TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
82’nci
Birleşim
5
Nisan 2018 Perşembe
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Karabük Milletvekili
Burhanettin Uysal’ın, 3 Nisan Karabük Demir ve Çelik
Fabrikalarının temellerinin atılması ve Karabük’ün
kuruluşunun 81’inci yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun, Afrin Barış Harekâtı ve
sonuçlarına ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Sakarya Milletvekili
Mustafa İsen’in, sanatçıların Suriye sınırındaki
güvenlik güçlerine yaptığı moral ziyaretine ilişkin gündem
dışı konuşması
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Mardin Milletvekili
Mithat Sancar’ın, bugünkü birleşimi TBMM Başkanı
İsmail Kahraman’ın yönetmesine ilişkin açıklaması
2.- Mardin Milletvekili
Mithat Sancar’ın, İç Tüzük’ün TBMM Başkanına verdiği
yetkinin kullanılma gerekçesini doğru bulmadığına
ilişkin açıklaması
3.- Bursa Milletvekili Erkan
Aydın’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
4.- Adana Milletvekili
Zülfikar İnönü Tümer’in, birçok ilde Toplum Yararına Program
kapsamında çalışan işçilerin işbaşı
yapmasına rağmen Adana’da henüz işe
başlatılmadıklarına ve bir dahaki başvuru sürecinin ne
zaman başlayacağını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
5.- Kahramanmaraş
Milletvekili İmran Kılıç’ın, 5 Nisan Kahramanmaraş’a
İstiklal Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
6.- Kayseri Milletvekili Sami
Dedeoğlu’nun, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
7.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Akın’ın, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali konusunda
Hükûmeti uyardığına ilişkin açıklaması
8.- Afyonkarahisar
Milletvekili Burcu Köksal’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin
açıklaması
9.- Kahramanmaraş
Milletvekili Nursel Reyhanlıoğlu’nun, 5 Nisan Kahramanmaraş’a
İstiklal Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
10.- İzmir Milletvekili
Kerem Ali Sürekli’nin, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin
açıklaması
11.- Kayseri Milletvekili
İsmail Tamer’in, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin
açıklaması
12.- Bursa Milletvekili Emine
Yavuz Gözgeç’in, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
13.- Kocaeli Milletvekili Fatma
Kaplan Hürriyet’in, kurulmak istenen çöp fabrikasının Kocaeli’de
artmış olan kanser ölümlerini daha da artıracağına
ilişkin açıklaması
14.- İstanbul
Milletvekili Serap Yaşar’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin
açıklaması
15.- Denizli Milletvekili Kazım
Arslan’ın, kanun dışı işlem yapan Acıpayam ilçesi
Millî Eğitim Müdürünün görevden alınıp
alınmayacağını, Meclis dergisinde Ana Muhalefet Partisi
Genel Başkanı ve grubuna çok az yer verilmesinin sebebini ve Mecliste
kadın sanatçıların sahne dışında bırakılmasının
sebebini öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
16.- Mersin Milletvekili Baki
Şimşek’in, 4 Nisan Alparslan Türkeş’in ölümünün 21’inci yıl
dönümüne ve Alparslan Türkeş üniversitesi kurulmasını talep
ettiğine ilişkin açıklaması
17.- Kırklareli Milletvekili
Vecdi Gündoğdu’nun, AK PARTİ’nin on altı yıl önce millete
verdiği sözde durmak bir yana milleti daha büyük bir karanlığa
sürüklediğine ilişkin açıklaması
18.- İzmir Milletvekili
Mustafa Ali Balbay’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ve Yüksek Seçim Kurulu
Başkanı Sadi Güven’in CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu aleyhinde açtığı tazminat
davasının reddedildiğine ilişkin açıklaması
19.- Samsun Milletvekili
Erhan Usta’nın, 5 Nisan Plevne kahramanı Gazi Osman
Paşa’nın ölümünün 118’inci yıl dönümüne, 5 Nisan Avukatlar
Günü’ne, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal Madalyası verilmesinin
93’üncü yıl dönümüne, 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası’na ve
Suudi Arabistan Kralının danışmanı ile Yunanistan
Savunma Bakanının bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
20.- İstanbul Milletvekili
Filiz Kerestecioğlu Demir’in, birleşimi Başkan Vekili Mithat
Sancar yerine TBMM Başkanının yönetmesinin ve “Afrin
savaşı” ifadeleri nedeniyle önergelerinin reddedilmesinin demokrasi
tarihinde görülmemiş ve kabul edilemez bir tutum olduğuna, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne, Selahattin Demirtaş’ın gönderdiği bir mesaja
ve kadınların sadece sahnede değil her yerde olmaya devam
edeceklerine ilişkin açıklaması
21.- İstanbul
Milletvekili Engin Altay’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ve yargı
bağımsızlığının esas olduğuna
ilişkin açıklaması
22.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muş’un, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne, bir gün önce Genel
Kurulda yaşanan olaylara, herkesi İç Tüzük’e ve kurallara uymaya
davet ettiğine ve Meclis Başkanına “kayyum” demenin hukuk tanımazlık
olduğuna ilişkin açıklaması
23.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ve İstanbul Milletvekili Mehmet
Muş’un yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
24.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, İstanbul Milletvekili
Mehmet Muş’un yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
25.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail
Kahraman’ın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
26.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Muş’un, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
27.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, 28 Mart 2018 tarihinde Meclis
Sohbetleri toplantısında yaşananlarla ilgili orada bulunan
kadın oyuncuların ve tanıkların Meclis Başkanı
İsmail Kahraman’ın yaptığı açıklamadan
farklı ifadeleri olduğuna ilişkin açıklaması
28.- Adana Milletvekili Meral
Danış Beştaş’ın, HDP grup önerisine konu teşkil
eden Meclis araştırması önergesinin iade edilmesi
kararını kabul edilemez bulduklarına ilişkin
açıklaması
29.- Adana Milletvekili Meral
Danış Beştaş’ın, Yozgat Milletvekili Yusuf
Başer’in CHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
30.- Yozgat Milletvekili
Yusuf Başer’in, Adana Milletvekili Meral Danış
Beştaş’ın yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
31.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin
açıklaması
32.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin
katledilmesine ilişkin açıklaması
33.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, Eskişehir Osmangazi
Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesine ve Berkin Elvan’ın
annesinin güvenlik soruşturması uygun görülmediği gerekçesiyle
taşeron sözleşmesiyle çalıştığı işten
çıkarılmasına ilişkin açıklaması
34.- Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı’nın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4
akademisyenin katledilmesine ilişkin açıklaması
35.- Samsun Milletvekili
Erhan Usta’nın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde yaşanan
olaydan üzüntü duyduklarına ve hayatını kaybedenlere Allah’tan
rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
36.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, AK PARTİ grup önerisinin İç Tüzük hükümlerine
aykırı olduğuna ve işleme alınması konusunun
Meclis gündeminde tartışılması gerektiğine
ilişkin açıklaması
37.- İstanbul
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, AK PARTİ grup önerisinin
İç Tüzük hükümlerine aykırı olduğuna ve usul
tartışması açılmasını istediğine
ilişkin açıklaması
38.- Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı’nın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in 112
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 2’nci maddesi
üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
V.- OTURUM BAŞKANLARININ
KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, bugünkü birleşimi
yönetmesinin hukuki ve İç Tüzük hükümlerine uygun olduğuna
ilişkin konuşması
2.- Oturum Başkanı
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Karabük Demir Çelik
Fabrikalarının kurulmasında emeği geçenleri saygıyla
andığına ve 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutladığına
ilişkin konuşması
3.- Oturum Başkanı
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, 28 Mart 2018 tarihinde
Meclis Sohbetleri toplantısı programında Çanakkale Deniz
Zaferi’nin yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirilen gösteriye
ilişkin konuşması
4.- Oturum Başkanı
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Devlet Tiyatroları
Genel Müdürlüğü Basın Halkla İlişkiler biriminin Meclis
Sohbetleri toplantısı programında gerçekleştirilen
gösteriyle ilgili beyanına ilişkin konuşması
5.- Oturum Başkanı
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, HDP grup önerisinin konusu
olan Meclis araştırması önergesinde yer alan bazı
ifadelerin İç Tüzük’ün 67’nci maddesi kapsamında görüldüğünden
iade edildiğine ve konusuz kalan öneriyi işleme alma imkânı
bulunmadığına ilişkin konuşması
6.- Oturum Başkanı
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Eskişehir Osmangazi
Üniversitesindeki olay nedeniyle Meclis olarak üzüntülerini ifade ettiklerine
ve asla ve kata cana kastedilmemesi gerektiğine ilişkin
konuşması
VI.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Başkanlıkça,
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Komisyonu üyeliğinden istifasına ait
yazısının 5/4/2018 tarihinde Başkanlığa
ulaştığına ilişkin önerge (4/144) yazısı
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- CHP Grubunun, İzmir
Milletvekili Murat Bakan ve arkadaşları tarafından,
avukatların yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra
ederken önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve
çözüm yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin,
Genel Kurulun 5 Nisan 2018 Perşembe günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
2.- AK PARTİ Grubunun,
gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler” kısmında bulunan; 24, 517, 479, 142, 167, 463, 361,
477, 108, 105, 150, 382, 384, 389, 139, 140, 284, 102, 104, 110, 111, 113, 114,
122, 147, 481, 325, 464, 459 ve 334 sıra sayılı kanun
tasarılarının görüşmelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü’nün 60 ve 81’inci maddelerince öngörülen siyasi parti
grupları, Hükûmet ve komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları
beşer dakika, tümü üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün
konuşmaların üçer dakika olarak belirlenmesine ilişkin önerisi
VIII.- USUL HAKKINDA
GÖRÜŞMELER
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın AK PARTİ grup
önerisini işleme almasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup
olmadığı hakkında
IX.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık
Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Komisyonunda boş bulunan üyeliğe seçim
X.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Türkiye Cumhuriyeti ile
Afganistan İslam Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve
Dostluk Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/325) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 24)
2.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Arasında Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgüt ve
Ofisin Türkiyedeki Yasal Statüsü Ayrıcalıkları ve
Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmayı
Tadil Eden Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/848) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 517)
3.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik
Krallığı Hükümeti Arasında Savunma ile İlgili Gizlilik
Dereceli Bilginin Korunması Konusunda Güvenlik Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/735) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 479)
4.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik
Krallığı Hükümeti Arasında Askeri İş Birliği
Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/509) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 142)
5.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/428) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 167)
6.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/667) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 463)
7.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/691) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 361)
8.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Deniz
Taşımacılığı Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/729) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 477)
9.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Güvenlik Alanında
Eğitim İşbirliğine İlişkin Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/445) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 108)
10.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Polis Eğitimi
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/441) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 105)
11.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarımsal
İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/404) ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile
Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 150)
12.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Arasında Yolcu ve
Eşyanın Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına
İlişkin Anlaşma ve Notaların Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/705) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 382)
13.-
Balinacılığın Düzenlenmesine İlişkin
Uluslararası Sözleşme ile Sözleşmeye Ait Protokole
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/593) ile Çevre Komisyonu ve Dışişleri
Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 384)
14.- Yüksek Öğretimde
Yeterliklerin Tanınmasına İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel
Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/399) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 389)
15.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri
Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/357) ile Milli Savunma ve
Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 139)
16.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/368) ile Milli Savunma
Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S.
Sayısı: 140)
17.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Namibya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/580) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 284)
18.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti Adına Jandarma Genel Komutanlığı ile
Moğolistan Hükümeti Adına Moğolistan İç Kuvvetler
Komutanlığı Arasında Eğitim ve Öğretim
Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/438) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 102)
19.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ve Moğolistan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/440) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 104)
20.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/447) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 110)
21.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Gana Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve
Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/448) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 111)
22.- Türkiye Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel
Komutanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız
Birlikleri Genel Komutanlığı Personelinin Eğitim ve
Öğretimi Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/450) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 113)
23.- Türkiye Cumhuriyet
Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/451) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 114)
24.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlü Nakli
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/480) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S.Sayısı:122)
25.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Hükûmeti
Arasında Türkiye-KKTC İkili Sualtı Taarruz (SAT)/Özel Harekât
Timleri Müşterek Tatbikatlarının İcrasına
İlişkin Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/528) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.Sayısı:147)
26.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti Arasında Askerî Eğitim
İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/741) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 481)
27.- Türkiye Cumhuriyeti ile
Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/661) ile Milli Savunma Komisyonu ve
Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 325)
28.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Eğitim Alanında
İşbirliği Anlaşması ile Notaların
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/723) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 464)
29.- Gözden Geçirilen
Uluslararası Taşımacılıkta Hayvanların
Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/773) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 459)
30.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Askerî Alanlarda
Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/669) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu
Raporları (S. Sayısı: 334)
31.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/664) ile Milli Savunma
Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S.
Sayısı: 332)
32.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanlarda
Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/308) ile Milli Savunma Komisyonu ve
Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 5)
33.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kapsamlı
İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/395) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 98)
34.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Kongo Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/439) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 103)
35.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/449) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 112)
36.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Senegal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/452) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 115)
XI.- OYLAMALAR
1.- (S. Sayısı: 24)
Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti Arasında
Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
2.- (S. Sayısı:
517) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM)
Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü
Arasında Örgüt ve Ofisin Türkiyedeki Yasal Statüsü Ayrıcalıkları
ve Bağışıklıklarına İlişkin
Anlaşmayı Tadil Eden Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
3.- (S. Sayısı:
479) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda
Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Savunma ile
İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda Güvenlik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
4.- (S. Sayısı:
142) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda
Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Askeri
İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
5.- (S. Sayısı:
167) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı
Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
6.- (S. Sayısı:
463) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi
Arasında Bilim ve Teknolojide İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
7.- (S. Sayısı:
361) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı
Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Eki
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
8.- (S. Sayısı:
477) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında
Deniz Taşımacılığı Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
9.- (S. Sayısı:
108) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Güvenlik Alanında Eğitim İşbirliğine İlişkin
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
10.- (S. Sayısı:
105) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Polis Eğitimi İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
11.- (S. Sayısı:
150) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın
oylaması
12.- (S. Sayısı:
382) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu
Arasında Yolcu ve Eşyanın Karayoluyla Uluslararası
Taşınmasına İlişkin Anlaşma ve Notaların
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
13.- (S. Sayısı:
384) Balinacılığın Düzenlenmesine İlişkin
Uluslararası Sözleşme ile Sözleşmeye Ait Protokole
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
14.- (S. Sayısı:
389) Yüksek Öğretimde Yeterliklerin Tanınmasına
İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
15.- (S. Sayısı:
139) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel
İş Birliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
16.- (S. Sayısı:
140) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın
oylaması
17.- (S. Sayısı:
284) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Namibya Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
18.- (S. Sayısı:
102) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Adına Jandarma Genel
Komutanlığı ile Moğolistan Hükümeti Adına
Moğolistan İç Kuvvetler Komutanlığı Arasında
Eğitim ve Öğretim Alanında İşbirliğine İlişkin
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
19.- (S. Sayısı:
104) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında
Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
20.- (S. Sayısı:
110) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
21.- (S. Sayısı:
111) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gana Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
22.- (S. Sayısı:
113) Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Jandarma
Genel Komutanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız
Birlikleri Genel Komutanlığı Personelinin Eğitim ve
Öğretimi Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
23.- (S. Sayısı:
114) Türkiye Cumhuriyet Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
24.- (S. Sayısı:
122) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Hükümlü Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
25.- (S. Sayısı:
147) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
(KKTC) Hükûmeti Arasında Türkiye-KKTC İkili Sualtı Taarruz
(SAT)/Özel Harekât Timleri Müşterek Tatbikatlarının İcrasına
İlişkin Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
26.- (S. Sayısı:
481) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti Arasında
Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın
oylaması
27.- (S. Sayısı:
325) Türkiye Cumhuriyeti ile Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma Sanayi
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
28.- (S. Sayısı:
464) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında
Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması ile
Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
29.- (S. Sayısı:
459) Gözden Geçirilen Uluslararası Taşımacılıkta
Hayvanların Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
30.- (S. Sayısı:334
) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti
Arasında Askerî Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş
Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
31.- (S. Sayısı:
332) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın
oylaması
32.- (S. Sayısı: 5)
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği
Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
33.- (S. Sayısı:
98) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Kapsamlı İşbirliğine Dair Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
34.- (S. Sayısı:
103) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kongo Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
XII.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- İzmir Milletvekili
Murat Bakan’ın, Bakanlığın ve bağlı kurum ve
kuruluşların İzmir’e yönelik devam eden ve yapılacak olan
yatırımlarına ilişkin sorusu ve Kalkınma Bakanı
Lütfi Elvan’ın cevabı (7/24939)
5 Nisan 2018 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Nurhayat
ALTACA KAYIŞOĞLU(Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN
– Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşimini açıyorum.
Toplantı
yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme
geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Konuşma
süreleri beşer dakikadır.
Hükûmet
bu konuşmalara cevap verebilir.
Hükûmetin
cevap süresi yirmi dakikadır.
Gündem
dışı ilk söz, 3 Nisan demir çelik fabrikalarının
temellerinin atılması ve Karabük’ün kuruluşunun 81’inci yıl
dönümü münasebetiyle söz isteyen Karabük Milletvekili Profesör Doktor
Sayın Burhanettin Uysal’a aittir.
Buyurun
Sayın Uysal. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal’ın, 3 Nisan
Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının temellerinin atılması
ve Karabük’ün kuruluşunun 81’inci yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
BURHANETTİN
UYSAL (Karabük) – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri;
3 Nisan 1937 demir çelik fabrikalarının temellerinin
atılması ve Karabük’ün kuruluşunun 81’inci yıl dönümü
nedeniyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce
Meclisi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi ve
değerli Karabük halkını saygıyla selamlıyorum.
Büyük
devlet adamı merhum Alparslan Türkeş’i vefatının
seneidevriyesinde rahmetle, minnetle, şükranla bir kez daha anıyorum,
ruhu şâd olsun, mekânı cennet olsun.
Adaletin
ve hukuk devletinin temsilcisi, savunma hakkının temel unsuru olan
bütün avukatlarımızın da Avukatlar Günü’nü tebrik ediyorum.
Ülkemizin
birçok ili düşman işgalinden kurtuluşunu kutlarken Karabük 3
Nisan gününü kuruluş günü olarak kutlamaktadır. Maden kömürü
havzalarına ve sahile yakınlığı, demir yolu
güzergâhında bulunuşu ve stratejik uygunluğu nedeniyle
Türkiye’nin ilk entegre demir çelik tesisleri 3 Nisan 1937’de Karabük köyünde
kurulmuştur. Ülkemizde ilk çelik üretimi 1939 yılında Karabük’te
yapılmıştır. Kurulduğu yıllarda 150 bin ton
kapasiteye sahip olan KARDEMİR, 2017 yılında 2,5 milyon ton üretim
yapmıştır. Sürdürülen yatırımlarla gelecek
yıldaki hedefi 3,5 milyon ton üretime ulaşmaktır. 3 Nisan
1937’de sadece 13 haneli bir köy olan Karabük 6 Haziran 1995’te Türkiye’nin
78’inci ili olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra oluşan ilk
şehir olduğu için Karabük bir cumhuriyet kentidir.
Değerli
milletvekilleri, KARDEMİR uzun yıllar boyunca ülkemizdeki endüstriyel
atılımlara öncülük etmiş, adını tarih kitaplarına
fabrika kuran fabrika olarak yazdırmış, Türk sanayisinin öncüsü
ve okulu olmuştur. Türkiye’de birçok sanayi kuruluşunun,
barajların, köprülerin, kulelerin ve benzeri tesislerin mimarı
olmuştur. Kısaca genç cumhuriyetin imarını ve
sanayileşmesini Karabük gerçekleştirmiştir. 2007
yılında kurulan ve bugün 55 bin öğrenciye sahip Karabük
Üniversitesiyle, Kardemir Karabükspor’uyla, UNESCO Dünya Miras kenti Safranbolu’suyla,
Hadrianopolis antik kentinin bulunduğu Eskipazar’ıyla, yaban
hayatı ve bitki çeşitliliğine sahip ormanların
bulunduğu Yenice’siyle, kaya mezarlarının bulunduğu
Ovacık’ıyla, doğal güzellikleriyle göz kamaştıran
Eflani’siyle Karabük, Batı Karadeniz’in ve ülkemizin nadide bir kentidir.
AK PARTİ iktidarları döneminde ülkemizin her alanında
yaşanan gelişim ve değişim Karabük’te de güçlü bir
şekilde yaşanmış ve yaşanmaktadır.
Karabük’te
eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye,
ulaşımdan spora kadar her alanda on beş yılda
yaklaşık 6 milyar Türk liralık yatırım
yapılmış ve yapılmaya da devam edilmektedir. 2002
yılında Karabük ili kamu yatırımlarının
toplamı 12,3 milyon Türk lirası iken 2017 yılında
yaklaşık 13 kat artarak 152,6 milyon Türk lirası olarak
gerçekleşmiştir. TÜİK verilerine göre Karabük’ün ihracatı
2002 yılında 9,8 milyon dolar iken 2017 yılında 33 kat
artarak 326,1 milyon dolar olmuştur. Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu rakamlarına göre 2017 mevduatı yüzde 50,5 artarak 2
milyar Türk lirasından 3 milyar Türk lirasına çıkan Karabük
Türkiye’de mevduatını en çok artıran il olmuştur.
Bu
vesileyle, demir çelik fabrikalarının temellerinin atılması
ve Karabük’ün kurulmasında emekleri geçen başta Büyük Önder Mustafa
Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak Paşa ve dönemin
diğer devlet büyükleriyle birlikte bu şehrin doğuşuna ve
bugünlere gelişine vesile olanları minnetle anıyor,
aramızdan ayrılmış olanlara rahmet diliyorum.
Özellikle
son on altı yıl içerisinde hem Karabük’ün hem de Türkiye’nin parmak
ısırtan gelişmesinin mimarı olan Genel
Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan’a ve AK PARTİ hükûmetlerine sonsuz
şükranlarımı sunuyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Sayın Uysal.
MİTHAT
SANCAR (Mardin) – Sayın Başkan, bir söz talebim vardı 60’a göre.
BAŞKAN
– Buyurun.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan...
BAŞKAN
– Affedersiniz?
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Meclis
Başkan Vekilinin bir söz talebi var efendim.
BAŞKAN
– Mithat Bey, buyurun.
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ın, bugünkü
birleşimi TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yönetmesine
ilişkin açıklaması
MİTHAT
SANCAR (Mardin) – Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün
Genel Kurulu sizin yönetmeniz normal ve olağan bir durum değil; buna
dair bir açıklama yapılmadan görüşmelere geçilmesini de
doğru bulmadığım için kısa bir açıklama yapma
ihtiyacı duydum.
Aylık
nöbet çizelgesine göre bugün Genel Kurulu benim yönetmem gerekiyordu ancak siz
bir tasarrufta bulundunuz ve bizzat yönetmeye karar verdiniz; gerekçe de, dün
Mecliste yaşanan gelişmelerdi. Bunlara gerilim demeyi asla istemem
çünkü bana göre ve objektif bakan insanlara göre son derece olgun, demokratik,
biraz tansiyonu yüksek de olsa sakin bir görüşme günü geçirdik, önemli bir
mevzuyu pek çok yönüyle tartıştık. Ben de demokratik teamüllere,
İç Tüzük’e ve parlamentoculuğun ruhuna uygun davranmak için elimden
geleni yaptım. Bir konuda farklı bir yorumum vardı ve bu yoruma
göre de takdir yetkimi kullanarak bir öneriyi işleme koymadım.
Sizin
bugün Meclisi bizzat yönetme isteğinizin, tasarrufunuzun gerekçesinin de
bu olduğunu anlıyoruz. Doğrusu, böyle bir tasarrufun sizden
gelmesini, Meclis Başkanından gelmesini hiç de doğru
bulmadığımı bir kez daha vurgulamak istiyorum çünkü bu
durum, Meclisin iradesine de, milleti temsil etme nosyonuna da, halkın
temsili organı olma işlevine de uygun düşmüyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Devam edin, buyurun.
MİTHAT
SANCAR (Mardin) – Sonuçta, bir teamül vardır ve bu teamüle göre de
başkan vekilleri sırayla yönetirler. Benim dün
yaptığım işlemlerde herhangi bir hukuksuzluk olduğunu
-tekrar söyleyeyim- düşünmüyorum. Bu bir tartışmaydı, bu
tartışma Parlamentonun kendi usulleri içinde devam eder ve bir sonuca
bağlanırdı ama bu şekilde bir müdahale, çoğunluk
yetkisini kullanarak keyfî bir tasarrufta bulunma anlamına geliyor. Bugün
oluşan görüntü, Türkiye’nin bir süredir ciddi sıkıntı
çektiği tablolardan birini andırıyor Sayın Başkan. Ben
şahsı asla hedef almam, sadece tabloyu yorumlamaya,
değerlendirmeye çalışırım. Bu tablo bir kayyumluk
tablosudur. Evet, bir kayyumluk tablosu olarak görüyorum, Parlamentonun ruhuna
ve geleneklerine uygun bulmuyorum, demokratik teamüllerin yerleşmesi
çabasına da bir sekteye uğratma müdahalesi olarak yorumluyorum.
Durumu
kamuoyunun ve Genel Kurulun takdirine bırakıyorum.
Teşekkür
ediyorum.
V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı
İsmail Kahraman’ın, bugünkü birleşimi yönetmesinin hukuki ve
İç Tüzük hükümlerine uygun olduğuna ilişkin konuşması
BAŞKAN
– Evet, Mithat Bey, sizinle, bu mevzuyu ben telefonda yarım saat kadar
önce anlattım, görüştüm. Meclisteki havanın elektriklenmemesi,
sükûnet içinde devamı noktasında bir değişiklik
yapacağımızı söyledim. Tabii, sizin “kayyum” sözünüzü kabul
etmek mümkün değil, hele sizin gibi bir hukukçunun böyle bir lafı
sarf etmesi belki bu anın heyecanındandır; onu kabul
etmediğimi ifade edeyim.
“Başkanın
görevleri” diye İç Tüzük’ümüzün 14’üncü maddesinde var: “Genel Kurul
görüşmelerini Başkan yönetir.” Kaide bu. “Başkanvekillerinin
görevleri” maddesinde ise “Başkanvekillerinin görevi, Başkanın
yerine Genel Kurul görüşmelerini yönetmek ve yönettiği oturumlarla
ilgili tutanak dergisi ile tutanak özetinin düzenlenmesini gözetmektir.”
denilmektedir. İkinci fıkrası: “Başkanvekillerinin hangi
birleşim veya oturumları yöneteceklerine Başkan karar verir.”
Yani sadece birleşim değil, bir birleşimdeki oturumlar
arasında da değişiklik yapılabilir ve değişiklik
yapılması da tabii bir haktır, herhangi bir kayyumluk
değildir.
Ben
hukuki bir işlem yaptığımızı tekrar ifade
ediyorum. Siz de bir hukukçusunuz, ben de bir hukukçuyum ve ayrıca bu
benim üçüncü dönemimdir, iki grup başkan vekilliğim vardır.
Yaptığım, hukuka tamamen uygundur. Siz dün kendinizi Anayasa
Mahkemesinin de üstünde gördünüz. Bu, çok yanlış bir hadisedir. Zira
İç Tüzük’te veya kanunlarda bir aykırılık görülürse bunun
inceleme merci yalnız Anayasa Mahkemesidir. Siz iki tane işlemi, iki
grubun önerisini işleme alıp üçüncüye “Bunu ben İç Tüzük'e
aykırı görüyorum.” dediğinizde bunun sonu alınmaz
yanlışlıklara gideriz. Ben bunu size de ifade ettim, bugünkü
Danışma Kurulu toplantısında da ifade ettim. Bu mevzu zaten
gündemimizde görüşülecek, o müzakere sırasında eğer burada
bulunursanız gene görüşlerinizi lütfedersiniz.
Teşekkür
ederim.
MİTHAT
SANCAR (Mardin) – Sayın Başkan, sadece kısa bir açıklama
daha…
BAŞKAN
– Buyurun efendim.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
2.- Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ın, İç
Tüzük’ün TBMM Başkanına verdiği yetkinin kullanılma
gerekçesini doğru bulmadığına ilişkin
açıklaması
MİTHAT
SANCAR (Mardin) – Teşekkürler Sayın Başkan.
İç
Tüzük’ün size bu yetkiyi verdiğini elbette biliyorum. Ben bu yetkiyi
kullanma gerekçelerinizi doğru bulmadığımı söyledim;
bu tasarrufu doğru bulmadığımı söyledim. Hukuka
aykırı bir işlem yaptığınızı da iddia
etmiyorum Sayın Başkan. Bu tasarrufun kullanılma şeklini
doğru bulmadığımın altını tekrar çizeyim.
Diğer
ifadem ise yaptığınız işlemin bir kayyum tayin
işlemi değil, oluşan tablonun bir kayyumluk görüntüsü
oluşturduğunu söyledim. Kullandığım sözcükleri son
derece dikkatle seçiyorum. Elbette dünkü konu bugün yine tartışılacaktır.
Ben o tartışmaya yeniden girmek istemiyorum. Bir cümleyle tutumumu
tekrar kamuoyunun ve Genel Kurulun bilgisine takdim etmek istiyorum. Ben
İç Tüzük’ün grup önerisi yoluyla değiştirilmesi sonucunu
doğuracak bir işlemi İç Tüzük'e uygun bulmadığım
için işleme koymadım. Eğer böyle bir tasarruf işleme
konursa bundan sonra yaşayacağımız
sıkıntıların büyük olacağını tekrar
hatırlatayım. Çünkü İç Tüzük’ü, Anayasa’nın altında,
kanunların üstünde sayılan bir metni grup önerisi yoluyla, basit
çoğunlukla, diğer usul kuralları atlanarak değiştirmek
hem hukukumuz açısından hem siyasi geleneklerimiz açısından
çok ciddi sıkıntılara yol açacaktır; bunun önüne geçmek
istedim, o nedenle de takdir yetkimi bu yönde kullandım.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
- Takdir herkesin kendine ait, fikirler de öyledir. Sizinle bu noktada
görüşlerimizin bağdaşmadığını daha önce ben
de söyledim, yine sözlerimi tekrar etmeyeyim. Sizin dediğiniz de yine ilk
beyanlarınızın tekrarıdır. Böyle olması daha
uygundur; ileride başka kötü, yanlış tatbikatlara meydan
vermemek içindir tasarrufumuz.
Teşekkür
ediyorum. Bunu müzakere edeceğiz zaten; dolayısıyla, bu mevzuya
devam etmiyorum.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Mehmet Bey, buyurun.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Uygun görürseniz, 60’a göre bir söz talebim
olacaktı.
BAŞKAN
– Lütfen…
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; dün burada İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre vermiş
olduğumuz grup önerimiz Meclisi yöneten Meclis başkan vekili
tarafından…
BAŞKAN
– Mehmet Bey, çok affedersiniz, bu mevzu ele alınacak.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Eğer dünkü tutum ve bugünkü durum hakkında
konuşacaksanız, müsaade buyurursanız, zamanı
geldiğinde yapalım.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Peki o zaman, tamam.
BAŞKAN
– Gündem dışıları bitirelim.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Tamam, olur.
