TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
28inci
Birleşim
11
Aralık 2020 Cuma
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Celal Adanın, işgal kuvvetleri
Polatlıya dayanmışken geri adım atmayarak Mehmetçikin
yanında duran Meclisin milletin sesi olduğuna, Suriyenin Resulayn
bölgesinde bombalı saldırı sonucu şehit olan Jandarma Yüzbaşı
Yasin Kurt ve Jandarma Uzman Çavuş Oğuzhan Anarı rahmetle
andığına ilişkin konuşması
2.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Celal Adanın, İstanbul Milletvekili Engin
Altayın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin konuşması
IV.- KANUN
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2021 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(S.Sayısı: 230)
2.- 2019 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/280), 2019 Yılı Merkezi
Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin Olarak Hazırlanan
2019 Yılı Genel Uygunluk Bildirimi ile 2019 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 190 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2019 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2019 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/1322) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 231)
A) TİCARET BAKANLIĞI
1) Ticaret Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) REKABET KURUMU
1) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
C) HELAL AKREDİTASYON KURUMU
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANLIĞI
1) Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ
BAŞKANLIĞI
1) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
E) DOĞU ANADOLU PROJESİ BÖLGE
KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Doğu Anadolu Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Doğu Anadolu Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Konya Ovası Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Konya Ovası Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) DOĞU KARADENİZ PROJESİ
BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Doğu Karadeniz Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Doğu Karadeniz Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) KÜÇÜK VE ORTA
ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
H) TÜRK STANDARDLARI
ENSTİTÜSÜ
1) Türk Standardları Enstitüsü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Standardları Enstitüsü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU
1) Türk Patent ve Marka Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Patent ve Marka Kurumu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ)
TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU
1) Türkiye
Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRKİYE
BİLİMLER AKADEMİSİ
1) Türkiye
Bilimler Akademisi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
Bilimler Akademisi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) TÜRKİYE UZAY AJANSI
1) