TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
33’üncü Birleşim
15 Aralık 2018 Cumartesi
(TBMM Tutanak Hizmetleri
Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak
Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her
tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve
tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun
olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A)
Kanun Teklifleri
1.-
2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
2.-
2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
(1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan, 2017
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna
Dair Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/41); 5018
Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 183 Adedi Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere
Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 11)
A)
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI
1)
Ulaştırma ve Bakanlığı 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
B)
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
1)
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C)
KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1)
Karayolları Genel Müdürlüğü 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2)
Karayolları Genel Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ç)
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU
1)
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2)
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
D)
SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1)
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2)
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
E)
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
1)
Millî Eğitim Bakanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2)
Millî Eğitim Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
F)
YÜKSEKÖĞRETİM KURULU
1)
Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G)
ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI
1)
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ)
YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
1)
Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H)
TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ
1)
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I)
ÜNİVERSİTELER
1)
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
a)
Ankara Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Ankara Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
2)
ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
Orta Doğu Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Orta Doğu Teknik Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
3)
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
a)
Hacettepe Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Hacettepe Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
4)
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Gazi Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Gazi Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
5)
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
a)
İstanbul Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
İstanbul Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
6)
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
İstanbul Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
İstanbul Teknik Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
7)
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Boğaziçi Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Boğaziçi Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
8)
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
a)
Marmara Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Marmara Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
9)
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
Yıldız Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Yıldız Teknik Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
10)
MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
a)
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
11)
EGE ÜNİVERSİTESİ
a)
Ege Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Ege Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
12)
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
a)
Dokuz Eylül Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Dokuz Eylül Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
13)
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
a)
Trakya Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Trakya Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
14)
BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
a)
Bursa Uludağ Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Uludağ Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
15)
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
a)
Anadolu Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Anadolu Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
16)
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
a)
Selçuk Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Selçuk Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
17)
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
a)
Akdeniz Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Akdeniz Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
18)
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
a)
Erciyes Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Erciyes Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
19)
SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ
a)
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Cumhuriyet Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
20)
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
a)
Çukurova Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Çukurova Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
21)
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
a)
Ondokuz Mayıs Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Ondokuz Mayıs Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
22)
KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
Karadeniz Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Karadeniz Teknik Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
23)
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
a)
Atatürk Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Atatürk Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
24)
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
a)
İnönü Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
İnönü Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
25)
FIRAT ÜNİVERSİTESİ
a)
Fırat Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Fırat Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
26)
DİCLE ÜNİVERSİTESİ
a)
Dicle Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Dicle Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
27)
VAN YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
a)
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Yüzüncü Yıl Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
28)
GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ
a)
Gaziantep Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Gaziantep Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
29)
İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ
a)
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
30)
GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
Gebze Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Gebze Teknik Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
31)
HARRAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Harran Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Harran Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
32)
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
a)
Süleyman Demirel Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Süleyman Demirel Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
33)
AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ
a)
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Adnan Menderes Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
34)
ZONGULDAK BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
a)
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Bülent Ecevit Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
35)
MERSİN ÜNİVERSİTESİ
a)
Mersin Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Mersin Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
36)
PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ
a)
Pamukkale Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Pamukkale Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
37)
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ
a)
Balıkesir Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Balıkesir Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
38)
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Kocaeli Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Kocaeli Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
39)
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
a)
Sakarya Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Sakarya Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
40)
MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ
a)
Manisa Celal Bayar Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Manisa Celal Bayar Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
41)
BOLU ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ
a)
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Abant İzzet Baysal Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
42)
HATAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ
a)
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Mustafa Kemal Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
43)
AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
a)
Afyon Kocatepe Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Afyon Kocatepe Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
44)
KAFKAS ÜNİVERSİTESİ
a)
Kafkas Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Kafkas Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
45)
ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ
a)
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
46)
NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ
a)
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
47)
KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
a)
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Dumlupınar Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
48)
TOKAT GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ
a)
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Gaziosmanpaşa Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
49)
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b)
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
50)
KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ
a)
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b)
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
51)
KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ
a)
Kırıkkale Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Kırıkkale Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
52)
ESKİŞEHİR OSMAN GAZİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
53)
GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ
a)
Galatasaray Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Galatasaray Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
54)
KIRŞEHİR AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Ahi Evran Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
55)
KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ
a)
Kastamonu Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Kastamonu Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
56)
DÜZCE ÜNİVERSİTESİ
a)
Düzce Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Düzce Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
57)
BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ
a)
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
58)
UŞAK ÜNİVERSİTESİ
a)
Uşak Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Uşak Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
59)
RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
60)
TEKİRDAĞ NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ
a)
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Namık Kemal Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
61)
ERZİNCAN BİNALİ YILDIRIM ÜNİVERSİTESİ
a)
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Erzincan Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
62)
AKSARAY ÜNİVERSİTESİ
a)
Aksaray Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Aksaray Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
63)
GİRESUN ÜNİVERSİTESİ
a)
Giresun Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Giresun Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
64)
HİTİT ÜNİVERSİTESİ
a)
Hitit Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Hitit Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
65)
YOZGAT BOZOK ÜNİVERSİTESİ
a)
Yozgat Bozok Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Bozok Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
66)
ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Adıyaman Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Adıyaman Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
67)
ORDU ÜNİVERSİTESİ
a)
Ordu Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Ordu Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
68)
AMASYA ÜNİVERSİTESİ
a)
Amasya Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Amasya Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
69)
KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ
a)
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
70)
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ
a)
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b)
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
71)
SİNOP ÜNİVERSİTESİ
a)
Sinop Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Sinop Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
72)
SİİRT ÜNİVERSİTESİ
a)
Siirt Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Siirt Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
73)
NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
74)
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ
a)
Karabük Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Karabük Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
75)
KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ
a)
Kilis 7 Aralık Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Kilis 7 Aralık Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
76)
ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ
a)
Çankırı Karatekin Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Çankırı Karatekin Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
77)
ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ
a)
Artvin Çoruh Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Artvin Çoruh Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
78)
BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
79)
BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ
a)
Bitlis Eren Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Bitlis Eren Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
80)
KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Kırklareli Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Kırklareli Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
81)
OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ
a)
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
82)
BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ
a)
Bingöl Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Bingöl Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
83)
MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Muş Alparslan Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Muş Alparslan Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
84)
MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ
a)
Mardin Artuklu Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Mardin Artuklu Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
85)
BATMAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Batman Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Batman Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
86)
ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Ardahan Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Ardahan Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
87)
BARTIN ÜNİVERSİTESİ
a)
Bartın Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Bartın Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
88)
BAYBURT ÜNİVERSİTESİ
a)
Bayburt Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Bayburt Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
89)
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ
a)
Gümüşhane Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Gümüşhane Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
90)
HAKKÂRİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Hakkâri Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Hakkâri Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
91)
IĞDIR ÜNİVERSİTESİ
a)
Iğdır Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Iğdır Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
92)
ŞIRNAK ÜNİVERSİTESİ
a)
Şırnak Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Şırnak Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
93)
MUNZUR ÜNİVERSİTESİ
a)
Munzur Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Munzur Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
94)
YALOVA ÜNİVERSİTESİ
a)
Yalova Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Yalova Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
95)
TÜRK ALMAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Türk Alman Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Türk Alman Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî yönetim Kesin Hesabı
96)
ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ
a)
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
97)
BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
Bursa Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Bursa Teknik Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
98)
İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ
a)
İstanbul Medeniyet Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
İstanbul Medeniyet Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
99)
İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ
a)
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
100)
NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ
a)
Necmettin Erbakan Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Necmettin Erbakan Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
101)
ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ
a)Abdullah
Gül Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Abdullah Gül Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
102)
ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
Erzurum Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Erzurum Teknik Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
103)
ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
104)
ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
a)
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
105)
SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
106)
BANDIRMA ONYEDİ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
a)
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
107)
İSKENDERUN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
İskenderun Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
İskenderun Teknik Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
108)
ALANYA ALAADDİN KEYKUBAT ÜNİVERSİTESİ
a)
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
109)
İZMİR BAKIRÇAY ÜNİVERSİTESİ
a)
İzmir Bakırçay Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
İzmir Bakırçay Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
110)
İZMİR DEMOKRASİ ÜNİVERSİTESİ
a)
İzmir Demokrasi Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b)
İzmir Demokrasi Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
111)
ANKARA MÜZİK VE GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
a)
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
b)
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
112)
KONYA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
Konya Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
113)
KÜTAHYA SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
114)
MALATYA TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ
a)
Malatya Turgut Özal Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
115)
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA
a)
İstanbul Üniversitesi-Cerrhpaşa 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
116)
ANKARA HACI BAYRAM VELİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
117)
SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
a)
SakaryaUygulamalı Bilimler Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
118)
SAMSUN ÜNİVERSİTESİ
a)
Samsun Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
119)
TARSUS ÜNİVERSİTESİ
a)
Tarsus Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
120)
TRABZON ÜNİVERSİTESİ
a)
Trabzon Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
121)
KAYSERİ ÜNİVERSİTESİ
a)
Kayseri Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
122)
KAHRAMANMARAŞ İSTİKLAL ÜNİVERSİTESİ
a)
Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
123)
ESKİŞEHİR TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a)
Eskişehir Teknik Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
124)
ISPARTA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
a)
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
125)
AFYONKARAHİSAR SAĞLIK BİLİMLERİ
ÜNİVERSİTESİ
a)
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
III.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, Şırnak Milletvekili
Nuran İmir’in 10 sıra sayılı 2019 Yılı Bütçe
Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017 Yılı Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur görüşmelerinde HDP
Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
2.-
Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelere
ilişkin açıklaması
3.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül’ün, sözde F tipi cezaevlerinin
protesto edilmesi olarak başlatılan kalkışma hareketinde ödenen
bedellerden sonra Türk devletine, Türk ordusuna karşı silah
çekenlerin kutsanmasına asla müsaade etmeyeceklerine ilişkin
açıklaması
4.-
Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, cezaevinde de, toplumsal olaylara müdahalede
de hukukun egemen olması gerektiğini savunduklarına ilişkin
açıklaması
5.-
İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun, terörle araya
mesafe konulmadığı müddetçe HDP Grubunun hak, hukuk, şiddet
ve terörle ilgili kurduğu hiçbir cümlenin İYİ PARTİ
Grubunda karşılığının olmadığına
ilişkin açıklaması
6.-
Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, İstanbul Milletvekili Yavuz
Ağıralioğlu’nun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
7.-
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, bütçenin milletin bütçesi
olduğuna ilişkin açıklaması
8.-
Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ın, “Başka Türkiye yok.” diyerek
görüşmelerin bütçe üzerine olmasını temenni ettiğine
ilişkin açıklaması
9.-
Kahramanmaraş Milletvekili Habibe Öçal’ın, Antalya Milletvekili Kemal
Bülbül’ü Kahramanmaraş olaylarıyla ilgili ifadelerinden dolayı
kınadığına ilişkin açıklaması
10.-
Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın, ana dil temelli çok dilde
eğitim konusunda Millî Eğitim Bakanına çağrıda
bulunduğuna ilişkin açıklaması
11.-
Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’un, Maraş’ta yaşanan
katliamın tam anlamıyla ortaya çıkarılması için
Genelkurmay Başkanlığının arşivlerinin
açılmasını talep ettiklerine ilişkin açıklaması
12.-
Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ün, Maraş halkını ya da
inançsal kesimi suçlamadığına ilişkin açıklaması
13.-
İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek’in, Yavuz Sultam Selim Köprüsü’nün
ulaşıma açılmasından sonra Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden
geçiş yapan aks aralığı 3.20’nin üzerindeki araç
sürücülerinin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
14.-
İstanbul Milletvekili Zeynel Özen’in, Maraş milletvekillerine
Maraş katliamını lanetlemesi için çağrıda
bulunduğuna ilişkin açıklaması
15.-
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, Kocaeli Milletvekili Haydar
Akar’ın 10 sıra sayılı 2019 Yılı Bütçe Kanun
Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017 Yılı Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur görüşmelerinde CHP
Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
16.-
Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın, Çanakkale Milletvekili Bülent
Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
17.-
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, bu bütçenin en büyük kaleminin
millî eğitim, ardından sağlık, sonra da sosyal
yardımlar olduğuna ilişkin açıklaması
18.-
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, İzmir Milletvekili Mehmet Ali
Çelebi’nin 10 sıra sayılı 2019 Yılı Bütçe Kanun
Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017 Yılı Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur görüşmelerinde CHP
Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
19.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un, Sakarya ilindeki depreme
dayanıksız 21 okulun yıkımı ve yeni okulların
inşası için bütçe ayrılması konusunda Millî Eğitim
Bakanına seslendiğine ilişkin açıklaması
20.-
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel’in
10 sıra sayılı 2019 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 11
sıra sayılı 2017 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısı’nın beşinci tur görüşmelerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
21.-
Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın, 163 bin derslik için
ek bütçe konulup konulmadığı ile okul aile birliklerinin yasal
statüye kavuşturulması konusunu Millî Eğitim Bakanından
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
22.-
Kütahya Milletvekili Ahmet Tan’ın, devletin Zafer Havalimanı’yla
ilgili zarara uğratılmasının söz konusu
olmadığına ilişkin açıklaması
23.-
Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun, KHK’yle Millî
Eğitim Bakanlığından ihraç edilenlerin zor durumda
olduğuna ilişkin açıklaması
24.-
Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu’nun, eğitimdeki
başarısızlığı vicdanların ve gelecek
nesillerin affetmeyeceğine, eğitime sahip çıkılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
25.-
İzmir Milletvekili Kani Beko’nun, İZBAN’da çalışan
işçilerin greve çıkması nedeniyle yaşanan mağduriyete
ilişkin olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanını
göreve davet ettiğine ilişkin açıklaması
26.-
İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’in, engelli öğretmen
adaylarının tamamına istihdam sağlamada öncelik
tanınıp tanınamayacağını Millî Eğitim
Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
27.-
Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu’nun, Malatya ilindeki Kuzey
Çevre Yolu Projesi’nin kamulaştırma bedelleri için ödenek tahsisine
gidilip gidilmeyeceğini, Malatya-Ankara ve Malatya-İstanbul uçak seferlerinin
artırılıp artırılmayacağını, Malatya
Havalimanı terminalinin ne zaman bitirileceğini Ulaştırma
ve Altyapı Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
28.-
Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli’nin, Erzurum’dan Doğu Anadolu
Bölgesi’ne yapılan uçak seferlerinde azalma olduğuna ve uçak sefer
saatleri ile fiyatlarının tekrar gözden geçirilmesini
Ulaştırma ve Altyapı Bakanından rica ettiğine
ilişkin açıklaması
29.-
İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam’ın, grubu
olmayan siyasi partiler ile bağımsız milletvekillerine söz
hakkı verilmesi konusuna kalıcı çözüm bulunması
gerektiğine, KHK’yle Millî Eğitim Bakanlığından ihraç
edilenlerin listesinin kim tarafından ve hangi şartlar göz önüne
alınarak hazırlandığını öğrenmek
istediğine ve “Trenlerde sinyalizasyon sistemi var mıydı?”
sorusuna Ulaştırma ve Altyapı Bakanının verdiği
cevaba ilişkin açıklaması
30.-
Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver’in, Karaman-Konya hızlı
tren hattının ne zaman açılacağını
Ulaştırma ve Altyapı Bakanından öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
31.-
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ün 10
sıra sayılı 2019 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 11
sıra sayılı 2017 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısı’nın beşinci tur görüşmelerinde İYİ
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
32.-
İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, demokrasinin bir tepki ve
protesto rejimi olduğunu Recep Tayyip Erdoğan’a milletin Meclisinden
hatırlatmayı milletin vekâletini üstlenmiş bir siyasetçi olarak
görev saydığına ilişkin açıklaması
33.-
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, toplumda bir ayrışma
olduğuna inanmadığına, sokağa çıkmanın
yöntemlerinin belli olduğuna ilişkin açıklaması
34.-
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, İstanbul Milletvekili Engin
Altay’ın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
35.-
Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç’ın,
Kahramanmaraş iline yapılan yatırımlara ilişkin
açıklaması
36.-
Isparta Milletvekili Recep Özel’in, Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ün 10
sıra sayılı 2019 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 11
sıra sayılı 2017 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Tasarısı’nın beşinci tur görüşmelerinde İYİ
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
37.-
Mardin Milletvekili Tuma Çelik’in, Müslüman olmadığını
beyan ederek Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine girmeyenlerin
uğradığı mağduriyetin giderilmesi için önlem
alınması gerektiğine ilişkin açıklaması
38.-
Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, Adana Havalimanı’nın
kapatılıp yerine alışveriş merkezi ve konut projeleri
yapılacağının doğru olup
olmadığını Ulaştırma ve Altyapı
Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
39.-
Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un, Muratlı kara yolu
ile çevre yolu ışıklandırmasının ve
Süleymanpaşa-Muratlı yolunun yapılıp
yapılmayacağını, Çorlu Havalimanı’na düzenli
seferlerin konulup konulmayacağını, Çorlu’daki tren kazası
gibi Ankara’daki kazanın sebebinin doğal şartlara mı
bağlandığını ve istifa etmeyi düşünüp
düşünmediğini Ulaştırma ve Altyapı Bakanından
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
40.-
Iğdır Milletvekili Habip Eksik’in, Iğdır çevre yolunun
şehir dışına çıkarılması hususunda bir
çalışmanın olup olmadığını
Ulaştırma ve Altyapı Bakanından öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
41.-
Van Milletvekili Muazzez Orhan’ın, STK’lerin basın
açıklaması yapması yasaklandığı gibi kendi
üyeleriyle kapalı alanda yaptıkları etkinliklerin hukuksuz
şekilde kamerayla kaydedildiğine ilişkin açıklaması
42.-
Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın, Zonguldak ili ve tüm
Türkiye’deki kara yollarında toplam çelik ve beton bariyer
ihtiyacının kaç kilometre olduğunu, Zonguldak Mithatpaşa
tünellerinin inşaatı için ne kadar bütçe ayrıldığını
ve hangi tarihte trafiğe açılacağını
Ulaştırma ve Altyapı Bakanından öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
43.-
Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş’ın, Kütahya ili Tavşanlı,
Emet, Gediz, Simav ilçelerine sosyal bilimler lisesi ile fen lisesi
açılmasını talep ettiklerine ilişkin açıklaması
44.-
İzmir Milletvekili Atila Sertel’in, “ölüm yolu” olarak bilinen
İzmir’in Tire-Belevi yolunun duble yol olarak yapılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
45.-
İstanbul Miletvekili Emine Gülizar Emecan’ın, ulaşımda
altyapısı hazırlanmadan yürütülen büyüme politikalarını
değiştirmek için kaç kaza olması gerektiğini
Ulaştırma ve Altyapı Bakanından öğrenmek
istediğine, Ankara-Konya hattının yapıldığı
dönemdeki Ulaştırma Bakanı ile TCDD Genel Müdürü hakkında
soruşturma başlatılmasını, İsa Apaydın ile
Mehmet Cahit Turan’ın istifasını beklediklerine ilişkin
açıklaması
46.-
Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın, Çardak Havalimanı’ndaki
taksi sorununa, Denizli-Aydın Otoyolu Projesi’nin ne zaman
yapılacağını, Denizli’nin Kale ilçesini Muğla iline
bağlayacak yol ile Çivril-Dinar yolunun ne zaman
tamamlanacağını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
47.-
Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak’ın, 2018 yılında
öğretmenlik mesleği dışında kaç kişinin vekil
öğretmen olarak atandığını Millî Eğitim
Bakanında öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
48.-
Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın, TCDD’nin Türkiye’nin en borçlu kurumu
hâline getirildiğine, İstanbul-Ankara hızlı tren
hattının tamamlanıp tamamlanmadığını
öğrenmek istediğine, TCDD eski Genel Müdürünün yanlış
bilgilendirdiğine ve özür dilemesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
49.-
Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman’ın, Pamukova tren
kazasının sebebinin yönetimsel değil kişisel hata
olduğuna ilişkin açıklaması
50.-
Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun, Muş ilinin Korkut ilçesi
Çakırlı köyü ilköğretim öğretmeninin görevden alınma
sebebine ilişkin açıklaması
51.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un, hızlı tren kazasının
yaşandığı Başkentray Projesi’nin kapsamında
sinyalizasyonun olup olmadığını, bu projenin tamamlanmadan
nasıl teslim edilip, teslim alındığını,
altyapı bitirilmeden tren hatlarının nasıl
çalışmaya başlatıldığını, yüzlerce
insanın canını makas değiştirme görevlisinin
hafızasına bırakan başka ülkenin olup
olmadığını öğrenmek istediğine,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanını istifaya
çağırdığına ilişkin açıklaması
52.-
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, CHP Grubu tarafından açılan
“İstifa” yazılı pankarta ilişkin açıklaması
53.-
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, Meclisin genel adabını,
sükûnetini bozan bir eylemi hoş karşılamalarının
mümkün olmadığına ilişkin açıklaması
54.-
İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu’nun, Ankara-Konya seferini
yapan hızlı tren kazasında hayatını kaybedenlere
Allah’tan rahmet dilediğine, kazanın sorumluları hakkında
gereğinin yapılacağına inançlarının tam
olduğuna ve sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesinde geç
kalınmaması gerektiğine ilişkin açıklaması
55.-
Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim’in, 2019 yılı bütçesinin
hayırlı olmasını dilediğine, Aydın Milletvekili
Süleyman Bülbül’ün Kızılcaköy’de yapılan jeotermal enerji tesisi
üzerinden provokasyon yaptığına ilişkin
açıklaması
56.-
Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’un, Ulaştırma ve
Altyapı Bakanının hızlı tren kazası
yaşandığından beri başını yastığa
koyduğunda uyuyup uyuyamadığını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
57.-
İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin, fişleme notları nedeniyle
atanmış emekçilerin görevlerine başlayamadığına,
atanması gereken emekçilerin sadece AKP’li mi olması gerektiğini
ve bu tarz yöntemlerle nasıl bir eğitim sistemi, nasıl bir model
kurulmaya çalışıldığını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
58.-
Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, idari soruşturma sürecinin saygın
biçimde gerçekleşmesi için siyasi sorumlunun ya da en üst düzey
bürokratın geçici olarak da olsa görevi bırakmasının önemli
olduğuna ilişkin açıklaması
59.-
İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun, hesap veren
devletin hesap soran devlet kadar saygın olduğuna ilişkin
açıklaması
60.-
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, Aydın Milletvekili Hüseyin
Yıldız’ın 10 sıra sayılı 2019 Yılı
Bütçe Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017 Yılı Kesin
Hesap Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur görüşmelerinde
aleyhte yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
61.-
Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, Jeotermallerin, HES’lerin halka,
toprağa, suya verdiği zararı söylemenin, halkın
yanında olmanın siyasi bir partinin üyesi olmayı
gerektirmediğine ilişkin açıklaması
62.-
Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy’un, Kayserililerin beklediği
hızlı tren projesinin ne zaman gerçekleşeceğini
Ulaştırma ve Altyapı Bakanından öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
63.-
İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu’nun, İHEB’in ne
ölçüde ders programlarında yer aldığını, KHK
listelerinde adları yer alan binlerce öğretim üyesi bilimsel
soykırıma tabi tutulmuşken beyin göçünü geri döndürme söyleminin
çelişki olup olmadığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
IV.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Levent Gök’ün, Maraş
katliamının Türkiye’nin ortak acısı olduğuna ve Meclis
çatısı altındaki milletvekillerinin katliamı
lanetlediklerine inandığına ilişkin konuşması
2.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Levent Gök’ün, Çorlu tren
kazası ve sonrasında meydana gelen hızlı tren kazasının
önemli sorulara yol açtığına ilişkin konuşması
V.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Tokat Milletvekili Özlem
Zengin’in yaptığı açıklamasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
2.-
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, İstanbul Milletvekili Engin
Altay’ın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
3.-
İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Tokat Milletvekili Özlem
Zengin’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasında
Cumhuriyet Halk Partisine ve şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
15 Aralık 2018 Cumartesi
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 11.03
BAŞKAN: Başkan Vekili
Levent GÖK
KÂTİP ÜYELER: Barış
KARADENİZ (Sinop), İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 33’üncü
Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Sayın milletvekilleri, gündemimize göre 2019
yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2017 yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı üzerindeki
görüşmelere devam edeceğiz.
Program uyarınca bugün beşinci turdaki
görüşmeleri yapacağız.
Beşinci turda Ulaştırma ve
Altyapı Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı, Karayolları Genel
Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Sivil Havacılık
Genel Müdürlüğü, Millî Eğitim Bakanlığı,
Yükseköğretim Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı, Yükseköğretim Kalite Kurulu, Türkiye ve
Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ve üniversiteler bütçe ve kesin
hesapları yer almaktadır.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10) (x)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (x)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER
1) ANKARA ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Ankara Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
2) ORTA DOĞU TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) Orta Doğu Teknik Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Orta Doğu Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
3) HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
a) Hacettepe Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Hacettepe Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
4) GAZİ ÜNİVERSİTESİ
a) Gazi Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Gazi Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
5) İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
a) İstanbul Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) İstanbul Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
6) İSTANBUL TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) İstanbul Teknik Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) İstanbul Teknik Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
7) BOĞAZİÇİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Boğaziçi Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Boğaziçi Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
8) MARMARA ÜNİVERSİTESİ
a) Marmara Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Marmara Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
9) YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) Yıldız Teknik Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Yıldız Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
10) MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR
ÜNİVERSİTESİ
a) Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
11) EGE ÜNİVERSİTESİ
a) Ege Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Ege Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
12) DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
a) Dokuz Eylül Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Dokuz Eylül Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
13) TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
a) Trakya Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Trakya Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
14) BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
a) Bursa Uludağ Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Uludağ Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
15) ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
a) Anadolu Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Anadolu Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
16) SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
a) Selçuk Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Selçuk Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
17) AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
a) Akdeniz Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Akdeniz Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
18) ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
a) Erciyes Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Erciyes Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
19) SİVAS CUMHURİYET
ÜNİVERSİTESİ
a) Sivas Cumhuriyet Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Cumhuriyet Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
20) ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
a) Çukurova Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Çukurova Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
21) ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
a) Ondokuz Mayıs Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Ondokuz Mayıs Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
22) KARADENİZ TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) Karadeniz Teknik Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Karadeniz Teknik Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
23) ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
a) Atatürk Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Atatürk Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
24) İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
a) İnönü Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) İnönü Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
25) FIRAT ÜNİVERSİTESİ
a) Fırat Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Fırat Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
26) DİCLE ÜNİVERSİTESİ
a) Dicle Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Dicle Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
27) VAN YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
a) Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Yüzüncü Yıl Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
28) GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ
a) Gaziantep Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Gaziantep Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
29) İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ
ENSTİTÜSÜ
a) İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
30) GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) Gebze Teknik Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Gebze Teknik Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
31) HARRAN ÜNİVERSİTESİ
a) Harran Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Harran Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
32) SÜLEYMAN DEMİREL
ÜNİVERSİTESİ
a) Süleyman Demirel Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Süleyman Demirel Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
33) AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ
a) Aydın Adnan Menderes Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Adnan Menderes Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
34) ZONGULDAK BÜLENT ECEVİT
ÜNİVERSİTESİ
a) Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Bülent Ecevit Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
35) MERSİN ÜNİVERSİTESİ
a) Mersin Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Mersin Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
36) PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ
a) Pamukkale Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Pamukkale Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
37) BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ
a) Balıkesir Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Balıkesir Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
38) KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ
a) Kocaeli Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Kocaeli Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
39) SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
a) Sakarya Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Sakarya Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
40) MANİSA CELAL BAYAR
ÜNİVERSİTESİ
a) Manisa Celal Bayar Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Manisa Celal Bayar Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
41) BOLU ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ
a) Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Abant İzzet Baysal Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
42) HATAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ
a) Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Mustafa Kemal Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
43) AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
a) Afyon Kocatepe Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Afyon Kocatepe Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
44) KAFKAS ÜNİVERSİTESİ
a) Kafkas Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Kafkas Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
45) ÇANAKKALE ONSEKİZ MART
ÜNİVERSİTESİ
a) Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
46) NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR
ÜNİVERSİTESİ
a) Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
47) KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
a) Kütahya Dumlupınar Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Dumlupınar Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
48) TOKAT GAZİOSMANPAŞA
ÜNİVERSİTESİ
a) Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Gaziosmanpaşa Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
49) MUĞLA SITKI KOÇMAN
ÜNİVERSİTESİ
a) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
50) KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM
ÜNİVERSİTESİ
a) Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
51) KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ
a) Kırıkkale Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Kırıkkale Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
52) ESKİŞEHİR OSMAN GAZİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
53) GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ
a) Galatasaray Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Galatasaray Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
54) KIRŞEHİR AHİ EVRAN
ÜNİVERSİTESİ
a) Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Ahi Evran Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
55) KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ
a) Kastamonu Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Kastamonu Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
56) DÜZCE ÜNİVERSİTESİ
a) Düzce Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Düzce Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
57) BURDUR MEHMET AKİF ERSOY
ÜNİVERSİTESİ
a) Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
58) UŞAK ÜNİVERSİTESİ
a) Uşak Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Uşak Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
59) RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ
a) Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
60) TEKİRDAĞ NAMIK KEMAL
ÜNİVERSİTESİ
a) Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Namık Kemal Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
61) ERZİNCAN BİNALİ YILDIRIM
ÜNİVERSİTESİ
a) Erzincan Binali Yıldırım
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Erzincan Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
62) AKSARAY ÜNİVERSİTESİ
a) Aksaray Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Aksaray Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
63) GİRESUN ÜNİVERSİTESİ
a) Giresun Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Giresun Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
64) HİTİT ÜNİVERSİTESİ
a) Hitit Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Hitit Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
65) YOZGAT BOZOK ÜNİVERSİTESİ
a) Yozgat Bozok Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Bozok Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
66) ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ
a) Adıyaman Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Adıyaman Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
67) ORDU ÜNİVERSİTESİ
a) Ordu Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Ordu Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
68) AMASYA ÜNİVERSİTESİ
a) Amasya Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Amasya Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
69) KARAMANOĞLU MEHMETBEY
ÜNİVERSİTESİ
a) Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
70) AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN
ÜNİVERSİTESİ
a) Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
71) SİNOP ÜNİVERSİTESİ
a) Sinop Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Sinop Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
72) SİİRT ÜNİVERSİTESİ
a) Siirt Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Siirt Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
73) NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Nevşehir Hacı Bektaş Veli
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Nevşehir Hacı Bektaş Veli
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
74) KARABÜK ÜNİVERSİTESİ
a) Karabük Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Karabük Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
75) KİLİS 7 ARALIK
ÜNİVERSİTESİ
a) Kilis 7 Aralık Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Kilis 7 Aralık Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
76) ÇANKIRI KARATEKİN
ÜNİVERSİTESİ
a) Çankırı Karatekin Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Çankırı Karatekin Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
77) ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ
a) Artvin Çoruh Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Artvin Çoruh Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
78) BİLECİK ŞEYH EDEBALİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
79) BİTLİS EREN
ÜNİVERSİTESİ
a) Bitlis Eren Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Bitlis Eren Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
80) KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ
a) Kırklareli Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Kırklareli Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
81) OSMANİYE KORKUT ATA
ÜNİVERSİTESİ
a) Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
82) BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ
a) Bingöl Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Bingöl Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
83) MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ
a) Muş Alparslan Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Muş Alparslan Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
84) MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ
a) Mardin Artuklu Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Mardin Artuklu Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
85) BATMAN ÜNİVERSİTESİ
a) Batman Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Batman Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
86) ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ
a) Ardahan Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Ardahan Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
87) BARTIN ÜNİVERSİTESİ
a) Bartın Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Bartın Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
88) BAYBURT ÜNİVERSİTESİ
a) Bayburt Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Bayburt Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
89) GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ
a) Gümüşhane Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Gümüşhane Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
90) HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ
a) Hakkari Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Hakkari Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
91) IĞDIR ÜNİVERSİTESİ
a) Iğdır Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Iğdır Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
92) ŞIRNAK ÜNİVERSİTESİ
a) Şırnak Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Şırnak Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
93) MUNZUR ÜNİVERSİTESİ
a) Munzur Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Munzur Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
94) YALOVA ÜNİVERSİTESİ
a) Yalova Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
b) Yalova Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
95) TÜRK ALMAN ÜNİVERSİTESİ
a) Türk Alman Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Türk Alman Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî yönetim Kesin Hesabı
96) ANKARA YILDIRIM BEYAZIT
ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Yıldırım Beyazıt
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Ankara Yıldırım Beyazıt
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
97) BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) Bursa Teknik Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Bursa Teknik Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
98) İSTANBUL MEDENİYET
ÜNİVERSİTESİ
a) İstanbul Medeniyet Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) İstanbul Medeniyet Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
99) İZMİR KÂTİP ÇELEBİ
ÜNİVERSİTESİ
a) İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
100) NECMETTİN ERBAKAN
ÜNİVERSİTESİ
a) Necmettin Erbakan Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Necmettin Erbakan Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
101) ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ
a)Abdullah Gül Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Abdullah Gül Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
102) ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) Erzurum Teknik Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Erzurum Teknik Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
103) ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
104) ANKARA SOSYAL BİLİMLER
ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
105) SAĞLIK BİLİMLERİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
106) BANDIRMA ONYEDİ EYLÜL
ÜNİVERSİTESİ
a) Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
107) İSKENDERUN TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) İskenderun Teknik Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) İskenderun Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
108) ALANYA ALAADDİN KEYKUBAT
ÜNİVERSİTESİ
a) Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
109) İZMİR BAKIRÇAY
ÜNİVERSİTESİ
a) İzmir Bakırçay Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) İzmir Bakırçay Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
110) İZMİR DEMOKRASİ
ÜNİVERSİTESİ
a) İzmir Demokrasi Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) İzmir Demokrasi Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
111) ANKARA MÜZİK VE GÜZEL SANATLAR
ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
b) Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
112) KONYA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) Konya Teknik Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
113) KÜTAHYA SAĞLIK BİLİMLERİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
114) MALATYA TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ
a) Malatya Turgut Özal Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
115) İSTANBUL
ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA
a) İstanbul Üniversitesi-Cerrhpaşa 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
116) ANKARA HACI BAYRAM VELİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
117) SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER
ÜNİVERSİTESİ
a) SakaryaUygulamalı Bilimler Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
118) SAMSUN ÜNİVERSİTESİ
a) Samsun Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
119) TARSUS ÜNİVERSİTESİ
a) Tarsus Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
120) TRABZON ÜNİVERSİTESİ
a) Trabzon Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
121) KAYSERİ ÜNİVERSİTESİ
a) Kayseri Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
122) KAHRAMANMARAŞ İSTİKLAL
ÜNİVERSİTESİ
a) Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
123) ESKİŞEHİR TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) Eskişehir Teknik Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
124) ISPARTA UYGULAMALI BİLİMLER
ÜNİVERSİTESİ
a) Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
125) AFYONKARAHİSAR SAĞLIK
BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
a) Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
BAŞKAN – Komisyon? Yerinde.
Sayın milletvekilleri, alınan karar
gereğince, tur üzerindeki görüşmelerde siyasi parti gruplarına
ve İç Tüzük’ün 62’nci maddesi gereğince istemi hâlinde
görüşlerini bildirmek üzere yürütmeye ve gruplara altmışar dakika
söz verilecek; bu süreler birden fazla konuşmacı tarafından
kullanılabilecek ve şahsı adına yapılacak
konuşmaların süresi ise beşer dakika olacaktır.
Ayrıca, konuşmalar tamamlanınca soru-cevap işlemi on dakika
soru, on dakika cevap olarak yapılacak ve sorular gerekçesiz olarak
yerinden sorulacaktır.
Bilgilerinize sunulur.
Değerli milletvekilleri, beşinci turda
siyasi parti grupları, yürütme ve şahısları adına söz
alanların adlarını sırasıyla okuyorum.
Grup adına söz alanlar: Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Şırnak Milletvekili Sayın
Hüseyin Kaçmaz, Van Milletvekili Sayın Bedia Özgökçe Ertan,
Şırnak Milletvekili Sayın Nuran İmir, Batman Milletvekili
Sayın Mehmet Ruştu Tiryaki, Antalya Milletvekili Sayın Kemal
Bülbül, Siirt Milletvekili Sayın Meral Danış Beştaş,
Diyarbakır Milletvekili Sayın Salihe Aydeniz;
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Adana
Milletvekili Sayın Müzeyyen Şevkin, Kastamonu Milletvekili Sayın
Hasan Baltacı, Kocaeli Milletvekili Sayın Haydar Akar, Niğde
Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürer, Uşak Milletvekili Sayın
Özkan Yalım, İzmir Milletvekili Sayın Mehmet Ali Çelebi, Hatay
Milletvekili Sayın Serkan Topal, Gaziantep Milletvekili Sayın Bayram
Yılmazkaya, Kütahya Milletvekili Sayın Ali Fazıl Kasap,
Muğla Milletvekili Sayın Suat Özcan, Ordu Milletvekili Sayın
Mustafa Adıgüzel, Yozgat Milletvekili Sayın Ali Keven;
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Hatay
Milletvekili Sayın Lütfi Kaşıkçı, Ordu Milletvekili
Sayın Cemal Enginyurt, Erzurum Milletvekili Sayın Kamil Aydın,
Iğdır Milletvekili Sayın Yaşar Karadağ, Ankara
Milletvekili Sayın Mevlüt Karakaya;
İYİ PARTİ Grubu adına Sakarya
Milletvekili Sayın Ümit Dikbayır, Adana Milletvekili Sayın
Mehmet Metanet Çulhaoğlu, Mersin Milletvekili Sayın Zeki Hakan
Sıdalı, Adana Milletvekili Sayın İsmail Koncuk, Ankara
Milletvekili Sayın Ayhan Altıntaş, Gaziantep Milletvekili
Sayın İmam Hüseyin Filiz;
AK PARTİ Grubu adına Kars Milletvekili
Sayın Ahmet Arslan, Muğla Milletvekili Sayın Mehmet Yavuz Demir,
Gaziantep Milletvekili Sayın Ahmet Uzer, Uşak Milletvekili Sayın
İsmail Güneş, Ankara Milletvekili Sayın Zeynep Yıldız,
Ordu Milletvekili Sayın Metin Gündoğdu, Konya Milletvekili Sayın
Orhan Erdem, Tekirdağ Milletvekili Sayın Çiğdem Koncagül, Ankara
Milletvekili Sayın Emrullah İşler, Çorum Milletvekili Sayın
Erol Kavuncu, Bitlis Milletvekili Sayın Cemal Taşar, Konya
Milletvekili Sayın Hacı Ahmet Özdemir.
Şahıslar olarak lehinde olmak üzere
Erzincan Milletvekili Sayın Süleyman Karaman, ondan sonra yürütme
adına Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Mehmet
Cahit Turhan, Millî Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, aleyhinde
olmak üzere Aydın Milletvekili Sayın Hüseyin Yıldız
konuşacaklardır.
Değerli milletvekilleri,
başarılı bir çalışma günü olması dileğiyle
ilk sözlere başlıyoruz.
Salondaki uğultuyu
arkadaşlarımızın kesmesini rica ederim.
Bugün bir açıklama yapmama izin verin lütfen.
Özellikle Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde
oylamalarda üniversitelerimizin bütçeleri oylanacak. Bugün yapılacak
oylamalarımızın sayısı bir hayli fazla, 518’e
yakın bir oylama gerçekleştireceğiz. Bunu Genel Kurulumuzun da
dikkatine sunuyorum.
Şimdi değerli arkadaşlarım, ilk
söz Halkların Demokratik Partisi Grubuna aittir. Şırnak
Milletvekili Sayın Hüseyin Kaçmaz…
Buyurun Sayın Kaçmaz. (HDP
sıralarından alkışlar)
Sayın Kaçmaz, süreniz on dakika.
HDP GRUBU ADINA HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Sayın Bakanımızın da, Ulaştırma ve Altyapı
Bakanımızın da burada olması hasebiyle sözlerime öncelikle,
güncel haberler arasında olan tren kazalarıyla ilgili başlamak
istiyorum.
Hepinizin bildiği üzere 13/12/2018 yani iki gün
önce Ankara-Konya seferini yapan hızlı tren, Yenimahalle ilçesine
bağlı Marşandiz İstasyonu’nda yol kontrolü yapan
kılavuz tren ile çarpışmıştır. Kazada ilk
belirlemelere göre 3 makinist ve 6 yolcu hayatını kaybetmiş, 47
kişi de yaralanmıştır. Makine Mühendisleri Odası
yaptığı açıklamada Sincan-Ankara hattında henüz
sinyalizasyon bulunmadığına dikkat çekerek söz konusu
hattın sinyalizasyonunun yapım aşamasında olduğunu ve
kazanın olduğu hatta makinistlerin birbiriyle telsizle veya cep
telefonu gibi -yani şu anki gelişmiş ülkelere göre- maalesef ki
ilkel yöntemlerle denilebilecek şekilde bir iletişim kurulduğunu
raporlaştırmışlardır. İngiltere ve Japonya gibi
demir yolu ulaşımının yoğun
kullanıldığı gelişmiş ülkelerde aynı demir
yolundan günde bazen yüzlerce seferin düzenlendiği durumlarda bile teknik
ve bilimsel altyapının yeterince kullanılmış
olması sebebiyle benzer kazalar yaşanmamaktayken Türkiye’de
iktidarın insan hayatını önemsememesi sebebiyle gerekli
altyapı oluşturulmadan bu tren hatlarının, demir yolu
ulaşımının kullanıma açılması sebebiyle
maalesef ki birçok insanımız hayatını kaybetmiştir.
Yine, bu konuya ilişkin Birleşik
Taşımacılık Çalışanları Sendikası
tarafından yapılan açıklamada da söz konusu hattın yine
sinyalizasyon sistemi hazır olmadan ulaşıma açılmasına
işaret ederek oradaki tren işletmeciliğinin sinyal
yetişmediği için ilkel bir yöntem olan telsizlerle
yapıldığı belirtilmiştir. Tren hattında sinyal
sistemi olması durumunda böyle bir kazanın yaşanmayacağı
dile getirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu kazaların
yaşanmaması için basit bir tedbirle sinyalizasyon sisteminin
yerleştirilmesi, kurulmasıyla bu kazalar önlenebilir. Bunlar
önlenemeyecek kazalar değil. Sadece hayatını kaybeden
insanların ailelerinin yerine koyun kendinizi. Hangi birimizin
eşinin, kardeşinin, arkadaşının, hangisinin canı
parayla ölçülebilir? Sonrasında dava açılacak, tazminat ödenecek
çünkü ilgili makamlardan bu şekilde açıklamalar yapılıyor,
“Davalar devam ediyor, zararları tazmin edilecek.” şeklinde. Bu
tamamıyla maalesef ki sadece insan hayatına da rant odaklı
bakılma anlayışıyla alakalı bu durumu şiddetle
kınadığımızı belirtmek istiyoruz.
Bu kazalar yaşandı, bunun nasıl önüne
geçebiliriz, tekrar aynı kazalar yaşanmasın, buna kafa
yormamız ve bunun üzerine yoğunlaşmamız gerekiyor.
Demir yolu
taşımacılığı dünyanın her yerinde en güvenli
taşımacılık yöntemidir, ancak Türkiye'de planlamadan uzak
yönetim anlayışı, bakım-onarım hizmetlerinin
özelleştirilmesi, siyasi gösteri amacıyla yapılan
açılış törenlerine yetiştirilebilme baskısı
altında altyapı çalışmaları tamamlanmadan faaliyete
geçirme telaşı, personel rejimindeki değişiklikler gibi nedenlerle
güvenli bir yol olmaktan çıkmış, büyük can
kayıplarının yaşandığı ölüm yollarına
dönüşmüştür. Maalesef, bu kaza, AKP iktidarları döneminde
yaşanan ilk kaza değildir ve bu ciddiyetsiz yaklaşım devam
ettiği sürece son kaza da olmayacağını üzülerek belirtmek
istiyorum ve bu konuda iktidarı uyarıyoruz. Yani bu kazalar
“Geliyorum.” diyen tren kazaları aslında. Yaşanan her tren
kazasından sonra belki de en suçsuz insanlar yargılanırken
yetkililer ölenlere rahmet, yaralılara acil şifalar dilemekten
başka bir şey yapmıyorlar.
Uzun bir süredir ülkemizde liyakat sisteminin
ortadan kalktığı, bilimin, mühendisliğin ve tekniğin
önemli ölçüde ihmal edildiği bilinmektedir. Ne yazık ki bu ihmal ve
sorumsuzluğun acı sonuçlarını hep birlikte
yaşıyoruz. Aslında demir yolu ulaşımı güvenilir
ulaşımdır, güvenilir olmasının nedeni ise
sinyalizasyon sistemidir. Ancak bakıyoruz, meydana gelen kazada
sinyalizasyon sistemi kurulmamış, altyapısı
kurulmamış. Ancak ihaleyi alan -ki bu sık sık herkesin
karşısına çıkıyor- Kolin firmasına baktığımızda
bahse konu demir yolunun devam eden projeler arasında olduğu yani daha
sinyalizasyon sisteminin kurulmadığı burada ortaya
çıkıyor. Devam eden bir projede nasıl şu an seferler
başlamış durumda? Bunun sorumlusu kim, sadece makinistler mi?
Bunun sorumlusu, maalesef ki ciddiyetsiz yaklaşımlardır.
İlk defa olmadı, bu şekilde devam ederse maalesef ki başka
sonuçlarla da karşılaşabiliriz.
İlgili kurumlar, Ankara’da yaşanan tren
kazasında sinyalizasyon sisteminin olmadığını ve bu
sistem olmadan ulaşımın mümkün olmadığını
söylüyorlar. Biz buradan yetkililere soruyoruz: Sinyalizasyon sistemi var
mıydı, yok muydu? Hızlı demir yollarında sistem
bütünlüğü sağlanmamışsa demir yolunun ulaşıma
açılmaması lazım. Ne yazık ki son yıllarda popülist
yaklaşımlarla mühendislik yok sayılarak bir an önce bitirme
mantığıyla demir yollarına istenen önem gösterilmedi, bu
demir yolu da aynı bu şekilde açıldı.
Baktığımızda, aslında ulaşıma kapalı
gözüken bu projede, iki yılını doldurmadan, sırf 24 Haziran
seçimi öncesi siyasi gösteriş amaçlı bu demir yolu hattı
seferlere başlatılmış ve maalesef ki bu siyasi popülizm
sebebiyle bugün yine 9 insanımızı kaybettik ve onlarca
yaralı vatandaşımız var.
Yıllardır çeşitli vesilelerle kara
yolları ve demir yollarında menfez kapasite ve imalatla ilgili
hesaplamalarda meteoroloji biliminden ve mühendisliğinden yararlanılmadığını
söyleyebiliriz. Bu durum sadece burada değil, Tekirdağ Çorlu’da
yaşanan tren kazasının da menfez kapasite ve imalat
noktalarıyla ilgili hesaplamalarda yapılan ihmallerden kaynaklandığı
ortadadır. Marmaray için de şu an böyle bir endişe var Sayın
Bakanım. Marmaray için de yine, gerekli altyapının olmaması
sebebiyle bu tür kazaların yaşanabileceği endişesi var.
Özellikle buradan uyarmak istiyoruz, sinyalizasyon ve diğer eksik olan
altyapının tüm hatlarda acilen giderilmesi gerekiyor.
Sadece, tabii, bu AKP iktidarları dönemindeki
ilk tren kazası değil, sicilinde birçok…
Baktığımızda, 2004’te 2, 2008’de Pamukkale Ekspresi’nde,
2008’de Ankara-Sincan Tren Hattı’nda, 23 Şubat 2008’de Sivas
Şarkışla’da, 2009’da Sivas’ta yine, 27 Ağustos 2009’da
Eskişehir-İstanbul banliyö seferinde, 3 Ocak 2010’da Eskişehir
Ekspresi’nde… Yani bu bir defaya mahsus ya da -daha önce itiraz edilmişti,
yüzde 2 kaza payı olabilir hani- “önlenemez pay” dedikleri kısım
içerisinde değil bu.
Tüm bu kazaların temel sebebi de maalesef
şu anki AKP iktidarının devleti yönetme şekliyle
alakalı. Maalesef, tek adam yönetimindeki parti devleti liyakat ve
uzmanlık yerine partililiğe, iltimasa dayalı kadrolaşmaya
gidince sadece hukuk ve adalet değil, trenler de kazaya uğruyor.
Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; bu
olayın tüm özeti aslında sinyalizasyon sisteminin
olmayışı. Giderilebilecek bir sorun varken, bir eksik varken bu
altyapının giderilmemesi bugün yine insanlarımızın
hayatını kaybetmesine sebep olmuştur ama burada maalesef ki AKP
iktidarlarının -demin diğer örneklerini de söyledim- sicili bu
konuda kabarık, maalesef ki kabarık. Bunun cezasını
ilgililer çekmiyor. Pamukova dosyasında, örneğin, on yıl süren
bir dava var, zaman aşımıyla dosya düşürüldü. Daha
sonrasında Yargıtayın zaman aşımını
kaldırmasıyla dosya yeniden görüldü ve belki de en günahsız
olabilecek, yoğun bir tempoyla çalıştırılan
makinistlere göstermelik cezalar verildi. Bu durum ivedilikle değiştirilmeli.
Bu durumun tek sorumlusu Sayın Bakan ve ilgili bürokratlardır. Tüm bu
sorunun yükümlülüğünü sadece makinistlere yükleyemeyiz.
Burada sürem bitmeden de bir iki şey daha
paylaşmak istiyorum. Sayın milletvekilleri, defalarca dile getirdik
ama -bilmiyorum ne kadar etkili olur ya da hem hukuki hem de vicdani olarak ne
kadar etkiliyor sizi- Hakkâri Milletvekilimiz Sayın Leyla Güven bugün
açlık grevinin 38’inci gününde. İmralı’da başlayan tecride
karşı haklı bir talep olarak başlattığı bu
eylem bizim de sahiplenmemizle birlikte birçok il örgütümüzde demokratik bir
hak olan eylem hakkı şeklinde kullanıldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) – Sayın
Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN – Bir dakika süre verelim Sayın
Kaçmaz.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) – Ancak parti
binalarımızda, il binalarımızda yaptığımız
hiçbir taşkınlık olmayan, hiç kimseyi rahatsız etmeyen bu
gösterilerde bile, demokratik taleplerin dile getirilmesinde bile yine AKP
iktidarının savaş politikasında, çatışma
politikasında ısrar etmesi üzerine İçişleri
Bakanlığının talimatıyla maalesef ki birçok il
binamızda yüzlerce arkadaşımız, eş
başkanlarımız, il, ilçe eş başkanlarımız,
yöneticilerimiz, üyelerimiz gözaltına alınmış bulunmakta.
Daha önce de dile getirildi, yaşlı olan annelerimiz gözaltına
alınıyor, sürükleniyor. Başörtüsü diye yıllardır
siyaset yapıldı, annelerimizin başörtüsü
çıkartılıyor. Bu durumun hiç kimseye faydası yok.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Ayıp kardeşim
ya.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) – Sayın Turan hiç
itiraz etmeyin, size görüntülerle bunu gösterirler.
SALİH CORA (Trabzon) – Göster Hüseyin Bey, hadi
fotoğrafları göster.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Çok ayıp
yaptığınız şey.
BAŞKAN – Tamamlayınız Sayın
Kaçmaz.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) – Bitiriyorum. Onun
için, bakın, öfkeye teslim olmadan, evet, burada bu mecrada
konuşalım, tartışalım, bu sorunlarımızı
halledelim.
SALİH CORA (Trabzon) – Niye göstermiyorsun?
Söylüyorsan göster, delillerini ortaya koy.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) – Yoksa bu öfke
hepimizi teslim aldığında konuşacak hiçbir şey
kalmayacaktır.
Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Turan, buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan,
usul ekonomisi gereği bugün yoğun gündem olduğundan dolayı kürsü
talep etmeyeceğim, ancak kayda geçsin diye söyleyeceğim: Özellikle,
“AK PARTİ savaş politikası güdüyor.” şeklindeki
ağır ithamı reddediyoruz. AK PARTİ, hukuk zemini
içerisinde, demokratik kurallar içerisinde terörle mücadele etmektedir.
İddia konusu eylemler de öyle barışçı olduğu
iddiasıyla değil tam aksine, terör lideri Öcalan’a gönderilen
selamlardan dolayıdır. Bunun içerisinde hukukla beraber sürece devam
edeceğiz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
İkinci konuşmacı Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Van Milletvekilimiz Sayın Bedia
Özgökçe Ertan.
Süreniz beş dakika Sayın Ertan. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Genel Kurulu ve bizi izleyen tüm
halkımızı saygıyla selamlıyorum.
Evet, ben ihalesi bol, müteahhidi bol bir kamu
kurumu olan Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde
konuşacağım.
Hükûmet bütçelerinin toplumsal verimliliğe,
bütçe verimliliğine, öncelikler dengesine, insana ve doğaya
saygı prensibine uygun olması ve elbette ki yeterli oranda
sorgulanabilir, denetlenebilir, hesap verebilir olması çok önemlidir.
Bizler muhalefet olarak denetim görevimizi bu kriterlere esas olarak yaparken
Hükûmet ya da yürütme hemen şöyle söylemeye başlar: “Bunlar bizim
iş yapmamıza izin vermiyor, bunlar bizim gelişmemizi istemiyor,
bunlar sudan bahanelerle bizi yavaşlatıyor.” Üstelik bu lafları
sadece muhalefete de söylemezler mesela basın için de söylerler; idare
mahkemeleri için, Danıştay için ve tabii Kamu İhale Kurumu içinde
söylerler; Sayıştayı da pek sevmezler. Ancak, bizler yol
yapılmasına da gelişmeye de ulaşım
standartlarının gelişmesine de karşı değiliz,
olamayız zaten. İnsanın insanca yaşamasına hizmet eden
hiçbir şeye de karşı değiliz, olmayız, olamayız.
Hükûmet açık ihale yapmamak için,
yaptıkları ihalelerin Kamu İhale Kurumunun denetiminde
olmaması için, ihalelere dair işlere idare mahkemelerinin ve
Danıştayın yargısal yönden dâhil olmamaları için onca
propaganda yaptı. Propagandalarında “Bunlar iş yapma konusunda bizim
elimizi kolumuzu bağlıyor.” şeklindeki baskılarla
onların denetim görevini yapmasını engelledi. Hatta düzenlemeler
yaptı, bu kurumların yapısını değiştirdi.
Gelinen noktada bakıyoruz, evet, ülke olarak
çok mu iyi durumdayız? Hayır, değiliz. İstatistiki veriler,
iş kazaları, göçük haberleri, çökme haberleri, tren faciaları
haberleri, işçi ölümleri haberleri, ücretlerini alamayan işçi
haberleri bu tabloyu özetliyor. Ülke olarak hiç de çok iyi durumda
değiliz.
Aslında birkaç soru gerçeği çok daha iyi görmemize
katkı sağlar diye düşünüyorum. Bu Hükûmet işçiyi mi daha
çok seviyor yoksa müteahhidini mi daha çok seviyor? Kara yolu, hava yolu ya da
demir yolu işlerinde çalışan bir işçiyi mi daha çok sevip
koruyor yoksa aynı işi yapan müteahhidini mi sevip koruyor?
Soma’da gördük, İstanbul üçüncü havalimanı
inşaatında da gördük; işçiler açısından yüzlerce
acı olayda tecrübesini yaşadık. Bakın, daha geçen günlerde
Gebze’de yapılan otoyol viyadüğü inşaatında 3 işçi
yapılmakta olan viyadüğün çökmesi sonucu üzerlerine 300 tonluk beton
blok düştüğü için hayatını kaybetti. Bu olayda da
diğer tüm vakalarda da işçiye hasredilecek bir ihmalden bahsedemeyiz;
hiçbiri kaza, hiçbiri işin fıtratı, işin doğası
falan da değildi. İşçiler öldüğünde mecburen yerlerine
yenileri alındı.
Peki, bugüne kadar müteahhidin
değiştirildiğini duyan oldu mu? Gebze’de ya da diğer
olaylarda müteahhidin mevcut ya da diğer işlerinin Hükûmet
tarafından durdurulduğunu duyan oldu mu? Hayır, biz de duymadık.
Oysa işini doğru yapmayan müteahhit değil miydi? Müteahhidin ya
malzemesi ayıplıydı ya önlem alınmamıştı,
mutlak ihmal vardı ya müteahhit işte ehil değildi. Lafa gelince
“Bu ülke hepimizin.” Lafa gelince “Bu ülkenin, doğanın her bir zerresinde
kuşun, kurdun, böceğin, her bir insanın hakkı vardır.”
diyecekler ama pratikte bakacağız ki sadece AKP’li, kapitalist,
yandaş müteahhidin çıkarıdır korunan; Hükûmet her nedense
sadece ve sadece onlara gözünün bebeği gibi bakıyor. Geriye kalan her
şey; bizler, işçiler, çevre, doğa ve bütün bunlar gereksiz ve can
sıkıcı ve göz ardı edilebilir teferruatlarız sadece.
Oysa onların “gereksiz ve sıkıcı” dediği ve “Pekâlâ
göz ardı edilebilir.” dedikleri bizim önceliklerimizdir. Biz “kamu
yararı ve kamu çıkarı” derken işte bu kesimleri,
bunları anlıyoruz. Denetlenmeyi, eleştirilmeyi pek de sevmeyen,
bu sebeple muhalefetin, basının, yargının sesini kısan
Hükûmetin elinden çıkan iş başka ne olacaktı? Çünkü
Hükûmetin öncelikli amacı yandaş müteahhidine ihale vermek,
yandaş müteahhidin de tek ve öncelikli amacı kâr etmek olunca
işte sonuç böyle oluyor. Kâr etmek varken müteahhit neden elindeki
parasını kaliteye, iş güvenliğine, işçi
sağlığına, doğaya zarar vermemeye ayırsın ki
hem de hiçbir ciddi denetim yokken, hem de müteahhit yargı eliyle
korunurken, mağdurlar cezalandırılırken.
Diğer bir soru var: Bu Hükûmet çevreyi mi
seviyor, yoksa kendi müteahhidini mi daha çok seviyor? Evet, Karadeniz sahili
hepimizin hafızasında çok canlı bir örnektir. Adı “sahil
yolu” ama uluslararası ve şehirler arası transit yoldur. Tüm
itirazlara rağmen deniz doldurularak yapıldı ve sonuç, bir bütün
olarak Karadeniz’in denizle olan bağlantısı koparıldı,
bir kültür ve doğa bir ucubeyle yok edildi. Dahası,
altyapısız dolgu yollar yüzünden her şiddetli
yağışta Karadeniz halkı sel ya da başka bir faciayla
karşı karşıya kalıyor.
Son olarak bir cümlem daha var ama sürem bitti,
eğer…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Devam edin, buyurun.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Devamla) – Çok
teşekkür ediyorum Başkanım. Aslında süreme uymayı
düşünüyordum ama…
Demir yollarına değinmeden geçemeyiz. Bu
Hükûmet ta 2002’de iktidara geldiği zaman demir yollarının
ulaşımdaki öneminden bahsetti, geliştirilmesine dair çok
iddialı çıkışlarda bulundu ama tam on yedi yıl geçti
ve bugün geldiğimiz noktada, AKP’nin artık demir yollarıyla
ilgili mucizelerinden bahsediyor olmalıydık. Dile kolay, tam on yedi
yıl, hem de tek başına iktidar, üstelik üstüne bir de
Cumhurbaşkanlığı sistemi. Peki, şimdi “demir yolları”
denince aklımıza ne geliyor? Hemen hemen her yıl can kaybıyla,
yaralanmalarla sonuçlanan facialar aklımıza geliyor, ihmaller
serisinden ve denetimsizlikten kaynaklanan tren faciaları
aklımıza geliyor. Dünyanın en güvenli ulaşımı
diye tercih ettikleri bu ulaşımı artık insanların
zihninde bile güven uyandırmayan hâle getirdiniz. Çorlu’da demir yolu
bekçilerinin fiziken ve fiilen yaptıkları denetim devam ediyor
olsaydı Çorlu’daki tren kazası önlenebilirdi oysa bu Hükûmet bu
bekçilerini işten çıkardı tasarruf adına, tasarruf
ettiklerinizle işte insanlar hayatlarını kaybettiler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Devamla) – Çok özür
dilerim Sayın Başkan.
BAŞKAN – Selamlayalım.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Devamla) – Siz adına
“kaza” deseniz de bu aslında kaza değildi; öngörülebilir, ihmaldi,
kasti olsa ancak bu kadar olurdu diyorum.
Biz hem iki gün önce yaşanan faciada hem de
Çorlu tren faciasında Hükûmetin hem hukuki hem siyasi sorumluluğu
olduğu düşünüyoruz. İçinde emek olmayan, doğa olmayan,
canlı olmayan, yurttaş olmayan bu bütçeyi de kabul etmediğimizi
belirtmek isterim.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Üçüncü söz, Şırnak
Milletvekilimiz Sayın Nuran İmir’e aittir. (HDP
sıralarından alkışlar)
Sayın İmir, süreniz on dakika.
HDP GRUBU ADINA NURAN İMİR
(Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her
şeyden önce bu Meclisin bir üyesi olup şu an cezaevinde olan Hakkâri
halkının ve kadınların siyasal temsil iradesi Sayın
Leyla Güven’i ve cezaevinde rehin tutulan bütün
arkadaşlarımızı selamlayarak konuşmama başlamak
istiyorum.
Partim adına Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumuyla ilgili söz almış bulunmaktayım.
AKP iktidarı döneminde yasak konulmayan hiçbir
alan kalmadı; iletişim ağı da bunlardan bir tanesidir.
Anayasa’nın 22’nci maddesi haberleşme hürriyetini, 26’ncı
maddesi de düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini garanti
altına almıştır. Buna rağmen son on yılda 110
binin üzerinde internet sitesi yasaklanmıştır. Son üç yılda
özellikle sokağa çıkma yasaklarının olduğu il ve
ilçelerde iletişim hakkı gasbedilerek engellenmiştir. Cizre’de,
Silopi’de, Nusaybin’de, Şırnak’ta ve daha birçok yerde “güvenlik”
adı altında siviller katledilirken dünya bu yaşananlardan haber
alamasın, milyonlar iletişim kuramasın diye hukuksuzca, keyfî
bir tutumla ve keyfî bir talimatla iletişim hakkı aylarca engellendi.
Bu, sadece sizlerin duymazlıktan geldiği ancak 80 milyon insanın
bildiği bir gerçektir. Peki, ya dünya bu çağ dışı
politikalarınızın bile gerisinde olan yaklaşımlarınızı
biliyor mu? Tabii ki de biliyor. Bakın, size tekrar tekrar
hatırlatayım ki bu otoriter tutumunuz, baskıcı rejiminiz
yokmuş gibi kendinizi kandırmaktan vazgeçin.
İktidarınızın Türkiye’yi getirdiği nokta utanç
vericidir. İnternet ansiklopedisi olan Wikipedia’ya bile erişim
yasağı koydunuz. İletişim hakkını engelleyen
iktidarınız, sadece iletişim hakkını değil,
doğru bilgiye erişimi de engelledi ve bunu
yandaşlarınızla, satın aldığınız
medyayla yapıyorsunuz. Sabah akşam yalanı kendine farz edinen
rejiminizin ve iktidarınızın ülkeyi getirdiği seviye budur.
Bunu biz söylemiyoruz, bunu ben söylemiyorum; dünyanın en saygın
kurumlarının hazırladığı raporlar söylüyor.
Yalnızca OHAL döneminde yüzlerce televizyonu, radyoyu, haber
ajansını, gazeteyi ve özellikle Kürtçe yayın yapan bütün
iletişim ağını kapattınız. JINHA, Türkiye’de
yayın yapan dünyadaki ilk kadın haber ajansı; ona bile
tahammülünüz olmadı ve kapattınız. Tekelleştirdiğiniz
A Haber’le, bu halkın vergisini verdiği TRT’yle halkı
kandırmaya, hakikatleri gizlemeye çabalasanız dahi nafile bir
çabadır bu.
Değerli milletvekilleri, elbette demokratik bir
ortamda bütçeyi tartışmak çok anlamlı ve değerlidir fakat
biz burada saray ve savaş bütçesini konuşurken, halktan alınan
milyarların halkın nasıl yararına harcanması
gerektiğini defalarca ifade ederken iktidarınız “Bütçe
açıklarını nasıl kapatırız, hakikati nasıl
manipüle ederiz ve halktan nasıl kaçırırız?”
hesabını yapıyor.
Bu halkı vurup öldürmekten vazgeçin, size en
ufak bir itirazda gözaltına almaktan ve fişlemekten vazgeçin. O çok
övündüğünüz politikalarınızla bu halkın can
güvenliğiyle oynamaktan, yaşam hakkını gasbetmekten
vazgeçin. Açlığa mahkûm etmekten, “vergi zammı” adı
altında halkın yaşamına tecrit uygulamaktan vazgeçin.
Çözüm sürecinin yaşandığı
dönemde ölümlerin azaldığına, Türkiye halklarına
“barış” “müzakere” ve “diyalog” kavramlarının en
azından toplumsal yansımasına bir nebze de olsa tanık oldu
bu ülke. O gün “Çözüm süreci AKP var olduğu sürece var olacak.” diye ekran
ekran gezenler, bugün nasıl oluyor da daha fazla ölüm, daha fazla
yoksulluk, daha fazla gözyaşı ve daha fazla cenaze için çaba
harcıyor? Bu ülkenin 80 milyon insanına bu cevabı vermekle
mükellefsiniz. Toplumsal barışa karşı kaosu neden seçtiniz?
İmralı’ya neden tecrit uyguladınız? Yaşama
karşı ölümün savunuculuğunu neden seçtiniz? Bunun
hesabını vermek zorundasınız.
Bakın, sadece aralık ayında Cizre’de,
Silopi’de katledilen siviller, “dobrovski” diye bu kürsüde dalga
geçtiğiniz ancak hesap vermek adına kılınızı dahi
kıpırdatmadığınız Roboski gerçekliği, hayata
dönüş operasyonları ve Maraş ve daha niceleri… Yalnızca
seçim bölgem olan Cizre’de, Şırnak’ta birkaç mahallede bulunan
barikatları bahane ederek her yeri âdeta savaş alanına
çevirdiniz. Dün Cizre ve Silopi’de sokağa çıkma yasaklarının
üçüncü yıl dönümüydü. Yetmiş dokuz gün boyunca Cizre’de süren yasakta
aralarında kadın ve çocukların da olduğu tam 292 insan
katledildi ve bunlardan 147’si kendi evinin avlusunda vuruldu, can verdi.
Toplumda adına “vahşet bodrumları” denilen üç ayrı
bodrumdan 177 cenaze çıkarıldı. Yapılan tüm
çağrılara rağmen milyonların
tanıklığında bu insanlar bodrumlarda yakılarak
katledildiler. Başı paramparça olan ve sadece kıvırcık
saçları sayesinde cenazesi teşhis edilebilen Seve Demir’in bedeninden
11 kurşun, Pakize Nayır’ın bedeninden 5 kurşun, Fatma
Uyar’ın bedeninden 3 kurşun çıkarıldı.
SALİH CORA (Trabzon) – Onlar teröristti.
NURAN İMİR (Devamla) – O sana göre
teröristtir.
SALİH CORA (Trabzon) – Onların
silahlarından hangi Mehmetçik’e kaç tane kurşun gönderildi.
NURAN İMİR (Devamla) – Sormak istiyorum:
Ablukaya aldığınız, hayatı cehenneme çevirdiğiniz
Cizre’de, Şırnak’ta, Silopi’de, İdil’de, Nusaybin’de ve Sur’da
ne kazandınız, sizler için ne değişti? Bizler için çok
şey değişti biliyor musunuz. Bizlere, bu halkın
kadınlarına, çocuklarına, annelerine ve yaşlılarına
ölümü reva gören, oğullarının ve kızlarının
cenazesine ait küçücük bir parça bulsa razı olacak annelerin sadece
ahını almadınız, öfkesini ve nefretini de
kazandınız. Milyonların ahını, öfkesini
kazandığınız gibi insanlığınızı da
kaybettiniz.
Dondurucuya konulan bedenler sizin
günahınız. Günlerce sokakta bekletilen Taybet ananın bedeni
kurda kuşa yem olmasın diye nöbet tutan evlatlarının
öfkeleri sizin günahınız.
SALİH CORA (Trabzon) – O cesedin altında
bomba vardı, bomba. O cesetlerin altına bombaları
yerleştirdiniz.
NURAN İMİR (Devamla) – Miray bebeğin,
Seve’nin, Fatma’nın, Pakize’nin, Asya’nın, Mehmet’in, Berjin’in ve
daha nice sayamadıklarımın canlarından, hayatlarından
olmaları sizin günahınız. Katledildikten sonra faillerinin
bulunamaması için hemen hemen tüm soruşturmaların takipsizlikle
sonuçlanmış olması sizin günahınız.
Şunu iyi bilin ki bin yıl da geçse bu
günahlarınızdan arınamayacaksınız. Bu halka hesap
vermeden, suçlarınızın cezasını çekmeden bu
günahlarınızdan arınamazsınız.
SALİH CORA (Trabzon) – Siz de
açtığınız o hendeklerin hesaplarını veriyorsunuz.
NURAN İMİR (Devamla) – Sayın
milletvekilleri, bir kadın olarak, beni seçerek buraya gönderen…
SALİH CORA (Trabzon) –
Açtığınız o hendeklerin hesabını şu an
veriyorsunuz, daha, yine hesap vermeye devam edeceksiniz.
NURAN İMİR (Devamla) – Lütfen dinleyin…
SALİH CORA (Trabzon) – Hesap vermeye devam
edeceksiniz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) – Lütfen
müdahale etmeyin hatibe.
NURAN İMİR (Devamla) – Lütfen dinleyin…
BAŞKAN – Siz Genel Kurula hitap edin.
NURAN İMİR (Devamla) – Bir kadın
olarak beni buraya gönderen Şırnak kadınlarının…
SALİH CORA (Trabzon) – O
açtığınız hendeklerin, çukurların hesabını
vereceksiniz.
NURAN İMİR (Devamla) – Durun…
SALİH CORA (Trabzon) – Hendeklerin,
çukurların hesabını vereceksiniz. Öyle şey yok!
BAŞKAN – Sataşmayalım değerli
arkadaşlar.
NURAN İMİR (Devamla) - …annelerinin ve
halkımızın sesi olmanın verdiği onur ve sorumlulukla
bir kez daha buradan söylemek istiyorum. Acılar…
SALİH CORA (Trabzon) – Şehirleri terörize
edemezsiniz. Elinizdeki silahı bırakacaksınız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Cora, bir dinle ya!
NURAN İMİR (Devamla) – Gerçekler size
acıdır, yüzleşemiyorsunuz doğrularınızla. Ben
bunu gayet normal karşılıyorum.
SALİH CORA (Trabzon) – Ellerinizdeki o
silahları bırakacaksınız.
NURAN İMİR (Devamla) – Bir kez daha burada
söylemek istiyorum…
SALİH CORA (Trabzon) – Teröre arka
çıkmayacaksınız. PKK’nın avukatlığını
yapmayacaksınız.
NURAN İMİR (Devamla) –
Halkımızı ve haklarımızı kuşatma altına
alan saldırılarınıza karşı burada bir irade
beyanı yapıyoruz.
SALİH CORA (Trabzon) –
Sırtınızı PYD’ye dayamayacaksınız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Cora, bir dinle ya!
BAŞKAN – Lütfen değerli arkadaşlar,
karşılıklı olmasın.
SALİH CORA (Trabzon) –
Sırtınızı PYD’ye dayamayacaksınız. (HDP
sıralarından gürültüler)
NURAN İMİR (Devamla) – Tecridinize
karşı yaşam alanlarımız, toprağımız…
SALİH CORA (Trabzon) – PKK’nın
avukatlığını yapmayacaksınız. Bu kürsü milletin
kürsüsüdür.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Cora, kalk
konuş!
BAŞKAN – Lütfen değerli arkadaşlar,
karşılıklı olmasın.
NURAN İMİR (Devamla – …kentlerimiz ve
irademiz üstünde oluşturduğunuz ablukalarınıza
karşı…
SALİH CORA (Trabzon) – Bu kürsü halkın
kürsüsüdür. Burada dağ propagandası yapamazsınız.
BAŞKAN – Sataşmayalım değerli
arkadaşlar.
NURAN İMİR (Devamla) – …emeğimize,
kimliğimize, değerlerimize ve irademize sahip çıkmaya
kararlıyız. Bizlere reva gördüğünüz cehennem gibi hayatı
cennete çevirmeye kararlıyız. İhlal edilen haklarımızın
hesabını sormaya kararlıyız. Bize
yaşattığınız acıları sormaya
kararlıyız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Toparlayın, selamlayın.
NURAN İMİR (Devamla) – Bu vesileyle
halkların ve İmralı’ya uygulanan tecride karşı ve
zulmünüze karşı…
SALİH CORA (Trabzon) – Daha hesap bitmedi. O
şehitlerin hesabını vereceksiniz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Ya Cora, sen
konuşursun.
SALİH CORA (Trabzon) – O şehitlerin
hesabını tek tek soracağız. Onların
soracağız hesabını.
BAŞKAN – Lütfen sataşmayın
değerli arkadaşlar.
NURAN İMİR (Devamla) – …bugün tam otuz
sekiz gündür açlık grevinde olan Sayın Leyla Güven’i tekrardan
buradan selamlıyorum ve her yerde Leyla Güven’in sesi
olacağımızı ifade etmek istiyorum. Sayın Leyla Güven’in
talebi bizim talebimizdir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Bir hatırlatmada bulunayım
değerli arkadaşlar. Partilerimizin grup başkan vekilleri
buralarda. Özellikle hem sayın hatiplere hem de grup başkan vekilleri
dışındaki milletvekillerimize yönelik söyleyeceklerimin bir
dikkate alınmasını rica ederim. Sayın hatipler
konuşurken, değerli arkadaşlarım, grup başkan
vekilleriniz not alıyor, gerekli sataşmalarda ya da
açıklamalarda, ben onlara arzu edilen sözü her zaman veriyorum.
Yalnız konuşmacıların insicamını bozmayalım.
Konuşmacıların da Genel Kuruldan gelen sesleri
insicamlarını bozacak şekilde fazla dikkate
almamalarını rica ediyorum çünkü onlar zaten ekranlardan canlı
olarak duyulmuyor. Siz onlara cevap veriyorsunuz ama neye cevap verdiğiniz
pek bilinmiyor değerli arkadaşlarım. Bunlara dikkat edin.
İnsicamınızı bozmayın. Siz Genel Kurula hitap edin.
Grup başkan vekilleri, diğer milletvekillerimizin adına zaten
her zaman söz alabilirler ve partilerinin görüşlerini
açıklayabilirler.
Buyurun Sayın Turan.
III.- AÇIKLAMALAR
1.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın,
Şırnak Milletvekili Nuran İmir’in 10 sıra sayılı
2019 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017
Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur
görüşmelerinde HDP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan,
teşekkür ediyorum.
Bugün eğitim ve ulaşım gündemiyle bir
aradayız. Eğitime ve ulaşıma ilişkin tek bir cümlesi
olmayan insanların tutup da…
SALİHE AYDENİZ (Diyarbakır) – Söyledi,
söyledi…
TUMA ÇELİK (Mardin) – Hiç
duymamışsın… Sen duymamışsın…
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - …bütçeyi ısrarla
“savaş bütçesi” gibi, “saray bütçesi” gibi çok sığ ifadelerle
ithamda bulunmasını doğru bulmuyorum Sayın Başkan.
Bu Meclisin bir mehabeti var, bir
ağırlığı var. Eline verilen, bizim kim tarafından
verildiğini bildiğimiz metinleri burada başını
kaldırmadan okuyor olmanın hiç kimseye faydası yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) – “Eline verilen…”
Hakaret etme!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan,
bu bütçe halkın bütçesi. En büyük kalem eğitim kalemi, sonra
sağlık, sonra sosyal yardımlar. Sadece bir kalemi söylemek
isterim size. 2002 yılında sadece sosyal yardımlar 1 milyar
civarındayken bugün 60’ı geçmiş durumda. Bunlar büyük rakamlar.
Biz halkla beraber yürüdüğümüzden dolayı on yedi yıldan beri bu
bütçeyi yapma imkânı bulduk. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) O yüzden bütçeye laf ederken ezbere, afaki değil…
NURAN İMİR (Şırnak) – O sizin
işiniz! O sizin işiniz!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - …kalem kalem, matematik
gibi hesap vermek, ithamda bulunmak baş tacı ama bu tarz
iddiaları reddediyoruz. Bu üslubu reddediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
NURAN İMİR (Şırnak) – Ezbere hiç
de değil!
BAŞKAN – Sessiz olalım değerli
arkadaşlar.
Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Biz bu üsluba
rağmen, biz bu itham edici, ilzam edici üsluba rağmen demokratik
kültürün içerisinde sabrımızı kollayacağız, 81
milyonun kardeşliği için, barış için çalışmaya
devam edeceğiz.
Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Peki, teşekkür ediyorum.
Sayın Bilgen, siz de bir söz talep ettiniz,
buyurun.
2.- Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, Çanakkale
Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelere ilişkin açıklaması
AYHAN BİLGEN (Kars) – Sayın Başkan,
milletvekilimiz, yaşadığı şehirde tam bu tarihlerde
yaşanan sürecin sonucunda hayatını kaybeden sivilleri ismen
sayıyor. Şimdi, bir şehrin milletvekili kendi şehrindeki
sivil ölümlerini gündemleştirmeyecek de burada ne için bulunacak?
Bakın, biz güvenlik politikasıyla ilgili bir mantığı
kabul etmek zorundayız. Çok açık bir ölçü -daha önce de burada
paylaştım- hemen hemen bütün İslam
fıkıhçılarının kabul ettiği, bir gemide 99
şaki bulunsa, bir tane masum bulunsa siz o 99 kişiyi
cezalandırmak için o gemiyi batıramazsınız değerli
arkadaşlar. 2 tane sokakta hendek var diye en ağır silahlarla
şehri kuşatıp müdahale etmenin halkın, sivillerin
hayatını hiçe sayan bir müdahaleyi terörle mücadele diye
savunmanın imkânı yok.
SALİH CORA (Trabzon) – Şehitler
hakkında niye konuşmuyorsun, 700’ün üzerinde şehidimiz
vardı?
KEMAL ÇELİK (Antalya) – İki hendek mi?
FATMA KURTULAN (Mersin) – Evet, iki hendek.
AYHAN BİLGEN (Kars) – Bekleyin, şimdi
duyacaksınız arkadaşlar.
O günlerde bu olay gerçekleştiğinde
Sayın Başkan, burada dedik ki: Aslında bir darbe
hazırlanıyor. Oradaki askerler, pratikte, eski bildiğimiz
genelgeden hareketle şehirleri valilerin değil, yerel yönetimlerin
değil, siyasetçinin değil, askerin yönettiği bir pratiği
hazırlıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Bilgen.
AYHAN BİLGEN (Kars) - “Bu, bir darbeye
hazırlık.” diye buradan, kürsüden ben, kendim en az 3 kez söyledim,
şu anda cezaevinde bulunan Sayın Baluken’in bununla ilgili defalarca
hatırlatması var.
Şimdi, bir tercih yapacaksınız, o gün
hem bölge komutanı hem illerdeki komutanların şu anda
tamamı FETÖ’den içeride, kim o gün yapılanları bugün burada
savunuyorsa FETÖ’cülüğünü gizliyordur değerli arkadaşlar.
Arkasındaysanız buyurun savunun. (HDP sıralarından
alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) – İş
birliği yaptınız, iş birliği. Oradaki FETÖ’cülerle PKK
iş birliği yaptı.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan,
özür dilerim…
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Sayın Başkan…
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Sayın
Başkanım, söz istemiştim ama.
BAŞKAN – Buyurun.
3.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül’ün,
sözde F tipi cezaevlerinin protesto edilmesi olarak başlatılan
kalkışma hareketinde ödenen bedellerden sonra Türk devletine, Türk
ordusuna karşı silah çekenlerin kutsanmasına asla müsaade
etmeyeceklerine ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Efendim, demin
kürsüde hitap eden konuşmacı aslında birçok hususta itiraz
etmemiz gereken bir konuşma yaptı.
FATMA KURTULAN (Mersin) – Partilerine sataşma
var mı acaba? Ne oldu, neden dolayı söz aldı merak ediyorum?
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, bir
saniye lütfen, Grup Başkan Vekili söz istedi, ona söz veriyorum.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Ben Genel Kurula
hitap ediyorum ama merakı da gidereyim. Hayata dönüş
operasyonlarını da burada büyük bir mağduriyet
anlayışı içerisinde ifade ettiği için, hayata dönüş
operasyonları sürecinde de Milliyetçi Hareket Partisinin içinde
bulunduğu bir hükûmet söz konusu olduğu için ben bu noktada bir
açıklama yapma ihtiyacını kendimde hissetmiş bulunuyorum.
Hayata dönüş operasyonları, sözde F tipi
cezaevlerinin protesto edilmesi adıyla veyahut da ifadeleriyle
başlayıp 20 cezaevinde eş zamanlı olarak
başlatılan çok önemli bir kalkışma hareketidir. Bu
kalkışma hareketine Türkiye’de herhangi bir adi mahkûm ve sair
dışarıdan başka bir yapı katılmamış…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - …bu
kalkışma hareketini bizzat terörden dolayı cezaevinde yatanlar
ve terör örgütünün uzantısı durumunda olanlar
çıkarmışlar ve cezaevlerini yakıp
yıkmışlardır. Bu kalkışmanın ortadan
kalkması, bu düzensizliğin ortadan kalkması için Türkiye
Cumhuriyeti devleti çok büyük bir bedel ödemiştir. Çok zorlu bir
mücadeleyle o günün şartları içerisinde 10 bin civarında
güvenlik görevlisiyle bu isyanın, bu kalkışmanın
bastırılması için mücadele etmiştir. Bu mücadelenin
tarafları Türkiye Cumhuriyeti devleti ve karşısında terör
ve terörün uzantılarıdır. Bunun altını özellikle
çizmek istiyorum.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti devletinin çok
yüksek bedel ödeyerek, şehitler vererek, mahalle aralarında, sokak
aralarında, evlerin içerisinde, odalarda tuzaklanmış bombalarla
Türk devletine…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Bülbül.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - …güvenlik
güçlerine tuzaklar kurularak sözüm ona sivil kisvesi altında Türkiye
Cumhuriyeti devletinde müstakil bölgeler, özerk bölgeler oluşturmaya
çalışanların heveslerinin kursağında
kaldığı bir süreçtir bu ama Türk milleti ve Türk devleti o
süreçte çok büyük bir bedel ödemiştir. O ödenen bedellerden sonra, burada
kalkıp da meskûn mahal operasyonları içerisinde Türk devletine, Türk
ordusuna karşı silah çekenlerin kutsanmasına asla müsaade
edemeyiz. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Peki.
Sayın Bilgen, buyurun.
4.- Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, cezaevinde
de, toplumsal olaylara müdahalede de hukukun egemen olması
gerektiğini savunduklarına ilişkin açıklaması
AYHAN BİLGEN (Kars) – Sayın Başkan,
aslında bizim söylediğimiz söz son derece net. Dedik ki, o gün bu
işi yapanlar sonra da 15 Temmuzda bu çatıyı bombaladılar.
Darbe başarılı olsaydı 250 kişi değil, belki de
2.500 kişi, 25 bin kişi hayatını kaybedecekti. Şimdi,
aynı kişilerin o gün yaptıklarının da bir provokasyon
olabileceğini, siyasi iktidarı zora düşürecek bir zemin
oluşturmuş olabileceklerini neden konuşmayalım, neden tartışmayalım?
Eğer gerçekten darbelere karşıysak, vesayete
karşıysak, ülkenin siyasi irade tarafından denetlenmesi,
yönetilmesini konuşacaksam bu niye bizi rahatsız etsin?
Bakın, 19 Aralıkla ilgili, Sayın
Başkan, o dönemin iktidarını, siyasetçilerini tekrar
tartışmak istemem ama o zaman İnsan Hakları Komisyonu
üyeleri, benim hatırladığım kadarıyla, gittiler ve
cezaevlerinde bu olayın başka türlü çözülmesiyle ilgili temaslar
kurdular, konuşuyorlardı…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Bilgen.
AYHAN BİLGEN (Kars) – …ve sorun çözülmek üzereyken
öyle bir müdahale gerçekleşti ki iş makineleriyle cezaevlerinin
duvarları yıkıldı. Veli Saçılık’ın kolu
koptu, sonra da bu ülkeyi yönetenler Veli Saçılık’a dava
açtılar, devletin iş makinesine zarar verdiği için. Şimdi,
bunu uluslararası arenalarda savunmanın imkânı var mı?
Bizim yasalarımızda “orantısız güç” ifadesi niye
kullanılıyor o zaman? Cezaevine iş makinesiyle girmenin
“güvenlik tedbiri” diye tarif edilebilir bir tarafı olabilir mi? Biz, gayet
tabii, cezaevinde de hukukun, toplumsal olaylara müdahalede de hukukun egemen
olması gerektiğini savunuyoruz. Bunun dışında “Her yol
mübahtır.” derseniz bunu hukuk devleti adına
savunamadığınız gibi bunun bedelini bütün ülkeye
yanlış yönetim dolayısıyla ödetirsiniz.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Peki.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Efendim,
kayıtlara geçsin, sadece bir cümle ifade edeceğim.
Şimdi, efendim, ifade ettiğim bu meskûn
mahal operasyonları, onu tamamlayayım, bir iki cümle kaldı.
Orada 900’ü aşkın şehidimiz sapanla vurulmadı, onu net bir
şekilde ifade edeyim. Karşısındakinin ne olduğunu
açıklamak açısından bu çok önemli ve vahim bir tablodur. Onun
dışında başka bir şeyi kabul etmiyoruz.
BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Bunun yanı
sıra, hatibin, yine aynı şekilde “Toprağımız”
“kimliğimiz” ifadeleri üzerinden tamamen
ayrıştırıcı, tamamen bölücü bir üslup içerisinde
burada sözüm ona barış ve demokrasinin mücadelesini veriyor
olduğu konusunda bir algı yaratmaya çalışması da büyük
bir takiyedir en hafif tabirle. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan
183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, 2 Adedi
Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu İdarelerine
Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 11)
(Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri,
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına dördüncü söz Batman
Milletvekilimiz Sayın Mehmet Ruştu Tiryaki’ye aittir. (HDP
sıralarından alkışlar)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Sayın Başkan, görmediniz beni.
BAŞKAN – Sayın Ağıralioğlu,
daha sonra size de söz verelim.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) – Söz
verecekseniz bekleyebilirim.
BAŞKAN – Buyurun buyurun, size söz verdim.
Süreniz on beş dakika Sayın Tiryaki.
HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ
(Batman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî
Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerine Halkların Demokratik
Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Şimdi, sözlerime başlarken açlık
grevinin 38’inci günündeki Leyla Güven’i selamlamak isterim, durumuna dikkat
çekmek isterim. Sevgili Leyla Güven yalnızca görüşleri nedeniyle
yargılanıyor, hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet
kararı yok, kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı
olmadığı gibi yerel mahkeme tarafından da verilmiş bir
mahkûmiyet kararı yok. Dolayısıyla, yalnızca görüşlerinden
dolayı yargılanan bir kişinin ve Türkiye’de en yüksek oylardan
birisini almış Leyla Güven’in aramızda olmaması,
milletvekili olarak siyasal faaliyetlerini yürütememesi kabul edilemez. Bu,
aynı zamanda, yalnız onun değil, ona oy veren seçmenlerin de
cezalandırılması anlamına geliyor. Fakat Leyla Güven
milletvekili olarak seçildiği hâlde tahliye edilmemesi nedeniyle
değil, belki bu topraklara barış gelir diye ve modern hukuk
döneminde emsali görülmemiş bir tecride dikkat çekmek için açlık
grevine girdi.
Şimdi, biliyoruz, biliyorum, “Leyla Güven,
Leyla Güven, Leyla Güven; gına geldi.” diyorsunuz. Bakın, en az 40
milletvekilimiz buradan yüksek sesle Leyla Güven’in durumuna dikkat çekti.
Bizim grubumuz dışında, koca koca partilersiniz,
bırakınız partileri, tek bir milletvekili Leyla Güven’in
açlık grevi hakkında tek bir söz etti mi, insanca bir tepki gösterdi
mi?
SALİH CORA (Trabzon) – İnanmıyoruz ki
aç durduğuna.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) –
Bakın, kimsenin insanlığını sorgulama
hakkımız yok ama Halkların Demokratik Partisi Grubu
dışında burada bulunan 4 tane partinin 500’ün üzerindeki
milletvekilinden tek birinin Leyla Güven hakkında iki çift söz
söylememiş olması sadece bize mi garip geliyor? Dünyanın
herhangi bir parlamentosunda otuz sekiz gün açlık grevinde bir
milletvekili olsaydı sizce bu parlamento bu kadar sessiz kalır
mıydı?
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) – Açlık
grevini bitirsin.
FATMA KURTULAN (Mersin) – Hiç muhatap almayın
vekilim.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) –
Çıkın, burada söyleyin, gerçekten takdir ederim.
BAŞKAN – Siz Genel Kurula hitap edin Sayın
Tiryaki.
SALİH CORA (Trabzon) – Sen söyle, bitirsin.
Yalandan aç kalmasın.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim
Bakanlığının bütçesine gelince… Şimdi, Komisyon
görüşmeleri sırasında da söyledim, biz Millî Eğitim
Bakanlığına ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu
düşünüyoruz. Şimdi, ilk gün Maliye ve Hazine Bakanını
dinledik, öyle bir tablo çizdi ki inanılmaz bir tablo yani millî
eğitim uçuyor, sağlık politikaları uçuyor. 2016
yılından bu yana yüzde 13 küsurdan 11,84’e düştü yani yüzde 1,5
azaldı Millî Eğitim Bakanlığının bütçesi,
bakın, onlarca bakanlığın ve kurumun bütçesinden daha
fazla. Şimdi, Millî Eğitim Bakanlığının bütçesi
arttı mı, yoksa azaltıldı mı? Ben diyorum ki: Yüzde
1,5 oranında 2016 yılından bu yana Millî Eğitim Bakanlığının
bütçesi azaltıldı. Ayrıca bu 113 milyar 800 milyon
civarında ayrılan bütçenin yaklaşık 95 milyarı
personel giderleri ve sosyal güvenlik primlerine ayrılıyor,
dolayısıyla bütün millî eğitime ayrılan bütçe 20 milyar
civarında, 113 milyar değil esasen.
Şimdi, birkaç tane başlık
hakkında bilgi vereceğim. Birincisi şu: Şimdi, “2019
yılında tam gün eğitime geçeceğiz.” demişti Millî
Eğitim Bakanlığı, yanına bile yaklaşamadık.
Meclisin en yakınındaki okullardan birisidir Ahmet Vefik Paşa
İlkokulu; sabah ortaokul, öğleden sonra ilkokul. İstanbul
Avcılar’da bir ilkokul var, Leyla Bayram İlkokulu. İlkokulun
öğrenci sayısı kaç, biliyor musunuz? 5.300, bir ilkokulun
öğrenci sayısı 5.300. Okul müdürü ne diyor? “Bizim gönlümüz
ferah, kapımız herkese açık, 5 bin öğrenciyi daha bu okula
alabiliriz.” Bakın, okul müdürünün bakışı bu. Peki, o
okuldaki ortalama sınıf mevcutları kaç? 50-52, İstanbul’un
göbeğinde 50-52 kişilik sınıflarda eğitim veriliyor.
Tam gün eğitime geçmek bir yana bunun yanına bile
yaklaşabilmiş değil Milli Eğitim Bakanlığı.
Şimdi, merkezî sınavlar bu ülkenin en
önemli sorunlarından biri. Sayın Bakan bu merkezî sınavlarla
ilgili olarak şöyle bir açıklama yaptı, “Bundan sonra bu
sınavlar öngörülebilir olacak.” dedi. Yani bu ne demek? “Yıl
ortasında öğrenciler ve veliler yeni bir sınav
yapılacağını, sınav sisteminin
değişeceğini duymayacak.” dedi. Biz umalım böyle olsun
bundan sonra, yıl içerisinde sınavlar değişmemiş
olsun. Fakat, çocuklarımızı bu merkezî sınavlardan
kurtaracak bir sistemi de bir an önce bulmak zorundayız. Ayrıca, bu
yeni sistem içerisinde sadece bazı okullar -tırnak içerisinde-
işte “seçkin” denilen eğitim kurumları diye ayrıldı ve
bunlara da sınavla öğrenci alındı. Bunların gerçekten
nitelikli eğitim kurumları olduğu da tartışmalı.
Pek çok öğrenci de bu sınavlarda, istemediği hâlde -bakın
imam-hatipleri tartışmak için söylemiyorum ama- imam-hatiplere zorla
kayıt olmak zorunda kaldı. Merkezî sınavların bu tür
sakıncalarının da giderilmesi gerekir.
Öğrencilerin en büyük sorunlarından biri
de yurt sorunu. Bakın, üniversitelerde 7 milyonun üzerinde öğrenci
var ve biz bunlardan 600 binine yurt temin edebilmişiz yani üniversitede
okuyan her 12 öğrenciden 1’i yurtlardan yararlanabiliyor. Peki 12
öğrenciden 1’i yurtlardan yararlanınca ne oluyor? 11’ini devlet
eliyle cemaatlerin önüne sürüklemiş oluyorsunuz, bu isteminizden
bağımsız olarak. Dolayısıyla, bir an önce yurt sorunu
çözülmelidir.
Ülkenin en önemli sorunlarından biri bizce
beyin göçüdür. TÜİK verilerine göre 6 Eylül 2018 tarihli rakamları
açıklayacağım: 2017’de yurt dışına göç yüzde 42
oranında artmış. Bunun yüzde 42,5’u da 16-24 yaş
aralığındaki gençlerden oluşuyor. Yani eğitimli
gençlerin, bu ülkenin geleceği olan gençlerin önemli bir bölümü yurt
dışına gitmeyi tercih ediyor.
