TÜRKİYE BÜYÜK
MİLLET MECLİSİ
TUTANAK
DERGİSİ
69uncu
Birleşim
17 Mart 2020
Salı
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Nimetullah Erdoğmuşun, Meclis Başkan Vekilliği görevine
tensibinde himmetinden dolayı Genel Kurula teşekkür ettiğine,
elana kadar hizmet sunan vekillerden ve Meclis emektarlarından ahirete
irtihal edenlere Yüce Allahtan rahmet dilediğine ve yüce Meclisin corona
virüsü tehdidine karşı hem tedbirin hem de tedebbürün
hakkını verecek faaliyet ve çalışmalarda
bulunacağına inandığına ilişkin konuşması
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Samsun Milletvekili Ahmet Demircanın,
coronavirüs salgınına ilişkin gündem dışı
konuşması
2.- Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin
Taşdoğanın, coronavirüsle ilgili gelişmelere ve
alınan tedbirlere ilişkin gündem dışı
konuşması
3.- Eskişehir Milletvekili Arslan
Kabukcuoğlunun, salgın hastalıklara ilişkin gündem
dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şekerin,
dünya gündemini tedirgin eden virüsün yayılmasını önlemeye
yönelik mücadelelerinden dolayı başta Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan olmak üzere Hükûmete, Sağlık Bakanına ve
sağlık personeline teşekkür ettiğine ilişkin
açıklaması
2.- Mersin Milletvekili Hacı Özkanın,
Şanlıurfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuşa TBMM
Başkan Vekilliği görevinde başarılar dilediğine,
coronavirüsle mücadele kapsamında alınan tedbirlerin ülke için hayati
önem taşıdığına, milletten beklentinin resmî kaynaklar
dışındaki açıklamalara itibar etmeden devletin belirlediği
uyarıları dikkate almaları olduğuna ve süreci doğru
yöneten Sağlık Bakanı ile ilgili kurumlara teşekkür
ettiğine ilişkin açıklaması
3.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin,
coronavirüsten korunmak için yapılması gerekenler arasında
sayılan Uykusuz kalmayın. uyarılarına rağmen
Bakanların neden saat 19.00dan önce değil de gece açıklama
yaptığını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
4.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur
Taşkının, alınan önlemler sayesinde coronavirüsten en az
etkilenen ülkelerden biri olarak dünyaya örnek olunduğuna, zor bir süreci
başarılı şekilde yöneten Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan yönetimindeki Hükûmete ve Sağlık Bakanına
şükranlarını sunduğuna ilişkin açıklaması
5.- Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın,
İçişleri Bakanlığının coronavirüs
salgınına karşı önlemler alırken kendi personelini unuttuğuna
ilişkin açıklaması
6.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin
Filizin, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 105inci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
7.- Osmaniye Milletvekili Mücahit
Durmuşoğlunun, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 105inci yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
8.- Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlunun, Tarım Kredi Kooperatiflerini
sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmanın son derece
önemli olduğu dönemde gübre ve yem fiyatlarına yaptığı
zamları geri almaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
9.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran
Kılıçın, tarih boyu bilinen ve insanlığa zarar veren
25inci büyük salgının dünyanın ve ülkenin gündeminde
olduğuna ilişkin açıklaması
10.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer
Aycanın, coronavirüs pandemisi yaşandığına,
hastalığın bulaşmasını önlemenin en etkin
yönteminin aşı olduğuna ve ülkede aşıyı
üretebilecek bilimsel kapasitenin var olduğuna ilişkin
açıklaması
11.- Ankara Milletvekili Ayhan
Altıntaşın, 16 Mart öğretmen okullarının
kuruluşunun 172nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
12.- Adana Milletvekili Orhan Sümerin, Adana ili
Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydara hukuka aykırı biçimde
siyasi yasak getirilmeye çalışıldığına
ilişkin açıklaması
13.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylanın,
coronavirüs salgınının ekonomik krizin daha da
ağırlaşmasına neden olacağına, başta esnaf
ve sanatkârlar ile çiftçiler olmak üzere tüm sektörlerin vergi ve sosyal
güvenlik prim borçları ile elektrik, su, doğal gaz ve kredi
ödemelerinin salgın riskinin ortadan kalkacağı tarihe kadar
ertelenmesi, sicil affının çıkarılması, okulların
tatil edilmesiyle zor duruma düşen işletmecilere kira
yardımı yapılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
14.- Amasya Milletvekili Mustafa Levent
Karahocagilin, yerli ve millî elektrikli traktörün prototipinin üretilerek
test sürüşlerinin başarıyla gerçekleştirildiğine
ilişkin açıklaması
15.- Adana Milletvekili Burhanettin Bulutun, Adana
ili Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydara hukuka aykırı
biçimde siyasi yasak getirilmeye çalışıldığına
ilişkin açıklaması
16.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, Şanlıurfa Milletvekili Nimetullah
Erdoğmuşa TBMM Başkan Vekilliği, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşa da HDP Grup Başkan Vekilliği görevinde
başarılar dilediğine, geçiştirmeye gelmeyecek kadar ciddi
tehditler içeren coronavirüse yönelik uyarılara riayet edilmesini temenni
ettiğine, virüsün ekonomik etkileriyle başedebilmek için başta
kamu alacakları olmak üzere vatandaşların, ticari
işletmelerin ve esnafın zorunlu ödemelerinin ertelenmesi, doğru
adımların atılması gerektiğine ve bu konuya yönelik
Meclis araştırması önergesini Meclis
Başkanlığına sunduklarına, ülkedeki vaka
sayısının dünyadaki diğer ülkelere göre az olmasının
avantaj sayılmaması bilinciyle hareket edilerek gerekli önlemelerin
alınmasının önemli olduğuna ilişkin
açıklaması
17.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün,
Covid-19 virüsünün Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemik
kategorisine alındığına ve bu salgına karşı
ilk günden itibaren tedbirli ve dikkatli davranılarak verilen mücadelenin
dünyaya örnek olduğuna, vatandaşların Sağlık
Bakanlığı ile Bilim Kurulunun yapmış olduğu
açıklamalar muvacehesinde kişisel tedbirlerini alarak salgınla
mücadele etmesi gerektiğine, konunun uzmanı olmayan kişilerce
sosyal medya ve TV kanallarında kafa
karışıklığına sebep olan açıklamalarda
bulunulmasını şiddetle kınadıklarına, coronavirüs
sebebiyle ekonomik ve sosyal yönden ciddi neticelerin doğmasının
muhtemel olduğuna ve gerekli tedbirlerin alınmasını talep
ettiklerine ilişkin açıklaması
18.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, en önemli gündem maddesinin corona salgını
olduğuna, Sağlık Bakanlığının tedbirler
aldığına fakat tüm hastanelerde coronavirüs için neden yeterli
tanı kitinin olmadığını ve ne zaman çözüleceğini,
tanı kiti olmaksızın ülkenin genel durumu hakkında
nasıl bilgi sahibi olunacağını öğrenmek istediklerine,
sağlık çalışanlarının virüsten korunabilmesi için
gerekli tedbirlerin alınmadığı yönünde şikâyetlerin
olduğuna, test yaptırmak isteyen vatandaşların gerekli
desteği alması gerektiğine, cezaevlerindeki önlemlerin yeterli
olmadığına, denetimli serbestlik, adli kontrol seçenekli
yaptırımlarla cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin tahliye
edilmesi gerektiğine ve konuya ilişkin kanun teklifini Meclise
sunduklarına, ülkenin ekonomik kriz sebebiyle iş yerlerinin
kapatılması, ücretli çalışanların işsiz
kalması gibi bir sorununun daha olduğuna, halktan alınan
yetkiyle denetim görevini yerine getirebilmek, önlemleri tartışmak ve
halka bilgi verebilmek amacıyla tüm partilerin eşit sayıda
katılımıyla bir araştırma komisyonu
kurulmasını önerdiklerine, Şanlıurfa Milletvekili
Nimetullah Erdoğmuşa TBMM Başkan Vekilliği görevinin
hayırlı olmasını dilediğine ilişkin
açıklaması
19.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
Şanlıurfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuşa TBMM
Başkan Vekilliği, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşa HDP Grup Başkan Vekilliği görevlerinde, Mersin
Milletvekili Fatma Kurtulana da siyaset hayatında başarılar
dilediklerine, Türkiye coronavirüsle mücadele ederken Ceyhan Belediye
Başkanı Kadir Aydarın mazbatasının iptali için
başvuruda bulunulduğuna, Kadir Aydarın Ceyhan Belediye
Başkanlığı görevinde bulunduğu bir yıl içinde
gerçekleştirdiklerine, 13 Mart Mustafa Kemal Atatürkün Harbiyeye
girişinin 121inci yıl dönümü münasebetiyle Millî Savunma
Üniversitesindeki törende gerçekleşen saygısızlığa
Hükûmetin başının, devletin başının ne
söyleyeceğini merak ettiklerine, sağlıkçıların beklediği
sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi
yasa teklifinin Meclise sunulması ve aile sigortasının hayata
geçirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
20.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın,
hayırlı bir çalışma haftası temenni ettiğine,
ülkenin gündeminin coronavirüs salgını olduğuna ve bugüne kadar
birlik beraberlik içerisinde tüm zorluklar nasıl yenilmişse bunun da
üstesinden gelineceğine, dünyanın virüsle mücadelede farklı
yöntemler belirlediğine, ekonomik ve siyasi istikrar sayesinde sahip
olunan sağlık altyapısı, hastaneler ve cihazlarla en az
enfekte olan ülkeler arasında olunduğuna,
Cumhurbaşkanından açıklama gelmedi. iddialarını
kabul etmedikleri gibi bakanların gece açıklama
yaptığı yönündeki iddiaların da insafsızlık
olduğuna, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşa Grup
Başkan Vekilliği görevinde başarılar dilediğine ancak
8 Martta Almanyadan dönmesi nedeniyle karantina süresinin devam ettiğine
ve bu noktada hassasiyet beklediklerine, coronanın alınan
tedbirlerden güçlü olmadığına, Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana, Bakanlara,
sağlık çalışanlarına, Mecliste grubu bulunan siyasi
partilere ve 82 milyon vatandaşa gösterdikleri mücadele ve hassasiyet için
ayrı ayrı teşekkür ettiğine ilişkin
açıklaması
21.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, Grup Başkan Vekillerine başarı
dilekleri için teşekkür ettiğine, Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ve 12 Martta 10 avukatın Urfa ve Diyarbakır illerinde
gözaltına alınması olayına ilişkin açıklaması
22.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
23.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, kişisel
verilerle ilgili yanlış bilgilendirme yapıldığına
ilişkin açıklaması
24.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın,
Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
25.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, 19
Mart 2020 Perşembe günü Sağlık Bakanı Fahrettin
Kocanın İç Tüzükün 62nci maddesi çerçevesinde corona virüsü
hakkında Meclisi bilgilendireceğine ilişkin açıklaması
26.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Türk
Tabipleri Birliğinin taleplerine, önerilerine ve katkılarına
açık olunması gerektiğine ilişkin açıklaması
27.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın,
siyasi parti grupları olarak dünyanın ve ülkenin içinde
bulunduğu sorunlarla ilgili aynı noktada buluşulduğuna,
milletin vermiş olduğu kararla Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemine geçilmesiyle bu tür süreçlerde hızlı karar
alınabiliyor olmasının avantajlı durumu ortaya
koyduğuna ilişkin açıklaması
28.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Denizli
Milletvekili Cahit Özkanın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ve Türkiyedeki en belirgin
düşünce ayrılığının hem sebebinin hem de sonucunun
bugünkü yönetim biçimi olduğuna ilişkin açıklaması
29.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, olağan dışı bir durumla
karşı karşıya olunduğuna, mücadelenin el
birliğiyle gerçekleştirileceğine ve coronavirüs
salgınının rejim tartışmasına
dönüştürülmemesi gerektiğine ilişkin açıklaması
30.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, Denizli Milletvekili Cahit Özkanın yerinden
sarf ettiği bazı ifadelerine ve ceza hukukunun, ceza
kanunlarının yorumunun çarpıtıldığına
ilişkin açıklaması
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ PARTİ Grubunun, 17/3/2020
tarihinde Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlu tarafından, ülkenin coronavirüs salgınından
kaynaklanacak tüm olası etkilerden en az hasarla çıkmasının
sağlanması adına önlemlerin alınması,
salgının ekonomik ve sosyal hayata olan etkilerinin bertaraf
edilmesi, toplumsal yaşamın normal seyrine dönmesi için gerekli
koşulların belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 17
Mart 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
2.- HDP Grubunun, 16/2/2020 tarihinde Batman
Milletvekili Necdet İpekyüz ve arkadaşları tarafından,
corona virüsünün yayılmasını engellemek ve kriz hâlinde hizmet
veren sağlık çalışanlarının daha fazla
şiddete maruz kalmasını önlemek amacıyla verilmiş olan
Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel
Kurulun 17 Mart 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
3.- CHP Grubunun, 17/3/2020 tarihinde Grup
Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel tarafından, coronavirüs salgınının
yayılmasının önlenmesi, salgın nedeniyle alınacak
tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 17
Mart 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Eskişehir Milletvekili Utku
Çakırözerin, (2/2459) esas numaralı 6284 sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/71)
VIII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Denizli Milletvekili Nilgün Ök ile 46
Milletvekilinin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi (2/2633) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 196)
2.- Tekirdağ Milletvekili Mustafa
Şentopun Türkiye Cumhuriyeti ile Karadağ Arasında Serbest
Ticaret Anlaşmasına İlişkin Olarak İmzalanan Mevcut
Protokol Iin Yerini Alan Protokol I ile Anlaşmaya Eklenen Protokol IIIün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/2275) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 141)
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Mersin Milletvekili Ali Mahir
Başarırın, araç kiralama ve satın alma işlemlerine
ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya
Sadi Bilgiçin cevabı (7/24109)
2.- Balıkesir Milletvekili İsmail Okun,
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı içinde yer alan halk
plajlarının işletilmek üzere ihaleye verileceği
iddiasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir
Pakdemirlinin cevabı (7/25474)
3.- İstanbul Milletvekili Zeynel Özenin,
Madımak olayı nedeniyle hakkında
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
verilen bir kişinin affedilmesine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/25492)
4.- Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç
Koçyiğitin, Vanın Bahçesaray ilçesinde meydana gelen çığ
felaketlerine ve alınması gereken önlemlere ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25493)
5.- Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrulun,
Türkiye üzerinden Libyaya giden Özgür Suriye Ordusu mensuplarına Türk
vatandaşlığı verildiği iddiasına ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25494)
6.- Adana Milletvekili Orhan Sümerin, Türkiyeye
gelmesi beklenen Suriyeli sığınmacılara ilişkin sorusu
ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25496)
7.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, 2016-2020 yılları arasında
Kızılayın bağış işlemlerine ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25497)
8.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, bir sendika başkanının gazilik unvanı
aldığı iddiasına,
İstanbul ilinde yaşayan engelli
kişilere uygulanan mesleki rehabilitasyona,
İlişkin soruları ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25498), (7/25508)
9.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, 2002-2020 yılları arasında faaliyet gösteren
vakıflara dair bazı verilere ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25499)
10.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, 2016-2020 yıllarında öğrenimine devam eden
tutuklu ve hükümlülere,
Cezaevlerinde çalışan sağlık
personeli sayısı ile tutuklu ve hükümlülerden ağır
hastalığı olanlara,
2010-2020 yılları arasında mahkeme
kararıyla telefonları dinlenen kişiler ve bu yöndeki istemin
geldiği kurumlara,
İlişkin soruları ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (725501), (7/25503), (7/25507)
11.- İzmir Milletvekili Atila Sertelin,
Vanın Bahçesaray ilçesinde meydana gelen çığ felaketinde
yaşamını yitiren itfaiye erlerinin şehit
sayılmamasına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/25509)
12.- Diyarbakır Milletvekili Semra Güzelin, 12
Şubat tarihinde Diyarbakırda yaşanan yoğun kar
yağışı nedeniyle yaşanan mağduriyetlere
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/25510)
13.- Mersin Milletvekili Ali Mahir
Başarırın, Başkentgazın Türk
Kızılayına yaptığı bağışın
bir kısmının Ensar Vakfına aktarıldığı
iddiasına,
AKUTun genel merkez binasının
akıbetine,
İlişkin soruları ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25656), (7/25657)
14.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk
Gergerlioğlunun, Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde kalan bir
mahkûmun iddialarına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/25659)
15.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbülün,
Aydının Karacasu, Kuyucak ve İncirliova ilçelerinde
yapılacağı duyurulan maden arama ve işletme ihaleleri ile
ihale edilecek alanlarda bulunan tarım ve orman arazilerine ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25663)
16.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutanın, Artvinde sınır kapısına yakın
alanda tır park alanı kapasitesinin artırılmasına
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/25665)
17.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin,
mısır kepeğinin KDV oranının
artırılmasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman
Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/25763)
18.- İstanbul Milletvekili Züleyha Gülümün,
HDPnin eski bir ilçe başkanının evinin aranmasına
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/25772)
19.- Şırnak Milletvekili Hasan
Özgüneşin, bazı HDP yöneticilerinin gözaltına
alınmasına ve kötü muamele iddialarına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25773)
20.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk
Gergerlioğlunun, bir üniversitenin yüksek lisans öğrencilerinin
ödemesi gereken tutar için yapılacak taksitlerde KHKlı
öğrencilerin hariç tutulduğu iddiasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25774)
21.- Denizli Milletvekili Yasin Öztürkün, son bir
yılda haczedilen araç sayısı ve yediemin otoparklarına
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/25775)
22.- Adana Milletvekili İsmail Koncukun,
millet bahçelerine,
Millet kıraathanelerine,
İlişkin soruları ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25776), (7/25777)
23.- Diyarbakır Milletvekili Semra Güzelin,
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin şehrin altı noktasındaki
ışıklı yazılar için yaptığı ihaleye
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/25778)
24.- İzmir Milletvekili Ednan Arslanın,
çeşitli dönemlerde gerçekleştirilen doğalgaz tüketimi ile
doğalgazı kesilen abonelere ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25779)
25.- Adana Milletvekili Ayhan Barutun, uyuz
vakalarında görülen artışa ve hastalıkla mücadeleye
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/25781)
26.- Burdur Milletvekili Mehmet Gökerin, parmak izi
ve yüz tarama sistemi ile çalışan telefonların ulusal güvenlik
açısından tehdit olup olmadığına ve kişisel
verilerin korunması adına alınan önlemlere ilişkin sorusu
ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25782)
27.- Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah
Sazakın, muhtelif raylı sistem araçlarının üretimi için
bir şirkete verilen teşvike ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25783)
28.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, maddi sıkıntılarından dolayı
intihar ettiği iddia edilen bir vatandaşa,
Şırnak ilinin Cizre ilçesinde intihar eden
bir vatandaşa ve Türkiye genelinde SYDV tarafından yapılan
yardımlara,
İlişkin soruları ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı
(7/25930), (7/25933)
29.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutanın, Artvindeki bir maden sahasının jandarma
personeli tarafından korunduğu iddiasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı 7/25931)
30.- İzmir Milletvekili Bedri Serterin,
İzmirde bulunan tarihi elektrik fabrikasının müzeye
dönüştürülmek amacıyla bir vakfa devredileceği iddiasına
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/25932)
31.- İstanbul Milletvekili Mehmet
Bekaroğlunun, ÇAYKURa ait bazı yapıların ruhsatsız
olmasına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/25935)
32.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, bankaya olan borcundan dolayı intihar ettiği
iddia edilen bir vatandaşa ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/25936)
33.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun, geçim sıkıntısı nedeniyle intihar eden
bir kişinin ölümüyle ilgili yapılan bir açıklamaya ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25937)
34.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk
Gergerlioğlunun, Türkiyede kaybolmaya yüz tutan bazı lehçelerin
korunması için yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25938)
35.- İstanbul Milletvekili Ümit
Özdağın, Türk vatandaşlığına kabul edilen Suriye
uyruklu kişilere ve geçici koruma statüsüyle ülkemizde bulunan
Suriyelilere dair verilere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/25939)
36.- Adana Milletvekili İsmail Koncukun, SGK
tarafından emekli aylıklarına kesinti yapılacağı
ve emeklilere bayram ikramiyesinin kaldırılacağı yönündeki
iddialara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Fuat Oktayın cevabı (7/25940)
37.- Adana Milletvekili İsmail Koncukun,
koronavirüsü sebebiyle ithal edilen ürünlerin temininde yaşanan
sorunların giderilmesine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/25941)
38.- Eskişehir Milletvekili Arslan
Kabukcuoğlunun, Yerli İnsan Kanı Plazmasından İlaç
Üretim Projesi kapsamında Kızılayın Almanyadaki bir
şirkete kan ve plazma göndermesine ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25942)
39.- Hatay Milletvekili İsmet Tokdemirin, THY
ve AnadoluJet firmalarının envanterinde bulunan Boeing 737 Max grubu
uçaklara ve sipariş edilen miktar ve bedellerine ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25943)
40.- Denizli Milletvekili Gülizar Biçer
Karacanın, kamu-özel iş birliği modeli ile yapılan ve
yapılması planlanan projelere ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/25944)
41.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutanın, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında TBMMye
gelen milletvekillerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin cevabı (7/26197)
42.- Ankara Milletvekili Tekin Bingölün, kanun
teklifleri ile denetim önergelerine dair çeşitli verilere ilişkin
sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi
Bilgiçin cevabı (7/26330)
43.- Hakkâri Milletvekili Sait Dedenin,
yazılı soru önergelerine dair çeşitli verilere ilişkin
sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi
Bilgiçin cevabı (7/26333)
17 Mart 2020 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.01
BAŞKAN: Başkan Vekili Nimetullah
ERDOĞMUŞ
KÂTİP ÜYELER: Rümeysa KADAK (İstanbul), Mustafa
AÇIKGÖZ (Nevşehir)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
69uncu Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
III.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Nimetullah Erdoğmuşun, Meclis Başkan Vekilliği görevine
tensibinde himmetinden dolayı Genel Kurula teşekkür ettiğine,
elana kadar hizmet sunan vekillerden ve Meclis emektarlarından ahirete
irtihal edenlere Yüce Allahtan rahmet dilediğine ve yüce Meclisin corona
virüsü tehdidine karşı hem tedbirin hem de tedebbürün
hakkını verecek faaliyet ve çalışmalarda
bulunacağına inandığına ilişkin konuşması
BAŞKAN Değerli arkadaşlar,
izninizle, görüşmelere geçmeden önce iki hususu sizlerle paylaşmak
istiyorum.
Birincisi: Bu göreve tensibimde Genel Kurulun
himmetinden dolayı teşekkür ediyorum. Bu çatıda,
çatıların şahı diyebileceğimiz Türkiye Büyük Millet
Meclisi çatısı altında, elana kadar hayırda
yarışıp hizmet sunan vekillerimizden ve Meclis emektarlarımızdan,
emekçilerimizden ahirete irtihal edenlere Yüce Allahtan rahmet, hayatta
olanlara da uzun ve sağlıklı ömür niyaz ediyorum.
Değerli arkadaşlar, kurucu Meclisten,
kurucu Anayasadan bugüne kadar, yüz yıllık bir demokrasi yolculuğunda
bütün engellere rağmen, birçok badireler atlatarak bu noktaya demokrasi
bayrağını taşımış bu yüce Meclisin, bundan
sonraki süreçte siz değerli 27nci Dönem arkadaşlarımla
birlikte, âdeta 27nci durakta bu vasıtaya binen yolcular olarak birlikte
bu hizmetin yolcusu olacağız. Takdir edersiniz ki partilerimiz
istisnasız aynı caddede yürüyen ancak farklı çizgilerde ve
farklı vasıtalarla seyreden, bizim vazgeçilmez
unsurlarımızdır. Bu farklılıklarımızla
beraber, hedeflenen menzile doğru bu hayır yarışını
yürütmüş olacağız. Şairin dediği gibi: Can da
boş, cihan da boş, gayededir varsa hayat.
İkinci husus: Şu anda küreiarzı âdeta
yönetimine alan, egemenliğine alan bir corona virüsü tehdidiyle
karşı karşıyayız. Elbette ki bu virüsün
tanımı, konusu, alanı bilimin, tıbbın
sorumluğundadır. Tabii ki tedbirle beraber tedebbür de gereklidir.
Tedbir Nasıl? sorusuna cevap ararken tedebbür de Niçin? sorusuna cevap
arar. Biz bu tehdit altındayken, inanıyorum ki bu yüce Meclis hem
tedbirin hem de tedebbürün hakkını verecek faaliyetler ve
çalışmalarda bulunacak.
Son söz diyorum ki: Tevfiki İlahî refikimiz
olsun. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, gündeme geçmeden önce 3 sayın
milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, coronavirüs salgını
hakkında söz isteyen Samsun Milletvekili Ahmet Demircana aittir.
Buyurun Sayın Demircan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Samsun Milletvekili Ahmet Demircanın,
coronavirüs salgınına ilişkin gündem dışı
konuşması
AHMET DEMİRCAN (Samsun) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yaşanan coronavirüs
salgını nedeniyle gündem dışı söz almış
bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni coronavirüs (Covid-19) ilk olarak 2019
Aralık ayı sonlarında Çinin Wuhan eyaletinde solunum yolu
belirtileriyle gelişen bir grup hastada görüldü ve 13 Ocak 2020de
tanımlandı. Türkiye, 6 Ocakta, daha virüsün tanımlanması
yapılmadan önce harekete geçerek bu konuyla ilgili basında, medyada
çıkan haberleri dikkate alarak Halk Sağlığı Genel
Müdürlüğü bünyesinde bir operasyon merkezi ve ardından 12
üniversiteden akademisyenlerden oluşan Bilim Kurulu oluşturdu, Dünya
Sağlık Örgütünden önce harekete geçilmiş oldu. Peş
peşe kararlar alındı, tedbirler uygulamaya kondu.
Başlangıçta ülkemize girişini engellemek için
çalışıldı, bu arada ileri aşamalar için de her türlü
hazırlık yapıldı.
Bugün için gelinen nokta: Bu, bir pandemidir yani
problem küresel bir problem hâlini almıştır. Dünyanın her
yeri bu problemle karşı karşıyadır. Bu küresel
problemi en başarılı şekilde yönetmek zorundayız.
Bilim ve akılla hareket etmek zorundayız ve onu yapıyoruz
Türkiye olarak. Sağlık Bakanlığımız, Bilim
Kurulu, diğer bakanlıklar, Sayın
Cumhurbaşkanımızın yönetiminde bu mücadele bu şekilde
devam ediyor.
Bütün hastalıklarda olduğu gibi bu
hastalıkta da en önemli çare hasta olmamaktır. Bunun için bulaşmanın
önüne geçmek ve bu yolda gereken gayret gösterilmektedir. Bütün toplumu
bulaşmalara karşı korurken özellikle yüksek risk altında
olan yaşlı ve ilave hastalığı bulunan
insanlarımıza dikkat etmek zorundayız. Fiziki
yakınlığı ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu
hususta gerekli tedbirler elbette bir bir alınıyor ve kamuoyuna
deklare ediliyor, paylaşılıyor.
Sosyal uzaklaşma da diyebileceğimiz,
bugünlerde üst üste aldığımız tedbirler bununla ilgili.
Temizlik fevkalade önemli, her zaman için önemli ama
böyle bir bulaşıcı hastalık tehdidi altında daha da
büyük önem kazanmaktadır. Gerektiğinde maske takarak şüpheli
durumları, hastalığı etrafa yaymamak veya etraftaki
hastalık riskinden etkilenmemek için tedbirler alınmalıdır.
Bu konularda Bakanlığın bildirileri takip edilmeli ve riayet
edilmelidir.
Sağlıkla ilgili tedbirler sürekli toplanan
Bilim Kurulu tarafından alınıyor ve kamuoyuyla
paylaşılıyor. Bu işi bilgi, bilinç yükseltme/oluşturma
ve farkındalığı geliştirerek önlemek zorundayız.
Toplumun bu konuda, bütün kararlarla ilgili yeterince bilgilendirilmesi
gerekmektedir.
Bu arada üzerinde durmak istediğim 2 husus daha
var ki onları da paylaşmadan geçmek istemiyorum. Ortaya çıkan bu
durumu fırsat bilen bazı çıkarcılar, gıda maddeleri ve
korumada kullanılan maske, dezenfektan gibi ürünler üzerinden spekülasyon
oluşturarak haksız kazanç sağlama peşinde
koşmaktadırlar; asla bu fırsatçılara fırsat
verilmemelidir. Bu durumlarla karşı karşıya kalan
vatandaşlarımız derhâl bunu ilgili mercilere rapor etmelidir,
bildirmelidir.
Üzerine parmak basmak istediğim bir diğer
nokta da bozgunculuk yapanlarla ilgilidir. Yalan haber üreten, toplumda panik
oluşturmak için, millî birliği sabote etmek için, milletimizin,
devletimizin direncini kırmak için harekete geçmiş şer
odaklarının faaliyetleriyle de karşı
karşıyayız. Elbette ki bunlarla ilgili de, özellikle sosyal
medya üzerindeki bu tezviratın önüne geçmek için
vatandaşlarımız karşılaştıkları bu
durumları derhâl ihbar etmelidir. Çünkü bu küresel tehdide karşı
mücadelemizdeki en büyük güç kaynağımız milletimizin birlik ve
beraberliğidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
AHMET DEMİRCAN (Devamla) Eğer biz bu
mücadeleyi bireyler noktasına kadar indiremezsek, yayamazsak; eğer bu
mücadeleyi birey düzeyinde, milletimizin tümü düzeyinde yönlendiremezsek
başarı şansımız düşer.
Bu noktada da milletimizin birlik ve beraberliğini
bir arada görmek zorundayız. Bu arada, elbette sosyal uzaklaşma
tedbirlerden biridir ama bu, milletimizin birbirinden
uzaklaşmasını ifade etmemektedir. Biz, milletimizin fiziki
olarak birbirlerine hastalığı bulaştıramayacak
mesafede ayrılmalarını ama manen yekvücut olmalarını
sağlamalıyız. Bütün millet birlik olacağız, bu
mücadeleyi bu şekilde sürdüreceğiz.
Bu arada, bütün bilgileri sağlık otoritesi
Bakanlığımızdan almalıyız. Yine, Sağlık
Bakanımızın şahsında, bu mücadeleyi yürüten 1 milyonu
bulan sağlık ordumuza başarılar diliyorum, hepsini tebrik
ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı ikinci söz,
coronavirüsle ilgili son gelişmeler ve alınan tedbirler hakkında
söz isteyen Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğana ait.
Buyurun Sayın Taşdoğan. (MHP ve AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
2.- Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin
Taşdoğanın, coronavirüsle ilgili gelişmelere ve
alınan tedbirlere ilişkin gündem dışı
konuşması
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN
(Gaziantep) Sayın milletvekilleri, bütün ülke artık bir
gerçeğin farkında: Coronavirüs, küresel ölçekte büyük bir sorun ve
kişisel sağlık ve toplum sağlığı
açısından ciddi bir tehdittir ama tedbirleri basit ve
kişiseldir. Bu konuyla ilgili olarak Covid-19 diye isimlendirilen yeni
tür coronavirüsün Çinde çıktığı günden bugüne tüm
tedbirleri ve alınması gereken önlemlerin pek çoğunu alan,
zamanında bir Bilim Kurulu kuran ve bilimin
ışığında mücadele veren Sağlık
Bakanımız başta olmak üzere; Bilim Kurulu heyetimizi, konuya
hassasiyetle dikkat eden tüm sağlık çalışanları ile
konuyla ilgili eş güdümle hareket eden diğer bakanlıklarda görev
yapan tüm personelimizi kutluyor, tebrik ediyoruz.
25 Şubat 2020 günü Sayın Genel
Başkanımız Devlet Bahçeli Beyin takdirini toplayan ve
konuşmasında ifade ettiği Coronavirüs tehdidine karşı
canla başla mücadele eden, teyakkuzda bulunan, bu çerçevede seferberlik
ilan etmiş gibi duruş gösteren Sağlık Bakanımızı
ve ekibini kutluyorum. sözü veciz bir ifade olmuştur. Bu çerçevede, Bilim
Kurulunun ve Sağlık Bakanlığının konuyla ilgili
alacağı her kararın yanında MHP olarak durmaya devam edeceğiz.
Bu sorun küreseldir, mücadele millîdir, tedbirlerimiz ise kişiseldir.
Kıymetli milletvekilleri pandemi basit bir
kavram değildir. Bu sebeple, halkımızı gece gündüz demeden
resmî ağızdan sürekli bilgilendirme
çalışmalarının devam etmesi ülke genelinde oluşabilecek
panik ortamının da ortadan kaldırılması
bakımından yerindedir. Halkımızın sosyal medyadan
resmî açıklamaları takip etmesini, bunların
dışında yanıltıcı paylaşım ve
paniğe yol açacak haberleri dikkate almamasını tekrar hatırlatıyoruz.
Okulların geçici bir süre tatil edilmesini tatil ve gezme olarak
anlayan bütün vatandaşlarımıza buradan tekraren söylüyoruz: Bu,
bir tatil değildir, tedbirdir; herkesin azami ölçüde izolasyon
kurallarına dikkat etmesi, kişisel sorumluluklarla hareket etmesi,
mümkün mertebe evlerinde dinlenerek, zorunlu ihtiyaçlar dışında
dışarıya çıkmaması gerekmektedir.
Televizyon kanallarından sosyal medyaya kadar
pek çok çeşitli alanda resmî kaynaklara ve doğru bilgilendirme
yayınlarına ulaşmak mümkün olmaktadır. Zira konu,
yetkililerce şeffaf bir şekilde paylaşılmaktadır ancak
birtakım kötü niyetli kişiler tarafından yanlış
bilgilendirmeler ve panik havası oluşturma gayretleri de
görülmektedir. Vatandaşlarımızın bu konulara dikkat
etmeleri gerekmektedir. Hangi hâllerde hastane başvurusu yapması
gerektiğinden, etkilenen yaş gruplarına kadar önemli bilgiler
görsel medyada bolca yer tutmaktadır. Ülkemizde birtakım
etkinliklerin kısıtlanma yoluna gidilmesi gayet isabetli
olmuştur. Yine, tekraren söylüyoruz: Hastalık belirtileri veya
tanısıyla ilgili teşhis ve tedavi sürecini hastanelerde
değil hastane bahçelerine kuracağımız çadırlarda,
hastane donanımındaki sahra hastanelerinde yapmanın ve tedavi
edebilmenin hastalığın seyri açısından daha
faydalı olacağını söyleyebiliriz. Zira, böyle bir uygulama
normal hastalarla enfekte olma ihtimali olan hastaları birbirinden
ayırmış olur.
