TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
46ncı
Birleşim
9
Ocak 2018 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.-
GELEN KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMALAR
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, 2018 yılının hayırlı
ve uğurlu olmasını dilediğine ilişkin
konuşması
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, Sarıkamış şehitlerine
Allahtan rahmet dilediğine ilişkin konuşması
3.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, Başkanlık Divanı olarak Münir
Özkul ve Aydın Boysana Allahtan rahmet dilediklerine ilişkin
konuşması
V.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalpin,
Diyarbakırda yaşanan bir çocuk istismarı olayına
ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Tokat Milletvekili Kadim Durmazın, Tokat ilinin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Osmaniye Milletvekili Suat Önalın, 7 Ocak Osmaniyenin
düşman işgalinden kurtuluşunun 96ncı yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Paris gezisinden
siyasi, diplomatik ve medyatik bir hezimetle döndüğüne ve Türkiye'nin
Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili yapılan değerlendirmelere
ilişkin açıklaması
2.- Hatay Milletvekili Serkan Topalın,
balıkçıların orkinos kotası yüzünden
yaşadıkları mağduriyetin giderilmesini talep ettiğine
ilişkin açıklaması
3.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, taşeron
işçilerle ilgili düzenlemeyi Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri
olarak kabul etmediklerine ve işçiler arasında ayrım
yapılmasının yanlış olduğuna ilişkin
açıklaması
4.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıçın,
Sarıkamış Harekâtının 103üncü yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
5.- Mersin Milletvekili Hüseyin Çamakın, taşeronlarla ilgili
düzenlemede ayrımcılık yapıldığına ve
çalışanların emeklerini KHK hukuksuzluğuna yedirmeyeceklerine
ilişkin açıklaması
6.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun, 7 Ocak
Osmaniyenin düşman işgalinden kurtuluşunun 96ncı yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
7.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Hükûmetin
neden esnaf ve çiftçiyi hiç düşünmediğini öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
8.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akının, OHALin neden
devamlı uzatıldığını öğrenmek
istediğine ve KİTlerde çalışan taşeron işçilerin
de kadroya alınması gerektiğine ilişkin
açıklaması
9.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, Mersinin
Tarsus ilçesinde 3-5 Ocak tarihlerinde yağan şiddetli yağmurdan
zarar gören çiftçiler için yapılan çalışmalara ilişkin
açıklaması
10.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
Şanlıurfaspor Kulübü Başkanının ömür boyu spordan men
edilmesinin hiçbir hukuki boyutu olmadığına ilişkin
açıklaması
11.- Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Torun,
kotayı dolduramadığı için para cezası alan çiftçilerin
cezalarının kaldırılması yönünde bir çalışma
olup olmadığını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
12.- Kayseri Milletvekili Sami Dedeoğlunun,
Sarıkamış Harekâtının 103üncü yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
13.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutçanın, 2018
yılının ülkemizde özgürlük ve barışın, adalet ve
demokrasinin, gerçek bir kardeşliğin tesis olduğu bir yıl
olmasını temenni ettiğine ve Erdek Körfezinde bulunan Misakça
balıkçı barınağının durumuna ilişkin
açıklaması
14.- Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırımın,
Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken hakkında verilen cezaya ve
iktidarın emir ve görüşlerine girmiş olan sistemi ve
uygulayıcılarını şiddetle
kınadığına ilişkin açıklaması
15.- Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Karanın, batan Antalya Özel
Bilge Adam Kolejinde okuyan öğrencilerin durumuna ve okullarının
değiştirilmesi için bir işlem yapılıp
yapılmayacağını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
16.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Sarıkamış
Harekâtının 103üncü yıl dönümüne, 13 Mayıs 2014te
yaşanan Soma maden faciasına ilişkin mahkeme sürecine, 9 Ocak Halide
Edip Adıvarın ölümünün 54üncü yıl dönümüne ve Münir Özkul ile
Aydın Boysana Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
17.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, 4
yaşındaki Elif Mina ve 2 yaşındaki Miray Hiranın
babaları Ali Yardım tarafından öldürülmelerine,
Kâğıthane İSKİ işçilerinin taşeronlarla ilgili
düzenleme kendilerini kapsamadığı için üç günlük grev
kararı almalarına ve köleliğin modern biçimi olan taşeronluğun
bitirilmesi gerektiğine, Mecliste ortak kullanım alanıyla ilgili
Meclis Başkanının tasarrufuyla bir değişiklik
yapılmasının nezaket kurallarına uygun
olmadığına ilişkin açıklaması
18.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, 9 Ocak Birinci İnönü
Zaferinin 97nci yıl dönümüne,
İnönü Müzesinden İsmet İnönüye ait bazı eşyaların
çalınmasına, 8 Ocak Metin Göktepenin ölümünün 22nci, 9 Ocak Cemal
Süreyanın ölümünün 28inci, 9 Ocak Halide Edip Adıvarın
ölümünün 54üncü yıl dönümlerine, Münir Özkul ile Aydın Boysana
Allahtan rahmet dilediğine, Sarıkamış şehitlerini
rahmetle andığına, 13 Mayıs 2014te yaşanan Soma maden
faciasına ilişkin mahkeme sürecine ve Meclis
Başkanının ortak kullanım alanındaki tasarrufuna
ilişkin açıklaması
19.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, yeni yılın
hayırlı olmasını temenni ettiğine, Münir Özkul ile
Aydın Boysana Allahtan rahmet dilediğine ve
Sarıkamış şehitleri başta olmak üzere tüm
şehitleri rahmetle andığına ilişkin
açıklaması
20.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, ortak kullanım
alanıyla ilgili Meclis Başkanının tasarrufuna ilişkin
açıklaması
21.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, 8
Ocak Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepenin ölümünün 22nci yıl
dönümüne ve Münir Özkul ile Aydın Boysanı sevgiyle
andığına ilişkin açıklaması
22.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, HDP ve CHP Grup
Başkan Vekillerinin Meclis Başkanı İsmail Kahramanın
İran ziyaretine ilişkin tezkerenin oylamasında teamüllere
aykırı bir şekilde karar yeter sayısı istemeleri
nedeniyle kendilerinin de Ağrı Milletvekili Berdan Öztürke izin verilmesine
ilişkin tezkereye ret oyu verdiklerine ilişkin açıklaması
23.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
Mecliste intikam anlayışıyla bir işlem
yapılmaması gerektiğine ilişkin açıklaması
24.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Meclis Başkanlığı
tezkerelerinde karar yeter sayısı istemenin normal olduğuna ve
Meclis Başkanının keyfî uygulamalarına tepki
gösterdiklerine ilişkin açıklaması
25.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, Manisa Milletvekili
Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
26.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, iktidar partisinin, muhalefet
milletvekillerinin doğrudan gündeme alınma önergelerini reddetmesine
rağmen kendi partisinden milletvekilinin teklifinin doğrudan gündeme
alınmasını kabul etmesine ilişkin açıklaması
27.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, yapılan
oylamanın AK PARTİ Grubunun takdiri olduğuna ve bunun
değerlendirmesinin bir başka siyasi partinin grup başkan
vekiline düşmediğine ilişkin açıklaması
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Hırvatistan Parlamentosu Avrupa
İşleri Komitesi Başkanı Domagoj Ivan Milosevic'in
beraberinde bir parlamento heyetiyle ülkemizi ziyaret etmesinin Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanının 26/10/2017 tarih ve 47
sayılı Kararıyla; İtalyan Senatosu Avrupa Birliği
Politikaları Komitesi Başkanı Vannino Chiti'nin beraberinde bir
parlamento heyetiyle ülkemizi ziyaret etmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlık Divanının 29/11/2017 tarih ve 48 sayılı
Kararıyla uygun bulunduğuna ilişkin tezkeresi (3/1384)
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı İsmail Kahraman başkanlığındaki bir
heyetin, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento
Birliği (İSİPAB) 13üncü Konferansı'na katılmak üzere
15-18 Ocak 2018 tarihleri arasında İran'a resmî bir ziyarette
bulunmasına ilişkin tezkeresi (3/1386)
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Ağrı Milletvekili Berdan
Öztürk, İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, Şanlıurfa
Milletvekili Dilek Öcalan, Şırnak Milletvekili Leyla Birlik ve
Tunceli Milletvekili Alican Önlüye belirtilen neden ve sürelerle izin
verilmesine ilişkin tezkeresi (3/1386)
B) Önergeler
1.- Başkanlıkça, esas komisyon olarak Anayasa Komisyonuna,
tali komisyon olarak da Dışişleri Komisyonuna havale edilen
(2/2009) esas numaralı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanun ile Milletvekili
Seçimi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifinin Ankara Milletvekili Tekin Bingöl tarafından geri
alındığına ilişkin önerge yazısı (4/125)
2.- Konya Milletvekili Mustafa Baloğlunun, (2/1401) esas
numaralı 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 138. Maddesinde
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/124)
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- MHP Grubunun, Mersin Milletvekili Oktay Öztürk ve
arkadaşları tarafından reşit oldukları gerekçesiyle
devlete ait sosyal hizmet kuruluşlarından ayrılmak zorunda kalan
korunmaya muhtaç çocukların sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilmiş olan (10/2337) esas numaralı Meclis
Araştırması Önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 9
Ocak 2018 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
2.- HDP Grubunun, 8/1/2018 tarihinde Adana Milletvekili Meral
Danış Beştaş ve arkadaşları tarafından, 9
Ocak 2013 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te Kürt kadın
siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in bir
suikast sonucu öldürülmesi olayının aydınlatılması
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin Genel Kurulun 9 Ocak 2018 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
3.- CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan 420, 423, 424, 436, 437, 444, 445, 448, 449, 450,
452, 453, 454, 455, 467, 468, 470, 483, 484, 496, 498, 499 ve 500 sıra
sayılı Kanun Tasarılarının yine bu kısmın 1,
2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22 ve
23üncü sıralarına alınmasına ve diğer işlerin
buna göre teselsül ettirilmesine ilişkin önerisi
4.- AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun çalışma saatlerinin
yeniden düzenlenmesine; gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer işler kısmında bulunan 507
sıra sayılı Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyon Raporu ile 289 ve 289'a 1'inci Ek sıra
sayılı Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon
Raporlarının bu kısmın 1inci ve 2nci sıralarına
alınarak bu kısımda bulunan işlerin sırasının
buna göre teselsül ettirilmesine ilişkin önerisi
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.-Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, Trabzon Büyükşehir
Belediyesine ait araçların deneyimli personel eksikliği nedeniyle
kaza yaparak hurdaya çıktığı iddiasına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/61) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
2.-Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde iline
yönelik bazı ulaşım yatırımlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/124) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
3.-Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilindeki
bazı yol yapım çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/125) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
4.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Çamardı-Kışlakçı-Pozantı duble yol yapım
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/127) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
5.-İstanbul Milletvekili Ali Özcan'ın, 2011-2015
yılları arasında yapılan otoyollar ile ilgili verilere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/135) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
6.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'deki kaza
riski bulunan bir yol ile ilgili alınan önlemlere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/145) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
7.-Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, Sabiha Gökçen
Havalimanı'nın temizlik ve hijyen koşullarının
iyileştirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/217) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
8.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Osmaniye'nin Kadirli
ilçesine bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin sözlü soru
önergesi (6/223) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
9.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin
hızlı tren projesi kapsamı dışında
bırakıldığı iddiasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/224) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
10.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilinden
geçen demir yolu hattına ilişkin sözlü soru önergesi (6/225) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
11.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin
havaalanı ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/226) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
12.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Adana
arasında uygulanan karşılıklı tren seferlerinin
yeniden başlatılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/227)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
13.- Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in, Adana'nın
Feke-Mansurlu-Gaffaruşağı yolunun bakım ve
onarımının yapılmamasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/275) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
14.- Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Balıkesir'deki
Emniyet Köprülü Kavşağı ile Altıeylül
Kavşağı yapımı işine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/285) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Ahmet Arslanın cevabı
15.- Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Balıkesir Büyükşehir
Belediye Başkanı'nın bir açıklamasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/304) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
16.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın,
Ankara-Balıkesir arasındaki Karesi Ekspresi ve Mavi Tren seferlerinin
yol yenileme çalışmaları nedeniyle kaldırılmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/307) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
17.-Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, Şanlıurfa
ilinin metro ve hafif raylı sistem ihtiyacına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/342) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
18.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren
Hattının güzergâhına ilişkin sözlü soru önergesi (6/356) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
19.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren Projesi'ne
ilişkin sözlü soru önergesi (6/357) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
20.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde
Havaalanı için ayrılan ödenek miktarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/389) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
21.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Hızlı
Geçiş Sistemi ücretlerinde indirim yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/397) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
22.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Hızlı
Geçiş Sistemi'nden 2015 yılında etiketsiz geçen araçlara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/470) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
23.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilinde cep
telefonu ile iletişim sağlanamayan köylere ilişkin sözlü soru önergesi
(6/475) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
24.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Devlet Demir
Yollarında kapatılan istasyonlara ve işten çıkarılan
personele ilişkin sözlü soru önergesi (6/498) ve Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
25.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Niğde-Çamardı arasındaki yol yapım
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/499) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın
cevabı
26.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin il
merkezi ile Bor ilçesinin yüksek hızlı tren ağı
kapsamına alınmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/505) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
27.- Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt'un, Esenboğa
Havalimanı'ndan yurt dışına yapılan direkt
uçuşlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/553) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
28.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Ankara
Otoyolu Projesi'ne ilişkin sözlü soru önergesi (6/603) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
29.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Pozantı-Çiftehan-Ulukışla-Zengen yolunun genişletilmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/604) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
30.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, Devlet
Demiryollarında geçici işçi ve sözleşmeli işçi statüsünde
çalışanların kadroya alınmasına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/623) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
31.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Ankara
Otoyolu için yapılan kamulaştırmaların bedellerinin
ödenmemesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/639) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
32.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, İstanbul
Haydarpaşa-Pendik Demiryolu Hattı'nın yapımına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/657) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
33.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, İzmir Devlet
Hava Meydanları İşletmesine Ege Denizi'nde arama ve kurtarma
faaliyetleri için taşınmaz tahsisi yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/659) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
34.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, DHMİ'nin
işlettiği havalimanlarından zarar eden olup
olmadığına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı'ndan sözlü soru önergesi (6/660) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
35.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Zengen-Ulukışla-Pozantı yolunun duble yol yapılmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/663) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
36.- Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, bakan korumalarının
yolcu uçaklarına silahla binmelerinin oluşturduğu risklere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/664) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
37.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Ankara-Aksaray-Adana
ve Antalya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren
Projelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/678) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
38.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde
Havaalanı'nın ihale tarihine ilişkin sözlü soru önergesi (6/679)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
39.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TCDD'nin yük
taşımacılığındaki payını artırmaya
yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/734) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
40.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, demir
yollarının çift hatlı hale getirilmesine yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/735) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
41.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TCDD'nin yol
yapım çalışmaları ile ray ve travers değiştirme
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/736) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
42.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde
Havaalanı'nın yapımına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/765) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
43.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Ankara
Otoyolu'nun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/766) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
44.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, görevde yükselme ve
unvan değişikliği sınavına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/777) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Ahmet Arslanın cevabı
45.- İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, 2017
Yılı Yatırım Programı'nda Ovit Tüneli ve
bağlantı yolları için ayrılan ödeneğe ilişkin
sözlü soru önergesi (6/835) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
46.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2002
yılından itibaren TCDD'nin personel, istasyon ve sefer
sayılarında meydana gelen değişime ilişkin sözlü soru
önergesi (6/859) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
47.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, son beş
yılda kara yollarında yapılan onarım ve yeniden asfaltlama
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/860) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
48.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2015, 2016 ve 2017
yıllarında erişimi engellenen internet sitelerine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/861) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
49.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Bor
arasında meydana gelen trafik kazalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/862) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
50.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, son beş
yılda limanlara demir yolları ile taşınan yük
miktarına ve demir yolu yük
taşımacılığının mevcut durumuna ilişkin
sözlü soru önergesi (6/863) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
51.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, İzmir-Ankara Yüksek
Hızlı Tren Projesi'ne ilişkin sözlü soru önergesi (6/924) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
52.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, Tire-Belevi yolunun
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/925) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
53.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, çocukları suça
teşvik ettiği iddia edilen yurt dışı lisanslı
internet oyunlarının takibine ve yasaklanmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/938) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
54.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, vatani görevini
yapmakta olan erlerin ve ailelerinin mektup ve kargo gönderilerinden ücret
alınmamasına yönelik bir çalışma olup
olmadığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/996) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Uşak Milletvekili Özkan Yalımın, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın sözlü soru önergelerine
cevaben yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
2.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Ahmet Arslanın, Uşak Milletvekili Özkan Yalımın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
3.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın 507 sıra sayılı
Komisyon Raporu üzerinde şahsı adına yaptığı
konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
4.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin usul görüşmesi nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Milliyetçi Hareket Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
XI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
1.- Ağrı Milletvekili Leyla Zananın 1inci Yasama
Yılı ile 2nci Yasama Yılı 01.10.2016 ila 30.04.2017
Döneminde Anayasanın 81inci Maddesine Uygun Biçimde Andiçmeden
Aralıksız Olarak Genel Kurulun 212 Birleşimine
Katılmamasına Bağlı Devamsızlığı
Nedeniyle Anayasanın 84üncü ve İç Tüzükün 138inci Maddeleri
Uyarınca Gerekli Değerlendirmenin Yapılması İçin
Başkanlık Divanının 20.07.2017 Tarihli ve 41 Numaralı
Kararı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Tezkeresi (3/1171) ile Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu
Karma Komisyon Raporu (Sıra Sayısı:
507)
XII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının 507 sıra sayılı Komisyon
Raporunun görüşmelerinin devamı hususunda verilmiş önergeyle
ilgili uygulamasının İç Tüzük hükümlerine aykırı olup
olmadığı hakkında
XIII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2002-2017 yılları
arasında yurt dışına eğitim ve öğrenim
amacıyla gönderilen personele ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkan Vekili Ahmet Aydının cevabı (7/16509)
2.- İstanbul
Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi'nin, TBMM'deki restorasyonlara ve
Atatürk tablolarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Ahmet Aydının cevabı (7/18456)
3.- Antalya
Milletvekili Çetin Osman Budak'ın, Rusya'ya yapılacak domates
ihracatına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin
cevabı (7/18670)
4.- Adana
Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in, 2002-2017 yılları
arasında göreve başlayan veya çeşitli sebeplerle görevi sona
eren Başbakanlık ve bağlı kurum ve kuruluşlar
personeline ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/18824)
5.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2018 mali yılı içerisinde
sorumluluk alanındaki kurum ve kuruluşlarca Adıyaman'a
aktarılan ödenek miktarına,
2018
yılında Kahramanmaraş iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Gümüşhane iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Iğdır iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Hakkâri iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Erzurum iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Çankırı iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Erzincan iline yapılması planlanan yatırımlara,
2018
yılında Bitlis iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Bingöl iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Karabük iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Adıyaman iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Ağrı iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Aksaray iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Bayburt iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Düzce iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Elâzığ iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Diyarbakır iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Batman iline yapılması planlanan
yatırımlara,
İlişkin
soruları ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/18839), (7/20123), (7/20124), (7/20125),
(7/20126), (7/20127), (7/20128), (7/20129), (7/20130), (7/20131), (7/20132),
(7/20133), (7/20134), (7/20135), (7/20136), (7/20137),(7/20138), (7/20139),
(7/20140)
6.- İzmir
Milletvekili Selin Sayek Böke'nin, Hazine Müsteşarlığı
tarafından borçlanma yoluyla nakit fazlası oluşturulmasına
ve Merkez Bankasının altın rezervlerindeki artışa
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/18845)
7.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2018 mali yılı
içerisinde sorumluluk alanındaki kurum ve kuruluşlarca
Adıyaman'a aktarılan ödenek miktarına ilişkin sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı
(7/18847)
8.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2016 ve 2017 yıllarında araçlara
takılan cam filmi sayısına ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/18862)
9.- Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün, araçlara cam filmi
taktırılmasını yasaklayan yönetmelik
değişikliğine ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/18863)
10.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2010-2017
yılları arasında yurt dışına dil öğrenimi
veya başka sebeplerle gönderilen Bakanlık personeline ilişkin
sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/18865)
11.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2010-2017
yılları arasında yurt dışına dil öğrenimi
veya başka sebeplerle gönderilen Bakanlık personeline ilişkin
sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/18888)
12.- Adana Milletvekili
Elif Doğan Türkmen'in, 2011-2017 yılları arasında göreve
başlayan veya çeşitli sebeplerle görevi sona eren Bakanlık
personeline ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent
Tüfenkcinin cevabı (7/18904)
13.-
İstanbul Milletvekili Edip Semih Yalçın'ın, Gaziantep'in
Oğuzeli ilçesinde yapılan arazi toplulaştırmasında
ortaya çıkan bazı sorunlara ilişkin sorusu ve Orman ve Su
İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/18960)
14.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2018 mali
yılı içerisinde Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlarca Adıyaman'a aktarılan ödenek miktarına,
Bakanlıkta
görev yapan eski bakanlara tahsis edilen araçlara,
İlişkin
soruları ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/18961) (7/19211)
15.-
İstanbul Milletvekili Edip Semih Yalçın'ın,
Şanlıurfa'dan Kıbrıs'a uçak seferleri düzenlenmesi talebine
ilişkin sorusu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı (7/18981)
16.- Trabzon
Milletvekili Haluk Pekşen'in, THY'de yapılan müfettiş yardımcısı
atamalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
(7/18992)
17.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2016 ve 2017 yıllarına ait ihracat
verilerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekcinin cevabı (7/19009)
18.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, son beş yılda üretim kapasitesi
bakımından en başarılı on ile ilişkin
Başbakandan sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlünün cevabı (7/19010)
19.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, son on beş yılda özelleştirilen
işletmelere ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı
Naci Ağbalın cevabı (7/19012)
20.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, örtülü ödenekten
yapılan harcamalara ve artış iddialarına,
Örtülü ödenekten
yapılan harcamalara ve artış iddialarına,
İlişkin
Başbakandan soruları ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/19057), (7/19296)
21.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Bakanlıkta
görev yapan eski bakanlara tahsis edilen araçlara ilişkin sorusu ve Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/19113)
22.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Bakanlıkta
görev yapan eski bakanlara tahsis edilen araçlara ilişkin sorusu ve Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/19142)
23.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2016-2017
yılları arasında bağlı kurum ve kuruluşların
taraf olduğu dava ve takiplere,
Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu adli ve idari
davalara,
Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu icra
işlemlerine,
2014-2017
yılları arasında bağlı kurum ve kuruluşlarca
dışarıdan satın alınan hukuk ve
danışmanlık hizmetlerine,
İlişkin
soruları ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/19143),
(7/19513), (7/19514), (7/19515)
24.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2017 yılında denetimler sonucu
uygunsuz bulunan ithal ve yerli ürünlere ilişkin sorusu ve Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/19145)
25.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2017 yılında Türkiye'ye
doğrudan giren yabancı yatırımlara ilişkin sorusu ve
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/19146)
26.- Denizli
Milletvekili Melike Basmacı'nın, dış ticaret ve Denizli
hakkında çeşitli verilere ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekcinin cevabı (7/19147)
27.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Bakanlıkta
görev yapan eski bakanlara tahsis edilen araçlara ilişkin sorusu ve Gümrük
ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/19174)
28.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2016-2017 yılları
arasında bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu
dava ve takiplere,
Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu adli ve idari
davalara,
2016-2017
yılları arasında bağlı kurum ve kuruluşlarca
dışarıdan satın alınan hukuk ve
danışmanlık hizmetlerine,
Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu icra
işlemlerine,
İlişkin
soruları ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı
(7/19175), (7/19574), (7/19575), (7/19576)
29.- Manisa
Milletvekili Tur Yıldız Biçer'in, bir inşaat şirketiyle
ilgili bazı bilgilere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci
Ağbalın cevabı (7/19189)
30.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Bakanlıkta
görev yapan eski bakanlara tahsis edilen araçlara ilişkin sorusu ve Maliye
Bakanı Naci Ağbalın cevabı (7/19192)
31.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, 2002-2017 yılları
arasında oynanan şans oyunlarıyla ilgili bazı verilere
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın cevabı
(7/19193)
32.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ve çevre illerde erozyon konusunda
yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve Orman ve Su
İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/19216)
33.- Samsun
Milletvekili Erhan Usta'nın, Merkez Bankasının bazı hesaplamalarına
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/19404)
34.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Bakanlık
bünyesinde olası bir depreme yönelik olarak alınan tedbirlere
ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı (7/19480)
35.- Uşak
Milletvekili Özkan Yalım'ın, yerli otomobil üretiminin Ege
Bölgesi'nde yapılmasına ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı (7/19481)
36.- Aydın
Milletvekili Metin Lütfi Baydar'ın, Bakanlığa ait olan veya
kiralanan ulaşım araçlarına ve bunların yakıt
giderlerine ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin
cevabı (7/19516)
37.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Bakanlık
bünyesinde olası bir depreme yönelik olarak alınan tedbirlere
ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı
(7/19517)
38.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Bakanlık
bünyesinde olası bir depreme yönelik olarak alınan tedbirlere
ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin
cevabı (7/19578)
39.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, 2010-2017 yılları
arasında Diyarbakır genelinde alınan teşvik belgesi
sayısına ilişkin Başbakandan sorusu ve Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekcinin cevabı (7/19615)
40.-
Şırnak Milletvekili Leyla Birlik'in, Şırnak
Beytüşşebap Mal Müdürlüğüne gönderilen bir ödenekle ilgili
iddialara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Naci Ağbalın
cevabı (7/19623)
41.- Aydın
Milletvekili Metin Lütfi Baydar'ın, Bakanlığa ait olan veya kiralanan
ulaşım araçlarına ve bunların yakıt giderlerine
ilişkin sorusu ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/19657)
42.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, eski halkla ilişkiler
binasına ve TBMM arazisine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkan Vekili Ahmet Aydının cevabı (7/19691)
43.- Samsun
Milletvekili Erhan Usta'nın, TCMB tarafından hesaplanan ekonomik
büyüme hızına ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşekin cevabı (7/19868)
44.-
İstanbul Milletvekili Didem Engin'in, yatırım teşvik ve
desteklerine ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin
cevabı (7/19948)
45.- Antalya
Milletvekili Çetin Osman Budak'ın, Antalya'da doğal afet nedeniyle
iş yapamaz duruma gelen esnafa ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret
Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı (7/19971)
46.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, süt tozu ve buzağı maması
ithalatına ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent
Tüfenkcinin cevabı (7/19972)
47.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2018
yılında Adıyaman iline yapılması planlanan
yatırımlara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekcinin cevabı (7/20228)
48.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2018
yılında Ağrı iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Aksaray iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Karabük iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Kahramanmaraş iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Iğdır iline yapılması planlanan
yatırımlara ilişkin,
2018
yılında Diyarbakır iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Erzurum iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Hakkâri iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Gümüşhane iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Çankırı iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Bitlis iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Bingöl iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Erzincan iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Bayburt iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Düzce iline yapılması planlanan
yatırımlara
2018
yılında Elâzığ iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Batman iline yapılması planlanan
yatırımlara,
İlişkin
soruları ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekcinin cevabı (7/20229),
(7/20230), (7/20576), (7/20577), (7/20578), (7/20579), (7/20580), (7/20581),
(7/20582), (7/20583), (7/20584), (7/20585), (7/20586), (7/20587), (7/20588),
(7/20589),(7/20590)
49.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 2018
yılında Karabük iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Diyarbakır iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Hakkâri iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Erzurum iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018 yılında
Kahramanmaraş iline yapılması planlanan yatırımlara,
2018
yılında Iğdır iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Bingöl iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Gümüşhane iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Adıyaman iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Ağrı iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Aksaray iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Bayburt iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Düzce iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Elâzığ iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Çankırı iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Bitlis iline yapılması planlanan
yatırımlara,
2018
yılında Batman iline yapılması planlanan yatırımlara,
2018
yılında Erzincan iline yapılması planlanan
yatırımlara,
İlişkin
soruları ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı
(7/20276), (7/20277), (7/20278), (7/20279), (7/20280), (7/20281), (7/20282),
(7/20283), (7/20284), (7/20285), (7/20286), (7/20287), (7/20288), (7/20289),
(7/20290), (7/20291),(7/20292), (7/20293)
50.-
Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, GAP barajlarından elde
edilen elektriğin miktarı ve değerine ilişkin sorusu ve
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvanın cevabı (7/20321)
51.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın, makam odasında
yapılan tadilata ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Ahmet Aydının cevabı (7/20384)
9 Ocak 2018 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 46ncı Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN Elektronik
cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç
dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime
yirmi beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.07
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.33
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 46ncı Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
Açılışta yapılan yoklamada toplantı yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi
yoklama işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama
için üç dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.
Buyurun.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı
yeter sayısı vardır.
Görüşmelere
başlıyoruz.
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, 2018 yılının hayırlı
ve uğurlu olmasını dilediğine ilişkin
konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bugün yeni
yılın ilk çalışma haftasına başladık.
Dilerim yeni yılda birbirimizin kişilik haklarını zedelemeden,
kardeşlik hukuku çerçevesinde çalışmalarımızı
sürdürebiliriz. Ben bir kez daha 2018 yılının ülkemize,
milletvekillerimize, basın çalışanlarımıza ve tüm
Meclis personeline hayırlı ve uğurlu olmasını
diliyorum.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz,
Diyarbakırda yaşanan bir çocuk istismarı hakkında söz
isteyen Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalpe aittir.
Sayın Yiğitalp, 2018
yılının ilk konuşmacısı sizsiniz.
Buyurun Sayın Yiğitalp. (HDP
sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, biraz sessiz olalım
lütfen.
V.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalpin,
Diyarbakırda yaşanan bir çocuk istismarı olayına
ilişkin gündem dışı konuşması
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018
yılının ülkemize, Orta Doğu halklarına
barış, huzur ve adalet getirmesi dileğiyle konuşmama başlamak
istiyorum.
Konuşmama başlamadan önce, bugün 9 ocak biliyorsunuz.
9 Ocak 2013 tarihinde Fransanın başkenti Pariste siyasi bir suikast
sonucu katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi Sayın Sakine Cansız,
Sayın Fidan Doğan ve Sayın Leyla Şaylemezi saygı ve
minnetle anıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; gerçekte gittikçe çürüyen, çürümüşlüğü sessizce
izlenen ve bu konuda adım atmayan bir dönemden geçiyoruz. Çocuk
istismarları, tecavüz vakaları ve cezasızlıkla
karşılaştırılan pratik sonucu olan ve bu durumu bir
türlü çözme yönünde inisiyatif geliştirmeyen, aynı zamanda
iktidarı da buradan tekrar olan mevcut süreci anlatmak adına ve
uyarmak adına bu bilgileri paylaşıyorum sizinle. Biliyorsunuz,
Diyarbakır Vekiliyim ve Diyarbakırda sözde öğretmen olarak
görev yapan bir öğretmen şahıs 16 yaşındaki bir
çocuğu istismar etmiştir ve hakkında dört buçuk aydan üç
yıla kadar
Ben gerçekten konuşamıyorum,
anlatamıyorum. Bu mevcut duruma lütfen müdahale eder misiniz.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen.
Buyurun.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) -
hapis cezasıyla dava açıldı ve şahıs, kendisini
şikâyet eden aileye Niye adliyeye gittiniz, bunu şeriatla çözelim.
diye bir ısrarı oldu ve hatta buna dair tehditleri oldu.
Kamuoyunun oluşması, medyada geçmesinden
dolayı zorunlu olarak bu sözde öğretmen açığa
alındı, iki gün öncesinden itibaren. Gelin görün ki bu süreçte bu
çocuk tecavüzleri, istismarları çok yaygınlaştı. Ülkemizde
bu çocukların ihmal, istismar, tecavüz konuları hem hukuki
açıdan hem de vicdani derecede görmezden gelindiğinin
ispatıdır.
Sormak istiyorum, eğer dinliyorsanız
arkadaşlar sormak istiyorum: Çocukların tecavüze
uğradığını söylüyorum, istismar ediliyor diyorum ve bu
konu üzerinde söz aldım diyorum. Başka çocukların da aynı
durumu yaşamaması için lütfen dinleyin.
Başka çocukların da aynı duruma maruz
kalmayacağının garantisini kim vermiştir? Bu kişiye,
çocuklarla aynı ortamda bu kadar süre kalan öğretmene karşı
ne yapılmıştır? Öğrencisini istismar eden sözde
öğretmene, Aladağda çocuklarımız çığlık
çığlığa yanarken buna sessiz kalan ve bu konuda mesul olan
sorumlulara da yine maaş kesme cezasıyla güya ceza verilmişti.
Ömrünü çocuklara adayan ve onurlu bir gelecek
mücadelesine adayan öğretmenlere, akademisyenlere haksız, hukuksuz
ihraçlar, cezaevleri, sürgünler, yüzlerce yıllık cezalar reva
görülmektedir.
Adalet Bakanlığı verilerine göre
Türkiye'de çocuk istismarlarıyla ilgili dava sayısı son on
yılda yaklaşık 3 kat arttı. Çocuklara yönelen cinsel
istismar vakalarında son on yılda yüzde 700lük bir artış
var. Sadece 2016da çocuğun cinsel istismarı suçundan 15.051 dava
açılmıştır. Adli sicil kayıtlarına göre son
beş yılda çocuk istismarı dava sayısında yüzde 50
oranında artış olmuştur. Çocuğun cinsel
istismarında Türkiye dünya listesinde 3üncü olmuştur. Hep
kıskanıyorlar ya bizi -Türkiye'yi- bakın nasıl kıskanıyorlar?
Türkiye, istismarda dünyada 3üncü olmuştur.
Hâlen her 6 çocuktan 1i cinsel istismara
uğruyor, uğrayanların yüzde 70i 18 yaş altı, 11
yaşından küçüklerin oranıysa yüzde 70. Gerçekleşen cinsel
istismar vakalarının yüzde 15i ile 20sinin adli makamlara
yansıdığı göz önünde bulundurulursa durumun ne kadar vahim
olduğunu söylemek mümkün.
2016 yılında evlenen her 100 kişiden
18i maalesef çocuk. Son on yılda evlendirilen küçük kız
çocuklarının sayısı ise 482.908 kişi. Yine, 15-17
yaş arası 17.789, 15 yaş altı 244 kız çocuğu
doğum yapmıştır. Bu istismarlar ve tecavüzler
kendiliğinden ortaya çıkmadı. Tecavüzcü, kürtaj yaptıran
tecavüz kurbanından daha masumdur. diyen akıl yine 2017de 409
kadının öldürülmesine sebep olmuştur, 332 kadın tecavüze
uğramıştır; bu cümlelerin, bu pratiklerin sonucu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) Son
bir dakika
BAŞKAN Tamamlayın lütfen Sayın
Yiğitalp.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla)
Bakın arkadaşlar, bu cümleleri sarf edenler bu pratiklerin sonucundan
mesuldür. Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası
ölsün. diyen bir aklın sonuçlarını yaşıyoruz. Bu
makamlar, müftülere nikâh yetkisini veren zihniyetten bağımsız
değildir. Bu istatistikleri iyi değerlendirmek gerekiyor.
Bakın, tecavüze uğrayan, istismar edilen
çocuklardan bahsediyorum ve buna karşı bir pratik geliştirmeyen
Meclis üyelerine sesleniyorum. Eğer Meclis üyeleri bu konudaki
duyarsızlığını devam ettirmekte ısrarcıysa
kamuoyunu, özellikle kadınları, insan haklarına karşı
duyarlı olanları, odaları, STKları, herkesi bu çocuk
istismarlarına karşı, çocuk tecavüzlerine karşı,
yaratılan bu cezasızlığa karşı sesini yükseltmeye
ve her yerde ve her yerde tepkisini göstermeye davet ediyorum arkadaşlar
çünkü bu çocuklar, bu ülkenin geleceğidir. Bu geleceğe lütfen ve
lütfen herkes sahip çıksın. Bu istismarlara karşı,
tecavüzlere karşı herkes tepki göstersin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
SİBEL YİĞİTALP (Devamla)
Bugün, bunların hepsinin sorumlusu mevcut iktidardır.
Herkesi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Teşekkür ederiz.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yiğitalp.
Gündem dışı ikinci söz, Tokatın
sorunları hakkında söz isteyen Tokat Milletvekili Kadim Durmaza
aittir.
Buyurun Sayın Durmaz.
2.- Tokat Milletvekili Kadim Durmazın, Tokat ilinin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
KADİM DURMAZ (Tokat) Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri, bizi izleyen değerli
yurttaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Meclis kapanırken, Türkiyede ortak bir
anlayışla, tüm siyasi partiler de katkı sunarak taşeron
işçiye bir müjde vermeyi arzu ettik ama Hükûmet OHALden kaynaklı
fırsatçılığı, yine bir kanun hükmünde kararnameyle
Türkiyede yaşayan emekçilere kara bir gün olarak yaşattı.
Tabii, taşeron işçilik sistemi AK
PARTİ iktidarının 21inci yüzyılda piyasaya sürdüğü
modern bir köleliğin tam da kendisidir. AK PARTİ Hükûmeti, aynı
işte çalışan, eşit işi yapan insanları
bazılarına kadro vererek diğerlerinden ayırdılar.
Bunu, yine Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini yok sayarak
çıkardılar. İşte, tam da yine kafanızda
tasarladığınız bir OHAL
fırsatçılığını bu yüce Mecliste gerçekleştirdiniz.
Tüm siyasi partiler -bir kez daha altını çiziyorum- katkı
sunarak ülkemizin imkânları çerçevesinde 1 milyon 500 bin mi, 1 milyon 350
bin mi, ülkemizin gücü neye yetiyorsa belki 500 binine, gelin ortak bir
anlayışla olayın tarafı olan sivil toplum örgütlerini,
sendikaları, bileşenleri karşımıza alıp, kademeli
olarak tamamına verip bu sorunu da çözelim dedik ama kabul görmedi. Tabii,
bu ülkede ortak yaşama kültürüne, iş barışına da zarar
veren bir uygulamayı hayata geçirdiniz. Türkiyede DİSK,
TÜRK-İŞ, HAK-İŞ gibi üç önemli sendikayı Cumhuriyet
Halk Partisi bir taşeron çalıştayıyla bir masada
buluşturup ortak bir anlayışı da sundu size ama tabii,
sizin halkı, sivil toplum örgütlerini, emekçileri, kendinizden
başkasını ve biat edenlerden başkasını yok sayan
anlayışınız bunu da hiç görmezlikten geldi. Tabii, devam
ediyor bu anlayışsızlık, hâlâ da Hükûmetin gündemindedir.
Helal kazanç dediğimiz şeyin üç ölçüsü
vardır: Meşru iş, adalet ve alın teri. Emek
düşmanları, demokrasi ve özgürlüğün tam da düşmanlarıdır.
Bu yaptığınızla ne insanı ne ahlakı ne de
vicdanı varsaydınız. Bu alışkanlık sizde devam
ediyor ama inanıyorum, 2019 yılında bu halk bunları görüp,
sizin insanı, emeği, sivil toplum örgütlerini yok sayıp, sadece
muhtaç edip oy devşirme anlayışınıza dur diyecektir.
Taşerona kadro diye söz verdiniz ama
olmadı, aynı iş yerinde bazı çalışanlar kadro
alırken büyük bir kesimi alamadı. Tokattaki devlet hastanesinde
yemekhanede çalışan, on dört yıldır sizin de
getirdiğiniz, hatta mitinglerinizde, devlet kurumunun bahçesinde
partinizin önlüklerini giyip katkı sunan, bayrak asan bu çocuklar
mağdur. Ama itirazları şuna, diyorlar ki: Bu kadroyu ne kadar
verecekseniz bize verin, belirleyin, biz bunu kendi aramızda pay edelim.
Yine, il özel idare çalışanları aynı durumda; Tokatın
muhtelif yerlerinde, Türkiyenin her tarafında gece eksi 20, 30 derecede
kar mücadelesi yapan, bunlara da yok. Ama ne olmuş? Özel idare
almış; A, B, C diye sivil toplum örgütlerine ya da kamu kurum ve kuruluşlarına
5er, 10ar kadro vermiş, maaşını kendi ödeyip,
bunların hepsi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında
çalışan almış, Sivil Savunmada çalışan
almış, bir başkaları da almış. Bunları
çoğalttığımız zaman, 69 kamu kurum ve kuruluşunda
da hiçbir kadro yok. Yani, adaletsizliğiniz, hakkaniyetsizliğiniz, bu
halkı yok saymanız her alana yansımış durumda.
Yetmiyor, yetmiyor.
Türkiyede iki ilde özel idare
çalışanlarına tam kadro vermişsiniz. Neresi, bilin
bakalım arkadaşlar? Biri Rize, biri Erzincan. İşte, böyle
garip bir tesadüfle de bu ülke sizin yaptığınız kanun
hükmünde kararnameyle tanıştı ve yaşadı. Ve şeker
fabrikaları çalışanlarına yok. On sekiz aydır denetim
yapamayan, toplanamayan millî Şeker Kurulumuz -gerçi millî olan her
şeye de sizin bir karşı duruşunuz var ya-
toplanamıyor. Hepinizin çocukları, bazılarınızın
da torunları var. İşte, bunlara sağlıklı
şeker pancarından, köylünün, çiftçinin ürettiği şekeri
yediren işçilerin kadrosu yok. Bunlar yirmi sekiz yıl, otuz yıl
çalışmış ama hâlâ kadroları yok. Bunların
bilinmesini, görülmesini ve hepimizin ortak anlayışıyla bu
adaletsizliğin ortak bir şekilde düzeltilmesini istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
KADİM DURMAZ (Devamla) Toparlıyorum
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Peki, buyurun, bir dakika ek süre.
KADİM DURMAZ (Devamla) Değerli
arkadaşlar, Tokatın sorunları saymakla bitmiyor. Bir bölümünü
bu kürsüden birkaç kez yineledim.
Tokata ilk uçak indiğinde
İsmi de
Tokat olan bir uçağımız vardı ama ne garip ki referandum
olup on gün geçene kadar AK PARTİ iktidarı iki uçağı birden
Tokata indirdi ama referandum bitti, sonucuna ulaştı ve ondan sonra
iki uçak da inmiyor. Neymiş efendim? Bu havaalanına büyük gövdeli
uçaklar inemiyor. Arkadaşlar, niyet Tokata uçak indirmekse bunlar
yapılır.
Yine, Çamlıbel Tüneli. 1.650 metre
rakımda, o kamyoncuların, otobüsçülerin, otomobille seyahat edenlerin
kara bir kâbusu olan buranın, bu tünelin mutlak ama mutlak ihale edilmesi
lazım.
Yine, ayrıca, Tokatı
Niksar-Akkuş-Ünye üzerinden Karadenize bağlayan yol; Tokat-Almus
yolu, Almus-Niksar yolu; yine üç ilçemiz; Artova, Yeşilyurt, Sulusaray
yolları övündüğünüz bölünmüş yollardan nasibini
alamamıştır diyorum. Ama diyorum ki gelin, işçiye kadro
dağıtırken
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
KADİM DURMAZ (Devamla) -
biraz insani, biraz
vicdani, biraz da ahlaki olalım diyorum.
Yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Durmaz.
Gündem dışı üçüncü söz, 7 Ocak
Osmaniyenin düşman işgalinden kurtuluş yıl dönümü
münasebetiyle söz isteyen Osmaniye Milletvekili Suat Önala aittir.
Buyurun Sayın Önal. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
3.- Osmaniye Milletvekili Suat Önalın, 7 Ocak Osmaniyenin
düşman işgalinden kurtuluşunun 96ncı yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması
SUAT ÖNAL (Osmaniye) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 7 Ocak Osmaniyenin kurtuluşunun 96ncı
yıl dönümü üzerine gündem dışı söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle, Genel Kurulu ve ekranları başında
bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Osmaniyenin
düşman işgalinden kurtuluşunun 96ncı yıl dönümünü 7
Ocak Pazar günü Osmaniyede büyük bir coşkuyla kutladık. Kahraman
ecdadımızın Birinci Dünya Harbinde her cephede olduğu gibi
Çukurovada da yokluk ve kıtlık içerisinde âdeta yedi düvele
karşı destansı bir mücadele vererek iman gücüyle
kazandığı şanlı zaferi, bu zaferi kazanan
kahramanlarımızı ve tüm şehitlerimizi bir kez daha minnet
ve şükranla andık.
Çukurova bölgesinde 3 Ocak İçelin, 5 Ocak Adananın,
6 Ocak Ceyhanın, 7 Ocak Osmaniyenin, 8 Ocak Erzinin, 9 Ocak da
Dörtyolun düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümleri
olup her yıl coşku ve heyecanla kutlanırken, özellikle içinde
bulunduğumuz şu günlerde, İstiklal Savaşı öncesinde
olduğu gibi, ülkemize karşı takınılan haince tutumlar,
devletimizi bölmeye ve parçalamaya yönelik yapılan planlar
karşısında bu kutlamalar birlik ve beraberliğimiz ve
dünyaya verilen mesaj açısından çok daha anlamlı hâle
gelmiştir.
Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi,
30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesinin hemen akabinde haçlı ruhuyla Anadolu
işgal edilmiş, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa
önce İngilizlerin, ardından da Fransızların kontrolüne
girmişti. Fransızlar daha sonra Mersin, Adana, Hatay ve Osmaniyeyi de
işgal ederek genç-yaşlı, kadın-erkek demeden masum
insanları vahşice katletmiş, ağıtlara da konu olan
mezalimi sergilemişlerdir. Tarih boyunca esaret yerine şehadeti,
zillet yerine izzeti tercih eden aziz ecdadımız tüm Anadoluda
olduğu gibi Osmaniyede de kahramanca işgalcilere karşı
mücadele ederken Kurtuluş Savaşının Osmaniyedeki
kahramanlarından Saim Bey, Rahime Hatun, Palalı Süleyman, Hasan
Çavuş, Cerit Süleyman, Karagüvenlerin Halil, Ali Gök Mustafaoğlu ve
arkadaşları "Esaret zincirine gelemez bu asil millet,
şehitlik rütbe bize/Cennet vatanımıza göz dikenler, elbet
sonunda gelir dize/Dünya âlem bilsin ki sarsılmaz çelikten
imanımız var/Âlemlerin Rabbine sığındık, yüce
Allah bize yâr. diye haykırarak korkmadan, yeise düşmeden
düşmanları yurdumuzdan kovmuşlardır.
