TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
96ncı
Birleşim
9
Haziran 2020 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri
Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak
Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her
tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve
tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun
olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- İstanbul
Milletvekili Hayrettin Nuhoğlunun, İstanbul Umum Kıraathaneci,
Kahveci ve İçkisiz Gazinocular Esnaf Odası üyelerinin coronavirüs
salgını sürecinde yaşadığı sorunlara ilişkin
gündem dışı konuşması
2.- Malatya Milletvekili
Mehmet Celal Fendoğlunun, Malatya ilindeki kayısı üretimi ve
üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
3.- Karabük Milletvekili
Niyazi Güneşin, 6 Haziran Karabükün il oluşunun 25inci yıl
dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Trabzon Milletvekili
Ahmet Kayanın, Rize ili İkizdere ilçesinde bir tırın
devrilmesiyle ortaya çıkan çay kaçakçılığına ve
sorumlularını göreve çağırdığına
ilişkin açıklaması
2.- Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlunun, süt üreticilerinin mağduriyetinin giderilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
3.- Kırşehir
Milletvekili Metin İlhanın, öğretmenlerin 22-30 Haziran
tarihlerini kapsayan mesleki çalışmalarının on-line ortamda
yapılması gerektiğine ilişkin açıklaması
4.- Kocaeli Milletvekili
İlyas Şekerin, Covid-19 salgınıyla mücadelede
sağlık sistemiyle dünyaya örnek olmanın gururunun
yaşandığına ilişkin açıklaması
5.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Millî Eğitim Bakanının öğretmenlerin
sorunlarına eğilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
6.- Kastamonu Milletvekili
Hasan Baltacının, 9 Haziran İnebolunun Şeref ve
Kahramanlık Gününün 99uncu yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
7.- Sivas Milletvekili
Ulaş Karasunun, Sivas, Erzincan, Tokat, Amasya ve Çorum illerinde
havaların ısınmasıyla birlikte artış gösteren
Kırım Kongo kanamalı ateşi vakalarına yönelik
Sağlık Bakanı ile Tarım ve Orman Bakanının
herhangi bir çalışma yapmayı düşünüp
düşünmediğini öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
8.- Kayseri Milletvekili
Çetin Arıkın, Kayseri ili Develi ilçesi Küçükkünye, Sindelhöyük ve
Gazi Mahallelerinde yaşanılan sorunlara ilişkin
açıklaması
9.- Bursa Milletvekili
Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, Bursa ilindeki restorasyon
çalışmalarının bitirilebilmesi için gereğinin
yapılıp yapılmayacağını Kültür ve Turizm
Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
10.- Niğde Milletvekili
Selim Gültekinin, coronavirüsle mücadele sürecinde
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin doğru ve yerinde
bir uygulama olduğunun tescillendiğine, Hükûmet Konağı
Projesinin Niğde iline kazandırılmasında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere
emeği geçenlere teşekkür ettiğine ilişkin açıklaması
11.- Hatay Milletvekili
Serkan Topalın, yurt dışındaki vatandaşların
mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
12.- Gaziantep Milletvekili
İmam Hüseyin Filizin, gençlerin geleceği açısından YKS
tarihinin temmuz sonuna ertelenmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
13.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Demirin, eleştirilere ve engellemelere rağmen
dış politikadaki başarının devam edeceğine
ilişkin açıklaması
14.- Mersin Milletvekili Baki
Şimşekin, coronavirüs sebebiyle durdurulan Adana-Tarsus-Mersin tren
seferlerinin yeniden başlatılmasını Ulaştırma ve
Altyapı Bakanından talep ettiklerine ilişkin
açıklaması
15.- Aksaray Milletvekili
Ayhan Erelin, 9 Haziran Öğretmen Aybüke Yalçının şehit
edilişinin 3üncü yıl dönümü vesilesiyle PKK terörüne kurban verilen
176 öğretmeni saygıyla andıklarına ilişkin açıklaması
16.- Erzurum Milletvekili
İbrahim Aydemirin, ülkenin tanzim eden, yöneten ve yönlendiren konumunda
olduğuna ilişkin açıklaması
17.- Kahramanmaraş
Milletvekili İmran Kılıçın, 8 Haziran Hazreti Muhammedin
vefatının 1.388inci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
18.- Osmaniye Milletvekili
Mücahit Durmuşoğlunun, 9 Haziran 2017 tarihinde şehit edilen
Öğretmen Aybüke Yalçını ve tüm şehitleri rahmetle yâd
ettiğine, Dünya Sağlık Örgütü tarafından coronavirüs
salgınıyla mücadelede tüm dünyaya örnek olunduğunun
vurgulanmasının sağlıkta dönüşüm hamlesinin
doğruluğunu bir kez daha ortaya koyduğuna ilişkin
açıklaması
19.- Mersin Milletvekili
Olcay Kılavuzun, sebze meyve üretiminin önemli bölümünü
karşılayan Mersin ilinde iklim
değişikliği etkilerinin en aza indirilebilmesi için çalışma
yapılmasının gelecek adına hayati bir mesele olduğuna
ilişkin açıklaması
20.- Mersin Milletvekili Ali
Cumhur Taşkının, 8 Haziran Hazreti Muhammedin
vefatının 1.388inci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
21.- İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Van ili Çatak ilçesinde PKKlı
teröristlerce şehit edilen 2 işçiye Allahtan rahmet dilediğine,
9 Haziran Öğretmen Aybüke Yalçının şehadetinin 3üncü
yıl dönümü vesilesiyle tüm öğretmenleri saygıyla
selamladığına, İstanbul Sözleşmesinin gerektiği
gibi anlaşılamadığına ve
uygulanamadığına, kadın cinayetlerinin önlenmesi ve
faillerin cezalandırılması için yapılan
çalışmaların yeterli olmadığına ilişkin
açıklaması
22.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, 9 Haziran 2017 tarihinde terör örgütü PKKnın saldırısı
sonucu şehit edilen Öğretmen Aybüke Yalçının ve 12 Temmuz
2017 tarihinde şehit olan Öğretmen Necmettin Yılmazın
ruhlarının şad olmasını dilediğine, 8 Haziran Yusuf
İmamoğlunun şehadetinin 50nci seneidevriyesi vesileyle 4
Ağustos 1968 Pazar günü ülkü davasının ilk şehidi Ruhi
Kılıçkıranla başlayan, vatan, millet uğruna yitirilen
canların akıllardan çıkmadığına, başta
merhum Başbuğ Alparslan Türkeş olmak üzere tüm şehitleri
rahmetle andığına ilişkin açıklaması
23.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Anayasa Mahkemesi Başkanı
Zühtü Arslanın Anayasa Mahkemesinin yeni üyesi Basri
Bağcının yemin töreninde yaptığı konuşmaya,
normalleşme döneminde Diyarbakır ilindeki coronavirüs vaka
sayısındaki artıştan endişe duyulduğuna ve
tedbirlerden vazgeçilmemesi gerektiğine, TÜİKte 2018
yılında başlanan kadro operasyonuna devam edildiğine,
DEDAŞın Mardin ili Kızıltepe ve Derik ilçelerindeki
elektrik kesintileri nedeniyle yaşanılan mağduriyete
ilişkin açıklaması
24.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, Van ili Çatak ilçesinde PKKlı teröristlerce şehit
edilen Murat Yağdıran ile Emrah Barana, şehit Öğretmen
Aybüke Yalçına, Eren Bülbüle ve tüm şehitlere Allahtan rahmet
dilediğine, 7 Haziran 25, 26 ve 27nci Dönem Denizli Milletvekili Kazım Arslanın ölümünün 1inci
yıl dönümüne, İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun
coronavirüs salgını sürecinde kadına karşı şiddet
vakalarının ve kadın cinayetlerinin azaldığı
yönündeki açıklamasına, Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser
Yıldızın ve Tele1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükelin
gözaltına alınmasına, Parlamentoda 4 Haziran 2020 Perşembe
günü Enis Berberoğlu, Leyla Güven ve Musa Farisoğullarının
milletvekilliklerinin düşürülmesine ilişkin açıklaması
25.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Oturum Başkanı TBMM Başkan
Vekili Nimetullah Erdoğmuşu Genel Kurulu İç Tüzüke göre
yönetmeye davet ettiğine, 9 Haziran Öğretmen Aybüke
Yalçının şehit edilişinin 3üncü yıl dönümü
vesilesiyle tüm şehit öğretmenleri şükranla yâd ettiklerine, Van
ili Çatak ilçesinde PKKlı teröristlerce şehit edilen Murat
Yağdıran ile Emrah Barana Allahtan rahmet dilediğine, elektrik
dağıtım şirketlerinin bir bölgede ya da bir yörede
değil ülkenin tamamında kurallara, kanunlara uyması gerektiğine
ilişkin açıklaması
26.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, İstanbul Milletvekili Mehmet
Muşun yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
27.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Danıştayda Ayasofyayla ilgili
yürütülen davadan çıkacak karardan sonra gerekli adımların
atılacağına ilişkin açıklaması
28.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulunun HDP grup önerisi üzerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
29.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun yerinden sarf
ettiği bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
30.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
31.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun yerinden sarf
ettiği bazı ifadelerine ilişkin tekraren açıklaması
32.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, İstanbul Milletvekili Mehmet
Muşun yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadeleri ile Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun HDP grup önerisi
üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
33.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun HDP grup önerisi
üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
34.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Ayasofyanın ibadete açılmasına
değil İYİ PARTİ grup önerisine ret oyu verdiklerine, Manisa
Milletvekili Özgür Özelin ve İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun yaptığı açıklalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
35.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
36.- Manisa Milletvekili Özgür
Özelin, Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
37.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
38.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Aydın Milletvekili Bülent Tezcanın CHP grup
önerisi üzerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
39.- Manisa Milletvekil Özgür
Özelin, Manisa Milletvekili Erkan Akçayın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
40.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Afyonkarahisar Milletvekili Ali
Özkayanın CHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelere
ilişkin açıklaması
41.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun, Genel Kurulda Sayıştay üyelerinin
seçimine yönelik oy kullanma işleminde bir hakkın suistimalinin söz
konusu olduğuna, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Nimetullah Erdoğmuşu göreve davet ettiğine ilişkin
açıklaması
42.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Adalet
ve Kalkınma Partisinin sivil darbesine karşı eylemlerinin ve
tutumlarının farklı yöntemlerle devam edeceğine
ilişkin açıklaması
43.- İzmir Milletvekili
Kani Bekonun, ülkenin yine gazetecilere ve sendikacılara yönelik
tutuklamalar ve yargılanmalarla gündeme geldiğine ilişkin
açıklaması
44.- Adana Milletvekili Orhan
Sümerin, öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetlerin
giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
45.- Yozgat Milletvekili Ali
Kevenin, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğluna Yozgat
iline 20 bin kişilik modern stat yapma sözünü hatırlatmak
istediğine ilişkin açıklaması
46.- Bitlis Milletvekili
Mahmut Celadet Gaydalının, Bitlis ilinde eş zamanlı
gerçekleştirilen operasyonda 7 HDPli yöneticinin gözaltına
alındığına ilişkin açıklaması
47.- İzmir Milletvekili
Serpil Kemalbay Pekgözegünün, Van ili Çatak ilçesinde işçilere
yapılan saldırıyı kınadığına ve
yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet dilediğine,
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Tesisler İşletmesinde
çalışan işçilerin mağduriyetinin giderilmesi
gerektiğine, Ege Üniversitesi Hastane kampüsündeki tadilat
sırasında yaşamını yitiren inşaat işçisi
Suat Güngörü rahmetle andığına ilişkin
açıklaması
48.- İstanbul
Milletvekili Ali Kenanoğlunun, vefat eden Aziz Baba Cemevi
Başkanı Enver Can Dedenin devrinin daim, ruhunun revan
olmasını dilediğine ilişkin açıklaması
49.- Adana Milletvekili Ayhan
Barutun, PICTES öğretmenlerinin mağduriyetlerinin giderilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
50.- İzmir Milletvekili
Atila Sertelin, gazetecilere yönelik baskıların
arttığına, gözaltına alınan Müyesser Yıldız
ile İsmail Dükelin bir an önce serbest bırakılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
51.- Eskişehir
Milletvekili Arslan Kabukcuoğlunun, YÖKün tersine beyin göçü yönünden
olumlu olan yurt dışında ilk bindeki üniversitelerde okuyan Türk
öğrencilere yatay geçiş hakkı tanımasının en az
iki yıldır yurt dışında okuma şartıyla
güncellemesi gerektiğine ilişkin açıklaması
52.- Diyarbakır
Milletvekili Oya Eronatın, 9 Haziran 2017 tarihinde şehit edilen
Öğretmen Aybüke Yalçının ve Van ili Çatak ilçesinde PKKlı
teröristlerce şehit edilen 2 işçinin acısını yüreklerinde
taşıdıklarına ilişkin açıklaması
53.- Bursa Milletvekili
Vildan Yılmaz Gürelin, 9 Haziran Öğretmen Aybüke Yalçının
şehadetinin 3üncü yıl dönümünde Van ili Çatak ilçesinde PKKlı
teröristlerce yol inşaatında çalışan 2 vatandaşın
şehit edildiğine ve terörü lanetlediğine ilişkin
açıklaması
54.- Kastamonu Milletvekili
Metin Çelikin, 9 Haziran İnebolu Şeref ve Kahramanlık Gününe
ilişkin açıklaması
55.- Uşak Milletvekili
İsmail Güneşin, 9 Haziran Öğretmen Aybüke Yalçının
şehadetinin 3üncü yıl dönümünde Van ili Çatak ilçesinde PKKlı
teröristlerce yol inşaatında çalışan 2 vatandaşın
şehit edildiğine ve terörü lanetlediğine ilişkin
açıklaması
56.- Sivas Milletvekili
Semiha Ekincinin, 9 Haziran Öğretmen Aybüke Yalçının
şehadetinin 3üncü yıl dönümü vesilesiyle tüm şehitleri rahmetle
andığına, açılışı yapılan millet
bahçesinin Sivas iline hayırlı olmasını dilediğine,
Demir Grup Sivasspora Süper Ligde başarılar dilediğine
ilişkin açıklaması
57.- Muğla Milletvekili
Süleyman Girginin, şoför esnaflar arasındaki gelir adaletsizliğinin
önüne geçilebilmesi için toplu taşıma araçlarından ücretsiz
faydalanan 65 yaş üstü vatandaşların elektronik ücret toplama
sistemlerindeki toplam biniş sayılarına göre düzenleme
yapılması yönünde bir çalışmanın olup
olmadığını Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
58.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, neredeyse her kanun teklifinin Genel Kurulda temel kanun olarak
görüşülmeye başlandığına, Komisyonun önergelere
katılmasıyla muhalefetin önergeler üzerindeki konuşma
haklarının ellerinden alındığına, Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Nimetullah Erdoğmuşun bu
duruma sessiz kalmaması gerektiğine ilişkin açıklaması
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- İYİ PARTİ
Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlu tarafından, İstanbulun fethinin sembollerinden
biri olan Ayasofyanın Müslümanlar için toplu ibadete açılması
hususunda gerekli çalışmaların yapılması amacıyla
9/6/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 9 Haziran 2020 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
2.- HDP Grubunun Grup
Başkan Vekilleri Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş
ve İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından,
milletvekillerinin demokratik siyasetten dışlanması ve demokrasi
dışı müdahalelere maruz kalmasının
araştırılması amacıyla, 9 Haziran 2020 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 9
Haziran 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
3.- CHP Grubunun, Grup
Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel tarafından,
milletvekilliği düşürülme süreçleriyle ilgili ve üyelerin
saygınlığını koruyacak adımların
atılabilmesi amacıyla 9/6/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme
önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 9 Haziran 2020 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
4.- AK PARTİ Grubunun,
Genel Kurul gündemi ile çalışma gün ve saatlerinin yeniden
düzenlenmesine; bastırılarak dağıtılan 215 ve 216
sıra sayılı Kanun Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden
Gündemin "Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmının 2nci ve 3üncü
sıralarına alınmasına ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; 215 ve 216 sıra
sayılı Kanun Tekliflerinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre
temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin önerisi
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, İstanbul Milletvekili
Mehmet Muşun yaptığı açıklaması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
2.- Bartın Milletvekili
Yılmaz Tunçun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin ve İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun yaptığı
açıklamaları sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
3.- Rize Milletvekili Hayati
Yazıcının, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklaması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
4.- Aydın Milletvekili
Bülent Tezcanın, Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkayanın CHP grup
önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
5.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Muşun, Aydın Milletvekili Bülent Tezcanın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında AK
PARTİ Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğana ve Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
6.- Aydın Milletvekili
Bülent Tezcanın, İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
VIII.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- İstanbul
Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlunun, (2/2043) esas numaralı
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik
Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/79)
IX.- SEÇİMLER
A) Sayıştay
Üyeliklerine Seçim
1.- Sayıştayda
açık bulunan üyeliklere seçim (S.Sayısı: 198)
X.- OTURUM BAŞKANLARININ
KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Nimetullah Erdoğmuşun, Meclisin
saygınlığına, işlerliğine gösterilen hassasiyete
Divan adına şükranlarını sunduğuna ve sosyal mesafeye riayet
ederek oy kullanma işleminin tamamlanması gerektiğine ilişkin
açıklaması
XI.- KANUN
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Kilis Milletvekili
Mustafa Hilmi Dülger ile 55 Milletvekilinin Çarşı ve Mahalle
Bekçileri Kanunu Teklifi (2/2555) ve İçişleri Komisyonu Raporu (S.
Sayısı: 174)
XII.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Bursa Milletvekili Ahmet
Kamil Erozan'ın, Bursa'nın Yenişehir ilçesinde yer alan
Kirazlıyayla'daki maden ocağının kapasite
artırımı ruhsatına ilişkin sorusu ve Tarım ve
Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/29070)
2.- Aydın Milletvekili
Süleyman Bülbül'ün, özel ağaçlandırma ve özel imar ihya
çalışmalarına ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman
Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/29071)
3.- Mersin Milletvekili
Cengiz Gökçel'in, Bakanlık personeline yönelik değerlendirme anketine
ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin
cevabı (7/29072)
4.- İstanbul
Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın, KKTC Su Temin
Projesi'nin onarım ihalesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman
Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/29073)
5.- Tekirdağ
Milletvekili İlhami Özcan Aygun'un, Tekirdağ ilinde son on yılda
çıkan orman yangınlarına ilişkin sorusu ve Tarım ve
Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/29074)
6.- Muğla Milletvekili
Mürsel Alban'ın, Milli Dayanışma Kampanyasına ilişkin
sorusu sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/29076)
7.- İstanbul
Milletvekili Gürsel Tekin'in, Türk Hava Kurumuna ait bazı uçak ve
taşınmazların satışa çıkarılmasına
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/29077)
8.- Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, koronavirüs salgını sürecinde ekonomik olarak olumsuz
etkilenen yerel basın ve yayın kuruluşlarına destek
verilmesi önerisine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Fuat Oktayın cevabı (7/29079)
9.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, kamu kurumlarına 2020 Haziran ayında engelli
personel alımı yapılıp yapılmayacağına,
Emeklilikte yaşa
takılanlar olarak bilinen vatandaşların sorunlarının
çözümüne,
Polis, öğretmen ve
hemşireler için 3600 ek gösterge uygulamasının
başlatılacağı tarihe,
İŞKUR
tarafından Toplum Yararı Projesi kapsamında işe alınan
işçilerin daimi kadroya alınması önerisine,
İlişkin,
soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/29080), (7/29081), (7/29085), (7/29088)
10.- İstanbul
Milletvekili Turan Aydoğan'ın, Diyarbakır Barosunun
yayınladığı bir rapordaki verilere ve 2002
yılından bu yana cinsel istismara uğrayan çocuklara ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29082)
11.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, PIKTES kapsamında çalışan
öğretmenlerin kadroya alınmasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29083)
12.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, Erzincan ilinde borçları nedeniyle suları kesik
olan çiftçilerin sularının açılması ve
borçlarının hasat dönemine ötelenmesi önerisine ilişkin sorusu
ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29084)
13.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, Covid-19 teşhisi alan mevsimlik işçi, mülteci,
sığınmacı ve cezaevlerinde bulunan kişi
sayılarına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29086)
14.- Mersin Milletvekili
Alpay Antmen'in, Biz Bize Yeteriz Türkiyem kampanyasında toplanan
yardım miktarına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Fuat Oktayın cevabı (7/29087)
15.- Şırnak
Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın, Şırnak'ın Silopi ilçesinde
bulunan kömür ocaklarının civardaki çayları kirlettiği
iddiasına ve ocakların denetimine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29089)
16.- Ankara Milletvekili
Filiz Kerestecioğlu Demir'in, koronavirüs salgını sürecinde
mevsimlik tarım işçilerinin olumsuz etkilenmemeleri için alınan
önlemlere ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin
cevabı (7/29160)
17.- İstanbul
Milletvekili Ali Kenanoğlu'nun, dünyanın çeşitli ülkelerinde
görülen zeytin cüzzamı hastalığının ülkemizde
yayılmaması için alınan önlemlere ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/29161)
18.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, yasaklı pestisit ürünleri için yapılan
denetimlere ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir
Pakdemirlinin cevabı (7/29162)
19.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, çeltik üreticisine verilecek desteğe ilişkin
sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı
(7/29165)
20.- Mersin Milletvekili
Cengiz Gökçel'in, limon ihracatına ve üretimine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/29175)
21.- Konya Milletvekili
Abdulkadir Karaduman'ın, Bakanlığın yabancı bir
vakıfla yapmış olduğu işbirliğine ilişkin
sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı
(7/29178)
22.- Şanlıurfa
Milletvekili Ayşe Sürücü'nün, Şanlıurfa'da sağanak
yağış ve şiddetli doludan zarar gören tarım alanlarına
ve çiftçilerin desteklenmesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman
Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/29179)
23.- Kocaeli Milletvekili
Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, OHAL Komisyonunca göreve iadesi yapılan
Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin atamalarına ilişkin sorusu
ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29187)
24.- İzmir Milletvekili
Ednan Arslan'ın, koronavirüs salgını nedeniyle kapanan iş
yerlerine ve salgının ekonomik etkilerine karşı alınan
önlemlere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Fuat Oktayın cevabı (7/29190)
25.- İzmir Milletvekili
Ednan Arslan'ın, koronavirüs salgını nedeniyle kapanan iş
yerlerine dair verilere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29192)
26.- Adana Milletvekili
Müzeyyen Şevkin'in, Türkiye'de işsizlik maaşı alan
kişi sayısına ve Covid-19 salgını süresince işsiz
kalan kişilere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29193)
27.- Ankara Milletvekili
Filiz Kerestecioğlu Demir'in, mevsimlik tarım işçilerinin
sorunlarına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29194)
28.- Şırnak
Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın, Şırnak ilinin Cizre ilçesinde
kaldırılan Kürtçe tabelalara ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı
(7/29306)
29.- Diyarbakır
Milletvekili Remziye Tosun'un, Van, Diyarbakır ve Hakkari illerinde
bazı mezarların tahrip edildiği iddiasına ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29307)
30.- Kahramanmaraş
Milletvekili Ali Öztunç'un, Türkiye'nin pandemi süresince yabancı ülkelere
yaptığı yardımlara ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29308)
31.- Eskişehir
Milletvekili Utku Çakırözer'in, 65 yaş üstü vatandaşlara
yapılan ücretsiz maske ve kolonya dağıtımı sürecine
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/29309)
32.- Antalya Milletvekili
Aydın Özer'in, Antalya Opera ve Balesi'nin
Cumhurbaşkanlığınca görevlendirilerek 14 Mayıs 2020
tarihinde Pamukkale Hierapolis antik kentinde konser vereceği
iddialarına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29310)
33.- Diyarbakır
Milletvekili Musa Farisoğulları'nın, Diyarbakır'da bulunan
bir parkın bir vakfa kiralandığı ve parkın bazı
yerlerine ırkçı ve cinsiyetçi yazılar
yazıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29311)
34.- Van Milletvekili Murat
Sarısaç'ın, Van'ın Erciş ilçesinde Zilan Deresi üzerine
yapılması planlanan hidroelektrik santraline ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29312)
35.- Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, PIKTES kapsamında çalışan öğretmenlerin
yaşadıkları sorunlara ve bunların giderilmesine
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/29313)
36.- Ankara Milletvekili
Murat Emir'in, yarı zamanlı personel çalıştıran
işletmelerin kısa çalışma ödeneğinden
yararlanmasına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29314)
37.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, koronavirüs salgını
sürecinde çalışma koşulları kötüleşen kargo
şirketi çalışanlarına yönelik alınan önlemlere ve
maske dağıtımının PTT kargo
aracılığı ile yapılmasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29315)
38.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Kültür Varlıklarını Koruma
Yüksek Kuruluna bağlı birimlerde çalışan personelden
koronavirüs testi pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve
yaşamını yitirenlerin sayısına,
Temiz Enerji Vakfına
bağlı birimlerde çalışan personelden koronavirüs testi
pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve yaşamını
yitirenlerin sayısına,
Radyo ve Televizyon Üst
Kuruluna bağlı birimlerde çalışan personelden koronavirüs
testi pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve
yaşamını yitirenlerin sayısına,
İlişkin,
soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/29316), (7/29319), (7/29327)
39.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurumuna bağlı birimlerde çalışan
personelden koronavirüs testi pozitif çıkanların, iyileşenlerin
ve yaşamını yitirenlerin sayısına,
Sermaye Piyasası
Kuruluna bağlı birimlerde çalışan personelden koronavirüs
testi pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve
yaşamını yitirenlerin sayısına,
Merkez Bankasına
bağlı birimlerde çalışan personelden koronavirüs testi
pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve yaşamını
yitirenlerin sayısına,
Kamu İhale Kurumuna
bağlı birimlerde çalışan personelden koronavirüs testi
pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve yaşamını
yitirenlerin sayısına,
İlişkin,
soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/29317), (7/29321), (7/29325), (7/29329)
40.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Karayolları Güvenliği
Yüksek Kuruluna bağlı birimlerde çalışan personelden
koronavirüs testi pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve
yaşamını yitirenlerin sayısına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29318)
41.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Talim ve Terbiye Kuruluna
bağlı birimlerde çalışan personelden koronavirüs testi
pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve yaşamını
yitirenlerin sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29320)
42.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Kişisel Verileri Koruma Kurumuna
bağlı birimlerde çalışan personelden koronavirüs testi
pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve yaşamını
yitirenlerin sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29322)
43.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumuna bağlı birimlerde çalışan
personelden koronavirüs testi pozitif çıkanların, iyileşenlerin
ve yaşamını yitirenlerin sayısına ilişkin sorusu
ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29323)
44.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Rekabet Kurumuna
bağlı birimlerde çalışan personelden koronavirüs testi
pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve yaşamını
yitirenlerin sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29324)
45.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Nükleer Düzenleme Kurumuna
bağlı birimlerde çalışan personelden koronavirüs testi
pozitif çıkanların, iyileşenlerin ve yaşamını
yitirenlerin sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/29326)
46.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, koronavirüs salgınına
karşı alınan önlemlere ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29328)
47.- Şırnak
Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın, Adana ilinin Seyhan ilçesinde bir
çocuğun yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olaya ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29330)
48.- Şırnak
Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın, Suriye'de bulunan Alok pompa istasyonu
yönetiminin yaptığı su kesintilerine ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29331)
49.- Van Milletvekili Muazzez
Orhan Işık'ın, engelli bireylerin yaşamını
kolaylaştırmak için alınacak önlemlere ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29332)
50.- Kahramanmaraş
Milletvekili Sefer Aycan'ın, gıda satışı yapan
firmalar ile burada çalışanların koronavirüs salgınına
karşı aldıkları önlemlere ilişkin sorusu ve Tarım
ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/29399)
51.- Kocaeli Milletvekili
Tahsin Tarhan'ın, Kocaeli ilinin Gebze ilçesinde kurulan bir koronavirüs
test merkezinde yapılan testler için para toplandığı
iddiasına ilişkin sorusu ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcanın
cevabı (7/29401)
52.- Şanlıurfa
Milletvekili Aziz Aydınlık'ın, Harran Üniversitesi
Hastanesindeki uzman personel eksikliğine ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/29406)
53.- Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, Adana ilinin Aladağ ilçesinde 2006 yılından beri
yapılan TARSİM poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
Adana ilinin Ceyhan ilçesinde
2006 yılından beri yapılan TARSİM poliçelerinin
sayısına ve uygulamasına,
Adana ilinin Çukurova
ilçesinde 2006 yılından beri yapılan TARSİM poliçelerinin
sayısına ve uygulamasına,
Adana ilinin Feke ilçesinde
2006 yılından beri yapılan TARSİM poliçelerinin
sayısına ve uygulamasına,
Adana ilinin
İmamoğlu ilçesinde 2006 yılından beri yapılan
TARSİM poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
Adana ilinin Karaisalı
ilçesinde 2006 yılından beri yapılan TARSİM poliçelerinin
sayısına ve uygulamasına,
Adana ilinin Karataş
ilçesinde 2006 yılından beri yapılan TARSİM poliçelerinin
sayısına ve uygulamasına,
Adana ilinin Kozan ilçesinde
2006 yılından beri yapılan TARSİM poliçelerinin
sayısına ve uygulamasına,
İlişkin,
soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/29408), (7/29409), (7/29410), (7/29411),
(7/29412), (7/29413), (7/29414), (7/29415)
54.- Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, Adana ilinin Pozantı ilçesinde 2006 yılından beri
yapılan TARSİM poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, Adana ilinin Saimbeyli ilçesinde 2006 yılından beri
yapılan TARSİM poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, Adana ilinin Yüreğir ilçesinde 2006 yılından beri
yapılan TARSİM poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, Adana ilinin Yumurtalık ilçesinde 2006 yılından beri
yapılan TARSİM poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesinde 2006 yılından beri
yapılan TARSİM poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, Adana ilinin Seyhan ilçesinde 2006 yılından beri
yapılan TARSİM poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, Adana ilinin Sarıçam ilçesinde 2006 yılından beri
yapılan TARSİM poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
Adana Milletvekili Ayhan
Barut'un, ülke genelinde 2006 yılından beri yapılan TARSİM
poliçelerinin sayısına ve uygulamasına,
İlişkin,
soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/29416), (7/29417), (7/29418), (7/29419),
(7/29420), (7/29421), (7/29422), (7/29423)
55.- Burdur Milletvekili
Mehmet Göker'in, ülke genelinde bulunan müzisyen sayısına ve pandemi
sürecinde sosyal yardım talebinde bulunan müzisyenlere ilişkin sorusu
ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcanın cevabı (7/29493)
9 Haziran 2020 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan
Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP ÜYELER: Mustafa
AÇIKGÖZ (Nevşehir), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
96ncı Birleşimini açıyorum.(x)
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline gündem
dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, İstanbul
Umum Kıraathaneci, Kahveci ve İçkisiz Gazinocular Esnaf Odası
üyelerinin coronavirüs salgını dolayısıyla
yaşadıkları sıkıntılar hakkında söz isteyen
İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğluna aittir.
Buyurun Sayın Nuhoğlu. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- İstanbul Milletvekili Hayrettin
Nuhoğlunun, İstanbul Umum Kıraathaneci, Kahveci ve İçkisiz
Gazinocular Esnaf Odası üyelerinin coronavirüs salgını sürecinde
yaşadığı sorunlara ilişkin gündem dışı
konuşması
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul Umum
Kıraathaneci, Kahveci ve İçkisiz Gazinocular Esnaf Odası
üyelerinin coronavirüs sürecinde yaşadıkları sorunlar
hakkında gündem dışı söz aldım. Selamlarımı
sunuyorum.
Salgın nedeniyle ülkemizde alınan
tedbirler doğrultusunda birçok iş yeri gibi, kıraathane,
kahvehane ve içkisiz gazino esnafının da faaliyetlerinin geçici
olarak durdurulmasına ilişkin genelge, 16 Martta yayımlanıp
yürürlüğe girmiştir. Faaliyetlerine ara veren esnaf ve
işletmelere yönelik ekonomik tedbirler kapsamında borçlandırma
destek paketleri Hükûmet tarafından açıklanmıştı.
Açıklanan paketler, beklentileri karşılamadığı gibi
her kesimi kapsayacak nitelikten ve adil bir şekilde yararlanma ilkesinden
de uzak kalmıştır.
Normalleşme sürecine girerken birçok sektörün
faaliyetlerine başlamasına imkân tanınmış, bir
kısmına da kısıtlamalar getirilerek devam etme hakkı verilmiştir.
Kıraathaneler ve kahvehaneler de bu kısıtlı hizmet sunumu
şartı getirilen işletmeler arasındadır. Türkiye
genelinde hizmet veren bu işletmeler, tıpkı diğerlerinde
olduğu gibi yetmiş altı günlük süre zarfında ekonomik
olarak ciddi sıkıntılarla karşı karşıya
kalmıştır. Faaliyetlerinin durdurulması nedeniyle,
başka herhangi bir geliri olmayan bu küçük işletmeciler,
doğrudan çok büyük zarara uğramış ve kepenk kapatma noktasına
gelmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu sektörde ister
işveren isterse maaşlı çalışanlar olsun hepsi de mesai
mefhumu olmayan, tatili olmayan ve günlük nafakalarını çıkarmaya
çalışan emekçilerdir. Çalışmadıkları gün eve
ekmek götüremezler.
Bu salgın döneminde çevremizde nelerin
yaşandığına hepimiz şahit olduk. Küçük esnaf mensuplarının
büyük çoğunluğu kirada oturmaktadır, dükkânları da
kiradır. Elektrik, su, doğal gaz ve bunun gibi diğer zorunlu
giderler insanca yaşamayı çok
zorlaştırmıştır. Zaten borçlu yaşamaya mecbur
bırakılmış, borçlu yaşamak hayat tarzı olmuş
bir dönemde daha da borçlanarak işlerini kaybetmek istemeyenlerden
bahsediyoruz. Acil tedbirler alınmazsa bunun sonucunda toplumsal
huzursuzluk daha da artar. Duyarsız kalamayız, gelin, bu sese, bu
isteklere kulak verelim.
İstanbul Umum Kıraathaneci Kahveci ve
İçkisiz Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Serdar
Erşahin, sektör temsilcisi olarak, çalışanları ve
aileleriyle birlikte 500 bin civarında vatandaşımızı
doğrudan etkileyen 2 temel konuda yetkililerden talepte
bulunmaktadır. Birincisi, ekonomik destek paketlerine yönelik talepler;
ikincisi ise hizmet kısıtlamasına yönelik taleplerdir.
Ekonomik destek paketine ilişkin taleplerini
şu şekilde sıralamak mümkündür:
1) En az altı ay geri ödemesiz, faizsiz kredi
verilmesi,
2) Bankalara olan her türlü kredi borçları ile
kredi kartı borçlarının faiz uygulanmadan ertelenmesi,
3) Sigorta primleri, kira stopajı, KDV,
muhtasar, eğlence vergisi, tabela vergisi, çevre temizlik vergilerinin
ertelenmesi,
4) Elektrik, su, doğal gaz
faturalarının eylül ayı sonuna kadar ertelenmesi,
5) Vakıf ve belediyeye ait olan mülklerdeki
kiracıların kiralarının yıl sonuna kadar ertelenmesi,
6) Sektör işletmecilerinin KOSGEB kredi
kapsamına alınması.
Hizmet kısıtlanmasına yönelik en
önemli sorunlar ise normalleşme süreciyle açılan kahvehanelerde hâlihazırda
müşterilere oyun oynatılamaması ve iş yeri kapanma saatinin
22.00 olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu 2 soruna önerdikleri
çözümler de mevcuttur. Sosyal mesafe kurallarına uygun olarak
dizilmiş masalarda, müşterilere tek kullanımlık eldiven ve
maske kullanma zorunluluğu getirilerek oyun araçlarının
kullandırılmasına müsaade edilmesi ile futbol
maçlarının yayınlanma saatleri dikkate alınarak
kahvehanelerin kapanış saatlerinin 22.00den 24.00e
uzatılmasıdır.
Düzenlemede yapılacak bu küçük
değişikliklerle, kahvehaneler hem gün içinde müşterilerine
hizmet sunacak hem de akşamları maç izletme hizmeti verebilecektir.
Böylece esnaf, para kazanma imkânı bularak kirasını,
çektiği kredisini, taksitlerini ödeyebilir hâle gelip evine ekmek
götürebilecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) Alınan
tedbirleri en iyi uygulayan kesimlerden birisi esnaflardır.
Ekonomik zorluklar içinde tamamen kepenk kapatma
tehlikesiyle karşı karşıya kalan bu küçük işletmecilerin
makul isteklerinin karşılıksız
bırakılmamasını bekliyor, Genel Kurula saygılar
sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı ikinci söz,
Malatyadaki kayısı üretimi ve üreticilerinin sorunları
hakkında söz isteyen Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğluna
aittir.
Buyurun Sayın Fendoğlu. (MHP
sıralarından alkışlar)
2.- Malatya Milletvekili Mehmet Celal
Fendoğlunun, Malatya ilindeki kayısı üretimi ve üreticilerinin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına gündem dışı söz almış bulunmaktayım.
Genel Kurulu ve televizyonları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı
saygıyla selamlıyorum.
5 Haziran Cuma günü Malatya Pütürge merkezli 5
şiddetinde gerçekleşen ve çok şükür can kaybının
yaşanmadığı depremde zarar gören
vatandaşlarımıza, hemşehrilerimize geçmiş olsun
dileklerimi iletiyorum.
9 Haziran 2017de karne dağıttıktan
sonra evine giderken kalleş PKKlı teröristler tarafından
şehit edilen şehit Öğretmen Aybüke Yalçını ve tüm
şehit öğretmenlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum; ruhları
şad olsun.
Dünya kuru kayısı üretiminin yüzde 85inin
yapıldığı Malatyada önümüzdeki haftalarda kayısı
hasat döneminin başlamasına az bir süre kalmıştır.
