TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
74üncü
Birleşim
7
Mayıs 2019 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.-
GELEN KÂĞITLAR
III.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin, Meclis
başkan vekilliği görevinden dolayı iyi dileklerini esirgemeyen
tüm milletvekillerine şükranlarını sunduğuna ilişkin
konuşması
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemirin, 10-16 Mayıs Engelliler
Haftasına ilişkin gündem dışı konuşması
2.-
Uşak Milletvekili Özkan Yalımın, Uşak ilinin
sorunları ile YSKnin İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi kararına
ilişkin gündem dışı konuşması
3.-
Muş Milletvekili Mensur Işıkın, 31 Mart Muş ili yerel
seçim sonuçlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
V.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Muş Milletvekili Mensur Işıkı
yaptığı gündem dışı konuşmada
kullandığı dil nedeniyle kınadığına
ilişkin açıklaması
2.-
Mersin Milletvekili Fatma Kurtulanın, Meclis kürsüsünde her
konuşmacının düşüncesini ifade edebileceğine
ilişkin açıklaması
3.-
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Mersin Milletvekili Fatma
Kurtulanın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
4.-
Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, Süreyya Sadi Bilgiçi
Meclis başkan vekilliği görevinden dolayı tebrik ettiğine,
ramazanışerifin hayırlara vesile olmasını
dilediğine, İsrail ordusunun Gazzedeki Anadolu Ajansı ofisini
roketlerle hedef almasını kınadığına ilişkin
açıklaması
5.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, Süreyya Sadi Bilgiçe Meclis
başkan vekilliği görevinde başarılar dilediğine, 7
Mayıs Cumhuriyet gazetesinin kuruluşunun 95inci yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
6.-
Sivas Milletvekili Ulaş Karasunun, YSKnin İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi
kararına ilişkin açıklaması
7.-
Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayelin, Süreyya Sadi Bilgiçi Meclis
başkan vekilliği görevinden dolayı tebrik ettiğine,
ramazanışerifin hayırlara vesile olmasını
dilediğine, İsrail ordusunun Gazzedeki Anadolu Ajansı ofisini
roketlerle hedef almasını kınadığına ilişkin
açıklaması
8.-
Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıçın, ramazan
ayının mübarek bir ay olduğuna ilişkin açıklaması
9.-
Samsun Milletvekili Orhan Kırcalının, Süreyya Sadi Bilgiçi
Meclis başkan vekilliği görevinden dolayı tebrik ettiğine
ve nisan ayı ihracat rakamlarına ilişkin açıklaması
10.-
İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzelin, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve
yenilenmesi kararından dolayı YSK adına 82 milyon utanırken
YSKnin bu millete söyleyecek sözünün olup olmadığını
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
11.-
İzmir Milletvekili Bedri Serterin, YSKnin İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi
kararına ilişkin açıklaması
12.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Süreyya Sadi Bilgiçin Meclis
başkan vekilliği görevinin hayırlı olmasını
dilediğine, Niğde ilinde afete dönüşen yoğun
yağış nedeniyle zarar gören üreticilere Tarım ve Orman
Bakanlığının gerekli desteği
sağlamasını talep ettiğine ilişkin
açıklaması
13.-
Hatay Milletvekili Serkan Topalın, Şair Adnan Yücelin Yeryüzü
Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirine atıfta bulunarak
İstanbul ilinde her şeyin güzel olacağına ilişkin
açıklaması
14.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akının, YSKnin İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve
yenilenmesi kararına ilişkin açıklaması
15.-
Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, YSKnin
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin
iptali ve yenilenmesi kararına ilişkin açıklaması
16.-
Amasya Milletvekili Hasan Çilezin, Süreyya Sadi Bilgiçi Meclis başkan
vekilliği görevinden dolayı tebrik ettiğine, terör
saldırılarında şehit olan askerlerimize Allahtan rahmet
dilediğine, İsrail ordusunun Gazzedeki Anadolu Ajansı ofisini
roketlerle hedef almasını kınadığına ilişkin
açıklaması
17.-
Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunçun, 1 Mayıs Emek ve
Dayanışma Gününde Şanlıurfa ilinde meydana gelen trafik
kazasında hayatını kaybeden hemşehrisi 5 işçiye
Allahtan rahmet dilediğine, YSKnin İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi
kararına ilişkin açıklaması
18.-
Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğanın, Türkiye Kamu
Hastaneleri kurumuna bağlı sağlık tesislerinde görevli
personelin yaşadığı mağduriyetin giderilebilmesi için
yeni döner sermaye yönetmeliğine ihtiyaç olduğuna ilişkin
açıklaması
19.-
İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlunun, YSKnin
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin
iptali ve yenilenmesi kararına, Hükûmetin gerek sınır içinde
gerek sınır dışında terörle mücadele adına ortaya
koyacağı iradenin arkasında tam mutabakatla duracaklarına
ve terörle mücadele ederken kullanılan dilin seçim sathında
kullanılmasını meşru görmediklerine ilişkin
açıklaması
20.-
İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, YSKnin İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve
yenilenmesi kararıyla demokrasiyi ve hukuku ortadan kaldıran bir
iktidarın manivelası hâline geldiğine, sekiz yıl sonra
Öcalanın avukatlarıyla görüştürülmesiyle hukuka uygun iş
yapıldığına ve bu uygulamanın devamının
gelmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
21.-
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Süreyya Sadi Bilgiçi Meclis
başkan vekilliği görevinden dolayı tebrik ettiğine, YSKnin
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin
iptali ve yenilenmesi kararını saygıyla
karşıladıklarına ve Türkiyeyi kaosa, kargaşaya, krize
sürüklemeye yeltenecek adımlara geçit verilmemesi gerektiğine, 23
Haziranda yapılacak seçiminin hayırlı olmasını
dilediğine ilişkin açıklaması
22.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, 6 Mayıs 2019 Pazartesi gününün
ülkemizin demokrasi tarihine kara gün olarak geçtiğine, yönetimde
meşruiyet krizinin aşılabilmesi ve sandığın
namusunun bihakkın korunabilmesi için atılması gereken
adımlara, demokrasiye inanan, hak, hukuk, adalet duygusunu içinde taşıyan,
siyasi düşüncesi ve parti aidiyeti ne olursa olsun tüm yurttaşlara
ellerini uzattıklarına ilişkin açıklaması
23.-
Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Süreyya Sadi Bilgiçe Meclis
başkan vekilliği görevinde başarılar dilediklerine,
Çankırıda toprağa verilen şehit ile tüm şehitlere
Allahtan rahmet dilediğine, YSKnin İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi
kararına saygı duyduklarına ve milletin iradesine güvendiklerine
ilişkin açıklaması
24.-
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, ajitasyonla provokasyon yapılmak
istendiğine ve 31 Mart seçimlerini şaibeden kurtarmanın yolunun
23 Haziranda yapılacak İstanbul seçimleri olduğuna ilişkin
açıklaması
25.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Denizli Milletvekili Cahit Özkanın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
26.-
Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
27.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Denizli Milletvekili Cahit Özkanın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
28.-
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın CHP grup önerisi üzerinde HDP Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
29.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, İstanbul Milletvekili Abdullah
Gülerin CHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
30.-
İstanbul Milletvekili Abdullah Gülerin, Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun yerinden sarf ettiği bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
31.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, Düzce otoban gişelerinin
kapalı olması nedeniyle yaşanan mağduriyetin ve Düzce ili
Çilimli ilçesinin doktor ihtiyacının giderilmesi için
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile Sağlık
Bakanını görevlerini yapmaya davet ettiğine ilişkin
açıklaması
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
Tezkereler
1.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, TBMM
Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin 5-9
Mayıs 2019 tarihlerinde Kore Cumhuriyetine resmî ziyaret
gerçekleştirmesine ilişkin tezkeresi (3/646)
2.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, TBMM
Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır ve
beraberindeki heyetin Polonya Senatosu Dış ve Avrupa Birliği
İşleri Komisyonu Başkanı Marek Rocki'nin davetine icabetle
28-31 Mayıs 2019 tarihlerinde Polonya'nın başkenti
Varşova'da gerçekleştirilecek Türkiye-Romanya-Polonya
Parlamentoları Dışişleri Komisyonları Üçlü Toplantısına
katılımına ilişkin tezkeresi (3/647)
3.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının; Romanya
Parlamentosu ile İnternet Yönetişimi Güneydoğu Avrupa
Diyaloğu tarafından 7-8 Mayıs 2019 tarihlerinde Romanya'nın
başkenti Bükreş'te düzenlenecek olan "Herkes İçin Güvenli
Bir İnternetin Biçimlendirilmesi konulu toplantıya Kayseri
Milletvekili, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabi Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş'ın katılması
hususuna ilişkin tezkeresi (3/648)
B)
Önergeler
1.-
Elazığ Milletvekili Gürsel Erolun (2/1300) esas numaralı
Emniyet Teşkilat Kanunu ile Devlet Memurları Kanununda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/26)
VII.-
ÖNERİLER
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.-
İYİ PARTİ Grubunun, Grup Başkan Vekili İstanbul
Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu tarafından, YSK
tarafından 6 Mayıs 2019'da alınan kararın
doğuracağı sonuçların ve 24 Haziran 2018'de
gerçekleşen genel seçimler ile 16 Nisan 2017'de gerçekleşen
referandumda görev yapan sandık kurulları listelerinin incelenmesi ve
listelerdeki benzerliğin araştırılarak kamuoyunun
aydınlatılması amacıyla 7/5/2019 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7
Mayıs 2019 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
2.-
HDP Grubunun, Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki ve 20 milletvekili
tarafından, seçim sürecinde yaşandığı iddia edilen
usulsüzlüklerin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla 17/4/2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan (10/1066) esas
numaralı Meclis Araştırması Önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 7 Mayıs 2019 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
3.-
CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve
arkadaşları tarafından, seçimlerin güven ve huzur ortamı
içerisinde, şeffaf, adil, şaibeden uzak, aleniyet kuralları
çerçevesinde geçmesinin sağlanması, hukuk düzeni içerisinde
denetlenebilir olmasının gerçekleştirilebilmesi, seçim
sonuçlarının denetlenmesi, kamuoyu ve siyasi partiler tarafından
ölçülebilir hâle getirilmesinin sağlanması amacıyla 7/5/2019
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 7 Mayıs 2019 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
VIII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulunun CHP grup önerisi üzerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine ve AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
IX.-
SEÇİMLER
A)
Başkanlık Divanında Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.-
Başkanlık Divanında boş bulunan kâtip üyeliğe seçim
B)
Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.-
İçişleri Komisyonunda boş bulunan üyeliğe seçim
2.-
Anayasa Komisyonunda boş bulunan üyeliğe seçim
X.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A)
Kanun Teklifleri
1.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırımın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Nijer
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesinin
Açılması, Ortak İşletilmesi ve Devredilmesi ile İlgili
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi
(2/1188) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 18)
2.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırım'ın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Arasında Temel
Anlaşma'ya Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Teklifi (2/1243) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 35)
3.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırımın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sosyal Güvenlik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Teklifi (2/1581) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 44)
4.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırım'ın Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan
Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması Tarafından Kurulan
Ortak Komite'nin Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan Arasındaki Serbest
Ticaret Anlaşması'nın Menşeli Ürünler Kavramının
Tanımı ve İdari İşbirliği Yöntemleri
Hakkında Protokol II'sini Değiştiren 1/2016 Sayılı
Kararınının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve
Anlaşmanın Protokoller ve Eklerine İlişkin
Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan
Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesine İlişkin Kanun Teklifi
(2/1364) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 33)
5.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırım'ın Türkiye Cumhuriyeti ile Karadağ
Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması Tarafından Kurulan
Ortak Komite'nin Serbest Ticaret Anlaşması'nın `Menşeli Ürünler'
Kavramının Tanımı ve İdari İşbirliği
Yöntemlerine İlişkin Protokol II'sini Değiştiren 1/2017
Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna ve Anlaşmanın Protokoller ve Eklerine
İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca
Doğrudan Onaylanmasına İlişkin Yetki Verilmesine Dair Kanun
Teklifi (2/1362) ve Dışişleri Komisyonu Raporunun (S.
Sayısı: 29)
6.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırım'ın Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti, Gürcistan
Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Alanında
İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/1187) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 17)
XI.-
OYLAMALAR
1.-
(S. Sayısı: 18) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İzmir Milletvekili Binali Yıldırımın Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Nijer Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Nijer-Türkiye
Dostluk Hastanesinin Açılması, Ortak İşletilmesi ve
Devredilmesi ile İlgili Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Teklifinin oylaması
2.-
(S. Sayısı: 35) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Dünya Gıda
Programı Arasında Temel Anlaşma'ya Ek Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifinin
oylaması
3.-
(S. Sayısı: 44) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İzmir Milletvekili Binali Yıldırımın Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Sosyal Güvenlik Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifinin
oylaması
7 Mayıs 2019 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan
Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus
DİNÇEL (Mardin), Burcu KÖKSAL (Afyonkarahisar)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
74üncü Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
III.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Meclis başkan vekilliği görevinden
dolayı iyi dileklerini esirgemeyen tüm milletvekillerine
şükranlarını sunduğuna ilişkin konuşması
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok
değerli üyeleri, ekranları başında bizleri izleyen
kıymetli vatandaşlarımız; öncelikle hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Malumunuz olduğu üzere Meclis başkan vekili
sıfatıyla oturumu yönetmek üzere ilk kez huzurlarınıza
gelmiş bulunuyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar) Başta bu şerefli görevi bana layık gören
siyasi parti grubumuz olmak üzere, bu süreçte iyi dileklerini esirgemeyen Meclis
Başkanımız Sayın Mustafa Şentop ve tüm milletvekili
arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekilimize
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, Engelliler
Haftası münasebetiyle söz isteyen Konya Milletvekili Hacı Ahmet
Özdemire aittir.
Buyurun Sayın Özdemir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemirin,
10-16 Mayıs Engelliler Haftasına ilişkin gündem dışı
konuşması
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) Sayın
Başkanım, ben de bugün ilk kez oturumu yönetmenizden dolayı sizi
tebrik ederek sözlerime başlamak istiyorum. Yüce heyetinizi ve
ekranları başında bizleri izleyen kıymetli
vatandaşlarımızı saygıyla, sevgiyle selamlayarak
konuşmama başlamış oluyorum.
Engelliler Haftası, 10-16 Mayıs tarihleri
arasında Birleşmiş Milletlere üye 156 ülkede aynı
tarihlerde anılmaktadır. Bu haftada neler
yapıldığına gelecek olursak öncelikle engelli sorunu ele
alınmaktadır, engelliliğin önlenmesi, engellilerin eğitimi
ve engellilerin korunmasıyla alakalı hususlarda toplum
bilinçlendirilmeye çalışılmakta ve bir farkındalık
oluşturulması için gayret sarf edilmektedir. Bu amaçla radyo,
televizyon programları yapılmakta; Millî Eğitime bağlı
okullarda her gün ayrı bir engellilik konusu işlenmektedir.
Biliyorsunuz hafta dediğimiz zaman yedi
günlük zaman dilimini kapsayan bir tarihî dönemden bahsediyoruz demektir.
Dolayısıyla 10 Mayısta Engeliler Haftası açılmakta, 11
Mayısta Görmeyenler Günü, 12 Mayısta İşitme ve Konuşma
Kusurluları Günü, 13 Mayısta Ortopedik Engelliler Günü, 14
Mayısta Zekâ ve Ruhsal Engelliler Günü, 15 Mayısta ise Güçsüz
Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü olarak bugün
değerlendirilmeye çalışılmaktadır. 16 Mayısta da
Engelliler Haftasına genel bir bakışla Engellilik Haftası
kapatılmaktadır.
Bu kısa bilgilerden sonra, sizlere, son
dönemlerde özellikle engellilerle alakalı yapılan birtakım
iyileştirmelerden ve çalışmalardan bahsederek sözlerimi
sürdürmek istiyorum. Çok şükür, alınan önlemlerle son yirmi sekiz
yılda çocuk felci vakalarının yüzde 99 oranında
azaldığına tanıklık etmekteyiz ki bu, hakikaten
sevindirici bir gelişme olarak gündemimize düşmüştür. Fakat
Suriyeden aldığımız göç sebebiyle, Nijeryada ve
Afganistanda yoğun biçimde rastlanan çocuk felci vakalarının
Türkiyede yeniden görülmeye başlanmasını da ayrıca burada
dikkatlerinize sunmakta yarar görüyorum. Son yıllarda yapılan
politikalarla ve iyileştirmelerle engelliler edilgen yapıdan
kurtarılarak daha etkin, kendi ayakları üzerinde durabilen,
hayatlarını bağımsız biçimde idame ettirebilen
bireyler konumuna getirilmiştir. Bugün binlerden değil, on binlerden
bahsediyoruz. Devlet kurumlarımız, özel kurumlar, özel müesseseler,
devletin aldığı tedbirlerle engellileri istihdam etmekte âdeta
birbiriyle yarışır hâle gelmişlerdir.
Sosyal yardımlar konusunda ise engelli
maaşının 25 kat civarında
arttırıldığını görmekteyiz.
Muhtaçlığın bitirilmesi noktasındaki gayretler devam
etmektedir.
Ben engellilerle alakalı iyileştirmelerden
sadece bir kısmını zikrederek sözlerimi noktalamak istiyorum:
Belediyeler ve belediyelere bağlı olan
toplu ulaşım araçlarında ücretsiz yolculuk imkânı
tanınmıştır. Şehirler arası yolcu otobüslerinde
indirimli seyahat hakkı tanınmıştır. Devlet
Demiryollarında isterlerse duruma göre ücretsiz, isterlerse indirimli
yolculuk yapma hakkına kavuşmuşlardır. Türk Hava
Yollarında indirimli uçuşlar kendilerinin hizmetine sunulmuştur.
Ayrıca kapıdan girişten itibaren havaalanına uçağa
kadar engellilere hizmet verildiği bir dönemi de yaşamakta
olduğumuzu ayrıca ifade etmek isterim.
TTNETte indirim, GSM şebekelerinde indirimli
tarifeler, su ücretinde indirim, emlak vergisi muafiyeti, ÖTV-MTV muafiyetleri,
millî parklar, tabiatı koruma alanları ve tabiat parklarına
giriş indirimleri, müze ve ören yeri giriş indirimleri son dönemde
engellilere sağlanan haklar çerçevesinde zikredilmeyi hak ediyorlar.
Engelliler Haftası münasebetiyle yüce
Meclisimizi saygıyla selamlıyorum ve başarılı bir
çalışma dönemi diliyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Özdemir, teşekkür
ediyorum.
Gündem dışı ikinci söz
Uşakın sorunları hakkında söz isteyen Uşak
Milletvekili Özkan Yalıma aittir.
Buyurun Sayın Yalım. (CHP
sıralarından alkışlar)
2.- Uşak Milletvekili Özkan Yalımın,
Uşak ilinin sorunları ile YSKnin İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi
kararına ilişkin gündem dışı konuşması
ÖZKAN YALIM (Uşak) Sayın Başkan,
teşekkür ederim.
İlk önce görevinizde başarılar
diliyorum.
Değerli arkadaşlarımız, yüce
Meclisimiz ve de bizi izleyen tüm vatandaşlarımıza saygı ve
sevgilerimi sunuyorum.
Bugün normalde gündem dışı
konuşmamda ilimin yani Uşakın sorunlarını
konuşacaktım ancak dünkü gelişmelerden dolayı
konuşmamın büyük bir bölümünü İstanbulla değiştirdim.
Bundan dolayı da özellikle Uşakta yaşayan
vatandaşlarımızın da... Ben, hem çevre yolunun hem
havaalanın hem de Murat Dağının, orada açılmak
istenilen altın madeninin ve de tarihe bir türlü kavuşturulamayan
Ulubey ilçemizdeki Blaundus Tarihî Kentinin, Uşaktaki işsizlerin,
EYTlilerin, 3600lülerin hepsiyle ilgili, bütün konularla ilgili konuşmak
isterdim. Ancak dün olan, YSKnin açıklamış olduğu
haksız karardan dolayı, kazanılmış bir seçimi maalesef
tekrar iptale götürdüğünden dolayı, 11 tane hâkimin 7si yanlı
karar verip 4ü doğru karar verdiğinden dolayı gündemi
değiştirdim. Ben burada özellikle o 7 hâkime seslenmek istiyorum: 7
hâkim, siz önümüzdeki zaman içerisinde hem çocuklarınızın hem de
bu vatandaşlarımızın yüzlerine bakarken şunu iyi
göreceksiniz: Biz ne yaptık, çocuklarımıza ne miras
bıraktık diye iyi düşüneceksiniz. Onun için, özellikle bu
hâkimlerle alakalı, biraz önce de getirmiş olduğum bu adalet
heykelinin artık terazisi, ayarı kaçmıştır ve de
gördüğünüz gibi tek taraflı sallanmaktadır. (CHP
sıralarından alkışlar) Onun için ben yüce milletimize,
Türkiyede yaşayan tüm 82 milyon milletimize artık adaletin
terazisinin kaçtığını bir kez daha göstermek istedim. Onun
için bunu da özellikle buraya getirdim. Ve de o hâkimlere, 4 vicdanlı
hâkime, 7 vicdansız hâkime de seslenmek istiyorum özellikle de: Ey
sayın hâkimler, sizler bu milletin, 16 milyonun hakkını yediniz.
Ancak, bu hakkı düzeltecek olan yine İstanbullu
vatandaşlarımız. Göreceksiniz, 23 Haziranda 16 milyon
İstanbullu seçmen sandığa tekrar gidip gerekeni yapacaklar.
Ama ben buradan bu hâkimlere, özellikle YSKnin
mevcut tüm 11 üyesine bir daha seslenmek istiyorum: Neden sadece
Büyükşehri iptal ettiniz? Gelin -hodri meydan- 39 ilçenin tamamında
seçime gidelim ama tamamında. (CHP ve İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) Hem İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin yeni üyelerini belirleyelim hem de 39 belediye
başkanını tekrar belirleyelim. Bakın, göreceksiniz,
İstanbullu size gereken dersi verecek. Çünkü siz mazlumun
hakkını yedirdiniz YSK üyeleri, siz zalime destek verdiniz. Ama
İstanbulda yaşayan vatandaşlarımız, Türküyle,
Kürtüyle, Lazıyla, Alevisiyle, Sünnisiyle bütün İstanbulda
yaşayan, özellikle Anadoludan İstanbula göç eden tüm
vatandaşlarımız 23 Haziranda gereken dersi verecekler,
göreceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
23 Haziranda, benim emeklilikte yaşa
takılan vatandaşım, askerlikte tek tip askerlik isteyen genç
kardeşim, 3600ü -sizler söz verdiniz ama- vermediğiniz için
öğretmenlerimiz, polislerimiz, tüm memurlarımız gereken dersi
verecekler arkadaşlar. Göreceksiniz, 23 Haziranda Ekrem
İmamoğlunu çok daha fazla bir farkla İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı yapacaklar. Bundan hiç kimsenin şüphesi
olmasın. Ama siz, sadece yaptığınız bu yanlışla,
hatayla kalacaksınız, tarihte bununla yüz yüze geleceksiniz.
Bunun yanında, bakın, İstanbulda o
kadar çok değerli vatandaş var ki, vicdanlı vatandaş var ki
23 Haziranda gerekeni yapacak; taksicisiyle, esnafıyla, işçisiyle,
patronuyla, işvereniyle, aklınıza gelen İstanbulda
yaşayan tüm vatandaşlarla. Ama göreceksiniz ki 23 Haziran sizi
sandığa gömecek tekrar. (CHP sıralarından
alkışlar)
Bunun yanında, bakın, vicdanı olan
tüm vatandaşlarımızla birlikte özellikle buradan seslenmek
istiyorum: Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürkün dediği gibi, bizim çok
değerli sportmen arkadaşlarımız var, vicdanlı olan
sportmen arkadaşlarımız var. Bunlar -İstanbulda
yaşayan Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar,
Fenerbahçeliler- 23 Haziranda gerekli dersi size verecek. Göreceksiniz, 23
Haziranda siz Ekrem İmamoğlunun en az yüzde 57yle, yüzde 60la
tekrar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğuna
hep birlikte şahit olacaksınız, bunu
yaptığınızdan dolayı da pişman
olacaksınız diyorum.
Hepinize en içten duygularımla saygı ve
sevgilerimi sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı üçüncü söz,
Muş ili belediye seçim sonuçları hakkında söz isteyen Muş
Milletvekili Mensur Işıka aittir.