Sayın milletvekilleri, enfeksiyon
kaynağını yok etmek için; erken tanı, raporlama, izolasyon,
destekleyici tedaviler ve gereksiz panikten kaçınmak için salgın
bilgilerini zamanında yayınlamak gibi pek çok tedbir
alınmıştır ve alınmaya da devam etmektedir. Virüslerle
baş edebilmenin en başında Türk tipi el yıkamak, elleri
temiz tutmaya gayret etmek, periyodik aralıklarla yıkamak,
dezenfektan solüsyonlar kullanmak, hastalarla temastan kaçınmak, elleri
sabunla yıkamadan yüzümüze, gözümüze, ağzımıza götürmemek
gibi temel tedbirleri alarak birçok şeyin de önlemi alınabilir. Çünkü
en önemli tedbirler basit olan tedbirlerdir. Coronavirüs bulaşma ihtimali
olan kişilerin, vücut bağışıklık sistemi
düşük olanların, hamilelerin, yeni doğum yapanların,
yaşlıların ve kronik hastalığı bulunanların
toplu alanlardan, insanların toplu bulunduğu yerlerden,
kalabalıklardan kaçınmaları, mümkünse evlerinde istirahat
etmeleri gerekmektedir.
Sayın milletvekilleri, dünya kurulduğundan
beri sayısız felaketleri atlatan insanoğlu ve her türlü beladan
başta Allahın yardımı, azim ve kararlılıkla
kurtulan yüce Türk milleti birlik ve beraberlik içerisinde bu mücadeleyi de
kazanacak ve bu salgını defedecektir.
Saygıyla selamlarım. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı üçüncü söz,
dünyadaki salgın hastalıklar hakkında söz isteyen Eskişehir
Milletvekili Arslan Kabukcuoğluna aittir.
Buyurun Sayın Kabukcuoğlu. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
3.- Eskişehir Milletvekili Arslan
Kabukcuoğlunun, salgın hastalıklara ilişkin gündem
dışı konuşması
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, yeni göreviniz
hayırlı olsun.
Coronavirüs 20 Aralık 2019 tarihinde Çinde ortaya
çıkmış, Çin Hükûmeti tarafından 31 Aralık 2019
tarihinde dünyaya duyurulmuştur. Şu anda, corona enfeksiyonu bir
pandemi olarak yani tüm dünyayı ilgilendiren, tehdit eden bir viral
enfeksiyon olarak tanımlanıyor. Bu enfeksiyon RNA denen bir virüs grubundandır.
Virüsler zorunlu hücre içi parazitlerdir. Tüm mikroorganizmalar, mutasyon
dediğimiz, yapılarda değişiklikler yaparak yeni yeni
karakterlerle karşımıza çıkar. Organizma onu yeni bir ajan
olarak karşılar ve daha önceki karşılamadan oluşan
savunma hafızasının bir yararı olmaz. Örneğin bu
grupta olan nezle virüsü çok hızlı mutasyona uğrar ve her
yıl yeni mutasyonlarla enfekte oluruz. Benzer mikroplarla organizma
karşılaştığında çapraz reaksiyon dediğimiz
immün bellekteki bilgiyi kullanır, yeni mikroplara reaksiyon
oluşturabilir, buna da çapraz reaksiyon diyoruz. Coronavirüs için
tecrübelerimiz henüz oluşmamıştır, herhangi bir yorumda
bulunamıyoruz.
Bakterilere karşı antibiyotikler etkili
olurken, tedavi sağlarken virüslere karşı doğrudan etkili
bir ajan yoktur ancak organizmayı destekleyici bazı tedbirlerle
hastanın, hastalığı kolay atlatmasını
sağlarız. Şeker hastalığı gibi, kalp
hastalığı gibi, immün yetmezlik gibi organizmada başka bir
rahatsızlık, hastalık varsa bunlar üzerine virüslerin, viral enfeksiyonların
tahribatları daha fazladır. Coronavirüsle bu konuda yeterince tecrübe
sahibi olduk.
Yapılan test sayıları dünyada
bazı ülkeler için şöyledir sayın arkadaşlar: Çinde 320
bin, İngilterede 23 bin, Güney Korede 200 bin, İtalyada 50 bin, Japonyada
8.400, Hollandada 6 bin, Amerika Birleşik Devletlerinde 7.700,
Türkiyede ise 8.500dür. Bu testin yapılması hasta olan ile
olmayanın, daha doğrusu, belirti vermediği hâlde toplumda
dolaşan hasta insanların ortaya çıkarılmasında çok
yararlıdır. Bu rakamlara baktığımız zaman,
Koredeki sayının yüksek olması onlardaki hasta
sayısının az olmasını rahatlıkla izah etmektedir.
Belirti vermeyen hastalıkların tanısı için test yapmaktan
başka çaremiz yoktur.
Günümüz Türkiyesinde, enfeksiyon
hastalıklarının tıbbi yönetiminin yanında ekonominin
yönetimi de büyük önem kazanmaktadır. Gelir
dağılımının bozulduğu, işsizliğin zirve
yaptığı, sefaletin arttığı ülkemizde ekonomik
tedbirlerin bir an evvel alınması gerekmektedir. Şu anda,
enfeksiyondan muzdarip G7 ülkelerindeki -ki bunlar gelirin yüzde
60ını, imalat sektörünün yüzde 70ini teşkil etmektedirler-
düşmeler dünyayı ister istemez etkilemektedir. G7nin
dışında kalan ülkeler ise bunlardan ara malları alarak kendi
ihracatlarını ya da ithalatlarını sağlamaktadırlar,
bunların olmaması G7nin dışında kalan ülkeler için
problem yaratmıştır.
Her ülkenin devlet başkanı
değişik dönemlerde açıklamalar yaparken, demeçler verirken hatta
Çinde hasta vatandaşlar toplumda dolaşırken, biz, her gün
defalarca görmeye alışık olduğumuz, Sayın
Cumhurbaşkanının herhangi bir demecinin olmaması ya da
görüntü vermemesini şüpheyle, tereddütle karşılıyoruz.
Benden önceki konuşmacıların
bahsettiklerine ve tekrara düşmemek için ben, size, şimdiye kadar
dünyada karşılaşılan önemli salgın hastalıklardan
bahsedeceğim: Veba, kızıl, çiçek ve kolera gibi salgın
hastalıkların yarattığı kıtlık,
kuraklık milyonlarca kişinin ölümüne neden oldu. Ekonomik, siyasal ve
demografik sonuçlar yeryüzünde haritaları değiştirdi,
sınırları değiştirdi.
Atina Vebası: M.Ö. 430 yılında ortaya
çıktı, Atina halkının üçte 1'ini öldürdü.
Justinyen Vebası: M.S. 541-750
yılları arasında ortaya çıktı. Doğu Roma
İmparatorluğu, Batı Roma İmparatorluğunu fethederken,
eline geçirecekken bu enfeksiyon yüzünden bunu yapamadı. 30 ila 50 milyon
arasında insan hayatını kaybetti.
Kara Ölüm: 1347-1351 tarihleri arasında etkili
olmuştur. İnsanlık tarihinin en acımasız ve en etkili
salgınında Avrupa nüfusunun üçte 1'i yani 100 milyon kadar insan
hayatını kaybetti.
Çiçek Hastalığı: 15 ile 17nci
yüzyıllarda ortaya çıkmıştır, yüzde 30 oranında
öldürücülüğü vardır. Beyaz insanlar tarafından Amerika
Kıtasına taşınarak -orada ki yerli halk çiçek hastalığına
yabancı olduğu için- büyük oranda can kaybına neden
olmuştur ve onlardan boşalan yerlere beyaz insanlar koloniler
kurmuşlardır.
Kolera: 1817-1823 yılları arasında
Hindistan'da başladı, 1961 yılına kadar devam etti. Sosyal
gelişmişlik farkı olan ülkelerde büyük zararlara neden oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla)
Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN Tamamlayınız efendim.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - İspanya
Gribi: 1918-1919 yılları arasında -H1N1 enfeksiyonudur- 50
milyon can kaybına neden oldu.
Hong Kong Gribi: 1968-1970 yılları arasında
-H3N1 enfeksiyonudur- dünyada 1 milyon insanın ölümüne neden oldu.
AIDS: 32 milyon insan öldü. Yalnız şu anda
HIVle ilgili tıbbi gelişmeler hastalığı belli bir
oranda lokalize etmeye muvaffak oldu.
SARS: 2002-2003 yılları arasında
etkili oldu. Bir coronavirüs enfeksiyonu olup Çinde ortaya
çıkmıştır. 774 kişi hayatını kaybetti.
Küresel salgın değildir.
Domuz Gribi: 2009 yılında ortaya
çıktı. 570 bin civarında insan öldüğü tahmin ediliyor.
Kontrol altına alınmıştır.
Coronavirüs (Covid-19)la ilgili bilgiler zaten
verilmiştir. Bununla ilgili tecrübeler artmıştır.
İnşallah kısa zamanda dünya bu hastalığın
üstesinden gelecektir.
Teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
sisteme giren ilk 15 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz
vereceğim.
Buyurun Sayın Şeker.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şekerin,
dünya gündemini tedirgin eden virüsün yayılmasını önlemeye
yönelik mücadelelerinden dolayı başta Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan olmak üzere Hükûmete, Sağlık Bakanına ve
sağlık personeline teşekkür ettiğine ilişkin
açıklaması
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Dünya Sağlık
Örgütünün pandemi olarak sınıflandırdığı corona
virüsü dünya gündemini meşgul ve tedirgin ederken Sağlık
Bakanı Fahrettin Kocanın başarılı kriz yönetimine
toplumun her kesiminden güven duyuldu ve takdir gördü.
Sağlık Bakanlığı öncelikle
Koronavirüs Bilim Kurulunu oluşturarak Covid-19a karşı
mücadeleye başladı. Oluşturulan Bilim Kurulu uygulanacak tedavi
ve tedbirlerle ilgili birçok karara imza attı. Bilim Kurulunun tavsiyeleri
doğrultusunda Hükûmetimiz ve Sağlık
Bakanlığımızın almış olduğu tedbirler
ve önlemler nedeniyle şimdilik hafif olarak atlatıyoruz.
Başta Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, virüsün
yayılmasını önlemeye yönelik verdikleri mücadeleden dolayı
büyük takdir gören Sağlık Bakanımız Fahrettin Kocaya,
Hükûmetimize ve yine, sağlık personelimize teşekkür ediyor,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Allah beterinden korusun diyorum.
BAŞKAN Sayın Özkan
2.- Mersin Milletvekili Hacı Özkanın,
Şanlıurfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuşa TBMM
Başkan Vekilliği görevinde başarılar dilediğine,
coronavirüsle mücadele kapsamında alınan tedbirlerin ülke için hayati
önem taşıdığına, milletten beklentinin resmî kaynaklar
dışındaki açıklamalara itibar etmeden devletin
belirlediği uyarıları dikkate almaları olduğuna ve süreci
doğru yöneten Sağlık Bakanı ile ilgili kurumlara
teşekkür ettiğine ilişkin açıklaması
HACI ÖZKAN (Mersin) Yeni görevinizde
başarılar diliyorum Sayın Başkan.
Tüm insanlık bir sınavdan geçiyor.
Gezegenimiz küçük bir köy artık. Her insanın kaderi diğerine
bağlı. En yakınımızın hayatına
gösterdiğimiz özen tüm insanları etkiliyor. Bu sınavı
tedbirleri uygulayarak ancak geçebiliriz. Coronavirüsle mücadele
kapsamında alınan tedbirler ve açıklanan yeni önlemler her
birimiz ve ülkemiz için hayati önemdedir. Tedbirleri hepimiz
uyguladığımız zaman ancak netice verir. Aziz milletimizden
beklentimiz, resmî kaynaklar dışında asılsız
açıklamalara itibar etmeden devletimizin belirlediği tüm
uyarılara titizlikle kulak vermeleri ve kuralları ihmal etmeden
özenle uygulamalarıdır.
Dünyada ilk coronavirüs vakası
başladığından bu yana gereken tedbirleri alarak süreci
doğru yöneten Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin
Kocaya ve ilgili tüm kurumlarımıza teşekkür ediyor, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Gürer
3.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin,
coronavirüsten korunmak için yapılması gerekenler arasında
sayılan Uykusuz kalmayın. uyarılarına rağmen
Bakanların neden saat 19.00dan önce değil de gece açıklama
yaptığını öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Teşekkürler Başkan.
Coronavirüse karşı Sağlık
Bakanlığı önemli bir çalışma sürdürüyor. Korumayla
ilgili 14 ana başlıkta sosyal medya ve televizyonlarda
paylaşılan maddelerden biri de Uykusuz kalmayın. Ancak
Sağlık Bakanı basın toplantısı yapıyor, vaka
sayısını gece saat 23.00ten sonra açıklayacağını
duyuruyor. Milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren eğitim konusunda Millî
Eğitim Bakanı saat 21.00den sonra açıklama
yapacağını duyuruyor. Çocuk ve yaşlıların
istirahat saatleri, bakanların açıklama saatleri oluyor. Neden saat
19.00dan önce açıklama yapılmıyor da geceye
bırakılıyor? Bakanların bu konuda da dikkatli
davranmalarının, 19.00dan önce açıklama yaparak toplumu
bilgilendirmelerinin yararlı olacağını düşünüyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Taşkın
4.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının,
alınan önlemler sayesinde coronavirüsten en az etkilenen ülkelerden biri
olarak dünyaya örnek olunduğuna, zor bir süreci başarılı
şekilde yöneten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki
Hükûmete ve Sağlık Bakanına şükranlarını
sunduğuna ilişkin açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Tüm dünya Aralık 2019da Çinde başlayan,
büyük korku ve paniğe neden olan coronavirüs salgınıyla mücadele
etmektedir. Ülkemiz, bu virüs salgınında bugüne kadar
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun
aldığı bilimsel kararlar, önlemler sayesinde en az etkilenen
ülkelerden biri olmuş ve aldığı önlemlerle dünyaya örnek
olmuştur. Tedbir almayan ülkelerin hâli ortadadır. Virüs yurt dışından
gelmektedir. Yurt dışından gelen vatandaşlarımız
on dört gün kuralına mutlaka uymalıdır. Tedbirleri uygularsak
mücadelemiz başarılı olur. Bireysel ve toplumsal
sağlığımızı korumak için, mecbur kalmadıkça,
vatandaşlarımıza evlerinden dışarıya çıkmama
çağrısında bulunuyorum.
Zor bir süreci başarılı bir şekilde
yöneten Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan
yönetimindeki Hükûmetimize ve özellikle Sağlık Bakanımız
Doktor Fahrettin Kocaya bu vesileyle şükranlarımı sunuyor,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Arık
5.- Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın,
İçişleri Bakanlığının coronavirüs
salgınına karşı önlemler alırken kendi personelini
unuttuğuna ilişkin açıklaması
ÇETİN ARIK (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Dünyayı kasıp kavuran coronavirüs
salgınına karşı İçişleri Bakanlığı
da birtakım önlemler aldı. Önlemler kapsamında,
vatandaşın yoğun olarak kullandığı mekânlar
kapatıldı ama maalesef İçişleri Bakanlığı
kendi personelini unuttu. Bakın, her gün, binlerce vatandaşın
nüfus cüzdanı, pasaport ve ehliyet almak için gittiği nüfus
müdürlüklerindeki görevli personel, vatandaşların parmak izlerini
alıyor, yakın temas kuruyorlar. Bu durum hem
vatandaşlarımızı hem de çalışan
memurlarımızı büyük bir riskle karşı karşıya
getiriyor.
Burada yaşanan bir diğer sorun ise mart
ayının ortasına gelinmesine rağmen rutin, yıllık
ödeneklerin henüz ödenmemiş olması dolayısıyla, personelin
ihtiyacı olan eldiven, maske, dezenfektan alınamamakta. Bu nedenle,
acil hizmetler dışında hizmet verilmemesi, gerekirse nöbet
sistemine geçilmesi doğru bir yaklaşım olacaktır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Filiz
6.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin
Filizin, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 105inci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Türk tarihine altın harflerle yazılan
Çanakkale Zaferinin 105inci yıl dönümünde aziz şehitlerimizi
rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
Conkbayırı, Arıburnu, Seddülbahir
cephelerinde adını tarihe dünyanın en kahraman birliği
olarak yazdıran 57nci Alayın, 49 subayı, 3.480 eri ve
erbaşıyla, tamamı şehit olmuştur. Alayda rütbeli
kalmayınca alayın imamı Konyalı Hasan Fehmi Bey Alay
Komutanı olmuş, alayın en son askeri olarak alay
sancağını yere düşürmeyip bir dala asarak şehit
olmuştur. Sancağı bulan Avustralyalılar Melbournee
götürdükleri sancağın altına şunu
yazmışlardır: Bu alay sancağı savaş
alanlarından getirilmiştir ancak asla esir edilememiştir. Çünkü
Türklerin kültüründe, en son nöbetçi asker şehit olmadan alay
sancağını alamazsınız. Lütfen, saygıyla
eğilip geçin.
Kahraman şehitlerimizin ve ebediyete irtihal
eden gazilerimizin ruhu şad, mekânları cennet olsun. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Durmuşoğlu
7.- Osmaniye Milletvekili Mücahit
Durmuşoğlunun, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 105inci yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Tarihimizin en çetin mücadelelerinden biri olan 18
Mart Çanakkale Zaferi tüm olumsuz koşullara rağmen dünyada eşi
benzeri olmayan bir destandır. Çanakkale, namusunu çiğnetmeyen ve
çiğnetmeyecek olan Asımın neslinin sembolüdür. Birkaç dakika
sonra öleceğini bile bile en ufak bir tereddüt dahi etmeden şehadete
koşan Çanakkale kahramanları Çanakkale geçilmez. diyerek tarihi
yeniden şekillendirmişlerdir. Cumhuriyet ve bağımsızlık
üzerine kurduğumuz medeniyetimiz Çanakkalede, Kurtuluş
Savaşında, 15 Temmuzda azimli ve kararlı duruş sergileyen
kahramanlarımızca inşa edilmiştir. 18 Mart Şehitleri
Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 105inci yıl dönümünde bizlere
böyle kutsal bir emanet bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk
olmak üzere, vatanımızın ve milletimizin bekası için bir an
dahi tereddüt etmeden canını feda ederek bu toprakları, bizlere
böyle mukaddes bir emaneti bırakan tüm şehitlerimizi rahmetle
minnetle yâd ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Gaytancıoğlu
8.- Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlunun, Tarım Kredi Kooperatiflerini
sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmanın son derece
önemli olduğu dönemde gübre ve yem fiyatlarına yaptığı
zamları geri almaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Türkiyedeki tüm gündem coronavirüse
endekslenmişken bugün, Tarım Kredi Kooperatifleri gübre ve yem
fiyatlarına yüzde 4 civarında zam yaptı. Sağlıklı
ve güvenli gıdaya ulaşmak günümüzde son derece önemliyken çiftçinin
üretim maliyetleri sürekli artıyor, ithalatın önü açılıyor.
Hâlbuki bu dönemde, gübre ve yem fiyatlarına zam değil indirim
yapılmalıdır; hem de yapılan bu zamlar çiftçinin gübreyi en
yoğun kullanacağı bugünlerde yapılıyor. Özellikle yem
fiyatlarına bu kadar zam yapılması, süt fiyatlarının
ise neredeyse bir yıldır yerinde sayması süt ineklerinin
kesilmesine de neden olmaktadır. Bu yanlıştan bir an önce
dönülmesi gerekiyor. Tarım Kredi Kooperatifleri yönetimini bu zamları
geri almaya davet ediyorum.
BAŞKAN- Sayın Kılıç
9.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran
Kılıçın, tarih boyu bilinen ve insanlığa zarar veren
25inci büyük salgının dünyanın ve ülkenin gündeminde
olduğuna ilişkin açıklaması
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Tarih boyu bilinen ve insanlığa çok büyük
zarar veren ve acı çektiren 25inci büyük salgın, yeniden,
dünyanın ve ülkemizin en büyük ve tehlikeli gündemidir. En büyük nimet,
sıhhat ve afiyettir. (Hadisişerif) İki nimet vardır ki
insanların çoğu onların kadrini hakkıyla takdir
edememektedirler: Onların biri sıhhat diğeri de boş vakit.
(Hadis) Mutluluk her şeyden önce vücut
sağlığıdır. (Curtis) Başın
sağlığı, dünyanın varlığı. (Atasözü) Sağlığın
başlangıcı hastalığı tanımaktır.
(Cervantes) Sağlık bir beden meselesi olmaktan öte bir kafa meselesidir.
(Baker) Sağlık gibi dost, hastalık gibi düşman, çocuk gibi
sevgi, açlık gibi acı yoktur. (Beydeba) Halk içinde muteber bir
nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
(Kanuni)
BAŞKAN Sayın Aycan
10.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer
Aycanın, coronavirüs pandemisi yaşandığına,
hastalığın bulaşmasını önlemenin en etkin
yönteminin aşı olduğuna ve ülkede aşıyı
üretebilecek bilimsel kapasitenin var olduğuna ilişkin
açıklaması
SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) Sayın
Başkan, coronavirüs pandemisi yaşıyoruz. Hava yoluyla
bulaşan hastalıklarda sağlam insana hastalığın
buluşmasını önlemenin en etkin yöntemi aşıdır.
Coronavirüse karşı aşı çalışmaları devam
ediyor. Görünen o ki aşı geliştirme çalışmaları
uzayacaktır. Bu durumda karantina ve izolasyon diğer etkili
yöntemlerdir. Aşı çalışmaları sürerken ülkeler
arasında iş birliği yerine, konunun tekelci rekabete
dönüşmüş olması, ticari bakılması dikkat çekicidir. Aşı
üretimi tamamlandığında bile ciddi aşı
sıkıntısı yaşanacağı şimdiden görülmektedir.
Bu nedenle aşı üretimine dikkat çekmek istiyorum. Kendi
aşımızı üretmeliyiz. Bu, son derece stratejik bir konudur.
Aşı üretecek bilimsel kapasitemiz vardır. Yeterli kaynak
ayrıldığında ülke olarak aşı üretebiliriz. Bu
arada, genişletilmiş bağışıklık
programı kapsamında 13 aşıyı
yaptırmayanları, direnç gösterenleri de uyarıyorum:
Çocuklarınıza aşılarını yaptırın.
Teşekkür ederim, saygılar sunarım.
BAŞKAN Sayın Altıntaş
11.- Ankara Milletvekili Ayhan
Altıntaşın, 16 Mart öğretmen okullarının kuruluşunun
172nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Dün öğretmen okullarının 172nci
kuruluş yıl dönümüydü. Rüştiyelere öğretmen
yetiştirmek amacıyla 16 Mart 1848 yılında öğretmen
okulları kuruldu. Bu okullarda çok değerli öğretmenler
yetişti. Eğitime özel önem veren Cumhuriyet Dönemindeyse
öğretmenlik mesleği çok itibar kazandı. 1940 yılında
köy enstitülerinin açılması Türkiye'ye eğitimde altın
çağını yaşattı. Öğretmen Marşında
olduğu gibi, bir heyecan yaratıldı.
Candan açtık cehle karşı bir
savaş,
Ey bu yolda ant içen genç arkadaş!
Öğren, öğret hakkı halka, gürle
coş;
Durma durma koş.
1950li yıllarda köy enstitülerinin
kapatılması, 70lerdeki ideolojik yaklaşımlar maalesef
öğretmenlik mesleğinin itibarını düşürdü, 2014
yılında da öğretmen liseleri tamamen kapatıldı. Bu
vesileyle tüm fedakâr öğretmenlerimizi saygıyla kutluyorum.
BAŞKAN Sayın Sümer
12.- Adana Milletvekili Orhan Sümerin, Adana ili
Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydara hukuka aykırı biçimde
siyasi yasak getirilmeye çalışıldığına
ilişkin açıklaması
ORHAN SÜMER (Adana) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sandıkta kazanamadığı
belediyelerin başkanlarını görevden alan, suç uydurup cezaevine
gönderen iktidar, aynı tehlikeli oyunu Adana Ceyhanda da sergilemek
istemektedir. Ceyhanda kısa sürede yolsuzluğu, israfı önleyen,
hizmete susayan Ceyhanı hizmetle tanıştıran Belediye
Başkanımız Kadir Aydara, hukuka aykırı bir biçimde, siyasi
yasak getirilmeye çalışılıyor. Ceyhanda,
Ceyhanlıların iradesine siyasi bir darbe vurulmaya
çalışılmaktadır. Kadir Aydar göreve geldiğinden bu
yana Ceyhanda sevilen, vatandaşların takdirini kazanan bir isim
olmuştur. Bu siyasi operasyonun ne bizim nezdimizde ne de Ceyhanlıların
nezdinde hiçbir karşılığı yoktur.
Başkanımızın adaylığına onay veren YSKnin
başlatmış olduğu incelemenin hukuki değil siyasi
olduğunun bütün Ceyhan farkındadır. Bu yapılan,
Ceyhanlıların oyunu yok saymak, Ceyhanı ve demokrasimizi
cezalandırmaktır. Kadir Başkana mazbatasını Ceyhan
vermiştir, o mazbatayı alacak olan da sadece Ceyhanlıların
iradesidir. Bir kez daha söylüyoruz: Kadir Aydar ve Ceyhan yalnız
değildir.
BAŞKAN Sayın Ceylan.
13.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylanın,
coronavirüs salgınının ekonomik krizin daha da
ağırlaşmasına neden olacağına, başta esnaf
ve sanatkârlar ile çiftçiler olmak üzere tüm sektörlerin vergi ve sosyal
güvenlik prim borçları ile elektrik, su, doğal gaz ve kredi
ödemelerinin salgın riskinin ortadan kalkacağı tarihe kadar
ertelenmesi, sicil affının çıkarılması, okulların
tatil edilmesiyle zor duruma düşen işletmecilere kira
yardımı yapılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) Dünya çapında
ölümlere neden olan yeni tip corona virüsü, ülkemizde de milyonlarca
insanı tehdit ve tedirgin etmeye devam ediyor.
Bu küresel salgın, ülkemizde her geçen gün
etkisini daha derin hissettiren ekonomik krizin sonuçlarının daha da
ağırlaşmasına neden olacaktır. Bu nedenle başta
esnaflarımız, sanatkârlarımız ve çiftçilerimiz olmak üzere
tüm sektörler bundan olumsuz etkileneceklerdir.
Vergi ve sosyal güvenlik prim borçları ile
elektrik, su, doğal gaz ve kredi ödemeleri gibi mali yükler salgın
riskinin ortadan kalkacağı tarihe kadar ertelenmelidir. Bu erteleme
yapılırken Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliğine
ve Tarım Krediye olan borçlardan tutun da kamu, özel tüm banka
borçları kapsam içine alınmalı, ivedilikle sicil affı
çıkarılmalıdır. Okulların tatiliyle zor duruma
düşen işletmecilere de kira yardımı düşünülmelidir.
BAŞKAN Sayın Karahocagil.
14.- Amasya Milletvekili Mustafa Levent
Karahocagilin, yerli ve millî elektrikli traktörün prototipinin üretilerek
test sürüşlerinin başarıyla gerçekleştirildiğine
ilişkin açıklaması
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) - Tarımda
teknolojik yenilikler, millî ve yerli üretimlerle destekleniyor. Türkiyenin
ilk ve yerli üretim elektrikli traktörünün deneme sürüşü
yapıldı. Dünya lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
2023 vizyonuyla çalışmalarına başladığımız,
Türkiyenin yerli imkânlarıyla geliştirilen ilk elektrikli traktörün
prototipini üreterek test sürüşlerini başarıyla
gerçekleştirdik. Yüzde yüz yerli yapım traktörümüzün tüm özel
yazılımları Türk mühendisleri tarafından
geliştirilmiştir. 45 dakika şarj süresiyle 7 saat
aralıksız çalışabiliyor. Sessiz ve çevre dostu traktörümüz
ülkemize, milletimize, köylümüze hayırlı olsun.
Görüşünü Bildir Platformuyla ülke çapında
tarımla ilgili 20 bin görüş iletilmiş, değerlendirmeler
devam ediyor. Tarım Bakanımızın il ziyaretleri de devam
etmekte olup gidilmeyen il kalmadı gibi. Gidilen tüm illerde tarım,
orman sektör değerlendirme toplantıları
gerçekleştirilmektedir.
BAŞKAN Sayın Bulut...
15.- Adana Milletvekili Burhanettin Bulutun, Adana
ili Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydara hukuka aykırı
biçimde siyasi yasak getirilmeye çalışıldığına
ilişkin açıklaması
BURHANETTİN BULUT (Adana) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sandıkta kazanamadığı
belediyelerin başkanlarını görevden alan, suç uydurup cezaevine
gönderen iktidar, aynı tehlikeli oyunu Ceyhanda da sergilemek istemektedir.
Ceyhanda kısa sürede yolsuzluğu, israfı önleyen, hizmete
susayan Ceyhanı hizmetle tanıştıran Belediye
Başkanımız Kadir Aydara, hukuka aykırı bir biçimde,
siyasal yasak getirmek Ceyhanı, Ceyhanlıların iradesini hiçe
saymaktır. Kadir Aydar göreve geldiğinden bu yana Ceyhanda sevilen,
vatandaşların takdirini kazanan bir isim olmuştur. Bu siyasi
operasyonun ne bizim nezdimizde ne de Ceyhanlılar nezdinde hiçbir
karşılığı yoktur. Başkanımızın
adaylığına onay veren YSKnin başlatmış
olduğu incelemenin hukuki değil siyasi olduğunun bütün Ceyhan
farkındadır. Bu yapılan, Ceyhanlıların oyunu yok
saymak, Ceyhanı, demokrasimizi cezalandırmaktır. Kadir
Başkanımızın mazbatasını Ceyhan vermiştir, o
mazbatayı alacak olan da sadece Ceyhanlıların iradesidir. Bir kez
daha buradan ifade ediyoruz, Kadir Aydar yalnız değildir.
BAŞKAN Şimdi Sayın Grup Başkan
Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.
İYİ PARTİ Grup Başkan Vekili
Sayın Dervişoğlu, buyursunlar efendim.
16.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, Şanlıurfa Milletvekili Nimetullah
Erdoğmuşa TBMM Başkan Vekilliği, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşa da HDP Grup Başkan Vekilliği
görevinde başarılar dilediğine, geçiştirmeye gelmeyecek
kadar ciddi tehditler içeren coronavirüse yönelik uyarılara riayet
edilmesini temenni ettiğine, virüsün ekonomik etkileriyle
başedebilmek için başta kamu alacakları olmak üzere
vatandaşların, ticari işletmelerin ve esnafın zorunlu
ödemelerinin ertelenmesi, doğru adımların atılması
gerektiğine ve bu konuya yönelik Meclis araştırması
önergesini Meclis Başkanlığına sunduklarına, ülkedeki
vaka sayısının dünyadaki diğer ülkelere göre az
olmasının avantaj sayılmaması bilinciyle hareket edilerek
gerekli önlemelerin alınmasının önemli olduğuna
ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Zatıalinize de yeni görevinizde
başarılar diliyorum. Ayrıca, HDPnin yeni Grup Başkan
Vekili Meral Danış Beştaş Hanımefendiye de
başarılar diliyorum efendim.
Son günlerde ülkemizde ve dünyada konuşulan ve
hissedilen tek gündem coronavirüs salgınıdır. Virüs
geçiştirmeye gelmeyecek kadar ciddi tehditler içeriyor. Virüsün
ciddiyetini kavramakla birlikte, vatandaşlarımıza, paniğe
kapılmaması için çeşitli uyarılar yapılıyor. Bu
uyarılara riayet edilmesini temenni ediyorum.
Sağlık Bakanlığı
tarafından yapılan açıklamada ülkemizdeki coronavirüs vaka
sayısının an itibarıyla 47 olduğu dile
getirilmiştir. Dünyada giderek yayılan -ve ölümle sonuçlanan- bu
virüsün toplumsal yaşamın her noktasında etkili olduğu,
ekonomik ve sosyal hayatı da olumsuz yönde etkilediği görülmektedir.
Virüsün ülkemiz üzerindeki ekonomik etkileriyle baş edilebilmesi için
başta kamu alacakları olmak üzere,
vatandaşlarımızın, ticari işletmelerimizin ve
esnafımızın fatura ve kredi benzeri zorunlu ödemelerinin bir
süre ertelenmesi gibi tedbirlerin düşünülmesi gerektiğine
inanıyorum. Bu konudaki araştırma önergesi teklifimizi bugün
Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduk.
Ülkemizde vaka sayısının dünyadaki
diğer ülkelere göre az olmasının bir avantaj
sayılmaması bilinciyle hareket ederek gerekli tüm tedbir ve
önlemelerin alınması yüksek ihtiyaçtır. Bu bağlamda,
ücretsiz sağlık hizmetleri, ücretsiz testler, corona virüsüyle
mücadele adına ücretsiz hijyen ürünlerinin yardımı sosyal devlet
anlayışının bir gereğidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edelim efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Teşekkürler.
Bu doğrultuda, ekonomik destekler ve maddi
altyapı acilen temin edilmelidir. Ayrıca, hijyen ürünleri üretimi
yapan firma ve sektör üreticilerine KDV indirimleri ve faiz veya ceza
uygulanmaksızın vergi ödemelerinde ertelenmeye gidilmesi de süreç
için avantaj sağlayacaktır.