Türkiyedeki 17 milyon kayısı ağacının 8 milyonuna
sahip olan dünya kayısı başkenti Malatyada yaklaşık
50 bin civarında ailemiz bu üründen geçimini sağlıyor. Antep
baklavası, Aydın inciri ve sonra da Türkiyede Avrupa Birliği
coğrafi işaret tesciline sahip Malatya kayısısı,
geçtiğimiz yıl 110 ülkeye yaklaşık 100 bin ton ihraç edildi
ve buradan ülke olarak 253 milyon dolar gelirimiz var fakat Malatyada
kayısı üreticisinin bu sene çektiğini hiçbir üretici
çekmemiştir. Bakın, bu hafta muhtemelen Malatyanın tahminî
toplam kayısı ürünü yani yeni rekolte açıklanacak; peki, tahminî
rekolteyi kimler belirleyecek? Bu komisyonda olanlar: Malatya Valiliği,
Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Malatya İl
Tarım Orman Müdürlüğü, Malatya Kayısı Araştırma
Enstitüsü, Turgut Özal Üniversitesi, Ziraat Odası, Malatya Ticaret ve
Sanayi Odası, Malatya Ticaret Borsası
Dikkat edin, Ege
İhracatçılar Birliği, geçen sene vardı, bu sene de olacak
mı, merakla bekliyorum.
2019un tahminî rekoltesini bu yukarıda
saydığım kurumların temsilcileri açıkladı.
Kayısıyla ilgili en temel sorun, bu rekolte olayını
doğru yapmamamızdır. Bu yıl Tarım
Bakanlığımız tarafından kurulan komisyon tarafından
yapılan çalışmalarla, rekolte rakamları Tarım
Bakanlığımız tarafından açıklanacaktır.
Peki, geçtiğimiz yıl rekolte kurulunun içinde Ege
İhracatçılar Birliğinin ne işi vardı? Üreticiyi
direkt ilgilendiren ve neredeyse bir yılın kayısı
fiyatının belirlendiği, referans niteliğindeki tahminî
toplam kayısı hasadının belli edildiği bir kurulda ticari
kuruluşların olması üreticiye ihanettir.
Her sene kuru ve yaş rekolte
açıklanırken ilçe bazında bir açıklama yapılmaz.
Gelin, bu sene en azından sahada bir çalışma yapalım;
yaptığımızın bir göstergesi olacak şekilde de
ilçe ilçe rakamları açıklayalım; ilçe ilçe sahada rekolte
incelemesi yaptığımızı, basına fotoğraflarla
bülten geçelim; masa başında açıklandığı hissi
veren rekolte açıklamalarından vaz geçelim çünkü her sene
yapılan rekolte açıklamalarının doğru olmadığı,
yetkililerin farklı açıklamalarıyla ifade edilmiştir.
Bu sene Monilya hastalığı, deprem,
don ve coronavirüsten dolayı kayısı ağaçlarına yeterli
düzeyde bakım yapılamadı. Geçen sene bunların hiçbiri
olmamasına rağmen 86 bin ton kuru kayısı rekoltesi açıklanmıştı.
Bu sene çoğu ilçemizde kayısı yok. Yine bu sene 80 bin ton
civarında bir rakamın açıklanacağını duyuyoruz ki
bu, yanlıştır; yapmayın. Artık biraz da üreticiyi
düşünmeliyiz.
Malatya Valimiz Sayın Aydın
Baruştan ricamız: 13 ilçenin tarım ilçe müdürlükleri sahada
eş zamanlı inceleme yapsın. Ziraat odalarının ilçe
temsilcileri farklı inceleme yapsın. İlçe
kaymakamlıkları ilçede tüm muhtarlardan kendi köylerinde
kayısı durumuna göre ilgili görüşler alsın,
toplantılar yapılsın ve en sonunda bu farklı farklı yapılan
saha incelemeleri masaya yatırılsın.
Buradan ziraat odalarımızı birlik
olmaya davet ediyorum: Lütfen, ilçe ilçe
çalışmalarınızı yapın ve o masada nasıl
rakamlar açıklandığını kamuoyuyla paylaşın.
İnşallah, birilerinin söz sahibi olduğu
kayısımızı bilinçli ve duyarlı yöneticilerimiz, bu
kabullenilmiş söz sahiplerini değiştirecektir.
Bu arada Malatya Büyükşehir Belediyemiz
tarafından inşaatına devam edilen kuru kayısı
lisanslı deponun bu yıl içinde bitirilmesiyle ürünlerimiz daha
sağlıklı ve kaliteli depolanacak ve pazara daha kaliteli olarak
sunulacaktır. Bu kapsamda Malatya Ticaret Borsamıza ve
Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza teşekkür
ediyorum gerekli ilgiyi ve alakayı gösterdikleri için.
Yine, bize ulaşan sorunlardan özetle
başlıkları aktaracağım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım.
MEHMET CELAL FENDOĞLU (Devamla) Olur
Başkanım.
Çiftçi borçlarımızın ürünlerinin
hasat sonuna kadar, en az üç ay ertelenmesi talepleri vardır.
Yine, Hükûmetimizin açmış olduğu
kredilerden faydalanmak isteyen küçük-orta ölçekli
esnaflarımızın sicil affıyla ilgili sorunları var,
kredi alamadıklarını söylüyorlar. Buradan Hükûmetimizden de
sicil affıyla ilgili yeni bir çalışma yapılmasını
talep ediyoruz.
Yeni Ulaştırma Bakanımızdan da
Malatyada zaten sorun olan kuzey çevre yolunun bir an önce bitirilmesi çünkü
bu kuzey çevre yolu, Malatya için bir namus meselesi oldu. Burada AK
PARTİli Malatya Milletvekili arkadaşlarımız var, onlar da
yakinen takip ediyorlar. Bu sene olmazsa önümüzdeki sene, ümit ediyorum ki
bitirirler.
Teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum
hepinize, sağ olun. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı üçüncü söz,
Karabükün il oluşunun 25inci yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen
Karabük milletvekili Niyazi Güneşe aittir.
Buyurun Sayın Güneş. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar.)
3.- Karabük Milletvekili Niyazi Güneşin, 6
Haziran Karabükün il oluşunun 25inci yıl dönümüne ilişkin
gündem dışı konuşması
NİYAZİ GÜNEŞ (Karabük)
Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Karabükün il oluşunun 25inci yıl dönümü
vesilesiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Genel
Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Söze başlamadan önce, pandemi
dolayısıyla tedavi gören hastalarımıza Rabbimden
şifa, vefat eden vatandaşlarımıza da rahmet diliyorum.
Sayın milletvekilleri, 6 Haziran 1995te 250
bin nüfusa ulaşan Karabük, Zonguldaktan Safranbolu, Yenice ve Eflani;
Çankırıdan da Eskipazar, Ovacık ilçelerini bünyesine alarak
ülkemizin 78inci ili olmuştur.
Karabük, ülkemizde şehirleşme ve
sanayileşmenin birlikte seyrettiği yegâne kentlerden biridir. Karabük
halkı, ilk Türk demir ve çeliğini üretmenin haklı gururunu
yaşamıştır. Karabük Demir Çelik Fabrikaları, genç
cumhuriyetin sanayileşme atılımlarına ilk günden itibaren
okul ve rehber olmuştur. Ancak ilk göz ağrımız demir çelik
fabrikaları, 90lı yıllara gelindiğinde alınan 5 Nisan
kararlarıyla kapanmanın eşiğine gelmiştir. Aynı
tarihli kararla demir çelik fabrikaları özelleştirilirken, Karabükün
de il olması kararı alınmıştır. 1 lira sembolik
bedelle Karabük halkına satılan demir çelik fabrikalarının
içinde bulunduğu durum, şehrimizin il olmasına rağmen,
sevincimizin buruk yaşanmasına sebep olmuştu. 2000li
yıllara kadar Karabük halkının özverisi ve
fedakârlığıyla güçlükle ayakta kalmaya çalışan
fabrikamız, 2002 yılında AK PARTİnin iktidara gelmesi ve
uygulanan destek programı çerçevesinde kendini tekrar yenileyerek ülkemize
ilkleri yeniden yaşatmaya başlamıştır.
KARDEMİR, katma değeri yüksek ürünlerden
tren rayı, tren tekeri, dünyada sayılı tesiste üretilebilen kalın
kangal ve otomobil lastiklerinde kullanılan tekerlek çeliğini ilk kez
Karabükte yerli ve millî imkânlarla üretmektedir. KARDEMİR, ülkemizde
tek, dünyada sayılı ray üreticisi durumundadır. 2007den bugüne
kadar 1,5 milyon ton tren rayı üretilmiştir. Bu raylarla 12 bin
kilometre uzunluğunda demir yolu döşenmiştir. Faaliyete
başladığı dönemde yıllık 150 bin ton çelik
üretirken, bugün KARDEMİR, yıllık 2,5 milyon ton çelik
üretimiyle önemli bir sanayi hedefini gerçekleştirmektedir. Bu nitelikli
ürünler, hedeflediğimiz millî sanayi politikamız doğrultusunda,
dışa bağımlılığımızı
azaltmaktadır.
KARDEMİR, geçmişte olduğu gibi bugün
de Türk sanayisine öncülük görevini sürdürmeye devam etmektedir. Bu gücün
arkasında güçlü bir irade ve millet desteği vardır. İktidara
geldiği ilk günden itibaren KARDEMİRden desteğini hiçbir zaman
esirgemeyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğana ve hükûmetlerimize Karabüklüler olarak şükran borçluyuz.
Karabük halkının alın teri, emeği ve çeliği,
yurdumuzun her köşesine yayılmış durumdadır. Pandemi
sürecinde KARDEMİR, üretimine ara vermeden devam etmiştir. Emektar ve
özverili çelik işçilerimize, mühendislerimize ve yönetim kademesine
buradan teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Değerli milletvekilleri, Karabük
denildiğinde her ne kadar akla ilk gelen demir ve çelik olsa da esas
itibarıyla Karabük, Safranbolu ve diğer ilçelerimiz, modernite ile
geleneğin en güzel şekilde iç içe geçtiği, tarihî, kültürel
değerleri ve sahip olduğu doğal güzellikleriyle ülkemizin önemli
köşelerindendir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Güneş.
NİYAZİ GÜNEŞ (Devamla) Karabük ve
çevresinin, özellikle turizm alanında önemli bir yeri vardır.
Yılda bir buçuk milyondan fazla insan, ilimize gelerek hem tarihî dokuyu
hem de doğal güzellikleri görme imkânı bulmaktadır. Karabük, her
yıl nüfusunun 5 katı üzerinde ziyaretçiyi misafir etmektedir. Karabük
için bu, çok önemli bir değerdir. Tarihin canlı
kaldığı Safranbolu, tarih kokan dokusuyla en büyük ilgiyi
çekmektedir. Hıdırlık Tepesinden Safranboluyu temaşa
etmek, en güzel değerlerden birisidir. Geçtiğimiz yıl faaliyete
açtığımız Karaağaç Keltepe Kayak Merkezi, hem
bölgemizden hem de ülkemizden kayakseverlerin dikkatini çekmeyi
başarmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
NİYAZİ GÜNEŞ (Devamla) Baklabostan
Millî Parkımız, Sarıçiçek Ören Yeri ve Uluyayla Yeşil
Yenicemizin ıhlamur ormanları, doğaseverler ve kampçılar
için bulunmaz mekânlardır. Bunu en iyi bilen, buralara ziyarete gelen
misafirlerimizdir.
Değerli milletvekilleri, pandemi sürecinde
insanlarımız evlerinden uzun bir süre çıkamadı. Doğaya
olan özlem bir hayli artış gösterdi. Artık seyahat
sınırlamaları kalmadı. Ülkemizin kültür ve doğa
cenneti olan Karabük, Safranbolu ve diğer ilçelerimize tüm
yurttaşlarımızı ve milletvekillerimizi bu kürsüden davet
ediyorum. İnanıyorum ki gelen, bir daha gelmek isteyecek ve birçok
tanıdığıyla bu güzellikleri paylaşacaktır.
Sözlerime son verirken Karabükün il olmasında
emeği geçen dönemin Başbakanı Sayın Tansu Çiller
Hanımefendiye ve yöremiz siyasilerine buradan teşekkürlerimi
sunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz
vereceğim.
Sayın Kaya
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Trabzon Milletvekili Ahmet Kayanın, Rize ili İkizdere
ilçesinde bir tırın devrilmesiyle ortaya çıkan çay
kaçakçılığına ve sorumlularını göreve
çağırdığına
ilişkin açıklaması
AHMET KAYA (Trabzon) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Rize ilimizin İkizdere ilçesinde iki gün önce
bir tır devrilmesi olayı yaşandı. Olay, resmî
kayıtlara trafik kazası olarak geçti fakat işin aslı
sonradan ortaya çıktı. Devrilen tır, İrandan
getirdiği kaçak çaylarla yüklüydü ve tırın devrilmesi sonucunda
bu kaçak çay olayı ortaya çıkmış oldu.
Hükûmet yetkililerine, Ticaret
Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı yetkililerine
soruyorum: Bu rezaleti nasıl açıklayacaksınız? Kendi yerli
çayımız, mis gibi kendi millî çayımız dururken, çay
üreticilerimiz kota ve kontenjan uygulamaları ve düşük taban fiyatla
boğuşurken hangi vicdan kaçak çayın ülkemize girişine izin
veriyor?
Çayın başkenti Rizede gerçekleşen bu
kaza, çayın Susurluk kazasıdır. Bu kaza Kaçak çay
girişlerini engelliyoruz. diyenlerin, doğru
konuşmadıklarının ispatıdır. Sorumluları
göreve çağırıyor ve kaçak çaya mâni olun, çay üreticimizi
koruyun diyorum.
BAŞKAN Sayın Gaytancıoğlu
2.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, süt üreticilerinin
mağduriyetinin giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Süt üreticisi perişan. Pandemiden önce
perişandılar, pandemiden sonra perperişan oldular. AKP, seçimden
önce süt destekleme primlerini artırdı, seçimden sonra düşürdü.
Çiftçimiz için bir şey yapacaksanız şimdi yapın, bugün
yapın; yarın çok geç.
Süt hayvanları kesime gidiyor çünkü çiftçi
zarar ediyor. Corona sürecinden önce bir çuval süt yeminin fiyatı 85
liraydı, bugün süt yeminin çuvalı 110 lira oldu. Süt primleri, 15
kuruştan en az 30 kuruşa çıkarılmalıdır ve
zamanında ödenmelidir. Çiftçi Seçim olsun, AKPnin keyfi gelsin de
desteklemelerimizi ödesin. diye beklemek zorunda kalmasın artık.
Hayvancılığı ayakta tutabilmek için 1 litre süt, en az 2
lira 70 kuruş olmalıdır. Madem Yerli ve millîyiz. diyorsunuz,
çiftçiye destek verin. Çiftçiye vereceğiniz destekler, boşa gitmez,
aksine vatandaşlarımız ucuz, kaliteli ve sağlıklı
beslenir.
BAŞKAN Sayın İlhan
3.- Kırşehir Milletvekili Metin İlhanın,
öğretmenlerin 22-30 Haziran tarihlerini kapsayan mesleki
çalışmalarının on-line ortamda yapılması
gerektiğine ilişkin
açıklaması
METİN İLHAN (Kırşehir)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Öğretmenlerin mesleki
çalışmalarının uzaktan eğitim yoluyla
yapılması, 1 milyon öğretmenin salgın döneminde aynı
ortamı paylaşmasını engelleyecek ve bu durum,
normalleşme sürecine olumlu yönde katkı sunacaktır.
Öğretmenlerin yarısı, kadrolarının bulunduğu
ilden farklı bir ilde bulunmaktadır. Millî Eğitim
Bakanlığının bu uygulaması, hem iller arası insan
hareketliliğinin önünü açması hem de farklı bir ilde öğretmenin
seminer çalışması yapacak olması bakımından
çeşitli handikaplar içermektedir. Tabii, daha da önemlisi, 27-28 Haziran
tarihlerinde milyonlarca öğrencinin sınavlara girecekleri yerlerin
okullar olması ve bunların bir hafta boyunca 1 milyon öğretmen
tarafından kullanılacak olması, bulaşıcılık
riskinin artması noktasında okullar ayrıca önemli
kılmaktadır. Zaten büyük baskı ve stres altında bulunan
öğrencilerimizi Covid-19 riskiyle karşı karşıya
bırakmak, ayrıca bir sorun oluşturacaktır. Bu sebeple Millî
Eğitim Bakanlığının bir an önce 22-30 Haziran
tarihleri arasını kapsayan mesleki çalışmaları,
on-line ortama alması gerekmektedir.
Teşekkürler.
BAŞKAN Sayın Şeker
4.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şekerin, Covid-19
salgınıyla mücadelede sağlık sistemiyle dünyaya örnek
olmanın gururunun yaşandığına ilişkin açıklaması
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 9 Haziran 1947de
Dünya Sağlık Örgütüne üye olan ülkemizde, Dünya Sağlık
Örgütünün Hükûmetler, halkların sağlığı için gerekli
sağlık ve sosyal önlemlerin alınmasında sorumluluğa
sahiptir. temel ilkesine uygun olarak, 2002 yılından itibaren AK
PARTİ hükûmetlerinin yaptığı reformlar ve
yatırımlarla tüm vatandaşlarımız sağlık
sigortası kapsamına alınarak sağlık hizmetlerinden
eşit olarak faydalanırken, yurt dışında, parası
ve özel sigortası olmayan kişiler, tıpkı bizdeki 2002
öncesi gibi hastanelerde rehin kalıyor. Covid-19la yapılan
mücadelede dünyada yoğun bakım sıkıntısı
yaşanırken bizde yoğun bakım doluluk oranları maksimum
yüzde 70-80ler seviyesindeydi. Ülkemizde 2002de 75 bin kişiye 1
yoğun bakım düşerken, yapılan yatırımlarla bugün
bu rakam 2 binlerin altına düşmüştür yani yüzde 4.520
artış sağlanmıştır. Sağlık sistemimizle
dünyaya örnek olmanın gururunu yaşıyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Gürer
5.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Millî Eğitim
Bakanının öğretmenlerin sorunlarına eğilmesi gerektiğine
ilişkin açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Suriyeli
Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunu Destekleme Projesi
PICTES kapsamında görevlendirilen ve dört yıldır eğitim
veren öğretmenler, Millî Eğitim Bakanlığı
kapsamına alınıp özlük haklarının verilmesini talep
etmektedir. Hakları verilmelidir.
Kadro alamayan ücretli öğretmenler,
sözleşmeli öğretmenlerin de asıl kadrolara atanması
sağlanmalıdır. Özel rehabilitasyon merkezlerinde
çalışan öğretmenler ve Çalışma Bakanlığındaki
usta öğreticiler, Millî Eğitim Bakanlığı
kadrolarına alınmalıdır. Kadrolu öğretmenlerin de ek
3600 göstergesi verilmelidir. Atanamayan binlerce öğretmen, atama
beklemektedir. Ayrıca, engelli öğretmenler de bu dönemde atama
bekleyenler içindedir. Atama bekleyen öğretmenlerin bir an önce kadrolara
alınması şarttır. Öğretmenlerin sorunları
vardır, Millî Eğitim Bakanı bu sorunlara eğilmelidir ve
öğretmenlerin hakları verilmelidir.
BAŞKAN Sayın Baltacı
6.- Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacının, 9 Haziran
İnebolunun Şeref ve Kahramanlık Gününün 99uncu yıl
dönümüne ilişkin
açıklaması
HASAN BALTACI (Kastamonu) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Doksan dokuz yıl önce bugün, Yunan
donanmasına ait 2 zırhlı, kıyıya yanaşır ve
üstte yok başta yokken canlarını
bağımsızlığa adayan kadın-erkek,
genç-yaşlı binlerce vatanseverin üzerine bomba
yağdırır. O bombaların yok edemediği destansı
direnişin adresi, İneboludur. İşte, o İnebolu,
İstanbuldan ve Sovyetlerden gemilerle gelen cephaneyi iskele
olmadığı için alargada denk kayıklarına yükleyip
karaya çıkardığı, karaya çıkarılan cephaneyi
düşmana teslim etmeyip kağnılarla Ankaraya
ulaştırdığı için bombalanmıştır.
Dünyada zırhlı gemilere karşı
kayıklarla, kamyona karşı kağnılarla yürütülen
başka bir savaş yoktur. Bu nedenle 1924 yılında Meclisimiz
tarafından beyaz şeritli İstiklal Madalyasıyla
ödüllendirilen İnebolu halkının 9 Haziran Şeref ve
Kahramanlık Günü kutlu olsun.
BAŞKAN Sayın Karasu
7.- Sivas Milletvekili Ulaş Karasunun, Sivas, Erzincan, Tokat, Amasya
ve Çorum illerinde havaların ısınmasıyla birlikte
artış gösteren Kırım Kongo kanamalı ateşi
vakalarına yönelik Sağlık Bakanı ile Tarım ve Orman
Bakanının herhangi bir çalışma yapmayı düşünüp
düşünmediğini öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
ULAŞ KARASU (Sivas) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Ülkemizde ilk kez 2002 yılında görülen her
yılın mart ve kasım ayları arasında yükselişe
geçen Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı,
her yıl can almaya devam etmektedir. Sivas, Erzincan, Tokat, Amasya, Çorum
ve çevresinde görülen kene vakaları sayısı havaların
ısınmasıyla birlikte artışa geçmiştir. 4 Temmuz
2019 tarihli soru önergemde kene vakalarına dikkat çekmiş, önlem
alınması için çağrıda bulunmuştum. Ancak, aradan geçen
bir yılda ne bakanlıktan yanıt geldi ne de vakaların önüne
geçmek için herhangi bir çalışma yapıldı. Ölüm oranı
coronavirüsten daha yüksek olan kene vakaları için buradan bir kez daha
çağrıda bulunuyorum. Bölge sakinleri mağdur, çiftçi
tarlasına gidemiyor, Sağlık ve Tarım Bakanları bu
konuda yıllardır bir çalışma yapmadılar. Herhangi bir
çalışma yapmayı düşünüyorlar mı?
BAŞKAN Sayın Arık
8.- Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın, Kayseri ili Develi ilçesi
Küçükkünye, Sindelhöyük ve Gazi Mahallelerinde yaşanılan sorunlara ilişkin açıklaması
ÇETİN ARIK (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Kayseride vatandaşa bir dokunup bin ah
işitiyorsunuz. Develi ilçemizin Küçük Künye Mahallesi sakinleri zor günler
geçiriyor. 1980de köyünüzde toprak kayması olmuş, bu bölge riskli
bölge. denilmiş, aradan tam kırk yıl geçmiş şimdi
vatandaşımıza yıkım emirleri tebliğ ediliyor,
Evinizi yıkın. deniliyor. Vatandaş, il afet müdürlüğüne
Gelin, mahallemizi inceleyin, afet riski devam etmiyorsa bizi evimizden, yuvamızdan
etmeyin, afet riski devam ediyorsa da devlet bize ücretsiz yer temin etsin.
Evimizi yıkıp nereye gidelim? diyor ama seslerini duyan yok.
Yine, Develinin Sindelhöyük Mahallesi; süslü
yalanlarla belediyeleri ellerinden alındı, Şehirde ne varsa
sizde de o olacak. denildi, şimdi hiçbir belediye hizmetinden yararlanamıyor.
Seçim öncesi tapularınızı alacaksınız. dediler,
vatandaş parasını ödedi ama tapularını alamıyor.
Yine Gaziler Mahallemizde
Yollarınızı yapacağız. dediler ama yollar tozdan
topraktan geçilmiyor. Artık, vatandaş laf değil, icraat
bekliyor.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Altaca
Kayışoğlu
9.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, Bursa
ilindeki restorasyon çalışmalarının bitirilebilmesi için
gereğinin yapılıp yapılmayacağını Kültür ve
Turizm Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İktidarın ülkeyi yönetme konusundaki
beceriksizliği, restorasyon alanında da kendini gösteriyor. Bursada
Kültür Bakanlığı kanalıyla yapılan restorasyon
çalışmalarında maalesef restorasyonlar bir türlü bitirilemiyor.
İznik Müzesi sekiz ayda bitirileceği söylendiği hâlde sekiz
yılda bitirilemedi ve yeni yapılan açıklamalara göre bu yıl
açılacağı söyleniyor. Bu arada ismi de
değiştirilmiş, İznik Arkeoloji Müzesi açılırsa Türk
İslam Eserleri Müzesi olacak. Bu arada aynı adı
taşıyan bir müzemiz daha var.
İkinci restorasyon vakası ise Bursa Emir
Sultan Camisi, üç yıldır restorasyonu bitirilemiyor.
Bitirilemediği gibi yapılan çalışmalar sonucu caminin
kubbesinde ve duvarlarında derin çatlaklar oluştuğu görülüyor.
Tarihî Emir Sultan Camisi etrafında oturanlar ve iş yeri bulunanlar
restorasyon çalışmasının ne zaman biteceğini merak
ediyorlar, caminin daha fazla hasar görmesinden de kaygılanıyorlar.
Buradan Kültür Bakanına sesleniyorum: Bursadaki restorasyonların
bitirilmesi için gereğini yapacak mısınız?
BAŞKAN Sayın Gültekin
10.- Niğde Milletvekili Selim Gültekinin, coronavirüsle mücadele
sürecinde Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin doğru ve
yerinde bir uygulama olduğunun tescillendiğine, Hükûmet
Konağı Projesinin Niğde iline kazandırılmasında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere
emeği geçenlere teşekkür ettiğine ilişkin açıklaması
SELİM GÜLTEKİN (Niğde)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle
coronavirüse karşı etkin bir şekilde mücadele ederek bugün tüm
dünyanın gıptayla izlediği bir başarı hikâyesini
Türkiye olarak ortaya koyduk. Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin ne kadar doğru ve yerinde bir uygulama olduğu bir
kez daha tescillenmiştir. Yaşadığımız pandemi
sürecinde dünyanın en büyük güçleri olarak adlandırılan
ülkelerin sağlık sistemleri, ekonomileri çökerken ülkemiz tüm
yatırımlarına hız kesmeden devam etmektedir.
Seçim bölgem Niğdemizde de şehrimizin
tarihî dokusuna uygun, Selçuklu mimarisinde, 15 bin metrekare alan üzerinde, 44
milyon 825 bin TL maliyetli Hükûmet Konağı -konferans merkezi ve
kapalı otopark içeren- Projemizin inşaatına bu hafta
itibarıyla başlamış bulunmaktayız. Projemizi beş
yüz elli günde tamamlayarak Niğdemize kazandıracağız.
Hükûmet Konağı Projemizin ilimize kazandırılmasında,
başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
olmak üzere, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayraka,
İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soyluya ve
emeği geçen herkese teşekkür ediyor, Gazi Meclisi ve Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Topal
11.- Hatay Milletvekili Serkan Topalın, yurt dışındaki
vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
SERKAN TOPAL (Hatay) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın milletvekillerine, sayın bakanlara,
Sayın Meclis Başkanına, Sayın Cumhurbaşkanına
sesleniyorum: Yurt dışındaki vatandaşlarımız
mağdur. Yurt dışındaki vatandaşlarımız
gerçekten ölüyor arkadaşlar, cenazeleri bile getirilemiyor. Sayın
iktidara sesleniyorum: Allah aşkına, yurt dışındaki
vatandaşlarımızı sahipsiz bırakmayın,
sorunlarını çözelim, onları buraya getirelim, karantinaya
alalım, onların sesini duyalım, onların sesine kulak
verelim lütfen.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Filiz
12.-
Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filizin, gençlerin geleceği
açısından YKS tarihinin temmuz sonuna ertelenmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Mart ayı başından beri Covid-19
salgınıyla herkes endişeye kapılmışken YKSnin
25-26 Temmuzda yapılacağının açıklanması
gençlerimizi biraz olsun rahatlatmıştı. Ancak daha sonra YKSnin
bir ay öne alınması sınava girecek olan 2,5 milyon
öğrencinin moral ve motivasyonunu bozmuş ve sınava
hazırlanmak için yeteri kadar zamanları olmayacağı
endişesine kapılmışlardır. Barajın 170 puana
çekilmesi ve sınav süresinin uzatılması yeteri kadar
hazırlık yapamamış gençlerimizin
sıkıntılarını ortadan kaldırmayacaktır,
asıl sorun gençlerimizin arzu ettikleri bölümlere girip giremeyecekleri
yani istikbal sorunudur. Gençler bu günleri hep hatırlayacak ve Biraz
daha zaman olsaydı şimdi şu bölümde okuyor olacaktım. diye
iç geçireceklerdir. Bu bakımdan YKS tarihinin temmuz sonuna ertelenmesi
gençlerimizin gelecekleri açısından önemlidir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın
gençlerin sesini duyacağını ümit ediyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Demir
13.- İstanbul Milletvekili Mustafa Demirin, eleştirilere ve
engellemelere rağmen dış politikadaki başarının
devam edeceğine ilişkin
açıklaması
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) Libyadaki son
gelişmelerden sonra Mecliste Libya tezkeresi oylanırken Libyayla
oluşturulan stratejik ortaklıkla ilgili muhalefet sözcüleri
ağız birliği içerisinde Yanlış tarafa
yatırım yapıyorsunuz, yanlış anlaşmalar
imzalıyorsunuz; biz, bu savaşta neden taraf oluyoruz, bu işte
zararlı çıkacak olan taraf yine biz olacağız.
şeklinde ülkenin millî menfaatlerini ve geleceğe dönük
planlarını küçümseyen bir tutum sergilediler.
Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde dış politikada büyük işler
yaptığımız ve Libya özelinde ne kadar doğru kararlar
alındığı şimdi daha iyi anlaşılmaktadır.
Tüm dünya Türkiyenin Libyada büyük başarı elde ettiğini,
enerji ve kara suları anlaşmasıyla fark yarattığını
söylemektedir. Bu da gösteriyor ki tüm eleştirilere, tüm engellemelere
rağmen dış politikadaki başarımız devam edecek,
lider ve güçlü Türkiye yolunda emin adımlarla ilerleyeceğiz.
BAŞKAN Sayın Şimşek
14.- Mersin Milletvekili Baki Şimşekin, coronavirüs sebebiyle
durdurulan Adana-Tarsus-Mersin tren seferlerinin yeniden
başlatılmasını Ulaştırma ve Altyapı
Bakanından talep ettiklerine
ilişkin açıklaması
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Çağrım Ulaştırma
Bakanınadır. Adana-Tarsus-Mersin arası tren seferleri
coronavirüs sebebiyle iptal edilmiştir. Şu anda gevşetilen
tedbirler kapsamında Adana-Tarsus-Mersin arası tren seferlerinin
yeniden başlatılmasını talep etmekteyiz.
Adana-Tarsus-Mersin arasında her gün 100 bine yakın insan işleri
sebebiyle günübirlik gidiş geliş yapmak mecburiyetinde
kalıyorlar ve şu anda büyük zorluklar çekiyorlar. En kısa süre
içerisinde Adana-Mersin arası tren seferlerinin
başlatılmasını talep ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Erel
15.- Aksaray Milletvekili Ayhan Erelin, 9 Haziran
Öğretmen Aybüke Yalçının şehit edilişinin 3üncü
yıl dönümü vesilesiyle PKK terörüne kurban verilen 176 öğretmeni
saygıyla andıklarına
ilişkin açıklaması
AYHAN EREL (Aksaray) Ben öğretmen oldum.
diyerek duyurmuştu sevincini sosyal medyadan. Tayini belli olduğunda
babasının Orada terör var, istersen gitmeyebilirsin. teklifine
gencecik, o kocaman yüreğiyle Ben gitmezsem, o gitmezse kim gidecek;
bayrağımın dalgalandığı her yer benim
vatanımdır. diyerek çok sevdiği mesleğine,
öğrencilerine gitmişti. 9 Haziran 2017 tarihinde PKKlı vatan
haini alçaklar tarafından henüz sekiz aylık öğretmenken
şehit edilen ay yüzlü, al yazmalı Aybükemiz vatan sevgisiyle herkese
ilham kaynağı olmuştur.
Sen vatansın Aybükem; sen bayraksın
Aybükem; seni öldürenlerde yoktur din, iman. Bu vesileyle PKK terörüne kurban
verdiğimiz şehit 176 öğretmenimizi saygıyla, sevgiyle,
özlemle yâd ediyoruz. Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.
BAŞKAN Sayın Aydemir
16.- Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemirin, ülkenin tanzim eden,
yöneten ve yönlendiren konumunda olduğuna ilişkin açıklaması
İBRAHİM AYDEMİR
(Erzurum) Başkanım, İnsan, samimiyetinin mükâfatını
alır. vurgusunu hep yapıyoruz. Toplumsal fayda açığa
çıksın gayretinde olursanız ilahi nusretle
kuşanıyorsunuz. Sır net: Korkmamak, içten olmak. Bakın,
buna bir işaret olsun diye Ticaret Bakanımızın son
açıklamasını kayda geçelim. Diyor ki: Dengeli ticaret için
yerel paraların kullanılması şart. Ve devam ediyor:
2019da yaklaşık 20 milyar dolarlık ticaret yerel parayla
yapıldı. Çin, Güney Kore, Malezya, Hindistan ve Japonyayla yerel
paralar üzerinden ticaret yapıyoruz. Bu ifadeleri AK PARTİ öncesi
aklından geçirenin aklı giderdi, dahası Yerin kulağı
var. uyarılarıyla muhataplar susturulurdu; korku, endişe,
güvensizlik her yanı sarıp sarmalamıştı. Oysa
şimdi tanzim eden, yöneten, yönlendiren konumundayız. Lider ülke
kıvamı dediğimiz budur işte, hayata geçiren Sayın
Cumhurbaşkanımıza ve ak kadrolara milletçe minnettarız.
BAŞKAN Sayın
Kılıç
17.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıçın, 8
Haziran Hazreti Muhammedin vefatının 1.388inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
İMRAN KILIÇ
(Kahramanmaraş) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Miladi 8 Haziran 632, hicri 13
rebiülevvel Peygamberimiz (SAV)ın vefatı. O, tüm
insanlığa başta en yüce vasiyet ve öğüt Kuran-ı Kerimi ve
yaşayan bir Kuran olan örnek ahlakını bırakmış,
nebevi bildirileri çağlar boyu insanlığın
yollarını aydınlatmıştır. Onun ilme, adaba,
ahlaka, sevgiye, merhamete, adalete, eşitliğe, birliğe,
kardeşliğe, insan ve hayvan haklarına, doğaya ve çevreye
dair tavsiye ve uygulamaları insanlığı her iki âlemde
mutluluğa ulaştıracak eşsiz bir miras niteliğindedir.
Enbiyâ suresi 107nci ayette Ey Muhammed, seni ancak âlemlere rahmet olarak
gönderdik. Arâf 199da da Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden
yüz çevir. buyurulur.
Peygamberimiz şöyle buyurdu: Her şeyi
bozan bir afet vardır. Bu dinin afeti de kötü idarecilerdir.
BAŞKAN Salat ve selam onun üzerine olsun.
Sayın Durmuşoğlu
18.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun, 9 Haziran 2017
tarihinde şehit edilen Öğretmen Aybüke Yalçını ve tüm
şehitleri rahmetle yâd ettiğine, Dünya Sağlık Örgütü
tarafından coronavirüs salgınıyla mücadelede tüm dünyaya örnek
olunduğunun vurgulanmasının sağlıkta dönüşüm
hamlesinin doğruluğunu bir kez daha ortaya koyduğuna ilişkin açıklaması
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
Teşekkürler Sayın Başkanım.
PKK terör örgütü tarafından üç yıl önce
Batmanda henüz sekiz aylık öğretmen iken şehit edilen Aybüke
Yalçını ve tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum.
Türkiye 9 Haziran 1949 tarih ve 5062
sayılı Kanunla Dünya Sağlık Örgütüne resmen üye
olmuştur. Dünyanın içinde bulunduğu coronavirüs
salgınıyla mücadelede almış olduğumuz tedbirler ve
izlenen politikalar sayesinde, tüm dünyaya örnek olduğumuzun Dünya
Sağlık Örgütü tarafından defalarca vurgulanması
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
önderliğinde başlayan sağlıkta dönüşüm hamlesinin ne
kadar doğru olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Dünya
salgının pençesinde kıvranırken bizler, her biri kendi
alanında çığır açacak eserlerin yükselişinin sevincini
yaşıyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşmaya dünden daha
yakın ve daha kararlıyız. Bizim büyüklüğümüz nüfusumuzun
çokluğundan, ekonomimizin rakamlarından,
silahlarımızın menzilinden, şehirlerimizin
şatafatından değil, birliğimiz ve beraberliğimizden
gelmektedir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Kılavuz
19.- Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun, sebze meyve üretiminin
önemli bölümünü karşılayan
Mersin ilinde iklim değişikliği etkilerinin en aza
indirilebilmesi için çalışma yapılmasının gelecek adına
hayati bir mesele olduğuna
ilişkin açıklaması
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Küresel iklim değişikliği
çeşitli nedenlerle atmosfere salınan sera gazının ortalama
yüzey sıcaklıklarını artırması ve iklimde
oluşan değişiklikleri ifade etmektedir. İklim
değişikliği insan, doğa, canlı, birçok tabiat unsurunu
olumsuz etkilemektedir. Tatlı su kaynaklarının azalması,
gıda üretimi koşullarındaki genel değişiklikler
seller, fırtınalar, sıcak dalgaları ve kuraklık gibi
doğa olaylarının önünü açmaktadır.
Türkiye'nin önde gelen tarım kentlerinden biri
olan, topraklarının büyük bir kısmı tarım arazisi
olarak kullanılan, ülkemizin sebze meyve üretiminin önemli bir bölümünü
karşılayan Mersinimiz de bu iklim değişiklinden
etkilenmiştir. Bu etkinin en aza indirilmesi, tarımsal üretiminin ve
insan sağlığının korunması adına
çalışma yapılması geleceğimiz adına hayati bir
meseledir.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Taşkın
20.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur
Taşkının, 8 Haziran Hazreti Muhammedin vefatının
1.388inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
8 Haziran, âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili
Peygamberimiz Hazreti Muhammed (SAV)ın vefat yıl dönümüydü. O, Yüce
Rabbimiz tarafından bütün insanlığa rahmet olarak gönderilen
nübüvvet zincirinin son halkasıydı. Nazik ve kibar bir kimseydi.
Hayata iyimser bakar ve etrafındakilere öyle tavsiye ederdi. Güler yüzlü
ve tatlı dilliydi. Güvenilirdi, herkes ona el emin diyordu.
