TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
83üncü Birleşim
27 Mayıs 2019 Pazartesi
(TBMM Tutanak Hizmetleri
Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak
Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her
tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve
tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun
olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.-
GELEN KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMALAR
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytakın, Tunceli Belediye
Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlunun belediye tabelasında yer
alan Tunceli isminin Dersim olarak değiştirilmesi kararına
ilişkin gündem dışı konuşması
2.-
Yalova Milletvekili Özcan Özelin, Yalova ilinin sorunlarına ilişkin
gündem dışı konuşması
3.-
Uşak Milletvekili İsmail Güneşin, Uşak ilinin tarihî ve
turistik değerlerine ilişkin gündem dışı
konuşması
V.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet
Taytakın yaptığı gündem dışı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
2.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
3.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Sakarya Milletvekili Muhammed Levent
Bülbülün yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
4.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin tekraren açıklaması
5.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Sakarya Milletvekili Muhammed Levent
Bülbülün yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin tekraren açıklaması
6.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Cumhuriyet Halk Partisinin
Türkiyedeki terör odaklarına ve terörü destekleyen yapılara
karşı net tavır göstermediği takdirde Atatürkün partisi
olma iddiasını sürdüremeyeceğine ilişkin
açıklaması
7.-
Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun, Fırat Kalkanı
Harekâtında şehadet şerbetini içen Piyade Uzman
Onbaşı Yaşar Yıldırıma Allahtan rahmet
dilediğine, atama bekleyen engelli öğretmenlerin mağduriyetinin
giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
8.-
Antalya Milletvekili Atay Uslunun, 27 Mayıs darbesinin 59uncu yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
9.-
Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayelin, 27 Mayıs darbesinin
59uncu yıl dönümüne ve 25 Mayıs Necip Fazıl Kısaküreke
vefatının 36ncı seneidevriyesinde Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
10.-
Hatay Milletvekili Serkan Topalın, emeklilere ödenen bayram
ikramiyelerinin günün şartlarına göre yeniden düzenlenmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
11.-
Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun, 27 Mayıs darbesinin
59uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması
12.-
Uşak Milletvekili Özkan Yalımın, ülkemizde yoklama
kaçağı veya bakaya durumunda bulunanların mağduriyetinin
giderilebilmesi için Millî Savunma Bakanından Askeralma Kanunu Teklifinde
gerekli değişikliklerin yapılmasını talep
ettiğine ilişkin açıklaması
13.-
Mersin Milletvekili Baki Şimşekin, şehit olan hemşehrisi
Piyade Uzman Onbaşı Yaşar Yıldırıma ve polis
memuru Merve Ünala Allahtan rahmet dilediğine, devletin şehit
yakınlarına sahip çıkması gerektiğine ilişkin
açıklaması
14.-
Gaziantep Milletvekili Derya Bakbakın, 25 Mayıs Necip Fazıl
Kısakürekin vefatının 36ncı yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
15.-
Samsun Milletvekili Orhan Kırcalının, 28 Mayıs Millî
Mücadele Döneminin ilk ulusal belgesi olan Havza Genelgesinin
yayımlanmasının 100üncü yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
16.-
Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgünün, Bilkent Şehir Hastanesine
taşınma süreci tamamlanan Ankara Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesinin tarihî binasının sağlık
müzesi olarak değerlendirilmesini arzu ettiğine ilişkin
açıklaması
17.-
Kahramanmaraş Milletvekili Habibe Öçalın, 27 Mayıs darbesinin
59uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması
18.-
Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, Hatayspor-Adana Demirspor
maçında çıkan olaylara, sağlık personeli alımına
KPSSye ek olarak mülakat uygulaması getirilmesinin kabul edilemez
olduğuna ilişkin açıklaması
19.-
Ankara Milletvekili Nihat Yeşilin, Ankara Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesinin Bilkent Şehir Hastanesine
taşınması nedeniyle vatandaşların
yaşayacağı mağduriyete ilişkin açıklaması
20.-
Çorum Milletvekili Erol Kavuncunun, 27 Mayıs darbesinin 59uncu yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
21.-
Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzelin, sağlık personeli
alımına KPSSye ek olarak mülakat uygulaması getirilmesinin
torpilin ve kayırmacılığın önünü açacağına
ilişkin açıklaması
22.-
Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın, 27 Mayıs darbesinin 59uncu
yıl dönümü vesilesiyle merhum Başbakan Adnan Menderese ve
bakanları Hasan Polatkan ile Fatin Rüştü Zorluya, ölümünün 39uncu
yıl dönümünde dönemin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazaka,
Yeşilçamın usta oyuncusu Eşref Kolçaka Allahtan rahmet
dilediğine, Gazeteci Sabahattin Önkibara yapılan
saldırıyı şiddetle kınadığına,
Hükûmetin kamuda lüks harcamalara ve israfa devam ettiğine ilişkin
açıklaması
23.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Fırat Kalkanı
Harekâtında yaralanarak şehit olan Piyade Uzman Onbaşı
Yaşar Yıldırıma, İstanbul ili Kadıköy ilçesinde
meydana gelen yangında ölenlere, 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma
Günü vesilesiyle başta Başbuğ Alparslan Türkeş olmak üzere
dönemin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazaka ve vatan için şehadete
yürüyen Ruhi Kılıçkırandan Fırat Yılmaz
Çakıroğluna kadar tüm şehitlere Allahtan rahmet dilediklerine,
MHPnin Cumhur İttifakıyla birlikte 31 Mart yerel seçimlerinden
büyük başarıyla çıktığına ilişkin
açıklaması
24.-
İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, demokratik siyasetten
yana olanların her zaman askerî ve sivil darbelerin
karşısında yer almaya devam edeceğine, 27 Mayıs
sonrasının en önemli simgelerinden olan Yassıadanın beton
yığınına dönüştürüldüğüne, gazetecilere yönelik
saldırıların engellenmesi gerektiğine ve Dersimli Seyit
Rızanın idam sehpasındaki son sözlerine ilişkin
açıklaması
25.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Fırat Kalkanı Harekâtında
yaralanarak şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Yaşar
Yıldırıma Allahtan rahmet dilediğine, Konya ili
Doğanhisar Belediye Başkanı İhsan Öztoklunun
bıçaklı saldırıya uğrayarak hayatını
kaybettiğine, siyasilere karşı girişilen şiddeti,
cinayetleri kınadıklarına ve önlenebilmesi için Parlamentonun
inisiyatif alması gerektiğine, 27 Mayıs dönemin Gümrük ve Tekel
Bakanı Gün Sazakı ölümünün 39uncu yıl dönümünde rahmetle
andıklarına, 27 Mayıs darbesinin 59uncu yıl dönümüne,
YSKnin aldığı kararla 6 Mayıs 2019 tarihinin darbeler
tarihine yerel seçim darbesi olarak geçtiğine ve 31 Mart yerel
seçimlerinde MHPnin aldığı oy oranına ilişkin
açıklaması
26.-
Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, 27 Mayıs darbesinin 59uncu
yıl dönümüne, 15 Temmuz iradesinin milletin birlik ve beraberliğinin
teminatı olduğuna, vesayetçi yargı ve bürokrasi ile demokratik
yargı ve bürokrasinin ne anlama geldiğine, 27 Mayıs dönemin
Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazaka ölümünün 39uncu yıl dönümünde,
sanatçı Eşref Kolçaka ve Fırat Kalkanı Harekâtında
yaralanarak şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Yaşar
Yıldırıma Allahtan rahmet dilediğine, Gazeteci Sabahattin
Önkibara yapılan saldırıyı kınadığına
ilişkin açıklaması
27.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, 31 Martta Milliyetçi Hareket
Partisinin il genel meclisi seçimlerinde aldığı oy oranına
ilişkin açıklaması
28.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Sakarya Milletvekili Muhammed Levent
Bülbülün yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
29.-
Van Milletvekili İrfan Kartalın, 27 Mayıs darbesinin 59uncu
yıl dönümü vesilesiyle 27 Mayıs mağduru olarak yaşananlara
ilişkin açıklaması
30.-
Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filizin, 27 Mayıs dönemin Gümrük
ve Tekel Bakanı Gün Sazakı ölümünün 39uncu yıl dönümünde
rahmetle andığına, Spor Toto 1. Lig play-off final maçında
Gazişehir Gaziantep takımına başarılar dilediğine
ilişkin açıklaması
31.-
Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Hatay Milletvekili Serkan
Topalın İYİ PARTİ grup önerisi üzerinde CHP Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
32.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Denizli Milletvekili Cahit Özkanın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
Tezkereler
1.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Azerbaycan
Cumhuriyeti Millî Meclisi Başkan Yardımcısı Bahar
Muradovanın vaki davetine icabetle 12 Haziran 2019 tarihinde
Azerbaycanın başkenti Baküde gerçekleştirilecek olan Bakü
Bölgesel İşbirliği ve Güvenlik Konferansına
katılması hususu Genel Kurulun 16 Mayıs 2019 tarihli ve 79uncu
Birleşiminde kabul edilen TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç
Başkanlığında bir heyeti oluşturmak üzere siyasi parti
gruplarının bildirmiş olduğu isimlere ilişkin
tezkeresi (3/762)
2.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, 4-5
Haziran 2019 tarihlerinde Polonyanın başkenti Varşovada
düzenlenecek olan Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri Parlamento
Başkanları 4üncü Toplantısına katılması hususu
Genel Kurulun 15 Mayıs 2019 tarihli ve 78inci Birleşiminde kabul
edilen TBMM Başkan Vekili Levent Gök Başkanlığında bir
heyeti oluşturmak üzere siyasi parti gruplarının bildirmiş
olduğu isimlere ilişkin tezkeresi (3/763)
VII.-
ÖNERİLER
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.-
İYİ PARTİ Grubunun, 14/5/2019 tarihinde Adana Milletvekili
İsmail Koncuk ve 19 milletvekili tarafından, 2012 KPSS
sınavına ilişkin eski ÖSYM Başkanının ifadesinde
bahsettiği bazı hususların araştırılması
amacıyla verilmiş olan (10/1204) esas numaralı Meclis
Araştırması Önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 27
Mayıs 2019 Pazartesi günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
VIII.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Mersin Milletvekili Alpay Antmenin, Türk
Hava Yollarının 2010-2019 yılları arasındaki
sponsorluk işlemlerine ilişkin Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktaya sorusu ve Ulaştırma ve
Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhanın cevabı (7/10248)
2.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, 2017-2019 yılları arasında
Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların dekorasyon,
tadilat, restorasyon ve iyileştirme işleri için yapılan
ödemelere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmezin
cevabı (7/10317)
3.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, 2017-2019 yılları arasında
Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlarda yapılan
temsil ve ağırlama harcamalarına ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmezin cevabı (7/10318)
4.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, 2017-2019 yılları arasında
Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların dekorasyon,
tadilat, restorasyon ve iyileştirme işleri için yapılan
ödemelere ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Mehmet Cahit Turhanın cevabı (7/10422)
5.-
Denizli Milletvekili Gülizar Biçer
Karacanın, orman vasfını yitirdiği gerekçesiyle imara
açılan orman alanlarına ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/10460)
6.-
İzmir Milletvekili Murat
Bakanın, İzmirin Karaburun ilçesinde tarım
alanlarının korunmasına yönelik çalışmalara
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurumun
cevabı (7/10468)
7.-
İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın, hizmetli kadrosundaki personele verilen iş
kıyafetlerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiçin cevabı (7/11820)
8.-
Konya Milletvekili Fahrettin
Yokuşun, Stratejik Plan çalışmalarına ilişkin sorusu
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiçin
cevabı (7/11821)
27 Mayıs 2019 Pazartesi
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Şeyhmus
DİNÇEL (Mardin)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
83üncü Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, Tunceli
Belediyesinin tabelasına Dersim Belediyesi ibaresinin
yazılması kararı hakkında söz isteyen Afyonkarahisar Milletvekili
Mehmet Taytaka aittir.
Buyurun Sayın Taytak. (MHP
sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet
Taytak'ın, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet
Maçoğlunun belediye tabelasında yer alan Tunceli isminin Dersim
olarak değiştirilmesi kararına ilişkin gündem
dışı konuşması
MEHMET TAYTAK (Afyonkarahisar) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Tuncelinin TKPli Belediye Başkanı Fatih
Mehmet Maçoğlunun Tunceli Belediyesinin adını Dersim olarak
değiştirme kararı üzerine söz almış
bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Popülizme yenik düşerek bazı çevrelere
şirin gözükmek için geçmişi karıştırmaya
çalışanların sonu, geçmişte dedelerinin başına
gelenlerden çok farklı olmayacaktır. Kendi hayal âleminde Türk
devletine başkaldırdığını düşünenlere er ya
da geç devletin tunç eli tanıtılacaktır. O dönemde cumhuriyetin
demokratik, aydınlık ve millî bakış açısına kör
taklidi yaparak, kendi feodal yapılarını devam ettirebilmek için
İngilizlere ve Fransızlara aman dileyerek, el etek öperek isyan
başlatanlar karakollarımızı basmışlardır,
askerlerimizi şehit etmişlerdir, köprüleri
yıkmışlardır, devletimize
başkaldırmışlardır ama başaramayınca,
haince, İngilizlere mektup yazmış, Suriyede Fransızlara
sığınmak zorunda kalmışlardır. Hâl böyleyken
Seyit Rızayı masum göstermeye çalışanlar kimlerdir? Eli
kanlı terör örgütü PKK, onun gizli ortakları ve siyasi
temsilcileridir. Bunların bu çabaları bizi hiç
şaşırtmamaktadır. Karakol basmayı, köprüleri
yıkmayı, okulları yakmayı, askerlerimizi şehit etmeyi
nereden öğrendikleri bellidir. Emperyalizmin uşağı olmayı,
dedeleri gibi onlar da gayet iyi bilirler.
Bizim
şaşırdığımız esas mesele de Atatürkün
kurduğu Cumhuriyet Halk Partisinin bu konu kapsamında sessiz
kalışıdır. CHP seçimlerde ittifak yaptığı
HDPyi küstürmekten mi korkuyor? Ne Dersimi kardeşim? Burası
Tuncelidir. diye niye söyleyemiyorsunuz? Neden sessiz kalıyorsunuz?
Bunun cevabı bellidir. PKKnın seçimlerde verdiği desteği
kaybetmekten korktukları kesindir ve ortadadır. Milletimiz bu riyakâr
duruşu çok şükür ki görmektedir. Onlar ne kadar susarlarsa sussunlar,
biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak susmayacağız. Liderimiz Devlet
Bahçeli Beyin ifade ettiği gibi "Tunceli ifadesinin yerine Dersim
yazılmasıyla ilgili karar yok hükmündedir;
ayaklarımızın altındadır, gereği de mutlaka
yapılmalıdır. Türkiye'de resmî olarak Dersim ismiyle
anılan bir vilayet yoktur ve olmayacaktır. Ne yapacağız?
Seçildi diyerek komünist şarlatanlığa göz mü
yumacağız?
Hem Atatürk edebiyatı yapacaksınız
hem de Tuncelide İl Başkanınız, Seyit Rıza'yı
anma programı düzenleyecek. Soruyorum sizlere: Bu nasıl bir siyaset
şeklidir? Mustafa Kemal'in Tunceli dediğine kimse Dersim diyemez.
CHP ikiyüzlü siyaseti bir an önce
bırakmalıdır. Devekuşu misali kafalarını kuma
gömüp, Şu tartışmanın, şimdi zamanı mı?
diye hayıflanıp, konunun bir an önce kapanmasını bekleyen
bir hâle düştüler. İnanın, yazık.
Batılı emperyalist güçlere karşı
kanımızla canımızla, ağır bedeller ödeyerek bu
kutlu vatanda kurduğumuz ve bin yıllık geleneklerimizle
yaşattığımız Türkiye Cumhuriyeti devletine, kurucu
değerlerine ve hukukuna herkes saygı duymak zorundadır.
SERKAN TOPAL (Hatay) Sayın Vekilim, size
yazılan metni okuyamıyorsunuz!
MEHMET TAYTAK (Devamla) Dinle, dinle!
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Saygısızlık yapma, yaptığın
saygısızlık şu anda.
SERKAN TOPAL (Hatay) Daha yazılanları
okuyamıyorsunuz!
MEHMET TAYTAK (Devamla) Niye rahatsız oldun
bu kadar?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Devam edin Sayın Hatibim,
devam edin.
BAŞKAN Genel Kurula hitap edin.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Genel Kurula
hitap edin, Genel Kurula.
MEHMET TAYTAK (Devamla) Müdahale etmesin oradan!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Siz devam edin.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Genel Kurula hitap etsene
sen!
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri)
Bağırma, bağırma!
ÖZKAN YALIM (Uşak) Bağırırsam
ne olur!
MEHMET TAYTAK (Devamla) Çok partili seçimler
yoluyla ortaya çıkan seçmen iradesinin istismarı ve karanlık
zihinlerinde sözde başkaldırı olan bir karara şiddetle
karşı olduğumuzu, buna müsaade etmeyeceğimizi büyük Türk
milleti önünde bir kez daha ilan ediyoruz. Komünizm adı altında
feodalizmi savunan bir şahsın Türk milleti önünde maskesi
düşmüş, arka planda tasarlanan hain ve kirli plan ortaya
çıkmıştır.
Burası Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Belediye
başkanlığı makamı da diğer tüm makamlar da Türk
devletine meydan okuma makamı değildir, olamayacaktır da.
Millete şirin gözükmek için bedava buğday, organik nohut diye yola
çıkanlar devletin vilayetinin ismini değiştiremeyeceklerdir. Ana
dilimiz olan Türkçenin yanında başka dillerde yazışmalar
yapmaya kalkanlar, yukarıda belirttiğimiz gibi, devletin tunç elini
bir an evvel görmelidirler. Herkesin haddini bilmesi ve Türkiye Cumhuriyetinin
kanunlarına uyması gerektiğini ifade ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son
verirken yüce heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, uygun
görürseniz kısa bir açıklama
BAŞKAN Gündem dışı
konuşmaları bitirelim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, doğrudan
grubumuza sataşma olduğu için, zaten hatibin de muradı oydu, siz
bilirsiniz.