Bir diğer önemli sorun, sözleşmeli,
ücretli öğretmenlik sorunu. Bakın, aynı üniversiteyi bitiren 2
kişi, biri kadrolu öğretmen oluyor, biri sözleşmeli, ücretli
öğretmen oluyor. Aynı üniversitenin, aynı bölümünün, aynı
sınıfından mezun olan 2 kişinin aynı eğitim
kurumunda sözleşmeli, ücretli, kadrolu biçiminde
çalıştırılması kabul edilemez.
Şimdi, Millî Eğitim
Bakanlığı diyor ki: “Kalkınmada öncelikli iller var, biz
buralara öğretmen görevlendiremiyoruz.” Bunu çözmenin başka
yolları var; buna uygun bir ücret politikası oluşturabilirsiniz,
ek kademe verebilirsiniz, lojman tahsis edebilirsiniz fakat öğretmenleri
ayrıştırarak bu sorunu çözemezsiniz.
Atanamayan öğretmenler sorunu var. Bu sorun da
çözülebilecek bir sorundur. Bakın, yalnız eğitim fakültelerinden
mezun olan kişileri öğretmen atayarak eğitim fakültesi
mezunlarının da öğretmen olarak atanacağını
bileceği bir sistem kurabilirsek eğer bu sorunu önemli oranda
çözebiliriz. Bekleyen 300 binin üzerindeki öğretmeni de mezun
oldukları yılı göz önünde bulundurarak atamamız bu sorunu
önemli oranda çözecektir.
Ayrıca, bu ülkenin TÜİK diye bir kurumu
var, nüfus projeksiyonları yapıyor. Bu projeksiyonlar
doğrultusunda eğitim fakülteleri açılabilir. Her ile, neredeyse
her ilçeye eğitim fakültesi açmaya devam ederseniz 300 bin değil, 3
milyon atanamayan öğretmen sorunu olur. Bu sorun bir an önce çözülmelidir.
Öğretmen atama sistemine de, bakın,
Hükûmet on altı yıldır Cumhuriyet Halk Partisinin sadece bir
bakanının ettiği sözleri söylüyor, işte
“Savcıları şunlardan atayacağız dedi.” diye. On
altı yıldır neredeyse mülakat ve sözlüyle öğretmen
atıyorsunuz, buna bir de yasal düzenleme getirdiniz.
Üniversiteyi bitirmiş, üniversite
sınavında başarılı olmuş, öğretmenlik alan
bilgisi testinde başarılı olmuş, KPSS’de
başarılı olmuş kişilere “Bu yetmez, başınıza
bir şube müdürü ile bir daire başkanı koyacağım, onlar
sizi mülakata alacaklar, öğretmen olup olamayacağınıza
karar verecekler.” diyorsunuz. Böyle bir atama biçimi kabul edilemez. Emin olun
bugün iktidarda olmasaydınız, bir başka parti bunu
yapmış olsaydı bütün seçmenlerinizle beraber buna
karşı çıkardınız. Şimdi de bir an önce bu Hükûmet
bu uygulamadan vazgeçmelidir.
Bu ülkenin, öğretmenlerimizin en önemli
sorunlarından biri de ihraç edilen öğretmenler sorunu. Bakın,
bunların bir kısmı darbe girişimiyle ilişki içerisinde
olabilir. Darbe girişimiyle ilişki içerisinde olduğunu
düşünüyorsanız veya yasa dışı örgüt üyesi
olduğunu düşünüyorsanız buna karşı yapılacak
işlemler belli. On binlerce öğretmeni attınız.
Bunların içerisinde sadece üyesi oldukları sendikanın iş
bırakma eylemine katıldığı için atılan 1.500’e
yakın öğretmen var, sendikanın kararına uyduğu için,
iş bırakma eylemine katıldığı için; hakkında
hiçbir ceza soruşturması yok, hiçbir ceza davası yok. Bir
disiplin soruşturması sonucunda uyarma veya aylıktan kesme
cezası verilebilecek öğretmenleri attınız, görevlerine son
verdiniz OHAL KHK’leriyle. OHAL KHK’leriyle ihraç ettiğiniz yetmedi, bu
öğretmenlerin özel öğretim kurumlarında öğretmenlik yapmasına
da izin vermiyorsunuz. Peki, ne oluyor? Bunlar “merdiven altı” olarak
tabir edilen kurumlarda öğretmenlik yapıyorlar. Yine öğretmenlik
yapıyorlar ama yasa dışı ve kayıt dışı
yöntemlerle öğretmenlik yapıyorlar. Millî Eğitim Bakanlığına
buradan açık bir çağrıda bulunuyoruz: Lütfen, bu
öğretmenlerin öğretmenlik yapmasına izin verin. Bunlar fizikçi,
kimyacı, biyolojici, matematikçi, edebiyat öğretmenleri,
bunların özel öğretim kurumlarında çalışmasına
izin veriniz.
Öğretmen yetiştirme bu ülkenin en önemli
sorunlarından biri. Çok uzun uzun anlatmayacağım çünkü
anlatacağım çok başlık var ama şunu söyleyeyim,
FATİH Projesi’nin tartışıldığı dönemde
şu söylenmişti: Evet, eğitimde teknolojiye yatırım
yapmak iyidir fakat eğitimde niteliği artırmak istiyorsanız
öğretmene yatırım yapacaksınız. Öğretmene
yatırım yaparsanız bir ülkenin eğitim kalitesini
yükseltirsiniz. Bunu başaran ülkeler var; Finlandiya var, Estonya var,
Güney Kore var. Millî Eğitim Bakanlığının ivedilikle
öğretmen yetiştirmeye ve öğretmene eğilmesi
gerektiğini düşünüyoruz.
Yönetici atamayla ilgili şöyle bir sorun var:
Artık AKP’nin il ve ilçe teşkilatlarından referans almayan bir
kişi okulda müdür yardımcısı bile olamıyor. Okulun
bütün yöneticilerini…
SALİH CORA (Trabzon) – Hiç alakası yok.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) –
Doğru değil mi?
SALİH CORA (Trabzon) – Hayır, hayır.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Cora, bırak
Cora.
FATMA KURTULAN (Mersin) – Hiç muhatap olmayın.
BAŞKAN – Sayın Cora, değerli
arkadaşlar…
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) –
Peki, bir sendikanın başkanı sizin ilçe
teşkilatlarınıza liste gönderiyor mu, göndermiyor mu? Bunun
hepsini biliyoruz. Mülakatla yönetici atama uygulamasından bir an önce
vazgeçin. Bunun demokratik yolları var. Belirli nitelikleri
taşıyan öğretmenler arasından seçimle okul müdürü ve müdür
yardımcısını belirleyebilirsiniz; velilerle,
öğretmenlerle, öğrencilerle okul müdürünü seçebilirsiniz.
Bir diğer sorun, barış bildirisine
imza atan akademisyenler ve iş bırakma eylemine katılan
öğretmenlerin ihraç edilmesi.
Bakın, 1739 sayılı Milli Eğitim
Temel Yasası var, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası
var. Bu yasalarda aynen şöyle bir ifade var, diyor ki: “Hür ve bilimsel
düşünce gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan
haklarına saygılı bireyler yetiştirmek eğitimin temel
amacıdır.” Sadece barış bildirisine imza attığı
için, sadece iş bırakma eylemine katıldığı için
öğretmenleri işten atarsanız, akademisyenleri işten
atarsanız geri kalan öğretmen ve akademisyenler size hür bir dünya
görüşüne sahip bireyler yetiştiremezler, sadece iktidar korkusuyla
hareket ederler.
Şimdi, uzun uzun size PISA
sonuçlarını anlatmayacağım fakat PISA sonuçları
gösterdi ki -2000 yılından beri uygulanan bir yöntem, biz de 2003
yılından beri bu PISA sistemine katıldık, her yıl buna
katılan OECD içerisindeki ülke sayısı artıyor- neredeyse
bütün alanlarda ortalamanın çok çok altındayız, bütün alanlarda.
Ben bir Kürdüm, Türkçe konuşmayı okula gittikten sonra öğrendim.
Bakın, bu ülkede çocuklara Türkçe konuşmayı bile
öğretemiyorsunuz. Kendi dilinde sorunları anlatmayı bile
öğretemiyorsunuz, ana dili Türkçe olan çocuklara bile iyi bir eğitim
veremiyorsunuz. PISA sonuçları bize bunu gösteriyor. PISA sonuçları
aynı zamanda bu ülkeye yol da gösteriyor. Millî Eğitim
Bakanlığı, PISA direktörlerinin önerilerini mutlaka göz önünde
bulundurmalıdır, bu onlara bir yol haritası niteliğindedir.
Peki, bu PISA sonuçları böyle de bizim YKS sonuçlarımız mı
çok iyi? Bakın, YKS sonuçlarında bazı alanlarda yarım soru,
Türkiye ortalaması fizik alanında 0,5 civarında. Bütün alanlarda
doğru yapan öğrenci sayısı 1 yani işte eşit
ağırlıkta 1 öğrenci, fen bilimlerinde 1 öğrenci, sözel
sayısaldan 1 öğrenci bütün soruları doğru yapabiliyor ve
ortalamaları bu ülkenin çok düşük. Peki, bunların hepsi bu kadar
düşük olunca ne oluyor? İşte en iyi 500 üniversite arasına
Türkiye’den tek 1 tane üniversite giremiyor, ikinci 500’ün arasına 13 tane
üniversite sokabiliyorsunuz. Niye böyle? Ben size birkaç tane akademiden örnek
vereyim. Bizim akademi neyle uğraşıyor? “Hekim
hatalarının Hanefi mezhebi açısından
değerlendirilmesi” yüksek lisans tezi. İyi mi? Ya da yalnız
“İçindekiler” ve “Kaynakça”dan oluşan ve kabul edilmiş doktora
tezleri; değil mi? Ya da Francisco Ferrer’i “Führer” diye okuyup Adolf
Hitler’i sosyalizmin kurucusu olarak gösteren doktora tezleri. İşte
bizim akademimiz bunları üretiyor.
Son olarak bir konuya değineceğim, ana
dilde eğitim konusuna. Şunu söyleyeyim: Ana dilinde eğitim için
bir an önce adım atalım. Bakın, bu sorun, bugün ve bir anda
çözebileceğimiz bir sorun değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Toparlayın Sayın Tiryaki.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) –
Şimdi, bir anda çözebileceğimiz bir sorun değil ama bunun için
bir adım atabiliriz. Bakın, sertifikalı eğitim
programı, bu alanda lisans düzeyinde eğitim veren eğitim
kurumları açıp belirli bir program dâhilinde ana dilinde eğitim
verecek öğretmenler yetiştirebiliriz. Ana dilinde eğitim bu
ülkede bölücülüğe yol açmayacak. Ben bunu anlayabiliyorum, bu ülkenin
tarihinde koca bir imparatorluktan işte, o imparatorluğun bakiyesi
olarak 780 bin kilometrekarelik bir alana sığmış bir
ülkenin bu konuda duyarlılık göstermesini anlayabiliyorum ama emin
olun, ana dilinde eğitim, bu ülkede gerçek anlamda her yurttaşın
kendini bu ülkenin parçası görmesini sağlayacaktır. Bu konuda
uygulanan birçok yöntem var, ben birkaçını söyleyeyim: Ana dil
temelli çift dilli eğitim, ana dil temelli çok dilli eğitim, ana dili
yoğunluklu dil canlandırma programı, artırıcı dil
öğretimi vesaire vesaire vesaire. Ama biz bunları bile akademik
olarak tartışamıyoruz, akademik olarak
tartışmanın koşulları bile yok. Bunu, iyi kötü
uygulayan birkaç tane azınlık okulu var, Sevgili Garo bunu biliyor;
Millî Eğitim Bakanlığı hiçbir destek vermiyor, köstek
olmasın, mümkünse üç kuruşluk da bir yardım yapsın diyor
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Ağıralioğlu,
sisteme girmişsiniz.
Buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
5.- İstanbul Milletvekili Yavuz
Ağıralioğlu’nun, terörle araya mesafe konulmadığı
müddetçe HDP Grubunun hak, hukuk, şiddet ve terörle ilgili kurduğu
hiçbir cümlenin İYİ PARTİ Grubunda
karşılığının olmadığına
ilişkin açıklaması
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir tartışma
başlatmak için söylemiyorum ama bir hususu birkaç kere daha
altını çizerek söylemek zorundayım. HDP adına konuşan
arkadaşların cümlelerinin bazılarında ortalama muhalefetin
de itibar edebileceği belli makul marjlar var. Terörden, terörün
literatüründen, terörün propaganda ekseninin dışına
çıktıklarında haktan, hukuktan, çalışma
şartlarının ağırlığından, tecrit
şartlarından çalışma şartlarına kadar uzanan
cümleler içerisinde teröre değdikleri yerlerde, herkesin
kaşının, gözünün, kalbinin kalkmasına, sair cümlelerde de
istihzayla onları karşılamamıza sebep olan bir şey
var: Siyasal iletişim dilinin… Arkadaşlar, galiba bu Mecliste
durduğumuz müddetçe bunu tartışacağız, bundan
kurtulmanın bir yolu var.
Şimdi arkadaşlar diyorlar ki: “Efendim,
sağlık çalışanlarına şiddete son.” Niçin bizim
vicdanımızda, kalbimizde karşılığı yok? Çünkü
sağlık çalışanlarını vuranlarla mesafenizi
ayarlayamıyorsunuz.
“Efendim, öğretmenlere hassasiyet gösterin.”
diyor arkadaşlar; bizim oraya gönderdiğimiz öğretmenleri
vuranlarla mesafenizi ayarlayamıyorsunuz.
“Efendim, çok ağır şartlarda makine
operatörleri çalışıyor, şartları düzelsin.” diyor
arkadaşlar; kepçeleri operatörlerle beraber, kepçecilerle beraber
vuruyorsunuz, yakıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Bir saniye…
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Dolayısıyla, mevzu şu: Vuranlarla, yakanlarla, öldürenlerle,
donanlarla ilgili kurduğunuz cümleler, bütün bunlar arkasında, biz
burada huzurla sükûnla yaşayalım diye fedakârlık etmiş,
oraya gelmiş insanlarla münasebette sizi iltihaplı bir alana çekiyor.
Bunun bir tek yolu var arkadaşlar: Terörle aranıza mesafe
koyamadığınız müddetçe, biz Leyla Güven için
kurduğunuz cümleleri…
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) – Bunu
söyleyemezsiniz!
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) – Ne
demiş o?
BAŞKAN – Sayın Ağıralioğlu…
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
…dikkatimizi çekecek şekilde dinliyoruz. Leyla Güven’in dikkat
çektiği yer, bizim daha kırk yıldır canımızı
yakan bir yer olduğu için cümle kurmuyoruz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) –
Aynısını siz yapıyorsunuz!
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Diyoruz ki size, basit olarak bir şey söylüyoruz ya, basit; terörle araya
mesafe konulmadığı müddetçe, hak, hukuk, şiddet, terör
bunlarla ilgili kurduğunuz hiçbir cümlenin bizde
karşılığı yok. Şuna dönüyor mevzu: Kadına
şiddete son önergeleri veriyorsunuz…
BAŞKAN – Toparlayın Sayın
Ağıralioğlu.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Kırk yıldır analar, kırk yıldır yetim
kalmış çocuklar ülkesi hâline geldi burası. Bunu yapanlarla
araya mesafe konulamadığı müddetçe ne kadına şiddeti,
ne çalışma şartlarının
ağırlığı, ne öğretmen hakkı hukuku?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Necmettin öğretmen gözümüzün önünde öldü, gitti. Aybüke’nin gözünde
tebessüm olarak duran neyse, gözümüzün önünde. Ne öğretmeni? Ne
öğretmeni?
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) – Biz de
bunların önüne geçmeye çalışıyoruz.
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Ağıralioğlu.
Sayın Bilgen, siz de sisteme girmişsiniz
ama değerli arkadaşlar, şimdi, her parti grubunun
konuşmacılarına herkesin bir cevap vermesi çok da makul
değil. Sonuçta, herkesin burada konuşma hakkı var, her parti
konuşacak; o konuşmalar çerçevesinde değerlendirmek bence çok
daha uygun. Sonuçta, her partinin söyledikleri kamuoyunda mutlaka
değerlendiriliyor ve her parti de zaten buna göre oy alıyor ya da
alamıyor. Bu gerçeği de bilerek değerlendirmemizi yapalım.
Sayın Bilgen, buyurun.
6.- Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, İstanbul
Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
AYHAN BİLGEN (Kars) – Sayın Başkan,
ben yöntem olarak da aslında her konuşmacıdan sonra
tartışmaya taraf olmadığımı, doğru
bulmadığımı dün de ifade ettim ama yani doğrudan
grubumuzu ilzam eden bir yaklaşım olduğunda galiba cevap vermek
bir zorunluluk.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Vermeniz lazım.
AYHAN BİLGEN (Kars) – Şimdi, siyaset
sorunlar üzerinden yapılır. Sorunlara mesafe koyarsanız onun
dışındaki mesafeleri çözemezsiniz, mesafeyi
tartışamazsınız.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Teröre mesafe Ayhan Bey, teröre mesafe; soruna değil, teröre.
AYHAN BİLGEN (Kars) – Bir örgüt ana dille
ilgili talepte bulunuyor diye, bir örgüt “tam bağımsız Türkiye”
diyor diye, bir örgüt “demokratik cumhuriyet” diyor diye biz bu kavramlara
mesafeli durmaya karar verirsek siyaset yapamayız. Yani biz örgütlerin nerede
durduğunu değil, örgütlerin kullandıkları araçları
tartışma konusu yapabiliriz. Yoksa gayet tabii, talebin kendisini
siyaset zaten çözebiliyor olsa, sorun ortadan kalksa muhtemelen burada hiç
bunları tartışıyor bile olmayacağız.
Bakın, bir milletvekilimizin haksız
biçimde cezaevinde olmasına dikkat çekiyoruz; seçilmiş, değerli
arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Bilgen, lütfen
toparlayın.
AYHAN BİLGEN (Kars) – Daha önce üç yıl
boyunca neredeyse buradaki bütün partilerden milletvekilleri, CHP’li, MHP’li ve
daha önceki partimizden milletvekilleri cezaevinde kaldılar, sonra
yanlış ortaya çıktı ve tahliye oldular. Filistin cezaevinde
milletvekillerinin önünde mangal yapıyorlar açlık grevi
yaptığında Filistinli milletvekilleri değerli
arkadaşlar. Bu yapılmıyor, evet, teşekkür ediyoruz
duyarlılık için ama lütfen bir adım daha atın, en
azından Enis Berberoğlu’nun hüküm özlü olmasına rağmen
tahliyesini biz nasıl alkışladıysak Leyla Güven’in tutuklu
olarak cezaevinde bulunmasının kabul edilemezliği konusunda da
buradaki gruplar bir irade beyan etsinler, burası gerilmesin. Sizin
mesafenizden kimsenin şüphesi yok ama demokrasiyle aranızdaki
tutarlılık mesafesini lütfen sorgulayın.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine,
2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu
İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim
Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına beşinci söz, Antalya Milletvekilimiz Sayın Kemal
Bülbül’e aittir. (HDP sıralarından alkışlar)
Sayın Bülbül, konuşma süremiz beş
dakika.
HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Hepinize saygılar sayın vekiller.
Hoş geldiniz Meclisimize Millî Eğitim
Bakanı Sayın Ziya Selçuk.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki YÖK’le
ilgili söylenecek çok şey var ama bu YÖK’ün “ö”sündeki iki noktayı
kaldırsak da yok olsa iyi olacak, birincisi bu.
İkincisi: YÖK, eğitim bilimi üzerinde bir
vesayet kurumudur, RTÜK bağımsız yayın üzerinde bir vesayet
kurumudur. DİB de Diyanet İşleri Başkanlığı
da zaten dibe vurmuştur, genel yaşam ve siyaset üzerinde bir vesayet
kurumudur. İhraç edilen öğretmenleri, sözleşmeli
öğretmenleri biraz önce arkadaşımız anlattı ancak bu
YÖK’e bir çekidüzen verilmesi gerektiği aşikâr bir konudur.
“Akdeniz yakası Aydın illeri
Kuşlar gider bizim Dede Sultan’a
Cemalin görünce yürüdü dağlar
Taşlar gider bizim Dede Sultan’a.
Duyduk ki Mustafa huruç eylemiş
Aydın illerinde, Karaburun’da
Bedrettin’in kelamını söylemiş
köylünün huzurunda.
Duyduk ki
Bu işler duyulur da durmak olur mu?
Bir sabah erken Haymana ovasında
Bir garip kuş öterken,
Sıska bir söğüt altında
Zeytin danesi yedik.
Varalım dedik, görelim dedik.
Yapışıp sabanın sapına
Şol kardeş toprağını
Biz de bir yol
Biz de bir yol
Sürelim dedik.
Bedrettin yiğitleri ufka baktılar
Git gide yaklaşıyordu toprağın
sonu,
Fermanlı bir ölüm kuşağının
kanatlarında
Oysaki o topraklardan bakanlar onu
Üzümü, inciri, narı
Tüyleri baldan sarı
İnce belli, aslan yeleli atlarıyla
Duvarsız ve sınırsız bir
kardeş sofrası gibi açmıştılar.”
Aşk olsun sana Şeyh Bedrettin, aşk
olsun sana Börklüce Mustafa, aşk olsun sana Torlak Kemal!
18 Aralık 1416’da Hak ile hak olan Şeyh
Bedrettin’i burada sevgi ve saygıyla anıyorum. Sadece Şeyh
Bedrettin’den bu yana yapılan katliamları bir başlık
hâlinde… 1527 Şah Kalender Çelebi katliamı, Pir Sultan Abdal, Bozoklu
Şeyh Celal katliamı… Bozok Yaylası kana
bulanmıştı arkadaşlar. 1826’da II. Mahmut, Tanzimat;
İttihat ve Terakki, İkinci Meşrutiyet Dönemi’nde, 6 Mart-17 Haziran
1921’de Koçgiri; 1935-1938 arasında Tunceli Kanunu’yla yapılanlar,
5-16 Haziran Muğla Ortaca olayları, Kırıkhan, Hatay,
Malatya 17-18 Nisan 1978 ve dönemin Belediye Başkanı rahmetli Hamit
Fendoğlu’na gönderilen bombayla yapılan provokasyon ve yağma,
arkasından 19-24 Aralık 1978 Maraş.
Sevgili dostlar, Maraş hâlâ kanıyor,
Maraş hâlâ bir yaradır. Burada bebek katillerini görüyorsunuz
değerli arkadaşlar. 22 Aralıkta Maraş’ta, Maraş
katliamında yitirdiğimiz canları anacağız.
Ey kahraman şehir… Kahraman şehirde
gittik, Maraş katliamında katledilenlerden sadece 5 kişinin
mezarını bulabildik. O kahraman şehir ki aslında
“Allahuekber” seslerini emperyalist işgale karşı
yapmıştı ama Maraş katliamında katliam yapanlar
“Allahuekber” sesini çocuk ve kadın katletmek için yaptılar. Bu
katillerin, her ne hikmetse, Allah’ın ekber olduğu, katliam yaparken
aklına geliyor tıpkı IŞİD’liler gibi. Allah ekberdir,
azizdir, kerimdir ama zalimden de zulmün hesabını soracak kadar
azizdir değerli dostlar.
Maraş katliamı hâlâ kanayan bir
yaradır ve Maraş katliamı davası dosyaları yeniden
açılmalıdır. Maraş katliamıyla ilgili rahmetli Bülent
Ecevit’in kasasında, çekmecesinde bulunan belgeyi de çok iyi biliyoruz
sevgili dostlar.
Şimdi, buradan özellikle şunu belirtmek
istiyorum: Bizi Serez’e, Şeyh Bedrettin anmasına çağıran
Trakyalı, Bedrettini, Gülşani, Bektaşi dostlarım;
davetinize niyaz olsun. Çalışmadan dolayı gelemiyoruz.
Bu arada şunu belirteyim: Değerli
arkadaşlar, Şeyh Bedrettin’in mezarı İstanbul
Divanyolu’nda, II. Mahmut haziresindedir; birçok insan bilmez. Gidip
Divanyolu’nda, Şeyh Bedrettin’in mezarında bir dua
okumanızı ya da bizim tabirimizle niyaz olmanızı dileriz
değerli arkadaşlar.
Şeyh Bedrettin’in mezarının tam
karşısında Ziya Gökalp’ın görkemli sandukasıyla
mezarı ama Şeyh Bedrettin’in mezarı hâk ile yeksan çünkü görkemliliği
biz istemeyiz. Bizim sadık yârimiz kara topraktır sevgili dostlar.
Şunu tekrar belirterek…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Bülbül, bir dakika
veriyorum.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) – Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, Maraş
katliamıyla ilgili anmalarda Sayın Vali, Sayın Emniyet Müdürü,
Sayın İçişleri Bakanı, sayın yetkililer… Biz oraya
gidip sadece bir anma yapıyoruz, yitik mezarları bulmaya çalışıyoruz,
Yörükselim’de yaşayan, hâlâ o acıyı içlerinde, iliklerinde
hisseden insanlarımızla hemhâl olmaya çalışıyoruz. Bu,
insani, vicdani, ahlaki bir görevdir, kimse bunu engellemesin. Tüm katliamlarda
ve Genelkurmay Başkanının tabiriyle bu düşük
yoğunluklu savaşta canını yitirenleri -Türk, Kürt fark
etmiyor, hangi kimlikten olursa olsun- muhabbetle, aşkla anıyoruz.
Savaş bitsin, katliam bitsin, özgürlük, eşitlik, adalet olsun,
Türkiye'nin tüm renkleri kendi rengiyle yansısın diye mücadelemiz
devam edecek.
Sevgiler ve saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) –
Başkanım, söz istiyorum.
BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisi…
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) –
Başkanım, Maraşlı olarak söz istiyorum.
BAŞKAN - Bir saniye değerli
arkadaşlar…
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
6’ncı söz, Siirt Milletvekilimiz Sayın Meral Danış
Beştaş’a aittir.
Buyurun… (HDP sıralarından
alkışlar)
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) –
Başkanım, sataşma var.
BAŞKAN - Süreniz beş dakika…
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) – Biz
yapmadık. Bu şekilde itham edemezsiniz. Bütün bir şehri töhmet
altında bırakamazsınız.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, 60’a
göre söz taleplerine her grubun konuşması bittikten sonra makul
sayıda bir iki arkadaşımızla devam edeceğim ama
gruplar konuşurken de grup başkan vekilleri dışında
hiçbir arkadaşımıza 60’a göre söz verme şansımız
yok. Siz sisteme girin, grupların konuşmalarını bir
izleyelim, ondan sonra...
Buyurun.
HDP GRUBU ADINA MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
(Siirt) – Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, Sayın Leyla Güven -bugün 38’inci gün-
açlık grevinde. Siz duymaktan
rahatsızlık duymuyor olabilirsiniz ama biz söylemekten mutlu
değiliz. Çünkü bir an önce Sayın Leyla Güven’in tecridin
kaldırılması yönündeki talebinin kabul edilmesi, bu
hukuksuzluğun, bu haksızlığın sona ermesi için bunu
ifade ediyoruz. Şunu unutmayın: Leyla Güven bu Meclisin bir üyesi,
binlerce insanın oy verdiği bir irade ve Anayasa’ya göre 81 milyon
yurttaşı temsil eden bir parlamenter, sizi de temsil ediyor.
Anayasa’ya göre sizin gibi, bizim gibi bir parlamenter ve barış
isteyen on milyonlarca insanın tecride dair talebi için bedenini
açlığa yatırdı. Milyonların talebiyle bugün kendisi
gerçekten bir isyan içinde, bedenini açlığa yatırarak isyan
ediyor.
Şimdi Montesquieu’ya bir atıfta bulunmak istiyorum, ne demişti
zamanında? “Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün
topluma yapılmış bir tehdittir.” Yine Montesquieu başka bir
sözünde şöyle der: “Bir rejim, halkın adalete inanmaz bir hâle
geldiği noktaya gelince o rejim mahkûm olmuştur.”
Evet, değerli
milletvekilleri, devletleri çetelerden ayıran en önemli fark hukuka
bağlılıktır. Eğer bugün tecrit, hukuka
aykırı bir şekilde Anayasa’ya, uluslararası
sözleşmelere aykırı bir şekilde devam ettiriliyorsa bu,
hukuk tanımazlıktır. Bir parlamenter hapisteyse rehinelik durumu
devam ediyorsa bu da hukuk tanımazlıktır. Gelin, hukuka
bağlılığı burada tesis edelim. Bizler sonuçta seçimle
gelmiş parlamenterleriz. Sevgili Leyla Güven’i burada tüm
içtenliğimle sevgiyle saygıyla selamlamak istiyorum bütün
arkadaşlarım ve izleyenler adına.
Evet, ben ÖSYM üzerinde
söz aldım. ÖSYM şu anda Türkiye'nin en güvenilmez kurumu. Gerçekten
iktidarı tebrik ediyorum, en güvenilen kurumu en güvensiz kurum hâline
getirmeyi başardı; Sayın Bakan da burada. Gerçekten ne
yapıyorlar? Çok meşhur işler yapıyorlar; kurum, sınav
ücretlerine her gün zam yapmakla epey mesafe aldı. Bir tek
yaptıkları iş var, sınav yapıyorlar,
sonuçlarını açıklıyorlar, onu da yanlış
yapıyorlar. Nasıl yanlış yapıyorlar? Okuyoruz, her
sınavda ayrı bir skandal yaşanıyor; sorular
çalınıyor, puanlar yanlış hesaplanıyor, şifrelemeler
yanlış yapılıyor, atamalar yanlış
yapılıyor ve bunlar yapılırken tek bir kişi görevden
alındı mı? Hayır. Kimse şaşırıyor mu?
Hayır. Şaşırmalı mıyız? Evet. Sadece
şaşırmamalıyız; isyan etmeliyiz, buna karşı
gerçekten gençlerin hayatlarına ve geleceğine sahip
çıkmalıyız.
Bir de KPSS, TUS, ALES gibi sınavlarda
gerçekten her gün artan bir de bu sınav harçları var. Bu sınav
harçlarının da öğrencilerin çok büyük bir şikâyet
alanı olduğunu belirtmek istiyorum. Peki, burada bir ticarethane mi
işletiliyor? Hayır ama mantık, piyasacı mantık.
Nereden geliyorum? Mesela, TUS sınavı için 300 TL. Birkaç sınava
birden girince bu ücretler artış gösteriyor.
Temmuz 2018’de bir kararname yayımlandı,
bilmiyorum duydunuz mu? 5 no.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi.
O kararnameye göre ÖSYM’ye faaliyetleriyle ilgili şirket kurma ve
kurulmuş şirketlere ortak olma hakkı tanındı. ÖSYM,
sınav sistemini artık ya kendisi bir şirket kuracak, yapacak ya
da kurduğu, ortak olduğu şirket vasıtasıyla yapacak.
Evet, peki, bütün bunlara rağmen geçti öğrenci, üniversiteye
kayıt yaptı. ÖSYM’de yani YÖK sisteminde nasıl okuyor? Bitiyor
mu işi? Tabii ki hayır. “Savaşa hayır.” derse,
barış isterse ertesi günü kendisini dört duvar arasında buluyor.
ODTÜ’lü öğrencilerin gözaltına alınışını
biliyoruz, Boğaziçili öğrencilere geçen dönem neler
yapıldığını gayet iyi biliyoruz. Berkin Elvan’ın
cenazesine katıldığı için Berkay Ustabaş -sadece temsilen
söylemek istiyorum- hâlâ tutuklu ve gerçekten suçsuz yere 5 Ocaktan bu yana
hapiste tutuluyor. Peki, hükümlü ve tutuklu öğrenci sayısı kaç?
70 bine ulaştı. Bu rakamları verecek zamanım yok ama
şunu söyleyeyim: Dört yılda 25 kat artmış arkadaşlar,
tutuklu öğrenci sayısı 25 kat artmış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Beştaş, bir
dakika ilave ediyorum.
Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) –
Teşekkür ederim.
Büyük eziyetlerle sınava giren, bütün bu
sistemi aşan öğrenciler tümüyle haksız, hukuksuz bir
şekilde tutuklanıyor. Tutuklu öğrenci sayısının
bir hesabını yaptık, 699 ilçenin nüfusunu geride
bırakmış; sadece bir metafor olarak söylüyorum.
Peki, barış bildirisini imzalayan
akademisyenler, öğrencilerle beraber… Evet, her gün Çağlayan’da
duruşmalar var çünkü talimat yüksek yerden, barış bildirisine
imza atanlar ceza alacak; hiçbir hâkim, hiçbir mahkeme cesaret edip beraat
kararı veremiyor.
Geçen hafta Sayın Gençay Gürsoy’a, TTB’nin eski
Başkanı Gençay Gürsoy’a iki yıl üç ay hapis cezası verildi.
Gerçekten, bu Parlamentoda hepimiz utanmalıyız, biz de dâhil. Barış
bildirisine imza attığı için bir profesör iki yıl üç ay
ceza alıyorsa buna karşın bir şey
yapmadığımız için kesinlikle biz utanmalıyız
çünkü ben kendi adıma mahcubiyet duyuyorum.
Evet, ÖSYM’nin neyi ölçüp biçtiği ortada.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) –
Sınava giren kimsenin güvenmediği bir kurumla yüz yüzeyiz. Bu
sistemin kökten değişmesi gerekiyor diyorum ve hepinizi
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Beştaş.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
son söz, Diyarbakır Milletvekilimiz Sayın Salihe Aydeniz’e aittir.
(HDP sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika Sayın Aydeniz.
HDP GRUBU ADINA SALİHE AYDENİZ
(Diyarbakır) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
TJA aktivisti ve Hakkâri Milletvekili Leyla Güven,
ağırlaştırılmış İmralı tecrit
sistemine dikkat çekmek için otuz sekiz gündür dönüşümsüz ve süresiz
açlık grevinde. Buradan haksız hukuksuz bir şekilde cezaevinde
rehin tutulan başta Leyla Güven’i ve arkadaşlarımızı
saygıyla sevgiyle selamlıyor, direnişlerini buradan sevgiyle
selamlıyorum.
Kürt sorununu bir inkâr ve imha politikası
çerçevesinde, kadınların sorunlarını köleleştirme
politikası çerçevesinde, demokrasiyi adalet ve özgürlüklere
karşı baskı ve sindirme politikası çerçevesinde ele alan
AKP saray iktidarı, darbe mekaniğini, sivil darbeyi ve OHAL’i
harekete geçirerek İmralı sistemi üzerinden ülkenin
tamamını tecritle karşı karşıya
bırakmıştır. Tecridin kırılması,
barışın ve birlikte yaşam umudunun önündeki engellerin
kırılması anlamına gelir. Bundan dolayı, Leyla
Güven’in başlattığı ve cezaevlerine yayılan açlık
grevleri talepleri taleplerimizdir, bu Meclis, Leyla Güven’in taleplerine ses
vermelidir.
Konumuz bütçe. Buradan konuştuğumuz bütçe,
tüm ülkeyi ilgilendiren, aslında her alanda kadının, emekçinin,
gençlerin, engellinin, çocukların ve halkın bütçesi olması
gerekirken buradan bize savaş ve rant bütçesi sunuldu. Evet, bu bütçe,
savaş ve rant bütçesidir.
Yapılan sunum içerisinde en büyük payın
eğitime ayrıldığı başlığı
vardı. On altı yıllık iktidarınız boyunca
eğitim alanında nasıl bir politikasızlık
yürüttüğünüze bir göz atalım. Her yıl olduğu gibi 2019
yılında da eğitime ayrılan bütçe kötüye gitmeye devam
etmekte. Millî Eğitim Bakanlığının 2019 yılı
için öngördüğü bütçesi merkez toplam bütçenin yüzde 11,84’üdür. Millî
Eğitim Bakanlığının bütçesi 2017 bütçesine göre yüzde
1,34 ve 2018’e göre yüzde 0,29 oranında azalmıştır. 2018
yılında eğitim yatırımlarına ayrılan pay
yüzde 8,36 iken 2019’da bu oran yüzde 4,88’e gerilemiştir. Yani Millî
Eğitim bütçesinin büyüklüğü bir yanıltmacadır. Her yıl
eriyen bütçenin yanında, yapboza dönüşen eğitim sistemi ve
müfredata baktığımızda değişen tek şeyin
Bakanın ismi olduğunu görürüz. On altı yıllık
iktidarınız boyunca eğitim politikaları konusunda her dönem
başarısız olmuş ve
başarısızlığınızda sistem
değişikliği yaparak
başarısızlığınızın üstünü kapatmaya
çalışmışsınız. Her değişiklik
öğrencide ve velilerde kaygılara neden olmakla beraber, piyasa
merkezli, rekabetçi ve sınav esaslı politikalar her geçen gün
büyüyerek sorun yumağına dönüşmüştür. Evet, vazgeçilmez bir
haktır eğitim ve paralı olamaz. Evet, eğitim paralı
olamaz ama iktidarınız boyunca kamusal eğitimi tasfiye uygulamaları
hız kesmeden devam ederken özel okullara kamu kaynaklarını
aktarma hep süregelmiştir.
Ana dilinde eğitim, eğitim biliminin en
temel ilkelerindendir. Türkiye birden çok ana dilin, kültürün ve kimliğin
olduğu bir ülkedir. Asimilasyon, baskı, sindirme, yok sayma ve her
türlü engellemelere rağmen birçok dilin konuşulduğu,
işitildiği ve yaşatılmaya devam edildiği bir ülke
gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Türkiye’de
yaşayan halkların kendi ana dilinde konuşma ve dillerinin
eğitim dili olması konusu meşru bir haktır ve bu hak
Türkiye’nin zenginliğidir. Biz Kürtler asla ana dilimizden
vazgeçmeyeceğimizi ve Kürtçenin eğitim dili olması konusunda
taleplerimizi her zaman dillendireceğimizi belirtmek isterim.
Bakın, biz Kürtler kendi ana dilimizde
eğitim yapma deneyimlerimizi ve bu halkın bu konudaki taleplerinin
nasıl artarak devam ettiğini bir örnekle söylemek istiyorum. 2014
yılında halkın yoğun talebi ve kişisel dilekçelerle
kurumlara başvurmaları nedeniyle KURDİ-DER,
EĞİTİM-SEN ve milletvekillerimiz üzerinden valiliklere ana dilde
eğitim veren okulların açılması başvuruları
yapıldı. Bu başvurular üzerinde ilk yıl Diyarbakır’da
“Ferzad Kemanger”, Cizre’de “Berivan” ve Yüksekova’da “Dayika Uveyş” olmak
üzere üç tane ilkokul düzeyinde okul açıldı. Bu okulların ilk
yılda her okulda 40-50 olmak üzere öğrenci, eğitim hayatına
başladı. İkinci yıl bu üç okul 10 okula, öğrenci
sayısı 500’e çıktı. Üçüncü yıl bu okul
sayısı 20’ye, öğrenci sayısı 1.500’e çıktı.
Bu halkın en meşru hakkı olan ana dilinde eğitim
hakkına kısa bir süre için de olsa talebin nasıl hızla
büyüdüğünü gören tekçi zihniyet, üçüncü yılında okulları
kapatma kararı aldı. Oysaki okullar açıldığında
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı müfettişler
birkaç kez okullarda incelemeler yapmışlar, müfredatı gözden
geçirmişler fakat aykırı bir durum gördüklerine dair herhangi
bir ikazda bulunmamışlardı. Ayrıca bu okullarda okuyan
öğrencilerin kendi ana dillerinde eğitim görmeleri onları öz
güvenli, o çoğulculuğu esas alan, doğaya ve
farklılıklara duyarlı kişiler olarak yetişmelerini
sağlıyordu. Ana dil üzerindeki tekçi, yok sayan ve inkâr
politikalarından vazgeçilmelidir.
2017 yılına göre, ataması
yapılmayan yarım milyona ulaşan öğretmen varken, aynı
yıl içerisinde, farklı bölümlerden mezun olan kişiler
öğretmen olarak atanmıştır. Öğretmenler sınav,
mülakat ve güvenlik soruşturması kuşatmasıyla
karşı karşıya bırakılmışlardır.
İki yıl süren ve 19 Temmuz 2018 günü kaldırılan OHAL
kapsamında 36 kanun hükmünde kararname çıkarılmış ve
hukuken kendilerini savunma hakkı tanınmadan, tamamen siyasi ve idari
tasarruflar sonucunda, hukuksuz bir şekilde 135.144 kamu emekçisi ihraç
edilmiştir. Kamudan ihraç edilenlerin 41.705’i, eğitim ve
yükseköğretim kurumlarındaki emekçilerdi.
OHAL dönemi, AKP politikalarına itiraz eden ya
da iktidardan yana taraf tutmayan eğitim emekçilerinin, başta OHAL
kararnameleri olmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde
yapılan inceleme ve soruşturmalarla susturulmaya,
yıldırılmaya çalışıldığı,
işsizlik ve yoksullukla terbiye edilmeye
çalışıldığı kapkara bir dönem olarak tarihte
yerini almıştır. Sokağa çıkma yasakları döneminde
çatışmaların son bulması için, çocukların yaşam
hakkı için bir günlük iş bırakan 4.700’ün üzerindeki
öğretmen, OHAL döneminde açığa alındı; 30’u sonradan
hapis cezasıyla karşılaştı ve bunların neredeyse
tamamı, sonradan beraat etmesine rağmen bunların birçoğu da
sonra ihraç edildi. Bu rakamlar sadece Diyarbakır için verdiğim
rakamlardır.
Barış diledikleri için,
“Çatışmalar son bulsun.” dedikleri için bu kadar eğitim emekçisi
mağdur edilmiştir. Pek çok bilim insanı sadece fikirlerini dile
getirdikleri için üniversitelerden ihraç edilmişlerdir. Barış
İçin Akademisyenler inisiyatifinin, barış hakkını
savunarak yaşanan çatışmalara ve sivil kayıplarına
ilişkin itirazlarını kamuoyuyla paylaştıkları
için karşılaştıkları baskı, sindirme
politikalarının nasıl bir lince dönüştüğünü hep
beraber gördük.
AKP, tüm muhaliflerin seslerinin
kısıldığı tek tip bir gençlik, tek tip bir üniversite
istemektedir. Bunun için de hem akademisyenleri hem de üniversite
öğrencilerini baskı altına almaktadır. Üniversiteler korku
iklimi içindedir. Üniversiteli muhalif gençlere yönelik sistematik gözetim ve
potansiyel suçlu uygulamaları
yaygınlaştırılmaktadır. Gençler üniversitelerden mezun
olduktan sonra güvenlik soruşturmaları nedeniyle meslek hayatına
başlayamama kaygısı yaşamaktadırlar.
Yine, 2006 yılında hayata geçirilen “her
ile bir üniversite” projesiyle üniversiteler, AKP iktidarının
kadrolaşma seferberliğinin, otoriter, piyasacı, cinsiyetçi,
ırkçı ve muhafazakâr politikaların odağı
olmuştur.
YÖK’ün 2017 ve 2018 öğretim yılı
resmî istatistiklerine göre yükseköğretim sistemi her geçen gün
büyümektedir. Ancak bu büyümenin arka planında sokak aralarında,
apartman dairelerinde binadan bozma üniversiteler olduğu
anlaşılmaktadır. Sayısı her geçen gün artan fakat içi
gittikçe boşalan bu üniversitelerden mezun olan tüm gençler, işsizler
ordusunu oluşturmaktadır.
Adalet Bakanlığının verilerine
göre, 2013 yılının Mayıs ayında tutuklu olan
öğrenci sayısı 2.776 iken son iki üç yıl içerisinde bu
sayı 25 kat artmış ve 69 bin olmuştur. Bu sayının
çoğunluğu da gençlerden oluşmaktadır.
2018 yılında açıklanan dünyanın
en iyi 500 üniversitesi listesinde ne yazık ki Türkiye’den herhangi bir
üniversite yer almamaktadır. Çünkü üniversiteler özgür değildir.
Çünkü kampüse sıkıştırılmış, ezberci,
doğadan ve toplumdan kopuk bir eğitim modeli, toplumun
gerçekliğinden uzak ve özgürlükten kopuk olacaktır. Üniversiteler darbe
dönemlerine rahmet okutacak cinsten baskı ve sindirme süreciyle
karşı karşıya bırakılmışlardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Aydeniz, toparlamak için
bir dakika süre veriyorum.
Buyurun.
SALİHE AYDENİZ (Devamla) – Eğitimde
mezhepçi politikalar 2017-2018 öğretim yılında da yoğunlaştırılmıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet, Ensar, Birlik, Hikmet,
HAYDER, İHH, TÜRGEV gibi dinî vakıf ve derneklerle sayısız
protokoller imzalayarak çocuklarımız ve gençlerimiz, tarikat ve
cemaatlere mecbur bırakılmışlardır. Yine, yeteri kadar
devlet yurdunun olmaması, cemaatlerin ve tarikatların işine
gelmiştir.
Daha birçok eksikliğini anlatabileceğimiz
eğitim politikasızlığının bütçesininde yetersiz,
eksik ve ranta dayalı olduğunu vurgulamak isterim. 2019 bütçesinin,
sorunları çözeceği yerde, bilakis sorunları daha da
derinleştiren bir bütçe olduğunu ve bu bütçenin emekçinin,
kadının, gencin, engellinin, çocukların ve halkın
değil; tekçi zihniyetin, saray, savaş ve rant bütçesi olduğunu
söylemek istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Turan.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
7.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın,
bütçenin milletin bütçesi olduğuna ilişkin açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – “Savaş bütçesi”
tarzı ifadelerin ne kadar kaba olduğunu bu Mecliste ifade
etmiştim. Bir önceki konuşmacıda buna ilişkin
sayıları, rakamları da vermiştim.
Bu bütçe, tamamıyla milletin bütçesi,
esnafın, çiftçinin, dertlinin bütçesi. En büyük yatırımın
eğitim olduğu, sağlık olduğu, bunun yanında da
sosyal yardımlar olduğunu söylemiştim zaten. Aynı
konuları tekrar tekrar söylüyor olmanın hiç kimseye faydası yok
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Şimdi, değerli arkadaşlar,
Halkların Demokratik Partisi Grubunun konuşmaları bu şekilde
sona ermiştir.
Birkaç arkadaşımıza 60’a göre
yerinden birer dakika söz vereceğim. Sonra Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunun konuşmalarına başlayacağız.
Ara yok değerli arkadaşlar. Bugün şu
hatırlatmayı da yapayım: Geçen gün de ifade etmiştim,
aralarımız kısa olacak, birazcık süratli ilerlememiz
gerekiyor. Yemek arası vermeyeceğim. Arkadaşlarımız
diğer konuşmaları izlerken kendi ihtiyaçlarını
gidersinler.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) – Siz nasıl
yapacaksınız Başkanım?
BAŞKAN – Biz kendi işimizi kendimiz
çözeceğiz değerli arkadaşlar.
Sayın Yayman, buyurun.
8.- Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ın,
“Başka Türkiye yok.” diyerek görüşmelerin bütçe üzerine olmasını
temenni ettiğine ilişkin açıklaması
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) – Sayın
Başkanım, nezaketinize çok teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; bugün Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı
bütçelerini görüşmek için toplanmış bulunmaktayız.
Bütçelerin hayırlı uğurlu olmasını dileriz. Buradaki
tartışmaların gönül ister ki gerçekten bütçe üzerine, bütçedeki
kalemler üzerine olması hepimizin arzusu. Sayın Bülent Turan Bey’in sözlerine
katılmamak mümkün değil. Türkiye Büyük Millet Meclisi, gerçekten uzun
bir demokratik tecrübeye, uzun bir demokratik pratiğe dayanıyor. Bu
Meclis, dünyanın sayılı meclislerinden bir tanesi, ilk
açılan meclislerden bir tanesi ve bugün geldiğimiz noktada gerçekten
Türkiye ortak paydasında “Başka Türkiye yok.” diyerek daha fazla
bütçe üzerine görüşmelerin olmasını bir temenni, öneri olarak
arz etmek isterim.
Sizin de demokratik tutumunuzu tekrar tebrik ederim
Başkanım.
Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlarım.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Buyurun Sayın Öçal.
9.- Kahramanmaraş Milletvekili Habibe
Öçal’ın, Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ü Kahramanmaraş
olaylarıyla ilgili ifadelerinden dolayı
kınadığına ilişkin açıklaması
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Az önce, Kemal Bülbül Vekilimizi, Kahramanmaraş
olaylarıyla ilgili şehrin bütün bir halkını töhmet
altında bırakacak ifadelerinden dolayı kınıyorum.
Kahramanmaraş, daima bağrında
yiğitler ve güzel insanlar yetiştirdi Akif İnan’ıyla, Cahit
Zarifoğlu’yla, Necip Fazıl’ıyla, Abdurrahim Karakoç’uyla,
Mahzuni Şerif’iyle her daim kardeşliği yücelten güzel
insanlarıyla, değerleriyle, Kürt’üyle, Alevi’siyle, Çerkez’iyle
kardeşliği yücelten bir şehirdir. Şehrimizin
dışarıdan gelen provokatörlerce işlenmiş bir
katliamdan dolayı bu şekilde töhmet altında
bırakılmasını kınıyorum. Maraş anılsa
anılsa kahramanlığıyla ve güzelliğiyle
anılmalıdır diyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Paylan…
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Sayın
Başkan, Maraş’ın bir mağduru olarak 60’a göre söz
istiyorum.
BAŞKAN – Arkadaşlar, ben 60’a göre kime
söz vereceğimi belirlemiş durumdayım, bana bırakın
lütfen.
Sayın Paylan, buyurun.
10.- Diyarbakır Milletvekili Garo
Paylan’ın, ana dil temelli çok dilde eğitim konusunda Millî
Eğitim Bakanına çağrıda bulunduğuna ilişkin açıklaması
GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, azınlık
okulları, ana dili temelli çok dilde eğitim veriyor, Türkiye’de
şu anda hâlâ faaliyette. Osmanlı döneminden beri de çok önemli bir
deneyim. Sayın Millî Eğitim Bakanına buradan çağrı
yapıyorum, bu deneyimden faydalansınlar, ana dili temelli çok dilde
eğitim. Ben hayatıma Ermenice başladım, gördüğünüz
gibi Türkçeyi konuşabiliyorum, İngilizcem, İspanyolcam da gayet
iyidir. Ana diliyle başladığınız zaman çok dilli
eğitime ve dillerin kardeşliğine ulaşabiliyorsunuz. Bu
deneyimden faydalanmamız lazım Sayın Başkan. Ama Türkiye
Cumhuriyeti Devleti hâlâ azınlık okullarının statüsünü
tanımlamış durumda değil maalesef. Lozan’da evet bir hak
tanımlanmış ama iç hukukumuz yok. Bunun için de bu
okulların varlığını sürdürmesi için herhangi bir
tedbir alınmıyor. Bütçeden de bakın herhangi bir bütçe
ayrılmıyor bu okullara. Oysa bu okullar kamu hizmeti veriyorlar yani
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına eğitim veriyorlar. Bu anlamda
Sayın Bakana da çağrımdır, Meclisimize
çağrımdır: Bu okulların gelin statüsünü
tanımlayalım ve varlıklarının sürdürülmesi için
gerekli tedbirleri alalım ve bu deneyimden faydalanalım.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Öztunç, siz de bir
Maraş Milletvekili olarak söz istediniz.
Sayın Bülbül, ondan sonra
size bir söz vereceğim.
Ondan sonra Cumhuriyet Halk
Partisine başlayacağız.
Buyurun Sayın Öztunç.
11.- Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’un,
Maraş’ta yaşanan katliamın tam anlamıyla ortaya
çıkarılması için Genelkurmay
Başkanlığının arşivlerinin
açılmasını talep ettiklerine ilişkin açıklaması
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Teşekkür
ederim.
Sayın Başkanım, bundan tam kırk
yıl önce, memleketimizde, Maraş’ta bir katliam yaşandı,
doğrudur, bunu kabul etmek gerekiyor, ediyoruz. Çoluk çocuk yüzlerce insan
katledildi, ailelerin gözü önünde kadınlar, gençler, çocuklar öldürüldü.
Kırk yıl önce yaşanmış bir acı. Bu
acıyı hepimiz, bütün Maraşlılar içimizde yaşıyoruz,
yaşamaya devam ediyoruz. Bununla yüzleşmemiz gerektiğini de
biliyoruz. Bu kapsamda, o gün Maraş’ta yaşananların tam
anlamıyla ortaya çıkarılması gerektiğini de biliyoruz.
Bu tam anlamıyla ortaya çıkarılmalı ki bugün bu sorunu daha
fazla konuşmayalım. Bunun için ne yapmak gerekiyor? Genelkurmay
arşivlerinin artık açılması gerekiyor. Genelkurmay
arşivleri açılırsa, Maraş’ta bu katliamı hangi
provokatörlerin yaptığı, kimlerin işin içerisinde
olduğu ortaya çıkar. Çünkü Maraş’ta Türkiye’nin
aydınlık insanları katledildiler. İçerisinde Alevi de
vardı, Sünni de vardı. Sadece Aleviler değil, Sünni insanlar da
vardı katledilenler arasında. Orada, aydınlık,
çağdaş, dünyaya sol pencereden bakan insanlardı bunlar.
Genelkurmay arşivlerinin bir an önce açılması gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Sayın
Başkanım…
BAŞKAN – Uzatmıyorum Ali Bey.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Tek bir
cümle.
BAŞKAN – Peki, tek bir cümleyle
tamamlayalım. 60’a göre bir dakika.
Buyurun. Son cümle ama.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Hiç kimsenin
derdi bu yarayı yeniden kanatmak değil, bunun farkındayız
ama artık bu konuyla da bir yüzleşmek gerektiğine
inanıyoruz. Maraş’ın tamamını bu olayla anmak da
yanlıştır, bunu da böyle görmek gerekiyor. Bu olayın tam
olarak ortaya çıkarılması için artık Genelkurmay
arşivlerinin açılmasını talep ediyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın Bülbül, siz de son olarak
toparlayın, ondan sonra Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna söz
vereceğim.
Yerinizden, buyurun.
12.- Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ün,
Maraş halkını ya da inançsal kesimi suçlamadığına
ilişkin açıklaması
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) – Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Maraş Milletvekili kadın
arkadaşın ismini bilmiyorum, özür dilerim, ismiyle hitap etmek
isterdim.
BAŞKAN – Sayın Öçal, soyadı Öçal.
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) – Ben asla Maraş
halkını ya da inançsal kesimi suçlayan bir şey söylemedim.
Maraş halkına selam olsun. Sütçü İmam’a da, Necip Fazıl’a
da, Mahzuni Baba’ya da sevgi ve saygılar. Maraş halkı bir suç
işlememiştir, Sünni toplumu bir suç işlememiştir.
İşin içerisinde derin devlet, provokatörler ve resmini
gösterdiğim bebek katilleri vardır.
Teşekkür ediyorum, saygılarımı
sunuyorum.
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) –
Alkışlıyorum.
BAŞKAN – Sayın Zeybek, son olarak sizi
alalım, ondan sonra Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna başlıyoruz.
Buyurun.
13.- İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek’in,
Yavuz Sultam Selim Köprüsü’nün ulaşıma açılmasından sonra
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçiş yapan aks aralığı
3.20’nin üzerindeki araç sürücülerinin mağduriyetinin giderilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) – Sayın
Başkan, Sayın Ulaştırma Bakanı; üçüncü köprünün
açılmasından sonra ikinci köprüden geçiş yapan, aks
aralığı 3.20’nin üzerindeki araçlarla ilgili, bir buçuk yıllık
bir zaman geçtikten sonra ciddi biçimde cezalar gönderilmeye
başlanmıştır. Piyasa değeri 30 ile 80 bin lira
arasında değişen panelvanlara, kamyonetlere 180, hatta 300 bin
lira civarında cezalar geldiğini biliyoruz. Bu konuyla ilgili,
geçtiğimiz günlerde, Karayollarının internet sitesinde
araçların cezalarının görülmediği bir durum oluştu;
kamyoncularımız, panelvan sürücülerimiz bunu da cezaların
kaldırıldığı biçiminde anladılar ancak
anlaşılan o ki, sonra tekrar bu cezalar gündeme geldi. Şu an
İstanbul’da yaşayan on binlerce küçük esnaf bu sorunla muzdariptir.
Bununla ilgili, hızlı bir biçimde bir çözüm üretilmesi gerekiyor;
diğer türlü, araçlarla ilgili icrai işlemler başlayacak.
Satış işlemleri yapılamıyor, cezalardan dolayı
ciddi biçimde bir tıkanma yaşanıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Tamam mıdır Sayın
Zeybek?
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) – Sayın
Başkanım, önemli bir konu. Çok sayıda İstanbullu…
BAŞKAN – Peki, bir cümleyle toparlayın
lütfen.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) – Lütfen…
BAŞKAN - Uzatmayalım ama.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) – Teşekkür
ediyorum.
Bu konuyla ilgili son zamanlarda hızlı bir
biçimde torba yasalar da geliyor. Hiçbir biçimde de şoförlerimiz
uyarılmamıştır; yani, ikinci köprüden geçmeye devam
ettiler. Aks aralığı 3.20 olan araçlar geçebiliyor fakat aks
aralığı 3.30 olan araçlarla ilgili ciddi cezalar oluştu;
180, 200, 300 bin lira ceza yiyen yurttaşımız var. Benim,
Sayın Bakandan ricam: Önümüzdeki yıl içinde bununla ilgili bir yasal
düzenlemeyi mutlaka Parlamentonun gündemine getirelim ve bu sorunu kökünden
çözelim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim.
Sayın Özen, sizden de çok kısa bir
değerlendirme istiyorum. Şundan dolayı: Çünkü siz de Maraş
katliamında acı yaşamış bir kardeşimizsiniz. Bir
toparlayarak, bütünleştirerek bu işten çıkalım.
Buyurun.
14.- İstanbul Milletvekili Zeynel Özen’in,
Maraş milletvekillerine Maraş katliamını lanetlemesi için
çağrıda bulunduğuna ilişkin açıklaması
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) – Teşekkürler
Başkan.
Biz her yıl Maraş anmasına gidiyoruz.
İnancımız gereği hiçbir insanın burnunu
kanatmamışız fakat iktidar o günleri tekrar bize
hatırlatıyor. Çünkü her yıl Maraş’ın etrafı
çevriliyor, ablukaya alınıyor, hatta İstanbul, Ankara’dan
kaldırılan otobüsler bile kaldırılamıyor. Bu yıl
cemevimizde anacağız, şehitlerimiz için dua
okuyacağız, gülbanklarımızı okuyacağız.
Ben buradan çağrıda bulunuyorum:
Maraşlı olanlar, Maraş milletvekilleri, gelin hep birlikte bu
katliamı lanetleyelim bir daha olmaması için.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Lanetliyoruz Sayın
Başkan, iktidarın bu konudaki tavrı belli zaten.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) – O zaman
anılmasına izin verin. Hep beraber gidelim oraya
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Levent Gök’ün, Maraş katliamının Türkiye’nin ortak
acısı olduğuna ve Meclis çatısı altındaki
milletvekillerinin katliamı lanetlediklerine inandığına
ilişkin konuşması
BAŞKAN
– Bu Meclis çatısı altında bulunan bütün partilerimizin
milletvekillerinin Maraş katliamını lanetlediklerini ben
yürekten inanarak biliyorum. Elbette anmalar konusunda da devletimiz, anma
törenlerine katılanların güvenliğini de sağlayacak
şekilde tedbirler alarak saygın ve herkesin iştirak edeceği
bir anmayı düzenleyecek tedbirleri de mutlaka alacaktır. Maraş
katliamı, hiçbir siyasi parti ayrımı olmaksızın
Türkiye’mizin, ulusumuzun ortak bir acısıdır.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri,
şimdi Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun konuşmacılarına
başlayacağız.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına ilk söz,
Adana Milletvekilimiz Sayın Müzeyyen Şevkin’e attir.
Süreniz beş dakika.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, önceki gün
tren kazasında yaşamını yitirenlerle ilgili
başsağlığı dilemek istiyorum, yaralılara da acil
şifalar dilerim.
Evet, değerli milletvekilleri, alelacele,
altyapısı hazırlanmadan faaliyete geçirilen Pamukova’da 41 insanımızın
yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan
hızlandırılmış tren kazası yaşadık. 7
Temmuz 2018’de Çorlu’da 24 kişinin yaşamını yitirmesiyle
sonuçlanan yine bir tren faciası; üç gün önce yaşanan kazada da yine
ne hikmetse sorumlu yok, suçlu yok, ihmal hiç yok ama nedense ölüm var,
acı var, yayın yasağı var, araştırma
önergelerinin reddi var.
Dünya demokrasilerinin içselleştirildiği
ve her alanda uygulandığı devletlerde bir tek insanın burnu
kanadığında sorumluların
cezalandırıldığı ve bu olayların yinelenmemesi
için derslerin çıkarıldığı, yönetenlerin istifa
ettiği süreçler yaşanır. Ülkemizde ise olayı kadere
bağlayıp hayatını kaybedenler için
başsağlığı dileme yarışına girilmekte
değerli milletvekilleri. En iyi başsağlığı
dilemekten daha iyi değil midir bir tek insanın burnunun
kanamaması?
Çorlu tren kazasında 9 yaşında
hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz Sel’in
çığlığını ve yürek yangınını ne
yazık ki ne yöneticiler ne iktidar duyuyor arkadaşlar. “Yürek usulca
pas tutar, sevgi uçup gider. Fark etmez akla kara, fark etmez doğru
yanlış. Şaşmayı unutursun. Yürek usulca pas tutar.”
Yüreğinize pas tutturmayın değerli iktidar milletvekilleri,
lütfen yüreğiniz pas tutmasın.(CHP sıralarından
alkışlar)
Yaptığınız yandaşı baz
alan ve siyasi çıkarlarınız için hızlı bitirmeye,
teslim tarihinden önce hizmete girmeye zorlanan projeler yüzünden can ve mal
kayıplarının yaşandığı ve daha da
yaşanacağı anlaşılmaktadır. Önceki gün yaşanan
kaza sonrasında BTS Başkanı ile bir hafta önce bir KİT
Komisyonu üyesinin verdiği bilgilere göre demir yollarında, 7 bin
kilometresinde sinyalizasyon olmadığı
açıklanmıştır ve bu hâlde insanların
canlarının hiçe sayılarak ulaşıma devam edildiği
görülmektedir.
Değerli milletvekilleri, burada liyakatsizlik,
kamu kaynaklarının yağmalanması, sorumsuzluk, istifa
mekanizmasının çalışmaması ve adaletsizlik her bir
milletvekilinin karşı durması gereken vicdani sorumluluktur;
hepinizin vicdanına sesleniyorum değerli iktidar milletvekilleri.
Evet, değerli milletvekilleri, bütçe, bir
tercihtir elbette. Diyanet İşleri
Başkanlığının 2019 bütçesinin yüzde 34,6
artırılarak 7,7 milyar liradan 10,5 milyar liraya
çıkarılması öngörülürken, Bilim ve Teknoloji,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Enerji Bakanlığının
bütçelerinde yüzde 56’yı aşan kesintiler yapılması, Allah
aşkınıza, hangi aklın ürünüdür? Ulaştırma ve
Altyapı Bakanlığının bu yıl 31,3 milyar lira olan
bütçesi, 2019’da tasarruf nedeniyle 13,6 milyar liraya düşürülecek. Bu
mudur tedbir arkadaşlar? Bu bütçenin neresinde halk var, bana söyler
misiniz? Bütçede yapılan bu tercihler israftır, gelecek
kuşakların haklarını çalmaktır, yazıktır,
günahtır arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, EUROSTAT 2016
verilerine göre Avrupa ülkelerinde ortalama bin kişiye düşen otomobil
sayısı 480 civarındayken Türkiye’de bu ortalama 142’dir. Öte
taraftan milyon otomobil başına düşen can kaybı
sayısı Avrupa 68,5 iken Türkiye'de bu can kayıpları
-değerli milletvekilleri, sayın iktidar milletvekilleri dikkatinize
sunmak istiyorum- 644’tür. İşte, övünülen yol yaptık, kara
yolları yaptık, denilen olaydaki çarpıcı gerçek budur.
Güvensiz ve altyapısız kara yolları, insanların
hayatını hiçe saymaktadır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye lojistikte sahip
olduğu coğrafi konumu kullanamamaktadır. Tüm dünya
ulaşım aracı olarak metro ve tren seferlerini tercih ederken
Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımı olan ve dört bir yanı demir
ağlarla örülmesine rağmen demir yolları ne yazık ki ne iç
hatlarda ne de dış hatlarda yeterince kullanılmamaktadır,
avantaja dönüştürülmemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Şevkin bir dakika
ilave ediyorum.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) -
Saygıdeğer milletvekilleri, yandaş ihaleler, usulsüzlükler ve her
kesimi olumsuz etkileyen kriz ortamında maalesef kamu özel iş
birliği projelerinde verilen kamu garantilerine de dikkatinizi çekmek
istiyorum. Özellikle üçüncü havalimanında yaşananları -süre çok
kısıtlı hepsini açıklayamayacağım ama-
açılıştan önce yaşanan iş cinayetleri, işçilerin
haklı taleplerine karşı tutuklamalar ve havalimanında
alelacele, apar topar yapılan havalimanı. Biliyorsunuz 90 metre dolgu
denildi üçüncü havalimanında, 90 metre dolguyla ihaleye
çıkılmasına rağmen 60 metre dolgu yapılmış ve
çökmeler yaşanmıştır. Değerli dostlar, tabii,
alelacele açılışı yapılan üçüncü havalimanı göle
dönmüştü, bir de ne yazık ki su içerisinde yüzen uçak görüntüsü var,
bu tür olaylarla karşı karşıya kaldık,
övündüğünüz üçüncü havalimanında arkadaşlar. Umuyorum, teknik
olarak başka sorunlar çıkmaz.
Ben biraz da kendi bölgeme geçmek istiyorum.
BAŞKAN – Selamlayalım Genel Kurulu,
süreniz kalmadı.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) – Bir fotoğraf
gösterir misiniz, uçağın fotoğrafını?
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) –
Uçağın fotoğrafı burada yok ama hemen onu buldurayım
efendim size, var efendim, arşivlere bir bakarsanız görürsünüz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) – Çok özür
dilerim, Adana’dan iki cümle bahsetmek istiyorum.
BAŞKAN – Peki, selamlayarak hemen...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) –
Arkadaşlar, Adana metrosu son derece önemli. 535 milyon dolar maliyetli
Adana hafif raylı sistemi -Sayın Cumhurbaşkanı defalarca
söz vermesine rağmen- Bakanlığa devredilmemiş,
Adana’nın sırtında bir kambur olarak durmaktadır.
Yine, Adana-Karataş yolu, Sayın
Bakanım, dikkatinizi çekmek istiyorum, her gün can kayıplarına
neden oluyor, bir türlü tamamlanmadı, ışıklandırma ve
sinyalizasyon hâlen tamamlanmamıştır.
Yine, Adana Şakirpaşa
Havaalanı’nın geliştirilmesi son derece önemlidir, orada da
uygun alan vardır, onu da göstermek istiyorum hemen hızlıca
size. Uygun alan bulunmaktadır yine Adana Havaalanı’yla ilgili, oraya
da dikkatinizi çekmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, altyapı
hizmetleri var, yatırımların israf edilmesi var,
vatandaşlarımızın kendini güvende hissetmemesi var. Bu
bütçede yaşam kalitesinde düşüş var, kaza var ve maalesef ölüm
var. Bu nedenle biz bu bütçeye “Hayır.” diyoruz.
Teşekkür ederim efendim, beni dinlediğiniz
için. (CHP sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bu iddiaları
reddediyoruz Başkanım.
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına ikinci söz, Kastamonu Milletvekili Sayın Hasan Baltacı’ya
aittir.
Buyurun Sayın Baltacı. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
CHP GRUBU ADINA HASAN BALTACI (Kastamonu) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ulaştırma
Bakanlığının 2017 yılı kesin hesabı ve 2019
yılı bütçesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, 8 Temmuzda Çorlu’da meydana gelen tren
kazasında kaybettiğimiz vatandaşlarımızın
acısı hâlen tazeyken bu perşembe günü Ankara’da yeni bir
faciayla daha karşılaştık, 9 vatandaşımız
hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına
sabır, yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Bilime inanmama, liyakatsizlik ve kaderciliğin
doğurduğu ihmaller bir tarafa, sadece daha fazla oy almak için
sinyalizasyonu bile tamamlanmamış tren hattını açanlar,
çocukları babalarından, anaları evlatlarından
ayırmıştır. Bilirkişi raporları ve kazaların
meydana geliş nedenleri, açık ihmal olduğunu ortaya koyduğu
hâlde, sorumluluk alan olmamıştır.
Bakın, Değerli Bakan, Makedonya’da tekne
faciası sonucunda 20 turist hayatını kaybetti,
Ulaştırma Bakanı istifa etti, sene 2009. Mısır’da tren
kazası sonucunda 49 kişi hayatını kaybetti,
Ulaştırma Bakanı istifa etti, sene 2012. Kosta Rika’da köprü
çöktü, 5 kişi hayatını kaybetti, Ulaştırma Bakanı
istifa etti, sene 2017. Bulgaristan’da bu yaz trafik kazasında 17 turist
hayatını kaybetti, aynı anda Ulaştırma Bakanı,
Bölgesel Geliştirme Bakanı ve İçişleri Bakanı istifa
etti, sene 2018. Ama sizin iktidarınızda yaşanan kazalardan
dolayı bugüne kadar tek bir kişi bile istifa etmedi.
Bırakın istifa etmeyi, bir Allah’ın kulu bile çıkıp
özür dilemedi. (CHP sıralarından alkışlar) Özür dilemeyi
bırakın, tek bir kişi bile çıkıp utanmadı.
Açıklamalarınızı okuduk
Sayın Bakan, dediniz ki: “Sinyalizasyon sistemi, demir yolu
işletmeciliği için olmazsa olmaz bir sistem değil.” Ben de
hatırlatmak istiyorum Sayın Bakan: Siz de bu ülke için, bizler için
olmazsa olmaz değilsiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Çünkü siz kendinizi bu halka karşı sorumlu hissetmiyorsunuz ama
şunu unutmayın, bugün sorumluluk almayanlar, bugün sorumluluk
almayı reddedenler, meşru olamazlar değerli arkadaşlar.
Değerli milletvekilleri, bir başka konu da
Ulaştırma Bakanlığının bütçesinden
konuşurken Sayıştay raporlarına değinmekte yarar
görüyorum. Raporlara baktığımızda, Kamu İhale
Kanunu’na uygun şartlar oluşmadığı hâlde yapılan
ihaleler, belediyenin yapması gerekirken üstlenilen yatırımlar,
maliyetin çok üzerinde bedelle ve gecikmeli olarak tamamlanan projeler,
yaklaşık maliyeti 231 milyon lira olan imalat
karşılığında firmaya yaklaşık 427 milyon
lira daha fazla yapılan ödemeler, ne yazık ki
Bakanlığın kamusal hedef ve amaçlarından çok uzak
olduğunu göstermektedir. Kamu kaynaklarının uzun yıllar
sömürülmesi anlamına gelen ve çocuklarımızın
geleceğini şirketlerin çıkarlarına rehin bırakan,
yap-işlet-kırışalım projeleriyle vatandaşın
sırtına ağır bir yük saran bu Bakanlığın,
Kanal İstanbul başta olmak üzere, bu tür benzer projelere devam
edeceği ve bu yükü misliyle artıracağı ortadadır.
Vatandaşın cebi ve mutfağı yangın yeriyken, sadece 2
köprü ve 1 otoyol için müteahhide geçiş garantisi olarak yani geçmeyen
araçların ücreti olarak iki yılda toplam 4,5 milyar lira ödendi. Bu
parayla 750 bin üniversite öğrencisine bir yıl boyunca burs
verilebilirdi. Garanti yolcu sayısındaki yüzde 96’lık
yanılma payıyla, Kütahya Zafer Havalimanı’nı işleten
şirkete Hazineden yaklaşık 21 milyon euro aktarıldı
değerli arkadaşlar yani 80 bin asgari ücretlinin bir yıllık
maaşı kadar. Peki, bunları kim ödedi? Elektrik faturası,
doğal gaz faturası bir önceki yıla göre 2 kat artan, pazardan
soğanı ve patatesi sayıyla almak zorunda bırakılan
vatandaş ödedi. Göreve geldiği günden bugüne yol yapmakla övünenlere
hatırlatmak isterim: Cengizin, Makyolun, Kalyonun Kolinin hafriyat
kamyonları yatmasın diye projeler ürettiniz. Bu projelere on
beş, yirmi yıllık garantiler verdiniz ama asgari ücretliye bir
aylık bile garanti veremediniz. Yol yaptınız ama yolun bir ucunu
fabrikalara, bir ucunu tarıma, bir ucunu turizme ulaştırmak
yerine yandaşlarınızın kasalarına ulaştırdınız.
(CHP sıralarından alkışlar)
AHMET
KILIÇ (Bursa) – İnsaf… İnsaf…
HASAN BALTACI (Devamla) - Değerli
milletvekilleri, şu gerçeği ortaya koymamız gerekiyor: Bu
yaşadığımız krizin en önemli nedeni, AKP Hükûmetinin
bilerek ve isteyerek kurduğu düzenin ta kendisidir. Bakın, 10
Kasımdan 12 Aralığa konkordato ilan eden şirket
sayısı 356’dan 856’ya çıkmışken, büyük dediğimiz
şirketler kimleri işten atacaklarını şimdiden
belirlemişken, Cumhurbaşkanı Erdoğan isterse eğer, bu
yıl, 2019’da, sadece örtülü ödenekten 284 bin BAĞ-KUR emeklisinin bir
yıllık maaşı kadar yani toplam 4 milyar 800 milyon lira
harcayabilecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Baltacı, bir dakika
ilave ediyorum.
HASAN BALTACI (Devamla) – Teşekkürler
Başkan.
Bu bütçeyle vatandaşın
sırtındaki vergi yükü 2018 yılına göre yüzde 20
artmıştır değerli milletvekilleri. Sadece 2019’da 117
milyar lira faiz ödeyeceğiz.
Bugün hukuk ve demokrasi kriziyle birlikte
konuşulması gereken, aslında ekonomik yıkımın
nedenlerinden birisi de meşruluk krizidir. Yapılan seçimler de bu
meşruluk krizini aşmaya yetmiyor, yetmeyecek. Çünkü meşru olmak,
Hazine garantisiyle yapılan yol, köprü, tünel, havalimanı ve demir
yolları ihalelerinin sözleşmelerini kamuoyuyla paylaşmayı
gerektirir; çünkü meşru olmak aynı zamanda kimin yanında
olduğunuzla ilişkilidir. Siz bilimden yana değilsiniz, siz
akıldan yana değilsiniz, siz halktan yana değilsiniz, siz
maaşının dörtte 1’ini ulaşıma ödeyen asgari ücretliden
yana değilsiniz, siz prim gün sayısını doldurmuş
olmasına rağmen emekli olmak için...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Süreyi bile
ayarlayamadınız yani. Neyi anlatacaksınız bitince? (CHP
sıralarından “Devam et.” sesleri)
HASAN BALTACI (Devamla) – Ben size anlatıyorum
Sayın Turan. Anlayan zaten anlıyor.
BAŞKAN – Sayın Baltacı, cevap
vermeyin karşıya.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Anladık
Başkanım, anladık.
BAŞKAN – Ben mikrofonu açıyorum, hemen
selamlayıp bitirelim.
HASAN BALTACI (Devamla) – Siz yıllardır
çalışıp da kadro alamayan Karayolları işçilerinin
yanında değilsiniz.
Sayın Turan, bir kez daha hatırlatmak
istiyorum: Bu bütçe meşru da değildir, halkın yanında da
değildir.
YUSUF BAŞER (Yozgat) – Öyle bir şey yok.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sokağa mı
çıkacaksın? Nedir bu ya?
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) – Niye?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) – Nasıl
meşru değil ya? Meclis kabul ediyor.
HASAN BALTACI (Devamla) – Bir de şu notu
söyleyeyim; tarih şunu göstermiştir: Meşruluk krizi yaşayan
iktidarlar, siyaset eğer meşruluk krizini aşamazsa ve siyaset bu
Parlamentoda çözüm üretemezse toplumlar kendi yollarını
bulacaktır ve dengeyi yeniden kuracaktır, emin olun.
Yapamadığınızı vatandaş yapacak, merak etmeyin.
(CHP sıralarından alkışlar)
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) – Biz yaparız,
yaparız. Yaparız biz, sen rahat ol.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Yapar vatandaş,
merak etme sen.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan…
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Ne dedi, ne dedi?
Sataşma yok.
BAŞKAN – Sayın Turan, buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan,
başından sonuna tartışmalı ifadeler kullandı
sayın hatip ancak şunu ifade etmek istiyorum...
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) – Baştan sona
doğru.
BAŞKAN – Bir saniye değerli
arkadaşlar.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bütçenin meşru
olmadığı gibi akla ziyan bir yaklaşımda bulundu.
Bütçe, milletin Meclisinde kabul görürse hayata geçecek. Meşruluğun
kaynağı burasıdır, başka kaynak aramıyoruz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Genel Kurul
onaylayacak. Bitti, bu kadar.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Onun
dışında on yedi yıldan beri aynı hikâyeyi dinliyoruz.
On yedi yıldan beri bu millet bize bu yetkiyi verdi. Bu emanetin
ağırlığını bilen insanlarız. Bu millete vefa
borcumuz var, daha çok çalışacağız ama meşruiyet
millettir, Meclistir Sayın Başkan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) – Sayın
Başkanım, meşruluğu kim tayin ediyor?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Özkoç’un bir talebi var.
Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Müsaade ederseniz
kayıtlara geçmesi açısından ifade ediyorum. Meşruluk,
çoğunluğun azınlığa tahakkümü değildir.
Meşruluk, katılımcı bir demokrasiyle, millet için
doğru olanın hakkaniyet ölçüsü içerisinde kabul edilmesidir.
Eğer çoğunluğun azınlığa tahakkümü olsaydı
dünyada demokrasilerin hiçbiri yaşanılabilir hâle gelmezdi.
O yüzden, bir bakanın “Bir aracın sinyal
sisteminin olmaması o araç için gerekli bir şey değildir, o araç
öyle de yürür.” gibi bir açıklama yapması milletimizle ilgili can
kayıplarını görmemezlikten gelmesidir.
Arkadaşlarımızın kürsüden feryadı ve sesi,
milletimizin feryadı ve sesidir.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına üçüncü söz Kocaeli Milletvekilimiz Sayın Haydar Akar’a aittir.
(CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Akar, süreniz beş dakika.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Haydar Bey,
arkandayız (!)
CHP GRUBU ADINA HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; evet, bugün bütçeyi
konuşuyoruz. Biraz evvel Bülent Turan’ı dinlerken “Bütçe üzerinde ve
matematiksel olarak konuşmak gerekir.” dedi. Aynen ben de öyle
konuşacağım, hiç merak etmesin kendisi.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sataşmasın
Başkanım.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Tabii, bütçeye bir genel
değerlendirme yapmak lazım ve bu genel değerlendirmeyi yaparken
2002’de bu vatandaşa ne söz verdiniz ve bugün geldiğiniz konumu çok
kısa bir özetleyeceğim, daha sonra da Ulaştırma
Bakanlığı bütçesi üzerinde görüşlerimi bildireceğim.
Bakın, 2002’de bu vatandaşa şöyle söz
verdiniz: “Yasaklar bitecek bu ülkede.” dediniz, “Yolsuzluk bitecek.” dediniz
ve “Yoksulluk bitecek.” dediniz. 2018’e geldiğimizde bu üçü devam
ettiği gibi buna bir de “2Y” daha eklediniz. Neyi eklediniz? Yalanı
eklediniz, yağmayı eklediniz. (CHP sıralarından
alkışlar) Yani gerçekten kendinizi geliştirdiniz, ülkeyi
geliştirdiniz, “3Y”yi “5Y” yaptınız on altı yıl sonra.
“Yağma” deyince Türkiye’de iki kurum akla
gelir; biri Enerji Bakanlığı akla gelir, diğeri de
Ulaştırma Bakanlığı akla gelir “yağma” deyince.
SALİH CORA (Trabzon) – CHP gelir, CHP… CHP’li
belediyeler geliyor.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Bu yağmayı da yine
özetleyerek aynen… Şimdi, Bülent Turan’ın anlayacağı
şekilde hazırladım ben bunu. (CHP sıralarından
alkışlar)
Bakın, üç tane eserinizden örnek vereceğim
ki -asla yola, köprüye karşı değiliz ama yağmaya
karşıyız- yağmanın nasıl
yapıldığını bu örneklerde çok rahatlıkla görebilirsiniz.
Bakın, “yap-işlet-devret” demişsiniz, sonra
yap-işlet-seyrete geçmiş, hemen peşinden de yap-işletler
servete dönüşmeye başlamış. Kimin lehine servete
dönüşmeye başlamış? Vatandaşın ve devletin lehine
değil, o “beşli çete” de denen yarattığınız
çetelerin lehine servete dönüşmeye başlamış.
Bakın, yapım maliyetlerine bakın.
Osman Gazi Köprüsü’nün yapım maliyeti 1 milyar 300 milyon dolar, Avrasya
Tüneli’nin yapım maliyeti 1 milyar 245 milyon dolar. Çok yakın, 50
milyon dolar fark var aralarında. Osman Gazi’nin işletim süresi yirmi
iki yıl, Osman Gazi’nin yanında Avrasya Tüneli’nin işletme
süresi yirmi dört yıl. O da yakın birbirlerine. Araç garantilerine
bakın, 40 bine 60 bin. Biri 35 dolar artı KDV, diğeri 4 dolar
artı KDV.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) – Normal piyasa
şartları nedir?
HAYDAR AKAR (Devamla) – Hemen Yavuz Sultan Selim
Köprüsü’ne bakın; 3,5 milyar dolarlık bir yatırım maliyeti
var, geçiş ücreti 4 dolar artı KDV.
Şimdi, şöyle bir hesap yaptım, siz de
yapın lütfen; göremediğiniz, duymadığınız için
bizi görsel hazırladım size görebilesiniz diye: Osman Gazi
Köprüsü’nden yirmi iki yıl sonra -devletin garantisini bırakın-
40 bin vatandaş sabit geçti, Avrasya Tüneli’nden de 60 bin kişi
geçti; işletme süresi sonunda Osman Gazi Köprüsü’nü işletenlerin
cebine 11 milyar 200 milyon dolar giriyor, Avrasya Tüneli’ni işletenlerin
cebine sadece 2 milyar dolar giriyor. Avrasya Tüneli’nden günlük 360 bin araç
geçecek ki bu rakamı yakalayabilsin ve 2017 yılında üç proje
için ödediğimiz para 2 milyar 283 milyon TL. Bunlar kara yolları,
tünel, köprüler; örnekleri çoğaltabiliriz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Yanlış
hesap, yanlış!
HAYDAR AKAR (Devamla) – Doğrusunu sen söylersin
burada.
Sevgili arkadaşlar, Zafer Havalimanı’ndan,
yaptığınız havalimanlarından bahsetmek istiyorum.
Türkiye’ye havalimanlarını
kazandırdığınızı söylediniz. Doğru ama
şunu hiç unutmayın ki sizden önceki iktidarlar zamanında
Türkiye’de şu andaki 56 havalimanının 37 adedi yapılmış.
Sizin döneminizde devlet imkânlarıyla sadece 12’si
yapılmış, diğerleri yap-işlet-devret modelleriyle
yapılmış. Yaptığınız 12
havalimanının kapasitesi bir Adnan Menderes Havalimanı’na
eşit değil arkadaşlar. Buna da dikkatinizi çekmek istiyorum.
Burada ilginç olan ne biliyor musunuz? Bu
havalimanı için tam tamına yirmi dokuz yıl on bir ay işletme
süresi vermişsiniz. Yolcuyu üç kentin yolcusu olarak
düşünmüşsünüz; Kütahya’yı düşünmüşsünüz, Afyon’u
düşünmüşsünüz, Uşak’ı düşünmüşsünüz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Oraya biz bir
zafer anıtı diktik, zafer anıtı.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Zamanım yeterse diğerlerini
de söyleyeceğim.
Oradaki nüfus artışlarına
baktım, toplam altı senedeki nüfus artışı binde 20
yani 1 milyon 619 binle havaalanı açılmış, bugün 1 milyon
652 bin. Garanti edilen yolcu sayısındaki artış yüzde 33.
850 binden 1 milyon 138 bine çıkarmışsınız. Herkesi
uçuracağınızı düşünmüşsünüz ama uçan yolcuya
baktığımızda, dış hatlarda yüzde 3, iç hatlarda
yüzde 5 gerçekleşme sağlanmış.
Şimdi, diyeceksiniz ki –sizden önceki eski
bakan daha önce de söyledi- “Biz havalimanlarından 470 milyon
kazandık.” Kazanmadık, onları tekrar
kiraladığınız için o parayı cebinize koydunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Akar, bir dakika ilave
edelim.
HAYDAR AKAR (Devamla) - 470 milyonu koydunuz ama
başka havalimanları da var.
Bakın, Bodrum Milas’ta 8 milyon euro
ödemişsiniz. Esenboğa’da devam ediyor; 29,5 milyon euro
ödemişsiniz. TAV’da, İzmir’de 10,6 milyon avro ödemişsiniz,
Zafer Havalimanı’nda 26 milyon avro ödemişsiniz.
Sevgili arkadaşlar, sadece bununla da bitmiyor
bu yap-işlet-devret modelleriniz. Bir de ulaştırmanın ana
gövdesi olan, aslında halkın çok rahatlıkla
yararlanabileceği, ucuza ve güvenli yararlanabileceği ama sizin
zamanınızda güveni ortadan kaldırdığınız
Devlet Demiryolları var. Devlet Demiryolları tam bir vaka. Ben bekliyordum
ki iki gün, üç gün burada Devlet Demiryolları Genel Müdürü, bu
kazaların yapıldığı zaman bu ihalelere imza atan
Devlet Demiryolları Genel Müdürü -burada oturuyor- bir kelime etseydi.
Etmedi çünkü edemezdi. Niye edemezdi?
Bakın, niye bu kazalar oluyor? Size bir örnek
vermek istiyorum. Bunlar birim maliyet üzerinden bir ihaleye
çıkıyorlar. Güzergâh kazı işleri, tespit edilen ücretin 29
katı yani devlet tarafından muhtemel bedelin…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Akar, toparlayın
lütfen.
HAYDAR AKAR (Devamla) – Toparlıyorum Sayın
Başkan.
Maliyet birimi yaklaşık 3,23 olan güzergâh
kazı işlerine 29,70 lira veriyor; güzergâh dolgu işlerine
0,19’ken 4,30 veriyor ama sinyalizasyona gelince 26 katından daha az
veriyor yani yaklaşık bedel 42 milyonken 1 milyon 640 bin lira
veriyor; elektrifikasyona 73 milyonken 1 milyon veriyor ve ihaleyi cebine
koyuyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Sonra gerçekleşme oranına bakıyoruz.
Gerçekleşme oranına baktığımızda, yüzde 32’lik
bir gerçekleşme oluyor, karşılıklı ihaleler
feshediliyor. Yeniden ihaleye çıkılacak ama yüzde 32 nereyi
gerçekleştirmiş? 84 milyona yapması gereken kazı işini
yaklaşık 517 milyona yapıyor ve ihaleyi feshediyor müteahhit.
Nerede var bu? Hani açtınız ya övünerek, İstanbul-Ankara
hattında var. Nerede var? Bakü-Tiflis hattında var. Nerede var?
Sayıştay raporuna göre nerede var? Hemen söylüyorum… (CHP
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Devamla) – Sayın
Başkanım, bu çok önemli, kazayla ilgili olduğu için.
BAŞKAN – Selamlamak için söz veriyorum
Sayın Akar, lütfen.
HAYDAR AKAR (Devamla) – Selamlıyorum.
Sayıştay raporunda var. Neresi
burası? İşte Başkentray’ın olduğu bölge,
Ankara-Sincan arası ve Sincan-Kayaş arası sinyalizasyonun
gerçekleşme oranı sıfır. Sıfır arkadaşlar,
sıfır, gerçekleşme oranı sıfır.
Şimdi, kalkıyorsunuz diyorsunuz ki: Bu
bütçe… Bu bütçe halkın bütçesi falan değil arkadaşlar. Halk var
aslında, yanlış söylüyoruz. Bu bütçede halk nerede yani
işçi nerede, çiftçi nerede, EYT’li nerede, emekli nerede? Parayı
veren tarafta, devlete geliri sağlayan tarafta ama sömüren tarafta,
hortumlayan tarafta kim var biliyor musunuz? Yarattığınız
beşli çeteler var. Devlet Demiryolları ihalesini inceleyin,
Karayolları ihalesini inceleyin; 11’inci müteahhidi bulun, 11’inci
işletmeyi bulun, ben hiçbir şey demeyeceğim size. (CHP
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Süreniz bitiyor, selamlayalım.
HAYDAR AKAR (Devamla) – Yüzlerce, binlerce örnek
verebilirim diyor, sevgi ve saygıyla selamlıyorum hepinizi. (CHP
sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Bülentçiğim,
matematiksel olarak bak, takip edebilirim.
BAŞKAN – Sayın Turan, buyurun.
(Uğultular)
Değerli arkadaşlar, lütfen bir sessiz
olalım.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
15.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın,
Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın 10 sıra sayılı 2019
Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017
Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur
görüşmelerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan,
aslında yine diyorum, usul ekonomisi gereği söz almayı
doğru bulmuyorum.
BAŞKAN – Biliyorum, nezaketinizi de biliyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Fakat Haydar Bey’in
adımı da vererek kendince espri yapmasını üzüntüyle
karşıladım. 4 dönem vekillik yapmış bir
arkadaşımız; daha nitelikli, daha doyurucu, zamanı daha iyi
ayarlayan bir konuşma bekleme hakkımız var.
Bakınız, sataştığı
için cevap vereceğim. Yıl 2011, Haydar Bey’in vekil olduğu
yıl, CHP’nin Kocaeli’deki oy oranı yüzde 25; yıl 2015, yüzde 23;
yıl 2018, yüzde 20. Haydar Bey’in arkasındayız, konuşmaya
devam etsin Sayın Başkanım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan,
direkt adımı…
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Oylar artıyor mu,
azalıyor mu?
BAŞKAN – Bir saniye değerli
arkadaşlar, bir saniye…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan,
adımı söyleyerek…
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – On beş
yıldır onu sandığa gömüyoruz, yeter ya!
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Bir müsaade edin
arkadaşlar.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım,
lütfen…
Bugün zamanı iyi kullanmak durumundayız.
Lütfen…
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Ya vatandaş
yapmış, evet.
BAŞKAN – Buyurun.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Çok ciddi bir şey
konuşuyoruz. Gerçekten de Türkiye'nin problemi olan olayları
konuştuk kürsüde ama Sayın Grup Başkan Vekili benim espri
yaptığımı ifade etti. Doğru olmayan…
BAŞKAN – Sayın Akar, yerinizden bir dakika
daha söz veriyorum, lütfen toparlayarak kapatalım.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan, izin
verirseniz sataşmadan konuşacağım.
BAŞKAN – Yerinizden söz veriyorum Sayın
Akar, lütfen.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Ağabey, oylar
arttı mı azaldı mı ya, onu söyle sen.
FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) – 60’a göre
yerinden lütfen.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Müsaade ederseniz…
BAŞKAN – Sayın Akar, lütfen yerinizden
buyurun, bir dakika veriyorum ben.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sataşmadım,
arkasındayız.
BAŞKAN – Biliyorum, ben zaten yerinden söz
verdim Sayın Turan, biliyorum.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Efendim, oylar
arttı mı azaldı mı, onu soruyor vatandaş.
BAŞKAN – Buyurun, bir dakikadır süreniz.
16.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın,
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan,
kentimde oy alamıyor olabilirim -ben almıyorum, parti olarak hep
birlikte giriyoruz- onlar kentimde büyükşehir belediye
başkanlığını da alabilirler, milletvekili
sayısını da çok çıkarabilirler; mesele o değil. Ben
bir şey anlatmaya çalıştım, o duymayan
kulaklarını, yıllarca anlattığımız bu
yolsuzlukları duymamaya çalışmamalarını görsel olarak
ifade etmeye çalıştım çünkü Bülent Turan biraz evvelki
konuşmasında şunu söylüyordu: “Bütçeyi konuşun ve
matematiksel olarak konuşun.” Aha Bülent Turan sana, matematiksel bir
konuşma.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) – Evet, rakamlar
yanlış.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Aha Bülent Turan sana, 4
dolar olan Avrasya Tüneli, niye 37 dolar? (CHP sıralarından
alkışlar) Çık, bunu bana izah et, ben de sana gerekli
cevabı veririm, hiç merak etme.
BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim.