Doğruluk abidesiydi, yalandan şiddetle
kaçınılmasını isterdi. Alçak gönüllüydü,
aşırılıklardan hoşlanmazdı. Her işinde
adaleti esas alırdı. Cömertti, engin hoşgörü sahibiydi. Devletin
başında dirayetli bir lider, ordunun başında cesur bir
komutan, evinde şefkatli bir aile reisiydi. Sizin en hayırlınız
ahlakı en güzel olanınızdır. buyururdu ve elbette kendisi
de yüce bir ahlak üzereydi. Vefat yıl dönümü münasebetiyle sevgili
Peygamberimize binlerce salat ve selam olsun diyor
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Şimdi Sayın Grup Başkan
Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.
İYİ PARTİ Grup Başkan Vekili
Sayın Müsavat Dervişoğlu.
Buyurunuz Sayın Dervişoğlu.
21.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Van
ili Çatak ilçesinde PKKlı teröristlerce şehit edilen 2 işçiye
Allahtan rahmet dilediğine, 9 Haziran Öğretmen Aybüke
Yalçının şehadetinin 3üncü yıl dönümü vesilesiyle tüm
öğretmenleri saygıyla selamladığına, İstanbul
Sözleşmesinin gerektiği gibi
anlaşılamadığına ve uygulanamadığına,
kadın cinayetlerinin önlenmesi ve faillerin
cezalandırılması için yapılan çalışmaların
yeterli olmadığına ilişkin
açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum. Başarılı bir hafta diliyorum.
Vanın Çatak ilçesi ile Siirtin Pervari ilçesi
arasında bulunan Belbuka bölgesinde yol çalışması yapan
işçilerin servis aracının geçişi sırasında
PKKlı teröristlerin döşediği el yapımı
patlayıcının infilak etmesi sonucu 2 işçimiz şehit
olmuş, 8 işçimiz de yaralanmıştır. Şehitlerimize
Allahtan rahmet, kederli ailelerine ve aziz milletimize
başsağlığı diliyor, yaralı kardeşlerimize de
acil şifalar temenni ediyorum.
9 Haziran 2017de öğretmenliğinin ilk
karne gününde terör örgütü PKK tarafından henüz 22 yaşında
Batmanda katledilen Aybüke Yalçının şehadetinin 3üncü
yıl dönümünü idrak ediyoruz. Zor şartlara rağmen kutsal
öğretmenlik mesleğini yapan tüm öğretmenlerimizi saygı ve
hürmetle selamlıyorum.
PKK, eğitimi hedef alarak bölge
halkının geri bırakılmasını temin etmeye
çalışan hain bir terör örgütü olma özelliğini sürdürmeye devam
ediyor. Bu tavrı şiddetle, nefretle kınıyorum.
İstanbul Arnavutköyde 5 çocuk annesi Hatice
Çelik adlı kadın vatandaşımız sokak ortasında
eşi tarafından pompalı tüfekle vurularak hayatını
kaybetti. Türkiyede ne kadar çabalarsak çabalayalım kadın cinayetlerinin
önünü bir türlü alamıyoruz. Şiddetin nasıl
duracağını bütün yönleriyle somut kurum ve yetkililere somut
görevler vererek gösteren İstanbul Sözleşmesi, bu konuda dünyadaki en
önemli rehberlerden bir tanesidir ve Türkiye de bu sözleşmeye ilk imza
atan ülkedir. Sözleşmenin asıl anlamı, kadınların
hayatının kurtarılmasıdır ve her yönüyle
kadınlarımıza sahip çıkılmasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Bunun anlamı birçok kadının hayatta kalması
olacaktır fakat maalesef İstanbul Sözleşmesi, gerektiği
gibi anlaşılamamakta ve uygulanamamaktadır. Kadın
cinayetlerinin önlenmesi ve faillerin cezalandırılması için
yapılan çalışmalar pek tabiidir ki önemlidir ama maalesef yeterli
değildir. Türkiyenin ilk imzacısı olduğu İstanbul
Sözleşmesine göre kadın cinayeti verilerinin derlenmesi ve bu
cinayetlerin nedenlerinin açığa çıkarılması, bu alanda
alınması icap eden sosyal tedbirlerin behemehâl devreye
sokulması kanaatini taşıyoruz. Devlet böylesine bir görevle
kendisini sorumlu hissetmeli ve bu sorumluluğu da acilen yerine
getirmelidir. Tekrar başarılı bir hafta diliyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Erkan Akçay.
Buyurunuz Sayın Akçay.
22.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, 9 Haziran 2017 tarihinde terör
örgütü PKKnın saldırısı sonucu şehit edilen
Öğretmen Aybüke Yalçının ve 12 Temmuz 2017 tarihinde şehit
olan Öğretmen Necmettin Yılmazın ruhlarının şad
olmasını dilediğine, 8 Haziran Yusuf İmamoğlunun
şehadetinin 50nci seneidevriyesi vesileyle 4 Ağustos 1968 Pazar günü
ülkü davasının ilk şehidi Ruhi Kılıçkıranla
başlayan, vatan, millet uğruna yitirilen canların
akıllardan çıkmadığına, başta merhum
Başbuğ Alparslan Türkeş olmak üzere tüm şehitleri rahmetle
andığına ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
9 Haziran 2017 tarihinde hain terör örgütü
PKKnın saldırısı sonucu 22 yaşındaki
öğretmen Şenay Aybüke Yalçın şehit olmuştu.
Görevlendirildiği gün sosyal medya hesaplarından Öğretmen
oldum. diyerek sevincini paylaşıp büyük bir sevgiyle bağlı
olduğu ülkesine, milletine ve eğitime hizmet etmek için ailesinden
uzağa göreve gitmişti. Şehit öğretmenimiz kısa görev
süresinde öğrencilerin ve ailelerinin sevgisini ve
saygısını kazanmış başarılı bir
eğitimciydi. Şehadeti hepimizi, bütün Türk milletini üzüntüye sevk
etmiştir. Ancak şehidimizin gözü arkada kalmamış, hain
teröristlerden hesap sorulmuş ve sorulmaya devam edilmektedir.
Bu vesileyle 12 Temmuz 2017de yine PKKnın
saldırısı sonucunda şehit olan 24 yaşındaki
Necmettin Öğretmeni ve memleketin her yerini vatan toprağı bilen
tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Aybükeler, Necmettinler,
Fıratlar, Erenler ruhunuz şad olsun, vatan size minnettardır.
Dün, Yusuf İmamoğlunun şehadetinin
50nci seneidevriyesiydi. Hain ellerden çıkan bir kurşunla şehit
edildiğinde cebinde sadece 35 kuruş vardı
İmamoğlunun, üstelik üç gündür açtı. Vatan, bayrak, millet,
devlet ve kutlu bir dava uğruna adanmış bir ülkü eriydi
İmamoğlu. 4 Ağustos 1968 günü ülkü davamızın ilk
şehidi 22 yaşındaki Ruhi Kılıçkıranla
başlayan ve vatan, millet uğruna, davası uğruna
yitirdiğimiz canlar akıllarımızdan ve gönüllerimizden bir
an olsun çıkmamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar Sayın Başkan.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Bu vesileyle başta
merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere
vatanımızın varlığı, devletin
bağımsızlığı ve şanlı
bayrağımızın dalgalanması uğruna
hayatlarını kaybetmiş olan ülküdaşlarımızı
ve tüm aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Hakkı Saruhan Oluç.
Buyurunuz Sayın Oluç.
23.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Anayasa
Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslanın Anayasa Mahkemesinin yeni
üyesi Basri Bağcının yemin töreninde yaptığı
konuşmaya, normalleşme döneminde Diyarbakır ilindeki coronavirüs
vaka sayısındaki artıştan endişe duyulduğuna ve
tedbirlerden vazgeçilmemesi gerektiğine, TÜİKte 2018
yılında başlanan kadro operasyonuna devam edildiğine,
DEDAŞın Mardin ili Kızıltepe ve Derik ilçelerindeki
elektrik kesintileri nedeniyle yaşanılan mağduriyete ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, Anayasa Mahkemesi
Başkanı Zühtü Arslan bugün yeni Anayasa Mahkemesi üyesinin yemin
töreninde bir konuşma yaptı ve o konuşmada ilginç bir veri
sundu, 2019 yılında Anayasa Mahkemesine 43 bin civarında
başvuru yapıldı bireysel başvurudan söz ediyor- ve bu
başvuruların yaklaşık 40 bini
sonuçlandırılmıştır. dedi. Ve Bu
başvuruların çok önemli bir kısmı, yarısından
fazlası da adil yargılanma hakkına ilişkindir. dedi. Sonra
bir soru sordu, daha doğrusu bir ifade de bulundu, dedi ki: Bireysel
başvuruyu başarıyla uygulayan hiçbir ülkede bizde olduğu
kadar başvuru yapılmamaktadır. Neden acaba, değil mi? Anayasa
Mahkemesi Başkanının bu verdiği veriye insan doğal
olarak bu soruyu soruyor. Çünkü yargı öyle bir duruma gelmiş
vaziyette ki Anayasa Mahkemesi böyle bir yükle karşı
karşıya kalıyor ve AYM Başkanı Dünyanın
başka hiçbir ülkesinde de böyle bir şey yaşanmıyor. diyor.
Çünkü tutuklu ve hükümlü gazeteciler, siyasetçiler, insan hakları
savunucuları, internet sitelerinin kapatılması,
Cumhurbaşkanına hakaret davaları, polis şiddeti ve
cezasızlık meselesi, on binlerce kanun hükmünde kararname
mağduru, düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılamamasından
dolayı yargılamalar, yani yargının geldiği durumu
gösteriyor Anayasa Mahkemesi Başkanının verdiği bilgiler.
Biz burada hep yargıyı tartışıyoruz, tuzun
koktuğu yer olarak değerlendiriyoruz. Gerçekten bir kez daha bu
ortaya çıkmış oldu.
Normalleşme dönemine geçildi fakat
sıkıntılı bir dönem yaşanıyor, özellikle coronavirüs
salgınıyla ilgili söylüyorum. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Profesör Doktor Recep Tekin bir açıklama yaptı
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Oluç.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
ve dedi ki:
Diyarbakırda artan coronavirüs vaka sayılarına baktığımızda
ikinci dalgaya yakın bir durum söz konusu şu an için. Bu hızla
devam edersek Diyarbakır ikinci dalgayı da aşacak gibi
görünüyor. Neredeyse vaka sayılarına yetişemez duruma geldik.
Ben bunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum, hem halkımıza hem
iktidara. Halkımıza çağrımız aman, lütfen,
normalleşme dönemi olduğu için tedbirleri elden bırakmayın.
Özellikle maske, mesafenin korunması meselesi ve temizlik meseleleri son
derece önemli. Özellikle son altı günde Diyarbakırdaki bu ciddi
artış bizi endişelendirmiştir. Bazı mahalleler
karantinaya alınmıştır, kalabalığın
yoğun olduğu yerlerde maske takma zorunluluğu
getirilmiştir. Bir kez daha söyleyelim, normalleşme diye bu
tedbirlerden asla vazgeçmemek lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Toparlıyorum.
Efendim, TÜİKte bir kadro operasyonu uzun
zamandır devam ediyor, iktidarın kadro operasyonu. Önce, ekonomik
daralmanın başladığı ve enflasyonun 2 haneye
çıktığı dönemde, 2018 Ekim ayında TÜİK
Başkan Yardımcısı görevden alınmıştı,
bu iş devam etti ve 16 Mayıs tarihinde Başkan
Yardımcısı Musa Yılmaz görevden alındı. 22
Mayıs tarihinde Muhammed Cahit Şirin Başkan olarak TÜİKe
atandı. Bugün de Cumhurbaşkanlığı kararına göre
10 Türkiye İstatistik Kurumu Bölge Müdürü görevinden alındı.
Şimdi, TÜİKteki bu inanılmaz
hareketlilik nereden kaynaklanıyor, sizler tabii biliyorsunuz bunu. Çünkü
TÜİK verileri iktidarın lehine açıklansın diye her türlü
operasyon orada yapılıyor -başkan, başkan
yardımcıları, şimdi işte bölge müdürleri- ama bir kez
daha Hazine ve Maliye Bakanına hatırlatalım ki siz
istediğiniz kadar işsizlik ve enflasyon rakamlarıyla oynayın
ama işsiz olan insanın işsiz olmadığını ona
anlatamazsınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Pazara giden,
çarşıya giden insanlar filelerini hayat
pahalılığından dolayı dolduramadıkları hâlde
enflasyon düşük diye yalan yanlış bilgiler vererek
insanları kandıramazsınız. TÜİKteki bu operasyonlar
iktidarın ekonomi politikalarının nereye doğru
gideceğini çok net gösteriyor.
Son olarak, Mardin DEDAŞla ilgili daha evvel
bu Genel Kurulda vekilimiz konuştu, basın toplantıları
yaptık, çeşitli görüşmeler yaptık DEDAŞ
yöneticileriyle ilgili fakat Mardinin Kızıltepe ve Derik ilçelerine
bağlı 40ı aşkın köy yirmi yedi gündür elektriksiz ve
susuz, gerçekten son derece zor bir dönem yaşanıyor. Merkezî
trafoların elektriği kesilmiş vaziyette, kesinti olduğu
için su pompaları çalışamaz hâle gelmiş vaziyette. Bu
salgın koşullarında elektrik ve su olmaması hem temel
ihtiyaçların karşılanmamasına yol açıyor hem de Mardin
Ovası tarımsal faaliyetin sürdürüldüğü bir bölge, elektrik ve su
verilmezse özellikle bu aylarda tarımsal faaliyetlerde de çok ciddi
sıkıntılar yaşanmaya başlanacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bize telefonlar
geliyor özellikle Mardinden ve bu konunun çözülmesi için adımlar
atılmasını talep ediyorlar.
Şimdi, mahallelerde borcu olan ve olmayan
herkesin elektriği kesilmekte ve bölge insanı
cezalandırılmaktadır. Bu koşullarda böyle bir şey
olabilir mi? Yani DEDAŞ nasıl bunu yapabilir; DEDAŞ yöneticileri
nasıl insanlardır ki bu salgın koşullarında, bu büyük
ekonomik sıkıntıların yaşandığı
koşullarda bu kadar vicdansızca davranabilmektedirler, üretimi
engellemektedirler, insanların ihtiyaçlarının
karşılanmasını engellemektedirler. Para ve kazanç için
yapmayacakları bir şey kalmamıştır. Buradan, bu
insanlık dışı davranışta bulunan ve Biz,
artık bu konuyu anlaşmaya kapattık, görüşmüyoruz. diyen
DEDAŞ yöneticilerine sesleniyoruz: Yani sizin hakkınız yok
insanların hayatını tehlikeye atmaya, sizin hakkınız
yok insanların hayatını zehir etmeye.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Toparlıyorum efendim.
Yani siz bunu Bursada yapabiliyor musunuz,
Yalovada yapabiliyor musunuz, Kırşehirde, Trabzonda,
Tekirdağda yapabiliyor musunuz? İstanbulda, İzmirde
yapabiliyor musunuz böyle şeyleri? Yapamıyorsunuz ama Mardinde bunu
yapmayı kendinize hak olarak görüyorsunuz.
Bu DEDAŞ yöneticilerine bir kez daha
sesleniyoruz: Bakın, sorunların çözümünün yolu müzakere etmek,
konuşmaktır ve insanların ihtiyaçlarının
karşılanmasını sağlamaktır. Eğer
Anlaşmaya kapalıyız. demeye devam ediyorsanız hem
yaşam açısından hem üretim açısından orada
yaşanacak bütün olumsuzlukların sorumlusu bu DEDAŞ
yöneticileridir, çok açık ve net biçimde bir kez daha bunu vurgulamak
istiyoruz. İnsanlık dışı bu tutumunuza son verin.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Özgür Özel.
Buyurunuz Sayın Özel.
24.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Van ili Çatak ilçesinde PKKlı
teröristlerce şehit edilen Murat Yağdıran ile Emrah Barana,
şehit Öğretmen Aybüke Yalçına, Eren Bülbüle ve tüm
şehitlere Allahtan rahmet dilediğine, 7 Haziran 25, 26 ve 27nci
Dönem Denizli Milletvekili Kazım
Arslanın ölümünün 1inci yıl dönümüne, İçişleri
Bakanı Süleyman Soylunun coronavirüs salgını sürecinde
kadına karşı şiddet vakalarının ve kadın
cinayetlerinin azaldığı yönündeki açıklamasına, Oda TV
Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldızın ve Tele1 Ankara
Temsilcisi İsmail Dükelin gözaltına alınmasına,
Parlamentoda 4 Haziran 2020 Perşembe günü Enis Berberoğlu, Leyla
Güven ve Musa Farisoğullarının milletvekilliklerinin
düşürülmesine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Dün akşam Vanın Çatak ilçesinde, PKK
tarafından, yol çalışması yapan bir firmanın servis
aracına yönelik düzenlenen saldırıyı Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu olarak lanetliyoruz. Saldırıda yaşamını
yitiren şehit emekçiler Murat Yağdıran ve Emrah Barana
Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyoruz.
Saldırıda yaralanan 8 işçimize de acil şifalar diliyoruz.
Her terör saldırısı yüreğimizi
biraz daha yakıyor. Bu saldırıların bir daha
tekrarlanmaması noktasında Parlamentoya düşen tüm
sorumlulukların yerine getirilmesi için Cumhuriyet Halk Partisi olarak
hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.
Tabii, Çataktaki olayı hatırlayınca,
üç yıl önce yine benzer bir saldırıda hayatını
kaybeden Aybüke Yalçın Öğretmenimizi, Erenimizi ve nice teröre
karşı verdiğimiz şehitleri bir kez daha yâd etmeden ve
kendilerine rahmet dilemeden geçemeyeceğim.
Sayın Başkan, 25, 26 ve 27nci Dönemde
milletvekilliğimizi yapan Kazım Arslanın ölüm yıl dönümü,
7 Haziran. Geçen sene kendisini kaybettik, yokluğunu hissediyoruz, yeri
dolmuyor. Ölüm yıl dönümünde partimize ve ailesine, tüm gruplardan
milletvekillerimizin ilettiği iyi dilekler için de hem aile adına hem
grubumuz adına da bir kez daha teşekkür ediyoruz.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu
geçtiğimiz günlerde bir rakam açıkladı ve coronavirüste
kadına karşı şiddet vakalarının yüzde 12
azaldığını, kadın cinayetlerinin ise yüzde 38
oranında düştüğünü açıkladı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu açıklamadan itibaren
maalesef her gün bir kadın cinayeti haberiyle uyanıyoruz ya da
irkiliyoruz. Son sekiz günde 8 kadın cinayeti yaşandı. Bu konuda
Parlamentonun atması gereken ciddi adımlar olduğunu hepimiz
biliyoruz; mevzuat değişikliklerinden tutun
Toplumsal açıdan
bir anlayış değişikliğini yerleştirmek için
hepimize düşen farkındalık eylemleri var. Bu adımların
hep birlikte atılması lazım. Tabii, böyle sorunlar yükselince
-bir bakanın eskiden verdiği rakam bir yana dursun- gözler çoğunlukta
bulunan -daha doğrusu, bir siyasi partinin desteğiyle Mecliste
çoğunluğu sağlayabilen- birinci grubun ne dediğine
bakıyor. Ömer Çelikten bir açıklama beklendi. Açıklama: Bu
konuda çok hassasız, gerekli müdahaleleri yapıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ülkeyi yöneten parti gerekli
müdahaleleri yapıyor da sekiz günde 8 kadın cinayeti işleniyorsa
veya son on sekiz yıldır yapılan izahı mümkün olmayan ya da
çok mümkün olan uygulamalarla, bu rakamları tartışmak yerine bu
görmezden geliniyorsa bu konuda ciddi bir sorumluluğu da Sayın Ömer
Çelik kendi partisi üzerine yüklüyor demektir.
Oda TVnin Ankara Haber Müdürü Müyesser
Yıldız ve Tele1in Ankara Temsilcisi İsmail Dükel dün sabah
saatlerinde askerî casusluk iddiasıyla gözaltına
alındılar Sayın Başkan. Ankarada siyasetle
uğraşan herkes bilir ki Müyesser Yıldız ve İsmail
Dükel gazetecidir. Gazetecilik faaliyeti yaparlar, başka bir şeyle
ilgilenmezler; aldıkları bilgileri doğrulattıkları ve
aldıkları bilgilerden emin oldukları zaman da
yaptıkları haberle gündeme otururlar, hep böyle oldu. Şimdi, bu
2 kişi, gizlilik taşıyan savaş planlarını ele
geçirdikleri iddiasıyla sorgulanıyor; gözaltındalar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu belgelerin bir astsubay
tarafından kendilerine ulaştırıldığı ancak
bu bilgileri almalarına rağmen yazmadıklarından, haber
etmediklerinden ötürü Demek ki, bu bilgiyi aldı, gazetede kullanmadı,
yurt dışında bir yere mi yollayacaktı? diye iddia var.
Sayın Başkan, insan şaşırıyor, ne
söyleyeceğini bilemiyor. Bu haberleri alıp da, yazanları
casusluktan içeriye atıyorsunuz. Bu haberleri yazdığı zaman
Efendim, devletin gizli bilgilerini yayınladı. diyorsunuz. Böyle
bir bilgi var da gazeteci ulaşmış; yazarsa suç, yazmazsa da
casusluğa delil. Böyle bir vicdan, böyle bir akıl olur mu?
Adı ne? Askerî casusluk. Sayın
Başkan, iktidar partisine hatırlatmak isterim ki; askeri casusluk
meselesi çıktığında bundan 7 yıl önce ben bu kürsüden
dedim ki: Bu insanların kişisel onurlarına fuhuş, mesleki
onurlarına casus lekesi sürüyorlar. Bu kumpas.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ben gittim gördüm, bir
eczacı şizofreniye çare bulacak formül bulmuş, FETÖ Ver bunu
bizim ilaç şirketine. demiş, vermemiş, askerî casusluktan
içeride. Oradan sonra gördük ki F-16nın 3 büyük filo komutanı
içeride, millî torpido projesini yürüten içeride, millî gemi projesinin
mimarı içeride. Ne kadar Atatürkçü, ne kadar vicdanı vatanı için
çarpan adam varsa içeride.
Ben burada bunu söylerken bugün daha AK
PARTİde aktif siyasette bulunanlar hatta birlikte bu Parlamentoda görev
yaptığımız bazı arkadaşlar Ateş olmayan
yerden duman çıkmaz; Allahın bildiğini mi kuldan
saklayacaksın, casus o casus
Sonra, yıllar sonra millî orduya
kumpas kurmuşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Şimdi bir kırık
plağı, bir pis plağı, bir eski plağı tutup tekrar
aynı pikapta döndürmeye çalışanlara Yine mahcup olursunuz.
diyoruz.
Açın bakın, askerî casuslukta Özgür Özel
neler söyledi, CHP sözcüleri neler söyledi, siz ne laflar attınız,
bugün ne noktadasınız? Benzer bir kumpası... Efendim,
sıkıştık, ilerleyemiyoruz! Oyumuz çokken ne
konuşuluyordu? Ergenekon. Hadi bakalım, Ergenekonun ikinci
versiyonu... Ne konuşuluyordu? Askerî casusluk. Hadi, onu da getirin.
Kutuplaştıralım ki arkamızı
kalabalıklaştıralım! Eskiden öyleydi. Açsın,
yoksulsun, fakirsin, güvencesizsin ama tehlike büyük, darbe gelecek, arkama
geçmelisin! Yok kardeşim, milletin karnı aç, esnafın derdi
büyük. Efendim, tehlike çok büyük. Ezanımıza müzik çaldılar
minaremizden.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Çalanı bulmayıp
istismar üzerinden CHPyle ilişkilendirmeye kalkarlar. Milletin karnı
aç, esnaf yoksul, çiftçi perişan, borçlu. Tek çareyi
kutuplaştırmada bulanlara bir kez daha söylüyoruz ki ne eski,
kırık, pis plakları çalmakla ne de bu toplumun aklıyla alay
etmekle kendinize güç devşiremezsiniz.
Sayın Başkanım, son olarak
4 Haziran
2020 Perşembe günü Sayın Enis Berberoğlunun, Sayın Leyla
Güvenin ve Sayın Musa Farisoğullarının bu Parlamentoda milletvekillikleri
düşürüldü. Düşürülürken bunun Anayasaya aykırı
olduğunu hepimiz biliyorduk, en çok da Meclis Başkanı biliyordu.
Meclis Başkanına hepimizin bulunduğu Komisyonda... Bugün
çıkıyor AK PARTİnin bazı Grup Başkan Vekilleri
Efendim, Enis Berberoğlu niye içeride? Geçen dönem
dokunulmazlığı kalktı diye içeride. HDPliler
dokunmazlıkları kaldırıldığı için
içeride." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 2 HDPli milletvekilinin
kendileri o dönem milletvekili değil. Enis Berberoğlunun
dokunulmazlığı kalkmış, yeniden seçilerek
Anayasanın ilgili maddesi gereği, 83üncü maddesinin dördüncü
fıkrası gereği yeniden dokunulmazlık kazanmış.
Ama o geçici madde görüşülürken Komisyon Başkanı kim? Bugünkü
Meclis Başkanı Şentop. Kendisine tutanak altında soruluyor:
Peki, gelecekte bu kişiler tekrar seçilirse? Şentopun cevabı:
Tekrar seçildiklerinde tekrar dokunulmazlığa sahip olurlar ve
Anayasa gereği yeniden dokunulmazlıkları kaldırılmadan
yargılama süremez. Bu dönemin başında, Enis Berberoğlu
yeniden seçildi, mahkeme yargılamaya ara vermedi. Şentopa mikrofon
uzatıldı. Şentop, TBMM Başkanı sıfatıyla ve
bir anayasacı olarak diyerek başladı: Tekrar bir seçim
olması hâlinde seçilenlerin dokunulmazlıklarını yeniden
kazanacaklarını ifade etmek istiyorum. Peki, öyle bir karar
Seni
dinlemeyerek, beni dinlemeyerek, Anayasayı dinlemeyerek bir yerden
aldığı talimatla yürüttüğü mahkeme, kararı
yollamış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bitireceğim Sayın
Başkanım.
Sen Anayasa bunu gerektiriyor. diyorsan bu
kararı nasıl okursun? Okumama şansım yok. örneği
yok. Tarihten ders al. 1990, Yassıadadaki yargılamaların acar
avukatı Hüsamettin Cindoruk. Geçen hafta davet etmediniz siyasi şov
yapacağız diye orada. Çıkmış DGM
başsavcılığı 22 milletvekilinin fezlekesini yolluyor
kendisine, Parlamentoya. Devlet Güvenlik Mahkemesi gibi bir mahkemenin
aldığı kararla bu parlamentonun saygınlığına
gölge düşüremem. diyor, dönem sonuna bırakıyor. Yine daha
yakından bir isim, Sayın Cemil Çiçek. Bilir misiniz Cemil Çiçeki?
Cemil Çiçek Meclis Başkanıyken, Van Milletvekili Kemal Aktaş ve
Milliyetçi Hareket Partisinden İstanbul Milletvekili Engin Alan -kumpas davasının
mağdurudur- kumpas davası sonuçlanıyor geliyor
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, yani hakikaten konuşma yapacaksa hatip çıksın
konuşsun kürsüye ya. On dakika konuşma mı olur ya! İç
Tüzükte yeri varsa söyleyin. Böyle şey olur mu, usul hâline geldi bu ya!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Allah Allah! Ona siz mi karar
vereceksiniz?
Sayın Başkanım, Sayın Cemil
Çiçek, Van Milletvekili Kemal Aktaş ile İstanbul Milletvekili
Sayın Engin Alanın gelmiş kararlarını okutmayarak
dönem sonuna bırakıyor. Bu iyi örnekler ortadayken, kendi beyanı
ortadayken, Komisyon Başkanıyken madde görüşülürken Yeniden
dokunulmazlık kazanır. demişken, dönem başında bu
soruları böyle yanıtlamışken, beyefendi çıkıp da
geçen hafta bu dokunulmazlıkları okutuyorsa bu, kendisinin işgal
ettiği makama, ettiği yemine, Anayasanın kendisinden
beklediği sadakate ve tarafsızlığa uygun
davranmadığının ispatıdır. Bunun peşini
bırakmayız! Bunu onun yanına bırakmayız! Bunu sizin
yanınıza bırakmayız!
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Mehmet Muş
Buyurunuz Sayın Muş.
25.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Nimetullah Erdoğmuşu Genel Kurulu İç
Tüzüke göre yönetmeye davet ettiğine, 9 Haziran Öğretmen Aybüke
Yalçının şehit edilişinin 3üncü yıl dönümü vesilesiyle tüm şehit öğretmenleri şükranla
yâd ettiklerine, Van ili Çatak ilçesinde PKKlı teröristlerce şehit
edilen Murat Yağdıran ile Emrah Barana Allahtan rahmet
dilediğine, elektrik dağıtım şirketlerinin bir
bölgede ya da bir yörede değil ülkenin tamamında kurallara, kanunlara
uyması gerektiğine ilişkin
açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim: Genel Kurul
İç Tüzüke göre idare edilir. Burada bazı teamüllere biz de İç
Tüzükte olmamasına rağmen ses çıkarmıyoruz ama zaten grup
önerisi verilmiş, başka tartışılacak olan şeyler
varken sürekli uzat, uzat
Böyle bir şey yok Genel Kurulda, İç
Tüzükte de böyle bir şey yazmıyor. Varsa konuşma, grup
önerileri vardır, ilgili düzenlemeler vardır, insanlar çıkarlar
kürsüden meramını beyan eder. Ben neye göre Genel Kurulun
yönetildiğini anlayabilmiş değilim ve sizi Genel Kurulu İç
Tüzüke göre yönetmeye davet ediyorum. Birinci söyleyeceğim bu. Böyle bir
usul yok Genel Kurulda, İç Tüzükte de böyle bir madde yok. Kürsüden söz
alır, önergesinde konuşur arkadaş. (CHP ve HDP
sıralarından gürültüler)
Bir diğer konu şudur: Sayın
Başkan, 9 Haziran 2017 tarihinde Batmanda PKKlı teröristlerin hain
saldırısı sonucu 22 yaşında şehit düşen genç
öğretmenimiz Aybüke Yalçına şehadetinin 3üncü yıl
dönümünde Allah'tan rahmet diliyoruz, mekânı cennet olsun. Bu vesileyle,
tüm şehit öğretmenlerimizi minnet ve şükranla yâd ediyoruz.
Çocuklarımızın geleceği için fedakârca çalışan
öğretmenlerimizi kalleşçe, alçakça şehit eden PKKyı ve bu
terör örgütüne destek verenleri bir kez daha lanetliyoruz. Unutulmasın ki
Anadolunun bağrında nice Aybüke öğretmenler bulunmakta ve o
okullarımızda evlatlarımızın eğitimi için,
geleceği için fedakârca çalışmaya devam etmektedir.
Yine, geçtiğimiz gün Vanda işçilerimizi
taşıyan servis aracına yönelik terör örgütü PKK tarafından
yapılan bombalı saldırıda şehit olan 2 işçimize
Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Emeğiyle
geçimini sağlayan işçilerimize yönelik bu hain saldırı,
PKKnın nasıl cani bir terör örgütü olduğunu bir kez daha gözler
önüne sermiştir. Buradaki saldırıda şehit olan sivil
şehit Murat Yağdıran geride 5 yetim
bırakmıştır. Sivil şehit Emrah Baran ise 2016
doğumlu bir erkek çocuğunu geride bu millete emanet olarak
bırakmıştır.
Sayın Başkan, burada ortaya atılan
iddialarla alakalı, pek çoğuyla alakalı grup önerisi var,
hepsine gereken cevabı vereceğiz. Bu elektrik dağıtım
şirketleriyle alakalı bir şeyi ifade etmek isterim.
Bunların bir bölgede veya bir yörede, bir ilde değil, Türkiyenin
tamamında hepsinin kurallara, kaidelere, kanunlara uyarak hareket etmesi
lazım. Burada eğer bunlar bir kanunsuzluk yapıyorsa biz de bu
meselenin takipçisi oluruz, biz de bunun üzerine gideriz. Gerekli kurumlarla da
ben zaten irtibata geçeceğim ama bu, sadece bir bölgeye bilinçli olarak
yapılan bir hadiseden ziyade
Hepsinin kurallara uyması
gerektiğini ifade etmek isterim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Kutuplaşmadan
değil, herkesi kucaklamadan yana olduğumuzu; 83 milyonun bir ve
kardeş olarak bu ülkede yaşamasını dilediğimizi ifade
etmek isterim.
Teşekkür ederim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyursunlar Sayın Oluç.
26.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, Adalet ve Kalkınma Partisi
Grup Başkan Vekili bu DEDAŞla ilgili bir şeye değindi. Çok
kısa bir şey söylemek istiyorum bu konuda.
Şimdi, bakın, zor koşullardan
geçtiğimizi hep beraber biliyoruz. Yani özellikle pandemi dönemini
kastederek söylüyorum. Böyle bir dönemde insanların borçlarından
ötürü elektriksiz ve susuz kalmaları kabul edilebilir bir şey
değil. Dolayısıyla her türlü konuda hani barış ilan
ediliyor ya -yok vergi barışı, şu barışı, bu
barışı filan gibi- bu konunun da konuşularak bu
şirketle, insanların susuz ve elektriksiz kalmasının engellenmesi
sağlanabilir. Bu konuda biz girişimlerde de bulunduk fakat bu
şirket -kapalı- kapıların hepsini kapatıyor ve
Anlaşmaya kapalıyız. diyor. Bizim özellikle söylediğimiz
budur. Yani bu koşullarda, hele hele bakın, şu anda ürünlerine
su vermesi gereken insanlar arıyor. Zaman geçiyor, zor durumda
kalıyoruz. diyorlar yani bir sorun var burada.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bu sorunu
konuşarak çözmek mümkün. Biz, bu konuda da girişimlerde bulunduk
fakat sonuç alınamıyor bir türlü. Dolayısıyla buna
işaret etmek istedim. Yani insani bir meseleden söz ediyoruz, politik bir
mesele de değil bu nihayetinde. Dolayısıyla bu konuyu tekrar vurgulamış
olayım.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, gündeme
geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
İYİ PARTİ Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ PARTİ Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir
Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından,
İstanbulun fethinin sembollerinden biri olan Ayasofyanın
Müslümanlar için toplu ibadete açılması hususunda gerekli
çalışmaların yapılması amacıyla 9/6/2020
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 9
Haziran 2020 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu; 9/6/2020 Salı günü
(bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin, İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Dursun
Müsavat Dervişoğlu
İzmir
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
İzmir Milletvekili ve Grup Başkan Vekili
Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından, İstanbulun Fethinin
sembollerinden biri olan Ayasofya Camisinin Müslümanlar için toplu ibadete
açılması hususunda gerekli çalışmaların
yapılması amacıyla 9/6/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına sunulmuş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerin 9/6/2020 Salı günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere İYİ PARTİ Grubu adına Sayın Yavuz
Ağıralioğlu.
Buyurunuz Sayın Ağıralioğlu.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YAVUZ
AĞIRALİOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; partimin Ayasofyayla ilgili önerisi üzerine
huzurlarınızdayım.
Ayasofya meselesi her konuşulduğunda
hissesine bu mevzuyla ilgili mahcubiyet ve hicran düşmüş bir neslin mensubuyum
ben. Siyasi sicilimizde kavganın, nizanın pek iftiharı olmaz ama
galiba bizim gençlik yıllarımızdan itibaren mücadele edip siyasi
sicilimizde gözaltının, kavganın, nizanın en çok iftihar
duyacağımız hatıralarını Ayasofya eylemleri
oluşturmuştur. O hâl almıştır ki neredeyse biz mevzuyu
beklemek isteyen görevli polislerimizden dayak yemeyelim diye İstiklal
Marşı, gözaltına alınmayalım diye protesto namazı
kılmaya başladık bir ara.
Önergemizde bir
imla, bir cümle hatası olmuş, Ayasofya fethin tek sembolüdür, fethin
sembollerinden biri değildir; fethin İstanbuldaki tek sembolüdür.
Ayasofya
Danıştay kararı beklenilerek camiye dönüştürülecek bir yer
değildir, Ayasofya fethin kılıç hakkıdır.
İstanbulu Danıştay mı fethetti ki Danıştay
kararı beklenerek İstanbulda caminin, İstanbulda
Ayasofyanın camiye dönme sürecinin yönetilmesine böyle cümleler
kuruluyor? (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Ayasofya mevzu olunca hissesine her türlü cümleyi kurmak düşen
iktidarın bu mevzuda da aslında tenkit ettiğimiz pek çok
tartışmalı cümlesine şahit olduk. Sayın
Cumhurbaşkanı kendi kurmasa da mesela AK PARTİ Grubundan başka
arkadaşlarımız kurabilse bunu anlaşılabilir
bulabilirdik. Efendim, Ayasofya açılacak mı Sayın
Cumhurbaşkanım? Cevap: Sultanahmet doldu mu ki Ayasofyayı
açalım? Ayasofya doluluk mevzu edilerek konuşulacak bir cami
değildir, bütün camiler boş kalsa yahut Ayasofyada ibadet edecek
hiçbir Allahın kulu olmasa bile Ayasofya camidir ve
açılmalıdır. Dolayısıyla, diğer camileri
doldurmadan orayı açmamak gibi bir mevzu fethin ruhunu anlamamak demektir;
yanlış cümledir. Efendim, sual: Ayasofya açılmalı
mıdır? Cevap yine Cumhurbaşkanından: Ayasofyayı
açarız ama devlet yönetmek diye bir ciddiyet varsa dünyanın muhtelif
yerlerinde camilerimiz var, onların kapatılmasını,
onları riske sokacak bir tehlikeyi biz de bu şekilde tetiklemiş
oluruz, bunu da düşünmek durumundayız. Bu da aynı mevkiden bir
cevap. Ayasofya açılmalıdır. cümlelerine gençlik
yıllarında eylemleriyle katılmış bir idealizmin de
temsilcisidir Sayın Cumhurbaşkanı.