BAŞKAN Yani Cumhuriyet Halk Partisiyle
ilgili
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Peki efendim, öyle takdir
ediyorsanız cevap vermeyeceğim.
BAŞKAN Özgür Bey, çok teşekkür ederim.
Gündem dışı ikinci söz
Yalovanın sorunları hakkında söz isteyen Yalova Milletvekili
Özcan Özele aittir.
Buyurun Sayın Özel. (CHP sıralarından
alkışlar)
2.- Yalova Milletvekili Özcan Özel'in, Yalova ilinin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
ÖZCAN ÖZEL (Yalova) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Yalovanın sorunları hakkında gündem
dışı söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Yalova, Türkiye'nin en büyük illeri arasında
yer alan İstanbul, Kocaeli ve Bursaya komşu olan, Mustafa Kemal
Atatürkün Benim kentim. dediği, ömrünün 311 gününü geçirdiği,
önemli kararlarını aldığı yerdir. Bu yönüyle Yalova,
cumhuriyetimizin yazlık başkentidir. Yalova, nüfus
artışı ve nüfus yoğunluğu Türkiye
ortalamasının üzerinde olan, buna bağlı olarak kamu
hizmetlerinde sorunları artan illerimizden birisidir.
Yalovanın öncelikli sorunlarından bir
tanesi hastane sorunudur. Beş yıl önce Başbakan olduğu
dönemde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Yalovaya 400
yataklı bir hastane sözü verilmiş, ondan sonra Yalovaya kim geldiyse
400 yataklı hastane sözünü müjde diyerek tekrarlamıştır.
Aradan beş yıl geçmiş olmasına rağmen, hastane inşaatına
hâlâ başlanmamıştır. Yalovada hastanenin
yapılacağı yer bellidir. Hastanenin yapılacağı
yere hastane tabelasını astılar ama hastane hâlâ
yapılamadı. Yani hastanenin sözü var, vaadi var, tabelası var,
hastası var; kendisi yok. Çeşitli tarihler açıklandı,
Şu tarihte ihalesi yapılacak, temeli atılacak. gibi sözler
söylendi ama şu ana kadar bir gelişme olmadı. Bu konuda
verdiğim soru önergesine ise Sağlık Bakanı
yaklaşık sekiz aydır cevap vermemiştir.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre
doktor başına düşen kişi sayısı Türkiye
ortalaması 539 iken Yalovada bu oran 654tür. Hemşire
sayısında da durum aynıdır, Türkiye ortalaması 486,
Yalovada bu sayı 571dir. Sağlık kurumlarında yatak
sayısı Türkiye ortalaması 358 iken Yalovada bu sayı
442dir. Yine TÜİKin Ölüm Nedeni İstatistiklerine göre Yalovada 5
kişiden 1i kanserden yaşamını yitirmektedir, Türkiye
ortalaması 8 kişide 1dir. Her 5 kişiden 1inin kanserden vefat
ettiği bir kentte hastaların sağlık hizmeti almak için
Bursaya, İstanbula, İzmite gitmek zorunda kalmaları söz
verdikleri hastaneyi beş yıldır yapmayanların
ayıbıdır.
Yalovaya hastane sözü, tekrarlanan Yalova
seçiminden önce verilmiştir ve beş yıldır bu söz yerine
getirilmemiştir. Şimdi, 23 Haziranda İstanbulda, 2014
yılında Yalovada olduğu gibi, YSKnin haksız, hukuksuz
kararıyla seçim tekrarı yapılacak. Vaatler havada uçuşuyor.
Ekrem başkanın vaatlerini kendi vaatlerinizmiş gibi
kabulleniyorsunuz, sahipleniyorsunuz. Biz, Yalovada bu süreci
yaşadık vaatlerinizin hiçbirisini yerine getirmediniz.
İstanbullu seçmenlerimize de Yalovada yaşananları dikkate
alarak oy kullanmalarını öneriyorum.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
göç alan bir il olarak işsizlik oranı Yalovada Türkiye
ortalamasının üzerindedir. İşsizlik AKP döneminde tüm
zamanların rekorunu kırmış, en yüksek işsizlik
oranı yaşanmıştır. Yalova da bunlardan nasibini
almış, gençlerimiz işsizliğe, umutsuzluğa,
çaresizliğe itilmiştir. Yalovada kurulu bulunan 750 kişinin
çalıştığı tekstil fabrikası Bilecike
taşınmıştır.
Bir diğer konu, Yalovada üniversite
öğrencilerimizin yurt sorunu devam etmektedir. Üniversiteye devam eden
öğrencilerimizin yurt taleplerinin karşılanması devletin
asli görevidir. Yükseköğretimde şu anda -açıköğretim hariç-
öğrenci sayımız 3 milyon 900 bindir. Buna karşın Kredi
ve Yurtlar Kurumunun toplam yatak kapasitesi 667 bindir yani her altı
öğrenciden 1isi KYK yurtlarından yararlanabilmektedir. Bu rakam
Yalovada daha düşüktür. Yalovada 14 bin öğrencimiz varken KYK
yurtlarının kapasitesi 1.380dir.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
Yalova-Çınarcık-Armutlu yolu henüz bitirilememiştir. Yine
aynı şekilde 28/3/2017 tarihinde ihalesi, 20/6/2017 tarihinde ise yer
teslimi yapılarak dört yüz seksen günde tamamlanacağı hedeflenen
Yalova, Altınova, Karadere ve Kınalı barajları, içme suyu
tesisleri ve sulamaları planlama, mühendislik hizmetleri işi hâlâ
bitirilememiştir.
Yalova, çiçekliğin de ilk yeşerdiği,
bu konuda çok ciddi katkıları olan önemli bir üretim merkezimizdir.
Yalovada tarıma dayalı çiçekçilik ihtisas organize sanayi bölgesinin
faaliyete geçememesinin nedeni hazine arazilerinin rayiç bedellerinin yüksek
olmasıdır.
Yine aynı şekilde Akdere
barajının yapımına dahi
başlanamamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın
Milletvekilim.
ÖZCAN ÖZEL (Devamla) Bitiriyorum Sayın
Başkanım.
Hazine arazilerini üretimi desteklemeye yönelik
kullanılması için daha düşük ve sembolik bedellerle Yalovadaki
çiçekçilerimize verilmesi gerekmektedir. Türkiye ağaç ithal eden, çiçek
ithal eden bir ülke olmaktan çıkmalıdır. Hastane başta
olmak üzere Yalovanın acil ve önemli sorunlarının çözümü için
Hükûmeti sorumluluğunun gereğini yerine getirmeye
çağırıyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı üçüncü söz,
Uşak ilinin tarihî ve turistik değerleriyle ilgili söz isteyen
Uşak Milletvekili İsmail Güneşe aittir.
Buyurun Sayın Güneş. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
3.- Uşak Milletvekili İsmail
Güneş'in, Uşak ilinin tarihî ve turistik değerlerine
ilişkin gündem dışı konuşması
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Sayın
Başkan, değerli milletvekillerim; Uşak ilimizin tarihî ve
turistik değerleri hakkında şahsım adına söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetimizi ve aziz milletimizi
saygıyla selamlıyorum.
Bugün 27 Mayıs, ülkemizin demokrasi tarihi
açısından kara bir gün. Bundan tam elli dokuz yıl önce
antidemokratik olarak yapılmış 1960 darbesini nefretle
kınıyorum. Bu yolda şehit edilen dönemin Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı Adnan Menderesi, Bakanlarımız Hasan Polatkan ve
Fatin Rüştü Zorluyu rahmetle ve minnetle anıyorum.
Değerli milletvekilleri, Ege Bölgesinde
bulunan Uşak ilimiz 1953 yılında Kütahyadan ayrılarak il
olmuştur. Uşak şehri, aşıklar şehri olarak
anıldığı gibi aynı zamanda ilk paranın
kullanıldığı, ilk voleybolun oynandığı, ilk
elektriğin kullanıldığı, Türkiye Cumhuriyeti
devletinde ilk şeker fabrikasının yapıldığı
ve ilk kadın atlı cirit kulübünün kurulduğu ilkler şehri
olarak da anılmaktadır.
Uşak ilimiz geçmişte pek çok medeniyete ev
sahipliği yapmıştır, tarihi milattan önce 200 bin
yılına dayanmaktadır. Uşak ilimizde milattan önce 2000 ile
1200 yılları arasında Hititler, yine milattan önce 700
yıllarında Frigyalılar, yine milattan önce 700-400
yılları arasında Lidyalılar, daha sonra Persler, Makedonlar
yani İskender İmparatorluğu, daha sonra Roma
İmparatorluğu ve 1071 yılında Malazgirt
Savaşıyla beraber Türklerin Anadoluya girmesiyle birlikte Selçuklu
İmparatorluğu, Germiyan Beyliği ve Osmanlı
İmparatorluğuna ev sahipliği yapmıştır.
Milattan önce 560lı yıllarda tahta geçen
Lidya Kralı Kroisos zenginliği ve hazineleriyle ünlüdür. Uşak
ili Güre köyü civarında o döneme ait pek çok tümülüs bulunmaktadır.
Bu tümülüslerdeki hazineler ilk defa 1965 yılında köylüler
tarafından çıkarılır ve Hazine kaçakçılarına
satılır. Amerikaya kaçırılan tarihî eserler 1985 ve 1993
yılları arasında New York Metropolitan Müzesinde
sergilenmiştir, Türkiyenin girişimleriyle 1993 yılında
Ankaraya getirilmiş, 1996 yılında Ankarada sergilenmiş,
daha sonra Uşak Arkeoloji Müzesine teslim edilmiştir. Bu tarihî
eserlerden Karun hazinelerinden en önemlisi Kanatlı Denizatı
Broşu 2005 yılında Uşak Arkeoloji Müzesinde yine sahtesiyle
değiştirilmiş, 2013 yılında Almanyada olduğu
tespit edilmiş ve Türkiyeye teslim edilmiştir. Hükûmetlerimiz
döneminde başlatılan ve 2018 yılında bitirilmiş olan
yeni Uşak Arkeoloji Müzesinde Karun hazinelerine ait 363 parça eser
sergilenmektedir. Bunun yanında müzemizde Paleolitik, Tunç, Frig, Lidya,
Helenistik ve Roma dönemine ait pek çok eser sergilenmektedir.
Yine, milattan önce 3üncü yüzyılda Makedonlar
tarafından Uşak ilimiz Ulubey ilçemiz Sülümenli köyü civarında
kurulan, üç tarafı derin vadilerle çevrili, sadece kuzeyden girişi
bulunan Blaundos Antik Kenti açık hava müzesi olup mutlaka görülmesi
gereken yerlerdendir. Blaundos Antik Kentinde 2018 yılında kazı
çalışmaları başlamıştır. Burada stadyum,
tiyatro, su kemerleri, İyon düzeninde tapınaklar bulunmaktadır.
Ayrıca Roma dönemine ait pek çok eser bulunmaktadır.
Uşak ilimizde görülmesi gereken tarihî ve doğal
güzelliklerden bir tanesi de Ulubey Kanyonlarıdır. Ulubey
Kanyonları ABDdeki Arizona Kanyonlarından sonra 72 kilometrelik
uzunluğuyla dünyanın 2nci en büyük kanyonudur. Ulubey
Kanyonlarının derinliği 50 ile 170 metre arasında
değişmektedir. Ayrıca Kanyon içinde Montanizm
tarikatının merkezi olarak bilinen Pepuza Antik Kenti de yer
almaktadır. Ulubey Kanyonlarıyla bağlantısı olan
Clandras Su Kemeri Helenistik mimari özellikleri göstermekte olup 24 metre
yükseklikte bulunan su kemeri ve buradan akan su gerçekten görülmeye değer
bir tarihî eserdir.
Yine, Romalılar döneminden kalma ve piskoposluk
merkezi olan Sebaste Antik Kenti, yine ilk voleybolun oynandığı
Akmonia Antik Kenti Uşak ilimizde yer almaktadır.
Uşakta görülmesi gereken eserlerden bir tanesi
de dünyaca ünlü ve 16ncı yüzyılda Avrupa saraylarını
süsleyen Uşak halılarıdır. Uşak halıları,
günümüzde yine Uşak Belediyemiz ve il özel idaremizin
katkılarıyla hâlâ dokunmaya devam edilmektedir. Uşak
halıları has yünden olup madalyon ve yıldız motifleri
oldukça meşhurdur.
Yine, Eşme ilçemizde kök boyasıyla
boyanan, saf yünden üretilen, Eşmeli kadınlarımızın
ruhunun güzelliklerini ilmek ilmek dokuduğu Eşme kilimleri oldukça
meşhurdur ve Eşme ilçemizde kilim ve turizm festivali
düzenlenmektedir.
Yine, yakın tarihimiz açısından çok
önemli olan Yunan Kuvvetleri Başkomutanı General Trikopis'in esir
edildiği
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayın Sayın
Milletvekili.
İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) -
ve
Atatürk'ün huzuruna çıkarıldığı Osmanlı
yapısı bina 1 Eylül 1978 tarihinde Atatürk ve Etnografya Müzesi ilan
edilmiştir. Atatürkün karargâh olarak kullandığı bu binada
o gün kullanılan eşyalar sergilenmektedir. Ayrıca Uşak
ilimizde Kent Müzesi mevcuttur.
Uşak'ta görülmesi gereken tarihî ve turistik
yerler arasında Burma Cami, Ulu Cami, Bedesten, Paşa Hanı,
Taşyaran Vadisi ve Hamamboğazı gibi pek çok güzellikler
bulunmaktadır.
Tarhanasıyla, keşkeğiyle, katmeriyle,
alacatenesiyle, döndürme böreğiyle, demir tatlısıyla,
topalağıyla, cendere tatlısı ile
Uşakımızın yöresel yemeklerini yemek için tüm
vatandaşlarımızı Uşakımıza beklerim.
Yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Özgür Bey, söz istemiştiniz.
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in,
Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytakın yaptığı gündem
dışı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
teşekkür ederim.
Öncelikle, pazartesinden başladık; iyi,
başarılı, verimli bir yasama haftası olmasını
ümit ediyoruz.
Tabii, biraz önce değerli hatibi kürsüde
dinledik; amacı doğrudan Cumhuriyet Halk Partisine sataşmak,
provoke etmek, Cumhuriyet Halk Partisine edeceği hakaretlerle o siyaset
düzeyine Cumhuriyet Halk Partisini çekmek isteyen bir dili dinledik. CHP, o
düzeye inemez, inse çıkarken vurgun yer. Öncelikle bunu söylemek isterim.
Bugün bir terör örgütünün ismini burada anan birisi
şunu bilmelidir: Terörle mücadelenin altın kuralı terör
örgütlerinin ismini ağza almamaktır sözde terör örgütü sözde
temsilcisi deriz ki onlarda olmayan bir gücü onlara vermiş
olmayalım. Hele hele siz bulunduğunuz siyasi partinin ana siyaset
ekseni milliyetçilikken, bir terör örgütünü ülkenin en büyük metropolünün seçim
sonucunu belirleyebilecek güçte gösterirseniz o da sizin siyasetiniz, gerçekten
şaşılacak bir şey. Burada her partide özellikle güvenlik
bürokrasisinden, kamu yönetiminden gelen çok sayıda milletvekilimizin de
olduğunu biliyoruz, terör örgütleri bir eylem yaparlarsa zaten
adlarından söz ettirmek için yaparlar. Terör örgütlerinin adından bu
kadar kolay söz etmek ucuz, basit, faydasız, bu çatının
altına yakışmaz bir siyasettir. Cumhuriyet Halk Partisini
çekmeye çalıştığı tartışmanın içine
Cumhuriyet Halk Partisi öyle kaçmaz. Geçtiğimiz dönem sayısında
yanılabilirim- iki ya da üç kez, 1937 Mart ayında başlayan
Dersim isyanı diye ifade edilen Tuncelide yaşanan olaylar.
olarak ifade edilen süreçle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi grup önerileri verdi
iktidar partisinin çoğunluk oyuyla reddedilen.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Meclis
araştırsın bunu; tarihten husumet çıkarmayalım,
oturalım, hep birlikte yanlışlar yapıldıysa
yanlışları, doğrular yapıldıysa
doğruları araştıralım ama bu çatı bu işe el
koysun. dedik bu kadar açık yüreklilikle. O dönemde bu
araştırma önergelerimize iktidar partisi tek başına
hayır oyu veriyordu, bugün kendi seçim beyannamesinde emeklilikte yaşa
takılanlar olup ona hayır oyu verenleri, af olup da unutanları,
dün hakaret ettiklerine bugün rahatlıkla iltifat ettiklerini, TCde,
andımızda karşı kutuplarda olup da ittifakında sorun
olmayanları gördükçe bizi tutarlı siyasete davet edenlerden ibret
almaktan başka bir şey kalmıyor bize.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Yerinizden, buyurun Levent Bey.
