TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
49uncu
Birleşim
16
Ocak 2018 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Antalya Milletvekili
Ahmet Selim Yurdakulun, aile hekimliğinde sağlık
raporlarına ilişkin usul ve esaslara dair gündem dışı
konuşması
2.- Uşak milletvekili
Özkan Yalımın, Uşak ve Kütahya illerinin sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Konya Milletvekili Halil
Etyemezin, Konyadaki yatırımlar ile Konyanın cumhuriyet
tarihinin ihracat rekorunu kırmasına ilişkin gündem
dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Didem Enginin, ülkenin bir buçuk yıldır olağanüstü
hâl kapsamında yönetildiğine ve taşeronlarla ilgili yapılan
düzenlemeye ilişkin açıklaması
2.- Bursa Milletvekili Erkan
Aydının, artan grip vakalarının
araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması
konusunda Sağlık Bakanlığını bir an önce göreve
çağırdığına ilişkin açıklaması
3.- Kayseri Milletvekili Sami
Dedeoğlunun, Orta Doğuda başlatılan kanlı oyunun
asıl hedefinin ülkemiz olduğuna ilişkin açıklaması
4.- Mersin Milletvekili Baki
Şimşekin, 15 Temmuz hain darbe girişiminde görevleri icabı
er olarak askerlik yapan, askerî okullarda okuyan, silahından mermi
çıkmayan bütün mahkûmların tutuksuz olarak
yargılanmasını talep ettiğine ilişkin
açıklaması
5.- Kocaeli Milletvekili
Fatma Kaplan Hürriyetin, Gebze ilçesinin Hürriyet ve Yavuz Selim Mahallesi
sakinlerinin tapu sorunlarına ilişkin açıklaması
6.- Mersin Milletvekili
Hüseyin Çamakın, Anayasa Mahkemesinin 2 tutuklu gazetecinin hak ihlaline
uğradığı tespitine rağmen alt mahkemenin söz konusu
karara uymamasının ülkede hukukun bittiğinin somut göstergesi
olduğuna ilişkin açıklaması
7.- Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlunun, on beş yıllık AKP iktidarında
işsizlikte cumhuriyet tarihinin rekorlarının
kırıldığına ilişkin açıklaması
8.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Niğdeye havaalanı ve yerli uçak fabrikası
yapılmasını istediklerine ilişkin açıklaması
9.- Kütahya Milletvekili
İshak Gazelin, 16 Ocak Refah Partisinin kapatılmasının
20nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
10.- İstanbul
Milletvekili Selina Doğanın, Cağaloğlu Anadolu Lisesi
Müdürünün icraatlarına ve konuyu gündeme getirdiği için İstanbul
Milletvekili Barış Yarkadaşın yandaş medya
tarafından hedef alınmasını kınadığına
ilişkin açıklaması
11.- Hatay Milletvekili
Serkan Topalın, yapılacak alımlarda anestezi tekniker veya
teknisyenlerinin göz ardı edilmemesi için gerekli
çalışmaların yapılmasını talep ettiğine
ilişkin açıklaması
12.- Kahramanmaraş
Milletvekili İmran Kılıçın, iyi vatandaş olmanın
ilk önemli görevimiz olduğuna ve toplumun gücünün fertlerin gücünden
kaynaklandığına ilişkin açıklaması
13.- Adıyaman
Milletvekili Behçet Yıldırımın, halkı HDP Eş
Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın Sincan Cezaevi
kampüsünde görülecek duruşmasına davet ettiğine ilişkin
açıklaması
14.- Kırklareli
Milletvekili Türabi Kayanın, üniversitelerden yardımcı
doçentliğin kaldırılması, doktora süresinin
kısaltılması ve yabancı dil sınavının her
üniversitenin kendisine verilmesine ilişkin açıklaması
15.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutçanın, Bandırma Pertevniyal Hastanesi
binasının restorasyonu için gerekli girişimlerde bulunulmasını
bölge halkı adına talep ettiğine ilişkin
açıklaması
16.- Erzurum Milletvekili
Mustafa Ilıcalının, öğrenci, plancı ve mühendislerle
beraber Özbekistana yaptığı ziyarete ilişkin
açıklaması
17.- Trabzon Milletvekili
Ayşe Sula Köseoğlunun, Gençlik ve Spor
Bakanlığının Kredi ve Yurtlar Kurumuyla beraber organize
ettiği Tematik Kış Kamplarına ilişkin
açıklaması
18.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, İstanbulun Beykoz ilçesi Kavacık
Borsa İstanbul İlkokulu içinde başlatılan inşaat
projesine ve bu hukuksuz işlemden vazgeçilmesini talep ettiğine
ilişkin açıklaması
19.- İzmir Milletvekili
Mustafa Ali Balbayın, yardımcı doçentlerle ilgili yapılan
çalışmaya ilişkin açıklaması
20.- Burdur Milletvekili
Mehmet Gökerin, TOKİ tarafından 2018 yılında
satışa sunulacak olan konutların ne kadarının dar
gelirli vatandaşlar için yapılacağını ve Bozkurt
Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesine ne zaman
başlanacağını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
21.- Giresun Milletvekili
Bülent Yener Bektaşoğlunun, Çoruh Aksa Giresun İl
Müdürlüğünün, abonelerin aralık ayı faturalarını ocak
ayında düzenleyerek elektrik zammını yansıtmasına ve
enerji şirketlerinin sayaç okuma ve faturalandırma işlemlerinin bir
yönetmelikle düzenlenmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
22.- Denizli Milletvekili
Kazım Arslanın, Denizlinin Tavas, Kale, Beyağaç, Güney ve
Bekilli ilçelerinde yetiştirilen tütünlerin teslim ve tesellüm
işlemlerine ve besicilik yapılan bölgelere hibe desteği
verilmesinin düşünülüp düşünülmediğini öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
23.- Samsun Milletvekili
Erhan Ustanın, 14 Ocak 2018de Hakkârinin Çukurca ilçesinde şehit
olan Bülent Alpa Allahtan rahmet dilediğine, taşeron işçilere
kadro verilmesiyle ilgili düzenlemedeki bazı sıkıntılara ve
Afrine müdahaleyi desteklediklerine ilişkin açıklaması
24.- Muş Milletvekili
Ahmet Yıldırımın, Afrinde halkların, kültürlerin,
inançların birlikte yaşam sürdüğü bir gerçeklik olduğuna ve
Freedom Houseun 2018 yılına dair raporda Türkiyenin Özgür Olmayan
Ülkeler kategorisine düşürüldüğüne ilişkin açıklaması
25.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlunun masum
olduğuna ve dava sürecine ilişkin açıklaması
26.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Türkiyenin terör örgütlerine karşı
mücadelesine kararlı bir şekilde devam ettiğine ve gerek
Afrinde gerek Irakın kuzeyinde PKK/PYD unsurlarını yok
etmekten asla geri durmayacağına ilişkin açıklaması
27.- Bolu Milletvekili Tanju
Özcanın, 31 Aralıkta yapılacak olan AK PARTİ Bolu İl
Kongresinin iki gün kala AK PARTİ Genel Başkanı tarafından
hukuksuz bir şekilde ertelendiğine ilişkin açıklaması
28.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
29.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
30.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
31.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
32.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, İstanbul Milletvekili Mehmet
Muşun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
33.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Türkiye Cumhuriyeti devletinin DEAŞla
mücadelesindeki kararlılığının tartışmaya
açılacak bir konu olmadığına ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Başkanlıkça,
esas komisyon olarak Dışişleri Komisyonuna, tali komisyon olarak
da Çevre Komisyonu ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonuna havale
edilen (1/792) esas numaralı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş
Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi Sekreteryası
Arasında Ankara Girişiminin Uygulanmasına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının Hükûmetçe geri alındığına
ilişkin tezkeresi (3/1391)
2.- Yurt
Dışına Kaçırılan Kültür
Varlıklarımızın Belirlenerek İadelerinin
Sağlanması ve Mevcut Kültür Varlıklarımızın
Korunması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi
Maksadıyla Kurulan (10/601) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu Başkanlığının,
çalışma süresinin 25/1/2018 tarihinden geçerli olmak üzere bir ay
uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/1387)
3.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin,
Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi Dış İlişkiler Komitesi
Başkanı Samed Seyidovun vaki davetine icabetle Azerbaycana resmî
bir ziyaret yapmasına ilişkin tezkeresi (3/1388)
4.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin, 15-17
Şubat 2018 tarihlerinde Bulgaristanın başkenti Sofyada
gerçekleştirilecek olan Parlamentolararası Ortak Dış ve
Güvenlik Politikası (ODGP) ve Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası
(OGSP) Konferansına katılmasına ilişkin tezkeresi (3/1389)
5.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Millî Savunma Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin, Ukrayna
Parlamentosu Millî Güvenlik ve Savunma Komitesinin vaki davetine icabetle 23-26
Ocak 2018 tarihlerinde Ukraynaya resmî bir ziyarette bulunmasına
ilişkin tezkeresi (3/1390)
B) Önergeler
1.- Malatya Milletvekili Veli
Ağbabanın, (2/308) esas numaralı Ankarada Barış
Meydanı Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/126)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- MHP Grubunun, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin gündeminin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmında yer alan, Ankara Milletvekili Mustafa Mit ve
arkadaşları tarafından işsizliğin sosyoekonomik
boyutlarının tespiti ile ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlerin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan (10/2214)
esas numaralı Meclis Araştırması Önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 16 Ocak 2018 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
2.- HDP Grubunun, Grup
Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir
tarafından, Türkiyede 6284 no.lu Kanun ve İstanbul Sözleşmesinin
etkin biçimde hayata geçirilmesi ve kadınlara yönelik şiddete
karşı alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 10/1/2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 16
Ocak 2018 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
3.- CHP Grubunun, Türkiye
Büyük Millet Meclisi gündeminin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Genel Diğer İşler kısmında yer alan
420, 423, 424, 436, 437, 444, 445, 448, 449, 450, 452, 453, 454, 455, 467, 468,
470, 483, 484, 496, 498, 499 ve 500 sıra sayılı Kanun
Tasarılarının yine bu kısmın 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8,
9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22 ve 23üncü
sıralarına alınmasına ve diğer işlerin buna göre
teselsül ettirilmesine ilişkin önerisi
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, İstanbul Milletvekili Filiz
Kerestecioğlu Demirin HDP grup önerisi üzerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ
Genel Başkanına sataşması nedeniyle konuşması
2.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, İstanbul Milletvekili
Mehmet Muşun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
3.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması
4.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, Konya Milletvekili Leyla
Şahin Ustanın HDP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşması sırasında HDP
Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
5.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması
6.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
7.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması
8.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun CHP grup önerisi
üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine ve Adalet ve
Kalkınma Partisi Genel Başkanına sataşması nedeniyle
konuşması
9.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması
10.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun CHP grup önerisi
üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
11.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
12.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanına sataşması nedeniyle
konuşması
13.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, İstanbul Milletvekili Mehmet
Muşun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
14.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Trabzon Milletvekili
Haluk Pekşenin, ceza ve tevkifevleriyle ilgili sorunlara ilişkin
Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/63) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
2.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, asansörler ve yürüyen merdivenlerle ilgili çeşitli
hususlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/165) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
3.- Muş Milletvekili
Ahmet Yıldırımın, yenilenebilir enerjiyle ilgili yürütülen
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/212) ve Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
4.- İstanbul
Milletvekili Barış Yarkadaşın, Türk Patent Enstitüsü
Markalar Dairesi Başkanlığına ve coğrafi işaret
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/216) ve Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
5.- Kocaeli Milletvekili
Haydar Akarın, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesine ve Proje
kapsamında TÜBİTAKın geliştirdiği Ulusal
Akıllı Kart Çipine ilişkin sözlü soru önergesi (6/261) ve Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
6.- Trabzon Milletvekili
Haluk Pekşenin, Vakfıkebir Organize Sanayi Bölgesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/264) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlünün cevabı
7.- Muş Milletvekili
Ahmet Yıldırımın, KOSGEBden hibe veya teşvik alan
işletmelere ilişkin sözlü soru önergesi (6/322) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
8.- Trabzon Milletvekili
Haluk Pekşenin, Şanlıurfadaki organize sanayi bölgelerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/324) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
9.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, yurt dışına satış gibi
gösterilerek yurt içine yapılan şeker satışına ve
alınan önlemlere ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından sözlü soru
önergesi (6/424) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
10.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, yüksek yoğunluklu tatlandırıcı
ithalatına sınırlama getirilmesine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/425) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
11.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, şeker üreten şirketlerin denetimine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/426) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlünün cevabı
12.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Şeker Enstitüsünün bütçesine ve yeniden
yapılandırılmasına yönelik çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/427) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
13.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Şeker Kurumunun idari giderleri için tahsil edilen
katılım paylarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/428) ve
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
14.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞye
bağlı fabrikalarda rafineri kısmında şekerle temas
eden makine ve aksamların krom nikel malzeme ile
değiştirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/429) ve Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
15.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞnin personel
ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/430) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
16.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞnin üretim
maliyetlerinin düşürülmesine yönelik çalışmalara ilişkin
sözlü soru önergesi (6/431) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlünün cevabı
17.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, kamu kurum ve kuruluşlarının
yazılım projelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/472) ve
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
18.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Bor Şeker Fabrikasının teknolojik
bakımdan yenilenmesine yönelik çalışmalara ilişkin sözlü
soru önergesi (6/637) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
19.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, KOSGEB kredilerinden kahvecilerin
yararlandırılmadığı iddiasına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/675) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
20.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Niğde Demirciler ve Oto Tamircileri Odası
üyelerinin KOSGEB kredisinden yararlanamadığı iddiasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/676) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
21.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Niğdenin Bor ilçesindeki Karma Organize Sanayi
Bölgesinde Teknoloji Park kurulması ile ilgili yürütülen
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/677) ve Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
22.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, imalat sanayinde son beş yılda açılan ve
kapanan iş yerlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/794) ve Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
23.- Ağrı
Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemirin, TÜBİTAK projelerinde yer alan
akademisyenlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/890) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
24.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, 2016 ve 2017 yıllarında imalat sanayinde
işe başlayan ve işten çıkarılan kişi
sayısı ile aynı dönemde açılan ve kapanan iş yeri
sayısına ilişkin sözlü soru önergesi (6/917) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
25.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkayanın, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporda
özelleştirilmesi öngörülen Zonguldaktaki bir maden sahasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/958) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
26.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkayanın, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporda
özelleştirilmesi öngörülen maden sahaları arasında redevans
marifetiyle işletilen saha olup olmadığına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/959) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
27.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkayanın, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporda
özelleştirilmesi öngörülen maden sahaları arasında gösterilen
Zonguldaktaki bir maden sahasına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/962) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
28.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkayanın, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporda yer
alan Zonguldaktaki bir maden sahasına termik santral kurulup
kurulmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/963) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
X.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Arasında Afet ve Acil Durum
Halinde Yardım Sevkiyatının ve Yardım Personeline Ait
Eşyanın İthalat, İhracat ve Transitini
Hızlandırmaya Yönelik Önlemlerin Alınmasına
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/764) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 460)
2.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Karadağ Hükümeti Arasında Gümrük Konularında
Karşılıklı Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/763) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 465)
XI.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Adana Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, müftülere nikâh kıyma yetkisi
verilmesini öngören kanun tasarısına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağın
cevabı (7/18988)
2.- Aydın Milletvekili
Metin Lütfi Baydarın, Başbakanlığa ait olan veya kiralanan
ulaşım araçlarına ve bunların yakıt giderlerine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı
Bekir Bozdağın cevabı (7/19251)
3.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tanın, Başbakanlık Osmanlı
Arşivlerindeki bazı kayıtlara ilişkin Başbakandan
sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağın
cevabı (7/19350)
4.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, 2016-2017 yılları
arasında bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu
dava ve takiplere,
Sorumluluk alanındaki
kurum ve kuruluşların taraf olduğu adli ve idari davalara,
Sorumluluk alanındaki
kurum ve kuruluşların taraf olduğu icra işlemlerine,
2016-2017 yılları
arasında bağlı kurum ve kuruluşlarca
dışarıdan satın alınan hukuk ve
danışmanlık hizmetlerine,
İlişkin
soruları ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı (7/19066), (7/19385) (7/19386)), (7/19387)
5.- Aydın Milletvekili
Metin Lütfi Baydarın, 2002 yılından bu yana Diyanet
İşleri Başkanlığında göreve başlayıp
başka kurumlara atanan kişi sayısına ilişkin sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
(7/19388)
6.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu adli ve idari
davalara,
Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu icra
işlemlerine,
2014-2017 yılları
arasında bağlı kurum ve kuruluşlarca dışarıdan
satın alınan hukuk ve danışmanlık hizmetlerine,
İlişkin
soruları ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı (7/19474), (7/19475), (7/19476)
7.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tanın, Hamzabey sınır kapısındaki
giriş çıkış işlemlerine,
Ardahan
Çıldır/Aktaş Kara Hudut Kapısından yapılan
yıllık araç ve şahıs giriş çıkış
sayılarına,
Kapıkule sınır
kapısından geçen araç ve şahıs istatistiklerine,
İlişkin
soruları ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkcinin cevabı
(7/19579), (7/20294), (7/20296)
8.- Aydın Milletvekili
Metin Lütfi Baydarın, Cumhurbaşkanlığına ait olan
veya kiralanan ulaşım araçlarına ve bunların yakıt
giderlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı
Bekir Bozdağın cevabı (7/19714)
9.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, TRT Diyanet ve Diyanet Radyo ile ilgili
bazı iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/19786)
10.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Cumhurbaşkanınca örtülü ödenekten yapılan
harcamalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/19844)
11.- Denizli Milletvekili
Melike Basmacının, Denizlide KOSGEB desteği ile kurulan
işletmelere ilişkin sorusu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Faruk Özlünün cevabı (7/20794)
16 Ocak 2018 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.04
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: Vecdi GÜNDOĞDU (Kırklareli),
Mücahit DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama
için üç dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime
yirmi dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.07
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.28
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: Vecdi GÜNDOĞDU (Kırklareli),
Mücahit DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
Açılışta yapılan yoklama sırasında
toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi
yoklama işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama
için üç dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır, hayırlı bir
çalışma haftası dileklerimle görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme
geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Yalnız,
sayın milletvekilleri, gündem dışı söz vermeden önce
sayın milletvekillerimizden derin bir uğultu duyuyoruz, görüyoruz,
lütfen yerlerimizi alırsak, bir sessizlik lütfederseniz
konuşmacı arkadaşlarımı davet edeceğim.
Gündem
dışı ilk söz, aile hekimlerinin sağlık raporu
yönetmeliğiyle ilgili söz isteyen Antalya Milletvekili Ahmet Selim
Yurdakula aittir.
Sayın
Yurdakul, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
Süreniz
beş dakikadır.
Sürelere
riayet edelim sayın vekillerimiz, uzatmayacağım.
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Antalya Milletvekili Ahmet Selim Yurdakulun, aile
hekimliğinde sağlık raporlarına ilişkin usul ve
esaslara dair gündem dışı konuşması
AHMET
SELİM YURDAKUL (Antalya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bir kez daha aile hekimlerinin esas görevlerinin önüne geçecek
olan bir mevzuat değişikliği hakkında ve aile
hekimlerimizin bu mevzuat değişikliğiyle
yaşayacağı sorunları dile getirmek üzere Milliyetçi Hareket
Partisi adına söz almış bulunmaktayım.
Sevgili
vatandaşlar, Milliyetçi Hareket Partisi olarak en başından beri
aile hekimliği uygulamasını doğru bulduk ve destekledik.
Zaten Milliyetçi Hareket Partisi olarak sağlık
politikalarımızın temelinde koruyucu tıp
anlayışı bulunmaktadır. Uzun ve meşakkatli
çalışmalardan sonra ortaya çıkan ve yüzlerce sayfadan
oluşan sağlık yol haritamızın ilk
basamağında, tedavi edici sağlık uygulamalarından
ziyade vatandaşlarımızı hasta olmadan önce o
hastalıktan koruma anlayışı yer almaktadır.
Saygıdeğer
milletvekilleri, içinde bulunduğumuz çağda sağlık birimi ve
teknolojisindeki gelişmeler sayesinde birçok hastalığın
meydana gelmeden engellenmesi mümkün olmaktadır. İşte, bizim
koruyucu sağlık hizmetlerini tedavi edici sağlık
hizmetlerinin önünde tutmamızı sağlayan unsurlar da -sözünü
ettiğim gibi- sağlık teknolojisi ve ilgili istatistiklerin
yorumlanması sonucunda geldiğimiz noktadır. Birçok
hastalığın meydana gelmesine günümüz teknolojisi ve
imkânları çerçevesinde müsaade etmek, vatandaşlarımız ve
ülkemiz açısından çok vahim bir durumdur. Ayrıca, birçok
hastalığın koruyucu tıp anlayışıyla erken
teşhis ve tedavi edilmemesi sosyal güvenlik sistemimize de zarar
vermektedir. Kabaca bir hesap ortaya koymak istiyorum: Bir
hastalığın tedavi edilme maliyeti 100 birim ise bu hastalığı
meydana gelmeden engelleme maliyeti 50 birim ya da daha az olacaktır.
Velhasıl koruyucu tıbbı ve bunun en önemli
uygulayıcısı olan aile hekimlerimizi el üstünde tutmak
mecburiyetindeyiz. Eğer birazdan bahsedeceğim gibi aile hekimlerini
bir nevi yük vagonu gibi görüp her akla gelen işi üstlerine yüklemeye
kalkarsanız bu sistemin meyvelerini toplama fırsatını
kaçırırsınız.
Bakın,
sayın milletvekilleri, aile hekimleri, artık esas işlerini
yapamaz noktaya geldiler. Adli ve kriminolojik vakalara kadar aile hekimlerini
meşgul etme gayretinizden dolayı zarar gören yine bizzat Türk milleti
oluyor. Geçtiğimiz günlerde hem Anayasaya hem Aile Hekimliği
Kanununa aykırı bir yönetmelik kaleme alındı. Yönetmelikte
aile hekimlerinin okul servisi şoförlerini muayene edip Servis şoförü
olması sağlık açısından uygundur. demesi hem
hakkaniyet ve yasa açısından hem de tıbbi açıdan uygun
değildir.
Sayın
milletvekilleri, muhterem vatandaşlar; aile hekimlerinin psikoteknik veya
psikolojik muayenelerde yer almasını istemek ve beklemek gerçekten
anlamsız bir beklentidir. Devletimizin ve milletimizin yani
geleceğimizin teminatı çocuklarımızı okullara
taşıyan servis şoförlerinin gerektiği şekilde
denetlenememesinin ve hem sağlık hem de adli çerçevede tahlil
edilememesinin sonuçlarının ne kadar acı olduğunu millet
olarak yakından biliyoruz. Bu uygulamadan vazgeçilmemesi hâlinde
doğacak olan kayıplardan ve zararlardan Sağlık
Bakanlığı ve Hükûmet sorumludur.
Milliyetçi
Hareket Partisi olarak önerimiz ise en kısa sürede bu hatadan dönülmeli,
okul servis şoförlerinin aile hekimlerince değil, psikolog ve
psikoteknik uzmanları gibi ilgili branş uzmanları
tarafından muayene edilerek karar verilmesi doğru bir
yaklaşım olacaktır.
Genel
Kurula saygılarımı sunarım. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler ediyorum Sayın Yurdakul.
Gündem
dışı ikinci söz, Uşak ve Kütahya illerinin sorunları
hakkında söz isteyen Uşak milletvekili Özkan Yalıma aittir.
Buyurun
Sayın Yalım. (CHP sıralarından alkışlar)
2.- Uşak milletvekili Özkan Yalımın,
Uşak ve Kütahya illerinin sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
ÖZKAN
YALIM (Uşak) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Çok
değerli çalışma arkadaşlarıma ve de bizi izleyen bütün
vatandaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Biraz
önce Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlunun da belirttiği gibi Artvin Cerattepeyi
unutmadık, Cerattepeliler yalnız değildir, Artvinlileri
kesinlikle unutmadık, Cerattepe de geçilmez. diyoruz. Buradan Artvin
Vekilimiz Uğur Bayraktutana da emeklerinden dolayı teşekkür
ediyorum.
Özellikle
Sayın Çevre Bakanının da burada olmasından dolayı
oldukça mutluyum. Neden? Çünkü onunla ilgili sorularım vardı ve
konuşmam onunla da ilgili. Sorunu çözecek olan da o kişidir,
inşallah yardımlarını da bekliyoruz Sayın Bakanın.
Gerçi Sayın Bakan, dinlemiyorsunuz ama umarım dinleyeceksiniz
birazdan. Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Değerli
arkadaşlar, Uşak ili ve Kütahya ili arasında Murat
Dağımız bulunmaktadır. Murat Dağı hem
Uşakın hem de Kütahya ilinin hava kaynağı, oksijen deposu,
ormanlarımızın çok sık olduğu bir bölgedir; milyonlarca
ağacın barındığı, milyonlarca ağacın
bulunduğu, çam ormanının bulunduğu bir dağdır;
bunun yanında da çok güzel suyu çıkar bütün Uşak ilimizin ve de
Kütahya ilimizin su ihtiyacını da orada
karşılamaktayız. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanlık İletişim Merkezi BİMERe yapmış
olduğumuz 1701709599 sayılı başvurumuz 20/11/2017 tarihinde
Kütahya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından
cevaplandı. 13/11/2017 tarihli 58003700-1701709599 sayılı
yazıyla başvurumuzda Murat Dağında siyanürlü altın
çıkarılacağı duyumları alındığı
belirtilerek bu duyumların doğru olup olmadığı
hakkında bilgi istemekteyiz. İlgili yazıda bahsedilen konu
incelenmiş olup Kütahya ili Gediz ilçesi Karaağaç Köyü Mevki,
Uşak ili Banaz ilçesi Baltalı Köyü Mevki sınırlarında
Anadolu Eksport dikkatinizi çekerim- Maden Sanayi ve Ticaret Anonim
Şirketi tarafından açık ocak işletme yöntemi ile altın
cevherinin üretilmesi ve yığın liç yöntemi kullanılarak
cevher zenginleştirme tesisinde cevherin işlenmesi ile nihai ürün
olarak dore, altın, gümüş elde edilmesi planlanmaktadır. Bu
faaliyetle ilgili olarak 25/11/2014 tarih ve 29186 Sayılı Resmî
Gazetede yayımlanarak ÇED raporu İR:64871 ve İR:64793 No.lu
ruhsatlı sahaların 877 hektarlık kısmında
Yıldız Altın-Gümüş Madeni Kapasite Artırımı,
Cevher Zenginleştirme ve Kırma-Eleme Tesisi Projesi için ÇED
Raporunun hazırlıkları başlamaktadır ve de bundan
yaklaşık yirmi gün önce bütçe görüşmelerinde Orman
Bakanımız Sayın Eroğluna ben bu soruyu sorduğumda,
karşı karşıya burada kendisine sorduğumda, maalesef
bunun onaylandığını ve de doğruluğunu bana teyit
etti.
Ben
buradan Orman Bakanı Sayın Eroğluna, Çevre Bakanı
Sayın Özhasekiye ve de Enerji Bakanı Sayın Albayraka tekrar
sesleniyorum: Gelin, Murat Dağımıza dokunmayın, Murat
Dağımızı kıydırmayın. Murat
Dağımız bizim enerji kaynağımız, Murat
Dağı, bizim ciğerlerimizi besleyen hava
kaynağımız, yaşam kaynağımız; en önemlisi,
Uşakta ve Kütahyada yaşayan yüz binlerce insanın su
ihtiyacını karşıladığı özellikli bir
alanımızdır ve onun için dokunmayınız diyoruz.
Bakın,
Murat Dağından çıkan su nerelere gidiyor? Gediz Nehrine, Büyük
Menderese, Banaz Çayına, Susurluk Çayına, Porsuk Çayına,
Sakaryaya ve bu bölgede sulama yapan bütün çiftçilerimizin tarımına
faydalar getiriyor. Bundan önce, tabii ki yaşam kaynağımız.
Bunun
yanında, tarıma balta vuracaksınız. Sayın
Bakanım, gelin, Murat Dağında altın madeni
açılmasına izin vermeyin; tekrar bunu sizden rica ediyorum. Bunun
yanında burada bir tanesi de karşımda- Uşak
Milletvekilimiz Sayın Mehmet Altay kardeşim, Sayın Alim Tunç
kardeşim, Kütahya milletvekillerimiz Ahmet Tan, İshak Gazel, Mustafa
Şükrü Nazlı, Vural Kavuncu; gelin siz de bana destek verin, Murat
Dağındaki hiçbir ormanın kesilmesine izin vermeyelim, Murat
Dağında siyanürle altın kazı çalışmasına
izin vermeyelim diyorum ve de biz hepimiz, toplumu, bize oy veren binlerce
kişiyi temsil etmek için bu Mecliste bulunuyorsak, onların
içeceği suya zehir karıştırtmayalım, onların
içeceği suya siyanür karıştırtmayalım diyorum ve
ciğerlerimizi de kesinlikle zehirlettirmeyelim.
Ben
tekrar burada bütün vekil arkadaşlarımdan destek istiyorum ve de
Uşakın üstü altından daha değerlidir. aynı
şekilde Kütahyanın üstü altından daha değerlidir.
diyorum (CHP sıralarından alkışlar) ve de Sayın Bakan,
bunu ben size de gösteriyorum, sizden destek bekliyorum. Murat
Dağında altın madeni açılmasını istemiyoruz,
eğer böyle bir niyetiniz olursa da Uşak ve Kütahya halkı olarak
topyekûn aynı Cerattepedeki gibi sizlere karşı
koyacağımızı da şimdiden belirtiyorum.
Sevgi
ve saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Yalım.
Gündem
dışı üçüncü söz, Konyadaki yatırımlar ile
Konyanın, cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kırması
hakkında söz isteyen Konya Milletvekili Halil Etyemeze aittir.
Buyurun
Sayın Etyemez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
3.- Konya Milletvekili Halil Etyemezin, Konyadaki
yatırımlar ile Konyanın cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu
kırmasına ilişkin gündem dışı konuşması
HALİL
ETYEMEZ (Konya) - Sayın başkan, değerli milletvekilleri;
Konyamızın ülke ekonomisi ve kalkınmasına yönelik
katkısını değerlendirmek üzere söz almış
bulunmaktayım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dünya
ekonomisinin durgunluk yaşadığı bir ortamda büyüme ve istihdam
rekorları kıran bir Türkiye var. 2017nin dokuz aylık döneminde
ortalama 7,4 büyüyen, üçüncü çeyrekte ise 11,1 büyüme oranıyla dünya
rekoru kıran bir ekonomiye sahibiz. Ekonomideki bu büyüme ihracat ve
istihdama da olumlu yansımaktadır. İhracat rakamımız
157,1 milyar doları aşarken, bir yılda 1,5 milyon
vatandaşımızı istihdam ettik.
Ekonomideki
bu olumlu gelişme ve rekorların kırılmasında Konya
ilimizin payı ve katkısı çok büyük. Konyanın iş
dünyası yüz binlerce insana iş ve aş sağlamaya devam etmektedir.
Büyük
ilim adamı Mevlânanın Dünle beraber gitti
cancağızım/ Ne kadar söz varsa düne ait/ Şimdi yeni
şeyler söylemek lazım. sözü Konya halkımızın manevi
motivasyonunda, inovatif düşünmesinde, yenilikçiliğinde,
değişim ve dönüşümü yönetmesinde anahtar olmuştur.
Konya
halkımız bu girişimci ruh ve inovatif akılla bir çok alanda
yenilikler geliştirdi. Üretimde Endüstri 4.0 seviyesine ulaşmak için
yoğun bir gayret başlattı; sanayi üretiminde şehrimizi
önemli merkezlerden biri hâline getirdi.
Anadolu
Selçuklu Devletinin başkentliğini yapan Konyamız kadim
medeniyetimizin derin tecrübesini ve kodlarını
taşımaktadır. Teknoloji, yetenek ve hoşgörüyü
birleştiren Konyalı iş adamlarımız dünyaya
açılarak 181 ülkeye ihracat yapıp 2017 yılında
Konyanın ihracatta en çok artış sağlayan il
unvanını almasını sağladılar.
Konyamız,
ihracatını yüzde 17,35le Türkiye ortalamasının 7 puan
üzerinde artırarak cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatı olan 1
milyar 564 milyon 646 bin dolar rakamına ulaştırdı. 2017de
Konyamız sanayi sektörlerinin tamamında ihracatını
artırmayı başarırken ilk sırada yer alan makine ve
aksamları sektörümüz ihracatını yüzde 20,5 artırarak
liderliğini korudu. 2nci sırada yer alan otomotiv endüstrimiz ise
yüzde 17,17lik artış gerçekleştirdi. Ayrıca yüzde
6,6lık ihracatıyla savunma sanayisi ihracatında Bende
varım. dedi. Konyanın en fazla ihracat yaptığı
ülkelerin başında Polonya, İtalya, Almanya ile Birleşik
Krallık gelmektedir. Konya ilimizin ihracatını
artırdığı ülkelerin başında gelişmiş
Batı ülkeleri olması rekabet edilebilirlik açısından
ayrıca önem taşımaktadır.
Değerli
milletvekilleri, Ağustos 2017 verilerine göre Konya ilimizde 44 bin
iş yeri var, geçen yıl 2 binin üzerinde yeni iş yeri
açıldı. SGKnin iyileştirilmiş verilerine göre Ağustos
2017de sigortalı çalışanların sayısı Konyada
304 bin oldu. Konya, hep birlikte güçlü Türkiye için çalışma
hayatında millî seferlik kampanyasına en önemli katkı veren
şehirlerin başında gelmektedir.
Konya
ilimiz, üç beyaz olarak bilinen un, tuz ve şeker üretiminde Türkiye
1incisidir; süt üretimi ve tarımsal üretimde Türkiyenin lider
şehirlerinden. İlçeler bazında günlük bin ton süt üretimiyle
Ereğlimiz, küçükbaş hayvancılıkta ise 380 bin küçükbaşla
Karapınarımız Türkiye 1incisidir.
Birincil
alüminyum madeninin Türkiyede çıkarıldığı tek il
Konyadır. Önde gelen gelişmiş sektörlerimiz makine
imalatı, otomotiv yan sanayisi, ana metal, tarım alet ve makineleri
imalatı, gıda sanayisi ve ayakkabıcılıktır.