Bülent Turan Bey dün
açıklama yapmış İYİ PARTİ Grubundan da bu
mevzuda bir hassasiyet bekliyoruz. diye. Evet, Ayasofya açılmalıdır. Ayasofyanın
açıldığı günü abdestimizle bekliyor olacağız ve
orada iftiharla, şerefle ibadetimizi yapacağız. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar) Ayasofyada ibadeti biz
yapacağız, sizlerle beraber yapacağız. Lakin AK PARTİ
Grubuna münhasıran, hususiyetle AK PARTİ Grubuna, umumiyetle de
yaşayan ve İstanbulda fetih sorumluluğunu taşımak
isteyen insanlara itikâf teklif edeceğiz. Yani fethin şükür
namazını Ayasofyada kılacağız, ondan sonra
İstanbula hizmet etmek sorumluluğunu medeniyet, hikmet, nezaket,
insan, şehir, aklınıza gelen her türlü mücerret tedai üzerinden
sorumluluğunu hecelemiş insanlara itikâf teklif edeceğiz.
İstanbulun ne hâle geldiğini Ayasofyanın müze olduğu
yıllar itibarıyla dışarıdan muhasebe edememiş
olan savrulmaya belki fethin ruhu içeride hâkim olur da bu İstanbulu ne
hâle getirdiğimizin duygusunu tefekkür etme imkânına
kavuşursunuz. Ayasofyanın açılışına orayı
fethetmiş bir kumandana hürmeten, orayı fethetmiş orduya
hürmeten nezaret edecek olan siyasi iradenin şöyle bir sorumluluğu
vardır: Ayasofyayı açmak bizi Fatihin bedduasından
kurtarabilir ama Ayasofyayı açacak fethin ruhuna sadık olmaktır
fethin ruhuna sadakat. İstanbulu bu hâle getirdikten sonra Fetih
Suresiyle açtığınız binanın dışında
İstanbula ait ne kalmıştır? sorusunun cevabını
vermelidir siyaset. Siyaset şunun cevabını vermelidir: Bugün
açılışına ervahın geleceğine itimat
ettiğimiz, muvaffak olabilirseniz ve açabilirseniz fethedilme sürecinde
şehadeti göze almış nice ecdadın, nice ervahın orada
hazır bulunduğunu, müşahhas olarak da hayalinizde Fatihin de
hazır bulunduğunu düşünürseniz, farzımisal Fatihin de
açılışa geldiğini düşünürseniz Biz bu şehri bu
hâle getirdik. diye bir adım öne çıkacak içimizde kaç kişi var?
İstanbulu bu hâle getirdikten sonra Senin bize bırakmış
olduğun bu şehri bu hâle getirdik. diye bir adım öteye
çıkacak içimizde kaç tane şanslı adam var?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
Dolayısıyla bina açmak değildir, İslamın fütuhat
geleneğinin, fütuhat iddialarınızın bizi davet etmiş
olduğu sorumluluk bina açmak değildir. Binalar da
açılmalıdır çünkü o kılıç hakkıdır. Lakin
siyasi iradenin sorumluluğu fethi gerçekleştirmiş olan iradenin
adaletine, merhametine, hikmetine, insana saygısına, inanca hürmetine
riayet edecek bir ciddiyettir. Bunları yaptığınız gün
Ayasofyayı Danıştay kararı beklemeden açmış
olacaksınız. Bunları yapmadığınız gün
Danıştay kararıyla, Anayasayla, ilgili maddelerle
Ayasofyayı açsanız ne olur, açmasanız ne olur.
Açılacağı güne iftiharla ve duayla katılacağız
inşallah. İnşallah böyle bir gün bize nasip olur.
Biz gençlik yıllarımızda oralarda
esaslı eylemler yaptık. Bazen derdim ki: Burayı AK PARTİ
bizden evvel açarsa şayet, kendimi buraya zincirleyeceğim,
açtırmayacağım onlara çünkü burayı bizim açmamız
lazım. Çünkü bu mevzuda hani gıpta ediyorum dersem fazla nazik
davranmış oluyorum, haset ederim ben.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
Bitiriyorum Başkanım.
Çünkü onca eylemimizin içerisinde Müsavat
Başkana da defalarca zikretmiştim ki -onun da eylemleri vardır
orada, ocak görmüş herkesin bir Ayasofya eylemi vardır- Seni mi
zincirlesek acaba oraya? Açtırmayız burayı AK PARTİye, biz
açacağız. falan diye. Latifesi bir tarafa, inşallah açmak gibi
bir irade hissenize düşer, açın.
Bu mevzuda CHPnin söylemiş olduğu
Suistimal etmeyin. teklifine de katılmıyorum, suistimal edin.
Ayasofyayı açın ve suistimal edin. Bu mevzuda sömürüye de
açığız, sömürülmeye de gönüllü olarak razıyız.
Teşekkür ederiz. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Faik Öztrak.
Buyurunuz Sayın Öztrak. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul bundan
beş yüz altmış yedi yıl önce Fatih Sultan Mehmet
tarafından fethedildi. Yine, doksan yedi yıl önce Gazi Mustafa Kemal
Atatürk tarafından emperyalistlerin işgalinden kurtarıldı.
O gün bugündür ne memleketimizin semalarından ne İstanbulun
semalarından bayrak inmedi, minarelerinde ezan susmadı. Bu vesileyle,
2 ecdadımızı, Fatih Sultan Mehmeti ve Gazi Mustafa Kemal
Atatürkü huzurlarınızda bir kere daha rahmetle ve minnetle
anıyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bakıyoruz, yine saray her
sıkıştığı dönemde yaptığı gibi bir
Ayasofya meselesini gündeme getiriyor. Dün devletin televizyonunda
çıktılar, Ayasofya tartışmalarıyla ilgili birçok söz
söylediler. Türkiye'nin kurumları varmış, böyle bir adım
atılacaksa bunun yetki sahipleri belliymiş; Parlamentosu
varmış, Danıştayı varmış,
dolayısıyla buralar kararını verirmiş. Bu karar
verildikten sonra da icra makamı gerekli olan adımları
atarmış. Bunlar ne demek, bunları anlayabilmiş vaziyette
değiliz.
Ülkemizde AK PARTİ on sekiz yıldır
iktidardadır. Yine, son döneminde tek adam parti rejimi, tek adam devleti,
tek adam rejimi kurulmuştur; her şey sarayın bir kararnamesine
bakar. Zaten yargı bir şekilde sizin isteğinizin
dışında karar vermiyor, sizin izniniz dışında
nefes bile almıyor. Şimdi, ne hikmetse bu işi Meclise havale
ediyorlar.
Şimdi ben açık söyleyeyim: Ayasofya
ağızlara sakız edilecek bir mesele değildir; bunu
yapacaksanız yaparsınız, yapmayacaksanız
yapmazsınız. Yetki de saraydadır. Şimdi burada, Mecliste
İYİ PARTİmizin önerisiyle bu konuyu bir daha
inceleyeceğiz, göreceğiz ki yine yetkinin sarayda olduğu ortaya
çıkacaktır. Lütfen sağa sola bakmayın, gökyüzüne bakıp
ıslık çalmayın. Madem sorumluluğu aldınız,
sorumluluğunuzu yerine getiriniz.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Sayın Orhan Atalay.
Buyurunuz Sayın Atalay. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ORHAN ATALAY (Ardahan)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ayasofya, 1934ten bu yana hakikaten bir neslin
mücadelesindeki en önemli mihenk taşlarından, iddialarından,
hâliyle davalarından birisidir. Bu memleketin tarihî bilincine,
şuuruna sahip olan hiçbir ferdinin Ayasofya söz konusu olduğunda
bigâne kalacağını düşünemiyorum.
Eğer Ayasofya bir cami olarak açılmazsa bu
yüzyılın başında emperyalizme karşı vermiş
olduğumuz mücadelemizin, kurtuluş davamızın eksik
kalacağı aşikârdır. O yüzden kurtuluş mücadelesinin
tamamlayıcısı olacak olan adım da beşyüz yıl
boyunca cami olarak açık olan, minarelerinden semaya yükselen ezanlarla
kimliğini bulmuş olan Ayasofyanın kendi asli kimliğine
kavuşturulmasıdır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Burada her birimizin en asli, asgari, tarihî, millî
ve ahlaki mecburiyetidir. O konuda AK PARTİnin tavrı da, tarzı
da, sözü de, kavli de, fiili de açıktır ve bellidir.
Değerli arkadaşlar, hepimizin bildiği
gibi Ayasofya kutsal bilgelik manasına gelir. Dolayısıyla,
Ayasofyanın ilk yapılış tarihinden itibaren esasında
bir kutsallık vurgusu vardır.
24 Kasım 1934 yılında bir
kararnameyle müzeye çevrilmiş olması esasında Fatihten önce de,
Fatihten sonra da Ayasofyanın temel kimliğiyle çelişir çünkü
müzede bir kutsallık manası, mefhumu söz konusu değildir. O
yüzdendir ki Ayasofya üzerine nice şairlerimiz şiirler yazdı.
Necip Fazıldan Nazım Hikmete kadar, Sezai Karakoçtan Arif Nihat
Asyaya kadar her şairimiz Ayasofya davasını idealize ederek
Ayasofyanın, tıpkı Fatih dönemindeki gibi Camii Kebir
kimliğiyle buluşması için mücadelelerini verdiler.
Biraz önce bir arkadaşımızın da
söylediği gibi: Bir nesil Ayasofya açılacak. diye iddiada bulundu,
mücadelesini verdi; bugüne kadar bu iddiasını taze tuttu, o
idealinden vazgeçmedi, vazgeçmeyecektir.
Sezai Karakoçun: Ve derken Ayasofya yüzüme çarpan
karanlık/Serin ve kilim nakışlı kızıl gözlü dev
bir cam gibi. diye dile getirdiği; Nazım Hikmetin: Belde-i
Tayyibeyi fetheden padişahın/Hak yerine getirdi en büyük
niyazını/Kıldı Ayasofyada ikindi namazını! diye
ifade ettiği; İlhan Berkin: Ayasofya elleriyle yüzünü
kapamış bütün iştahıyla ağlıyor. dizelerinde
dile getirdiği hasret elbette ki bir gün bitecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
ORHAN ATALAY (Devamla) Serdengeçtinin sözleriyle
bitiriyorum: Bu olacak Ayasofya, bu muhakkak olacaktır./İkinci bir
fetih, yine bir basübadelmevt.../Bugünler belki yarın, belki yarından
da yakındır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Yerimden 60a göre
pek kısa bir söz talebim var.
BAŞKAN Buyurun efendim.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
27.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Danıştayda Ayasofyayla
ilgili yürütülen davadan çıkacak karardan sonra gerekli
adımların atılacağına ilişkin açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Ayasofyayla alakalı
görüşlerimizi milletvekilimiz açıklamıştır; şu an
Danıştayda bir dava yürümektedir, temmuz ayı içerisinde bununla
alakalı bir karar verilecektir.
Mesele araştırmanın ötesine
geçmiştir; dolayısıyla, burada bir araştırmayla
araştırılacak bir noktada değiliz,
araştırmanın daha ötesindeyiz. Artık, karardan sonra
gerekli adımlar atılacaktır; dolayısıyla Meclisi,
araştırmadan ziyade o anlamda atılacak olan adımlarla
çalışma noktasında davet edeceğiz. Bu anlamda İYİ
PARTİnin verdiği grup önerisine Hayır oyu vereceğiz ve
inşallah temmuz ayı içerisinde de gerekli adımlar atılacaktır.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş)
Kaçmayın, kaçmayın!..
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ PARTİ Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir
Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından,
İstanbulun fethinin sembollerinden biri olan Ayasofyanın
Müslümanlar için toplu ibadete açılması hususunda gerekli
çalışmaların yapılması amacıyla 9/6/2020
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 9 Haziran 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Öneriyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Öneri kabul edilmemiştir. [CHP
sıralarından gürültüler, İYİ PARTİ
sıralarından Bravo! sesleri, alkışlar(!)]
Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
2.- HDP Grubunun Grup Başkan Vekilleri Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaş ve İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluç tarafından, milletvekillerinin demokratik siyasetten
dışlanması ve demokrasi dışı müdahalelere maruz
kalmasının araştırılması amacıyla, 9 Haziran
2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 9 Haziran 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
9/6/2020
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma
Kurulu 9/6/2020 Salı günü (Bugün) toplanamadığından
Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İç Tüzükün 19uncu
maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Hakkı
Saruhan Oluç
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
9 Haziran 2020 tarihinde Siirt Milletvekili Grup
Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve İstanbul
Milletvekili Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından
verilen (7633) grup numaralı Milletvekillerinin demokratik siyasetten
dışlanması ve demokrasi dışı müdahalelere maruz
kalmasının araştırılması amacıyla Türkiye
Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis araştırması
önergesinin diğer önergelerinin önüne alınarak görüşmelerinin 9
Haziran 2020 Salı günkü birleşimde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Sayın Filiz
Kerestecioğlu.
Buyurunuz Sayın Kerestecioğlu. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye siyasi tarihinde demokratik siyaseti
yıkıma uğratan, halkların iradesinin üzerinde tasarrufta bulunan
çok sayıda askerî darbe gerçekleşti; kimi 1960, 1971 ve 1980
yıllarında olduğu gibi doğrudan yönetime el koyarak, kimisi
de 28 Şubatta olduğu gibi tankları yürüterek; kimisi de 27
Nisanda olduğu gibi e-muhtıra şeklinde gerçekleşen darbeler
Türkiyede demokrasinin her daim sıfır noktasına dönmesine neden
oldu. Bugün dünyadaki siyasi literatür askerî darbelerin yanı sıra
hükûmet darbesi yürütme darbesi yeni nesil darbe şeklinde
tanımlanan demokrasiye yönelik müdahaleleri de tartışıyor.
Yürütme erkini elinde bulunduran iktidarlar tahakküm araçlarını
kullanarak yetkiyi kendisinde toplayıp demokratik işleyişi
sekteye uğratıyor ve hukuki güvenceleri ortadan
kaldırıyorlar. Kuşkusuz ki bugün bu tanımın Türkiye
siyasi tarihindeki en belirgin örneği, 20 Temmuz 2016 tarihinde devreye
konulan ve ülkenin yönetim sisteminin değiştirilmesine kadar iktidar
tarafından devam ettirilen OHAL uygulamasıdır. 15 Temmuz darbe
girişiminden hemen sonra tüm siyasi partiler ve toplum tarafından
darbeyle mücadelede destekleneceği ifade edilen -burada,
destekleneceği ifade edilen- iktidar, darbeye karşı demokrasi ve
hukuk mücadelesi yürütmek yerine 20 Temmuzda OHAL ilan ederek demokrasiyi ve
hukuku askıya almayı tercih etti.
Tarihi darbeler tarihi olan ülkemizin darbeye
karşı kalıcı çözümler üretmemesinin çeşitli sebepleri
var. Bunların en başta geleni gerek askerî gerekse sivil güçlerin
demokrasiyi bir arada yaşam siyaseti olarak değil, aksine güç
temerküzü araçları olarak görmesinde yatıyor.
İkinci neden ise bunun yanı sıra,
darbelerle hiçbir zaman tam olarak yüzleşilmemesi ve demokratik siyasete
müdahalede ısrarcı olunması da darbeci yaklaşımın
canlı kalmasına neden oluyor. Örneğin, 12 Eylül darbesiyle asla
yüzleşilmedi, sözde bir yargılamayla yüzleşildiği
zannedildi ama öyle olmadı. 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak
darbenin siyasi ayağını ortaya çıkaracak, onun üzerindeki
sis perdesini ortadan kaldıracak bir araştırma
yapılmadı, bununla ilgili tek bir adım dahi atılmadı;
aksine darbe üstüne darbe yapılarak 4 Kasım 2016 tarihinde
milletvekillerimiz gözaltına alındı ve ardından
tutuklandı. Sadece kendi kişisel tarihimden örnek verirsem,
Aralık 2016-Haziran 2018 seçimlerine kadar yürüttüğüm Grup
Başkan Vekilliğim döneminde 11 arkadaşımın
milletvekilliği düşürüldü sizler tarafından. Leyla Zana 11 Ocak
2018, Nursel Aydoğan Mayıs 2017, Selma Irmak Nisan 2018, Besime Konca
Ekim 2017, Faysal Sarıyıldız Nisan 2018, Ferhat Encu Şubat
2018, Figen Yüksekdağ Şubat 2017, Tuğba Hezer Öztürk Temmuz
2017, Osman Baydemir Nisan 2018, İbrahim Ayhan Şubat 2018, Ahmet
Yıldırım Şubat 2018; bu arkadaşlarımın ben
burada Gurup Başkan Vekili olarak görev yürütürken ne bahtsız
bedevilikmiş ki milletvekillikleri düşürüldü ve bu darbeci aklın
halkların iradesine nasıl darbe vurduğunun dökümüdür bu. O
dönemde yanımda oturan Gurup Başkan Vekilimiz Ahmet
Yıldırımın neden milletvekilliği düşürüldü
biliyor musunuz, hatırlıyor musunuz? Padişah bozuntusu sözü
yüzünden, Padişah bozuntusu sözü yüzünden. Eğer bu yüzden bir
vekilin milletvekilliği düşürülüyorsa bu aslında bu söze muhatap
olanın acziyetini gösterir, bizim için sadece bunu gösterir. Son olarak da
4 Haziran 2020 tarihinde Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve Enis
Berberoğlunun vekillikleri düşürülerek halk iradesini yok sayan
uygulamalara devam edildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla) Şimdi size baktığımız zaman
gördüğümüz şu: Tıpkı 80lerde 90larda ne
yapıldıysa aynısını yapıyor, askerî vesayeti kaldırma
iddiasıyla geldiğiniz bu ülkede sivil darbecilik yapıyorsunuz. O
gün Leyla Zanaya yapılan bugün Leyla Güvene yapılıyor.
Leylalar değişiyor özellikle Kürtler açısından
baktığımızda. Bu ülkenin insanları size oy verenler de
dahil tabii ki demokratik bir ülkede yaşamayı sizler de bizler de
hepimiz hak ediyoruz ve bunu istiyoruz. Ama şu anda bu ülkede öyle bir
durum var ki sayenizde pandemi nedeniyle sokağa çıkma
yasağı kararının bile Cumhurbaşkanının
gönlünün rızasına göre verildiği bir ülke hâline getirdiniz
burayı. Ancak bu tekçi rejimde yaşamaya ne askerî, ne sivil darbelere
ve bu darbeci anlayışın sürmesine de asla bizim gönlümüz
razı değil ve buna izin vermeyeceğiz.
Bu kapsamda ülke gündeminden düşmeyen darbe
iddialarının araştırılması ve milletvekillerinin
demokratik siyasetten dışlanması başta olmak üzere
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla)
demokrasi dışı müdahalelerle siyasal alanın
dizayn edilmesinin engellenmesi, darbe mekaniğiyle yüzleşilmesi ve
darbe korkusu ya da tehdidi yaratanlarla mücadele edilmesi için Meclis
araştırması açılmasını istiyoruz. Madem bu kadar,
halka diyorsunuz ki: Aman darbe olur. Hadi gelin, açalım bu Meclis
araştırmasını, destekleyin ve hep birlikte
araştıralım; nedir korkulan, nedir tehlike?
Saygılar sunarım. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Mustafa Sezgin Tanrıkulu.
Buyurun Sayın Tanrıkulu. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen
hafta burada 3 milletvekilinin milletvekilliği düşürüldü Adalet ve
Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi milletvekillerinin
oylarıyla. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
OYA ERONAT (Diyarbakır) Hayır, oy
kullanılmadı.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) Hemen ilk
başta söyleyeyim; bu, demokrasiye ve sandığa karşı
darbeydi ve bu darbe sürekli hâlde de devam ediyor değerli
arkadaşlar.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Oy
kullanılmadı.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) Bakın,
ben size hep burada hatırlatıyorum; bir mahkemenin karar vermiş
olması, ondan sonra Yargıtayda kesinleşmiş olması
bunların hukuki olduğu anlamına gelmez, bunların Anayasaya
uygun olduğu anlamına gelmez ve Meclis teamüllerine uygun olduğu
anlamına gelmez. Niye bunları söylüyorum? Bakın, yine sizin
Genel Başkanınızdan örnek vereceğim, Genel
Başkanınızdan. Genel Başkanınız 2002
seçimlerinden önce Anayasanın 76ncı maddesi uyarınca
anarşik eylemlerden mahkûm olmuştu -anarşik eylemlerden- ve YSK
kararıyla seçimlere giremedi, YSK kararıyla. (AK PARTİ
sıralarından Doğruyu söylemiyorsun. sesleri) 27 Aralık
2002 tarihinde bu Parlamento onun siyaset hakkını savundu,
Anayasayı değiştirdi. Yargı kararı olmasına
rağmen, anarşik bir eylemden mahkûm olmasına rağmen
Anayasayı değiştirdi, onun siyaset yapma hakkını
savundu ve 9 Mart 2003 Siirt seçiminden sonra geldi, milletvekili oldu,
Başbakan oldu. Biz bu kadar demokratız, sizlerin siyaset hakkını
savunuruz ama sizler ne yaptınız? Hiçbir süreci beklemeden geçen
dönem 11 milletvekilinin, bu dönem 3 milletvekilinin milletvekilliğini
düşürdünüz. Bakın, nereden nereye geldiniz? O yüzden söylüyorum: Bu
yaptığınız darbedir, demokrasiye karşı darbedir,
sandığa karşı darbedir ve maalesef ama maalesef mazlumken
zalim hâle geldiniz.
Bakın, Sayın Meclis Başkanı
diyor ki: Böyle bir teamül yok. O yüzden, olmayan bir teamülü ben
uygulayamazdım. Sayın Meclis Başkanının 24 Temmuz
2018 tarihinde Meclis Başkan Vekiliyken yaptığı
konuşmalar var, tutanakları burada. Ben görüşümün
arkasındayım. diyor, 27nci Dönemde dokunulmazlık yeniden
başlar. diyor. Anayasa Komisyonu Başkanıyken Anayasa
Komisyonunda söylediği sözler var 27nci Dönemde tekrar başlar.
diyor. Peki, neden tezkereyi kendi Başkanlığı döneminde
sevk etti? Neden yirmi ay bekledi? Neden şimdiye kadar bekletti
değerli arkadaşlar? Konu tamamen siyasidir. Eğer Meclis
Başkanı isteseydi olmayan bir teamülü burada başlatabilirdi
çünkü dokunulmazlıkların bu şekilde düştüğü başka
bir dönem de yok. Dolayısıyla geçmişte teamül aramasın,
eğer kendisi gerçek anlamda bir hukuk akademisyeni ise kendi Meclis
Başkanlığı döneminde Anayasaya aykırı bir
biçimde, kendi sözlerini tekzip edecek biçimde o tezkereyi buraya göndermezdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) Sayın
Başkanım, teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, bakın, pandemi
döneminde, bu salgın döneminde bu Parlamentonun işi gerçekten 3
milletvekilinin milletvekilliğinin düşürülmesi miydi yoksa pandemiyle
ilgili konuları konuşmak mıydı? Soruyorum sizlere, hangisi
daha elzemdi, hangisi daha elzemdi?
Bakın, bizim size
yaptığımızın onda 1ini, onda 1ini demokrasi
anlamında yapmadınız bu Parlamento döneminde. Çünkü otokratik
bir yönetimin milletvekillerisiniz artık, otokratik bir yönetimin
milletvekilisiniz. Zulümden ve hukuksuzluktan başka bir çareniz yok. O
nedenle gündemi değiştiriyorsunuz. Milletin gündemi, evet,
adaletsizlik, hukuksuzluk, aynı zamanda boş tencere. Ben buradan sizlere
sesleniyorum: Hukuksuzluk, adaletsizlik ve milletin o boş tenceresi
sizleri götürecek.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, pek kısa bir söz talebim var.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Muş.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
28.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun HDP grup önerisi üzerinde CHP
Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin
açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, hatip bu meseleyle alakalı görüşlerini
açıklayabilir fakat bizi suçlamalarını kabul edemeyiz. Burada
bir şeyi özellikle ifade etmek isterim: Sayın Cumhurbaşkanımızın,
Genel Başkanımızın karşı karşıya
kaldığı durumla şu an arasında bir mukayese
yapmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız ne bir terör
eyleminin içerisinde veya söylem olarak destek içerisine girmiş
- tamamen
o dönem farklı meselelerle milletvekili dahi olmadan seçimlere girmesinin
engellenmesi için jet hızıyla Diyarbakırdan dosyalar
getirilerek, daha önce suç olmayan bir şey sonra suç hâline getirilip önü
kesilmeye çalışılan bir siyasi lider. Burada Meclisin
yaptığı usuli bir işlem.
Hatırlarsanız, dokunulmazlıklarla
alakalı tartışmalar başladığı zaman bu
tartışmalarla alakalı Hodri meydan! deniyordu. AK PARTİ
Dokunulmazlıkları kaldıralım. diye gelmedi, bunu
muhalefet partileri dile getirdiler, Hodri meydan! Hepsini
kaldıralım. Buyurun. Neden kaçıyorsunuz? gibi
O dönemde AK
PARTİ ve MHP'nin tek başına bu dokunulmazlıkları
kaldırmaya gücü yetmiyordu, Cumhuriyet Halk Partisinin bu işe destek
vermesi gerekiyordu; verdi, dokunulmazlıklar kaldırıldı,
yargılamalar yapıldı, hükümler kesinleşti. Kesinleşen
hükümler usuli bir işlemle burada okunmuştur, olay bundan ibarettir.
İkincisi, 17-25 Aralıktan
FETÖ'yle
mücadele ediyorken Bu bir darbedir. diyeceksiniz. 15 Temmuz darbesi olur, bu
darbeyle mücadele ediyorken Bu sivil darbedir. diyeceksiniz. Şimdi de
usuli işlemle okunan ve düşürülen milletvekilleriyle alakalı Bu
bir darbedir. diyeceksiniz. Siz darbenin ne olduğunu bilmiyorsunuz, sizin
önce darbenin ne olduğunu öğrenip
Bir de burada AK PARTİ ve MHP oylarıyla
düşürüldü. gibi bir ifade var, daha ondan bihaber Sayın Sezgin
Tanrıkulu bir de hukukçu olacak. Usuli işlem yerine
getirilmiştir.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Tanrıkulu.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) -
İleri sürdüğüm görüşten farklı bir bağlamda bana cevap
verildi, benim sözlerim çarpıtıldı. İç Tüzükün 69uncu
maddesi uyarınca kürsüden söz istiyorum.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Tanrıkulu gibi düşünmek zorunda değiliz. Tartışmadan
söz istenir Sayın Tanrıkulu. Daha neyle ilgili söz
isteyeceğinizi bilmiyorsunuz.
BAŞKAN Buyurun Sayın Tanrıkulu.
(CHP sıralarından alkışlar)
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun,
İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı
açıklaması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Bakın değerli arkadaşlar, evet, avukatım ben iyi bir
avukatım aynı zamanda onu da ifade edeyim.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Nereden bilelim!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) Bakın
değerli arkadaşlar, 17-25 Aralıkta bu yargının size
yaptıkları kumpas; öyle değil mi? Kumpas. Hepsi hukuka
aykırı ama aynı yargıçların, aynı dönemin
yargıçlarının başka siyasetçilere yaptıkları
kumpas değil, onlar Yargıtay kararıyla onanmış
dolayısıyla hukuka uygun hâle gelmiş. Ben de size soruyorum:
Zehirli ağacın meyvesi yenir mi?
Bakın, burada
Cumhurbaşkanlığı İletişim
Başkanlığının 15 Temmuz 2019 tarihinde
yayınladığı ve benim bizzat kendimin veb sayfasında
gördüğüm şey var. Ne diyor biliyor musunuz 2 milletvekilinin
yargılandığı KCK davasıyla ilgili olarak; okuyorum:
Ergenekon, Balyoz, KCK, Selam-Tevhid, Taşhiye, Askeri Casusluk
davalarında sahte delil ve kurgu mahkemeler ile rakiplerini tasfiye
ettiği ortaya çıktı. Bunu ben söylemiyorum, bunu
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı
söylüyor ve Cumhurbaşkanlığı resmî sayfasından bunu
aldım. Onlar söylüyorlar.
Şimdi, o dönemin sahte delilleriyle Enis
Berberoğluna kurulan kumpasla, o delillerle, o sahte işlerle, onlara
dayanıyorsunuz; diyorsunuz ki Yargıtay böyle bir karar vermiş,
kesinleşmiş. Peki, o zaman Sayın Erdoğan ile ilgili de
karar vermişti ve kesinleşmişti, anarşik eylem kabul
edilmişti. Onu doğru bulmuyoruz. Peki, siz niye bunu doğru
buluyorsunuz? Sizin gerçekten adalet vicdanınız bu mu? Bakın,
biz Recep Tayyip Erdoğana yapılanı doğru bulmadık, o
yüzden burada Anayasayı değiştirdik ama siz Anayasaya
rağmen burada milletvekillerinin milletvekilliğini
düşürüyorsunuz. Aramızdaki fark burada; bunu, anlamanız
lazım. Sorun burada. O sahte delillere itibar ediyorsunuz bugün ve
diyorsunuz ki Bu yargı kararı. 17-25 Aralıkta da yargı
kararı vardı. Sayın Erdoğan ile ilgili olarak da kabul
etseniz de etmeseniz de bir yargı kararı vardı. Hukuka uygun
muydu? Değil, 50 kere değil ama bunlar da değil. Bakın, o
yüzden vicdanlı davranın, hiç olmazsa susun.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET MUŞ
(İstanbul) Sayın Başkan, hatibimiz birazdan gerekli cevapları
Sayın Sezgin Tanrıkuluna verecektir. Ben kayıtlara geçmesi
açısından bir ifadede bulunmak istiyorum. Can Dündar
Tutuklandık kitabında Nihayet 27 Mayıs Çarşamba günü
öğleden sonra solcu bir milletvekili dostum getirdi görüntüleri
Merak
ettiğin her şey bu flaş diskin içinde. dedi. ifadelerini
kullanmış ve Enis Berberoğlunun ismini ifşa etmişti.
Bunun suç olup olmadığına biz karar vermiyoruz. Yargıtayla
alakalı Yargıtay, yeni karar vermiştir, FETÖyle mücadele
etmiştir. Dolayısıyla sadece bunun, bu ifadenin Meclis
kayıtlarına girmesini arz ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Özel.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
29.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili Mehmet
Muşun yerinden sarf ettiği bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
tam da hani algı operasyonu diyoruz; siyaseti dürüstlükten
uzaklaşarak yetki alınan milleti kandırmak diyoruz; tam onun
üstündeyiz. Ne diyor, Can Dündar kitabında ne demiş? Bir solcu
milletvekilinden aldım. O tarihte Enis Berberoğlu milletvekili
değildir efendim. (CHP sıralarından alkışlar) Tarih önünde
mahkûm olacaktır; bu, bir grup başkan vekilinin tutanak altında
düşebileceği en kötü durumdur, iyi niyetinizi sorgulatır.
Yazıklar olsun; başka bir şey demiyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Buyurun Sayın Muş.
30.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Manisa Milletvekili
Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin
açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, bunlar Can Dündarın ifadeleri. Can Dündar da bu davadan
yargılanıyor. Kendisi şu an dışarıda, kaçak;
gelemiyor. Bu ifadeleri kitabında yazdı ve zaten olayın suç
teşkil tarihiyle
Daha sonra zaten 7 Haziran seçimlerinde Sayın Enis
Berberoğlu milletvekili oluyor. Ben kendimi hâkim ya da savcı yerine
koymuyorum fakat buradaki ifadeler çok önemlidir, bunların kayıt altına
alınması gerektiğini düşünüyorum.
Size yazıklar olsun!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
31.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili Mehmet
Muşun yerinden sarf ettiği bazı ifadelerine ilişkin tekraren açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın
Başkanım, savcı bu iddiayı Enis Berberoğlunu suçlamak
için kullandı. Burada çok açık bir şekilde yazmış ki
Can Dündar solcu bir milletvekili
dedi. Enis Berberoğlunun
avukatları o tarihte milletvekili olmadığını gösterdi,
mahkeme kayıtlarında Enis Berberoğlu bu işlemden ve bu
ifadeden sorumlu tutulmadı. Enis Berberoğlunu ajan diye
suçladınız, Vatan haini. dediniz. Cezanın verildiği
maddeye baktığınızda sizin talimatınızla, sizin
yönlendirmenizle iş yapan mahkeme bile sizin şu anki ifadelerinizi
reddeden bir karar aldı.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Mahkeme -kendi vicdanına
göre- bu kadar baskı altında olmasaydı o hiç birimizin kabul
edemeyeceği Enis Berberoğlu kararının da alınması
ve o darbe dönemlerini andırır yargılamadan sonra bir başka
darbeye geçen hafta burada konu olması da söz konusu olmayacaktı.
İnsan bazen yanlış yapar;
yanlış bir bilgiyle, yanlış bir belgeyle Enis
Berberoğluna, hem de büyük bir haksızlığa
uğramış kişiye bir haksızlık daha
yaptınız. İfadeler sizi yalanlıyor. Burada belki söz
istediğinizde o kısa sözü grubumuzdan ve Enis Berberoğlundan
özür dilemek için kullanırsınız.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, Can Dündarın söyledikleri ortadadır. Bunların
Meclis kayıtlarında olması önemli. Ben, hâkim ya da savcı
değilim. Bu kadar hoplamaya gerek yok, her şey alenen ortadadır,
Can Dündarın ifadeleri açıktır.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Az sonra mahkeme
kayıtlarında söyleriz onu.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Bunlar
kayıtlarda olsun, bulunsun.
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisinin
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın
Başkanım, özür dilerim.
Can Dündarın ifadeleri
açıktır. diyor, o ifadelerin Enis Berberoğlunu
bağlamadığı mahkeme karar zaptında vardır.
Teşekkür ediyorum.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar)
Bağlıyor, bağlıyor.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun Grup Başkan Vekilleri Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaş ve İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluç tarafından, milletvekillerinin demokratik siyasetten
dışlanması ve demokrasi dışı müdahalelere maruz
kalmasının araştırılması amacıyla, 9 Haziran
2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 9 Haziran 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Sayın Yılmaz Tunç.
Buyurunuz Sayın Tunç
(AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA YILMAZ TUNÇ (Bartın)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Grubu önerisi
hakkında AK PARTİ Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyorum.
Grup önerisiyle, darbe iddialarının
araştırılması kapsamında milletvekillerinin demokratik
siyasetten dışlanması başta olmak üzere, demokrasi
dışı müdahalelerle siyasal alanın dizayn edilmesinin
engellenmesi, darbe mekaniğiyle yüzleşilmesi ve darbe korkusu ya da
tehdidi çıkaranlarla mücadele edilmesi amacıyla Meclis
araştırması açılması istenmektedir.
Değerli milletvekilleri, öncelikle şunu
ifade edelim: Darbe suçu seçimle işbaşına gelen hükûmetlerin
hile ve şiddet kullanılarak millî iradenin gasbedilmesidir.
Demokrasiye ve cumhuriyete inanan herkes darbeler karşısında
dimdik durmalı ve darbecilerle mücadelede birlik olmalıdır.
Demokrasimiz maalesef, darbeciler tarafından birçok kez sekteye
uğratılmış, bundan dolayı ülkemizin gelişme ve
kalkınması yavaşlatılmış, özgürlükler
kısıtlanmış, milletimizin refahının önüne
engeller konulmuştur. Gerçekleşen darbeler sonrasında
başbakanlar, bakanlar asılmış, kimi başbakanlar
şapkayı alıp gitmiş, kimisi de istifa etmek zorunda
bırakılmıştır. Bu ülkede tanklar ne zaman yola
çıksa hükûmetler devrilmiş, Meclisin kapısına kilit
vurulmuş, cunta mahkemeleri kurulmuş, milletin seçtikleri zindanlara
atılmıştır; ta ki 27 Nisan muhtırasına kadar. 27
Nisanda bir Başbakan çıkmış, muhtırayı çöpe
atarak tabiri caizse 28 Nisanda muhtıraya karşı muhtıra
vermiştir. Yine, 15 Temmuzda bir Cumhurbaşkanı
çıkmış, milletiyle birlikte tanklara, toplara, uçaklara
karşı durmuş, millî iradenin gasbına izin vermemiş,
milletin emanetine hayatı pahasına sahip çıkarak bütün dünyaya
demokrasi dersi vermiştir.
Değerli milletvekilleri, ne yazık ki
ülkemizde belli odaklar geçmişten bugüne darbecileri aklamak için
planlı programlı bir söylem birliği içinde olagelmişlerdir,
27 Mayısı demokrasi bayramı ilan edebilmişlerdir, 27
Mayısta darbecilerin idam ettiği Menderese, darbecilerin hiç
hazzetmediği ilk sivil Cumhurbaşkanı Özala, demokratik siyasi
hayatımızın en uzun süreli görev yapan Başbakanı ve
ilk kez seçimle göreve gelen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğana Diktatör. diyebilmişlerdir. Aynı odaklar 15 Temmuza
Kontrollü darbe. diyerek 15 Temmuz darbecileriyle hukuk zemininde mücadele
etmek için Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilan ettiği OHALe Sivil
darbe, 20 Temmuz darbesi. diyerek, âdeta darbecilerin safında yer
alabilmişlerdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Teşekkür ediyorum.
Önergede, darbe korkusu ya da tehdidi
çıkaranlarla mücadele edilmesi amacıyla araştırma
yapılması isteniyor. Bundan kastınız -önergeyi okuduk,
gerekçesini de okuduk- son günlerdeki darbe tartışmalarını
çıkaranlar ise önergenin gerekçesinde bu isimleri hiç telaffuz
etmemişsiniz; Türkiye Cumhuriyeti devletine saray düzeni diyenlerden,
Saray düzeninin sonu geliyor. diyenlerden hiç bahsetmemişsiniz;
önümüzdeki süreçte bir erken seçimle veya başka bir şekilde
iktidarın değişeceğini söyleyenlerden, o başka bir
şekildenin ne olduğundan hiç bahsetmemişsiniz.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Belki
istifa edersiniz!