Değerli milletvekilleri,
ecdadımızın o yokluk ve kıtlık içinde geçen günlerde
Konu vatansa gerisi teferruattır. diyerek bir olması, tefrikaya
girmeden yaşlı-genç, kadın-erkek, kız-kızan hep
birlikte savaşması merhum Mehmet Akif Ersoy'un "Girmeden tefrika
bir millete düşman giremez/Toplu vurdukça yürekler onu top
sindiremez." sözlerinin bir müşahhas örneği olmuştur.
Evet, ecdadımız bu cennet vatan için, bu
ilahî ezan için, şanlı bayrağımızın semalarda
ebediyen dalgalanması için beraber oldu ve canlarıyla,
kanlarıyla bedel ödeyerek bu aziz vatanı bize miras
bıraktılar. Kurtuluş Savaşındaki destansı
mücadelede, nasıl ki Antepin Gazi, Maraşın Kahraman,
Urfanın da Şanlı unvanını hak ettiği gibi,
Osmaniye de yiğit insanlarıyla milletin gönlünde Yiğit
Osmaniye unvanını kazanmıştır.
Değerli milletvekilleri, Anadoluyu yurt
tuttuğumuz 1071 Malazgirt Zaferinden beri ülkemiz üzerinde emelleri olan,
bizi bu coğrafyadan silip atma arzusuyla yanıp tutuşanların
yine bugünlerde de boş durmadıkları apaçık ortadadır.
Hemen yanı başımızda, Suriye ve Irak olmak üzere, birçok
Müslüman ülkede çıkarılan kargaşa, akıtılan
gözyaşı ve kanın senaryosunu hazırlayan şer güçler ve
onların taşeronları ülkemizin birliğini, beraberliğini
bozmaya yönelik organize faaliyetlerine devam etmektedirler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın Sayın Önal, bir
dakika ek süre veriyorum.
SUAT ÖNAL (Devamla) Tamamlıyorum Sayın
Başkan.
Millet olarak bugün de bize düşen, Türküyle,
Kürtüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, tüm etnik unsurlarıyla
ecdadımıza yakışır bir şekilde kurtuluş
mücadelesindeki gibi birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek ve tefrikaya
düşmemektir.
Bu vesileyle, Kurtuluş
Savaşının meşalesini yakan başta Gazi Mustafa Kemal olmak
üzere, tüm aziz silah arkadaşları ile şehit ve gazilerimizi bir
kez daha minnet ve şükranla anıyor, Osmaniyeli hemşehrilerimizin
ve tüm aziz milletimizin kurtuluş bayramını tekrar kutluyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Önal.
Sayın milletvekilleri, şimdi, söz
talebinde bulunan sayın milletvekillerine yerlerinden söz vereceğim.
Söz vereceğim sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum:
Sayın Özdemir, Sayın Topal, Sayın Gürer, Sayın Ünal yerine
Sayın Kılıç, Sayın Çamak, Sayın Durmuşoğlu,
Sayın Gaytancıoğlu, Sayın Akın, Sayın
Taşkın, Sayın Tanal, Sayın Tor, Sayın Dedeoğlu,
Sayın Havutça, Sayın Yıldırım ve Sayın Kara.
Sayın Özdemir, sizden başlıyoruz.
Buyurun, bir dakika veriyorum.
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Paris gezisinden
siyasi, diplomatik ve medyatik bir hezimetle döndüğüne ve Türkiye'nin
Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili yapılan değerlendirmelere
ilişkin açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan
geçtiğimiz hafta Parise yaptığı kısa ziyaretten;
ülkemizin ulusal çıkarları ve 80 milyon
yurttaşımızın menfaatleri, beklentileri açısından
siyasi, diplomatik ve medyatik bir hezimetle döndü. Avrupa Birliğine
üyeliğimizin kriterlerini yerine getiremeyen, 16 Nisan Anayasa
değişikliğiyle Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesinin temelini oluşturduğu hukuk devleti anlayışının
tersi istikamette ilerleyen, güçler ayrılığı ilkesini ortadan
kaldıran, ülkeyi OHALle yöneten Sayın Erdoğan ve hükûmetleriyle
yeni fasılların açılmayacağı, tam üyelik yerine yeni
ortaklık modelinin geliştirileceği, ilişkilerin sadece
terör, göçmen sorunu ve ekonomiyle
sınırlandırılacağı yüzümüze bir kez daha vuruldu.
Neticede, yaşananları anlamazlıktan
gelen ve siyasi, kişisel çıkar sağlamak hedefinde olan bir
Cumhurbaşkanıyla kaybeden ülkemiz oldu.
BAŞKAN Sayın Topal...
2.- Hatay Milletvekili Serkan Topalın,
balıkçıların orkinos kotası yüzünden yaşadıkları
mağduriyetin giderilmesini talep ettiğine ilişkin
açıklaması
SERKAN TOPAL (Hatay) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Hükûmet yetkililerine seslenmek
istiyorum: Türkiyedeki balıkçı arkadaşlarımız orkinos
kotası yüzünden mağdurlar. Türkiyenin kotası 1.400 ton ancak
adil bir şekilde paylaşılmıyor. Bu yüzden buradan Hükûmet
yetkililerinin, yeşil ruhsatı olan bütün balıkçı
arkadaşlarımızın adil bir şekilde bu kotadan yararlanması
için bir girişimde bulunmalarını talep ediyorum.
Ayrıca, zor şartlarda çalışan
bütün balıkçı arkadaşlarımıza ve özellikle Hataydaki
balıkçı arkadaşlarımıza buradan selam gönderiyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Topal.
Sayın Gürer
3.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, taşeron
işçilerle ilgili düzenlemeyi Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri
olarak kabul etmediklerine ve işçiler arasında ayrım
yapılmasının yanlış olduğuna ilişkin
açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kanun
hükmündeki kararnameyle binlerce taşeron işçinin umutları
boşa çıkarıldı. Kısmi bir düzenleme
yapılıyor ancak özel bütçeli kuruluşların
çoğunluğu, KİT kuruluşları, yüzde 70, personel
çalıştırılmasına dayalı olmayan işlerde
çalışanlar, mal, yapım işi ve danışmanlık
ihalelerinde çalışan işçiler kapsam dışı
bırakıldı. Bunun yanında, aynı kurum içinde
işçiler arasında da ayrım yaratıldı ve önemli ölçüde
mağduriyetler oluştu. Taşeronda çalışan emekliler bu
yeni düzenlemeyle işsiz kalıyorlar. Mevsimlik işçilerin kadro
beklentileri gerçekleştirilmedi. Taşeron için Hükûmetin verdiği
söz gerçekleşmemiş oldu ve kaos doğdu. Şu anda
belediyelerde de kim taşerondan yararlanıyor, kim yararlanmıyor,
hangi şirket nedir kargaşası devam ediyor. Oysa Meclisten bu
çıkarılsaydı, siyasi partilerin, sendikaların ve demokratik
kitle örgütlerinin katkısı da sağlanmış olsaydı
ülkemizde taşeron sorunu çözümlenmiş olacaktı; şu anda
taşeron sorunu geçmişten daha yoğun biçimde sorunlu hâlde
geleceğe taşındı.
Bu anlamda yapılan uygulamayı Cumhuriyet
Halk Partisi Emek Büroları olarak kabul etmiyoruz ve işçiler
arasındaki ayrımın yanlış olduğunu ifade etmek
istiyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
Sayın Kılıç
4.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıçın,
Sarıkamış Harekâtının 103üncü yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tarihimizdeki en acı olaylardan biridir
Sarıkamış Harekâtı. Birinci Dünya Savaşında
açılan pek çok cephede düşmanla mücadele eden Osmanlı askeri,
Sarıkamışta hastalık ve soğukla mücadeleye
girişti. Askerimiz, 22 Aralık 1914te başladıkları
harekâtı yalnızca on sekiz gün sürdürebildi. 9 Ocak 1915te sona eren
harekâtın ardından 60 bin Osmanlı askeri hayatını
kaybetti. Enver Paşanın emriyle başlatılan harekâtta,
Kars, Sarıkamış, Ardahan gibi doğu illerimizi geri almak
amaçlanmıştı. Askerler, harekâtın ilk iki gününde Rus
birliklerine karşı zor şartlar altında olmalarına
rağmen kahramanca mücadele ettiler. İlk iki günü başarıyla
geçen taarruz sonrasında olumsuz hava koşulları harekâtın
seyrini değiştirdi, kış 3-4 Ocak 1915 gecesi daha da
şiddetlendi, fırtınayla yağan kar yolları
tıkayıp çadırları yıktı, arkasından da
dondurucu soğuklar bastırınca, 60 bin Osmanlı askeri, ya
donarak ya da dizanteri ve tifo gibi hastalıklara yenik düşerek
şehit oldu. Ruhları şad olsun.
BAŞKAN Sayın Çamak
5.- Mersin Milletvekili Hüseyin Çamakın, taşeronlarla ilgili
düzenlemede ayrımcılık yapıldığına ve
çalışanların emeklerini KHK hukuksuzluğuna
yedirmeyeceklerine ilişkin açıklaması
HÜSEYİN ÇAMAK (Mersin) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Meclis, bütçe sonrası tatile girmeden önce,
özellikle herkesi yakından ilgilendiren yasal düzenlemelerin Meclisten
kaçırılmaması gerektiğini vurguladık. Artık
OHALin neden ilan edildiği giderek daha net ortaya çıkmaktadır.
OHAL ve KHK rejiminde ısrar eden iktidar, her konuda olduğu gibi
taşeron konusunda da ayrımcılık yapmıştır.
Taşeronların koşulsuz kadroya alınması gerekirken,
çalışan ezici çoğunluk, KHK eliyle kapsam dışı
bırakılmıştır. Dahası, kadroya geçmesi öngörülen
çalışanlara da referans, sınav ve mülakat zorunluluğu
getirilmiştir.
Tüm emeği çalınan
taşeronlarımız adına yürüttüğümüz mücadele bundan
sonra da devam edecek. Çalışanlarımızın emeğini
KHK hukuksuzluğuna yedirmeyeceğiz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
Sayın Durmuşoğlu, buyurun.
6.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun, 7 Ocak
Osmaniyenin düşman işgalinden kurtuluşunun 96ncı yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Geçtiğimiz pazar günü, 7 Ocak Osmaniyenin düşman
işgalinden kurtuluşunun 96ncı yıl dönümünü
hemşehrilerimizle birlikte büyük bir gururla kutladık. Fransız
işgali başladığında Bu topraklarda ezanı
susturmayız, bayrağı indirmeyiz. diyerek harekete geçen ve
düşmanı geldiğine pişman eden yiğit Osmaniyenin
torunları bugün yine aynı vatan ve bayrak aşkıyla
yaşamakta, gerektiğinde canını feda etmekten en ufak
şüphe duymamaktadır. Bu toprakları bize vatan kılan
şehitlerimizin ve gazilerimizin yüzlerce yıldır
aklımıza kazıdığı hakikatler asla
aklımızdan çıkmayacak ve nesilden nesile
aktarılacaktır. Tarihimizden aldığımız bu büyük
sorumlulukla Osmaniyenin, Kadirlinin, Düziçinin, Bahçenin, Sumbasın,
Hasanbeylinin ve Toprakkalenin daha da gelişmesi için gayretle
çalışmaya devam ediyoruz. Osmaniyeyi tüm Türkiyeye örnek bir hâle
getirmeye kararlıyız.
Osmaniyenin düşman işgalinden
kurtuluşunun yıl dönümünü yürekten kutluyor,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
liderliğinde yeniden dünyadaki mazlumların umudu hâline gelen bu
güzel ülkenin huzuruna kasteden tüm terör örgütleri ile onların yerli ve
yabancı destekçilerini lanetliyor, dün olduğu gibi bugün de vatan
toprağına sahip çıkmak için göğsünü siper eden
yiğitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.
BAŞKAN Sayın Gaytancıoğlu
7.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Hükûmetin
neden esnaf ve çiftçiyi hiç düşünmediğini öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Yüzde 11,1 büyüdüğümüzü sağır sultan
bile duydu. Peki, işçiye, emekliye, memura ne verdik? Yüzde 5,7.
BAĞ-KUR ödeyen esnafın primi ne oldu? 524 liradan 598 liraya
çıkardınız yani yüzde 14,5 artırdınız. Yani
dükkânı açtığı gibi, kazansa da kazanmasa da ayda 598 lira
esnafımız prim ödeyecek. Peki, çiftçiler ne ödeyecek? Ciddi bir borç
batağında olan çiftçiler ne kadar BAĞ-KUR ödeyecekler? 490
liradan 583 liraya çıkardınız yani yüzde 19
artırdınız. Şimdi soruyorum: Siz, esnaf ve çiftçileri neden
hiç düşünmüyorsunuz? Adalet bunun neresinde?
BAŞKAN Sayın Akın
8.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akının, OHALin neden
devamlı uzatıldığını öğrenmek
istediğine ve KİTlerde çalışan taşeron işçilerin
de kadroya alınması gerektiğine ilişkin
açıklaması
AHMET AKIN (Balıkesir) Sayın
Başkan, teşekkürler.
Sayın Başkan, OHAL vatandaşın
hayatını etkilemeyecek, en fazla bir buçuk ay sürecek. dediler, dün
itibarıyla OHALi 6 kez uzattılar. Ben burada, sizin
aracılığınızla, bunun nedenini tekrar izah etmelerini
rica ediyorum. Neden devamlı OHALi uzatıyorlar, neden devamlı
OHAL şartları altında milletimizi böyle
sıkıntılar içinde bırakıyorlar? Türkiye
Cumhuriyetinin her tarafında büyük baskı var, büyük bir korku
toplumu yaratılmak isteniyor. Ben de sizin
aracılığınızla bunu sormak istiyorum kendilerine.
Ayrıca, Taşerondan kadroya geçerken 950
bin kişi yararlanacak. dediler fakat KİTleri
dışarıda bıraktılar. Şimdi, Allah
aşkına, bu KİTler üvey evlat mı? Bizi günlerden beri, iki
üç günden beri bütün KİTlerde çalışanlar arıyor, diyorlar
ki: Biz üvey evlat mıyız? Onun için ben de buradan yine sizin
aracılığınızla soruyorum: KİTler üvey evlat
mı? Lütfen, KİTlerde çalışan işçilerimizin,
kardeşlerimizin de taşeron sorununu çözelim, onları kadroya
alalım.
Teşekkürler.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de Sayın
Akın.
Sayın Taşkın
9.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, Mersinin
Tarsus ilçesinde 3-5 Ocak tarihlerinde yağan şiddetli yağmurdan
zarar gören çiftçiler için yapılan çalışmalara ilişkin
açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Seçim bölgem Mersinin Tarsus ilçesinde 3-5 Ocak
tarihlerinde yağan şiddetli yağmur 18 mahallemizde su ve sel
baskınlarına yol açmıştır. Aynı gün, olayı
duyar duymaz, sel baskınına uğrayan mahallelere giderek zarar
gören ekili alan ve seralarda incelemeler yaptık, çiftçilerimize
geçmiş olsun ziyaretinde bulunduk. Söz konusu mahallelerimizde şu ana
kadar 970 çiftçimizin zarar gördüğü tespit edilmiştir. İlk
belirlemelere göre 37.800 dekarlık ekili alan su altında
kalmıştır. Zarar miktarı tahminî olarak 114 milyon TLdir.
Detay çalışmalar devam etmektedir. Afetin
yaşandığı süreçte Devlet Su İşleri bölge
müdürlüğümüz, AFAD ve tarım ilçe müdürlüğümüz devletimizin tüm
imkânlarıyla çiftçilerimizin yardımına koşmuştur.
Ürünleri zarar gören çiftçilerimize ve Tarsuslu
hemşehrilerimize geçmiş olsun diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Tanal
10.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
Şanlıurfaspor Kulübü Başkanının ömür boyu spordan men
edilmesinin hiçbir hukuki boyutu olmadığına ilişkin
açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
Şanlıurfaspor Kulübü Başkanının ömür boyu spordan men
edilmesinin hiçbir hukuki boyutu yoktur. Kaldı ki hukuka intikal
etmiş olan, iki tarafın da şikâyetçi olduğu bir davadan
dolayı mahkemece bir mahkûmiyet olmadığı için, başkana
federasyon tarafından verilen cezanın dünyada bir başka
örneği yoktur.
Şanlıurfaspor ekonomik anlamda
sıkıntılar yaşamaktadır. Şanlıurfasporun
düzenli bir geliri yoktur. Şanlıurfa Belediyesi, Spor Bakanlığı,
Şanlıurfadan seçilen bakanlar, milletvekilleri, Şanlıurfa
Valiliği Şanlıurfaspora bir katkı sunmamaktadır.
Şanlıurfaspor sahipsiz ve kimsesizdir.
Unutmayın ki Şanlıurfalılar,
unutmayın Şanlıurfaspor; sizi Mecliste, her tarafta
savunacağız. Şanlıurfaspor, Şanlıurfasporlular,
Şanlıurfalılar sahipsiz değildir, kimsesiz değildir;
onların hakkını hukukunu Cumhuriyet Halk Partisi
iktidarında teslim edeceğiz, burada da dile getireceğiz.
Ben buradan Şanlıurfa milletvekillerine
sesleniyorum: Ne olur Şanlıurfaya sahip çıkın.
İstanbul Milletvekili olarak hep ben mi sahip çıkacağım?
Gerçi, Anayasamızın 81inci maddesi bu hükmü bana vermekte ama
Şanlıurfalılar mağdur, kimsesiz, yoksul durumdadırlar;
onların yanındayız, haklarının hukuklarının
savunucusuyuz.
Teşekkürler. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Tor
11.- Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Torun,
kotayı dolduramadığı için para cezası alan çiftçilerin
cezalarının kaldırılması yönünde bir çalışma
olup olmadığını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş)
Sayın Başkan, sorum, vasıtanızla Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanınadır.
Sayın Başkan, bankalara ciddi miktarlarda
borcu olan çiftçilerimiz geçtiğimiz sezon kuraklıktan dolayı
buğday ve ay çekirdeği üretiminde beklediğini
bulamamıştır. Pancar ekicisi çiftçilere, son günlerde,
şeker fabrikalarınca verilen pancar kotasını
dolduramamaları nedeniyle para cezası uygulanmaktadır. Hurman
Çayı, Göksun Çayı, kısaca Ceyhan Vadisinde, Afşin,
Elbistan, Göksunda pancar eken çiftçiler bu sebeple çok perişan duruma
düşmüşlerdir. Böyle giderse mazot alamaz, ekemez, biçemez hâle
düşeceklerdir. Kendi kusuru olmadığı hâlde uygulanan para
cezaları haksızdır ve derhâl kaldırılması
gerekir.
Sorum, Tarım Bakanlığının,
kotayı dolduramadığı için para cezası alan
çiftçilerimizin cezalarının kaldırılması yönünde bir
çalışmasının olup olmadığıdır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de Sayın
Tor.
Sayın Dedeoğlu
12.- Kayseri Milletvekili Sami Dedeoğlunun,
Sarıkamış Harekâtının 103üncü yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
SAMİ DEDEOĞLU (Kayseri) Teşekkürler
Başkanım.
Sarıkamış şehitleri, Türkiye'nin
ibret ve acı veren yüz üç yıllık zaferi ve manevi
mirasıdır. Söyleyeceklerimi yüreğimize hece hece yazdıran,
başları dik, elleri tetikte karda gömülü yatan, adı ölüm olan
Mehmetlerim; bir değil bin Mehmet, donmuş eller, hâlâ çarpar
yürekler. Sarıkamış altında yiğitlerim hâlâ
Allahuekberde nöbet tutuyorlar. Sarıkamış cennet kokar,
şehitlerin düştüğü toprak dost olur insana. Yüreğini dayar
karlı toprağına. Onlar gitmiş ve kutlu Peygambere
komşu olmuşlardır. Bir tarih ve bin hüzün bir kelepçe gibi
sıkar yüreklerimizi. 90 bin Mehmetim, her biri Edirneden Karsa,
Kayseriden Ankaraya kadar Anadolu'nun ve Yemenin bir köşesinden
gelmiş yalın ayak, yazlık kıyafetle. Doğusu
batısı ile Türkü Kürtüyle birlikte ölüme itaat eden
şehitlerimizin huzurunda saygıyla eğiliyoruz, ruhları
şad olsun.
Saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, Sarıkamış şehitlerine
Allahtan rahmet dilediğine ilişkin konuşması
BAŞKAN Burada sayın milletvekillerimizin
birçoğunun belki de -benim de dâhil olduğum bir şekilde-
ataları, dedeleri Sarıkamışta şehit
düşmüşlerdir, hepsine Allahtan rahmet diliyorum, Allah onlardan
razı olsun.
Sayın Havutça, buyurun.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
13.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutçanın, 2018
yılının ülkemizde özgürlük ve barışın, adalet ve
demokrasinin, gerçek bir kardeşliğin tesis olduğu bir yıl
olmasını temenni ettiğine ve Erdek Körfezinde bulunan Misakça
balıkçı barınağının durumuna ilişkin
açıklaması
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
2018 yılının ülkemizde özgürlük ve
barışın, adalet ve demokrasinin, gerçek bir
kardeşliğin tesis olduğu bir yıl olmasını temenni
ediyorum ve ülkemizde emekçilerin, işçilerin, köylülerin, memurun ve
esnafımızın millî gelirden hak ettiği payı
alacağı bir yıl olmasını diliyorum.
Sayın Başkan, Marmarada Erdek Körfezi ve
Erdek Körfezinin kenarında bulunan Misakça balıkçı
barınağı, Erdek Körfezinde balıkçı teknelerinin
sığındığı tek yerdir, limandır. Bu
limanın -köyde balıkçılarla görüştüğümüzde- kumla
dolduğu ve balıkçı teknelerinin, motorlarının o limana
giremediklerini köylüler bana gittiğimizde ifade ettiler.
Ulaştırma Bakanlığının bunu temizlemesi oradaki
deniz güvenliği açısından son derece önemli ancak
Ulaştırma Bakanlığı bunun temizlenmesiyle ilgili yapılacak
masrafların balıkçılardan alınması gerektiğini
ifade ediyor.
Ben buradan soruyorum Ulaştırma
Bakanlığına: O balıkçı barınağının
temizlenmesi, o balıkçıların güvenliği, motorların
güvenliği Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin görevi değil midir?
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Havutça.
Sayın Yıldırım...
14.- Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırımın,
Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken hakkında verilen cezaya ve
iktidarın emir ve görüşlerine girmiş olan sistemi ve
uygulayıcılarını şiddetle
kınadığına ilişkin açıklaması
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) Teşekkürler
Başkanım.
Meclisin tatilde olduğu geçen hafta, Grup
Başkan Vekilimiz Sayın İdris Balukene on yedi yıla
yakın ucube bir ceza verildi. Sayın Baluken, grupta, Mecliste ve
yasal mitinglerde yapmış olduğu bu konuşmalardan
dolayı bu cezalara çarptırıldı. Bu uygulama Türkiyede
hukukun ayaklar altında olduğunun en büyük göstergesi olmuştur.
Daha geçen aylarda tahliye oluyor fakat bir yerlerden itiraz ediliyor ve tekrar
cezaevine konuluyor. Bu ceza, akılla, izanla, vicdanla, hukukla hiçbir
şekilde açıklanmayacak kadar absürt bir uygulamadır.
Yaptığı konuşmaların altına ben de imza
atıyorum, ona oy veren 6 milyon kişi de benimle aynı görüştedir.
Dolayısıyla, İdris Balukene verilen ceza, ona oy veren iradeye,
özelde Kürt halkına, genelde Türkiye halklarına verilen cezadır.
Bu ceza İdris Balukene olan sevgi ve saygımızı
azaltmayacağı gibi halkın gönlünde onu daha da
yüceltmiştir.
Buradan hukuku hiçe sayan, iktidarın emir ve
görüşlerine girmiş olan bu haksız, hukuksuz sistemi ve
uygulayıcılarını şiddetle kınıyorum.
BAŞKAN Sayın Kara...
15.- Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Karanın, batan Antalya Özel
Bilge Adam Kolejinde okuyan öğrencilerin durumuna ve okullarının
değiştirilmesi için bir işlem yapılıp yapılmayacağını
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
NİYAZİ NEFİ KARA (Antalya)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Antalya Konyaaltında bulunan Özel Bilge Adam
Kolejinde, uzun süredir bilgisi olmasına rağmen hem Millî Eğitim
hem ilçe millî eğitim hem de valiliğin, okul sahibinin
battığı söyleniyor ve öğrenciler dersteyken
sıraları altlarından alınarak icra yoluyla, çocuklar
sokağa bırakılıyor, ağlayarak okullarını
terk ediyorlar. Bu okullara ruhsat verirken Hükûmet bunu hesaplamıyor mu?
Bunun karşılığında herhangi bir işlem
yapılmıyor mu? En azından bu çocukların devre arasında
okullarının değiştirilmesi için bir işlem
yapılmayacak mı? Bu çocukların aileleri paralarını
peşin ödemiş ve şu anda hiçbir hakları
karşılanmıyor. Bütün bunlar yapılırken, bu
evlatlarımız sokağa atılırken Hükûmetin bu konuda
gereken işlemi yapıp yapmayacağını sormak istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de Sayın
Kara.
Şimdi, söz talebinde bulunan sayın grup
başkan vekillerine söz vereceğim.
Sayın Akçay, buyurun.
16.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Sarıkamış
Harekâtının 103üncü yıl dönümüne, 13 Mayıs 2014te
yaşanan Soma maden faciasına ilişkin mahkeme sürecine, 9 Ocak
Halide Edip Adıvarın ölümünün 54üncü yıl dönümüne ve Münir
Özkul ile Aydın Boysana Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Geçtiğimiz hafta sonunda, Edirneden Karsa
kadar memleketimizin dört bir yanında Sarıkamış
şehitlerimizi andık. Birinci Dünya Savaşında işgal ve
esaret tehdidine karşı ölümle pençeleşen imparatorluğu
kurtaracak mucize için 22 Aralık 1914te başlatılan harekât on
beş gün sürmüştü. Allahuekber dağlarında on binlerce vatan
evladı soğuk havada ecelle boğuşup ruhlarını
teslim ederken şüphesiz ki Türk askerinin cesaretini tarihin altın
sayfalarına nakşetmişlerdi ve yine şüphesizdir ki bu
harekâttan çıkaracağımız çok büyük dersler de vardır.
Bu hâliyle Sarıkamışın Çanakkaleden, Sakaryadan farkı
yoktur. Bugün Sarıkamışta 2.635 metredeki
Cıbıltepeye şehitlerimiz anısına dikilen
bayrağımız, kuvvetini, kudretini, ülküsünü ve milletimizin
vicdanını temsil etmektedir. Bu vesileyle başta Gazi Mustafa
Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere
Sarıkamıştan Çanakkaleye, İnönü Meydan
Savaşından Kato Dağına kadar, birliğimiz ve
dirliğimiz için mücadele eden şehitlerimizi ve hayatlarını
kaybeden gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz ve aziz
hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 13 Mayıs 2014te 301 madencimizin hayatını
kaybettiği Soma maden faciasına ilişkin Akhisar Ağır
Ceza Mahkemesinde devam eden mahkeme sürecinin 20nci duruşması bugün
başladı. Dört yıldır acıları dinmeyen şehit
madenci aileleri üç yıldır devam eden mahkemede yeniden bir araya
gelmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen
Bir dakika ek sürenizi veriyorum Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) 5i tutuklu, 51
sanıklı mahkemede adil kararın verilmesini bekliyoruz ve Somada
adalet için, maden ocaklarının işletilmesindeki yanlışlıkların
hem ortaya çıkarılmasını hem de Meclis araştırma
komisyonu tarafından ortaya konulan raporların gereğinin
yapılmasını diliyoruz.
Bugün, ayrıca, Türk kadınının
mücadele sembollerinden birisi olan Halide Edip Adıvarın
vefatının da yıl dönümüdür. Halide Edip Adıvar bir yazar,
siyasetçi, akademisyen, öğretmen ve bir Kurtuluş Savaşı
kahramanı olarak Türk kültür ve medeniyet tarihimizin önemli
şahsiyetlerinden birisidir. Halide Edip Adıvarı rahmet ve
minnetle anıyoruz.
Yine, kültür ve sinema hayatımıza, sanat
hayatımıza damga vurmuş iki önemli insan, Münir Özkul ve
Aydın Boysan cuma günü hayatlarını kaybettiler. Türk
sinemasının usta ve dev ismi -namıdiğer Mahmut Hoca- Münir
Özkula ve mimar, yazar ve gazeteci Aydın Boysana Allahtan rahmet diliyoruz.
Milletimize ve ailelerine başsağlığı dileklerimizi
iletiyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Akçay
ben de.
Sayın Kerestecioğlu, buyurun.
17.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, 4
yaşındaki Elif Mina ve 2 yaşındaki Miray Hiranın
babaları Ali Yardım tarafından öldürülmelerine,
Kâğıthane İSKİ işçilerinin taşeronlarla ilgili
düzenleme kendilerini kapsamadığı için üç günlük grev
kararı almalarına ve köleliğin modern biçimi olan
taşeronluğun bitirilmesi gerektiğine, Mecliste ortak
kullanım alanıyla ilgili Meclis Başkanının
tasarrufuyla bir değişiklik yapılmasının nezaket
kurallarına uygun olmadığına ilişkin
açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Teşekkürler Sayın Başkan.
Geçtiğimiz hafta gerçekten
canımızı çok yakan bir olay oldu. 4 yaşındaki Elif
Mina ve 2 yaşındaki Miray Hira, babaları Ali Yardım
tarafından acı biçimde öldürüldü.
Çocukların anneleri Dilek Çakır
bakın, ne diyor: Bir kadının boşanması çok zor çünkü
ayıplanıyor. Evlenip boşanana dul deniyor. Boşanmak
ayıp mı? Dayak mı yesin? Herkese kızgınım.
Evet, Dilek herkese kızgın ve çok
haklı. Defalarca söyledik; bu devletin, kadınları,
çocukları erkek şiddetine karşı koruması gerek. Bunun
için komisyon kuralım dedik ancak boşanmaları önlemek için
komisyon kuruldu. Bu kurulan komisyon ne işe yaradı? Dileke daha
fazla acı vermekten başka bir işe yaramadı.
Dilekin yaşadığı acıdan en
çok bu Meclis ve Hükûmet sorumludur. Dilekin söylediklerini bu Meclisin
duyması gerekiyor. Aylardır Ali Yardımdan boşanmaya
çalıştığını, evliliği boyunca şiddet
gördüğünü, tehdit edildiğini söylüyor ve çok cesur bir kadın;
kadınlara Korkmayın. diyor, Şiddete
uğradığınızı saklamayın, şiddetten
kaçmak için elinizden geleni yapın. Fakat ne kadar mücadele etse de
kadınları şiddetten koruyacak güçlü bir mekanizma
yaratılmadığı için bugün maalesef çocukları öldürüldü.
Kendisini defalarca koruma kararı almış savcılık ve Emniyet
yolunu tutmuş olmasına ve uzaklaştırma kararı
olmasına rağmen babalarına çocukları görme ve onlarda kalma
izni verilmişti ve ne yazık ki bu korkunç cinayet göz göre göre
geldi. Dilek Çakıra üzüntülerimizi belirtiyor, sabır ve mücadele
gücü diliyoruz.
Değerli arkadaşlar
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen siz de
Sayın Kerestecioğlu.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Değerli arkadaşlar, Kâğıthane
İSKİ işçileri, taşeronlara kadro sözü veren düzenleme
kendilerini kapsamadığı için dün üç günlük iş bırakma,
grev kararı aldılar. Bu taşeron yasası Meclise gelmeli ve
her işçi için insanca işi yasalaştırmamız gerekiyor.
Bütün işçileri tüm hakları saklı kalarak kadrolu yapmamız
ve köleliğin modern biçimi olan taşeronu bitirmemiz gerekiyor.
Bir konuya daha değinmek istiyorum az önce
birlikte yaşadığımız. Gerçekten, fütursuzluk ve
tekçilik aslında biraz da iktidar etmenin karakteri hâline geldi. Az önce,
Meclis Başkan ve başkan vekillerinin odasının başka
bir yere taşındığını ve hepimizin ortak
kullandığı bir mekânın aslında bambaşka bir hâle
getirildiğini gördük. Yani şu anda bizim gerçekten, ihtiyaç
karşılayacağımız bir yer, acil su içebileceğimiz
bir yer yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Tamamlamak istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Lütfen
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Bütün bunlar orayı kullanan ne kavas arkadaşlara ne
bizlere, milletvekillerine, grup başkan vekillerine sorulmadan, sadece
Meclis Başkanının tasarrufunda yapılabiliyor.
İşte ülke de maalesef böyle idare ediliyor. Bunu kesinlikle
kınadığımızı ve gerçekten eski hâline
döndürülmesini
Çünkü Meclis başkan vekillerinin dahi bilmediği bir
şekilde tasarrufun bu Meclisin içerisinde yapılamayacağını,
bunun hiç de nezaket kurallarına uygun bir şey
olmadığını ifade etmek isterim.
Teşekkürler.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Özel
18.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, 9 Ocak Birinci İnönü
Zaferinin 97nci yıl dönümüne, İnönü Müzesinden İsmet
İnönüye ait bazı eşyaların çalınmasına, 8 Ocak
Metin Göktepenin ölümünün 22nci, 9 Ocak Cemal Süreyanın ölümünün
28inci, 9 Ocak Halide Edip Adıvarın ölümünün 54üncü yıl
dönümlerine, Münir Özkul ile Aydın Boysana Allahtan rahmet
dilediğine, Sarıkamış şehitlerini rahmetle
andığına, 13 Mayıs 2014te yaşanan Soma maden faciasına
ilişkin mahkeme sürecine ve Meclis Başkanının ortak
kullanım alanındaki tasarrufuna ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
9 Ocak tarihi, 6 Ocak 1921de Yunan ordusuna
karşı başlayan, İnönü mevzilerinde Türk kuvvetlerinin
kazandığı zaferin tarihidir. Bugün bu zaferin 97nci
yılıdır. Bu zafer, Yunan ordusunun Eskişehiri ele geçirip
Türkiyeyi, Türkiye Büyük Millet Meclisini dağıtmak için üs olarak
kullanmak üzere planladığı bir sırada, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin ele geçirilmesine engel olan önemli ve stratejik bir zaferdir,
batı cephesinde düzenli orduların Yunan ordularına
karşı kazandığı ilk zafer olmasıyla da son derece
önemlidir. Buradan bir kez daha Birinci İnönü Zaferinin yıl
dönümünde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürkü ve Batı Cephesi Komutanı,
2nci Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız
İsmet İnönü ve kahraman silah arkadaşlarını minnet ve
rahmetle anıyoruz.
Böylesi bir günde, bu konuda öğrendiğimiz
çok üzücü bir haberi de sizinle paylaşmak isteriz. Malatyada İnönü
Üniversitesindeki İnönü Müzesinden İsmet İnönüye, İsmet
Paşaya ait köstekli bir saat, bir mühür ve üzerinde Atatürkün resminin
bulunduğu bir plaket müzeden çalınmıştır. Burada,
duyduğumuz üzüntünün ve konunun ilgililerinden bu konuda göstermeleri
gereken hassasiyetin altını bir kez daha çiziyoruz.
Bugün, Metin Göktepenin aramızdan
ayrılışının 22nci, Cemal Süreyanın
aramızdan ayrılışının 28inci yıl dönümü;
yine, Halide Edip Adıvarın ölüm yıl dönümü. Hepsini bir kez
daha buradan rahmetle, minnetle anıyoruz.
Münir Özkulu; Mahmut Hocamızı,
Yaşar Ustayı kaybettik. Aynı gün Aydın Boysanı;
mimar, yazar, gazeteci Aydın Boysanı kaybettik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen Sayın
Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Gerçekten, 2018
yılının büyük acılara tanık
olmadığımız bir yıl olmasını beklerken, ilk
günlerinde Münir Özkulumuzu -Mahmut Hocamızı, Yaşar
Ustayı- ve Aydın Boysanı aldı 2018 yılı.
İkisini de Türkiyedeki kültür, sanat ve yaşama kattıkları
değerlerden dolayı bir kez daha rahmetle, minnetle anıyoruz,
ailelerine başsağlığı diliyoruz.
Bugün Sarıkamışın, on binlerin
donarak hayatlarını kaybettiği o büyük acının da
yıl dönümü, Sarıkamış şehitlerini rahmetle
anıyoruz.
Bugün Manisanın Soma ilçesinde Soma maden
faciası duruşmasının 20nci birleşimi
yapılıyor diyelim. Blok duruşmalar oluyor, bazen altı,
sekiz, on gün sürüyor. 301 madencinin eşleri, anneleri, çocukları
gözü yaşlı olarak adalet beklemeye devam ediyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Uzatıyorum sürenizi bir dakika
daha, buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Mahkeme heyetinin
değiştirilmiş olması ve ilk günlerde mağdurlar lehine
olan havanın, kamuoyunun mahkemeye olan ilgisinin azalmasıyla
birlikte Türkiyenin en pahalı ceza avukatlarının ortaya
koymuş oldukları agresif ve aileleri de üzen ve o fakir aileler
üzerinde yarattığı psikolojik etkiyle Somada bugün sadece
umutsuzluk, gözyaşı ve gırtlaklarda düğümlenmiş ve endişeyle
mahkemeyi izleyen aileler var. Meclisin ve kamuoyunun dikkatini bir kez daha
Somaya çekmek istiyoruz.
Son olarak da bugün Meclis Başkanı Meclise
verilen aradan istifade ederek Meclis başkan vekillerine, grup başkan
vekillerine haber vermeden, hem bizlerin hem kavasların, Meclis
emekçilerinin ortak kullanım alanı olan, zaruri kullanımlara
açık olan bir alanı kendisine şatafatlı, kendi zevkine
uygun bir makam odası hâline dönüştürmüş. Meclisin zaman zaman
kriz çözdüğü, zaman zaman uzlaşı aradığı, zaman
zaman hep birlikte çözüm ürettiği bir mekâna hiçbirimize haber vermeden,
âdeta tek başına el koymuştur. Bu konuda hepimizin ortak
duyarlılığı vardır. Sizden talebimiz oturuma ara
vermeniz, verilen arada hep birlikte Meclis Başkanına bu konudaki
rahatsızlığımızı, teessüflerimizi iletmemizdir.
Bunun Meclis başkan vekilleri eliyle yapılması münasiptir ancak
bir ara verilerek bu işin, derhâl Meclis Başkanına tepkimizin
iletilmesini tarafınızdan önemle CHP Grubu olarak da arz ediyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Özel, bu konuda Sayın Başkanla
görüşeceğim yalnız çalışmalarımıza devam
edelim. Olağan akış içinde bir ara bu görüşmeyi
gerçekleştireceğim, bildirmek isterim.
Sayın Turan, buyurun.
19.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, yeni yılın
hayırlı olmasını temenni ettiğine, Münir Özkul ile Aydın
Boysana Allahtan rahmet dilediğine ve Sarıkamış
şehitleri başta olmak üzere tüm şehitleri rahmetle
andığına ilişkin açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yeni yılın yasama haftasının
ülkemize, milletimize, Gazi Meclisimize hayırlı olmasını
temenni ediyorum.
Geçtiğimiz cuma günü ülkemiz iki değerli
insanını kaybetti. Türk sinemasının unutulmaz oyuncusu
Münir Özkul ile yazar, mimar Aydın Boysan hayatını kaybetti;
Allahtan rahmet diliyorum.
Türk sinemasında Yaşar Usta Kâzım
Efendi Mahmut Hoca gibi rollere hayat vermesiyle milletimizin gönlünde taht
kurmuştu Münir Özkul. İçimizi ısıtan, bizi mutlu eden,
dostluğu, şefkati, fedakârlığı hatırlatan
rolleriyle birçok kuşağın rol modeli oldu. Mimar Aydın
Boysan da meslek yaşamı boyunca, sıradan bir mimar olmanın
ötesinde, bilgi ve birikimini yeni kuşaklara aktardı; Türkiyede bir
mimarlık kültürünün oluşmasında önemli katkılar
sağladı. Her iki ismin de yakınlarına
başsağlığı diliyorum, Allah rahmet etsin.
Sayın Başkan, ayrıca yüz üç yıl
önce 90 binden fazla şehidimizin olduğu Sarıkamış
şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle,
minnetle anıyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Turan.
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
3.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının, Başkanlık Divanı olarak Münir
Özkul ve Aydın Boysana Allahtan rahmet dilediklerine ilişkin
konuşması
BAŞKAN Biz de sevgili Münir Özkula ve
sevgili Aydın Boysana Divan olarak Allahtan rahmet diliyoruz.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan,
kısa bir söz alabilir miyim?
BAŞKAN Sayın Akçay, buyurun.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
20.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, ortak kullanım
alanıyla ilgili Meclis Başkanının tasarrufuna ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biraz önce, ilk verdiğiniz arada da hep
birlikte tanık olduğumuz üzere, Meclis Başkan ve başkan
vekillerinin Genel Kurul yönetimi esnasında kullandıkları oda ve
bölümle ilgili, Meclis başkan vekillerine ve gruplara haber vermeden,
Sayın Meclis Başkanının şahsi tasarrufuyla ve bizce de
uygun olmayan bir biçimde bazı değişiklikler
yapıldığını maalesef üzülerek öğrenmiş
bulunuyoruz. Bunun Divanla birlikte, Sayın Meclis Başkanı
nezdinde gündeme getirilerek değerlendirilmesinde biz fayda görüyoruz.
Daha makul, daha uygun önerilerle, bir kolektif akıl içerisinde bir
düzenleme yapılabilir veya eski hâliyle de kalabilirdi fakat
yaptığımız gözlemden de anlaşılmaktadır ki
ihtiyaca cevap vermeyecek ve bazı sıkıntı ve
mağduriyetlere de yol açabilecek bir düzenleme olmuştur; bunun
düzeltilmesinde fayda görüyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Kerestecioğlu, size de
bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun.
21.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, 8
Ocak Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepenin ölümünün 22nci yıl
dönümüne ve Münir Özkul ile Aydın Boysanı sevgiyle
andığına ilişkin açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Teşekkürler Sayın Başkan.
Gerçi, parti olarak açıklamalarda
bulunmuştuk ama Meclisin ilk gününde ben de bir kez daha kendilerini anmak
isterim. Dün Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepenin katledilmesinin
22nci yıl dönümüydü, onun izinden giden ve hakikat arayışında
olan bütün gazetecilerin nezdinde Metin Göktepeyi tekrar saygıyla
selamlıyoruz.
Aynı şekilde, Münir Özkul, Aydın
Boysan bu ülkenin gerçekten çok önemli değerleri, hepimizin yüzünü
güldüren insanlarıydı, yüzümüzü güldürenlerin kaybı daha da
büyük acı veriyor çok gülemediğimiz bugünlerde; onları da
sevgiyle anmak isteriz.
Ve bu ülkede özellikle kadınlar için önemli
değerlerden biri olan Halide Edipi de
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Kerestecioğlu.
Gündeme geçiyoruz sayın milletvekilleri.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Sayın milletvekilleri, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet Arslan gündemin
Sözlü Sorular kısmının 1, 17, 18, 19, 21, 25, 54, 56, 57, 58,
59, 60, 91, 96, 102, 104, 122, 126, 127, 141, 143, 164, 169, 176, 177, 179,
183, 223, 224, 232, 238, 241, 243, 244, 246, 247, 256, 257, 273, 274, 275, 292,
293, 302, 354, 378, 379, 380, 381, 382, 437, 438, 451 ve 509uncu
sıralarında yer alan önergeleri birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.
Sayın Bakanın bu istemi sırası
geldiğinde yerine getirilecektir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup
bilgilerinize sunacağım.
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının,
Hırvatistan Parlamentosu Avrupa İşleri Komitesi
Başkanı Domagoj Ivan Milosevic'in beraberinde bir parlamento
heyetiyle ülkemizi ziyaret etmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlık Divanının 26/10/2017 tarih ve 47 sayılı
Kararıyla; İtalyan Senatosu Avrupa Birliği Politikaları
Komitesi Başkanı Vannino Chiti'nin beraberinde bir parlamento
heyetiyle ülkemizi ziyaret etmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlık Divanının 29/11/2017 tarih ve 48 sayılı
Kararıyla uygun bulunduğuna ilişkin tezkeresi (3/1384)
27/12/2017
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Hırvatistan Parlamentosu Avrupa
İşleri Komitesi Başkanı Sayın Domagoj Ivan
Milosevic'in beraberinde bir Parlamento heyetiyle ülkemizi ziyaret etmesi,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 26/10/2017
tarih ve 47 sayılı Kararıyla,
İtalyan Senatosu Avrupa Birliği
Politikaları Komitesi Başkanı Sayın Vannino Chiti'nin
beraberinde bir Parlamento heyetiyle ülkemizi ziyaret etmesi, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanının 29/11/2017 tarih ve 48
sayılı Kararıyla uygun bulunmuştur.
Söz konusu heyetlerin ülkemizi ziyaretleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında 3620 sayılı Kanunun 7nci maddesi gereğince Genel
Kurulun bilgilerine sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Bilgilerinize
sunulmuştur.
B) Önergeler
1.- Başkanlıkça, esas komisyon olarak Anayasa Komisyonuna,
tali komisyon olarak da Dışişleri Komisyonuna havale edilen
(2/2009) esas numaralı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanun ile Milletvekili Seçimi Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin Ankara Milletvekili Tekin Bingöl
tarafından geri alındığına ilişkin önerge
yazısı (4/125)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, esas komisyon
olarak Anayasa Komisyonuna, tali komisyon olarak da Dışişleri
Komisyonuna havale edilen (2/2009) esas numaralı Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Milletvekili Seçimi
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl tarafından geri alınmıştır.
Bilgilerinize sunulur.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır,
okutup oylarınıza sunacağım:
A) Tezkereler (Devam)
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı İsmail Kahraman başkanlığındaki bir
heyetin, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento
Birliği (İSİPAB) 13üncü Konferansı'na katılmak üzere
15-18 Ocak 2018 tarihleri arasında İran'a resmî bir ziyarette bulunmasına
ilişkin tezkeresi (3/1386)
5/1/2018
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı İsmail Kahraman Başkanlığındaki
heyetin, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento
Birliği (İSİPAB) 13üncü Konferansı'na katılmak üzere 15-18
Ocak 2018 tarihleri arasında İran'a resmî ziyarette bulunması
hususu, 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
Kanun'un 6ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
GARO PAYLAN (İstanbul) Karar yeter
sayısı
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
istiyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Geç kaldılar, oya
sundunuz.
GARO PAYLAN (İstanbul) Hayır,
hayır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, hayır, olur
mu canım?
BAŞKAN Hayır, geç kalmadılar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Peki, o zaman, hadi
BAŞKAN Müsaade eder misiniz
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Reddediyoruz arkadaşlar.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Zapta geçsin Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müsaade
edin, buna karar vereceğim.
