TÜRKİYE BÜYÜK
MİLLET MECLİSİ
TUTANAK
DERGİSİ
21inci
Birleşim
1 Aralık
2020 Salı
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Edirne Milletvekili Fatma Aksalın,
kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesine ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutanın, Artvin ilinin sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- İstanbul Milletvekili Musa
Piroğlunun, Dünya Engelliler Gününe ilişkin gündem
dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmazın,
Düzce ilinde yaşanan hava kirliliğine ilişkin
açıklaması
2.- İstanbul Milletvekili Mustafa Demirin,
pandemi sürecinin olumsuzluklarına rağmen ekonominin üçüncü çeyrekte
yüzde 6,7 büyüdüğüne ilişkin açıklaması
3.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin,
iktidarın esnaf, çiftçi ve işini kaybedenlere acil destek paketi
açıklaması gerektiğine ilişkin açıklaması
4.- İstanbul Milletvekili Ali
Kenanoğlunun, her yıl üniversitelerden mezun olan binlerce
mimarın kamuda daha fazla istihdamının sağlanması için
Meclisi göreve çağırdığına ilişkin açıklaması
5.- Adana Milletvekili Ayhan Barutun, pandemi
sürecinin tüm yıkıcı etkisiyle hayatı tehdit ettiği bu
dönemde özel ve vakıf hastanelerinin olanaklarının kamu
iradesiyle yurttaşların hizmetine sunulması gerektiğine
ilişkin açıklaması
6.- İstanbul Milletvekili Şamil
Ayrımın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir üyesinin milletin
ordusuna saygısızlığının kabul edilemez
olduğuna ve bu üyenin özür dilemesi gerektiğine, Azerbaycan ordusunun
Ağdam ve Kelbecerden sonra Laçına da girdiğine ilişkin
açıklaması
7.- Niğde Milletvekili Selim Gültekinin,
ülkenin üçüncü çeyrekte coronavirüs salgınının olumsuz
etkilerine ve küresel daralmaya rağmen yüzde 6,7 büyüdüğüne, AK
PARTİ iktidarında millî savunmada yüzde 70 yerlileşmeyle daha
güçlü ve daha büyük Türk ordusu hedefine azim ve kararlılıkla
ilerlediklerine, Türk ordusuna şükranlarını sunduğuna
ilişkin açıklaması
8.- Osmaniye Milletvekili Baha Ünlünün, kamuda
bundan sonraki atamalarda elektrik elektronik mühendisi kadrolarının
ve kontenjanlarının artırılması gerektiğine
ilişkin açıklaması
9.- İzmir Milletvekili Yaşar
Kırkpınarın, Türk ordusuna satılmış diyen
milletvekilini kınadığına, orduya ve güvenlik güçlerine
desteklerinin tam olduğuna ilişkin açıklaması
10.- Manisa Milletvekili Bekir Başevirgenin, 4
Aralıkta Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplanacağına,
emekçilerin açlığa mahkûm edilmeden insanca yaşayabilecekleri
bir asgari ücret istediklerine ilişkin açıklaması
11.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylanın,
pandemi döneminde çiftçilerin BAĞ-KURa olan prim borçlarının
affedilmesi ve sağlık hizmetlerinden rahatlıkla
faydalanmasının sağlanmasına, BAĞ-KUR emekli
maaşlarının insani bir düzeye yükseltilmesi gerektiğine
ilişkin açıklaması
12.- İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın, avukat, diyetisyen, psikolog, veteriner hekim, şehir
planlamacı, mimar, inşaat, makine, harita, endüstri, kimya, maden,
jeoloji, elektrik elektronik, tarımsal genetik, ziraat, su ürünleri,
gıda, bilgisayar, çevre mühendisleri ve diğer bölüm mezunu gençlerin
kamuda atama müjdesi beklediklerine ilişkin açıklaması
13.- Adıyaman Milletvekili Muhammed Fatih
Toprakın, Adıyaman ilinin il oluşunun 66ncı yıl
dönümünü kutladığına, Adıyaman ilinin
kalkınmasında ve bugünlere gelmesinde emeği geçen başta
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere herkese
şükranlarını sunduğuna ilişkin açıklaması
14.- Iğdır Milletvekili Yaşar
Karadağın, Türk ordusunun Metehandan bu yana Türk milletinin keskin
kılıcı, bükülmez bileği, demir yumruğu olduğuna,
Türk ordusuna düşmanlık edenlerin düşmana askerlik ettiğine
ilişkin açıklaması
15.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman
Tutderenin, Adıyaman ilinin 1 Aralık 1954 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisinde kabul edilen 6418 sayılı Kanunla il olmasına
karar verildiğine, Adıyaman ilinin il oluşunun 66ncı
yıl dönümünü kutladığına ve tüm Adıyamanlılara
saygı ve sevgilerini sunduğuna ilişkin açıklaması
16.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın, 1
Aralık Türk kadınının siyasal haklarını
kazanmasının 85inci yıl dönümünde Türk
kadınlarının gününü kutladığına, coronavirüs pandemi
süreciyle ilgili açıklanan yeni tedbirlerin yeterli
olmadığına, Hükûmetin aşı alımında geç
kaldığına, dünya aşılanırken vatandaşın
kaderine mahkûm şekilde beklemek zorunda kalacağına, 1
Aralık dünya AIDS Gününe, 11 hâkim ve savcının Yargıtaya
üye seçildiğine, gerçekten siyasi reform yapılmak isteniyorsa
yargının üzerinde AK PARTİ vesayetinin
kaldırılması gerektiğine, Karabük ili merkezde 3 hastaneden
2sinin yıkıldığına ve yerlerine yeni hastane yapılmadığına,
sadece Karabük Üniversitesi Araştırma Hastanesinin aktif
olduğuna, ilde trafiğin ciddi bir problem olduğuna, Hükûmeti
Karabük ilinin sıkıntıları konusunda harekete geçmeye davet
ettiğine ilişkin açıklaması
17.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın,
vefatının 81inci seneidevriyesinde Çanakkale
Savaşının seyrini etkileyen Balıkesir ili Havranlı
Seyit Onbaşıyı ve tüm şehitleri rahmetle
andığına, 28 Kasım 2020 günü Batı Trakya Türklerinin
yaşadığı Yunanistanın İskeçe kentinde Müftü
Ahmet Meteye yapılan ırkçı saldırının hedefinin
Batı Trakya Türkleri olduğuna, Yunanistanın Lozan
Anlaşmasına aykırı davranarak Batı Trakya Türklerinin
haklarını ihlal etmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi tarafından defalarca tazminat cezasına çarptırıldığına,
Türkiye Cumhuriyetinin Batı Trakya Türklerinin haklı davalarında
yanlarında olduğuna, başta Sadık Ahmet olmak üzere
Batı Trakya Türklüğü mücadelesinin bütün mücahitlerini rahmetle
andığına ilişkin açıklaması
18.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, başta HDP üye ve yöneticileri olmak üzere son iki haftada bin
kişiye yakın gözaltı olduğuna, HDP Van il
binasının basıldığına, haksız ve hukuksuz
saldırıların devam ettiğine, Kandıra 1 No.lu F Tipi
Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulunan siyasilere yönelik
saldırıları kınadıklarına, TÜİKin üçüncü
çeyrekte yüzde 6,7 büyüme rakamı açıkladığına, Türk
lirasına güven duyulmadığı için döviz mevduat
hesaplarının artmaya devam ettiğine, pandemi döneminde
İstanbul Adalet Sarayındaki icra iflas dosyaların
sayısının 26 milyona ulaştığına,
dış ticaret açığının yüzde 34,4 arttığına
ilişkin açıklaması
19.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Meclisteki
ve memleketteki tüm hastaların acil şifa bulmasını ümit
ettiklerine, Türk kadınının siyasi haklarını
kazanmasının 85inci yılında siyaset yapan tüm
kadınları saygıyla selamladıklarına, Türk
kadınının siyasette önünü açan Gazi Mustafa Kemal Atatürkü bir
kez daha rahmetle andıklarına, vefatının 81inci
yılında Seyit Onbaşıyı ve memleket için can veren
şehitleri rahmetle andıklarına, Ankara
Anlaşmasının 1 Aralık 1964te yürürlüğe girdiğine
ve bugünün ABye tam üye olabilmek için ilk adımın
atıldığı gün olduğuna, Ukraynada düzenlenen Avrupa
Ritmik Jimnastik Şampiyonasında Avrupa Şampiyonu olan Ritmik
Jimnastik Grup Millî Takımına ve bu başarıda
katkısı olan herkese şükranlarını sunduklarına,
Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarıra hakarete varan
saldırılar olduğuna, Cumhuriyet Halk Partisinde
kapının önüne konulacak kimse olmadığına ilişkin
açıklaması
20.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Covid-19 geçiren bütün milletvekillerine ve millete
geçmiş olsun dediğine, hayatını kaybeden vatandaşlara
Allahtan rahmet dilediğine, Ukraynada düzenlenen Avrupa Ritmik Jimnastik
Şampiyonasında Avrupa Şampiyonu olan Ritmin Jimnastik Grup
Millî Takımını ve bu başarıda katkısı bulunan
herkesi tebrik ettiğine, Türk kadınlarının siyasi
haklarını elde etmelerinin 85nci yıl dönümünde bütün kadın
siyasetçilerin bu gününü tebrik ettiğine, Seyit Onbaşı ve bütün
şehitlere rahmet dilediğine, milletin göz bebeği olan ordu millî
menfaatleri koruyarak, üstün başarılara imza atarken hafta sonunda
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarırın ortaya koyduğu
yaklaşımın CHP yönetimi tarafından da desteklenmesinin asla
kabul edilemeyeceğine, ilgili milletvekilinin hem milletten hem de ordudan
özür dilemesi gerektiğine, ordunun hepimizin namusu olduğuna
ilişkin açıklaması
21.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
22.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
23.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin tekraren açıklaması
24.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin tekraren açıklaması
25.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Bursa Milletvekili Mustafa Esginin HDP grup önerisi üzerinde AK
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
26.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
27.- Ankara Milletvekili Murat Emirin, Bursa
Milletvekili Mustafa Esginin HDP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Sayın Milletvekillerimize ve Sayın Grup
Başkan Vekillerimize, Covid-19a yakalanan bana ve benim
şahsımda, hastalığa yakalanan milletvekillerine ve tüm
vatandaşlara yönelik geçmiş olsun temennileri için teşekkür
ettiğine ilişkin konuşması
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Genel Kurulda kimsenin maskesini
çıkarmamasına ve maskesini çıkaranların
mikrofonlarını kapatacağını paylaşmak
istediğine ilişkin konuşması
VII.- ANT İÇME
1.- Kamu Başdenetçisi seçilen Şeref
Malkoç, 6328 sayılı Kamu Başdenetçiliği Kanununun 13üncü
maddesine göre ant içmesi
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ PARTİ Grubunun, 3/7/2020
tarihinde Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve 19 milletvekili tarafından
salgın nedeniyle zor durumda kalan mahalle esnafının
sorunlarının araştırılarak mağduriyetlerinin
giderilmesi için yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla
verilmiş olan Meclis Araştırması Önergesinin (10/3070) ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 1 Aralık 2020 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
2.- HDP Grubunun, 1/12/2020 tarihinde Siirt
Milletvekili Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve
İstanbul Milletvekili Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç
tarafından salgında vaka ve ölümlerle ilgili gerçek verilerin tespiti
ve belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırma
önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 1 Aralık 2020 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Mersin Milletvekili Rıdvan Turanın,
Sayıştayın 2019 Yılı Denetim Raporunda Ondokuz
Mayıs Üniversitesi ile ilgili tespitlerine ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı
(7/35751)
2.- Kırklareli Milletvekili Türabi
Kayanın, Türk Telekoma dair bazı verilere ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35752)
3.- Ankara Milletvekili Yıldırım
Kayanın, bir üniversite rektörünün akademik kadrolara alım yaparken
usulsüzlük yaptığı iddiasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35753)
4.- Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrulun,
Kahramanmaraşın Narlı-Maksutuşağı bölgesindeki
Aksu Çayının kenarında çöp yakma alanı
oluşturulmasına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/35755)
5.- Mersin Milletvekili Rıdvan Turanın,
31 Aralık 2020 tarihine kadar buğday, arpa ve mısır
ithalatında gümrük vergisinin kaldırılmasına ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35756)
6.- Adana Milletvekili Ayhan Barutun, 17 Ekim 2020
tarihinde yapılan bitki koruma ürünleri bayi ve toptancılık
sınavı ile ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35757)
7.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, Çin Halk Cumhuriyeti ile ekonomik ilişkilere ve
bu ilişkilerin iç ve dış politikaya etkisine ilişkin sorusu
ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun
cevabı (7/35777)
8.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin,
AİHMe yapılan başvurulara dair istatistiki verilere
ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlunun cevabı (7/35778)
9.- Batman Milletvekili Ayşe Acar
Başaranın, diyetisyen istihdamına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35820)
10.- Mersin Milletvekili Rıdvan Turanın,
Sayıştay 2019 Yılı Denetim Raporuna göre Ordu Üniversitesi
bünyesinde yer alan ancak faaliyet göstermeyen meslek yüksek okullarına
sekreter ataması yapılmasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35822)
11.- İzmir Milletvekili Atila Sertelin, Dokuz
Eylül Üniversitesinin Seferihisarda bulunan uygulamalı bilimler
yüksekokulunun Tınaztepeye taşınacağı yönündeki
iddialara,
Dokuz Eylül Üniversitesinin Foçada bulunan turizm
fakültesinin Tınaztepeye taşınacağı yönündeki
iddialara,
İlişkin soruları ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35823), (7/35824)
12.- Adana Milletvekili Orhan Sümerin, Adana ve
ilçelerindeki icra takip dosyalarına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35825)
13.- Diyarbakır Milletvekili Semra Güzelin,
Ege Üniversitesi ile ilgili Sayıştay 2019 Yılı Denetim
Raporunda yer alan bazı bulgulara ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35826)
14.- Batman Milletvekili Ayşe Acar
Başaranın, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi ile ilgili
Sayıştay 2019 Yılı Denetim Raporunda yer alan bazı
bulgulara,
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesinde
kullanılan ultrason cihazı bakım ucu ile ilgili yapılan
usulsüzlüğe,
İlişkin soruları ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35827), (7/35828)
15.- Trabzon Milletvekili Hüseyin Örsün, KPSS B
grubu sınavlarının her yıl yapılması talebine
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/35829)
16.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin,
Avrupa Komisyonunun 2020 Yılı Türkiye Raporuna ilişkin sorusu
ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun
cevabı (7/35863)
17.- Batman Milletvekili Feleknas Ucanın,
Bakanlık ile ilgili Sayıştay 2019 Yılı Denetim
Raporunda yer alan bazı bulgulara ilişkin sorusu ve
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun cevabı
(7/35864)
18.- Batman Milletvekili Feleknas Ucanın,
Sayıştayın 2019 Denetim Raporunda yer alan
Bakanlığın yolluk ödeneklerine dair bulgulara ilişkin
sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun
cevabı (7/35865)
19.- Batman Milletvekili Feleknas Ucanın,
Sayıştay 2019 Yılı Denetim Raporuna göre Avrupa
Birliği Başkanlığı tarafından yapılan uçak
bileti alımlarının ihalesiz yapılmasına ilişkin
sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun
cevabı (7/35866)
20.- Mersin Milletvekili Rıdvan Turanın,
şeker fabrikalarındaki mevsimlik işçilerin kadro taleplerine
ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin
cevabı (7/35944)
21.- Diyarbakır Milletvekili Semra Güzelin, 27
Ekim 2020 tarihinde Diyarbakırda bulunan Dicle Barajının
kapaklarının kapatılmasının çevreye etkilerine
ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin
cevabı (7/35945)
22.- İzmir Milletvekili Atila Sertelin,
barajların doluluk oranlarına ve yağış rejimiyle
ilgili çeşitli verilere ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman
Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/35949)
23.- Muğla Milletvekili Suat Özcanın,
Didim Kavşağı-Milas yol yapım çalışmasına
ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlunun cevabı (7/35965)
24.- Mersin Milletvekili Rıdvan Turanın,
ABD hazinesine bağlı Mali Suçları Araştırma
Ağına ait belgelerde yer alan bazı bilgilere ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35969)
25.- Muğla Milletvekili Burak Erbayın, 24
Haziran 2018 tarihinden bu yana RTÜKün televizyon kanallarına ve
radyolara vermiş olduğu cezalara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/35970)
26.- Batman Milletvekili Ayşe Acar
Başaranın, İstanbulda sahnelenmek istenen bir tiyatro oyununun
bir ilçe kaymakamlığınca yasaklanmasına ilişkin sorusu
ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35973)
27.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, 6-8 Ekim
2014 olaylarında yaşamını yitiren kişilere
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/35974)
28.- İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay
Pekgözegünün, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesine yapılan bazı
atamalara ve üniversitenin mali tablo hesaplamalarına dair
Sayıştay 2019 Yılı Denetim Raporunda yer alan bazı
bulgulara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/35975)
29.- Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmazın,
Şırnakta yaşamını yitiren 8 kişinin
cenazelerinin ailelerine teslim edilmediği iddiasına ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/35976)
30.- Hatay Milletvekili Suzan Şahinin, Avrupa
Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı
Korunması Sözleşmesinin uygulanmasına yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/35978)
31.- Manisa Milletvekili Bekir Başevirgenin,
Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından yayımlanan
akademik kadro ilanına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı
Fahrettin Kocanın cevabı (7/36057)
32.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman
Tutderenin, Doğu Türkistandaki insan hakları ihlallerine yönelik
Çine karşı imzalanan bildiride Türkiyenin yer almamasına
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/36073)
33.- Mersin Milletvekili Alpay Antmenin, afet riski
altında olduğu belirlenen alanlara ve alınan yıkım
kararlarına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/36074)
34.- Muğla Milletvekili Metin Ergunun, 2020
Kamu Personeli Seçme Sınavına dair bazı iddialara,
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesine
kayıtlı olan bazı tarihi eserlerin kaybolduğu
iddiasına,
İlişkin soruları ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/36075), (7/36076)
35.- Eskişehir Milletvekili Arslan
Kabukcuoğlunun, toplanan deprem vergilerinin kullanım alanına
ve depreme karşı alınan önlemlere ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/36077)
36.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman
Tutderenin, Adıyaman ilindeki tarımsal sulama amaçlı elektrik
kullanımına ve çiftçilere indirimli elektrik
kullandırılması önerisine ilişkin sorusu ve Tarım ve
Orman Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/36223)
37.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman
Tutderenin, sözleşmeyle tütün alımı yapan firmalara ve tütün
üreticilerinin korunmasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Orman
Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevabı (7/36224)
38.- İzmir Milletvekili Atila Sertelin,
2020-2021 eğitim öğretim yılında yurtdışından
ülkemizdeki üniversitelere yatay geçiş yapan öğrenci verilerine
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/36245)
39.- Balıkesir Milletvekili Fikret
Şahinin, Balıkesir Merkez Havalimanında görev yapan personel
sayısına ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Adil Karaismailoğlunun cevabı (7/36322)
1 Aralık 2020 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Süreyya Sadi
BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Rümeysa
KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
21inci Birleşimini açıyorum.(x)
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, kadına
seçme ve seçilme hakkı verilmesiyle ilgili söz isteyen Edirne Milletvekili
Fatma Aksala aittir.
Buyurun Sayın Aksal. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Edirne Milletvekili Fatma Aksalın,
kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesine ilişkin gündem
dışı konuşması
FATMA AKSAL (Edirne) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü
ve kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkının
verilmesinin 86ncı yıl dönümü vesilesiyle söz almış
bulunuyorum. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
5 Aralık 1934te Anayasa'da ve Seçim Kanununda
yapılan yasa değişikliğiyle kadınlarımız
seçme ve seçilme hakkına sahip olmuştur. Bu vesileyle Gazi
Meclisimizin bir kadın milletvekili olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürkü rahmet
ve minnetle anıyorum.
Değerli milletvekilleri,
kadınlarımız 1934 yılında, birçok Avrupa ülkesinden
daha önce, seçme ve seçilme hakkı kazanmış olmasına
rağmen, maalesef, Meclisteki kadın milletvekili oranı yıllarca
çok düşük oranlarda seyretmiş hatta yüzde 1lerin altına
düşmüştür. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğanın hayatın her alanında olduğu gibi siyasette
de daha fazla kadının yer alması gerektiği yaklaşımıyla
Türkiye Büyük Millet Meclisinde kadın milletvekillerinin oranı 27nci
Dönemde yüzde 17,33e yükselmiştir. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde
54ü AK PARTİli olmak üzere, toplamda 104 kadın milletvekili
bulunmaktadır. Meclisin yüzde 17,33ünü oluşturan bu sayı
yeterli olmamakla birlikte tarihî bir seviyedir.