Buyurun Sayın Işık. (HDP
sıralarından alkışlar)
3.- Muş Milletvekili Mensur
Işıkın, 31 Mart Muş ili yerel seçim sonuçlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
MENSUR IŞIK (Muş) Teşekkürler
Sayın Başkan. Sizi ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri, sevgili, çok değerli halklarımız; Türkiye 31 Mart
tarihinde bir yerel seçim süreci yaşadı. Biz bu seçimin gerçekten de
demokratik bir ortamda geçmesini umuyorduk. Seçim sonuçlarının da
aynı şekilde AKP ve MHP bloku tarafından, siyasi iktidar
tarafından kabul edilebileceğini kısmen de olsa sanıyorduk.
Ama maalesef, AKP ve MHP faşist ittifakı diyeceğim tekrardan,
faşist bloku diyeceğim
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Faşist sensin,
senden daha iyi faşist mi var!
HAYATİ ARKAZ (İstanbul) Doğru
konuş, doğru!
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Senden daha iyi
faşist mi var!
ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) Siz müdahale
etmeyin!
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Irkçısın,
bebek katilisin, en büyük faşist sensin!
ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) Siz müdahale
etmeyin, konuşana müdahale etmeyin!
MENSUR IŞIK (Devamla) Sayın Başkan,
lütfen müdahale eder misiniz.
BAŞKAN Sayın Işık, siz devam
edin lütfen.
MENSUR IŞIK (Devamla) Bu
saygısızlığa müdahale eder misiniz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Işık, siz devam
edin, Genel Kurula hitap edin.
MENSUR IŞIK (Devamla) Sayın Başkan,
saygısızlığa ve terbiyesizliğe müdahale edin lütfen.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Terbiyesiz de sensin!
MENSUR IŞIK (Devamla)
Saygısızlığa müdahale edin Sayın Başkan.
Sevgili halklarımız, değerli
milletvekilleri; faşist diyorum çünkü faşizmin en âlâsını
bugün, her tarafta yaşadığımız gibi, Türkiyenin
batısında da yaşıyoruz, Türkiyenin doğusundaki
kürdistan coğrafyasında da aynı şekilde yaşıyoruz
biz. Bu bir faşizmdir, seçim sonuçlarını kabul etmemek
faşizmdir. Şırnakta binlerce askeri seçmen olarak kaydedip
halkın iradesini yönlendirmek faşizmdir. Malazgirt ilçesinde 3 oy
farkı olmasına rağmen, 400ün üzerinde geçersiz oy var ama -il
seçim kurulu, ilçe seçim kurulu ve YSK- yaptığımız
itirazları reddeden, AKP ve MHP faşizminin vesayet altına
aldığı bir YSKyle karşı karşıyayız. Bu
bir faşizmdir, bunu kabul etmek zorundasınız. Bu, Türkiye
tarihine, Türkiye'nin demokrasi ve hukuk tarihine kara bir leke olarak
geçecektir, geçmiştir şimdiden.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Temiz bir leke,
pırıl pırıl hem de pırıl pırıl.
MENSUR IŞIK (Devamla) Bunu çok net bir
şekilde ifade etmek gerekmektedir. Bunu ister kabul edin ister kabul
etmeyin; bu, Türkiye'nin demokrasi tarihine böyle geçmiştir bugünden çok
net söylüyorum, istediğiniz kadar itiraz edin.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Yani sen kazansan
iyiydi!
MENSUR IŞIK (Devamla) Şunu çok net bir
şekilde söylüyoruz: Türkiye'de siz istediğiniz kadar faşizmi ve
tekçiliği dayatın, istediğiniz kadar dayatın. Biz bu ülkeye
demokrasiyi ve hukuku mutlaka getireceğiz, sizlere rağmen, sizin
zihniyetinize rağmen getireceğiz. Biz, bu cumhuriyetin, 1920lerdeki
cumhuriyetin ruhunu, 1921 Anayasasının o ruhunu, ilk cumhuriyet
ruhunu bu topraklara, bu coğrafyaya ve bu Meclise mutlaka
getireceğiz, size rağmen, sizin faşizminize rağmen.
İlk cumhuriyette ne vardı? Onu iki kelimeyle izah etmek istiyorum.
İlk cumhuriyette Mustafa Kemal Atatürkün de
dediği gibi, birkaç yıl önce Sayın Erdoğanın da
dediği gibi, o cumhuriyette ve o 1921 Anayasasında şu
vardı -ilk tutanaklara bakılabilir, inanmayanlar varsa baksın ona-
Kürdistan ve Lazistan mebusları deniyordu, insanlar kendi ulusal
kıyafetleriyle, yerel kıyafetleriyle şu Meclise gelip, şu
birkaç kilometre ilerideki Meclise gelip orada kendi sorunlarını
kendi problemlerini kendi kimlikleriyle dile getirebiliyorlardı.
İşte, sizlere rağmen, sizin faşizminize rağmen biz bu
topraklara, bu Meclise, bu halklara tekrardan aynı o 1921
Anayasasının ruhunu ve 1920li yıllardaki Büyük Millet
Meclisinin ruhunu getireceğiz ister kabul edin ister etmeyin, isterseniz
yerinizden zıplayın hoplayın, istediğiniz gibi
bağırın ama bu ülkeyi sizin gibi zihniyetlere, sizin gibi tekçi
zihniyetlere, faşist zihniyetlere, faşist bloklara da teslim
etmeyeceğiz.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Biz de sizin gibi
katillere teslim etmeyeceğiz.
TUMA ÇELİK (Mardin) Dinle, dinle!
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Neyini dinleyeyim?
Neyini dinleyeyim?
MENSUR IŞIK (Devamla) Çünkü bu ülkenin
kuruluşunda da cumhuriyetin kuruluşunda da bizim kanımız
vardır, sizin kanınız yok sadece, sadece sizin kanınız
yok. Bunu çok net bir şekilde ifade etmek lazım.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Neyini
dinleyeceğim? Hakaret dinlemek zorunda mıyım?
TUMA ÇELİK (Mardin) Sen, sen hakaret
ediyorsun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Buraya cevap verme!
MENSUR IŞIK (Devamla) Sayın
Başkanım, lütfen müdahale eder misiniz?
ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) Demokratik
eleştiri, hakaret değil!
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Ne eleştirisi ya?
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) Ya, sen
doğru konuş.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Hakaret
ediyorsun kardeşim.
MENSUR IŞIK (Devamla) Hakaret etmiyorum.
Bakın, hakaret edilen bir şey yok.
BAŞKAN Sayın Işık, siz devam
edin lütfen.
Arkadaşlar, rica ediyorum
MENSUR IŞIK (Devamla) Biz burada 1921
Anayasasının ruhuna atıfta bulunuyoruz, biz burada ilk
cumhuriyetin, ilk Meclisin ruhuna, kültürüne, felsefesine atıfta
bulunuyoruz. Biz diyoruz ki bizi kurtaracak olan o ilk ruhtur, 1921
Anayasasının ruhudur. Bizler bunu diyoruz. Biz diyoruz ki bizi
kurtaracak olan odur. Yoksa YSKnin üzerinde baskılar kurarak, il ve ilçe
seçim kurulları üzerinde baskılar kurarak istediğiniz sonucu
almak değildir. Bu bizi kurtuluşa götürmez, bu bizi iç savaşa
götürür, bizi Orta Doğudaki
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Bize hakaret ederek mi
kurtuluşa gideceksin?
MENSUR IŞIK (Devamla) Şu anda sizin
yaptığınız çok büyük saygısızlık.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Niye, bize hakaret
ederek mi
MENSUR IŞIK (Devamla)
Saygısızlık yapmayın, haddinizi bilin lütfen, haddinizi
bilin.
BAŞKAN Sayın Işık, lütfen
MENSUR IŞIK (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bizim yapmak istediğimiz, bu ülkeye
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MENSUR IŞIK (Devamla) Başkan
ERKAN AKÇAY (Manisa) Tahrik tahrik,
kışkırtıcılıktan başka bir şey
yapmıyorsun.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Işık.
Sayın milletvekilleri, şimdi sisteme giren
ilk 15 milletvekiline yerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan,
Sayın Başkan
BAŞKAN Bu sözlerin ardından da
sayın grup başkan vekillerinin söz taleplerini
karşılayacağım ama bir sıra değişikliği
yapalım, önce Sayın Akçaya söz verelim.
Buyurun Sayın Akçay.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın,
Muş Milletvekili Mensur Işıkı yaptığı
gündem dışı konuşmada kullandığı dil
nedeniyle kınadığına ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan,
kürsüdeki konuşmacının gündemde yer alan konusu Muş
Belediye seçim sonuçlarına ilişkindi. Buna ilişkin neredeyse tek
cümle bile söz sarf etmeden kışkırtıcı, hakarete
varan, ajitatif bir dil kullanmıştır. Öncelikle bu tahrikkâr ve
kışkırtıcı dil konusunda kendisini uyarıyorum.
Faşist, ırkçı, bölücü dil kendi dilidir ve kendisini de
kınıyorum.
Ayrıca kendi dili de terörist dilidir.
Demokrasi ve hukuku getireceğiz. diyor. PKKnın eylemleriyle mi,
sırtınızı PKKya dayayarak mı getireceksiniz bu ülkeye
demokrasiyi? (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Onun için herkes üslubuna
dikkat etsin. Kasıtlı olarak kışkırtıcı bir
dil kullanılmıştır. Konuşmacıları men ederiz
bu tür kışkırtıcı dilden. Faşist,
ırkçı, bölücü dil arıyorlarsa kendi üslubuna
Tutanaklarını bir okusun kendisi.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
FATMA KURTULAN (Mersin) Sayın Başkan,
söz istiyorum.
BAŞKAN Sayın Kurtulan, buyurun.
2.- Mersin Milletvekili Fatma Kurtulanın,
Meclis kürsüsünde her konuşmacının düşüncesini ifade
edebileceğine ilişkin açıklaması
FATMA KURTULAN (Mersin) Teşekkür ediyorum.
Her konuşmacı kürsüde düşüncesini
ifade eder, herkes de karşıt düşüncesini ifade eder; Meclisin
böyle bir usulü var, kuralı var. Birbirimize parmak sallamayalım.
Uyarıyorum. derken Sayın Akçaya bunu hiç
yakıştırmıyoruz. Uyarıyorum. ne demek? Yanında
oturan zat Bebek katili! diye sesleniyor, bağırıp
çağırıyor. Onu susturmadan bizim arkadaşımıza,
hatibimize böyle yüklenmesini, parmak sallayarak Uyarıyorum. demesini
kabul edilemez buluyoruz. Biz de kınıyoruz.
BAŞKAN Zat derken Sayın Enginyurtu
kastettiniz herhâlde.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN - Sayın Akçay, buyurun.
3.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Mersin
Milletvekili Fatma Kurtulanın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Parmağa bir izahat
getirelim.
Dediğim cümle gayet açık, tahrikkâr ve
kışkırtıcı bir dil kullanmaması konusunda
uyarıyorum dedim. Üstelik bu uyarı, bu hatip vesilesiyle bütün
Meclise yaptığım bir dildir.
FATMA KURTULAN (Mersin) Parmak sallayarak
Uyarıyorum. diyemezsin Sayın Akçay. Bu, başka bir anlama
girer, başka bir anlama gelir bu.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Efendim, ne
yapacağım, böyle ellerimi mi tutacağım? Benim üslubumdur
bu. Yani böyle parmak sallarken hatip filan da
FATMA KURTULAN (Mersin) Uyarıyorum
diyebilirsiniz
ERKAN AKÇAY (Manisa) Nasıl yani?
FATMA KURTULAN (Mersin) Hayır,
Uyarıyorum. denebilir, sizin yanınızdaki Bebek katili!
diyor
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sen faşist
diyeceksin; bölücü, ırkçı diyeceksin, parmağa
takılacaksın! Öyle bir dünya yok.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Nasıl yani? Onun için bu
parmak sallamada da bir şey yok, bu da bir uyarıdır.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
FATMA KURTULAN (Mersin) Sizin Bebek katili!
demeniz haktır ama biz faşist diyemeyiz
ERKAN AKÇAY (Manisa) Bebek katili, o
dayandığınız, kendinize önder kabul ettiğiniz canidir.
BAŞKAN - Şimdi sırasıyla
yerinden söz talebi olan milletvekillerimize söz vereceğim birer dakika.
Sayın Taşkın, buyurun lütfen.
4.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur
Taşkının, Süreyya Sadi Bilgiçi Meclis başkan
vekilliği görevinden dolayı tebrik ettiğine,
ramazanışerifin hayırlara vesile olmasını
dilediğine, İsrail ordusunun Gazzedeki Anadolu Ajansı ofisini
roketlerle hedef almasını kınadığına ilişkin
açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Öncelikle Meclis başkan vekilliğine
seçilmenizden dolayı tebrik ediyor, görevinizde başarılar
diliyorum.
Başı rahmet, ortası mağfiret,
sonu cehennemden kurtuluş olan ramazanışerifin milletimiz,
İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile
olmasını diliyorum.
Ramazan ayı imanın, ibadetin, güzel
ahlakın, ümmet bilincinin ve İslam kardeşliğinin
pekiştiği müstesna bir zamandır. Cenab-ı Allah bu rahmet ve
mağfiret mevsiminde ibadetlerimizi kabul eylesin, bizleri birlik ve
beraberlik içinde Ramazan Bayramına kavuştursun.
Diğer taraftan, insanlığa
karşı suç işlemeye devam eden İsrail ordusunun önceki gün
Gazzedeki Anadolu Ajansı ofisini roketlerle hedef almasını
şiddetle kınıyorum.
Türkiye ve Anadolu Ajansı, tüm bu
saldırılara rağmen Gazze ve Filistinin diğer
bölgelerindeki İsrail terörünü ve zulmünü dünyaya haykırmaya devam
edecektir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Tanal
5.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
Süreyya Sadi Bilgiçe Meclis başkan vekilliği görevinde
başarılar dilediğine, 7 Mayıs Cumhuriyet gazetesinin
kuruluşunun 95inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Yeni göreviniz hayırlı olsun,
başarılar diliyorum.
Bugün, Cumhuriyet gazetesi 95inci
yaşında. Cumhuriyet gazetesinde Kuvayimilliye ruhu egemendir.
Cumhuriyet gazetesi cumhuriyetçidir. Cumhuriyet gazetesi aydınlanma
devrimlerinin yılmaz bekçisidir. Cumhuriyet gazetesi bağımsızdır.
Cumhuriyet gazetesi Atatürk devrimlerine ve cumhuriyet ilkelerine
bağlıdır, bu ilkeleri de boyun eğmeden, eğilip
bükülmeden sonsuza dek savunacağına ilişkin inancımız
tamdır. Nice nice yıllar diliyorum Cumhuriyet gazetesine. Cumhuriyet
gazetesi hiçbir zaman hiçbir dönemde yandaş gazete olmadı, siyasi
iktidarlara boyun eğmedi ve yazarları karşı devrimciler
tarafından, emperyalist güçler tarafından katledildi. Cumhuriyet
gazetesi bir çınar ağacıdır, nice nice yıllar
diliyorum.
Saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Karasu
6.- Sivas Milletvekili Ulaş Karasunun, YSKnin
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin
iptali ve yenilenmesi kararına ilişkin açıklaması
ULAŞ KARASU (Sivas) Sayın Başkan, 6
Mayıs günü, ikinci kez demokrasi tarihimize kara bir leke olarak
geçmiştir. Geçmişte bu tarihte 3 genç fidanımızın
asılması, milletin vicdanında kapanması mümkün olmayan
izler bırakırken dün de YSK eliyle millî iradeye darbe
yapılmıştır.
Yargıyı talimatlarla yöneten iktidar,
açık açık 16 milyon İstanbullunun iradesini yok
saymış, millî iradeyi ayaklar altına almıştır.
Genel oy hakkına yapılan sistematik saldırı, diktatörlük
heveslilerinin başvurduğu bir yoldur. Demokrasiyi, vakti
geldiğinde inilecek bir tren olarak gören zihniyet, artık trenden
inmeye karar vermiştir. Bu kararı alanları, çetevari yöntemlerle
YSKye her türlü baskıyı yapanları şiddetle
kınıyorum. Bu darbenin mimarları gün gelecek tarih, millet ve
yargı önünde gerekli hesabı verecektir.
BAŞKAN Sayın Karayel
7.- Kayseri Milletvekili İsmail Emrah
Karayelin, Süreyya Sadi Bilgiçi Meclis başkan vekilliği görevinden
dolayı tebrik ettiğine, ramazanışerifin hayırlara
vesile olmasını dilediğine, İsrail ordusunun Gazzedeki
Anadolu Ajansı ofisini roketlerle hedef almasını
kınadığına ilişkin açıklaması
İSMAİL EMRAH KARAYEL (Kayseri)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle, Meclis başkan vekilliği
görevine seçilmenizden dolayı tebrik ediyor, görevlerinizde
başarılar diliyorum.
İnsanlığa karşı suç
işlemeye devam eden İsrail ordusunun, önceki gün Gazzedeki Anadolu
Ajansı ofisini roketlerle hedef almasını şiddetle
kınıyorum. Türkiye ve Anadolu Ajansı, tüm bu
saldırılara rağmen Gazze ve Filistinin diğer
bölgelerindeki İsrail terörünü ve zulmünü dünyaya haykırmaya devam
edecektir.
Başı rahmet, ortası mağfiret,
sonu cehennem azabından kurtuluş olan ramazanışerifin
milletimiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile
olmasını diliyorum. Ramazan ayı imanın, ibadetin, güzel
ahlakın, ümmet bilincinin ve İslam kardeşliğinin
pekiştiği müstesna bir zamandır. Cenab-ı Allah bu rahmet ve
mağfiret mevsiminde ibadetlerimizi kabul eylesin, bizleri birlik ve
beraberlik içerisinde Ramazan Bayramına kavuştursun duasıyla
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Kılıç
8.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran
Kılıçın, ramazan ayının mübarek bir ay olduğuna
ilişkin açıklaması
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
İslam, kamerî yılın dokuzuncu
ayı olan ramazanda oruç tutmayı emreder. Bu ayın tamamında
Müslümanlar fecir vaktinden akşama kadar yemekten içmekten uzak dururlar.
Asıl orucun çirkin söz söylemekten, kötü temastan, nefsin
boyunduruğundan kurtulmak ve fena hareketlerden sakınmak
olduğunun şuuruna ermek için çabalarlar. Oruç içinde oruç
olduğunun bilincine varırlar. Bu aydaki türlü ramazan etkinlikleri
hayatın ritmini değiştirir.
Bu ay, evveli rahmet, ortası mağfiret,
sonu da cehennemden azat olan mübarek bir aydır. Bu ayda mazlum,
mağdur ve muhtaçlar her zamankinden daha çok hatırlanır ve
onların ellerinden tutulur. Bu ay, bütünüyle kendini tezkiye ve itaat için
ahdini yenileme ayıdır. Sahur ile iftar arası bir düzen ve
disiplin tekerrürüdür.
BAŞKAN Sayın Kırcalı
9.- Samsun Milletvekili Orhan
Kırcalının, Süreyya Sadi Bilgiçi Meclis başkan
vekilliği görevinden dolayı tebrik ettiğine ve nisan ayı
ihracat rakamlarına ilişkin açıklaması
ORHAN KIRCALI (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Öncelikle Meclis başkan vekilliğine
seçilmenizden dolayı sizleri tebrik eder, görevinizde başarılar
dilerim.
Önceki gün açıklanan nisan ayı ihracat
rakamları Türkiyenin 2023 hedeflerine emin adımlarla
ilerlediğinin açık bir göstergesidir. Geçtiğimiz ay
itibarıyla ihracatımız bir önceki yılın aynı
ayına göre yüzde 5,4 artarak 15 milyar 273 milyon dolara
ulaşırken ithalatımız yüzde 14,6 azalarak 18,1 milyar
dolara gerilemiştir. Böylece dış ticaret
açığımız yüzde 57,8 azalarak 2 milyar 831 milyon dolar
olarak gerçekleşmiştir. İhracatımızın
ithalatımızı karşılama oranı geçen
yılın nisan ayında yüzde 68,3 iken bu yıl aynı oran
yüzde 84
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Adıgüzel
10.- İstanbul Milletvekili Onursal
Adıgüzelin, İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi kararından
dolayı YSK adına 82 milyon utanırken YSKnin bu millete
söyleyecek sözünün olup olmadığını öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) 6 Mayıs
1972de 3 devrimci genci idama götürerek demokrasiye darbe indiren
anlayış bundan tam kırk yedi yıl sonra demokrasinin
tabutuna son çiviyi çakmıştır. Atanmışların
vesayetini bitireceğiz. diye milletten oy isteyenler, her
sıkıştıklarında sandığa işaret edenler
atanmışlar eliyle halk iradesini gasbetmişlerdir. Milletin
iradesi yegâne pusulamızdır. diyen siyasi iktidar seçmen iradesine
ihanet etmiştir. Bununla da yetinmemiş, asıl görevi milletin
iradesini korumak olan YSKyi de bu hukuksuzluğa alet etmiştir.
Milletin gözünün içine baka baka demokrasiye kumpas kuran YSKnin sözde
yargıçlarına sesleniyorum: 82 milyon sizin adınıza utanırken
sizin bu millete söyleyecek bir sözünüz yok mu? Bu kararınızdan
dolayı çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne
nasıl bakacaksınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) Ne
yaparsanız yapın, unutmayın ki İstanbulda cemaatlerin,
vakıfların dönemi bitmiştir, haramilerin saltanatı
yıkılmıştır. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Serter
11.- İzmir Milletvekili Bedri Serterin,
YSKnin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
seçiminin iptali ve yenilenmesi kararına ilişkin açıklaması
BEDRİ SERTER (İzmir) Sayın
Başkan, teşekkür ederim.
31 Mart seçimleri Türk halkının
demokrasiye susamışlığını göstermiştir. Dün
Yüksek Seçim Kurulunun vermiş olduğu karar ülkemizde demokrasiye olan
inancı sarsmak için, sandığa olan inancı sarsmak için
atılmış bir adımdır. Şaibelerle dolu
olmasına rağmen, kendileri kazanınca adı seçim olan
süreçlerle gelenler seçimle gitmek istememektedirler. Birileri Sandıktan
çıkana saygı duymak zorundayız. dedikten sonra ne dedi? Kimse
14 bin oyla kazandım. demesin. dedi. Buna milleti enayi yerine koymaya
çalışmak denir, buna tek adam rejiminin seçim kaybetmeye tahammülü
yoktur denir. Seçim hukuku ne der? Bir oy fazla alan seçimi kazanır. 14
bin oy fazla alarak kazanan bir adaya karşı haince bir yolla
demokrasi katline şahit oluruz ama herkes şunu bilsin ki
demokrasimize, halkımızın iradesine, üstünlerin hukukuna
değil, gerçek hukukun üstünlüğüne olan inancımız
tamdır.
BAŞKAN Sayın Gürer, buyurun lütfen.
12.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin,
Süreyya Sadi Bilgiçin Meclis başkan vekilliği görevinin
hayırlı olmasını dilediğine, Niğde ilinde afete
dönüşen yoğun yağış nedeniyle zarar gören üreticilere
Tarım ve Orman Bakanlığının gerekli desteği
sağlamasını talep ettiğine ilişkin açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın
Başkan, öncelikle görevinizin hayırlı olmasını
diliyorum.
Niğde ili Bor ilçesi ile Kemerhisar ve Bahçeli
kasabaları, Merkez Sazlıca ve Aktaş kasabaları başta
olmak üzere geçtiğimiz günlerde yağan dolu üreticilere ve çiftçilere
büyük zarar vermiştir. Afete dönüşen yağışla ekili
araziler, bahçeler büyük hasar görmüştür. Çiftçi Kayıt Sistemine
dâhil olmayan ve TARSİMde de sigorta yaptırmamış çiftçiler
de dâhil tamamının hasarlarının tespit edilerek çiftçilere
gerekli desteğin sağlanması, üreticilerin zarar ve
ziyanının karşılanması beklentidir. Bu konuda
yazılı soru önergesiyle durumu Bakana da yansıttım.
Mağduriyet büyüktür. Bu anlamda çiftçilerin borçlarının,
üreticilerin borçlarının ertelenmesini de ayrıca talep ediyoruz.
Bakanlığın durumu bir an önce saptayarak gerekli
değerlendirmeyle çiftçiye, üreticiye destek vermesini talep ediyorum.