Değerli
milletvekilleri, uluslararası pazarlarda rekabet eden
firmalarımız, 9 tane organize sanayi bölgemiz, 1 teknoloji
geliştirme bölgesi ile gelişmiş bir sanayi altyapımız
var. Marka tescilinde, patent tescilinde, faydalı model tescilinde,
endüstriyel tasarımda ülke genelinde ya ilk 10da ya da ilk 5te yer
almaktadır. Tarımsal üretim gücünde Türkiyeye en önemli merkez olan
Konyamız aynı zamanda sanayi şehri de olmuştur. Otomobille
ilgili her türlü yedek parçayı en kaliteli olarak global markalara üretmektedir.
181 ülkeye ihracat yapan Konya, kadimden gelen birikimiyle 4 üniversitesi, 2
teknoloji geliştirme merkezi, uygun arazi yapısı,
yetişmiş insan potansiyeli, üretim kültürü, limanlara demir yolu ve
kara yolu bağlantıları, 2019 yılında bitecek olan
Kayacık Lojistik Merkeziyle yerli ve millî otomobil üretmeye en uygun
şehirdir. Gündeme gelmesiyle birlikte millî otomobili en çok isteyen il
olarak, bu yatırımın Konyada yapılması, Marmara
Bölgesinin yükünü hafifleteceği gibi, bölgemizin ve Türkiyenin kalkınmasına
önemli katkı yapacaktır. Konyalılar olarak millî otomobil
üretimi için en uygun adres Konya diyoruz ve bu projeye talibiz.
Bu
düşüncelerle, Türkiye ekonomisine önemli katkı yapan, 2017
yılında ihracat rekoru kıran Konyamızın yenilikçi
girişimcilerine, üretken çalışanlarına ve güzel
insanlarımıza buradan milletim adına teşekkür ediyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Gez
dünyayı, gör Konyayı. İnşallah yerinde görmek nasip olur.
Tebrik ediyoruz.
Evet,
sayın milletvekilleri
TANJU
ÖZCAN (Bolu) Sayın Başkan, yalnız bu gündem
dışı konuşmalar önemli bir olayı gündeme getirmek veya
bir eksikliği gündeme getirmek için İç Tüzüke konulmuş. Bu tür
konuşmaların gündem dışı konuşmalarla
alakası da yok, lütfen
BAŞKAN
Aslında hiç vermemek lazım, bütün gruplara vermemek lazım ama
ne yapalım, bir kere usul geliştirdik veriyoruz.
TANJU
ÖZCAN (Bolu) Yani Hükûmeti övmek açısından konulmuş
değildir.
BAŞKAN
Sayın Özcan, kimin ne konuşacağını siz takdir
edemezsiniz.
Sayın
milletvekilleri, şimdi sisteme giren on beş sayın milletvekiline
İç Tüzük 60a göre söz vereceğim.
İlk
söz, Sayın Engine aittir.
Buyurun
Sayın Engin.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Didem Enginin, ülkenin bir
buçuk yıldır olağanüstü hâl kapsamında yönetildiğine
ve taşeronlarla ilgili yapılan düzenlemeye ilişkin
açıklaması
DİDEM
ENGİN (İstanbul) Teşekkürler Sayın Başkan.
Ülkemiz,
bir buçuk yıldır olağanüstü hâl kapsamında yönetiliyor,
olağanüstü hâl sınırlarını aşan kanun hükmünde
kararnamelerle Meclis saf dışı bırakılıyor.
Anayasamızda yazan Kanun hükmünde kararnameler Meclis komisyonları
ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür. hükmüne rağmen
kanun hükmünde kararnamelerin Mecliste görüşülmesi engelleniyor, hukuk
askıya alınıyor.
Son
olarak, taşeron emekçilerimizle ilgili bir düzenleme bile Meclisten
kaçırıldı. Çalışma ısrarımıza
rağmen, AKP, yılbaşı gerekçesiyle Meclisi kapattı ve
taşeron konusunda gece yarısı KHKsi yayınladı.
Taşeron emekçilerimizle ilgili bu kararname hakkaniyet içermeyen, çok
sayıda kuruluşu örneğin KİTleri kapsam dışı
bırakan, tüm taşeron emekçileri kapsamak yerine sınav adı
altında kayırmacılığa yol açabilecek bir düzenlemedir.
İnanıyorum ki hakkı yenen tüm vatandaşlarımız
2019 seçimlerinde sandık başına gittiklerinde bu
haksızlıkları hatırlayarak oylarını
kullanacaklardır.
BAŞKAN
Sayın Aydın
2.- Bursa Milletvekili Erkan Aydının, artan grip
vakalarının araştırılması ve gerekli önlemlerin
alınması konusunda Sağlık Bakanlığını
bir an önce göreve çağırdığına ilişkin
açıklaması
ERKAN
AYDIN (Bursa) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Seçim
bölgem Bursada neredeyse bütün evler revire dönmüş durumda. Hastanelerin
acilleri, enfeksiyon hastalıkları poliklinikleri grip
vakalarıyla dolup taşmakta. Üstelik depolarda da antiviral ilaçlar
neredeyse bulunamamakta. Bunlarla ilgili defalarca girişimde
bulunmamıza rağmen ne sağlık müdürlüğünden ne de
yetkililerden bu, şu andaki salgının domuz gribi mi, kuş
gribi mi olduğuyla ilgili de herhangi bir cevap alamadık. Herhangi
bir istatistiğin tutulduğunu da söylemediler. Ancak daha dün, yirmi
gün önce hastaneye grip şüphesiyle kaldırılan bir
vatandaşımız hayatını kaybetti ve bu sayılar
maalesef gittikçe artmakta. Lütfen, bunların kan örnekleri alınarak
ve istatistikleri tutularak ne olduğunun tespit edilmesi ve önlemlerin
alınması gerektiği konusunda da Sağlık
Bakanlığını bir an önce göreve çağırıyor ve
kamuoyunun aydınlatılmasını talep ediyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkürler.
Sayın
Yılmaztekinin yerine Sayın Dedeoğlu
3.- Kayseri Milletvekili Sami Dedeoğlunun, Orta
Doğuda başlatılan kanlı oyunun asıl hedefinin ülkemiz
olduğuna ilişkin açıklaması
SAMİ
DEDEOĞLU (Kayseri) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Yeni
dünya düzeninin kurulması adına savaş ortamının
hazırlığını yapan ABD, İngiltere, İsrail
gibi ülkelerdir. Geniş çapta bir savaş çıkması için Orta
Doğuda kaybettiği kontrolü İslam dünyası üzerinden
kanlı ve alçakça oynadığı oyunlarla çıkarmak istiyor.
Orta Doğuda başlattığı kanlı oyunun asıl
hedefi ülkemizdir. Demokrasi ve insan hakları bayrağının
altına sığınan bu sinsi ülkeler Türkiye'nin
büyüklüğünü hâlâ anlayamamışlardır. Bugün İdlipte,
Afrinde yaptığımız misak, milletimize sahip
çıkmaktır. Gereğini gerektiği şekilde yapma
zorunluluğumuz vardır. Başta FETÖ, PKK, YPG gibi dış
kaynaklı ne kadar terör örgütü varsa birer birer
dağıtacağız. Bizler milletimizin her ferdini ayırt
etmeden muhtarından valisine, çaycısından genel müdürüne her
birine güzel ülkemiz için 7/24 saat çalışmaktayız.
Açtığımız hizmetler, yapılan projeler tüm
dünyanın dilinde olup bu duygularla yüce Meclisi saygılarımla
selamlıyorum.
BAŞKAN
Teşekkürler.
Sayın
Şimşek
4.- Mersin Milletvekili Baki Şimşekin, 15 Temmuz
hain darbe girişiminde görevleri icabı er olarak askerlik yapan,
askerî okullarda okuyan, silahından mermi çıkmayan bütün
mahkûmların tutuksuz olarak yargılanmasını talep
ettiğine ilişkin açıklaması
BAKİ
ŞİMŞEK (Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Sayın
Başkan, 15 Temmuz hain darbe girişiminden bu tarafa
yaklaşık bir buçuk yıl gibi bir süre geçmiştir. Yalnız
hâlâ hain darbe girişiminde görevleri icabı er olarak askerlik
yapanlardan yüzlerce tutuklu vardır. Silahından mermi çıkmayan,
er olarak askerlik yapan, askerî okul öğrencisi olarak görev yapan ya da
askerî liselerde, astsubay okullarında okuyan, silahından mermi
çıkmayan bütün mahkûmların tutuksuz olarak
yargılanmasını talep ediyorum.
Şimdi,
düşünün, Yalovadaki kamptan 3 otobüs asker İstanbula gönderiliyor.
1incisi Yalovada durduruluyor, bunlar serbest. 2nci otobüs İstanbulun
girişinde durduruluyor, bunlar da serbest. 3üncü otobüs köprüye
çıkıyor; köprüye çıkanların, aynı okulun
öğrencilerinin, 3üncü otobüsün tamamı tutuklu. Bunların hepsi
hasbelkader yani o otobüs durdurulmamış olsa bunlar da köprüye
çıkacaklar ve bunlar da tutuklu olacaklardı. Bu şekilde bir
yargılama süreci gerçekten mağduriyete sebep oluyor. Bu
mağduriyetlere son verilmesi, yargı sürecinin
hızlandırılması ve bunun bir drama dönüşmemesini
temenni ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkürler.
Sayın
Hürriyet...
5.- Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyetin, Gebze
ilçesinin Hürriyet ve Yavuz Selim Mahallesi sakinlerinin tapu sorunlarına
ilişkin açıklaması
FATMA
KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) Gebze, Hürriyet ve Yavuz Selim Mahallesi
sakinleri halktan değil, ranttan yana idareciler yüzünden
tapularını alamıyorlar. Koltuğa gelene kadar
Tapularınız çekmecede. diyenler, o koltuğa oturunca ne
yazık ki halkı unuttular. Başbakan bile mübarek ramazan ayında
söz vermişti, Siz oy verin, tapu sorunu çözülecek." demişti ama
yine insanlar çaresizliğe terk edildi. Rantçılar söz konusu
olduğunda tankerlerle değirmenlerine su taşıyanlar, söz
konusu halk olduğunda bin dereden su getiriyorlar. Halka ait değerli
araziler yandaşlara peşkeş çekilmek isteniyor. Defalarca söyledik,
söylemeye ve canımız pahasına mücadele etmeye devam
edeceğiz. O tapular çekmeceden ya çıkacak ya çıkacak. Allahtan
korkmaz, kuldan utanmaz yöneticilerin haksızlığına ve
zulmüne karşı direnmek haktır. Kim ki milletin hakkına,
ekmeğine el uzatıyorsa o elleri kırmasını da biliriz
evelallah. Buradan uyarıyorum, ahdim olsun ki Kocaeli halkını
rantçılara, fırsatçılara ve zalimlere asla ezdirmeyeceğim.
Teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Çamak...
6.- Mersin Milletvekili Hüseyin Çamakın, Anayasa
Mahkemesinin 2 tutuklu gazetecinin hak ihlaline uğradığı
tespitine rağmen alt mahkemenin söz konusu karara uymamasının
ülkede hukukun bittiğinin somut göstergesi olduğuna ilişkin açıklaması
HÜSEYİN
ÇAMAK (Mersin) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Geçtiğimiz
günlerde Anayasa Mahkemesi 2 tutuklu gazetecinin hak ihlaline
uğradığını tespit etti. Buna rağmen, alt mahkeme
söz konusu karara uymayarak bir skandala imza attı. Yasalar gayet
açık olmasına rağmen, alt mahkemenin Anayasa Mahkemesi
kararını dikkate almaması ülkede hukukun bittiğinin somut
göstergesidir. Artık, Türkiyede Anayasa Mahkemesi yok hükmündedir. Bu
eser, ülkeyi OHAL ve KHKlerle yönetenlerin eseridir. Kuşkusuz OHAL
KHKlerini denetlemeyerek, geçmiş kararlarını inkâr eden Anayasa
Mahkemesinin bu süreçte payı büyüktür. Suçluluk ve masumiyetin siyasi
erkin isteğine göre tayin edildiği yerde artık adalet
bitmiştir. Böylesi çarpık bir hukuk zihniyetinin topluma adalet ve
huzur vermesi mümkün değildir.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Sayın Gaytancıoğlu
7.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, on
beş yıllık AKP iktidarında işsizlikte cumhuriyet
tarihinin rekorlarının kırıldığına
ilişkin açıklaması
OKAN
GAYTANCIOĞLU (Edirne) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Geçtiğimiz
günlerde TÜİK işsizlik rakamlarını açıkladı. On
beş yıllık AKP iktidarında işsizlikte cumhuriyet
tarihinin rekorlarını kırıyoruz. Staj yapan ve bir
yerlerden burs alan 1,5 milyon işsizin bu rakamlara dâhil edilmemesine
rağmen işsizlik azalmıyor. Hani Türkiye büyüyordu? Yüzde 11,1
büyümeye, büyüme rakamlarını makyajlamanıza rağmen
işsizlik düşmüyor, artıyor. Özellikle üniversite mezunu
olanlarda işsizlik çok fazla. Öğretmenler işsiz, ziraat
mühendisleri işsiz, sağlık personeli işsiz, iktisat,
işletme mezunları, veterinerler, kısacası her meslek
mezununda ciddi işsizlik var. Mevsimlik çalışanlar da
işsizlik rakamlarına dâhil edilmemiş. Kısacası, bu
yalanlarla artık ülkeyi yönetemiyorsunuz. Acaba sizin çocuklarınız
da işsiz mi?
BAŞKAN
Sayın Gürer
8.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin,
Niğdeye havaalanı ve yerli uçak fabrikası
yapılmasını istediklerine ilişkin açıklaması
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Salı
günü burada, Mecliste Ulaştırma Bakanımız Ahmet Arslan
Niğdeye öngörülebilir süre içinde havaalanı
yapılmayacağını söylemişti. Ancak hafta sonu
Başbakan Niğdeye geldiğinde, Sayın Yıldırım
Niğde havaalanı sözünü verdi. On altı yıldır
Niğdeye havaalanı sözü veriliyor. Sayın Başbakana
hatırlatmak istiyorum: Bütçede Niğdeye havaalanı için ayrılan
bir ödenek yok ayrıca planlamada da yok. Ama söz verdiklerine göre ek
ödenek çıkarmaları mümkün. Niğde havaalanı için ek ödenek
çıkarılır da bu yıl havaalanı yapımına
başlanırsa, biz de kendilerini hem kutlayacağız hem tebrik
edeceğiz.
Ayrıca,
uçağın maketini getirdik ki hem havaalanı anımsansın
hem de Yerli uçak göklerde. diyorlardı, bir türlü o yerli uçak
yapılmadı. Onun fabrikasını da Niğdeye yapsınlar
hem fabrikamız olsun hem havaalanımız olsun istiyoruz.
Teşekkür
ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Eyvallah.
Sayın
Gazel
9.- Kütahya Milletvekili İshak Gazelin, 16 Ocak Refah
Partisinin kapatılmasının 20nci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
İSHAK
GAZEL (Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Bugün
16 Ocak. 16 Ocak 1998 tarihinde, bundan tam yirmi yıl önce, bu ülkede 4
milyon üyeye sahip ve 6 milyon oy almış bir siyasi parti, Refah
Partisi kapatıldı.
Refah
Partisi kapatıldığında partinin Genel Başkanı
Profesör Doktor Necmettin Erbakan bu olayın tarih önünde bir nokta
mesabesinde bile bir önemi haiz olmadığını söyleyerek
toplumu bir sükûnete davet etmişti.
Erbakan
Hocanın siyaset ve devlet adamlığının bugün özellikle
CHP İstanbul İl Başkanı ve CHP Genel Başkanı
tarafından örnek alınması gerektiği kanaatindeyim.
Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
Sayın Doğan
10.- İstanbul Milletvekili Selina Doğanın,
Cağaloğlu Anadolu Lisesi Müdürünün icraatlarına ve konuyu
gündeme getirdiği için İstanbul Milletvekili Barış
Yarkadaşın yandaş medya tarafından hedef
alınmasını kınadığına ilişkin
açıklaması
SELİNA
DOĞAN (İstanbul) Sayın Başkan, günlerdir, proje okulu
hâline getirilen Cağaloğlu Anadolu Lisesini ve lisenin müdürünün
icraatlarını konuşuyoruz. Öğrencilerle sorun
yaşadıktan sonra gönderildiği okula müdür olarak dönen Necati
Yener, öğrencilerden âdeta intikam alır gibi uygulamalarına
devam ediyor. Sınıfları dolaşarak öğrencilere
Soytarılar! Şerefsizler! Buranın Allahı benim! gibi
cümleler kuran Necati Yener, bu cesareti nereden almakta? Son olarak, terörist
olmakla suçladığı velilerin, hakkında suç duyurusunda
bulunduğu bu müdürün dokunulmazlığı mı var? Olaya
siyasi bir boyut kazandırmaya çalışmakla Necati Yener haklı
bir duruma getirilemez. Konuyu gündeme getirdiği için İstanbul
Milletvekilimiz Barış Yarkadaşın da yandaş medya
tarafından hedef alınmasını kınıyoruz. Millî
Eğitim Bakanlığı bu gerilimi izlemek yerine, Necati
Yenerle ilgili yasal süreci bir an önce başlatmalıdır.
BAŞKAN
Sayın Topal
11.- Hatay Milletvekili Serkan Topalın, yapılacak
alımlarda anestezi tekniker veya teknisyenlerinin göz ardı edilmemesi
için gerekli çalışmaların yapılmasını talep
ettiğine ilişkin açıklaması
SERKAN
TOPAL (Hatay) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Sağlık Bakanına sorum. Anestezi teknikeri veya teknisyenleri,
her yıl katlanan mezun sayısı ve buna paralel olarak azalan
kamuya alımlar sebebiyle mağdur edilmektedirler. Bir ameliyatın
sağ salim devam edebilmesi için anestezi tekniker veya teknisyenleri
sağlık kurumlarının olmazsa olmazlarındandır.
Acillerde, servislerde, yoğun bakımlarda, mavi kodlarda ve tabii ki
ameliyathanelerde anesteziye ihtiyaç duyulması bunun en büyük
kanıtıdır. Ülkemizde 73 bin anestezi mezunu olmasına
rağmen, 2017 yılında 257 anestezi teknikeri, 45 anestezi
teknisyeni kamuda istihdam edilmiştir. Yapılacak alımlarda
anestezi tekniker veya teknisyenlerinin göz ardı edilmemesi için gerekli
çalışmaların yapılmasını ivedilikle talep
ediyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Ünalın yerine Sayın Kılıç
12.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran
Kılıçın, iyi vatandaş olmanın ilk önemli görevimiz
olduğuna ve toplumun gücünün fertlerin gücünden
kaynaklandığına ilişkin açıklaması
İMRAN
KILIÇ (Kahramanmaraş) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İyi
vatandaş olmak ilk önemli görevimizdir, bunun da göstergesi olumlu ve
yapıcı davranışlardır. Diğer insanların ve
toplumun da üzerimizde hakları olduğunu unutmamalı, kul ve kamu
hakkına dikkat etmeliyiz. Hakkın rızasından sonra
halkın rızası gelir. Büyük insan, toplumun
ızdırabını kalbinde duyandır. Halkı, bir tek
insan, bir tek insanı da bütün halk gibi görmeliyiz. Toplumun gücü,
fertlerin gücünden kaynaklanır. Yöneticiler ve toplum birbirlerinin aynasıdır,
birbirlerini yansıtırlar. İcra ettiğimiz görevlerimizin de
kul ve kamu haklarıyla ilişkisi vardır.
BAŞKAN
Sayın Yıldırım
13.- Adıyaman Milletvekili Behçet
Yıldırımın, halkı HDP Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaşın Sincan Cezaevi kampüsünde görülecek
duruşmasına davet ettiğine ilişkin açıklaması
BEHÇET
YILDIRIM (Adıyaman) Teşekkürler Başkanım.
Tam
dört yüz otuz beş gün sonra ilk olarak geçtiğimiz hafta
İstanbulda yapılan bir duruşmaya katılan Eş Genel
Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş yarın yani
çarşamba günü Ankara'ya geliyor. Sayın Demirtaş yarın saat
14.00te Sincan Cezaevi kampüsünde görülecek duruşmaya bizzat
katılacak.
Değerli
Eş Genel Başkanımız Demirtaşı İstanbulda
görebildik ama özlemimiz dinmedi. Bu Mecliste HDPli olmayan pek çok
milletvekilinin ve taraflı tarafsız tüm yurttaşların
Demirtaşın siyasete kattığı rengi özlediğini
biliyoruz. Yarın işte bu özlemi bir parça daha dindirecek,
Demirtaşı dinleyeceğiz.
Başta
Ankara ve çevre illerde yaşayanlar olmak üzere tüm
halklarımızı, çaldıklarından değil,
söylediklerinden dolayı cezaevinde tutulan Eş Genel
Başkanımız Selahattin Demirtaşla buluşmaya
çağırıyorum. Ayrıca, özellikle hukuk öğrencilerini de
duruşmayı takip etmeye, Demirtaşın vereceği hukuk
dersinden yararlanmaya davet ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Kayan
14.- Kırklareli Milletvekili Türabi Kayanın,
üniversitelerden yardımcı doçentliğin
kaldırılması, doktora süresinin kısaltılması ve
yabancı dil sınavının her üniversitenin kendisine
verilmesine ilişkin açıklaması
TÜRABİ
KAYAN (Kırklareli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Üniversitelerden
yardımcı doçentliğin kaldırılması, doktora
süresinin kısaltılması, yabancı dil
sınavının her üniversitenin kendisine verilmesi gösteriyor ki
eğitimi daha da geriye götürüp profesörlüğü babadan oğula
geçirecek fırsatları kollar hâle geldiniz; yakında onu da
getirirsiniz. 1846da medresenin yerine darülfünunu kurduk, 1933te
üniversiteyi kurduk, 1940lı yıllarda Almanyadaki diktatörden kaçan
profesörlere üniversitelerimizin kapısını açıp dünya çapında
üniversite eğitimine kavuştuk. Şimdi yaptığınıza
bakın -şimdiki durum- bırakın dünya çapında
eğitim vermeyi, darülfünundan da geriye gidiyoruz. Adını
yazmasını bilmeyen, babadan oğula profesörlüğün
geçtiği medrese düzenine geçiyor Türkiye. Batılıların
önceden söylediği gibi, Etrâkı biidrâk yaratmak istiyorsunuz yani
Türk idrakten yoksundur. diyorsunuz. Türk insanını getirmek
istediğiniz nokta bu. Sizlere helal olsun diyorum! (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Havutça
15.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutçanın,
Bandırma Pertevniyal Hastanesi binasının restorasyonu için
gerekli girişimlerde bulunulmasını bölge halkı adına
talep ettiğine ilişkin açıklaması
NAMIK
HAVUTÇA (Balıkesir) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben
buradan Sayın Sağlık Bakanı Ahmet
Demircana sesleniyorum: Bandırma Pertevniyal Hastanesi olarak 1928
yılında inşaatı başlayan ve 1932 yılında
Mustafa Kemal Atatürkün yakın arkadaşı Operatör Doktor Necati
Bey Başhekimliğinde seksen beş yıl Bandırma, Erdek,
Gönen, Manyas ve Susurluk ilçelerine ve bölge halkına sağlık hizmeti
vermiş bir yapıdan bahsediyorum. Bu yapı Cumhuriyet Dönemi
tescilli yapılarındandır. Bu tescilli yapının
restorasyonu için defalarca Sağlık Bakanlığına
başvurulmasına rağmen ne yazık ki şu anda mezbele ve
yıkıma yüz tutmuştur. Sayın Sağlık
Bakanından buradan, bu binanın bir an önce restorasyonu için gerekli
girişimlerde bulunmasını ve Pertevniyal Hastanesinin yeniden
sağlıklı bir şekle getirilmesini bölge halkı
adına talep ediyorum.
BAŞKAN Sayın Kılıçın yerine
Sayın Ilıcalı
16.- Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalının,
öğrenci, plancı ve mühendislerle beraber Özbekistana
yaptığı ziyarete ilişkin açıklaması
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) Teşekkür ederim
Değerli Başkanım.
Hafta sonu öğrenci, plancı ve mühendislerle
beraber Özbekistana yaptığım ziyareti burada paylaşmak
istedim. Özbekistandan sizlere selam getirdim Türkiye Büyük Millet Meclisine.
Bu girişimleri burada paylaşacağıma söz verdim. Turizm
Bakanıyla görüşmelerde, Taşkent İl Valisiyle
yaptığımız görüşmelerde ve son zamanlarda da iki
Cumhurbaşkanımızın karşılıklı
ziyaretleriyle ilişkilerimizde muazzam gelişmeler olacak. Özbekistanın
muazzam bir potansiyeli var; tarihî, kültürel yerleri, Taşkent, Semerkant
Ve en önemli ilişki de seçim bölgem olan Erzurumla, 2026 Kış
Olimpiyatları adayı Erzurumla Erzurumda şubat ayında bir
toplantı yapmasını Turizm Bakanına teklif ettim. Teklifim
çok olumlu bulundu. Kendi Turizm Bakanımızla da konuyu görüştük.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) İnşallah
birikimimizi, tecrübemizi değerli Özbek halkıyla paylaşmak için
şubat ayında yapacağımız toplantıya tüm
yatırımcıları davet ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Köseoğlu
17.- Trabzon Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlunun,
Gençlik ve Spor Bakanlığının Kredi ve Yurtlar Kurumuyla
beraber organize ettiği Tematik Kış Kamplarına ilişkin
açıklaması
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Kayıtlara geçmesi anlamında Gençlik ve Spor
Bakanlığımızın Kredi ve Yurtlar Kurumuyla beraber
organize ettiği çok başarılı bir çalışmadan
bahsetmek istiyorum. 12 farklı ilde gerçekleştirilen Tematik
Kış Kamplarıyla gençlerimizin, Kredi ve Yurtlar Kurumunda kalan
gençlerimizin edebiyattan hukuka, spordan sinemaya, iletişimden AR-GEye,
sanattan tarihe pek çok ayrı alanda 12 farklı ilde uzmanlar
eşliğinde kış kampına
alınarak hem bilgi ve görgülerini hem de deneyimlerini artırmak
anlamında çok başarılı bir kamp çalışmasına
imza attı Kredi Yurtlar Kurumu. Ben dün, Trabzonda yapılan Hukuk
Kampına katıldım. Burada Eskişehir, İzmir, Muğla,
Kilis, Karaman ve Antalyadan katılan 150 kız öğrencimizle bir
arada bulunduk. Türkiyenin her tarafında, 12 ayrı ilde her biri
farklı 6 ilden gelen 150şer öğrenci aynı şekilde
kampta hem birbirlerini tanımış oldular hem de
katıldıkları kampın temasına göre bilgi ve görgülerini
artırmış oldular.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYŞE
SULA KÖSEOĞUL (Trabzon) Çok başarılı bir organizasyon
için hem daha önceki Gençlik ve Spor Bakanımız Akif Çağatay
Kılıça hem bu organizasyona destek veren şimdiki
Bakanımız Osman Aşkın Baka ve tüm KYK yetkililerine tebrik
ve teşekkürlerimi sunuyorum.
BAŞKAN
Sayın Tanal
18.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
İstanbulun Beykoz ilçesi Kavacık Borsa İstanbul İlkokulu
içinde başlatılan inşaat projesine ve bu hukuksuz işlemden
vazgeçilmesini talep ettiğine ilişkin açıklaması
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri; İstanbul ili Beykoz ilçemizde Kavacık Borsa
İstanbul İlkokulu içinde bir inşaat projesi
başlatılmıştır. Okul arazisi içerisinde eğitim
döneminin ortasında planlanan inşaat ise eğitimi, öğretimi
ve öğrencileri etkileyecek, ayrıca öğrencilerin can
güvenliğini riske uğratacaktır. Okul binasının
arazisinin bir başka kuruma tahsis edilmesi hâlinde arazisi zaten yetersiz
olan okulun fiziki ortamını daraltacak, eğitim ve öğretimin
niteliğini düşürmüş olacaktır. Bu, âdeta bir gasptır,
hukuksuz bir işlemdir. Millî Eğitim Bakanlığının
amacı eğitimin niteliğini, verimliliğini sağlamak,
kalitesini artırmak iken okulun arazisinin daraltılması
eğitimin niteliğini, vasfını düşürecektir. Hukuksuz bu
işlemden vazgeçmelerini talep ediyorum.
Saygılarımı
sunuyorum.
BAŞKAN
Sayın Balbay
19.- İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbayın,
yardımcı doçentlerle ilgili yapılan çalışmaya
ilişkin açıklaması
MUSTAFA
ALİ BALBAY (İzmir) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Şu
anda Türkiyede 36 bin yardımcı doçent var. Son yapılan
değerlendirmelere göre bunların doçent olabilmesi için bir
çalışma söz konusu. Ancak YÖKten sızan bilgilere göre
yardımcı doçentlerin önemli bir bölümünün doktor öğretim
görevlisi olarak kalacağı, yani pozisyonunun daha geriye
düşeceği ama bir kısmının da doçent olacağı
söylenmekte. Bu, büyük bir haksızlık. Yapılan düzenlemede
mülakatın kaldırılması olumludur, güzel bir gelişmedir
ancak bunu yaparken yardımcı doçentlerin önemli bir bölümünü tenzilirütbeyle
güvencesiz bir şekilde öğretim üyeliğinden geriye almak büyük
bir haksızlıktır. Bir haksızlığı giderelim
derken büyük bir kesimin bundan mağdur olacağı sonucu
doğmaktadır. YÖKü, bu konuda çalışma yapanları daha
şimdiden sağlıklı bir düzenleme yapmaya
çağırıyorum. Yardımcı doçentlerin haklarının
verilmesini talep ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Yalımın yerine Sayın Göker
20.- Burdur Milletvekili Mehmet Gökerin, TOKİ
tarafından 2018 yılında satışa sunulacak olan
konutların ne kadarının dar gelirli vatandaşlar için
yapılacağını ve Bozkurt Mahallesi Kentsel Dönüşüm
Projesine ne zaman başlanacağını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
MEHMET
GÖKER (Burdur) Sayın Başkanım, öncelikle nezaketiniz için
teşekkür ediyorum.
TOKİden
yapılan resmî açıklamaya göre 2018 yılında 33 ilde toplam
45.456 konut satışa sunulacaktır.
Vatandaşlarımıza ev yaparak sosyal adaleti ve sosyal
eşitliği sağlamanın TOKİnin görevi olduğu
aşikârdır. Bu kapsamda, 2018 yılında satışa
sunulacak olan 45.456 konutun ne kadarı dar gelirli vatandaşlar için
yapılacaktır?
Burdur
Belediyesi ve Toplu Konut İdaresi iş birliğinde hazırlanan
Bozkurt Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesine ne zaman
başlanacaktır? Bu proje kapsamında belediyenin bedelsiz olarak
verdiği 9.500 metrekare arsaya karşılık Maliye
Bakanlığı 5.500 metrekare arsa için neden bedel talep
etmektedir?
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Sayın Bektaşoğlu
21.- Giresun Milletvekili Bülent Yener
Bektaşoğlunun, Çoruh Aksa Giresun İl Müdürlüğünün,
abonelerin aralık ayı faturalarını ocak ayında
düzenleyerek elektrik zammını yansıtmasına ve enerji
şirketlerinin sayaç okuma ve faturalandırma işlemlerinin bir
yönetmelikle düzenlenmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
BÜLENT
YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) Çok teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Bu
konuda geçen hafta önerge de vermiştim, bir kez daha buradan dile
getirerek Sayın Enerji Bakanının dikkatini çekmek istiyorum:
Bütün Türkiyede olduğu gibi Çoruh Aksa Giresun İl Müdürlüğü,
abonelerinin aralık ayı için kullandıkları elektrik
oranını ve ödeme bilgilerini gösteren faturayı ocak ayında
düzenleyerek buna yüzde 8 elektrik zammı yansıtmıştır.
Böylece abonelerden zamlı tarifeyle haksız kazanç elde
edilmiştir. Bunun adı soygundur. Alınan bu farkların geri
iade edilmesini bekliyoruz.
Enerji
şirketleri sayaç okuma ve faturalandırma işlemlerini tam bir
keyfiyetle yapmaktadır. Oysa tüm bu konular ve ödeme tarihleri bir
yönetmelikle düzenlenmeli, kurumların ve personelinin inisiyatif kullanma
hakları ortadan kaldırılmalıdır. Bu bakımdan,
Sayın Bakanın açıklama yapmasını bekliyorum.
Çok
teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN
Son olarak Sayın Arslan
TANJU
ÖZCAN (Bolu) Benim de fevkalade önemli bir sözüm olacak ama Genel Kurula
22.- Denizli Milletvekili Kazım Arslanın,
Denizlinin Tavas, Kale, Beyağaç, Güney ve Bekilli ilçelerinde
yetiştirilen tütünlerin teslim ve tesellüm işlemlerine ve besicilik
yapılan bölgelere hibe desteği verilmesinin düşünülüp
düşünülmediğini öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
KAZIM
ARSLAN (Denizli) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanına soruyorum: Denizli Tavas,
Kale, Beyağaç, Güney, Bekilli ilçelerimizde yetiştirilen tütünlerin
teslim ve tesellüm işlemleri yapılmaktadır. Tütün üreticileri,
tütün alıcısı tüccarla yaptıkları sözleşmede
kilogramı 19 Türk lirasından anlaşmış oldukları
hâlde tütün bedelleri 17 Türk lirasından ödenmek istenmektedir. Tütün
üreticisini zor durumda bırakan bu konuya Bakanlık olarak müdahale
etmenizi bekliyoruz, sözleşmede kararlaştırılan bedeller
ödensin.
İki:
Ülkemiz et besiciliği ihtiyacımızı
karşılayamayacak bir duruma gelmiştir, bu nedenle birçok ülkeden
et ithal etmek zorunda kalıyoruz. Mevcut durumumuz dikkate alınarak,
et ihtiyacımızın karşılanması açısından
ülkemizin besicilik yapılan bütün bölgelerine hibe desteğini vermeyi
düşünüyor musunuz?
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
TANJU
ÖZCAN (Bolu) O kadar önemli ki Sayın Başkan, 60a göre
BAŞKAN
Şimdi, sisteme giren sayın grup başkan vekillerine iki dakika
süreyle söz vereceğim.