Sayın Turan, siz de bir toparlayın,
diğer konuşmacıya söz vereceğim.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Matematiksel olarak 14
seçim kazandık, matematik bu ağabey.
BAŞKAN – Bir saniye Sayın Bak, lütfen,
grup başkan vekilimiz konuşuyor.
17.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, bu
bütçenin en büyük kaleminin millî eğitim, ardından sağlık,
sonra da sosyal yardımlar olduğuna ilişkin açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan,
kürsüde bence gereksiz olan bir espri yaptı diye cevap verdim.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Evet.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Ama yine aynı
şeyi devam ettiriyor.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Oylar artıyor,
değil mi?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Mesele “Haydar Bey,
Bülent Turan” meselesi değil, mesele bütçe meselesi. Eğer matematik
konuşacaksak, bir daha söylüyorum, bu bütçenin en büyük kalemi millî
eğitim, ardından sağlık, sonra sosyal yardımlar.
Uluslararası örneklere baktığımızda, bu kadar
halkın yanında olan bütçe çok az var dünyada. Eğer iyi olmasa 16
bütçe kalmazdı zaten Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan…
Sayın Başkan, tutanaklara…
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Haydar, oyları
artır Haydar. Oyları artır Haydar, oylar yükselsin.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına dördüncü konuşmacı
Niğde Milletvekilimiz Sayın Ömer Fethi Gürer. (CHP ve İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Kazma yok elinde
Başkanım, eksik kalmış.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Ağabey,
botların yok, botların.
CHP GRUBU ADINA ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizleri izleyen
halkımızı önce saygıyla selamlıyorum. (CHP ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Botlar nerede ya?
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) – Ama esas, bizlere
bu yolları yapan, gece gündüz, karda kışta çalışan,
evdeki çocuğunun yırtık ayakkabısına rağmen sabah
mesaisine gelen, hakkı verilmeyen işçi kardeşlerimi
selamlıyorum. (CHP, HDP ve İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
Karayolları taşeronlaşmanın bu
ülkedeki ilk adresidir. Karayollarında çalışan 40 bin işçi
varken 2005 yılında Karayollarında çalışan işçi
sayısı 10 bine düşürüldüğünde mücadeleyle, mahkemeyle
haklarını alan işçilere daha sonra söz verildi.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Sen
çalıştın mı?
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) – “Karayollarında
taşeron yok.” dendi, hile yapıldı, hurda yapıldı,
anahtar teslim sistemi uyduruldu ve o işçilerin hakkı gasbedildi.
Sayın Bakan, Cumhurbaşkanı söz verdi,
Başbakan söz verdi, bakanlar söz verdi. Karayollarında
çalışan emekçiler başta olmak üzere, kiralık araç
şoförleri, toplum yararına çalışanlar, hastane bilgi
işlemde çalışanlar, görüntülemede görev yapanlar,
sağlıkta, millî eğitimde, ulaştırmada emeği ve
hakkı gasbedilenler adına sesleniyorum: Verin bu emekçilerin
hakkını, verin bu emekçilerin hakkını! (CHP, HDP ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Yuh diyorum ki yuh diyorum! Onların
yaptıkları üzerinde gidip gelirken onların sırtına
kene gibi yapışıp onları sömürene, onlara “taşeron”
adı verip taşerona çalıştırırken ondan
haksız kazanç elde ederek bu ülkede sokakta vicdanen rahat gezene de yuh
olsun! (CHP sıralarından “Bravo” sesi, alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bakınız,
Hızlı Geçiş Sistemi’nden okunmayan plakalı kaçak geçiş
1 milyon 821 bin, yabancı plakalı kaçak geçen araç 512.836, uçan giden
para 118 milyon 966 bin. OGS’de 2017 yılında okunmayan plakalı
kaçak geçen araç 931.611, yabancı plakalı kaçak geçen 365.334. Devlet
bunların peşine düşsün; işçinin, emekçinin
hakkını gasbetmekten kamuda da özelde de bütün bu halkın,
işçinin, emekçinin hakkını sömürenler vazgeçsin. Eğer onlar
bir gün ayağa kalkarsa siz o yataklarınızda rahat
uyuyamazsınız.
YAVUZ ERGUN (Niğde) – Ya, bırak Allah
aşkına.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) – Sen, ne
bırak… Geliyorum ona da.
Değerli arkadaşlar, bakınız,
“Bir yılda 763 kilometre yol yaptık.” diyorlar. Niğde
Milletvekili burada laf atıyor. Dinleyin, 2013’ten beri
Niğde-Tepeköy-Çiftlik yolunu bu iktidar yapamadı, 31 kilometre yol
yapamadı. Bor-Altunhisar arasında bir yola 3 kere asfalt döktü,
Altunhisar-Ankara yol bağlantısı duble yol yapılamadı.
Bunlar nasıl 763 kilometre yol yapıyor, ben bunu anlayamıyorum.
Sayın Bakan, bunları bana bir bildir. Aynı yolu yapıp yapıp
bir daha “Yaptık.” diyorsunuz. Asfaltını yeniden döküyorsunuz, bir
daha “Yaptık.” diyorsunuz.
YAVUZ ERGUN (Niğde) – Ya, biri Karayolları
biri belediye imkânları.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) – Buraya
geliyorsunuz, “Duble yol yaptık.” diye savunuyorsunuz. Gidin,
Osmanlı’ya bakın, gidin, cumhuriyetin ilk yıllarına
bakın; ihtiyaç varsa yol yapılır, kim olsa yapacak. O yollar
ihtiyaç olduğu için yapıldı, bize onu anlatmayın.
Ama bize şunu anlatın: Devlet
Demiryollarının içini boşalttılar kurumun ruhunu yok
ederek. Bugüne kadar kaç tane insanın ölümünde vebaliniz var, gelin burada
bunu anlatın. Bu son kazayı da…
AHMET AYDIN (Adıyaman) – Su iç, su iç, su
içsene.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Bir hafta önce
KİT Komisyonunda Genel Müdüre arkadaşlarımla birlikte
eleştiriler getirdiğimizde bize dediler ki: “Bu yüksek
hızlı treni kameralarla izliyoruz, öncü tren çıkarıyoruz.”
Kamerayla izledikleri, öncü tren çıkardıkları yerde insanlar
ölüyor ve dün burada Ulaştırma Bakanı sırıtarak
“Şunu yaptık, bunu yaptık.” deme hakkını kendinde
görüyor. (CHP sıralarından alkışlar) Bazen de özür dilemesini
bilin, halka karşı doğru söylemeyi öğrenin. Bu ülkenin
insanı sizin yalanınızdan, algınızdan bıktı.
Halka karşı sorumluluğunuzu yerine getirin. Gelin, iyi
işlerinizi alkışlayalım ama işçiyi, emekçiyi
sömürmekten vazgeçin diyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar; HDP ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Gürer, yalnız,
konuşmanız bitti, lütfen kıyafetinizi bir normalleştirelim.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
beşinci söz Uşak Milletvekilimiz Sayın Özkan Yalım’a
aittir.
Sayın Yalım, süreniz beş dakika.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÖZKAN YALIM (Uşak) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli Divan, çok değerli
çalışma arkadaşlarımız ve de bizi izleyen yüce milletimize
en içten duygularımla saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Yetersiz olan 2019 yılı bütçemiz
şimdiden hayırlı olsun diyorum.
Ben sözlerime başlarken ilk önce
Yenimahalle’deki -kaza demiyorum- iş cinayetinden dolayı ölen 9
vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
Sayın Bakan, yirmi iki yıl Avrupa’da
yaşadım. Bu tip kazalarda, hangi bakanlık olursa olsun… Sizin
bakanlığınız Ulaştırma Bakanlığı;
bence insanlarımızın, milletimizin güvenliklerini
sağladığınız en hasas bakanlık. Biraz önce
dediğim gibi, yirmi iki yıllık Avrupa yaşamımda, bu
tip ihmallerden dolayı, görevde olan bakanlar direkt istifa ederler. Ben
sizin bu açıklamanızdan dolayı, “Orada sinyalizasyon gerekli
değil.” İşte “Yok telefonla, yok telsizle, yok öncüyle bu işi
biz kontrol ediyoruz.” dediğinizden dolayı sizi derhâl istifaya davet
ediyorum Sayın Bakan, derhâl istifaya davet ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar) Bir tek sizi değil, sizden
önceki, bu işi yapan, bitiren Ulaştırma Bakanı -şu
anda Genel Kurulda yok- Ahmet Arslan’ı da, aynı şekilde onu da
istifaya davet ediyorum. Eğer 9 vatandaşımız bugün yoksa,
onların çocukları öksüz kaldıysa bunun sebebi maalesef
sizlersiniz. Çünkü, bir işlemi bitirmeden, bir yapımı
bitirmeden, o demiryolunu tamamen bitirmeden, gerekli elektronik
sinyalizasyonunu bitirmeden açtığınızdan dolayı sizi
sorumlu tutuyorum ve de derhâl istifaya davet ediyorum Sayın Bakan. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Bakan ve de çok değerli milletvekili
arkadaşlarım; bu kazadan dolayı çok değerli milletvekili
arkadaşlarımla birlikte Meclis araştırması önergesi
verdim. En yakın zamanda Meclisimize gelecektir bütçeden sonra,
umarım gerekeni yapacaksınız diyorum.
Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz bütçe
görüşmesi yapıyoruz, konkordato yani iflas erteleme… Bu,
yaklaşık bir yıldır popülaritesini kazanan, maalesef AK
PARTİ Hükûmeti döneminde, on altı yıldır, özellikle son iki
yıldır, bir buçuk yıldır birçok firmanın vermiş
olduğu iflas ertelemedir. Daha önceleri vardı ama kimse bilmiyordu.
Ben özellikle şunu sizlerle paylaşmak istiyorum: Otobüs
firmalarımız var hepinizin bildiği değerli arkadaşlar.
Sayın Bakan, sizin de çok iyi tanıdığınız, 1937
yılında kurulan, tam seksen bir yıllık Ulusoy firması
ne yaptı? Konkordato ilan etti. 1962 yılında kurulan, elli
altı senelik Pamukkale firması ne yaptı? İşte AK
PARTİ döneminde konkordato ilan etti, sizin yönetemediğiniz ekonomi
yüzünden. Ulaştırma sektöründeki otobüsçü, kamyoncu, nakliyeci
arkadaşımızı, taksiciyi maalesef sizler
batırdınız, batırmaya da devam ediyorsunuz çünkü
yönetemiyorsunuz. Sayın Bülent Turan, Doğan Bey; yönetemiyorsunuz.
Bir an önce gereğini yapın, bu nakliyecileri kurtarın diyorum.
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Siz gelin;
kazanın, gelin.
ÖZKAN YALIM (Devamla) – Otobüs firmaları
batıyor. Bakın, Ulusoy, sizden, bizden, dedenizden bile daha
yaşlı olan Ulusoy firması bugün konkordato ilan etti.
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Seçimlerde
daha çok çalışın, iktidar olun.
ÖZKAN YALIM (Devamla) – Bunun yanında,
Sayın Bakan, özellikle sizinle paylaşmak istiyorum. Bunun ne
olduğunu biliyor musunuz? 10 numara yağ. Bu 10 numara yağ son
derece tehlikeli bir madde. Niçin kullanılıyor? Maalesef çaresizlik
içerisinde kalan otobüs ve nakliye şirketleri kullanıyor. Neden?
Çünkü akaryakıtı alamadıklarından, maliyetlerin çok yüksek
olduğundan.
Peki, bunun sonucunda neler meydana geliyor?
İşte bu görüntü; otobüsler yanıyor. Bu otobüslerin
yanmaması adına, ben sizi şimdiden tekrar uyarıyorum.
Olası bir otobüs yanmasında, en ufak bir vatandaşımızın
yanması, ölmesi durumunda bundan sizi şimdiden sorumlu
tutacağımı belirtiyorum. (CHP sıralarından
alkışlar) 10 numara yağların otobanlar üzerinde, kara
yolları üzerinde bir an önce satışını durdurun ve
yakıt olarak kullanılmasını önleyin ve gerekli önlemi
alınız diyorum.
Değerli Bakan, biliyorsunuz, 2002
yılında iktidara geldiniz. 2002 yılında iktidara
geldiğinizde… Hani bir ironi var, birçok vatandaşımız diyor
ki: “Akaryakıta gelen zam beni ilgilendirmiyor, ben hep 50 TL’lik mazot
alıyorum, benzin alıyorum.”
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Yalım,
toparlayalım, bir dakika ilave ediyorum.
ÖZKAN YALIM (Devamla) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bakın, gördüğünüz gibi değerli
arkadaşlar, 2002 yılında 50 TL’ye 30 litre benzin, 38 litre
motorin alınıyordu ama sizin yönetemediğiniz sistem ve ekonomi
yüzünden benim nakliyecim, kamyoncum, vatandaşım, benim minibüsçüm,
benim taksicim, vatandaşın hepsi kendi özel araçlarına bugün 50
TL’ye maalesef sadece 8 litre benzin ve de 8 litre motorin alabiliyor.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Hesap yanlış.
ÖZKAN YALIM (Devamla) – İşte, sizin bu
ülkeyi getirdiğiniz durum apaçık ortada.
AHMET AYDIN (Adıyaman) – 50 bin liraydı,
50 bin lira; 6 sıfır vardı.
ÖZKAN YALIM (Devamla) – Şimdi, değerli
arkadaşlar, bu şekilde ekonomiyi yönetemediğinizden dolayı
vatandaşlarımız ciddi derecede mağdur oldular ama bunun
çözümü çok kolay. Özellikle profesyonel nakliyeciler ve otobüsçülerle
alakalı, Sayın Bakan, köprülerdeki yapmış olduğunuz
yanlış anlaşmalardan dolayı -özellikle Haydar Akar Vekilim
bunun detaylarını açıkladı, ben
tekrarlamayacağım- köprülerin, tünellerin, otobanların,
sigortaların, kaskoların, motorlu taşıtlar vergilerinin bir
an önce doğru ayarlara getirilmesi gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Son sözü tamamlayın Sayın
Yalım lütfen.
ÖZKAN YALIM (Devamla) – Peki, teşekkür
ediyorum.
Ve de eğer siz bu sektörü kurtarmak
istiyorsanız Avrupa’da olduğu gibi profesyonel nakliyecilere,
ulaştırma sektöründeki otobüsçülere “accise” mazot desteğinin
bir an önce verilmesi gerekiyor, tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi.
Diğer bir taraftan, Otomotiv Distribütörleri
Derneğinin açıklamalarına göre Eylül ayının sonunda,
2018 yılında piyasa 2017’ye göre yüzde 68 daraldı yani yeni
otomotiv satışlarında da ciddi sıkıntılar var, bu
sektör de can çekişiyor.
Ben Uşak ilimizle ilgili de bir son
konuşmayla bitireceğim. Çok değerli muhtarımız, Fadime
Meral Muhtarımızın ve de çok sayıda
vatandaşımızın bana telefonla ulaşmaları sebebiyle
Uşak merkezden Bölme köyüne doğru giderken gaz deposunun
karşısındaki Ovademirler yoluna bağlantı sağlayan
demir yolu geçidi kapatılmıştır. Çok sayıda
vatandaşımız mağdurdur. Demir yolunun konumu itibarıyla
kot farkı vardır, yüksektedir. Bu kot farkı kullanılarak
buranın bir alt geçit yapılmasıyla
vatandaşlarımızın hem araçla hem de yaya olarak
geçişleri kolaylaşacaktır, hem can hem mal güvenliği
sağlanacaktır. Bu alt geçidin bir an önce sizin
tarafınızdan yapılmasını talep ediyorum.
Teşekkür ederim, sağ olun. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Yalım.
SALİH CORA (Trabzon) – Başkanım…
BAŞKAN – Sayın Turan…
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Salih Bey’in 60’a göre
kısa bir açıklaması var Sayın Başkan.
BAŞKAN – Buyurun.
Nedir Salih Bey?
SALİH CORA (Trabzon) – Başkanım,
aslında kayıtlara geçmesi açısından söylüyorum.
BAŞKAN – Lütfen…
SALİH CORA (Trabzon) – Ulusoy
firmasının, Trabzonlu bir firmanın konkordato ilan ettiğine
dair bir açıklaması oldu sayın hatibin.
BAŞKAN – Tamam.
SALİH CORA (Trabzon) – Ticaret Odası
Başkanımızla da görüştük. Ali Osman Ulusoy’un
vefatından sonra, Ulusoy firması “Ali Osman Ulusoy” markası
adı altında faaliyetlerini yürütmektedir. Önceki ismi olan “Ulusoy”u
da başka bir firma, başka bir akrabaları yürütmüş;
onların aldığı bir konkordato ilanıdır. Ali Osman
Ulusoy firması devam etmektedir.
BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına altıncı konuşmacı İzmir
Milletvekilimiz Sayın Mehmet Ali Çelebi. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın Çelebi, süreniz beş dakika; siz
asker kökenli ve disiplinli bir kardeşimizsiniz.
Buyurun.
CHP GRUBU ADINA MEHMET ALİ ÇELEBİ
(İzmir) – Teşekkürler Sayın Başkanım.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizin her yerinden maalesef, adaletsizlik ve
kalitesizlik akıyor, bütçeden de öyle. Bir adaletsizlik uygulaması
başımızdan geçen. Ergenekon çöktü. Benim bu cümleyi söylemem bir
saniyemi aldı ama bu cümleyi bu ülkenin kurması on bir senesini
aldı sayenizde ama emin olun hiçlik hiç bu kadar tehlikeli
olmamıştı, hiçlik hiç bu kadar zamanımızı
çalmamıştı, hiçlik hiç bu kadar insanı mağdur
etmemişti. 60 bin dinleme, 17 bin sayfa iddianame, ölümler… Yıllarca
kamuoyu ve yargı, hukukun ciddiliğine sarmalanmış
palavralarla şüphe ve korkuyla düşünmeye ayartıldı. Neden?
Çünkü adaletin hüküm sürmediği her yerde hâkim güçlerin hırsları
hüküm sürer. Yaşanan buydu.
Peki, bu utanç kimin? Geçip geldiğimiz yerlerin
ufkundan kendinize şöyle bir bakıyor musunuz? Birliklerimizden
“terörist” diye alındık. “Subay nasıl terörist olur?” demediniz
“İyi paketledik." diye sevindiniz. Zekeriya Öz bana
“İtirafçı ol." dedi. Onun altına zırhlı araç
verdiniz.
AHMET TAN (Kütahya) – Bombayı atanlar kimdi?
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar,
karşılıklı değil, sayın hatibi dinleyin.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (Devamla) – Askerleri
şenliklerle tutukladınız, Habur’da teröristleri şenliklerle
karşıladınız. (CHP sıralarından
alkışlar)
2008’de tutuklandığımdan bir sene
sonra ilk duruşmaya gittiğimde, oradaki seyirciler “Bu çocuğun
burada ne işi var?” diye söylediler bana. Ne çocuğu? 24
yaşında bir teğmeni örgüt yöneticisi, generalleri üye
yaptınız “Olur mu öyle saçmalık?” demediniz, izlediniz. Nutuk
suç unsuru yapıldı oralı olmadınız. Oysa Nutuk’u
Mustafa Kemal’in ışığından ruhları kamaşan
yarasalar ancak suç unsuru görebilirdi, izlediniz. Bunlar Mustafa Kemal’in
yenilmezliğine karşı duyulan
kızgınlığın zavallıca gösterisinden başka
bir şey değildi. (CHP sıralarından alkışlar)
Adam öldürmekten hükümlü adamları bize gizli
tanık yaptınız, izlediniz. Subayın cep telefonuna sehven
terörist numaraları eklendi; ben terörle mücadele ediyorum, dağdaki
teröristin kurşunu beni şehit yapardı, bunlarınki beni
terörist yapmaya çalıştı, izlediniz. (CHP sıralarından
alkışlar)
Ali Tatar “Bu hukuksuzlukla yaşayamam.” diyerek
intihar etti, izlediniz, selasına kulak vermediniz. Ayın 19’unda
anması var, bakalım gidecek misiniz?
Kuddusi Okkır Ergenekon’un kasasıydı,
cenazesini belediye kaldırdı, vicdanlarınızı
karanlıklara, hakikat duymazlığın ve “Aman bana
dokunulmasın.” rahatlığına sürüverdiniz. (CHP
sıralarından alkışlar)
Kumpas netti, müebbet yağdırdılar,
izlediniz; hayır, hayır, gülerek izlediniz. İnsanları bir
kaşık suda boğmaya çalıştınız fakat
başaramadınız çünkü bizim masumiyetimiz sizin
karanlıklarınızın erişemeyeceği bir yükseklikte nefes
alıp veriyordu. (CHP sıralarından alkışlar)
Bizleri esir aldığınızı
sandınız, esir aldığınızı sandınız
-şu an parti meclisi üyemiz de cezaevinde- ama bizi esir
alamazsınız çünkü bizim esir alınan tarafımız en az
var olan tarafımızdır. Bizim asıl var olan
tarafımız bedenlerimize sığmayarak taşan ve ülkemizin
sonsuzluğunda nöbet tutan ruhumuzdur ve tarih bu ruha vurulacak kelepçeyi
üretememiştir. (CHP sıralarından alkışlar)
Çok hata yaptınız, çok. 2004
yılında MGK karar aldı “Yurt dışında ‘F tipini’
takip edin, özel okulları takip edin. Öğrenci evlerini
İçişleri Bakanlığı takip etsin. Öğrenci evleri
uygulamalarına engel olunsun. Bağışlar ve usulsüz para
hareketleri MASAK tarafından takip edilsin.” diye tavsiye kararı
aldı, oralı olmadınız. Yapsaydınız, 15 Temmuz
olur muydu?
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Olmazdı.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (Devamla) –
Olmazdı.
2007’de terör tanımını
değiştirdiniz, Fetullah Gülen’i kurtardınız. Eğer
yapmasaydınız, bugün, 15 Temmuz yaşanır mıydı?
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Yaşanmazdı.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (Devamla) –
Yaşanmazdı.
2010 referandumuyla yargıyı FETÖ’ye teslim
ettiniz, okyanus ötesine selam çaktınız. Bunu yapmasaydınız
15 Temmuz yaşanır mıydı? Hayır.
Sonrasında, “17 Aralık milat.” dediniz ama
18 Aralıkta Fehmi Koru’yu FETÖ’yle uzlaşma için gönderdiniz.
Nasıl bir milattı bu? Sonrasında, ordu hallaç pamuğu gibi
atıldı Balyoz, Ergenekon ve diğer kumpas davalarıyla ve
kumpas davaları neticesinde darbe gerçekleşti.
Sonrasında, Reşat Petek
araştırma komisyonu başkanı oldu. Bugün, sağ kolu
Gülerce tanık, Sözcü gazetesi yazarları sanık. Şimdi, ne
farkı var? (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar) Şimdi, bizim davalarda da Şemdin Sakık
tanık, Genelkurmay Başkanı sanıktı. Ne farkı var?
Yine mi aldatılacaksınız?
Ve Türk Hava Yollarının ambargo
koyduğunu görüyoruz Sözcü, Birgün, Yeniçağ, Karar, Evrensel
gazetelerine. FETÖ’yle mücadele böyle mi olur? FETÖ’yle mücadele eden gazeteler
bunlar. Nasıl bir samimiyet bu? İyi ki Cumhuriyet Halk Partisi var,
iyi ki. (CHP sıralarından alkışlar) O dönemde bir kaya
oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Çelebi, bir dakika ilave
ediyorum, toparlayıp selamlayalım.
Buyurun.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (Devamla) – İyi ki
Cumhuriyet Halk Partisi var, o dönemde bir kaya oldu, çöktü hakikat tepesinin
üzerine. Ne sandınız? Bu topraklar çok zalim gördü de bir o kadar
yiğit, hak bildiğinden ve inancından taviz vermeyen hakikat
aşıkları görmedi mi? Hallac-ı Mansur’un sesleri hâlâ
yankılanmıyor mu bu topraklarda? (CHP sıralarından
alkışlar) Nice hakikatsever bilgelerin, kafası
koparılmış, zindanlarda işkencelerden geçirilmiş,
sevdikleri katledilmişlerin sesleri ve bakışları bu
diyarlarda gezmiyor mu? İşte onlar, bizi hakikatin cesaretine ve
korkusuzluğuna, vicdanlı ve yürekli bir dünya kurmaya çağırıyorlar.
Biz bu sese kulak verenlerden olacağız. Bu nedenle, biz, her daim
“Hak, hukuk, adalet.” diyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisinden her zaman
devrimci Anadolu kültürünün esaret tanımaz, zulme boyun eğmez,
hakikatten ayrılmaz yürek atışlarını duyacaksınız.
O nedenle geliyoruz, halk görüyor. Şafak çığlıklarıyla
sabaha eren o müthiş gece gibi geliyoruz. Kara kışlara inat
dallara yürüyen bahar gibi çiçek çiçek geliyoruz. Köpürecekse köpürsün ihanetin
suları, karaya hücum eden dalgalar gibi geliyoruz.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Çelebi.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Turan, buyurun. (CHP
sıralarından gürültüler)
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
18.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın,
İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin 10 sıra sayılı
2019 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017
Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur
görüşmelerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan,
bir mahkeme kararından -öyle veya böyle- yola çıkarak tüm grubu itham
eden söylemi doğru bulmuyorum. (HDP sıralarından gürültüler)
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
– Mahkeme değil burası.
BAŞKAN – Bir saniye değerli
arkadaşlar.
Sayın Turan, siz Genel Kurula hitap edin.
Değerli arkadaşlar…
Bir saniye izin verir misiniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan,
böyle bir üslup yok. Çıkacak kürsüye, her şeyi söyleyecek, ithamlarda
bulunacak, daha bir kelimemde bağıracaklar. Böyle olmaz ki
arkadaşlar! O zaman, kurun istiklal mahkemesini, yargılayın,
asın bizi. Böyle bir şey olur mu ya! (AK PARTİ
sıralarından alkışlar, CHP sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN – Sayın Turan, bir izin verin bana.
Değerli arkadaşlar, bakın, ben
Meclisi yönettiğimde gerek hatiplerin gerekse söz isteyenlerin taleplerini
yerine getirmeye azami ölçüde dikkat ediyorum. Lütfen… Elbette konuşmalar
olacak ve elbette bunların da eğer varsa bir cevabı, mutlaka
cevap vermek isteyen de cevap vermeye çalışacak, o cevaba
karşı da cevaplar verilebilir.
Şimdi, bir hatibin konuşması üzerine
bir grup başkan vekili söz istedi, dinleyelim.
Buyurun Sayın Turan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sadece, bir daha söylüyorum, bütçe görüşmeleri
uzamasın diye, sağlık, eğitim, birçok konumuz var, bugün
Ulaştırma, Eğitim var; bunlarla ilgili gecikme olmasın diye
kürsüye bile çıkmıyoruz fakat daha ağzımızı açtığımız
zaman bağırıyor olunmasını açıkçası
demokratik terbiyeye aykırı buluyorum, bunu yakışır
bulmuyorum.
Kürsüye çıkmadığımız hâlde
burada cevap veremeyeceksek, biz çıkalım o zaman, itham etsinler,
konuşsunlar, hiçbir cevap vermeyelim, böyle bir yaklaşım olmaz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hayır, böyle bir şey söz
konusu olmaz, her zaman konuşma hakkınız baki.
Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bakınız,
Sayın Başkanım, Ergenekon iddianamesi, hatibin ifade ettiği
gibi, kısa bir süre önce yargının kendi iç işleyici
içerisinde bir karara bağlandı.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Sen
alkışlıyordun o zaman, alkışlıyordun!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Gelinen yerde,
beğendiğimiz kararlar olduğunda alkışlayıp,
beğenmediklerimiz olduğunda yuhalayıp şu an olduğu
gibi bağırmaya çalışmak hakkaniyetli bir yaklaşım
değil. Ergenekon var mı yok mu, başka bir konu. (CHP
sıralarından gürültüler)
VELİ AĞBABA (Malatya) –
Alkışlıyordun, alkış, alkış!
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, bir
saniye…
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Fakat ben şunu
biliyorum: 17 Aralık olduğunda o zamanki savcıları
alkışlayanların Ergenekon’la ilgili kararları
yuhalaması da bir çelişki. 17 Aralıkın hâkim,
savcıları ile Ergenekon’un başlangıcı
aynıydı. O yüzden, kendi beğenmediği kararı
verdiğinde yuhalayıp beğendiği kararı verdiğinde
alkışlamak doğru bir yaklaşım değil. Hukukun
herkes için olması lazım, hakkaniyetin herkes için olması
lazım.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Ellerin
şişti onları alkışlamaktan Bülent Turan! Ellerin
şişti, ellerin şişti, alkışlamaktan ellerin
şişti!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Biz o yıllarda her
şeye rağmen… Başörtüsü krizini, 367 krizini, darbe
girişimlerini, Genel Başkanımızın vekil
olamamasını, kapatma davasını, “Ordu göreve.” diyenleri
unutmuş değiliz.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Suç
ortağısın, suç ortağısın!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Teknik olarak bir konunun
varlığı veya yokluğu mahkeme nezdinde başka bir
şey ama onun karşısında siyasal hayatımızdaki
duruşumuz başka bir şey.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Hadi be!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Biz bu ülkenin millî
birliği, beraberliği için her mahkemenin daha hassas
olmasını, hiç kimsenin mağdur olmamasını
canıgönülden istiyoruz. Fikri, zikri ne olursa olsun kimse mağdur
olmasın
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – O yüzden, bir daha
söylüyorum. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Bir saniye Sayın Turan,
açayım, devam edin.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Suç
ortağısın, suç!
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, lütfen,
müdahale etmeyin.
VELİ AĞBABA (Malatya) – O gün, Mecliste
sen alkışlıyordun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Grubumuzun tümden
ithamını reddediyorum, her kesimin, her görüşün hakkaniyetle
yargılanmasını, mahkemeler karşısında hesap
vermesini canıgönülden diliyorum Sayın Başkan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) – Suç
ortağısınız, suç!
BAŞKAN – Şöyle yapalım: Bütün grup
başkan vekilleri, konuşmacılar konuşurken kendi
gruplarındaki arkadaşlara konuşmacının sözünü
kesmemesi açısından lütfen, bir uyarıda bulunsunlar
arkadaşlar. Yani bütün gruplardan da bunu rica ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın Başkan,
söz konusu olan ülkemiz, söz konusu olan milletimiz, milletimizin
geleceği. Asla bir tartışma ortamı, bir kavga ortamı
yaratmaya çalışmıyoruz bu Mecliste. Türkiye Cumhuriyeti’nde
eğer mahkemeler kuruluyor ve masum insanlar yargılanarak cezaevinde
tutuluyorsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin bizim için ulusal değeri olan
Genelkurmay Başkanı hapsediliyor ve onu hapseden savcı için “Bu
benim savcımdır, arkasında ben duruyorum.” diyenler varsa ve onu
cezaevine atan savcı bugün elini kolunu sallayarak dolaşıyorsa o
zaman, Ana Muhalefet Partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi vatanını
ve milletini hem Mecliste hem de sahada savunmaya devam edecektir. Onun için bu
konuda kimse alınganlık göstermesin. Ölen insanlar bizim
insanlarımız; ister terör yoluyla ölsünler ister ihmal yoluyla
şehit düşürülsünler ister Genelkurmay Başkanını
görevden alarak getirilen subay ve astsubayların darbesiyle şehit
düşürülsünler, onlar bizim insanlarımız. Onlar için bu Mecliste
kimse bizim sesimizi kısamayacak. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Çelebi, grup başkan
vekiliniz söz istedi, ben grup adına ona verdim; lütfen oturalım.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan, 2017
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Yedinci söz, Hatay Milletvekilimiz
Sayın Serkan Topal’a aittir.
Buyurun Sayın Topal. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Topal.
CHP GRUBU ADINA SERKAN TOPAL (Hatay) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize saygılarımı
sunuyorum.
Az önce, Sayın Çelebi “İyi ki Cumhuriyet
Halk Partisi var.” dedi, Cumhuriyet Halk Partisi sadece bu ülkenin
vatandaşları için değil, bütün dünya insanları için iyi ki
var çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh.” ilkesini bütün
dünyada kararlı bir şekilde uygulamaya çalışan ender
partilerden bir tanesi, olmaya da devam edecek; bunu, burada ifade etmek
istedim. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi adına Millî Eğitim
Bakanlığı bütçesi üzerinde söz aldım. Tekrar hepinize
saygılarımı sunuyorum.
Bizim milletimiz, eğitim ve bilim konusunda
yeniliğe açık bir toplumdur. Biz, hepimiz, bunu, cumhuriyetin
ilanından sonra millet mekteplerinden, köy enstitülerinden, harf
inkılabından, üniversite reformundan çok iyi biliyoruz çünkü
milletimizin inanç temelinde de bilimin ve eğitimin
kutsallığı vardır.
Bakınız, Hazreti Peygamberimiz “Bilim
Çin’de de olsa gidiniz, bulunuz.” diye buyurur.
Yine, Hazreti Ali “Bana bir harf öğretenin
kırk yıl kölesi olurum.” der ve cumhuriyetin banisi yani
cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Hayatta en hakiki
mürşit ilimdir, fendir.” diyerek ilimi gençliğe ideoloji olarak
bırakmıştır ve rehber olarak bizlere işaret
etmiştir.
Şimdi, on yedi yıllık AK
PARTİ’nin eğitim politikasına baktığımızda,
sayın iktidar Peypamberimiz’in hadisine uydu mu? Hayır.
Bırakın ilimi bulmayı, bırakın onu bulmayı,
mevcut akademisyenleri içeri tıktılar, akademisyenleri üniversiteden
attılar.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) – Akademisyen
olduğu için değil!
SERKAN TOPAL (Devamla) – Peki, Hazreti Ali’nin
sözüne uyuldu mu? Hangi birimiz öğretmene köle olduk? Bırakın
köle olmayı, arkadaşlar, mevcut olan ücretli, sözleşmeli
öğretmenler, sorunları yüzünden bu sistemde, maalesef, mecburen
köleleştirildi.
Ya, Mustafa Kemal Atatürk? Nerede ona düşman
varsa… En son fesli bir meczup var, hepimiz çok iyi biliriz; gençliğe idol
olarak tanıtılıyor, idol olarak tanıtılıyor ve en
son bir akademisyen çıkıyor, diyor ki: “Cumhurbaşkanına
biat etmek farzdır.” Ya, arkadaşlar, ondan sonra Sayın
Cumhurbaşkanı kimin profesör olup olmayacağına karar
verecek. Peki, şimdi soruyorum değerli arkadaşlar: Biz bu
eğitim sistemiyle muasır medeniyetlere ulaşabilir miyiz?
Nasıl ulaşacağız arkadaşlar?
Şimdi, bakın, ben ekonomist değilim
ama AK PARTİ iktidarının eğitim politikasını
ekonomi kavramlarıyla ifade edecek olursak kalitede resesyon, bakan ve
sınav sayısında enflasyon, öğretmen, öğrenci ve
velilerde depresyon etkisi yaratmaktadır.
Ben resesyonu öyle kafadan atmıyorum.
Bakın, Sayın Bakanım, siz de çok iyi biliyorsunuz. 2019 net
bütçesinden yatırımlara ayrılan pay 2002’de yüzde 17, bugün
itibarıyla yüzde 4,88 yani eğitimin can damarı yüzde 4’e iniyor.
Yani resesyon dediğim zaman bunu kafadan atmıyorum, dediğiniz
gibi Sayın Turan, rakamlarla ifade ediyoruz.
Enflasyon dediğimizde, SBS, OKS, YBS, neredeyse
alfabede harf kalmadı, kelime kalmadı ya, ha bire sınav
değişikliği; zaten 8 bakan değişikliği, alın
size enflasyon!
Depresyona gelince, değerli arkadaşlar:
Sayın Bakanım, daha önce sizinle de bu konuyu konuştuk.
Gerçekten ücretli öğretmen arkadaşlarımızın, hatta
özellikle sözleşmeli öğretmen arkadaşlarımızın aile
birliği sorunu var ve şu anda, benim bildiğim en az 6 kişi
maalesef, bundan dolayı boşandılar.
Şimdi, biz bütçeyi konuşuyoruz. Peki bu
bütçe gerçekten eğitimin sorunlarını çözebilecek mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Topal, bir dakika ilave
ediyorum, lütfen toparlayın bir dakikada.
SERKAN TOPAL (Devamla) – Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Bu bütçe eğitimin sorunlarını
çözebilecek mi? Umut ediyoruz, gerçekten de biz bunu istiyoruz. Yani bu bütçe
3600 ek göstergeyi çözebilecek mi? Bu bütçe ücretli öğretmenlerin
sözleşmeye geçmesini sağlayacak mı? Bu bütçe sözleşmeli
öğretmenlerin aile birliğini sağlayacak mı? Bu bütçe
KHK’den haksız bir şekilde atılan öğretmenlerin iadesini
sağlayacak mı? Bu bütçe idarecilerin mülakat sorununu çözebilecek mi,
öğrencilerin burs sorununu çözebilecek mi? Bu bütçe üniversitede yurt
sorununu çözebilecek mi? Çözmüyor arkadaşlar, çözmüyor ve bunun gibi
binlerce sorun var; çözmüyor arkadaşlar, çözmüyor.
Ha, bu bütçe neyi çözüyor? Hepimiz de çok iyi
biliyoruz, bazı vakıf ve derneklerin kaynak sorununu çözüyor ama
burada şunu ifade etmek istiyorum: Milletin vergilerinden oluşan
kaynaklar kutsaldır, kutsal. Dolayısıyla kutsal olan bir
şeyin başka yerlere aktarılması günahtır,
haramdır.
Ben hepinize teşekkür ediyorum,
saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Topal.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz…
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın
Başkanım…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Müsaade ederseniz,
önemli bir konuda, Millî Eğitim Bakanımız buradayken 60’a göre
bir soru sormak istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
19.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un, Sakarya
ilindeki depreme dayanıksız 21 okulun yıkımı ve yeni
okulların inşası için bütçe ayrılması konusunda Millî
Eğitim Bakanına seslendiğine ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın
Bakanım, ben Sakarya Milletvekiliyim. Millî Eğitim Müdürünün il
brifinginde Valiye yaptığı brifingde geçen cümleler aynen
şöyle: “Şu anda Sakarya’da 21 tane okul, eğer bir deprem olursa
depreme dayanamayıp yıkılır.” diyor. Sayın Valimiz de
bunun üzerine Bakanlığa yazı yazıyor ve bu 21 okul için bir
bütçe ayrılmasını istiyor. Tam iki yıldan beri bunun
mücadelesini veriyorum Sakarya’da. Daha sonra Valiye gidiyorum. Bunu kamuoyuna
duyurmuyorum. Valiye bu doğru mudur diyorum. Sayın Valimiz
açıklama yapıyor, “Evet, maalesef doğrudur.” diyor.
Değişen her iki bakana soru önergesiyle soruyorum. Her iki
bakanımızın cevabı elimde. Her ikisi de “Evet, bu
doğrudur.” diyor hem yazışmalarda hem de sözlü olarak. Fakat
hâlen o 21 okulumuza müdahale edilmiş değil, ödenek
ayrılmış değil. Deprem gece olur diye bir şey yok
Sayın Bakanım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Toparlayın Sayın Özkoç.
Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sakarya Milletvekili
olduğum için depremin acısını çok iyi bilen bir
insanım. Kaybettiğimiz insanlarımız, evlatlarımız
var. Eğer deprem gündüz olursa evlatlarımız ilk olacak depremde
enkaz altında kalabilirler.
Türkiye Büyük Millet Meclisinden size sesleniyorum,
bir milletvekili olarak, Sakarya’nın bir evladı olarak: Lütfen
müdahale edin, burası için ödenek ayırın ve
evlatlarımız olası bir depremde kadere değil, bizim
almadığımız bir karara yenik düşmesinler.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Özkoç.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan, 2017
Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz, Gaziantep Milletvekilimiz
Sayın Bayram Yılmazkaya’ya aittir.
Buyurun Sayın Yılmazkaya. (CHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakika.
CHP GRUBU ADINA BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, neden millî
eğitim? Çünkü millî değerlerle, tarihle, bilimle ve aydınlanmayla
donanmış özgür bireyler yetiştirmek adına,
geleceğimizi teminat altına almak için eğitim millîdir ve
önemlidir. Millî eğitimi olmayan ülkelerin geleceği de olmaz. Bir Çin
atasözü şöyle der: “Bir yıl sonrasını düşünüyorsan
pirinç ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan fidan dik,
yüzyıl sonrasını düşünüyorsan insan eğit.” Evet,
doğru olanı bu ama sizlerin eğitime ne kadar önem
vermediğinizi bu bütçede görüyoruz maalesef. On altı yıllık
AKP iktidarı boyunca, en çok bakan değiştiren, 11 defa sistem
değiştiren, en çok hedef koyan ama bu hedeflere büyük oranda
ulaşamayan ve bunun da ötesinde yapboz tahtası hâline gelmiş bir
millî eğitimden bahsediyoruz.
İktidara geldiğiniz 2002 yılında
Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden eğitim
yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17 iken 2019 yılı
itibarıyla bu oran yüzde 4,8’e gerilemiştir. Örneğin,
hâlihazırda 19.293 dersliğin olduğu Gaziantep ilimizde Suriyeli
nüfusunun yoğun olmasından ötürü şu anda 6.025 dersliğe
ihtiyaç vardır. Bu da il genelinde yüzde 32 oranında derslik
açığının olduğunu göstermektedir. İlimiz
Gaziantep eski dönemlerde Millî Eğitim Bakanı çıkarmasına
rağmen, eğitimde hâlen en gerilerde, 80’inci sırada yer
almaktadır. Her yıl doğumdan kaynaklı 541 ilave derslik
yapılması gereken Gaziantep’te, Suriyelilerden kaynaklı
yoğun nüfus artışıyla birlikte yeni dersliklerin
yapılması zorunluluk hâline gelmiştir. İşte,
eğitim yatırımlarına ayrılan pay, AKP’nin gerçek
eğitim politikasını ortaya koymaktadır, Gaziantep
ilimizdeki örneğinde olduğu gibi.
Değerli arkadaşlar, ne yazık ki
Türkiye’de eğitimin ana omurgası olan öğretmenlerimizin
sorunları saymakla bitmiyor. 100 bine yakın öğretmen
açığı olduğu söylenen bir sistemsizlikten mi söz ediyoruz?
Bir taraftan ücretli öğretmenlerin kadro sorunları, diğer
taraftan 400 bine yakın atamayı bekleyen işsiz
öğretmenlerimiz. Düşük maaşları, çalışma
saatleri, kötü çalışma ortamları, zorunlu ve ücretsiz nöbetler
öğretmenlerimizin en büyük sıkıntılarının
başında geliyor. Okullardaki veli ve idareci baskıları,
ailedeki eğitimi yeterli olmayan çocukların manevi
baskıları da öğretmenlerimizi yıpratıyor, âdeta
çıldırtacak hâle getiriyor. Borç batağında geçinmek zorunda
kalan öğretmenlerimizin yüzde 25’i ek iş yapıyor. Öğretmenlerimizin
çocuklarına dedeleri, babaları bakıyor, aileleri destek veriyor
arkadaşlar. Bu tablo, öğretmenlik mesleğinin ve
öğretmenlerin içinde bulunduğu vahim durumu açıkça ortaya
koymaktadır.
Gelelim ÖSYM’ye. ÖSYM yılda
yaptığı 200 farklı sınavla yaklaşık 20
milyona yakın vatandaşı ilgilendiren önemli bir kurumdur.
İnsanların geleceğini etkileyen tüm sınavların
yapıldığı, adaletin ve güvenirliliğin en fazla
olması gereken kurumun, sizlerin ve verilen kopyaların sayesinde
saygınlığı, güvenirliliği kalmadı
arkadaşlar. Her kurumda olduğu gibi cemaat-FETÖ buraları da ele
geçirmişti, sınavların sorularını sattılar, kendi
adamlarını bu kopyalarla devletin bütün kademelerine,
kurumlarına, kritik noktalarına rahatlıkla yerleştirdiler,
hem de sizlerin gözü önünde, gözlerinizin içine bakarak. Emekle, alın
teriyle, zorla kazanılan sınavların şifreleri cemaat
mensuplarına servis edildi. Sadece bu durumdan dolayı bile birçok
mazlumun vebali var üzerinizde biliyor musunuz? Bir tarafta cemaat
mensuplarına peşkeş çekilen sınav soruları, diğer
tarafta sınava bir dakika geç kalan, emek vermiş öğrencilerin
sınava alınamaması. İşte ÖSYM’nin tablosu Türkiye’de
bu. Hâlen sınavların soruları çalınıyor mu, soruyoruz;
sayın milletvekilleri, açıkçası ben de çok merak ediyorum. 30
milyar dolar bütçeli FATİH Projesi ve sekiz yılın sonunda hâlâ
İngilizce bilmeyen, teknoloji okuryazarı olamayan bir gençlik,
aşağıya giden PISA skorları ve artan genç cahilliği,
gençlerde eğitimle Atatürk’ü unutturmaya çalışmanız
hakkında acaba ne söylüyorsunuz, merak ediyorum. Projenin usulsüzlüklerle
anıldığını mı söyleyeyim, 2018’e gelinmesine
rağmen sekiz yıldır tamamlanamadığını
mı, tabletlerin işe yaramadığını mı,
tabletlerin dışarıda parçalandıktan sonra satıldığını
mı, daha neler, daha neler… Bir gecede TEOG sınavını, bir
gecede üniversite giriş sınavını ilham gelmiş gibi
değiştirdiniz. Tek adamın isteğiyle yapılan bu ani
değişikliklerden hiç rahatsız olmadınız mı yoksa
sizin TEOG’a giren, üniversite sınavına giren çocuklarınız
yok mu, yakın çevrenizde bu sınavlara girecek bir kimseniz yok mu,
sadece bizim çocuklarımız mı, bizim çevremizdeki çocuklar
mı bu sınavlara giriyor arkadaşlar? Bizim
rahatsızlığımızı siz hiç hissetmediniz mi bir
anne baba olarak en azından? Gidip Genel Başkanınıza “Bir
gecede milyonların geleceğiyle oynuyoruz, Genel Başkanım,
bu konuyu iyice değerlendirip tartışıp karar verelim.”
diyemiyor musunuz arkadaşlar? Korkmayın arkadaşlar,
korkmayın, bu korkunun kimseye faydası yok. Yiğit olun lütfen
çünkü çocuklarımızın geleceği söz konusu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Yılmazkaya, bir
dakikada toparlayalım.
BAYRAM YILMAZKAYA (Devamla) – İnanın,
herkes yanlış yapabilir, önemli olan bu yanlışı
düzeltmek ve düzelttirebilmektir arkadaşlar.
Değerli milletvekilleri, bu bütçede keşke,
atanamayan öğretmenlerin, ücretli öğretmenlerin sorunlarını
çözebilseydik; keşke, çalışan öğretmenlerimizin
çalışma saatlerini, saygınlığında
artışı, maaşlarında yükselmeyi düzeltebilseydik;
keşke, üniversitelerimizdeki kaliteyi artırabilseydik ama maalesef
hiçbiri yok. Bu bütçede öğretmen yok, öğrenci yok, yardımcı
personel yok, yeni okullar yok, veliler yok, sadece “Mevcut durum devam etsin
de bu seneyi kurtaralım.” var, o kadar. Her şeye rağmen
Sayın Bakana güvenimiz devam ediyor, takip ediyoruz. İnşallah
bütçe çocuklarımıza, öğretmenlerimize, eğitime
hayırlı olur.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum
arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz sırası, Kütahya Milletvekilimiz Sayın Ali
Fazıl Kasap’a aittir.(CHP sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Kasap.
CHP GRUBU ADINA ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Kırk bir yıl sonra Kütahya’dan gelip de
Kütahya’nın yollarından, Zafer Havaalanı’ndan -maalesef kötü
ama- bahsetmeden olmayacak. Matematiksel veri istiyorlar, çok basit, ilkokul
4’üncü sınıf matematiği falan olması gerekiyor; 26 milyon
euro, bugün euro 6 lira falan olsa, 6’yla çarpsanız 150 milyon TL yapar.
Zafer Havalimanı’nın yapım maliyeti 150 milyon TL. Şu an
itibarıyla peşin ödemeyle, zaten kapanmış durumda, bundan
sonra herhâlde bir yirmi-yirmi beş yıl daha öderiz. Bence derhâl
tekrar kamulaştırılması gerekiyor, her gün vermek yerine.
Ben doğdum doğalı
Kütahya-Balıkesir yolundan bahsedilir, benim yaşım 53 oldu, yol
hâlâ yapılacak. Her gün en son 2’nci 100 Günlük Plan’da şöyle bir
şey var: “500 bin ton borik asit rafine olarak taşınacak, ihraç
edilecek.” deniyor. Maalesef Tavşanlı-Kütahya-Emet yolu
yapılamıyor, haftada bir kaza oluyor, binlerce ton sülfürik asit
araziye akıyor; yollara akıyor; yine yapılan bir şey yok
Sayın Bakanım, yol yarım şu anda ve yol
çalışmıyor Kütahya yolu.
Şimdi, maalesef, aslında eğitimle
ilgili konuşmam gerekiyor. Şimdi, Sayın Bakanım, siz özel
sektörden geliyorsunuz, okulların açıldığı her gün
için Türkiye bütçesinden 536 milyon TL harcanıyor, iki günde 1 milyar TL,
küsuratını saymıyorum. Siz özel sektördesiniz, PISA’da 50’nci
olan ya da sizin çalıştırdığınız okul, sizin
çalıştırdığınız dershane, kurs, her neyse
eğer taban yapıyorsa, PISA’da 50’nci oluyorsa, sizin
öğrencilerin hiçbirisi uluslararası sınavda
başarılı olamıyorsa siz bu eğitim sistemini, iki günde
1 milyar lira verdiğiniz eğitim sistemini lağveder misiniz,
etmez misiniz? Büyük bir ihtimalle çalışanlarınızın
hepsinin işine son verirsiniz.
Şimdi, İstanbul’un bir semtinde
vaktizamanında bir cenaze olmuş, cenaze için imam arıyorlar,
maalesef imam bulamamışlar; Bekri Mustafa var, zaman zaman biraz içer,
Bekri Mustafa’ya rica etmişler -okumuş, yazmış
adamdır- demişler ki: “Cenazemizi siz kıldırır
mısınız?” Bekri Mustafa “Ne yapalım, bulamadınız,
ben kıldırayım.” demiş. Arkasından, cenaze namazı
kılındıktan sonra Bekri Mustafa cemaate demiş ki: “Siz
uzaklaşırsanız ben mevtaya bir şeyler söylemek istiyorum.”
Mevtanın yanından cemaat uzaklaştıktan sonra tabuta
yaklaşmış Bekri Mustafa, demiş ki: “Eğer öbür tarafta
sorarlarsa ‘Bu dünyanın hâli nicedir?’ Dersin ki: ‘Bekri Mustafa imam
oldu.’ Onlar anlar.” İmam kim?
Şu anda Türkiye’deki öğrencilerin yüzde
17’si yurt imkânına sahip değil. 153 bin öğretmen
açığımız var. 412 bin açıkta, atanamayan, atanmayan,
atamayı bekleyen öğretmen arkadaşımız var. Matematik
hesabı yine burada basit; açık olan kadrolara atanamayan
öğretmenlerin derhâl yerleştirilmesi gerekiyor.
Bütçe -demin dediğim gibi- fiyaskodur
Sayın Bakanım. 157 milyar lira bütçe var; yüzde 72’si personel
ödemesi, yüzde 11’i sosyal güvenlik ödemesi. Sayısal değerlerin
şu mantıktan sonra artık bir anlamı kalmadı, ben o
kanaatteyim. At yetiştiricisini, deniz ürünleri, su ürünleri mühendisini
ücretli öğretmen olarak atıyorsunuz; 412 bin öğretmen,
okullarını bitirmiş bekliyor, evde bekliyor. 2017 Şubat
verilerine göre 106 bin öğretmen ihtiyacı var ve siz atamıyorsunuz.
Bir yıl ücretli öğretmenlik yaptım.
Ders saati ücreti benim çalıştığım dönemde -ben
hekimim, İngilizce dersine girmiştim ücretli öğretmen olarak- 12
liraydı, şu anda öyle hatırlıyorum. Bir öğretmen
ücretli olarak derse girdiğinde, özlük hakları da olmamasına
rağmen, bir ayda asgari ücrete yakın bir ücret alabiliyor; özlük
hakları yok, yaz tatili yok vesaire. Bir yıl girdiğim
İngilizce dersinin ay sonunda… Şöyle söyleyeyim: Mutemet parayı
getirdi bir zarfta, dedim ki: Bununla 2 paket çay, 1 kesme şeker -o zaman
maalesef sigara içiliyordu öğretmen odalarında- 1 paket de sigara…
Mutemede verdim zarfı, mutemet tekrar geldi, paketleri getirmiş, dedi
ki: “Hocam, bir 10 lira daha vereceksiniz.” Yani Türkiye'nin hâlipürmelali.
Demin de anlattığım gibi, imam kim, cenaze kim, cemaat kim?
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Peki, çok teşekkür ederim,
sağ olun.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz
isteyen, Muğla Milletvekilimiz Sayın Suat Özcan.
Buyurun Sayın Özcan. (CHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakika.
CHP GRUBU ADINA SUAT ÖZCAN (Muğla) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; televizyonları
karşısında bizleri izleyen vatandaşlarımızı
ve sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Bütçe görüşmeleri 10 Aralık Pazartesi günü
başladı. 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü aynı
zamanda. Ben İnsan Hakları Beyannamesi’nde, Bildirgesi’nde yer alan
26’ncı maddeyi sizlerle paylaşmak istiyorum: “Her şahsın
öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel
safhalarında parasızdır. İlköğretim mecburidir. Teknik
ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim,
liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.”
deniliyor. Yine, Anayasa’nın 42’nci maddesinde eğitimle ilgili
“Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun
bırakılamaz.” denilmektedir.
Günümüz millî eğitim manzaralarından bir
tanesi taşımalı sistem. Kilometrelerce uzaklıktaki okuluna
yaya ya da eşek üstünde karda, çamurda giden çocukların
dramını da herkesin görmesi gerekir. Bu, aynı zamanda, diğerleriyle
beraber eğitimin de bir dramıdır.
On altı yıllık dönemde 6 bakan görev
yapmış ve son olarak da Sayın Bakanımız göreve
gelmiş ve bu görev sonucu 2023 vizyonu ortaya konmuş,
Bakanımız bir açıklamasında mecazi olarak “Yoğun
bakımdan çıkalım, sonra gerisi gelir.” diye bir söylemde
bulunmuş.
Böyle baktığımızda, on altı
yıllık dönemin çok bir şeye yaramadığı, millî
eğitimde hedeflere ulaşılamadığı görülmekte.
Tabii, bunun neticesinde de yeni söylemler, yeni mesajlar verilmektedir.
On altı yıllık dönemde tarikatlar,
cemaatler, vakıflar Millî Eğitimi teslim almıştır.
On altı yılda sınavlardaki skandal
sonuçlar binlerce, milyonlarca öğrenciyi mağdur etmiştir.
Aynı süreçte, yurt, okul yangınları,
öğrencilere taciz, ölümler; gözaltına alınan, hapsedilen öğrenci,
öğretmen, akademisyen, öğretim üyesi, veli, anne, baba, genç
yaşlı binlerce mağdur yaratılmıştır.
Eğitim sendikaları baskı altına
alınmıştır ancak yandaş sendikalar, öğretmen,
müdür yardımcısı, müdür, şube müdürü atamaları
yapılırken söz sahibi olmuştur.
Yine bu on altı yıllık süreçte
gençler, madde bağımlılığının pençesine
düşmüştür.
Beyin göçü meydana gelmiştir. Bu dönemde yurt
dışına göç eden yurttaşlarımızın
sayısında büyük artış olmuş, 2016 yılında
yurt dışına göç eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının
sayısı 69.326 iken bu sayı 2017 yılında yüzde 63’lük
bir artışla 113.326 olmuştur. Beyin göçü kapsamında, bilim
insanları, doktorlar, avukatlar, mühendisler, eğitimciler, sermaye
sahipleri, iş insanları, girişimciler, öğrenciler göç
etmeye zorlanmışlardır.
Yeni dönemde aynı şeylerin
yaşanmaması gerekir. Ancak daha yeni edinilen bilgilere göre 69 il
millî eğitim müdürünün öz geçmişine bakıldığında
32’sinin imam-hatip ya da ilahiyat fakültesi mezunu olduğu ortaya
konulmakta. Yani liyakat ve bilimsellik maalesef yine gözardı edilmekte mi
acaba? “Bireyi geliştirme” adı altında öğrenciler tarikat
ve cemaat vakıflarına yine teslim edilmekte midir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Özcan, bir dakikada
toparlayalım.
SUAT ÖZCAN (Devamla) – Kindar ve dindar
öğrencilerin, gençlerin yetiştirilmesinden vazgeçmeliyiz. Sözlerimi
şöyle tamamlamak istiyorum: Çocuklara ve gençlere
kindarlığı değil; sevgiyi, hoşgörüyü,
barışı, özgürlüğü, demokrasiyi, Atatürk’ü ve onun bize
bıraktığı eserlerini, hukuku öğretmeliyiz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sözlerimi Atatürk’ün şu sözleriyle bitireceğim:
“Okul, genç beyinlere insanlığı, saygıyı millet ve
ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.
Gençliği yetiştiriniz, onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini
veriniz. Geleceğin aydınlığına onları
kavuşturacaksınız.” demiştir.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen
Ordu Milletvekilimiz Sayın Mustafa Adıgüzel. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Adıgüzel.
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) – Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; on altı yıllık AKP
iktidarında hükûmetler, eğitim sisteminde tıpkı yolunu
kaybetmiş bir gemi gibi arayışlar içerisine girmişler ve de
başarısız olmuşlardır; bu arayış içinde
katsayıdan müfredata, dershanelerden sınavlara, OKS, SBS, ÖSS, YGS,
LYS derken sadece öğrencilerin değil, öğretmenlerin ve velilerin
de başını döndürmüşlerdir. On altı yılda 7 bakan,
11 kere sistem değişmiş; sistem sayısı bakan
sayısından fazla yani bazı bakanlar birden fazla sistem
denemişler, aslında bakanların da kafasının
karışık olduğu görülüyor.
Buradan tutup sizleri rakamlara boğmak
istemiyorum, bunun böyle olduğunu zaten sizler de biliyor ve itiraf da
ediyorsunuz. Sadece bir tanesini söyleyeceğim: 2002 yılında
sıfır net yapanların sayısı 8 binken 2017
yılında 38 bin olmuştur. Her eğitim öğretim sezonunun
başında -bunu Sayın Bakana da geçenlerde söyledim- bir kontenjan
sorunu çıkıyor. İmam-hatip liselerinde boş kontenjan
kalırken düz lise isteyen yavrularımızın 100 bini
açıkta kalıyor. Nasıl ki imam-hatip lisesine gitmek isteyen
yavrularımızın bu hakkı varsa düz lise talep edenlerin de
bu hakkı vardır ve bunu derhâl çözmenizi bekliyorum.
Taşımalı eğitim köyleri
boşalttı, herkes çocuğunun arkasından şehirlere gitmek
zorunda kaldı. Hâlbuki 150 bin kadrolu öğretmenin yıllık
maliyeti 7 milyar, taşımalı eğitimin de yıllık
maliyeti 7 milyar. Bu 150 bin öğretmeni atasanız hem onlar birer iş
sahibi olsa hem de bu çocuklarımız bu eziyetten kurtulsa olmaz
mı? Aynı zamanda şubatta 40 bin öğretmen ataması
bekliyoruz ve 3600’ü de unutmadık Sayın Bakanım, bunu da buradan
söylüyorum.
Öğretmenlerimiz; AKP’yle öğretmenlerimiz
bir de sınıf farkıyla tanışmış oldu: Kadrolu
öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen.
Sözleşmeli öğretmenler içinde aile birlikleri bozulmuş olanlar
var, anasız babasız büyüyen çocuklar var, kilometrelerce ötede evlat
hasreti çeken bu annelerin, babaların
çığlıklarını duymuyor musunuz? Bu öğretmen
kategorilerinde en düşük gelirle çalışan ise ücretli
öğretmenler; bunların kadro sorunları, KPSS, prim gün
sayısı gibi sorunları var. Her iki konuyla da ilgili ben Bakanlığa
önerge verdim ve bunda olumlu yanıt bekliyorum.
Bir de Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri
olarak öğretmenlik meslek kanunu teklifi verdik, bütün Meclisin konsensüsü
hâlinde bu kanunu çıkarmayı ümit ediyorum.
Sayın Bakan, “Her şeyde
kısıtlama olur, eğitimde olmaz.” sözü sizin sözünüz.
Eğitime bütçeden ayırdığınız pay ise millî
gelirin yüzde 4’ünü geçmiyor, dünyada 132’nci sıradayız. Zaten
ayrılan parayı da FATİH Projesi gibi, yandaşlara, bazı
dernek ve cemaatlere aktarıyorsunuz. FATİH Projesi’ne
ayırdığınız para 30 milyar, tam bir fiyasko.
Peki, bu işler neden böyle oluyor?
Aslında, sorun, çağdaş bilimsel eğitim vermek isteyen
gerçeklik ile kendine taraftar seçmen olacak bir nesil yetiştirmek isteyen
bir siyasi anlayışın çatışmasıdır Millî Eğitimde
olanlar. Dinî eğitimin dernek ve cemaatlere, tarihî öğretinin fesli
deli Kadir ile Atatürk ve cumhuriyet düşmanı yevmiyeli hainlere
havale edildiği bir dönemi yaşıyoruz ki AKP’li belediyeler ile
Kredi Yurtlar Kurumu, söyleşi ve panel düzenleyerek bunlara yevmiye
veriyor. Kendi paramızla Atatürk ve cumhuriyete bunlara
küfrettiriyorsunuz. Bunların hesabını da soracağız.
Sayın Millî Eğitim Bakanım, sizin
şahsınızda toplumda olumlu beklenti var ama Millî Eğitimde
aynı zamanda doksan yıllık hesabı olanlar, kindar bir nesil
yetiştirmek isteyenler de var. Bu sistemde bazı il millî eğitim
müdürleri, bir siyasi anlayışın, Atatürk ve cumhuriyet
düşmanlığının il komiserleri gibi davranıyor.
Örnek vereceğim: Konya Millî Eğitim Müdürünüz, Abdülhamit, Ömer Muhtar
gibi tarihî şahsiyetlerin ölüm yıl dönümlerinde her türlü anmayı
yapıyor -başka tarihî şahsiyetlerde de- fakat ne 29 Ekimde ne 10
Kasımda herhangi bir paylaşımını görmüyoruz. Bu
nasıl bir millî eğitim müdürü? Çocuklarımızın ve
ülkenin geleceğini emanet ediyoruz.
Aslında sorun şöyle de izah edilebilir:
1920’lerde Yunan, İngiliz, İtalyan, Fransız’la
çarpıştık, kazandık, sonra anlaşmalar yaptık.
Bunların çoğuyla NATO’da beraberiz fakat 1920’lerde
çarpıştığımız bir de iç mihraklar vardı,
saltanat sevdalıları vardı, irtica artıkları
vardı; işte onların hesabı kapanmamış. Doksan
yıllık hesabı güdenler bunlar. O günlerde mütareke
basını vardı, şimdilerde havuz medyası; o günlerde
Derviş Mehmetler, Delibaş Mehmetler vardı, şimdilerde deli
Kadirler; o günlerde Damat Enverler, Damat Feritler vardı, şimdi de
damatlar var; o günlerde saraylar vardı, şimdi de çeşit
çeşit saraylar var ama o zamanlarda da bir Kuvayımilliye vardı,
bugün de onun devamı olan Cumhuriyet Halk Partisi var. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, çocuklarımıza
sahip çıkamıyoruz, ne okulda ne yurtta ne trafikte ne kreşte.
Bir tane çağdaş eğitim kurumunda ya da yurtta bir iffet, namus
meselesi olsa bu yandaş medya günlerce haber yapardı ama “dernek”
“vakıf” adı altında güya dinî eksenli eğitim, barınma
sağlayan kurumlarda el kadar bebelere, milletin emanet ettiği
yavrulara el uzatan alçaklar sürüsü var; bu, medyada hiç gündem olmuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Adıgüzel, bir dakika
ilave ediyorum.
MUSTAFA ADIGÜZEL (Devamla) – Yeni Hükûmette Hazine
ve Maliye Bakanı yeni ekonomik programı açıklıyor, liyakate
vurgu yaparken kendisiyle çelişiyor. Ama en azından Sayın Bakan,
siz, anlaşıldığı kadarıyla liyakatte sorunu
olmayan bakanlarımızdansınız, ama bahsettiğim
sebeplerle söylediklerinize değil yaptıklarınıza
bakacağız.
İlkokullarından anaokullarına kadar
mescit yönetmeliği getiren Millî Eğitim ile hacamat yönetmeliği
getiren Sağlık Bakanlığıyla nereye gidebiliriz? Din
Öğretimi Genel Müdürlüğü bütçesi birçok bakanlıktan fazla,
bunların arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da var. Bu ilim bilim
çağında eskiden “El gider Ay’a, biz kalırız yaya.”
diyorduk, el yerinde durmuyor Mars’a gidiyor. O yüzden şimdi “El gider
Marsa bizler terse.” durumu söz konusu. Bakın, adamlar Marsa giderken altı
ayda 250 milyon kilometre yol gitmiş, oradan fotoğraf gönderiyor; siz
benim memleketim Ordu’da altı ayda değil on altı yılda 45
kilometre gidip Ordu-Ulubey-Gölköy-Gürgentepe yolunu hâlâ bitiremediniz. Bunu
da buradan söylemek istiyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Adıgüzel.
Sayın Zengin, yerinizden bir talebiniz var.
Buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
20.- Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, Ordu
Milletvekili Mustafa Adıgüzel’in 10 sıra sayılı 2019
Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017
Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur
görüşmelerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan,
çok değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Adıgüzel’in konuşmasında geçen birkaç konuyla
alakalı cevap vermek ihtiyacı duydum.
Konuşmasının ana ekseninde, AK
PARTİ hükûmetlerinin Kurtuluş Savaşı’nın olduğu
ruhla muhalif olan, çelişen bir anlayıştan neşet
ettiğini ifade eden cümleler kullandı. Bunu şiddetle
reddediyoruz. AK PARTİ’nin felsefesi tamamıyla özgürlükçü, bu ülkenin
bütün değerlerine sahip çıkan ama geçmiş değerlerini de
reddetmeyen, geçmişten gelen bütün değerlerini sahiplenen bir
anlayış üzerine şekillenmektedir. Bunu hassaten ifade ediyorum
ve esefle kınıyorum. Yapılan politikaları bu ülkeye muhalif
değerler olarak addetmek fevkalade yanlıştır, itiraz
edilebilir ama bunları kıyaslarken kullanılacak argümanları
çok dikkatli telakki etmek lazım. Kaldı ki ifade ettiler “Atatürk’e
küfrettirmek üzere para vermek, yevmiye vermek” tabirini de hassaten Mustafa
Kemal…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Devam edin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Teşekkür ederim.
Şunu unutmamak lazım: Kuvayımilliye
hareketi başladığı zaman pek çok farklı fikriyata
sahip insanlar bir araya gelerek bu ülkenin kurtuluşunu
sağladılar. Bugün de böyle, bugün Mecliste her birimiz farklı
fikirlerdeniz ama herhâlde ülkemizin bağımsızlığı
konusunda her birimiz hemfikiriz diye düşünüyorum milletvekili olmak
hasebiyle. O sebeple, Mustafa Kemal’i sadece kendilerine ait bir değer
olarak gören ve bizlerin ona dair bir yanlış
yapılmasını kabul edeceğimizi düşünenler çok büyük bir
hayal kırıklığı içerisindeler. Bizi doğru anlamak
lazım. Ben bazen CHP’nin değiştiğini düşünüyorum ama
bugün dinlediğim bu konuşmada, ne kadar… Böyle çekilen bir şey
var, çekiliyor ve bıraktığınız anda aynı noktaya
tekrar geri dönüyor; bunu bir kez daha görmüş oluyorum. İmam-hatip
düşüncesinden korkmaktan, inanan insanların hissiyatından
korkmaktan lütfen bahsetmesinler artık. Bizler hepimiz ortak
değerlere sahibiz. İtirazlarını temel bir millî
eğitime dair yaklaşımlar üzerinden dile getirsin
arkadaşlarım.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine,
2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu
İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim
Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz isteyen Yozgat Milletvekilimiz Sayın Ali Keven.
Sayın Ali Keven Cumhuriyet Halk Partisinin son
konuşmacısıdır.
Süreniz beş dakika. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ALİ KEVEN (Yozgat) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim
Bakanlığı bütçesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz almış bulunuyorum.
Sözlerime başlamadan önce, Türk millî eğitimine
emek veren başta Başöğretmenimiz Atatürk, ilk Millî Eğitim
Bakanımız Hasan Ali Yücel ve köy enstitülerinde “Tonguç Baba” diye
anılan İsmail Hakkı Tonguç olmak üzere, bütün eğitim
emekçilerini sevgiyle saygıyla ve rahmetle anıyorum. Bizleri izleyen
tüm yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri;
çocuklar, çocuklarımız bir ülkenin temel yapı
taşlarıdır. Temeli sağlam olmayan, çocuklarını
mutlu edemeyen ve yaşatamayan hiçbir ülke kalkınamaz. Bizlerin temel
hedefi, çocuklarımızı eğitmek, yaşatmak ve yüzlerini
güldürmektir. Bu doğrultuda, zorunlu eğitim çağı için
okullaşma oranının yüzde 100 olduğu, eğitimin akademik
ve mesleki tercihlerle şekillendiği; insanı,
dayanışmacı ve sorgulayıcı değerleri önemseyen;
özgürlükçü ve eleştirel düşünceyi öne çıkaran, bilgi
çağıyla uyumlu bir eğitim programını acilen
oluşturmalıyız, oluşturmalısınız.
Sayın Bakan, eğitimi Atatürk’ün ilkeleri
ve cumhuriyet değerleri ışığında,
çağdaş, demokratik, laik, bilimsel ve herkesin eşit olduğu
anlayışına dayalı bir doğrultuda yeniden
yapılandırmalıyız. Çocuklarımızı tarikatlara
mahkûm eden anlayışa dur demeliyiz. Üniversite yurtları hariç
tarikat yurtlarında kalan öğrenci sayısının 300 bin
civarında olduğunu asla unutmamalıyız.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri;
eğitim öğretim dönemi sizinle başladı ancak eski sorunlar
hâlâ devam etmektedir. Bugün burada, bu sorunların çözümüne
yardımcı olacak bir bütçeyi konuşuyor olsaydık keşke
ancak Millî Eğitim bütçesi 2019 faiz giderlerine yenik düştü. 2019
bütçesi 961 milyar lira; Millî Eğitim Bakanlığının
bütçesi 113 milyar 800 milyon lira, oysa faize ayrılan bütçe 117 milyar
lira. Bu bütçe aşırı borçlanmanın, faizin ve rantın
bütçesidir; maalesef, burada Millî Eğitimin yeri yoktur.
Bakanlığın bütçesinin zaten yüzde 83’ü personel gideridir yani
geriye, eğitimin niteliğini, teknolojisini, donanımını
artırmak için 20 milyar bile kalmıyor. Millî Eğitim
Bakanlığı bütçesinin millî gelire oranının acilen en
az yüzde 6’ya yani OECD ortalamasına çıkarılması gerekmektedir.
Eğitimin gitgide daha fazla paralı hâle
getirildiği ülkemizde özellikle yoksul ailelerin çocuklarında kendini
okula ait hissetme duygusu azalıyor ve okullaşma oranı
aşağı doğru seyrediyor. İlkokulda yüzde 91 olan
okullaşma oranı ortaokulda yüzde 94, liselerde ise maalesef yüzde 83
olmuştur. Bu rakamlar, çağdaş, gelişmiş bir ülke
verileriyle örtüşmemektedir.
Ülkemizde çocuklarımızın hızla
suça sürüklendiği, uyuşturucu kullanım yaşının
9-10 yaşlarına düştüğü… Millî Eğitim
Bakanlığı olarak mutlaka sorgulayıp çözüm
bulmalısınız. Bu sorunun yalnızca polisiye önlemlerle
çözülemeyeceğini biliyor olmalısınız.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri;
okulların yurt sorunu büyüyerek devam ediyor ve çocuklarımız
tarikat yurtlarına mahkûm ediliyor. Özellikle ilkokul çağındaki
her çocuğun anne babasının yanında eğitiminin devam
etmesi gerekmektedir. Ancak, eğitim sisteminin kamuculuktan
uzaklaşmasıyla birlikte getirilen bölge okulları sistemi,
çocuğu ailesinden erken yaşta koparmaktadır. Maddi yük olarak
görülen köy okulları kapatılmıştır, 5 öğrenci
dahi olsa köy okulları tekrar açılmalıdır.
Taşımalı eğitim denen bu sistem
değiştirilmelidir. Köy çocukları okumak için karda
kışta türlü kaza riskiyle 25-30 kilometre yolculuk
yapmamalıdır. Hatta Siverek’te -örneğinin basına yansıdığı
gibi- 21’inci yüzyılda merkep sırtında yapılan
taşımalı eğitimi gelin maddi ve manevi her yönden
tartışalım ve çağdaş bir eğitim sistemini
getirelim.
Sayın Bakan, ayrıca Adana Aladağ’da
yaşanan üzücü yangın faciasının, Konya Taşkent’te
yaşanan doğal gaz patlamasının benzer örneklerinin
yaşanmaması için nitelikli devlet yurtları
açılmalıdır. Kaybettiğimiz evlatlarımızı da
sevgi ve rahmetle burada anıyorum. Umarım bu yaşananlardan
mutlaka dersler çıkarılmıştır. Kimlere ait olduğu
belli olmayan merdiven altı tarikat yurtları acilen
kapatılmalıdır. Özellikle yoksul ailelerin çocukları
niteliksiz yurtların insafına bırakılmamalıdır.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri;
beğenmediğiniz, her defasında hesaplaşmaya
çalıştığınız cumhuriyetin eseri köy çocuklarının
eğitim gördüğü, dünyalarının değiştiği köy
enstitüleri sistemini ve yoksul çocuklara 1 lira masraf yaptırmadan
yatılı okutan, doktor, mühendis, öğretmen yetiştiren
devletin parasız yatılı sistemini çağdaş bilimsel bir
anlayışla yeniden canlandırmak zorundayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Keven, bir saniye,
açalım mikrofonunuzu, bir dakika ilave ediyorum.
ALİ KEVEN (Devamla) – Teşekkür ediyorum.
PISA araştırmalarına göre 2003
yılından bu yana Türkiye matematikte 35’ten 49’uncu sıraya, fen
alanında 33’ten 52’nci sıraya gerilemiştir. Bunların
nedenlerini mutlaka sorgulamalıyız.
Çıraklık eğitimi veya meslek
eğitimine tabi olmuş öğrencilerimizin yaptıkları staj
dönemi için emekliliğe esas borçlanma hakkı tanınmalı, meslek
liseleri özendirilmeli ve her türlü özlük sorunları çözülmelidir.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri;
Anadolu’da Yozgat gibi birçok ilimizin eğitim tablosuna bakacak olursak
öğretmen eksiği had safhada olup atanamayan öğretmenlerin asgari
ücretle çalıştığı ücretli öğretmenlik yoluyla bu
açık kapatılmaya çalışılmaktadır. Ücretli
öğretmenlik sistemi öğretmenlik mesleğini sömüren ve
değersizleştiren bir sistemdir; derhâl kaldırılmalı ve
açık olan her okula kadrolu öğretmen atanmalıdır.
Örneğin, Yozgat’a son dört yılda yalnızca 570 öğretmen
atanırken 2.017 öğretmen il dışına tayin
olmuştur.
Sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen
ayrımcılığını ortadan kaldıracak bir
eğitim planlaması mutlaka yapılmalıdır ve acilen
öğretmenlerin meslek kanunu çıkarılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Selamlamak için son defa söz veriyorum
Sayın Keven.
Buyurun.
ALİ KEVEN (Devamla) – 3600 ek gösterge
talepleri için, gelir vergisi adaletsizliğinin giderilmesi için verilen
kanun teklifleri acilen görüşülmelidir.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri;
idareci atama sistemi ise iktidarınızla birlikte sürekli
tartışmaların doğal odağı hâline gelmiştir
ve mülakat sistemi yoluyla yandaş atama sistemi şeklinde devam
etmektedir. Mülakat olmadan bilimsel yöntemlerle, liyakatli, idealist
eğitimciler idareci olmalıdır yoksa nasıl bir eğitim
tablosunun oluşacağını günümüz eğitim istatistiklerini
incelerseniz gayet iyi anlarsınız.
“Eğitimdir ki bir milleti ya özgür,
bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk hâlinde
yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.” diyor Ulu Önderimiz
Atatürk.
Bu uyarılarımızın dikkate
alınmasını umut ediyor ve laik, bilimsel, demokratik,
parasız eğitim mücadelemiz devam edecektir diyorum.
Eğitimin niteliğini yükseltmeyeceğine
inandığımız bu bütçeye “hayır” diyoruz.
Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Keven.
Değerli milletvekilleri, bu şekilde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun konuşmacılarının
konuşmaları sona ermiştir.
Şimdi birkaç arkadaşımıza 60’a
göre söz vereceğim.
Sayın Yıldırım Kaya…
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
21.- Ankara Milletvekili Yıldırım
Kaya’nın, 163 bin derslik için ek bütçe konulup konulmadığı
ile okul aile birliklerinin yasal statüye kavuşturulması konusunu
Millî Eğitim Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Teşekkürler Sayın
Başkan.
Biraz önce AK PARTİ Grup Başkan Vekili
dedi ki: “Bu Cumhuriyet Halk Partisini çekiyoruz, iyi bir noktaya geldi diye
bakıyoruz ama bıraktığımızda yeniden eski yere
gidiyor.” Biz de eğitimde Adalet ve Kalkınma Partisini çekiyoruz
çekiyoruz bir türlü bir yere getiremiyoruz.
Şimdi, Sayın Bakanımıza,
aynı zamanda meslektaşım Ziya Selçuk’a birkaç sorum olacak:
Öncelikle, iki gün önce yapmış
olduğum basın toplantısında öğretmen
açığının giderilmesine ilişkin bir sayısal
hesaplama yapmıştım. 150 bin öğretmenin
taşımalı sistem iptal edildiğinde çözülemeyeceğini,
rakamın 73 bin civarında olduğunu söyledi, kendisine
teşekkür ediyorum. O hâlde 20 bin öğretmen atamayacaklar, biliyorum
ki bu dönemde 73 bin öğretmen atamasını kendi hesaplarına
göre yapacaklarını düşünüyorum. Kendisi de çok iyi bilir, 163
bin dersliğe ihtiyaç var. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Kaya, arkadaşlar, bu
60’a göre sözlerimiz bir dakika, otomatik olarak kesiliyor ama önemli
konuları ifade ediyorsunuz Sayın Bakan buradayken, toparlayın,
sistem kendini bir dakikada kapatıyor arkadaşlar.
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Teşekkürler.
163 bin derslik için herhangi bir ek bütçe
konulmuş mudur? Öğretmen meslek kanun teklifi Sayın
Bakanımızın da uhdesinde, bu konuda Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubuna bir önerisi olacak mıdır? Okul aile birliğinin
yasal statüye kavuşturulması kendi fikirleridir, aynı zamanda
bizim de fikrimizdir. Adalet ve Kalkınma Partisinden bu konuda bir talebi
olacak mıdır?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Tan…
22.- Kütahya Milletvekili Ahmet Tan’ın,
devletin Zafer Havalimanı’yla ilgili zarara
uğratılmasının söz konusu olmadığına
ilişkin açıklaması
AHMET TAN (Kütahya) – Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Ben biraz önce kürsüde söz alan Kütahya
Milletvekilimiz Ali Fazıl Kasap’ın sözlerine binaen 60’a göre bir söz
almaya çalıştım. Zafer Havalimanı’nın maliyetinin 150
milyon lira gibi bir rakam olduğunu ifade etti. Doğru kabul etsek
bile 2012 rakamlarıyla o günkü döviz kurunun 1,8-2 lira olduğunu
kabul edersek yaklaşık 75 milyon dolar gibi bir rakama tekabül eder.
Bu yatırım 75 milyon dolarlık bir yatırım. Şu
anda yedi yılda toplam ödenen paranın 26 milyon lira olduğunu
biliyoruz, geriye kaldı üç yıl. Yani burada on yıllık ödeme
var, on birinci yılda artık ödeme yok, firma bundan sonraki süreçte
devletten ödeme kabul etmeyecek, devlet de vermeyecek. Yaklaşık
ortalama yılda 4 milyon liralık bir yolcu garanti bedeli
ödediğimizi düşünürsek üç yılda 12 milyon dolar daha rakam
ödenecek ki 26 milyonun üzerine koyduğunuzda toplam 38 milyon dolar gibi
bir rakama tekabül edecek. Toparlıyorum, 40 milyon dolar. Peki, maliyeti
ne kadardı? 75 milyon dolar. Peki, ilkokul dördüncü sınıftaki
çocuklara sorsunlar bakalım, devlet mi kârlı yoksa başka bir
şey mi kârlı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AHMET TAN (Kütahya) – Toparlayabilir miyim
Sayın Başkan?
BAŞKAN – Tabii, kısaca, buyurun lütfen.
AHMET TAN (Kütahya) – Dolayısıyla yani
burada devletin kesinlikle zarara uğratılma gibi bir hadisesi söz
konusu asla ve asla değildir. Yap-işlet-devret modelinin usulü budur.
Yirmi dokuz yıl boyunca bu firmada kalacaktır ama bizim devletin
cebinden çıkan toplam para bu on yıllık süreç içerisinde,
periyotlar hâlinde 38 milyon-40 milyon dolara tekabül edecektir.
Dolayısıyla devletin zarara uğratılması gibi
haksız ithamları kabul etmediğimi, etmeyeceğimi ifade
ediyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim.
Sayın Gergerlioğlu...
23.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk
Gergerlioğlu’nun, KHK’yle Millî Eğitim Bakanlığından
ihraç edilenlerin zor durumda olduğuna ilişkin açıklaması
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) –
Sayın Millî Eğitim Bakanına soruyorum: Millî Eğitimdeki
KHK’li öğretmenler, ihraç edilen öğretmenler çok zor durumdalar.
Devlet okulundan ihraç edilenler, kapatılan özel kurumlardan
çalışma izni iptal edilen öğretmenler ve üniversitelerden KHK’yle
ihraç edilen eğitimciler, akademisyenler 61 bin kişidir ve bu
insanlar şu anda özelde çalışma iznine sahip değildir.
Doktorlar şu anda özel hastanelerde çalışabiliyor ancak
öğretmenler özel okullarda çalışamıyor. Bir konu
hakkında iki bakanlığın farklı uygulaması hangi
devlette görülmüştür? Bu çok önemli. Ayrıca ben bu konuyu size, Millî
Eğitim Bakanlığına bir soru önergesiyle de sordum,
kapatılan özel okul öğretmenleri hakkında bana bir cevap verdiniz.
İnanılmaz bir şekilde, cevabınızın üzerinden üç buçuk
ay geçmesine rağmen, gereğini yerine getirmiyorsunuz beş
aydır, kapatılan özel okullardaki öğretmenler eğer beraat
etmişse çalışma izninin iade edileceğini
söylemiştiniz, işte burada.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Toparlayalım arkadaşlar,
lütfen.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Ancak
bu konuda hiçbir gelişme yok. Ayrıca o kadar zor durumda ki
öğretmenler “Ağaç kabuğu kökü yesin." demişti
bazı AK PARTİ’li yetkililer. Evet, o da maalesef oluyor. Geçen gün
bir KHK’li öğretmen bana aynen şunu söyledi: “Hocam o kadar maddi ve
manevi zor durumdayım ki böbreğimi satmak istiyorum, bir imkân var
mı?”
Şimdi, bir de KPSS sınavlarıyla
ilgili bana çok geldi öğretmen arkadaşlar. Yazılı
sınava giriyor, 90-95 alıyor; mülakata giriyor, 50-55’e düşüyor
onlarca, yüzlerce öğretmen ve bunların ortak bir paydası var:
Çoğu KHK’li yakını veyahut da…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Gergerlioğlu.
Arkadaşlar, süremiz kısıtlı,
süreleri ekonomik kullanalım lütfen ve sözlerimizi toparlayalım. Bir
dakikalık konuşmaya göre konuşma, iki dakikalığa göre
iki dakika, beş dakikalığa göre beş dakika. Ben gerekli
toleransları tanıyorum ama bu fazla bir alışkanlık da
olmasın.
Sayın Kabukcuoğlu, buyurun.
24.- Eskişehir Milletvekili Arslan
Kabukcuoğlu’nun, eğitimdeki
başarısızlığı vicdanların ve gelecek
nesillerin affetmeyeceğine, eğitime sahip çıkılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Yüce Meclis hiçbir faaliyette bulunmasa, 15
bakanlık hiçbir faaliyette bulunmasa, bir bakanlık evrensel ölçülerde
çalışsa, yüce Meclis de o bakanlık için çalışsa
yeridir.
İnanıyorum ki buradaki insanların ve
de ülkemizdeki, dünyadaki insanların pek çoğu kaderlerini
eğitimle değiştirdiler. Gelecek nesiler her türlü
başarısızlığa müsamaha gösterebilirler;
eğitimdeki başarısızlıkları ne
vicdanımız affeder, affetmemelidir ne de gelecek nesiller affeder.
Ülke, AK PARTİ’nin eğitim sistemindeki
başarısızlıkları nedeniyle çürük bir ağaç gibi
için için kuruyor. AK PARTİ bunu başarmıştır.
Aklımızı başımıza alalım, ülkemize ve
eğitimimize sahip çıkalım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Son olarak Sayın Beko.
25.- İzmir Milletvekili Kani Beko’nun,
İZBAN’da çalışan işçilerin greve çıkması
nedeniyle yaşanan mağduriyete ilişkin olarak Ulaştırma
ve Altyapı Bakanını göreve davet ettiğine ilişkin
açıklaması
KANİ BEKO (İzmir) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Ulaştırma
Bakanını göreve davet ediyorum.
İzmir’de İZBAN AŞ ile Demiryol-İş
sendikası arasında bir süredir devam eden toplu sözleşme
görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını biliyoruz. Bu
nedenle altı günden bu yana İzmir’de en büyük toplu taşıma
aracı olan İZBAN’da çalışan işçiler greve
çıkmışlardır. Grevin galibi olmaz. İşçilerin yarısı
açlık sınırı altında yarısı ise yoksulluk
sınırı altında çalışırken bir an önce
işçilerin ekonomik, demokratik, siyasi, sosyal ve sendikal taleplerinin
yerine getirilmesi sağlanmalıdır.
Günde 500 bine yakın insan sabah evinden
çıktığında işine gidememekte, yüzlerce öğrencimiz
okula gitmekte zorlanmaktadır. Aynı şekilde, hastalar hastaneye
gidemiyorlar. Üstelik kışın en soğuk günlerindeyiz ve
özellikle de yaşlılar ve hastalar için bu durum kabul edilebilir
değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KANİ BEKO (İzmir) – Bir cümle…
BAŞKAN – Buyurun, siz de tamamlayın.
KANİ BEKO (İzmir) – Bu durum çözüme
kavuşturulmalı, insanların seyahat özgürlüğünün önündeki
engeller kaldırılmalıdır. Ulaştırma Bakanı
da bu konuda kendisine düşen görevi yapmalıdır.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın grup başkan vekilleri ve sayın
bakanlar arzu ederlerse arkada kendileri bekliyorum.
Değerli milletvekilleri, birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 14.38
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.01
BAŞKAN: Başkan Vekili
Levent GÖK
KÂTİP ÜYELER: Barış
KARADENİZ (Sinop), İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN
– Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 33’üncü
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın
görüşmelerine devam ediyoruz.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017 Yılı
Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/41); 5018
Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 183 Adedi Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere
Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Komisyon? Yerinde.
Değerli milletvekilleri, şimdi,
beşinci turda söz sırası Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
konuşmacılarına ait.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
konuşmak isteyen ilk konuşmacımız Hatay Milletvekilimiz
Sayın Lütfi Kaşıkçı; buyurun. (MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz on dakika Sayın Kaşıkçı.
MHP GRUBU ADINA LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri ve ekranları
başında bizi izleyen tüm vatandaşlarımızı
saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Konuşmamın başında evvela, biz
sınırlarımızın içerisinde bağımsız,
rahat ve huzurlu bir şekilde yaşayalım diye
sınırlarımızın hemen ötesinde şehit olan
Üsteğmen Muhammed Ali Kalo’ya Allah’tan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; altyapı yatırımları gelişmiş
ülkelerde büyümeyi de beraberinde getiren bir unsurdur. Köprüler, otoyollar,
bölünmüş yollar gibi altyapı yatırımları, beraberinde
istihdam oluşturması açısından oldukça önemlidir. Öyle ki
Bakanlık çatısı altında taşra teşkilatları
ile bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarla
birlikte, Bakanlığa bağlı yatırımların
şantiyelerinde çalışanları da hesaba katarsak 250 bin
insanın istihdamını ilgilendiren bir kurumdan bahsediyoruz.
Günümüzde sanayileşmiş ülkeler,
altyapı yatırımlarına ve özellikle etkin bir
ulaştırma altyapısına gereken önemi vererek bugünkü
sanayileşme ve kalkınma hamlelerini tamamlamışlardır.
Şüphesiz, ulaştırma içerisinde en
büyük pay, bundan önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da
karayollarına aittir. Bakanlığın bundan önceki ve
önümüzdeki bütçelerine de bakıldığında, yatırımlar
noktasında, karayollarının ulaştırma sektörünün
lokomotifi olduğu ortaya çıkacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ulaşım sistemleri, ulaşım hizmetleri tüm
vatandaşlarımızı yakinen ilgilendiren konuların
başındadır. Bu durum dünyanın diğer ülkelerinde de
aynıdır. Dünya genelinde insanların beklentilerini ölçmek
adına yapılan ve yaklaşık 7 milyon insanın
katıldığı bir anketle bu beklentiler belirlenmiş ve
Birleşmiş Milletlerin Küresel Araştırma Raporu’yla
kamuoyuna paylaşılmıştır.
Bu ankete göre, insanların dünya çapında
16 beklentisinden birinin de daha iyi ulaşım, daha iyi yollar,
diğerlerinin de telefon ve internet erişimi olduğu
belirtilmektedir. Bu raporlardan da anlaşılacağı üzere yol,
ülke kalkınmasına, toplumun sosyal, ekonomik gelişmesine temel
oluşturan en önemli altyapı sistemlerinden biridir.
Günümüzde ulaşım sistemleri her ne kadar
gelişen teknolojilerle birlikte çok ileri seviyelere gelse de
ulaşım, öncelikle yolla başlar. Cumhuriyetimizin ilk
yıllarında öncelikle yerleşim birimleri arasındaki seyahat
süresini kısaltan, ulaşılmayan yerlere erişilerek atıl
kaynakları kullanılır hâle getiren, yurt savunmasında
güvenliğe ve ülke imarına hizmet eden; kültür, sanat ve eğitimin
yaygınlaşmasını sağlayan birer ulaşım
sistemi hedeflenmiştir.
Ulaştırma alanında özellikle kara
yollarının gelişiminde cumhuriyet tarihi boyunca emeği
geçen herkese teşekkür etmek hem emeğe saygımızın hem
de devletteki devamlılığın vurgulanması
açısından bizim için son derece önemlidir. Adalet ve Kalkınma
Partisi hükûmetleri döneminde de elbette kara yollarında önemli
gelişmeler yaşanmıştır. Otoyollar, bölünmüş
yollar, duble yollar, köprüler, viyadükler, tüneller, alt ve üst geçitler ile
geniş açıklıklı asma köprüler, tüp geçitler hükûmetin
başarısı, ülkemizin de kazanımıdır. Asya’nın
Avrupa’ya bağlantısı için yapılan çalışmalarla
birlikte Bir Kuşak, Bir Yol Projesi kapsamında alınan mesafe de
ülkemiz açısından önemli bir kazanımdır.
Bakanlığın tamamlanan projelerinin
yanında devam etmekte olan kara yoluyla ilgili projelerin olduğunu da
partimiz olarak yakinen takip etmekteyiz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak
Kuzey Marmara Otoyolu, Gebze-İzmir Otoyolu, 1915 Çanakkale Köprüsü,
Menemen-Çandarlı-Aliağa Otoyolu gibi kamu-özel sektör iş
birliğiyle kamu yararına yapılan bu projelere olumlu baktığımızı
belirtiyorum. Ancak, yapılan bu olumlu işlerin hakkını
teslim ettiğimiz gibi aksaklıkların iyileştirilmesi
hususunda yapıcı eleştirilerimizi de buradan paylaşmak
istiyorum. Öncelikle, bölünmüş yollardaki hizmet kalitesinin düşük
olduğunu belirtmek isterim. Bunun en büyük sebebinin de kara yolu
inşaatının çok hızlı bir sürede tamamlanmak adına
kaliteden ödün verilmesinden kaynaklı olduğunu düşünmekteyiz.