BAŞKAN Sayın Topal
13.- Hatay Milletvekili Serkan Topalın,
Şair Adnan Yücelin Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
şiirine atıfta bulunarak İstanbul ilinde her şeyin güzel
olacağına ilişkin açıklaması
SERKAN TOPAL (Hatay) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Şair Adnan Yücelin dediği gibi: Saraylar
saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter. / Menekşeler de
açılır üstümüzde, leylaklar da güler. / Bugünlerden geriye bir
yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler... / Ey
Her şey bitti. diyenler, korkunun sofrasında
yılgınlık yiyenler. / Ne kırlarda direnen çiçekler ne
kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler./ Bitmedi daha sürüyor o
kavga ve sürecek, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Bekle bizi
İstanbul her şey çok güzel olacak.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Akın
14.- Balıkesir Milletvekili Ahmet
Akının, YSKnin İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi kararına ilişkin
açıklaması
AHMET AKIN (Balıkesir) Sayın
Başkan, adaleti tesis eden makam YSK İstanbul seçimlerini iptal
ederek hukuka, demokrasiye ve millet iradesine en ağır darbeyi
vurmuştur. Bu karar nasıl bir süreçten geçtiğimizin de
göstergesidir. Dün Sandık demokrasinin namusudur. diyenler bugün,
kaybettikleri seçimi iptal ettirmek için her türlü baskıyı yaparak,
akıl almaz deliller uydurarak bağımsız
olmadığı zaten şüphe götürmez hâkimlerin kararıyla
kaostan beslendiklerini bir kez daha ortaya koymuşlardır.
İstanbul seçimlerini iptal ettiren iktidardır. Talimatla
çalışan hâkimler bu kez millet idaresini
tutuklamıştır. Bu karar aynı zamanda iktidarın
meşru olmadığını da ortaya koymuştur, hatta hatta
belgelemiştir. İktidar her koşulda kaybetmiştir.
Biz inancımızı yitirmedik. Kazanan,
demokrasi; kazanan, millet iradesi olacak ve her şey çok güzel olacak.
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu
15.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlunun, YSKnin İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi kararına
ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Aynı zarftan Ekrem İmamoğluna
çıkan oyu geçersiz, AKPli ilçe belediye başkanına çıkan
oyu geçerli sayan çetenin sicili şöyle: İstanbul seçimlerinde ilk gece
3 bin oyla kazandık. dediler. Anadolu Ajansıyla veri
akışını durdurup manipülasyon yapmaya
çalıştılar. Ekrem İmamoğlu seçimi kazanınca
Yeniden oylar sayılsın. dediler. 39 ilçede geçersiz oyların
tamamı sayıldı. 6 ilçede bütün oylar sayıldı. 22
ilçede sondajlama yöntemiyle 57 sandık sayıldı. Büyükçekmecede
hukuka aykırı delil oluşturmak için vatandaşlar evlerinde
âdeta taciz edildi, tutanaklar tutuldu. Maltepede sayımları
durdurmak için görevliler engellendi. KHKliler oy kullanamaz. dendi. Bütün bunlar
hepimizin gözü önünde oldu ve hatta yanımızda vicdanlarının
sızladığını gördüğümüz AK PARTİlilerin
gözünün önünde oldu.
Son olarak, 16 milyonun başkanı olarak
Ekrem İmamoğlu mazbatasını aldı ve dün, 6 Mayıs
2019da...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Çilez
16.- Amasya Milletvekili Hasan Çilezin, Süreyya
Sadi Bilgiçi Meclis başkan vekilliği görevinden dolayı tebrik
ettiğine, terör saldırılarında şehit olan
askerlerimize Allahtan rahmet dilediğine, İsrail ordusunun Gazzedeki
Anadolu Ajansı ofisini roketlerle hedef almasını
kınadığına ilişkin açıklaması
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Sayın
Başkanım, Meclis başkan vekilliği görevine seçilmenizi
tebrik ediyor, size ve yüce Meclisimize hayırlı olmasını
temenni ediyorum.
Son günlerde yaşanan terör
saldırılarında sınırlarımızın
içerisinde ve dışarısında şehit olan aziz
şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Yine, Gazzede İsrail devlet terörü katliam
yaparken Anadolu Ajansının bölgedeki binasını vurdu, ölen
ya da yaralanan olmadı. Anadolu Ajansı çalışanları
İsrail terörünü dünyaya haykırmaya devam ediyorlar. Rabbim
yardımcıları olsun.
Bir yandan İsrail, diğer yandan
kankalarının, bir diğer yandan da hain ve işbirlikçi
kansızların desteklediği PKK/PYD bölgemizi kana buluyor ama
kendi kanlarında boğulacaklar. Onlarcası cehennemi boyladı,
askerlerimizin kanı yerde kalmadı. Oyunu biliyoruz,
farkındayız, biz bu oyunu da bozarız.
Aziz milletimizin başı sağ olsun,
Rabbim şehitlerimizin şehadetini kabul etsin. Yaralı
aslanlarımıza acil şifalar diliyorum. Hainler,
işbirlikçileri ve destekçileri kahrolsun, milletimiz var olsun.
BAŞKAN Sayın Öztunç
17.- Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunçun,
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde Şanlıurfa ilinde
meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden hemşehrisi
5 işçiye Allahtan rahmet dilediğine, YSKnin İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve
yenilenmesi kararına ilişkin açıklaması
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) Sayın
Başkanım, size başarılar diliyorum.
1 Mayıs İşçi Bayramında
Şanlıurfada meydana gelen trafik kazasında benim de
hemşehrim 5 işçimiz yaşamını yitirdiler. Bir kez daha
kendilerine Allahtan rahmet, tüm Elbistanımıza ve işçilerimize
başsağlığı diliyorum.
6 Mayıs 1972 yılında Deniz
Gezmişleri, Yaşasın tam bağımsız
diye
haykıran Deniz Gezmişleri idam eden hâkim ile dün İstanbul
seçimlerini idam ettiren hâkimler, çete arasında hiçbir fark yoktur; her
ikisi de demokrasiyi idam etmiştir, her ikisi de demokrasiye zarar
vermiştir. Ancak unuttukları tek bir şey var: Er geç, sonunda
demokrasi kazanacaktır. Martın sonu bahar. demiştik,
haziranın sonu inşallah yaz olacak.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Taşdoğan
18.- Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin
Taşdoğanın, Türkiye Kamu Hastaneleri kurumuna bağlı
sağlık tesislerinde görevli personelin yaşadığı
mağduriyetin giderilebilmesi için yeni döner sermaye yönetmeliğine
ihtiyaç olduğuna ilişkin açıklaması
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN
(Gaziantep) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 14 Şubat
2013 yılında Türkiye Kamu Hastaneleri kurumuna bağlı
sağlık tesislerinde görevli personele ek ödeme yapılmasına
dair yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelik kapsamındaki
sağlık personeline yapılan döner sermaye ek ödemesiyle
sağlık personellerimize bir nebze iyileştirme yapılmış
olup ancak gelinen süreçte, sağlık personellerimize yapılan
döner sermaye ek ödemesi yetersiz kalmıştır. Son dönemde hekim
dışı personel döner sermayeden yok denecek kadar az miktarda almakta
veya hiç ödeme alamamaktadır. Hekim dışı sağlık
çalışanlarının, özellikli birimler dışında
kalan personelin sabit dışı aldığı döner
sermayeleri zamanla yok denecek duruma düşmüş ve bu durum hekim
dışı çalışan personellerin çalışma
şevkini kırmış ve çalışma
barışını bozmuştur. Hayata geçirilecek yeni bir döner sermaye
yönetmeliğine ihtiyaç vardır. Çalışanları mutlu
edecek, onların beklentilerini karşılayacak ve personeller
arasındaki ayrımcılığa son verecek düzenlemeler
içermelidir.
BAŞKAN Milletvekillerimize teşekkür
ediyorum.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının üç tezkeresi vardır...
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Grup başkan
vekillerine söz vermeyecek misiniz?
BAŞKAN Az önce sormuştum Sayın
Özkoç Talep var mı? diye, olmadığı için devam ettim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sormaya gerek yok.
BAŞKAN - Tabii, arzu eden grup başkan
vekillerimize söz vereyim.
Sayın Ağıralioğlu, buyurun,
sizden başlayalım.
19.- İstanbul Milletvekili Yavuz
Ağıralioğlunun, YSKnin İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi kararına,
Hükûmetin gerek sınır içinde gerek sınır
dışında terörle mücadele adına ortaya koyacağı
iradenin arkasında tam mutabakatla duracaklarına ve terörle mücadele
ederken kullanılan dilin seçim sathında kullanılmasını
meşru görmediklerine ilişkin açıklaması
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim sathından
çıktık, daha doğrusu iki aydır çıkmaya
çalışıyoruz. Yeni bir tartışma girdabının
içine çekilerek galiba 23 Hazirana kadar tartışmalarımızın
ritmini belirleyecek bir kavganın mevzusunu bugün belirlemiş olduk,
meşruiyet tartışmasıyla geçireceğiz.
Ama evvelen, şehitlerimiz var. Bilinmesini arzu
ediyoruz, hiçbir seçim kazanma gailesinin bize unutturmaması gereken bir
hassasiyetle ifade ediyorum üstüne basa basa, altını çize çize:
Devletimizin, Hükûmetimizin gerek sınır içinde gerek sınır
dışında terörle mücadele adına ortaya koyacağı
iradenin arkasında tam mutabakatla ve bütün desteğimizle
duracağız; lakin, İstanbul seçimiyle alakalı sürecin sonucunu
beklerken İmralı Öcalan tabirlerinin bu tonlamada
kullanılarak haberleştirildiği yeni bir iletişim siyasal
dilini görüyorum, yeni. Cumhurbaşkanımız Çözüm mözüm yok. diye
tekzip etti, cümleyi de böyle kurdu. Ona rağmen, seçim sathında -biz
sizin kardeşleriniziz- seçim kazanmak için bize terörist
diyebildiğinize göre yarın teröristlere kardeş diyebilme
ihtimaline binaen konuşuyorum: Bir daha bir çözüm savrulmasını
yaşayamayız. Seçim kazanmak için lüzumsuz şirinlik
yapabileceğimiz bir cümlenin bugünden önünü keselim diye söylüyorum; bin
defa İstanbul seçimlerini kazanmayı göze alıp bir defa
memleketin, milletin çocuklarına yine böyle kanlı bir süreç
yaşatmama iradesini her zaman muhafaza etmeniz gerektiğine dair
inancımla söylüyorum: Terörle mücadele ederken
kullandığımız dilin seçim sathında
kullanılmasını meşru görmedim, görmüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul)
Sayın Başkanım, tamamlıyorum.
İçişleri Bakanlığının,
bilhassa terörle mücadelede güvenlik bürokrasisinin moralini, motivasyonunu
yüksek tutacak düzeyde devlet ve Hükûmet desteğini güvenlik bürokrasinin
arkasına yığmasını takdirle destekliyoruz lakin bu
desteğimizin memlekette siyasal iklimi terörize etme imkânına
dönüştürülmesini makul bulmadık, seçim sathında gerek
şahsımızla alakalı gerek partimizle alakalı
kullanılan tabirlerin hiçbirisini meşru görmedik. O meşruiyet
sıkıntısı diye gördüğümüz şeyin İstanbul
seçimleri dâhil Türkiyedeki siyasal iklimi zehirlediğini düşündük,
hâlâ aynı kanaatteyiz, bundan sonraki tartışma süreçlerinin
içerisinde de bunun hatırı sayılır bir yer edineceğini
düşünüyorum.
Bu mevzuda, seçime ait bir dil vardır,
doğrudur; savaşta mermi sayılmaz, doğrudur; kavgada yumruk
sayılmaz, doğrudur ama kimyasal silah kullandınız
arkadaşlar. Yani yumruk saymadık, tamam; mermi saymadık,
eyvallah ama kimyasal silah kullandınız. Dolayısıyla
bunlarla alakalı, bundan sonraki süreçte galiba seçim güvenliğini
ilgilendiren itiraz önergelerimizle ilgili tartışmaların ana
nirengi noktası burası olacaktır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Oluç, buyurun.
20.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, YSKnin İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi kararıyla
demokrasiyi ve hukuku ortadan kaldıran bir iktidarın manivelası
hâline geldiğine, sekiz yıl sonra Öcalanın avukatlarıyla
görüştürülmesiyle hukuka uygun iş yapıldığına ve
bu uygulamanın devamının gelmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Demokrasi ve hukuk söz konusu olunca çifte standart
uygulaması -her zaman tarihte de görülmüştür, Türkiyede çokça
görülmüştür bu- bunu uygulayanların başına dert
açmıştır.
Şimdi, bakın, bugün gün içinde de
tartışmaya devam edeceğiz; biz bundan yirmi altı gün önce
Yüksek Seçim Kuruluyla ilgili bir açıklama yapmıştık ve
Yüksek Seçim Kurulunun, aldığı kararlarla tasarlanmış
bir siyasi komplonun parçası hâline geldiğini, bir tuzak
kurduğunu, hâkimlerin tuzak kurduğunu, halk iradesine karşı
darbe yaptığını ve kayyum atayıcı olduğunu
açıklamıştık; bundan yirmi altı gün önce. Bunun
gerekçesi neydi? Hatırlarsanız, Yüksek Seçim Kurulu Vanın üç
ilçesinde; Edremit, Tuşba, Çaldıran; Erzurum Tekman, Kars Digor
Dağpınar beldesinde ve Diyarbakır Bağlar ilçesinde
seçilmiş olan belediye başkanlarının
mazbatalarını kanun hükmünde kararnamelerle ihraç edilmiş
oldukları için geri aldı, iptal etti ve onun yerine, seçilmemiş
olan, halkın teveccühüne sahip olmamış olanlara mazbata verdi,
ikinci sırada yer alanlara yani kendini âdeta halk iradesi yerine koydu.
Biz o zaman, bundan yirmi altı gün önce bu Yüksek Seçim Kurulunun
demokrasiyle, hukukla bir alakası kalmadığını ve
kayyum atayıcı olduğunu çok açık bir şekilde söylemiştik.
Bu, son yaptıkları bir iş değildi elbette, bugün yine gün
içinde tartışacağız, farklı örneklerle de
anlatacağız; bu Yüksek Seçim Kurulu demokrasiyi ve hukuku ortadan
kaldıran bir iktidarın manivelası hâline gelmiştir, çok net
olarak bunu söylüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, devam edin lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) O günlerde biz
bu itirazları yaparken aslında sesini çıkarmamış
olanlar bugün Yüksek Seçim Kurulunun İstanbul hakkında verdiği
kararın yollarını da döşemiş oldular yani demokrasi ve
hukuk konusunda çifte standarda sahip olursanız, demokrasi ve hukuk
çiğnendiği zaman sesinizi çıkarmazsanız, başka bir
yerde bir kez daha yapılabilir hâle gelmiş oluyor. Bu bir örnekti.
Şimdi, ikinci örnek, bir örnek daha var, onu da
söyleyeyim, hukuk çiğnemesi açısından: Bu konuda, bakın,
sekiz yıldır İmralıda avukatların 810 kez
başvuru yapıp görüşemedikleri bir kişi var. Şimdi,
sekiz yıl sonra 810uncu başvuruda görüşme kabul
edildiğinde aslında ilk kez sekiz yıl sonra hukuka uygun bir
iş yapılmış oluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Aslında
Türkiyede hukuk ve demokrasiden bahsedenlerin, bu
yapıldığı zaman bunu eleştirmeleri değil, tam tersine,
hukuka, yasalara, Anayasaya, yönetmeliklere ve Türkiyenin imzalamış
olduğu uluslararası demokratik sözleşmelere uygun
davranıldığı için bunu doğru bulduklarını
söylemeleri gerekiyor. Biz doğru buluyoruz. Bakın, bunun sadece
doğru bulunması gerekmiyor. Kişiye özel hukuk
olmayacağı için bu uygulamanın da devamının gelmesi
gerekiyor. Yani her hükümlünün hakkı neyse İmralıdaki
hükümlülerin de aynı hakları kullanabilmeleri gerekiyor. Bunun için bu
Meclisin üyesi olan Hakkâri Vekilimiz Leyla Güven açlık grevinin 181inci
günündedir. Bakın, Sebahat Tuncel ve Selma Irmak, geçmiş dönem
milletvekillerimiz açlık grevinin 112nci günündedir. Dersim Dağ,
şu anda milletvekili, 65inci günündedir. Tayip Temel, Murat Sarısaç
açlık grevinin 60ıncı günündedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Oluç.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bitiriyorum
efendim, son bir cümle, izin verirseniz.
BAŞKAN Toparlayalım lütfen, çok
kısa alayım.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Cezaevlerinde
yüz kırk dört günü geçmiştir açlık grevleri.
Şimdi, dolayısıyla, bu sorunun
çözülebilmesi için hukuki olan bir durumun işlemesinin devam etmesi
gerekiyor. Buna işaret etmek istiyordum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Akçay, buyurun lütfen.
21.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın,
Süreyya Sadi Bilgiçi Meclis başkan vekilliği görevinden dolayı
tebrik ettiğine, YSKnin İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi
kararını saygıyla karşıladıklarına ve Türkiyeyi
kaosa, kargaşaya, krize sürüklemeye yeltenecek adımlara geçit
verilmemesi gerektiğine, 23 Haziranda yapılacak seçiminin
hayırlı olmasını dilediğine ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, üstlenmiş olduğunuz
Meclis başkan vekilliği göreviniz münasebetiyle sizi tebrik ediyor ve
başarılar diliyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; İstanbul seçimlerine yapılan itirazlara ilişkin
Yüksek Seçim Kurulu kararı dün açıklandı ve İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin
yenilenmesine karar verildi. İtirazların
başladığı ilk günden itibaren
vurguladığımız üzere, Yüksek Seçim Kurulu
kararını saygıyla karşılıyoruz.
Demokratik bir hukuk devleti olmanın ilk
adımı, tüm hukuki süreçlerin, tüm idari işlemlerin, tüm
demokratik yarışların ve rekabetin Anayasa ve kanunların
çizdiği çerçevede gerçekleşmesidir. Yüksek Seçim Kurulu
kararında da hukuk işlemiş ve yargı süreci sona
ermiştir. Yüksek Seçim Kurulu kararında sandık
kurullarının oluşumundaki usulsüzlüklere ve kanuna
aykırılıklara dikkat çekilmiş ve bu durumun seçim
sonuçlarına etkili olduğu belirtilmiştir.
Seçimler demokratik bir rekabet ve
yarıştır ve bu yarışta kabul edilmesi gereken birinci
ilke seçmen iradesinin sandığa tam olarak yansıması,
seçimlerin hukuk kurallarına, kanunlara uygun bir şekilde
gerçekleştirilmesidir.
Yüksek Seçim Kurulu kararından hemen sonra yurt
dışından gelen açıklamalar dikkatimizi çekmektedir.
Bunların içinde Türkiyede Türk kamuoyunca da bilinen meşhur isimler
de vardır. Bir Alman Meclis Başkan Vekili Claudia Roth seçimlerin
yenilenmesini bir savaş ilanı olarak görüyor. Avrupa Parlamentosu
Raportörü Kati Pirinin yine olumsuz açıklamaları var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Manisa) Tamamlıyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Türkiye'nin bir hukuk devleti
olduğu ve yargı kurullarının aldığı
kararlara tüm muhatapların saygı duyması gereğinden
hareketle, söz konusu açıklama ve tepkileri Türkiye'nin iç işlerine
bir karışma girişimi olarak görüyor ve kınıyoruz.
Yüksek Seçim Kurulu Türkiye'nin en önemli kurumlarından biridir. Biz
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, İstanbul seçimleri
tartışmaları bağlamında ve defaatle, Yüksek Seçim
Kurulu kararına saygı duyacağımızı, son sözün
YSKde olduğunu ve tüm muhataplar için de bu kararın
bağlayıcı olduğunu ifade ettik. Bundan sonrası için
YSK kararına saygı duyulması ilk adımdır, demokrasi ve
hukukun üstünlüğü bunu gerektirir. 23 Haziran İstanbul seçiminin de
suhuletle gerçekleştirilmesine, hiçbir provokasyona meydan verilmemesine
özen gösterilmelidir. YSK kararı karşısında Türkiyeyi
kaosa, kargaşaya, krize sürüklemeye yeltenecek adımlara da geçit
verilmemelidir. YSKnin aldığı kararla, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi
sayesinde sandığa düşen gölge kalkacak, her türlü itiraz ve
tartışmalar bitecek, şaibe ve şüpheler giderilecektir, buna
inanıyoruz.
Bu vesileyle, Yüksek Seçim Kurulu
kararının ve 23 Haziran İstanbul seçiminin ülkemize, milletimize
ve İstanbulumuza hayırlı, uğurlu olmasını
diliyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Özkoç, buyurun lütfen.
22.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, 6
Mayıs 2019 Pazartesi gününün ülkemizin demokrasi tarihine kara gün olarak
geçtiğine, yönetimde meşruiyet krizinin aşılabilmesi ve
sandığın namusunun bihakkın korunabilmesi için
atılması gereken adımlara, demokrasiye inanan, hak, hukuk,
adalet duygusunu içinde taşıyan, siyasi düşüncesi ve parti
aidiyeti ne olursa olsun tüm yurttaşlara ellerini uzattıklarına
ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) 6 Mayıs 2019
ülkemizin demokrasi tarihine kara bir gün olarak geçmiştir. Bu tarihi hiç
kimse unutmayacaktır. 6 Mayıs darbesinin azmettiricisi,
yargısız infazcısı ve şakşakçısı alenen
ortadadır; isimlerini de lanetle anacağız.
Ülkemizde tuz artık kokmuştur.
Demokrasinin temelini oluşturan hukukun üstünlüğü, kuvvetler
ayrılığı, seçme ve seçilme hakkı bu kararlarla
açıkça ortadan kaldırılmıştır. Ülkemizin
rotasını çağdaş uygarlıktan Orta Doğunun başarısız
diktatörlükleri düzeyine düşüren bu kararın azmettirici ve
sorumluları elbette tarih huzurunda ve millet vicdanında hak
ettikleri sonu bulacaklardır. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, ülkemize çok
partili demokratik yaşamı getiren Cumhuriyet Halk Partisinin üyeleri
olarak ülkemize dayatılan bu rota değişikliğini
reddediyoruz. Ülkemizin yüz seksen yıllık çağdaşlaşma,
yetmiş üç yıllık demokrasi yürüyüşüne ve kurucu Genel
Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği
"çağdaş uygarlığı yakalama ve geçme"
hedefine bir kez daha kuvvetle sahip çıkıyoruz.
Yönetimde meşruiyet krizinin
aşılabilmesi ve sandığın namusunun bihakkın
korunması için Cumhuriyet Halk Partisinin Parti Meclisi üyeleri ve
milletvekilleri olarak aşağıdaki adımların
atılmasını gerekli görüyoruz:
1) Eğer sandık kurullarında
şaibe varsa 16 Nisan Anayasa referandumu, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı,
milletvekili seçimleri ve 31 Martta büyükşehir belediye
başkanlığı seçimleriyle aynı sandıkta ve
aynı zarflarla yapılan ilçe belediye başkanlığı,
belediye meclis üyeliği seçimleri de aynı gerekçelerle
yenilenmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Açalım arkadaşlar.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) 2) Seçim
kurullarında bir hata varsa sorumlusu sadece ve sadece YSK'dir. YSK
üyeleri seçmene karşı işledikleri suç sebebiyle topluca istifa
etmelidir.
3) İçişleri ve Adalet Bakanlarının
seçim dönemlerinde tarafsızlığını sağlayacak
düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak demokrasiden,
hukukun üstünlüğünden, seçme ve seçilme hakkının tam güvence
altına alınmasından yana olduğumuzu, milletimiz ve tarih huzurunda
ilan ediyoruz.
Türkiye'nin
karşılaştığı bu yol ayrımında
demokrasiye inanan, hak, hukuk ve adalet duygusunu içinde taşıyan,
siyasi düşüncesi ve parti aidiyeti ne olursa olsun tüm
yurttaşlarımıza elimizi uzatıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Bu uzatılan elin
23 Haziranda kuvvetli bir şekilde tutulacağına, demokratik
mücadelemize güç katacağına ve 31 Marttan çok daha büyük bir zafere
ulaşacağımıza yürekten inanıyoruz.
Kazananımız er geç milletimiz olacaktır. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Özkan, buyurun lütfen.
23.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın,
Süreyya Sadi Bilgiçe Meclis başkan vekilliği görevinde
başarılar dilediklerine, Çankırıda toprağa verilen
şehit ile tüm şehitlere Allahtan rahmet dilediğine, YSKnin
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin
iptali ve yenilenmesi kararına saygı duyduklarına ve milletin
iradesine güvendiklerine ilişkin açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Öncelikle, yeni göreviniz vesilesiyle tebrik
ediyorum. Bugüne kadar Parlamento tarihimizde, özellikle Plan ve Bütçe
Komisyonunda çok başarılı çalışmalar
yaptınız, başarılı hizmetlere vesile oldunuz. İnşallah
bu görevinizi de başarıyla yapacağınız konusunda
inancımız tamdır. Hayırlı başarılar
diliyoruz.
Şehitlerimiz var, şehitlerimize Allahtan
rahmet diliyorum. Bugün Çankırıda toprağa verilen
şehidimize ve bu hafta içinde Rahmetirahmana
uğurladığımız bütün şehitlerimize Allahtan rahmet
diliyor, ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı
diliyorum.