2.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül'ün,
Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; kıymetli CHP Grup Başkan
Vekili gündem dışı söz almış olan milletvekilimizin
konuşmasıyla ilgili birtakım cevaplar vermekle birlikte,
asıl, milletvekilimizin merak ettiği, partimizin merak ettiği
meseleyle ilgili en ufak bir cevabı, doyurucu, tatmin edici bir
beyanı olmamıştır. O da; Tunceli Belediyesine Dersim
levhasını takmak isteyen o Belediye Meclisine, Belediye
Başkanına karşı, bunun hukuka
aykırılığının ve 1935 yılında
çıkmış olan Tunceli Kanununa açıkça muhalefet
olduğunun, büyük bir yetki gaspı olduğunun, belediye
meclislerinin bu şekilde bir karar veremeyeceğinin açık
olduğu bir durumda, ne siyasi açıdan ne tarihî açıdan ne hukuki
açıdan en ufak bir beyanatta bulunmamayı hayretle
karşılıyoruz. Bu, herhâlde, daha önce -Sayın Özgür Özel
yoktu, Engin Altay Bey vardı grup başkan vekilliğinde- bu
tartışma olmuştu, bir asimilasyon tartışması
üzerinden gitmişti. Bu, CHPnin Seyit Rıza ile Mustafa Kemal Atatürk
arasındaki seçimi konusundaki netlikle çözülebilecek bir meseledir. CHP o
netlikten son derece uzaktır bugün. Bunu netleştirmekle alakalı
yapacakları çalışmalar çok fazladır. Bunun yerine,
Milliyetçi Hareket Partisinin kendi siyasetini, Milliyetçi Hareket Partisinin
geçmişten bugüne uygulamış olduğu siyaseti sorgulamak
noktasına girmesi de ayrıca sıkıntılı bir
tutumdur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayın Sayın Bülbül.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Şimdi bunu
kabul etmemiz nasıl mümkün olsun? Terör örgütünün belirleyici
olduğunu ifade etmek, terör örgütüne imkân tanımak, onun
ekmeğine yağ sürmek olarak ifade ediyorlar. Bizim böyle bir
anlayışa sahip olmamız mümkün değildir. Terörle
hayatının her döneminde en şiddetli şekilde mücadele
etmiş, Terörle asla müzakere edilmez mücadele edilir. diyen bir siyasi
parti, bugün de terörle mücadelenin en şiddetli şekilde
yapıldığı bir dönemde, çok tabii bir şekilde terörle
mücadelenin yanında saf tutuyorsa, onun karşısında terörle
mücadele etmek yerine terör yuvalarını, terör örgütlerini terör
örgütü olarak tanımlamayan ve Onlara sırtımı
yasladım. diyenlerle beraber olmayı kendine
yakıştıran ve aynı zamanda
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) -
PKKyla beraber
olduğu çok iyi bilinen PYDyi terör örgütü dahi saymayan bir
anlayışın bugün Atatürkün partisinde vücut buluyor olması
Türkiye adına bir kayıptır. Bu kayıptan dolayı -sadece
onlara değil- bu memleketin bir vatandaşı, bir ferdi olarak
bizler de büyük bir üzüntü ve tereddüt yaşamaktayız.
Ayrıca, Milliyetçi Hareket Partisine seviye
göstermek makamında da kendilerinin olamayacağını ifade
etmek istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi elli yıllık siyasi
hayatında her zaman seviyeli, tutarlı ve millî bir
anlayışı her zaman siyasetine hâkim
kılmıştır, bu anlayışla siyasetine de devam
edecektir diyorum.
Saygılar sunuyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Özgür Bey, buyurun.
Toparlayıcı bir konuşma yapın
Özgür Bey.
3.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Efendim, deminki
toparlayıcı konuşmama karşı bu hasmane tutumdan sonra
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Yuh! Hasmane
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) -
herhâlde özveriyi benden
istemeniz hakikaten sizin bana ne kadar güvendiğinizin bir emaresi olsa
gerek ama ben yine de seviyeyi koruyacağım.
Milliyetçi Hareket Partisinin elli, altmış
yıllık seviyesine öyle veya böyle bir şey diyen yok. Siz o
seviyenin neresindesiniz, onu kendi içinizde tartışmanız
lazım, kim o seviyede duruyor, kim nerelere savrulmuş.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Şu Dersime
gel, Dersime. Şu Dersime bir gel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ama şu kadarını
söyleyelim: Aman, aman, aman! Milliyetçi Hareket Partisi Cumhuriyet Halk
Partisine Atatürkçülüğü falan hatırlatıyor, çizgi koyuyor, fark
koyuyor. Kardeşim, bunu söyleyebilmek için önce sen Atatürke zerre
muhabbet besleyen ne ölüme ne dirime gelsin. diyen adamın cenazesine
koşturanlarla ittifak yapmayacaksın. (CHP ve İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) Bunu söylemek için, bunu
söyleyebilmek için sen, Atatürkün bu topraklara, bu çatıya
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sen şu Seyit
Rızayla ilgili ne diyorsun, onu bir anlat. Şu Dersimi bir
anlatın, Dersimi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) -
kazandırmış
olduğu bağımsızlıktan, egemenlikten sonra, onunla
eşit ve koşut olarak parlamenter demokrasi ortada dururken sen
nasıl bir mahkûmiyet, nasıl bir mahcubiyet, nasıl bir tabiiyet
içinde olduğu hâlâ izah edilemeyen bir tutumla 180 derece dönüştürüp
de bugün bizlere söylediğin lafların 10 mislini söyleyenlere
nasıl gittin de yandaş oldun, koltuk değneği oldun, kendi
tabanına onu izah et önce. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kısaca bitireyim
Sayın Başkan, talepleri de var.
BAŞKAN Tabii, buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Her zaman tükenmekte olan
siyasetler yükselmekte olan siyasetlere Acaba neresinden zarar verebilirim?
diye bir paça siyaseti izlerler. Bu konuda çok deneyimli siyasetin çok yetkin
ağızlarını dinliyoruz, o konuda bir şüphe yok. Ama
şöyle bir şeyi de söylemek lazım: Ama birinin paçasına
tutunarak yükselmeye çalışmak ama yükselen bir değerin
paçasından çekmek için bir başka şey
Biz bu
tartışmalar olmasın diye Gelin, bunu bu Meclis
araştırsın
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Karşı mısın değil misin, net söyle ya.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Çünkü işinize
geldiği zaman Tek parti Ce-Ha-Pesi, CHPnin yaptığı
yanlışlar diye yola çıkıp işinize gelmediği
zaman başka şeyi soruyorsunuz ya, gün geliyor başkaları da
bize şey soruyor: Dersimle yüzleştiniz mi, ondan bilmem ne
yaptınız mı? falan. Birlikte iş tuttuklarınız
tam karşı zaviyenizden geliyor. Siz onlara selektör
yaptığınız günlerde de durduğumuz yerde duruyorduk,
yandaş olduğunuz günlerde de durduğumuz yerde duruyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Cumhuriyet Halk Partisinin
Gazi Mustafa Kemal Atatürkün çizgisi, tavrı ve onun ortaya koyduğu
ilkelerle en ufak bir açısı, en ufak bir ters düşüşü bugüne
kadar olmamıştır, bundan sonra da olmaz. Eğer
zamanında vadettiğiniz gibi -buradan gelen sese ilişkin
söylüyorum- ya da bugün elini tutup o gün topa tuttuklarınızın
dediği gibi bazı yerleşim birimlerinin isimlerinin
değişmesi olacaksa kanunla olacak. O olduğu gün kim hangi
tutumunda devam ediyor, kim karşısında yer alıyor, kim
savruluyor, görürüz. Cumhuriyet Halk Partisinin Tuncelimizle de, Dersimle de
hiçbir sorunu yoktur.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) Mesele
anlaşılmıştır, teşekkür ederiz.
BAŞKAN Bir sataşmaya meydan vermeden,
buyurunuz Sayın Bülbül.
4.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül'ün,
Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin tekraren
açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Efendim, Bu
Meclis çatısı altında bu işler
tartışılsın. dedi ya Sayın Özgür Özel, Meclis
çatısı altında bir milletvekiliniz vardı
hatırlarsınız değil mi, Onur Öymen Bey; Mecliste, kürsüde
bir dile getirdi bu Seyit Rızayla, Dersim isyanıyla ilgili
görüşlerini, tam böyle mertçe, namusluca, Atatürkün partisi olan bir
CHPli gibi Seyit Rızaya karşı bir tavır
takındı. O gün, ilk defa CHPden kimden ses çıktı acaba?
Hatırlıyor musunuz? Kim? Sayın Genel Başkanınız
Kemal Kılıçdaroğlu. O gün Sayın Onur Öymene dediklerini hatırlayın
siz. İçinizde millî ve ulusalcı olan ve gerçekten mertçe Atatürkün
yanında yer alanları partinizden temizleyip bugün terör
odaklarıyla hep beraber olmayı kendine uygun görenlerle siyasetinizi
yürütmek, Atatürk posteri ile Apo posterini yan yana koymayı kendinize
uygun görmek noktasındaysanız, size Atatürk adına daha ne
söyleyelim biz. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Ama biz bugün
Milliyetçi Hareket Partisi olarak ilkelerimiz ve inançlarımız
doğrultusunda neyi doğru gördüysek, neyi kabul ediyorsak,
geçmişte neyi söylediysek aynı şeyleri söylüyoruz.
Bugün, millî bir ittifak var, teröre karşı
etkin bir mücadele var. Bu mücadeleyi Adalet ve Kalkınma Partisi ile
Milliyetçi Hareket Partisinin oluşturmuş olduğu Cumhur
İttifakı ruhu büyük bir başarıyla gerçekleştiriyor.
Siz neredesiniz? Siz kimlerle berabersiniz? Türkiye'nin aleyhinde olan bütün
yapılarla bir ve beraber olup, Türkiye'ye vur abalıya deyip,
uluslararası bütün yapıların yanında Türkiye'nin aleyhinde
-özellikle 15 Temmuzdan sonraki tavırlarınız da dikkate
alındığında- her bir faaliyetiniz, her bir siyasi hamleniz
Türkiye'nin millî duruşunun aleyhinde olduğu bir ortamda kalkıp
bunlardan en ufak bir sıkıntı duymazken, yüzünüz en ufak bir
kızarma emaresi göstermezken kalkıp Türkiye'de her türlü bedeli
ödemeye hazır olan bu anlayışa, millî bir anlayışa söz
atmaya sizin ne haddiniz var? (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Buyurun Özgür Bey.
5.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin tekraren
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, pili
bitmişlerin, tükenmişlerin...
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Piliniz bitti,
mahvoldunuz!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ...31 Marttan önce zehirli
dile sarılıp Osmanlı tokadı atacak seçmen." deyip de
seçmenden İstanbulda, Ankarada, İzmirde, Adanada, Hatayda,
Mersinde, Antalyada ve daha nice büyükşehirde demokrasi
tokadını yiyenlerin bağırmaları boşuna
değil.
23 Haziran seçimlerinin...
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Yüzde 53'ü
hatırla, yüzde 53'ü hatırla! Yedin tokadı! Ne değişti
o günden bugüne?
RAFET ZEYBEK (Antalya) Dinle, dinle!
BAŞKAN Grup başkan vekilimizi dinleyelim
arkadaşlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya, sözüne güvenmiyor musun da
bağırarak engel olmaya çalışıyorsun?
Arkadaşlar, grup başkan vekiline müdahale
etmeyin, o da bir grup başkan vekili olarak müdahale etmeden dinlemeyi
öğrenecek.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sen
öğretirsin bize!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Öğrenmiş
görünüyorsun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Ne tokadından
bahsediyorsun!
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yedikleri demokrasi
tokadından sonra talimat nereden geliyorsa hani hepsi, bizimkiler, biz
candan konuşuyoruz da ittifak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ...ortakları camdan konuşuyorlar
ya, oraların kabloları aynı yere bağlı, Efendim,
sakın ha, beka söylemi yok! 31 Marta kadar beka üzerinden namus yemini
edenler 31 Marttan sonra aman yumuşak söylem... 31 Marta kadar illet
deyip, zillet deyip millete lakap takıp, ona bir kulp takıp
kulpundan siyasetin rafına kaldıranlar aldıkları yüzde 7
oyu 18,81 üzerinden...
ERKAN AKÇAY (Manisa) Saçmalıyorsun ya!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ...Atatürke bağlamaya
çalışma çaresizliğini unutmuşlar; bu acz içinde, bu
acınacak durum içinde dönmüşler, Atatürkün partisine Atatürk
üzerinden ayar vermeye... Utanmadan, sıkılmadan Atatürk
düşmanlarının ayağına giden, Atatürkün manevi
kızına ağza alınmayacak hakaret edenlere...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ...burada sahip çıkan
grup başkan vekili...
ERKAN AKÇAY (Manisa) Kim kime sahip
çıkmış? Ayıp ya! Bu kadar saptırılır
mı?
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) En büyük tepkiyi
biz gösterdik.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ...Atatürkün manevi
kızına hakaret edeni hastanede ziyaret edene haddini
bildirdiğimizde dönüp ona sahip çıkan grup başkan vekili, bugün
dönmüş burada Cumhuriyet Halk Partisine Atatürkçülük üzerinden laf
söyleyecek! Bakın, size çok net söyleyelim: O, 18,81 ya,
arttırın onu, 18,87 olsun; Atatürkün de kemiklerini
sızlatmayın, oyunuz da artsın; Atatürkün değil, daha
münasip gördüğünüz birisinin doğum günü olsun, tamam mı?
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan
BAŞKAN Yani herhangi bir sataşmaya
meydan vermeden
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Efendim,
nasıl olmasın? Şimdi bir cevap vermemiz lazım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Nereden nereye getirdi
Başkan, ben nasıl konuştum, o ne yaptı.
6.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül'ün,
Cumhuriyet Halk Partisinin Türkiye'deki terör odaklarına ve terörü
destekleyen yapılara karşı net tavır göstermediği
takdirde Atatürkün partisi olma iddiasını sürdüremeyeceğine
ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Şimdi, Sayın
Başkan, Atatürkün kemiklerini kimin sızlatıp
sızlatmadığını bu millet çok iyi görüyor, çok iyi
biliyor. Sen
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sen değil de
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sizi
kastetmiyorum.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Kastet, bence kastet yani,
niye kastetmiyorsun?
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Siz, Türkiyede
batıda AK PARTİye, MHPye kaybettireceğiz, kürdistanda da biz
kazanacağız. diyenlere kalkıp çıt ses
çıkartamadığınız bir ortamda
Türkiyede
canhıraş bir mücadele veren Türk ordusunun
sınırının ötesinde hayat memat meselesi olan Zeytin
Dalı Harekâtında çıkıp Afrinde şanlı
direnişi kutluyoruz, anıyoruz. diyenlerle spor salonlarında hep
beraber oturup beraber -Engin Altay Bey, HDP kongresinde- slogan
atacaksınız
Sayın Kılıçdaroğlu çıkacak
Türk askeri Afrinin içerisine girmesin. Ne yapsın?
Dışarıda beklesin. Ordu seferde, terör odaklarına
karşı en önemli mücadeleyi verdiğimiz dönemde, Atatürkün
partisi dediklerimiz neredeler? Afrinin içerisine girilmesin. diyen ve Afrinde
o direnişi örgütlediği ifade edilen PKKlılarla beraberler.
Nerede Atatürkün partisi? (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Çıkacaksınız, PYDyi terör örgütü
olarak görmeye dair elimizde yeterli delil yok. diyeceksiniz. Daha fazla ne
delili olacak? Bu milletin kanına giren örgütleri terör örgütü saymayacak
olanların; bu memleketin doğusunu kürdistan olarak ilan edenlere
karşı tek ses çıkartmayan, onlarla beraber kanka olup da gezip
Türkiye'nin geleceğiyle alakalı her meselede Türkiye'nin aleyhine
tavır takınma noktasında olanların Atatürkçülükle
nasıl alakası olabilir? Atatürkün kemiklerini kim
sızlatıyor bu noktada?
Cumhuriyet Halk Partisi bu hususta siyasetine
çekidüzen vermediği takdirde, Türkiye'de terör odaklarına ve
Türkiye'de terörü destekleyen bütün yapılara karşı net bir
tavır göstermediği takdirde Atatürkün partisi olma
iddiasını sürdüremez. Sizin, Atatürke dair devam ettirdiğiniz
ve kabul ettiğiniz bir tek miras var, o da İş Bankası.
BAŞKAN Birleşime beş dakika ara
veriyorum.
Kapanma
Saati: 14.41
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.50
BAŞKAN: Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur),
Şeyhmus DİNÇEL (Mardin)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
83üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Sayın milletvekilleri, şimdi, sisteme
giren ilk on beş milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz
vereceğim. Bu sözlerin ardından sayın grup başkan
vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.
Mazeretini belirten on beşinci sıradaki
arkadaşımız Olcay Kılavuz.
Buyurun Sayın Kılavuz.
7.- Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un,
Fırat Kalkanı Harekâtında şehadet şerbetini içen
Piyade Uzman Onbaşı Yaşar Yıldırıma Allahtan
rahmet dilediğine, atama bekleyen engelli öğretmenlerin
mağduriyetinin giderilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde
Piyade Uzman Onbaşı Yaşar Yıldırım
kardeşimiz şehadet şerbeti içmiştir. Kardeşimizi
rahmetle ve minnetle anıyorum. Büyük Türk milletinin başı
sağ olsun.
Ayrıca, yaklaşık bir buçuk
yıldır atama bekleyen 950 engelli öğretmen adayımız
bulunmaktadır. Engelli öğretmenlerimizin gözü kulağı, Millî
Eğitim Bakanlığından gelecek hayırlı haberdedir.
Engelli öğretmenlerimiz hayatları boyunca önlerine çıkan her
türlü engeli aşarak toplumsal yaşama katılmak, meslek
hayatlarına başlamak için devletimizden bir imkân istemektedir.
Devletimizin öğrencileriyle kavuşmak için sabırsızlanan 950
öğretmen kardeşimizin bu haklı isteklerine kayıtsız
kalmayacağına ve bu konuda gereken adımların bir an önce
atılacağına inanıyor, konuyu dikkatlerinize arz ediyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Atay Uslu Bey
8.- Antalya Milletvekili Atay Uslu'nun, 27
Mayıs darbesinin 59uncu yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
ATAY USLU (Antalya) Bugün Türk demokrasi tarihinin
kara lekelerinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü. Her
darbe katliamdır. Darbeler milletimizin evlatlarını
katlettiği gibi, millet iradesini de katleden organizasyonlardır. 27
Mayısta darbeciler iktidarı silah kullanarak zorbalıkla
devirmişler, ardından sözde Yassıada yargılamalarıyla
Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarını idam
etmişlerdir. Adnan Menderes tek parti dönemi ezanını
kaldırarak ezanımızı aslına çevirmiş, kendini
milletimize ve medeniyetimize adamış bir kahramandır. Biz de
bugün Adnan Menderesin Yeter, söz milletindir. şiarını
Yeter, söz de karar da milletindir. diyerek sürdürüyoruz. Bugün sadece millet
egemenliğinin bu ülkeye istikamet çizmesi ahdimizi tazeliyoruz.
