TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
1inci
Birleşim
1
Ekim 2018 Pazartesi
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GELEN KÂĞITLAR
II.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.-
TBMM Başkanı Binali
Yıldırım'ın, 27nci Dönem İkinci Yasama
Yılının milletimiz, ülkemiz ve gönül coğrafyamızda
yaşayan bütün kardeşlerimiz için hayırlı olmasını
dilediğine ilişkin konuşması
III.-
SÖYLEVLER
1.-
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın, 27nci Dönem İkinci Yasama
Yılı açış konuşması
IV.-
ANT İÇME
1.-
Milletvekillerinin ant içmesi
V.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın, Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın Genel
Kurul locasına girişine ve kendisine tahsis edilen araçla ilgili
iddialara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili
Mustafa Şentopun cevabı (7/1)
2.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, 2017 ve 2018 yıllarında meydana gelen akaryakıt
kaçakçılığına ilişkin Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay'dan sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/27)
3.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, uyuşturucu ile mücadele kapsamında metruk binaların
onarımı yahut yıkımına dair yapılacak
çalışmalara ilişkin Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay'dan sorusu ve İçişleri
Bakanı Süleyman Soylunun cevabı (7/30)
4.-
İzmir Milletvekili Mahir
Polat'ın, İzmir Çukuralan'da bulunan altın madeni
sahasının genişletilmesine yönelik ÇED raporuna ilişkin
sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı
(7/44)
5.-
Kahramanmaraş Milletvekili Ali
Öztunç'un, Kahramanmaraş'ta Aksu Çayı'na kimyasal atık
bırakan fabrikalara ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/45)
6.-
Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç'un,
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi'nce işletilen otoparkı
su basması nedeniyle zarar gören araçlara ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/47)
7.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, ad ve soyad düzeltme ve değiştirme işlemlerine
ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun
cevabı (7/53)
8.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, 2016 ve 2017 yıllarında meydana gelen kaçak
kazıların artışına yönelik alınacak önlemlere
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoyun
cevabı (7/54)
9.-
Ankara Milletvekili
Yıldırım Kaya'nın, özel yetenek sahibi kişilerin
eğitimine yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Millî
Eğitim Bakanı Ziya Selçukun cevabı (7/55)
10.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, kamuda bulunan öğretmen
açığı, ataması planlanan öğretmen sayısı ve
ücretli öğretmenlik uygulamasının son bulması için
yapılan çalışmalara,
Atama
bekleyen öğretmenler ile 2018 yılında mezun olacağı
öngörülen öğretmen adaylarının sayısı ve durumuna,
İlişkin
soruları ve Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçukun cevabı
(7/56), (7/57)
11.-
Ankara Milletvekili Gamze
Taşcıer'in, internet üzerinden yasa dışı olarak
satışı yapılan bazı gıda takviyeleri ve
çeşitli ürünlere ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı
Ahmet Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/63)
12.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, Niğde'de ve diğer illerde bulunan baz istasyonlarına
ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet
Cahit Turhanın cevabı (7/66)
13.-
Edirne Milletvekili Erdin Bircan'ın,
Keşan-Enez karayolu yapım çalışmasına ilişkin
sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit
Turhanın cevabı (7/67)
14.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, TCDD tarafından son 15 yılda kapatılan istasyon ve
lojmanlar ile iptal edilen kadrolara ilişkin sorusu ve Ulaştırma
ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın cevabı (7/68)
15.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ancak kadro
verilmeyen taşeron şoförlere ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın
cevabı (7/69)
16.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, demiryollarında meydana gelen kazalar ve TCDD'ye ilişkin
sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit
Turhanın cevabı (7/70)
17.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, makinistlerin ve diğer
demiryolu çalışanlarının mesai ücretleri ve statülerine,
TCDD'de
çalışan üniversite mezunu işçi ve memur
dağılımı ile terfilerine,
İlişkin
soruları ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit
Turhanın cevabı (7/71), (7/73)
18.-
Ankara Milletvekili Murat Emir'in, AB'nin
dördüncü koridor demiryolu projesi kapsamında Türkiye'ye tahsis
ettiği iddia edilen hibenin kullanımına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın
cevabı (7/72)
19.-
Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer'in, 8 Temmuz 2018 tarihinde Çorlu'da meydana gelen tren kazasına
ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet
Cahit Turhanın cevabı (7/74)
20.-
İstanbul Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Çorlu'da meydana gelen tren kazasını önleyebilecek
bakım ve onarım işine ödenek ayrılmadığı
iddiasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Mehmet Cahit Turhanın cevabı (7/75)
21.-
Batman Milletvekili Ayşe Acar
Başaran'ın, Batman-Siirt karayolunun asfaltlanması talebine
ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet
Cahit Turhanın cevabı (7/76)
22.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu'nun, Türkiye'nin internet özgürlüğü bakımından
ülkeler arasında 2018 yılındaki yerine ilişkin
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın
cevabı (7/84)
23.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu'nun, Türkiye'nin demokrasi endeksinde ülkeler arasında 2018
yılındaki sırasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/86)
24.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, Eti Maden İşletmesi Genel Müdürlük binası için ödenen
kira tutarı ile yeni hizmet binasının kullanıma
gireceği tarihe ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Fatih Dönmezin cevabı (7/100)
25.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, yardım toplama yetkisi verilen ve kamu yararına
çalışan derneklere ilişkin sorusu ve İçişleri
Bakanı Süleyman Soylunun cevabı (7/101)
26.-
Adana Milletvekili Ayhan Barut'un,
2002-2018 yılları arasında Adana için yatırım
programına alınan projelere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/124)
27.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, EÜAŞ'ın Afşin- Elbistan havzası ve Konya-
Karapınar sahasında yapmayı planladığı enerji
projelerinden önce kültür varlıklarını korumak adına
yapılması öngörülen çalışmalara ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/125)
28.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, EÜAŞ'ın alım ihalelerinde saptandığı
öngörülen ve makul olmadığı iddia edilen yaklaşık
maliyet ile gerçekleşen ihale fiyatı verilerine ilişkin sorusu
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/126)
29.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, enerji sektöründe üretim tesislerinde yer alan teçhizatta yerli
imalatın payının artırılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/127)
30.-
Antalya Milletvekili Aydın Özer'in,
ihraç edilen, açığa alınan ve göreve iade edilen personel
sayısına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Fatih Dönmezin cevabı (7/128)
31.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, evlerde kullanılan içme sularına ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Fahrettin Kocanın cevabı (7/158)
32.-
Antalya Milletvekili Aydın Özer'in,
15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren Bakanlık bünyesinde ihraç edilen,
açığa alınan ve göreve iade edilen personel sayılarına
ilişkin sorusu ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcanın cevabı
(7/182)
33.-
Antalya Milletvekili Aydın Özer'in,
ihraç edilen, açığa alınan ve göreve iade edilen personel
sayısına ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Mehmet Cahit Turhanın cevabı (7/183)
34.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, minibüslere verilen D4 belgesinin alınması için aranan
yaş koşulunun düşürülmesi neticesinde oluşan
mağduriyetlerin giderilmesine yönelik çalışmalara ilişkin
sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit
Turhanın cevabı (7/184)
35.-
İstanbul Milletvekili Yunus
Emre'nin, balık çiftliklerinin çevreye etkilerine ilişkin sorusu ve
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/204)
36.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, ambalaj atıkları kontrol yönetmeliği çerçevesindeki
uygulamalara ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat
Kurumun cevabı (7/205)
37.-
Kütahya Milletvekili Ali Fazıl
Kasap'ın, Kütahya ili ve ilçelerine yönelik olarak hazırlanan
projelere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih
Dönmezin cevabı (7/208)
38.-
Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap'ın,
Kütahya ili ve ilçelerine yönelik olarak hazırlanan projelere ilişkin
sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoyun cevabı (7/216)
39.-
Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, yurtdışında öğrenim gören
öğrencilere,
Eğitim
sisteminde yabancı dil öğretimine,
Okullardaki
spor tesislerine,
İlişkin
soruları ve Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçukun cevabı
(7/217), (7/219), (7/220)
40.-
Kütahya Milletvekili Ali Fazıl
Kasap'ın, Kütahya ili ve ilçelerine yönelik olarak hazırlanan
projelere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçukun
cevabı (7/221)
41.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, Niğde'den geçmesi düşünülen yüksek hızlı tren
projesine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Mehmet Cahit Turhanın cevabı (7/232)
42.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, Niğde'ye yapılması düşünülen havaalanına
ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet
Cahit Turhanın cevabı (7/233)
43.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, Niğde'ye yapılması düşünülen OSB'ye ilişkin
sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit
Turhanın cevabı (7/234)
44.-
Tokat Milletvekili Kadim
Durmaz'ın, Tokat Niksar-Akkuş, Akkuş-Ünye yolu projesinin son
durumuna,
Çamlıbel
Tüneli ihalesinin ne zaman yapılacağına,
Tokat
merkezde kuzey çevre yolu yapımına yönelik bir planlama
yapılıp yapılmadığına,
Tokat
Reşadiye ilçesinden geçen D 100 karayoluna kavşak veya alt geçit
yapılması talebine,
Tokat'ın
Almus ilçesinde Tufantepe köprüsü yapımına yönelik etüt ve proje
çalışmalarına,
Tokat'ın
Artova, Sulusaray ve Yeşilyurt ilçelerinin girişlerine kavşak,
alt veya üst geçit yapılmasına yönelik bir çalışma
yapılıp yapılmadığına,
Tokat
Zile-Artova yolunun karayolu ağına alınmasına yönelik bir
çalışma yapılıp yapılmadığına,
Tokat'ın
Turhal ilçesine çevre yolu yapılmasına yönelik bir çalışma
yapılıp yapılmadığına,
İlişkin
soruları ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit
Turhanın cevabı (7/235), (7/236), (7/237), (7/238), (7/239),
(7/240), (7/241), (7/242)
45.-
Kütahya Milletvekili Ali Fazıl
Kasap'ın, Kütahya ili ve ilçelerine yönelik olarak hazırlanan
projelere ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Mehmet Cahit Turhanın cevabı (7/243)
46.-
Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlu'nun, PTT'nin mobil araç uygulamasına ilişkin
sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit
Turhanın cevabı (7/244)
47.-
Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlu'nun, Bursa-Ankara Yüksek Hızlı Tren
projesinin ne zaman tamamlanacağına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın cevabı
(7/245)
48.-
Kahramanmaraş Milletvekili Ali
Öztunç'un, Kahramanmaraş Dulkadiroğlu Belediyesi'nin ilan ettiği
toplu konut kooperatifi konutlarına ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/264)
49.-
Kahramanmaraş Milletvekili Sefer
Aycan'ın, Afşin Elbistan Termik Santrali'nin işletme
hakkının devredileceği iddialarına ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/265)
50.-
Van Milletvekili Bedia Özgökçe
Ertan'ın, Van'ın Çaldıran ilçesine kurulması planlanan
jeotermal enerji santraline ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/266)
51.-
Mardin Milletvekili Pero Dundar'ın,
Mardin'de 18 Mart 2018 tarihinden itibaren yaşanan elektrik kesintilerine
ve çiftçilerin mağduriyetinin giderilmesine ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/267)
52.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, verem savaş dispanserlerine ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Fahrettin Kocanın cevabı (7/287)
53.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürer'in, kalite çevre belgesi ve sertifikası olan imalatçı firmalara
ilişkin sorusu ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcanın cevabı
(7/302)
54.-
Şırnak Milletvekili Hüseyin
Kaçmaz'ın, Cizre-Silopi karayolunun yapımına ilişkin sorusu
ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın
cevabı (7/307)
55.-
Ankara Milletvekili Murat Emir'in, kamuya
açıklanmayan bilgilerin kullanılmasıyla haksız kazanç elde
edilen sermaye piyasası işlemleriyle ilgili son on yılda
açılan davalara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Abdülhamit
Gülün cevabı (7/325)
56.-
Şırnak Milletvekili Nuran
İmir'in, Dicle Nehri'nde yaşamını yitiren çocuklara ve
güvenlik önlemlerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/343)
57.-
Mersin Milletvekili Ali Mahir
Başarır'ın, Mersin'in Anamur ilçesinde kurulması planlanan
balık çiftliklerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/344)
58.-
Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaş'ın, Botan Vadisi'nde yapımı planlanan barajların
akıbetine ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı
Murat Kurumun cevabı (7/345)
59.-
Van Milletvekili Bedia Özgökçe
Ertan'ın, Van Gölü kıyısındaki sazlık alanın
plaja dahil edildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/346)
60.-
İstanbul Milletvekili Arzu Erdem'in,
elektrik, su ve doğalgaz aboneliği bedellerine ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/350)
61.-
Ankara Milletvekili Filiz
Kerestecioğlu Demir'in, SGK'nın Sayıştay denetimine tabi
olduğuna dair hükmün mevzuattan çıkarılmasına ve kurumun
denetimine ilişkin sorusu ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat
Albayrakın cevabı (7/352)
62.-
Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaş'ın, Siirt'te korucuların kulübesine yapılan bir
saldırı hakkındaki bazı iddialara ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun cevabı (7/356)
63.-
İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın, Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi başmüdürünün
görevini aksattığına yönelik iddialara ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun cevabı (7/357)
64.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu'nun, Nevşehir Acıgöl Belediyesi
çalışanlarının sokak köpeklerini öldürdüğü
iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Süleyman
Soylunun cevabı (7/359)
65.-
Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk
Gergerlioğlu'nun, yakınlarının yargılamaları
nedeniyle pasaport alamayan kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesine
yönelik düzenlemelere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı
Süleyman Soylunun cevabı (7/360)
66.-
Adana Milletvekili Müzeyyen
Şevkin'in, 703 sayılı KHK ile Devlet Tiyatroları ile Devlet
Opera ve Balesi'nin yapı ve işleyişinde meydana getirilen
değişikliklere ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Mehmet Nuri Ersoyun cevabı (7/366)
67.-
İstanbul Milletvekili Ümit
Özdağ'ın, Çorlu'da meydana gelen tren kazasına ilişkin
sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit
Turhanın cevabı (7/399)
68.-
Tekirdağ Milletvekili İlhami
Özcan Aygun'un, Çorlu'da 24 vatandaşın hayatını
kaybettiği tren kazasına ve TCDD bünyesindeki yeniden
yapılanmaya ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Mehmet Cahit Turhanın cevabı (7/400)
69.-
Adana Milletvekili Ayhan Barut'un, Adana
ilinin yatırım programı ve metro projesine ilişkin sorusu
ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın
cevabı (7/401)
70.-
Gaziantep Milletvekili İrfan
Kaplan'ın, Gaziantep-Nurdağı karayolundaki problemlere ve
yapılması öngörülen duble yolun durumuna ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın
cevabı (7/403)
71.-
Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaş'ın, Siirt Havaalanına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın
cevabı (7/404)
72.-
Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaş'ın, Siirt ve ilçelerinin karayolu sorununun çözümüne ilişkin
sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit
Turhanın cevabı (7/405)
1 Ekim 2018 Pazartesi
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Binali YILDIRIM
KÂTİP ÜYELER : Fatma KAPLAN HÜRRİYET
(Kocaeli), Rümeysa KADAK (İstanbul)
----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
(Teknik arıza nedeniyle mikrofon
açılamadı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri
(Mikrofon
kapalı, duyulmuyor. sesleri)
Ses geliyor mu? (Evet sesleri)
Sayın milletvekilleri, kimse, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin sesini kısamaz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Meclis mi
kaldı, sesi mi kaldı!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 27nci Yasama Döneminin İkinci Yasama
Yılının 1'inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
şimdi gündeme geçiyoruz.
II.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.-
TBMM Başkanı Binali
Yıldırım'ın, 27nci Dönem İkinci Yasama
Yılının milletimiz, ülkemiz ve gönül coğrafyamızda
yaşayan bütün kardeşlerimiz için hayırlı olmasını
dilediğine ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, millî
iradenin temsilcileri olan bizler, bu yüce çatı altında yeni yasama
dönemine başlamış bulunuyoruz. Yeni yasama dönemimizin
hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hepinizi sevgi ve
muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Yeni yasama yılında
yapacağımız çalışmaların,
alacağımız kararların, çıkaracağımız
kanunların milletimiz, ülkemiz ve gönül coğrafyamızda
yaşayan bütün kardeşlerimiz için hayırlı olmasını
Mevlamdan niyaz ediyorum.