Tabii, Türk devleti olarak şanlı
geçmişimizde gerek demokrasinin gerekse kadim geleneğimizde var olan
meşveret kültürünün en güzel örnekleriyle devletimizi ve milletimizi bu
topraklarda adaletin, barışın, refahın ve huzurun merkezi
hâline getirdik.
Ben konuşmamda Avrupa Birliği, Avrupa
Konseyine atıf yapmak istemiyorum. Oradaki pek çok gelişmenin
Türkiyedeki demokratik gelişmelerden çok sonra Avrupaya
kazandırıldığının da bilincindeyiz. Ancak
özellikle yüz kırk beş yıllık seçim tarihimize
baktığımızda, demokratik meşruiyet açısından
egemenlik kayıtsız şartsız milletindir
anlayışıyla milletin vicdanına, milletin iradesine
saygıyla bugünlere geldik. Yine yolumuza millî iradeyle, egemenlik kayıtsız
şartsız milletindir anlayışıyla yol
alacağımız ortadadır.
Tabii, eğer seçimleri konuşuyorsak bir
meseleye iki açıdan bakmamız lazım. Demokrasinin
egemenliği, millî iradenin hâkimiyeti dediğimizde siyasi ve hukuki
meşruiyeti aramamız lazım. Evet, millî irade önemlidir,
vatandaşlarımızın vicdanından geçen,
vatandaşlarımızın sandığa koyduğu iradesine
saygı duyacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Özkan, devam edin lütfen.
Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Siyasi meşruiyete
sahip çıkarken diğer açıdan da anayasal hukuk düzenimize ve
mevzuatımıza uygun şekilde siyasi meşruiyetin egemen olup
olmadığına da bakmak zorundayız. İşte 31 Martta
vatandaşlarımız sandığa iradesini koydu ve biz Cumhur
İttifakı olarak inanıyoruz ki sandıktan bizler
çıktık ve bu iradenin nasıl tecelli ettiğini de özellikle
sadece yüzde 10 oy oranının yeniden sayılması durumunda 16
bin oyun tekrar geriye nasıl avdet ettiğini de hep beraber gördük.
Yani sandıklar tamamen hür, serbest, demokratik şekilde
gerçekleştirilmiş, sandık başkanlarıyla aynı
şekilde teşkil edilmiş olsaydı ve oyların dökülüp
sayılması aşamasında gerçekten Anayasanın
belirtmiş olduğu usuller çerçevesinde gerçekleştirilmiş
olsaydı, biz inanıyoruz ki İstanbulda Cumhur İttifakı
ipi göğüslemişti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Toparlıyorum.
BAŞKAN Buyurun lütfen.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Evet, işte bu
çerçevede, seçim mevzuatımızın bize vermiş olduğu
yetkiye dayanarak gerekli müracaatlarımızı yaptık. Bu
müracaatlarımızın Türkiye genelinde bir kısmı kabul
edildi, bir kısmı reddedildi ve bu müracaatların her hâlde
hakkımız olduğu, anayasal hukuk düzeni tarafından tarafımıza
tanındığı bir vakıadır, buna kimse itiraz edemez.
Ancak bu hakkı kullanırken eğer lehinize verilirse Eyvallah,
tamam. ancak aleyhinize verilirse Biz Yüksek Seçim Kurulunu, il, ilçe seçim
kurullarını tanımıyoruz. diye bir anlayışı
kabul etmemiz asla mümkün değildir.
Evet, 23 Haziranda gerçekleştirilecek seçim,
İstanbul gibi Türkiye'nin marka şehrinin şaibesiz bir
şekilde yoluna devam etmesinin mecburiyetiyle ortaya
çıkmıştır. Yüksek Seçim Kurulunun vermiş olduğu
karar ilk değil, son da olacak değildir.
Bakınız, şu elimdeki mevcut kararlar,
son seçimde, şu anda Mecliste grubu bulunan siyasi partiler
tarafından Yüksek Seçim Kuruluna ve ilçe seçim kuruluna yapılan
müracaatları ihtiva ediyor.
BAŞKAN Toparlayın lütfen.
Buyurunuz.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bu müracaatların
pek çoğunda AK PARTİnin talepleri, Milliyetçi Hareket Partisinin,
Cumhur İttifakının talepleri reddedilirken başka
başka partilerin talepleri de kabul görmüştür. Demek oluyor ki ortada
Anayasanın belirtmiş olduğu usuller çerçevesinde karar veren
Yüksek Seçim Kurulu vardır ve bu Kurul, kararlarını yine milletin
vicdanında karşılık bulacak şekilde vermiştir ve
23 Haziranda İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararı da hukuk ve
demokrasimiz çerçevesinde siyasi ve hukuki meşruiyeti sağlamaya dönük
verilmiş karardır; saygı duyuyoruz ve milletin iradesine de güveniyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
müsaade eder misiniz?
BAŞKAN Evet, Sayın Özkoç, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Kayıtlara geçmesi
açısından söylemek istiyorum: Sayın Başkan, Yüksek Seçim
Kuruluna Adalet ve Kalkınma Partisinin usulsüzlüklerle ilgili
yaptığı bütün başvurular reddedilmiştir; kabul edilen
eğer doğruysa- Yüksek Seçim Kurulunun kendisine ait görevleri
hukuken yerine getirmemiş olmasıdır. O, İçişleri
Bakanlığına bağlıdır.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) Gerekçeli
kararı
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Eğer bunu kabul
ederse Yüksek Seçim Kurulu, o sandıkta o zarfın içerisinde bulunan belediye
meclis üyelerini de reddetmesi gerekir, oradaki muhtarları da reddetmesi
gerekir.
SERAP YAŞAR (İstanbul)
Başvurulmadı ona.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Eğer bunları
yapmıyorsa işte bu hukuksuzluktur, siyasi iradeye karşı
gelmektir, millet iradesini hiçe saymaktır.
Kayıtlara geçsin diye söylüyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Gerekçeli kararı beklemek gerektiği
anlaşılıyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının üç tezkeresi vardır, ayrı
ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, TBMM Dışişleri Komisyonu
üyelerinden oluşan bir heyetin 5-9 Mayıs 2019 tarihlerinde Kore
Cumhuriyetine resmî ziyaret gerçekleştirmesine ilişkin tezkeresi
(3/646)
3/5/2019
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu Heyetinin 5-9 Mayıs 2019 tarihlerinde
Kore Cumhuriyetine resmî ziyaret gerçekleştirmesi öngörülmektedir.
Anılan heyetin söz konusu Kore Cumhuriyeti
ziyareti, 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
Kanun'un 6ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, TBMM Dışişleri Komisyonu
Başkanı Volkan Bozkır ve beraberindeki heyetin Polonya Senatosu
Dış ve Avrupa Birliği İşleri Komisyonu
Başkanı Marek Rocki'nin davetine icabetle 28-31 Mayıs 2019
tarihlerinde Polonya'nın başkenti Varşova'da
gerçekleştirilecek Türkiye-Romanya-Polonya Parlamentoları
Dışişleri Komisyonları Üçlü Toplantısına
katılımına ilişkin tezkeresi (3/647)
3/5/2019
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır ve
beraberindeki heyetin Polonya Senatosu Dış ve Avrupa Birliği
İşleri Komisyonu Başkanı Marek Rocki'nin davetine icabetle
28-31 Mayıs 2019 tarihlerinde Polonya'nın başkenti Varşova'da
gerçekleştirilecek Türkiye-Romanya-Polonya Parlamentoları
Dışişleri Komisyonları Üçlü Toplantısı'na
katılımı öngörülmektedir.
Adı geçen heyetin söz konusu toplantıya
katılımı, 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun'un 9uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine
sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Son tezkereyi okutuyorum:
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının; Romanya Parlamentosu ile İnternet
Yönetişimi Güneydoğu Avrupa Diyaloğu tarafından 7-8
Mayıs 2019 tarihlerinde Romanya'nın başkenti Bükreş'te
düzenlenecek olan "Herkes İçin Güvenli Bir İnternetin
Biçimlendirilmesi konulu toplantıya Kayseri Milletvekili, Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabi Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı
Mustafa Elitaş'ın katılması hususuna ilişkin tezkeresi
(3/648)
6/5/2019
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Romanya Parlamentosu ile İnternet
Yönetişimi Güneydoğu Avrupa Diyaloğu tarafından 7-8
Mayıs 2019 tarihlerinde Romanya'nın başkenti Bükreş'te
düzenlenecek olan "Herkes İçin Güvenli Bir İnternetin
Biçimlendirilmesi konulu toplantıya Kayseri Milletvekili, Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabi Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı
Sayın Mustafa Elitaş'ın katılması hususu, 28/3/1990
tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 9'uncu maddesi
uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
İYİ PARTİ Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ PARTİ Grubunun, Grup
Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu
tarafından, YSK tarafından 6 Mayıs 2019'da alınan
kararın doğuracağı sonuçların ve 24 Haziran 2018'de
gerçekleşen genel seçimler ile 16 Nisan 2017'de gerçekleşen
referandumda görev yapan sandık kurulları listelerinin incelenmesi ve
listelerdeki benzerliğin araştırılarak kamuoyunun
aydınlatılması amacıyla 7/5/2019 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7
Mayıs 2019 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
7/5/2019
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 7/5/2019 Salı günü
(bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Yavuz
Ağıralioğlu
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
İstanbul Milletvekili Yavuz
Ağıralioğlu tarafından YSK tarafından 6 Mayıs
2019'da alınan kararın doğuracağı sonuçların ve
24 Haziran 2018'de gerçekleşen genel seçimler ile 16 Nisan 2017'de
gerçekleşen referandumda görev yapan sandık kurulları
listelerinin incelenmesi ve listelerdeki benzerliğin
araştırılarak kamuoyunun aydınlatılması amacıyla
7/5/2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırma
önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin
7/5/2019 Salı günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak üzere
İYİ PARTİ Grubu adına Sayın Yavuz
Ağıralioğlu.
Buyurunuz lütfen. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YAVUZ
AĞIRALİOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Yüksek Seçim Kurulunun kararı üzerinden
mevzuyu alabildiğince tartışmalı hâle getirmeye
çalışmıyorum, verilen karar bu şekilde. Gerekçesi
açıklanmazdan evvel, hepsi, 1 zarfın içerisine 4 tane evrakı
koyup, şeffaf bir sandığa atıp, çıkan neticeleri
saymaktan ibaret bir şeyi beceremiyor olmanın bizi ilzam
ettiğine cümle kurarak geçirdim bir ayı. Yani dedim ki: 4 tane evrak,
1 tane zarf, şeffaf bir sandık, atacağız, çıkanı
da sayacağız. Bundan ibaret bir ameliyeyi yapamıyor olmanın
mahcubiyetiyle dedim ki: Bundan daha feci bir şey olamaz. Bundan daha
fecisi oldu, bundan daha fecisini başardı Yüksek Seçim Kurulu, yüksek
sadakat kurumu gibi davrandı, dünya hukuk literatürüne geçti, aynı
zarfın içinden çıkmış, sonuç doğurmuş 4 tane
pusulanın 3ünü makbul, 1ini gayrimakbul saydı, 4 tane netice
çıkarmış pusulanın 3üne itibar etti. Nasıl bir
organizasyonsa, bu üçünü millet iradesine pusu kurmayacak şekilde
yönlendirmiş, büyükşehir oylarını millet iradesine pusu
kuracak şekilde neticelendirmiş bir hassasiyetle karar verdi. Dünya
hukuk tarihine 4 tane evrakın 3ünü makbul, 1ini gayrimakbul
ayırıp seçim yenileyen bir kurul olarak geçti.
Mevzuyu şöyle gördük: Seçim
başladığı andan itibaren kullanılan dili Seçim
sathındadır, nabız biraz yükselmiştir, tolere etmemiz
lazımdır. diye onca cümlenin gayrimakul olanlarını da
sineye çektik. Seçim bitti, itirazları makbul saydık. Cahit Beyin
söylemiş olduğu şeye katılıyorum. İtiraz etme
hakkının, anayasal haklarının partiler tarafından
kullanılmasını meşru gördük. Dolayısıyla bu
itirazların içerisinde gerek muhalefetin gerek iktidarın YSKyi
etkileyecek cümlelerine de sitem ettik. Gerek
Cumhurbaşkanımızın gerek CHP Grubunun Yüce Divan dâhil,
Sokakta yürüyemezsiniz. dâhil, Üstünüzdeki şaibeyi kaldırın.
cümleleri dâhil, bütün bunları YSKyi etkileyecek cümleler gibi gördük,
gerekçeyi görelim, ona göre konuşalım dedik. Bu gerekçelerin
içerisinde 13.760 farkı kapatacak bir suistimal olabilir diye gerçekten
dikkat kesildik. Bu 13.760 fark kapanabilir belki mükerrer oy vardır,
kısıtlılar -gerçi bu sayıda olmayabilir ama- gözden
kaçmıştır, olabilir dedik. Belki oy kullanmaması gereken,
ölmüş, öldüğü hâlde oy kullanma hakkı olmayanların yerine
oy kullanarak bu kadar fark kapatılabilir diye bir parantezi açık
tuttuk. Olur ki millet iradesi bir oyla bile örselenmesin, kazanan
kazandığından emin olsun, kaybeden kaybettiğinden emin
olsun dedik. Bu gerekçelerin en sakat olanı sandık kurullarıyla
ilgili olanıydı. YSKden böyle bir karar beklemiyorduk. Bekliyorduk
ki bavul bavul itirazlara konu olan onca evrakın arasından bize
şöyle bir şey densin: Sayılan, suistimale konu olmuş,
millet iradesinin gasbına sebep olmuş bu suistimallerin seçim
sonucunu değiştirme sayısı tespit edilmiştir,
dolayısıyla seçimlerin yenilenmesi... Buna kimse itiraz edemezdi. Bu
açıklanan gerekçeden daha itibarlı olan gerekçe şuydu:
Cumhurbaşkanlığı makamı partisi adına
verilmiş oyların gadre uğradığını
düşünüyor, Sayın Cumhurbaşkanımız seçimin
yenilenmesini istiyor. Bu gerekçe, sadece bu gerekçe daha hatırı
sayılır bir gerekçedir. Yani
Cumhurbaşkanlığının hatırını böyle münasebetsiz
bir gerekçeden daha çok sayarım ben. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) Böyle bir münasebetsiz gerekçenin
arkasından, sandığa küstürülmesin seçmen diye, sandığa
seçmen küsmesin diye, demokrasiye olan itimat sarsılmasın diye,
seçime hiçbir şey olmamış gibi giriyor olmayı da
istişare ettik arkadaşlar. 24 Haziran seçimlerini de,
Cumhurbaşkanlığı seçimini de aslında ifsat edecek bir
karardır bu. O yüzden biz şimdi hassasiyeti ve dikkatleri buraya
çevireceğiz. Madem öyle, sandık kurulları milletin iradesinin
tecellisini etkileyecek bir neticedir, sebeptir, bu sebep üzerinden 24 Haziran
da, 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı referandumu da yeniden gözden
geçirilmelidir. Eğer öyleyse, bu gerekçeyle, aynı sandık
kurullarında kimlerin görevli olduğu tespit edilmeli. Bu anlamda
zaten süre, zaman aşımı olmadığı için, bu anlamda
bir ihlal var ise şayet yenilenmesini talep edeceğiz,
dillendireceğiz. Dolayısıyla arkadaşlar, siz
Cumhurbaşkanlığı makamından YSK üstündeki
şaibeleri kaldırsın. tonlamasını yaparken YSKyi etkilemiş
olmuyor musunuz? Cumhuriyet Halk Partisinden de benzer cümleler geldi,
onları da meşru gördüğüm için söylemiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayın lütfen Sayın
Ağıralioğlu.
Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Toparlıyorum
efendim.
Biz millet iradesinin iftarı ölüm olan sevdaya
oruçluyuz. cümlelerini kuran bir kadroyu bugün şöyle ikaz etmek
zorundayız: Güzel cümleydi. Biz iftarı ölüm olan bir sevdaya
oruçluyuz. diye diye siyaset yaptı bu kadro. Bugün, iftarı ölüm olan
sevdaya oruçlu kadroyu millet iradesini yerken, orucunu bozarken gördük.
Şimdi bu seçimin sonuçları üzerinden bir sürü komplikasyon
yaşayacağız. Bunun idari sonuçları olacak, bunun bürokratik
sonuçları olacak, bunun siyasi sonuçları olacak, ekonomik
sonuçları olacak. Bu sonuçları hep beraber göğüsleyeceğiz.
Sadece Biz gerekçe oluşturduk. diye başlayan sürecin vicdanlarda
makes bulmadığını bilmenizi istirham ederim, bilin. Bu,
vicdanlarımızı kanatır bir gerekçedir. Bu gerekçe üzerinden
tartışmalar hiç bitmeyecektir. Mağlubu olmayan bir
tartışma sürecidir bu. Siz alsaydınız itiraz
etmeyecektiniz, biz alsaydık itiraz ediyorsunuz. Biz alsaydık siz
YSKyi FETÖcü ilan edecektiniz, biz alsaydık, bizim irademiz lehine
tecelli etseydi; daha önce benzer refleksler gösterdiğiniz için
söylüyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen son cümlenizi alayım.
Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
Tamamlıyorum Başkanım.
...Anayasa Mahkemesinin sizin siyasi vizyonunuzun
hilafına verdiği bir karardan sonra Anayasa Mahkemesinin durumunu
gözden geçireceğiz. cümlelerini kurduğunuz zamanları
hatırlayın lütfen. Anayasa Mahkemesinin kararlarına
Cumhurbaşkanımızın Uymuyorum, saygı da duymuyorum.
kafiyesini yaptığı zamanları hatırlayın. Bugün bu
karar millet iradesinin gasbı anlamına geliyor bizce.
Sandığa küsmesin millet, sandıktan milletin ümidi kesilmesin
diye milletle beraber tekrar sandığa gidiyor olmamız, bugün bu
yaptığınız, gerekçesini kendinize bile izahta
zorlandığınızı düşündüğüm gerekçeyi seçime
payanda etmenizi doğru bulmuyoruz. Bu tartışmalar etrafında
zannediyorum bir iki ay geçireceğiz seçim sonucu alınana kadar,
alındıktan sonra bile. Neticede biz bu işi tartışmaya
devam edeceğiz.
Genel Kurulumuza saygılarımızla.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
Sayın Rıdvan Turan.
HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) Değerli
milletvekilleri, öncelikle bir milletvekili olarak böyle bir konunun Meclis
çatısı altında konuşuluyor ve
tartışılıyor olmasından dolayı utanç
duyduğumu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Utanç duyuyorum
çünkü ülke tarihinin gördüğü en büyük hukuk ve adalet katliamlarından
bir tanesiyle karşı karşıyayız. 367 mevzusundan
mağduriyet devşirenler şu anda 367nin ruhuna rahmet okutacak
bir siyasi kararın arkasında kümelenmişler ve bizden de bunun
adil koşullar altında, YSKnin özgür iradesiyle verilmiş bir
karar olduğuna inanmamızı istiyorlar.
Arkadaşlar, demokrasiyi zaten on yedi
yıldan beri kuşa çevirdiniz, demokrasiye ilişkin pek çok
şey ortadan kalktı, plebisiter bir demokrasi
anlayışıyla karşı karşıya kaldık;
yalnızca seçimlere indirgenmiş, seçimlerde verilen oyun her şey
olduğu bir demokrasi anlayışıyla ülkeyi yönettiniz. Oysa
yalnızca sandık değildi demokrasi, demokrasi aynı zamanda
basın açıklaması yapma özgürlüğüydü, özgürce fikirleri
ifade etme özgürlüğüydü, yetmez, aynı zamanda o fikirleri örgütleme
özgürlüğüydü. Bunların hepsini kuşa çevirdiğiniz Türkiye
siyasasında şimdi kendi meşruiyet temellerinizi ortadan
kaldırıyorsunuz, bilmem farkında mısınız.
Bu Meclis çatısı altında
anlaşamadığımız her konuda Eğer doğru
olsaydı o sandıktan siz çıkardınız. efelenmesiyle
bizim üzerimize gelen iktidar işte sandıktan çıkamadı
şimdi, hadi buyurun; çıkamadığı
sandığıysa önce gayrimeşru ilan edip ardından da
ısmarlama bir üslupla Yüksek Seçim Kuruluna yeni bir seçim
ısmarlamış durumda. Aslında sadece seçimler iptal edilmedi,
bugün, halkımızın demokrasiyle kurduğu, halkın
siyasetle kurduğu ilişkiler dinamitlenmiş oldu.
Ortalama bir insan açısından, bir muhalif
açısından ya da bu ülkede yaşayan herhangi bir insan
açısından düşünün, insanları sisteme bağlayan
şey, esasen, verdiği reyle o sistemi değiştirebilme
umudunun zarar görmemesidir, buna olan inancının kaim
olmasıdır. Buna olan inancının kaim olmasını bir
kenara bırakın, işte kayyumla iki ay boyunca yönetilecek bir İstanbul
gerçekliği karşımızda ve insanların artık
seçimlerle iktidarın değişeceğine ilişkin inancı
ve güvenci sayenizde yerle yeksan olmuş durumda. Bu, açıkça,
değerli arkadaşlar, seçilmiş iktidara darbedir. Darbe
kalkışmasına karşı demokrasiyi savunan insanların
bunu da ayrı biçimde mütalaa edeceğine dair umarım kuşkumuz
olmayacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen toparlayın.
RIDVAN TURAN (Devamla) - Umarım, o darbe
nasıl bir darbe idi ise nasıl bir kalkışma idi ise YSK
eliyle yapılan bunun da aynı kalibrede bir darbe olduğunu hep
beraber göreceğiz, göreceksiniz.
Arkadaşlar, bu konuda iktidarın adım
atamıyor olması, kaybetmeyi dahi beceremiyor olması
onların, iktidarın gücünden değildir, tam tersine, artık
esneyemeyecek kadar güçsüz olmalarından kaynaklanmıştır.
Bir süreç başlamıştır ve bu süreç artık ağır
çekimde başlamış olan iktidarın güç ve etki kaybetme
hızını giderek hızlandırmıştır.
Artık açıkça görülen ve hızlanmış bir erozyon vardır.
YSKye müdahale ederek, yargı kurumlarına müdahale ederek, onu kendi
mücavir alanınız ilan ederek bu süreci engellemeniz mümkün
değildir değerli arkadaşlar.
Tabii, en önemlisi de 7 Haziran ile 1 Kasım
arasındaki kaosun seçimi kazanmak adına, oyları manipüle etmek
adına tekrarlanmamasıdır. Bu konuda atılacak
yanlış adımlar ülkede gerçekten işin içinden çıkılmayacak
düzeyde ciddi bir kaosu tetikleyebilir. Bu konuda herkesi uyarmak istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın
Başkanım
BAŞKAN Sayın Özkan, buyurun lütfen.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Kayıtlara geçmesi
için söylüyorum. Yüksek Seçim Kuruluna talimat verildiği şeklindeki
ifadeye açıklık getirmek istiyorum. Bu asla kabul etmediğimiz
bir yaklaşımdır. Her şeyden önce bir yargı
kuruluşu olan Yüksek Seçim Kurulu
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Eskidendi o, eskiden yargı
kuruluşuydu, şimdi değil artık.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
bütün
tartışmalarımızı karara bağlayan mercidir.
Anayasamızın ilgili maddelerine göre, 138inci maddesine göre kimse
yargısal makamlara emir ve talimat veremez, yönlendirmede bulunamaz.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Siz veriyorsunuz.
ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) Her şey
gözümüzün önünde oluyor.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Evet, Yüksek Seçim
Kurulu bu ülkedeki seçimlerin demokratik, hür, serbest, eşit
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Oruçluyken yalan söylemek
günahtır. Su içmek nasıl orucu bozarsa yalan da orucu bozar
arkadaşlar.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
dürüst şekilde
yapılıp yapılmadığına karar verecek mercidir.
Evet, sandık bir yönetim değişikliğinin önünü açabilmelidir
ancak hür, serbest şekilde kullanılmış bir seçim midir
değil midir, ona bakmamız lazım.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Orucunuzu
sakatlamayın yalan söyleyerek.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
367 kararını
veren vesayetçi yargı milletin temsilcilerinden sandığı
kaçırırken bugün demokratikleşmiş yargı sandığı
milletin önüne götürmek için karar vermiştir. Yine son tahlilde karar
verecek merci millettir
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Geç bunları.
Bırak bu işleri.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
milletin iradesinin
üzerinde hiçbir iradeyi tanımıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yalan yanlış
şeylerle oyalamayın milleti.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - İşinize gelmedi
mi?
BAŞKAN Arkadaşlar
Değerli
milletvekilleri, lütfen grup başkan vekillerimizi dinleyelim,
beğeniriz ya da beğenmeyiz ama dinlemek durumundayız.