Kaliteden verilen ödün her yıl “bakım ve onarım” adı
altında hazineye ciddi bir yük oluşturmaktadır. Yapım
kalitesinin üst seviyede tutulması uzun vadede bakım onarım
maliyetini düşürerek hazinenin de yükünü artırmaktadır. Dünya
Ekonomik Forumu verilerine göre 2018 yılında 137 ülkenin
bulunduğu yol kalitesi sıralamasında ülkemiz 5 puanla 30’uncu
sırada yer almaktadır. En yüksek değerlendirme notunun 7 olarak
belirlendiği bu sıralamada Birleşik Arap Emirlikleri 6,4 puan
ile ilk sırada yer almaktadır. Açıklanan bu veriler de
tespitimizi desteklemektedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; kamu-özel iş birliğiyle yapılan projelerde de
birtakım eleştirilerimiz var, özellikle dikkatlerinize sunmak
istiyorum. Kamu-özel iş birliğiyle yapılan projelerde dikkat
edilmesi gereken husus ise verilen garantilerin getirdiği dolara
dayalı fiyatlama unsurları ile kamunun
karşılaştığı yükümlülüklerdir. Bu ve benzeri
projelerde kamu yararı gözetilerek yapılan sözleşmelerin daha
makul ve gerçekçi rakamlar taahhüt edilerek, yine bu sözleşmelerin
şeffaf bir ortamda gerçekleşmesi beklentimizdir.
Bir diğer konu da, büyükşehir
belediyelerimizin sorumluluk alanlarında bulunan köy yollarının
yapım ve iyileştirilmesi konularında siyasi faktörler
gözetmeksizin eşit ve kapsayıcı çalışmaların
yapılmasıdır. Birçok yerde farklı siyasi tercihler
nedeniyle hizmetlerin aksatıldığını görmekteyiz. Bunun
için de Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir çözüm önerimiz var:
Vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın,
İçişleri Bakanlığı ve büyükşehir
belediyelerimizle koordineli bir şekilde çalışması
gerektiğine inanmaktayız.
Ekonomik ve sosyal kalkınmaya destek olacak,
millî menfaatleri kollayacak, güvenlik sisteminin taleplerini
karşılayacak, vatandaşın refah seviyesini yükseltecek ve
kullanıcıların memnuniyetini sağlayacak bir ulaştırma
ve altyapı sistemi Milliyetçi Hareket Partisi olarak hayalimizdir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bir diğer ulaştırma ve altyapı konusu olan
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bütçesinde yüzde 51’lik
artış olduğunu görmekteyiz. Türkiye, telekomünikasyon sektöründe
çok ciddi yol katetmiştir. Türkiye, muasır medeniyetler seviyesine
ulaşmanın anahtarı olan bilgi ve teknolojide her gün kendisini
geliştirmektedir. Türkiye olarak bu yarışın gerisinde
kalmamakla birlikte yerli ve millî üretimleri geliştirerek dünya bilgi
teknolojileri ve iletişim arenasında üst sıralarda boy
göstermeliyiz. Üreten toplumların kazandığı küresel
dünyanın olmazsa olmazı yerli ve millî olmaktır. Bu konuda
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığımızın yerli ve millî üretimi
destekleyeceği çalışmalar içerisinde olmasını temenni
ediyoruz.
2018 yılı itibarıyla geniş bant
internete erişim imkânının ülkemizin dört bir yanına
ulaştığını memnuniyetle görmekteyiz. Ancak bazı
kırsal bölgelerimizde vatandaşlarımızın bu
hizmetlerden tam anlamıyla yararlanamadığını
görmekteyiz. Bilgi toplumuna geçiş sürecinin
hızlandığı 2018 yılında ülkemizde bu tür
aksaklıkların ve mağduriyetlerin olmasını kabul etmek
mümkün değil.
Yine, enflasyonla mücadele kapsamında mobil ve
sabit haberleşmede yetkilendirilmiş işletmelerin serbest piyasa
koşullarında tüketicilere hizmetleri esnasında
Bakanlığımızın ücretlendirme denetim
mekanizmasını artırmasını talep ediyoruz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; gelelim teknolojinin bir diğer yüzü olan siber
saldırılara. Çağımızın en önemli
konularından biri siber güvenliktir. Teknolojik gelişmelerle gün
geçtikçe sayısallaşan hizmetler nedeniyle siber alanda tehditler
artmaktadır. Bu tehditler genellikle bankacılık, enerji,
sağlık gibi kritik sektörleri hedef almakla birlikte, ülke ve devlet
güvenliğini tehdit eden istihbari konuları da hedef almaktadır.
Bugün bu konu sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunudur. Bu
bakımdan ulusal güvenliğimizi ve ülkemizdeki tüm ticari
teşebbüsleri korumak adına Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumu bünyesindeki Siber Olaylara Müdahale Merkezini ve faaliyetlerini
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak topyekûn destekliyoruz.
2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi’nin konularından biri de Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü bütçesidir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal
göklerdedir.” sözlerini bir kez daha anımsatmak ve altını çizmek
istiyorum. Sivil havacılık, cumhuriyetin ilk yıllarında dahi
üzerinde önemle durulan ve büyümesi için çalışmalar yapılan bir
alan olmuştur. Havacılık sektörünün, millî gelir ve istihdam
olmak üzere, ekonomi üzerinde önemli bir etkisi vardır.
Sivil havacılıkta görev yapan, başta
pilotlar olmak üzere, birçok personel Türk Silahlı Kuvvetlerimizden ve
dahi yurt dışından alınmaktadır. Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğümüzün asli görevlerinden biri de sivil
havacılığa hizmet edecek uygun düzeyde personeller
yetiştirmektir. Bu bağlamda MHP Grubu olarak kalifiye personellerin yetiştirilmesi
için en üst düzeyde eğitim kurumlarının
artırılmasını ve geliştirilmesini, ayrıca bu
kurumlardan yetişen personelin de istihdam edilmesini arzu etmekteyiz.
Son olarak, seçim bölgem Hatay’la ilgili -hazır
Sayın Bakanımız da buradayken- birkaç konu var, onları dile
getirmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Kaşıkçı, bir
dakika ekleyelim, rahat rahat dile getirin.
LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) – Sayın
Bakanım, muhtemelen Hatay’a geleceksiniz. Hatay’a geldiğiniz zaman
Valilik ziyaretleri ve parti ziyaretleri olacak. Ancak, hemen akşamı
lütfen Hatay’dan çıkmayın, bir gün de kalın. O
kaldığınız gün de şöyle bir tebdilikıyafetle,
sivil bir araçla Hatay’da dolaşmanızı buradan hassaten rica
ediyorum. Hatay’da dolaşırken de Hatay’ın özellikle kara
yolları konusunda ne kadar geride kaldığını sizin de
canlı olarak gözlemlemenizi istediğimden dolayı bunu sizden rica
ediyorum. Antakya Yayladağı arasında bir yolumuz var, 44
kilometre, on altı yıldır bitmedi efendim bu yol. Yine Antakya
Altınözü arasında 24 kilometrelik bir bölünmüş yol var, daha
başlanmadı, o yüzden “Bitmedi.” diyemiyorum. Kırıkhan ile
Reyhanlı arası 36 kilometre, Kırıkhan ile Hassa arası
38 kilometre yine bölünmüş yollar var; bunların bir an önce
bitmesiyle ilgili Bakanlığınızın Hatay’a özel bir
bakış açısıyla bakmasını hassaten rica ediyorum.
Hatay, Cumhur İttifakı’na yüzde 48,5 oy verip her türlü
yatırımı en güzel şekilde almayı hak ediyor diye
düşünüyor ve bu duygu ve düşüncelerle 2019 yılı bütçesinin
hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
(MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Kaşıkçı.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına ikinci
söz, Ordu Milletvekilimiz Sayın Cemal Enginyurt’a aittir. (MHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika Sayın Enginyurt.
MHP GRUBU ADINA CEMAL ENGİNYURT (Ordu) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ulaştırma
Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı
bütçeleri üzerinde söz almış bulunmaktayım Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Öncelikli olarak, geçen günler içerisinde Ankara’da
meydana gelen tren kazasında hayatını kaybeden 9
yurttaşımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum,
mekânları cennet olsun; yaralılara acil şifalar temenni
ediyorum. Sayın Bakan burada, bu tren kazası kazaya kurban gitmez
inşallah; nedeni, niçini, sorumluları en kısa zamanda ortaya
çıkarılır çünkü son zamanlarda ülkemizde maalesef sürekli,
helikopter kazasından, tren kazasına farklı kazalar oluyor, bu
da yüreklerimizi yakıyor. Dolayısıyla insanlarımız
ihmalden veya yapılmayan işlerden dolayı hayatlarını
kaybetmesin istiyoruz. Bunu özellikle, hassaten rica ediyorum, en kısa
zamanda sorumlu veya sebep neyse ortaya konulsun.
Sayın bakanlarım, bu bütçede sizleri
görmek biz milletvekilleri için gerçekten çok anlamlı. Zira sizler
atanmış olduklarınız için sokakta vatandaş ne diyor,
ne istiyor pek bilemiyorsunuz. Vatandaş milletvekiline soruyor, her
şeyi milletvekilinden bekliyor, milletvekillerini arıyor gece gündüz,
haklı olarak milletvekiline, seçim meydanlarında verdiğimiz
sözleri -ki özellikle iktidar partisi milletvekillerine- ziyadesiyle
soruyorlar. Siz seçmen derdinde olmadığınız için
rahatsınız, Allah rahatlığınızı
bozmasın ama hiç olmazsa bizim dediklerimizi de dikkate alın, arada
bir TRT 3’e bakın, arada bir sosyal medyayı yakından takip edin.
Bu vekiller ne iş yapıyor? Özellikle bu
arkadaşlarımızı fazlasıyla dikkate alın çünkü 31
Martta en çok bunlara soracaklar, biz kenarından köşesinden bir
şekilde kurtarırız, bizde sıkıntı olmaz.
Sayın Ulaştırma Bakanım,
1999-2000 yıllarında Ordu’da Mesudiye Topçam Barajı, Dereyolu
diye bir yol ihale edildi, on sekiz yıldır ortada yapılan hiçbir
şey yok desem yanlış olur ama yapılan yeterli bir şey
yok. 2015 yılından bu tarafa “Ordu çevre yolu bitiriliyor.” “Bitti
bitiyor.” “Yılbaşına açıyoruz.” “İki ay sonra tamam.”
“Siyasetçi sözü değil, benim sözüm.” diyenler var, o sözü verenler de
burada yok, tatile gitmişler. Ama çevre yolumuz hâlâ açılmadı,
Ordu trafiği çok kötü bir şekilde. CHP milletvekili de şahin gibi
bakıyor ki ne diyecek de ben de Ordu’da gider konuşurum diye.
Dolayısıyla şu Ordu çevre yolunu bir en önce bitirin, hayata
geçirin. Bu CHP’lilere fırsat vermeyin, çok konuşuyor bunlar.
Ulubey-Gürgentepe-Gölköy-Mesudiye Yolu, hakikaten
yazık, her seçim döneminde “Bitecek.” deniliyor. Hele bir Numan abimiz
vardı, “Söz, bu seçim dönemi bitmeden Başbakan
Yardımcısı olarak bitireceğim.” dedi, İstanbul’a kadar
gitti -Allah selamet versin- bitmedi. Siz onu mahcup etmeyin, bu seçime kadar
bu yolu bitirme gayreti içerisinde olalım, bitirelim çünkü olmuyor,
yakışmıyor.
Fatsa-Çatalpınar-Kabataş-Aybastı Yolu
kanayan yara, hiçbir adım atılmadı.
Tabii, burada şunu söyleyebilirsiniz: “Efendim,
devletin imkânları, güçleri yeterli değil,
sıkıntılar…” falan ama onu da pek dikkate almıyorum çünkü
öyle bir Cumhurbaşkanımız var ki Ovit Tüneli’ni bitirdi,
Marmaray’ı bitirdi, Avrasya’yı bitirdi, Yavuz Sultan Selim’i bitirdi,
Osmangazi’yi bitirdi. Ordu’nun yollarını bitirmezseniz Sayın
Cumhurbaşkanım size çok kızar. Onun için bir an önce Ordu
yollarını dikkate alın diyoruz.
Fatsa-Korgan-Kumru, Korgan-Kumru-Niksar; on yedi
yıldır “Benim sözüm namustur.” diyen siyasetçiler var,
“Bitireceğim, namus sözü verdim.” dediler; lütfen, bu
arkadaşlarımızın sözlerini yerlerde bırakmayalım.
Buralar niçin önemli; örneğin Akkuş, Ünye, Niksar? İç
Anadolu’yla bağlantısı olan bir Ordu ili, limanları da
hayata geçirirseniz -ki Ordu’yu büyükşehir yaptıktan sonra, sağ
olun, limanları da kapattınız- inşallah İç Anadolu’yla
birleşen Ordu gerçekten kalkınmanın önündeki en önemli engeli
aşmış olur, işsizlik ortadan kalkar, Ordu ekonomisi yeniden
canlanır. Çünkü 750 bin nüfus Ordu’da var, 750 bin kişi de
İstanbul’da yaşıyor; sebebi göç. Bu göçü engellemenin en önemli
yolu Ordu’nun İç Anadolu’ya bağlantısını
sağlamaktan geçiyor.
Yayla turizmine çok önem veriyoruz, bu
iktidarın dile getirdiği en önemli konulardan birisi. Yine, Numan
Bey’e ithafen söyleyeceğim, hakkını helal etsin, burada
olsaydı yüzüne karşı da söylemiş olurdum: “Çambaşı
ve Perşembe yayla yolu bizim için çok önemli, 5 önemli mega projemden
biri.” demişti ki gerçekten önemli. Çambaşı ve Perşembe
yayla yolu yapılmış olsa Ordu’da turizm çok ciddi anlamda
kalkınacak ve şehre büyük bir ekonomik katma değer
yaratılacak. Bu yolun da bir an önce hayata geçirilmesini hassaten rica
ediyorum.
Fatsa Yalıköy’de bir limanımız var.
Burası biraz daha limana dönüştürülürse -orada
balıkçılık Karadeniz’de en fazla yapılan bölgelerden
birisi- büyük bir önem atfetmiş olursunuz, ekonomiye canlılık
kazandırırsınız. Karadeniz’deki
taşımacılık açısından Ordu önemli ama maalesef
limanlar açısından Ordu az önce de söylediğim gibi büyük bir
mahrumiyet yaşıyor, Ordu’da acilen bir limanın
donanımlı bir şekilde hayata geçirilmesi Ordu ekonomisi için
önem arz ediyor. Tabii, Sayın Ulaştırma Bakanımız bu
konuda hassasiyetini gösterecektir. Çalışkan bir Ulaştırma
Bakanı olarak, kendisi de bölgenin sorunlarını bilen bir
Ulaştırma Bakanı olarak yardımcı olacaktır diye
düşünüyorum.
Hatay Milletvekilimizin söylediği gibi Ordu’yu
büyükşehir yaptınız, keşke yapmasaydınız.
Yaptıktan sonra yollarımız daha da berbat. Belediye
Başkanı “Para yok.” diyor, yollara sahip çıkmıyor. Az önce
Korgan Çiftlik Muhtarı diyor ki: “Benim yolum beş yıldır
yapılmadı.” Kumru Dereköy Muhtarı diyor ki: “1,5 kilometre yolum
yapılmadı.” Akkuş-Kumru arası yapılmadı,
Akkuş-Seferli-Salman arası yapılmadı. Dolayısıyla
Büyükşehrin Ordu’nun yollarını -9 bin kilometre, doğrudur,
büyük bir yol ağına sahip Ordu vilayeti- yapamadığı
söylenebilir ama yapılmaması Ordu için büyük bir eksik. Bu
ulaşım ağının yeniden hayata geçirilip Ordu nüfusunun
göçmesinin engellenmesi için sizden… Hatay Vekilimizin dediği gibi Hatay’a
da özen gösterin, Ordu’ya da özen gösterin, bütün Türkiye’ye özen gösterin.
Yolları yapılmayan her yere özen gösterin; Aksaray’a da Sivas’a da
Konya’ya da her yere özen gösterin, Ordu’nun yolları değil sadece
mesele. En çok övünülen şey nedir? Hep
çıktığınızda anlattığınız yoldur.
Allah razı olsun, yol yaptınız ama bizim yollar
yapılmadı. Bunu görmek için çok basit yol, Metin Göndoğdu, Ergün
Taşcı, Şenel Yediyıldız; birini çağırın
buraya, konuşsun, “Yapıldı.” diyorsa ben özür dileyeceğim.
Yapılmadı, yapılmıyor da, zor da değil. Demin
söylediğim gibi, Ovit Tüneli’ni yapan bir iktidar, Marmaray’ı yapan
bir iktidar… Yavuz Sultan Selim, Osmangazi -her ne kadar Deli Dumrul gibi
geçenden 5 akçe, geçmeyenden 5 akçe alsanız da- yapıldı, Allah
razı olsun. Dolayısıyla, bu hizmetleri yapan bir iktidar Ordu’yu
görmemezlikten gelmemeli diyorum.
Sayın Millî Eğitim Bakanına özellikle
teşekkür etmek istiyorum, servis anneleriyle ilgili bir
sıkıntıyı kendisiyle paylaşmıştım.
Hassasiyet gösterdi ama servis annelerinin sorunu çözülmedi Sayın
Bakanım. Bu, Danıştayda verilen bir mahkeme kararı
sonrasında devam eden bir sorun olarak duruyor. Servis anneleri nedir?
“Servis taşıyıcılarının yanında bulunan
hostesleri 22 yaşını bitirmiş olup lise mezunlarından
seçelim.” demişsiniz, öyle bir karar alınmış. Sanki
TÜBİTAK’a eğitimci, araştırmacı alacaksınız.
Altı üstü bir minibüste on metre, çocuğu okula götürüp getirecek.
Bunu anne yaparsa -adı üstünde “servis annesi” ne kadar güzel değil
mi- eşiyle beraber bu işi yaptığı için hem ekonomik
maliyeti düşmüş oluyor hem de çocuk daha güvenli bir elde okula gidip
geliyor. Lütfen, servis annelerinin sesini duyalım. Servisçiler büyük bir
maliyet sıkıntısıyla karşı karşıyalar.
3,4 liradan mazot varken ihale almışlar, mazot 6,4 lira olmuş,
dolayısıyla maliyetler iki katına çıkmış,
artık geçinemez hâldeler, servis yapamaz hâldeler. Bu servis annelerine acilen
bir çözüm bulunmasını hassaten rica ediyorum.
Üniversitelerle ilgili olarak da… Ordu
büyükşehir oldu. Adı Ordu Üniversitesi, lakin ısrarla, Ordu’nun
merkezi olan, benim de ilçem olan Altınordu’da fakülteler açılmaya…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Enginyurt buyurun.
CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Fakülteleri sanki yerleşke olarak
Altınordu’da bulundurmak gibi bir ihtiyaç arz etmiş olsa gerek ki hep
Altınordu’ya… Olmaz, Ordu’nun ilçelerine de fakültelerin
dağıtılması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle,
Çamaş, Çatalpınar, Korgan, Kumru gibi yakın ilçelerimizde
üniversitelerimiz fakültelerini açarlarsa buralarda da istihdam alanları
yaratılmış olur, ekonomik zenginlik sağlanmış
olur. Bunu acilen yapmalıyız, ilçelerin buna ihtiyacı var. Çünkü
bu ilçelerdeki memurlarımız bile -özellikle Millî Eğitimdeki
memurlarımız- hep Fatsa, Ünye ilçelerine gidiş geliş
yapıyorlar. Akşam ilçede kalmadıkları için şehre bir
ekonomik katkıları olmuyor, bunların da bir ekonomik katkı
sağlaması için buralara fakülte kurulmasını da hassaten
rica ediyorum.
Bütçemizin hayırlara vesile olmasını
Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
Evet oyu vereceğim demek için erken ama “evet”
vereceğimi de söylüyor, saygılarımı sunuyorum. (MHP ve AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Enginyurt.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz
sırası Erzurum Milletvekilimiz Sayın Kamil Aydın’a aittir.
Süreniz yirmi dakika Sayın Aydın.
Buyurun. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA KAMİL AYDIN (Erzurum) –
Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi ve YÖK
kurumumuz üzerine konuşmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi adına söz
almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, insan merkezli bir
etkinlik olan eğitim ve öğretimde vizyon, misyon ve
sağlıklı bir yol haritası oluşturmak için mevzuya
bahis olan insanı iyi tanımak ve tanımlamak gerekir çünkü
insanın hem düşünen hem de hisseden yani ruh ve beden terkibinden
yoğrulmuş, maddi ve manevi bir varlık olduğu
gerçeğinden ari yapılacak herhangi bir eğitim ve öğretim
hamlesi, nihai başarıya götüren doğru bir yol ve yöntem olamaz.
Elbette ki eğitim ve öğretimde nihai hedef
başarıdır fakat bu başarı tamamen tek yönlü ve mekanik
kazanım bağlamında düşünülmemelidir. Aksine, hedeflenen
ideal başarının odak noktasını, yukarıda ifade
ettiğimiz, insanın doğasına uygun olarak bir taraftan
kendini, ailesini, ülkesini, milletini ve bunların yüksek
karşılık bulduğu, kısaca millî ve manevi
değerleri özümsemiş, öte yandan, bu donanımla büyük bir öz güven
içerisinde muasır medeniyetlerin ötesine geçmeyi önceleyen
kuşakların yetiştirilmesi oluşturmaktadır.
Tüm ilahi, felsefi ve insani öğretilerde de
belirtildiği gibi, kendini bilmeden kendine uzak olanların
başkalarını bilip onlara yakın olmaları
eşyanın tabiatına aykırıdır. Yani doğru bir
çember çizme adına pergelin sabit ayağının eksene güçlü bir
biçimde odaklı olması gerçeğinden hareketle, kendine ve
değerlerine uzak birinin başkasına veya evrensel değerlere
yakınlığı hayalperest bir yaklaşım olur. Bu
genelgeçer sosyopsikolojik gerçekten hareketle, kurgulanarak değil
yaşanılıp, paylaşılıp kuşaktan
kuşağa aktarılarak varlığını asırlar
üzerinden bugünlere taşımış köklü ve bir o kadar da güçlü
kültürel dokumuzun farkında ve onu içselleştirmiş Türk
gençliğinin muasır medeniyetler üzeri bir evrensel bilgi ve birikime
büyük katkılarda bulunması kaçınılmazdır. Bunun da
millî eğitim ve öğretim bağlamında ete kemiğe bürünmüş
somut karşılığı kısaca Türkçe duymak, Türkçe
düşünmek, Türkçe yaşamak yani “Aklım hep Türkiye.” diyebilmekten
geçer. Bu anlamda, Milliyetçi Hareket Partisi olarak diliyor ve inanıyoruz
ki, Sayın Millî Eğitim Bakanımızın büyük azim ve
kararlılıkla hazırladığı 2023 vizyon belgesi
geleceğimizin güvencesi Türk gençliğinin yetişmesinde benzer
hassasiyetleri taşımaktadır.
Saygıdeğer milletvekilleri, bir yandan
beşikten mezara veya yaşam boyu olarak ifade ettiğimiz bir
etkinlik, öte yandan tüm paydaşları dikkate
alındığında hemen hemen 80 milyonluk nüfusumuzun
dolaylı veya doğrudan hepsini ilgilendiren önemli bir mesele
olması eğitim ve öğretimde alınacak kararların ve
atılacak adımların önemini ziyadesiyle artırmaktadır.
Dolayısıyla günübirlik ve basit siyasi mülahazalardan
bağımsız, gelecek asırları öz güven ve
başarıyla kucaklayacak nesillerin inşası noktasında
yapılan uzun vade plan ve projelerin yanı sıra, hâlihazırda
veya aciliyet taşıyan birtakım sorunların giderilmesi de
dikkate alınması gereken diğer önemli bir husustur.
Bir taraftan okullar arası
farklılıkların ve sınav baskısının tedrici
olarak azaltılması, erken çocukluk eğitiminin teşvik
edilerek okul öncesinin zorunlu hâle getirilmesi, tekli eğitime bir an
önce geçilmesi, ders yüklerinin hafifletilmesi, ders dışı
sosyal, sportif, sanatsal ve kültürel etkinliklere ağırlık
verilmesi, teneffüs sürelerinin uzatılıp ders saatlerinin
azaltılması, mesleki eğitimin özendirilip cazip hâle getirilmesi
gibi konularda etkin kararların alınması takdire şayandır.
Öte yandan, eğitim ve öğretimin tüm paydaşlarını yani
öğrencileri, velileri, öğretmenleri ve diğer eğitim
çalışanlarını olumsuz etkileyen birtakım
sorunların varlığı da söz konusudur. Bunları kısa
başlıklar hâlinde ifade etmek gerekirse öncelikli olarak toplumda
hâlâ ihtiyaç olarak algılanan ve bugüne kadar geçici çözümlerle
geçiştirilen dershaneler, etüt merkezleri ve buna bağlı olarak
oluşturulan mali destekli özel okulların ve buralarda
çalışanların geleceği gizemini korumaktadır. Bu konuda
kalıcı ve tüm paydaşları memnun edecek bir çözüm üretmek
zorundayız. Yani, bu kurumları ihtiyaç duyulan kurumlar olmaktan
çıkararak çalışanlara mağduriyet
yaşatmaksızın yeniden değerlendirilmesi sağlanacak ya
da kalıcı bir statüyle sisteme adapte edilecektir.
Öte yandan, 1 milyonun üzerinde, farklı
statülerde çalışan öğretmenlerimizin hâlâ devam eden
sıkıntıları bir gerçektir. Bunu söylerken, bu
bağlamda, Milliyetçi Hareket Partisi olarak gerek parti programımızda
gerek seçim beyannamemizde ve yeni yasamayla birlikte verdiğimiz kanun
tekliflerinde ısrarla savunduğumuz 3600 ek göstergenin ikinci 100
Günlük Program’a alınması da gerçekten yine takdire şayan bir
karardır. Bu konuda da diğer kurumlarda çalışan benzeri
beklentiler içerisinde olan arkadaşlarımıza da inşallah bu
aynı şekilde yansıtılır diye ümit ediyoruz. Buna
rağmen, hâlâ sözleşmeli öğretmenlerimizin -altı yıldan
dört yıla indirme planı olmasına rağmen-
yaşadıkları birtakım sıkıntılar var. Biz iyi
niyetle ve gerçekten büyük bir beklenti içerisinde bunların da
halledilmesi noktasında atılacak adımların takipçisi
olacağız.
Ücret karşılığı
çalışan kardeşlerimiz var. Gerçekten, evet, ders ücretlerine de,
yine, bu plan içerisinde yüzde 100 zam öngörülüyor ama bu kardeşlerimizin
statüleri de gerçekten belirsizliklerini koruyor. Bu konuda da daha ciddi
önlemlerin alınması -onlar için verilen kadroların
yetersizliği- bu sınava girerken ön koşul olarak sağlanan
birtakım şartların daha da hafifleştirilmesi, hatta meslek
gruplarına göre dağılımının daha
sağlıklı yapılması da diğer bir beklentimizdir.
Saygıdeğer milletvekilleri, okul öncesi
öğretmenlerinin yüklerinin ağırlığının
farkındayız. Gerçekten, onların ders yükü sayısı
konusunda mağduriyetlerini biliyoruz. İkinci sınıf
öğretmen gibi bir algılanmaları var. Buradan bunu sizlerin
aracılığıyla onlara seslenerek ifade etmek istiyoruz:
Öğretmenler bizim için okul öncesinden ta üniversiteye kadar bizim
toplumumuzun olmazsa olmazlarıdır, aralarında en ufak bir statü
farkı, algı farkı yoktur.
Öte yandan, engelli öğretmenlerimizle ilgili,
gerçekten, çalıştıkları mekânlardaki fiziki
şartların iyileştirilmesi ve sağlanan
kadrolarının kısmen artırılması da yine talep
edilen bir durumdur.
Evet, bunları söyledikten sonra, millî
eğitim bağlamında acil çözüm bekleyen sorunlardan bir tanesi de
3 Aralıkta hep birlikte bu Mecliste büyük bir zevkle, sevgiyle,
sorunlarının farkındalığıyla
tanımladığımız engelli kardeşlerimizin
eğitimleri. Şimdi, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin
ve dolayısıyla buralardan hizmet alan engellilerin ve ailelerinin
karşılaştıkları sorunlar var. Aslında, 1889’lu
yıllarda başlayıp 1951’de Millî Eğitim
Bakanlığına devredilen, başlangıçta biri İzmir,
biri Ankara’da açılan ilk engelliler okullarının çok trajik ve
gerçekten çok acıklı bir tarihî serüveni var. Kısaca, günümüzde
5378 sayılı Kanun’la teminat altına alınan engellilerin
eğitim hakları konusunda
duyarlılığımızı ve sorumluluğumuzu
artırmalıyız. Millî Eğitim Bakanlığına
bağlı ve özel olarak faaliyet gösteren okullarda eğitim alan,
sayıları yüz binleri bulan evlatlarımızın
kaynaştırma, normalleştirme, bütünleştirme adı
altında, kısaca herkes gibi hak ettikleri yaşamı engelsiz
yaşamaları adına koordineli çalışılması ve
bu bağlamda hizmet vermeye çalışan kurumlara ve
çalışanlarına gerekli birtakım hukuki, bürokratik ve
ekonomik kolaylıkları sağlayacak yasal düzenlemelerin
yapılması gerekmektedir.
Yine, Millî Eğitim Bakanlığı
bünyesinde hizmet veren yardımcı personelin özlük hakları ve
kazanımları konusunda benzer adımları beklemekteyiz.
Millî Eğitim Bakanlığı
bünyesinde bütün yönetim kademelerinde, ifade edildiği gibi, ehliyet ve
liyakatin öncelenmesi ve bunun sözde kalmayarak somut, objektif ve bilimsel
değerlendirme kriterlerine bağlı olması beklentilerimiz vardır.
Bu anlamda, önümüzdeki yıla ertelenen görevde yükselme
sınavlarının tamamen yazılı, objektif ve bilimsel
kriterler ölçüsünde yapılması, bu bağlamda da mülakatın
öngörülmemesi yine büyük beklentilerimiz arasındadır.
Hizmetlisinden yöneticisine ve her şeyden önce
öğretmenine kadar eğitim-öğretim camiasında yok olmaya yüz
tutan itibarın yeniden kazandırılması adına azami
çabanın sarf edilmesi ve şiddete karşı
caydırıcı önlemlerin alınması da yine elzemdir.
Öğretmenlik mülakatının
kaldırılması ve yapılan sınavlarda
haksızlıkların önüne geçilmesi için… Sanıyorum böyle bir
öngörüsü var zaten Bakanımızın, inşallah bunu da bir an
önce hayata geçirirler ve bu anlamda, gerçekten kuru ile yaş hesabı,
sap ile saman hesabıyla son sınavlarda da -belki sayıları
çok değil ama- ailesinden herhangi birisinin hukuki bir
araştırmasından dolayı bu sözlü sınavlarda
mağduriyete uğramaları da kabul edilecek bir durum
değildir.
Saygıdeğer milletvekilleri, şimdi,
konuşmamın ikinci bölümünde, farklı farklı
düşündüğümüz ama ikisini birlikte deruhte edeceğimiz, özellikle
YÖK ve üniversitelerle ilgili bir iki şey de söylemek istiyorum:
Malumunuz, üniversitelerimiz, kendi öz değerleriyle
barışık, irfanı hür, vicdanı hür Türk gençliğinin
yetiştiği, öte yandan evrensel bilginin üretilerek
paylaşıldığı kurumlarımızdır. Dolayısıyla
üniversitelerimizde gerçekten bugüne kadar... Bakanlığın
açıkladığı rakama göre 8 milyon civarında bir gencimiz
eğitim almaktadır. Yaklaşık olarak, efendim, 150 binin
üzerinde de bir öğretim kadrosu söz konusu. Bir taraftan nicelik
açısından büyüme takdire şayandır. Evet, 200’ün üzerinde
üniversitemiz vardır, olmalı mıdır? Olmalıdır.
Ama bu niceliksel büyümenin aynı zamanda bir iz düşümü, daha
sağlıklı olabilmesi için nitelikten de aynı
katkıyı alması gerekir. Yani bu üniversitelerimizde üretilen bilginin
de, efendim, yetiştirilen öğrencinin de kalitesi açısından
nitelik noktasında aynı değerde olması çok önemlidir.
Efendim, niye böyle söylüyoruz? Çünkü bizim
uluslararası rekabette her türlü gelişmemizin merkezinde olacak olan
bilgi üretiminin ve bunun evrensel boyutlarda paylaşımının
önemi çok belirgindir. Yaptığımız yapıcı
eleştiriler ışığında birtakım, efendim, yeni
istihdam alanları oluşturuldu YÖK nezdinde. YÖK
Başkanımız buradalar, sayın vekilimiz buradalar. Ne idi
bunlar? Yıllarca şikâyet ettiğimiz, burada mütemadiyen dile
getirmeye çalıştığımız meselelerin merkezinde hep
istihdam, istihdam odaklı beklentilerimiz vardı. İşte,
“üniversite eğitimi” de deyince, geçen yapılan bir araştırmada
gençlerin bu konuda çok duyarlı olduğunu gördük ve gerçekten
sevindirici bir haber, tercih edilmeyen bölümler noktasında, puanı
yetmesine rağmen tercih etmemelerinin nedeni olarak, büyük oranda, gelecek
görememelerinin olduğunu söylediler. Yani “Herhangi bir iş, herhangi
bir aşa vesile olmayacaksa orada okumanın bir anlamı yok.”
şeklinde bir anket tezahüründen söz ediyoruz.
Bunları da dikkate alarak bizim artık
matruşka bebek misali iç içe geçmiş, tıpkısının
aynısı fakültelere, bölümlere ve üniversitelere ihtiyacımız
yok. İşte, misyon odaklı bir yapılanmaya gidildi, bu misyon
odaklı yapılanma inşallah gerçekten sadece lafta kalmaz, bir iki
üniversiteyle olmaz -araştırma üniversitelerimiz de dâhil buna- bunun
bütün ülke sathındaki fakültelere ve bölümlere de şamil kılınması
gerekir. Bunu niye söylüyoruz? İşte bugün hepimizin ajandasında
çok net bir şekilde varlığını hissettiğimiz bir
sorun var; yüzlerce, binlerce ziraat mühendisi arıyor, su ürünleri mezunu
arıyor, veterinerlik, fen edebiyat, işletme mezunları
arıyor; ne için? İş için. O zaman bir an önce “Zararın neresinden
dönülürse kârdır.” misali bu genç nüfusu fazla heba etmeden,
ümitsizliğe kaptırmadan bizim gerçekten bu istihdam odaklı yeni
bir misyon karşılığında artık istihdama yönelik
birtakım bölümleşme, fakülteleşme ve üniversiteleşmeyi
yoğun bir şekilde yapmalı ve takipçisi olmalıyız yani
buna karar almak da yetmiyor.
Efendim, diğer önemli bir
sıkıntımız… Üniversitelerimizde öğretim üyelerimiz
var, yardımcı öğretim elemanlarımız var ama bir de
isimsiz kahramanlarımız var yani “idari kadro” dediğimiz, her türlü
hizmette hocasının, okulunun, dekanının, rektörünün
yanında olan bir kitle var. Bu kitlenin de aynen öğretim üyelerine
düşünülen birtakım iyileştirmelerden doğal olarak
beklentileri yüksek yani adı “eğitim tazminatı” olsun,
“kalkınma tazminatı” olsun, neyse adı, bu arkadaşlara da
aynı imkânların sağlanması noktasında biz
beklentilerimizi yüksek tutuyoruz, onların da takipçisi
olacağız. Basit bir misal: Merkezî sınavlarda dahi bunlara görev
verilmekte biraz imtina ediliyor hâlbuki bu arkadaşlarımız da eğitim
camiasının, üniversitelerimizin birer parçası.
Öte yandan, son yıllarda YÖK’te bir
yabancı öğrenci kabul etme noktasında gerçekten bir büyüme söz
konusu yani verilen rakamlar şu: 40 bin civarında olan yabancı
öğrenci sayımız bir anda 140 binlere ulaştı. Evet, bir
ülke adına -gelişmiş ülkelerde- dışarıdan
aldığınız yabancı öğrencilerin
sayısındaki artış o ülkenin
kalkınmışlığına da delalettir ama biz bu büyümeyi
hormonlu değil, biraz daha kontrollü, biraz daha amacına matuf bir
şekilde takip etmeli ve öngörüsünü sağlam bir temele
oturtmalıyız. Yani kim geliyor, hangi şartlarda geliyor, ne
amaçla geliyor, ne yapıyor?
Ben çok somut bir örnek vermek istiyorum.
Üniversitemize gelen bir öğrenci, kaydını yaptırıp,
uluslararası öğrenci statüsünde birtakım imkânlarını
kullanıyor, daha sonra o üniversiteyle herhangi bir fiziki bağı
kalmıyor, Türkiye'nin neresinde yaşadığını dahi
takip etmekte zorlanabiliyoruz; bu tür sıkıntılara da mahal vermemek
için şimdiden tedbirli olmakta fayda var diye düşünüyoruz.
Efendim, şimdi, diğer bir çözüm bekleyen
sorunumuz da üniversitelerimizde -kısmen kararı alındı ama-
yetki tartışmaları, yetki kargaşası. Neydi bu? YÖK,
sanki bunu bir reform gibi anlattı; evet, kâğıt üzerinde
gerçekten bir reform gibi gözüküyor, bu norm kadro
sıkıntısı.
Efendim, göreve başlatma, kadro ilan etme ya da
norm kadro bağlamında üniversiteler yetkili kılındı.
Bu belki YÖK’ü rahatlattı ama uzun vadede bizim başımıza
birtakım sıkıntılar açabilir. Neden? Çünkü malumunuz iki
sene önce kötü bir tecrübemiz oldu -Allah korusun- artık sütten
ağzımız yandı, biraz yoğurdu üflememizde yarar var.
Bu norm kadro ya da kadronun 2 misli ilan edilme
hakkının üniversitelere verilmesi, evet, doğru gibi gözükse de
bence dikkatle takip edilmesi gereken bir karar.
Niye bunu söylüyoruz? Çünkü devlet yapısı
içerisinde yönetim hiyerarşisine bağlı birilerinin,
bağlı bulunduğu hiyerarşiden ziyade, özel tercihi olan bir
yapıdan talimat aldıklarına tanıklık ettik. Bu riski,
tekrar, bu üniversitelerdeki, her ne kadar adı şu, bu şekilde
yönetici olursa olsun, bana göre YÖK kurumsal bir yapıdır, yine de
hakkı transfer olsa da, denetim noktasında, yargıya açık
bir şekilde, takip etme noktasında da üzerine düşeni
yapmalıdır.
Ben, bu bağlamda biraz daha
somutlaştırayım daha iyi anlaşılsın diye.
Malumunuz, son aylarda basına da düştü, medyada da polemik
malzemeleri oldu, inanın, öyle yöneticilerimiz oluyor ki gerçekten o
göreve liyakati noktasında eksikleri var ve buna da kanaat getirmeden, haddini
aşan, yetkisini aşan birtakım söylemlerde, eylemlerde
bulunduklarına tanıklık ediyoruz. Ben şunu biliyorum: Ben
biliyorum, içimizde eğitim camiasından gelen bir sürü çok
değerli arkadaşımız var; farklı meslek
gruplarından burada milletvekili kardeşlerimiz var; bakın,
milletvekili olarak çok güçlü akademisyen arkadaşlarımız var;
üniversitede herhangi bir şekilde -tıpçılar da dâhil buna,
sağlık uzmanları da dâhil buna- bir faaliyette
bulunamıyorlar ama maalesef biz burada böyle bir faaliyette
bulunamamamıza rağmen… Siyasi etik açısından doğru da
olabilir ama aynı etiğin bilimsel etik ahlakıyla da yine
örtüşmesi gerekir. Yani bilimsel etiğe bağlı bir yönetici
de, bir üniversite yöneticisi de televizyonlarda…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Aydın, buyurun, toparlayalım.
KAMİL AYDIN (Devamla) – …o televizyonda, bu
televizyonda, o tartışmada, bu konuşmada sanki akademik
kimliğini bir tarafa bırakmış, efendim, siyasi bir kimlikle
her türlü tartışmaya, konuşmaya, spekülasyona katkıda
bulunuyor. Bu kabul edilemez bir şeydir. Ben bunu gerçekten kabul edilemez
görüyorum ve YÖK’ün de bu bağlamda bilimsel ahlak adına, bilimsel
etik adına böyle bir kararı… Burada nasıl ki bizim çok
doğal hakkımız olan siyaset yaparken aynı anda bilimsel
kimliğimizi de icra edemediğimiz gibi siyasi etiğe uygun olarak,
onların da siyaset ya da herhangi bir işle ilgili bir mevzuda,
efendim, kendi asli görevlerini bırakıp bu tür faaliyetlerde
bulunmaları çok kabul edilebilir bir şey değil; gerçekten toplumumuzu
yaralayan, inciten bir husustur diye düşünüyorum.
Ben bu vesileyle Millî Eğitim
Bakanlığı bütçemizin önce eğitim camiasına ve sonra
tüm yüce Türk milletine hayırlara vesile olmasını diliyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP, AK PARTİ ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Aydın.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz
sırası Iğdır Milletvekilimiz Sayın Yaşar
Karadağ’a aittir.
Süreniz on dakika Sayın Karadağ.
Buyurun. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA YAŞAR KARADAĞ
(Iğdır) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanlığının 2019
yılı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz
almış bulunuyorum. Gazi Meclisi ve televizyonları
başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, eğitim, bir
toplumun gelişmesi ve uygar seviyelere ulaşması için gerekli en
önemli yapı taşıdır. Eğitim politikası
çökmüş bir millet yok olmaya mahkûmdur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
dediği gibi “Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça muharebe
meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin
kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır.
Türk milletine mensubiyetin gurur ve şuuruna sahip, manevi ve kültürel
değerlerimizi özümsemiş, düşünme, algılama ve problem çözme
yeteneği gelişmiş, sorumluluk duygusu ve toplumsal
duyarlığı yüksek, yeni gelişmelere açık, bilim ve
teknoloji üretimine yatkın, girişimci, demokrat, kültürlü, erdemli ve
inançlı nesillerin yetiştirilmesi eğitim politikamızın
temel amacı olmalıdır.” Millî bütünlük bilincinin
geliştirilmesi, ahlaki, manevi değerlerin güçlendirilmesi ve
sosyalleşmenin sağlanması için okul öncesi eğitimin
yaygınlaştırılması ve bu yaş grubundaki nüfusun
daha erken yaşta örgün eğitim programı kapsamına alınması
sağlanmalıdır. Eğitimde millî ve manevi içerik
zenginliğine sahip araç ve gereçlerin kullanımı yetersizdir.
Çocuklarımızın manevi ve kültürel değerlerimizi
özümsemesine yardımcı olacak, millî içerik zenginliğine sahip
yayın, film ve benzeri eğitim araç gereçlerinin üretimi desteklenmeli
ve kullanımı sağlanmalıdır.
Türklüğün ve İslam’ın millî ve manevi
değerlerini yaşayan ve yaşatan Hoca Ahmet Yesevi, Hacı
Bektaş-ı Veli, Mevlâna, Hacı Bayram Veli ve Yunus Emre gibi
önder şahsiyetlerin hayatı ve felsefesi ortaöğretimde seçmeli
ders olarak okutulmalıdır.
Din kisvesi altında pazarlanmaya
çalışılan sapkın akımlara karşı
çocuklarımızı korumak için Anadolu irfanını öne
çıkaran bir din eğitimi benimsenmelidir.
Sayın milletvekilleri, güçlü ve
kalıcı devletlerin temelinde güçlü millet
yapılanmasının olduğuna tanıklık ettik ve hâlâ da
ediyoruz. O zaman, 2071 gibi yarım asırdan fazla bir misyon ve vizyon
söz konusu ise kalkınmayı sadece ticari ve teknolojik boyutta
düşünmek yerine, kalkınmayı sağlayacak yetenekli genç insan
kaynağını yetiştirecek yüksek ülkü ve ideallerin yani
kültürel değerlerin üretilmesi de vazgeçilmezimiz olmalıdır.
Üstün zekâlı ve üstün yetenekli
öğrencilerin özel eğitim imkânlarına kavuşturulması
sağlanarak bu öğrencilere yönelik stratejik bir kariyer
planlaması ve yönlendirme sistemi geliştirilmelidir. Özel
eğitime ihtiyaç duyan bireylerin tanımlanması,
sınıflandırılması, özel eğitim
kurumlarının yaygınlaştırılması,
denetlenmesiyle eğitim programlarının günün ihtiyaçlarına
göre yeniden değerlendirilmesi şarttır. Eğitimin her
kademesinde müfredatın, millî ve çağın gereklerine uygun bir
şekilde planlanması ve uygulanması esas olmalıdır.
Yine, eğitimin bütün kademelerinde müfredat ve sınav sistemi gibi
temel konularda istikrar kazandırılmalıdır.
Eğitim-istihdam ilişkisinin kurulmaması en önemli
sorunlarımızdan biridir. Ekonominin ihtiyacı olan ara insan
gücünün yetiştirilmesine, ayrıca örgün ve yaygın mesleki teknik
eğitime ve beceri kazandırıcı eğitime
ağırlık verilmelidir. Tamam, kabul ediyoruz, Millî Eğitime
bütçeden ayrılan pay arttı ama buradan özellikle şunu belirtmek
istiyoruz ki para her şey değildir. Okul yapabilirsiniz,
sınıf yapabilirsiniz, bir sürü altyapıyı
tamamlayabilirsiniz ki bunu sonuna kadar da destekliyoruz ama buralarda gerçekleşecek
olan bu eğitim, insan unsurunu besleyecek olan öğretmenleri ve
yöneticileri yetiştirmedikten sonra, eğitim liderlerini
yetiştirmedikten sonra, onları gerekli niteliklerle
donatmadıktan sonra bir sürü problemle karşı karşıya
kalırız. Nitekim, günümüzde de bunu zaman zaman yaşıyoruz.
On altı yılda nicel olarak yapılan bir sürü çalışmaya
karşı görüyoruz ki nitelikte arzulanan hedeflere
ulaşılmamış. O zaman demek ki bir sorun var. Bizler her
zaman söylüyoruz: Öğretmen, öğretmen, öğretmen. Bir
değişiklik mi yapmak istiyoruz, öğretmenden başlamamız
gerekiyor. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz. Öğretmenin
ayaklarının yere sağlam basması gerekiyor. Öğretmen
bütün zorlu şartlara rağmen, kendisini o okula, o sınıfa
ait hissediyor ama gerçekten bu aidiyetin yükseltilmesi gerekiyor. 2011
yılında kaldırılan sözleşmeli öğretmen
istihdamı yeniden başlatıldı, geçmişte yaşanan
mağduriyetlerin tekrardan günümüzde de yaşatılmasına vesile
oldu. Bundan dolayı, onlarca telefon, mail ve görüşmeye gelen
öğretmenleri görüyoruz. Tayin durumlarında, özellikle eş durumu
tayini durumlarında yaşadıkları problemleri dile
getiriyorlar. Bununla ilgili… Öğretmenlik mesleği, özel bir ihtisas
mesleğidir. Asli ve sürekli kamu hizmetinin öncelikli olarak kadrolu
memurlar eliyle görülmesi esastır. Bunun yerine sözleşmeli
öğretmen, personel istihdamı tercih edildiğinde, aynı
görevi yerine getiren kamu personeli arasında statü
farklılığından dolayı farklı uygulamalar ve
farklı özlük hakları oluşmaktadır. Bu ayrım,
eğitim öğretim hayatındaki çalışma
barışını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu doğrultuda,
sözleşmeli öğretmenlerin mutlaka ve mutlaka istihdamından
vazgeçilmelidir. Sözleşmeli öğretmenin özellikle doğu ve güneydoğuda
istihdam edilmesinin nedenlerini anlayabiliyoruz. Buna başka bir çözüm,
aslında teşvik yöntemiyle de çözülebileceği inancını
da taşıyoruz; önceki yıllarda yapıldığı
gibi, gerekirse rotasyonla da çözülebileceğine inanıyoruz.
Öğretmeni birbirinden ayırmamamız lazım. Öğretmeni
“sözleşmeli” “ücretli” “kadrolu” diye ayırdığımız
zaman, o öğretmenlik mesleğine ait olan öğretmeni
ayrıştırdığımız zaman, emin olun,
öğretmenlik mesleğine bir yerde gölge düşürmüş oluyoruz.
Bunun mutlaka kaldırılmasını özellikle rica ediyoruz.
Ayrıca, öğretmenin çalışma
şartlarının iyileştirilmesiyle ilgili, ek göstergelerle
ilgili, 3600’e yükseltilmesiyle ilgili önergelerimizi Meclisimize sunduk, yüce
Meclisimize, aziz Meclisimize sunduk. Bununla ilgili çalışmalar
yapıldığını da Bakanlığımızdan
gene öğrenmiş bulunmaktayız ve bu konuda da ciddi anlamda
mutluyuz hem partimiz hem de grubumuz adına.
Tayin, terfi ve yer değiştirmelerinde
liyakat, hakkaniyet ve adalet prensiplerinden
ayrılınmamalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Karadağ, bir dakika
ilave ediyorum.
YAŞAR KARADAĞ (Devamla) – Bununla
birlikte, öğretmenlere ödenen ek ders ücretleri vergiden muaf
tutulmalı, her yıl eğitim öğretim yılı
başında ödenen eğitim öğretime hazırlık ödeneği,
brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı
ayrımı yapılmadan MEB ve Yükseköğretim personelinin
tamamına verilmelidir.
Atanamayan öğretmenlerin sorunu kademeli olarak
bütünüyle çözülmelidir. En büyük sıkıntılarımızdan
birisi de ücretli öğretmenlerimizin durumu. Bu konuda yapılan
çalışmalar olduğunu biliyoruz ancak bizlere gelen yoğun
telefon ve maillerde de görüyoruz ki hâlâ mağdur olan ücretli
öğretmen arkadaşlarımız bulunmaktadır. Ücretli
öğretmen arkadaşların atamalarının yapılması
konusunda da -özellikle atanamayan, boş kalan kontenjanları dile
getiriyorlar- gerekli çalışmanın yapılmasını
bekliyoruz.
Bu vesileyle 2019 yılı bütçesinin
hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Karadağ.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına son söz,
Ankara Milletvekilimiz Sayın Mevlüt Karakaya’ya aittir. (MHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika Sayın Karakaya.
MHP GRUBU ADINA MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 yılı
merkezî yönetim bütçesinin Millî Eğitim Bakanlığı,
Yükseköğretim Kurulu, ÖSYM Başkanlığı,
Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversiteler bütçeleri üzerine Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Millî Eğitim
Bakanlığı bütçesiyle ilgili olarak parti grubumuz adına söz
alan çok değerli milletvekillerinin partimizin millî eğitim
politikaları konusundaki değerlendirmelerini biraz önce kürsüden
dinledik. Ben burada bana verilen süre içerisinde mümkün olduğu kadar tekrardan
kaçınarak bir değerlendirme yapmaya çalışacağım.
Değerli milletvekilleri, aslında bir
ülkenin ekonomik gücü değerlendirilirken, belirlenirken geçmişte
ağırlıklı olarak onların fiziksel sermayeleri dikkate
alınırdı. Daha sonraki dönemlerde finansal sermayeler devreye
girmeye başladı ama bilgi toplumuyla birlikte entelektüel sermaye bir
ülkenin ekonomik gücünün belirlenmesinde tıpkı firmalarda olduğu
gibi önemli bir unsur hâline geldi. Entelektüel sermaye kaynak itibarıyla
bakıldığında, diğer sınırlı
kaynağı olan fiziksel ve finansal sermayeye göre çok daha
çoğaltılabilir, seviyesi yükseltilebilir. Entelektüel sermayenin en
önemli unsuru beşerî kaynaktır, beşerî sermayedir ve bunun da
membası eğitimdir.
Sonuç itibarıyla, Türkiye bugün 10’uncu büyük
ekonomi olma iddiasında ve kendisi için böyle hedefler belirliyorsa,
refahını artırmak istiyorsa elbette en önemli kaynağı
onun beşerî sermayesini entelektüel sermayeye dönüştürecek ve bunun
gücünü, membasını da eğitimden alacak. Onun için, eğitim
birçok açıdan önemli olduğu gibi, sektörel değerlendirmeler
açısından da son derece önemli.
Değerli milletvekilleri, aslında, millî
eğitim konusu, eğitim konusu gündeme geldiğinde, buradan, bu
kürsüden söylenen, dile getirilen sorunların temeline, özüne
baktığımızda bir kavramın, bir yaklaşımın
dikkate alınmadığını görüyoruz ya da bu
sorunların temelinde, esasında bu kavramın, bu
yaklaşımın dikkate alınmamasının etkili
olduğunu görüyoruz. Nedir bu? Bütüncül yaklaşım.
Aslında, sadece millî eğitim alanında
değil, ülkemizde birçok alanda en önemli sorunlarımızdan,
eksikliklerimizden bir tanesinin bütüncül yaklaşımla konuları
ele almamak, politikaları buna göre belirlememek olduğunu görüyoruz.
Bunlar bazen koordinasyonsuzluk, bazen kopukluk, bazen tutarsızlık,
bazen uyumsuzluk ya da başka biçimlerde ifade buluyor. Bugün bu kürsüden
söylenen eksikliklerin temelinde, özünde de bütüncül yaklaşımın
dikkate alınmadığını görüyoruz. Birbirleriyle ilintili
ve eklemlenmiş birimlerin, parçaların veya unsurların bir arada
değerlendirilmesiyle öznenin niteliğinin kavranabileceğini kabul
eden bir yaklaşımdan bahsediyoruz.
Eğitimde özne insandır, nitelik ise
eğitimin öznesi olan insana kazandırılması amaçlanan yüksek
değerlerdir. Yani süreçte katılan değerle kazanılan bilgi,
beceri, yetenek ve davranış biçimlerini ifade eder.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak eğitim
sürecinde kazandırılması gereken bu değerleri, Türk
milletine mensubiyetin gururuna ve şuuruna sahip olmak, manevi ve kültürel
değerlerimizi özümsemek, düşünme, algılama ve problem çözme
yeteneğini geliştirmek, yeni gelişmelere açık, bilgi ve
teknoloji üretimine yatkın olmak, girişimci ruhu kazandırmak,
demokrat ve şahsiyetli, kültürlü, erdemli ve inançlı nesiller
olabilme bilincine sahip olmak biçiminde özetliyoruz. Tüm bu nitelikleri
kazandıracak olan eğitim sisteminin ve bu sistemin
işleyişini sağlayacak olan politikaların bütüncül
yaklaşımla ele alınması gerekiyor. Eğitimde bütüncül
yaklaşım tek boyutlu değildir, eğitim, çok boyutlu yani
çoklu bütüncül bir yaklaşımı gerektirmektedir. Anaokulundan yükseköğretime
kadar iş gücü piyasasına uzanan süreç bütüncül bir
yaklaşımı gerektirir.
Son yıllarda gördük ve şahit olduk ki
eğitim sürecine dâhil olan bir çocuğun ortaöğretimi tamamlayana
kadar geçen sürede eğitim sistemi ve politikalarımız en az üç
beş defa değiştirilmiştir. Bugün zorunlu eğitim
sürecine giren bir çocuğun yükseköğretim sonrasında hayata
atılması, bir başka ifadeyle iş gücü piyasasına
katılması asgari on beş-on altı yılın
sonrasında olacaktır. Bu çocuklar on beş-yirmi yıl
sonrasının dünyasına atılacaklar, oraya
hazırlanacaklar. Bugün, Endüstri 4.0’ın iş gücü piyasasında
neden olduğu ya da daha olacağı radikal değişimi
tartışıyoruz. Bugün ilkokula başlayanların yirmi sene
sonra neyle karşılaşabileceklerini belki tam olarak
bilemeyebiliriz ancak bildiğimiz bir şey var ki o da
değişen muhtemel şartlara hızlı biçimde uyum
sağlayabilecek temel bilgi, beceri ve davranış biçimlerini
kazandırabileceğimizdir. Eğitim ortamını
oluşturan okul, öğretmen, müfredat, öğrenci, veli, çevre, bir
başka bütüncül yaklaşım alanıdır. Fiziki ortamlardan
ders programlarına, öğretmen yetiştirmeden iş huzuru ve
motivasyona kadar her unsurun birlikte dikkate alınması
gerekmektedir. Öğretmen bu bütüncül yaklaşımda hiç dikkate
alınmayan bir unsurdur. Tekrardan kaçınıyorum, biraz önce
Iğdır Milletvekilimiz Sayın Karadağ, ondan önce Erzurum
Milletvekilimiz Sayın Aydın, bu konularla ilgili görüş ve
düşüncelerimizi dile getirdiler.
Değerli milletvekilleri, bu sorunların
temeli ifade etmeye çalıştığım gibi bütüncül bir
yaklaşımla konuların ele alınmaması. Ben buradan
hareketle özellikle son yıllarda mesleki eğitim konusundaki
yanlışlarımızın, geçmişte yapılan ideolojik
ya da başka sebeplerle yanlışlardan kaynaklı bir hususun da
bundan sonra Sayın Millî Eğitim Bakanı tarafından düzeltileceğini,
mesleki eğitime gerekli hassasiyet ve özenin gösterileceğini
bekliyorum ve bu konuda bir şeyler yapılacağını
gerçekten umuyorum.
Değerli milletvekilleri, özellikle son
yıllarda, daha doğrusu bundan üç beş yıl öncesinde Avrupa
Birliğine uyum çalışmaları kapsamında mesleki ve
teknik öğretmen okulları kapatıldı. Sayın Bakanın
da çok yakından bildiği okullar. Yani bunların
kapatılmasıyla ilgili olarak mesleki ve teknik liselerdeki meslek
dersi öğretmenlerinin yetişmesinde de ciddi zafiyetler ortaya
çıkmaya başladı. Bu konuyu da ben Sayın Bakanın
bilgilerine tekrar getirmek istiyorum.
Tabii ki bütçe, para ve zaman, dolayısıyla
eğitimin en önemli temel girdilerinden bir tanesi zaman.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Karakaya, devam edin.
MEVLÜT KARAKAYA (Devamla) – Teşekkür ediyorum.
Zaman ve para, dolayısıyla para burada
bütçenin karşılığı. Evet, mutlak değer olarak
eğitime ayırdığımız bütçe arttı, artacak,
mutlaka artacak, en azından ekonomideki büyümeye bağlı olarak,
enflasyona bağlı olarak mutlak değer bir artış olacak.
Ancak öyle çok fazla da bir artış da söz konusu değil, gayrisafi
yurt içi hasılaya oran itibarıyla bakıldığında
eğitime ayrılan bütçe bu yıl geçmiş on yıldan daha
düşük. Yine, bütçeye merkezî yönetim bütçesi büyüklüğü
açısından baktığımızda da geçmiş beş
altı yılda ayrılmış olan kaynaklardan çok daha
düşük olduğunu da ifade etmek gerekiyor. Tabii, önemli olan, bu
kıt kaynaklarla gerekli sonuçları alabilmektedir.
2019 yılı bütçesinin önce eğitim
camiası, ülkemiz ve geleceğimiz açısından hayırlara
vesile olmasını diliyor, yüce heyetinizi tekrar saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Karakaya.
Bu şekilde Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun
konuşmaları da tamamlanmış oldu.
Şimdi sisteme giren birkaç
arkadaşımıza 60’a söz vereceğim.
Sayın Erdem…
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
26.- İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’in,
engelli öğretmen adaylarının tamamına istihdam
sağlamada öncelik tanınıp tanınamayacağını
Millî Eğitim Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
ARZU ERDEM (İstanbul) – Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarımız; sorum Sayın Millî Eğitim
Bakanımıza: Atamalarla ilgili yapmış olduğunuz
açıklama bizleri sevindirdi, önümüzdeki dönemde mutlaka işsiz olan
öğretmenlerimizin ataması gerçekleşecektir ama aslında
üzerinde durmadığımız önemli konulardan bir tanesi her
alanda olduğu gibi eğitim alanında da engelli öğretmenlerimizin
ataması. Sayıları yaklaşık 3.000 ilâ 3.500
civarında olduğunu düşündüğümüz engelli
öğretmenlerimizle ilgili atama açıklamalarınız yani
önümüzdeki dönem kadro verileceği zaman acaba branşa göre
tamamının istihdamını sağlamada bir öncelik sağlanabilir
mi? Bu, bizim, hepimizin vebali olarak önümüzde duruyor. Bu konuyla ilgili bir
açıklama yapabilirseniz seviniriz.
Teşekkürler.
BAŞKAN – Sayın Fendoğlu…
27.- Malatya Milletvekili Mehmet Celal
Fendoğlu’nun, Malatya ilindeki Kuzey Çevre Yolu Projesi’nin
kamulaştırma bedelleri için ödenek tahsisine gidilip gidilmeyeceğini,
Malatya-Ankara ve Malatya-İstanbul uçak seferlerinin
artırılıp artırılmayacağını, Malatya
Havalimanı terminalinin ne zaman bitirileceğini Ulaştırma
ve Altyapı Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) – Teşekkür
ederim Başkanım.
Sorum Ulaştırma Bakanına olacak:
Sayın Bakanım, Malatya’da yapılmasına başlanan ancak
ödenek ayrılmamasından dolayı şantiyesi kapalı durumda
olan Kuzey Çevre Yolu Projesi’nin kamulaştırma bedelleri için ödenek
tahsisine gidilecek midir? Buranın iz ödenekten çıkartılıp
imarı tamamlanmış bölgelerin yol açımının
bitirilmesi için ayrı bir bütçe ödeneği tahsisi için planlamanız
var mıdır?
Yine Ulaştırma Bakanımıza:
Malatya-Ankara ve Malatya-İstanbul seferlerinin
artırılması… Ve Malatyalı hemşehrilerimizi uçuş
saatleri olarak zora sokan Malatya-Ankara uçuşunun saatlerinde düzenlemeye
gidilecek midir?
Hâlihazırda inşaat projelendirmesine
başlanmış olan Malatya Havalimanı yeni terminal binası
ne aşamada ve ne zaman bitirileceği belli midir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Cinisli…
28.- Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli’nin,
Erzurum’dan Doğu Anadolu Bölgesi’ne yapılan uçak seferlerinde azalma
olduğuna ve uçak sefer saatleri ile fiyatlarının tekrar gözden
geçirilmesini Ulaştırma ve Altyapı Bakanından rica
ettiğine ilişkin açıklaması
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum)
– Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Ulaştırma Bakanı Mehmet
Cahit Turhan Beyefendi’ye bir ricam olacaktı. Başta şehrim
Erzurum’a ve Doğu Anadolu Bölgesi’ne yapılan uçak seferlerinde ciddi
bir azalma mevcuttur. Şu anki uçak seferlerinin de saatleri hiç uygun ve
kullanışlı değildir. Ayrıca fiyatların da çok
yüksek olduğunu -bölgenin gelir seviyesini göz önünde tutarsanız- belirtmek
isterim. Şehrim Erzurum ve bölge adına sizden fiyatların ve
sefer saatlerinin tekrar gözden geçirilmesini rica ediyorum.
Teşekkür ederim, saygılar sunarım.
BAŞKAN – Sayın İslam, söz talebiniz
olmuştu.
Buyurun.
Son olarak Sayın Ünver’e söz vereceğim ve
İYİ PARTİ Grubuna geçeceğiz.
29.- İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir
İslam’ın, grubu olmayan siyasi partiler ile bağımsız
milletvekillerine söz hakkı verilmesi konusuna kalıcı çözüm
bulunması gerektiğine, KHK’yle Millî Eğitim Bakanlığından
ihraç edilenlerin listesinin kim tarafından ve hangi şartlar göz
önüne alınarak hazırlandığını öğrenmek
istediğine ve “Trenlerde sinyalizasyon sistemi var mıydı?”
sorusuna Ulaştırma ve Altyapı Bakanının verdiği
cevaba ilişkin açıklaması
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
- Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Aslında başka şeyler söyleyecektim
ama iki dakika içinde onları gündeme getirmem zor olabilir. Ben, yine bu
söz hakkı konusuna değinmek istiyorum. Sağ olun, Sayın
Başkanlık Divanının iyi niyetleri sonucu bütçede herkesin
konuştuğu bir ortamda bizler de sizlerin iyi niyetine dayanarak
birkaç dakika konuşma imkânı buluyoruz. Bugün bunu iki dakikayla
kısıtladınız. Teşekkür ederim ama buna
kalıcı bir çözüm bulunmasını ben Sayın Meclisimize
öneriyorum.
Benim kısaca bir sorum var Sayın Millî
Eğitim Bakanına. Ben KHK’yle atılmış bir öğretim
üyesiyim yani kamu görevinden men edilmiş bir öğretim üyesiyim. Bu
listelerin -daha önce aldığım bilgiye göre- YÖK tarafından
hazırlanmadığı veya Millî Eğitim
Bakanlığı tarafından hazırlanmadığı,
bir başka kurum tarafından veya bir başka komisyon
tarafından bu listelerin size iletildiğine dair duyumlarım var.
Benim sorum çok açık: Bu listeler yani bizi işlerimizden atan
listeler kim tarafından hazırlandı ve hangi şartlar göz
önüne alınarak, hangi kıstaslar gözetilerek hazırlandı?
Bir meselemiz daha var. Bugün Sayın
Ulaştırma Bakanının bir gazeteciyle olan
konuşmasını az önce sosyal medyadan defalarca izledim.
Gazetecinin sorduğu şu: “Sinyalizasyon sistemi var mıydı
tren kazasında?” Sayın Bakanın verdiği cevap: “Bu soru
doğru bir soru değil.”
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Devam edin Sayın İslam.
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
- Şimdi sayın bakanlar… Aslında Millî Eğitim
Bakanının ve Ulaştırma Bakanının yan yana
olması iyi bir tevafuk bugün. Bu, temel bir mantık sorusudur.
Bakınız, öyle bir soruya öyle bir cevap verilmez. Soru son derece
açık: “Sinyalizasyon sistemi var mıydı?” Ya var ya yok verseniz
ve bu soru ya devam eder ya da orada kapanır. Sayın Millî Eğitim
Bakanı, defaaten söylüyorum bu ülkede mantığın ve
ahlakın zeminiyle oynanıyor. Bunlar insanı insan yapan ve hem
insanın içinde taşıdığı bir mekanizma olan, ki
insan olmak niyetindeysek vazgeçemeyeceğimiz iki özelliğimiz. Hatta
ve hatta bizler bilgiye bakarken bile ahlaki bir tutum almak zorundayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Toparlayınız Sayın
İslam, bitirelim.
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
- Çünkü örneğin en yalın doğruları dahi inkâr etmek
insanın elinde. Yani olguyu inkâr etmek gerçekten büyük bir felaket,
insanlar arasındaki iletişimi kopartan bir şey ama olguyu kabul
etmek ve inkâr etmek yine insanın elinde ve bilgi dediğimiz külliyat
dahi aslında ahlaki bir eylemle başlayan bir külliyat. Bu konuda
sayın bakanlardan titizlik bekliyoruz, olguları, olayları
gömmelerini değil, çıkıp detaylı açıklama
yapmalarını bekliyoruz.
Çok teşekkür ederim
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Ünver…
30.- Karaman Milletvekili İsmail Atakan
Ünver’in, Karaman-Konya hızlı tren hattının ne zaman
açılacağını Ulaştırma ve Altyapı
Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Karaman-Konya arası hızlı tren
çalışması Aralık 2014’te Valilik tarafından
hattın yıl sonunda bitirileceği açıklanarak
başlatılmıştı, bitmedi. Bunun üzerine, Ocak 2016’da,
AKP’li Karaman Belediye Başkanı sona gelindiğini, Ağustos
2016’da TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın gelecek yıl
açılacağını söyledi, açılmadı. Ekim 2017’de
Başbakan Binali Yıldırım “Önümüzdeki yıl”, Mart
2018’de Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan “Bu yıl sonunda”, en
sonunda Haziran 2018’de Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu yıl sonu
açılacak.” dedi. Yılın sonuna geldik. Şimdi ben
Ulaştırma Bakanına soruyorum: Karaman-Konya hızlı tren
hattı ne zaman açılacak? Vaat edilenin çok gerisinde kalan bu
hattı bir an önce açıp Karamanlıyı bu karda kışta
otobüs çilesinden kurtarın. Eğer Ankara-Konya YHT gibi teknik
eksikliklerle seçim öncesi açıp şov yapacaksanız ve
canlarımızı şovunuza kurban edeceksiniz de hiç
açmayın.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri, birazdan İYİ
PARTİ Grubu adına konuşmalara başlayacağız.
Sayın İslam, ben daha sonra, ilerleyen
saatlerde size tekrar söz vereceğim. Şimdi akışı
kolaylaştırmak açısından böyle bir uygulama yapıyorum
çünkü tekrar hatırlatayım: 518 oylama yapacağımız bir
gün içerisindeyiz, o bakımdan vakti de verimli kullanma adına böyle
bir tanzimatta bulunuyorum.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017 Yılı
Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/41); 5018
Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 183 Adedi Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere
Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Şimdi, değerli
milletvekilleri, İYİ PARTİ Grubunun
konuşmacılarının konuşmalarına
başlayacağız.
İYİ PARTİ Grubu adına ilk söz,
Denizli Milletvekilimiz Sayın Yasin Öztürk’e aittir.
Buyurun. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika Sayın Öztürk.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN
ÖZTÜRK (Denizli) – Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 2019
bütçe görüşmeleri çerçevesinde, Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı 2019 bütçesini değerlendirmek için İYİ
PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan AK PARTİ’nin
iktidara geldiği yıl olan 2002 yılına kadar iş
başına gelen iktidarlar toplamda 713 milyar dolar para harcayarak
değişik alanlarda yatırımlar yapmış. AK PARTİ’nin
iktidara geldiği 2002’den bu yana ise, on altı yılda
yatırımlara harcanan para tam 2,5 trilyon dolar. Rakamı
yanlış duymadınız, AK PARTİ on altı yılda bu
ülkenin 2,5 trilyon dolarını “Yatırım yapıyorum.”
diyerek harcadı. Sahip olduğumuz yatırımlara
baktığımızda, 2,5 trilyon doların gerçekten bu
yatırımlara harcanıp harcanmadığı ise
şüpheli. Yatırımlar dev projeler olarak topluma sunuluyor. Türk
milletinin 2,5 trilyon dolarına mal olan bu yatırımların
maliyetleri neden yüksek? Niçin emsalleriyle karşılaştırıldığında
bu dev projeler bize pahalıya patlıyor? Çünkü AK PARTİ iktidarı
Türkiye’ye özgü bir havuz ekonomisi uyguluyor, ihalelerin yandaşlara
peşkeş çekilmesi sağlanıyor. Vatandaşın cebindeki
parayı ustalıkla, hissettirmeden çekip alan bu havuz ekonomisi nedir,
nasıl işler? Havuz ekonomisi, yaratılan rantın yandaş
şirketlere yüksek maliyetli projeler üzerinden ihale edilmesi ve ihaleyi
alan şirketlerin kârlarının bir kısmının
oluşturulan finansal havuza aktarılmasıyla oluyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Bir tane örnek versene, öyle
havadan konuşma.
BAŞKAN – Sayın Özel…
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) – Yandaş
olanların, rant pastasından pay almasını sağlayan bu
yapı…
RECEP ÖZEL (Isparta) – Bir tane örnek ver, öyle
havadan konuşuyorsun.
BAŞKAN – Sayın Özel, lütfen…
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) – Biraz sonra örnek
veririm.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Niye taciz
ediyorsun ya, niye taciz ediyorsun hatibi ya? Hatibi niye taciz ediyorsun?
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) – Doğal olarak her
türlü yatırımın da maliyetini yükseltiyor.
BAŞKAN – Hatibi dinleyin değerli
arkadaşlar.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Havadan konuşuyor. Bir
tane örnek versin.
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) – Germeyelim, germeyelim,
olayı germeyelim, sakin olalım.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Maliyet yükseldikçe
milletin cebinden daha çok para çıkarak…
RECEP ÖZEL (Isparta) – Bir tane örnek versin,
“şu şu” desin, firma adı söylesin.
BAŞKAN – Sayın Özel...
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) – Olayı germe, sakin
ol, sakin ol.
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, sakin
olalım.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - …milletin
yoksullaşmasına sebep oluyor.
BAŞKAN – Bir saniye Sayın Öztürk.
Değerli arkadaşlar…
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) – Süreme ilave isterim
yalnız.
BAŞKAN – Edeceğim ben, merak etmeyin ama
yani bir hatip konuşurken söz atılması da hiç hoş
değil.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Efendim, örnek versin diye…
BAŞKAN - Konuşmak isteyen, sisteme girdiğinde,
cevap vermek istediğinizde ben zaten süre veriyorum.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Buyur gel buradan
söyle. Beşli… Beş şirketi iyi biliyorsun.
BAŞKAN – Sayın Öztürk, siz lütfen Genel
Kurula hitap edin. Değerli arkadaşlar,
konuşmacılarımızın insicamını bozmayın.
Sayın Öztürk, elbette ki hakkınız
baki, buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) – Yatırımlar
dev projeler olarak topluma sunuluyor ama maliyetler devasa oluyor.
Aslında “Yol yapıyoruz.” derken milletimizi yoluyorlar.
Değerli milletvekilleri, bütün dünyada
olduğu gibi ülkemizde de en önemli ulaşım aracı
yollardır. Bir yandan “Kriz yok.” derken bir yandan da kriz bütçede
kabullenilmiş durumda. AK PARTİ’nin artık bütçe ayırmaktan
vazgeçtiği yollarımız AK PARTİ tarafından birçok
seçimde propaganda malzemesi olarak kullanıldı. Bizlerin
ulaşım aracı olarak kullandığı yollar AK
PARTİ için bir yoldan daha fazla anlam taşıyor aslında
çünkü AK PARTİ uzun süre en büyük vergi kalemlerini bu yollar üzerinden
sağladı. Otoyol geçiş ücretleri, köprü geçiş ücretleri
planlanan bütçelerde önemli gelir kalemlerini oluşturdu. Yol mesafeleri
uzatıldı. Daha çok benzin, daha çok mazot tüketildi. Örneğin,
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçen bir otobüs 120 kilometre daha fazla yol
yapıp fazladan 250 lirayı bulan mazot harcıyor. Mazot, benzin
tüketildikçe benzine konan yüzde 65 dolaylı vergiyle devlet bütçesine
kaynak oluşturuldu. Bu mazot, benzin ülkemizden çıkmıyor,
dışarıdan geliyor. Millî servet bile bile ülkemize, milletimize
harcatılıyor.
Şimdi, otobüs denilince değinmeden
geçemeyeceğim bir husus var çünkü yıllarca içinde bulunduğum bir
sektör kan ağlıyor, yaşam savaşı veriyor. Sektörün
yıllanmış marka firmalarından konkordato ilan eden otobüs
şirketleri var. Son beş yılda D1 Yetki Belgesi sahibi
şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan
otobüs sayısı tam 12 binden 5 binlere düştü.
Bakın, beyler, yolcu
taşımacılığı, yük
taşımacılığı, lojistik sektörü, bu sektörler
çökerse altından kalkamazsınız. Devletin ne uçağı ne
treni bu yolcuyu, bu yükü taşımaya yetmez. Demir yolları, hava
yollarına yıllardır sübvanse yapılırken bu sektörler
ilgi ve himayeye muhtaçlar. Bu gidişle yıllarca övünerek
bahsettiğiniz “Yol yaptık.” “Köprü yaptık.” dediğiniz
yatırımlardan geçecek ne otobüs ne de kamyon bulacaksınız.
Haksız rekabetle mücadele ediyorlar, buna da devlet bir şekilde göz
yumuyor. Bir yandan A1 belgesiyle sadece il sınırları içinde
taşımacılık yapma yetkisine sahip olan esnafla
şehirlerarası taşımacılık yapan firmaları
birbirine kırdırıyorsunuz, bir yandan belediyeler marifetiyle
yolcu kapasitelerini düşürüyorsunuz. Örneğin -örnekler geliyor-
İzmit’te iki yol var; belediye kararı marifetiyle alt yola sadece bir
firma giriyor, diğer firmaları ise kuş uçmaz kervan geçmez üst
yoldan geçmeye zorluyorsunuz. Bursa’da BURULAŞ marifetiyle belediye,
şehirlerarası taşımacılık yapıyor. Artan
mazot giderlerini diğer hatipler defaatle burada söyledi. Bunlar
yetmezmiş gibi “Enflasyon rakamları yüzde 21’lere düştü.” diye
açıkladığınız hâlde Ankara AŞTİ’de kiralara
yüzde 100 zam yapılıyor. Esnaf kan ağlarken bu reva mı?
AŞTİ yetkilileri bu zamları yaptı da
yıllanmış garajın sıkıntılarını
mı çözüyor, eksikliklerini mi gideriyor?
Sayın milletvekilleri, bölgelerinize giderken
hep o çakarlı araçlarınızı kullanmayın, arada bir
otobüs garajına gidin de otobüsle yolculuk yapın.
Vatandaşın, yolcunun, işletmecinin hâlini görün.
Kışın yanmayan, yeterli olmayan ısıtıcılar,
yağmur yağdığında akan tavanlar, toplanmayan
pislikler, çöpler, yeterli olmayan araç otoparkı, yatacak yeri olmayan
evsizler, garibanlar; bunların hepsini Ankara’da AŞTİ’de
görürsün.
Sayın Başkan, kıymetli
milletvekilleri, bunları söylerken yol yapılmasına
karşı olduğumuzu düşünmeyin. Bizler yol kalitesini bir
çağdaşlık simgesi olarak görmekteyiz fakat yol yapımı
ranta dönüştürülmüşse, bu rant milletimize vergi olarak
dönüşüyorsa biz buna itiraz ediyoruz.
Araştırmalar, yapılan duble
yolların sadece beşte 1’nin uzun ömürlü asfaltla
yapıldığını, geri kalan kısmının
yüzeysel kaplamayla, sathi kaplama kullanılarak kısa ömürlü
olduğunu gösteriyor.
Yaptığımız yolu bir daha tamir
ederek “mükerrer” yazarak kâğıt üzerinde yapmış gibi
gösteriyorsunuz. Bu yolları yapan yandaş şirketler
kasasını doldururken kısa ömürlü duble yollar yine milletimizin
cebinden çıkan paralarla üç beş ayda bir yenilenmek zorunda
kalıyor. 2017 Sayıştay Raporu’nda Bakanlığa
bağlı bazı projelerin maliyetlerinin çok üzerinde bedel ve
gecikmeyle tamamlandığına, bazılarının da hâlen
tamamlanamadığına yer verilmiştir. Bakanlık
Sayıştayın yaptığı bu tespiti idarenin yetkisi
olarak geçiştirmiştir. Hepimizin bildiği gibi idare yetkisi
ancak ve ancak kamu yararı söz konusu olduğunda kullanılabilir.
Kamu yararı, ihale sözleşmesine aykırı işlerin,
taahhütlerine uymayan şirketlerin, bir türlü tamamlanamayan projeler için
ödenek almaya devam eden firmaların neresindedir? Bakanlık
tarafından 230 milyon maliyetle yapılan bir işe 660 milyon ödeme
yapılmış. Kamu yararı bunun neresindedir? Kamu cebinden
alıp yandaş bir firmaya işin maliyetinden 430 milyon fazla ödeme
yapmışsınız. Kamu yararı bunun neresindedir?
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ekonomik dar boğaza girene kadar dev projeler olarak
sunulan köprü, tünel, otoyolların yüksek maliyetleri de dikkat çekici. Her
meselede yerliliğe ve millîliğe vurgu yapan iktidar partisinin
iş köprü, otoyol ve tünel yapımına gelince maliyetleri ve
geçiş ücretlerini dolar kuruna bağlaması yerlilik ve millîlik
ölçüsünü ortaya koymaktadır. Yüksek tutulan araç geçiş ücretleri,
geçiş garantisi verilen rakamları karşılamıyor.
Alınmayan hizmet karşılığı adı verilen ucube
bir uygulamayla köprü ve otoyolları kullanmayan araçlar için ödeme
yapılıyor. Geçiş ücreti kullanım payı gibi
uygulamalarla dolaylı vergilere maruz kalan vatandaşlarımız
nasıl bir borç yükünün altına sokulduğunun farkında bile
değil.
Değerli milletvekilleri, yap-işlet-devret
modeli kapsamında kamuoyuna dev projeler olarak sunulan yüksek maliyetli
yatırımlar, aslında kamu kaynaklarının yandaş
şirketlere aktarılmasına dönüşmüştür. Artık kamu
özel iş birliği adını alan bu projelerde yandaşlar bu
büyüklükte kredi bulmakta zorlandıkları için kredi temininde hazine
devreye girmekte, bütün kredilere garanti vermekle kalmayıp gelir
garantisi de taahhüt etmektedir. Yani şirketler projeyi tamamlayamadığında
ya da iflası söz konusu olduğunda tüm yükümlülükleri devlet
üstlenmektedir. Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli
gibi dev yatırımların zarar faturaları millete yüklenerek
yatırımcı yandaşlara aktarılıyor. Bununla
birlikte, tünel, köprü ve otoyolların fiyat tarifesini diğer
ülkelerle kıyasladığımızda
vatandaşlarımız bu yollara diğer ülkelere göre daha yüksek
ücretler ödüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Öztürk, ilave ediyorum.
Buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) – Osman Gazi
Köprüsü’nden günlük ortalama 25 bin araç geçiyor ancak köprünün
yapımı için verilen garanti araç sayısı günlük 40 bin.
2018’in ilk dokuz ayında bu köprüden toplam 7 milyon 104 bin araç
geçmiş ama verilen garantiye göre, bu dokuz ayda 10 milyon 800 bin aracın
geçmesi gerektiğidir. Arada 3 milyon 696 bin araçlık fark var. Bu
fark hazine tarafından yani milletimiz tarafından ödenecek.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden 2018’in ilk dokuz
ayında garanti nedeniyle 36 milyon 450 bin araç geçişinin
sağlanması gereken bu köprüden 23 milyon 656 bin araç geçişi
sağlandı. Hazinemiz bu nedenle işletmeci firmaya tam 166 milyon
yani eski parayla 166 trilyon ödemek zorunda kaldı.
Norveçli Avrasya Tüneli’nin benzeri olan tünelden
bedavaya geçerken siz kendi vatandaşlarımızı Avrasya’dan 23
liraya geçiyorsunuz ve bunu hizmet olarak sunuyorsunuz. 5,4 kilometre
uzunluğundaki Avrasya Tüneli’nin maliyeti...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Öztürk, bir dakika daha
ilave ediyorum.
Buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) – ...1,3 milyar
doları bulurken 7,7 kilometrelik Eiksund Tüneli ise 92 milyon dolara
yapıldı.
Değerli milletvekilleri, bakın bir
havalimanı adı üzerine yapılan tartışmalara
girmeyeceğim ama yaptığınız havalimanı daha
açılmadan dünyanın en pahalı havalimanı hâline geldi. Sizin
“150 milyon yolcu kapasiteli” dediğiniz, 25,6 milyar euroya mal
ettiğiniz havalimanının benzeri Birleşik Arap
Emirlikleri’nde 160 milyon yolcuya hizmet veren havalimanı 10,6 milyar
dolara mal olmuş.
Bir de Zafer Havalimanı var ki fıkra gibi.
Bu havalimanımız için verilen yolcu garanti sayısının
ancak yüzde 4’üne ulaşmışsınız, devletimiz garanti
verdiği yolcu sayısına ulaşmadığından şirkete
beş yılda 26 milyon euro ödendi. Dikkatinizi çekiyorum, hâlâ döviz
üzerinden ödeme yapıyorsunuz ve süre bittiğinde 200 milyon euro
ödeyeceksiniz. Bakanlığınızın ve iktidar partisinin
büyük zaferini anlatıyor herhâlde havalimanının adı.
Şimdi Sayın Bakan, Kanal İstanbul
Projesi kapsamında 10 tane daha köprü yapılacağından
bahsediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Öztürk, bir kez daha
uzatıyorum, toparlayalım.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) – Devamlı araya
girdikleri için…
BAŞKAN – Ben o süreyi verdim size, şimdi
üçüncü dakika oldu, ona göre.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) – Bir ay önce
yaptığınız bir açıklamada “İnşallah 2019’da
başlarız.” diye 10 tane daha köprü yapılacağından
bahsediliyor. Bundan önce yaptığınız köprülerin
akıbetine bakınca, biz de ancak “Allah esirgesin.” diyoruz. Çünkü
vatandaşın cebinde geçmediği köprüye, gitmediği
havalimanına ödeyecek para kalmadı.
Ekonomik kuşatma altındaki ülkemizde
dilerim ki 2019 bütçesi sadece saray harcamaları ve dev maliyetli yeni
projeler için değil, Türk insanının refahını
artırmak için kullanılır. Tüketme üzerine kurulu bir yapı
değil, üretimin öncelik hâline geldiği bir zihniyete
kavuşmanız temennisiyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Zengin, yerinizden bir talebiniz var.
Buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
31.- Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, Denizli
Milletvekili Yasin Öztürk’ün 10 sıra sayılı 2019 Yılı
Bütçe Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017 Yılı Kesin
Hesap Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur görüşmelerinde
İYİ PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan,
çok değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ adına
konuşma yapan milletvekili konuşmasında çok ciddi ağır
ithamlarda bulunuyor. Doğrusu, çok sataşmaya müsaade etmeden
şöyle bir şey ifade etmek istiyorum: Yol kültürü önemli bir kültür
hayatımızda; Osmanlı medeniyetinde öyle, bizim kendi
medeniyetimizde öyle, her birimizin hayatında da böyle diye
düşünüyorum.
Ben 15 yaşından itibaren hayatı
yollarda olan bir çocukluktan bugüne geldim. Yatılı okulda okudum
İzmir’de ve 15 yaşından beri de seyahat ediyorum, arabamı
da hep kendim kullanıyorum. Bu süre içerisinde, hatta geçtiğimiz
günlerde, bayramda, değişen yol şartları ve sadece yol
şartları değil, yemek yeme yerleri, oturma hâlimiz,
şeklimiz, yol kültürümüzün o kadar değiştiğini
gördüğüm için birkaç şey yazma ihtiyacını da duydum sosyal
medyada. Bu kadar zamandır, otuz beş yıldır yollarda
seyahat eden; otobüsle -vatandaşımız gibi, aynı
şartlarda- metrobüsle, Marmaray’da, metroda seyahat eden bir insan olarak…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Bir dakika rica
ediyorum.
BAŞKAN – Devam edin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – ...yurtta
kalmış bir öğrenci olarak, hayatının
tamamını yurtta geçirmiş bir öğrenci olarak yurtlardaki
hayatın nasıl değiştiğini, yatılı bölge
okullarında hayatın nasıl değiştiğini görüyorum.
O yüzden bunları konuşurken biraz merhametli olmak lazım. Niye
biz insanların cebini dolduralım? Amacımız, ülkemizde
yaşayan bütün garip gurebanın hayatının değişmesi.
Hayat değiştiği için, yollarda yeme içme, bindiğimiz
arabalar değişiyor. Bütün gelişmiş ülkelerde otobüs
firmalarının kullanımında azalma oluyor çünkü milyonlarca
insan artık hava yolunu kullanıyor. Hâl böyle olunca bu
söylediğiniz sözcükler son derece afaki. Geçen gün
yaptığınız konuşmayı, çirkinliği kapatmak
için biraz böyle bir konuşma yaptığınızı
düşünüyorum, onu da ifade etmek isterim. Velhasılıkelam, yani
memleketimizde insanlar değişen hayatı görüyorlar, yol kültürü
bambaşka bir yere geldi.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10) (Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017 Yılı
Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/41); 5018
Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 183 Adedi Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere
Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN - İYİ PARTİ Grubu
adına ikinci söz Adana Milletvekilimiz Sayın Mehmet Metanet
Çulhaoğlu’na aittir. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
Süreniz on dakika Sayın Çulhaoğlu.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET METANET
ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
2019 yılı Karayolları bütçesi hakkında görüşlerimi
ifade etmek üzere İYİ PARTİ Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
tarihinde ilk kez özel sektör borçlarından kaynaklanan bir ekonomik kriz
yaşanmakta ve önümüzdeki dönemde de bu krizin artarak devam edeceği
görülmektedir. Çoğu yurt dışından alınmış
borçların uygun maliyetle çevrilme imkânı da
kalmamıştır.
Karayollarında yapılan incelemelere
ilişkin Sayıştay Başkanlığının
bulgularında bahsedilen bazı bilgeleri sizlerle paylaşmak
istiyorum. Sayıştay denetim raporunda OGS ve HGS geçişlerindeki
kaçaklara dikkat çekilerek “Uygulamada Karayolları Genel Müdürlüğünün
kaçak geçiş ücretlerini tahakkuk esasına göre
muhasebeleştirmediği, vergi dairelerinin de tahsil ettikleri
geçiş ücretlerini toplu olarak Karayolları Genel Müdürlüğüne
ilettiği, bu nedenle tahakkuk kaydı bulunmayan geçiş ücretlerine
ilişkin gerçekleştirilen tahsilatın hangi araçtan
yapıldığı bilinememekte, sonuç itibarıyla bu ücretlere
ilişkin alacakların sağlıklı takibi
yapılamamaktadır.” denilmektedir. Tahsilatın hangi araçtan
yapıldığı bilinmediği için vatandaşlar yüklü
meblağlar ödemektedir ve mağdur olmaktadır.
Yine Sayıştay raporunda,
yap-işlet-devret sözleşmelerinde yapım süreci
başlangıçlarının mevzuata aykırı olarak
düzenlenmesi, şirket kusurları nedeniyle gecikmeler
yaşanmasına rağmen sözleşme şartlarına uyulmadan
yaptırımların devletimiz lehine uygulanmadığı ve
sözleşme metninde bulunan lojmanların da
yaptırılmaması tenkit edilmektedir. Yap-işlet-devret
modeliyle yapılan Gebze-Orhangazi-İzmir (İzmit Körfez geçiş
bağlantı yolları da dâhil olmak üzere) Otoyolu yapım
işinde hiçbir geçerli dayanağı olmadan doğrudan
sözleşme yapılması ve aynı sözleşmede şirket
kusuru nedeniyle sözleşmenin gecikmesine rağmen gerekli
yaptırımların uygulanmadığı belirtilmektedir.
“2016 yılında 9,5 milyar lira ödenekle başlayan Karayolları
Genel Müdürlüğü yıl sonunda 18,3 milyar lira harcamış çünkü
ödeneği olmayan işler için ihaleye çıkılmış,
yatırım programı ödenek ve iş programı
bağlantısı kurulmadığı için başlangıç
ödeneğinin yüzde 57’sini oluşturan 6 milyar liralık
ödeneğin harcama detayının açıklanmadığı
tespit edilmiştir.” denilmektedir. Karayolları bölge
müdürlüğünce yatırım programında yer almayan yapım
işleri için 391 milyon 800 bin TL harcama yapıldığı
Sayıştay raporlarında belirtilenlerden sadece bir
kısmıdır.
Değerli milletvekilleri, köprülerin, Avrasya
Tüneli’nin, otoyolların yapımında kamu-özel işbirliği
veya yap-işlet-devret anlaşmalarında işi yapacak
şirketlerin alacaklarının tamamını hazinenin
üstlenmesi yasal hâle getirildi. Bu, cumhuriyet tarihinde yapılan en
önemli olumsuz ekonomik değişikliklerden birisidir. Bu
değişiklikle projeler için alınan borçlara, harcanan paralara,
üstlenilen finansal risklere devlet garantisi verildiği hâlde…
BAŞKAN – Sayın Çulhaoğlu, bir saniye
lütfen.
Arkadaşlar, çok uğultu var salonda. Yani
bir değerli hatip konuşuyor, lütfen dinleyelim. Dinlemeyecek
arkadaşlarımıza dışarıda yer var.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - …borç
devlet bütçesinde değil, şirketlerin bilançosuna kaydediliyor. Oysa
devlet garanti verdiği için şirketin taahhüdünü yerine
getiremediği durumda borcun devlete rücu edeceği sözleşmelerde
açık açık yazılmaktadır. Devletten para çıkmayacak
gibi gösterildiği için kamunun dış borç ve iç borç stoku şu
anda gösterilenlerden daha fazladır. Bu kadar vahim durum ortada iken
Kanal İstanbul gibi mega projelerden bahsetmek, bu mega projeleri hayata
geçirmek ister istemez halkımızı daha fazla kemer sıkmaya
mecbur edecek, bizden sonra gelecek nesil 2071 yılına kadar
borçlandırılarak ipotekli doğmalarına neden olacaktır.