Öte yandan, alınan karar gereği, okullar,
umuma açık istirahat ve eğlence yerleri işletmelerinin
faaliyetleri durdurulmuştur ve görünen odur ki bu önlemler artarak devam
edecektir. Özellikle küçük ve orta büyüklükte işletmeler bu önlemler
çerçevesinde ciddi ekonomik sorunlar yaşayacaklardır. Bu
işletmelerimizin kamu eliyle desteklenmesi icap eder.
Esnafımızın kepenk kapatacak olduğu bu süreci en az hasarla
atlatması adına, doğru ve ihtiyaç duyulan adımların
atılmasının gerekliliğine inanıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Teşekkürler.
Bu çerçevede, elektrik, su, doğal gaz
faturalarının, banka kredilerinin, stopaj ve KDV ödemelerinin, vergi
cezaları ile yapılandırma sonucu ödedikleri vergilerin geçici
bir süreliğine ertelenmesi kısmen de olsa onları
rahatlatacaktır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Cenab-ı Allah bu felaketten de yüzümüzün
akıyla çıkmamızı nasip etsin efendim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın
Başkan.
Şimdi Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkan Vekili Muhammed Levent Bülbül.
Buyursunlar Sayın Bülbül.
17.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün,
Covid-19 virüsünün Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemik
kategorisine alındığına ve bu salgına karşı
ilk günden itibaren tedbirli ve dikkatli davranılarak verilen mücadelenin
dünyaya örnek olduğuna, vatandaşların Sağlık
Bakanlığı ile Bilim Kurulunun yapmış olduğu
açıklamalar muvacehesinde kişisel tedbirlerini alarak salgınla
mücadele etmesi gerektiğine, konunun uzmanı olmayan kişilerce
sosyal medya ve TV kanallarında kafa karışıklığına
sebep olan açıklamalarda bulunulmasını şiddetle
kınadıklarına, coronavirüs sebebiyle ekonomik ve sosyal yönden
ciddi neticelerin doğmasının muhtemel olduğuna ve gerekli
tedbirlerin alınmasını talep ettiklerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; dünya genelinde binlerce can alan,
yüz binlerce insana bulaşmış olan Covid-19 adlı virüs
Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemik kategorisine alınmıştır.
Ülkemiz coronavirüs olarak tarif edilen ve bilinen
bu salgına karşı ilk günden itibaren son derece tedbirli ve
dikkatli olmuştur. Başta Sağlık Bakanımız olmak
üzere bütün Kabine, oluşturulmuş olan Bilim Kurulu, fedakârca
mücadele veren sağlık çalışanlarımız ve bütün
kamu çalışanlarımızla birlikte alınan önlemlerin
eksiksiz bir şekilde uygulanmaya
çalışıldığına şahit olmaktayız. Bu
çerçevede, Türkiyenin vermiş olduğu bu mücadele herhâlde dünyaya
örnek olacak niteliktedir. Sorun küresel, mücadele ulusal sloganıyla
yürütülen bu çalışmalarda herhâlde en önemli husus, kişisel
olarak alınması gereken tedbirlerin doğru bir şekilde,
disiplinli bir şekilde uygulanıyor olmasıdır. Bu konuda
Sağlık Bakanlığımız ve diğer bütün
kuruluşlar, özellikle -kamuoyuna yansıyan- yapmış
oldukları bilgilendirmelerde vatandaşlarımızın
alması gereken tedbirleri 14 madde hâlinde
açıklamışlardır. Vatandaşımızın
herhangi başka bir bilgi kaynağına bakmaksızın,
takılmaksızın Sağlık
Bakanlığımızın ve Bilim Kurulunun yapmış
olduğu açıklamalar muvacehesinde, bu çerçevede kişisel anlamda
tedbirlerini alarak bu hastalıkla, bu salgınla mücadele etmesi
gerekmektedir.
Sosyal medya ve TVlerde, TV kanallarında
yapılan programlarda, özellikle, konunun uzmanı olmayan, sadece
kadrolu yorumcu kabîlinden programlara katılıp halkın
kafasını karıştırmaya yönelik açıklamalar
yapanları buradan şiddetle kınadığımızı
ifade etmek istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, devam edin efendim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Bu
dönem; insanların kendi egosunu tatmin edeceği, kendi
kafalarında tahayyül ettikleri fikirlerini ortaya koyacakları,
rastgele konuşacakları bir zaman değildir. Teyit edilmemiş
bilgiler üzerinden, birtakım iddialar üzerinden halkın kafasının
karıştırılmasının son derce kötü, hayati
neticeleri olabilir.
Bu noktada, sosyal medyada son derece mahzurlu
birtakım bilgilerin, teyit edilmemiş, yalan haberlerin, manipülatif
birtakım çalışmaların yapıldığına da
ayrıca şahit olmaktayız. Bu konuda da sosyal medya
kullanıcılarının yapacağı en önemli faaliyet,
doğru bilginin hâkim olmasını temin etmektir herhâlde. Bu
çerçevede, Sağlık Bakanlığımız tarafından,
Bilim Kurulu tarafından yapılan açıklamaların sadece sosyal
medyada beğenilerek değil, bizzat okunarak, takip edilerek,
videoların izlenerek vatandaşlarımız ve sosyal medya
kullanıcıları tarafından paylaşılması son
derece önemlidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Evet, bir
coronavirüs durumu söz konusudur ama halkımızın kafasını
karıştıracak, onlardaki kaygıyı ortadan
kaldırıp bir gevşekliğe sebep olacak açıklamalar,
beyanlar veyahut da tam tersi nitelikte, halkı paniğe sevk edecek
nitelikte yapılan açıklamalar en az bu virüs kadar tehlikelidir.
Toplumsal manada bu virüse karşı nasıl bir koruma kalkanı
oluşturmuşsak, bu noktada oluşan manipülasyonlara, yalan
haberlere, teyit edilmemiş bilgilere karşı da toplumsal manada
bir koruma kalkanı oluşturmalıyız diyorum.
Son olarak, bu coronavirüs sebebiyle alınan
tedbirler çerçevesinde ekonomik ve sosyal yönden çok ciddi neticelerin
doğması muhtemeldir. Bu konuda, özellikle ticaret dünyasında,
esnafımızın, iş adamlarımızın ve toplumun
bütün diğer kesimlerinin ekonomik anlamda yaşayacağı
zorluklara karşı gereken tedbirlerin alınmasını
Milliyetçi Hareket Partisi olarak talep ediyor, bu salgından, bu
sıkıntılı dönemden en kısa sürede, en güzel
şekilde çıkmayı temenni ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın
Başkan.
Şimdi de Halkların Demokratik Partisi Grup
Başkan Vekili Meral Danış Beştaş.
Buyurun Sayın Beştaş
18.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, en önemli gündem maddesinin corona salgını
olduğuna, Sağlık Bakanlığının tedbirler
aldığına fakat tüm hastanelerde coronavirüs için neden yeterli
tanı kitinin olmadığını ve ne zaman çözüleceğini,
tanı kiti olmaksızın ülkenin genel durumu hakkında
nasıl bilgi sahibi olunacağını öğrenmek istediklerine,
sağlık çalışanlarının virüsten korunabilmesi için
gerekli tedbirlerin alınmadığı yönünde şikâyetlerin
olduğuna, test yaptırmak isteyen vatandaşların gerekli
desteği alması gerektiğine, cezaevlerindeki önlemlerin yeterli
olmadığına, denetimli serbestlik, adli kontrol seçenekli
yaptırımlarla cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin tahliye
edilmesi gerektiğine ve konuya ilişkin kanun teklifini Meclise
sunduklarına, ülkenin ekonomik kriz sebebiyle iş yerlerinin
kapatılması, ücretli çalışanların işsiz
kalması gibi bir sorununun daha olduğuna, halktan alınan yetkiyle
denetim görevini yerine getirebilmek, önlemleri tartışmak ve halka
bilgi verebilmek amacıyla tüm partilerin eşit sayıda
katılımıyla bir araştırma komisyonu
kurulmasını önerdiklerine, Şanlıurfa Milletvekili
Nimetullah Erdoğmuşa TBMM Başkan Vekilliği görevinin
hayırlı olmasını dilediğine ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Teşekkürler
Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, evet, en önemli gündem
maddemiz corona salgını; bütün dünyayı tehdit eder boyutta.
Sağlık Bakanlığının dün
açıkladığı son rakam, ne yazık ki 47 ve şu
aşamada en iyi gelişme, tek bir ölüm dahi henüz
yaşanmamış. Umarız, bundan sonra da böyle bir haberle
karşılaşmayız. Tabii, Sağlık
Bakanlığı birtakım tedbirler alıyor ve kamuoyunu
bilgilendiriyor fakat tüm soruların
yanıtlandığını söylemek çok mümkün değil.
Özellikle, hastanelerin durumu konusunda kamuoyu bilgi sahibi değil. Tüm
hastanelerde yeterli tanı kiti var mı? Tüm hastanelerde
olmadığını biliyoruz, yapılan başvurulardan ve
araştırmalardan. Bunun neden olmadığını, ne zaman
çözüleceğini özellikle sormak istiyorum. Diğer bir mesele, tanı
kiti olmaksızın hastalığın tespiti
yapılamadığından ülkenin genel durumu hakkında
nasıl bilgi sahibi olacağız?
Yine, en büyük şikâyet noktalarının
başında da sağlık çalışanlarını
virüsten korumaya dönük tedbirlerin alınmadığı yönünde.
Virüsü engelleyici kompozit kıyafet ve maskeler sınırlı
sayıda olup hâl böyle olunca aile sağlık merkezleri ve benzeri
hastanelerde doktorlar ve sağlık emekçileri korunamıyor.
Bugün aldığım birkaç başvuruda
vatandaş çok net bir şekilde şunu söylüyor: Test
yaptırmaya gittim Tanı kiti yok, sadece yurt dışından
gelenlere yapabiliyoruz. şeklinde... İstanbulda bir merkezden
aradılar. Bu da çok önemli bir sorun. Özellikle, kendi sağlık
durumundan şüphelenen ve test yaptırmak isteyen
vatandaşların bu konuda gerekli desteği alması gerekiyor.
Diğer çok önemli bir mesele, corona virüsü
hızla yayılırken cezaevlerindeki durum büyük bir sorun olmaya
devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edelim efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bugün
İranda açıklandı: 85 bin tutuklu ve hükümlü serbest
bırakıldı, içinde siyasi mahpuslar da var, diğerleri de
var. Hepimiz biliyoruz ki devletin yaşatma sorumluluğu var ve bu
kapsamda denetimli serbestlik, adli kontrol seçenekli yaptırımlarla
cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler aslında behemehâl tahliye
edilmelidir. Özellikle corona salgını cezaevindeki koşullar
itibarıyla riski birkaç kat daha artırıyor. Ağır hasta
mahpuslar ağır cezaevi koşulları içerisinde zaten risk
altındalar, bir de hijyen koşullarının olumsuz olması
karşısında bu risk daha da büyüyor ve cezaevlerindeki önlemlerin
yeterli olmadığı yönünde bilgimiz var. Sadece görüşmelerin
kısıtlanması, cezaevinde tutulanların yaşam
hakkını garanti altına almaz. Nitekim bugüne değin
yapılan ziyaretlerde salgının bulaşıp
bulaşmadığını, kimlere
bulaştığını da bilmiyoruz. Bu yönüyle cezaevlerindeki
tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmasını; adli kontrol
hükümlerinin, denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasını
istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım Sayın
Başkan.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Dün bir
kanun teklifi de verdik, diğer parti gruplarına da bu konuda
çağrımızı yineliyoruz. Hastaların,
yaşlıların, hamile ve çocuklu kadınların öncelikle
serbest kalması şartıyla diğerlerinin de acilen, gerekli
önlemler alınarak serbest bırakılmasını talep
ediyoruz.
Ekonomik kriz sebebiyle iş yerlerinin
kapatılması, ücretli çalışanların işsiz
kalması gibi çok vahim bir sorunumuz daha var. Bu bağlamda, kredi
borcu, vergi borcu, sigorta borcu ve benzeri çeşitli borç kademelerinde
erteleme ne zaman gündeme alınacak? Yine, hijyen için kati derecede önem
arz eden elektrik, su, doğal gaz borçlarının ertelenmesi
sağlanacak mı? İşsiz kalanların maruz
kaldığı zararlar tazmin edilecek mi? İşsizlik
maaşı, işsizlik sigortası nasıl işletilecek? Ve
özellikle eğitimin askıya alınması sebebiyle
çocukların bilgisayar ve internet erişiminin nasıl
sağlanacağı, yoksul ve imkânı olmayan çocuklar için hangi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayınız lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Konu
ağır olunca Sayın Başkan, kusura bakmayın, bunları
da ifade etmek istiyoruz.
Bütçe -tabii ki çok önemli- bu sosyal riski tazmin
edecek boyutta mı? Bütün bunları tartışmamız
gerekiyor. Yaşlılar, yalnız yaşayanlar, evsizler,
göçmenler, sığınmacılar ve yoksullar için ne tür önlemler
alınıyor?
Sayın Başkan, son olarak şunu
söylemek istiyorum: Yani Meclis olarak görevimizi yerine getirmemiz gerekiyor.
Halktan aldığımız yetki onların bütün
haklarını korumak ve sağlıkları da bunların başında
geliyor. Partimiz adına şu çağırıyı dün
yaptık, Genel Kurulda da yinelemek istiyorum: Halktan
aldığımız yetkiyle çalışmaları yapmak,
denetim görevimizi yapmak, önlemleri tartışmak ve halka bilgi vermek
amacıyla, tüm partilerin eşit sayıda katılımıyla
Mecliste bir komisyon kurulmasını öneriyoruz. Şu anda en önemli
görev olarak bu önümüzde duruyor.
Tabii ki yeni göreviniz hayırlı olsun.
Başta söyleyecektim, sona bıraktım. Yolunuz açık olsun,
hayırlara vesile olsun. İyi bir Meclis Başkan Vekilliği
performansı göstereceğinize yürekten inanıyoruz.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Şimdi de Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkan Vekili Özgür Özel.
Sayın Özel, buyursunlar.
19.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
Şanlıurfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuşa TBMM
Başkan Vekilliği, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşa HDP Grup Başkan Vekilliği görevlerinde, Mersin
Milletvekili Fatma Kurtulana da siyaset hayatında başarılar
dilediklerine, Türkiye coronavirüsle mücadele ederken Ceyhan Belediye Başkanı
Kadir Aydarın mazbatasının iptali için başvuruda
bulunulduğuna, Kadir Aydarın Ceyhan Belediye
Başkanlığı görevinde bulunduğu bir yıl içinde
gerçekleştirdiklerine, 13 Mart Mustafa Kemal Atatürkün Harbiyeye
girişinin 121inci yıl dönümü münasebetiyle Millî Savunma
Üniversitesindeki törende gerçekleşen saygısızlığa
Hükûmetin başının, devletin başının ne
söyleyeceğini merak ettiklerine, sağlıkçıların
beklediği sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin
önlenmesi yasa teklifinin Meclise sunulması ve aile sigortasının
hayata geçirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Sözlerime, yeni üstlendiğiniz Meclis
Başkan Vekilliği görevinde, şahsım adına ve grubumuz
adına size başarılar dileyerek başlamak isterim. Sizi
kürsüde, sakin ama etkili belagatinizle zevkle dinliyorduk. Şimdi de yine
aynı sakin, etkili, demokratik ve hepimiz için eşitlikçi bir yönetim
sergileyeceğinize yürekten inanıyoruz ve bu görevinizden de
alnınızın akıyla -daha önceki görevlerinizde olduğu
gibi- çıkacağınıza yürekten inanıyor,
başarılar diliyoruz.
Halkların Demokratik Partisinde Sayın
Fatma Kurtulanla uyumlu bir çalışma içindeydik. Kendisi görevi
bıraktı. Kendisine bundan sonraki siyaset hayatında
başarılar dilerken yeni mevkidaşımız olan Sayın
Meral Danış Beştaşa görevinde başarılar diliyoruz
ve bundan sonra da birlikte, halkımızdan
aldığımız muhalefet görevini, diğer Grup Başkan
Vekillerimizle ve 1inci partinin Grup Başkan Vekiliyle Mecliste hep
birlikte sürdüreceğiz. Kendisinin de daha önceki
başarılarını bu görevde de sürdüreceğine yürekten
inanıyorum.
Sayın Başkanım, tabii, gündemimiz
coronavirüs. Türkiye coronavirüsle mücadele ederken seçilmiş belediye
başkanlarına, milletin temsilcilerine, milletin oyuna göz diken ve
millî irade yerine bir başka iradeyi ön plana koymaya çalışanlar,
son olarak, Ceyhan Belediye Başkanımız Kadir Aydar, bir
yıldır, on bir aydır başarıyla görevini yürüttüğü
hâlde, hem de kendisinden istenen belgeleri ilçe seçim kuruluna tam olarak
verdiği hâlde, ilçe seçim kurulu, Yüksek Seçim Kurulu
adaylığına mâni bir hâl görmediği hâlde
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edelim efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) -
Adalet ve Kalkınma
Partisinin YSK temsilcisi, aynı 31 Marttaki millî iradeye kafa tutup
haksız hukuksuz bir biçimde seçimlerin yenilenmesinde üstlendiği
rolü, bu sefer de seçilmiş bir belediye başkanının
geçmişte, on iki yıl önceki bir suçtan onar aylık
cezalarının toplanıp yirmi ay olarak işleme
alınması ve kendisinin mazbatasının iptali için
başvuruda bulundu.
Kadir Aydar, Adana Cumhuriyet Halk Partisinin göz
bebeği, gencecik bir arkadaşımız. Ceyhan, Kadir
Aydarı seçti. Bakın, Kadir Aydar bir yıldır ne yaptı?
32 kilometre asfalt yol yaptı, kendi belediyesiyle; 5 tane kreş açtı
-partimizin politikalarına uygun olarak- çok daha güçlü belediyelerden çok
önce, kadınlar iş hayatına rahatlıkla girebilsinler diye;
müthiş bir kent meydanı, bir kültür merkezi, 2 tane toplum merkezi
yaptı. Kadir Aydar, on bir ayda 19 tane park yaptı; düğün salonlarını
ücretsiz yaptı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edelim efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - 400 öğrenciye burs
veriyor Kadir Aydar. Mazbatasına göz dikilen Kadir Aydar 1 lira maaş
almadı, maaşını şehit analarına
bağışladı. Makam aracı kullanmıyor kendi
arabasını kullanıyor. makam aracı ne oluyor? Gelin-damada
düğün arabası diye veriliyor Ceyhanda. Kadın basket kulübünü
kurduğu yıl şampiyon yaptı. Ceyhanspor
şampiyonluğa oynuyor, partimizin yaptırdığı
anketlerde ilçe belediye başkanlarında da Kadir Aydar,
şampiyonluğa oynuyor. Bir yıllık performansla bunu, bu
büyük başarıyı hazmedemeyenler, Kadirin mazbatasına göz
diktiler. Kadirin mazbatasına göz dikilince Ceyhanda yer yerinden
oynadı, bu ağır gündeme rağmen. Perşembe günü
savunmasını verecek. Kadir, Ceyhanı; Ceyhan, Kadir Aydarı
seçme iradesini savunuyor. O mazbataya uzanan eller iyi düşünsün.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın
Başkan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 31 Martta millî iradeye
yapılan saldırıya 23 Haziranda verilen demokratik cevabı
görsünler. Kadir Aydarı Ceyhandan, Ceyhanı Kadirden kimse
koparamaz ama seçmenin bu konudaki cezası çok ağır olur; bunu
kayda geçirelim.
Sayın Başkan, bir diğer husus:
Mustafa Kemal Atatürkün Harbiyeye girişinin 121inci yıl dönümü, 13
Mart Cuma günü yeni adıyla Millî Savunma Üniversitesinde -eski Kara Harp
Okulunda- kutlandı. 1283 deyince bütün Harbiye ayağa kalkıyor
ya Sayın Başkanım, İçimizde! diye
bağırıyorlar. En ön sırada biri, ayakları
uzatmış oturuyor, en arka sırada ikisi. Millî Savunma
Bakanlığının YouTube kanalında var Sayın
Başkan, oturanların görüntüleri; bunlar kalkmamış.
Nasıl kalkmazlar! diyoruz. Basın toplantısı yapana kadar
hiçbir açıklama yapmadı, ben basın toplantısını
yapınca şimdi açıklama hazırlatıyormuş beyefendi:
Efendim, 2008den beri kalkmazlarmış. Kim kalkmıyormuş?
Eğitici olanlar. 2005te Kara Harp Okulu komutanı iken bu ülkenin
Millî Savunma Bakanı, usulüne göre, öğrenci arka yerde oturuyor,
komutanlar ön yerde
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Atatürkün adı okununca
kimse ayak uzatmıyordu. 2008den beri bu işi
değiştirmişler güya. 2008, 2009, 2010, bakıyorsun herkes
ayağa kalkıyor ama bu kalkmayanların cesaretini anlamak mümkün
değil, o lakayıtlığı anlamak mümkün değil. Buna
sessiz kalan Millî Savunma Bakanını anlıyorum çünkü Atatürk
düşmanına, nezle olsa hastanede koluna serum takılana,
Atatürkün anasına, kızına küfredene koşturanın,
Atatürke firavun diyenlere geçmiş olsun ziyaretlerine
koşturanın, Millî Savunma Bakanı olduğu yerde de görüntü bu
oluyor Sayın Başkan. Bakalım, merakla bekliyoruz, bu rezalete,
bu saygısızlığa, bu Hükûmetin başında, devletin
başında oturan kişi ne söyleyecek? Yoksa yine bir sürü mazeret
mi uyduracaklar?
Sayın
Başkan, Meclis çalışıyor bu hafta. Düşük
yoğunluklu bir çalışma haftası öngörüyoruz.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Devam
edin efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Gündem dışılar, 3 değerli arkadaşımız
tarafından, aslında gündemin en yakıcı konusu olan
coronavirüsle ilgili konuşuldu. Meclis çalışacaksa herhangi bir
gündem yürütmek yerine ilk iş şunu yapmalıyız Sayın
Başkan: Hekime karşı şiddet yasası var; bütün
doktorların, bütün sağlıkçıların dört gözle
beklediği. 14 Martta bu taleplerini ileteceklerdi, geçen pazar da bu
konuda bir miting yapacaklardı. Mitinglerini virüsle mücadele için iptal
ettiler. Canları pahasına mücadele ediyorlar. Meslek örgütlerinin
getirdiği, birçok siyasi partinin milletvekilinin ayrı ayrı
teklif ettiği bu yasayı hekimlere bir jest olarak, bir psikolojik
destek olarak, bir teşekkür olarak, bir takdirname olarak bu Meclisin
sunması gerekir diye düşünüyoruz. Bu konuda tüm partilerin
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Son
sözünüz olsun Başkanım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Allah göstermesin Sayın Başkanım, zaten durum kritik.
(Gülüşmeler) Bugün, bu aşamada öyle olsun.
Sayın Başkan,
ayrıca hekime karşı şiddetin yanında aile
sigortası
Her kriz gibi bu sağlık krizi de en çok
yoksulları vuruyor; işsiz kalıyorlar, iyi beslenemiyorlar, çocukları için
endişe ediyorlar ve aile sigortasının imdada yetişmesi
lazım. Cumhuriyet Halk Partisinin göz bebeği bu projesini, her
seçimde seçmenden en çok etkileşim alan bu projesini, bir teklif olarak
Meclise sunmuştuk; yüce Meclisin iradesine teslim ediyoruz. Aile
sigortasını hayata geçirelim ki bu tip salgınlarla mücadelede
yoksullar herkesten çok ezilmesin, yoksulun evladı, herkesten çok
sıkıntı çekmesin.
Bunun dışında daha çok önerilerimiz
olacak bu hafta, çok tekliflerimiz olacak ama hekime karşı
şiddet, hekimlerimiz için ve aile sigortası da
yoksullarımız için bizce önümüzdeki günlerin en önemli gündemidir.
Tüm siyasi partilere ve yüce Meclise emanet ediyoruz.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Başkan.
Şimdi de, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkan Vekili Cahit Özkan.
Buyursunlar Sayın Özkan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
20.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın,
hayırlı bir çalışma haftası temenni ettiğine,
ülkenin gündeminin coronavirüs salgını olduğuna ve bugüne kadar
birlik beraberlik içerisinde tüm zorluklar nasıl yenilmişse bunun da
üstesinden gelineceğine, dünyanın virüsle mücadelede farklı
yöntemler belirlediğine, ekonomik ve siyasi istikrar sayesinde sahip
olunan sağlık altyapısı, hastaneler ve cihazlarla en az
enfekte olan ülkeler arasında olunduğuna,
Cumhurbaşkanından açıklama gelmedi. iddialarını
kabul etmedikleri gibi bakanların gece açıklama
yaptığı yönündeki iddiaların da insafsızlık olduğuna,
Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşa Grup Başkan
Vekilliği görevinde başarılar dilediğine ancak 8 Martta
Almanyadan dönmesi nedeniyle karantina süresinin devam ettiğine ve bu
noktada hassasiyet beklediklerine, coronanın alınan tedbirlerden güçlü
olmadığına, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğana, Bakanlara, sağlık
çalışanlarına, Mecliste grubu bulunan siyasi partilere ve 82
milyon vatandaşa gösterdikleri mücadele ve hassasiyet için ayrı
ayrı teşekkür ettiğine ilişkin açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Gazi Meclisimiz, tarih boyunca kendisine
yakışanı, Ankara yakınlarına kadar düşman
kuvvetleri geldiği zaman nasıl yaptıysa, aynı şekilde,
ülkemizi ve bütün dünyayı saran Covid-19, coronavirüs tehlikesi
karşısında da yine çalışmak suretiyle görevi
başında gündemine hâkim bir vaziyette çalışmalarına
başlamıştır. Hayırlı, başarılı bir
çalışma haftası temenni ediyorum.
Çinin Wuhan kentinde başlayan ve önce epidemi
yani sadece Çinin bir bölgesini saran, daha sonra da Dünya Sağlık
Örgütünün açıklamaları çerçevesinde pandemiye dönüşen ve şu
an itibarıyla dünyada 180 bin civarında insanın
etkilendiği, ülkemizde 47 vatandaşımızın enfekte
olduğu corona virüsü, ülkemizin bir numaralı gündemi. Evet, bununla
mücadele edeceğiz, bugüne kadar verdiğimiz bütün mücadelelerde birlik
ve beraberlik içerisinde tüm zorlukları nasıl yenmişsek,
nasıl üstesinden gelmişsek, Allahın izniyle, bunun da
üstesinden geleceğiz.
Evet, dünya, coronavirüsle mücadelede farklı
yöntemler belirliyor. Her şeyden önce Çinin ortaya koyduğu
korumacı yöntemin, disiplinli bir şekilde takip edildiği
takdirde başarıya ulaştığını gördük. Çinde
karantina ve disiplinli uygulamalarla, bugün itibarıyla Wuhanda dahi
insanların âdeta maskesiz dolaşmaya
başladıklarını görüyoruz. Ancak sağlık
altyapısı yetersiz olan ülkelerin, ekonomisi ve siyaseti
istikrarsızlıkla boğuşan Avrupa ülkelerinin bu mücadelede
başarısız olduklarına da tanık olmaktayız.
Özellikle başarısızlığı bir taraftan farklı
bir koruma metoduyla, mücadele metoduyla sürdürmeye çalışan
başta İngiltere ve Almanya, sürü
bağışıklığı sistemini uygulamak suretiyle
mücadele etmeye çalışmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edelim efendim.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Almanya ve
İngiltere uygulaması olarak öne çıkan bu uygulama, özellikle
virüsün gençler arasında yaygınlaşmasını sağlamak
suretiyle vücudun doğal antikor üretmesi ve kendini korumaya
almasını sağlamayı hedeflemektedir. Oysaki ülkemizin
hamdolsun, hem ekonomik hem siyasi istikrarı sayesinde sahip olduğu
sağlık altyapısı, hastanelerimiz ve cihazlarımız,
elektronik donanımlarımızla beraber bu mücadelede en etkin ve en
başarılı noktada olduğumuzu ifade etmek gerekiyor.
Bakınız, bugüne kadar coronavirüsün
çıktığı 22 Ocaktan itibaren özellikle tehlikeli bölgelere
uçuşları kapatmak ve karantina hastanelerini hayata geçirmek ve
virüsün ortaya çıktığı her ülkeyle irtibatlarımızı
ve uçuşlarımızı kapatmak suretiyle ülkemizi güvence altına
almaya çalıştık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edelim lütfen.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Ve bugün, dünya
ülkeleri çerçevesinde nüfusu ve iletişim, ulaşım imkânları,
lojistik imkânları Türkiye gibi dünyanın merkezinde olan ülkelerle
kıyasladığımızda en az enfekte olan ülkeler
arasında olduğumuzun altını çizmek gerekir.
Bakınız, bu bağlamda, Hükûmetimiz,
Meclisimiz, gündemine hâkimdir. İlk andan itibaren, başta Sayın
Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanımız olmak
üzere, her Bakanımızın kendi konusuyla, kendi görev
alanıyla ilgili adım adım, aşama aşama yerinde ve
zamanında tedbirleri almak ve kararları hayata geçirmek suretiyle bu
mücadeleyi sürdürüyoruz.
Özellikle bazı konuşmacıların
ifade etmiş olduğu Cumhurbaşkanımızdan açıklama
gelmedi. yönündeki iddiaları asla kabul edemeyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım efendim.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) İlk andan
itibaren, Cumhurbaşkanımız, alınan bütün tedbirleri bizzat
başında olarak hayata geçirmekte ve gerekli önlemleri takip
etmektedir.
Yine, bakanlarımızın gece on ikiden
sonra açıklama yaptıkları yönündeki iddiaların da maalesef
ülkemize insafsızlık olacağını düşünüyoruz.
Eğer bir açıklama yapmak gerekiyorsa zamanı ve yeri neyse onu
takip etmek lazım. Bunun arkasında başkaca bir araç veya amaç
gözetmenin, gütmenin doğru bir yaklaşım olduğu kanaatinde
değiliz. Sağlık Bakanımız ve diğer
bakanlarımız, vatandaşlarımızı her konuyla ilgili
bilgilendirmektedir. O kadar bilgilendirmektedir ki bakınız,
karantina süresine uyulması, her vatandaşımızın ve
özellikle de Mecliste görev yapan milletvekillerimizin üzerine düşen
vazifedir. Bu anlamda, yeni göreve başlayan Sayın Grup Başkan
Vekili Meral Danış Beştaşa başarılar diliyorum
ancak sosyal medyadan yaptığımız takipler çerçevesinde 8
Martta zannediyorum Almanyadan döndüler ve normal şartlarda karantina
süresi devam etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edelim efendim.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bu noktada hassasiyet
beklediğimizi de ifade ediyoruz, kendilerinin de aynı hassasiyete
riayet edecekleri konusunda şüphemiz yoktur.
Demek oluyor ki Hükûmetimiz
-bırakınız bakanların gerekli tedbirleri
almasını- aşama aşama, adım adım her
vatandaşımızın durumuyla ilgili de çalışmalar
yürütmektedir. Bu anlamda hiç endişe edilmemesi gerektiğinin bir kez
daha altını çiziyoruz. Corona, bizim aldığımız
tedbirlerden asla güçlü değildir. Bu bağlamda
vatandaşlarımızın mesafelerine dikkat ederek, ellerini
yıkamalarına -ki medeniyetimizin emridir, bu noktada çok iyi bir
noktadayız- temizliğimize, tokalaşmamaya, sosyal mesafelere
dikkat etmek suretiyle karantinaya ve evde kalma sürelerine de dikkat etmek
suretiyle bunu en az hasarla, hatta hasarsız atlatacağımıza
yürekten inanıyorum.
Bu vesileyle -sağlık
çalışanları haftasını da yeni
kutlamıştık- bugün, nasıl Mehmetçikimiz, Suriyede ve yurt
dışında 11 ülkede kutlu mücadelesini sürdürüyorsa, aynı
mücadeleyi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bugün, ulusumuzun
güvenliği, vatandaşlarımızın
sağlığı ve huzuru için görevi başında,
çalışan sağlık çalışanlarımız var.
Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğana,
Sağlık Bakanımıza ve diğer bakanlarımıza, bu
kutlu mücadeleyi görevleri başında yürüten sağlık
çalışanlarımıza, Mecliste grubu bulunan bütün siyasi
partilere ve 82 milyon aziz vatandaşımıza, gösterdikleri gayret,
mücadele ve hassasiyet için ayrı ayrı teşekkür ediyor,
Meclisimize hayırlı ve başarılı bir çalışma
diliyor, Genel Kurulu saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın
Başkan.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, 60a göre bir söz talebim var. Açık sataşma
var da yerimden
BAŞKAN Bir sataşma yok Sayın
Başkanım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bir
açıklama yapacağım Sayın Başkan.
BAŞKAN Sadece bir hassasiyeti dile getirdiler
efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, yerimden, 60a göre bir söz alabilir miyim?
BAŞKAN Peki, bir cümleyle efendim
21.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, Grup Başkan Vekillerine başarı
dilekleri için teşekkür ettiğine, Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ve 12 Martta 10 avukatın Urfa ve Diyarbakır illerinde
gözaltına alınması olayına ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Öncelikle, Sayın Grup Başkan Vekillerine
başarı dilekleri için çok teşekkür ederim, umarım birlikte
güzel bir çalışma yürüteceğiz. Yalnız, ilk günden iktidar
grubu, gerçekten, benim kişisel verilerimi açıklayacak kadar ileri
gitti; bunu büyük bir talihsizlik olarak görüyorum. Öncelikle, kendilerine
sormak istiyorum: 8 Marta kadar siz ne yaptınız acaba, testlerinizi
yaptırdınız mı?
Bir de benim sağlık durumum ya da
nasıl olduğum konusunda 82 milyona sanki hastaymışım
gibi bir açıklama yapmasını çok talihsiz buluyorum. Bence
Sağlık Bakanı da Sayın Grup Başkan Vekiline gerekli
uyarıları yapmalı çünkü hassasiyet sebebiyle ili bile
açıklamadılar, hâlâ çok sınırlı sayıda bilgi var,
kamuoyu şeffaf bir açıklama bile görmedi. Temel taleplerimizden biri
de şeffaflıktı.
