Allahtan niyaz
ediyor, hepinizi tekrar sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Çaturoğlu.
Sayın milletvekilleri şimdi soru-cevap
işlemini yapacağız.
Süremiz on beş dakika, yedi buçuk dakikası
siz sayın milletvekillerine soru sormaları için
ayrılmıştır, diğer yedi buçuk dakikada Sayın
Bakan sorulan sorulara cevap verecektir.
Sayın Kayan
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Kırklareli kırsal
bölgesinde enerji hatları tamamen ömrünü tüketmiştir fakat dört
yıldan beri bir türlü bunların yenilenmesi bitmiş değil;
hatta yarısı dahi bitmiş değil, bu gidişle sekiz, on
yıl daha hat yenilemeyle geçecek zamanımız. Bu zaman
zarfında bölgemizde, özellikle kırsal kesimde küçük
esnafımız ve çiftçilerimiz, hayvan üreticilerimiz büyük
mağduriyet yaşamaktalar. Özellikle, hayvan sağım
zamanında elektriklerin kesilmesi bir facia gibi oluyor. Özellikle
öğrenmek istediğim ve söyledikleri: Yatırıma ödenek
ayrılmıyor. Buna acil çözüm bulunması lazım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Hürriyet
FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, bu soruyu ben birkaç kez size
buradan sormuştum, bir kez daha yinelemek istiyorum: Terörle mücadele
sırasında yaralanmış ancak sağlık
yönetmeliği nedeniyle gazi sayılmayan, görmezden gelinen, sahipsiz
bırakılan vatan evlatlarımız var. Uzun zamandır bu
insanlar için mücadele ediyoruz. Birkaç kez sordum size ve başka
bakanlara. Başbakan bu konuda talimat verdi, 7 bakanlık üzerinde
çalışıyor, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
da bu konuda çalışıyor. demiştiniz buradan daha öncesinde
hatırlarsanız. Aile Bakanına sorduğumda konudan haberi bile
yoktu ne yazık ki. Daha önce sorduğum sorularda sizinle ilgili olmasa
bile, Bakanlığınızla ilgili olmasa bile hep şu cevabı
aldım sizden Sayın Bakanım: İlgili bakanlığa
bildireyim, yazılı olarak size cevap vereyim. diyorsunuz ama bugüne
kadar sorduğum hiçbir soruya yazılı cevap gelmedi. Bunu da
buradan belirtmiş olayım Sayın Bakan.
Bu gazi sayılmayanlarla ilgili
Başbakanın verdiği talimat gereğince çalışma var
mıdır? Varsa ne durumdadır? Bunu öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Özdemir
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, kamu bankalarımıza
yönelik, İrana uygulanan ambargoları ihlal ettikleri gerekçesiyle
Amerika Birleşik Devletlerinden önemli miktarda para cezası
geleceğine ilişkin iddialar var. Bu iddiaları nasıl
değerlendiriyorsunuz?
İkinci sorum: 2016da başlatılan her
işçi için aylık 100 lira asgari ücret desteğinin 2018de de
devam edip etmeyeceği merak konusu. Asgari ücret desteği 2018de
devam edecek mi?
Son olarak, asgari ücret 1.404 lira yani açlık
sınırının altında Sayın Bakan. 16 milyon
vatandaşımız açlık sınırının, 48 milyon
vatandaşımız da yoksulluk sınırının
altında yaşamaktadır. Torba yasayla getirilen ek vergi düzenlemeleriyle
vatandaşlarımızın zaten çok düşük olan yaşam
koşulları, standartları daha da kötüleşmeyecek midir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
Sayın Gürer
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın
Bakan, toplulaştırma uygulamasında geçici belgeyle arazi yeri
belirlenen çiftçiler, tapusu olmadığı gerekçesiyle kredi
alamamaktadır. Tapuda işlemler eleman sorunundan ağır
yürümekte, tarım il müdürlüğü Çiftçi Kayıt Sistemi için tapu
gerekli görmektedir. Çiftçi kredi alamaz durumdadır. Geçici bir çözüm
getirilemez mi? Ekim yapmış çiftçinin kredi alması
sağlanamaz mı?
Ayrıca, kamu bankalarından kredi ve benzer
ödeme alarak borçlanan çiftçi sayısı nedir? Ödeme süresi gelip
ödemeyen çiftçi sayısı kaçtır? Borçları nedeniyle
çiftçilerden icra yoluyla yapılan tahsilat sayısı bilinmekte
midir? 2017 yılında borcu ertelenen çiftçi ve esnaf sayısı
kaçtır? 2017de icra nedeniyle traktörü bağlanan çiftçi
sayısı nedir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Yıldırım
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Teşekkürler
Başkanım.
Sayın Bakanım, bu mevsimde bile
Adıyamanda su sorunundan dolayı halkın
yaşadığı mağduriyetten haberdar
mısınız?