V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı
İsmail Kahraman’ın, Karabük Demir Çelik Fabrikalarının
kurulmasında emeği geçenleri saygıyla andığına ve
5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutladığına ilişkin
konuşması
BAŞKAN
– Efendim, “Karabük” deyince benim yaram depreşiyor çünkü çocukluğum,
gençliğim orada geçti. Sayın Uysal da Karabük’ten bahsetti. Bütün
hepimiz ülkemizi severiz, şehirlerimizi severiz. Karabük Demir Çelik
Fabrikaları bizim yüz akımız olmuştur.
Dışarıdan ne zaman bir misafir gelse, devlet adamı gelse
Karabük’e mutlaka getirilir ve bir övünç vesilesi olur. Bütün
şehirlerimizin böyle güzel tesislere kavuşması bizim, tabii ki,
en büyük emelimizdir. Sayın Uysal’ın dediği gibi, o günün
şartları içerisinde, büyük yokluklar içerisindeyken dahi böyle büyük
bir tesisi vücuda getirip Türkiye’ye armağan edenleri, Mustafa Kemal
başta olmak üzere, Başbakan İsmet İnönü başta olmak
üzere bütün emek verenleri tekrar saygıyla anıyoruz. (CHP
sıralarından alkışlar)
Bu
anmaya bir de Sayın Türkeş’i katmak istiyorum; Allah rahmet eylesin,
fevkalade vatanperver bir devlet adamıydı, ruhu şad olsun.
Bir
de, Avukatlar Günü bugün. Bendeniz de baroya kayıtlıyım, bugün
bizim günümüz. Güzel bir vesile bugün. Adalet de fevkalade lüzumlu bir hadise,
vazgeçilmez. Var ya Hazreti Ömer’in sözü: “…”(x) “Mülkün temeli
adalettir.” İnsan önce kendine adil olacak ve sonra topluma da ona göre
hizmet verecek. Adil, müreffeh, kalkınmış, nice fabrikalar
yapmış, nice devlet adamlarına sahip bir Türkiye olma
noktasındaki yolumuza devam edeceğiz. Herkesi bu noktada hürmetle,
minnetle anıyorum ve avukatlarımıza gününüz kutlu olsun diyorum.
İkinci
söz hakkı Sayın Profesör Doktor Mehmet Bekaroğlu’na aittir.
Buyurun
Sayın Bekaroğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
GÜLAY
YEDEKCİ (İstanbul) – Sayın Başkan, kadınları
sahneden indiren bir Başkanın yönettiği Mecliste durmak
istemiyoruz.
ŞİRİN
ÜNAL (İstanbul) – Git o zaman.
ORHAN
DELİGÖZ (Erzurum) – Git o zaman.
GÜLAY
YEDEKCİ (İstanbul) – Yaptığınız
yanlıştır. Hem laikliğe hem kadınlara her zaman
karşısınız ve sizi protesto ediyoruz.
İSMAİL
TAMER (Kayseri) – Böyle bir usul yok.
GÜLAY
YEDEKCİ (İstanbul) – Bu Meclise yakışmıyorsunuz. Kemal
Atatürk’ün adının altında Meclisi…
ORHAN
KARASAYAR (Hatay) – Milletvekiline hiç yakışmıyor.
SALİM
USLU (Çorum) – Dışarı çık, vallahi şov
yapıyorsun. İşi gücü şov ya.
İSMAİL
TAMER (Kayseri) – Başkana hakaret edip… Milletvekilliği hiç
yakışmıyor size.
BAŞKAN
– Onu da açıklığa kavuştururum. Şu
konuşmaları bitirelim. Protestonuzu iade ediyorum.
Sayın
Bekaroğlu, buyurun.
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları (Devam)
2.- İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun,
Afrin Barış Harekâtı ve sonuçlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
MEHMET
BEKAROĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben
Afrin Barış Harekâtı’yla ilgili konuşacağım. Türk
Silahlı Kuvvetlerinin 20 Ocakta başlattığı ve 18 Martta
elli sekiz gün sonra Afrin şehir merkezinin alınmasıyla fiilen
sona eren askerî harekâtta 52 asker şehit olmuş, 229 asker
yaralanmış, 3.872 -yine Cumhurbaşkanı
açıklamalarına göre- PYD’li öldürülmüş, ölen, şehit olan
ÖSO mensubu sayısıyla ilgili tartışmalı rakamlar var
200 civarında ve enteresan bir bulgu da var, “Tek bir sivil ölmedi.” diye
bir bulgu var. Sadece bu bulgu bile Türkiye'nin
inandırıcılığını zedeleyen bir bulgu.
Değerli
arkadaşlarımız, yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin o gün
yayınlamış olduğu bildiride bu harekât
“hudutlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarın
sağlanması, Afrin bölgesinde PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ mensubu
teröristlerin etkisiz hâle getirilmesi, dost ve kardeş bölge
halkının huzurunun sağlanması” gibi gerekçelerle
anlatıldı ve aynı bildiride uluslararası hukuktan söz
edildi, kaynaklanan haklarımızdan söz edildi. Birleşmiş
Milletler Güvenlik Kurulunun 1624, 2170, 2178 sayılı
kararlarından ve yine Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin
51’inci maddesi meşru müdafaa hakkından söz edildi; “Bunlara
dayanarak bu harekâtı yapıyoruz.” denildi değerli
arkadaşlar.
Cumhuriyet
Halk Partisi de aynı gün “Terörle mücadeleyle sınırlı
kalınmak kaydıyla bu harekât meşrudur, destekliyoruz.” dedi
değerli arkadaşlarım. Ama birtakım şartlar söyledi;
terör için bir güvenlik şeridi oluşturulması, bununla
sınırlı olması, şehir merkezlerine girilmemesi,
TSK’nin bu haklı harekâtının iç politika malzemesi
yapılmaması şartlarıyla Cumhuriyet Halk Partisi bunu, bu
harekâtı meşru kabul etti değerli arkadaşlarım ama hiç
böyle olmadı. Hükûmet, bu harekâtı, 52 askerin şehit olduğu
bu askerî harekâtı alabildiğine iç siyasetin malzemesi yaptı;
öyle ki Sayın Cumhurbaşkanı Adalet ve Kalkınma Partisinin
içinde var olduğunu iddia etmiş olduğu “Metal yorgunluğunu
da ortadan kaldırdı, dirilişe sebep oldu.” diyebildi
değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından
alkışlar) Bu, tabii tarihe geçmiştir; Adalet ve Kalkınma
Partisinin Genel Başkanı ve Adalet Kalkınma Partisi için de
önemli bir şeydir.
Başka
bir şey oldu değerli arkadaşlarım;
Cumhurbaşkanının bir danışmanı kalktı, ta
ilk Körfez Harekâtı’ndan hatırladığımız bir
şeyi tekrar etti ve birçok şeyi saydıktan sonra “Aslında
iyi oldu, bizim müteahhitlerimiz bu yıkımdan pay alacaklar.” diye
aslında ahlak dışı bir şey de söyleyebildi
değerli arkadaşlarım.
Değerli
arkadaşlarım, başka bir şey daha yaptı Sayın
Cumhurbaşkanı. Her şeyi ama her şeyi bir
kutuplaşmanın aracı olarak kullandığı gibi,
şehitlerimizin olduğu bu harekâtı da bir kutuplaşmanın
aracı olarak kullandı, alabildiğine kullandı, her
şeyi. İşte “Cumhuriyet Halk Partisi buna
karşıdır, teröristlerin yanındadır.”
“Sanatçıların gitmesine karşı çıktı.” filan… Öyle
değil değerli arkadaşlarım, bir şey söylüyoruz. Bu
işin iç politika malzemesi yapılmasına, yani metal
yorgunluğunuzun düzeltilmesine aracı yapılmasına
karşı çıkıyoruz. Sizin metal yorgunluğunuzdan
dolayı bu millet şehit vermez, vermemeli. Ha, güvenlikle ilgili
yaptıysak bununla yeterli değil değerli arkadaşlarım.
Türkiye
Cumhuriyeti devletinin bir terör tehlikesiyle karşı karşıya
olduğunu biliyoruz ama bunu ortadan kaldırmak için sadece güvenlik
politikasının doğru olmadığı, Adalet ve
Kalkınma Partisinin çözüm sürecindeki pozisyonunun doğru olduğu
ama yönteminin yanlış olduğu… Kürt meselesi çözülmeden Afrin
değil, bütün Kandil, işte bütün terör yuvalarının
bulunduğu merkezleri, Suriye’nin tamamını, her tarafı
işgal etsek bile, hepsini alsak bile bunu önleyemeyiz değerli
arkadaşlarım. Bu işi önleyebilmemiz için aklımızı
başımıza alacağız, oturacağız kendi
vatandaşlarımızla konuşacağız ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi zemininde bu meseleyi çözeceğiz, çözmezsek hiçbir yere
gidemeyiz.
Değerli
arkadaşlarım, bazı konular siyasetin malzemesi yapılamaz.
Bunlardan bir tanesi de bu konudur, şehittir, savaştır diyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Sayın Bekaroğlu.
Gündem
dışı üçüncü söz, sanatçıların Suriye
sınırındaki güvenlik güçlerine yaptığı moral
ziyareti hakkında bilgi vermek için söz isteyen Sakarya Milletvekili Profesör
Doktor Sayın Mustafa İsen Bey’e aittir.
Buyurun
Sayın İsen. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
3.- Sakarya Milletvekili Mustafa İsen’in,
sanatçıların Suriye sınırındaki güvenlik güçlerine
yaptığı moral ziyaretine ilişkin gündem dışı
konuşması
MUSTAFA
İSEN (Sakarya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan’ın başarıyla sonuçlanan Zeytin Dalı
Harekâtı’na katılan Mehmetçik’e destek vermek ve askerle
buluşmak için Hatay’a gelen çok sayıda sanatçı ve sporcuyla
Oğulpınar Hudut Karakolu’nda geçen hafta içinde buluşması
toplumun çeşitli kesimlerinde çok olumlu yankılar
uyandırdı. Buna karşın, sözünü ettiğimiz güzel
etkinlik, ana muhalefet partisi başta olmak üzere, bazı çevrelerde
anlaşılmaz bir tepkiye neden oldu. Ana muhalefetin toplumun
hassasiyet gösterdiği bu meseleye karşı
takındığı tavır, doğrusu benim de anlamakta
güçlük çektiğim ve izah etmekte zorlandığım bir tablo
oluşturmaktadır.
Bu
konuşmamda meseleye tarihî bir arka plan perspektifiyle bakmak ve benzer
durumların geçmişte de bu uygulamaya benzeyen örneklere sahip
olduğunu ifade etmek istiyorum. Güvenlik birimlerinin lojistik
ihtiyaçları kadar ölüm pahasına yaptıkları bu tür
mücadelelerde psikolojik desteklere de ihtiyaçları vardır. En
azından böylesine hayati konularda yapıp ettiklerinin toplumca
onandığını hatta daha ileri giderek, takdir edildiğini
görmek isterler. Bu beklentiye en duyarlı cevabı da her
coğrafyada ve her dönemde hassas duyarlılıklarıyla toplumun
öncü güçleri olan sanatçılar verir.
Bizim
tarihimize dönüp baktığımızda, daha Osmanlı’nın
kuruluş yıllarında mehterin dünyanın en eski askerî bandosu
olarak dizaynı da karşı tarafa psikolojik üstünlük sağlamak
ve askerin moralini güçlü tutmak için düzenlenmiş bir faaliyettir. Sonraki
dönemlerde de savaşlar sırasında orduda derviş meşrep
sanatçılar bulundurulmuş ve bunlar savaşan askerleri
cesaretlendirip teşvik etmişlerdir. Örneğin, Akıncı
Beyi Evrenosoğulları’nın mahiyetinde böyle onlarca şairin
yer aldığını biliyoruz. Bu şairler, daha sonra da
fethedilen yerlerin hikâyelerini hem çağdaşlarına hem de daha
sonraki asırlara intikal ettirmek için “gazaname” “fetihname” adı
verilen eserler kaleme almışlardır. Bunlardan birini de ben
yayınladım. Elimde gördüğünüz bu eser bugün Ukrayna
sınırları içinde bulunan Çehrin’in fethi dolayısıyla
kaleme alınmış bir çalışmadır. Ama ben size daha
yakın dönemden bir örnekten söz edeceğim. Çanakkale
Savaşı'nın en hararetli döneminde bir grup şair, yazar,
ressam ve gazeteci savaş alanına davet edilerek oradaki havayı
teneffüs etmişler ve daha sonra da bu intibalarını çeşitli
yayın organlarında neşretmişlerdir. 1915’in 11 Temmuzunda
Sirkeci Garı’nda cepheye gitmek üzere buluşan, bu sol kollarında
çifte yeşil defne dalından işaretli, haki keten elbiseli heyetin
arasında kimler vardı: Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Ağaoğlu,
Çallı İbrahim, Ömer Seyfettin, Celal Sahir, Hamdullah Suphi, Ali
Canip Yöntem, Orhan Seyfi, Enis Behiç Koryürek. Hatta, bunların
arasında Tevfik Fikret de bir rivayete göre vardı. O dönem hasta
olmasına rağmen daveti kabul eden Tevfik Fikret, cepheden döndükten
yirmi altı gün sonra vefat etmiştir. Çanakkale’de savaşan
askerlerin moralini yüksek tutmak için bizzat padişahın kendisi de
devreye girmiş ve şu şiiri kaleme almıştır:
“Savlet
etmişti Çanakkale’ye bahr ü berden
Ehl-i
İslâmın iki hasm-ı kavîsi birden
Lâkin
imdâd-ı ilâhî yetişip ordumuza
Oldu
her bir neferi kal‘a-i pûlâd-beden
Asker
evlâdlarımın pîşgeh-i azminde
Aczini
eyledi idrâk nihâyet düşman
Kadr
ü haysiyyeti pâmâl olarak etti firâr
Kalb-i
İslâma nüfûz eylemeye gelmiş-iken
Kapanıp
secde-i şükrâna Reşâd eyle duâ
Mülk-i
İslâmı Hudâ eyleye dâim me’men”
Sultan
Reşad bu gazelde ülkemizin ezeli düşmanlarının Çanakkale’ye
saldırdıklarını fakat askerimizin olağanüstü
mücadelesi karşısında amaçlarına ulaşamayıp
kaçıp gitmek zorunda kaldıklarını anlatır. Hatta
sonraları bu şiire devrin önde gelen şairlerinden büyük bir
kısmı nazireler yazmışlardır. Belki de Çanakkale bu
destansı mücadelesi yanında, sanat dünyasının sözünü
ettiğim bu ilgisiyle de günümüze kadar aynı canlılık ve
sıcaklıkla yeni nesillere intikal etmiştir.
Bu
organizasyonu gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanımıza,
değerli sanatçılara teşekkür ediyor, bu tür faaliyetlerin zaman
zaman tekrarlanmasını ve yeni listeye edebiyatçıların,
ressamların, senaristlerin, yönetmenlerin de katılması
gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu yolla yürütülen şanlı
mücadelenin gelecek nesillere en etkili şekilde aktarımı için
şiirler, hikâyeler, romanlar yazılmalı, belgesel ve filmler
çekilmelidir.
Saygılarımla.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Sayın İsen.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN
– Buyurunuz.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sayın milletvekilinin biraz önce
yaptığı gündem dışı konuşmanın konusu
belli, söylediklerini de dikkatle dinledim. Bu sanatçılarla ilgili herkes
söyleyeceğini söyledi, herkes alacağını aldı ve
anlayacağını anladı. Takdiri aziz milletimizin
vicdanına bırakıyorum.
BAŞKAN
– Zapta geçti efendim.
Efendim,
şimdi sisteme giren ilk 15 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle
söz vereceğim.
Bu
sözlerin ardından sayın grup başkan vekillerinin söz taleplerini
karşılayacağız.
İlk
söz Erkan Aydın Bey’de.
Erkan
Bey, buyurun efendim.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
3.- Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
ERKAN
AYDIN (Bursa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Demokratik,
laik, hukuk devletinin güvencesi olan avukatların gününü kutluyorum ancak
adaletin sigortası olan avukatlar kendi günlerini kutlayamıyor.
Türkiye, 5 Nisan Avukatlar Günü’nü savunma hakkının ihlaline yol açan
uygulamaların gölgesinde karşılıyor. Türkiye Barolar
Birliğinin verilerine göre geçen yıl 390 avukat cezaevindeydi, bu
yıl ise yaklaşık 500 avukat cezaevine girecek.
Hukuk
devletinde herkes yargılanabilir ama avukatların mesleklerini
yaptıkları için Avukatlık Kanunu’ndaki güvenceler yok
sayılarak tutuklanması kabul edilemez, herkesin kendi ihtiyacı
olan savunma hakkı yok sayılamaz. Yoksulun, haklının ve
mücadele edenin yanında olan avukatları buradan selamlıyor;
bağımsız yargıya, adalete ve hukukun üstünlüğüne olan
özlemimizi bir kez daha buradan dile getiriyorum.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum.
Zülfikar
İnönü Tümer, Adana, Cumhuriyet Halk Partisi.
4.- Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer’in, birçok
ilde Toplum Yararına Program kapsamında çalışan
işçilerin işbaşı yapmasına rağmen Adana’da henüz
işe başlatılmadıklarına ve bir dahaki başvuru
sürecinin ne zaman başlayacağını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
ZÜLFİKAR
İNÖNÜ TÜMER (Adana) – Türkiye İş Kurumunun uygulamaya
koyduğu Toplum Yararına Program işsizliğin yoğun
olduğu yerlerde istihdamda zorluk çeken işsizlerin
çalışabilmesine olanak tanıma amacı
taşımaktadır. Adana ilimiz de işsizliğin en yoğun
yaşandığı kentlerin başında gelmektedir ve hayat
pahalılığında da Türkiye’de 3’üncü sırada yer
almaktadır. Bu olumsuzluklara karşılık Türkiye genelinde
birçok ilde Toplum Yararına Program kapsamında çalışan
işçiler işbaşı yapmışken maalesef bu kapsamdaki
işçiler Adana’da henüz işe başlatılmamıştır.
Geçtiğimiz yıl 18 Martta iş başvuruları alınan ve
24 Martta işe başlayan çalışanların bu yıl nisan
ayında olmamıza rağmen henüz iş başvuruları dahi
alınmamıştır. Program gereği yılda dokuz ay
çalışma olanağı tanınan işçilerimiz için bir
dahaki başvuru süreci ne zaman başlayacaktır?
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum.
Sayın
İmran Kılıç, Kahramanmaraş, AK PARTİ.
Buyurun
efendim.
5.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran
Kılıç’ın, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal
Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
İMRAN
KILIÇ (Kahramanmaraş) – Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Kurtuluş
Savaşı zaferle sonuçlandıktan sonra herkesin takdirini toplayan
Maraş'a bir yazı gönderilir ve mücadeleye katılanların
isminin bulunduğu bir liste istenir. Şehrin kendi içinde
yaptığı toplantılar sonucu Millî Mücadele’ye
katılmamış tek bir ferdin bile bulunmadığı
kararına varılır; Ankara’ya cevap aynen bu şekilde
gönderilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu cevap üzerine 5 Nisan 1925 tarihinde
Millî Mücadele’ye katılanlara tek tek İstiklal Madalyası
vermektense tüm şehre atfedilmesine karar verir. Kırmızı
şeritli bir İstiklal Madalyası Maraş’a ödül olarak verilir.
“Maraşlım,
geçmişi unutma ama oraya takılıp kalma.
Memleketin
her bir şeyi gayretimizin ekmeği.
Günlerimiz
denk olmasın, yöremiz geri kalmasın.
Merkez
ilçe hep el ele, yürüyelim istikbale.
Her
dem maksuda erelim, dünya ahiret gün görelim.
Bu
yer neslimize kalsın, kahraman kent mamur olsun.”
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum.
Şimdi
söz sırası Sami Dedeoğlu’nda Kayseri, AK PARTİ.
Buyurun
Beyefendi.
6.- Kayseri Milletvekili Sami Dedeoğlu’nun, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
SAMİ
DEDEOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, birey hak ve özgürlüklerinin savunulmasında,
hakların korunmasında, hukukun üstünlüğünün var olmasında
yılmadan çaba gösteren avukatlarımızın 5 Nisan Avukatlar
Günü’nü kutluyorum. Demokrasinin ve hukuk devletimizin vazgeçilmez koşulu
haktır. Toplumda barışı, adaleti güçlendirmek, bireylerin
uğradıkları haksızları gidermek ve kendisini ifade
etmesine destek olmak amacıyla başvurduğu en kutsal mesleklerden
biridir avukatlık.
Hükûmetlerimiz
döneminde yargıyı güçlendirmek adına köklü reformlara imza
attık. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle yargı
bağımsızlığının yanında
tarafsızlığı da getireceğiz. Yargıda vesayet son
bulacak, güven artacak, daha hızlı kararlar alınacak.
Dolayısıyla avukatlarımız için de daha refah bir
çalışma ortamı oluşacaktır.
Bu
vesileyle, kamu vicdanı ve adaletin sağlanmasında, savunma
hakkının kullanılmasında önemli görev üstlenen tüm
avukatlarımızın tekrardan Avukatlar Günü’nü kutluyorum.
Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum efendim.
Söz
sırası Sayın Ahmet Akın Bey’de, Balıkesir, Cumhuriyet
Halk Partisi.
Buyurun
Beyefendi.
7.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın,
Mersin Akkuyu Nükleer Santrali konusunda Hükûmeti uyardığına
ilişkin açıklaması
AHMET
AKIN (Balıkesir) – Sayın Başkanım, teşekkürler.
Sayın
Başkan, sizin aracılığınızla sormak istiyorum.
2010 yılında Mersin Akkuyu Nükler Santrali’nin projesine
başlandı kâğıtsal olarak. Tam sekiz yıl sonra bu
projenin temel atma töreni oldu. Mersin’deki projenin temel atma töreni de
Ankara’dan yapıldı. Bir de “millî enerji” diyorlar devamlı.
Şimdi bir sormak istiyorum, millî enerji teknoloji transferi olmadan
nasıl millî oluyor? Bütün gücü, her şeyi, ekipmanları, tüm
teknolojisi tamamen Rusya’ya bağımlı olan bir teknoloji veya bir
enerji nasıl millî olabilir ki bu kadar
bağımlılığımız varken?
Aynı
zamanda, ilk defa denenen reaktörlerle Türkiye bir deneme tahtası hâline
getirilmiyor mu? Fiyat ucuz desek fiyat tam 4 katı pahalı. Burada
yapılan tamamen bir siyasi operasyondur, deneme tahtası hâline
getirilmek için Türkiye pazarlıklara konu olmuştur. Buradan
Bakanı ve Hükûmeti uyarıyoruz.
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum.
Efendim,
Sayın Burcu Köksal, Afyonkarahisar, Cumhuriyet Halk Partisi.
Buyurun
Hanımefendi.
8.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’ın, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan AKP milletvekili aday
adaylarının, AKP il-ilçe yöneticisi olan avukatların hâkim,
savcı olarak atandığı, yargının
siyasallaşmada tavan yaptığı bugünlerde özellikle
mesleğin ilk yıllarında olan avukatların maddi
sıkıntılarla mücadele ettiği, duruşma salonunda ceza
yargılamasında savcı ile avukatın kürsü
eşitliğinin yıllardır sağlanamadığı,
avukatların itibarlarının yerle yeksan edilmeye
çalışıldığı ve hâlâ avukatlık
mesleğinin hak ettiği değeri alamadığı yurdumda
dik durabilen, onuruyla hukuk mücadelesi veren, üstünlerin hukukuna değil
hukukun üstünlüğünü savunan tüm meslektaşlarımın gününü en
içten duygularımla kutluyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum efendim.
Söz
sırası Sayın Nursel Reyhanlıoğlu, Kahramanmaraş,
AK PARTİ.
Nursel
Hanım, buyurun.
9.- Kahramanmaraş Milletvekili Nursel
Reyhanlıoğlu’nun, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal
Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Kahramanmaraş’ta Millî Mücadele
sırasında gösterilen topyekûn direnişle
kazandığımız mutlak zafer sonrasında 5 Nisan 1925
yılında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstiklal
Madalyası’nın Maraş'ta fertlere değil şehre
verilmesini kararlaştırmış ve Maraş bir adet
İstiklal Madalyası’yla ödüllendirilmiştir. Bu güzel şehirde
doğmuş, büyümüş ve yaşıyor olmanın onuru ve
gururuyla kahraman şehrimin İstiklal Madalyası
alışının 93’üncü yıl dönümünü kutluyor, tüm Kahramanmaraşlı
hemşehrilerime selam ediyorum.
Tüm avukatların da Avukatlar Günü'nü kutluyorum
ve başarılar diliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim efendim.
Söz sırası Sayın Kerem Ali Sürekli,
İzmir, AK PARTİ.
Buyurun Kerem Bey.
10.- İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli’nin, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
KEREM
ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Bugün
5 Nisan Avukatlar Günü. “Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve
kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine
ant içerim.” diyerek göreve başlayan tüm meslektaşlarımın
Avukatlar Günü’nü kutluyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve
avukatlar hukukun üstünlüğü ilkesinin en önemli unsurlarından olan
savunma hakkının temsilcisidir. Avukatların olmadığı
yerde adaletin tecelli etmesi mümkün değildir. Hükûmet olarak
yargıyı güçlendirmek adına çok önemli yeniliklere imza
attık. Bu kutsal ve zorlu mesleği icra eden değerli
meslektaşlarımızın çalışma
şartlarını iyileştirmeye yönelik
adımlarımıza devam edeceğiz.
Saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum efendim.
Söz
sırası Sayın İsmail Tamer’de, Kayseri, AK PARTİ.
Buyurun
Sayın Tamer.
11.- Kayseri Milletvekili İsmail Tamer’in, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
İSMAİL
TAMER (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.
Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 Nisan 1923’te Ankara Barosunun
açılışından sonra kutlanmaya başlanan Avukatlar
Günü’nü kutluyorum. Ayrıca, avukatlık, adaletin tecellisinde, adalet
altındaki hürriyetlerin korunmasında önemli bir misyon üstlenen bir
kurumdur. Yine, bireylerin hakkının korunması ve bu
hakların etkili bir şekilde savunması da ancak
avukatlarımız sayesinde olur.
Değerli
Başkanım, nezdinizde Meclisteki tüm avukatlarımızın
Avukatlar Günü’nü kutluyorum. Ayrıca, tüm Türkiye’deki
avukatlarımızın Avukatlar Günü’nü kutluyor, hepinize saygı
ve selamlarımı iletiyorum. Saygılar sunuyorum. Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum efendim.
Söz
sırası, Sayın Emine Yavuz Gözgeç’te, Bursa, AK PARTİ.
12.- Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç’in, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
EMİNE
YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Sayın Başkan, bugün 5 Nisan Avukatlar Günü.
Hukuk sisteminin vazgeçilmez unsurlarından biri olan savunma
hakkını kurumlarımız ve vatandaşlarımız
adına büyük bir sorumluluk bilinciyle yerine getiren, hakkın yerini
bulması, gerçeğin ortaya çıkarılması, adaletin
tecellisinde hayati derecede önemli bir kamu hizmeti gerçekleştiren tüm
meslektaşlarımın ve hukuk camiamızın 5 Nisan Avukatlar
Günü’nü tebrik eder, görevlerinde başarılar dilerim.
Ancak
şunu da belirtmek isterim ki “Benim için hayaldi, gerçek oldu.”
diyebileceğim en önemli konu başörtülü olarak duruşmalara
girebilmekti. Başörtülü kadın avukatların mahkeme
salonlarında savunma görevine izin verilmediği hukuki ayıbı
ortadan kaldıran AK PARTİ hükûmetlerine ve Sayın Genel
Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan’a ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum efendim.
Sayın
Fatma Kaplan Hürriyet, Kocaeli, Cumhuriyet Halk Partisi…
13.- Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet’in, kurulmak
istenen çöp fabrikasının Kocaeli’de artmış olan kanser
ölümlerini daha da artıracağına ilişkin
açıklaması
FATMA
KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum.
İzmit’in
akciğerlerinde, toplam alanı 204.216 metrekare olan bir çöp
fabrikası kurulmaya çalışılıyor. Tesisin 118 bin
metrekarelik kısmında depolama yapılacak, 73 bin metrekarelik
bir alanda ise çöp yakma kısmı inşa edilecek. Bütün bunlar için
10 bin ağaç katledilecek. Ayrıca, bu çöp fabrikası Kocaeli
Üniversitesi kampüsüne ve Tıp Fakültesi Hastanesine, Çınarlıdere
havzası ve Çenesuyu kaynağına, İzmit merkezine çok
yakın. Hâkim rüzgâr yönü düşünüldüğünde İzmit ve
Taşköprü civarındaki yerleşim yerleri baca gazlarına maruz
kalacak. Tesisin kurulabileceği daha pek çok yer bulunmasına
rağmen illaki Umuttepe orman arazisinde yapılması, sadece
doğaya değil, Kocaeli insanına ihanettir. Bu çöp fabrikası
Kocaeli’de iyice artan kanser ölümlerini daha da artıracaktır. Bir an
önce bu sevdadan vazgeçin ve insanları ölüme mahkûm etmeyin.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum.
Sayın
Serap Yaşar, İstanbul, AK PARTİ…
Buyurunuz
Hanımefendi.
14.- İstanbul Milletvekili Serap Yaşar’ın, 5
Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
SERAP
YAŞAR (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Savunma
hakkı kutsaldır. Savunma hakkına etkili erişimin
teminatı da avukatlarımızdır. Benim de yaklaşık
yirmi sekiz senedir mensubu bulunduğum ve bu mensubiyeti onur ve gururla
taşıdığım mesleğim, avukatlık mesleği
adil yargılamanın vazgeçilmez unsurudur. Yargı tarihinde kutsal
savunma metinleri vardır, Sokrates’in savunması gibi bugün bile
heyecanla okuduğumuz savunma metinleri. O günden bugüne güncelliğini
yitirmemiş olmaları, savunma hakkının kutsiyetini hiç
yitirmeyecek olmasından kaynaklanır.
Sözlerimi
Molierac’ın veciz biçimde ifade ettiği bir sözüyle tamamlamak
istiyorum: “Avukatlar köle kullanmadılar fakat efendileri de olmadı.”
Adaletin
ve özgürlüğün teminatı sevgili meslektaşlarımın
Avukatlar Günü’nü kutluyor, meslek yaşamlarında başarılar
diliyorum.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum efendim.
Söz
sırası Sayın Kazım Arslan’da, Denizli, Cumhuriyet Halk
Partisi.
15.- Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın, kanun
dışı işlem yapan Acıpayam ilçesi Millî Eğitim
Müdürünün görevden alınıp alınmayacağını, Meclis
dergisinde Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı ve grubuna çok az yer
verilmesinin sebebini ve Mecliste kadın sanatçıların sahne
dışında bırakılmasının sebebini
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
KAZIM
ARSLAN (Denizli) – Teşekkürler.
Öncelikle
Millî Eğitim Bakanına soruyorum:
1)
Denizli Acıpayam ilçesi Millî Eğitim Müdürü, ilçede müdür ve müdür
yardımcısının belirlenmesi noktasında haziranda
açılacak olan sınavı kazanmış öğretmenlerin
sınavları yapılmış gibi bugünden listesini çıkartarak
arkadaşlarıyla paylaşmıştır. Hâlbuki haziran
sonrası müdür ve müdür yardımcısı olacak öğretmenlerin
müracaatları alınmış, sınavları henüz
yapılmamıştır. Bu arkadaşların
kazandıkları belli olmadan bunun açıklanmasını
nasıl buluyorsunuz? Bu kanun dışı işlemi hususi olarak
yapan İlçe Millî Eğitim Müdürünü görevden almayı düşünüyor
musunuz?