Ayrıca, ben Almanyaya gittim, doğru, 8
Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle. Gelişte havaalanında da
gerekli kontroller yapıldı, hiçbir sıkıntım da yok,
sağlığım gayet iyi. Eğer bir sıkıntı
olsaydı, zaten kendi arkadaşlarımı ve toplumu asla
tehlikeye düşürecek bir tutumda bulunmazdım. Yani bunu üzüntüyle
karşıladığımı belirtmek isterim. Ayrıca,
İstanbul seçimlerinde toplumun, yurttaşların, seçmenin bütün
kişisel verilerini, böyle hallaç pamuğu gibi kamuoyuna
yaymalarını da hatırlamadım diyemeyeceğim. Bir
milletvekiline bile bunu yapıyorsa artık onu kamuoyunun takdirine
bırakıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, çok önemli bir konu var, eksik
bırakmıştım.
BAŞKAN Maksat
anlaşılmıştır Sayın Başkanım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Başka bir konu var Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyursunlar.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Başkan.
Şimdi, çok önemli bir mesele, corona sebebiyle
herkes teyakkuzda ama adaletsizlik ve hukuksuzluk aralıksız devam
ediyor. Geçen hafta 12 Martta 10 avukat Urfa ve Diyarbakırda
gözaltına alındı ve sekiz gün gözaltı süresi verildi. Yine,
yirmi beş yıldır, yirmi sekiz yıldır cezaevlerinde
tutulan 70 hükümlü hakkında hükümlü diyorum değerli
milletvekilleri- Urfa merkezli bir operasyonda yeni tutuklama kararları
verildi. Biraz önce aldığım bilgiye göre, avukat
arkadaşlar, savcılığa sevk edilmişler ve iddia: Cezaevleri
arasında iletişim sağlamak, komite kurmak vesaire.
Size, sadece, yirmi sekiz yıldır
cezaevinde tutulan hükümlülere sorulan 2 soruyu söyleyeceğim. Diyorlar ki:
Sosyal medya hesabınız var mı? Varsa hangi
hesaplarınız var? Yirmi sekiz yıl önce, bırakın
sosyal medyayı, cep telefonu yoktu. GSM numaralarınız nedir?
diye absürt sorularla, gerçekten gayriciddi bir yaklaşım var.
Avukatlara da cezaevlerine gidip gitmedikleri soruluyor ve avukatlar,
doğal olarak yani mesleklerini icra ederken ziyaretlere gittiklerini
herhâlde açıklamışlardır. Soruşturma gizli, o yüzden
ayrıntıya girmiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım Sayın
Başkanım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ama
kesinlikle, insanlık ailesini tehdit eden böyle bir salgın orta yerde
dururken yargının üçüncü ayağı olan avukatlara yönelik bu
saldırıyı çok vahim bulduğumuzu, cezaevinde yirmi sekiz
yıldır, yirmi beş yıldır tutulan insanlara yeni tutuklama
kararları verilmesinin hukuktan uzak, kesinlikle keyfî bir yaklaşımın
sonucu olduğunu ifade etmek istiyorum. Verilen tutuklama kararları
yersizdir, kaldırılmalıdır ve
meslektaşlarımızın, savunmanın üzerindeki tehdit sona
erdirilmelidir diyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Buyursunlar Sayın Özkan.
22.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Her şeyden önce, AK PARTİ Grubu olarak,
son on sekiz yıllık süre zarfında başta anayasal, yasal
reformlar yapmak suretiyle kişisel verilerin korunmasına dair pek çok
yasal düzenleme yaptık. Başta Ceza Kanunumuza, kişisel
verilerin alenileştirilmesine ilişkin hukuksuzlukları ceza yaptırımına
bağladık ve ta 1982 yılında yürürlüğe giren,
imzalamış olduğumuz Kişisel Verilerin Korunmasına Dair
Avrupa Konseyi Sözleşmesinin gereği yasal düzenlemeyi 2016da yine
AK PARTİ Grubu olarak ve burada grubu bulunan siyasi partilerin
destekleriyle yaptık.
Kişisel veriler sırdır. Biz, bu
noktada hem idari olarak Hükûmetimiz hem de AK PARTİ Grubu olarak en
hassas durduğumuz noktadayız ve biraz önceki yaptığım
konuşmanın da gayet nezaket kuralları içerisinde olduğunu
ifade ediyorum.
Kaldı ki sosyal medya
Bugün, Yargıtay
kararları olsun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
kararları olsun, kişinin kendisinin ifşa ettiği,
paylaştığı verilerin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Kişinin kendisi
tarafından alenileştirilen bilgilerin kişisel veri
olamayacağı, hukukun, Anayasanın ve evrensel hukuk düzeninin
bir gereğidir. Bu bağlamda, biraz önce anlattığım
verileri, Sayın Grup Başkan Vekilinin kendi sosyal medya
hesabından paylaşılmış olduğundan bahisle ifade
etmiştim.
Tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) Bence
hiç öyle değil, 34 kişilik liste elinizde, 34 kişilik liste
üzerinden konuşuyorsunuz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) 34
kişinin tümünü açıklama hakkınız var mı? 34 milletvekili
yurt dışına gitti. Sosyal medya hesabından
konuşmuyorsunuz, liste var elinizde.
BAŞKAN Sayın Özel
23.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, kişisel
verilerle ilgili yanlış bilgilendirme yapıldığına
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
burada, kişisel verilerle ilgili iki yanlış bilgilendirme var.
Bunlardan birincisi: Avrupada vizesiz dolaşım talebiyle yola
çıktığımızda 59 madde, kanun tamam ama önümüze konulan
ve Bunları da yapmalısınız. denilen kanunlardan biriydi.
Yapılırken söyledik, bu, Avrupa Birliği kriterlerini
karşılamıyor diye, şimdi Avrupa Birliği sürecindeki
eksik kalan kriterleri tamamlamak talebine vardığımızda
yine Kişisel Verileri Koruma Kanununun tadil edilmesi önümüze
çıkıyor.
Diğer husus ise, 31 Martta biz seçimleri
kazandık, Adalet ve Kalkınma Partisi, seçimleri iptal ettirmek için
her yola başvururken Yüksek Seçim Kuruluna İstanbulda yaşayan
ve devlet hastanelerinden akıl hastalığıyla ilgili
tanı almış kişilerin 3 bavul raporlarını,
fotoğraflarını aldı götürdü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Bitirelim efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bitiriyorum Sayın
Başkan.
Kişisel Verileri Koruma Kuruluna
başvurduk, YSKnin durumudur, biz karışmıyoruz. gibi
kaçamak bir laf söylediler. Şimdi soruyorum: Hastaların hastanelerden
aldığı 3 bavul raporu, kimse elde edemeyecekken siz nasıl
elde ettiniz, nasıl çoğalttınız? Kişisel
sağlık verilerini gittiniz Yüksek Seçim Kuruluna nasıl sundunuz
ve onun diğer nüshalarını ne yaptınız? Siz bu konuda
sabıkalısınız, bir de çıkıp da bu konuda Üstüne
düşeni en çok yapan Hükûmetiz. falan demeyin.
Yaptığınız iş, yasak savma kabilindendi, kabul görmedi
ayrıca da çıkardığınız kanunu siz
çiğnediniz, sizin çıkardığınız kanuna göre
kurulan kurul da Bu, seçim işidir, YSKnin işidir, ben bakmam.
diyecek kadar saçmaladı; bunu kayda geçirmek istedim Sayın
Başkan.
Teşekkür ederim.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Siz daha İstanbul
seçimlerindesiniz ya, konuya girin; coronavirüs var Başkan, yapmayın
ya.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul)
Özgür Bey?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Nereden buldunuz 25 bin
hastanın şeyini? Bana deyin ki Şuradan buldum.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Ya onları
bırak coronavirüs var, işine gücüne bak ya.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Özgür Bey, o
dosyayı biliyor musun sen?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Şuradan buldum. de.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Hani yalan
söylüyorsun diyeceğim de, 3 tane daha torbadan haberin yok senin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ne torbası ya, valiz
valiz.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Valizden haberin
yok, haberin yok haberin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Baransununki kadar utanç
vericiydi.
MURAT EMİR (Ankara) İçini biliyoruz
valizin.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) İçinde yok
işte.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara)
Başkanım, gündeme dönelim.
BAŞKAN Arkadaşlar...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Nereden buldunuz, nereden?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Yalan, yalan öyle
bir rapor yok o belgelerde.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkan.
24.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın,
Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Şimdi, biraz önce kişisel verilerle ilgili
hukuk tarihimizde var olan yasal düzenlemelere ilişkin bir veriyi paylaştım
ve buna kimsenin itirazı olamaz çünkü bırakınız
stenografların bunları kaydetmesini, aynı zamanda cilt cilt
kitap olarak basıldı. Yapılan yasal düzenlemelere ilişkin
akademik, yargısal kararlar hukuk külliyatımızın
içerisinde, raflarda yerini aldı.
Şimdi, bakınız, eğer bir
hukuksuzluk varsa, biz diyoruz ki hak mağdurlarının bu
hukuksuzluğun üzerine gidip gerek Anayasa Mahkemesinin gerekse Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesinin denetimine götürmeleri lazım. Yani
kurulan sistem, her ne kadar vaktiyle karşı
çıkılmış olsa da gerek kişisel verilerin
korunması gerekse hak ihlalleri sebebiyle Anayasa Mahkemesine bireysel
başvuru yolunun açılması, bugün bir yargısal denetimdir.
Varsa bir yanlışlık bu denetim, ilgili mekanizmalar çerçevesinde
yapılır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Anlaşılmıştır
Sayın Özkan.
Tamamlayalım.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bu bağlamda,
hepimizin birbirini anladığına inanıyorum ve özellikle ülke
olarak, millet olarak ve dünya olarak coronavirüs tehlikesiyle, tehdidiyle
mücadele ederken inşallah bu hafta Meclis grupları olarak Meclisin
mehabetine uygun, huzur ve barış içerisinde, başarılı
ve hayırlı bir çalışma haftası temenni ediyorum.
Teşekkürler.
BAŞKAN Değerli arkadaşlar, gündeme
geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
İYİ PARTİ Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ PARTİ Grubunun, 17/3/2020
tarihinde Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlu tarafından, ülkenin coronavirüs salgınından
kaynaklanacak tüm olası etkilerden en az hasarla çıkmasının
sağlanması adına önlemlerin alınması,
salgının ekonomik ve sosyal hayata olan etkilerinin bertaraf edilmesi,
toplumsal yaşamın normal seyrine dönmesi için gerekli
koşulların belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 17
Mart 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
17/3/2020
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 17/3/2020 Salı günü
(bugün) toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki
önerisinin, İç Tüzükün 19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Dursun
Müsavat Dervişoğlu
İzmir
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
İzmir Milletvekili ve Grup Başkan Vekili
Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından, Sağlık
Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada,
ülkemizdeki coronavirüs vaka sayısının 47 olduğu dile
getirilmiştir. Dünyada giderek yayılan ve ölümle sonuçlanan bu
virüsün toplumsal yaşamın her noktasında etkili olduğu,
ekonomik ve sosyal hayatı olumsuz etkilediği görülmektedir.
coronavirüsün ülkemiz üzerindeki ekonomik etkileriyle baş edilmesi için
başta kamu alacakları olmak üzere
vatandaşlarımızın, ticari işletmelerimizin ve
esnafımızın fatura ve kredi benzeri zorunlu ödemelerinin bir
süreliğine ertelenmesi gibi tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Ülkemizin bu salgından kaynaklanacak tüm olası etkilerden en az
hasarla çıkmasının sağlanması adına önlemlerin
alınması, salgının ekonomik ve sosyal hayata olan
etkilerinin bertaraf edilmesi, toplumsal yaşamın normal seyrine
dönmesi için gerekli koşulların belirlenmesi amacıyla 17/3/2020
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis Araştırması Önergesinin, diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 17/3/2020 Salı günkü
birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere İYİ PARTİ Grubu adına Bursa Milletvekilimiz
Sayın İsmail Tatlıoğlu.
Buyurun Sayın Tatlıoğlu.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Sayın Başkan,
Parlamentomuzun saygıdeğer üyeleri; hepinizi partim ve
şahsım adına saygıyla selamlarım.
Sayın Başkan, sizin döneminiz de
hayırlı olsun, inşallah.
İkinci Dünya Savaşından sonra,
içinde bulunduğumuz coronavirüs tehdidi, global anlamda dünyanın
gördüğü en büyük tehdit ama Meclisin konuşmalarına
baktığımda hakikaten bu tehdidin henüz bize ulaşmadığını
görüyorum. Zaten bugünkü önergemiz bu açıdan da anlamlıdır diye
düşünüyorum. Bu, esasında küresel bir afet bölgesi, bütün küre bir
afet bölgesi; dolayısıyla Türkiye de bir afet bölgesi bu anlamda.
Dolayısıyla, sadece kamunun, sadece özel sektörün, sadece belli bir
kesimin görevleri yok. Bütün sivil toplum örgütleri, kamu, toplum bir bütün
olarak seferberlik hâlinde mücadele etmemiz gereken ve bir duruş
göstermemiz gereken bir husus.
Gün ve gün hepimiz anlık bilgileniyoruz.
Türkiye olarak bütün bu olumsuzluklar içerisinde bir avantajımız oldu,
o da: Bu virüsün Türkiyeye girişinin bir iki haftalık gecikmesi. O,
bizim bu olayı daha yoğun yaşayan ülkelerde neler
yapılıyor, ne gibi hatalar yapılıyor, ne gibi olumlu
şeyler yapılıyor, gözlemlememize neden oldu. Aslında, bu
anlamda ciddi bir avantaj.
Baktığımızda,
başlangıçta Sayın Bakanın iyi niyeti ve hamlelerinin
dışında, olanları okuduğumuzda, Çini
okuduğumuzda, İtalyayı okuduğumuzda, İranı
okuduğumuzda ve Türkiyede biraz yoğunlaşması durumunda
-inşallah, minimumla gelir geçer- çok ciddi bir altyapı yetersizliğinin
ve topluma mal edilemeyişinin sıkıntılarını
çekeceğiz gibi geliyor. Bu anlamda, daha iyi hazırlıklı
olmak ve topluma güven vermek gerekiyor; temel olarak bu. Bunu Çinin bu
şekilde aştığı bildiriliyor ve bu şekilde bir
politika uygulanıyor.
Mesela, Çinde hastaların sayısı ve
ne derecede olduğu, ölümlerin kaç olduğu ve nerelere ait olduğu
çok açık belirtiliyor, bizde biraz daha kapalı. Mesela, 47
hastanın nereli olduğu ve nerede olduğu bilgisi yok. Bilgi
saklamak, güveni aşındırıyor. Bu tür mücadelelerde temel
unsur, kamunun ve devletin birinci derecede güven sağlaması. Ama
hayat da devam ediyor çok değerli arkadaşlar, hayatın bundan
sonra devam etmesini engelleyecek hususları da ortadan kaldırmak
lazım özellikle ekonomik hayatta.
Bazı ülkelerin dediği gibi, Türkiyede de
özellikle ekonomik işleyişin birkaç hafta ertelenmesine rağmen
tıkanmadan devam etmesini sağlayacak tedbirlerin alınması
lazım. Bir kere hiçbir şekilde hiçbir firmanın iflasına
müsaade etmemek lazım. Özellikle 10 civarında işçi
çalıştıran KOBİlerin ödemelerini aksatmadan
yapabileceği mekanizmaları geliştirmek lazım. Kesinlikle
mart ve nisan ayları -12 Marttaki basın toplantımızda
söyledik- vergileri mutlaka ertelenmeli -mart ayı için nisana ertelendi-
bu mayısa ertelenmeli. Planlanmış ödemeler için altı
aylık sıfıra yakın faizle kredilendirme
yapılmalıdır. Aksi takdirde, bu, zincirleme bir ekonomi
kilitleme etkisi gösterir. Özellikle gıda ve lojistik düzenli takip
edilmelidir. Özellikle iş kaybı ve işçiler konusunda 131 milyar
lira civarındaki İşsizlik Fonundan ciddi anlamda yararlanmak
gerekir ki bir ödeme sıkıntısı olmasın. Aksi takdirde
çalışanlarımız harcama sıkıntısı
içerisine girerler ki bu gerçekten hem ciddi anlamda bir olumsuzluk hem de
ekonomiyi kilitler.
Bütün bunlardan dolayı, bu konunun
Parlamentomuz tarafından da sahiplenilmesi için bir araştırma
komisyonunun kurulması; acilen, neler yapılması, ne gibi
tedbirler alınması gerektiği konusunda ortak akıl
üretilmesi gerekir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) Mesela,
bu, umreden gelenlerin KYK yurtlarına
Şimdi, bunlar
çoğaldığında, şehirlerimizde azalan müşteri
nedeniyle boş bulunan bazı otellerin, Türkiyede bazı turizm
bölgelerinde otellerin bu iş için hazırlanması gerekir. Ciddi
bir potansiyel var, belli büyük şehirlerimizdeki oteller bu işe
hazırlanabilir. Aksi takdirde -inşallah olmaz ama- bir hızlanma
durumunda sağlık kurumlarının yetersizliği
açıktır. Bunlar, şimdiden, solunum cihazlarıyla ve hijyenik
ortamlarıyla hazırlanmalı. Bugün bizim yatak sayısı
bakımından çok önemli bir potansiyelimiz var. Muğla, Aydın,
Antalya bunun için çok uygun şehirlerimiz, otellerimizin ve tesislerimizin
yatak kapasiteleri çok uygun; bunlar hazırlanmalı.
İşte bütün bunları üretmek için bir
Meclis araştırması komisyonunun kurulmasını ve buna
destek vermenizi talep ediyoruz. Hem de milletimiz, Meclisimizin de bu meseleye
birinci elden sahip çıktığını görür ve güven içinde
bir mücadele sağlarız diye düşünüyoruz.
Hepinize saygılar sunarım. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki.
Buyurun Sayın Tiryaki. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ
(Batman) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ayrıca, Sayın Başkan, yeni
görevinizde başarılar diliyorum, başarılı
olacağınıza da canıgönülden inanıyorum.
Küresel pandemi ilan edilen yeni tip coronavirüs
salgınının yayılmasının önlenmesi,
sağlık emekçilerinin güvenli koşullarda
çalışabilmelerinin temin edilmesi, salgın nedeniyle
alınacak önlemlerin belirlenmesi, bu önlemlerle doğru
orantılı olarak ekonomik ve sosyal alanlarda alınacak önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu mutlaka
kurulmalıdır. Bugün, yalnızca İYİ PARTİ
değil, Halkların Demokratik Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi de
araştırma komisyonu kurulması için birer önerge sundular. Bu
önergeleri görüşüp -ayrı ayrı mı olur veya
birleştirilerek mi olur veya ortak akılla, nasıl olacaksa-
mutlaka bir araştırma komisyonu kurmalıyız çünkü Türkiye
Büyük Millet Meclisinin , pandemi ilanına yol açan bir salgını
yalnızca izlemesi beklenmemelidir çünkü beklenemez. Bu araştırma
komisyonu bugünden tezi yok kurulmalı ve en geç yarın
çalışmalarına başlamalıdır.
Bu araştırma komisyonunu, bir
araştırma komisyonun kurulması gereksiniminin tek
dayanağı bu değil elbet. Evet, idari önlemler
alınıyor; evet, Sağlık Bakanlığı, periyodik
olarak, gecenin bir yarısında da olsa açıklamalarda bulunuyor,
idari önlemlerin neler olduğunu parça parça öğreniyoruz ancak
alınan önlemlerin yeterli olmadığını düşünüyoruz.
Ayrıca bazı önlemlerin de yanlış olduğunu
düşünüyoruz. Örneğin, yurt dışından gelenlerin
karantinaya alınması için, hiçbir önlem ve hazırlık
yapılmadan gecenin bir yarısında öğrencilerin yurttan
çıkarılması ve yurt dışından gelenlerin
öğrenci yurtlarına yerleştirilmesi gibi. Bilmiyorum izlediniz mi
görüntüleri ama bu bir karantina falan değil, karantina olamaz. Yurtta
kalanların neredeyse tamamı gün boyu sokakta, demir
kenarlarında, hapisteymiş gibi yakınlarıyla
görüşüyorlar, meydanlarda yemek yiyorlar. Demek ki yemek yiyebilecekleri
bir ortam bile hazırlanmamış, yeterli hazırlık yok ve
sadece 47 vakanın görüldüğü günlerde yaşıyoruz bunu.
Yine, AVMlerin kapatılmaması
Her gün
milyonlarca insan AVMleri ziyaret ediyor. Saat 10.00dan 22.00ye kadar
açık olan AVMleri saat 12.00 ile akşam 20.00 arasında
sınırlıyorsunuz ama AVMler hâlâ açık ve büyük bir
enfeksiyon kaynağı. Tek bir coronavirüslü kişinin o AVMye
girmesi demek, binlerce kişinin hastalığı kapması
anlamına gelecek.
Yine, başka eksikler, yanlışlar var.
Bunlardan bir tanesi de Bulgaristan, Yunanistan sınırına
-tırnak içerisinde- sürdüğünüz mülteciler. Bunlarla ilgili de gerekli
önlemleri almadığınızı düşünüyoruz. Yalnızca
bir sahra çadırı kuruldu ve hastalık şüphesi olanlar oraya
başvuruyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla)
Tamamlıyorum Sayın Başkan.
SALİH CORA (Trabzon) Olumlu bir şeyden
bahsediyorsun.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla)
Evet, Sağlık Bakanlığı coronavirüsle mücadele ediyor
ancak ciddi bir eksiklik var gibi görünüyor. Bunun da altını çizmek
lazım.
Bakın, haftada sadece 2 bin kişiye test
uygulanıyormuş. 83 milyonluk bir ülkede haftada 2 bin kişiye
test uygulanması, bu, büyük bir eksiklik. Bir kişiye, tedaviye
başlayabilmeniz için, hastaneye yatırmanız için, karantina
altına alabilmeniz için önce tanı koymanız gerekiyor. Peki, 2
bin kişiye test yapabildiğiniz bir ortamda, ülke olarak coronavirüsle
mücadele etmemiz gerçekten mümkün müdür? Elbette mümkün değil.
Ayrıca, ekonomik ve sosyal sorunlar var.
AVMleri kapatalım, alışverişi keselim, sokağa
çıkmayı durduralım, iş yerlerini kapatalım, onu
kapatalım, bunu kapatalım ama bunun büyük bir ekonomik maliyeti
olacak. Sadece idarenin, Hükûmetin alacağı kararlarla bu sorunun
çözülemeyeceğini düşünüyoruz. Tekrar söylüyorum: Türkiye Büyük Millet
Meclisi bunu izlemekle yetinemez. İster siz verin bir önerge isterseniz bu
önergeleri, araştırma komisyonu kurulması önergelerini
birleştirin ama Meclis mutlaka bir araştırma komisyonu
kurmalıdır diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
hatip kürsüden, ülkemize gelen göçmenlerin Yunanistan sınırına
sürüldüğü ve onların da kontrolsüz olduğu yönünde sataşmada
bulunmuştur.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Tırnak içerisinde dedim, tırnak içerisinde dedim; bu bir teşbih.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Tırnak içerisinde
söylemesi, durumun vahametini ortadan kaldırmaz.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Hayır, bu bir teşbih.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Biz, tarih boyunca,
ülke olarak nasıl farklı coğrafyalardaki mazlumlara
kucağımızı açmışsak, gidene de Gitme. diyemeyiz.
Tamamen kendi gönülleriyle giden göçmenlere karşı da bizim durdurma
yönünde bir yaptırımımız olamaz. Genel Kurulun dikkatine
sunarım.
Teşekkür ederim.
MURAT EMİR (Ankara) Yıllarca dediniz,
niye Olamaz. diyorsunuz?
BAŞKAN Şimdi de Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Uşak Milletvekilimiz Sayın İsmail
Güneş.
Buyurun Sayın Güneş. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL
GÜNEŞ (Uşak) Sayın Başkan, değerli milletvekillerim;
İYİ PARTİ grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce milletimizi ve sizleri
saygıyla selamlıyorum.
Özellikle, cefakârca çalışan ve özveriyle
çalışan sağlık çalışanlarımızın 14
Mart Tıp Bayramını tebrik ediyorum.
Dünya, tabii, coronavirüs pandemisiyle
karşılaştı ve hiç kimsenin beklemediği bir anda
dünyayı kasıp kavuruyor. Coronavirüse baktığımız
zaman, normalde hayvanlarda olan coronavirüs, insanlarda basit bir üst solunum
yolu enfeksiyonu yapabildiği gibi, ağır pnömonilere ve ölümlere
kadar enfeksiyonlara neden olmaktadır. Fakat coronavirüsü yine aynı
gruptan olan SARS virüsü ve MERS virüsüyle
karşılaştırdığımız zaman fertilite
düzeyi düşüktür.
İlk defa aralığın sonunda Çinin
Wuhan kentinde ortaya çıkan ve pnömoni olarak teşhis edilen ve daha
sonra da 6 Ocakta ayrı bir virüs olduğu tespit edilen bu Covid-19
virüsü gerçekten de kısa sürede yayıldı. Bugün pek çok ülkede
görülen virüsten dolayı aşağı yukarı 179 bin kişi
bu hastalığı geçirdi ve 7 bin kişi hastalıktan
dolayı vefat etti, yaklaşık 78 bin kişi de iyileşti.
İlk defa Çinde ortaya çıktıktan
sonra ve 6 Ocakta Çin, bununla ilgili, ayrı bir virüs olduğunun
teşhisini koyduktan sonra Türkiye, daha kendisine hastalık bulaşmadan
gerekli tedbirleri aldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın
önderliğinde Sağlık Bakanlığımız hemen Bilim
Kurulunu kurdu ve hem hastalıkla nasıl mücadele edeceğimiz ve
hastalığa karşı ne gibi tedbirler alacağımız
hem de hasta olanların nasıl tedavi edileceği konusunda bir
algoritma oluşturuldu ve dünyada pek az ülkenin ortaya koyduğu
öngörüyü ve dirayeti ortaya koyarak ilk defa, Çinden gelen yolcular
sağlık taramasından geçirildi, ateşi olanlar tecrit edildi.
Diğer taraftan, bu hastalığın
yaygınlaşmasıyla beraber Çinle iletişim kesildi,
arkasından İranla olan iletişim kesildi. Sahra hastaneleri
kuruldu. İlk defa, teşhis için, bir merkezde çalışma
başlatıldı; daha sonra da 7 tane ilde teşhis için
laboratuvar kuruldu.
Şimdi, arkadaşlar diyorlar ki: 82
milyondan sadece 2 bin kişiye siz test yaptınız.
Arkadaşlar, bu virüs kişide hastalık oluşturmadan önce test
yapmanın bir anlamı yoktur ve dolayısıyla bu hastalık
oluştuğu zaman anca test pozitif çıkabilir. Dünyanın hiçbir
yerinde tüm halkın taranması diye bir unsur asla yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) Diğer
taraftan, bu hastalığın önlenmesinde Sağlık
Bakanlığımız ve sağlık
çalışanlarımız gerçekten de çok özveriyle çalışıyorlar.
Sağlık Bakanımız, gerçekten de, halktan hiç gizlemeyerek,
hangi vakaların çıktığını -bugün 47 vaka
çıkmıştır- hepsini tek tek
açıklamıştır. Diğer taraftan da bizim bugün 39 bin
yoğun bakım yatağımız var. Bugün İtalyanın
7 bin yoğun bakım yatağı vardır arkadaşlar;
İtalya felç olmuştur, İngiltere felç olmuştur, ekonomik
anlamda bizden kat kat önde olan ülkeler felç olmuştur. Biz şunu
diyoruz arkadaşlar: Gerçekten de Sağlıkta değişim,
dönüşüm yaptık. diyorduk ama bazıları buna
inanmıyordu. İnşallah, biz bu süreci çok az bir zayiatla
atlatacağız arkadaşlar.
Diğer taraftan, tabii ki önce can diyoruz;
önce can güvenliğini sağlayacağız, sonra da mal
güvenliğimizi sağlayacağız. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki
günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Hükûmetimiz bu, mal güvenliğiyle
ilgili ve ekonomik tedbirlerle ilgili gerekli kararları alacaktır
diye düşünüyorum.
İYİ PARTİ önergesinin aleyhinde
olduğumu bildiriyorum, yüce heyetinizi saygıyla sevgiyle
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Değerli arkadaşlar, sehven
bir durum var, onu düzeltmem gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Balıkesir Milletvekilimiz Fikret Şahinin
konuşmasını sehven geçmiş olduk.
Buyursunlar Sayın Şahin. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA FİKRET ŞAHİN
(Balıkesir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, size de görevinizde
başarılar diliyorum.
Evet, ben de coronavirüs hakkında
görüşlerimizi ifade edeceğim ama benim konuşmam siyasi tarzda
bir konuşma olmayacak; daha bilimsel anlamda, olması gereken ve
eksikler nelerdir, hep birlikte nasıl mücadele ederiz, ben bu noktadan
yaklaşmak istiyorum konuya.
Tabii, biraz önceki konuşmalarda bu
salgından siyasi prim elde etmeye yönelik birtakım söylemler oldu ama
bunun yanlış olduğuna inanıyorum. Elbette
eleştirilecek noktalar vardır ama şu an sırası
değil. Cumhuriyet Halk Partisi olarak -eleştireceğimiz-
sağlık politikaları noktasında bu salgının bize
öğrettiği birtakım öğretiler var, bunlara ait eleştiri
hakkımızı saklı tutarak bu konuşmayı
yapacağım.
Şöyle ki: Tüm dünya olarak mücadele ediyoruz,
yani bir insanlık mücadelesidir sonuç itibarıyla. Elbette, bizler,
ülkemize gelmemesi açısından bir mücadele verdik. Bu hastalık 31
Aralıkta Çinde ortaya çıktı, 11 Martta da Türkiyeye
geldiğini ilan ettik yani yetmiş günlük bir gecikmeyle geldi.
Hastalığın ilk aşaması, ülkemize gelmemesiydi elbette
ama bunu engellememiz mümkün değildi ve en sonunda geldi. Bundan sonra
ikinci aşamayı yaşıyoruz biz. Nedir bu?
Hastalığın yayılmasını mümkün olduğunca
geciktirmek. Çünkü iki aylık bir pik periyodu var, bu periyodu mümkün
olduğunca daha az vakayla geçirmek durumundayız. Bu aşamayı
yaşıyoruz ama özellikle hafta sonuna kadar olan tablo bizi bir hayli
geriye düşürdü. İnşallah bunun bedelini ağır şekilde
ödemeyiz. Bu da umreden gelen vatandaşların, maalesef, bilimsel
anlamda izolasyona alınmayarak evlerine bırakılması ve
normal vatandaşların arasında da yaşamlarına devam
etmeleri ki bunu da ben kendi seçim bölgemde yaşıyorum. Evlerine
gönderilen vatandaşlar çarşı pazar dolaşıyorlar ve
bunları da kaymakamlıklara, sağlık müdürlüklerine,
milletvekillerine ihbar ediyorlar. Yani bu vatandaşların sorumlu
davranarak evlerinden çıkmaması konusunda ben kendilerine bu kürsüden
sesleniyorum.
Şimdi, diğer bir konu, Sağlık
Bakanlığı daha şeffaf olmalı, vatandaşı daha
doğru bir şekilde bilgilendirmeli; yani yeteri kadar bilgilendirmesi
gerektiğine inanıyorum. Dünya Sağlık Örgütü,
yaklaşık olarak iki aydır, her gün coronavirüsle ilgili günlük
rapor yayınlıyor. Benim teklifim şudur Sağlık
Bakanlığı yetkililerine: Bakanlık, sitesinden, Türkiyedeki
coronavirüs salgınıyla ilgili günlük olarak rapor
yayınlasın. Kaç vaka var, kaç vaka izolasyonda, kaçı gözlem
altında, kaç test yapılmış, hangi illerde, bunların
açıklanmasının hiçbir sakıncası yok. Şeffaf
olduğunuz takdirde vatandaş size daha çok güvenir ve tek elden bu
salgınla baş edebiliriz.
Diğer bir noktaysa, bundan sonraki üçüncü
aşamada, artık, hastalanan vakaların tedavisi kısmına
geçeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FİKRET ŞAHİN (Devamla) Bir dakikanızı
rica edeceğim.
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) Yoğun
bakımla ilgili, biraz önce de sayın meslektaşım belirtti,
38 bin civarında yoğun bakım yatağımız var ama
bunun yarısı, yüzde 50si özel hastanelerde; dikkatinizi çekiyorum, özel
hastanelerde. Bugün Bakanlık bir genelge yayınladı elektif
vakaların ertelenmesi konusunda. Aynı genelgenin özel hastanelere de
uygulanması gerektiğine inanıyorum. Özel hastaneler de mutlaka
bu salgınla mücadeleye katkı vermeliler, hazırlık
yapmalılar ve yoğun bakım şartları, daha artacak
vakalara göre hazırlanmalı. Özellikle, ventilatör sayısı
konusunda yetersizliğimiz var; bu yerine getirilmeli. Yoğun
bakımda kullanılacak sarf malzemeleri şu anda yeterli
değil.
Diğer bir nokta da, hekim
arkadaşlarımız virüse karşı koruyucu maske
olmadığından şikâyetçiler, biraz önce aradılar. Hekim
arkadaşlar ve sağlık çalışanları virüse
karşı koruyucu maske istiyorlar.
Diğer bir şey, hastanede alkol
bulunmadığını söylüyorlar, bunların temin edilmesi
gerekir.