Sayın
Usta, buyurun.
23.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, 14 Ocak 2018de
Hakkârinin Çukurca ilçesinde şehit olan Bülent Alpa Allahtan rahmet
dilediğine, taşeron işçilere kadro verilmesiyle ilgili
düzenlemedeki bazı sıkıntılara ve Afrine müdahaleyi desteklediklerine
ilişkin açıklaması
ERHAN
USTA (Samsun) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
14
Ocak 2018de Pazar günü Hakkârinin Çukurca ilçesinde, PKKlı
teröristlerce üs bölgesine sınırın diğer tarafından
yapılan saldırıda Piyade Sözleşmeli Er Bülent Alp
şehit olmuştur, 3 askerimiz de yaralanmıştır. Ben
şehidimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza da acil
şifalar diliyorum.
Sayın
Başkan, bildiğiniz gibi, taşeron üzerinden çalışan bir
kısım işçilerimize kadro verilmesi olayı
gerçekleşmektedir. Ancak, daha önce konuşmacılarımızın
da dile getirdiği, benim de burada vurgulamak istediğim birkaç tane
sıkıntı var. Ben bu konunun çok önemli olduğunu
düşünüyorum çünkü neredeyse 1 milyona yakın insana bu kadroyu
verirken, bunu mutlak suretle hak etmiş olan ancak KHKdeki belki ufak bir
maddeden dolayı bu hakkı alamayan bir kısım insanlar var.
Şöyle ki: KHKde 4 tane şart ileri sürülüyordu kadro
alınabilmesi için; ihale konusu işte çalışacak personel
sayısının ihale dokümanında belirlenmesi, çalışma
saatlerinin tamamının idare için kullanılması, işlerin
süreklilik arz etmesi ve son madde olarak da yaklaşık maliyetin yüzde
70lik kısmının asgari işçilik maliyetinden
oluşması. Şimdi, bazı yerlerde, bazı iş
kollarında veya farklı şehirlerde aynı işi yapanlar
arasında farklı uygulamalar var. Ben seçim bölgem Samsundan örnek
vererek hareket etmek istiyorum. Örneğin, SASKİde sayaç okuma
personelinde veya Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde,
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Hastalıkları Hastanesinde bir
kısım aksaklıklar var.
SASKİde
şöyle: İhale bu dört şarttan üç tanesini
taşımasına rağmen tamamen
Yani normal bir taşeron
işçisi nasıl çalışıyorsa bunlar da o şekilde
çalışıyor fakat sayaç okuma personeline araçlarla birlikte ihale
yapıldığı için yüzde 70in altına düşüyor. Dolayısıyla
bu kişilere şimdi kadro verilmemesi durumu söz konusu. Veya
eğitim ve araştırma hastanelerinde bilgi işlem personelleri
var. Burada da farklı uygulamalar var ama bir kısmında ihaleler
yazılımla birlikte yapıldığı için
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
ERHAN
USTA (Samsun) Yazılım bedelleri de yüksek tabiatıyla.
Dolayısıyla bu yüzde 70 şartını yerine
getiremediği için bu insanlara kadro verilmemesi gibi bir durum söz
konusu.
Yine
Türkiye'nin her tarafında Karayollarında aynı şey söz
konusu. Bakım onarım işlerinde, trafik işlerinde, tünel
işletmelerinde, bunların hepsinde, kullanılan tuzun, orada
kullanılan bir kısım malzemelerin ihale kapsamında yer
almasından dolayı işçilik giderleri düşük kalıyor ve
burada çalışan kişiler, bu taşeron işçileri kadro
alamama gibi bir sorunla karşılaşıyorlar.
Şimdi,
işin daha garip yanı, aynı iş, mesela sayaç okuma işi
Samsundaki başka yerlerde sorun olmuyor, aynı kişilere kadro
veriliyor çünkü onların ihale türü farklı olduğu için böyle.
Şimdi,
dolayısıyla burada yapılması gereken şey, adaletli
olmamız lazım, bir düzeltme ihtiyacı var. Tabii burada
idarelerin yapacağı şey kısıtlı; bu düzeltmenin,
tekrar bir KHK olur, kanun olur -her ne olacaksa artık- veya idarelere bu
konuyla ilgili bir onay vererek, daha üstten yapılacak bir işlemle
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Bitirin lütfen.
ERHAN
USTA (Samsun) Bitiriyorum Sayın Başkan.
Bu
mağduriyetin önüne geçilmesi lazım. Güzel bir iş
yapıldı, bu işi biz de destekliyoruz ancak işi yarım
bırakmamak lazım. En önemli şey de adalettir, bu adaletten
ayrılmamak lazım.
Son
olarak da Sayın Başkan, biliyorsunuz, şu anda devletimizin
Afrine, oradaki terör unsurlarını yok etmeye yönelik veya onu
etkisiz hâle getirmeye yönelik bir müdahalesi, girişimi söz konusudur. Biz
bu müdahaleyi destekliyoruz. Destekten de öte, bu bir zorunluluktur Türkiye'nin
selameti açısından.
Burada
da Amerika Birleşik Devletlerinin tavrının da son derece
yanlış olduğunu ifade etmek isterim. Özellikle o terör
koridorunu daha da böyle belirgin hâle getirmek için sınırda 30 bin
kişilik bir ordu oluşturması Türkiye tarafından hiçbir
şekilde kabul edilemez. Biz canımız pahasına böyle bir oluşuma
izin vermeyeceğiz. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunun
yanlış bir hareket olacağını ve Türkiye Cumhuriyeti
devletinin bir an evvel Afrine müdahale ederek bu tür girişimleri
sonuçsuz bırakması gerektiğini ifade etmek istiyoruz.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın
Yıldırım, buyurun.
24.- Muş Milletvekili Ahmet
Yıldırımın, Afrinde halkların, kültürlerin,
inançların birlikte yaşam sürdüğü bir gerçeklik olduğuna ve
Freedom Houseun 2018 yılına dair raporda Türkiyenin Özgür Olmayan
Ülkeler kategorisine düşürüldüğüne ilişkin açıklaması
AHMET
YILDIRIM (Muş) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; maalesef ülkede ve bölgesel olarak
Orta Doğuda yeniden savaş tamtamları çalmakta. Ülkeyi
yönetenler, özellikle totaliter rejimlerin birçoğunda olduğu üzere,
kendi yanlış politikalarını, ülkede cereyan eden sosyal,
siyasal, ekonomik bütün sorunların üstünü kapatmanın aracı
olarak kaosu, çatışmayı, kan ve can politikalarını ve
savaşı evla görürler. Her zaman için totaliter rejimlerde
savaşlar iktidarların yanlışlarının ve affedilmez
günahlarının üzerini örtmenin aracı hâline getirilmiştir.
Afrinde
de cereyan eden budur. Afrine dair, Hükûmetin ve siyasal iktidar
aklının Afrinle ilgili açıklamalarının temel
sebebinin bu olduğunu iyi biliyoruz. Yoksa, Afrin Suriyede savaş
patlak verdikten sonra, Afrinli olmayan 500 bin kişinin
sığındığı ve sorunsuz yaşam
akışını sürdürdüğü, toplumsal yaşamın en
istikrarlı olduğu yerlerden biridir. Afrinde bir sorun değil,
halkların, kültürlerin, inançların birlikte bir yaşam
sürdüğü kent gerçekliği, bir yerleşim birimi gerçekliği
vardır.
Bu
ülkenin daha fazla savaşla kaybedecek canı da yoktur, bir tek
kuruşu da yoktur. Eğer bu ülkeyi yöneten siyasal iktidar bunlara
rağmen sudan gerekçelerle bir savaşın içerisine ülkemizi
sürüklemiş olurlarsa yitirilen her candan, kaybedilen her kuruştan
sorumlu olurlar çünkü bu ülkenin savaşta kaybedecek bir
evladının bir tek canı, kaybedecek bir tek kuruşu yoktur.
Sayın
Başkan, diğer bir konuysa bakın, özellikle savaş
tartışmalarının ülkenin suni gündemi hâline
getirildiği
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayın lütfen.
AHMET
YILDIRIM (Muş) Teşekkür ederim.
böyle
bir dönemde, küresel ölçekte çalışma gösteren düşünce
kuruluşu olan Freedom Houseun 2018 yılına dair bir raporu
açıklandı ve cumhuriyet tarihi boyunca veya bu düşünce
kuruluşunun etkinlik gösterdiği, faaliyet gösterdiği kırk
yıl boyunca ilk kez Türkiye, Özgür Olmayan Ülkeler kategorisine
düşürüldü. Şöyle ki: Dünya Özgürlükler Raporunda Türkiyenin
özgürlük notu, geçen yıla kıyasla 6 puan düşürülerek bütünlüklü
puanı 100 üzerinden 32ye düşürüldü. Oysa bu ülkede 80 darbesinde
bile Türkiye, Özgür Olmayan Ülkeler kategorisinde değil maalesef, o
zaman bile Kısmen Özgür Olan Ülkeler kategorisindeydi. Peki, Türkiyenin
içerisine düşürülmüş olduğu Özgür Olmayan Ülkeler
kategorisinde hangi ülkeler var? Savaşın devam ettiği Suriye
var, Irak var, Afganistan var ve kraliyetle yönetilen Arabistan var.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen tamamlayalım artık.
Buyurun.
AHMET
YILDIRIM (Muş) Yani Türkiye, hasılı, ya savaşan ya da
kraliyetle yönetilen ülkeler kategorisine bizzat bu iktidarın
yanlış politikaları neticesinde düşürülmüştür. Peki,
bu kategoriye alan Freedom Houseun gerekçeleri neler? Bir: Seçilmiş
belediye başkanlarının yerine hükûmetin atadığı
kişilerin iş başına getirilmiş olması. İki:
Hak savunucularının ve muhalif olan kişilerin rastgele
gözaltına alınması. Üç: Devlet memurlarının tasfiye
edilme hâlinin sürmesi. Dört: İktidarı başkanlıkta
toplayan, derinden sorunlu bir anayasa referandumunun ülkeye
dayatılmış olması. Türkiyeye bu utancı
yaşatanların er geç Türkiye halkları vicdanında mahkûm
olacağını ifade etmek isterim.
Teşekkürler.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın
Özkoç, buyurun.
25.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul
Milletvekili Enis Berberoğlunun masum olduğuna ve dava sürecine
ilişkin açıklaması
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Teşekkür ederim efendim.
Enis
Berberoğlu masumdur. Bugün, hâkim karşısında dava
uzatıldı. Tam sekiz aydan beri mahkûm. Kardeşimiz, yol
arkadaşımız Enis Berberoğlunun İstanbul Bölge Adliye
Mahkemesinde duruşması gerçekleştirildi ama mahkûmiyeti devam
ediyor.
Davaya
konu olay 19 Ocak 2014te meydana geldi, casuslukla ilgili. Adana Ceyhan
ilçesinde otoban üzerinde 3 tır durduruldu. Savcı Aziz Takçı ve
görevli jandarmalar tırlarda arama yaptı ve konteynerlerin içindeki
malzeme tutanakla tespit edildi; içinde silah vardı. Bundan iki gün sonra,
21 Ocak 2014te Aydınlık gazetesi olayı fotoğraflarıyla
birlikte haberleştirdi. Ayrıca, mahkeme kayıtlarına göre
belgeler 18 ayrı sosyal medya hesabında yayımlandı. Yani
Cumhuriyet gazetesindeki haberlere gelinceye kadar ortada zaten bir devlet sırrı
falan kalmamıştı.
Ancak,
devam edeyim, 29 Mayıs 2015 ve 12 Haziran 2015 tarihlerinde MİT
tırları Cumhuriyet gazetesinde haber oldu. Haberlerde olay yeri
tespit ve görgü tutanağı ile jandarma kriminal laboratuvarları
raporu yer aldı. Dava dosyasında yer alan bu belgelerin birer
örneğini, o dönemki yasal düzenlemelere göre şüpheli durumdaki
MİT görevlileri, tır şoförleri ve avukatlar hiçbir
kısıtlama olmadan alabildiler. Yani devlet sırrı
ifşası suçunun teknik olarak oluşması da artık mümkün
değildi. Dahası ve esası, bu belgeleri Enis Berberoğlunun
Can Dündara vermesi de teknik olarak mümkün değildir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayın lütfen.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle,
Can Dündar Tutuklandık adlı kitabında belgelerin 27
Mayısta flaş disk içinde solcu bir milletvekili tarafından
verildiğini söyledi. Oysaki Enis Berberoğlu o tarihte milletvekili
değildi. Bu durumda Can Dündar ve Enis Berberoğlunun
buluşması, flaş disk alışverişi yapması
mümkün değildi. Dosyada Enis Berberoğlunun Can Dündara belge
verdiği iddiasını destekleyecek hiçbir somut,
inandırıcı ve hukuki kanıt yok. Hele ki müebbet hapis
cezasına mahkûm edildiği casusluk iddiası, Yargıtayın
1942den bu yana yerleşmiş kararlarına göre anlaşmaya
bağlı olarak bir başka ülkeye belge aktarılmasını
gerektiriyordu; ortada ne bir anlaşma ne de başka bir ülke var.
İstanbul
İstinaf Mahkemesi tüm bu gerçekleri göz önüne alarak Enis
Berberoğlunun mahkûmiyet kararını bozdu, casuslukla ilgili
somut kanıt bulunamadığına ve mahkûmiyet
kararının gerekçesiz olduğuna hükmetti.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Teşekkür ederim.
Devlet
sırrı daha önce açıklanmışsa suç olamaz. dedi. Ceza
Muhakemesi Kanunu açık; yerel mahkeme, istinaf mahkemesine karşı
direnemezken yerel mahkeme direndi. İstanbul 14. Ağır Ceza
Mahkemesi direnerek açıkça yasayı çiğnedi ve suç işledi.
Dosya tekrar istinafa gitti, istinaf mahkemesi bozma kararı verdiği
dosyada yasayı çiğneyerek yeniden yargılama başlattı.
Rezalet bununla bitmedi. Mahkûmiyet kararını bozan mahkeme heyeti bir
gece yarısı operasyonuyla değiştirildi.
Yargı
bütünüyle siyaset güdümü altında; ortada devlet sırrı yok, casus
yok, suç yok, suçlu yok. Cevap istiyoruz: Enis Berberoğlu neden hapiste?
Berberoğlu masumdur, yeri cezaevi değil, Türkiye Büyük Millet
Meclisidir. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın
Muş, buyurun.
26.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun,
Türkiyenin terör örgütlerine karşı mücadelesine kararlı bir
şekilde devam ettiğine ve gerek Afrinde gerek Irakın kuzeyinde
PKK/PYD unsurlarını yok etmekten asla geri durmayacağına
ilişkin açıklaması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bildiğiniz üzere, Türkiye terör örgütlerine
karşı mücadelesine kararlı bir şekilde devam etmektedir.
Devletimiz her türlü imkânı seferber ederek terör unsurlarına
karşı operasyonlarını sürdürmektedir. Bu minvalde,
Suriyenin kuzeyinde Türkiyeye karşı tehdit unsuru olan terör
örgütlerine yönelik atılacak her türlü adım devletimizin bekası
açısından önem arz etmektedir.
Şu
husus bilinmelidir ki sınırımızın hemen dibinde terör
şeridi kurmak isteyenlere devletimiz asla müsaade etmeyecektir.
İçeride ya da dışarıda birileri ne derse desin Türkiye
kendi güvenliğini tehdit eden terör yuvalarını yok edecektir, ne
PKK/PYDye ne de DAEŞe asla göz açtırılmayacaktır. Zira
bizim için vatandaşlarımızın güvenliği her şeyin
üzerindedir.
Üzülerek
belirtmek isterim ki Meclis çatısı altında bulunan bazı
siyasiler sınır ötesine yapılacak operasyon üzerinden Türkiyeyi
iç savaşla ya da darbeyle tehdit etmektedir. Şu husus iyi
bilinmelidir ki bu devletin arkasında koca bir millet ve güçlü bir siyasi
irade bulunmaktadır. Bu devlet ne terör örgütlerinin ne de onların
sözcülerinin tehditlerine asla pabuç bırakmaz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayın lütfen.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Türkiyede iç savaş
çığırtkanlığı yaparak terör örgütlerini kollamaya
çalışanlar art niyetli çevrelerdir. Gayeleri, algı
operasyonları yürüterek Türkiyenin terörle mücadelesini akamete
uğratmaya çalışmaktır. Terörün
borazanlığını yaparak akıllarınca Türkiyeyi
tehdit edenler bilmedir ki Türkiye gerek Afrinde gerekse Irakın
kuzeyinde PKK/PYD unsurlarını yok etmeden asla geri
durmayacaktır. Bizler milletin vekilleri olarak Türkiyenin güvenliği
için, vatandaşlarımızın huzuru için, devletimizin bekası
için terörle mücadeleye destek vermeliyiz.
Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın
Özcan, sizi geçmişiz, buyurun, 60a göre size de bir dakika süre
veriyorum.
27.- Bolu Milletvekili Tanju Özcanın, 31 Aralıkta
yapılacak olan AK PARTİ Bolu İl Kongresinin iki gün kala AK
PARTİ Genel Başkanı tarafından hukuksuz bir şekilde
ertelendiğine ilişkin açıklaması
TANJU
ÖZCAN (Bolu) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, AK PARTİ Grubunun saygın simalarından Sayın
Ahmet İyimaya yazdığı kitabında siyasi partilerin
demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunu ve yine siyasi parti
kongrelerinin o partinin bayram günü olduğunu ifade eder. Siyasi parti
kongreleri on beş gün önceden ilan edilir ve mahkeme kararı
olmaksızın ertelenemez ancak Sayın Başkan -ben hayatım
boyunca hep mağdurdan yana oldum siyasi duruşum sebebiyle, söylemek
zorundayım- AK PARTİ Bolu İl Kongresi 31 Aralıkta
yapılacaktı, iki gün kala AK PARTİ Genel Başkanı
tarafından hukuksuz bir şekilde kongre ertelendi. Boludaki AK
PARTİli arkadaşlarım mağdur oldu bu durumdan. AK
PARTİ kongre gününün bir an önce verilmesini, ilan edilmesini ben sizden
Boludaki AK PARTİli yönetici arkadaşlarım adına talep ediyorum.
Saygılarımla.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, AK PARTİ olarak
kongrelerimizi ne zaman yapacağımızı CHP Milletvekiline
soracak değiliz, biz karar veririz zamanına, yerine.
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz.
Şimdi
gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Sayın
milletvekilleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü gündemin
sözlü sorular kısmının 1, 26, 45, 47, 72, 74, 98, 99, 131, 132,
133, 134, 135, 136, 137 ,144, 206, 217, 218, 219, 273, 353, 380, 418, 419, 422
ve 423üncü sıralarında yer alan önergeleri birlikte
cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini
sırası geldiğinde yerine getireceğim.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Başkanlıkça, esas komisyon olarak
Dışişleri Komisyonuna, tali komisyon olarak da Çevre Komisyonu
ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonuna havale edilen (1/792) esas
numaralı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler
Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi Sekreteryası Arasında
Ankara Girişiminin Uygulanmasına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının Hükûmetçe geri alındığına ilişkin
tezkeresi (3/1391)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, esas komisyon olarak Dışişleri
Komisyonuna, tali komisyon olarak da Çevre Komisyonu ile Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonuna havale edilen (1/792) esas numaralı Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Çölleşme ile
Mücadele Sözleşmesi Sekreteryası Arasında Ankara
Girişiminin Uygulanmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
Hükûmetçe geri alınmıştır.
Bilgilerinize
sunulur.
Yurt
Dışına Kaçırılan Kültür
Varlıklarımızın Belirlenerek İadelerinin
Sağlanması ve Mevcut Kültür Varlıklarımızın
Korunması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi
Maksadıyla Kurulan (10/601) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu Başkanlığının
Komisyonun görev süresinin uzatılmasına dair bir tezkeresi
vardır, okutuyorum:
2.- Yurt Dışına Kaçırılan Kültür
Varlıklarımızın Belirlenerek İadelerinin
Sağlanması ve Mevcut Kültür Varlıklarımızın
Korunması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi
Maksadıyla Kurulan (10/601) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu Başkanlığının,
çalışma süresinin 25/1/2018 tarihinden geçerli olmak üzere bir ay
uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/1387)
11/1/2018
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
16/10/2017
tarihinde çalışmalarına başlayan Yurt Dışına
Kaçırılan Kültür Varlıklarımızın Belirlenerek
İadelerinin Sağlanması ve Mevcut Kültür
Varlıklarımızın Korunması İçin Alınması
Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Maksadıyla Kurulan Meclis
Araştırması Komisyonunun 11 Ocak 2018 tarihli
toplantısında aldığı karar gereğince
çalışma süresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü'nün 105'inci maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca, 25/1/2018 tarihinden geçerli olmak üzere bir ay
uzatılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.
Mustafa
İsen
Sakarya
Komisyon
Başkanı
BAŞKAN
İç Tüzükün 105inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
Araştırmasını üç ay içinde bitiremeyen komisyona bir
aylık kesin süre verilir. hükmü gereğince Komisyona bir aylık
ek süre verilmiştir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının üç adet tezkeresi
vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza
sunacağım.
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin,
Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi Dış İlişkiler Komitesi
Başkanı Samed Seyidovun vaki davetine icabetle Azerbaycana resmî
bir ziyaret yapmasına ilişkin tezkeresi (3/1388)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan
bir heyetin Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Dış
İlişkiler Komitesi Başkanı Samed Seyidov'un vaki davetine
icabetle Azerbaycan'a resmî ziyaret yapması öngörülmektedir.
Anılan
heyetin söz konusu Azerbaycan ziyareti, 28/3/1990 tarihli ve 3620
sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 6ncı maddesi
uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Diğer
tezkereyi okutuyorum:
4.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin, 15-17
Şubat 2018 tarihlerinde Bulgaristanın başkenti Sofyada
gerçekleştirilecek olan Parlamentolararası Ortak Dış ve
Güvenlik Politikası (ODGP) ve Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası
(OGSP) Konferansına katılmasına ilişkin tezkeresi (3/1389)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan
bir heyetin 15-17 Şubat 2018 tarihlerinde Bulgaristan'ın
başkenti Sofya'da gerçekleştirilecek olan Parlamentolararası
Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP) ve Ortak Güvenlik ve
Savunma Politikası (OGSP) Konferansı'na katılması hususu,
28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin
Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un
9'uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Diğer
tezkereyi okutuyorum:
5.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi Millî
Savunma Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin, Ukrayna Parlamentosu
Millî Güvenlik ve Savunma Komitesinin vaki davetine icabetle 23-26 Ocak 2018
tarihlerinde Ukraynaya resmî bir ziyarette bulunmasına ilişkin
tezkeresi (3/1390)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Ukrayna
Parlamentosu Millî Güvenlik ve Savunma Komitesinin vaki davetine icabetle,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Millî Savunma Komisyonunun 23-26 Ocak 2018
tarihlerinde Ukrayna'ya resmî bir ziyarette bulunması öngörülmektedir.
Anılan
toplantıya Türkiye Büyük Millet Meclisini temsilen Millî Savunma Komisyonu
üyelerinden oluşan bir heyetin katılması hususu, 28/3/1990
tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesi
uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
İsmail
Kahraman
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi,
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş
bir önerisi vardır; okutup işleme alacağım,
oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- MHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminin
Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına
Dair Öngörüşmeler kısmında yer alan, Ankara Milletvekili
Mustafa Mit ve arkadaşları tarafından işsizliğin
sosyoekonomik boyutlarının tespiti ile ortadan
kaldırılması için yapılması gerekenlerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan (10/2214) esas numaralı Meclis
Araştırması Önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun
16 Ocak 2018 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulunun 16/1/2018 Salı günü (bugün) yaptığı
toplantısında siyasi parti grupları arasında oy
birliği sağlanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince
Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Erhan
Usta
Samsun
MHP
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Gündeminin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmında yer alan, Ankara Milletvekili Mustafa Mit ve
arkadaşlarının (10/2214) esas numaralı işsizliğin
sosyoekonomik boyutlarının tespiti ile ortadan
kaldırılması için yapılması gerekenlerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verdiği Meclis araştırması
açılmasına dair önergemizin görüşmelerinin 16/1/2018 Salı
günkü birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi üzerinde öneri sahibi adına
Ankara Milletvekili Mustafa Mit konuşacaktır.
Sayın
Mit, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
Lütfen,
beş dakikada tamamlayalım.
MHP
GRUBU ADINA MUSTAFA MİT (Ankara) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; işsizliğin sosyoekonomik boyutlarının
tespitiyle işsizliğin ortadan kaldırılması için
gereken tedbirlerin araştırılması hakkında vermiş
olduğumuz önerge dolayısıyla söz almış
bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, Anayasa'mızın 5inci maddesi, kişilerin ve
toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamayı, insanın
maddi ve manevi varlığının gelişmesi için
şartları hazırlamayı devletin görevleri arasında
saymaktadır. Eğitilmiş insan ve iş gücü sağlayan
yükseköğrenim mezunlarında ise 24 yaş grubunda yüzde 42, genel
olarak üniversite mezunlarında ise yüzde 25 oranında işsizlik
mevcuttur. Bugün itibarıyla resmî rakamlara göre 15 ile 24 yaş
arasında işsizlik oranı yüzde 19,3, istihdamda ve eğitimde
olmayanların oranı ise yüzde 24,1, toplam istihdam piyasası
itibarıyla ise işsizlik oranı yüzde 10,3 seviyesindedir.
İş gücüne katılım yaşına gelmemiş olan 7,5
milyon civarındaki yükseköğrenim kurumlarında okuyan gençlerimiz
bu oranlara dâhil değildir; keza 2017deki 1 milyon 150 bin stajyer,
kursiyer öğrenci sayısı da bu oranlara dâhil değildir.
Değerli
milletvekilleri, işsizliğin toplum yapımızda meydana
getirdiği sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlar her gün her yerde
karşılaştığımız normal olaylar hâline
gelmiştir. Bu durum sürdürülemez bir hâldedir. Gençlerimizde millete ve
devlete olan inanç sarsılmaktadır.
Değerli
milletvekilleri, 2017 yılı Ekim ayında yayınlanan 2018-2020
Orta Vadeli Programda 2020 yılı için gayrisafi yurt içi hasılada
yüzde 27 artış hesap edilmesine rağmen, işsizlik
oranının yüzde 10,8den yüzde 9,6ya düşeceği
gösterilmektedir. Yaş ve nüfus itibarıyla yılda
yaklaşık 1,5 milyon kişinin katıldığı
istihdam piyasası, ancak piyasaya yeni katılacakları kabul
edecek seviyededir. 2018-2020 Orta Vadeli Programda, 2020 yılı için
gayrisafi yurt içi hasılada öngörülen yüzde 27 oranındaki
artışa karşılık, istihdam piyasasında yüzde 11
civarındaki artış, sosyoekonomik politikada
politikasızlık, işleri kendi hâline bırakma halidir.
Kamu
personel alımlarında uygulanan KPSS, tatbikata konuluş
amacından sapmıştır. Puanlama esasına göre
yapılacak atamalar yerine, bir kesime aidiyet araştırmasına
dönen mülakat uygulamaları, gençlerin millete ve devlete olan
inançlarını da sarsmaya başlamıştır. Bundan daha
önemlisi ise, asırlar boyu yerleştirmeye
çalıştığımız fertlerdeki adalet duygusu neredeyse
tamamen yok olma durumuna gelmiştir.
Değerli
milletvekilleri, yanlış ekonomi ve eğitim politikaları
sonucunda özendirilen şehre göç de tarımda iş gücü
eksikliğine yol açmıştır. Şehirde mesleki vasfı
olmayan nüfus yığılması, ihtiyaç duyulan kalifiye eleman
açığına karşı, diğer yandan işsizlik gibi
bir garabete yol açmaktadır. Devlet, ekonomideki düzenleyici etkisiyle
istihdamı artırıcı yönde başarılı
olamamıştır. Ekonomi politikalarına bağlı olarak
kendi dengeleri içinde gelişecek bir istihdam piyasasının
oluşması için devletin düzenleyici etkisinin bu yöne kanalize
edilmesi, sosyal devlet anlayışına uygun olacaktır.
Ekonomideki dengesizlik sebebiyle reel kâr oranlarındaki düşüşü,
yüksek işçilik maliyetine bağlamak doğru değildir.
Düşük ücretle kaçak göçmen ve yabancı istihdamına müsamaha
göstermek, ileride yaşanacak sosyal patlamanın sebebi olabilecektir.
Firma bilançolarına bakıldığında, esas maliyet
unsurunun işçilik değil, faiz olduğu çok açık bir
şekilde görülecektir.
Değerli
milletvekilleri, büyük sosyal meselelere yol açma potansiyeline sahip olan
işsizliğin ortadan kaldırılması, yapılması
gereken iş ve işlemler ile alınması gereken tedbirlerin
tespiti ancak geniş kapsamlı ve geniş tabanlı Meclis
araştırmasıyla mümkün olacaktır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA
MİT (Devamla) Vermiş olduğumuz önergemizi diğer
grupların da destekleyip bir komisyon kurulmasına yardımcı
olmanızı diler, hepinizi saygıyla selamlarım. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Mit.
Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Garo Paylan
konuşacaktır.
Buyurun
Sayın Paylan. (HDP sıralarından alkışlar)
Süreniz
üç dakikadır.
HDP
GRUBU ADINA GARO PAYLAN (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Geçen
yıl Ekonomimiz büyüyor, büyüyor. dedi Hükûmet. Biz de dedik ki:
Arkadaş, kim büyüyor? Kimi büyütüyorsun? Sokakta işçiye soruyoruz:
Benim ekonomim büyümüyor. diyor. Esnafa soruyoruz: Benim ekonomim
küçülüyor. diyor. Kimi büyütüyorsun? dedik, cevabını biz söyledik:
Bir avuç müteahhidi, yandaşı, o yüzde 1i büyüttüler ve
sonuçlarını da, bakın, bugün görüyoruz. İşsizlik rakamı
yine çift hanede arkadaşlar, yüzde 10,3, o da görünen,
açıklayacağım biraz sonra. Genç işsizlik yüzde 19,3
arkadaşlar. Ya, kimi büyütmüşsünüz? Bir avuç yandaşı
büyütmüşsünüz. İşçi, memur, çalışan, esnaf cebine
dokunmamış. Gerçek ayan beyan ortaya çıktı arkadaşlar.
Bakın,
AKPnin yanlış ekonomi ve eğitim politikalarının bir
sonucudur bu. AKP döneminde yurt dışından 450 milyar dolar
kaynak buraya transfer edildi cari açıkla. Ne yaptık? Tüketim
ekonomisi, tükettik yalnızca. Rant ekonomisine harcadık bu
paraları ama üretim ekonomisine dönüşmedi ve çalışan,
üreten bir Türkiye değil, tüketen, borçlanan, rant ekonomisinin
yedeğine düşmüş bir Türkiyeyle karşı
karşıyayız.
Bakın,
işsizlik rakamı yüzde 10,3. AKP döneminin ortalaması ne,
2002-2017? Yüzde 10,6 ortalamanız var, karneniz bu, çift hane ortalama.
Hani 90lı yıllar çok kötüydü ya, 1990-2000 arası işsizlik
oranı ortalaması yüzde 7,2 arkadaşlar, çok kötüydü 90lar. AKP
dönemi yüzde 10,6; 90lar, hem de koalisyon, her şey çok kötüydü, yüzde
7,2; 80ler yüzde 7,8; 70ler yüzde 7,8. E, ne oluyor? AKP şahane ekonomi
yönetiyor. Hayır, AKP rantı yönetiyor çok güzel, tüketim ekonomisini
çok güzel yönetiyor, milleti borçlandırıyor, o borçlanan
halkımız da gelip Meclisin önünde kendini maalesef yakıyor
arkadaşlar. Sıtkı Aydın arkadaşımız hafta
sonu -bu bizim, hepimizin utancıdır, öncelikle Hükûmetin
utancıdır- gelip Meclisin önünde kendisini yaktı
arkadaşlar.
Bakın,
aklımızı başımıza toplamalıyız.
Savaş tamtamlarının çaldığı bir ülkede
işsizlik asla düşmez. Önce iç barışımızı
sağlayacağız, komşularımızla
barışımızı sağlayacağız, demokrasimizi
yükselteceğiz, üretim ekonomisine döneceğiz; o zaman tekrar 90larda
olduğu gibi işsizlik rakamlarımızı yüzde 7 ve
altına düşürürüz bir üretim ekonomisiyle.
Hepinizi
saygıyla selamlarım. (HDP ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya.
Buyurun
Sayın Akkaya. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP
GRUBU ADINA YAKUP AKKAYA (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizin
en önemli sorunlarından bir tanesi işsizlik. Bugün, sabahleyin
evinden kalkıp Ben işe gidiyorum. demenin lüks olduğu bir
dönemi yaşıyoruz ne yazık ki. Bakmayın siz
İşsizlik düştü. laflarına. İşte, Mecliste
kendini yakan bir vatandaşımızın durumunu hep beraber
gördük ve bugün de İzmirde, İŞKURun önünde, sadece iç
çamaşırlarıyla kalan, işsizlikten dolayı isyan eden
vatandaşların durumunu görüyoruz. Yani rakam oyunlarıyla, ne
yazık ki bu ülkede işsizliğin çözülmeyeceğini hepimizin
bilmesi lazım. Yani prim teşvikleriyle, bir senden, bir benden
uygulamalarıyla on altı yıldır hâlâ işsizliğin
çözülemeyeceğini bilmeyen bir iktidarla karşı
karşıyayız.
İşsizliği
azaltmanın elbette ki yolları var. Nedir bu yollar değerli
arkadaşlar? Rantiyeden yana değil, halktan yana politikalar
uygulanarak ancak işsizlik çözülebilir. Yani, kısacası, bize
bacası tüten fabrikalar lazım değerli arkadaşlar.
Çırak, stajyer ve kursiyerlerin sayılarıyla, İstihdamı
artırdık. yalanlarıyla, kandırmacalarıyla
işsizliğin azalmayacağını hepimiz biliyoruz.