İki: Adıyamandaki su sorununun
giderilmesine ilişkin çalışmanız var mıdır?
Üç: Su potansiyeli yüksek olan Adıyamanda su
sorununun son bulması adına neden hâlâ yeni bir proje hayata
geçirilmemektedir?
Dört: Adıyamanda kaç tane HES var? Rant
kaynağı olan bu HESler yerine Adıyamanın su
ihtiyacını karşılayacak bir tek barajın
olmayışını neyle açıklıyorsunuz?
Beş: GAP projesi kapsamında Adıyaman
çiftçisi sulama imkânlarından ne tür ve ne miktarda faydalanmaktadır?
Altı: 1990lı yıllarda programa
alındığı öne sürülen Bebek-1, Bebek-2 Projeleri ne zaman
hayata geçirilecektir?
Sormadığım bakanlık
kalmadı.
BAŞKAN Sayın Çamak
HÜSEYİN ÇAMAK (Mersin) 674 sayılı
KHKyle ÖYPli akademisyenlerin kadro güvenceleri ellerinden alınıp
tüm kaderleri rektörlerin inisiyatifine bırakıldı. Bu durumda
bazı üniversiteler etik bir duruş gösterip doktoralarını
bitiren ÖYPlilere hak ettikleri kadroları verirken bazıları
kapının önüne kondu. Oysa 13.170 ÖYPliden sadece 159unun OHALden
ihraç edilmesinden anlaşıldığı üzere, FETÖnün
akademide en az sızabildiği sistemin ÖYP olmasına rağmen en
büyük darbe ÖYPlilere vuruldu. YÖKün genelgesine göre ÖYPlilerin 2017nin
yıl sonuna kadar kadroları olan üniversitelerle anlaşıp
yeniden 33/(a) kadrosuna geçebilmeleri için sadece bir buçuk ayları
kaldı. Bu uygulama eşitsizliğinin kaldırılıp
ÖYPlilerin haklarının bir an önce iade edilmesi için yetkilileri
duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Tanal
Yok.
Buyurun Sayın Gaydalı.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) Teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
Sorum İçişleri Bakanı Süleyman
Soyluya. Bitlis Güroymak kayyum kaymakamı tarafından Güroymak
Belediyesine ait tesis, dükkân, iş yeri ve minibüs hatlarının on
yıllık kira bedeli peşinen alınmıştır.
Kayyum bunu hangi yasa ve güce dayanarak yapmaktadır? Kaynaklar nerelere
kullanılmıştır? Güroymak ilçesinin on yıllık
geliri gasbedilmiştir.
Güroymakta yapılan otogar ve meslek
yüksekokulu inşaatlarının ihaleleri hangi usullerle
gerçekleştirilmiş ve kimlere verilmiştir?
Güroymak Belediyesine ait daha önceki iki belediye
başkanı döneminde satılan arazinin iki katı kayyum
tarafından bir yıllık süre içinde
satılmıştır. Bu satışlar kimlere
yapılmıştır, kaynaklar nerelere
kullanılmıştır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Tüm
Yok.
Sayın Arslan
KAZIM ARSLAN (Denizli) Sayın Bakan;
1) Taşeron işçilerimiz en zor işlerde
çalıştırıldığı hâlde en düşük ücreti alan
emekçilerdir. Bu kadar zor şartlarda çalıştırılan
taşeron işçilerimizin kadroları ne zaman verilecektir?
2) Taşeron işçilerimizin ücretleri,
Bakanlığınızca ödenekler zamanında verilmediği
için iki üç ay geriden ödenmektedir. Asgari ücretle çalışan bu taşeron
işçilerimizin ücretleri ne zaman düzenli ödenecektir?
3) Taşeron işçilerin ücretlerini
zamanında ödemeyen Bakanlığınız sarayın
harcamalarına karşılık geç ödeme yapıyor mu?
4) Taşeron işçilerin ücretlerini,
ödeneklerini geciktiren Bakanlığınız 4.500 yeni kamu
aracının, Diyanet İşleri Başkanlığına
alınacak 35 adet yeni aracın, saraya yeni alınacak 8 adet
zırhlı aracın bedelini, nasıl alacaktır, nasıl
bulacaktır? Bu tür lüks harcamalardan ne zaman vazgeçeceksiniz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Bakan, buyurun lütfen.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Öncelikle bütün vekillerimize teşekkür ediyorum.
Bilgim dâhilinde olan konularla ilgili olarak cevap
vermeye çalışacağım. Öncelikle doğrudan
Bakanlığımı ilgilendirdiği için Sayın
Arslanın sormuş olduğu sorudan başlayayım müsaade
ederseniz.