Karayolları Genel Müdürlüğüne Adana
Milletvekili olarak öneriler sunmak istiyorum. Ankara-Adana yolu üzerinde
bulunan Şereflikoçhisar ve Aksaray şehir geçişlerine alt ya da
üst geçitler yapılarak trafik akışı kesintisiz hâle
getirilmelidir.
Yine kara yolları ağındaki
Adana-Mersin kara yolunun Adana içinde kalan Yeşilevler, Barkal
kavşaklarının, trafik akışının kesintisiz
devamı için “battı çıktı” diye tabir edilen alt geçitleri
proje kapsamına alınmalıdır.
Adana-Karataş yolu revize edilerek alt ve
üstyapıların bir an önce yapılması
sağlanmalıdır.
Adana-Niğde-Ankara kara yolu, on altı
yıldır yapımı devam ediyor, bir an önce bitirilmelidir.
Ulaştırma Bakanlığı, AK
PARTİ’li belediyelerin başlayıp da bitiremediği metro
inşaatlarının yapımını AK PARTİ belediye
sınırları içinde yaşayan vatandaşlara hizmet için
üstlendiğini belirtiyor. Adana Metrosu’nun Çukurova Üniversitesine kadar
olan bölümü hâlâ beklemede. Adanalı vatandaşlara neden
şaşı bakıyorsunuz arkadaşlar? Adana Metrosu’nun kalan
bölümünü Bakanlık olarak üstlenmeyi düşünüyor musunuz?
Karayollarında liyakatli, yeterli ve siyasi
tercihlerden uzak elemanların görevlendirmesi gerekmektedir.
Şimdi bütün milletimizin “Bu ne iş?”
dediği yap-işlet-devret ve kamu-özel iş birliğiyle
yaptığınız meşhur tünel ve köprülere bir bakalım.
Avrasya Tüneli… Gerçi bu tekrar olacak, arkadaşımız da bu konuya
girdiler ama. Tekraren kısa geçeyim. Avrasya Tüneli için 25,6 milyon araç
geçiş garantisi verildi. 15 milyon 600 bin araç geçmiş. 10 milyon
araç geçiş farkı olarak hazineden garanti verildiği için
memurdan, esnaftan, vatandaştan alınan vergiden yani senin benim
cebimden 123 milyon 718 bin 819 Türk lirası, firmaya fark olarak
ödenmiştir. Yine, Osman Gazi Köprüsü için yapılan sözleşmede
günlük 40 bin, yıllık 14 milyon 600 bin araç geçiş garantisi
verildi. Geçen araç sayısı 5 milyonda kaldığı için 9
milyon 600 bin geçmeyen araç için 578 milyon Türk lirası hazineden yine
yani senin benim cebimden ödenmiş oldu.
Beyler, burası sizin babanızın çiftliği
değil, burası Türkiye Cumhuriyeti devleti. Bu paralar,
doğmamış, tüyü bitmemiş yetimlerin, öksüzlerin,
kimsesizlerin, emekçilerimizin, çalışanlarımızın,
kısaca 81 milyon insanımızın parası. Siz birkaç
yandaşınızı daha zengin edeceksiniz diye Türk milleti size
oy vermedi. Kendinize gelin, ayıptır, günahtır, vebaldir, kul
hakkıdır arkadaşlar. “Ekonomik kriz yok.” diye diye ülkemizi ne
hâle getirdiniz. Doğrusu, yandaşa kriz yok. Anadolu’nun yiğit
insanlarını kuru soğana muhtaç ettiniz. Evet, kuru soğana muhtaç
ettiniz, depoları basarak onu da bulamaz hâle getireceksiniz
inşallah!
Değerli milletvekilleri, verdiğim 2 Ekim
2018 tarihli önergeme İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi cevap
olarak Yavuz Sultan Selim Köprüsü resmî açılışından sekiz
gün önce yani 16/08/2006 günü İstanbul UKOME kararıyla 15 Temmuz
Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden araç geçişlerinde
kısıtlamaya gidildiğini belirtmekte. Tırnak içinde
söylüyorum, bunun ana sebebi aslında, “Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün
yapılmış olması ve şartnamesinde yılda 49 milyon
275 bin araç geçiş garantisi verilmesi.” diyemedikleri için…
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Boğaz Köprüsü’nden
geçiş var mı? Boğaz Köprüsü’nden büyük araç geçebilir mi?
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) – Müsaade
eder misiniz?
BAŞKAN – Siz Genel Kurula hitap edin Sayın
Çulhaoğlu.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) – Trafik
yoğunluğunu azaltmak amacıyla aldıklarını ifade
ettikleri kararda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü’nden birinci sınıf araçların geçeceği -panelvan,
kamyonet ve van tipi araçlar hariç- denilmekte. Tüm yolcu, servis
araçları, otobüsler, yolcu otobüsleri, toplu taşıma
araçları, personel ve okul taşıtları, turist
taşıyan firma araçları sınıfına
bakılmaksızın geçebilmekte. Turistik amaçlı kullanılan
ve ruhsatında “M1 sınıf karavan” yazan araçların
geçişi yasaklanan sınıfa dâhil edilmiştir. Ambulans,
çekici, bankaların para taşıma araçları, cenaze araçları,
itfaiye ve karavanlar özel amaçlı taşıtlardır. TÜİK
verilerine göre Türkiye genelinde 44.264, İstanbul genelinde de 8.335 özel
amaçlı taşıt vardır. Türkiye genelinde 2 bin,
İstanbul’da 250 adet karavanın trafik yoğunluğunu
yaratmayacağı aşikârdır. UKOME kararı ivedi olarak
tekrar değerlendirilerek bu karavanların üç köprüden de geçişine
izin verilmelidir. Avrupa ülkelerinde bu taşıtların turistik
amaçlı şehir trafiğine girmelerinde tahdit
olmadığı da bilinmektedir. Yurt dışından gelen
turistlerin ve içeride özel turistik amaçlı kullanıcıların
mağduriyetleri giderilmelidir.
Ayrıca, Avrupa ülkelerinde otoyollarda bulunan
tesislerde turistik amaçlı kullanılan karavanların
konaklaması için park yerleri ayrılmakta, elektrik, su
ihtiyaçlarını ve atık sularını boşaltma yerleri
yapılması zorunlu tutulmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Devam edin.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) – Bu konuda
ülkemizde de yetkililerin konunun üzerine eğilmesini talep etmekteyim. 6
milyon 558 bin 364 karavan sahibi Avrupalı turist,
altyapılarının mükemmel olması nedeniyle İtalya,
Fransa, Hırvatistan ve Yunanistan’a milyarlarca avro döviz
bırakmaktadır.
Bu turizm kolunda ülke olarak hak ettiğimiz
payı almamız için kara yollarımızda karavanların
hizmet alacağı tesis sayısını ve nitelikli kamp
yerlerini artırmamız dileğiyle yüce heyetinizi
saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – İYİ PARTİ Grubu
adına üçüncü söz, Mersin Milletvekilimiz Sayın Zeki Hakan
Sıdalı’ya aittir. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
Süremiz on dakika Sayın Sıdalı.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ZEKİ HAKAN
SIDALI (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Günümüzde ilerlemenin başlıca
belirleyicisi bir toplumun inovasyonu kucaklama derecesidir. Üretkenlik uzun
vadeli büyümenin en önemli noktasıdır. Bu sebeple Türkiye bu
hızlı değişimde var olabilmek için yüksek teknoloji üretmek
zorundadır. Dünya piyasasına baktığımızda en
büyük ilk 6 şirketin tamamı teknoloji ve iletişim
şirketleridir. Bu alanda millî markalarımızı, küresel firmalarımızı
yaratmak zorundayız. Dünyadaki inovasyon yarışından kopmak
demek, Türkiye’yi sadece ham madde pazarı ve teknoloji
aşığı tüketiciler ülkesi olarak konumlandırmak
demektir ki bu kesinlikle kabul edilemez.
Bugün, yıllardır bizi mahkûm
ettiğiniz bütçe açığını konuşmak yerine teknoloji
açığımızı kapatmak için
çalışmalıydık. Genel Başkanımız Sayın
Meral Akşener’in işaret ettiği gibi, Türkiye bir yazılım
ve teknoloji üssü hâline gelmeli. Beyin göçü veren değil, beyin göçü alan
bir ülke olmalıydık.
Teknoloji ve inovasyon millî bir meseledir ve
ekonominin büyümesine olan pozitif etkisi açıktır. Avrupa
Birliği ülkelerindeki verimlilik artışının yüzde 50’si
teknolojiyken ülkemizde bilgi iletişimin katma değeri, istihdam ve
yatırımlar içerisindeki payı OECD ülkelerinin çok altında
seyrediyor. Bu bizi dışarıya muhtaç ülkeler
sınıfına sokuyor. Teknolojide başarıyı
yakalamış ülkelere baktığımızda AR-GE’ye
ayırdıkları dev bütçeleri görüyoruz; bizim toplam kamu ve özel
sektör bütçemiz 8 milyar dolarken Amazon 23 milyar dolar, Samsung 15 milyar
dolar ayırıyor.
“Beka meselesi” diyorlar ya hani, yerli
yazılım, siber güvenlik, savunma sistemleri devletimizin çok
yakın gelecekteki beka meseleleridir; buna önem vermeliyiz. BTK’nin halk
nazarında karşılığı siteleri kapatan, sosyal
medyaya erişimi engelleyen, vatandaş ile sanal dünya arasında
set olan bir kurumdur. Teknolojide stratejik görevleri bulunan bu kurumun
yalnızca “yasakçı” etiketiyle tanınmasının sorumlusu
vatandaş değil, BTK’yi sadece bu işler için kullanan Hükûmettir.
2017 yılında Vikipedi hâlâ
açılamadı. Bilgi açığında bir açık kaynak
kütüphanesine erişilememesi akıl alacak gibi değil. Cenevre
Planı’na göre, bütün ulusların bilgi teknolojilerine erişiminin
sağlanması ve bilgi toplumu inşa edilerek bilgiyi kalkınmanın
aracı olarak kullanma kararı alındı. Türkiye'de bilgi
toplumu oluşturmak ve bilgiyi kalkınmanın aracı olarak
kullanmakla ilgili herhangi bir hamle yapılmış mıdır?
Kalkınma aracı olarak bilgiyi değil betonu görenler, şimdi
arşa kadar ulaştırdığımız betonlar üzerimize
çöküyor. Kalkınmayı bırakın, geri gittikçe gidiyoruz. Bir
şeye erişimi engelleyecekseniz, krize, yolsuzluğa ve
yoksulluğa erişimi engelleyin. 2018 yılında yayınlanan
Sansür Raporu’na dahi sansür uyguluyoruz. İşi “Olacak O Kadar” skecine
çevirdik beyler. Türkiye'de basın “yayın yasağı”
kavramı üzerinden dizayn ediliyor. Birçok milliyetçi gazeteci
anlamsız davalarla taciz ediliyor, Avrupa’ya gittiğimizde
Avrupalı parlamenterlere malzeme oluyoruz.
Son günlerde “Adil kullanım kotasını
kaldırıyoruz, internet sınırsız olacak.” dediniz,
sevindik fakat şimdi herkes isyanda, en düşük tarifenin 70 lira
olacağı söyleniyor. Zam yaparak sınırsız yapar
interneti herkes, bu kaçınca kaş yapayım derken göz
çıkarışınız?
Sayıştay BTK’ye yaptığı
denetimlerde birçok uygunsuzluk tespit etmiştir. Kurum, Merkezi Yönetim
Bütçe Yönetmeliği’ne aykırı hareket ederek taahhüt kartı
düzenlememiştir. Bu durum, taahhütlerin takibine engel olmaktadır. Bu
konuda BTK verdiği cevapta “Gerekli işlemler yapılacaktır.”
diyor. Hesapların gerçekleri yansıtmadığı bir durum
yaratmak suç mu, suç değil mi? “Gereğini yaparız.” diyecekleri
kadar basit bir olay mı bu?
Sayıştayın ikinci bulgusu, 5651
sayılı Kanun’la verilen görevlere ilişkin yapılacak her
türlü mal ve hizmet alımları usulünün yönetmelik yerine kurul
kararıyla belirlenmesidir. Bu yapılan suçtur; esasları
yönetmelik belirler, kurul değil. Yasal olmayan bu karar Resmî Gazete’de
bile yayınlanmamış, kurumun sitesine dahi konmamıştır.
Bu gizlilik neden? Kurul tarafından alınan kararda, doğrudan
temin ve pazarlık usulü olmak üzere iki ihale usulü belirlenmiştir.
Bunun Türkçesi “İlan yapılmaksızın istediğini
çıkar, teklifi versin, sen de ihaleyi ver.”dir. Uygulanan usullere bahane
“ihtiyaçları süratle karşılamak” olarak gösterilmektedir. Bizim
istediğimiz, ülkenin teknolojik ihtiyaçlarını süratle
karşılamanız, ihaleyi alanların nakit
ihtiyaçlarını değil.
Sayın milletvekilleri, ama haklarını
yemeyelim, bazı teknolojileri yakından takip ediyorlar, mesela araba
teknolojisini. Türkiye'de üretilen araçlar ihtiyaçlarını
karşılamamış, kanuna uygunsuz, lüks ve yabancı
menşeli Tiguan araçlar, Mercedes otobüsler almışlar; görünen o
ki herkesten de pahalıya almışlar. Aradığınız
teknik özellik nedir, aracın lüks olması mı? Dünya Endüstri 4.0,
yapay zekâ, nesnelerin interneti, dört boyutlu yazıcılar gibi yeni
teknolojileri konuşurken bizim bugün hukuksuzluk, yolsuzluk gibi hoş
olmayan konuları konuşuyor hâle gelmemiz içimizi acıtıyor.
Çağ atladık diye gurur duyduğunuz Türkiye'yi teknolojide 20’nci
yüzyıla, demokraside 18’inci yüzyıla atlattınız, eserinizle
gurur duyun.
Birkaç sözümüz de sivil havacılıkla ilgili
olacak. Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir.” parolasıyla Türkiye,
cumhuriyetin kurulduğu ilk günlerden başlayarak yatırım
yapmış; gök okulları ve uçak fabrikalarını
açmış, hatta Nuri Demirağ önderliğinde Türk mühendisler ve
yerli imkânlarla yapılan yolcu uçağı 1938 yılında
Avrupa’da 1’incilik ödülü almış. Her seçim döneminde
billboardları süsleyen yerli yolcu uçağı aslında seksen
yıl önce göklerdeydi. Modern dünyanın “hız”, “konfor”, “zaman”
kavramlarına ilaveten son günlerde ülkemizde, maalesef, ulaşım
güvenliği de ön plana çıkmıştır. Bu vesileyle
Ankara’daki YHT kazasında hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine de başsağlığı
diliyorum.
Millî tasarım ve üretime yönelik kabiliyetin
elde edilmesi yerli havacılık sanayisinin önünü açacak ve
havacılık alanında kalıcı olduğumuzu kamuoyuna
gösterecektir. Bunun için gerekli çalışmaların acilen
yapılması gerekmektedir. Uçuşların siber güvenliğini
sağlayabilmek için felaket kurtarma merkezleri kurulmalı, sivil
havacılığın geliştirilmesi için sivil
havacılık merkezleri yaygınlaştırılmalı,
amatör ve sportif havacılığın önündeki bürokratik engeller
kaldırılmalı, engelsiz havaalanlarının oranı
yüzde 100’e çıkarılmalı, hava-kara
taşımacılığı entegrasyonu tamamlanmalı.
Yerli Google Earth olarak tanıtılan HGM Küre, HGM Atlas
uygulamalarını bir an önce hayata geçirmeliyiz.
Hızlı ve plansız büyümenin
doğurduğu bir diğer sonuç da nitelikli meslek profesyoneli
açığıdır. Genel Müdürlük 2018 verilerine göre eğitici
yetkisi almış personel sayısı 15’tir. Bu noktada, Hükûmetin
planlamadaki eksikliği öne çıkıyor. Plansızlıktan,
birçok gencimiz havacılıkta geçerli bir meslek sahibi olacakken
işsiz kalacakları alanlara yönlendiriliyorlar.
Hükûmetimiz her ile havaalanı projesiyle yola
çıktı fakat şimdi tabloya baktığımızda,
vatandaş uçamasa da milyonlarca lira havaya uçtu. Türkiye’de sivil alanda
hizmet veren 54 havaalanı bulunmaktayken bunların bir kısmı
atıl vaziyette, bir kısmına haftada sadece 1 sefer
yapılabiliyor, kimisini de nar bahçesi yapıyorlar.
Sayıştay raporlarına yansıyan
Zafer Havalimanı’yla ilgili konuştuk, sürem de
azaldığı için orayı geçiyorum.
Ülkemizdeki havaalanları birer seçim vaadi
olarak kullanılıyor. Neticesinde, milyonlarca lira toprağa
gömülüyor. O parayı ilde havacılık eğitimine ayırsak
insanlarımıza yeni iş kolları açabiliriz, bu da
katkıdır, bu da oy getirir inanın.
Havaalanlarından söz etmişken, 2011
yılından beri her yıl “Bu sefer bitecek.” denilen, defalarca
temeli atılan, şimdilerde biraz evvel bahsettiğim nar bahçesi
olarak kullanılan Mersin’deki Çukurova Bölgesel Havalimanı’ndan da
bahsetmek istiyorum. 2017 yılındaki kim bilir kaçıncı temel
atma töreninde dönemin Ulaştırma Bakanı “29 Ekim 2018’de
açılışını yapacağız.” demişti. 29
Ekimde Mersin’deydik, hiçbir açılış olmadı. Ardından
öğrendik ki altyapı işlemlerinin dahi sadece yüzde
40’ını bitirmişiz. Şimdi ise inşaat yeniden durdu,
işçiler çıkarıldı, şirketle ilgili ihalenin
feshedileceği söyleniyor, verdiğimiz soru önergelerine de herhangi
bir cevap alamıyoruz. Bu sözleşmenin…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Sıdalı, bir
dakika daha ilave edelim.
ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) – Çok teşekkür
ederim.
Bu sözleşmesi iptal edilen kaçıncı
müteahhit? Allah aşkına, bu müteahhitleri işi yapmak için mi,
yapmamak için mi seçiyorsunuz? İkinci kere müteahhit
değişmemeli. Her seçim döneminde “Açacağız, açıyoruz.”
diye “billboard”ları dolduruyorsunuz. “Billboard”
kalkınmacılığı yapmayı bırakın da
memlekete faydalı işler yapalım hep beraber.
Son olarak, havalimanı inşaat
sahasının 150 dönümünün biraz evvel bahsettiğim gibi nar bahçesi
olarak değerlendirildiğini öğrendik. Kaynak yaratmak için
narları satışa çıkarmışlar, umarım alan
olmuştur. Herkese istediğiniz an kaynak buluyorsunuz da Mersin’e
yatırıma niye kaynak bulamıyorsunuz diyerek sözlerimi bitirmek
istiyorum.
Bu bütçenin milletimize 2019 yılında
hayırlar getirmesini dilerim.
Tüm Genel Kurulu da saygıyla selamlıyorum.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Sıdalı.
Sayın Altay, sisteme girmişsiniz, bir söz
talebiniz olmuş.
Buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
32.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın,
demokrasinin bir tepki ve protesto rejimi olduğunu Recep Tayyip
Erdoğan’a milletin Meclisinden hatırlatmayı milletin vekâletini
üstlenmiş bir siyasetçi olarak görev saydığına ilişkin
açıklaması
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Parlamentomuzun önemli işlevlerinden birisi de
demokrasiyi korumaktır, yaşatmaktır, yüceltmektir. Bir tek
şey istiyor buradaki herkes bildiğim kadarıyla; huzur istiyor,
refah istiyor, itiş kakış istemiyor.
Şimdi, ben bir ay önce Mecliste bir basın
toplantısı yapmıştım, doğal gaz zamları gelmişti
ve demiştim ki: Gelişmiş ülkelerde böyle büyük zam
geldiğinde ahali sokağa çıkar. Tabii, sokağa çıkar
derken yakmadan, yıkmadan, kırmadan, dökmeden barışçıl
gösteriler yapılır ve hükûmetler bu noktalarda
uyguladıkları ekonomik politikaları sorgularlar. Bu, nerede
olur? Demokrasilerin olduğu yerde olur. Şimdi, bugün Sayın
Cumhurbaşkanı benzer bir sözü şöyle eden bir gazeteciye…
Şimdi, gazeteci de aslında diyor ki: “Kimse sokağa da
çıkamaz kardeşim, Türkiye’de korku iklimi oluştu, baskı
toplumu oluştu.”
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bu mühim bir konu
Başkanım, memleketin barışı, huzuru söz konusu.
BAŞKAN – Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – “Hadi
bakalım, barışçıl bir eylemle zamları protesto edelim,
bakalım kaç kişi gelecek.” diyor, gelme umudu
olmadığını söylüyor. “Bireysel ve toplumsal muhalefeti
baskı altına alan, yıldıran bir iktidar orta yerde var.”
diyor. Gösteri hakkı, protesto hakkı en doğal haktır.
Şimdi, bu gazetecinin söylediği ile benim bir ay önce Mecliste
söylediğim üç aşağı beş yukarı aynı
şey. Üzücü olan şu, demokrasimiz adına üzücü olan şu, bugün
hazret konuşuyor, aynen şöyle konuşuyor: “Ahlaksıza bak,
ahlaksıza! Bu ne terbiyesizlik? Zaten bunlara yargı gerekeni
yapacak.” Yargıya da siparişi veriyor. Tıpkı Emin
Çölaşan ile Necati Doğru için verdiği, adrese teslim
sipariş gibi Fatih Portakal için de sipariş veriyor. Şimdi,
Sayın Başkan, kimsenin kişisel avukatlığını
yapmayız tabii ama demokrasiyi savunmak, herkesin, 81 milyonun, AK
PARTİ’li, HDP’li, CHP’li, MHP’li herkesin hukukunu savunmak da bizim
işimiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Şimdi, bu
yaklaşım bu ülkeyi, bu milleti ayrıştıran, bölen bir
yaklaşım. Yani en temel hakkını kullanmak isteyen birine
“ahlaksız” diyen bir Cumhurbaşkanı, toplumun tamamının
Cumhurbaşkanı olamaz, olamaz. Bu toplumu kafalarda
ayrıştırdıktan sonra bu toplumun bölünmesini de kimse
engelleyemez.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
şimdi, demokrasi varsa ve işliyorsa iktidar sokaktan korkmaz ama
devleti bir diktatör yönetiyorsa işte diktatör sokaktan korkar.
Dünyanın her yerinde -189 ülke mi var- 189 ülkede bu böyledir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Demokrasinin bir
tepki ve protesto rejimi olduğunu Recep Tayyip Erdoğan’a milletin
Meclisinden hatırlatmayı, milletin vekâletini üstlenmiş bir
siyasetçi olarak görev sayıyorum. Genel Kurulun ve yüce milletimizin
takdir ve vicdanına arz ederim efendim.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Nereden
çıktı bu şimdi?
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ne?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Zengin.
33.- Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, toplumda
bir ayrışma olduğuna inanmadığına, sokağa
çıkmanın yöntemlerinin belli olduğuna ilişkin
açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan,
izninizle cevap vermek istiyorum sayın mevkidaşımıza.
Çok bağırdılar kendisi ama
bağırmak tabii haklı kılmıyor insanları.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Vay, vay, vay!
Bağıran Cumhurbaşkanı.
BAŞKAN – Sayın Zengin, yalnız…
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ses tonuma da ben
karar vereyim ya, ona da mı siz karar vereceksiniz?
BAŞKAN – Bir saniye…
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Allah Allah! Ses
tonuma da karışıyorlar ya!
BAŞKAN – Yani,
açıklamalarınızı 60’a göre yerinizden veriyorum. Ben bunu
bir sataşma olarak da değerlendirmedim. Siz de bir açıklama
yapın elbette ki.
Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Ben öyle telakki
ediyorum, sataşmanın ötesinde telakki ediyorum.
Şimdi, ben toplumumuzda bir ayrışma
olduğuna inanmıyorum ama bu konuşma üslubu bence evet, bölüyor
yani Sayın Altay’ın bu üslubu -bağırarak- işte bu tarz
bölüyor, insanlarımızı bölüyor çünkü siyaseti bu şekilde
yapıyor olmak… (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar,
susalım lütfen.
Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - …siyaseti bu hâliyle
anlatıyor olmak bölüyor.
Evet, demokratik haklarını insanlar
kullanırlar, bunun envai türlü yolu var. Bence de en temel yolu oy vermek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Bugüne kadar milletimiz
defaatle bu manada hakkını kullandı. Üç gün sonra seçimler var.
Burada da demokratik olarak eğer varsa tepkisi zaten ortaya
koyacaktır.
Sokağa da çıkabilir, bunun da yöntemleri
bellidir sokağa çıkmayla alakalı ama daha evvel Gezi’den yola
çıkarak özel bir kampanya yapmak şartıyla özel bir
kampanyanın parçası olarak medyada, basında sokak
kışkırtıcılığı yapmak ile demokratik
hakkı kullanmayı ayırt etmek gerekiyor.
Bu manada, biz ne sokaktan ne seçmenden ne tepkiden,
hiçbirisinden kaygı duymuyoruz; tam tersine, bunları kale
alıyoruz, ciddiye alıyoruz ve siyasetimizi de
muhataplarımızı dinleyerek yapıyoruz.
Karşılığı da ortada senelerdir.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın
Başkan, üslubumun Türkiye’yi, toplumu böldüğünü iddia etmek
suretiyle, İç Tüzük 69’a göre, şahsıma
sataşmıştır, söz talep ediyorum.
BAŞKAN – Buyurun, iki dakika söz veriyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
V.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın,
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in yaptığı
açıklamasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Artık
sesimizin -oktav mı deniyordu, ne deniyordu- oktavını da iktidar
partisi ayarlayacak. Ya, bazen çok “soft” konuşuruz, bazen sert
konuşuruz.
Benim içim yanıyor. Bu millet demokrasi
aşığı bir millettir, bu millet bütün darbeleri elinin tersiyle
itmiş bir millettir. Şimdi orta yerde demokrasiyi yeniden ortadan
kaldırmak isteyen biri var. “Sokağa çıkalım.” diyene ya
“terörist” diyor ya “bölücü” diyor.
Şunu alışkanlık hâline
getirdiniz: Bütün iyi şeyleri Tayyip Erdoğan yapar, bütün kötü
şeyleri ya Allah ya dış güçler yapar. Ayıp ya, ayıp!
RECEP ÖZEL (Isparta) – Haşa ya! Engin Bey, ne
oluyor ya, ne demek ya! Ayıp bir şey.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Bu ne ya! Lütfen…
ENGİN ALTAY (Devamla) – Evet, öyle diyorsunuz.
Ayıptır. Evet, evet, ihmalinizden, ehliyetsiz, liyakatsiz
kadrolaşmanızdan kaynaklı, adına “kaza” dediğiniz
faciaları Allah’a yüklemiyor musunuz?
RECEP ÖZEL (Isparta) – Hayır ya, öyle bir
şey söylenmedi ya.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Şimdi, efendim,
ben bir şey söyledim. Sesim az çıkar, çok çıkar.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Normal konuşmuyor
efendim, normal konuşmuyor.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Yakında elinizden
gelse bizi de burada konuşturmayacaksınız da.
Ya, insanların, seçilmiş bir
milletvekilinin sokağın demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu
bilememesini “Üç gün sonra seçim var zaten, tepkinizi orada gösterirsiniz.”
demesini, Sayın Zengin, yadırgıyorum.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Ben de sözünüzü.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Siz siyasetçisiniz,
öyle şey olur mu?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Gayet olur, ben
söyleyeyim size, olur.
BAŞKAN – Sayın Zengin, bekleyelim.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Olmaz öyle şey.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Ben karar veririm ne
söyleyeceğime.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Eğer sokak
olmasaydı…
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Oraya gelmek istiyorum.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Verir söz zaten,
telaş etme ya.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Telaş etmiyorum.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Eğer sokak
olmasaydı bugün -Allah’ım esirgesin- 15 Temmuz
başarılı olurdu.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Ya, ya, ya…
ENGİN ALTAY (Devamla) – Ne diyorsunuz siz? 15
Temmuzu engelleyen sokaktır, bu millettir. (CHP ve İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar) 15 Temmuz neydi? Bir
demokrasi talebiydi.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Ya, bunu kaç kere söyledik…
ENGİN ALTAY (Devamla) – Bir dinle ya, bir
dinle!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) – Gezi’de
gördük, Gezi’de.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Sokağa iki
şey için çıkılır: Ya demokrasiyle ilgili bir talebiniz
vardır ya ekonomiyle ilgili bir talebiniz vardır. Sokağa
başka türlü zaten çıkılmaz. Onun için gelin… Elbet tekrar
söylüyorum; vandalizme, kırmaya, yakmaya, dökmeye şiddete
karşıyım, bunların hiçbirini meşru saymam, yapanı
kusurlu bulurum, ayıplarım ama “Hak istiyorum, zam istemiyorum.” diye
sokağa çıkana terörist yaftası yapıştırmak bu
millete ve bu ülkeye yapılabilecek en büyük ihanettir ve biraz da
ahlaksızlıktır. (CHP sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) – Hadi oradan ya, hadi oradan!
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – 69’a göre söz istiyorum,
oraya gelmem lazım. Sataşmanın en âlâsı var.
BAŞKAN – Sayın Zengin, 69’a göre söz
isterken gerekçesini de bir açıklar mısınız, neden
dolayı istediğinizi?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Lütfen, şahitsiniz
yani sonuçta siyaset yaptı, benim bütün konuşmalarıma cevap
verdi.
BAŞKAN – Sayın Zengin…
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ben izah ettim.
BAŞKAN – Bir saniye arkadaşlar, bir
dakika. Bir grup başkan vekili bir talepte bulunuyor. Ben de anlamaya
çalışıyorum.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın grup
başkan vekili benim söylediğim bütün şeylerin hepsine
şahsıma yönelik cevap verdi. Siyaset bilmemekten pek çok şeye
kadar, evet…
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Öyle demedim.
Öyle demedim “Siyaset bilmedi.” demedim. “Bir siyasetçiye
yakıştıramadım sokaktan korkmasını." dedim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Gelmek istiyorum,
müsaade eder misiniz.
BAŞKAN – Buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz iki dakika.
Sayın Zengin, artık bir toparlayalım
konuyu.
2.- Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in,
İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan,
çok değerli milletvekilleri; sayın mevkidaşım yine
aynı yönde bir konuşma yaptı. Konuşmamı eğer
dinlemiş olsaydınız…
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Siz de benimkini
dinleseydiniz.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) – Dedim ki: Biz sokaktan
korkmuyoruz, çünkü zaten sokakta siyaset yaparak buralara geldik, biz eylem
yapa yapa geldik buralara, hayatımız böyle geçti.
NURAN İMİR (Şırnak) – Parti
binalarımızı basacak kadar korkuyorsunuz.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar,
dinleyelim lütfen.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) – Şimdi,
geldiğimiz noktada şunu ifade ediyoruz: Barışçıl
anlamda yapılan, hukuka uygun yapılan bütün gösteriler zaten
demokrasilerde serbesttir ama siz sokağa hukuksuzluk için
çağırıyorsanız işte o zaman bir sorun var demektir.
TUMA ÇELİK (Mardin) – Yok mu sorun Türkiye'de?
Türkiye'de sorun yok mu?
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) – O sebeple bizim
açımızdan birkaç tane aşaması var: Seçimlerde oy kullanmak
tepkinizi göstermenin bir yöntemidir, barışçıl eylem yapmak
hukuka uygun bir yöntemidir, bunların hiçbirine itirazımız yok
ama siz şunu söylüyorsunuz, diyorsunuz ki: “Sokağa çıkan
insanlar 15 Temmuzda vatanı kurtardı.” Amenna. Peki, kimin davetiyle
çıktılar sokağa? Sayın Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle çıktılar.
TUMA ÇELİK (Mardin) – Allah Allah!
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
– Ben davetsiz çıktım, davetsiz.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) – Şunu görmemiz
lazım: Daha evvel Türkiye'de bunun bir örneği yok.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – İftira
atıyorsun, iftira!
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
– Davetsiz çıktım.
BAŞKAN – Bir saniye değerli
arkadaşlar.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) – Siz 1960’da
darbecileri sokağa çağırdınız. Adnan Menderes’le
ilgili yapılanları Türkiye unutmadı daha. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bunların hepsi
hafızamızda.
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
– Ayıp, ayıp!
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, lütfen…
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) – O sebeple, Sayın
İslam, cümlemi bitirmek istiyorum, oturur musunuz lütfen.
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
– Bakın, hayır, Erdoğan’ın nerede olduğunu bilmeden
davetsiz çıktım.
BAŞKAN – Sayın İslam, lütfen oturun
yerinize.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) – O sebeple siz
insanları sokakta teröre çağırıyorsunuz Gezi’de olduğu
gibi, terör yapmaya çağırıyorsunuz. Barışçıl
anlamda ne yaparsanız arkasındayız, hukuken ne yaparsanız
arkasındayız, seçmene dönük olarak yapılan seçim kampanyası
adına her şeyin arkasındayız.
TUMA ÇELİK (Mardin) – Ya, milletvekillerimiz
hapishanede. Ne diyorsunuz siz ya?
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) – Sokaktan asla
korkmuyoruz ve o sebeple de bu söylenenlerin hepsini reddediyorum. Bu dille siz
bu ülkeyi bölmeye çalışıyorsunuz.
Teşekkürler. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler, sağ olun.
AYDIN ÖZER (Antalya) – Cumartesi annelerinden
korkuyorsun, terörist mi onlar?
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, bir
saniye…
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
– Bir dakika ya… Söz istiyorum, sataşma var hocam, pardon.
BAŞKAN – Sayın İslam, bir oturun
lütfen yerinize.
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
– Söz istiyorum efendim, sataşma var.
BAŞKAN – Sayın İslam, lütfen oturun
yerinize. Bakın, bir grup başkan vekili söz istedi. Yani burada her
milletvekili kalkıp da “Söz istiyorum.” derse bu işin içinden
çıkamayız, lütfen.
Sayın Altay…
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
– Kusura bakmayın da sadece milletvekiliyim Sayın Başkan.
BAŞKAN – Biliyorum, biliyorum yani ben bir
Meclis Başkan Vekili olarak onu biliyorum elbette, bilmem gerekiyor.
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
– Ne yapalım, söz istemeyelim mi?
RECEP ÖZEL (Isparta) – Ya, sen bir otursana yerine,
sen arkaya bir otur.
NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul)
– Ya sana ne ya, bak işine!
RECEP ÖZEL (Isparta) – Otur, otur, hadi, sen otur.
BAŞKAN – Sayın Altay, sizden ricam,
toparlayıcı konuşmayla konuyu bir toparlayalım. Çünkü
artık İYİ PARTİ Grubu bekliyor değerli
arkadaşlarım.
Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ben şu
sebepten söz talep ediyorum: Sayın mevkidaşım beni ve partimizi
-muhtemelen- 1960 darbecilerini sokağa çağırmakla itham etti. Bu
bir ağır sataşmadır.
BAŞKAN – Buyurun.
Sizden ricam: Başka bir sataşmayı
doğurmadan -tecrübeli bir arkadaşımız olarak-
konuşmanız. Artık İYİ PARTİ Grubunun
konuşmacılarını da bekletmek de istemiyoruz.
Buyurun Sayın Altay. (CHP
sıralarından alkışlar)
3.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın,
Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisine ve
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Cumhuriyet Halk
Partisinin resmî görüşü olarak söylüyorum: Cumhuriyet Halk Partisi
açısından 27 Mayıs 1960 ihtilaliyle, darbesi ile 12 Eylül 1980
darbesi aynıdır, aynıdır. (CHP sıralarından
alkışlar)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Aynı.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Yine, 12 Mart 1971
muhtırası ile 28 Şubat 1997 muhtırası
aynıdır, aynıdır. Resmî görüşümüzü söylüyorum, hiçbir
Cumhuriyet Halk Partili bunun aksini iddia edemez.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Şu an
söylüyorsunuz.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Yine söylüyorum.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Şu anda böyle
söylüyorsunuz.
BAŞKAN – Sayın Zengin, lütfen, rica
ediyorum…
ENGİN ALTAY (Devamla) – Sayın
mevkidaşım, aç, Meclis tutanaklarına bak, Engin Altay bunu sekiz
sene önce söylememişse siyaseti bırakırım, yazıklar
olsun, tutanaklara bakın. (CHP sıralarından alkışlar)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Ben sizden
bahsetmiyorum, şahsınızdan bahsetmiyorum.
ENGİN ALTAY (Devamla) – Ve 27 Nisan elektronik
muhtırası da 15 Temmuz kadar adi ve alçak bir girişimdir. (CHP
sıralarından alkışlar)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Bravo, bravo!
ENGİN ALTAY (Devamla) – Ama biz 27 Nisan
elektronik muhtırasını verenlere sonra Erdoğan’ın
neler verdiğini de biliyoruz. Anladın mı? (CHP
sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) – Ne verdi?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Yapmayın ya.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Sokağa terörü ve
teröristi çağıran alçaktır, namerttir, şerefsizdir ama hak,
hukuk, adalet için sokağa çıkan herkese “terörist” diyen de
alçaktır, namerttir.
Olur mu ya! (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Birleşime beş dakika ara veriyorum
arkadaşlar.
Kapanma Saati: 17.13
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.23
BAŞKAN: Başkan Vekili
Levent GÖK
KÂTİP ÜYELER: Barış
KARADENİZ (Sinop), İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin
33’üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Sayın Zengin, bir açıklamanız
olacaktı.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
34.- Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in,
İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan,
çok teşekkür ediyorum.
Şöyle toparlamak istiyorum, aslında daha
uzun söz hakkım da yine olsun ama benim Engin Altay’ın
konuşmasından anladığım, her birimiz Türkiye'de geriye
dönük olarak bütün darbelerden rahatsızız, bütün darbeleri
kınıyoruz, yanlış buluyoruz, hukuksuz sokağa
çağrıları da aynı oranda haksız buluyoruz. En
azından bu konuda hemfikir olduğumuzu belirterek devam edelim
istiyorum. Ama daha sonra geriye dönük olarak tarih anlamında belki
konuşma imkânımız olur.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçe Kanun Teklifi ile 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Tasarısı’nın görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon? Yerinde.
İYİ PARTİ Grubunun
konuşmacılarıyla devam edeceğiz.
Değerli milletvekilleri, İYİ
PARTİ Grubu adına söz isteyen Adana Milletvekilimiz Sayın
İsmail Koncuk.
Sayın Koncuk, süreniz 10 dakika.
Buyurun. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA
İSMAİL KONCUK (Adana) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. İYİ
PARTİ adına Millî Eğitim Bakanlığı bütçesiyle
ilgili söz almış bulunmaktayım.
Evet, aslında süremizin de uzatılması
lazım Sayın Başkanım, bizim insicamımızı,
sıramız geldiğinde, o tartışma bozdu,
dolayısıyla Meclisteki insicamı da bozdu. Millî eğitim gibi
önemli bir konuyu görüşüyoruz, milletin gelecek davasından bahsediyoruz;
millî eğitimi böyle görmemiz lazım. “Devlet-i ebet müddet” sözünün
yerine gelmesi için millî eğitimde başarı sağlamaktan
başka bir yolumuz yok. Hani “beka davası” diyoruz ya işte o beka
davasının temel hareket noktası Türk millî eğitiminde
başarıyı sağlamak.
Sayın Bakanımız burada, Sayın
Bakan yeni geldi, çok değil Bakanlığa atanmasından bu
tarafa geçen zaman ama tabii Millî Eğitim Bakanlığında
yanlış işler yapıldı; Sayın Bakandan cesur
kararlar almasını bekliyoruz öncelikle yani Millî Eğitim
Bakanlığında gerçekten cesur kararlar alınması
lazım. “Şu ne der?” “Bu ne der?” mantığını bir
yana bırakarak “Öğretmenlerimizi nasıl sahipleniriz?”
“Öğrencilerimizden arzu ettiğimiz faydayı ülke geleceği
adına nasıl sağlarız?” bunun temel adımlarını
cesur kararlarla atmamız lazım. Peki, nasıl yapacağız
bunu? Rakamlara girmeyeceğim, Millî Eğitim bütçesi geçen sene 92
milyardı, bu yıl 113 milyara çıktı, oransal olarak bir
artış yok aslında; rakamsal olarak bir artış var ama
oransal olarak 12,13’ten 11,84’e düştü ama daha önemli şeyler var.
Bir kere, Millî Eğitim Bakanlığında kuralla çalışacağız
yani bir Millî Eğitim Bakanı değiştiğinde sistem
değişmeyecek, neler olacağını hepimiz bileceğiz.
Örnekler vereceğim, mesela 2011’de kaldırdığınız
sözleşmeli öğretmenlik sistemini 2015-2016’da yeniden
getirmeyeceksiniz. Böyle el yordamıyla, karanlıkta yürüyen, görme
engelli bir insanın yaklaşımıyla Türk millî eğitiminin
meselelerini çözemeyiz. Dolayısıyla sağlam koyacağız
kuralları ve biz riayet edeceğiz. Sözleşmelilik sistemi, şu
anda Millî Eğitim Bakanlığının yumuşak
karnıdır, aslında Hükûmetin de yumuşak karnıdır,
sadece Millî Eğitim Bakanlığında sözleşmeli statü yok.
Bu sözleşmelilik sistemi olduğu sürece, millî eğitim
bakanlarını da Türk millî eğitimini de sürekli tartışmak
zorunda kalacağız çünkü sözleşmelilik sistemi açık insan
hakkı ihlalidir, hukuk ihlalidir ve hukuk devleti ilkesiyle asla
bağdaşmaz. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
Onun için, bu sistemi kökten
kaldıracağız, bunu kaldıramayan bir millî eğitim
bakanı, ne kadar doğru işler yaparsa yapsın, sürekli
tartışılan bir bakan olacaktır.
Neyi sağlayacağız? Huzuru
sağlayacağız. “Kurallı” derken, “kurallı bir yönetim”
derken huzuru sağlayacağız. Huzuru nasıl
sağlayacağız? Şöyle sağlayacağız: Bir öğretmen
atandı. Atıyorum Hakkâri’ye atandı öğretmen olarak.
Atandığında, Hakkâri’de kaç yıl
çalışacağını bilecek. Atıyorum, dört yıl.
Dört yıl bittikten sonra tayin isteğinin gerçekleşeceğini
bilecek ama Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya, diğer mahrumiyet
bölgelerine atadığımız öğretmenlerimiz, üç
yıllığına, dört yıllığına
atadığımız öğretmenlerimiz on üç yıl, on beş
yıl orada, âdeta çakılı kadroda çalışırsa, siz
bunu öğretmene anlatamazsınız, izah edemezsiniz.
Dolayısıyla, kural koyacağız. Beş
yıllığına mı gönderdik; beş yıl
çalışacak orada kardeşim, altıncı yıl tayin
isteği gerçekleşecek. Bunu yapamayan bir millî eğitim ileri
yürüyemez.
Mesela il içi özür tayinleri. Çok teferruat gibi
gelebilir size ama bunlar öğretmenleri çok yakından ilgilendiriyor.
Mesela Kaş ilçesini ele alın, eşin biri Kaş ilçesinde, bir
tanesi Gazipaşa’da. Arada 240 kilometre var. Aynı ilde
çalışıyorlar güya. 240 kilometre. Çalışabilir ama
eşinden kaç yıl ayrı Kaş’ta
çalışacağını ya da Gazipaşa’da
çalışacağını o öğretmen bilecek ve huzurla
çalışacak ama üç yıl, beş yıl, on yıl, bu süre
bilinmediği takdirde, öğretmenlerimizden arzu ettiğiniz verimi
elde edebilmemiz mümkün değil.
Yönetici atama sistemi kaç kere değişti,
biliyor musunuz? Defalarca değişti. On altı yıllık
iktidarınızda defalarca değiştirdiniz. En son
yaptığınız faciaydı. 2014 yılında yönetici
atama sistemini öyle bir değiştirdiniz ki 15-16 bin okul müdürü bir
gecede görevlerinden oldu. Yani darbelerden konuşuyoruz, 12 Eylül
darbesinde bile görmedik böyle bir şeyi biz. Yani o askerî darbelerde bile
görmedik ama maalesef sizin iktidarınızda gördük yani devlete,
millete yıllarca hizmet vermiş okul müdürlerimizi bir gecede bir
kanunla görevlerinden alaşağı ettiniz ve aldıkları
mahkeme kararlarını uygulamadınız. Ölenler var, rahmete
erenler var; onlarla nasıl helalleşirsiniz bilmiyorum. Binlerce de
okul müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı
var. İnsan Kaynakları Genel Müdürümüz de buradaydı, o bilir.
Dolayısıyla bunları kurallı hâle getirmemiz lazım.
Bunu Sayın Millî Eğitim Bakanını eleştirmek adına
söylemiyorum çünkü onun dahli yok, Ziya Selçuk’un bunda dahli yok. Umarım
Sayın Bakan yapılan bu hatalardan ders alarak bir sağlam
yönetici atama sistemi ortaya koyar.
Değerli milletvekilleri, atalar çok güzel
sözler söylemiş. Mesela bir tanesi: At yiğide göre kişner. Yani
biz eğitim liderlerini bulacağız. Okul müdürü eğitim
lideridir; il, ilçe millî eğitim müdürü, şube müdürü, il millî
eğitim müdür yardımcısı eğitim lideridir; okul müdür
yardımcısı, müdür başyardımcısı eğitim
lideridir. Dolayısıyla, bu insanları en liyakatli, en
başarılı, en donanımlı öğretmenler arasından
seçecek bir sistemi kurgulamadığınız sürece eğitimde
başarılı olamazsınız.
Sayın Cumhurbaşkanı çok
sıklıkla söyler “Eğitimde istediğimiz
başarıyı elde edemedik.” diye. Sebebi budur. Neden? İlk
düğme yanlış iliklenmiştir. O ilk düğme, yönetici
atama sisteminin bugüne kadar kurgulanamamış olmasıdır.
İnşallah bu problemleri zaman içerisinde çözeceğiz.
Öğretmen ataması konusu: Sayın
Bakanım şubatta 20 bin atama yapacak ama bu 20 bin yetmez.
Sözleşmeli öğretmenlik sistemini getirdiniz, zaten sözleşmeli
atayacaksınız bunları ama 20 bin yetmez. Şubatta 40 bin
öğretmen atama talebi çok güçlü bir talep -zaten 117 bin norm
açığımız var- son derece tabii bir taleptir. Ama bu talebi
yerine getirmek varken ücretli öğretmenlik sistemini desteklemek
anlamına gelecek… 100 Günlük Program içerisinde var Sayın
Cumhurbaşkanının açıkladığı, “Ücretli derse
girenlerin ücreti artacak.” diyor. Böyle bir şey olur mu ya? Ücretli
öğretmenliği sistematik hâle getirmek, eğitim pedagojisiyle ve
yıllardır mücadelesini verdiğimiz “Ücretli öğretmenlik
sistemi kaldırılsın.” iddiamızla taban tabana çelişir
bir durum arz eder.
Onun için, Sayın Bakanım, bu
yanlıştır, bunun yanlış olduğunu siz de
biliyorsunuz. Ücretli öğretmenliği asıl atama şekline
getiren ücretli öğretmenlerin ek ders ücretini yüzde 100 artırmak son
derece yanlıştır, bir vebaldir. 400 bin memleket evladı
atama beklerken ücretli öğretmenliği siz bir sistem hâline
getiremezsiniz. Dolayısıyla bundan, bu sevdadan vazgeçmek lazım.
Ücretli öğretmenlikten sonra, bu 3600 ek
gösterge meselesi, 100 Günlük Eylem Planı içerisinde var, umarım sözünüze
sadık kalırsınız. Yüz gün içerisinde bunu yakından
takip edeceğiz. Öğretmenlerimizin; sadece öğretmenlerimizin
değil tabii, bütün memurlarımızın ek gösterge meselesini
çözmemiz lazım. Çünkü sözünüz 4 hizmet koluna ilişkin. Nedir onlar?
Sağlık, din görevlisi, öğretmenler ve Emniyet
teşkilatıdır. 100 Günlük Eylem Planı’nızda
öğretmen var ama diğer söz verdiğiniz kesimler yok. Aslında
defalarca bu kürsüden ifade ettik. Bütün memurlarımız bakımından
ek gösterge rakamlarının masaya yatırılması
lazım, cesaretle bunu yatırabilmemiz lazım. İnşallah
bunu da…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN –Sayın Koncuk, devam edin.
İSMAİL KONCUK (Devamla) – Sayın
Bakanım, burada, teftiş konusu önemli. Şu anda boş oturan,
yaklaşık 2 bin civarında zannederim, maarif müfettişimiz
var. Bakanlık bünyesinde de 500 civarında Bakanlık
müfettişimiz var. Tek sistem altında toplanması son derece
doğru bir yaklaşım, onu destekliyoruz yani bakanlık
müfettişliği sisteminin getirilmesi doğru ama sayı
artırılmalı. 250 kadro alındığını
duydum, bu yeterli değildir. En az bin kadro tahsis edilmelidir çünkü
teftiş önemlidir. Ceza vermek adına değil, elbette teftiş
etmek adına ve yol göstermek adına önemlidir. İnşallah
Sayın Bakan bunu da başarır diyorum.
Ek derslerin gösterge rakamları Sayın
Hüseyin Çelik döneminde, 2006’da artırıldı. Aradan kaç yıl
geçmiş? On iki yıl geçmiş. On iki yıldır…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İSMALİ KONCUK (Devamla) – Sayın
Başkanım, bir dakika daha…
BAŞKAN – Bir dakika daha veriyorum Sayın
Koncuk.
Buyurun.
İSMAİL KONCUK (Devamla) – Bu ek ders
gösterge rakamlarının artık günümüzün ekonomik
şartlarına uygun hâle getirilmesi lazım ve ek ders
esaslarının Türkiye'nin eğitim gerçeklerine uygun olarak yeniden
değerlendirilmesi lazım.
Tabii, burada şunu da söyleyeyim: Öğretmen
meslek kanunu son derece önemli. Bu, kamuoyunda şeffaf olarak
tartışılmalıdır. Öğretmen meslek kanununun
içerisinde neler olmalıdır? Öğretmenin itibarını
artırabilmek için neler yapabiliriz, hangi tedbirleri alabiliriz? Bunu
eğitimin tüm paydaşlarıyla beraber değerlendirmek
lazım ki sağlam bir öğretmenlik meslek kanunu ortaya koyabilelim
diyorum.
Ben çok şey daha söyleyebilirim bu konuda ama
zamanım dar. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak
üzere, kurumlarımıza ait bu bütçenin ülkemize, milletimize
hayırlı uğurlu olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyor,
saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – İYİ PARTİ Grubu
adına söz sırası Ankara Milletvekilimiz Sayın Ayhan
Altıntaş’a aittir.
Buyurun. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika Sayın Altıntaş.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN
ALTINTAŞ (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bütçe kanununun Yükseköğretim
Kurulu maddesi hakkında konuşmak istiyorum.
Konuşmama geçmeden önce, evvelki gün
hızlı tren kazasında hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralananlara acil
şifalar diliyorum.
Ayrıca, geçen hafta şehit edilen Rize
Emniyet Müdürümüz Altuğ Verdi’ye Allah’tan rahmet, yakınlarına
sabır diliyorum.
Bu vesileyle, emekli Emniyet mensuplarının
bir talebini kısaca dile getirmek istiyorum. Biliyorsunuz, Emniyet
hizmetleri yorucu, yıpratıcı ve yüksek risklidir. Emekli
olduklarında da bu risk azalmaz, emekli personel, hakkında işlem
yaptığı kişi ve grupların hedefi olmaya devam eder.
Devlete ve halkımıza tüm varlığıyla hizmet etmiş
ve canını dahi esirgememiş emekli ve emekli
aylığı bağlanmayı hak eden polislerimizin, emekli
maaşlarının düzenlenmesi hakkında istekleri vardır. 2006
yılında verilmeye başlanan, 100 TL olan iyileştirmenin
aradan geçen on iki yıl sonunda güncellenmesini istiyorlar. Ayrıca
Devlet Memurları Kanunu’nun 152’nci maddesine göre belirlenen emniyet
hizmetleri tazminatı oranına yüzde 40 ilave edilmesini talep ediyorlar.
Emekli olmuş personelin aylıkları yüzde 50
azaldığından, bu personelimizle birlikte, vefat etmiş olan
polislerimizin geride kalan dul ve yetimleri de biraz olsun rahat nefes
alabileceklerdir. Konuyu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı ile İçişleri
Bakanlığının gündemlerine alıp
sonuçlandırmalarını beklemekteyiz.
Şimdi, YÖK hakkında konuşmama
geçiyorum.
Bildiğiniz gibi, YÖK, 12 Eylül 1980 darbesinin
bir ürünüdür. Bu nedenle, uzun yıllar, özellikle özgür üniversite talep
eden her kesimin eleştirilerine maruz kaldı. En çok
eleştirenlerden biri de AK PARTİ’ydi. Ancak, ilerleyen zaman içinde
iktidar YÖK’ü teslim alarak kullanmaya başladı ve iktidar
açısından özgür üniversite talebi de bitti. 15 Temmuz darbe
girişiminden sonra ise üniversiteler YÖK’le beraber
Cumhurbaşkanlığına tabi oldu ve siyasilerin rektörler ve
üniversiteler üzerindeki tam kontrolünün yolu açıldı.
Çıkarılan KHK’lerle tüm dekanlar istifa ettirildi, ben de istifa
ettim bu arada. Rektör atamalarında öğretim üyelerince seçim ve YÖK
sıralama işlemi rafa kaldırıldı ve doğrudan
Cumhurbaşkanınca atama usulü getirildi. Liyakat ve akademik yetkinlik
yerine, siyasi iktidara yakınlık ve biat etme kültürü öne
çıktı. Hatta öyle ki bir ara, rektör olmak için profesör olma
şartı kaldırıldı, iki ay sonra tekrar kondu.
Üniversiteler, tanımı gereği özgün
bilginin üretildiği ve yayıldığı yerlerdir ve
açık fikirlerin ortada tartışıldığı
üniversal ortamlardır. Böyle olmayan ortamlara “üniversite” denilemez ve
buralarda iyi öğretim üyeleri de bulunmazlar. Zaten son yıllarda hem
öğretim üyelerinden hem de genç üniversite mezunlarından yoğun
bir beyin göçü yaşanmaktadır. Üniversitelerimizden ayrılan
akademisyen sayısını bu Mecliste sordum, henüz cevap
alamadım.
Peki, bunlar olurken YÖK ne yapmaktadır,
üniversiteleri değerlendirip denetlemekte midir? Evet, denetleme yapmakta
ama tamamen şeklî denetleme yapmaktadır. “Bilmem ne fakülte kurulu
kararında imzalar tamam ama paraflar eksik. Yurt dışı
seyahatte prosedür uygulanmamış. Öğretim üyesi yabancı dil sınavını
uzaktan yapmışsınız.” vesaire gibi öğretim üyelerini
gereksiz meşgul eden, şekilci, yüzeysel, içerikten yoksun, bürokratik
denetimlerle vakit geçirmektedir. YÖK açısından diplomanın
değerli olmasından çok, üzerindeki imzaların yerleri daha
önemliymiş izlenimi verilmektedir. YÖK’ün denetim ve
değerlendirmelerinin çıktı bazlı olması gerekmektedir.
Bu bürokrasiyle nitelikli yabancı öğretim üyesi getirmek hemen hemen
imkânsız hâle geldi. Rektörün yurt dışı akademik seyahat
izni YÖK’ten hep son anda çıkmaktadır, rektörlere âdeta “Yurt
dışına gitmeyin.” denilmektedir. Akademik kadro ihtiyaçları
doğru belirlenmemektedir, zaten kadro da verilmemektedir. Özellikle
araştırma görevlisi kadrolarında büyük sıkıntı
vardır. Büyük bir beklentiyle araştırma üniversiteleri
belirlendi ama sonuçta fazla bir şey yapılmadı.
Tıp fakülteleri borç içinde, cihazları
alamıyorlar. 2019 yılı için 127 devlet üniversitesine 33 milyar
lira ödenek ayrılmış, yaklaşık 5 milyar dolar. Amerika
Birleşik Devletleri’nde sadece 22 bin öğrencisi olan Harvard
Üniversitesinin bütçesi 5 milyar dolar. Diyeceksiniz ki “Harvard 1’nci
üniversite, onu karşılaştırma dışı
tutalım.” Tamam, Ohio Eyalet Üniversitesinin 60 bin öğrencisi var,
onun bütçesi ne kadardır? 500 milyon doları devlet desteğiyle
toplam 7 milyar dolar. Bizim 127 üniversitemizin bütçesinin yüzde 40
fazlası. Bu önerilen 33 milyarlık 2019 bütçesiyle ancak mevcut
elemanların maaşları karşılanır; elektrik, su,
ısıtma gibi temel ihtiyaçlar bile zor karşılanır.
Kolayca izin verilen vakıf üniversitelerinin
pek çoğu ise üstü kapalı özel üniversitelere dönüşmüş
durumda. Suistimalleri engellemek için YÖK birtakım kurallar getiriyor ama
onlar da gerçekten iyi çalışan vakıf üniversitelerini zor
durumda bırakıyor. Kurunun yanından yaş da yanıyor.
Bir gün birileri Sayın
Cumhurbaşkanımızı ikna etti, “Yardımcı
doçentliği kaldırın, dünyada örneği yok.” dedi. YÖK
çıkıp da “Amerika’da buna ‘asistan profesör’ denir, her üniversitede
vardır.” diyemedi. Onun yerine “Acaba ne yapsak da Sayın
Cumhurbaşkanımızı razı etsek?” diye formül üretmeye
çalıştı. Sonuçta yeni bir isim bulundu “doktor öğretim
üyesi” denildi. Sadece adı değişmiş oldu ama
sakıncası da ortaya çıktı. Sanat ve mimarlık gibi
doktoranın yaygın olmadığı dallarda doktorasız
yardımcı doçent olarak atanabilen mimarlar veya sanatçılar yeni
durumda öğretim üyesi olamıyorlar.
Maalesef, üniversitelerimizin pek çoğu bugün
iyi eğitim vermekten ziyade, diploma dağıtan kurumlara
dönüşmüş durumda. Bu durumu yavaş yavaş aileler ve
öğrenciler de fark ettiği için, son yıllarda pek çok bölümde
öğrenci bulunamaz hâle gelmiş durumda. Üniversitelerimizin yüzde
25’inin kapasitesi boş. Artık öğrenciler, kendilerine
faydalı olmayacak, kendilerini meslek sahibi yapmayacak, bitirince iş
bulma olanağı vermeyecek bölümlerde okumak istemiyorlar. Dünyada,
üniversitelerin en övündükleri husus, mezunlarının okulu bitirdikten
sonra iş bulma istatistikleridir. Bizde öyle bir istatistik maalesef yok.
YÖK’ün yaptırdığı ankete göre de öğrencilerin
üniversite tercihlerinde rol oynayan birinci faktör, istihdam imkânları
çıktı.
YÖK, mezunları iyi yetişmeyen, iş
bulamayan bölüm ve fakültelere ne yaptırım
uygulamıştır? YÖK’ün mesleki değerlendirme amacıyla
kurduğu YÖK Kalite Kurulu doğru bir adımdır ama
yapılacak daha çok iş var. Bu konuda mühendislik fakülteleri epeyce
yol aldılar, diğer meslek dallarının da teşvik
edilmeleri lazım. Doçentlik sınavında mülakatın
kaldırılması da kanımca yanlış olmuştur.
Katıldığım mülakatlarda kendi yayını hakkında
malumatı olmayan pek çok adayla
karşılaştığımı ifade etmeliyim.
Bilimsel üretimde son yıllarda durakladık.
1996 yılında biz 27’nci sıradayken İran 53’üncü
sırada, Güney Kore 20’nci sıradaymış. 2005
yılında biz 20’nci sıraya yükselmişiz; İran 34’üncü
sıraya, Güney Kore ise 13’üncü sıraya çıkmış. 2017
yılında ise biz 19’uncu sırada iken İran önümüze geçip
16’ncı sıraya yükselmiş. Ama asıl acınacak durum
yayınların niteliğinde yatıyor. Bilimsel
çalışmalara yapılan atıflara
bakıldığında gelişmiş ülkelerin çok altındayız.
Hatta, şüpheli, sahte yayınlar kategorisinde Hindistan ve
Nijerya’nın arkasından 3’üncü sıradayız maalesef.
Güzel ve borçlu ülkemizin en iyi üniversitelerinde
yetişen gençlerimizi de maalesef beyin göçüne kurban ediyoruz. Endüstri
4.0, 5G iletişim teknolojileri, yerli ilaç, aşı, gübre, gen
teknolojileri gibi yeniliklerde ülkemizi pazar olmaktan kurtarmak istiyorsak
üniversitelerimize daha çok önem vermeliyiz.
Bu amaçlar için bu bütçenin maalesef çok yetersiz
olduğunu ifade ediyor, saygılarımı sunuyorum. Yine de
bütçenin milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Altıntaş.
İYİ PARTİ Grubu adına son söz
Gaziantep Milletvekilimiz Sayın İmam Hüseyin Filiz’e aittir.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika Sayın Filiz.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İMAM
HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin
Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversiteler bütçesi üzerine İYİ
PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime Einstein’ın “Bir ülke iyi
eğitilmiş gençleri kadar güçlüdür.” sözüyle başlamak istiyorum.
Gençlerin iyi eğitilmesi güçlü üniversitelerle, güçlü eğitim
sistemiyle olur. Benzer şekilde şunu da söyleyebiliriz: Ülkelerin
gücü, bilim ve teknoloji seviyesine bağlıdır. Bilim ve teknoloji
yaratan kurumlar da üniversiteler ve araştırma
kurumlarıdır. Bilim ve teknolojileri üretmeleri yanında,
üniversiteler, özgür düşünce ile gerçeğin arandığı,
sorgulamanın, tartışmanın, eleştirel düşünmenin
öğretildiği, bilimsel düşüncelerin ortaya konulduğu çok
önemli kurumlardır. Üniversitelerimiz saydığım
fonksiyonlarını yerine getirebiliyorlar mı,
tartışılması gereken konu budur.
Uluslararası bir kuruluşun 2018
yılında dünya üniversiteleri arasında yaptığı
sıralamada, daha önceki bazı konuşmacıların da
belirttiği gibi, ilk 1.000’in 2’nci 500’ünde 13 üniversitemiz
bulunmaktadır.
Bu noktada, üniversitelerimizin bütçesinden
kısaca bahsetmek istiyorum. 2019 yılı bütçesinde millî
eğitime ayrılan bütçe 113 milyar civarında. Bu bütçeden
üniversitelere ayrılan miktar ise 33 milyar yani bugünkü kurla 6 milyar
140 milyon dolar. Bu miktar 127 devlet üniversitesi arasında pay ediliyor.
En yüksek ödenek, 1 milyar 50 milyon 767 bin TL ile yani 194 milyon dolarla
Ankara Üniversitesi. Biraz önce Ankara Milletvekilimiz Ayhan
Altıntaş’ın bahsettiği gibi Ankara Üniversitesinin bu
bütçesi Harvard Üniversitesinin bütçesinin yanında hiçbir şey
demektir.
YÖK’ün istatistiklerine göre Türkiye’de
yükseköğretim kurumlarının tümünde 7 milyon 580 bin 371
öğrenci eğitim almaktadır. Yine, üniversitelerde 24.640
profesör, 14.456 doçent, 37.520 doktor öğretim üyesi, 35.484 öğretim
görevlisi, 45.998 araştırma görevlisi bulunmaktadır. Bütçeye,
öğrenci sayısına ve akademisyen sayılarına
bakınca üniversitelerimizin niçin ilk 100’de ya da ilk 200’de
olmadıkları açık olarak görülecektir.
Üniversitelerimizin önemli sorunları var.
Kısıtlı bütçe imkânlarına ilaveten öğretim
elemanlarının özlük hakları sorunu var. Şu anda doktor
öğretim üyesinin maaşı bin dolar civarındadır,
profesör maaşı ise 1.700 dolar civarında.
Öğretim elemanlarının ders yükleri
alabildiğine fazladır, özellikle taşra üniversitelerinde
inanılmaz derecededir, Sayın YÖK Başkanı da biliyordur
mutlaka. Öğretim elemanları haftalık on-on iki saat ders
yüklerine ilave olarak yirmi saat ek derse girmektedir. Yani öğretim
elemanları günde yaklaşık beş ya da altı saat derse
giriyorlar, bir de ikinci öğretim varsa günlük ders sayısı
artmaktadır. Şimdi soralım: Bu şartlarda
araştırma geliştirme çalışmaları nasıl
yapılabilir? Üniversitelerimizin bir kısmı mevcut hâlleriyle
maalesef, meslek kültürü edinilen yerler olmaktan çıkmış,
sıradanlaşmış, âdeta birer meslek edinme kursuna ya da
yüksek liseler görünümüne bürünmüşlerdir.
Kendim bir makine mühendisi ve öğretim üyesi
olarak başka bir tespit yapmak istiyorum. Üniversitelerin makine
mühendisliği bölümlerine baktığımızda, en iyi
üniversitelerin taban puanı 520 civarında, başarı
sıralamalarında da ortalama 7 binler civarındadır,
bazı üniversitelerde ise –düşüklerde- taban puanı 240 ve
sıralamadaki başarı sayısı 238 binler civarında.
Yani 238 bininci öğrenci makine mühendisi olabiliyor, 520 taban puanı
alan da 240 puan alan da makine mühendisi olabiliyor. Gelişmiş
üniversiteler ile yeni kurulmuş, gelişmesini tamamlayamamış
ya da vakıf üniversitelerinin bazıları arasındaki farklar
bu kadar açılmıştır. Fiziksel imkânlar ve öğretim
elemanları sayıları kıyaslandığında ise yine
arada büyük uçurumların olduğu görülecektir.
Ayrıca 2018-2019 eğitim öğretim
yılında makine mühendisliği bölümleri için toplam kontenjan
11.680’dir. Bu kontenjana sadece 9.818 kişi yerleşmiş, 1.862
kontenjan boş kalmıştır.
Yükseköğretim sistemi için vizyoner bir makro
planlama yapıldığını düşünmüyorum. İhtiyaç
olmadığı hâlde, mezunlarına ihtiyaç
duyulmadığı hâlde bir furya şeklinde aynı bölümler
farklı üniversitelerde açılmış, arz-talep dengeleri
yönetilememiş ancak sonuçta kaybeden ülkemiz, gençlerimiz olmuştur.
Bu yüzden de 850 bin işsiz üniversite mezunu gencimiz bulunmaktadır.
Ayrıca, birçok sorunumuz daha var. Gençlerimiz
üniversiteye daha önce ortaöğretimde girmiş oldukları
sınavların ağırlığı, aldıkları
eğitimden kaynaklı yorulmuş olarak gelmektedir. Heyecansız,
kolaycılığa alışmış bir gençlikle
karşı karşıyayız. Gençlerimiz gerek üniversite
öncesinde ve gerekse üniversite sıralarında beceri ve yeteneklerine
göre yönlendirilmemektedir. Bu da onların başarısını
önemli ölçüde etkilemektedir.
Değerli milletvekilleri, üniversitelerin
misyonu kendine güvenen, araştırmacı, kendini iyi ifade eden,
bir yabancı dili bilen, ilk defada doğruyu yapan liyakatli mezunlar
vermek olmalıdır. İlk defada doğruyu yapan dedim bu çok
önemli bir kavram, her alanda sıkıntılarımızın
başlıca sebebi ilk defada doğru yapamamaktır.
Yine bir tespitimi sizlerle paylaşmak
istiyorum. Erasmus programı çerçevesinde derslerime giren yabancı
öğrencilerin sınavlarda tükenmez kalem kullandıklarını
gördüm yani soruları tükenmez kalemle cevaplandırıyorlardı.
Bizim öğrencilerimiz ise bir elde silgi, bir elde kurşun kalem,
yazıp siliyorlar yani ilk defada doğruyu yapamıyorlar. Bir
diğer sorun verdiğimiz soruları okumuyorlar ya da
okuduklarını anlayamıyorlar zaten PISA sonuçları da bunu
gösteriyor. Bütün bu olumsuz davranışlar eğitim sisteminin
sonucudur, mutlaka gözden geçirilmelidir.
Başka bir tespit, biraz önceki
arkadaşım bahsetti, Yükseköğretim Kurulunun doçentlik sözlü
sınavını zorunlu olmaktan çıkarmasıdır. Bu,
sadece doçentlik sınavlarının ya da doçentlik
unvanlarının verilme şeklini değiştirmekle
kalmamış, bir doçentin başka bir üniversiteye gitmesi hâlinde ya
da bir doçentin başka bir üniversitede profesörlüğe yükseltilmesi
hâlinde kargaşa yaratacaktır, bu da düşünülmemiştir.
“Yardımcı doçentlik” unvanı kaldırılmış,
yerine Türkçe karşılığı olmayan “Doktor öğretim
üyesi” gibi bir unvan getirilmiştir, hiçbir faydası olduğunu
düşünmüyorum.
“Kamuda en rahat girilebilen yerler
üniversitelerdir.” kanaati yaygınlaşmıştır. Yüksek
lisansını bitiren herkes kendisini üniversitelerde akademisyen
olabilecek potansiyelde görmektedir. Yetenekli ve çalışkan öğrencilerimiz
ise gelecek görmedikleri için üniversitede kalarak bilim insanı veya
araştırmacı olmayı tercih etmemektedir, önemli bir
kısmı yurt dışına gitme eğilimindeler,
fırsat bulanlar da gitmekteler.
Değerli milletvekilleri, üniversitelerde
atamalarda liyakat esas alınmalıdır. Eğitim öğretim
programları hem lisans hem de ön lisans programlarında
güncellenmelidir. Üniversitelerde yapılan tezler de gözden geçirilmelidir.
Türkiye eğer 4’üncü endüstri sürecine girecekse dijital dönüşümle
ilgili gerekli altyapıyı hızla hazırlamak
durumundadır. Özellikle meslek yüksekokullarında ve imalat
mühendisliği bölümlerinde dersler buna göre ayarlanmalıdır.
Öğretim elemanı eksik olan programlara öğrenci alınmamalıdır.
Özellikle bölüm ve program kontenjanlarının ihtiyaçlar ve sahadan
toplanacak talepler göz önünde bulundurularak belirlenmesi ve profesyonel
meslek yasalarının ivedilikle çıkarılabilmesi büyük bir
önem arz etmektedir.
Değerli milletvekilleri, zaman zaman
insanların hatasından, ihmallerinden kaynaklanan kazalarda can
kayıpları yaşamaktayız, biz de taziye mesajları
göndererek onların acılarını paylaşıyoruz. Ama
görevlerini sorumluluk duygusu içinde zamanında eksiksiz yapan nitelikli
gençler yetiştirirsek vicdanımızı son derece rahatsız
eden elim kazalar da meydana gelmemiş olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Filiz, bir dakika
ekleyelim.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) –
Teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri, biraz da
Yükseköğretim Kalite Kuruluyla ilgili konuşmak istiyorum. Sayın
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mecliste
yaptığı konuşmada “Bugün itibarıyla üniversite
sayımız 207’ye ulaşmıştır. Bundan sonraki
çalışmalarımız artık niteliğin daha da üst
seviyelere çıkartılmasına odaklanacaktır.” diyerek
aslında nitelik konusunu dolaylı olarak ima etmiştir. Bu amaca
yönelik olarak üniversitelerin eğitim, öğretim ve araştırma
faaliyetleri ile idari hizmetlerin iç ve dış kalite güvencesi,
akreditasyon süreçleri, iç ve dış değerlendirmesini yapmak üzere
Yükseköğretim Kalite Kurulunun kurulması isabetli olmuştur.
Kalite Kurulunun YÖK’ten bağımsız bir kuruluş olması
da ayrıca isabetlidir. Üniversitelerin değerlendirilmesi
açısından çok yararlı olduğunu düşündüğüm bu kurulun
çalışmaları sonucu…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Filiz, ben bir dakika
vereyim, toparlayalım.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) –
Tamam, toparlıyorum.
…öyle ümit ediyorum ki uluslararası kriterleri
yerine getiremeyen üniversitelerdeki kalitenin düşmesine kesinlikle
müsaade etmeyeceklerdir. Üniversiteler açılmadan ya da eğitim
öğretime başlamadan önce Kalite Kurulunun da görüşüne
başvurulmalıdır.
Son bir konuda Sayın Millî Eğitim
Bakanımıza sesleniyorum: Biraz önce aslında
arkadaşlarımız yine bahsettiler, Türkiye’de asgari ücretin de
altında çalışan kontenjan mağduru ücretli öğretmenler
-bunların maaşları 1.000 ya da 1.400 TL arasında derslere
göre değişiyormuş- kadroya alınmaları için sizden
müjdeli bir haber beklemektedirler.
2019 yılı bütçesinin ülkemize, milletimize
hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Filiz.
Bu şekilde İYİ PARTİ Grubunun
konuşmalarını da tamamlamış bulunuyoruz.
AK PARTİ Grubuna başlamadan önce bir iki
arkadaşıma 60’a göre söz vereceğim.
Sayın Kılıç…
Yalnız, bir dakikada kapanacak sistem, ona
göre.
Buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
35.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran
Kılıç’ın, Kahramanmaraş iline yapılan
yatırımlara ilişkin açıklaması
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) -
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Kahramanmaraş’ımızda 2002-2018
yılları arasında yapımı tamamlanan 514 adet
eğitim tesisine 813 milyon TL, yine 2018 yılında
yapımına devam edilen toplam 96 adet eğitim tesisine 857 milyon
TL, toplam 610 adet eğitim tesisine 1 milyar 670 milyon TL’lik bir
yatırım yapılmıştır. İlimiz dâhilinde 11
adet karayolumuzda çalışmalar büyük oranda tamamlanmış olup
7 adet karayolumuzda yapım, proje ve ihale çalışmaları
devam etmektir. Kahramanmaraş Havalimanı’mız yaklaşık
100 milyon TL’lik bir yaptırımla baştan aşağı
yenilenip büyütülmüş ve bitirilmiş olup yakında yenilenmiş
hâliyle hizmete açılacaktır. 124 kilometrelik Göksun-Kayseri
yolumuzda 13 tünel, 5 adet viyadük, 3 adet de köprü bulunmaktadır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Özel…
36.- Isparta Milletvekili Recep Özel’in, Denizli
Milletvekili Yasin Öztürk’ün 10 sıra sayılı 2019 Yılı
Bütçe Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017 Yılı Kesin
Hesap Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur görüşmelerinde
İYİ PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sayın Başkan, biraz
önce İYİ PARTİ Grubu adına ilk konuşmacıyla bir
sataşmamız oldu, onun üzerine söz verildi, teşekkür ediyorum
bundan dolayı. Biz “Oradaki bu iddialarla ilgili somut birkaç tane örnek
ver.” dedik, o gitti, başka bir şeye örnek verdi. Ki, hangi
kuruluş, hangi şirket, nerede, ne kadar bedelle bir şey
aldıysa isim, soyadı, adresini verirse onunla ilgili gereken
şeyi AK PARTİ Grubu olarak yapmaya hazırız.
Bir diğeri de, bu arkadaşımıza
-aslında cevap vermeyi de zül addediyorum, geçen ki küfründen dolayı
dışarıya sevk edilen arkadaşımızdır- en
güzel cevabı bugün Denizli meydanı verdi diyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Sayın Çelik…
37.- Mardin Milletvekili Tuma Çelik’in, Müslüman
olmadığını beyan ederek Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
dersine girmeyenlerin uğradığı mağduriyetin
giderilmesi için önlem alınması gerektiğine ilişkin
açıklaması
TUMA ÇELİK (Mardin) – Çok etnisiteli, çok
kültürlü, çok dilli ve çok dinli Türkiye’de bu çoğunluğa uymayan
tekçi anlayışla Türk-İslam-Sünni kimliğe dayalı
eğitim müfredatı içerisinde bulunan din kültürü ve ahlak bilgisi
dersi zorunludur. Türkiye’nin doğal dokusuna uymayan bu durum zaman
içerisinde değiştirilmeye çalışıldı. Yapılan
bu değişiklikle din kültürü ve ahlak bilgisi dersi Müslüman olmayan
öğrenciler için zorunlu olmaktan çıkarıldı. Ancak bu durum
sorunu çözmemiş, daha büyük bir haksızlığı ortaya
çıkarmıştır. Evet, bugünkü uygulamada Müslüman olmadığını
beyan edenler bu derse girmiyor. Ancak bu derse girmeyenler merkezî
sınavlarda bu derse ilişkin soruları
cevaplandırmadıkları için hem aldıkları puanlarda hem
genel ortalamalarda ciddi kayıplara ve haksızlıklara maruz
kalıyorlar. Ortaya çıkan bu haksız durumun giderilmesi için acil
önlem alınması ve bu dersin değerlendirmelerin
dışına çıkarılması gerekmektedir.
BAŞKAN – Sayın Barut…
38.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, Adana
Havalimanı’nın kapatılıp yerine alışveriş
merkezi ve konut projeleri yapılacağının doğru olup
olmadığını Ulaştırma ve Altyapı
Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
AYHAN BARUT (Adana) – Sayın Ulaştırma
ve Altyapı Bakanı, Adana’mızın havalimanı vardır,
komşu ilimiz sınırında temeli atılan Çukurova Bölgesel
Havalimanı Projesi nedeniyle birtakım dedikodular
dolaşmaktadır ve Adana Havalimanı’nın
kapatılacağı yer almaktadır. Biz Adanalılar
havalimanımızın kapatılmasını istemiyoruz. Adana
Havalimanı’mız milyonlarca yolcunun kullandığı, uzun
yıllardır bölgeye hizmet veren, dünyanın en güvenli
havalimanlarından biridir. Havaalanımızın genişletilmesine,
büyütülmesine, ek pist yapılmasına mevcut imkânları vardır.
Adanalılar çok merak ediyor, Adana Havalimanının
kapatılacağı doğru mudur? Kent merkezinde çok değerli
arazi üzerinde kurulu havalimanımızın kapatılıp yerine
alışveriş, ticari merkez ve konut projeleri
yapılacağı gerçek midir? Adana Havalimanı’nın
geleceğiyle ilgili haklı endişelerimizi giderecek bir
açıklama yapacak mısınız?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Son olarak Sayın Aygun…
39.- Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan
Aygun’un, Muratlı kara yolu ile çevre yolu
ışıklandırmasının ve
Süleymanpaşa-Muratlı yolunun yapılıp
yapılmayacağını, Çorlu Havalimanı’na düzenli
seferlerin konulup konulmayacağını, Çorlu’daki tren kazası
gibi Ankara’daki kazanın sebebinin doğal şartlara mı
bağlandığını ve istifa etmeyi düşünüp
düşünmediğini Ulaştırma ve Altyapı Bakanından
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) –
Tekirdağ Muratlı karayolu ışıklandırması ve
Muratlı çevre yolu ışıklandırmasını
yapmayı düşünüyor musunuz?
Yine, Süleymanpaşa-Muratlı arasındaki
yolu tekrar yeniden yapmayı düşünüyor musunuz?
Yine, 2017 yılında başlanan
Hayrabolu-Süleymanpaşa arasındaki duble yolun şu anda
inşaatı durmuş durumda, acaba tasarrufa mı
takılmıştır?
Yine, Trakya’daki tek havalimanı olan Çorlu
Havalimanı’na Pegasus Hava Yolları uçmaktadır ve düzensiz olan
bu seferlerin tekrar düzene konulmasını düşünüyor musunuz?
8 Temmuzda Çorlu’da yaşanan tren
kazasını doğal şartlara bağladınız,
Ankara’daki kazayı da doğal şartlara mı
bağlıyorsunuz?
İstifa etmeyi düşünüyor musunuz Sayın
Bakan?
Yine, Pamukkale ve Çorlu tren kazalarında iki
bilirkişi Devlet Demiryollarıyla beraber iş yapmaktadır.
Acaba Ankara’daki kazada da yine bunlar atandılar mı?
Yine, dünyada en güvenilir seyahat aracı olan
trenin Çorlu’da kaza yaptıktan sonra raylardaki menfeze
yaklaştığında -sizden gelen cevaba istinaden- 25
kilometre/saat hıza düştüğü söylenmektedir. Acaba güvenli
olduğu bilinen bu trenin orada, 25 kilometre/saat hıza
düşmesinin sebebi nedir Sayın Bakan?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
60’a göre sisteme giren diğer
arkadaşları, ben, zaman içerisinde, birleşimin durumuna göre,
oylamaların durumuna göre her birini değerlendireceğim, buradan
kimse konuşmadan ayrılmayacak arkadaşlar, merak etmeyin.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan
183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, 2 Adedi Sosyal
Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu İdarelerine Ait
Olmak Üzere Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 11)
(Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri,
şimdi AK PARTİ Grubunun konuşmalarına
başlayacağız.
AK PARTİ Grubu adına
ilk söz Sivas Milletvekilimiz Sayın Mehmet Habib Soluk’a aittir.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Soluk.
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET HABİB SOLUK
(Sivas) – Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin değerli
milletvekilleri; hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.
13 Aralıkta Ankara-Konya seferini yapan yüksek
hızlı tren ile kılavuz lokomotifin çarpışması
sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet,
yakınlarına başsağlığı,
yaralılarımıza hayırlı şifalar diliyorum.
Sayın Başkan, Sultan Alparslan’ın
“Size öyle bir vatan bıraktım ki ebediyen sizin olacak.” sözünden
bugüne bütün şehitlerimizi, gazilerimizi, ülkemizde taş üstüne
taş koymuş ecdadımızı saygıyla, şükranla,
minnetle anıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemiz, Uzak Doğu’yu Avrupa’ya; Kafkasları,
Rusya’yı Orta Doğu’ya ve Akdeniz’e bağlayan köprü
konumundadır. İçinde bulunduğumuz bilişim ve teknoloji
çağında, ülkemizin konumu gereği güçlü olmak ve güçlü kalmak
zorundayız. Bu nedenle, ülkemizi ulaşım ve iletişim
alanında teknolojiyi takip eden, çağın gereklerine göre hareket
eden bir yapıya dönüştürdük, dönüştürmeye devam ediyoruz.
Düne kadar tek yollarda araçlarla seyahat eden,
konvansiyonel trenlerde günlerce yolculuk eden, PTT binalarında
haberleşmek için saatlerce kuyrukta bekleyen, görüşemediği zaman
terk edip giden insanımız şimdilerde ise bölünmüş yollarda
seyahat ediyor, yüksek hızlı trenle konforlu şekilde yolculuk
ediyor, fiber internet kullanarak dünyanın gelişmelerini anında görüyor.
Dünyada yapılan 10 mega projenin 6 tanesi ülkemizde
gerçekleşmiş, milletimizin hizmetine sunulmuştur. Milletimizin
verdiği yetkiyle AK PARTİ hükûmetleri döneminde
gerçekleştirdiğimiz projeler ülkemizin dünyada parlayan
yıldız hâline gelmesini sağlamıştır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın liderliğindeki AK PARTİ hükûmetlerimiz
döneminde, her alanda olduğu gibi Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığının da destanlaşan hizmetlerine zamanım
elverdiğince kısaca değinmek istiyorum.
Sivil havacılığın önündeki
engeller yasal olarak kaldırılarak
havacılığımız dünyayla rekabet eder hâle geldi. 2023
yılında havacılığımızı dünyanın
merkezi hâline getirme hedefimiz vardı, 29 Ekimde açmış
olduğumuz İstanbul Havalimanı’yla bu hayalimizi de
gerçekleştirmiş olduk, etaplar tamamlandığında 200
milyon yolcuya hitap edecek. 2003 yılında aktif 26 havaalanından
iç ve dış hatlarda 34 milyon yolcu taşınırken bugün 56
havaalanıyla 200 milyon civarında yolcu taşınmaktadır.
İç hatlarda tek hava yolu şirketiyle 2 noktadan 26 noktaya uçulurken
bugün 5 hava yolu şirketiyle 7 merkezden 56 noktaya uçulmakta.
Ayrıca, yurt dışında 2 hava yolu şirketiyle 50 ülkede
60 noktaya uçulurken bugün yüzde 427 artışla 5 hava yolu
şirketiyle 170 ülkede 317 noktaya uçulmaktadır; kısaca hava yolu
lüks olmaktan çıkmış, halkın yolu hâline
dönüşmüştür.
Bitmiş tükenmiş, ortalama
hızlarının 20-25 kilometre olduğu, vagonların
durduğu, rayların âdeta hareket ettiği, kaderine terk
edilmiş demir yollarımız Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 yılındaki “Demir yolları
kaderine terk edilemez.” sözlerinden sonra yeniden devlet politikası
hâline gelmiş, AK PARTİ hükûmetleri döneminde yüksek hızlı
treni Avrupa’da 6, dünyada 8’inci kullanan ülke unvanına ulaşmış
durumdayız. Mega projelerimiz Marmaray’la 300 milyon yolcu
taşınmış, Ankara-Afyon-Uşak-İzmir yüksek
hızlı tren çalışmaları devam ediyor. Seçim bölgem olan
Sivas’ı Ankara'ya bağlayan yüksek hızlı tren projesi devam
etmekte. 26 Mart 2018’de ray serimine başlanılmıştır.
Ben Sayın Bakan ve ekibine teşekkür ediyorum.
2003 yılında demir yollarında toplam
hat uzunluğumuzun yüzde 20’si sinyalli iken bugün bu sinyalli hat
uzunluğumuz yüzde 50’ye yaklaşmıştır ve hedefimiz,
yüzde 100’e ulaşmaktır.
Denizcilikte, tamamen üç tarafımız
denizlerle…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Soluk, ben bir dakika daha
vereyim, güzel bir şekilde toparlayın.
Buyurun.
MEHMET HABİB SOLUK (Devamla) – Bildiğiniz
gibi kara yolları medeniyettir, ticarettir, emniyetli seyahatin… Kara
yollarımızın 2000 öncesine bir göz
attığımızda otoyol ve bölünmüş yol
toplamımızın 6.101 kilometre olduğunu, 6 ilimizin
bölünmüş yollarla birbirine bağlandığını, bugün
ise 26.637 kilometredir ve 76 ilimiz birbirine bağlıdır.
Motorlu araç sayısı 3 kat artmasına
rağmen 2017 kaza verileri dikkate alındığında kaza
yerlerindeki ölüm oranında yüzde 68’lik bir azalmanın olduğunu
görüyoruz.
Bölünmüş yolların yapılmasıyla,
seyahat eden vatandaşlarımız yıllık 229 milyon/saat
zaman tasarrufu, 1 milyar 392 milyon litre akaryakıt tasarrufu
sağlamıştır. Buradan ülke ekonomisine 17 milyar 272
milyonluk bir katkı sağlanmaktadır.
Ayrıca, bölünmüş yollar sayesinde çevreye
3 milyon 294 bin ton daha az bir…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Ne yapalım Sayın Soluk? Bir
dakika daha verelim mi?
MEHMET HABİB SOLUK (Devamla) – Evet Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Peki, buyurun.
MEHMET HABİB SOLUK (Devamla) – Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; Ulaştırma ve
Altyapı Bakanlığı bütçesinin hayırlı hizmetlere
vesile olmasını temenni ediyorum.
Sayın Bakanımıza ve birkaç yıl
önce aralarında bulunduğum 100 binin üzerindeki Ulaştırma
çalışanı arkadaşlarıma hizmetlerinden dolayı
teşekkür ediyor, başarılar diliyor, yüce Meclisimizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Soluk.
Bu süreler herkese lazım oluyor ve tabii,
bakanlık yapmış bir sayın milletvekilimize nezaket
göstermek de bizim görevimiz ayrıca. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) – Sağ olun
Sayın Başkan.
BAŞKAN – AK PARTİ Grubu adına söz
sırası Muğla Milletvekilimiz Sayın Mehmet Yavuz Demir’e
aittir.
Süreniz beş dakika Sayın Demir.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET YAVUZ DEMİR
(Muğla) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri;
Ulaştırma ve Altyapı
Başkanlığımızın 2019 bütçesi için söz
almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Sözlerime geçmeden önce perşembe günü cereyan
eden elim tren kazası sonucunda hayatlarını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına
sabır, metanet ve yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Sayın milletvekilleri, ulaşım ve
altyapı hizmetleri bir ülkenin gelişmişliğini gösterir. Bu
vesileyle AK PARTİ Hükûmetimiz, Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde insanımızın hayatını
kolaylaştıracak, yaşam kalitesini yükseltecek çok önemli, çok
büyük projeleri bir bir hayata geçirmiştir. Cumhuriyetimizin 95’inci
kuruluş yıl dönümünde bütün milletimizin göğsünü kabartan
İstanbul Havalimanı hizmete girmiştir.
Çok değerli milletvekilleri, kara
yollarımız ulaştırmada ana omurgayı belirler. Bu
bağlamda 1915 Çanakkale Köprüsü, Gebze-İzmir Otoyolu,
Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, bunların
hepsi çok kısa bir zaman içinde hizmete girecektir. Ayrıca, 2016
yılında, sırasıyla, art arda Osmangazi Köprüsü ve Yavuz
Sultan Selim Köprüsü de vatandaşlarımızın hizmetine
girmiştir.
An itibarıyla 26.470 kilometre otoyol ve 20.370
kilometre bölünmüş yol mevcut olup 246 kilometre otoyol yapımı
ise ihale aşamasındadır. Avrasya Tüneli’nden sonra, dünyada ilk
kez kara yolu ve metronun bir arada olduğu 3 katlı büyük
İstanbul tüneli de ihale aşamasındadır.
Değerli milletvekilleri, Avrupa ve Asya’yı
birleştiren Marmaray Projesi’yle günde yaklaşık 185 bin yolcu
taşınmaktadır. Hükûmetimiz tarafından, ülkemizin her
köşesine ulaşımı sağlayan devlet ve il
yollarımızın fiziki ve geometrik standartları
yükseltilmiş olup akıllı ulaşım sistemleri tesis
edilerek hizmet seviyesi artırılmış ve trafik
güvenliği sağlanmıştır. Bu sayede 2003 ile 2017
yılları arasında trafik kazaları bir hayli
azalmıştır.
Hava yolu
taşımacılığına kattığımız
özel sektör ve rekabete dayalı pazar ortamında, bugün geldiğimiz
noktada vatandaşlarımız artık rahatça seyahat edebilmektedir.
Bunun neticesinde geçmişte uçakla seyahat etmenin hayal olduğu
dönemlerden sonra hava yolu halkın yolu hâline gelmiştir.
Deniz yollarımızda ise birçok düzenleme
hayata geçirilmiş olup güçlü gemi ve yat inşa sanayimiz yerli ve
yabancı yatırımcılar tarafından tercih edilir hâle
gelmiştir. Hükûmetimizin gerçekleştirmeyi planladığı
Kanal İstanbul Projesi’yle ilgili imar planı
çalışmalarında son aşamaya gelinmiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Demir yolları, memleketin
tüfekten, toptan daha mühim bir emniyet silahıdır.” deyiminden
hareketle demir yollarımıza da büyük önem verilmektedir. Bu manada
dünyanın sayılı gelişmiş ülkelerinde sunulan yüksek
hızlı treni ülkemizin hizmetine sunduk. Toplu
taşımacılıkta ise kent içi raylı sistem
hatlarını yaygınlaştırarak hızlı, güvenli,
konforlu, ekonomik ve çevre dostu ulaşım imkânı
sağladık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Devam edin, buyurun.
MEHMET YAVUZ DEMİR (Devamla) -
Doğu-batı koridorunun halkalarından Ankara-Sivas yüksek
hızlı tren hattındaki çalışmaların tamamında
yüzde 93 ilerleme sağladık.
Ankara merkezli yüksek hızlı demir yolu
ağımızın önemli bir parçası olan Ankara-İzmir
yüksek hızlı demir yolu hattı yapımı tüm güzergâhta
devam etmektedir. Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projemiz de ülkemizi
Gürcistan-Azerbaycan ve Kazakistan üzerinden Çin’e ve Çin’den Avrupa’ya
bağlayan bu hatla tarihî İpek Yolu’nu demir ipek yolu hâline
dönüştürüyoruz.
Bu vesileyle şu anda Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanımız olan ve Bakanlığı döneminde
yapmış olduğu hizmetlerden ötürü adı efsaneleşen
Ulaştırma eski Bakanımız Sayın Binali
Yıldırım’a da buradan minnet ve şükranlarımı
ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Hükûmet olarak ulaşımda olduğu gibi
haberleşme sektöründe de yatırımların ve projelerin
sürdürülmesine devam etmekteyiz. Günümüz dünyasında zamanın çok
değerli olduğu düşünüldüğünde modern toplumun gereği
olan haberleşme imkânlarını da geliştirerek kamu
hizmetlerini e-devlet kapısına taşıdık. Hepimizin
geçmişinde derin hatıraları olan PTT’nin tüm alanlarında
hizmet verilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Demir, bir dakika vereyim,
toparlayıp selamlayalım.