Sayın Türkkan, size de söz verebilirim yani.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ben ikaz ettim, bütün gün
boşuna aç kalmasın. Yalan söylemek orucu bozar. diye ikaz ettim.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) Sen bir grup
başkan vekilisin, ayıptır ya!
BAŞKAN Sayın Özkoç, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Ben sadece
kayıtlara geçsin diye ifade etmek istiyorum.
Biz burada Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun
defalarca Biz millet iradesiyle geldik, çoğunluğumuz var. derkenki
böbürlenmelerini hatırlıyoruz. Şimdi onlara
hatırlatıyoruz, millet iradesiyle ne zaman gelirsek sizin saraydan
verilen talimatla bunun engellenmesine millet artık tahammül etmeyecektir.
Milletin hakkını ve hukukunu artık millet kendisi yedirmeyecektir,
bunun not düşülmesini talep ediyoruz.
BAŞKAN Evet, teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın
Turan Aydoğan. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA TURAN AYDOĞAN (İstanbul)
Efendim, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir. Sayın Özkana katılıyorum. Ama millet iradesi
tasallut altında, millet iradesini kullanmaya çalışanlar da
tasallut altında. Ortada bir cinayet var, hukuk cinayeti var. Bugün
ramazan, rica ediyorum, benden sonra çıkıp
inanmadığınız şeyleri söylemeye kalkmayın,
orucunuzu morucunuzu da sakatlamayın. Ortada bir hukuk cinayeti var,
ortada bir hukuk darbesi var. Bu darbe gözümüzün önünde gerçekleşti.
Nasıl gerçekleşti? Asli maddi failleri var, asli manevi failleri var.
Yüksek Seçim Kurulunun üyeleridir asli maddi failleri, Yüksek Seçim Kurulu
değildir. Yüksek Seçim Kurulu, demokrasiye inananların, gerçekten
yüksek yargı kurumu olarak olması ve kalmasını
istediği bir kurumdur. Ama bu Mecliste -bir seneyi geçmedi- sizin
oylarınızla, bu YSK üyelerinin, yaş haddine rağmen,
süreleri uzatıldı. Memlekette hukukçu mu yoktu? Niye
uzattınız? Zaten oradan şaibe altındalar. Söyledik
yapmayın diye. Şimdi burada La Fontaineden masallar okuyorsunuz,
diyorsunuz ki: Hukuk işledi. Olur mu canım? Bağımsız
yargı karar verdi. Peki, aynı bağımsız yargı
Pasinlerde ve Kemalpaşada niye İstanbul gibi karar vermedi? 4üncü
ayın 16sında ve 20sinde Kemalpaşa ve Pasinlerle ilgili karar
verirken, Orada sandık kurulları oluşmuştur, kesinleşmiştir.
diyen o yüce yargınız İstanbula gelince rant çetelerinin
telkini altına mı indi? Korktunuz mu Ekrem İmamoğlundan?
Korkun, vallahi korkun, adam gibi adam. (CHP ve İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) İstanbul sokaklarını
karış karış gezdi, yanında şerefle ben de gezdim.
İstanbul halkının elini sıktı, gözünün içine
baktı, hayır duasını aldı, adamlığı
hatırlattı, sevgiyi gösterdi, hoşgörüyü gösterdi,
unutturduğunuz her şeyi gösterdi. (CHP sıralarından
alkışlar) Sizin neyiniz vardı İstanbul sokaklarında biliyor
musunuz? 20 lira olmuş patlıcanınız vardı,
hakkınızda arkanızdan söylenmiş bir dünya hakaret
vardı. Sokağa çıkamadınız, adayınız gelip o
pazarlara bizimle beraber giremedi. Kaybettiniz kardeşim, düşün
milletin yakasından, düşün! Bu millet uyandı artık. (CHP ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Bu millet
uyandı. Bu millet uyandığı için İstanbulda bir
İstanbul ittifakı yaptı, o İstanbul ittifakı bu seçimi
aldı. Darbe yaptınız, darbe yaparken de o süresini
uzattığınız hâkimleri kullandınız. Bu ayıp
onlara da yeter, bu ayıp onlara çok fazlasıyla yeter çünkü hukuk
ajandasına işlendiler; Dreyfus davası gibi, Sokrates davası
gibi, rahmetli Menderesi asanlar gibi, Deniz Gezmiş ve
arkadaşlarını asanlar gibi kara lekeyle işlendiler;
yanlarına siz de işlendiniz, yandan işi tetikleyenler, siz de
işlendiniz. Tehditçiler, YSK şu kararı vermezse ülkede kaos
olur, o olur, bu olur. diye her gün tehdit edenler
Sağdan soldan bu
tehdidi kimlerin yaptığını biliyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin lütfen.
TURAN AYDOĞAN (Devamla) Puzzleın
parçalarını birleştirin, ben söylemeyeceğim. Zeki
arkadaşlarsınız, bulursunuz bu tehditçileri. Yargıya
tasallut eden tehditçileri bulursanız sonuç itibarıyla doğru
yolu bulacaksınız. Ama bulmanıza gerek yok, sizin
başınızda Ekrem İmamoğlu gibi bir dert var.
O çok eski ağabeylerinizden biri iki gün önce
uyardı sizi, dedi ki: Saldırıyorsunuz, büyüyor;
saldırıyorsunuz, büyüyor. Tetikçi kanallarınız
saldırdı, büyüdü; siz saldırıyorsunuz, araya
koyduğunuz hukuksal kurumlar saldırıyor, daha büyüyecek, daha
büyüyecek. Ekrem abi diyenler var ya sokakta, onlar sizi gönderecek
kardeşim; 23 Haziranda, geldiğiniz gibi gideceksiniz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Evet, son konuşmacı, Adalet
ve Kalkınma Partisi Grubu adına Sayın Öztürk.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Adaleti
kalmadı onun.
AK PARTİ GRUBU ADINA SABRİ ÖZTÜRK
(Giresun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ
PARTİ Grup Başkanlığının YSKnin İstanbul
Büyükşehir Belediye seçimlerinin yenilenmesi kararı üzerine 24
Haziran seçimleri ile 16 Nisan referandumunun sandık
kurullarının listelerinin incelenmesi konusunda bir Meclis
araştırması komisyonu kurulması önergesi vardır; bunun
üzerine, grubumuz adına söz almış bulunuyorum.
Milletvekillerimizi ve aziz milletimizi selamlıyorum.
Bilindiği gibi, Yüksek Seçim Kurulu bir
kısım sandık kurullarının, ilçe seçim
kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun
da seçim sonucuna müessir olması nedeniyle İstanbul Büyükşehir
Belediyesi seçimlerini iptal etmiş ve yenilenmesine karar vermiştir.
Meclis araştırması isteyen İYİ PARTİ grup
önerisinde gerek 16 Nisan referandumunda gerekse 24 Haziran 2018 genel
seçimlerinde görev yapan sandık kurulları listelerinin de incelenip
İstanbul seçimleri listeleriyle benzerliği var mıdır, bunun
araştırılması talep ediliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
seçimlerinde görev yapan 62.560 sandık başkanı ve memur üyenin
19.623ünün kamu görevlisi olmayan kişiler arasından
belirlendiği tespit edilmiştir.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Hayır
hayır.
SABRİ ÖZTÜRK (Devamla) - Partimizce
yapılan itiraz üzerine Yüksek Seçim Kurulu bu hususun
doğruluğunu tespit etmiş ve bu durumun seçimin sonucuna tesir
etmesi nedeniyle seçimlerin yenilenmesine karar vermiştir. Bilindiği
gibi, seçim hukuku şeklî bir hukuktur. Yüksek Seçim Kurulu itiraz üzerine
taleple bağlı olarak inceleme yapmaktadır. Gerek 24 Haziran
seçimlerinde gerekse Anayasa referandumunda bu konuda YSKye
yapılmış bir başvuruyu hatırlamıyorum. Kaldı
ki 16 Nisan referandumunda Anayasa değişikliğini 24 milyon 325
bin 633 seçmen evet oyuyla yani oyların toplam yüzde 51,18nin kabulüyle
kabul etmiştir. Hayır oyu verenlerin evet oyu verenlere farkı
1 milyon 122 bin 312 gibi ciddi bir farktır. Yine, 24 Haziranda
yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 52,59 oy
oranıyla seçilen Cumhurbaşkanımız en yakın adaya 10
milyon 990 bin 502 fark atarak seçilmiştir.
MURAT EMİR (Ankara) Hani 1 fark yetiyordu?
SABRİ ÖZTÜRK (Devamla) - İstanbul
Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde seçim akşamı önce 28 bin
civarında farkla millet ittifakının adayı, Cumhuriyet Halk
Partisinin adayının kazandığı ifade edilmiş ancak
yapılan itirazlar ve iptal edilen oyların yeniden sayılması
üzerine bu fark 14.170e düşmüştür. AK PARTİnin
yaklaşık 14 bin oyunun, gayrimeşru şekilde,
sayılmadığı yahut geçersiz sayıldığı
tespit edilmiştir. Dolayısıyla 14 bin seçmenin iradesi
gasbedilmiştir. Üstelik 14 bin geçersiz sayılan oy, yalnızca
geçersiz oylar yeniden sayıldığında yahut birleştirme
tutanaklarındaki yanlışlar düzeltildiğinde ortaya
çıkmıştır. İstanbulda kullanılan tüm oylar
sayıldığında AK PARTİye oy veren çok daha fazla
seçmenin iradesinin sonuçlara yansımadığı ortaya çıkabilirdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
TUMA ÇELİK (Mardin) Malazgirt 3 oyla
kaybetti.
BAŞKAN Sayın Öztürk, toparlayın
lütfen.
Buyurun.
SABRİ ÖZTÜRK (Devamla) Hâl böyleyken bu kadar
tartışmalı, kamu vicdanını bu kadar rahatsız
edecek bir seçimden sonra, farkı milyonları bulan bir başka
seçimle mukayese edilerek bunun araştırılması bence pek
doğru gözükmemektedir.
Yüksek Seçim Kurulunun sandık
kurullarının yenilenmesiyle ilgili vermiş olduğu karar
neticede seçimlerin yenilenmesine ilişkin, aslolan milletin iradesidir. Bu
kadar tartışmadan, bu kadar usulsüzlükten, bu kadar oyların yok
yere geçersiz sayılmasından sonra kamu vicdanında oluşan
rahatsızlığın giderilmesi ve hukuki dayanaklarıyla
sabit olan seçimin iptaliyle yenilenmesi doğru olmuştur. 23 Haziranda
yapılacak büyükşehir seçimlerinde son sözü İstanbul halkı
söyleyecektir. Gerek 16 Nisan referandumu gerekse 24 Haziran seçimleri hukuk
kuralları içinde yapılmış, varsa itirazlar değerlendirilmiş,
millî irade tecelli etmiştir. Dolayısıyla, bu seçimlerle ilgili
hiçbir zaman gündeme getirilmemiş, itiraz da yapılmamış
sandık kurullarıyla ilgili bir Meclis araştırması
önergesini yerinde bulmuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Efendim, kayıtlara
geçmesi için söylüyorum, siyaset ciddi bir iştir. Siyasilerin kürsüden
konuşurken gerçekten sözlerinin arkasında samimiyetle durmaları
gerekiyor. Yüksek Seçim Kurulunun usulsüzlüklerle ilgili, oyu etkileyecek
kararlarla ilgili aldığı tek bir madde var mıdır,
burada açıklanması gerekir. Yüksek Seçim Kurulu bizzat kendisi o
sandık başkanlarının atanmasından sorumludur. Bir tek
suçlu varsa bu konuda, seçime giren ve kazanan Ekrem İmamoğlu
değil, bizzat Yüksek Seçim Kurulunun kendisidir.
BAŞKAN Sayın Özkoç, Sayın Öztürk
rakamlarla birtakım açıklamalar verdi elindeki verilere göre.
TURAN AYDOĞDU (İstanbul) O rakamlar da
yanlış zaten.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Kendi iddiaları
onlar, Yüksek Seçim Kurulunun değil.
TURAN AYDOĞDU (İstanbul) AKPnin
dilekçesindeki rakamlar, YSKnin rakamları değil ki.
BAŞKAN Ama gerekçeli kararı, az önce de
ifade ettim, bekledikten sonra bunlar geniş çerçevede
konuşulacaktır.
Buyurunuz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
göreve yeni başladığınızı biliyorum ve
saygıyla karşılıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Konuşmacıyı savunma vazifesi sizin vazifeleriniz arasında
değildir.
BAŞKAN Savunma anlamında söylemiyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Öyle öyle.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sizin, Meclisi, kendi
iç hukuk kurallarına uygun olarak yönetmeniz gerekiyor.
BAŞKAN Savunma anlamında değil
Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Burası Bütçe
Komisyonu değil Başkan. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Öztürkün savunmaya da
ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.
Teşekkür ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Burası Bütçe
Komisyonu değil, Meclis. Meclisin ciddiyetine uyun!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Bu uyarıya
ihtiyacınız olduğunu düşünüyoruz grup olarak Sayın
Başkan. Bu uyarıyı dikkate alınız. Önemli... Daha
sonra Mehmet Sağlamın durumuna düşebilirsiniz. Mehmet
Sağlamın durumuna düşmemek için bu uyarıyı dikkate
alınız.
BAŞKAN Evet, İYİ PARTİnin
grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Evet, Halkların Demokratik Partisi Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
2.- HDP Grubunun, Batman Milletvekili Mehmet Ruştu
Tiryaki ve 20 milletvekili tarafından, seçim sürecinde
yaşandığı iddia edilen usulsüzlüklerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 17/4/2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan (10/1066) esas numaralı
Meclis Araştırması Önergesinin ön görüşmelerinin, Genel
Kurulun 7 Mayıs 2019 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 7/5/2019 Salı günü
toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin
İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına
sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Hakkı
Saruhan Oluç
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
17 Nisan 2019 tarihinde Batman Milletvekili
Sayın Mehmet Ruştu Tiryaki ve arkadaşları tarafından
verilen 1968 sıra numaralı seçim sonuçlarındaki şaibe ve
usulsüzlüklerin incelenerek seçimlerin ve seçim sonrası itiraz sürecinin
adil bir biçimde yürütülüp yürütülmediğinin tespit edilmesi amacıyla
Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis araştırması
önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin
7/5/2019 Salı günkü birleşiminde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önerinin gerekçesini açıklamak üzere, öneri
sahibi Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Mehmet Ruştu
Tiryaki.
Buyurun lütfen. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ
(Batman) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 17 Nisan tarihinde biz bir araştırma komisyonu
kurulması için önerge vermiştik. Önergemizin özü şuydu:
Türkiyede seçimlerle ilgili ciddi şaibe iddiaları var. Biz bu
şaibe iddialarını araştıralım. demiştik 17
Nisan tarihinde. 17 Nisan tarihinde bu önergeyi sunduğumuzda birkaç rakam
vermiştik, bir tanesi şu, dedik ki: Yüksek oy aldığımız
44 ilçede 30.606 yanlış seçmen kaydı var, hatalı seçmen
kaydı var, sahte seçmen kaydı var. Yine Yüksek oy
aldığımız yerlerde sandık başına düşen
güvenlik görevlisi sayısı Türkiye ortalamasının 200
katı. dedik. Örneğin Türkiyede 3 sandık başına 1
tane güvenlik görevlisi düşerken Silvanda sandık başına
düşen güvenlik görevlisi sayısı 85. demiştik.
Yine, bizim itirazlarımızın
tamamı reddedilirken
Bakın, 3 oy farkla kaybettiğimiz
Malazgirt, yine 46 oy farkla kaybettiğimiz Batman Gercüş, yine 290
farkla kaybettiğimizin söylendiği Tatvan, yine 500 civarında
fark olan Muş, bunların tamamı reddedildi. Peki, bizim
itirazlarımız reddedilirken sizin itirazlarınız
hakkında ne karar verildi? Bir tane örnek vereceğim çarpıcı
olsun diye. Erciş seçimlerine itiraz ettiniz, dediniz ki: 80
sandıktaki seçimler hatalıdır. İlçe Seçim Kurulu ne dedi
biliyor musunuz? Elimiz değmişken 330 tane sandığı da
sayalım. dedi. Bakın, yeniden sayılmasını
istemediğiniz sandıklar hakkında bile yeniden sayım
kararı verdi ilçe seçim kurulları. Baykanda yeniden sayım
kararları verildi, Vanda yeniden sayım kararları verildi,
Iğdırda yeniden sayım kararları verildi.
İsteklerinizin hepsini ilçe seçim kurulları bir emir gibi telakki
ettiler. Peki, bizim itirazlarımız ne oldu? Tamamı belgeli
olduğu hâlde reddedildi ve hiçbir tanesi
araştırılmadı. Bundan sonra iki önemli şey oldu. Bir
tanesi, OHAL KHKleriyle ihraç edilen belediye başkan
adaylarımızın mazbatalarının verilmemesine karar
verildi. Yine, 70e yakın belediye meclisi, il genel meclisi üyesi
arkadaşımız OHAL KHKleriyle ihraç edildikleri gerekçesiyle
mazbatalarını alamadılar, alanların da mazbatası iptal
edildi. Son olarak dün itibarıyla İstanbul seçimleri de iptal edildi.
İstanbul seçimlerini daha çok
konuşacağız ama ben OHAL KHKleriyle ihraç edilen belediye
başkanlarımızla ilgili birkaç önemli şey söylemek
istiyorum. Bakın, bu başvurunun kendisi 298 sayılı Kanunun
130uncu maddesine açıkça aykırıydı. Seçimler bittikten
sonra OHAL KHKleriyle ihraç edilmiş olmaları gerekçesiyle seçim
kurullarına başvuru yapamazdınız. Yüksek Seçim Kurulu veya
ilçe seçim kurulları bu başvuruları incelememeliydi ama Yüksek
Seçim Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama yetkisini gasbetti,
kendisini Türkiye Büyük Millet Meclisinin yerine koyarak 298 sayılı
Kanunun 130uncu maddesine bir ek yaptı OHAL KHKleriyle ihraç da
olağanüstü itiraz gerekçesidir. dedi. Anayasanın 67nci maddesinde
seçilme yeterliliğine ilişkin hükümler açıkça düzenlenmiş,
2839 sayılı Kanunun 11inci maddesinde açıkça düzenlenmiş,
bunun içerisinde OHAL KHKleriyle ihraç edilmiş olmak. diye bir
koşul yok ama YSK, Anayasayı yok saydı, 2839 sayılı
Yasayı yok saydı, 298 sayılı Kanunun 130uncu maddesini
yok saydı ve belediye başkanlarımızın, seçilmiş
belediye başkanlarımızın bu haklarının
gasbına karar verdi. Ama suçlu YSK değil biliyor musunuz, asıl
suçlu, seçilmiş belediye başkanlarının makamına göz
diken, itiraz eden Adalet ve Kalkınma Partisidir. Eğer siz bu
itirazı yapmasaydınız Yüksek Seçim Kurulu bu kararı
vermeyecekti. Karar yargınındır, karar Yüksek Seçim
Kurulunundur. diyerek bundan sıyrılamazsınız.
İstanbul seçimleri için de aynı şey geçerli. Eğer
başvurmasaydınız Yüksek Seçim Kurulu bu kararı
vermeyecekti. Bütün itirazlarınızın haksız olduğu
ortaya çıktı; kısıtlara ilişkin
itirazlarınızın haksız olduğu ortaya çıktı,
zihinsel engellilerle ilgili itirazlarınızın haksız
olduğu ortaya çıktı, Ölüler oy kullanmış. dediniz,
haksız olduğu ortaya çıktı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Tiryaki,
toparlayınız.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla)
Toparlıyorum Sayın Başkan.
İki önemli konuda da Yüksek Seçim Kurulu
aslında talebinizi reddetti. Dediniz ki: Hayali seçmenler var
Büyükçekmecede. Yüksek Seçim Kurulu onu da reddetti. Çok insafsız bir
başvuruda bulundunuz, dediniz ki: OHAL KHKleriyle ihraç edilmiş
olanlar oy kullanmasın. Bakın, tarihe geçecek şey budur,
insanlar oy kullanamasın dediniz, ihraç ettiğiniz insanlar, suçlu
olup olmadığı belli olmayan insanlar oy kullanmasın dediniz,
YSK bunu da reddetti. Kala kala hiçbir seçmenin günahı olmayan, hiçbir
partinin günahı olmayan sandık kurullarının
teşekkülüne kaldınız. İstanbul seçimleri hileli olduğu
için değil, haksız olduğu için değil; seçim kurulları
ve sizin görevlileriniz olan kamu otoritesinin belirlediği isimler
arasından seçilen görevliler nedeniyle yanlış oluştu.
Seçmenin suçu yoktur, siyasi partilerin suçu yoktur; seçim
kurullarının ve kamu otoritesinin suçu vardır. Emin olun, tarihe
geçecek bir haksızlıkla karşı karşıyayız.
Bunu hiç kimse unutmayacak. Seçmen bunun yanıtını hepimize
verecektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP ve
CHP sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkan.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Normalde tamamen
grubumuza sataşarak bitirdiği bir konuşma izledik ancak sadece
kayıtlara geçmesi için ifade ediyorum: Sayın hatip
konuşmasında sürekli surette AK PARTİ'nin Yüksek Seçim Kuruluna
yaptığı müracaatların tek tek nasıl reddedildiğini
anlattı. Demek oluyor ki Yüksek Seçim Kurulu bizim taleplerimizle karar
vermiyor, hukuk çerçevesinde karar veriyor. Bizim bunun dışında
pek çok talebimize de ret kararı verilmiştir.
Bakın, biz de rahatsızız, bizim de
taleplerimiz vardı. Maltepe ve Büyükçekmece seçimlerinin de iptal edilmesi
gereğini Yüksek Seçim Kuruluna ifade ettik, delillerimizi de koyduk ve
Yüksek Seçim Kurulu bir karar verdi, 3 talebimizden 2sini reddetti.
Ciğerimiz yanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye
seçimlerinin de 23 Haziranda yenilenmesine karar vermiştir. Eğer
ciğeriniz çok yanıyorsa ittifak olarak beraber meydanlara iner,
propagandanızı yapar, seçimlerde milletten desteğinizi
alırsınız.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Başkanım, sataşmadan
BAŞKAN Sırayla vereceğim.
Sayın Özkoç, buyurunuz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Efendim, kayıtlara
geçsin diye söylüyorum: Bir grup başkan vekilinin elleriyle böyle ittifak
olarak deyip diğer grupları bu şekilde gösteriyor olması
bir kere Meclis adabına yakışmıyor, bunu ifade edeyim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul)
Başkanım, niye mikrofonu açmıyorsunuz? Niye istifade etmiyoruz?
BAŞKAN Sayın Bekaroğlu, hoş
geldiniz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) İkincisi:
Sayın Başkan, çok açık olan bir şey var, komik olan bir
şey var. 3 bavulla gittiler. 3 bavulun yanında grand tuvalet adamlar,
kravatlarını takmışlar, hepsi O 3 bavulda adaletsizlik
var, belgeler var. dediler. Bu belgelerin ne kadar düzmece, ne kadar sahte
belgeler olduğu ortaya çıktı. Bundan utanması gerekenler
bunun reddedilmesini bir hukukun saygınlığı olarak
görüyorlar. Bu şekildeki yaklaşım tarihe ve hukuka, ayıp
olarak geçti. (CHP sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın
Başkanım, orada 9 talebimizden sadece 2si reddedilmiştir, onun
da kayda geçmesini istiyorum.
BAŞKAN Sayın Özkan, lütfen
Sayın Oluç, buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, kayıtlara geçmesi için söylüyorum.
Hukukun, evrensel hukukun bir mantığı
vardır. Bu evrensel hukukun mantığında -her ne kadar Yüksek
Seçim Kurulundaki hâkimler buna uygun davranmasalar da-
anlamsızlığın da bir sınırı vardır.
Adalet ve Kalkınma Partisinin, maalesef, itirazlarının önemli bir
kısmı o kadar anlamsız, o kadar mesnetsiz, hukukun hiçbir yerine
sığmayan, yani halkın deyimiyle mızrağın çuvala
sığmadığı şeklindeki itirazlar olmuştur ki
Yüksek Seçim Kurulundaki hâkimler bile o itirazların bir
kısmını reddetmek zorunda kalmışlardır. Ama esas
önemli olan şey, Yüksek Seçim Kurulu üzerinde özellikle
Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşurken Adalet ve
Kalkınma Partisi Genel Başkanı olan Erdoğanın
söylediği sözlerin tamamı Anayasanın 138inci maddesini
çiğnemiştir. Yüksek Seçim Kurulu üzerinde, hâkimler üzerinde
tehditkâr bir baskı kurmuştur. Özellikle son hafta
yaptığı konuşma, Bugüne kadar sustum ama bundan sonra
susmayacağım. konuşması esas itibarıyla tehdit
konuşmasıdır ve bu baskı sonucunda da Yüksek Seçim
Kurulunun 7ye 4 bu kararı vermesi beklenen bir şeydi. Bizim için
sürpriz olmadı. Neden? Son bir cümlede onu da söyleyeyim. Çünkü Yüksek
Seçim Kurulundaki o 7ye 4 oranı, Halkların Demokratik Partisinin
bütün itirazlarını reddeden 7ye 4 oranıdır. Yeni bir
şey eklenmemiştir sonuçta.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
İYİ PARTİ Grubu adına Sayın
Aydın Adnan Sezgin, buyurun lütfen. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYDIN ADNAN
SEZGİN (Aydın) Sayın Başkan, iyi dileklerimi ifade
ediyorum şahsınıza.