24 Haziran seçimlerinin ardından iradesi
yenilenen Türkiye Büyük Millet Meclisinin doksan sekiz yıl önceki
kararlılıkla, heyecanla, inançla ve idealle
çalışacağına yürekten inanıyorum. Necip milletimizin
birliğinin, kardeşliğinin, dayanışmasının
somut bir ifadesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi her zaman çare
kapısı olmuştur. Meclisimizde milletin fikri hür, vicdanı
hür, irfanı hür vekilleri görev yapmaktadır. Demokrasinin kalbinin
attığı bu çatı altında bütün meseleler
konuşulacaktır. Burada sadece sorunlar değil, aynı zamanda,
çözüm yolları da konuşulacaktır.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, Meşrutiyetten günümüze kadar 142 yıllık bir
geleneğe sahiptir. İstiklal Savaşını bizatihi
yöneterek gazilik unvanı alan yüce Meclis, aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyetinin
de kurucusudur. 20nci yüzyılın ilk çeyreği, Türk milletinin en
zorlu yılları olmuştur. Ecdadımız, büyük bir alev
deryasını andıran o yıllarda, 1912 yılından 1922
yılına kadar on yıl boyunca ayakta kalma mücadelesi
vermiştir. Ecdadımız hiçbir zaman yorgunluğu, yokluğu
bahane etmemiştir. İşgal ve istila girişimine
karşı bütün dünyaya kafa tutup Türk milletini yeniden tarihin öznesi
yapmıştır. Kahraman Meclisimiz, İstiklal Savaşımızın
en zor günlerinde yerinde, isabetli kararlar almıştır. Polatlıdan
atılan top güllelerinin sesi Ankarada yankılanırken bu Meclis,
milletin istiklalini, istikbalini konuşuyordu. Merhum Mehmet Akif Korkma!
Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak/ Sönmeden yurdumun üstünde tüten en
son ocak dizeleriyle başlayan İstiklal
Marşımızı yazdığında bu yüce Meclisin
üyesiydi.
Egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir. şiarından hiçbir şekilde uzaklaşmayan Türkiye
Büyük Millet Meclisi, zaman zaman darbe, darbe girişimi, muhtıra gibi
saldırılara maruz kalmıştır. Meclisi hedef alan, millî
iradeyi gasbeden bu saldırıların en alçağı 15 Temmuzda
olmuştur. Ülkeyi kaosa sürükleyen, vatanımızı işgal
ettirmek isteyen FETÖcü hainler o gün akşam saatlerinde tanklar,
helikopterler, uçaklar ve ağır silahlarla harekete geçtiler.
Devletimizin kurumlarına sinsice sızan bu hainlerin
saldırıları karşısında Gazi Meclisimiz o gece
dimdik ayakta durmuştur. Üzerinden süpersonik patlamalar çıkararak
geçen uçaklar attıkları bombalarla aziz milletimizin temsilcilerini
hedef alırken, Genel Kurulda bulunan milletvekillerimiz büyük bir feraset
ve cesaretle aziz milletin egemenliğinin sesini o gece
yükseltmişlerdir. O gece devletimiz tek vücut olmuş, darbeye
karşı koymuştur.
Aziz milletimiz başta olmak üzere Sayın
Cumhurbaşkanımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Hükûmetimiz,
vatanını, milletini, bayrağını seven herkes ülkemize
ve istiklaline sahip çıkmıştır. O gece hainlerin
sıktıkları kurşunlarla 251 kardeşimiz şehit
olmuştur, binlerce kardeşimiz yaralanmıştır, gazi
olmuştur. Bütün şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum,
ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun. Gazi
kardeşlerimize de hayırlı, uzun ömürler niyaz ediyorum.
Sayın milletvekilleri, Meclisimiz, devletimizin
ve milletimizin en zor yıllarında vazife yapmış
olmanın inanç ve güveniyle demokrasimize sahip çıkmaya devam
edecektir. Bizler gücümüzü milletten alıyoruz. Milletimize, devletimize,
demokrasimize yönelen her saldırı, bundan sonra da
karşısında bu yüce Meclisi bulacaktır. Çünkü bizler
devletimizin varlığı,
bağımsızlığı, milletin bölünmez bütünlüğü
için çalışacağımıza bu çatı altında
namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Zaman zaman
tartışırız, uzlaşamadığımız
konular da mutlaka olacaktır, esas olan, müzakere edip görüşleri
ortaya koymak ve sonunda doğruyu bulmaktır; bunlar çoğulcu
demokrasinin gereğidir. Ancak millî meselelerimizde asla ihtilafa
düşemeyiz.
En son kur üzerinden ülkemiz ekonomisine yöneltilen
dış kaynaklı saldırıda bu Gazi Meclis bir kez daha
millî duruşunu ortaya koymuştur. Karar alana kadar her şeyi
konuşuruz, farklı fikirleri müzakere edelim ancak karar aldıktan
sonra bir bileğe bağlı parmaklar gibi tek yumruk olalım.
İnşallah, üstte gök çökmedikçe, altta yer yarılmadıkça
hürriyetimizin, bağımsızlığımızın
sembolü al bayrağımız göklerde dalgalanmaya devam edecek, aziz
Türk milleti hep payidar olacaktır. (AK PARTİ, MHP ve İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, aziz milletimiz bu
çatı altında yaptığımız faaliyetleri büyük bir
dikkatle takip etmektedir. Burada yapacağımız
çalışmalar Türkiyenin istikbalini temin edecek öneme sahiptir.
Güçlünün hukukunun üstünlüğünün gittikçe
yaygınlaştığı eşitsiz bir dünya düzeni görüyoruz.
Türkiye, bu düzene itiraz edip mazlumların, masumların
haklarını savunmaya devam ediyor çünkü biz, dünyaya söylenecek sözü
olan bir milletin evlatlarıyız. Bizler burada
çalışırken sınırlarımız içinde ve
dışında umudunu bizlere bağlamış gönül
coğrafyamızın milyonlarca insanını göz ardı
edemeyiz.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, istiklalimizi temin etmek için çalışmalara başladığı
günden itibaren çok dinamik bir çalışma yöntemi benimsemiştir.
Birinci Dönem, 23 Nisan 1920de başlamış, 27 Mayıs 1960
darbesinin yaptırıldığı tarihe kadar on bir ayrı
dönemde çalışmalarını gerçekleştirmiştir.
Silahlı Kuvvetler içindeki bir yapılanma tarafından
gerçekleştirilen 27 Mayıs 1960 darbesiyle çalışmalar
kesintiye uğramıştır. 15 Ekim 1961de yapılan seçimlerin
ardından Meclis çalışmaları yeniden başlamış
ancak bu tarihten itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi, Millet Meclisi
adını alarak çalışmalarını sürdürmüştür.
Millet Meclisi, 25 Ekim 1961de başlayan çalışmalarını
aralıksız 12 Eylül 1980e kadar devam ettirmiştir. Bu dönemde
Millet Meclisiyle Cumhuriyet Senatosu aynı binada
çalışmış, bazı birleşimleri de birlikte
yapmıştır. 6 Kasım 1983 yılında yapılan
seçimlerle yeniden teşekkül eden Türkiye Büyük Millet Meclisi zaman zaman
müdahale girişimleri olsa da bugüne kadar görevini kesintisiz
sürdürmüştür.
23 Nisan 1920 tarihinden bugüne kadar doksan sekiz
yılda geçen sürede Genel Kurulumuz tam 10.986 birleşim
gerçekleştirmiştir. Aynı sürede ihtisas komisyonları yasama
görevlerini, araştırma soruşturma komisyonlarımız
denetim görevlerini, uluslararası komisyonlarımız da dostluk
gruplarımızla birlikte parlamenter demokrasi ve temsil görevini yerine
getirmişlerdir.
Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi
Türkiye Büyük Millet Meclisinin hazırladığı ilk Anayasa,
1921 Anayasasıdır, daha sonra 1924, 1961, 1982 Anayasaları
hazırlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bu Anayasalarda
zaman zaman değişiklik yapma ihtiyacı olmuştur. 1982
Anayasasında yapılan son ve köklü değişiklik, 16 Nisan
2017de halkın onayına sunulmuş ve kabul edilmiştir.