Milletimizin gönlünde şehit sıfatıyla yerini almış
olan Adnan Menderes ve arkadaşlarını saygıyla ve rahmetle
anıyorum.
BAŞKAN Sayın Karayel
9.- Kayseri Milletvekili İsmail Emrah
Karayel'in, 27 Mayıs darbesinin 59uncu yıl dönümüne ve 25 Mayıs
Necip Fazıl Kısaküreke vefatının 36ncı
seneidevriyesinde Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
İSMAİL EMRAH KARAYEL (Kayseri)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün, cumhuriyet tarihimizin ilk darbesi olan 27
Mayıs 1960 darbesinin 59uncu yılı. Türk Silahlı
Kuvvetlerindeki bir grup darbeci subayın ülke yönetimine el
koymasıyla gerçekleşmiş olan bu darbe, tarihe kara bir gün
olarak kazınmıştır. Anayasanın
kaldırıldığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin
feshedildiği, Yassıada duruşmaları neticesinde Başbakan
Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu,
Maliye Bakanı Hasan Polatkanın idam edildiği,
milletvekillerinin mahkûmiyetlerine karar verildiği gündür.
Darbelerin en son örneğini, FETÖcü hainler
tarafından 15 Temmuz darbe girişimi olarak karşımızda
görüyoruz. Tüm darbecileri ve darbeleri lanetliyor, darbe zihniyetini milletin
maşerî vicdanının mahkûm ettiğini ifade etmek istiyorum. Bu
vesileyle demokrasi şehitlerimizle birlikte tüm şehitlerimize ve
bugün vefatının 36ncı seneidevriyesi olan üstat Necip
Fazıl Kısaküreke Allahtan rahmet diliyorum.
BAŞKAN Sayın Topal
10.- Hatay Milletvekili Serkan Topal'ın,
emeklilere ödenen bayram ikramiyelerinin günün şartlarına göre
yeniden düzenlenmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
SERKAN TOPAL (Hatay) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Emeklilere ödenen bin TL bayram ikramiyesiyle geçen
yıl 250 dolar alınıyordu. Bugün ödeme yapılsa bin TL ile
sadece 163 dolar alınabilir. Yani bir yılda ekonomiyi
getirdiğiniz noktayı maalesef hepimiz görüyoruz. Bir yılda bin
TL ikramiyenin değer kaybı 526 TL, yani iki ikramiyenin birisi
enflasyona yenik düştü. Şimdi buradan çağrı yapıyorum:
Emeklilerin ikramiyesini hiç olmazsa enflasyon oranında güncelleyelim.
Yüzde 20 enflasyon diyorsunuz, öyleyse en az 1.200 TLye çıkaralım.
Bu gidişle emeklimiz önümüzdeki yıl bin TLye sadece kolonya ve
şeker alabilecek. Bir an önce bu güncellemeyi yapalım ve bayramda
emeklimiz mağdur olmasın.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Durmuşoğlu
11.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu'nun,
27 Mayıs darbesinin 59uncu yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün, cumhuriyet tarihimizin ilk darbesi olan 27
Mayıs 1960 darbesinin 59uncu yılı. Türkiyeyi baskı
rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü gerekçesiyle Türk
Silahlı Kuvvetlerindeki bir grup subayın ülke yönetimine el
koymasıyla gerçekleşmiş olan bu darbe tarihe kara bir gün olarak
kazınmıştır. Anayasasının kaldırıldığı
ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin feshedildiği, Yassıada duruşmaları
neticesinde Yeter söz milletindir. diyerek iktidarı devraldıktan
sonra Türkiyeye çok büyük hizmetler veren Başbakan merhum Adnan Menderes,
Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı
Hasan Polatkanın idam edildiği, milletvekillerinin müebbet veya
mahkûmiyetlerine karar verildiği, iktidarın gasbedilme günüdür.
Günümüze gelinceye kadar teşebbüste kalan veya
gerçekleşen bazı darbelere maruz kaldık. Bunun en son
örneği, FETÖcü hainler tarafından düzenlenen 15 Temmuz darbe
girişimidir. Milletimiz canından, canından daha çok sevdiği
çocuklarından vazgeçmiş ama vatanına el sürdürmemiştir. Bu
zafer, bu topraklarda Çanakkale ruhunun hâlâ taze olduğunu
göstermiştir.
Demokrasi şehitlerimize ve tüm
şehitlerimize Allahtan rahmet diliyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Yalım
12.- Uşak Milletvekili Özkan
Yalım'ın, ülkemizde yoklama kaçağı veya bakaya durumunda
bulunanların mağduriyetinin giderilebilmesi için Millî Savunma
Bakanından Askeralma Kanunu Teklifinde gerekli değişikliklerin
yapılmasını talep ettiğine ilişkin
açıklaması
ÖZKAN YALIM (Uşak) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Millî Savunma Bakanına seslenmek istiyorum.
Ülkemizde şu anda 460 bin gencimiz ya bakaya
veya yoklama kaçağında. Yeni çıkacak olan askerlik kanununda, bu
hafta görüşecek olduğumuz askerlik kanununda bu 460 bin gencimizin de
bedelliden yararlanması adına gerekli düzenlemenin
yapılmasını talep ediyorum çünkü kanunun komisyonda
görüşüldüğü kadarıyla burada sadece kurayla belirli bir
bölümünün bedelliden yararlanabileceğine değinilmekte ve de
yazılmaktadır. Onun için, buradaki 460 bin gencimizin de bedelliden
yararlanmasıyla ilgili kanunda gerekli değişikliğin
yapılmasını talep ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Şimşek
13.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek'in,
şehit olan hemşehrisi Piyade Uzman Onbaşı Yaşar
Yıldırıma ve polis memuru Merve Ünala Allahtan rahmet
dilediğine, devletin şehit yakınlarına sahip
çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, bugün Mersine 2 şehit
ateşi düştü. Suriye sınırında PKKlı
şerefsizler tarafından ağır yaralanan hemşehrim Mersin
Bozyazıdan Uzman Onbaşı Yaşar Yıldırım ve
Diyarbakırda yaralanan polis memuru Merve Ünal şehit olmuştur.
Bozyazılı ve Mersinli bütün hemşehrilerime
başsağlığı diliyorum, ailelerine sabırlar
diliyorum.
Tabii, şehitlerimiz kadar bugün bizi Mardin
Derikten gelen bir haber derinden üzmüştür. Derikin HDPli Belediye
Başkanı, şehit İdan Dinç ve Nuri Dinçin kardeşi
Mehmet Dinç ve yeğeni Sıddık Dinç ve yine şehit polis
yakını Bayram Dağı önce çöpe sürmüştür belediyede,
daha sonra da bu şehit yakınlarının işine son
vermiştir.
Devletimiz şehitlerimizin yakınlarına
sahip çıkmalıdır. Gereken yapılmalı, şehit
yakınlarının kaderi HDPli bir belediye
başkanının eline bırakılmamalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) -
Sayın İçişleri Bakanımızı ben göreve davet
ediyorum, gereğini yapmasını ve şehit
yakınlarımıza sahip çıkmasını bekliyorum. Bu işlemi
yapanlar hakkında da soruşturma açmasını belirtip
saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Bakbak
14.- Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak'ın, 25
Mayıs Necip Fazıl Kısakürekin vefatının 36ncı
yıl dönümüne ilişkin açıklaması
DERYA BAKBAK (Gaziantep) Değerli milletvekilleri,
fikirleri ve eserleriyle hem bugüne hem yarına ışık olan
üstat Necip Fazıl Kısakürekin bu dünyadan göçüp gidişinin
36ncı yıl dönümüydü. Edebiyat ve fikir dünyamızda derin izler
bırakan, şiirin fikre nasıl istikamet çizebileceğini en iyi
gösteren düşünce adamı Necip Fazılı ölüm yıl
dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum.
Onun en büyük hedefi gençlikti. Bizler de, millî ve
manevi değerlerine sahip çıkan, Necip Fazılın ikliminde
yetişen, medeniyetini idrak eden, öz güvenli, cesur, girişimci, meraklı
bir gençlik arzuluyoruz. Çünkü bu vatanın onların omzunda
yükseleceğini biliyor, geleceğimizi onlara emanet ediyoruz.
Ve son olarak tüm gençlerimizin zihninde,
benliğinde üstat Necip Fazılın şu dizelerinin zuhur
etmesini diliyorum:
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed
bizimdir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Kırcalı
15.- Samsun Milletvekili Orhan Kırcalı'nın,
28 Mayıs Millî Mücadele Döneminin ilk ulusal belgesi olan Havza
Genelgesinin yayımlanmasının 100üncü yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
ORHAN KIRCALI (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Gazi Mustafa Kemal Atatürkün İstanbuldan yola
çıkarak 19 Mayıs 1919da Millî Mücadelemizi
başlattığı Samsunumuza ulaşmasının
ardından 25 Mayıs 1919da Havza ilçemize geçmiştir. Burada Millî
Mücadele Dönemimizin ilk ulusal belgesi olan Havza Genelgesi
yayınlanmıştır. Bu genelge, işgallere karşı
resmî tepki olması sebebiyle büyük bir öneme sahiptir. Genelgeyle
halkın işgallere tepki göstererek millî bilincin
uyandırılması amaçlanmıştır. Böylelikle
kurtuluş mücadelemiz somutlaştırılarak mücadele ruhu ete
kemiğe bürünmüştür.
Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk
ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanımız için mücadele
eden tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyor,
yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum
BAŞKAN Sayın Polat Düzgün
16.- Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgün'ün,
Bilkent Şehir Hastanesine taşınma süreci tamamlanan Ankara
Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tarihî
binasının sağlık müzesi olarak değerlendirilmesini
arzu ettiğine ilişkin açıklaması
ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) Ankara Numune
Eğitim Araştırma Hastanesinin Şehir Hastanesine
taşınma işlemi tamamlandı. 1881 yılında Namazgâh
Tepede Gureba Hastanesi olarak Sultan II. Abdülhamit tarafından hizmete
girmişti. İstiklal Harbinde ağır
yaralılarımız burada tedavi edilmişti. 1924
yılında Ankara Numune Hastanesi adını almıştır.
Çok sayıda nitelikli uzman hekim yetiştiren eğitim yuvası
olup sağlık hizmetinde en önde yer almıştır. Ancak
tıp teknolojisindeki gelişmeler, nitelikli hasta yatağı
ihtiyacı gibi nedenler Numune Hastanesinin bina olarak görevini
tamamlamasını zaruri kılmıştır. Ankara Numune
Hastanesini tarihe emanet ederken gelecek nesillerin unutmaması için
isminin yaşatılarak bu tarihî binanın bir bölümünün
sağlık müzesi olarak değerlendirilmesini arzu ederken Şehir
Hastanesinde hastalarımıza daha kaliteli hizmet verileceğinin
mutluluğunu yaşamaktayım.
Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Öçal
17.- Kahramanmaraş Milletvekili Habibe
Öçal'ın, 27 Mayıs darbesinin 59uncu yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün, milletimizin varlığını
tehdit olarak görenlerin 27 Mayıs darbesinin seneidevriyesidir. Elli dokuz
yıl önce bugün, milletimizin teveccühüyle iktidara gelen Adnan Menderes
Hükûmetine, demokrasi tarihimize kara bir leke olarak iktidardan el çektirilmiştir.
Darbelerin gerekçesi ne olursa olsun, Silahlı Kuvvetler ne etnik saikle ne
ideolojik saikle ne de kişisel hırslarla demokrasi kültürünü asla yok
edemez. Askerin siyasi aktör konumuna getirilmesinin acı tecrübesini 1960,
1971, 28 Şubat postmodern darbesinde ve 27 Nisan e-muhtırasında
gördük. Ama biz 15 Temmuzda milletimizin darbelere karşı olan
ferasetini de gördük. Artık Yassıada yaslı ada olmaktan
çıkmıştır. Okunan her ezanda, başta merhum Adnan
Menderes olmak üzere, aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor,
tüm şehitlerimize rahmet diliyorum.
BAŞKAN Sayın Şevkin
18.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin'in,
Hatayspor-Adana Demirspor maçında çıkan olaylara, sağlık
personeli alımına KPSSye ek olarak mülakat uygulaması
getirilmesinin kabul edilemez olduğuna ilişkin açıklaması
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) Teşekkür
ederim.
Pazar günü Hatayda oynanan Hatayspor-Adana
Demirspor Play-Off Grubu 2nci maçı sonrası stadyum içerisinde ve
çevresinde Adana Demirspor taraftarlarına polis ve özel güvenlik mensupları
tarafından orantısız güç ve şiddet
uygulanmıştır. Minik çocukların dahi gözünün
yaşına bakılmadan biber gazı, plastik mermili şiddet
uygulanmıştır. Sorumluların adalet önünde hesap vermesini
ümit ediyor, geçmiş olsun diliyorum.
Sayın Başkan, daha önce KPSS puanıyla
merkezî atama yoluyla yapılan sağlık personeli alımına
mülakat uygulamasının getirilmesi kabul edilemez. Önce KPSS
puanıyla alım gerçekleştirileceğinin duyurulması, ardından
mülakat sisteminin getirilmesi sağlıkçılara vurulacak büyük bir
darbedir. Daha önce mülakatlarda yaşanan torpiller, kayırmalar,
sınav 1incilerinin düşürüldükleri içler acısı hâli gördük.
Emek vererek hazırlanan ve sınavlarda yüksek puan alan
sağlıkçılarla birlikte tüm atama bekleyenler emeklerinin
karşılığını almalıdır. Sağlık
Bakanı Sayın Fahrettin Kocanın
sağlıkçıların sesine kulak vermesini ümit ediyorum.
BAŞKAN Sayın Yeşil
19.- Ankara Milletvekili Nihat Yeşil'in, Ankara
Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Bilkent Şehir
Hastanesine taşınması nedeniyle vatandaşların
yaşayacağı mağduriyete ilişkin açıklaması
NİHAT YEŞİL (Ankara) Teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
Yüz otuz sekiz yıllık Ankara Eğitim
ve Araştırma Hastanesi kapatıldı. Yüz otuz sekiz yılda
ülkemizin nüfusundan daha fazla sayıda hastayı tedavi eden ve hizmet
veren kurum kapatıldı ve Bilkent Hastanesine taşındı.
Esnafımız çok zor durumda ve oradaki insanların genel
mağduriyetleri göz önünde bulundurulmadan
Numune Hastanesi şehrin
merkezindeydi; vatandaşlarımız Kayaştan, Sincandan,
Keçiörenden, Gölbaşından tek vasıtayla
ulaşabiliyorlardı. Anlaşılan, bu hastaneyi yapmak için
tarihî Ankara Hastanesini kapatmayı göze alanlar, iş
çıkışı hiç Eskişehir yoluna girmemişlerdir. Hastalar
Bilkent Hastanesine nasıl gidecek? Acil hastalar yoğun trafikte hastaneye
nasıl ulaşacak? Vaktinde hastaneye ulaşamadığı
için zarara uğrayan hastaların hesabını kim verecek? Bir
kere daha Ben yaptım, oldu. dediniz ve Ankara hastanelerini bitirdiniz.
Bir kere daha vatandaşı mağdur edip sonunda
Kandırıldık. diyeceksiniz. Bu konunun aciliyetini toplum
huzurunda sunmak istiyoruz.
Sağ olun.
BAŞKAN Sayın Kavuncu
20.- Çorum Milletvekili Erol Kavuncu'nun, 27
Mayıs darbesinin 59uncu yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
EROL KAVUNCU (Çorum) Teşekkür ederim
Başkanım.
Bugün 27 Mayıs, 27 Mayıs 1960 darbecileri
ve yandaşlarının en talihsiz, en karanlık günü. Zira,
bundan elli dokuz yıl önce milletin değerlerine, milletin ikbal ve
istikametine ihanet edildi, darbe yapıldı. Sonrasında düzmece
gerekçelerle milletin adamları Adnan Menderes ve arkadaşları
zulmen idam edilerek şehit edildi. Peki, sonrasında ne oldu?
Darbeciler ve darbeci zihniyet milletin şaşmaz terazisinde
tartıldı, mahkûm edilerek tarihin çöp sepetine atıldı.
Diğer taraftan, demokrasi şehitlerimiz Adnan Menderes ve arkadaşları
aziz milletimizin kalbinde, gönlünde taht kurdu. Adnan Menderes ve
arkadaşlarını şehadetlerinin 58inci seneidevriyesinde
rahmetle ve minnetle anarken şehit İskilipli Âtıf
Hocamızın idama götürülürken söylediği son sözlerini
hatırlatmak istiyorum: Zalimlerle, darbecilerle elbette mahşer günü
hesaplaşacağız.
BAŞKAN Sayın Adıgüzel
21.- Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel'in,
sağlık personeli alımına KPSSye ek olarak mülakat
uygulaması getirilmesinin torpilin ve
kayırmacılığın önünü açacağına ilişkin
açıklaması
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Sağlık Bakanımız geçen günlerde
30 bin yeni sağlık personeli alınacağını söyledi
ancak bunun alım metodu hakkında, hangi usulde
yapılacağına dair net bir açıklama gelmedi. Şu anda,
kamuoyundan bize çok sayıda soru geliyor bu mülakatın burada ne kadar
etkili olacağına dair.
Sağlık personellerinin alımında
mülakat teknik olarak mümkün değil. Şundan dolayı: 39
farklı branşta 550 bin kişi atama bekliyor. Şimdi, her ilde
ayrı jüri oluşturacaksınız. Bu jürilerdeki alakasız
bir branştan bir uzman alakasız branştan bir adaya soru soracak.
Burada soru, aday ve jüri üçgeninde adaletsiz ve alakasız bir şey söz
konusu olacak. Şimdi, sadece fizik tedaviyi örnek vereceğim. 400
atama yapılacak; bunların arasından çoğu 90 puanın
üzerinde KPSSde, aralarında çok ufak farklar var. Buradaki adaletsiz
durum burada bir sürü yeni sıkıntıya yol açacak.
Mülakat demek liyakate son demek torpilin ve
kayırmacılığın önünün açılması demek. Bunun
tekrar gözden geçirilmesini diliyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Şimdi, söz talep eden grup
başkan vekillerimize söz vereceğim.
Sayın Türkkan
22.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın, 27
Mayıs darbesinin 59uncu yıl dönümü vesilesiyle merhum Başbakan
Adnan Menderese ve bakanları Hasan Polatkan ile Fatin Rüştü
Zorluya, ölümünün 39uncu yıl dönümünde dönemin Gümrük ve Tekel
Bakanı Gün Sazaka, Yeşilçamın usta oyuncusu Eşref
Kolçaka Allahtan rahmet dilediğine, Gazeteci Sabahattin Önkibara
yapılan saldırıyı şiddetle
kınadığına, Hükûmetin kamuda lüks harcamalara ve israfa
devam ettiğine ilişkin açıklaması
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; çok partili siyasi sisteme geçiş
sonrası demokrasimize yapılan ilk müdahale olan 27 Mayıs darbesinin
üzerinden elli dokuz yıl geçti. Bu vesileyle, merhum Başbakan Adnan
Menderes, merhum Hasan Polatkan ve merhum Fatin Rüştü Zorluyu rahmetle
anıyoruz.
Darbelerin karşısında
durduğumuzu, demokrasinin tarafında olduğumuzu bir kez daha yüce
Meclisten duyurmak istiyorum. Hiçbir sebep yoktur ki askerî ya da sivil darbeyi
haklı kılsın. Bakın, buranın altını
çiziyorum askerî ya da sivil darbe diyorum. Her kim ki demokrasiyi rafa
kaldırıp hakkı görmezden gelerek hukukun üstünlüğünü
değil üstünlerin hukukunu hâkim kılarsa bunun adı darbedir;
asker yaparsa askerî darbedir, sivil yaparsa sivil darbedir. Üzerimize
düşen en önemli görev, hakkı, hukuku ve adaleti tesis etmek,
demokrasiyi tüm ülkede hâkim kılmaktır.
Bugün Türk siyasetinin önemli devlet adamlarından
biri olan rahmetli Gün Beyin, Gün Sazakın 39uncu ölüm yıl dönümü.
Sazak 27 Mayıs 1980 tarihinde arabasından inerken çapraz ateşe
alınarak kahpe kurşunlarla şehit edildi. Örnek milliyetçi, eski
Gümrük ve Tekel Bakanımız merhum Gün Sazak Beyi rahmetle
anıyorum. Mekânı cennet, ruhu şad olsun.
Dün bir vefat haberini daha üzüntüyle aldık.
Yeşilçamın usta oyuncusu Eşref Kolçakı uzun süredir
tedavi gördüğü hastanede kaybettik. Merhum Kolçaka da buradan Allahtan
rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın Türkkan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; özellikle son dönemde muhalif seslere, siyasilere
ve gazetecilere yönelik şiddet olaylarının arttığını
üzülerek takip ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde de değerli gazeteci ve
yazar Sabahattin Önkibar evinin önünde, önünü kesen 2 ayrı araçtan inen 3
kişi tarafından darbedildi. Önkibara yapılan saldırıyı
şiddetle kınıyorum.
Hükûmet, yapılan saldırıları
maalesef görmezden gelmeye devam ediyor. Merak ediyorum, daha kaç gazetecinin
ya da siyasetçinin şiddete maruz kalması gerekiyor ki
İçişleri Bakanının dikkatini çeksin? 1980 öncesi dâhil,
geçmiş tecrübelerimize dayanarak söylüyorum, Türkiyede yaratılmak istenen
çatışma ortamına daha fazla müsaade etmeyin. Sayın
İçişleri Bakanını bir an evvel ciddiyetle göreve davet
ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Türkkan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) İçişleri
Bakanı demişken bir konuyu daha gündeme getirmek istiyorum. Lüks
makam araçları üzerinden kamuda israf tartışmalarının
devam ettiği bugünlerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin
kullandığı araçlarla ilgili çarşaf çarşaf haberleri
görüyoruz, işte tam bugünlerde İçişleri Bakanı Samsun
Valisine piyasa değeri 1,6 milyon lira olan süper lüks bir makam
aracı tahsis etmiş. Emekliye verilecek bayram ikramiyesine enflasyon
oranında dahi zam yapamayan Hükûmet kamuda lüks harcamaları ve
israfı son sürat sürdürmeye devam ediyor. Yapmayın arkadaşlar
ya. Bu millet akşamları orucunu peynir ekmekle açıyor, peynirin
de en ucuzunu yiyor. Komşusu açken tok yatmayan Peygamberin ümmeti olarak
halkın ekonomik krizi en derin şiddetle hissettiği bugünlerde yöneticilerinizi
lüks içinde yaşatmayın. Zannetmeyin ki milletin dikkatinden
kaçıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın Türkkan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Millet bunu esefle izliyor
ve bir şey daha söyleyeceğim, hem vallahi hem billahi şahit
olduğum bir olayı söyleyeceğim: Millet bu manzaralar
karşısında beddua ediyor, size ceza verecek gücü yok belki ama
size ciddi beddua ediyor. Bu müsriflikten, bu israftan bir an önce vazgeçin.
Şatafat nam getirir ama hak getirmez, hak kaçıyor bu işte,
haberiniz olsun.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Bülbül
23.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül'ün,
Fırat Kalkanı Harekâtında yaralanarak şehit olan Piyade
Uzman Onbaşı Yaşar Yıldırıma, İstanbul ili
Kadıköy ilçesinde meydana gelen yangında ölenlere, 27 Mayıs Ülkücü
Şehitleri Anma Günü vesilesiyle başta Başbuğ Alparslan
Türkeş olmak üzere dönemin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazaka ve
vatan için şehadete yürüyen Ruhi Kılıçkırandan Fırat
Yılmaz Çakıroğluna kadar tüm şehitlere Allahtan rahmet
dilediklerine, MHPnin Cumhur İttifakıyla birlikte 31 Mart yerel
seçimlerinden büyük başarıyla çıktığına
ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Fırat Kalkanı
Harekâtı bölgesinde nisan ayında yaralanmış olan Yaşar
Yıldırım kardeşimizin şehit olduğu haberini
almış bulunmaktayız. Şehidimize Allahtan rahmet diliyor,
yakınlarına ve milletimize başsağlığı
diliyoruz.
Yine, maalesef, Kadıköy Fikirtepe Mahallesinde
tek katlı bir binada çıkan yangın sonucunda 2
vatandaşımız ölmüş, 4 vatandaşımız da
yaralanmıştır. Ölen vatandaşlarımıza Allahtan
rahmet diler, yaralılara acil şifalar dileriz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 27 Mayıs tarihi Ülkücü Hareket için son derece önemlidir.
12 Eylül öncesi Gümrük ve Tekel Bakanımız, Ülkücü Hareketin önemli
isimlerinden, Başbuğumuzun yakın çalışma
arkadaşı Sayın Gün Sazak Bey, 27 Mayıs 1980 tarihinde,
evine girerken eşi ve çocuklarının önünde Marksist Leninist
DEV-SOL örgütü tarafından çapraz ateşe alınarak şehit
edilmiştir. Merhum Gün Sazak Bey 21 Temmuz 1977 tarihinde oluşturulan
AP-MHP-MSP Hükûmetine dışarıdan Gümrük ve Tekel Bakanı
olmuştur. 2 kız, 2 erkek evlat sahibi olan Gün Sazak Bey, iyi bir
aile babası olmasının yanı sıra, vatan ve millet
aşkıyla görevini ifa eden, sorumlu bir devlet adamıydı.
Bakanlığı döneminde milletlerarası gümrük
kaçakçılığına ağır darbe vuran merhum Gün Sazak,
dürüstlüğü ve liyakatiyle bir döneme damgasını vurmuştur.
Ülkücü Hareketin bugünlere gelmesinde büyük emeği olan Gün Bey,
hareketimizin eğitim kadrosunda da bulunmuş ve dönemin gençleri
üzerinde büyük etkiler bırakmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Gün Sazak Bey,
bir eğitim seminerinde Milliyetçilik, bir insanın mensup olduğu
milleti sevmesi demektir. Bir insanın milletini sevebilmesi için mensup
olduğu milletin taşıdığı değerleri bilmesi
gerekir. Yazıları, beyanlarıyla tarihimizi küçümseyenler, örf,
âdet ve ananelerimizi hor görenler, Türk kültürüne sırt çevirenler,
İslam ahlak ve faziletinden nasibini almamış olanlar devletin
başına geçmek istemektedir. diyerek, millî değerlerden kopuk
bir siyaset anlayışının ülkemize fayda
getiremeyeceğini belirtmiştir.
27 Mayıs tarihi Ülkücü Şehitleri Anma Günü
olarak da idrak edilmektedir. Bugün de Kızılcahamam Ülkücü
Şehitler Anıtında Genel Başkanımız Sayın
Devlet Bahçeli önderliğinde on binlerce ülküdaşımız
şehitlerimizi dualarla anmak ve aziz hatıralarını yad etmek
için saat 16.00da toplanacaktır. Bu vesileyle, başta Başbuğumuz
Alparslan Türkeş olmak üzere, merhum bakanımız Gün Sazak Beyi
ve Bu vatanın ha ekmeğini yemişim ha kurşununu. diyerek,
vatan, millet, bayrak uğruna gözünü kırpmadan şehadete yürüyen
Ruhi Kılıçkırandan en son şehidimiz Fırat Yılmaz
Çakıroğluna kadar tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve duayla
anıyoruz, ruhları şad olsun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, az önce yaşanan polemikle alakalı olarak ufak bir kısım
var, yeniden bir sataşmaya mahal vermeden ona açıklık getirmek
arzusu içerisindeyiz.
Şimdi, Sayın CHP Grup Başkan Vekili,
Milliyetçi Hareket Partisinin yerel seçimlerde almış olduğu oyla
alakalı olarak 18,81 oy oranının gerçek olmadığı
noktasında bir ifadede bulunmuştur. Bu oy, mahalli idareler
seçimlerinde alınan il genel meclisi oylarıdır ve
kesinleşmiş oylardır. 18,81 oyu, AK PARTİnin 41,61 oyuyla
birlikte yüzde 60,42 yapmaktadır. Bu, Cumhur İttifakının
Türkiye genelinde il genel meclislerinde almış olduğu oydur.
Büyükşehir belediye başkanlıkları ve belediyelerde
almış olduğumuz 7,31 ise Türkiye çapında Milliyetçi Hareket
Partisinin Cumhur İttifakı çerçevesinde seçime girmediği 27 ilde
MHP oyları sayılmadan ortaya çıkan oy oranıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Bitirelim Sayın Grup Başkan
Vekili.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bitiriyorum.
Bunu bütün milletimizin ve Meclisimizin dikkatine
sunmak istiyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhur
İttifakıyla birlikte bu seçimden de büyük bir zaferle, büyük bir
başarıyla çıkmış bir siyasi partidir. Almış
olduğu belediye sayıları göz önüne
alındığında, Cumhur İttifakının
kazanmış olduğu belediyeler göz önüne
alındığında, almış olduğu oy oranı da
dikkate alındığında Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin onaylandığı Anayasa
değişikliği referandumundan itibaren Cumhur
İttifakının tutarlı bir şekilde milletimizin
takdirine mazhar olduğunun ve bu desteğin hâlen büyük bir
şiddetle devam ettiğinin altını çizmek istiyorum.
Saygılar sunuyorum efendim.
BAŞKAN Sayın Oluç
24.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluç'un, demokratik siyasetten yana olanların her zaman askerî ve sivil
darbelerin karşısında yer almaya devam edeceğine, 27
Mayıs sonrasının en önemli simgelerinden olan Yassıadanın
beton yığınına dönüştürüldüğüne, gazetecilere
yönelik saldırıların engellenmesi gerektiğine ve Dersimli
Seyit Rızanın idam sehpasındaki son sözlerine ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Demokratik siyaset açısından
baktığımız zaman, Türkiyenin darbeler tarihi gerçekten çok
utanç verici bir tarihtir ve demokratik siyasetin yanında yer
almış olanlar her zaman askerî ve sivil darbelerin karşısında
da yer almışlardır, böyle de olmaya devam edecektir.
Bugün, evet, 27 Mayısı konuşuyoruz
ama 27 Mayısı konuşurken 27 Mayıs sonrasının
bugün en önemli simgelerinden biri olan Yassıadayı
konuşmamız gerekiyor. Bakın, Yassıadanın bugünkü
görüntüsü şu hâle gelmiştir: Yassıada, 27 Mayıs
sonrası duruşmaların yapıldığı bir yerdir ve
tarihsel olarak baktığımızda o hâliyle korunması
gereken, belki de demokrasi tarihi açısından bir ibret yeri olarak
değerlendirilmesi gereken bir ada şu anda bir beton yığınına
dönüştürülmüştür. Bu, tarihe, kendi politik tarihine yapılacak
en büyük saygısızlıklardan bir tanesidir.
Şimdi, bu hâle getirdikten,
Yassıadayı bir ucube hâline getirdikten sonra, 27 Mayıs üzerine
bu hâle getirmiş olanların çok fazla söz söyleme imkânı da
kalmamış olacaktır. Bu ucube, yani, gerçekten tarihe kalacak bir
ucubedir. AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan demiş ki:
40 bin fidan dikeceğiz Yassıadaya. Herhâlde fide dikecekler yani
fidan dikilecek herhangi bir yer, betonlardan, kalmamış görünüyor,
içler acısı bir durum; birincisi bunu söylemek istiyorum.
İkincisi, gazetecilere yönelik
saldırılar son dönemde gerçekten vahim bir hâl
almıştır. Bizim görüşlerimize uyup uymamasından azade
olarak söylüyorum, gazetecilere dönük saldırılar, basın
özgürlüğü, iletişim hakkı, haberleşme hakkı,
düşünce ve ifade özgürlüğü açısından çok ağır
ihlallerdir, insan haklarına saldırıdır ve gazetecilere
dönük bu saldırıların mutlaka durması, engellenmesi, bunu
yapanların ciddi bir yaptırımla karşı
karşıya kalması gerekir. Vahim bir tabloyla karşı
karşıya olduğumuzu özellikle söylemek istiyorum.
Son olarak değinmek istediğim konu da
-bugün burada adı geçtiği için, biz tarihsel olaylara ve tarihsel
kişilere saygımızı her zaman koruruz- Dersimli Seyit
Rıza demiştir ki: Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş
edemedim, bu bana dert oldu ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size
dert olsun. İdam sehpasındaki son sözü Dersimli Seyit
Rızanın bu olmuştur. Saygıyla anıyoruz kendisini.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Özel
25.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Fırat
Kalkanı Harekâtında yaralanarak şehit olan Piyade Uzman
Onbaşı Yaşar Yıldırıma Allahtan rahmet
dilediğine, Konya ili Doğanhisar Belediye Başkanı
İhsan Öztoklunun bıçaklı saldırıya uğrayarak
hayatını kaybettiğine, siyasilere karşı girişilen
şiddeti, cinayetleri kınadıklarına ve önlenebilmesi için
Parlamentonun inisiyatif alması gerektiğine, 27 Mayıs dönemin
Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazakı ölümünün 39uncu yıl
dönümünde rahmetle andıklarına, 27 Mayıs darbesinin 59uncu
yıl dönümüne, YSKnin aldığı kararla 6 Mayıs 2019
tarihinin darbeler tarihine yerel seçim darbesi olarak geçtiğine ve 31
Mart yerel seçimlerinde MHPnin aldığı oy oranına
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
teşekkür ederim.
Öncelikle, Mersinli Uzman Onbaşı
Şehidimiz Yaşar Yıldırım, Fırat Kalkanı
Şehidimiz, ruhu şad olsun, mekânı cennet olsun. Ailesine
başsağlığı diliyoruz ve bu son şehit, anası
da bu topraklarda ağlayan son ana olsun. Temennimiz ve
dualarımız bu yöndedir.
Geçtiğimiz günlerde Konya Doğanhisarda
Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Başkanı İhsan Öztoklu
bıçaklı bir saldırıyla hayatını kaybetti;
ailesiyle, yakınlarıyla Genel Başkanımız da
görüştü. Hangi siyasi partiden olursa olsun siyasilere karşı
girişilen şiddeti ve bu cinayetleri kınıyoruz.
Bunların önlenmesi için bu Parlamentonun inisiyatif alması
gerektiğini düşünüyoruz.
Yine, 27 Mayıs, MHPli, Milliyetçi Hareket
Partili Bakan Gün Sazakın 1980 yılında suikaste
uğradığı günün de yıl dönümü. Bu vesileyle suikaste
kurban giden Gün Sazakı rahmetle anıyoruz. Yeğeni, Milliyetçi
Hareket Partisi Eskişehir Milletvekili Metin Sazakın
şahsında ailesine ve partisine ve o siyasi gelenekten olan diğer
partideki yol arkadaşlarına da bir kez daha
başsağlığı diliyoruz.
27 Mayıs, şüphesiz, Türkiye'nin darbeler
tarihinin başladığı ve hepimiz açısından bir
utanç sayfası olan bir günün de yıl dönümü. Adnan Menderesi, Hasan
Polatkanı, Fatin Rüştü Zorluyu rahmetle anıyoruz. Cumhuriyet
Halk Partisi olarak zaman zaman büyük haksızlıklarla 27 Mayıs
darbesinin ortaya çıkış sürecinde
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
ve o darbede Cumhuriyet Halk
Partisinin bir dahli, bir rolü varmışçasına yapılan
göndermeleri şiddetle reddediyoruz. Parti Genel
Başkanlığı düzeyinde idamların engellenmesi için son
dakikaya kadar yapılan İsmet Paşanın çabalarını
Menderesin değerli ailesi defalarca teyit etmiştir, bunu bir kez daha
burada tutanaklara geçirmekte fayda var.