Geç kalınmadı. Lütfen
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.36
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.52
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresinin oylamasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, tezkereyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Var Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Kâtip üyeler arasında anlaşmazlık
var; elektronik cihazla oylama yapacağız.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Bu, Meclis teamüllerine
aykırı Sayın Başkan. İsmail Kahraman, Meclis
Başkanımız uluslararası toplantı için İrana
gidecek; bununla ilgili bir bilgilendirme müzekkeresidir bu.
BAŞKAN Şimdi, böyle bir talep
olduğu zaman usulü uygulamak zorundayım Sayın Turan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Tamam, saygı
duyuyoruz ama teamüllere aykırı olduğu zapta geçsin.
BAŞKAN Geçsin, tamam.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bu, bizim iyi niyetimizin
olup olmadığını göstermek içindir.
BAŞKAN Oylama için üç dakika süre veriyorum
ve süreyi başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime otuz dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.57
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.32
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresinin ikinci oylamasında da karar
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi tezkereyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bazı sayın milletvekillerinin
izin taleplerine dair bir tezkeresi vardır, okutuyorum:
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Ağrı Milletvekili Berdan
Öztürk, İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, Şanlıurfa
Milletvekili Dilek Öcalan, Şırnak Milletvekili Leyla Birlik ve
Tunceli Milletvekili Alican Önlüye belirtilen neden ve sürelerle izin
verilmesine ilişkin tezkeresi (3/1386)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlık Divanının 12 Eylül 2017 tarihli
toplantısında milletvekili izin taleplerine ilişkin olarak
Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, İstanbul Milletvekili Erdal
Ataş, Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan, Şırnak
Milletvekili Leyla Birlik ve Tunceli Milletvekili Alican Önlünün
ardışık on günü aşan izin taleplerinin, bu
milletvekillerinin sair süreçte yasama faaliyetine katılımı ve
izin taleplerinin zamanında yapılması dikkate alınarak
kabulünün ayrı ayrı Genel Kurulun onayına sunulmasına karar
verilmiştir.
Saygılarımla.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
1) Ağrı Milletvekili Berdan Öztürkün,
parti görevlendirmesi, seçim çalışmaları, esnaf ziyaretleri
nedeniyle 10/10/2017 tarihinden itibaren otuz beş gün
ardışık izinli sayılması.
BAŞKAN Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmemiştir.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
22.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, HDP ve CHP Grup
Başkan Vekillerinin Meclis Başkanı İsmail Kahramanın
İran ziyaretine ilişkin tezkerenin oylamasında teamüllere
aykırı bir şekilde karar yeter sayısı istemeleri
nedeniyle kendilerinin de Ağrı Milletvekili Berdan Öztürke izin
verilmesine ilişkin tezkereye ret oyu verdiklerine ilişkin
açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın
Başkanım, izin verirseniz zapta geçsin diye ifade etmek istiyorum.
Az önce yapılan işlem teamüllere
aykırı bir işlem. Biraz önceki müzekkere de İsmail
Kahramanın, CHPnin de MHPnin de içinde bulunduğu heyetle beraber
İrana bir toplantıya gitmesi talebiydi. Bu talebe çok makul
yaklaşılması gerekirken HDPnin ve CHPnin grup başkan
vekilleri, olmaz bir şekilde, teamüllere aykırı bir şekilde
karar yeter sayısı istediler. Bu yüzden biz de yapılan
işlemin siyasi olduğunu değerlendirdiğimizden dolayı
az öncekine ret oyu verdik.
Teşekkür ediyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, bir söz talebim var.
BAŞKAN Buyurun Sayın Kerestecioğlu.
23.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin,
Mecliste intikam anlayışıyla bir işlem
yapılmaması gerektiğine ilişkin açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
eğer burada iktidar yürütüyorsanız yeterli sayıda
milletvekiliyle burada bulunursunuz. Bir intikam anlayışıyla
sanki- Mecliste işlem yapılmaz yani Siz ona hayır dediniz,
biz şimdi buna karşılık olarak bunu yapıyoruz. Bu,
bir siyasi üslup değildir.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Gündeme devam edelim
Sayın Başkan.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Özellikle hele bunun tutanaklara geçirecek şekilde
söylenmesi, gerçekten yakışık almayan bir durumdur. Yani ortada
söz konusu olan bir izin meselesidir. Daha öncesindeyse bu Meclisin
işlevsizleştirilmesine, işlememesine ve üstelik sizlerin dahi
haberi olmadan burada Meclis Başkanı tarafından bir tasarrufun
yapılmasına gösterilen tepki söz konusudur.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Gündeme geçelim
Sayın Başkan.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Bunu, grup başkan vekili kendisi de aslında ifade
etmiştir, onun da kabul etmediği bir şeydir bu.
Tamamlayabilir miyim Sayın Başkan?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, bir dakika daha.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Yani bizler burada muhalefet olarak kalkıp da
eleştirdiğimiz bir şeyi söylediğimizde, siz sayı
çoğunluğunuza dayanarak Hah, siz de bunu yaparsanız biz de
şimdi bunu yaparız. diye mi karşılık vereceksiniz? O
zaman, buyurun, böyle hükûmet ediyorsanız, böyle bir siyaset yürütmek
istiyorsanız tebrik ederiz, başarılar dileriz.
Teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
24.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Meclis
Başkanlığı tezkerelerinde karar yeter sayısı
istemenin normal olduğuna ve Meclis Başkanının keyfî
uygulamalarına tepki gösterdiklerine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, biraz
önce Meclis Başkanının Meclise bir tezkeresi vardı. Bu
tezkerede karar yeter sayısı istedik. Normal şartlarda karar
yeter sayısı istenmeyecek diye bir şey yok. İktidar partisi
burada 139 milletvekilini bulunduramayacaksa nasıl iktidar partisi,
ayrı bir tartışma konusu da
O Meclis Başkanı ki
hepimizin ortak kullandığı ve Meclisin sağlıklı
işlemesi açısından son derece önemli mekânlara kendi
inisiyatifiyle, tek başına, sizlere dahi danışmadan, Meclis
başkan vekillerine dahi danışmadan el koymaktadır, tasarruf
kullanmaktadır. Sonra burada, Meclis
Başkanlığının bir tezkeresi
oylandığında Efendim, nasıl karar yeter sayısı
isteniyor? Nasıl hayır oyu veriliyor? Buna karşı ben
şunu yaparım. Bakın, bu tip davranışlar başta
iktidar partisi grubunu rahatsız etmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Meclis
Başkanının bu keyfî uygulamaları hepimizin canına tak
etmiştir. Yurt dışına, gruplardan milletvekili talep etmek
yerine, doğrudan milletvekilleriyle temas kurmasından grubunuzun
rahatsız olduğunu içeride, başka mecralarda söyleyip, burada
gelip bu yapılan saygısızlıklara sessiz
kalamazsınız. O yapılan işten sonra burada elbette tepki
göstereceğiz. Sizin yapmanız gereken, Meclis
Başkanının bu tahakkümcü iradesine karşı çoğunluk
partisi olarak partinizin ve Meclisin onurunu, iradesini korumaktır. Yoksa
Meclis Başkanına içerideki uygulamaları için içeride laf
söyleyip sonra buraya çıkınca Başkanımıza karşı
bilmem ne
demek olmaz. Sizi saymayan Başkanı biz hiç saymıyoruz;
bu Meclisi saymayan Başkanı asla saymıyoruz, asla kabul
etmiyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Turan
25.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, Manisa Milletvekili
Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
teşekkür ediyorum.
Az önce Özgür Beyi hayretle dinledim. Gündem ile
izah edilen konu birbirinden bağımsız. Meclis
Başkanımızın yapmış olduğu tasarrufun
doğruluğu, yanlışlığı tabii ki Meclis
kürsüsünde gündem olabilir, tabii ki eylem konusu olabilir, tabii ki söylem
konusu olabilir, hepsine saygı duyarız. Ancak, uluslararası bir
toplantıya diğer partilerin de oluşturduğu heyetle beraber
gitmesine hayır diyecek bir yaklaşımın bu konunun
dışında olduğu kanaatindeyim. O yüzden diyorum ki Meclis
Başkanımızın yapmış olduğu idari bir
işlemi eleştirmek başka bir şeydir, Meclis teamüllerine
uymayarak ilgili tezkereye hayır demek yani uluslararası
toplantıya Meclis Başkanımızın gitmesine hayır
demek başka bir şeydir.
Teşekkür ediyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Gündeme geçelim
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, saat
altıya çeyrek var, hâlâ gündeme geçemedik.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Daha hiçbir şey
yapmadık.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Görüyorum.
Diğer grup başkan vekillerinin de ikinci
kez söz talepleri var.
Bu konuyu görüşmek için ve noktalamak için grup
başkan vekillerini, lütfen, toplantıya davet ediyorum.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 17.39
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.56
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
A) Tezkereler (Devam)
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Ağrı Milletvekili Berdan
Öztürk, İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, Şanlıurfa
Milletvekili Dilek Öcalan, Şırnak Milletvekili Leyla Birlik ve Tunceli
Milletvekili Alican Önlüye belirtilen neden ve sürelerle izin verilmesine
ilişkin tezkeresi (3/1386) (Devam)
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresine konu Başkanlık Divanı
kararlarının oylamasına kaldığımız yerden
devam ediyoruz.
Sıradaki kararı okutuyorum:
2) İstanbul Milletvekili Erdal
Ataşın, Tuncelide ve İstanbulda yapacağı siyasi
çalışmalar, demokratik kitle örgütlerine ziyaret,
katılacağı toplantılar nedeniyle 3/10/2017 tarihinden
itibaren on dört gün ardışık izinli sayılmasını
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
talep ediyorum.
BAŞKAN Karar yeter sayısı istendi.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.57
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 18.12
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı Tezkeresine konu Başkanlık
Divanının İstanbul Milletvekili Erdal Ataşın izin
talebine dair teklifinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi söz konusu izin teklifini yeniden
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Elektronik cihazla oylama yapacağız,
oylama için iki dakika süre
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoktur. dediniz. Yok olunca
niye elektronik?
BAŞKAN Karar yeter sayısı yok
arkadaşlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoksa ara verirsiniz efendim.
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul)
Başkanım, ara vereceksiniz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ara veriyorsunuz Başkan.
BAŞKAN Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.13
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.20
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı Tezkeresine konu Başkanlık
Divanının İstanbul Milletvekili Erdal Ataşın izin
talebine dair teklifinin ikinci oylamasında da karar yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, söz konusu izin teklifini yeniden
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı vardır, teklif kabul edilmiştir.
Şimdi, diğer izin taleplerini okutuyorum:
Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan,
Şanlıurfa il/ilçe başkanlıklarınca planlanan
toplantılar ve halk ziyaretleri nedeniyle, 3/10/2017 tarihinden geçerli
olmak üzere 14 gün
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Şırnak Milletvekili Leyla Birlik,
Şırnaktaki halk ve esnaf ziyaretleri nedeniyle, 4/10/2017 tarihinden
geçerli olmak üzere 13 gün
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tunceli Milletvekili Alican Önlü, Erzincan ve
Tuncelide yapılacak aşure lokması etkinliği, Malatya,
Almanya Köln şehrinde yardım konseri, Tunceli ve Elâzığda
kongre çalışmaları nedeniyle, 3/10/2017 tarihinden geçerli olmak
üzere 15 gün
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- MHP Grubunun, Mersin Milletvekili Oktay Öztürk ve
arkadaşları tarafından reşit oldukları gerekçesiyle
devlete ait sosyal hizmet kuruluşlarından ayrılmak zorunda kalan
korunmaya muhtaç çocukların sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilmiş olan (10/2337) esas numaralı Meclis
Araştırması Önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 9
Ocak 2018 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
9/1/2018
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulunun
9/1/2018 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında,
siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından
Grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19'uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Erkan
Akçay
Manisa
MHP
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminin Genel
Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair
Öngörüşmeler kısmında yer alan Mersin Milletvekili Oktay Öztürk
ve arkadaşlarının (10/2337) esas numaralı, reşit
oldukları gerekçesiyle devlete ait sosyal hizmet kuruluşlarından
ayrılmak zorunda kalan korunmaya muhtaç çocukların
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla verdiği Meclis
araştırması açılmasına dair önergemizin
görüşmelerinin 9/1/2018 salı günkü birleşiminde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere öneri sahibi Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Mersin
Milletvekili Sayın Oktay Öztürk konuşacaklardır.
Buyurun Sayın Öztürk. (MHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
Sayın milletvekilleri,
konuşmalarınızı süreniz içinde bitirirseniz
çalışmalarımıza daha bir hız vermiş
olacağız.
Buyurun Sayın Öztürk.
MHP GRUBU ADINA OKTAY ÖZTÜRK (Mersin) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; korunmaya ve bakıma muhtaç
olarak sosyal hizmetler kurumlarında kalan çocukların içerisinde
bulundukları durumu araştırmak üzere bir araştırma
komisyonu kurulmasıyla ilgili bir önergemiz var. Bu konuda
görüşlerimizi ifade etmek üzere söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Bu hafta, Sarıkamış şehitlerini
anma haftasıydı. Bu toprakların vatan olması için ve bu
toprakların vatan olarak elde kalması için kanını sebil
gibi akıtıp şehadet şerbetini içen bütün şehitlerimizi
şükranla, minnetle, saygıyla yâd ediyorum; mekânları cennet,
kabirleri pürnur olsun.
Değerli milletvekilleri, sosyal hizmet kurumlarında
kalan çocuklarımızın korunma hakları, 2828 sayılı
Kanun gereği, reşit olana kadar devam etmekte. Ortaöğrenime
devam edenler için bu hak 20 yaşına kadar, yükseköğrenime devam
edenler için de 25 yaşından gün alıncaya kadar devam etmekte;
öğrenime devam etmeyen 18 yaşını doldurmuş
çocukların bir iş veya meslek sahibi olabilmeleri için de 20
yaşına kadar buralarda kalmalarına müsaade edilmektedir. Ancak
kanun hükmü böyle olmasına rağmen, 18 yaşını dolduran
bütün çocuklar bu yurtlardan çıkarılıyorlar. Tabii, o güne kadar
devletin şefkatli elleri dışında hiçbir el
tanımadıkları için, sığınacak hiçbir dalları
olmadığı için, bu yaştan itibaren dışarıya
atıldıkları vakit, gerçekle yüz yüze kaldıkları vakit
ne yapacaklarını da şaşırıyorlar. İş
ararken başlarına iş geliyor, kendilerine uzanacak bir el
ararken art niyetli insanların eline düşüyorlar, çaresizlik
içerisinde kıvranıp kalıyorlar.
Bu konuda bir kanun teklifimiz de var. Biz diyoruz
ki bu çocukların çaresizliğine çare olmak üzere, bunların, en
azından hayata tutunabilmelerini sağlayabilecek bir zaman içerisinde
devletin eli üzerlerinde olsun diye koruma kararı devam etsin. Eğer
bu konuda bir tedbir almazsak, işte, kendi başlarına
kaldıkları vakit, bazen çaresizlik içerisinde,
sığınacak bir yerleri olmadığı için erken karar
veriyorlar, evlenebiliyorlar ve sonra da zulümle karşı
karşıya geliyorlar. Oysaki devlet bütün
vatandaşlarının can, mal emniyetini sağlamakla mükelleftir,
akıl sağlığını sağlamakla mükelleftir,
nesebinin devamını sağlamakla mükelleftir. Bu noktada,
atılması gereken adımlar ne ise bunun devlet tarafından
behemehâl atılmasını istiyoruz.
Bu vesileyle, 3 ocak 2018 Çarşamba günü
başlayıp 5 Ocak 2018 Cuma gününe kadar devam eden şiddetli
yağmur, sel felaketine yol açarak Mersinin Tarsus ilçesine
bağlı Kulak, Bahşiş, Kelahmet, Akarsu, Çayboyu,
Ağzıdelik, Baharlı ve Çatalca köylerimizi olumsuz yönde
etkilemiştir. Buralarda ekim yapan vatandaşlarımız, daha
toprakla yüz yüze geldikleri vakit felaketi de bekler duruma geliyorlar. Hava
bulutlandığı vakit çaresizlik içerisinde ellerini
ovuşturuyorlar.
Biz de burada her yıl, bu sel felaketinden
dolayı sıkıntıya düşmüş olan
vatandaşlarımız için geçmiş olsun dileklerimizi ortaya
koyuyoruz ama her yıl bu böyle devam ediyor. Şimdi diyoruz ki artık
bunun bir sonu gelmeli, bu insanlar bu çaresizlikle yüz yüze
bırakılmamalı. Devlet en kısa zamanda, hangi tedbirlerin
alınması gerekiyorsa acziyet göstermeden bu tedbirleri de almalı
diyorum.
Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.
(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Öztürk.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
Adıyaman Milletvekili Sayın Behçet Yıldırım
konuşacaklar.
Buyurun Sayın Yıldırım. (HDP
sıralarından alkışlar)
Süreniz üç dakika.
HDP GRUBU ADINA BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman)
Teşekkürler Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; MHPnin grup önerisi üzerine grubum adına söz
almış bulunmaktayım. Başta eş genel
başkanlarımız olmak üzere cezaevlerinde rehin tutulan
milletvekili arkadaşlarımı ve tüm siyasi tutsakları buradan
selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, Almanyada
hafta sonu yaşanan çok talihsiz bir olaya değinmeden önerge üzerine
konuşmak istemiyorum. Dışarıdan et, saman, nohut, mercimek
ithal ederken dışarıya ise şiddet, gerilim ihraç eder
duruma geldik. Bunu niçin söylüyoruz? Almanyada ailesinin yanına tatile
giden Amedsporlu futbolcu Deniz Nakiye yapılan saldırıyı
nefretle kınıyorum.
Sürekli olarak dış mihraklardan
şikâyet eden kişilere buradan sesleniyorum: Acaba bu olay,
dışarıya ihraç edilen iç kaynaklı bir olay mıdır?
Bu saldırıyı iktidar kanadının hiçbir şekilde
kınamaması ve herhangi bir açıklama yapmaması
düşündürücüdür.
Değerli milletvekili arkadaşlarım,
öncelikle önemli bir sosyal sorun üzerinde konuşuyoruz. Devlet,
bakıma muhtaç olan çocuklarımıza, gençlerimize 18
yaşına kadar sosyal hizmet sunmaktadır fakat 18
yaşından sonra gençlerimizle ne yapacağını
planlamamakta, bu gençlerimizi iş hayatına kazandırmamakta,
âdeta sokağa bırakarak kendi kaderine terk etmektedir. HDP olarak biz
de yaş sınırına tabi tutulmaksızın bu
gençlerimizin iş hayatına kazandırıldıkları ana
kadar desteklenmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Değerli milletvekili arkadaşlarım,
önerge vesilesiyle ülkemizin önemli bir sorununa dikkat çekmek istiyorum, bu da
asimilasyon sorunudur. Asimilasyon bir insanlık suçudur diyoruz, hep böyle
diyoruz ama maalesef asimilasyonun âlâsını yatılı bölge
okullarında, YİBOlarda yaşıyoruz, yaşatıyoruz.
Bu okullara ait yurtlarda genelde kimsesiz, anne-babası
ayrılmış, bir felaket sonrası ailesini kaybetmiş ya da
ekonomik koşulları çok kötü olan ailelerin çocukları gitmek
zorunda kalmaktadır. Hiç kimse çocuklarını gönüllü olarak
göndermiyor. Yatılı bölge okulları bölgemizde resmen bu amaçla
1939 yılında kurulmuş, her ne kadar yoksul ve kimsesiz çocuklara
bakmak amacıyla kurulduğu söylense de gerçek amacının Kürt
çocuklarını asimile etmek olduğunu çok iyi biliyoruz, bunu
YİBOlarda kalan öğrencilerin büyük kısmının Kürt
çocuğu olmasından anlıyoruz.
Şimdi, bugüne geldiğimizde ise bu
yurtlarda dünya kadar sorunlar yaşandığına şahit
oluyoruz. Bu okullarda yaşanan rezaletlerin en büyüğü olarak
Adıyamanın Gerger ilçesinde yatılı imam-hatip yurdunda
erkek öğrencilerin tacize uğramasına şahit olduk. Yine,
Karamanda Ensar Vakfında yaşanan yüz kızartıcı olaylar
Hani zamanın Sayın Bakanı Bir defadan bir şey olmaz.
demişti ya, o olayı hatırlatıyorum. Adananın
Aladağ ilçesinde kız öğrencilerin kaldığı yurtta
çıkan yangın sonucu 12 öğrencinin yaşamını
yitirdiğine şahit olduk. Buna benzer onlarca olumsuzluk sayabiliriz.
Tabii, bu yurtlarda yaşanan sorunlar bu öğrencilerin yurt
hayatları bittikten sonra da devam etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) Ülke eğitimimiz çok
alt sıralarda ama bu yurtlarda kalan çocukların
başarısı çok daha aşağıdadır.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yıldırım.
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) Tamamlayayım, çok
az bir şey kaldı.
BAŞKAN Lütfen
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) Söyler misiniz, bu
yurtlardan kaç kişi fen liselerini, Anadolu liselerini
kazanmıştır?
Bu önergeyi destekliyoruz ama eksik buluyoruz. Okul
öncesi, okul çağı ve okul sonrası sorunların tespit
edilerek çözümü noktasında grup olarak her türlü desteği vermeye
hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
İstanbul Milletvekili Sayın Sibel Özdemir konuşacak.
Buyurun Sayın Özdemir. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sizin de üç dakikalık süreniz var.
CHP GRUBU ADINA SİBEL ÖZDEMİR
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket
Partisinin korunmaya muhtaç çocukların sorunları üzerine verdiği
Meclis araştırması önergesi hakkında ben de grubumuz
adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yeni yılın ilk toplantısında söz
almış olmam sebebiyle de değerli Divana, siz değerli
milletvekillerimize, Meclis çalışanlarımıza ve bizi izleyen
tüm yurttaşlarımıza sağlıklı, huzurlu, mutlu nice
seneler diliyorum.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket
Partisinin vermiş olduğu önergenin gerekçesinde de belirtildiği
üzere, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde faaliyet
gösteren sosyal hizmet kurumlarında barınan, 18 yaşını
doldurmuş, okula devam etmeyen ve bir meslek, bir iş sahibi olmayan
gençlerin yurtlarla olan ilişikleri kesilmektedir. Devletin himayesinde
barınan bu gençler bir meslek, bir iş sahibi de değilse
güvencesiz ve güvenliksiz koşullarda sokağa terk edilmektedir. Bu
gençlerin, yaşamlarının en kritik dönemlerinde, toplumla uyum
sağlamadan, kendi ayakları üzerinde durmadan ve hatta eğitim
süreçleri tam anlamıyla tamamlanmadan bu sosyal hizmet kurumlarıyla
ilişiklerinin kesilmesi asla kabul edilemez. Gerekirse yaş
sınırı üzerinde bir düzenlemeye gidilebilmelidir. İş,
yaşam ve en önemlisi barınma koşulları güvence altına
alıncaya kadar bu kurumlarda kalmaları konusunda da önemli
düzenlemeler yapılmalı ve bu konu gerçekten kapsamlı bir
şekilde tartışılmalıdır.
Malatya Milletvekilimiz Sayın Veli
Ağbabanın Mart 2016 tarihinde bu konuda vermiş olduğu bir
kanun teklifi vardır. Biz bunun da gündeme alınmasını
özellikle öneriyoruz.
Yine, İstanbul Milletvekilimiz Sezgin
Tanrıkulunun bir soru önergesi vardır ki Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığının yapmış olduğu protokoller
sonucunda bazı cemaat, dernek, vakıflara devrettiği, tabii
hepimiz için üzüntü verici cinsel istismar vakalarının
yaşandığı sevgievleri, çocukevleri uygulamalarına da
bir an evvel son verilmelidir. Biz, bu anlamda, Milliyetçi Hareket Partisinin
özellikle sosyal hizmet kurumlarından ilişiği kesilen, zor
koşullarda yaşam mücadelesi vermek durumunda kalan gençlerle ilgili
vermiş olduğu araştırma önergesini olumlu buluyor ve
destekliyoruz bu önergeyi.
Değerli milletvekilleri, ben şunu söylemek
istiyorum: Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmak
üzere, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin politikaları,
çocuklara, gençlere, kadınlara ve yurttaşlarımıza güvenceli,
huzurlu ve mutlu bir gelecek sunmada yetersiz kalmıştır ve bu
politikalarının başarısız olduğu da gün gibi
ortadadır. Güçlü bir sosyal devleti temin etme noktasında da Adalet
ve Kalkınma Partisinin politikaları çökmüştür; çocukların,
gençlerin, kadınların en temel yaşama hakkını dahi
koruyamamıştır. İşte, çocukların her gün cinsel
istismara uğradığı, gençlerin uyuşturucu
bağımlılığıyla mücadele etmesi gerektiği,
kadınların şiddete uğradığı bir ülkede
Bakanlığın bütçesinin artmış olmasının ve
yapılan sosyal yardımların hiçbir anlamı ve
katkısı olmadığı da açıktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Özdemir.
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) İzin
verirseniz tamamlayabilir miyim?
BAŞKAN Lütfen cümlenizi tamamlayın.
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin ve
ilgili Bakanlığın hiçbir önlem almadığı
ortadadır.
Bu konuda, biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak
çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınların, bütün
yurttaşlarımızın korunduğu güçlü bir sosyal devlet
politikasının uygulanması gerektiğini öneriyoruz ve yasama
organının bu yönde faaliyette olmasını öneriyoruz.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
Afyonkarahisar Milletvekili Sayın Hatice Dudu Özkal konuşacaklar.
Buyurun Sayın Özkal. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sizin de süreniz üç dakika.
AK PARTİ GRUBU ADINA HATİCE DUDU ÖZKAL
(Afyonkarahisar) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığına bağlı kurumlarda korunma ve bakım
altında bulunan her bir çocuğumuz öğrenim durumları dikkate
alınarak değerlendirilmektedir. Ortaöğretim için 20 yaş,
yükseköğrenim için 25 yaşına kadar ve bir de gencin
gerektiğinde talebi doğrultusunda, 2828 sayılı Kanunun
24üncü maddesi gereğince himaye onayıyla kurumlarda kalması
devam ettirilmektedir. Kurumdan reşit olarak ayrılan gençler, en son
ayrıldığı kuruluş müdürlüğünce görevlendirilecek
grup sorumlusu, sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk
gelişimci, öğretmen ya da sosyolog tarafından bir yıl
süreyle izlenmekte ve topluma uyum sağlamada
karşılaştığı güçlüklerin çözümünde rehberlik
yapılmaktadır. Bu süreçte de ekonomik olarak desteklenmektedir,
ayrıca barınma sorunu yaşayan gençlerimiz için Sosyal
Yardımlaşma Vakfından barınma desteği
sağlanmaktadır.
Reşit olarak kurum bakımından
ayrılan gençlerin izlenmesi ve ihtiyaç duyulan rehberlik
çalışmaları için il müdürlüklerimizin bünyesinde 2013
yılında oluşturulan bakım sonrası rehberlik izleme ve
değerlendirme komisyonları bulunmaktadır. Komisyon, üçer
aylık periyotlarla, genel müdürlüğe, yapılan rehberlik
çalışmalarıyla ilgili bilgileri göndermektedir. İl
müdürlüklerinde oluşturulan bakım sonrası izleme ve rehberlik
komisyonlarının çalışmalarının desteklenmesi
amacıyla çocuk alanında çalışan personele ve kurum
bakımındaki gençlere yönelik Hayata Hazırlama, İstihdam ve
Bakım Sonrası Rehberlik Eğitimi Programı
başlığı altında ilgili başkanlık
personellerince il müdürlüklerinde eğitim verilmektedir. Eğitim
programı, çocuk bakım kuruluşu olan tüm illerde personel ve
çocuk sayısıyla orantılı olarak
gerçekleştirilmektedir. Bugüne kadar Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı tarafından, kurumda kalıp, ondan sonra
reşit olup ayrılanlardan 43.386 kişi kamu kurumlarında
istihdam edilmiştir.
Bu duygularla 2018 yılının ilk Genel
Kurulunun hayırlara vesile olmasını diler, Genel Kurulu
saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisini
oylarınıza sunacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Öneri kabul edilmemiştir.
Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
2.- HDP Grubunun, 8/1/2018 tarihinde Adana Milletvekili Meral
Danış Beştaş ve arkadaşları tarafından, 9
Ocak 2013 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te Kürt kadın
siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in bir
suikast sonucu öldürülmesi olayının aydınlatılması
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin Genel Kurulun 9 Ocak 2018 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
9/1/2018
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulunun
09/01/2018 Salı günü (bugün) yaptığı
toplantısında siyasi parti grupları arasında oy
birliği sağlanamadığından grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Filiz
Kerestecioğlu Demir
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
8 Ocak 2018 tarihinde Adana Milletvekili Sayın
Meral Danış Beştaş ve arkadaşları tarafından
9 Ocak 2013 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te Kürt kadın
siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in bir
suikast sonucu öldürülmesi olayının aydınlatılması
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan 6416 sıra
numaralı Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 09/01/2018 Salı günkü
birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önergenin gerekçesini açıklamak
üzere, öneri sahibi Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Adana
Milletvekili Sayın Meral Danış Beştaş
konuşacaklar.
Buyurun Sayın Danış Beştaş.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
(Adana) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün 9 Ocak. 9 Ocak 2013 tarihinde Pariste,
Lafayettete 3 Kürt kadın siyasetçi, devrimci uluslararası bir
organizasyonla katledildi. Öncelikle saygıyla andığımı
ve bu cinayetlerin çözüm sürecinde çok önemli bir kırılma
noktası olduğunu da ifade etmek istiyorum.
Konuşmama geçmeden önce, bugün Elbistanda,
Dersimde ve Mersinde bu kadın siyasetçilerin, Fidan Doğan, Leyla
Şaylemez ve Sakine Cansızın anmalarının
yapıldığını ve özellikle Dersim ve Mersinde herhangi
bir müdahalenin olmadığını ama Maraş Elbistanda çok
çirkin bir saldırıya -aralarında milletvekillerimizin de
olduğu- maruz kalındığını paylaşmak
istiyorum.
Bizzat milletvekili
arkadaşlarımızın bize gönderdikleri mesajda, sadece 12
kişinin temsilen mezarlığa gidişine izin verildiğini
ve bu sürede, beyaz tülbent asılan mezarlığın, beyaz
tülbendin üzerine postallarla basıldığını,
karanfillerin toplandığını ve mezarlıkta bulunan
harflerin söküldüğünü, ayrıca komutan orada olduğu hâlde, çok
ciddi bir şekilde, korkunç, pis diyebileceğim, dilime
alamayacağım küfürler edildiğini ve bunu
kınadığımızı, kabul edilemez bulduğumu ifade
etmek istiyorum.
Beş dakikada uzun anlatamayacağım ama
şöyle özetleyeyim: Türkiye vatandaşı 3 Kürt kadını
Pariste öldürüldü. Öldüren kim? Türkiyeli, Ömer Güney, yine bir Türkiye
vatandaşı. Peki, olay ne zaman oldu? 3 Ocakta Sayın Öcalanla
yapılan ilk görüşmenin hemen altı gün sonrasında
yapıldı. Şimdi, bu konuda Hükûmetin çok sayıda
açıklaması var. İlk cenaze töreninde barış sürecine
sahip çıkıldığı mesajı verildi. Bizzat
Erdoğan, Arınç tarafından, yüz binlerce insanın cenaze
törenine katılması konusunda hem teşvik hem bir sahiplenme
vardı. Ve yine, şu anda da AKPnin Genel Başkanı
Erdoğanın Urfada yapmış olduğu bir konuşma çok
dikkat çekici: Kardeşlerim, önce Oslo sürecini sabote ettiler,
arkasından MİT Müsteşarımızı tutuklatmak
istediler. Ardından Pariste birtakım suikastlar yapmak istediler,
süreci bozmak istediler. Buna benzer birçok açıklama var bizzat Hükûmet
yetkilileri tarafından.
Şimdi, bu konuda son bir hafta mutlaka
dikkatinizi çekmiştir, 2 MİT mensubu uzun süredir KCK yetkililerinin
elinde ve ilk kez geçen hafta basına ve kamuoyuna -birçok basın
organında çıktı- açıklama yaptılar, üst düzey MİT
yetkililerinin isim ve kimliklerini açıkladılar, ayrıca Paris
cinayetleriyle ilgili de ayrıntılı bilgi verdiler. Paris
cinayetlerinin planlayıcısı Sabahattin Asal, bunu oradaki
MİT yöneticileri söylüyor. Sabahattin Asal kim diye
baktığımızda, çözüm sürecinde bizzat Osloda ve
İmralıda yapılan görüşmelerde aktif rol alan bir isim.
Şimdi, burada sorular bir değil, işin içinde MİTin
olduğuna dair bizzat elimizdeki dosyada bilgiler var. Ben, bu
dosyanın, ailelerin avukatlığını da yaptım. Arz
notu, ses kaydı, bizzat 6 bin euro para verildiği, MİTle ilgili
görüşmeler, telefon kayıtları dosyada mevcut ve sonra gizlilik
kararı verildi, şu anda dosyaya ulaşamıyoruz. Hakan Fidan
yaptığı açıklamada bu belgelerin MİT bünyesinde
üretildiğini, takibinin ve soruşturmasının
yapılacağını o dönem kamuoyuna açıkladı fakat
aradan geçen beş yıl zarfında ne MİT yetkilileri ne bu
belgeyi kimin yaptığı, MİTin bu konudaki müdahilliği,
varsa paralel ya da cemaatin ne olduğu konusunda hiçbir açıklama yok.
Bu konuda iki seçenek var: Bir, bir yandan çözüm
süreci adı altında İmralıda Sayın Öcalanla
görüşülürken arkada savaş planları yapılıyordu,
Sabahattin Asal cinayetleri organize ediyordu. Birinci seçenek bu.
İkincisi de, MİTin içindeki cemaat mensupları,
Fetullahçılar tarafından bu organize ediliyordu. İkisinde de
açık bir durum var. Açıkça söylüyorum: Madem Cemaat yaptı.
dediniz, binlerce askeri, polisi görevden aldınız,
tutukladınız, Paris cinayetlerinin sorumlusunu neden
yakalamıyorsunuz, neden yargı önüne çıkarmıyorsunuz ikinci
seçenekse? Eğer çıkarmıyorsanız bu konuda FETÖ
dediğiniz örgütle iş birliğiniz devam ediyor. Yok, diğer
seçenekse, çözüm sürecinde arka planda savaş planları
yapıyorduysanız bu konuda bu halka, Türkiyeye verecek
hesabınız var diyorum.
Tekrar her 3 kadın devrimciyi, siyasetçiyi
saygıyla anıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Ankara
Milletvekili Sayın Şenal Sarıhan konuşacak.
Buyurun Sayın Sarıhan. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ŞENAL
SARIHAN (Ankara) Değerli arkadaşlar, bugün, HDP tarafından
verilmiş olan araştırma önergesi üzerine konuşmak üzere söz
almış bulunuyorum CHP adına. Sakine Cansız, Fidan
Doğan ve Leyla Şaylemezin bir suikast sonucu öldürülmeleriyle ilgili
soruşturmanın hâlen faili meçhul cinayetler arasında
kalışına ilişkin görüşlerimi sunmaya
çalışacağım.
Faili meçhul cinayetlerin ne yazık ki
Türkiye'nin âdeta bir kaderi hâline geldiği ya da Türkiye'de yaşayan,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan insanların kaderi hâline
geldiği gibi bir gerçeklikle karşı karşıyayız.
Elimde birden çok isim var ama birkaç anımsatma
yapmak isterim: 2 Nisan 1948de Sabahattin Ali, 24 Mart 1978de Doğan Öz
isimleri seçerek okuyorum- 22 Temmuzda Kemal Türkler, Bahriye Üçok, 7 Martta
Çetin Emeç, 20 Eylülde Musa Anter, 30 Aralık 1994te Onat Kutlar, 2
Temmuzda 35 insan, Sıddık Bilgin -tarihlerini söylemekten vazgeçeyim-
Vedat Aydın ve benim canım arkadaşım Faik Candan, Metin
Can, İzzet Kezer, Şerif Avşar -takibini yaptığım-
Onat Kutlar, Gaffar Okkan, yine, dostum Necip Hablemitoğlu ve
meslektaşım, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi.
Bütün bu isimler -bu isimleri daha da
çoğaltabiliriz, herhâlde bugünlerde ölümünü anacağımız,
kendisini yeniden yâd edeceğimiz Uğur Mumcunun adından biraz
önce söz etmedim, 24 Ocak- bütün bu insanlar yaşamlarını bir
faili meçhul cinayetle yitirdiler.
Bugün aynı zamanda Cemal Süreyayı da
andık. Benden önce konuşan arkadaşlarım atıf
yaptılar. Ben bir dörtlüğünü sizinle paylaşmak istiyorum.
Şöyle soruyor: Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü, kör
oldum / Yıkadılar, aldılar götürdüler / Babamdan ummazdım
bunu, kör oldum.
Şimdi düşünün arkadaşlar, gözünüzün
önünde hastalıktan ya da başka bir nedenle yitirdiğiniz, kendi
elinizle toprağa verdiğiniz, ölüm nedenini bildiğiniz insanlar
için bile yoğun acılar yaşarsınız. Eğer sizin en
yakınınız, koynunda yattığınız anneniz,
koynunda yattığınız babanız, koynunuza aldığınız
eşiniz kaybolup gitmişse, nasıl öldüğü konusunda bir
bilginiz yoksa, bunun hiç olmazsa adalet yoluyla ortaya
çıkarılmasını, bu gerçeğin bulunmasını,
acınızın biraz soğutulmasını istersiniz ama her
faili meçhul cinayet bu soğuma imkânını dahi size vermez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ŞENAL SARIHAN (Devamla) Bir dakikalık
izin verir misiniz?
BAŞKAN Tamamlayın lütfen Sayın
Sarıhan.
ŞENAL SARIHAN (Devamla) Şimdi biz ne
yapıyoruz? Güvenlik gerekçesiyle pek çok insan hakkını ihlal
ediyoruz. Oysa önümüzde somut bir görev duruyor, bu somut görev de insanı
yaşatma görevi. Biz bunu yapabiliriz, biz karar verebilirsek bunu
yapabiliriz. Halide Edip Adıvarın Fatih Mitingindeki bir sözünü
anımsatmak istiyorum, diyor ki o en kara günlerde: Her gecenin bir
sabahı vardır. Topunuz, tüfeğiniz olmasa bile inancınız
ve hak arama kararlılığınız vardır. Eğer bu
kararlılıkta olursak, gerçeğin üzerine gitmeyi
başarabilirsek faili meçhul cinayetlere de son verebiliriz.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Sarıhan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
talep ediyoruz.
BAŞKAN Bir konuşmacı daha var ama.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ha, var mı? Tamam.
Ben şimdiden talep etmiş olayım da.
BAŞKAN - Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Adıyaman Milletvekili Sayın Adnan Boynukara
konuşacak.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) İzin verirse biz de
konuşacağız Sayın Başkan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Boynukaraya,
elbette, boynumuz kıldan ince.
BAŞKAN Hepimiz hata yapıyoruz
canım, olabilir.
Buyurun Sayın Boynukara. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ADNAN BOYNUKARA
(Adıyaman) Teşekkürler Sayın Başkan.
Araştırma önergesini farklı yönlerle
konuşmak mümkün, sürece ilişkin resmî yazışmaları, bu
yazışmalara verilmeyen cevapları, bunları detaylı bir
şekilde, alt alta koyup konuşabiliriz ancak önceki yıl da, bir
önceki yıl da bunlar gündeme geldi. Şu an için Fransız
yargısının Türkiyeye ilettiği herhangi bir cevap söz
konusu değil, herhangi bir cevap yok. Bu olayın iki tarafı var;
Fransa ve PKK terör örgütü. Fransadaki yargısal süreç konusunda Türkiye
yargısıyla paylaşılmış herhangi bir bilgi yok.
Olayın diğer tarafı ise tüm istihbarat örgütlerinin nüfuz
ettiği terör örgütü PKK. Aslında PKK çok ortaklı bir
şirket, istihbarat örgütlerinin farklı hisselere sahip olduğu
bir terör şirketi. Örgütü takip eden, örgütü okuyan, örgütün eylemlerini
izleyen herkes bunların ne anlama geldiğini çok iyi bilir. Terör
örgütünün çok ortaklı bu yapısını görmezden gelerek sonuca
ulaşmamız mümkün değil. Evet, bu mesele -biraz önce de ifade
edildi- uluslararası bir komplodur ve maalesef birileri bu
uluslararası komployu Türkiyeye bulaştırmak istemektedir ama bu
boş bir çabadır çünkü taraflar nettir: Fransa Hükûmeti, Fransa
yargısı ve PKK.
Ben PKKnın bu süreçteki iç
tartışmalarına değinecek değilim. Konuyu
netleştirmek için söylüyorum sadece. Terör örgütlerinin
yaşadığımız coğrafyayı
karıştırmak istediğini biliyoruz. Bunların kimler
tarafından desteklendiği konusu da gizli değil. Amerika
Birleşik Devletleri ve kimi Avrupa ülkelerinin terör örgütlerine
yardım etme konusunda ne kadar istekli olduğu da gayet açık.
Açık ve net olan diğer bir konuysa
Türkiyenin pozisyonudur. Türkiye, sahipleri bilinen tüm terör örgütleriyle
mücadele eden bir ülkedir. Türkiye, kendi iç sorunlarını
vatandaşlarıyla konuşarak çözmeye çalışan bir ülkedir.
Terör örgütlerine nüfuz eden, terör örgütlerine sahiplik eden uluslararası
güçlerin engellemesi sonucu Türkiyenin yürüttüğü çabalar
başarısız kalmıştır. Buradan hareketle,
vatandaşı olduğumuz bu ülkeyi ve bu devleti suçlamanın
doğru olmadığına inanıyorum.
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Boynukara.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Karar yeter sayısı
arayacağım.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.54
SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.04
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum.
Halkların Demokratik Partisi grup önerisinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, öneriyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Öneriyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kâtip üyeler arasında bir anlaşmazlık
olduğundan elektronik cihazla oylama yapacağız.
Oylama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.07
DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati: 19.13
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.
Halkların Demokratik Partisi grup önerisinin
ikinci oylamasında da karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi, öneriyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Öneriyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kâtip üyeler arasında mutabakat
bulunmadığı için elektronik cihazla oylama yapacağız.
İki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı
vardır, öneri kabul edilmemiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19'uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi var; onu görüşeceğiz.
Öneriyi okutacağım, işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
3.- CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan 420, 423, 424, 436, 437, 444, 445, 448, 449, 450,
452, 453, 454, 455, 467, 468, 470, 483, 484, 496, 498, 499 ve 500 sıra
sayılı Kanun Tasarılarının yine bu kısmın 1,
2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22 ve
23üncü sıralarına alınmasına ve diğer işlerin
buna göre teselsül ettirilmesine ilişkin önerisi
9/1/2018
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulunun
9/1/2018 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında
siyasi parti grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Özgür
Özel
Manisa
CHP
Grubu Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan 420, 423, 424, 436, 437, 444, 445, 448, 449, 450,
452, 453, 454, 455, 467, 468, 470, 483, 484, 496, 498, 499 ve 500 sıra
sayılı kanun tasarılarının, yine bu kısmın
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22
ve 23üncü sıralarına alınması ve diğer işlerin
buna göre teselsül ettirilmesi önerilmiştir.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisinin gerekçesini açıklamak üzere, öneri sahibi olarak Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına Manisa Milletvekili Sayın Özgür Özel
konuşacaklar.
Buyurun Sayın Özel. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; grup önerimiz aslında, bir
Anayasaya aykırılığı, bir İç Tüzük ihlalini ve
yerleşik uygulamaların terkini geriye getirmek, düzeltmek,
aslında, Meclisin yapması gereken, Meclis Başkanının
yapması gereken bir işi yapmadığı için,
yanlış yola dönmüş olan bir işi doğru yola oturtmak
üzere yapılmış bir iş.
Anayasanın 121inci maddesi var. Sizler bu
Meclisi Anayasaya göre yönetmek durumundasınız, Meclis
Başkanı bu Anayasaya göre yönetmek durumunda, bizler bu Anayasaya
bağlı kalmak durumundayız. Hepimiz Anayasaya, Anayasa üzerine
yemin ettik, Anayasaya göre yemin ettik. Anayasanın 121inci maddesi
diyor ki: Olağanüstü hâl süresince çıkarılan kanun hükmünde
kararnameler çıkarıldığı gün Meclise yollanır,
Meclis tarafından gündemin ilk sırasına alınır ve ne
kadar süre içinde görüşüleceği de İç Tüzükte belirlenir.
İç Tüzüke atıf yapıyor; İç Tüzükün 128inci maddesi son
derece açık. 128inci madde, OHAL KHKlerinin yirmi gün içinde komisyonda,
eğer yirmi günde komisyon aşaması tamamlanmazsa kalan on günde
doğrudan Meclis gündemine alınarak görüşülmesini açık ve
net şekilde düzenlemiş.
Bugüne kadar bütün uygulamalar şu şekilde:
Hepimiz hep söylüyoruz ya -biraz önce oylamada Adalet ve Kalkınma
Partisinin sayın grup başkan vekili, siz Meclis Başkan Vekili-
temayüller önemli. Temayüller önemlidir; katı temayüller, yerleşik
uygulamalar, bazen yazılı metinlerin de ilerisindedir. Hem
yazılı bir metin var hem katı bir temayül var.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Teamül, teamül.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla)- O da şudur: Anayasada
yazan ifade gereğince OHAL KHKsi Meclise geldiğinde,
kendiliğinden 1inci, 2nci, 3üncü sırada yerini alır. Meclise
bir OHAL KHKsi geldiğinde eğer ilk sıralarda bir başka
OHAL KHKsi varsa arkasına, yoksa 1inci sıraya gelir. Bugüne kadar
hep böyle yapılmış. Fahri Bakırcının Mecliste
Yerleşik Uygulamalar kitabının 128inci sayfası
açıkça OHAL KHKlerinin öncelik ve ivedilikle görüşüleceğini
hatta diğer KHKlerdeki ivedilikle ifadesinden ayrı, OHAL KHKleri
için süre açısından bir sınırlama da olduğu için -otuz
gün olduğu için- diğer KHKlerin de önüne geçeceğini açıkça
ifade ediyor.