2)
Başkanlığınıza soruyorum:
Başkanlığınız olarak çıkarmakta olduğunuz
Meclis dergisinde ana muhalefet partisi genel başkanına ve grubuna
çok az yer vermenizin sebebi nedir?
3)
Meclisimizde Çanakkale şehitlerini anma için yapılan kutlama
sırasında kadın sanatçıların oyunun
dışında bırakılmasının sebebi nedir?
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum efendim.
Sayın
Baki Şimşek, Mersin, Milliyetçi Hareket Partisi…
16.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, 4 Nisan
Alparslan Türkeş’in ölümünün 21’inci yıl dönümüne ve Alparslan
Türkeş üniversitesi kurulmasını talep ettiğine ilişkin
açıklaması
BAKİ
ŞİMŞEK (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, Türk dünyasının son Başbuğ’u, bilge liderimiz
Alparslan Türkeş’i dün mezarı başında dualarla, tekbirlerle
andık. Türkiye'de bugüne kadar devlet adamlarının
birçoğunun ismi üniversitelere verildi İnönü Üniversitesi, Turgut
Özal Üniversitesi, Adnan Menderes Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi,
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi gibi. Yakında 30’a yakın
üniversitenin kurulmasıyla ilgili kanun tasarısı Türkiye Büyük
Millet Meclisi gündemine gelecek. Bunun, tarafınızdan Sayın
Cumhurbaşkanına ve Sayın Başbakana iletilerek, Türk
milletinin ve yüce Meclisin de Alparslan Türkeş’e vefa borcunu Alparslan
Türkeş üniversitesini kurarak ödemesini talep ediyor,
saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum efendim.
Sayın
Birol Ertem’in yerine, Sayın Vecdi Gündoğdu, Kırklareli,
Cumhuriyet Halk Partisi…
17.- Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun, AK
PARTİ’nin on altı yıl önce millete verdiği sözde durmak bir
yana milleti daha büyük bir karanlığa sürüklediğine ilişkin
açıklaması
VECDİ
GÜNDOĞDU (Kırklareli) – Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Sayın
Başbakan, sokaklarda, mahallede, kahvede, çalışana, esnafa,
köylüye, emekliye “Ne var ne yok?” diye sorduğumuzda “İş yok,
siftah yok, gırtlağa kadar borçluyuz.” diyorlar, “Maaşlar
yetmiyor, çocuklar işsiz, adalet yok, eşitlik yok, hukuk yok, bilim
yok, sevgi, saygı yok, insanlık kalmadı.” diyorlar. “Peki, ne
var?” diye sorduğumuzda “Tecavüz var, cinayet var, çocuk ve kadın
istismarı var, terör, gözyaşı, umutsuzluk var.” diyorlar. On altı
yıl önce yola çıktığınızda millete verdiğiniz
sözde durmak bir yana, milletimizi daha büyük bir karanlığa
sürüklüyorsunuz. Artık doğruları söyleyin Sayın
Başbakan, milletimize gerçekleri söyleyin, artık milleti de
kandırmayın. Millete ya doğrusunu söyleyin ya da
bırakın, gidin.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum.
Efendim,
sayın grup başkan vekilleri…
MUSTAFA
ALİ BALBAY (İzmir) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Sayın Balbay, efendim, ben 15 kişiye söz verdim.
Dolayısıyla grup başkan vekillerine geçtik. Bundan sonra bu
kaidenin böyle devamlı tatbikini inşallah temin edeceğiz.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Sayın Başkanım, sizi çok
görmüyoruz; 30 kişiye verin, 30.
MUSTAFA
ALİ BALBAY (İzmir) – Sayın Başkan, yerimden…
BAŞKAN
– Sonu gelmez.
MUSTAFA
ALİ BALBAY (İzmir) – Sayın Başkan, yerimden 60’a göre bir
dakikalık söz istiyorum. Önemli bir yargı kararını
paylaşmak istiyorum Sayın Genel Kurul üyeleriyle. 60’a göre söz
istiyorum.
BAŞKAN
– Yani, bu bir dakikalık mesele tamamlandı.
MUSTAFA
ALİ BALBAY (İzmir) – Hayır, ben 60’a göre istiyorum.
BAŞKAN
– Buyurun.
Fakat
bundan böyle 15’ten fazla olmaması şarttır. Buna lütfen riayet
edelim.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Milletvekilleri konuşsun, birer dakika
olsun Başkanım, bunda ne var?
BAŞKAN
– Evet, dinliyorum.
18.- İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay’ın, 5
Nisan Avukatlar Günü’ne ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven’in
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde
açtığı tazminat davasının reddedildiğine
ilişkin açıklaması
MUSTAFA
ALİ BALBAY (İzmir) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; bugün Avukatlar Günü, Avukatlar
Günü’nü kutluyoruz. Savunmasız bir yargılama tek kefeli bir terazi
gibidir, hiçbir şeyi ölçemez. Avukatlar gerçekten kutsal bir görev
üstleniyorlar.
Bugün
çok önemli bir karar alındı. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı
Sayın Sadi Güven’in Genel Başkanımız Kemal
Kılıçdaroğlu aleyhinde açtığı 70 bin liralık
tazminat davası reddedildi. (CHP sıralarından
alkışlar)
Genel
Başkanımız Kılıçdaroğlu “Yüksek Seçim Kurulu bir
çete, 16 Nisan kararını almış, yasayı
uygulamamış, yasanın dışına
çıkmıştır. Bu çete hırsızdır.” demişti.
Şu anda “Ankara’da hâkimler var.” dedirten bir karar çıktı. O
mahkemeyi kutluyoruz ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanını istifaya
davet ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Efendim, bu biraz hakkın suistimali Sayın Balbay.
ORHAN
DELİGÖZ (Erzurum) – Hâkimler yanlıydı, şimdiye kadar
“Hâkimler yanlı.” diyordunuz.
BAŞKAN
– Yani bir görüşme konusu açıyorsunuz, apayrı bir şey
konuşuyorsunuz, mesaj da veriyorsunuz. Neyse, oldu bir kere.
Yalnız
şunu söyleyeyim: Çok değerli bir hukukçudan bahsediyorsunuz,
şahsen tanıdığım bir insan. Bu mevzuyu
eşelemeyelim, irdelemeyelim. Hayırlısı inşallah.
Sıradan
devam ediyoruz.
Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Erhan Usta, buyurun efendim.
19.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, 5 Nisan Plevne
kahramanı Gazi Osman Paşa’nın ölümünün 118’inci yıl
dönümüne, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal
Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne, 1-7 Nisan Kanserle
Savaş Haftası’na ve Suudi Arabistan Kralının
danışmanı ile Yunanistan Savunma Bakanının bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ERHAN
USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, Türk tarihinin, aslında tamamında olduğu gibi,
Osmanlı’nın son dönemi de birer kahramanlık menkıbesidir.
Ülke toprakları bir bir elden giderken vatan parçalanmasını
hazmedemeyen yiğitler Yemen’den Trablusgarp’a, Kafkaslardan Makedonya’ya
kadar oradan oraya mücadeleyle hayatlarını geçirmişlerdir. Bu
kahramanlardan bir tanesi de 5 Nisan 1900 tarihinde vefat eden Plevne
kahramanı büyük komutan Gazi Osman Paşa’dır.
Gazi
Osman Paşa’nın Plevne’deki o savunması aslında askerî
tarihe de geçmiş, savaş tarihinde pek görülmemiş bir
kahramanlık mücadelesidir. Ben kendisiyle birlikte mücadele eden,
şehit olan, gazi olan insanlarımızı rahmetle anmak
istiyorum.
5
Nisan Avukatlar Günü vesilesiyle bütün avukatlarımızın gününü
kutluyorum. Bağımsız savunmayı temsil eden avukatların
çalışma şartlarının biraz daha iyileştirilmesi,
kamuda çalışanların veya özel sektörde
çalışanların da hayat koşullarının, gelirlerinin
de artırılmasının da önemli olduğunu düşünüyorum.
Aynı
zamanda, 5 Nisan 1925 Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
Kahramanmaraş’a istiklal madalyası verilmesinin tarihidir, 93’üncü
yıl dönümündeyiz. Ben bu vesileyle hem Maraş’ta istiklal mücadelesi
vermiş insanlarımıza, kahramanlarımıza hem de
vatanın bütün her tarafında bağımsızlık
mücadelesi vermiş insanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet
diliyorum bu vesileyle.
Sayın
Başkan, Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine
baktığımızda, ölüm nedenlerine
bakıldığında, her 5 ölümden bir tanesinin kanser nedeniyle
olduğu ifade edilmektedir. Aslında biraz daha detaylı
incelendiğinde de bu istatistiklerin, aslında kanser nedeniyle ölümün
beşte 1’den yani yüzde 20’den biraz daha fazla olduğu da
bilinmektedir. Hem Türkiye’de hem de dünyada insanlarımızın
sağlığını ve hayatını ciddi ölçüde tehdit
eden bir durumdur.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Bir dakikada tamamlayın efendim.
ERHAN
USTA (Samsun) - Ben bu vesileyle 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası’nda
da hastalarımıza acil şifalar diliyorum ve gelecek hafta
zannediyorum kanserle ilgili bir araştırma önergesini de Mecliste
görüşeceğiz. Bu konunun da Türkiye'nin gündeminde olması gerektiğini
ve konunun incelenmesi gerektiğinin çok önemli olduğunu
düşünüyorum.
Suudi
Arabistan’da Kral Selman’ın Danışmanı bir densizlik
yapmış ve “Kürdistan kurulsun.” şeklinde küstahça bir ifadesi
olmuştur. Tabii, bu, Suudi Arabistan’ın resmî görüşü müdür, onu
bilemiyoruz ancak dostumuz Suudi Arabistan’ın böyle bir görüşü teyit
etmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir yandan, ABD
Başkanının “Biz oradan çekileceğiz ancak maliyeti
karşılanırsa kalabiliriz.” dediği bir ortamda Suudi
Arabistan’ın da 4 milyar dolarlık bir yardım
yaptığı ifade ediliyor; biz beka diyoruz, onlar “para” diyorlar.
Bu durumu hiçbir şekilde kabul etmek mümkün değildir.
Aynı
şekilde Yunanistan Savunma Bakanının da küstahça bir ifadesi
olmuştur Türkiye’yi tehdit eden, “Yürekleri yetiyorsa gelsinler.”
şeklindeki ifadesini de buradan kınadığımı ifade
etmek isterim.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
– Teşekkür ederim efendim.
Halkların
Demokratik Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Filiz Kerestecioğlu,
buyurunuz Hanımefendi.
20.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demir’in, birleşimi Başkan Vekili Mithat Sancar yerine TBMM
Başkanının yönetmesinin ve “Afrin savaşı” ifadeleri
nedeniyle önergelerinin reddedilmesinin demokrasi tarihinde görülmemiş ve
kabul edilemez bir tutum olduğuna, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne, Selahattin
Demirtaş’ın gönderdiği bir mesaja ve kadınların sadece
sahnede değil her yerde olmaya devam edeceklerine ilişkin
açıklaması
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bugün
Sayın Mithat Sancar’ın yerine burada bulunmanız da önergemizi
“Afrin savaşı” dediğimiz için reddetmeniz de aslında
demokrasi tarihinde görülmemiş ve kabul edilemez bir tutumdur. Öncelikle,
bu, kayyumun da ötesinde aslında bir darbedir, böyle ifade etmek
istiyorum. Gerginlik çıkmasın diye dün elinden geleni
yapmış bir grup başkan vekili olarak, siz bu durumun -hani ifade
ettiğiniz gibi- gerginlik olmasın diye olacağını ifade
ettiniz ama bunun yerine, aksine daha fazla gerginlik yaratacak ve demokrasi
açısından da az önce ifade ettiğim gibi kabul edilemez bir
şey olduğunu söylemek isterim.
Ben
de bir avukat olarak bugün Avukatlar Günü’nü
kutlamadığımızı ifade etmek istiyorum. Avukatlar,
meslektaşlarım bu günü kutlamıyorlar ve tutuklu
meslektaşlarının mesajlarını okuyacaklar adliyelerde.
Çünkü çok sayıda avukat şu anda tutuklu bulunuyor. Ben burada
Sayın Selahattin Demirtaş’ı, Aysel Tuğluk’u, Bekir
Kaya’yı, Ayla Akat’ı, Burcu Çelik’i, Selçuk Kozağaçlı
şahsında bütün Çağdaş Hukukçular Derneği
avukatlarını, Sezin Öney’i, Özlem Gümüştaş’ı ve Cumhuriyet
gazetesi avukatlarından meslektaşım Akın Atalay’ı da
selamlamak istiyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Bir dakika daha veriyorum, bağlayın lütfen.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Selahattin
Demirtaş’ın gönderdiği bir mesaj var: “Yargının
iktidar eliyle siyasallaştırmasının sonuçlarından biri
de avukatların, hak ve adalet savunucularının da
tutuklanmış olmasıdır. Ancak, böylesi faşizan uygulamalar,
adalet, özgürlük, eşitlik ilkelerini şiar edinmiş
avukatları asla yıldıramaz. Aynı zamanda tutuklu bir avukat
olarak bütün tutuklu avukatlara dostluk, dayanışma dileklerimle
birlikte selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Avukat Selahattin Demirtaş.”
Ayrıca,
Sayın Başkan, kadınlar istifanızı istiyorlar. Çünkü,
bu topraklarda kadınlar 1856 yılında ilk defa sahneye çıkan
Ağavni Hamoyan ve onu izleyen Afife Jalelerden beri sahnedeler ve Mecliste
yaşanan o gerçekten kadınların yanda sahneyi izlemesi ve sahneye
çıkarılmaması olayı karşısında hepsi bunu
gereğince protesto ettiler. Ben de bir kez daha buradan ifade etmek
istiyorum: Kadınlar sadece sahnede değil her yerde ve her yerde
olmaya da devam edecekler.
Teşekkürler.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Hanımefendi.
Beyanlarınızdaki
bu kayyumluk ötesi durumu tabii ki kabul etmek mümkün değil. Bir hukukçu
olarak da ifade etmemeniz gerekir ama içinde bulunduğunuz şartlar
belki böyle yapıyor. Demokrasi tahammül rejimi, tahammül edeceğiz
birbirimize. Herkes benim gibi düşünecek diye bir dayatma içerisine
giremeyiz, o faşizmdir.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Biz de onu görüyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Gerginlik ötesi bir durum mevzubahis değil. Ben bir İç Tüzük'ü
tatbik ediyorum.
Avukatlar
Günü kutlanıyor, doğrudur. Kutlamayan olabilir, üzüntüsünü beyan eden
olabilir ama ben kutlayanlardan birisiyim ve avukatlık kutsal bir meslek,
adaleti teminde vazgeçilmez bir meslek ve hukuk devletinin vazgeçilmezidir,
hukukun üç ayağından birisidir. Kendilerinin gününü tekrar
kutluyorum.
Kadınlar
meselesini, dediğim gibi, bu gündem dışılar bittikten sonra
sizlere arz edeceğim çünkü ha bire yoğuruluyor, ha bire köpürtülüyor.
Teşekkür
ediyorum.
Söz
sırası Engin Altay Bey’de.
Buyurun
beyefendi.
21.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne ve yargı
bağımsızlığının esas olduğuna
ilişkin açıklaması
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kutsal
haklar vardır, savunma hakkı da bu kutsal haklar
arasındadır. 5 Nisan Avukatlar Günü’nde savunma mesleğinin
emekçilerinin bu gününü kutluyorum. Bu günü kutlarken 12 Eylül faşizminde
bile bu kadar kitlesel bir şekilde avukatların tutuklanmasına,
gözaltına alınmasına rastlamadık.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; yargı
bağımsızlığı esastır. Yargı vesayeti de
yargıya vesayet de kabul edilemez. Türkiye'de bugün yargının
içinde bulunduğu hâl hem toplum kesimlerine yönelik olarak bir yargı
vesayeti, âdeta bir jüristokrasi, aynı zamanda da siyasi iktidar
tarafından yargıya bir vesayet fiilî durumuyla karşı
karşıyayız. Bunun bir an önce giderilmesi kamu
vicdanını rahatlatacak ve Türkiye'nin esenliğe
kavuşmasına büyük katkıda bulunacaktır. Öte yandan, savunma
makamı ile iddia makamı aynı zeminde görevlerini ifa
edemedikleri müddetçe yargının bir ayağı da şüphesiz
topal kalacak. Yargı, adaletin bir diğer olmazsa olmazı da
savunma makamı ile iddia makamının mahkeme salonlarında
aynı zeminde işlerini ifa etmeleridir.
Eskiden
asma kilitli adliyeler vardı, içinde adalet vardı; şimdi, devasa
adalet sarayları var, içinde adalet yok. Bir yerde mahkemenin olması
orada adalet olduğu anlamını taşımaz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Buyurun, tamamlayın.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim efendim.
Hep
söylerim, bir kere daha bu gün vesilesiyle söylemek isterim: Mahkeme
kararlarının meşruiyeti kamu vicdanındaki
karşılıkla doğru orantılıdır.
Bu
vesileyle başta avukatlık mesleğini yapan ve şu anda
milletvekili olduğu için yapmayan avukat kökenli sayın
milletvekillerimiz, zatıaliniz dâhil, bütün
avukatlarımızın, cezaevindeki avukatlarımız dâhil, bu
gününü tebrik ediyoruz Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
– Çok teşekkür ederim.
Sayın
Mehmet Muş, AK PARTİ Grup Başkan Vekili; buyurun Beyefendi.
22.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne, bir gün önce Genel Kurulda yaşanan olaylara, herkesi
İç Tüzük’e ve kurallara uymaya davet ettiğine ve Meclis
Başkanına “kayyum” demenin hukuk tanımazlık olduğuna
ilişkin açıklaması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hukukun ve adaletin tesis edilmesinde önemli bir görev
üstlenen ve savunma hakkının kullanılmasını tesis eden
tüm avukatlarımızın 5 Nisan Avukatlar Günü’nü biz de AK
PARTİ Grubu olarak kutluyoruz.
Sayın
Başkan, dün, ne yazık ki Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda
yüce Meclisin ruhuna yakışmayacak bazı nahoş olaylara
şahit olduk. Dünkü birleşimde CHP Grubu tarafından sıralara
vurulmak suretiyle çıkarılan gürültüyle Meclis
çalışmaları sabote edilmeye çalışılmıştır.
Mecliste yer alan bir siyasi partinin grup önerisi vermesi “darbe” olarak
nitelendirilmiştir. Eminiz ki dünkü sıraya vurma görüntülerini
ekranlarda izleyen halkımız ilkokul sıralarında dahi
görülmeyen bu görüntülerden rahatsızlık duymuştur. Bir kez daha
hatırlatmak istiyoruz ki milletin vekili millete yakışır
şekilde hareket etmelidir, Meclisin önemine, ciddiyetine uygun tutumlar
sergilemelidir.
Ne
yazık ki dün birleşimi yöneten Meclis Başkan Vekili hem bu
sıralara vurma olayını normal karşıladığını
belirtmiş hem de bize göre yanlış bir tutum sergileyerek grup
önerimizi reddetmiş ve yetki aşımı
yapmıştır. Dün verdiğimiz grup önerisi İç Tüzük’e
uygundur. Unutulmasın ki demokrasi, kurallar ve kurumlar rejimidir. Herkes
kurallara uymalıdır. Hiç kimse kendi kişisel yorumundan yola
çıkarak İç Tüzük’ü ya da hukuk kurallarını hiçe sayamaz.
Meclis başkan vekilleri hissiyatlarına, dünya görüşlerine göre
değil, önlerindeki İç Tüzük’e göre birleşimi yönetmelidirler.
Yine,
hiç kimse milletin kendisine sandıkta vermediği çoğunluğu
baskıyla, gürültüyle, oraya buraya vurarak elde etmeye
kalkışmamalıdır. Demokrasi çoğunluğun
azınlığa tahakkümü olmadığı gibi,
azınlığın da çoğunluğa tahakkümü değildir.
Herkesi
Meclis İçtüzüğü’ne ve kurallara uymaya davet ediyoruz. Esas olan,
Meclisi çalıştırmamak değil,
çalıştırmaktır. Meclis çalışacak ki yasama
faaliyeti yerine gelecek, aynı zamanda devletin, milletin işleri
yürüyecek.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Meclise susturucu takın.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, tamamlıyorum.
BAŞKAN
– Açıyorum efendim.
Buyurun,
lütfen.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Muhalefet elbette görevini yapmalı fakat bunu
yaparken İç Tüzük’ü suiistimal etmemeli ve Genel Kurul iradesine
saygılı olmalıdır. Bu anlamda, sıralara vurarak
değil, karşılıklı diyalog yoluyla ve kurallara riayet
ederek hareket etmek en makul yöntemdir diye düşünüyorum.
Aynı
şekilde, Meclis Başkanına “kayyum” demek Meclis
İçtüzüğü’nü bilmemektir, hukuk tanımamaktır,
tanımamazlıktır. Meclis başkan vekilleri Türkiye Büyük
Millet Meclisinin vekilleridir, Meclisin asıl Başkanı Meclis
Başkanıdır ve istediği takdirde, takdir ettiği
zamanlarda gelir Meclisi yönetir ve bu yetki kendisine Anayasa ve İç Tüzük
tarafından tanınmıştır. Meclis Başkanının
kullandığı bu yetkiyi “darbe” olarak nitelemek “kayyum” olarak
nitelemek büyük bir cehalet ürünüdür.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
– Teşekkür ederim.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN
– Buyurun Özgür Bey.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Grup Başkan Vekili konuşmasında
“Cumhuriyet Halk Partisi Grubu sıraya vurarak sabote etti, milletin
vekilleri millete yakışan davranış göstermemiştir.”
diyerek grubumuza bir sataşmada bulundu ama yerinden yaptığı
için uygun görürseniz yerimden cevap verebilirim.
BAŞKAN
– Lütfen…
23.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, 5 Nisan Avukatlar
Günü’ne ve İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, ben de
öncelikle tüm avukatların Avukatlar Günü’nü kutluyorum ve savunma
mesleğinin, bu onurlu mesleğin mensuplarının görevlerini en
hukuka uygun ve özgür biçimde yapabilecekleri yarınlara olan ümidimi ve
inancımı ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Sayın Grup Başkan Vekili CHP Grubunun sıralara
vurarak sabote ettiğini, sabotaj yaptığını ve millete
yakışan davranış göstermediğini söyledi.
Sayın Başkanım, Meclis
tutanakları ve açık kaynaklarda Aralık 2017’de Engin Özkoç, Grup
Başkan Vekilimizin konuşmasında AKP Grubunun sıralara
vurduğu ve Meclis Başkan Vekili Sayın Aydın tarafından
oturuma ara verildiği görülüyor. Yine, Ocak 2018’de, bundan sadece üç ay
önce bu kez Grup Başkan Vekilimiz Engin Altay konuşurken AKP Grubu
sıra kapaklarına vuruyor ve Sayın Bahçekapılı
tarafından oturuma ara veriliyor.
Bu,
sıra kapaklarına vurmak Meclisin geleneklerinde olan, 1924’lerden
beri yaşanan ve zaman zaman etkili sonuçlar doğuran, Meclisin
renklerinden birisi. Elbette çok fazla olduğunda düzeni bozar, ayrı
bir konu; bu konuda sizlerin görevleri var, uyarırsınız ama
kendi grubu daha dört ay ve üç ay önce sıra kapaklarına vurarak
Meclisi kapattıracak kadar gürültü yapmışken CHP’ye “Sabotaj
yaptı, milletin vekiline yakışmayan davranış gösterdi.”
demesini esefle karşılıyorum ve kendisine bunu
yakıştıramadığımı ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN
– Görüşlerinizi ifade ettiniz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Hanımefendi buyurun.
24.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demir’in, İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Grup
Başkan Vekili Mehmet Muş yine sözlerinde benim sözlerimi esas alarak
bu tutuma “darbe” ve “kayyum” denmesinin cehalet olduğunu söyleyerek bir
sataşmada bulunmuştur. Aynı şekilde, ben de yerimden bir
açıklamada bulunmak istiyorum.
Siyasi
eleştiriler farklı sözlerle yapılır. “Darbe” ve “kayyum” da
gerçekten uzun yıllardır bu ülkede çok iyi bildiğimiz siyasi
eleştiri sözleridir ve şu anda yaşanan durum tabii ki İç
Tüzük’e uygun olabilir, tabii ki siz yönetme hakkına sahip olabilirsiniz,
zaten mesele bu değildir; mesele, hakikaten, içeride de
konuştuğumuz, ifade ettiğimiz gibi, üç parti de aslında bu
uluslararası sözleşmelerde söz kısaltmalarına
karşı çıkmasına rağmen, “Kısaltılmaması
gerekir.” görüşünde olmasına rağmen, buna karşın,
Meclisin iradesi de aslında hiçe sayılarak sizin gelmeniz,
oturmanız ve bu önergenin de biraz sonra çoğunluk tahakkümüyle
buradan geçecek olmasıdır. İşte buna biz birazcık
“darbe” diyoruz, kimse kusura bakmasın, yani bu, Meclisin iradesiyle olan
bir şey değildir. “Yeniden bir oradan dolanamadık, buradan
dolanalım.” anlayışıyla bunu gündeme getirmektir ve ondan
sonrasında da olacaklar sizin içinize siniyorsa…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – …gerçekten bunu
geçirdiğinizde kolay gelsin. Diyecek başka bir söz yok.
BAŞKAN
– Teşekkür ederim efendim.
Hatasız
teşbih olmaz. Siz öyle bir teşbih kullanıyorsunuz ama hukuken
uygun olmadığı kanaatimi ben tekrar ifade etmek isterim.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Siyasi eleştiri
yapıyorum Sayın Başkan.
V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
3.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı
İsmail Kahraman’ın, 28 Mart 2018 tarihinde Meclis Sohbetleri toplantısı
programında Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü nedeniyle
gerçekleştirilen gösteriye ilişkin konuşması
BAŞKAN
– Efendim, bu grup başkan vekillerinin konuşmalarından sonra ben
herkesin köpürttüğü şu sahne meselesini izah etmek istiyorum. Zira birçok
yerde, burada da şahsımı hedef alan konuşmalar olduğu
için açıklama getirmek, İç Tüzük’e de, mevcut duruma da uygun.
Bir
kere şunu ifade edeyim: Yalan, iftira, tezvir. Kesinlikle a’dan z’ye yok
böyle bir vaka. Olmayanı var diye göstermek ahlakın dışındadır,
dürüstlüğün dışındadır, ar duygusunun
dışındadır. Sahne var, eser var, oynanıyor…
KAZIM
ARSLAN (Denizli) – Kadın var.
BAŞKAN
– …ve kadınlar o sahneden çıkartılıyor. Yalan, iftira,
tezvir, asılsız ve tam bir provokasyon. Çok ayıp.
KAZIM
ARSLAN (Denizli) – Yanda bekletiliyorlar.
BAŞKAN
– Hadiseyi anlatıyorum.
Efendim,
Meclisimiz geçen aydan başlayan, daha doğrusu, iki kere
toplantısı yapılmış olan “Meclis Sohbetleri” diye bir
faaliyet yürütüyor. Bu faaliyetlerden birincisi şubat ayında, 21
Şubatta yapıldı, bir diğeri de 28 Mart günü
yapıldı, çarşamba günleri saat 20.00’de. Birincisinde Sayın
Köksal Toptan oturum Başkanlığı yaptı, Meclisimizin
eski başkanlarından ve şöyle bir şablonu var: Meclis
başkanları oturum başkanı olacak. Nitekim ikincisinde de
Sayın Mehmet Ali Şahin Başkanlık etti. Oturum
başkanları her ay değişecek ve eski başkanlık
yapmış olanlara ricada bulunacağız, oturum
başkanlıkları yapacaklar.
Birincinin
konusu, Türkiye'de demokrasinin gelişimiydi ve bu oturumda Köksal Toptan
Bey oturum başkanı, Profesör Doktor İlber Ortaylı, Profesör
Doktor Halil Berktay ve Gazeteci-Yazar Avni Özgürel de
konuşmacılardı. Fevkalade faydalı oldu ve bir davetiye
metninde de kendi hayat hikâyeleri anlatıldı, başarılı
geçen, bir buçuk saat süren bir toplantı bitti.
İkincisi
28 Martta. Yine aynı şekilde: Oturum Başkanı Mehmet Ali
Şahin, konuşmacılar: Profesör Doktor İsmail Hakkı
Ünal, Profesör Doktor Mustafa Turan, Profesör Doktor Mustafa Budak.
Ahmet
Aydın Bey her toplantının açılışını
yapıyor.
“28
Mart 2018 Çarşamba, TBMM Tören Salonu”
Şu
da program:
1.Açılış
konuşması: Ahmet Aydın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili, Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Başkanı.
2.Oturum
Başkanın konuşması: Mehmet Ali Şahin, 23.Dönem Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı.
3.Sohbet:
Profesör Doktor İsmail Hakkı Ünal, Ankara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dekanı; Profesör Doktor Mustafa Budak, İstanbul
Üniversitesi Öğretim üyesi, Profesör Doktor Mustafa Turan, Gazi
Üniversitesi Öğretim Üyesi.
Soru
ve cevap.
Kapanış
konuşması: İsmail Kahraman, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
19.30-20.00
İkram.
20.00-21.30
Sohbet.
Konu:
Birinci Meclis, Gazilik ve Şehitlik Ruhu
Program
bu, program böyle tatbik ediyor, öbüründe de yine böyleydi. Bir tiyatro eseri,
oyunu sahnelenmiş değil, zaten sahne yok. Biliyorsunuz Tören
Salonu’nu, ne perdesi ne ışıklandırması ne sahnesi;
bir salon. Orada, bildiğiniz gibi, törenler yapıyoruz, resepsiyonlar
veriliyor. 18 Mart hepimizin müftehir olduğu, iftihar ettiğimiz
Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü. Kastamonu 15 Temmuz Şehitler
Anadolu Lisesinin talebelerinin bir gösterisini televizyonda tesadüfen gördüm.
Bir AVM’de birisi çantasını açıyor, içinden bir klarnet
çıkarıyor ve Çanakkale Türküsü’nün melodisini seslendiriyor. Derken
Çanakkale askeri kıyafetinde bir genç yavrumuz, lise talebesi
merdivenlerden aşağı doğru iniyor ve aşağıda
enstrümanlar var, onlar müziği çalıyorlar ve bütün AVM’dekiler,
herkes topyekûn Çanakkale Türkümüz’ü seslendiriyorlar. Böyle bir gün, 28 Mart
olduğuna göre, 18 Marttan on gün sonra olduğuna göre ve “Birinci
Meclis, Gazilik ve Şehitlik Ruhu”, konumuz bu olduğuna göre
“Başlangıçta bir sürpriz yapalım.” görüşü hâkim oldu.
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü arandı “Sizden -Çanakkale’deki
ordumuz 5. Ordu’dur- 5. Ordu’yu temsilen 9 kişilik bir manga -manga o
zaman 9 kişi- Çanakkale’deki asker kıyafetiyle gelsin, salonda yer
alsın ve hanımlar, beyler; kadınlar, erkekler
karışık -13’ü erkek, 16’sı kadın, 29 kişidir
yekûnu, enstrümanlar, askerler ve türküyü söyleyenler- bu türküyü söylesinler.”