27 Mayıstan başlayarak 12 Mart, 12 Eylül,
28 Şubat, 15 Temmuz ve 20 Temmuz sivil darbeleri olmak üzere demokrasiyi
askıya alan, millî irade yerine gerek şiddetle, tankla, topla gerekse
de başka yöntemlerle halkın yetki verdiği Meclisi ortadan kaldırıp
o yetkinin belli odaklarca kullanılması noktasındaki
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
her türlü darbeyi amasız
ve fakatsız bir dille kınıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi,
darbelere karşı tutumu noktasında, 15 Temmuz gecesi bu
Parlamentonun o gün görev yapan milletvekillerinin, bütün Türkiyenin, bütün
dünyanın gözleri önünde net tutumunu 15 Temmuz darbesine karşı
almıştır. Ancak 15 Temmuz darbesini araçsallaştıran ve
Meclisin yetkilerini elinden alıp Meclis adına yasa yaparken OHAL
KHKleri adı altında çok kişiyi haksız yere, hukuk yolu
kapalı olarak mağdur eden ve bu Meclisi, darbeye sahip çıkan
kimse olmadığı hâlde siyasi bir nankörlükle dışlayarak
darbeyle mücadeleyi kendi eline alan yürütmenin bu mücadeleyi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) -
eline yüzüne
bulaştırdığını, artık gücünün yettiklerine
ceza, yetmediklerine FETÖcülerden ihale verdikleri bir noktaya
savrulduklarını, bu konuda samimi bir gayret içinde olunacaksa 16
Temmuz günü özel oturumdaki tutumumuzda ve tavrımızda devam
ettiğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
Ayrıca darbeler tarihine, herhâlde, 6
Mayıs tarihinde Yüksek Seçim Kurulunun aldığı karar da bir
yerel seçim darbesi olarak geçmiştir. Dün 27 Mayıs darbesini sözüm
ona eleştirmek üzere acıların yaşandığı
utanç adası Yassıadaya giden Adalet ve Kalkınma Partisinin
Genel Başkanının, o dönemde Hâkimin ifadesi önemli. diyerek
-ki öncesinde de Cumhuriyet Halk Partisine hakaretamiz sözleri var- Bizi
buraya gönderen irade derken o irade kim, bunun ortaya çıkması
lazım. diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Toparlayacağım
Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama Yüksek Seçim Kurulunun
7ye 4 aldığı karara ve gerekçeli karara
baktığınızda, o 7 hâkimin de Bizi buraya yollayan irade
bizden bu seçimin iptalini istiyor. İstanbulu verirsek Türkiyeyi
veririz. dediğini, karar ile gerekçeyi ve aradaki sürede yapılan algı
operasyonunu, 250 sayfalık gerekçe yazılıyor. denirken 12
sayfa gerekçe, gerisi muhalefet şerhi ve hepimizin bildiği
yazışmalardan ibaret o 250 sayfanın siyasi
propagandasını da gördükçe kimin ne yapmaya
çalıştığı gözler önündedir.
Sayın Başkan, oralara dönmeyecektik ama
madem bir hakkın suistimali bir başka yönden devam ediyor, elbette
Atatürkün manevi kızına laf söyleyenleri hastanede ziyaret edeni
eleştirdiğimizde Efendim, bugünkü kimliği Millî Savunma Bakanıdır,
o günkü kimliği Genelkurmay Başkanıdır, biz
kayıtsız şartsız sahip çıkarız. diyenlere,
birilerine
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın Grup
Başkan Vekili.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
şunu hatırlatmak
lazım: Ali Türkşen diye Kardak krizinde canını ortaya
koyan, daha sonra da beş yıl boyunca FETÖ kumpasıyla hapis yatan
ve hepimizin göğsünü kabartan birisine birileri en ağza
alınmayacak hakaretleri ederken sırf partimdendir diye ona susup da
daha sonra bu hakarete de Efendim, orduda kritik görevleri var, ondan
eleştirilemez. diyenlere Allah aşkına, birazcık elinizi
vicdanınıza koyun. deriz. Ha, o el eğer vicdana gittiyse bir de
açtıkları seçim matematiği üstünden bir şey söyleriz.
Alınan yüzde 7 oy sadece MHPnin seçime girdiği yerlerdeki
oymuş. Arkadaşlar, Adanada MHPye verilen oyları, MHPye
verilen AK PARTİ oylarını kendinize sayarken Mersinde,
Manisada yüz binlerce AK PARTİ oyunu MHPye sayarken
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın Grup
Başkan Vekili.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu, bu kadar sık
kapanmasa keşke.
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) Daha ne
kadar konuşacaksınız?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) -
kendinize sayarken daha sonra
seçime girdiğiniz bir coğrafyadaki sadece
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) Daha ne
kadar konuşacaksın? Başkanım
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sen mi karar vereceksin
kardeşim ona?
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Senin bir grup başkan
vekilin yok mu, seni uyarsın.
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) Bir
saat mi dinleyeceğiz sizi, bir saat mi dinleyeceğiz sizi?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu nasıl bir hadsizlik
yahu!
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) Siz de
haddinizi bileceksiniz!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu nasıl bir hadsizlik
yahu! Başkana talimat vermek senin haddine mi?
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) Sizin
zırvalarınızı dinliyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir dön, bak bakalım,
grup başkan vekilleri ne diyor? Terbiyenin de, terbiyesizliğinin de
bir kantarı, bir topuzu var yahu! Böyle bir şey olur mu?
EROL KAVUNCU (Çorum) Terbiyesiz sensin!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Doğru konuş lan!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Arkadan, oradan
bağırma, otur oturduğun yerde arkadaş! Artist!
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Terbiyesizliği
siz yapıyorsunuz!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Arkadaşlar,
bağırmakla haklı olunmuyor; otur.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Bir milletvekiline
Terbiyesiz. diyemezsin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Böyle bir şey yok, böyle
bir şey yok, herkes haddini bilecek!
EROL KAVUNCU (Çorum) Terbiyesiz sensin!
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Sen de haddini bil,
grup başkan vekili olmak sana her şeyi yapma hakkını
vermez.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Benim grubumdan birisi laf
etti mi, gidip direkt müdahale ediyorum. Haddinizi bileceksiniz! (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın Özel, buyurun.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Grup Başkan
Vekili olman terbiyesizlik yapma hakkı vermiyor.
BAŞKAN Beyler, hatibi dinleyeyim
arkadaşlar, sayın milletvekilleri.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, tam da
son cümleye geldiğimizde kesildi. Milliyetçi Hareket Partisinin Sayın
Grup Başkan Vekili biraz elini vicdanına koysun veya bu
yaptığı 18,81 hesabını tutturacaksa işin basit
yolu şudur: Bir tek Osmaniyede seçime girip yüzde 54 de alabilirsiniz
arkadaşlar. Kolay gelsin.
ERKAN AKÇAY (Manisa) YSK sonuçları.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) YSKnin kabulü,
el insaf ya! YSKnin rakamı
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Efendim, bir söz
talebim var.
BAŞKAN Sayın Özkana söz vereyim, sonra
size söz vereyim.
Sayın Özkan, buyurun.
26.- Denizli Milletvekili Cahit Özkan'ın, 27
Mayıs darbesinin 59uncu yıl dönümüne, 15 Temmuz iradesinin milletin
birlik ve beraberliğinin teminatı olduğuna, vesayetçi yargı
ve bürokrasi ile demokratik yargı ve bürokrasinin ne anlama geldiğine,
27 Mayıs dönemin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazaka ölümünün 39uncu
yıl dönümünde, sanatçı Eşref Kolçaka ve Fırat Kalkanı
Harekâtında yaralanarak şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Yaşar
Yıldırıma Allahtan rahmet dilediğine, Gazeteci Sabahattin
Önkibara yapılan saldırıyı kınadığına
ilişkin açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tabii, 27 Mayıs, demokrasi tarihimiz
açısından acı bir gün, Allah bir daha yaşatmasın.
Ancak demokrasiye karşı yapılan bu tür saldırılara
karşı elbette hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor. 27 Mayıs,
Türkiye'de demokrasi tarihi açısından acı bir kapının
aralanmasına neden oldu ve o günden bugüne sayısız darbe
teşebbüsüyle ve darbelerle de karşı karşıya
kaldık.
Tabii, aslında idam sehpasına götürülen
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan değildi, aziz
milletimizin iradesiydi. İşte, o günden bugüne
yaşadığımız bütün darbe teşebbüslerinin
arkasında, aslında, ülkemizin ekonomik kaynaklarının, millî
iradesinin, insan kaynaklarının acaba kimler arasında nasıl
paylaştırılacak... Onların mücadelesini veren bir
anlayışla millî irade bugünlere geldi. Evet, millî irade
dediğimiz Milletin bütün kaynaklarını ancak ve ancak aziz
milletimizle paylaşırız. anlayışıdır. Bütün
saldırılara karşı yekvücut dik durmayı gerektirir.
Ben ilkokulda okurken, mekânı cennet olsun
Öğretmenlerimize sadece 24 Kasımı bekleyerek Öğretmenler
Gününde teşekkür etmemize gerek yok. Öğretmenimizin bize ilk
öğrettiği şey, soğanla soğanın, elmayla
elmanın, armutla armudun hesaplanması gerektiğiydi. Bugün 27
Mayıs gibi hain bir darbe teşebbüsünü konuşurken maalesef
soğanı, elmayı, armudu hepsini bir araya katarak bugünlerde yine
hukuk ve demokrasi açısından, yine Anayasa'nın vermiş
olduğu yetkiler çerçevesinde mahkemelerin vermiş olduğu
kararı dahi bir darbe teşebbüsü olarak ifade etmenin apaçık bir
hezeyan olduğunu ifade etmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın Grup
Başkan Vekili.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bakın, 27
Mayıs hangi şartlar altında gerçekleştirildi?
Baktığımız zaman, bugün millî iradeye karşı,
demokrasimize karşı gerçekleştirilen saldırıların
bire bir aynısını maalesef o dönemde yaşadık. Yine o
dönemde öğrenci eylemleriyle, yine heyulalarla meydanlarda hareketlilik
ortaya koymak suretiyle Sayın Menderesin bu ülke için kurmuş
olduğu aydınlık ve güzel hayalleri acaba nasıl sekteye
uğratabiliriz, bunların hesabı yapıldı. Bizim
yöremizde çok anlatılır Adnan Menderes, Egemizin
insanıdır, ülkemizin ve demokrasimizin şehididir. Ne diyordu
birileri? Menderes, Menderes; bendine gir Menderes, seni ben bile kurtaramam.
diyorlardı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - İşte, o zaman
yaşananlara baktığımızda, o dönemde demokrasiye sahip
çıkmayanlar acaba bugün Gezide, 17/25 Aralıkta, 15 Temmuzun o sözde
7 Ağustos mutabakatında neredeler? Bakın, tarih tekerrürden
ibarettir. Bugün karşı karşıya kaldığımız
saldırılar maalesef demokrasimizi, ulusal birliğimizi, vatanımızı,
devletimizi ve bayrağımızı hedef almaktadır.
Yarın biz acaba ülkemizin istiklaline kaşı yeniden
saldırılarla karşı karşıya
kaldığımızda yeniden lanet okuyarak mı yola devam
edeceğiz? Hayır, artık 15 Temmuz iradesi bu milletin birlik ve
beraberliğinin ve geleceğe bir vücut olarak, yekvücut yürümesinin
teminatı olmuştur. Ne kadar uğraşırlarsa
uğraşsınlar, çabalarlarsa çabalasınlar bu ülkenin
birliğini ve beraberliğini artık kimse tehdit edemeyecek.
Bakınız, özellikle Yüksek Seçim Kuruluyla
ilgili ifade ediliyor, atlayıp geçemeyiz, mutlaka vurgularız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bakınız,
vesayetçi bir yargı ve bürokrasi ile demokratik bir yargı ve
bürokrasinin anlamı nedir? Eğer yargı ve bürokrasi vesayetle
yönetiliyorsa orada millî irade örselenir ve millet dışı millî
iradenin kaçırılması girişimleri desteklenir.
Bakınız, dünden bugüne millî iradenin
örselenme girişimlerine, darbelere, muhtıralara, cuntalara,
postmodern darbelere baktığımızda, orada
kaçırılmak istenen milletin iradesiydi ancak, bugün, 6 Mayıs
tarihinde -işte, burada karar- Yüksek Seçim Kurulu bir karar verdi. Bir
mahkeme kararıdır ve bu karar diyor ki: 23 Haziranda İstanbul
seçimleri yenilecek. Bey olsan ne olur, paşa olsan ne olur. Bir
aylık süre zarfında, aziz milletimiz, İstanbullu
vatandaşlarımız gidecek sandığa kararını,
iradesini yansıtacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayın Sayın Grup
Başkan Vekili.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Yani vesayet
makamları, milletin iradesini milletten kaçırarak millî irade
dışı mihraklarla bu ülkenin geleceği hakkında karar
verirken, demokratik yargı, demokratik mekanizmalar milletin iradesinin
kaçırılma girişimlerine dur diyerek sandığı
yeniden milletin huzuruna getirir.
Bakın, patatesle patates, elmayla elma,
soğanla soğan. Konuşuyorsak darbeyi konuşacağız.
Anayasal hukuk düzeninde, özellikle 15 Temmuz hainlerini bu ülke içerisinde
bulundukları makamlardan tasfiye etmek için yine anayasal bir mekanizma
olan olağanüstü hâl ilan edilmesi ve kanun hükmünde kararname
çıkarılması anayasal demokratik düzenin bir gereğidir.
İngilterede, Amerikada, Avrupada, bütün gelişmiş
demokrasilerde olduğu gibi bizdeki bir mekanizmadır, o
işletilmiştir. Ona darbe dersek, o zaman ulusal birliğimizi,
maalesef, tehlikeye düşüren karanlık mihraklara yol vermiş
oluruz, buna müsaade edemeyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayın.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Son söz olarak, ülkemiz
ve milletimiz için aydınlık, güzel hayaller kuran demokrasi
şehidi Gün Sazakı rahmet ve şükranla anıyorum, mekânı
cennet olsun.
Yine, Türk sinemasının babacan yüzlü
sanatçısı Eşref Kolçaka Allahtan rahmet diliyor ve bu ülke
için yapmış olduğu güzel sanat eserlerinin milletimizin
sinesinde en güzel yeri her zaman taşıyacağını ifade
ediyorum.
Bir gazeteci olarak Sabahattin Önkibara yönelen
şiddet eylemini de kınıyorum. Demokrasinin bir gereği
olarak basın kuruluşları ve gazeteciler demokratik, aydın
toplumun gereğidir. Onların faaliyetlerine şiddet eylemiyle dur
denilmesini asla kabul etmediğimizi ifade ediyorum. Yeniden, Adnan
Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkanı rahmet ve minnetle
anıyorum.
Bugün toprağa göndereceğimiz, Fırat
Kalkanı Operasyonunda 30 Nisanda yaralanan Yaşar
Yıldırım şehidimizi de bugüne kadar toprağa
gönderdiğimiz bütün şehitlerimiz gibi rahmet, minnet ve şükranla
anıyoruz. Mekânları cennet olsun, Allah rahmet eylesin. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Demin birisi Sayın Özel ne kadar
konuşacak? dedi de Sayın Özkan için bir itirazı olmadı o
arkadaşımızın.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Ama bak oradan
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bizim gruptan da bir tane
müdahale gelmedi.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Bravo! Gerçek, demokrat
bir başkan. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Demek ki tehditle
Başkanım, Öbür taraftan da gelmedi. demekle
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Demek ki
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Tahrik edersen o
başka yani. Kabul etmiyoruz ama
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkanım, çok kısa bir şey
Sataşmaya da mahal
vermeyeceğiz, söz veriyoruz.
BAŞKAN Sayın Bülbül
Gündeme geçelim değerli arkadaşlar.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkanım, çok kısa bir
BAŞKAN Buyurun.
27.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül'ün,
31 Martta Milliyetçi Hareket Partisinin il genel meclisi seçimlerinde
aldığı oy oranına ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Şimdi, demin bu seçim neticeleri konusunda
verilen rakamlar, üzerinde tartışılabilir rakamlar değil.
Bunlar YSK tarafından da deklare edilmiş rakamlar. Her siyasi
partinin kendi başına girdiği il genel meclisi oyları
kriter olması açısından daha kıymetlidir diye biz bu
rakamları veriyoruz, daha önemlidir diye veriyoruz. Milliyetçi Hareket
Partisinin Cumhur İttifakı çatısı altında değil,
kendi başına girdiği seçimlerde almış olduğu oy
oranı 18,81, il genel meclisi oyları. Cumhuriyet Halk Partisinin ise
17,46 olarak il genel meclisinde gözüküyor. Büyükşehir belediyesi ve
belediyelerde de oy oranları farklı, orada da ittifaklar bünyesinde
girildi ve tabii ki farklı ittifaklar bünyesinde bir parti hangi aday
etrafında toplandıysa o parti üzerinde oy verdi. Sizde de aynı
şekilde oldu. Bu noktada değişen bir durum söz konusu
değil. Milliyetçi Hareket Partisinin 18,81 açıklamasını
yapması gayet haklıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bitiriyorum
efendim, bitiriyorum.
BAŞKAN Buyurun, bitirin lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Cumhuriyet Halk
Partisinin de büyükşehir belediyesi ve belediye
başkanlıklarındaki oyu 30,12. Bunun içerisinde sadece sizin
oyunuz da yok, bunu siz de kabul edersiniz; bu noktada bir tartışma
yok. Biz de 7,31le ilgili yaptığımız açıklamada da
dedik ki: 27 büyükşehirde aday çıkarmadık. Bu, bu kadar
açık, rakamlar ortadadır. Bu noktada Milliyetçi Hareket Partisinin
18,81 açıklamasını yapması da son derece normaldir. Genel
Başkanımızın şu 1881 metaforundan da bu kadar niye
sıkıntı duyuyorsunuz, onu anlamadım. Çünkü bu şöyle
bir şeydir yani bu, akıllara kazımak için, hafızalara yer
etmesi için yapılmış olan bir şeydir. Bu noktada belki siz
CHPnin aldığı oyu kâğıda bakarak hatırlamak
durumunda kalıyorsunuz ama MHPnin aldığı oyu hiç
unutmuyorsunuz. Bu hayırlı ve güzel bir faaliyettir. Bu noktada Genel
Başkanımıza da teşekkür ediyoruz.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
28.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Aynı üslup ve matematik
çabasıyla sınırlı kalacağım, fazla bir
sataşma olmayacak.