Her
şeyden önce, işsizliğin azalması için bir güven unsurunun
olması lazım bu ülkede; yani, kısaca, her şeyden önce bu
ülkede hak, hukuk, adalet olması lazım ve herkesin, her kişinin
adalete inanması ve güvenmesi lazım değerli arkadaşlar. Ne
yazık ki AKP iktidarı bu anlamda bu ülkenin dibine dinamit koydu. Geç
gelen adalet, adalet değildir. Bakın, 140 binden fazla insan kamudan
ihraç edildi, haksız hukuksuz, yargılanmadan, kendi
savunmalarını yapmadan ama dayısı olanların, AKPye
yakın olanların sorunları çözüldü, onlar görevlerine iade
edildi. Ama hâlâ bu konuda masum olduğuna
Ki yargı karar vermedi,
insanlar yargılanmadan ve savunma hakkı olmadan şu anda aç bir
şekilde geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar.
Geçtiğimiz
günlerde Anayasa Mahkemesi bir karar verdi. Hükûmet hemen bu konuda talimat
verir gibi kararlar aldı, açıklamalar yaptı ve mahkemeler
birbirine düştü. Birbirine düşen mahkemelerde bir güven olmazsa elbette
ki bu ülkede yatırım olmaz değerli arkadaşlar. Bize
bacası tüten fabrikalar gerekli ve bu iktidar bunu yapamaz.
Dolayısıyla işsizliği çözmesi mümkün değildir. Çünkü
iktidar kamuya yeni yatırım yapmıyor, çünkü özel sektör
yatırımları askıya aldı.
Sonuç
olarak AKP işsizlik sorununu çözmek istiyorsa önce demokratik hukuk
devletini yeniden inşa etmek için OHALden kurtulmak zorundadır.
OHALin olağan hâle geldiği bir durumda işsizlik azalmaz,
kimseye güven gelmez. OHAL, demokrasi ve cumhuriyete yönelik bir operasyondur
değerli arkadaşlar. Bizim, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, OHALin
demokrasiye ve cumhuriyete yönelik bu operasyonuna sonuna kadar, demokratik
kurallar çerçevesi içinde, karşı
çıkacağımızı bir kez daha buradan ifade etmek
istiyorum.
Teşekkür
ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Öneri
üzerinde son konuşmacı Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Çorum Milletvekili Salim Uslu.
Buyurun
Sayın Uslu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK
PARTİ GRUBU ADINA SALİM USLU (Çorum) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna, Türkiye'nin ve dünyanın en başat
konularından biri hakkında araştırma önergesi verdiği
için de ayrıca teşekkür ediyorum. Bu vesileyle görüşlerimizi
açıklama fırsatı bulmuş oluyoruz.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, Türkiye'nin en
başat sorunlarından bir tanesidir dedim; bu sorun dünyada da
çözülmüş değil, dünyanın birçok ülkesinde farklı oranlarda
devam etmektedir. Özellikle bunu bilen iktidarımız nüfusumuzun yüzde
98ini sosyal güvenlik şemsiyesi altına almıştır. Bu
da özellikle sosyal devletin gereklerinden bir tanesidir.
Yine,
sosyal devlet ön plana çıkarılarak her bireyin mutlaka
faydalanması sağlanmıştır. Tabii ki istihdamın
artırılmasına ve işsizliğin azaltılmasına
yönelik aktif politikaların, pasif politikaların birlikte
uygulanması gerektiğini düşünmekteyim.
Yine,
İŞKURun yaptığı iş gücü piyasa analizleri,
iş ve meslek danışmanlarının yaptığı
hizmetler ve aynı zamanda toplum yararına çalışma (TYP)
projesinin uygulanıyor olması; eğitimli, nitelikli gençlerin
sektörler ve firmalar hakkında bilgi sahibi olması, iş
bulmasına aracılık edilmesi, kariyer planlaması, kariyer
fuarları söz konusu olunca elbette önemli gelişmeler oluyor.
Ayrıca,
işsizliği önlemek amacıyla istihdam paketlerinin
açılmış olması da son derece önemlidir. Millî istihdam
seferberliği kapsamında çeşitli adımlar
atılmıştır, birinci, ikinci faz
başlamıştır. Son olarak İstihdam Şûrası da
gerçekleşmiş ve alınan kararlardan bir tanesi çok önemlidir;
özellikle teşviklerin mevcut hâliyle devamı konusunda önemli müjdeler
ortaya çıkmıştır.
Bilhassa
özel sektör iş yerlerinde imalat ve bilişim sektörü başta olmak
üzere birçok sektörde bazı teşviklerden yararlanabilmelerin devam
ediyor olmasını, bilhassa özel politika gerektiren engelliler,
gençler ve kadınlara yönelik bazı çalışmaların
sürelerinin uzatılmış olmasını da son derece önemli
görmekteyim.
Her
ne kadar az önceki değerli konuşmacı hafife almış olsa
bile Bir senden bir benden teşvikiyle 1 ve 3 çalışanı
olan, imalat sektöründe faaliyet gösteren ve ustalık belgesi olan özel
sektör iş yerlerinde 2018 yılında mevcut çalışan
sayılarına ek olarak ilave istihdam sağlanmıştır.
Bundan da maksat şudur: Bizler gençlerin, genç iş gücünün
ağırlığını hissetmek yerine genç iş gücünün
keyfini sürmek istiyoruz ve bu amaçla gençleri istihdam eden işletmelere
özel katkılar sunmak istiyoruz.
Bu
vesileyle ben MHP grup önerisinin aleyhinde olduğumu belirtmek istiyorum.
Teşekkür
ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Öneri
YAKUP
AKKAYA (İstanbul) Sayın Başkan
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Karar yeter
sayısı istiyoruz.
BAŞKAN
Bir saniye
Sayın
Akkaya
YAKUP
AKKAYA (İstanbul) Sayın konuşmacı, benim konuşmamda
bu durumu hafife aldığımı söyledi.
BAŞKAN
İsminizi zikretmedi ama.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Ağır bir sataşma var ama Sayın
Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Akkaya, hiç şey yapmayalım, bunu böyle güzel bir espri
olarak kabul edelim. Böyle sataşılan bir durum değil bu.
YAKUP
AKKAYA (İstanbul) Şimdi, Sayın Başkanım yani ben en
azından kayıtlara geçmesi için söylüyorum.
BAŞKAN
Söyleyin, kayıtlara geçiyor şu hâliyle.
YAKUP
AKKAYA (İstanbul) Şimdi, buradaki olay -ki bu, TÜİKin
kayıtlarında var, Sosyal Güvenlik Kurumunun kayıtlarında da
var- 2016 yılında Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı
işçi ile 2017 Temmuz ayında Sosyal Güvenlik Kurumuna
kayıtlı işçi arasında 147 bin kişi fazlalık var.
Geri kalan bu stajyer, kursiyerleri 4/A yani SSKli sınıfına
aldıkları için sanki bir istihdam yaratıyormuş gibi, 1
milyon 450 bin ayrı ek bir istihdam olmuş havası,
algısı yaratılmaya çalışılıyor; bu,
doğru bir yaklaşım değil, bunu ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN
Kayıtlara geçti.
Teşekkür
ediyorum.
Şimdi
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisini oylarınıza
sunacağım.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Karar yeter
sayısı
BAŞKAN
- Karar yeter sayısı arayacağım.
Öneriyi
kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.49
ÜÇÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati:17.13
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP
ÜYELER: Vecdi GÜNDOĞDU (Kırklareli), Mücahit DURMUŞOĞLU
(Osmaniye)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
Milliyetçi
Hareket Partisi grup önerisinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı vardır, öneri
kabul edilmemiştir.
Şimdi
Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine
göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
2.- HDP Grubunun, Grup Başkan Vekili İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir tarafından, Türkiyede 6284
no.lu Kanun ve İstanbul Sözleşmesinin etkin biçimde hayata
geçirilmesi ve kadınlara yönelik şiddete karşı
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 10/1/2018
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 16 Ocak 2018 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
16/1/2018
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulunun 16/1/2018 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında
siyasi parti grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Ahmet
Yıldırım
Muş
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
10 Ocak 2018 tarihinde
İstanbul Milletvekili Grup Başkan Vekili Filiz Kerestecioğlu
tarafından verilen 6440 sıra numaralı Türkiyede 6284 no.lu
Kanun ve İstanbul Sözleşmesinin etkin biçimde hayata geçirilmesi ve
kadınlara yönelik şiddete karşı alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 16/1/2018 Salı günkü
birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN
Öneri üzerinde ilk söz, öneri sahibi adına İstanbul Milletvekili
Filiz Kerestecioğluna aittir.
Sayın
Kerestecioğlu, buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP
GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, Türkiyede savaş ve öfke siyaseti insanların
yaşadıkları gerçek acıları, gerçek dertleri gizliyor.
Geçtiğimiz haftalarda daha 4 yaşındaki Elif Mina ve 2
yaşındaki Miray Hira, babaları Ali Yardım tarafından öldürüldü.
Belki bu acı olay bu kadar da gündemde yer bulamazdı ama anneleri
Dilek Çakırın güçlü duruşu, isyanı ve başta
yönetenler olmak üzere tüm toplumdan sorduğu hesap, yaşanan bu
acıyı birkaç gün daha fazla gündemde tuttu.
Kadına
yönelik şiddete karşı bütünlüklü bir politika oluşturmak,
kolluk güçlerinden hâkime, savcıya, tüm yargı makamlarına,
sosyal çalışmacılara kadar her birimin kadına yönelik
şiddet konusunda uzmanlaşmalarını sağlamak
anlamına gelir; siyasetçilerin, hükûmet temsilcilerinin bu şiddete
karşı net bir tutum takınması demektir. Öfke yerine
eşitlik, uzlaşı ve barışı büyütmezsek, her gün
bir bakan, bir genel başkan çıkıp da birilerine karşı
kabadayılar gibi konuşursa, kadın-erkek eşitliğine
inanmadığını da söylerse şiddetin esas nedeni olan
erkek egemenliği gitgide güçlenir.
Sadece
dün ve bugün söylenenleri değerlendirin, bunlar fevri sözler değil
arkadaşlar. Grup toplantılarında, elleri patlayıncaya
kadar, bakanlar alkışlıyorlar bu sözleri. Örneğin,
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı seçilen Canan
Kaftancıoğluna dünden beri çok çirkin bir saldırı
yürütülüyor. Kendisine ait olmadığı çok net olmasına
rağmen bir genç kadının, bir eylemden, üstelik
fotoğrafı da servis ediliyor ve o genç kadın da aslında
mağdur ediliyor bir yandan ve buna AKP Genel Başkanı da itibar
ediyor. İtibar mı ediyor yoksa bu tip yalanlar nerelerden üretiliyor,
gerçekten, insan tereddüde düşüyor.
Siyasetin
içinde sürekli şiddet var, hele kadınlar söz konusu olduğunda.
Hele kadınlar bir adım öne çıktığında o
şiddet fark edilmeyen biçimlerde de -sadece fiziksel şiddet olarak
değil aynı zamanda psikolojik şiddet olarak, mobbing yaparak,
farklı algılar yaratarak da- çok daha fazla körükleniyor ve
kadınların ayağı kaydırılmaya
çalışılıyor. Çünkü deniliyor ki: Buraların hâkimi
bizleriz, sizin ne haddinize? Sizin ne haddinize, öyle kadın partisi olmak
ya da kadın il başkanı olmak, kadın eş başkan
olmak ya da çok sayıda milletvekiliyle Mecliste temsil ediliyor olmak?
Evet, bunlar, kadınlar söz konusu olduğunda maalesef böyle olabiliyor.
Siyasetin
içinde sürekli şiddet var. Orta Doğuda savaş sürekli
kışkırtılıyor ve dün, yine Suriyeye girmekten
bahsedildi. Orada kaybedeceklerimiz kimin çocukları arkadaşlar? Ne
için verilecek bu kayıplar biliyor musunuz gerçekten? Ya da bilen var
mı gerçekten? Yani, Afrine giriliyorsa niye giriliyor? Orada kimin
çocukları ölecek ve bunlar buradaki milletvekillerinin çocukları
mı, parti başkanlarının çocukları mı olacak?
Türkiyeye neler getirecek, hiç bunları hesap ediyor musunuz? Bugün,
bakmayın yine aynı şekilde bir öfkeyle bir algıyı
yönetmeye çalışıyorsunuz ama bunun sonu, hakikaten, orada çok
sayıda insanın, çok sayıda askerin kaybı olabilir ve bunun
hesabını verecek olan da yine sizlersiniz. Bugün, barış
için inisiyatifler yeterince güçlü olmayabilir -Irak savaşında
tezkereyi reddeden de aynı zamanda bu Meclisti- belki bunlar o denli güçlü
olmayabilir ama başka şeyler iktidarların sonunu getirir.
Şimdi
arkadaşlar Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa. diye bir
sloganımız var ya, kadınlar özgür olsa gerçekten ne reise ne
şuna buna, kimseye itaat etmezler. Kadınlar özgür olsalar gerçekten,
sadece aslında, dünyada eşitliği, özgürlüğü daha fazla
yaygınlaştırırlar. Artık hamaseti, savaşı,
hırslarınızı bırakın, kadınlara şiddeti
önlemek için uğraşın ve bizim Böyle yaşamak istemiyoruz.
diyen sesimize kulak verin, bu önergeyi bu Mecliste kabul edin. Etmezseniz
kadınlar size kabul ettirmeyi bilirler.
Teşekkür
eder, saygılar sunarım. (HDP ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Muş.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Hatip, Cumhuriyet Halk Partisine bir İstanbul
il başkanı atanmış
ALİ
ÖZCAN (İstanbul) Atanma değil, seçilmiş.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Seçilmiş.
Bugün
Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın
Mecliste yaptığı bir konuşmaya atıf yaparak,
üretilmiş yalanlardan hareket ederek bir linç kampanyası
başlatıldığı, Cumhurbaşkanımızın,
Genel Başkanımızın bu işe destek verdiği, bunu
desteklediği minvalinde açıklamalarda bulunmuştur. Bu açık
bir sataşmadır, bundan dolayı söz talep ediyorum.
BAŞKAN
Lütfen yeni bir sataşmaya meydan vermeyelim.
Buyurun
Sayın Muş.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun,
İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin HDP grup önerisi
üzerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Genel Başkanına sataşması
nedeniyle konuşması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet
Halk Partisinin il başkanını savunmak herhâlde HDPye kalmaz, kendileri
bununla alakalı açıklama yapılacaksa yaparlar. Kaldı ki
Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız bazı
değerlendirmelerde bulunmuştur, doğru; yapılan beyanatlar
üzerinden, atılan beyanatlar üzerinden, burada kendisinin
şahsına atfen söylenen ifadeler de vardır.
Dolayısıyla, ortada vahim bir tablo vardır. Zaten bununla
alakalı söylemi, kararı verecek olan Cumhuriyet Halk Partisidir, ne
yapacaklarsa yapsınlar, bu bizimle ilgili bir mesele değil. Ama biz
burada ortaya konulanları, millete söylenenleri -kusura bakmasınlar-
Meclis kürsüsünden de, farklı platformlardan da, medyadan da dile
getireceğiz, bundan geri durmayacağımızı ifade etmek
isterim. Bakın, burada bir paylaşım var, ağzıma
alamayacağım bir ifade millete dair kullanılmış. Yan
tarafa saman konulmuş ama daha ötesi Rahmetli Dedem Parayla .ok
satılsa bir şey sanır, alır yer bu millet. derdi. Ne
doğruymuş saman terapi odası. Değerli milletvekilleri,
bunun ne anlama geldiğini herkes biliyor herhâlde.
ALİ ÖZCAN (İstanbul) Hangi tarihte
yazmış bunu?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Dolayısıyla biz
bunları dile getireceğiz ama bunun savunması HDPye düşmez.
Bir diğeri, Suriyeyle alakalı madem siz
askerimizi, polisimizi bu kadar düşünüyorsunuz, bir gün çıkın da
bu askeri, polisi şehit eden PKK teröristlerine laf edin bu kürsüden, bir
gün çıkın da bunu ortaya koyun. Ne kadar da askerimizi, polisimizi
düşünüyorlarmış! İnanın burada
şaşkınlıkla, hayretle izledim. Değerli
milletvekilleri, yapılan operasyon orada yaşayan insanlara
değil, orada Türkiyeyi tehdit eden PKKnın Suriye uzantısı
PYDli teröristleredir, iki şeyi birbirinden ayırt edelim.
Teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Önce dilerseniz Filiz Hanımı
dinleyeyim, sonra sizi Sayın Özkoç.
Buyurun Sayın Kerestecioğlu
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Şimdi, kalkıp da işte İstanbul İl
Başkanını savunmak HDPye düşmez. falan diyerek
basbayağı sataşmada bulunmuştur.
BAŞKAN Buyurun Sayın Kerestecioğlu, size
de iki dakika süre veriyorum.
Lütfen yeni bir sataşmaya meydan vermeyelim.
2.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demirin, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(İstanbul) Sayın Başkan, ben sataşmaya meydan vermeyecek
şekilde konuşabilirim ama maalesef algılar öyle olmuyor,
işte, yani daha önceki konuşmamda da öyle bir şey yoktu ama
Ben
burada kadın dayanışmasından bahsediyorum ve özellikle
kadın siyasetçilere yapılanlardan bahsediyorum. Canan
Kaftancıoğlu, zaten kendisi yıllardır siyasetin içinde olan
bir kadın, onu savunmak bana düşmez, o kendi
yaptıklarını zaten kendisi savunur, böyle bir şeyden
bahsetmiyorum, bunu anlayan anlamıştır. Bugün Meral
Akşenere de ya da AK PARTİli herhangi bir kadına da
kalkıp siyasette öne çıkmaya kalktığında laflar
edilecek olsa buradan gene, bu kürsüden laf edecek olan bizlerizdir, erkeklere
özellikle, onun önünü kesmemesi için işaret edecek olan ve uyaracak olan
bizleriz.
İnsanların burada otururken gerçekten buradan
ölenleri düşünmesi ya da onlar için sözler söylemesi kolay. İşte
biz bunu yapmayın diyoruz. Gerçekten neden savaşa girilmeye
kalkılıyor, oradan ne tehdidi geldi? Orada IŞİD bitirildi,
herkes bunu söylüyor. Oradan Türkiyeye daha önce IŞİDden
dolayı tehdit geliyordu, bugün ise gelen tehdit, bir şey yok ama
kalkıp da siz eğer ülke içerisinde siyaseti bu öfkeyle yürütmeye
devam etmek istiyorsanız ve bunun için malzemeniz yeterli değilse o
zaman biraz da başka yerlere yönelmek durumunda kalırsınız.
Aslında bugün güdülen siyasetin temel nedeni budur.
Şimdi,
koskoca bir yere gelmişsiniz, iktidarsınız, yıllardır
buradasınız; ya Allah aşkına, artık şu insanlar
mutlu olsunlar, öfke duymasınlar birbirine diye bir çaba göstersenize.
Gerçekten ona buna savaş açmak yerine Kürtlerle dost olmayı
denesenize. En kolayı budur aslında, diğeri çok zor.
Saygılar
sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Kürtler bizim kardeşimiz, dostumuz, merak
etmeyin siz; teröristler düşmanımız.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Hiç öyle gözükmüyor.
BAŞKAN
Sayın Özkoç...
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Hatip Cumhuriyet Halk Partisini hedef alarak
sataşmada bulunmuştur efendim.
BAŞKAN
Size de iki dakika süre veriyorum.
Buyurun
Sayın Özkoç.
3.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Türkiye Büyük Millet Meclisinde kürsüden defalarca
şöyle seslendik, dedik ki: Konuşmalarımıza dikkat edelim.
Özellikle grup başkan vekili arkadaşlarımız
konuşurlarken sarf ettikleri, örnek verdikleri şeylere dikkat
etsinler. Bizi izleyen insanlar da izledikleri yerlerde, cevap verdiğimiz
zaman, aynı üslupla cevap verdiğimiz zaman rahatsız oluyorlar;
evlerinde rahatsız oluyorlar, izledikleri yerlerde rahatsız
oluyorlar, Meclis bu duruma gelmemelidir. diyorlar.
Size
ne kardeşim Cumhuriyet Halk Partisinin il başkanından? Size ne
Cumhuriyet Halk Partisinin politikalarından? Siz kendi içine
düştüğünüz çirkefliğe baksanıza. Sizin AKP Genel
Başkanının muteber iş arkadaşı, yol
arkadaşı, binlerce ihaleyi verdiği, Cerattepede orayı
peşkeş çektiği Mehmet Cengiz -demedi mi de çok kıymetli o
da- Milleti bilmem ne yaparım. diyen kişi o kişi değil
midir? Sizin arkadaşınız, sizin Genel
Başkanınızın yol arkadaşı bu kişi değil
midir? Siz hangi yüzle Cumhuriyet Halk Partisine, hangi yüzle Cumhuriyet Halk
Partisinin il başkanına dil uzatıyorsunuz?
Biraz
sonra, sizin yaptıklarınızı ve sizin Genel Başkanınızın,
burada, hangi yol arkadaşları olduğunu, kimlerle yol
yürüdüğünü de açıklayacağım.
Saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Bekliyoruz.
Sayın
Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Muş.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) 60a göre bir söz talebim var.
BAŞKAN
Lütfen
60a göre bir dakika süreyle buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
28.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, sayın hatibin
bahsettiği konuyla ilgili, partimizle, bizimle bir yol
arkadaşlığı yoktur, bizimle bir yol
arkadaşlığı olamaz. Burada ben bir partinin il
başkanından bahsettim, aslında bahsetmek istemezdim zaten
olanlar milletin gözü önünde. Ama, çıkıp da birisini bizim partimizle
ilişkilendirmeye, kusura bakmasın, hiç kimse
çalışmasın, o, bizim partimizde ne bir yöneticidir ne bir
idarecidir ne bir görevi vardır, partimizle uzaktan yakından bir
ilişkisi yoktur.
TUFAN
KÖSE (Çorum) İhale alıyor ya efendim, yetmez mi ihale?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Söylemiş olduğu her ne varsa bu millete
dair de tamamen reddederiz, kesinlikli kabul etmemiz mümkün değildir.
TUFAN
KÖSE (Çorum) Ağır top, ağır.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Bunu biz, altını çizerek, özellikle ifade
etmek isteriz. Partimizde hiçbir görevi olmayanı partimizle kimse
bağdaştırmaya çalışmasın.
Bakalım
kimleri ifade edecekler, ifade ettikçe biz de bu yeni il başkanıyla
ilgili bizim söylediğimiz değil, kendisinin söylediklerini Meclis
kürsüsünden ifade etmeye devam edeceğiz.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) 60a göre söz istiyorum.
BAŞKAN
Buyurun 60a göre Sayın Özkoç, size de söz veriyorum.
29.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili
Mehmet Muşun yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; bu kadar işin arasında bunu uzatmak
istemiyorum ama bu işi çirkinleştiren taraf karşı taraf
olunca yapacak da başka bir şey kalmıyor. Kendisi burada
olmayan, bunları yapıp yapmadığı
kesinleşmemiş bir kadın il başkanı hakkında
burada konuşulanlar çok çirkindir ve edebe aykırıdır.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Herkes konuşuyor.
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Kadın-erkek fark etmez ya, biz kadın diye
suçlamıyoruz ki.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Eğer gerçekten biz birilerini suçlamak istiyorsak ve yol
arkadaşlığıyla ilgili suçlamak istiyorsak bakın, sizin
AKP Genel Başkanınızın yol arkadaşı Fetullah
Gülendir. (CHP sıralarından alkışlar) Sizin AKP Genel
Başkanınızın yol arkadaşı, altına
kırmızı halı serdiği Salih Müslimdir, Barzanidir,
Rıza Sarrafdır, Mehmet Cengizdir, Ensar Vakfıdır. O
yüzden, siz önce başınızı kaldırmaya
çalışın. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkanım
Sayın
Başkanım, kusura bakmasın da sayın hatip neyin ne
olduğunu, biraz işleri karıştırıyor
sanırım.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Karıştırıyor,
karıştırıyor.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) Siz o fotoğrafları
karıştırıyorsunuz.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Hâlâ o il başkanının şokundan
çıkamamış. Bir kere burada sürekli, her kürsüye çıkan
Kadın-erkek eşittir. diyor. Doğru, eşittir. Şimdi,
bir kadın il başkanına böyle böyle şeyler söylüyorlar, biz
bir şey söylemiyoruz.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Kendi kullandığı şeyler.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sadece kendisinin söylediklerini, kendisinin
yazdıklarını burada ifade ediyoruz. Bunlar saklı gizli de
değil, çarşaf çarşaf internette de var.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Kayıtlara geçmiştir Sayın Muş.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, kayıtlara geçmesi için
söylüyorum: Milletin
diyen bir kişiye bu devletin ihalelerini açan, bu
devletin imkânlarını veren, Cerattepeyi o kişiye
peşkeş çeken bir anlayışın bunları söylemeye
hakkı yoktur, yoktur. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, hukuk devleti neyse
gereğini yapsın, o dediği şahsa da yapsın, bundan
sonra kim ne diyecekse onlara da yapsın. Savcıları göreve
çağırıyoruz.
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, lütfen, bu tartışmayı bitirelim.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, Grup Başkan Vekili İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir tarafından, Türkiyede 6284
no.lu Kanun ve İstanbul Sözleşmesinin etkin biçimde hayata geçirilmesi
ve kadınlara yönelik şiddete karşı alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 10/1/2018 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 16
Ocak 2018 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi (Devam)
BAŞKAN
- Söz sırası, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Ankara
Milletvekili Şenal Sarıhana aittir.
Sayın
Sarıhan, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ŞENAL
SARIHAN (Ankara) Değerli Başkan, değerli Divan, salonda
bulunan bütün arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şu anda bir
araştırma önergesi üzerinde konuşmaya
çalışıyoruz. Verilen Meclis araştırması istemi
iki ana noktaya dayanıyor. Birisi 6284 sayılı Yasanın
uygulanması konusunda gerekli önlemlerin alınması istemi,
diğeri de İstanbul Sözleşmesinin etkin bir biçimde
uygulanması istemi. Aslında ikisi birbirini besleyen, birbirine
dayanak olan iki yasal düzenleme. Biri uluslararası bir sözleşme,
diğeri ise Türkiye iç hukukunda kabul edilmiş olan bir yasa.
Şimdi, bu iki
yasanın da asıl amacının ne olduğu meselesi üzerinde
kısaca durmak istiyorum. İstanbul Sözleşmesi şöyle der:
Kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi için ve
bunlarla mücadeleye ilişkin, Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan
İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasına atıf yapar ve de
kadına yönelik her türlü şiddetin -aynı zamanda ev içi
şiddetin- önlenmesi, şiddet mağdurlarının
korunması, suçların kovuşturulması, suçluların
cezalandırılması, kadına karşı şiddetle
mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili bir iş
birliği içeren politikalara hayat verilmesi.
6284 sayılı Yasa ne
diyor, o yasanın temeli ne? Bu Kanunun amacı; şiddete
uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan
kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı
ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu
kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere
ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Şimdi, bu usul ve esasların
İstanbul Sözleşmesi ışığında nasıl
düzenlenmesi gerekiyor? Etkin bir biçimde ve süratli bir biçimde düzenlenmesi
gerekiyor.
Biraz
önce bu konuya ilişkin konuşma yapacağımı bilen Selina
Doğan arkadaşım, bana, kendisine şu anda bildirilmiş
olan bir kadın fotoğrafını gösterdi, daha doğrusu bir
kadına ilişkin çeşitli fotoğrafları gösterdi. Bu
fotoğrafta, vücudunun hemen her yerinde şiddet izleri bulunuyordu ve
kendisinden yardım istendiğini ifade etti. Ben İstanbul
zannederek İstanbul Barosuna başvursun. gibi şeyler söyledim.
Meğerse Ankaraymış, Ankarada bir polis görevlisiymiş ve
polis görevlisi kendi karısına bu şiddeti uygulamış.
Şimdi, demek ki bir güvenlik görevlisi olmak da şiddetin önlenmesi
konusunda herhangi bir olumlu adımı getirmiyor. Aynen onun gibi bizim
parlamenter olmamız, Türkiye Büyük Millet Meclisine seçilerek gelmiş
olmamız da şiddet karşısındaki duruşumuzu çok
fazla etkilemiyor, bunu görüyorum. Burada gördüğüm tablo budur. Neden? Deminden
bu yana il başkanımıza ilişkin söylemler
geliştiriliyor ve karşılıklı olarak bu konuda
birtakım açıklamalar yapılıyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞENAL
SARIHAN (Devamla) Bir dakika lütfen.
BAŞKAN
Peki, buyurun, size pozitif ayrımcılık yapmış
olayım.
ŞENAL
SARIHAN (Devamla) Değerli arkadaşlar, bir kadın kendisine
yapılan saldırı karşısında boyun eğmez, o
saldırıların nedenini bilir. Hele bir siyasetçi kadınsa, o
siyasetçi öne çıkışının ve duruşunun kendisine
bir saldırı getirdiğini bilir ve yanıtını mutlaka
ve mutlaka kendisi verir. Ama yeter ki biz burada milletvekilleri olarak
kadınlara şiddet uygulamayalım.
Teşekkür
ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Söz
sırası, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Aydın
Milletvekili Deniz Depboyluya aittir.
Sayın
Depboylu, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP
GRUBU ADINA DENİZ DEPBOYLU (Aydın) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; kadına yönelik şiddetin
araştırılması amacıyla verilmiş olan grup
önergesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz
almış bulunmaktayım. Konuşmama başlamadan önce aziz
Türk milletini ve sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, yaralanma, ölüm, psikolojik zarar veya kayıpla sonuçlanan
veya bunlarla sonuçlanması muhtemel olan; kişinin kendisine,
başka bir kişiye, bir gruba veya topluluğa karşı
fiziksel şiddet ve gücün tehdit veya fiilî olarak kasıtlı
kullanımı şeklinde tanımlayabileceğimiz şiddet
olaylarının maalesef arttığı ve yaşanmaya devam
ettiği bir gerçeklik. Zira, her gün haberlerde, gazetede, basında
karşımıza çıkan bilgiler bu yönde ve nihayetinde kadın
cinayetlerinin de çok fazla arttığını biliyoruz. Ama
asıl üzücü olay, çocukların da bu cinayetlere kurban gidiyor
olması.
2017
yılında 20 çocuğumuzu kaybettik, çok çok üzücüdür; 10unun
babası tarafından öldürüldüğünü biliyoruz. 2 Ocak 2018 tarihinde
2 küçük kızımız daha yine maalesef babası tarafından
katledildi. Tabii ki bunlar çok üzücü olaylar, üzerinde durulması gereken
sorunlar.
Peki,
şiddetten sadece kadınlar ve çocuklar mı etkilenmektedir?
Hayır, yaşamımızı
paylaştığımız canlılar, hayvanlar da bu
şiddetten nasibini almaktalar. Gerçi bununla ilgili güzel düzenlemeler
yapıldığını biliyorum. Cezaların
arttırıldığı, hayvanların mal değil de can
gözüyle değerlendirildiği yeni bir yasa hazırlığı
içerisinde olunması gayet güzel. Ama sadece cezaya yönelik işlemlerle
bu sorunun üstesinden gelinebilir mi, maalesef gelinemez.
Yine,
şiddetin tek boyutu, sadece çevremize verilen, çevredekilere verilen zarar
da değildir. Şiddetin başka bir boyutu vardır ki bu da
kendine yönelik uygulanan şiddettir yani self mutilasyon da
dediğimiz uygulamalar veya intihar girişimi.
Baktığımızda, gerçekten, 2016 yılında 3.064
kişinin de intihar ettiğini görüyoruz. Şiddeti her boyutuyla ele
almak zorundayız. Kızgınlık, öfke bir duygudur, aynı
mutluluk, üzüntü ve korku gibi. Ancak şiddet bir davranış
türüdür. Davranış, hissedilen duygular ve zihinde beliren
düşüncelerle tercih edilmiş, ortaya konulmuş olan hareketlerdir.
Demek ki bizim sorunu sadece cezalarla çözmemiz değil, aynı zamanda
sorunun kaynağına inerek de çözmemiz gerekiyor ve üzerinde
durmamız gereken bir konu. Ancak bütün bunları değerlendirirken
tabii ki şiddeti önlemek için her şeyi yapmak durumundayız,
çocuklarımızı, kadınlarımızı da korumak
zorundayız ama kadına, çocuğa yönelik şiddeti önlemek
başlığı ile devletin terörle mücadelesinin, kadın,
erkek, çocuk milletin bekasının müdafaasının yani buradaki
mücadelenin aynı çerçeveye sokulması mevcut sorunun çözülmesi
açısından olumsuz bir yaklaşım. Bu, sonucun mevcut
çözümden, yoldan çıkarılması demektir. Bizim de bu konuda genel
anlamda bir araştırma önergemiz mevcut, ilerideki günlerde
getireceğiz.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Grup
önerisi üzerinde son söz, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
Konya Milletvekili Leyla Şahin Ustaya aittir.
Buyurun
Sayın Şahin Usta. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK
PARTİ GRUBU ADINA LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; HDPnin vermiş olduğu grup
önerisi üzerine söz aldım.
Kadına
yönelik şiddet aslında bütün dünyaca ve evrensel boyutta
düşünülmesi gereken bir sorun. Ancak kadın ve şiddet gibi
yan yana olmaması gereken iki kelimeyi bir önerge olarak yine önümüzde
görüyoruz. Aslında, önergeyi veren sayın vekilin
konuşmasına baktığımız zaman iş farklı
boyutlara gitti. Kadına yönelik şiddet diye önerge verildi, oradan
CHPnin seçilen bir il başkanıyla ilgili bir savunmaya geçildi, sanki
bir senaryo kuruldu. Bakın, burada, seçimle gelmiş olan kişi bir
il başkanı, kadınlığına bir saldırı
yok, onun kadın olduğu için ekstra bir saldırıya
uğramadığını görmeniz gerekir. Burada cinsiyetçi yaklaşım
yaparak asıl ayrımı yapan sizlersiniz. Burada kadın olsun,
erkek olsun, kim olursa olsun, bu millete, bu vatana, bu bayrağa
küfrediyorsa, hakaret ediyorsa hesabını verecektir, teröristlere
destek oluyorsa elbette ki hesabını verecektir.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Millete, vatana küfreden kim var? Nerede küfür?
ALİ
AKYILDIZ (Sivas) Öyle bir küfür var mı?
LEYLA
ŞAHİN USTA (Devamla) Bu noktada eğer parti kendi içerisinde
buna çözüm getiremiyorsa bunun araştırması da yapılır.