Ve ışıklar söndü -Ahmet Aydın Bey tam kürsüdeydi- sanki
cereyan kesilmiş gibi, ne oluyor? Aa, içeriye Çanakkale’deki askerimizin
kıyafetiyle askerlerimiz girdi. Büyük bir alkış, arkasından
Çanakkale Türküsü, herkesten tebrik. Ne oyun var ne rejisör var ne senarist var
ne perde var ne tiyatro var ne yazarı var. Sadece bir canlandırma ve
9 kişilik asker. Efendim, bir köpürtüldü. “Vay, kadınlar sahneye
alınmadı, sahneye konmuyor.” Kadınlardan yürüyüş… Çok ayıp
oluyor, ülkeme de yakışmıyor. Çok, çok tuhaf.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Neden çıktı o zaman Sayın
Başkan?
BAŞKAN
– Ben Kültür Bakanlığı yaptım.
TANJU
ÖZCAN (Bolu) – Pek başarılı olamadınız galiba.
BAŞKAN
– Devlet Tiyatroları bana bağlıydı. Birçok eseri ortaya
koydum, birçok eseri seyrettim.
TANJU
ÖZCAN (Bolu) – Keşke yapmasaydınız.
BAŞKAN
– Hepiniz gibi okul sıralarında piyeslere çıktık.
Namık Kemal’in “Vatan yahut Silistre”sinde, Küçük Şehir’de, Paydos’ta
başroldeydim.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Provayı sahne önünde yaptılar. Niye
arkada durdular?
BAŞKAN
– Tiyatroya yabancı olmayan ve çok önem veren bir kişiyim. Millî Türk
Talebe Birliği Genel Başkanlığında Sinema, Tiyatro
Müdürlüğümüz vardı. Yücel Çakmaklı Sinema Müdürümüzdü.
Cumhurbaşkanlığımızı yapmış Abdullah
Gül Tiyatro Müdürümüzdü.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Kanlı Pazar’ı da biliriz.
BAŞKAN
– Kültür Müdürlüğünü de Cumhurbaşkanımızın
yaptığı bir dönem var.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Türk Talebe Birliği
Başkanlığını da biliriz.
BAŞKAN
– Biz sanatın yanındayız. Kadın-erkek ayrımı
yapmıyoruz.
TANJU
ÖZCAN (Bolu) – Sayın Başkan, on dakikadır anlatıyorsunuz.
Hiçbir şey anlamadık.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Söyledi adam.
BAŞKAN
– Kadınlar bizim annemiz. Nene Hatunlar… Hatta toplantıda yani
kapanışta hediyeleri vermeden evvel ben bir konuşma yaptım,
dedim ki…
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Kanlı Pazar’ı da hatırlıyor
musunuz? Duran Erdoğan’ı, Ali Turgut Aytaç’ı
hatırlıyor musunuz?
KAZIM
ARSLAN (Denizli) – Durup dururken neden çıktı?
BAŞKAN
– “Burada şu anda bir hanım var, o akşam 15 Temmuz gecesi
Mecliste olan bir hanım arkadaşım var, Sema Kırcı
Hanım.” Sema Kırcı’nın tavrını anlattım.
Buraya geldiğimde ben Meclisi kendi irademle açtım 15 Temmuz gecesi.
“Sema Hanım, hoş geldin.” dedim. “Evet, geldim.” dedi. “19
yaşında oğlum. Oğlum, abdest alalım, iki rekat sefer
namazı kılalım. Meclise şehit olmaya gidiyoruz dedim ve
öyle geldik.” dedi.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Damat nerede, damat?
BAŞKAN
– “Bennur Hanım’ı gördüm. Bennur Hanım “Evet, şehit olmaya
geldim.” dedi. Annem evde “Salaten Tüncina” okuyor. “Bize bir şey olmaz
evelallah ama olursa da şehidiz.” dedi Bennur Karaburun. Bu iki hanım
milletvekilinden de “Gazi ve şehitlik ruhudur.” diye bahsettim
konuşmamda, kapanış konuşmasında. Aman Allah’ım,
neler demiyorlar.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Bu olay durup dururken nereden çıktı
Sayın Başkan?
BAŞKAN
– İftira, tezvir, yalan… Yakışmaz, çok ayıp.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Nasıl oldu da ortaya çıktı?
BAŞKAN
– Ben bu güruhun, ufak bir güruhun provokasyonuna ehemmiyet vermiyorum çünkü
ben kendimden eminim, kendimi biliyorum. Bu izahatı vermek durumunda
kaldım, biraz zamanınızı aldım.
Teşekkür
ederim, sağ olunuz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Damattan da emin misiniz?
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Orada kadınlar var mıydı, yok
muydu Başkan, onu da söyle.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Özgür Bey, buyurun.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Müsaade eder misiniz.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Kadın sanatçılar var mıydı,
yok muydu, o belli olmadı ya!
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
25.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Oturum
Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, konuşmanızın bir
bütününü bir öz eleştiri olarak kabul edersek bu bir aşamadır,
önemlidir. Ama eğer, olan bir olayı olmamış gibi
gösteriyorsak, iki tane şahitliğim var. Mecliste görev yapan birine,
o gün salonda olan birine sordum, diyor ki: “Orada hanımlar günlerdir
prova yapıyorlardı ve sahnede yapıyorlardı. Böyle
sarılıyorlardı, ağlıyorlardı, analar
şehitlere sarılıyordu. Son anda onlara ’Siz
çıkmayacaksınız.’ denmiş, köşede
ağlıyorlardı.” diyor. Birisi onlara “Kadınlar
çıkmayacak.” demiş, kadınlar ağlıyor. O
kadınlardan da kamuoyuna yansıyan açıklamaları dinledik.
Siz diyorsanız ki: “Bu iş yanlış olmuştur, bu bir öz
eleştiridir. Bu, hem oradaki kadınlardan hem Türkiye’ye
yaşattıklarımız için kamuoyundan bir pişmanlık
ifadesidir.” eyvallah. Ama yaşanmış bir şeyi…
Bakın,
detay veriyorsunuz, birçok şeyi söylüyorsunuz, söylediğiniz birçok
şeye katılmamak mümkün değil ama bir gerçek var. Orada dört gün,
beş gün prova yapmış kadın oyuncular bir talimatla,
provadakinin aksine, kıyıda kalıp “Siz buradan şarkı
söyleyeceksiniz, böyle sarılmak, dokunmak, tepede asker anası gibi…”
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Ya da buna müdahale eden kim?
NURETTİN
DEMİR (Muğla) – Kim buna müdahale eden Sayın Başkan?
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – “…askere, Çanakkale’de şehitlere sarılan eşleri,
anaları canlandırmak yok, siz aşağıda
olacaksınız, bir tek erkekler çıkacak.” Orası bir tiyatro
değil ama o gecenin hazırlık görüntüleri var, provaları
var, şahit Meclis personeli var. Kadınlar da “Siz
çıkmayacaksınız.” deyince oturdu, ağladı. Bu konuda
sorumluluk benim değil şunun.” diyebilirsiniz, “Ona şu
soruşturmayı açtım.” diyebilirsiniz, “Biz bir karar verdik,
niyetimiz bu değildi ama maksadını aştı.”
diyebilirsiniz, öz eleştiri yapabilirsiniz, özür dileyebilirsiniz,
baş tacı. Ama her şeyi anlatıp “Orada hiçbir şey
olmadı, hiç kimsenin kusuru yok, iftira.” derseniz, göz göre göre bir
hakikate “iftira” demek de doğru bir şey değildir.
Teşekkür
ediyorum.
V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
4.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı
İsmail Kahraman’ın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü
Basın Halkla İlişkiler biriminin Meclis Sohbetleri
toplantısı programında gerçekleştirilen gösteriyle ilgili
beyanına ilişkin konuşması
BAŞKAN
– Özgür Bey ve değerli hazırun, değerli milletvekilleri; tekrar
ediyorum, ortada bir iftira var, ortada bir kara yalan var, ortada çok kötü bir
provokasyon var.
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) – Hadi ya!
BAŞKAN
– Bu programda bir tiyatro oyunu yok, oyuncular yok, senaryo yok, rejisör yok,
prova yok; yapmışlarsa kendi aralarında yapmışlar.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Mecliste nasıl yapabilirler? Mecliste öyle
bir şey olur mu? Sayın Başkan, bilginizin dışında
nasıl olur?
BAŞKAN
– Bir dakika...
Bakınız,
şimdi, biz şu programı ilan ettik. Bakınız, bu
programda soru-cevap var. Bu soru cevaba geçemedik. Niye? Hatipler
uzattılar, ilk baştaki on dakika oldu diye. Dolayısıyla,
yok, böyle bir gösteri yok, programda yok.
Bakın,
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün Basın Halkla
İlişkiler Biriminin açıklamasını yapıyorum:
“Bugün bazı basın-yayın organlarında yer alan Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman’ın 28 Mart 2018
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde düzenlediği Meclis Sohbetleri
toplantısında “Kadınlar Sahneye Çıkmasın”
başlıklı asılsız haber üzerine açıklama yapma
ihtiyacı duyulmuştur. Meclis Sohbetleri toplantısında,
programında, Birinci Meclis gazilik ve şehitlik ruhunu ele alan
toplantının içeriğini zenginleştirmek gayesiyle kısa
bir tiyatro gösterisi yapılması için Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğünden destek talep edilmiştir.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Hani tiyatro yoktu?
BAŞKAN
- Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğümüzden gelen kadın ve erkek
sanatçılarımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Tören Salonu’nun
iki tarafında ve katılımcıların arasında
yerlerini almış, toplantının başında on
dakikalık bir gösteri düzenleyerek Çanakkale Türküsü’nü ve Mehmet Akif
Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine şiirini birlikte icra
etmişlerdir. Gösteride kadın ve erkek oyuncularımız birlikte
sahneye çıkmış. Tarihimize ve şehitlerimize
saygıyı ifade eden bu gösteri, izleyenler tarafından büyük
beğeniyle seyredilmiş ve uzunca bir müddet ayakta
alkışlanmıştır. Kurumumuzu ve
sanatçılarımızı yıpratmaya yönelik yapılan bu art
niyetli haberleri kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Az önce siz “Yok.” dediniz, “Böyle bir şey
asla yok.” dediniz Başkan.
BAŞKAN
- Bu, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün
yayımladığıdır.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Az önce siz “Tiyatro yok.” dediniz programda.
BAŞKAN
- Yani programda bir tiyatro gösterisi yok, Çanakkale Türküsü var ve Mehmet
Akif’in Çanakkale şehitlerine şiiri var.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Orada var tiyatro.
BAŞKAN
- Dolayısıyla kadınlar da var, erkekler de var ve önde de 9
kişilik, askerimizi canlandıran o Çanakkale askeri kıyafetindeki
insanlar var.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Devlet Tiyatroları “Var.” diyor, siz onu
okuyorsunuz.
BAŞKAN
- Bunu hemen mal bulmuş Mağribî gibi köpürtmenin bir âlemi yok.
Gerçekten söylüyorum, tekrar ediyorum, ısrar ediyorum: Bu bir
iftiradır, bu bir tezvirdir, bu bir yalandır, yakışmaz. Ama
bunların sayısının az olduğuna inanıyorum,
köpürtmeye lütfen müsaade etmeyelim, aramızdaki hukuku zedelemek
isteyenlerin oyunlarına gelmeyelim. Hadise budur. (CHP
sıralarından gürültüler)
MURAT
BAKAN (İzmir) - Köpürtmek ne demek? Size yakışmıyor!
BAŞKAN
- Kadına karşılık yoktur, tiyatroya karşılık
yoktur, yapılanlar tamamen a’dan z’ye yanlıştır. Ben
herhangi bir kimseden özür dileyecek değilim, bir hata yapmış
değilim, ortada bir hata yok, övünüyorum ve dolayısıyla tekrar
ediyorum: Bu hadise yanlış anlatılmaktadır, bu
yanlıştan dönülmesi en büyük temennimdir.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…
Sayın Başkan…
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Sayın Başkan, sizin
açıklamanızdaki Devlet Tiyatrolarının
yazısını Tutanaktan isteyin, bir daha okuyun.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan…
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Buraya da baksanız Sayın
Başkan.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Siz “Tiyatro yok.” diyorsunuz, Devlet
Tiyatroları “Bizi çağırdılar.” diyor.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, bir söz talebim var.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Provalar burada.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, bakın…
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Bir kadın grup başkan vekili
söz istiyor.
BAŞKAN
– Mehmet Bey, buyurun.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Arkadaşlar, söz talebim var ya.
BAŞKAN
– Bir dakika…
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan,
deminden beri, Mehmet Muş’tan önce, kaç saattir ayaktayım ve söz
istiyorum. Bu tarafa doğru bakmıyorsunuz.
BAŞKAN
– Hanımefendi, buyurun. Evvela Mehmet Bey söz istiyor.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Daha önce ben…
BAŞKAN
– Bilahare size söz vereceğim.
Mehmet
Muş Bey, buyurun, AK PARTİ Grup Başkan Vekili.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
26.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un, Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkanım, burada, bu olay çok
farklı alanlara çekilmeye çalışıldı, bundan önceki
Meclisin çalışmalarında da yapıldı. Siz Meclis
Başkanı olarak bir konuyla alakalı açıklama
yapıyorsunuz, olayın ne olduğunu, böyle bir olay
olmadığını beyan ediyorsunuz ama Cumhuriyet Halk Partisinin
işine gelmediği zaman işine geldiği şekilde cevap
verene kadar illa burada tartışma sürecek.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Gerçek ortaya çıksın isteniyor
Başkanım.
SELİNA
DOĞAN (İstanbul) – Size ne ya? Sizinle ne alakası var? AKP
Grubuyla ne alakası var?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) - Olayın başındaki Meclis
Başkanı diyor ki: “Böyle bir şey söz konusu değil, bu bir
iftiradır.”
SELİNA
DOĞAN (İstanbul) – Siz avukatı mısınız Meclis
Başkanının?
TUR
YILDIZ BİÇER (Manisa) – Nereden biliyorsunuz, bunun iftira olduğunu
nereden biliyorsunuz?
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Onların işine gelmediği için “Yok,
öyle değil; biz şahitler bulduk, burada insanlar vardı,
şurada şununla konuştuk, böyle bir şey geldi
kulağımıza.”
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Kulak değil, gözümüze geldi, gözümüze.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Değerli arkadaşlar, ciddi olalım,
Meclis Başkanı diyor ki: “Böyle bir olay olmadı.”
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Siz iftira deyince iftira olmuyor o.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Bakın, az önce, istedikleri gibi yargı
kararı çıkınca yargı bağımsız, istedikleri
gibi çıkmayınca yargı siyasi iktidarın emrinde; yok böyle
bir şey.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Gerçek ortaya çıksın, görüntüler var.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Lütfen, olmayanlar üzerinden burada Meclisin
çalışmasını sabote etmeyelim. Meclisin gündemi vardır,
milletin bizden istediği, bizden beklediği çalışmalar
vardır, onları yapmakla mükellefiz.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
– Teşekkür ederim.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Biz gerçeği arıyoruz Sayın
Başkan, gerçeği. Var, görüntüsü var.
BAŞKAN
– Halkların Demokratik Partisinden Filiz Kerestecioğlu, buyurun
efendim.
27.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demir’in, 28 Mart 2018 tarihinde Meclis Sohbetleri toplantısında
yaşananlarla ilgili orada bulunan kadın oyuncuların ve
tanıkların Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın
yaptığı açıklamadan farklı ifadeleri olduğuna
ilişkin açıklaması
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan,
bir de bu “Meclisin gündemi var, Meclisin çalışması lazım,
Meclisi meşgul etmeyelim.” sözü gerçekten biraz -nasıl diyeyim-
trajik geliyor bana. Çünkü dün aslında, normalde Meclis gündemine devam
edebilecekken saatlerce, getirdikleri önerge nedeniyle bu Meclis kilitlendi ve
bugün de aslında aynı şekilde kilitlenmeye devam edecek belki
çünkü aynı önergeyi tekrar getiriyorlar.
Şimdi,
siz keşke bu kadar gün içerisinde bir açıklama yapmış
olsaydınız, size sorulmadan önce, gerçekten bu bir iftiraysa. Ama
orada bulunan kadın oyuncular ve orada bulunan tanıklar böyle
söylemiyorlar. Onlar, işte, “Arkada duruyorsunuz değil mi? Aferin.”
gibi sözlerin de sarf edildiğini söylüyorlar, siz başka bir şey
söylüyorsunuz. Biz, evet, buradan şunu anlamak istiyoruz: Bu Mecliste
kadın ve erkek eşittir ve her yerde, her alanda, kadınlar
sahnede de, mahkemede de, Mecliste de, iş yerlerinde de olacaktır.
Yani herhâlde bunu söylüyorsunuz, bunu açıklıkla anlıyoruz
sözlerinizden. Bundan sonrasında da asla böyle şeylere mahal verecek
herhangi bir açıklama veya söz olmayacaktır. Bunu anlamak istiyorum
ben kadın erkek eşitliğini savunan bir kişi olarak. Çünkü
biraz da tabii, buna neden olan farklı şeyler de olabiliyor. Yani
mesela, “Yeni Anayasa’da laiklik olmasın.” gibi bazı sözleriniz veya
daha öncesinde -siz iktidarı temsil etmiyorsunuz ama- iktidar cenahından
gelen “Fıtratında eşitlik yoktur.” gibi sözler -başka
sözler de- biraz bu anlayışı gerçekten ortaya koyan ve bu
nedenle insanların “Böyle bir şey olmuş olabilir.” diye
düşünmesine neden olabilecek sözlerdir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Tamamlıyorum, son
cümlem.
Bu
yüzden, zaten, birçok kez burada ifade ettiğimiz gibi, siyasilerin
özellikle kadınlarla ilgili kullandığı sözlere çok dikkat
etmesi lazım, ayrımcılık yapmaması lazım ve
aksine, ayrımcılığı ortadan kaldırmak için bu
yönde çok daha fazla söz sarf etmesi lazım tersine sözler yerine.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Hanımefendi.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Yalnız, şöyle bir şey var: Kısmen benim
avukatlığımı yaptınız.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Yok, hayır.
BAŞKAN
– Yaptınız, yaptınız.
Yani
kadınlara ne demem gerektiğini, kadınlar hakkında
konuşmam gerektiğini; kabul, onlara iştirak ediyorum, tamam
çünkü bunlar malumu ilan tarzında olan hadiselerdir.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Görüntüler öyle
söylemediği için…
BAŞKAN
- Amma, bu laiklik hadisesini konuşuyorsunuz. Bir hukukçusunuz siz. Yeni
bir anayasa yapılıyor. Olabilir, olmayabilir, bunda fikir beyan
etmenin ne gibi yanlışlığı var ki?
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Ne demek olmayabilir?
BAŞKAN
- Neden acaba, neden?
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Ne demek? Değişmez bir maddeyi
nasıl konuşuyorsunuz? Tartışılamaz bir maddeyi
nasıl tartışıyorsunuz?
BAŞKAN
- Dünya üzerinde 193 ülkenin 4 tanesinin anayasasında var. Yani bu kanaat
niçin sizin kulağınızı tırmalıyor?
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Nasıl tartışıyorsunuz
değiştirilmesi teklif edilemez maddeyi.
BAŞKAN
- Siz hukukçusunuz. Yapmayın, etmeyin! Etmeyin, eylemeyin!
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Anayasa’ya aykırı davranıyorsunuz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Şimdi, bir dakika… Bu
sizin düşüncenizdir, siz bunu savunabilirsiniz. Sizin düşüncenizi
savunma hakkınızı sonuna kadar savunurum. Bu başka bir
şey. Ama sizin bu düşüncenizin, başkaları için, özellikle
bu ülkede yaşayan kadınlar için başka türlü
algılanması ve onların eşitliğe, laikliğe yani
din eliyle aslında, bu ülkenin yönetileceği kaygısına
kapılmasına engel değildir. O sizin düşüncenizdir. Siz o
düşüncenizi savunursunuz ama bu düşünceniz kadınlar
tarafından “Bu ülke dinî esaslara göre yönetilecek.” kaygısına
neden olabilir, bu da zaten, işte bu görüntüler eşliğinde de
“Kadınlar yoktu sahnede.” dendiği zaman “İşte, İsmail
Kahraman bunu yapmıştır.” denmesine neden olur.
BAŞKAN
– Diyenler yanlış söylüyor.
Teşekkür
ediyorum.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN
– Özgür Bey, bu iş uzayacak artık.
Buyurun.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, elimde bir iPad var, iPad’de de
bir film yüklü, o şu: O salon, arkada Meclis günlerinin ikincisinin
afişi var, grup sahnede prova yapıyor. Elimde de iki oyuncunun
beyanları var. “Pazartesiden beri prova yaptık, Meclis bizi
aldı, götürdü, prova yaptırdı.” diyor.
BAŞKAN
– Hiç kimseyi Meclis alıp götürmedi, kimseye prova yap demedi, asla böyle
bir şey yok.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Burada, haberiniz yok herhâlde.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Müsaade ederseniz kürsüye yaklaşarak şunu göstereyim…
BAŞKAN
– Göstermeyin, ben hadiseyi biliyorum, onu gördüm.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Ama…
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Haberiniz yok, haberiniz yok hiçbir şeyden.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Nasıl olmuş Sayın Başkan?
BAŞKAN
– Özgür Bey, yokları var farz ederseniz gerçeği
bulamazsınız.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, bu İç Tüzük’e
aykırı.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, bakın, bu bizim salon…
BAŞKAN
– Bütün tablolar bende, biliyorum.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Bir de iki tane ifadeye, ona bakarsanız başka
şey çıkıyor.
BAŞKAN
– Onlar köpürtücüler efendim.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, böyle bir şey yok,
böyle bir usul yok.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Efendim, iki tane şey…
BAŞKAN
– Ne?
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Meclisin içinde, Mecliste çekilmiş görüntü o.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – …orada görev alan hanımefendi…
BAŞKAN
– Kim diyor?
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Kendileri.
BAŞKAN
– Ne görevi beyefendi, ne görevi, bizim basın grubu.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Bu oyuncular…
BAŞKAN
– Özgür Bey…
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, müsaade ederseniz
şunları size takdim edeyim.
BAŞKAN
– Etmeyin, A’dan Z’ye biliyorum efendim.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Hayır bakın, çağırın konuşun…
BAŞKAN
– Hiç kimsenin eksikliği yok, eksiklik burada Türkiye’deki
yanlış muhalefet anlayışıdır.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Yahu muhalefet…
BAŞKAN
– Onlara bırakın beyefendi.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Söylediğiniz zapta da geçti, teşekkür ediyorum.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan… Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Mehmet Bey, rica edeyim, keselim bunu.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Gerçeklerle niye yüzleşmiyorsunuz?
BAŞKAN
– Söyleyeceklerimizi söyledik, fikirleri kimse bastırmasın, kimsenin
fikrine de saygısızlık etmesin. Fikre katılmayabilirsiniz,
fikirlere saygı da göstermeyebilirsiniz, anlayış göstermek
zorundasınız, fikirlere anlayış gösteriyoruz.
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Siz niye önergemizi reddettiniz?
BAŞKAN
– Kadın dediğiniz… Yahu bizim annemiz kadın, kadına
karşı olmak nasıl olabilir? Oradaki konuşmamda
kadınlardan bahsettim, o zapta bir bakın, o görüntülere bir
bakın ve benim iki milletvekili arkadaşımı, silah
arkadaşımı orada bizzat söyledim. Biz Millî Mücadele ruhunu,
şehitlik ruhunu, gazilik ruhunu anlatırken kadınlarımızı
bir tarafa itemeyiz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan,
annelik böyle bir şey.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – İncitiyorsunuz.
BAŞKAN
– Biz Nene Hatunları bir tarafa itemeyiz.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Başkanlıkça, Balıkesir Milletvekili Ahmet
Akın’ın Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu
üyeliğinden istifasına ait yazısının 5/4/2018
tarihinde Başkanlığa ulaştığına ilişkin
önerge (4/144) yazısı
BAŞKAN
– Geçiyorum.
Sayın
milletvekilleri, Balıkesir Milletvekili Sayın Ahmet Akın’ın
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu üyeliğinden istifasına
ait yazısı 5/4/2018 tarihinde Başkanlığımıza
ulaşmıştır, bilginize sunulur.
V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
5.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı
İsmail Kahraman’ın, HDP grup önerisinin konusu olan Meclis
araştırması önergesinde yer alan bazı ifadelerin İç
Tüzük’ün 67’nci maddesi kapsamında görüldüğünden iade edildiğine
ve konusuz kalan öneriyi işleme alma imkânı
bulunmadığına ilişkin konuşması
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisi Grubunun
İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır.
Öneri, bir Meclis araştırması önergesinin görüşmelerinin
bugün yapılmasını öngörmektedir. Ancak söz konusu Meclis
araştırması önergesinde yer alan bazı ifadeler Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 67’nci maddesi kapsamında
görüldüğünden işleme konulmamış ve iade edilmiştir.
Grup önerisine konu Meclis araştırması önergesinin iade
edilmiş olması sebebiyle konusuz kalan bu öneriyi işleme alma
imkânı bulunmamaktadır.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan,
Sayın Başkan…
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Hani düşüncede ifade özgürlüğü
vardı.
BAŞKAN
- Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- CHP Grubunun, İzmir Milletvekili Murat Bakan ve
arkadaşları tarafından, avukatların
yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra ederken
önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve çözüm
yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 5
Nisan 2018 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulunun 5/4/2018 Perşembe günü (bugün) yaptığı
toplantısında siyasi parti grupları arasında oy
birliği sağlanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Özgür
Özel
Manisa
CHP
Grubu Başkan Vekili
Öneri:
İzmir
Milletvekili Murat Bakan ve arkadaşları tarafından,
avukatların yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra
ederken önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve
çözüm yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin (1843 sıra no.lu),
diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 5/4/2018
Perşembe günlü birleşimde yapılması önerilmiştir.
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan, söz vermeden önce
bir sözümüz var, rica edeceğim.
BAŞKAN
– Buyurun Sayın Beştaş.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
28.- Adana Milletvekili Meral Danış
Beştaş’ın, HDP grup önerisine konu teşkil eden Meclis
araştırması önergesinin iade edilmesi kararını kabul
edilemez bulduklarına ilişkin açıklaması
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Biraz
önce, partimizin önerisinin dikkate alınmadığını ve
işleme alınmayacağını ilan ettiniz. Keşke içeriğini
de açıklasaydınız. Deminden beri siz Meclis Başkanı
olarak düşünce ve ifade özgürlüğünün ne kadar önemli, ne kadar büyük
bir değer olduğunu anlattınız ama Mecliste bizim tecritle
ilgili verdiğimiz önergeyi 67’ye aykırı bulduğunuzu
aynı zamanda ifade ettiniz. Öncelikle şunu ifade etmek isteriz ki:
Biz, iktidar partisinin olaylara, uluslararası ilişkilere ve
politikasında kullandığı dile uymak zorunda değiliz.
Biz başka bir partiyiz ve burada, biz Meclis araştırması
getirdiğimiz zaman bu konuda farklı cümleler kullanmamızdan daha
doğal ve olağan bir şey olamaz. Eğer düşünce ve ifade
özgürlüğü Meclis Genel Kurulunda bile engellenecekse ve sadece partimizin
önergesi işleme alınmayacaksa bu Mecliste vatandaşın bile
sahip olduğu düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı, Parlamentoda
bir Meclis grubuna verilmemiş demektir. Biz, bu kararınızı
kabul edilemez buluyoruz ve kesinlikle önergemizin işleme
alınmamasını tekrar gözden geçirmenizi ve önergemizi işleme
almanızı tekrar ifade ediyoruz.
BAŞKAN
– Efendim, daha evvel Sayın Kerestecioğlu Hanımefendi’ye de izah
ettim, şimdi de söyledim. Yeniden ele alma noktasında yeni bize
lütfen intikal ettiriniz, ona göre bakalım.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- CHP Grubunun, İzmir Milletvekili Murat Bakan ve
arkadaşları tarafından, avukatların
yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra ederken
önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve çözüm
yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 5
Nisan 2018 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN
– Şimdi önerinin gerekçesini açıklamak üzere öneri sahibi Cumhuriyet
Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Murat Bakan Bey
konuşacaklar.
Buyurun
Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar)
Süreniz
beş dakikadır.
CHP
GRUBU ADINA MURAT BAKAN (İzmir) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün
5 Nisan Avukatlar Günü. Tarihin en eski ve saygın mesleklerinden birisi,
bu Parlamentoda ve tüm dünya parlamentolarında sanırım
sayısı en fazla olan meslek grubu; adaletin, adil
yargılamanın olmazsa olmazı.
Peki,
değerli arkadaşlar, ülkemizde avukatlık ne durumda? Son beş
yılda mensuplarının sayısı yüzde 35 artmış,
100 bine ulaşmış. 23 bin stajyer cüppe giymeyi bekliyor. 80 bin
civarında stajyer, hukuk fakültesi öğrencisi var. İşsizlik
ve mesleki niteliğin düşmesi kaçınılmaz. On binlerce
işçileştirilmiş avukat var. Emekliliğinde üç para alan ve
yoksulluk sınırında yaşayan on binlerce avukat. 19’uncu
yüzyıl Fransasının en önemli, en meşhur avukatlarından
Berryer yoksulluk içinde ölürken genç meslektaşları der ki: “Üstat,
ayaklarınızın önüne altın torbaları
koymuşlardı, neden almadınız?” “Onları almak için
eğilmem gerekiyordu.” der.
Her
yıl on binlerce davaya ücretsiz bakan, her daim mazlumun yanında olan
avukatlar; Balyoz ve Ergenekon kumpas davalarında hakkı, hukuku,
demokrasiyi cansiparane savunan avukatlar; yoksul ve mazlumun
avukatlığını yapan bugün birçoğu tutuklu avukatlar;
ekonomik güvenceden yoksun olarak çalışan stajyer avukatlar; savunma
hakkının kutsallığına inanan, masumiyet karinesi
gereğince “Suçu kesinleşmedikçe herkes masumdur.” diyerek davalarına
baktıkları müvekkilleriyle özdeşleştirilen ve terörist
olarak yaftalanan avukatlar; iktidara muhalif olduğu için
tutuklanmış Akın Atalay gibi 570 avukat, hakkında
soruşturma açılmış 1.480 avukat; canını hakka,
hukuka, dostluğa, kardeşliğe, barışa siper ederek
öldürülen Tahir Elçi gibi avukatlar; yargıda, icra dairelerinde,
mahkemelerde, özel ve kamu kurumlarında görevini yapması engellenen
avukatlar; hiçbir iktidarın önünde eğilmeyen, el pençe divan
durmayan, düğmesiz cübbesinin düğmesini iliklemeye
çalışmayan başı dik, meslek onurunu taşıyan on
binlerce avukat…
Değerli
arkadaşlar, avukatlık, adaletin tükendiği ve bunun iktidarca da
sıklıkla dile getirildiği şu günlerde ülkemizde icra
edilmesi en zor meslek. Avukatlık sadece bilgi mesleği değil, aynı
zamanda bir cesaret mesleğidir. Avukat hakkı, hukuku, adaleti
savunurken cesurdur, tutuklanmak dâhil başına her şeyin
geleceğini bilir, bunu göze alır ve mesleğini öyle icra eder.