Anayasamızın değiştirilen hükümlerini yürürlüğe
koymak ve millî iradeyi yenilemek amacıyla 24 Haziranda yapılan seçimlerle
Türkiye yeni bir sisteme geçmiştir. Yeni sistemin adı cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemidir. Yeni sistemin ilk
Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğandır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Yeni sistemin ilk milletvekilleri de bizler
olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinde sistemin ruhuna uygun olarak yasama,
denetim odaklı çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Yeni dönemde yasama ve yürütme
organlarının uyumlu çalışması, içeride ve
dışarıda karşılaşacağımız
sıkıntıların çözümünü kolaylaştırmada bize
yardımcı olacaktır. İbn-i Haldunun dediği gibi,
Coğrafya, kaderdir. Biz de zor bir coğrafyada yaşıyoruz.
Zaman zaman jeopolitik, jeostratejik kaynaklı sorunlarla
karşılaşıyor ve yüzleşmek mecburiyetinde bulunuyoruz.
Son zamanlarda ekonomimizde
ağırlıklı olarak küresel kaynaklı bazı
sıkıntıların yaşandığını
biliyoruz. Ülkemiz, benzeri sıkıntılarla geçmişte de
karşılaşmış ve başarıyla üstesinden gelmeyi
bilmiştir. Bu sefer de millî dayanışmayla kısa sürede bu ve
benzer sorunların üstesinden geleceğimize inanıyorum. Yüce
Meclisimiz de bu konuda üzerine düşen görevi en iyi şekilde ifa
edecek, milletimizin hak ve menfaatleri doğrultusunda yürütmenin ihtiyaç
duyduğu konularda desteğini sürdürecektir.
Bu arada, aziz milletimizin seçilmiş milletvekilleri
olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil etme görevimizi de
sürdüreceğiz. Türkiyenin çıkarlarını korumak,
görüşlerini anlatmak için uluslararası her platformu en etkin
şekilde değerlendireceğiz. Avrupa Parlamentosu başta olmak
üzere uluslararası kuruluşlar nezdinde ülkemizin itibarını
korumak, bizlerin asli görevleri arasında olacaktır. Bu çerçevede,
8-11 Ekimde Antalyada önemli bir toplantıya ev sahipliği
yapıyoruz. Başkanlığını üstlendiğimiz bu
toplantıda, Avrasya ülkelerinin parlamento başkanları ile
bölgesel ve uluslararası kuruluşların
katıldığı önemli bu çok taraflı toplantıda bölge
sorunlarını, küresel sorunları ele alacağız. 26 meclis
başkanı meclis başkan yardımcıları ve
diğerleri olmak üzere 40tan fazla ülke, 600 civarında
katılımcı bu toplantıda olacaktır.
Değerli milletvekilleri, millî iradenin en
yüksek düzeyde temsil edildiği bu yasama Meclisinde milletvekili
sayımız 600 olmuştur; 4 arkadaşımızın icrada
görev alması dolayısıyla ayrılması sonucu bu sayı
596ya inmiş, 104 kadın milletvekili bu yasama Meclisinde görev
almıştır. Bu, şu anlama gelmektedir: 27nci Dönem yasama
Meclisinde kadın temsili, kadın milletvekillerimizin oranı yüzde
25 artmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Gelecekte Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan kadın
milletvekillerinin seçmen sayısıyla mütenasip olarak
artacağına yürekten inanıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
HÜDA KAYA (İstanbul) Leyla Güven eksik, 1
kişi eksik.
BAŞKAN Bu arada, milletvekili
sayımızın artması sebebiyle hem Genel Kurul salonumuzda hem
Halkla İlişkiler Binamızda gerekli düzenleme
çalışmaları ihtiyacı doğmuştur. Bu sebeple, 24
Haziran seçimlerinden sonra başlatılan çalışmalar bir yaz
boyunca devam etmiş, komisyon salonları ve milletvekili
çalışma odalarındaki ihtiyaçlar yasama yılı
başlangıcından önce tamamlanmıştır. Yeni sistemin
ruhuna uygun bir şekilde Meclisin güçlendirilmesi ve bunun yolunun da
güçlü milletvekili profilinden geçeceği gerçeğinden hareketle gerçek
anlamda kanun yapımının milletvekillerinin teklifleriyle olacağı
aşikârdır. Bu bakımdan gayet tabiidir ki milletvekillerimizin
verecekleri tekliflerin eksiksiz, muntazam bir şekilde
hazırlanması konusunda Meclis Başkanlığı olarak
yasama altyapımızı güçlendirmiş bulunuyoruz.
Sayın milletvekilleri, 27nci Dönemde yapacak
çok işimiz var. Yeni Anayasamız, parti gruplarına ve
milletvekillerine daha fazla sorumluluk veriyor. Artık Hükûmetten bütçe
kanunu dışında kanun tasarısı gelmeyecek. Kanun
teklifleri burada, bu yüce çatı altında hazırlanacak. Kanun tekliflerinin
hazırlanıp Genel Kurula gelmesi sürecinde parti
gruplarımıza ve komisyonlarımıza, şüphesiz, çok büyük
işler düşmektedir. Verilecek teklifler konusunda
ayrıntılı hazırlık çalışmaları
gerekecek.
Bu düşüncelerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin
ilk Başkanı ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal
Atatürk başta olmak üzere, devletimiz ve milletimiz için hizmet eden, beka
âlemine göç eden bütün devlet büyüklerine Allahtan rahmet diliyorum, hayatta
olan büyüklerimize hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum. Millî varlığımızı
tehdit eden bölücü terör örgütlerine karşı mücadele ederken
şehit olan asker, polis, jandarma, geçici güvenlik görevlisi ve bütün
şehitlerimize Allahtan rahmet diliyor, kahraman gazilerimize
sağlıklı uzun ömürler temenni ediyorum. Etkin ve verimli bir
yasama yılı geçireceğimize olan inancımı bir kez daha
ifade ediyorum. Bu mübarek çatı altında
yaptığımız çalışmaların hayırlara
vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, yeni yasama
yılının açılış konuşmasını yapmak
üzere Sayın Cumhurbaşkanımız, şu anda Genel Kurul
salonunu teşrif etmektedir. (AK PARTİ sıralarından ayakta
alkışlar, MHP sıralarından alkışlar) Kendilerine
hoş geldiniz diyor ve şimdi sizleri İstiklal Marşına
davet ediyorum.
(İstiklal Marşı)
BAŞKAN Sayın
Cumhurbaşkanımızı konuşmalarını yapmak üzere
kürsüye davet ediyorum.
Buyurun Sayın Cumhurbaşkanım. (AK
PARTİ sıralarından ayakta alkışlar)
III.-
SÖYLEVLER
1.-
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın, 27nci Dönem İkinci Yasama
Yılı açış konuşması
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 27nci Dönem İkinci Yasama Yılının
açılışında sizleri en kalbî duygularımla
selamlıyorum.
23 Nisan 1920den bugüne Türkiye Büyük Millet
Meclisi çatısı altında görev yapmış tüm
milletvekillerimizi saygıyla yâd ediyorum.
Meclisimizin ilk başkanı, Kurtuluş
Savaşımızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal
Atatürk başta olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden ahirete
irtihal edenleri rahmetle anıyorum.
Bin yıldır bu coğrafyada milletimizin
bekası uğruna gözlerini kırpmadan hayatlarını feda
eden tüm şehitlerimize, gazilerimizden dârıbekaya irtihal etmiş
olanlara da Yüce Mevladan rahmet diliyorum.
Son dönemde terörle mücadelede ve 15 Temmuzda
verdiğimiz şehitlerimizin yakınları ile gazilerimizi
buradan ayrıca selamlıyorum.
Sınırlarımızın içinde ve
dışında tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ülküsü
için kahramanca mücadele eden yiğitlerimizin her birine ayrı
ayrı şükranlarımı sunuyorum.
İki defa gazilik unvanıyla şereflenen
yüce Meclisimize ve siz değerli milletvekillerimize yeni yasama
yılında hayırlı ve başarılı
çalışmalar temenni ediyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, 16 Nisanda
tarihî bir halk oylamasına, 24 Haziranda da yine tarihî bir
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimine
şahit oldu. 16 Nisan halk oylaması, yönetim sistemimizi
değiştirdiğimiz bir büyük reformun, bir büyük devrimin
adıdır. Bu çapta bir dönüşümü, pek çok ülke ve halk, ancak çok
büyük çalkantılar yaşayarak ve çok büyük bedeller ödeyerek
tamamlayabilmiştir. Biz ise, Türkiye olarak, Türk milleti olarak,
demokrasinin kuralları içinde bu önemli değişimi suhuletle
gerçekleştirmeyi başardık. Siyaset mühendisliği
hesaplarının ürünü olarak değil, tamamen tarihimizin kendi tabii
akışı içinde, halkımızın talebi ve
rızasıyla gelişen bir sürecin aşamalarını hep
birlikte yaşadık.