Yöntemi dikkatlice dinleyince şu ortaya
çıkıyor: Parlamentodaki partilerin toplam oyu yüzde 180 falan
olabilir herkes gönlüne göre bir rakam açıklarsa. Milliyetçi Hareket
Partisi seçime bir tek Osmaniyede girip Benim Türkiyedeki oyum yüzde 54.
diyebilir.
ERKAN AKÇAY (Manisa) YSK sonuçları ya.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Herkes kendine göre
birtakım okumalar yapabilir de bu seçimlerden aldığın oyun
akılda kalması için Atatürkün doğum tarihine muhtaç olmak
yerine, Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni bu seçimleri
hatırladığında, İstanbul, Ankara, İzmir
başta olmak üzere, aldığı büyükşehirleri,
aldığı belediyeleri ve Ekrem İmamoğlu başta olmak
üzere bütün adaylarının büyük zaferini hatırlayacak. Allah sizin
yardımcınız olsun.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya)
Rahatsızlık bizde değil, rahatsızlık sizde.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Arkadaşlar, CHPnin oyu
17,46, MHPnin oyu 18,81 yani aynı şeyde. 1746dan ne çıkarırsınız
bilemem ama 1881den çok şey çıkar; bir daha hiç
unutmazsınız.
BAŞKAN Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı
ayrı okutup bilgilerinize sunacağım.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi
Başkan Yardımcısı Bahar Muradovanın vaki davetine
icabetle 12 Haziran 2019 tarihinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de gerçekleştirilecek
olan Bakü Bölgesel İşbirliği ve Güvenlik Konferansına
katılması hususu Genel Kurulun 16 Mayıs 2019 tarihli ve 79'uncu
Birleşiminde kabul edilen TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç Başkanlığında
bir heyeti oluşturmak üzere siyasi parti gruplarının
bildirmiş olduğu isimlere ilişkin tezkeresi (3/762)
23/5/2019
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi Başkan
Yardımcısı Bahar Muradovanın vaki davetine icabetle,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç
Başkanlığında, 12 Haziran 2019 tarihinde Azerbaycan'ın
başkenti Bakü'de gerçekleştirilecek olan "Bakü Bölgesel
İşbirliği ve Güvenlik Konferansına Türkiye Büyük Millet
Meclisinden bir heyetin katılması hususu Genel Kurulun 16/5/2019 tarihli
ve 79'uncu Birleşiminde kabul edilmiştir.
28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun'un 2'nci maddesi uyarınca heyeti oluşturmak üzere
siyasi parti gruplarının bildirmiş olduğu isimler Genel
Kurulun bilgilerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Ad ve Soyad Seçim
Çevresi
Tekin Bingöl (Ankara)
Yaşar Karadağ (Iğdır)
Mustafa Hilmi Dülger (Kilis)
İsmail Bilen (Manisa)
Recep Uncuoğlu (Sakarya)
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, 4-5 Haziran 2019 tarihlerinde
Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlenecek olan Orta ve
Doğu Avrupa Ülkeleri Parlamento Başkanları 4'üncü Toplantısına
katılması hususu Genel Kurulun 15 Mayıs 2019 tarihli ve 78'inci
Birleşiminde kabul edilen TBMM Başkan Vekili Levent Gök
Başkanlığında bir heyeti oluşturmak üzere siyasi parti
gruplarının bildirmiş olduğu isimlere ilişkin
tezkeresi (3/763)
24/5/2019
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili
Levent Gök Başkanlığında bir heyetin 4-5 Haziran 2019
tarihlerinde Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlenecek olan
Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri Parlamento Başkanları 4'üncü
Toplantısına katılması Genel Kurulun 15/5/2019 tarihli ve
78'inci Birleşiminde kabul edilmiştir.
28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun'un 2'nci maddesi uyarınca heyeti oluşturmak üzere
siyasi parti gruplarının bildirmiş olduğu isimler Genel
Kurulun bilgilerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Ad ve Soyad Seçim
Çevresi
Mehmet Göker (Burdur)
Zemzem Gülender Açanal (Şanlıurfa)
Bahar Ayvazoğlu (Trabzon)
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
İYİ PARTİ Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ PARTİ Grubunun, 14/5/2019
tarihinde Adana Milletvekili İsmail Koncuk ve 19 milletvekili
tarafından, 2012 KPSS sınavına ilişkin eski ÖSYM
Başkanının ifadesinde bahsettiği bazı hususların
araştırılması amacıyla verilmiş olan (10/1204)
esas numaralı Meclis Araştırması Önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 27 Mayıs 2019 Pazartesi günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
27/5/2019
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 27/5/2019 Pazartesi günü
(bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Lütfü
Türkkan
Kocaeli
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Adana Milletvekili İsmail Koncuk ve
arkadaşları tarafından, 2012 yılında yapılan KPSS
sınavında çalınan sorular ve sonrasında yaşanan
şaibeli durumların araştırılması amacıyla,
14/5/2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerinin 27/5/2019 Pazartesi günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere İYİ PARTİ Grubu adına Adana Milletvekili Sayın
İsmail Koncuka söz veriyorum. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA
İSMAİL KONCUK (Adana) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu KPSS hırsızlığı
meselesi, biliyorsunuz, son derece önemli. Milyonlarca
evladımızın alın teri çalındı. Onun için bu
şarkı burada bitmemeli. Yani sadece soruları çalan,
soruların verildiği kişilerin tespiti yetmez. Bu
hırsızlığa kimler önayak olmuş, kimler göz
yummuş, kimler çanak tutmuş, bunları da bu milletin bilmeye
hakkı var.
Bakın, ÖSYM eski Başkanı Ali Demir
gözaltına alındı ve bırakıldı. Basında yer
alan haberlere göre Ali Demirin Neden FETÖcülerle çalışmayı
sürdürdünüz? sorusuna, Neden delil olan soru kitapçıklarını
yaktınız? sorusuna siyasileri işaret ettiğini görüyoruz.
Tabii, burada bu KPSS hırsızlığı eksik biliniyor; 2010
ve 2012 karıştırılıyor. 2010da bir KPSS
hırsızlığı vardı, belgesi kondu; biz koyduk,
iptal ettirdik eğitim bilimleri sınavını. 2012de de
sınav soruları sınav başladıktan hemen sonra bir
internet sitesinde yayınlandı. Yayınlanabilir. diyeceksiniz
ama yayınlanan soru sırası sadece ÖSYMnin elinde olması
gereken master kitapçıktaki soru sırasıydı. Yani bir tek
ÖSYMnin elinde olan soru kitapçığının neden sınavdan
bir saat sonra internet sitelerinde yayınlandığını ben
o tarihte ÖSYM Başkanı Ali Demire sormuştum, hatta bir
televizyon programında bunun açıklanması gerektiğini
ısrarla savunmuştum. Şu anda Grup Başkanınız olan
Sayın Naci Bostancı telefonla programa
katılmıştı, sınavın tertemiz bir sınav
olduğunu savunmuştu; çok iyi hatırlıyorum.
Şimdi, bakın, Ali Demir diyor ki: 2012
yılında sınavda soruların
çalındığını, matbaa aşamasında
alındığını tespit ettik ama Diyarbakır
sınırlarıyla sınırlı bir hırsızlık
olduğunu, bir tespit olduğunu anladım, lokal olduğunu
tespit ettik, onun için iptal etmedik. Ama haberlere yansıyan bir
diğer iddia da önemli bir kişinin İptal etmeyin. talimatı
sebebiyle 2012 sınavında tespit edilen hırsızlığa
rağmen sınavı iptal etmediklerini ifade ediyor.
Değerli milletvekilleri, Ali Demiri
gözaltına aldılar, Ali Demirin hataları çok. Ali Demirin onda
1i, binde 1i kadar hatası olanlar bugün ihraç, kamudan ihraç,
açıkta, hapiste olanlar var; Ali Demir serbest bırakıldı.
Aklımıza geliyor, acaba Ali Demirin serbest
bırakılmasının sebebi, o önemli siyasetçinin
adının ifşa olma ihtimali midir? Bunu bu milletin bilmeye
hakkı var.
Yani hırsızlık yapılıyor,
ÖSYM tespit ediyor, Diyarbakıra soruların USB bellekte
gittiğini Ali Demir ifade ediyor ve sınav iptal edilmiyor ve
milyonlarca memleket evladının alın terinin çalınmasına
izin veriliyor, göz yumuluyor.
Bugün çıkıp 2010, 2012 KPSSde işte
FETÖ şöyle yaptı, FETÖ böyle yaptı demenin bir âlemi yok.
Siyaset içerisinde bu hırsızlığa göz yuman kimlerdi, göz
yumulması talimatını veren, sınavın iptal edilmemesi
talimatını veren... Bakın, Ali Demir Diyarbakıra
gittiğini tespit ettik. diyor. Yani bu, Diyarbakıra
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) Kimse
göz yummadı. Kim göz yumdu?
İSMAİL KONCUK (Devamla) İfadesinde
söylüyor, ifadesinde var. Lütfen inceleyin.
Bu tespit yapıldıysa Diyarbakır
dışında diğer illere soruların gitmediğini
nereden bileceğiz? Kaldı ki Diyarbakırla sınırlı
kalması bir sınavın sağlıklı olduğu
anlamına gelir mi? Bir hırsızlık ortada ve bu tespit
ediliyor. Bu milletin bu hırsızlığın arkasında
kimlerin olduğunu, hangi siyasetçilerin olduğunu, hangi önemli
siyasetçinin Sınavı iptal etmeyin. talimatını
verdiğini öğrenmeye, bilmeye hakkı olduğunu
düşünüyorum ben. Milyonlarca insan, evladımız alın teri
dökecek, KPSSye çalışacak, hırsızlık yapıldığı
tespit edilecek ama iptal edilmeyecek ve sorumlular gerekli cezayı
almayacak ve Ali Demir serbest bırakılacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Devamla) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurun, toparlayın.
İSMAİL KONCUK (Devamla) Buna, bu
yaşananlara AK PARTİ Grubunun vicdanı Evet, kardeşim,
yapılanlar doğrudur. diyorsa söyleyecek tek sözüm yok.
Peki, ne düşünüyorsunuz şimdi? Hakkı
gasbedilen, memur olamayan, öğretmen olamayan, devlet kademelerinde
iş bulamayan bu milyonlarca gencimizin hakkını yeniden teslim
etmek amacıyla nasıl bir yol takip etmek lazım? Hazreti Ömer
adaletini anlatırken Akif ne diyor? Kenar-ı Diclede bir kurt
aşırsa koyunu, adli ilahî Ömerden sorar onu.
Ya, sizin zamanınızda
hırsızlık ayyuka çıkıyor, sizin hiçbir
sorumluluğunuz yok! Hani Hazreti Ömer adaletiydi? Bu muydu
anlayışınız? Onun için ben siyasi ayağının
da
Bu FETÖnün elbette buradaki dahlini biliyoruz. 2012de FETÖ mü, PKK
mı, onu tam tespit edemedik çünkü siyasetçi gizleyince tespit zorlanıyor.
Bunların araştırılması gerektiğini ifade
ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ
ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN 27 Mayıs mağduru
olduğunu söyleyen sayın milletvekiline bir dakikalık, 60a göre
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
29.- Van Milletvekili İrfan Kartal'ın, 27
Mayıs darbesinin 59uncu yıl dönümü vesilesiyle 27 Mayıs
mağduru olarak yaşananlara ilişkin açıklaması
İRFAN KARTAL (Van) Sayın Başkan,
teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
bugün 27 Mayıs, 27 Mayıs ihtilalinin 59uncu yılı. Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş olan ilk askerî darbedir.
Demokrasi tarihimizde bir kara leke ve benim için de kapkara bir dönem oldu.
Temel hak ve özgürlükler gasbedilmiş, sivil siyasete son verilmiş,
askerî vesayetin zulmü ve hükmü sürmüştür.
27 Mayıs sabahı saat 05.00te o zaman 10
yaşındaydım- kapı çalındı. Askerler, 3 amcamla
birlikte babamı cemseye alarak Sivas kampına götürdüler.
Sayıları 300 kişiyi buldu. Bu kişiler çeşitli illerde
mecburi iskana tabi tutuldular, tarihe 55 ağalar diye geçtiler. Bu
sürgün iki sene dört ay sürdü, çok zor yaşamları oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İRFAN KARTAL (Van) Kiminin çocuğu,
kiminin oğlu öldü; yanlarında olamadılar. Hâlâ
suçlarının ne olduğunu bilmiyoruz.
Yüce Meclise saygılar sunarım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ PARTİ Grubunun, 14/5/2019
tarihinde Adana Milletvekili İsmail Koncuk ve 19 milletvekili
tarafından, 2012 KPSS sınavına ilişkin eski ÖSYM
Başkanının ifadesinde bahsettiği bazı hususların
araştırılması amacıyla verilmiş olan (10/1204)
esas numaralı Meclis Araştırması Önergesinin
görüşmelerinin, Genel Kurulun 27 Mayıs 2019 Pazartesi günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Erol
Katırcıoğluna söz veriyorum.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
Süreniz üç dakikadır.
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, hepinize saygılar
sunuyorum.
Şimdi, İYİ PARTİnin KPSS
sınavıyla ilgili olarak vermiş olduğu bu önerge
esasında daha geniş bir çerçeveden ele alınması gereken bir
önerge gibi geliyor bana. Çünkü anladığımız kadarıyla
bu cemaat mekanizması sadece KPSS değil, benim
saydığım
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) Cemaat
değil, terör örgütü.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Efendim?
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) Terör
örgütü, cemaat değil.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Siz öyle deyin canım,
siz öyle deyin. Yani sataşmak zorunda mısınız?
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) Ya, bir
sus! Sana mı soracak ya!
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) FETÖ,
terör örgütüdür.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) Daha dün
ortağıydın, kol kolaydın, şimdi konuşuyorsun.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Arkadaşlar,
siz FETÖ terör örgütü dediğiniz için ben de FETÖ terör örgütü demek
zorunda değilim, bir.
İkincisi
EROL KAVUNCU (Çorum) Demek ki
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Müsaade edin,
müsaade edin. Siz de sıra gelince konuşacaksınız ama
arkadaşlar
EROL KAVUNCU (Çorum) FETÖ, terör örgütü değil
mi yani şimdi?
İSMAİL KONCUK (Adana) FETÖ zaten FETÖ
terör örgütünün kısaltılmış hâli.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Allah Allah!
BAŞKAN Buyurun Sayın
Katırcıoğlu.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Arkadaşlar,
sizin baskınızla bir kavramı niye kullanmak zorunda kalayım
ki?
EROL KAVUNCU (Çorum) Değil deyin, onu
söyleyin.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Hocam,
sizce nedir, sadece onu söyleyin.
BAŞKAN Hayır, niye laf atıyorsunuz
arkadaşlar siz?
Buyurun Sayın Vekil.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Arkadaşlar,
KPSS sınavı Fetullah Gülen hareketinin kamuya girebilmesi için
kullandığı araçlardan sadece bir tanesi benim
anladığım kadarıyla. Benim saydığıma göre
çoğu zaman ÖSYMnin yaptığı aşağı yukarı
14 tane sınavda kendi üyelerinin devlete ve kurumlara girmesini
sağlamaya çalışmıştır.
Şimdi arkadaşlar, 15 Temmuz gecesi bir
darbe oldu, evet, oldu ama bu darbeyi sizler FETÖ terör örgütünün
yaptığı bir darbe olarak ifade ettiniz. Eyvallah ama arkadaşlar,
siz iktidardasınız ve FETÖnün siyasi ayağıyla ilgili
hiçbir şey söylemiyorsunuz. Şimdi, dolayısıyla da bu önerge
o bakımdan çok anlamlı çünkü siyasi ayağı
çıkarılmamış olan, ortaya konulmamış olan bir
teşkilatın sağlıklı bir şekilde
tartışılması mümkün değildir. Dolayısıyla
sizler kendi kendinize şu soruyu sorun: Siyasi iktidar olarak niçin bu
konuda bir önerge getirmediniz?
Dolayısıyla da arkadaşlar, şunu
söyleyeyim size: Burada birtakım kelimeleri tekrarlayarak bir konuyu
tartışmamız mümkün değil; bir. İkincisi: Bugüne
kadarki yaklaşımınız -yürütmenin ve sizlerin, Adalet ve
Kalkınma Partisi milletvekilleri olarak- bence gerçekten bu meseleyi
araştırma niyetinde olduğunuzu bana söylemiyor. Çünkü eğer
gerçekten araştırma niyetinde olsaydınız en azından bu
konuda bir öz eleştiri yapardınız. Yani Sayın
Cumhurbaşkanının Aldatıldım. demesinin ötesinde
herhangi bir öz eleştirisi oldu mu? FETÖ terör örgütü diyorsunuz, peki, bu
örgüt nasıl girdi bu işin içine? Türkiye'nin, devletin çeşitli
kurumlarına nasıl girdi? Dolayısıyla da bunlar öyle
lafügüzafla geçiştirilecek konular değiller. Kusura bakmayın ama
sizi biraz daha ciddiyete davet ediyorum, bu mesele önemlidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, toparlayın.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Meclis
araştırma komisyonu kuruldu ama bence vicdanları rahatlatan bir
sonuç üretmedi. Bugün itibarıyla mahkemeler olmakta ama mahkemelerden de
doğru dürüst bir şey öğrenemiyoruz.
Şimdi, İYİ PARTİnin
getirdiği önergede altı çizildiği gibi, ÖSYMnin
Başkanı emniyete verdiği ifadesinde gerçekten de üzerinde
düşünmemiz gereken ve yeniden bir araştırma önergesi çerçevesinde
değerlendirilmesi gereken bazı açıklamalarda bulundu yani siyasi
ayağın belki ilgili olabileceği bazı açıklamalarda
bulundu. Dolayısıyla da eğer gerçekten sizler FETÖ
teşkilatıyla bir ilişkimiz yoktu. diyorsanız o zaman
buyurun, hodri meydan, bu meseleyi araştıralım, görelim ne
olduğunu.