Kadının siyasal hayatta eşit temsili,
tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizin de üzerine eğilmesi gereken en
önemli konulardan bir tanesidir. Kadını dışlayan bir
toplum, gücünün ve potansiyelinin yarısından vazgeçmiş demektir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere
Kadınsız siyaset, kadınsız demokrasi, kadınsız
yönetim sadece kadınlar için değil, bütün toplum için eksikliktir,
hem de büyük bir adaletsizlik ve haksızlıktır.
AK PARTİ hükûmetleri her alanda olduğu
gibi kadın hakları alanında da tarihsel öneme sahip adımlar
atmış, birçok reform ve yasal düzenlemeleri hayata geçirmiştir.
2004 yılında Anayasamıza, haklar konusunda, özellikle
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu
eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. hükmü
ilave edilmiş olup bu maddeye 2010 yılında pozitif
ayrımcılık eklenmiştir.
Değerli milletvekilleri, kadın meselesi
her şeyden önce bir insan meselesidir. Bu anlayışla, kadına
karşı haksızlıkların, adaletsizliklerin giderilmesi,
başta kadına karşı şiddetin önlenmesi olmak üzere
mücadeleye devam ediyoruz.
2012 yılında Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284
sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle kadına yönelik
şiddetle mücadelede önemli bir mesafe kaydedilmiştir. Ülkemizin millî
ve manevi değerleriyle asla bağdaşmayan kadına yönelik
şiddet, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğanın ifadesiyle, özellikle insanlığa karşı
bir suç olarak görülmekte ve şiddete karşı sıfır
tolerans ilkesiyle Cumhurbaşkanlığımızın
başkanlığında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı
başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarımızla topyekûn
bir mücadele yürütülmektedir.
Kadın haklarının korunması ve
geliştirilmesi ile kadın-erkek fırsat eşitliğinin
sağlanması amacıyla 2009 yılında -5840 sayılı
Kanunla- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu
kurulmuştur. Bu Kanun ve İç Tüzük kapsamında, Komisyonumuz,
Meclis Başkanlığı tarafından kendisine havale edilen
kanun tekliflerini görüşmenin yanı sıra, kadın-erkek
eşitliği ihlaline ve cinsiyete dayalı
ayrımcılığa dair iddialarla ilgili başvuruları
incelemektedir. Komisyonumuz, kuruluşundan bu yana yürüttüğü
faaliyetlerle her alanda kadın-erkek fırsat eşitliğinin
sağlanması ve kadınların sorunlarının çözülmesi
noktasında ihtiyaç duyulan mevzuat değişikliklerinin
gerçekleştirilmesinde olduğu kadar, toplumdaki zihniyet
dönüşümünün sağlanmasına yönelik de önemli katkılar
sağlamıştır. Kadına yönelik şiddetle mücadele,
çok yönlü, bütüncül bir yaklaşımla ve başta tüm kamu
kuruluşları, sivil toplum, özel sektör, akademi ve medya olmak üzere
sorumluluk ve vicdan sahibi herkesin tek yürek olarak ortak ve kararlı
mücadelesiyle mümkündür. Çifte standartçı, ikiyüzlü
yaklaşımlarla bütün diğer meselelerde olduğu gibi
kadına şiddet konusunda da yol alamayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi Sayın
Aksal, buyurun.
FATMA AKSAL (Devamla) - Mesela, partinizin vekilleri
eşlerine şiddet vakalarıyla gündem olduklarında, tecavüz
ettiklerinde susmayacaksınız; mesela partiniz yöneticisi bir erkek
cinsel istismar suçundan tutuklandığında
sağırları oynamayacaksınız, aksi takdirde yarın
konu kadın olduğunda, kadına şiddet olduğunda ne
söylerseniz samimiyetiniz sorgulanacaktır.
Ülkemizde ve dünyada mağduriyete
uğramış, adaletsizliğe maruz kalmış, hele hele
şiddet görmüş tek bir kadın kalmayana kadar mücadelemize devam
edeceğiz diyorum, sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı ikinci söz,
Artvinin sorunları hakkında söz isteyen Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutana aittir.
Buyurun Sayın Bayraktutan. (CHP
sıralarından alkışlar)
2.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutanın, Artvin ilinin sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) Sayın
Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Öncelikle Sayın Başkana ve bütün corona
hastalarına yüce Meclisten geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Değerli arkadaşlarım, bu Parlamentoda
Artvinin sorunlarını anlatmaktan ne yazık ki bıktım
ama Cerattepede madenlerle, HESlerle yok edilmek istenen bir Artvin
kimliği var ve Artvinle alakalı başka bir sorunla geldim.
Değerli arkadaşlarım, bakın,
Türkiyede hemen hemen bütün illerde koroner anjiyografi cihazları var,
anjiyo yapılıyor, Artvinde anjiyo cihazı yok. Parlamentoda bunu
anlatmak çok üzücü, böyle bir Türkiye gerçeğiyle karşı
karşıyayız. Rizede var, Trabzonda var, Giresunda var, Orduda
var, Samsunda var, Sinopta var ve gidiyor öbür tarafa doğru; Erzurumda
var, Karsta var, Artvinde anjiyografi cihazı yok değerli
arkadaşlarım. Bunu nasıl açıklayacaksınız? Bunu
nasıl açıklayacağız değerli arkadaşlarım?
Bakın, Artvinliler kalp krizi geçirdikleri
zaman, herhangi bir şekilde beyin kanaması geçirdikleri zaman koroner
anjiyografi cihazı olmadığı için değerli arkadaşlarım,
yollarda ölüyorlar, yollarda ölüyorlar. Bakın, dramatize etmek istemiyorum
değerli arkadaşlarım, herhangi bir şekilde ilçeler ile
iller arasında kilometreler var; birçok ilçede uzman
doktorlarımız yok -olanlar da var, inkâr etmeyeyim- ama Artvin il
merkezinde hem kardiyoloji uzmanı var hem kalp damar cerrahı var ama
250 bin dolarlık -bakın, rakamını da söylüyorum- koroner
anjiyografi ünitesi yok değerli arkadaşlarım. Artvinin Rizeye
olan mesafesi 150 kilometre, Artvinin -en yakın illerden- Trabzonla olan
mesafesi 228 kilometre, Artvinin Erzuruma olan mesafesi 185 kilometre
değerli arkadaşlarım. İşimiz Allaha kalmış.
Babanız, anneniz ya da kardeşiniz kalp krizi geçirmiş ve
ambulansın içerisinde gidiyorsa, siz de başka bir araçla giderken
Allaha dua ediyorsunuz ki Önümüzdeki araç frene basmasın, fren
lambaları yanmasın. diye. Bu ne demektir biliyor musunuz
değerli arkadaşlarım? Frene bastığı zaman o
aracın içeresindeki görevli inip geliyor Allah rahmet eylesin,
kurtaramadık. diyor değerli arkadaşlarım. Bakın,
böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Değerli
arkadaşlarım, o nedenle Artvinliler haklı olarak diyorlar ki:
Bizler başka ülkenin çocukları mıyız? Bizler başka
Tanrının çocukları mıyız? 2020 Türkiyesinde
-eğer böyle bir tablo varken- il merkezlerinde, hatta batıda ilçe
merkezlerinde koroner anjiyografi üniteleri varken biz bu anjiyografi ünitesini
Artvinde niye kuramıyoruz değerli arkadaşlarım? (CHP
sıralarından alkışlar)
Bakın, bu konuda Sayın Bakana -hani
sağlıkla alakalı pembe tablolar yaratan Sayın Bakana- 2018
yılından beri, çok kısa, 3 kere soru önergesi verdim
değerli arkadaşlarım, 3 kere verdim. Dedim ki: Sayın
Bakan, Artvinde bu anjiyografi ünitesini ne zaman kuracaksınız? Hakkını
yemeyeyim, cevap verme lütfunda bile bulunmadı. Buradan Sağlık
Bakanını Artvinlilere şikâyet ediyorum, Artvine şikâyet
ediyorum değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından
alkışlar) Önergeler burada, cevap verme lütfunda bile bulunmadı
değerli arkadaşlarım.
Bakın, Artvin barajlar kenti. Artvinde barajlarla
birlikte bir enerji kenti konsepti yarattık. Artvinde barajlar var,
insanları topraklarından çıkardık, insanlar
mezarlarından babalarının, kardeşlerinin, annelerinin
cenazelerini çıkarttılar ve devlete zeval gelmesin dediler. Geçen
hafta Vali bir açıklama yaptı. Artvindeki 4 barajdan şu ana
kadar üretilen 34 milyar kilovatsaat enerji
karşılığında 20 milyar TL Türkiye ekonomisine büyük
katkı sağlandı. diye Sayın Valinin burada açıklaması
var değerli arkadaşlarım. Bakın, Türkiye ekonomisine
barajlar nedeniyle 20 milyar TLlik bir katkı sağladık. diyor.
Değerli arkadaşlarım, 20 milyar lira istemiyoruz, 2 milyar lira
da istemiyoruz, 200 milyon lira da istemiyoruz, Artvinliler 2 milyon TL
istiyorlar yani Artvinde böyle bir ünitenin kurulmasını istiyorlar.
Artvinliler yollarda insanlarının ölmesini istemiyorlar. Bakın,
Ardanuçtan, Şavşattan, Yusufeliden, Murguldan, Borçkadan,
diğer ilçelerden Artvine hastaları getiriyoruz, teşhis
koyamıyorlar, tedavi yapamıyorlar. Oradaki doktorlara,
sağlık çalışanlarına en ufak bir diyeceğim yok
değerli arkadaşlarım ama bu hastalığın
teşhisiyle alakalı ellerinde gerekli cihaz olmadığı
için hastalarımızı yollarda kaybediyoruz. Bakın, daha geçen
hafta, 40 yaşında, Artvinin pırıl pırıl bir
çocuğunu, pırıl pırıl bir evladımızı
yeterli destek, ekipman olmadığı için, tanı
konulamadığı için, kalp krizi nedeniyle Artvinde kaybettik
değerli arkadaşlarım.
Bu konuda önergeler verdim, Parlamentoda
konuşmalar yaptım. Artvinin bundan daha elzem, bundan daha acil bir
sorunu yoktur. O nedenle, Artvinliler açık bir şekilde şunu
istiyorlar: Çok bir şey istemiyorlar değerli arkadaşlarım,
hastanede eksik olan, acil durumda olan, beyin kanaması geçirildiği
zaman, bir kalp krizi şüphesiyle herhangi bir şekilde birisi
hastaneye sevk edildiği zaman bu insanların yollarda ölmesini
istemiyorlar.
Ben buradan Sayın Bakana bir kere daha
haykırıyorum, Artvinlilerin çığlığını
Sayın Bakanla paylaşmak istiyorum: Sayın Bakan, lütfen -herhangi
bir siyasi hamaset içerisinde, siyasetin herhangi bir ucuzluğu içerisinde
size seslenmiyorum- Artvine Artvinin hak etmiş olduğu bu
anjiyografi ünitesinin kurulmasıyla alakalı Bakanlık nezdinde
gerekli talimatları verin. Artvinin çocukları Artvinin
yollarında ölmesinler değerli arkadaşlarım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sözlerinizi tamamlayın Sayın
Bayraktutan.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Bakın, biz Erzurumu, Trabzonu, Rizeyi,
hepsini ayrı severiz ama bu ölümler yollarda olduğu zaman o illerin
isimleri bize sevimsiz geliyor. Niye? Çünkü onlara hasta sevk ettiğimiz
zaman o hastanelerden veya yollardan, ilçelerden hastalarımızı,
cenazelerimizi morglardan alarak Artvine dönüyoruz.
O nedenle, ben Artvinin milletvekili olarak buradan
bir kere daha sesleniyorum: Çığlığımıza ses
verin, uzattığımız ele el verin diyoruz, Artvinlilerin bu
mağduriyetini giderin diyoruz; ünitenin bir an önce kurulması için
gerekli talimatları verin diyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL (İstanbul) İktidar partisi
milletvekilleri uyuyor mu Sayın Meclis Başkan Vekili? El ele
versinler, bitirsinler Artvinin bu sorununu.
BAŞKAN Gündem dışı üçüncü söz,
Dünya Engelliler Günü münasebetiyle söz isteyen İstanbul Milletvekili Musa
Piroğluna aittir.
Buyurunuz Sayın Piroğlu. (HDP
sıralarından alkışlar)
3.- İstanbul Milletvekili Musa
Piroğlunun, Dünya Engelliler Gününe ilişkin gündem
dışı konuşması
MUSA PİROĞLU (İstanbul) Sayın
Başkan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla söz
istedim.
Bu hafta engelliler gündeme gelecek. Bu kürsüye 3
Aralıkta çıkan herkes muhtemelen engellileri selamlayacak,
basında engellilere dair programlar yapılacak, gazetelerde haberleri
yapılacak ve 4 Aralık gelecek engelliler yine eski yerine, engelli
dünyasına terk edilecek.
Dün Ne konuşulur. diye bir
araştırma yaparken fark ettim ki geçen sene yaptığım
konuşmanın aynısını yapsam, kelime
değiştirmeye gerek kalmayacak. Çünkü bu 3 Aralıkta da gördük ki
devlet ve toplum engellilik konusunda bir milim yol almamış durumda.
Laf dışında pratiğe yönelik, çözüme yönelik hiçbir şey
yapılmamış; ne devlet yapmış ne belediyeler yol
almış ne de toplum.
Gazeteler ve televizyonlar ısrarla
birtakım haberleri yapıyorlar. SMAlı hastalar, SMAlı
çocukların aileleri geçtiğimiz gün Bakanlığın önünde
eylem yaptılar. Bakanlığın önünde bir polis, eylem
sırasında aileleri demagoji yapmakla suçladı. Bir ailenin
çocuğu öldü. SMAlı çocuklar ölüyor ama SMA konusunda hiçbir
adım atılmamaya devam ediyor ve devletin bakışı demagojiden
başka bir şey değil. Gazetelere yansıdı, toplumun
bakışına dair somut bir iki örnek verelim: Antalyada zihinsel
engelli 2 çocuk, ailesiyle beraber yaşadıkları siteden
atılmak isteniyor. Çünkü gürültü yapmakla suçlanıyorlar. Bütün
apartman toplanmış, bu 2 zihinsel engelli çocuğu
yaşadığı evden atmak istiyor. Toplumun engellilere olan
vicdanı, sevgisi ve yüce gönüllülüğü burada bitiyor.
Yine, aynı şekilde zihinsel engelli bir
çocuğu, ellerini bağlamış bir anne doktora götürüyor.
Zihinsel engelli çocuklar ne yazık ki engelli dünyasının en
ötekileştirilmiş unsurlarını oluşturuyor ve devlet
bunların tamamını sahipsiz bırakmaya devam ediyor.
Engelli konusunda yapılanlarla çok övünülüyor,
ben yapılmayanları sıralayacağım. Bütçenin sadece
1,7si engellilere ayrılıyor. Bu 1,7nin içinde Sosyal Güvenlik
Kurumunun engellilikle ilgili müdürlüklerinin bütçesi, maluliyet bütçesi, hepsi
dâhil
Engellilerin istihdam sorunu olduğu gibi devam ediyor, hiçbir
adım atılmıyor. Tam tersine, kamuda çalışan 2 bine
yakın engelli kanun hükmünde kararnameyle işinden atıldı ve
ortaya bırakılmış durumda; nasıl
yaşayacağını kimse düşünmüyor.
EKPSS diye bir sınav var. Kadro ataması
yapılmıyor, Kadro dolu. deniyor. Örneğin, engelli
sağlıkçılardan üç yıldır bir kişi atanmıyor.
Pandemi geldi, rehabilitasyon kursları kapatılıyor, oradaki
öğretmenin ne yapacağına dair hiç kimse bir kafa yormuyor.
Engelli çocukların okullara erişimi ne yazık ki imkânsız
hâle gelmiş durumda ve Hükûmet, iktidar erişimle ilgili düzenlemeleri
sonu belli olmayan bir tarihe ertelemeye devam ediyor.
Engelliler, sadece verilmeyen haklarını
talep etmekle uğraşmıyor, kazanılmış
haklarını korumak için de mücadele etmek zorunda kalıyor. Devlet
Demiryolları, hızlı trende engellilerin ulaşım
hakkını iptal etti ve engelliler bu ücretsiz ulaşım
hakkını alabilmek için ciddi mücadele etmek zorunda kaldılar ve
öyle aldılar.
İktidar, sadece bunlarla da yetinmiyor, SUT
diye bir uygulaması var; engellilerin alım yapması lazım
-ben engelliyim, tekerlekli sandalyedeyim- bir tekerlekli sandalyenin şu
andaki fiyatı 5.000 ile 15.000 lira arasında değişiyor,
iktidarın verdiği 500 ile 1.200 lira arasında. Engelli, bir
minder kullanıyor, 50 lira para veriliyor. Bu yüzden SUT -bir sürü
sıkıntıyla beraber- engellilerin sorununa hiçbir çözüm
olmamış.
Ben buradan açık çağrı
yapıyorum: Çarşamba ve perşembe günü -perşembe günü Meclis
açık olursa- buraya çıkıp engelliler hakkında iyi niyet
belirten herkes temel bir şeyi özel olarak vurgulasın, somut, basit
bir öneri versin ve bu Meclis, engelliler konusunda bir tane adım
atsın; tek bir tane adım atsın, ondan sonra buraya çıkan
herkes engelliler hakkında istediği sevgi gösterisinde bulunabilir.
Eğer bunu yapmayacaksa bu Meclis, bu Mecliste kimse bu kürsüye
çıkıp engellilere şefkat gösterilerinde bulunmasın.
Engellilerin şefkate ihtiyacı yok, engellilerin yüce gönüllüğe
ihtiyacı yok, engellilerin hayatlarını sürdürmeye ihtiyacı
var, hayatlarını sürdürecek koşulların yaratılmasına
ihtiyacı var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi Sayın
Piroğlu.
MUSA PİROĞLU (Devamla) Şimdi,
engelliler konusunda ikinci bir nokta şu: Ergin Aktaş, Abdullah
Turan, Serdar Yıldırım; bunlar engelli, hapishanedeler, Metris R
Tipi Cezaevinde yatıyorlar. Bunlardan birisi boyundan aşağı
felçli, birisi belden aşağı felçli, birisinin kolu yok,
yıllardır yatıyorlar. Bu hastaların, tutsakların
serbest bırakılması için ATK raporları var, reddediliyor,
Kaçma şüphesi var. deniyor. Boyundan aşağısı
tutmayan, belden aşağısı tutmayan tutsaklar için Kaçma
şüphesi var. deniyor ve daha kötüsü, bir şey daha
yapılıyor; devlet bu engelli tutsakları 2nci kez
cezalandırıyor. Engelli koğuşuna koymuş 3ünü ve
beklenti şu: 3ünüz birbirinize bakın. Rehabilitasyon yok,
yardımcı yok, hiçbir şey yok ve arkadaşlarından
ayırarak onları daha zor bir duruma düşürüyorlar. Bu
uygulamalardan vazgeçmek lazım. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
sisteme giren ilk 15 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.
İlk söz Sayın Yılmazın.
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmazın,
Düzce ilinde yaşanan hava kirliliğine ilişkin
açıklaması
ÜMİT YILMAZ (Düzce) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Düzce, konumu itibarıyla etrafı
dağlarla çevrili düz bir ovaya konuşlanmıştır.
Düzcenin bu konumu hava sirkülasyonunu olumsuz etkilemekte, özellikle
kış aylarında kalitesiz yakıt kullanılması ve
egzoz gazları hava kirliliğine sebep olmaktadır. Çevre ve
Şehircilik Bakanlığının Ulusal Hava Kalitesi
İzleme Ağı verilerine göre Düzce ilimizde hava kalitesi tehlike
sınırını çoktan aşmış bulunmaktadır.
Özellikle belli saatlerde Düzcede nefes alınamaz bir hava mevcuttur.
Düzceli hemşehrilerimizin yetkililerden beklentisi konunun dikkatlice
araştırılarak kirliliğe sebep olan etkenlerin bir an önce
tespit edilmesi ve gerekenlerin yapılmasıdır. Düzcenin özel
konumunu göz önünde bulundurarak doğal gaz kullanımının
yaygınlaştırılması için gerekli kolaylıkların
sağlanması tüm Düzcelilerin beklentisidir. Bu beklentilerin
başında gelenler ise abone ücretlerinin ucuzlatılması ve
doğal gaz tesisatının vatandaşlar tarafından
döşetilebilmesi için uzun vadeli ve sıfır faizli kredi
verilmesidir.