Esasen, ülkemizde yönetim reformu
çabalarının iki yüz yıla yaklaşan bir geçmişi
vardır. Osmanlı döneminde Tanzimattan Islahata pek çok deneme
yapılmıştır. İstiklal Harbi'mizin ardından
tercihimizi cumhuriyetten yana yaptıktan sonra da bu arayış
devam etmiştir. Önce tek partili, ardından çok partili rejimleri
denedik. Maalesef, ne yaparsak yapalım darbelere, vesayetlere, krizlere
engel olamadık. Bu arayışlar son dönemde de sürmüştür.
Özellikte 2007 yılında yaşanan
Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi, artık yeni bir reformu,
yeni bir değişimi kaçınılmaz hâle getirmiştir. Bu
krizi aşmak için başlatılan çalışmaların kapısı,
yeni bir yönetim sistemine açılmıştır. Milletimiz, 2007
yılından beri adım adım ilerleyen bu sürecin her
aşamasında sağduyuyla ve ferasetle hareket etmiştir. Bu
kritik dönemde ülkemizi raydan çıkarmak, kaosa sürüklemek, içeride ve
dışarıda başarısızlığa uğratmak
isteyenlere, hamdolsun, fırsat vermedik. Geçmişten beri sıkça
kurulan ve her seferinde Türkiye'nin tökezlemesine sebep olan tuzaklar, bu defa
işe yaramadı. Milletimizin birlik ve beraberliğine sahip
çıkmasıyla, devletimizin tüm erklerinin sergilediği
dayanışmayla, tüm engelleri aşarak bugünlere geldik.
Türkiyeyi köşeye
sıkıştırmak için yapılan her hamle, ülke olarak
yaptığımız daha büyük atılımlarla
karşılık buldu. Her hâl ve şart altında çareyi
milletimizde, demokrasimizde, millî iradenin üstünlüğünde aradık.
Ülkemizi vesayet bataklığına itmek istediler, çözümü milletimize
gitmekte bulduk. Uluslararası alanda ülkemizi kuşatmaya
çalıştılar, gücümüzü milletimizden alarak yolumuza devam ettik.
Sokakları karıştırarak halkımızı birbirine
düşürmeye çalıştılar, fitneye fırsat vermedik. Terör
örgütlerini kullanarak ülkemize diz çöktürmeye çalıştılar, buna
da eyvallah etmedik. PKKsından DEAŞ'ına ve FETÖsüne kadar
hepsinin başını ezdik. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Darbe yapmaya teşebbüs ettiler, milletimizle
birlikte göğsümüzü namlulara siper edip istiklalimize ve istikbalimize
sahip çıktık. Sınırlarımız boyunca terör koridoru
oluşturmaya kalktılar, ardı ardına
yaptığımız harekâtlarla bu planı da paramparça ettik.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Gece yarısı operasyonlarıyla
ekonomimizi çökertmeye çalıştılar, Allahın izniyle bu
saldırıyı da atlatma yolunda ilerliyoruz.
Bugüne kadar milletimizle birlikte hareket
ettiğimizde üstesinden gelemediğimiz hiçbir sorun olmadı.
İnşallah, bundan sonra da aynı başarılara imza
atmayı sürdüreceğiz.
Değerli arkadaşlar,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, yasama, yürütme ve
yargı organlarının görev alanlarını daha net bir
şekilde belirleyerek demokrasimizi güçlendirmiştir. Milletimizin
karşısında yürütmenin tek muhatabı
Cumhurbaşkanıdır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Millî iradenin önünde engel oluşturan sistem
içindeki tüm vesayet mekanizmaları artık ortadan
kalkmıştır. Böylece milletimiz, yetkiyi kime verdiğini ve
gerektiğinde kimden hesap soracağını hiçbir şüpheye
yer bırakmayacak şekilde bilmektedir.
24 Haziran seçimlerinde şahsımı
Cumhurbaşkanı seçen milletimize karşı görevlerimizi
layıkıyla yerine getirmenin gayreti içindeyiz.
Bakanlarımızın atamasını yapıp Kabinemizi
oluşturduk. Anayasa ve yasalardan aldığımız yetkiler
çerçevesinde yayımladığımız
Cumhurbaşkanlığı kararları ve
Cumhurbaşkanlığı kararnameleri vasıtasıyla
milletimize söz verdiğimiz gibi hızlı ve etkili bir icraat
gerçekleştiriyoruz.
Elbette, her geçiş dönemi gibi bu süreçte de
birtakım sıkıntılar yaşanıyor olabilir. Tespit
ettiğimiz her sıkıntıya anında müdahale ediyor ve
hemen hâl yoluna koyuyoruz. Ancak ekonomide asla hak etmediğimiz ve
ülkemizin gerçek durumunu kesinlikle yansıtmayan dalgalanma bu tür
sıkıntıların daha çok göze batmasına yol açıyor.
Aldığımız tedbirler, yaptığımız
görüşmeler ve geliştirdiğimiz programlarla ekonomimizi yeniden
dengeye kavuşturmaya başladık. Gerek milletimizden gerek
kurumlarımızdan aldığımız geri bildirimlere göre
hem yaptığımız çalışmaları gözden geçiriyor
hem de kendimize yeni hedefler belirliyoruz. Siyasi hayatımızın
hiçbir dönemi gibi, yeni yönetim sisteminde de lâyüsel olduğumuz
düşüncesine asla kapılmadım. Yetkiyi milletimizden alarak
attığımız her adımımızda yine milletimize
hesap vermek mecburiyetinde olduğumuzun bilinciyle hareket ediyoruz. 2002
yılı Kasım ayından beri ülkemizin yönetimini bize emanet
eden milletimize zaden çok büyük bir borcumuz vardı; 15 Temmuzda,
milletimize olan vefa borcumuza can borcu da eklendi. Milletimizin
itimadına, teveccühüne ve desteğine layık olabilmek için gece
gündüz çalışıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve
kararı seviyesindeki işleri zaten yürütüyoruz ancak bazı konular
kanuni düzenleme gerektiriyor. Bildiğiniz gibi, yeni yönetim sisteminde
Cumhurbaşkanının Meclise bütçe dışında kanun
teklifi veya tasarısı sunma imkânı yok. Kanunlar ancak sizlerin
teklifiyle Meclis gündemine gelebiliyor.
Meclisimizin açılmasıyla birlikte, gerek
AK PARTİ Grubundaki gerekse diğer partilere mensup
milletvekillerimizin kanun teklifleriyle ülkemize çok önemli hizmetler
yapacaklarına inanıyorum.
AK PARTİ Grubundaki
arkadaşlarımız, hiç şüphesiz, yürütme olarak ihtiyaç
duyduğumuz alanlardaki kanun teklifleriyle yasama faaliyetlerine daha çok
katkıda bulunacaklardır. Diğer partilere mensup milletvekillerinden
de, yürütme organı olarak bize destek olacak, yolumuzu açacak kanun
teklifleri bekliyoruz.
Türkiye'nin önündeki sıkıntıları
ancak hep birlikte çalışır, omuz omuza verirsek aşabiliriz.
Yeni dönemin ruhu birlikte çalışmayı, birlikte inşayı,
birlikte başarmayı gerektiriyor. Gelin Türkiye'yi birlikte
hedeflerine ulaştıralım. Gelin demokrasimizi birlikte
güçlendirelim. Gelin ekonomimizi birlikte büyütelim. Gelin milletimize birlikte
hizmet edelim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu yöndeki
gayretleriniz için şimdiden sizlere teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, Türkiye, dünyanın
en çalkantılı bölgesinde demokrasisi ve ekonomisiyle gerçek anlamda
bir küresel güç olma yolunda ilerlemektedir. Yakın çevremizdeki güvenlik
krizleri ve insani trajediler ile bundan beslenen terör eylemleri ülkemizi
hedeflerinden uzaklaştırmamış, tam tersine, bu yöndeki
kararlılığını daha da güçlendirmiştir.