Bugüne kadar bütün uygulama böyleyken 15 Temmuz
darbe girişiminden sonra, 20 Temmuzda ilan edilen ve bu Meclise
karşı yapılan, en basit deyimle bir siyasi nankörlük ve bugün
geldiği hâliyle de bu sivil darbe sonucunda olağanüstü hâl KHKsini
Anayasadan aldığınız yetkiyle çıkarıyorsunuz,
Anayasa bu yetkiyi veriyor. diye kullanıyorsunuz. Anayasa diyor ki: Bu
KHK Mecliste ilk sıraya girecek, yirmi gün içinde komisyonda
görüşülmese bile, doğrudan Mecliste otuz gün içinde
kanunlaşacak. 30 tane KHK var, 5 tanesi kanunlaştı, geri kalan
KHKler bekliyor. Ne açıdan, ne için? Anayasaya aykırı olarak.
Ne amaçla? Anayasaya göre aldığınız bir yetkiyi suistimal
ederek bunu uygulamıyorsunuz. Biz diyoruz ki: KHKleri bundan önceki
dönemlerde olduğu gibi ilk sıralara alın, görüşün. KHKler
arapsaçı. Peşi sıra, bütün KHKler aynı kanunları
değiştiriyor. Bir deli kuyuya bir taş atıyor, kırk
akıllı çıkaramıyor. Meclisin komisyonları
toplanmalı, oturup KHKleri görüşmeli, birbiriyle çelişen
maddelerini düzenlemeli, Anayasaya aykırı maddelerini düzeltmeli ya
da iptal etmeli, ardından da Anayasa Mahkemesi denetimine de girmelidir.
Bunun aksini yapmak, Anayasadan aldığı bir yetkiyi
kullandığını iddia edip Anayasayı ihlal etme suçudur.
Bugün yapılan iş, ileride Türkiye açısından hem
uluslararası hukukta hem de siyasi tarihte son derece ayıplı,
kabul edilemez, savunulamaz bir noktaya gelecektir. Yapılan KHKler zaten
amacı dışında, kar lastiğini, taşeronu, bilmem
neyi düzenliyor -o konuyu da birazdan Adalet ve Kalkınma Partisi grup
önerisinde ilgili arkadaşlarımız cevaplayacaklar- ama siz, bugün,
burada bu grup önerimize
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) Başkan, bir dakika
müsaade eder misiniz.
BAŞKAN Size bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) Eğer siz bugün, burada,
Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisine göre OHAL KHKlerini gündemin ilk
sıralarına almazsanız işlediğiniz Anayasaya
aykırılığa bir de Mecliste grup olarak bir kez daha
iştirak etmiş olacaksınız.
Bu konuda Anayasa Mahkemesi açık çek
vermiş; suistimal için açık çek koçanı; daha önceki
kararlarıyla çelişiyor, diyor ki: Al sana bir açık çek;
adına OHAL de, içine ne yazarsan yaz ben bakmıyorum. Bugünkü bu
yetki ihlalinin, Anayasaya aykırı tutumun bir sorumlusu da Anayasa
Mahkemesinin kendisini hiçe sayan, kendisini yok sayan Hükûmeti Anayasayı
ihlal suçuna teşvik eden ve üç maymunu oynayan tavrıdır; sen ne
yaparsan yap görmüyorum, duymuyorum, konuşmuyorum demektir. Bu ayıba
ortak olmayın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - KHKler Meclis gündemine
alınana kadar, bugünkü gibi, İç Tüzükten kaynaklı bütün
hakları kullanıp KHK dışındaki tüm konulara Meclis
içinde Cumhuriyet Halk Partisi olarak en katı direnci uygulayacağımızı
bir kez daha yüce Meclisin bilgilerine sunuyor, saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özel.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Manisa
Milletvekili Sayın Erkan Akçay konuşacaklar.
Buyurun Sayın Akçay. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin grup
önerisi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım.
Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu KHKlerin öne alınmasıyla ilgili
görüşlerimiz şu şekilde arkadaşlar: Bu dönemde 30 tane olan
OHAL kanun hükmünde kararnamesinin 5i görüşüldü ve kanunlaştı
-zaman bakımından da oldukça süratle
kanunlaştığını ifade edebiliriz- şu anda 23ü
Genel Kurul gündeminde, 2si de komisyonda.
Daha evvelki, önceki yasama dönemlerinde Türkiye
Büyük Millet Meclisine sunulan ve Meclis İçtüzüğünün 77nci maddesi
uyarınca hükümsüz sayılmayan ve toplamda 268 adet kanun hükmünde
kararname 26ncı Döneme intikal etmiş ve 4 Aralık 2015 tarihinde
komisyonlara havale edilmiş. Bu 268 kanun hükmünde kararnamenin 252si
Anayasanın 91nci maddesi uyarınca çıkarılan kanun
hükmünde kararname yani OHAL dışındaki KHKler, 16sı ise
yine Anayasanın 121inci maddesindeki OHAL kapsamındaki kanun
hükmünde kararnameler. Yani OHAL kararnamesi, sadece bu en son 15 Temmuzdan
sonra çıkan KHKlerin dışında yani 30 KHKnin
dışında 16 da olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesi
bekliyor.
Şu anda Maliye Bakanlığı
teşkilat kanunu yok. 13 Aralık 1983te 178 sayılı bir Kanun
Hükmünde Kararname çıkmış, 1983 yılında çıkan bir
KHKyle idare ediliyor Maliye Bakanlığı. Bu ciddi bir durumdur.
Tabii, özellikle 16 Nisan Anayasa referandumuyla kabul edilen yeni Anayasa
değişiklinde buna yönelik son derece açık, net ve sağlam
bir çözüm de öngörülüyor. Eğer bir OHAL kararnamesi üç ay içerisinde
görüşülüp karara bağlanmazsa çıkarılan kararname
yürürlükten kalkar. diyor.
Bizim Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bu
konudaki önerimiz şu muhterem arkadaşlar: Bu başta OHAL
kararnameleri olmak üzere, bunların Genel Kurulda görüşülmesi
hususunda bütün gruplar olarak bir mutabakat sağlayabileceğimiz
kanaatindeyim. Biz, bütün grupları, bir araya gelerek bunların bir an
evvel yasalaşması için ortak tutum almaya davet ediyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Akçay.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
İstanbul Milletvekili Sayın Filiz Kerestecioğlu konuşacak.
Buyurun Sayın Kerestecioğlu. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; aslında, burada bulunduğum süre
boyunca, üç dakika boyunca resmini tutup Sayın İdris Balukenin
sessiz izlenmesini isterdim. (HDP sıralarından alkışlar)
Ama onun başına gelenlerin, onun yaşadıklarının
bir kez daha anlatılmasının daha doğru olduğunu
düşündüğüm için onları ifade edeceğim.
Diyarbakır Milletvekili, Grup Başkan
Vekilimiz İdris Baluken 30 Ocak 2017 tarihinde oy birliğiyle serbest
bırakıldı. Aslında, zaten hukuksuz olarak
tutuklanmıştı. 21 Şubat 2017 tarihinde ise ameliyat
olduğu hastanenin kapısında, tahliyeye itiraz yetkisi olmayan
savcının hukuk dışı işlemiyle tutuklandı.
Aradan on ay geçtikten sonra, KHKyle savcılara tahliyeye itiraz yetkisi
verilmesi de aslında iktidarın suçüstü yakalanmasıdır. Baluken,
ameliyatından sonra doktor raporlarıyla sabit bir şekilde üç ay
tedavi görmesi gerekirken hastane kapısında tutuklandı.
Balukeni oy birliğiyle tahliye eden heyet üyelerinin tümü alt görevlere
getirildi. Yeni heyet, Balukene 4 Ocak 2018 tarihinde on altı yıl,
sekiz ay ceza verdi. Peki, hangi etkinliklere verildi bu ceza? 15 Kasım
2011 tarihinde Diyarbakırdaki bir cenaze törenine
katıldığı iddia edilip ceza verildi. Hâlbuki Baluken o gün
Mecliste dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin
hakkında verilen gensoruda paralel yapının tehlikelerinden
bahsederken AKP Grubu Gülen cemaatiyle iç içeydi. Tümü değiştirilen
mahkemeye heyeti Balukenin Ankarada olduğunu görmezden geldi. Balukenin
dosyası tamamen, katıldığı miting,
yaptığı konuşma, gittiği kamuya açık
toplantılardan ibarettir. Bunun hepsini aslında sizler de
biliyorsunuz. Balukenin şahsında, Türkiyedeki barış
umuduna, demokratik siyaset isteğine on altı yıl sekiz ay ceza
verildi.
Diyor ki İdris Baluken: Çok değerli
arkadaşlar ve ülkenin değerli kamuoyu; demokratik siyaset
çalışmalarımızın hedef alındığı
yargılama süreçlerinin hukuki değil, siyasi olduğu tüm ülke ve
uluslararası kamuoyu tarafından bilinmektedir. Sahip olduğumuz
kararlı irade, bütün bu siyasi soykırım sürecini boşa
çıkarmayı başaracaktır. Demokrasi, barış ve
özgürlük mücadelemizin mutlaka başarıya ulaşacağına
dair inancımla, her bir arkadaşımızı ve Türkiye
halklarını selamlıyorum.
Saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Kerestecioğlu.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
Bilecik Milletvekili Sayın Halil Eldemir konuşacak.
Buyurun Sayın Eldemir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA HALİL ELDEMİR
(Bilecik) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet
Halk Partisinin İç Tüzükün 19uncu maddesine göre vermiş olduğu
grup önerisi aleyhine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri ve
aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
2018 yılının ilk yasama gününde, bu
yılın Türkiye Büyük Millet Meclisimiz için, ülkemiz için, milletimiz
için hayırlar getirmesini diliyorum.
Ayrıca, bugün bundan yüz üç yıl önce
Allahuekber Dağlarında Sarıkamışta mücadele
etmiş, şehit olmuş, gazi olmuş tüm
ecdadımızı da rahmetle anıyorum.
Milletimizin, istiklal ve hürriyeti için
canını seve seve feda edeceğine dünya ve tarih birçok sefer
şahit olmuştur; Çanakkale Savaşı buna şahitlik
etmiştir, Kutülamare buna şahitlik etmiştir,
Sarıkamış buna şahitlik etmiştir, Kurtuluş
Savaşı buna şahitlik etmiştir ve neticesinde de 15 Temmuzda
milletimizin yürüttüğü mücadele de buna şahitlik etmiştir.
Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk
Partisinin önerisiyle alakalı olarak, kanun hükmünde kararnamelerin hepsi
Anayasaya uygun yapılıyor. Bir kere, Türkiye Büyük Millet Meclisi
olarak bizler Hükûmete kanun hükmünde kararname yapma ve olağanüstü hâl
yetkisi veriyoruz; bu çerçevede kanun hükmünde kararnameler
çıkarılıyor. Şimdi, burada, kanun hükmünde kararnamelerin
Meclise hiç gelmediğini, Genel Kurulda hiç konuşulmadığını
söylemek doğru olmaz. Bundan önce, 30 tane kanun hükmünde kararnamenin 5
tanesini görüştük. Ama şunu da iyi bilelim ki biz burada kanun
hükmünde kararnamelerle ilgili ne zaman bir çalışma yapsak, bu
çalışmanın yapıldığı esnada bunların
gece yapıldığı, gündüze
bırakılmadığı vesair, vesair, birçok bahanelerle de bu
kanun hükmünde kararnameler konuşulurken burada eleştiriler oldu.
Şunu söyleyeyim: Bunlar sıra sayısı alıyor ve
neticesinde de bizim şu anda gündemimizde bekliyor. İşte, günün
şu saatine geldik, hâlâ gündemimize geçemedik. İşte, grup
önerilerinde sağlayacağımız zaman tasarruflarıyla da
kanun hükmünde kararnameleri bir an önce görüşürüz.
Ben, şu anda bizim çalışma
düzenimizle alakalı da grup önerimizin olduğunu söylüyor, Cumhuriyet
Halk Partisinin önerisini Genel Kurulumuzun takdirlerine bırakıyorum.
Tekrar yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun önerisini
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kâtip üyeler arasında yine mutabakat yok.
Elektronik cihazla oylama yapalım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkanım, Sayın Burhan Kuzu Hocam orada, olağanüstü
hâllerle ilgili kanun hükmünde kararnamelerde bu işin uzmanı.
BAŞKAN Siz onların sohbetini sonra
yaparsınız Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Kitaplarında
Bir an önce Meclise gelmesi lazım. der. Ne olur, bu konuda Meclis uzman
görüşlerinizden yararlanmak ister değerli Hocam.
BAŞKAN İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 19.36
ONUNCU OTURUM
Açılma Saati: 19.43
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin Onuncu Oturumunu açıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Öneriyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kâtip üyeler arasında bir mutabakat sorunu var.
İki dakika süre veriyorum ve oylamayı
elektronik cihazla yapacağım.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Öneri kabul edilmemiştir, karar
yeter sayısı vardır.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
4.- AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun çalışma saatlerinin
yeniden düzenlenmesine; gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer işler kısmında bulunan 507
sıra sayılı Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyon Raporu ile 289 ve 289'a 1'inci Ek sıra
sayılı Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon
Raporlarının bu kısmın 1inci ve 2nci sıralarına
alınarak bu kısımda bulunan işlerin sırasının
buna göre teselsül ettirilmesine ilişkin önerisi
Sayı: 627 9/1/2018
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulunda 9/1/2018 Salı günü
(bugün) oy birliği sağlanamadığından, İç Tüzükün
19uncu maddesi gereğince, grubumuzun aşağıdaki önerisinin
Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Bülent
Turan
Çanakkale
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında bulunan 507
sıra sayılı Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyon Raporu ile 289 ve 289'a 1'inci Ek sıra
sayılı Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon
Raporlarının bu kısmın 1inci ve 2nci sıralarına
alınarak bu kısımda bulunan işlerin sırasının
buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun;
9 Ocak 2018 Salı günkü (bugün)
birleşiminde sözlü soruların görüşülmesini müteakip gündemin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında bulunan 507 sıra sayılı
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon
Raporunun görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
10 Ocak 2018 Çarşamba günkü birleşiminde
iki saat süreyle sözlü soruların görüşülmesi ve sözlü soruların
görüşülmesini müteakip gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında bulunan 460
sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
11 Ocak 2018 Perşembe günkü birleşiminde
gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler kısmında bulunan 465 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
Çalışmalarını sürdürmesi,
Önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Kırıkkale
Milletvekili Sayın Ramazan Can konuşacaklar.
Buyurun Sayın Can. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Grup önerimizde, Sayın Leyla Zananın
yeminle ilgili ve devamsızlıkla ilgili, 507 sıra
sayılı Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyon Raporunun görüşülmesini gündemin 1incii sırasına;
yine 289 ve 289a ek 1 -yine Karma Komisyon- bu sefer Dilekçe Komisyonu ile
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonunun kamu denetçiliği çalışmalarıyla ilgili raporunun
görüşülmesini gündemin 2nci sırasına alınmasını
grup önerisi olarak öneriyoruz.
Bugün -yani 9 Ocak Salı günü- Sayın Leyla
Zanayla ilgili, Karma Komisyonun hazırlamış olduğu raporun
müzakere edilmesini ve gündemin bu şekilde tamamlanmasını, yirmi
dört saat geçtikten sonra yarın itibarıyla oylanmasını;
ayrıca bugün bir saat süreyle Ulaştırma Bakanının
sözlü sorulara cevap vermesini, yarın itibarıyla, 10 Ocak
itibarıyla iki saat süreyle sözlü sorulara Aile Bakanımız ile
Gençlik ve Spor Bakanımızın cevap vermesini ve 460 sıra
sayılı Uluslararası Sözleşmeye kadar, kanun
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar; ayrıca 11 Ocak 2018
Perşembe günü diğer işlerle birlikte 465 sıra
sayılı Uluslararası Sözleşmenin görüşülmesine kadar
Genel Kurulun çalıştırılmasını takdirlerinize
sunuyoruz grup önerisi olarak.
Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
İzmir Milletvekili Sayın Müslüm Doğan konuşacaklar.
Buyurun Sayın Doğan. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MÜSLÜM DOĞAN (İzmir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama
başlamadan önce Amedspor futbolcusu Deniz Nakiye Almanyada yapılan
saldırıyı kınıyorum ve Hükûmetimizden de, özellikle
Dışişleri Bakanından bu konuyu Alman Hükûmetiyle
istişare ederek kimler tarafından bu saldırıya
uğradığı, niçin uğradığı konusunda da
geniş bilgi alınmasını talep ediyorum.
Değerli milletvekilleri, Kahramanmaraş
Pazarcıkta, 5 Ocak 2018 tarihinde, 2014 yılında
yaptıkları bir basın açıklaması gerekçe gösterilerek
gözaltına alınan EĞİTİM SEN üyeleri Özgür Güler, Bazo
Çiftepala, Erdal Tanrıverdi, Adem Erin, Sedat Sakallı, Herdem
Şahin ve Serkan Altınözün dört yıl aradan sonra,
yaptıkları basın açıklamasının suç gibi gösterilmesi
kabul edilemez bir durumdur. Yapılan bu hukuksuzluğun derhâl ortadan
kaldırılması gerekmektedir. Bu hukuksuzluğun nedeni,
aslında sadece demokratik hakların kullanılmasıdır.
Özellikle sabah saatlerinde, erkenden ailelerinin önünde,
çocuklarının önünde, apar topar ve ağır bir şekilde
gözaltına alınmaları aslında Türkiye demokrasisinin
ulaştığı konumu göstermektedir. Bundan derhâl
çıkılması gerekir. Bu ruh hâli aslında ülkemizin hak
ettiği bir ruh hâli değil. OHAL koşulları göstermiştir
ki en küçük demokratik hak arama mücadeleleri bile tutuklanmayla
sonuçlanmaktadır. Bu da ülkemizin içerisinde bulunduğu
hukuksuzluğu, adaletsizliği göstermekte olup OHALin bir an önce
kaldırılması gerekirken son Bakanlar Kurulu kararıyla da
yeniden OHAL uzatılmıştır.
Değerli milletvekilleri, 20 Temmuz 2016
tarihinden beri OHAL uygulanmasının şartlarını belki
ilk iki ay, bir buçuk ay anlayabiliriz ancak hâlâ darbe
koşullarının devam edip etmediği, OHALin niçin
gerektiği hususları Türkiye kamuoyuna, halklara, inançlara anlatılamıyor.
Hükûmetin bu konuda gerekçesini açıklaması gerekir. Niçin OHALe
ihtiyaç duyuyorsunuz? Neden demokratik zeminlerin yeniden ortaya
konmasından kaçıyorsunuz? Aslında bunu kamuoyuyla
paylaşmanız gerekir. Arkadaşlarımız burada da ifade
etti, Hükûmet temsilcileri de ifade ettiler; bir buçuk ay içerisinde
aslında OHALin kaldırılacağı ifade edilmişti ama
maalesef günümüze kadar kaldırılmadığı gibi yeniden
uzatılma kararıyla da karşı karşıya
olduğumuzu görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, OHAL aslında yeni
darbe koşullarını yaratacak bir sistemdir, karanlık bir
düzendir. İhlaller sürmektedir. Bakın, insanlar öldükten sonra bile,
mezarlarda, bu provokatörler, provokatif tüm güçler, karanlık güçler
ortaya çıkabilmektedir. Bu da demokratik yapımızı güçlendirmekten
çok zayıflatmaktadır. Özellikle mezarlara yapılan bu
saldırılar halklar arasındaki, inançlar arasındaki kadim
bağların zayıflamasına neden olmaktadır. OHALin bu
şartlarda yeni provokasyonlara neden olabileceğini çok iyi biliyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Doğan, teşekkür
ederim.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
İstanbul Milletvekili Sayın Mahmut Tanal konuşacak.
Buyurun Sayın Tanal. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MAHMUT TANAL (İstanbul)
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Tabii, bir önceki önerge ile şimdiki önergeyi
birlikte ele almak lazım.
Sayın Başkan, hukukçusunuz,
Anayasamızın 11inci maddesini okuduğumuz zaman
Anayasanın 11inci maddesi Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve
yargı organlarını bağlar. der. Peki Anayasa hükümleri,
yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar. deniliyor.
Anayasamızın olağanüstü hâlle ilgili 121inci maddesinin son
fıkrası şu şekilde: Olağanüstü hal süresince,
Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan
Bakanlar Kurulu
Buradaki usul hükümleri İç Tüzükün 128inci maddesine
atıf yapar. İç Tüzükün 128inci maddesinin ilk fıkrasına
baktığımız zaman Komisyonlarda ivedilik ve öncelikle otuz
gün içerisinde kanun hükmünde kararnameler görüşülür. der.
Şimdi, Anayasamızın 11inci maddesi
Bu Anayasa hükümleri herkesi bağlar. diyorsa, İç Tüzükün 128inci
maddesi Otuz gün içerisinde kanun hükmünde kararnameler görüşülür.
diyorsa, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde oturan Sayın Divan,
Sayın Meclis Başkanı Anayasanın bu hükümlerini hiçe
sayarak, mevcut olan 30 tane kanun hükmünde kararnamenin 25 tanesini bir tarafa
bırakarak, sanki bu işler diğer işlerden çok daha
önemsizmiş, bir ehemmiyeti yokmuş gibi bir tarafa bırakarak bu
şekilde AK PARTİnin getirmiş olduğu önerge
Anayasanın hükümlerine aykırıdır, bunun derhâl geri
çekilmesi lazım. Ne için? Anayasanın amir hükmü budur. Eğer siz
bunu geri çekmezseniz ne olur? Bunun da müeyyidesi yine var. Bunun da
müeyyidesi, Anayasamızın 14üncü maddesi uyarınca hakkın
kötüye kullanılması yasağı var. Burada hakkın kötüye
kullanılması yasağını
Meclis
Başkanlığı ve aynı zamanda Divan ve aynı zamanda
AK PARTİ Grubu bu hakkını kötüye kullanmaktadır. Nedir bu?
Çünkü olağanüstü hâl nedeniyle çıkarılan kanun hükmünde
kararnameler, 2016 yılındaki Anayasa Mahkemesinin kararı
uyarınca
Ben denetleyemem. Her türlü kanun dışı işlemi
yapabilirsin, ben sana açık çek verdim. diyor ve Burada kanun hükmünde
kararnamelerle de o dönemde çıkarılan her türlü yolsuzluk, kanun
dışı, hukuk dışı ve despot işlemler de
idari, cezai, mali soruşturmaya tabi değildir. deniliyor.
Bu açıdan baktığımız zaman,
bu önerge gerek Anayasamızın ruhuna gerek İç Tüzüke
aykırı.
Sayın Burhan Kuzu Hoca biraz önce
buradaydı
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (Devamla) -
onun Üçdal
Yayıncılıktan yayımlamış olduğu Kanun
Hükmünde Kararnameler kitabında ne deniliyor? Otuz gün içinde ivedilik
ve öncelikle görüşülür. diyor.
Bir dakika, bitirebilir miyim Sayın
Başkanım izninizle? Çok bilimsel bir konu. Özür dilerim.
BAŞKAN Tamam, peki.
Bir dakika ek süre.
YUSUF BAŞER (Yozgat) Mahmut Bey,
Kanunları uyguluyoruz.
MAHMUT TANAL (Devamla) Teşekkür ederim.
Sayın Vekilim diyor ki: Kanunları
uyguluyoruz. Bildiğim kadarıyla siz Yozgatın bir dönem Baro
Başkanıydınız. Yahu, arkadaş, eğer kanunları
uygulamıyorsak burada ne işiniz var?
YUSUF BAŞER (Yozgat) Kanunları
uyguluyoruz da siz burada başka bir
MAHMUT TANAL (Devamla) Anayasamız diyor ki:
Ettiğimiz yemin uyarınca, bizim, kanuna, Anayasaya, insan
haklarına göre hareket etmemiz lazım.
Şimdi, ben burada Sayın Burhan Kuzu Hocaya
soruyorum
Gözlerim onu arıyor ama buldum. Ya, Değerli Hocam,
hakikaten, o kitaplarda yazdığınız doğrultuda niçin
burada siz oy kullanmıyorsunuz? Yani, Siyaset ayrı, bilim etiği
ayrı. mı diyeceksiniz? (CHP sıralarından
alkışlar) Yani, yazdığınız kitaplarda deniliyor
ki: Otuz gün içerisinde
Öğrencilere öyle öğrettiniz, kamuoyuna
öyle öğretiyorsunuz. Bakın, Kemal Gözler Hocanın İnsan Hakları
Hukuku kitabı aynı şeyi yazıyor. Yani, bu sizin
yazdığınız kitaptakiler gerçek dışı mı?
Eğer öğrenciler İstediğin zaman getirilebilir. dese, siz
sınıfta bırakmayacak mısınız? O öğrenciyi
sınıfta bırakacaksınız ama burada gelip ters bir oy
vereceksiniz, yazdıklarınızın tam tersine oy vereceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) Bu gerçekten doğru bir
işlem değil.
Ben teşekkür ediyorum.
Sabrınıza teşekkürler
Başkanım, sağ olun. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Karar yeter sayısı
arayacağım.
Önergeyi kabul edenler
Kâtip üyeler arasında bir anlaşmazlık
var.
Elektronik cihazla oylama yapacağız.
İki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı
vardır, öneri kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, İç Tüzükün 37nci
maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Önergeler (Devam)
2.- Konya Milletvekili Mustafa Baloğlunun, (2/1401) esas
numaralı 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 138. Maddesinde
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/124)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
(2/1401) esas numaralı 5271 Sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununun 138. Maddesinde Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifim Komisyonda havale
tarihinden itibaren kırk beş gün içerisinde görüşülmediğinden
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37nci maddesi
gereğince doğrudan gündeme alınmasını arz ederim.
Mustafa
Baloğlu
Konya
BAŞKAN Teklif sahibi olarak Konya
Milletvekili Sayın Mustafa Baloğlu konuşacak.
Buyurun Sayın Baloğlu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
MUSTAFA BALOĞLU (Konya) - Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; İç Tüzükümüzün 37nci
maddesine göre söz aldım. Sizleri ve aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, öncelikle
Sarıkamış şanlı tarihimizin hüzünlü bir
yaprağıdır. Bu vesileyle Sarıkamış
Harekâtının 103üncü yıl dönümünde hem Sarıkamış
şehitlerimizi hem de bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle
anıyorum.
Ceza Muhakemesi Kanununun 138. Maddesinde
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifini
arkadaşlarımızla birlikte daha önce vermiştik, kırk
beş gün içerisinde sonuçlandırılmadığı için
İç Tüzük 37ye göre sizlerin, Genel Kurulun takdirine sunacağız.
Bilindiği üzere, suç işlendikten sonra
maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla cumhuriyet savcısı
tarafından çeşitli delil toplama yollarına
başvurulmaktadır. Kamuoyunda dinleme olarak bilinen iletişimin
denetlenmesi usulü de bu yollardan bir tanesidir ancak iletişimin kayda
alınması, doğrudan doğruya özel hayata ilişkin bir
alana müdahale niteliği gösterdiğinden Ceza Muhakemesi Kanunumuzda
ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Şu hâlde,
bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve
kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere
dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka
suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda
hâkim ve gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda cumhuriyet
savcısı kararıyla şüpheli veya sanığın
iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri
değerlendirilebilir. Soruşturma, kovuşturma sırasında
iletişimin denetlenmesi suretiyle delil elde etme işleminin esas ve
usulleri 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135 ila 138inci
maddelerinde düzenlenmektedir.
Ceza muhakemesi sürecinin delil elde etme yöntemi
olan iletişimin denetlenmesi tedbirine, suç soruşturması veya
kovuşturması kapsamında yalnızca şüpheli ya da
sanık bakımından başvurulabileceği kabul
edilmiştir. Ayrıca, başka suretle delil elde etme imkânı
bulunmadığı takdirde 135inci maddenin (8)inci
fıkrasında sayılan önemli bazı suçlar bakımından
son çare olarak bu yola başvurulabilmektedir. Kanunumuz, bu düzenlemede,
örneğin uyuşturucu madde ticareti suçunda olduğu gibi başka
suretle delil elde etme imkânının çok güç olduğu suçları ve
bu suçların faillerini ortaya çıkarmak amacıyla önemli toplumsal
yarar ve haberleşme özgürlüğü ve özel hayatın
dokunulmazlığı gibi temel insan haklarına saygı
arasında dengeyi ihmal etmemiş, konuyu Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinin içtihatlarına uygun bir şekilde ele
almıştır. Kanun gereğince gizli tutulması mecburi olan
bu delil elde etme yönteminde ancak insan ticareti, kasten öldürme,
işkence, cinsel saldırı, uyuşturucu madde ticareti, ihaleye
fesat karıştırma, kara para aklama, casusluk ve anayasal düzene
karşı suçlar gibi kamu düzenini ciddi boyutta sarsan suçlar
bakımından başvurulabilmektedir. Ayrıca, usule uygun bir
şekilde yapılmakta olan iletişimin dinlenmesinde söz konusu
soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan başka suçlara
ilişkin deliller de elde edilebilmektedir. Bu durumda nasıl hareket
edileceği kanunun 138inci maddesinde düzenlenmiştir.
İletişimin dinlenmesi sırasında
yapılmakta olan soruşturma ve kovuşturmayla ilgisi olmayan
başka suçlara ilişkin deliller kural olarak dikkate
alınmamaktadır. Fakat 135inci maddenin (8)inci fıkrasında
belirlenen suçlarla ilgili tesadüfen elde edilen deliller dikkate alınacak
ve bu deliller muhafaza altına alınmak suretiyle cumhuriyet
savcılığına bildirilmektedir. Belirtilen düzenlemenin
yapıldığı Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 138inci maddesinin
(1)inci fıkrasında, 135inci maddenin (6)ncı
fıkrasında sayılan suçlara atıf yapılmaktadır
ancak 21 Aralık 2014 tarihinde kabul edilen 6526 sayılı Kanunla
135inci maddeye iki yeni fıkra eklenmiş ve (6)ncı fıkra
(8)inci fıkra olarak teselsül ettirilmiştir. Dolayısıyla,
138inci maddedeki atıf eski düzenlemeye yönelik olduğu için
değiştirilme zorunluluğu doğmuştur.
Teklifte, Ceza Muhakemesi Kanununun 138inci
maddesinin 2nci fıkrasındaki altıncı fıkra ibaresi
sekizinci fıkra olarak değiştirilmek suretiyle, 6526
sayılı Kanunda yapılan değişikliğin neden
olduğu atıf uyumsuzluğunun giderilmesi sağlanmaktadır.
Kanun teklifimizle ilgili desteğinizi bekliyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
istiyorum.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum ve karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi kabul edenler
Kâtip üyeler arasında bir anlaşmazlık
var, oylamayı elektronik cihazla yapacağız.
İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar yeter sayısı
vardır, önerge kabul edilmiştir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
İç Tüzük 60a göre pek kısa bir söz talep ediyorum.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel, bir dakika.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
26.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, iktidar partisinin, muhalefet
milletvekillerinin doğrudan gündeme alınma önergelerini reddetmesine
rağmen kendi partisinden milletvekilinin teklifinin doğrudan gündeme
alınmasını kabul etmesine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
İç Tüzükün 37nci maddesine göre 2 sayın milletvekili ve 11
arkadaşının vermiş olduğu bir kanun teklifinin
doğrudan gündeme alınmasını görüştük. Bununla ilgili, bütün
muhalefet partilerinin kamuoyunda yüksek beklenti yaratmış konularda
komisyonda bekleyen ve doğrudan gündeme alınması taleplerini
çoğunluk oylarıyla reddeden Adalet ve Kalkınma Partisi, kendi
milletvekilinin komisyonda gündeme almadığı, kendi iradesiyle
gündeme almadığı bir teklifi Mecliste doğrudan gündeme
almıştır. Yapılan iş, tamamen akıl, vicdan ve
Meclisteki imkânsızlıkların telafisine olanak veren bir
maddenin, sadece muhalefetten geldiği zaman partizanca reddedilip
kendilerinden geldiği zaman kabul edilme hâlinin bizatihi tam üzerinde
suçüstü hâlidir. Bu durumu milletimize şikâyet ediyoruz. Taşerona
kadroyu defalarca burada reddedenler, gazilerle ilgili maddeleri reddedenler,
geçen hafta Milliyetçi Hareket Partisinin uzman çavuşlarla ilgili
getirdiği önergeleri reddedenler, teklif kendi milletvekilinden gelince
kanun teklifini doğrudan kabul etmektedirler. Milletimiz bu durumu
görmelidir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim ben de.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Turan
27.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın,
yapılan oylamanın AK PARTİ Grubunun takdiri olduğuna ve
bunun değerlendirmesinin bir başka siyasi partinin grup başkan
vekiline düşmediğine ilişkin açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
teşekkür ediyorum.
Öncelikle, az önceki İç Tüzükle ilgili oylama
AK PARTİ Grubunun takdiridir. Bunun değerlendirmesi, bir başka
siyasi partinin grup başkan vekiline düşmez.
Bunun dışında, madem bu kadar
hassaslar
HALUK PEKŞEN (Trabzon) Böyle bir şey
olabilir mi ya?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Efendim?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Böyle bir şey olabilir
mi? dedi.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Neden olmasın?
Eğer bu kadar haklılarsa
BAŞKAN Buyurun, devam edin Sayın Turan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
az önce kendi ifadesiyle çok önemli olan bu kanun teklifinin gündeme
alınmasına kendileri de evet demediler. Kaldı ki daha önceki
grup başkan vekilinin Dünyanın en iyi işini de yapsanız
biz size evet demeyiz. dediğini biliyoruz. Dolayısıyla, hangi
kanun teklifine bizim evet diyeceğimizin, hangisine hayır
diyeceğimizin takdiri bizim grubumuza aittir.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
tutanağa geçsin: Ben bu kanun teklifi çok önemlidir demedim, bu konuda bir
yargıda bulunmadım. Bundan önce, muhalefet partilerinden gelen,
toplumda yüksek beklenti yaratan kanun tekliflerine, İç Tüzük 37ye göre
ilkesel olarak karşı çıkıp ret oyu verdiler. Yoksa
şeyi mi savunuyor yani gazilerle ilgili düzenlemeyi getiriyorsun, ret oyu
veriyor; ne diyor?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) 37yi bir sene boyunca
Sezgin Bey kullandı.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Efendim, oradan gelmedi.
BAŞKAN Karşılıklı
konuşmayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama kendilerinden
geldiğinde bizlere kapattıkları bu yolu açıyorlar.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Partizanca davranıyorlar,
bunu teşhir ediyorum.
BAŞKAN Sayın Özel, teşekkür ederim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Bir daha Özgür Beye
sorarız ne yapacağımızı Sayın Başkan, çok
istiyorsa.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, gündemin
Sözlü Sorular kısmına geçiyoruz.
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI (x)
1.-Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, Trabzon Büyükşehir
Belediyesine ait araçların deneyimli personel eksikliği nedeniyle
kaza yaparak hurdaya çıktığı iddiasına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/61) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
2.-Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde iline
yönelik bazı ulaşım yatırımlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/124) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
3.-Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilindeki
bazı yol yapım çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/125) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
4.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Çamardı-Kışlakçı-Pozantı duble yol yapım
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/127) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
5.-İstanbul Milletvekili Ali Özcan'ın, 2011-2015
yılları arasında yapılan otoyollar ile ilgili verilere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/135) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
6.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'deki kaza
riski bulunan bir yol ile ilgili alınan önlemlere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/145) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
7.-Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, Sabiha Gökçen
Havalimanı'nın temizlik ve hijyen koşullarının
iyileştirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/217) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın
cevabı
8.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Osmaniye'nin Kadirli
ilçesine bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin sözlü soru
önergesi (6/223) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
9.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin
hızlı tren projesi kapsamı dışında
bırakıldığı iddiasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/224) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
10.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilinden
geçen demir yolu hattına ilişkin sözlü soru önergesi (6/225) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
11.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin
havaalanı ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/226) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
12.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Adana
arasında uygulanan karşılıklı tren seferlerinin
yeniden başlatılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/227)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
13.- Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in, Adana'nın
Feke-Mansurlu-Gaffaruşağı yolunun bakım ve
onarımının yapılmamasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/275) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
14.- Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Balıkesir'deki
Emniyet Köprülü Kavşağı ile Altıeylül
Kavşağı yapımı işine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/285) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
15.- Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Balıkesir
Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bir açıklamasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/304) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
16.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın,
Ankara-Balıkesir arasındaki Karesi Ekspresi ve Mavi Tren seferlerinin
yol yenileme çalışmaları nedeniyle kaldırılmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/307) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
17.-Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, Şanlıurfa
ilinin metro ve hafif raylı sistem ihtiyacına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/342) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
18.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren
Hattının güzergâhına ilişkin sözlü soru önergesi (6/356) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
19.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren Projesi'ne
ilişkin sözlü soru önergesi (6/357) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
20.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde
Havaalanı için ayrılan ödenek miktarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/389) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
21.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Hızlı
Geçiş Sistemi ücretlerinde indirim yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/397) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
22.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Hızlı
Geçiş Sistemi'nden 2015 yılında etiketsiz geçen araçlara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/470) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
23.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilinde cep
telefonu ile iletişim sağlanamayan köylere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/475) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
24.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Devlet Demir
Yollarında kapatılan istasyonlara ve işten çıkarılan
personele ilişkin sözlü soru önergesi (6/498) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
25.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Niğde-Çamardı arasındaki yol yapım
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/499) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın
cevabı
26.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin il
merkezi ile Bor ilçesinin yüksek hızlı tren ağı
kapsamına alınmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/505) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
27.- Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt'un, Esenboğa
Havalimanı'ndan yurt dışına yapılan direkt
uçuşlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/553) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
28.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Ankara
Otoyolu Projesi'ne ilişkin sözlü soru önergesi (6/603) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
29.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Pozantı-Çiftehan-Ulukışla-Zengen yolunun genişletilmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/604) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
30.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, Devlet
Demiryollarında geçici işçi ve sözleşmeli işçi statüsünde
çalışanların kadroya alınmasına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/623) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
31.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Ankara
Otoyolu için yapılan kamulaştırmaların bedellerinin
ödenmemesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/639) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
32.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, İstanbul
Haydarpaşa-Pendik Demiryolu Hattı'nın yapımına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/657) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
33.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, İzmir Devlet
Hava Meydanları İşletmesine Ege Denizi'nde arama ve kurtarma
faaliyetleri için taşınmaz tahsisi yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/659) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
34.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, DHMİ'nin
işlettiği havalimanlarından zarar eden olup
olmadığına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı'ndan sözlü soru önergesi (6/660) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
35.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Zengen-Ulukışla-Pozantı
yolunun duble yol yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/663) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
36.- Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, bakan
korumalarının yolcu uçaklarına silahla binmelerinin oluşturduğu
risklere ilişkin sözlü soru önergesi (6/664) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
37.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Ankara-Aksaray-Adana
ve Antalya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren
Projelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/678) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
38.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde
Havaalanı'nın ihale tarihine ilişkin sözlü soru önergesi (6/679)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
39.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TCDD'nin yük
taşımacılığındaki payını artırmaya
yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/734) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
40.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, demir
yollarının çift hatlı hale getirilmesine yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/735) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın
cevabı
41.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TCDD'nin yol
yapım çalışmaları ile ray ve travers değiştirme
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/736) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
42.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde
Havaalanı'nın yapımına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/765) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
43.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Ankara
Otoyolu'nun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/766) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
44.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, görevde yükselme ve
unvan değişikliği sınavına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/777) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
45.- İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, 2017
Yılı Yatırım Programı'nda Ovit Tüneli ve
bağlantı yolları için ayrılan ödeneğe ilişkin
sözlü soru önergesi (6/835) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
46.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2002
yılından itibaren TCDD'nin personel, istasyon ve sefer
sayılarında meydana gelen değişime ilişkin sözlü soru
önergesi (6/859) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
47.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, son beş yılda
kara yollarında yapılan onarım ve yeniden asfaltlama
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/860) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
48.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2015, 2016 ve 2017
yıllarında erişimi engellenen internet sitelerine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/861) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
49.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Bor
arasında meydana gelen trafik kazalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/862) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
50.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, son beş
yılda limanlara demir yolları ile taşınan yük
miktarına ve demir yolu yük
taşımacılığının mevcut durumuna ilişkin
sözlü soru önergesi (6/863) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
51.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, İzmir-Ankara Yüksek
Hızlı Tren Projesi'ne ilişkin sözlü soru önergesi (6/924) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
52.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, Tire-Belevi yolunun
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/925) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
53.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, çocukları suça
teşvik ettiği iddia edilen yurt dışı lisanslı
internet oyunlarının takibine ve yasaklanmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/938) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
54.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, vatani görevini
yapmakta olan erlerin ve ailelerinin mektup ve kargo gönderilerinden ücret
alınmamasına yönelik bir çalışma olup
olmadığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/996) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, soru-cevap
işlemine ayrılan süreyi daha verimli kullanmak için
uzlaşıyı da dikkate alarak önergelerin okunması işlemi
yapılmayacaktır. Önergeler tam metin hâlinde tutanak dergisinde
bastırılmaktadır. Ayrıca, cevaplanacağı önceden
bildirilen soru önergelerinin özet bilgilerini içeren liste gruplara
dağıtılmıştır.
Şimdi, sözlü soru önergelerini
cevaplandırmak üzere Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Sayın Ahmet Arslanı kürsüye davet ediyorum.
Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz altmış dakika.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Saygıdeğer
Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de
sözlü soru önergelerini cevaplandırmak üzere huzurlarınızdayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Saygıdeğer Başkanım, hafta sonu
Sarıkamış şehitlerinin 103üncü yıl dönümünde
Türkiyenin her yerinde sadece Sarıkamış şehitlerini
değil, dünden bugüne bu coğrafyada istikbalimiz ve istiklalimiz için
gözünü kırpmadan Sarıkamışta olduğu gibi, Çanakkalede
olduğu gibi donmak pahasına da olsa şehadet şerbeti içen
ecdadı rahmetle, minnetle yâd ettik, bugün bir kere daha bu kürsüden
rahmetle, minnetle yâd etmek isterim ve 81 ilin 81inde ecdadı anmak
adına yürüyüşlere katılan vatandaşlarımıza da bir
kere daha minnetlerimi ve saygılarımı iletiyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
Değerli Başkanım, Trabzon
Milletvekili Sayın Haluk Pekşenin (6/61) esas numaralı Sözlü
Soru Önergesinin cevabı: Konuyla ilgili olarak İçişleri
Bakanlığından alınan bilgiye göre, Trabzon Büyükşehir
Belediye Başkanlığının talebi doğrultusunda 6360
sayılı Kanunun geçici 1inci maddesinin (9)uncu bendi hükmüne
istinaden Trabzon Valiliği Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun
13/8/2014 tarih ve 162 sayılı Kararı neticesinde ihtiyaç
fazlası personel belirlenerek atama talepleri İçişleri
Bakanlığı aracılığıyla Devlet Personel
Başkanlığına bildirilmiştir. İlgili personel
hizmetine ihtiyaç duyulmaması nedeniyle söz konusu kanun gereğince
ihtiyaç fazlası olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi
tarafından kırsal alandaki hizmetler çalışan personelin
eğitimli ve tecrübeli olması sebebiyle aksatılmadan
yürütülmektedir. Öte yandan, bu hizmetler esnasında kırsal alanda
iş kazası neticesinde araç ve iş makinelerinden hurdaya
ayrılan olmamıştır.
Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi
Gürerin (6/124), (6/125), (6/127), (6/145), (6/223), (6/224), (6/225),
(6/226), (6/227), (6/356), (6/357), (6/389), (6/397), (6/470), (6/475),
(6/498), (6/499), (6/505), (6/603), (6/604), (6/639), (6/657), (6/659),
(6/660), (6/663), (6/678), (6/679), (6/734), (6/735), (6/736), (6/765),
(6/766), (6/777), (6/859), (6/860), (6/861), (6/862), (6/863), (6/938), (6/996)
esas numaralı 40 adet sözlü soru önergesini sektörler itibarıyla
toplu olarak cevaplandırmak istiyorum.
Değerli Başkanım, değerli
milletvekilleri; Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluk
ağındaki yollar, üst yapı kaplamasının
standardının yükseltilmesi ve yolda sürüş konforunun
sağlanması için bitümlü sıcak karışım
dediğimiz BSKyla kaplanmaktadır. 2017 yılında 2.318
kilometre BSK yapılarak toplam BSK uzunluğu 23.422 kilometreye
çıkarılmıştır.
Üst yapı yenileme çalışmaları
bölünmüş yollar açıldıktan sonra yapılan tamir ve tadilat
çalışması değildir. Yıllık ortalama olarak 1.542
kilometre bitümlü sıcak karışım yapımı
gerçekleştirilmektedir. Sathi kaplamalı yollarda da yıllık
ortalama 15.544 kilometre yapım ve onarım yapılmaktadır.
Niğde-Ankara Otoyolunun ihalesi 14 Nisan 2017
tarihinde yapılmış, sözleşmesi imzalanmış,
ağustos ayı itibarıyla da yolun yapımına
başlanmıştır. Sözleşmesine göre bitim süresi üç
yıl olmakla birlikte, çok daha önce bitirilmesi hedeflenmektedir.
Niğde-Altunhisar kavşağından
Gümüşler kavşağına bağlantıyı sağlayan
Niğde Çevre Yolu şu anki trafik hareketi nedeniyle ihtiyaç olmamasından
kaynaklı olarak yatırım programında yer almamaktadır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Yapılacak. demiştin.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla)
Çamardı-Kamışlı-Pozantı yolunun tek yol
standardında onaylı projeleri tamamlanmış olup ileriki
yıllarda trafik hacmine ve bölgedeki trafik gelişimine
bağlı olarak bölünmüş yol olarak değerlendirilecektir.
Toplam 56 kilometre uzunluğundaki, tek yol standardında, Ereğli
ayrımı, Ulukışla-Pozantı devlet yolunun hız
sınırındaki değişiklikler trafik
yoğunluğundaki artış ve günün şartlarına göre
güzergâhın 2x2 olarak projelendirilmesi için öncelikle kılavuz
planı hazırlanmış ve proje çalışmalarına
başlanılmıştır. Niğde-Pozantı Otoyolunun
bağlantı yollarının güzergâhı içerisinde kalan Niğde
ili Pınarcık köyüne ait taşınmazlar toplulaştırma
kapsamında değerlendirilmiş olup söz konusu mevkide
Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma
yapılmamıştır.
Kara yollarımız üzerinde meydana gelen
trafik kazalarına ait istatistiki bilgiler 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanununun 5inci maddesi gereğince trafik kaza
tespit tutanaklarının düzenlenmesi ve buna bağlı olarak
kaza istatistiklerinin toplanması Emniyet Genel Müdürlüğünün görev
alanına girmektedir. Bu kapsamda, trafik kaza tespit tutanaklarına
göre, Niğde-Bor arasında meydana gelen kazalarda yoldan kaynaklanan
herhangi bir sorun olmadığı
anlaşılmıştır.