BAŞKAN Sayın Demir
2.- İstanbul Milletvekili Mustafa Demirin,
pandemi sürecinin olumsuzluklarına rağmen ekonominin üçüncü çeyrekte
yüzde 6,7 büyüdüğüne ilişkin açıklaması
MUSTAFA DEMİR (İstanbul)
Teşekkürler Sayın Başkanım.
Pandemi sürecindeki olumsuzlara rağmen
dünyanın mücadele ettiği ekonomik daralmalara karşı ülkemiz
süreci en doğru şekilde yönetmektedir. Ekonomimiz 3üncü çeyrekte
yüzde 6,7 oranında büyüdü. ABD ekonomisinin yüzde 30dan daha fazla
daraldığı bir dönemde ülkemizde finans ve sigorta faaliyetleri
yüzde 41, bilişim yüzde 15, sanayi yüzde 8, inşaat yüzde 6,5;
tarım yüzde 6, gayrimenkul yüzde 3, diğer hizmetler yüzde 6, kamu
yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmetler
yüzde 2,5 oranında artmıştır. Büyümeyi sürdürülebilir hâle
getirip sürecin risklerini dikkate alarak üretim ve teknoloji
altyapımızı daha da güçlendireceğiz.
Cumhurbaşkanımız liderliğinde her türlü kriz senaryosunu
şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da boşa çıkaracak ve
hedeflerimize yürüyeceğiz.
BAŞKAN Sayın Gürer
3.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin,
iktidarın esnaf, çiftçi ve işini kaybedenlere acil destek paketi
açıklaması gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Teşekkürler Sayın Başkan.
İktidar, pandemi sürecini doğru
yönetememiş, şeffaf bilgiyle toplum bilgilendirilmemiş,
alınan kararlardan etkilenen esnaf, şoför, işçi, emekli, engelli
için gelir kaybını destekleme ve işsizliğe karşı
koruma amaçlı tatmin edici bir paket açıklanmamıştır.
Tüm kesimlerde olduğu gibi servis sürücüleri, nakliyeciler, taksi ve
minibüsçülerde de sıkıntılar artmıştır.
Şoför esnafının Sosyal Güvenlik Kurumu ve BAĞ-KURdaki
vergi borçlarının faizleri silinmeli, kredi borçları yeniden
düzenlenmelidir. Öğrenci servisi sürücüleri başta olmak üzere tüm
şoför esnafının kredi borçları yeniden işbaşı
yapana kadar faizsiz bir şekilde ertelenmelidir. Okul servisçileri,
okulların kapanmasıyla kontak kapatmak zorunda
kalmışlardır, sınırlı olanakla geçim
sıkıntısı yaşamaktadırlar, evine ekmek götüremez
durumdadırlar. İktidar, tüm esnaf, çiftçi ve işini kaybedenlere
acil destek paketi açıklamalıdır, destek
sağlamalıdır. İşini kaybeden, batma noktasına
gelen herkese sahip çıkmak devletin, iktidarın asli görevidir.
Teşekkürler Başkanım.
BAŞKAN - Sayın Kenanoğlu...
4.- İstanbul Milletvekili Ali
Kenanoğlunun, her yıl üniversitelerden mezun olan binlerce mimarın
kamuda daha fazla istihdamının sağlanması için Meclisi
göreve çağırdığına ilişkin açıklaması
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Sayın
Başkan, atama bekleyen mimarların taleplerini buradan gündeme
getirmek istiyorum. KPSSden yüksek puanlar almış ama atama korkusu
yaşayan mimarlar seslerini Meclise duyurmaya çalışıyorlar.
Son iki yılda merkezî atamalarla yalnızca 44 mimar ataması
yapılmıştır. Bu durum, yüksek puanlar almasına
rağmen atanamayan mimarlarda endişe yaratılmasına sebep
olmaktadır. Üniversitelerde mimarların kontenjan sayısı her
yıl 7.500ün üzerinde açılmaktadır. Mimarların
atanması için KPSS taban puanı ise 90 puanın üzerindedir ve son
iki yılda sadece 44 mimar ataması olmuştur. Ülkemizde
yaşanması muhtemel doğal afetlerin oluşturacağı
enkaza set olabilmek için mimarların kamuda istihdamının mutlaka
artırılması gerekmektedir. Her yıl üniversitelerden mezun
olan binlerce mimarın kamuda istihdamının daha fazla
sağlanması için Meclisi göreve çağırıyor, saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Barut...
5.- Adana Milletvekili Ayhan Barutun, pandemi
sürecinin tüm yıkıcı etkisiyle hayatı tehdit ettiği bu
dönemde özel ve vakıf hastanelerinin olanaklarının kamu
iradesiyle yurttaşların hizmetine sunulması gerektiğine
ilişkin açıklaması
AYHAN BARUT (Adana) Sayın Başkan,
pandemi, tüm yıkıcı etkisiyle hayatımızı tehdit
ederken İstanbul, İzmir, Ankara, Adana gibi çok sayıda
kentimizde artan hasta sayıları nedeniyle hastane servislerinin
dolduğu, yoğun bakımlarda yer kalmadığı söyleniyor.
Sağlık Bakanlığı ise pandeminin başından
beri pembe bir tablo çizmeye çalışıyor, oysa birçok kamu
hastanesinde yoğun bakım yatakları tamamen doludur. Hastalar
bazen günlerce acil servislerde yoğun bakım yatağı
beklemektedir. 112 acil çağrı merkezleri sürekli boş yatak
aramakta ama boş yer bulmakta zorluk çekmektedirler. Uzayan bekleme
süreleri hastaların daha da kötüleşmesine hatta tedavi alamadan
ölmelerine de neden oluyor. Bazı illerde ara koridorlar, boşluklar, sığınaklar,
yemekhaneler yoğun bakım hâline getiriliyor. Sağlık
emekçilerini de zora sokan bu duruma acil çözüm üretilmelidir. Özel ve
vakıf hastanelerinin olanakları kamu iradesiyle
yurttaşlarımızın hizmetine sunulmalıdır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Ayrım
6.- İstanbul Milletvekili Şamil
Ayrımın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir üyesinin milletin
ordusuna saygısızlığının kabul edilemez
olduğuna ve bu üyenin özür dilemesi gerektiğine, Azerbaycan ordusunun
Ağdam ve Kelbecerden sonra Laçına da girdiğine ilişkin
açıklaması
ŞAMİL AYRIM (İstanbul)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Kahraman ordumuzun mücadelesi
dostlarımızı ve mazlumları sevindiriyor, bu mücadelenin
karşısında olanları ise husumet diliyle konuşturuyor.
Suriyede, Libyada, Doğu Akdenizde güvenliğimiz ve haklarımız
için kahramanca mücadele eden kardeş Azerbaycanın yanında olan
askerlerimizin onurlu ve kahraman mücadelesi tarihî bir değere sahiptir.
Bir Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesinin milletinin ordusuna
saygısızlığı asla kabul edilemez. Bu üyenin
milletimizden ve ordumuzdan özür dilemesi gerekir.
Değerli milletvekilleri, 10 Kasımda
Ermenistanın yenilgiyi kabul etmesinden sonra imzalanan anlaşmaya
göre Ağdam, Kelbecerden sonra kahraman Azerbaycan ordusu bugün
itibarıyla Laçına girdi. Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri
mayın tarama ekibi olarak bugün itibarıyla Azerbaycanda
çalışmaya başladı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Evet, teşekkür ediyorum.
Sayın Gültekin
7.- Niğde Milletvekili Selim Gültekinin,
ülkenin üçüncü çeyrekte coronavirüs salgınının olumsuz
etkilerine ve küresel daralmaya rağmen yüzde 6,7 büyüdüğüne, AK
PARTİ iktidarında millî savunmada yüzde 70 yerlileşmeyle daha
güçlü ve daha büyük Türk ordusu hedefine azim ve kararlılıkla
ilerlediklerine, Türk ordusuna şükranlarını sunduğuna
ilişkin açıklaması
SELİM GÜLTEKİN (Niğde)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğanın liderliğinde, tüm dünyayı etkisi
altına alan Covid-19 pandemisine karşı
aldığımız önlemler, attığımız ekonomik
adımlar, reel sektöre ve üretime verdiğimiz destekler sayesinde
Türkiye üçüncü çeyrekte coronavirüs salgınının olumsuz
etkilerine ve küresel daralmaya rağmen Ekonomik İşbirliği
ve Kalkınma Örgütü OECD ülkeleri arasında yüzde 6,7yle pozitif
büyüme kaydeden tek ülke olmuştur. Her türlü spekülasyona, suni
gündemlere, engellemelere rağmen ülkemiz, istikrar ve güven içinde emin
adımlarla 2023 hedeflerine hızla devam etmektedir. Bir zamanlar tank
almak için Avrupa kapısında, modernize etmek için İsrail
kapısında bekleyen Türkiye, bugün, AK PARTİ iktidarında
millî savunmada yüzde 70 yerlileşme ve dünya sanayi şirketleri
arasına giren 7 Türk şirketiyle daha güçlü ve daha büyük Türk ordusu
hedefine azim ve kararlılıkla ilerlemektedir.
Yedi iklim üç kıtada at süren
ecdadımızın torunları olarak İyi ki varsın
şanlı Türk ordusu. diyor, kahraman Türk ordumuza
saygılarımı ve şükranlarımı sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Ünlü
8.- Osmaniye Milletvekili Baha Ünlünün, kamuda
bundan sonraki atamalarda elektrik elektronik mühendisi kadrolarının
ve kontenjanlarının artırılması gerektiğine
ilişkin açıklaması
BAHA ÜNLÜ (Osmaniye) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Üniversite sınavına giren
başarılı çocuklarımızın çoğu elektrik
elektronik mühendisliğini tercih etmektedir; bu çocukların
üniversiteyi bitirdikten sonra maalesef çoğu işsiz kalmaktadır.
Elektrik elektronik mühendisliği bölümünden yılda yaklaşık
10 bin mezun verilmesine rağmen 2020 yılında bir atamada 42
kişilik kadro gibi sembolik bir rakam açıklanmıştır.
Aldıkları eğitim, yıllarca çalıştıkları
KPSS ve sonrasında kadro açılmaması
çocuklarımızın psikolojilerini bozmuş ve gençlerimiz hayata
olumsuz bakmaya başlamışlardır. Bundan sonraki atamalarda
elektrik elektronik mühendislerinin kadrolarının ve
kontenjanlarının artırılması gerekmektedir; bu konuda
yetkilileri göreve çağırıyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Güzelmansur? Yok.
Sayın Kırkpınar
9.- İzmir Milletvekili Yaşar
Kırkpınarın, Türk ordusuna satılmış diyen
milletvekilini kınadığına, orduya ve güvenlik güçlerine
desteklerinin tam olduğuna ilişkin açıklaması
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Türk ordusuna
satılmış diyen nadan ruh zehirli bir dil
kullanmıştır. Kahraman ordumuz için ahlak ve seviye yoksunu
ifadeler kullanan, milletten bihaber milletvekilini kınıyorum.
Geçmişte vesayeti arkasına alarak iktidar olanlar, bugün milletinin
hizmetinde olan Türk ordusuna karşı akıl almaz ifadeler
kullanıyorlar. Özellikle son zamanlarda askerimizden öğretmenlerimize
kadar tüm değerlerimiz hedef alınıyor.
Kahraman ordumuza karşı yapılan bu
çirkin saldırıları telin ediyorum. Bu malayani
yaklaşımı, yüce Türk milleti vicdanında elbette mahkûm
edecektir. Nerede millî çıkarlarımız varsa hepsine muhalif bir
anlayışla hareket eden bu sığ düşünce, son olarak da
ABDden iktidar dilenmiştir. Bu mandacı düşünceye gereken
cevabı vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Milletimizin huzuru, ülkemizin güvenliği için mücadele eden kahraman
ordumuza, güvenlik güçlerimize desteğimiz tamdır.
Yaşasın Türk ordusu, yaşasın
Türk milleti!
BAŞKAN Sayın Başevirgen
10.- Manisa Milletvekili Bekir Başevirgenin, 4
Aralıkta Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplanacağına,
emekçilerin açlığa mahkûm edilmeden insanca yaşayabilecekleri
bir asgari ücret istediklerine ilişkin açıklaması
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
4 Aralıkta Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021
asgari ücret zammını belirleyecek ilk toplantısını
yapacak. Avrupadaki en düşük asgari ücret Türkiyede. TÜRK-İŞ, Kasım
ayı açlık sınırını 2.517 lira olarak
açıkladı, yoksulluk sınırı ise 8.198 lira.
TÜİKin rakamları ile sokağın enflasyonu birbirini
tutmuyor. Gıda harcamalarında yılın ilk dokuz aylık
döneminde fiyat artışı yüzde 30u buldu. Gıda
alışverişi yapmak isteyen vatandaş, pazardan çantası
boş dönüyor. Bakan Selçuk, Plan ve Bütçe görüşmelerinde asgari
ücretle ilgili Bu yıl asgari ücretin tüm tarafların
uzlaşısıyla tespit edilmesini diliyorum. demişti.
İşçi ve emekçi tarafının beklentisi net: Açlığa
mahkûm edilmeden insanca yaşayabilecekleri bir asgari ücret istiyorlar.
İşçi ve emekçilerin asgari ücreti net 3.100 TLnin altında
olmamalıdır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Özgür Ceylan, buyurun.
11.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylanın,
pandemi döneminde çiftçilerin BAĞ-KURa olan prim borçlarının
affedilmesi ve sağlık hizmetlerinden rahatlıkla
faydalanmasının sağlanmasına, BAĞ-KUR emekli
maaşlarının insani bir düzeye yükseltilmesi gerektiğine
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
pandemi süreci, gıda güvenliğinin ne kadar elzem olduğunu tüm
dünyaya bir kez daha göstermiştir. Özellikle Covid-19 nedeniyle
derinleşen ekonomik krizin etkilerini esnafımızla birlikte en
derin hisseden kesimlerden biri de kuşkusuz ki çiftçilerimizdir. Çiftçi,
artan girdi maliyetleri karşısında üretmekte zorlanırken
bir de BAĞ-KUR primleriyle ve Ziraat Bankasından Tarım Krediye
ve diğer bankalara olan borçlarının yüksek faizleriyle mücadele
etmektedir. Hâlen yirmi beş gün olarak uygulanan BAĞ-KUR prim gün
sayısı, 2023te otuz güne çıkarılacaktır ama bu kriz
koşullarında en azından 2008 yılında olduğu gibi
on beş güne düşürülmesi sağlanmalıdır. Birçok
çiftçimiz primlerini ödeyemedi. Pandemi döneminde çiftçilerimizin
BAĞ-KURa olan prim borçları affedilmeli ve çiftçilerin kaygı
duymadan sağlık hizmetlerinden faydalanması sağlanmalıdır.
Açlık sınırının altında olan BAĞ-KUR emekli
maaşları insani bir düzeye yükseltilmelidir.
Teşekkürler
BAŞKAN Sayın Tanal
12.- İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanalın, avukat, diyetisyen, psikolog, veteriner hekim, şehir
planlamacı, mimar, inşaat, makine, harita, endüstri, kimya, maden,
jeoloji, elektrik elektronik, tarımsal genetik, ziraat, su ürünleri,
gıda, bilgisayar, çevre mühendisleri ve diğer bölüm mezunu gençlerin
kamuda atama müjdesi beklediklerine ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Türkiyede, üniversite mezunu işsizler ordusu
çığ gibi büyüyor. İktidar, kamuda personel eksikliğine
rağmen atama yapmıyor. Fizik, matematik, kimya, biyoloji, tarih
branşlarında öğretmen açığı varken ülkemizde
eğitimde başarı çıtası nasıl yükselecek?
Coronanın zirve yaptığı bu süreçte
sağlıkçıların atamasını neden geciktiriyorsunuz?
Anestezi, tıbbi görüntüleme teknikeri gibi, açıldığından
beri sağlık yönetim mezunlarından kaç alım
yapıldı? Avukatlardan tutun psikologlara kadar kamuda görev bekleyen
gençlerimizi neden eve hapsediyorsunuz? İktidarın ekonomiyi
batırmasının bedelini gençlerimiz ödüyor.
Öğretmenlerle birlikte ilk aşamada, kamuda
140 bine yakın personel alımı yapılmalıdır.
Avukatlar, diyetisyenler, psikologlar, veteriner hekimler, şehir
plancıları, mimarlar, inşaat, makine, harita, endüstri, kimya,
maden, jeoloji, elektrik elektronik, tarımsal genetik, ziraat, su
ürünleri, gıda, bilgisayar, çevre mühendisleri ve diğer bölüm mezunu
gençler sizden müjde bekliyor.
Selam ve saygılar, teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Toprak
13.- Adıyaman Milletvekili Muhammed Fatih
Toprakın, Adıyaman ilinin il oluşunun 66ncı yıl
dönümünü kutladığına, Adıyaman ilinin
kalkınmasında ve bugünlere gelmesinde emeği geçen başta
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere herkese
şükranlarını sunduğuna ilişkin açıklaması
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Ülkemizin nadide yerlerinden
Adıyamanımızın il oluşunun 66ncı
yılının gururunu yaşıyoruz.
İlimiz, tarihî süreçte bölgede egemen olan
uygarlıkların bıraktığı zengin bir tarihî ve
kültürel varlığa, doğal güzelliklere ve coğrafi
oluşumlara sahip merkezlerden biridir, Adıyamanda yaşayan her
bir gönül insanı; barış, kardeşlik, hoşgörü, birlik ve
beraberliğiyle ayrıca büyük bir şeref elde etmiştir.
Adıyamanın bir evladı olarak kadim
şehrimize, hemşehrilerimize hizmet etmekten onur ve mutluluk
duyuyorum. Hemşehrilerimiz için hizmet üretmek,
Adıyamanımızın kalkınmasına, insanımızın
refahına katkı sağlamak bizler için büyük bir heyecandır.
Bu duygularla Adıyamanımızın il
oluşunun 66ncı yıl dönümünü kutluyor, ilimizin gelişip
kalkınmasında, bugünlere gelmesinde başta Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere
emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.
Tüm hemşehrilerimi ve Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Karadağ
14.- Iğdır Milletvekili Yaşar
Karadağın, Türk ordusunun Metehandan bu yana Türk milletinin keskin
kılıcı, bükülmez bileği, demir yumruğu olduğuna,
Türk ordusuna düşmanlık edenlerin düşmana askerlik ettiğine
ilişkin açıklaması
YAŞAR KARADAĞ (Iğdır)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yıldırımlar yaratan bir
ırkın ahfadıyız,
Tufanları gösteren, tarihlerin
yâdıyız,
Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti,
Cehennemler kudursa, ölmez nigâhbanıyız.
Yaşa, varol Harbiye, yıkılmaz
satvetinle
Göklerden gelen bir ses sana ne diyor, dinle:
Türk vatanı üstünde sönmez güneşsin sen,
Kartal yuvalarında, hürdür millet seninle.
Türk ordusu, Metehandan bu yana şerefli Türk
milletinin keskin kılıcı, bükülmez bileği, kana
susayanların başına inen demir yumruğudur. Peygamber
ocağımız şanlı ordumuz; yüz yıllardır
inancımızın, vatanımızın yılmaz savunucusu
olmuştur. Biz şunu bilir ve şunu söyleriz ki: Türk ordusuna ve
askerine düşmanlık edenler, düşmana askerlik edenlerdir.
Teşekkür ederim Başkanım. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Tutdere
15.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman
Tutderenin, Adıyaman ilinin 1 Aralık 1954 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisinde kabul edilen 6418 sayılı Kanunla il olmasına
karar verildiğine, Adıyaman ilinin il oluşunun 66ncı
yıl dönümünü kutladığına ve tüm Adıyamanlılara
saygı ve sevgilerini sunduğuna ilişkin açıklaması
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) Teşekkür
ediyorum Başkanım.
Bugün 1 Aralık, kentimizin il oluşunun
66ncı yıl dönümü. 1 Aralık 1954te Türkiye Büyük Millet
Meclisinde kabul edilen 6418 sayılı Kanunla
Adıyamanımızın il olmasına karar verilmiştir. Bu
karara katkısı olan herkese şükranlarımı sunuyorum.
Adıyaman, 16 farklı medeniyete ev sahipliği
yapmış, Dünya Kültür Mirası Listesine adını
altın harflerle yazdırmış, güneşin en güzel
doğduğu ve battığı Nemrut Dağı Milli
Parkına ev sahipliği yapan, 218 tescilli sit alanına,
sayısız tarihî ve kültürel şahesere ev sahipliği yapan,
farklı inançların ve kültürlerin birlikte bir arada
yaşadığı, doğal güzellikleri ve verimli
topraklarıyla Güneydoğunun incisidir.
Bir evladı ve vekili olmaktan onur
duyduğum, huzurun ve barışın kenti, tarihi ve
coğrafyasıyla kadim şehir Adıyamanımızın
66ncı yaşını kutluyor, tüm hemşehrilerime ve
Adıyaman dostlarına en derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini
karşılayacağım.