Irak'ta ve Suriye'de ciddi etkinlik kazanan terör
örgütleri, her geçen gün mevzi kaybetmektedir. Her ne kadar bu ülkeler kendi iç
istikrarlarını sağlamakta zorlansalar da terör örgütlerinin
yeşermesine zemin hazırlayan şartlar büyük ölçüde ortadan
kalkmıştır. Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin kaotik
bağımsızlık çıkışı Türkiye'nin de net
tavır koymasıyla boşa çıkartılmıştır.
DEAŞın işgal ettiği topraklarda yeniden merkezî yönetimin
hâkim olmasıyla Irak büyük bir sorundan kurtulmuştur.
Temennimiz, ülkedeki PKK
varlığının da aynı şekilde ortadan
kaldırılmasıdır. Türkiye olarak PKK'nın Irak'ta
faaliyet gösterdiği yerlerin önemli bir bölümünü kontrol altına
aldık. Hedefimiz, çıbanbaşı olarak gördüğümüz Kandil'i
ve yeni Kandil olma yolunda ilerleyen Sincarı bölücü terör örgütünden
tamamen temizlemektir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Irak'ın, mezhepçilik
hastalığından bir an önce kurtularak kendi halkı ve tüm
bölge için güvenli, huzurlu, istikrarlı ve müreffeh bir ülke hâline
gelmesini istiyoruz. Bu doğrultuda yapılan tüm çalışmalara
destek olmayı, gerektiğinde öncülük etmeyi sürdüreceğiz.
Suriye'deki durum maalesef çok daha acı, çok
daha vahimdir. Bu ülke 7nci yılını geride bırakan bir iç
savaşın pençesinde kıvranmaktadır. Bugüne kadar
yaklaşık 1 milyon Suriyeli kardeşimiz hayatını
kaybetmiş, 12 milyon Suriyeli de evini barkını terk etmek
zorunda kalmıştır. Rejimin kendi halkına yönelik kanlı
saldırıları yetmiyormuş gibi bir de DEAŞ ve PYD-YPG
denilen alçak örgütler Suriye halkına musallat olmuştur. Ülkedeki
istikrarsızlığı fırsat bilen güçler de, vekâlet
savaşları yoluyla Suriye'yi parsellemek için âdeta yarışa
girmişlerdir. Kimi artık hiçbir meşruiyet zemini kalmayan
rejimle, kimi terör örgütleriyle iş tutan bu güçler, Suriye
halkının kanı ve gözyaşı pahasına kendi
projelerini hayata geçirmeye çalışıyorlar.
Suriye'deki bu gelişmelere, pek çok sebepten
dolayı bizim seyirci kalmamız söz konusu olamazdı. Her
şeyden önce, bu coğrafya halkıyla bin yılı
aşkın müşterek geçmişe, ortak medeniyet ve kültür
değerlerine sahibiz. Bunun için, hayatlarını kurtarmak için
yaşadıkları yerlerden kaçmak zorunda kalan milyonlarca
Suriyeliye kapılarımızı ve gönlümüzü açtık. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Hâlen 3,5 milyon Suriyeli ülkemizde
hayatını sürdürüyor. Suriye içinde yaşanan her
çatışma, bizim için yeni kitlesel göç dalgalarının
habercisidir. Sınırlarımızın hemen yanı
başındaki kaos ortamı, ülkemize yönelik terör tehditlerinin en
önemli beslenme kaynağı hâline gelmiştir.
Bu tehlikeli gidişin önüne geçmek
amacıyla, 2016 yılından itibaren, Suriye içinde güvenli bölgeler
oluşturmak üzere harekete geçtik. Fırat Kalkanı ve Zeytin
Dalı Harekâtlarıyla, 4 bin kilometrekarelik bir alanı
DEAŞIı ve PYD-YPG'li teröristlerden temizledik. Bu bölgelere şu
ana kadar 260 bin Suriyeli kardeşimiz geri döndü.
Her platformda, ülkede Suriye halkının
tamamının kabul edebileceği bir çözüm bulunması için çaba
gösterdik. Cenevre sürecinin tıkanması üzerine Astana'da yeni bir
çözüm zemini oluşturulmasına öncülük ettik. Astana'da varılan
mutabakatların rejim tarafından ihlali üzerine, Rusyayla yeni
arayışlara girdik. Çabalarımız nihayet sonuç verdi. Soçi'de
Rusyayla İdlip çatışmasızlık bölgesindeki 3,5 milyon
insanın hayatını doğrudan ilgilendiren bir mutabakata, bir
muhtıraya imza attık. Dünyada çok büyük takdirle karşılanan
bu mutabakat, aynı zamanda Suriye'de yeni anayasa ve özgür seçimler
esasına dayalı bir çözüm için de umutların canlanmasına
vesile olmuştur. Böylece, Türkiye en büyük yükünü kendisinin çektiği
Suriye krizinde doğrudan sahada inisiyatif alan ve söz söyleyen bir ülke
durumuna gelmiştir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
İdlipte ülkemizin güvenliğini
sağlamayı garanti ettiği bölgeye de şimdiden 60 binin
üzerinde Suriyeli geri dönmüştür. Suriyede güvenli hâle getirdiğimiz
bölgeleri genişlettikçe, huzuru sürekli hâle getirdikçe ülkemizdeki
misafirlerimizin kendi topraklarına dönüşlerinin hızlanacağına
inanıyorum. Bundan sonraki hedefimiz Münbiç ve Fıratın
doğusundaki bölgelerin buraları işgal eden terör örgütünden
temizlenerek güvenli hâle getirilmesidir. İnşallah, en yakın
zamanda bunu da sağlayacağız.
Değerli arkadaşlar, her devlet gibi Türkiyenin
de kimi ülkeler ve uluslararası kurumlarla ilişkilerinde inişler
çıkışlar yaşanabilmektedir. Bilindiği gibi, son
yıllarda, ülkemize verdiği çeşitli sözleri yerine getirmemesi ve
haksız ithamlarla üzerimize gelmesi sebebiyle Avrupa Birliğiyle ve
bazı Avrupa devletleriyle gerilimler yaşadık. Avrupa
Birliği tam üyelik sürecinde ülkemize yapılan haksızlıklar
ve uygulanan çifte standart karşısında elbette sessiz
kalamazdık. Kimi Avrupa ülkelerinin Türkiye
karşıtlığını bir iç politika malzemesi hâline
dönüştürmesi sıkıntıların derinleşmesine ve
yaygınlaşmasına sebep oldu.
Avrupayla yaşadığımız bu
sıkıntılı süreci yavaş yavaş geride
bırakıyoruz. Türkiye'nin, düzensiz göçün önlenmesi başta olmak
üzere Avrupa Birliğine tüm taahhütlerini, uğradığı
haksızlıklara rağmen yerine getirmeye devam etmesi elimizi
güçlendirdi. Ülkemize yönelik ithamların ve tutumların mesnedi
kalmayınca, aklıselim galip gelmeye ve diyalog yolları yeniden
açılmaya başladı.
En büyük ticaret ortağımız olan, 5
milyon civarında Türk kökenli kardeşimizin, milyonlarca samimi
dostumuzun yaşadığı böyle bir coğrafyaya
sırtımızı dönmemiz kesinlikle söz konusu olamaz. Bununla
birlikte, Avrupanın bize yaptığı haksızlıkları
düzeltmek, oradaki kardeşlerimizin hukukunu korumak için de sonuna kadar
mücadele edeceğiz.
Geçtiğimiz hafta Almanyaya
yaptığımız devlet ziyareti, ilişkilerimizi yeni ve
olumlu bir yöne sevk etme irademizin karşılıklı teyidine
vesile olmuştur. Yine geçtiğimiz aylarda İngiltereye de
muhataplarımızla iş birliği zeminimizi güçlendirme
konusunda mutabık kaldığımız bir ziyaretimiz
olmuştu. Çeşitli Avrupa ülkelerinden Türkiyeyle ilişkiler
konusunda yükselen olumlu sesler önümüzdeki aydınlık günlerin bir
müjdecisidir. İnşallah yeni dönemde Avrupayla siyasi, ekonomik ve
insani alanlarda gerçekten mesafe katettiğimiz bir sürece gireceğiz.