Diğer bir nokta da, ilerleyen durumlarda çok
daha fazla sayıda hastanın tedavisine ve yoğun bakıma
ihtiyaç olacağı için sağlık personeli çok ağır
şartlarda çalışmak durumunda kalabilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FİKRET ŞAHİN (Devamla) Burası
çok önemli Sayın Başkanım, çok önemli olduğu için
BAŞKAN Buyurun.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) Diğer
ülkelerdeki örneklerde şunu görüyoruz: Sağlık
çalışanları, hekimler, hemşireler, acil personeli çok uzun
süre çalışmak durumunda kalıyorlar. Şimdiden biz
sağlık çalışanlarını dinlendirmek
durumundayız, buna ait planlama yapmak durumundayız. Ani bir
şekilde 200-300 vaka yoğun bakım şartlarına ihtiyaç
duyduğu an orada hizmetler felç olabilir, buna ait planlamaları
şimdiden yapmak durumundayız. Diğer noktaları da,
inşallah, daha sonraki süreçte devam ettireceğim.
Peki, çok teşekkür ediyorum,
sağlıklı günler diliyorum.
Size de hayırlı görevler diliyorum.
Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın
Şahin.
İYİ PARTİ Grubunun önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Şimdi, Halkların Demokratik Partisi
Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
2.- HDP Grubunun, 16/2/2020 tarihinde Batman
Milletvekili Necdet İpekyüz ve arkadaşları tarafından,
corona virüsünün yayılmasını engellemek ve kriz hâlinde hizmet
veren sağlık çalışanlarının daha fazla
şiddete maruz kalmasını önlemek amacıyla verilmiş olan
Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel
Kurulun 17 Mart 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
17/3/2020
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 17/3/2020 Salı günü
(bugün) toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Meral
Danış Beştaş
Siirt
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
16 Şubat 2020 tarihinde Batman Milletvekili
Necdet İpekyüz ve arkadaşları tarafından (5873 sıra
numaralı) corona virüsünün yayılmasını engellemek ve kriz
hâlinde hizmet veren sağlık çalışanlarının daha
fazla şiddete maruz kalmasını önlemek amacıyla Türkiye
Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis araştırması
önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin
17/3/2020 Salı günkü birleşimde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere, Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Hakkâri Milletvekili
Sait Dede.
Buyurun Sayın Dede. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA SAİT DEDE (Hakkâri)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Mart 2020 tarihi yani
bugün itibarıyla Türkiyedeki coronavirüslü hasta sayısının
47 olduğu belirtilmiştir. Ancak bu salgının istatistiksel
olarak yaklaşık 20 kat hızla yayıldığı göz
önüne alındığında, Türkiyede taşıyıcı
olup henüz tespit edilmemiş hasta sayısının
azımsanmayacak derecede olduğu tahmininde bulunabiliriz.
Bu sebeple, hem coronavirüs
salgınının yayılmasını engellemek hem de bu
süreçte kilit rol oynayacak sağlık çalışanlarının
hizmet verirken başta kendi sağlık durumlarını kontrol
altında tutmak ve iş güvenliklerini sağlamak amacıyla
önergemizin desteklenmesi gerekmektedir.
Değerli arkadaşlar, bugün
yaşanılan coronavirüs salgını başta olmak üzere
herhangi bir salgına karşı verilen mücadelede sağlık
çalışanları en temel özne olarak yer alırlar ve bu nedenle,
salgına yol açan patojenle enfekte olma riski altındadırlar.
Sağlık çalışanlarının
karşılaştıkları risk ve tehlikeler arasında,
patojene maruz kalmanın yanı sıra, uzun süre çalışma
saatleri, psikolojik stres, aşırı yorgunluk, mesleki tükenme,
damgalanma, fiziksel ve psikolojik şiddet yer almaktadır. Genel
olarak karşılaştığımız en temel mesele,
belirli bir olayın gerçekleşmesinden itibaren söz konusu olay üzerinde
çalışacak ve sorumluluk sahibi olacak kişilerin
şartlarının tartışmaya açılması durumudur.
Bugün de sağlık çalışanları âdeta kıymete
binmiş durumda olup yıllardır süregelen taleplerinin ne derece
haklı olduğu görülmektedir. Bu yüzden, yalnızca kriz anlarında
değil, olağan durumlarda da sağlık
çalışanlarının özlük hakları başta olmak üzere
çalışma koşulları düzenlenmeli ve güvence altına
alınmalıdır.
Değerli milletvekilleri, coronavirüs
salgınının ciddiyet boyutunun hepimiz farkındayız
ancak sizlere şöyle bir istatistiki veri sunmak istiyorum: Bakın,
Sağlık Bakanlığının kendi kayıtlarına
göre, her saat başı 1 sağlık emekçisi şiddet
görmektedir. Dikkatinizi çekmek istiyorum, saatte 1 sağlık emekçisi.
Peki, coronavirüs salgını sebebiyle oluşan panik atmosferi,
ilgili önlemler alınmadığı takdirde, az önce
belirttiğim istatistiği hangi derecede etkiler? Yarım saatte bir
mi, on dakikada bir mi, beş dakikada bir mi 1 sağlık emekçisi
şiddet görecektir? Bu durumda, en çok ihtiyaç duyulan emeğe, en çok
ihtiyaç duyulan zaman aralığında gerekli tedbirler
alınmalı, gerekli haklar teslim edilmeli ve güvenlik başta olmak
üzere her türlü tedbir azami derecede uygulanmalıdır.
Değerli milletvekilleri, Dünya Sağlık
Örgütünün belirlemiş olduğu ve bizim de bir an önce hayata geçirmemiz
gereken sağlık emekçilerinin sağlığı ve
güvenliği için alınması gereken önlemleri bu kürsüden kamuoyuyla
tekrar paylaşmak istiyorum.
İş güvenliği ve
sağlığı alanındaki risklerin asgariye indirilmesi için
gerekli önleyici ve koruyucu önlemlerin alınmasında genel
sorumluluğun üstlenilmesi gerekmektedir. İş güvenliği ve
sağlığı alanında bilgi, talimat ve eğitim
verilmeli; enfeksiyon önleme ve kontrolü alanında bilgi güncelleme
eğitimi ve kişisel koruyucu donanımın giyilmesi,
çıkarılması ve imhası önemle uygulanmalıdır.
Şüpheli ya da teyit edilmiş Covid-19 hastalarıyla ilgilenen
sağlık emekçilerine yeterli miktarda enfeksiyon önleme ve kontrolü,
kişisel koruyucu donanım malzemelerinin temin edilmesi gerekmektedir;
öyle ki sağlık emekçileri, iş güvenliği ve
sağlıklarıyla ilgili giderleri kendi ceplerinden
karşılama durumunda kalmamalıdırlar. Sağlık
emekçilerinin, kana, solunum sisteminden gelen ifrazata ya da şiddet
olaylarına maruz kalma durumlarını herhangi bir suçlamayla
karşılaşma endişesi olmadan bildirebilecekleri ortamlar
oluşturulmalıdır. Mağdurlara destek dâhil olmak üzere ivedi
takip önlemleri alınmalıdır. Emekçilere, kendi kendini
değerlendirme, semptom bildirimi ve hastalıkta evde kalma gibi
konularda tavsiyelerde bulunulmalı, yemek ve dinlenme aralarıyla
birlikte uygun çalışma saatleri uygulaması sürdürülebilir hâle
getirilmelidir. Yaşamlarına ya da sağlıklarına yönelik
yakın ve ciddi bir tehdit oluştuğuna ilişkin makul
gerekçeleri olduğu durumlarda, emekçilere, kendilerini bu tür ortam ve
durumların dışında tutma haklarını kullanma izni
tanınmalıdır. Bir sağlık emekçisi, bu hakkı
kullanması hâlinde olumsuz herhangi bir sonuca karşı
korunmalı ve güvence altına alınmalıdır. İş
yerinde Covid-19 kapılması durumunda, tazminat, rehabilitasyon ve
tedavi hakları gözetilmeli ve karşılanmalıdır. Böyle
bir durumda enfeksiyon kapılması mesleki bir maruz kalma durumu,
ortaya çıkan hastalık da meslek hastalığı
sayılmalıdır.
Değerli arkadaşlar, sağlık
emekçilerine en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde oluşan panik ve
stres havasının minimum seviyeye indirilmesi için, bugüne kadar
uygulanan performansa dayalı ücretlendirme, sözleşmeli personel
alımına yönelik uygulanan politikalar değiştirilmelidir.
Ayrıca, özelleştirmelerle değersizleştirilen ve ucuz hâle
getirilen emek, hastanelerdeki envanter yetersizliği, acil servislerde
oluşan yoğunluğun önüne geçmek için gerekli adımlar mutlaka
atılmalıdır.
Dolayısıyla bugün vermiş
olduğumuz araştırma önergesinin desteklenmesi elzemdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
SAİT DEDE (Devamla) Başkanım,
tamamlıyorum.
Bu noktada, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak
alacağımız sorumluluk siyasi hizipleşmenin çok ötesinde
olup, ortaklaşmanın gerekliliği, birçok felaketin önüne geçecektir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar.)
BAŞKAN Şimdi de İYİ PARTİ
Grubu adına Adana Milletvekilimiz İsmail Koncuk.
Buyursunlar Sayın Koncuk. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA
İSMAİL KONCUK (Adana) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, gerçekten, bu corona virüsü denilen
virüsle bir millî mücadeleye girdik, Allah milletimizin
yardımcısı olsun. Bu, siyaseten istismar edilecek bir konu
değil, asla. Hangi saiklerle olursa olsun, bu konuda, gerçekten, bir millî
mücadeleyi hepimizin yapması lazım. Buna sadece Hükûmetin gücünün
yeteceğini düşünmüyorum; bu, gerçekten, millet olarak -sadece
muhalefet de değil, millet olarak- hep birlikte, bir şuurla üzerine
gideceğimiz bir büyük bela. Hepimizin bu şuurda olması
lazım. Kimsenin elbette buradan bir kâr, siyasi rant elde etmeye
çalışmaması lazım, ne iktidarın ne muhalefetin.
Dolayısıyla, burada, açıklamalarımızın,
milletimizi telaşlandırıcı açıklamalar olmaktan da
uzak olması lazım. Elbette eleştirilerimiz, olumlu
eleştirilerimiz, yol gösterici eleştirilerimiz olabilir; bu da gayet
doğrudur.
Değerli milletvekilleri, sağlık
çalışanları bu işin motor gücü olacak, başka da bir
gücümüz söz konusu değil. Dolayısıyla, gerçekten,
sağlık çalışanlarının durumlarını bir
masaya yatırmamız gerekiyor. Yani, hem virüs kapma noktasında
sağlık çalışanları ciddi bir risk grubu hem de
problemi ortadan kaldırmak için en fazla yükü yüklediğimiz insanlar.
Sağlık çalışanları noktasında, kadro
eksikliğimizin olduğunu hangi hastaneye giderseniz gidin,
başhekimlerle konuşun, size söyleyeceklerdir; Yeterli eleman yok.
Elimizde sağlık çalışanları
var; işsiz gezen, sayıları 300-400 bine yaklaşan
sağlık çalışanları var. Dolayısıyla
bunların atamasını, KPSS puan üstünlüğüne göre -mülakat
demiyorum, KPSS puan üstünlüğüne göre- hemen yapmalıyız. Bunu
yapabiliriz çünkü bu sürecin on dört gün sonra nereye evrileceğini
kestirebilmemiz mümkün değil. İnşallah biter, inşallah her
türlü tedbir alınır bu on dört günde, on dört gün sonra daha
rahatlamış bir hâle geliriz ama en kötüsünü düşünerek tedbirler
almamız şarttır diye düşünüyorum. Dolayısıyla, en
önemli tedbir, sağlık çalışanlarının
sayısını artırmamızdır.
Tabii, kamuda çalışan sağlık
çalışanları açısından da sıkıntılar
var. Mesela -şu anda sağlık çalışanlarının
izinleri kaldırıldı ama- bu tedavi ve teşhis
departmanında çalışmayanların, yaşlı
olanların, engelli olanların, hamile olanların istisna
tutulması gerekir; bunu da buradan ifade edeyim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Diğer
kurumlarda da sıkıntılar var. Mesela SGK denetmenleri bize
yazıyorlar, Her gün 10-15 tane işletmeyi kontrol ediyoruz; ola ki
bir virüs kapsak biz elimizle bu virüsü yaymak durumunda kalabiliriz.
endişesi yaşıyorlar. Bu denetim mekanizmasının da
gözden geçirilmesi lazım yani hem İnsanlar yan yana durmasın.
diyeceğiz hem de bu denetim işlerini aynen devam ettireceğiz;
bu, mümkün değil.
Değerli milletvekilleri, Meclis
açısından da problem var. Meclisteki milletvekillerimiz insanlarla
bir şekilde muhatap olmak durumunda yani virüs var, amenna ama şu
anda, bakın, hepimiz buradayız, hepimiz buradayız. Kendimiz açısından
söylemiyorum ama bir risk grubu olduğumuzu bilerek hareket etmek gerekir.
Dolayısıyla, Meclisin de o on dört günlük süreçte
çalışmalarını bir süre askıya almasında fayda
olduğunu hepiniz herhâlde kabul edersiniz.
Saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Ankara Milletvekilimiz Murat Emir.
Buyursunlar Sayın Emir. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MURAT EMİR (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
İnsanlık olarak büyük bir badireyle,
belayla baş etmek zorundayız. Ülke olarak da bugüne kadar
çeşitli önlemler alındı. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak,
alınan önlemlerin takipçisiyiz, yapıcı eleştiriler getirmek
noktasında katkı veriyoruz, dikkatle izliyoruz ve bunun, bu
mücadelenin günlük siyasi polemiklere heba edilmemesi gerektiğine
inanıyoruz. Ancak şu gözlemimi paylaşmama izin veriniz: Sanki,
Sağlık Bakanlığı, AKP Grubu ve onun destekçileri erken
bir başarı duygusuna kapıldılar gibi.
Bakınız, Sağlık
Bakanlığının başarılı olduğuna dair
aslında elimizde gerçekçi bir veri yok. Verimiz şu
olmalıdır: Testleri yaparsınız ve testler sonucunda
ülkenizde daha az sayıda coronavirüs olduğunu
ispatlarsınız. Oysa Türkiyede az test
yapılmıştır. Dünyanın en az test yapılan
ülkelerinden biri olduğumuzun farkında mısınız? Test
yapmazsanız, corona virüsü tespit edemezsiniz. Bakın, bugün
Sayın Bakan açıkladı 47 vaka var. dedi. Bunların hepsi de
yurt dışı bağlantılı. Niye? Çünkü yurt
dışı bağlantılı olanlara test yapıyorsunuz.
Oysa bizim asıl derdimizin, bugün toplumda henüz semptomatik
olmamış yani ateşi çıkmamış, hâlsizliği
çıkmamış ama coronavirüs taşıyıcısı
olabilecek kişileri de şimdiden bulmak olması gerekmez mi? Bunu
bulmadığınız zaman nasıl başarılı
olacaksınız?
Peki, vakalar için yayılmasın diye yeterli
önlemler alındı mı?
SALİH CORA (Trabzon) Alınmadı
mı?
MURAT EMİR (Devamla) Hiç emin değilim.
Bakın, emin değiliz, emin olamayız. Alındı,
alınan tedbirler var.
Sayın Cora, elbette alınan tedbirleri
destekliyoruz ama bu Her şeyi yaptık. duygusuna
kapılmayın. İlk vakadan sonra, vaka sayınızdaki
artış oranına bakarsınız, ondan sonra dersiniz ki :
Biz başarılıyız.
Bakın, şu anda, ilk vakadan sonraki
vakaların yayılım hızına
baktığınız zaman aslında, neredeyse İtalya
gibiyiz, dikkatinizi çekerim.
SALİH CORA (Trabzon) CHP Kadın
Kolları kongre yapıyor.
MURAT EMİR (Devamla) Dolayısıyla
bizim daha dikkatli olmamız lazım, sizin de biraz susmanız
lazım. Daha dikkatli, daha gerçekçi olmak zorundayız.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) Bunu bir tek
siz söylüyorsunuz, Dünya Sağlık Örgütü bile tebrik ediyor. Bunu bir
tek siz söylüyorsunuz.
MURAT EMİR (Devamla) Bakın, aslına
bakarsanız, iktidarın çok da fazla hazırlığı
olmadığını anladığımız bir sürü örnek
yaşadık bu arada; umreden dönenler meselesi. Aslında, umreden
dönenlere dönük olarak 16 bine yakın vakanın hiçbir işlem
yapılmaksızın evlerine gönderildiğini maalesef, medyadan
öğrendik. Muhtemelen, Sayın Bakan da sonradan öğrendi ki
alelacele o kalan, sonradan gelen 5.300 kişiyi nereye
yerleştireceklerini şaşırdılar ve o sırada
akıllarına bir yurdu alelacele boşaltmak geldi.
Şimdi, bu varken bizim yeteri kadar
hazırlığımız olduğunu söylememiz mümkün mü?
Dolayısıyla Biz her şeyi
yaptık, yapıyoruz zaten, daha hiçbir şeyi dahi
konuşmamıza dahi gerek yok. demeye gerek yok arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
SALİH CORA (Trabzon) Daha da
yapacağız.
BAŞKAN Tamamlayalım.
MURAT EMİR (Devamla) Gerçekçi olalım. Bu
sorun hepimizin sorunu; iktidarıyla muhalefetiyle hepimizin sorunu. Bu
sorunu ciddiye almak zorundayız. Siyasi rant devşirmek için
çalışmamız gerekmiyor.
Bakın, bugün bir iddia ortaya koyuyoruz,
diyoruz ki: Bu Meclis, Polatlıda top sesleri duyulurken bile
çalıştı, o hâlde coronavirüs belasına karşı da
hep beraber çalışabiliriz.
Doğrudur ama polemiği Sayın
Bakanın bıraktığı yerden devam ettirelim. Sayın
Bakan ne diyor? Başkanlık sistemi var, hızlı
çalışıyoruz. Hangi olmayan yetkinizi kullandınız da
tedbir aldınız? diye sorarım ben size ama bugün, biz
bunları konuşuyorken, bu konuları ayrıntısıyla
konuşuyorken, şurada bir Bakanın, Bakan
Yardımcısının olması gerekmez mi? Niye
konuşuyoruz? Biz bu çalışmayı niye yapıyoruz? (CHP
sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, dolayısıyla şu olay
bile, bizim aslında, ortak akla ihtiyacımız olduğunu,
tartışmaya, görüşmeye, birbirimizi dinlemeye
ihtiyacımız olduğunu ve aklın ve bilimin yolundan asla
ayrılmamamız gerektiğini ortaya koyuyor.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (CHP
sıralarından alkışlar)
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) Akıl,
bilim ve vicdan!
MURAT EMİR (Ankara) Tabii! Tabii!
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Bursa Milletvekilimiz Mustafa Esgin.
Buyursunlar Sayın Esgin. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ESGİN (Bursa)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi
aleyhinde AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum.
Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Çinde ilk vakanın ortaya çıkmasıyla,
kısa bir sürede tüm dünyada küresel bir salgın hâlini alan corona
virüsüyle ciddi bir mücadele içerisindeyiz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın
talimatlarıyla, salgının ilk görüldüğü andan itibaren,
başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere,
Hükûmetimiz tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte zamanında
tedbirler aldı, tüm dünyada pandemi hâlini alan bu salgına
karşı, kim ne derse desin başarılı bir süreç
yönetilmektedir. Alınan bu tedbirlerle muhtemel vakalara karşı
en hazırlıklı ülkeyiz, kim ne derse desin en hazırlıklı
ülkeyiz. Alınan kararlar halkımızın
sağlığına verdiğimiz önemin bir ifadesidir.
Şu an itibarıyla, dünyada 185.041 vaka,
7.330 ölüm söz konusudur; ülkemizde de şu ana kadar 47 vaka tespit
edilmiştir, ölüm söz konusu değildir. Nüfusu 50 milyonu
aşkın ülkeler arasında en son Türkiyede vaka tanımı
yapılmıştır.
Corona virüsüyle ilgili, ülkemizde Hükûmetimiz
tarafından önemli tedbirler alınmıştır. Bunları
bir kronolojik sıra içerisinde, kısaca özetlemek gerekirse: Termal
kameralar havaalanlarına salgının olduğu ilk günlerden
itibaren yerleştirildi. Liman ve havalimanlarında yine ilk günlerden
itibaren sağlık personelleri bulunduruldu, Çin, İran ve
İtalya başta olmak üzere 20 ülkeye uçuşlar durduruldu.
Geliştirilen yerli tanı kitiyle 90-120 dakika arasında yeni
coronavirüs test sonuçlarına ulaşılabilmektedir. İlkokul,
ortaokul ve liselerde bir hafta, üniversitelerde üç hafta eğitime ara
verildi. Gece kulüpleri, tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu gibi
mekânların faaliyetleri geçici bir süre durduruldu. Aile,
Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, Adalet
Bakanlığımız, belediyelerimiz, Diyanet İşleri
Başkanlığımız bu süreçte önemli kararlar aldı,
ayrıntısına girmiyorum.
Bütün bu süreçler, coronavirüsle ilgili,
alanında yetkin isimlerden oluşan Bilim Kurulumuzun
aldığı kararlar çerçevesinde oluşturulmaktadır.
Sağlık Bakanlığı bu süreci ilgili
bakanlıklarımızla birlikte ve Dünya Sağlık Örgütüyle
koordineli bir şekilde yönetmektedir ve Dünya Sağlık Örgütü,
Türkiyenin şeffaflığı ve koordinasyonundan dolayı
takdirle Türkiyeyi karşılamaktadır.
Coronavirüste risk belli, tedbirler basit. Evet,
coronavirüs, alacağımız tedbirlerden daha büyük değildir.
Coronavirüsle ilgili yanlış ve maksatlı haberler milletimize
karşı yapılmış alçak bir infial terörü
saldırısıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım.
MUSTAFA ESGİN (Devamla) Meclisimizde
partilerüstü önemli bir dayanışma ortamı vardır ve
sevindiricidir. Gerçi, bazı konuşmacı
arkadaşlarımızın konuşmaya başlamaları ile
sonlandırmaları arasında anlam bozukluğu da söz konusudur.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu noktadaki
iletişimin ve dayanışmanın daha da artması en büyük
temennimizdir.
Sağlık personellerinin çalışma
şartları hastanelerde sağlıklı bir şekilde
oluşturulmuştur. Şüpheli vakaların kesin tanıya kadar
izole edileceği alanlar ve ihtiyaç hâlinde yoğun bakım
yataklarıyla ilgili planlamalar tamamlanmıştır.
Bakanlığımız tarafından merkez ve lokal malzeme
teminleri yapılmış olup herhangi bir sarf malzemesi sorunu söz
konusu değildir. Şüpheli vakaların bile karantina altında
tutulduğu ortamda, hastaların bu şüpheyle gelip
yatırılmadığı iddiası -az önce de ifade edildi-
tamamen yanlış bilgidir. Şüpheli olası vakalar,
sonuçları negatif çıkıncaya kadar hastanelerimizde izole edilmekte
ve takipleri yapılmaktadır.
Değerli arkadaşlar,
vatandaşlarımızla ve sağlık
çalışanlarımızla ilgili her tedbir titizlikle
alınmaktadır. Ben 14 Mart Tıp Bayramında Bursa Şehir
Hastanesindeydim; alınan tedbirleri yerinde inceledim,
meslektaşlarımızla görüştüm. Evet, maske
sıkıntısı diye bir sıkıntının asla söz
konusu olmadığını ifade ediyorum.
Rabbim bu aziz vatanı ve milleti esirgesin
diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubunun önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:
3.- CHP Grubunun, 17/3/2020 tarihinde Grup
Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel tarafından, coronavirüs
salgınının yayılmasının önlenmesi, salgın
nedeniyle alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin,
Genel Kurulun 17 Mart 2020 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
17/3/2020
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu 17/3/2020 Salı günü
(bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Özgür
Özel
Manisa
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Manisa Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Özgür
Özel tarafından, coronavirüs salgınının
yayılmasının önlenmesi, salgın nedeniyle alınacak
tedbirlerin belirlenmesi amacıyla 17/3/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
Araştırması Önergesinin (1716 sıra no.lu) diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 17/3/2020 Salı günlü
birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekilimiz
Aykut Erdoğdu.
Buyurun Sayın Erdoğdu. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AYKUT ERDOĞDU (İstanbul)
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; öncelikle hepimize
geçmiş olsun.
Hepimiz derken elbette ki önce ulusumuzu
kastediyorum ama bütün küreye, bütün insanlığa geçmiş olsun
çünkü küresel bir salgınla karşı karşıyayız ve bu
salgında bütün küre, hepimiz -sadece buradaki siyasal partiler değil-
aynı gemideyiz. Onun için, en doğruyu birlikte yapmamız gerekiyor.
En doğru, şöyle bir şey: Hep beraber en doğruyu arama
çabası değerli arkadaşlar. Bu doğruyu arama çabası,
hepimizin karar verme süreçlerine katkı sağlaması demek. Yani
şunu demek istiyorum: Bir eksiğimiz varsa
konuşmalıyız, yıkıcı bir mantık olmadan
konuşmalıyız.
Değerli arkadaşlar, çok hızlı 3
tane tarihi hatırlatayım: 31 Aralık 2019, Çinin Wuhan kentinde
tanımlanmamış zatürre vakaları; Dünya Sağlık
Örgütünün raporu. 7 Ocak 2020, ilk coronavirüs tespiti; yeni bir coronavirüsle
karşı karşıyayız. 13 Ocak 2020, ilk importe vaka
yani başka ülkelere sıçrıyor ve 20 Ocaktan itibaren
dünyanın bütün haber sitelerinde coronavirüsle ilgili yayınlar
başlıyor. Biz, 27 Ocak 2020 tarihinde ilk kez, Cumhuriyet Halk
Partisinin MYKsine yazılı olarak coronavirüs tehlikesini
raporladık.
Değerli arkadaşlar, keşke
dediğim şey şu: Keşke, çok öncesinden bir felaket yönetimi
planı hazırlasak. Felaket yönetimi planıyla kastım şu:
Bu tip bir şey başımıza gelmeden önce her bir
adımını planlamamız gerekiyor. Mesela, böyle bir
planımız olmuş olsaydı, umreden gelen
vatandaşlarımız uçağa binmişken saat dörtte
yurtları boşaltmak zorunda kalmazdık. Çünkü onlar gitmeden önce
plan yapmalıydınız, geldiklerinde de nereye
yerleştirileceğini bilmemiz gerekiyordu. Mesela, test kitlerini ihraç
etmemeliydik, çok ihtiyacımız vardı; az test yapmak durumunda
kaldık. Bunu, şunun için anlatıyorum: Bu aşamadan sonra,
Sağlık Bakanlığının, sizin, bizim, hepimizin bir
felaket senaryosunu da içine alacak şekilde bütün senaryolara hazır
olmamız gerekiyor. Bu kapsamda -kalan süremde- ilk ve en önemli şey
sağlık personelimiz.
Bu arada -siz uyarsınız
uymazsınız ama ben rica edeyim- eğer birer arayla oturursak hani,
sosyal mesafeye de en azından örnek olmuş oluruz.
Arkadaşlar, şöyle düşünün: Hepimiz coronadan
korunmaya çalışıyoruz. Sağlık personelimiz
açısından, sürekli hasta tedavi edecek olan doktor, hemşire,
hasta bakıcı çok uzun saatler çalışmak zorunda kalabilir.
Onlara hemen bu ay 2 maaş ikramiye verelim çünkü hazırlanabilsinler.
Bir hemşire rutin olarak çocuğunu kreşe bırakıyordu,
şimdi on iki saat çalışacak, on dört saat çalışacak;
ne yapacak bu kadıncağız, ne yapacak bu doktor bey? Onun için,
onların hazırlanmaları bizim için çok önemli, çok tehlikeli bir
şeyle karşı karşıya kalacaklar. Atanamamış
personeli atamak üzere hızla hazırlanmalıyız. Allah
göstermesin, durum ağırlaşırsa -bunu murat etmiyoruz ama-
son beş yılda emekli olmuş personelin şu anki adreslerini
hemen tespit etmeliyiz çünkü göreve çağırma ihtimalimiz olabilir.
Olmaz inşallah ama olursa diye felaket yönetimi planları
yapılmalı.
Şu gün itibarıyla, gelecekte neye ihtiyaç
duyacağız? Yine senaryo analizi, yine felaket yönetimi
Oksijen
tüpüne, ventilasyon makinesine ihtiyacımız var değil mi?
Hızla, yerel olarak üretimini birlikte planlayalım, biz ne
yapabiliyoruz. Yoğun bakım yatak sayısını
artırmamız gerekiyorsa şu an itibarıyla -hemen
artırılmıyor, bunun bir sürü malzemesi var, bir sürü
hazırlığı var- ne yapmamız gerektiği konusunda
hemen çalışalım. Allah göstermesin, salgın sayısı
arttı; mevcut hastaneler yeterli gelmiyorsa hangi kamu
binalarının hastaneye çevrileceğine doktorlarımız,
mühendislerimiz şimdiden gidip baksınlar; baksınlar ki
hazırlıksız yakalanmayalım.
Şu an itibarıyla tıbbi malzeme
ithalatını çok kolaylaştırmamız gerekiyor çünkü çok
şiddetli ihtiyaç duyabiliriz. Hemen gümrüklere talimat verelim, ithalat
süreleri kısıtlansın, vergiler kaldırılsın. Bu
tip temel malzemeleri hangi firmalarımız üretiyor? Hemen heyet
gönderelim çünkü sağlık personeli kadar onların işçileri de
önemli. Karantinada çalışsınlar çünkü onların tedarikleri
bizim için çok önemli.
Arkadaşlar, bizim, en iyiyi umut etmemiz ama en
kötüsüne hazırlıklı olmamız gerekiyor. Çünkü burada bir
siyasal başarı, sizin başarınız, bizim
başarımız yok; siz başarısız olursanız, biz
kötü muhalefet ettiğimizi kabul ederiz. Ama ne olur, bizim
uyarılarımıza da Siz fırsatçı davranıyorsunuz.
demeyin.
Bakın, bir sürü keşkemiz vardı,
geçtik. Ama şu aşamadan itibaren neler yapabiliriz hep birlikte
düşünmemiz gerekiyor, herkesin uzmanlığını
koyması gerekiyor. Şu an evde vatandaşlarımız var;
panik hâli ile güvenlik hâlini dengelemek zorundayız. Bakın,
vatandaşı panik etmemeye çalışacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Sayın
Başkanım, bir dakika uzatabilirseniz, sadece bir dakikaya
ihtiyacım olacak.
BAŞKAN Devam edelim efendim.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Vatandaşı panik etmeme
kaygısıyla işi boş bıraktığımızda,
okullarımız tatil edildiğinde bunun genel bir tatil olduğu
algısı ortaya çıktı; insanlarımız AVMlere gitti,
terminallere koştu. Onun için, işin ciddiyetini bir denge içerisinde,
bu bir tatil değil, bu bir karantina, bu bir izolasyon mantığında
anlatarak vatandaşlarımızı uyarmamız gerekiyor.
Evet, şu ana kadar Sağlık
Bakanlığının Bilim Kurulunun önerilerini dikkate
almasını çok takdir ediyoruz ama geciktiğimiz bazı noktalar
olduğunun da farkındayız. Şu gün itibarıyla, önümüze
çıkacak risklerin matematiksel hesabı her anlamda
yapılmalıdır. Yani salgın sayısı bin
olduğunda ne olacak, 10 bin olduğunda ne olacak, 100 bin
olduğunda ne olacak? Burada tarım istihdamının ne
olacağından tutun, ne kadar ventilasyon makinesine
ihtiyacımız olacağına, bankacılık sisteminin ne
olacağından tutun, sağlık personelinin özlük haklarına
kadar devasa bir planlama yapmak gerekebilir.
Biz, Cumhuriyet Halk Partisinin bütün kurumsal
gücünü bu salgınla mücadele için ayırdık, sizinle de elimizden
geldiğince iş birliği yapmaya hazırız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Yarın saat
10.30da Dünya Sağlık Örgütü bize bir brifing verecek; peşine
hemen Türk Tabipleri Birliğinden brifing alacağız;
Sağlık Bakanımızı aradık, çok meşgul,
anlıyoruz; sonra da Bilim Kurulundan alacağız, yanlış
bir karar vermeyelim diye.
Şunu söyleyeyim: Bütün memleketimize
geçmiş olsun. İnşallah, can kaybı olmaksızın en
az hasarla bundan kurtulacağız. Ama temel güdümüz şu
olmalıdır: En iyisini umut edelim, en iyisi için dua edelim ama en
kötüsüne hazırlıklı olalım.
Saygılar ve selamlar sunuyorum. (CHP ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın
Başkanım, bir bilgi verebilir miyim?
BAŞKAN Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
25.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, 19
Mart 2020 Perşembe günü Sağlık Bakanı Fahrettin
Kocanın İç Tüzükün 62nci maddesi çerçevesinde corona virüsü
hakkında Meclisi bilgilendireceğine ilişkin açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Sadece bir bilgiyi Genel Kurulumuzla paylaşmak
üzere söz aldım; zaten, Sayın Grup Başkan Vekillerinin bilgisi
dâhilinde. Tabii, Sayın Sağlık Bakanımız Dünya
Sağlık Örgütünün Wuhandaki durumu tespit ettiği andan itibaren
bu noktada Türkiye takibinde ve oluşturulan kriz masası çerçevesinde
yürütülüyor. Yoğunluğu sebebiyle ki çok ciddi de bir gündem var;
Sağlık Bakanımız, inşallah, 19 Mart 2020 Perşembe
günü, İç Tüzükün 62nci maddesi çerçevesinde Meclisimizi
bilgilendireceklerdir. Özellikle, Sayın hatip Aykut Erdoğdunun konuştuğu
husus da bu çerçevede Sağlık Bakanımızın takibindedir,
inşallah Genel Kurulu bilgilendirecek.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, 17/3/2020 tarihinde Grup
Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel tarafından, coronavirüs
salgınının yayılmasının önlenmesi, salgın
nedeniyle alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin,
Genel Kurulun 17 Mart 2020 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN - Şimdi de İYİ PARTİ
Grubu adına Denizli Milletvekilimiz Yasin Öztürk.