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Peki kimlerden
bahsetmişsiniz? Terör suçundan mahkûm olanlar ile devlet
sırlarını ifşadan mahkûm olanlardan bahsetmişsiniz;
kesinleşen mahkeme kararlarının Anayasanın 84 ve İç
Tüzükün 136ncı maddeleri gereğince Genel Kurulun bilgisine
sunulmasıyla üyelikleri düşen milletvekillerinden bahsederek halk
iradesinin yok sayıldığını iddia etmişsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Toparlıyorum
Başkanım.
BAŞKAN Buyursunlar.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Bir taraftan Yargı
bağımsızdır, tarafsızdır. diyeceksiniz,
diğer taraftan da Yargı kararını görmezden gelelim,
hasıraltı edelim. diyebileceksiniz.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Böyle bir
şey demedik ki. Yargı bağımsız değil ki,
tarafsız da değil.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Sadece Genel Kurulun
bilgisine sunulmaktan ibaret olan, Meclisin oylamasına tabi olmayan bir
hususta iktidarı suçlamak AKP darbesi demek, sivil darbe
sloganları atmak, hedef saptırmak gerçekleri örtmeye yetmeyecektir.
O nedenle grup önerisinin aleyhinde olduğumu
belirtiyor, bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Oluç
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
32.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadeleri ile Bartın Milletvekili
Yılmaz Tunçun HDP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, tabii, bu tartışma
daha çok su kaldırır gerçekten, öyle görünüyor. Şimdi Darbe
nedir, bilmiyorsunuz. dedi Adalet ve Kalkınma Partisinin Sayın Grup
Başkan Vekili. Şimdi, darbenin ne olduğunu biz biliyoruz, çok
yaşadık, onun acılarını da çok yaşadık,
bedellerini de çok ödedik; onları uzun uzun anlatacak vakit yok ama
kısaca şunu söyleyeyim: Darbe demek halkın iradesine yönelmek,
halkın iradesini yok saymak ve halkın iradesini çiğnemek
demektir, temel anlayış budur. Evrensel bir tariften söz ediyorum,
buraya, Türkiyeye yönelik bir tarif değil bu. Şimdi, onun için temel
yaklaşım bu. O nedenle, darbeler sadece tankla, topla, tüfekle
yapılmaz. Türkiyede ağırlıklı olarak tankla, topla,
tüfekle yapılan darbeleri yaşadık, gördük ama dünya
literatüründe siyasi darbeler de vardır, yargı darbeleri vardır.
Kimi yargı eliyle darbe olur, bunu siz de biliyorsunuz,
yaşadınız; kimi siyasi partiler ve iktidarlar eliyle
yapılır, siyasi darbe olur. Şimdi, yaşanan budur esas
itibarıyla, biz bunu tartışıyoruz. Halkın iradesi
çiğneniyor.
Bakın, sayın konuşmacı biraz
evvel dedi ki: Milletin seçtiklerini zindana attılar darbelerde. Siz de
milletin seçtiklerini zindana atıyorsunuz. Zindanda şu anda bizim
eski dönem Eş Genel Başkanlarımız, milletvekillerimiz var,
belediye eş başkanlarımız var; bunların hepsi
seçilmişlerimizdir yani halk seçmiştir, siz zindana atıyorsunuz.
Daha yeni, işte geçen hafta Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve
Enis Berberoğlunun milletvekillikleri düşürüldü, zindana
attınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Mahkeme
kararıydı o, mahkeme.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR
(Ağrı) Hangi mahkeme?
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Mahkeme
kararına da geleceğim efendim, ona da geleceğim.
Şimdi, bakın, zindana atıyorsunuz,
bir de üstelik ayrımcılık yapıyorsunuz. Leyla Güvenin
cezası hâlâ mahsup edilmiyor; iki buçuk ay yatarı var, mahsup
edilmesi gerekiyor, günlerdir mahsup edilmiyor, neden? Çünkü Kürt vekil, çünkü
Kürt halkının iradesini yansıtıyor, o nedenle mahsup
edilmiyor ve Leyla Güven kaç gündür cezaevinde tutuluyor. Enis Berberoğlu
haklı bir şekilde dışarı çıkarıldı.
Neden mahsup edilmiyor? Ayrımcılık. Kürt iseniz
ayrımcılığa uğruyorsunuz, hele Kürt ve HDPli iseniz 2
kat ayrımcılığa uğruyorsunuz. Bunu da siz
yapıyorsunuz. Birincisi bunu işaret etmek istiyorum.
İkincisi: Bakın, darbe
tartışmaları yapıldı geçen günlerde. Sayın hatip
biraz evvel konuştu, önergemiz hakkında da konuştu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim.
Biz şunu da söylemenizi beklerdik: Millî
Savunma Bakanı neden sesini çıkarmadı bu darbe
tartışmalarında, neden sustu? Hani, darbe nereden geliyordu?
Size göre ordudan geliyorsa Millî Savunma Bakanı kalkıp Yok, kardeşim,
bu ordunun içinde darbeci cunta hazırlıkları yoktur, hikâyedir
bunların hepsi. neden demedi, niye demedi? MİT Başkanı
çıkıp Yoktur. ya da Vardır böyle bir şey. diye neden
açıklama yapmadı? Bunların hiçbiri konuşulmadı. Bunlar
sizin iktidarınızın insanları. Darbe
tartışması yapıyorsunuz, kendi
yaptığınız darbenin üstünü örtmek için başka yerlerde
darbe tartışması çıkarıyorsunuz. Doğru değil
bunlar. Bunun da araştırılması gerekiyor ama. Biz diyoruz
ki: Gelin, araştıralım. 15 Temmuz darbe girişimi raporu
yok hâlâ ortada. Hani, komisyon kuruldu, araştırıldı,
ortaya bir tane doğru dürüst rapor çıkmadı. Niye bunları
tartışamıyoruz? 15 Temmuz meselesini açık seçik ortaya
koyacak bir rapor neden bir türlü hazırlanamıyor? Bu, Meclisin görevi
değil mi? Meclisin görevi, o da yapılmıyor.
Son olarak yargılama meselesine geleceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim.
Burada ben geçen hafta da konuştum, söyledim,
tekrar söylüyorum, biraz evvel Sayın Tanrıkulu da bu örneği
verdi. Cumhurbaşkanlığı forsuyla hazırlanmış
olan broşürde, 10 Soruda FETÖ broşüründe o sorulardan birine
verilen cevapta KCK davası da FETÖ kumpası olarak yazıldı.
Biz bunu burada gündeme getirdik, yaptığınız iş ne
oldu? O broşürü toplayıp, web sitesinden kaldırıp, KCK
lafını çıkarıp tekrar o broşürü ortaya sundunuz yani
Cumhurbaşkanlığı forsuyla yayımlanmış olan
broşürün üstünde tahrifat yaptınız. Ne uğruna
yaptınız bunu? FETÖcü dediğiniz savcı ve hâkimlerin
hazırladıkları iddianameleri, fezlekeleri ve mahkemeleri aklamak
uğruna ve onların arkasına sığınmak uğruna
yaptınız bunu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
RECEP ÖZEL (Isparta) Efendim, grup adına
konuşma oldu bu.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Çok açık
ortada bu. Bunu söyledik, söylemeye de devam ediyoruz. Yargı kararı
diye sığındığınız şey budur esas
itibarıyla.
RECEP ÖZEL (Isparta) Grup adına beş
dakikadan fazla konuşuyor.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Efendim, herkes
konuşuyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) Herkes beş dakika
konuştu grubu adına.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bakın,
sizin Grup Başkan Vekiliniz de konuştu. Sayın Recep Bey,
bakın, siz de çıkıp konuşabilirsiniz, söz alıp
konuşabilirsiniz, siz de konuşun. Çünkü bu konu bizim canımızı
yakıyor. Siz bizim sözümü keserek canımızı yakan konuda
konuşmamızı istemiyorsunuz ama şunu bilin ki demokrasiye
yönelik bu tür tutumlar sizin için de can yakıcıdır. O nedenle, bizim
sözümüzü keseceğinize siz yaptığınız
yanlışları düşünün ve tartışın diye bu
sözleri ediyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Özel
33.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Bartın Milletvekili Yılmaz
Tunçun HDP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
Sayın Tunçu tanırım, çok eskiden beri komisyonlarda birlikte
görev de yaptık. Kendisi tutanak nedir bilir, Meclisteki basın
toplantılarının kaydı olduğunu da bilir. Hemen bugün
muvafakatname vereyim, kendisi benim görüntülerimi istesin ya da ben
yollayım. Diyor ki: Saray rejiminin sonu geliyor. diyenlerden
bahsetmediniz, trollerin yaptığı bir kampanya. Bantta cümle
aynen şöyle gidiyor: Bu televizyonda yüzüne okunan ve beni suçlayan size
çok yakın gazeteciler bile Bilmiyordum. deyip özür diledi. Diyorum ki:
Geldiğiniz sandık şimdi sizi götürecek, milletin sizden
sıdkı sıyrıldı, saray rejiminin sonu geliyor.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Yetmiş
senedir aynı şeyi söylüyorsunuz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ve devamında konuşuyorum.
Şimdi Saray rejiminin sonu geliyoru darbecilik olarak gösterenler,
bakın, 13.00te basın toplantısı yapmışım,
hiçbir televizyon
Hatta akşam A Haber pas geçmiş. Akşam onda
trol saldırısı başlamış, aynı Sayın
Yılmaz Tunçun okuduğu şekilde öndeki Geldiğiniz
sandık sizi götürecek. kısmını kesmişler, onun
üzerine gece bir buçukta trollerin başı Fahrettin Altun, trollerin
komutanı bir tweet atmış; sabahleyin onda, on birde Grup
Başkan Vekilleri tweet atmış. Benim basın
toplantımdan yirmi beş saat sonra Ömer Çelik kurumsal olarak
iddiayı sahiplenmiş. Şimdi, bu tutanağı alıp da
başında Geldiğiniz sandık sizi götürecek. lafı
varken Saray rejiminin sonu geliyor. lafından darbecilik çıkarmak
trol işidir. Bu trollerin başında olan birtakım adamlar var,
öyle sakallı, Atatürke sövmesiyle meşhur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Adını anmaya
utanırım, ismiyle namütenasip, böyle kocaman sakalları olan bir
takım troller video yayınlıyor, Aç bakalım, Fahrettin
Altuna destek atmayan vekil, Grup Başkan Vekili var mı? diyor. Bir
bakıyorsun, AKPnin Grup Başkan Vekili bu tweetten sonra tweet
atıyor. Kim Grup Başkan Vekili, kim trol, kim kimi takip edecek belli
değil.
Öyle bir noktadayız ki arkadaşlar, iyi ki
şu salonda, şu millî iradenin tecelligâhının kubbesinin
altında Sayın Hayati Yazıcı Bakanım var. 15 Temmuzun
ertesi günü Sayın Yazıcı geldi, o zaman el
sıkışabiliyorduk, elimi sıktı -gözünün içine bakarak
hatırlatırım- ben şurada oturuyorum, bana o karizmatik ses
tonuyla en tatminkâr şekilde dedi ki: Seni tebrik ederim. Dün darbeyi
öğrendiğinde Genel Başkanınla konuştuğunda
oradaydım, Meclisteki konuşmandan haberdarım
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Demokrasinin arkasında
durmanın er ya da geç kişisel olarak da parti olarak da
karşılığını göreceksiniz. Dün tarihî bir
duruş gösterdiğin için seni kutluyorum. Sayın Yazıcıyla
aramız 1 metreydi, ellerimiz coronasız ortamda birbirine
kavuşmuştu, duygusal bir şekilde göz göze baktık aynı
böyle, o beni darbeye direncimden kutladı. Sayın Hayati
Yazıcı buradadır, sorusu olan varsa vicdanınıza
bırakıyorum.
Sağ olun. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Muş, buyursunlar.
34.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Ayasofyanın
ibadete açılmasına değil İYİ PARTİ grup önerisine
ret oyu verdiklerine, Manisa Milletvekili Özgür Özelin ve İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun yaptığı
açıklalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle şunu düzeltmek
istiyorum: Bu, T24 diye bir haber sitesi var, genellikle yalan haber yapar;
Ayasofyayla alakalı az önceki oylamayla ilgili bana atfen şöyle bir
ifade kullanıyor: AK PARTİli Muş İbadete
açılmasına şimdi ret veriyoruz ama temmuzda adımlar
atılacak. diyor Biz, İYİ PARTİnin araştırma
önergesine ret verdik, Ayasofyanın açılmasına ret vermedik,
bunu bir düzeltmek isterim. Bu ve buna benzer sitelerin genel
yaklaşımı böyledir; yalan haber atar, inanan inanır,
inanmayan başka haber kaynaklarından bunu teyit eder.
ERKAN AYDIN (Bursa) A Habere mi baksın
inanmayan?
MEHMET MUŞ (İstanbul) Halk TV
izleyebilirsin sen!
Bir diğer mesele de şudur: Darbelerin her
türlüsüne biz karşı çıktık. Sayın Tunç
konuşmasında da 60 darbesini izah ediyor; 60 darbesinde o dönemin
darbecileri seçilmiş milletvekillerini silah zoruyla alıp götürdüler,
buna atıf yapmıştır.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Darbelerde yer
alan milletvekili var mı içinizde?
MEHMET MUŞ (İstanbul) Biz,
milletvekilliğinin, reyin, halk iradesinin ne demek olduğunu çok iyi
biliriz, gayet iyi biliriz ve şimdiye kadar da bunlardan ödün vermemek
için temel ilkelerimizi hep koruyagelmişizdir. Hiçbir milletvekilinin,
milletvekilliği görevinden dolayı ne bir soruşturmaya ne bu
kürsüde konuşmasından dolayı herhangi bir kovuşturmaya
maruz kaldığını göremezsiniz. Milletvekilliğinin
haricinde faaliyetlerde bulunmuşsanız hukukta bunun
karşılığı bellidir; çok talep edildi
dokunulmazlıkların kaldırılması,
kaldırılmıştır, neticesinde Yargıtay
onaylamışsa hukuk işler, Anayasa 83 ve 84ün emredici hükümleri
uygulanmıştır.
Fahrettin Altun -benim bildiğim-
İletişim Başkanıdır. Sayın Özel bir şeyler
anlattı: Bir Grup Başkan Vekili bir şey söyledi, sen ondan
sonra tweet attın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Bir kurgu ama
şimdi bu Grup Başkan Vekilinin ismini bir açıklayın. Kim,
kime ne demiş? Kim, hangi sakallı tweet atacaksın
demiş? İnanın, ne söylediğini biz de anlayabilmiş
değiliz, kamuoyu da anlayabilmiş değil. Sanırım,
Sayın Özel, herkesi, kendilerine oval ofisten gelen talimatlar gibi
sanıyor yani oval ofisten bir talimat geliyor, hemen Özgür Özel burada
harekete geçiyor. Ya, bizi kendinizle karıştırmayın
Sayın Özel. Biz, sizin oval ofisten aldığınız
şekilde burada hareket etmiyoruz, bunu bilesiniz.
Bir diğer meselemiz de şudur, Sayın
Başkan şunu ifade edelim: Milletvekilliği ve millet iradesine
sonuna kadar sahip çıkan bir partiyiz, bunda hiçbir tereddüt yok. Burada
suçlarının ne olduğu gayet iyi biliniyor ve bunlardan hüküm
giyilmiş.
Bir diğer mesele şudur: Biliyorsunuz,
burada bir düzenleme yaptık, Covidden dolayı açık cezaevinde
cezasını çekenler idari izinli sayılıyor ve evlerine
gönderiliyor. Sayın Berberoğlu da aynı uygulamaya tabi oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Diğer
suçlardan içeri girenlerde mevcut uygulamalar neyse cezaları mahsup
edildikten sonra açığa geçecek duruma gelmişse geçecektir, onlar
da aynı uygulamalara tabi olacaklardır. Buradan çıkıp da
Enis Berberoğlu açık cezaevindeydi, ona farklı uygulama
yapıldı ama bizim milletvekillerimiz Kürt olduğu için onlara
başka uygulama yapıldı. demek yersizdir,
haksızlıktır, faşizmdir,
ayrıştırıcılıktır, HDPnin temel ideolojisi
olan Türkiyeyi bölme stratejisinin bir dilidir bu, bu dili lanetliyoruz, men
ediyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR
(Ağrı) Yaptığınız
söylemleri lanetle.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul)
İnsanlar arasında haksızlık yaparak hükmediyorsunuz.
BAŞKAN Sayın Oluç, buyurun efendim.
35.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, şimdi, bakın, önce
olgudan bahsedeceğim sonra sataşmanıza da geleceğim. Olgu
şu: Diyarbakırdaki savcı da gayet iyi biliyor ki Hakkâri milletvekilimiz
Sayın Leyla Güven yattığı nedeniyle mahsup edildiğinde
aslında cezaevine girmesi bile gerekmiyordu, savcı da biliyor bunu
bilmiyor değil, avukatları konuştuğu için herkes
farkında. Fakat ne hikmetse bakın, kaç gün geçti, hangi gündü,
perşembe günüydü değil mi? Şimdi salı günündeyiz,
perşembeden salıya kadar herhangi bir adım atılmadı.
Leyla Güven cezaevinde tutuluyor, hâlbuki bir saatte, iki saatte bitecek bir
şey, nasıl Sayın Berberoğlu için yapıldıysa
yapılabilecek bir şey, yapılmadı bugüne kadar, hâlâ
yapılmamış durumda. Ayrımcılık dediğim bu
işte, ayrımcılık dediğim bu, bölücülük dediğim bu
yani ayrımcılığı da bölücülüğü de Kürt
düşmanlığını da sizin yargınız ve sizin
iktidarınız yapıyor, ben de bunu anlatıyorum tam size.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Niye bana dönüp
bunu söylüyorsunuz? Bunu yapmayın diye anlatıyoruz. Perşembeden
bugüne kadar hâlâ bir işlem yapılmamış; neden diyorum,
neden? Açıklaması yok. Çünkü HDPli ve çünkü Kürt, onun için
yapıyorsunuz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Öyle bir şey
asla olamaz, asla olamaz.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bunun için,
net, hiç tartışmasız. Çünkü siz Kürt halkının
iradesini çiğneyerek Kürt halkının haysiyetini çiğnemeye
çalışıyorsunuz ve Kürt halkı bir onur mücadelesi veriyor bu
iktidarın saldırıları karşısında, bir onur
mücadelesi, çok açık ve net.
Şimdi, efendim, öbürüne de geleceğim, çok
açık ve net, hiç tartışmasız,
bağırmalarınızla silemezsiniz bunu siz hiçbir şekilde.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Kürt halkının
yakasından düşün artık. Siz temsil etmiyorsunuz Kürt
halkını.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Şimdi,
öbürüne gelelim. HDPnin bölücülüğünü nerede görmüşsünüz siz, niye
bölücü diyorsunuz? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
OYA ERONAT (Diyarbakır) Kürt katili sizsiniz,
Kürtlerin katili sizsiniz.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Hayır,
hayır
Sizinle her platformda tartışmaya, isterseniz Mecliste
isterseniz başka platformlarda tartışmaya ben hazırım,
ben olduğum gibi bütün arkadaşlarım da hazır. (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Sen yalan
söylüyorsun, sahtekârlık yapıyorsun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Şimdi, bu
tartışmayı her yerde yapmaya hazırız. Burada, kürsüde
her yaptığımız konuşmada bunu söylüyoruz. Ne
bölücülüğü, ne ayrımcılığı? Ortak vatan ve
demokratik cumhuriyet mücadelesini sürdürdüğümüzü her gün her
konuşmamızda açıklıyoruz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Süslü yalanlara
karnımız tok.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Siz neden
bahsediyorsunuz? Siz, HDP üzerinde ortada bir şehir efsanesi yaratarak bu
şehir efsanesi üzerinden bir propaganda, kara propaganda
yapıyorsunuz. Ortada bir bölücülük yok, ortada bir
ayrımcılık yok; tam tersine, ortak vatan ve demokratik
cumhuriyet mücadelesi var. Bunu, dediğim gibi, bakın, isterseniz her
platformda -Genel Kurul dâhil- tartışmaya hazırız. Herhangi
bir şeyin üstünü örtmüyorum. Programımız, tüzüğümüz, seçim
bildirgelerimiz, bütün belgelerimiz ortadadır, bu tartışma kara
propaganda tartışmasıdır.
Sonuncusu efendim, çok kısa söyleyeceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım Sayın Oluç.
RECEP ÖZEL (Isparta) Efendim, kaç dakika daha
vereceksiniz, onu bilelim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Çok kısa
bir şeye daha değineceğim. Bakın, dokunulmazlık
maddeleri, Anayasadaki dokunulmazlık maddeleri hem kürsü
dokunulmazlığıdır -mutlak dokunulmazlık- hem de
milletvekillerinin yaptıkları çalışmalara ilişkin, siyasi
çalışmalara ilişkin dokunulmazlıktır. Şimdi
maddeyi uzun uzun size anlatmama gerek yok; hukukçularınız var,
açıklasınlar, siz de öğrenin ama şunu söyleyeceğim
size: Vekillerimiz -şu anda yargılanmakta olanları kastediyorum,
cezaevinde olanları, Sayın Selahattin Demirtaş başta olmak
üzere- grup toplantılarında ve Meclis içi yaptıkları bütün
konuşmalardaki konuşmalarını tekrar etmişlerdir
çeşitli halk toplantılarında ve basın
toplantılarında, bunların belgelerinin de hepsi mahkemelere
sunulmuştur ama bu mahkemeler dokunulmazlık maddesini
işletmemektedir; bir.
İki: Ya, geçen gün burada söyledim, 802
fezleke var bizim vekillerimiz hakkında, bu dönem vekilleri
hakkında. dedim, sayı 813e çıkmış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
RECEP ÖZEL (Isparta) Efendim, kaç dakika daha
vereceksiniz?
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) Partiyi
korumanızın da bir adabı var.
RECEP ÖZEL (Isparta) Sayın Başkan, kaç
dakika daha vereceksiniz?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bakın, bu
fezlekelerin içinde
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Partinizi
kollamanın da bir sınırı, adabı var.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Oraya
bağıracağınıza beni dinleyin.
O fezlekelerin içinde öyle fezlekeler var ki
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hayır, bilelim kaç
dakika daha vereceğini de ona göre yani
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Öyle fezlekeler
var ki
RECEP ÖZEL (Isparta) - Kaç dakika daha verecek, onu
bilelim.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Bu kadar
konuşmanız saygısızlık!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bakın, ben
size fezleke örneklerini getirsem şaşarsınız. Milletvekili
durmuş, bir toplantıda genel başkanının
konuşmasını dinliyor, genel başkanı konuşma
yapmış; savcı fezleke gönderiyor, diyor ki
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) Bir usulü,
adabı var Sayın Başkan.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Genel
başkanının yaptığı konuşmaya itiraz
etmediği için milletvekiline fezleke göndermiş. Değerli
arkadaşlar, bakın, bir düşünün Allah aşkına ya, böyle
saçma sapan bir şey olabilir mi? Milletvekili genel
başkanının konuşmasını dinliyor, itiraz
etmemiş olduğu için savcı fezleke gönderiyor; yargılanacak.
Böyle şey olabilir mi? Bu, akla, izana, vicdana, hukuka, herhangi bir yere
sığar mı? Ya, bir dakika düşünün, itiraz etmeden önce bir
dakika düşünün.
Teşekkür ediyorum.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Sayın Tunç
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Sayın Özel ve
Sayın Oluç sataştılar, 69a göre söz istiyorum.
BAŞKAN Buyursunlar Sayın Tunç. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
2.- Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin ve İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun
yaptığı açıklamaları sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri;
Sayın Özelin bahsettiği ifadeler açık. Tutanakları da çok
net bir şekilde okuyoruz. Sürekli bahsettikleri bir husus: Saray düzeni,
Saray düzeninin sonu gelecek. On sekiz yıldır, on dokuz yıldır
bunu, aynı cümleyi söylüyorsunuz ama bir türlü sonu gelmedi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O zaman saray yoktu.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Saray düzeni diye bir
şey yok, saray düzeni yok ülkemizde. Ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti,
demokratik bir hukuk devleti. Siz eğer Türkiye Cumhuriyetinin bu
niteliğini saray düzeni olarak nitelendirmeye devam ediyorsanız uzun
süre daha muhalefette kalmaya mahkûmsunuz.(AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
Bir de bu Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemini kastediyorsanız -ona millet karar vermiştir- bu
sözleriniz millete saygısızlıktır. Her gün millete
saygısızlık yapmaktan da bıkmadınız. Cümlenin
devamında İstanbul İl Başkanınızın
söylediğiyle ilgili cümleler var, o da diyor ki: İster seçimle, ister
başka bir şekilde
Bunu niye açıklamıyorsunuz? O
başka bir şekilde nasıl olacak?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) İstifa
edip.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Seçimin
dışında iktidar değişikliği Türkiyede nasıl
olabilir? Bundan niye bahsetmiyorsunuz?
Sayın Oluç, darbecilerin indirdiği
başbakanlarla, bakanlarla, zindana atılan milletvekilleri ile bugün
terörle arasına mesafe koyamayan
Bırakın, mesafe
koymanızı da istemiyoruz. Bugün Aybüke Öğretmenin şehit
edilmesinin yıl dönümü. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar) Onları şehit edenlerle, Eren Bülbülü şehit
eden teröristin cenazesine giden milletvekilleri ile, darbecilerin zindanlara
attığı siyasetçileri nasıl bir tutabilirsiniz? Tutabilir
misiniz? (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Gerilla diyeceksiniz teröriste, Gerilla olacak,
savaş da olacak. diyeceksiniz, ondan sonra gelip Ben Türkiye Büyük
Millet Meclisinde halkın seçtiği milletvekiliyim. diyeceksiniz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR
(Ağrı) Bunlar yalan.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Var mı böyle demokratik
düzen? Böyle bir hukuk düzeni olabilir mi? Eğer milletvekili
seçilmişseniz Anayasaya uygun, kanunlara uygun hareket edeceksiniz.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR
(Ağrı) Önce siz uyun, siz.
HÜDA KAYA (İstanbul) Saptırıyorsun.
Anayasaya uymayan sizsiniz.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Burada kırk
yıldır Kürt vatandaşlarımıza zulmeden PKK terör
örgütüyle aranıza mesafe koyamadığınız müddetçe
yargı bu kararları verecektir ve burada da okunacaktır, oya bile
sunulmayacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Onun için...
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Sen mi
ölçüyorsun mesafeyi? Metren mi var elinde!
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Neden bahsediyorsunuz? Dün o
bölgede Kürt vatandaşlarımıza yatırım götüren, orada
yol inşaatında çalışan 2 işçimiz terör örgütü
tarafından katledildi, yaralılarımız var, acısı
daha taptaze, daha defnedilmediler.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Kürt
halkına anlat sen bunu, Kürt haklına. Kürt halkına anlat sen
bunu, HDPye değil.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR
(Ağrı) Hikâye anlatma.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Neden
kınamıyorsunuz, neden araya mesafe koymuyorsunuz, ne kadar devam
edecek böyle? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) HDP
konusunda her sandıkta cevabınızı alıyorsunuz.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR
(Ağrı) Sen kayyumdan söz et, kayyumdan. Ezberletilmiş
lafları teker teker kullanıyorsunuz.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Sayın Başkan...
BAŞKAN Sayın Tunç, Genel Kurula hitap
ediniz.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) PKK terör örgütünü ve tüm
terör örgütlerini buradan bir kez daha kınıyoruz.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Git, onu
Kürt halkına anlat çünkü söylediklerin doğru değil.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Terörle arasına mesafe
koyamayanları da kınıyoruz ve terörle gizli ya da açık
iş birliği yapanların hepsini kınıyoruz.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Terörün
destekçisi sizsiniz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan...
BAŞKAN Sayın Özel...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
Sayın Tunç biraz önce kürsüden yaptığı
konuşmasında İstanbul İl Başkanınızın
sözlerini açıklayamadınız, açıklayamazsınız.
diyerek grubumuza açık bir sataşmada bulundu. İç Tüzük 69a göre
kürsüden cevap hakkımızı kullanmak istiyorum.
BAŞKAN Yerinizden kullanın efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Efendim, sataşma kürsüden
yapıldığı için ve doğrudan sataşma
niteliğinde olduğu için İç Tüzüke göre kürsüden olması
gerekiyor.
BAŞKAN Sizin sesiniz oradan da güzel geliyor
Sayın Başkan. Yerinizden konuşun lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Takdir sizin
Başkanım, olsun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
36.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Bartın Milletvekili Yılmaz
Tunçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
şimdi, Sayın Tunçun iddiası şuydu: Saray rejiminin sonu
geliyor." demek darbecilikti. Diyor ki: Tutanakları gördüm,
anladım. Geldiğiniz sandıkla gideceksiniz, milletin
sıdkı sıyrıldı. Saray rejiminin sonu geliyor.
lafındaki darbecilik iddiasından vazgeçti.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Seçimle rejim
değişmez, seçimle hükûmet değişir, rejim
değişmez.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Fahrettin Altun
tarafından bütün bu trollere kırk saniyeye indirilmiş videodan
mahcup olan bütün yandaşlar gibi döndü ve ikinci iddiaya
sarıldı. Sayın Tunç, İstanbul İl Başkanımız
Canan Kaftancıoğluna soru: Erken seçim
tartışmalarına ne diyorsunuz? Cevap: Erken seçimle veya
başka şekilde. Soru Darbe tartışmalarına ne
diyorsunuz? olsa Seçimle veya başka şekildeden darbe çıkar. Erken
seçim tartışmasına ne diyorsunuz? Cevap: Erken veya başka
şekilde. Ama tartışma seçimin şekli. (AK PARTİ ve CHP
sıralarından gürültüler.)
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Açıklayın
lütfen. Kamuoyu bile biliyor bunu ya.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
bakın, ne Cumhuriyet Halk Partisinin
Bakın, CHPnin İl
Başkanının da Grup Başkan Vekilinin de Genel
Başkanının da Seçimle gelecek, seçimle gideceksiniz.
lafları, Geldiğiniz sandık sizi götürecek. lafları ve
Sayın Kaftancıoğlunun Erken seçim, baskın seçim ya da
zamanında seçim
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bunun dışında,
Cumhuriyet Halk Partisinin bir beyanının
olamayacağını, biraz önce Hayati Yazıcının
şahitlik ettiği 15 Temmuz gecesi bu kardeşiniz, burada benim grubumun
alkışları, sizin grubunuzun ve danışman, şoför,
koruma 100den fazla arkadaşın ayakta alkışları
altında o konuşmayı yaptı. Cumhuriyet Halk Partisinin
darbenin iması değil, darbenin kendisi yapılırken
takındığı tutum ortadayken buradan
kes-kopyala-yapıştır fırsatçılığıyla
CHPden darbeci çıkaramazsınız, başka kapıya! (CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, ikinci husus, bu Yılmaz
Tunçla ilgili kısmı. Şimdi Sayın Muş döndü
dolaştı şöyle dedi: Biz bir yerden talimat almıyoruz,
sizin gibi oval ofisten. Cumhuriyet Halk Partisi, oval ofisten
Bütün dünya
Beyaz Sarayı tanır, Oval Ofis dediklerinde de ne
yaptıkları ortadadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sizin oval ofis
var ya
Sizin de oval ofisiniz var.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
müsaadenizle.
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
bizim Oval Ofiste işimiz olmaz ama Oval Ofise gidip de kendisine verilen
bütün sözler tutulmadığı hâlde, kendisine Ekonominizi
mahvederim. Sert bir adam olma, aptal adam olma; akıllı ol, seni
sonra arayacağım. diyen Trumpın karşısına gidip
de haddini bildirmeyen sizin Genel Başkanınızdan
başkası değildir. (CHP sıralarından alkışlar)
HAYATİ YAZICI (Rize) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Yazıcı, buyurun
kürsüden cevap verin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
3.- Rize Milletvekili Hayati Yazıcının, Manisa Milletvekili
Özgür Özelin yaptığı açıklaması sırasında
şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
HAYATİ YAZICI (Rize) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tabii, bir oturum içerisinde 2 kez ismimden
bahisle referans gösterilmem söz alma hakkını doğurdu. Bu
sebeple birkaç cümle ifade edeceğim.
Bir defa, 15 Temmuz darbesinin ertesi günü ben
Ankara'ya gelemedim; o gün akşam toplantı vardı ve o gün
öğlene kadar Cumhurbaşkanımızla birlikte Atatürk
Havalimanındaydık, sonra dağıldık, bir sonraki gün
Ankara'ya geldim. Dolayısıyla, 16 Temmuz 2016 tarihinde benim sizinle
bir araya gelmişliğim söz konusu değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, şuradaki
işinizi söylüyorum, Meclise ilk geldiğinizde, ertesi gün
HAYATİ YAZICI (Devamla) Bir saniye
Ama daha sonra Meclise geldiğimde
Elbette ki
15 Temmuz akşamı muhalefet milletvekilleri ile AK PARTİ Grubu
üyeleri ve Meclis Başkanımızın burada Meclisi açık
tutmaları, buradaki birlikteliğiniz gurur vericiydi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Eyvallah, ben de onu
söylüyorum.
HAYATİ YAZICI (Devamla) O topluluk içinde
sizi de gördüm, karşılaştığımızda muhalefet
partilerinden büyüğünün Grup Başkan Vekili olarak sizi tebrik ettim.
Olay bundan ibaretti. (CHP sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Tamam, eyvallah.
MAHMUT TANAL (İstanbul) O da onu söylüyor
zaten.
HAYATİ YAZICI (Devamla) Ha, referans
göstermeniz sizin bütün fiillerinizi aklayacaksa ben ona çok müsait
değilim, değilim yani. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Ben böyle lafı gediğine koyarım,
sözümü de esirgemem ama adaletsiz davranmam, hiç kimseye de hak etmediği
bir söylemde bulunmam.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Muş
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Muş, buyurun.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, hayır, bir
şey dediğim yok da benim dediğimde demediğiniz bir kelime
var mı? Benim dediğimde demediğiniz bir kelime var mı?
Allah için, vicdan için, namus için
Benim dediğimde söylemediğiniz
bir kelime var mı? Allah için, vicdan için, namus için
BAŞKAN Sayın Muş, buyursunlar.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, böyle bir şey yok ki ya, ben söz aldım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Pardon, pardon
Başkanım.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
37.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Manisa Milletvekili
Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin
açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, Sayın Özel, oval ofis deyince haklı olarak sizin
aklınız Amerikadakine gidiyor ama biliyorsunuz Türkiyede de bir
oval ofis sizde var. Dolayısıyla bizim kastettiğimiz CHPnin
oval ofisi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunu
bundan sonra konuşuyorken CHPnin oval ofisi deriz ki daha
anlaşılır olsun sizin için.
Bir diğeri, az önce ifade ettiklerinizi, o
yazılan mektubu aynen götürdük Trumpa, Oval Ofiste kendisine aynı
şekilde iade ettik, kendisine aynı şekilde takdim ettik.
Dolayısıyla biz, Türkiyenin itibarını da, Türkiyenin
ekonomisini de büyütmenin nasıl yapıldığını gayet
iyi biliyoruz. Siz bu ifadeleri kullana kullana bakalım ne
yapacaksınız?
Bir diğer mesele Sayın Başkan,
şunu açıklıkla ifade etmek isterim, Türkiyede Kürtlerin en
büyük düşmanı PKKdır. Bakın, Vanda, Diyarbakırda
ekmeğinin peşinde koşan insanları katleden PKK terör
örgütüne tek laf HDP Grubundan çıkmıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) O yüzden
Kürt halkı HDPye oy veriyor ne hikmetse yani!
BAŞKAN Buyurun efendim.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Kürtlerin en büyük
düşmanı kim? PKK. PKKya tek laf edemeyen kim? HDP.
Dolayısıyla değerli arkadaşlar, Kürtlerin HDPden daha
büyük bir düşmanı yok.
Teşekkür ederim, Genel Kurula saygılar
sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
RECEP ÖZEL (Isparta) Başkanım, ne zaman
bitecek bu tartışma! Bir buçuk saat oldu bu grup önerisi ya!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN Sayın Grup Başkan
Vekillerimin affına sığınarak oylamayı yapıyorum
efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, bir
dakika
BAŞKAN İstirham ediyorum
İstirham
ediyorum efendim...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, bir
cümle
RECEP ÖZEL (Isparta) Önce oylayalım da ondan
sonra
BAŞKAN Bir ara vermemiz gerekecek Sayın
Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
tutanak altında şunu söylemek zorundayım, bir cümle; Sayın
Hayati Yazıcıya, kendisine saygı içinde, gözünün içine baka
baka söyledim, şimdi tutanak altında söylüyorum: Benim biraz önce
tutanak altında söylediğim cümlelerin bir kelime eksiğini
söyledi mi söylemedi mi? Namus için, vicdan için, ahlak için... Eğer sükût
ediyorsa kabulümdür, Hayır, demedim. diyorsa çıksın, söylesin.
Sükût ediyorsa kabulümdür.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) Ya, tamam!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan
RECEP ÖZEL (Isparta) Grup önerisini oylayalım
efendim.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun Grup Başkan Vekilleri Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaş ve İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluç tarafından, milletvekillerinin demokratik siyasetten
dışlanması ve demokrasi dışı müdahalelere maruz
kalmasının araştırılması amacıyla, 9 Haziran
2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 9 Haziran 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Sayın
Oluç; ben anlayışınıza sığınarak oylamaya
geçmek istiyorum.
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoklama talep ediyoruz.
BAŞKAN Oylamadan önce yoklama talebi var.
Sayın Özel, Sayın Tezcan, Sayın
Kayışoğlu, Sayın Sümer, Sayın Tanal, Sayın Özer, Sayın Zeybek, Sayın
Çakırözer, Sayın Keven, Sayın Bankoğlu, Sayın Yüceer,
Sayın Şevkin, Sayın Şahin, Sayın Gürer, Sayın
Erkek, Sayın Kılıç, Sayın Tarhan, Sayın Hancıoğlu,
Sayın Durmaz, Sayın Purçu, Sayın Tanrıkulu, Sayın
Beko, Sayın Özdemir.