Bir başka önemli sorun alanımız
Amerikayla ilişkilerimizdir. Stratejik ortak olarak uzun bir geçmişe
sahip olduğumuz Amerika Birleşik Devletlerindeki mevcut yönetimin,
hiçbir mantıki, siyasi ve stratejik tutarlılığı
olmayan bir şekilde ülkemizi hedef alması bizi derinden
üzmüştür. Ülkemizde darbe girişiminde bulunan terör örgütünün
elebaşı ve pek çok mensubu bu ülke tarafından korunup
kollanmaktadır. Suriyede hassasiyetlerimizi ve
ikazlarımızı hiçe sayarak bölücü terör örgütüyle iş
birliğine giden Amerika, bu olumsuz tavrını ekonomik alana da
taşımıştır. Örneğin, Halkbank davası
eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk örneğidir. Terör
örgütleriyle karanlık ilişkileri sebebiyle yargılanan bir rahibi
bahane ederek ülkemize yaptırımlar uygulamaya kalkan bu çarpık
anlayışla, diplomasinin ve hukukun sınırları içinde
mücadele etmekte kararlıyız. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Türkiye'yi demokratik bir hukuk devleti gibi
değil de bir kabile toplumu gibi gören bu zihniyete karşı,
ülkemizin ve milletimizin hakkını, hukukunu ve onurunu korumak bizim
en başta gelen görevimizdir. Amerikan yönetiminin, eninde sonunda,
ülkemize yönelik yanlış bakış açısını
düzelteceğine inanıyorum. Ülkelerimizin
karşılıklı menfaati, aramızdaki ilişkinin sözde
değil özde stratejik ortaklık çerçevesinde güçlenerek devam etmesini
gerektiriyor.
Geçtiğimiz hafta
katıldığımız New Yorktaki Birleşmiş
Milletler toplantısı öncesinde ve toplantı günlerinde Amerikan
şirketlerinin temsilcileriyle görüşerek bu konudaki kanaatlerimizi
kendileriyle paylaştık. Ayrıca, ilgili tüm
arkadaşlarımız da Amerikalı muhataplarıyla
temaslarında kendilerine bu konudaki görüşlerimizi aktarıyorlar.
Henüz arzu ettiğimiz seviyeye gelmemiş olsa da ortak bir
anlayışa ulaşma yolunda ilerleme kaydetmeye
başladığımızı söyleyebiliriz. İnşallah,
en kısa sürede aramızdaki meseleleri çözüp Amerikayla yeniden siyasi
ve ekonomik alanlarda stratejik ortaklık ruhuna uygun ilişkiler
geliştirmeyi ümit ediyoruz.
New Yorkta, ayrıca, üç günde 14 liderle
görüşerek ülkelerimiz arasındaki ilişkileri ve
insanlığın ortak sorunlarını değerlendirdik.
Genel Kurulda yaptığımız konuşmada da Dünya 5ten
büyüktür. itirazımız başta olmak üzere, Birleşmiş
Milletlerin yapısı ve işleyişi ile bölgesel ve küresel
gelişmelere ilişkin görüşlerimizi paylaştık.
Değerli arkadaşlar, Rusyayla her alanda
çok sıkı ve hızla gelişen ilişkiler içindeyiz. Suriye
politikasından turizme, savunma sanayisinden enerjiye kadar her alanda
Rusyayla ülkelerimizin ortak çıkarına olan projeleri hayata
geçiriyoruz.
Biliyorsunuz, bir dönem, Rusyayla aramızı
bozmak için de pek çok provokasyon yapıldı.
Karşılıklı olarak sağduyuyu ve
soğukkanlılığı elden bırakmayarak bu
sıkıntıların üstesinden geldik. İnşallah
önümüzdeki dönemde Rusyayla aramızdaki bu olumlu iş birliği
iklimini daha da güçlendireceğiz.
Aynı şekilde, İranla da gerek Suriye
ve Irak politikalarımızda gerek diğer siyasi ve ekonomik
konularda yakın temas hâlindeyiz. Bölgenin geleceğiyle ilgili
kararlarda İranın dışlanmamasına özel önem veriyoruz.
Bu ülkeye yönelik yaptırım tehditlerinin de adil
olmadığını düşünüyoruz.
Uluslararası kurumların denetimleriyle
kolayca çözülebilecek sorunların, yaptırımlar gibi tüm ülke
halkının cezalandırılması anlamına gelecek yollarla
halledilmeye çalışılması asla doğru değildir. Bu
tür adımların hiçbir fayda sağlamadığı
geçmiş tecrübelerle de sabittir.
Önümüzdeki dönemde Türkiye, temel ilkelerimiz
doğrultusunda, başkalarının taleplerinden ziyade kendi
menfaatlerini ve ihtiyaçlarını merkeze alarak
politikalarını belirleyecektir.
Ülkemiz için bir başka önemli sorun alanı
da Doğu Akdenizde Türkiyenin ve Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetinin haklarını, çıkarlarını, beklentilerini
dikkate almayan yaklaşımlardır. Kıbrısta ve Egede
Türkiyeye rağmen hiçbir adım atılamayacağını
buradan bir kez daha tekrarlamak istiyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bu bölgede bizi yok saymaya
kalkışanlar, kendi varlıklarını da topyekûn tehlikeye
attıklarını çok iyi bilmelidirler. Bizim her konuda olduğu
gibi Kıbrıs ve Ege konusunda da tercihimiz kazan-kazan
anlayışından yanadır. Hep birlikte kazanabileceğimiz
yöntemler varken işi krize ve hatta çatışmaya götürecek yollara
tevessül edenler, bunun hesabını önce kendi halklarına
vereceklerdir.
Geçtiğimiz yıl tüm dünyayı
endişeye sürükleyen Körfez'deki krizin istenmedik sonuçlara yol açmadan
durulmuş olmasından memnuniyet duyuyoruz. Katar'la olan yakın
iş birliğimiz, bu ülkenin ülkemize çok büyük meblağlı yatırımlar
yapma kararıyla daha da perçinlenmiştir. Bölgedeki diğer
devletlerle de iş birliğimizi güçlendirmek istiyoruz. Kimi bölge
ülkelerinin Türkiye'ye yönelik düşmanca tutumlarını da bir an
önce sona erdirmelerini bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde bu konularda da kayda değer
ilerlemeler kaydetmeyi umuyoruz.
Kuzey Afrika'nın istikrarı, hem Akdeniz'in
hem Orta Doğu'nun hem de Afrika'nın geleceğiyle yakından
ilişkilidir. Türkiye olarak, Libya başta olmak üzere, Kuzey
Afrikalı kardeşlerimizin yanlarında olmayı, onlara her
türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz.
Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerimiz gün
geçtikçe daha da ilerliyor. Kırgızistanda
katıldığımız ve Özbekistanın da ilk defa
iştirak ettiği Türk Konseyi Zirvesi bu bakımdan önemli bir
açılım olmuştur. Azerbaycanla ilişkilerimiz siyasi,
ekonomik ve sosyal bakımdan gerçekten çok iyi bir noktaya gelmiş
durumdadır. Kazakistanın da Türk dünyasının aksakalı
olarak gördüğüm Sayın Nazarbayevin dirayetli liderliğinde
önemli hamleler yaptığına şahit oluyoruz. Özbekistan yeni
ve çok büyük bir atılımın eşiğindedir. Türkmenistanın
istikrarına ve gelişmesine de önem veriyoruz. Orta Asyadaki
kardeşlerimiz ne kadar güçlü ve müreffeh olursa Türkiye bundan o derece
mutlu olur ve faydalanır. Aynı şekilde, Türkiye'nin gücü ve
zenginliği de Orta Asya'daki kardeşlerimiz için önemli bir
güvencedir.
Balkanlarda Bosna-Hersek, Sırbistan,
Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Karadağ gibi hepsini de dost olarak
gördüğümüz ülkelerin tamamıyla yakın ilişkiler tesis
etmenin gayreti içindeyiz.