Sayın Türkkan, buyurun lütfen.
16.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın, 1
Aralık Türk kadınının siyasal haklarını
kazanmasının 85inci yıl dönümünde Türk
kadınlarının gününü kutladığına, coronavirüs
pandemi süreciyle ilgili açıklanan yeni tedbirlerin yeterli
olmadığına, Hükûmetin aşı alımında geç
kaldığına, dünya aşılanırken vatandaşın
kaderine mahkûm şekilde beklemek zorunda kalacağına, 1
Aralık dünya AIDS Gününe, 11 hâkim ve savcının Yargıtaya
üye seçildiğine, gerçekten siyasi reform yapılmak isteniyorsa
yargının üzerinde AK PARTİ vesayetinin
kaldırılması gerektiğine, Karabük ili merkezde 3 hastaneden
2sinin yıkıldığına ve yerlerine yeni hastane
yapılmadığına, sadece Karabük Üniversitesi
Araştırma Hastanesinin aktif olduğuna, ilde trafiğin ciddi
bir problem olduğuna, Hükûmeti Karabük ilinin sıkıntıları
konusunda harekete geçmeye davet ettiğine ilişkin
açıklaması
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün Türk kadınının siyasal
haklarını kazandığı günün 85inci yıl dönümü;
başta Sayın Genel Başkanımız Merak Akşener Hanımefendi
olmak üzere Meclisteki kadın milletvekillerimizin nezdinde tüm Türk
kadınlarının gününü kutluyorum.
Kadınların toplumun her alanında
olduğu gibi siyasette de daha fazla yer almasını ve aktif
olmasını temenni ediyor ve önemsiyoruz. Bu vesileyle, dünyanın
birçok gelişmiş demokratik ülkelerinden çok daha önce Türk
kadınına bu hakkı tanıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürkü
saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.
Ülkemizde, ne yazık ki hâlâ yüksek olan vaka
sayılarının ardından, dün, Sayın
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeni tedbirler
açıklandı. Bizim de salgının başından bu yana
söylediğimiz on dört günlük kesintisiz sokağa çıkma
kısıtlaması şeklinde bir karar maalesef, yine çıkmadı.
Yine, ne yazık ki yetersiz kararlar alındı. Umarız, bu
konudaki eleştirilerimizde haklı olmayız ve önlemler yeterli
olur; vaka, hasta ve vefat sayılarımız düşer.
Sokağa çıkma yasağı konusunda,
esnafın, çalışanın durumunu hiç düşünmeden, onlara en
ufak bir katkı yapmadan alınan önlemlerin vatandaşın
derdini bilmemezliğin bir örneği olduğunu düşünüyorum. Dün,
Sayın Cumhurbaşkanı konuşurken Konuşmanın
sonunda yine bir IBAN numarası gelecek mi? diye korkmaya
başladım. Yani Tedbirler kapsamında bir IBAN daha gönderebilir.
diye ürkmeye başladım. Bu konulara daha ciddi yanaşmak lazım,
Türk insanının meselelerine daha ciddi yaklaşmak lazım.
Bir diğer önemli konu da aşı konusu.
Özellikle, Avrupa ülkeleri aşı için nüfusuyla orantılı
sipariş verirken Hükûmetimiz, 85 milyonluk ülkemiz için ilk aşamada
sadece 10 milyon aşının geleceğini
açıklamış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Buna
karşılık, nüfusu bizim kadar olan Almanya 300 milyon, nüfusu
bizden az olan İspanya ise 150 milyon aşı siparişi
vermiş. Aşının çift doz vurulması gerektiğini
dikkate aldığımızda, 170 milyon aşıya
ihtiyacımız olduğu aşikâr. Ne yazık ki Hükûmet,
aşıyı almakta geç ve yetersiz kalmıştır. Dünya
aşılanıp sağlığına kavuşurken bizim
vatandaşımız kaderine mahkûm bir şekilde beklemek zorunda
kalacaktır.
1 Aralık, Dünya AIDS Günü olarak tüm dünyada
farkındalık yaratmak amacıyla kutlanıyor. 2019
yılında, 20 yaş ve altındaki gençlerin HIV
oranını inceleyen UNICEF, dünya genelinde her yüz saniyede bir yeni
HIV hastası olduğunu ve toplamda, yaklaşık 3 milyon gencin
HIVle mücadele ettiğini açıkladı. 2019 yılında 110
bin çocuk HIV virüsünden öldü. Daha korkutucu olan ise UNICEFe göre, Covid-19
salgını, çocuklar, ergenler ve gebeler için hayat kurtaran AIDS
hizmetlerine erişimdeki eksiklikleri her yerde daha da
kötüleştirmiş, daha da artırmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Ülkemizde HIV virüsüne
karşı her türlü korunma, araç ve yöntemlerinin
erişilebilirliği ile vatandaşlarımızın ilaçlara
erişiminin sağlanmasının yolları
aranmalıdır. Hükûmeti bu konuda daha etkili araştırma ve
geliştirme çalışmaları yapmaya davet ediyoruz.
Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunca geçen
hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, Ankara
Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, Gaziantep Cumhuriyet
Başsavcısı Ahmet Çiçekli, Mersin Cumhuriyet
Başsavcısı Mustafa Ercan ile Akıncı Üssü
davasını sonuçlandıran Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi
Başkanı Selfet Girayın da aralarında bulunduğu 11 hâkim
ve savcı Yargıtaya üye seçildi. Sayın Berat Albayrakın
istifasından sonra bu atamalar çok önemli. Bunlar siyasi reform değil
arkadaşlar. Eğer gerçekten siyasi bir reform yapmak
istiyorsanız, yargının üzerindeki AK PARTİ vesayetini
kaldırmanız yeterli. Anayasa Mahkemesini yok sayan bir yerel
mahkemenin olduğu ülkede siz neyin reformunu yapacaksınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sözlerinizi tamamlayın lütfen.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bakın, AK PARTİ
kurucuları arasında yer alan Diyarbakır eski Milletvekili
Sayın Mehmet İhsan Arslan yargıda FETÖyü
kullandığınızı ifade etti; onların
yargıyı kullanırken kullandığı bütün taktikleri,
araçları sizin kullandığınızı ifade etti.
Sayın Arslan BBCye verdiği mülakatta 15 Temmuzdan sonra panikledik
ve olayın vahameti karşısında ancak yargıyı
kullanarak başarılı olacağımız kanaatine
vardık. diyor. Bunu, yapılacak olan yargı reformunu
aslında bir reform değil, ülkenin üzerindeki baskının,
muhalefete olan baskının daha da artırılacağına işaret
olarak görüyoruz.
Son olarak Karabükten bahsetmek istiyorum
Sayın Başkanım.
Karabük merkezde 3 hastaneden 2si
yıkılmış ve yerine devlet hastanesi
yapılmamış, sadece Karabük Üniversitesi Araştırma
Hastanesi var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son cümlelerinizi alayım.
Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Karabük, il merkezinde
devlet hastanesi olmayan nadir illerimizden bir tanesi. Mecburen, hastane,
pandemi hastanesi olduğu için normal hastalar artık mecburen özel
hastanelere gidiyorlar, özel hastaneler de vatandaşa ciddi faturalar
çıkarıyor. Karabük Eskipazarda 2018 yılında 50 milyon lira
harcanarak yapılan 25 yataklı devlet hastanesi bir sene sonra zemin
kayması nedeniyle boşaltılmış, geçici olarak bir okul
binasında hizmet vermeye başlamış ancak zemini kayan
hastanede hâlâ hiçbir çalışma yok, hastane binası atıl bir
vaziyette.
Karabükte trafik de çok ciddi problem. Karabük
girişindeki ana kavşakta her seçim döneminde söz verilmesine
rağmen hiçbir çalışma olmadığı için şehir
trafiği hep sıkışık. Her seçimde proje olarak sunulan
kavşak çalışması yıllardır
yapılmamış.
Karabükün sıkıntıları konusunda
Hükûmeti harekete geçmeye davet ediyor, yüce Parlamentoyu saygıyla
selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Akçay, buyurun lütfen.
17.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın,
vefatının 81inci seneidevriyesinde Çanakkale
Savaşının seyrini etkileyen Balıkesir ili Havranlı
Seyit Onbaşıyı ve tüm şehitleri rahmetle
andığına, 28 Kasım 2020 günü Batı Trakya Türklerinin
yaşadığı Yunanistanın İskeçe kentinde Müftü
Ahmet Meteye yapılan ırkçı saldırının hedefinin
Batı Trakya Türkleri olduğuna, Yunanistanın Lozan
Anlaşmasına aykırı davranarak Batı Trakya Türklerinin
haklarını ihlal etmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi tarafından defalarca tazminat cezasına
çarptırıldığına, Türkiye Cumhuriyetinin Batı
Trakya Türklerinin haklı davalarında yanlarında olduğuna,
başta Sadık Ahmet olmak üzere Batı Trakya Türklüğü
mücadelesinin bütün mücahitlerini rahmetle andığına ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bugün Çanakkale Savaşının seyrini
önemli ölçüde etkileyen ve değiştiren Balıkesir Havranlı
Seyit Onbaşının vefatının 81inci seneyidevriyesi.
Sırtına yalnızca top mermisi değil, milletin makûs talihini
de yüklenen Seyit Onbaşı, 18 Mart 1915te İngiliz
zırhlı gemisi Oceanı batırarak savaşın seyrini
değiştirmiştir. Seyit Onbaşı, 215 kiloluk top
mermisini sırtlanarak fizik kurallarını altüst etmiş,
adanmış bir ruhun vatan müdafaası uğruna neler
yapabileceğini ispat etmiştir. Seyit Onbaşı, en kesif
orduların yüklendiği Boğaz harbinde canını siper
etmiş yine de vatanı çiğnetmemiştir.
Bu vesileyle Seyit Onbaşıyı,
Niğdeli Aliyi ve adı bengütaşlara yazılan tüm
şehitlerimizi ve kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle
anıyorum.
Sayın Başkan, 28 Kasım 2020de,
Batı Trakya Türklerinin yaşadığı Yunanistanın
İskeçe kentinde müftü Ahmet Metenin evine ırkçı gruplar
tarafından saldırı düzenlenmiştir. Bu menfur
saldırı müftü Ahmet Metenin şahsında tüm Batı Trakya
Türklerini hedef almıştır. Batı Trakya Türklerini hedef
alan bu saldırılar ne ilk ne de sondur. Yunanistan, bu
saldırılar karşısında üç maymunu oynamaktadır.
Yunanistan, 12 Mayıs 2020de Gümülcinede düzenlenen aynı mahiyetli
saldırılarda da benzer tutumu sergilemiştir. Türkiye ve
Yunanistanın taraf olduğu anlaşmalar uyarınca Batı
Trakyadaki Türk nüfus zorunlu mübadelenin dışında
bırakılmıştır. Batı Trakyada 150 bin Türk
yaşamaktadır. Yunanistan, Lozan Anlaşmasının 37, 44
ve 45inci maddelerinin ve diğer anlaşmaların gereklerini yerine
getirmemekte, Batı Trakya Türklerinin haklarını ihlal
etmektedir. Eğitim, siyaset, din ve dernek faaliyetlerinde Batı
Trakya Türklerine getirilen kısıtlamalar Yunanistanın
başlıca ihlalleridir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Yunanistan, bu ihlallerden
dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından defalarca
tazminata çarptırılmıştır. Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetinde ırkçı Rumları fonlayan Yunanistan, Batı
Trakyada benzer bir senaryonun peşindedir. Unutulmasın ki Türkiye
Cumhuriyeti amasız, fakatsız Batı Trakya Türklerinin haklı
davasının yanındadır.
Bu vesileyle, başta Sadık Ahmet olmak
üzere, Batı Trakya Türklüğü mücadelesinin bütün mücahitlerini
rahmetle anıyor, Batı Trakya Türklerinin haklı ve meşru
mücadelesine desteğimizi bir kez daha vurguluyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Akçay.
Sayın Oluç, buyurun lütfen.
18.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, başta HDP üye ve yöneticileri olmak üzere son iki haftada bin
kişiye yakın gözaltı olduğuna, HDP Van il
binasının basıldığına, haksız ve hukuksuz
saldırıların devam ettiğine, Kandıra 1 No.lu F Tipi
Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulunan siyasilere yönelik
saldırıları kınadıklarına, TÜİKin üçüncü
çeyrekte yüzde 6,7 büyüme rakamı açıkladığına, Türk
lirasına güven duyulmadığı için döviz mevduat
hesaplarının artmaya devam ettiğine, pandemi döneminde
İstanbul Adalet Sarayındaki icra iflas dosyaların
sayısının 26 milyona ulaştığına,
dış ticaret açığının yüzde 34,4
arttığına ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, son iki haftada neredeyse bin
kişiye yakın gözaltı oldu. Kimler gözaltına
alındı? HDP üye ve yöneticileri, HDPnin çeşitli
bileşenleri ve ittifaklarında, çeşitli kurum ve kuruluşlarında
çalışan insanlar, gazeteciler, 25 Kasım eylemine katılan
kadınlar, maden işçileri, çeşitli STK üye ve yöneticileri,
avukatlar yani Türkiyenin dört bir yanında her kesimden yurttaş bu
gözaltı dalgasından nasibini aldı, en başta da HDP üyeleri
ve yöneticileri.
Şimdi, aynı dönemde Van il binamız
akşam vakti, gece yarısı basıldı; kapısı
kırıldı, duvarına yazılama yapıldı, o
ahlaksız yazılardan yazıldı, ondan sonra kilidi
değiştirilerek de çıkıldı, gidildi yani mesela, Van il
binasında önceden il, ilçe yöneticilerine haber verilse, il
başkanlarına haber verilse ve Biz oraya geliyoruz. denilse;
kapı açılır, içeride ne yapacaksanız yaparsınız
her zamanki gibi ama hayır, iktidar neyi tercih ediyor, mafyavari ve
korsanca yöntemlerle Van il binamızın kapısını
kırarak girmeyi ve duvara yazılama yapmayı tercih ediyor.
Ahlaksızlık gerçekten bu; çok açık, net şekilde söyleyelim.
HDK İstanbul il binası; aynı şekilde kapı
kırılarak içeriye giriliyor.
Şimdi, İçişleri
Bakanlığı açıklama yaptı bu gözaltı
operasyonlarıyla ilgili, dedi ki: Başsavcılıklarla
koordineli biçimde yürütülüyor bu gözaltı operasyonları. Yani
HDPliler başta olmak üzere muhaliflere dönük operasyonlar
İçişleri Bakanlığı koordinesinde talimatla
çalışan yargı mensupları tarafından yürütülüyormuş,
bunu da anlamış olduk.
Bu haksız ve hukuksuz saldırılara
devam ediyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bütün
uyarılara rağmen bu haksız ve hukuksuz saldırılara
devam ediyorsunuz ama elbette adalet yerini bulacak ve işte, Adalet
yerini bulsun isterse kıyamet kopsun. sözünün gerçekleşeceği
günler gelecek. Adalet yerini bulacak ama kıyamet siz zalimlerin üzerine
kopacak; bunu da söylemiş olalım.
Şimdi, bu gözaltılar yetmiyor;
cezaevlerinde de çok tuhaf işler yapıyorsunuz. Bakın,
Kandıra 1 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde geçtiğimiz
günlerde aralarında partimizin önceki dönem eş genel
başkanı ve seçilmiş milletvekillerimizin de olduğu en az 10
kadın siyasetçinin hücrelerine baskın düzenlendi ve bu baskında
siyasetçilerin tuttuğu notlar, savunmaları, şiir ve edebiyat
çalışmaları, kalem ve kitaplarına el konuldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Zaten pandemi
koşullarında cezaevlerinde rehin tuttuğunuz siyasetçilerin yasal
hakları kısıtlanmış vaziyette; böyle bir koşulda,
böyle bir dönemde mahpuslara yönelik onlarca personelle beraber
koğuşlara baskın yapmak neyin nesi, arama adı altında
operasyon yapmak neyin nesi? Şimdi, bu hukuksuz, bu vicdansız
baskından sonra bizim geçmiş dönemde Mecliste Grup Başkan
Vekilliğimizi yapmış olan Çağlar Demirel, bir açlık
grevine başladı ve bu işi protesto etmek için açlık grevini
şu anda sürdürüyor. Kendisine selamlarımızı gönderiyoruz ve
bu cezaevlerinde siyasi olarak rehin tutulanlara yönelik bu
saldırıları da çok ağır bir şekilde
kınıyoruz. Asla kabul edilebilir şeyler değildir bunlar.
Şimdi, son olarak şuna değinmek
istiyorum
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, tamamlayınız
sözlerinizi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bitiriyorum
efendim.
TÜİK lafını duyunca herkesin
suratında bir tebessüm beliriyor çünkü matematik dalında Nobel
alabilecek seviyedeki performansına TÜİK devam ediyor.
İşsizlik ve enflasyon rakamlarından sonra, en son büyüme
açıklandı; Üçüncü çeyrekteki büyüme yüzde 6,7 dedi TÜİK çünkü
yıllık büyümeyi sıfırın üstünde gösterebilmek için
kâğıt üstünde oynamak gerekiyor. Bu büyümeye dolar cinsinden
baktığımızda bunun büyüme olmadığını
2019un üçüncü çeyreğiyle 2020nin üçüncü çeyreğini
karşılaştırdığımızda görüyoruz ama bunu
kenara koyalım, ben size başka birtakım büyüme rakamları
söylemek istiyorum: Türk lirasına güven duyulmadığı için
vatandaşların döviz mevduatları artmaya yani büyümeye devam
ediyor. Bakın, geçtiğimiz hafta bankalardaki döviz hesabı 2,4
milyar dolar artmış vaziyette.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Tamamlıyorum efendim.
Bu artışın 987 milyon doları
döviz, 1,4 milyar doları da altın hesaplarından
kaynaklanıyor. Yani vatandaş aslında güvenmediği için döviz
almaya devam ediyor, döviz mevduatı büyüyor.
Bir başka büyüme rakamı daha
vereceğim şimdi: İstanbul Adalet Sarayını icra iflas
dosyaları basmış, o kadar artmış ki icra iflas
dosyaları adalet sarayının odaları yetişmiyor
-biliyorsunuz Avrupanın en büyük adalet sarayı deniliyordu- onun
için Şişlide başka bir bina kiralanmış, ek hizmet binası
olarak, icra iflas dosyalarına bakabilmek için. Nasıl
artmış biliyor musunuz pandemi sürecinde icra davalarının
dosya sayısı? 26 milyon 154 bine ulaşmış. Yani bunu da
kaydetmek gerekiyor.
Bir de son dış ticaret
açığı da yüzde 34,4 büyümüş, yani büyüme
rakamlarını çok seviyorsunuz diye bunu da söylemiş olalım.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Özel, buyurun.
19.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Meclisteki
ve memleketteki tüm hastaların acil şifa bulmasını ümit
ettiklerine, Türk kadınının siyasi haklarını
kazanmasının 85inci yılında siyaset yapan tüm
kadınları saygıyla selamladıklarına, Türk
kadınının siyasette önünü açan Gazi Mustafa Kemal Atatürkü bir
kez daha rahmetle andıklarına, vefatının 81inci
yılında Seyit Onbaşıyı ve memleket için can veren
şehitleri rahmetle andıklarına, Ankara
Anlaşmasının 1 Aralık 1964te yürürlüğe
girdiğine ve bugünün ABye tam üye olabilmek için ilk adımın
atıldığı gün olduğuna, Ukraynada düzenlenen Avrupa
Ritmik Jimnastik Şampiyonasında Avrupa Şampiyonu olan Ritmik
Jimnastik Grup Millî Takımına ve bu başarıda
katkısı olan herkese şükranlarını sunduklarına,
Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarıra hakarete varan
saldırılar olduğuna, Cumhuriyet Halk Partisinde
kapının önüne konulacak kimse olmadığına ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
teşekkür ederim.
Hem sizinle hem Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğluyla
rahatsızlığınızdan sonra ilk kez birlikte görev
yapıyoruz, ikinizin de sağlığınıza
kavuşmanızdan duyduğumuz memnuniyetle, Meclisimizde ve
memleketimizdeki tüm hastaların da acilen şifa bulmasını
ümit ediyoruz, onlar için dua ediyoruz.
Sayın Başkan, bugün Türk
kadınının siyasi haklarını
kazanışının 85inci yılında gerek Cumhuriyet Halk
Partisinde gerek Parlamentoda ve tüm siyasi partilerde siyaset yapan tüm
kadınları saygıyla selamlıyoruz ve bu haklarını
çağdaş, çağcıl ülkelerinden yıllar önce edinmelerine
katkı sağlayan, onların önlerini açan büyük vizyon sahibi,
kurucu Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha minnetle, rahmetle anıyoruz.