ÜNAL
DEMİRTAŞ (Zonguldak) Çarpıtmayalım lütfen,
çarpıtmayalım.
LEYLA
ŞAHİN USTA (Devamla) Soruyorum ben: Aylin Nazlıakayı hiç
eleştirmediniz, kendiniz attınız bir kadın vekil
olmasına rağmen. Belki de cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir
şeyi CHP yaptı. Neden çıkıp HDP bunun hesabını
sormuyor?
TUFAN
KÖSE (Çorum) Siz kürsüden attınız ya, kürsüden. Kürsüden söküp
attınız ya kürsüdeki kadın milletvekilini, kafasını
gözünü kırarak.
ÜNAL
DEMİRTAŞ (Zonguldak) Çarpıtmayalım, yalan söylemeyelim
lütfen.
LEYLA
ŞAHİN USTA (Devamla) Var mı Türkiye Cumhuriyetinin tarihinde
bir kadın milletvekilinin milletvekilliği
Kadın olduğu
için pozitif ayrımcılık yapabilirdiniz, yapmadınız. Bu
işi, eylemi yapan erkeğe hiçbir şey söylemediniz. Siz Aylin
Nazlıakayı kendiniz partinizden attınız. Niye bununla
ilgili bir şey söylemiyor HDP? İşi dönüp
dolaştırıp
Bu ülkenin sınırlarına bir ordu
kurmaya, terör ordusu kurmaya çalışanlara laf söylemiyorsunuz.
LEZGİN
BOTAN (Van) Suriye'ye millî ordu kuran sizsiniz. Suriyeye millî orduyu siz
kuruyorsunuz. Çetelerden millî ordu olur mu?
LEYLA
ŞAHİN USTA (Devamla) Biz vatanımızı,
bayrağımızı, sınırımızı
koruyacağız diye, kendi hakkımızı
koruyacağız diye, bu işin sonuna kadar sınırlarımızın
güvenliği bize aittir ve biz korumakla yükümlüyüz diye orada harekât
yapacağız diyoruz, siz bunu da getirip kadına şiddete
bağlıyorsunuz.
LEZGİN
BOTAN (Van) Suriye'de millî orduyu kuran sizsiniz. Çetelerden millî ordu
kuruyorsunuz.
LEYLA
ŞAHİN USTA (Devamla) Bu kadar planlı bir senaryoyla burada, bu
milletin kürsüsünde yine bunu yapıyorsunuz. Bunu takdire sunuyoruz elbette
ki.
Kadın
ve şiddet noktasında asla bir araya gelinmeyecek bir dönemdeyiz ve bu
konuyla ilgili de en iyi çalışmaları
En iddialı
şekilde söylüyorum: Bu ülkenin barışı, huzuru için
kadın olsun, erkek olsun, çocuk olsun, kim olursa olsun; Türk olsun, Kürt
olsun, Alevi olsun, Sünni olsun, kim olursa olsun, hepsi için en iyi ve en çok
yapan bizden başkası da görülmemiştir ve
olmamıştır. Bunu çok iddialı şekilde söylüyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Varsa
yaptığınız, aksini ispat etmek sizin takdirinize
sunulmaktadır.
Ben,
yüce heyeti ve saygıdeğer milletvekillerimizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sayın Başkan
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN
Sayın Kerestecioğlu, önce sizi dinleyeyim.
Buyurun.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Planlı bir
senaryoymuş bizim önergemiz, kadın ile şiddet yan yana
gelmezmiş.
BAŞKAN
Sataşmadan iki dakika konuşalım lütfen.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Sataşacağım
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Buyurun.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
4.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demirin, Konya Milletvekili Leyla Şahin Ustanın HDP grup önerisi
üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında HDP Grubuna sataşması
nedeniyle konuşması
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Evet,
yani gerçekten bazen ilginç oluyor burada işitilen bazı sözler. Hani
öyle çok alışmışsınız ki algıyla yönetmeye
ülkeyi, zannediyorsunuz ki
Önergeyi de okumadan
çıkmışsınız maalesef yani önergede çok net ve
açık bir şekilde yazıyor neler olduğu kadına yönelik
şiddetin.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Ben sizin
konuşmanızdan bahsediyorum. Önergeyi okudum ama siz
konuşmanızda
Ne konuştuğunuzu bilmiyorsunuz o zaman.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla) Onu okumuşsunuz, o zaman niye böyle söylüyorsunuz planlı
bir senaryo diye? Ben burada dedim ki: AK PARTİden bir kadın da
olsa, başka bir yerden bir kadın da olsa, Meral Akşener dahi
olsa -yani 1990larda bütün siyasi kimliğimle karşı
durduğum bir kadın olarak- gene bir kadın siyasetçiye çelme
takılmaya çalışıldığında savunuruz.
Aylin Nazlıaka dediniz. Aylin Nazlıaka burada
geldi, kendini ifade etmek için buraya kelepçeledi. Bizim
arkadaşlarımızın saçı başı yolundu neredeyse
yani. Burada biz Aylin Nazlıakaya aynı dayanışmayı
göstermek için buraya geldik. Yani bunu görüyorsunuz, bunu biliyorsunuz;
gözümüzün içine baka baka haydi sataşmıyorum Sayın Başkan,
anlayan anladı- ama gözümüzün içine baka baka oluyor bütün bunlar.
Kadın ile şiddet yan yana gelmezmiş. Ya,
kadın ile şiddet keşke yan yana gelmese, keşke yan yana
gelmese. Hakikaten mümkün olsa keşke onlarca kadın öldürülmese,
keşke önergemize konu olan Dilek Çakır gerçekten şiddeti önlemek
için -kendisine yapılan, çocuklarına yapılma ihtimali olan-
savcılığa, karakola başvurmamış olsa, keşke
hayatta böyle bir olay olmamış olsa ya da olduğunda keşke
emniyet görevlileri onu korumuş olsa, keşke mahkemeler bu adamın
şiddet eğilimini göre göre çocukları görme hakkını
vermese, en azından bunun için bir eğitim uygulasa ve keşke o 2
çocuk ölmese. Ya, kadın ile şiddet işte o zaman yan yana gelmez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla) Ama keşke kadınlar hakikaten dayanışsa,
dayanışma içinde olsa, söylediğimiz şuradaki lafları
algı diye almasa. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Efendim, Aylin Nazlıaka
konusunda ve diğer konularda partimizin tutumuyla ilgili sataşmada
bulunmuşlardır.
BAŞKAN
- Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
5.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; üzücü olan, AKPnin erkekleri ile kadınları
aynı söylem içerisinde, birbirlerinden farkları yok. Aynı
söylemi
Maalesef, kadına şiddet Türkiyede almış
başını gidiyorken burada bir kadın milletvekilimizin sanki
böyle bir şey yokmuş imalarında bulunması gerçekten çok
üzücüdür; birincisi bu.
İkincisi,
ya, siz bir il başkanı kadın arkadaşımızdan
bahsediyorsunuz ve bununla bağlantılı olarak Aylin
Nazlıakayı burada bizim görevden aldığımızı
söylüyorsunuz. Aylin Nazlıakaya burada uçan tekme atan sizin kadın
arkadaşınızdır. (CHP sıralarından
alkışlar)
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Sizin partinize tekrar girebilmek için kadın
kendini oraya
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) - Burada engelli bir milletvekili
arkadaşımızı yerlerde süründüren sizin kadın
milletvekili arkadaşlarınızdır. (CHP sıralarından
alkışlar) Birazcık olsun yüzünüzün kızarıyor
olması gerekir.
MİHRİMAH
BELMA SATIR (İstanbul) Ne alakası var ya!
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) - Siz, şimdi bir de başka şeylerden
bahsediyorsunuz, diyorsunuz ki: Ya, siz görev aldınız, cumhuriyet
tarihinde ilk defa oldu bu. Cumhuriyet tarihinde ilk defa olan bir şey,
millet iradesiyle gelen bir başbakanı görevden almaktır.
Cumhuriyet iradesinde ilk defa olan şeylerden bir tanesi, bir iktidar
partisinin kendi belediye başkanlarını millet iradesiyle göreve
geldiği hâlde görevden almasıdır.
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Kadına şiddeti konuşuyoruz.
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) - Kongreyle gelen Genel
Başkanınızı kasetle gönderdiniz.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) - Eğer başbakanın bir suçu varsa hukukun
karşısına çıkartırsınız. Belediye
başkanlarınız eğer hırsızlık,
arsızlık yaptılarsa onları hukuk karşısına
çıkartırsınız ama siz, millet iradesine saygı
duymadığınız için onları ağlayarak istifa ettiren
bir partinin mensubu olarak buradan bu sözleri söyleme hakkına sahip
değilsiniz.
Teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Muş.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, Engin Bey hızını
alamıyor bugün, her çıkışında partimize yeni yeni
ithamlarla sataşıyor. Efendim, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa
bir başbakan alınmış da, işte genel başkan böyle
değiştirilmiş de
Dolayısıyla bu sataşmadır,
bunların cevabını mutlaka almak zorundalar.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Gerçekleri söylüyor, öyle olmadı mı? MEHMET MUŞ
(İstanbul) - Söz talep ediyoruz efendim.
BAŞKAN
Buyurun lütfen, siz de sataşmadan konuşursanız memnun oluruz.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
SÜREYYA
SADİ BİLGİÇ (Isparta) Sayın Başkan, sen de kaset
falan deyip yeni bir sataşmaya yol açma.
6.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şimdi, mesele -az önce Leyla Hanım da ifade etti-
birisinin kadın olması meselesi falan değil. Burada siyasi bir
pozisyon var, bunu Cumhuriyet Halk Partisi delegeleri böyle takdir
etmişlerdir, biz de söylediklerini konuşacağız.
Bakın,
söylediği bir laf var, yenilir yutulur değil: Tayyip Erdoğan
neredesin, Allah belanı versin. Şimdiki sloganımız bu.
Bunu yazan bu kadın ve bunun gibi pek çok hakaretlerde bulundu.
Bunların tamamını bu şahsa iade ediyoruz.
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Hepsi de şiddet içeriyor.
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Devlet katil değil, seri katil. diyor.
ALİ
ÖZCAN (İstanbul) Ne zaman söylemiş bunları? Kaç sene önce
söylemiş bunları?
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Şimdi, Sayın Özkoç ne diyor bununla
alakalı, Cumhuriyet Halk Partisi ne diyor? İl başkanları
diyor ki: Devlet katil değil, seri katil. Ne diyor? Çıksın bir
söylesin bize.
ALİ
ÖZCAN (İstanbul) Neredeydiniz altı senedir?
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Bakın, Türkiye'nin mücadele ettiği
24 Nisan
2012: Tarihte bugün: Ermeni soykırımı başladı. Bunu
Cumhuriyet Halk Partisinin il başkanı söylüyor.
Arkadaşlar,
hangi soykırım, hangi soykırım? Bunu Cumhuriyet Halk
Partisi izah etsin, çıksın, anlatsın bize. Bir diğeri
Sayın
Başkan, daha çok var. Konuştukça ben buradan okuyacağım
bunları, daha çok çok var.
ÜNAL
DEMİRTAŞ (Zonguldak) Korkmayın il
başkanımızdan, korkmayın! Kadın diye korkmayın!
MEHMET
MUŞ (Devamla) Şimdi, bir diğeri şu: Efendim, tarihte ilk
defa başbakan alınmış da
Değerli
milletvekilleri, AK PARTİyi diğer partilerden ayıran bir
özellik vardır.
İBRAHİM
ÖZDİŞ (Adana) Biat!
MEHMET
MUŞ (Devamla) - AK PARTİ hem genel başkan hem başbakan
çıkarır ya da Cumhurbaşkanı çıkarır. Böyle bir
farkı var AK PARTİnin. Dolayısıyla Ahmet Davutoğlu
bizim Genel Başkanlığımızı yaptı,
Başbakanlığımızı yaptı, hâlen bizim
milletvekilimizdir, partilimizdir. Delegelerle geldi, kongrede coşkulu bir
programla, coşkulu bir kongreyle beraber görevini Binali
Yıldırıma devretti. Peki, sizin genel başkan
değişiminiz nasıl oldu? Rahatsız oluyorsunuz, Adama kumpas
kuruldu. diyorsunuz. Peki, bu kumpas kurulan genel başkanın
arkasında dimdik neden durmadınız?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Neden adamı yemek için bir gün sonra fikrinizi,
kararınızı değiştirdiniz? Neden hiç tasvip
etmeyeceğimiz yollara başvuruldu ve siz bunun üzerine
akladınız? Ben oradaki enstrümanı söylemek istemiyorum.
Teşekkür
ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın
Özkoç
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Uzatmak istemiyoruz ama sataşmaları siz de alenen
görüyorsunuz Sayın Başkan, sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
Lütfen,
arkadaşlar, bu polemiği keselim.
7.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; sizin partinize mensup birisinin -şu anda
Twitterda dolaşıyor- söyledikleri yenilir, içilir lokmalar
değil ama o, Twitterda dolaşanı doğrulatmadan hemen buraya
getirip söylemiyorum ve dikkat ediyorum. Ama sizin daha önceden
söylediklerinizi sizin yüzünüze karşı bir kere daha söyleyeyim.
Saray
sofrasının başında oturup da Atatürkün annesine, namusuna
dil uzatan sizler değil misiniz? (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Hayır.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Hayır, hayır.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Öyle bir şey kesinlikle yok.
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Hayır, hayır.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Söyle, neymiş?
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Atatürkün manevi kızına Çankayanın
nikâhsız first leydisi diyen sizler değil misiniz? (AK PARTİ
sıralarından Değiliz sesleri, gürültüler)
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Değiliz.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Sarayın resmî tarihçisi olup
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Söyle, neymiş? Hadi oradan be! Özkoç, geç bu
işleri, geç bu işleri!
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Ne oldu, heyecanlandınız değil mi?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Geç bu işleri, geç!
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Kanıtlaman lazım.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Nasılmış arkadaşlar gerçekleri
söyleyince?
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Ya, Atatürkü niye kullanıyorsun ya?
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Atatürk heykellerini köpek leşi gibi
sürükleyeceğiz. diyen sizler değil misiniz?
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Değiliz.
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Atatürkü niye kullanıyorsun kendi
rezilliğine?
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Ne oldu, sinirleriniz mi bozuldu? (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Yo, bozulmadı.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Resmî fetvacı olup da Müziği dinlemesi,
icrası doğru değildir. diyenler sizler değil misiniz? (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Külliyen yalan!
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Değiliz, değiliz.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Kahkaha atan kadın iffetsizdir. diyen sizler
değil misiniz?
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Külliyen yalan söylüyorsunuz.
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Değiliz.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Şortlu kadına tekme atan, salıveren,
Kadıköy vapurunda onu taciz edenlere katkı sunan sizler değil
misiniz?
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Biz değiliz, biz değiliz.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Hayır, yalan söylüyorsunuz.
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Değiliz. Sen kendini öyle mi
kandırıyorsun?
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına
alıyorum. diyen sizin Genel Başkanınız değil mi?
IŞİDe
öfkeli gençler diyen, Yoksa İslam düşmanı DEAŞ mı
diyelim? diyen sizler değil misiniz?
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Değiliz.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Teröristlere arkadaşım diyen kim,
teröristlere?
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Öyle bir kayıt yok.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Değerli arkadaşlarım, onun için, sizin bu
milletin yüzüne bakacak hâliniz yok. Siz Cumhuriyet Halk Partisini
bırakın, kendi ağzınıza bakın. (CHP
sıralarından alkışlar)
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) DHKP-C marşıyla yürüyenler kimler?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, söz almak istemiyorum,
sadece yerimden 60a göre bir açıklamada bulunmak istiyorum.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Söz almak istemiyorsa almasın Sayın Başkan, o
zaman ben de 60a göre söz alacağım.
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, lütfen, bakın, bu tartışmayı
bitirelim. Devlet, ortak devletimiz; Atatürk, ortak bir değerimiz.
Farklı birtakım söylemlerle onları yüceltmiyoruz. Lütfen, ne
olursa olsun bunlar üzerinde siyaset yapmayalım, ortak değerlerimiz,
ortak paydamız ve hep birlikte yüceltelim diyorum. Yani yanlış
yapanlar olabilir mi? Bu ülkede elbette vardır.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkanım, kadınlar bizim ortak
değerlerimiz değil mi?
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Senin il başkanınla ne alakası var
şimdi? Kadınları niye sömürüyorsun? Senin il başkanın.
BAŞKAN
İnsanlık değerleri diye bir değer var, kadın da
erkek de hepimizin ortak değerleri.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) İnsanlar ortak değerimiz.
BAŞKAN
Ve özellikle kadına yönelik şiddeti konuşurken bu tür
söylemler hiç yakışmıyor, hiçbirimize yakışmıyor.
HASAN
BASRİ KURT (Samsun) Kadını sömüren zihniyet bu.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Onlara karşı burada iftira atılırken
neden uyarı görevinizi yapmıyorsunuz Sayın Başkan?
BAŞKAN
Herkesi uyarıyorum Sayın Özkoç.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Lütfen
BAŞKAN
Yani bütün uyarım herkes içindir, lütfen bu tartışmaları
bitirelim.
Sayın
Muş, konuşacak mısınız 60a göre?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Evet Sayın Başkan, eğer uygun
görürseniz.
BAŞKAN
Lütfen yeni bir tartışmaya meydan vermeyelim.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Mutlaka.
BAŞKAN
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
30.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Şöyle: Ben daha söze başlamadan Sayın
Özkoç Ben de 60a göre söz isterim. dedi de daha ne dediğimi bilmiyor,
bir konuşayım, ondan sonra isterseniz yine söz alabilirsiniz.
Bakın
sayın milletvekilleri, CHP ne zaman sıkışsa bir yerde
köşeye, hemen Atatürkü önüne koyup onun arkasına
sığınıp Atatürkü bu sıkışıklıktan
çıkmak için kullanmaya çalışıyor. Bırakın,
düşün Atatürkün yakasından. Her
sıkıştığınız yerde Atatürkü kullanmaya
çalışmayın. Bir kere, bizim, Atatürkün annesine, vesaire, böyle
bir şey söylememiz kesinlikle söz konusu olamaz, böyle bir şeyi
reddederiz.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sizin tarihçileriniz
Fesli, fesli soytarı var ya
tarihçi
Atatürkün annesi bilmem nerede çalışıyor. diyen var
ya
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Bakın, DEAŞ teröristtir. Ne diyor, biliyor
musunuz?
VELİ
AĞBABA (Malatya) Atatürkün annesi bilmem nerede
çalışıyor. diyen sizin resmî tarihçiniz.
RADİYE
SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) AK PARTİ mi söyledi?
VELİ
AĞBABA (Malatya) Resmî tarihçiniz o, resmî tarihçiniz.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Bakın, genel başkanları bir
kadın bakanımıza, bir önceki Aile Bakanımıza ağza
alınmayacak laflar söyledi. Ya Sayın Özkoç milletvekiliydi, ne
çıkıp söyledi?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Madem bu kadar kadınlarla alakalı
hassasiyetleri var, bu kadar, kadınlarla alakalı ortak
değerimiz diyorlar; Aile Bakanımıza ağza alınmayacak
o lafları söylerken Kılıçdaroğluna karşı bir
şey söyleyebildi mi?
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Ayıp ayıp! Çok ayıp!
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Kaldı ki belediyelerle alakalı genel
başkan yardımcılarının söyledikleri ortada, kendi
belediyeleriyle ilgili.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın
Özkoç, 60a göre size de söz veriyorum ama lütfen, rica ediyorum bitirelim
artık bu tartışmayı.
Buyurun.
31.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, ne yapmamı istiyorsunuz? Hiç
alakası yokken, Mecliste yasaları, kanunları ve önergeleri
tartışıyorken AKPnin Grup Başkan Vekili Cumhuriyet Halk
Partisinin seçilmiş il başkanını delili olmadan burada
çamur atarak lekelemeye çalışıyor.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Çamur değil, söylemiş hepsini ya.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Ne yapmamız gerekiyor? Nasıl davranmamız
gerekiyor?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Aynı hesaptan yapmadı mı? Aynı
hesaptan açıklama yapıyor.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Bakın, şu anda Abdurrahim Boynukalın, Bakan
Yardımcısı. Şimdi, ne diyor, biliyor musunuz -kendi
tweetini söylüyorum- Bir de TSK'nin ve örgütün şehitliği
kullanması var ya, öldürüyor beni! Bırakın kardeşim,
biriniz laik, diğeriniz Marksist Leninisttiniz hani? diyor, Allah El
Nusra'nın yardımcısı olsun. diyor. Şimdi neyi
tartışmamızı istiyorsunuz? İşte tweetleri,
işte sizin Bakan Yardımcınız, işte sizin partiliniz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Yani, bunları burada birbirimize söyleyerek bu konuda
varmak istediğiniz bir yer varsa o zaman burada görüşme açalım
Sayın Başkan, birbirimize söylemek istediğimiz her şeyi
uzun uzun konuşalım ve söyleyelim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, kimse layüsel değildir.
Eleştirilerimizi yapacağız.
TUFAN
KÖSE (Çorum) Efendim, ben de 60a göre
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, Grup Başkan Vekili İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir tarafından, Türkiyede 6284
no.lu Kanun ve İstanbul Sözleşmesinin etkin biçimde hayata
geçirilmesi ve kadınlara yönelik şiddete karşı
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 10/1/2018
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 16 Ocak 2018 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN
Meclisin bir gündemi var, Meclis gündemine devam ediyoruz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Karar yeter
sayısı
BAŞKAN
Karar yeter sayısı arayacağım.
TUFAN
KÖSE (Çorum) Benim bir talebim vardı Sayın Başkan, 60a göre
ben de söz istemiştim. Normal milletvekillerinin söz hakkı yok mu
efendim?
BAŞKAN
Şimdi oylamaya geçtim.
Karar
yeter sayısı arayacağım.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) Karar yeter
sayısını ne kadar çok oyla reddedildiğini görmek için
istedim.
BAŞKAN
Arayacağım.
Halkların
Demokratik Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.56
DÖRDÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati:18.11
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP
ÜYELER: Vecdi GÜNDOĞDU (Kırklareli), Mücahit DURMUŞOĞLU
(Osmaniye)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşiminin Dördüncü Oturumunu
açıyorum.
Halkların
Demokratik Partisi grup önerisinin oylamasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi
öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Elektronik
oylama cihazıyla yapacağız oylamamızı.
Üç
dakika süre veriyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.14
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati:18.26
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP
ÜYELER: Vecdi GÜNDOĞDU (Kırklareli), Mücahit DURMUŞOĞLU
(Osmaniye)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşiminin Beşinci
Oturumunu açıyorum.
Halkların
Demokratik Partisi grup önerisinin ikinci oylamasında da karar yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi
öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım.
Elektronik
oylama cihazıyla öneriyi oylarınıza sunuyorum ve üç dakika süre
veriyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Karar yeter sayısı vardır, öneri kabul edilmemiştir.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım,
oylarınıza sunacağım.
3.- CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Genel Diğer
İşler kısmında yer alan 420, 423, 424, 436, 437, 444, 445,
448, 449, 450, 452, 453, 454, 455, 467, 468, 470, 483, 484, 496, 498, 499 ve
500 sıra sayılı Kanun Tasarılarının yine bu
kısmın 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18,
19, 20, 21, 22 ve 23üncü sıralarına alınmasına ve
diğer işlerin buna göre teselsül ettirilmesine ilişkin önerisi
16/1/2018
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulunun 16/1/2018 Salı günü (bugün) yaptığı
toplantısında siyasi parti grupları arasında oy
birliği sağlanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Engin
Özkoç
Sakarya
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi gündeminin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında yer alan
420, 423, 424, 436, 437, 444, 445, 448, 449, 450, 452, 453, 454, 455, 467, 468,
470, 483, 484, 496, 498, 499 ve 500 sıra sayılı Kanun
Tasarılarının yine bu kısmın 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8,
9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22 ve 23üncü
sıralarına alınması ve diğer işlerin buna göre
teselsül ettirilmesi önerilmiştir.
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerinde ilk söz, öneri sahibi CHP Grubu
adına Sakarya Milletvekili Engin Özkoça aittir.
Buyurun
Sayın Özkoç. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın
milletvekilleri, lütfen, sessizlik bekliyoruz.
CHP
GRUBU ADINA ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden
soruyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki: Adalet ve Kalkınma
Partisi olarak millete verdiğiniz sözleri neden yerine getirmiyorsunuz?
Evet,
bir olağanüstü hâl artık olağan hâle gelmiştir. Türkiyede
bir kalkışma olmuş mudur? Olmuştur. Bu
kalkışmayla ilgili olağanüstü hâl ilan edilmiş midir?
Edilmiştir. Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi varken bütün yetkiler
bir kişinin iki dudağı arasına terk edilmiş midir?
Edilmiştir. Ama sizin söylediğiniz, bunun ötesinde sözler var,
diyorsunuz ki: Hayır, biz Meclisi devre dışı
bırakmadık.
Eğer
Meclisi devre dışı bırakmadıysanız 31 tane kanun
hükmünde kararnameden neden sadece 5 tanesi Türkiye Büyük Millet Meclisine
gelmiştir? Türkiye Büyük Millet Meclisine kanun hükmünde kararnamelerin
gelip Meclis tarafından oylanması gerekiyorken ve bu konuda sizin
çoğunluğunuz varken, çıkardığınız kanun
hükmünde kararnamelerin yasal olmadığını bilmek,
olağanüstü hâl kurallarına uygun olmadığını
bilmek sizi engelliyor mu?
Biliyorsunuz
ki Anayasanın ilgili maddesinde Olağanüstü hâl süresince,
Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan
Bakanlar Kurulu, olağanüstü hâlin gerekli kıldığı
konularda kanun hükmünde kararname çıkarır. diyor. Siz, kurbağa
adamlarla ilgili kanun hükmünde kararname çıkarıyorsunuz,
taşeronlarla ilgili kanun hükmünde kararname çıkarıyorsunuz,
bankalarla ilgili kanun hükmünde kararname çıkarıyorsunuz. Bizim
izlememiz gereken, takip etmemiz gereken kanun hükmünde kararnameleri Meclisin
gündemine getirip de diğer maddelerin önceliğine koyup İç Tüzük
gereği
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı bu kanun hükmünde kararnamelerin
görüşülmesini engelliyor. Buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanının bu konuda görevini kötüye
kullandığını milletime şikâyet ediyorum. Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı kanun hükmünde kararnameleri Türkiye Büyük
Millet Meclisine getirmeyip onlar üzerinde Meclisin iradesini yok
saymaktadır. (CHP sıralarından alkışlar) Meclis
Başkanı, milletin Meclis Başkanı olmaktan
çıkmış, sarayın Meclis Başkanı konumuna
gelmiştir. (CHP sıralarından alkışlar) Bunların
hiçbir tanesi doğru değildir.
Değerli
arkadaşlarım, bugün genel başkanlar grup
toplantılarında konuştular. Grup toplantılarında
konuşurken Türkiye Büyük Millet Meclisinde her zaman söylediğimiz,
milletimize de verdiğimiz bir söz var Bir adap içerisinde konuşun ve
millete karşı saygılı olun. diyoruz. AKP Genel
Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Genel Başkanımızla
ilgili Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı karikatür gibi
adam. diyor. Şimdi, bu söz bir Cumhurbaşkanına
ALİ
ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Doğru.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Doğru olup olmadığının sana
cevabını veririm ama sana yakışmaz, bana da sana
vereceğim cevap yakışmaz. (CHP sıralarından
alkışlar) Haddini bil, öyle otur!
ALİ
ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Sen haddini bil!
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) - Sen haddini bil, öyle otur!
BAŞKAN
Lütfen sayın milletvekilleri, lütfen
ALİ
ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Sen haddini bil!
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Terbiyesizlik yapmayın oradan!
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri
ALİ
ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Adam ol, haddini bil! Siz daha fazlasını
söylüyorsunuz Cumhurbaşkanına, haddinizi bilin!
BAŞKAN
- Sayın Özkaya, istirham ediyorum.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Sen bir Genel Başkana bu şekilde
davranamazsın, haddini bil!
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri
Sayın
Özkoç, Genel Kurula hitap edin.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Saygısızlık yapmayın.
Cumhurbaşkanı
eğer bir Genel Başkana Karikatürsün. diyorsa Ekonomi büyüyor.
diyen Cumhurbaşkanına Türkiye gülüyor İleri demokrasi var.
diyen Cumhurbaşkanına dünya gülüyor.
KEMALETTİN
YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) Sana da biz gülüyoruz.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) - Hukuk devleti diyorsunuz, adalet mensupları gülüyor.
KEMALETTİN
YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) Sana da biz gülüyoruz.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) - Bir karikatür mü arıyorsunuz, aynaya bakın, eminim
siz de güleceksiniz, hem de kahkahalarla.
Teşekkür
ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ
ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Size gülüyorlar, size gülüyorlar.
FEVZİ
ŞANVERDİ (Hatay) - Milletin dediğine bakıyoruz biz,
milletin dediğine bakıyoruz.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Bir saniye Sayın Muş, size söz vereceğim ama bir konuyla
ilgili, özellikle Meclis Başkanlığıyla ilgili
Meclis
Başkanlığını temsilen biz de burada oturumu
yönetiyoruz.
Şimdi,
gelen kanun tasarı ve teklifleri -özellikle olağanüstü hâllerle
ilgili siz ifade ettiniz- Meclis Başkanlığı olarak
geldiği andan itibaren gündemin son sırasına koyuluyor ve
gündeme yazılıyor, gündemde var.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Anayasa öyle demiyor.
BAŞKAN
Ama bu gündemdeki işlerin görüşülme sırası İç
Tüzükün 19uncu ve 49uncu maddeleri gereğince Genel Kurulun takdiriyle
belirlenir; ya ortak Danışma Kurulu ya da grup önerisiyle gündem
belirleniyor.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Anayasa öncelikle ve ivedilikle diyor
Başkanım, yapma.
BAŞKAN
Dolayısıyla Meclis Başkanlığı, geldiği
andan, Meclise sevk edildiği andan itibaren gündemin son
sırasına bunları koyuyor ve gündemde de var; arkaya da
bakarsanız, şu kırmızı gündem
kitapçığında.
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Anayasada ivedilikle diyor Başkanım.
BAŞKAN
Ama görüşülme sırasını belirlemek Genel Kurulun elinde,
ben bunu özellikle ifade etmek istedim.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Genel Kurulun elinde değil.
BAŞKAN
Dolayısıyla Meclis Başkanlığının bu
noktada yapacağı gündeme almaktı, gündemin son
sırasında bunu işleme almaktı. Onu da gelir gelmez
yapıyor zaten, onda bir sıkıntı yok.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Anayasada -bizim İç Tüzük de öyle diyor- OHAL kararnameleri
kanun tasarı ve tekliflerinden önce, otuz gün içinde görüşülüp karara
bağlanır.
BAŞKAN
Anladım.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Komisyonlarda en geç yirmi gün içerisinde görüşmeleri
tamamlanan KHKler Meclis Başkanlığınca doğrudan Genel
Kurulun gündemine alınır
BAŞKAN
Tamam.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya)
ve doğrudan Genel Kurul gündemine alınan bu
KHKler diğer maddelerin önüne geçirilir.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) İç Tüzükün 128inci maddesi.
BAŞKAN
Meclis Başkanlığı bunu gündeme almış,
gündeminde var. Bunu gündemin ön sırasına alıp görüşme
işlemi de Genel Kurulun elinde. Aynı şeyi ifade ediyoruz.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Aynı şeyleri söylemiyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Muş.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Kürsüden söz talebim olacak.
BAŞKAN
Buyurun.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın hatip partimize, Genel
Başkanımıza sataşmada bulunmuştur.
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Ne diye sataşmada bulundu?
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Ne dedim?
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Ne dediğini söylesin, ne diye
sataşmış?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Dolayısıyla İç Tüzük 69a göre,
sataşmadan doğan hakkımızı kullanmak istiyoruz.
BAŞKAN
Buyurun Sayın Muş.
Lütfen
yeni bir sataşmaya meydan vermeyelim.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
8.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun CHP grup önerisi üzerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel
Başkanına sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sayın hatip buradan Milletin huzurunda millete
karşı düzgün bir dil kullanacağız. dedi. Kendisinin bu
sözünü biz kabul ediyoruz ama gel gör ki Cumhuriyet Halk Partisinde işler
böyle olmuyor.
Şimdi,
değerli milletvekilleri, bakın, İstanbul İl
Başkanları öyle bir paylaşım yapıyor ki galiz bir
küfür, galiz, galiz; galiz yani, galiz küfür.
AHMET
HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) Ona yakışır!
MEHMET
MUŞ (Devamla) Şimdi, fikrinizde ne varsa zikriniz de o olur,
kafanızın arka planında ne varsa dilinize de o yansır.
Demek ki o yazdıklarıyla alakalı bazı sorunlar var ortada.
Hani temiz dil, hani temiz dil? Nerede temiz dil? Demek ki öyle bir şey
yok.
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) Afyon AKP İl Başkanı terörist
arkadaşlar demişti Sayın Muş, sizin İl
Başkanınız terörist arkadaşlar demişti
PKKlılara.
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bakın, En büyük cami, en büyük adalet sarayı,
en büyük bayrak, en büyük kortej
Devamını söyleyemiyorum, bu
kürsüye ayıp olur; isteyenler bu tweetlere, bu paylaşımlara
baksınlar. Hani temiz dil? Bu, sıradan birisi değil ya,
İstanbul İl Başkanı.
TUFAN
KÖSE (Çorum) Abdurrahim boynu eğri ne yapmış? Boynu eğri
ne yapmış, boynu eğri? Bakan Yardımcısı ya.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Sizin milletvekilleriniz neler söylüyor.
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) Afyon İl Başkanınız terörist
arkadaşlar diyor. 24üncü Dönem milletvekiliniz Dağdan inenleri,
tövbe edenleri affedelim. diyor.
MEHMET
MUŞ (Devamla) Efendim, AK PARTİ Genel Başkanı karikatür
demiş. Ya, siz siyasi eleştiriye açıktınız hani? Hani
siz bütün bu söylediklerinizi siyasi eleştiri kapsamında
söylüyordunuz? Kürsüden her gün, bileğini bükemediğiniz,
sandıkta yenemediğiniz Tayyip Erdoğana diktatör diyordunuz;
bunlar siyasi eleştiri, ağzınıza gelen her şeyi
sayıyorsunuz, bunlar siyasi eleştiri ama size biraz bir şey
söylenince Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanına böyle bir
şey söyleyemezsin. Öyle bir söyleriz ki, öyle bir söyleriz ki
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Söyleyemezsin!