Tabii, Bosna-Hersek'in milletimizin gönlünde hem
tarihî hem insani olarak ayrı bir yeri vardır. Geçmişte çok
büyük acılar yaşayan Boşnak kardeşlerimizin yanında
olmayı, merhum Aliya İzzetbegoviç'in vasiyetine sahip
çıkmayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Yunanistan ve Bulgaristan'la, bu ülkelerden de
karşılık gördüğümüz sürece iyi komşuluk
ilişkilerimizi devam ettirme yönünde güçlü bir iradeye sahibiz. Doğu
komşumuz Gürcistan'la da ekonomik ve sosyal ilişkilerimizi siyasi
ilişkilerimizle tahkim ediyoruz. Kırımlı kardeşlerimizin
huzuru ve esenliği için de mücadele etmeyi sürdürüyoruz.
Hep söylediğim gibi, Kudüs meselesi, bizim de
ümmetin de kırmızı çizgisidir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Kudüs'ün mahremiyetine halel
getiren, Filistinli kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerine
saldırı anlamı taşıyan hiçbir davranışa,
hiçbir emrivakiye müsamaha gösteremeyiz. Türkiye olarak, sonuna kadar Kudüs
davasının takipçisi olacağız.
Görüldüğü gibi, uluslararası alanda çok
önemli süreçleri aynı anda, aynı hassasiyetle ve aynı kararlılıkla
yürüterek ülkemizi aydınlık geleceğine hazırlıyoruz.
Değerli arkadaşlar, Başbakan ve
Cumhurbaşkanı olarak ülkemizin yönetiminde sorumluluk sahibi
olduğumuz tüm dönemlerde ekonomi hep özel önem verdiğimiz bir konu
olmuştur. Türkiyeyi 3,5 kat büyütürken ve zenginleştirirken bundan
milletimizin her kesiminin faydalanmasını sağladık.
Çalışan, yatırım yapan, üreten, ihraç eden, istihdam
oluşturan bir ülke olarak âdeta yepyeni bir kalkınma modeli ortaya
koyduk.
Ülkemiz son beş yıldır gerçekten çok
büyük, çok önemli, çok tarihî hadiseleri ardı ardına
yaşamıştır. İçinden geçtiğimiz bu kesintisiz
mücadele dönemi bize daha güçlü olmamız gerektiğini bir kez daha
göstermiştir. Milletimizin çok büyük fedakârlıklar yaparak,
gerektiğinde çok büyük cesaret sergileyerek bu mücadeleye verdiği
destek meselenin herkes tarafından kavrandığına işaret
ediyor. Bu süreçte kısır düşünenler, sorumsuzca davrananlar,
hırslarının kurbanı olanlar, nefsinin peşinde gidenler
milletimiz tarafından tasfiye edilmişlerdir; verilen mücadeleye
destek olanlar ise diğer farklılıklara
bakılmaksızın milletimiz tarafından el üstünde
tutulmuştur.
Ekonomide içinden geçtiğimiz hassas dönem
herkes açısından çok daha büyük bir imtihan, çok daha büyük bir
ayrıştırma vesilesi hâline dönüşmüştür. Türkiyenin
ekonomi konusunda ihtiyacı olan reformların neler olduğunu en
iyi biz biliyoruz ancak bir süredir yaşadığımız ve
kurdaki yükselişin sebep olduğu hadiselerin ülkemizin ekonomik
gerçekleriyle, eksikleriyle ilgisi olmadığı çok
açıktır.
Amerikan yönetimi, aramızdaki siyasi ve hukuki
sorunları diyalog yerine tehdit ve şantaj diliyle çözmeye
çalışmak suretiyle bu yanlış yola girmiştir. Güya bize
bedel ödetmeyi amaçlayan bu yöntem, aslında en büyük zararı orta ve
uzun vadede Amerikaya vermektedir. Çin ve Avrupa Birliği başta olmak
üzere, pek çok ülkeyle âdeta bir ticaret savaşına tutuşan
Amerika, Türkiyeye yönelik ekstra uygulamalarıyla güvenilirliğini
iyice yitirmiştir.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Ekonomi yönetimini
niye Amerikaya teslim ettiniz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Bizim yaşadıklarımızdan sonra dünyada hiçbir ülkenin
Amerikayla ilişkilerinin geleceğine güvenle bakması artık
mümkün değildir. Türkiye ekonomisi bu tür tehditler ve
saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlüdür. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Kurdaki yükselişin yol açtığı
belirsizlik yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Bütçe disiplininden en
küçük bir taviz vermiyoruz. Ülkemizin uluslararası piyasalardaki
görünümünü güçlendirecek adımları birer birer atıyoruz.
Türkiye kimseden para talep etmiyor. Bizim tüm
çabamız, uluslararası sermayenin ülkemizde yatırım
yapmasını sağlamaktır. Bunun için gereken her türlü
desteği, her türlü güvenceyi veriyoruz. Ekonomimizin dengelerini,
finanstan yatırımlara kadar her alanda tahkim etmeye yönelik
programları dikkatle hayata geçiriyoruz. Yeni ekonomi programı bunun
en önemli adımlarından biridir.
Sanayicimizin, tüccarımızın, esnaf ve
sanatkârımızın, tarım sektörümüzün, ücretli kesimin,
velhasıl milletimizin yaşadığı
sıkıntıları biz gayet iyi biliyoruz. Faizlerden,
enflasyondan, döviz kurundan, bütün bunlardan bunalan, işini çevirmekte
zorlanan herkesin yaşadıklarını yakından takip
ediyoruz.
Bankacılık sektörünün hareket
alanının daralmasından kaynaklanan finans
sıkışıklığının yol
açtığı zincirleme sorunların öneminin ve aciliyetinin de
farkındayız. Tüm bu sıkıntıların çözümüne yönelik
hazırlıklarımız, çalışmalarımız var.
Hiçbir sanayicimizi, hiçbir
tüccarımızı, hiçbir çalışanımızı,
hiçbir vatandaşımızı vicdan ve ahlak yoksunu tefecilerin,
iyi günde ortaya çıkıp kötü günde kaybolan
fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz
vermeden gereken her türlü tedbiri alıp uygulayacağız.
Dengeleme, disiplin ve değişim üzerine kurulu yeni bir ekonomik
program hazırladık. Kredi imkânlarını genişletip
kolaylaştıracak, yatırımları teşvik edecek,
üretime, istihdama ve ihracata öncelik verecek bir ekonomi
anlayışıyla Türkiyeyi yeniden yükselişe geçirmekte
kararlıyız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Milletimizden biraz daha sabırlı
olmasını, ülkesine ve yönetimine güvenmesini istiyorum. En zorunu
geride bıraktık, inşallah bundan sonra her şey daha kolay
olacak. Bugüne kadar nasıl her sıkıntıyı milletimizle
kol kola, omuz omuza vererek aştıysak bugünleri de inşallah,
aynı şekilde geride bırakacağız.
Çıktığımız bu uzun ve zorlu yolculukta Meclisimizle,
siz değerli milletvekillerimizle birlikte yürüyecek, mücadeleyi birlikte
verecek, başarıyı birlikte yakalayacağız. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Yeni dönemde Meclisimizin yeni bir
anlayışla çalışması ülkemizin en büyük
kazanımı olacaktır. Gerekiyorsa Anayasayı, gerekiyorsa
İç Tüzükü değiştirerek Meclisimizin etkinliğini ve itibarını
artırmamız hem demokrasimiz hem milletimizin morali bakımından
çok ama çok önemlidir. Bu konuda ben siz değerli milletvekili
arkadaşlarıma güveniyorum.
Bir kez daha 27nci Dönem İkinci Yasama
Yılının hayırlara vesile olmasını Allahtan
diliyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.
Kalın sağlıcakla. (AK PARTİ ve
MHP sıralarından ayakta alkışlar)
BAŞKAN Konuşması sebebiyle
Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, birleşime on
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.06
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.24
BAŞKAN: Başkan Vekili
Mustafa Şentop
KÂTİP ÜYELER : Fatma KAPLAN HÜRRİYET
(Kocaeli), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 1inci Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
IV.-
ANT İÇME
1.-
Milletvekillerinin ant içmesi
BAŞKAN İstanbul Milletvekili Sayın
Kadri Enis Berberoğlunu ant içmek üzere kürsüye davet ediyorum.
Buyurun Sayın Berberoğlu. (CHP, HDP ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
(İstanbul Milletvekili Kadri Enis
Berberoğlu ant içti) (CHP, HDP ve İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bugünkü
gündemimizde başka bir konu bulunmadığından, gündemimizde
bulunan işleri sırasıyla görüşmek için 2 Ekim 2018
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 15.26