MEHMET YAVUZ DEMİR (Devamla) – Teşekkür
ederim.
Yukarıda arz ettiğim genel hizmetlerin
yanı sıra, seçim bölgem Muğla’mıza ulaşım
başta olmak üzere, hemen hemen her alanda, toplamda 19 milyar TL
değerinde hizmet ve yatırımlar yapılmış olup bu
vesileyle tüm Muğlalılar adına buradan
şükranlarımı ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bu duygu ve düşüncelerle yüce Meclisimizi ve
ekranları başında bizleri izleyen
vatandaşlarımızı ve Muğlalı hemşehrilerimi
selamlıyor, 2019 yılı merkezi bütçemizin hayırlı
olması dileklerimle hepinize saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Söz sırası Gaziantep
Milletvekilimiz Sayın Ahmet Uzer’e aittir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Uzer.
AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET UZER (Gaziantep) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karayolları Genel
Müdürlüğünün 2019 yılı bütçesi üzerine Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle
Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz perşembe günü Yenimahalle’de
meydana gelen hızlı tren kazasında hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza
da acil şifalar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, 1950 yılında
kurulan Karayolları Genel Müdürlüğü, otoyollar, devlet ve il
yolları ağına giren güzergâhları tayin ve tespit etmek,
yapılan plan ve programlar çerçevesinde bu ağlar üzerindeki yol,
köprü, tünel ve sanat yapılarının projelerini, yapımını,
bakımını, onarımını, işletmesini yapmak, bu
işlere ilişkin teknik esasları saptamak ve yolların güvenli
bir şekilde sürekli olarak trafiğe açık tutulmasını
sağlamakla görevlendirilmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğünün 2018
Aralık ayı itibarıyla, 2.800 kilometre otoyol, 31.200 kilometre
devlet yolu ve 34 bin kilometre il yolu olmak üzere toplam 68 bin kilometre yol
ağı bulunmaktadır. Yollarımızı daha güvenli ve
konforlu hâle getirmek için bir taraftan bitümlü sıcak kaplama
yapımına devam ederken bir taraftan da teknolojiyi sürücülerimizin
hizmetine sunuyoruz. Ülkemizin zor coğrafi koşulları olan
bölgelerinde yol konforu ve güvenliğini yüksek standartlı yollarla
bütünleşen tüneller, köprüler ve viyadüklerle sağlıyoruz.
Yaptığımız bu çalışmalarla kara
yollarımızda sürekli akım şartlarını da genel anlamda
sağlamış bulunuyoruz.
Kara yollarında 2003 öncesi, özellikle
kuzey-güney koridorlarımızda arazi şartlarından kaynaklanan
birçok sorun vardı ancak dağlar ve vadiler
çalışmalarımızı engelleyemedi, ülkemizin her noktasına
ulaştık. Tespit edilen 18 akstan oluşan 12.146 kilometre
uzunluğundaki kuzey-güney koridorlarının 10.368 kilometresini
tamamladık. Aynı zamanda kuzey-güney istikametindeki 18 koridorla tüm
Kuzey Anadolu şehirlerini ve Karadeniz limanlarını, endüstri
merkezleri ve güney limanlarımızla ve gümrük
kapılarımızla birleştirdik.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; seçim bölgem olan Gaziantep’te 148 kilometre otoyol, 315
kilometre devlet yolu, 199 kilometre il yolu olmak üzere toplam 662 kilometre
yol ağı bulunmaktadır. Gaziantep ilimizde daha önceki
yıllardan başlayıp 2002 yılı sonunu kadar toplam 116
kilometre bölünmüş yol yapılmışken 2003-2018
yılları arasında yüzde 209 artışla 243 kilometre
bölünmüş yol daha yapılarak toplamda 359 kilometre bölünmüş yol
ağına ulaşılmıştır. Gaziantep ilimizde bugün
itibariyle biten ve devam eden toplam proje sayısı 11 adettir ve
tutarı 969 milyon TL’dir. Gaziantep-Nizip-Birecik yolu,
Nizip-Karkamış yolu, İslâhiye-Hassa-Kırıkhan yolu
yapım çalışmalarımız devam etmekte olup en kısa
zamanda hizmete alınacaktır. Yapımı planlanan en önemli yol
projemiz Nurdağı-Gaziantep devlet yoludur. 54 kilometrelik
bölünmüş yol projesinde 2 adet köprü ve 16 adet hemzemin kavşak
yapımı planlanmıştır. Yaklaşık yapım
maliyeti 296 milyon TL’dir. Bizim için en önemli kara yolu projelerinden olan
bu yolun 2019 yılı yatırım programına teklifi
yapılmıştır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemizin 2023 hedeflerine emin adımlarla yürüyüşünü
gerçekleştiren AK PARTİ iktidarlarının kadrolarına,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Mehmet Cahit
Turhan’a, Karayolları Genel Müdürümüz Sayın Abdülkadir Uraloğlu
ve genel müdürlük bürokratlarımıza teşekkür ediyor,
başarılı çalışmalarından dolayı kutluyorum.
Bu vesileyle, 2019 yılı bütçemizin hayırlı
olmasını diliyor, Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Söz sırası Uşak
Milletvekilimiz Sayın İsmail Güneş’e aittir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Güneş.
AK PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL
GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve 2017 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı Karayolları bütçesi
hakkında AK PARTİ Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve aziz milletimizi
saygıyla selamlıyorum.
İki gün önce meydana gelen elim tren
kazası nedeniyle hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza
da acil şifalar diliyorum.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; hani iş bir deyince “O iş bizim işimiz.” derler
ya, işte “kara yolları” denince de o iş AK PARTİ
hükûmetlerinin işidir. 2002 yılında iktidara geldikten sonra o
zamanki Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde duble yol yapımına başladık. O günlerde
bunu başaramayacağımızı zannedenler oldu, bizimle alay
edenler oldu. On altı yılın sonunda Ulaştırma
Bakanlığımız tam 513,5 milyar yatırım yaptı
ve bunun yüzde 62’si olan 319 milyar TL’si kara yolları
yatırımına harcandı.
Doğu-batı aksı olan D-100, D-200,
D-300, D-400 yollarımız ve kuzey-güney aksı
yollarımızın yüzde 90’dan fazlası yenilenerek bölünmüş
yol ağımızı, 6.101 kilometrenin üzerine tam 20.536
kilometre ekleyerek 26.637 kilometreye çıkardık.
2002 öncesi devlet yollarımız genellikle
tek gidiş gelişli ve eni 10 metre, il yollarımız 7 metre
enindeydi, emniyet şeridi olmayan, dere tepe giden yollarımız
vardı. AK PARTİ iktidarlarıyla buna dair bir standardizasyon
getirildi, en dar il yollarımız 10 metre ile 12 metre olarak ve
otomobilimizin hızı da 80 ile 100 kilometrenin altına
düşmeyecek şekilde ve virajları yok edecek hâle getirildi
2018 Aralık ayı itibarıyla 31.024
kilometre devlet yolu ve 34.155 kilometre il yolu olmak üzere 68.021 kilometre
yol ağımızdan 39.633 kilometresini sathi kaplama, 25.204
kilometresini bitümlü sıcak karışımla kapladık. 26
ilimizi duble yollarla bağladık. Yollarda seyahat etmeyi külfet
olmaktan çıkarıp zevk ve konfor hâline getirdik. Hatalı
yollardan kaynaklanan trafik kazalarının önemli ölçüde
azalmasına vesile olduk. AK PARTİ iktidarlarında kara
yollarına yapılan yatırım neticesinde hem akaryakıttan
hem de insan gücünden tasarruf edilerek tam 17 milyar 650 milyon TL tasarruf
sağladık. Sadece bölünmüş yol yapmadık, otoyol
ağımızı da 1.714 kilometreden 2.842 kilometreye çıkardık.
İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Çanakkale Köprüsü ve
Otoyolu gibi yaklaşık 873 kilometre otoyol yapımı devam
etmektedir.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekillerim; eskiden bilirsiniz geçilemeyen bir Bolu Tüneli vardı.
1993 yılında başlandı ve toplam uzunluğu sadece 2.900
metre olan bu tünel tam on dört yılda bitirilirken günümüzde
dağları Ferhat gibi delerek Sabuncubeli Tüneli’yle Manisa’yı
İzmir’e yakınlaştırdık. 14,3 kilometre gidiş ve
14,3 kilometre geliş olmak üzere tam 28,6 kilometre uzunluğunda olan
Ovit Tüneli’ni altı yılda açarak tarihî rekor ile Rize ile Erzurum
illerimizi yakınlaştırdık. 50 kilometre olan tünel
uzunluğumuzu 463 kilometreye çıkardık. Rahmetli Abdülhamit’in
hayali olan ve pek çok siyasetçi için düş olan, İstanbul’un iki yakasını
deniz altından birleştiren Marmaray ve Avrasya Tüneli’ni yaptık.
Ayrıca hem otoyol hem de raylı sistem ile iki yakayı deniz
altından üçüncü kez birleştiren İstanbul tüneli
inşaatı devam etmektedir.
İstanbul Boğazı’nın rahmetli
Başbakan ve Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in 15
Temmuz Şehitler Köprüsü, yine rahmetli Başbakan ve
Cumhurbaşkanı Sayın Turgut Özal’ın Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü’yle iki gerdanlığı bulunurken Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile üçüncü kez İstanbul’un iki
yakasını birleştirdik. Yurdumuzun farklı yerlerinde
çeşitli köprü, viyadük, kavşaklar olmak üzere yaklaşık 574
kilometre viyadük yapımını sağladık. Ecdat
yadigârı tarihî köprülerimize sahip çıkarak yenileme ve
tescillemesini yaptık.
Trafik güvenliği açısından 40 ilde 99
kara yolu denetim noktasında…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Ekliyorum bir dakika Sayın
Güneş.
İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) -
…çalışmalara başlanarak 170 noktada hem ağırlık
ve hem boyut çalışmaları yapılmaktadır. Önceki dönem
Başbakanımız ve şimdiki Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanımız Sayın Binali Yıldırım:
“Yolların kralı olmaz, yolların kuralı olur.” der ama yol
yapımında bu ülkenin yollarının kralı Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır ve eski
Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali
Yıldırım’dır diyoruz. Biz kendilerine
şükranlarımızı arz ediyoruz. Allah onlardan razı olsun
diyoruz.
Ulaştırma Bakanlığımızın
2019 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını temenni
ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – AK PARTİ Grubu adına söz
Ankara Milletvekilimiz Sayın Zeynep Yıldız’a aittir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
AK PARTİ GRUBU ADINA ZEYNEP YILDIZ (Ankara) –
Sayın Başkan, çok kıymetli milletvekilleri; öncelikli olarak
Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz
milletimizi saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum.
Ben de perşembe günü başımıza
gelen müteessif tren kazasında hayatını kaybedenlere Allah’tan
rahmet, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar
diliyorum.
Açıkçası çok teknik bir konuşmayla
dikkatinizi yormamayı amaçlıyorum ama bir yandan da ülkemiz
adına öncelikli sektörlerden biri olmaya aday bilgi teknolojileri
alanında söz almış olmanın büyük bir mutluluğu
içerisindeyim.
Malumunuz olduğu üzere, 2000 yılında
faaliyete başlayan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu,
kısa adıyla “BTK” elektronik haberleşme ve posta sektörlerini
düzenleme ve denetleme görevlerini yürütmektedir. Günümüzde elektronik
haberleşme teknolojilerinin çağdaş bir ekonominin
belkemiğini teşkil ettiği dikkate
alındığında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin
kullanımının kritik bir önemi haiz olduğu muhakkaktır.
BTK da bu teknolojilerin ülkemizde kurulması ve
yaygınlaştırılması için büyük çaba sarf eden
kuruluşların başında gelmektedir.
4.5G mobil iletişim teknolojiside
hâlihazırda ülkemizde büyük bir yaygınlığa
kavuşmuştur. Bununla beraber, 2020 yılı itibarıyla
dünyada yeni nesil 5G ve ötesi mobil haberleşme teknolojilerine
geçişin başlanması beklenmektedir. Teknolojiyi sadece
kullananı olarak kalmayıp elektronik haberleşme
altyapılarında yerli ve millî ürün kullanımının
artırılması ve 5G’ye yerli ve millî imkânlarla
başlanması temel odak noktalarımızdandır. Bu
bağlamda, BTK’nin desteğiyle OSTİM bünyesinde kurulan
Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi tarafından projelendirilen
“Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi” TÜBİTAK tarafından da
desteklenmeye başlanmış olup proje fiilen yürütülmeye devam
etmektedir. Antrparantez Ostim, İvedik ve sair teknokentlerimizle de gurur
duyduğumuzu buradan şerh etmek isterim.
Ayrıca, BTK 5GTR forum platformunu
oluşturarak kamu, özel sektör ve akademinin 5G’ye
hazırlanmasını sağlarken 5G Vadisi Açık Test
Sahası’yla bir test şebeke altyapısı
faydalanıcıların kullanımına sunmuştur. Bunun
yanı sıra, 5G ve Ötesi Ortak Lisansüstü Destekleme Programı da
hayata geçirilmiştir.
Elektronik haberleşme şebekelerimizde
yerli ve millî donanım ve yazılımların
kullanılması, sadece ekonomik olarak cari açığın
azaltılması bakımından önemli olmayıp günümüzde
ülkelerin savunma ve güvenlik politikaları açısından ön
sıralara yerleşen siber güvenlik ve bilgi güvenliğinin temini
için de kritik bir önemi haizdir. Ayrıca, bu sayede ülkemiz yüksek katma
değerli ürün üretebilme kabiliyetini artırarak çok önemli bir
istihdam kaynağına da kavuşacaktır.
5G ve ötesi teknolojiler bağlamında
gecikmeye duyarlı hizmetlerin geliştirilmesi ve nesnelerin interneti
konseptinin yaygınlaşmasıyla birlikte her şeyin
akıllandığı bir dünyada akıllı şehirler,
akıllı evler, akıllı ulaşım gibi
uygulamaların yerli ve millî olarak geliştirilmesini önemsiyoruz.
Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve
BTK’nin destekleriyle yerli ve millî olarak üretimi gerçekleştirilen baz
istasyonumuz ULAK evrensel hizmet projelerinde kullanılmaya
başlanmıştır. Bunun 2019 yılından itibaren ticari
şebekelerde de yoğun olarak kullanılması beklenmektedir.
BTK, millî siber güvenliğin
sağlanması için çalışmalar yürütmekte olup bünyesindeki
Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi USOM’a daha fazla kaynak ayırarak
geçmişte yapılan çalışmaların ileriye
taşınması için de gayret göstermektedir. Buna ek olarak güvenli
internet hizmeti de BTK tarafından sunulmaktadır.
Konuşmamın başında arz
ettiğim üzere, mobil teknolojilerin ilerlemesi, aynı anda milyonlarca
hatta milyarlarca cihazın birbiriyle haberleşmesiyle mümkün
olabilecektir. Tüm sektörlerde verimlilik artışı sağlayan
ve “makineler arası iletişim” olarak tanımlanan bu
uygulamaların yaygınlaşması amacıyla bu tür cihazlara
telsiz ruhsatnamesi ve kullanma ücretlerinden muafiyet getirildiği
bilgisini de sizlerle paylaşmak isterim.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine
geçişle birlikte kurulan 66’ncı Hükûmet tarafından ilan edilen,
2019-2021 yıllarını kapsamayan Yeni Ekonomik Program
kapsamında BTK 2019 yılı tahmini 4 milyar 635 milyon TL
tutarındaki bütçe büyüklüğünün yüzde 8’lik kısmını
2019 yılı kurum faaliyetleri kapsamında kullanmayı, kalan
yüzde 92 oranındaki 4 milyar 282 milyon TL’yi ise gelir fazlası
olarak genel bütçeye aktarmayı planlamaktadır.
Yüce Meclisimizin en genç üyelerinden biri olarak
dinleme nezaketiniz ve sabrınız için teşekkür ederken siyasetin
gençleşmesinin gereğini yerine getirmek adına Parlamentomuzun
genç üyeleri olarak millî teknoloji hamlesinin kararlı ve
ısrarcı takipçileri olduğumuzu huzurlarınızda bir kere
daha yinelemek istiyorum.
Bütçemizin hayırlara vesile olmasını
dilerken Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Yıldız.
Söz sırası Ordu Milletvekilimiz Sayın
Metin Gündoğdu’ya aittir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Gündoğdu.
AK PARTİ GRUBU ADINA METİN GÜNDOĞDU
(Ordu) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün
2019 bütçesi üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım.
Bu vesileyle Gazi Meclisimizi saygıyla selamlar, 2019 bütçemizin
milletimize ve memleketimize hayırlar getirmesini dilerim.
Değerli milletvekilleri, 1954 yılında
Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde kurulan Sivil
Havacılık Dairesi Başkanlığı 1987
yılında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü olarak yeniden
teşkilatlandırılmıştır. 18 Kasım 2005
tarihine kadar Ulaştırma Bakanlığı ana hizmet birimi
olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, bu tarihten itibaren
finansal açıdan özerk hâle gelmiş ve şu anki yönetim
yapısına ulaşmıştır. 2003 yılından
itibaren bölgesel havacılık politikası ve sivil
havacılıkta serbestleşmenin hayata geçirilmesiyle son on
beş yılda Türk sivil havacılığı adına
destansı bir başarı öyküsü yazılmıştır.
İktidarımız döneminde havacılık sektörü katbekat büyümüş,
üretimi temel alan politikalarımızla yerli ve millî hava
araçlarımız gökyüzüyle kucaklaşmıştır. Tüm zor
koşullara rağmen yerli uçak üreten, hatta ihraç eden fakat birileri
tarafından uçak fabrikaları tencere fabrikasına
dönüştürülen Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş’un hayalini bugün AK
PARTİ iktidarı gerçekleştirmektedir. Havacılık
teknolojileri konusunda son dönemde ciddi gelişmeler kaydeden ülkemiz, ilk
yerli eğitim uçağı olan HÜRKUŞ’un millî sertifikasyonunu
gerçekleştirmiştir ve test uçuşlarına başarıyla
devam etmektedir. Yerli helikopterimiz GÖKBEY ise çarşamba günü
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
tarafından dünya kamuoyuna tanıtılmış, göklerdeki
başarımız bir kez daha tescillenmiştir.
Değerli milletvekilleri, ülkemizin turizm için
önemli bir markası olan ve Kapadokya Göreme bölgesinde çok sayıda
uçuş gerçekleştiren sıcak hava balonları Hava Aracı
Takip Sistemi’yle, GPS tabanlı bir sistemle canlı izlenecektir. Bu
sayede yatayda ve dikeyde yapılan NOTAM ihlallerinin anlık olarak
tespit edilebilmesi ve olumsuz koşullarda anlık haberleşme imkânı
sağlanması amaçlanmaktadır.
Bu süreçte havacılık teknolojilerinin
yanı sıra insanımıza da yatırım yapıyoruz.
Bu yıl hizmete giren Türk Sivil Havacılık Akademisi, küresel
işletmeleriyle dünyadan her seviyede havacılık profesyonellerine
uluslararası standartlarda eğitim verecek önemli bir merkez olarak
çalışmalarını sürdürüyor.
Yolcu taşımacılığı ve
altyapı alanlarındaki başarımızı da aktarmak
isterim. Doğal bir merkez olan İstanbul’dan üç saatlik uçuş
süresiyle 40’ın üzerinde ülkeye, beş saatlik uçuş süresiyle
60’ın üzerinde ülkeye ulaşabiliyoruz. Ülkemizin bulunduğu
lokasyonun getirdiği faydalar hükûmetlerimiz döneminde en iyi şekilde
değerlendirilmiş, söz konusu başarı rakamlara da
yansımıştır. 2003 yılında 34 milyon olan
yıllık yolcu trafiği bugün 200 milyon seviyesine gelmiştir.
Yolcu uçağı sayısı 162’den 519’a ulaşırken koltuk
kapasitesi 98 bini bulmuştur. Ayrıca 199 adet hava taksi, 258 adet
balon, 366 adet genel havacılık hizmetinde kullanılan hava
araçlarıyla sivil hava ulaştırma hizmeti verilmektedir.
2018 yılı Kasım ayı
itibarıyla 12 hava yolu işletmesi, 44 hava taksi işletmesi, 82
genel havacılık işletmesi, 31 balon işletmesi, 172
bakım ve eğitim işletmesi, 39 yer hizmetleri işletmesi
mevcuttur. Uluslararası verilere göre Türkiye, hava
taşımacılığında 30’uncu sıradan 10’uncu
sıraya yükselmiştir. 2003 yılında 26 olan aktif
havalimanı sayısı bugün itibarıyla 56’ya
ulaşmıştır. İç hat yolcu sayısında yüzde
1.045 artış gerçekleşmiş, 2003 yılında 9 milyon
olan yolcu sayısı 2018 yılı Kasım ayı
itibarıyla 104 milyona ulaşmıştır. Dış
hatlar yolcu sayısıysa 25 milyondan 92 milyona
çıkarılmıştır. AK PARTİ iktidarının
yenilikçi politikaları neticesinde 16 milyon vatandaşımız
ilk defa hava yoluyla uçak seyahati gerçekleştirmiştir. 2003
yılında söz verdiğimiz gibi hava yolu halkın yolu hâline
getirilmiştir.
Sivil havacılık sektörümüz bugün
yaklaşık 200 bin doğrudan çalışanı ve 20 milyar
doları aşkın cirosuyla Türkiye’yi her alanda dünyaya
bağlayan en önemli stratejik unsurlarımızdandır.
Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyon projesi olarak hayata geçen yeni
İstanbul Havalimanı, dünyanın en büyük havalimanı olmakla
birlikte uluslararası transfer noktası olarak da büyük öneme
sahiptir.
Akıl tutulması yaşayanların
“Çalışmaz ve yapılamaz.” demelerine rağmen dünyanın….
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir dakika ilave ediyorum Sayın
Gündoğdu.
METİN GÜNDOĞDU (Devamla) - …denizin
üzerine yapılan 3’üncü havalimanı olan Ordu-Giresun Havalimanı
yılda 1 milyon 200 bin kişiye hizmet vermektedir.
Kıymetli milletvekilleri, AK PARTİ
iktidarı olarak sivil havacılık alanında bu
başarılarımızı daha yukarıya
taşıyacağımıza inanıyor, bu başarıda
emeği olan başta Sayın Bakanımızı ve Genel
Müdürümüzü, yöneticileri ve tüm personeli kutluyorum.
Bu düşüncelerle Gazi Meclisi saygıyla
selamlıyor, 2019 yılı bütçemizin hayırlar getirmesini
temenni ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Söz sırası Konya
Milletvekilimiz Sayın Orhan Erdem’e aittir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Erdem.
AK PARTİ GRUBU ADINA ORHAN ERDEM (Konya) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim
Bakanlığımızın 2019 bütçesi üzerinde AK PARTİ
Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu ve
aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmamın hemen başında,
başta teröre kurban verdiğimiz şehit öğretmenlerimiz olmak
üzere, ebediyete intikal etmiş tüm eğitimcilerimizi saygı ve
rahmetle anıyorum.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet
sisteminin ilk bütçesi içerisinde görüşmekte olduğumuz Millî
Eğitim Bakanlığı bütçesi ülkemiz, geleceğimiz hatta
bulunduğumuz coğrafya ve dünya insan kaynağı olması
hasebiyle çok önem teşkil etmektedir.
Ülkemiz ne yazık ki zengin yer altı
kaynaklarına sahip değil. Ancak, genç ve her geçen gün daha
eğitimli bir insan kaynağına sahip olmaktayız. Bu
kaynağımızı zenginlik hâline dönüştürebilmek ancak
kaliteli eğitim ve öğretimle mümkün olacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye’miz dünyada en gelişmiş 20 ekonomi
içerisinde 17’nci büyük ekonomi olma noktasına AK PARTİ hükûmetleri
döneminde ulaşmış bulunmaktadır. Tabii, bununla yetinmeyip
hedefimiz doğrultusunda ilk 10 içerisine girmek için
çalışıyoruz. Bunu ancak çağın gerektirdiği bir
eğitim vizyonuyla başarabiliriz. Ancak, insanımızı sadece
kuru bilgiyle donatmakla yetinmeyecek, aynı zamanda dürüst, vicdanlı,
ahlaklı, ülkesini seven, milletine hizmet aşkıyla dolu bir
şekilde eğitmekle uğraşacağız, buna çaba sarf
edeceğiz.
Bunun içindir ki AK PARTİ iktidarları
2002’den bu yana bütçede en büyük payı Millî Eğitim
Bakanlığına ayırmıştır. Bu yıl da
gelenek bozulmadı. 2002 yılında 10 milyar TL olan Millî
Eğitim Bakanlığı bütçesi, 2019 yılı bütçesinde
161 milyar 612 milyon TL olarak belirlendi. Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından onaylanması hâlinde, merkezî yönetim bütçemizin yüzde
17’si Millî Eğitim Bakanlığına ayrılmış
olacak.
Burada bütçenin yüzde 17’sinin ayrılması
mevzusunu biraz açmak isterim. Nedense bütçe hazırlama tekniğinde
olmayan ancak belki Millî Eğitim Bakanımızın
talimatıyla Strateji Geliştirme Başkanlığının
ayrı bir çalışmasıyla Aile, Çalışma ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığımızın şartlı eğitime
verdiği desteği, ücretsiz ders kitabı
dağıtımını, engelli öğrencilerimizin
taşınmasını, toplum yararına çalışma
kapsamındaki görevlendirmeleri, Tarım
Bakanlığımızın üzüm, süt dağıtımı
gibi birçok verilen kaynağı hatta il özel idarelerindeki ayrılan
payları, büyükşehirlerin eğitime ayırdığı
payları da katarsak bizim bu ayırdığımız
payın yüzde 17 değil, yüzde 20’lerin çok üzerinde
olacağını düşünmekteyim.
Millî Eğitim Bakanlığı olarak
herkesin eğitim öğretime ait şartlara eşit şekilde
erişmesi; çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve
davranışı kazanması; girişimci, yenilikçi, dil
becerisi yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, öz güven ve
sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireyler olarak
yetişmesi önceliğimizdir. Bu hedefler için de
Bakanlığımız çok önemli mesafeler katetti.
Sizlerle zamanım elvermediği için birkaç
veriyi paylaşacağım. 2002-2003 yılında 13 milyon
öğrenci sayımız; bugün 17 milyon 500 bin. Resmî, özel okul
sayımız 43.669’dan 68.418’e yükseldi. 1 milyon 97 bin
öğretmenimiz var. 3 öğretmenden 2’si AK PARTİ döneminde göreve
başladı. 40 yaş altı öğretmen sayımız toplam
öğretmen sayımızın yüzde 65’i. Bu veriler ışığında,
öğrenci sayımız 1,28 kat arttığı hâlde, okul
sayımız 1,56; öğretmen sayımız 2,03
artmıştır. Yine, 300 binin üzerinde derslik yaptık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Erdem, ilave ediyorum.
Buyurun.
ORHAN ERDEM (Devamla) – Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2002’de 4-5 yaş okullaşma oranı yüzde 11 iken
bugün yüzde 67’ye yükselmiş durumda ve Hükûmetimiz,
Bakanlığımız bunu yüzde 100 yapma noktasında
uğraşıyor.
Tapduk Emre’nin güzel bir sözü var: “Adam
adamın gölgesinde yetişir.” Bakanlığımız da güzel
öğretmenlerin gölgesinde güzel insanlar yetişir
anlayışıyla 500 bin öğretmen atamış ve yeni
atanacak öğretmenlerle bu sayı 589 bine yükselecektir, ilk atamada
570 bindi, 590 bine yükselecek ve öğretmenlerimizin yaptığı
hizmetin karşılığı madden ölçülmez ancak imkânlar
ölçüsünde 470 TL olan ücretleri bugün 3.320 TL’ye yükselmiş durumda.
Daha anlatılacak çok şey var, vaktimiz
yetmeyecek.
Bakanlığımız -ben de içinde
bulundum- çok ciddi gayret ve hizmetler içerisinde geleceğe toplumumuzu
hazırlamakta.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Erdem, ben bir dakika daha
ilave ediyorum size.
Buyurun.
ORHAN ERDEM (Devamla) – Bu sürede görev alan tüm
bakanlarımıza, katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.
Eğitimi memleketimizin ortak meselesi olarak görüp bundan dolayı da
desteğin sürdürülmesi hepimiz için çok önemli olduğu bir gerçektir.
Millî Eğitim Bakanımıza ve
eğitim kadrosuna kolaylıklar ve başarılar diliyorum. Bugüne
kadar bu konudaki en büyük desteği veren Cumhurbaşkanımıza
teşekkür ediyorum.
2019 yılı bütçemizin hayırlı
olmasını diliyor, Sayın Bakanımızdan, milletvekilleri,
Konya vekilleri olarak öğretmen atamalarında Konya’mızdaki
sayının çok açık vermesi noktasında
katkısını diliyorum. Yine siz değerli milletvekillerimin de
17 Aralık Şeb-i Arus törenlerine -buradasınız,
katılamayacaksınız belki ama- ailelerinizi göndermeniz hâlinde
misafir edeceğimizi ve tüm halkımızı davet ettiğimizi
belirtmek istiyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Söz sırası Tekirdağ
Milletvekilimiz Sayın Çiğdem Koncagül’de. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Koncagül.
AK PARTİ GRUBU ADINA ÇİĞDEM KONCAGÜL
(Tekirdağ) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri;
aziz milletimizi ve sizleri saygıyla selamlıyorum.
2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi’nde yer alan Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerine
AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu
vesileyle 2019 yılı bütçe görüşmelerinin hayırlara vesile
olmasını diliyorum.
Ayrıca, bu yıl “Selam Vakti”
temasıyla yâd ettiğimiz Hazreti Mevlâna’yı vuslatının
745’nci yıl dönümünde rahmetle anıyorum. Onun hoşgörü ve
barış anlayışının tüm insanlığa örnek
olduğu ve insanlardan tebessüm ile selamımızı
esirgemediğimiz bir yıl geçirmeyi diliyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, eğitim,
yediden yetmişe devam eden, bireye hayatının her alanında
katkı sağlayan bir süreçtir; bunun yanında, toplumların
siyasal, sosyal ve ekonomik olarak gelişiminde de en önemli etkendir.
İnisiyatif alan, eleştirel düşünen, iletişim beceresi
yüksek ve yenilikçi bireyler yetiştirmenin en önemli dinamiğini
oluşturan yegâne unsurdur eğitim. İktidarımız, 2002
yılından bu yana, insan hayatında önemli bir yere sahip olan
eğitimi bütün çalışmalarının merkezine alan bir
yaklaşımla icraatlarını sürdürmüş ve bu alanda
cumhuriyet tarihinin en önemli başarılarına imza
atmıştır.
Saygıdeğer milletvekilleri, eğitime
ve geleceğimiz olan çocuklarımıza yapılan
yatırımın en önemli yatırım olduğunu söyleyerek
geçmiş yıllarda da olduğu gibi 2019 yılı bütçesinde de
en büyük payı eğitime ayırdık. 2002 yılında 7
milyar 460 milyon TL olan Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi
bugüne geldiğimizde 14 kat artarak 113 milyar 813 milyon TL’ye
ulaşmıştır. 2002-2003 eğitim öğretim
yılında 343 bin resmî derslik mevcut iken derslik başına
düşen öğrenci sayısı ortalama 32’ydi. 2017-2018
öğretim yılında bu sayı 568 bin resmî dersliğe
çıkmış ve bu dersliklerde öğrenim gören öğrenci
sayısı ortalama 22 olmuştur.
Kız çocuklarımızın
okullaşması amacıyla gerçekleştirdiğimiz projelerin
toplumdaki olumlu yansımalarını memnuniyetle takip etmekteyiz.
Kız çocuk brüt okullaşma oranının erkek çocuk brüt
okullaşma oranına olan göreceli büyüklüğü ilköğretimde
2002-2003 eğitim yılında yüzde 91 iken bugün yüzde 100’ü aşmıştır.
Ortaöğretimde ise yıllık süreçte yüzde 72’den neredeyse yüzde
95’e ulaşmıştır.
Değerli milletvekilleri,
Bakanlığımızca ücretsiz kitap dağıtımı
kapsamında 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı için Eylül
ayı itibarıyla öğrencilerimize 873 milyon 63 bin TL
değerinde toplam 163 milyon 33 bin adet ders kitabı
dağıtılmıştır. 2003 yılından 2018
yılına kadar ise 5 milyar 500 milyon TL’yi aşkın bir ücret
ödenerek 2 milyar 850 milyondan fazla kitap öğrencilerimize
dağıtılmıştır.
Bilim ve sanat merkezi sayısını son
on altı yılda 18’den 135’e çıkartarak yıllık 33.700
öğrencinin eğitim görmesini sağladık.
Sağlıklı ve çevik bir nesil yetiştirme hedeflerimiz
doğrultusunda iktidarımız süresince 2.791 olan spor salonu
sayısını bugün 9.079’a ulaştırdık.
İlköğretim ve ortaöğretimde 2002’de 21.849 olan laboratuvar
sayısını bugün 36.935’e ulaştırdık. Yine,
ilköğretim ve ortaöğretimde 14.478 kütüphane mevcutken bugün bu
sayı 22.919’a ulaşmış, ayrıca içerisinde internet
hizmeti ve teknolojik imkânlar bulunan 2.084 zenginleştirilmiş
kütüphane de öğrencilerimizin kullanımına sunulmuştur.
Sayın milletvekilleri, 2003 yılından
2018 Kasım ayına kadar geldiğimiz süreçte 609 bin öğretmen
alımı yaparak mevcutta toplam 920 bin öğretmenimiz Millî
Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapmaktadır. 2002
yılında ek ders ücretiyle birlikte bir öğretmenin eline toplam
635 lira 20 kuruş geçmekteyken 2018 yılına geldiğimizde bu
rakam ek ders ücretiyle birlikte neredeyse 7 katına yani 4.153 lira 98 kuruşa
ulaşmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Koncagül, bir saniye,
açalım mikrofonunuzu.
ÇİĞDEM KONCAGÜL (Devamla) – Sayın
Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; iyi bir nesil
yetiştirmenin bir medeniyet inşa etmek olduğunu çok iyi
bildiğimizdendir ki 2002 yılından bugüne kadar AK PARTİ
olarak millî eğitim alanında yaptığımız hizmet ve
icraatların devamı gelecek; 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimize
kararlılıkla yürüyeceğiz.
Bu vesileyle, Millî Eğitim
Bakanlığı 2019 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize
hayırlı olmasını diliyor, hepinizi sevgi ve saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –Teşekkürler Sayın Koncagül.
Söz sırası, Ankara Milletvekilimiz
Sayın Emrullah İşler’de.
Buyurun Sayın İşler. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA EMRULLAH İŞLER
(Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019
yılı Yükseköğretim Kurulu bütçesi hakkında AK PARTİ
Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisimizi ve necip
milletimizi hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.
Dünya olanca hızıyla değişim ve
dönüşüm yaşarken yeni Türkiye’yi şekillendirecek gençlerimizi ve
insan kaynağımızı en iyi şekilde yetiştirmek AK
PARTİ hükûmetlerinin her zaman önceliği olmuştur. Bu amaca matuf
olmak üzere bugün itibarıyla eğitimde geldiğimiz noktayı
siz değerli vekillerimize rakamlar üzerinden kısaca arz etmek
istiyorum. 2002 yılında genel bütçeden millî eğitime
ayrılan pay yüzde 6,95 iken bu oran bugün yüzde 12’yi bulmuştur.
Yine, YÖK’ün konsolide bütçede 2002 yılında payı 2,54 iken bu
rakam bugün 4,14’leri bulmuştur. 2019 yılı bütçesinde
geçmiş bütçelerde olduğu gibi aslan payının eğitime
ayrılmış olması AK PARTİ hükûmetlerinin eğitim
konusuna ne denli önem verdiğinin açık göstergesidir.
Değerli milletvekilleri, 2002 yılında
devlet üniversitesi sayısımız 53 iken bugün 129, vakıf
üniversitelerimizin sayısı 23 iken bugün 77’e
ulaşmıştır. Toplamda 2002 yılında 76 olan
üniversite sayısı bugün itibarıyla 206 olmuştur. Bu
kurumlarda örgün öğretimde 1 milyon 181 bin 641 ön lisans, 2 milyon 442
bin 817 lisans, 428.425 yüksek lisans, 99.529 doktora öğrencisi olmak
üzere toplamda 4 milyon 152 bin 712 öğrenci eğitim görmektedir.
Açıköğretim programlarındaki öğrenci sayısı ise
ön lisans ve lisans olmak üzere toplamda 3 milyon 917 bin 256’dır, genel
toplamda ülkemizde yükseköğretimdeki öğrenci sayısı 8
milyon 69 bin 968’dir. Öte yandan, yurt dışında ülkemiz
aleyhinde yapılan olumsuz propagandalara rağmen 2002
yılında birkaç bin olan yabancı öğrenci
sayısının bugün itibarıyla 143 bin rakamına
ulaşması uluslararası arenada eğitimde ülkemizin
geldiği noktayı göstermesi açısından önemlidir.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ’yle
birlikte eğitimde aldığımız mesafeyi göstermesi
bakımından önemli bulduğum ve bilinmesinde fayda mülahaza
ettiğim diğer bir konu ise öğrencilerimize devletimiz
tarafından sağladığımız kredi ve burs
miktarlarıdır. 2002 yılında sadece 451.550 öğrenciye
kredi ve burs desteği sağlanmaktayken 2018 yılında 1 milyon
171 bin 507 öğrenciye kredi ve 451.751 öğrenciye de burs olmak üzere
toplamda 1 milyon 623 bin 258 öğrenciye kredi ve burs desteği
verilmektedir. 2002 yılında aylık kredi miktarı sadece 45
TL iken 2019 yılı Ocak ayından itibaren bu miktar 500 TL olarak
ödenecektir.
Geldiğimiz noktada rakamlar AK PARTİ’nin
eğitim konusunda büyük bir başarı ortaya koyduğunu
göstermektedir. Nitekim bu hizmetler milletimizce de görülmektedir ki her
seçimde partimize sahip çıkmış ve çıkmaya devam etmektedir.
AK PARTİ hükûmetleri olarak hiçbir zaman
mazeretlerin arkasına sığınmadık ve
sığınmayı da doğru görmedik. Bu çerçevede, her ilde
açılan üniversiteler ve artırılan kontenjanlarla, isteyen her
öğrencimize eğitim hakkı tanıyarak eğitimde
fırsat eşitliğini sözde olmaktan çıkarıp uygulamada
hayata geçirmiş olduk.
Türkiye her alanda çağı yakalamak ve
geçmek istiyorsa bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarında dönüşümünü
tamamlamak zorundadır. Teknolojide geri kalan bir ülkenin bilim ve
sanayide hedeflerine ulaşması mümkün değildir. Bu sebeple, yeni
dönemde hükûmetimiz, kurulan araştırma üniversiteleri, dijital
dönüşüm ofisi, YÖK ve üniversiteler tarafından desteklenen proje
merkezli yurt dışı eğitim burslarıyla bu süreci en
güzel şekilde yürüterek ülkenin bilim ve teknolojide dönüşümünü
hızlandıracaktır.
AK PARTİ olarak ülkemize ve milletimize güvenli
bir gelecek inşa etmek istiyoruz. Bundan dolayıdır ki
gençlerimize değerlerimizi, tarihimizi, kültürümüzü öğretmek ve
anlatmak durumundayız. Sayısal olarak çok önemli başarılara
imza atmış olmamıza rağmen nitelik olarak eksikliklerimizin
olduğunun farkındayız. Yeni dönemde bu eksikliklerimizi
gidererek tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet bilinciyle ülkesini
ve milletini hem içeride hem de dışarıda hakkıyla temsil
edecek ruh ve şuurda bir nesil yetiştireceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın İşler, bir dakika
ilave ediyoruz.
Buyurun.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) – AK PARTİ
olarak, üniversitelerimizi değişime, reforma ve yeniliğe
katkı sağlayan ülkemizin ve milletimizin öncü kuruluşları
hâline getirmek boynumuzun borcudur. En iyi yatırım insana
yapılan yatırımdır düsturundan hareketle, bugüne kadar
olduğu gibi bundan sonra da gençlerimize yatırım yapmaya devam
edecek ve onların her alanda mükemmel şekilde yetişmeleri için
elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Çağın gerekleriyle
donanarak yetişen gençlerimizle 21’inci yüzyılı Türkiye
asrı yapacak, böylece ülkemiz bölgesinde ve dünyada lider ülke
olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, 2019 yılı
bütçesinin yükseköğretim başta olmak üzere tüm eğitim
camiasına hayırlar getirmesini diler, yüce Meclisi saygıyla
selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
İşler.
Değerli milletvekilleri, şimdi, AK
PARTİ Grubu adına her biri beşer dakikadan olmak üzere üç
sayın konuşmacı kaldı. Ondan sonra şahıslar,
lehinde, yürütme söz isteyecek ve aleyhinde konuşmalarımız ve
soru-cevap işlemleri kaldı. Yaklaşık sekiz saattir bir
süreç yürütüyoruz, toplam on beş dakika kadar bir ara verdik ama bu
artık son aramız olacak. On beş dakika ara vereceğim, ondan
sonra belirttiğim o konuşmalar yapılacak ve oylamalara geçeceğiz
inşallah. Bu verdiğim akış içerisinde Başkanlık
Divanı olarak bana kalırsa son aradır, akışta
başka ara olursa bilemem.
Şimdilik birleşime on beş
dakikalık bir ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.03
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.28
BAŞKAN: Başkan Vekili Levent GÖK
KÂTİP ÜYELER: Barış KARADENİZ (Sinop),
İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin
33’üncü Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Tasarısı’nın görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ Grubunun
konuşmacılarında kalmıştık.
Şimdi kaldığımız yerden
devam ediyoruz.
AK PARTİ Grubu adına konuşma
sırası Çorum Milletvekilimiz Sayın Erol Kavuncu’da.
Buyurun Sayın Kavuncu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
AK PARTİ GRUBU ADINA EROL KAVUNCU (Çorum) -
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
2019 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi’nin Ölçme,
Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı bütçesi
üzerinde AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum.
Aziz milletimizi ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi, yükseköğretim
programlarına girmek için başvuran adaylardan başarılı
olanları puan sırasına göre seçerek ilgili programlara
yerleştirmek amacıyla 1974 yılında kurulmuş, 1981
yılında YÖK’e bağlanmış ve 3 Mart 2011
yılında ise özel bütçeli kamu kurumu hâline dönüştürülmüştür.
Gelinen noktada ise kurum 2018 yılında 176 sınav merkezi aracılığıyla
50 farklı sınav yürütmüş ve bu sınavlara yaklaşık
10 milyon aday katılmıştır. 2019 yılında da
“Hizmet herkes için her yerde” parolası doğrultusunda sınav
merkezi sayılarını yaygınlaştırmaya devam
edecektir.
ÖSYM, bugün, ön lisans, lisans, lisans üstü,
yabancı dil sınavları ile özel hukuk tüzel kişileri
tarafından talep edilen sınav hizmetlerini de yerine getiren son
derece nitelikli bir kuruma dönüşmüştür.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ÖSYM, bütün bu hizmetleri 1974 yılından itibaren
kırk dört yıllık tecrübesiyle, yenilikçi ve dinamik bir
anlayışla gerçekleştirirken bugün e-sınav merkezlerinde
yabancı dil sınavları, akademik personel seçme
sınavlarını elektronik ortamda gerçekleştirmektedir. Bu
kapsamda İstanbul ve İzmir’in yanı sıra Ankara’da hizmete
açılan Esenboğa e-Sınav Merkezi aynı anda 5 bin adayın
elektronik ortamda sınava girme kapasitesiyle bugün dünyanın en büyük
sınav merkezlerinden biri hâline dönüşmüştür. Bu elektronik sınav
merkezlerinde İngilizce sınavının yanı sıra
Almanca, Fransızca, Arapça, Rusça, Arnavutça ve Boşnakça dillerinde
de sınav yapılmaktadır. Kurum, söz konusu e-sınav
sisteminin yaygınlaştırılması için
çalışmalarını sürdürmektedir. Diğer taraftan kurum
yapmış olduğu sınavların analizini de yapmakta,
sonuçlarını değerlendirme raporlarıyla kamuoyunun bilgisine
sunmaktadır. Bu amaçla 2018 yılında 11 ayrı
ayrıntılı değerlendirme raporu
yayınlanmıştır.
ÖSYM’nin hizmeti, “Herkes için her yerde.”
parolasıyla önemle üzerinde durduğu diğer bir önemli konu da iki
yılda bir gerçekleştirdiği Engelli Personel Seçme
Sınavı’dır. 2018 yılında engelli kamu personeli
sınavına ülke genelinde 100 binin üzerinde engelli aday
katılmıştır. Ayrıca kurum yaptığı tüm
sınavlarda sağlık sorunu veya özel durumu olan adayların
sınavlara erişimini kolaylaştırmak amacıyla her türlü
tedbiri almakta, sürekli iyileştirmeler yapmaktadır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; malum olduğu üzere, ülkelerin, milletlerin en büyük
servetleri, en büyük sermayeleri sadece yer altı ve yer üstü zenginlikleri,
köprüleri, barajları değildir; belki en büyük servetleri iyi
yetiştirilmiş, donanımlı genç nesilleridir. Nitekim bu
gerçeklikten hareketle AK PARTİ hükûmetleri döneminde modern teknolojinin
bütün imkânları gençlerimizin eğitim öğretim hizmetleri için seferber
edilmiştir. Milletimizi geleceğe hazırlayacak genç
nesillerimizin eğitimi her şeyden daha öncelikli ve önemli görülerek
bütçeden en fazla pay eğitime ayrılmıştır.
Bilindiği gibi, daha bilimsel, nitelikli, daha
başarılı bir eğitim ve değerlendirme isabetli
tekniklerin kullanılmasıyla doğru orantılıdır.
ÖSYM bu amaçla, her türlü bilimsel ve teknolojik yeniliklerden yararlanarak,
teknik altyapı ve personel bağlamında sürekli kendini
yenilemektedir.
Sınav ve yarış hayatın özünde
var olduğu müddetçe devletimize düşen bu kurumlarımızı
güçlü ve güvenilir bir şekilde tanzim ve tahkim etmektir. Devletimiz, bu
amaçla, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması başta olmak
üzere, bu kurumlarımıza her türlü desteği vermekte, her türlü
tedbiri almaktadır. Bu vesileyle, tüm bu hizmetlerin yerine
getirilebilmesi için 549 milyon 550 bin TL olarak belirlenen kurum bütçesinin
ve 2019 yılı bütçemizin hayırlı ve bereketli
olmasını diliyor, aziz milletimizi ve Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Söz sırası Bitlis
Milletvekilimiz Sayın Cemal Taşar’a aittir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Taşar.
AK PARTİ GRUBU ADINA CEMAL TAŞAR (Bitlis)
– Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 yılı
bütçe kanunu Yükseköğretim Kalite Kurulu bütçesi üzerinde parti grubumuz
adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, perşembe günü
meydana gelen tren kazasında hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil
şifalar diliyorum.
AK PARTİ olarak on altı yılda, her
alanda olduğu gibi eğitimde de çok başarıya imza
attık. Bundan dolayıdır ki, 2002’den bugüne kadar milletimizin
teveccühüyle iktidardayız.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet
sistemiyle birlikte etkinliği ve sorun çözme kapasitesi artan her
bakanlığımız gibi Millî Eğitim
Bakanlığı da hayata geçireceği 2023 Eğitim
Vizyonu’ndaki çalışmalarla Türk eğitim sistemine güç
katacaktır. Millî Eğitim Bakanlığı olarak
geliştirmek istediğimiz dönüşüm, adil, insan merkezli,
öğretmen temelli, kavramda evrensel, uygulamada yerli, esnek, beceri ve
görgü odaklı; hesap verebilir, sürdürülebilir bir ilkesel duruş
sergilemektir. Temel amacımız, çağın ve geleceğin
becerileriyle donanmış ve donanımımını
insanlık hayrına sarf eden, bilime sevdalı, kültüre
meraklı, duyarlı, nitelikli, ahlaklı, millî ve manevi
değerlere sahip nesiller yetiştirmektir. Bunun içindir ki 2002
yılından bugüne kadar hükûmetlerimizin bütçelerinde aslan payı
hep eğitime ayrılmıştır.
2002’de resmî ve özel kurumlarda çalışan
öğretmen sayımız 540.433 iken bugün sistemde 1 milyon 30 bin 130
öğretmenimiz var. Yani, 2002’den bugüne kadar hükûmetlerimiz döneminde
sisteme 690.542 öğretmen alımı sağlanmıştır.
Hemen şunu da belirtmek istiyorum: 2023
Eğitim Vizyonu’nda, kadrolu-sözleşmeli gözetimi
yapılmaksızın öğretmenlerimizin özlük haklarıyla
ilgili olumlu ve ciddi çalışma öngörülmüştür.
2002 yılında 425 Anadolu lisesi var iken
bugün 2.578 Anadolu lisemiz vardır. Yani, bir taraftan nicel anlamda
artarken öbür taraftan nitelik konusunda da ciddi adımlar
atmışız.
Pansiyonların sayısını
artırmışız; yine, o tarihte 1.489 pansiyonumuz varken bugün
2.991 pansiyonumuz var.
2002 yılında 343.194 dersliğimiz
varken bugün 568.645’e ulaşmıştır. İnşallah, bir
iki yıl içerisinde de normal öğretime geçeceğiz.
Yine, üstün zekâlı çocuklarımız için
bilim ve sanat merkezi sayımız 18 iken bugün 135’e yükselmiştir.
Arkadaşlar, hatırlarsınız, sene
başı geldiğinde ders kitaplarının temini hem
öğrencilerimiz için hem de velilerimiz için bir kâbus hâlini
almıştı. Ücretsiz Ders Kitabı Dağıtımı
Projemizle Edirne’den Kars’a kadar, merkezden en ücra köye kadar
okullarımız açıldığında öğrencilerimiz
kitaplarını masalarında bulmuşlardır. Muhalefetin
hayal edemediğini yaparak AK PARTİ olarak milletin her seçimde artan
desteğiyle yeniden milletimizin hizmetkârlığına devam
ediyoruz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Yükseköğretim Kalite Kurulu, yükseköğretim
kurumlarının eğitim öğretim ve araştırma
faaliyetleri ile idari hizmetlerinin kalite düzeylerine ilişkin ulusal ve
uluslararası kalite standartlarına göre değerlendirmeler yapmak,
iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon süreçleri ve
bağımsız değerlendirme kurumlarının
yetkilendirilmesi süreçlerini yürütmek üzere kurulmuştur. Kurul,
yükseköğretim kurumlarında kalite güvencesi ve değerlendirme
çalışmalarını düzenlemek ve yürütmek üzere Durumsal
Dış Değerlendirme Programı’nı ve akreditasyon
kuruluşlarının tesciline ilişkin alt mevzuat
çalışmalarını tamamlayarak bu konuda faaliyetlerini
hızlı bir şekilde başlatmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Taşar, buyurun, bir
dakika daha…
CEMAL TAŞAR (Devamla) – Temel hedefimiz, bütün
eğitim kurumlarında her alanda ve her düzeyde uluslararası
standartları yakalamak ve üstüne çıkmaktır. İyi ki AK
PARTİ var, yoksa bunların hepsi hayalde kalacaktı.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Allah Allah!
CEMAL TAŞAR (Devamla) – Evet, bu vesileyle 2019
yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı
olmasını diliyor, emeği geçenleri tebrik ediyor, Sayın
Millî Eğitim Bakanımıza ve diğer çalışma
arkadaşlarına teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – AK PARTİ Grubu adına son
söz, Konya Milletvekilimiz Sayın Hacı Ahmet Özdemir’e aittir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Özdemir.
AK PARTİ GRUBU ADINA HACI AHMET ÖZDEMİR
(Konya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Televizyonları başında bizleri izleyen aziz milletimize de
hürmetlerimi ve iyi dileklerimi iletiyorum.
Ahmet Kutsi Tecer, 1901’de Kudüs’te
doğmuştur, onun için “Kutsi”dir yani Kudüslüdür ve 1967’de de
İstanbul’da vefat etmiştir, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda
metfundur. Öğretmenlik yapmış bir insandır, onun daha sonra
bestelenen de bir şiiri vardır.
“Orda bir köy var, uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
Orda bir ev var, uzakta,
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da kalkmasak da
O ev bizim evimizdir.
Orda bir ses var, uzakta,
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.
Orda bir dağ var, uzakta,
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.
Orda bir yol var, uzakta,
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de varmasak da
O yol bizim yolumuzdur.”
Şöyle bir baktım Ahmet Kutsi Tecer bunu
kime yazmış diye? Sivas’ta dört yıl görev yaptığı
süre içerisinde merkeze bağlı Çelebiler köyünü uzaktan seyrederek,
daha sonra gidip gelerek yazdığı söyleniyor veya baba
ocağı olan Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin Apçağa köyü için
yazdığı söyleniyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Kendi köyü.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Kendi köyü;
bravo.
Şimdi, Lech Walesa’yı
hatırlıyorsunuz, Polonya’da 1995 yılları arasında
cumhurbaşkanlığı yaptı. Bir yardımcısı
vardı, harikulade bir demeç vermişti Türkiye ziyaretinde ve diyordu
ki: “Cumhuriyet idaresi muasır medeniyet seviyesini hedef
göstermiştir. Ayrıca, tebaa kavramını, kul
kavramını kaldırarak aynı sınırlar içerisinde
yaşayanları vatandaş sayan bir anlayış
getirmiştir.” Muasır medeniyetin köylerine gelmesini bekleyen Anadolu
insanı ve cumhuriyetin nimetlerinden istifade etmek isteyen Anadolu
insanı ancak “Orada bir köy var uzakta/Gitmesek de gelmesek de/O köy bizim
köyümüzdür.” anlayışını görünce denklerini
sırtlarına vurarak Haydarpaşa’nın yolunu tutmuş ve
Haydarpaşa’dan Yeşilçam filmlerindeki repliklerde olduğu gibi
“Seni yenmeye geldim İstanbul!” naraları atmıştır.
Denklerini toplayarak tekrar Ankara’ya gelmiştir ama Yenişehir’den
ötesini görememiştir.
2002’de nihayet bir iktidar, kendi değerlerini
benimseyen, aynı fikirlerle, duygularla hareket eden bir iktidar başa
geçmiştir ve yol getirmiştir, elektrik getirmiştir, su
getirmiştir, havaalanı getirmiştir, dahası üniversite
getirmiştir. Ama 1982’ye kadar 19 olan üniversitelerin
sayısının 1993’te Özal’ın ölümü sırasında 55
olduğu bir zaman diliminde, AK PARTİ’nin iktidara gelişiyle
beraber üniversitelerin sayısı bugün 207’yi bulmuştur. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) – Bayağı
da hoca yerleştirdiniz üniversitelere.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Veli Bey,
seviyorum seni, rica ediyorum, canımsın.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Sağ
olasınız.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - İnönü
Üniversitesini de seviyoruz biz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bir de
İnönü’yü sevseniz.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Özal
üniversiteleri açtığında, üniversitelerin
sayısını 55’e çıkarttığında
aydınlarımızın eleştirisi şuydu: Bu üniversiteler
tabela üniversiteleridir. Tabela üniversiteleriyse ben sizden bir tane tabela
istiyorum Konya’ya. 4 tane üniversitemiz var, lütfen, bir tabela asın ve o
tabelada şöyle bir şey yazsın: Uluslararası İslam
Üniversitesi. Biz Konyalılar olarak o tabelanın gerisini getiririz
Allah’ın izniyle. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) – Yalnız bu
“Deve sidiği şifadır.” diyen hocaları filan
yetiştirmeyesiniz. “Kadın elini sıkmak ateş
tutmaktır.” diyeni…
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – “Kadınlara
güvenmeyeceksiniz.” diyen röktürler yetiştirmeyin, dekanlar
yetiştirmeyin.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Şimdi bir
başka hususa temas edeceğim. Deniyor ki: “Bu üniversiteler
uluslararası endekslere giremiyorlar.” Sanki AK PARTİ’den önce
endeksleri biz tavan yaptırmıştık, bütün üniversitelerimiz
endekslerdeydi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Özdemir, bir dakika ilave
ediyorum.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Ama bu
üniversitelerin, ne hikmetse, sayısı 207’e
çıktığında endeksler hatıra gelmeye başladı.
Ondan önce bu endeksler neredeydi?
VELİ AĞBABA (Malatya) – Bu dış
güçler, dış güçler(!)
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) –
Bırakalım AK PARTİ’nin açtığı üniversiteleri,
endekslere niye İstanbul Üniversitesi girmiyor Türkiye’nin en eski
üniversitesi olarak? Niye Ankara Üniversitesi girmiyor, niye bir başka
üniversite girmiyor?
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) –
Böldünüz de onun için.
TUMA ÇELİK (Mardin) – Bölücüsünüz, böldünüz!
ALİ ŞEKER (İstanbul) – Böldünüz,
böldünüz!
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Madem AK
PARTİ’nin açmadığı üniversiteler, cumhuriyetle beraber
kurulan üniversiteler var, bugün hâlâ hayatiyetlerini sürdürüyorlar, onlar niye
endekslerde yoklar?
VELİ AĞBABA (Malatya) – Hep ihraç ettiniz,
ihraç ettiniz hocam.
TUMA ÇELİK (Mardin) – Bölücüsünüz, böldünüz,
onun için girmiyor.
ALİ ŞEKER (İstanbul) – On altı
senedir siz yönetiyorsunuz.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Ali Şeker
Bey, senin sesin çok çıkıyor.
BAŞKAN – Sayın Özdemir, siz Genel Kurula
hitap edin.
Arkadaşlar, hatip konuşsun.
Buyurun.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Şöyle: Bana
sorarsanız uluslararası endekslere girse de girmese de -Bakan Bey de
burada, YÖK Başkanımızın da burada olduğunu tahmin
ediyorum, tam göremedim- bizim üniversitelerimiz
başarılıdır. “Bunun kıstası nedir?” diyecek olursanız...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Dünyada ilk 500
arasında bir tane Türk üniversitesi yok be! Siz iktidara gelmeden önce
İstanbul Üniversitesi ilk 500 arasındaydı.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Genel
Başkanınız diyor “İlk 500’de üniversitemiz yok, çok
üzgünüm.” diye
BAŞKAN – Sayın Özdemir, toparlayın,
selamlayın.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) –
Tamamlıyorum.
“Nasıl başarılıdır bu
üniversiteler?” diyecek olursanız, şöyle
başarılıdır: Türkiye’nin ihracatı 2018 yılı
sonu itibarıyla cumhuriyet tarihinin rekorunu kırıyor...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – İthalat? Yarı
mamul alıyorsun, yarı mamul.
TUMA ÇELİK (Mardin) – İthalat ne kadar?
BAŞKAN – Arkadaşlar, sessiz olalım
lütfen, konuşmak isteyen söz alır.
Buyurun Sayın Özdemir, tamamlayın siz
sözlerinizi.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – ...ve bu
ihracatı gerçekleştirenler Cambridge’ten mezun olanlar değil,
Oxford’dan mezun olanlar değil, Harvard’dan mezun olanlar değil...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – İstanbul Üniversitesinden
mezun olanlar!
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – ...Ankara
Üniversitesinden mezun olanlar, İstanbul Üniversitesinden mezun olanlar,
Selçuk Üniversitesinden mezun olanlar ve bu 207 üniversiteden mezun
olanlardır.
TUMA ÇELİK (Mardin) – O hocalara ne
yaptınız?
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Bunlar millî
uçağı yapmışlardır, bunlar yerli tankı
yapmışlardır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – 100 İngiliz
çalışıyor, senin haberin yok ya!
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Onun için gayet
başarılı üniversitelerimiz vardır. Başarının
endeksi dışarıda aranmamalıdır.
TUMA ÇELİK (Mardin) – O üniversitelerdeki
hocalara ne yaptınız?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – 100 İngiliz mühendis
çalışıyor orada.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Sözlerimi
bitirirken Meclisi, televizyonları başında izleyenleri,
muhalefetiyle iktidarıyla beraber herkesi, heyetinizi selamlıyorum,
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) – Anadolu Jet, uçak
değil, ulaşım şirketi.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Bravo Hocam, seni de
kandırmışlar!
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın
Başkan, hocanın dediği uçak nerede? Biz uçağı
arıyoruz, nerede uçak?
Yapılan uçak nerede Hocam, göremiyoruz? Maketi
mi yapıldı?
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen oturun
yerinize.
Değerli arkadaşlar, bu şekilde, AK
PARTİ Grubunun konuşmacılarının konuşmaları
da tamamlanmış oldu.
Şimdi, 60’a göre birkaç
arkadaşımıza söz verip daha sonra diğer bölüme devam
edeceğiz.
Sayın Eksik yerinde mi acaba?
Buyurun Sayın Eksik, sisteme girmişsiniz.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
40.- Iğdır Milletvekili Habip Eksik’in,
Iğdır çevre yolunun şehir dışına
çıkarılması hususunda bir çalışmanın olup
olmadığını Ulaştırma ve Altyapı Bakanından
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
HABİP EKSİK (Iğdır) – Teşekkürler
Sayın Başkan.
Ulaştırma Bakanına sorumdur:
Iğdır şehrinin tam ortasından uluslararası yol
geçmektedir. Bu yol maalesef her yıl birçok kazanın
yaşanmasına sebep olmaktadır. Yine bu yoldan geçen tır gibi
uzun araçların oluşturduğu gürültü, büyük bir kirliliğe
sebep olmaktadır. Trafik gürültüsü günümüzde birçok hastalığa
sebep olmaktadır; işitme kaybından tutun da hipertansiyona
kadar. Yine birçok aracın bu şekilde şehir içinden geçerken
yaydıkları zararlı gazlar insan sağlığına
büyük zarar vermektedir. Başta solunum yolu kanserleri olmak üzere,
bronşit tarzı solunum yolu hastalıklarına da sebep
olduğu bilinmektedir.
Ulaştırma Bakanlığının
Iğdır çevre yolunun şehir dışına
çıkarılması hususunda bir çalışması var
mıdır? Çevre yollarının bu çağda şehir içinden
geçmesi, insan sağlığına büyük zarar vermesi kabul
edilebilir mi, doğru mudur bu?
Ayrıca, kara yolları yapılırken
bu köy yol ayrımları çok anlamsız ve uzak yerlere kuruldu. Buna
en iyi örnek Iğdır’da Bayraktutan köyüdür. 1,5 kilometre ilerisine
verilmiştir.
Teşekkürler Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Orhan…
41.- Van Milletvekili Muazzez Orhan’ın,
STK’lerin basın açıklaması yapması
yasaklandığı gibi kendi üyeleriyle kapalı alanda
yaptıkları etkinliklerin hukuksuz şekilde kamerayla kaydedildiğine
ilişkin açıklaması
MUAZZEZ ORHAN (Van) – Teşekkür ediyorum
Başkan.
“OHAL kalktı.” dediniz ama toplumsal kesimlerin
ve STK’lerin toplumsal sorunları ya da kendileri ve üyeleriyle ilgili
sorunları dile getirmek ve kamuoyuna duyurmak için en demokratik hak olan
basın açıklamaları maalesef ki valiliklere verilen OHAL
yetkileriyle yasaklanmaktadır.
Van ve bölge illerinde aylık ya da
haftalık olarak eylem ve etkinlikler ile etkinliklerin
yapılacağı yerlerle ilgili yasaklama genelgeleri
çıkarılmakta ya da valilik iznine bağlanmaktadır. İzin
taleplerinin tümü de olumsuz sonuçlanmaktadır. AKP dışında
hiçbir STK derdini kamuoyuyla paylaşamamakta, duyuramamaktadır.
Valilik genelgelerinde “STK ve kurumların kapalı alanlardaki kendi
kurul ve üyeleriyle yaptıkları etkinlikler hariç” denmesine
rağmen, STK’lerin kendi üyeleriyle kapalı alanda yaptıkları
etkinlikleri bile izne tabi tutularak ve suç teşkil edebilir ihtimaliyle
hukuksuz bir şekilde kamerayla kaydedilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Buyurun Sayın Yavuzyılmaz…
42.- Zonguldak Milletvekili Deniz
Yavuzyılmaz’ın, Zonguldak ili ve tüm Türkiye’deki kara
yollarında toplam çelik ve beton bariyer ihtiyacının kaç
kilometre olduğunu, Zonguldak Mithatpaşa tünellerinin
inşaatı için ne kadar bütçe ayrıldığını ve
hangi tarihte trafiğe açılacağını Ulaştırma
ve Altyapı Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) – Sayın
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Zonguldak ili ve tüm
Türkiye’deki kara yollarında toplam çelik ve beton bariyer ihtiyacı
kaç kilometredir? 2019 yılında bu bariyer ihtiyacının ne
kadarını karşılayacak şekilde bütçe
ayırdınız? Zonguldak Mithatpaşa I ve II tünellerinin duran
inşaatları hangi tarihte tekrar başlayacaktır? 2019
yılı için bu tünellerin inşaatına ne kadar bütçe
ayırdınız? Bu tüneller hangi tarihte trafiğe
açılacaktır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın Erbaş’a, ondan sonra
da Sayın Sertel’e söz vereceğim ve görüşmelere devam
edeceğiz.
Buyurun Sayın Erbaş.
43.- Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş’ın,
Kütahya ili Tavşanlı, Emet, Gediz, Simav ilçelerine sosyal bilimler
lisesi ile fen lisesi açılmasını talep ettiklerine ilişkin
açıklaması
AHMET ERBAŞ (Kütahya) – Sayın
Başkanım, sorum Millî Eğitim Bakanımıza.
Sayın Bakanım, Kütahya’mızda 4 adet
fen lisesi, 1 adet sosyal bilimler lisesi var ama 680 bin nüfuslu bir ilimize
bu kadar az fen lisesi ve sosyal bilimler lisesi yetmiyor. Tavşanlı,
Emet, Gediz, Simav çok büyük ilçelerimiz, merkez dışında. Bu
ilçelerimize de sosyal bilimler lisesi ve fen lisesi istiyoruz.
Şimdiden çok teşekkür ediyorum, sağ
olun efendim.
BAŞKAN – Sayın Sertel…
44.- İzmir Milletvekili Atila Sertel’in, “ölüm
yolu” olarak bilinen İzmir’in Tire-Belevi yolunun duble yol olarak
yapılması gerektiğine ilişkin açıklaması
ATİLA SERTEL (İzmir) – Sayın
Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
İzmir’de bir Tire-Belevi yolu var; bu yol, ölüm
yolu. Bu yolu eski Ulaştırma Bakanı, şimdinin Meclis
Başkanı Binali Yıldırım çok iyi biliyor, Ahmet Arslan
çok iyi biliyor. 6 Nisan 2017 tarihinde bizim bu takibimiz sonucunda Sayın
Ahmet Arslan ve Hamza Dağ’la beraber bu yolun temelini attık.
Sayın Bakan söz verdi, 4 Eylül 2018’de bu yol hizmete
açılacaktı. Sadece 20,5 kilometrelik bir yol ama bu yolda 90’ın
üzerinde insan öldü, yüzlerce yaralı var. 2019 yılının son
çeyreğine kaldığını söylemişti Sayın Ahmet
Arslan, bakanlığı bırakmadan önce. Fakat benim
öğrendiğim, topu topu 5 kilometre tek hat üzerinde gelebildiler bu
yolda. Bu yol bir ölüm yoludur. Sayın Binali
Yıldırım’ın da bir yakını bu yolda ölmüştür.
Ben bu iktidara söylüyorum, eğer bu yol bitmezse; 20,5 kilometrelik yol…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ATİLA SERTEL (İzmir) – …bu “Yolların
kralı” söylemini ve diğer söylemleri hemen bıraksınlar.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri,
şimdi şahıslar adına konuşmalara başlıyoruz.
Lehinde bir sayın konuşmacıya söz verdikten sonra yürütme
adına iki sayın bakan söz alacaklar, sonra şahıslar
adına aleyhinde bir söz daha vereceğiz.
Şimdi şahıslar olarak, lehinde olmak
üzere Erzincan Milletvekilimiz Sayın Süleyman Karaman’a söz veriyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Karaman.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) – Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; Ulaştırma ve
Altyapı Bakanlığı bütçesi üzerinde söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, Ankara-Konya
seferini yapan tren kazası sonucu hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet,
yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığının 2019 bütçesinin hayırlı ve
uğurlu olmasını diliyorum. Yurdumuzun her yerinde
şantiyelerde, hat boylarında, yollarımızda Türkiye’nin
çehresini değiştiren 280 bini aşkın Ulaştırma ve
Altyapı camiasının her ferdine teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın
liderliğinde bugünkü Meclis Başkanımız, eski
Başbakanımız, Ulaştırma Bakanımız Sayın
Binali Yıldırım’ın bu büyük camiayla birlikte gece gündüz
çalışarak Türkiye’yi nereden nereye getirdiğini tarih
unutmayacaktır, milletimiz unutmayacaktır, gelecek nesiller
unutmayacaktır.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Tarih
sizleri de unutmayacaktır.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Bu vesileyle,
Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Meclis
Başkanımıza, bugün görev başında olan
Ulaştırma ve Altyapı Bakanımıza ve önceki
bakanlarımıza da şükranlarımızı arz ediyorum.
ALİ ŞEKER (İstanbul) – Pamukova…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Pamukova,
Tavşancıl…
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Bu bütçeye katkıda
bulunan bütün milletvekili arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; sözü uzatmadan birkaç satırda görüşlerimi arz etmek
istiyorum.
Son on altı yılda yapılan
yatırımlarla ülkemizin her köşesi erişebilir ve
ulaşılabilir hâle gelmiştir. Yollar bölünmüş, milletimiz
daha da güçlü birleştirilmiştir. Marmaray, Yavuz Sultan Selim
Köprüsü, Avrasya Tüneli, Körfez Geçişi, dünyanın gıpta
ettiği İstanbul Havalimanı hepimizin gururu olmuş, hava
yolu da halkın yolu olmuştur.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2003 yılındaki demir yollarının eski
fotoğrafını hatırlatmak istiyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Biz de Pamukova’yı,
Tavşancıl’ı, onları hatırlatalım sana.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Ulu Önder Atatürk
“Demir yolları refah ve ümran tevlit eder.” diyerek demir yollarında
seferberlik başlatmış ancak sonraki altmış yıl
demir yollarına gerekli yatırım yapılmamış,
tabiri caizse çivi bile çakılmamıştı. Trenlerin ve
hatların bakımı bile yapılamıyordu, hatların
yüzde 80’inde sinyal de yoktu.
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Hiç olmazsa insanlar
ölmüyordu.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Ya Başkanım, böyle
olur mu?
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Demir yolcular kendi
içine kapanmış, demir yollarını ayakta tutmaya
çalışıyordu.
MAHMUT TANAL (İstanbul) – İnsanlar
ölmüyordu.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ya bırak onu!
Marşandizi anlatıyor! Bırak onu ya!
VELİ AĞBABA (Malatya) – 9 kişi öldü,
sayın milletvekili de bu işin sorumlularından birisi.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar…
Değerli arkadaşlar, lütfen, hatibi izleyelim.
Sayın Akar, değerli arkadaşlar;
lütfen, rica ediyorum.
Siz buyurun, devam edin.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Arkadaşlar, herkes
bilir ki tren beni sever ben de treni. Öyle sizin sevdiğiniz gibi de
değil. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Siz, lütfen, Genel Kurula hitap edin.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Yani her gün sabahleyin
gidip rayları öpmüyoruz. Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi, trene
hizmet ediyoruz ve treni Türkiye’de var etmek için elimizden gelen her
şeyi yapıyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) – Bir sürü insan
öldü, bunun hesabını vermeyecek misiniz? Hayret bir şey ya!
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Demir yolcular kendi
içine kapanmış, demir yollarını ayakta tutmaya
çalışıyordu.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Yüzlerce insan
ölmüş, binlerce…
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) –
Halkımızın yüzde 100’ü demir yollarını seviyor ama
sadece yüzde 5’i trene biniyordu.
BAŞKAN – Sayın Ağbaba, lütfen…
VELİ AĞBABA (Malatya) – Sayın
Başkan, olmaz ki böyle bir şey. Bir sürü insan ölmüş,
sorumluluğu ellerinde.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) –
Halkımızın demir yolu sevgisinden güç alarak Hükûmetimiz
tarafından demir yollarımız, cumhuriyetimizin ilk
yıllarında olduğu gibi, Ulu Önder Atatürk’ün izinden giderek
devlet politikası hâline getirildi.
VELİ AĞBABA (Malatya) – 1.600 insan
ölmüş bu kazalarda. Bunun hesabını vermeyecekler mi?
İnsanın biraz yüzü kızarır.
BAŞKAN – Lütfen, değerli arkadaşlar.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - AK PARTİ
tarafından bugüne kadar 6 milyar TL’si sinyal olmak üzere 61 milyar TL
yatırım yapıldı.
VELİ AĞBABA (Malatya) – AK PARTİ
döneminde, bugüne kadar 1.650 kişi ölmüş tren kazalarında,
yazık.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Sinyalizasyon
olmadığı için insanlar öldü. Yenimahalle’deki kazada
sinyalizasyon olmadığı için öldü, hangi sinyalden
bahsediyorsunuz?
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - Böylece yeni
hızlı tren hatları, Marmaray işletmeye alındı.
Dünyada 8’inci hızlı tren ülkesi olduk. (AK PARTİ
sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Sinyal sistemi
yüzde 20’den yüzde 50’ye çıkarıldı.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Var var, dün de
vardı.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - Millî sinyal başta
olmak üzere yerli bir demir yolu endüstrisi kuruldu. Bütün hatlar yenilendi,
bütün hatlar. Emniyet yönetim sistemi kuruldu. Demir yollarında yolcu
sayısı 2,5 kat artarak 188 milyona, yük miktarı da 2,5 kat
artarak 32 milyon tona ulaştı.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Dünyanın en
güvenli ulaşım aracını en güvensiz hâle getirdiniz.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - Hükûmetimize ve demir
yolculara teşekkürü bir borç biliyorum. Ancak, demir yollarını
ayağa kaldırmak için en az bu kadar daha yatırım
yapmamız gerekiyor ve buna herkesin destek olması gerekir, bunun için
çağrı yapıyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Demir
yollarında sizden fazla kaza yapan ülke var mı? Dünyada 1’inciyiz,
dünyada! Tren kazalarında dünyada 1’inciyiz, bunu da söylesenize. Dünyada
trenden insan öldüren tek ülkeyiz biz.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - Elbette hedeflerimiz
var; 2023 hedeflerine ulaşacak, demir yollarımızı 25 bin
kilometreye çıkaracak ve Türkiye’nin yüzde 72’sini hızlı trenle
tanıştıracağız. (AK PARTİ sıralarından
“Bravo” sesleri, alkışlar)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Bizi hiçbir
şeyle tanıştırmayın,
tanıştırdığınız trenler insanların
ölümüne sebep oluyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Dünyada 1’inciyiz,
dünyada.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - Sayın Başkan,
değerli milletvekillerimiz…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Toparlayın Sayın Karaman,
bir dakika ilave ediyorum.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - …evvelsi gün, 13
Aralık 2018 Perşembe günü Ankara’da hepimizi üzen elim bir tren
kazası meydana geldi. Kazanın savunulacak bir tarafı yoktur.
Kazanın savunulacak bir tarafı yoktur. Kaza savunulamaz. Ancak ben
burada bu konuyla ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum eğer
dinlerseniz.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Dünyada 1’inciyiz,
sayenizde.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Hesap
verin o zaman.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Hesap verin, hesap.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, lütfen,
rica ediyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Olmaz ki, dünya
1’inciliği… Dünyada 1’inciyiz kazalarda.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Biz
hesabımızı verdik, veririz de.
BAŞKAN – Tamamlayın siz
konuşmanızı Sayın Karaman.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - Bakın, boşuna
bağırmayın, ben söylüyorum, tren beni sever ben de treni çok
severim. Onun için de sahip oluruz. (AK PARTİ sıralarından
“Bravo” sesleri, alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Karaman, siz Genel Kurula
hitap edin.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Suçlunun
başı sensin. Ya makinisti cezaevine atıyorlar ya bekçiyi. Genel
Müdüre bak!
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - Trenlerin işletim
sistemi dünyada iki farklı yöntemle yapılır; birisi sinyal
sistemi, diğer yöntem de TMİ sistemi.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Ne oluyor? Çok
adam öldürürsen, genel müdürsen
milletvekili oluyorsun; ödül veriyorlar.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) - Merkezden idare edilen
TMİ sistemi yani trenlerin merkezden yönetim sistemi. Tren
hızları 120 kilometre hızın altındaysa bu sistem
kullanılır.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Ne kadar çok kaza
olursa, kaza yapan genel müdürü vekil yapıyorlar. Yazıklar olsun!
Olmaz ki!
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, lütfen…
Lütfen, değerli arkadaşlar…
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – 120 kilometrenin
üzerinde sinyal mecburdur ama 120 kilometrenin altında TMİ sistemi
de…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Karaman, bir dakika daha
vereyim. Toparlayıp selamlayalım Genel Kurulu.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – İkisi de
uluslararası sisteme uygundur. Ülkemizde yüksek hızlı trenler
tüm dünya hızlı trenlerinde olduğu gibi ERTMS sistem sinyaliyle
çalışmaktadır. Ülkemizdeki hızlı tren hatları
dünyanın en yüksek teknolojisiyle donatılmıştır.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – O yüzden
mi çok kaza oluyor?
VELİ AĞBABA (Malatya) – Dünyada… En çok
kaza yapan, insan öldüren genel müdürü milletvekili yapıyorlar.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Elbette sinyal
sisteminde, kamera sistemi de ihata sistemi de vardır. Ankara-Sincan
arası 2 yüksek hızlı tren hattı değil, konvansiyonel
hat statüsündedir.
VELİ AĞBABA (Malatya) – İnsanın
biraz yüzü kızarmalı. Yüzü de kızarmıyor.
BAŞKAN – Selamlayalım Sayın Karaman.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla) – Maksimum hızı
120 kilometredir ve 5 hatlıdır.
Ne olduysa oldu, onu bilmiyoruz,
savcılarımız inceliyor. Dün, her zaman 1’inci hattan giden tren
2’nci hattan gitmiştir.
Bütçenin hayırlı olmasını
diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, sisteme
giren bir iki arkadaşımıza yine 60’a göre söz vereceğim
çünkü sayın bakanlar konuşacak.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan…
BAŞKAN - Sayın Erel? Yok.
Sayın Emecan, buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
45.- İstanbul Miletvekili Emine Gülizar
Emecan’ın, ulaşımda altyapısı hazırlanmadan
yürütülen büyüme politikalarını değiştirmek için kaç kaza
olması gerektiğini Ulaştırma ve Altyapı
Bakanından öğrenmek istediğine, Ankara-Konya hattının
yapıldığı dönemdeki Ulaştırma Bakanı ile
TCDD Genel Müdürü hakkında soruşturma
başlatılmasını, İsa Apaydın ile Mehmet Cahit
Turan’ın istifasını beklediklerine ilişkin
açıklaması
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) –
Teşekkür ederim.
Sayın Ulaştırma Bakanı, bütçeniz
Ankara-Konya hattında yaşanan yüksek hızlı tren
kazasının gölgesinde görüşülmektedir. Tren hattının
yetersiz altyapıya rağmen, siyasi nedenlerle zamanından önce
hizmete açılması, daha Çorlu tren kazasının hesabı
verilmemişken yeni bir kazayla karşılaşmamız ve yine,
insanlarımızın hayatını kaybetmesi bana şu soruyu
sorduruyor: Ulaşımda hormonlu ve altyapısı
hazırlanmadan yürütülen büyüme ve üretim politikalarınızı
değiştirmeniz için daha kaç kaza olması gerekiyor? Sizden ve
Devlet Demiryolları Genel Müdüründen istifa bekliyoruz. Aynı zamanda,
geçmiş dönemdeki, bu hattın yapıldığı dönemdeki
Ulaştırma Bakanı ve Devlet Demiryolları Genel Müdürünün de
soruşturulmasını bekliyoruz. Yapmış olduğunuz,
sinyalizasyon olmazsa olmaz…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Arslan…
46.- Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın,
Çardak Havalimanı’ndaki taksi sorununa, Denizli-Aydın Otoyolu
Projesi’nin ne zaman yapılacağını, Denizli’nin Kale
ilçesini Muğla iline bağlayacak yol ile Çivril-Dinar yolunun ne zaman
tamamlanacağını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
KAZIM ARSLAN (Denizli) – Ulaştırma ve
Altyapı Bakanına soruyorum: Bir: Denizli-Çardak Havaalanı
arasında yolcu taşımacılığı yapan Pamukkale
Taksinin anlaşması haksız gerekçelerle iptal edilmiştir.
Şu anda, havaalanının içinde yolcu alan taksi hizmeti yoktur.
Taksiler havaalanı dışından yolcu alabilmektedirler. Bu
nedenle, durumun tetkik edilerek taksi hizmetinin Pamukkale Taksiye yeniden
verilmesini istiyoruz.
İki: Denizli-Aydın otobanı
projelendirildiği hâlde, her seçimde “Yapılacak.” diye söz
verilmesine rağmen 4 kez iptal edilmiştir, hâlâ
yapılmamıştır. Bu otobanın yapımına ne zaman
başlanacak ve ne zaman bitirilecektir?
Üç: Denizli-Kale-Muğla yolu, Çivril-Dinar
arasındaki yolun yapımı ne zaman tamamlanacaktır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Taytak, az önce sisteme
giremeyen arkadaşımız var, onun yerine size söz verelim.
Buyurun.
47.- Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet
Taytak’ın, 2018 yılında öğretmenlik mesleği
dışında kaç kişinin vekil öğretmen olarak
atandığını Millî Eğitim Bakanında öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
MEHMET TAYTAK (Afyonkarahisar) – Sorum Millî
Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk Beyefendi’ye: 657
sayılı Kanun’un 86’ncı maddesi çerçevesinde vekil öğretmen
istihdamı yapılabilmektedir. Buna göre 86’ncı maddede, boş
okul öğretmenliği kadrolarına açıktan vekil öğretmen
atanabileceği hüküm altına alınmıştır. İl,
ilçe millî eğitim müdürlüğüne yazılı olarak
başvuranların talebi uygun görülürse mülki idare makamlarından
ve bütçe uygulama talimatı hükmü gereğince Maliye
Bakanlığından izin alınarak ilgili kişiyi il, ilçe
millî eğitim müdürlüğü vekil öğretmen olarak atamaktadır. Fakat
hiçbir formasyon eğitimi almamış, öğretmenlik
mesleğinin meslek dersini bilmeyen kişilerin vekil öğretmen
olarak görevlendirilmesi eğitim sistemimizi derinden zedelemektedir. 2018
yılında öğretmenlik mesleği dışında ne kadar
kişi vekil öğretmen olarak atanmıştır? Sözleşmeli
öğretmenlik…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Akar, Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Engin Özkoç mazereti nedeniyle sizi
yetkilendirdi.
Bir dakika bir söz talebiniz var.
Ondan sonra sayın bakanlara
başlayacağım.
Buyurun.
48.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın,
TCDD’nin Türkiye’nin en borçlu kurumu hâline getirildiğine,
İstanbul-Ankara hızlı tren hattının tamamlanıp
tamamlanmadığını öğrenmek istediğine, TCDD eski
Genel Müdürünün yanlış bilgilendirdiğine ve özür dilemesi gerektiğine
ilişkin açıklaması
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum.
İki gün önce, gerçekten çok kötü bir kazayla
karşı karşıya kaldık ve insanlar hayatlarını
kaybetti. Aslında bu kazanın baş sorumlularından birisi de
biraz evvel kürsüde konuşan Devlet Demiryolları eski Genel Müdürü.
Bakın, Pamukova kazasını hatırlıyoruz,
“hızlandırılmış tren” dediniz, insanların
canına kıydınız orada.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) – Siz dediniz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Tavşancıl tren
kazasını hatırlıyorsunuzdur, döneminiz içerisinde ve Çorlu;
hemen, Çorlu’nun da peşinden Marşandiz İstasyonu’nda
insanlarımızın hayatını kaybettiği kazalar
yaşadık. Bunun baş sorumlusu aslında TCDD Genel Müdürüdür
ve siz aslında makasçıyı hapse yolluyorsunuz, TCDD Genel
Müdürünü Meclise yolluyorsunuz, ödüllendiriyorsunuz. (CHP
sıralarından alkışlar)
Bu kazaların baş sorumlusu TCDD Genel
Müdürüdür, onun döneminde yapılmıştır. Çok da garip
şeyler söyledi. Bu kazaya ilişkin özür dileyeceğine, bu
üretimlerde bu yapılar yapılırken bazı şovlara dönük
talepler olduğunu dile getirip de istifa etmesi gerekirken…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Devam edin, tamamlayın.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – …veya özür dilemesi
gerekirken burada, kalkmış, “Elli yıldır aynı hikâyeyi
okuyorlar, elli yıldır şöyle olmuş, böyle olmuş.”
diyen bir milletvekili ve eski genel müdürü dinledik.
Sevgili arkadaşlar, Demiryollarını
Türkiye’nin en borçlu kurumu hâline getirdiniz, en borçlu kurumu hâline
getirdiniz. Bakın, yük taşımacılığını
neredeyse sıfırladınız, yolcu
taşımacılığında bir yolcu
artışınız yok yani başarı hikâyesi yok.
Doğru, İstanbul’dan Ankara’ya kadar yaptınız ama Sayın
Genel Müdüre soruyorum, çoluk çocuğunun üzerine soruyorum:
İstanbul-Ankara Hızlı Tren Hattı tamamlanmış
mıdır? Bunun cevabını versin. Gelsin kürsüye, desin ki:
“Evet, tamamlanmıştır İstanbul Ankara Hızlı Tren
Hattı.”
Sinyal sisteminden bahsediyor, bir de TMİ
Sistemi’nden bahsediyor.
BAŞKAN – Toparlayalım yani Sayın
Akar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Toparlıyorum.
Evet, konvansiyonel hatlarda, tek hatlarda TMİ
Sistemi kullanılıyor -hayatım trenlerde geçti, öğrencilik
yıllarım- ama dünyanın hiçbir yerinde sinyalizasyonu olmayan
hızlı tren sistemi yok arkadaşlar, yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Bu Devlet Demiryolları
eski Genel Müdürü hem halkımızı hem Meclisimizi yanlış
bilgilendiriyor. Kendisini özür dilemeye davet ediyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Buyurun Sayın Karaman.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) – Sataşmadan…
BAŞKAN – Ben açayım, oradan, siz de bir
dakikada toparlayın. Artık Sayın Bakanlara söz vereceğim.
Yerinizden buyurun Sayın Karaman.
49.- Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman’ın,
Pamukova tren kazasının sebebinin yönetimsel değil kişisel
hata olduğuna ilişkin açıklaması
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) – Sayın
Başkanım, Sayın Haydar Akar her seferinde Pamukova
kazasıyla ilgili bir yorum getiriyor. Evet, ülkemizde Pamukova kazası
oldu ama Sakarya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından
saptandığı üzere 80 kilometre hızla gidilmesi gereken yerde
130 kilometreyle gitmeye çalıştığı için,
gidemediği için kaza oldu. Bir hız aşımıydı,
bizimle bir ilgisi olmadı, takipsizlik kararı alındı,
mahkeme de takipsizlik kararı verdi. (CHP sıralarından
gürültüler) Dolayısıyla yönetimsel bir hata değil, sadece
kişisel hataydı.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Gergerlioğlu, buyurun.
Sayın Millî Eğitim Bakanımız,
Sayın Gergerlioğlu’ndan sonra size söz vereceğim, ona göre
hazırlanırsanız…
Buyurun.
50.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk
Gergerlioğlu’nun, Muş ilinin Korkut ilçesi Çakırlı köyü
ilköğretim öğretmeninin görevden alınma sebebine ilişkin
açıklaması
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Millî Eğitim Bakanına
soruyorum: Geçtiğimiz gün ilginç bir görevden alma olayı
yaşandı. Muş ilinin Korkut ilçesi Çakırlı köyü
ilköğretim öğretmeni görevden alındı. Nedeni, yoksul bir
öğrencisinin çantası olmadığı için battaniyeden annesi
çanta oluşturmuş, bunu kullanan öğrencinin
fotoğrafını çekmekti. Bu fotoğrafı kullanıp,
çekip sosyal medyada paylaştığı için bu öğretmen
görevden alınmış. Şimdi, sormak istiyorum: Bu
yoksulluğun teşhiri suç mudur yoksa bu yoksulluğa çare bulmamak
nedir? Bunları açıklamanızı istiyorum.
Ayrıca, Sayın Ulaştırma
Bakanı, Gebze Viyadüğü’ndeki kaza “Geliyorum.” diyordu, 5 kişi
ölmüştü işçilerden. Bu konuda da soru önergesi vermiştik,
denetimlerin yapılmadığı apaçık ortadaydı ancak
son Gebze Viyadüğü kazasında 3 kişi daha öldü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Gergerlioğlu.
Değerli milletvekilleri, şimdi söz
sırası, yürütme adına ilk olarak Millî Eğitim Bakanı
Sayın Ziya Selçuk’a aittir. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz otuz dakika Sayın Selçuk.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ZİYA
SELÇUK – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi
saygılarımla selamlıyorum.
Millî Eğitim Bakanlığı
Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu, Ölçme, Seçme ve
Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ve üniversitelerin 2019
yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2017 Yılı
Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Teklifleri’ni Türkiye ve Orta Doğu Amme
İdaresi Enstitüsünün 2017 yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu
Teklifi’ni sunmak ve Bakanlık faaliyetlerimiz ile hedeflerimiz
hakkında bilgi vermek üzere huzurlarınızda bulunmaktayım.
Bu vesileyle Genel Kurulumuzun Başkan ve tüm üyelerini tekraren
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; eğitimin, zamanın ruhuna uygun olarak
değişen ve gelişen birikim ve tecrübeler
ışığında yenilenen bir süreç olması, aslında
eğitimle ilgili ne yapmamız gerektiği hususunda bize bir yol
açıklığı gösteriyor. Bu temel hedef doğrultusunda
çağın gerektirdiği becerilerle donanmış, hem millî
kültür ve hem de insanlığın genel değerleri üzerinden bir
eğitim sürecini yaşama ve yaşatma azmi söz konusu.
Millî Eğitim Bakanlığı olarak
herkesin eğitim ve öğretime eşit ve -daha ilerisi- adil
şartlar altında erişmesi, çağın gerektirdiği
bilgi ve becerilere sahip olan bireylerin yetiştirilmesi bizim genel
olarak önceliğimizdir. Bu önceliğimizi, bildiğiniz gibi 2023
Eğitim Vizyonu dokümanında ifade etmeye çalıştık ve bu
dokümanla birlikte de üç yıllık bir yol haritası ortaya koymaya
gayret ettik. Eksiğiyle fazlasıyla bu dokümanın, hangi ay, hangi
yıl, hangi iş ve işlemlerin ne şekilde yapılacağı
konusunda çok bariz bir yol haritası olduğunu söylemek isterim. Bu
yol haritasının ortaya çıkmasıyla ilgili birkaç temel
argümandan söz edilebilir. Bunlardan bir tanesi insanla ilgilenen bir kurumun,
insana dair bir felsefe arzıyla karşınıza gelmesidir ve bu
felsefenin sadece belirli bir bağlamda değil, insanlık için
mesajı olan bir felsefe olması gerekliliği de bu metinde ortaya
konulmaktadır.
Bizim bu sistem içerisinde, vizyon dokümanına
bağlı olarak yapmak istediğimiz bir başka husus da şu:
Eğitim bir kurumdur, dolayısıyla bir sistemdir, alt sistemleri
ve bileşenleri vardır. Bu bileşenlerin her birisinin birbiriyle
nasıl ve ne tür bir ilişkisi olduğunun bir matris üzerinde
temsili söz konusudur bu dokümanda.
Bu matrisin varlığının temel
faydasını şöyle izah etmek mümkün olabilir: Biz eğitimle
ilgili bir karar alacağımızda, aldığımız her
kararın eğitimin alt sistemlerinin hangisinde ne tür bir
değişime yol açacağının önceden simüle edilebilmesi
gerekiyor. Yani bir karar destek sistemi vasıtasıyla, eğitimde
alacağımız her bir kararın insan kaynaklarıyla ilgili
maliyeti, psikolojik maliyeti, sosyal maliyeti, finansal maliyeti, bütün bu
maliyetlerin bir çözümlemesine ihtiyaç duyuluyor. İşte, bu
ihtiyacı karşılamak için de bu matris düzeninde bir sistem
analizi gerekiyordu ve bir altyapı kurma ihtiyacımız vardı.