Bugün Koca Seyitin ölümünün 81inci yılı.
Seyit Onbaşı Manisamızın da komşusu Havran ilçemizden
Balıkesirden 1909da orduya katılıp yıllarca vatan
savunmasında görev yapıp Çanakkale Deniz Savaşının da
kaderini değiştiren o muazzam gayreti göstermiştir. Onun
şahsında memleketimiz için o günden bugüne mücadele eden, can veren
şehitlerimizi rahmetle anıyoruz ve bugün hayatta olmayan gazilerimize
de bir kez daha minnet ve rahmet duygularımızı iletiyoruz.
Sayın Başkan, 1 Aralık 1964, 12 Eylül
1963 tarihinde imzalanan Ankara Anlaşmasının yürürlüğe
girdiği tarih. Bu, Avrupa Birliğiyle ilişkilerimizi düzenliyor
ve aslında Avrupa Birliğine bugünkü deyimiyle tam üye olabilmek için
atılan adımın ilk günü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Elbette, ilişkilerin bu
kadar kötü duruma gelmesinde, yıllarca, ülkemize karşı
çeşitli Avrupa ülkelerinin ön yargılı, hasmane ya da çifte
standartlı tutumlarını öncelikle kaydetmek gerekiyor ancak,
Avrupa Birliğiyle tamamen köprüleri koparan bir dış
politikanın birkaç yıldır yürütüldüğünün de
altını çizmemiz lazım. Referandumlara, seçimlere iç siyaset
malzemesi yapmak için Avrupa Birliğinin her bir ülkesiyle ayrı
ayrı çıkarılan krizler, meydan okumalar ve hukuktan
uzaklaşma ve Avrupa Birliğine tam üyelik için gereken müzakerelerde,
örneğin Kişisel Verilerin Korunması Kanununun bile -bütün
itirazlarımıza rağmen- AB standartlarına uygun olarak
değil, saray standartlarına uygun olarak yapılması ve
özellikle GRECO kriterlerini önceleyen bir yolsuzluğa karşı
mücadele kanununun asla ve asla yakınından bile geçilememesi bizi
buralara savurdu ama en çok da hukuksuzluk, haksızlık ve yargı
üzerine iktidarın kurduğu baskı ve tahakküm.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
elbette hep kötü şeylerden konuşmayacağız. Ritmik
jimnastikte, Ukraynada düzenlenen Avrupa Ritmik Jimnastik
Şampiyonasında hafta sonu 5 evladımız çıktılar ve
bayrağımız göndere çekildi, İstiklal
Marşını o 5 güzel evladımızla birlikte hepimiz
okuduk. Duygu Doğana, Azra Akıncıya, Peri Berkere, Nil
Karabinaya ve Eda Asara, ailelerine, onları yetiştiren öğretmenlerine,
Millî Takımdaki tüm heyete, bu başarıda katkısı olan
herkese şükranlarımızı sunuyoruz.
Son olarak da elbette, konu liderler boyutunda da
tartışıldı; ancak, Parlamentoda da bir dakika söz alan
birkaç arkadaş kendi yaptıkları canlı yayınlarla da
buradan, bir milletvekilimizin kullandığı sözlere
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ali Mahir
Başarırın bir televizyon programında
kullandığı sözler hakkında oldukça hakarete varan,
üslupsuz, seviyesiz birtakım saldırılar oldu. Bir kez şunu
söyleyelim, net bir şeyi söyleyelim; yüz yüze bakıyoruz, yüz yüze:
Elbette, elde trol orduları olabilir, basın tamamen ele
geçirilmiş olabilir ama hepimiz biliyoruz ki Ali Mahir Başarır
Ordu Katara satılmış. derken Orduya
satılmış mı diyorsun? sorusuna verdiği cevapta da
Orduya der miyim, Tank Palet Fabrikasını söylüyorum; o, ordu
değil mi? demişken, bunu, AK PARTİyi yöneten
Bakın, ben çok memnunum bu trol aklından.
Neden? Tank Palet sizin yumuşak karnınız. Seçmenin toplamda
yüzde 68i -69a yakını- sizin seçmeninizin yüzde 45i, Milliyetçi
Hareket Partisi seçmeninin yüzde 55i bütün anketlerde diyor ki: Tank Paletin
Katara satışı yanlıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ve bir trol aklı
peşine sizi taktı, bir yalanın peşine taktı, bir
çarpıtmanın peşine taktı; duyan duymayan herkes
rahatsız oldu, Katara Tank Paletin satışından bir daha
haberdar oldu. Bundan AK PARTİye de bir fayda yok, siyasi bir fayda elde
edeceğinizi düşünüyorsanız yok ama bundan her birinize yani öyle
tweetler atan, öyle saldırılar yapan her birinize, şu
-yaptığınız herhangi bir konuşma- bana verdiğiniz
selamı, o yöntemle, o trol yöntemiyle vatan hainliği diye gösterecek
bir güçle iş birliği kimsenin vicdanına sığmaz. Bu
trol aklının partinin peşine takılmasıyla ilgili
talimatı kim veriyorsa o, Türkiyeye de fayda getirmiyor, Silahlı
Kuvvetlere de getirmiyor, size de getirmiyor, kimseye getirmiyor. Bir kez bunun
böyle bilinmesi lazım. Ve çok net, Genel Başkanımız bugün
tavrımızı çok net olarak ortaya koydu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunda öyle kapının önüne konulacak kimse yok ama bir gerçek var,
bir gerçek: Sizin, bugün, kapının içinde tuttuklarınız var;
örneğin, Fettah Tamince; örneğin, Hüseyin Gülerce; bir de partinizin
4 kurucusundan 3ü kapının önünde, 1inci
Cumhurbaşkanınız kapının önünde, 1inci
Başbakanınız kapının önünde, 3üncü
Başbakanınız kapının önünde, ilk Meclis
Başkanınız kapının önünde. Ne kadar eli kirli FETÖcü
varsa yavaş yavaş kapının içinde. Olmaz olsun öyle
kapı içi, bizim kapının önüne konulacak kimsemiz yoktur.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu
20.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Covid-19 geçiren bütün milletvekillerine ve millete
geçmiş olsun dediğine, hayatını kaybeden vatandaşlara
Allahtan rahmet dilediğine, Ukraynada düzenlenen Avrupa Ritmik Jimnastik
Şampiyonasında Avrupa Şampiyonu olan Ritmin Jimnastik Grup
Millî Takımını ve bu başarıda katkısı
bulunan herkesi tebrik ettiğine, Türk kadınlarının siyasi
haklarını elde etmelerinin 85nci yıl dönümünde bütün kadın
siyasetçilerin bu gününü tebrik ettiğine, Seyit Onbaşı ve bütün şehitlere
rahmet dilediğine, milletin göz bebeği olan ordu millî menfaatleri
koruyarak, üstün başarılara imza atarken hafta sonunda CHP Mersin
Milletvekili Ali Mahir Başarırın ortaya koyduğu
yaklaşımın CHP yönetimi tarafından da desteklenmesinin asla
kabul edilemeyeceğine, ilgili milletvekilinin hem milletten hem de ordudan
özür dilemesi gerektiğine, ordunun hepimizin namusu olduğuna
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, ben de öncelikli
olarak zatıalinize ve şahsınızda, bu
hastalığı geçiren bütün milletvekillerimize ve bütün milletimize
geçmiş olsun diyorum. Hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allahtan rahmet ve mağfiret, tedavi gören
vatandaşlarımıza da sıhhat, selamet ve afiyet niyazıyla
sözlerime başlıyorum.
Evet, Ukraynada hafta sonu gerçekleştirilen
Avrupa Ritmik Jimnastik Şampiyonasında 1inciliği alan ve biri
de Çankırılı hemşehrimiz olan Eda Asar ile bütün
arkadaşlarını, ailelerini, Millî Takım teknik
yapısını, bütün direktörleri, antrenörleri hakikaten tebrik
ediyorum. İlk defa bu sahada ülkemiz bir altın madalya
kazanmış oldu, hayırlı olsun.
İkinci olarak, bugün, tabii, Türk
kadınlarının siyasi haklarının elde edilmesinin
85inci yıl dönümü. Bu münasebetle, başta kadın milletvekillerimiz
olmak üzere bütün kadın siyasetçilerimizin ve
kadınlarımızın bu gününü tebrik ediyorum.
Aynı zamanda, bütün arkadaşlar da ifade
ettiler: Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber/Sana
ağuşunu açmış duruyor Peygamber. mısralarıyla
özetlenen Çanakkale Şehitliğine ilişkin, Fatih Sultan Mehmet
İstanbulu fethiyle nasıl bayraktarımız,
sancaktarımız, bir sembolümüzse, Ulubatlı Hasan nasıl bir
sembolümüzse hakikaten Seyit Onbaşımız da bu noktada
Çanakkalenin önemli sembollerindendir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ben hem Seyit Onbaşımıza hem de
şahsında bütün şehitlerimize rahmet ve mağfiret, hayatta
olan gazilerimize sıhhat ve selamet diliyorum.
Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri;
ülkemizin merkezinde yer aldığı geniş bir coğrafyada
insani, siyasi, diplomatik, ekonomik ve askerî olarak tarihî bir duruş
sergiliyoruz, önemli bir vetireden geçiyoruz. Hem kendi
sınırlarımızın güvenliğini sağlamak hem dost
ve kardeş halklara destek olmak hem de tüm mazlumlara ve mağdurlara
el uzatmak için imkânlarımızı sonuna kadar seferber etmiş
vaziyetteyiz. Hayata geçirdiğimiz bağımsız, onurlu ve
vicdanlı politikalarla içeride ve dışarıda
uğradığımız saldırıları Allahın
yardımı, milletimizin desteğiyle birer birer boşa
çıkarıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu konuda gerçekten bütün milletimizin göz bebeği
olan şerefli, şanlı ordumuz, Akdenizde, Karadenizde, Egede,
Libyada, Irakta, Suriyede, Kafkaslarda gerçekten millî menfaatlerimizi,
milletimizin, devletimizin menfaatlerini sonuna kadar temin eden, ortaya koyan,
başarıyla, üstün başarılarla destanlar yazan bir tutum ve
davranıştayken hafta sonu CHP Mersin Vekilinin ortaya koyduğu
yaklaşım, ordumuza yapılan hakaret ve bu hakareti tavzih etmeye
çalışırken ordumuza ait fabrikanın
satıldığı yalanını net bir şekilde ortaya
koyması ve bu bireysel tutumun maalesef CHP yönetimi tarafından da
desteklenmesi, buna arka çıkılması asla ve kata kabul edilemez.
Millî birlik ve beraberliğimizin hakikaten tecessüm ettiği kurumlara
hepimizin dikkat göstermesi, çok özenli bir dil kullanılması zarureti
söz konusudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Burada ilgili milletvekilinin gerçekten hem ordumuzdan
hem milletimizden özür dilemesi gerekir; bu net bir durumdur, milletimizin de
beklentisi budur. Kapıya konulacak milletvekilimiz yok. denilerek
milletvekilinin hakaretlerine arka çıkılamaz ve kesin olarak
şunu söylüyorum ki: Geçen seneki zabıtlara
bakıldığında, 26 Kasım 2019 zabıtlarında,
Tank Palet Fabrikasıyla ilgili, detaylı bir şekilde, oranın
satışının yalan olduğu gerçeğini
haykırmışız, ortaya koymuşuz. Ama temcit pilavı
gibi ısıtıp ısıtıp bir yalan üzerinden siyasi
argümanlar oluşturmak ve ordumuza söz atmak, hakaret etmek asla ve kata
kabul edilebilecek bir durum değildir. Bunu milletimizin takdirine
sunuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sözlerinizi tamamlayın, son kez
açıyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) En güzel şekliyle, Yahya Kemal, ordumuzu tasvir
etmiş, ordumuzla ilgili hissiyatımızı, 83 milyon
insanımızın hissiyatını ortaya koymuştur:
Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabbi/Senin uğrunda
ölen ordu, budur Ya Rabbi/ Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın/ Galip
et, çünkü bu son ordusudur İslamın.
Ordu hepimizin namusu, hepimizin güvenliği ve
hepimizin huzuru için geçerlidir. Bu konuda azami hassasiyeti hep beraber
göstermeliyiz diyor, yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Sayın Milletvekillerimize ve Sayın Grup
Başkan Vekillerimize, Covid-19a yakalanan bana ve benim
şahsımda, hastalığa yakalanan milletvekillerine ve tüm
vatandaşlara yönelik geçmiş olsun temennileri için teşekkür
ettiğine ilişkin konuşması
BAŞKAN Ben hem Sayın milletvekillerimize
hem de Sayın Grup Başkan Vekillerimize, bana ve benim
şahsımda, hastalığa yakalanan hem milletvekillerimiz hem de
tüm vatandaşlarımıza yönelik geçmiş olsun temennileri için
de ayrıca teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özel, buyurun lütfen.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
21.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, ben
biraz önce aslında polemiğin ve tartışmanın çok insani
bir boyutunu ifade ettim ve dedim ki: Öyle bir söz söyleyen kimse yok, bir
çarpıtma var ve bu çarpıtmanın çok aleni olduğu kaydı
izleyen herkes tarafından görülür, defalarca da
paylaşıldı. Ama bunun üstüne, hem böyle bir hakaret
varmış gibi söyleyip hem de bizi yalancılıkla itham
ederseniz size şunu sorarlar, derler ki: Üç yüz seksen sekiz cuma önce,
Genel Başkanınız, Kabataşta başörtülü bir
bacımıza üstü çıplak deri eldivenlilerin saldırısının
görüntüsünü yayınlayacaktı. Üç yüz seksen sekiz cuma geçti, O
görüntüleri izledim. diyen herkes kamuoyundan özür diledi, öyle bir görüntü
yok, MOBESEden çıktı. Size derler ki: Sayın Erdoğan 1954
doğumlu 75 öğrencili sınıflarda okudum tek parti döneminde.
diyor, tek parti dönemi Erdoğan doğmadan dört yıl önce bitti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN Tamamlayınız sözlerinizi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Siz Yalancı. derseniz
bu sefer derler ki: Sayın Erdoğan 1983 doğumlu kızı
Esra Albayrakın 1980 öncesinde kapısına astığı
notu okumuştu Bir geceni de bize ayır. diye. Size derler ki: Bu
Meclisin basın toplantısı salonunda çıktı Özgür Özel
Geldiğiniz sandıkla gideceksiniz. diye başlayan bir şey
yaptı, oradan bu tarafını kırk bir saniye izlettiniz, hep
birlikte Özgür Özel darbe çağrısı yapıyor. dediniz.
MUSTAFA ARSLAN (Tokat) Ne ilgisi var!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ve dönerler size derler ki:
Siz, Erenin PKKdan bir gün sonra Vefa Destek Grubuna
saldırdığını söylediniz, MOBESE kayıtları
açıklanamıyor, Eren bayramı o yalan yüzünden içeride geçirdi.
Ve size derler ki: Geçen sefer de Covidle ilgili önlemlerin
açıklandığı günlerde bu işlere giriştiniz, Banu
Özdemir Çev Bella çaldırmıştı, mahkemeye gelen
kayıtlarda Banu Özdemirin çaldırmadığı, suçlu
olmadığı ortada.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son cümlelerinizi alayım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Kurumsal olarak
Bakın,
bireysel demiyorum, mutlaka inanıyorsunuz da yapıyorsunuz ama size
WhatsApptan mı atıyorlar konuşmanın bir
kısmını ya da Böyle saldıracağız arkadaşlar,
şu hashtage yükleneceğiz arkadaşlar... Sizi kişisel olarak
bir kurumsal yalanın içine alet ediyorlar. Bunda vebal var, bu
yaptığınız iş, siyasetin dürüstlükle
yapılması ilkesiyle de bağdaşmaz,
yaptığınız işin seçmen nezdinde de bir karşılığı
olmaz. Bu kadar yalanla, bu kadar iftirayla siyasete mahkûmsanız bilin ki
artık siyaseten üretecek bir şeyiniz, verecek umudunuz
kalmadığındandır.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu,
buyurun.
22.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Tabii, polemik hâline getirenler bu konuyu açıp
olayı saptıranlardır, öncelikli olarak.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Arkadaşlarınız
polemik başlattı.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İkinci olarak şunu söyleyeyim: Yalanın
merkezi, kumpasın merkezi CHP Genel Merkezidir. diyor Muharrem İnce.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sonuç itibariyle, hakikaten Beştepeye
çıkan CHP Genel Başkan Adayı yalanını en üst
merkezlerden, yönetimin başından ve yardımcılarından
duymadık mı hep beraber? Sonuçta, bunu ortaya atan gazeteci milletimizden,
Cumhurbaşkanımızdan, AK PARTİden özür dilemedi mi? Sonuç
itibarıyla, açık ve net bir durum var, özür dilemek erdemliliktir.
Şunu söylüyor CHPli ilgili Milletvekili, Mersin milletvekili: Ordu
satıldı. diyor, sonra bunu tavzih ederken konuşmasında da
Ordu satıldı derken orduya ait fabrika satıldı,
dolayısıyla o ordu satıldı. diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Birincisi, ordumuza hakaret ediyor. Sonra, bu hakareti
ortadan kaldırmayla ilgili perdelemek için bir yalana tutunuyor, yalana
sarılıyor ve Sakarya Arifiyedeki Tank Palet Fabrikasının,
orduya ait fabrikanın satıldığını söylüyor. Asla
ve kata bu fabrika satılmamıştır; bu fabrikanın maliki
devlettir, Millî Savunma Bakanlığıdır.
Dolayısıyla, bu külliyen yalandır. Konuştuğumuz
konular bunlar ancak bu konulara cevap veremeyenler hakikaten heybede
başka şey aramaya çalışıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Son olarak
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi, mikrofonu
son kez açıyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Siz, bu konuda söylenilenlerle ilgili cevap vermek ve bu
iddianızı ispatlamak durumundasınız.
İddiasını ispatlamayan ancak müfteridir, yalancıdır. Dolayısıyla,
bu konuda satılan herhangi bir fabrika söz konusu değildir. Her
şey geçtiğimiz yıl da tutanaklarda bedihi bir şekilde,
açık bir şekilde ortadadır. Maalesef, bu hakikat yalanla,
yalanın tekrarıyla gerçeğe dönüşmez.
Teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özel, bakın, söz
vereceğim ama bir siz, bir Sayın Akbaşoğlu, bu işin
sonu yok. Bu konuda -görülüyor ki- hiçbir şekilde ortak bir noktada
buluşma şansınızın, imkânınızın
olmadığı bütün milletvekillerimiz tarafından ortaya konuldu.
Yani bunu uzattığımızda, bakın, milletvekili
arkadaşlarımızdan da homurdanmalar var ve Başkan,
uzatıyorsun. diye bana kızıyorlar.
Son kez, yeni bir sataşmaya meydan vermemek
üzere söz veriyorum size.
23.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin tekraren açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
Sayın Akbaşoğlu eğer Tank Palet Fabrikasıyla ilgili
bir gerçek istiyorsa açsın -kendilerine de dünya kadar iltifatından
dolayı ödüllendirilmiş olan- Ethem Sancakın
yaptığı konuşmaya baksın, diyor ki: Katar Emiri sizi
kırmaz. dedim, Onlar bana sermaye desteği verirlerse olur. dedim,
O da yüzde 50 eksi 1ini Katarlılara vermek üzere bu anlaşmayı
yaptı. diyor açıkça.
Cumhurbaşkanınızın, Tank Palet
Fabrikasının satışıyla ilgili dünya kadar lafı
var: 20 milyarlık fabrikanın yarısını, 50 milyonluk
yatırım yapacağız diye kimse kimseye vermez. Ama bir
gerçek var: Bu devirde kimse kimseye yarım milyarlık uçan saray da
vermez. Ve net bir şey söyleyeyim, hep konuşuyoruz ya Bunlar
seçimleri etkiler mi? diye. Etkiler. Seçimden sonra seçilecek
Cumhurbaşkanımızın ne yapacağını söyleyeyim:
O devasa uçak Sabiha Gökçene inecek, Sakaryada ne kadar Katarlı asker,
Katarlı mühendis, Katarlı çalışan varsa uçağa binecek
MUSTAFA ARSLAN (Tokat) Ya, askerle ne alakası
var uçağın, Tank Palet Fabrikasının?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Uçak pistten teker kestikten
sonra
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Evet, teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
şu cümlemi bitirmeme izin verin.
BAŞKAN Son cümlenizi bitirin o zaman.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim, sağ
olun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Siz de mi söz istiyorsunuz Sayın
Akbaşoğlu?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sataşmadan açıklama yapacağım.
BAŞKAN Böyle giderse birleşime ara
vereceğim. Bundan sonra, her Grup Başkan Vekilinin söz talebinde
oturuma ara vereceğim, bilginize.
Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Katarın uçağı
o pistten, Sabiha Gökçenden, teker kesince bundan sonraki
Cumhurbaşkanı telefon açacak Katarlılara, diyecek ki: Bizim
kimseden alacak uçağımız, kimsenin uçağına binecek
Cumhurbaşkanımız yok. Mühendisiniz, Katarlı askerleriniz ve
uçağınız sizindir; Tank Palet milletindir. (CHP
sıralarından alkışlar)
Kapat!
BAŞKAN Evet, Sayın Akbaşoğlu
24.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin tekraren açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Konuyu saptırmanın kimseye yararı
yok. Yani çok açık bir şekilde, iddianızı ispatlayın.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İspat.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İspatı yok çünkü ordumuza ait fabrikanın
satışı yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Nasıl yok?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu, tamamen yalan, uydurma ve iftiradır.
Sonuç itibarıyla, millî
tanklarımızın, ALTAY tanklarımızın üretilmesine
ilişkin, ordumuzun ihtiyacı olan tankların yapımına
ilişkin millî, yerli bir tank üretimi, ALTAY tankı üretimine
ilişkin, seri üretimine ilişkin Hükûmetimiz tarafından ihale
açılıyor; 3 firma bu ihaleye giriyor: Biri Katar ortaklı, biri
Amerikan ortaklı, biri İngiliz ortaklı. Amerikan
ortaklının 6 milyar euroya yaparım. dediğini Katar
ortaklı firma 3,5 milyar euroya yaparım. diyor; İhale Kanunu
gereğince, bu tankların üretimiyle, seri üretimiyle ilgili ihaleyi
Katar ortaklığı, yüzde 51i Türk şirketine ait olan
ortaklık alıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sözlerinizi tamamlayın lütfen.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Komisyon
kuralım Sayın Başkan.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Dolayısıyla, bu net bir durum. Bu olay
bambaşka bir olay; karıştırdıkları, bilinçli bir
şekilde karıştırdıkları, bile bile, kasten
saptırdıkları mesele de bambaşka bir şeydir.
Sonuç itibarıyla, ordumuza bir hakaret ve bu
hakareti perdelemeye dönük Orduya ait fabrika satıldı. yalanı
tekrarlanmıştır. Maalesef, özür dilenmesi gereken bu durumun
hâlâ CHP yönetimi tarafından kabullenilmesinin doğru bir
davranış olmadığını kamuoyu önünde milletimize duyurmak
istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan -sırf
tutanağa geçsin- şöyle: Bu konuyu fabrikanın sahibi Ethem
Sancak, ortakları ve partilerinin Genel Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan dâhil kimse Sayın Akbaşoğlu gibi anlatmıyor.
Teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Hepsi öyle anlatıyor, hepsi öyle anlatıyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hiçbiri öyle anlatmıyor,
hiçbiri öyle anlatmıyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkanım, Akbaşoğlunun nöbetçi olduğu dönemde Meclis
çalışmıyor, sizden istirham ediyorum
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Sayın milletvekilleri, Kamu
Başdenetçisinin göreve başlamadan önce 6328 sayılı Kamu
Denetçiliği Kurumu Kanununun 13üncü maddesine göre ant içmesi
gerekmektedir.
Şimdi, Kamu Başdenetçisi seçilen
Sayın Şeref Malkoçu ant içmek üzere Genel Kurula davet
edeceğim.
Buyurun Sayın Malkoç. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
VII.- ANT İÇME
1.- Kamu Başdenetçisi seçilen Şeref
Malkoç, 6328 sayılı Kamu Başdenetçiliği Kanununun 13üncü
maddesine göre ant içmesi
KAMU BAŞDENETÇİSİ ŞEREF MALKOÇ
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri ve yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. Kamu Başdenetçiliği yeminini yapmak
üzere huzurlarınızdayım. Öncelikle, bizi Kamu
Başdenetçiliği görevine layık gören herkese teşekkürlerimi
arz ediyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Müsaadenizle yemine geçmek istiyorum:
Görevimi tam bir tarafsızlık, dürüstlük,
hakkaniyet ve adalet anlayışı içerisinde yerine
getireceğime
BAŞKAN Tekrarlar mısınız
yemini lütfen. Baştan başlayın.
KAMU BAŞDENETÇİSİ ŞEREF MALKOÇ
Peki Sayın Başkanım.
Görevimi tam bir tarafsızlık, dürüstlük,
hakkaniyet ve adalet anlayışı içinde yerine getireceğime
namusum ve şerefim üzerine ant içiyorum. (AK PARTİ, MHP ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Malkoç.
KAMU BAŞDENETÇİSİ ŞEREF MALKOÇ
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - İYİ PARTİ Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ PARTİ Grubunun, 3/7/2020
tarihinde Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve 19 milletvekili
tarafından salgın nedeniyle zor durumda kalan mahalle
esnafının sorunlarının araştırılarak mağduriyetlerinin
giderilmesi için yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla
verilmiş olan Meclis Araştırması Önergesinin (10/3070) ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 1 Aralık 2020 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
1/12/2020
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulunun 1/12/2020 Salı günü
(bugün) yaptığı toplantısında, siyasi parti
grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Lütfü
Türkkan
Kocaeli
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve 19
milletvekili tarafından salgında ekonomik zorluk yaşayan mahalle
esnaflarının desteklenmesi amacıyla 3/7/2020 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerin 1/12/2020 Salı günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere İYİ PARTİ Grubu adına Sayın Bedri Yaşar.
Buyurun. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ
YAŞAR (Samsun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz günlerde Samsunumuzun ve ülkemizin
tanınmış iş insanlarından Yeşilyurt Grup Onursal
Başkanı Sayın Cemal Yeşilyurtu kaybettik. Sözlerime
başlamadan önce; yaptığı yatırımların,
istihdama ve ekonomiye sağladığı katma değerlerin
yanı sıra eğitimden sağlığa birçok alanda
verdiği desteklerle tanınan, iş hayatındaki
başarılarının yanı sıra hayırsever
kişiliğiyle de bilinen, Samsunumuzun sevilen ismi Cemal
Yeşilyurtu bir kez daha rahmetle anıyor, ailesine de
başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Değerli milletvekilleri, coronavirüs ülkemizde
hemen hemen her haneyi etkilemiştir, ölümler nedeniyle binlerce eve
ateş düşmüştür. Sadece 30 Kasım verilerine şöyle bir
baktığımız zaman: Test sayısı 176 bin, vaka
sayısı 31 bin, hasta sayısı 6.500, vefat sayısı
188.
Dolayısıyla, coronavirüsten en çok
etkilenen kesim doğal olarak küçük esnaf olmuştur. Esnaf kesiminde,
mart ayından bu yana dükkânını hiç açamayan
esnaflarımız bulunmaktadır. Yine 20 bin okul kantini on aydan
beri kapalı durumdadır. Mart ayından sonra doksan gün
kapalı kalan binlerce işletme, Türkiyedeki ekonomik krize daha fazla
dayanamayarak maalesef kapısına kilit vurmuştur. 1 Haziran 2020
tarihinden sonra açılmalarına izin verilen işletmeler de devam
eden pandemi nedeniyle iş yapamaz hâle gelmiştir. Esnafların bu
dönemdeki zararları kesinlikle telafi edilmelidir.
Açılamayan okullar ve kapanan iş yerleri
nedeniyle 350 bin servis aracı iş yapamaz durumdadır. Hep
konuşuyoruz ya Aman, pandemi dolayısıyla bu araçlardaki yolcu
sayısını hiç olmazsa yarı yarıya düşürün.
diyoruz ya; tamam, yolcu sayısını yarı yarıya
düşürsünler -ve de düşürüyorlar, düşürmeleri de gerekir- ama
bunların yakıtları, şoförleri gibi maliyetlerinde hiçbir
değişiklik yok. Hiç olmazsa bunlara da bir katkı
sağlanması lazım ama şu güne kadar ne benzin desteği
ne mazot desteği ne KDV desteği ne ÖTV desteği adı
altında servisçilerimize ve şoförlerimize herhangi bir yardım
maalesef ulaşmamıştır.
Hükûmet tarafından salgın kapsamında
kapatılan sadece 110 bin lokantacı esnafı bulunmaktadır. Bu
esnaf kesiminin 110 bininin de paket servisi yapma şansı maalesef
yoktur, ancak belli bölümü paket servisi yapabilmektedir. 100 bin kahvehane de
yeniden kapılarını müşterilerine
kapatmıştır.
Salgın tedbirleri kapsamında yeni
alınan kararlarla beraber marketler, kuaförler, kafeteryalar, lokantalar
saat 20.00de kapılarını kapatıyor, sabah beşe kadar.
Her biri, bu geçen on aylık dönem içerisinde de maalesef iflasın
eşiğine gelmiştir.
Tabii, bizim önerilerimiz var. Sayın Genel
Başkanımız Meral Akşenerin önerisi vardı,
demişti ki: Hiç olmazsa bu esnafımıza aylık 2 bin TL
ödeyelim. Bizler ne yaptık bunun yerine? Halk Bankası marifetiyle
belli kredilerle, faizli kredilerle destek olmaya çalıştık.
Maalesef onların da üzerinden altı ay geçti, geri ödemeleri
başladı, zaten esnaf da herhangi bir iş yapamadı, şu
an onların faizini bile ödeme imkânları maalesef yok.
Bugün, hiç beğenmediğiniz -ki ben de hâlâ
beğenmiyorum- Yunanistan bile 800 euro yardımda bulunuyor.
İşte devlet bu günler için vardır. Esnafımız da diyor
ki: Ben otuz yıldır, kırk yıldır vergimi veriyorum,
bu devlete hizmet ediyorum ama devletim bana otuz gün, kırk gün
bakamadı; bana yardımcı olamadı.
Ben buradan tekrar gündeme getiriyorum, diyorum ki:
Devlet bu günler için var, sosyal devlet bu gün için var. Bugün
esnafımızın, berberimizin, lokantacımızın,
kahvecimizin yanında olmayacağız da peki ne zaman
olacağız?
Daha bu süreç belli de değil. Bugün, pandeminin
ikinci zirvesini yaptığı günleri konuşuyoruz, yeni yeni
kapama tedbirleri geliyor. Dün gece Sayın
Cumhurbaşkanımızı hep beraber izledik, bir sürü yaptırımdan
bahsetti ama esnafa yönelik herhangi bir yardım kampanyası,
yardım veyahut da buna benzer herhangi bir şeyi duyamadık. Hâlâ
vakit var, bizler bu günlerde esnafın yanında olmalıyız.
Bununla ilgili geçmişte de bir sürü önerge verdik ama her seferinde
reddettiniz. Yani gerçeklerle yüzleşmekten neden kaçıyorsunuz, bunu
anlamak mümkün değil. Sabahleyin kalktığınız zaman
evlerinizin önünde sizler de bizim gibi manavla
karşılaşıyorsunuz, bakkalla
karşılaşıyorsunuz, berberle karşılaşıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) Tamamlıyorum
Başkanım.
Bu küçük işletmeler gerçekten zor durumda. Bize
anlattıkları gibi size de dertlerini anlatıyorlar, sizlerden de
yardım istiyorlar. Dolayısıyla, gün bugün. Bugün, küçük
esnafımız devletini yanında görmek istiyor.
Dolayısıyla, benim bu araştırma önergeme sizlerin de
katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bakın,
geçmişte depremle ilgili bir araştırma önergesini hep beraber
kabul ettik. Şu an Komisyon da bu konuyla ilgili
çalışmalarını yapıyor. Esnaf da bizim
esnafımız, her biriniz caddede, sokakta ağzınızı
açtığınız andan itibaren yanlarında olduğunuzu
ifade ediyorsunuz.
O zaman bugün de onların sorunlarının
çözümüne yönelik atılan adım olarak değerlendirdiğimiz
araştırma önergemize destek vereceğinizi ümit ediyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Sayın Gülüstan Kılıç Koçyiğit.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ
KOÇYİĞİT (Muş) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, verilen önerge aslında esnafın
sorunlarını araştırmak üzere bir Meclis
araştırması açılması. Tabii ki gerekiyor çünkü
esnafın gerçekten çok fazla sorunu var ve bugün hâlihazırda
aslında esnaf büyük oranda kepenk kapatıyor, yeni iş yerleri
açılmıyor ve aslında, deyim yerindeyse, birçoğu da iş
yerlerini, ekmek teknelerini kapatmamak için gerçekten direniyorlar; bunu ifade
edebiliriz. Fakat esnaflarımızın sorunları, Türkiyedeki
küçük esnafın sorunu sadece pandemi dönemiyle sınırlı
değil. Ne var? Bugün, Türkiyenin dört bir yanını kapatan, dört
bir yanını kapsayan aslında zincir marketler sorunu var
değerli arkadaşlar. Bugün, en yoksul mahalleden en zengin mahalleye
kadar her bir tarafta A101ler, BİMler her tarafı kapatmış
durumda ve bugün, mahalledeki küçük esnaf yani bakkal yani kasap yani manav
bütün bunlar aslında yaşayamıyor. Neden? Çünkü bütün bu zincir marketler
her yere sirayet etmişler, büyük imkânları var, büyük depoları
var, toplu mal aldıkları için ucuz maliyetle alıyorlar,
düşük oranda, düşük bir şekilde alıyorlar ve bunları
fiyatlarına yansıttıkları için de kısmen bakkallara
göre ucuz oldukları için de halk için tercih edilen yerler.
Peki, bu durumda yüz binlerce ailenin ekmek teknesi
olan bu küçük esnaf nasıl korunacak, bu mahalle esnafı nasıl
korunacak? Bunların normal koşullarda aslında düzenlenmesi
gerekir. Bir devlet her şeyi piyasanın insafına, her şeyi
tekellerin insafına, her şeyi zincir marketlerin insafına
bırakır mı? Mahallede yıllardır direnen
esnafını, kasabını, manavını, bakkalını
korumaz mı, onu desteklemez mi? Destekler normal koşullarda
değerli arkadaşlar, o da bu ülkenin yurttaşı, o da vergi
veriyor ve o da evine ekmek götürür ama bugün geldiğimiz durumda bütün
mahallelerde, mahalledeki bakkalda, markette herkes kapısına kilidi
vuruyor ve bütün bunların yerini ne alıyor? BİMler, A101ler,
Şoklar, Migroslar ve benzeri, ve benzeri ve benzeri.
Peki, bütün buna karşı esnafı
destekleyen, bu zor günlerde, pandemi koşullarında onların vergi
borçlarına, onların BAĞ-KUR borçlarına, onların
kiralarına yardım olacak bir düzenleme yapılıyor mu?
Hayır, değerli arkadaşlar yapılmıyor. Neden? Çünkü
AKPnin aklı sadece yandaş 5 firmaya nasıl para
aktarırım, onları nasıl daha fazla zengin ederim, o
zenginlikten de ben nasıl faydalanırım diye
çalıştığı için bu arada işte, köşede kalan
bakkalın, Ahmet amcanın ya da Ayşe teyzenin dükkânının
da hiç de AKPnin umurunda olmadığını çok iyi biliyoruz
değerli arkadaşlar.
Bakın, şimdi, herkes zarar ediyor, herkes
dükkânını kapatıyor ama ne hikmetse bu A101ler ve BİMler
ciro rekorları kırıyorlar, şube üzerine şube
açıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi Sayın
Koçyiğit.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla)
Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Bakın, vekili olduğum Muşta,
Muş Vartoda A101, BİM ve Şok var. Değerli arkadaşlar,
niye bir düzenleme yapmıyorsunuz ya? Bu marketlerin girmesi için niye
belirli bir nüfus oranı koymuyorsunuz? Şimdi, Vartoda
yıllardır esnaflık yapan ve zar zor eve ekmek götüren o esnaf,
nasıl ayakta kalacak BİMin karşısında, A101in
karşında, ŞOKun karşında? Niye nüfusa göre belirli
bir oran getirip de bunu düzenlemiyorsunuz? Yani küçücük bir ilçede 3 tane
süpermarket uzantısı, zincir market kurdurmuşsunuz ve siz
oradaki yerli esnafa diyorsunuz ki: Gel, bunlarla rekabet et, gel ayakta kal.
Nasıl ayakta kalsın değerli arkadaşlar, nasıl rekabet
etsin? Bunun imkânı olmadığını çok iyi biliyorsunuz.
Onun için ne olursa olsun esnafın desteklenmesi, küçük üreticinin
desteklenmesi gerekiyor ve bu araştırma önergesinin de bugün
Meclisten oy birliğiyle çıkmasını en azından umut
ediyoruz.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Özkan Yalım.
Buyurun.
CHP GRUBU ADINA ÖZKAN YALIM (Uşak)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yüce heyetinizi selamlıyorum, değerli
milletvekili arkadaşlarıma ve de bizi izleyen tüm
vatandaşlarımıza saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, İYİ
PARTİnin verdiği önergede hemfikiriz, kesinlikle destek oyu
vereceğimizi peşinen söylüyorum. 383 bin esnafımız var. Dün
akşam Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı
açıklamalardan sonra ben dedim ki en azından bu cuma
başlayıp iki hafta kapatılıp ve de on dört günü
kapatıldıktan sonra ayın 20si civarında veya 23ü
civarında tekrar açılıp yeni yıl öncesi ve sonrasına
iyi bir adım atılacağını bekliyordum ancak baktık
ki hiç öyle olmadı, çok değişik bir şekilde
Çünkü esnafa
verilecek olan bir destek olmadığından dolayı, 128 milyar
dolar parayı harcayıp, har vurup harman savurup Merkez
Bankasındaki bütün parayı bitirdiğinden dolayı, yine
esnafımıza herhangi bir destek gelmedi ama biz buradan tekrar
ediyoruz: Yapılması gereken, kesinlikle bir an önce can suyu
verilmelidir. Bugün eğer bu pandemi sürecinde bu kapatmalar, hafta
sonları bu şekilde full kapatmalar devam ederse yani iki
haftalık kapatmayla bu işi çözmeyip de full kapatmalar olmayıp
da 2021 Ocak sonuna kadar devam ederse 383 bin esnafın en azından
üçte 1inin el değiştireceğini, maalesef, buradan sizlere beyan
etmek istiyorum. Tabii ki bununla birlikte 2 milyon 100 bin kişi de
işsiz kalacaktır veya iş değiştirmek zorunda
kalacaktır. Onun için, acilen gerekli desteğin kesinlikle verilmesi
gerektiğini Sayın Cumhurbaşkanına ve de Hükûmete
belirtiyoruz.
Bakın, birçok Avrupa ülkesi
Hani, sizler
söylüyorsunuz ya, Sayın Cumhurbaşkanı veya Sayın Ekonomi
Bakanı güzel güzel söylüyordu, anlatıyordu işte, biz çağ
atlıyoruz, bizim büyük bir ekonomimiz var, yok, sıçradık, yok,
büyüdük, bilmem ne, dünyanın en büyük 5 ekonomisine sahip olan ülkelerden
biriyiz diye. Peki, neredesiniz? Neden akşamleyin bu
açıklamaları yaparken esnafımıza 1 TLlik bile destek
vermediğinizi açıklayamadınız? Peki, Sayın
Cumhurbaşkanının dün akşamki yaptığı
açıklamadan sonra esnafımıza nasıl bir destek geldi?
Bakın, burada yazıyor, esnafa koskocaman bir sıfır yani
sıfır destek veriyorsunuz. Kapatın. diyorsunuz, her şeyi
kapatıyorsunuz, kapattırıyorsunuz ama destek yok. Peki, ne
verilmeli? Her kapanan esnafa, bir kere, asgari ücret seviyesinde 2.324 TL
destek verilmeli. En azından kiranın bir bölümü destek verilmeli.
Sosyal Güvenlik Kurumu yani BAĞ-KURuna
kesinlikle destek verilmeli, ödenmeli. Bunun yanında, varsa özellikle mart
ve nisan aylarında kullanmış olduğu krediler pandemi
sürecinde bu kapamalar bitinceye kadar faizsiz bir şekilde ötelenmeli ve
de en ufak bir cezai şart uygulanmamalı ve de gerekli uzatılma
otomatikman yapılmalı. Tabii ki bekleyen elektrik, su, doğal gaz
faturaları da aynı şekilde, pandemi sürecinin sonuna
ertelenmeli.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ÖZKAN YALIM (Devamla) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Kapanan iş yerlerinde çalışan birçok
emekçi kardeşimiz var. Birçoğuna belki çıktı,
çıkmadı yani kısa dönem veya ücretsiz için çıktı ama
ücretsiz izin çıkmayan da birçok vatandaşımız var, birçok
emekçi kardeşimiz var, onlara da destek verilmeli.