Sayın milletvekilleri, Hâlâ demokraside
miyiz? Bu sual önemli. İktidarın açık dayatmasıyla YSK
tarafından alınan karar, millet iradesinin açık bir şekilde
gasbedilmesidir. Uzun süredir demokrasiden ve hukuktan uzaklaşmamız,
tek adam iktidarını perçinlemek için girişilen hamleler, bizi
itibarlı ülkeler âleminin dışına
çıkarmıştı. Son karar vahameti artırıyor.
Ülkemizde demokrasi iğdiş edilmiş,
hukuk ve adalet çiğnenmiş, totaliterleşme süreci ciddi
şekilde hızlandırılmıştır. İktidar ise,
muhalefetin eleştirilerinin ülke dışından seslendirilen
tenkitlerin bir kopyası olduğunu iddia edecek kadar müfteri bir üslup
kullanabilmiştir.
Muhalefet idraksiz değildir. Demokrasi ve hukuk
devletinin ne olduğunu, bunların ihlalinin nelere mal
olabileceğini gayet iyi biliyoruz. Biz millî iradeyi hiçe saymayı
eleştirebilecek millî şuura sahibiz.
YSK kararına muhalefetin verdiği tepkileri
taklitçilik olarak nitelendiren iktidar, taklitçilik yapan asıl
taraftır hem de totaliterliği taklit etmektedir. Çin Diktatörü Xi
Jinping 4 Mayıs günü yaptığı bir konuşmada
vatanseverliğin erdemlerinden söz ederken vatanseverliğin Çin
Komünist Partisi aşkından bağımsız
olamayacağını ifade etmiştir. Bu, iktidara mutlak itaatin
şart koşulması demektir. Türkiyede de iktidar, farklı
düşüneni, farklı hissedeni, kendisini eleştireni hain, taklitçi,
illet, zillet ilan etmektedir. Bu, Çini demir pençe altında tutan,
Doğu Türkistanda Uygur Türklerine zulüm yapan diktatörün yöntemidir.
Değerli arkadaşlar, hukuk, tercihli,
alakart bir kurallar manzumesi değildir. Dün, YSK iktidarın
vasıtası olma görevini ifa etmiştir. Ne derseniz deyin milletin
bu yöndeki kanaati değişmeyecektir. İYİ PARTİ seçimin
iptali kararının yeniden değerlendirilmesi için YSKye bugün bir
müracaatta bulunmuştu, hatadan dönülmesi için kapı
aralanmıştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) Sayın
Başkan, bir dakika rica edeceğim.
BAŞKAN Buyurun, tamamlayın lütfen.
AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) 1946
yılında çok partili hayata geçen, 1949 yılında
Avrupanın hukuk ve demokrasi normlarının belirleyicisi ve
bekçisi olan Avrupa Konseyinin kurucu üyesi hâline gelmiş ülkemize yakışan,
Türkiyenin büyüklüğüne yakışan, demokrasiyi savunmak ve
geliştirmek olmalıdır. Oysa, iktidar baskısıyla
YSKnin aldığı karar seçmen iradesinin gasbı, bir daha
söylüyorum, totaliterlik yönünde atılmış ilave bir
adımdır. Hiç şüpheniz olmasın, bu kararın
hesabını önce 23 Haziranda millet, daha sonra tarih soracaktır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Murat Emir. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MURAT EMİR (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
YSKnin hukuku katlederek İstanbul seçimlerinin
iptali yönündeki verdiği karar, aslında kendisi açısından
da, ülkemiz açısından da, ülkemizin hukuk tarihi açısından
da kara bir lekedir. Bu, aynı zamanda saraydan talimat alarak karar veren
hâkimlerin çocuklarına ve torunlarına bırakacakları
ağır ve yüz kızartıcı bir miras olmuştur.
Değerli arkadaşlar, şu hâliyle bu
karar aslında ayrıntılı bir hukuki değerlendirmeye
dahi gerek duyulmayacak bir pespayeliktir. Sonuç olarak, hukuk
askıdadır, demokrasi askıdadır, millet iradesi
katledilmiştir. Seçimler bilerek, isteyerek, kasten cinayete tabi
tutulmuştur, hukuk cinayeti işlenmiştir.
Değerli arkadaşlar, bu süreç nasıl
başladı, hatırlayın. Bir şeyler oldu ama bilmiyoruz.
diye başlayan, sandık başında verilen somut itirazlar
üzerinden, somut deliller üzerinden değil, kanılardan,
sanılardan, kaygılardan ama Ne yapın edin İstanbul
seçimlerini iptal edin. talimatlarından gelmiştir. Ve sonuçta
gelinen noktada da millet iradesi maalesef ağır bir darbe
almıştır.
Değerli arkadaşlar, millet iradesinin yok
sayıldığı, Sayın Ekrem İmamoğlunun
başkanlığının ve mazbatasının
gasbedildiği bir ortamda aslında buna rahatlıkla bir 6
Mayıs YSK darbesi diyebiliriz. Evet, bu bir darbedir; millet iradesine
karşı, 16 milyon İstanbullunun iradesine karşı
yapılmış bir darbedir.
Şimdi, sonuç olarak, biz, liderinizin,
zamanında demokrasiyi gelinen son durakta inilen bir tramvay olarak
gördüğünü anımsıyoruz. Bazıları bunun
değişmiş olabileceğini sandı ama biz bunun böyle
olduğunu biliyorduk, bu adım adım döşediğiniz tek adam
rejiminden zaten hep beraber de yaşadık. Ama bugün zannediyor ki
kendisi Son durağa geldik, artık inebiliriz; artık bizim
göstermelik bir sandık demokrasisine bile ihtiyacımız yok.
demek istiyor çünkü gelinen noktada Cumhuriyet Halk Partisinin, Millet
İttifakının yükselişi karşısında
aslında başka da kendisi açısından seçeneği yok. Ama
hesap etmediğiniz bir şey var: Bu halkın, bu milletin feraseti,
sağduyusu ve vicdanını hesap etmediniz. Vicdanlar
kanamaktadır İstanbulda, Türkiyede vicdanlar kanamaktadır,
size oy veren vatandaşlarımızın da vicdanı
kanamaktadır. Sonuç olarak milletimiz size ağır bir tokat
vurmaya hazırlanmaktadır, siz de buna hazır olun.
Bakınız, İstanbulu kaybetme
kaygısı, İstanbulun rantından, İstanbulun gelirinden
mahrum olma kaygısı sizi böylesine ağır bir tercihe
itmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen toparlayın Sayın
Emir.
Buyurun.
MURAT EMİR (Devamla) Ama şunu bilin:
Sayın İmamoğlu artık 16 milyon İstanbullunun
adayıdır ve Sayın İmamoğlu adalete, hukuka,
demokrasiye susamış milyonların adayıdır. Bu millet,
sandığını çalanların, iradesini çalanların,
demokrasisini katledenlerin asla arkasından gitmeyecektir, bu ihaneti asla
affetmeyecektir ve bu ihanet 23 Haziranda hak ettiği
karşılığı bulacaktır.
Çekin o kirli ellerinizi milletin
sandığının üstünden, çekin o kirli ellerinizi
demokrasimizden ve çekin o kirli ellerinizi yargımızın üzerinden
diyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Sayın Yılmaz Tunç.
Sayın Tunç, buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA YILMAZ TUNÇ (Bartın)
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi
hakkında AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Bu vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
HDP grup önerisinin konusu, 31 Mart seçim
sonuçlarına yapılan itirazların ve bu itirazlar sonucu verilen
kararların ve kararların yol açtığı sonuçların
araştırılması için bir Meclis araştırması
açılması istenmektedir.
Değerli milletvekilleri, Anayasanın
79uncu maddesine göre Seçimler, yargı organlarının genel
yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçimlerin
başlamasından bitimine kadar seçimin düzen içinde yönetilmesi ve
bütün işlemleri yapma yetkisi, yaptırma yetkisi, Danıştay
ve Yargıtaydan seçilen üyelerin oluşturduğu, yüksek hâkimlerden
oluşan Yüksek Seçim Kurulu tarafından yürütülmektedir. İl ve
ilçelerde de yine en kıdemli hâkimlerin başkanlığında
bu işlemler yürütülmektedir. Ülkemizde seçim sonuçlarına itirazlar
sadece 31 Mart seçimlerinde olmamıştır. Bundan önceki bütün
seçimlerde de seçim sonuçlarına belki bundan daha fazla itirazlar
olmuş ancak büyükşehirlerdeki ve İstanbuldaki sonuçlar
nedeniyle 31 Mart seçimlerindeki itirazlar daha fazla gündem
oluşturmuştur.
Yüksek Seçim Kuruluna baskı
yapıldığı yönündeki iddialara katılmak mümkün
değildir. Son bir aydır kamuoyu, milletimiz gördü. Yüksek Seçim
Kurulu üyelerine yönelik, Sayın Cumhurbaşkanımızdan, AK
PARTİ yetkililerinden herhangi bir ifade
kullanıldığını hiç kimse görmemiştir ama maalesef
Yüksek Seçim Kurulu üyeleri hakkında tehdide varan, hakarete varan
ifadelerin kimler tarafından kullanıldığını
milletimiz net bir şekilde görmüştür.
31 Mart seçim sonuçlarına yüzlerce itiraz
yapılmıştır. Bu itirazlar sadece AK PARTİ veya MHP
tarafından da yapılmamıştır, seçime katılan tüm
partiler itiraz yetkilerini kullanmışlardır. İtiraz
sonuçlarına baktığımızda da AK PARTİ ve MHPnin
itirazlarının kabul edildiği, diğer partilerin
itirazlarının reddedildiği şeklindeki iddiaların
hiçbiri doğru değildir. Örneğin, Yusufelide seçimi AK
PARTİ kazanmıştır, CHPnin itirazı üzerine seçimin
yenilenmesine karar verilmiştir. Ankara Büyükşehirde, Çorum Sungurluda,
Aydın Çinede, Eskişehir Tepebaşıda, İstanbul
Büyükçekmecede, Antalyanın ilçelerinde AK PARTİnin itirazları
hep reddedilmiştir. MHPnin Maltepe itirazı reddedilmiştir.
Bitlis Tatvan ve Hizanda belediye meclisi sonuçlarına yapılan AK
PARTİnin itirazı reddedilmiştir. Benim seçim bölgem
Bartında 39 bin geçerli oyun kullanıldığı, 148
farkın olduğu bir sonuçta yeniden sayım talebimiz
reddedilmiştir. Buna benzer yüzlerce itiraz vardır. Bu itirazlar
içerisinde AK PARTİnin ve MHPnin reddedilen yüzlerce itirazı
olduğu gibi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Tunç, toparlayın
lütfen.
YILMAZ TUNÇ (Devamla)
diğer partilerin kabul
edilen itirazları da vardır. Bunlardan da hiç kimse bahsetmemektedir.
Önergede bahsedilen Diyarbakır Silvandaki
durum, bir sandıkta 85 görevli
Bunlar güvenlik görevlisi, seçimin düzen
ve intizamını bozanlara karşı bir önlem. Bunlar sandık
mahalline giremeyen kişiler. Sandık mahallinde olacak kişiler
belli. Her sandıkta en fazla 7 kişi görevlendirilebilir ama bu
görevlendirmeler güvenlik güçleridir. Tabii ki güvenlik güçlerinin, orada
görevlendirildikleri için de o sandıkta oy kullanma gibi bir, kanundan
doğan hakları vardır. Bu hakkı da görmezden gelemeyiz.
Seçimlerde usulsüzlük yapan, seçimin düzen ve
intizamını bozan, seçimin dürüstlüğünü engelleyen, ihmal ya da
kusuruyla bunu yapan kişiler hakkında, eğer somut deliller varsa
seçim süreci boyunca seçim kurullarına, Yüksek Seçim Kuruluna itiraz
mümkün. Eğer suç unsuru ihtiva ediyorsa elbette ki cumhuriyet
savcılıklarına her zaman itiraz mümkündür. Yani bu iş
yasamanın değil, bu iş seçim kurulunun, Yüksek Seçim Kurulunun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Tamamlıyorum
Başkanım.
BAŞKAN Toparlayın lütfen.
Buyurun.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Bu husus Yüksek Seçim
Kurulunun ve yargının görevidir. Nitekim hakkında suç
duyurusunda bulunulup da soruşturma açılan seçim görevlileri
vardır.
Bu duygu ve düşüncelerle grup önerisinin
aleyhinde olduğumu belirtiyor, Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
3.- CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu ve arkadaşları tarafından, seçimlerin
güven ve huzur ortamı içerisinde, şeffaf, adil, şaibeden uzak,
aleniyet kuralları çerçevesinde geçmesinin sağlanması, hukuk
düzeni içerisinde denetlenebilir olmasının
gerçekleştirilebilmesi, seçim sonuçlarının denetlenmesi, kamuoyu
ve siyasi partiler tarafından ölçülebilir hâle getirilmesinin
sağlanması amacıyla 7/5/2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7
Mayıs 2019 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 7/5/2019 Salı günü
(bugün) toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Engin
Özkoç
Sakarya
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu ve arkadaşları tarafından seçimlerin güven ve
huzur ortamı içerisinde, şeffaf, adil, şaibeden uzak, aleniyet
kuralları çerçevesinde geçmesinin sağlanması, hukuk düzeni
içerisinde denetlenebilir olmasının gerçekleştirilebilmesi, seçim
sonuçlarının denetlenmesi, kamuoyu ve siyasi partiler tarafından
ölçülebilir hâle getirilmesinin sağlanması amacıyla 7/5/2019
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis Araştırma Önergesinin (899 sıra no.lu)
diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 7/5/2019
Salı günlü birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere öneri sahibi Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın
Tanrıkulu konuşacak.
Buyurun lütfen. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU
(İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
6 Mayıs bizim demokrasi tarihimiz
bakımından kara bir gündür. Bundan tam kırk yedi yıl önce 6
Mayısta 3 devrimci Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan
idam edilmişlerdi ve bu Parlamentoda kalkan ellerle idamlarına karar
verilmişti. Şimdi ona başka bir kara tarih daha eklendi, Yüksek
Seçim Kurulu, seçimli demokrasimiz konusunda bir idam kararı verdi dün. Bu
da bir kara gün olarak demokrasi tarihimize maalesef işlenecek.
Birçok şey konuşuldu şimdiye kadar
yani ben tekrar etmek istemiyorum ancak şunu söyleyebilirim değerli
arkadaşlar: Evet, İstanbul seçimleri bizim için İstanbul
seçimleriydi ve yerel seçimlerdi sadece ama sizin açınızdan bu yerel
seçimler bir beka meselesiydi ve İstanbul seçimleri sadece İstanbul
seçimleri değildi. Neden değildi? Sonuçta çeyrek yüzyıl önce,
yirmi beş yıl önce İstanbulda temelleri atılan bir yerel
iktidar ve oradan Türkiyeye geliş vardı. Oradan inşa edilen
yeni bir sınıf vardı, yeni bir rant sınıfı
vardı, yeni bir tabaka vardı ve onun üzerine de inşa edilen bir
siyasal iktidar vardı ve Sayın Cumhurbaşkanı da
İstanbuldan Türkiyede iktidar olduk, İstanbuldan gidersek
Türkiyeden gideriz. demişti.
Tabii, sadece Türkiyeyle ilgili bir mesele
değil İstanbul. İstanbul sizin iktidarınız döneminde
aynı zamanda Kafkasya bakımından, Afrika bakımından ve
Orta Doğu bakımından İhvanın, El Kaidenin lojistik
merkezi hâline geldi ve bunları besleyen güçler de Büyükşehir
üzerinden örgütlendiler. O nedenle, İstanbul sadece İstanbul
seçimleri değildi. Ve bunun üzerine inşa ettiğiniz bir kurgu
vardı, o kurgu üzerine de bu seçimleri maalesef ama maalesef 36 gün
boyunca askıda bıraktınız ve sizin güncel
ihtiyaçlarınıza göre, yerel ihtiyaçlarınıza göre karar
verme organına dönüşen Yüksek Seçim Kurulu tarafından da bu
karar maalesef dün alındı. Evet, Yüksek Seçim Kurulu maalesef Adalet
ve Kalkınma Partisinin bir aparatına dönüşmüş durumda.
Bakın, burada hukukçu milletvekilleri var.
Yüksek yargıçlık çok onurlu bir meslektir; yüksek vicdan
sahipliği gerekir, yüksek onur gerekir, hukuk bilgisi gerekir ve bunlar
hiçbir biçimde kendi hayatları bakımından, kendi
yakınları tarafından bir rüşvet, bir kariyer falan
beklemezler. Ama sizler ne yaptınız? Daha bu seçimden çok önce yüksek
yargıçlara, onların ihtiyaçlarına, onların taleplerine
rüşvet vererek bu Parlamentoda yasayla onları bir şekilde
etkisiz hâle getirdiniz. Neydi mesela o rüşvet? İlki, işte
sağlık bakımından onları bu Parlamento üyeleriyle
aynı hâle getirdiniz. Bakın, hiçbir yüksek yargıcın bu
durumu kabul etmemesi lazımdı. Sonra ne yaptınız? Seçimden
çok önce, üç-dört ay önce bu yüksek yargıçlara -5i Danıştaydan,
6sı Yargıtaydan gelen üyelere- Biz seçim yaptırmayacağız,
bizim size YSKde ihtiyacımız var, sürenizi uzatıyoruz.
dediniz. Onurlu YSK üyelerinin, onurlu yargıçların bunu ellerinin
tersiyle itmesi lazımdı. Ama ne yaptılar? Bunu da kabul ettiler.
Aslında o yasanın ne anlama geldiği 6 Mayısta ortaya
çıktı değerli arkadaşlar ve bunu bu Parlamento grubu
yaptı. Bakın, ben faili meçhul cinayetlerle, zorla kaybedilmelerle
falan çok ilgilenen, takip eden bir arkadaşınızım, bir
avukatım. Şimdi bu seçim sonuçlarını zorla kaybettirmek
istiyorsunuz, zorla. Dün bu kararı aldırtmaya
çalıştınız. Zorla kaybetmelerin faili meçhulleri var ama
biz o faillerin kim olduğunu biliyoruz, tek tek biliyoruz. Onlar bizim
gözlerimize bakamıyorlar. Bakın, o zorla kaybedilenlerin failleri
bizim gözlerimize bakamıyorlar. Şu anda hiç kimse ama hiç kimse
onların isimlerini anamıyor. Bu da bir zorla kaybettirme
vakasıdır ama failleri bellidir, failleri belli. Onlara bu
talimatı verenler ve o kararı verenler bellidir. Onlar
çocuklarına en ağır mirası bıraktılar;
torunlarına, yakınlarına en ağır mirası
bıraktılar, en ağır mirası.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Tanrıkulu,
toparlayın lütfen.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU
(Devamla) Bu sabıka kayıtları onları ölünceye kadar takip
edecek. Bu, demokrasinin sabıka kaydıdır. Darbe mutlaka silahla
yapılmaz ama dün yapılan, demokrasiye darbe idi.
Burada son söz olarak
şunu söylüyorum arkadaşlar: İstanbulda bir seçim
yapıldı. Yüreğiniz varsa -bakın size söylüyorum, MHP Grubu
size de söylüyorum- gelin
ERKAN AKÇAY (Manisa) Var,
var.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU
(Devamla) -
Anayasayı değiştirelim, yerel seçimleri Türkiyede
tümüyle yapalım. Varsa yüreğiniz değiştirelim, varsa...
(CHP sıralarından alkışlar)
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Anayasayı değiştirdik zaten biz.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) Size de
söylüyorum: Eğer varsa yüreğiniz, Anayasayı
değiştirelim, 39 ilçede, bakın, 39 ilçede belediye
başkanlıklarını yenileyelim; yüreğiniz varsa. (CHP
sıralarından alkışlar) Eğer yüreğiniz varsa
İstanbulda belediye meclislerinin tümünü yenileyelim; yüreğiniz
varsa.
Son olarak şunu söylüyorum: Her şey çok
güzel olacak. (CHP sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın
Başkanım
Sayın Başkanım
BAŞKAN Evet Sayın Özkan, buyurun.
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) Türk
milliyetçilerinde mangal gibi yürek vardır, bizim yüreklerimizi
sorgulayamazsınız.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Varsa, Anayasa değişikliğini verelim, şimdi yapalım.
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) Bizim
yüreğimizi kimse sorgulayamaz.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Yüreği
anlatacağım ben sana.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) Sen
aklını kendine sakla.
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın hatip
konuşmasında İstanbulu İhvan, El Kaide gibi terör
örgütlerinin kaynak merkezi hâline getirdiniz. diyerek grubumuza
sataşmıştır, söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın,
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun CHP grup önerisi
üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine ve AK PARTİ Grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Tabii, sayın hatip
bir hukukçudur, avukattır. Nizalı kaza, çekişmeli yargı
dediğimiz yargı sisteminde bir mahkeme kararının
taraflardan ikisini de tam anlamıyla mutmain, tatmin ettiği vaki
değildir. Bir tane örneğini ben bugüne kadar görmedim.
MURAT EMİR (Ankara) Mahkeme mi YSK?
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Elbette bir yargı
makamı olan Yüksek Seçim Kurulunun verdiği karar birisini memnun
edebilir, birisini de memnun etmeyebilir ancak Yüksek Seçim Kurulunu
itibarsızlaştırmak bu ülkenin barışına, huzuruna
ve adaletine gölge düşürür. (CHP ve İYİ PARTİ
sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) Yüksek Seçim Kurulunu
itibarsızlaştıran sizsiniz!
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Bakınız,
Yüksek Seçim Kurulunun üyeleri nasıl seçiliyor? (CHP ve İYİ
PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Lütfen
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Süremden
alınıyor bu arada Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Özkan, buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Yüksek Seçim Kurulu
üyelerinin Anayasamıza göre 6sı Yargıtay üyeleri
arasından Yargıtay Genel Kurulunca, 5i de Danıştay üyeleri
arasından Danıştay Genel Kurulunca
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Neden süreyi uzattınız, neden?
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Şimdi, böylesi bir
sistem. Fransaya bakıyorsunuz, Almanyaya, İtalyaya, aynı
sistem.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Neden süreyi uzattınız, neden?
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Oralardan Kati Piriler
gelip buranın hukuk sistemini, demokrasisini ayaklar altına
alıyor, ses çıkarmıyoruz ama orada hukuk ve demokrasi oluyor.
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) Çete var çete Yüksek Seçim
Kurulunda, çete.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) Hukuk yok,
hukuk yok!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Neden süreyi uzattınız, neden?
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) Yandaş
Seçim Kurulu (!)
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Bakınız, biz
bugüne kadar Adalet ve Kalkınma Partisi, AK PARTİ olarak, Cumhur
İttifakı olarak bu ülkenin barışını istedik.
Terör örgütleriyle bizi ilişkilendirmeyi asla kabul etmiyoruz. Acaba bu
ilişkilendirme gayreti bir karın ağrısının
tezahürü müdür, onu da Genel Kurulumuzun ve aziz milletimizin dikkatine
sunuyorum.
ERKAN AYDIN (Bursa) Demokrasi, demokrasi...
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Bu ülkede, dünyada ilk
kez El Kaide terör örgütünü terör örgütleri listesine alan ve onunla sözde
değil, özde mücadele yapan yine devletimizdir, yine bu mücadeleyi bugün
sınırlarımız ötesinde devam ettiren de aynı iradedir.
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) Ne alakası var? Ne
alakası var İstanbul seçimiyle?
CAHİT ÖZKAN (Devamla) İlelebet bu
topraklarda devletimizi payidar kılmak için, milletimizin selameti için
terör örgütleriyle mücadelemize devam edeceğiz diyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) İstanbul seçimiyle ne
alakası var onun?
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Vicdanını kiraya verenden hâkim olmaz.
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen.
MAHMUT TANAL (İstanbul) YSK üyelerinden
hangisinin eşi AK PARTİden milletvekili aday adayı
olmuştur?