Yoklama için üç dakika süre vereceğim.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır, grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17:38
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.02
BAŞKAN: Başkan
Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP ÜYELER: Mustafa
AÇIKGÖZ (Nevşehir), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 96ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
3.-
CHP Grubunun, Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel
tarafından, milletvekilliği düşürülme süreçleriyle ilgili ve
üyelerin saygınlığını koruyacak adımların
atılabilmesi amacıyla 9/6/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme
önergesinin ön görüşmelerinin,
Genel Kurulun 9 Haziran 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
9/6/2020
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 9/6/2020 Salı günü
(bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Özgür
Özel
Manisa
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Manisa Milletvekili Grup Başkan Vekili Özgür
Özel tarafından, milletvekilliği düşürülme süreçleriyle ilgili
ve üyelerin saygınlığını koruyacak adımların
atılabilmesi amacıyla, 9/6/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme
önergesinin (15 sıra no.lu) diğer önergelerin önüne alınarak
görüşmelerinin 9/6/2020 Salı günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Bülent Tezcan.
Buyurunuz Sayın Tezcan. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BÜLENT TEZCAN (Aydın)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; genel görüşme önergesi verdik. Aslında bu genel
görüşme talebi Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Parlamentonun ve millî
iradenin itibarını kurtarma kaygısıyla, itibarını
koruma kaygısıyla grubumuzun verdiği genel görüşme
önergesi.
Değerli milletvekilleri, geçen hafta
perşembe günü bu Mecliste 3 milletvekilinin hakkında verilmiş
karar okunarak milletvekillikleri düşürüldü. Mesele basit bir usul
işlemi olmanın çok ötesindedir. Anayasa 84üncü maddesi gereği
açıkça dokunulmazlığı bulunan ve milletin iradesiyle
seçilerek buraya gelen milletvekillerini, şu veya bu şekilde
yargıda kurulan tuzaklarla, siyasetin emir ve talimatı altında
çalışan yargının kurduğu tuzaklarla
milletvekilliği hakkından mahrum edecek hukuksuz bir karara, Türkiye
Büyük Millet Meclisi burada geçit vermiştir, yol vermiştir. Bu, basit
bir usul işlemi değil tam da Parlamentoya ve millî iradeye bir yeni
darbedir. Darbecilik sakızı çiğneyenlere söylüyorum: Eğer
darbecilik arıyorsanız dönün, geçen hafta perşembe günü burada
yaşananlara bakın. (CHP sıralarından alkışlar)
Enis Berberoğlu, Leyla Güven, Musa Farisoğulları.
Değerli arkadaşlar, Enis Berberoğlu,
2018 yılı Haziran seçimlerinde yeniden milletvekili oldu.
Anayasanın 83üncü maddesinin 4üncü fıkrası çok açık:
Milletvekili yeniden seçildiği zaman dokunulmazlığını
yeniden kazanır, onu yargılamak için ancak Meclisin
dokunulmazlığını kaldırması gerekir. Bu Meclis
öyle bir karar verdi mi? Hayır.
Diğer milletvekilleri, onlarla ilgili, dokunulmazlıkla
ilgili bir işlem bile yapılmadı. Onlar da 2018 yılında
milletvekili oldular, Anayasanın 14üncü maddesi bahane edilerek
onların da dokunulmazlığı yokmuş gibi
yargılandı ve haklarında hüküm kesinleşti.
Bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin milletin
iradesine karşı bu uygulamada, Meclis
Başkanlığının bunun önünü alabilme imkânı varken
bunu uygulamadı. Çünkü milletin iradesine göre hareket eden bir Meclis
Başkanlığıyla değil, sarayın talimatına göre
hareket eden bir Meclis Başkanlığı uygulamasıyla karşı
karşıyayız. (CHP sıralarından alkışlar)
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi,
Ankara Milletvekilimiz Sayın Haluk Koçla ilgili aynı Enis
Berberoğlunun pozisyonunda bir karar verdi. O da Anayasa
değişikliğiyle dokunulmazlığı kaldırılıp
mahkemede sanık olarak yargılandı. Bölge Adliye Mahkemesi dedi
ki: Sayın Haluk Koç yeniden seçildiği için 83üncü madde gereği
o yeniden dokunulmazlık kazanmıştır. Anayasa
değişikliğiyle bu dokunulmazlığın
kaldırılmış olması, yeniden dokunulmazlık
kazanmasına engel değildir. Hukuk arıyorsanız oraya
bakın, talimatla karar verenlere bakmayın. (CHP
sıralarından alkışlar)
Bir başka örnek daha var. Bugün, Sayın
Meclis Başkanı çıkmış Bununla ilgili uygulama yok.
diyor. Engin Alan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 2011 yılı 12
Haziranında milletvekili seçildi. Tutukluydu; Balyoz davasından
hakkında karar verildi, 2013 yılında -tarihe dikkat edin-
Yargıtay Balyoz kararını onadı, Engin Alanla ilgili karar
onandı. Burada okunsaydı Engin Alanın milletvekilliği
düşecekti. O da Anayasa Mahkemesine gitmişti, dönemin Meclis
Başkanı Cemil Çiçek burada okumadı, Anayasa Mahkemesi haziran
ayında ihlal kararı verdi, Engin Alan 24 Haziranda burada -2014
yılında- alkışlar arasında milletvekilliği yemini
etti, görevine başladı. Millî iradeye saygı duymak budur,
eğer örnek arıyorsanız buraya dönün, bakın. (CHP
sıralarından alkışlar)
Şimdi, Meclis Başkanı
çıkmış -bir de Anadolu Ajansına yalan söyletmişsiniz-
diyor ki: Engin Alanın olayında seçim vardı, Meclis tatile
girdi. Ya, ne alakası var, 2013 yılında hüküm kesinleşti,
2014 yılında
Seçim bir sene sonra, 2015 yılında.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BÜLENT TEZCAN (Devamla) Toparlıyorum
Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) Yani, Sayın Engin
Alanla ilgili herhangi bir biçimde, Meclisin tatile girmiş
olmasından kaynaklı yapılamayan bir işlem yok. Yani hem
yargıya talimat vereceksiniz hem gazeteciye kumpas kuracaksınız
hem millî iradeye kumpas kuracaksınız hem de çıkıp kamuoyu
önünde Anadolu Ajansına da yalan söylettirerek milleti aldatmaya
çalışacaksınız. (CHP sıralarından
alkışlar)
Bakın, dün 2 gazeteci yine bir kumpas
davasıyla, iddiasıyla gözaltına alındı, Müyesser
Yıldız ile İsmail Dükel. Biz bu tip oyunları biliyoruz.
Elverişli suçlar yarattınız milleti korkutmak ve ürkütmek için.
Darbeciliğin altyapısını hazırlamak için
elverişli suçlar yarattınız. Eğer bir casusluk hikâyesi
arıyorsanız dönün, kozmik odaya soktuğunuz FETÖcülere
bakın -Hükûmet destekli- casusluğun ne olduğunu
arıyorsanız. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BÜLENT TEZCAN (Devamla) Bitiriyorum Sayın
Başkanım, selamlamak için son cümle.
BAŞKAN Buyurun.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) Dönemin Genelkurmay
Başkanı İlker Başbuğ, Başbakan
Erdoğanı arıyor, diyor ki: Ciddi, gizli bilgiler var,
bunları buraya sokmayalım. Başbakanın cevabı nedir
biliyor musunuz? Bizden saklayacak neyiniz var! Siz kimsiniz Sayın
Erdoğan? Bir tarafınız Erdoğan, öbür tarafınız
FETÖnün hâkimleri ve savcıları mı, siz kimsiniz? (CHP
sıralarından alkışlar)
Şimdi gelinen noktada yurtsever gazetecilere
casus diyeceksiniz, milletin seçtiği milletvekillerine darbeci
diyeceksiniz, Parlamentoda darbeciliğin daniskasını
yapacaksınız, bu ülkenin siyaset tarihinde Hükûmet desteğiyle
casusluğun şeddeli örneğini göstereceksiniz. Türkiyeye
getirdiğiniz tablo budur ve tarih önünde bütün bu
yaptıklarınızla yargılanacaksınız. Meclis bunun
için genel görüşme açsın istiyoruz.
Hepinize teşekkür ediyorum, sağ olun. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Akçay
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
38.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Aydın Milletvekili Bülent
Tezcanın CHP grup önerisi üzerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın konuşmacı, 24üncü Dönem
Milletvekilimiz Sayın Engin Alanın fezlekesine ilişkin
bazı ifadeler sarf etti. Şimdi, biz de tabii Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu olarak bütün Türkiye Büyük Millet Meclisine intikal eden
fezlekelerin safahatını takip ediyoruz, ne zaman Meclis
Başkanlığına sunulduğuna ilişkin. Şu bilgiyi
vermek isterim: Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekilimiz Sayın Engin Alan
ile o zaman yine aynı dönem HDP Milletvekili Sabahat Tuncelin mahkûm
oldukları kesin hükümlere ilişkin tezkereler Başbakanlık
tarafından 25 Mayıs 2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına gelmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Bu tarih çok önemli.
Sayın Tezcanın ifade ettiği gibi o hükmün
kesinleştiği 2013 tarihi değildir. Meclis
Başkanlığına gelişi 25 Mayıs 2015 tarihindedir ve
bu tarihte Türkiye Büyük Millet Meclisi ondan evvel, 7 Nisan 2015 tarihinde
tatile girmiştir. Yani, tezkere geldiğinde veya bildirim
geldiğinde Meclis tatildedir ve Genel Kurulun bilgisine bu fiilî durum
nedeniyle sunulamamıştır. Sayın Meclis
Başkanının buna ilişkin açıklaması bu tespiti de
teyit etmektedir. 7 Nisan 2015te Meclis tatile girdiği için 22 Mayısta
yani Meclis tatildeyken gelen kesin hükümler de okunamamıştır.
Zaten 7 Haziran 2015te de seçim yapılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Bu bilgileri de Genel Kurulun
bilgisine arz ediyorum.
Teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özel
39.- Manisa Milletvekil Özgür Özelin, Manisa Milletvekili Erkan
Akçayın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
Sayın Engin Alanı yargılandığı süreçte defalarca
ziyaret eden CHP Cezaevi İzleme ve İnceleme Komisyonunun bir üyesi
olarak şunu söylemeliyim: O dönemde Sayın Engin Alan kendisine
kurulan kumpasın son derece farkındaydı. O dönemde Cumhuriyet
Halk Partisinin gösterdiği dayanışma ve MHPli
milletvekillerinin kendisini yaptığı ziyaretlerde de
kullandığı ifadeler hepimizce malum. O dönemde hepimiz biliyoruz
ki Engin Alanın aldığı ceza 9 Ekim 2013 tarihinde
Yargıtaydan onaylandı ve bugün AKPnin CHP ya da HDP grubuna
karşı takınmış olduğu hasmane ve organize tutum
olsaydı hızla Meclise yollanıp burada okutturulup kendisinin
Anayasa Mahkemesi başvurusu beklenmeden milletvekilliği
düşürülebilirdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sebahat Tuncelin de var
yalnız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Söyleyeceğim.
9 Ekim 2013 ve Sayın Engin Alan karardan tam
dokuz ay sonra, 24 Haziran 2014te burada geldi yemin etti. O yemini etmekle dokunulmazlık
kazandı, aradaki dokuz ayda eğer karar okunsaydı yemin
edemeyecek, dokunulmazlık kazanamayacak, Anayasa Mahkemesinin hak ihlali
kararı da kendisi açısından hak kaybettirici bir durumun
giderilmesi sonucunu asla doğuramayacaktı. Ama bugün geldiğimiz
noktada oradaki doğru örneğin Sebahat Tuncel olduğu kanaatinde
değilim, oradaki doğru örnek Kemal Aktaş, dosyalarının
aynı anda yollandığı kişi olarak aynı durum
ortada. Açıkça Adalet ve Kalkınma Partisinin Türkiyede yerleşik
bir temayülü sürdürdüğü dönemler var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu dönem gibi yerleşik
temayülü yıkıp, bağımsız yargının
verebileceği bir hak ihlali kararının önüne geçmek için, el
çabukluğu marifetiyle burada yaptığı iş ortada. O gün
Engin Alanın kararını okusalardı, CHP, MHPyle birlikte
itiraz edecek, direnecek, bunu bir darbe olarak görecekti. Bugün de Cumhuriyet
Halk Partisinin tutumu kendi tarihsel tutumuyla bağdaşır. Tüm
grupları kendi analizlerini bunun üzerinden yapmaya davet ediyoruz.
Teşekkür ederim.(CHP sıralarından
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) - AKPye
ağır sataşma var burada Sayın Başkan.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.-
CHP Grubunun, Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel
tarafından, milletvekilliği düşürülme süreçleriyle ilgili ve
üyelerin saygınlığını koruyacak adımların
atılabilmesi amacıyla 9/6/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme
önergesinin ön görüşmelerinin,
Genel Kurulun 9 Haziran 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
(Devam)
BAŞKAN Biraz hızlı geçmemiz
lazım.
İYİ PARTİ grubu adına Sayın
Hasan Subaşı.
Buyurun Sayın Subaşı. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HASAN
SUBAŞI (Antalya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin 4 Haziran Perşembe
günü 95inci Birleşimde 3 milletvekilinin mevzuata ve Anayasaya, usul ve
teamüllere aykırı olarak milletvekilliklerinin düşürülmesine
ilişkin grup önerisi hakkında söz almış bulunuyorum.
Gerçekten, seçilerek gelen vekiller hakkında
daha önceki usul ve teamüllere uyulması beklenirdi. Hele
yargının bu derece zayıfladığı,
yıpratıldığı bir dönemde kamu vicdanını da
millî iradeye karşı savunmak bakımından, tatmin etmek
bakımından, en azından Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi gibi üst mahkeme süreçlerinin beklenmesi daha adil, daha
hakkaniyete uygun, daha vicdana uygun olurdu.
Anayasa Mahkemesi ya da Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi lehte karar verirse ne olacak? Millî irade, çok üzerinde
durduğumuz millî irade, her zaman savunduğunuz millî irade yok
sayılmayacak mı? Onun için teamüller de nazara alınarak bu sürecin
önceki usullere uygun bekletilmesi vicdana ve hakkaniyete uygundu.
Geçen gün, Oda TV Ankara haber müdürü Müyesser
Yıldız ve Tele1 TV Ankara temsilcisi İsmail Dükel bir sabah
operasyonuyla gözaltına alındılar. Murat Ağırel,
Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve daha bir çok muhalif
basın mensubu casusluk ya da terör suçlamalarıyla tutuklu ya da
gözaltındalar. İktidar milletvekillerini dinlediğimiz zaman,
Türkiyede huzur ve güven ortamını
sağladıklarını, terörü bitirdiklerini söylerken, her gün
yüzlerce insan terör suçlamasıyla ya da casusluk suçlamasıyla
suçlanır olmuştur. Hele hele casusluk suçlamasını
yıllardır ilk defa duyuyoruz. Hiçbir dönemde ülkemizin insanı,
muteber yurttaşlarımız bu derece casusluk suçuyla
karşı karşıya, muhatap kalmamışlardı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HASAN SUBAŞI (Devamla) Terörle mücadele eden
bir ülke yüzlere, binlere, kendi yurttaşlarına, milyonlara
ulaşacak şekilde, bu kadar kolaylıkla terör isnadında
bulunamayacağı gibi casusluk isnadında da bulunamaz. Ne kadar,
teröre ve şiddete bulaşanları hedef küçülterek tecrit ederseniz
o ülkelerin başarı şansı daha yükselir ama geçtiğimiz
seçim dönemini hatırlayın, Cumhur İttifakına muhalif olan
her parti tek tek terörle iltisaklı sayılmıştı.
Öncelikle bu dile de dikkat edilmesi gerekir. Eğer huzurdan, güvenden
bahsediliyorsa huzur, güven Hükûmet ve iktidar kanadı için var mı
diyeceğiz bundan sonra. Huzur ve güven bütün topluma gerekmektedir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Sayın Kemal Bülbül.
Buyurunuz Sayın Bülbül. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya)
Teşekkür ediyorum, sağ olun.
Sayın Başkan, değerli Genel Kurul;
saygıyla selamlıyorum.
Tabii darbe kavramı hep askerî bir çağrışım
yaptığı ve demir şapkalılar tarafından
yapıldığı için yasayı, hakkı, hukuku, adaleti,
seçilmişlik hakkını ihlal etmek darbe olduğu hâlde
şimdi bunun için darbe kavramı kullanılmıyor.
Eskiden 12den 12ye, on yılda bir, bir demir
şapkalı çıkar, düdük çalar, işkence, idam, katliam,
soykırım alabildiğine devam ederdi. Şimdi bu yöntemler
Bakın, kaç kere darbe yapılmış yakın zamanda: 45 tane
HDP belediyesine darbe yapılmış, 45 darbe. 6 HDPli, KHKli diye
görevden alınmış, etti 51 darbe. 11 tane darbe önceki dönem
vekillerimize yapılmış.
Buradan Sevgili Leyla Güveni, Musa
Farisoğullarını, Selahattin Demirtaşı, Sebahat
Tunceli, Gültan Kışanakı ve ismini sayamadığım
vekillerimi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Onlar Türkiyenin, Kürt
halkının, Diyarbakırın meşru, demokratik
temsilcileridir, buna yapılan ihlal bir darbedir.
Bununla da yetinilmemiş, CHPye de darbe
yapılmıştır. Nasıl yapılmıştır? 31
Mart seçimlerini siyasi oyunla iptal etmek bir darbedir. Sayın
Kılıçdaroğluna Çubukta yapılan saldırı
canlı yayında bir darbedir. Sayın Engin Özkoça burada
yapılan linç girişimi de bir darbedir ve son olarak, büyükşehir
belediye başkanlarının yetkilerine yapılan müdahale de bir
darbedir. Sayın Rıza Türmen darbenin ne olduğunu, bu siyasi
kumpasın, bu siyasi darbenin ne olduğunu bugün basında çok
ayrıntılı bir şekilde Türkiyenin seçkin bir hukukçusu
olarak yazmış; lütfen, bunu okumakta yarar var diyorum.
Şimdi, burada, bu yapılan darbeleri hukuki
görerek, bizi bir suçluluk psikolojisine sokmaya çalışarak sokakta
şiddet, basında şiddet, yandaş medyada tehdit, sokakta
tehdit, sokakta polis terörünü uygulayıp da arkasından da kalkıp
bizi bilmem neyle iltisaklı görmeye, bunu ifade etmeye çalışmak
da bir suçtur ve dolayısıyla suç işlenmektedir.
Seçilmişlere, seçenlere, demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere,
adalete, evrensel değerlere, evrensel hukuka karşı sistematik
olarak bir suç işlenmekte ve buna da demokratik hukuk devleti
denmektedir. Demokratik hukuk devleti kalmamıştır, diktatörlük
de değil, daha önce de bu kürsüden söylemiştim, bir diktakörlük
vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Hakikati görmeyen, adaleti görmeyen, hakkaniyeti
görmeyen, adaletsiz davranan ve bu adaletsizliğini bir adaletmiş gibi
topluma yutturmaya çalışan, iktidar olma süreci tamamlanmaya yüz
tuttuğunda daha da hırçınlaşan, gitme süreci
başladığında daha da hırçınlaşan ve
darbesini çeşitlendiren bir durum söz konusu.
Dolayısıyla, bu darbeler hakkında bir
araştırmanın açılması -son derece demokratik bir
yöntemdir- gerektiğini söylüyor, darbeleri kınıyor, darbeye
maruz kalan vekillerimizi bir kere daha buradan sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
(HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Sayın Ali Özkaya.
Buyurunuz Sayın Özkaya. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ALİ ÖZKAYA
(Afyonkarahisar) Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri
ve aziz milletimiz; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin 3 milletvekilinin
dokunulmazlığının düşürülmesiyle ilgili genel
görüşme önergesi hakkında söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, öncelikle, maddi
vakıayı kısaca bir anlatmakta fayda var: 7 Haziranda milletvekili
olmadan önce, büyük bir onur ve şerefle, en son avukatlık yaparak
hazırladığım dilekçe John Dündar hakkındaki
şikâyet dilekçemdi. Bu dilekçeyi ben yazdım ve John Dündarı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet
etmiştim. Bu kişi tutuklandı, 29 Mayıs 2015teki Cumhuriyet
gazetesindeki manşet nedeniyle tutuklandı ve tutuklandıktan
sonra çıktı, TUTUKLANDIK diye bir kitap yazdı. 2015
yılında tutuklandı, 2016 yılında TUTUKLANDIK kitabını
yazdı. Yazdığı kitapta dedi ki: Bana 27 Mayıs günü
bir sosyal demokrat milletvekili bu bilgileri getirdi. Bu kişinin, daha
sonra
Enis Berberoğlu milletvekili seçilmişti 7 Haziranda ve
dokunulmazlıkla ilgili süreç başladı. 2016daki 26ncı
Dönemde tüm dokunulmazlıkların kaldırıldığı
kanunla
Hani CHP Hodri meydan! Bütün dokunulmazlıkları
kaldıralım. demişti ya, o dokunulmazlık
kaldırıldıktan sonra yargılama faaliyeti başladı.
Anayasa'nın geçici 20nci maddesi gereğince de Bu davalarla ilgili
dokunulmazlık kalkmıştır. denildi. Daha sonra
yargılama devam etti, Cumhuriyet Savcılığı 329dan,
casusluktan dava açtı, yerel mahkeme 330dan hüküm verdi, müebbet hapis
cezası verdi. İstanbul 14. Ağır Ceza müebbet vermişti,
İstanbul 2. BAM bu cezayı kaldırdı, 329dan,
sırları açıklamaktan beş yıl on ay hapis cezası
verdi. Tekrar 27nci Dönemde Enis Berberoğlu milletvekili seçildi,
Yargıtaya geldi dosya, Yargıtay ön sorun olarak dedi ki:
Dokunulmazlık kalkmış mıdır, kalkmamış
mıdır? Tekrar seçilmekle yeniden dokunulmazlığın 83/2,
84/2ye göre kalkması gerekir mi, kalkması gerekmez mi?
Yargıtay Anayasa geçici 20nci madde bir özel hükümdür. Anayasanın
kendi içinde de 83ün özel hükmüdür. Bu dosyalarla, 830 dosyayla
sınırlı olarak yeniden dokunulmazlık kalkmaz. 84 genel hükümdür, geçici 20 özel
hükümdür. demiş ve devam etmiştir ve yerel mahkeme
kararını onamıştır, üç yüksek yargının
hâkimi kararı onamıştır. Bir yüksek hâkim 330dan
ağırlaştırılmış müebbet verilsin. diye
muhalefet şerhi yazmıştır, bir diğer sayın üye
Dokunulmazlıkla ilgili kısımda dokunulmazlık durmalı
ancak 327den yani ifşadan değil, teminden ceza alması gerekir.
demiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ ÖZKAYA (Devamla) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) Yani tüm hâkimler Enis
Berberoğlunun mutlak surette suç işlediğini ve
cezalandırılmasına karar verilmesini söylemiştir ve bu üç
mahkeme kararı -yerel mahkeme, istinaf, Yargıtay-
kesinleşmiş, süreç tamamlanmıştır ve dosya
Yargıtaydan sonra Meclisimize gelmiştir.
Efendim, teamülleri yıkıyorsunuz
Arkadaşlar,
Meclisin -kural olarak- teamülleri dokunulmazlığın
kaldırılmasının dönem sonuna
bırakılmasıdır. Bu dosyalar dönem sonuna
bırakılan dokunulmazlığın kaldırılması
dosyaları değildir, bu dosyalar hükümlülüğün Genel Kurulda
okunması dosyalarıdır. 1995 Anayasa
değişikliğinden sonra, hükümlülüğün Genel Kurulda
okunmasıyla dokunulmazlık kendiliğinden düşer.
Efendim, az önce Sayın Akçay da söyledi.
Sayın Engin Alan ve Sayın Sebahat Tuncelle ilgili konu Meclis
tatildeyken gelmiştir. Bunun dışında, 26ncı Dönemdeki
tüm milletvekillerinin hükümleri de Meclis Genel Kurulunda okunmuş ve
düşmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ ÖZKAYA (Devamla) Bu konu önemli
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Buyursunlar efendim.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) Şimdi, az önceki
sayın milletvekilimiz diyor ki, CHP sözcüsü: İstanbuldan emir,
talimatla alınan yargı kararı dönüyor. Ankara Mahkemesi bir
karar verdi -bağımsız mahkeme- ona niye uymuyorsunuz? Ankara
mahkemesi de Türkiye Cumhuriyetinin mahkemesi, İstanbul mahkemesi de;
Ankara mahkemesi de bağımsız, İstanbul mahkemesi de
bağımsız; biri bağımlı biri
bağımsız mı? İkisine de uyacaksınız, burası
hukuk devleti. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Mustafa Şentop demiş ki: Dokunulmazlık
kaldırılmalı. Az önce Sayın Başkanla görüştüm
Evet, benim kararım bu, görüşüm bu. diyor. Arkadaşlar, Meclis
kanun yapıcı, yasama organı ama kanun çıktıktan sonra
bizden bağımsız, yorumlamak yargının yetkisinde;
Meclisin tefsir kararı 1924 Anayasasındaki gibi yok ki. Artık
yargının kararına beğensek de beğenmesek de uymak
zorundayız; eleştiririz, yanlış buluruz, bütün hukuksal
yolları deneriz ama uymak zorundayız, burası hukuk devleti.
Uymak zorundayız ve uyuldu. Sonuç: Milletvekilliği düştü.
Şunu bileceğiz: Terörü destekleyen, teröre yardım eden, terörle
hemhâl olan sonucuna katlanacak, casusluk eden sonucuna katlanacak.
Bütün Meclise saygılar sunuyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, bu dil
öyle bir dil ki
Mesela bu dili alın, Recep Tayyip Erdoğanın
halkı kin ve nefretle düşmanlığa sevk etmekten ceza
aldığı dönem bir iktidar milletvekiline koyun, size bu
konuşmayı yapar, der ki: Efendim, halkı kin ve nefrete,
düşmanlığa teşvik ederseniz bu yolla Anayasayı
askıya alırsanız
İşte bu dil, partisinin kurucu
genel başkanının mahkûmiyetini ve siyaset dışına
bırakılmasını meşrulaştıran dil olur.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) O sizin
görüşünüz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İşte bu dil
konuşurken partimize, partimiz adına söz hakkını kullanan
Sayın Bülent Tezcana hem söylemediği sözleri atfedip hem de
açıkça sataştığı için, grubumuz adına cevap
hakkını Sayın Bülent Tezcanın kullanmasını arz
ederim.
RECEP ÖZEL (Isparta) Cevap verildi efendim ya!
Böyle bir şey yok ki! Konuş konuş, sonra cevap hakkını
Bülent Tezcan kullansın
Böyle bir şey var mı ya!
BAŞKAN Buyurun efendim. (CHP
sıralarından alkışlar)
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
4.- Aydın Milletvekili Bülent Tezcanın, Afyonkarahisar
Milletvekili Ali Özkayanın CHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşması sırasında
Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, önce bir şeyin
bilinmesi gerekiyor: İstanbul Milletvekilimiz Sayın Enis
Berberoğlu casusluktan mahkûm olmamıştır.
RECEP ÖZEL (Isparta) Neden olmuştur?
BÜLENT TEZCAN (Devamla) Çok
uğraşmışlardır bununla ilgili, devlet
sırlarını, gizli kalması gereken belgeleri
açıklamaktan
Hatta, onun için, son infaz paketine apar topar onları
da sokabilmek için burada hangi çabaların içerisinde olduğu
bilinmişti; bu bir.
RECEP ÖZEL (Isparta) O casusluk olmuyor mu?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Ceza Kanunu,
başlığı ne?
BÜLENT TEZCAN (Devamla) İkincisi, ben burada
söyledim, biz casusluğu bilmeyiz, ama sizin saray rejiminiz, FETÖ gibi bir
çetenin hâkimlerini, savcılarını hükûmet eliyle Türk
Silahlı Kuvvetlerinin harimiismetine sokup hükûmet desteğiyle
casusluk yapmanın örneğini ne yazık ki
yaşatmıştır. (CHP sıralarından
alkışlar)
Bakın, Sayın Enis Berberoğlunun
dosyası buraya geldiğinde on dokuz ay veya yirmi ay bekliyor; hesap
edin, 2018 yılının kasım ya da aralık ayı. Yine,
HDPli milletvekillerinin dosyası altı veya yedi ay burada bekliyor.
Şimdi, diyorsunuz ki: Kemal Aktaş olayında, Türkiye Büyük Millet
Meclisi yasa çıkaracaktı, bundan yararlanabilir belki diye bunu
beklettik; iyi, güzel. Peki, Anayasada Meclis bir kanun çıkarabilir,
infaz paketi yapabilir, onun için bekleyin. diyor mu? Demiyor. Beklettiniz,
yanlış mı yaptınız? Doğru yaptınız.
Peki, yirmi ay beklerken, altı ay beklerken E Meclis gene kanun
çıkarabilirdi, infaz paketinden yararlanabilirdi, beklettik. diyorsunuz;
iyi, güzel; yirmi ay onun için beklettiniz de Anayasa Mahkemesinin karar
vermesini niye bekleyemediniz, niye telaş ettiniz? Sorduğumuz soru
budur. (CHP sıralarından alkışlar) Samimi olun, samimi
olun, milletin önüne öyle çıkın.
Teşekkür ediyorum, sağ olun. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Oluç...
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
40.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Afyonkarahisar
Milletvekili Ali Özkayanın CHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelere ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Çok temel bazı konularda
anlaşamıyoruz, onun için
Yani çok temel bazı konularda, hukukla
ilgili ama, siyaset demiyorum...
RECEP ÖZEL (Isparta) - Normal.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Birincisi, bu dokunulmazlık meselesinin, her dönem, seçilince
yeniden başladığı konusunda anlaşamıyoruz yani
sürekli bir yasama dokunulmazlığı değil, her yasama dönemi
için ayrı bir dokunulmazlığın tesis edildiği konusunda
anlaşamıyoruz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar)
Anlaşıyoruz, hiçbir sorun yok.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) E
anlaşıyorsak, efendim, bizim 2 vekilimizin bu durumda
düşünülmesi kesinlikle hukuka ve Anayasaya aykırı
olmuştur, net. Bunda anlaşamıyoruz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Geçici 20nci madde,
Anayasadaki.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - İkincisi,
şu temel konuda anlaşamıyoruz. Onun cevabını da
veremiyorsunuz zaten, defalarca söylememe rağmen susup cevabını
veremiyorsunuz. Neden Cumhurbaşkanlığı forsuyla
yayınlanan broşürde FETÖ kumpası olarak nitelendirildi KCK
davası da
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Cumhurbaşkanlığı forsuyla yayınlanan broşürde KCK
davası FETÖ kumpası olarak nitelendirildi; bu nitelendirmeyi siz
neden ortadan kaldırdınız daha sonra, bu ortaya
çıkınca? Bunun cevabını veremiyorsunuz, çok temel bir konu
çünkü. Yani diğer, Ergenekon, Balyoz filan diye
saymışsınız, orada sayılıyor, ondan sonra FETÖ
kumpasının arkasına sığınmayı siyasi ve
hukuki olarak doğru bulmuşsunuz; bunda anlaşamıyoruz. Bunun
cevabını veremiyorsunuz
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar)
İadeimuhakeme devam ediyor.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) -
Çünkü 2
vekilimizin de yargılandığı ve ceza aldığı
dava sizin Cumhurbaşkanlığı forsuyla belirlediğiniz
FETÖ kumpası davalarının arasında yer alıyor. Bunu
söylüyorum, bunda da anlaşamıyoruz. Yani, bu kadar temel konularda
anlaşamadığımız için konuşmalarda bir yere
varamıyoruz ama, anlaşmamız gerekmez, biz bunları
söyleyeceğiz, halkımız bilsin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Son cümlem
efendim.
BAŞKAN Buyursunlar.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
siz de belki
biraz düşünürsünüz, birazcık vicdan muhasebesi diye bir şey
var ya, belki biraz onu yaparsınız diye biz bunları söylüyoruz;
yoksa bir anlaşma hedefiyle bunu söylediğimizi düşünmeyin, öyle
bir yaklaşımımız yok.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Muş
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın
Başkan, sayın hatip, Sayın Tezcan konuşmasında parti
grubumuza, Genel Başkanımıza sataşmalarda bulunmuştur.
Dolayısıyla, İç Tüzük 69a göre kürsüden söz talebimiz
vardır
BAŞKAN Buyurun Sayın Muş. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
5.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Aydın Milletvekili
Bülent Tezcanın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında AK PARTİ Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğana ve Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Burada milletvekilimiz hukuki sürecini
anlatmıştır, ifade etmiştir. Bir yargı kararı
işimize gelince mahkemeler bağımsız, işimize
gelmeyince mahkemeler talimatla hareket etti
Böyle bir çelişkiyle
karşı karşıyayız.
Bir diğer konu, bakın, bu
dokunulmazlıklar meselesini, kaldırılmasını CHP
istemiştir. Bu konuyu Türkiyenin gündemine taşıyan Cumhuriyet
Halk Partisidir. Hodri meydan. demişlerdir, Gelin,
kaldıralım. demişlerdir, blöf atmışlardır, bunu
destekleyen HDPdir. Sonra, bu işin dokunulmazlıkların Meclis
gündemine geleceğini görünce de HDP şunu dedi: Eğer
dokunulmazlıklar kalkarsa CHP kaldırdı deriz. Bizim,
Milliyetçi Hareket Partisiyle ikimizin oyları dokunulmazlıkların
kaldırılmasına yetmiyordu, siz destek verdiniz
kaldırıldı. Yargılamalar yapıldı, hüküm
kesinleşti, şimdi Dokunulmazlık niye yok? Siz
kaldırdınız, siz destek verdiniz Kaldıralım.
dediniz, Hodri meydan dediniz. İşimize gelmeyince Tekrar
dokunulmazlık gelsin bize... (AK PARTİ sıralarından
alkışlar,CHP sıralarından gürültüler)
Bakın, bir diğer mesele, FETÖ bir
kişiye, bir siyasi lidere beddua etti, Recep Tayyip Erdoğana ama
açık bir şekilde şefaat ettiği bir tek siyasi lider var, o
da sizin efsanevi Genel Başkanınız. Madem şunu kabul
ediyorsunuz, FETÖ kumpas yapmıştır, FETÖ Ergenekon
kumpasını yapmıştır; Eyvallah -bunlar
düzeltilmiştir, biz mücadele etmişizdir- peki, bu kumpasları
yapan FETÖ örgütüyle, 17/25ten önce Amerikaya gidip görüşmeler
yapıp, buraya gelip Erdoğan, göreceksiniz, kaçacak. niye dediniz?
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Onların
kanallarına mart seçimlerinden önce çıkıp Göreceksiniz,
Erdoğan seçim sonucunu göremeyecek. niye dediniz? AK PARTİyi
devirebilmek için FETÖyle iş birliğine niye girdiniz? 2013te
Barış Yarkadaş niçin şunu söylüyor? CHPden Fetullah
Gülenin davet ettiği milletvekilleri hep ulusalcı. Arasında
sizin isminiz de geçiyor, niye sizi davet etti de beni davet etmedi? (CHP
sıralarından gürültüler) Değerli milletvekilleri, bir şeye
karşıysanız ilkeli, karşı durursunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
MEHMET MUŞ (Devamla) Sayın Başkan,
toparlıyorum.
Başında karşıysanız
ortasında da karşı olursunuz, sonunda da karşı
olursunuz. Acaba FETÖnün bir sosyal tabanı var da ben mart seçimlerinde
AK PARTİyi devirebilir miyim? mantığına düşüp
onlarla iş birliği yaparsanız bugün sizin söyleyecek söz
hakkınız yoktur. Az önce, bazı bilgilerden bahsediliyor,
bazı belgelerden bahsediliyor, kozmik odalardan bahsediliyor. FETÖnün
size getirdiği istihbarat teşkilatının bilgilerini
paylaştınız, Meclis kürsüsünden konuştunuz, Meclisin
duvarlarına yansıttınız, utanmadınız,
sıkılmadınız, bunu yaptınız, şimdi FETÖden
dem vuruyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Tezcan, ilkeli olun, net olun; başta
aldığınız tavrın sonunu da getireceksiniz. FETÖnün
üzerine gidiliyorken Bu kanallara darbe yapılıyor. diyen biz
değildik. 15 Temmuzdan sonra FETÖyle mücadele ediliyorken Bu bir
kontrollü darbedir. 20 Temmuz sivil darbedir. diyen biz değildik,
sizlerdiniz. Sizin FETÖyle alakalı sicilinizi eski genel başkan
yardımcılarınıza sorun, size anlatsınlar.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar, CHP sıralarından
gürültüler)
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Bir saniye efendim, bir saniye.
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Sayın Başkan,
bilmem sataşmayla ilgili söylediklerini tekrar etmeme gerek var mı?
Siz de dinlediniz, sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN Efendim, tekrara gerek yok, konu
anlaşılmıştır; oylamaya geçiyoruz Sayın Vekilim.
(CHP sıralarından gürültüler)
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Sayın
Başkanım... Sayın Başkanım...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan...
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Sayın Başkan,
bakın, benim, FETÖnün davetine gittiğimle ilgili şeyler
söyledi, ismimi söyledi.
BAŞKAN Yerinizden efendim, Sayın
Vekilim, yerinizden.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır efendim.
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Ama kürsüden
sataştı Sayın Başkanım.
BAŞKAN Ama ben size söz hakkı verdim
Sayın Vekilim.
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Verdiniz ama yeni bir
sataşma oldu Sayın Başkanım.
BAŞKAN Siz...
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Sayın
Başkanım, bakın, benim, FETÖnün toplantısına
gittiğimi, isim vererek söyledi Sayın Bülent Tezcan buradaydı.
dedi, bir.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Davet
edildiğini söyledi.
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - İkincisi: Samimi
ol, dürüst olun. dedi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İlkeli olun. dedi.
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Hem gerçeğe
aykırı bir şey söyledi hem İlkeli olun. dedi,
sataşma var, daha bundan... Kürsüden yapmasa ben de buradan yapardım
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Vekilim, siz daha önce
kürsüden yaptınız, şimdi de lütfen yerinizden yapınız
efendim. (CHP sıralarından gürültüler)
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Ama ben isim vererek
sataşmadım Sayın Başkanım.