Bakın, biliyorsunuz, ulaştırma
-özellikle okul servisleri- kantin çalıştıran sektör can
çekişiyor, gittiler. Bunların en azından kiraları,
okullarca yapılan kiraları bu yıl için, 2020 yılı için
alınmamalı ve de kesinlikle en azından her kantinciye, okul
servislerinde çalışan, o minibüs veya otobüs sahiplerine birer asgari
ücret destek verilmeli. Aynı şekilde, bu yıl
kullanmadıklarından dolayı motorlu taşıtlar vergisi
alınmamalı ve de onlar, bu sene -yapılacak olan yüzde 9,22- hem
motorlu taşıtlar vergisinden hem de TÜVdeki artışlardan
muaf tutulmalı diyorum.
Buradan tüm esnafımızın ayakta
kalması için Cumhurbaşkanını tekrar göreve davet ediyorum.
Yoksa günü geldiğinde bütün esnaf vermediğiniz destekten dolayı
size gereken cevabı verecekler.
Ben, İYİ PARTİye vermiş
olduğu öneriden dolayı destek vereceğimizi peşinen tekrar
beyan ediyorum .
Teşekkür ediyorum. (CHP ve İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Sayın Hakan Kahtalı, buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA HAKAN KAHTALI (Malatya)
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; İYİ
PARTİ grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubum adına söz
almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Öncelikle, pandemi döneminde özveriyle gayret
gösteren tüm sağlık çalışanlarımıza, 1 milyon 100
bin sağlık çalışanımızın her birisine tek
tek şükranlarımı ifade ediyorum.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19
salgını toplumsal hayatı olduğu gibi, ekonomik hayatı
da bir hayli olumsuz etkilemiştir. Dünyanın önde gelen ülkelerinin
bile âciz kaldığı salgına karşı, Türkiye, güçlü
sağlık altyapısıyla ve güçlü ekonomik yapısıyla
en az zararla bu süreci yöneten ülkelerden biri olmuştur. Şüphesiz,
bu sürecin en fazla etkilediği ekonomik kesimlerden biri de ekonomik
hayatımızın önemli parçalarından olan esnafımız
olmuştur. AK PARTİ olarak bunun bilinciyle bu süreçte önlemlerimizi
ve tedbirlerimizi aldık, sağlık sistemimizde ve kamu düzeninde
herhangi bir aksaklık yaşanmasına izin vermedik. Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğanın öncülüğünde devreye alınan
Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketiyle Covid-19 sürecinde ekonomimizin
tümüyle durmasına izin vermedik. Bu paketle
vatandaşımızı, esnafımızı salgının
olumsuz etkilerine karşı korumaya aldık. Ekonomik İstikrar
Kalkanı Paketinin en önemli ayaklarından biri esnafımız.
Gelir vergisi mükellefi 1,9 milyon vatandaşımızı mücbir
sebep hâli kapsamına aldık. Kredi ödemelerini asgari üç ay erteledik.
Halkbank tarafından tüm esnafımız için 25 bin TL tutarında
Paraf Esnaf Kart destek paketini hayata geçirdik.
Yine, Kredi Garanti Fonu limitini 2 katına
çıkardık. İşletme büyüklüğüne
bakılmaksızın 7,8 milyon çalışanımızı
ilgilendiren asgari ücret desteği sunduk. Esnafımıza, KOBİlerimize
ve sanayicimize yönelik finansman destek ve vergi destek paketlerimizi devreye
aldık. Örneğin, salgından etkilenen tüm firmalara
çalışan sayısında azaltma yapmamak şartıyla 10
milyon liradan 100 milyon liraya kadar İşe Devam Kredi Desteği
programını sağladık. Kısa çalışma
ödeneğini devreye aldık, faaliyetlerini azaltan ya da durduran
işletmelerde çalışan vatandaşlarımıza maaş
desteği verdik. Ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma
ödeneğinden yararlanmaya çalışanlar ile iş sözleşmesi
15 Marttan önce feshedilen işçilere ücretsiz izinde bulundukları veya
işsiz kaldıkları süre içinde aylık 1.177 lira gelir
desteğinde bulunduk. Yaklaşık 270 bin firma ve 3 milyon
vatandaşımız bu ödenekten yararlanmak için başvuruda
bulundu. Yani 3 milyon işçimizi işsiz kalma ihtimalinden uzak tuttuk.
Bu ve daha sayamadığımız birçok destek paketini uygulamaya
almamızla birlikte salgının yıkıcı etkisinden
ülkemizi, ekonomimizi ve esnafımızı uzak tuttuk.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi Sayın
Kahtalı.
HAKAN KAHTALI (Devamla) Ekonomik İstikrar
Kalkanı Paketiyle toplam maddi destek tutarı ekim ayı
itibarıyla 494 milyar TLye ulaşmış olup alınan mali
önlemlerin millî gelire oranı yüzde 10 olarak
gerçekleştirilmiştir. Bu, vatandaşımızın zor
gününde yanında durduğumuzun bir göstergesidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüldüğü üzere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan liderliğinde Hükûmetimiz hangi durumda olursak olalım
atılması gereken adım neyse o adımı atıyor ve
atmaya da devam edecektir. İşte, bu attığımız
adımlar sayesinde 2020 yılının 3üncü çeyreğinde yüzde
6,7lik büyüme gerçekleştirdik, güçlü ve kararlı duruşumuzla
inşallah bu badirenin de üstesinden geleceğimize
inandığımızı ifade etmek istiyor, Meclisimizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
(Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Genel Kurulda kimsenin maskesini
çıkarmamasına ve maskesini çıkaranların
mikrofonlarını kapatacağını paylaşmak
istediğine ilişkin konuşması
BAŞKAN Değerli milletvekilleri,
sizlerden son kez rica edeceğim, Grup Başkan Vekili
arkadaşlarımızın bir kısmı da gelip bunu
söylediler, konuşmacılar dâhil, kürsüden konuşma yapan
arkadaşlar dâhil lütfen hiç kimse maskesini çıkartmasın. Bu
konuyla ilgili olarak da biliyorsunuz yakın zamanda Sağlık
Komisyonu Başkanımızın da Komisyon toplandı ve
onların da bu konuda tavsiyeleri oldu. Rica ediyorum, lütfen Genel Kurulda
hiç kimse maskesini çıkartmasın. Maskesini çıkaran
arkadaşların mikrofonlarını kapatacağımı
şu andan itibaren sizlerle paylaşmak istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ PARTİ Grubunun, 3/7/2020
tarihinde Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve 19 milletvekili
tarafından salgın nedeniyle zor durumda kalan mahalle
esnafının sorunlarının araştırılarak
mağduriyetlerinin giderilmesi için yapılması gerekenlerin
belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis Araştırması
Önergesinin (10/3070) ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 1 Aralık 2020
Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
(Devam)
BAŞKAN - Evet, İYİ PARTİ Grup
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
2.- HDP Grubunun, 1/12/2020 tarihinde Siirt
Milletvekili Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve
İstanbul Milletvekili Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç
tarafından salgında vaka ve ölümlerle ilgili gerçek verilerin tespiti
ve belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırma
önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 1 Aralık 2020 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
1/12/2020
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 1/12/2020 Salı günü
(Bugün) yaptığı toplantısında, siyasi parti
grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından Grubumuzun aşağıdaki
önerisini İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Hakkı
Saruhan Oluç
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
1 Aralık 2020 tarihinde Siirt Milletvekili Grup
Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve İstanbul
Milletvekili Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından
verilen 9984 grup numaralı Salgında vaka ve ölümlerle ilgili gerçek
verilerin tespitinin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine
verilmiş olan Meclis araştırma önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak, görüşmelerin 1/12/2020 Salı günkü
birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN - Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Sayın Habip
Eksik.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA HABİP EKSİK
(Iğdır) Teşekkürler Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bence de mikrofonda konuşanlar dâhil, kürsüde
konuşanlar dâhil herkes maskesini takmalıdır.
Şimdi, dünya büyük bir pandemiyle
karşı karşıya, ülkemiz de bundan nasibini alıyor. Bu
pandemiyle ilgili mücadele sürecini yürütürken nelere dikkat edilmeliydi, ne
yapılmalıydı, işte bu durumla ilgili söz almış
bulunmaktayım. Önergemizin gerekçesini sizinle
paylaşacağım.
Bakın, pandemi süreci -yönetildiği
sırada- öncelikle ciddiyetle yönetilmeliydi, muhalefetle, sivil toplum
kuruluşlarıyla, meslek örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle
ortak bir şekilde yürütülmeliydi ama maalesef, AKP iktidarı
başından beri bu pandemiyi bir lütfa dönüştürmeye, bir
fırsatçılık yaklaşımıyla yaklaşarak âdeta
kendisi için bir fırsata dönüştürmeye çalıştı ve
maalesef, test sayılarını, ölüm sayılarını,
pozitif çıkan vakaların sayılarını kamuoyuyla
şeffaf bir şekilde paylaşmadı. Oysaki pandemide
başarılı olmanın temel noktalarından bir tanesi
şeffaflıktı. Yine, halk sağlığının
öncelenmesi gerekiyordu, proaktif önlemlerin alınması gerekiyordu;
maalesef, bunların hiçbiri yapılmadı.
Bakın, Uluslararası Şeffaflık
Örgütünün paylaşımına göre Türkiye listede dahi değil;
İran dahi 7nci sırada, onu da belirtelim. Veriler
paylaşıldığı sırada hep yanlış veriler
paylaşıldı, gerçek veriler ne Dünya Sağlık Örgütüyle
ne de kamuoyuyla doğru bir şekilde paylaşıldı. Bunu
niçin söylüyoruz? Bakın, 28 Nisan 2020 tarihinde ölüm
sayılarını ve vaka sayılarını paylaştı
Sağlık Bakanlığı. Ki ciddiyetle yaklaşmayan
Bakanlık, resmî rakamları kendi sitesinde yayımlaması
gerekirken maalesef, Sayın Bakanın Twitter sayfasından biz
bilgileri takip ettik ve turkuaz tabloda 28 Nisanda ölüm sayıları
2992. diye lanse edildi. Fakat Mezopotamya Ajansının gidip İstanbuldaki
4 tane mezarlığı ziyaret edip teker teker sayması sonucunda
o sırada mevcut ölüm sayılarının 3.108 kişi
olduğunu öğrendik ki ilk ölüm vakasının 16 Martta
gerçekleştiğini söyledi Bakanlık fakat orada ölüm tarihleri 1
Mart olarak yazılan mezarlar var.
Yine, ölüm belgelerine ciddi anlamda
yanlış tanılar konuldu. Doğal ölüm. diye
yazıldı, bunlar zaten ortalıkta da gezmeye devam ediyor.
Yine, İstanbul gibi, İzmir gibi
büyükşehir belediyelerinin açıklamalarına göre Türkiyede mevcut
açıklanan ölüm rakamlarının dahi İstanbula
yetişmediğini gördük. Yani İstanbuldaki ölüm
sayılarının bile Türkiye'nin mevcut ölüm
sayılarının üstüne çıktığını gördük,
öğrendik.
Yine, Dünya Sağlık Örgütünün Covid-19
hastalığıyla ilgili gönderdiği ICD kodlarının
kullanılmamasıyla ilgili Sağlık
Bakanlığının genelge gönderdiğini hepimiz gördük.
Bunu, Plan Bütçe Komisyonunda kendisiyle de paylaştım. Vaka
sayılarıyla ilgili ve ölüm rakamlarıyla ilgili yanlış
beyanlarda bulunan Sayın Bakan şunu söyledi: Pozitif vakalar vaka değildir.
dedi. Tıp literatüründe olmayan bir şeyi ifade etti ve o güne kadar
verilen bütün verilerin eksik olduğu, yanlış olduğu ve bu
konuda ciddi anlamda bir hataya düştüğünü kendisi de itiraf etti.
Çünkü Sayın Bakan da bilir, tıp okumuş, sağlık okumuş
herkes bilir ki bu şekilde pozitif olan her kişi vakadır,
hastadır, olgudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HABİP EKSİK (Devamla) - Teşekkürler
Sayın Başkan.
Şimdi, bunlarla bitmiyor, bunların
sayılarını daha da çoğaltabiliriz. Tüm bunları niçin
yaptı? Kendi bekasını sürdürmek için. Ki Sayın Bakan da
söyledi Ulusal çıkarları gözetiyoruz. dedi, halk
sağlığını değil; bununla da aslında AKPnin
bekasını öncelediğini, sağlığı
öncelemediğini itiraf etti. Şimdi, vakalar, sayılar niçin önemli
değerli milletvekilleri? Rakamlar pandemi yönetimlerinde bizlere
kılavuzluk ederler. Biz rakamları ve sayıları
bildiğimiz zaman, işte o zaman ciddiyetle
yaklaşıldığını görürüz, sürecin şeffaf ve
gerçek verilerle yönetildiğini görürüz. Eğer muhalefetle, sivil
toplum kuruluşlarıyla, meslek örgütleriyle bu rakamlar doğru bir
şekilde paylaşılsaydı birlikte bir süreç yönetildiğini
görürdük, halk sağlığının öncelendiğini görürdük.
Hazine boşalmış ama yine de söyleyeyim, proaktif önlemler
alınabilirdi. Bugün maalesef, bu vakaların, sayıların
paylaşılmaması çok sayıda insanımızın
pozitif olmasına ve yaşamını yitirmesine sebep oldu.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
İYİ PARTİ Grubu adına Sayın
Aylin Cesur.
Buyurun. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
AYLİN CESUR (Isparta) Sayın Başkan,
astımım var maskeyle konuşamıyorum.
BAŞKAN - Tamam.
AYLİN CESUR (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Genel kurulu saygıyla selamlıyorum.
Coronavirüste durumumuz vahim. Neden böyle diyoruz?
Çünkü
(AK PARTİ sıralarından Maske tak. sesleri)
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen müdahale
etmeyin.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN
CESUR (Devamla) Astımım var, özür dilerim, kürsüde maskeyle
konuşamıyorum, hepinizden özür diliyorum.
500 bin vaka, 13.746 kayıp var ve günde 30 bin
vakayla da Sağlık Bakanlığı verilerine göre, dünya
3üncüsüyüz. Ama aslında, durum böyle değil, durum söylendiğinden
çok daha vahim. Neden böyle diyorum? Çünkü vaka sayısına
baktığımız zaman, milyon kişiye düşen vaka
sayısında Amerikanın 457, Türkiye'nin 352 vakası var bugün
ve şu berbat yönetilen İtalya vardı ya, İtalyada 344 bu.
Bu, Sağlık Bakanlığı verilerine göre değerli
arkadaşlar. Sağlık Bakanlığı, sadece Covid
pozitif olanların vaka olduğunu kabul ederek açıkladı
bunu. Oysaki bu Covid-19 bir yılı buldu. Bir yıllık süreçte
bilim adamlarının ortaya koyduğu birtakım önemli veriler
var ve bunlara göre testi pozitif olanlar vakaların yarısından
daha az. Yani aslında vaka sayısı 50-60 binlerde -bunu ilk ben
söyledim- ve buna baktığımız zaman da dünyada 1inciyiz
yani 704 vaka oluyor. Hiç kimse kimseyi böyle Aman şöyleydi, böyleydi.
diye kandırmasın; batmışız, batmışız,
durum çok vahim.
Şimdi, en başta, şeffaf olun dedik.
Biz burada 30 Ocakta araştıralım dedik, reddettiniz. 11 Martta
ilk vaka çıktığında gelip dedik ki yayılmadan derhâl
on dört gün karantinaya alalım. Ben söyledim burada, bu kürsüde vatan
haini dediniz sosyal medyada, trolleriniz saldırdı bize. 1 Haziranda
normalleşmeyi düşünürken siz, dedik ki yapmayın, gözünüzü
seveyim, R0 diye bir değer var, kaç bu diye sorduk 1,56 dediniz.
1,56yla normalleşemezsiniz, yayılır bu hastalık dedik ama
dinlemediniz, siz normalleştiniz ve normalleştiğinizde günde
1.000 civarında vaka ve 60-70 ölüm vardı. Oysaki siz 21 Martta
AVMleri kapattığınızda ve daraltmaya gittiğinizde,
hafta sonu sokağa çıkma yasakları yaptığınız
zaman toplam 277 vaka vardı. Siz normalleşmeye karar verdiğiniz
zaman, her şeyi serbest bıraktığınız zaman günde
bunun 3 katı vardı. Şimdi, bu ne perhiz bu ne lahana
turşusu? İşte sonuç burada değerli arkadaşlar. O gün
Bilim Kurulundaki meslektaşlarımıza dedik ki bakın, engel
olun, siz Bilim Kurulusunuz yoksa yarının günah keçisi ilan
edilirsiniz. Evet, maalesef, bugün gelinen noktada günde en az 50-60 bin
vakayla -bilinmeyen, kayıt dışı olanlar hariç- palyatif
yöntemlerle önlem almaya çalışıyorsunuz ve dünyada en kötü
ülkeyiz. Daha bekliyorsunuz, daha ne bekliyorsunuz Türkiyeyi on beş gün
karantinaya almak için?
Evet, şimdi, bilim adamlarını yok
saydınız. Oysaki 3.500 vaka var, ağır hasta var.
dedikleri zaman, ilk ben dedim 50 bin vaka var diye çünkü yüzde 15
civarında
Bilim adamları için, biraz bilimden mürekkep
yalamış olanlar için, bizler için bunları hesaplamak çok kolay,
bunun için çok yöntem var. Dedik ki: 25 bin yapıyor, negatiflerle beraber
topladığınız zaman 50 bin yapıyor. Toraks Derneğinden
Doçent Doktor Osman Elbek 170 bin test yapılıyor. dedi.
Bunların yaklaşık yüzde 25-30u pozitif çıkıyor,
buradan da hesabı yaptı 50 bin. Mikrobiyoloji
laboratuvarlarından, arkadaşlarımızdan, sahadan bilgi
alıyoruz, oradan da zaten rakamlar bunu destekliyor. Türk Tabipleri
Birliği, aile hekimleri filyasyon anketi yaptı 47 bin vaka var.
dedi. Yani bu hesaplar yapılabiliyor değerli arkadaşlar.
Şimdi, siz pandemiyi değil
algıyı yönetmeye kalktınız ve yükü sağlık
ordumuzun omuzlarına yüklediniz, çok üzülerek söylüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYLİN CESUR (Devamla) Süre verebilir misiniz?
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
AYLİN CESUR (Devamla) Covid-19un meslek
hastalığı kabul edilmesini ve şehit
sayılmalarını reddettiğiniz ellerinizle de ölen her
kişinin vebalini -üzülerek söylüyorum- üzerinize aldınız.
Şimdi, 18 Kasımda 157 sağlık
çalışanımızı kaybetmişiz, 30 Kasımda bu
sayı 186 olmuş yani on iki günde 30 kişi daha eklenmiş. Aşılar
Türkiyede ücretsiz olsun. dedik reddettiniz ama dün Sayın
Cumhurbaşkanı neyse ki ücretsiz olacağını söyledi.
Değerli arkadaşlar, bütüncül, doğru
dürüst yönetilen bir pandemi yönetimi yok. Bu iş, gerçekten bilimin ön
planda olduğu ve karar alıcıların aynı zamanda
uygulamada önerileri yapanlarla aynı olduğu bir şekilde
yönetilirse mümkün. Çok fazla yanlış var. Derhâl yapılması
gereken, bir an önce sağlık sisteminin taşıyabilmesi için,
yoğun bakım yatakları
Bakın, yine artmış, yine
yoğun bakım doluluk oranı artmış.