MEHMET
MUŞ (Devamla) Öyle bir söyleriz ki sen bile hayret edersin Sayın
Özkoç.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sen söyleyemezsin, senin cirmin yetmez!
MEHMET
MUŞ (Devamla) Eğer bir şey işitmek istemiyorsanız
siz de ona göre konuşacaksınız. Konuşursanız çok daha
ağırını bizden işiteceksiniz, bunu hiçbir zaman
unutmayın.
Teşekkür
ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Ne demek o konuşma, tehdit mi var yani, ne?
Tehdit mi ediyorsun?
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) Tehdit mi ediyorsunuz?
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Uyarı, uyarı.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Açık açık tehdit ediyor efendim.
BAŞKAN
Buyurun Sayın Özkoç.
Lütfen
siz de iki dakika içerisinde meramınızı ifade edin.
9.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyetinin onurlu
bir siyasi partisidir. Söyleyecek sözünüz varsa söylemezseniz namertsiniz;
söyleyeceksiniz.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Namert sensin, namert; senden iyi namert mi var!
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Buraya, bu kürsüye çıkacaksınız, Cumhuriyet
Halk Partisiyle ilgili ne sözünüz varsa söyleyeceksiniz.
Sizin
Genel Başkanınız bugün Yol arkadaşlarına dikkat et.
diyor Sayın Genel Başkanımıza. Ben sizin yol
arkadaşlarınızı söyleyeyim: Sayın Fetullah Gülen
diyorsunuz ya siz Sayın Fetullah Gülen dediğiniz o kişi sizin
yol arkadaşınız, her istediğini verdiğiniz Bitsin bu
hasret. dediğiniz.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Bugün koluna girmişsiniz, bugün! Bugün kol
kolasınız.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Bakın, yol arkadaşları böyle resimler veriyor,
görüyor musunuz? Nasıl yol arkadaşınız? Beraber, el ele
yürüdüğünüz yol arkadaşınız bu.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Sözcülüğünü yapıyorsunuz şu anda.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Onun için, bu resimlere bakın. Sizin yol
arkadaşınız Zekeriya Özdür. Sizin yol
arkadaşlarınız PYD Lideri Salih Müslimdir.
ALİ
ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Sizin Genel Başkanınız diyor Terörist
değil. diye. Terörist değil. diyen sizin Genel
Başkanınız.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Siz PYD Lideri Salih Müslimi kırmızı
halılar sererek Türkiyede ağırladınız. Sizin yol
arkadaşınız Barzanidir.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Sizin Genel Başkanınız söylüyor.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Sizin yol arkadaşınız Reza Zarrabdır.
Sizin yol arkadaşınız, hani işaretle gösteriyorsunuz ya,
soygun yapan, talan yapan, bu milleti soyan bakanlarınızdır.
AHMET
HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) Millet, millet bizim yol
arkadaşlarımız.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Sizin yol arkadaşınız, millete ağır
küfreden Mehmet Cengizdir. Sizin yol arkadaşınız, milletin
ırzıyla, namusuyla uğraşan Ensar Vakfıdır. Siz
kendi yol arkadaşlarınızı seçmişsiniz, yolunuz açık
olsun! (CHP sıralarından alkışlar)
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Genel Diğer
İşler kısmında yer alan 420, 423, 424, 436, 437, 444, 445,
448, 449, 450, 452, 453, 454, 455, 467, 468, 470, 483, 484, 496, 498, 499 ve
500 sıra sayılı Kanun Tasarılarının yine bu
kısmın 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18,
19, 20, 21, 22 ve 23üncü sıralarına alınmasına ve
diğer işlerin buna göre teselsül ettirilmesine ilişkin önerisi
(Devam)
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerinde gruplar adına ilk söz,
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Samsun Milletvekili Erhan Ustaya
aittir.
Sayın
Usta, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP
GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi,
bu grup önerisi, Temmuz 2016 sonrasında çıkartılan bir
kısım KHKlerin Meclis gündemine alınmasına ilişkin
bir grup önerisidir. Biraz geriye gidecek olursak gerek bu OHAL kapsamında
çıkartılanlar olsun gerekse Anayasanın 91inci maddesi
çerçevesinde çıkartılan normal KHKler olsun, bunların
aslında zamanında Meclise getirilmemesi önemli bir sorundur. Bir
defa, onu tespit etmek lazım.
Bu
dönemde, bu son OHAL kapsamında 31 adet KHK çıktı, bunun 5
tanesi Mecliste görüşüldü. Geçen hafta da bu konu gündeme gelmişti.
Grup Başkan Vekili arkadaşımız Erkan Akçay bir
kısım istatistikler verdi, ben onları yine tekrarlamak
istiyorum. Daha önce, bu son OHALden önce çıkmış 268 tane KHK
var aslında ve bunlar şu anda KHK olarak yürürlükte yani
kanunlaşmamış maalesef. Bunun 252 tanesi Anayasanın
91inci maddesi çerçevesinde çıkartılmış ki ben bu kürsüde
bunu defalarca eleştirdim, özellikle son, 2011 yılında
çıkartılan KHKler son derece sıkıntılı KHKler
olmuştur. Bütün kamu bürokrasisini veya bakanlıkları organize
eden KHKlerdi, Mecliste görüşülmemesinden kaynaklanan da ciddi
sıkıntılar olmuştur, onu ifade ettik. Yalnız,
dikkatinizi çekmek istiyorum, 16 tane de daha önceden, yine bugün olduğu
gibi, Anayasanın 121inci maddesi kapsamında, OHAL kapsamında
çıkartılan KHKler vardı.
Dolayısıyla,
ortada böyle bir sorun var. Şimdi, bu sorunun çözümüne yönelik olarak biz
geçen hafta burada, bununla ilgili bir planlama yapılması
gerektiğini vurguladık. Yani bunları oturup, aslında bütün
siyasi partiler, gruplar bir yan yana gelip
Tabii, hepsini madde madde
görüşelim dediğimiz zaman bunu görüşmek mümkün değil ama
bunların görüşülmesi lazım, bunların da sistem
açısından kanunlaştırılması lazım yani kanun
hâline getirilmesi lazım veya reddedecekse Meclis, onun reddedilmesi
lazım.
Dolayısıyla,
hakikaten ortak bir anlayışla, bir komisyonla, gruplar arasında
bir mutabakatla bir planlama yaparak, öncelikleri tespit ederek bunları
Meclis gündemine taşımanın biz de faydalı
olacağını düşünüyoruz ama tamamıyla ilgili bu
söylediğimiz. Ta 83ten itibaren, şu anda yürürlükte olan kanun
hükmünde kararnameler var.
Tabii,
esas olan da bu sorunu kalıcı olarak çözmektir. Aslında bu
sorun, inşallah, bu yeni sistemin, Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin ilk seçimlerde gündeme gelmesiyle, yürürlüğe girmesiyle
çözülecektir. Biliyorsunuz, Anayasada yapılan değişiklikle,
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerin -o zaman
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hâline dönüşüyor bunlar-
üç ay içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmemesi, karara
bağlanmaması durumunda bu kararnamelerin kendiliğinden
düşeceği, yürürlükten kalkacağına ilişkin hüküm var.
Bu hakikaten son derece yerinde bir hükümdür Meclisin yetkilerinin
korunması açısından da. O anlamda, Anayasa
değişikliği esnasında bunlara yapılan
eleştirilerin ne kadar haksız olduğunu da burada tespit etmemiz
lazım. Çünkü bu yapılan değişiklikle Meclisin itibarı
da korunmaktadır, yetkisi korunmaktadır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN
USTA (Devamla) Orada kalıcı olarak çözülecektir.
Geçmiştekilerin de, söylediğimiz şekilde, bir komisyon
marifetiyle görüşülmesinin bizim açımızdan da uygun olacağını
düşünüyoruz.
Teşekkür
ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul
konuşacaktır.
Sayın
Toğrul, buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP
GRUBU ADINA MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Teşekkürler.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu bu vesileyle
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, 15 Temmuz 2016da bu ülke bir darbeyle karşı
karşıya kaldı ancak 20 Temmuzda OHAL ilan ederek, tüm siyasi partilerin
15 Temmuzdaki darbeye karşı açıkça, beraberce karşı
durulması konusunda irade beyan etmesine rağmen 20 Temmuzda OHAL ilan
ederek ve sonrasında 31 tane KHK çıkararak aslında darbeyi bu
sefer halk üzerine bir karşı darbeye dönüştürmüş
durumdadır. Hükûmet OHALi ilan ettiğinde Bu OHAL, devlete
karşı. demişti ama görüyorsunuz ki, yaşıyoruz ki bu
darbe doğrudan halka, halkın iradesine, yoksula, emekçiye,
işçiye yapılıyor. 31 tane KHK çıkarıldı.
Açık bir şekilde OHAL KHKlerinin OHAL alanıyla ilgili olması
gerekirken, baktığınızda, kış lastiğinden
tutun da tüm alanlar KHK marifetiyle dizayn edilmeye
çalışılıyor. Maalesef, OHAL KHKleri bir taraftan Meclisten
kaçırılırken bir taraftan da OHALle ilgili
olmadığı Anayasa Mahkemesine götürüldüğünde Anayasa
Mahkemesi Ben bu işi görüşmem. diyerek topu maalesef, milletin
iradesi dışında, iktidara, iktidarın eline veriyor.
Aslında,
hepiniz biliyorsunuz değerli arkadaşlar, Anayasa Mahkemesi niye var?
Diyelim ki Hükûmet -yapmaz mı dersiniz, yapar- örneğin Türkiye
Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk devletidir. ilkesini bir KHKyle
kaldırdım. derse Anayasa Mahkemesi bunu incelemeyecek mi?
İncelemelidir ama Anayasa Mahkemesi Ben incelemem. diyor.
Peki,
değerli arkadaşlar, bu KHKlerle bugüne kadar ne yapıldı?
Bu KHKlerle bugüne kadar 150 bin insan haksız, hukuksuz, haklarında
en ufak bir işlem dahi yapılmadan kapı önüne konuldu. Sadece bu
insanlar mağdur edilmedi, bu insanların aileleri, çevreleri, çocukları
dahi mağdur edildi. Ailesinin bilmem kaçıncı göbekten bir
akrabası gerekçe gösterilerek insanlar ihraç ediliyor. Bakın, bu
ülkede Barış istiyorum. diyen akademisyenler bu ülkede Çocuklar
ölmesin. diyen Ayşe öğretmenler bu KHKler marifetiyle ne
yapıldı? Kapı önüne konuldu, Çocuklar ölmesin. diyen Ayşe
öğretmen ceza aldı. Bakın, ertelenmeseydi nisana kadar,
Ayşe öğretmen çocuğuyla beraber cezaevine gönderilecekti. Bu,
bir zulüm cumhuriyetidir değerli arkadaşlar. Artık Türkiye
Cumhuriyeti bir zulüm cumhuriyetine dönüşmüş durumdadır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT
TOĞRUL (Devamla) Tüm belediyelere el koyacaksınız, siyasetin
alanını daraltacaksınız, en etkili muhalefet liderlerini
içeriye tıkacaksınız ve bunu KHK marifetiyle bu ülkeye yedirmeye
çalışacaksınız. Bu OHALe karşı da, KHKlere
karşı da sonuna kadar direneceğiz diyorum.
Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Grup
önerisi üzerinde son söz, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşa aittir.
Sayın
Muş, buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK
PARTİ GRUBU ADINA MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Tabii,
burada, KHKlerle alakalı, bunların belli bir kısmı
biliyorsunuz Parlamentodan geçmiştir, bir kısmı da buraya
intikal etmiştir; süreç içerisinde bunlarla alakalı seyri hep beraber
göreceğiz. Parlamento, Genel Kurul programına göre zaten hareket
ediyor, programını belirleyip burada yasama faaliyetlerini
gerçekleştiriyor; geçirdikleri var, bekleyenler var.
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) 5 tane geldi Sayın Muş, 5 tane.
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Önümüzdeki günlerde Parlamento programına göre
nasıl hareket edildiğini göreceğiz. Bununla alakalı bunu
söyleyeyim.
Değerli
milletvekilleri, OHAL sanki bizim durup dururken ilan ettiğimiz bir
şey.
TUFAN
KÖSE (Çorum) Kaç tanesi geldi Sayın Muş?
MEHMET
MUŞ (Devamla) - OHAL bir keyfîlik değil değerli arkadaşlar;
OHAL bir zorunluluktan dolayı ilan edildi ve Türkiye Cumhuriyeti
devletinin kendi varlığını korumak için, mücadele etmek
maksadıyla
TUFAN
KÖSE (Çorum) Kış lastiğinin OHALle ne alakası var,
kış lastiğinin?
MEHMET
MUŞ (Devamla) -
kullanılan, Anayasadan ve yasalardan alınan
bir haktır.
Şimdi,
bunları söyledikten sonra, bizi 15 Temmuz darbe girişiminde
TUFAN
KÖSE (Çorum) Rektör atamasının ne alakası var OHALle?
Yargıtay üyelerinin özlük haklarının ne alakası var OHALle
Sayın Muş?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bakın, 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye
Cumhuriyeti devletini kurtaran, meşru Hükûmeti ayakta tutan millete
karşı, bakın Sayın Özkoç, milletvekiliniz ne diyor biliyor
musunuz: İt diyor, it.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Hangi milletvekili?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Milletvekiliniz. Bakarsınız milletvekilinize.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Yahu, kime diyor, nerede diyor? Öyle bakarsın falan
yok, tamam mı? Nerede diyor?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Milletvekili bu lafı söylüyor. Kime söylüyor? Darbeyi
durduran millete söylüyor.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Ayıp ya, ayıp, ayıp! Yapmayın
arkadaşlar.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Çok ayıp ediyorsunuz.
MEHMET
MUŞ (Devamla) Kimin yol arkadaşı? E,
Kılıçdaroğlunun yol arkadaşı.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Bu kadar olmaz yani.
MEHMET
MUŞ (Devamla) Kendisi ne diyor: Sokağa çıkıp darbeyi
durduranlara militan diyor, militan.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Yapmayın, toplumu karşı
karşıya getirmeyin ya!
MEHMET
MUŞ (Devamla) Arkadaşlar, sokağa çıkıp darbelere,
darbecilere karşı direnmek ne zamandan beri militanlık oluyor,
ne zamandan beri militanlık oluyor?
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Asalettir o, kahramanlıktır.
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Burada mermilerin altında CHPli milletvekilleri
vardı. O mermilerin altında CHPli milletvekilleri de vardı.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) İspatla onları, ispatla.
TUFAN
KÖSE (Çorum) İftira ya, vallahi iftira!
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bakın, değerli milletvekilleri,
Kılıçdaroğlu ne diyor biliyor musunuz? YPG, terör örgütü
değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir
oluşumdur.
Şimdi
çıkmış buradan bize laf atıyorsunuz, önce Genel
Başkanınızın ne söylediklerini bir takip edin.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Yahu, PYDye kırmızı halı serdiniz ya!
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bir takip edin önce bunları.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) 15 Temmuz gecesi buraya kurşunlar
atılırken sırf sizin kafanıza mı
sıkıldı? Bizim kafamıza da bomba atıldı, bize de
kurşun sıkıldı, biz de sizin kadar direndik.
Ayıptır yani, o gece birlikte direndik.
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bakın, bir başka örnek değerli
milletvekilleri, şu an meşhur olanları İstanbul İl
Başkanları ya, diyor ki: Tarihte bugün: Ermeni
soykırımı başladı. Kimin yol arkadaşı?
Kılıçdaroğlunun yol arkadaşı. Bakın, millete
Bok yer. diyen kim? İl başkanları. Kimin yol
arkadaşı? Kılıçdaroğlunun yol arkadaşı
olacak.
AHMET
TUNCAY ÖZKAN (İzmir) Kim o milletvekili, kim? Kim o milletvekili,
millete küfreden milletvekili kim? Kim, Cumhuriyet Halk Partisinde kim
küfrediyor?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bakın, il başkanınız il, il
başkanınız.
Bakın,
burada fotoğraf paylaşıyor ya. Bak, burada ne var Sayın
Özkoç, unuttun.
AHMET
TUNCAY ÖZKAN (İzmir) Adını söyle, adını. Meçhule mektup yazma, adını
söyle, adını. Kim o, kim? Kim o, kim?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Sayın Özkoç, hatırlatayım sana, bak, bu ne?
AHMET
TUNCAY ÖZKAN (İzmir) O milletvekili kim? Kim o ya? Kim o, kim,
adını söyle. Adını söyle, adını, kim o
milletvekili? Millete it diyen milletvekili kim?
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) İsim, isim ver, isim. İsim vereceksin.
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bu ne biliyor musunuz? 30 Mart 2014 seçimlerinden önce, 21
Martta bu programa çıkıp
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET
TUNCAY ÖZKAN (İzmir) Kim, kim? Adını söyle. Adres söyle, öyle
isimsiz mektup yazılmaz, kim?
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) Öyle havada bırakmayacaksın, isim
vereceksin.
AHMET
TUNCAY ÖZKAN (İzmir) Kim, kim söylüyor, hangi milletvekili söylüyor?
MEHMET
MUŞ (Devamla)
İddia ediyorum, Tayyip Erdoğan kaçacak. diyen
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanıdır.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Arkadaşım, bir tane fotoğraf
bulmuşsun. Sizin bütün milletvekillerinin ansiklopedi olur, külliyat olur
fotoğrafları, FETÖyle iş birliği. Bir tane bulmuşsun,
dönüp dolaşıp o.
MEHMET
MUŞ (Devamla) Kimin kanalı bu? FETÖnün. Hükûmet ile devlet ne
yapıyor o zaman? FETÖyle mücadele ediyor.
Şimdi
çıkıp, çok önceden çıkmış bir fotoğrafı
gösterip de burada yol arkadaşlığı kuramazsınız.
TUFAN
KÖSE (Çorum) Allah için beraberiz. diyordunuz FETÖye ya!
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Bak, senin yol arkadaşın; bak, Genel Başkanının
yol arkadaşı. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Muş.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Bütün arkadaşlarınız
başını örtüyordu, önünde başınızı
örtüyordunuz arkadaşlar, önünde secde ediyordunuz be!
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Direkt Cumhuriyet Halk Partisini hedef alarak sataşmada
bulundu.
BAŞKAN
Buyurun Sayın Özkoç.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
10.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun CHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; biz, burada gerçekleri söylüyoruz. Gerçeklerden bir
tanesini çok net şekilde ifade ediyorum: Fetullah Gülen cemaatiyle
birlikte, kol kola olan siyasi parti AKPdir. (CHP sıralarından
alkışlar) Fetullah Gülen cemaatini Türkiyede büyüten, Bank
Asyanın kurdelesini kesen AKPnin Genel Başkanı Sayın Recep
Tayyip Erdoğandır. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Ne istediler de vermedik? diyen.
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Fetullah terör örgütünü, Türkçe Olimpiyatlarında,
belediyeleriniz eliyle, milletvekilleriniz eliyle geliştirerek,
örgütlendirerek, millî insanlarımızın ruhuna sokarak
Bir,
askeriyede; iki, Millî Eğitimde; üç, kamuda
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Yargıda
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla)
her yere FETÖ terör örgütünü sokan siyasi partinin adı
AKPdir.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Yargı, Emniyet
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde bir
terör örgütünün liderine Sen ne istedin de ben vermedim? diyen kişi
Cumhurbaşkanı, şu anda da AKP Genel Başkanı Sayın
Recep Tayyip Erdoğandır. Sizin, AKPnin, savcı Zekeriya Özle
birlikte, onun arkasında durarak getirdiğiniz subay ve astsubaylar
kalkışma yapmış ve 250 şehit vermişizdir. Bunun
sorumlusu bir tek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve
sizsiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) - Yazıklar olsun, yazıklar olsun sana!
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Tamam mı? Sonuna kadar söylemeye devam edeceğim.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Yazıklar olsun!
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, bu bir sataşmadır.
Yani hangisini söyleyeyim?
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Hangisini istersen onu söyle!
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Baştan sona sataşmadır. İç Tüzük
69a göre söz talebimiz var.
BAŞKAN
- Söz vereyim de yalnız bunun da bir sonu gelsin.
Buyurun
Sayın Muş lütfen.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkanım, bunlara cevap
vermemiz gerekiyor.
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Gelmez çünkü cilt cilt resimler var ya!
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Ağabeyciğim, sizin FETÖyle olan
ilişkiniz, aşkınız bitecek gibi değil ki!
BAŞKAN
Buyurun.
11.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; burada hepimiz milletvekilliği yapıyoruz, Sayın
Özkoç da milletvekili. Bugün burada ama yarın öbür herhangi birimiz bir
suç işlediği zaman hukuk devreye girer. O zaman bizim o suç
işlenen ana kadar olan yaşantımız ve ondan sonraki
yaşantımız
Bakın,
Cumhuriyet Halk Partisinin farkı nedir?
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Tehdit ediyorsun yani?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Şimdi, bu örgüt, devlet bununla mücadele ediyor.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Tehdit mi ediyorsun beni? Beni tehdit mi ediyorsun?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Devlet bununla mücadele ediyor, Hükûmet bununla mücadele
ediyor.
TUFAN
KÖSE (Çorum) Devlet 2004te mücadeleye başlıyor, 2004te. 2004te
Milli Güvenlik Kurulu kararı var, 2004te.
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Kılıçdaroğlu kanalına
çıkıyor, diyor ki: İddia ediyorum, Tayyip Erdoğan
seçimleri beklemeyecek, kaçacak.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) - Bir yerden haber mi almış?
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Nerede Tayyip Erdoğan? Dimdik burada ve
Cumhurbaşkanı seçildi. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) - Darbenin haberini mi almışlar?
TUFAN
KÖSE (Çorum) 2004te devlet mücadeleye başlamış, 2004te.
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bakın, biz mücadele ediyoruz FETÖyle, bak, Bank
Asyanın önünde kimler var?
Sayın Özkoç, görüyorsunuz değil mi? Bak, bunlar sizin
milletvekilleriniz.
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) Kim açtı orayı?
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Siz açmadınız mı? Bank Asyayı siz
açmadınız mı?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Kapanmasın diye uğraşıyorlar, bak,
görüyor musun?
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) O kurdeleyi kim kesti, kurdeleyi?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bak, milletvekilleriniz, gazetecileriniz.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Ben sana göstereceğim biraz sonra, biraz sonra
göstereceğim.
MEHMET
MUŞ (Devamla) Bak, milletvekilleriniz kanallarının önünde
kapanmasın diye bekliyor; bak, görüyor musunuz?
Arkadaşlar,
suç örgütü olduğu ortaya çıkmış, devlet de Hükûmet de
bununla mücadele ediyor, ondan sonra, bakın, suç işlediği
artık kamuda, kamuoyunda alenileşmiş bir yapı olduğu
ortaya çıktıktan sonra Cumhuriyet Halk Partisi buna sahip
çıkıyor.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Suç örgütü olduktan sonra siz bunların
okullarına para verdiniz mi? Okullarına teşvik parası
verdiniz mi? Suç örgütü olduğunu öğrendikten sonra milletvekilleriniz
çocuklarını okullarına gönderdiler mi, göndermediler mi?
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) Daha 15 Temmuza kadar okullarına teşvik
veriyordunuz siz!
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Bakın, burada makamında ağırlıyor
makamında, makamında ağırlıyor. Bakın, şu
fotoğraf.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) - Kaçınızın çocukları FETÖ
okullarında okudu, hepsini biliyoruz.
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, görüyor musunuz
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) 15 Temmuza kadar siz daha teşvikler veriyordunuz
okullara, FETÖ okullarına!
MEHMET
MUŞ (Devamla) -
Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı kendi
makamında ağırlıyor.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) - Bu kadar pişkinlik olmaz! Tamamınız
FETÖyle iş birliği yaptınız, şimdi kalkmış
kendinizden başka herkesi FETÖcü ilan ediyorsunuz.
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Ne zaman? Bu yapının bir suç örgütü olduğu
ortaya çıktıktan sonra bunları yapıyor.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) - Bu kadar pişkinlik olmaz! Hepiniz FETÖyle
iş birliği yaptınız!
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Yine, bakın, Cumhuriyet Halk Partisinin genel
başkan yardımcısı diyor ki, İzmir Milletvekili Birgül
Ayman Güler: Her ne kadar parti yönetimimiz inkâr etse de 30 Mart seçimlerinde
bir ittifak yaptı, FETÖyle ittifak yaptı. Ben söylemiyorum,
Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkan yardımcısı bu
itirafta bulunuyor.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Çocukların listesini çıkaralım,
koyalım önlerine, görsünler bakalım. Ben biliyorum, Bursada
hepinizin çocukları o okullara gidiyordu. Hem de 17-25 Aralıktan
sonra da almadılar çocuklarını o okullardan.
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Değerli dostlar, yol arkadaşı diyor ki
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Suç örgütü olduktan sonra kimseyi yol arkadaşı
edinmeyin, benden size tavsiye. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Genel Başkanımıza sataşmada
bulunmuştur.
BAŞKAN
Sayın Özkoç, sabaha kadar buradayız, karşılıklı
dinleriz, problem yok, zamanımız da var.
Buyurun.
12.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanına sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; televizyonunun başında bizi izleyen,
gerçekten vicdanı bu ülke için sızlayan
vatandaşlarımıza buradan sesleniyorum: Az önce, AKP Grup
Başkan Vekili, bizzat Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekilini
konuşmalarından dolayı tehdit etmiştir bu kürsüden. Kendisi
aynen şöyle ifadede bulunmuştur: Sayın Özkoç şu anda
milletvekilidir. Daha sonra Burası hukuk devleti; bu
milletvekilliği de bitecek, ondan sonra bunun hesabını verecek.
demiştir.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Özkoç, gülüyorum buna ya! Yapma ya!
ENGİN
ÖZKOÇ (Devamla) Şimdi, bu söylediği, açık açık Sayın
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğanın Siz
hesabını vereceksiniz. diyen -hukukla değil, yasalarla
değil- sanki bir kabadayı edasıyla Hesabını
vereceksiniz. diyen ağzıyla aynı ağızdır.
Değerli
arkadaşlarım, şimdi buradan resimler gösteriyor Çok önceleri
diyor. Sizin Çok önceleri dediğiniz kişinin tam darbe olmadan önce,
üç gün önce çekilen resimleri bakın burada. Burada, üç gün önce çekilen
resimleri. Sizin İçişleri Bakanınızın söylediği
sözler burada. Sizin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanınızın
söylediği sözler burada. Sakarya Milletvekili Şaban Dişliyi,
kardeşi general olarak bizzat bu darbenin başında olduğu
hâlde, başdanışman ilan eden sizin Cumhurbaşkanınızdır.
(CHP sıralarından alkışlar) İşte burada, resmi
burada, kendisi burada.
Onun
için, siz CHPye akıl vermeyi bırakın, bizim aklımız
bize yeter; siz kendinizi nasıl savunacaksınız ileride, onu
düşünün. (CHP sıralarından alkışlar)
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Sayın Tanal
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Hatip biraz önce, Bank Asyanın önündeki resimleri
göstererek o giden kişi benim- beni ima ederek sataşmada
bulunmuştur; 69a göre söz istiyorum.
SÜREYYA
SADİ BİLGİÇ (Isparta) Adını vermedi efendim.
BAŞKAN
Sizin isminizi vermedi Sayın Tanal.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Vermedi, resmimi gösterdi.
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) Resmi gösterdi, resmi; Mahmut ağabeyin resmi var
orada.
BAŞKAN
- Yani Bank Asyanın kapanmaması için uğraş veren
vekiller. dedi. Eğer uğraş verdiyseniz kapanmaması için,
buyurun, buyurun.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Fotoğrafımı gösterdi benim.
BAŞKAN
Siz kendiniz üzerinize alıyorsanız, buyurun.
Lütfen
yeni bir sataşmaya meydan vermeyin.
13.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Değerli Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Biz
bugüne kadar hep girişimci özgürlüğünü savunduk, hep basın
özgürlüğünü savunduk. Eğer kim FETÖnün okullarına
çocuğunu, torununu göndermişse Allah belasını versin!
İçinizde kaç kişinin çocuğu var? Bizde gönderen hiç kimse yok.
İLYAS
ŞEKER (Kocaeli) - Hesap açan var, hesap açan.
MAHMUT
TANAL (Devamla) - Bakın, CHP ne diyor? CHP Güleni bitirin. diyor.
İLYAS
ŞEKER (Kocaeli) Bankada hesap açan kim?
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Sen de FETÖ gibi bela okuyorsun ha? İyi
öğrenmişsin.
MAHMUT
TANAL (Devamla) - AKP ne diyor? Kurtardı. diyor.
İLYAS
ŞEKER (Kocaeli) Terör örgütü ilan edildikten sonra hesap açan kim?
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) - Bela okumayı FETÖden öğrendiniz.
MAHMUT
TANAL (Devamla) İki
İLYAS
ŞEKER (Kocaeli) Bankada hesap açan kim?
MAHMUT
TANAL (Devamla) İki: Siz
İLYAS
ŞEKER (Kocaeli) - Bankada hesap açan kim, söyle bakalım?
MAHMUT
TANAL (Devamla) - İki: FETÖnün tüm okullarına 15 Temmuz 2016ya
kadar Millî Eğitim Bakanı destek verdi mi, vermedi mi? FETÖnün tüm
okullarına finansmanı sağlayan iktidar AKP iktidarı.
Üç:
O kadar kamu görevlisini FETÖnün sendikalarına üye oldu diye
attınız cezaevine ve açığa aldınız. 15 Temmuza
kadar o kamu kurumlarındaki o sendikaların aidatını kesen
kim? Sizin iktidarınız. Sizin kardeşleriniz FETÖden içeri
alındı. Sizin amcalarınız, dünürünüz
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Kendinle ilgili suçlamalara cevap ver.
MAHMUT
TANAL (Devamla) - Senin hangi akraban alındı? Senin hangi akraban
alındı, bana onu söyle?
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Kendinle ilgili suçlamalara cevap ver.
MAHMUT
TANAL (Devamla) Elâzığdan hangi akraban alındı FETÖden,
onu gel bana anlat? (CHP sıralarından alkışlar)
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Kendinle ilgili suçlamalara cevap ver. Bank
Asyaya gel.
MAHMUT
TANAL (Devamla) - Bakın, AKP içinde ne kadar çok bağıran varsa o
kadar FETÖcü.
Sen
FETÖnün okullarında okudun mu? Okudun Muşlu. Söyler misin bana, sen
onların yurtlarında kaldın mı, kalmadın mı?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Güngören Ticaret Meslek Lisesi...
MAHMUT
TANAL (Devamla) - Onların bursunu aldın mı almadın mı?
Gel, bana bunları anlat!
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Güngören Ticaret Meslek Lisesi lisem.
MAHMUT
TANAL (Devamla) Gel, bana bunları anlat Muşlu!
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Üniversitem Doğu Akdeniz Üniversitesi.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Şu anda FETÖnün sözcüsü gibi
konuşmayın.
MAHMUT
TANAL (Devamla) - Sen FETÖnün hangi okullarında, hangi yurdunda
kaldığını, hangi bursu aldığını da gel,
burada anlat.
Teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Çok kızardın ya, çok
kızardın.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Elâzığda anlattıklarını gel,
anlat.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Anlatırız.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Gel, gel.
BAŞKAN
Evet, Sayın Tanal
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) Anlatırız.
İLYAS
ŞEKER (Kocaeli) Sen niye hesap açtın, gidip?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, ismimi vererek Sayın
Tanal sataşıyor.
BAŞKAN
Tamam, buyurun, siz de anlatın.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) - İlla benden o hatırlatmayı
yapmamı istiyor, onun için yapıyor bunu. Ben de
hatırlatacağım Genel Kurula. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Biliyorsunuz, Mahmut Beyin ünlü bir
tarafı var.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Okulunu anlat da aldığın bursları
anlat da ondan sonra.
MUSA
ÇAM (İzmir) Okul hayatını bir anlat bakalım.
BAŞKAN
- Buyurun Sayın Muş.
14.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun,
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; öncelikle, Sayın Özkoçu bir düzeltelim.
Sayın
Özkoç, sizi ben tehdit etmem. Size birisi bir şey yapmaya kalksa önce ben
itiraz ederim. Biz burada fikirlerimizi yarıştırıyoruz.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Enis Berberoğlu gibi mi?
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Söylediğim şudur
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Enis Berberoğlu gibi mi?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Söylediğim şu: Sizin yerinize beni koyun.
Şimdi, ben milletvekiliyim, değil mi? Bugün benimle dostluk kurdunuz ama
ben yarın öbür gün bir suç işlediğim zaman o suç anına
kadar ben başka birisiyim, suç işledikten sonra artık ben suçlu
birisiyim.
ENGİN
ÖZKOÇ (Sakarya) Hangi suçu işledim?
MEHMET
MUŞ (Devamla) - FETÖ terör örgütü
Bir de sadece sizi değil, bütün
milletvekillerini kastettim veya herhangi bir bireyi kastedelim.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Enis Berberoğlu ne yapmış, bir söyle
bakalım?
MEHMET
MUŞ (Devamla) Suç işledikten önceki ve sonraki diye hukukta bir
terminoloji, bir tanım vardır. Şimdi, siz peşinen herkesi
burada suçlu ilan edemezsiniz ama suç işlenmeye
başladığı andan itibaren orada hukuk devreye girer.
MEHMET
GÖKDAĞ (Gaziantep) Kim belirliyor bunu, kim belirliyor?
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Bizim Cumhuriyet Halk Partisini eleştirdiğimiz
nokta değerli milletvekilleri burasıdır. Devlet üzerine gidiyor,
Hükûmet üzerine gidiyor ama Cumhuriyet Halk Partisi o dönemde mesafe koymuyor.
CEYHUN
İRGİL (Bursa) Peki, suçu sizden on yıl önce fark ettiysek,
beş yıl önce fark ettiysek, önerge verdiysek, siz uyanmamışsanız
bu kimin suçu? Bu millete bu kadar zarar verdiniz.