OHAL’in
olağan hâle geldiği, yargının iktidar eliyle
siyasallaştırıldığı ülkemizde avukatlar bu
haksız, hukuksuz uygulamaya karşı verdikleri mücadele ve
ödedikleri bedelle toplumumuzun da umudu oldular.
İbrahim
Kaboğlu, Murat Sevinç gibi hukukun bilgelerinin görevlerinden
uzaklaştırılmaları ülkemizin de hukuktan
uzaklaşması demektir.
Değerli
arkadaşlar “Biz avukatlar köprüler kurmuyoruz, kule dikmiyoruz, motor
yapmıyoruz, resim boyamıyoruz. Yaptığımız bütün
işlerde insan gözünün görebileceği pek az şey var. Ama
sorunları çözüyoruz, gerginliği gideriyoruz, hataları düzeltiyoruz,
insanların yükünü üstleniyoruz. Çabalarımızla
barışçıl bir devlette insanların huzurlu ve adil bir
yaşam sürmelerini mümkün kılıyoruz.” Bu sözler, ABD
Başkanlığına da aday olan Avukat John Davis’e ait.
Değerli arkadaşlar, bu onurlu
mesleğin bir mensubu olarak Avukatlar Günü’nü kutlayamıyorum.
Avukatlar Günü’nü kutlayabileceğimiz bir hukuk sistemi, avukatların
mesleki sorunlarının çözüldüğü ve görevlerini özgürce icra
ettikleri bir Türkiye’yi birlikte yaratabilmeliyiz. Bu, Parlamentoda bulunan tüm
siyasi partilerin ortak görevidir. Burada, tüm siyasi parti gruplarında
bulunan meslektaşlarımın vicdanına sesleniyorum: Gelin, bu
araştırma komisyonunu birlikte kuralım; mensubu olmaktan onur
duyduğumuz mesleğimizin sorunlarını birlikte çözelim.
Sözlerimi üstat Molierac’ın çok bilinen sözüyle
tamamlamak istiyorum: “Kimseye, ne müvekkile ne yargıca ne de iktidara
tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin
varlığı iddiasında değiliz fakat hiçbir
hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en
kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar
esir kullanmadılar fakat efendileri de olmadı.”
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın
Bakan.
Efendim, söz sırası Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına Afyonkarahisar Milletvekili Sayın Mehmet Parsak
Bey’e aittir.
Buyurun Beyefendi. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) –
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri ve ekranları
başında bizleri izleyen aziz Türk milleti; hepinizi
saygılarımla selamlıyorum. Avukatların
sorunlarının araştırılması hakkındaki grup
önerisi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz
almış bulunuyorum.
Sayın milletvekilleri, 2017 sonu verileri
itibarıyla şu anda hâlen baroya kayıtlı olarak görev yapan
106.496 avukat var ve şu anda yine, Türkiye’de 100’ün üzerinde hukuk
fakültesinden yılda ortalama 9 bin hukukçu mezun oluyor ve
hâlihazırda üniversitelerimizdeki hukuk fakültelerinde 65 bin hukuk
fakültesi öğrencisi eğitimlerini devam ettiriyor. Yani
düşününüz, 2017’ye kadar toplam avukat sayımız 106.496, hâlen
hukuk fakültelerindeki öğrenci sayımız 65 bin ve çok fazla hukuk
fakültemizden bu sayının giderek de artacağını
kestirebilmek hiç güç değil. Sadece bu istatistiki veriler bile
avukatlarımızın şu anda yaşadığı ve
bundan sonra yaşayabileceği muhtemel sorunları ortaya koyabilmek
bakımından son derece anlamlı, son derece önemli.
Avukatlarımız eğitim hayatında, hukuk fakültesinde
çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Zorlu eğitimin
sonrasında staja başladığında cüzi bir stajyer kredisi
ve yine eğer verilirse, avukatı vicdanlıysa cüzi bir
maaşın dışında geliri yok. Stajını
tamamladıktan sonra uzun yıllardır tartışılan bir
avukatlık sınavı problemimiz söz konusu. Avukatlığa
başladığında maddi, fiziki, çok önemli sorunlarla
karşı karşıya. Gelirlerini elde ederken Gelir Vergisi
Kanunu’na tabi, bu anlamda pek çok istisnadan muaf vesaire değil ama KDV
öderken esasen zorunlu ihtiyaçlar bakımından yüzde 1 olan KDV en zorunlu
ihtiyaç durumundaki hak arayışı bakımından yüzde 18.
Yani
avukatlarımızın çok önemli problemi var. Kamu
avukatlarımız uzun yıllardır 3600 ek göstergeyi beklemekte.
Özel sektörde çalışanların durumu ortada. Küresel güçlere teslim
etmeden avukatlık ortaklıklarının özendirilmesi,
sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Yani işte, bugünkü 106 bin
avukatın ve bundan sonra gelecek binlerce avukatın
sorunlarının çözülmesi ve bunun talep edilmesi bir avukat olarak
bizim de hakkımız.
Bu
vesileyle 5 Nisan Avukatlar Günü’nü de kutluyorum. Başta, hâlen önemli bir
adliye açığı bulunan, benim de mensubu olduğum Ankara
Baromuzun avukatları başta olmak üzere, bu 106 bin
avukatımızın tamamına ve müstakbel avukatlarımıza
da Avukatlar Günü’nün kutlu olmasını diliyorum. Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Parsak.
Şimdi
söz sırası Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Adana
Milletvekili Sayın Meral Danış Beştaş
Hanımefendi’ye aittir.
Buyurun
Sayın Danış Beştaş. (HDP sıralarından
alkışlar)
Süreniz
üç dakikadır.
HDP
GRUBU ADINA MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, evet, bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Ben de uzun yıllar
avukatlık mesleğini icra eden biri olarak bugünü
kutlamayacağım. Bugün kutlanacak bir gün değil. Bir kere Tahir
Elçi’nin katilleri hâlâ kabul edilmiyor, biliniyor ama açıklanmıyor.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi soruşturma
dosyası hâlâ açık olarak bekliyor.
Yine,
faili meçhul bir şekilde katledilen avukatları saygıyla anmak
istiyorum ama. Şevket Epözdemir ve Medet Serhat bunlardan 2 tanesi, hâlâ
failleri yargı önüne çıkarılmadı.
Yine,
hâlen hapiste tutulan Sevgili Eş Genel Başkanımız
Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Bekir Kaya, Ayla Akat, Burcu
Çelik’i buradan sevgiyle selamlamak istiyoruz.
Aynı
şekilde, Sezin Öney, Özlem Gümüştaş ve Selçuk
Kozağaçlı şahsında 23 muhalif devrimci avukatın
cezaevinde olduğunu hatırlatarak onlara da selam ve sevgilerimi
göndermek istiyorum.
Yine,
Akın Atalay, Cumhuriyet gazetesi davasından hâlâ hapiste tutulmaya
devam ediyor.
Evet,
gerçekten, biz neyi kutlayalım? Hapishanelerde olan avukatlar varken neyi
kutlayabiliriz? Mahkemeden atılan avukatlık mesleğini mi,
avukatları mı kutlayalım? Faili meçhule götürülmek istenen Tahir
Elçi cinayeti şahsında, biz Tahir Elçi’nin Avukatlar Günü’nü
nasıl kutlayabiliriz; eşinin, çocuklarının yüzüne
nasıl bakabiliriz böyle bir ortamda? Şu anda sayıları 500’ü
bulan tutuklu avukatlar varken nasıl Avukatlar Günü’nü kutlayalım?
Evet, ters kelepçeye ve darba maruz kalan avukatlar varken biz nasıl
Avukatlar Günü’nü kutlayalım?
Evet,
iktidar, avukatları kendisine biat etmeye zorluyor ama savunma makamı
ve savunma mesleği asla iktidar önünde eğilmez, düğmesini
iliklemez çünkü düğmesi yoktur, başlarını eğmezler.
Bizler kimseden emir almayız ama emir de vermeyiz, bu bizim
kıblemizdir, avukatlık mesleğinin kıblesidir. Bugün
iktidar, gerçekten, avukatları bu konuda -tıpkı yargı
mensupları gibi- başlarını eğmeye ve düğmelerini
iliklemeye teşebbüse zorlamak istiyor ama biz avukatlar olarak hukukun
üstünlüğünü, barışı, demokrasiyi, adaleti ve hakkı
savunmaya devam edeceğiz çünkü bu ülkede olmayan kavramlar bunlar.
“Savaş” deriz “savaş” yasaklanır kelime olarak,
“barış” deriz “barış” yasaklanır, tıpkı
önergemizde olduğu gibi.
Bu
vesileyle tüm meslektaşlarıma şu sözü veriyorum: Avukatlık
mesleği hak ettiği değeri buluncaya kadar ve savunma
yargının kurucu unsuru olarak rolünü oynayıncaya kadar bu
hakları savunmaya devam edeceğiz.
Teşekkür
ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum.
Şimdi
söz sırası Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Yozgat
Milletvekili Sayın Yusuf Başer’e aittir.
Buyurunuz
Sayın Başer. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Süreniz
üç dakikadır.
AK
PARTİ GRUBU ADINA YUSUF BAŞER (Yozgat) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin avukatların
mesleklerini icra ederken yaşamış oldukları
sıkıntıların araştırılmasıyla ilgili
olarak vermiş olduğu Meclis araştırması önergesi
aleyhine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle aziz milletimizi ve yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce,
hukukun üstünlüğünün sağlanması noktasında, adaletin
tecellisinin sağlanması noktasında bu görevlerini ifa ederken
vefat eden tüm meslektaşlarıma Rabb’imden rahmet diliyorum, geride
kalanlarına da sabır diliyorum ve aynı zamanda bu onurlu görevi
ifa eden saygıdeğer meslektaşlarımı saygıyla
selamlıyorum.
Avukatlık
bir kamu hizmetidir. Avukatlık yargının kurucu
unsurlarından birisidir. Avukatlık adaletin ve hakkaniyetin uygun
olarak çözülmesi noktasında yardımcı olan bir müessesedir.
Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde de ne
vatandaşlarımızın ne de savunmayı temsil eden
avukatların suç işleme özgürlüğünün
olmadığını düşünüyorum ve Türkiye bir hukuk devleti
olduğu için de şu an ne cezaevinde ne de başka yerlerde sadece
ve sadece görevi savunma mesleği olan hiçbir avukat da yoktur
arkadaşlar.
TANJU
ÖZCAN (Bolu) – Hâlâ “hukuk devleti” diyor ya.
YUSUF
BAŞER (Devamla) – Bunu tüm kamuoyunun bilmesi gerekiyor.
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Siz inanıyor musunuz?
YUSUF
BAŞER (Devamla) – Değerli arkadaşlar, Türkiye'de, evet,
avukatların bir problemi var.
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) – AKP’nin il, ilçe yöneticisi avukatların hâkim,
savcı olarak atandığı bir ülkede nasıl hukuk devleti
olacak, nasıl yargı bağımsızlığı
olacak?
YUSUF
BAŞER (Devamla) – O da nedir, biliyor musunuz? Hem barolardaki
avukatların barolar nezdinde temsil sorunu vardır, Türkiye'de Barolar
Birliği nezdinde avukatların temsilinde sıkıntı
vardır…
TANJU
ÖZCAN (Bolu) – Ne sıkıntı var, bir anlatsana onu.
YUSUF
BAŞER (Devamla) – …ve ben de biliyorum ki geçmiş dönemde üç dönem
baro başkanlığı yapan bir kardeşiniz olarak da diyorum
ki…
TANJU
ÖZCAN (Bolu) – Yani “Barolar Birliğini ele geçiremedik.” mi diyorsunuz?
Onu söyle.
YUSUF
BAŞER (Devamla) – …evet, Türkiye'de avukatların temsil
noktasında bir sıkıntısı vardır.
ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) – Sen bir de baro başkanlığı
yapmışsın.
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) – “Avukat kendini savunamıyor.” mu diyorsunuz?
YUSUF
BAŞER (Devamla) – İnşallah, bu sıkıntıları
da gidermek… Burada bulunan avukat kardeşlerimizin, avukat
milletvekillerimizin o noktadaki gayretleriyle beraber bu Türkiye'deki
avukatların temsil sorununu da hep beraber gidereceğimizi
düşünüyorum.
BURCU
KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Türkiye'deki avukatların en büyük sorunu AKP
iktidarıdır.
YUSUF
BAŞER (Devamla) – Ben, herkes için adalet, adalet için de avukat diyor, bu
duygu ve düşünceler içerisinde tüm avukatlarımızın 5 Nisan
gününü kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
TANJU
ÖZCAN (Bolu) – Alkışlanacak bir konuşma değil ki, neyini
alkışlıyorsunuz?
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Buyurun Sayın Beştaş.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
29.- Adana Milletvekili Meral Danış
Beştaş’ın, Yozgat Milletvekili Yusuf Başer’in CHP grup
önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Doğrusu,
sayın hatibin konuşmasında bana doğrudan sataşma
yoktu, o yüzden yerimden 60’a göre söz aldım.
Ancak
tıpkı gazetecilerde olduğu gibi benim konuşmamda ifade
ettiğim…
YUSUF
BAŞER (Yozgat) – Size ben cevap vermedim.
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – …tutuklu avukatlık durumuna dikkat
çekerek sadece savunma mesleğini icra ettiği için “Tutuklu avukat
yoktur.” dedi. Gerçekten, bir avukat olarak ve hatibin de bir avukat
olması itibarıyla bu beyanlarını çok büyük bir üzüntüyle
karşıladığımı ifade etmek isterim.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, böyle bir usul yok ya.
Herkes beyanını ifade eder. Konuşmamıza karışamaz
ya.
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Her şeyden önce, onlar hâlâ tutuklu,
haklarında herhangi bir hüküm verilmiş değil ve yargı devam
ederken Meclis kürsüsünden şu anda hapiste bulunan bütün avukatları
suçlu ilan etmesi tam da iktidar nobranlığıdır “Bu konuda
yargı adına da ben söz söylerim.” demektir. Bunu kabul edilemez
buluyoruz ve konuşmalarını düzeltirse memnun
olacağımı da ifade etmek istiyorum.
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Allah Allah! Böyle bir usul yok Mecliste. Herkes
kendi konuşmasını yapar.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Efendim, karar yeter sayısı…
BAŞKAN
– Evet…
YUSUF
BAŞER (Yozgat) – Cevap verebilir miyim?
BAŞKAN
– Lütfen…
TANJU
ÖZCAN (Bolu) – Ya, neye cevap verecek?
BAŞKAN
– Efendim, konuşma yapan hatip ve cevap verdiler kendilerine, bir
açıklama yapacaklar.
Yerinizden
lütfen, buyurun.
30.- Yozgat Milletvekili Yusuf Başer’in, Adana
Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
YUSUF
BAŞER (Yozgat) – Sayın Başkan, sayın hatip benim
konuşmamı sanırım yanlış anladı. Benim
burada söylemek istediğim temel mesele şudur: Türkiye bir hukuk
devletidir. Hukuk devletinde de hiçbir kimsenin, hiçbir avukatın ve hiçbir
şahsın da ben suç işleme özgürlüğünün
olmadığını düşünüyorum.
Evet,
bununla ilgili de ben şunu iddia ediyorum: Şu an cezaevlerinde veya
başka bir yerde, sırf görevi avukatlık olduğu için, savunma
mesleğini icra ettiği esnada, o sözlerinden dolayı da hiçbir
avukatın cezaevinde olmadığını söylüyorum. Benim demek
istediğim şey bu.
Hepinize
teşekkür ediyorum.
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Peki, neden dolayı cezaevinde? Onu
da bir açıklarsanız…
BAŞKAN
– Beyanlarınızı açıklığa kavuşturdunuz.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- CHP Grubunun, İzmir Milletvekili Murat Bakan ve
arkadaşları tarafından, avukatların
yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra ederken
önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve çözüm
yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 5
Nisan 2018 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN
– Şimdi öneriyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Karar
yeter sayısı yoktur.
Birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.51
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.11
BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Nurhayat
ALTACA KAYIŞOĞLU(Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN
– Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Cumhuriyet
Halk Partisi grup önerisinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul
edenler… Kabul etmeyenler…
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Elektronik…
BARIŞ
YARKADAŞ (İstanbul) – Yok Başkan, yok.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Elektronik oylama…
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum, indirebilirsiniz.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Kâtipler arasında uyuşmazlık var.
BAŞKAN
- Bence var fakat 2 kâtip üyemizden birisi “Yoktur.” dedi. O zaman ne
yapacağız? Elektronik yapacağız.
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) – Bravo (!)
BAŞKAN
- Yapalım bakalım, malumu ilam edelim.
Elektronik
oylama için sizlere üç dakika süre veriyoruz ve oylama işlemini
başlatıyoruz.
(Elektronik
cihazla oylamaya başlandı)
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, kâtip üyemizden herhâlde bir
özür dilersiniz. “Malumun ilamı, bence var ama...” dediniz. Üstüne 30
kişi girdi, hâlâ 136. Demek ki bazen bir çift kadın gözü birçok erkek
gözünden daha doğru görebiliyor. (CHP ve HDP sıralarından
alkışlar)
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Malumun ilamı kuralla ilgilidir, kuralı
söylüyor.
BAŞKAN
– Olabilir efendim, olabilir. Özgür Bey, olabilir, her şey olabilir.
Düşünün, 3 kişilik bir sayım hatası.
(Elektronik
cihazla oylamaya devam edildi)
BAŞKAN
– Şimdi, dolayısıyla yeniden oylama yapacağız.
Karar
yeter sayısını bulamadık, hanımefendi haklı
çıktı. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)
Ne
yapalım ki dünya dönüyor. Arşimet ne dedi?
ALİ
ŞEKER (İstanbul) – Ama sizin daha hızlı dönüyor.
BAŞKAN
– Bir şey yok, mesele yok, dert yok.
MURAT
BAKAN (İzmir) – Sayın Başkan, kadınların sözüne itibar
edin.
BAŞKAN
– Efendim, birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.17
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.41
BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Nurhayat
ALTACA KAYIŞOĞLU(Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN
– Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
Cumhuriyet
Halk Partisi grup önerisinin ikinci oylamasında da karar yeter
sayısı bulunamamıştı. Şimdi öneriyi tekrar
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul
edenler… Kabul etmeyenler…
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Yok.
BARIŞ
YARKADAŞ (İstanbul) – Yok Başkan, yok.
BAŞKAN
– Özgür Bey, var mı?
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Nurhayat Hanım bilir en doğrusunu.
BAŞKAN
– Nurhayat Hanım, var mı?
KÂTİP
ÜYE NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – Var Başkanım,
sınırda ama var yani.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Şüphe var, şüphe. Şüphe götürüyor.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Nurhayat ne derse biz inanıyoruz.
BAŞKAN
– İsterseniz elektronik oylama yapayım ama Divan olarak biz “Var.”
diyoruz.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Nurhayat “Var.” diyorsa biz de “Var.” diyoruz.
BAŞKAN
– Öneri kabul edilmemiştir ve karar yeter sayısı vardır.
Buyurun
Mahmut Bey.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Sayın Başkanım, ben bir avukatım.
Avukatlar Günü olması nedeniyle bana 60’a göre bir dakika söz verebilir
misiniz, mümkün müdür acaba?
BAŞKAN
– Özgür Bey, ne yapacağız şimdi? Mahmut Bey demin geldi, özel
olarak da ricada bulundu.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, İç Tüzük 60 için en uygun
tatbik anı şu andır.
BAŞKAN
– O değil de istisnalar kaideyi bozmaz diyelim, Mahmut Bey’e bir istisna
tanıyalım. Onun kendini göstermediği bir Genel Kurul
toplantısı ben hatırlamıyorum.
Buyurun
Mahmut Bey. (CHP sıralarından alkışlar)
Mahmut
Bey, kürsüye mi geldiniz?
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Siz öyle buyurdunuz, ben de kürsüye geldim.
BAŞKAN
– Siz yerinizden… Öyle yapalım.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, 60’a göre yerinden söz
istedi.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Buraya kadar getirdiniz Başkanım beni.
BAŞKAN
– E, ne olacak?
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Bakın, siz çağırdınız.
BAŞKAN
– Haydi, yerinizden, rica edeyim.
Bir
yanlış teamüle meydan vermeyelim, yerinizden lütfen.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
31.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, 5 Nisan
Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli
milletvekilleri, hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.
5
Nisan Avukatlar Günü’nde, Anayasa’sında demokratik, laik, sosyal bir hukuk
devleti olduğu yazılan ülkemiz, olağanüstü hâl koşullarında
kanun hükmünde kararnamelerle yönetiliyor. Parlamentosu işlevsiz,
yargısı teslim alınmış, avukatları tutuklu,
baroları tehdit altında.
5
Nisan Avukatlar Günü’nde avukatlar, ağır ekonomik koşullar
altında eve ekmek götürmek için çırpınıyor, can güvenliğinden
yoksun, baskı ve tehditler altında kıvranıyor. Sosyal
güvenceleri olmadan büyük büroların emek sömürüsü altında belirsiz
bir geleceğe tutunmaya çalışıyorlar. Tüm bunlara
rağmen 5 Nisan Avukatlar Günü, avukatlar için hukuk ve adalet
inancının, demokrasi ve özgürlük talebinin, savunma hakkı ve hak
arama özgürlüğü için mücadele azminin tazelendiği gündür.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT
TANAL (İstanbul) – Avukatlar Günü’müz kutlu olsun.
Teşekkür
ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Efendim, buyurun Özgür Bey.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Müsaade ederseniz pek kısa bir söz talebim var önemli bir
konuyla ilgili.
BAŞKAN
– Buyurun.
32.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Eskişehir
Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, biraz önce sosyal medyadan,
internetten öğrendiğimiz bir haber; Eskişehir’de 4 kadın
akademisyen 1 erkek tarafından silahla katledilmiş, çok korkunç bir
tablo var ortada ve tabii, bireysel silahlanma konusunda Meclisin üstüne
düşeni yapması gerektiğini her seferinde böyle olaylarda
konuşuyoruz. Konunun o boyutunun da altını çizerek bu katliamdan
duyduğumuz üzüntüyü ifade ediyor, hayatını kaybeden 4 kadın
akademisyenin hem akademi camiasındaki arkadaşlarına hem de
ailelerine Allah’tan başsağlığı diliyoruz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Evvela Filiz Hanımefendi istediler.
Buyurun
Sayın Grup Başkan Vekili.
33.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demir’in, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin
katledilmesine ve Berkin Elvan’ın annesinin güvenlik
soruşturması uygun görülmediği gerekçesiyle taşeron
sözleşmesiyle çalıştığı işten
çıkarılmasına ilişkin açıklaması
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Maalesef
4 akademisyenin katledilmesi hakikaten çok elim bir olay. Bu Mecliste kanun
teklifleri de verdik, defalarca dile de getirdik, bireysel silahlanma medeniyle
insanlar hayatlarını kaybediyorlar. Kadınlar bu silahlarla
hayatlarını kaybediyorlar ve aynı zamanda, sadece bireysel
silahları değil, zaman zaman Mecliste de olduğu gibi
dışarıda da buradaki siyasetçilerin genel olarak
kullandıkları öfke söylemlerinin, öfke siyasetinin halka
yansımasını da acı bir şekilde görüyoruz.
O
nedenle, ben de hayatını kaybedenlere rahmet ve yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Bir cümlem daha var
mümkünse.
BAŞKAN
– Buyurun.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Maalesef bugün bir konuya
daha muttali olduk.
Yine,
Gezi olayları zamanında hayatını kaybeden küçük
yaştaki Berkin Elvan’ın annesi de bugün, taşeron
sözleşmesiyle çalıştığı işten, güvenlik
soruşturması uygun görülmediği gerekçesiyle
çıkarılmış. Hakikaten çok fazla hayat
karartılıyor. Bunları görmek gerekiyor, biraz eli vicdana koymak
gerekiyor. Çocuğunu kaybetmiş olan bir annenin işine de son
vermek, özellikle bugün, daha hakkaniyetli olunması gereken Avukatlar
Günü’nde adalet duygusunu ciddi biçimde zedeleyen bir olaydır.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
- Naci Bostancı Bey, buyurun efendim.
34.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı’nın,
Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesine
ilişkin açıklaması
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, teşekkürler.
Eskişehir
Osmangazi Üniversitesinde “Volkan” isminde bir araştırma görevlisi,
esasen Tokat’ta görevliyken doktorasını tamamlamak üzere
Eskişehir’e gönderilmiş bir akademisyen -psikolojik problemlerinin
olduğu da ayrıca ifade ediliyor- bugün yaşanan bir hadisede 4
akademisyenin canına kıymıştır, çok müessif bir
hadise. Zaman zaman tabii, bu tür hadiseler oluyor, bazıları
öngörülemez, beklenemez bir şekilde gelişebiliyor. Yaşanan
hadiseden dolayı AK PARTİ olarak derin üzüntülerimizi ifade ediyoruz.
Üniversite ortamında, bilimin üretildiği bir mekânda böyle bir
şiddetin sergilenmesi, cinayetin işlenmesi ayrıca üzücü.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, bu tür
cinayetlerin taammüden yapıldığı anlaşılıyor
olayın gelişmesinden. Genellikle ruhsatsız, gayrimeşru,
kaydı olmayan silahlar marifetiyle işleniyor. Elbette, ruhsatlı
ruhsatsız, bunların olaylara ne ölçüde sebep olduğuna, bu tür
cinayetlerin işlenmesinde hangilerinin daha fazla etkili olduğuna
ilişkin devletin kayıtlarında bilgiler de mevcuttur. Aslolan, bu
tür cinayetleri engelleyecek hem hukuki uygulamaları, varsa eksiklikleri
gidermek hem de bir toplumsal iklim oluşturmaktır ki burada
sanıyorum herkese bir görev düşüyor. Bu tür mekânların özellikle
yöneticileri bu yönde çabalar göstermeliler, muhakkak Osmangazi Üniversitesi de
göstermiştir. Ama mümkün mertebe bu tedbirleri almakta fayda vardır
diye düşünüyoruz. Tekrar üzüntülerimizi bildiriyoruz.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
– Buyurun efendim, Sayın Usta, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan
Vekili.
35.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Eskişehir
Osmangazi Üniversitesinde yaşanan olaydan üzüntü duyduklarına ve
hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
ERHAN
USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Biz
de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Osmangazi Üniversitesinde
yaşanan olaydan duyduğumuz üzüntüyü ifade etmek isterim.
Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileriz. Osmangazi
Üniversitesi camiasına da başsağlığı diliyorum.
Konunun
detayları henüz belli değil, ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz
ancak bu tür hadiselerin hiç olmaması lazım, hele hele
üniversitelerimizde bu tür hadiselere imkân tanınacak hataların da
olmaması lazım. Onu da ifade etmek isterim.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
– Çok teşekkür ediyorum.
V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
6.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı
İsmail Kahraman’ın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesindeki olay
nedeniyle Meclis olarak üzüntülerini ifade ettiklerine ve asla ve kata cana
kastedilmemesi gerektiğine ilişkin konuşması
BAŞKAN
– Efendim, Meclis olarak topyekûn üzüntülerimizi ifade etmiş oluyoruz.
Ruhsatlı ya da ruhsatsız tabanca ya da silah meselesi değil;
naçizane ifade etmek isterim, ruh meselesi. Hiç kimse Azrail değildir, can
alma hakkı yalnız Cenab-ı Hakk’a aittir. Ölüm asla ve kata
olmamalı. İnşallah o noktada Türkiye’mizde ilerleme olur.
Tekrar
başsağlığı diliyoruz. Bir cinnetin uzantısı
olsa gerek.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Evet, Özgür Bey…
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, tutanaklara geçsin.
Açıklamayı
yapan kadın bir akademisyen “Ben ve arkadaşlarım
yıllardır tehdit ediliyoruz, şikâyet ediyoruz.” deyince, ben
olayı ilk duyunca, o açıklamayı okuyunca, o sıcaklıkla
-bir de maalesef hep kadın cinayetleriyle irkiliyoruz- kurbanların
kadın olduğu gibi bir algıya kapıldım, ancak kurbanlar
erkekmiş. Meclisi de kamuoyunu da yanlış bilgilendirmemek
adına veya tutanaklarda o eksik kalmasın diye bu düzeltmeyi yapma
ihtiyacını duydum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum.
Kadın
ya da erkek, can mukaddestir, asla ve kata cana kastedilmemesi elzemdir. Bu
noktada herkes birlik içindedir, buna inanıyorum.
Adalet
ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- AK PARTİ Grubunun, gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler”
kısmında bulunan; 24, 517, 479, 142, 167, 463, 361, 477, 108, 105,
150, 382, 384, 389, 139, 140, 284, 102, 104, 110, 111, 113, 114, 122, 147, 481,
325, 464, 459 ve 334 sıra sayılı kanun
tasarılarının görüşmelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü’nün 60 ve 81’inci maddelerince öngörülen siyasi parti
grupları, Hükûmet ve komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları
beşer dakika, tümü üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün
konuşmaların üçer dakika olarak belirlenmesine ilişkin önerisi
5/4/2018
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulunun 5/4/2018 Perşembe günü (bugün) yaptığı
toplantıda siyasi parti grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi
gereğince grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun
onayına sunulmasını arz ederim.
Mehmet
Muş
İstanbul
AK
PARTİ Grubu
Başkan
Vekili
Öneri:
Gündemin
“Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler” kısmında bulunan 24, 517, 479, 142, 167, 463, 361,
477, 108, 105, 150, 382, 384, 389, 139, 140, 284, 102, 104, 110, 111, 113, 114,
122, 147, 481, 325, 464, 459 ve 334 sıra sayılı Kanun Tasarılarının
görüşmelerinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 60 ve
81’inci maddelerince öngörülen siyasi parti grupları, Hükûmet ve
komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları beşer dakika, tümü
üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün konuşmaların üçer
dakika olarak belirlenmesi önerilmiştir.
BAŞKAN
– Buyurun Özgür Bey.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
36.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, AK PARTİ grup
önerisinin İç Tüzük hükümlerine aykırı olduğuna ve
işleme alınması konusunun Meclis gündeminde
tartışılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, biraz önce Adalet ve
Kalkınma Partisinin grup önerisini okutup işleme
alacağınızı söylediniz. Grup önerisi okundu ve Meclis
tarafından duyuldu. İç Tüzük’ün 60 ve 81’inci maddelerindeki konuşmaların
gruplar adına yirmişer dakika, şahıslar adına onar
dakika olması, maddelerde ise bu sürelerin yarısının
uygulanacağı, eğer Danışma Kurulunun teklifi ve
Meclisin, Genel Kurulun aksi yönde bir kararı yoksa bunun yirmi dakikayla
ve on dakikayla sınırlı olduğu ifadesinden hareketle
verilen grup önerisi açıkça İç Tüzük’e aykırıdır. Bu
konuda dün yapılan birleşimdeki son oturumda benzer bir önerge
gündeme gelmiş, Meclis Başkan Vekili tarafından,
Başkanlık Divanı tarafından önerge İç Tüzük’e
aykırı olduğu gerekçesiyle işleme
alınmamıştır. Dün yapılan usul
tartışmasında da ifade ettiğimiz üzere bunun İç
Tüzük’e aykırı olduğunu, açıkça aykırı
olduğunu görüyoruz, biliyoruz, ifade ediyoruz. Bu konuda Anayasa Mahkemesi
kararları, bu konuda yerleşik katı uygulamalar ve
yazılı iki tane madde vardır. Sizden, bu İç Tüzük’e
açıkça aykırı ve işleme alınıp oya
başvurulduğu takdirde -açıkça eylemli bir İç Tüzük
ihdası, önce ihlali- sonrasında uygulanırsa İç Tüzük
ihdası noktasına gelebilecek bu grup önerisini işleme almamanızı
talep ediyoruz. İşleme alma konusundaki kanaatinizi
belirtmiştiniz. Eğer bunda ısrar ederseniz
açacağınız bir usul tartışmasıyla konunun Meclis
gündeminde tartışılması gerektiğini düşünüyoruz.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
– Teşekkür ederim.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan,
aynı şekilde söz talebim var.