Van çevre yolu, 2x3 şeritli, toplam 41
kilometre olarak bölünmüş yol standardında yapılmaktadır.
Proje kapsamında 4 adet farklı seviyeli köprülü kavşak,
Edremit-Kurubaş-Özalp yolu kavşağı ve Erciş yolu
bağlantısı olmak üzere Çevre ve Şehircilik
Bakanlığımız tarafından 18inci madde
uygulamasına yönelik plan çalışmaları bitirilme
aşamasına getirilmiştir, proje, yatırım
programında vardır, plan çalışmaları biter bitmez
ihalesini yapacağız. Yine 1nci kısım 23 kilometre olup 3
kilometrelik kesim alt temel seviyesinde tamamlanmıştır. 2nci
kısım 18 kilometre olup 16 kilometrelik kısmında alt temel
ve sanat yapıları seviyesinde çalışmalar tamamlanmıştır.
Öte yandan, Niğde ili Çiftlik ilçesi Kitreli
kasabası yolu, Niğde-Hacıbeyli-Dikilitaş köyü yolu,
Osmaniye ili Kadirli ilçesi Köseli köyü yolu, Niğde ile Çamardı
arasındaki Gümüşler kasabası yolu Karayolları Genel
Müdürlüğü yol ağında bulunmamaktadır.
HGS gelirleri yatırım tutarını
karşılamakta mıdır? diye bir soru vardı. Gelirler
yatırım tutarını karşılamaktadır,
ayrıca HGS gelirleriyle sadece HGS proje bedeli değil, HGS
sistemlerinin işletilmesi, bakımı, onarımı ve
geliştirilmesi masrafları da karşılanmaktadır.
Diğer taraftan, 2015 yılında HGSden etiketsiz geçen araç
sayısı 2 milyon 728 bin 912 adet olup bu geçişlere ilişkin
idari para cezası tebligatları 2016 yılında araç
sahiplerine gönderilmiştir. Geçiş ücretleriyle ilgili olarak vatandaşlarca
açılan dava sayısı ise 10.255tir.
Saygıdeğer Başkanım,
değerli milletvekili arkadaşlarımız; yüksek hızlı
ve hızlı tren hatları koridor yaklaşımıyla
doğu-batı aksında ve kuzey-güney aksında yapılmak
üzere belirlenmektedir. Antalya-Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri
güzergâhı Antalyayı İç Anadoluya bağlayacaktır;
Kırıkkale-Kırşehir-Aksaray-Ulukışla-Adana-Mersin
güzergâhı ise özellikle saydığım bölgelerin Mersin ve
İskenderun limanlarına ulaşımını
sağlamış olacak, böylece önemli bir güzergâhı
tamamlamış olacağız. Bu güzergâhlarda hızlı tren
proje çalışmaları devam etmekte olup söz konusu etüt, proje
çalışmalarının tamamlanmasını müteakip yapım
ihalesine çıkılacaktır. Ankara-Mersin güzergâhı
kapsamında Niğde il sınırları içerisinden geçen
Kırıkkale-Kırşehir-Aksaray-Ulukışla demir yolu
projemiz bulunmakta, Niğde ilimiz de Ulukışla-Niğde
hattının modernizasyonuyla birlikte hızlı tren hattına
bağlanmış olacaktır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Yüksek yok
ama değil mi?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Değerli Vekilim, yüksek
hızlı tren ile hızlı trenin farkı şu: Yüksek
hızlı tren sadece yolcuya hizmet eder, 250 kilometre hızla
gider; hızlı tren ise 200 kilometre hızla hem yolcuya hem yüke
hizmet eder. Dolayısıyla bölgenin yolculuk ve yük yoğunluğu
dikkate alınarak yüksek hızlı tren veya hızlı tren
olarak projelendirilmektedir.
Kapadokya bölgesiyle ilgili çalışmalar ise
tüm projelerde olduğu gibi teknik kriterlere göre belirlenerek kültür
varlıklarını koruma bölge kurulları dâhil olmak üzere
ilgili tüm kurum kuruluşların olumlu görüşleri
alınmıştır. Mevcut Kayseri-Niğde-Ulukışla
demir yolu hattına yol yenilemesi yapılarak yol standardı
yükseltilmiş, hattın sinyalizasyonu da tamamlanmıştır.
Haydarpaşa-Pendik demir yolu hattının
yapımıyla ilgili olarak veya bir başka ifadeyle Marmaray
Projesinin Halkalıya ve Gebzeye kadar uzatılmasıyla ilgili
olarak çalışmalarımız devam etmekte, arkeolojik
kazılar, sözleşmeye dâhil edilen ilave işler, güzergâh
üzerindeki bazı mülk ve hak sahiplerinin hukuki talepleri nedeniyle
işin ilerlemesinde öngörülmeyen bazı durumlar olmuş, buna
bağlı olarak gecikmeler yaşanmıştır ancak son bir
yıl içerisinde çok ciddi bir hızlanma söz konusudur. Ağustos
ayı içerisinde altyapı inşaatını, eylül ayı
içerisinde de inşallah sinyalizasyonu bitireceğiz. Ondan sonra, kalan
sürede de testleri yaparak bu yıl sonu itibarıyla banliyö
hatlarını Gebzeden Halkalıya Marmaray araçlarıyla
kesintisiz yolcu taşınabilir hâle getireceğiz.
Ayrıca, yüksek hızlı trenlerimiz de
Ankaradan kalkıp Haydarpaşaya kadar veya Halkalıya kadar
gidebilecek hâle gelecektir. İnşallah bu sene sonu itibarıyla bu
hizmeti vermiş olacağız.
Değerli Başkanım, değerli
milletvekilleri; 6461 sayılı Türkiye Demiryolu
Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanunla TCDD altyapı işletmecisi, TCDD
Taşımacılık ise tren işletmecisi olarak
yapılandırılmıştır. Böylece özel sektörün de
ulusal demir yolu ağı üzerinde devlet şirketleriyle beraber
taşımacılık yaparak demir yolları sektöründeki
payının artırılmasına imkân
sağlanmıştır.
Sektörde beş tren işletmecisine lisans
verilmiştir. Hâlen 12.608 kilometre demir yolu ağında
işletmecilik yapılmakta olup 3.971 kilometre demir yolu
inşaatında da çalışmalar devam etmektedir. 10.515 kilometrelik
demir yolu hattı âdeta yeniden yapılırmışçasına
yenilenmiş durumdadır. 880 kilometrelik kesimin rehabilitasyonu ve
yol yenileme çalışması devam etmektedir. 4.660 kilometrelik hat
elektrikli hâle, 5.534 kilometrelik hat ise sinyalli hâle getirilmiştir.
Ayrıca 1.637 kilometrelik hattın elektrikli, 2.323 kilometrelik
hattın ise sinyalli hâle getirilmesi çalışmaları devam
etmektedir.
Öte yandan, demir yollarımızın çift
hatlı hâle getirilmesine yönelik çalışmalar kapsamında da
595 kilometrelik konvansiyonel demir yolu hattı çift hatlı hâle
getirilmiştir.
Bunun yanı sıra, 36 kilometre
uzunluğundaki Arifiye-Pamukova hattının kalan 10 kilometrelik
kısmını da bu yılın ilk çeyreğinde tamamlayarak
çift hatlı hâle getirmiş olacağız.
Yapımı devam eden Başkentray Projesi
kapsamında da 36 kilometre güzergâh uzunluğuna sahip
Sincan-Kayaş kesiminde toplam 150 kilometre uzunluğundaki yeni yol
yapılarak çoklu hat hâline getirilmiş olacaktır. Bunu da
şubat sonu itibarıyla inşallah bitirmiş olacağız.
Bunlara ilaveten, yapımı devam eden
lojistik merkezler, iltisak hatları gibi projelerin de
tamamlanmasıyla birlikte yük taşımacılığında
demir yolu payının artırılması hedeflenmektedir.
Diğer taraftan, demir yolu yük
taşımacılığında 2004 yılından itibaren
blok tren işletmeciliğine geçilmiş oldu. Böylece 2017
yılında 28,5 milyon ton yük taşınarak on beş yıl
öncesine göre yük taşıma miktarında yüzde 79, yük
taşıma gelirlerinde ise yüzde 250 oranında artış
sağlanmıştır.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; son on yıl içerisinde 9 adet demir yolu istasyonu
bölgedeki gelişmeler nedeniyle tren trafiğine
kapatılmıştır; değerli vekilimizin bu istasyon
sayısına yönelik sorusunun cevabı. Buralarda çalışan
personel ise ihtiyaç olan diğer istasyon veya garlarda
görevlendirilmiş olup herhangi bir personelin işten
çıkarılması söz konusu değildir.
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü
bünyesinde 2002 yılında toplam 43.141 personel var iken TCDD
Taşımacılık Anonim Şirketine memur ve işçi -geçici
işçiler dâhil olmak üzere- toplam 10.750 personel nakledilmiştir.
TCDD Taşımacılık Anonim Şirketine ait 10.750
personelin nakledilmesiyle birlikte, işten ayrılan, emekli olan,
vefat eden arkadaşlarımız dâhil olmak üzere 2017 tarihi
itibarıyla TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü bünyesinde
çalışan toplam personel sayısı 14.386ya düşmüştür.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Taşeron
kaç?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) O soruları da
sorarsınız, onlara da cevap veririm.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sordum, onun
içinde var.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Şimdi müsaadenizle bunlara
cevap vereyim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın
Bakanım, 22 bin de taşeron var, ben söyleyeyim size.
BAŞKAN Sayın Gürer, lütfen; sonra,
sonra.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) TCDD İşletmesi Genel
Müdürlüğüne ait 6.658 adet lojman olup yapılan incelemeler sonucu son
on yılda, depreme dayanıksız olduğu tespit edilen toplam
302 adet lojman yıktırılmıştır. Öte yandan Kayseri-Niğde-Adana
güzergâhında yayla treni olarak tanımlanan trenin yerine Erciyes
Ekspresi bölgesel tren olarak işletilmektedir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) O eskiden de
vardı Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; her 100 kilometrede sivil ulaşıma
açık bir havalimanına erişme hedefimiz doğrultusunda
havalimanları inşa ediyoruz. Bu anlamda, kâr eden havalimanları
var, zarar eden havalimanları var ancak zarar eden havalimanları kâr
eden havalimanlarını destekler vaziyette ve bölge halkının
da sivil ulaşımını sağlar vaziyettedir.
Dolayısıyla bütün bu ağı bütüncül olarak ele alıyoruz
ve bunların bir ağın bütünü olduğunu unutmadan hareket
ediyoruz ki bu çerçevede bu sene içerisinde iç hat, dış hat toplam
taşıdığımız yolcu sayısı 193 milyon 300
binin üzerine çıkarak rekor seviyeye erişmiştir. Yine bu
çerçevede, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü
2016 yılında 1 milyar 527 milyon 57 bin 226 Türk lirası kâr elde
etmiş, bu kârdan 888 milyon 500 bin 993 Türk lirası temettü olarak
hazineye ödenmiştir.
Yine, havacılık sektöründeki
gelişmelere bağlı olarak Niğde ili ve yöresinin sivil hava
ulaşım ihtiyacının karşılanması
amacıyla bir havalimanı yapılması yolcu trafiğinin
yoğunluğuna ve bölgedeki gelişmelere bağlı olarak yer
tespiti, fizibilite, ÇED ve sondaj çalışmaları böyle bir takvim
çerçevesinde yapılabilecektir.
Öte yandan, Ege Denizinde arama kurtarma
faaliyetleri için Urla Arama Kurtarma İstasyonu ve Eğitim Tesislerine
yakın lokasyonda, en az 40 bin ile 50 bin metrekare miktarlı, deniz
kenarında bir taşınmazın Devlet Hava Meydanları
İşletmesi Genel Müdürlüğüne devrinin sağlanması
konusunda Millî Emlak Genel Müdürlüğüyle koordineli bir şekilde çalışmalar
yürütülmektedir.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; GSM altyapısı olmayan yerleşim yerlerine
altyapı projesi kurulması kapsamında Niğde ili Bor
Kızılkapı, Ulukışla Madenköy, Ünlüyaka, Çamardı,
Üçkapılı ve Merkez, Özyurt yerleşim yerleri kapsama altına
alınmıştır. Buna ilave olarak 1.472 yeni yerleşim
yerine mobil internet altyapısının kurulması
kapsamında Niğde ili Ulukışla Gedelli ve Tekneçukur
yerleşim yerlerine baz istasyonu kurulumu yapılacaktır.
İnternet erişiminin engellenmesine yönelik
işlemler Bakanlığımız ilişkili kuruluşu olan
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından 5651
sayılı Kanun kapsamında resen ve/veya mahkeme kararları
kapsamında gerçekleştirilmektedir. BTK tarafından yapılan
işlemlerin rakamsal değerlerinin ve internet site isimlerinin
açıklanması, suçun önlenmesi ve suçla mücadelede
sıkıntılara sebep olabilecek ve özellikle çocuk pornosuna
ilişkin içeriklerin de deşifre olmasına yol açacaktır. Bu
rakamlardan hareketle, uluslararası düzeyde ülkemiz aleyhine haksız
algı oluşmasına meydan vermemek ve olası bilgi
kirliliğini önlemek adına diğer ülkelerde de olduğu gibi bu
rakamlar resmî olarak toplu şekilde açıklanmamaktadır. Ancak
sosyal ve akademik çalışmalarda kullanılmak üzere orantısal
istatistikler internet.btk.gov.tr web sayfasında İstatistikler
seçeneği altında belirli aralıklarla yayımlanmaktadır.
5651 sayılı Kanunun 8inci maddesi
kapsamında resen uygulanan tüm erişim engelleme tedbirlerinin
yaklaşık yüzde 99,7si dört suç düzenlemesi ki bunlar
çocukların cinsel istismarı, müstehcenlik, fuhuş ve kumar
oynanması için yer ve imkân sağlama suçları kapsamında
gerçekleşmiş; diğer binde 3lük bölümünü ise kalan suçlar yani
intihara yönlendirme, uyuşturucu veya uyarıcı madde
kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık için
tehlikeli madde temini ve yine, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine
İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlardan
oluşmaktadır.
Çocukların, zararlı içerikler içeren
bilgisayar oyunlarından korunması kapsamında Uluslararası
Çocuk ve Bilgi Güvenliği Etkinlikleri Dijital Oyunlar temasıyla
9-11 Ekim 2017 tarihlerinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda
gerçekleştirilmiş, yapılan çalıştaylar ve
sempozyumlarda dijital oyunlar bütün yönleriyle tartışılarak ele
alınmış, bu konunun üzerine önemle gidilmesine yönelik
çalışmalarımız devam etmektedir.
İnternette 2016 ve 2017 yılında
yasaklanan kumar, şiddet, uyuşturucuya teşvik siteleri
bağlamında açılan dava bulunmamaktadır. Ayrıca köylere
ücretsiz internet hizmeti verilmesiyle ilgili bir uygulama bulunmamakla
birlikte bu bölgelere bu hizmetin götürülmesine yönelik zaten Evrensel Hizmet
Fonundan gerekli kaynağı ayırıyoruz.
Diğer taraftan, vatani görevini yapmakta olan
erlerin gönderileriyle ilgili olarak 6586 sayılı Kanun
kapsamında Görme engellilere özgü yazı içeren gönderiler ile askerî
öğrencilerin, sözleşmeli erbaş ve erler ile uzman erbaşlar
hariç erbaş ve erlerin 100 grama kadar ağırlıktaki
gönderileri, özel hizmet ücretleri hariç, posta ücretlerinden muaftır.
şeklinde düzenleme yapılmıştır. Ayrıca asker anne
ve babalarının, eşlerinin ve kardeşlerinin askerlere göndereceği
mektup ve kargo gönderilerinden de herhangi bir ücret
alınmamasını temin yönünde kanun değişikliği
çalışmalarımız sürdürülmektedir.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; Sayın Fethi Gürerin önergeleriyle ilgili olarak, son
olarak 10 Şubat 2018 tarihinde Bakanlığımızda görevde
yükselme sınavı yapılacaktır. Yüce heyetinize bu bilgileri
saygıyla sunuyorum.
İstanbul Milletvekili Sayın Ali
Özcanın (6/135) esas numaralı Sözlü Soru Önergesinin cevabı:
2011-2017 yılları arasında 432 kilometre yeni otoyol
yapılmış, 2017 yılı itibarıyla otoyol
ağımızın uzunluğu 2.657 kilometreye
çıkmıştır. Hâlen 978 kilometre otoyolda yapım
çalışmalarımız devam etmektedir. Yap-işlet-devret
modeliyle gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz 2.377 kilometre
uzunluğundaki otoyol projelerinin hayata geçirilmesiyle 2023
yılında Türkiyenin otoyol ağı 5.034 kilometreye
çıkmış olacaktır.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; Trabzon Milletvekili Sayın Haluk Pekşenin (6/217),
(6/342) ve (6/664) esas numaralı üç adet sözlü soru önergesinin yine toplu
olarak cevaplandırılması işlemine geçiyorum.
Sabiha Gökçen Havalimanının mülkiyeti
Savunma Sanayii Müsteşarlığında olup hâlen Havaalanı
İşletme ve Havacılık Endüstrileri Anonim Şirketi yani
HEAŞ tarafından işletilmektedir. Sabiha Gökçen
Havalimanının terminal genelinde denetimleri haftanın
farklı gün ve saatlerinde 236 personel tarafından
gerçekleştirilmiş ve sürekli hâle getirilmiştir. Temizlik
personeli ve ilgili denetleyici şef sayısı
artırılmış, günlük temizlik kontrol turları 2 katına
çıkarılmıştır. Güncel duruma göre operasyonun sürekli
takibi yapılarak gerekli artırımlar gerçekleştirilmektedir.
Hava ve kara trafiği ile hava aracında
silah taşınması hususunda genel kurallar Millî Sivil
Havacılık Güvenlik Programının 123 maddesiyle
belirlenmiştir. Özellikle üst düzey devlet görevlilerinin
korunmasını amaçlayan bu düzenlemeyle gerek silah taşıyacak
görevli personel sayısının kısıtlanması ve kimler
olduğunun belirlenmesi gerekse bu görevlilerin kendilerinin veya
uçuşlarının kayıt altında olması da
havacılık güvenliği açısından olumlu bir gelişme
olarak değerlendirilmektedir.
Belediyeler tarafından gönderilen ana plan
önerileri içerisinde yer alan raylı sistem projeleri
Bakanlığımızca incelenerek sistem seçimi ve kriterlere
uygunlukları onaylanmakta ve Bakanlar Kurulu kararıyla
gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda Şanlıurfa iliyle ilgili
olarak Bakanlığımıza onay için sunulmuş herhangi bir
raylı sistem projesi bulunmamaktadır.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Urfalılar
yandı yani Urfa hiçbir programda yok Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Efendim, Urfalılar
yanmıyor. Şanlıurfadaydım geçen hafta.
Şanlıurfanın ulaşılır ve erişilir olabilmesi
adına olağanüstü bir gayretimiz var. Ulaşımla ilgili her
modda, her türde, her türlü desteği veriyoruz. Şanlıurfa etraf
illere bölünmüş yollarla bağlanmış durumda. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Şanlıurfanın
raylı sistemleri konusunda da belediye ulaşım ana master
planını yapacak, ona bağlı olarak bize gelecek, elbette ki
gereğini yapacağız. Hiç merak etmeyin, biz Urfayı da
diğer 80 ilimizi de birbirinden ayırmadan, ulaşılabilir ve
erişilebilir hâle getirmek için gece gündüz çalışıyoruz,
çalışmaya da devam edeceğiz.
Değerli Başkanım, Adana Milletvekili
Sayın Elif Doğan Türkmenin (6/275) esas numaralı Sözlü Soru
Önergesinin cevabı: 56 kilometre uzunluğundaki
Mansurlu-Gaffaruşağı-Feke yolunun 36 ile 56ncı
kilometreleri arasında sathi kaplama mevcuttur. 2016 yılında 11
kilometresi temel seviyesinde tamamlanmış olup 2017 yılında
da bunun 2,5 kilometresinin asfalt kaplaması
yapılmıştır. Ayrıca 2017 yılında 4
kilometrelik kesim daha alt temel seviyesinde tamamlanmış olup kalan
kesimlerin asfalt tabakasının tamamlanması bu sene içerisinde
bitirilecektir.
Değerli Başkanım, Balıkesir
Milletvekili Sayın İsmail Okun (6/285) ve (6/304) esas numaralı
sözlü soru önergeleri aynı mahiyette olduğundan birlikte
cevaplandırmak istiyorum.
Balıkesir Emniyet Köprülü
Kavşağı ve 6 Eylül Kavşağıyla ilgili olarak
sözleşme gereği işin bitim tarihi 25/3/2016 olarak
belirlenmiş olmasına rağmen birbirine yakın olan iki
kavşakta aynı anda çalışma yapılmasının
şehir içi trafiğini olumsuz etkileyeceği düşünülerek,
sırayla yapılmıştır. Bu anlamda, hastane
bağlantısında da sıkıntı yaşatmama yolundaki
bu çalışmamız sonucunda 6 Eylül Kavşağının
yapımından sonra Emniyet Köprülü Kavşağı da
tamamlanmıştır; her ikisi de 31/12/2017 tarihi itibarıyla
trafiğe sunulmuştur.
Balıkesir Milletvekili Sayın Ahmet
Akının (6/307) esas numaralı Sözlü Soru Önergesinin
cevabı: Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri;
Ankara-Balıkesir arasındaki yol yenileme çalışmaları
tamamlanmış ve 10/1/2017 tarihi itibarıyla tren
işletmeciliğine başlanmıştır. İzmir Mavi
Treni Eskişehir-Kütahya-Balıkesir-İzmir arasında, Karesi
Ekspresi ise Balıkesir-İzmir-Balıkesir arasında
işletilmeye başlanmıştır.
Konya Milletvekili Sayın Mustafa Hüsnü
Bozkurtun (6/553) esas numaralı Sözlü Soru Önergesinin cevabı: 2017
kış tarife döneminde yerli hava yolu işletmelerine Ankaradan Almanya,
Avusturya, Azerbaycan, Fransa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rusya,
Suudi Arabistan, Ukrayna ve Ürdün olmak üzere 9 ülkeye direkt uçuş
gerçekleştirmeleri için izin verilmiştir.
Ayrıca, Ankara-Stockholm hattında 2017
kış tarife döneminde uçuş planlanmamakla birlikte bundan sonra
hava yolu şirketlerinin uçuş talepleri olması durumunda
Esenboğa Havalimanımızın büyütülmesine bağlı
olarak yeteri katar slot verme imkânımız olduğu için bunun da
gereği yapılıp gerekli izinler verilecektir.
İzmir Milletvekili Sayın Atila Sertelin
(6/623), (6/924), (6/925) esas numaralı üç adet sözlü soru önergelerinin
cevabı: TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü bünyesinde geçici
işçi statüsünde istihdam edilen 3.261 geçici işçi 5620
sayılı Kanun kapsamında 2007 yılında sürekli işçi
kadrosuna geçirilmiştir. 5620 sayılı Kanun gereği gerekli
şartları taşımadığı için sürekli işçi
kadrosuna geçirilemeyen ve hizmet akdi askıda olan işçiler yılda
altı aydan az olmamak üzere geçici işçi pozisyonunda
çalıştırılabilmekteyken 24 Aralık 2017 tarih ve 30280
sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 696 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 106ncı maddesiyle yapılan düzenleme sonucu
geçici işçilerin çalışma sürelerinin dört aya kadar uzatılması
da imkân dâhilinde olmuştur. Bunu da memnuniyetle ifade etmek isterim.
İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren
Projesinin tüm kesimlerinde altyapı yapım çalışmaları
devam etmekte olup altyapı çalışmaları genelinde yüzde 28
fiziki ilerleme sağlanmıştır. Üstyapı ve
elektrifikasyon, sinyalizasyon ve telekomünikasyon dediğimiz EST
işleri kapsamında da Polatlı, Afyonkarahisar, Uşak
kesiminin ihalesi 14/11/2017 tarihinde yapılmış, hattın
2019 yılında tamamlanması, Uşak-İzmir kesimine ait
ihalenin ise 2018 yılı içerisinde yapılarak hattın 2020
yılında tamamlanması planlanmaktadır. Proje için şu
ana kadar 983 milyon Türk lirası harcanmış olup
yaklaşık olarak 8 milyar 340 milyon Türk lirası daha harcanarak
proje tamamlanacaktır.
Toplam 20,5 kilometre uzunluğundaki Belevi-Tire
yolu işine 5/4/2017 tarihinde başlanılmış, Belevi
Gölünün zemin ıslahı ve dolgu çalışmaları
yapılmıştır. Ancak kesinleşen ihale kararına
karşı yapılan itiraza istinaden Ankara 17. İdare
Mahkemesinde açılan dava sonucu ilgili mahkeme tarafından verilen
2017/543 sayılı yürütmenin durdurulması Kararı gereğince
29/6/2017 tarihinde iş durdurulmuş olup yapılan
değerlendirmeler sonucunda yeni yükleniciyle 22/9/2017 tarihinde
sözleşme imzalanmış ve 6/10/2017 tarihinde iş yeri teslimi
yapılarak yapım çalışmalarına yeniden
başlanmıştır. İşin proje bedeli 73 milyon 500 bin
Türk lirası olup 2019 yılı son çeyreğinde tamamlanması
hedeflenmiş
ATİLA SERTEL (İzmir) Sayın
Bakanım, 4 Eylül 2018 için söz verdiniz orada.
BAŞKAN Sayın Sertel, lütfen
ATİLA SERTEL (İzmir) Tire halkına
söz verdiniz.
BAŞKAN Sayın Sertel, lütfen
ATİLA SERTEL (İzmir) 2019a
aktarmayın.
BAŞKAN Sayın Sertel, size söylüyorum,
lütfen
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Değerli Sertel
BAŞKAN Sayın Bakan, siz Genel Kurula
hitap eder misiniz lütfen.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Değerli Vekilim
ATİLA SERTEL (İzmir) Sayın
Bakanım, sizin töreninize katıldım, alkışladım,
söz verdiniz orada.
BAŞKAN Sayın Sertel, size söz vermedim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Değerli
Başkanım, çok teşekkür ediyorum, değerli vekilim sağ
olsunlar, İzmir milletvekillerimiz de bu işin temel atma töreninde
bize eşlik ettiler, nezaketlerine de teşekkür ediyorum.
ATİLA SERTEL (İzmir) Evet, sözünüz 4
Eylül 2018.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Söz de verdim ancak ben söz
verdiğimde mahkemenin devam eden işi durduracağını,
sözleşmeyi bitirerek tasfiye yapacağımı, yeni bir firmaya
vereceğimi, onun yeniden başlayacağını bilemiyordum.
ATİLA SERTEL (İzmir) Devam etmedi
Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Ancak memnuniyetle ifade ederim
ki bütün bu süreçleri hızlı bir şekilde yerine getirdik,
işe başlandı. Dolayısıyla işin bir an önce
bitirilmesi, o bölgedeki
ATİLA SERTEL (İzmir) Sayın
Bakanım, her ay orada insan ölüyor.
BAŞKAN Sayın Sertel, rica etsem, lütfen
Duymuyorsunuz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Zaten Sayın Sertel, bu
projeyi yapma sebebimiz, insanımızın hizmetine bu projelerin
sunulmasıdır.
ATİLA SERTEL (İzmir) Ben halk için
konuşuyorum.
BAŞKAN Ama Sayın Sertel, böyle bir usul
yok.
ATİLA SERTEL (İzmir) Ben
halkımız için söylüyorum Sayın Bakanıma. 4 Eylül 2018, söz
verdiniz Sayın Bakanım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet
Bekaroğlunun (6/835) esas numaralı Sözlü Soru Önergesinin
cevabı: Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Ovit
Tüneli ve Bağlantı Yolları Projesi 2017 Yılı
Yatırım Programında 5 milyon 294 bin Türk lirası ödenekle
yer almakla birlikte, yıl içerisinde başka projelerden
yaptığımız projeler arası aktarmayla 299 milyon 919
bin lira para aktarılmış, böylece 305 milyon 213 bin Türk
lirasına yükseltilmiştir. Söz konusu proje, ülkemizin şu an
bitmek üzere olan en uzun tünelidir. Tek tüpü mevsim şartları dikkate
alınarak hizmete sunuldu. Artık insanlar Ovitle
İyidere-İkizdere-İspir arası yol alırken yollarda
kalmıyorlar. Memnuniyetle bir gidiş bir geliş olarak hizmete
sunduk. Diğer tüpün asfaltını da havanın hızlı
soğuması nedeniyle dökemedik ancak ilkbaharla birlikte inşallah
bu asfaltı da dökeceğiz ve nisan sonu itibarıyla ikinci tüpü de
bitireceğiz, iki gidiş iki geliş hizmete sunmuş
olacağız.
Ovit Tüneli, gerçekten, insanımızın
memnuniyetle seyahat konforunu yükselterek kullanabileceği bir tünel.
Böylece Karadenizi, Doğu Karadenizi İspir-Erzurum üzerinden Kars,
Iğdır, Nahçıvana, İrana; güney istikametinde de
İrana, Iraka, Suriyeye daha rahat bağlamış
olacağız. Önemli bir koridoru yerine getirmiş
olacağız.
Değerli Başkanım, bütün bu
çalışmaları yaparken elbette ki insanımızın
hayatını kolaylaştırmak hedefimiz, polemiklere girmeden
ülkeyi erişilebilir, ulaşılabilir hâle getirmek.
Dilimin döndüğünce sorulara cevap vermeye
çalıştım. Ancak bir konuyu özellikle vurgulamak istiyorum:
Yaptığımız bölünmüş yollarla,
yaptığımız otoyollarla insanımızın hayatını
kolaylaştırıyoruz, seyahat konforunu artırıyoruz,
seyahat süresini azaltıyoruz, yaşamını
kazandırıyoruz; zira, ölüm oranları yüzde 64 oranında
düşmüş durumda. Bu, bizim memnuniyetimiz. Yine, araçların
bakım tutumundan tasarruf sağlıyoruz, akaryakıttan tasarruf
sağlıyoruz, karbondioksit salınımından tasarruf
sağlıyoruz. Amacımız, bunları yapmakla birlikte,
bölgeler arası kalkınmışlık farkını ortadan
kaldırmak ve bölgelerin sanayisinin, endüstrisinin büyümesi,
taşımacılığı geliştirmektir. Bunu yaparken
de
Hiçbir zaman polemiğe girmek istemiyorum ama
değerli arkadaşlar, dünden beri bir konu çok gündeme getirildi,
sizlerle paylaşmak isterim. Sayın Kılıçdaroğlu burada
bir kamyonun İstanbul-Ankara arası seyahatindeki masrafından
bahsetti, bir kamyonun. Sayın Başbakanımız da
çıktı, kamyonla ilgili değerleri verdi ve düzeltti. Sonra,
Cumhuriyet Halk Partisinden 2 milletvekili arkadaşımız
İstanbuldan yola çıktılar, Ankaraya kadar bir tırla
geldiler. Değerli arkadaşlar, bütçe konuşmalarında gündeme
gelen kamyon idi, tır değil. Tır farklı. Tır nedir? Bir
çekicisi vardır, ayrıca bir de dorsesi vardır, çekici ile dorse
birlikte 4 dingil veya 4 akstır. 4 dingil ve 4 akslık araçların
otoyollarda veya köprülerdeki ücretleri farklıdır, kamyonların
ücretleri farklıdır. Örnek vermek gerekirse
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Onu da
şoför kullanıyor. Biz şoförlerin mağduriyetini
anlatıyoruz Sayın Bakan, siz nasıl örnek veriyorsunuz?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Şoförlerin
mağduriyetlerini doğru veriler üzerinden anlatın.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Doğru
veri, tır işte o da.
ATİLA SERTEL (İzmir) Yarın kamyonla
da gelirler Sayın Bakan, kamyonla da gelirler.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Bizim amacımız ne?
Bizim amacımız, şoförün hayatını kolaylaştırmak,
yol konforunu yükselterek şoförün aracını rahat kullanması,
şoförün hayatını kurtarmak, şoförün akaryakıt
tasarrufunu sağlamak, şoförün yükünü bir yerden bir yere kolay götürmesini
sağlamak. Bütün bunları yaparken insanımızın
hayatını kolaylaştırıyoruz, aynı zamanda
şoförün de hayatını kolaylaştırıyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Şoförlere
bir sorun nasıllar?
ATİLA SERTEL (İzmir) Şoförlere bir
sorun Sayın Bakan, şoförler memnun mu? Şoförler memnun mu
Sayın Bakan?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Değerli arkadaşlar,
rakamları söyleyeyim: 4. sınıf araç için Ankara-İstanbul
arası otoyol ücreti 49 lira -bu tırınki- ancak kamyonun ki 35
lira 25 kuruştu, şimdi 38 lira 75 kuruş. Bunu çıkıp -o
zamanki konuşmadaki- Rakamları düzeltiyorum. deyip kamyon yerine
tır sürerseniz zaten orada bitmiştir, kamyon yerine tırla rakam
söz konusu olmaz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) İkisini de
şoför sürüyor, onu anlattı, şoförün mağduriyetini
anlattı.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME
BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Kaldı ki köprü ücretleri 3.
sınıf araçlar için 30 lira 15 kuruştu, çift yönlü 60 lira 30
kuruştu. Arkadaşlar bir de tablo yayınlamışlar,
diyorlar ki: Köprü geçiş ücreti 82 lira. Tır için olsa dahi 82 lira
çift yönlüdür yani 41 liradır. 41 lira nerede, 82 lira nerede?
Döndük, asıl söz konusu olan, bahis konusu olan
kamyondur. Kamyon için 30 lira 15 kuruş idi, bugün de 32 lira 30
kuruş. 32 lira nerede, 82 lira nerede?
Değerli arkadaşlar, bir şey daha,
yine değerli milletvekillerimizin basınla
paylaştığı tablodan alıyorum, diyor ki:
Ankara-İstanbul arası 500 kilometre. Kilometre başına da
1,20 liralık akaryakıt harcanır. Onların rakamını
alıyorum. Ve yine diyor ki: 1.100 lira yakıt parası. 500
kilometre diyorsanız, kilometre başına da 1,20 lira
diyorsanız 600 lira eder, 1.100 lira etmez. Kaldı ki mesafe 500
kilometre değil değerli arkadaşlar.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) Matematikten
çakmışlar, ikisi de sınıfta kalmış.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Yok, yok, matematik güzel de
Değerli Vekilim, başka bir şey var.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Yalnız,
Sayın Başkan, o arkadaşlar burada yok, soruların içinde bu
sorular da yok, onlar varken konuşturun.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Kamyonu nereden
başlatmışlar biliyor musunuz? Selimpaşadan
başlatmışlar. Çünkü İstanbulun merkezinden başlatsa
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bize müdahale
ediyorsunuz, Bakan burada olmayanlara cevap veriyor. Bizim sorulara atlayarak
cevap verdi.
BAŞKAN Sayın Gürer, lütfen
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) E, bizim
sorulara atlayarak cevap verdi.
BAŞKAN Ama yok böyle bir usul. Sayın
Bakan cevap veriyor, lütfen
ATİLA SERTEL (İzmir) Evet, sorulara
cevap verecekti, vermedi.
BAŞKAN Sorular bitince elinizi
kaldırırsınız.
ATİLA SERTEL (İzmir) Bitmedi.
BAŞKAN Zaten sisteme girmişsiniz, size
söz vereceğim, o zaman söylersiniz söyleyeceklerinizi. Lütfen
ATİLA SERTEL (İzmir) Sorulara yanıt
vermedi.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Arkadaşlar
burada olsaydı, öyle konuşsaydı.
BAŞKAN Buyurun Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Değerli arkadaşlar,
Ankara-İstanbul arası 425 kilometredir, köprüye kadar sayarsanız
450dir, 500 değildir.
ATİLA SERTEL (İzmir) Sayın Bakan,
ona başka yerde cevap versen daha iyi olur.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Ancak 500ü tutturmak için
İstanbulun da batısında Mahmutbeye 43 kilometre mesafesi olan
Selimpaşadan kalkılıyor ki 500ü tutturalım. E, ben olsam
Kapıkuleden gelirdim, 700ü de tuttururdum, onu da söyleyeyim.
Değerli arkadaşlar, bir şeyi daha
sizinle paylaşmak istiyorum. Söz konusu tırın 27 F 7903
plakalı çekicisi var. Kamyon olsa önde de arkada da tek plaka olacak.
Tır olduğu için çekicisinin plakası bu. Bir de dorsesi var.
Dorsenin de plakası 34 ZBV 54. Bu araçla bu yol alınıyor. Söz
konusu araç, söz konusu tır -kamyon değil, tır- 2 Ekim 2017
tarihinde Mecidiyeden yola giriyor, Gerededen çıkıyor. Ne yazık
ki, HGSsi olmasına rağmen HGS gişesini kullanması
gerektiği hâlde OGS gişesini kullanıyor, bir de cezalı
duruma düşmüş, bir de 10 kat cezası var. Bu vesileyle şöyle
bir faydası oldu: Söz konusu tırın sahibini buradan
uyarıyoruz, gitsin, işlemini yapsın; arkadaşlar HGSsinde
yeteri kadar bakiye olması nedeniyle, başvurusu üzerine o cezayı
da kaldırıp 42 lirayla işlemini yapabilir hâle getirecekler.
Lütfen daha dikkatli olsun.
Değerli arkadaşlar, Bakanlık olarak
biz ülkenin
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) O kayıtlar
yanlış olmasın, Manisadaki traktöre de kesmişler ya
cezayı. Bir yanlışlık olmasın.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) Adamın da
başını yakmışsınız.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Sayın
Bakana saygısızlık yapmayalım lütfen.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Hayır, bu fotoğraflar
da var, fotoğrafla da gösterebilirim.
Değerli arkadaşlar, traktörle ilgili de
söyleyelim: Ne yazık ki bazen plakaların içerisindeki 0
rakamının üzerine bir çivi çakarak 8 gibi okunmasına sebep oluyorlar
veya başka sahteciliklere insanlar gidebiliyor. İstisnai olarak bu
durumda elbette ki cihaz yanlış okuyor, yanlış okuduğu
zaman da ilgili bize müracaat ediyor. Biz zaten ne yapıyoruz? Biz Deli
Dumrulluk yapmıyoruz, hiç karıştırmayın. Bizim
yaptığımız şu: Onun itirazı üzerine görüntüleri
alıyoruz, inceliyoruz, Emniyet kayıtlarındaki o plakalı
aracın ne tür bir araca ait olduğunu tespit ediyoruz.
Vatandaşımız haklıysa baş göz üstüne, gereğini
yapıyoruz. Nitekim orada da gereğini yaptık, yapmaya devam
ederiz. Ama söz konusu olan çekicili dorseli tırın cezası
fotoğraflarıyla, videosuyla sabittir. Müracaatını
yapsın, bu cezadan kurtulsun diyorum.
Yaptığımız, dün de olduğu
gibi, bugün de olduğu gibi insanımızın erişimini,
ulaşımını sağlamak, ülkemizin bulunduğu konum
itibarıyla taşımacılık pastasından daha fazla pay
alması; uluslararası taşıma koridorlarındaki
avantajını ülke lehine, insanımız lehine, milletimiz lehine
kullanacak, katma değer oluşturacak şekilde ana koridorları
tamamlamaktır. Bütün ulaştırmanın her türünde
yaptığımız budur, bundan sonra da yapmaya devam
edeceğiz.
Elbette ki Meclisimizin denetim hakkına
saygı duyuyoruz, bu konuda müteşekkiriz ancak bir teşekkürü daha
ifade etmek isterim. Bakanlığımızın iş ve
işlemleriyle ilgili ne zaman ki Meclise geldik, Meclisimiz her zaman bizim
önümüzü açtı, her zaman işlerimizi kolaylaştıracak
düzenlemeler yaptı. Dolayısıyla siz saygıdeğer
milletvekillerimizi katkılarınızdan, desteklerinizden
dolayı minnetle, şükranla anarken çok çok teşekkür ediyorum.
Değerli Başkanım,
saygılarımı arz ediyorum. Sorulara cevaplarımı
bitirdim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sırayla gideceğiz Sayın
Kılıç.
Sayın Gürer, buyurun.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan sorduğum soruları
istediğim biçimiyle yanıtlamadı, zaten yanıtlaması
mümkün değildi. Niğde ilinde havaalanı konusunda, on beş
yıldır gelen Adalet Kalkınma Partisinin tüm genel
başkanları Niğdeye havaalanı
yapılacağının sözünü verdi. Sayın Bakan da
geldiğinde referandumda bile Sizin havaalanı konusuyla
ilgileniyoruz. dedi. Şimdi burada yaptığı açıklamada
bu yıl olmadığı gibi bundan sonra da olup
olmayacağı meçhule gidiyor. Rica ediyorum, bundan sonra Niğdeye
gelip de Havaalanı yapılacak. biçiminde açıklama
yapmasınlar çünkü Niğdeli on beş yıldır
aldatılıyor.
İkincisi: Ankara-Kayseri-Niğde-Adana tren
yolu güzergâhı vardı. Bu güzergâhta, yüksek hızlı tren
güzergâhı içinde yalnızca Niğde merkez devre dışı
bırakılıyor. Ankara-Kayseri-Sivasa gidiyor, öbür taraftan
Ankara-Aksaray Ulukışla ilçesi üzerinden Adanaya gidiyor. Yüksek
hızlı tren de Niğde merkeze gelmiyor.
Bunun yanında Niğde-Çiftlik yolu 35
kilometre, yıllardır bitirilmiyor. Bu yolun, 35 kilometrelik yolun da
bitirilmesini talep ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın
Başkan, bir dakika olmadı ki.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Sertel
ATİLA SERTEL (İzmir) Sayın Bakan, 4
Eylül 2018 tarihinde Tire-Belevi yolunun biteceğini, binlerce
insanın, Tirelinin gözünün içine baka baka söyledi, şimdi bu yolu
2019a atmış.
Sayın Bakan, Karslı; ben, Karstan sorumlu
milletvekiliyim. Bakın, Karslılardan bana o kadar çok talep geliyor
ki. Şehir stadını yıktınız. O şehir
stadının da açılış tarihini 6 Kasım 2016 olarak
verdiniz. 2017 yılının Ocak ayı geçti, 2018in
Ocağına geldik hâlâ bir stat yapılmadı.
Sayın Bakan, hafta sonu Karstayken haberiniz
olmuş ancak Karslı kardeşlerimize demişsiniz ki
dolmuşçularla ilgili: Bu sorun, benim sorunum değil, gidin
belediyeye halledin. Kime oy verdiyseniz o halletsin. Siz Karstan
sorumlusunuz ve Karsta bir tek konuda, sadece bir konuda size teşekkür
etmek istiyorum: Akyaka yollarını söylemiştim,
yapmışsınız, teşekkür ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ATİLA SERTEL (İzmir) - Ama Digor, Selim,
Kağızman, Sarıkamış, Arpaçay, Susuz yollarına da el
atın, Tire-Belevi yolu gibi olmasın. Bari Karsa sahip
çıkın.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bizim soru
sayımız çok fazlaydı Sayın Başkan, 1 dakika dolmadan
kestiniz.
BAŞKAN Sayın Bakan, cevap verecek
misiniz?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Müsaadenizle toplu olarak cevap
vermek istiyorum.
BAŞKAN Buyurun kürsüye.
Süreniz beş dakika
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bu
hızlı geçiş sistemi ücretlerinde indirim yapacak
mısınız Sayın Bakan? Bayağı kâr ediyorsunuz,
indirim yapın vatandaş için.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Saygıdeğer
Başkanım, değerli milletvekilleri; Niğde havalimanıyla
ilgili ne söylediğimi ben de çok iyi biliyorum, Niğde
milletvekillerimiz de çok iyi biliyor.
Söylediğimiz şu: Geçmişte her ile
bir havalimanı yapacağız diye gitmişler bir tane tabela
takmışlar, biraz da taş dökmüşler, ne yazık ki hepsi
yarım kalmıştı. Şırnak öyledir, bugün hizmet veriyor;
Iğdır öyledir, bugün hizmet veriyor; Bingöl öyledir, bugün hizmet
veriyor. Nitekim Bayburt, Gümüşhane de öyledir, 16sında
inşallah tekliflerini alıyoruz, yapıyoruz.
Niğdeyle ilgili söylediğimiz:
Geçmişte yapılan bu hataya AK PARTİ hükûmetleri olarak biz
düşmeyeceğiz, sırayla yapıyoruz. Aksaray-Niğde ortak
bir havalimanı olabilir mi diye çalıştık, ortak
havalimanı ekonomik olmuyor, Niğdenin ihtiyacı ayrı,
Aksarayın ihtiyacı ayrı diye gittim açıklama yaptım
ve bir cümle daha ilave ettim, günü geldiğinde
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ne zaman? Ne
zaman?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME
BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) -
yolculuk değerleri
kurtardığında bölgesel taşımacılığa
bağlı olarak AK PARTİ Hükûmeti olarak Niğdede
havalimanı yapacağız ancak bugün değil dedim, bugün bu
ifadeyi tekrarlıyorum. Ben bu konuda ne söylediğimi biliyorum, ne söylediğimin
arkasındayım.
Hızlı tren veya yüksek hızlı
trenin ne olduğunu da birkaç cümleyle ifade edeyim: Değerli
arkadaşlar, yüksek hızlı trenin konvansiyonel trenden farkı
şudur: 250 kilometre hızla yolcu götürür, sadece yolcu götürür, öyle
her mahallede duramaz; yüksek hızlı tren olmaktan çıkar.
Hızlı tren de aynı şekilde, 200 kilometre hızla hem
yolcu hem yük taşır, elbette ki hedef, bütün illeri birbirine
bağlamaktır ancak, her ilin merkezine girebilme şansı
yoktur, buna coğrafya karar verir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Orada demir
yolu var Sayın Bakan. Yeni demir yolu yapıyorsunuz, Niğdede
demir yolu var.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Buna coğrafya karar verir.
Dolayısıyla biz Karadenizden başlayarak Akdenize inecek bir
hızlı tren hattı yapacağız. Nitekim buna da
Niğdeyi bağlayacağız diyoruz, bugün de söylüyorum.
Sayın Sertel, 4 Eylül 2018de bitecek dedim.
ATİLA SERTEL (İzmir) Siz dediniz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Haklısınız, ben
söyledim ancak bu aksaklıkların, bu gecikmelerin, mahkeme
kararlarının olacağını sizin de bilme
şansınız yoktu, benim de. Neye güvenerek söyledim?