BAŞKAN Sayın Tanal, lütfen.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Akçay.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
24.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın,
ajitasyonla provokasyon yapılmak istendiğine ve 31 Mart seçimlerini
şaibeden kurtarmanın yolunun 23 Haziranda yapılacak
İstanbul seçimleri olduğuna ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, deminden beri konuşan
konuşmacıların bazı ifadelerine ve kullandıkları
kelimelere bakıyorum ve not ediyorum. Tasallut hukuk cinayeti gasp
darbe kara leke yüz kızartıcı pespayelik ihanet millî
irade katliamı kirli eller ve en sonunda yüreğiniz yetiyorsa
filan
(CHP sıralarından Aynen, aynen sesleri) Yani bir ajitasyonla
provokasyon yapılmak isteniyor herhâlde. Ondan sonra, YSK üyelerini çete
olarak tanımlamalar Kızılayda yürüyemez, yüzünüze
tükürürler... Bunlar hangi üslubun
Bunlar hukuka saygısızlık
ve demokrasiye inançsızlığın ifadeleridir, başka bir
şey değildir. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özkoç, buyurun.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Sayın Başkan
BAŞKAN Efendim, Grup Başkan Vekili
Sayın Özkoç konuşuyor Sayın Tanrıkulu.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) Bana
da sataşma var efendim.
BAŞKAN Size sataşmadılar efendim.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Sataştılar efendim.
BAŞKAN İsminizi anmadılar,
sataşma yok.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan
Sayın Başkan, efendim, ben sözümü tamamlamamıştım.
BAŞKAN Buyurun Sayın Akçay, bitirdiniz
zannettik.
Sayın Akçay, buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) 29 binden 13 bine inen bir
fark söz konusu, bunu hiç kimse konuşmuyor. İtirazı olan da yok.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) 13 binde sorun
var mı?
BAŞKAN Sayın Aydoğan, soru-cevap
işlemi yapmıyoruz, lütfen.
ERKAN AKÇAY (Manisa) 13 binde sorun var, onun için
itiraz ettik. Hazımsızlığınız da bu nedenle.
İtiraza itiraz da ederiz. Evet, sorun var.
Onun için, bu seçimleri şaibeden, gölgeden,
tartışmadan, mugalatadan, polemikten, demagojiden kurtarmanın
yolu da 23 Haziranda yapılacak olan İstanbul seçimleridir. Bütün
partiler, hepimiz bu seçimlere hazırlanalım; sakin,
soğukkanlı, saygılı bir şekilde ve uhuletle bu
seçimleri gerçekleştirelim arkadaşlar.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Yani bu sözler doğru
sözler değil; kışkırtıcı, tahrik edici sözlerdir
ve vatandaşlardaki yansımaları da maalesef daha fazla olur. O
nedenle, hukuka saygı, demokrasiye inanç.
Yani öncelikle 16 bin oyun Binali
Yıldırıma yazılması gerekirken
yazılmadığı ortaya çıktı. (CHP
sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) O nereden çıktı
ya, nereden çıktı?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) Öyle
değil, öyle değil. Sandık başkanıydık biz. Bilip
bilmeden konuşmayın. Ne alakası var?
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen
Devam edin lütfen Sayın Akçay, buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Değerli arkadaşlar,
Yüksek Seçim Kurulu mazbatayı şimdiki İmamoğlundan
alıp Binali Yıldırıma vermedi ki. Bu feveran ne, bu feryat
niye? (CHP sıralarından gürültüler)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Geçersiz
oyları geçerli saydılar.
BAŞKAN Sayın Aydoğan, Sayın
Gürer, lütfen arkadaşlar
ERKAN AKÇAY (Manisa) Milletin, halkın
iradesine inanıyorsanız buna saygı göstereceksiniz. Lütfen sakin
olalım.
Teşekkür ederim.
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) Siz de halkın
kararına saygı gösterin.
BAŞKAN Arkadaşlar, rica ediyorum,
bakın, sayın grup başkan vekilleri konuşurken,
milletvekillerimiz, lütfen dinleyelim.
Buyurun Sayın Özkoç.
25.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Denizli
Milletvekili Cahit Özkanın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Çok teşekkür
ediyorum.
Şimdi, Sayın Başkan, biz çok
açık ve net olarak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiyede teröre
bulaşmış, yardım ve yataklık yapan siyasi partilerin
tek tek ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Kim Türkiye
Cumhuriyetinin Genelkurmay Başkanını PKKlı Şemdin
Sakıkın gizli tanıklığıyla müebbet hapse mahkûm
ettirip, O Fetullahçı savcının arkasında ben duruyorum.
diyerek Fetullahçı generalleri göreve getirip darbe
kalkışmasına neden olduysa; kimse bu, açığa
çıksın. Kim onun şakşakçılığını
yapıyorsa o da bu millete hesabını versin. Kim PKK terör
örgütünü Habur Sınır Kapısından içeriye alıp da
kaymakamlara Onlara dokunmayın. deyip tünel kazılmasına izin
veriyorsa o ortaya çıksın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Fetullahçı terör
örgütü mensubu Zekeriya Özü kim savunup ondan sonra, terör örgütü ilan
edildikten sonra elini kolunu sallayarak bu ülkeden çıkmasına izin
verdiyse, hangi siyasi parti izin verdiyse; kim Adil Öksüzü
çırılçıplak soyduktan sonra giydirip, evraklarını
verip, elini kolunu sallayarak yok olmasına neden olduysa burada
çıksın. Türkiye Cumhuriyeti sözünü tabelalardan indirten siyasi
parti hangi siyasi partiyse millete hesabını versin. Kim o siyasi
partiyi kucaklıyorsa o da millete hesabını versin.
Saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özkan, buyurun.
26.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın,
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın
Başkanım, son ifadeden başlayarak bazı hususlara
açıklık getirmek gerekiyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Açıklama
getirmek söz alma nedeni değil Sayın Başkan.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Dinle,
dinle!
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Öncelikle, bundan tam
çeyrek asır, yirmi beş yıl önce, Cumhurbaşkanımız
ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda
Nurettin Sözenden devraldığı belediyede Büyükşehir
Belediyesi nasıl yazıyorsa aynı şekilde devraldık,
bugüne kadar İstanbullulara hizmet ettik. Onun için, şimdi,
tribünlere oynayarak, oraya başka başka yazılar yazarak
başka iltisakları gizlemeye kimsenin gücü yetmez, buna da müsaade
etmeyiz; bu bir. (CHP sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Neyi gizliyorsunuz, onu
söyle.
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen
Sayın
Akar, Sayın Şahin, Sayın Aydoğan, lütfen
CAHİT ÖZKAN (Denizli) İkinci olarak,
bakınız, defalarca ifade ettik, Descartes diyor ki:
Düşünüyorum, o hâlde varım. Yani benlik şuurunu ortaya koyan
anlayış budur.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Bir de siz düşünseniz.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Şimdi, diyoruz ki:
On yedi yıldan beri bu ülkede vesayetle, terör örgütleriyle, Türkiye
düşmanlarıyla mücadele ederken en büyük zararı
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkan Türkiye Cumhuriyeti tabelasıyla Descartesin ne alakası
var?
BAŞKAN Sayın Tanal, lütfen
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bu ülkede Hükûmetimiz
en büyük mücadelesini terör örgütlerine karşı verdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkan.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Ve bugün eğer FETÖ
terör örgütü 15 Temmuzda başarıya ulaşmamışsa,
17-25te, Gezi kalkışmasında destekleriyle bu ülkenin millî
iradesine engel olamamışsa verdiğimiz mücadeleyle ortaya
çıkmıştır.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Az savunmuyordun sen
onları.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) FETÖcüleri
belediye başkanı yaptınız.
BAŞKAN Sayın Öztunç, lütfen
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Onun için, bugün bu
ülkede varlığımızdan rahatsız olanlar
Terör
örgütleri, FETÖ terör örgütü rahatsız, biliyoruz; PKKsı, PYDsi,
YPGsi, Türkiye düşmanları, Kati Pirisi, Claudia Rothu
rahatsız. Biz istiklalimiz için Egemenlik kayıtsız
şartsız milletindir. anlayışıyla bu mücadelemizi
kuruluş ve kurtuluş mücadelesinde nasıl
başlatmışsak ilelebet sürdürmeye devam edeceğiz.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN İYİ PARTİ Grubu
adına Sayın Yavuz Ağıralioğlu, buyurun lütfen
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Ama önce -Sayın
Ağıralioğlu, bekleteceğim- Sayın Özkoç bir şey
söyleyecek galiba.
Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Özür dilerim.
BAŞKAN - Kusura bakmayınız.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Estağfurullah.
BAŞKAN Buyurunuz.
27.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Denizli
Milletvekili Cahit Özkanın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Birincisi, ben Adalet
ve Kalkınma Partisinden hiç bahsetmedim yani ben Kimse
dedim. Birincisi
bu. (CHP sıralarından alkışlar)
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) Tribüne oynama,
tribüne!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Yani bu kadar feveran
edip de biz diye anlatmasını ben de şaşkınlıkla
karşıladım ama hani söylüyorlar ya
(AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
Bir tek şeyi söyleyip kapatayım: PKKyla
görüşen arkadaşı ben gönderdim, sıkıntısı
olan varsa bana söylesin. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkan, Descartesla bekanın ne ilgisi var, ben anlamadım.
BAŞKAN - Sayın Tanal, size sonra bir
dakika söz vereyim de anlaşalım, olur mu?
MAHMUT TANAL (İstanbul) Olur Sayın
Başkan.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu ve arkadaşları tarafından, seçimlerin
güven ve huzur ortamı içerisinde, şeffaf, adil, şaibeden uzak,
aleniyet kuralları çerçevesinde geçmesinin sağlanması, hukuk
düzeni içerisinde denetlenebilir olmasının
gerçekleştirilebilmesi, seçim sonuçlarının denetlenmesi, kamuoyu
ve siyasi partiler tarafından ölçülebilir hâle getirilmesinin
sağlanması amacıyla 7/5/2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7
Mayıs 2019 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi (Devam)
BAŞKAN Sayın Ağıralioğlu,
buyurun lütfen.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YAVUZ
AĞIRALİOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bütün süre haklarımızı size sitem
etmek için kullanacağız.
Önümde Mustafakemalpaşa ilçesinin
müracaatı var, bu müracaata YSKnİn verdiği 20 Nisan tarihli
karar var. Karar: Sandık kurullarının teşkiline
ilişkin itirazların Yüksek Seçim Kurulunun 13/12/2018 tarih 2018/1105
sayılı Kararıyla kabul edilen seçim takvimine göre 2 Mart 2019
tarihinde kesin olarak karara bağlanması nedeniyle tam kanunsuzluk
iddiasına ilişkin talebin reddine
2 Mart 2019 tarihini istinat
ederek talebin reddine
Aynı talep. talebin gerekçesinin,
İstanbulun gerekçesiyle aynı olduğunu bildiğiniz için
tekrarlamıyorum yani kurullarla ilgili bugün İstanbul seçiminin
yenilenmesine gerekçe oluşturulan kararın aynısı
Mustafakemalpaşada da var, itiraza tarih verilerek Talebin bu zaman
içerisinde yapılmadığından reddine
denmiş. Aynı
gerekçelerle şimdi İstanbul kararının böyle çıkmış
olması hem YSKye olan itibara -itibar kaybına- hem de demokrasiye olan
itimada zarar vermiştir.
Biz, bugün seçimin sonuçlarını, hem
muhalefet olarak aldıklarımızı hem iktidar olarak
kaybettiklerinizi Türk demokrasisi açısından konuşmak isterken
yeni bir hukuksuzluğu konuşmak mecburiyetinde kaldık.
Demokrasiye olan itimat sarsılmasın diye hassasiyet gösteriyoruz ama
bu hukuksuzluğu unutturmamamız lazım. Karşı
karşıya olduğumuz şey şudur: Örselenen bir siyasal
irade, kapatılan bir siyasal gelenek, 28 Şubatta töhmet altına
alınmaya çalışılan bir siyasal ekol, 27 Nisanda önü kesilmeye
çalışılan bir siyasi irade, 367 kriziyle aslında
hassasiyetleri hukuk tarafından gadre uğratılan bir topluluk;
onun buraya gelmiş olması iddianızdan vuruluyor olmanız
anlamına geliyor, Allah sizi iddialarınızdan vurdu. Eğer
13.700 farkı kapatacak hakikatli bir gerekçe bulsaydınız, buna
itiraz eden Millet İttifakının unsurlarından CHP
olsaydı ona da itiraz edecektik; diyecektik ki: 13.700 farkı
kapatacak meşru gerekçe varken bu itirazınız ahlaki
değildir. Ama bunu deme imkânından bizi mahrum bırakan bir
hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Bugün alınan
karar, öyle ya da böyle -kayıtlara geçsin diye söylüyorum- âdeta Türk
demokrasisinin Kerbelâsını oluşturmuştur, bu karar millet
iradesinin başını almıştır. Bunun aksülameli
olacak ne kadar bedel varsa onları sonra konuşacağız; Türk
ekonomisine, Türk demokrasisine kaybettirdiklerini konuşacağız.
Yani Sandıktan kim çıkarsa çıksın Hükûmet razı
olmaz. diye bir kabul vardı, propaganda kabulü, onun hilafına
davranma imkânı elimize geçmişti şimdi. Sandıktan ne
çıkarsa çıksın Hükûmet razı olmaz. diye bir kara
propagandaya -hukuki gerekçeler müstesna olarak söylüyorum- cevap verme
imkânı doğmuştu, o cevabı hovardaca harcamış
olduk.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Tamamlıyorum
Başkanım.
BAŞKAN Lütfen.
Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Türk
ekonomisinin borçlanma maliyetlerini yükseltmiş olduk. Biz bugün
doların beş yıllık borçlanma oranlarını yüzde
8,5lara, 9lara taşımış bir ülkeyiz; IMF
anlaşmalarında 3,5-4 olan borçlanma limitlerimizi 8,5-9lara
çıkarmış durumdayız. Devletin bu yıl ödeyeceği
126 milyar dolar para var, borç; özelinki hariç, 186 milyar dolara geliyor, 190
milyar dolar toplam. Türk demokrasisinde şu anda karşı
karşıya kaldığımız iş sadece İstanbul
seçimlerinin sonuçları değildir arkadaşlar, göreceğiz bunun
ekonomiye etkilerini. Borçlanma maliyetlerimizi yükseltecek bu. Bunun, Türk
ekonomisine olan itimadı sarstığı gibi, ekonomiyi, istikrar
bekleyen, faizlerde, enflasyon artışında ve dolar hareketliliğinde
istikrar bekleyen Türk ekonomisini vuracağı bir zafiyet alanına
dönüştüğünü de göreceksiniz hep beraber. Bu kararın iktisadi,
siyasi sonuçlarını hep beraber ödeyeceğiz ama tarihe gadre uğramış
bir topluluk olarak, siyasi itibar bulmuş, siyasi kuvvet
devşirmiş bir topluluk olarak geçmek hissenize düşmüşken
millet iradesini gasbetmek gibi bir sicili kendi sicilinize
yazdırmış oldunuz. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
Sayın Meral Danış Beştaş. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
(Siirt) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, bugün
naif konuşmayacağım, doğrudan söylemeyi tercih ediyorum
gerçekten çünkü bir kararı ya da bir durumu tartışmak için
eğer varsa hukuki bir zemin, varsa bir etik, varsa bir anlayış,
onu tartışabiliriz ama bunların hiçbiri yoksa bunu doğrudan
değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.
Darbe deniyor, 6 Mayıs darbesi. Darbe
demişken 1 Kasıma bakmanızı öneririm. 7 Hazirandan sonra 1
Kasım seçimlerine giderken AKP ülkeyi kan gölüne çeviren IŞİD
katliamlarının verdiği güçle 1 Kasım seçimlerini yaptı
ve iktidarı devraldı. Asıl darbe o zaman dedik ve o darbe bugüne
kadar devam ediyor. Nasıl devam ediyor? 16 Nisan, 24 Haziran, 10 Nisan
10
Nisanı biliyor musunuz bilmiyorum ama kanun hükmünde kararnameyle
atılanların, ihraç edilenlerin mazbataları 2nciye verildi.
2nci yüzde kaç oy almıştı? Yüzde 20. 1inci kaç
almıştı? Yüzde 70. Demin Sayın Akçay dedi ya Ya, 2nciye
mi verdiler mazbatayı? Evet, onu da yaptılar, 2nciye de verdiler.
Bu seçim sonucunda 10 Nisanda YSKnin itibarı falan yoktu zaten, YSKnin
itibarı çoktan bitmişti. Bunu, tarihini anlatacak kadar bir
zamanım olmadığı için geçiyorum.
Şimdi, ne oluyor? Gerçekten, bu KHKlere
ilişkin 6 belediye eş başkanımızın
başkanlığı düşürüldü -onlarca belediye meclisi üyemiz-
ve bu darbe maalesef görünmez kılındı, görünür olamadı ama
şu anda aynı şey İstanbul için yapılıyor. Evet,
bir darbeye karşı çıkmadık, yeterince
çıkılmadı, şimdi diğer darbe oldu.
Nedir? İstanbul seçiminde AKPnin
itirazının meali şu, ben şöyle düşünüyorum: Ya, biz
yeterince usulsüzlük yapamadık. Daha fazla zamana ihtiyacımız
var. Yenileyin, şu organize usulsüzlüğü tamamlayalım. diyor.
Çünkü biz burada günlerce size matbu evraklar, resmî belgeler sunduk. 760
kişi bir evde oturuyor dedik, AKP grup başkan vekili Doğrudur,
İçişleri Bakanıyla görüştüm. dedi. Kürdistan
coğrafyasında onlarca merkezde sahte seçmenlerle seçim kazanıldı,
kazandırıldı ve bunun adı işte tam da darbedir. Bir de
ne diyor AKP Genel Başkan Yardımcısı, başka bir itiraz
sebebi: Ya, ne olduğunu bilmiyorum ama bir şeyler oldu. Doğru,
YSKye diyor ki: Bu benim görevim değil, ben sana diyorum ki bir
şeyler oldu, sen gereğini yap ve bu seçimi yenile.
Ayrıntıları birçok arkadaş
söyledi, şimdi ben onlara girmeyeceğim ama bu seçim AKP-MHP ve YSK
iş birliğiyle bu hâle geldi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Beştaş,
tamamlayın lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Toparlıyorum.
Bu bir ittifak demiyorum, ben AKP YSKye talimat
verdi hiç demiyorum; birlikte yaptılar diyorum, birlikte kurdular, hukuk
dışı yöntemlerle yaptılar ve aslında bu bir suç
örgütüdür. İkisi bir suç örgütü olarak çalıştı çünkü yasada
bu seçimin yenilenmesinin yeri olmadığı gibi, 2nci
sıradakine mazbata verilmesinin de kesinlikle yeri yoktur.
Evet, biz de şunu söylüyoruz: Halktan daha
büyük güç yoktur. Bütün hilelerinize rağmen istediğinizi elde
edemediniz. Evet, gerçekten Burada bir şeyler oldu. dediler, seçim
yenileniyor ama biz yüzlerce evrakla ispatladığımız hâlde
YSK yapılan tahkikatları bile durdurdu. YSKnin itibarını
tartışmayın çünkü YSKnin içinden hukuk çıkmış,
bir çete kalmıştır. YSK hukuka
bağlılığını yitirmiştir. YSK üyeleri bu
kararı yenilemekle halk iradesine asıl darbeyi, yeni bir darbeyi daha
vurmuştur ama şunu biliyorum: Halkın taleplerinin önünde
duramayacaksınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Bitiriyorum.
BAŞKAN Toparlayın lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Halkın taleplerinin önünde duramayacaksınız. Halkların
direnişi, adalete, demokrasiye olan özlemi sel gibi akıyor ve
durduramayacaksınız.
Halktan daha büyük güç yoktur diyorum, teşekkür
ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Son konuşmacı Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına Sayın Abdullah Güler
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan
Sayın Başkan, sataşma var.
BAŞKAN Peki.
Sayın Güler, bekleteceğim sizi.
Sayın Akçay, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
28.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın CHP grup önerisi
üzerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Şimdi, sayın konuşmacı AK
PARTİ-MHP-YSK iş birliğinden bahsediyor, İkisi suç örgütü
olarak çalıştı. diyor.
Şimdi, bu nasıl bir hukuk
anlayışıdır ki, nasıl bir demokrasi
anlayışıdır ki kendisinde her şeyi hak görecek fakat
demokratik bir rekabet ve yarış içerisinde olan siyasi partilerin
yine bu hukuk kuralları çerçevesinde seçim kurullarına
yaptığı itirazları bir iş birliği olarak, hatta
suç örgütü olmakla itham edecek? Yani komik ötesi bir durum.
Ayrıca, bu nasıl bir suç örgütüdür ki
Karsta ve Iğdırda HDPnin kazandığı belediyelere
Milliyetçi Hareket Partisinin itirazlarını reddeden YSK.
İSMET YILMAZ (Sivas) Kozan, Kozan...
ERKAN AKÇAY (Manisa) Ayrıca, Sayın
Başkan, bir Kozan hadisesi var, 2nci sıradaki adaya verildi. O
ayrıntılı bir bahis ve biz bunu bir haksızlık olarak
da değerlendirdik, onun tartışmasına girmeye vaktimiz de
yok, zamanı da değil ama
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Yani söz söyleyince
kulağın da duyması lazım, muhakemenin de biraz
çalışması gerekiyor. Yani ölçülü konuşmakta fayda var.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Evet Sayın Güler, buyurun lütfen. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, özür diliyorum yani bir sataşma
BAŞKAN Bir sataşma yok Sayın
Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ama
Ölçüsüz konuşmak ve muhakeme yapmamak dedi, daha açık bir
sataşma nasıl olur?
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Suç örgütü
dedikten sonra Muhakeme yapmadı. demek kadar
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, açık bir sataşma var.
BAŞKAN Tutanakları isteyeceğim.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu ve arkadaşları tarafından, seçimlerin
güven ve huzur ortamı içerisinde, şeffaf, adil, şaibeden uzak,
aleniyet kuralları çerçevesinde geçmesinin sağlanması, hukuk
düzeni içerisinde denetlenebilir olmasının
gerçekleştirilebilmesi, seçim sonuçlarının denetlenmesi, kamuoyu
ve siyasi partiler tarafından ölçülebilir hâle getirilmesinin
sağlanması amacıyla 7/5/2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7
Mayıs 2019 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Sayın Güler, buyurun lütfen.
AK PARTİ GRUBU ADINA ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri;
Cumhuriyet Halk Partisinin Yüksek Seçim Kurulunun almış olduğu
seçimi iptal kararıyla güvenilirlik, doğruluk, şeffaflık
kriterleri ortadan kalkmıştır. kapsamı içerisindeki grup
önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulumuzu saygıyla ve sevgiyle
selamlıyorum.
Biraz önce değerli hatipler birkaç hususa
atıf yaptılar, özellikle Yüksek Seçim Kurulunun bu kararı
üzerine, geçmişte vermiş olduğu Bursa Mustafakemalpaşa
kararını ifade ettiler ve bazı atıflarla yine bazı
kararları örnek gösterdiler ama ya, bu 6 Mayısta Yüksek Seçim Kurulu
ne karar verdi? Bundan hiç kimse bahsetmedi, bunu kimse de dile getirmedi,
sadece 6 Mayıs Yüksek Seçim Kurulu kararı dendi. Ya, bu
kararın içerisinde ne var acaba? Bunu kimse burada okumadı.
Bakın ben okumak istiyorum, Yüksek Seçim Kurulu 6 Mayısta ne karar
verdi?
a) Bir kısım sandık
kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı
oluşturulması ve bu hususun da
(Gürültüler)
BAŞKAN Arkadaşlar, çok uğultu var,
lütfen
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) Hukuk yok!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bakın,
arkadaşlar, dinleyin de ben bir yere atıf yapacağım.
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen
ABDULLAH GÜLER (Devamla) İYİ
PARTİnin de bu konularda bilgilenmesi hususunda Mustafakemalpaşaya
atıf yapacağım.
Bakın Bir kısım sandık
kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı
oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması
nedeniyle
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Nasıl oldu?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Nasıl oldu?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Yani 298 sayılı
Seçim Kanununun 130uncu maddesi kapsamında
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Onların hepsinde sizin oyunuz daha fazla, inceledin mi? İncelendin
mi, sizin oyunuz daha fazla.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Ya, bir dinleyin
arkadaşlar. Öğrenmek istiyorsanız dinleyeceksiniz ya, bir
dakika
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Abdullah, bize
konuş, biz biliyoruz işi ya, sen bize konuş.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Peki, atıf
yaptığı seçime müessir olaylar nedir? Bakın,
Mustafakemalpaşada öyle bir karar yok.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Yüksek Seçim Kurulu
karar verdi, bitti.