Dolayısıyla taşıyamayacak sistem. İnsanlar ölüyorlar,
sağlıkçılar ölüyorlar. Bu önergeyi reddedin, eğer bunu
beğenmiyorsanız bu konuyla ilgili bir sonraki önergeyi, onu kabul
edin ama bir tanesini kabul edin. Gelin, beraberce bu işi çözelim, sizin
çözemeyeceğiz belli ve derhâl on dört gün karantinaya alın ülkeyi ki
taşıyabilsin sistem. Artık bu şartlarda durdurmak mümkün
değil ama en azından taşıyabilsin sistem ve ekonomik
destekli yapın bunu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYLİN CESUR (Devamla) Esnafımız,
işçimiz, işsizimiz mağdur olmasın. Gelin, bu işi
beraberce çözelim diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Murat Emir.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MURAT EMİR (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Maalesef salgın yayılıyor,
hastalık kapımızda ve ülkemiz, pandemi yönetiminde en kötü
ülkelerden biri, neredeyse 1inci. Niye böyleyiz? sorusu aslında çok da
geçerli değil. Bir sürü beceriksizlik var ama en önemli beceriksizlik ve
en önemli hata halkımızdan gerçeklerin ısrarla ve inatla saklanmış
olması. Niye yaptınız bunu? Çünkü pembe tablo çizmek
işinize geldi; başarılı Bakan, başarılı
Bakanlık, başarılı Cumhurbaşkanı görüntüsü
işinize geldi. Pandemiden siyaset yapmak ve siyasi rant elde etme gayretine
düştünüz. Ama ne oldu? Gerçekler ortaya çıktı. Alandan,
hastanelerden, etrafımızdan, Tabipler Birliğinden rakamlar
alıyorduk ama bakın, bizim 10 Eylülde
açıkladığımız bu rakam, aslında son noktayı
koydu ve Sayın Bakanın da itiraz edemeyeceği bir rakamdı
bu. Biz bu rakamı açıkladığımızda yani 10
Eylülde, 29.777 hasta var dediğimizde bize Yanlış söylüyorsun,
böyle bir arayüz yok. dediler ama öğrendik ki bu, doğruymuş ve
aslında böyle bir arayüz var ama Sağlık
Bakanlığının yüzü yok. Bir devlet, bir bakanlık,
pandemi yöneten bir ülke bu duruma düşmemeli, halkına
doğruları söylemeli. Çünkü niye? Vatandaşlarımız
doğruları bilecek ki kendilerini koruyacaklar. Ne zaman
doğruları söylediniz? 83 milyondan 1 kişi bile size inanmayana
kadar, duvara dayanana kadar ve belki de Dünya Sağlık Örgütü önerisi
doğrultusunda Aşı paylaşımında acaba biz de bir
pay alabilir miyiz? diye.
Değerli arkadaşlar, bugün,
Sağlık Bakanlığının ve de sarayın, elbette
sarayın halka karşı suç işlediğini açıkça
söylemek zorundayız. Bugün insanlarımız ölüyorlarsa, bugün
salgın bu seviyedeyse, bugün dünyanın en kötü ülkesi durumundaysak
bunda sorumlular, bu işi yönetenlerdir, gerçekleri saklayanlardır ve
siyasi rant için halkımızın sağlığı
üzerinden, yaşamı üzerinden kumar oynayanlardır ve değerli
arkadaşlar, bakınız, aslında Sağlık
Bakanının yaptığı, görevi ihmal suçudur ve taksirle
ölüme sebebiyet verme suçudur. Şöyle düşünün: Bir otoyolda bir keskin
viraj işaretini oradan bilerek kaldıran kişi suç
işlemiş sayılır mı? Evet, sayılır. O zaman
ülkemizde günlük 30 bin, 40 bin hasta var iken 2 bin var, iki bayramı
birlikte yaşayacağız. diyen kişi suç işlemiş
sayılır mı? Elbette sayılır. Şimdi, salgın
bu kadar yayıldıktan, bu seviyeye geldikten ve artık neredeyse
önü alınamaz bir noktaya geldikten sonra Gerçekleri
açıklayıverdik, artık dağılabilirsiniz. demeye kimsenin
hakkı yok değerli arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi Sayın
Emir.
MURAT EMİR (Devamla) Bugünden sonra
artık bu rakamları bildiğimize göre, bu gerçekleri
bildiğimize göre -kaldı ki bu rakamlar dahi
tartışılır ama- en azından salgının bu denli
olduğunu bildiğimize göre hiç olmazsa bugünden sonra doğru
şeyler yapmalıyız. Herkesin söylediği, herkesin kabul
ettiği, bütün dünyanın uygulamaya çalıştığı,
uyguladığı, sadece bunu uygulayanların sonuç
alabildiği en az on dört gün tam kapanmayı mutlaka yapmak
zorundasınız. Yağlı ballı ihalelerle paraları
götürenlerin, dolarla sözleşmelerin, uçulmayan havaalanlarının,
geçilmeyen köprülerin paralarını aynen ödüyorsunuz ama
vatandaşlarımıza doğrudan gelir desteği vermiyorsunuz.
Milyonları kaderine terk ettiniz, milyonları açlığa mahkûm
ettiniz. O yüzden de tam kapanma kararı alamıyorsunuz, hâlâ
vatandaşlarımızın sağlığı üzerinden kumar
oynuyorsunuz, hâlâ siyaset yapıyorsunuz ama bilin ki bu işlenen
suçlar eninde sonunda bu Mecliste görüşülecek, Yüce Divanda
görüşülecek ve halkın sağlığı üzerinden suç
işleyenler, siyasi rant elde edenler, başarılı bakan
görüntüsü çizmeye çalışanlar eninde sonunda bu millete hesap
verecekler.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Mustafa Esgin.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ESGİN (Bursa)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Salgınının ülkemizde görüldüğü
ilk günden bu yana devlet millet el ele büyük bir mücadele veriyoruz. Türkiye,
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde
salgınla mücadelede pek çok gelişmiş Batı ülkesinin aksine
en başarılı karneye sahip ülkeler grubunda yer almaktadır.
Son veriler ışığında Türkiyenin, en çok vakanın
görüldüğü ilk on ülke arasındaki Fransa, İngiltere, İtalya,
İspanya gibi pek çok Avrupa ülkesinden daha düşük ölüm oranına
sahip olması dikkat çekmektedir.
Yaklaşık bir yıla yakın bir
süredir dünyada etkisini hissettiren Covid-19 küresel salgını,
özellikle geçtiğimiz ay artan vaka ve ölüm sayılarıyla tüm dünya
için tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Korunma yöntemlerinin dışında
bağışıklama çalışmaları bu salgından kurtulmamız
adına en önemli umut ışığı olarak görülmektedir.
Türkiye, hem dünyadaki aşı çalışmalarına ilgisiz
kalmamış, gelişmiş ülkelerle ortak çalışmalar
yürütmüş hem de kendi aşısını üretmek için önemli
adımlar ortaya koymuştur. Ülkemizdeki aşı
çalışmalarının üç ay içerisinde
vatandaşlarımıza uygulanabilir aşamaya geçmesi için her
çabayı göstermekteyiz. Dünyada uygulamaya bir ay içerisinde geçecek olan
aşılarla ilgili, ilk etapta 50 milyon aşı bağlantısını
gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Aşı uygulaması
Sağlık Bakanlığımız tarafından ücretsiz
olarak vatandaşlarımıza sunulacaktır.
Sağlık Bakanlığı
hastalığın ülkemizde görüldüğü ilk aydan itibaren
Türkiyedeki verileri şeffaf bir şekilde kamuoyuyla
paylaşmaktadır. Dünya Sağlık Örgütüyle de uluslararası
kriterler ışığında paylaşımlar
gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda her akşam Sağlık
Bakanlığımız tarafından 12 parametrede günlük,
haftalık ve toplam olarak hastalıkla ilgili gelinen son nokta
kamuoyuna ilan edilmektedir. Son günlerin tartışma konusu vaka
sayısı ve hasta sayısıyla ilgili bir değerlendirme
yapmak durumundayız. Test sonucu pozitif çıkanların her biri
vaka tanımı içinde yer almaktadır. Bunların büyük bir
kısmı belirti göstermeyen taşıyıcılardır,
kalan kısmı ise hastalık bulgusu olup tedavi altına
alınan hastalardır. Açıklanmadığı iddia edilen
vakalar asemptomatik, belirtisiz vakalardır.
Şimdi, Sağlık Komisyonunun son
toplantısında da ifade ettiğim gibi çok önemli bazı
noktalara temas etmek istiyorum. Arkadaşlar, yüz yılda bir
karşılaşılan ve
tüm dünyayı etkisi altına alan küresel bir salgınla
karşı karşıyayız. Bu kadar büyük bir küresel
salgınla ancak devlet millet el ele, hiçbir siyasi parti ayrımı
gözetilmeksizin topyekûn mücadele etme mecburiyetimizin altını çizmek
istiyorum. Buradan ne kahramanlık hikâyeleri ne de muhalif siyasi rant
devşirmeleri çıkamaz. Allah aşkına bakın,
salgının ilk gününden itibaren ağzımızda maskelerde,
salgında bize önemli avantajlar sağlayan şehir hastaneleri
üzerinden koparılan fırtınalar hiçbir vicdanın kabul
edemeyeceği talihsiz tartışmalardır.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayın sözlerinizi.
MUSTAFA ESGİN
(Devamla) Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Virüs, hiçbirimiz için
bir siyasi polemik malzemesi olamaz. Küresel salgın
karşısında bütün insanlığın
yaşadığı zor durum, muhalefet partilerinin günlük
siyasetlerine bir siyaset malzemesi yapılamaz. Covidle en ön saflarda
mücadele eden sağlık ordumuz, politik çıkar
hesaplarınızın sermayesi yapılmamalıdır. Hiçbir
siyasi parti temsilcisi, yerel yönetici veya meslek örgütü kendisini devletin
resmî organı yerine koyarak rol çalma hesaplarına girmemelidir.
Halkta infial oluşturacak siyasi yanılsatmalara neden
olmamalıdır. Grip aşısı üzerinden yapmış
olduğunuz demagojik tartışmaları lütfen Covid
aşısı üzerinden de yapmayınız.
Bağışıklama karşıtı kampanyalara, şu
zor dönemde hiçbir şey ama hiçbir şey adına lütfen çanak
tutmayınız diyorum.
Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Oluç, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
25.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Bursa Milletvekili Mustafa Esginin HDP grup önerisi üzerinde AK
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Hatibin söylediği birkaç cümleyi doğrudan
sataşma olarak algıladığım için söz aldım.
BAŞKAN O zaman buyurun, kürsüden iki dakika
söz vereyim size.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Muhalif siyasi
rant devşirme Politik siyasi çıkar hesapları sözlerinin doğrudan
doğruya muhalefete yönelik ağır bir sataşma olduğunu
düşünüyorum.
Şimdi, Sayın Akbaşoğlu, biraz
evvel siz burada dediniz ki Özür dilemek erdemdir. değil mi? Özür
dilemek, bu iktidar için erdem değil mi ya? Siz özür dilemez misiniz? Siz
yanlış yaptığınızda halkın önüne
çıkıp özür dileme erdemine sahip değil misiniz? Yani,
yalansız iktidarınızı sürdüremiyorsunuz, biz bunu
konuştuğumuz zaman bize siyasi rant devşirmeden söz ediyorsunuz.
Hangi siyasi rant devşirmesi! Sekiz ay boyunca, Sağlık
Bakanı ve Sağlık Bakanının içinde yer
aldığı kabinenin başında olan sizin Genel Başkanınız
Tayyip Erdoğan bu halka yalan söyledi sayılarla ilgili, sekiz ay
boyunca. Biz, sekiz ay boyunca size Bakın, bu mesele sadece Adalet ve
Kalkınma Partisi iktidarının meselesi değildir, bütün
muhalefet de dâhil olmak üzere bu konuda el birliğiyle bu salgın
karşısında mücadele edelim, halkımız zarar görmesin.
dedik, dinlemediniz, aklınıza ne gelirse onu yaptınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Yetkide bir
numarasınız Genel Başkanınız
aracılığıyla ama hiçbir sorumluluk almıyorsunuz,
sorumluluğa sıra gelince Bilim Kuruluna yıkmaya
çalışıyorsunuz, böyle olmaz!
Şimdi, bakın, ben iki hafta önce, bu
oturduğum koltukta sizin açıkladığınız önlemlerin
yetersiz, yanlış olduğunu ve en kısa zamanda bunun sonuç
vermediğinin görüleceğini burada iki hafta önce söyledim ya; iki
hafta sonra dünkü önlemleri açıkladınız. Şimdi, dün
açıkladığınız önlemler de yetersiz, yanlış,
eksikler içeriyor. Ciddiye almıyorsunuz bunu ve Türkiyeyi dünyada ilk 3
sıraya soktunuz, her açıdan soktunuz ilk 3 sıraya yani
salgın nedeniyle. Şimdi, böyle bir durum konuşuluyor, politik,
siyasi çıkar hesaplarından söz ediyorsunuz. Hangi politik, siyasi
çıkar hesabı? Siz yapıyorsunuz politik, siyasi çıkarı
ve halkın, toplumun sağlığını hiçe sayarak
yapıyorsunuz bunu üstelik.
BAŞKAN Evet, teşekkür ediyorum.
Sataşmadan iki dakikaydı.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Söz talebiniz mi var Sayın
Akbaşoğlu?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Akbaşoğlu
daha önce istedi.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Özelden sonra ben de alacağım.
BAŞKAN Peki, Sayın Özel, buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yok, ben
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Buyurun buyurun.
BAŞKAN Arkadaşlar, bir karar verin artık,
ikramı bırakın. Ya, beni mutlu edecekseniz ikiniz de söz
almayın.
Sayın Akbaşoğlu, buyurun lütfen.
26.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Biraz evvel önergeyle ilgili söz alan değerli
milletvekilimiz, net bir şekilde, yapılanları, bu konuyla ilgili
yaklaşımları, hasta ve vaka sayısıyla ilgili
nasıl bir metodoloji takip edildiğini ve daha sonra hangi
metodolojinin kamuoyuna açık, şeffaf bir şekilde ortaya
konduğunu net bir şekilde açıkladı ve bu konunun siyasi
polemik konusu yapılmaması gerektiğiyle ilgili herkese yönelik
bir çağrıda bulundu. Ancak Yarası olan gocunur. diye bir söz
var.
HABİP EKSİK (Iğdır)
Yaramız yok, gerçekleri söyleyin Sayın Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sonuç itibarıyla, bu konuyla ilgili, Bilim Kuruluyla
ilgili danışma noktasında siyasi irade her zaman temas hâlinde
ve hangi adımların
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HABİP EKSİK (Iğdır) Bilim
Kurulunun kararlarını direkt açıklamıyorsunuz ki Sayın
Akbaşoğlu. Sorumluluk sizde
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sağlıkla ilgili, üretimle ilgili bütün bu
süreçler çok şeffaf bir şekilde Sağlık
Bakanımızın riyasetinde, ilgili bütün paydaşlarla kamuoyu
nezdinde açık, şeffaf bir şekilde yürütülmektedir ve Dünya
Sağlık Örgütü de Türkiye'nin bu konuda başarılı bir
yönetim sergilediğini bütün dünyaya ilan etmiştir.
HABİP EKSİK (Iğdır) Sahte
raporlar düzenlenmiş, sahte raporlar.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu konuyla ilgili başarılardan memnuniyetinizi
lütfen ortaya koymanız gerekirken maalesef, bu konuyla ilgili işte, siyasi
polemik konusu hâline getirmek, tam da bu konuyu bu şekliyle ele
almaktır. Arkadaşımızın söylediği
ispatlanmıştır.
BAŞKAN
Anlaşılmıştır.
HABİP EKSİK (Iğdır) Sahte
raporlar düzenlenmiş Sayın Akbaşoğlu, sahte raporlar
düzenlenmiş.
BAŞKAN Arkadaşlar, müsaade edin.
Sayın Özel, buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bütün bir muhalefeti işte
hastalıktan siyasi rant devşirmek gibi doğrudan
BAŞKAN İki dakika buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Grubumuz adına Sayın
Murat Emir
BAŞKAN Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
27.- Ankara Milletvekili Murat Emirin, Bursa
Milletvekili Mustafa Esginin HDP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
MURAT EMİR (Ankara) Değerli
arkadaşlar, öncelikle şu metodoloji meselesinden başlamak
isterim.
Metodoloji dedikleri şu: Yakalanınca,
belgeler ortaya çıkınca, alandan veriler geldikçe, herkes Ya, her
tarafta Covid hastası var, ne oluyor? dedikçe, 2 bin, 3 bin vaka
sayısının saçma olduğunu Bakan anladığı gün
dedi ki: Biz, aslında, gerçeği söylemedik. Ne yaptınız?
Biz, vakalara vaka dedik, şikâyeti olanlara da hasta dedik. Biz
hastaları söyledik. Arkadaşlar, hasta-vaka ayrımı bir
defa, bilimsel değil. İkincisi: Dünyanın hiçbir yerinde yok.
Üçüncüsü de: 27 Eylülde 220 bin vaka vardı, öbür gün 220 bin hasta oldu.
Yani, sizin turkuaz tablonuzda bile hasta ile vaka aynı şey.
Dolayısıyla, biz, metodoloji falan değil... Burada yapılan
şudur: Ortaya çıkınca gerçeklik, böyle, kavram
kargaşası yapıp Acaba kandırabilir miyiz?
telaşına düşülmüştür.
Bugün, konuşulması gereken şudur:
Sokaklarda insanlar geziyorsa, sokaklarda hastalık alıyorlarsa, günde
yüzlerce insanımız ölüyorsa, on binlerce insanımız hasta
ise; binlerce insanımız acil servislerin kapısında,
yoğun bakımların kapısında yatak bekliyorsa bunun
birinci derecede sorumlusu, buradan siyasi rant elde etmeye
çalışanlardır, gerçekleri saklayanlardır, gerçekleri
saklamak yoluyla da vatandaşlarımızı rehavete
sürükleyenlerdir. Dolayısıyla, hesap vermelisiniz, özür
dilemelisiniz; en azından yaşamını yitirenlerin ailelerine
karşı bir özür borçlusunuz.
Bu yapılan yanlışı, bu
yapılan büyük yanlışı Dünya Sağlık Örgütü tespit
etmiştir ve eleştirmiştir. Bana, tüm dünyanın
raporladığı gibi vakaların hepsini raporlayacaksın.
demiştir. Dolayısıyla, Dünya Sağlık Örgütünün sizi
beğendiği falan da, öyle bir şey de yok.
Bundan sonra yapılması gereken,
geçmişe öz eleştirinizi verip, özrünüzü dileyip ve bundan sonra
geleceğe dönük, doğru rakamlar üzerinden, doğru
politikaları, etkin önlemleri zamanında, korkmadan almaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın.
MURAT EMİR (Devamla) Bitiriyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN Yok, yok, açmıyorum. Yani iki
dakikadır zaten süreniz.
Teşekkür ediyorum.
MURAT EMİR (Devamla) Bir avuç zengini zengin
etmeye devam edeceğinize, unuttuğunuz milyonlar için sosyal destek
vermektir.
Teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun, Sayın
Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şunu tutanaklara geçirerek sözlerimi noktalamak
istiyorum: Bu konuda gerekli şeffaflık, gerekli hassasiyet, gerekli
her türlü tedbir Hükûmetimiz tarafından, Sağlık
Bakanlığı tarafından alınmakta ve buna da milletimiz
çok farkında bir şekilde memnuniyetini ortaya koymaktadır.
Teşekkür ederim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sınıfta
kaldınız.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, 1/12/2020 tarihinde Siirt Milletvekili
Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve İstanbul
Milletvekili Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından
salgında vaka ve ölümlerle ilgili gerçek verilerin tespiti ve belirlenmesi
amacıyla verilmiş olan Meclis araştırma önergesinin ön görüşmelerinin,
Genel Kurulun 1 Aralık 2020 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN - Halkların Demokratik Partisi grup
önerisini oylarınıza
III.- YOKLAMA
(CHP sırasından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoklama istiyoruz.
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisinin oylamasından önce bir yoklama talebi vardır, onu yerine
getireceğim.
Sayın Özel, Sayın Gaytancıoğlu,
Sayın Köksal, Sayın Kayışoğlu, Sayın Antmen,
Sayın Erdoğdu, Sayın Karabat, Sayın Aydoğan,
Sayın Polat, Sayın Kaya, Sayın Bülbül, Sayın Ünsal,
Sayın Keven, Sayın Emir, Sayın Kaya, Sayın Kadıgil,
Sayın Hakverdi, Sayın Kılıç, Sayın İlhan,
Sayın Özkan, Sayın Yüceer, Sayın Hancıoğlu.
Özkan Bey zamanında kalkmadı ayağa
ama.
Olmadı arkadaşlar, 19 oldu.
Sayın Çakırözer, Sayın Yalım
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Efendim, şöyle: Aynı anda 20 kişinin
ayakta olması lazım.
BURCU KÖKSAL (Çankırı) Ayaktalardı
zaten, hepsi ayakta zaten, bekliyorlar orada.
BAŞKAN - Yoklama işlemi için üç dakika
süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime on beş dakika ara veriyorum ve
Grup Başkan Vekillerini lütfen kürsü arkasına davet ediyorum.
Kapanma Saati:17.21
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati:17.36
BAŞKAN:
Başkan Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP
ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 21inci Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisinin oylamasından önce, istem üzerine yapılan yoklamada
toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum.
Pusula veren arkadaşlar lütfen Genel Kurul
salonundan ayrılmasınlar. Sisteme girmeyi becerebilen
arkadaşlarımız da pusula vermesinler lütfen. Pusulaları tek
tek okuyacağım.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Değerli milletvekilleri,
yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter sayısı
bulunamadığından, denetim konuları ile kanun teklifleri ile
komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek
için 2 Aralık 2020 Çarşamba günü saat 14.00te toplanmak üzere
birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 17.41
(x) 7/4/2020 tarihli 78inci Birleşimden itibaren, coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonundaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.