ATİLA SERTEL (İzmir) Sağlam
yapın Sayın Bakan, işi sağlam yapın.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Neye güvenerek söyledim? 2017
yazını değerlendireceğim, 2018 yazında da bu işi
bitireceğim. Ben, 2017 yazını mahkeme kararları nedeniyle
iş yapmadan geçirdim, yapacak da bir şey yok, kendimi mahkemenin
yerine koyacak hâlim yok. Hocam, hukuka da mahkemeye de saygımız var.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli Hocam, Kars Şehir Stadı
Yüklenici
yapamadı, tasfiye edildi, yeniden ihale yapıldı.
ATİLA SERTEL (İzmir) Sayın Bakan,
sağlam yapın ihaleyi.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Yüklenici yapamayınca
benim yapabileceğim, Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak,
feshetmektir, tasfiye etmektir, yeniden yapmaktır; nitekim yapıyoruz.
ATİLA SERTEL (İzmir) Sağlam
yapın ihaleleri, sağlam.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Dolmuşlarla ilgili
Biz
-başkalarıyla bizi karıştırmasınlar-
vatandaşın kapısına gideriz, Başka partiye oy verme,
bana oy ver. deriz ancak seçildiğimiz günden sonra Hükûmet olarak
aldığımız sorumluluk 80 milyon adınadır, Karsta
da 300 bin adınadır. Git oy verdiğin adama söyle. demeyiz.
Ancak şunu söyledim: Belediyenin işidir. Ben de belediye
başkanından rica ediyorum, belediye başkanının yerine
ben karar veremem. Belediye başkanı kendi kararını kendisi
verecek.
ATİLA SERTEL (İzmir) Sayın Bakan,
eğer ihale olsaydı 100 bin liradan alacaklardı en az, 100 bin
liradan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Sayın Sertel, yollara
gelince
Bakın, 81 ilde ne yapıyorsak Karsta da
aynısını yapıyoruz.
Değerli arkadaşlar, ben şimdi Karsta
ne yapıyoruz deyince diyeceksiniz ki: Zaten bizim illerimizde, bizim
ilçelerimizde de aynısını yapıyorsunuz. O yüzden
ayrıntıya girmeyeceğim ama iki cümleyle ifade etmek gerekirse
Akyakada da
Selimin içini sıcak asfalt yaptık, Digorun içini
sıcak asfalt yaptık, Akyakanın içini sıcak asfalt
yaptık -söylendi ya burada bu ilçeler- Sarıkamışın
içini sıcak asfalt yaptık, Susuzun, Arpaçayın içini sıcak
asfalt yaptık. Bir tek Kağızman kaldı, onun da sıcak
asfalt çalışması devam ediyor. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Niye? Çünkü AK PARTİ
hükûmetleri on beş yıldır diyor ki: Batıda ne varsa
doğuda da olacak. Doğu illeri ile batı illeri arasındaki
kalkınmışlık farkını yok edeceğiz.
ATİLA SERTEL (İzmir) Karsı,
Karsı
Sayın Bakan, Karsın yollarını yap,
Karsın.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) - Nitekim on beş
yıldır yok ediyoruz ama geçmişte o kadar çok ihmal
edilmişti ki, on beş yıldır koşmamıza rağmen
hedefimize henüz erişemedik. Hiç merak etmeyin, Türkiye'nin her yerine
eriştiriyoruz, ulaştırıyoruz; buna Kars ve ilçeleri
dâhildir.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Bakan, teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Bakan
konuşmasında kamuoyu tarafından da, basından, görsel
medyadan da takip edilen 2 milletvekilimiz ki Uşak Milletvekilimiz Özkan
Yalım ve İstanbul Milletvekilimiz Aykut Erdoğdunun bir
tırla İstanbuldan Ankaraya gelip köprü geçiş ücretlerini
doğrudan tespit etmek için yaptıkları seyahatle ilgili onlardan
bahsettiğine hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde 2 milletvekili
deyip HGS yerine OGSden geçtiler, yolu uzattılar. gibi kendilerini
kamuoyu önünde de zor durumda bırakacak ithamlarda bulunmuştur. Özkan
Yalım, cevap hakkını İç Tüzük 69a göre kürsüden kullanmak
istiyor efendim.
BAŞKAN Burada bir sataşma yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Var efendim.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Var, nasıl yok? HGS
yerine OGS dedi.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bir dakika
müsaade eder misiniz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sahtekârlıkla
suçladı Sayın Başkan. Girdi çıktılar. dedi.
BAŞKAN - Şimdi, şu aşamayı
bir bitirelim. Daha bu aşama bitmedi. Şu anda soru-cevaptayız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ama Sayın Başkan
doğrudan sataşma var.
BAŞKAN Bakın, Sayın Özel, lütfen
Ben şimdi Sayın Fethi Gürerin sorusunu
alacağım.
Sayın Kılıç ve Sayın
Ilıcalı; sisteme girmişsiniz ama bu aşamada sadece soruları
cevaplandırılan milletvekillerine söz veriyoruz.
Dolayısıyla size söz veremeyeceğim.
Ben Sayın Gürere bir dakikalık söz
vereyim
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sataşma var
Başkan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
ona
BAŞKAN
daha sonra sizin talebinizi
değerlendireceğim.
Buyurun Sayın Gürer.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın
Başkan, biraz evvel Sayın Bakanın konuşmasında da
ifade ettim, Hızlı Geçiş Sistemi ücretlerinde indirim
yapılmasıyla ilgili sorumuz vardı, onu Sayın Bakan
yanıtlamadı. Kâr eden kurum durumunda, neden indirim
yapılmıyor?
İkincisi, Devlet Demir Yollarında ve
KİTlerde çalışan taşeron işçileri kadroya
alınmadı. Bu konuda da Sayın Bakanın bir
çalışmada bulunmasını öneriyorum.
Ayrıca, Niğdenin Tepe-Çiftlik ilçesi
arasındaki 35 kilometrelik bağlantı yolunun yıllardır
yapılmadığını belirttim, o konuya hiç
değinmediler.
Altunhisar-Ankara yol
bağlantısının duble yol yapılması,
Zengen-Pozantı arasının duble yol yapılması,
ayrıca Çamardı-Pozantı arasının duble yol
yapılması konusundaki önerilerimizi de Sayın Bakan kelimeler
arasında istediğimiz cevabı vermeyerek sonlandırdı.
Ayrıca, Bor çevre yolunun
yapılmayacağını söyledi. Bu konuda da geçen seçimde
manşetler atılmıştı Yapılıyor,
hayırlı olsun. diye. Bor-Niğde arasındaki yol
güzergâhında da organize sanayi ve üniversitenin varlığında
mutlaka kara yollarında düzenleme gerekiyor. Yapılmasını
talep ediyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Gürer,
süreniz doldu. Bundan sonraki sorularınızı başka bir soru
önergesiyle gündeme getirebilirsiniz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Verdim, verdim,
onları da verdim Sayın Bakan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN Sayın Özel, sizin talebinizi de
Sayın Yalım için bahsettiğiniz konuyu da yerinden bir dakika söz
vererek
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama Sayın
Başkanım
ÖZKAN YALIM (Uşak) Hayır,
Rakamları yanlış verdiniz. dedi, bizim rakamlarımız
doğru.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
ATİLA SERTEL (İzmir)
Yalancılıkla itham ediyor.
BAŞKAN Bakın, bir sataşma söz
konusu değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
bakın
ÖZKAN YALIM (Uşak) Yalancılıkla
itham ediyor.
BAŞKAN Hayır, yalancılık
demedi, hayır, öyle bir şey söylemedi. OGSyi
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
bakın
ATİLA SERTEL (İzmir)
Yanıltıyor. diyor ya.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Tutanaklarda var
Başkan.
BAŞKAN Grup
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya
BAŞKAN Kendi arkadaşlarınıza
söyleyin. Ben duyamıyorum sizi.
Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
çok özür dilerim ama
BAŞKAN Estağfurullah.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bakın, meramımı
anlatamadım. Sayın Bakan kürsüden Özkan Yalımı kastederek
HGS değil, OGSden çıktılar. Yolu uzattılar. Kamuoyunu
yanılttılar. dedi.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Her zaman
yaptıkları.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Hayır, ben
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu bir sataşma ve bu
sataşmaya cevap 69a göre kürsüdendir. Açıklama hakkı
istemiyoruz, bu sataşmaya cevap, vermek istiyoruz Sayın
Başkanım.
İSMAİL TAMER (Kayseri) İstanbul 450
kilometre, 500 dediniz.
BAŞKAN Sayın Bakan, bu konuda bir
açıklama yapacak mısınız?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME
BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Memnuniyetle.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sataşma değil,
cevap verme Sayın Bakan, sataşma değil.
BAŞKAN Yerinizden buyurun.
Kastettiğinin ne olduğunu anlamak için söz
veriyorum kendisine.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama biz duyduk efendim yani.
Neyse yani yapsın da.
BAŞKAN Kastını bir anlayalım.
Buyurun.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Değerli Başkanım,
sürücünün geçmişte bir cezası var; HGSden geçmesi gerekirken OGSden
geçmiş, dolayısıyla cezalı durumda. Bize müracaat etsin,
cezasını ortadan kaldıralım. dedim. Dolayısıyla
sizin dediğiniz değil, ben bunu ifade ettim, bir.
BAŞKAN Evet.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Kamuoyunu
yanılttınız. dedi.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Otoyolun, köprülerin
fiyatlarını, müsaade edin de, en iyi benim kurumum biliyor. Ben de
çıktım, zaten bu rakamları açıkladım.
Dolayısıyla, HGSden geçtiler, OGSden geçtiler; sürücünün geçmişte
yaptığı
Tarihini de söyledim, 2 Ekimde.
ATİLA SERTEL (İzmir) Ya, geçmişle
ne alakası var, siz olayı anlattınız ya. Olur mu öyle
şey.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Sürücünün 2 Ekimde
yaptığı hatadan kaynaklı bir cezası var. Plakayı
da zikrettim ki gelsin bize başvursun, o cezayla ilgili işlemi
düzeltelim.
Diğer köprü geçiş rakamları ve otoyol
rakamları zaten bizim internet sitemizde de olan, ölçümde de çıkan
rakamlar.
BAŞKAN Burada bir sataşma yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Verdiği
bilgiler doğru değil Sayın Başkan.
BAŞKAN Ya, niye itiraz ediyorsunuz!
Anlamadım ya!
ATİLA SERTEL (İzmir) Anlasanız
zaten söz vereceksiniz, anlasanız söz vereceksiniz.
BAŞKAN Dinliyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Tutanaklara
bak, tutanaklara.
BAŞKAN Buyurun Sayın Bakan. Bitti mi?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Değerli Başkanım,
HGS ücretlerinin indirilmesine yönelik de, arz ettim: HGS ücretleri
Biz mevcut
sistemi çalıştırıyoruz, bakımlı,
onarımlı tutuyoruz ve sistemi geliştiriyoruz. Zaten bu kendi
döngüsünü tamamlıyor. Dolayısıyla, sistemi geliştirmiyor
olsak, dedikleri doğru, indirime gitmek gerekebilir ama şu anki
durumda HGS ücretlerinde -zaten 7 lira alıyoruz- herhangi bir indirime
gitmemiz söz konusu değil.
BAŞKAN Bunda nerede sataşma var?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
bakın, nerede sataşma olduğunu vicdanen söyleyeyim: Özkan
Yalım yerine geldi, İsmail Tamer diyor ki: Kaçak mı geçtin
Özkan? Diyor mu? Diyor. Bu algıyı yarattı.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Her zaman kaçak geçiyor
bu.
BAŞKAN Bir dakika, dinliyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bak, Her zaman kaçak
geçiyor. diyor.
BAŞKAN Sayın Turan, bir dakika, lütfen.
Ben sizi dinliyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İki: Kamuoyunu
yanılttılar. Verdikleri rakamlar doğru değil. diyor.
Yalancılıkla itham ediyor.
İki arkadaş -kamuoyunda- dün tırla
gelmiş
Sürücünün eski kaçak geçişi var. diyor, sürücü burada.
Araç sahibinin
dese başka bir şey anlarım. Ve bu, bizim
arkadaşlarımızın dün yaptıkları ve kamuoyunda
ciddi karşılık bulmuş bu işlemin de bir sahtecilik
olduğu algısını yaratıyor. Buna cevap vermek
durumundayız. İki dakikalık bir cevap hakkı kullanmak
istiyoruz İç Tüzük 69a göre.
BAŞKAN Buyurun Sayın Yalım. (CHP
sıralarından alkışlar)
ÖZKAN YALIM (Uşak) Teşekkür ederim.
BAŞKAN Şimdi, meseleyi
açıklayınca talep yerine getirilir ama mesele açıklanmadan her
talebi yerine getireceğiz diye bir kaide, kayıt yok.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Kaçak geçmiş mi,
geçmemiş mi Sayın Başkanım, onu anlamak istiyoruz.
SALİH CORA (Trabzon) Özkan Bey, giderken
haber vermedin, İstanbula götürülecek eşyalarımız
vardı.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Yalım.
Süreniz iki dakika.
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Uşak Milletvekili Özkan Yalımın, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın sözlü soru önergelerine cevaben
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
ÖZKAN YALIM (Uşak) Başkanım, çok
teşekkür ederim.
BAŞKAN Rica ederim.
Buyurun.
ÖZKAN YALIM (Devamla) Sayın Bakan, ilk önce
sizinle bir seyahate çıkmak isterim sadece Ankaradan İstanbula
kadar.
ABDURRAHMAN ÖZ (Aydın) Tırla mı,
tırla mı?
ÖZKAN YALIM (Devamla) Hiç fark etmez, ister özel
araçla ister tırla.
3-4 tane kamyoncu parkına gideceğiz, ben
sizi kamyoncularla konuşturacağım ve de sizin Hükûmetinizle
alakalı, yaptığınız politikalarla alakalı,
yapmış olduğunuz hatalı sözleşmelerle,
yapmış olduğunuz köprülerle, tünellerle alakalı ne
gerekiyorsa sizler direkt söz sahibi olan vatandaştan, nakliyeciden,
kamyoncudan cevabını alacaksınız. Eğer bunu kabul
ediyorsanız siz belirleyin günü, istediğiniz gün sizinle birlikte
seyahate çıkacağım Ankaradan İstanbula kadar; bu bir.
(CHP sıralarından alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) Kaçak mı gidilecek,
doğru yoldan mı gidilecek?
ÖZKAN YALIM (Devamla) İkincisi, Sayın
Bakan, tekrar söylüyoruz: Biz, Selimpaşadan hareket ettik kamyonla
birlikte. Biliyorsunuz, kamyonla Yavuz Sultan Selim Köprüsüne girmek için
Mahmutbey gişelerini geçtikten sonra ikinci çıkıştan
çıkarız.
SALİH CORA (Trabzon) HGS mi, OGS mi?
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Çıktıktan sonra,
HGSye 250 TL para yüklendi ve de HGS düşe düşe devam ettik. Köprüden
çıktık, ta ki normal Ankara otobanına bağlanmadan önce
ödememizi yaptık. Ödememiz tam 155 TL Sayın Bakan, bunun da belgesi
var bizde. Yapmış olduğumuz
SALİH CORA (Trabzon) Özkan Bey, kamyon mu,
tır mı?
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Hatta araç boş geldi.
Bakın, araç 4üncü sınıf. Bakın, tekrar ediyorum: Genel
Başkanımın verdiği rakamlar gayet doğru, araç 4üncü
sınıf.
SALİH CORA (Trabzon) Dorsesi var mı?
ÖZKAN YALIM (Devamla) - 4üncü sınıf bir
araç, boş geldik, 1.100 TLlik mazot yaktık; eğer biz dolu
gelseydik 1.450-1.500 TL yakardık. Onun için, vatandaş 2.000 TLye
buraya yük getiriyor İstanbuldan, bu maliyetin içinde, 1.509un içinde
şoför maliyeti bile yok yani tamamen zarar ediyor. Siz vatandaşı
10 numara yağ yakmaya zorluyorsunuz, siz vatandaşı haksız
yere tonaj atmaya zorluyorsunuz.
İLYAŞ ŞEKER (Kocaeli) Genel
Başkanı da mı yanlış bilgilendiriyorsunuz?
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Çünkü kamyoncu para
kazanamıyor, çünkü kamyoncunun yüküne siz daha da ekonomik yük
getiriyorsunuz. Kamyoncuya destek vermiyorsunuz, 275 TLlik Osmangazi
Köprüsüyle yüküne yük getiriyorsunuz.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yalım. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Bakan
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Sayın Başkanım,
müsaadenizle direkt cevap vermek istiyorum, çünkü cevap vermemi istediği
sorular sordu sayın vekilimiz.
BAŞKAN Açıklama yapacaksanız yerinizden
söz vereceğim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Hayır, kürsüden sataşma
yaptı direkt bana ve sataşarak cevap verme hakkım oldu,
sataşmadan söz istiyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Efendim Siz kamyoncuyu
düşünmüyorsunuz. diyerek bir sataşmada bulunduk.
BAŞKAN Peki, buyurun, size de sataşmadan
iki dakika verelim, bu faslı kapatmış olalım böylelikle.
Buyurun Sayın Bakan.
2.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Ahmet Arslanın, Uşak Milletvekili Özkan Yalımın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) Değerli arkadaşlar,
bizim, İstanbul arasında seyahat etmeye ihtiyacımız yok.
Sebebi ne?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Özel uçakla
gidersiniz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Çünkü biz gece gündüz
vatandaşın içerisindeyiz.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Hayır, özel uçakla
gidersiniz, özel uçakla gidersiniz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Her hafta sonu, her yerde
kamyoncuyla, sürücüyle, esnafla, taşıyıcıyla beraberiz. Bu
konuda hiç ama hiç şüphe yok, bir.
ÖZKAN YALIM (Uşak) O zaman buyurun gidelim
Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Değerli arkadaşlar,
burada, kürsüde rakamları söylenen, kamyondu; seyahat edilen, tır;
birbirinden çok farklı iki araç, bir. İkincisi, güzergâh boyunca
geldiğinizde bir ekran gözüküyor orada, 150 küsur lira ücret. Bütün
televizyonlar ve bütün vatandaş bunu köprü parası zannediyor. Buna
otoyol dâhil, bir. İkincisi, köprü parası tek yönlü alınır,
sonra o araç geriye döndüğünde ayrıca para verilmez.
Dolayısıyla, köprü parasını yarı yarıya diye
düşünmeniz lazım. Bu konuda hiç ama hiç şüphe yok.
Bir de bir şeyi daha söyleyeyim: Değerli
arkadaşlar, hep kamyoncuların içerisindeyiz, hep
taşıyıcıların içerisindeyiz. Elbette ki onların
haklarını koruyoruz, sistemi düzenliyoruz, mesleğe bir itibar
getirdik. Özellikle, atıl kapasiteyi yok ederek verimli
çalışmaları adına Karayolu Taşıma
Yönetmeliğiyle birçok düzenleme getirdik. Size 2 tane rakam söyleyeyim,
takdiri yüce Meclise bırakayım: Üçüncü sınıf, yani kamyon,
Asya yakasına giderken -Taşıyıcılar Kooperatifinden
aldım bu rakamları arkadaşlar, benim rakamlarım değil-
1.500 lira artı KDVye gider; Avrupa yakasına giderken de 1.500 ile
1.900 artı KDVye gider. Dördüncü sınıf tır ise Asya
yakasına 1.500 liraya, 1.850 liraya, Avrupa yakasına 1.950 lira ile
2.200 lira arasında gider. Bu paraya taşıma
yaptığına göre elbette ki bütün masraflarını bu
paradan çıkarıyor, bir de kâr ediyor kendisi de.
ÖZKAN YALIM (Uşak) 10 numara yağ
yaktırıyorsunuz Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Devamla) Takdirlerinize arz ediyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Bakan, teşekkür
ederim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Teşekkür ederiz
Sayın Bakanım.
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI (Devam)
1.-Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, Trabzon Büyükşehir
Belediyesine ait araçların deneyimli personel eksikliği nedeniyle
kaza yaparak hurdaya çıktığı iddiasına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/61) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
2.-Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde iline
yönelik bazı ulaşım yatırımlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/124) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
3.-Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilindeki
bazı yol yapım çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/125) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
4.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Çamardı-Kışlakçı-Pozantı duble yol yapım
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/127) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
5.-İstanbul Milletvekili Ali Özcan'ın, 2011-2015
yılları arasında yapılan otoyollar ile ilgili verilere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/135) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
6.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'deki kaza
riski bulunan bir yol ile ilgili alınan önlemlere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/145) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
7.-Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, Sabiha Gökçen
Havalimanı'nın temizlik ve hijyen koşullarının
iyileştirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/217) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
8.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Osmaniye'nin Kadirli
ilçesine bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin sözlü soru
önergesi (6/223) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
9.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin
hızlı tren projesi kapsamı dışında
bırakıldığı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/224) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
10.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilinden
geçen demir yolu hattına ilişkin sözlü soru önergesi (6/225) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın
cevabı
11.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin
havaalanı ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/226) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
12.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Adana arasında
uygulanan karşılıklı tren seferlerinin yeniden
başlatılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/227) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
13.- Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in, Adana'nın
Feke-Mansurlu-Gaffaruşağı yolunun bakım ve
onarımının yapılmamasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/275) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
14.- Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Balıkesir'deki
Emniyet Köprülü Kavşağı ile Altıeylül
Kavşağı yapımı işine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/285) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
15.- Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un, Balıkesir
Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bir açıklamasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/304) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
16.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın,
Ankara-Balıkesir arasındaki Karesi Ekspresi ve Mavi Tren seferlerinin
yol yenileme çalışmaları nedeniyle kaldırılmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/307) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
17.-Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, Şanlıurfa
ilinin metro ve hafif raylı sistem ihtiyacına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/342) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
18.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren
Hattının güzergâhına ilişkin sözlü soru önergesi (6/356) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
19.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren Projesi'ne
ilişkin sözlü soru önergesi (6/357) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
20.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde
Havaalanı için ayrılan ödenek miktarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/389) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
21.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Hızlı
Geçiş Sistemi ücretlerinde indirim yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/397) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
22.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Hızlı
Geçiş Sistemi'nden 2015 yılında etiketsiz geçen araçlara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/470) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
23.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde ilinde cep
telefonu ile iletişim sağlanamayan köylere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/475) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
24.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Devlet Demir
Yollarında kapatılan istasyonlara ve işten çıkarılan
personele ilişkin sözlü soru önergesi (6/498) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
25.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Niğde-Çamardı arasındaki yol yapım
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/499) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
26.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde'nin il
merkezi ile Bor ilçesinin yüksek hızlı tren ağı
kapsamına alınmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/505) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
27.- Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt'un, Esenboğa
Havalimanı'ndan yurt dışına yapılan direkt
uçuşlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/553) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
28.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Ankara
Otoyolu Projesi'ne ilişkin sözlü soru önergesi (6/603) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
29.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Pozantı-Çiftehan-Ulukışla-Zengen yolunun genişletilmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/604) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
30.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, Devlet
Demiryollarında geçici işçi ve sözleşmeli işçi statüsünde
çalışanların kadroya alınmasına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/623) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
31.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Ankara
Otoyolu için yapılan kamulaştırmaların bedellerinin
ödenmemesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/639) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
32.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, İstanbul Haydarpaşa-Pendik
Demiryolu Hattı'nın yapımına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/657) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
33.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, İzmir Devlet
Hava Meydanları İşletmesine Ege Denizi'nde arama ve kurtarma
faaliyetleri için taşınmaz tahsisi yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/659) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
34.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, DHMİ'nin
işlettiği havalimanlarından zarar eden olup
olmadığına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı'ndan sözlü soru önergesi (6/660) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
35.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in,
Zengen-Ulukışla-Pozantı yolunun duble yol yapılmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/663) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
36.- Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, bakan
korumalarının yolcu uçaklarına silahla binmelerinin
oluşturduğu risklere ilişkin sözlü soru önergesi (6/664) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
37.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Ankara-Aksaray-Adana
ve Antalya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren
Projelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/678) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
38.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde
Havaalanı'nın ihale tarihine ilişkin sözlü soru önergesi (6/679)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
39.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TCDD'nin yük
taşımacılığındaki payını artırmaya
yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/734) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
40.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, demir
yollarının çift hatlı hale getirilmesine yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/735) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
41.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TCDD'nin yol
yapım çalışmaları ile ray ve travers değiştirme
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/736) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
42.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde
Havaalanı'nın yapımına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/765) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
43.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Ankara
Otoyolu'nun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/766) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
44.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, görevde yükselme ve
unvan değişikliği sınavına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/777) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
45.- İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, 2017
Yılı Yatırım Programı'nda Ovit Tüneli ve
bağlantı yolları için ayrılan ödeneğe ilişkin
sözlü soru önergesi (6/835) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
46.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2002
yılından itibaren TCDD'nin personel, istasyon ve sefer
sayılarında meydana gelen değişime ilişkin sözlü soru
önergesi (6/859) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
47.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, son beş
yılda kara yollarında yapılan onarım ve yeniden asfaltlama
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/860) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
48.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, 2015, 2016 ve 2017
yıllarında erişimi engellenen internet sitelerine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/861) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
49.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Niğde-Bor
arasında meydana gelen trafik kazalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/862) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
50.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, son beş
yılda limanlara demir yolları ile taşınan yük
miktarına ve demir yolu yük
taşımacılığının mevcut durumuna ilişkin
sözlü soru önergesi (6/863) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
51.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, İzmir-Ankara Yüksek
Hızlı Tren Projesi'ne ilişkin sözlü soru önergesi (6/924) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
52.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, Tire-Belevi yolunun
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/925) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslanın cevabı
53.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, çocukları suça
teşvik ettiği iddia edilen yurt dışı lisanslı
internet oyunlarının takibine ve yasaklanmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/938) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın cevabı
54.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, vatani görevini
yapmakta olan erlerin ve ailelerinin mektup ve kargo gönderilerinden ücret
alınmamasına yönelik bir çalışma olup
olmadığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/996) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslanın
cevabı (Devam)
BAŞKAN Soru önergeleri
cevaplandırılmıştır.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Gündeme devam edelim
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
birleşime yirmi dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 21.18
ON BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 21.46
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin On Birinci Oturumunu açıyorum.
Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sıraya alınan Ağrı
Milletvekili Leyla Zananın 1inci Yasama Yılı ile 2nci Yasama
Yılı 01.10.2016 ila 30.04.2017 Döneminde Anayasanın 81inci
Maddesine Uygun Biçimde Andiçmeden Aralıksız Olarak Genel Kurulun 212
Birleşimine Katılmamasına Bağlı Devamsızlığı
Nedeniyle Anayasanın 84üncü ve İçtüzüğün 138inci Maddeleri
Uyarınca Gerekli Değerlendirmenin Yapılması İçin
Başkanlık Divanının 20.07.2017 Tarihli ve 41 Numaralı
Kararı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Tezkeresi ile Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyon Raporunun görüşmelerine başlıyoruz.
XI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
1.- Ağrı Milletvekili Leyla Zananın 1inci Yasama
Yılı ile 2nci Yasama Yılı 01.10.2016 ila 30.04.2017
Döneminde Anayasanın 81inci Maddesine Uygun Biçimde Andiçmeden
Aralıksız Olarak Genel Kurulun 212 Birleşimine
Katılmamasına Bağlı Devamsızlığı Nedeniyle
Anayasanın 84üncü ve İç Tüzükün 138inci Maddeleri Uyarınca
Gerekli Değerlendirmenin Yapılması İçin Başkanlık
Divanının 20.07.2017 Tarihli ve 41 Numaralı Kararı ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi (3/1171)
ile Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon
Raporu (Sıra Sayısı:
507) (x)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
görüşülen konu Meclisin işleyişiyle ilgili bir husus olduğu
için söz konusu görüşmeler sırasında Hükûmetin temsili
aranmayacaktır.
Komisyon? Yerinde.
Komisyon Raporu 507 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Sayın milletvekilleri, söz konusu komisyon
raporu üzerinde görüşme İç Tüzükün 72nci ve 138inci maddesine göre
yapılacak olup Komisyona, siyasi parti grupları adına birer üyeye,
şahısları adına 2 üyeye söz verilecektir. Son olarak
savunma hakkı çerçevesinde üyeliğinin düşmesi istenen sayın
milletvekiline veya sayın milletvekilinin savunma yapmak için
bildireceği bir üyeye söz verilecektir.
Konuşma süreleri Komisyon ve siyasi parti
grupları için yirmişer dakika ve şahıslar için on
dakikadır. Savunma için ise makul bir süre tanınacaktır.
İlk söz Halkların Demokratik Partisi Grubu
adına Muş Milletvekili Sayın Ahmet Yıldırımda.
Buyurun Sayın Yıldırım. (HDP
sıralarından alkışlar)
Süreniz yirmi dakika.
HDP GRUBU ADINA AHMET YILDIRIM (Muş)
Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; açıkçası, Sayın Zana adına savunma
yapacak olan ve Anayasa Komisyonu üyesi olan arkadaşımız bu
konunun hukuki, anayasal ve uluslararası sözleşmelere
aykırı taraflarını ayrıntısıyla irdeleyecek
bir konuşma yapacaktır. Ancak, bu konunun teknik boyutuna ve ayrıntılarına
geçmeden önce, Leyla Zana, bir Kürt kadın, Kürt kimliği, kadın
kimliğiyle çeyrek asrı aşkın bir süredir Türkiye siyaset
sahnesinde rejimin insanları tek tipleştirmeye
çalıştığı anlayışına karşı
eşsiz bir mücadele veren bir siyasetçidir.
Bir kişinin siyasetçi olarak kabul görmesi onun
ne milletvekilliğine bağlıdır ne bu Parlamentoda
bulunmasına ve siyaset yapmasına hak tanınmasına
bağlıdır ne de bir siyasi parti içerisinde yer almasına
bağlıdır. Bir kişinin siyasetçiliğinin ölçüsü ve
kabulü, onun siyaset yaptığı sosyolojik katman nezdinde
görmüş olduğu kabulle alakalı bir durumdur.
Bu konuda onun vekilliğini şu Parlamentoda
ikinci defa düşürerek bu utancı bu halka yaşatmaya
çalışanlar bilmelidir ki Leyla Zananın akreditasyonu
şuradaki oylamayla belli olmayacaktır. Leyla Zana, Kürt
halkının bir temsilcisi ve siyasetçisidir, fazlasıyla bunun
kabulünü almış ve görmüştür.
Şimdi, bu Parlamento yüz yıllık
tekçilik zihniyeti üzerine kurulmuş olan bu cumhuriyette ilk
ötekileştirilen Leyla Zana olma hâli üzerinden
değerlendirilmeyecektir. Kürtler ötekidir veya etnik olarak Türk
olmayanlar ötekidir, erkek egemen zihniyetin toplumsal yaşamın bütün
hücrelerinde cereyan ettiği bu gerçeklikte kadınlar ötekidir, AKP
iktidarında katmerlenerek devam etmiş olan finans kapitalin ve
sermayeye bir sistem hazırlama çabası içerisinde olan bu iktidar
nezdinde emekçiler ötekidir, aynı şekilde Müslüman olmayanlar
ötekidir, Müslümanlar içerisinde Sünni olmayanlar ötekidir ve ötekilerin
silsilesi iyi bir çerçeve içerisinde ele alındığında
aslında bu ülkede 80 milyon insanın totalinde bir avuç mutlu
azınlık dışındaki kahir ekseriyet ve büyük bir
çoğunluk hem ötekidir hem ezilmiştir hem mağdurdur hem
mazlumdur.
Bizim Halkların Demokratik Partisi olarak bu
tekçilik zihniyeti üzerinden zuhur eden bu zulüm düzenine karşı
siyaset yapan ve bu felsefeyle kurulmuş olan bir paradigmamızın
olduğunu herkes çok iyi bilmektedir. Kürtler ve dostları,
iğneyle kuyu kazar sabrıyla, hak ettikleri, halktan destek
aldıkları ölçüde legal demokratik siyaseti güçlendirmeye ve yüz
yıllık geçmişin açığa çıkarmış
olduğu toplumsal meseleleri demokratik yollardan, hukukun üstünlüğünü
esas alarak ve barışçıl yöntemlerle bütün güvenlik doktrinlerini
reddeden bir anlayışla siyaset yapmaktadır.
Şimdi, şu 59 kişiyle Parlamentoya
geldiğimiz 1 Kasımdan bugüne kadar her ne kadar şimdiye kadar 5
arkadaşımızın resmî olarak vekilliği
düşürülmüş olsa bile oyunu aldıkları sosyolojik
katmanların ve seçilmiş oldukları illerin milletvekilleridir.
Buradan bakıldığında, şu 59 kişilik
sınırlı sayıdaki Parlamento grubu içerisinde 80 milyonluk
çoğulcu kültürel bir yapıya sahip olan Türkiye
fotoğrafının tamamını görebilirsiniz. Aramızda
Ermeni vardır, aramızda Çerkez vardır, aramızda Arap
vardır, aramızda Kürt vardır, aramızda Türk vardır,
Sünni vardır, Alevi vardır, Ezidi vardır, Hristiyan vardır.
Yani HDP, bir Türkiye fotoğrafının minyatürünü kendi içinde
oluşturarak büyük hedefler peşinde Türkiye partisi olma yolunda
ilerlediği ve ilerlemek istediği için statükocular nezdinde bu
özellikleri affedilmez günah olarak kabul edilmiş ve zalimlerin, zulüm
uygulayıcılarının hışmına
uğramıştır.
Evet, bununla birlikte, bu yolda ilerlemeye
çalışan zulüm uygulayıcıları bu ülkede şehirlerin
gözler önünde ve uluslararası toplumun ibretle izlemesiyle
yakılmasına sebep olmuşlar mıdır son iki yılda?
Evet, şehirlerin yakılmasına ve yıkılmasına sebep
olmuşlardır zalimler.
Yine, bir şeyi daha
başarmışlardır. Sivil ölümlerinin yaygınca cereyan
etmesine ve onların cenazelerinin sokak ortasında kalmasına
sebep olmuşlar mıdır zalimler? Evet, olmuşlardır.
Yine, seçimlerde Ali Cengiz oyunları yaparak,
sandıklarla oynayarak ve binbir türlü şaibeyi kendi üzerine
düşürerek meşruiyet gölgesi adı altında bir rejimin
değiştirilmesine kalkışmışlar mıdır?
Evet, kalkışmışlardır.
Yüz binlerin, milyonların seçmiş
olduğu belediyeleri o zalimler gasbetmişler midir? Evet,
gasbetmişlerdir. Bu ülkenin bugün itibarıyla yüzde 41inin kendi
seçmediği belediye başkanları tarafından yönetiliyor
olması bu ülkenin nasıl bir iktidar tarafından yönetildiğinin
en bariz nişanesidir. Bu ülkenin yüzde 40ı kendi seçmedikleri
tarafından yönetiliyor yerelde.
Yine, o zalimler, ülkede yaşayan bütün
halkların alın teriyle elde ettiği vergileri savaşa, tanka,
topa, kan politikalarına harcayarak insanları
yoksullaştırmışlar mıdır? Evet, yoksullaştırmışlardır.
Bütün bunları yaparken kendi zihin dünyalarını ve tahayyüllerini
topluma dikte ettirmek üzere bunu kurgulamışlar mıdır, bu
amacı taşımışlar mıdır? Evet, bu amaç
doğrultusunda hareket etmişlerdir. Gelinen nokta tam bir fiyasko. Bu
istediklerinde bütün kötülüklerle hemhâl olan bu zihniyet dünyası peki bu
amacını bu halklara kabul ettirebilmişler midir? Hayır,
kabul ettirememişlerdir. Çünkü HDP şahsında bir bütün olarak
çoğulcu Türkiye fotoğrafının iradesini
kırabilmişler midir? Hayır, kıramamışlardır.
HDPye geri adım attırabilmişler midir? Asla geri adım
attıramamışlardır. En değerlilerini aralarından
aldıktan sonra onları korkutabilmişler midir? Zinhar
korkutamamışlardır.
Yine, çamurlaştırdıkları medya
üzerinden algı operasyonlarıyla kendi yalan dolan, kirli, rantçı
politikalarını halka kabul ettirebilmişler midir? Asla kabul
ettirememişlerdir. HDPli milletvekillerine, yöneticilere -il, ilçeden
Genel Merkeze kadar- diz çöktürebilmişler midir? Hadleri ve hakları
değildir. Hakikat yolculuğuna çıkmış olanlar
canlarını vermeye razı olurlar ama vekâletini
aldıkları milyonların onuruna sahip olmak üzere asla geri
adım atmamışlar, diz çökmemişlerdir. Bu da bu zulüm
uygulayıcıları ve zalimlere dert olsun.
Bir siyasi parti alçak siyasi soykırım
operasyonlarıyla en değerlileri aralarından alındı
diye yenilgiye uğramaz. Bir siyasi anlayış ve mücadele
zindanlara tıkıldı ve bazıları öldürüldü diye
yenilmez. Yenilgi ne zaman olur arkadaşlar, biliyor musunuz? Umut
yitirildiği zaman, özgürlük, kalıcı onurlu barış ve
demokrasi mücadelesinden vazgeçildiği zaman yenilgi olur. Çok şükür
ki bunların hiçbirinden vazgeçmedik. Bu ülkede 80 milyon insanın
bütün etnik çeşitliliğiyle, dinsel, kültürel, inançsal
çeşitliliğiyle bir arada yaşama umudunu yitirmedik; her
zamankinden daha diri, eşitçe, kardeşçe, herkesin kendi rengiyle
bütün kamusal ve toplumsal yaşama ve yönetim süreçlerine katılabilme
inancını en kısa sürede bu özlemi duyanlarla birlikte
sağlayacağımıza inanıyoruz biz. Yoksa kalkıp
Sayın Zananın, Karma Komisyonda yürütülen tartışmalardan
sonra, neymiş, efendim, yemin etmediği için Genel Kurulda
çalışmalara aralıksız katılmamış olma hâli
üzerinden vekilliğini düşürseniz ne olur, düşürmeseniz ne olur?
Bunu zafer sayıyorsanız bu pespaye bir Pirus zaferidir. Siz Leyla
Zana ve onun gibi düşünen milyonlara kendi düşüncenizi kabul
ettirdiğinizi mi sanıyorsunuz? Yoksa Leyla Zana gibilerinin
barış, demokrasi, özgürlük, mücadele azmini
artırdığınızın ne kadar farkındasınız,
bilmiyorum.
Neymiş? Bakın meclis Arapça bir kelime;
toplanılan, tartışılan, karar alınan yer. Evet, bu
Meclis toplanıyor mu? Ağır aksak, eksik, çoğunluğun
elini kaldırmak üzere kapılardan koşarak gelip içeri
girdiği ve sonra gittiği yarım toplanma hâlini
yaşıyor. İkincisi neydi? Tartışmalar yürüyor mu?
Kulaklarını gerçeğe, gözünü güneşe kapatmış
olanlara rağmen halkın vicdanında ona layık olmaya
çalışanların tartışmasına kısmen
tanıklık ediyor. Karar alabiliyor mu? Asla alamıyor.
Alınmış kararları çoğunluk partisinin oylarıyla
geçirme sürecine tanıklık ediyor bu Parlamento. Meclis böyle bir
meclis. Parlamento ise -söylemeye gerek yok- İtalyanca kökene sahip bir
kavram olduğu ve yurttaşların oyuyla seçilmiş
olanların yasa yaptığı, bütçe çıkardığı
ve denetim görevini yerine getirdiği kurum olarak tanımlanıyor.
Bu Parlamento yasa yapabiliyor mu? Şimdiye kadar kör topal, ağır
aksak yapabiliyordu ama artık yasaların buradan değil,
başka yerlerden yapılıp bu çoğunluk partisinin
oylarıyla, kendi oylarıyla geçmesine sebep olurlar ama inanın,
büyük bir çoğunluğu yasaların maddelerini bile okumazlar.
Yine, bütçe çıkarılabiliyor mu? Başka
yerde hazırlanmış olan bütçeler gelip buradan geçiyordu. Bu
yıldan sonra -yeni sisteme Türkiye halkları asla müsaade
etmeyecektir- bütçe başka yerde hazırlanacak, buraya sunulmaya bile
ihtiyaç duyulmayacaktır.
Denetleme görevi yapabiliyor mu? Hayır,
yapamıyor. Bizzat çoğunluk partisi ve onun Hükûmeti tarafından
engellenmiştir. Yani şu kurum artık zaten bir parlamento
değildir. Leyla Zana burada olsa ne olur, olmasa ne olur veya bu
Parlamentonun sandalye sayısı 550den 600e çıksa ne olur,
çıkmasa ne olur? Siz çok kutsuyor olabilirsiniz ama
saygınlığı kalmamış,
saygınlığı bizzat iktidar marifetiyle ortadan
kaldırılmış bu kurum, evet, bir yerlerde adına
Meclis, bir yerlerde Parlamento denilebilir ama onun ruhuna ve felsefesine
aykırı ne kadar alengirli iş varsa onların
yapıldığı bir yere dönüşmüştür.
Şimdi, Allah aşkına, şunu
soruyorum: Bu Parlamentoya kimin ihtiyacı var? Leyla Zananın
kişisel olarak bu Parlamentoya ihtiyacı mı var? Selahattin
Demirtaşın, Figen Yüksekdağın, İdris Balukenin,
Çağlar Demirelin, Selma Irmakın, Abdullah Zeydanın, Burcu
Çelikin, Gülser Yıldırımın bu Parlamentoya ihtiyacı
mı var? Veya neymiş, Leyla Zana yemin etmemiş; neymiş,
devam etmemiş. Peki, yemin edip devam edenlerin, aykırı, sizden
farklı düşündüğü, farklı bir ülke tahayyülüne sahip
olduğu için, başına neleri getirdiğini bütün ülke ve dünya
ibretle izlemiyor mu? Mesele yemin etmek ve şu Parlamentoya gelmek
meselesi midir? Yani kendisinin, Leyla Zananın affına
sığınarak onun adına söyleyeyim: Yemin etmediği, bu
Parlamentoya gelmediği ve bu kürsüde konuşma yapmadığı
için belki hakkında daha az dava açılmış, tutuklanmaktan
kurtulmuştur. Burada gerçeği konuşanlar, hakkında
soruşturmalar açılan ve cezaevine tıkılarak rehin tutulan
kişiler olmuştur. Şahsi olarak benim için de hiçbir anlamı
kalmamış, çoğunluk partisinin ellerinin
kaldırılıp indirilmesiyle, içeriğinde nelerin olduğu
bilinmeyen bazı yasaların, torba yasaların, yönergelerin ve
bütçelerin geçirildiği bir kuruma dönüşmüştür. Kimi, bu 550
arkadaştan kaç kişiyi bu Parlamentodaki işler ve işlemler
tatmin ediyor bilemem ama getirdiğiniz nokta itibarıyla, Parlamento
şahsında iktidarınızın, siyasi
anlayışınızın üzerine ne kadar halel
düşürdüğünüzün farkında mısınız bilmiyorum.
Bakın, değerli arkadaşlar, cumhuriyet
tarihi boyunca, HDPnin 2005 ile 2018e geldiğimiz şu günkü zaman
kesiti içerisinde uğradığı siyasi
saldırıların, güvenlik güçlerinin saldırılarının,
iktidarın havuzlaştırdığı ve
çamurlaştırdığı medya ayağıyla
uğradığı haysiyet cellatlığı
operasyonlarının şu ülke tarihinde ikinci bir kesiti yoktur,
ikinci bir örneği yoktur. HDPnin son iki yılda
yaşadığı pratiğin veya ona yaşatılan bu
pratiğin yaşatıldığı ikinci bir iktidar dönemi
yoktur. Bu ülkeyi aklınca tekçilik adına kurtarmaya
çalışanların ülkeyi
kamplaştırdığının, böldüğünün, zihinlerde,
duygularda böldüğünün ne kadar farkındasınız bilmiyorum.
Sizin bu zihniyetinizin yönetmeye devam etmek istediği bu ülkenin, bu
zihniyet istikametinde ilerlemesi durumunda geleceği yoktur. Ülkeyi
hızla bölmeye çalışıyorsunuz. Gönüllerde böldüğünüz
ülkeyi fiziken bölmenize de ramak kaldı. HDPnin bu felsefesi, bu siyaset
yapma biçimi, bu ruhu bu ülkenin bütünselliğinin en büyük
teminatıdır. HDP şu Meclisten, çekildiği andan itibaren bu
ülkeyi bölme politikalarınıza daha fazla katkı sunmamak
adına çekilmiyor yoksa biz buradaki ceylan derisi koltukların ne
sevdalısıyız ne de kişisel olarak bunun bize kazandıracağı
bir şey var. Rant yok bizim için, iş takipçiliği yok, ihale yok,
adam kayırmacılık yok; cefa var, bedel ödemek var ama
mazlumların duygularına tercüman olma, onların derdine deva
olma, onların sorunlarına çözüm olma, bu ülkeyi birlik içerisinde
daha aydınlığa, daha demokrasiye, daha özgürlüklere, daha barışçıl
günlere götürebilme çabamız var bizim.
Bakın, halk adına
yapıldığı iddia edilen şeyleri söyleyeyim. Şu
ülkenin en büyük utançlarından biri olan 695 ve 696 sayılı
KHKler bu ülkenin üzerine yeni bir karabasan gibi çöken o kanun hükmünde kararnamelerin
hemen ardından yükselen itirazlara Hükûmet yetkililerinin vermiş
olduğu cevaplar ibretliktir. Neymiş? Halkın talebiymiş tek
tip elbise. Siz bu ülkeyi oluşturan halkı ne sandınız ya?
Bu kadar kötü duygulu bir halk profiline sahip olduğunuzu mu
sanıyorsunuz? Bu halkın Guantanamoya, Ebu Gureybe özendiğini mi
sanıyorsunuz? Siz kendi ruh dünyanızda kirletmiş olduğunuz
tahayyülleri nasıl halka mal edebilirsiniz? Halk size oy verirken
alın, bu ülkeyi dört yıl boyunca hakkaniyet ölçüsünde yönetin diye oy
verdi, onlar adına bütün kötülükleri sergileyin diye oy vermedi. Halk
istiyormuş tek tip elbiseyi, halk istiyormuş KHKyle çıkan ve
demokrasiyi ortadan kaldıran, hukukun üstünlüğünü yerle yeksan eden,
barış umutlarını çökerten bu uygulamaları
-neymiş- halk istiyormuş. Siz Türkiyeyi oluşturan 80 milyonluk
halkı vampir mi sandınız ya? Bu halkı bu kadar
canavarlaşmış mı sandınız? Bu halkı
işkencesever mi sandınız? Bu halkın işkenceyi
arzuladığını mı düşünüyorsunuz?