Buyursunlar Sayın Öztürk. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bütün dünya ülkeleriyle birlikte,
malum coronavirüs salgınından en az zararla nasıl kurtuluruz
telaşındayız. Tabii, en az zarardan kastımız,
öncelikle insan sağlığı. Sağlık
Bakanımız Bilim Kurulu tarafından alınan önlemleri
açıklıyor. Türkiyede ilk vakanın görüldüğü 11 Marttan
itibaren hasta sayımız şu an itibarıyla 47, tabii, gece
yarısı yeni bir açıklamayla bu sayı artabilir.
Bakınız, kaç gündür bilim adamları
sosyal mesafelenmeye yönelik açıklamalar yapıyor. Bu mesafeyi
başta koruyamayan İtalyanın düştüğü durum ortada.
Ülkemizde de tedbirler alınmalı. Okullar tatil edildi, spor
müsabakaları ertelendi, eğlence yerleri kapatıldı, umreden
dönenler karantinaya alındı. Bunlar yeterli mi? Keşke olabilse
ama ne yazık ki İtalya örneği bunun yeterli
olmadığını ortaya çıkarıyor. Birçok grup hâlen
risk altında. Arabası olan vatandaşımız önlemini
kendince alıp, aracıyla işine gidip gelebiliyor; arabası
olmayan milyonlarca vatandaşımız var, hâlâ metro, otobüs,
minibüsle işine gidip gelmek zorunda. Belediyelerimiz temizlik konusunda
önlemlerini alıyor ama bunun yeterli olup olmadığını
yaşayarak görme riskini göze alamayız. Toplu taşımada her
bir vatandaşımızın ailesine, iş
arkadaşlarına, birlikte seyahat ettiği diğer
vatandaşlara ve onların da aynı zincirde birçok kişiye
virüsü bulaştırma riski var. Aynı şekilde, tek birisini bile
heba edemeyeceğimiz sağlık çalışanlarımız
risk altında. Hastayla bire bir temasla birlikte, izinsiz
çalışmanın verdiği yorgunluk ve dolayısıyla
bağışıklık sisteminin düşmesine karşı
kendileri de hastalıkla mücadele ediyorlar. Cezaevleri risk altında,
kışlalar risk altında, huzurevleri, çocuk yurtları risk
altında, bizler de risk altındayız; siyasetçiler, evet.
Vatandaşımızı korumak için Meclise ziyaretçi alım
yasağı getirildi; çok da doğru bir karar ama genelde Genel Kurul
Salonunda toplu bir şekilde çalışıp virüsü ailelerimize,
çevremize, çalışanlarımıza yayma riskini de
taşıyoruz.
Risk grupları bu kadar çok ama elimizde virüsle
savaşacak silahımız yeterli mi? Maske konusunda
yaşadığımız kaosu gördük. Maskeleri Çinden ithal
ediyorduk, Çin, ülkesinde salgın görülmesinden itibaren elimizdeki
maskeleri geri aldı. Ülkemizde üretim yapan sadece 5 firma var ve ne
yazık ki üretimleri ülkemize yetmeyecek kadar kısıtlı.
Değil corona virüsüne karşı yeterli maske, zorunlu takması
gereken kronik hastaların bile kullanacağı kadar maske yok
elimizde. Bilim Kurulunun yaptığı maske ihraç yasağı
neredeyse itiraf niteliğinde. Ne diyor yasakta? Maskede
vatandaşlarımızın kolay alabilir olduğu
doygunluğa ulaşmadan ihracat izni vermeyeceğimizi tüm
üreticilere hatırlatmak istiyoruz. Yani
vatandaşımızın elinde alabilir doygunlukta, sayıda
maske yok, olan da karaborsa, paranız yeterse.
Diğer konu da corona virüsünden etkilenen
vatandaşları tespit edebilecek test kiti meselesi. Sağlık
Bakanlığı, şubat ayında bir açıklama yaparak yerli
kitin üretimi çalışmalarına başladığını
ve 10 ülkeye ihraç edebileceğimizi açıklamıştı. Ancak
görüyoruz ki test kiti hâlâ test aşamasında ve ihracatı
bırakın, elimizde bile yeterince malzeme yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sayın Bakan iyi
bir sınav veriyor ama gönül ister ki Sayın Bakanımız sadece
vaka sayılarını değil, uygulanan test sayıları ve
test kiti üretimi hakkında da vatandaşımızı
rahatlatacak bilgi verebilsin.
Bir kez daha tekrar ediyorum: Sağlık
çalışanlarımız risk altında. Bu dönemde görüldü ki
hastaneleri bir merkeze toplayarak riski artırıyoruz,
sağlık personeli sayımız yetersiz. Yeri gelmişken
söyleyelim: Sağlık alanında çalışmak için eğitim
almış, sınava girmiş ve ataması yapılmayan
gençlerimiz var. Şubat ayında başvurularını yapan
laborant, sağlık teknisyeni, hemşire gibi sağlık
personelinin de bir an önce göreve başlamaları şart diyorum.
Bu vesileyle Cumhuriyet Halk Partisinin
araştırma önergesini destekliyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz sırası, Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Şırnak Milletvekilimiz Hüseyin
Kaçmazda.
Buyursunlar Sayın Kaçmaz. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve
ekranları başında bizleri izleyen değerli
halklarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, tekrara düşmemek kaydıyla, birçok
vekil arkadaşımızın ve Grup Başkan Vekillerimizin
söylediği üzere, kişisel hijyen kuralları ve toplumsal
izolasyona dikkat edilmesi hususunu bir kez daha belirtmek isterim.
Değerli milletvekilleri, aslında corona
virüsü, gerçek beka sorunlarının neler olduğunu
insanlığa bir defa daha hatırlattı. Kimyasal kirlilik,
iklim krizi, salgın hastalıklar, su kıtlığı ve
gıda güvenliği toplumsal hayatı tehdit eden bazı gerçek
beka sorunlarıdır. Bu sorunları dert edinen bir siyaset
anlayışının ve siyaset dilinin yokluğu da aslında
bir bakıma gerçekten bir beka sorunudur. Bugün
yaşadığımız bu durum, aslında, gerek Mecliste
temsil edilen partilerin temsilcilerinin gerekse de dünya siyasetinde etkin rol
oynayan siyasilerin, toplumun genelini, bütün küreyi ilgilendiren bu tarz
sorunlarla artık yeteri kadar mücadele etmesi gerektiğini bize bir
kez daha hatırlatmakta.
Evet, bu coronavirüsle mücadele kapsamında
bazı gerekli ve önemli tedbirler alınıyor. Ancak Bunlar yeterli
mi? ya da Sonuçları ne olur? şeklinde
baktığımızda, örneğin bazı işletmelerin kapatılması,
zaten ekonomik kriz sebebiyle beli bükülen esnafın ve işletmecilerin
daha fazla bir mağduriyet yaşamasına sebebiyet verebilir. Bu
sebeple, merkezî bazı müdahalelerle, kamunun müdahalesiyle
işletmelerin, iş insanlarının ve ticaret hayatında
sorunlarla karşılaşabilecek herkesin -en azından,
dediğimiz gibi kamu müdahalesiyle- sorunlarının bertaraf
edilmesi gerekmektedir. Örneğin, evet, ulusal mevzuatımızda
bazı düzenlemeler var istisnai durumlar için. Örneğin, Borçlar Kanunu
madde 138, tarafların öngöremediği bir durum söz konusu
olduğunda, ifa imkânsızlığı sebebiyle, evet,
sözleşmelerde yeni duruma göre bir güncelleme ya da sözleşmeyi sona
erdirme hakkı tanıyor ancak bu durum, yarın öbür gün binlerce,
on binlerce belki de yüz binlerce esnafın, kiracının ya da
sözleşme tarafı olan kişinin mahkemelere başvurması
sonucunu doğuracaktır. Onun için, bu tarz sorunları
şimdiden göz önünde bulundurarak ivedilikle gerekli yasal düzenlemelerin
yapılması ve dediğimiz gibi, kamu müdahalesinin yapılması
gerekmekte.
Yine, bir başka konu da cezaevlerindeki durum
değerli milletvekilleri. Özellikle, bu coronavirüs sebebiyle günde onlarca
kez gerek mahpus aileleri gerekse de açık cezaevinde kalan
mahpusların kendileri bizleri aramakta ve virüs sebebiyle endişe
taşıdıklarını belirtmekteler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) Bir örnek de vermek
isterim size. Dün itibarıyla, haklarında daha önceden
kesinleşmiş ceza bulunan, Habur Sınır Kapısından
giriş yaparken tutuklanarak Şırnak Cezaevine gönderilen bu 3
kişinin, evet, ayrı bir odaya alındığına ancak
yine ortak kullanım alanlarında, kütüphanede ya da televizyon izleme
esnasında kendileriyle birlikte olduklarına ilişkin
beyanları var mahkûmların. Bu durumlar, gerçekten ivedilikle müdahale
edilmesi gereken hususlar.
190 kapasiteli cezaevlerinde şu an 500 ila 700
kişi kalıyor, Türkiye'nin tamamına sirayet etmiş bir durum
söz konusu. Özellikle, hasta tutsaklar, yaşlı mahpuslar ve yine,
anneleriyle birlikte kalan bebekler ve çocuklar için gerekli yasal düzenleme
yapılarak şartlı veya şartsız tahliyeler
uygulanmalı ya da adli kontrol hükümleriyle tüm cezaevleri hemen
boşaltılmalıdır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Karaman Milletvekilimiz Recep Şeker.
Buyurun Sayın Şeker. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA RECEP ŞEKER (Karaman)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri ve yüce
Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
18 Mart Çanakkale Zaferi dolayısıyla tüm
şehitlerimize de Allahtan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan, görevlerinizde
başarılar diliyorum.
Tabii, yeni coronavirüs, ilk olarak Çinin Wuhan
eyaletinde, aralık ayının sonlarında, solunum yolu
belirtileri, ateş, öksürük, nefes darlığı gibi belirtilerle
bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020
tarihinde tanımlanan bir virüstür. Dünyada -o günden bugüne kadar- bugün
itibarıyla toplam vaka sayısı 183.356, toplam ölüm
sayısı 7.167, iyileşen kişi sayısı 79.731dir.
Ülkemizde ilk vaka 10 Martta tespit edilmiştir. 16 Mart 2020 tarihi
itibarıyla da vaka sayımız 47dir.
Sağlık Bakanlığımız,
YÖK ve 12 üniversiteden akademisyenlerden oluşan Bilim Kurulu üyelerinin
katılımıyla, Bilim Kurulumuz, toplantılarını ilk
andan itibaren gerçekleştirmekte ve orada aldıkları anlık
kararlar da hem ülke geneline hem de ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarına iletilerek anlık olarak tedbirler alınmakta.
Tabii, bununla birlikte, az önce bazı
konuşmacı arkadaşlarımızın da belirttiği
gibi, pandemi planlarımız hazırlanmış vaziyette. Bu
pandemi planlarının içerisinde, hangi kurum ne yapacak, nasıl
bir tedbir alacak, hangi cihaz ne kadar eksik ve hangi cihaza ne kadar
gereklilik var; bunların nereden tespit edileceği de belirtilmiş
vaziyette.
Bununla birlikte, Çinden gelen 42
vatandaşımız, aynı zamanda Türk Hava Yollarına ait
Tahran uçağında bulunan 132 vatandaşımız karantinaya
alındı, şu anda da umreden gelen vatandaşlarımız
karantina altında. Ülkemizin kendi ürettiği testleri
kullanıyoruz ve bunları diğer ülkelere de ihraç eder pozisyona
geldik. Aynı zamanda, ulusal ve uluslararası organizasyonlar
ertelendi. Millî Eğitim Bakanlığımız ve YÖK
tarafından okullarda ve üniversitelerde eğitime ara verildi;
aynı zamanda, insanların toplu olarak bulunduğu yerlere yönelik
de -eğlence mekânları, tiyatro, düğün salonları, hatta
camilere bile- İçişleri Bakanlığımız
tarafından kısıtlamalar getirildi. Sağlık
personelimizin bilgilenmeleri ve kendilerini nasıl koruyacaklarıyla
ilgili kitler dağıtıldı. Vakaların yoğun olarak görüldüğü
ülkelere de yasaklamalar getirildi. Gençlik ve Spor
Bakanlığımız tarafından, Kredi ve Yurtlar
Kurumumuzdaki yurtlarımız hazırlandı. Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığımız tarafından, benzine yüzde 3 etanol
karıştırma zorunluluğu üç aylığına
kaldırıldı, böylece etanolün benzin dışında
özellikle dezenfektanlarda ve kolonya üretiminde kullanılması
sağlanmış oldu. Adalet Bakanlığımız
tarafından, hastalık belirtisi olanların tedavilerinden sonra
ceza infaz kurumlarına alınmaları sağlandı, aynı
zamanda iki hafta süreyle de cezaevi görüşleri ertelendi. Hazine ve Maliye
Bakanlığı, az önce -bugün itibarıyla
açıklanmış şekliyle- yıllık gelir vergisi
beyannamelerinin verilme ve ödeme sürelerini 30 Nisan 2020 günü sonuna kadar
uzattı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
RECEP ŞEKER (Devamla) Merkez Bankası
Para Politikası Kurulu bugün toplanarak politika faizini 10,75ten 9,75e
indirdi. Döviz ve TL cinsinden genişleme olacak ve bankalara ihtiyaç
duydukları likidite sağlanacak. Hükûmetimiz tüm kamu kurum ve
kuruluşlarıyla ilk günden itibaren düzenli aralıklarla
toplanmakta ve gerekli tedbirleri almakta.
Bu vesileyle, özellikle 14 Mart Tıp
Bayramı dolayısıyla tüm doktor ve sağlık
personelimizin Tıp Bayramını kutluyorum. Bu mücadelede
asıl olarak hem Sağlık Bakanımıza,
bakanlığımız personeline hem ülkemize başarılar
diliyorum. Allahın izniyle herhangi bir insanımızı bu
coronavirüse feda etmeden bu işi başarıyla
sonuçlandırmayı ümit ediyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
pek kısa bir söz talebim var; uygun görürseniz, İç Tüzük 60a göre
yerimden pek kısa bir söz talebim var.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
26.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Türk
Tabipleri Birliğinin taleplerine, önerilerine ve katkılarına
açık olunması gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
tabii, konuşmanın sonundaki temennilere katılıyoruz ama bir
temenni de bizim iletmemiz lazım. Doktorlar cansiparane
çalışıyorlar, Bilim Kurulu çok önemli bir işlev görüyor,
hemşireler çalışıyorlar. Bu doktorların bir meslek
örgütü var, bu hemşirelerin sağlık alanında örgütlü
sendikaları var. Onlar, Türk Tabipleri Birliği bu krizin yönetiminde
Sağlık Bakanlığına Tek başına bunun
altından kalkamazsın. Bu krizi birlikte yönetelim. diyor ve elini
uzatıyor. Bu elin, havada, boş bırakılmaması
lazım; hele hele seçimle gelen ve seçimle gitmesi gereken bir iktidarın,
bizim gibi seçilmişlerin, canlarını bu kadar dişine
takıp ölümü göze alan doktorların, tabiplerin oylarıyla
seçtikleri tabip odalarına ve onların üst kuruluşu -yine
demokratik olarak seçilen- Türk Tabipleri Birliğinin taleplerine,
önerilerine, katkılarına açık olması lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu konuda, Türk Tabipleri
Birliği çok uzun süredir randevu alamıyordu, biz Cumhuriyet Halk
Partisi olarak aracılık ettik; Sağlık Komisyonu üyemiz Ali
Şeker ve Genel Başkan Yardımcımız Gamze Akkuş
İlgezdi meslek örgütleriyle birlikte gitti. O diyaloğun
geliştirilmesi lazım.
Dün Sayın Sağlık Bakanının
Türk Tabipleri Birliğinin yaptığı bir katkıyı,
bir eleştiriyi soran gazetecinin sorusuna dahi tahammül edemeyen
tavrı, bugüne kadar iyi götürülüyor dediğimiz işin iletişim
kısmına da yakışmayan bir durum. Bunu kayda geçirmek
gerekiyor.
Şunu söyleyelim: Seçimden gücünü alanlar,
sandıktan gücünü alanlar doktorların sandıktan
çıkmış yönetimine saygılı olmak ve birlikte
çalışmak durumundalar.
Teşekkür ediyorum efendim.
BAŞKAN Bu haftaki
çalışmamızı zaten doktorlarımızı dinlemek
üzere bir konsensüsle programladık ve böylece istifade etmiş
olacağız.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkan.
27.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın,
siyasi parti grupları olarak dünyanın ve ülkenin içinde
bulunduğu sorunlarla ilgili aynı noktada buluşulduğuna,
milletin vermiş olduğu kararla Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemine geçilmesiyle bu tür süreçlerde hızlı karar
alınabiliyor olmasının avantajlı durumu ortaya
koyduğuna ilişkin açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Açıkçası, bugün burada bütün siyasi parti
grupları olarak ortak, aynı noktada buluştuğumuzu
görüyoruz. Aynı noktada buluşmak, ülkemizin içerisinden geçtiği,
dünyanın içerisinden geçtiği sorunlarla ilgili aynı istikamette
düşünebiliyor olmak. Kaldı ki bugün burada bütün
konuşmalarımız kayıtlara geçiyor ve bütün ilgili makamlar,
başta Sağlık Bakanlığı ve Hükûmetimizin ilgili
makamları, alınacak tedbirleri de bu hatiplerin yapmış
oldukları konuşmalar çerçevesinde kendi görevlerine vaziyet
ediyorlar. Hani, şu anda İtalyanın içerisinden geçtiği
yönetilemezlik durumuna baktığımızda, aslında oradaki
siyasi istikrarsızlığın ortaya
çıkardığı bir tablo olduğunun da altını
çizmek lazım. Ülkemizin, milletimizin vermiş olduğu kararla tam
zamanında Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine
geçmiş olması ve bu tür bir süreçte de hızlı karar
alabiliyor olması bizim bugün, hamdolsun, en avantajlı durumumuzu
ortaya koyuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Vallahi
olmadı bu!
BAŞKAN Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Kaldı ki Gazi
Meclisimiz diyoruz, Gazi Meclisimizde şu andaki bütün konuşmalar,
hatiplerimizin tüm konuşmaları, aynen kurtuluş mücadelesinde
olduğu gibi
Kurtuluş mücadelesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürkün
Başkomutanlık yetkisiyle donatılmasından, diğer
tarafta da Meclisin çalışmalarını -bugün burada olduğu
gibi- sürdürmüş olmasından başarıya
ulaşılmıştır. Aynı başarıya,
inşallah, aynı kararlılıkla yol yürüyerek
ulaşacağımıza inanıyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
müsaadenizle bu konuda bir cevap hakkı kullanmak isterim çok kısa.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sataşma oldu mu
da?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Var, var.
BAŞKAN Bir cevap hakkı doğdu mu
Sayın Başkan?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bence çok kıymetli bir
cevap hakkı doğdu efendim.
BAŞKAN Buyurun.
28.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Denizli
Milletvekili Cahit Özkanın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ve Türkiyedeki en belirgin
düşünce ayrılığının hem sebebinin hem de
sonucunun bugünkü yönetim biçimi olduğuna ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
burada aslında bu konuda nasıl cevap verebileceğimi herkes
biliyor. Rejime kasteden Anayasa değişikliğinden bugüne gelen
Meclisin durumuyla ilgili, yürütmenin durumuyla ilgili çok ciddi bir polemik
başlatabiliriz burada, yapmayacağım çünkü Türkiyedeki en
belirgin düşünce ayrılığının, fay
hattının ve en belirgin kutuplaşmanın hem sebebi hem sonucu
bugünkü yönetim biçimi.
SALİH CORA (Trabzon) Hiç alakası yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)- Biz bunu gündeme getirmeye
kalkarsak bu corona virüsüyle mücadele konusunda, bu büyük salgınla
mücadele konusunda en büyük zaafa düşeriz. Toplumun bir
kısmının memnun olup bir kısmının çok
eleştirdiği bir şeyi Başarırsak bu sayede
başaracağız. dediğinizde çok büyük bir yanlış
yaparsınız. Biz, bugün Sağlık
Bakanlığının çektirdiği bilgilendirme filmlerini kendi
sosyal medya hesaplarımızdan övgülerle paylaşıyoruz ki
insanlar buna uysun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Başkanım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama siz derseniz ki Bunu
başkanlık sistemine borçluyuz. Maazallah, bu konunun bir ulusal
mutabakatla ve bir millî mesele olarak çözümüne hep beraber katkı
sağlamak için arkasındaki kamuoyu desteğini bir anda yüzde 51e
49a çekersiniz; bu, yanlış olur. Biz bundan, bu dilden çok uzak
duruyoruz, çok uzak. Şimdi söz isterken bile ben, arkadan, yanımdan
arkadaşlarım Aman, dikkatli bir dille
diye uyarıyorlar, zaten
ben de o kanaatteyim. Ülkenin en büyük kutuplaşma alanına
coronavirüsle mücadele meselesini sakın çekmeyin, en büyük kötülüğü
yaparsınız. Bunu da bir polemik olarak değil, bir katkı
olarak söylüyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Teşekkür ederim Başkanım.
BAŞKAN Sayın Dervişoğlu
29.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, olağan dışı bir durumla
karşı karşıya olunduğuna, mücadelenin el
birliğiyle gerçekleştirileceğine ve coronavirüs
salgınının rejim tartışmasına
dönüştürülmemesi gerektiğine ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Çok teşekkür ederim efendim.
Ben zaten Özgür Beyin ifadelerine de
katılıyorum büyük bir çoğunlukla. Şimdi, bütün bu olup
biten şeyleri Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine
bağlayıp sistem üzerinden, karşı karşıya
bulunduğumuz felaketin başka bir tartışma zeminine
taşınmasını çok yerinde bulmuyorum.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Hızlı karar
almak diye söyledim, hızlı karar almak.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Yani bugün, Cumhurbaşkanlığı hükûmet
sistemiyle değil, demokratik parlamenter sistemle de yönetilmiş
olsaydık böyle bir felaketle karşı karşıya
kaldığımızda elbette ki Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak
bir birlik görüntüsü sergileyecektik. Bugün bir afetle karşı
karşıyayız, işin ucunu siyaseten rant devşirilebilecek
alanlara doğru çekmekte bir yarar görmüyorum.
Cumhurbaşkanımız da şu anda halkın içinde değil,
risk gruplarına giren birçok insan da bugün halkla temastan azami ölçüde
uzak durmaya gayret sarf ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Bugün olağan dışı -olağanüstü demiyorum
dikkat ederseniz- bir durumla karşı karşıyayız. El
birliğiyle bu mücadeleyi müştereken gerçekleştireceğiz. Hiç
olmazsa corona virüsünü bari rejim tartışmasına
dönüştürmeme temennisini buradan ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, 17/3/2020 tarihinde Grup
Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel tarafından, coronavirüs
salgınının yayılmasının önlenmesi, salgın
nedeniyle alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin,
Genel Kurulun 17 Mart 2020 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
.
Kabul edilmemiştir.
Şimdi, İç Tüzükün
37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma
önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Eskişehir Milletvekili Utku
Çakırözerin, (2/2459) esas numaralı 6284 sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/71)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
6284 sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin (2/2459) esas
no.lu Kanun Teklifimin, İç Tüzükün 37nci maddesine göre doğrudan
gündeme alınması hususunun gereğini arz ederim.
Utku
Çakırözer
Eskişehir
BAŞKAN Teklif sahibi Eskişehir
Milletvekilimiz Utku Çakırözer.
Buyurun Sayın Çakırözer. (CHP
sıralarından alkışlar)
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla
selamlıyorum.
Sayın Başkan, size görevinizde
başarılar diliyorum.
Öncelikle, corona salgınından ulusça can
kaybı yaşamadan çıkmamızı diliyorum. Krizde özveriyle
çalışan başta sağlık emekçilerimiz olmak üzere, tüm
kamu görevlilerimize teşekkür ediyorum.
Konuşmamın ikinci bölümünde salgınla
ilgili görüşlerimi paylaşacağım. Ancak Türkiye'nin, belki
de benzer bir başka ulusal kampanyaya şiddetle ihtiyaç duyduğu
bir başka mesele için, kadına yönelik şiddet ve kadın
cinayetlerinin önlenmesi için karşınızdayım.
Bundan dört ay önce bu kürsüden Eskişehirde
öldürülen Ayşe Tuba Arslanın hazin öyküsünü
anlatmıştım. Eski eşinin sokak ortasında satırla
yaraladığı Ayşe Tuba, çektiği acılara kırk
dört gün direnebilmişti. Ölümünün ardından çantasından
çıkan suç duyurusunda Bu adam beni öldürecek, beni öldükten sonra mı
koruyacaksınız? diye, sanki mahkemeye değil hepimize
seslenmişti. Bu, tam 23üncü suç duyurusuydu; polisten, savcıdan,
hâkimden 23 kez yardım istemişti; maalesef, onu koruyamadık.
Ölümünün ardından Eskişehirli avukatlar rapor hazırladılar,
diyorlar ki: Ayşe Tuba Arslanın can güvenliğinin tehlikede
olduğundan adli makamların bilgisi vardı; onlarca başvuru
yapmasına rağmen, gerekli ve yeterli önlem alınmadı. Kim,
nasıl almamış işte bu raporda o da belli değerli
arkadaşlar. Aile mahkemeleri, Ayşe Tubaya yönelik sistematik
şiddeti ısrarla görmezden gelmiş; faile zorunlu hapis
cezası, elektronik kelepçe gibi önlemlerin hiçbiri uygulanmamış;
Aile Bakanlığının Eskişehir Şiddet Önleme ve
İzleme Merkezi, 23 suç duyurusu yapan Ayşe Tubayla ilgili bir dosya
dahi açmamış, tedbir kararlarının uygulanıp
uygulanmadığını takip etmemiş; kolluk gücü,
kararların infazı için gerekeni yapmamış; Ayşe Tuba,
mahkemelerce ısrarla, fail eski eşiyle uzlaşmaya
yönlendirilmiş ve bu süreçler ona yeni saldırılara zemin ve
zaman kazandırmış. Tüm bu ihmallerin sonucunda, 23
başvuruya rağmen, etkili ve caydırıcı ceza verilmeyen
zanlı, Ayşe Tubayı öldürdü. Buna biz Göz göre göre ölüm.
demeyelim de ne diyelim değerli arkadaşlarım?
Cinayetin arkasındaki vahim ihmaller ortaya
çıkınca Hâkimler ve Savcılar Kurulu soruşturma
başlattı, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları
genelgeler yayımladı. Peki, sonuç nedir? Bugün hem HSK hem de
başsavcılık tarafından başlatılan
soruşturmaların yüz dokuzuncu günü. Ayşe Tubayı
-yaptığı 23 suç duyurusuna rağmen- koruyamayan kamu
görevlilerinin hiçbiri hakkında tek işlem dahi
yapılmış değil. İşin hazin yanı ise biz,
caydırıcı olacağı inancıyla o
soruşturmaların sonucunu sabırsızlıkla beklerken bu
yüz dokuz gün içinde isimleri, şehirleri farklı 82 Ayşe daha
öldürüldü. Sadece geçen yıl erkekler 474 kadını öldürdü. Vahim
ihmalleri cezalandırmak için daha kaç kadının ölmesi beklenecek?
Kadın cinayetleri bu ülkenin kaderi
olmamalı. diyorsak Meclis olarak üzerimize düşen görevler var.
Ayşe Tuba Arslan cinayetinde en büyük ihmal, şiddet gören, tehdit ve
risk altında olan kadının, kendisine şiddet uygulayan
faille uzlaşmaya zorlanmasıdır; oysa uzlaşmaya zorlamak
şiddeti desteklemektir. İşte bu yüzden, İstanbul
Sözleşmesi Her türlü şiddet olayıyla ilgili olarak ara
buluculuk ve uzlaştırma süreçleri yasaklanmalı. diyor ancak bu
madde ile 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı
Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunumuz arasında büyük bir boşluk
var. İşte bu boşluğu gidermek için -Grup Başkan
Vekilimiz Özgür Özelin de teşvikiyle- cinayetten hemen sonra milletvekili
arkadaşlarımızla kanun değişikliği teklifleri
verdik, maalesef, bugüne kadar komisyonlarda görüşülemedi. Bu
değişiklik hayata geçirilirse kanunumuz, İstanbul
Sözleşmesiyle tam uyumlu hâle gelecek ve kadınlara yönelik tehdit,
hakaret dâhil her türlü şiddetle ilgili olarak ara buluculuk ve
uzlaştırma da dâhil hiçbir alternatif uyuşmazlık çözüm
yoluna gidilmeyecektir. Bu düzenleme, Ayşeyi ve diğer
yitirdiğimiz canları geri getirmeyecektir ancak başka
Ayşelerin hayatta kalması için ciddi bir adım olacaktır.
Değerli arkadaşlarım, şimdi tüm
dünyayı saran coronayla mücadele döneminde evlere kapanma süreçlerinin
kadınlara yönelik erkek şiddetinin yeni bir bahanesi olmasına
izin verilmemelidir. Şiddet tehdidi altındaki kadınların
acil yardım hatlarına hızlı erişimi mutlaka güvence
altına alınmalıdır. Sığınmaevlerinde,
cezaevlerinde, çocuklarıyla kalan kadınlar için önlemler ihmal
edilmemelidir. Cezaevlerinde yaşlı, kronik hastalığı
olan, hamile ve çocuklu kadınlar ve anneleriyle birlikte kalmak zorunda
kalan çocukların adli kontrol ya da ev hapsi benzeri uygulamaya tabi
olması hem vicdani hem hukuki zorunluluktur. Yine bu dönemde, iş
hayatında olsun, aile içinde olsun kadınların omuzlarına
binecek yükün hem biz erkekler hem de devlet tarafından
paylaşılmasına büyük ihtiyaç var. Okullar
kapandığı için evde kalacak ebeveynlerden birinin -kamuda olsun,
özel sektörde olsun- ücreti devlet tarafından karşılanmak üzere
ücretli izne ayrılmasına imkân tanınmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Salgına
karşı alınacak önlemlerin hem iş yerlerini hem de
emekçileri vurmaması için Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanmalı, acil
destek paketleri açıklanmalı.
Değerli arkadaşlarım, salgınla
mücadelede yönetenler ile yurttaşların iş birliği çok
önemlidir. Ulusça seferber olmak, dayanışma içinde olmak
zorundayız. Devleti yönetenlerin de şeffaflık ilkesinden
ayrılmaması; sağlık meslek örgütleri başta olmak
üzere, sivil toplum örgütlerinden, siyasi partilerden gelecek önerilere
açık olması bu iş birliğinin gereğidir.
Seçim bölgem Eskişehire dün gece uçakla
umreden 300 yurttaşımız getirildi ama ülkeye girişlerinde
maalesef bir termal kameramız dahi yoktu. Türkiye'nin her yanında
yurttaşların yoğun olarak kullandığı
havaalanı, otogar, hastane, cezaevi gibi mekânlarda termal kameralara
ihtiyaç vardır. Umreden gelen yurttaşlarımız, Türkiye'nin dört
bir yanında yurtlarda karantina altındalar ama Eskişehir dâhil
birçok kentte testleri yapacak laboratuvar ve kitler bulunmamakta, alınan
örnekler kara yoluyla Ankaraya taşınmakta, sonuçlar için yirmi dört
saat beklenmekte. Bu çerçevede testlerin yaygın olarak yurt genelinde
yapılması ve her gün il bazında vaka sayılarının
açıklanması yönündeki hekim önerisini dikkatinize getirmek isterim.
Böylece yurt çapında güven duygusunu ve önlemlere uyumu artırabiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) Başkanım,
bitirmek üzereyim.
BAŞKAN Buyurun.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) Ayrıca Ankarada
Bakanlar seviyesinde kurulan koordinasyonun, yerelde, il seviyesinde valilik,
il ve ilçe belediyeleri, kamu kurum müdürlerinin katılımı ve
ilgili sivil toplum örgütlerinin katkısına açık bir biçimde
coronayla mücadele kriz koordinasyon merkezleri olarak derhâl devreye
sokulması gerekir.
Salgının yayılmasını
önlemek için eğitime ara verirken 90 bin ücretli öğretmeni
mağdur etmemeliyiz.
Salgın nedeniyle okullarına ara verilen ve
karantina dolayısıyla da yurtlarından ayrılmak zorunda
kalan binlerce üniversite öğrencisinin ihtiyaçlarını
karşılamak için geri ödemesiz burs verilmelidir.
Vatandaşların su, elektrik ve doğal
gaz faturalarının ödenmemesi nedeniyle kesinti yapılması
uygulamasına salgın bitene kadar son verilmelidir.
İl ve ilçelerde özveriyle çalışan
belediyelerin yüklenecekleri sorumlulukları en iyi biçimde yerine
getirebilmesi için salgın bitene kadar İller Bankasının
bütçelerinden yaptığı kesintiler askıya
alınmalıdır.
Bizlerin, 83 milyonun sağlığı
için risk altında ve özveriyle görev yapan sağlık emekçilerimiz
başta olmak üzere, tüm kamu görevlilerimize bir kez daha teşekkür
eder, hepimize sağlıklar dilerim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.49
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.07
BAŞKAN: Başkan Vekili Nimetullah
ERDOĞMUŞ
KÂTİP ÜYELER: Rümeysa KADAK (İstanbul), Mustafa
AÇIKGÖZ (Nevşehir)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 69uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
Alınan karar gereğince gündemin Kanun
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Denizli Milletvekili
Nilgün Ök ile 46 Milletvekilinin Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
VIII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Denizli Milletvekili Nilgün Ök ile 46
Milletvekilinin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi (2/2633) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 196)
(X)
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
12/3/2020 tarihli 68inci Birleşimde, İç
Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen 196 sıra
sayılı Kanun Teklifinin birinci bölümünde yer alan 11inci maddesi
kabul edilmişti. Şimdi 12nci maddenin önerge işlemini
yapacağım.