BAŞKAN İstirham ediyorum, yerinizden
efendim, lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
ama bakın... Sayın Başkan, şimdi, bakın...
BAŞKAN Sayın Başkanım, daha
önce onu değerlendirdik efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, Allah
göstermesin, birisi oturur, bu tutanağı okur ve FETÖnün toplantısına
katılma ithamını Başkanlığın bir
sataşma olarak görmediğine hükmeder.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Barış
Yarkadaş diyor, ben demiyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Çok rica edeceğim, bu
kritik konuda kürsüden cevap hakkını tanıyın efendim.
BAŞKAN Sayın Başkanım, lütfen,
siz bir oturur musunuz, lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, ben
oturacağım.
BAŞKAN İstirham ediyorum, istirham
ediyorum.
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Sayın
Başkanım...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
ben oturacağım ama bu sataşmanın kürsüden cevaplanması
lazım.
BAŞKAN
Anlaşılmıştır.
Sayın Vekilim, lütfen yerinizden bir
açıklama yapar mısınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yahu, Sayın
Başkanım...
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Sayın
Başkanım, sataşmadan dolayı... Kürsüden
sataşıldı, müsaade edin kürsüden cevap vereyim.
BAŞKAN Siz yerinizden bir cevap verin
efendim, biz daha önce size o hakkı tanıdık; lütfen Sayın
Vekilim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır. Sayın
Başkanım... Sayın Başkanım, bakın...
BAŞKAN Sayın Başkanım,
istirham ediyorum, istirham ediyorum. (CHP sıralarından sıra
kapaklarına vurmalar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
ben grubumun ve milletvekilimin kişilik haklarını korumakla
mükellefim, makamınıza saygım sonsuz ama bir milletvekilinizin
FETÖnün toplantısına katılmakla suçlandığı bir
süreçte bunu
MEHMET MUŞ (İstanbul) Barış
Yarkadaş diyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
aynen İç Tüzük 69
kapsamında ağır bir sataşma olarak görmüyorsak biz buradan
daha ne konuşacağız? Bu açıklama hakkı, bu, şu
demek: Ben o toplantıya gittim, açıklama getirebilirim. Hayır,
biz bunu sataşma olarak görüyoruz, buna karşı
cevabımızı İç Tüzükün uygun gördüğü şekilde
kürsüden vermek istiyoruz. Açıklanacak bir durum yok, sataşmaya cevap
vereceğiz. Çok rica ediyorum Sayın Başkanım. (CHP
sıralarından alkışlar)
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Sayın
Başkanım, 69uncu madde açık yani sataşmada bulunuyor ya
doğrudan doğruya. Böyle dedi. diye tazminat davası
açıyorlar Böyle dedi. diye. Kendileri bunu yapacak ve bize kürsüden bunu
söyleyecek.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ben oturayım ama siz
lütfen kürsüye davet edin.
BAŞKAN Sayın Başkanım, lütfen,
lütfen, lütfen...
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Sayın
Başkanım, yeni bir sataşmaya fırsat vermeyeceğim ama
buna cevap vermek zorundayım.
BAŞKAN Efendim, istirham ediyorum, zaten böyle
bir şey de yok, siz cevap verin yerinizden, bu konu kapansın,
oylamaya geçelim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
bakın, bu konu hassas; cevap hakkı başka bir şey,
açıklama gereği başka bir şey. Eğer böyle
yaparsanız ben tutumunuz hakkında usul tartışması
açmak durumundayım çünkü bu 69 başka bir şey, 60 başka bir
şey. Lütfen, Sayın Başkanım
BAŞKAN Şimdi Sayın Vekilim yerinden
bir cevap versin onu da yapalım, sizin dediğinizi de yapalım.
Başkanım, Başkanım, istirham ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
ona ihtiyaç yok ki. Sayın Başkanım, bakın, ben başka
söz hakkı istemeyeceğim grup adına ama vekilimin
şahsına sataşıldı, madde 69 açık, kendisine
Başka bir şeyle suçlanıyor. Ben ne 60 isteyeceğim ne 69 ama
vekilimin 69 hakkını kullandırın, tarih önünde bunu
açıklanacak bir durum olarak görmenizin tutanağa geçmesini kabul
edemem. Yoksa, ne olacak, siz isteyin on dakika konuşmayalım yani
nasıl isterseniz öyle yapalım.
BAŞKAN Buyurun efendim. (CHP
sıralarından alkışlar)
6.- Aydın Milletvekili Bülent Tezcanın, İstanbul
Milletvekili Mehmet Muşun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, FETÖye, o revaçta
olduğu dönemlerde, biz çete derken birileri Gök ne verdi de yer kabul
etmedi? deyip çetenin başı Fetullah Güleni göğe, kendisini de
onun önünde secdeye layık görüyordu. Biz onlardan olmadık. (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
RECEP ÖZEL (Isparta) Hadi oradan!
BÜLENT TEZCAN (Devamla) Bu sözleri -bakın,
isim vermedim- arşivleri açın, Googlea girin Gök ne verdi de yer
kabul etmedi; Amerika ziyareti. yazın, kimin söylediğini
bulacaksınız. Ben söylemiyorum, arşivleri açın.
Biz, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, sizin FETÖyle
beraber kurumlarını çökerttiğiniz devletin, sadece Cumhuriyet
Halk Partili milletvekilleri değil, kendi genel başkan
yardımcılarınız ve milletvekillerinin de olduğu, onun
bankalarının, çeşitli kurumlarının finanse ettiği
bir toplantıya, o kurumların davetlisi olarak gittik; önce onu bir
herkes bilsin; bir.
Biz hiçbir zaman Pensilvanyanın yolunu
görmedik, bilmedik ama sizin dizleriniz de, dirsekleriniz de, alnınız
da Fetullah Gülenin önünde eskidi, yıprandı, derisi yüzüldü
alnınızın; ne konuşuyorsunuz? (CHP sıralarından
alkışlar) Onun için bize kimsenin söyleyeceği bir şey yok,
biz o gün de burada çete diyorduk, bugün de çete diyoruz. Siz, dün
onların koalisyon ortağıydınız, bugün aranız
açıldı; bugün başkalarıyla nasıl koalisyon
ortağı olduysanız cemaatlerle, yarın da onlarla beraber bu
memleketi batırmanın peşindesiniz.
Bakın, biz dokunulmazlıklara hiçbir zaman
sığınmadık, attığımız adımdan bir
rahatsızlığımız da yok ama dokunulmazlık
kalktı diye hâkimlerin sarayın arkasında sıraya girmesi mi
lazım? Biz dokunulmazlığa karşı çıktık diye
yargı bağımsız
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BÜLENT TEZCAN (Devamla) Son cümlem Sayın
Başkan.
BAŞKAN Buyurun efendim.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) Biz dokunulmazlıklara
karşı çıktık diye kalkıp da mahkemelerin sizin emir ve
talimatınızla milletvekillerini hapse atması, milletvekillerinin
milletvekilliğini düşürmesi, millî iradeyi gasbetmesine razı
olacağız demek mi? Bunlar başka bir şey. Anayasanın 83üncü
maddesinin 6ncı fıkrası milletvekili seçilince yeniden
dokunulmazlık kazanır diyor. Bizim söylediğimiz şey budur
ve bugüne kadar, bu konuda, dokunulmazlıklar konusunda Türkiye Büyük
Millet Meclisi yeni bir kanun yapar diye yirmi ay nasıl beklettiyseniz,
Anayasa Mahkemesi olur da karar aşamasına gelmiş deyip, yirmi
gün daha bekletebilirdiniz, söylediğimiz budur.
Hepinize teşekkür ediyorum.
Sağ olun Sayın Başkan. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Buyurun Sayın Muş.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, söz almadan, yerimden, kayıtlara geçmesini arzu ediyorum.
BAŞKAN Mikrofonu açalım lütfen.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, FETÖyle mücadelemizin ne olduğunu tüm Türkiye kamuoyu
biliyor; çok açık ve net. Biz bu yapıyla mücadele ediyorken
Ergenekonla alakalı manşet atanlar maalesef CHPnin oval ofisinde
ağırlandılar; söylediğimiz budur. O zaman karşı
çıkıyorsanız, biz mücadele ediyorken de karşı
çıkacaksınız; çok basit bir şey.
Ben değilim, bakın Cumhuriyet Halk
Partisinde milletvekilliği yapmış Barış Yarkadaş
-ben Sayın Tezcandan bunun cevabını beklerdim- adam hâlâ
tweetini silmemiş, orada duruyor.
BÜLENT TEZCAN (Aydın) Gene istiyorsan
MEHMET MUŞ (İstanbul) Bakın, diyor
ki 13 Mart 2013te Fetullah Gülenin davetlisi olarak ABDye giden 5 vekilden
4ünün ulusalcı olması dikkat çekici.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Mikrofonu açalım.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Bir tanesi de
Bülent Tezcan, diğerlerini saymıyorum. Şimdi bu soruya cevap
ver. Benim ifade ettiğim bu.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.-
CHP Grubunun, Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel
tarafından, milletvekilliği düşürülme süreçleriyle ilgili ve
üyelerin saygınlığını koruyacak adımların
atılabilmesi amacıyla 9/6/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme
önergesinin ön görüşmelerinin,
Genel Kurulun 9 Haziran 2020 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
(Devam)
BAŞKAN Grup önerisini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
4.- AK PARTİ Grubunun, Genel Kurul gündemi ile
çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine;
bastırılarak dağıtılan 215 ve 216 sıra sayılı Kanun
Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden Gündemin "Kanun Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmının 2nci ve 3üncü sıralarına
alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna
göre teselsül ettirilmesine; 215 ve 216 sıra sayılı Kanun
Tekliflerinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak bölümler
hâlinde görüşülmesine ilişkin önerisi
9/6/2020
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 9/6/2020 Salı günü
(bugün) toplanamadığından, İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun
onayına sunulmasını arz ederim.
Mehmet
Muş
İstanbul
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Bastırılarak dağıtılan 215
ve 216 sıra sayılı Kanun Tekliflerinin kırk sekiz saat
geçmeden gündemin "Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
işler" kısmının 2'nci ve 3'üncü sıralarına
alınması ve diğer işlerin sırasının buna
göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun;
9 Haziran 2020 Salı günkü (bugün)
birleşiminde 174 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
10 Haziran 2020 Çarşamba günkü
birleşiminde 215 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin birinci
bölüm görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
11 Haziran 2020 Perşembe günkü
birleşiminde 215 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
11 Haziran 2020 Perşembe günkü
birleşiminde 215 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin
görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde haftalık çalışma
günlerinin dışında 12 Haziran 2020 Cuma günü saat 14.00'te
toplanması, bu birleşiminde denetim konularının
görüşülmeyerek gündemin "Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer işler kısmında yer alan işlerin
görüşülmesi ve 215 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
16 Haziran 2020 Salı günkü birleşiminde
216 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin birinci bölüm
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
17 Haziran 2020 Çarşamba günkü
birleşiminde 216 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin ikinci bölüm
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
18 Haziran 2020 Perşembe günkü
birleşiminde 216 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
18 Haziran 2020 Perşembe günkü
birleşiminde 216 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin
görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde haftalık
çalışma günlerinin dışında 19 Haziran 2020 Cuma günü
saat 14.00'te toplanması, bu birleşiminde denetim
konularının görüşülmeyerek gündemin "Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer işler kısmında yer alan
işlerin görüşülmesi ve 216 sıra sayılı Kanun
Teklifinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
çalışmalarını sürdürmesi;
215 ve 216 sıra sayılı Kanun
Tekliflerinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi ve bölümlerinin ekteki cetvellerdeki şekliyle olması
önerilmiştir.
215
sıra sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2875) |
||
Bölümler |
Bölüm Maddeleri |
Bölümdeki Madde
Sayısı |
1. Bölüm |
1 ila 10uncu maddeler |
10 |
2. Bölüm |
11 ila 16ncı maddeler |
6 |
Toplam Madde Sayısı |
16 |
216 sıra
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2735) |
||
Bölümler |
Bölüm Maddeleri |
Bölümdeki Madde
Sayısı |
1. Bölüm |
1 ila 20nci maddeler |
20 |
2. Bölüm |
21 ila 43üncü maddeler |
23 |
3. Bölüm |
44 ila 66ncı maddeler |
23 |
Toplam Madde Sayısı |
66 |
BAŞKAN Önerinin gerekçisini açıklamak
üzere, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Sayın Ramazan Can
konuşacaktır.
Buyurunuz Sayın Can. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Grup önerimizdeki 215 sıra sayılı
rekabetin korunmasıyla ilgili Kanun Teklifi iki bölümden oluşuyor, 16
madde. Yine 216 sıra sayılı sırada Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununda değişiklik yapan Kanun Teklifi, 66 madde üç bölümden
ibaret. Birini 2nci sıraya diğerini 3üncü sıraya
alıyoruz. Biliyorsunuz Bekçilik Kanununun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz. Perşembe günü
bu 3 kanun teklifini yasalaştırdığımızda
perşembe günü Genel Kurul bitiyor. Şayet bitmez ise cuma günü saat
14.00te Genel Kurul toplanarak gündemin maddelerini görüşecektir. Toplumu
yakından ilgilendiren, kamuoyunun beklentisine ilaç
olacağını düşündüğümüz kanun tekliflerini grup önerisi
olarak getirdik. Genel Kurulun takdirine sunuyor, tekrar hepinizi saygıyla
selamlıyorum.(AK PARTİ sıralarından alkışlar.)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Hakkı Saruhan Oluç.
Buyurunuz Sayın Oluç.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, söz talebimiz yok.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Utku Çakırözer.
Buyurun Sayın Çakırözer.(CHP
sıralarından alkışlar.)
CHP GRUBU ADINA UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, biz yüce Meclisin
çalışmasından yanayız, grup önerisine tabii ki hayır
diyecek değiliz. Ancak, bundan iki ay önce yine benzer bir Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisiyle bu Meclis yaklaşık kırk sekiz
gün çalıştırılmadı; hem de Türkiyenin
salgının ortasından geçtiği bir dönemde;
işsizliğin, yoksulluğun, fakirliğin artığı,
esnafın dükkânını açamadığı bir dönemde bu Meclis
kapalı kaldı; çiftçinin feryat ettiği bir dönemde bu Meclis
kapalı kaldı. İki ay sonra bu Meclisi açtık, yeniden
çalışırken karşımıza ne geldi? Seçilmiş
milletvekillerinin cezaevine gönderilmesi geldi. Ne geldi? Şu anda terörle
mücadele şubesinde 2 gazeteci, yaptıkları değil,
yapmadıkları bir haber nedeniyle gözaltındalar; iki gündür
gözaltındalar. Tele 1 Ankara Haber Müdürü İsmail Dükel
-meslektaşım- ve Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız
askerî casusluk iddiasıyla -2 gazeteciyi de yakından tanıyorum,
gazeteciliklerine kefilim, vatan sevgilerine, bu millete olan sevgilerine kefilim-
aynı, geçmişte FETÖnün, kumpas davalarıyla bu ülkenin
vatansever subaylarını yatırdığı, haksız
kumpaslarda karşı karşıya bıraktığı
iddialar gibi haksız, hukuksuz iddialarla gözaltındalar.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye'de yeri
yurdu belli, çağırıldığında
savcılığa gidip ifadesini verebilecek bu gazeteciler sabah
baskınlarıyla, terörle mücadele polislerinin eve yaptıkları
baskınlarla yaka paça gözaltına götürülüyor. Değerli arkadaşlarım,
yetmiyor, iddialara bakıyorsunuz, avukatlar erişemiyor ama Hükûmete
yakın medyada İşte, şununla konuştular, haber
yapmadılar. O yüzden nereye sızdırdıkları belli
değil. Casusluk mu yapıyorlar? iddialarıyla 2 namuslu, dürüst
gazeteci gözaltında tutulmakta. Müyesser Yıldızın iki
gündür su verilmiyor kendisine. Bakın, sabah evden çıkarken Su
alayım. diyor, polisler izin vermiyor, öğlen yemeği gelene
kadar susuz bırakılıyor; o da protesto ediyor, bugüne kadar,
şu saatlere kadar hâlâ ne su içmiş ne yemek yemiş durumda.
Değerli arkadaşlarım, bu yapılan
hepimizin basın özgürlüğüne, sizlerin, bizlerin, hepimizin haber alma
hakkına bir darbedir. Gazetecileri bu şekilde, haber
yaptığı için değil, yapmadığı için
Bakın, yaptığı için de gözaltına alınıyorlar,
cezaevine atılıyorlar; işte Murat Ağırelin durumu,
İşte Barışların durumu, işte Yeni Yaşamdan
Ferhat Beyin, Aydın Beyin durumu. Gazeteciler, yaptığı,
ifşanın ifşası olan ve hiçbir suç içermeyen haberler
nedeniyle de üç aydır tutuklu
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) Bitiriyorum Sayın
Başkan.
İşte öte taraftan, Müyesser
Yıldız gibi, İsmail Dükel gibi gazetecilikleri ortada olan
değerli arkadaşlarımız da yine gözaltındalar. Bir an
önce bu arkadaşlarımıza yapılan bu hukuk dışı
uygulamanın son bulmasını ve serbest kalmalarını
istiyoruz.
Türkiyenin çıkışı, bu
krizlerden çıkışı tabii ki refahla, tabii ki toplumsal
barışla, tabii ki kardeşlikle olacaktır ama bunu
sağlamanın yolu, hep bu kürsüden ifade ettiğimiz gibi,
gazetecimizi, siyasetçimizi, aydınımızı, avukatımızı
zindanlara atmak değildir; tam tersine hukuk devletini güçlendirmek, tam
tersine demokrasiyi güçlendirmek, tam tersine basın özgürlüğünü ve
tüm hak ve özgürlüklerin en geniş şekilde kullanıldığı
Türkiyeyi birlikte yaratmaktır diyorum.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Grup önerisini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş
doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VIII.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
Önergeler
1.- İstanbul Milletvekili İbrahim Özden
Kaboğlunun, (2/2043) esas numaralı Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/79)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
(2/2043) esas numaralı Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifimin, İç Tüzükün 37nci maddesi uyarınca
doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ve talep
ederim. 19/11/2019
İbrahim
Özden Kaboğlu
İstanbul
BAŞKAN Teklif sahibi Sayın İbrahim
Özden Kaboğlu.
Buyurunuz Sayın Kaboğlu. (CHP
sıralarından alkışlar)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul)
Sayın Başkan, Divan, değerli milletvekilleri
Sayın Başkan, öncelikle görevinizde
başarılar dilerim.
Konumuz, Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerini izleme ve inceleme komisyonu kurulmasıdır, İç
Tüzükün 20nci maddesine göre.
Öneri gerekçesi şöyledir: Bilindiği gibi
hukuk devletini iki kavram belirler; erkler ayrılığı ve
kurallar kademelenmesi. Her iki kavramın da temeli Anayasamızda
mevcuttur. 2017 Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanı
devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına
aittir. hükmüyle devleti ve yürütmeyi temsil görev ve yetkileri tek
kişide toplanmış bulunuyor. Bu çerçevede
Cumhurbaşkanına Cumhurbaşkanlığı kararnameleri
çıkarma yetkisi verilmiştir ama aynı zamanda, Anayasanın
7nci maddesine göre, yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir ve
bu yetki devredilemezdir asli ve genel yetki olarak. Şimdi, bu çerçevede,
Cumhurbaşkanına verilen bu yetkide yani kararnameler konusunda, 3
yasak alan var, 3 kayıtlı yetki alanı var, bir de ikincil ve
eğreti düzenleme dediğimiz bir alan var.
Şöyle ki: Kararnameye kapalı olan alanlar
-hak ve özgürlükler- Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen
konular, kanunda açıkça düzenlenen konular kararnamenin düzenleme konusunu
oluşturamazlar.
Buna karşılık, bağlı ve
kayıtlı yetkiler 3e ayrılmaktadır. Birincisi, eğer
yasa varsa düzenleme yapılabilen alanlar, yürütme yetkisine ilişkin
konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi
çıkarılabilir denilen alan. İkincisi, yasa yoksa düzenleme
yapılabilen alan, özellikle sosyal haklar. Üçüncüsü ise doğrudan
Anayasadan kaynağını alan yetki. Bu da bakanlıkların
kurulması.
Buna karşılık, kararnamenin ikincil
olduğu ve eğreti olduğu konularda ise eğer kararname ile
kanunlar arasında farklı hükümler varsa o zaman kanun hükümleri
uygulanır.
(Uğultular)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) -
Sayın Başkan, çok gürültü var, lütfen...
BAŞKAN Değerli arkadaşlar,
sayın milletvekilleri; lütfen, istirham ediyorum, hatip kürsüdeyken
dinleyelim efendim.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla)
İkinci alan ise Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun
çıkarması durumunda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi
hükümsüz kalır.
Özetle, kararname yoluyla yapılabilecek
düzenleme alanı çok geniş ve yürütmenin yetki alanını
aşıyor olmakla birlikte Türkiye Büyük Millet
Meclisi bir yandan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle
yapılan düzenlemeleri yasayla çerçeveleyebilir, öte yandan Anayasa
Mahkemesine başvuruyla yargısal denetim yolunu işletebilir. Bu
itibarla kurulacak Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini izleme
ve inceleme komisyonuyla kararnamelerin yarattığı yetki
belirsizlikleri giderilerek nitelikli yasa yoluyla Anayasaya saygı
ilkesinin geçerli kılınması amaçlanmıştır.
Böylece kararname ve yasa arasında farklı hükümler bulunması
veya aynı konuda kanunun düzenlenmesi gibi hukuken tartışma
yaratabilecek alanlarda yasama yetkisinin asli sahibi olan Meclisin inisiyatif
alması Anayasa madde 7 gereği olduğu gibi, bütün anayasal
organların Anayasanın üstünlüğü ilkesine bağlı
kalmasını öngören madde 11in de gereğidir. Bu, aynı
zamanda Hiçbir kimse veya organ -ve makam- kaynağını Anayasadan
almadan bir Devlet yetkisi kullanamaz. şeklindeki hukuk devletinin
çerçeve ilkesinin gereğidir. Böylece, kurulacak olan izleme komisyonu
şu sayısal verilerle de doğrulanmaktadır: Bugüne kadar tek
kişi, 23ü torba tarzında olmak üzere toplam 62 gerekçesiz kararname,
2.200 madde de düzenlemiş bulunuyor.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Buyursunlar.
İBRAHİM
ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) Meclisimiz ise 600 vekille 53ü
uluslararası antlaşma olmak üzere toplam 100 kanun ve 1.429 maddeyi
yasalaştırmış bulunuyor. Kuşkusuz normatif düzenlemede
önemli olan nicelikten çok niteliktir ama bunun Anayasaya uygun olması
gerekiyor. Nitekim, Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu ilk iptal
kararları da bu görüşümüzü doğrulamaktadır. Zira, bu alanda
Meclisin yetkisini genişletici bir biçimde yorumlamak suretiyle asıl
yetkinin bu konuda Mecliste olduğunu Anayasa Mahkemesi tescil etmiş bulunuyor. Bu
gereklilik aslında önceki dönemde mevcut olan kanun hükmünde kararname ile
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini
karşılaştırdığımız zaman öncesi,
esnası ve sonrası açısından kendini göstermektedir. Bu
itibarla Neden gerekli ve önemlidir? sorusuna ise şöyle yanıt
verebiliriz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Hocam.
İBRAHİM ÖZDEN
KABOĞLU (Devamla) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Birincisi Türkiye Büyük Millet Meclisinin düzenleme
yetkisi hükümsüz kalır. kaydı altında üstün ve öncelikli bir
yetkidir.
İkincisi Yasama yetkisi devredilemezdir. bunu
geçerli kılmak.
Üçüncüsü, nitelikli kararnameye katkıda
bulunmak, yürütmenin hızlı davranmasını gerektiren
konuları düzenleyen Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine
olanak tanımak ama genel ve soyut nitelikteki kuralları Meclisin
yapmasına olanak vermek ve nihayet Başlangıç
kısmının belirttiği gibi Anayasa ve kanunların
üstünlüğü gereği 600 vekili ve 200 yasama uzmanını
işlevsel kılmak.
Özetle:
1) Erkler ayrılığı kuralı
koyan ve uygulayan organ ayrımının sürdürülmesi.
2) Nitelikli yasama, yasama yetkisinin
devredilmezliği, asli ve genel yetki yoluyla mevzuat uyumunun
sağlanması asıl olan yasal düzenlemedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla)
Sayın Başkan, toparlıyorum.
BAŞKAN Buyursunlar.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) 3)
Anayasa Mahkemesinin etkili denetimini sağlamak.
4) Anayasal devlet olma gereğini belirlemek.
5) Anayasanın üstünlüğünü sağlamak.
6) Yasama, yürütme ve yargı şeklindeki
devlet işlemlerinin kamu yararına yönelik olarak ortaya
çıkmasını sağlamaktır.
Anayasanın üstünlüğüne saygı
bakımından bütün vekillerin desteklemesi beklenen bir öneridir bu
çünkü bizim, beş ayrı veya on ayrı partiye mensup olsak da ortak
paydamız Anayasanın üstünlüğü üzerine ant içmiş
olmamızdır.
Sayın milletvekilleri, 6771 sayılı
Yasayla gerçekleştirilen Anayasa değişikliği gereği,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerini izleme ve inceleme komisyonu kurulması yönünde oy
kullanmanızı diler, saygılar sunarım hepinize. (CHP
sıralarından alkışlar)
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan,
yoklama talebimiz var efendim.
BAŞKAN Oylamadan önce yoklama talebi var.
Sayın Özel, Sayın Yalım, Sayın Kayışoğlu,
Sayın Kılıç, Sayın Emir, Sayın Gaytancıoğlu,
Sayın Çakırözer, Sayın Bakan, Sayın Polat, Sayın
Özdemir, Sayın Bankoğlu, Sayın Aydın, Sayın Zeybek,
Sayın Girgin, Sayın Purçu, Sayın Bülbül, Sayın
Kadıgil, Sayın Tanal, Sayın Hancıoğlu, Sayın
Şeker.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve
yoklamayı işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
VIII.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
A)
Önergeler (Devam9
1.- İstanbul Milletvekili İbrahim Özden
Kaboğlunun, (2/2043) esas numaralı Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/79) (Devam)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
Gündemin "Seçim" kısmına
geçiyoruz.
IX.-
SEÇİMLER
A)
Sayıştay Üyeliklerine Seçim
1.-
Sayıştayda açık bulunan üyeliklere seçim (S.Sayısı:
198) (x)
BAŞKAN Şimdi, Sayıştayda
boş bulunan 5 üyelik için yapılacak seçime başlıyoruz.
Bu seçim, 6085 sayılı Sayıştay
Kanunu'nun 15 ve 16'ncı maddeleri ile İç Tüzük'ün 150'nci maddesine
göre gizli oylamayla yapılacaktır.
Plan ve Bütçe Komisyonunca oluşturulan
Sayıştay Üyeleri Ön Seçim Geçici Komisyonu tarafından
Sayıştay üyelikleri için boş üyelik sayısının 2
katı olarak belirlenen adayları içeren birleşik oy
pusulası, Başkanlıkça adayların soyadı
sırasına göre düzenlenmek suretiyle bastırılmıştır.
Toplantı ve karar yeter sayısı mevcut
olmak şartıyla, Sayıştay meslek mensupları
kontenjanından 1, diğer adaylar kontenjanından ise en çok oyu
alan 4 aday Sayıştay üyeliğine seçilmiş olacaktır.
Şimdi, gizli oylamanın ne şekilde
yapılacağını arz ediyorum: Sağımda yer alan
Komisyon sıralarından 1inci sıradaki kâtip üye Adana'dan
başlayarak Denizliye kadar Denizli dâhil- 2nci sırada yer alan
kâtip üye ise Diyarbakırdan başlayarak İstanbula kadar
İstanbul dâhil- sağımda bulunan son milletvekili
sırasındaki kâtip üye İzmirden başlayarak Mardine kadar
Mardin dâhil- solumda bulunan son milletvekili sırasındaki kâtip üye
ise Mersinden başlayarak Zonguldaka kadar Zonguldak dâhil- adı
okunan milletvekilinin adını defterden işaretleyecektir.
Adı işaretlenen milletvekiline mühürlü birleşik oy pusulası
ve zarf verilecektir. Adını ad defterine işaretlettiren ve
mühürlü birleşik oy pusulasını alan sayın üye oy kabinine
girecek ve oy pusulasında Sayıştay meslek mensupları
kontenjan grubu aday listesinden 1 adayın, diğer adaylar kontenjan
grubu aday listesinden 4 adayın karşısındaki kareyi
çarpıyla işaretleyecek ve oy pusulasını zarfa koyarak
Başkanlık Divanı kürsüsünün önünde yer alan oy kutusuna
atacaktır. Aynı zarftan birden çok oy pusulası çıkması
hâlinde bu oy pusulalarının tamamı ve daha önce
açıklandığı üzere, ilgili kontenjan grubu aday listesinden
seçilecek üye sayısından fazla adayın işaretlendiği oy
pusulaları geçersiz sayılacaktır. Bu hususlar oy
pusulalarında da dipnot olarak belirtilmiştir.
Kabinlere aynı renk tükenmez kalemler
konulmuştur. Sayın üyeler bu kalemleri kullanacaklardır.
Sayın kâtip üyelerin yerlerini
almalarını rica ediyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Başkanım,
bu sosyal mesafeyi bir ikaz eder misiniz?
BAŞKAN Oylamanın sayım ve dökümü
için ad çekmek suretiyle 5 kişilik bir tasnif komisyonu tespit
edeceğim:
Sayın Ahmet Özdemir, Kahramanmaraş?
Burada.
Sayın Gülay Samancı, Konya? Burada.
Sayın Tamer Dağlı, Adana? Yok.
Sayın Zeynel Emre, İstanbul? Yok.
Sayın Arzu Aydın, Bolu? Yok.
Sayın Cemal Bekle, İzmir? Yok.
Sayın Türabi Kayan? Yok.
Sayın Fatma Aksal, Edirne? Burada.
Sayın Hüseyin Örs, Trabzon? Yok.
Sayın Ahmet Çolakoğlu, Zonguldak? Yok.
Sayın Mustafa Arslan? Yok.
Sayın Faik Öztrak, Tekirdağ? Yok.
Sayın Uğur Bayraktutan? Burada.
Sayın Erkan Aydın? Burada.
Sayın milletvekilleri, tasnif komisyonuna
seçilen üyeler oylama işlemi bittikten sonra komisyon
sıralarındaki yerlerini alacaklardır.
Son olarak sayın milletvekillerinden sosyal
mesafeye riayet etmelerini ve adı okunmayan milletvekillerinin sıraya
geçmemesini önemle istirham ediyorum.
Şimdi, seçime Adana ilinden başlıyoruz.
(Oyların toplanmasına başlandı)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkanım, 60a göre pek kısa bir söz talebim var.
BAŞKAN Buyurun Sayın Muş.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - İşlem
yaparken söz olmaz ki Başkanım.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
41.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muşun, Genel Kurulda
Sayıştay üyelerinin seçimine yönelik oy kullanma işleminde bir
hakkın suistimalinin söz konusu olduğuna, Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Nimetullah Erdoğmuşu göreve davet
ettiğine ilişkin
açıklaması
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkanım, bugün Sayıştay üyelerinin seçimlerini
yapıyoruz. Şimdiye kadar Mecliste bu seçimler ortalama 45 dakika
sürmüş ve bu oylamada 2 stant yerine 4 stant kuruldu ve şu an
itibarıyla 1 saat 45 dakika oldu, oylamanın başlamasından
bu saate kadar yani ortalama oy kullanma süresinden 1 saat fazla ve şimdi
4 stant kurulmasına rağmen. Dolayısıyla burada yapılan
bir hakkın suistimalidir. Meclis Başkanlığı olarak ve
Meclisi yöneten Meclis Başkan Vekili olarak sizleri göreve davet ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
42.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili Mehmet
Muşun yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine, Adalet ve Kalkınma Partisinin sivil darbesine karşı
eylemlerinin ve tutumlarının farklı yöntemlerle devam
edeceğine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Meclis
Başkanım, Sayın Meclis Başkan Vekilim, şu anda biraz
önce Sağlık Bakanımızın bir tweeti vardı Aman
sosyal mesafeye dikkat. diye.
YUSUF BAŞER (Yozgat) Arkana dön bak, sosyal
mesafe var mı?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Biraz önce oylama
sırasında sosyal mesafe konusunda ciddi sıkıntılar
vardı. Biz, CHP Grubu olarak oylamayı 2 hassasiyet üzerinden ele
alıyoruz: Bir; sosyal mesafeye dikkat etme, iki; kabine giren
arkadaşlarımız, Geçen hafta perşembe günü bir sivil
darbeyle onu seçen seçmenlerinin iradesine darbe yapılan Enis
Berberoğlu bu kabinde niye yok? Enis Berberoğlu bu kabinde
olsaydı ne düşünürdü, nasıl karar verirdi? diye düşünerek
Enis Berberoğlunu ve ona darbe yapanları düşünerek oy
kullanıyor. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, kabinleri işgal ediyorlar, lütfen gerekli
çalışmayı başlatın.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
siz Anayasayı tanımayacaksınız, İç Tüzükü
tanımayacaksınız, Anayasayı açıkça ihlal edeceksiniz,
daha sonra bir hakkın suistimalinden bahsedeceksiniz. Burada yapılan
iş, geçen haftaki Anayasa ihlaline toplum önünde dikkat çekmektir. Adalet
ve Kalkınma Partisinin sivil darbesine karşı eylemlerimiz de
tutumlarımız da bu konudaki eleştirilerimiz de her gün
farklı yöntemlerle devam edecektir, gerisini siz düşünün! (CHP
sıralarından alkışlar)
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) -
Alışacaksınız!
X.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Nimetullah
Erdoğmuşun, Meclisin saygınlığına,
işlerliğine gösterilen hassasiyete Divan adına
şükranlarını sunduğuna ve sosyal mesafeye riayet ederek oy
kullanma işleminin tamamlanması gerektiğine ilişkin
açıklaması
BAŞKAN Değerli arkadaşlar, tabii,
bütün şu anda arkadaşlarımızın ifade ettikleri, izah
ettikleri ve hepimizin de anlayışla
karşıladığı şu dayanışmanın,
birlikte Meclisin saygınlığına, işlerliğine ve
üzerinde yürüttüğümüz çalışmaların ciddiyetine gösterilen
hassasiyete öncelikle ben Divan adına şükranlarımı
sunuyorum. Fakat takdir edersiniz ki yapacağımız
işlemlerde, eylemlerde, faaliyetlerde sizin dediğiniz ölçülere de
riayetkâr olma durumu söz konusudur. Bakınız sosyal mesafe dediniz
ama grubunuzun şu andaki mevcut durumu ile oylamanın
yapıldığı bölge arasında
bağışlayın ama bir tezat var, bir çelişki var. Sosyal
mesafe de herhâlde 15-20 metre olmaz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Siz yine birer metre, birer buçuk metre arayla, bu sosyal
mesafeye de riayet ederek, lütfen, oylarını kullanmayan son
vekillerimize de Sayın Grup Başkan Vekilimiz de yardımcı
olsun, ikaz etsin ve bu işlemimizi bu şekilde tamamlamış
olalım diyorum. Ben hepinizin sabrına ve göstermiş olduğu dikkate,
itinaya da şükranlarımı sunuyorum.
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Milletin
Meclisini çalıştırmamak için her şeyi yapıyorsunuz.
Kabinlerde telefonla görüşüyorlar.
IX.-
SEÇİMLER (Devam)
A)
Sayıştay Üyeliklerine Seçim (Devam)
1.-
Sayıştayda açık bulunan üyeliklere seçim (S.Sayısı:
198) (Devam)
(Oyların toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN Değerli arkadaşlar, mesaj
yerini bulmuştur, anlaşılmıştır.
Oyunu kullanmayan arkadaşlarımız da
oylarını bir kullansınlar lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Var efendim, sırayla
gelip kullanıyorlar, kabinler dolu.
Geçen hafta Enise yapılanı biz içimize
sindireceğiz, siz bunu sindirmeyeceksiniz, öyle mi?
MEHMET MUŞ (İstanbul) Rahat ol,
kaldırıyorken de konuşacaksınız bunları.
Dokunulmazlıklara Hodri meydan! diyorken konuşacaksınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Kabinler dolu, kabin
boşaldığında arkadaşlarımız giriyor, buradan
da gidiyorlar.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, yetki ve görev sizdedir efendim. Ben Meclis
Başkanlığı olarak sizleri göreve davet ediyorum.
BAŞKAN Kabinde oy kullanmayan
arkadaşlarımın biraz daha bu işi artık sonuçlandırmalarını
istirham ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Geliyorlar efendim,
geliyorlar. Kabinler boşaldıkça kullanıyorlar.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - İçeride
telefonla konuşuyorlar Sayın Başkan. Onlar telefon kulübesi mi?
Oralar telefon konuşma yeri değil Sayın Başkan.
Sayın Başkan, kabinlerde telefonla
konuşuyorlar.
SEMİHA EKİNCİ
(Sivas) 5 dakikada 5 ismi okuyamayana memleket teslim edilmez.
MİHRiMAH BELMA SATIR
(İstanbul) Halk biliyor zaten.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Ya, siz her gün insanları içeri atıyorsunuz görünmüyor da biz oy
kullanırken böyle burada, o mu görünüyor? Dışarıda gazeteci
koymadınız hakkınızda yazı yazan. İsmail gibi
adamı içeri attınız. EYTyle ilgili oylama olsun hemen bir
dakikada bitirelim.
BAŞKAN Oyunu kullanmayan
Sayın Vekil var mı?