BAŞKAN
– Buyurun Filiz Hanım. Grup Başkan Vekili, buyurun.
37.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demir’in, AK PARTİ grup önerisinin İç Tüzük hükümlerine
aykırı olduğuna ve usul tartışması
açılmasını istediğine ilişkin açıklaması
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan,
bugün bizi toplantıya çağırdığınız zaman da
konuştuk. Aslında iki gündür Meclis yeterince çalışmaz
hâlde ve bunun nedeni, sadece muhalefetin söz sürelerinin
kısıtlanması. Yani belki uzlaşmayla olabilecek, daha
öncesinde kaç kez olmuş olan, burada 90 sözleşmenin dahi bir günde
geçtiği olaylar vaki iken siz maalesef bunu kabul etmediniz ve dediniz ki:
“Evet, ben geçiyorum bu koltuğa.” Üstelik de buna hepimizin itirazı
varken geçtiniz ve yine İç Tüzük’e aykırı olan, Anayasa’ya
aykırı olan o önerge gündeme geldi.
Orada
da ifade etmiştim, güçle tabii ki her şey yapılabilir. Evet,
şu anda da yapılacak olan, güçle bunun yapılmasıdır
ama bu önerge açıkça İç Tüzük’ün 60 ve 81’inci maddelerine
aykırıdır. Bu nedenle bir usul tartışması
açılması gerektiğini biz de ifade etmek isteriz. Usul
tartışması açılmasını istiyoruz efendim.
BAŞKAN
– Evet, usul tartışması…
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Lehte…
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Lehte…
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Aleyhte…
MEHMET
DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Lehte…
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Aleyhte…
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Lehte…
BAŞKAN
– İki aleyhte, iki lehte.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, aynı anda, birbirine
yakın zamanlarda talepler olmuştur. Bir tereddüdünüz varsa
tutanaklara bakarak söz verilmesini… Söz istem sırasına göre
görüşülür, söz verilir mantığındayım.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Anlaşılabilir
Sayın Başkan, nezakettir bu aynı zamanda, değerlendirelim.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Tamam, MHP’ye
verin.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Niye
bağırıyorsun? Sakin…
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Herkes duysun
diye.
MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Altay,
burayı siz mi yöneteceksiniz ya?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Herkes duysun diye mi?
İyiymiş.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – İki lehteyi
siz niye alıyorsunuz? MHP konuşursa ben devrederim.
ERHAN USTA (Samsun) – Bizim talebimiz yok.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bu Parlamentoyu
ve demokrasiyi çalıştıracağız.
BAŞKAN – Efendim, aleyhte Sayın Özgür Özel
ve Filiz Kerestecioğlu, lehte Sayın Naci Bostancı ve Mehmet
Doğan Kubat.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Namussuzum, şerefsizim, bu Parlamentoda… (AK
PARTİ sıralarından “Aa” sesleri)
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – O nasıl bir laf Sayın Başkanım?
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Tutanaklara bakın. Divandaki memurları da
uyarıyorum buradan: Edepsizlik yapmayın! (AK PARTİ
sıralarından gürültüler) Açın, tutanaklara bakın. (CHP
sıralarından alkışlar)
ORHAN
DELİGÖZ (Erzurum) – Ne biçim konuşuyorsun sen, ne biçim hitap
ediyorsun öyle!
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sana ne!
BAŞKAN
– Engin Bey, çok ağır oldu.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Efendim, Allah var yukarıda, ben tutanak talep
ettim. O bürokratlar kasıtlarını aşıyorlar.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, her gün böyle bunlar, her gün
böyle.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Herkes duydu benim lehte istediğimi. Tutanak diye
bir şey var Sayın Başkan.
BAŞKAN
– İyi de yani siz CHP Grup Başkan Vekili, benim
tanıdığım Engin Altay, o kelimeler ne? Onları siliyorum.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Başkanlık Divanındaki bürokratların
da biraz edepli olması lazım.
BAŞKAN
– Arkadaşlığımıza, hukukumuza dayanıyorum…
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Saygım var Başkanım size.
BAŞKAN
– Onları, o kötü lafları tutanaktan siliyoruz. Kabul mü?
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Silin tamam da ben tutanakların incelenmesini
talep ediyorum.
BAŞKAN
– Tutanaklara bir bakalım.
Tutanakları
getiriniz.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Tamam efendim, çok net. Ben devretmeye de
hazırım Milliyetçi Hareket Partisi talep ederse.
BAŞKAN
– Hayır, öyle laflar kullanmayalım.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sinirlendiriyorlar Sayın Başkanım.
BAYRAM
ÖZÇELİK (Burdur) – Ya ilk defa mı oluyor Engin Altay?
BAŞKAN
– Karadeniz siniridir, çabuk geçer, köklü değildir.
Teşekkür
ediyorum.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Çok net, çok net.
BAŞKAN
– Lütfen o tutanakları…
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Tutanağa bakın.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – Tüm bu konuşmaları Engin Bey yapsa da rahatlasa
Sayın Başkan.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, Sayın Başkan…
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Tutanağa bakıyorlar, niye şey yapıyorsun
ki?
BAŞKAN
– Mustafa Bey, buyurun efendim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, İç Tüzük’ün 63’üncü maddesine göre
lehte ve aleyhte konuşmalar şahsı adınadır, siyasi
parti grupları adına değildir.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Evet.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Biz daha önce bir centilmenlik anlaşması
yapmıştık. İki muhalefet partisi aleyhte veya tersi durum,
iktidar partisi de lehte konuşuyordu. Ama bu teamülü Sayın Engin
Altay “Biz İç Tüzük’ün ruhuna uygun olarak yapalım. Şahsı
adına konuşmaları grup başkan vekili değil, sıradan
herhangi bir milletvekili, ilk kim söylerse lehte ve aleyhte sözleri ona
verelim.” diyor, doğru söylüyor.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – Hepsini CHP’ye verelim!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Bundan sonra centilmenlik anlaşması
değil, kim lehte ve aleyhte isterse tutanaklara bakıp ona verelim.
İktidar partisinden…
BAŞKAN
– Onu söyledi zaten.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Ben de onu söylüyorum.
BAŞKAN
– Hayır, Mustafa Bey, onu söylediler.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Evet efendim, doğru söylüyor.
BAŞKAN
– Zannediyorum…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – İktidar partisinden de lehte ve aleyhte
istenebilir, muhalefet partisinden de lehte ve aleyhte istenebilir.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – İstenebilir.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Ama çıkan konuşmacı, İç
Tüzük’ün 66’ncı maddesine göre, konu üzerinde konuşmak
zorundadır. Lehteyse lehte konuşacaktır.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Elimize yaz ver de konuşalım bari. Bir de
elimize yaz da ver ne konuşacağımızı.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Evet Sayın Başkanım, teşekkür
ediyorum.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkanım, beni zan altında
bıraktığı için söylüyorum.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Kanuna karşı hileye müsaade etmeyin
Sayın Başkan.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Biz bu Mecliste verdiğimiz her sözün
arkasında olduk. İç Tüzük’e göre söz, istem sırasına göre
verilir ancak gruplar arasında yerleşik bir uygulama vardır. 4
siyasi parti grubu olduğu için, 4 söz hakkı olduğu için her
siyasi parti grubu bir söz hakkı kullanıyor idi. Ben buna devam
diyorum, bundan caymış değiliz. Milliyetçi Hareket Partisinin
sayın grup başkan vekili burada. Eğer kendilerinin bir söz
talebi varsa Milliyetçi Hareket Partisi kullanacak ama AK PARTİ niye 2
tane kullansın canım? Ben teamüllerin, yerleşik uygulamanın
arkasındayım.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, iradeye tahakküm etmesin
lütfen.
Sayın
Başkan, istediği zaman uzlaşma, istemediği zaman tutanak.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sayın Elitaş tam kendini tarif ediyor şu
anda.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, bu İç Tüzük 63’üncü madde
isteğe bağlıdır, gruplara bağlı bir iş
değildir.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – E, tamam, tutanaklara bakılacak.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – İç Tüzük 63’ü bundan sonra uygulayalım.
Kim erken çıkarsa konuşsun.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Uygulayalım. Hadi bakalım, hadi bakalım.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Tutanaklara da geçti.
BAŞKAN
– Mustafa Bey, Engin Bey “Yani bu, Tüzük gereği değil, anlaşma
gereği olsun.” diyor.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Evet.
BAŞKAN
– Yoksa, Tüzük böyle emrediyor değil.
2
lehte, 2 aleyhte konuşma olacak. Sıralamayı, bildirenlere göre
yapacağız. Yalnız, ben bütün konuşmaları kapayayım
ve hepimiz “Öyle konuşacakken böyle konuşalım.” diye bir hukuku
dolanma olmaması şartıyla…
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Olmaz efendim.
BAŞKAN
– Evet “lehte” diyen lehte konuşmalıdır, “aleyhte” diyen
aleyhte. En önce zatıaliniz istemiş Engin Bey. İkinci olarak
kim? Naci Bostancı. Üçüncü? Filiz Hanım, Özgür Özel; öyle oldu.
Evvela
lehte, sonra aleyhte, sonra lehte ve sonra aleyhte.
Lehte
Engin Altay Bey, aleyhte Özgür Özel Bey. Fakat iki grup başkan vekili
arasında ihtilaf var, anlamadım ben bu işi. Bu nasıl
oluyor? Bu, hakkın suistimali değil, değil mi?
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Değil, değil efendim.
BAŞKAN
– Lehte Naci Bostancı ve aleyhte Filiz Kerestecioğlu.
Efendim
ilk söz, lehte olmak üzere Sayın Engin Altay Bey’de.
Buyurun
Beyefendi. (CHP sıralarından alkışlar)
Müddetiniz
üç dakikadır.
VIII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı
İsmail Kahraman’ın AK PARTİ grup önerisini işleme
almasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup
olmadığı hakkında
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Biraz
önce Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisiyle ilgili her iki muhalefet
partisinin itirazına binaen usul tartışması
açmanızı doğru ve yerinde bir karar olarak buluyorum, onun için
lehte söz aldım.
Evet,
şimdi, siz çok tecrübeli bir siyasetçisiniz. Ben adım kadar eminim,
bu teklif sizin içinize sinmez. Adım kadar eminim, niyet okuyuculuğu
yapmıyorum, iktidar partisinin saygıdeğer milletvekilleri de “Bu
nereden çıktı? Bu da neyin nesi?” diye -biraz sonra Sayın Özgür
Özel hukuki gerekçelerini ortaya koyacak- söyleyecek. Şu Mecliste kavga
ettik, münakaşa ettik.
Rahmetli
Demirel’in bana söylediği bir sözü hiç unutmam, ölümüne çok az bir süre
kala dedi ki: “Sayın Başkan sizi izliyorum, Mecliste münakaşa
ettiğinizi görüyorum, seviniyorum. ‘Demokrasi tıkır
tıkır çalışıyor.’ diyorum.” dedi. Nur gölünde
yatsın bu memlekete hizmet eden bütün siyasetçiler. Şimdi geldiğimiz
noktaya bakın, Demirel yaşasaydı, şu teklifi görseydi
“Eyvah.” derdi.
Burada
-sizin de bu teklif eğer olursa- bu işin bir inat murat meselesine
dönüştüğünü bilmeyen yok. Bugün sabah yapılan Danışma
Kurulunda da Grup Başkan Vekilimiz, bu konuda Cumhuriyet Halk Partisinin
niyetinin demokrasiyi işletmek ve Parlamentoyu
çalıştırmaktan ibaret olduğunu ve bu konuda her türlü
mutabakatın hâlen mümkün olduğunu beyan ve taahhüt etti. Gelinen
noktanın bir inat meselesi olduğunu bu Mecliste bilmeyen yok ama bir
şey var, hep söylediğim bir şey var: Kanunlar zaman zaman
çiğnenir -bunu çok tekrarladığımı biliyorum, 80
milyondan belki 1 kişi duymadıysa o da duysun diye- Sayın
Başkan, Anayasa’nın, kanunların -çiğnensin diye demiyorum,
çiğneniyor ki birileri cezaevine gidiyor, şu oluyor, bu oluyor, para
cezası alınıyor falan- hiç çiğnenmeyeceği bir yer var,
ora bura.
Türkiye
Büyük Millet Meclisinde çoğunluk partisinin, çoğunluk
şımarıklığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü’nü ayaklar altına alıp çiğnemesi caiz
değildir, hukuki değildir, demokrasiyle bağdaşmaz. (CHP
sıralarından alkışlar) Gene elimizi uzatıyoruz,
Cumhuriyet Halk Partisi, bu mevzu uluslararası anlaşmalarda ben
şahidim, siz şahitsiniz, özellikle şimdi çok
tartıştığınız Sayın Özgür Özel’in nöbetçi
Grup Başkan Vekili olduğu dönemde bir günde...
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN
ALTAY (Devamla) – Başkanım...
BAŞKAN
– Bir dakika ek süre veriyorum.
ENGİN
ALTAY (Devamla) – Teşekkür ederim.
…90
tane uluslararası anlaşma bu Meclisten takır takır geçti.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Bir haftada 97.
ENGİN
ALTAY (Devamla) – Bir haftada 97, bir günde 50 tane geçtiğini ben
biliyorum.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – 47.
ENGİN
ALTAY (Devamla) – İyi, 3 tane eksik, deminki şey gibi.
Yani
biz bunu şunun için yaptık: Türkiye, milletler ailesi içinde
yaşayan bir ülkedir. Milletler ailesinde devletimizin, Hükûmetin, milletin
itibarına halel gelmesin diye yaptık. Biz hâlâ aynı
kafadayız ama şu yapılanın adaletle, hakla, hukukla,
Parlamentonun özüyle, ruhuyla bir bağı ve ilişkisi yoktur.
Gelin, yol yakınken bu büyük trajik durumdan, bu hukuk skandalından,
bu garabetten vazgeçin.
Yani
yanlıştan dönmek en büyük erdemdir Sayın Elitaş. Size rica
ediyorum, İç Tüzük’ü ve Anayasa’yı ayaklar altına alıp
paspas etmeyin, yarın size daha çok lazım olacak. Refah Partisinin 50
milletvekiliyle burada neler yaptığını en iyi bilenlerden
birisi, Sayın Kahraman’dır.
Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ederim.
Efendim,
ikinci söz, aleyhte olmak üzere Özgür Özel Bey’de.
Buyurun
Beyefendi. (CHP sıralarından alkışlar)
Üç
dakika müddetiniz.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – Biri lehte, biri aleyhte; nasıl parti olacak
Sayın Başkan?
RAMAZAN
CAN (Kırıkkale) – Garabet bu.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, biri lehte, biri aleyhte; aynı
partinin 2 grup başkan vekili. Bu, tezat değil mi?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Yani hakikaten çelişki var içlerinde.
BAŞKAN
– Anlamadım Beyefendi?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Kim lehinde, kim aleyhinde bilmiyoruz?
MUHAMMET
RIZA YALÇINKAYA (Bartın) – “Yanlış yapıyorsun.” diyorlar
Başkan.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – Biri lehte, biri aleyhte konuşuyor aynı partinin
2 yöneticisi. Nasıl bir parti yönetimi bu?
BAŞKAN
– Evet, olabilir, fikirler hürdür. Bakalım, ne diyecek.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – “Neyi doğru?” diyorsunuz yani?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – CHP kaç parti, anlayamadık.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, bütün gruplara eşit
dağıtıldığında bütün grupların eşit
kullanmasına bir itirazımız yok ama bir fazlalık varsa, bir
grup kullanmıyorsa o da size haktır diye bir şey yok. İlk
sözü alan alır, üzerinde de konuşmasını yapar; bunda garip
bir şey yok.
Çok
basit bir şey yapıyorsunuz: Elimizde bir İç Tüzük var, bu
İç Tüzük’e uymak zorundayız. 60’ıncı ve 81’inci madde
“Danışma Kurulu tavsiye edip Meclis aksi bir karar almadıkça söz
yirmi dakikadır, yirmi dakikayla sınırlıdır.” diyor.
Aksi karar, sınırı kaldırma, üst sınırı
kaldırma yönünde olabiliyor. Yapıyor muyuz bunu? Evet,
yapıyoruz. Ne zaman yapıyoruz? Bütçe görüşmelerinde, önemli
görüşmelerde yapıyoruz. Peki, aşağı indirebilir miyiz?
Öyle olsaydı “Söz yirmi dakikadır, aksi karar almadıkça yirmi
dakikadır.” derdi, “Yirmi dakikayla sınırlıdır.”
demezdi. Ama parlamenterler, hatta hâkimler karar verirken bir çelişki
yaşarsak nereye bakıyoruz? Tutanağa.
Bu
madde ne zaman eklenmiş? 13 Şubat 1973 Salı günü. Bakın,
elimde o Meclisin tutanakları var ve Demokrat Partili bir sayın
milletvekili -Allah gani gani rahmet eylesin- 300 maddelik -o zaman temel kanun
falan yok, sizin yaptığınız bu hızlı
görüşmeler- kanun gelse yirmi dakika kâfi gelmez diye önerge veriyor.
Anayasa Komisyonu Başkanı Cevdet Akçalı, “Haklı.” diyor,
önergeye katılıyor. Biri, itiraz ediyor -bugün Başkana arz
ettim- “Ya bu yetki, söz süresini azaltma yönünde kullanılırsa…”
diyor, diyorlar ki: “Hayır, artırma yönünde kullanılabilir. O
yüzden biz bunu ‘üst sınır’ diye yazdık, sınırı
kaldırma yetkisi var, aşağı indirme yetkisi yok.” Yani
eğer metin açık değilse tutanağa gidiyoruz ya, ben doğmadan
iki yıl önce bu işi, bu yüce çatı altında
konuşmuşlar ve bunu netleştirmişler. Sayın
Başkan, sizin için bunun kıymetli bir belge olduğunu
düşünüyorum.
Peki,
bunu işleme alırsanız ne olur? Siz diyorsunuz ki sabahki
konuşmada: “Ben Anayasa Mahkemesi değilim. Anayasa Mahkemesine
gidersiniz.” Peki, böyle bir şey yapılmış mı? Bu
kadarına kimse cesaret etmemiş, İç Tüzük’ü grup önerisiyle
değiştirme çılgınlığına kimse tevessül
etmemiş ama İç Tüzük’ü değiştirerek yapmış. Kim
yapmış? Üçlü koalisyon Hükûmeti, Sayın Ecevit’in
başkanlığında, İç Tüzük’ü değiştirip
uluslararası anlaşmaların süresini yirmiden
aşağıya, ona indirmiş, beşe indirmiş. Anayasa
Mahkemesine gidilmiş. Kim gitmiş? Tanıdıklarınız
gitmiş. Ne karar verilmiş? Anayasa Mahkemesi -bu kadar uzun kararında-
demiş ki: “’Maddeler üzerinde siyasi parti grupları, hükûmet ve komisyona
beşer dakika süreyle söz verilir.’ denilerek bunlarla ilgili daha önce on
dakika olan konuşma süresinin beş dakikaya indirildiği
anlaşılıyor. Konunun yeterince müzakere edilmesi,
anlaşılması -falan filan- uygun değil.” deyip bozmuş.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Bir dakika süre ekliyorum, lütfen toparlayın.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – “Makul sürede olabilir.” demiş.
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Bakın, İç Tüzük değişikliği
yapsanız dahi Anayasa Mahkemesinin geçmişte olumsuz yönde kararı
var. Siz, İç Tüzük değişikliği yapmak yerine grup önerisi
getiriyorsunuz ve getirdiğiniz grup önerisiyle İç Tüzük’ü
değiştirmeye çalışıyorsunuz. Bu, Anayasa’ya
aykırı kanun yapmak, kanuna aykırı yönetmelik çıkarmak
kadar temel bir hukuk normuna aykırıdır ve
yapıldığında bir tek niyet var. Sayın Başkana
bugün sordum: Yirmi dakikayı beş dakikaya indiriyor ya, tut
“Sıfır dakikaya indirdim.” dedi, direkt oylamaya… “Olmaz öyle
şey efendim, kabul etmem; o zaman, getirmem o önergeyi.” dedi. Yahu,
yirmiyi beşe indirtirsen beşi hiçe indirtecekleri zaman nasıl
itiraz edeceksin? Yirmiden beşe inmek ne kadar hukuksuzsa hiçe inmek de o
kadar hukuksuzdur. Burada yapılmaya çalışılan meseleyle,
bir padişahın tatil etme yetkisinin olduğu tek adam rejimlerinin
göstermelik meclisine dönüştürürsünüz burayı.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Meclisler, kendiliğinden toplanma ilkesiyle ve
kapılarının halka açılma ilkesiyle demokrasi meclisi
olurlar. Aksi durum, meşrutiyet meclisidir; aksi durum, göstermelik
meclistir. Bu Meclisi, bugün, bir göstermelik meclise, tek adamın
açıp kapattığı, istediği zaman konuşturup
istediği zaman susturduğu bir meclise dönüştürmeyin. Eğer
dönüşmesine izin verirseniz bu, İç Tüzük, Anayasa, demokrasi ve siyasi
ahlak ihlalidir. Buna direnmeye devam edeceğiz. Bu tutumunuzu
kınıyoruz, reddediyoruz. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Sayın Özel.
Yalnız,
bilgi dağarcığınıza bir eklenti yapmak isterim. Cevdet
Akçalı Bey değerli bir dostumdu, Allah gani gani rahmet eylesin.
Avrupa Parlamentosunda şeref üyeliği yaparak -Abdullah Gül Bey, o-
devamlı Türkiye’yi temsil etmişti. İyi bir hukukçuydu ve hatta,
“Kifayetimüzakere verme hakkı, bitsin diye değil, bittiğini
kabul edenler olacak ki kifayetimüzakere olsun.” demiş bir kişiydi.
Bendeniz o zaman grup başkan vekiliyim, beş partiyiz ve biz o
toplantılarda müddeti aşağı çeken bir kararı beraber
verdik. Yani “Müddetler aşağı çekilmez.” beyanınız,
biraz daha tetkike muhtaçtır, onu ifade etmek istiyorum.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Nasıl olacak Sayın Başkan?
BAŞKAN
– Evet, çekilir, emsali var. Ben bizzat kendim imza ettim.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Nerede yaptınız?
BAŞKAN
– Beş parti birlikte Meclis Başkanlığında
imzaladık efendim.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Hayır, Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Hayır, siz, Cevdet Bey’den misal verdiniz, ben de Cevdet Bey’le olan
durumu aynen size aktarıyorum. Bunlar zabıtlara geçiyor,
yanlış anlaşılma olmasın. Aşağı da
inebilir, yukarı da çıkabilir.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Hayır.
Sayın
Başkan, aşağı inemeyeceğini İç Tüzük’ü yaparken
tutanağa geçirmişler, değiştirmeyle ilgili önergeyi
vermişler, kabul etmişler.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – “Makul süre var.” diyor.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Makul süre meselesi, Anayasa Mahkemesinin kararında çok
başka bir bağlamda söyleniyor.
Sayın
Başkan, elinizi vicdanınıza koyun. DSP, Anavatan Partisi,
Milliyetçi Hareket Partisi, uluslararası anlaşmalarda yirmi
dakikayı “beş dakika” diye indirmiş. Ahmet İyimaya
kalkmış, gitmiş Anayasa Mahkemesine “Olmaz bu.” demiş. Size
söylediklerimin 30 katı argüman ileri sürüyor Ahmet İyimaya ile
Mehmet Ali Şahin ve 115 milletvekili ve iptal kararı alıyorlar.
Bu nasıl bir çelişkidir? Bunu nasıl savunursunuz? Kaldı ki
o bir İç Tüzük değişikliği, burada grup önerisiyle
yapıyorsunuz bunu.
Sayın
Başkan, konjonktürel davranmayın. Bugün hukukun yanında
durursanız, Meclis Başkanının
tarafsızlığının ve Meclisin
bağımsızlığının yanında durursanız
15 Temmuz akşamı yaptığınız duruşla bu
uyuşur; aksi durum şöyle olur: Darbeyi bize karşı
başkası yapıyorsa karşı olalım, birbirimize
demokrasi öpücüğü verelim; bizim çocuklar yapıyorsa oturalım,
kolaylaştıralım. Bu, doğru değildir. (CHP
sıralarından alkışlar)
MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın
Başkan, böyle bir usul yok.
BAŞKAN – Özgür Bey,
karşılıklı bir diyalog tarzında bunu devam ettirmek
istemem çünkü ben de burada idare ederken kendimi ilgilendirmeyen hususlarda
fikir beyanını İç Tüzük’e göre yerine getirmem ama biiznillah,
hesap gününü bilen bir insanım. Benim yapacağım, adil idaredir;
ben ona göre gidiyorum. O hususta eminim, müsterihim ama kulum, hata edebilirim
fakat ana görüşüm budur.
Yine, o akşamın silah
arkadaşıyız, o ruhu devam ettirelim, 7 Ağustosu devam
ettirelim.
Teşekkür
ediyorum.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– AK PARTİ Grup Başkan Vekili Mustafa Bey, buyurun efendim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, biraz önce Sayın Engin Altay
kürsüden konuşurken ismimden de bahsederek “Sayın Elitaş,
İç Tüzük’ün ayaklar altında çiğnenmesini yapıyorsunuz.”
anlamında bir ifade kullandı, 69’uncu maddeye göre sataşma
yapmıştır, sataşmadan izniniz olursa cevap vermek
istiyorum.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Evet, tutanaklar incelensin, direkt Sayın
Elitaş’ı söylememiş olabilirim, emin değilim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, biraz önce lehte konuşma
yaptığını iddia ederken…
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Efendim, ben Doğan Kubat’ı…
BAŞKAN
– Müsaade eder misiniz, bir dinleyeyim efendim.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, efendim, ben Doğan
Kubat’ı kastettim.
BAŞKAN
– Nasıl?
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Doğan Kubat’ı kastettim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, Sayın Elitaş diye söyledi…
ENGİN
ALTAY (İstanbul) - Elitaş’ı kastetmedim, açın tutanaklara
bakın.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – O zaman özür dilemesi gerekir.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Niye özür dileyeceğim?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Özür dilemesi gerekir Sayın Başkan, özür
diliyorsa eyvallah. Efendim, ismimi de zikrederek İç Tüzük’ü ayaklar
altında çiğnetmeyin diye bana açıkça sataşmada
bulunmuştur.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Hayır çiğnetmeyin değil, temenni o yahu.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – İzin verirseniz…
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Temenni Sayın Başkan, yapmayın diyor,
yanlıştan dönün diyor.
BAŞKAN
– Evet, Mustafa Bey, meramınızı ifade ettiğinizi
zannediyorum, ne dersiniz?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim takdir sizin.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, ben Doğan Kubat’ı
kastettim efendim.
BAŞKAN
– Lütfen, biz devam edelim müzakeremize.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Meclis Başkanının takdirine biz
karşı durmayız efendim.
BAŞKAN
– Hayhay, teşekkür ediyorum anlayışınıza, zaten
gereken izahat da verildi. Sayın Kubat da herhangi bir söz istemiyor,
tamam.
Efendim,
söz sırası, lehte Sayın Mehmet Naci Bostancı Hocamıza
ait. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, bu uygulamanız
gerçekten önemli bir uygulama çünkü Meclis Başkanının o
takdirine bütün milletvekilleri uymak zorundadır.
DİRAYET
DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) – Dün öyle demiyordunuz hiç.
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Siz onun avukatı
mısınız Sayın Elitaş?
DİRAYET
DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) – Dün niye hiç öyle
konuşmuyordunuz?
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Siz Sayın Meclis
Başkanının avukatı mısınız?
BAŞKAN
– Evet efendim, buyursunlar, hatibi dinliyoruz efendim, lütfen.
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Bize dün öyle söylemişti ben de ona
söylüyorum.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, değerli
arkadaşlar; yapmış olduğunuz uygulama yerindedir. Bizim
grup önerimizi şüphesiz önce müzakere, sonra da Genel Kurulun oyuna sunmak
durumundasınız, siz de bu görevi yerine getiriyorsunuz.
Bizim
grup önerimiz, yapılacak uluslararası görüşmelere ilişkin
sürelerin düzenlenmesine dair. Bu öneri, kendi hukukunu İç Tüzük’ten
alıyor. İç Tüzük’ün 81’inci maddesi ve 19’uncu maddesi böyle bir
öneriyi, grup önerisini getirmemize imkân veriyor. Esasen İç Tüzük’e
bakıldığında kural olarak burada ifade edilen yirmi dakika,
on dakika konuşmalarının konulduğunu görürüz; bu, bir
kuraldır ama aynı zamanda İç Tüzük “aksi Danışma
Kurulu tarafından ifade edilip Genel Kurul tarafından onaylanmazsa”
diyerek istisnai bir duruma atıf yapmıştır, onay mercisi
olarak da şüphesiz Genel Kurulu işaret etmiştir. “Aksi” derken
burada işaret ettiği husus, bu yirmi dakika ve on dakikaya
ilişkindir. “Aksi” denilerek söylenen bu zaman tanımlaması,
azaltma veya artırmaya ilişkindir. Biz yarın bir başka grup
önerisi getirip yirmi dakikanın az olabileceği, kırk dakika,
elli dakika görüşülmesi gerektiğini de söyleyebiliriz. Kimi zaman
azaltma, kimi zaman artırma yönünde bu istisnai yetkiyi kullanma, ihtiyaç
duyma şeklinde bir kanaatle bunu Genel Kurulun onayına sunmak
isteyebiliriz usulüne uygun şekilde ve eğer Genel Kurul bunun uygun
olduğuna karar verirse görüşmeler de o şekilde olur.
Kural
olarak bu Meclisin çalışmasına hepimiz şahidiz. Kurallara
uygun bir tarzda -istisnalara değil- bu çalışmaların
yürütüldüğünü biliyoruz. Biraz önce buradan da bahsedildi, evet, bir günde
97 tane uluslararası sözleşmeyi yaptık ama bir günde 1 tane
uluslararası sözleşmeyi yapamadığımız zamanlar da
oldu. Peki, niçin bir günde 97 tane yaparken bir başka gün 1 tanesini
yapamadık; ne oldu, niye yapamadık? (CHP sıralarından
gürültüler)
BARIŞ
YARKADAŞ (İstanbul) – Başkan, fabrika mı burası, seri
üretim mi yapacağız, olur mu böyle bir şey?
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Devamla) – Çünkü uluslararası sözleşmeye vesile
addedilerek onun üzerinden bir başka iş yapılmaya
çalışılırsa buna karşı İç Tüzük’ün
verdiği imkânları kullanmak elbette bizim hakkımız.