Sayın milletvekilleri, 12nci madde üzerinde
2si aynı mahiyette olmak üzere 3 önerge vardır. İlk
okutacağım 2 önerge aynı mahiyettedir. Önergeleri okutup
birlikte işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 196 sıra
sayılı Kanun Teklifinin 12nci maddesinin kanun teklifinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Ali
Kenanoğlu Züleyha
Gülüm Mahmut Celadet
Gaydalı
İstanbul İstanbul Bitlis
Kemal
Bülbül Abdullah
Koç Erdal Aydemir
Antalya Ağrı Bingöl
Ayşe
Sürücü
Şanlıurfa
Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza
sahipleri:
Gamze
Taşcıer Müzeyyen
Şevkin Emine Gülizar
Emecan
Ankara Adana İstanbul
Saliha
Sera Kadıgil Sütlü Cavit
Arı Özgür
Ceylan
İstanbul Antalya Çanakkale
BAŞKAN Komisyon aynı mahiyetteki
önergelere katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT
KOÇER (Gaziantep) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önergeler üzerinde söz isteyen ilk
konuşmacımız Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan. (CHP
sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR CEYLAN ( Çanakkale) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yarın 18 Mart. Ülkemizin dört bir
tarafında, Türk tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale
Zaferinin 105inci yıl dönümü kutlanacak. Kurtuluş mücadelesinde
zafere ulaşmamız için hayatlarını feda eden aziz
şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyor, bir kez daha rahmetle
anıyorum.
Çanakkale Zaferi, dünya savaş tarihinde bir
dönüm noktasının yaşandığı, uluslararası
ilişkilerde güç dengelerini ve tarihin akışını
değiştiren Kurtuluş Savaşımızın ilk
meşalesinin tutuşturulduğu, Başkomutan Mustafa Kemal
Atatürk önderliğinde bir ulusun diriliş mücadelesinin adı olmuştur.
Değerli milletvekilleri, bu zafer,
Kurtuluş Savaşı ateşinin yüreklerde yakılıp
milletçe yeniden doğuşumuzun başlangıcıdır.
Çanakkale, Türkiye Cumhuriyeti devletinin tarih boyunca değişmeyecek
olan bağımsızlığının ve özgürlüğünün ön
sözünün yazıldığı yerdir. Çanakkalede bir güneş gibi
doğan Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal, gönüllerde
tutuşturduğu bağımsızlık meşalesiyle
topraklarımıza kastedenlere karşı ulusu topyekûn ayağa
kaldırmıştır. Esarete boyun eğmektense ölümü
yeğleyen bir anlayışla sürdürülen mücadele,
bağımsızlığın kazanılıp cumhuriyetin
kurulmasıyla sona ermiştir.
Değerli milletvekilleri, bu destan
yazılırken binlerce askerimiz şehit düştü, binlercesi
yaralandı. Bu savaşta yaralı düşman askerini
taşıyan, düşman askeriyle ekmeğini, suyunu bölüşen
Mehmetçik nasıl yüce bir hoşgörünün sahibi olduğunu dosta
düşmana gösterdi. Bu cephede düşmanına saygı gösteren
komutanlar ve askerler vardı. Şimdi, dünyanın dört bir
yanından gelerek bu topraklara göz dikenler Çanakkalede Mehmetimizle
koyun koyunalar. Zaferin mimarı, Çanakkalede şehit olan düşman
askerlerinin ailelerine şöyle seslenmişti: Bu memleketin
toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada, bir dost
vatanın toprağındasınız. Huzur ve sessizlik içinde
uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak
diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim
bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat
rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten
sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. (CHP
sıralarından alkışlar) Evet, hayatı savaş
meydanlarında geçen Mustafa Kemal Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe
savaş bir cinayettir. sözüyle barışın ne kadar
kıymetli olduğunu vurgulamış ve Türkiye Cumhuriyetinin
dış politika ilkesini Yurtta sulh, cihanda sulh. sözüyle
açıklamıştır. Bugün de Türk dış
politikasının pusulası olması gereken en temel
yaklaşım bu olmalıdır. Vakit geçirmeksizin tarafı
olmaya zorlandığımız vekâlet savaşından çekilmeli
ve ulusun çıkarlarını düşünmeliyiz. Suriye
topraklarında Mehmetimiz şehit ediliyor, gençlerimizin cansız
bedenleri tabutlar içinde yurda geliyor. Türk halkının beklentisi,
saray rejiminin aklı öne alarak, Türkiyenin tarihsel birikiminden gerekli
dersleri çıkararak hareket etmesi ve bu duruma artık bir son
vermesidir.
1915te bütün askerî unsurlarıyla ulusa
karşı saldıran işgalcilerin bu topraklara karşı
hevesi geçmiş değildir. Şimdi de yerli iş birlikçiler
eliyle karşı devrimi örgütlemeye çalışanlar, ulusun
bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerini ilkokul mezunu
cahil bir vaize teslim ettiler, millete kurşun sıktırdılar.
Dün, ABD maşası vaize orduyu ve ülkenin kurumlarını teslim
edenler, bugün devleti başka cemaatler eliyle parsellemeye
çalışıyor. Millet dişiyle tırnağıyla
kurduğu devlete sahip çıkma konusunda kararlıdır. Milletin
vergileriyle sürdürülen saltanatta sona gelinmiştir. Bunun işareti,
tıpkı kurtuluşun işaret fişeğinin
yakıldığı gibi bir mart ayında
yakılmıştır.
Bu vesileyle Çanakkale Destanını yazan
başta ebedî Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah
arkadaşları olmak üzere, bu mücadeleye iştirak eden ordumuzun
kahraman mensuplarını, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk
milletini ve vatanları uğruna canlarını feda eden bütün
şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum,
ruhlarınız şad olsun. (CHP ve İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
Selam olsun Çanakkale geçilmez. sözünü tarihe
kazıyanlara. Selam olsun Çanakkalede vatanı için can veren
şehitlere. Selam olsun Çanakkale gazilerine.
Saygılarımla. (CHP ve İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
hatip, kürsüden, altmış yıldan beri bu ülkeye sıza
sıza ele geçirme gayreti içerisinde olan FETÖ terör örgütü hakkında
siyasi parti grubumuzu kastederek Dün, vaize ülkeyi teslim edenler
ifadesini
kullanmıştır; kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Türkiyenin elli
altmış yıllık başına bela olmuş terör örgütü
hakkında terör örgütü tespitini yapan iktidar AK PARTİ
hükûmetleridir.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
CAVİT ARI (Antalya) Başa bela eden
sizsiniz!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, ben de
herhangi bir hak kullanma talebinde olmaksızın sadece tutanağa
geçirmek üzere söyleyeyim: Bu terör örgütlerinin köklerinin çok eskilere
dayandığı doğrudur. O cılız kökler gitgide
kuvvetlenmiş, son on yedi yılda devletin tamamını
sarmış, kendi deyimleriyle kılcal damarlardan ilerleyip beyne
ulaşmış, Gazi Meclisi bombalayacak güce
ulaşmıştır. O noktaya varırken de 2010
yılında 12 Eylül günü yapılan referandumla bu kudrete ve bu
sıklete ulaştırıldıklarını tutanaklara
kaydetmek isterim.
Teşekkür ederim.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
bir kez, 12 Eylül Anayasa referandumu hakkında ki milletin vermiş
olduğu bir karardır- milletin kararına
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Aldatıldık ya(!)
CAVİT ARI (Antalya) Siz evet dediniz, siz!
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Anayasa
değişikliğine Âdeta FETÖ terör örgütüne yol açtılar.
tespitini asla kabul edemeyiz.
Bakınız, bu ülkede FETÖ terör örgütünün
henüz AK PARTİ hükûmetleri dahi göreve gelmeden önce ne aşamada
olduğunu belirten âdeta bir tespit, rapor niteliğinde bir kitap var
Köstebek isimli kitap, Necip Hablemitoğlu yazıyor; 2002 tarihi
itibarıyla, elli yıllık bir terör örgütünün Türkiyede
askeriyeden mülkiyeye, yargıdan sivil topluma ve ekonominin tüm
alanlarına kadar ele geçirdiğini o tarih itibarıyla tespit
ediyor
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) On yedi
yıldır iktidardaydınız, ne yaptınız o zaman?
CAVİT ARI (Antalya) Beraber yürüdünüz!
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
ve bu terör örgütünün
15 Temmuz ve 17-25 Aralık yargı darbesi ile FETÖ darbe
kalkışmasını gerçekleştiren unsurlarının
tamamının AK PARTİ hükûmetlerinden çok evvel, 1970 ve 1980
yıllarında Silahlı Kuvvetlere ve yargıya intisap
ettiklerinin altını çizmek gerekiyor.
Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
özür dileyerek ve çok kısa olarak tutanağa şunu kaydetmem
gerekiyor ki böyle bir gündemde böyle bir tartışmanın içinde yer
almak istemeyiz ancak Adalet ve Kalkınma Partisine Millî Güvenlik
Kurulunda yapılan, daha sonra da dönemin Başbakanlık
Müsteşarının bunun siyasi riskini
Recep Tayyip Erdoğan,
dönemin Başbakanı sıfatıyla Bürokratik riskini ve hukuki
riskini de ben aldım ve FETÖ terör örgütüne ilişkin MİTin ve
askeriyenin yaptığı raporlara hiçbir işlem yapmayarak
dosyasına kaldırdık. diyen kişi kendisidir ve o
kişinin
O günlerde yapılan sunumlar dikkate alınsaydı bu
terör örgütü ne Silahlı Kuvvetlerde ne Emniyette ne devletin diğer
birimlerinde bu güce, bu kuvvete ulaşamayacaktı. Bunu da kaydetmek
istedim.
Teşekkür ederim.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, daha uzatma,
ikişer kez konuştuk.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Her şeyden önce,
biz AK PARTİ Grubu ve Hükûmeti olarak 17-25 Aralıkta mücadeleye
başlamadık. Bakınız, ta 2002lerden itibaren bu terör
örgütünün üzerine nasıl kararlılıkla gittiğimizi
Pensilvanyada
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 2002den beri
CAVİT ARI (Antalya) Bir örnek verin,
nasıl gittiniz?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
isterseniz ses verin.
CAVİT ARI (Antalya) 2002den bu tarafa
nasıl gittiniz bir örnek verin.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Müsaade ederseniz
BAŞKAN Dinleyelim arkadaşlar
CAHİT ÖZKAN (Denizli) 2002 yılından
itibaren AK PARTİ Grubunun kararlı düzenlemeleriyle, terör örgütü bu
ülkeyi ele geçirmeyi başaramamıştır.
Bakınız, 2011 yılında MİT
mensuplarının Başbakanın iznine bağlı olarak
yargılanmasına ilişkin düzenlemeyi biz yaptık.
Yargıtaya üye seçilme yaşını artıran ve FETÖ
unsurlarının yüksek yargıya sızmasını engelleyen
düzenlemeler yine devridönemimizde olmuştur.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) Kaç
yılında oldu?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Yine, FETÖ
kumpaslarını
Ki bugün kutsal Meclis çatısı altında
milletvekilliği yapanlar var, onların haksız
tutukluluklarının ortadan kaldırılmasına ilişkin
adli kontrol, denetimli serbestlik düzenlemelerini yine 17 Aralıktan önce
yaptık.
Son olarak da, bu ülkede FETÖ
kumpaslarının yargı üzerinden yapmaya
çalıştıkları ameliyatları ortadan kaldırmak üzere
özel yetkili mahkemeleri daraltan ve kaldıran yine AK PARTİ
hükûmetleridir.
Arz ederim.
AYHAN EREL (Aksaray) 2010 referandumu, sayenizde
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
Sayın Başkanım
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkanım
AYHAN EREL (Aksaray) 2010da ne dediniz?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 12 Eylül 2010 referandumunun
akşamı, Adalet ve Kalkınma Partisinin balkonuna çıkıp
Pensilvanyaya teşekkür eden benim Genel Başkanım değil,
sizin Genel Başkanınızdı. (CHP sıralarından
alkışlar) 2010 referandumuyla birlikte FETÖnün elde ettiği güç
bir yana, daha sonra Başbakanlık yapan partinizden diğer iki
kişinin, partinizin tüm kurucu kadrolarının, önceki Adalet
Bakanlarınızın, son Başbakanınızın kimi
yaşlı gözlerle, kimi yalvaran seslerle bu hasretin bitmesi için
Türkçe Olimpiyatlarında konuşurken biz onu ancak televizyonlardan
kınayan gözlerle izliyorduk, hatırlatırım.
Teşekkür ederim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, ben söz alabilir miyim?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın
Başkanım, konu bizimle alakalı olduğu için vurgulamak
gerekiyor.
Bakınız, direkt bizim grubumuza defaatle
sataştı.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya sen başlattın.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bakınız, her
şeyden önce bunu, makamı hedefinde olanlar anladı. Bitsin bu
hasret. dedik, gel de işinizi dürelim dedik. (CHP sıralarından
Allah Allah! sesleri, gülüşmeler)
Sayın Başkanım, ben kayıtlara
geçmesi için söz aldım. Benim ya mikrofonumu açın ya da grubu
susturun.
BAŞKAN Geçti efendim, tutanaklara geçti.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Geçti, geçti.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bakınız,
şunu söyleyeceğim: 10 Mayıs 2010da FETÖ terör örgütünün
CAVİT ARI (Antalya) Çok komik!
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
kasetli
saldırısına, suikastına muhatap olmuş Sayın Deniz
Baykal, takdir etmek gerekir F tipi yapılanma kavramının
mucidi, Türk siyasi tarihine sokan kişidir.
VELİ AĞBABA (Malatya) Cahit Özkan da
Fetullahın avukatlığını yapıyordu o zamanlar.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) 10 Mayıs 2010
tarihinde Bu kumpasın arkasında Pensilvanya yoktur. diyerek üzerini
kapatan da Deniz Baykaldır.
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) Ama Kamer Gençi linç
ediyordunuz burada.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Pensilvanya yoktur
arkasında. dedi, Deniz Baykal dedi. (CHP sıralarından
gürültüler)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Cahit Beyin yine bu Meclisi
çalıştırmaya niyeti yok bakın.
BAŞKAN Sayın Danış
Beştaş, buyurun.
30.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın yerinden sarf ettiği bazı ifadelerine ve ceza hukukunun,
ceza kanunlarının yorumunun çarpıtıldığına
ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Teşekkür ediyorum.
Ben küçük bir katkı için söz istedim, siyasi
yorumları bir tarafa bırakıyorum, onu her zaman yapıyoruz.
Sadece hukukun bir temel ilkesini hatırlatmak istiyorum. Bu iktidar
döneminde ceza hukukunun ve ceza kanunlarının yorumu skandal
düzeyinde çarpıtılmıştır. Ne diyorlar? Efendim, cemaat
ya da FETÖyle şu tarihten önce ilişkisi olanlar suçsuz, şu
tarihten sonra olanlar suçlu. Böyle bir ceza sistemi yok, fiile göre suç olup
olmadığına karar verilir, zamana göre karar verilmez. Eğer
bir örgüt, bir cemaat, bir yapılanma terör örgütü ise zaten onun
kuruluşunda vardır. Baştan itibaren buna göre suç fiili
tanımlanır. 2002den önce suç değildi, hepimiz görüştük,
kaynaştık, koklaştık, birlikte bu ülkeyi yönettik. deyip
2002den sonra Biz terör örgütü ilan ettik. demesi aslında insanın
hukuk mantığıyla, hukuki kurallarla ve evrensel değerlerle
kesinlikle alay etmektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Özkan da hukukçudur, ben kendisini birazcık içtihatlara, ceza
mevzuatına ve uluslararası sözleşmelere uygun yoruma davet
ediyorum. Tarihe onlar karar veremez, iktidar partisi karar veremez, yargı
karar verebilir. (HDP sıralarından alkışlar)
VIII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- Denizli Milletvekili Nilgün Ök ile 46
Milletvekilinin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi (2/2633) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 196) (Devam)
BAŞKAN Değerli arkadaşlar,
çalışmalarımızı isterseniz
Fazla aralıklı
olunca biraz da insicamı da -şahsım adına söylüyorum-
yitirmeyeyim diye.
Şimdi de yine aynı mahiyetteki önerge üzerinde
söz hakkı olan Şanlıurfa Milletvekilimiz Sayın Ayşe
Sürücü.
Buyursunlar Sayın Sürücü. (HDP
sıralarından alkışlar)
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) Sayın
Başkanı ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle içinde bulunduğumuz haftanın
anlamına ilişkin olarak Kürt halkının ve tüm Orta Doğu
halklarının Nevroz bayramını kutluyorum. Nevroz bin
yıllardan bu yana
(x) ruhuyla coşan,
sınırsız bir coğrafyada, Dehaklara karşı onurlu
bir yaşam için mücadele eden halkların Nevrozudur. Nevroz kutlu
olsun,
(x)
(HDP sıralarından alkışlar)
Evet, değerli arkadaşlar, kamu idareleri
personellerinin bir kısmının mülakatla Kültür
Bakanlığına atanmasına ilişkin 12nci madde üzerine
partim adına söz almış bulunmaktayım.
Baktığımızda, zaten kamu personeli olarak çalışan
birini alıp mülakatla yani ayıklamalı torpil sistemiyle Kültür
Bakanlığına atamasını yapmak istiyorsunuz. Neden?
Demek ki daha önce o kamu idaresinde fazladan personel
çalıştırılmış, demek ki haksız yere
yandaş depolaması yapılmış, halkın parası
yandaşa peşkeş çekilmiş. Şimdi ise fazla olan bu
personelin, kanun hükmündeki kararnamelerle boşaltılan kurumlardan
olan Kültür Bakanlığına ataması yapılmak isteniyor.
Binlerce insanı haksız yere işinden ettiniz, medeni açıdan
ölü hâle getirdiniz, miras hakkından, seyahat hakkından mahrum
bıraktınız, pasaportlarına el koydunuz, başka bir
işe girmesini engellediniz. Bu yapılanlar hukuka, dine, vicdana ve
siyasi ahlaka sığmaz. Bir de bunu onaylamamızı
bekliyorsunuz. Bu teklifi kabul etmiyoruz. İhtiyaç olan kadrolara, meslek
uzmanlarının sözlü mülakat olmaksızın KPSS puanı esas
alınarak atanması gerektiğini bir kez daha buradan vurguluyoruz.
Artık daha fazla hak yemeyin diyoruz.
Demokratik siyasetin tasfiye edilmesine yönelik,
Urfa ve Diyarbakırda beş gün önce siyasi operasyonlar
yapıldı. Bu operasyonlarda ÖHDli avukatlar ve parti meclisi
üyelerimiz gözaltına alınmıştır. Ayrıca ortada
suç ve delil olmadığı için oyalanmak adına gözaltı
süreleri dört gün uzatılmış, gözaltındaki avukatlara neden
vekilleriyle görüşüldüğü sorulmuştur. Sizin Anayasadan,
hukuktan haberiniz yok; bunu artık biliyoruz ama siz de şunu
unutmayın ki bu ülkede sizin hukuksuzluğunuza asla boyun
eğmeyecek özgür ve cesur hukukçular var, var olmaya devam edecektir.
Evet, iktidarın akıl almaz, sosyal devlet
anlayışından uzak uygulamaları bölge halkını
bezdirmiş durumda. GAP projesinin kapsadığı alanda enerji
noktasında skandallar söz konusu. Urfa, Mardin, Diyarbakırda
DEDAŞ âdeta beylik ilan etmiş. Sıradan, 4 kişilik bir
ailenin elektrik faturası asgari ücretin yarısı kadar. Üstelik
ay boyunca sanki olağanüstü koşullar ya da doğal afet
yaşanmış gibi evlere sadece günde birkaç saat elektrik
verilmektedir. Elektriğin verilmemesinden kaynaklı sosyal ve ekonomik
yaşam son derece olumsuz etkileniyor. DEDAŞ dediğimiz sözde
enerji şirketi, faturalandırma sisteminde olabilecek en büyük
usulsüzlüğü uyguluyor. Dilinizden düşmeyen kul hakkı
telaşınız biraz da burada devreye girsin. Kim bu insanlar?
Elektrik sayacını okumadan faturalandırma cüretini kimden ve
nereden almaktadır? İktidar, bölge halkını DEDAŞ eliyle
âdeta cezalandırıyor. Bölge insanına Tarım da
yapamazsın elektrik de vermiyorum, ne yapıyorsan yap ama tüm
vergileri öde. diyorsunuz. 21inci yüzyılda, uzay
yolculuklarının yapıldığı bir dönemde, biz, hâlen
bölgemizde Urfa, Diyarbakır, Mardin, Siverek, Hilvan, Viranşehir ve
Ceylânpınarda olmayan elektrik sorununu, evet, elektrik sorununu
konuşuyoruz arkadaşlar. Halkı, kaçak elektrik kullanmakla
suçluyorsunuz. Kaçak olan, faturalandırma sisteminiz, vergi sisteminizdir.
Asıl kaçak olan, yoksuldan alıp zenginlerin ceplerine aktardığınız
vergi aflarınızdır.
Farkında mısınız insanlar aç?
İnsanlar açlıktan kendilerini yakıyorlar ve siz
kullanılmamış elektriğin olmayan borcunu
faturalandırıyorsunuz. Bu konuyu defalarca Meclis gündemine getirdik
fakat bugüne kadar hiçbir adım atılmadı ve bir çözüm
getirilmedi. İktidar partileri, maalesef görmezden, duymazdan, bilmezden
geliyor, âdeta üç maymunu oynuyor. Ancak biz, sonuna kadar bu sorunu gündeme
getirip çözüm noktasında ısrarlarımızı vurguluyor ve
tekrardan kurulu saygıyla selamlıyoruz. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Aynı mahiyetteki önergeleri
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Şimdi diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 196 sıra
sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 12nci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan eklenmiştir ibaresinin ilave
edilmiştir ibaresiyle değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayhan
Erel Hayrettin
Nuhoğlu İbrahim
Halil Oral
Aksaray İstanbul
Ankara
Fahrettin
Yokuş İsmail
Tatlıoğlu İmam
Hüseyin Filiz
Konya Bursa Gaziantep
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT
KOÇER (Gaziantep) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Ankara
Milletvekilimiz İbrahim Halil Oral.
Buyurun Sayın Oral. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara)
Sayın Başkan, yeni görevinizde başarılar dileyerek
sözlerime başlamak istiyorum.
BAŞKAN Sağ olun, çok teşekkür
ediyorum.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla)
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 196 sıra
sayılı Kanun Teklifinin 12nci maddesi üzerine İYİ
PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime bundan yüz beş yıl önce
dünyanın en kesif ordularının yüklendiği Çanakkale
mahşerinde yüzlerce yıl unutulmayacak bir destan yazan, akabinde ise
kara savaşlarıyla Çanakkale geçilmez. iradesini ortaya koyan
kahraman ecdadımızı, o büyük destanın
komutanlarını, Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal
Paşayı, şehitlerimizi rahmet, minnet ve duayla anarak
başlamak istiyorum. (İYİ PARTİ ve CHP
sıralarından alkışlar)
Saygıdeğer milletvekilleri, bütün dünyayla
birlikte ülkemiz, dünya tarihinin en zorlu sağlık krizlerinden birini
yaşıyor. İlk olarak, bu süreçte üstün gayret gösteren ve mümkün
olduğunca şeffaf bir şekilde süreci yöneten Sağlık
Bakanımız Sayın Fahrettin Koca ve bütün sağlık
çalışanlarımıza teşekkürü bir borç bilirim. Sayın
Kocayı geçmişte eleştirdik, bundan sonra da icap ederse yeri
geldiğinde eleştiririz ancak corona virüsü sürecinde gösterdiği
gayretleri de asla unutmamalıyız.
Ayrıca, gecikmeden cemaatle kılınan
namazları ve cuma namazını Din İşleri Yüksek Kurulu
kararıyla iptal eden Diyanet İşleri
Başkanlığımızı da ayrıca tebrik ediyorum.
AYHAN EREL (Aksaray) Niye tebrik ediyorsun ya!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) Bu
noktada millet olarak tedbirleri hep birlikte doğru şekilde
almalıyız, virüsün ekonomik etkilerini de hızlı bir
şekilde düşünmeliyiz.
İçişleri Bakanlığı
genelgesiyle pek çok işletme kapatıldı, doğru olan da buydu
ancak bu işletmelerin maaş, sigorta, vergi ve giderlerinin hibeler ve
faizsiz uzun vadeli kredilerle karşılanabileceği bir ekonomi
planı acilen açıklanmalıdır, gerekiyorsa Türkiye Büyük
Millet Meclisi bütçesinin bir kısmı bile bu alana
aktarılmalıdır. Allah milletimizin yardımcısı
olsun, hastalarımıza şifa nasip etsin.
Değerli milletvekilleri, Genel Kurulda, bu kriz
ortamında yine 23 ayrı kanunda 40ı aşkın konuda
düzenleme yapan bir torba kanunla karşı karşıyayız. Bu
yasama usulünün yanlış olduğunu her seferinde bu kürsüden
ısrarla dile getirmeye devam edeceğim. 100üncü yılını
kutladığımız Meclise yakışmayan kanun teklifidir
bu, faydalı içerikte olsa bile yamalı bohça gibi düzenlemelerdir.
Saygıdeğer milletvekilleri, Kültür ve
Turizm Bakanlığına başka kurumlardan müfettiş
alımının önünü açan bu düzenlemeye İYİ PARTİ
olarak karşı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu düzenlemeye
Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulunda
çalışan personelin de tamamına yakını itiraz
etmektedir. Kurumdaki müfettişler tarafımıza
ulaşmışlar ve bu görüşlerini ifade etmişler,
imzalı taleplerini bütün milletvekillerimizle
paylaşmışlardır. Bu teklifin gerekçesi olarak sunulan
iş yükünün çokluğu meselesi kesinlikle gerçeği
yansıtmamaktadır. Müfettiş sayıları değişmemiş
olmasına rağmen Teftiş Kuruluna gelen iş sayısı
2009da 334 iken bu sayı 2019da sadece 150 olarak
gerçekleşmiştir yani iş yükünün artmasını
bırakın, azalmıştır. Bakanlığa
bağlı genel müdürlüklerin bir kısmının da zaten kendi
teftiş kurulları vardır. Bütün bunlar ortadayken kurum
dışından, Bakanlığın geleneklerini,
yapısını bilmeyen, yeterli ehliyet ve liyakate sahip olmayan
kişilerin müfettiş yapılması kurum içi huzuru bozacak, yeni
sorunların oluşmasına sebebiyet verecektir.
Sayın milletvekilleri, ülkemizde genç
işsizliği almış başını gitmiştir. Böyle
bir ortamda, amacının ne olduğu belli olmayan bir şekilde,
başka kurumlardan Kültür ve Turizm Bakanlığına müfettiş
alınmasının mantığı yoktur. İşsiz genç
kardeşlerimizin yarasına merhem olmak için 15-20 kişi dahi olsa
müfettiş yardımcılığı sınavı açıp
istihdam yapmak yerine neden böyle bir yol seçilmektedir? Ben bu işte bir
bit yeniği olduğu kanaatindeyim, hele ki alımlarda sözlü sınav
ifadesini görünce bu kanaatim daha da güçlendi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla)
Bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla)
Maalesef özellikle AK PARTİ iktidarları döneminde -tırnak içinde
söylüyorum- sözlü sınav, adrese teslim kadroların, parti
kayırmanın, ehliyetsizliğin ve liyakatsizliğin anahtar
kelimesi olmuştur.
Ayrıca, madem başka kurumlardan zaten
denetim yeterliliğine sahip insanları alıyorsunuz, neden tekrar
sınav yapıyorsunuz? Bunlar zaten müfettiş, tekrar bu sıfatlarına
tasdike asla ihtiyaç yoktur. Velhasılıkelam bu madde baştan sona
hatalarla doludur, art niyetlidir ve tekliften
çıkarılmalıdır.
Bu düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
12nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi 13üncü
maddeye geçiyoruz.
13üncü madde üzerinde 3 adet önerge vardır,
önergeleri aykırılık sırasına göre işleme
alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 196 sıra
sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 13üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımla.
MADDE 13- 28/3/1983 tarihli ve 2809 sayılı
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununun ek
196ncı maddesinin başlığında ve birinci
fıkrasında bulunan "Semerkand Bilim ve Medeniyet Üniversitesi
ibareleri İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi olarak
değiştirilmiştir.
Gamze Taşcıer Müzeyyen Şevkin Emine Gülizar Emecan
Ankara Adana İstanbul
Saliha Sera Kadıgil Sütlü Cavit Arı Faruk
Sarıaslan
İstanbul Antalya Nevşehir
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT
KOÇER (Gaziantep) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge hakkında konuşmak
üzere Nevşehir Milletvekilimiz Faruk Sarıaslan.
Buyurun Sayın Sarıaslan. (CHP
sıralarından alkışlar)
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) Sayın
Başkanım, hayırlı olsun.
BAŞKAN Çok teşekkürler.
FARUK SARIASLAN (Devamla) Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; Nevşehir ilimizde
28/2/2020 merkez Göreme ofis binasında intihara teşebbüs eden
vatandaş kurtarılmış. 2/3/2020 Merkez Cevher Dudayev
Mahallesinde bir binanın 3üncü katında, balkonda, intihara
teşebbüs eden kişi polis tarafından kurtarılmış.
3/3/2020 Nevşehirde Güzelyurt Mahallesinde öğretmen iple kendini
asmış. 5/3/2020 Nevşehir merkez ilçeye bağlı Kavak
kasabasında genç bir kadın av tüfeğiyle intihar etmiş.
11/3/2020 Nevşehir Kapadokya Havaalanında sabah saatlerinde,
otoparkta, araç içerisinde intihar olayı gerçekleşmiş. 13/3/2020
Nevşehir Devlet Hastanesinde çalışan bir kişi evinde
kendini asarak yaşamına son vermiş. 16/3/2020 Nevşehir
merkezde bir intihar teşebbüsü olmuş, polisler tarafından
kurtarılmış.
Sayın milletvekilleri, Nevşehirde 15 gün
içerisinde tam 7 tane intihar girişimi olmuş. Bu, Nevşehirde,
tarihinde, hiç görülmemiş bir olay. Halk, bu konuda tedirgin, konunun
nedenlerinin bilimsel metotlarla araştırılıp bu tür intihar
girişimlerinin önüne geçilmesini istemekte.
Üsküdar Üniversitesi Psikiyatri Uzmanı Profesör
Doktor Kemal Arıkan Türkiyede insanları intihar girişiminden
caydıran konuların başında din faktörü geliyor. Allah
korkusu, sonsuz cehennem kaygısı intiharlardan vazgeçmede ciddi
gerekçe. diyor ve ekliyor İkinci neden ise Yakınlarıma ne
olacak? kaygısı Bilebildiğim kadarıyla ve eminim,
Nevşehir halkı, dinine bağlı ve yakınlarının
geleceğini düşünen bir halk. O hâlde burada başka nedenlerin
olduğu gözüküyor. Bana gelen bilgiler, Nevşehirde giderek artan
tefecilik olayları. Yoksullaşan halk, bankalardan kullandığı
kredilerini ödeyemeyince tefecilere yöneliyor; tefeciler de kapıya
dayanınca çaresizlik içinde kalan, geleceğe yönelik umudunu yitiren
vatandaş hiç düşünülmemesi gereken yolu seçiyor. Nedenlerden biri bu
olabilir, illa da bu, tek nedendir demiyorum.
Değerli milletvekilleri, intiharların
birincil düzeyde engellenmesinde temel odak toplum içerisindeki intihar
eğilimlerini azaltmaktır. Birincil önleme, çevresel risk etkilerinin
azaltılması ve kişisel kaynakların
artırılmasıyla mümkündür. En başta yaşam ve özgürlük
olmak üzere sağlık, eğitim, yiyecek, barınma ve toplumsal
hizmetlerin de içinde olduğu sağlık ve esnekliğe uygun bir
yaşam düzeyine kavuşma, yasanın koruyuculuğundan eşit
olarak yararlanma, barışçıl amaçlar için toplanma ve dernek
kurma, evlenme, mal ve mülk edinme, çalışma, işini seçme
özgürlüğü; din, vicdan, düşünce ve anlatma özgürlüğü
hakları -ki evrensel insan haklarının temelini oluşturur-
gibi temel ilkelere uyulmasıyla intihar vakalarının
önlenebileceği bilim insanları tarafından kabul edilen bir
gerçektir. Nevşehirde on beş gün içerisinde oluşan 7 intihar
olayını araştırmak üzere sosyolog, psikolog, psikiyatr gibi
uzmanlardan oluşan bir heyetin acilen toplanması, Nevşehirde
bir araştırma yapması, daha fazla intiharların
olmaması için artık bir zorunluluk hâline gelmiştir.
Değerli milletvekilleri, son dönemlerde
Türkiyenin yaşamış olduğu ekonomik krizler, ayrıca bu
virüs olayından dolayı dünya turizmi etkilendiği için Kapadokya
bölgesinde turizm ciddi şekilde zarar görmüştür. Geçim kaynağının
çoğunluğunu turizmden karşılayan Nevşehirdeki otellerin
yüzde 98inin rezervasyonları iptal edilmiş, turizm sektöründe
çalışan işçilerin çoğunluğu işten
çıkarılmıştır. Hem işverenlerin
iflasını önlemek hem de işten çıkarmaların önüne
geçmek için acil önlemler alınması zorunlu hâle gelmiştir. Bu
bağlamda bölgemizdeki tüm esnaf ve otel işletmelerinin borçları
en az bir yıl faizsiz olarak ertelenmeli, çalışan işçilerin
sigortası da bir yıl devlet tarafından
karşılanmalıdır. Böylece hem işletmeler açık
kalır hem de işçilerin işten çıkarılmasının
önüne geçmiş oluruz.
Teşekkür ediyor, hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Şimdi, önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup işleme
alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 196 sıra
sayılı Kanun Teklifinin 13üncü maddesinde bulunan şeklinde
ibaresinin biçiminde olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erdal
Aydemir Züleyha
Gülüm Kemal
Bülbül
Bingöl İstanbul Antalya
Abdullah
Koç Mahmut Celadet
Gaydalı Kemal
Peköz
Ağrı Bitlis Adana
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT
KOÇER (Gaziantep) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Şimdi, önerge hakkında
konuşmak üzere Bingöl Milletvekilimiz Erdal Aydemir.