BAŞKAN Sayın Bak, lütfen
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Sandık
kurullarında 5 sandık kurulu başkanı belediyede
çalışmaktadır. diye bir itiraz var. Bu, memur da olabilir,
başka bir şey de olabilir. Başka bir gerekçe var mı? Yok.
Bakın, burada, Yüksek Seçim Kurulunun atıf
yaptığı seçime müessir olaylar var. Mesela nedir? Bakın,
Ataşehir, Beykoz, Beylikdüzü, Esenyurt, Gaziosmanpaşa, Kadıköy,
Sancaktepe, Ümraniye, Zeytinburnu ilçelerinde yer alan 22 sandıkta, oy
sayımlarının temeli olan, kıyaslamak için, denetlemek için
bir belge olan oy sayım döküm cetvelleri yok, boş.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Çalmışlar
mı, ne olmuş?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bakın, yok.
İki: Aralarında Kartal, Küçükçekmece...
(CHP sıralarından gürültüler)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) Kim
çalmış, kim çalmış? CHPyle ilgisi yok onun.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Dinleyin
arkadaşlar... Bir önerge verdiniz, cevabını dinleyin. Bir
dakika...
Bakın, Küçükçekmece, Sancaktepe, Ümraniye,
Arnavutköy, Ataşehir, Bağcılar, Beşiktaş, Beylikdüzü
ilçelerinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, devam edin.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) ...tam 101 sandıkta
oy sayım döküm cetvelleri imzasız, boş. Sandığın
temeli olan, denetleme aracı olan belgeler boş.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Gelin, beraber sayalım!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bakın, bir husus
daha var. (CHP sıralarından gürültüler)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) Oy
çalınmış, bunları kim çalmış! Yavuz
hırsız ev sahibini bastırırmış!
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen... Lütfen
hatibi dinleyelim, lütfen...
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Ya, bir dinleyin.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Senin
şahidin yok mu?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Konuşma!
BAŞKAN Sayın Tutdere, Sayın Akar, Sayın
Tiryaki, lütfen...
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Sizi sakinlikle dinledik,
öğrenmek istiyorsanız dinleyin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Konuşacak bir şey
yok bunda Başkan.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bakın, bir husus
daha var.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Ne olmuş, ne
olmuş?
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen...
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Yüksek Seçim Kurulu ara
kararında 22 ilçede, 57 sandıkta oy sayım kararı verdi
değil mi? Örnek verdiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Aziz milletim,
konuşmak istiyorum, sizleri bilgilendirmek istiyorum ama Cumhuriyet Halk
Partililer izin vermiyor. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Şirretlik bu,
şirretlik!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bakın, İYİ
PARTİ dinliyor. İYİ PARTİ Grubu dinliyor, siz niye
dinlemiyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin Sayın Güler, buyurun.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Abdullah Bey, hırsızlığı ispat edersen
konuşturmazlar tabii.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bakın, Yüksek Seçim
Kurulu 22 ilçede, 57 sandıkta oy sayım kararı verdiği anda
sizin ilçe seçim kurulu üyelerinizin, Cumhuriyet Halk Partili ilçe seçim kurulu
üyelerinin imzasının da olduğu 4 tane sandıkta seçmen
listesi yok, oy sayım döküm cetveli yok, sandık tutanağı
yok.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - YSK bile
bulamadı, sen buldun be! Helal olsun!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bu sandıkları
var mı sayacaksınız? (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP sıralarından gürültüler) Doğru, siz
alıştınız tabii.
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bakın, bir dakika
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Akar, lütfen... Sayın
Tutdere, Sayın Kayışoğlu, lütfen
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Anlat gerçekleri,
anlat.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bakın, Maltepede AK
PARTİli üye olmadan, Milliyetçi Hareket Partisi üyesi olmadan, ilçe seçim
kurulu denetimi olmadan 400 tane sandığa sizler müdahale ettiniz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından
gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) Yalan söylüyorsun!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Yalan!
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) Yalan
söylüyorsun!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Yüksek Seçim Kurulu karar
alamadı.
BAŞKAN Evet, Sayın Güler, teşekkür
ediyoruz.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) İlçe seçim
kurullarının denetimi olmadan sayımlara müdahale ettiniz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar, CHP
sıralarından gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Evet, değerli arkadaşlar,
Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
BAŞKAN Sayın Özkoç, buyurun. (CHP
sıralarından gürültüler)
Cumhuriyet Halk Partili milletvekili
arkadaşlarım, bakın, grup başkan vekilinize söz verdim.
Lütfen
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
29.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun,
İstanbul Milletvekili Abdullah Gülerin CHP grup önerisi üzerinde AK
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
kendisine bir soru soruyorum: Bu, hani sırayla saydığı
ilçelerde ve sandıklarda Adalet ve Kalkınma Partisinin üyesi var
mıydı, yok muydu? Cevabını versin. Üyesi varsa
BAŞKAN Sayın Güler, buyurun. Açayım
mı mikrofonunuzu?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Evet, hatta
karşılıklı bile konuşabiliriz.
BAŞKAN Yok, onu yapamam.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yaparız,
yaparız.
BAŞKAN Sataşma vardı, soru
sordunuz, o yüzden söz veriyorum. Evet
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Ama sataşma için
kendisi söz istemeden sizin söz vermeniz doğru değil.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Evet,
kaldırdım.
BAŞKAN Sayın Özkoç, tamam
mıdır?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Şimdi, Sayın
Başkan, burada hatip konuşuyor, hatibin konuşması bitmeden
sataşma için bir başkasına söz veriyorsunuz.
BAŞKAN Acemilik, acemilik
Olacak o kadar.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Ben gönlünüzün Adalet
ve Kalkınma Partisinde olduğunu biliyorum ama
Siz biliyorsunuz,
burada başka bir göreviniz var, bir.
BAŞKAN Biliyorum, biliyorum Sayın Özkoç.
Teşekkür ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Tamam.
İki: Şimdi, burada açık açık
söylesin. O sandık kurullarının oluşmasından kim
sorumlu? Yüksek Seçim Kurulu değil mi?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) İlçe seçim
kurulu.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
İlçe seçim kurulu.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Peki, Yüksek Seçim
Kurulunun bir hatasını, kazanan Ekrem İmamoğluna ödetmek
hangi adalete sığar? Hangi vicdana sığar? 31 Ocağa
kadar yapılması gereken itirazların hiçbirini yapmamış
olmak
AKPnin seçimle ilgili kurulları uykudaysa Ekrem
İmamoğlunun kabahati ne? Burada bir sandık
başkanının kamu görevlisi olup olmadığına Ekrem
İmamoğlu mu karar veriyor, Yüksek Seçim Kurulu mu karar veriyor?
Eğer Yüksek Seçim Kurulu karar veriyorsa yargılanması ve
suçlanması gereken Yüksek Seçim Kurulu iken Ekrem İmamoğlu neden
yargılanıyor ve suçlanıyor?
Arkadaşlar, hatibe bir kere daha söylüyorum:
Kaldırdığı evrakın ne olduğunu bilmeden
alkışlayanlar, kendisi kadar bu işten bihaberler ama az önce
sayın grup başkan vekilleri Düşünüyoruz ama yoksunuz.
diyorlardı ya, hepimiz düşünüyoruz ama gerçekten, Adalet ve
Kalkınma Partisinin vicdanı maalesef, yok. (CHP ve İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Çok
ayıp ya! Çok ayıp ya!
BAŞKAN Sayın Güler, size sataşmadan
söz vereceğim, bihaber olduğunuzu söylediler her şeyden.
30.- İstanbul Milletvekili Abdullah Gülerin,
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun yerinden sarf ettiği bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Maalesef, grup
başkan vekilimiz -yani ben yadırgamıyorum- kendisi İstanbul
Milletvekili değil, İstanbulu da bilme imkânı yok ama bilsin
ki... (CHP sıralarından gürültüler)
MAHMUT TANAL (İstanbul) Anayasa 80e göre her
yerin milletvekili. Böyle bir şey olur mu? Böyle hukukçu mu olur
arkadaşlar? Seçilen bir milletvekili Türkiye milletvekilidir.
BAŞKAN Sayın Güler, kayıtlara
geçmesi için mi konuşuyorsunuz?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Evet,
kayıtlara geçmesi için.
BAŞKAN Sadece kayıtlar...
Buyurun.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Ve sorduğu
sorulara cevap için.
BAŞKAN Mikrofonunuzu açabilirim, onun için
soruyorum Sayın Güler.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Sancaktepede ve
Silivride itirazlar üzerine ilçe belediye başkanlığı
sayımı yapıldı. Sancaktepede itiraz üzerine oy
sayıldı.
BAŞKAN Sayın Güler, mikrofonunuzu
açtım, oradan konuşursanız tutanaklara daha rahat geçer.
Buyurun, ayakta konuşun yine.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Evet, Sancaktepede
115 bin oy sayıldı. Buradaki seçmenleri gasp mı etmiştiniz
siz? Böyle bir şey mi vardır?
Yasal, meşru haklarımızı
kullandık. Anayasanın 79uncu maddesi çok açık; bakın,
burada okumak istiyorum sizlere: Seçimler yargı organlarının
genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçimlerin
başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve
dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim
süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün
yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme mercisi Yüksek
Seçim Kuruludur. Burada yolsuzluklar var. (CHP sıralarından
gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hangi yolsuzluklar?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Oy sayım döküm
cetvelleri imzasız, mühürsüz, kayıp, yok, 4 tane sandıkta seçmen
listesi yok. Bunlar tespitli.
BAŞKAN Sayın Güler, teşekkür
ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özkoç, böyle
karşılıklı
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yok, yok...
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sadece kayıtlara
geçsin diye söylüyorum: Hatip şu anda bir bunalım içerisinde, ne söylediğini
bilmiyor. O yüzden, kendisini saygıyla karşılıyorum. (CHP,
HDP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) Ne alakası var
seçimle! Seçim İşleri Başkanlığı yaptı on
sene ya. İstanbulun her karışını bilir, her
sandığını bilir ya.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Güler.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Değerli
Başkanım, ben 27nci Dönemde, bu dönemde yeni bir milletvekiliyim.
İç Tüzükü okuduğumda -siz tecrübeli bir grup başkan
vekilisiniz- milletvekillerine saygın bir üslupla, temiz bir dille hitap
edilir diye
Bana büyüklerim böyle öğretti. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Ben de Engin Beye
Saygıdeğer Grup Başkan Vekili diye hitap ediyorum; lütfen, o da
nezaket kuralları içerisinde, temiz bir dille, üslupla
yaklaşırsa seviniriz.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Ama Sayın Özkoç, burada bir
sataşma yok sayın grup başkan vekili dedi.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sadece kayıtlara
geçsin diye söyleyeceğim.
BAŞKAN Peki, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
hatip bana nasıl hitap ediyorsa ben de kendisine öyle hitap ediyorum.
Bakın, Anayasanın 80inci maddesini
okuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya
kendilerini seçenleri değil, bütün milleti temsil ederler.
İstanbulu bilmiyorsun. dediği zaman da
O daha bebekken ben
İstanbula dolaşıyordum. (CHP sıralarından
alkışlar)
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Temiz bir üslupla,
nezaketle
BAŞKAN Değerli arkadaşlar, İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI (Devam)
B) Önergeler
1.- Elazığ Milletvekili Gürsel Erolun
(2/1300) esas numaralı Emniyet Teşkilat Kanunu ile Devlet
Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/26)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İç Tüzük madde 37ye göre (2/1300) esas numaralı
Kanun Teklifimin değerlendirilmek üzere gündeme alınması
hususunda gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Gürsel
Erol
Elâzığ
BAŞKAN Sayın Erola teklif sahibi olarak
söz vereceğim.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
GÜRSEL EROL (Elâzığ) Sayın Başkanım,
sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkanım, yeni görevinizde
başarılar dilerim, hayırlı olsun.
Aynı zamanda, geçtiğimiz günlerde terör
örgütlerince yaşam hakları elinden alınan şehitlerimizi
saygıyla anıyorum, Allahtan rahmet diliyorum ve ailelerine
başsağlığı diliyorum.
Bugün, aslında Emniyet
mensuplarımızın 3600 ek göstergesiyle ilgili verdiğim kanun
teklifi üzerinde konuşma yapmayı planlarken dün Yüksek Seçim
Kurulunun İstanbul seçimlerinin iptaliyle ilgili vermiş olduğu
karardan sonra konunun içeriğini değiştirerek Yüksek Seçim
Kurulunun vermiş olduğu karar doğrultusunda bir konuşma
yapacağım. Emniyet mensubu arkadaşlarımdan özür dilerim,
beklentileri vardı ama yine bu 3600 ek göstergeyle ilgili, ilerleyen
süreçte Meclis gündemine getirerek bir konuşma yapmaya onlara kendi
adıma buradan söz veriyorum.
Değerli milletvekilleri, önce şunu
belirtmek isterim ki tabii, benden önceki konuşmacılar sürecin hukuki
boyutunu anlattılar. Ben bir hukukçu değilim, onlar gibi hukuki boyutunu
anlatamam ama siyaseten değerlendirebilirim çünkü ülkemizde hukuka
dayalı olmayan, hukukun siyasallaştığı dönemlerin ve
sonuçlarının ne olduğu konusunda değişik örnekler var.
Mesela, Ergenekon, Balyoz sürecini herkes hatırlar. O dönemlerde hainlikle
suçlanan Ergenekon ve Balyoz sanıkları daha sonraki süreçte kahraman
olarak görevlerine iade edildiler ama hatırlayın, o dönem Ergenekon
ve Balyoz soruşturmalarının savcıları, Zekeriya Öz
kahraman olarak gezerken ve dönemimizin Cumhurbaşkanı, o dönemin Başbakanı
Sayın Recep Tayyip Erdoğan kendi makam arabasını bile
tahsis etme sorumluluğu hissettiği dönemde Zekeriya Öz, Türkiye'nin
neresine giderse gitsin siyasetüstü, bürokrasiüstü bir kimlikle, kendisini her
şeyin üstünde gören bir kimlikle kahraman gibi görürdü. Ama işin
aslı ortaya çıkınca o kahraman Zekeriya Öz, vatan haini olarak
şu anda yurt dışında ve o Zekeriya Özün
yargıladığı o zamanki hainler, şu anda vatanın
gerçek evlatları ve kahraman olarak görevlerinin başında. (CHP
sıralarından alkışlar)
Ben buradan, Yüksek Seçim Kuruluna şunu
özellikle belirtmek isterim. Bugün verdiğiniz karardan dolayı sizi
kahraman ilan edebilirler, kahraman diye tanımlayabilirler, kendinizi
kahraman diye görebilirsiniz ama Türkiyede ne zaman kimin kahraman
olacağı, hain olacağı belli değildir. Bugün
kahramanlık taslayanların yarın neyle suçlanacağı,
Zekeriya Öz örneğinde görüldüğü gibi, öyle bir riskin olduğunu
da söylemek isterim.
Ayrıca, size bir örnek daha vermek isterim.
Bütün adliye binalarında hâkimin arkasında Adalet mülkün temelidir.
yazar yani adalet devletin temelidir. Eğer devleti kurumlarıyla,
kurallarıyla çalıştırmazsak, devleti
siyasallaştırırsak o zaman, bir gün hepimiz mutlaka o
beklediğimiz, özlem duyduğumuz adalete ihtiyaç duyduğumuzda
farklı tabloyla karşı karşıya kalırız.
Bununla ilgili size bir örnek vereceğim. AKP
hükûmetleri döneminde AKPnin bana göre bugüne kadar en başarılı
ve takdir ettiğim işi nedir? 12 Eylül darbecilerinin ve Kenan
Evrenin yargılanma sürecini başlatmasıdır. Ama 12 Eylül
dönemine geri dönün, Kenan Evrenin adı meydanlara verilirken, caddelere
verilirken, okullara verilirken gittiği yerde on binler
karşılarken Kenan Evrenin cenazesini hatırlayın, eğer
resmî devlet töreniyle defnedilmeseydi, cenaze töreni yapılmasaydı
cenaze töreninde 4 sivil yoktu. Onun içindir ki devleti
siyasallaştırmak yerine, devleti parti politikalarına dâhil edip
yargıyı siyasallaştırmak yerine, devletin gelenekleriyle
oynamamalıyız ve devletin liyakatini korumalıyız.
Bizlerin tabii ki siyasetçiler olarak genel
başkanlarımıza ve partilerimize karşı
sorumluluğumuzun olması gayet doğaldır ama biatimiz ve
itaatimiz devletin devamlılığına, devletin birliğine,
devletin liyakatine olmalıdır. Bu Parlamentoda geçmişte görev
yapan, bu ülkede Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı
yapan birçok insan; Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş gerçi MHPyi örnek
vermek doğru değil- Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit -Allah
rahmet eylesin- bunlar dönem dönem Başbakanlık yaptılar, dönem
dönem Cumhurbaşkanlığı yaptılar, peki bugün
Parlamentoda grupları var mı? Yok ama devlet var ama Parlamento var.
Onun içindir ki birinci önceliğimiz devleti korumak, devlet liyakatini
korumak. Bugün siyasetin gücü elimizde olduğu için siyasi sonuçları
kendimize yorumlayarak İstanbul seçimlerini iptal edip...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen Sayın
Erol.
GÜRSEL EROL (Devamla) ...sonuçtan siyasi bir rant
elde etmeye çalışırsanız o zaman siz, başta Merve
Kavakcıya bu kürsüde yemin ettirilmemesi dâhil bütün geçmişinizi
inkâr edersiniz. Çünkü geçmişte size yapılan bütün
haksızlıkları kat kat üstüne koyarak bugün sanki bir intikam
duygusuyla demokrasiyle çatışan, yarışır bir hâliniz
var.
Ben buradan sizi, içinizdeki devlet
geleneğinden gelen ve devlet geleneğini bilen siyasetçileri uyarmak
istiyorum: Yapmayın, etmeyin. 14 Temmuzda 15 Temmuzun
olacağını tahmin etmediğiniz, iddia etmediğiniz,
mümkün kılmadığınız bir süreci bu ülke yaşamışsa
bu mantıkla, bu anlayışla yeni risklere açık bir ülke
hâline bu ülkeyi getirmeyelim. Parlamentonun
saygınlığını koruyalım, devletin liyakatini,
birliğini ve beraberliğini koruyalım.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Evet, Sayın Gürsel Erolun önergesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmemiştir.
Gündemin Seçim kısmına geçiyoruz.
IX.- SEÇİMLER
A) Başkanlık Divanında Açık
Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Başkanlık Divanında boş
bulunan kâtip üyeliğe seçim
BAŞKAN Başkanlık Divanında
boş bulunan ve İYİ PARTİ Grubuna düşen Türkiye Büyük
Millet Meclisi kâtip üyeliği için Balıkesir Milletvekili İsmail
Ok aday gösterilmiştir.
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
B) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- İçişleri Komisyonunda boş bulunan
üyeliğe seçim
BAŞKAN Komisyonlarda boş bulunan ve
Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna düşen üyelikler için seçim
yapacağız.
İçişleri Komisyonunda boş bulunan 1
üyelik için Bursa Milletvekili Erkan Aydın aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2.- Anayasa Komisyonunda boş bulunan
üyeliğe seçim
BAŞKAN Anayasa Komisyonunda boş bulunan
1 üyelik için Aydın Milletvekili Bülent Tezcan aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Gündemin Oylaması Yapılacak
İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırımın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Nijer Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesinin Açılması,
Ortak İşletilmesi ve Devredilmesi ile İlgili Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi ve
Dışişleri Komisyonu Raporunun açık oylamasına
başlıyoruz.
X.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İzmir Milletvekili Binali Yıldırımın Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Nijer Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Nijer-Türkiye
Dostluk Hastanesinin Açılması, Ortak İşletilmesi ve
Devredilmesi ile İlgili Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/1188) ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 18) (x)
BAŞKAN Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için beş dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırımın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Nijer
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesinin
Açılması, Ortak İşletilmesi ve Devredilmesi ile İlgili
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi
açık oylama sonucu:
Kullanılan
oy sayısı: 280
Kabul: 275
Ret: 4
Çekimser: 1 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Şeyhmus
Dinçel Burcu
Köksal
Mardin Afyonkarahisar
Teklif kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
2nci sırada yer alan, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırımın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Arasında Temel
Anlaşmaya Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Teklifi ve Dışişleri Komisyonu Raporunun açık
oylamasına başlıyoruz.
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Dünya Gıda
Programı Arasında Temel Anlaşma'ya Ek Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/1243) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 35) (XX)
BAŞKAN Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için iki dakika süre veriyor ve oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırımın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Arasında Temel
Anlaşmaya Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Teklifi açık oylama sonucu:
Kullanılan
oy sayısı: 309
Kabul: 302
Ret: 5
Çekimser: 2 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Şeyhmus
Dinçel Burcu
Köksal
Mardin Afyonkarahisar
Teklif kabul
edilmiş ve kanunlaşmıştır.
3üncü sırada
yer alan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İzmir
Milletvekili Binali Yıldırımın Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Sosyal Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi ve Dışişleri Komisyonu
Raporunun açık oylamasına başlıyoruz.
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İzmir Milletvekili Binali Yıldırımın Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Sosyal Güvenlik Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/1581) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 44) (X)
BAŞKAN
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için iki
dakika süre veriyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırım'ın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sosyal Güvenlik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Teklifi açık oylama sonucu:
Kullanılan
oy sayısı: 316
Kabul: 311
Ret: 3
Çekimser: 2 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Şeyhmus
Dinçel Burcu
Köksal
Mardin Afyonkarahisar
Teklif kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
İç Tüzük 60a göre bir söz vereceğim.
Sayın Tanal, buyurun lütfen.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
31.- İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın, Düzce otoban gişelerinin kapalı olması nedeniyle
yaşanan mağduriyetin ve Düzce ili Çilimli ilçesinin doktor
ihtiyacının giderilmesi için Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı ile Sağlık Bakanını görevlerini yapmaya davet
ettiğine ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkanım, çok teşekkür ederim.
İstanbuldan Ankaraya gelirken otobanda yani
daha doğrusu Düzce Kavşağı Çilimli Gişeleri, uzun
süreden beri Düzceye giriş otoban gişeleri kapalı; Düzce
halkı mağdur.
Belediye başkanlığını
istediniz AK PARTİye verildi, bakanlık verildi yani tüm belediyeleri
kazandılar. Neden bu Düzce halkı mağdur? Yazık, günah
değil mi? Bir yıldan beri Düzcenin otoban gişeleri kapalı
yani Çilimli Gişeleri. Hatta Çilimlide saat beşten sonra doktor yok.
Bu anlamda gerek Sağlık Bakanını gerek Ulaştırma
Bakanını görevlerini yapmaya davet ediyorum. Düzceyi bu kadar da
artık yeter, fazla mağdur etmesinler.
Teşekkür ediyorum.
Saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN Kayıtlara geçmiştir.
Teşekkür ediyorum.
Alınan karar gereğince denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, 33 sıra
sayılı Kanun Teklifi ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
X.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
4.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın Türkiye
Cumhuriyeti ile Gürcistan Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması
Tarafından Kurulan Ortak Komite'nin Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan
Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması'nın Menşeli
Ürünler Kavramının Tanımı ve İdari İşbirliği
Yöntemleri Hakkında Protokol II'sini Değiştiren 1/2016
Sayılı Kararınının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna ve Anlaşmanın Protokoller ve Eklerine
İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca
Doğrudan Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesine İlişkin Kanun
Teklifi (2/1364) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 33)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada yer alan, 29 sıra
sayılı Kanun Teklifi ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
5.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın Türkiye
Cumhuriyeti ile Karadağ Arasındaki Serbest Ticaret
Anlaşması Tarafından Kurulan Ortak Komite'nin Serbest Ticaret
Anlaşması'nın `Menşeli Ürünler' Kavramının
Tanımı ve İdari İşbirliği Yöntemlerine İlişkin
Protokol II'sini Değiştiren 1/2017 Sayılı
Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve
Anlaşmanın Protokoller ve Eklerine İlişkin
Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan
Onaylanmasına İlişkin Yetki Verilmesine Dair Kanun Teklifi
(2/1362) ve Dışişleri Komisyonu Raporunun (S. Sayısı:
29)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada yer alan, 17 sıra
sayılı Kanun Teklifi ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
6.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın Azerbaycan
Cumhuriyeti Hükümeti, Gürcistan Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Savunma Alanında İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Teklifi (2/1187) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 17)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da komisyonların bulunamayacağı
anlaşıldığından, alınan karar gereğince,
kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için 8 Mayıs 2019 Çarşamba günü
saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma
Saati: 18.02
(x) 18 S. Sayılı Basmayazı 30/04/2019 tarihli 72nci Birleşim Tutanağına eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(XX) 35 S. Sayılı Basmayazı 30/4/2019 tarihli 72nci Birleşim Tutanağına eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(X) 44 S. Sayılı Basmayazı 30/4/2019 tarihli 72nci Birleşim Tutanağına eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.