Bu altyapının elbette geçmişe dönük
olarak 2002 yılından beri AK PARTİ döneminde öğretmen
açığı açısından, derslik sayısı
açısından ve diğer bütün nicel değerler ve “aset”ler
açısından birçok şeyin yapıldığını ve
birçok şeyin tamamlandığını kanıta dayalı olarak
göstermemiz mümkün.
Bu süreçte, daha önce 1, 2 ,3 denilen bir süreçte,
biz şimdi 4, 5, 6 demeyi hedefliyoruz ve mevcut yapılanın
üzerine daha ilerisini koymakla ilgili bir gayretimiz var. Bu gayret
çerçevesinde, malumunuz bütçe olarak 161 milyar 612 milyon TL bir
belirlenmişlik söz konusu. Bu rakam 2019 yılı merkezî yönetim
bütçesinin yaklaşık yüzde 17’sini oluşturmaktadır. Söz
konusu bütçe çerçevesinde, Bakanlığımız tüm toplum
kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim öğretim
hizmetlerini yürütmeye çalışmaktadır.
Burada uzun uzun okul sayıları ve
öğretmenlere ilişkin nicel değerlerden çok fazla söz etmek
istemiyorum ama mevcut sorunlarımız var. Bu sorunların
azaltılması ve bu sorunların giderilmesine ilişkin de somut
yol haritalarımız söz konusu ve bu üç yıllık vizyon
dokümanı çerçevesinde mevcut problemleri nasıl
iyileştireceğimiz ve nasıl yol alacağımızı
net olarak ortaya koyduk.
Biz eğitime Türkiye’nin en büyük sorunu olarak
bakmıyoruz, biz eğitime en büyük çözümü olarak bakıyoruz. Bundan
dolayı da bu konuda çok umutluyuz ve bu umudumuzu Meclisimizin
desteğiyle doruklara taşıyacağımız konusunda da
inancımız tamdır. Okul terkleri gibi, öğrencilerin
barınma sorunları gibi, eğitim öğretim süreçlerinin daha
güvenli ortamlarda yapılması gibi konularda bazı
sorunlarımız var ve bu sorunları halletmekle ilgili de ne tür
bir iş ve işlem süreci gerçekleştirilecek, bunlara ilişkin
araştırma, planlama ve uygulama stratejilerimizi ortaya koymuş
durumdayız. Nitekim vizyon dokümanında da hedeflenen bütün iş ve
işlemlerin hepsinin fizibilitesi ve maliyet analizleri
yapılmıştır. Bunları yaptığımızda
Türkiye üç yıl sonra, dört yıl sonra, beş yıl sonra
eğitim sistemi açısından nerede olacak, bu soruya ilişkin
de bazı simülasyon çalışmalarımız, modelleme
çalışmalarımız var.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; eğitim sisteminde öncelikle
vurguladığımız bir kavram öğretmenlikle ilgili çünkü
biz öğretmeni bütün eğitimsel, öğretimsel araç gereç, özne ve
nesnelerin çok ötesinde görüyoruz. Öğretmenin terbiye rolünün, öğretmenin
mürebbiyelik rolünün, öğretmenin insan yetiştirme ve şahsiyet
oluşturma rolünün çok çok değerli olduğunu düşünüyoruz
çünkü şahsiyeti şahsiyet bina eder. Eğer öğretmenin güçlü
bir şahsiyeti olursa o zaman öğretmenliğin sadece basit bir
öğretim meselesi olmadığını, aslında her
öğretmenin kendi öğrenme yolculuğu olduğunu, kendi kemalat
serüveni olduğunu da ortaya koymuş oluruz. Bu nedenle,
öğretmenlerimize gerçekten çok önem veriyoruz ve bunun
kaynağından düzenlenmesi açısından da yükseköğretimde
öğretmen yetiştirmede yeni bir tasarım, yeni bir tasavvur ve
yeni bir yol haritası üzerinde de Yükseköğretim Kurulumuzla gayet
olumlu bir iş birliği içerisinde bir protokol imzaladık ve
öğretmen yetiştirmeyi kaynağından düzenleyen yeni bir yol
haritasına da şu anda sahibiz. Hemen ikinci dönem bunun
pilotlarıyla ilgili de çalışmalarımız
başlıyor.
Öğretmenin ve okul yöneticilerinin bu
çerçevedeki rolünü biraz daha vurgulamakta yarar var. Bir söz vardır
eğitim bilimcilerinin çok sıklıkla kullandığı,
“Bir okul, müdürü kadar okuldur.” O sebeple okul müdürlerinin, okul
yöneticilerinin eğitimini de çok çok önemsiyoruz ve bununla ilgili olarak
da önümüzdeki süreçte bütün okul müdürlerinin belirli bir ehliyet ve nitelik
çerçevesinde sınavla alınması ve bu sınavın sonucunda
da gereken hizmet içi eğitimlerinin yapılmasının
üniversitelerle iş birliği içerisinde gerçekleştirilmesinin yol
haritasını da şubat ayından itibaren koymuş
olacağız ve hemen okul dönemi, sezonu kapandığında da
onların eğitimleri başlamış olacak.
Bizim Yükseköğretim Kuruluyla
gerçekleştirilecek iş birliği ve koordinasyon
aracılığıyla yapmak istediğimiz bu öğretmen ve
yönetici eğitimlerinin yüz binlerce öğretmenimize belirli bir süreç
içerisinde, takvim içerisinde hepsinin lisans üstü düzeyinde -bu sertifikasyon
temelli olabilir, tezsiz yüksek lisans olabilir, tezli yüksek lisans olabilir-
ücretsiz olarak sağlanması da bizim desteklerimiz arasında yer
alıyor.
Burada sertifikasyon sistemlerini çok çok
önemsiyoruz çünkü bunu özellikle meslek liseleri açısından da biraz
sonra ifade edebileceğim gibi, kredilendirmekle ilgili de bir modellememiz
söz konusu.
Türkiye'nin bu çerçevede öğretmenine
yapacağı yatırımla ki bilirsiniz birçok uluslararası
metinde “Hiçbir ülkenin eğitim sisteminin kalitesi öğretmeninin
niteliğini aşamaz." der. Dolayısıyla bizim temel
problematiğimiz öğretmenimizin niteliğini yükseltmek için gayret
sarf etmek. Birçok Anglosakson ülkesinde artık mezuniyetten iki sene sonra
mezuniyet not ortalamasını dikkate almamaya başladılar
çünkü “İki yıl içinde bilgiler değişti ve sizin o bilgilere
sahip olmanızın bir değeri yoktur.” şeklinde bir argüman da
geliştiriyorlar.
Bu müddet içerisinde, okullarımızda
öğretmen başına düşen öğrenci sayımız
ilköğretimde 16’ya, ortaöğretimde de 12’ye düşmüş durumda.
Ülkemizin tüm coğrafi bölgelerindeki öğretmen doluluk oranları
birbirine yakın bir orana yükselmiş, norm kadro doluluk oranları
Doğu Anadolu’da yüzde 89, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 88, ülke
genelinde ise yüzde 89 oranındadır, seviyesindedir. Bu, Türkiye’de
artık öğretmen tedariki konusunda çok büyük bir problem
yaşamadığımızı ama çeşitli düzenlemelerle
bir optimizasyon ihtiyacının da bulunduğunu gösteriyor.
Öğretmenlerimizin mali ve sosyal hakları
üzerinde de önemli iyileştirmeler yapılmış ve
Bakanlığımız bünyesinde göreve yeni başlayan 9’uncu
derece 1’inci kademedeki bir öğretmenimizin maaşı 3.320 TL, ek
ders ücreti net 13,90 TL olmuştur. Haftada on beş saat, ayda
altmış saat ek ders veren bir öğretmene 834 Türk lirası ek
ders ücretiyle birlikte toplam 4.154 Türk lirası aylık ücret olarak
ödenmektedir. Ayrıca, tüm öğretmenlerimize eğitim öğretim
yılı başında “eğitim ve öğretime
hazırlık ödeneği” adı altında 1.130 lira
ödenmiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; eğitim ve öğretime erişimin artırılarak
fırsat eşitliğinin sağlanması konusunda
yaptığımız bazı çalışmalar söz konusu,
kısaca onlardan da bahsetmek isterim. Aile, Çalışma ve Sosyal
Hizmet Bakanlığı ile Bakanlığımız
arasında yapılan protokol çerçevesinde 2003 yılından
itibaren Türkiye çapında şartlı eğitim yardımı
devam ediyor. Okul öncesi ve ilköğretime devam eden erkek ve kız
çocukları için belirli ödemeler yapılıyor.
Nitelikli bir eğitim için öncelikle eğitim
altyapısının tamamlanması gerekiyor. Burada “altyapı”
kavramı nedir, ne anlıyoruz; kendimizi ifade etmek
bakımından bunu önemsiyorum. Altyapının sadece fiziksel bir
altyapı olmaktan öte, insan kaynaklarıyla ilgili, yazılım
altyapısıyla ilgili, sosyal atmosfere ilişkin eğitimin
mutabakat sahası kapasitesi altyapısıyla ilgili birçok altyapı
parametresinden söz etmek mümkün. Bu kapsamda da derslik başına
düşen öğrenci sayısını azaltmak ve ikili öğretime
son vererek tüm okullarımızda tam gün eğitim ve öğretime
geçmek için okul ve ek derslik yapımı çalışmaları da
kararlılıkla sürdürülüyor.
Elbette Türkiye’nin bazı sorunları da var
göçle ilişkili, Suriye’deki savaşla ilgili ve bizim daha önce 2000’li
yılların başında derslik başına 36
öğrenciden söz ederken şimdilerde ortalama 20-24 arası
öğrenci sayısından söz ediyor olmamız… Aslında 36’da
kalsa sınıflar şu anda Türkiye’nin derslik açığı
gibi ya da ikili öğretim gibi bir derdi, bir sorunu olmaz ama bütün
bunları kendi bağlamında değerlendirip bir maksimizasyon
amacından ziyade bir optimizasyon maksadımız olduğunu da
ifade etmek isterim.
Her eğitim kademesinde derslik başına
düşen öğrenci sayısı yeni yapılan derslikler sayesinde
ülke genelinde her geçen gün azalmaktadır. Bütün bu çalışmalar
sonucunda da ilköğretimde 24, ortaöğretimde ise 21’e
düşmüştür derslik başına düşen öğrenci
sayısı.
Öğrenme süreçlerinde teknoloji desteği
konusunda bilhassa altyapı anlamında da ciddi çalışmalar
gerçekleştirilmiş, 432 bin civarında akıllı
etkileşimli tahta okullarımıza yerleştirilmiştir.
15.103 okulda da 1 milyondan fazla UC kurulumu yapılmış, sanal
ağlarla ilgili internet erişimi altyapısı da
sağlanmıştır. Bununla ilgili önümüzdeki süreçte yeni bir
yorumla, özellikle içeriğin daha çok öne çıktığı bir
yaklaşımla teknolojiyle ilişkimizin, öğrenme kalitemize
yönelik ilişkimizin gözden geçirilmesinden de söz edebilirim.
Biraz önce de ifade edildiği gibi, ücretsiz
ders kitabı dağıtımı ve benzeri konularda çok ciddi
rahatlamalar var ve biz şu anda bunların daha kaliteli, daha
hızlı nasıl yapılabileceği konusunda üniversitelerle
çeşitli araştırmalar yürütüyoruz.
İlköğretim ve ortaöğretim
öğrencilerine verilen burslar, eğitim ve öğretime erişimi
artırarak fırsat eşitliğinin sağlanmasına
katkı sağlayan genel uygulamalardan biri ama çok önemli. Çünkü bu
burslar, eşitliğin ötesinde adalete hizmet etmesi
bakımından büyük bir değer taşıyor.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemizin her çocuğu, gözümüze bakan her
evladımız bizim için çok değerli ve eğitime
erişimlerini sağlamak bizim bir vebalimiz, bizim bir borcumuz.
Eğer bu konularda bir eksiğimiz varsa bu eksikliklerimizi gidermek
için muhakkak surette, özellikle dezavantajlı olan
okullarımızdan başlamak üzere kaynak yönetimi ve transferi
konusunda bir strateji benimsediğimizi de ifade etmek isterim. Türkiye’de
tekil olarak bazı olaylardan ya da güncel birtakım hadiselerden
elbette söz ediliyor. Bunların bir kısmı gerçekten söz konusu,
bir kısmıyla ilgili yanlış anlamalar var ama bu konularla
ilgili çeşitli duyurular yaparak konulara açıklık getirmeye de
gayret ediyoruz.
2018-2019 eğitim öğretim yılında
toplam 1 milyon 320 bin 708 öğrenci -biraz önce üzerinde durulduğu
için ben de biraz durmak istiyorum- taşıma hizmetlerinden
faydalanıyor. Bakanlık bütçemiz ve Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan taşıma ve öğle
yemeği hizmetleri için toplam 4 milyar 156 milyon lira da kaynak
ayrılmıştır. Taşımalı eğitimin belli
bir strateji dâhilinde rahatlatılması ve bunun öğrenme
kalitesine etkisi çerçevesinde bir değerlendirmeye tabi tutulması zaruridir.
Çünkü taşımalı eğitim kötüdür ya da iyidir diye bir
şey söylemekten çok, rasyonel olarak neye hizmet ettiğine bakmak
lazım. Bugün Kanada’da da benzer bir durum var, Amerika’da da benzer bir
durum var, Yeni Zelanda’da da benzer bir durum var. Bu, yerleşim
yerlerinin dağınıklığından ya da göçlerle
ilişkili birtakım durumlardan kaynaklanan birçok parametreden
etkileniyor. Ama bu etkileri sağlıklı analiz edip nerede
gerçekten ihtiyaç var, nerede gerçekten ihtiyaç yok; bununla ilgili de bir
analiz çalışmamız söz konusu.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ekonomimizin uluslararası rekabet gücünün
artırılması ve nitelikli iş gücü ihtiyacının
karşılanması için çok önemsediğimiz bir konu, mesleki ve
teknik eğitim meselesi. Belki bir yılın içerisinde Millî
Eğitim Bakanlığında en fazla nerede mesafe alınacak,
en çok nerede başarı sağlanacak diye bir sual söz konusu olsa
bunun mesleki ve teknik eğitim olduğunu çok rahatlıkla
söyleyebilirim. Çünkü mesleki, teknik eğitimin ülkenin iktisadi
hayatı ile eğitim hayatının buluşturulması ve
senkronizasyonu konusundaki etkisi çok çok önemli. Eğer biz mesleki ve
teknik eğitimi dış ticaret açığımızla
ilişkilendirmezsek, organize sanayi bölgelerimizle
ilişkilendirmezsek, mevcut kaynak yönetimimizle ilişkilendirmezsek
oralar sadece okul olurlar yani hayata dokunan, sanayiye dokunan, ekonomiye
dokunan kurumlar olamazlar. Burada çok basitçe neler
yaptığımız konusunda birkaç örnek vermek isterim.
Bir defa, teorik derslerin çok fazla olması ve
işbaşı eğitim, üretimle eğitim kavramlarının
zayıf olmasının söz konusu olduğu bir durumla ilgili tedbirler
almak. Bütün okullarımızı belirli fabrikalarla,
işletmelerle doğrudan doğruya irtibatlandırmak,
yönetimlerinde birtakım ortak çalışmalar ve konsorsiyumlar
oluşturmak. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile
okullarımız arasındaki ilişki ve iletişimi yeni bir
protokole bağlıyoruz. Bunun dışında, iş garantili
onlarca okul kuruyoruz, hiç olmayan şu anda. Basit bir örnek vereyim.
Mesela, kol saatlerinin mikro mekaniği konusunda Türkiye’de maalesef bir
okul yok. Bunun gibi detaylı olan birtakım mekanik ögeleri olan araç
gereçlerin tamiri de Türkiye’de mümkün değil. Ama bunun için
kuracağımız okullar birçok konuda, örneğin ASELSAN’la
yaptığımız savunma teknolojilerine dayalı lazer ve
optik sistemlerine ilişkin okulların kurulması, askerlikle
ilgili kolaylaştırmaların getirilmesi, meslek okullarına
SGK primleriyle ilgili yeni tedbirlerin alınması gibi çok sayıda
mesleki eğitimi öne çıkaracak olan birtakım tedbirler söz
konusu.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bunu sadece eğitim sisteminin ülkemizde iyileştirilmesi
olarak görmüyoruz, küresel rekabetin bir ana problemi olarak görüyoruz, o
bakımdan çok önemli. Bilim, sanat, spor ve benzeri alanlardaki özel
yetenekli çocuklarımızın yeteneklerine uygun eğitim
ortamı sağlamakla ilgili de yeni bir modernizasyon süreci
içerisindeyiz. Biliyorsunuz, BİLSEM’ler söz konusu ve buralarda çok güzel
hizmetler yapılıyor. Bunların reorganizasyonu ve birtakım,
bizim “design factory” dediğimiz yeni yapılarla, sistem merkezleriyle
ilişkilendirilmesi gibi yeni anlayışlarla hemen şubat
ayında pilotlarını başlatıyoruz. Yine şubat
ayında tasarım beceri atölyelerinin pilotlarını kuruyoruz
ve bunların ISCED’e dayalı sektöriyel
dağılımını lise, ortaokul ve ilkokula iz düşümünü
koyacak şekilde, atölye temelli bir öğretime, eğitime doğru
geçiyoruz ve bu bağlamda da özel yetenekli öğrencilerimiz için
Türkiye’ye bir seçici ulusal merkezi, bu çocukları seçme ve
yerleştirmeyle ilgili bir merkez kurmak ve bu merkezin üniversitelerle
iş birliği içerisinde Türkiye’deki üstün yetenekli, özel yetenekli
olan bütün çocukları belirlemesi ve bunlarla ilgili üç katmanda
tedbirlerin alınması söz konusu olacak.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemizde özel öğretim alanında da ciddi bir yük
yüklenilmiş durumda. Bu bağlamda özel okullarımızın
sayısı giderek artıyor. Ancak mevcut durumda kalitenin de
yükselmesine ilişkin ve bir özel okul açmanın standartları ve
ana şartları konusunda da bazı tedbirler alıyoruz. Bunu da
kamuoyuyla yıl başında paylaşacağız. Bu arada,
Bakanlığımızın başlattığı
eğitim öğretim desteği uygulaması da artarak ve
geliştirilerek devam edecek.
Bilgilerinize sunmak istediğim bir başka
husus da yurt dışı eğitim öğretim faaliyetleriyle
ilgili. Yurt dışı bizim aslında çok daha fazla ilgilenmemiz
gereken bir alan. Oradaki yurttaşlarımızın
bulundukları durum, oradaki yeni nesillerin
karşılaştıkları problemler bizim hususen ilgilenmemiz
gereken konular ve onların aslında oluşturduğu katma
değerin Türkiye’ye nasıl intikal ettirileceği konusunda da bütün
dünyadaki yurttaşlarımızı, başka ülkelerde
yaşayan yurttaşlarımızı Türkiye’ye davet edip, onlarla
strateji çalışmaları yapıp neler yapabileceğimize dair
de karar süreci arefesindeyiz, şu ana kadar belli bir olgunluğa da
gelmiş vaziyette.
Bakanlığımızca açılan, yurt
dışında yaşayan vatandaşlarımızın
çocuklarının devam ettiği 16 ilkokul, 23 ortaokul, 26 lise,
TÖMER merkezi gibi birçok kurumumuz var. Bu kurumlarımızı da
takip ediyoruz. Türkiye Maarif Vakfı da bu anlamda oldukça fonksiyonel ve
stratejik bir kurumumuz. Bizim Millî Eğitim Bakanlığı
içerisinde Maarif Vakfıyla çok işlevsel bir iş birliğimiz
var ve sürekli alışveriş yaparak, belli konuları
paylaşarak da güçlenmesine katkı sağlıyoruz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Bakanım, Siverek
ilçesinin Yoğunca köyünde çocuklar eşeklerle okula gidip geliyor;
Yoğunca köyü, Siverek ilçesi.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ZİYA
SELÇUK (Devamla) – Ayrıca, 1416 sayılı Kanun kapsamında da
yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını
karşılamak amacıyla Bakanlığımız
tarafından üniversiteler ve bazı kamu kurumları adına yurt
dışındaki üniversitelere lisansüstü öğrenci gönderiyoruz.
Ben bir bilim insanıyım, Türkiye’de böyle
bir okula ulaşım durumunda olan kaç çocuk vardır ve bunu
nasıl genelleyebilirsiniz konusunda bir sual olduğunda biz
istatistiksel bir analiz yaparız ve bu tür bir sorunun sorulmasını
bir daha istemeyiz bir akademik bakış açısı içerisinde.
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Çözüm bulmayacak
mısınız? Eşeğin sırtında Siverek’te çocuklar
okula gidip geliyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar,
Sayın Bakanı dinleyelim lütfen, soru-cevaplarda sorularınızı
sorarsınız.
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Dinliyoruz. Çözüm
bulun.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SÜREYYA
SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Sayın Tanal kendini komisyonda
zannediyor.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ZİYA
SELÇUK (Devamla) – Yükseköğretim anlamında da oldukça rekabetçi bir
anlayışa ihtiyacımız var ve yükseköğretime erişim
ve yükseköğretim alanındaki okullaşma oranının kalite
bazlı ilerletilmesi ve Yükseköğretim Kalite Kuruluyla
ilişkilendirilmesi zaten bu amaca yönelik. Biliyorsunuz
yükseköğretimde yapısal bir değişiklik
çalışması da söz konusu. Yükseköğretim Kalite Kurulunun
oluşturulması ve misyon farklılaştırılması
süreçleri de bunu destekleyen hususlar. Üniversitelerimizin bir
kısmında araştırma, bir kısmında teknoloji, bir
kısmında da bölgesel katkı sağlama
çalışmaları ağırlıklı olarak devam ediyor.
ÖSYM de birlikte
çalıştığımız ve iş birliği içerisinde
olduğumuz kurumlar arasında. ÖSYM’yle ilgili biraz önce çok
sayısal veri konuşulduğu için burada zamanınızı
almak istemiyorum ama 2019 yılında 186 sınav
koordinatörlüğü aracılığıyla yaklaşık 8
milyon aday için sınav gerçekleştireceğini ifade edebilirim.
Bütün bunlar belli bir takvim içerisinde ve belli bir akreditasyon
yapısı içerisinde devam ediyor. Bununla birlikte, ÖSYM’nin açıklanan
sınav takvimi çok önemli.
ÖSYM’nin sınav takvimi içerisinde hizmetlerini
yerine getirirken elektronik sınav uygulamasının
yaygınlaşması da çok önemli. Elektronik sınavın
giderek uluslararasılaşması ve bazı becerilerde daha çok
kullanılması söz konusu. Örneğin Türkçede dört dil becerisinin
ölçülmesi şu ana kadar söz konusu değil. Birkaç ay içerisinde biz
Türkçenin de dört dil becerisi üzerinden uluslararası standartlar
çerçevesinde nasıl ölçüleceğine ilişkin altyapı
çalışmalarımızı tamamlayıp yazılımını
da bütün Türkiye’de uygulama olanağı bulmuş olacağız.
Yine, benzer bir şekilde, yerli anlamda, dört
dil becerisi anlamında, İngilizce ve benzeri yabancı dillerde de
beceri ölçme testleri, araçları gereçleri üretmekle ilgili de birkaç ay
içerisinde somut bir yazılım ortaya koymuş olabileceğiz.
Bu anlamda yapılan bütün bu
değerlendirmeler bize şunu gösteriyor: Biz eğer eğitime
bakarken bir sistem bütünlüğü içerisinde bakarsak ve evrensel bakarsak o
zaman içeride yaptığımız işin daha sahici olmasına
hizmet etmiş oluruz. Aksi takdirde eğitimin operasyonel düzeyindeki
bazı tekil sorunlar üzerinden bütün eğitim sistemini yorumlamaya ya
da eleştirmeye kalkarsak bütün manzaranın, fotoğrafın
silüetini de kaybetmiş oluruz. Yapmak istediğimiz şey
eğitim sisteminde küresel rekabete dayanıklı bir altyapı
geliştirmek ve bunun için de birkaç yıl içerisinde bir temel
çerçeveyi ortaya koymak ve bununla ilgili de somut olarak ne
yapacağımızı biraz önce ifade ettiğim gibi izah
etmiş oldum.
Eğitim alanında gerçekleştireceğimiz
bütün bu faaliyetler için 81 milyar 622 milyon TL personel gideri, 13 milyar
civarında Sosyal Güvenlik Kurumuna devlet primi gideri, 10 milyar 38
milyon civarında mal ve hizmet alımı, 3 milyar 265 milyon
civarında parasız yatılı öğrenciler, burslar ve
diğer cari transferlerle ilgili kısım, 5 milyar civarında
sermaye gideri, 28 milyon civarında da sermaye transferi söz konusu ama
toplamda 113 milyar 813 milyon bir bütçeden bahsediyoruz. 33 milyar, ki 23
milyon Türk lirası Yükseköğretim Kuruluna, 549 milyon 555 bin
lirası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığına, 14 milyar 225 milyon 998 bin TL’si Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu bütçesine verilmek üzere toplam
eğitim bütçemiz 161 milyar 611 milyon civarında.
Bakanlığımız bütçesine ve faaliyetlerine ilişkin
ayrıntılı veriler, tablolar, grafikler ve açıklamalara 2019
bütçe sunuş kitabımızın içerisinde ulaşılabilir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; eğitim ülkemizin yarınını
şekillendiren en önemli unsur ve bir toplumsal mutabakat gerektiren bir
kurumdur. Eğer burada bir mutabakat oluşturmazsak, bir ortak payda
oluşturmazsak eğitimle ilgili hiçbir zaman bütünleşik,
entegratif bir enerji alanını da ortaya koymuş olamayız.
Hükûmetimiz bu bilinçle hareket etmekte, eğitim alanına yönelik yatırımlarını
bilimsel ve pedagojik gelişmelere uygun bir şekilde sürdürmeye
çalışmaktadır. Millî Eğitim Bakanı olarak
şahsım, eğitim camiamız ve milletimiz adına genel
bütçeden en büyük payı eğitime ayırma geleneğini
başlatan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan başta olmak üzere bu sürece katkısı olan, bize
destek veren herkese teşekkür ediyorum. Eğitimin ortak memleket
meselesi olarak görülüp bu desteğin sürdürülmesi oldukça önemlidir. Genel
Kurulumuzun da bu desteği vereceğine olan inancım tamdır. Vereceğiniz
destek için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Özkoç, sisteme girmişsiniz, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın
Başkanım, Sayın Bakanımız konuşmadan önce, konunun
ehemmiyeti açısından, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak Meclise
arz etmek istediğimiz bir konu vardır, müsaade ederseniz, onu
söylemek istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun, kısaca, bekliyorum.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
51.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un,
hızlı tren kazasının yaşandığı
Başkentray Projesi’nin kapsamında sinyalizasyonun olup
olmadığını, bu projenin tamamlanmadan nasıl teslim
edilip, teslim alındığını, altyapı bitirilmeden
tren hatlarının nasıl çalışmaya
başlatıldığını, yüzlerce insanın canını
makas değiştirme görevlisinin hafızasına bırakan
başka ülkenin olup olmadığını öğrenmek
istediğine, Ulaştırma ve Altyapı Bakanını
istifaya çağırdığına ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; iki gün önce elim tren
kazasının yaşandığı Başkentray’ın
yapım işi Kolin-Gülermak’a verildi. 2012’de 17 firmanın teklif
verdiği ihaleyle ilgili yargı süreci otuz altı ay sürdü. Allem
edildi, kallem edildi, sözleşmeyi Kolin-Gülermak’la Mart 2016’da
imzaladınız. Ne bürokrasiyi ne hukuku dinlediniz, sadece sizin siyasi
iradeniz vardı. Kolin-Gülermak, dönemin başbakanı, bugün
Meclisimizin Başkanı Binali Yıldırım’ın
ifadesiyle “mucize bir sürede” yirmi ayda projeyi teslim etti. Seçimlerden önce
12 Nisan 2018’de açılış yapıldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Devam edin Sayın Özkoç.
Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Cumhurbaşkanı
makinist koltuğuna oturdu. “Tamamlandı.” denilen projede
sinyalizasyon bitirilmemişti. Burada ne akıl ne vicdan, sadece sizin
seçim öncesi boy göstermeniz için alınmış bir karar, siyasi bir
irade vardı. Kolin’in internet sitesine bakıyoruz, Başkentray
Projesi’nin kapsamı belirtilirken dolgu işi, hat döşenmesi, alt
geçit, üst geçit sıralanıyor ve sonunda -altını çiziyorum-
sinyalizasyon ve telekomünikasyon işleri yer alıyor .
Sayın Bakan, “gerekmez” dediğiniz
sinyalizasyon bu projenin kapsamında var mıydı, Kolin-Gülermak
sinyalizasyonu tamamlamadan nasıl bir projeyi size teslim etti, siz
bitmemiş projeyi nasıl teslim aldınız? Proje tamamlanmadan,
altyapısı bitirilmeden tren hatlarını nasıl
çalışmaya başlattınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Toparlayın Sayın Özkoç,
sonra Bakanı davet edeceğim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bunca acıyı,
gözyaşını, yok olan hayatı, geride kalanların
tükenmişliğini bir makas işçisinin üzerine yıkıp
kurtulabilecek misiniz gerçekten? Yüksek hızlı giden bir trenin
içinde yüzlerce insanın canını tek bir makas
değiştirme görevlisinin hafızasına, aklına, eline,
koluna bırakan başka tek bir ülke var mıdır dünyada?
Bilmiyor olamazsınız; bu kadarcık akıldan, liyakatten uzak
olamazsınız. Görüyoruz ki dert bunlardan büyük. Vicdanı
yitirmişsiniz. Ölen insanlar istatistik olmuş gözünüzde, fıtrat
olmuş, iktidarınızın kurbanı olmuş. Yazık,
yazık bütün bunlara!
Buradan uyarıyorum: Ankara-İstanbul
arası hızlı treni yine bir seçim öncesi, 25 Temmuz 2014’te
yarım yamalak açtınız. Dört yıl geçti, hâlâ eksikler
tamamlanmadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Özkoç, son defa
açıyorum, toparlayalım lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sakarya
Alifuatpaşa’ya hızlı tren bizim eski konvansiyonel trenin
rayları üzerinden gidiyor. Hâlâ raylar tamamlanmadı; garlar,
sinyalizasyon ve sistem aksaklıkları giderilmedi.
Başkentray’ı yine seçim öncesi, 12 Nisan
2018’de apar topar, kendi takviminizden bile önce açtınız.
Sinyalizasyon yok, proje tamamlanmamış. Bu hatlar üzerinde can
taşıyoruz.
Şimdi, yerel seçimler yaklaşıyor.
Gebze-Halkalı hattını marttan önce yine yarım yamalak açmaya
kalkacaksınız, bunu görüyoruz çünkü sizi biliyoruz, bunu yapmaya
kalkacaksınız. İnsanlarımızın canıyla
oynamayın. İnsanlarımız için hızlı değil,
hızlı ve güvenli tren hattı istiyoruz. Beceremiyorsanız
dokunmayın, biz yavaş gitmeye de razıyız. Yeter ki sevdiklerimiz
sizin siyasi iradenizin, hesabınızın kurbanı olmasın,
canlar sağ olsun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Bitiriyorum efendim.
BAŞKAN – Toparlayın lütfen Sayın
Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Biraz geç kavuşmaya
razıyız.
Yapmanız gereken bir tek şey var
Sayın Bakan. Yaptığınız açıklamalardan sonra,
gerçekten, biz bu kadar yanan can için bir özür bekledik ama özür dilemediniz.
Özür dilemediniz ama şimdi yapmanız gereken, Türkiye Cumhuriyeti’nin
vakur tarihine yakışır bir şekilde bu canlara istinaden
istifa etmenizdir. Sizi istifaya çağırıyoruz. (CHP
sıralarından alkışlar)
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna
Dair Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/41); 5018
Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 183 Adedi Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere
Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Yürütme adına söz,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Mehmet Cahit
Turhan’a aittir.
Buyurun Sayın Turhan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz otuz dakika Sayın Turhan.
(CHP sıralarından “İstifa”
yazılı pankart açılması)
MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın
Başkan… Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Muş, Sayın Bakan
söz istiyor, bir saniye…
MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın
Başkan, İç Tüzük’ün 160/6’ncı maddesini işletmenizi rica
ediyorum.
BAŞKAN – Şimdi Sayın Bakana söz
verdim. Bir saniye… Bir saniye…
MEHMET MUŞ (İstanbul) – 160/6’yı
işletin.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım,
Sayın Bakan konuşmasına başlıyor. (CHP
sıralarından gürültüler)
Sayın Bakan, bir saniye…
VELİ AĞBABA (Malatya) – Ölen 9 can var,
can; 9 can var.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım…
Değerli arkadaşlarım, lütfen… (CHP sıralarından
gürültüler)
Değerli arkadaşlarım, bakın,
Sayın Bakana söz verdik, lütfen yerlerinize oturalım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan…
(AK PARTİ sıralarından ayakta alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Özkoç,
arkadaşlarımızı lütfen yerlerine oturtalım. Lütfen
arkadaşlar… Lütfen, Sayın Bakan devam etsin.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI MEHMET CAHİT
TURHAN – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019
yılı…
(CHP sıralarından “İstifa!, istifa!”
sesleri)
BAŞKAN – Sayın Bakanım, bir saniye,
lütfen…
Değerli arkadaşlar, lütfen, Sayın
Bakanın konuşmasına artık izin verelim.
Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan…
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Bir saniye, Sayın Bakana söz
verdim ama Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Konuşması
için buraya uyarıda bulunacağım müsaade ederseniz.
BAŞKAN – Lütfen…
Değerli arkadaşlar, Sayın
Bakanın konuşmasına lütfen fırsat tanıyalım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan,
İç Tüzük’e uygun davranır mısınız.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın Başkan,
Meclisin…
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar,
birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 20.47
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 20.57
BAŞKAN: Başkan Vekili Levent GÖK
KÂTİP ÜYELER: Barış KARADENİZ
(Sinop), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin
33’üncü Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ile 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Tasarısı’nın görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Sayın Zengin, bir kısa
açıklamanız olacaktı.
Buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
52.- Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, CHP Grubu
tarafından açılan “İstifa” yazılı pankarta
ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Evet.
Sayın Başkanım, çok değerli
milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum. Uzun bir gün
geçirdik, Ulaştırma Bakanımızın
konuşmasını beklerken biraz evvel Meclisimizde önce Sayın
Engin Özkoç’un bir konuşması ve akabinde de CHP Grubu topluca bir
eylem -diyelim- yapmış oldular. Şimdi bu olay karşısında
bu Mecliste bulunan herkesin en az derecede -öyle diyelim, daha
fazlasını herkes yapabilir- eş değer düzeyde çok üzgün
olduğunu düşünüyorum. Her birimiz çok üzgünüz. Hayatını
kaybeden herkes için her birimiz çok üzgünüz ve önemsiyoruz, ben de
önemsiyorum. Buraya geldiğimde Sayın Bakana, ilk sorduğum
şey: “Nasıl oldu, niçin oldu?” Bu sorular Türkiye'nin ortak
sorunları. Vefatlar karşısında muhalefetin daha çok
üzüldüğünü, bizim daha az üzüldüğümüzü asla söyleyemeyiz. Her
birimiz, belli bir anlamda, en azında bir sınırda fevkalade
üzgünüz. Şimdi böyle bakıldığı zaman bu olay
karşısında mesele, nasıl bu olay oldu? Bunu nasıl
engelleyebiliriz? Bu ölümlerin, acıların önüne geçecek bir şov
yapmayı doğru bulmuyoruz. Elbette ki arkadaşlarımız
tepki gösterebilirler, 1 arkadaşımız, 2
arkadaşımız pankart da açabilirler ama Meclis
İçtüzüğü’nün 160’ıncı maddesinin (6)’ncı
fıkrası bu tarz pankart açmayı, toplu eylem yapmayı
Meclisin çalışma üslubu açısından, adabı
açısından zaten Tüzük’e uygun bulmuyor. Bu manada, bu tarz
çalışmalarda, bu tarz eylem olacaksa eğer illa, bunun böyle toplu
değil, bireysel olmasının bir anlamı vardır. O zaman
biz şuna inanırız grup olarak: Hakikaten önceliklenen “Ne oldu?
Nasıl oldu ve nasıl düzelebilir?” sorusu fakat ben görüyorum ki
sorunun anlamı yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Devam edin.
Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan,
bitiriyorum.
Görüyoruz ki soru mu önemli, cevap mı önemli?
Şu an bakıyorum ki… Aslında bence ikisi de eş değer
önemdedir, soru ve cevap eş değerdir benim gözümde. Buradan
bakıldığında amaç soruyu sormak ama cevabı merak
etmemek. CHP Grubunun -grup başkan vekili, sağ olsun, burada- bütün
grubun biraz evvelki bir anlamda sordukları sorunun cevabını
burada ben dinlemelerini arzu ederdim. O manada, ben her birimizin
çalışma sistematiği açısından Meclisin
kurallarına uyan bir çalışma içerisinde olmamızı ve
bugün burada sayın bakanlar var, kendilerine de hakikaten “Bu konuya dair
ne yaptılar?” gibi sahici sorularla yön vermeyi anlamlı buluyorum.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın
Başkan...
BAŞKAN – Sayın Özkoç, ben bir şey
söyleyeyim, toparlayalım, Sayın Bakanı çağıralım,
izin verirseniz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Hayhay efendim.
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
(Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Levent Gök’ün, Çorlu tren kazası ve sonrasında meydana gelen
hızlı tren kazasının önemli sorulara yol
açtığına ilişkin konuşması
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, tabii,
iki gün önce önemli bir olay yaşadık. Bu olayın ben
istisnasız bütün yurttaşlarımızın vicdanında ve
bağrında önemli yaralar açtığını biliyorum. Ben
de olay yerine gittim, gördüm, inceledim.
Şüphesiz, kısa bir süre önce de başka
bir yerde, Çorlu’da olan tren kazasından sonra bu kazanın meydana
gelişinin ülkemizde özellikle önemli sorulara yol açtığı
tartışmasız.
Şimdi, Sayın Bakan birazdan burada
konuşacak, ben de hepimiz de kendisini dikkatle dinleyeceğiz.
Doğal olarak -çok sıcak bir olay- çok sıcak bir olayın
aşamasında Sayın Bakan Meclis kürsüsünden bu kazanın
gerçekleşmesi ve sonrasıyla ilgili önemli bilgileri kamuoyuyla
paylaşacaktır diye bekliyoruz. Ben bu hassasiyet içerisinde
kazanın yol açtığı bu travmaların da bir an önce
atlatılması gerektiği ve özellikle tren gibi, çok güvenlikli bir
yolculuk alanında insanlarımızın daha fazla sorgulama
yapmasına meydan vermeden bu konuda gerekli tedbirlerin alınması
gerektiği de açıktır.
Şimdi, Sayın Bakan bu çerçevede...
Siyasetçiler kimi zaman sert eleştirilere de maruz kalabilirler. Bu
eleştirileri göğüslemek de siyasetçilere düşen bir görev.
Sonuçta Sayın Bakan bu kamu vicdanının bu aşamada
bulunduğu tablo içerisinde konuşmasını yapacak.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Şimdi, ben Sayın Bakanı
kürsüye davet ediyorum ve otuz dakikalık bir süre veriyorum kendisine.
Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI MEHMET CAHİT
TURHAN – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019
yılı bütçe görüşmeleri çerçevesinde Bakanlığım,
bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşları tarafımdan
yürütülen çalışmalara ve detaylarına ilişkin olarak söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisimizi saygıyla
selamlıyorum.
Aziz milletimizin temsil edildiği Gazi
Meclisimizde farklı görüş ve önerilerin dile getirildiği ve
usulünce değerlendirildiği bir oturum olmasını diliyorum.
Bütçemiz üzerinde söz alan, hizmetlerimizin daha iyi
duruma getirilmesine yönelik görüş ve önerileriyle katkı
sağlayan sayın milletvekillerimize teşekkür ediyorum.
Genel Kurul görüşmelerimizin insanımız,
ülkemiz ve geleceğimiz için hayırlara vesile olmasını
diliyorum.
Bu noktada, perşembe sabahı Ankara’da
yaşanan elim tren kazasında hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve
milletimize başsağlığı, yaralılarımıza
da acil şifalar diliyorum.
Meclisimizde bu kazayla ilgili üç gündür yoğun
bir müzakere yaşandı. Bu değerlendirmeler ve insani hassasiyeti
çok kıymetli buluyorum. Dikkatle takip ediyoruz, bu doğrultuda
başka mecralarda yapılacak değerlendirmeleri de önemsiyoruz. Odaklandığımız
nokta, insan hayatı ve güvenliktir. Bu çerçevede, kazanın sebebine
yönelik incelemeler çok yönlü olarak devam ediyor. Sonuçlarını en
kısa sürede kamuoyuyla paylaşacağım. Elbette müsebbipler
hakkında gereken yapılacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepimizin malumu olduğu üzere, yıllarca ülkemizdeki
en büyük eksiklik ulaşım ve iletişim alanındaki
yatırım hususunda yaşanmıştır. Sosyoekonomik
hayatımızı çok yakından ilgilendiren bu sorun, uzun
yıllar siyasi iktidarların çözmeye çalıştığı
alanların başında gelmiştir. Özellikle ulaşım
temelli bölgesel eşitsizlikler yıllarca ülkemizin en büyük
yarası olmuştur. Ulaşım ve iletişimde yaşanan
sıkıntılar yetersiz ve dengesiz bir gelişmeye neden
olduğu gibi, ülkemizin sektörel ve bölgesel gelişimi de dengeli bir
seyir izlememiştir. Buna karşın, ülkemizin kalkınması,
milletimizin refahı için taş üstüne taş koyan herkesi takdir ve
herkese teşekkür ediyoruz. Bu vesileyle tüm Ulaştırma ve Haberleşme
ailesi mensuplarıma huzurlarınızda teşekkür ediyor,
aramızdan ayrılanlara Allah’tan rahmet diliyorum.
Ulaştırma sistemimizin ana
omurgasını oluşturan kara yolları
altyapımızı çok daha güçlü hâle getirerek ulusal ve
uluslararası koridorlarımızı tahkim ettik. Ülkemizin her
köşesine uzanan Devlet Demiryollarımızın
standartlarını yükselterek hizmet seviyesini ve trafik
güvenliğini artırdık. Uzun yıllar ihmal edilen demir yolu
ulaşımını yeniden ulaştırma
politikalarının odağına koyduk. Yüz yıldır el
değmemiş demir yolu hatlarımızda
yaptığımız çalışmalarla yolcu ve yük
taşımacılığımıza soluk aldırdık.
Demir yolu sektörünün taşımacılıktaki payını ve
kalitesini artırmak amacıyla demir yollarımızı
serbestleştirdik. Ayrıca, demir yolu ulaşımından daha
fazla katma değer elde etmek adına lojistik altyapı
çalışmalarına da ağırlık verdik.
Hava
taşımacılığının dünyada erişmiş
olduğu teknolojik ve yapısal değişiklikleri on altı
yıl gibi kısa bir zaman diliminde ülkemizde uygulayarak hava yolunu
halkın yolu hâline getirdik. Hava yolu
taşımacılığını serbestleştirerek rekabete
açmanın ötesinde hava ulaşım ağını yurt genelinde
yaydık.
Millî hava yolu şirketimiz Türk Hava
Yollarını sadece kendi insanımızın değil, dünya
vatandaşlarının tercih ettiği küresel bir marka hâline
getirdik. Dünyanın en büyük hava ulaşım merkezlerinden biri olan
İstanbul Havalimanı’mızla bu alandaki rekabet gücümüz katlanarak
artacaktır.
Ülkemizin zengin deniz kaynaklarından maksimum
düzeyde istifade etmek için pek çok icraat gerçekleştirdik. Bunun
doğal sonucu olarak da bugün dünyayla rekabet edebilen bir gemi sanayisine
ve etkin bir denizcilik sektörüne kavuşmuş bulunuyoruz.
Bilişim ve teknoloji alanındaki
ilerlemelerin dünyada en çok ve en hızlı haberleşme sektörünü
etkilediği gerçeğinden hareketle bu alanda da önemli
yatırımlara imza attık. Ülkemizi bir uçtan diğer uca
gündelik yaşamın vazgeçilmezi olan haberleşme imkânlarıyla
donattık. Değişen ulaşım ve iletişim
politikalarımızla süregelen olumsuzlukları bir bir bertaraf
ettik. Dünya çapında ses getiren projelerimizle de ülkemizin küresel
ölçekli konumunu ve değer üretimini güçlendirdik.
Sayın Cumhurbaşkanımızın
“Biz, bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik.” sözü,
ulaşım ve iletişim altyapı
çalışmalarını yürütürken her daim bizim için esas
teşkil etmiştir. Çalışmalarımızın
odağına milletimizin refahını, devletimizin
bekasını koyduk çünkü millet felsefemiz de, devlet felsefemiz de
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” düsturuna
dayanmaktadır.
Ulaşım ve iletişim
yatırımları, diğer sektörlerin gelişmesine
doğrudan ya da dolaylı etki ettiğinden ülkemizin 2023, 2053,
2071 hedeflerine ulaşmada lokomotif rol üstlenecektir. Sonuç olarak, tüm
bu çalışmalarımızla, bugün düne göre ulaşımı
da erişimi de daha kolay, güvenli ve müreffeh bir Türkiye’ye kavuşmuş
bulunuyoruz.
Bugüne kadar ulaştırma ve haberleşme
altyapısına 537 milyar Türk lirası yatırım
yaptık. Bunun 100 milyarı geçen kısmı kamu-özel sektör
iş birliğiyle yapıldı. Öte yandan ülkemizin kalkınma
hamlesini daha ileri noktalara taşıyacak irili ufaklı 3.510
projeyi tamamlamanın gayreti içerisindeyiz.
Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; son on beş yılda ülkemiz ekonomisi
yaklaşık 3 kat büyürken nüfusumuz da 10 milyon artış
göstermiştir. Buna bağlı olarak ülkemizde son on beş yılda
taşıt sayısı yüzde 156, kara yollarımızdaki
trafik ise yüzde 151 oranında artmıştır. Kara
yollarımız artan ulaşım talebinin
karşılanmasında önemli bir hizmeti ifa etmektedir. Bölünmüş
yol uzunluğunu 26.637 kilometreye çıkardık, yol ağımızın
yüzde 39’u, ana akslarımızın tamamına yakını
bölünmüş yol hâline geldi. Buna bağlı olarak seyir
hızımız 2 katına çıktı, seyahat süreleri
yarı yarıya kısaldı. Artık trafiğin yüzde 81’i
bölünmüş yollarda seyahat ediyor. Bu sayede 17 milyar 700 milyon Türk
liralık iş gücü ve yakıt tasarrufunun yanında emisyon
salımında da 3 milyon 294 bin ton azalma sağlamış
olduk.
Yol ağımızın 25.204
kilometresini BSK’li -bitümlü sıcak kaplamalı- hâle getirdik.
Sınır kapıları, limanlar, demir yolları ve
havalimanlarıyla bağlantıları sağlayacak olan doğu-batı
koridorlarının yüzde 90’ını, kuzey-güney
koridorlarının da yüzde 85’lik bölümünü tamamladık.
Başlattığımız otoyol seferberliği çerçevesinde
otoyol uzunluğunu 2.842 kilometreye çıkardık. 2016
yılında hizmete sunduğumuz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün de
içinde bulunduğu Kuzey Marmara Otoyolu’nun tamamını 2020
yılında hizmete açacağız. Osman Gazi Köprüsü’nün de içinde
bulunduğu İstanbul-İzmir Otoyolu’nu 2019’da bitiriyoruz,
önümüzdeki yıl. Dünyanın en büyük orta açıklıklı asma
köprüsü olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de içinde yer aldığı
Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu’nun
Malkara-Gelibolu-Lâpseki kesimini de inşallah 2022 yılında
trafiğe açıyoruz. Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu’nu
anlamlı bir gün olan 9 Eylül 2019’da bitirmeyi hedefliyoruz. Avrupa-Orta
Doğu otoyol bağlantısını kesintisiz hâle getirecek
Ankara-Niğde Otoyolu’nu da 2020’de hizmete açmayı hedefliyoruz.
Aydın-Denizli Otoyolu ihalesini 27 Kasımda yaptık,
değerlendirme süreci devam ediyor. Yine,
Mersin-Çeşmeli-Erdemli-Taşucu otoyolu’nun ihalesini de 18
Aralıkta yapıyoruz.
Bütün bu büyük projeleri yap-işlet-devret
modeliyle hayata geçiriyoruz. Yeri gelmişken bu model hakkında birkaç
hususa değinmek istiyorum. Hükûmetlerimizin sağladığı
siyasi ve iktisadi istikrar sayesinde yüksek maliyetli projeleri yurt
dışı kaynaklı finansman desteğiyle hayata geçirme
fırsatı yakaladık. Ülkemizin acil ve öncelikli olan bu
projelerinin yapımında kamu kaynağı kullanmıyoruz
ancak projeler hizmete girdikten sonra elde edilen gelirin garanti edilen gelirden
az olması durumunda işletme süresince üstlenici firmaya fark ödemesi
yapılıyor.
Bugüne kadar yap-işlet-devret modeliyle
Bakanlığımız olarak yaptığımız ve hâlen
devam eden projelerin yatırım bedeli 132 milyar Türk lirası.
Buna karşılık söz konusu projeler için yüklenici firmalara
bugüne kadar 5 milyar 285 milyon TL garanti ödemesi yapıldı.
Projelere sadece yapım maliyeti açısından da bakmamak
lazım. Projenin tamamlanmasının ardından işletme
döneminde ortaya çıkacak bakım, onarım ve iyileştirme
masrafları da yüklenici tarafından karşılanıyor. Bütün
bunların yanında bu model sayesinde diğer sosyal amaçlı
ulaşım projelerine daha fazla kamu kaynağı aktarma
fırsatı bulduk.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemizin zor arazi şartlarını tüneller,
köprüler, viyadüklerle aşarak yolları kısaltıyor, konforlu,
güvenli ve ekonomik bir trafik akışı sağlıyoruz. Kara
yollarındaki tünel uzunluğunu 463 kilometreye, köprü ve viyadük
uzunluğumuzu 586 kilometreye ulaştırdık. Avrupa’nın en
uzun duble yol tüneli olan Ovit Tüneli’ni bu yıl hizmete açtık. Ovit
Tüneli’yle kış şartlarında -altı ay kapalı olan-
seyahat çilesini sonlandırıp yıl boyu açık ve hizmet verir
hâle getirdik. Yine, İzmir-Manisa arasında Sabuncubeli Tüneli’nin
açılmasıyla kış aylarında çileye dönüşen
İzmir-Manisa arası on beş dakikaya indi. Şırnak-Cizre
arasında bu yıl açtığımız tünellerle
ulaşım yirmi dakikaya düştü. İki yıl önce
açtığımız Avrasya Tüneli sayesinde ise bir senelik zaman
diliminde 23 milyon saat iş gücü tasarrufu, 30 bin ton akaryakıt
tasarrufu sağladık. Yine, İstanbulluyu 18 bin ton karbondioksit
emisyonundan kurtardık.
Yolların standartlarını
yükselttiğimiz gibi bu yolları kullanan araçların da
güvenliğine büyük önem veriyoruz. 2018 yılında 11 milyonu
aşkın araç muayenesi gerçekleştirdik. Bugüne kadar hazineye 7
milyar 768 milyon Türk lirası kaynak aktardık. Sürdürülebilir bir
kalkınma için yaptığımız projelerde doğanın
korunmasına da hassasiyet gösteriyoruz. Bu kapsamda, bu projelerimizin
civarında on altı yılda 62 milyon ağaç diktik. Hedefimiz,
yeşilin hâkim olduğu yollarda her daim güvenli seyahati
sağlamaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; demir yollarını tekrar devlet politikası hâline
getirdik. 2003 yılından itibaren, Sayın
Cumhurbaşkanımızın direktifleri, hükûmetlerimizin
destekleriyle demir yollarımıza öncelik verdik. Yüce Meclisimizin
takdirleriyle yaptığımız yasal düzenlemeler çerçevesinde
demir yolunu özel sektöre açtık. Böylece büyük bir değişim ve
gelişim süreci başlatmış olduk. Marmaray, yüksek hızlı
tren hatları, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi gibi devasa projeleri
hayata geçirdik. 1.213 kilometreye ulaşan yüksek hızlı tren
hatlarında taşınan yolcu sayısı 45 milyona
yanaştı. Hızlı trenler sayesinde şehirlerin çevresi
genişledi ve neredeyse şehirler birbirinin banliyösü hâline geldi.
Ulaşım maliyetlerinin düşürülmesini
sağlamak, çevreci bir ulaştırma türü olma özelliğini daha
da pekiştirmek için başlattığımız elektrikli ve
sinyalli hat hamlemiz devam ediyor. Elektrikli hat uzunluğumuzu 5.467 kilometreye,
sinyalli hat uzunluğunu 5.746 kilometreye ulaştırdık.
Sinyalizasyon diye bir konu devamlı tartışılıp
duruyor, 12 bin kilometrenin üzerindeki demir yollarımızdaki sinyalli
hat uzunluğunu özellikle son dokuz yılda 5.746 kilometreye
ulaştırdık. Demir yollarımızda sinyalizasyon
sistemiyle günde 746, TTM dediğimiz tren teşkil memuruyla 493 adet
tren demir yollarımızda taşımacılık hizmeti
veriyor, olmazsa olmaz değil.
Yerli ve millî üretim seferberliğini demir yolu
sektörümüzde de hayata geçiriyoruz. İlk defa millî tasarımla demir
yolu araçları üretmeye başladık.
Yük taşımacılığında,
bağlantı noktaları olan lojistik merkezlerine ayrı bir önem
veriyoruz. Bölgesel kalkınma amaçlı planladığımız
21 lojistik merkezden 11 tanesini hizmete aldık. Maden sahaları,
fabrikalar ve organize sanayi bölgeleri gibi yük merkezlerine
yaptığımız bağlantı hatlarıyla demir
yollarının yük taşımacılığındaki
payını artırmayı hedefliyoruz. Bu yatırımı
sanayicilerimizle iş birliği içerisinde yapıyoruz.
Kent içi ulaşım projelerine gelince,
Ankara’da Batıkent-Sincan, Çayyolu-Kızılay ve Keçiören-AKM
metrolarını tamamlayarak hizmete aldık. AKM-Kızılay
arası yapım çalışmalarımız devam ediyor.
Esenboğa Havaalanı metro bağlantısı,
Kuyubaşı-Yüksek Hızlı Tren Garı ve Yüksek
Hızlı Tren Garı-Etlik Şehir Hastanesi hatları için
ihale ve etüt proje çalışmalarını sürdürüyoruz.
İstanbul’da Kaynarca-Sabiha Gökcen,
Gayrettepe-İstanbul Havalimanı ve İstanbul
Havalimanı-Halkalı hatlarında yapım
çalışmalarına devam ediyoruz. Konya raylı sistemi,
İzmir Halkapınar-Otogar, Kayseri Şehir Hastanesi
bağlantısı, Erzurum ve Erzincan tramvaylarında yakında
ihaleye çıkacağız. İstanbul’da Marmaray’ı,
İzmir’de Egeray’ı, Ankara’da Başkentray’ı
halkımızın hizmetine sunduk, Gaziantep’te Gaziray yapım
işleri devam ediyor. Bugüne kadar Marmaray’da seyahat eden yolcu
sayısı 300 milyonu aştı. Marmaray’ın devamı
niteliğindeki Gebze-Halkalı banliyö hatlarının
iyileştirilmesi projemizi 2019’un ilk çeyreğinde hizmete almayı
planlıyoruz. Böylece yüksek hızlı trenler İstanbul
Halkalı’ya kadar hizmet verecek. Bu hattın açılmasıyla 13 istasyondan
16 hatta entegrasyon sağlanacak, yaklaşık 6,5 milyon
İstanbullu zamandan tasarruf ederek konforlu ve güvenli seyahat
imkânına kavuşacak. Günde 1 milyondan fazla yolcunun
yararlanacağı Gebze-Halkalı arası 115 dakikaya inecek.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türk sivil havacılığı son on altı
yıllık dönemde yaptığımız uygulama ve
düzenlemelerle küresel ölçekte bir güç hâline geldi. Bu dönemde iç hat yolcu
taşımacılığını rekabete açtık, yeni
havalimanları yaptık, atıl olanları sivil
havacılık sektörüne kazandırdık, yüksek kapasiteli modern
terminaller inşa ettik. Neticede hava yolu yolcu sayısı
bakımından dünyada ilk 10, Avrupa’da ise ilk 4 ülke
arasındayız. Dünya ortalamasının 3 katına yakın
büyüyen havacılık sektörümüzde sivil trafiğe açık aktif
havalimanı sayısı 56’ya, büyük gövdeli uçak sayımız
519’a hava ulaştırma anlaşması bulunan ülke
sayısı ise 170’e ulaştı, toplam taşınan yolcu
sayımız da bu sene 200 milyonu aştı. Dış hatlarda
6 hava yolu işletmesiyle 122 ülkede 317 noktaya, iç hatlarda 7 merkezden
56 noktaya seyahat edilebiliyor. Cumhuriyetimizin 95’inci yıl dönümünde
İstanbul Havalimanı’nı Sayın
Cumhurbaşkanımızın katılımıyla gururla
açtık. Burası, 200 milyon yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük
havalimanlarından biri olacak. Ayrıca, ülkemizin dünyada en önemli
transfer merkezlerinden biri olma konumunu da güçlendirecek.
Havacılıkta yaşanan bu olağanüstü gelişme, sektörün
cirosunu son on beş yılda 11 kat artırarak 110 milyar Türk
lirasına çıkarttı. İstihdam edilen kişi
sayısı 205 bini buldu. Sivil havacılık alanındaki
altyapı yatırımlarına aralıksız devam ediyoruz.
Rize-Artvin, Yozgat, Bayburt-Gümüşhane gibi havalimanlarımız
için gün sayıyoruz. Muş ve Kahramanmaraş’ta yeni terminal
binalarını tamamladık, Balıkesir ve Gaziantep’in inşaatları
devam ediyor.
KADİM DURMAZ (Tokat) – Tokat’ı da say
Sayın Bakanım.
AYHAN EREL (Aksaray) – Aksaray da var.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI MEHMET CAHİT
TURHAN (Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
denizcilik sektöründe de çok önemli atılımlar gerçekleştirdik.
Yük ve yolcu taşımacılığı ve gemi inşa
sanayisi başta olmak üzere birçok endüstriyel alanda yeni istihdam
imkânı oluşturduk. Denizcilik sektöründe istihdam edilen toplam
kişi sayısı 410 bine yaklaştı. Bu arada, tersane
sayımız 78’e yükseldi. Türk sahipli filomuzu 28 milyon 600 bin
dedveyt tona, gemi sayımızı da 1.511’e çıkararak dünya
sıralamasında 15’inciliğe yükseldik. Akdeniz
çanağındaki yat turizminden de en üst düzeyde yararlanmak için yat
bağlama kapasitemizi 18.545’e çıkardık, 2023 yılında
hedefimiz bu rakamı 30 bine çıkarmak. Türk sahipli gemi ve teknelerin
Türk bayrağı dalgalandırmaları için vize ve vergi gibi
konularda kolaylıklar sağladık. Balıkçı
barınaklarıyla, geçimini denizden sağlayan
insanlarımıza da önemli hizmetler veriyoruz. Bugün 386
balıkçı barınağı ve kıyı
yapısındaki 20 bin balıkçı teknesinde yaklaşık 80
bin kişiye direkt istihdam sağlanıyor.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türk arama ve kurtarma sahasını yedi gün yirmi dört
saat izliyor, gemi kazalarına ulaşım ve tüm dünya denizcilerine
karşılıksız can güvenliği hizmeti sunuyoruz.
Kurduğumuz uydu arama kurtarma sistemleriyle sadece kendi
sahamızı değil, Irak, İran, Afganistan, Gürcistan ve
Ukrayna’nın arama ve kurtarma sahalarını izliyoruz.
Denizlerimizdeki çevre ve seyir emniyetine verebilecekleri zararları
önlemek için batık, yarı batık, terk edilmiş, atıl
gemileri bulundukları yerlerden kaldırıyoruz.
Ülkemiz için önemli bir istihdam alanı olan
gemi adamlarının eğitim ve belgelendirilmesi konusunda
dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız. Milletimizin
yüzünü denize döndürmek için 2023 yılına kadar Bir Milyon Amatör
Denizci Projesi’ni başlattık.
Ülkemizin ihracat hedefine ulaşabilmesi
amacıyla büyük ölçekli liman yatırımlarını hayata
geçiriyoruz. Bu kapsamda yapımına devam ettiğimiz Filyos
Limanı ile Karasu Limanı’nın Karadeniz’den gelen yükleri
elleçlemede önemli rolleri olacaktır.
İstanbul için tehdit oluşturmaya
başlayan transit gemi trafiğini rahatlatmak amacıyla Kanal
İstanbul Projesi’ni hayata geçirmeye karar verdik. Bu proje,
İstanbul’un marka değerini artıracağı gibi, modern
şehircilik uygulamaları için de fırsat oluşturacaktır.
İstanbul’un tarihî dokusunun korunmasına yardım sağlayacak
Kanal İstanbul’a hedefimiz 2019 yılında başlamak.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki
politikalarımızla vatandaşlarımızın
refahını ve yaşam kalitesini artıran projeleri
geliştirerek ülkemizin haberleşme alanındaki seviyesini dünya
ülkeleri içerisinde üst sıralara taşıdık.
Geniş bant abone yaklaşık 74 milyonu,
mobil abone 81 milyonu, 4.5G abonesi 70 milyonu aştı. Ulusal
geniş bant stratejimizle yüksek hız ve kalitede haberleşme
altyapılarını ve sunduğumuz hizmetleri ülkemizin geneline
yaydık. 2023 yılında her eve en az 100 megabit hızında
geniş bant internet erişimini sağlamayı ve fiber abone
sayısını 10 milyona çıkarmayı hedefledik. Tamamen
millî imkânlarımızla geliştirilen ULAK 4.5G baz istasyonunu
kullanmaya başladık. Ayrıca önümüzdeki yıllarda 5G’yi yerli
üretimi ön plana alan bir anlayışla hizmete sunacağız.
1 Ocak 2019 tarihi itibarıyla adil
kullanım kotası son bulacak. Böylece vatandaşlarımız,
gelişen altyapımız üzerinde limitsiz tarifelerle internet
hizmetine kavuşmuş olacaklar.
2008 yılından bu yana e-devlet uygulamalarıyla
kamu hizmetlerini elektronik ortama taşıdık. Bugün 41 milyon
vatandaşımız 484 kurumun 4.060 hizmetine rahatça ulaşarak
tüm işlemlerini de e-devlet üzerinden halledebiliyor. Özellikle
kırsal alandaki vatandaşlarımızın internet dâhil
haberleşme ihtiyaçlarını Evrensel Hizmet Fonu’yla biz
karşılıyoruz.
Siber tehditlere karşı ülke çapında
koordinasyonu sağlamak ve gerekli tedbirleri almak üzere Ulusal Siber
Olaylara Müdahale Merkezini kurduk. Siber güvenlikte dışa
bağımlılığı azaltmak için AR-GE faaliyetlerine
önem veriyoruz. Bu sebeple kamu, özel sektör ve üniversitelerimizle iş
birliği hâlinde ülkemizdeki nitelikli uzman sayısının
artması için eğitim çalışmaları yürütüyoruz.
Ayrıca bazı şehirlerimizde görüntü kirliliğine sebep olan
eski anten ve vericileri ortadan kaldıracak modern
yayıncılık kuleleri inşa ediyoruz. Bunlardan biri olan
İstanbul Küçük Çamlıca Kulesi’ni 2019’da hizmete açıyoruz.
Çanakkale’dekinin inşaat çalışmaları sürerken başkent
için de yer tespiti aşamasındayız.
Köklü kuruluşlarımızdan PTT son
yıllarda teknolojik imkânları da kullanarak ülkenin her köşesine
hizmet getiriyor. Hiçbir banka şubesinin bulunmadığı 1.320
yerleşim yerinde bankacılık hizmetlerine aracılık
ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Bakan, devam edin.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI MEHMET CAHİT
TURHAN (Devamla) – Türkiye'nin kamu ortaklığıyla ilk e-ticaret
platformu üzerinden her türlü mal ve hizmet satışının
güvenli bir şekilde yürütülmesini sağlıyoruz. PTT Ulusal
Elektronik Tebligat Projesi’yle 2019 yılında tebligatların
gönderimine başlayacağız.
Ülkemizin uydu haberleşme ihtiyaçlarına
yeni çözümler de sunuyoruz. Bu amaçla uydularımızın
yedekliliğini sağlamak ve mevcut kapasiteyi artırmak için
TÜRKSAT 5A ve 5B uydu projelerini başlattık. Yüzde 100 yerli ve millî
uydumuz TÜRKSAT 6A’yı da 2021 yılında uzaya
fırlatacağız.
Sayın Başkan, kıymetli
milletvekilleri; ulaşım ve haberleşme konularında reform
niteliğindeki pek çok uygulamayla on altı yıl öncesine
kıyasla aslında bambaşka bir ülkede yaşıyoruz. Hiç
kuşkusuz bu tabloda özverili çalışma
anlayışının rolü ne kadar büyükse
çalışmalarımızı gönülden destekleyen
vatandaşlarımızın rolü de o kadar büyüktür. Bizim
yaptığımız, aslında bugünü kolay ve müreffeh
kılıp yarının yükünü almaktır. Bu nedenle “Gelecek
şimdinin meselesidir.” anlayışıyla dönüp
yaptıklarımıza baktığımızda politikalarımızın
ne kadar isabetli sonuçlar doğurduğunu da görüyoruz.
Hükûmetlerimizin tüm icraatlarında olduğu
gibi ulaştırma, haberleşme ve altyapı hizmetlerimizdeki bu
külfetli projeleri gerçekleştirmemizde ve hizmetlerin sunulmasında
sağlam iradesiyle ve kararlılığıyla bizlere destek
olan, gayretlendiren, yönlendiren ve yöneten Sayın
Cumhurbaşkanımıza minnet ve şükranlarımızı
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Bakan, bir dakika ilave
edelim.
Buyurun.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI MEHMET CAHİT
TURHAN (Devamla) – Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; beni sabırla dinlediğiniz için herkese teşekkür
ediyorum. Bütçemizin Bakanlığımız, kurumlarımız,
sektörümüz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyor,
yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Efendim, kayıtlara
geçmesi açısından söylüyorum: Ana muhalefet partisi ve diğer
muhalefet partileri olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinde -az önce iktidar
partisinin sayın grup başkan vekilinin de ifade ettiği gibi-
aslında eksikleri görüp, yanlışları görüp, düzeltip
canlarımızın yanmaması için elimizden gelen gayreti
gösteriyoruz. Bu yüzden grup başkan vekilleri Sayın
Bakanımıza zaman zaman burada soru sorduklarında bizim ciddiye
alınmamız gerekiyor, cevap verilmesi gerekiyor. Bize
“Sorumluları cezalandıracağız.” derken eğer
bahsettikleri bir tek kişiyse, bir kişiden bahsediyorlarsa bu,
Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanlarımızın
vicdanına sığmaz Sayın Başkan.
Deminden beri söyledikleri sözlerde “Bambaşka
bir ülkede yaşıyoruz.” dedi, anlattığı bütün bu
olayların olduğu ülkeyi ben bilmiyorum; hangi ülkede
yaşıyoruz, eğer kendisi biliyorsa bize söylesin. Eğer
gerçekten bütün bunlar yapıldıysa millet olarak biz niye dayak
yiyoruz, neden bu konkordatolar yapılıyor, neden
insanlarımız ölüyor, neden insanlarımız
yoksullaşıyor, esnafımız, işçimiz neden mağdur?
45 milyon kişiden bahsediyor hızlı
trenle yolculuk eden, Sayın Bakana hatırlatırım:
Onların arasında, ihmal ettiklerinden dolayı,
yapmadıklarından dolayı ölen 50 vatandaşımız yok;
hiç mi değeri yok?
BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim.
AYHAN BİLGEN (Kars) – Sayın Başkan…
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan,
bir cümle söyleyeceğim.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Zengin.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
53.- Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, Meclisin
genel adabını, sükûnetini bozan bir eylemi hoş
karşılamalarının mümkün olmadığına
ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan,
çok teşekkür ediyorum.
Sayın grup başkan vekilimize –CHP grup
başkan vekiline- şunu ifade etmek istiyorum: Burada yönteme
itirazımız var, soruya bir itiraz yok zaten. Olsun, daha çok olsun,
hedefe ulaşmak için ortak sorularımız olsun ama lütfen, Meclisin
İç Tüzük’üne uygun olmayan yöntemlerle yapılan bu tarz eylemleri de
meşru addetmeyelim. Demokrasinin sınırları içerisinde
-biraz evvel ifade ettim- tekil şeyler olabilir ama evvelden
hazırlanmış, böyle bir eylem tarzında
hazırlanmış bir üslupta ortaya konulan bu tarzı, Meclisin
genel adabını, sükûnetini bozan bir eylemi hoş
karşılamamız mümkün değil. Bir kez daha altını
çiziyorum; sorulara evet, yönteme hayır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Şimdi, değerli arkadaşlar, süratli
bir şekilde bir iki arkadaşımıza söz vereceğim.
AYHAN BİLGEN (Kars) – Sayın Başkan…
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Beni görün Başkanım.
BAŞKAN – Bir saniye Sayın Bilgen…
Sayın Tamer Osmanağaoğlu…
54.- İzmir Milletvekili Tamer
Osmanağaoğlu’nun, Ankara-Konya seferini yapan hızlı tren
kazasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet
dilediğine, kazanın sorumluları hakkında gereğinin yapılacağına
inançlarının tam olduğuna ve sözleşmeli öğretmenlerin
kadroya geçirilmesinde geç kalınmaması gerektiğine ilişkin
açıklaması
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ankara-Konya seferini yapan yüksek hızlı
trenin kılavuz lokomotifle çarpışması sonucu
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza yüce Allah’tan
rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Ulaştırma Bakanlığımızın hassasiyetle
gerekli adli ve idari soruşturmayı yapıp bu kazanın
sorumluları hakkında gereğini yapacağına
inancımız tamdır.
Millî Eğitim Bakanımıza da şöyle
bir soru sormak istiyorum: Göreve geldiğinde 97 bin öğretmen
açığımızın olduğunu ifade etmiştir.
Şubat ayında en az 40 bin öğretmen atamasının
yapılması gerektiği ortadadır. Liyakatsiz kadroların
kaynağı olan mülakat sisteminin kaldırılması ve
sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesinde geç
kalınmamalıdır. Unutulmasın ki öğretmen demek gelecek
demektir. Evlatlarımıza verilen kıymet ise geleceğe verilen
kıymettir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Erim…
55.- Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim’in,
2019 yılı bütçesinin hayırlı olmasını
dilediğine, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün
Kızılcaköy’de yapılan jeotermal enerji tesisi üzerinden
provokasyon yaptığına ilişkin açıklaması
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 yılı
bütçemiz hayırlı olsun.
Sayın Süleyman Bülbül, Aydın
Kızılcaköy’de yapılan jeotermal enerji tesisi üzerinden yüce
Meclisimizde provokasyon yapıyor. Zira jeotermal elektrik tesisi ülkemizde
ve dünyada ilk yapılmıyor. Aydın’da kırk yıldır
jeotermal elektrik tesisi var ve faaliyette. Son yıllarda da AK PARTİ
hükûmetlerimiz dışa bağımlılığı
azaltmak amacıyla jeotermal elektrik santrallerinin
yaygınlaşmasını sağladı.
Kızılcaköy’deki eylemin başlamasının sebebi, bir
vatandaşın yüklenici firmaya sondaj için satmak istediği arazinin
dekarına 400 bin Türk lirası gibi fahiş fiyat istediği için
firmanın yandaki komşu parseli kamulaştırmasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Öztunç…
56.- Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’un,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanının hızlı tren
kazası yaşandığından beri başını
yastığa koyduğunda uyuyup uyuyamadığını
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Sayın
Başkanım, teşekkür ederim.
Sayın Ulaştırma Bakanı, ben
aslında bugün size iki yıldır bitiremediğiniz
Kahramanmaraş Havalimanı’nı soracaktım, on altı
yıldır bitiremediğiniz Elbistan-Göksun yolunu soracaktım,
Maraş’ın köylerinde telefonların neden çekmediğini
soracaktım ama tren kazasından sonra tek soru sormak istiyorum:
Vicdan eğer varsa dünyadaki en rahat yastıktır Sayın Bakan.
İki gündür başınızı yastığa
koyduğunuzda rahatça uyuyabiliyor musunuz? Bu sorunun
yanıtını lütfen veriniz.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Sayın Çepni…
57.- İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin,
fişleme notları nedeniyle atanmış emekçilerin görevlerine
başlayamadığına, atanması gereken emekçilerin sadece
AKP’li mi olması gerektiğini ve bu tarz yöntemlerle nasıl bir
eğitim sistemi, nasıl bir model kurulmaya
çalışıldığını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
MURAT ÇEPNİ (İzmir) – Fişleme
notlarıyla yapılan atamalarla ilgili Eğitim Bakanına sormak
istiyorum. Nereden olduğu belli olmayan fişleme notlarıyla,
atanmış emekçiler görevlerinde olamıyorlar, görevlerine
başlayamıyorlar. Fakat sonrasında idare mahkemesine
gidildiğinde bu fişlemelerin belgeleri ortaya çıkıyor.
Normalde KPSS’den yüksek not almalarına rağmen yapılan
mülakatlardan sonra bu arkadaşlarımız atanmıyorlar. Ve bu
fişlemelerde daha çok “HDP’lidir. HDP üyesidir. Akrabalarında HDP’li
vardır.” biçiminde belgeler önlerine geliyor. Peki, bu uygulamalarla,
acaba, atanması gereken öğretmenlerin, emekçilerin sadece AKP
üyelerinden mi oluşması gerekiyor? Bu tarz ve bu yöntemlerle
nasıl bir eğitim sistemi, nasıl bir model kurulmaya
çalışılıyor?
Teşekkürler Başkan.
BAŞKAN – Sayın Bilgen...
58.- Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, idari
soruşturma sürecinin saygın biçimde gerçekleşmesi için siyasi
sorumlunun ya da en üst düzey bürokratın geçici olarak da olsa görevi
bırakmasının önemli olduğuna ilişkin açıklaması
AYHAN BİLGEN (Kars) – Sayın Başkan,
elbette ki bu tip vakalarda deyim yerindeyse ateş düştüğü yeri
yakıyor. Ben kazanın olduğu sabah da ifade ettim, bir kez daha
ifade edeceğim. Bugün Urfa’da defni yapılan Yusuf Yetim -çok
değerli bir arkadaşımız- önemli bir bürokrattı ve
şüphesiz hayatını kaybeden diğer
vatandaşlarımızın da -her birisi- sevenleri en az bizim
duyduğumuz acı kadar acı duymuşlardır.
Bu konu üzerinden bir siyasi kampanya yürütmek, bir
propaganda yapmak, bir puan, oy hesabı yapmak asla hiçbirimize
yakışmaz. Ama sonuç itibarıyla demokrasi aynı zamanda bir
değerler rejimidir, birtakım yazılmamış kuralları
vardır. Sorumluluk duygusu, hesap vermek de galiba demokrasinin en temel
değeridir. İdari bir soruşturma sürecinin hiç olmazsa
saygın biçimde gerçekleşmesi ve malum ifadeyle
soruşturmanın selameti için, hiç olmazsa geçici süreliğine ya
siyasi sorumlunun, en üst siyasi sorumlunun ya da en üst düzey bürokratın
geçici olarak da olsa görevi bırakması teftiş sisteminin
işlemesi açısından son derece kritik öneme sahiptir.
Türkiye siyasetinde güvensizliğin, güven
bunalımının tavan yaptığı bir dönem
yaşıyoruz; iktidar muhalefet ayrımı yapmaksızın
ifade ediyorum. Toplumun siyasete olan güveninin tazelenmesi için, güçlenmesi
için istifa mekanizmasının artık Türkiye siyasi kültüründe de en
az uzak Asya kadar, en az Avrupa ülkeleri kadar bir anlamının, bir
karşılığının olması gerekiyor. Biz
kesinlikle bu konuyu düşük bir polemik mevzusu olarak görmüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Bilgen.
AYHAN BİLGEN (Kars) – Ama bu kadar kısa
sürede bu kadar çok insanın hayatına mal olan tren kazalarıyla
ilgili hiçbir şey olmamış gibi davranmak ya da olayı sadece
prosedürleri tamamlayarak izah etmek çok kabul edilebilir bir durum değil.
Dolayısıyla biz de bir kez daha çağrıda bulunuyoruz, çok
net biçimde ifade ediyoruz. Elbette burada aktarılan hizmetler son derece
değerlidir ve teşekkürü hak eden şeylerdir ama galiba bu ülkede,
hani yine o meşhur ifadeyle bitireyim; Dicle kenarında bir kuzuyu
kurt kapsa onun hesabının Ömer’den sorulacağı
anlayışının yerleşebilmesi için hem toplumda hem
siyaset kurumunda istifa mekanizmasının bir kereye mahsus ve sembolik
olarak da olsa işlemesi son derece önemli bir kazanım olacaktır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın
Ağıralioğlu...
59.- İstanbul Milletvekili Yavuz
Ağıralioğlu’nun, hesap veren devletin hesap soran devlet kadar
saygın olduğuna ilişkin açıklaması
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ayhan Bilgen Bey’in
söylediği cümlelerin aynısını tekrarlarsam aynı
şeyleri söylemiş olmaktan hisseme bir şey düşer. O yüzden
benzer bir hassasiyet taşıyorum. Hesap veren devlet, hesap soran
devlet kadar saygındır.
Burada Ulaştırma Bakanımıza
ithafen söylediğimiz sözün arkasında aslında birbirimizden
farkımız yok, bir sorumsuzlukla büyüdük biz. Bugün iktidar mevkisinde
olan arkadaşlarımızla yer değiştirdiğimiz zaman
bizim de yetişme usullerimiz, esaslarımız, davranış
kalıplarımız benzer havzalardan oluştuğu için biz de
aslında benzer işleri, benzer hataları benzer şekilde
savuşturmaya meyilliyiz. Ben, Millî Eğitim Bakanımız
burada, tevafuk sayıyorum bunu; hesap vermeyi kendisi için şeref ve
sorumluluk sayan bir nesil yetiştirmek galiba bizim yapmak zorunda
olduğumuz iştir. Çünkü biz bu işleri herhâlde baştan
itibaren, çocuklarımız kendi şahsiyetlerini bulmaya başladığı
andan itibaren onlara vereceğiz ki onlar yukarıdan idari olarak bir
talimat gelmeden, ita amirleri kendilerine bir emir, bir yazılı
talimat göndermeden, sorumluluklarının altında bulundukları
işlerle alakalı mahcup olmalarını gerektirecek bir işle
karşılaşınca istifa etmeyi milletlerine, devletlerine,
aidiyetlerine şeref izzet sebebi sayacaklar. Böyle bir neslin
yetişmesine imkân verene kadar galiba biz siyaseten bu işleri sitem
konusu etmeye devam edeceğiz. Çok birbirimizden farklı
olmayacağız. Muhalefet iktidara her zaman bu usullerle sitem edecek
ama istisna olsun demeyelim. Çünkü hesap vermeme, yiten canlar geri gelmez ama
nasıl olsa giden gider, kalan da hesap vermez gibi bir algı
denetimsizlik oluşturur. Bu işi usul etmeye, bu yolu benimsemeye, bu
işle alakalı bu Meclisten sadece şunu yapmaya döneceğimiz
günleri hayal etmeye gayret edelim: Biz burada birisi istifa etmedi mi ona
sitem cümleleri kuracağımıza, sorumluluk mevkisinde olan
birisinin istifa etmemişliğine
şaşıracağımız günlere gayret edelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Açalım değerli
arkadaşlar.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) -
Yani hiç kimse istifa etmiyor, buna kızmak yerine -inşallah bu
günleri görürüz, bu günlere gayret edelim- burada nasıl istifa etmez diye
bir şeye şaşıralım biz artık, o hâle gelelim.
Teşekkür ederim. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/41); 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
ile 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca
Hazırlanan 183 Adedi Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik Kurumlarına ve 10 Adedi
Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere Toplam 195 Adet
Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/40) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 11)
(Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri,
şimdi söz sırası aleyhte olmak üzere Aydın Milletvekilimiz
Sayın Hüseyin Yıldız’da.
Buyurun Sayın Yıldız. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Ankara-Konya seferi yapan hızlı trende
hayatını kaybeden 9 vatandaşımıza Allah’tan rahmet,
ailelerine ve sevenlerine de başsağlığı diliyorum.
Ben aslında buraya gelmeden önce
Ulaştırma Bakanlığıyla ilgili komisyonda olduğum
için düşüncelerimi söyleyecektim ama bir konuya değinmek istiyorum.
Aslında 2002 yılında AKP iktidara geldiğinde o dönemde 8+3
eğitim sistemi vardı. 2003’ten sonra gelip millî eğitimi komple
FETÖ terör örgütüne teslim eden ve orada, Millî Eğitimde bilimsel,
çağdaş olarak çalışan bütün kadroları temizleyerek,
kendi ekibini kurarak, sonra da 4+4+4’ü getirerek millî eğitimin
temellerine bomba koyan bu iktidar 15 Temmuz darbesinden sonra da
çağdaş düşünen, gerçekten bilimsel ders veren bütün
öğretmenleri olağanüstü hâl ilan ederek görevden aldı. Ben bugün
Millî Eğitim Bakanından burada tarihî bir konuşma bekliyordum;
üzülerek söylüyorum, bütün umudumuzu bu Mecliste yok etti. Ben isterdim ki…
Millî Eğitim Bakanının buraya geldiğinde çağdaş,
demokratik, bilime inanan bir eğitim sistemi kuracağını,
4+4+4’ten vazgeçeceğini, 8+3 sistemi getireceğini, Millî Eğitim
Şûrası’nı toplayarak, bütün siyasi partilerin temsilcilerini
toplayarak -sivil toplum örgütleri sendikalar, öğretim görevlileri-
çağdaş bir millî eğitim sistemini anlatacağını
tahmin ederken bakıyorum ki AKP’nin kurduğu bu sistemden Millî
Eğitim Bakanlığı vazgeçmiş değildir.
Üzülerek söylüyorum, 2002 yılında
yatırım bütçesi ortalama yüzde 17,18 iken… Bu dönemde, Sayın
Bakanım, bütçenize baktınız mı? Yüzde 85 sadece personel
gideri var. Peki, yüzde 4,4’le nasıl hizmet edeceksiniz, nasıl bir
yatırım yapacaksınız? Hep beraber oturup düşünmemiz
lazım.
Ben bugün tarihî bir gün bekliyordum Cumhuriyet Halk
Partisi milletvekili olarak. Nasıl tarihî bir gün biliyor musunuz? Türkiye
Cumhuriyeti ve Türkiye milletini temsil eden bu Mecliste, bugün burada 2
bakanın istifasını bekliyordum; biri Ulaştırma
Bakanı, biri de Millî Eğitim Bakanı.
RECEP ÖZEL (Isparta)- Sen daha çok beklersin!
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – Çünkü Millî
Eğitim Bakanı, evet “Ben, bu zihniyetle burada hizmet edemem.”
demeliydi ama demedi.
RECEP ÖZEL (Isparta)- Sen daha çok beklersin, çok!
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – Değerli
arkadaşlar, biz bekleriz de Türkiye beklemiyor, bizim
çocuklarımız beklemiyor. Bak, şu tren kazası niçin
yapıldı biliyor musunuz?
RECEP ÖZEL (Isparta)- Türkiye memnun ya!
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – 2002’de geldikten
sonra millî eğitimle oynadığınız için bu hâle geldik.
Ben Aydın milletvekiliyim, 494 tane köyüm var Sayın Bakanım.
Bütün köy okulları kapandı, köy okulları.
Taşımacılığa verdiğiniz ücret, 150 bin
öğretmenin bir yıllık maaşıdır.
Değerli arkadaşlar, ben demiyorum, Sevgili
Ulaştırma Bakanı demin burada konuştu, duymadınız
mı, Bakanınızı dinlemediniz mi?
HACI ÖZKAN (Mersin) – Sen
anlamamışsın.
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – Dedi ki: “2002
yılından 2018’e kadar yaptığımız bütün
yatırımlar -ne dedi- yap-işlet-devret modeli.” Yani bütçede para
çıkmadı, biz sizleri, sizin çocuklarınızı, soyunuzu
sopunuzu borçlandırdık, sizler -Türkiye Cumhuriyeti olarak- yirmi
beş yıl boyunca bu parayı ödeyeceksiniz; siz hâlâ neyin
peşindesiniz? Yani on altı yıldan beri
topladığınız vergileri yatırıma
dönüştürmemiş, onların hepsini götürmüşsünüz. (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Yandaş iş adamı yarattınız, Karun gibi
zengin oldunuz, şimdi de kalkıyorsunuz burada…
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sen iyi
anlayamamışsın.
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – Ben demiyorum, ben
demiyorum Bakan dedi. Ben mi diyorum?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sen onu yanlış
anlamışsın, yanlış, yanlış.
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – 132 milyar dolar
borçlanıldığını kendisi itiraf etti burada. Ben mi
dedim bunu? Öyle değil mi Bakanım? Yani Bakan diyor ki: “Bütün
havaalanları, bütün kara yolları, tünel geçitleri Türkiye
Cumhuriyeti’ne ait değil, bizim yandaş müteahhitlere aittir.”
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hadi oradan ya!
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – Ben bunu demiyorum
ki Sayın Bakanım diyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hangi bakan diyor sana, hangi
bakan diyor ya? Yalan söylüyorsun bir de ya! Hangi bakan diyor?
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – O zaman iyi
dinlememişsin.
Değerli arkadaşlar, dost acı söyler,
iki sene sonra göreceksiniz ekonomi…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – Bir dakika ek süre
alabilir miyim?
BAŞKAN – Sayın Yıldız, sürenize
ilave ediyorum.
Buyurun.
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – Değerli
arkadaşlar, bir dinleyin, bir dinleyin.
On altı yıldan beri bir tane
fabrikanın kurdelesini kestiniz mi? Ne yaptınız biliyor musunuz?
410 tane AVM açtınız, millî eğitimi batırdınız,
tarımı bitirdiniz ve Türkiye’yi üreten değil tüketen bir ülke
hâline getirdiniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Yani
elinizi vicdanınıza koyun. Bu bütçede işçi yok, emekli yok,
öğretmen yok, esnaf yok, çiftçi yok, bu bütçede halk yok. Bu bütçe de yandaşların
bütçesidir, tefecilerin bütçesidir, sarayın bütçesidir.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Yandaş kadar
başına taş düşsün senin!
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – Hepinizi sevgiyle
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Yıldız.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sayın Başkan…
BAŞKAN - Buyurun Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Sataşmadan
dolayı söz istiyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Yerinizden mi istiyorsunuz?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Evet, yerimden
istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
60.- Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in, Aydın
Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın 10 sıra sayılı
2019 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017
Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın beşinci tur
görüşmelerinde aleyhte yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Şimdi, sayın
konuşmacıyı şuradan gelirken…
AYDIN ÖZER (Antalya) - Dışarıdan
geliyorsunuz “Sataşma var.” diyorsunuz ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Ben her daim dinliyorum.
BAŞKAN – Arkadaşlar, bir dinleyelim,
lütfen.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Zaten sayın
konuşmacı o kadar bağırıyor ki inliyor her taraf,
duymama imkânınız yok, şuradan her kelimesini
duydum.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Ne güzel işte,
duymuşsunuz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Söylediği şey
şu: “Hangi fabrikayı açtınız?” Ya, bu ülkede her gün
açılış var. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, lütfen…
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Her gün bu ülkede, bir
ilde bir açılış var, her gün. Hâl böyle olunca… (CHP
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, lütfen,
Sayın Grup Başkan Vekilini dinleyelim arkadaşlar, lütfen…
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Bütün hayatı faizle
mücadeleyle geçen bir kişiye tefecilik suçlaması yapıyorsunuz,
yani bunu aynen iade ediyorum. (CHP sıralarından gürültüler) Biz
gelinceye kadar bu ülke nasıl tefecilerin elindeydi, 2001’de nasıl
bir kriz olmuştu, hatırlatmak istiyorum. Kendi rollerinize
bakın, hangi tefecilerle, geçmişte ne yaptınız, ona
bakın. (CHP sıralarından gürültüler) Buralarda böyle
çığlık çığlığa konuşarak hiçbir
şey elde etmeniz mümkün değil.
CAVİT ARI (Antalya) – Koalisyonda MHP de
vardı.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) –
Lütfen mikrofona basın, sözünüzü alın, burası sataşma yeri
değil.
SÜLEYMAN GİRGİN
(Muğla) – 117 milyar faiz ödüyor bu millet sizin yüzünüzden.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Meclisin asli dili
konuşma, sataşma değil, asli dile davet ediyorum sizi. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
CAVİT ARI (Antalya) – Koalisyonda MHP de
vardı.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Sayın Yıldız, size de
şuradan, kayıtlara geçmesi için söz veriyorum; buradan lütfen, toparlayalım,
son konuşmacı olarak kayıtlara geçsin; lütfen oradan ifade edin
siz de kısaca.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) – Sayın
Başkanım, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren Atatürk
on beş yıl bu ülkeyi yönetti, 229 fabrikanın kurdelesini kesti,
TÜPRAŞ’ı, PETKİM’i, TELEKOM’u…
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) – Atatürk sizin
tekelinizde değil, bu komplekslerden kurtulun artık.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Mustafa Kemal hepimizin.
BAŞKAN – Sayın Zengin ama demin, az önce
siz itiraz ediyordunuz bu tavra.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) – Ben burada
diyorum ki 2019’a giriyoruz, on altı yıl AKP iktidarı bu ülkeyi
yönetti; 410 tane AVM açtılar, tarımı yok ettiler ve
eğitimi yok ettiler.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) –
Söyledin onu.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Sataşmaya cevap bu mu?
Ezberlemişsin konuşuyorsun. İyi ezberlemişsin.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) – Şimdi ben
bunu demiyorum -Merkez Bankasının verilerinden- on altı
yılda 156 milyar dolar faiz ödemişiz, ben bunu demiyorum, Merkez
Bankası söylüyor.
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Yıldız.
Şimdi Sayın Bülbül, sistemi bir
açalım. Siz burada yokken Sayın Erim…
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Şurada
gördüğünüz herkes AVM’den alışveriş yapıyor,
şurada gördüğün herkes, siz de öylesiniz.
CAVİT ARI (Antalya) – Sayenizde küçük esnaf
kalmadı, mecburen AVM’ye gidiliyor.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Alma o zaman, tepkini
göster.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) – Siz CHP’li
belediyelerin yaptıklarına bakın, her şeyiniz kaçak.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Cumhuriyetin
yaptığı bütün fabrikaları ancak sattınız, yandaşlara
peşkeş çektiniz.
CAVİT ARI (Antalya) – Küçük esnaf kalmadı,
mecburen AVM’ye gidiyor millet.
BAŞKAN – Arkadaşlar, bir saniye…
Sayın Köksal, bakın, bir
arkadaşımıza söz veriyorum, lütfen…
Sayın Bülbül, siz bir açıklama yapmak
istediniz doğal olarak adınız geçtiği için, kısa bir
açıklamanızı alalım.
Buyurun.
61.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün,
Jeotermallerin, HES’lerin halka, toprağa, suya verdiği zararı
söylemenin, halkın yanında olmanın siyasi bir partinin üyesi
olmayı gerektirmediğine ilişkin açıklaması
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri, ben Aydın milletvekiliyim.
Jeotermallerin, HES’lerin topluma ve halka verdiği, toprağa, suya
verdiği zararı söylemek, halkın yanında olmak siyasi bir
partinin üyesi olmayı gerektirmiyor. Yani, bu işin siyaseti yok; bu
işin CHP’si, AKP’si, MHP’si, İYİ PARTİ’si yok. Bir zarar
varsa, halk sağlığına, toprağa, suya, ekosisteme
yönelik bir zararı varsa bunu her yerde söylemek zorundayız.
Sayın Başkan, Aydın’ın yüzde
85’i jeotermal saha ilan edilmiş durumda. Türkiye’deki JES santrallerinin
yüzde 58’i ise Aydın’da kurulmuş durumda. Kızılcaköy
köylüleri haklı bir mücadele yapıyor. Cumhuriyet Halk Partili
vekiller…
BAŞKAN – Toparlayın ama… Buyurun.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) – Milletin sorunlarını,
geldikleri illerde yaşayan vatandaşlarımızın
sorunlarını…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) – Efendim, bir saniye…
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Arkadaşımız aynı dakikada konuştu.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) – Ama efendim, iki
cümle…
BAŞKAN – Ama bu 60’a göre bu kadar Sayın
Bülbül yani toparlamanız gerekiyor.
Konuşmalarınızı lütfen bir
dakikaya göre ayarlayın değerli arkadaşlarım.