Buyurun Sayın Aydemir. (HDP
sıralarından alkışlar)
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Sayın
Başkanım, yeni görevinizi layığıyla
yapacağınızdan hiç kuşkumuz yok. Ayrıca sizinle
aynı Meclis toplantısında bulunmaktan da onur ve kıvanç duyuyorum;
tebrik ediyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle AKP Hükûmetinin
yargı ve idari zoru kullanarak bir önceki Grup Başkan Vekilimiz
Sayın Doktor İdris Balukeni meri yasalara aykırı bir
şekilde tutukladı, neticede şu anda Sincan Cezaevinde.
Sayın Doktor İdris Baluken şahsında tüm tıp
camiasının Tıp Bayramını kutluyorum. Yine,
ayrıca, içerisinde bulunmuş olduğumuz mart ayının 16sında
bütün dünya milletlerinin gözleri önünde, bütün dünya dinlerinin,
inançlarının mensupları önünde dünya tarihinin belki de çok az
gördüğü bir katliam yaşandı. Maalesef ki bu katliam, dünya
tarihinin belki de görmüş olduğu en zalim diktatör olan Saddam
Hüseyin tarafından, Halepçede 5 bin Kürtün elma kokulu kimyasal gazlarla
ölümüne sebebiyet verdi. Buradan bu katliamı da kınıyoruz.
Değerli milletvekilleri, bir hükûmetin
başarılı olup olmadığı neyle ölçülür? Özellikle
de ülkemizde seri bir şekilde yaşanan afetlere
bakıldığında, AKP Hükûmetinin tedbir ve önlem almada yetersiz
kaldığı, yönetemediği aşikâr, ortada. Bunun birkaç
örneğini vereceğim: 24 Ocak 2020 tarihinde Elâzığ ili
Sivrice ilçesi merkez üssü olan 6,8 büyüklüğünde bir deprem
yaşandı. Arkadaşlar, bu depreme zamanında tedbir ve önlem
alınmış olsaydı 41 kişi ölmeyecekti. Maalesef ki AKP
Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı, Elâzığda
yapmış olduğu açıklamada, kendisinden kaynaklanan bu
yetersizlik ve eksikliği işte, Biz kazaya ve kadere
inanıyoruz. diyerek inanca atıp işin içerisinden
sıyrılmayı bildi.
Yine, arkadaşlar, bu ülkede Somada bir maden
faciası yaşandı. Yine, AKP Hükûmeti iktidardaydı, yine AKP
Hükûmetinin tedbir ve önlemleri zamanında almamasından kaynaklı
301 kişi yaşamını yitirdi.
Yine, Çorlu tren kazası, AKP Hükûmetinin tedbir
ve dikkatsizliğinin yani yönetme âcizliğinin, yönetimde üretme
kabiliyetsizliğinin açık bir göstergesi sonucu -gerekli tedbir ve
önlemleri almadığı için- aralarında çocuklar da olan 25
kişi yaşamını yitirdi.
Tabii, AKPnin ülkemizde yaşatmış
olduğu depremler, doğal felaketler bunlarla sınırlı
değil. En önemlisi de değerli milletvekilleri, 4 Şubat 2020
tarihinde, Hakkâri Adliyesinde Hakkâri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin gece
saat 24.00te, gece saat on ikide, 00.00da yaratmış olduğu, AKP
Hükûmetinin baskıları neticesinde meydana getirmiş olduğu
hukuk depremi.
Değerli arkadaşlar, bu hukuk depremi
sonucunda ne yaşandı biliyor musunuz? Hakkâri ilinin Yüksekova
ilçesinde, Yüksekova halkının yüzde 67 desteğiyle seçilmiş
bulunan Remziye Yaşar -bir kadın- şu anda Elâzığda
cezaevinde tutuklu olarak bulunmakta. Bu vesileyle onun şahsında
cezaevinde bulunan bütün kadınların da 8 Mart Dünya Kadınlar
Gününü kutluyoruz.
Bakın, arkadaşlar, ne oldu? Remziye
Yaşar... AKP Hükûmeti hep der ya: Milletin iradesi esastır.
Halkın iradesi esastır. Halkın iradesiyle seçilmiş olanlar
yine halkın iradesiyle gidebilir.
Arkadaşlar, AKP kendisine Müslüman, maalesef.
Yüzde 67yle seçilmiş bir kadın belediye reisi; haksız, hukuka
aykırı bir darbe neticesinde, hukuk ve idari zorla görevinden
alınıp cezaevine konuldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım Sayın Vekil.
ERDAL AYDEMİR (Devamla) Yaklaşık
altı ay sonra... Hakkâri 1. Ağır Ceza Mahkemesi siyasi
isnatlarla ilgili uzman bir mahkeme. Bu mahkemenin vermiş olduğu, oy
birliğiyle vermiş olduğu bir karar neticesinde Remziye
Yaşar tahliye edildi. Akşam saat sekiz, arkadaşlar, akşam
saat sekiz, bu tahliye kararının derhâl işleme konulup Remziye
Yaşarın cezaevinden serbest bırakılması gerekirken bu
yapılmadı. Akşam sekizde ilgili savcıya Hükûmet
tarafından bir talimat verildi. Bu karara itiraz etti, ilgili savcı
bu itirazda bulundu.
Arkadaşlar, böyle bir uygulama yok. Gece saat
on iki yani 24.00te uzmanlık alanı dışında bir dosya,
3 klasörden oluşuyor, Remziye Yaşar hakkında. Bakın,
arkadaşlar, gece saat on ikide Hakkâri 2. Ağır Ceza Mahkemesi
toplanıyor her nasılsa, nasıl toplandıysa 3 klasörden
oluşan dosyayı inceliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın.
ERDAL AYDEMİR (Devamla) 3 klasörden
oluşan dosyayı bir buçuk saat içerisinde inceliyor ve Remziye
Yaşar hakkında yeniden tutuklama kararı veriyor. Remziye
Yaşar daha cezaevinden çıkmadan yeniden cezaevine
tıkılıyor. İşte, değerli arkadaşlar, AKP yargısı;
işte, Tayyip Erdoğan yargısı.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 196 sıra
sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 13üncü maddesinin birinci
fıkrasında yer alan değiştirilmiştir ibaresinin
yeniden düzenlenmiştir ibaresiyle değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Ayhan
Erel Hayrettin
Nuhoğlu İsmail
Tatlıoğlu
Aksaray İstanbul Bursa
Fahrettin
Yokuş İmam
Hüseyin Filiz
Konya Gaziantep
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT
KOÇER (Gaziantep) Katılamıyor Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge hakkında konuşmak
üzere Gaziantep Milletvekilimiz İmam Hüseyin Filiz.
Buyurun Sayın Filiz. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 196 sıra
sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 13üncü maddesi üzerinde
İYİ PARTİ Grubumuzun vermiş olduğu önerge üzerinde söz
almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Bu maddeyle Semerkand Bilim ve Medeniyet
Üniversitesi ibaresinin İstanbul Sağlık ve Teknoloji
Üniversitesi şeklinde değiştirilmesi teklif edilmektedir.
Hacegan Vakfı tarafından kurulan Semerkand Bilim ve Medeniyet
Üniversitesi 9 Mayıs 2018 tarihinde kurulan 20 üniversiteden biridir.
Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Diş
Hekimliği Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Sağlık
Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Enstitüsünden
oluşturulmuş, şimdi ise Bilgiç Vakfına devredilerek
üniversite adının da İstanbul Sağlık ve Teknoloji
Üniversitesi olarak değiştirilmesi istenmektedir. İsim
değişikliğinin bizce bir sakıncası yoktur, önemli olan
üniversitenin öğretim ve araştırma kabiliyetidir, ismi
değil.
Değerli milletvekilleri, Vakıf
Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 9uncu maddesinin (f)
fıkrasında Vakıf üniversitelerinin en geç üç yıl içinde
eğitim öğretime başlayacağının taahhüt edilmiş
olması gerekir. denilmektedir. Kuruluşundan bu yana iki yıl
geçmiş olmasına rağmen, rektör ataması da dâhil olmak
üzere, hiçbir birimin faaliyete geçirilmemiş olması kurucuların
ciddiyetten ne kadar uzak olduğunu göstermektedir. Şimdi başka
bir vakıf ve başka bir isimle yola devam edileceği
anlaşılıyor. Ümit ederim yeni yöneticiler eğitimin ciddi
bir hizmet olduğunun bilinciyle hareket ederler.
Değerli milletvekilleri, YÖK tarafından
açıklanan istatistiklere göre İstanbulda 58 üniversite var;
bunların 13ü devlet, 45i vakıf üniversitesidir. İstanbulda bu
üniversiteler içerisinde 24 tıp fakültesi, 25 sağlık bilimleri
fakültesi, 16 diş hekimliği fakültesi ve 12 eczacılık
fakültesi bulunmaktayken bu üniversite bünyesinde yer alacak aynı
isimlerdeki fakültelere ihtiyaç var mıdır?
Tartışılması ve YÖKün değerlendirmesi gereken bir
diğer nokta da budur.
Değerli milletvekilleri, bu arada, Sayın
Cumhurbaşkanımızın akademik yıl açılış
töreninde vakıf üniversiteleriyle ilgili olarak, vakıf
üniversitelerinin vakıf olmaktan çıkıp tamamen ticari
çalıştıkları yönündeki sözleri çok önem arz etmektedir.
Yükseköğretim Kurulu bu sözü iyi değerlendirmelidir. Eğitimin
hiçbir şekilde ticarileşmesine müsaade edilmemelidir.
Değerli milletvekilleri, vakıf
üniversiteleri kurulurken vakıfların nitelikleri ve amaçları
önemlidir. Buna bilerek veya bilmeyerek dikkat edilmediği için ülkemiz
sorunlar yaşamıştır. Nitekim, FETÖ terör örgütünün
kurduğu 15 üniversiteye 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden sonra el
konulmuş ve bunlar devlet üniversitelerine dönüştürülmüştür.
Onun için vakıf üniversiteleri kurulurken vakıfların kimlerle
bağlantılı oldukları iyi analiz edilmeli, belirli bir
amaca, tarikata ya da cemaate altyapı hazırlayacak üniversitelerin
kuruluşuna hiçbir şekilde müsaade edilmemelidir. Bir beladan
kurtulmuşken Türkiye aynı mahiyette başka taraflara
savrulmamalıdır. Bunun sorumluluğu büyüktür ve sonuçları
gelecek açısından vahimdir. Üniversitelerin cumhuriyetin yüz akı
olmaya devam edebilmesi için Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.
inancıyla cumhuriyetin kuruluş ayarlarına dönmekten başka
çaremiz yoktur. Yeni yanılmaları Türkiye tolere edemeyecek
durumdadır.
Değerli milletvekilleri, bir ülkenin güçlü
olması, iyi eğitilmiş gençler sayesinde olur. Gençlerin iyi
eğitilmesi de güçlü üniversitelerle olur, güçlü eğitim sistemiyle
olur.
Genel bir değerlendirme yaparsak
üniversitelerimizdeki eğitimin istenilen düzeyde olmadığı,
öğrencilerin donanımlı olarak mezun edilemediği, AR-GE
çalışmalarına yeterli desteğin verilmediği,
birçoğunun kısıtlı bütçeleri, laboratuvar ve atölyelerinde
çağın gerisinde kalan mevcut alet ve cihazlarla AR-GE yapmanın
mümkün olmadığı, öğretim elemanlarının ders
yüklerinin olağanüstü fazla olduğu, araştırma
görevlilerinin sayılarının yetersiz ve yükümlülüklerinin çok
fazla olduğu görülebilir. Bunları daha da artırmak mümkün.
Üniversitelerimizin dünya üniversite sıralamasında ilk 500e neden
giremediklerinin izahı da burada yatmaktadır.
Üniversitelerimiz açısından bir diğer
önemli sorun da istihdam imkânları hazırlanmadan ya da ihtiyaçlar göz
önüne alınmadan gerçekleştirilen öğrenci kontenjanlarındaki
artıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edelim efendim.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla)
Sayın Başkan, bitiriyorum.
Bugün mühendislik fakültesinin çeşitli
bölümlerinden mezun olan -bu sadece bir örnek- mühendislerimizin üçte 1i
işsizdir veya buldukları işler ile diplomaları
arasında bir ilinti, bir ilgi yoktur. İş bulanların da
çoğu asgari ücretle çalışmaktadır, temizlik
işçiliği yapanlar vardır. Bilim ve teknolojide saygın bir
yere geleceksek Türkiye'yi aydınlık yarınlara
taşıyacak üniversitelerimizde yandaşlık
anlayışı bütün kademelerde terk edilmeli; liyakati olmayanlar
rektör, yönetici ve öğretim kadrolarına atanmamalıdır
diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Sayın Başkan, size de görevinizde
başarılar diliyorum. (İYİ PARTİ ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
13üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Şimdi 14üncü maddenin görüşmelerini
sürdüreceğiz.
Sayın milletvekilleri, 14üncü madde üzerinde
2si aynı mahiyette olmak üzere 3 önerge vardır.
İlk okutacağım 2 önerge aynı mahiyettedir,
önergeleri okutup birlikte işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 196 sıra
sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 14üncü maddesinin birinci
fıkrasında yer alan eklenmiştir ibaresinin ilave
edilmiştir ibaresiyle değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayhan
Erel Hayrettin
Nuhoğlu İmam
Hüseyin Filiz
Aksaray İstanbul Gaziantep
İsmail
Tatlıoğlu Yasin
Öztürk
Bursa Denizli
Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza
sahipleri:
Serkan
Topal Özgür
Ceylan Orhan
Sümer
Hatay Çanakkale Adana
Ali
Keven Fikret
Şahin Faruk
Sarıaslan
Yozgat Balıkesir Nevşehir
BAŞKAN Komisyon aynı mahiyetteki
önergelere katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİLGÜN ÖK
(Denizli) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Denizli
Milletvekilimiz Sayın Yasin Öztürk.
Buyurun Sayın Öztürk. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hani hep denir ya küreselleşen
dünya
Evet, küreselleşen dünyamızın ortak bir gündemi var,
corona virüsü. Coranavirüs, hastalıktan öte, dünya ekonomilerini de altüst
eden bir virüs. Önce, bütün dünyayı tekeline alan Çini etkiledi. Malum
Çin, kalabalık nüfustan kaynaklanan iş gücüyle neredeyse
dünyanın bütün ekonomilerine ucuz ürün satışı
yapıyordu ancak ne yazık ki hastalık şu anda Çin Seddini
de aştı. Ülkeler tek tek salgının ekonomilerine olan
etkilerini minimize etmek için art arda önlem paketlerini açıklamaya
başladı. Avrupa Komisyonu, 37 milyar euroluk bir fonu zor durumda
olan şirketlere aktarmak istediğini duyurdu. Avusturya, hükûmetin 4-6
milyar euro arası bir ekonomik yardım paketi
planlandığını açıkladı. İsveç, nisan ve mayıs
aylarındaki bütün hastalık izinlerini ödeyecek, kısa dönemli
işten çıkarmaları engelleyecek, ayrıca firmaların
sosyal güvenlik ve vergi ödemelerini ertelemeye yönelik düzenlemeler
yaptığını duyurdu; ayırdığı bütçe 31
milyar dolar. Norveçte de hükûmet 9,8 milyar dolarlık bir paket
açıkladı; işten çıkarılanlara yirmi gün maaş
ödenmesi ve gelirini kaybeden serbest meslek sahiplerine ise on yedi gün sonra
devlet desteği alabilme imkânı sağladı. Bu kişilerin
son üç yıldaki kazancının yüzde 80ini devlet karşılayacak,
şirketlerin vergileri de ötelenecek. Rusya, ticaret, turizm ve hava yolu
şirketlerine destek olacak. Avustralya ikinci paketini açıkladı.
Malezya da fon sağlanacağını açıklayan ülkeler
arasında. Bu fon, ücretsiz izin kullanmak zorunda kalan işçileri desteklemek,
elektrik ücretlerinde indirim yapmak, kamu finansal yardım paketlerini
fonlamak için kullanılacak; şirketleri desteklemek için de vergiler
ötelenecek.
Gelelim ülkemize
Sağlık
Bakanımız Sayın Fahrettin Koca şu ana kadarki süreci iyi
yönetti. Ancak bütün ülkelerin devlet başkanları,
başbakanları kamuoyunu rahatlatmak adına
vatandaşlarına seslenirken bizim ülkemizde bu görevi üstlenmek
Sağlık Bakanına düştü, aynen şehitlerimizi
açıklama görevinin Hatay Valisine düştüğü gibi.
Sağlık açısından önlemler
alınmaya başlamışken salgının ekonomik yönden etkileri
olacağı muhakkak ancak Hazine ve Maliye Bakanımız ise
ekonomik önlemler üzerine hâlâ çalışıyormuş;
çalışıyormuş diyoruz çünkü gizli ve ayrıntı
vermedi, vermesi de zor.
Ekonomik kriz, ülkemizin yeni
tanıştığı bir kavram değil. Zaten
yıllardır kırılgan olan ekonomimizi toparlamak için yeni
bir zihniyete ihtiyaç duyuyoruz. İsraf ekonomisi, talan ekonomisi,
yandaş besleme ekonomisinin getirdiği noktada kasamız boş.
İşsizlik rakamları almış başını
gidiyor, tarım çökmüş, sanayi batmış durumda. Turizmden bir
beklentimiz vardı, o da virüs sayesinde hayal oldu. Yıllardır
Çin üzerinden gelen kalitesiz ithal ürünlere bağımlıydık.
Şimdi Çin de battı.
Mecburi yasak nedeniyle kafeler, restoranlar,
eğlence merkezleri kapılarına bir süre kilit vurdu. Şu an
yüzü gülen sadece marketler, maske, kolonya, temizlik firmaları, bir de
-utanarak söylüyorum- krizi fırsata çeviren karaborsacılar ve
stokçular.
Eğitime ara veren özel eğitim
kurumları, çalışanlarına ücretsiz izin belgeleri
imzalatıyor. Kapılarını kapatmak zorunda kalan iş
yerleri ise elemanlarına ne yazık ki kapıyı gösteriyor.
Evet, Sağlık Bakanımızın
şu anki başarısını hepimiz alkışlıyoruz
ama Maliye Bakanından da bu alkışı hak edecek süratli bir
önlem paketi bekliyoruz. Dünya çoktan harekete geçti, bizim ülkemizin de
harekete geçmesi için aslında elimizde kaynak da var; var olduğunu
düşünüyoruz ama olduğundan ve yerinde
kullanıldığından emin olmamız için Sayın
Bakanın açıklama yapması lazım.
Hani Merkez Bankasından alınıp
hazineye aktarılan ihtiyat akçesi vardı ya, işte
yıllardır biriktirilen, zor günlerde kullanılmak üzere saklanan
kefen paramız. Hazine ve Maliye Bakanımızla birlikte Sayın
Cumhurbaşkanımızın başkanlık ettiği Ekonomi
Politikaları Kurulumuz var, hatta bir de Sosyal Politikalar Kurulu.
Sayın Cumhurbaşkanımız bütün kurul üyelerini özenle seçti.
Aylık yaklaşık 20 bin lira alan bu kurul üyelerimizin de bu
krizden nasıl çıkacağımız hakkında acil
kararlarına ihtiyacımız var.
KOBİlerimiz, turizmcimiz, sanayicimiz,
esnafımız, asgari ücretli çalışanımız, kamu
kurumları dışındaki bütün
çalışanlarımız, kaç kişi corona virüsüne
yakalandı haberi kadar, hastalığın ekonomik yönünden
kırılmamak için de sizden bir haber bekliyor.
Hükûmetimiz, vatandaşımızın zor
zamanında devletinin yanında olma hasletine dayanarak yeni vergi
üretme konusunda uzman ama bu sefer kimsenin ek vergi ödeyecek hâli
kalmadı, hatta vergi ödeyecek durumu da kalmadı. Vatandaştan
alınan elektrik, su, doğal gazdaki vergileri kaldırmak öncelik
olmak kaydıyla iş verenleri de başta SGK prim ödemelerinden
corona tehdidi geçene kadar bir süre muaf tutmak zorundayız.
İşte, el konulan ihtiyat akçesinin can suyu olarak
kullanılması şart. Siz yine kasayı yeni vergilerle
doldurmaya çalışırsınız ama gün, o gün değil.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Aynı mahiyetteki önerge üzerinde
ikinci söz Hatay milletvekilimiz Sayın Serkan Topalın.
Buyurun Sayın Topal. (CHP
sıralarından alkışlar)
SERKAN TOPAL (Hatay) Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; hepinize saygılarımı sunuyorum.
Öncelikle, dünyayı saran ve sarsan coronavirüs dolayısıyla
milletimize ve tüm insanlığa geçmiş olsun dileklerimizi
iletiyoruz ve umarım, en kısa sürede hepimiz, milletçe ve bütün dünya
insanlığı olarak bunu atlatırız.
Değerli arkadaşlar, bütün
arkadaşlarımızı dinledim az önce. Herkes burada, mevcut
iktidarımızın aldığı önlemleri,
sağlıkla ilgili aldığı önlemleri öve öve bitiremedi.
Evet, zaten Sağlık Bakanlığının, iktidarın
görevi bu. Biz de teşekkür ediyoruz, olması gereken bu. Ama
değerli arkadaşlar, şimdi, tabii Bakanlığımızın
bir genelgesi var. İşte birahane, taverna, kahvehane,
kıraathane, lokanta, çalgılı müzikli kafeterya, kır
bahçesi, nargile salonu neyse vesair bütün bu iş yerlerinin geçici bir
süreliğine kapatılmasına karar verildi; o da doğru, ona da
katılıyoruz. Ancak değerli arkadaşlar, sadece
sağlıkla ilgili önlemler yetmez. Az önce değerli hatip
arkadaşımız da bunu dile getirdi. Değerli arkadaşlar,
bakın, bunu söylemek istemiyorum ama söylemek zorundayım: Dört ay
önce Çin, buna yakalandığı dakikada, çok kısa bir sürede,
bir ay içerisinde devasa hastaneler yaptı. Umarım, iktidar bundan
sonra, kanal manal projesi yerine, rant projeleri yerine her ilçede mutlaka bir
hastane kurulması noktasında çalışma yapar, onunla ilgili
projelerle gelir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlarım, bakın,
lütfen... Ben size öneride bulunuyorum, sataşmayın oradan.
Sataşma bakanlığı kurulmayacak ya, yapmayın
arkadaşlar ya.
Şimdi, bir de değerli arkadaşlar,
bununla ilgili Amerika, İtalya, Malezya -az önce de saydı- ABD, Avusturya,
Çin, İngiltere, Almanya, Kanada özellikle neler yapılması
konusunu da, bütçe konusunu da açıkladılar.
Bakın
değerli arkadaşlar, siz bunu söylüyorsunuz, şimdi bu iş
yerleri SGK primini, elektriği, suyu nasıl ödeyecek? Ya da bu
arkadaşlarımızın, bu iş sahibi
arkadaşlarımızın aldıkları krediler var;
ödemeleri var, senetleri var, personel giderleri var. Değerli
arkadaşlar, bununla ilgili, Suriyelilere zamanında 40 milyar dolar
harcandı. Bugün Almanya çıktı, açıkladı, dedi ki:
Sınırsız destek veriyoruz. 600 milyar doların üstünde
Şimdi,
halkın beklentisi nedir? Elbette geçer, bugünler de -geçecek
inşallah, üç ay, beş ay, bir yıl, ne zaman geçecekse- geçtikten
sonra, zaten mevcut olan ekonomik krizin üzerine, bütün
esnafımızın, vatandaşlarımızın, çiftçilerimizin
üzerine bir de bu krizi yığmayalım değerli arkadaşlar.
Beklentilerimiz
nelerdir -acil olarak yapılması gerekenler- onu ifade etmek
istiyorum: Değerli arkadaşlar, kapatılan iş yerlerinin
vergi, SGK primi, kira ve personel ödemelerini kapalı kaldıkları
süre içerisinde devlet ödemelidir. Bunun için biz, bir an önce bir kanun
teklifi mi getirelim, ne yaparsak yapalım -ek bütçe mi
hazırlayalım- yapalım; bu bir. İkincisi,
esnafımızın vadesi gelmiş, devlete ve özel sektöre olan
borçları ötelenmeli ve bu konuda icra işlemi
yapılmamalıdır, krediler ödemeleri bir an önce ötelenmelidir.
Ayrıca, hijyen
malzemelerinin ücreti dar gelirli vatandaşlara mutlaka devlet
tarafından verilmelidir. Zaten az önce Değerli Grup Başkan
Vekilimiz Sayın Özgür Özel de basın açıklamasında, burada
en çok mağdur olan kişilerin özellikle dar gelirli
vatandaşlarımız olduğunu ifade ettiler.
Değerli
arkadaşlar, Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu da ivedi bir şekilde sicil affının
çıkarılması gerektiğini ifade etti, biz de burada ifade
ediyoruz. Ve özellikle bu esnaflarımızın, iş yerleri
kapalı olan esnaflarımızın su, elektrik ve doğal gaz
borcu mutlaka
devlet tarafından ödenmelidir.
Değerli arkadaşlar, tabii, şu ana
kadar Sayın Berat Albayrak televizyonlara çıkmadı.
İnanıyorum ki bütün vatandaşlarımızın bu
sorunlarını çözebilecek bir ekonomik paket de gelecektir. Biz de
burada ona destek olacağız.
Hepinize teşekkür ediyorum,
saygılarımı sunuyorum.(CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Aynı mahiyetteki önergeleri
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Şimdi diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 196
sıra sayılı Kanun Teklifinin 14üncü maddesinde bulunan ve
ibaresinin ile olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erdal
Aydemir Sait
Dede Şevin
Coşkun
Bingöl Hakkâri Muş
Murat
Çepni Abdullah
Koç
İzmir Ağrı
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİLGÜN ÖK
(Denizli) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Hakkâri
Milletvekilimiz Sayın Sait Dede.
Buyurun Sayın Dede. (HDP sıralarından
alkışlar)
SAİT DEDE (Hakkâri) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan torba yasa teklifinin
14üncü maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Öncelikle
Halepçe katliamında yaşamlarını yitirenleri saygıyla
anmak istiyorum.
Bildiğiniz gibi 16 Mart 1988 tarihinde
Halepçede, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 5
binden fazla sivil insan kimyasal silahlarla katledildi. İnsanlık
tarihi adına böylesi katliamların bir daha yaşanmaması için
ortak bir tavır geliştirilerek Halepçe katliamının
soykırım olarak kabul edilip lanetlenmesi gerekmektedir. Bu vesileyle
buradan, katliamın bir soykırım olarak kabul edilmesi
gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Görüşülmekte olan torba yasa teklifiyle yine
20den fazla farklı kanunda değişiklik öngören maddeler bir
arada harmanlanıp Genel Kurul gündemine getirilmiştir. Hep söyledik,
yine söylüyoruz: Bakın, bu torba yasa uygulaması evrensel hukuk
kurallarına da aykırıdır. Yasalar yapılırken
sivil toplum örgütleri ve ilgililer etkili bir şekilde katılım
gösterebilmelidir. Şimdi, yine daha öncekiler gibi, ülke gündeminden apayrı
bir yasama faaliyeti için Meclis Genel Kurulunda bir araya gelmiş
bulunduk.
Değerli milletvekilleri, tüm dünya, tüm
insanlık şu an Dünya Sağlık Örgütünün de belirttiği
bir pandemiye karşı bir mücadele hâlinde, Bu salgını
nasıl engelleriz, nasıl artan can kayıplarının önüne
bir an önce geçebilirizi tartışmaktadır. Birçok ülkede
sağlık sistemleri çökmüş durumda. Ülkemizde yaşanan
gelişmeleri Sağlık Bakanlığının
yaptığı açıklamalar doğrultusunda takip ediyoruz.
Bu noktada çok hızlı hareket edilmeli ve
dünya çapında devam eden salgının ülkemizde de
yayılmasının önüne geçilmelidir. Alınan önlemlere ek olarak
alınması gereken birçok önlem daha bulunmaktadır.
Salgının devam ettiği bu süreçte devlet hastaneleri ve özel
hastaneler sağlık hizmetlerini ücretsiz vermelidir.
Yine bazı belediyeler yaptıkları
açıklamada, su borçlarını ödemeyen abonelerin
sularının salgından dolayı kesilmeyeceğini
bildirdiler. Bu yaklaşım tüm belediyeler tarafından
yaygınlaştırılmalı. Aynı şekilde elektrik ve
doğal gaz abonelerine ilişkin bir düzenleme yapılarak
borçları mutlaka ötelenmelidir. Hiçbir yurttaşın elektriği
ve doğal gazı kesilmemelidir çünkü temizlik ve hijyen bu aşamada
salgınla mücadele için en etkili yoldur.
Değerli milletvekilleri, corona virüsüyle
ilgili bütün kaynaklarda ve bilimsel çalışmalarda, virüsün
yayılmasını engellemek için kişisel hijyen kurallarına
uymanın ve bunu mutlaka sağlamanın yanı sıra
bağışıklık sisteminin de güçlendirilmesi
gerektiğine dikkat çekilmektedir. Şimdi, bu noktada, sağlık
koşullarının son derece kötü olduğu ve sağlık
hizmetlerine ulaşmanın çok zor olduğu, hijyen
şartlarının olmadığı ve yoğun hak
ihlallerinin yaşandığı, darp ve kötü muamelenin bir rutin
hâline geldiği cezaevleri, uluslararası sağlık
kuruluşları ve meslek örgütleri tarafından, ortaya çıkan bu
salgından en fazla etkilenecek yerler arasında
sayılmaktadır.
Adalet Bakanlığının verilerine
göre, en son -en son veri diyorum çünkü AKP iktidarı döneminde cezaevi
sayısını sürekli artırmaktadır, belki vereceğim
rakamların güncellenmesi gerekebilir- verilere göre 263 kapalı ceza
infaz kurumu, 76 müstakil açık ceza infaz kurumu, 4 çocuk eğitimevi,
9 kadın kapalı ceza infaz kurumu, 7 kadın açık ve 7 çocuk
kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 366 ceza infaz kurumu
bulunuyor. Toplam kapasitesi 200 binlerle ifade edilen cezaevlerinde, toplam
kapasitenin çok üstünde bugün 300 binden fazla insan bulunmaktadır. Bunlar
arasında 2.500 çocuk, yine anneleriyle beraber cezaevinde olan 800 çocuk
ve binlerce hasta mahpus bulunmaktadır. Çoğu ağır hasta
olan mahpuslar serbest bırakılma şartlarının
oluşmuş olmasına rağmen, Adli Tıp Kurumunun
raporlarına rağmen hâlâ cezaevlerinde tutulmaktadırlar.
Cezaevleri ölüm evleri olmamalıdır.
Cezaevlerine ilişkin etkili ve kesin sonuç yaratacak adımların
bir an önce atılması gerekmektedir. Salgından kaynaklanabilecek
korkunç bir tabloyla karşı karşıya kalmamak için bir an
önce hasta ve yaşlı tutukluklar tahliye edilmeli, hükümlülere yönelik
de cezalarının ertelenmesi dâhil farklı denetimli serbestlik
sağlanabilmelidir.
Tüm hukuk sistemlerinde olduğu gibi bizde de tutuklama
bir tedbirdir. Tutuklama, delillerin korunması, şüpheli veya
sanığın kaçmasını önleme ve benzeri nedenlerle geçici
olarak başvurulan bir koruma tedbiridir. Kişi özgürlüğünü,
güvenliğini kısıtlayan tutuklanma müessesi istisnai bir
tedbirdir ancak ne yazık ki bizdeki uygulamada istisna olmaktan
çıkmış, sürekli başvurulan bir tedbir hâline
gelmiştir. Artık tutuklu ve hükümlü sayısı 300 binler gibi
korkunç rakamlarla ifade edilmektedir.
Değerli milletvekilleri, cezaevlerinde çok dar
bir alanda, kapasitenin çok üstünde mahpus bulunmakta, banyo ve tuvaletler
başta olmak üzere bir çok alan ortak kullanılmaktadır. Bu ortak
kullanım sonucu salgının cezaevlerine ulaşması hâlinde
çok hızlı yayılacağı ve bu kötü koşullardan
dolayı büyük can kayıplarının yaşanacağı
ortadadır. Son zamanlarda cezaevlerinde artan hak ihlallerini birçok defa
Meclis kürsüsünden dile getirdik ancak en ufak bir olumlu sonuç alamadık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım.
SAİT DEDE (Devamla) Tamamlıyorum
Başkanım.
Şimdi, Bakanlığın coronavirüsle
ilgili başlattığı cezaevlerine ilişkin önlemde yine
tecritle yine izolasyonla karşı karşıya kalıyoruz.
Bakın, yine söylüyorum: Cezaevleri, sağlık ve hijyen
açısından son derece yetersiz ve salgın
hastalıklarının hızla yayılacağı
mekânlardır. Bu mekânlarda sağlıklı bir alan yaratmak
imkânsızdır. Buradan çağrıda bulunuyorum: Ceza ve
tevkifevlerindeki tutuklular derhâl tahliye edilmeli, hükümlülerin de cezaların
ertelenmesi veya uygun başka denetimli serbestlik kriterlerine göre
cezaevlerinden tahliyeleri sağlanmalıdır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
. Önerge kabul edilmemiştir.
14üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.17
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.19
BAŞKAN: Başkan Vekili Nimetullah
ERDOĞMUŞ
KÂTİP ÜYELER: Rümeysa KADAK (İstanbul), Mustafa
AÇIKGÖZ (Nevşehir)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 69uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
196 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
141 sıra sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
başlıyoruz.
2.- Tekirdağ Milletvekili Mustafa
Şentopun Türkiye Cumhuriyeti ile Karadağ Arasında Serbest
Ticaret Anlaşmasına İlişkin Olarak İmzalanan Mevcut
Protokol Iin Yerini Alan Protokol I ile Anlaşmaya Eklenen Protokol IIIün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/2275) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 141)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da komisyonların
bulunamayacağı anlaşıldığından, alınan
karar gereğince kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer
işleri sırasıyla görüşmek için, 18 Mart 2020 Çarşamba
günü saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.20