Arkadaşlar, bu meseleyi, kusura bakmayın
ama ben sizin tartışma tarzınızdan giderek gerçekten
anlayabileceğimizi ve değerlendirebileceğimizi sanmıyorum.
Bu sizinkisi bir anlamda bir algı operasyonu yaratmak amacında ve
yaratmaya da devam ediyorsunuz diye düşünüyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkan.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Özellikle, FETÖ terör örgütüyle ilgili konuşma
yaparken grubumuza Bu hususta neden bugüne kadar araştırma önergesi
vermediniz? şeklindeki sataşma nedeniyle, sadece kayıtlara
geçmesi açısından, birkaç hususu ifade etmek istiyorum.
Tabii, bizler her şeyden önce konuşmak
için değil, icraat için, yapmak için adım adıyoruz. Ve
bakınız, yaptığımız adım nedir? 15 Temmuzdan
sonra eğer toplanıp bu Meclis çatısı altında FETÖ
terör örgütüyle mücadele için bir OHAL kararı almışsak ve bu
çerçevede kanun hükmünde kararname çıkarmışsak bunlar sözde
değil, özde icraatlardır.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) Ne
çıktı? Ne anladık yani?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Ve bakınız,
bugüne bu kadar burada hitapta kullanılan hareket ifadesini de
reddettiğimi ifade etmek isterim. Örnek vereyim, hem sözlükte hem de
terminolojide, bir düşünceyi, fikri iktidara getirme veya onu kamuoyuna
anlatma işine hareket denir. Eğer siz böylesi terör örgütünün
yaklaşımına hareket derseniz onu övmüş, onu
olumlamış olursunuz. Ortada millî iradeye kastetmiş bir terör
örgütü vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) Ya, siz
yaptınız bunu zaten. Allah Allah!
BAŞKAN Toparlayın Sayın Grup
Başkan Vekili.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bakınız,
mademki o hususu söylediniz, onu da ifade edeyim. Bakınız, dediler
ki: Biz okul açıyoruz, biz ders yapıyoruz, bilmem ne yapıyoruz.
O zaman dedik ki: Herkes bu ülkede demokratik olarak Anayasada eşittir,
herkes bu haklarını kullanabilir. Ama bu ülkenin millî iradesine,
birliğine, beraberliğine, kardeşliğine, ulusal
bütünlüğüne tehdit varsa orada dedik ki: Dur! Ne vermediniz? diyorsunuz
değil mi? Vermediğimiz nedir biliyor musunuz:
Bayrağımız, vatanımız
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) Ya boş
ver bunları, sen öz eleştiri yap. Öz eleştiri yap, öz eleştiri.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) -
devletimiz ve
milletimizin istiklalidir, onu vermedik. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Siz, bakınız 15 Temmuzdan sonra tevil yollu,
dolaylı bir şekilde maalesef ucu dışarıda
birleşen, PKKsıyla, FETÖsüyle
Bunların ipleri yurt
dışında birleşiyor. Bakınız ses
kayıtları da çıktı. Washingtonda terör kongresi
toplandı. dediler. Pensilvanya kaynaklı ses kaydında
O terör
örgütünün konferansını bunlar beraber yaptı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Adana) Ali Demiri niye
bıraktınız, Ali Demiri? Niye bıraktınız, onun
cevabını verin?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Hadi çekin aranıza
çizgiyi. Hadi Millî irade. deyin.
İSMAİL KONCUK (Adana) Ali Demiri neden
serbest bıraktınız, onun cevabını verin? Var mı
cevabınız?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Tek millet, tek
bayrak, tek vatan, tek devlet. deyin. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Peki, teşekkür ederiz Sayın
Özkan.
Evet, İmam Hüseyin Filiz Bey, buyurun
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
30.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin
Filiz'in, 27 Mayıs dönemin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazakı
ölümünün 39uncu yıl dönümünde rahmetle andığına, Spor Toto
1. Lig play-off final maçında Gazişehir Gaziantep takımına
başarılar dilediğine ilişkin açıklaması
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün, eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak
Beyin vatan hainleri ve beyaz zehir, silah ve bilumum kaçakçılık
yapanların, Dev-Sol taşeronlarınca şehit edilişinin
39uncu yılı. Rahmet, minnet ve dua ile anıyorum, mekânı
cennet olsun.
Bakanlık yaptığı dönemi de
kendisini de tanımak nasip oldu, bir dürüstlük abidesiydi. Türk milletine
rüşvetin, ahbap çavuş ilişkilerinin ve
yandaşlığının olmadığı parlak bir dönem
yaşattı. Allah ülkemize onun gibi devlet adamlarını nasip
etsin.
Sayın Başkan, gazetecilere saldırılar
devam ediyor. Bu defa gazeteci yazar Sabahattin Önkibara saldırıda
bulunulmuştur. Yapılan saldırıyı kınıyorum.
Toplumun huzurunu bozacak, gerginliği artırıp insanları
provoke edecek olayları yaratanların yaptığı
yanına kâr kalmamalı, hak ettikleri cezalar uygulanmalıdır.
Ayrıca dün finale çıkan Gazişehir takımımızı
kutluyor, finalde başarılar diliyor, saygılar sunuyorum.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ PARTİ Grubunun, 14/5/2019
tarihinde Adana Milletvekili İsmail Koncuk ve 19 milletvekili
tarafından, 2012 KPSS sınavına ilişkin eski ÖSYM
Başkanının ifadesinde bahsettiği bazı hususların
araştırılması amacıyla verilmiş olan (10/1204) esas
numaralı Meclis Araştırması Önergesinin
görüşmelerinin, Genel Kurulun 27 Mayıs 2019 Pazartesi günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Hatay Milletvekili Sayın Serkan Topala söz veriyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz üç dakikadır.
CHP GRUBU ADINA SERKAN TOPAL (Hatay) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Tabii, şimdi AK PARTİ
On yedi
yıldır ülkede nerede yanlış varsa replik belli, klişe
belli, senaryo belli: FETÖ, FETÖ terör örgütü. Ekonomi çöktüğü zaman FETÖ
terör örgütü; eğitimde PISA sonuçlarına göre OECD ülkeleri
arasında 50nci sırada olduğumuzda yine klişe belli, FETÖ
terör örgütü. Şimdi, birisi eylem yapıyor, yine FETÖyle
ilişkilendiriyorlar. Seçim kazanıldığı zaman Konyada,
Kayseride, Yozgatta, millî irade; İstanbulda kaybedildiği zaman,
FETÖ terör örgütü. Döviz artıyor; dış kaynaklı, FETÖ terör
örgütü. Şimdi, arkadaşlar, artık bu ezberleri unutalım;
milletimiz artık uyandı, bunları çok iyi biliyor. Az önce
sayın grup başkan vekili dedi ki: Sözde değil, özde mücadele
etmek gerekiyor. İyi, çok güzel. Darbe yapılıyor, biz diyoruz
ki: FETÖnün siyasi ayağını gelin araştıralım.
Tık yok, AK PARTİde tık yok.
Şimdi, Ali Demire gelelim. İYİ
PARTİnin değerli hatibi çok güzel bir şey söyledi. Ali Demir orada
itiraf ediyor, itiraf etmesine rağmen, o personelle çalışmaya
devam ediyor. Neden? Çünkü Emniyetteki tutanağında olmasa bile,
iddialara göre, birisinin onu aradığını itiraf ediyor.
Şimdi, gözaltına alınıyor, serbest
bırakılıyor. Neden,neden arkadaşlar? Çok basit, soru çok
basit. Laf atan arkadaşa buradan sesleniyorum, ben de buradan sana laf
atıyorum: Eğer sen samimiysen, FETÖ terör örgütüyle mücadelede
samimiysen, gel, burada değerli İYİ PARTİnin vermiş
olduğu araştırma önergesine evet de bakalım. Hadi
bakalım, göreceğiz, samimi misiniz, değil misiniz; FETÖ terör
örgütüyle mücadelede ne kadar samimi olduğunuzu göreceğiz.
Şimdi, Ali Demiri kim atadı? Soru çok
basit. Ali Demirin görevde kalması için kim talimat verdi, kim onay
verdi? Ya, sorular çalınıyor, -parantez içerisinde- diyor ki: Ya,
lokal, sadece Diyarbakır
Yani diyor ki: Şimdi,
hırsızlık yapıldı ama bir kereden bir şey olmaz.
Böyle bir mantık var mı?
Değerli arkadaşım sürekli laf
atıyor, hadi gel bakalım, bir cevabını ver bakalım.
Değerli arkadaşlar, eğer biz
samimiysek, FETÖyle her türlü konuda mücadeleye varsak hem 15 Temmuz
darbesinin hem de bu araştırma önergesinin
araştırılmasına varız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayın.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Hadi buyurun, hep birlikte
Bakın, eğer gerçekten millî irade diyorsanız gelin. Çünkü,
bakın, bazı insanlar mağdur oluyor.
Ya, siyasi irade hâlâ duruyor. Ali Demir
dışarıda. Niye dışarıda? Ben AK PARTİli
milletvekillerine sesleniyorum, vicdanlarınıza sesleniyorum:
Gerçekten sorular çalındı, hepimiz çok iyi biliyoruz. Hatta sorular
birilerinin eliyle çalındı. O USBye kopyalama işlemini yapanlar
kimler? Buna göz yumanlar kimler? Ali Demirin görevde kalmasını sağlayanlar
kimler? Kimler arkadaşlar? Biz biliyoruz da sizin ne kadar samimi
olduğunuzu şimdi göreceğiz. Eğer samimiyseniz buyurun
araştıralım, sıkıntı yok. Kimden korkuyorsunuz?
Yoksa siz onları tanıyorsunuz da ondan mı korkuyorsunuz? Olay bu
kadar basit.
Çok teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Saygılarımı sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Başkanım
BAŞKAN Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
31.- Denizli Milletvekili Cahit Özkan'ın, Hatay
Milletvekili Serkan Topalın İYİ PARTİ grup önerisi
üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
hatibin, konuşmasında sürekli grubumuza sataşarak süreci uzatma
gayreti içerisinde olduğunu gördük, bunu her defasında yapıyor.
Ancak burada özellikle FETÖnün siyasi uzantısı dendiği zaman
böyle uzun uzun konulara giriliyor. Bakın, siyasi uzantı
araştırılmak isteniyor mu? Bakınız, hiç
araştırma önergesine de gerek yok, ben size bir yöntem vereyim. Karşımızda
duran FETÖ terör örgütü kasetli ve silahlı bir terör örgütü müdür? Evet.
Kaset kumpaslarıyla Türk siyasetine yön vermeye çalıştı
mı? Evet. Silahla, siyasi suikastlarla Türk siyasetine istikamet vermeye
çalıştı mı? Evet. Kaset kumpaslarını ve siyasi suikastları
takip ettiğiniz takdirde terör örgütünün yolunu çok net bir şekilde
bulursunuz.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) Siyasal,
siyasal
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Evet, bugün, kasetle ve
silahla dizayn edilmek istenilen ve edilen siyasi partilere
baktığınızda orada FETÖnün tevil yollu veya doğrudan
borazancılığını yaptığını
görüyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - İşte, bugün,
Cumhur İttifakı olarak bizler, bu kasete ve silahlı terör
örgütüne teslim olmadığımız için milletimizin iradesinden
ve bu ülkenin bekasından yanayız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
SERVET ÜNSAL (Ankara) 2003 yılında kim
çıkardı yasayı Silahlı terör örgütü değildir. diye?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
32.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Denizli
Milletvekili Cahit Özkanın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
gerçekten haftanın başındayız ve yol alınması
isteniyorsa bu yoldan yol alınmaz. Bir de bazı sözleri söyleyenler
bir dönüp bakacaklar. Efendim, şöyle olmuş da bir partide, böyle
olmuş da şimdi o partiler bilmem ne yapıyormuş. Ya
açık açık söyleyeceksin, cevabını alacaksın ya böyle
üstü kapalı ithamlarla Avrupanın en köklü, dünyanın en eski
üçüncü siyasi geleneğine böyle sözleri söylemek kimsenin hakkı da
değildir, haddi de değildir. Hele hele bunları geçmişte bu
örgütün televizyonlarında programlar yapanlardan, bu örgütün
faydasına hukuk dernekleri kuranlardan, bu örgütün yapmış
olduğu kumpas davalarına örgüt lehine tavır koyarak müdahil
olanlardan alınacak dersimiz, duyulacak sözümüz yoktur.
Teşekkür ediyorum Başkanım. (CHP
sıralarından alkışlar)
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ PARTİ Grubunun, 14/5/2019
tarihinde Adana Milletvekili İsmail Koncuk ve 19 milletvekili
tarafından, 2012 KPSS sınavına ilişkin eski ÖSYM
Başkanının ifadesinde bahsettiği bazı hususların
araştırılması amacıyla verilmiş olan (10/1204)
esas numaralı Meclis Araştırması Önergesinin
görüşmelerinin, Genel Kurulun 27 Mayıs 2019 Pazartesi günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN - Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Nevşehir Milletvekili Sayın Yücel Menekşeye söz
veriyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Süreniz üç dakikadır.
AK PARTİ GRUBU ADINA YÜCEL MENEKŞE
(Nevşehir) Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin
değerli milletvekilleri; AK PARTİ Grubumuz adına, İYİ
PARTİ grup önerisi aleyhine söz almış bulunmaktayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, bugün 27 Mayıs, ihtilalin yıl
dönümü. Türkiye Cumhuriyeti devleti, ilk defa bir askerî darbeyle yüz yüze
kalmıştır. Dolayısıyla o günkü
Başbakanımız Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan
bir yıl sonra idam edilmişlerdir. Ben rahmetle, minnetle
anıyorum; darbeyi ve darbecileri de -1960tan bugüne kadar olan postmodern
darbe, saha darbesi, hiç fark etmiyor- şiddetle
kınadığımı ifade etmek istiyorum.
Sayın Eşref Kolçak
sanatçımızı, yine üstat Necip Fazılı rahmetle
anıyorum; Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun diyorum ve
İYİ PARTİ grup önerisi üzerinde sözlerime başlamak
istiyorum.
Benden önceki hatipler tutturdu AK PARTİ,
FETÖnün siyasi ayağını konuşmuyor.
Değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti
demokratik hukuk devletidir; siz, bu söylemlerle Türk yargısını
töhmet altında bırakıyorsunuz. Bugün, 15 Temmuzdan sonra
OHALle, kanun hükmünde kararnameyle, FETÖ terör örgütü mensuplarına ve
yardakçılarına, hiç ifadeleri alınmaksızın, Türkiye
Cumhuriyeti devleti güvenlik görevlileri gereğini yapmıştır
ve hâlâ da yapmaktadır. Dolayısıyla bugün 2010 ve 2012 KPSS
sürecine baktığımızda nelerin
yapıldığına bizler de şahit olduk, biz bunu kabul
ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletine yapılan ve milyonlarca
insanın umudunu ve ümidini kıran bir hırsızlık,
haksızlık olayı söz konusudur. Fakat bunu sadece bizim
iktidarımıza mal etmenin yersiz olduğunu özellikle ifade etmek
istiyorum. Bu FETÖ terör örgütü, bu FETÖ, sadece 2002den itibaren Türkiye Cumhuriyeti
devletinde etkin bir yapı değildi, bunda geçmişlerin de çok
büyük günahı olduğunu ifade etmek istiyorum.
İSMAİL KONCUK (Adana) O zaman bunu
savundunuz Sayın Vekil, temiz olduğunu savundunuz. Niye böyle
yaptınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YÜCEL MENEKŞE (Devamla) Müsaade eder misiniz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Buyurun, toparlayın.
YÜCEL MENEKŞE (Devamla) Bu devlet -AK
PARTİ iktidarı- yine, siz ne söylemde bulunursanız bulunun, 15
Temmuzdan sonra bu FETÖ terör örgütüne mensup her kesime gereğini
yaptı, hâlâ da yapmaktadır.
Ben şunu özellikle söylemek istiyorum: Burada
FETÖ terör örgütüne terör örgütü diyemeyen, PKKya PKK terör örgütü
diyemeyen insanların bu kürsüde çıkıp bu ifadeleri
kullanmalarını esefle kınıyorum. Öncelikle bu terör
örgütlerinin ne olduğunu biz burada, Meclisimizde kabul etmek
zorundayız, bunu ifade etmek zorundayız. Biz, Türk milletiyiz.
Dolayısıyla siz bunu ifade etmediğiniz sürece bizim de sizlere
olan bu ithamlarımızı her zaman, her platformda söylemeye devam
edeceğimizi söylemek istiyorum.
Bu vesileyle, yaklaşan Ramazan
Bayramınızı tebrik ediyorum. Hepinize sevgi, saygı ve
muhabbetlerimi sunuyorum.
Teşekkür ederim. Sağ olun, var olun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
III.-
YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoklama talebimiz var efendim.
BAŞKAN Oylamadan önce yoklama talebi
vardır.
Yoklama talebinde bulunan
arkadaşlarımızın isimlerini tespit edeceğim:
Sayın Özel, Sayın Özkan, Sayın Sarıaslan, Sayın
Yıldız, Sayın Şevkin, Sayın Adıgüzel, Sayın
Taşcıer, Sayın Yalım, Sayın Zeybek, Sayın Ünlü,
Sayın Sancar, Sayın Aygun, Sayın Topal, Sayın Özel,
Sayın Tuncer, Sayın Aksoy, Sayın Bingöl, Sayın Yeşil,
Sayın Çelebi, Sayın Ünsal, Sayın Kuşoğlu.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 16.16
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.30
BAŞKAN: Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin),
Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
83üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN İYİ PARTİ Grubu
önerisinin oylamasından önce istem üzerine yapılan yoklamada
toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Yapılan ikinci yoklamada da
toplantı yeter sayısı bulunamadığından, kanun
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için, 28 Mayıs 2019 Salı günü saat 15.00te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma
Saati: 16.34