Sayın Ersoy, buyurun.
62.- Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy’un,
Kayserililerin beklediği hızlı tren projesinin ne zaman
gerçekleşeceğini Ulaştırma ve Altyapı Bakanından
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) – Sayın
Başkanım, sorum Ulaştırma Bakanımıza olacak:
Kayseri halkı 2011 yılından bugüne kadar defalarca söz
verilmesine rağmen yüksek hızlı tren projesini bekliyor. Ben
kendisine bu soruyu Komisyonumuzda sorduğumda hâlâ proje
aşamasında olduğunu tarafımıza yazılı olarak
beyan etmiştir. Yılan hikâyesine dönen ve kıymetli Kayserili
hemşehrilerimizin umutla beklediği bu proje, Allah izin verirse, ne
zaman gerçekleşecektir?
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN – Son olarak, Sayın Kaboğlu…
Değerli arkadaşlar, bundan sonra
soru-cevap işlemine geçeceğiz ve ondan sonra bütçe oylamalarına
başlayacağız.
Buyurun Sayın Kaboğlu.
63.- İstanbul Milletvekili İbrahim Özden
Kaboğlu’nun, İHEB’in ne ölçüde ders programlarında yer
aldığını, KHK listelerinde adları yer alan binlerce
öğretim üyesi bilimsel soykırıma tabi tutulmuşken beyin göçünü
geri döndürme söyleminin çelişki olup olmadığını
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul)
– Millî Eğitime, 10 Aralık 1948’de BM Genel Kurulunda kabul edilen ve
Bakanlar Kurulu kararı eşliğinde 27 Mayıs 1949’da RG’de yayımlanan
İHEB’in okullarda okutulması ve yorumlanması öngörülmüştür.
Soru 1: İHEB 70’inci yılında ne
ölçüde ders programlarında yer almaktadır?
Soru 2: Üniversite rektörleri, YÖK ve MİT
iş birliğinde hazırlandığı Hükûmetçe de teyit
edilen OHAL-KHK ek listelerinde adları yer alan binlerce öğretim
üyesi bilimsel soykırıma tabi tutulmuşken beyin göçünü geri
döndürme söylemi bir çelişki değil mi?
Soru 3: Atina’dan Barselona’ya, Kartaca’dan
Sorbonne’a yabancı üniversitelerdeki görevlerime ilişkin bilgiler
Marmara Üniversitesindeki dosyalarımda yer aldığı hâlde
üniversitelerimizde FETÖ’cü olmadıklarını kanıtlamak için
makbul cemaat beğenmekle meşgul Adil Öksüz benzeri öğretim
üyelerinin dosyaları incelenmekte midir?
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
II.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi (1/276) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 10)
(Devam)
2.- 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı (1/275), 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Tasarısına İlişkin Olarak Hazırlanan,
2017 Yılı Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/38); 6085
Sayılı Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017
Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 2017
Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2017 Yılı
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/39); 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 2017 Yılı
Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/41); 5018
Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 6085 Sayılı
Sayıştay Kanunu Uyarınca Hazırlanan 183 Adedi Merkezi
Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerine, 2 Adedi Sosyal Güvenlik
Kurumlarına ve 10 Adedi Diğer Kamu İdarelerine Ait Olmak Üzere
Toplam 195 Adet Sayıştay Denetim Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/40) ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 11) (Devam)
A) ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma ve Bakanlığı
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
B) ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANLIĞI (Devam)
1) Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
C) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU (Devam)
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
(Devam)
1) Millî Eğitim Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (Devam)
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
(Devam)
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
H) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ÜNİVERSİTELER (Devam)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
beşinci turdaki konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi soru-cevap işlemine geçiyoruz.
Soru-cevap işlemi yirmi dakika. Bunun on
dakikası sayın milletvekillerine ait, diğer on dakikası
Sayın Komisyon ve ilgili sayın bakanlar yöneltilecek soruları
cevaplandıracaklardır.
Şimdi sayın milletvekillerinden
başlayarak soru-cevap işlemine geçiyoruz.
Sayın Özyürek…
AHMET ÖZYÜREK (Sivas) – Teşekkürler Sayın
Başkanım.
Sivas’ta yaşayan 12 yaşındaki Hasan
Hüseyin Şaşkın böbrek rahatsızlığıyla
dünyaya geldi ve 15 farklı böbrek ameliyatı geçirdi. Sağ
böbreği alınan sol böbreğiyle hayata tutunan çocuk bu böbreğinin
de yüzde 78’lik kısmını kaybetti. Kalan yetersiz böbreğini
de kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan küçük
çocuğa babasının vermek istediği böbrek umut oldu. Kamu
hastaneleri riskli gördüğü için böbrek nakline yanaşmadı. Bir
özel hastanenin aileden istediği ciddi bir bütçeyi
karşılayamadığından baba ameliyat ettiremiyor. Ben buradan
Sağlık Bakanımıza sesleniyorum: Sivaslı
çocuğumuza sahip çıkalım, ameliyatını mutlaka
üstlenelim.
Bu arada, Sivas-Malatya duble yolunun da bir an önce
hızlandırılmasını istiyoruz.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Sayın Gaytancıoğlu…
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) – Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Ulaştırma Bakanına soruyorum:
1) En az 30 tane kör noktası bulunan ve sözde
2017 yılında yatırım programına alınan
Keşan-Enez bölünmüş kara yolunun yapımına ne zaman
başlanacak?
2) Millî Eğitim Bakanına soruyorum:
Ücretli öğretmenlere seçim vaadi olarak ek ders ücretlerinin yüzde 100
artırılacağını söylemiştiniz. Bu vaadinizi ne
zaman yerine getireceksiniz?
3) Eğitim çalışanlarının
ısrarla istediği 3600 ek gösterge ne zaman verilecek?
4) Okullarda bilimsel, sanatsal ve motor
becerilerini geliştirici sanat, bilim ve spor atölyeleri
açılması gerekirken her okula bir mescit projesiyle bilimsel
değil dinsel eğitim mi hedeflenmektedir?
5) Millî Eğitim Bakanlığı Kurum
Açma ve Kapatma Yönetmeliği’ne aykırı olarak Edirne’nin Havsa
ilçesinde 4 öğrenciyle imam-hatip ortaokulu açılması ve 4
öğrenciyle eğitime devam edilmesi devleti zarara
uğratmaktadır. Köy okulları “Öğrenci sayıları
az.” bahanesiyle kapatılırken bu çelişki nedir? Edirne merkezde
biri kız…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Kayışoğlu…
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ulaştırma Bakanına sesleniyorum:
İki gündür istifa çağrılarına kulaklarınız
tıkalı. Ben hukuk adına bir kez daha size
hatırlatıyorum: Adli ve idari soruşturmalar yürütülürken siyasi
sorumlunun istifa etmesi gerekir soruşturmaların selameti
açısından. Sizi tekrar istifaya davet ediyorum, bu yüzden size hiçbir
soru sormuyorum.
Sayın
Millî Eğitim Bakanı, hayırseverlerin yaptığı
okullar dışında on altı yılda kaç derslik
yapıldı? Yurt dışındaki okullara
başvuruların artmasını neye bağlıyorsunuz? Beyin
göçünü engellemek için bir projeniz var mı?
KYK’yle
verdiğiniz bursların iadesinde zorlanan gençlerimiz var, bizlere
yazıyorlar. Bunlarla ilgili kolaylık yapmayı düşünüyor
musunuz?
YGS sınavında sıfır yapanlar,
PISA verilerinde 72 ülke arasında 50’nci olmamız
karşısında eğitimin niteliksiz olduğu bir mutlak; bunu
düzeltmek için herhangi bir çalışmanız var mı?
BAŞKAN – Sayın Arslan…
KAZIM ARSLAN (Denizli) – Millî Eğitim
Bakanına soruyorum:
1) Dershaneden temel liseye dönüşüm süreci 2019
Haziranında sona erecektir fakat ekonomik krizin ve eğitimdeki
sürekli dönüşüm sürecinin etkisiyle bu dershanelerin büyük bir bölümü
fiziki altyapısını tamamlamakta sorunlar yaşamaktadır.
Temel liselerin yaklaşık yüzde 60’ı
bu dönüşüm sürecini tamamlayamadı ve süre uzatımı talep
ediyorlar. 4 bin civarında dershanenin 2.217’sinin dönüşüm
programına alındığı süreçte 1.397 okulun 1.173’ü temel
lise konumundadır.
Fiziki altyapı
hazırlığını tamamlayamayan okullar için günümüzde
yaşanan ekonomik kriz de dikkate alınarak iki yıl daha
uzatılmasını talep ediyorlar.
2) Millî Eğitim Bakanlığınca
2002 ile 2018 tarihleri arasında açılan imam-hatip meslek liselerinin
sayısı 3 misli artarken teknik meslek liseleri ve düz liseler yerinde
saymıştır; bunun sebebi nedir? Sizin döneminizde de imam-hatip
ağırlıklı eğitim yapılmasına devam edecek
misiniz yoksa bunu düzeltecek misiniz?
3) Öğrenci yurtları…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Şeker…
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sorum Ulaştırma ve Altyapı
Bakanımıza: Uzunluğu 2,8 kilometre olan Bolu Tüneli’nin temeli
1990 yılında dönemin Bakanı rahmetli Sefa Giray zamanında
atılmıştır ve o günden itibaren on üç yıl geçmiş,
15 de bakan geçmiştir.
Son olarak da tamamlanamayacağı
düşünülerek patates deposu yapılması düşünülürken AK
PARTİ iktidara gelip tamamlamış. Akabinde yine AK PARTİ,
uzunluğu 14,5 kilometre olan ve deniz seviyesinden 106 metre
aşağıdan geçen Avrasya Tüneli’ni altı yılda
tamamladı.
Sayın Bakanıma soruyorum: AK PARTİ
iktidarları süresi içerisinde toplam kaç kilometre yol yapıldı?
Yine, demir yollarının
iyileştirilmesi için bugüne kadar ne kadar harcama yapıldı,
yatırım olarak neler yapıldı? Özellikle eski hatlarla
ilgili köprü ve menfezlerde bir iyileştirme var mı?
Diğer bir sorum: Demir yollarında
ahşap ve demir traversler hâlâ kullanılıyor mu?
BAŞKAN - Sayın Tanal…
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Teşekkür ederim
Değerli Başkanım.
Sayın Millî Eğitim Bakanına
soruyorum:
Soru 1) Bölgemizin ve ülkemizin kadim inançsal
değerlerinden biri olan Alevi inancının, Alevi toplumun kendi
algısı ve yorumuna göre yaşaması ve
yaşatılması için bir akademik çalışma yapmayı düşünüyor
musunuz?
Soru 2) Alevi inancının kadim ve orijinal
hâliyle işleyen ve eğitim yapan sosyal bilimler içerikli
üniversiteler bünyesinde Alevi inanç fakültesi açmak gerekmiyor mu?
Soru 3) Daha önce AK PARTİ milletvekili olup
üniversitelere rektör olarak atanan kaç milletvekili vardır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Gürer…
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Millî Eğitim Bakanına soruyorum:
Yıllarca ücretli öğretmenlik yaparak kontenjana takılan 1.200
öğretmene kadro müjdeniz olacak mı? Ücretli öğretmenler kadroya
alınacak mı?
Engelli öğretmenler kadro ve görev bekliyor.
Engelli öğretmenler için kadro müjdeniz olacak mı?
Toplum yararına
çalışanlarınıza kadro verecek misiniz?
100 bine yakın boş öğretmen kadrosu
varken 2019 yılında atanamayan öğretmenlere yeni kadro verilmesi
için müjdeniz olacak mı?
Söz verip, verilmeyen 3600 ek gösterge için
öğretmenlere bir müjdeniz olacak mı?
Okullarda “eğitime katkı payı”
adı altında para toplama ne zaman sona erecek?
24 Kasım öncesi “Öğretmenlere bir müjde
vereceğiz.” dediniz, hâlâ o müjde gelmedi.
Taşımalı eğitimi kademeli olarak
kaldırmayı, köylerde kapanan okulları açmayı düşünüyor
musunuz?
Bir de, aile birlikleri tarafından hizmetli
çalıştırılıyor, okullarda kadrolu hizmetli
çalıştırmaya başlayacak mısınız?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Köksal…
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Sayın Bakan,
resmî verilere göre 117.403’e ulaşan öğretmen
açığını ücretli öğretmenlik atamalarıyla
kapatmaya çalışıyorsunuz. Eğitim fakültesi mezunu olmayan
pedagojik formasyon almayanları ücretli öğretmen olarak
atadınız. Sınıf öğretmenlerinin ve okul öncesi
öğretmenlerinin neredeyse tamamı alakasız bölümlerden seçildi.
Sayın Bakan, 91 eğitim fakültesinden mezun olup atama bekleyen 500
bine yakın öğretmen varken pedagojik formasyon almayan alakasız
bölüm mezunlarına niçin ücretli öğretmenlik
yaptırıyorsunuz?
Ayrıca, engellerine rağmen,
yükseköğretimi başarıyla bitirmiş engelli öğretmenler
var. Önümüzdeki öğretmen atamalarında onlara yer verecek misiniz?
EĞİTİM-SEN’in yaptığı
araştırmada öğretmenlerin yüzde 57’si aldığı
maaşın yetmediğini belirtmiş. Öğretmen
maaşlarında iyileştirme yapmayı düşünüyor musunuz? En
tepe maaşı 4.200 lira olan öğretmen mutlu olabilir mi?
Sayın Bakan, öğretmenlere gerçekten 3600 ek gösterge verilecek mi?
BAŞKAN – Sayın Hürriyet...
FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) – Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Ulaştırma Bakanı, Kocaeli
Kandıra ilçemizde yıllardır yılan hikâyesine dönen bir
duble yolumuz var. Ne yazık ki burası da birçok faciada olduğu gibi,
ölüm yoluna döndü. İnsanlar orada sizin beceriksizliğiniz yüzünden
hayatlarını kaybetmeye devam ediyorlar. “2019’da bitecek."
dendi, açılışlar yapıldı, müjdeler verildi ama gidin
görün, temelini bile bulamazsınız.
Yine, Gebze Kuzey Marmara Otoyolu’nda olan viyadük
kazasında birçok insanımızı yitirdik yine sizin
beceriksizliğiniz yüzünden.
Karamürsel’de beton yol ihalesi
yapıldığı hâlde hâlâ orada bir düzeltme işlemi
yapılmadı. Burada yine insanlarımız ölmeye devam ediyor
Sayın Bakan.
Israrla çağrısını
yaptığımız -en son- tren facialarında
insanlarımızı kaybetmeye devam ediyoruz. “Önce insan” yerine,
“Önce para ve yandaş” diyorsunuz. Demir yollarından kısılan
masrafları saraylara ve ejder meyvelerine harcıyorsunuz, tabii ki
olacağı bu.
Allah aşkına Sayın Bakan, istifa için
daha kaç kişinin ölmesini bekliyorsunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Özdemir...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ulaştırma Bakanlığının
bütçesini görüştüğümüz bugün ben de Ankara’da olan son tren
kazasında kaybettiğimiz yurttaşlarımıza rahmet
diliyorum. Sorumlular zamanında gereğini yapsaydı bu kazalar
olmayacaktı. Sizin bu anlamda sorumluluğunuz çok fazla Sayın
Bakan. İstifanız bu ihmaller zincirinde önleyici ve tarihî bir etki
yapacaktır.
Sayın Millî Eğitim Bakanımız,
sizin de şimdi içinde sorumluluk üstlendiğiniz bu iktidarın on
altı yıldır ideolojik, yerel, nicelik odaklı
bakış açısıyla en çok da tahribatın yaşandığı
eğitim sistemimizin, Sayın Bakan, sizin de söylemlerinizden
anladığımız, evrensel ve nitelik odaklı
yaklaşımınızın olabilirliğini, gerçekliğini
ve sürdürebilirliğini nasıl görüyorsunuz? Örneğin, Ensar
başta olmak üzere, benzeri ideolojik vakıflarla eğitim sistemimizin
bağını koparabilecek misiniz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Aycan…
SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) – Sayın
Başkan, Sayın Millî Eğitim Bakanına sormak istiyorum:
Kahramanmaraş’ta ve tüm Türkiye’de derslik sıkıntısı
vardır. Bu derslik sıkıntısı ve ikili öğretim ne
zaman bitecektir?
Okullarda cari harcamalar özelikle ısınma,
temizlik, aydınlanma, kırtasiye gibi cari harcamalara gönderilen
ödenekler ortalama ne kadardır? Bunu yeterli görüyor musunuz? Okul
müdürlerinin bu cari giderleri karşılamak için okul aile birliği
aracılığıyla bağış almasını uygun
buluyor musunuz? Bu duruma son vermek için bir çalışmanız var
mı?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Kaya…
AHMET KAYA (Trabzon) – Teşekkürler Sayın
Başkan.
Sayın Millî Eğitim Bakanım, sorum
size olacak: Çocuklarımız zifiri karanlıkta okula gidiyor.
Sabahın yedisinde minicik çocuklar kalkıp her sabah okula gitmeye
çalışıyor, anne babalar olarak bu durum bizleri ziyadesiyle
üzüyor. Çözümün basit olduğunu düşünüyoruz yani az öce
konuşmanızda siz de ifade ettiniz, dediniz ki “Ben istatistiğe
önem veririm, istatistik yapıyorum.” İsterseniz bir istatistik
yapın, hangi anne babaya, hangi çocuğa sorarsanız sorun her biri
bu durumun düzeltilmesi gerektiğini söyleyecektir size. Sizden
ricamız, bu ders saatlerini en azından bir saat ileri alarak minicik
çocuklarımızın gecenin o karanlığında sokağa
çıkmasına, dersbaşı yapmasına mâni olun.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sorular tamamlanmıştır.
Şimdi, Sayın Komisyon ve Sayın
Bakanlar gelen sorulara cevap vereceklerdir.
Buyurun.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SÜREYYA
SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Öncelikle Ulaştırma
Bakanımız cevap verecek.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI MEHMET CAHİT
TURHAN – Sayın Başkan, Sivas Milletvekilimiz Sayın Ahmet
Özyürek’in Sivas-Malatya yoluyla ilgili sorusunu cevaplandırıyorum:
Sivas-Malatya aksı toplam 107 kilometre olup 2012 yılında 2
kısım hâlinde ihale edilmiş ve 2013 yılında yapım
çalışmaları başlamıştır. Bugüne kadar 45
kilometre BSK’lı bölünmüş yol, 2 kilometre sathi kaplamalı
bölünmüş yol olmak üzere, toplam 47 kilometresi bölünmüş yol olarak
tamamlanmıştır. Çalışmalar devam etmektedir.
Aksın tamamının 2021 yılında tamamlanması
planlanmaktadır.
Yine, Sayın Okan Gaytancıoğlu’nun
Keşan-Enez yoluyla ilgili sorusunu cevaplandırıyorum:
Keşan-Enez il yolu 58 kilometre uzunluğunda olup tek yol
standardındadır. Bu yolda Enez Kavşağı ve
Kılıçköy arası 5 kilometrelik kesimde çalışmalar
tamamlanmıştır. Keşan-Enez yolunun muhtelif kesimlerinde
kamu yararı kararı alınmış, kamulaştırma
işlemlerinin tamamlanmasına müteakip yapım ihalesi
gerçekleştirilecektir. İşin 2021 yılında
tamamlanması hedeflenmektedir.
Yine, Sayın Mustafa Baki Ersoy’un
“Yerköy-Kayseri Yüksek Hızlı Tren Projesi ne durumda?” ve
“Kayseri-Antalya Hızlı Tren Projesi ne durumda?” sorularını
cevaplandırıyorum: 142 kilometre uzunluğundaki Yerköy-Kayseri
yüksek hızlı tren hattının tamamlanmasıyla Kayseri
ilimiz Yerköy üzerinden Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattına
bağlanarak ülkemiz yüksek hızlı tren çekirdek ağına
katılmış olacaktır. Proje
çalışmalarımız tamamlandı, 2019 yılı
içerisinde finansman teminini müteakip ihalesine çıkılacaktır.
Yine, Sayın İlyas Şeker’in “Demir
yollarımızda bakım ve onarım çalışmalarına
ne kadar harcama yapıldı? Demir yollarında iyileştirme
yapıldı mı? Ahşap ve demir traversler ne durumda?”
sorularını cevaplandırıyorum: Demir yollarımızın
bakım ve onarımı için 9 milyar Türk lirası
yatırım yapıldı. Yaklaşık 26 bin adet köprü ve
menfezlerde dingil basıncı 22,5 tona çıkarıldı.
Bakım, onarım, yenileme ve iyileştirmeler
yapılmıştır. Tüm hatlarımızda yer alan ahşap
ve demir traverslerin tamamı beton traversli hâle getirilmiştir.
Yine “Ne kadar yol yapıldı?” sorusuna
cevap: 2003-2018 yılları arasında 20.536 kilometre bölünmüş
yol, 12.922 kilometre tek platformlu yol inşaatı hizmete
sunulmuştur.
Sayın Fatma Kaplan Hürriyet’in sorusu:
“İzmit-Kandıra yolundaki çalışmaların son durumu
nedir?” sorusuna cevabım: 41 kilometre uzunluğunda bölünmüş yol
BSK’lı olarak ihalesi yapılmıştır. Şimdiye kadar
Terminal Kavşağı’nda çalışılmış olup
kavşağın ana gövdede bulunan kesimi bitirilmiş,
trafiğe açılmış, yan yoldaki köprülerde ise
çalışmalara başlanmıştır. 2019
yılının ilk çeyreğinde kavşağın bitirilmesi
hedeflenmektedir. Önümüzdeki yıl ise 3 kilometre bölünmüş yol,
cezaevi geçişine kadar çalışılacaktır.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Sayın
Bakan, Maraş’ı unuttunuz, Maraş’ı.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) –
Tekirdağ’ı da unuttunuz.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ZİYA
SELÇUK – Sayın Başkanım, müsaadenizle, Millî Eğitim
Bakanlığına yöneltilen sorularla ilgili bazı
yanıtları paylaşmak istiyorum.
Burada benzer sorular birçok sayın vekilimiz
tarafından ifade edildiği için ortak cevaplar vermeyi tercih
ediyorum. Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim
kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev
yapanların sözleşmeli öğretmenliğe atanması süreciyle
ilgili bir soru var. Ek ders ücreti karşılığında görev
yapanların sözleşmeli öğretmenliğe atanması için
ayrılan 5 bin kontenjanın tamamı kullanılmış ve
bu konuda herhangi bir boş kontenjanımız
kalmamıştır.
Bir başka soru: “2003 yılından bugüne
kadar kaç engelli personel istihdamı gerçekleştirilmiştir?”
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Öğretmen,
öğretmen, personel değil.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ZİYA
SELÇUK - 2003 yılından bugüne kadar 5.037’si eğitim öğretim
hizmetleri sınıfında olmak üzere 21.662 engelli personel
istihdamı sağlanmıştır. Ocak başında engelli
öğretmen alımı tekrar başlayacaktır.
ARZU ERDEM (İstanbul) – Sayı var mı
Sayın Bakanım?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ZİYA
SELÇUK - Ayrıca, fiilen görev yapan engelli personel sayımız da
22.567’dir.
Hayırseverlerin dışında
yapılan derslik sayısıyla ilgili 4 tane soru vardı.
2003-2018 yılları arasında 50 bini hayırsever olmak üzere
298 bin derslik yapılarak eğitim ve öğretimin hizmetine
sunulmuştur.
Ücretli öğretmen istihdamıyla ilgili bir
soru vardı. Ücretli öğretmenler ile sözleşmeli
öğretmenlerin istihdamı konusunda iki ayrı uygulama vardı.
5 bin ücretli öğretmenimizin istihdamının
tamamlandığını ifade etmiştim. Sözleşmeli
öğretmenlerle ilgili olarak da: 2016 yılından itibaren istihdam
edilen sözleşmeli öğretmenler dört yılın sonunda kadrolu
öğretmen olabileceklerdir. Bu husus kanunla güvence altına
alınmıştır. Dolayısıyla bunların sürekli
olarak bu pozisyonda bulunmalarından bahsetmiyoruz.
“Vekil öğretmen sayısı kaçtır?”
diye bir soru vardı. 2018 yılı içerisinde
Bakanlığımıza bağlı okullarda görev yapan vekil
öğretmen sayısı 10’dur. Ağrı, Antalya, Bursa, Mersin
ve Niğde illerimizde görev yapmaktadırlar.
Sakarya’daki 21 okulun deprem tahkikiyle ilgili bir
soru vardı. Bakanlığımızca 2015 yılında ülke
genelinde 4.500 okulun deprem tahkiki çalışmalarına
başlanmıştır. Bu kapsamda Sakarya ilinde 125 adet okulun
deprem tahkiki yapılmıştır. Güçlendirilmesi gereken 21
okulla ilgili olarak mevcut durum şudur: 7 okula ait 9 bina için
yıkım kararı alınmıştır. Bu okullardaki
öğrencilerimiz başka okullara taşınmıştır.
Yıkılan bu binaların yerine yeni eğitim
binalarının yapımı yatırım programı
kapsamında ve hayırseverler marifetiyle devam etmektedir. 5 okula ait
6 bina güçlendirilmiştir. 9 okula ait 10 binada güçlendirme
çalışmalarının yapılması için ihale öncesi
hazırlıklar tamamlanmış olup 2019 yılı içerisinde
güçlendirme çalışmaları yapılacaktır.
İkili eğitimin
sonlandırılması için gerekli derslik ihtiyacına
ilişkin bir soru vardı. Türkiye genelinde ikili öğretimi
sonlandırmak amacıyla 63.501 dersliğin yapımı hâlen
devam etmektedir. Yapımı devam eden derslikler bitirildikten sonra
ikili eğitimin sonlandırılması için ihtiyaç duyulan derslik
sayısı 29.535’tir. Burada 163 bin ihtiyaç olduğundan bahsedildi,
gerçek rakam 29.535’tir. ihtiyaç duyulan derslikler iki yıl içerisinde
tamamlanarak tekli eğitime geçilmesi hedeflenmektedir.
Gaziantep ili derslik ihtiyacına ilişkin
bir soru vardı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Bakan, sisteme oradan
basıp devam edebilirsiniz.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ZİYA
SELÇUK – Hemen kısaca bitiriyorum, geri kalanlara zaten yazılı
olarak açıklama yapacağız.
BAŞKAN – Devam edebilirsiniz ben size süre
vereyim varsa cevaplandıracağınız.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ZİYA
SELÇUK – 2003-2018 yılları arasında Gaziantep’te 10.779 adet
yeni derslik yapılarak eğitim öğretimin hizmetine
sunulmuştur. Gaziantep en çok derslik yapılan 81 il arasında
4’üncü sıradadır. 2018 yılında Gaziantep’te
yapımı devam eden 3.544 yeni derslik için 583 milyon 576 bin 934 Türk
lirası ödenek olarak gönderilmiştir. Gönderilen ödenek büyüklük
açısından 81 il arasında 3’üncü sırada yer almaktadır.
Okul taşıtlarındaki rehber personelle
ilgili bir soru vardı, 22 yaş ve benzeri konularla ilgili. Burada
aslında Danıştay 8. Dairesinin 2009/8738 esas ve 2011/2453 no.lu
kararıyla rehber personelin 22 yaşını doldurmuş ve en
az lise mezunu olma hususunun 2011 yılından beri geçerli
olacağı değerlendirildiğinden dolayı mahkeme
kararına ilişkin böyle bir uygulama var. Bununla ilgili
çalışmalarımız sürüyor.
Hukuki süreci biten, çalışma izni iptal
edilen öğretmenlerle ilgili bir komisyon oluşturmuş
durumdayız. Bu komisyon marifetiyle çalışma izinleri iptal
edilen öğretmenlerimizin özel okullarda çalışmasıyla ilgili
çok kısa bir sürede tedbirler alacağımızı
söyleyebilirim.
Ücretlilerin sözleşmeli olması konusundan
bahsedildi. Bu, kanun gereği bir kez yapıldı ve tekrar
yapılması planlanmamaktadır.
Taşımalı eğitimle ilgili bir
başka soru vardı. 2018-2019 eğitim öğretim
yılında 1 milyon 320 bin öğrenci taşımalı
eğitimden yararlanmakta olup 9/12/2018 tarihi itibarıyla 488 milyon
195 bin 414 Türk lirası taşıma gideri; yemek
yardımından yararlanan 1 milyon 162 bin öğrenci için de 147
milyon 396 bin Türk lirası yemek gideri ödenmiştir.
Taşımalı eğitim kapsamında Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan
ilköğretim ve ortaöğretim taşımalı öğrenciler
için 962 milyon yemek yardımı, özel eğitim öğrencileri için
692 milyon Türk lirası kaynak aktarılması
planlanmıştır.
Yine bir başka soru da: 2019 yılı
için taşımalı eğitime ayrılan kaynak toplamı 4
milyar 156 milyondur.
Burada diğer sorularla ilgili de
yazılı açıklama yapacağımızı ifade etmek
isterim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar, soru-cevap
işlemini tamamladık.
Sayın Yılmaz, sizin çok kısa bir
talebiniz oldu, hemen onu alalım.
Bir de Sayın Bakıroğlu, siz de ayrılmayın,
ondan sonra bütçe oylamalarına başlayacağız.
Buyurun.
ÜMİT YILMAZ (Düzce) – Teşekkür ederim
Başkanım.
Sayın Ulaştırma Bakanımıza
sormak istiyorum: Ankara-İstanbul arasında yapılması
düşünülen yüksek hızlı tren hattının Düzce-Bolu
güzergâhından geçmesini istiyoruz. Bu konuyla alakalı Düzce
Üniversitemizin yapmış olduğu ciddi çalışmalar ve
paneller var. Muhakkak hattın Düzce’den geçmesini, Bolu’dan geçmesini
istiyoruz. Zira, düşünülen hat, Mudurnu, Taşkesti üzerinden geçiyor
ve Düzce Üniversitesinin çalışması neticesinde ekonomik
olmadığı tespit edilmiştir. Çevre bağlantı yolu
Düzce’de maalesef yoktur. O yüzden Düzce trafiği inanılmaz yoğun
hâldedir.
Yığılca ilçemizin yolu maalesef
yapımı çok yavaş ilerlemektedir. Halilbey köyü
bağlantı yolu dördüncü bölgede kalmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Yılmaz.
Son olarak Sayın Bakırlıoğlu.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ben Ulaştırma Bakanına bir soru
sormak istiyorum. Kazadan sonra “Sinyalizasyon sistemi var mıydı?”
diye soru sorulmuştu Sayın Bakana, bu soruları gereksiz
bulmuştu. Ben de 2 tane soru soracağım, umarım bunları
da gereksiz bulmaz. Sorulardan bir tanesi ahlaki, etik, bir tanesi de hayati.
Hayati sorumu sormak istiyorum: Eğer sinyalizasyon sistemi olsaydı bu
kaza yaşanır mıydı? Etik soruyu sormak istiyorum:
İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
AYHAN EREL (Aksaray) – Sayın
Başkanım, benden sonra iki kişiye söz verdiniz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Efendim,
cevaplandırılamayan soruların yazılı olarak
cevaplandırılmasını bakanlarımızdan rica
ediyoruz, milletvekillerimiz bekliyor efendim.
BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim.
AYHAN EREL (Aksaray) – Sayın Başkan, ben
söz istedikten sonra son dediniz, 2 kişiye söz verdiniz. Lütfen…
BAŞKAN – Peki, değerli
arkadaşlarım, bakanlar buradayken tabii herkes yöresiyle ilgili
soruları ulaştırmak istiyor.
Ben son üç arkadaşıma söz veriyorum:
Sayın Erel, Sayın Erdem ve Sayın Tutdere.
Buyurun.
AYHAN EREL (Aksaray) – Sayın
Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
FERİDUN BAHŞİ (Antalya) – Sayın
Başkan…
HABİP EKSİK (Iğdır) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen artık bu
konuda bir talepte bulunmayın. Yani ben çok fazlalıkla bu talepleri
karşıladım.
Buyurun.
AYHAN EREL (Aksaray) – Sayın bakanlarıma
saygılar sunuyorum.
Başta Sayın
Cumhurbaşkanımız olmak üzere 2004’ten bu tarafa Aksaray’ı
ziyaret eden sayın başbakanlar, sayın ulaştırma
bakanları, sayın Meclis başkanları Aksaray’a Aksaray-Ulukışla
arasındaki demir yolunun sözünü vermişlerdi. Bu saatten sonra
devletimizin Aksaray’a demir yolu bir lütfu değil, boynunun borcudur zira
söz vermişlerdir, bu sözün yerine getirilmesi gerekiyor diye
düşünüyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Erdem…
ARZU ERDEM (İstanbul) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakanımızın vermiş
olduğu cevapla ilintili olarak, ocak ayında alımı
yapılacak olan engelli öğretmenlerimizle ilgili kadroya ilişkin
bir sayı var mı? Yani toplam sayıları zaten 3.000-3.500
civarında. Bununla ilgili -önemli bir açıklama olacaktır bu-
tamamının alınmasını branşlara göre
sağlayabilecek miyiz Sayın Bakanım?
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Tutdere, siz de hemen toparlayın.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) – Şimdi,
Anadolu’da özellikle okul idarelerini ve velileri karşı
karşıya getiren bir mevzuyu Sayın Millî Eğitim
Bakanına iletmek istiyorum: Sayın Bakanım, siz de takdir
edersiniz, ilk ve ortaokullarda okul bütçeleri yok. Dolayısıyla
okulların temizlik ve diğer temel ihtiyaçları okul aile
birliklerince karşılanmaktadır. Okul aile birlikleri velilerden
para toplamak, bağış toplamak zorunda kalıyorlar. Bu da
zaman zaman birtakım tartışmalara sebebiyet vermektedir.
Bütçede aslan payını alan bir
bakanlık olarak bu dönem, özellikle 2019 yılında bu okullara
bütçe vermeyi düşünüyor musunuz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim değerli
milletvekilleri.
Bu şekilde soru-cevap işlemi
kısmını da fazlasıyla bitirmiş oluyoruz.
Şimdi, sırasıyla 5’inci turda yer
alan kamu idarelerinin bütçeleri ile kesin hesaplarına geçilmesi hususunu
ve bütçeleri ile kesin hesaplarının ayrı ayrı okutup
oylarınıza sunacağım değerli arkadaşlarım.
Süratli bir çalışma yapacağız,
dikkatli bir çalışma yapacağız. Salonda mümkün olduğu
kadar sessizlik rica ediyoruz çünkü değerli arkadaşlarım, çift
yönlü kontroller yapıyoruz. Kayıtlara her rakamın ve her
bakanlığın, her kamu kuruluşunun sağlıklı
geçmesi açısından tüm arkadaşlarımızdan bir sessizlik
rica ediyorum.
Ulaştırma
ve Altyapı Bakanlığının 2019 yılı merkezî
yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
34) ULAŞTIRMA VE
ALTYAPI BAKANLIĞI
1) Ulaştırma ve
Altyapı Bakanlığı 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 27.770.926.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ulaştırma
ve Altyapı Bakanlığının 2019 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığının 2017 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamları okutuyorum:
34) ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
1) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 33.755.759.170,30
Bütçe Gideri 31.845.254.055,99
İptal Edilen Ödenek 1.910.505.114,31
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 1.894.992.497,56
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığının 2017 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğünün
2019 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
40.52) KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Karayolları Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
|
|
|
GENEL
TOPLAM 16.661.311.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 16.656.311.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğünün
2019 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğünün
2017 yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Karayolları Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 25.933.389.392,48
Bütçe Gideri 25.775.162.370,40
Ödenek Üstü Gider 7,95
İptal Edilen Ödenek 17.130.201,03
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 141.096.829,00
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 15.009.602.000,00
Tahsilat 30.629.652.771,79
Ret ve İadeler 1.173.929,29
Net Tahsilat 30.628.478.842,50
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğünün
2017 yılı merkezî yönetim kesin hesabı kabul edilmiştir.
Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumunun 2019 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
42.02) BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURUMU
1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
|
|
|
GENEL
TOPLAM 4.635.000.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 4.635.000.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumunun 2019 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumunun 2017 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 2.885.000.000,00
Bütçe Gideri 2.743.688.536,38
İptal Edilen Ödenek 141.311.463,62
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 2.885.000.000,00
Tahsilat 2.749.547.977,99
Ret ve İadeler 5.859.441,61
Net Tahsilat 2.743.688.536,38
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumunun 2017 yılı merkezî yönetim kesin
hesabı kabul edilmiştir.
Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğünün 2019 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
40.49) SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
|
|
|
GENEL
TOPLAM 51.394.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 77.000.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğünün 2019 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğünün 2017 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 53.954.741,00
Bütçe Gideri 50.741.606,95
İptal Edilen Ödenek 3.213.134,05
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okuyorum:
(B) CETVELİ
|
(TL) |
Bütçe Geliri Tahmini 70.000.000,00
Tahsilat 68.385.358,27
Ret ve İadeler 383.330,86
Net Tahsilat 68.002.027,41
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğünün 2017 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümleri kabul edilmiştir.
Millî
Eğitim Bakanlığının 2019 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
13) MİLLÎ
EĞİTİM BAKANLIĞI
1) Millî Eğitim
Bakanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
Kodu |
Açıklama |
(TL) |
GENEL
TOPLAM 113.813.013.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Millî Eğitim
Bakanlığının 2019 yılı merkezî yönetim bütçesi
kabul edilmiştir.
Millî Eğitim
Bakanlığının 2017 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Millî Eğitim Bakanlığı 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 68.003.743.423,69
Bütçe Gideri 82.941.318.063,51
Ödenek Üstü
Gider 20.466.562.189,64
İptal Edilen Ödenek 5.480.540.958,64
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 5.279.471.005,97
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Millî
Eğitim Bakanlığının 2017 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Yükseköğretim Kurulunun 2019
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
38.01) YÜKSEKÖĞRETİM KURULU
1) Yükseköğretim Kurulu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
|
|
|
GENEL
TOPLAM 86.987.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 86.987.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Yükseköğretim Kurulunun 2019
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Yükseköğretim Kurulunun 2017
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Yükseköğretim Kurulu 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 138.629.987,35
Bütçe Gideri 119.699.614,74
İptal Edilen Ödenek 18.930.372,61
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 49.459.000,00
Tahsilat 194.051.934,74
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Yükseköğretim Kurulu 2017
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
Ölçme,
Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının 2019 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
40.01) ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞI
1) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
|
|
|
GENEL
TOPLAM 549.555.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin
toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 613.721.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığının 2019 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığının 2017 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 533.965.909,00
Bütçe Gideri 509.004.876,90
İptal Edilen Ödenek 24.961.032,10
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin
toplamını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 408.536.000,00
Tahsilat 525.768.801,20
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığının 2017 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Yükseköğretim
Kalite Kurulunun 2019
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
39.14) YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU
1) Yükseköğretim Kalite Kurulu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
|
|
|
GENEL
TOPLAM 6.348.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin
toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 6.348.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Yükseköğretim
Kalite Kurulunun 2019
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Türkiye ve Orta Doğu Amme
İdaresi Enstitüsünün 2017 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
40.07) TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME
İDARESİ ENSTİTÜSÜ
1) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 19.362.250,00
Bütçe Gideri 18.735.766,50
İptal Edilen Ödenek 626.483,50
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 18.654.000,00
Tahsilat 18.815.618,81
Ret ve İadeler 2.039,00
Net Tahsilat 18.813.579,81
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Türkiye ve Orta Doğu Amme
İdaresi Enstitüsünün 2017 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümleri kabul edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, şimdi
üniversitelerin bütçeleri ile kesin hesaplarına geçilmesi hususunu ve
bütçeleriyle kesin hesaplarını ayrı ayrı okutup
oylarınıza sunacağım.
Üniversitelerin 2019 yılı
bütçelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Şimdi, üniversitelerin 2019
yılı bütçelerinin genel toplamlarıyla ilgili gelir cetvellerinin
toplamlarını okutuyorum:
38.02) ANKARA
ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 1.050.767.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 1.050.767.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.03) ORTA DOĞU
TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) Orta Doğu Teknik
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 549.615.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 549.615.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.04) HACETTEPE
ÜNİVERSİTESİ
a) Hacettepe Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 1.049.011.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 1.049.011.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.05) GAZİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Gazi Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 851.844.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 851.844.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.06) İSTANBUL
ÜNİVERSİTESİ
a) İstanbul
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 990.022.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 990.022.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.07) İSTANBUL
TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) İstanbul Teknik
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 557.990.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 557.990.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.08)
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
a) Boğaziçi
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 304.207.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 304.207.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.09) MARMARA
ÜNİVERSİTESİ
a) Marmara Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 659.974.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 659.974.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.10) YILDIZ TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) Yıldız Teknik Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 357.171.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 357.171.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.11) MİMAR SİNAN
GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
a) Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 150.765.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 150.765.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.12) EGE
ÜNİVERSİTESİ
a) Ege Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 878.195.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 878.195.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.13) DOKUZ EYLÜL
ÜNİVERSİTESİ
a) Dokuz Eylül Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 779.621.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 779.621.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.14) TRAKYA
ÜNİVERSİTESİ
a) Trakya Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 383.151.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 383.151.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.15) BURSA ULUDAĞ
ÜNİVERSİTESİ
a) Bursa Uludağ
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 608.084.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 608.084.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.16) ANADOLU
ÜNİVERSİTESİ
a) Anadolu Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 489.859.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 489.859.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.17) SELÇUK
ÜNİVERSİTESİ
a) Selçuk Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 587.536.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 587.536.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.18) AKDENİZ
ÜNİVERSİTESİ
a) Akdeniz Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 581.826.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 581.826.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.19) ERCİYES
ÜNİVERSİTESİ
a) Erciyes Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 532.763.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 532.763.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.20) SİVAS
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ
a) Sivas Cumhuriyet
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 478.284.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 478.284.000
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
38.21) ÇUKUROVA
ÜNİVERSİTESİ
a) Çukurova Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 609.793.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 609.793.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.22) ONDOKUZ MAYIS
ÜNİVERSİTESİ
a) Ondokuz Mayıs
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 525.933.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 525.933.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.23) KARADENİZ
TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) Karadeniz Teknik
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 472.733.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 472.733.000
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
38.24) ATATÜRK
ÜNİVERSİTESİ
a) Atatürk Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 689.335.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 689.335.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.25) İNÖNÜ
ÜNİVERSİTESİ
a) İnönü Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 449.075.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 449.075.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.26) FIRAT
ÜNİVERSİTESİ
a) Fırat Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 471.709.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 471.709.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.27) DİCLE
ÜNİVERSİTESİ
a) Dicle Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 431.300.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 431.300.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.28) VAN YÜZÜNCÜ YIL
ÜNİVERSİTESİ
a) Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 418.874.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 418.874.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.29) GAZİANTEP
ÜNİVERSİTESİ
a) Gaziantep Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 386.149.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 386.149.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.30) İZMİR
YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ
a) İzmir Yüksek
Teknoloji Enstitüsü 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 121.179.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 121.179.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.31) GEBZE TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) Gebze Teknik
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 132.055.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 132.055.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.32) HARRAN
ÜNİVERSİTESİ
a) Harran Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 276.131.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 276.131.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.33) SÜLEYMAN
DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
a) Süleyman Demirel
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 419.747.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 419.747.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.34) AYDIN ADNAN MENDERES
ÜNİVERSİTESİ
a) Aydın Adnan
Menderes Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 404.786.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 404.786.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.35) ZONGULDAK BÜLENT
ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
a) Zonguldak Bülent Ecevit
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 285.379.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 285.379.000
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
38.36) MERSİN
ÜNİVERSİTESİ
a) Mersin Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 394.894.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 394.894.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.37) PAMUKKALE
ÜNİVERSİTESİ
a) Pamukkale Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 434.218.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 434.218.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.38) BALIKESİR
ÜNİVERSİTESİ
a) Balıkesir
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 240.640.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 240.640.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.39) KOCAELİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Kocaeli Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 461.545.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 461.545.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.40) SAKARYA
ÜNİVERSİTESİ
a) Sakarya Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 338.100.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 338.100.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.41) MANİSA CELAL
BAYAR ÜNİVERSİTESİ
a) Manisa Celal Bayar
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 368.293.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 368.293.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.42) BOLU ABANT
İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ
a) Bolu Abant İzzet
Baysal Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 268.498.000
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 268.498.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.43) HATAY MUSTAFA KEMAL
ÜNİVERSİTESİ
a) Hatay Mustafa Kemal
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 254.543.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 254.543.000
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
38.44) AFYON KOCATEPE
ÜNİVERSİTESİ
a) Afyon Kocatepe
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 230.216.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 230.216.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.45) KAFKAS
ÜNİVERSİTESİ
a) Kafkas Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 212.823.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 212.823.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.46) ÇANAKKALE
ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ
a) Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 370.643.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 370.643.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.47) NİĞDE ÖMER
HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ
a) Niğde Ömer
Halisdemir Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 188.165.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 188.165.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.48) KÜTAHYA DUMLUPINAR
ÜNİVERSİTESİ
a) Kütahya Dumlupınar
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 241.922.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 241.922.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.49) TOKAT
GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ
a) Tokat Gaziosmanpaşa
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 296.632.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 296.632.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.50) MUĞLA SITKI
KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ
a) Muğla
Sıtkı Koçman Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 322.488.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 322.488.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.51) KAHRAMANMARAŞ
SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ
a) Kahramanmaraş Sütçü
İmam Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 285.480.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 285.480.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.52) KIRIKKALE
ÜNİVERSİTESİ
a) Kırıkkale
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 274.355.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 274.355.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.53)
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ
a) Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 424.850.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 424.850.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.54) GALATASARAY
ÜNİVERSİTESİ
a) Galatasaray Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 92.425.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 92.425.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.55) KIRŞEHİR
AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ
a) Kırşehir Ahi
Evran Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 167.308.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 167.308.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.56) KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ
a) Kastamonu Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 175.866.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 175.866.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.57) DÜZCE
ÜNİVERSİTESİ
a) Düzce Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 250.155.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 250.155.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.58) BURDUR MEHMET
AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ
a) Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 188.366.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 188.366.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.59) UŞAK
ÜNİVERSİTESİ
a) Uşak Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 162.330.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 162.330.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.60) RECEP TAYYİP
ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ
a) Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 211.382.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 211.382.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.61) TEKİRDAĞ
NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ
a) Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 220.332.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 220.332.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.62) ERZİNCAN
BİNALİ YILDIRIM ÜNİVERSİTESİ
a) Erzincan Binali Yıldırım
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 187.778.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 187.778.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.63) AKSARAY
ÜNİVERSİTESİ
a) Aksaray Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 158.253.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 158.253.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.64) GİRESUN
ÜNİVERSİTESİ
a) Giresun Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 184.818.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 184.818.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.65) HİTİT
ÜNİVERSİTESİ
a) Hitit Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 159.576.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 159.576.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.66) YOZGAT BOZOK
ÜNİVERSİTESİ
a) Yozgat Bozok
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 186.483.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 186.483.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.67) ADIYAMAN
ÜNİVERSİTESİ
a) Adıyaman
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 185.754.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 185.754.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.68) ORDU
ÜNİVERSİTESİ
a) Ordu Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 150.705.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 150.705.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.69) AMASYA
ÜNİVERSİTESİ
a) Amasya Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 122.290.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 122.290.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.70) KARAMANOĞLU
MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ
a) Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 111.656.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 111.656.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.71) AĞRI
İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ
a) Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 105.933.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 105.933.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.72) SİNOP
ÜNİVERSİTESİ
a) Sinop Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 123.840.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 123.840.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.73) SİİRT
ÜNİVERSİTESİ
a) Siirt Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 114.415.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 114.415.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.74) NEVŞEHİR
HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ
a) Nevşehir Hacı
Bektaş Veli Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 130.454.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 130.454.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.75) KARABÜK
ÜNİVERSİTESİ
a) Karabük Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 220.259.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 220.259.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.76) KİLİS 7
ARALIK ÜNİVERSİTESİ
a) Kilis 7 Aralık
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 85.785.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 85.785.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.77) ÇANKIRI
KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ
a) Çankırı Karatekin Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 135.387.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 135.387.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.78) ARTVİN ÇORUH
ÜNİVERSİTESİ
a) Artvin
Çoruh Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 104.335.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 104.335.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.79) BİLECİK
ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ
a) Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 115.658.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 115.658.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.80) BİTLİS
EREN ÜNİVERSİTESİ
a) Bitlis Eren Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 102.036.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 102.036.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.81) KIRKLARELİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Kırklareli Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 137.389.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 137.389.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.82) OSMANİYE KORKUT
ATA ÜNİVERSİTESİ
a) Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 97.224.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 97.224.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.83) BİNGÖL
ÜNİVERSİTESİ
a) Bingöl Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 139.406.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 139.406.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.84) MUŞ ALPARSLAN
ÜNİVERSİTESİ
a) Muş Alparslan Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 123.261.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 123.261.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.85) MARDİN ARTUKLU
ÜNİVERSİTESİ
a) Mardin Artuklu Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 125.010.000
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 125.010.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.86) BATMAN
ÜNİVERSİTESİ
a) Batman Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 109.297.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 109.297.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.87) ARDAHAN
ÜNİVERSİTESİ
a) Ardahan Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 81.640.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 81.640.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.88) BARTIN
ÜNİVERSİTESİ
a) Bartın Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 114.997.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 114.997.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.89) BAYBURT
ÜNİVERSİTESİ
a) Bayburt Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 101.213.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 101.213.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.90) GÜMÜŞHANE
ÜNİVERSİTESİ
a) Gümüşhane
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 130.601.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 130.601.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.91) HAKKARİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Hakkari Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
GENEL
TOPLAM 62.614.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 62.614.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.92) IĞDIR
ÜNİVERSİTESİ
a) Iğdır Üniversitesi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 84.070.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 84.070.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.93) ŞIRNAK
ÜNİVERSİTESİ
a) Şırnak
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 65.683.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 65.683.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.94) MUNZUR
ÜNİVERSİTESİ
a) Munzur Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 103.475.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 103.475.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.95) YALOVA
ÜNİVERSİTESİ
a) Yalova Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 94.333.000
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 94.333.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.96) TÜRK ALMAN
ÜNİVERSİTESİ
a) Türk Alman Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 69.618.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 69.618.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.97) ANKARA YILDIRIM
BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Yıldırım Beyazıt
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 198.909.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 198.909.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.98) BURSA TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) Bursa Teknik Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 73.213.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 73.213.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.99) İSTANBUL
MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ
a) İstanbul Medeniyet Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 126.181.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 126.181.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.01) İZMİR
KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ
a) İzmir Katip Çelebi Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 167.416.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 167.416.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.02) NECMETTİN
ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ
a) Necmettin Erbakan Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 425.952.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 425.952.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.03) ABDULLAH GÜL
ÜNİVERSİTESİ
a) Abdullah Gül Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 60.617.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 60.617.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.04) ERZURUM TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) Erzurum Teknik Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 68.445.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 68.445.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.05) ADANA
BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ
a) Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 78.919.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 78.919.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.06) ANKARA SOSYAL
BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 82.841.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 82.841.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.07) SAĞLIK
BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
a) Sağlık Bilimleri
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 333.232.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 333.232.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.08) BANDIRMA ONYEDİ
EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
a) Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 71.579.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 71.579.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.09) İSKENDERUN
TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) İskenderun Teknik Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 92.780.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 92.780.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.10) ALANYA ALAADDİN
KEYKUBAT ÜNİVERSİTESİ
a) Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 73.496.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 73.496.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.12) İZMİR
BAKIRÇAY ÜNİVERSİTESİ
a) İzmir Bakırçay Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 24.908.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 24.908.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.13) İZMİR
DEMOKRASİ ÜNİVERSİTESİ
a) İzmir Demokrasi Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 30.964.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 30.964.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.15) ANKARA MÜZİK VE
GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Müzik ve Güzel
Sanatlar Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 21.261.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 21.261.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.17) KONYA TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
a) Konya Teknik
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 87.492.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 87.492.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.18) KÜTAHYA SAĞLIK
BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
a) Kütahya Sağlık
Bilimleri Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 42.153.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 42.153.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.19) MALATYA TURGUT ÖZAL
ÜNİVERSİTESİ
a) Malatya Turgut Özal
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 45.598.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 45.598.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.20) İSTANBUL
ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA
a) İstanbul
Üniversitesi-Cerrahpaşa 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 601.460.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 601.460.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.21) ANKARA HACI BAYRAM
VELİ ÜNİVERSİTESİ
a) Ankara Hacı Bayram
Veli Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 181.743.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 181.743.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.22) SAKARYA UYGULAMALI
BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
a) Sakarya Uygulamalı
Bilimler Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 97.547.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 97.547.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.23) SAMSUN
ÜNİVERSİTESİ
a) Samsun Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 34.436.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 34.436.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.25) TARSUS
ÜNİVERSİTESİ
a) Tarsus Üniversitesi 2019
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 25.084.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 25.084.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.26) TRABZON
ÜNİVERSİTESİ
a) Trabzon Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 88.119.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 88.119.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.27) KAYSERİ
ÜNİVERSİTESİ
a) Kayseri Üniversitesi
2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 36.989.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 36.989.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.28) KAHRAMANMARAŞ
İSTİKLAL ÜNİVERSİTESİ
a) Kahramanmaraş
İstiklal Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 22.286.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 22.286.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.29)
ESKİŞEHİR TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
a) Eskişehir Teknik
Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 163.401.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 163.401.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.30) ISPARTA UYGULAMALI BİLİMLER
ÜNİVERSİTESİ
a) Isparta Uygulamalı
Bilimler Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 140.201.000
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 140.201.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
39.31) AFYONKARAHİSAR
SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
a) Afyonkarahisar
Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 96.220.000
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 96.220.000
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Değerli
milletvekilleri, bu şekilde üniversitelerimizin 2019 yılı
bütçeleri kabul edilmiştir. (AK PARTİ ve İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
Değerli
milletvekilleri, şimdi üniversitelerin 2017 yılı kesin
hesaplarının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gider
cetvelleri ile (B) cetvellerinin genel toplamlarını okutuyorum:
38.02) ANKARA
ÜNİVERSİTESİ
b) Ankara Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 968.281.998,91
Bütçe Gideri 911.391.056,04
İptal Edilen Ödenek 56.889.349,73
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 19.202.710,27
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 886.445.000,00
Tahsilat 966.179.817,35
Ret ve İadeler 1.077.357,91
Net Tahsilat 965.102.459,44
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.03) ORTA DOĞU
TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
b) Orta Doğu Teknik
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 519.528.083,61
Bütçe Gideri 487.985.571,85
İptal Edilen Ödenek 31.511.009,92
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 31.501,84
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 480.207.000,00
Tahsilat 476.571.239,04
Ret ve İadeler 834.446,07
Net Tahsilat 475.736.792,97
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.04) HACETTEPE
ÜNİVERSİTESİ
b) Hacettepe Üniversitesi
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 978.024.711,96
Bütçe Gideri 910.858.679,26
İptal Edilen Ödenek 66.931.316,62
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 234.716,08
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 865.298.000,00
Tahsilat 913.919.765,07
Ret ve İadeler 3.377.683,29
Net Tahsilat 910.542.081,78
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.05) GAZİ
ÜNİVERSİTESİ
b) Gazi Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 852.378.952,48
Bütçe Gideri 745.910.259,36
İptal Edilen Ödenek 106.468.693,12
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 807.450.000,00
Tahsilat 708.602.227,04
Ret ve İadeler 386.550,20
Net Tahsilat 708.215.676,84
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.06) İSTANBUL
ÜNİVERSİTESİ
b) İstanbul Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 1.275.661.636,78
Bütçe Gideri 1.180.331.807,54
İptal Edilen Ödenek 95.304.985,10
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 24.844,14
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 1.171.378.000,00
Tahsilat 1.231.205.163,93
Ret ve İadeler 374.081,05
Net Tahsilat 1.230.831.082,88
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.07) İSTANBUL TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
b) İstanbul Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 545.587.909,88
Bütçe Gideri 523.436.039,72
İptal Edilen Ödenek 17.651.870,16
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 4.990.625,52
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 443.183.000,00
Tahsilat 545.477.952,02
Ret ve İadeler 2.925.298,22
Net Tahsilat 542.552.653,80
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.08)
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
b) Boğaziçi
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 317.407.604,20
Bütçe Gideri 299.627.520,43
İptal Edilen Ödenek 17.763.205,17
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 16.878,60
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 255.020.000,00
Tahsilat 299.602.896,16
Ret ve İadeler 379.134,07
Net Tahsilat 299.223.762,09
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.09) MARMARA
ÜNİVERSİTESİ
b) Marmara Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 639.161.964,55
Bütçe Gideri 585.114.967,39
İptal Edilen Ödenek 54.046.997,16
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 547.274.000,00
Tahsilat 636.253.301,86
Ret ve İadeler 1.255.257,96
Net Tahsilat 634.998.043,90
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.10) YILDIZ TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
b) Yıldız Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 311.587.753,23
Bütçe Gideri 294.366.363,13
İptal Edilen Ödenek 17.208.390,10
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 13.000,00
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 289.663.000,00
Tahsilat 293.797.451,26
Ret ve İadeler 95.434,56
Net Tahsilat 293.702.016,70
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.11) MİMAR
SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
b) Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 142.908.081,72
Bütçe Gideri 123.475.236,11
İptal Edilen Ödenek 19.313.183,17
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 119.662,44
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 138.701.000,00
Tahsilat 141.320.434,40
Ret ve İadeler 28.956,52
Net Tahsilat 141.291.477,88
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.12) EGE
ÜNİVERSİTESİ
b) Ege Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 802.510.308,48
Bütçe Gideri 716.199.594,94
İptal Edilen Ödenek 86.310.713,54
BAŞKAN –
Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 722.932.000,00
Tahsilat 800.688.989,18
Ret ve İadeler 580.466,62
Net Tahsilat 800.108.522,56
BAŞKAN –
Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.13) DOKUZ EYLÜL
ÜNİVERSİTESİ
b) Dokuz Eylül Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 674.238.649,31
Bütçe Gideri 600.390.541,37
İptal Edilen Ödenek 73.750.413,21
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 97.694,73
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 635.561.000,00
Tahsilat 614.103.705,86
Ret ve İadeler 335.991,78
Net Tahsilat 613.767.714,08
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
38.14) TRAKYA
ÜNİVERSİTESİ
b) Trakya Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 355.454.023,20
Bütçe Gideri 293.141.779,58
İptal Edilen Ödenek 62.312.243,62
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 289.411.000,00
Tahsilat 292.077.052,22
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.15) ULUDAĞ
ÜNİVERSİTESİ
b) Uludağ Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 525.809.484,30
Bütçe Gideri 449.973.256,14
İptal Edilen Ödenek 75.831.623,99
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 4.604,17
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 486.869.000,00
Tahsilat 467.040.113,17
Ret ve İadeler 947.782,38
Net Tahsilat 466.092.330,79
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.16) ANADOLU
ÜNİVERSİTESİ
b) Anadolu Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 645.948.083,30
Bütçe Gideri 562.102.841,95
İptal Edilen Ödenek 83.634.104,22
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 211.137,13
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 533.913.000,00
Tahsilat 623.708.833,60
Ret ve İadeler 144.412,04
Net Tahsilat 623.564.421,56
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.17) SELÇUK
ÜNİVERSİTESİ
b) Selçuk Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 565.611.350,86
Bütçe Gideri 525.206.605,12
İptal Edilen Ödenek 40.404.745,74
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 478.127.000,00
Tahsilat 527.092.744,26
Ret ve İadeler 3.016.762,33
Net Tahsilat 524.075.981,93
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.18) AKDENİZ
ÜNİVERSİTESİ
b) Akdeniz Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 541.866.584,50
Bütçe Gideri 481.329.002,15
İptal Edilen Ödenek 60.537.582,35
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 452.730.000,00
Tahsilat 475.844.925,99
Ret ve İadeler 2.196.244,09
Net Tahsilat 473.648.681,90
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.19) ERCİYES
ÜNİVERSİTESİ
b) Erciyes Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 482.904.201,42
Bütçe Gideri 445.973.859,50
İptal Edilen Ödenek 36.928.561,23
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 1.780,69
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 438.467.000,00
Tahsilat 448.701.046,06
Ret ve İadeler 816.979,35
Net Tahsilat 447.884.066,71
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.20) CUMHURİYET
ÜNİVERSİTESİ
b) Cumhuriyet Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 403.504.600,00
Bütçe Gideri 382.947.105,51
İptal Edilen Ödenek 20.557.494,49
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 353.808.000,00
Tahsilat 392.416.331,99
Ret ve İadeler 3.450,25
Net Tahsilat 392.412.881,74
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.21) ÇUKUROVA
ÜNİVERSİTESİ
b) Çukurova Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 542.574.713,82
Bütçe Gideri 480.299.718,89
İptal Edilen Ödenek 61.165.689,24
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 1.109.305,69
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 499.311.000,00
Tahsilat 484.784.028,18
Ret ve İadeler 105.419,79
Net Tahsilat 484.678.608,39
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.22) ONDOKUZ MAYIS
ÜNİVERSİTESİ
b) Ondokuz Mayıs Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 462.606.925,56
Bütçe Gideri 439.250.990,14
İptal Edilen Ödenek 23.355.935,42
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 407.394.000,00
Tahsilat 447.429.517,74
Ret ve İadeler 911,68
Net Tahsilat 447.428.606,06
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.23) KARADENİZ
TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
b) Karadeniz Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 464.699.974,05
Bütçe Gideri 416.728.776,72
İptal Edilen Ödenek 47.971.197,33
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 421.333.000,00
Tahsilat 427.536.123,06
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.24) ATATÜRK
ÜNİVERSİTESİ
b) Atatürk Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 619.292.730,55
Bütçe Gideri 561.645.485,21
İptal Edilen Ödenek 57.600.170,38
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 47.074,96
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 533.487.000,00
Tahsilat 567.265.220,98
Ret ve İadeler 575.473,98
Net Tahsilat 566.689.747,00
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.25) İNÖNÜ
ÜNİVERSİTESİ
b) İnönü Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 382.540.256,40
Bütçe Gideri 350.370.969,16
İptal Edilen Ödenek 32.169.287,24
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 355.387.000,00
Tahsilat 345.827.711,14
Ret ve İadeler 116.101,17
Net Tahsilat 345.711.609,97
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.26) FIRAT
ÜNİVERSİTESİ
b) Fırat Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 390.194.819,86
Bütçe Gideri 373.896.172,56
İptal Edilen Ödenek 16.298.647,30
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 345.237.000,00
Tahsilat 386.972.983,19
Ret ve İadeler 206.550,01
Net Tahsilat 386.766.433,18
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.27) DİCLE
ÜNİVERSİTESİ
b) Dicle Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 402.097.101,00
Bütçe Gideri 359.262.099,49
İptal Edilen Ödenek 42.835.001,51
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 355.743.000,00
Tahsilat 350.361.498,21
Ret ve İadeler 485.140,80
Net Tahsilat 349.876.357,41
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.28) VAN YÜZÜNCÜ YIL
ÜNİVERSİTESİ
b) Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 357.014.650,00
Bütçe Gideri 341.543.493,36
İptal Edilen Ödenek 15.471.156,64
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 321.029.000,00
Tahsilat 341.489.686,56
Ret ve İadeler 166.339,10
Net Tahsilat 341.323.347,46
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.29) GAZİANTEP
ÜNİVERSİTESİ
b) Gaziantep Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 341.177.482,48
Bütçe Gideri 317.712.230,36
İptal Edilen Ödenek 23.465.252,12
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 299.240.000,00
Tahsilat 336.866.417,83
Ret ve İadeler 1.133.912,54
Net Tahsilat 335.732.505,29
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.30) İZMİR
YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ
b) İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 113.219.222,73
Bütçe Gideri 108.914.557,86
İptal Edilen Ödenek 4.304.513,15
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 151,72
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 101.397.000,00
Tahsilat 107.074.472,50
Ret ve İadeler 187.845,83
Net Tahsilat 106.886.626,67
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.31) GEBZE TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
b) Gebze Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 121.066.402,96
Bütçe Gideri 109.769.241,81
İptal Edilen Ödenek 11.297.161,15
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 111.658.000,00
Tahsilat 113.844.725,06
Ret ve İadeler 120.177,33
Net Tahsilat 113.724.547,73
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.32) HARRAN
ÜNİVERSİTESİ
b) Harran Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 237.098.578,98
Bütçe Gideri 228.324.534,37
İptal Edilen Ödenek 8.774.044,61
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 201.875.000,00
Tahsilat 228.229.581,99
Ret ve İadeler 218.939,63
Net Tahsilat 228.010.642,36
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.33) SÜLEYMAN
DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
b) Süleyman Demirel Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 443.593.636,67
Bütçe Gideri 391.090.080,15
İptal Edilen Ödenek 52.503.556,52
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 401.391.000,00
Tahsilat 396.836.247,90
Ret ve İadeler 2.517.672,38
Net Tahsilat 394.318.575,52
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.34) ADNAN MENDERES
ÜNİVERSİTESİ
b) Adnan Menderes Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 333.572.770,62
Bütçe Gideri 313.253.211,23
İptal Edilen Ödenek 20.319.559,39
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 282.817.000,00
Tahsilat 318.458.853,07
Ret ve İadeler 1.778.630,30
Net Tahsilat 316.680.222,77
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.35) BÜLENT ECEVİT
ÜNİVERSİTESİ
b) Bülent Ecevit Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 267.763.365,30
Bütçe Gideri 228.530.586,54
İptal Edilen Ödenek 39.232.778,76
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 221.946.000,00
Tahsilat 223.774.855,07
Ret ve İadeler 58.233,63
Net Tahsilat 223.716.621,44
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.36) MERSİN
ÜNİVERSİTESİ
b) Mersin Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 369.782.522,51
Bütçe Gideri 330.009.676,86
İptal Edilen Ödenek 39.555.379,04
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 861.992,05
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 311.078.000,00
Tahsilat 333.197.793,26
Ret ve İadeler 171.319,11
Net Tahsilat 333.026.474,15
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.37) PAMUKKALE
ÜNİVERSİTESİ
b) Pamukkale Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 358.325.786,09
Bütçe Gideri 325.954.872,37
İptal Edilen Ödenek 32.370.913,72
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 318.385.000,00
Tahsilat 359.042.054,21
Ret ve İadeler 306.177,58
Net Tahsilat 358.735.876,63
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.38) BALIKESİR
ÜNİVERSİTESİ
b) Balıkesir Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 205.428.948,00
Bütçe Gideri 193.005.192,35
İptal Edilen Ödenek 12.413.755,65
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 10.000,00
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 182.664.000,00
Tahsilat 194.528.223,69
Ret ve İadeler 374.323,24
Net Tahsilat 194.153.900,45
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.39) KOCAELİ
ÜNİVERSİTESİ
b) Kocaeli Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 406.252.965,93
Bütçe Gideri 370.627.190,10
İptal Edilen Ödenek 35.625.775,83
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 2.135.817,40
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 367.756.000,00
Tahsilat 383.348.342,80
Ret ve İadeler 694.003,87
Net Tahsilat 382.654.338,93
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.40) SAKARYA
ÜNİVERSİTESİ
b) Sakarya Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 357.422.752,33
Bütçe Gideri 351.305.432,94
İptal Edilen Ödenek 6.020.750,24
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 96.569,15
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 316.004.000,00
Tahsilat 356.154.413,81
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.41) MANİSA CELAL
BAYAR ÜNİVERSİTESİ
b) Manisa Celal Bayar Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 310.155.075,01
Bütçe Gideri 293.644.169,41
İptal Edilen Ödenek 16.510.018,36
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 887,24
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 280.401.000,00
Tahsilat 284.111.845,76
Ret ve İadeler 1.357.241,49
Net Tahsilat 282.754.604,27
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.42) ABANT İZZET BAYSAL
ÜNİVERSİTESİ
b) Abant İzzet Baysal Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 218.896.622,15
Bütçe Gideri 212.280.159,91
İptal Edilen Ödenek 6.616.462,24
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 203.328.000,00
Tahsilat 206.128.997,93
Ret ve İadeler 163.404,39
Net Tahsilat 205.965.593,54
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.43) MUSTAFA KEMAL
ÜNİVERSİTESİ
b) Mustafa Kemal Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 243.527.014,57
Bütçe Gideri 233.370.166,00
İptal Edilen Ödenek 10.156.848,57
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 208.242.000,00
Tahsilat 228.201.837,47
Ret ve İadeler 168.899,88
Net Tahsilat 228.032.937,59
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.44) AFYON KOCATEPE
ÜNİVERSİTESİ
b) Afyon Kocatepe Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 287.352.674,68
Bütçe Gideri 282.471.106,03
İptal Edilen Ödenek 4.881.568,65
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 267.246.000,00
Tahsilat 280.171.220,49
Ret ve İadeler 442.762,32
Net Tahsilat 279.728.458,17
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.45) KAFKAS
ÜNİVERSİTESİ
b) Kafkas Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 182.414.004,00
Bütçe Gideri 161.586.567,98
İptal Edilen Ödenek 15.827.436,02
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 5.000.000,00
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe
Geliri Tahmini 164.789.000,00
Tahsilat 147.066.872,82
Ret ve
İadeler 2.100,43
Net
Tahsilat 147.064.772,39
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.46) ÇANAKKALE ONSEKİZ MART
ÜNİVERSİTESİ
b) Çanakkale
Onsekiz Mart Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam
Ödenek 317.754.441,34
Bütçe
Gideri 302.110.164,50
İptal
Edilen Ödenek 15.644.276,84
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe
Geliri Tahmini 277.356.000,00
Tahsilat 325.443.687,42
Ret ve
İadeler 312.108,92
Net
Tahsilat 325.131.578,50
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.47) NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR
ÜNİVERSİTESİ
b) Niğde
Ömer Halisdemir Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam
Ödenek 174.165.765,57
Bütçe
Gideri 151.613.365,05
İptal
Edilen Ödenek 22.552.400,52
BAŞKAN – Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe
Geliri Tahmini 145.742.000,00
Tahsilat 149.555.685,09
Ret ve
İadeler 176.192,59
Net
Tahsilat 149.379.492,50
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.48) DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
b) Dumlupınar
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam
Ödenek 257.602.035,84
Bütçe
Gideri 221.611.812,01
İptal
Edilen Ödenek 35.990.223,83
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe
Geliri Tahmini 217.292.000,00
Tahsilat 219.480.609,17
Ret ve
İadeler 1.776.697,81
Net
Tahsilat 217.703.911,36
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.49) GAZİOSMANPAŞA
ÜNİVERSİTESİ
b) Gaziosmanpaşa
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam
Ödenek 244.712.867,23
Bütçe
Gideri 228.915.012,04
İptal
Edilen Ödenek 15.797.855,19
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe
Geliri Tahmini 231.735.000,00
Tahsilat 225.118.380,53
Ret ve
İadeler 473.380,46
Net
Tahsilat 224.645.000,07
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.50) MUĞLA SITKI
KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ
b) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 264.874.167,00
Bütçe Gideri 253.213.220,25
İptal Edilen Ödenek 11.660.946,75
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 237.840.000,00
Tahsilat 255.456.259,34
Ret ve İadeler 226.946,81
Net Tahsilat 255.229.312,53
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.51) KAHRAMANMARAŞ
SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ
b) Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 273.772.713,66
Bütçe Gideri 255.016.543,85
İptal Edilen Ödenek 18.756.169,81
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 234.942.000,00
Tahsilat 247.665.527,51
Ret ve İadeler 2.739,23
Net Tahsilat 247.662.788,28
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.52) KIRIKKALE
ÜNİVERSİTESİ
b) Kırıkkale Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 240.955.360,26
Bütçe Gideri 235.171.517,92
İptal Edilen Ödenek 5.783.842,34
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 218.019.000,00
Tahsilat 233.561.013,96
Ret ve İadeler 200.300,40
Net Tahsilat 233.360.713,56
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.53)
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ
b) Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 354.147.079,00
Bütçe Gideri 344.309.930,69
İptal Edilen Ödenek 9.837.148,31
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 324.541.000,00
Tahsilat 346.959.394,83
Ret ve İadeler 52.110,35
Net Tahsilat 346.907.284,48
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.54) GALATASARAY
ÜNİVERSİTESİ
b) Galatasaray Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 101.691.431,00
Bütçe Gideri 86.860.036,95
İptal Edilen Ödenek 14.831.394,05
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 86.072.000,00
Tahsilat 101.467.746,20
Ret ve İadeler 141.354,43
Net Tahsilat 101.326.391,77
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.55) AHİ EVRAN
ÜNİVERSİTESİ
b) Ahi Evran Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 189.493.817,55
Bütçe Gideri 162.604.583,82
İptal Edilen Ödenek 26.889.233,73
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 134.375.000,00
Tahsilat 173.081.862,26
Ret ve İadeler 47.812,48
Net Tahsilat 173.034.049,78
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.56) KASTAMONU
ÜNİVERSİTESİ
b) Kastamonu Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 162.173.762,53
Bütçe Gideri 155.967.404,82
İptal Edilen Ödenek 6.176.591,14
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 29.766,57
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 130.758.000,00
Tahsilat 159.574.786,88
Ret ve İadeler 14.578,42
Net Tahsilat 159.560.208,46
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.57) DÜZCE
ÜNİVERSİTESİ
b) Düzce Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 224.241.905,70
Bütçe Gideri 210.204.630,00
İptal Edilen Ödenek 14.037.275,70
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 184.939.000,00
Tahsilat 219.079.449,26
Ret ve İadeler 143.197,68
Net Tahsilat 218.936.251,58
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.58) MEHMET AKİF
ERSOY ÜNİVERSİTESİ
b) Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 165.107.618,26
Bütçe Gideri 151.849.523,71
İptal Edilen Ödenek 13.120.248,01
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 137.846,54
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 136.600.000,00
Tahsilat 152.799.696,14
Ret ve İadeler 42.249,99
Net Tahsilat 152.757.446,15
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.59) UŞAK
ÜNİVERSİTESİ
b) Uşak Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 144.079.731,30
Bütçe Gideri 135.154.159,48
İptal Edilen Ödenek 8.890.521,52
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 35.050,30
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 120.893.000,00
Tahsilat 136.414.261,62
Ret ve İadeler 90.700,90
Net Tahsilat 136.323.560,72
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.60) RECEP TAYYİP
ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ
b) Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 247.285.427,00
Bütçe Gideri 167.453.596,40
İptal Edilen Ödenek 79.831.830,60
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 200.572.000,00
Tahsilat 178.602.604,71
Ret ve İadeler 36.869,55
Net Tahsilat 178.565.735,16
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.61) NAMIK KEMAL
ÜNİVERSİTESİ
b) Namık Kemal Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 214.473.718,93
Bütçe Gideri 187.282.949,35
İptal Edilen Ödenek 27.190.769,58
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 169.993.000,00
Tahsilat 210.696.672,44
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.62) ERZİNCAN
ÜNİVERSİTESİ
b) Erzincan Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 160.507.146,70
Bütçe Gideri 148.982.045,03
İptal Edilen Ödenek 11.525.062,47
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 39,20
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 139.514.000,00
Tahsilat 159.365.217,48
Ret ve İadeler 269.729,95
Net Tahsilat 159.095.487,53
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.63) AKSARAY
ÜNİVERSİTESİ
b) Aksaray Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 136.767.657,69
Bütçe Gideri 127.455.536,64
İptal Edilen Ödenek 9.312.121,05
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 121.398.000,00
Tahsilat 125.151.788,53
Ret ve İadeler 185.043,21
Net Tahsilat 124.966.745,32
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.64) GİRESUN
ÜNİVERSİTESİ
b) Giresun Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 158.846.174,00
Bütçe Gideri 132.946.813,84
İptal Edilen Ödenek 25.899.360,16
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 148.019.000,00
Tahsilat 159.033.002,44
Ret ve İadeler 431.997,53
Net Tahsilat 158.601.004,91
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.65) HİTİT
ÜNİVERSİTESİ
b) Hitit Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 157.769.922,21
Bütçe Gideri 151.247.345,12
İptal Edilen Ödenek 6.522.577,09
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 127.717.000,00
Tahsilat 166.159.815,49
Ret ve İadeler 65.785,50
Net Tahsilat 166.094.029,99
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.66) BOZOK
ÜNİVERSİTESİ
b) Bozok Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 188.715.185,38
Bütçe Gideri 165.915.351,56
İptal Edilen Ödenek 22.799.833,82
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 165.648.000,00
Tahsilat 162.653.519,42
Ret ve İadeler 31.587,79
Net Tahsilat 162.621.931,63
BAŞKAN – Kabul edenler…
Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.67) ADIYAMAN
ÜNİVERSİTESİ
b) Adıyaman Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 178.190.825,00
Bütçe Gideri 168.487.622,48
İptal Edilen Ödenek 9.703.202,52
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 141.285.000,00
Tahsilat 163.725.097,11
Ret ve İadeler 420.290,29
Net Tahsilat 163.304.806,82
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.68) ORDU
ÜNİVERSİTESİ
b) Ordu Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 153.366.198,66
Bütçe Gideri 148.666.079,08
İptal Edilen Ödenek 4.700.119,58
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 118.735.000,00
Tahsilat 151.840.193,25
Ret ve İadeler 34.891,14
Net Tahsilat 151.805.302,11
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.69) AMASYA
ÜNİVERSİTESİ
b) Amasya Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 102.758.333,58
Bütçe Gideri 96.756.083,63
İptal Edilen Ödenek 5.996.638,98
Ertesi
Yıla Devredilen Ödenek 5.610,97
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 89.344.000,00
Tahsilat 96.707.442,98
Ret ve İadeler 129.571,30
Net Tahsilat 96.577.871,68
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.70) KARAMANOĞLU
MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ
b) Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 115.652.595,00
Bütçe Gideri 72.783.339,29
İptal Edilen Ödenek 42.869.255,71
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 87.045.000,00
Tahsilat 77.699.556,47
Ret ve İadeler 12.922,7
Net Tahsilat 77.686.633,77
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.71) AĞRI
İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ
b) Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 97.068.245,68
Bütçe Gideri 81.829.506,08
İptal Edilen Ödenek 15.238.739,60
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 85.420.000,00
Tahsilat 76.351.084,51
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.72) SİNOP
ÜNİVERSİTESİ
b) Sinop Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 93.181.220,12
Bütçe Gideri 90.719.834,16
Ödenek Üstü Gider 997.540,80
İptal Edilen Ödenek 3.458.926,76
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 82.803.000,00
Tahsilat 90.173.433,36
Ret ve İadeler 222.083,77
Net Tahsilat 89.951.349,59
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.73) SİİRT
ÜNİVERSİTESİ
b) Siirt Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 107.551.787,00
Bütçe Gideri 98.336.077,11
İptal Edilen Ödenek 9.215.709,89
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 89.625.000,00
Tahsilat 95.053.440,39
Ret ve İadeler 19.324,40
Net Tahsilat 95.034.115,99
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.74) NEVŞEHİR
HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ
b) Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi
2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 112.833.314,00
Bütçe Gideri 110.504.757,79
İptal Edilen Ödenek 2.328.556,21
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 99.388.000,00
Tahsilat 112.239.063,94
Ret ve İadeler 84.482,37
Net Tahsilat 112.154.581,57
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.75) KARABÜK
ÜNİVERSİTESİ
b) Karabük Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 222.460.722,61
Bütçe Gideri 181.423.503,79
İptal Edilen Ödenek 40.983.464,04
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 53.754,78
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 177.492.000,00
Tahsilat 189.999.483,94
Ret ve İadeler 1.134.415,71
Net Tahsilat 188.865.068,23
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.76) KİLİS 7
ARALIK ÜNİVERSİTESİ
b) Kilis 7 Aralık Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 78.192.545,91
Bütçe Gideri 66.086.957,38
İptal Edilen Ödenek 12.105.588,53
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 72.033.000,00
Tahsilat 74.556.389,62
Ret ve İadeler 26.280,48
Net Tahsilat 74.530.109,14
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.77) ÇANKIRI KARATEKİN
ÜNİVERSİTESİ
b) Çankırı Karatekin Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 134.560.550,55
Bütçe Gideri 94.814.173,99
İptal Edilen Ödenek 39.746.376,56
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 110.942.000,00
Tahsilat 92.707.494,55
Ret ve İadeler 58.027,44
Net Tahsilat 92.649.467,11
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.78) ARTVİN ÇORUH
ÜNİVERSİTESİ
b) Artvin Çoruh Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 91.032.750,00
Bütçe Gideri 80.718.581,59
İptal Edilen Ödenek 10.314.168,41
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 84.287.000,00
Tahsilat 81.045.108,24
Ret ve İadeler 92.586,41
Net Tahsilat 80.952.521,83
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.79) BİLECİK
ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ
b) Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 106.692.730,00
Bütçe Gideri 82.218.115,29
İptal Edilen Ödenek 24.474.614,71
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 97.076.000,00
Tahsilat 92.682.443,79
Ret ve İadeler 336.198,99
Net Tahsilat 92.346.244,80
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.80) BİTLİS
EREN ÜNİVERSİTESİ
b) Bitlis Eren Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 91.637.520,26
Bütçe Gideri 79.359.577,94
İptal Edilen Ödenek 12.277.942,32
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 84.666.000,00
Tahsilat 76.644.322,14
Ret ve İadeler 16.174,52
Net Tahsilat 76.628.147,62
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.81) KIRKLARELİ
ÜNİVERSİTESİ
b) Kırklareli Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 113.629.753,31
Bütçe Gideri 103.460.360,54
İptal Edilen Ödenek 10.169.392,77
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 104.952.000,00
Tahsilat 97.371.600,82
Ret ve İadeler 23.850,30
Net Tahsilat 97.347.750,52
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.82) OSMANİYE KORKUT
ATA ÜNİVERSİTESİ
b) Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 94.221.556,56
Bütçe Gideri 90.630.753,90
İptal Edilen Ödenek 3.590.802,66
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 80.639.000,00
Tahsilat 84.421.461,29
Ret ve İadeler 139.213,88
Net Tahsilat 84.282.247,41
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.83) BİNGÖL
ÜNİVERSİTESİ
b) Bingöl Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 129.944.850,00
Bütçe Gideri 110.551.432,66
Ödenek Üstü Gider 808.250,53
İptal Edilen Ödenek 20.201.667,87
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 107.368.000,00
Tahsilat 113.800.912,52
Ret ve İadeler 14.916,00
Net Tahsilat 113.785.996,52
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.84) MUŞ ALPARSLAN
ÜNİVERSİTESİ
b) Muş Alparslan Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 110.993.023,53
Bütçe Gideri 104.833.118,56
İptal Edilen Ödenek 6.159.904,97
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 89.199,000,00
Tahsilat 106.272.811,88
Ret ve İadeler 27.114,62
Net Tahsilat 106.245.697,26
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.85) MARDİN ARTUKLU
ÜNİVERSİTESİ
b) Mardin Artuklu Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 109.558.200,00
Bütçe Gideri 105.279.885,68
İptal Edilen Ödenek 4.278.314,32
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 94.557.000,00
Tahsilat 106.582.161,48
Ret ve İadeler 60.860,25
Net Tahsilat 106.521.301,23
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.86) BATMAN
ÜNİVERSİTESİ
b) Batman Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 133.908.529,59
Bütçe Gideri 84.286.958,05
İptal Edilen Ödenek 49.621.571,54
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 91.356.000,00
Tahsilat 82.824.288,72
Ret ve İadeler 510.042,51
Net Tahsilat 82.314.246,21
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir
38.87) ARDAHAN
ÜNİVERSİTESİ
b) Ardahan Üniversitesi 2017 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 83.523.750,00
Bütçe Gideri 66.693.730,09
İptal Edilen Ödenek 16.830.019,92
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 74.691.000,00
Tahsilat 66.368.936,87
Ret ve İadeler 69.443,41
Net Tahsilat 66.299.493,46
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.88) BARTIN
ÜNİVERSİTESİ
b) Bartın Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 102.083.887,00
Bütçe Gideri 93.523.576,92
İptal Edilen Ödenek 8.560.310,08
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 90.120.000,00
Tahsilat 89.761.219,55
Ret ve İadeler 6.621,56
Net Tahsilat 89.754.597,99
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.89) BAYBURT
ÜNİVERSİTESİ
b) Bayburt Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 108.823.801,11
Bütçe Gideri 98.708.316,86
İptal Edilen Ödenek 10.115.484,25
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 81.810.000,00
Tahsilat 89.665.485,42
Ret ve İadeler 52.400,30
Net Tahsilat 89.613.085,12
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.90) GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ
b) Gümüşhane Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 109.620.000,00
Bütçe Gideri 99.339.506,45
İptal Edilen Ödenek 10.280.493,55
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 101.252.000,00
Tahsilat 98.665.704,24
Ret ve İadeler 123.508,26
Net Tahsilat 98.542.195,98
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.91) HAKKARİ
ÜNİVERSİTESİ
b) Hakkari Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 58.752.982,91
Bütçe Gideri 41.420.926,62
İptal Edilen Ödenek 17.332.056,29
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 54.523.000,00
Tahsilat 58.573.779,83
Ret ve İadeler 319,40
Net Tahsilat 58.573.460,43
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.92) IĞDIR
ÜNİVERSİTESİ
b) Iğdır Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 81.123.507,61
Bütçe Gideri 73.688.559,82
İptal Edilen Ödenek 7.434.947,79
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 69.959.000,00
Tahsilat 72.561.158,36
Ret ve İadeler 28.945,72
Net Tahsilat 72.532.212,64
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.93) ŞIRNAK
ÜNİVERSİTESİ
b) Şırnak Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 82.336.954,66
Bütçe Gideri 78.401.246,19
İptal Edilen Ödenek 3.935.708,47
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 67.184.000,00
Tahsilat 74.285.403,01
Ret ve İadeler 22.349,44
Net Tahsilat 74.263.053,57
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.94) MUNZUR
ÜNİVERSİTESİ
b) Munzur Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 94.096.006,39
Bütçe Gideri 77.435.392,17
İptal Edilen Ödenek 16.660.614,22
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 83.197.000,00
Tahsilat 104.137.312,65
Ret ve İadeler 16.736,85
Net Tahsilat 104.120.575,08
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.95) YALOVA
ÜNİVERSİTESİ
b) Yalova Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 102.217.560,35
Bütçe Gideri 89.788.810,14
İptal Edilen Ödenek 12.428.750,21
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 86.675.000,00
Tahsilat 94.796.682,35
Ret ve İadeler 26.808,97
Net Tahsilat 94.769.873,38
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.96) TÜRK ALMAN
ÜNİVERSİTESİ
b) Türk Alman Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 91.706.772,61
Bütçe Gideri 89.937.467,86
Ödenek Üstü
Gider 4.273.064,90
İptal Edilen Ödenek 6.042.369,65
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 49.688.000,00
Tahsilat 92.638.161,41
Ret ve İadeler 5.589,25
Net Tahsilat 92.632.572,16
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.97) ANKARA YILDIRIM
BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ
b) Ankara Yıldırım Beyazıt
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 190.215.206,76
Bütçe Gideri 154.269.764,50
İptal Edilen Ödenek 35.945.442,26
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 150.084.000,00
Tahsilat 178.674.118,14
Ret ve İadeler 533.182,35
Net Tahsilat 178.140.935,79
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.98) BURSA TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
b) Bursa Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 64.109.450,92
Bütçe Gideri 52.538.978,92
İptal Edilen Ödenek 11.570.472,00
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 53.401.000,00
Tahsilat 58.111.780,83
Ret ve İadeler 3.162,37
Net Tahsilat 58.108.618,46
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38.99) İSTANBUL
MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ
b) İstanbul Medeniyet Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 115.968.183,00
Bütçe Gideri 103.629.048,72
İptal Edilen Ödenek 12.339.134,28
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 87.309.000,00
Tahsilat 85.360.720,74
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.01) İZMİR
KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ
b) İzmir Katip Çelebi Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 184.325.371,04
Bütçe Gideri 145.336.348,04
İptal Edilen Ödenek 38.929.023
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 138.814.000,00
Tahsilat 142.758.853,05
Ret ve İadeler 1.093.737,95
Net Tahsilat 141.665.115,55
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.02) NECMETTİN
ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ
b) Necmettin Erbakan Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 401.923.860,03
Bütçe Gideri 395.932.341,71
İptal Edilen Ödenek 5.991.518,32
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini
322.145.000,00
Tahsilat 364.978.775,89
Ret ve İadeler 72.175,78
Net Tahsilat 364.906.600,11
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.03) ABDULLAH GÜL
ÜNİVERSİTESİ
b) Abdullah Gül Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 134.951.185,00
Bütçe Gideri 94.436.878,41
Ödenek Üstü Gider 0,01
İptal Edilen Ödenek 40.514.306,06
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini
82.385.000,00
Tahsilat 96.209.518,88
Ret ve İadeler 10.924,58
Net Tahsilat 96.198.594,03
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.04) ERZURUM TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
b) Erzurum Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 92.097.563,55
Bütçe Gideri 76.060.218,16
İptal Edilen Ödenek 16.037.345,39
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini
65.143.000,00
Tahsilat 66.709.015,67
Ret ve İadeler 23.783,12
Net Tahsilat 66.685.232,55
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.05) ADANA
BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ
b) Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 89.380.062,42
Bütçe Gideri 81.018.036,99
İptal Edilen Ödenek 8.362.025,43
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini
70.656.000,00
Tahsilat 75.447.200,30
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.06) ANKARA SOSYAL
BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
b) Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 97.845.237,61
Bütçe Gideri 65.885.812,94
İptal Edilen Ödenek 31.959.424,67
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini
65.073.000,00
Tahsilat 96.863.689,85
Ret ve İadeler 2.662,24
Net Tahsilat 96.861.027,61
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.07) SAĞLIK
BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
b) Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 365.059.655,50
Bütçe Gideri 327.167.339,24
İptal Edilen Ödenek 37.892.316,26
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini
110.822.000,00
Tahsilat 367.633.733,75
Ret ve İadeler 92.939,05
Net Tahsilat 367.540.794,70
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.08) BANDIRMA ONYEDİ
EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
b) Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 78.388.800,44
Bütçe Gideri 41.385.251,73
Ödenek Üstü Gider 0,04
İptal Edilen Ödenek 37.003.548,75
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini
52.622.000,00
Tahsilat 44.659.681,67
Ret ve İadeler 75.246,02
Net Tahsilat 44.584.435,65
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.09) İSKENDERUN
TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
b) İskenderun Teknik Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 84.540.933,72
Bütçe Gideri 70.260.510,91
Ödenek Üstü Gider 0,03
İptal Edilen Ödenek 14.280.422,84
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini
68.070.000,00
Tahsilat 74.688.146,80
Ret ve İadeler 142.433,79
Net Tahsilat 74.545.713,01
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.10) ALANYA ALAADDİN
KEYKUBAT ÜNİVERSİTESİ
b) Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi 2017
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 69.748.540,28
Bütçe Gideri 53.270.355,66
Ödenek Üstü Gider 0,03
İptal Edilen Ödenek 16.478.184,65
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini
47.616.000,00
Tahsilat 58.149.229,84
Ret ve İadeler 49.565,46
Net Tahsilat 58.099.664,38
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
39.12) İZMİR
BAKIRÇAY ÜNİVERSİTESİ
b) İzmir Bakırçay
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 6.560.000,00
Bütçe Gideri 548.392,53
İptal Edilen Ödenek 6.011.607,47
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Tahsilat 1.708.546,59
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39.13) İZMİR
DEMOKRASİ ÜNİVERSİTESİ
b) İzmir Demokrasi
Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 8.365.000,00
Bütçe Gideri 4.138.001,45
İptal Edilen Ödenek 4.226.998,55
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Tahsilat 4.782.126,79
Ret ve İadeler 200,00
Net Tahsilat 4.781.926,79
BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
39.15 ANKARA MÜZİK VE
GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
b) Ankara Müzik ve Güzel
Sanatlar Üniversitesi 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 5.000.000,00
Bütçe Gideri 1.447.059,46
İptal Edilen Ödenek 3.552.940,54
BAŞKAN – Kabul
edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
(B) CETVELİ
|
|
Tahsilat 5.006.590,31
BAŞKAN
– Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Değerli
milletvekilleri, bu şekilde üniversitelerin 2017 yılı kesin
hesapları kabul edilmiştir.
Değerli
milletvekilleri, biliyorum birazdan sayın bakanları tebrik
edeceksiniz ama sayın milletvekillerimizden bir ricam var yani Başkan
olarak birleşimi kapatmadan herkesin bir yerine oturmasını rica
ediyorum.
Elbette
sayın bakanları, bürokratları tebrik edeceksiniz ama
yaklaşık on dört buçuk saattir bu oturumu yöneten Başkanlık
Divanının da bir teşekkürü hak ettiğini düşünüyorum.
(Alkışlar)
Değerli
milletvekilleri, böylelikle 5’inci turda yer alan kamu idarelerinin bütçeleri
ve kesin hesapları kabul edilmiştir. Kamu idarelerimize, ülkemize ve
Maliyemize, bütçemize hayırlı olmasını dilerim.
Değerli
milletvekilleri, bu şekilde 5’inci tur görüşmeleri
tamamlanmıştır. Programa göre kamu idarelerinin bütçe ve kesin
hesaplarını sırasıyla görüşmek için 16 Aralık
2018 Pazar günü saat 11.00’de toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Hayırlı
uğurlu olsun.
Kapanma Saati: 00.27
(x) 10, 11 S. Sayılı Basmayazılar ve Ödenek Cetvelleri 10.12.2018 tarihli 28’inci Birleşim Tutanağı’na eklidir.