ERKAN
AYDIN (Bursa) – Dayatma olmazsa anlaşma oluyor.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Devamla) – Nasıl siz sonuna kadar İç Tüzük’ü
kullanma yönünde bir irade gösterip bu yönde bir karar alıp bunu
pratiğe taşırsanız aynı hakkı yine İç
Tüzük’ün imkânları ve unutmayın, istisnaları çerçevesinde
iktidara da verdiğini ve nihai kararın da Genel Kurulda
alındığını unutmayalım. Bizim burada
yaptığımız iş, kesinlikle hukuka ve İç Tüzük’e
uygun bir iştir. Birtakım sözlerin önüne “demokrasi” kelimesini,
“özgürlük” kelimesini getirip...
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Devamla) – Sayın Başkanım...
Birtakım
cümlelerin önüne “demokrasi” “özgürlük” kelimesini getirip ondan sonra her
türlü kuralı ihlal ederek spekülatif laflar söylemenin demokrasi ve
özgürlükle ilgisi yok. Demokrasi dediğinizde, özgürlük dediğinizde
sonuçta burada bir müzakere olacaksa demokrasiye ve özgürlüklere uygun bir
şekilde, işte bu kitap çerçevesinde olacak, buna uygun bir
şekilde olacak. Burada eğer yorumlara ilişkin bir
tartışma yapılıyorsa usulüne uygun bir şekilde de bu
karara varılacak.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Köprüyü yıkarak değil.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Devamla) - İç Tüzük “aksi” diyerek 81’inci maddede
kaide olarak tayin edilen zamanın dışında azaltma veya
artırma yönünde bir kararı Genel Kurula vermiştir, şu anda
yaptığımız iş de bununla ilgilidir. Daha önce de
yapmışız, 26 Temmuz 2017’de kültür varlıklarına
ilişkin bir araştırma işini yaparken
azaltmışız, demek ki ihtiyaç olmuş, bunu hep beraber
yapmışız.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Devamla) - Yine ihtiyaç olduğunda hep beraber de
yapabiliriz yahut da grup önerisi şeklinde bunu yapabiliriz.
Ayrıca,
şunu da belirteyim: Sayın Engin Altay…
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Hah, adımdan bahsetti.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Devamla) - …aslında çeşitli kereler buraya
geldiğinde “çoğunluk şımarıklığı” diye
başlıyor.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) – Evet. Sizi kastetmiyorum, şahsınızı
kastetmiyorum.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Devamla) - Bu laf, Mecliste teşekkül eden milletin
iradesine, toplam bir iradedir ama unutmayalım çoğunluk aynı
zamanda icra etme yetkisine sahiptir. “Çoğunluk
şımarıklığı” lafı, azınlık
şımarıklığına bir tahakküm gücü kazandırma
stratejisinin dilidir, ifadesidir; bu yüzden kınıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Sayın Bostancı.
Usul
tartışmasındaki son söz, aleyhte olmak üzere Sayın Filiz
Kerestecioğlu’na aittir.
Buyurunuz
Sayın Kerestecioğlu. (HDP sıralarından alkışlar)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri, sevgili halkımız; iki gündür bu Meclisi
çalıştırmayan, Adalet ve Kalkınma Partisidir; öncelikle
bunu bilginize sunmak isterim. Neden? Çünkü uluslararası
sözleşmelerle ilgili sözleşmenin genelinde yirmi dakika, maddelerinde
onar dakika konuşma süresi vardır ama bu süreleri
kısıtlamak istemektedirler yani televizyon yayınları,
gazeteler, başka tekeller, yaptıkları o çoğunlukçu tahakküm
ve dil, öfke dili, öfke siyaseti bütün bunlar yetmiyor, şimdi Mecliste
konuşma sürelerini de azaltmak, kısmak istiyorlar. Asıl niyet
aslında, bir süre sonra buranın kapısını kapatmak, hep
beraber gitmektir çünkü demokratik siyasetin işlediği bir Meclis hâli
kalmamıştır artık.
Biz
vekilleri tutuklu olan bir partiyiz, 10 vekilimiz tutuklu ve grup başkan
vekillerimiz sadece sözleri nedeniyle -en son- burada “padişah bozuntusu”
diyen, bu söz nedeniyle grup başkan vekilliği düşürülen
arkadaşlarımız var. Buna rağmen, bu Mecliste buna
rağmen biz olgun bir siyaset yürütmeye çalışıyoruz, gayet
olgunlukla davranıyoruz, demokratik siyaseti yürütmek istiyoruz; bunun
için bu Meclisteyiz diyoruz.
Dün
3 kez bunun için söz aldım, 3 kez. Havada kavga kokusu hissediyorum, bunu
yapmayın dedim sadece sözleri azaltmak için. Ama ne oldu? Dün, evet burada
herkes söz alarak, gerçekten demokratik bir işleyişle birtakım
ifadeler, görüşler sunuldu, herkes görüşlerini sundu. Ama ne oldu?
Sonuç, öyle istediğiniz gibi olmadı ya, işte o istediğiniz
gibi olmamak, aslında çoğunluk
şımarıklığı değil, çoğunluk
hırsı; doyulmuyor artık, doyulmuyor. Yani, öyle bir hırs
ki, “Bizim dediğimiz olmazsa bu kapıdan çıkarız o zaman
öbür kapıdan gireriz, İsmail Bey’i, Sayın Başkanı
oraya oturturuz, o gelir ve önergeyi 1 kez daha getiririz.” İşte
bugün yapılan budur. Ha, bu da yetmez, bu da yetmez. Ne diyeceksiniz? Hani
buraya kayyum atandı ya, ama onun yanında “Sözlerinize de kayyum
atamamız gerekiyor…” “Önergenizi de veremezsiniz, ‘tecrit’ diyemezsiniz, ‘savaş’
diyemezsiniz.” Ne diyeceğiz? “Barış” da diyemiyoruz,
“barış” diyenleri de cezaevine atıyorsunuz, savaş diyenleri
de cezaevine atıyorsunuz, “tecrit” de demeyeceğiz.
BARIŞ
YARKADAŞ (İstanbul) – En iyisi susalım!
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) – Hakikaten sözlere de kayyum
atamak isteyen bir anlayışınız var; biz bunu protesto
ediyoruz. Bu, kabul edilebilir bir şey değildir. Bu sözleri
kısıtlamak demek, sonra tamamını bitirmek demektir. Kusura
bakmayın.
Saygılar
sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum.
Hanımefendi
bir hukukçu, kayyuma çok kafasını takmış. Kayyum
değiliz ve artı, artı…
DİRAYET
DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) – Sizin yönetim biçiminiz.
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) – Hayır, kayyum!
MAHMUT
TOĞRUL (Gaziantep) – Kayyum!
BAŞKAN
- …artı, Afrin, savaş değildir, terörist bir hadisenin ordumuz
ve milletimiz tarafından sindirilmesidir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) – Bırak ya!
BAŞKAN
- Böyle hareketlere devam edeceğiz. Türkiye’mizi böldürtmeyeceğiz,
bayrağımızı indirtmeyeceğiz, biiznillah devam
edeceğiz. Öyle şey yok.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, az
önce oturum…
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, tutumunuzu 63’e
göre Genel Kurulun oyuna sunmanızı arz ediyoruz.
BAŞKAN
– Affedersiniz.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – 63’e göre Genel Kurulun oyuna sunmanızı
arz ediyoruz efendim.
BAŞKAN
– Öyle yapacağım, öyle yapacağım.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, az
önce bu oturum başladığı zaman, Meclis
açıldığı zaman…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, bana söz vermediniz Sayın
Başkan.
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, gündeme devam edelim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, bana söz vermediniz.
BAŞKAN
– Müsaade eder misiniz efendim. Müsaade ediniz.
Hanımefendi,
dinliyorum efendim.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Meclis
açıldığı zaman bir şey söyledim size kadınlarla
ilgili konuşurken, dedim ki: Belki “Yeni anayasada laiklik olmasın.”
sözü de aynı zamanda kadınları rahatsız etmiş
olabilir, bunları hatırlamış olabilirler, dinî bir kuralla
yönetilmek isteniyor bu ülke diye acaba o yüzden mi bu yapılıyor diye
düşünebilirler. Siz de dediniz ki: “Düşüncedir bu, yeni bir anayasa
yapılıyor, ben bu düşüncemi söyleyemeyecek miyim?” Evet, ben de
size dedim ki: Sizin düşüncenizi söyleme hürriyetinizi sonuna kadar
savunurum. Nerede sizinki?
BAŞKAN
– Ben de savunurum.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Nerede sizinki?
Hukukçusunuz,
oraya oturmuşsunuz “Siz ‘savaş’ demeyeceksiniz.” diyorsunuz. Ne
hakla, ne hakla?
BAŞKAN
– Hanımefendi nitelemeniz yanlış, yanlış. Şimdi,
bu yanlışlık görüşü bana ait, siz “Yanlış
değil.” diyorsunuz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – “Laiklik olmasın.”
demeniz de bana göre yanlış Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Ne olmasın?
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – “Laiklik olmasın
anayasada” demeniz de bana göre yanlış ama ben size diyorum ki sizin
düşüncenizdir, savunabilirsiniz. Siz neden ben “savaş” dediğimde
“Sizin düşüncenizdir.” diyemiyorsunuz? İşte çoğunluk
tahakkümü, hırsı budur!
BAŞKAN
– Sayın Hanımefendi, siz bir duvar pasıyla laiklik konusunu
topluma yaymak istiyorsunuz. Bizim öyle bir kavgamız yok.
DİRAYET
DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) – Var, var.
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) – Var, var.
BAŞKAN
- Türkiye Cumhuriyeti’ndeki laiklik anlayışı ortadadır. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Türkiye Cumhuriyeti’nin
Anayasası’nda Diyanet İşleri Başkanlığı bir
kurum olarak vardır. Kurban, Ramazan Bayramları tatildir, din
dersleri mecburidir. Türkiye’deki laiklik anlayışı Fransa’daki
gibi dinsizlik değildir. Bu anlayıştan biz rahatsız
değiliz. Ben genel anayasalar içerisindeki fikrimi söyledim, bunu lütfen
yeni bir konu olarak topluma verip toplumdaki ayrışmalara sebep
olmayın.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Ben düşünceden
bahsediyorum.
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) – Yani bu konuyu aranızda görüştünüz, “Bu sefer
böyle yapmayalım.” dediniz, değil mi?
BAŞKAN
– Şimdi, görüşmeleri tamamladık.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, doğru mu anladım bilmiyorum.
Biraz önce Naci Bostancı, İç Tüzük 63’e göre Genel Kurulun oyuna
sunmanızı talep etti, siz de “Öyle yapacağım.” dediniz.
BAŞKAN
– Öyle yapacağım.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, o zaman şu açıklamayı
yapmama izin verin: Biz açıkça İç Tüzük’e aykırı
olduğunu söylediğimiz, konuşmamızla
anlattığımız ve dört partinin onayı dahi olsa süreyi
arttırıp azaltamayacağımız ve demokrasinin
konuşmak, tartışmak olduğu böyle bir durumda…
ORHAN
DELİGÖZ (Erzurum) - Biz öyle düşünmüyoruz.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) - …iktidar partisi tarafından, tam da dedikleri gibi “Biz
öyle düşünmüyoruz, bizim istediğimiz kadar, yirmi değil
beş…” Bugün beş, yarın bir, öbür gün hiç!
ORHAN
DELİGÖZ (Erzurum) - Sizin konuştuğunuz her şey yalan, hepsi
yanlış. Bugüne kadar hiç doğru konuştunuz mu ya! Hiçbir
şeyi doğru konuştunuz mu!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, kürsüde zaten anlattı Sayın
Başkan.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) - Böyle bir duruma sessiz kalamayız. Sizin oya
sunmanız, iktidar partisi oylarıyla söz hakkının ortadan
kaldırılması tamamen demokrasi, İç Tüzük, Anayasa
ihlalidir. Her türlü rejimde iktidar vardır, rejimi demokrasi yapan
muhalefetin varlığıdır. Bu oyuna alet olmayacağız.
Bu karar alındıktan sonra uygulandıkça bu oyuna alet olmuyor,
Meclisi terk ediyoruz. Meclise sahip çıkmak için terk ediyoruz,
hakkımıza sahip çıkmak için terk ediyoruz.
(CHP
milletvekillerinin Genel Kurul salonunu terk etmesi)
[AK
PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar (!)]
BAŞKAN
– Takdir sizindir.
Bu
itibarla AK PARTİ grup önerisini işleme almama ait…
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan…
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) – Alo, Başkan!
BAŞKAN
- …tutumumu kabul edenler…
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan…
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) – Başkan, Başkan, hop!
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan,
duymuyor musunuz!
BAŞKAN
– Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
BARIŞ
YARKADAŞ (İstanbul) – Başkan, darbe yapıyorsunuz!
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
- Çalışmaya devam ediyoruz.
ERTUĞRUL
KÜRKCÜ (İzmir) - Kayyum çalışıyor!
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan,
siz çalışmaya devam edebilirsiniz…
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, lütfen devam edin, önerimiz
var.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Arkadaşlar, kendiniz çalın, kendiniz oynayın.
BARIŞ
YARKADAŞ (İstanbul) – Meclise kayyum atadınız, darbe
yapıyorsunuz!
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, önerimiz var, lütfen devam
edin.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, efendim, grup önerisini ne
yapacağız?
BARIŞ
YARKADAŞ (İstanbul) – Mecliste darbe yaptınız, kayyum
atadınız Meclise, kayyum!
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, önerimiz var.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan,
siz çalışmaya devam edebilirsiniz ama gerçekten şu anda
maddelere geçerek, sözleşmelere geçerek bunun konuşulması,
aynı şekilde söz sürelerinin, bu Meclisin ifade hürriyetinin ortadan
kalkması demektir. Biz bunu meşrulaştırmayacağız.
Aynı şekilde bu oturumlarda bulunmayacağız.
Saygılar
sunarım.
(HDP
milletvekillerinin Genel Kurul salonunu terk etmesi)
[AK
PARTİ sıralarından alkışlar(!)]
BAŞKAN
– Karar sizleri ilgilendirir efendim.
Değerli
arkadaşlarım, çalışmaya devam ediyoruz. Yalnız
şunu hatırlatayım: Gönlüm ister ki, hepimizin gönlü ister ki bu
gibi noktalarda ihtilaf olmasın. Bakın, 26’ncı Yasama Döneminin
başından bugüne kadar 362 anlaşma kanunlaştı. 1 Mart
2017’de 41 anlaşma -ki o zaman Pervin Buldan Hanımefendi Başkan
Vekiliydi- 8 Mart 2017’de 32 anlaşma -Ahmet Aydın Bey
Başkanlığındaydı- derhâl geçti, tamamlandı.
Burada gelen teklif anlaşmalar için, uluslararası anlaşmalar
için müddet meselesidir. Yani bir uluslararası anlaşma
yapılırken kalkıp da şeker konusunu işlemek ya da
başka bir konuyu işlemek… O anlaşmayla alakası yok.
Hakkın suistimali olmasın diye olan bir hadisedir.
Dolayısıyla arkadaşlarımızın tercihi kendilerine
aittir, takip ederler ya da etmezler. Divanda da kâtibe hanım
değiştiler, yeni bir arkadaşım geldi.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- AK PARTİ Grubunun, gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında
bulunan; 24, 517, 479, 142, 167, 463, 361, 477, 108, 105, 150, 382, 384, 389,
139, 140, 284, 102, 104, 110, 111, 113, 114, 122, 147, 481, 325, 464, 459 ve
334 sıra sayılı kanun tasarılarının
görüşmelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 60 ve
81’inci maddelerince öngörülen siyasi parti grupları, Hükûmet ve
komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları beşer dakika, tümü
üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün konuşmaların üçer
dakika olarak belirlenmesine ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN
– Şimdi devam ediyorum.
Önerinin
gerekçesini açıklamak üzere öneri sahibi Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Muş Bey
konuşacaklardır.
Sayın
Muş, buyurun efendim.
Süreniz
beş dakikadır.
AK
PARTİ GRUBU ADINA MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Dün
gündeme getirdiğimiz bir grup önerimiz, maalesef, Meclisi yöneten Meclis
başkan vekilinin tutumu ve İç Tüzük’e aykırı
uygulamalarından dolayı gündeme alınamamıştır ve
biz bugün aynı önerimizi değiştirmeden tekrar Meclis
Başkanlığına sunduk ve şu an bunun müzakerelerini
yapmaktayız.
Değerli
arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinin temel görevi,
vatandaşın ihtiyaçlarını karşılayacak
düzenlemelere imza atmaktır. Burada, milletin beklediği, ekonomik,
ticari, uluslararası anlamda Türkiye’ye kazanımlar sağlayacak
sözleşmeler bulunmaktadır ve biz bunları imzaladıktan sonra
Parlamentodan geçirmek istiyoruz. Burada tabii ki bir usul, bir esas
vardır ama “Biz muhalefetiz. Biz istediğimiz zaman Meclis
çalışır, biz istediğimiz kadar Meclisi
çalıştırırız; biz istemediğimiz zaman Meclis
çalışamaz. Bizim İç Tüzük’ten kaynaklanan haklarımız
var, biz Meclisi kilitleriz. Sert muhalefet yapacağız, Meclisi
kilitleyeceğiz.” derseniz, İç Tüzük iktidar partisine de bazı
haklar tanımıştır; o zaman, iktidar partisi de bu İç
Tüzük’ten kaynaklanan haklarını sonuna kadar kullanır,
vatandaşın beklentilerini Parlamentoda gerçekleştirir. Bugün
yaşadığımız hadise bundan ibarettir. Bunun ötesinde,
zaten teknik anlamdaki tüm tartışmalar
yapılmıştır.
Getirdiğimiz
öneri İç Tüzük’ümüzün 60’ıncı ve 81’inci maddelerine uygun
şekilde getirilmiştir. Burada, Danışma Kurulu kararı
alınmamışsa, her şartta İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi
Meclis Başkanlığına öneri verilerek meselenin Genel Kurulca
belirlenebileceğinin teyidini vermiştir, bunu garanti altına
almıştır. Biz de AK PARTİ Grubu olarak -ve ben de öneri
sahibi olarak- bu ilgili maddelere uygun bir şekilde bunu Meclis Başkanlığına
verdik. Burada birazdan Meclis Genel Kurulu bununla alakalı oylamayı
yapacaktır ve Genel Kurulun takdirine göre
çalışmalarımıza biz devam edeceğiz. Muhalefet yerinde
olsa da devam edeceğiz, olmasa da devam edeceğiz; onlar katkı
sunsa da devam edeceğiz, katkı sunmasa da devam edeceğiz. Biz kendimizi
muhalefetle mukayese etmiyoruz; bizim çıtamız kendimizledir,
yaptıklarımızladır ve milletimizin beklentilerini
karşılamakla ilgilidir.
Genel
Kurulu bu duygu ve düşüncelerle tekrar selamlıyor, saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Muş.
Şimdi
söz sırası Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Samsun
Milletvekili Sayın Erhan Usta Bey’e aittir.
Buyurun
Beyefendi.
Süreniz
üç dakikadır.
ERHAN
USTA (Samsun) – Konuşmayacağız Sayın Başkan,
çekiyoruz.
BAŞKAN
– Peki, zatıaliniz konuşmanızı çektiniz.
Cumhuriyet
Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisi şu anda burada yoklar.
Dolayısıyla oylamaya sıra geldi.
Öneriyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir efendim.
Kararımız
hayırlı olsun.
Şimdi,
gündeme devam edeceğiz fakat on dakikalık bir ara istirham ediyorum.
Birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.38
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.56
BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Bayram
ÖZÇELİK (Burdur)
----- 0 -----
BAŞKAN
– Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu
açıyorum.
Gündemin
“Seçim” kısmına geçiyoruz.
IX.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda boş
bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN
– Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda boşalan ve Cumhuriyet
Halk Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Zonguldak Milletvekili Sayın
Şerafettin Turpcu aday gösterilmiştir.
Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Gündemin
“Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler” kısmına geçiyoruz.
1’inci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti
Arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti
Arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/325) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 24) (x)
BAŞKAN
– Komisyon? Burada.
Hükûmet?
Burada.
3/4/2018
tarihli 80’inci Birleşimde İç Tüzük’ün 72’nci maddesine göre verilen
tasarının tümü üzerindeki görüşmelere devam edilmesine dair
önergenin oylama işleminde kalınmıştı.
Şimdi
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Önerge kabul edilmemiştir.
Soru-cevap
yok.
Tasarının
tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE AFGANİSTAN İSLAM
CUMHURİYETİ ARASINDA STRATEJİK ORTAKLIK VE DOSTLUK
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 18 Ekim
2014 tarihinde Kabil’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan
İslam Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– 1’inci madde üzerinde söz isteyen? Yok.
1’inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Konuşma talebi? Yok.
Oyunuza
vazediyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Söz isteyen? Yok.
Oyunuza
vazediyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının
tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik cihazla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Oylama
için beş dakika süre vereceğim. Bu süre içinde sisteme giremeyen
üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma
rağmen de sisteme giremeyen üyelerin oy pusulalarını oylama için
verilen süre içinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Ayrıca,
vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise hangi bakana vekâleten oy
kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve
soyadı ile imzasını da taşıyan oy
pusulasını, yine, oylama için verilen süre içerisinde
Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti Arasında
Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 24 sıra
sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
193
Kabul : 193 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Böylece
tasarı kabul edildi ve kanunlaştı.
Diğer
Kâtip Üye Nurhayat Altaca Kayışoğlu ayrılmışlar,
şu anda burada yoklar. Onun yerine Kâtip Üye olarak Divanda Bayram Özçelik
Bey bulunuyorlar.
2’nci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Arasında Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgüt ve Ofisin
Türkiyedeki Yasal Statüsü Ayrıcalıkları ve
Bağışıklıklarına Dair Anlaşmayı Tadil
Eden Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlayacağız.
2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç
Örgütü (IOM) Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası
Göç Örgütü Arasında Örgüt ve Ofisin Türkiyedeki Yasal Statüsü
Ayrıcalıkları ve Bağışıklıklarına
İlişkin Anlaşmayı Tadil Eden Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/848) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 517)
(x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 517 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’nci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE ULUSLARARASI GÖÇ
ÖRGÜTÜ (IOM) ARASINDA TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE
ULUSLARARASI GÖÇ ÖRGÜTÜ ARASINDA ÖRGÜT VE OFİSİN
TÜRKİYEDEKİ YASAL STATÜSÜ AYRICALIKLARI VE BAĞIŞIKLIKLARINA
İLİŞKİN ANLAŞMAYI TADİL EDEN ANLAŞMANIN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 12 Ocak
2017 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgüt ve Ofis’in Türkiye’deki
Yasal Statüsü, Ayrıcalıkları ve Bağışıklıklarına
İlişkin Anlaşma’yı Tadil Eden Anlaşma”nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Söz talebi var mı? Yok.
1’inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Söz talebi? Yok.
2’nci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Evet, söz talebi? Yok.
3’üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
Tasarının
tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik oylamayla yapılmasını kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, bundan sonraki uluslararası anlaşmaların
oylamalarının tamamının da ayrı ayrı elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Açık
oylamaya ilişkin genel kuralları her seferinde tekrar
etmeyeceğim. Şu anda okuyacağım, bilginize
sunacağım kurallar bütün açık oylamalar için geçerlidir.
Oylama
için verilen süre içinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen
üyelerin oy pusulalarını oylama için öngörülen süre içinde
Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca,
vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise hangi bakana vekâleten oy
kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve
soyadı ile imzasını taşıyan oy pusulasını
yine oylama için öngörülen süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Şimdi
bu anlaşmanın oylaması için iki dakika süre veriyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM)
Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü
Arasında Örgüt ve Ofisin Türkiye’deki Yasal Statüsü
Ayrıcalıkları ve Bağışıklıklarına
İlişkin Anlaşmayı Tadil Eden Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 517 sıra
sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy sayısı : 196
Kabul : 196 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Tasarı
kabul edilerek kanunlaşmıştır, hayırlı olsun.
3’üncü
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey
İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında
Savunma ile İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda
Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey
İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında
Savunma ile İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda
Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/735) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 479) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 479 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BÜYÜK
BRİTANYA VE KUZEY İRLANDA BİRLEŞİK KRALLIĞI
HÜKÜMETİ ARASINDA SAVUNMA İLE İLGİLİ
GİZLİLİK DERECELİ BİLGİNİN KORUNMASI
KONUSUNDA GÜVENLİK ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 25
Şubat 2016 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı
Hükümeti arasında Savunma ile İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin
Korunması Konusunda Güvenlik Anlaşması”nın onaylanması
uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Söz talebi? Yok.
Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Söz talebi? Yok.
3’üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
Tasarının
tümü açık oylamaya tabidir.
Oylama
için iki dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda
Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Savunma ile
İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda Güvenlik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair 479 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık
oylama sonucunu sunuyorum:
“Kullanılan oy
sayısı :
199
Kabul : 199 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır, hayırlı olsun.
4’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey
İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında
Askeri İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlayacağız.
4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey
İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında
Askeri İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/509) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 142)
(xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 142 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BÜYÜK
BRİTANYA VE KUZEY İRLANDA BİRLEŞİK KRALLIĞI
HÜKÜMETİ ARASINDA ASKERİ İŞ BİRLİĞİ
ÇERÇEVE ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 23
Kasım 2011 tarihinde Londra’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı
Hükümeti Arasında Askeri İş Birliği Çerçeve
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Söz talebi? Yok.
1’inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Söz talebi? Yok.
2’nci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Evet, söz talebi? Yok.
3’üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde
kabul edilmiştir.
Tasarının
tümü açık oylamaya tabidir.
Oylama
için iki dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda
Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Askeri
İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 142 sıra sayılı
Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
209
Kabul : 209 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:18.29
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.34
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Bayram
ÖZÇELİK (Burdur)
----- 0 -----
BAŞKAN
– Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin Beşinci
Oturumunu açıyorum.
5’inci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine başlayacağız.
5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/428) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 167) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve
Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 167 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BANGLADEŞ
HALK CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI
TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN
ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 12
Nisan 2012 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşma” ile Notaların
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının
tümünün oylanması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı
Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
189
Kabul : 189 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
6’ncı
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar
Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine başlayacağız.
6.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar
Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/667) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 463) (x)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 463 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BOSNA HERSEK
BAKANLAR KONSEYİ ARASINDA BİLİM VE TEKNOLOJİDE
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 20
Mayıs 2015 tarihinde Saraybosna’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide
İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
– 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 2’nci madde kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… 3’üncü madde kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında
Bilim ve Teknolojide İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
189
Kabul : 189 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Bayram Özçelik İshak
Gazel
Burdur Kütahya”
Böylece
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
7’nci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyon Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.
7.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/691) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 361) (xx)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 361 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE ÇİN HALK
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI
TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN ANLAŞMA
VE EKİ PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 29
Temmuz 2015 tarihinde Pekin’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin
Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşma ve Eki Protokol”ün onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 98 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
191
Kabul : 191 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
8’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti
Arasında Deniz Taşımacılığı
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine başlayacağız.
8.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti
Arasında Deniz Taşımacılığı
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/729) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 477) (xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 477 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KATAR
DEVLETİ HÜKÜMETİ ARASINDA DENİZ TAŞIMACILIĞI
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 2
Aralık 2015 tarihinde Doha’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Katar Devleti Hükümeti Arasında Deniz
Taşımacılığı Anlaşması”nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– 2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
- 3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar
Devleti Hükümeti Arasında Deniz Taşımacılığı
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
188
Kabul : 188 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
9’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Tunus Cumhuriyeti
Hükûmeti Arasında Güvenlik Alanında Eğitim
İşbirliğine İlişkin Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlayacağız.
9.- Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Tunus Cumhuriyeti
Hükûmeti Arasında Güvenlik Alanında Eğitim
İşbirliğine İlişkin Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/445) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 108)
(x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 108 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ İLE TUNUS
CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ ARASINDA GÜVENLİK ALANINDA
EĞİTİM İŞBİRLİĞİNE
İLİŞKİN PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 22
Nisan 2014 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile
Tunus Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Güvenlik Alanında Eğitim
İşbirliğine İlişkin Protokol”ün onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 108 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık
oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
189
Kabul : 189 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
10’uncu
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Polis Eğitimi İşbirliği Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlıyoruz.
10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Polis Eğitimi İşbirliği Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/441) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 105)
(x)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 105 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE TUNUS
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA POLİS
EĞİTİMİ İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜNÜN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 6
Haziran 2013 tarihinde Tunus’ta imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Tunus Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Polis Eğitimi
İşbirliği Protokolü”nün onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 105 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
189
Kabul : 189 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
11’inci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/404) ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile
Dışişleri Komisyonu Raporlarının görüşmelerine
başlayacağız.
11.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/404) ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile
Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 150) (x)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 150 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE LÜBNAN
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA TARIMSAL
İŞBİRLİĞİ KONULU MUTABAKAT ZAPTININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 11 Ocak
2010 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarımsal İşbirliği
Konulu Mutabakat Zaptı”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 150 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık
oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
190
Kabul : 190 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
12’nci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna-Hersek Bakanlar
Kurulu Arasında Yolcu ve Eşyanın Karayoluyla Uluslararası
Taşınmasına İlişkin Anlaşma ve Notaların
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/705) ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlayacağız.
12.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna-Hersek Bakanlar
Kurulu Arasında Yolcu ve Eşyanın Karayoluyla Uluslararası
Taşınmasına İlişkin Anlaşma ve Notaların
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/705) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 382)
(x)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 382 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BOSNA-HERSEK
BAKANLAR KURULU ARASINDA YOLCU VE EŞYANIN KARAYOLUYLA ULUSLARARASI
TAŞINMASINA İLİŞKİN ANLAŞMA VE NOTALARIN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 20 Mayıs
2015 tarihinde Saraybosna’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Arasında Yolcu ve Eşyanın
Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin
Anlaşma ve Notalar”ın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 382 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
190
Kabul : 190 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Böylece,
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
13’üncü
sırada yer alan, Balinacılığın Düzenlenmesine
İlişkin Uluslararası Sözleşme ile Sözleşmeye Ait
Protokole Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Çevre Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu
Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.
13.- Balinacılığın Düzenlenmesine
İlişkin Uluslararası Sözleşme ile Sözleşmeye Ait
Protokole Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/593) ile Çevre Komisyonu ve Dışişleri
Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 384) (xx)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 384 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
BALİNACILIĞIN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN
ULUSLARARASI SÖZLEŞME İLE SÖZLEŞMEYE AİT PROTOKOLE
KATILMAMIZIN UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1)
“Balinacılığın Düzenlenmesine İlişkin
Uluslararası Sözleşme” ile Sözleşmeye ait Protokole beyan ile
katılmamız uygun bulunmuştur.
(2) Söz konusu Sözleşmenin eki Programa ilişkin
değişiklikleri onaylamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının
tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 384 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
191
Kabul : 191 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
14’üncü
sırada yer alan, Yüksek Öğretimde Yeterliklerin Tanınmasına
İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlıyoruz.
14.- Yüksek Öğretimde Yeterliklerin
Tanınmasına İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel
Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/399) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 389) (XX)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 389 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
YÜKSEK ÖĞRETİMDE YETERLİKLERİN TANINMASINA
İLİŞKİN ASYA-PASİFİK BÖLGESEL
SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 26
Kasım 2011 tarihinde Tokyo'da imzalanan Yüksek Öğretimde
Yeterliklerin Tanınmasına İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel
Sözleşmesinin onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 389 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
201
Kabul : 201 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
15’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tanzanya Birleşik
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve
Bilimsel İş Birliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/357) ile Millî Savunma ve Dışişleri Komisyonu
Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.