Biliyorsunuz kamu hizmetlerinde son on beş
yıldır hem nicelik olarak hem de nitelik olarak önemli
artışlar sağlandı. Gerek sağlık hizmetlerinde
gerek eğitim hizmetlerinde gerekse diğer tüm kamu hizmetlerinde
artık vatandaş kamu hizmetine erişebiliyor, nitelikli kamu
hizmetini de alıyor. Biz bu hizmetleri memurlar eliyle, sözleşmeli
personel eliyle, işçiler eliyle ve yine, bu personele dayalı ihaleler
neticesinde çalışan personel eliyle alıyoruz ve bu sayededir ki,
örneğin Sağlık Bakanlığında bugün
yaklaşık 160 bin personel bu şekilde çalışmaktadır.
Ve Türkiyenin dört bir tarafında, eğitimden sağlığa,
çevre hizmetlerinden diğer bakanlıkların tüm hizmetlerine kadar
vatandaş bu hizmetleri daha kaliteli bir şekilde alıyor.
Şunu ifade etmem lazım: İlk defa bir
kamu kurumunun ödemelerini zamanında yapmadığı
şeklinde bir bilgi söylüyorsunuz. Bende böyle bir bilgi yok. Ödenekler,
biliyorsunuz, üçer aylık dönemler içerisinde serbest
bırakılır, bütün kamu kurumları da ihale ödemelerine
ilişkin planlamaları yaparken ödeneklerin serbest
bırakılmasına uygun bir şekilde planlama yaparlar.
Özellikle hizmet alımına dayalı sözleşmelerde, bunlar
aylık periyodik ödemeler olduğu için bu açıdan herhangi bir
şekilde bir sorun yaşanmaması gerekiyor. Ama şu olabilir
belki: Herhangi bir kamu kurumunda taşraya ödenekler
dağıtılırken gerekli planlamalar yapılmamış
ise birkaç istisnai yerde böyle bir durumla
karşılaşılmış olabilir. Eğer siz, o size
gelen bilgileri bizimle paylaşırsanız -yani
Bakanlığımızdan kaynaklandığını
düşünmüyorum ama- sonuna kadar o konuda gerekli çalışmaları
yaparız ve oradaki aksaklıkların da üzerine gideriz.
Biliyorsunuz, 2014 yılında, personele
dayalı hizmet alımı ihalelerinde çalışan
kardeşlerimizin mali ve sosyal haklarını güvence altına
almak için çok önemli düzenlemeler yaptık. 2014 yılına kadar
normalde hak ediş ödemeleri firmaya yapılır, firma da
ardından elemanlarına ödeme yapardı. Hükûmet olarak 2014
yılında yapmış olduğumuz düzenlemeyle, bu firmalarda
çalışan kardeşlerimizin her ay muntazaman, ödemelerini vaktinde
alabilmelerini sağlamak amacıyla, hak ediş ödemesini yaparken
aynı zamanda bu çalışan arkadaşlarımızın
maaşlarının da banka hesaplarına yatmasını
sağlayacak şekilde bir sistem kurduk.
KAZIM ARSLAN (Denizli) Ama sistem işlemiyor
Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Dolayısıyla, bugün personele dayalı hizmet alımı
ihalelerinde çalışan bütün arkadaşlarımızın bu
anlamda burada bir sorunu kalmadı.
Yine, 2014 yılında, bu
arkadaşlarımızın çalıştıkları bu
yerlerde kamu işveren sendikasıyla doğrudan doğruya toplu
sözleşme yapmasının önünü açtık. Bu da son derece önemli
bir düzenleme oldu ve 2015 yılından itibaren, sanıyorum,
artık kamu kurumlarında çalışan bu personel doğrudan
doğruya Kamu İşveren Heyetiyle ücret düzeyleri konusunda toplu
pazarlık yapabiliyor. Bu da son derece önemli bir imkân.
Ayrıca, yıllardır bu
arkadaşlarımızın bir kıdem tazminatı sorunu
vardı. 2014ten sonra bu sorunu da çözecek çok önemli bir adım
attık ve bu arkadaşlarımızın, her ne kadar kıdem
tazminatı ödeme sorumluluğu çalıştıkları firmaya
ait olsa bile kamu kurumlarını bu konuda doğrudan sorumlu tuttuk
ve bu arkadaşlarımız artık kıdem tazminatı
ödemelerini kamu güvencesi altında alabiliyorlar.
Arkadaşlarımızın mali ve sosyal
haklarını iyileştiren çok önemli düzenlemeler yaptık ama bu
arada da Hükûmet olarak bu arkadaşlarımızın kamuya
geçişine ilişkin de vaatlerimiz oldu. Şu anda Çalışma
Bakanlığımız bu konuyla ilgili gerekli
çalışmaları yapıyor, inşallah yakın bir zamanda
da bu konuyla ilgili bu yapılacak düzenlemeyi de Meclise getirmeyi ümit
ediyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Taraflarla
görüşmemişler Sayın Bakan, taraflarla.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Burada, çalışan personelimizin statüsü ne olursa olsun, ister memur
olsun ister sözleşmeli personel ister işçi, bütün amaç
vatandaşımıza birinci sınıf hizmet vermek.