İnsanlık onuruna dönük bir işkence olduğu
Birleşmiş Milletler ve birçok uluslararası sözleşmede kabul
edilmiş olan tek tip kıyafet uygulamasını siz kendi
politikalarınız olarak kabul edin ama bu halkın üzerine
yığmayın, Halk istemiş. demeyin. Kendi kirli
tahayyüllerinizi ve ülke özlemlerinizi de bunun üzerinden yönetmeye
çalışmayın.
Ben bu duygu ve düşüncelerle, çoğunluk
partisinin kendisine yakışan yeni bir adımı
attığını, milyonların iradesini ayaklar altına
alan bu politikalarının, daha hızla kendi sonlarına
doğru yaklaşan bir işe hizmet etmekten başka hiçbir
işe yaramayacağını ifade ederek bütün Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yıldırım.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Zonguldak
Milletvekili Sayın Ünal Demirtaş konuşacaklar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Muğla Milletvekili
Akın Üstündağ konuşacak efendim.
BAŞKAN Peki, Muğla Milletvekili
Sayın Akın Üstündağ konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; öncelikle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten, ülkemiz şu anda çok ağır
bir demokrasi bunalımı içerisinde. Darbe teşebbüsü bir lütuf
olarak kullanılıyor ve bütün demokratik kanallar iktidar
tarafından birer birer tıkanıyor. Demokratik düzen ve
düşünce özgürlüğü ağır bir baskı altında.
Olağanüstü hâlle birlikte oluşturulan üstü örtülü tehdit
havasıyla birlikte normal şartlarda yapılmayan birçok uygulama
maalesef hayata geçiriliyor. Olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnameleri
âdeta bir sopa olarak kullanılıyor. Olağanüstü hâlle ilgili
olmayan birçok konu KHKlerle düzenlendiği gibi, KHKlerle Anayasada
güvence altına alınan birçok temel hak ve hürriyet de askıya
alınmaya devam ediyor.
Olağanüstü hâl KHKleriyle birlikte adil
yargılanma hakkı göz ardı edilerek birçok kişi işinden
oluyor, hapislere atılarak özgürlüğü elinden alınıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak ifade etmeye
çalıştığımız birçok yanlış maalesef,
görmezden gelindi ve bunun sonunda da anlaşıldı ki darbe
teşebbüsünden bir buçuk yıl sonra, sahte byLock yüklemelerinden
dolayı 11 binin üzerinde kişinin bir buçuk yıldır
haksız olarak yargılandığını, işinden
olduğunu iktidar şimdi öğrenebildi. Hâlbuki ne zamandan beri biz
bunları söylüyorduk.
Milletvekilleri hapse atılıyor, millet
iradesi ıskata uğratılıyor, muhalefet belediyeleri bir
işgal anlayışı içerisinde ya görevden alınıyor ya
da yerlerine kayyum atanıyor, bunun içerisine belediye meclis üyeleri de
dâhil oluyor. İktidar bu antidemokratik uygulamayı kendi
belediyelerine dahi uygulamaktan geri kalmıyor, bir emir komuta zinciri
içerisinde belediye başkanları teker teker görevden
alınmayı kendileri için âdeta büyük bir lütuf olarak görüyor.
2019 sürecine doğru giderken iktidar adım
adım tek adam iktidarını ülkeye yerleştiriyor. Tek bir
kişinin iradesi, millet iradesinin önüne geçiyor. Koskoca bir ülke âdeta
uçuruma doğru sürüklenirken millet büyük bir tedirginlik ve korku
içerisinde olup bitenleri seyrediyor. Milletler camiasındaki saygın
yerimiz bütün bu uygulamalarla yok edildiği gibi, giderek
yalnızlaşan ve demokrasiden uzaklaşan, maalesef, bir ülke hâline
gelmiş durumdayız.
Değerli milletvekilleri, darbeye direnen ve
demokrasisine sahip çıkmaya çalışan bu Meclis, olağanüstü
hâlle birlikte âdeta devre dışına
çıkarılmıştır. Meclisin iradesi iktidar
milletvekilleri tarafından saraya teslim edilmiş ve kahredici bir
parti ve lider aidiyeti bütün demokratik anlayışların önüne
geçmiş durumdadır. Millet iradesinin temsilcisi olan milletvekilleri
teker teker Meclisten uzaklaştırılıyor, temsil görevleri
işlevsiz hâle getiriliyor. Buna karşı çıkanlar da ya bölücü
ya da FETÖcü damgası vurularak itibarsızlaştırılmaya
çalışılıyor.
Değerli milletvekilleri, çözüm sürecinde
masanın devrilmesinden sonra iktidar âdeta bir ray
değiştirmiş ve çözüm sürecinin getirdiği riskleri dahi
öngöremeyen iktidar bir öç alma refleksini devreye sokmuş durumdadır.
Nitekim, önümüzdeki düzenlemeyle Leyla Zananın milletvekilliği
devamsızlık unsuruna bağlanarak ortadan kaldırılmak
isteniyor. Bu da uygulanan o dönüş sürecinin sonunda geldiğimiz nokta
maalesef.
Değerli milletvekilleri, milletvekillerinin en
önemli sorumluluklarından biri de Meclisteki faaliyetlere katılmak ve
Meclisteki oturumlara katılarak temsil ettiği kitlenin ve toplamda
millet iradesinin çalışmalara yansımasını
sağlamaktır. Bu, milletvekilliği için bir yükümlülüktür. Hiçbir
milletvekili bu sorumluluğunu yerine getirmekten imtina etme gibi bir
duruma gelemez. En son yapılan İç Tüzük değişikliğinde
3üncü madde içerisinde yapılan bir değişiklikle ant içmekten
imtina eden milletvekillerinin milletvekili sıfatından kaynaklanan
haklardan yararlanamayacağı da hüküm altına
alınmış durumdadır. Milletvekili seçimlerinin
kesinleşmesinin ardından yapılan ilandan sonraki beşinci günde
milletvekilleri ant içer. Bu ilk oturumda milletvekilleri yemin ederek
görevlerine başlarlar. Ancak Leyla Zana, geçerli yemin etmekten imtina
etmiş ve bu zamana kadar da yemin etme imkânı olmasına
rağmen yemin etmeyerek bu göreve başlamamıştır. Kaldı
ki milletvekili adayı olurken milletvekilinin yemin etme zorunluluğu
olduğu bilinen bir gerçektir. Bir milletvekilinin yemin metnini kendi
siyasi anlayışına göre değiştirmesi de doğru bir
tavır değildir. Yemin metni üzerinden siyasi bir sonuç almak gibi bir
duruma da hiç kimsenin ulaşması zaten mümkün değildir. Yani
milletvekilinin yemin metnini kendi siyasi iradesine göre değiştirme
gibi bir seçeneği düzenlemelerin hiçbirinde mevcut değil.
Değerli milletvekilleri, burada konuya objektif
yaklaşmak durumundayız. Siyasi saiklerden veya kısa vadeli parti
çıkarlarından uzak durmak, doğruyu bulmak adına daha
isabetli olur düşüncesindeyiz zira burada Meclisin alacağı karar
içtihat niteliğinde, genel bir uygulama hâline gelebilir. Bir
cezalandırma saikiyle de değerli arkadaşlarım, hareket
etmemek gerekir.
Anayasamızın 81inci maddesine göre ant
içme, milletvekilinin görevine başlaması için kurucu bir şekil
şartı niteliğindedir. Dolayısıyla milletvekili yemin
etmeden Meclisteki ve komisyonlardaki oturumlara katılamaz.
Milletvekilinin ant içme metni Anayasamızın 81inci maddesinde
düzenlenmiştir. Nasıl ki bir doktor Hipokrat Yemini etmeden doktorluk
yapamazsa, bir avukat, bir hâkim, bir savcı yemin etmeden göreve
başlayamazsa burada da kanun koyucu ant içmeyi milletvekilliği için
bir ön şart olarak ortaya koymuş durumdadır.
Ağrı Milletvekili Leyla Zananın
17/11/2015 tarihindeki, seçimden hemen sonraki ilk oturumda Anayasaya uygun
yemin etmediği oturumu yöneten Meclis Başkanı Sayın Deniz
Baykal tarafından saptanmış ve kendisi
uyarılmıştır.
Değerli arkadaşlar, burada, uyarıdan
sonra, o oturumda Leyla Zana bu yemini düzeltmemiş ve o tarihten sonra da
-bildiğim kadarıyla da- böyle, yemin etme gibi bir talepte
bulunmamıştır hâlbuki devamlı yemin etme imkânı mevcut
olmasına rağmen.
Değerli arkadaşlar, burada Meclisin dikkat
edeceği en önemli konulardan birisi; uygulamalar arasındaki farklar
subjektif ve kişiye özel olmamak durumundadır. İktidar
devamsızlık konusunda gerçekten samimiyse Başbakanlığı
elinden alındıktan sonra hemen hemen hiçbir oturuma gelmeyen
Sayın Ahmet Davutoğlunun devamsızlığından
dolayı önümüze bir tezkere getirilmesi gerekir. İşte, bu
uygulamaların kişisel, subjektif ve siyasi saikler ile bir hırs
ve kin duyguları içerisinde yapıldığını
gösteriyor.
Değerli arkadaşlar, milletvekilinin
usulüne uygun yemin etmeyerek göreve başlamaması hakkaniyete ve
temsil görevinin gereğine uygun olmadığı gibi, milletvekili
hakkında yemin etmemesinden yola çıkarak devamsızlık gibi
bir maddeyi işletmenin de hukuki tartışmalara yol
açacağı kesindir. Burada Anayasayı ve İç Tüzükü zorlama,
İç Tüzükün arkasından dolanma gibi bir durum söz konusudur. Burada
herkes biliyor ki asıl önemli olan buradaki konu yemin etmemek değil,
devamsızlık nedeniyle Leyla Zanayı Meclisten uzaklaştırmak.
Değerli arkadaşlar, eğer uzun süre
yemin etmemek, görevini yerine getirmemek şeklinde düşünülüyorsa
burada, İç Tüzükte -alt komisyonda söylediğimiz gibi- yemin etmek
için belirli bir süre, belirli bir tahdit konulması gerekiyor. Üç ay,
altı ay ya da bir yıl gibi ya da tahdit şeklinde beş
birleşim, on birleşim, elli birleşim gibi bir süreyi İç
Tüzükte koymak lazım, eğer gerçekten yeminle ilgili problem varsa.
Eğer buna rağmen yeminden imtina ediliyorsa o takdirde
devamsızlıktan değil, yemin etmemekten dolayı
milletvekilliğinin düşürülmesi hususu Meclisin önüne getirilmelidir.
İç Tüzükteki bu boşluk kullanılarak gerçekte yemin etmemek ama
görünürde devamsızlık nedeniyle göreve son verme hatalı olacaktır.
Alt komisyon ve ana komisyon görüşmelerinde bu görüşümüzü samimiyetle
ortaya koyduk. Burada yapılan uygulamaya yönelik olarak muhalefet etme ya
da katılma şeklinde değil, Meclisin gerçekten ne istediği
ve doğrunun ne olduğuyla ilgili olarak İç Tüzükteki bu
boşluğun bir düzenlemeyle yeniden doldurulması gerektiği
üzerinde durduk.
Değerli arkadaşlar, özet olarak, burada
konunun, yemin etmemek değil burada siyasi saiklerle iktidarın Meclis
üzerinde uygulamış olduğu, milletvekilleri üzerinde
uygulamış olduğu şimdiye kadarki politikanın bir sonucu
olarak önümüze getirildiğini özellikle paylaşmak isterim.
Değerli arkadaşlar, sürem varken bir
konuyu da sizlerle paylaşmak isterim. Hemen bütçe görüşmelerinden
sonra, alelacele Meclisi kapatarak -ki yeterli süre varken-
taşeronların da yer aldığı 696 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameyle ilgili son derece yanlış bir uygulamayı
iktidar önümüze getirmiştir.
Burada Cumhuriyet Halk Partisi olarak
taşeronlarla ilgili, taşeronların -kadroya sahip olarak-
yıllardır mahrum kaldıkları emeklerinin
karşılığını onlara iade etmek, onların
şimdiye kadarki sorunlarını ortadan kaldırmak amacıyla
gerçek bir kadro verilmesini istedik ama gördük ki Mecliste hiç
tartışılmadan, yine bir olağanüstü hâl kararnamesiyle,
maalesef, birçok eksikliği ve hatayı içinde barındıran bir
kararnameyle düzenlendi.
Bunu bir OHAL kararnamesiyle düzenlemek mümkün
değil. Artısıyla eksisiyle, bütün taşeronların içinde
yer aldığı, aynı zamanda kadroya sahip bir işçi hangi
haklara sahipse onların haklarına sahip olacak şekilde,
tamamını, bütün taşeronları içeren bir düzenleme mutlaka
Meclise getirilmelidir. Buna ilişkin ihtiyaç değerli
arkadaşlarım, hâlâ devam ediyor.
Biz diyoruz ki gelin, hep beraber bu sorunu tamamen
ortadan kaldıralım. Meclisi, birbiriyle didişen bir Meclis,
milletvekillerini dışarıya atan, milletvekillerinin birçok
gerekçelerle Meclis dışına atılması için bu konuda
çalışma yapan bir Meclis olmaktan çıkarıp gerçekten,
toplumun sorunlarına ortak çözümler üreten bir Meclis hâline getirelim.
Emeğiyle geçinen bu insanların ve ailelerinin
rahatlatılması için bunun mücadelesini ve düzenlemelerini mutlaka hep
beraber yapalım diyorum.
Burada, Leyla Zanayla ilgili olan düzenleme, biraz
önce de söylediğim gibi, Meclisten gerçek bir halk iradesinin, milletin
iradesinin tam olarak yansıtılmasını engelleyecek tarzda
milletvekillerinin Meclisten uzaklaştırılmasına
karşıyız. Takdir Genel Kurulundur.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın
Üstündağ.
Komisyon görüşmeyecek herhâlde?
Şahsı adına Iğdır
Milletvekili Sayın Mehmet Emin Adıyaman konuşacaklar.
Buyurun Sayın Adıyaman. (HDP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika.
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle
Başkanlık tezkeresinin temel konusu, Sayın Leyla Zananın
yemin metnini Anayasadaki şekliyle okumadığına
dayanıp ve bunun devamsızlıkla
bağlantılandırılarak vekilliğinin düşürülmesine
ilişkin.
Tabii, ben öncelikle yemin metniyle ilgili birkaç
hususu kısaca özetlemek istiyorum. Bu yemin metni, aslında 1980
askerî darbesinin iradesinin bir ürünü. Tamamen ırkçı, totaliter,
Meclis iradesini yok sayan, Türkiye gerçeğine uymayan bir yemin metni ve
bu yemin metni, geçmişten beri tartışma konusu olmuş,
sadece Sayın Leyla Zanayı değil, farklı inanç ve
düşüncelerde, siyasi görüşlerde olan pek çok kişiyi
rahatsız etmiş bir dikta yemin metni. Maalesef, 1980 darbesinden
günümüze kadar faşist cuntanın bu Meclis üzerinde bir vesayet olarak
dayattığı bu yemin metni, 1980den bu yana yani otuz yedi
yıldır bu Meclis üzerinde vesayetini, dikta rejiminin ruhunu
sürdürmeye devam ediyor.
Geçmiş dönemlerde, özellikle 24üncü Dönemde
Anayasa değişikliği üzerinde bir uzlaşma komisyonu
bildiğiniz üzere kurulmuş ve o komisyonda bu yemin metninin
değiştirilmesine ilişkin bir konsensüs ortaya
çıkmıştı ancak Anayasanın tümden değişikliği
üzerine tam bir mutabakat sağlanamadığı için
değiştirilemedi. Oysa çok iyi biliyoruz ki bu Parlamentonun büyük
çoğunluğu vicdani ve ahlaki olarak bu yemin metninin doğru
olmadığını, bu yemin metninin ırkçı
olduğunu; insan ahlakına, insan düşüncesine, insan olmaya,
hukuka, çağdaş demokrasiye ve Türkiye'nin çoğulcu
yapısına uymadığını bilmektedir. Ama mesele
Halkların Demokratik Partisi olunca, mesele Sayın Leyla Zana olunca
mevcut siyasal iktidar siyasi saiklerle, kendi Meclis çoğunluğuna
dayanarak bunu eğerek, bükerek yani hukuku araçsallaştırarak bir
şekilde, tıpkı eş genel başkanlarımızın
ve milletvekillerimizin siyasi saiklerle hukuk
araçsallaştırılarak tutuklanmaları gibi şimdi de
Meclis İçtüzüğü araçsallaştırılarak Sayın Leyla
Zananın vekilliği düşürülmeye çalışılıyor.
Oysa bu Parlamentonun en öncelikli olarak kendisinin meşruiyeti
anlamında, en başta halkın iradesiyle seçilmiş olan
seçilmişlere karşı bir saygı göstermesi gerekiyor. Buna
dayanmayan bir Meclis iradesi olsa olsa cunta rejiminin, cunta zihniyetinin
esareti altında demektir.
Geçmişten günümüze kadar, bu darbeci zihniyetin
yemin metni hep bu Mecliste problem olmuştur. Sayın Leyla
Zananın 1994 yılında yine benzer nedenlerle
milletvekilliği düşürülmüş ve yıllarca cezaevinde
yatmış ama geçen tarihî süreç bir gerçeği ortaya
çıkardı, evet, Sayın Leyla Zana o dönemde haklıydı ve
o dönemin muktedirleri olan, o dönemin Meclis çoğunluğunu
oluşturan kafatasçı, ırkçı zihniyetler mahkûm oldu. Bugün
de belki çok önemsenmiyor ama yıllar sonra bugün bile tarihe mal olacak,
bugünün muktedirleri olan, bugünün çoğunluğunu elinde bulunduran
Meclisteki iktidar partisi, tarih
karşısında bunun siyasal, ahlaki ve vicdani hesabını
verecektir.
Şimdi, değerli milletvekilleri, yemin
metninin esasında aykırılık neydi hepinize hatırlatmak
isterim. Yüce Türk milleti önünde ant içerim. cümlesindeki Türk kelimesi
Büyük Türk milleti önünde
yani Türk ve Türkiye değişik olan
tek şey buydu. Esasen Türk kelimesi ile Türkiye yani ya da Türk
milleti ile Türkiye milleti kelimeleri kavramsal anlamda içerik olarak
aslında aynı şeyi ifade eder. Özü itibarıyla Türkiye
milleti Türkiye gerçekliğini, Türkiye'deki çoğulcul
yapıyı, Türkiye'deki inançsal, kültürel, siyasal ve
sınıfsal pek çok farklılığı bütünleştiren,
daha gerçekçi, daha doğru bir terimdir. Üstelik Sayın Leyla Zana 7
Haziranda aynen bu yemini yapmıştı ve aynı Meclis
Başkanlığında yine Sayın Deniz Baykal vardı ve bu
yemin geçerli kabul edilmişti. Ama 7 Hazirandan 1 Kasıma
gittiğimizde, 1 Kasımdaki konjonktür ve bu dönemdeki belki
ortamın yaratmış olduğu atmosferde aynı yemin metni
maalesef geçersiz kabul edildi.
Şimdi, tabii, burada tamamen hukukun
dışında, İç Tüzüke aykırı, Anayasaya
aykırı ve Meclis teamüllerine aykırı, tamamen siyasi
saiklerle bu tezkere önümüze gelmiş bulunmaktadır. Teknik anlamda
birkaç hususu ifade etmek istiyorum yani -içimizde hukukçu
arkadaşlarımız var- öncelikle birkaç noktayı hakikaten salt
hukuk tekniği açısından değerlendirelim. Öncelikle siyasi
boyutuna girmiyorum, onu değerlendirdik yani eş genel başkanlarımızdan
milletvekillerimize ve oradan Sayın Leyla Zanaya genel anlamda demokratik
Kürt siyasetinin bu Meclisin dışına atılması,
demokratik Kürt siyasetinin gelişmesinin önünün engellenmesi ve bu
alanın daraltılmasına ilişkin bir konseptin, bir
stratejinin mevcut AKP iktidarı tarafından uygulandığını
hepimiz biliyoruz. Bunlara çok fazla girmiyorum. Bu siyasi saikle de bu
tezkerenin geldiğini biliyoruz.
Ama başka bir teknik boyutu şu:
Şimdi, İç Tüzüke baktığımızda İç Tüzükün
35inci maddesi komisyonların görevlerini belirtir ama komisyonların
görevleri arasında yemin etmemiş bir milletvekilinin veya yeminden
imtina etmiş bir milletvekilinin durumunun incelenmesine ilişkin
İç Tüzükte bir hüküm yok. Anayasanın 81inci maddesi
milletvekilinin belirtilen yemini yapacağını söyler. Ama
yeminden imtina etme hâlinde, yemin etmeme hâlinde veya yeminin geçersiz
olması hâlinde nasıl bir yaptırımın
uygulanacağını Anayasa düzenlememiş.
Peki, bakıyoruz İç Tüzüke,. İç
Tüzükte var mıdır? İç Tüzükün 3üncü maddesine bakıyoruz.
İç Tüzükün 3üncü maddesinde de yine bir yaptırım yok.
Yakın tarihte değiştirilen İç Tüzükün 3üncü maddesinin
önceki hâlinde hiçbir yaptırım yok, hiçbir açıklama ve izah yok.
Az önceki hatibin de izah ettiği gibi bir süre de yok. Şu kadar
sürede yemin edecektir, etmezse vekilliği düşürülecek. şeklinde
bir düzenleme de yok. Peki, neye dayanarak biz Sayın Zananın
vekilliğini düşürüyoruz? İşte, AKP çoğunluğunun
kendi keyfî yorumuna dayanarak; Meclis çoğunluğuna dayanan bir yorum.
Aslında Sayın Zananın durumu hukuk
tekniği açısından bir askı hâlidir. Sayın Leyla
Zananın milletvekili sıfatından kaynaklanan hakları
kullanması yemine tabidir. Onun milletvekili seçilmesi halkın
iradesine bağlı bir durumdur. Halk seçmiştir onu. Ha, yemin edip
etmemesi milletvekilliğinden kaynaklanan, o sıfattan kaynaklanan
hakları kullanmaya ilişkindir. Zaten Sayın Leyla Zana
seçildiği günden bu tarafa özlük hiçbir hakkı verilmemiştir. Bir
soru önergesi kabul edilmiyor, Genel Kurul çalışmalarına katılamıyor.
Katılsa Sayın Başkanlık müsaade edecek mi? Etmeyecek. E
müsaade etmediği bir vekile Devamsızlık yaptınız.
deyip vekilliğini düşürmek aslında abesle iştigaldir.
Başka bunun bir izahı yok. Hem Şu salona giremezsin. deniliyor
hem de Niye girmediniz? deyip vekilliği düşürülüyor. Böyle bir
çelişki olabilir mi? Ama özel bir durumdur, belki Parlamento tarihinde bir
ilktir bu durum. Ama bu anlayışla bu bir teamül hâlini
alacaktır. Yarın çoğunluğu elde edecek başka bir
siyasal iktidar aynı şeyi sizlere uygulayacaktır.
Dolayısıyla mevcut değişiklik
hâlinde bile, İç Tüzük 3üncü maddenin yeni değişiklik hâlinde
bile, yine ne diyor yeni hâlinde? Milletvekilliği yemininin edilmemesi
hâlinde o sıfattan doğan haklardan faydalanamıyor. E zaten
fiilen Sayın Leyla Zana faydalanmıyor, odası yok, soru önergesi
veremiyor, araştırma önergesi veremiyor, Genel Kurul
çalışmalarına katılmıyor. Dolayısıyla bu
tamamen siyasi saiklere dayalı bir tezkere. Bu, hukuka ve Anayasaya
aykırıdır diyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Şahsı adına ikinci olarak Çanakkale
Milletvekili Sayın Bülent Turan konuşacak. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın Turan, süreniz on dakika.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Karma Komisyonun 507 sıra
sayılı Raporunu görüşmek için bugün Genel Kurul toplandı.
İsteriz ki her milletvekili milletin kendine verdiği yasama
faaliyetini eksiksiz yerine getirsin ve böyle bir toplantı, böyle bir
görüşme, böyle bir rapor görüşmesi yapmak zorunda kalmayalım.
Bir milletvekilinin vekilliğinin düşmesinden bu Meclisin bir üyesi
olarak hiç kimsenin keyif alacağını, gurur
duyacağını düşünmüyorum. İsteriz ki tüm vekillerimiz,
halkın bize yüklemiş olduğu görevi, emaneti ilk günden son güne
kadar tüm yasama faaliyetlerine katılarak yerine getirsinler. Çünkü millet
bize görev verirken Bu Meclise git, sonuna kadar haklarımı kolla,
demokratik rejim içerisinde kendine düşeni yap. diyerek oy veriyor.
Değerli arkadaşlar, ancak önümüzde bir
problem var, bir sorun var. Biz şu an şeklî bir işlem için bir
aradayız. Burada çok fazla siyasi yorum yapıp olayı ajite etmek
tarafında değilim. Bu şeklî işlemin gereği olarak
Anayasanın 84üncü maddesinin son fıkrasında Meclis
çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde
toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık
Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının
salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir. deniliyor. Yine, benzer
ifadeler, aynı Anayasa maddesinin açıklaması İç Tüzük
138de ifade edilmiş durumda. Söylemek istediğimiz şu: Önümüzde,
bir vekilin hiçbir gün Meclise gelmemesi, yemin dahi etmemesi, yasama faaliyetlerine
katılmaması üzerine doğan şeklî bir işlem var. Takdirî
bir işlemden bahsetmiyorum. Divan toplanmış,
devamsızlığı tespit etmiş. Aynı şekilde,
ilgili milletvekilinin tam 212 kez birleşime
katılmadığını tespit etmiş, buna ilişkin de
yemin daveti tekrar tekrar kendisine iletilmiş. Ve yine onun
dışında, ödenek ve yolluk kesintisi gibi bir ara ceza, ara
formül ifade edilmiş ancak buna rağmen o şeklî işlemler
yerine gelmediğinden dolayı da bildiğiniz gibi bugünkü Genel Kurul
gündemi açılmış olmuş.
Değerli arkadaşlarımız,
öncelikle bu tarz bir işlem yani milletin yetki verip, görev verip
göndermesine rağmen Meclise gelmemek, yemin etmemek, yasama faaliyetlerine
katılmamak öncelikle, bizi seçen, buraya gönderen milletimize
saygısızlıktır diye düşünüyorum. Altını
çiziyorum, keşke herkes, sevse de sevmese de, istese de istemese de bu
usuli işlemleri yerine getirse, Meclisi bu tarz konularla meşgul
etmese.
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır)
Davutoğlu niye gelmiyor?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Altını çiziyorum,
biz bundan keyif almıyoruz ama bu işin hakkını yapmak,
usulü yerine getirmek de bizim görevimiz.
Bakınız değerli arkadaşlar,
aslında söz almayacaktım, çok geç saat oldu ama bu
açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim çünkü konuşmacı
arkadaşlarımızın vicdandan öte, çok sert ifadelerle
partimizi, Genel Başkanımızı itham ettiğini gördüm.
Bakınız değerli arkadaşlar,
milletvekillerini sadece el kaldırıp indiren bir robot gibi görmek
demokrasiye haksızlıktır, buradaki sistemin işleyişine
haksızlıktır.
AHMET YILDIRIM (Muş) Kesinlikle
haksızlıktır.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Niye sıralar boş?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bizler bu tarz
çalışmalar yaparken milletin bize vermiş olduğu yetki için
elimizi kaldırıyoruz. Sayısal kurallar buralarda
yazılmış, Anayasada yazılmış, o yüzden bunları
yapıyoruz. O yüzden Siz çoğunluksunuz, siz el
kaldırıyorsunuz. demek Demokrasi dışında işler
yapın. demektir aynı zamanda. Biz görevimizi yapıyoruz
değerli arkadaşlar. Bunun bir itham konusu olmaması lazım.
Tabii ki elimizi kaldıracağız, tabii ki kendi kanaatimizle
beraber, partimizin aldığı kararlarla beraber, Anayasaya,
İç Tüzüke uygun işleri beraber yapacağız. Israrla bu
çoğunluk vurgusunun, el kaldırmak, indirmek tarzı, güya
aşağılamanın, bu Gazi Meclise haksızlık
olduğu kanaatindeyim. Bu Meclis aynı usullerle Kurtuluş
Savaşını yaptı; bu Meclis benzer usullerle, darbelerden
sonra kapanma iddiası ortaya konulduğunda o direnci gösterdi; 15
Temmuzda hakeza onlar gösterdi. O yüzden bu Meclisin gücünden dolayı el
kaldır, indir tarzı aşağılanmalara rağmen,
bombalanmak istendi, kapılarına kilit vurulmak istendi.
Ve yine değerli arkadaşlar, AK PARTİ
kurulduğu günden bugüne kadar yaptığımız her şeyi
millet için yapmaya çalıştık. Az önce yine kıymetli vekilin
ısrarla Tek tip elbise nasıl olur da halkın istediği bir
şey olur? demesini hayretle karşıladım.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Niye?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Biz on beş yıldan
beri iktidardayız. Tek tip elbise iddiasını ilk gün gündeme
getirmedik. Önümüzde bir mesele var. Siz belki Kandile gitmekten, oraya buraya
gitmekten Sincana gelememiş olabilirsiniz ama Sincana gittiğinizde
o şehit yakınları, o gaziler bu talebi iletiyorlar bizlere. Siz,
gelin
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Biz Sincana İdris Balukene gidiyoruz. Siz
konuşmanızı bilin gerçekten. Sincana İdris Balukene
gidiyoruz, bu sıralardaki arkadaşınıza.
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) Dinler misiniz.
BAŞKAN Karşılıklı cevap
vermeyelim lütfen.
Sayın Turan, buyurun.
BÜLENT TURAN (Devamla) Herkes konuşuyor, ses
çıkarmıyor. Siz de dinlerseniz daha iyi anlaşabiliriz.
Ben tekrar ediyorum: Eğer Sincana, Silivriye
o davalara gelirseniz orada halkın bu talebi ilettiğini göreceksiniz.
Biz bunları gece rüyamızda gördük, o yüzden yapıyoruz. falan
değiliz değerli arkadaşlar. Siz
(x)
yazan alçakların gündem oluşturmasını görmeyeceksiniz,
şehitlerin, gazilerin yakınlarının bu konudaki talebini
görmeyeceksiniz, Neden bu? diye soracaksınız.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Ne alakası var?
BÜLENT TURAN (Devamla) O yüzden, hukuk aynı
şekilde taleplerle bağlıdır, o yüzden gündeme
gelmiştir.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Ne alakası var, Leyla Zananın vekilliğinin düşmesiyle ne
alakası var?
BÜLENT TURAN (Devamla) Değerli
arkadaşlarımız, bu güzel bir üslup değil.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Yahu, ne alakası var?
BÜLENT TURAN (Devamla) Yani Ne alakası var?
kahve ifadesi, bu güzel değil bence, gerek yok.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Ne alakası var, Leyla Zananın vekilliğinin düşmesiyle ne
alakası var?
BÜLENT TURAN (Devamla) Anlattım, siz geç
geldiniz galiba. Bir daha anlatırım arzu edersiniz.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Hayır, hiç öyle değil.
BÜLENT TURAN (Devamla) Değerli
arkadaşlar, Herkesi ötekileştirdiniz. Herkesi öteki görüyorsunuz.
dediler. Yapmayın, yapmayın. Bu ülkede 80 milyon kimin derdi varsa,
hangi sosyal kesimin sorunu varsa bunu çözmek için büyük bedeller ödeyerek,
büyük riskler alarak adımlar attık. Baldıran zehrini içtik.
diyen bizdik.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
İdris Balukene on sekiz yıl ceza verildi, on sekiz yıl.
BÜLENT TURAN (Devamla) Daha düne kadar Kürtçeyle
ilgili konuşmak bile endişe sebebiyken okullarda eğitimden tutun
da isim koymaya kadar bu hakları veren biziz, Kürtçe TV hakkını
veren bizim iktidarımız.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
İdris Balukene on sekiz yıl niye verildi?
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
İdris Balukene on sekiz yıl niye verdiniz?
BÜLENT TURAN (Devamla) Bunları inkâr
edebilirsiniz, halkımız biliyor; bunları yok sayabilirsiniz,
milletimiz biliyor. Yoksa, on beş yıl iktidar olmak kolay bir iş
değil.
Herkesi ötekileştiriyor. diyorsunuz, daha dün
Genel Başkanımız Bulgar Kilisesinin restorasyon
açılışını yaptı; Herkesi
dışlıyor. diyorsunuz, imam-hatibin katsayısını
biz çözdük, başörtüsünü biz çözdük. Kimin ne derdi varsa onları
masaya yatırmak bizim görevimiz, çözmek görevimiz.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
İdris Baluken niye on sekiz yıl aldı?
BÜLENT TURAN (Devamla) Tabii ki cennette
yaşamıyoruz, eksiğimiz vardır, çözülemeyen
sorunlarımız vardır ama bunları ortak bir akılla
çözmeyi bir görev biliyoruz.
Hiçbir vekilin görevinin bitmesinden keyif
almıyoruz. dedim. Ne olacak bağırılınca? Bir daha
söylüyorum: Keyif almıyoruz. Ama bir aynaya bakın. Hocanın
anlattığı örneklerde olduğu gibi, ters yola girmiş
Herkes ters. Sen ters yoldasın belki. Bir bakın aynaya, bu çözüme
beraber katkı sağlayın, bu çözüme beraber omuz vermeye
çalışın. İsterdik ki sizler bu demokratik
yürüyüşümüzde size düşeni yerine getirseydiniz de hiç bunları
konuşmuyor olsaydık. Şimdi Kimin ne derdi varsa masaya
yatırmak için önemli riskler aldık. diyorum,
bağırıyorsunuz.
Soruyorum: Ahmet Kaya bugün hayatta olsaydı
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Hapiste olacaktı, hapiste olacaktı.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) İçerideydi,
içeride. İçeri atardınız.
BÜLENT TURAN (Devamla)
ülkeyi terk etme
imkânı olur muydu? Olmazdı. Ama
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Hapiste olacaktı.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) İçeri
atardınız.
BÜLENT TURAN (Devamla) Asla doğru
söylemiyorsunuz.
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır)
Arkadaşları hep içeride.
BÜLENT TURAN (Devamla) Eğer öyle olsaydı
kimin içeride, kimin olmadığını halk biliyor.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
Biliyor.
BÜLENT TURAN (Devamla) Siz böyle devam etmeye
çalışın.
Değerli arkadaşlar
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır)
Arkadaşları hep içeride, Ahmet Kayanın arkadaşları
içeride.
BÜLENT TURAN (Devamla) Yapmayın ya.
İnsaf güzel bir nimettir, insaflı olun bence.
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) Ahmet
Kayanın arkadaşları içeride, onu en başta söyleyeyim.
Ahmet Şık içeride.
BÜLENT TURAN (Devamla) Bakın, değerli
arkadaşlar, bu ülkede hangi sosyal kesimin ne derdi varsa masaya
yatırmaya, bu millete olan borcumuzu ödemeye, gece gündüz
çalışmaya devam edeceğiz.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır)
6 milyon oy alan partinin genel başkanı içeride.
BÜLENT TURAN (Devamla) Bir sevdamız var,
istiyoruz ki 80 milyon huzur içerisinde, barış içerisinde,
kardeşlik içerisinde; tek bayrak, tek vatan, tek devlet, tek millet
anlayışı içerisinde yoluna, hayatına devam etsin. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) On beş yıldan
beri bu görevi yapmaya çalıştık. İstiyoruz ki bundan sonra
da bu millet Devam edin. dediği müddetçe devam edelim.
Başkalarının uzantıları,
başka örgütlerin göz kırpanları ne derse desin, biz
halkımızın bize verdiği görevi yerine getirmeye
çalışacağız. Tüm sosyal kesimlerin derdini masaya
yatırarak kardeşçe, ön yargısız Bizim gibi düşünüyor
mu düşünmüyor mu; giyiniyor mu giyinmiyor mu? diye bakmaksızın
dertlerini çözmek için demokratik rejim içerisinde adım atmaya devam
edeceğiz.
Bu duygularla hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Hayırlı akşamlar diliyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Yıldırım
AHMET YILDIRIM (Muş) Sayın Başkan,
Sayın Turan, konuşmasında Siz Kandile giderken
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Hiç sataşmadım
ama.
AHMET YILDIRIM (Muş) Bekleyin, söyleyelim.
biz Sincan Cezaevine gidiyorduk. diyerek
açıktan sataşmada bulunmuştur.
BAŞKAN Buyurun iki dakika.
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
3.- Muş Milletvekili Ahmet Yıldırımın,
Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın 507 sıra sayılı
Komisyon Raporu üzerinde şahsı adına yaptığı
konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
AHMET YILDIRIM (Muş) Şimdi, Sayın
Turanın konuşmasını hayretler içerisinde izledik, hayret
etmemek de mümkün değil.
Yani onlar şu Parlamentoda halkın iradesi
olan milletvekillerini korumaya çalışıyor da birileri bu iradeyi
kırmaya, o iradeyi Meclis dışına atmaya
çalışıyor. Çok üzüldük. Millet iradesine ne saygı
varmış da, milletvekillerinin çalışma koşullarına
burada ne kadar büyük saygı varmış da biz bilmiyormuşuz.
Ama gide gele İstemiyoruz, üzülüyoruz, asla tasvip etmiyoruz; İç
Tüzük var, yasa var. Niye? Şaibelerle, zorbalıkla, hileyle,
desiseyle bir rejimi değiştirmeyi biliyorsunuz da şu
inanmadığınız millet iradesine müdahale anlamına gelen
İç Tüzükü mü değiştirmesini bilmiyorsunuz?
Değiştirin. Çok rahatsızsanız, elinizi kolunuzu İç
Tüzük ve Anayasa bağlamışsa değiştirirsiniz; 16
maddeli, 18 maddeli olmaz da 25 maddeli olurdu Anayasa. Hiç kimseyi böyle
sağa, sola çekmeye gerek yok. Davutoğlu kaç kere geldi ya, kaç kere
onun burada mazeretleri okundu? Mesela bizim
arkadaşlarımızın mazeretleri okundu bugün. Nasıl
korunuyor bu eski Başbakan, nasıl korunuyor?
Biz, sadece Sincanı değil,
Kandırayı da biliriz, Edirne Cezaevini de biliriz; bu parti
sıralarında oturanların hepsinin yolu cezaevlerinden geçti.
Tekrar söylüyoruz: Bu ülkenin özgürlüğü, kalıcı onurlu
barışı, demokrasisi bunu gerektiriyorsa biz bunu asla ödemekten
geri durmayız. Doğru, arkadaşlarımız Genel
Başkanınızın ricası, ısrarıyla Kandile
gittiler ama o ısrarda, o ricada bulunan, yok, baldıran zehri içmek
uğruna bunu yaptığını iddia edenler biraz daha
dürüstçe, biraz daha samimice tavır takınıp onların
ricasıyla o iş ve işlemleri gerçekleştirenleri cezaevine
atıp on yedi yıl hapis cezası vermezlerdi.
Teşekkürler. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Bunlara cevap verdik daha
önce.
BAŞKAN - Birleşime on dakika ara
vereceğim.
Grup başkan vekillerini toplantıya davet
ediyorum.
Kapanma
Saati: 22.49
ON İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 23.39
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 46ncı Birleşiminin On İkinci
Oturumunu açıyorum.
507
sıra sayılı Karma Komisyon Raporunun görüşmelerine devam
ediyoruz.
XI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Komisyonlardan Gelen Diğer İşler (Devam)
1.- Ağrı Milletvekili Leyla Zananın 1inci Yasama
Yılı ile 2nci Yasama Yılı 01.10.2016 ila 30.04.2017
Döneminde Anayasanın 81inci Maddesine Uygun Biçimde Andiçmeden
Aralıksız Olarak Genel Kurulun 212 Birleşimine
Katılmamasına Bağlı Devamsızlığı
Nedeniyle Anayasanın 84üncü ve İç Tüzükün 138inci Maddeleri
Uyarınca Gerekli Değerlendirmenin Yapılması İçin
Başkanlık Divanının 20.07.2017 Tarihli ve 41 Numaralı
Kararı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Tezkeresi (3/1171) ile Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu
Karma Komisyon Raporu (Sıra Sayısı:
507) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon? Yerinde.
Şimdi Son söz savunmanındır.
ilkesinden hareketle savunma yapmak üzere Ağrı Milletvekili Leyla
Zana adına Meral Danış Beştaşa söz vereceğim.
Sayın Danış Beştaş, Leyla
Zana sizi yetkilendirdi değil mi?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) Evet.
BAŞKAN Tamam, peki.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
yapmış olduğunuz sunuş konuşmasından -oturumu
açtıktan sonraki- benim süresi dâhilinde İç Tüzükün 72nci maddesi
gereğince görüşmelerin devamına ilişkin verdiğim
önergeyle ilgili bir işlem yapmadığınız
anlaşılıyor.
BAŞKAN Evet, yapmadım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bugün görüşmeleri açarken
görüşmelerin İç Tüzük 72ye göre başladığını
söylediniz, tutanaklarda var. İç Tüzük 72, açıkça şu
şekilde düzenlenmiş: ...her siyasi parti grubunun grupları
adına ve iki üyenin kendileri adına birer defa konuşma
hakları vardır. Bu konuşmalar yapıldıktan sonra -tam
şu anı tarif ediyor- görüşmelerin devam etmesine dair önerge
verilmemişse, -ki verdim- Başkan görüşmelerin tamamlandığını
bildirir.
Bu aşamada, sizin İç Tüzük 72ye göre
görüşmelerin tamamlandığını bildirmeniz için benim
önerge vermemiş olma şartım var, oysa verildi. Daha önce de
defalarca olduğu gibi bu önergeyi okuyup daha sonra Genel Kurulun oyuna
sunmanız gerekir ama siz, savunma hakkını düzenleyen bir
diğer İç Tüzük maddesine geçip orada savunmaya söz vermeye niyet
ediyorsunuz, bunu beyan ediyorsunuz. Bu aşamadan sonra, İç Tüzük
72ye göre verdiğim önergeyi Görüşmeler savunmadan sonra
tamamlanmıştır. gibi işleme alırsanız şayet,
bu Son söz savunmanındır. diyen Anayasa'da, İç Tüzük'te ve
evrensel hukuktaki en amir hükmü ihlal etmiş olursunuz. O aşamada,
siz, bu İç Tüzük 72 önerisini işleme aldığınızda
-bir an için önergenin kabul edildiğini düşünelim- bu kez
yapılmış savunmayı yok sayan, yeniden gruplara söz veren,
şahıslara söz veren ve sonra bir kez daha savunmaya söz veren bir
tutum içinde olacaksınız. Oysa Mecliste hiçbir
başlamış işlem, yapılan bir uygulama bir taleple yok
sayılamaz. İç Tüzük 72ye göre verilen önerge -ki önergenin
gerekçesinde de Konunun daha iyi anlaşılması talep
edilmiştir. dediğimiz için- işlemi yok saymaya yönelik
değildir. İşlemin bu aşamasında gruplar ve
şahıslar adına... Ki bir kereyle sınırlıdır
son cümlede İkinci kez bu hak verilir. demesi yani 72ye göre bir kez
daha verip üçüncü, dördüncü yok burada, ikinci hak var. Siz bu önergeyi, 72nin
verdiği bu hakkı 72ye göre gruplar ve şahıslardan sonra
kullandırtmazsanız ve savunmaya başlarsanız o bambaşka
bir maddeye gider. O maddede bu önergeyi işleme
aldığınızda, bir an için yüce Meclisin bu önergeyi kabul
ettiğini düşünelim, önerge, öncesindeki işlemleri hiçe
düşürür, yoka düşürür, yok eder. Oysa, İç Tüzük, her
uygulamasıyla kendinden önce yapılmış işlemleri yok
etmeyecek bir bütünlükle devamlılığı önermektedir ve
sağlamaktadır. Bu yüzden, burada önergemin 72ye göre işleme
alınmasını, kabul edilirse gruplara ve şahıslara
Savunmaya değil çünkü savunma her şeyi dinledikten sonra,
ithamları, destekleri dinledikten sonra o hakkı kullanacaktır. O
aksi durum savunmanın bu hakkını kullanmasından sonra başka
sözlere imkân verir ve bütün işlemleri boşa düşürür. Bu konuda
hukukçu kimliğinize, tarafsızlık yemininize dayanarak
kararınızı bir kez daha gözden geçirmenizi talep ediyorum.
BAŞKAN Şimdi, sayın
milletvekilleri, biraz önce verdiğim arada grup başkan vekillerini
toplantıya çağırdım ve verdiğimiz sürenin de çok da
fazlasının üstüne çıkarak bu konuyu görüşmeye
çalıştık. Buradaki problem, 72nci maddede düzenlenen önergenin
verilme anı; problem bu. İki görüş var: Bir görüş, 72nci
maddeye ilişkin, yeniden görülmesine ilişkin önergenin savunma
bittikten sonra işleme alınması; diğer bir görüş ise
konuşmalar yapıldıktan ama savunma yapılmadan önceki
aşamada işleme alınması. Şimdi, böyle bir uygulama
şimdiye kadar pek yapılmadığı için, benim şahsi
düşüncelerimin ötesinde elbette ki Kanunlar Kararlarla da bu işi
birlikte görüşmek, değerlendirmek durumundayım her başkan
vekilinin yaptığı gibi. Ortaya şöyle bir durum
çıktı ve bu -çok açık yüreklilikle söylüyorum- beni de ikna
etti, durum şu: Biz bu görüşmeleri tamamladıktan sonra yani Son
söz savunmanın. ilkesinden hareket ederek savunmayı da dinledikten
sonra kimseye söz vermeyeceğiz Sayın Özel, hiç kimseye söz
vermeyeceğiz, sadece bir işlem yapacağız tıpkı
Meclisi kapatma işlemini yaptığım gibi. Eğer ben bu 72nci
maddeye göre verilen önerge üzerinde herhangi bir kişinin
konuşmasına başvurmuş olsam o zaman
haklısınız ama bu 72nci maddeye göre verilen önergeyi okuduktan
ve işlemi yaptıktan sonra ben kimseye söz vermeyeceğim.
Dolayısıyla Son söz savunmanındır. hakkı ve ilkesi
geçerliliğini korumuş olacak.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)- Sayın Başkan
BAŞKAN Ha Meclisi kapatmış
olacağım, ha bu önergeyi işleme koymuş olacağım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Önergeyi işleme
koyduğunuzda ya kabul edilirse?
BAŞKAN Baştan
başlayacağız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O zaman bütün işlemleri
yok sayacaksınız, bütün işlemleri.