15.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tanzanya Birleşik
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve
Bilimsel İş Birliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/357) ile Milli Savunma ve Dışişleri Komisyonu Raporları
(S. Sayısı: 139) (xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 139 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ İLE TANZANYA
BİRLEŞİK CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ ARASINDA ASKERÎ
ALANDA EĞİTİM, TEKNİK VE BİLİMSEL İŞ
BİRLİĞİ MUTABAKAT MUHTIRASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 7
Mayıs 2013 tarihinde İstanbul’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Askerî
Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Mutabakat
Muhtırası”nın onaylanması uygun bulunmuştur
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – 139 sıra
sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
201
Kabul : 201 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
16’ncı sırada yer alan,
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/368) ile Millî Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu
Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.
16.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/368) ile Milli Savunma Komisyonu ve
Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 140) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon Raporu 140 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE CİBUTİ
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA SAVUNMA SANAYİ
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 12
Haziran 2014 tarihinde Cibuti’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi
İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün oylaması için bir dakika
süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – 140 sıra
sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
200
Kabul : 200 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
17’nci sırada yer alan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Namibya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve
Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlıyoruz.
17.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Namibya Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/580) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 284) (xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon Raporu 284 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE NAMİBYA
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA TİCARET VE EKONOMİK
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1)
5/11/2014 tarihinde Windhoek’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Namibya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik
İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 284 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık
oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
197
Kabul : 197 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Bayram Özçelik
Kütahya Burdur”
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
18’inci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Adına Jandarma Genel
Komutanlığı ile Moğolistan Hükümeti Adına
Moğolistan İç Kuvvetler Komutanlığı Arasında
Eğitim ve Öğretim Alanında İşbirliğine
İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine başlıyoruz.
18.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Adına Jandarma Genel
Komutanlığı ile Moğolistan Hükümeti Adına
Moğolistan İç Kuvvetler Komutanlığı Arasında
Eğitim ve Öğretim Alanında İşbirliğine
İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/438) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 102) (X)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 102 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ADINA JANDARMA GENEL
KOMUTANLIĞI İLE MOĞOLİSTAN HÜKÜMETİ ADINA
MOĞOLİSTAN İÇ KUVVETLER KOMUTANLIĞI ARASINDA
EĞİTİM VE ÖĞRETİM ALANINDA
İŞBİRLİĞİNE İLİŞKİN
PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 13
Kasım 2012 tarihinde Ulanbator’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
Adına Jandarma Genel Komutanlığı ile Moğolistan
Hükümeti Adına Moğolistan İç Kuvvetler
Komutanlığı Arasında Eğitim ve Öğretim Alanında
İşbirliğine İlişkin Protokol”ün onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 102 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
196
Kabul : 196 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
19’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlıyoruz.
19.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/440) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 104) (xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 104 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ VE MOĞOLİSTAN
HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 11
Nisan 2013 tarihinde Ulanbatur’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve
Moğolistan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
- Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 104 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
191
Kabul : 191 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
20’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
İle Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/147) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlıyoruz.
20.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/447) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 110)
(xx)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 110 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE MALDİVLER
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 14
Ağustos 2013 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 110 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık
oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
191
Kabul : 191 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
21’inci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gana Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere
Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/448) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.
21.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gana Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla
Mücadelede İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/448) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 111)
(x)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 111 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE GANA
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA BAŞTA TERÖRİZM VE
ÖRGÜTLÜ SUÇLAR OLMAK ÜZERE AĞIR SUÇLARLA MÜCADELEDE İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 16
Nisan 2014 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gana
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak
Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
- 111 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
192
Kabul : 192 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
22’nci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri
Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve
Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız Birlikleri Genel
Komutanlığı Personelinin Eğitim ve Öğretimi
Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı (1/450) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.
22.-
Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel
Komutanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız
Birlikleri Genel Komutanlığı Personelinin Eğitim ve
Öğretimi Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/450) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 113) (xx)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 113 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİŞLERİ
BAKANLIĞI JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI VE KAZAKİSTAN
CUMHURİYETİ MİLLİ MUHAFIZ BİRLİKLERİ GENEL
KOMUTANLIĞI PERSONELİNİN EĞİTİM VE
ÖĞRETİMİ ALANINDA TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 17
Haziran 2014 tarihinde Astana’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel
Komutanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız
Birlikleri Genel Komutanlığı Personelinin Eğitim ve
Öğretimi Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Protokol”ün onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – 113 sıra sayılı Kanun
Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
192
Kabul : 192 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
23’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/451) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.
23.-
Türkiye Cumhuriyet Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/451) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 114) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 114 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE MACARİSTAN
HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 18
Aralık 2013 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 114 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
192
Kabul : 192 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
24’üncü
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Hükümlü Nakli Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlıyoruz.
24.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Hükümlü Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/480) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S.Sayısı:122) (x)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 122 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KOSOVA
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA HÜKÜMLÜ NAKLİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 31
Mayıs 2011 tarihinde Priştine’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlü Nakli
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
- 122 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
192
Kabul : 192 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
25’inci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti (KKTC) Hükûmeti Arasında Türkiye-KKTC İkili
Sualtı Taarruz (SAT)/Özel Harekât Timleri Müşterek
Tatbikatlarının İcrasına İlişkin Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine başlıyoruz.
25.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
Hükûmeti Arasında Türkiye-KKTC İkili Sualtı Taarruz (SAT)/Özel
Harekât Timleri Müşterek Tatbikatlarının İcrasına
İlişkin Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/528) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.Sayısı:147) (x)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 147 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ VE KUZEY KIBRIS TÜRK
CUMHURİYETİ (KKTC) HÜKÛMETİ ARASINDA TÜRKİYE-KKTC
İKİLİ SUALTI TAARRUZ (SAT)/ÖZEL HAREKÂT TİMLERİ
MÜŞTEREK TATBİKATLARININ İCRASINA İLİŞKİN
MUTABAKAT MUHTIRASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 15
Eylül 2015 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Hükûmeti Arasında Türkiye-KKTC
İkili Sualtı Taarruz (SAT)/Özel Harekât Timleri Müşterek
Tatbikatlarının İcrasına İlişkin Mutabakat
Muhtırası”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 147 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
190
Kabul : 190 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
26’ncı
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti
Arasında Askerî Eğitim İş Birliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine başlayacağız.
26.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti Arasında Askerî
Eğitim İş Birliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/741) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 481)
(xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 481 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ İLE
MOĞOLİSTAN HÜKÛMETİ ARASINDA ASKERÎ EĞİTİM
İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1)
Hükümetimiz adına 16 Aralık 2015 tarihinde Ankara’da imzalanan
“Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti Arasında Askerî
Eğitim İş Birliği Anlaşması”nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
- Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 481 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
191
Kabul : 191 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
27’nci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ile Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma
Sanayi İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu
Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.
27.-
Türkiye Cumhuriyeti ile Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma Sanayi
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/661) ile Milli Savunma
Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S.
Sayısı: 325) (xx)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 325 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE NİJER
CUMHURİYETİ ARASINDA SAVUNMA SANAYİ
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 6
Mayıs 2015 tarihinde İstanbul’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile
Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 325 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
191
Kabul : 191 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
28’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti
Arasında Eğitim Alanında İşbirliği
Anlaşması ile Notaların Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.
28.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında
Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması ile
Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/723) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 464) (xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 464 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KATAR
DEVLETİ HÜKÜMETİ ARASINDA EĞİTİM ALANINDA
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İLE NOTALARIN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 2
Aralık 2015 tarihinde Doha’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Katar Devleti Hükümeti Arasında Eğitim Alanında
İşbirliği Anlaşması” ile Notaların
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 464 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
193
Kabul : 193 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
29’uncu
sırada yer alan, Gözden Geçirilen Uluslararası
Taşımacılıkta Hayvanların Korunmasına
İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.
29.-
Gözden Geçirilen Uluslararası Taşımacılıkta
Hayvanların Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/773) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 459)
(xx)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde
Komisyon
Raporu 459 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
GÖZDEN GEÇİRİLEN ULUSLARARASI TAŞIMACILIKTA HAYVANLARIN
KORUNMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİNİN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1)
Hükümetimiz adına 4 Şubat 2004 tarihinde imzalanan “Gözden Geçirilen
Uluslararası Taşımacılıkta Hayvanların
Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi”nin çekince ve
beyanlarla birlikte onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 459 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
194
Kabul : 194 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
30’uncu
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti
Arasında Askerî Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel
İşbirliği Çerçeve Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu
Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.
30.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Askerî Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği
Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/669) ile Milli Savunma
Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S.
Sayısı: 334) (xx)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 334 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ İLE MADAGASKAR
CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ ARASINDA ASKERÎ ALANLARDA
EĞİTİM, TEKNİK VE BİLİMSEL İŞ
BİRLİĞİ ÇERÇEVE ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 6
Mayıs 2015 tarihinde İstanbul’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Askerî Alanlarda
Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
- Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 334 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
189
Kabul : 189 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
31’inci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Milli Savunma
Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporlarının
görüşmelerine başlayacağız.
31.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/664) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu
Raporları (S. Sayısı: 332) (xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 332 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE RUANDA
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA SAVUNMA SANAYİ
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 11 Mart
2015 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 332 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
189
Kabul : 189 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
32’nci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel
İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu
Raporlarının görüşmelerine başlayacağız.
32.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği
Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/308) ile Milli Savunma
Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S.
Sayısı: 5) (xx)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 5 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE RUANDA
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ASKERİ ALANLARDA
EĞİTİM, TEKNİK VE BİLİMSEL İŞ BİRLİĞİ
ÇERÇEVE ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 11 Mart
2015 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve
Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşması”nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 5 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık
oylama sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
186
Kabul : 186 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
33’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kapsamlı
İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlıyoruz.
33.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Kapsamlı İşbirliğine Dair Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/395) ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 98) (xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 98 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE RUANDA
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA KAPSAMLI
İŞBİRLİĞİNE DAİR MUTABAKAT MUHTIRASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 3
Temmuz 2012 tarihinde Kigali’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kapsamlı
İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırası”nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 98 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
191
Kabul : 191 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
34’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kongo Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine başlıyoruz.
34.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kongo Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/439) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 103)
(xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 103 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KONGO
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 15
Kasım 2012 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Kongo Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
– 2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
- 3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
Tümünün
oylaması için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– 103 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Kullanılan oy
sayısı :
190
Kabul : 190 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
İshak Gazel Mehmet Necmettin Ahrazoğlu
Kütahya Hatay”
Tasarı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
35’inci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine başlıyoruz.
35.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/449) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 112)
(xx)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon
Raporu 112 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KAMERUN
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK ALANINDA
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 19 Haziran 2014 tarihinde Ankara’da imzalanan
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşması”nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Başkan, 2’nci maddede söz talebi var, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Özgür Özel.
BAŞKAN
– 2’nci madde üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına bir söz talebi
vardır.
Manisa
Milletvekili Sayın Özel, buyurun.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Kaç dakika Sayın Başkan?
BÜLENT
TURAN (Çanakkale) – 3 dakika, 3.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Bir bakalım kaç dakika.
BAŞKAN
– Tamam, on dakika süre veriyorum Sayın Özel.
Buyurun,
2’nci madde üzerinde.
CHP
GRUBU ADINA ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Siyaset
başka bir şey, kumpas başka bir şey, kasis başka bir
şey. Süre niye on dakika, biliyor musunuz? Verdiğiniz grup önerisi
yani bugün yapmaya çalıştığınız, bizim itiraz
ettiğimiz ve “Orada olmayacağız.” dediğimiz öneri bitti;
sizin de haberiniz yok, grupların da haberi yok ve üzerinde yirmi dakika
ve on dakika konuşulması gereken yere gelinmiş ve burada
fırsatçılıkla, kumpasçılıkla…
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Ee, kaçtınız gittiniz!
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) - …kaptıkaçtıcılıkla bir iş yapmaya
çalışıyorsunuz…
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Niye kaçıp gidiyorsun o zaman, otursaydın ya
burada?
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Zaten aradım arkadaşlarınızı.
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Otursaydın ya burada, niye kalkıp gidiyorsun?
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Gel bakalım! Ne diyorsun sen, sen ne diyorsun?
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Bir şey dediğim yok.
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Bir de gelip dövecek misin?
MEHMET
ALTAY (Uşak) – “Kumpas” diyorsun, “fırsatçılık” diyorsun;
niye kalkıyorsun kardeşim, niye bırakıp gidiyorsun?
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Dövecek misin?
BAŞKAN
– Sakin olun sayın milletvekilleri.
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Niye bırakıp gidiyorsun?
BAŞKAN
– Sayın Altay, lütfen…
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Alınan karar… “Süre kaç dakika?” diyorum, oradan
bağıran grup başkanvekili “Üç.” diyor. Üç değil, süre on
dakika.
BAŞKAN
– Biz takip ediyoruz efendim, sürenizi verdik, rahat olun.
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – O yüzden “Kaç açacaksınız?” dedim. Cumhuriyet Halk
Partisi buradan giderken sizin grubunuzun aldığı bu karar,
söylediği… Hatta Elitaş diyordu ki: “Biz de memnun değiliz,
bugün üç tane yaparız, daha sonra normale döneriz.” Ama bugün
geliyorsunuz, aldığınız kararın dışında
üzerinde grupların yirmi dakika söz hakkı olduğu tümü üzerindeki
görüşme…
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Ya, sabaha kadar bekleyecek miyiz kardeşim, niye
bırakıp da gittin!
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – …ve maddeler üzerindeki görüşmedeki on dakika söz
hakkına rağmen burada kumpas, burada…
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Ne kumpası, niye bırakıp gidiyorsun?
SALİH
ÇETİNKAYA (Kırşehir) – Meclisi niye terk ettiniz, Meclisi?
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Sayın milletvekilleri, size bir şey daha söyleyelim:
Bir gerçeklik var, bir gerçeklik, demek ki bu Meclis size emanet edilse
demokrasinin böyle canına okuyacaksınız. Bu Meclis…
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Bir şey dediğimiz yok. Böyle maval okuyor, ondan
sonra da…
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Ben Doğan Kubat’ı aradım…
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Boş ver bunları, geç! Bırakıp
gitmeyeceksin, adam gibi vekillik yapacaksın! Muhalefetini burada
söyleyeceksin!
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Fotoğraf var, burada 150 kişisiniz, oradan rakam 184
çıkıyor.
MEHMET
ALTAY (Uşak) – Bak kimse sana bir şey yapmıyor, 150 kişiye
karşı konuşuyorsun.
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Sayın Başkan, hani Meclis başkan vekillerinin
aralarında vardığı mutabakat sonucunda pusula veren
milletvekillerinin isimleri okunacaktı? Sayın Başkan, hani
pusula veren milletvekillerinin isimleri tek tek okunup sorulacaktı? Böyle
bir karar alınmıştı Ayşe Nur
Bahçekapılı’nın yaşadığı o sorundan sonra.
Bugün onca pusulayla, 20 tane, 25 tane, 15 tane… Pusulaları okuma görevini
niye yapmadınız? Bunu yapmak muhalefetin görevi değil,
tarafsızlık makamının görevi.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) – Gelin, oturun, yapalım. Niye
kaçtınız ya?
ORHAN
DELİGÖZ (Erzurum) – Sen Divanı yargılayamazsın, konuya gel,
ne anlatacaksan onu anlat. Buna hakkın yok.
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Bugün, burada, üç dakikaya indirdiniz, biz dedik ki: “Üç
dakikaya indirdiğiniz sürece orada olmayız.” Grubunuz sizi de
kandırıyor. Hanginizin haberi vardı? “Üç dakika” diyorsunuz,
grup başkan vekili “üç dakika” diyor, fırsat bu fırsat…
YILMAZ
TUNÇ (Bartın) – Başkan ne diyor, ona bak sen, Başkan ne diyor?
ORHAN
DELİGÖZ (Erzurum) – Başkana, yönetene bak.
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Bakın, çok korkunç bir sınav veriyorsunuz. Demek ki
size demokrasi, demek ki size hiçbir şeyin hakkı da emanet edilemez,
bulduğunuzda istismardan da kaçınmayacaksınız. Bu utanç
verici bir durum.
EJDER
AÇIKKAPI (Elâzığ) – Grubunu çağır, gelsin,
konuşsunlar, çalışalım hadi.
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Şimdi, buradan sonra, buyurun, görüşmeleri
yapın. Yirmi dakikaysa yirmi dakika konuşacak Özgür Özel, on
dakikaysa on dakika konuşacak, soru-cevaba girecek.
Siz,
bir grup önerisi veriyorsunuz, diyorsunuz ki: “Ben bu grup önerisinde bu, bu,
bu, bu maddeleri görüşeceğim, süresini de bu şekilde
uygulayacağım.” Siyasi partiler onunla ilgili bir tavır koyuyor,
neler konuşuldu, neler söylendi… Dedik ki: “Bu iş doğru
değil, İç Tüzük’e aykırı.” Buradan sonra -bir fırsat
bilip- siyasi partilere ve kendi grubuna bile bunu söylemeden oradan devam
etmeye… Elbette, odamızda oturuyoruz, izliyoruz.
AKİF
ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) – Odadan izleme, Genel Kuruldan izle.
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Size şunu söyleyeyim: Ben Manisasporluyum, her birinizin
takımına da saygım var. Manisaspor taraftarı maçı
kazanmak ister, en çok net bir galibiyette sevinir ama Manisaspor
taraftarı buruk sevinir 1-0’ken, içi çok burulur bir penaltıylaysa ve
o penaltı şüpheliyse.
Seçim
güvenliğiyle ilgili yaptığınız her şey Adalet ve
Kalkınma Partisi seçmeninin içini burmaktadır. Diyor ki
seçmenleriniz, diyor ki üyeleriniz: “Ya, bizim buna niye ihtiyacımız
olsun? Niye mühürsüz oya ihtiyaç olsun? Niye aynı apartmanı
dağıtmaya ihtiyaç olsun? Neden mülki idare eliyle seçime müdahaleye
ihtiyaç olsun?” Bugün de burada, vicdanı bu işe elvermeyen sizin
içinizdeki çok sayıda milletvekilinin “Biz buna niye ihtiyaç duyduk
kardeşim?” dediğini biliyorum, adım gibi biliyorum. Çünkü
yapılan iş İç Tüzük’e açıkça aykırı, yapılan
iş dünyanın en yanlış işi. Hepiniz biliyorsunuz,
birazcık normal bir seyir olduğunda... Yahu HDP’nin 2 eş genel
başkanı tutuklu, CHP’nin milletvekili tutuklu, Anayasa
değişikliği... Onlarca sebep var İç Tüzük’teki bu haklarla
uluslararası anlaşmalarda burayı tıkamaya. Yine de biraz
iklim normale döndüğünde ne yapıyoruz? Çünkü şöyle
düşünüyoruz, diyoruz ki: Uluslararası anlaşma, dokuz yıl
önce imzalanmış, dokuz yıl boyunca bu Meclise gelmemiş;
muhatabımız üç ay sonra görevini yapmış, Türkiye
Cumhuriyeti devleti muhatabının önünde mağdur kalıyor veya
milletvekilleriniz...
ORHAN
DELİGÖZ (Erzurum) – Sayenizde!
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Yahu benim sayemde değil. Benim sayemde bir haftada 97
tane geçirdiniz, aha grup başkan vekillerinizin yüzü. Biz ilk kez bu
dönem, 477 tane bekleyen uluslararası anlaşma ayıbından
kurtarmak için inisiyatif aldık. Hepiniz buradaydınız; bir günde
46 tane, üç günde 97 tane uluslararası anlaşma geçirdik. Gün oldu,
geldi bize sayın grup başkan vekilleri, dediler ki -atıyorum-
örneğin “Sayın Bakanımız -net bir örnek olarak değil,
bir başka bakan, bir başka ülke- Çalışma
Bakanımız Romanya’ya gidecek. Bundan altı yıl önce
uluslararası anlaşma yapmışız, Romanya
onaylamış, biz onaylamamışız. Bunu geçirmemiz
lazım.” Hayhay, bir tanesi geri döndürülmedi. Mecliste oturuldu, bir günde
46 sözleşme ayıklandı, bir haftada 97 tane; teşekkür
telefonları, bilmem neler... Ama bir gün canımız
yanmış, diyoruz ki: “Biz de o zaman uluslararası anlaşmada
dahi, tamamında konuşacağız.” O gün akşam İç
Tüzük’e aykırı önerge… “Yapmayın.” yaptınız,
“Etmeyin.” ettiniz, itiraz ettik, yaptınız, bugün grup önerisi
getirdiniz. Bugünkü doğru davranış şuydu: Dün yapılan
iş eylemli İç Tüzük ihlali ve ihdasıysa on gün içinde Anayasa
Mahkemesine gitmeniz lazım. Ama siz diyorsunuz ki: “Bizim geçiş
önceliğimiz var.”
Bugün
Sayın Elitaş gitti, Meclisin Başkanlık Divanında
görüşülmesi gereken konuyu, Meclis Başkanının da
bulunduğu, sadece grup başkan vekillerinin olduğu
toplantıya getirdi “Dünkü önergemizi görüşün, siz gelin buraya
oturun.”
Arkadaşlar,
tamamı hâkimlerden oluşan bir apartmanın yönetim kurulu
toplantısında… Sayın Bakan, orası bir mahkeme değildir
tamamı hâkimlerden de oluşsa, orası apartman yönetim kurulu
toplantısıdır, alacağı karar bellidir. “Efendim, biz
hâkimiz, bunun da başına…” Böyle bir şey yok, orası mahkeme
değil, orası Anayasa Mahkemesi de değil, orası Meclis
Başkanlık Divanı da değil, orası Meclisin
çalışma gündeminin konuşulacağı yer. Durum böyleyken o
yanlış yapıldı, geldi. Burada diyorum ki: “Sayın
Başkan, Fazilet Partisi döneminde siz itiraz etmişsiniz, İç
Tüzük’le bile değiştirilmiş, bozulmuş. Bu kadar açık
aykırılık varken yapmayın, etmeyin.” yok… Biz ne
yapalım? Oturup da beş dakikaları, üç dakikaları
konuşurduk, uzatırdık, dedik ki: “Bu haksız bir
uygulamadır, bizce de bugün yapılan eylemli bir İç Tüzük
ihlalidir, bunu Anayasa Mahkemesine de götürebiliriz, bu konuda döneriz,
derdimizi de anlatırız ama buradaki bu üç dakikalara tenezzül
etmeyiz.” Çünkü tenezzül meselesi bazı şeyler siyasette, nelere
tenezzül edildiğini görüyoruz. “Tenezzül etmeyiz bunlara.” dedik,
çıktık gittik. Yahu, size de verilen söz bu. “Hatta bunun üçünü
yapar, bırakırız, normale döneriz, bizim grubumuzda da
rahatsızlık var.” deniyor, sonra sürenin yirmi dakika olması
gereken yerde bir fırsatçılıkla, bir kapkaçla bu yapılmaya
çalışılıyor. Baktım, bir tane geçti, iki tane… Dedim
ki bunlar bir yanlışın değil, ayıbın içinde.
Aradım Doğan Kubat’ı -yanlış olabilir,
dalgınlık olabilir- “Doğan ağabey, böyle böyle bir sorun
var.” Dedi ki: “Yahu Elitaş ‘40’a kadar’ demiş.” Ondan sonra geldim
buraya girdim, söz hakkı istedim. Süre kaç dakika diyorum “Üç dakika.”
diyor grup başkan vekili. Ne üç dakika… Farkında değil
yapılanın ya! Böyle bir şey olur mu?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Tamamlayın lütfen.
Buyurun.
ÖZGÜR
ÖZEL (Devamla) – Süreyi kaç açacaksınız diyorum, üç açılmak
üzere; benim itirazım -size soruyorum, oraya soruyorum- bu yapılana.
Buna ihtiyaç yok ki ya.
Bakın,
20 tane geçirdiniz, 40 yazsanız 40 olur. Biz tutumumuzu söylemişiz.
Bir gerçek var: Usulüne uygun, şu kadar, bir adım geldiğinizde,
Cumhuriyet Halk Partisi de diğer partiler de bütün muhalefet partileri
“Millî menfaattir.” diyor, bu işi hallediyor. Hadi, bugün böyle bir
ayıp yaptınız, gelip buradan sonrası artık tenezzül
meselesi ya, tenezzül meselesi!
Buradan
sonra yirmi dakikalık süreyse yirmi dakika çıkar konuşurum, on
dakikalık süreyse on dakika çıkar konuşurum. Söylediğimiz
tavır, tamamen üç dakikalara indirmeyeydi. Şimdi burada başka
bir kasis, başka bir tuzak ve size de şeffaf olmayan bir uygulama
var; bunu görün, bilin, bundan sonrasını sonra konuşalım.
Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Teşekkürler Sayın Özel.
Madde
üzerinde…
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkan…
MEHMET
MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan… Sayın Başkan…
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, yerimden söz verir
misiniz?
BAŞKAN
– Buyurun Sayın Bostancı, 60’a göre yerinizden söz verdim.
IV.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
38.-
Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı’nın, Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in 112 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın
2’nci maddesi üzerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, teşekkürler.
Sayın
Özgür Özel “Kaç dakika olduğunu sordum, üç dakika dediler. Burada sizleri
aldatıyorlar.” derken 2 defa dönüp beni işaret etti grup başkan
vekili diye.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Oradaydı ama… Tutanaklardan bakın, Bülent Turan
olduğunu göreceksiniz.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Şimdi, evet, ben üç dakika filan demedim.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Hayır hayır, Bülent Turan dedi.
Tutanak
talep ediyorum, tutanak.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Özgür Özel, velev ki ben dedim.
Sonuçta, Meclisin işleyişinde, grup başkan vekilinin tayin
ettiği dakika üzerinden yürümüyor ki. Burada Meclis Başkan Vekili
var. Nitekim siz on dakika konuştunuz. Kim üç dakika derse desin, kurallar
neyse o çerçevede konuşursunuz. Diğer arkadaşlar da burada
olsalar şu uluslararası sözleşmelere ilişkin yapacakları
konuşmalar, bizim grup önerisinin dışında uluslararası
sözleşmelerle ilgili konuşmalar olacağı için…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Tamamlayın lütfen.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – …dediğiniz gibi Meclis Başkan Vekilinin
de size yaptığı uygulama gibi o dakikalar çerçevesinde
olacaktır. Siz geldiniz, konuştunuz, başka arkadaşlar da
olsa konuşurlar. Burada aldatma, kandırma, farklı bir uygulama
söz konusu değil, Meclisin kuralları neyse onlar işler.
Gelelim
işin diğer tarafına. Biz her zaman uzlaşmadan,
ılımlı olmaktan ve itidalden yanayız ve her zaman
muhalefetle olan görüşmelerimizi de bu çerçevede yürütüyoruz ve bu
Meclisin çalışmasından şüphesiz herkes sorumlu, biz de siz
de sorumlusunuz. Bu görüşmelerin kurallar içinde olması gerektiği
konusunda hiçbir şüphe yok. Çalışmayı tayin edecek olan
İç Tüzük'ün kendisi. İç Tüzük'ün ne dediğine ilişkin siz
bir yorumda bulunuyorsunuz ve diyorsunuz ki: “İç Tüzük böyle emrediyor,
biz böyle anlıyoruz, uygulanması gereken budur. Eğer siz bu
uygulamayı kabul etmiyorsanız biz de protesto ediyoruz,
çıkıp gidiyoruz.”
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Tamamlayın lütfen.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) - Böyle bir uygulama olabilir mi?
İç
Tüzük'ün nasıl uygulanacağına ilişkin bir kurumsal
yapı var her şeyden önce. Siz sadece İç Tüzük'ü değil,
kurumsal yapının işleyişini de ihlal ederek buradan bir
protesto çıkartıyor, çıkıp gidiyorsunuz, sonra Meclisin
çalışmasına ilişkin itiraz ifade ediyorsunuz. Yapmanız
gereken burada olmak, çalışmalara katılmak, yirmi dakikaysa yirmi
dakika, elli dakikaysa elli dakika –buyurun- konuşmaktır.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Bostancı.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, tutanaklara geçsin.
Girdiğimde,
Sayın Bostancı’nın oturduğu yerde bir başka grup
başkan vekili oturuyordu. Tutanağı talep ettim, yüzde 99 eminim,
Bülent Turan’dı, geldiğinde tutanaktan görecek. “Kaç dakika?” dedim,
“Üç dakika.” dedi oradan.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Olabilir.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Orayı gösterdim. Sizi söylemediğimi, Bülent Turan’ı
söylediğimi tutanağa geçirmek için söylüyorum.
MEHMET
NACİ BOSTANCI (Amasya) – Aslolan uygulama.
BAŞKAN
– Sayın Özel, teşekkür ediyorum.
Tabii,
bunun takdiri Meclis Başkan Vekilinde, Başkanlık
Divanındadır. Zaten biz direkt “on dakika” dedik siz
sorduğunuzda. İç Tüzük neyse…
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, geldiğimde orada yaşanan
kargaşa ortada da… Eğer Meclis “Biz üç dakikaya indirdiğimiz, o
yaptığımız değişikliğin
aşıldığının farkındayız.” diyorsa ben
bir şey demem. Ben sordum, kaç dakika? Bir tane çıkıp da “on
dakika” diyen olmadı.
BAŞKAN
– On dakika diye söyledim, ben söyledim ya.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sadece aranızdaki hızlı bir istişareden
sonra on dakikayı açtınız; buradan bir kişiden gelmedi.
ORHAN
DELİGÖZ (Erzurum) – Ne alakası var! Direkt Başkan Vekili “on
dakika” dedi. Siz sorduğunuz an “on dakika” dedi Başkan.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Partinin Genel Başkan…
BAŞKAN
– Aslolan burası.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Mesele şu: Yapılan oyunun siz bile farkında
değilsiniz.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Sayın Özel.
Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 20.11
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 20.16
BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN
KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Nurhayat
ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
----- 0 -----
BAŞKAN
– Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin Altıncı
Oturumunu açıyorum.
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, nerede şimdi deminki
kumpasçılar? Gün oluyor orduya kuruyorsunuz kumpası, gün oluyor
Meclise kuruyorsunuz; en son kendi grubunuzu bile kandırdınız.
X.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A)
Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
35.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/449) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 112)
(Devam)
BAŞKAN
– 112 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın
görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon?
Yok.
Ertelenmiştir.
36’ncı
sırada bulunan 115 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine başlıyoruz.
36.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Senegal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/452) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 115)
BAŞKAN
– Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan
sonra da komisyonların bulunamayacağı
anlaşıldığından, alınan karar gereğince,
kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için 10 Nisan 2018 Salı günü saat 15.00’te
toplanmak üzere birleşimi kapatıyor, hayırlı akşamlar
diliyorum.
Kapanma Saati: 20.17
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) 24 S. Sayılı Basmayazı 3/4/2018 tarihli 80’inci Birleşim Tutanağı’na eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 517 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 479 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 142 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 167 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 463 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 361 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 477 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 108 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 105 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 150 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 382 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 384 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(XX) 389 S.
Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 139 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 140 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 284. S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(X) 102 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 104 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 110 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 111 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 113 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 114 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 122 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 147 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 481 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 325 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 464 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 459 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 334 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 332 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 5 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 98 S.Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 103 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 112 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.