MEHMET
MUŞ (Devamla) İkincisi: Bakın, Sayın Tanal iddialarda
bulunuyor. Hangi okulda okudum? Bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisi
sitesine giriyorsunuz; orada hangi okullarda okuduğum var. Genç Osman
ilkokulu, Genç Osman Ortaokulu, Güngören Ticaret Meslek Lisesi,
katsayılardan dolayı Doğu Akdeniz Üniversitesi, okullarım
bunlar. Washington State Üniversitesinde yüksek lisans, Marmara Üniversitesinde
de doktora yaptım. Kimseden de tek kuruş burs almadım. Tamam
mı? Ama Mahmut Tanal ne yaptı biliyor musunuz? FETÖnün
kanalları kapanmasın diye kendisini ortaya attı, polislerle
mücadele etti, mücadele etti arkadaşlar.
ŞİRİN
ÜNAL (İstanbul) Bank Asyaya para da yatırmış.
MEHMET
MUŞ (Devamla) - Tarık Torosun odasına gidiyor, diyor ki: Bütün
mücadelemi verdim ama kanalların kapanmasını engelleyemedim.
Tarık Toros anlatıyor, ben söylemiyorum. Mahmut Tanal hüngür hüngür
ağlamış orada. Sanırsınız gazete kendisinin,
kapanıyor da hüngür hüngür ağlıyor. Mahmut Tanal böyle
birisidir. Bunun bilinmesi lazım.
SÜREYYA
SADİ BİLGİÇ (Isparta) Yufka yürekli mi yani?
MEHMET
MUŞ (Devamla) - FETÖ kanalı kapatıldığı için
hüngür hüngür ağlayan bir arkadaşımızdır.
BAŞKAN
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.04
ALTINCI
OTURUM
Açılma
Saati:19.24
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP
ÜYELER: Vecdi GÜNDOĞDU (Kırklareli), Mücahit DURMUŞOĞLU
(Osmaniye)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşiminin Altıncı
Oturumunu açıyorum.
Cumhuriyet
Halk Partisi grup önerisi üzerinde konuşmalar
tamamlanmıştı
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Tanal.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Değerli Başkanım, Sayın Muşlu
konuşmasında
BAŞKAN
Muş
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Evet, özür dilerim, Sayın Muşun
konuşmasında beni ismimi zikrederek terör örgütüyle
ilişkilendirmesi nedeniyle sataşmadan dolayı 69a göre söz
istiyorum.
BAŞKAN
Sataşmadan söz veremiyorum ara verdiğim için. İç Tüzük 60a
göre size söz vereyim.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Sayın Başkanım, bakın, siz bilerek
ve isteyerek arayı o amaçla verdiniz. Anayasamızın 14üncü
maddesi derki: Hakkın kötüye kullanılması yasaktır. Sizden
istirham ediyorum. Siz bunu bilerek yaptınız.
BAŞKAN
Hakkın kötüye kullanması değil, en az 10 defa
karşılıklı sataşmalar oldu.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Ama değil.
BAŞKAN
- İç Tüzükten doğan hakkımı kullandım, ara verdim
doğal olarak.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Ama bakın, bunu siz iyiye kullanmadınız,
kötüye kullandınız. Şimdi, ben de diyorum ki: Gayet rahat,
karşılıklı, hukukçu olduğumuz için birbirimizin
derdini iyi anlıyoruz.
BAŞKAN
Evet.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Yani bunu birbirimize anlatmaya gerek yok. Benim sizden
istirhamım şu: Yani burada açık ve net sataştı,
sataşmadan dolayı
Eğer vicdanen, hukuken Sataşma yoktur.
diyebiliyorsanız ben bu dediklerimi geri çekerim ama açık ve net
sataşmada bulunmuştur.
BAŞKAN
Ben hukuken ara verdiğim için sataşmadan söz veremiyorum ama
İç Tüzük 60a göre söz verebilirim. Benden İç Tüzükü ihlal etmemi mi
istiyorsunuz bir hukukçu olarak, değerli bir hukukçu olarak? Ben İç
Tüzükü nasıl ihlal edeyim?
Buyurun,
60a göre
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Anayasayı ihlal ediyorsunuz Başkanım,
bırakın İç Tüzükü ya! Allahtan korkun ya!
BAŞKAN
Ben ihlal etmiyorum. Ben İç Tüzüke ve Anayasaya uygun bir şekilde
yönetiyorum.
Sayın
Tanal, 60a göre size söz vereyim.
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
32.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Değerli Başkanım, değerli
milletvekilleri; Cumhurbaşkanı, AKPnin Genel Başkanı ne
demişti? Bizim menzilimiz ile Fetullah Gülenin menzili
aynıdır. Ne istedin de vermedik? Bunu ne zaman söylemişti? 15
Temmuz darbesinden sonra söylemişti. Peki, menzilleri neydi? AKPnin
menzili: 2008 yılında, laik hukuk devletinin eylemsel anlamda
yıkım odağı hâline geldiği için hazine
yardımından mahrum edilmişti.
O
dönem, yine 17-25 Aralıktan sonra ne olmuştu?
Kalkmıştı o dönem Sayın Cumhurbaşkanı -aracı
bularak- Fetullah Gülene arayı bulmak için insanları
göndermişti.
Yine
aynı şekilde, KHKyle kapatılan 15 tane üniversiteyi açan, özel
kanununu yapan AKP iktidarı değil midir?
Aynı
zamanda, şu anda kamudan ihraç edilen, tüm kamu
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Özür dilerim.
BAŞKAN
Tamamlandı efendim.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Selamlamak için bir söz verebilir misiniz Sayın
Başkanım?
BAŞKAN
Tamam, selamlama tutanağa geçiyor.
Sayın
Tanal, teşekkür ediyoruz.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Başkanım, sizden rica ediyorum.
BAŞKAN
Tamam Sayın Tanal, tutanaklara geçmiştir.
Teşekkür
ediyoruz.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Genel Diğer
İşler kısmında yer alan 420, 423, 424, 436, 437, 444, 445,
448, 449, 450, 452, 453, 454, 455, 467, 468, 470, 483, 484, 496, 498, 499 ve
500 sıra sayılı Kanun Tasarılarının yine bu
kısmın 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18,
19, 20, 21, 22 ve 23üncü sıralarına alınmasına ve
diğer işlerin buna göre teselsül ettirilmesine ilişkin önerisi
(Devam)
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerindeki konuşmalar
tamamlanmıştır.
Şimdi,
öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Öneri kabul edilmemiştir.
İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
(Devam)
B) Önergeler
1.- Malatya Milletvekili Veli Ağbabanın, (2/308)
esas numaralı Ankarada Barış Meydanı Kurulması
Hakkında Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/126)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
(2/308)
esas numaralı Ankarada barış meydanı kurulması
hakkında kanun teklifimin İç Tüzükün 37nci maddesi uyarınca
doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ve talep
ederim.
Veli
Ağbaba
Malatya
BAŞKAN
Önerge üzerinde teklif sahibi olarak Malatya Milletvekili Veli Ağbaba
konuşacaktır.
Sayın Ağbaba,
buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
Süreniz beş
dakikadır.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Hepinizin bildiği gibi,
10 Ekim 2015te Türkiye tarihinin en büyük katliamı Ankaranın
göbeğinde gerçekleşti. Aslında, adım adım gelen,
herkesin gördüğü, izlediği bir katliamdı. Aynen Marquezin Kırmızı
Pazarteside anlattığı cinayetin hikâyesine benziyordu. Herkes
gördü ama maalesef müdahale edilmedi. 5 Haziranda Diyarbakır mitinginde
atılan bomba, ardından 20 Temmuzda Suruçta patlatılan
canlı bomba, 10 Ekimde yapılacak katliamın aslında
işaret fişeği gibiydi. Sadece 10 Ekim mi? Hayır tabii ki.
Atatürk Havalimanında yapılan alçakça saldırının,
Reina saldırısının, Urfa düğününde patlayan
bombaların habercisi aslında bu atılan bombalardı.
Peki,
Türkiye nasıl geldi buraya? Değerli arkadaşlar, Ankara,
İstanbul neden Bağdata, Kabile benzedi? Bunun cevabını da
Hükûmetin izlediği Suriye politikasında görebilirsiniz. Öngörüsü
olmayan, yanlış politika maalesef yüzlerce
yurttaşımızın katledilmesine, öldürülmesine sebep oldu.
Hükûmeti defalarca uyardık, Suriye politikanız yanlış.
dedik Türkiyeyi ateşe atıyorsunuz. dedik ama gözü
kararmış bir siyasetle Türkiye maalesef, ateşin tam
ortasına atıldı. Türkiye sınırı yol geçen
hanına döndü, maalesef, dünyadaki eli kanlı teröristler Türkiye
sınırlarından geçerek Suriyeye gitti. Hükûmet bu gruplara her
türlü desteği, şefkati verdi. Sadece Suriye rejimine düşman
olduğu için terör gruplarına hem sınırlarımız
açıldı hem de Türkiyenin birçok ilinden bu örgüte eleman
kazandırıldı ve bunların sonunda ismi bilinen eli
kanlı katiller özel arabalarıyla mola vererek, çay içerek geldiler,
Türkiyenin göbeğinde katliamı gerçekleştirdiler. Bu katillerin
ismini MİT biliyordu, Emniyet biliyordu ama hiç kimse engellemedi. Öyle
ihmaller var ki normal bir ülkede olsa hükûmet istifa eder. Ama maalesef, 10
Ekim katliamını organize etmekle suçlanan firari IŞİD
yöneticisi Edremit Türe polis takibindeyken hastanede tedavi gördü.
IŞİDin Türkiye sorumlusu olarak bilinen İlhami Balı, polis
takibindeyken IŞİD militanlarını hastanede ziyaret etti,
onları sevk ettirdi.
Bu
ihmallerin çok daha fazlası vardı katliam öncesinde. Hele, katliam
esnasında yaşananlar çok daha üzüntü verici değerli
milletvekilleri. Akrep tipi zırhlı araçlar insan
parçalarının üzerinden geçti. Polis yaralılara ve onlara yardım
etmek isteyenlere biber gazı sıktı. İhmali, hatta
kastı aşan bir durum var. Ne oldu peki? Bu kadar ihmal var,
kasıt var, bir tek kişi bile bedelini ödemedi. Ne oldu? Anket
yaptık, oylarımız arttı. diyen bir Başbakan,
sırıtan müsteşarlar
Devletin hazırladığı
raporlarda bunlar var ama ne Hükûmet ne Emniyet, hatta bir tek bekçi bile bu
katliamdan sorumlu tutulup yargılanmadı. Değerli
arkadaşlar, ne yapıldı? Acılarını yaşamak
isteyen, evlatlarını anmak isteyen ailelerin üzerine her 10 Ekim günü
gaz sıkıldı, polis şiddeti uygulandı; hatta, sendika
binalarına kadar girilerek bu insanlara şiddet uygulandı.
Değerli
arkadaşlar, şimdi, cumhuriyet tarihinin en kanlı
katliamının hafızalardan silinmemesi gerekiyor. Bakın,
1993te Almanyada Türk kökenli Genç ailesinin oturduğu evi Neonaziler
yaktı. O binanın yerine gökdelen dikilmedi, anıt
yapıldı. Almanya, Nazi katliamının unutulmaması için
elinden geleni yapıyor.
Daha
dün 15 Temmuzu yaşadık, 15 Temmuzda ağır bir darbe
girişimi yaşadık. Oradaki, şehit olan
insanlarımızın adına anıtlar dikiliyor. Yine,
IŞİD katillerinin yapmış olduğu Atatürk
Havalimanı katliamından sonra Atatürk Havalimanının önüne
anıtlar dikildi.
Değerli
arkadaşlar, insanlar arasında ayrım yapıyorsunuz,
yaşayan insanlar arasında ayrım yapıyorsunuz ama
katledilen, şehit olan insanlar arasında lütfen ayrım
yapmayın. Nasıl ki Atatürk Havalimanında IŞİD
katilleri tarafından katledilen insanlar için anıt dikiyorsanız,
10 Ekimde çocuklarını kaybedenlerin, barış güvercinlerinin
adına da lütfen anıt dikin ve buradaki meydanın barış
meydanı yapılmasını sağlayın. (CHP
sıralarından alkışlar) Bu konuda desteklerinizi bekliyorum.
Bir
de biraz önce yapılan tartışmaya değinmek istiyorum. Biraz
önce, sayın grup başkan vekili, Ermeni soykırımıyla
ilgili bir şey söyledi. Değerli arkadaşlar, bizim tarihimizde Türk
Bayrağı, Azeri Bayrağı yasaklandığında
Hükûmet AKPydi. Bursada Türkiye-Ermenistan maçında Türk
Bayrağını, Azerbaycan Bayrağını yasaklayan
sizsiniz.
PYD
diyor, PYD. PYDnin Eş Başkanı Salih Müslimi Ankaranın
devlet koridorlarında ağırlayan, özel uçakla getirip götüren de
sizsiniz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ
AĞBABA (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisine ne Fetullahçı ne de
terör damgası yapışamaz. Bilin ki Fetullah varsa sizin
sayenizde. Fetullah, devlete falan sızmamıştır, AKP
tarafından devlete yerleştirilmiştir. 249 şehit varsa o da
sizin sayenizdedir. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Muş, 60a göre bir söz talebiniz var.
Buyurun
bir dakika lütfen.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
33.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Türkiye
Cumhuriyeti devletinin DEAŞla mücadelesindeki
kararlılığının tartışmaya açılacak bir
konu olmadığına ilişkin açıklaması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Burada
ortaya atılan bazı iddialarla alakalı bazı
paylaşımlarda bulunmak istiyorum.
Türkiye
Cumhuriyeti devleti, DEAŞ terör örgütüne karşı en kararlı
ve en büyük mücadeleyi veren devlettir. Bakın, binlercesi sınır
dışı edildi, binlercesi hapishanelerde; yetmedi, sınır
ötesinde sınır ötesi operasyonu yapıldı ve DEAŞ terör
örgütü sınırlarımızdan uzaklaştırıldı.
Bunu yapan Türkiye Cumhuriyeti devletidir ve AK PARTİ
iktidarıdır. Bakın, DEAŞın içerisinde olan
teröristleri, dünyanın farklı yerlerinden gelmiş, geçmek üzere
olduğu pek çok noktada Türkiye Cumhuriyeti devleti yakalamış,
sınır dışı etmiştir. Dolayısıyla
burada, Türkiye Cumhuriyeti devletinin DEAŞla mücadelesindeki
kararlılığı tartışılacak veya
tartışmaya açılacak bir konu değildir.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
(Devam)
B) Önergeler (Devam)
1.- Malatya Milletvekili Veli Ağbabanın, (2/308)
esas numaralı Ankarada Barış Meydanı Kurulması
Hakkında Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/126) (Devam)
BAŞKAN
- İç Tüzük 37 önergesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Gündemin
Sözlü Sorular kısmına geçiyoruz.
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI(x)
1.- Trabzon Milletvekili Haluk Pekşenin, ceza ve
tevkifevleriyle ilgili sorunlara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/63) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
2.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, asansörler
ve yürüyen merdivenlerle ilgili çeşitli hususlara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/165) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
3.- Muş Milletvekili Ahmet
Yıldırımın, yenilenebilir enerjiyle ilgili yürütülen
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/212) ve Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
4.- İstanbul Milletvekili Barış
Yarkadaşın, Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi
Başkanlığına ve coğrafi işaret
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/216) ve Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
5.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akarın, Türkiye
Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesine ve Proje kapsamında
TÜBİTAKın geliştirdiği Ulusal Akıllı Kart
Çipine ilişkin sözlü soru önergesi (6/261) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
6.- Trabzon Milletvekili Haluk Pekşenin,
Vakfıkebir Organize Sanayi Bölgesine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/264) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
7.- Muş Milletvekili Ahmet
Yıldırımın, KOSGEBden hibe veya teşvik alan
işletmelere ilişkin sözlü soru önergesi (6/322) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
8.- Trabzon Milletvekili Haluk Pekşenin,
Şanlıurfadaki organize sanayi bölgelerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/324) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
9.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, yurt
dışına satış gibi gösterilerek yurt içine yapılan
şeker satışına ve alınan önlemlere ilişkin Gümrük
ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/424) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
10.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, yüksek
yoğunluklu tatlandırıcı ithalatına sınırlama
getirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/425) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
11.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, şeker
üreten şirketlerin denetimine ilişkin sözlü soru önergesi (6/426) ve
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
12.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Şeker
Enstitüsünün bütçesine ve yeniden yapılandırılmasına
yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/427) ve
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
13.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Şeker
Kurumunun idari giderleri için tahsil edilen katılım paylarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/428) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
14.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Türkiye
Şeker Fabrikaları AŞye bağlı fabrikalarda rafineri
kısmında şekerle temas eden makine ve aksamların krom nikel
malzeme ile değiştirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/429)
ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
15.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Türkiye
Şeker Fabrikaları AŞnin personel ihtiyacına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/430) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlünün cevabı
16.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Türkiye
Şeker Fabrikaları AŞnin üretim maliyetlerinin
düşürülmesine yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/431) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
17.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, kamu kurum
ve kuruluşlarının yazılım projelerine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/472) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlünün cevabı
18.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Bor
Şeker Fabrikasının teknolojik bakımdan yenilenmesine
yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/637) ve
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
19.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, KOSGEB
kredilerinden kahvecilerin yararlandırılmadığı
iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/675) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
20.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Niğde
Demirciler ve Oto Tamircileri Odası üyelerinin KOSGEB kredisinden
yararlanamadığı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/676) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
21.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin,
Niğdenin Bor ilçesindeki Karma Organize Sanayi Bölgesinde Teknoloji
Park kurulması ile ilgili yürütülen çalışmalara ilişkin
sözlü soru önergesi (6/677) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlünün cevabı
22.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, imalat
sanayinde son beş yılda açılan ve kapanan iş yerlerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/794) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
23.- Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan
Taşdemirin, TÜBİTAK projelerinde yer alan akademisyenlere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/890) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
24.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, 2016 ve
2017 yıllarında imalat sanayinde işe başlayan ve işten
çıkarılan kişi sayısı ile aynı dönemde
açılan ve kapanan iş yeri sayısına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/917) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
25.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkayanın, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporda
özelleştirilmesi öngörülen Zonguldaktaki bir maden sahasına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/958) ve Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
26.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkayanın, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporda
özelleştirilmesi öngörülen maden sahaları arasında redevans
marifetiyle işletilen saha olup olmadığına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/959) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlünün cevabı
27.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkayanın, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporda
özelleştirilmesi öngörülen maden sahaları arasında gösterilen
Zonguldaktaki bir maden sahasına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/962) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün
cevabı
28.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkayanın, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporda yer
alan Zonguldaktaki bir maden sahasına termik santral kurulup
kurulmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/963) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlünün cevabı
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, soru-cevap işlemine ayrılan süreyi daha
verimli kullanmak için öngörülen önergelerin okunması işlemi
yapılmayacaktır. Önergeler tam metin hâlinde tutanak dergisinde
bastırılmaktadır. Ayrıca, cevaplanacağı önceden
bildirilen soru önergelerinin özet bilgilerini içeren liste gruplara
dağıtılmıştır.
Sözlü
soru önergelerini cevaplandırmak üzere Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanımız Sayın Faruk Özlüyü kürsüye davet ediyorum.
Buyurun
Sayın Bakanım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımıza
yöneltilen sözlü soru önergelerini cevaplandırmak üzere söz
almış bulunuyorum. Sözlerimin başında yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak
araştırma geliştirmeye, inovasyona, tasarıma
verdiğimiz büyük desteğe bu yıl da devam edeceğiz.
Geçmiş yıllarda bu alanlara yaptığımız
yatırımların meyvelerini almaya başladık. 2017
yılının Temmuz ayında hayata geçirdiğimiz üretim
reform paketi, Türk sanayimiz için, tüm sanayimiz için olumlu sonuçlar vermeye
başlamıştır. Aynı şekilde, Sınai Mülkiyet
Kanunuyla da önemli bir aşama kaydettik. 2017 yılı,
araştırma geliştirme ve tasarımda bir sıçrama yılı
oldu. 2017 yılında 437 adet AR-GE merkezi ve 136 adet tasarım
merkezi kurduk. Böylece 773 AR-GE merkezi, 142 tasarım merkezi
sayısına ulaştık. Yine, 2017de 5 yeni teknoloji
geliştirme bölgesi kurduk. Teknoparklarımızın
sayısı 69a ulaştı. Bu sene AR-GE merkezi
sayımızı en az bine, tasarım merkezi
sayımızı da en az 250ye yükseltmeyi planlıyoruz. Teknopark
sayımızı da inşallah 80e çıkaracağız.
Araştırma geliştirmeye, tasarıma ve
teknolojiye yaptığımız yatırımlar sonucunda
patent ve marka sayımız da hızlı bir şekilde
artmıştır. Toplam patent sayımız 65 bine, toplam marka
sayımız 925 bine, toplam coğrafi işaret sayımız
ise 303e ulaşmıştır.
2017de organize sanayi bölgeleri içinde teknik kolejler
kurmaya başladık. Millî Eğitim
Bakanlığımızla bir protokol imzaladık; 300 OSBye 300
teknik kolej çalışması kapsamında 2018 yılında 10
adet teknik kolej kurmayı planlıyoruz. Üretim reform paketi
kapsamında 10 ilde 11 sanayi sitesinin taşınması çalışmaları
devam ediyor. 2018 yılında da bu sürece devam edeceğiz.
Değerli milletvekilleri, 2017 yılında 274
bin KOBİye 6,7 milyar lira kredi verdik. Ayrıca, genç
girişimcilerin desteklenmesi, KOBİlerimizin markalaşması,
AR-GE faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla KOSGEB bütçesine
ayırdığımız kaynağı geçen yıla göre yüzde
60 oranında artırdık ve 1,7 milyar liraya çıkardık.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bakanımız
sorulara cevap vermiyor, Bakanlık çalışmalarını
anlatıyor.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI
FARUK ÖZLÜ (Devamla) Değerli Başkan, değerli milletvekilleri;
Ocak 2016 ile Ocak 2018 tarihleri arasında
Bakanlığımıza toplam 30 adet sözlü soru önergesi tevcih
edilmiştir. Bunlardan 16 tanesi Niğde Milletvekili Sayın Ömer
Fethi Gürer, 4 tanesi Bartın Milletvekili Sayın Rıza
Yalçınkaya ve 3 tanesi Trabzon Milletvekili Sayın Haluk Pekşen
tarafından sorulmuştur. Sözlü soru önergelerinin 4 tanesi
Başbakanlık, 1 tanesi Adalet Bakanlığından intikal
ederken 25 önerge de doğrudan Bakanlığımıza gönderilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu önergelerin 10 adedi
şeker fabrikaları ve üreticileri, nişasta bazlı şeker
ve Şeker Kurumuyla ilgilidir. Geri kalan 19 adet önergenin konuları ise ağırlıklı olarak
KOSGEB destekleri, imalat sanayisinde açılan ve kapatılan
işletmeler, OSBler, coğrafi işaret başvuruları,
asansör denetimleri ve AR-GE merkezleriyle ilgilidir. Şimdi, izninizle bu
önergelerle ilgili tek tek sorulan soruları
cevaplandıracağız.
Bartın
Milletvekili Sayın Rıza Yalçınkayanın,
Başbakanımız Sayın Binali Yıldırımın
cevaplamaları için sorduğu (6/958), (6/959), (6/962), (6/963) esas
numaralı Sözlü Soru Önergelerine cevaplarımıza geçiyorum.
Özelleştirme İdaresi bünyesinde Türkiye Taşkömürü Kurumuna yani
TTKye ait maden sahalarının özelleştirilmesine ilişkin bir
çalışma bulunmamaktadır. Aynı şekilde, Zonguldakta
Türkiye Taşkömürü Kurumunun ruhsat sahibi olduğu 600 milyon ton
rezervin bulunduğu sahada santral kurulmasına ilişkin bir
çalışma veya hazırlığı da yoktur.
Değerli
milletvekilleri, Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürerin
(6/424), (6/425), (6/426), (6/427), (6/428), (6/429), (6/430), (6/431), (6/436)
ve (6/637) esas numaralı 10 adet sözlü soru önergesine ilişkin
cevaplarımı arz ediyorum.
Değerli
milletvekilleri, CHP Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürerin,
nişasta bazlı şeker, şeker fabrikaları, TÜRKŞEKER
ve Şeker Kurumuyla ilgili olarak Bakanlığımıza 2016
yılı başından bu yana tevcih etmiş olduğu 10 adet
sözlü soru önergesini topluca cevaplandırmak istiyorum. Ancak biliyorsunuz
ki Türkiye Şeker Kurumu, Bakanlar Kurulumuzca 24/12/2017 tarihli ve 30280
sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 696 sayılı KHKyle
kapatıldı. Şeker Kurumuna ve Şeker Kuruluna
yapılmış olan atıflar Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığına yapılmış
sayıldı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı bundan böyle kotaların tespiti, denetim, iç
fiyat, arz-talep dengesi ve spekülatif etkileri dikkate alarak şeker
ticaretine ilişkin kuralları belirleyecek. Dolayısıyla
Bakanlığımızın, Şeker Kurumuyla herhangi bir
ilişkisi kalmamıştır.
Bununla
beraber, Şeker Kurumunun, Bakanlığımızın
ilişkili kuruluşu statüsünde olduğu dönemlerde bu kurumun görev,
yetki ve sorumluluklarının şeker piyasasındaki diğer
aktörlerle sıklıkla
karıştırıldığını üzülerek belirtmek
istiyorum. Öyle ki Şeker Kurumunun görev tanımı ve faaliyetleri
içerisinde bulunmayan hususlarla ilgili olarak bugüne kadar sayın
milletvekillerimizden çok sayıda soru önergesi gelmiştir. Hâlbuki
Şeker Kurumu 4634 sayılı Şeker Kanunuyla kurulmuş
olup bu Kanunun amacı, yurt içi talebin yurt içi üretimle
karşılanmasından ve gerektiğinde ihracata yönelik olarak
Türkiyede şeker rejimini, şeker üretimindeki usul ve esaslar ile
fiyatlandırma, pazarlama şart ve yöntemlerini düzenlemekten ibaret
idi. Diğer taraftan TÜRKŞEKER -yani Türkiye Şeker
Fabrikaları Anonim Şirketi- ise 4046 sayılı
Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanuna tabi bir iktisadi
devlet teşekkülüdür. Şeker pancarı üretimini, Şeker Kanunu
gereğince, Şeker Kurulu tarafından tahsis edilen kota
çerçevesinde, mevcut stoklarını ve bünyesinde bulunan
fabrikaların kapasitelerini göz önünde bulundurarak gerçekleştirir.
Üretim planlamasını Bakanlar Kurulu kararıyla yayımlanan
usul ve esaslar çerçevesinde yapar ve bünyesinde 25 adet şeker
fabrikası yer alır.
TÜRKŞEKERin
Bakanlığımızla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
Bundan dolayıdır ki sözlü önergeler arasında TÜRKŞEKER ve
bünyesindeki şeker fabrikalarıyla ilgili olan 4 tanesini, yani
(6/429), (6/430), (6/431) ve (6/637) esas numaralı Sözlü Soru Önergelerini
bugün burada cevaplandırmayacağım. Bahse konu soruların
muhatabı Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketidir.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Onlar KİT olarak kime bağlı,
hangi bakanlığa bağlı Sayın Bakan?
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) - Benzer
şekilde, Şeker Enstitüsü de Ankara Şeker Fabrikası kampüsü
içinde 1967 yılında kurulan bir kurum olarak
Bakanlığımın yetki alanı
dışındadır. Dolayısıyla (6/427) esas
numaralı Sözlü Soru Önergesini de geçiyorum.
Değerli
arkadaşlar kalan sorulara gelince, (6/428) esas numaralı Sözlü Soru
Önergesine cevap olarak: C şekerini Kurul kararı
dışında iç piyasada satan veya bedelsiz devredenler
hakkında birinci fıkrada öngörülen cezalar uygulanır. hükmüne
istinaden gerekli idari para cezaları uygulanmıştır. Ancak,
Kabahatler Kanununa göre, idari para cezalarının tahsil edilebilmesi
için bunların kesinleşmiş olması gerekmektedir. Öte yandan,
yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların nihai tüketiciye
ulaşmalarına kadarki süreç, mülga Şeker Kurumunca yakinen takip
edilerek ithalatla ilgili uygunluk belgeleri de yine bu minvalde
verilmiştir.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Faydalı bir kurumdu ama
kaldırdınız.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) - Bu arada,
şeker üreten şirketlerin kota dışı satış
veya başka ürün adıyla satış yapıp
yapmadıkları ve ilgili mevzuata göre pancar temin edip etmediklerinin
denetimi, mülga Şeker Kurumu bünyesinde oluşturulan İzleme ve
Denetleme Grup Başkanlığınca yürütülmüştür. Bahse konu
denetim faaliyetlerinde Şeker Kurumu personelinin -ki bunlar 52
kişidir- neredeyse tamamı görev almıştır.
(6/428)
esas numaralı Sözlü Soru Önergesinde ise, Şeker Kurumunun idari
giderleri için tahsil edilen katılım paylarının tüm
şeker üreten firmalardan alınması için mevzuat
değişikliğinin düşünülüp düşünülmediği
sorulmaktadır. Şeker Kurumu kapatıldığı için
sanırım artık bu soruyu da cevaplama gereği ortadan
kalkmış bulunuyor.
Mülga
Şeker Kurumunun geçmiş faaliyetleriyle ilgili 1/6/2016 tarihli son
bir önergedeyse Avrupa Birliğinde yüzde 5 olduğu iddia edilen
nişasta bazlı şeker kotalarının ülkemizde niçin
Bakanlar Kurulu kararıyla artırıldığı
sorulmaktadır.
Esasen
ülkelerarası karşılaştırma yapılırken
verilerin aynı temelde olması önemlidir. Avrupa Birliği
nişasta bazlı şeker türlerinin toplamı için değil
sadece nişasta bazlı şekerin bir türü olan izoglikoz için kuru
madde bazında kota tahsis etmektedir. Türkiyede ise glikoz, izoglikoz ve
kristal fruktoz dâhil tüm nişasta bazlı şeker türleri için kota
tahsis edilmektedir.
Ayrıca,
mülga 4634 sayılı Şeker Kanunu bu şeker türlerini kanun
kapsamına dâhil ederek ülke toplam kotasından alacağı
payı belirli bir seviyede sınırlamıştır. Kanunla
yeni nişasta bazlı şeker fabrikası kurulması için
Şeker Kurumundan kota temini zorunluluğu getirilmiştir. Ancak
Şeker Kurumu görüşünün icrai
bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bakanlar
Kurulunun yasal artırım oranı ile kurum görüşü
arasında farklılıklar olabilmektedir. Zaten Bakanlar Kurulumuz
nişasta bazlı şeker kotalarını her yıl ihtiyaçlar
çerçevesinde değişen oranlarda artırmasına karşın
nişasta bazlı şekerin pazar payı yükselmemiş tam
tersine azalmıştır.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) O bilgi yanlış Bakanım.
Yalnız bu yıl, 2017de nişasta bazlı giriş arttı.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) - Değerli
milletvekilleri, Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürerin (6/165)
esas numaralı Sözlü Soru Önergesini cevaplandırıyorum.
1)
Ülkemizde yaklaşık 477 bin adet asansör vardır. 2017
yılında 356 bin asansörün periyodik kontrol faaliyetleri
yapılmış ve 87 bin asansöre kırmızı etiket
iliştirilmiştir.
2)
Asansörlere, asansör montaj firmalarına ve bakım firmalarına
yönelik piyasa gözetim ve denetim faaliyeti yürütüyoruz. 2017de 7.120 adet
asansör ve asansör firması denetlendi. 2.358 adedinde uygunsuzluk bulundu
ve 7 milyon Türk lirası idari para cezası uygulandı.
3)
PGD işini toplam 139 denetim personelimizle yürütüyoruz. Ayrıca, 31
tane A tipi muayene kuruluşumuzda 847 personel istihdam edilmektedir.
4)
Ara eleman yetiştirmek için meslek liselerinde asansör bölümleri açıyoruz
-Bursa, İstanbul ve Ankara gibi- ve eğitim alanı asansör olan
yeni meslek liseleri kuruyoruz.
Değerli
milletvekilleri, Muş Milletvekili Sayın Ahmet
Yıldırımın (6/212) esas numaralı Sözlü Soru
Önergesini cevaplandırıyorum. Bakanlığımız
ilgili kuruluşlarından TÜBİTAK Marmara Araştırma
Merkezi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığıyla birlikte birçok
AR-GE projesi yürütüyor. Örneğin, Enerji Bakanlığıyla
güneş enerjisi konusunda, Fotovoltaik Temelli Güneş Enerjisi Santral
Teknolojilerinin Geliştirilmesi -kısa adı MİLGES- Projesi
kapsamında çalışıyoruz. Pilot uygulama olarak
Şanlıurfa Ceylânpınar TİGEM işletmelerinde 10 megavat
kapasiteli bir güneş enerjisi santrali kuracağız. Ayrıca,
rüzgâr enerjisi üretimi konusunda, Millî Rüzgâr Enerji Sistemleri Geliştirilmesi
ve Prototip Türbin Üretimi -MİLRES- kapsamında da
çalışıyoruz. Bu projenin toplam bütçesi 10 milyon Türk
lirasıdır. Hidroelektrik Santral Bileşenlerinin Yerli Olarak
Tasarımı ve Üretimi yani MİLHES Projesi ise bir diğer ortak
projemizdir. Bu projenin bütçesi 22 milyon Türk lirasıdır.
Kısacası, yenilenebilir enerji, Bakanlık olarak üzerinde
hassasiyetle durduğumuz, iş birliği
yaptığımız ve desteklediğimiz konulardandır.
Değerli
milletvekilleri, İstanbul Milletvekili Sayın Barış
Yarkadaşın (6/216) esas numaralı Sözlü Soru Önergesini
cevaplandırıyorum. Cevap 1, 2, 3, 4 için ifade ediyorum. Ülkemizde 15
Ocak 2018 tarihi itibarıyla 315 tescilli coğrafi işaret
mevcuttur.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Sayın Bakanım, bu, Ömür Eylem Muşun
sizdeki görevi ne?
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) 10 Ocak 2017
tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet
Kanunuyla Türk Patent ve Marka Kurumu bünyesinde Coğrafi
İşaretler Dairesi Başkanlığını kurduk.