Sağlıkta, bugün, gerçekten, 7 çarpı 24, hastanelerimizde
gittiğimizde çok daha temiz mekânları görebiliyoruz. Sağlık
hizmetlerini çok daha iyi bir şekilde vatandaşımız
alıyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Doktor yok.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
1990lı yılları hatırlayın, 1990lı yıllarda
bırakın hastanede temizliği, hastanenin içine giremezdiniz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Doktor yok,
doktor. Çiftlik ilçesinde doktor yok.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Şimdiyse Hükûmet olarak sağlamış olduğumuz bütün bu
imkânlar sayesinde artık vatandaşımız hizmet alabiliyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın
Bakan, doktor yok; otel gibi hastane var, doktor yok.
BAŞKAN Sayın Gürer
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Ekonomik olarak Türkiyenin geldiği bu noktada refahın
arttığını hepimiz biliyoruz. Onun için,
vatandaşımız kamu hizmetlerini en iyi şekilde, birinci
sınıf alma hakkına sahip. Biz de Hükûmet olarak bu konuda bir
taraftan vatandaşımıza hizmet sunmaya çalışırken,
bunun en az maliyetle olmasını sağlayacak gerekli
çalışmaları da yapıyoruz. Bu zaten TÜİKin
yapmış olduğu memnuniyet anketlerine de yansıyor. Özellikle
sağlık konusunda yüzde 30lar düzeyinde memnuniyet düzeyi,
hükûmetlerimiz döneminde çok hızlı bir şekilde artarak yüzde
70lerin üzerine geldi.
Dolayısıyla, kamu hizmetlerinin sunumunda
farklı statülerde eleman istihdamı zaman içerisinde ortaya çıkan
ihtiyaçların doğurduğu bir sonuç ama şunu da ifade edelim,
yine, sorulan sorular arasında vardı: Gerek asgari ücretliler
bakımından gerek memurlar bakımından, genel olarak kamu
çalışanları ve daha genelinde de emekliler bakımından
mali ve sosyal hakları bu dönemde reel olarak artmıştır.
2002den itibaren mukayese yaptığınızda -yani 2002yi bir
baz alsam, bu takdirde bakıyoruz ki- gerek en düşük memur
maaşı gerek ortalama memur maaşı gerek asgari ücretlinin
eline geçen net tutar reel olarak da, arkadaşlar, reel olarak da
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kâğıt
üzerinde, kâğıt.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
TÜİKin internet sitesine girin, TÜİKin internet sitesinde 100
liraya hangi malzemeleri alabileceğinizi görebiliyorsunuz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) TÜİK
çıkar ve stajyeri de işçi saydı.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
O çalışmayı biz yaptığımızda şunu
görebiliyoruz: Gerçekten kamu çalışanları bu dönemde ellerine
geçen ücret geliriyle daha fazla bir refaha ve satın alma gücüne sahip.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakan, süreniz bitti,
tamamlayın lütfen.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bizim sorulara
da yanıt versin, iki dakika verin.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Tamamlıyorum.
Dolayısıyla, önemli olan reel olarak
satın alma gücüdür. Bu açıdan baktığımızda, gerek
memurların gerek sözleşmelilerin gerek özellikle yapmış
olduğumuz düzenlemelerle hizmet alımına dayalı
çalıştırılan personelin ve gerekse emeklilerin gerçekten bu
dönemde refahları reel olarak artırılmıştır.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Refahları arttı,
uçuyorlar vallahi(!) Parayı nereye
sığdıracaklarını bilemiyorlar, cepleri almıyor(!)
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt)
Yeter mi? Yetmez, onu daha da artıracağız, geleceğe
ilişkin inşallah bu konuda daha güzel düzenlemeler de
yapacağız.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri, böylelikle dördüncü
bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Birleşime iki dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.11
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.16
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fatma
KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli), Sema KIRCI (Balıkesir)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
25inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
502 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
457 sıra sayılı Kanun
Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
2.- AB-EFTA Ortak Transit Ortak Komitesinin 20 Mayıs 1987
Tarihli Ortak Transit Rejimine İlişkin Sözleşmeyi
Değiştiren 28/04/2016 Tarihli ve 1/2016 Sayılı
Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/745) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 457)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da komisyonların
bulunamayacağı anlaşıldığından, kanun
tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için, 21 Kasım 2017 Salı günü saat 15.00te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum.
İyi akşamlar diliyorum.
Kapanma Saati: 18.17