(Oyların toplanmasına devam edildi)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, bu ne kadar sürecek böyle? Arkadaşlar içeriden
çıkmıyorlar, kabinleri şu an işgal ediyorlar. Böyle
şey olmaz Sayın Başkan. Lütfen İç Tüzükten kaynaklanan
iradenizi kullanın Sayın Başkan. Eğer oy kullanma
kabiliyetleri yoksa oy kullanmaya gitmesinler. Lütfen Sayın Başkan,
göreve davet ediyorum sizi.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın Başkan,
yeteri kadar süre verildiği kanaatindeyiz. Sayın Başkan, üç
saati geçtik; üç saatte 3 defa Anayasa oylaması yapılırdı
burada.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Üç saat olmadı.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, herkesi İç Tüzüke uygun hareket etmeye davet ediyoruz. Bu,
bir hak değildir, hakkın istismarı, suistimali
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
Anayasaya uymayanların İç Tüzük davetlerinin bir değeri yok.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, bu, bir hakkın suistimalidir. Lütfen görevinizi yapın.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Geçen hafta perşembe günü
yapılandan beter bir suistimal görülmemiştir.
MEHMET MUŞ (İstanbul)
Dokunulmazlıkları kaldırın. diyorken düşünecektiniz
bunları.
YUSUF BAŞER (Yozgat) Mahkûmiyet kararı
kesinleşti.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Hâkimin
kararı ne zamandan beri Anayasaya aykırı? Yani hep
konuşmak Özgür Bey size mi mahsus ya? Kilitliyorsunuz Meclisi.
RECEP ÖZEL (Isparta) Özgür, bak, bu hareketiniz
size hiç yaramaz. Puan kaybettiriyorsun partine.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Neden o zaman anketler böyle?
Anketleriniz niye böyle? Seçim sistemini niye değiştiriyorsunuz?
YUSUF BAŞER (Yozgat) Başkan, görevini
yap, yapamıyorsan bırak!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Meclisin
tarihinde var mı böyle bir şey!
MEHMET MUŞ (İstanbul) Sayın
Başkan, lütfen inisiyatif kullanın. Kulübelerden
çıkmıyorlar, telefonla konuşuyorlar içeride. Var mı böyle
bir şey! Telefon kulübesi mi orası?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Enis Berberoğlunu
düşünüyor arkadaşlar...
MEHMET MUŞ (İstanbul) Git evinde
düşün, burası onu düşünecek yer değil.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Onu kendisi
düşünecek.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Can Dündara sorun
suçu var mı yok mu?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hiçbir suçu
olmadığı hâlde bayramı hapiste geçiren Ereni
düşünüyorlar.
MEHMET MUŞ (İstanbul) Casus
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Eren Bülbülü
de düşünüyorlar mı?
RECEP ÖZEL (Isparta) Vallahi şovmenlikte
üstüne kimse su dökemez!
İSMAİL KAYA (Osmaniye) Enis
Berberoğlu kendini düşünmedi, o, kendini düşünecekti. Bizim
çıkarttığımız kanunla evine gitti, sizin
karşı çıktığınız İnfaz Kanunuyla.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN Oyunu kullanmayan sayın vekilimiz
var mı?
(Oyların toplanmasına devam edildi.)
BAŞKAN - Oy verme işlemi
tamamlanmıştır.
Oy kutuları kaldırılsın.
Tasnif Komisyonu üyeleri lütfen yerlerini
alsınlar.
Tasnif Komisyonu üyelerinin adlarını
tekrar okutuyorum:
Tasnif Komisyonu: Ahmet Özdemir, Kahramanmaraş;
Gülay Samancı, Konya; Fatma Aksal, Edirne; Uğur Bayraktutan, Artvin;
Erkan Aydın, Bursa.
BAŞKAN - Sayın Ahmet Özdemir, Kahramanmaraş?
Yok.
Sayın Mehmet Erdoğan, Gaziantep? Yok.
Sayın Ahmet Yıldız, Denizli? Yok.
Sayın Bülent Tezcan, Aydın? Yok.
Sayın Kemal Çelik, Antalya? Burada.
Sayın Öztürk Yılmaz, Ardahan? Yok.
Sayın Salih Cora, Trabzon? Yok.
Sayın Ali Şeker, İstanbul? Yok.
Sayın Halil Özşavlı,
Şanlıurfa? Yok.
Sayın Mahmut Tanal, İstanbul? Yok.
Sayın Hüseyin Şanverdi, Hatay? Yok.
Sayın Baki Şimşek, Mersin? Burada.
Tasnif Komisyonu üyeleri lütfen yerlerini
alsınlar.
Sayın Gülay Samancı, Konya; Sayın
Fatma Aksal, Edirne; Sayın Uğur Bayraktutan, Artvin; Sayın Kemal
Çelik, Antalya; Sayın Baki Şimşek, Mersin; buyurunuz lütfen.
60a göre söz talebi olan sayın
milletvekillerine söz vereceğim.
Buyurun Sayın Beko.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
43.- İzmir Milletvekili Kani Bekonun, ülkenin yine gazetecilere ve
sendikacılara yönelik tutuklamalar ve yargılanmalarla gündeme
geldiğine ilişkin
açıklaması
KANİ BEKO (İzmir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye son günlerde yine gazeteci
ve sendikacılara yönelik tutuklamalar ve yargılanmalarla gündeme
gelmiştir. Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ve TELE1
Ankara Temsilcisi İsmail Dükel dün sabah gözaltına
alınmışlardır. Türkiye toplumuna gerçekleri
ulaştırmak dışında bir şey yapmayan gazeteciler
suçlu hatta hain ilan edilmekteler. Gazetecilik kamu çıkarlarını
korumak için yapılan bir meslektir. Gazeteciliğin gayesi yönetenleri
ya da bir kesimi, onların çıkarlarını korumak değil,
toplumun çıkarlarını korumaktır. Bu süreçte yine benzer bir
biçimde uzun yıllar DİSK Emekli-Sen Genel
Başkanlığı görevini yapmış olan Veli Beysülen de
sosyal medya paylaşımı nedeniyle dün hukuksuzca gözaltına
alınmıştır. Beysülen bugün serbest bırakılmış
olsa da bu baskıcı politikaları kabul etmek söz konusu
değildir. Düşünce özgürlüğüne darbe olan bu gözaltılardan
bir an önce vazgeçilmeli ve
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Sümer
44.- Adana Milletvekili Orhan Sümerin, öğretmenlerin
yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
ORHAN SÜMER (Adana) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Mutlu nesiller ancak mutlu öğretmenlerle
yetişir. sözü
Ancak bunun gereğini neden yerine getiremiyoruz.
Bugün bir öğretmenler odasına girdiğimizde farklı
farklı kadrolara sahip öğretmenlerle karşılaşırsınız.
Aynı üniversiten mezun olan öğretmenler özlük hakları
birbirinden farklı uzman öğretmen, kadrolu öğretmen,
sözleşmeli öğretmen, PICTESli öğretmen ücretli öğretmen
olarak sınıflara ayrılmış durumda. Bu ayrımlar
artık öğretmenlik mesleğinin kanayan yarası olmuştur.
Hâlen görevde olan veya atanacak olan tüm öğretmenlerin tamamı
kadrolu öğretmen olmalıdır. Öğretmenlik zaten uzmanlık
gerektiren bir meslek olduğu için tüm öğretmenlerin maaşları
uzman öğretmen maaşı seviyesine çekilerek ayrımlar kaldırılmalıdır.
Zorunlu hizmet bölgelerinde öğretmen açığını
korumanın ve istikrar sağlamanın yolu öğretmeni o bölgeye
esir etmek değil teşvik etmektir. Bu bölgeler için teşvik edici
düzenlemeler yapılmalıdır. Öğretmenler 22-30 Haziran
tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanlığı
tarafından seminere çağrıldı. 1 milyon 100 bin
öğretmeni
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Keven
45.- Yozgat Milletvekili Ali Kevenin, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet
Muharrem Kasapoğluna Yozgat iline 20 bin kişilik modern stat yapma
sözünü hatırlatmak istediğine
ilişkin açıklaması
ALİ KEVEN (Yozgat) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Sözlerim Gençlik Ve Spor Bakanı Sayın
Kasapoğlunadır. Sayın Bakan, Yozgata geldiğinizde
Yozgatlıya ve Yozgatspor taraftarına verdiğiniz 20 bin
kişilik modern stat sözünü son kez size hatırlatıyorum.
Yozgatlı ve Yozgatspor taraftarı sizden elli yıllık
stadın onarılmasını istemedi, yeni bir stat istedi ve siz
söz verdiniz. Yozgattan küçük illere hatta küçük ilçelere modern statlar
yaptırırken Yozgat için elli yıllık stadyuma onarım
ödeneği çıkarılmasını anlayamıyor, kabul
etmiyoruz. 20 bin kişilik stat sözünüzü programa aldırmaz,
başlatmazsanız bu kez Yozgatspor taraftarı, Yozgatsporun
ülkenin her tarafında bulunan taraftarları ve Yozgatlılar
kararlı, yapılacak ilk seçimde sizleri sandığa gömecekler.
Saygılarımla.
BAŞKAN Sayın Gaydalı...
46.- Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalının, Bitlis ilinde
eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonda 7 HDPli yöneticinin
gözaltına alındığına ilişkin açıklaması
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Bugün sabah saatlerinde Bitlis il merkezi ile Tatvan
ve Norşin ilçelerinde eş zamanlı operasyon
gerçekleştirilmiş ve 7 parti yöneticimiz gözaltına
alınmıştır. Gözaltına alınan isimlerden biri olan
eski parti yöneticimiz Elif Orman Erez, altı aylık bebeği ortada
bırakılarak gözaltına alınıyor. Anne gözaltına
alındığı için bebeğini bu hastalık sürecinde bir
şey olmasın diye yanına dahi alamıyor. Bu nasıl bir
vicdansızlık, bu nasıl bir insafsızlıktır? Mecbur
musunuz sabahın dördünde, beşinde baskın yapmaya, insanları
gözaltına almaya? Bir annenin, bebeğini akrabalarına
bırakmasına bile izin vermeden sabahın köründe evlere silahla,
postalla girerek gözaltına almak kadar vicdandan ve insaftan yoksun bir
durum olamaz. Bu tür insanlık dışı uygulamalardan
vazgeçilmesini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Çakırözer? Yok.
Sayın Kemalbay Pekgözegü...
47.- İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegünün, Van ili Çatak
ilçesinde işçilere yapılan saldırıyı
kınadığına ve yaşamını yitirenlere Allahtan
rahmet dilediğine, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Tesisler
İşletmesinde çalışan işçilerin mağduriyetinin
giderilmesi gerektiğine, Ege Üniversitesi Hastane kampüsündeki tadilat
sırasında yaşamını yitiren inşaat işçisi
Suat Güngörü rahmetle andığına ilişkin açıklaması
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Van Çatakta yol işçilerine yapılan
saldırıyı kınıyorum. Yaşamını
yitirenlere rahmet, yaralıların bir an önce
sağlığına kavuşmasını diliyorum.
Sayın Başkan, Boğaziçi Üniversitesi
Sosyal Tesisleri İşletme Müdürlüğünde çalışan
işçiler 23 Mart tarihinden itibaren önce idari izinli
sayılmış, ardından kısa çalışma ödeneği
için İŞKURa başvurulmuş, İŞKUR başvuruyu
reddettiği için de işçilerin ücretleri eylül ayına kadar fiilen
ödenmeyecektir. Çalışanlar bu nedenle aylardır evlerine ekmek
götüremiyorlar. Boğaziçi Üniversitesini göreve davet ediyorum. Yine dün
başka bir üniversitede iş cinayeti yaşandı. Ege
Üniversitesi kampüsünde yaşamını yitiren Suat Güngör 15 metre
yüksekten düştü. Suat Güngörü rahmetle anıyor ve ailesine
başsağlığı diliyorum. Ege Üniversitesi yönetimi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Kenanoğlu
48.- İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlunun, vefat eden Aziz Baba
Cemevi Başkanı Enver Can Dedenin devrinin daim, ruhunun revan
olmasını dilediğine
ilişkin açıklaması
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Sayın
Başkan, Alevi toplumunun inanç önderlerinden Seyit Süleyman (Aziz Baba)
evlatlarından Enver Can Dede Hakka yürümüştür. Aziz Baba Cemevi
Başkanı da olan Enver Can Dede doğduğu topraklarda, Tokat
Karkın köyünde yapılan törenle sırlanmıştır.
Cemevi Başkanımız, yoldaşımız, mücadele
arkadaşımız Enver Can Dedemizin devridaim, ruhu revan,
mekânı Aziz Babanın yanı olsun, sevenleri, ailesi ve Alevi
camiasının başı sağ olsun.
BAŞKAN Sayın Barut
49.- Adana Milletvekili Ayhan Barutun, PICTES öğretmenlerinin
mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
AYHAN BARUT (Adana) Sayın Başkan, Millî
Eğitim Bakanlığı ile Avrupa Birliği Türkiye
delegasyonu arasında Türkiyedeki Suriyeli Mülteciler İçin Mali
İmkân Programı çerçevesinde sözleşme
imzalanmıştır. Toplam 700 milyon euroluk proje kapsamında
Suriyeli çocukların Türk eğitim sistemine entegrasyonunun
desteklenmesi için PICTES Projesi 3 Ekim 2016 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Bu proje kapsamında Suriyeli çocuklara Türkçe öğretmek
amacıyla 4 bin öğretmen atanmıştır. İşçi
olarak çalıştırılan ama disiplin yönünden 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa bağlanan PICTES
öğretmenleri büyük bir mağduriyet yaşıyor. Tatil bitmeden
Suriyeli çocukların okullaşması için özveriyle çaba gösteren
öğretmenlerimiz kadrosuz biçimde yaşama tutunmaya
çalışıyor. Bu öğretmenlerimizin mağduriyeti
giderilmelidir; iş, güvence ve gelecek kaygısı sona ermelidir;
çalışma koşulları, özlük hakları iyileştirilmelidir;
kadro konusunda bu öğretmenlerimizin çığlığı
duyulmalıdır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Sertel...
50.- İzmir Milletvekili Atila Sertelin, gazetecilere yönelik
baskıların arttığına, gözaltına alınan
Müyesser Yıldız ile İsmail Dükelin bir an önce serbest
bırakılması gerektiğine ilişkin açıklaması
ATİLA SERTEL (İzmir) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Türkiyede gazetecilere yönelik tutuklamalar,
baskılar alabildiğine arttı ve geçtiğimiz gün Müyesser
Yıldız ve sevgili arkadaşımız İsmail Dükel
gözaltına alındılar. Bu 2 arkadaşımızdan özgür ve
bağımsız gazetecilik yapan Müyesser Yıldız
geçmişte FETÖ kumpasıyla Silivri Cezaevinde aylarca
yatırılan bir arkadaşımız. Her ikisi de
yazmadıkları haber nedeniyle gözaltındalar, kendilerine telefon
eden kişinin astsubay olduğunu ve casusluk davasından
yargılandığını söylüyorlar. Eğer bu
arkadaşlar gazeteye haber yapsalardı bu olayı devlet
sırlarını ifşadan tutuklanacaklar,
yargılanacaklardı; yazmadıkları için casusluktan
gözaltına alındılar. Bir an önce serbest
bırakılmalılar.
BAŞKAN Sayın Kabukcuoğlu.
51.- Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlunun, YÖKün tersine
beyin göçü yönünden olumlu olan yurt dışında ilk bindeki
üniversitelerde okuyan Türk öğrencilere yatay geçiş hakkı
tanımasının en az iki yıldır yurt
dışında okuma şartıyla güncellemesi gerektiğine ilişkin açıklaması
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
YÖKün yurt dışında ilk bindeki
üniversitelerde okuyan Türk öğrencilere yatay geçiş hakkı
vermesi tersine beyin göçü yönünden olumludur. Verilen bu hakkın
önümüzdeki öğretim yılında yeni kayıt olacak
öğrencileri de kapsaması endişelere neden olmaktadır.
Öğrencilere sınavsız, çabasız sadece parasını
vererek kayıt yaptıracakları yurt dışı
üniversitelerinden Türkiyedeki herhangi bir üniversiteye
sınırsız ve kotasız yatay geçiş hakkı verilmesi
toplumda zaten bedelli askerliğin olumsuz sosyal etkilerinin devam
ettiği, bir de Zenginsen sana üniversite de sınavsız.
algısının oluşmasına neden olacaktır. YÖKün bu
kararı tekrar gözden geçirmesi, yatay geçiş hakkını en az
iki yıldır yurt dışında okuma şartıyla
güncellemesi ve yeni kayıt olacak olanları kapsam dışı
bırakması daha yerinde olabilir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Eronat
52.- Diyarbakır Milletvekili Oya Eronatın, 9 Haziran 2017
tarihinde şehit edilen Öğretmen Aybüke Yalçının ve Van ili
Çatak ilçesinde PKKlı teröristlerce şehit
edilen 2 işçinin acısını yüreklerinde
taşıdıklarına ilişkin
açıklaması
OYA ERONAT (Diyarbakır) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Batmanın Kozluk ilçesinde
müzik öğretmenliği yapan Aybüke Öğretmen PKK terör örgütü
tarafından tam üç yıl önce bugün şehit edildi. Sivil
katliamlarına her gün bir yenisini ekleyen PKK terör örgütü dün de yol
işçilerine saldırıp 2 işçimizi şehit etmiş, 8 işçimiz
ise bu saldırıda yaralanmıştır. Her bir şehidimizin
acısını yüreğimizde taşıyoruz, asla ama asla
unutmuyoruz. PKKnın bu yaptıklarında destekçilerinin, ona
terör örgütü diyemeyenlerin, teröristler için kıyameti koparıp
mazlumlar için çıtını çıkarmayanların payı
vardır. Ettikleriniz yanınıza kâr kalmayacaktır. Hepinizi
Allaha havale ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Gürel
53.- Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürelin,
9 Haziran Öğretmen Aybüke Yalçının şehadetinin 3üncü
yıl dönümünde Van ili Çatak ilçesinde PKKlı teröristlerce yol
inşaatında çalışan 2 vatandaşın şehit
edildiğine ve terörü lanetlediğine ilişkin açıklaması
VİLDAN YILMAZ GÜREL (Bursa) Sayın
Başkan, üç yıl önce anne kuzusu genç öğretmenimiz Aybüke birçok
öğretmen kardeşimiz gibi atama sevincini bizlerle
paylaşmıştı, akabinde Bayrağımızın
dalgalandığı her yer benim vatanımdır. diyerek Batman
Kozluktaki görevine heyecanla başlamıştı ancak hain
odaklar ve şer yuvası PKK terör örgütü kızımızı
hayatının baharında, çiçeği burnunda bir öğretmenken
aramızdan almıştı. Bu kez de Aybükenin şehadetinin
yıl dönümünde katil eller Van ili Çatak ilçesinde yol inşaatında
çalışan sivillere uzandı; 2 vatandaşımız
şehit oldu, 8 vatandaşımız yaralandı. Gazi
Meclisimizde terörü lanetliyor ve hatırlatmak istiyorum: PKK ve
uzantılarıyla mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.
Silahını bırakıp Türk adaletine sığınmayan
örgüt mensuplarına saklandıkları o dağlar mezar
olacaktır. 1 Mayısta İşçilerin haklarını
savunuyoruz. deyip meydanlara inen, güya emek işçi gibi argümanlarla
siyaset yapanlar bu katliamlara sessiz durunca
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Çelik
54.- Kastamonu Milletvekili Metin Çelikin, 9
Haziran İnebolu Şeref ve Kahramanlık Gününe ilişkin
açıklaması
METİN ÇELİK (Kastamonu) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 9 Haziran İnebolu
Şeref ve Kahramanlık Günü. İstiklal mücadelemizin
başından sonuna kadar İstanbuldan deniz yoluyla İneboluya
getirilen cephaneler yaşlı, genç, çocuk, kadın demeden tüm
Kastamonulular tarafından İnebolu-Kastamonu İstiklal Yolu
üzerinden Ankaraya ulaştırıldı. Kahraman Türk askerine
İnebolu üzerinden yapılan sevkiyatı kesmek için Yunan
donanmasına ait 2 savaş gemisi 9 Haziran 1921de İneboluyu
bombalamış ancak İnebolu topçu birliğinin azimli
savunması karşısında karaya çıkamadan geri
dönmüştür. İnebolulu kayıkçılar da gayret ve
başarılarından dolayı 9 Nisan 1924 tarihli Türkiye Büyük
Millet Meclisi kararıyla beyaz şeritli istiklal madalyasıyla
ödüllendirilmişlerdir. Atatürkün Gözüm Sakaryada, kulağım
İneboluda. sözleriyle kahramanlığı tarihe kazınan
istiklal madalyalı tek ilçe olan İnebolumuzun Şeref ve
Kahramanlık Gününü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak
üzere istiklal mücadelemizin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Güneş
55.- Uşak Milletvekili İsmail
Güneşin, 9 Haziran Öğretmen Aybüke Yalçının
şehadetinin 3üncü yıl dönümünde Van ili Çatak ilçesinde PKKlı
teröristlerce yol inşaatında çalışan 2 vatandaşın
şehit edildiğine ve terörü lanetlediğine ilişkin
açıklaması
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak)
Teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; dün Van ilimiz Çatak ilçesinde yol yapımında
çalışan vatandaşlarımıza karşı PKK terör
örgütü tarafından hain bir saldırı düzenlenmesi sonucu vatandaşlarımız
hayatını kaybetmiştir. Hain PKK terör örgütü, işinde
gücünde olan işçileri ve bundan tam üç yıl önce şehit
ettiği Aybüke Öğretmen gibi öğretmenleri ve sivil
vatandaşlarımızı hedef almaya devam etmektedir.
Hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allahtan rahmet
diliyorum, ailelerine ve yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
Gücü mazlumlara yeten hain ve emperyalist
maşası olan PKK terör örgütü ve onun destekçilerini lanetle
kınıyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Ekinci, buyurun.
56.- Sivas Milletvekili Semiha Ekincinin, 9 Haziran
Öğretmen Aybüke Yalçının şehadetinin 3üncü yıl
dönümü vesilesiyle tüm şehitleri rahmetle andığına,
açılışı yapılan millet bahçesinin Sivas iline
hayırlı olmasını dilediğine, Demir Grup Sivasspora
Süper Ligde başarılar dilediğine ilişkin
açıklaması
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Sayın
Başkan, teşekkür ediyorum.
Öncelikle, üç yıl önce hain bir
saldırıda şehit olan Aybüke Öğretmenimiz başta olmak
üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Ailelerine ve
aziz milletimize başsağlığı diliyorum.
Cuma günü Sayın
Cumhurbaşkanımızın video konferans sisteminden
katılımıyla sultan şehrimiz Sivasta da millet bahçesinin
açılışını yaptık. Ben sultan şehrimize
hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Bu hafta sonu başlayacak Süper Ligde
yiğidoların takımı Demir Grup Sivassporumuza
başarılar diliyor, yarım kalan hikâyemizin bu yıl
tamamlanması için şanlı Sivassporumuza şampiyonluk yolunda
başarılar diliyorum, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Buyurun Sayın Girgin.
57.- Muğla Milletvekili Süleyman Girginin,
şoför esnaflar arasındaki gelir adaletsizliğinin önüne
geçilebilmesi için toplu taşıma araçlarından ücretsiz faydalanan
65 yaş üstü vatandaşların elektronik ücret toplama
sistemlerindeki toplam biniş sayılarına göre düzenleme
yapılması yönünde bir çalışmanın olup
olmadığını Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla)
Teşekkürler Başkan.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına
65 yaş üstü
vatandaşlarımızın ayakta yolcu taşıyabilen
araçlarla ücretsiz seyahat hakkına sahip oldukları ve mevcut
taşımanın gerek özel gerekse kamu eliyle yürütüldüğü
dikkate alındığında kâr amacı gütmeyen belediye ve
iştiraklerin dışındaki özel sektör eliyle yürütülen bu
taşıma sırasında taşınan grup ile sektör
temsilcileri arasında dönem dönem sıkıntılar
yaşanmaktadır. Kırsalda yapılan taşıma ile
metropol şehir merkezlerinde yapılan taşımanın bu
yaş grubunun biniş oranlarına bakıldığında
şoför esnaflarımıza gelir desteği ödemelerinin eşit
oranlarda olmadığı görülmektedir. Şoför esnaflar
arasındaki gelir adaletsizliğinin önüne geçilmesi için toplu
taşıma araçlarından ücretsiz faydalanan 65 yaş üstü
vatandaşlarımızın elektronik ücret toplama sistemlerindeki
toplam biniş sayılarına göre özel sektör belediye ve
iştiraklerinin ödemelerinin yapılması şeklinde bir
düzenleme yapılmalıdır. Bu konuda bir çalışmanız
var mıdır?
Teşekkür ediyorum.
IX.-
SEÇİMLER (Devam)
A)
Sayıştay Üyeliklerine Seçim (Devam)
1.-
Sayıştayda açık bulunan üyeliklere seçim (S.Sayısı:
198) (Devam)
(Oyların ayrımına devam edildi)
BAŞKAN Sayıştayda boş bulunan
5 üyelik için yapılan seçime ait Tasnif Komisyonu Tutanağı
gelmiştir, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Plan ve Bütçe Komisyonu Sayıştay
Başkanı ve üyeleri ön seçim geçici komisyonunca belirlenen adaylar
arasından Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için yapılan
seçime 466 üye katılmış, kullanılan oy
dağılımı aşağıda gösterilmiştir.
Saygılarımızla arz olunur.
Tasnif Komisyonu
Üye Üye Üye
Kemal Çelik Gülay Samancı Fatma Aksal
Antalya Konya Edirne
Üye Üye
Baki Şimşek Uğur Bayraktutan
Mersin Artvin
Sayıştay Meslek Mensupları Kontenjan
Grubu:
Hasan Karaman :
309 oy
Cengiz Kılıç : 28 oy
Diğer Adaylar Kontenjan Grubu:
Ahmet Avşar :
315 oy
Murat Aygün :
311 oy
Gazi Çalgan :
23 oy
Davut Karataş :
27 oy
Mahmut Kocameşe :
302 oy
Muhiddin Şahin :
9 oy
Mehmet Tuntaş :
23 oy
Meltem Yılmaz Yönter : 313 oy
Boş :
11 oy
Geçersiz :
120 oy
Toplam: 466 oy
BAŞKAN Buna göre, Sayıştay Meslek
Mensupları Kontenjanından Hasan Karaman; Diğer Adaylar
Kontenjanından Ahmet Avşar, Murat Aygün, Mahmut Kocameşe,
Meltem Yılmaz Yönter Sayıştay üyeliklerine seçilmişlerdir,
hayırlı olmasını diliyorum.
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:22:11
ÜÇÜNCÜ
OTURUM
Açılma Saati: 22.40
BAŞKAN: Başkan
Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP ÜYELER: Mustafa
AÇIKGÖZ (Nevşehir), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 96ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
Alınan karar
gereğince denetim konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada
yer alan, Kilis Milletvekili Mustafa Hilmi Dülger ile 55 Milletvekilinin
Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi ve İçişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
XI.- KANUN TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1. Kilis Milletvekili Mustafa Hilmi
Dülger ile 55 Milletvekilinin Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu
Teklifi (2/2555) ve İçişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
174)(x)
BAŞKAN
Komisyon? Yerinde.
3 Haziran 2020
tarihli 94üncü Birleşimde, İç Tüzük'ün 91inci maddesine göre temel
kanun olarak görüşülen 174 sıra sayılı Kanun Teklifinin
birinci bölümünde yer alan 7nci maddesi kabul edilmişti.
Sayın
milletvekilleri, 8inci madde üzerinde 3 önerge vardır, ilk
okutacağım 2 önerge aynı mahiyettedir; bu önergeleri okutup
birlikte işleme alacağım.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 174 sıra sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu
Teklifinin 8inci maddesinin teklif metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Ömer Fethi Gürer Ensar Aytekin Ali Öztunç
Niğde Balıkesir Kahramanmaraş
Yaşar Tüzün Faruk Sarıaslan İlhami Özcan Aygun
Bilecik Nevşehir Tekirdağ
Aynı
mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:
Hüda Kaya Serpil Kemalbay Pekgözegü Garo Paylan
İstanbul İzmir Diyarbakır
Kemal Peköz Murat Çepni Ömer Faruk
Gergerlioğlu
Adana İzmir Kocaeli
Kemal
Bülbül
Antalya
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI CELALETTİN GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Salt
çoğunluğumuzla katılıyoruz.
BAŞKAN Komisyonun
katıldığı aynı mahiyetteki önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan Çarşı ve Mahalle
Bekçileri Kanun Teklifinin 8inci maddesinin ikinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederim.
(2) Çarşı ve mahalle bekçileri
haklarında tutuklama veya yakalama kararı
çıkarılmış kimseleri tespit ettikleri takdirde yakalamak ve
bağlı bulunduğu genel kolluk kuvvetlerine teslim etmek ile
görevli ve yetkilidir.
Mehmet Metanet Çulhaoğlu Hayrettin Nuhoğlu Feridun Bahşi
Adana İstanbul Antalya
Dursun Ataş İmam
Hüseyin Filiz
Kayseri Gaziantep
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI CELALETTİN GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Salt
çoğunluğumuzla katılıyoruz.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, söz
talebim var.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
58.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, neredeyse
her kanun teklifinin Genel Kurulda temel kanun olarak görüşülmeye
başlandığına, Komisyonun önergelere katılmasıyla
muhalefetin önergeler üzerindeki konuşma haklarının ellerinden
alındığına, Oturum Başkanı TBMM Başkan
Vekili Nimetullah Erdoğmuşun bu duruma sessiz kalmaması
gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, bir
kanun görüşmesi yapıyoruz. Kanun görüşmesinde 8inci maddede
önerge işlemi yapıyoruz. Zaten karşı karşıya olduğumuz
durum
Adalet ve Kalkınma Partisinin öncesindeki dönemde kanunlar İç
Tüzükün ilgili maddesi, 81inci maddesi uyarınca her bir kanun maddesi
üzerinde müzakere açılıp, her grubun onar dakika söz alıp, gerek
görüyorsa grupların önergelerini verip verdikleri 7yle
sınırlı önerge sayısı ve grupların önerge
hakları saklı olmak üzere müzakere edilirdi. Bu, bundan önce
böyleydi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyursunlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kanunların bazı
durumlarda, İç Tüzükün 121inci
Şuradan müsaadenizle açayım Sayın
Başkan, meşgul olduğunuz için çünkü size hitaben
anlatıyorum, kusuruma da bakmayın.
22nci Dönemde AK PARTİ iktidarında
İç Tüzükün verdiği bir imkân kullanılmaya başlandı
ama İç Tüzük kanunların temel kanun olarak görüşülmesini şu
şekilde emretmiş: Bir hukuk disiplininin tamamını
ilgilendiren birbirine benzeyen maddeler otuzar maddelik bölümleri aşmamak
üzere müzakere edilebilir. Buna izin veriyor. 22nci Dönemde yanılmıyorsam
8 ila 10 kez bu yöntem kullanılmış, örneğin, Vergi Usul
Kanununda. 900 maddelik kanunu 30-30 bölersiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - 23te, 24te, 25te, 26da
artarak bu suistimal neredeyse her kanun temel kanun olarak görüşülmeye
başlandı. Böylelikle, torba yasa yani kar lastiği ile tüp bebek
uygulamasında hastanın ödeyeceği katılım payı
peşi sıra maddelerde olduğu hâlde bunu temel kanun olarak görüştürdüler
ve bu görüşmenin sonucunda şu ortaya çıktı: Gruplar bölüm
üzerinde on dakika konuşacak, maddeler üzerinde müzakere imkânı yok
Sayın Başkan ve toplam 2 önerge hakkı var, grupların önerge
hakkı saklı. Böylelikle
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, bu Sayın Grup Başkan Vekili İç Tüzükün hangi
maddesi kapsamında konuşmaktadır?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkanın
bir uygulaması doğrultusunda konuşuyorum.
BAŞKAN Sayın Bülbül, bir saniye
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Konuya matuf en
ufak bir açıklama yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yapıyorum.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Defalarca
dinlediğimiz açıklamaları bir defa daha dinletiyor. (MHP ve AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, tam da ilgisi var,
tam da ilgisi var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bugün
yaptığınız işler artık haddi aştı.
Sayın Başkan, konuya matuf süreyi belirleyin, kendisi,
konuşması kifayet ettiği yerde bitirsin. Lütfen süreyi tespit edin,
ona göre işlem yapın. Yeter artık!
BAŞKAN Sayın Bülbül, müsaade edin.
Buyurun efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
konunun önemine binaen
MUHARREM VARLI (Adana) Sayın Başkan,
lütfen müdahale edin ama yahu!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Konuya gelin.
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Meclisi
çalıştırmamak için elinden gelen her şeyi yaptın,
ayıp yahu!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bakın, bir darbeye daha
kalkışıyorsunuz. Bu yaptığınız iş
doğru değil. (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler,
sıra kapaklarına vurmalar)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sizin yaptığınız
doğru değil. Doğruluk mu öğretiyorsun bize!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Çok rica edeceğim.
Sayın Başkan, tam da meramımın
ne olduğunu anladı herhâlde Sayın Bülbül, ondan engel olmaya
çalışıyor.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) Hikâye
anlatıyorsun sabahtan beri, ne anlatıyorsun yahu!
MUHARREM VARLI (Adana) Sayın Başkan,
milletvekillerinin hakkını da koruyun lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir madde üzerinde,
örneğin, kar lastiğini bir maddede düzenlemiş ya, o madde
üzerinde gruplar konuşamayacak. Çareniz önerge vermek, başka çare yok
Sayın Başkan. Siz de Meclis Başkan Vekili
olmadığınız dönemlerde, grubunuz adına önerge üstünde
konuşmalar yaptınız çünkü başka imkân yok, maddede
konuşturmuyor. Maddeler apayrı. Bakın, 900 maddelik kanun için
tanınmış hakkı
12 maddelik kanunu 6-6 ikiye bölüyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) Kulübede bekleyeceğine
konuşsaydın, kulübede bekledin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ve bunun yerine bugün,
şimdi burada
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
tamamlayacağım.
Sayın Başkanım, yaptıkları
durum şu: Madde üzerinde konuşmak için önerge veriyorsunuz. Normal
şartlarda bu önergenin gerekçesinin bizler tarafından
açıklanması lazım ama Manisada yaptığı kamu
hizmeti sırasında adaletinden razı olduğumu kendisine de
ifade ettiğim Komisyon Başkanına, sen muhalefetin önergelerine
katıl, böylelikle -ki orası çok tartışmalı-
Konuşma hakkını elinden alalım, biz önergeyi reddedelim.
diye bir suistimale girişerek grupların bir önerge üzerinde
konuşma hakkını dahi elinden almaya kalkıyorlar.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Suistimal
Allahım
Bugünü mahvettiniz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama burada, on senede 2 kez
buna tevessül edildi. Tevessül edenler bu işten
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Ayıp ya!
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
sözümü tamamlayayım.
BAŞKAN Peki,
anlaşılmıştır Sayın Başkan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
anlatmama müsaade edin, bitiriyorum.
BAŞKAN Tamamlayalım efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Geçen hafta bu Meclisin
milletvekillerinin Anayasaya aykırı olarak vekillikleri
düşürüldü, hakları ellerinden alındı.
Demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Sizin
söylediğiniz diye
Bayramı evinde değil, çocuğunun
yanında hapiste geçiren bir kadının ve Adana Yüreğirdeki
gencecik bir kişinin hiçbir suçlarının olmadığı
ortaya çıktı ama siz burada dört saat veya üç saat o tepkiye tahammül
edemediniz. Şimdi bir önerge üzerinde muhalefetin konuşma
hakkını elinden alıyorsunuz.
Sayın Başkan, muhalefetin bu beş
dakikalık hakkının elinden alınmasına sessiz
kalmamalısınız. Bu doğru bir tutum değildir Sayın
Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
XI.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- Kilis Milletvekili Mustafa Hilmi Dülger ile 55
Milletvekilinin Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi (2/2555) ve
İçişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 174) (Devam)
BAŞKAN 8inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, devam
edemezsiniz.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, 9uncu
madde üzerinde aynı mahiyette 3 önerge vardır. Önergeleri okutup
birlikte işleme alacağız.
(CHP sıralarından sıra
kapaklarına vurmalar)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan Çarşı ve Mahalle
Bekçileri Kanunu Teklifinin 9uncu maddesinin teklif metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederim.
Mehmet Metanet Çulhaoğlu Hayrettin Nuhoğlu İsmail Koncuk
Adana İstanbul Adana
İmam Hüseyin Filiz Enez Kaplan
Gaziantep Tekirdağ
Aynı mahiyetteki önergenin imza sahipleri:
Ömer Fethi Gürer Ali Öztunç İlhami Özcan Aygun
Niğde Kahramanmaraş
Tekirdağ
Faruk Sarıaslan Yaşar Tüzün Ensar Aytekin
Nevşehir Bilecik Balıkesir
Aynı mahiyetteki önergenin imza sahipleri:
Hüda Kaya Murat Çepni Kemal Peköz
İstanbul İzmir Adana
Ömer Faruk Gergerlioğlu Kemal Bülbül Serpil Kemalbay Pekgözegü
Kocaeli Antalya İzmir
BAŞKAN Komisyon aynı mahiyetteki
önergelere katılıyor mu?
(CHP sıralarından sıra
kapaklarına vurmalar)
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI CELALETTİN GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Salt çoğunlukla
katılıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Aynı mahiyetteki önergeleri
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
9uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
9uncu madde kabul edilmiştir. (AK PARTİ
ve MHP sıralarından alkışlar)
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 22.54
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 23.51
BAŞKAN: Başkan
Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP ÜYELER: Mustafa
AÇIKGÖZ (Nevşehir), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 96ncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Sayın Başkan, ben size hakkımı helal etmiyorum, ben size
hakkımı helal etmiyorum!
BAŞKAN 174 sıra sayılı Kanun
Teklifinin görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yok.
Ertelenmiştir.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul)
Eğer bu kürsüden söz vermezseniz hakkımı helal etmiyorum.
BAŞKAN Gündemimizde başka bir iş
bulunmadığından, alınan karar gereğince kanun
teklifleriyle komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için
BURHANETTİN BULUT (Adana) Başkan, mutlu
musun Başkan!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin)
Çalışırsın yarın!
BAŞKAN
10 Haziran 2020 Çarşamba günü
saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 23.53
(x) 7/4/2020 tarihli 78inci Birleşimden itibaren coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonundaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.
(x) 198 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
(x) 174 S. Sayılı Basmayazı 2/6/2020 tarihli 93üncü Birleşim Tutanağına eklidir.