Böylece, coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı
başvurularının incelenmesi, tescil edilmesi, korunması,
bunlarla ilgili bilgilendirme ve farkındalık
çalışmalarının yürütülmesi görevleri artık daha iyi
bir şekilde yerine getiriliyor. Öte yandan, ABye başvurusu
yapılan coğrafi işaretlerin tescil işlemleri AB Komisyonu
nezdinde yürütülüyor. Burada diğer ülkelerle ikili müzakereler söz konusu
değildir. Ayrıca, ülkemizden Komisyona yapılan coğrafi
işaret başvurularının tescil işlemlerinin hızlandırılması
için Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından, başvuru yapan
kuruluşlara teknik destek sağlıyoruz.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Sayın Bakanım, bu, Ömür Eylem Muş sizde
hangi birimde çalışıyor, uzmanlığı ne?
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Sonra
konuşalım.
Kocaeli
Milletvekili Sayın Haydar Akarın (6/261) esas numaralı Sözlü
Soru Önergesini cevaplandırıyorum. Değerli milletvekilleri,
TÜBİTAK Marmara Teknokentin 1071 TARAL destekli Kimlik Kartı
Projesiyle herhangi bir bağlantısı bulunmamaktadır.
Ayrıca, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel
Müdürlüğüyle birlikte sürdürülen E-kimlik Projesi kapsamında sürücü
belgelerinin entegrasyonu hususu da hiçbir zaman gündeme gelmemiştir. Çip
tabanlı Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı Nüfus ve
Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile TÜBİTAK
Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler
Araştırma Merkezi arasında imzalanan sözleşme
kapsamında geliştirilmiş ve Boluda pilot uygulama
yapılarak gerekli denemeler ve iyileştirmeler yapılmıştır.
Çipli Türkiye kimlik kartları hâlihazırda 15 milyon
vatandaşımıza teslim edilmiş bulunmaktadır.
Değerli
milletvekilleri, Trabzon Milletvekili Avukat Sayın Haluk Pekşenin
(6/264) esas numaralı Sözlü Soru Önergesini cevaplandırıyorum.
Cevap 1, 2, 3, 4, 5: Vakfıkebir Organize Sanayi Bölgesi 1998-2002
yıllarında etüt karakteristiği, 2004-2010 yıllarında
100 hektar karakteristiği ve 2014 yılında 93 hektar
karakteristiğiyle yeni proje olarak Bakanlığımız
yatırım programına dâhil edilmiştir. Daha yenilerde
Bakanlığımız 2017 Yılı Yatırım
Programında 93 hektar karakteristiği ve 5 bin TL ödenekle yer
almış olan Vakfıkebir OSBnin kamulaştırma
işlemleri tamamlanmış, 6/11/2017 tarihinde ise imar planına
esas jeolojik etüt raporu revize edilmiştir.
Şimdi,
Bakanlığımız 2018 Yılı Yatırım
Programı teklifinde yer alan bu önemli projenin bundan sonraki süreçte
altyapı projeleri ve keşif bedellerinin onaylanmasını
müteakip altyapı inşaat ihalesinin yapılmasını
planlıyoruz. Bu proje için bugüne kadar kullandırılan kredi 2018
yılı fiyatlarıyla 20 milyon 294 bin 912 Türk lirası gibi
bir değerdir. Öte yandan, bölgedeki diğer OSBler de tıpkı
Vakfıkebir OSB gibi kendi doğal mecralarında ilerliyor.
Örneğin, Bakanlığımız yatırım
programına 2014 yılında dâhil olan 41 hektar büyüklüğündeki
Trabzon Beşikdüzü OSBde projenin altyapı yapım işi fiziki
gerçekleşmesi yüzde 2 seviyesinde bulunuyor. Yatırım
programına 2017 yılında dâhil edilen Trabzon Arsin OSB
Projesinin enerji nakil hattının -4,3 kilometrelik hattın-
yapım işinin ise 2018 yılı içerisinde ihalesinin
yapılmasını planlıyoruz. Bu noktada göz ardı
edilmemesi gereken husus, Bakanlığımızın yalnızca
kredi veren kuruluş statüsünde olup söz konusu projelere ait
inşaatların OSB yönetimlerinin sorumluluğu altında
yürütülmekte olduğu gerçeğidir. Bunlar,
Bakanlığımızca kredilendirme açısından denetlenmektedir.
Dolayısıyla projelerin tamamlanma sürelerinde değişiklikler
olması normaldir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Muş Milletvekili Sayın
Ahmet Yıldırımın (6/322) esas numaralı Sözlü Soru
Önergesine ilişkin cevapları veriyorum. Bakanlığımız
ilgili kuruluşlarından KOSGEBten girişimcilik desteği alan
işletme sayısı 46.927dir. Bu desteği alan
işletmelerden yalnızca 1.625 tanesi işletmesini
kapatmıştır, destek alanlar içerisinde yüzde 3,5luk bir kesimi
oluşturmaktadır. Diğer taraftan, geri ödemeli olarak destek alan
7/1/2018 tarihi itibarıyla 3.682 işletme vardır. Bu
işletmelerden ise yalnızca 90 tanesinin vadesi geçmiş borcu
bulunmaktadır. Bu, destek alanlar içinde yüzde 2,4lük bir kesimi
oluşturuyor.
Son olarak, ifade etmek
isterim ki KOSGEB Hukuk Müşavirliğince haciz yoluyla tahsil edilen
dosya sayısı 55tir.
Değerli milletvekilleri,
tüm bu istatistiki veriler, KOSGEBden hibe veya teşvik alan
işletmelerin hayatta kalma ve borçlarını geri ödeme
oranlarının son derece yüksek olduğunu göstermektedir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; şimdi de Trabzon Milletvekili Avukat
Sayın Haluk Pekşenin (6/324) esas numaralı Sözlü Soru
Önergesini cevaplandırıyorum. Cevap 1, 2, 3:
Bakanlığımızca Şanlıurfa ilimizde sicil verilerek
tüzel kişilik kazanan 5 adet OSB bulunmaktadır. Bunlar;
Şanlıurfa OSB, Şanlıurfa Viranşehir OSB,
Şanlıurfa Birecik OSB, Şanlıurfa Siverek OSB ve
Şanlıurfa Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesidir.
Bakanlığımız
burada yalnızca kredi veren kuruluş statüsündedir, söz konusu
projelere ait inşaatlar OSB yönetimlerinin sorumluluğu altında
yürütülüyor. Kredilendirme işlemleri bölgelerden
Bakanlığımıza intikal eden hak edişler çerçevesinde
gerçekleştiriliyor ve projeler kredilendirme açısından
denetleniyor.
Şanlıurfa
Organize Sanayi Bölgesi 1.713 hektardır, 96 hektarlık ikinci
kısım altyapı inşaatı 2010 yılı
itibarıyla Bakanlığımız kredi desteğiyle
tamamlanarak hizmete sunulmuştur. 572 adet sanayi parselinin 405 adedi
tahsis edildi, 15.350 kişi burada istihdam ediliyor. Bölgenin tevsi
alanı da Bakanlığımız 2017 Yılı
Yatırım Programında 1.239 hektar karakteristiğiyle yer
almıştır.
Yine,
Şanlıurfa Viranşehir OSB 183 hektardır. 133 adet sanayi
parselinin 53 adedi tahsis edildi. Üretime geçen parsellerde 510 kişi
istihdam ediliyor.
Şanlıurfa
Birecik OSB 116 hektardır. Bu projenin ise imar planı onaylandı,
altyapı yapım işi inşaatı hâlen yüzde 17 seviyesinde
bulunuyor. Projenin altyapı inşaatının 2019 yılında
tamamlanmasını öngörüyoruz. İstihdam hedefi ise
yaklaşık 3 bin kişidir.
Şanlıurfa
Siverek OSB 100 hektardır. Bu projenin imar planı onaylandı.
Altyapı projelerinin ve keşiflerinin OSB tarafından
hazırlanarak Bakanlığımız onaylamasını
müteakip 2018 yılında altyapı inşaat ihalesinin
yapılmasını öngörüyoruz.
Değerli
milletvekilleri, son olarak Şanlıurfa Gıda İhtisas OSB 235
hektardır. 28/12/2017 tarihinde tüzel kişilik
kazanmıştır. 2018 Yılı Yatırım Programı
teklifimizde yeni proje olarak Kalkınma Bakanlığına teklif
edildi.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Niğde Milletvekili Sayın
Ömer Fethi Gürerin (6/472) esas numaralı Sözlü Soru Önergesini
cevaplandırıyorum: Kamuda yürütülen yazılım projeleri,
bütçesine ve süresine uyularak tamamlanmaktadır. Ancak, kamu veya özel tüm
alanlarda olduğu gibi, bütçe ve takvim planından az bir sapmayla
tamamlanan projeler de muhakkak mevcuttur.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Az değil, çok sapmış Sayın
Bakan.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla)
Başarılı ya da başarısız projelerin toplam
bütçesi Bakanlığımızca denetlenmemekle beraber örnek
teşkil etmesi bakımından 2010-2015 yılları
arasında Bakanlığımızda yürütülen yazılım
projelerinin toplam bütçesi 8 milyon 461 bin 718 Türk lirasıdır. Bu
çerçevede yürütülen projelerin tamamı başarıyla
sonuçlanmıştır.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Diğer kurumlara da bakın, diğer
kurumlarda sorun var.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Değerli
milletvekilleri, Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürerin (6/672)
esas numaralı Sözlü Önergesini cevaplandırıyorum:
Bilindiği gibi, organize sanayi bölgeleri (OSB) tüzel kişiliği
haiz olup elektrik tedarikçisini arzu ettiği kaynaklardan seçme
hakkına sahiptir. Bu bağlamda, organize sanayi bölgelerinin elektrik
tedarikçilerinde yaşanan sıkıntılardan kaynaklanan üretim
kaybıyla ilgili olarak Bakanlığımızın müdahil
olma yetki ve görevi bulunmamaktadır ve ayrıca, OSBlerde
gerçekleşen üretim miktarıyla ilgili istatistiki bilgiler de
Bakanlığımızca tutulmamaktadır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Niğde Milletvekili Sayın
Ömer Fethi Gürerin (6/675) esas numaralı Sözlü Soru Önergesini
cevaplandırıyorum: 18/9/2009 tarih ve 27353 sayılı Resmî
Gazetede yayımlanan KOSGEB Tarafından Verilecek Hizmetler ve
Desteklerden Yararlanacak Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere
İlişkin Sektörel ve Bölgesel Önceliklerin Belirlenmesi Hakkında
Bakanlar Kurulu Kararıyla hangi sektörlerdeki işletmelerin KOSGEB
desteklerinden yararlanabilecekleri belirlenmiştir. NACE Rev. 2ye göre
56.30 kodunda faaliyet gösteren kıraathaneler, kahvehaneler bu kapsama
dâhil olmadığından KOSGEB desteklerinden istifade
edememektedirler.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Dâhil edelim Sayın Bakanım, çok talep
ediyorlar. Bir kanun hükmünde kararnameyle bu işi hallederiz.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Siz KHKye
karşı değil misiniz, niye KHKye gönderiyorsunuz?
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Size söylüyorum, size öneriyorum. Şeker
Kurumunu bile kanun hükmünde kararnameyle kaldırdınız.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Hayır, hani
karşısınız da o yüzden; hani, karşı
olduğunuz bir şeyi tavsiye etmemeniz gerekir.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Yok, olağanlaştırdınız
diye ben
KAZIM
ARSLAN (Denizli) Sayın Bakan, çıkmayacak değil mi efendim
bundan sonra kanun hükmünde kararname?
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Esnaf için filan da çıksın.
KAZIM
ARSLAN (Denizli) Bir defa da düzgün bir şey için kullanın.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Değerli
milletvekilleri
Kazım
Bey, gerekirse çıkar yani Çıkmaz. diye bir şey yok, gerekirse
çıkar.
KAZIM
ARSLAN (Denizli) Ama Karşı çıktı. diyorsunuz ya, biz
karşı olsak da niye çıkarıyorsunuz?
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Hayır, siz
karşısınız diye söyledim.
KAZIM
ARSLAN (Denizli) Efendim, çıkarmayın o zaman. Meclise de
getirmiyorsunuz.
BAŞKAN
Sayın Bakanım, siz Genel Kurula hitap edin.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Niğde
Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürerin (6/676) esas numaralı Sözlü
Soru Önergesini cevaplandırıyorum: Niğde ilimizde 2016
Yılı KOSGEB Sıfır Faizli İşletme Kredisi
Programından 22, 2017 Yılı KOSGEB Sıfır Faizli
İşletme Kredisi Faiz Desteği Programından 978 olmak üzere,
toplamda 1.000 esnaf ve sanatkârımız kredi programlarından
yararlanmıştır. 2018de yeni kredi faiz destek programları
uygulamaya alınacağı zaman bunları kamuoyuyla
paylaşacağız. Bu çerçevede, Niğde Demirciler ve Oto
Tamircileri Odası üyesi esnafımızın da KOSGEB desteklerinden
yararlanmak için gerekli şartları yerine getirip yeni
desteklerimizden faydalanmalarını arzu ediyoruz.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Niğde Milletvekili Sayın
Ömer Fethi Gürerin (6/677) esas numaralı Sözlü Soru Önergesini
cevaplandırıyorum: Önergede yer alan konuya ilişkin olarak
Niğde Bor Karma ve Deri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi yönetiminden
alınan 3/2/2017 tarihli elektronik posta iletisinde özetle; 2012
yılında başlayan Türk-Çin endüstriyel parkı
görüşmelerinin devam ettiği, bugüne kadar Çin Halk Cumhuriyetinden
çok sayıda büyük sanayicinin bölgelerine gelerek
karşılıklı görüş alışverişinde
bulunulduğu, konuya ilişkin olarak 6 adet Çin sermayeli şirketin
kurulduğu ve bunlardan hâlihazırda bölgede 1 adet Çin sermayeli
firmanın faaliyette olduğu ifade edilmiştir. Diğer
taraftan, Niğde Bor Karma ve Deri İhtisas OSBde yatırım
yapmak isteyen Çinli sanayiciler için 400 hektar OSB genişleme
alanının yatırıma hazır hâle gelmesinden sonra
Türk-Çin İş Adamları Derneğiyle görüşmelerin devam
edeceği bildirilmektedir.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın Bakanım, beş yılda
200 fabrika açılacağını söylediklerinde yıl 2011di,
şimdi 2018deyiz, daha fabrika mabrika yok. Gazetelerde manşet
atıldı 200 fabrika açılıyor. diye, ne fabrika var ne bir
şey; o bilgi de doğru değil.
BAŞKAN
Sayın Gürer, Sayın Bakan bitirsin, ondan sonra size söz
vereceğim.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Bir dakikamız az ya, burada
kullanalım.
BAŞKAN
Bir şey olmaz. Burada korsan tebliğde bulunuyorsun yani.
Sayın
Bakanım, siz devam edin lütfen.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Ağrı Milletvekili
Sayın Dirayet Taşdemirin (6/890) esas numaralı Sözlü Soru
Önergesini cevaplandırıyorum: Bakanlığımız
ilgili kuruluşlarından Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) programlanan kapsamda desteklenen
projelerde görev yapan akademisyenlerimize soru önergesinde belirtildiği
şekilde herhangi bir baskı veya bildirim yapmamaktadır.
TÜBİTAK projelerinde görev alan proje yürütücüsü ve araştırmacılar
sadece bilimsel yeterlilik açısından değerlendirilmekte olup
burada başka herhangi bir değerlendirme kriteri söz konusu
değildir. Bununla birlikte, proje ekiplerinin 15/7/2016 tarihinden sonra
yayımlanan Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Tedbirler
Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamelerde yer alan
hususlar çerçevesinde değerlendirilmesiyse işin doğası
gereğidir. Nitekim bu çerçevede zaman zaman, OHAL kapsamında,
çalıştığı kurum-kuruluştaki görevine son verilen
ya da görevinden uzaklaştırılan akademisyenlerin görev
aldıkları projelerin yürütülebilmesi ve tamamlanabilmesini
sağlayabilmek amacıyla proje yürütücüsü ya da
araştırmacı/danışman değişikliği
yapılması gibi önlemlere başvurulmak durumunda kalındığı
olmuştur.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Niğde Milletvekili Sayın
Ömer Fethi Gürerin (6/794) ve (6/917) esas numaralı Sözlü Soru
Önergelerini cevaplandırıyorum: Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği verilerine göre, kurulan kapanan şirket istatistikleri,
2013-2017 Ocak-Kasım dönemi C-İmalat sanayisinde kurulan ve kapanan
şirketlere ait veriler şu şekildedir: Kurulan şirket
sayısı 2013 yılında 7.208, 2014 yılında 8.229,
2015 yılında 8.465, 2016 yılında 8.636, 2017
Ocak-Kasım ayında 9.316dır. Yine, 2013-2017 yılları
arasında kapanan şirket sayıları ise şöyledir: Kapanan
şirket sayısı 2013te 2.601, 2014te 2.309, 2015te 1.871,
2016da 1.551, 2017 Ocak-Kasım dönemi verileri 1.606.
Özetlersek,
bakın, 2013 yılında 7.208 şirket kurulmuş, 2.601
şirket kapanmış. 2014 yılında 8.229 şirket
kurulmuş, 2.309 şirket kapanmış. 2015 yılında
8.465 şirket kurulmuş, 1.871 şirket kapanmış. 2016da
8.636 şirket kurulmuş, 1.551 şirket kapanmış. Geçen
yıl ocak-kasım döneminde ise kurulan şirket sayısı
9.316, kapanan şirket sayısı 1.606 yani kapanan şirket
sayısı, kurulan şirket sayısının beşte 1i,
hatta beş buçukta 1i.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) O da olmasa daha iyiymiş, hiç kapanmasa.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Değerli
milletvekilleri, yine, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından
yayımlanan verilere göre, TOBBun kayıtlarına göre 2016
Ocak-Aralık tüm yıl ve 2017 Ocak-Kasım dönemi C-İmalat
sanayisinde kurulan ve kapanan şirket ve gerçek kişi ticari
işletmelerine ait veriler ise şöyledir
Burada iktisadi faaliyet
koluna NACE Rev.2 C-İmalata göre bakıyoruz. İmalat sanayisinde
kurulan ve kapanan şirket sayısı
Buradaki ayrımda
şirket- gerçek kişi ayrımı yapıyoruz. Bakın,
ocak-aralık dönemi yani 2016nın tamamında şirket olarak
kurulan şirket sayısı 8.636, kapanan şirket
sayısı 1.551. Yine şirket bazında, Ocak ve Kasım
2017de kurulan şirket sayısı 9.316, kapanan şirket
sayısı 1.606. Gerçek kişi ticari işletme anlamında
baktığımızda, Ocak-Aralık 2016da kurulan şirket
sayısı 4.714, kapanan şirket sayısı 2.011.
Ocak-Kasım 2017ye baktığımızda, kurulan şirket
sayısı 4.843, kapanan şirket sayısı 1.612.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; son olarak Trabzon Milletvekili
Sayın Haluk Pekşenin ceza ve tevkifevlerinin mevcut kapasitelerinin
yetersizliği ve mahkûmların barınma, sağlık ve
güvenlik şartlarının kötü olduğu hususuna ilişkin
(6/63) esas numaralı sözlü soru önergesine cevaplarımı arz
ediyorum: Hükümlü ve tutuklu sayısındaki artışın
karşılanması ve fiziki şartların iyileştirilmesi
amacıyla planlanan ceza infaz kurumlarından 22sinin ihale, 55inin
proje ve 12sinin plan aşamasında olduğu, 136sının
ise ihalesi yapılarak inşaatının devam ettiğini ifade
etmek isterim. Ayrıca, inşaat süresinin uzunluğu göz önüne
alınarak kamuya ait atıl binaların küçük onarımlarla
açık ceza ve infaz kurumuna dönüştürülmesi yönünde Bakanlık
çalışmaları hızla devam etmektedir.
Değerli
milletvekilleri, diğer yandan, mevcut ceza infaz kurumlarında
yoğunluğun giderilmesi amacıyla her türlü ihtiyaç derhâl
karşılanmaktadır. Ülkemiz genelinde bulunan tüm ceza infaz
kurumlarında deprem, yangın, isyan gibi konularda hazırlanan
planlar bulunmakta, ayrıca bu planlara istinaden belirli zamanlarda
tatbikatlar yapılmaktadır. Öte yandan, 21/6/2012 tarihinde Adalet
Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
tarafından tüm ceza infaz kurumu müdürlüklerine yazı yazılarak;
1) Yangın
hortumlarının boylarının her odaya yetişecek
şekilde olduğunun kontrol edilmesi ve gereğinin
yapılması,
2) Yangın tüplerinin her
an hazır tutulması için dolumlarının yenilenmesi ile
kontrollerinin yapılması,
3) Ceza infaz
kurumlarının konuşlandırıldıkları yer
itfaiye müdürlükleriyle görüşülmek suretiyle yangın tüpü ve
hortumlarının uygunluğu konusunda rapor alınmış,
eksikliklerinin tespit edilip gerekli görüldüğü takdirde ödenek talebinde
bulunulması istenmiştir.
Söz konusu eksiklikleri
belirleyen ceza infaz kurumlarının ödenek talepleri Adalet
Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Ceza
infaz kurumlarının yangın güvenliğine yönelik tedbirleri
almaları sağlanmaktadır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Bakanlığımıza yöneltilen soru
önergeleriyle ilgili cevaplarımı arz ettim, yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ERHAN
USTA (Samsun) Sayın Başkan
BAŞKAN
Sayın Gürere bir söz verelim sorularla alakalı, en son Sayın
Usta size söz vereceğim.
Sayın
Gürer, buyurun.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın
Bakana yanıtları için teşekkür ediyoruz ama bizleri tatmin
etmedi yanıtları.
Öncelikle,
Şeker Kurumunun ortadan kaldırılması büyük bir risk. OHAL
kapsamında kanun hükmünde kararnameyle Şeker Kurumu
kaldırıldı. 2004 yılında çıkarılan bir
yasayla bu kurumda düzenleme yapılıyordu ancak Anayasa Mahkemesi ve
Danıştay bunu iptal etmişti çünkü Şeker Kurumu piyasa
düzenleyicisiydi.
Şimdi,
bu durumda Şeker Kurumu ortadan kalktığı için
Bakanlığın ne kadar konuyu denetleyeceği ve takip
edeceği bizler için şüpheli. Nişasta bazlı şekerin
ülkemizde yaygınlaşmasının önünü açan, aynı zamanda
yoğun tatlandırıcıların da ülkemize girmesine neden
olacak bu uygulamadan vazgeçilmesinin gerektiğini düşünüyorum. Çünkü,
bu, şeker pancarının ve şeker fabrikalarının sonu
olur. Şeker fabrikalarında çalışan mevsimlik işçiler
kadroya alınmadı ama fabrikalara hiç bakım yapılmıyor,
özelleştirme kapsamında olan fabrikalar dökülüyor. Bu anlamda,
şeker fabrikaları fabrika üreten fabrikalardı. Hükûmetin
şeker fabrikalarını bir an önce revizyona alıp,
bakımlarını yapıp verimli kılmasını da
öneriyorum çünkü çok arıza yapıyor, büyük risk var. Bu anlamda
yapılacak çalışmaların Hükûmet tarafından gerçekleştirilmesi
gerekiyor. Şeker pancarı çiftçisinin korunması, şeker
fabrikasında çalışan işçilerin de kadroya
alınmasını ayrıca talep ediyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın
Bakan, süremiz var, cevaplayabilirsiniz.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Evet.
Şimdi,
konuşmamda Türkiye Şeker Kurumu ile Türkiye Şeker
Fabrikalarının ayrı yapılar olduğunu ifade etmeye
çalıştım. Bunu, sanıyorum, değerli milletvekilimiz de
biliyor.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın Bakanım, ben KİT
Komisyonundayım, ikisini de çok iyi biliyorum.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Evet. Ama
sorularınızı sormanız gereken bakanlığın
bizim Bakanlığımız olmadığını da ifade
ettim.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Hükûmete iletirsiniz diye söyledim.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Şimdi, 25
şeker fabrikası Özelleştirme İdaresi bünyesinde,
özelleştirme kapsamında; bununla ilgili çalışmalar
yürütülüyor. Türkiye Şeker Kurumu, kurum olarak kapatıldı.
Kurumun bütün görevleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığına verildi. Dolayısıyla Şeker Kurumu
bugüne kadar hangi görevleri yapıyorsa Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı bünyesindeki yapı -yeni
daire başkanlığı veya genel müdürlük- aynı görevleri
yerine getirecek. Dolayısıyla değerli arkadaşlarım,
yapılan ve yapılacak olan görevlerde bir aksaklık söz konusu
değildir, endişe edecek bir durum söz konusu değildir.
Bakın,
aslında Türkiye Şeker Kurumu
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın Bakanım, üye
atanmadığı için iki yıldır Şeker Kurumu
faaliyetine devam edemediğinden yüzde 17 nişasta bazlı
şeker Türkiye pazarında arttı.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Hayır, yok
yok. Nişasta bazlı
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Arttı, veriler var.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Bakın,
nişasta bazlı şeker kotasını
KADİM
DURMAZ (Tokat) Değerli Bakanım, ayrıca iki yıl önce 120
ton şeker ithal eden bir ülkeydik, bu sene 450 bin ton şeker stokumuz
var. Ömer Fethi Gürel Beyin dediği doğru.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Konuşabilir
miyim?
BAŞKAN
Tamamlasın Sayın Bakan. Lütfen, sayın milletvekilleri
Buyurun
Sayın Bakan.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Nişasta
bazlı şeker kotasını ne geçen sene ne bu sene
artırdık.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Yüzde 17 artış Türkiyedeki
üretiminde var Sayın Bakanım.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Bakın
artırmadık, normalde, geçerli olan kanunda yüzde 10 hakkı
vardır.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Hayır, yüzde 17 bu yıl pazarı
genişledi.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Bunun yüzde 50ye
kadar artırılması yetkisi Şeker Kurumunun değil,
Bakanlar Kurulunundur. Son iki yılda da nişasta bazlı şeker
üretiminin kotasında bir artış olmadı, artış
yapılmadı, mevcut durum neyse o.
Bu
bakımdan
KADİM
DURMAZ (Tokat) Ama ithalat girişiyle ne kadar üretildiği
denetlenmedi Saygıdeğer Bakanım.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Bakın,
denetim
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Gerçi kurum size bağlı
olmadığı için sorular
BAŞKAN
Lütfen sayın milletvekilleri, sordunuz, Sayın Bakan
cevabını verdi, uzatmayalım.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla)
Kapatılmış bir kurumdan bahsediyoruz.
BAŞKAN
Uzatmayalım.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Sizin çocuğunuz için de önemli Sayın
Başkan. Nişasta bazlı şeker ve yoğun
tatlandırıcının kansere neden olduğu artık
bilimsel gerçek. Şeker pancarını onun için sahiplenelim.
BAŞKAN
Çok teşekkür ediyorum Sayın Gürer, bütün çocukları
düşündüğünüz için tebrik ediyoruz, teşekkür ediyoruz. Sayın
Bakan da aynı şekilde düşünüyor, hepimiz düşünüyoruz.
Sayın
Bakan, çok teşekkür ediyorum, soruları
cevaplandırdınız ancak Sayın Ustanın bir söz talebi
var.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Süreyi kullanalım, süremiz var.
ERHAN
USTA (Samsun) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben
de Sayın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın dikkatine
bir konuyu sunmak istiyorum: Bundan birkaç gün önce Çorum Organize Sanayi
Bölgesini ziyaret etmiştim, orada sanayicilerin birtakım
meselelerini dinledik, birçok konuyu dile getirdiler. Bir tanesi, Sayın
Bakanım, önemli ve bence de hemen yapılması gereken bir
şey. Biliyorsunuz, KOBİ tanımı için iki kriter var.
Kriterlerden bir tanesi işçi sayısının 50nin altında
olması, diğeri de bilanço büyüklüğünün veya işte cirosunun
diyelim kabaca- 40 milyon TLnin altında olması. Bu 40 milyon TL
-biliyorsunuz- daha doğrusu bu ciro büyüklüğü ilk kez 2005
yılında konulmuş, 25 milyon TL imiş, 2012de bu 40 milyon
TLye çıkartılmış, o günden beri de hiçbir artış
yapılmadı yani yaklaşık beş yıl geçti, beş
yılın üzerinde bir vakit geçti. Tabii, enflasyon ortamında reel
olarak bu paranın değeri düştü yani o gün diyelim ki 100 gömlek
üreten firma KOBİ ise bugün 100 gömlek üretmese bile KOBİ
kapsamının dışına çıkmış oluyor. Örnek
olsun diye söylüyorum. Miktar olarak aynı kalmış olsa veya
düşmüş olsa bile enflasyon nedeniyle KOBİ kapsamının
dışına çıkıyor. Bu da tabii firmaları çok
sıkıntıya sokuyor yani özellikle böyle Anadoluda yeni yeni
KOBİ, işte bu sınırlarda olan, yeni yeni ihracata
başlamış firmaların önünde hem bir belirsizlik oluyor hem
de devletimizin, Hükûmetin KOBİlere verdiği destekten faydalanamama
durumu ortaya çıkıyor.
Şimdi,
ben şöyle kabaca bir baktım yani o 2012yi TÜFEyle veya ÜFEyle
güncellemiş olsak bugün için o günkü reel değeri korumak için yani 40
milyon TL değerini bugün koruyacak rakam 62 milyon TL. Hatta ilk kez 25
milyon TL konulanı o günden bugüne 40 milyonu hiç görmeden getirmiş
olsak da Tüketici Fiyat Endeksine göre 68 milyon TL, Üretici Fiyat Endeksine
göre de 64 milyon TL yani nereden bakarsak bakalım bu 40 milyon TLnin
hemen ve ivedilikle bir 60-65 milyon TLye yükseltilmesinin KOBİlerimiz
açısından, hele hele ekonominin
sıkıştığı şu ortamda çok faydalı
olacağını düşünüyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN
USTA (Samsun) Çok kısa
BAŞKAN
Tamamlayın lütfen.
ERHAN
USTA (Samsun) Dolayısıyla bu, Bakanlar Kurulumuzun yetkisinde olan
bir şey. Bu güncellemenin de yapılması lazım. Hatta benim
önerim de şu: Bunu böyle hani tutup tutup üç, beş yılda bir
güncellemek yerine, buraya mesela birçok vergilerde olduğu gibi veya
birçok bu tür maktu tutarların yeniden değerleme oranında her
yıl otomatik olarak artırıyoruz, belki öyle bir mekanizma
getirmenin de faydası olacağını da düşünüyorum.
Çok
teşekkür ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın
Gürere de son bir soru hakkı daha verelim.
Buyurun.
Tamamlayalım.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu
KOSGEB kredilerinden kahvehanelerin de, kıraathanelerin de
yararlanması konusunda bir düzenlemeyi talep ediyor kahvehaneler,
kıraathane sahipleri ve odalar. Ayrıca Niğde Demirciler ve Oto
Tamircileri Odası beni aradığında bu kredilerden yeterli
ölçüde yararlanamadıkları için talepleri vardı.
Sayın
Bakan, biraz evvel de belirttiğim gibi, 2011 yılında Niğdeye
Çinlilerin 200 fabrika kuracağı gazete manşetlerinde yer
aldı. O günden bu yana ne Çinliler geldi o 200 fabrikayı kurdu ne de
bunun yönünde bir girişim var. Ama biraz evvel siz yine veriler olarak
söylediniz, onlar kamuoyunda şöyle algılanıyor, sanki bunlarla
ilgili bir çalışma varmış gibi görülüyor. Niğdeye
havaalanı yapılmazsa Çinliler gelmiyor. Onun için Niğdeye
mutlaka bir havaalanı yapılması gerekiyor. Ayrıca bunun
dışında Niğdedeki bazı kurumlar bu dönemde
kapandı. Örneğin BİRKO Niğdenin lokomotif
fabrikalarından biriydi ve halı sanayisinde, iplik sanayisinde çok
önemli bir kuruluştu, ne yazık ki arsası şimdi inşaat
alanına dönüşüyor. Bu konularda Hükûmetin Niğdeye yeterli
destek verdiğini düşünmüyoruz.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Gürer.
Tamamlayalım
Sayın Bakan.
Buyurun.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; önce Sayın Ustanın
sorusunu cevaplandırayım. Evet, KOBİ tanımında bir
çalışma yaptık. Bu 40 milyonu artıracağız ama
bunun ne olacağını biliyorsunuz Bakanlar Kurulu karar verecek.
ERHAN
USTA (Samsun) - 65 milyon olsun Sayın Bakanım.
BİLİM,
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Devamla) Biz Bakanlar
Kuruluna arz edeceğiz. Bir çalışma yaptık,
çalışmamız hazır, bunu ifade edeyim.
İkinci
konu; Sayın Gürerin soruları, Niğdeyle ilgili sorular.
Şimdi,
bakın yatırımı biz yapmıyoruz yani devlet
yatırımı yapmıyor. Biz altyapıyı
hazırlıyoruz, yatırımı özel sektör yapıyor. Bu
özel sektör
Daha çok Çinli firmaların, şirketlerin ilgi duyduğu
Niğdedeki bölgeye ben de gittim, ben de görüşmeler yaptım.
Buradaki sürecin hızlandırılması mümkün ama neticede
yatırım yapacak olan yabancı sermaye daha uygun şartlar,
birtakım etütler yapıyor. Bunu biz takip edeceğiz,
hızlandırmak için elimizden geleni yapacağız.
İnşallah bir an önce Niğdede bir büyük endüstri bölgesini
hayata geçirmiş oluruz.
Sayın
Başkan, teşekkür ediyorum, saygılarımı arz ediyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Soru
önergeleri böylece cevaplandırılmıştır.
Gündemin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler kısmına geçiyoruz.
1nci
sırada yer alan, 460 sıra sayılı Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş
Milletler Arasında Afet ve Acil Durum Halinde Yardım
Sevkiyatının ve Yardım Personeline Ait Eşyanın
İthalat, İhracat ve Transitini Hızlandırmaya Yönelik
Önlemlerin Alınmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/764) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 460)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci
sırada yer alan, 465 sıra sayılı Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Karadağ Hükümeti
Arasında Gümrük Konularında Karşılıklı
Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/763) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 465)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da
komisyonların bulunamayacağı
anlaşıldığından, alınan karar gereğince
kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için, 17 Ocak 2018 Çarşamba günü saat
14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyor, hayırlı
akşamlar diliyorum.
Kapanma Saati: 20.31