BAŞKAN Bütün gruplar baştan
başlayacak, konuşacak; şahıslar, son savunma, hepsi
baştan başlayacak.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İç Tüzük
başlanmış bir işlemin yok sayılmasını mümkün
saymaz. Bunun istisnaları İç Tüzük 13te
BAŞKAN Bakın, o zaman bu
söylediğiniz şey 72nci maddenin uygulanmasının içini
boşaltıyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Aynen, sizin
yaptığınız işlem
BAŞKAN Hayır, bu sizin söylediğiniz
şey boşaltıyor içini.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN Biz karşılıklı
konuşmayalım, Sayın Elitaşa söz vereyim.
Buyurun Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanım, şu andaki konuştuğumuz iş 507 sıra
sayısı.
BAŞKAN Evet.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) 507 sıra
sayısının konusu İç Tüzük 138inci madde, Anayasa 84üncü
madde. İç Tüzük 138inci madde savunmanın konuşmasını
düzenlemiş, İç Tüzük 60ıncı madde de süreleri
belirlemiş. Diyor ki 60ın son fıkrası: İçtüzükte
başka bir süre belirtilmemiş veya aksi, Danışma Kurulunun
teklifiyle Genel Kurulca kararlaştırılmamışsa siyasi
parti grupları, komisyon ve Hükümet adına yapılan
konuşmalar yirmi, üyeler tarafından yapılan konuşmalar on
dakika ile sınırlıdır. 72nci madde de konuşmacı
sayısını belirlemiş. Bakın, 70inci maddede süre yok.
İç Tüzük önünüzde Sayın Başkanım. Tüzükte başkaca bir
hüküm yoksa, her konuda
Konu ne? 507 sıra sayısı. 507
sıra sayısının görüşmelerinin tamamlanması,
savunmanın yaptığı anda yürürlüğe girmiş demektir
çünkü işlemin bitmesi, İç Tüzük 72nci maddeye göre kimlerin
konuşacağı tespit ediliyor. Siyasi parti grupları ve
şahsı adına 2 milletvekili konuşmasını
yapıyor. Süreyi ne belirliyor? 60ıncı madde belirliyor.
BAŞKAN Evet.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
60ıncı madde, eğer aksine başka bir karar
alınmamışsa ya da İç Tüzükte herhangi bir şekilde
süre tanımlanmamışsa yirmişer dakikalık konuyu gündeme
getiriyor. Şu anda sizin savunmayı çağırmanız,
yaptığınız işlem doğrudur; savunmayı
çağırmanız, savunmadan sonra ne gerekiyorsa onu yapmanız
gerekir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
doğrusunu yapacaksak bir, her türlü sınırlama özgürlükler lehine
yorumlanır. İki, savunma hakkı kutsaldır. Üç, şu anda
karar vereceğiz, yirmi dört saat de ara verilecek. Yirmi dört saat
serinleme süresi şu: Savunmayı dinledikten sonra herkes
vicdanıyla baş başa kalsın.
BAŞKAN Evet.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Şu anda Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubunda 17 milletvekili var.
SALİH CORA (Trabzon) Sizde kaç kişi var?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sizin bu kararınız,
savunmayı 17 milletvekili önünde yaptırıp daha sonra
milletvekillerini yirmi dört saatlik süreden sonra buraya gelip bir karar
vermelerine zorlar.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) CHPde 6 kişi var.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir hukukçu kimliğinizle
burada aldığınız karar, Meclisin mevcut durumunu da göz
önüne aldığınızda boş sıralara gecenin bir
yarısında
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - CHPden de 6
kişi var burada.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
17 iktidar partisi
milletvekilinin bulunduğu noktada savunmayı yaptırmak ya da
yaptırmamak ama İç Tüzük 72nci maddenin verdiği bir yetkiyi
kullandırtmamak noktasına geliyor. Siz bu hakkı savunma
sonrasına bıraktığınız anda Meclisin
aldığı kararla ikili bir sonuç doğuruyorsunuz: Bir tanesi
reddedilmesi durumundaki sonuç, birisi kabul. Buradan iktidar partisinin
çoğunluğu vardır, nasılsa reddedilir diye bakamayız.
Kabul edildiği noktada, o anda
BAŞKAN Yalnız, oylama noktası
şu anda bizi ilgilendiren bir konu değil Sayın Özel, o
başka bir şey
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama Başkanım,
şu anda
BAŞKAN -
o yirmi dört saat sonra gündeme
gelecek olan bir şey.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, hayır,
İç Tüzük 72ye göre verdiğim önergeyi savunmadan sonra gündeme
alıp oylatacaksınız ya
BAŞKAN Evet.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
işte, o anda kabul
edilmesi durumunda yapılan savunmayı da boşa düşüren ve
yeniden grupları, şahısları ve savunmayı dinleyen bir
iş. Bu durumda
BAŞKAN Ama sizin
mantığınıza göre o zaman 72nci maddedeki önergenin hiç
yapılmaması gerekiyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır
BAŞKAN Evet.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
şu aşamada
yapılması gerekir efendim.
Bakın, izninizle şurayı bir kez
BAŞKAN Hayır, Sayın Özel
-konuşuyoruz, sohbet ediyoruz diyeyim artık- sizin mantığınıza
göre hangi aşamada yapılırsa yapılsın kabulü hâlinde
ondan önceki bütün görüşmelerin boşa düşmesi anlamına
geliyor çünkü yeniden müzakere
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, değil efendim
çünkü 72 bu maddeyi şöyle yorumluyor, bakın, 72 diyor ki: Görüşmelerin
devam etmesine dair önerge verilmiş ve önerge de Genel Kurulda işaret
oyuyla kabul edilmiş ise
BAŞKAN Evet.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
birinci fıkra
gereğince siyasî parti gruplarına ve milletvekillerine savunmaya
demiyor- ikinci defa
BAŞKAN Evet.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
konuşma hakkı
Yeniden konuşma hakkı demiyor.
BAŞKAN Evet.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu önerge bir kereliktir.
BAŞKAN Evet, konuşma
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ve önceki bu önerge
BAŞKAN - Aynı koşullarda, aynı
sürede konuşma hakkına sahip olmayacak mısınız
Sayın Özel?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Başkanım, özür
dilerim.
Şunu ifade edeyim: Bir kez konuştuk,
önerge kabul edildi.
BAŞKAN Evet.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İkinci bir konuşma
ve bitiyor. Önceki işlemi yoka düşürmüyor, aksine tamamlıyor,
bir süre daha veriyor ve bitiriyor sonra.
BAŞKAN Bakın, sizin dediğiniz gibi
olsa -tam da siz ifade ettiniz- diyelim ki bu konuşmalar
yapıldı, savunmaya geçmeden 72yi gündeme aldık.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Aldınız.
BAŞKAN Tekrar başa döndük mü? Döndük.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Döndük. Bir kerelik daha söz
verdiniz, ilave söz hakkı.
BAŞKAN Savunma nerede? Savunma ne zaman
konuşacak?
MAHMUT TANAL (İstanbul) Daha sonra.
BAŞKAN Öyle şey olur mu?
MAHMUT TANAL (İstanbul) Aynen öyle.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Savunma, bu görüşmeler
tamamlandıktan sonra son sözünü söyleyecek.
BAŞKAN Olur mu? O zaman savunmaya söz
hakkı vermiyoruz olur.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bakın, bu madde, 20,
diyelim ki herkes kullandı hakkını.
BAŞKAN O zaman bütün gruplar ikişer kere
konuşur.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Evet.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Evet.
BAŞKAN - Bu ikişer kere
konuşmayı savunma bir kerede cevap vermiş olur.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Savunma hakkı
sınırsız. Yani yirmişer dakika mı konuşacaklar
kırkar dakika mı, onu belirliyorsunuz şu anda. Yirmişer mi
kırkar mı?
BAŞKAN Yok, o mantık doğru bir
mantık değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Savunma zaten
sınırsız. Savunma bir kez, iki kez diye bir şey yok,
savunma hakkı sınırsız.
BAŞKAN Savunmanın lehine
yapılması arkadan da söylendiği gibi- savunmanın lehine
olan bir durum zaten.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
MAHMUT TANAL (İstanbul) O zaman tüm Meclisin
burada olması lazım, 17 kişi değil ki.
BAŞKAN Eğer kabulü hâlinde, bakın,
bütün işlemini, savunmanın da tamamlanmasından sonra -ben
işlem yapıyorum- kimseye söz vermeyeceğim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya kabul edilirse? Bir daha
vereceksiniz. Her şeyi mahvedecek
BAŞKAN Kabul edilirse baştan herkes
konuşacak, savunma da konuşacak.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Konuşacak ve sizin o
yaptığınız iş
BAŞKAN Evet, problem yok çünkü o zaman.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 72nci maddedeki iki kez
sınırlamasının dışında
yaptığınız için
BAŞKAN Hayır, dışında
olmuyor, iki kere oluyor zaten Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN - Bakın, bunu
tartışmayalım. Ben düşüncemi söylüyorum. Sizin önergenizi,
72nci maddeye uygun önergenizi savunma bittikten sonra işleme
alacağım.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) Çok
yanlış.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu yanlış.
BAŞKAN - Ben öyle düşünüyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O zaman usul
tartışması açalım.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Zaten
tartıştık.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yok canım.
BAŞKAN Çünkü, bu, açıkça söylüyorum,
Son söz savunmanındır. ilkesine aykırı bir durum
değil. Neden değil? Çünkü son söz, savunma kullandıktan sonra
kimseye söz vermeyeceğim.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Peki, 72 kabul edilirse?
BAŞKAN Ha Meclisi kapatmış
olacağım ha önerge oylamış olacağım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Siz Nasılsa
reddedilecek. diyorsunuz, ya kabul edilirse?
BAŞKAN Kabul edilirse baştan
başlayacağız, savunma yine konuşacak.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İşlemi yoka
düşürmüş olacaksınız.
BAŞKAN Hayır, niye? O zaman 72yi
görüşemeyiz hiç hayatımız boyunca, boşa düşülmüş
oluyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, neden
görüşemeyelim
BAŞKAN Kabul edildi, bütün gruplar
konuşacak, şahıslar konuşacak, tekrar savunma
konuşacak.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
şu anda yaptığımız işlem, 72 işleme
alınırsa yirmişer dakika mı konuşacağız,
kırk dakika mı?
BAŞKAN Sayın Özel, ben bu
düşüncedeyim.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Sayın Başkan, duruşma gibi ve ceza yargılaması gibi
düşün.
BAŞKAN Ben bu düşüncedeyim çünkü
işlem yapacağım, kimseye söz vermeyeceğim bu noktada
savunmayı dinledikten sonra, sataşma olursa dahi söz
vermeyeceğim, hiçbir şekilde söz vermeyeceğim; sadece
verdiğiniz önergeyi oylayacağım ve Meclisi
kapatacağım. O önergenin oylanması ile Meclisin kapanması
arasında işlem olarak hiçbir fark yok, eylem çünkü, sözsel durumu
yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya kabul edilirse, ya kabul
edilirse?
BAŞKAN Kabul edilirse baştan
başlayacağız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama olmaz ki efendim, yoka
düşeceksiniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Mesele anlaşıldı
Sayın Başkan. Teşekkür ederiz. Kaç saat
konuşacağız?
BAŞKAN Niye olmasın, ben şimdi
Genel Kurulun neye karar vereceğini bilemem ki.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) E, tamam, onu söylüyoruz; iki
ihtimali de gözetmek durumundasınız.
BAŞKAN İki şıkkı da
söylüyorum size: Kabul edilirse baştan başlayacağız, kabul
edilmezse görüşmeler tamamlanmış olacak.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Mesele vuzuha
kavuştu Sayın Başkanım.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Sayın Başkan, ceza yargılaması ve duruşma gibi
düşünürseniz böyle olmaz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Kararınız bu
yöndeyse
BAŞKAN - Kararım bu noktada, usul
tartışması açacaksanız da dinlerim sizi.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, artık bir
BAŞKAN Sayın Kerestecioğlu, sizi
dinleyeyim.
Buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan ve burada bulunan az sayıdaki
milletvekili, hiçbir usul tartışmasına girmeyeceğiz çünkü
esas olan şu anda usul falan değil, asıl yani özne. Öznesi
olmayan bir şey tartışılıyormuş gibi
davranılıyor şu anda. Şu anda var olan şey gerçekten
Leyla Zanadır yani 1990larda milletvekilliği düşürülmüş,
bu Meclisten çıkarılmış, götürülmüş bir
kadının, bir milletvekilinin tekrar milletvekilliğinin
düşürülmesidir. Aslında özne ve esas olan budur. O nedenle
kayıtlara geçmesi için söz aldım. Yani sessizliğimiz bu 72,
138le ilgili görüşümüzün olmamasından değildir,
yaptığınız işlemin usule uygun
olmadığını düşünüyoruz ama bu bir yana, asıl olan
zaten milletvekillerimizin milletvekilliğinin düşürülmesidir ve bu
iktidarın tarihe milletvekilliği düşüren, parti -sözde-
kapatmadan aslında parti kapatan bir iktidar olarak geçecek
olmasıdır. Sadece bunu ifade etmek istedik. Gerisi, her ikisi de,
aslında, komisyonda da bununla ilgili üstelik olumlu oy vermiş iki
partinin arasındaki tartışmalardır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Biz olumlu oy vermedik.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Bizim için çok da esasa dair bir şey değildir,
gerçekten sadece ayrıntıdır.
Teşekkürler.
BAŞKAN Ben teşekkür ederim.
Sayın Özel, nedir talebiniz?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Talebim şu: Eğer
bahsettiğiniz gibi önergemi işleme almıyorsanız usul
tartışması açıyorum.
BAŞKAN Evet almayacağım,
görüşmelerin sonunda alacağım, savunmadan sonra
alacağım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O zaman usul
tartışması açıyorum, şu anda almanız konusunda
usul tartışması açıyorum efendim.
BAŞKAN Tamam, peki.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Aleyhte.
BAŞKAN Aleyhte Sayın Özgür Özel
MAHMUT TANAL (İstanbul) Aleyhte.
BAŞKAN
Sayın Mahmut Tanal.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Lehte.
BAŞKAN - Sayın Elitaş lehte.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Lehte.
BAŞKAN Sayın Ramazan Can lehte.
Sayın Mustafa Elitaş, buyurun lütfen. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Süreniz üç dakika.
XII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının 507 sıra sayılı Komisyon
Raporunun görüşmelerinin devamı hususunda verilmiş önergeyle
ilgili uygulamasının İç Tüzük hükümlerine aykırı olup
olmadığı hakkında
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bugüne kadarki
yaptığımız uygulamalarda hiç olmayan yeni bir usul ihdas
edilmeye çalışılan bir durum. Bizim
yaptığımız işlem, biraz önce ifade ettiğim gibi,
507 sıra sayılı Karma Komisyon Raporunun burada
görüşülmesi. Konu, 138inci madde. 138inci madde, milletvekilinin
devamsızlığıyla ilgili konunun değerlendirilmesi.
Aslında İç Tüzükte genel esaslar diye
tabir ettiğimiz 60ıncı maddeye göre görüşmeler
yapılır. 60ıncı maddenin son fıkrasına göre,
İç Tüzükte başkaca bir süre belirtilmemişse ilk yapılan
konuşmalar yirmi, ikinci yapılan konuşmalar onar dakikayla
sınırlıdır. Burada üye sayısı, kimlerin
konuşacağı belirtilmemiş. 138inci madde, savunmasını
yapan milletvekilinin konuşma hakkını orada düzenlemiş.
Aslında başka usullerde, kanun tasarı ve tekliflerinde veya
diğer konularda savunma hakkı, milletvekilinin konuşma
hakkı olmadığından dolayı o sadece 138inci maddedeki
belirlenen usulle devam ediyor. 72nci maddede verilmesi gereken önergenin, 507
sıra sayılı Komisyon Raporunun görüşmeleri
sırasında bütün işlem bittikten sonra değerlendirmesi
imkânı ortaya çıkar. Velev ki -ben o kanaatte de olmamama rağmen
siz biraz önce açıklama yaptınız- eğer İç Tüzük 72nci
maddeye göre verilmiş bir önerge varsa zaten önergelerin
72nci maddede
süreleri söylemiyor. Nereye bakmamız lazım? 60a gitmemiz lazım
çünkü İkinci kere yapılan konuşmalarda onar dakika, bunun
yarısı kadardır süre. diyor. Gruplar, siyasi partiler, komisyon
adına yirmişer dakika, ikinci konuşmalar da bunun
yarısı kadardır yani üyeler adına yapılan on dakika
konuşma beş dakikaya, diğer konuşmalar da, siyasi parti
grupları ve diğer kişiler hakkında yapılan
konuşma da onar dakikaya düşecek bir işlemdir.
Bugüne kadar olmamış bu usul, Cumhuriyet
Halk Partisinin sadece
Aslında gönül isterdi ki arkadaşların
söylediği gibi saat dokuzdan önce Türkiye Büyük Millet Meclisinde
görüşülsün bu. Fakat bugün yaptığımız görüşme;
bir saat, hatta kırk beş dakika süreyle Sayın Bakanın sözlü
sorulara verdiği cevap, denetimle ilgili kısım, ondan sonra bir
baktık saat 21.00 olmuş. 4 tane siyasi parti grubunun önerisi var. Bu
grup önerisiyle oyalama taktikleri yerine gelmemiş olsaydı, onlar
gerçekleşmemiş olsaydı, herhâlde, savunmayı yapacak
arkadaş da Türkiye Büyük Millet Meclisinin televizyonlarının
açık olduğu zamanda savunma yapma imkânını bulmuş
olacaktı. Ama açıkçası, niye bu anlamda, bu şekilde
yaptıklarını anlayabilmiş değilim.
Sayın Başkanlığın, şu
andaki işlemin bitmediği, işlemin devam etmesi konusundaki
kararının lehinde olduğumuzu ifade ediyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Aleyhte Sayın Özgür Özel
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
teşekkür ederim.
Önce Sayın Elitaşın
bıraktığı yerden başlayalım. Ne diyordu
Sayın Elitaş İç Tüzük değişmeden önce? Diyordu ki:
Grup önerileri on, on, on; kırk dakika çok, engellemeye dönüyor. Göreceksiniz,
bu İç Tüzükte benim istediğimi verin; ikide başlasak, on
beş dakika şu sürse, on beş dakika bu sürse saat üç gibi gündeme
geçeceğiz. Ne oldu? Gündeme akşam dokuz buçukta geçtik. Neden? Biz
dedik ki: İstediğiniz kadar İç Tüzükü değiştirin.
Sonuçta, eğer siz iktidar etme biçiminizde yani buradaki
çoğunluğunuza güvenerek Meclisin diğer partilerini hiçe
sayarsanız biz bir şekilde o deveyi o iğne deliğinden
geçiririz. Ya delik büyür, ya deve küçülür. Geldiğimiz noktada bu grup
hatta Milliyetçi Hareket Partisi Grubu İç Tüzükte ne istediyseniz verdi
ama sonuç, bugün çıkıyorsunuz yine burada Gördünüz mü, bu vakte
kadar, eskisinden de geç... Bu, iktidar olma, iktidar etme biçiminizi
tartışmanız gerekiyor; uzlaşma, diğer partileri
dikkate alma. Bugünkü durum... Ben çok net bir şey söyledim: Anayasa
açıkça KHKler ilk sıraya alınır. demesine rağmen,
İç Tüzük süre düzenlemesi yapmasına rağmen hem OHAL KHKsi için
bir yetki kullanacaksınız Anayasaya dair hem de Anayasanın
Öncelikle görüşülür. hükmünü uygulamayacaksınız,
müeyyidesizlikten yararlanacaksınız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) İvedilik
başka. İvediliğin ne olduğuna bak, ivedilik var orada.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) Ben dedim ki: İç
Tüzükten kaynaklanan bütün hakları kullanırız. Burada savunma
hakkıyla ilgili bir ihlal var, yanlış uygulamalar var ama bir
gerçek var. İç Tüzükün 72nci maddesi diyor ki: Gruplar ve
şahıslar konuştuktan sonra önerge verilmemişse...
Verilirse ne olur? Oylama yapılır. Oylamada evet çıkarsa...
Sizin dediğiniz gibi olursa yirmişerin üstüne onar dakika daha
konuşma verilir. Sonra, sanki herkes aleyhte konuşuyor gibi
bakıp da Savunma hepsini dinledi. Lehte olacak, aleyhte olacak ama
savunma son olarak çıkacak, sınırsız şekilde süresini
kullanacak. İç Tüzük 72ye göre müzakerelere bir kereliğine...
İlave söz önergesidir o, bir kereliğine; 138de hiçbir yeri yoktur. O
yüzden önce 72nin verdiği hakkı kullandıracaksınız.
Ben diyeceğim ki gerekçemde olduğu gibi: Grupların ve
şahısların düşünceleri yeterince anlaşılmadı,
devam etmesinde fayda var. Onar ya da yirmişer dakika daha
görüşülecek, sonra da kutsal savunma hakkı kullandırılacak.
Ama siz bunu yapmayıp, savunmayı kürsüye çıkartıp sonra
İç Tüzük 72nin hakkını kullandırırsanız -velev
ki bir an için olduğunu düşünelim- önerge kabul edildiğinde,
konuşmalar da diyelim ki üç buçuk saatlik savunma da güme gidecek, sil
baştan yapacaksınız ve tekrar aynı işlem olacak. Bu
durumda 72ye göre bir önerge hakkı daha doğacak, oysa 72 bir kerelik
bu hakkı veriyor. Yaptığınız iş, şurada 30
milletvekiliyle, 17 milletvekiliyle oturup Anayasanın ve İç Tüzükün
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) -
üzerinize yüklediği
yükümlülükleri yerine getirmeyip
Yani burada toplantı yeter
sayısı yok, karar yeter sayısı yok, 17 milletvekiliyle
Anayasanın en ciddi, İç Tüzükün en ciddi sonuç doğuran
Burada
kimin milletvekilliğinin düşürüldüğünün hiçbir önemi yok. Bir
milletin, insanların, 60, 70, 90, 100 bin seçmenin
BAŞKAN Sayın Özel, teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) Toparlıyorum.
temsilcisinin milletvekilliğini düşüreceksiniz;
bunu yaparken bu iş 17 kişiyle olmaz. Allah şahittir, hepimiz
biliyoruz, göz göze bakıyoruz; burada 150 milletvekiliniz olsaydı,
İç Tüzük 72ye göre işlem yapıp, önergeyi reddedip yolunuza
yürüyecektiniz. O yüzden, yaptığınız iş vicdani
değildir, samimi değildir; yaptığınız iş,
riyaset makamının iktidar partisinden olmasında
İçeride
yapmış olduğumuz görüşmelerde de Sayın Başkan
daha burada söylemişken Son söz savunmanındır ama. diye,
Sayın Başkan şimdi dönüyor ve bu durumda İç Tüzükü
eğiyor büküyor ve bir hâle getiriyor. Her şeyi yapabilirsiniz ama
tarih burada yaptığınız Anayasa ihlalini aynen OHAL
KHKlerinde olduğu gibi yazacaktır, tarih önünde mahkûm
olacaksınız.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Özel
konuşması esnasında Bu İç Tüzük yapımı
sırasında Milliyetçi Hareket Partisi ne istediyseniz kabul etti veya
verdi. şeklinde ifade ederek sataşmada bulunmuştur,
sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurun, iki dakika.
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
4.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin usul görüşmesi nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Milliyetçi Hareket Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu İç Tüzük değişiklikleri
sürecinin nasıl işlediğini bütün parti grupları
bildiği gibi Sayın Özel de Cumhuriyet Halk Partisi de bütün gruplar
da bilmektedir. Meclis Başkanının bütün siyasi parti
gruplarına çağrısı üzerine Milliyetçi Hareket Partisinin
İç Tüzüke ilişkin bu çalışmaya olumlu cevap vermesi
üzerine, Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisinin kendi
parti görüşleri doğrultusunda bu görüşmelere katılmak
istemeyişlerinden Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket
Partisi biraraya gelmiş, 18 maddenin 18inde de tam bir mutabakat ve
görüş alışverişi içerisinde tam bir uzlaşma
sağlanmıştır. Böyle bezirgân pazarlığı ile
al ver pazarlıkları ve çalışmaları kesinlikle
yapılmamıştır. Bunu daha evvel defalarca tekrarladık
ama ısrarla, sanki böyle bir pazarlık varmış gibi veya biri
bir şey talep etmiş, öbürü onu kabul etmiş veya kabul
etmemiş... Neticede, altına birlikte imza
attığımız bir İç Tüzük değişikliği
gerçekleşmiştir. O nedenle, Milliyetçi Hareket Partisinin bu tutumuna
saygı gösterilmesini tekraren beklediğimi ifade etmek istiyorum.
Ayrıca bu görüşmelerle ilgili, 72nci ve
138inci maddeyle ilgili hususlarda Sayın Başkanın
uygulamasının yerinde olduğunu belirtiyor, hepinize
saygılar sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Akçay.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, bir
sataşma yok ama kayıtlara geçmesi açısından
Milliyetçi Hareket Partisinin tutumuna saygı
göstermiyor değiliz. Benim söylediğim laf basit, alınır
tutanaklar okunur.
Elitaş diyordu ki dedim: Grup önerileri onar
dakika çok uzun, bunu kısaltın, saat üçte gündeme geçeceğiz.
Biz de dedik ki: Anlayışı değiştireceksiniz. Grubunuz
ne istediyseniz verdi. Bu, bir retoriktir de çünkü son dönem siyasi
hayatımızda Cumhurbaşkanının sarf ettiği bir
cümledir Ne istedilerse verdim. Grubunuz ne istediyseniz verdi. Hatta dedim
çünkü bu talep Elitaşın bin yıllık talebi. Milliyetçi
Hareket Partisi de istediğinizi verdi. dedim. Ben Milliyetçi Hareket
Partisi bezirgân pazarlığı yaptı, al ver yaptı.
demedim. O konuyla ilgili çok ciddi iddialarım olabilir ama İç Tüzük
bahsinin ve usul tartışmasının
dışındadır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Tamam, teşekkür ederiz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Elitaş
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ben de
sataşma değil, kayıtlara geçsin diye söylüyorum.
İki siyasi partinin yaptığı
uzlaşma çok önemli bir uzlaşma. 2 siyasi parti birlikte biz İç
Tüzükü kaleme aldık. Komisyonda da söyledik, Genel Kurulda da söyledik:
Yapılacak değişiklikler konusunda altına imza
attığımız İç Tüzükte siyasi partiler mutabık
olmadığı takdirde virgülünü de değiştirmeyiz, harfini
de değiştirmeyiz. dedik. Biz bu uzlaşmamıza hem Milliyetçi
Hareket Partisi hem AK PARTİ olarak sonuna kadar sadık kaldık.
Burada bizim herhangi bir itirazımız yok. Açıkçası, 2
siyasi partinin uzlaşma konusundaki ilkeli
davranışının en önemli göstergesi İç Tüzük ve Anayasa
değişikliği konusunda olmuştur.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Ben de kayıtlara geçmesi açısından
bir iki laf söylemek istiyorum Sayın Ramazan Canı
çağırmadan önce.
Sayın Özel, biraz önceki konuşmanızda
benim hukukçu kimliğimi ileri sürerek,
tarafsızlığımı ileri sürerek -belki gizli kapaklı
olarak, belki ben yanlış anladım- etki altında kaldığım
şeklinde bazı imalarda bulundunuz. Ben, şu anda da Son söz
savunmanındır. diyorum. Savunmanın ne kadar önemli bir kurum
olduğunu hayatım boyunca savundum.
Burada açıkladığım konu
şudur: Eğer son söz savunmanın olmaz ise o savunmadan sonra
başka birine söz vermektir. Burada bu söz verme işlemini
yapmayacağız. Bunu Başkan olarak söyledim ve benim bu tutumum da
son söz savunmanın ilkesiyle asla çatışmamaktadır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Önerge kabul edilirse
yapacaksanız.
BAŞKAN Önerge kabul edilirse Genel Kurulun
kararıdır, uymak zorundayım. İddia ettiğiniz gibi
boşa çıkarma diye bir şey söz konusu olamaz. O zaman 72yi hiç
uygulamayalım. Sizin mantığınız oraya getiriyor bizi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, öyle bir şey
yok.
XII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER (Devam)
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılının 507 sıra sayılı Komisyon
Raporunun görüşmelerinin devamı hususunda verilmiş önergeyle
ilgili uygulamasının İç Tüzük hükümlerine aykırı olup
olmadığı hakkında (Devam)
BAŞKAN Lehte son olarak Ramazan Can
konuşacak.
Buyurun Sayın Can. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Öncelikle, Sayın
Başkanımızın tutumunun yerinde olduğunu kabul
ediyorum. Şimdi, aslında, burada tartışılacak fazla
bir şey de yok. 72nci maddenin başlığına
baktığımızda Görüşmelerin tamamlanması,
138inci maddeye baktığımızda Milletvekillerinin
devamsızlığı. Sıra sayısında milletvekilinin
devamsızlığıyla ilgili Adalet ve Anayasa Karma Komisyonunun
raporunu görüşüyoruz. Burada bir kanun görüşmesi yok, bir komisyonun
raporunu görüşüyoruz ve burada da milletvekili
devamsızlığı esas alınmış. Tabii ki
bunları görüşürken de bir kanun görüşmesine kıyasen
görüşüyoruz. 72nci maddede kanunu görüşürken ne yapıyoruz?
Gruplar söz alıyor 20şer dakika, 10ar dakika şahıs söz
alıyor ve oylama aşamasına geçiliyor. Burada 72nci maddeyi
uygulayabiliriz ama kıyasen uyguladığımız milletvekili
düşmesi; 138 ile 72yi bir bütün olarak düşünmek durumundayız.
138e geldiğimizde savunma hakkı var. Dolayısıyla
-Görüşmelerin tamamlanması- 72nci madde başlığı
da değerlendirildiğinde savunma hakkıyla beraber
değerlendirmek durumundayız. Savunma hakkını buradan
soyutlayamayız. Savunma hakkı yapıldıktan sonra
Görüşmeler tamamlanmıştır. denir, orada 72nci madde
önergesi verilebilir. Kaldı ki 72nci madde önergesi verildi -atıyorum-
reddedildi. Bitti işlem, yirmi dört saat başlayacak. 72nci maddedeki
tekrar görüşelim önergesi kabul edildiğinde, gayet
doğaldır, yeniden başlayacak. Peki, yeniden
başladığında ne olacak? Tekrar gruplar söz alacak. Burada
önemli olan, tekrar savunma hakkı verilecek. Savunma hakkı niye
verilecek arkadaşlar? Grup niye müzakere yapar? A grubu, B grubu, C grubu
farklı müzakereler yapabilir, sanık da savunmasını ona göre
şekillendirebilir. Milletvekilleri de gerek sanığın yeniden
şekillendirdiği savunmasını gerekse müzakere
ortamındaki almış olduğu hisleri yirmi dört saatte
değerlendirecek, ertesi gün oylama yapacak. Dolayısıyla, efendim
Burada işlem bitmiştir, tekrar sonra işlem nasıl kabul
edilecektir? demek doğru değildir. 72nci madde uygulanır,
reddolursa işlem biter. 72nci maddeye göre kabul edilirse önerge tekrar
sil baştan görüşmeler yapılır ve savunma tekrar verilir ve
doğaldır ki savunma da buna göre şekillenebilir; bunda herhangi
bir beis yoktur. Biz burada bir kanun görüşmesine kıyasen Meclis
raporunu, Komisyon raporunu görüştüğümüzden bahisle 138 ile 72yi
birlikte değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.
Sayın Başkanın tutumunun yerinde
olduğunu belirtir tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Aleyhte son olarak Sayın Mahmut Tanal
konuşacaklar.
Buyurun Sayın Tanal. (CHP
sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL (İstanbul) Değerli
Başkan, değerli milletvekilleri; şu anda saat on ikiyi bende on
geçiyor.
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) On ikiyi on üç geçiyor.
MAHMUT TANAL (Devamla) On ikiyi on üç geçiyor;
peki.
SALİH CORA (Trabzon) On ikiyi dokuz geçiyor.
MAHMUT TANAL (Devamla) On ikiyi dokuz geçiyor;
peki.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Oyalamak için yapıyorlar,
sen süreni kullan.
MAHMUT TANAL (Devamla) Peki, güzel
Şimdi, İç Tüzükümüzün 1inci maddesi
birleşimi şöyle tanımlar: Birleşim, Genel Kurulun belli
bir gününde açılan toplantısıdır. Biz bu güne 9 Ocakta
başladık. Hukukta çapraz sorgu vardır; sorguya alın,
cevabını alın. Gayet rahat cevabını kendiniz verdiniz;
bugün ayın 10u. Dolayısıyla, normal koşullarda bugün saat
24.00te bittiği için -saat şu anda 24.00ü on üç geçti on iki
geçti denildi- yani netice itibarıyla, aslında bu birleşimin
kapatılmış olması lazım çünkü biz yeni bir güne
başladık.
SALİH CORA (Trabzon) Grup önerisinde
İşin bitimine kadar deniliyor.
MAHMUT TANAL (Devamla) Ve geliyoruz, burada devam
ediyoruz.
Burada yapılan yargılama bir ceza
yargılaması. Jüri heyetlerinin bir kısmı o gün gelmezse
orada yapılan savunmalarla ilgili jüri nasıl karar verecek? Burada 4
siyasi partinin toplam milletvekili sayısı 50 milletvekili ve burada
biz şekli şeye bakamayız. Formalite usulen tamamlansın diye
burada işlemler yapılmıyor. Kanunun burada esas aramış
olduğu özü, manası, milletvekilleri burada bulunacak ki
savunması yapılabilecek ki üzerinden yirmi dört saat geçtikten sonra
üzerinde sağlıklı bir karar verebilmesi için İç Tüzükün
138inci maddesinin son fıkrası yirmi dört saat geçmesini
aramış; yoksa
Burada asıl amaç bu yani milletvekilleri olacak.
Yangından mal kaçırırcasına, 550 milletvekilinin
bulunduğu bir Parlamentoda 50 kişiyle bir milletvekilinin milletvekilliğinin
düşürülmesi burada tartışılıyor ki bu, kanunun
amacına, ruhuna aykırı.
72nci maddeyle ilgili olarak da Sayın
Başkanım, bu ceza yargılamasına benzediği için
tevsiyitahkikatta yani Son söz savunmanındır,
sanığındır. ilkesine gelmeden acaba
araştırılacak başka bir konu var mıdırın
karşılığı İç Tüzükün 72nci maddesidir. Yani bu
olay daha etraflıca, daha detaylıca konuşulsun, ona göre son söz
savunmanındır, verilsin. Amaç bu iken siz bu amaçtan
uzaklaşıyorsunuz, yorumu dar yorumluyorsunuz. Yani daraltıcı
yorum ceza yargılamasının tamamen dışladığı
bir sistemdir. Burada asıl olan, yorumu temel hak ve özgürlüklerden yana
yapmaktır. Siz baskıcı, otoriter,
kısıtlayıcı yandan yorum yaptığınız
için sizin görüşlerinize karşıyız.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Yalnız, Sayın Tanal, burada
hukukçuluğumuzu tartışmayalım. Ama bu işin
tevsiyitahkikatla bir benzerliği yok.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Efendim, siz hiç ceza
yargılamalarına girmediniz zaten, o anlamda tabii ki bilemezsiniz.
BAŞKAN Çünkü tevsiyitahkikat talebinde
bulunduğunuz zaman savunmadan sonra tevsiyitahkikat talebi geçerli olursa
ve kabul edilirse mutlaka konuşacak birileri vardır o mahkeme
salonunda, oysa burada olmayacak o.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Yok efendim, son söz
savunmanındır.
BAŞKAN O öyledir, o öyledir.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bilmiyorsunuz, özür
diliyorum, bilmiyorsunuz Sayın Başkan.
BAŞKAN Evet, tutumumda herhangi bir
değişiklik yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
tutumunuzda herhangi bir değişiklik yoksa bu kadar kritik,
geçmişte örneği olmayan, olmadığı söylenen,
bulunamayan ve bu kadar tartışmalı ve Anayasa ve İç Tüzük
açısından milletvekilliği düşürülmesi sonucu
doğurabilecek yani burada verilebilecek en kritik kararlardan bir tanesi
konusunda Genel Kurulun oyuna başvurmanızı talep ediyorum.
BAŞKAN - Bu konuda karar vermek tamamen benim
inisiyatifimde olan bir şey. Benim açımdan net bir durum vardır,
tartışmalı bir durum yoktur. Dolayısıyla bu
isteğinizi yerine getirmeyeceğim ve tutumumda herhangi bir
değişiklik yapmayacağım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Tamam.
XI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Komisyonlardan Gelen Diğer İşler (Devam)
1.- Ağrı Milletvekili Leyla Zananın 1inci Yasama
Yılı ile 2nci Yasama Yılı 01.10.2016 ila 30.04.2017
Döneminde Anayasanın 81inci Maddesine Uygun Biçimde Andiçmeden
Aralıksız Olarak Genel Kurulun 212 Birleşimine
Katılmamasına Bağlı Devamsızlığı
Nedeniyle Anayasanın 84üncü ve İç Tüzükün 138inci Maddeleri
Uyarınca Gerekli Değerlendirmenin Yapılması İçin
Başkanlık Divanının 20.07.2017 Tarihli ve 41 Numaralı
Kararı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Tezkeresi (3/1171) ile Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyon Raporu (Sıra Sayısı:
507) (Devam)
BAŞKAN - Şimdi son söz
savunmanındır diyerek savunmasını yapmak üzere, Sayın
Leyla Zana adına savunmasını yapmak üzere Meral Danış
Beştaşa söz veriyorum.
Buyurun Sayın Meral Danış
Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; savunma
yapmayacağım, peşinen söylüyorum.
İktidar partisinin 317 milletvekili var; evet,
317.
SALİH ÇETİNKAYA (Kırşehir)
316.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) 316.
Şu anda sayıyorum; 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8,
9, 10, 11, 12, 13
SALİH CORA (Trabzon) Biz söyleyelim ya,
sayma.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
14,
15, 16, 17, 18, 19, 20.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Arkadaşınız oylanacak, sizin de yok.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Kâtip
üyeyi de sayarsak, Meclis Başkan Vekilini; burada da var, 22.
SALİH CORA (Trabzon) Komisyon?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Diğer milletvekilleri nerede?
BAŞKAN Beni saymayın Sayın
Danış Beştaş, benim oy kullanma hakkım yok.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Yok,
biliyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Varmış gibi etki
ediyor bize.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Şu anda diğer 300 milletvekili ya da 290 milletvekili nerede? Uçtu,
uçtu gitti.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sabahtan beri
oyalıyorsunuz ama.
SALİH CORA (Trabzon) 15 vekiliniz var burada.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Şimdi, şu anda Meclis niye çalışıyor? HDPli
vekillerin bir tanesinin daha, Sayın Zananın vekilliğini
düşürmek için mesai yapıyor. Sabahtan itibaren bir sürü bahaneyle
Savunmaya müdahale edilemeyecek ama ben savunma yapmadığım için
istediğiniz kadar sataşabilirsiniz.
SALİH CORA (Trabzon) Ben
sataşmıyorum. 15 kişi var, 15 milletvekiliniz var.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Siz,
sabahtandır, sadece halk duymasın diye, savunma hakkı
kullanılmasın diye, Zanaya ve diğer milletvekillerine,
halkın iradesine yapılan haksızlık kamudan gizlensin diye
bize İç Tüzük anlatıyorsunuz. Sayın Özgür Özeli bu işten
muaf tutuyorum çünkü gerçekten hukuken çok yerinde gerekçeler ileri sürdü. Ve
bir ceza yargılamasını bilen, savunmanın değerini
bilen herhangi bir kişi bunu böyle alelacele Hadi, vekilliği
düşürelim. demez. Bunların hepsi bahane, esasa gelelim esasa. Halk
iradesini temsil eden, en yüksek makamda oturan bir milletvekilinden söz ediyoruz.
Bu milletvekili ki dokuz yıl, on yıla yakın cezaevinde
yatmış; 1994 yılında, sizin zamanında
kınadığınız ama bugün çok daha
ağırını yaptığınız bir şekilde
milletvekilliği gasbediliyor. Yüz binlerce oyu alan, milyonlarca
insanı, Türkiyede 80 milyon yurttaşı temsil eden bir milletvekilinden
söz ediyoruz. Uluslararası birçok ödüle sahip, onlara girmiyorum.
SALİH CORA (Trabzon) Hiç girme.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Peki,
nerede milletvekilleri? Milletvekilleri nasıl karar verir? Şu anda
karar yeter sayısı var mı? Yok. Şu anda toplantı yeter
sayısı var mı? Yok.
SALİH CORA (Trabzon) Şu an oylama yok,
savunma var.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
İç Tüzük niye yazmış bunu? Demiş ki: Milletvekilleri
savunmayı bir dinlesin, bir ikna olsunlar, ona göre oylarını
yirmi dört saat sonra versinler. Ben boş sıralara ne savunması
yapayım? Gece on ikiyi geçmiş. Milletvekilleri keşke kendi özgür
iradelerine göre karar verseydi, keşke kendi vicdanlarına göre,
keşke demokrasi değerlerine göre karar verseydi. Milletvekillerinin,
yukarıdan emir talimatla Leyla Zananın milletvekilliği
düşürülecek. dendiği anda başka bir oy verme şansları
yok ki. Milletvekilleri olsa da olmasa da sonuç değişmeyeceği
için buradan milletvekilleri gönderildi. Beş saat önce burada
toplantı yeter sayısı yoktu ama karar yeter sayısı,
139 milletvekili vardı, hatta 141 milletvekili. Demek ki bizim
sözlerimizin hiçbir önemi yok. Size hukuk, uluslararası hukuk, demokrasi,
hukuk devleti, yemin, çoğulculuk, bunları anlatsak ne yazar, anlatmasak
ne yazar! Siz yine halk iradesini gasbetmeye devam ediyorsunuz.
Millî irade diye bir olgu kalmamıştır
bu ülkede. Siz halktan, kamudan bu kararı gizliyorsunuz,
kaçırıyorsunuz. Leyla Zananın vekilliğini düşürmekle
aslında ileride sizler bunun hesabını vereceğinizi çok iyi
biliyorsunuz. 5 milletvekilimizin vekilliği düşürüldü aynı
yöntemle. Biz usul değiliz, biz bu İç Tüzük maddelerinde saklı
değiliz, biz halkız halk, biz bir partiyiz. Biz bir parti olarak
seçimlere girdik, sizin gibi oy aldık ve burada temsil hakkını
kazandık. Sizin ırkçı bir yemini, totaliter bir eğilimi
bize dayatmaya hakkınız yok. Meclise gelemeyen bir milletvekilinin
Niye yemin etmedin? Niye devamsızlık yaptın? diye usul
kurallarıyla oynayarak, kuralları kendinize göre evirerek çevirerek
gelip burada milletvekilliği düşürüyorsunuz. Bu, o kadar basit
değil. Siz düşürün, siz düşürmeye devam edin.
Şimdi son olarak şunu söylüyorum: Evet,
savunma yapmıyorum. Meclis faaliyeti şu anda varmış gibi
davranıyorsunuz. Ortada bir Meclis faaliyeti yok, ortada milletvekilleri
yok, ortada savunmayı dinleyecek bir organ yok; ortada 316
milletvekilinden 22 milletvekili var. 22 milletvekilinin burada
bulunmasına büyük değer biçiyorum şüphesiz, saygı duyuyorum
ama o 22 milletvekiliyle bu vekillik düşürülmeyecek. Leyla Zananın
sizden hiçbir farkı yok, burada oturan hiçbir milletvekilinden farkı
yok. O, onurlu, hayatını demokrasiye, insan haklarına, hukukun
üstünlüğüne, barışa adamış bir şahsiyettir ve siz
büyük bir haksızlığa, tarihsel haksızlığa,
hukuksuzluğa, zulme, zorbalığa, faşizme imza
atacaksınız. Bu ayıp size yeter! Bu ayıp size yeter!
Yarın öbür gün sizler yargılandığınızda, emin
olun, sizin adil yargılanma hakkınızı ölümüne
savunacağız ama siz asla adalete yaklaşamayacaksınız.
Adaletin yanından geçemiyorsunuz. Siz, şu anda kendinizi kurtarmak
için her şeyi yapıyorsunuz. Savunma hakkımız
gasbedilmiştir. Sayın Zanadan özür diliyorum, biz sadece bir usuli
işlemi gerçekleştirmeyi reddediyoruz. Biz bir kadavra değiliz,
biz kobay değiliz, biz İç Tüzük tartışmalarının
gece yarısında üzerinde yapılacağı milletvekilleri
değiliz. Hukuku da iyi biliriz, usulü de iyi biliriz ama asıl
amacın halktan gerçekleri saklamak olduğunu da çok iyi biliyoruz.
Bu ayıp size yeter diyorum.
(HDPli milletvekillerinin Genel Kurul salonunu terk
etmesi)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 00.24
ON ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 00.33
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin On Üçüncü Oturumunu açıyorum.
507 sıra sayılı Karma Komisyon
Raporunun görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
507 sıra sayılı Komisyon Raporunun
görüşmelerinin devamı hususunda İç Tüzükün 72nci maddesine
göre verilmiş bir önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan konunun müzakerelerine İç Tüzükün 72nci maddesi gereğince
devam edilmesini arz ve teklif ederiz.
Özgür Özel Mahmut
Tanal Mustafa Sezgin
Tanrıkulu
Manisa İstanbul İstanbul
Şenal Sarıhan Sibel Özdemir Musa Çam
Ankara İstanbul İzmir
Niyazi Nefi Kara Kadim
Durmaz
Antalya Tokat
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Karar yeter sayısı
talep ediyoruz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Karar yeter
sayısı istiyoruz biz de.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı
yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 00.34
ON DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 00.41
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin On Dördüncü Oturumunu açıyorum.
Manisa Milletvekili Özgür Özel ve
arkadaşlarının İç Tüzükün 72nci maddesine göre
verdiği önergenin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:
Önergeyi Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar
yeter sayısı yoktur.
MUSA ÇAM (İzmir) Elektronik oylama yapın
Sayın Başkan.
BAŞKAN Hiç fark etmez.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 00.42
ON BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 00.47
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL
(Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46ncı Birleşiminin On Beşinci Oturumunu açıyorum.
Manisa Milletvekili Özgür Özel ve
arkadaşlarının İç Tüzükün 72nci maddesine göre
verdiği önergenin ikinci oylamasında da karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:
Önergeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
3üncü defa da karar yeter sayısı
bulunamadığından, sözlü soru önergeleri ile kanun tasarı ve
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için 10 Ocak 2018 Çarşamba günü saat 14.00te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 00.48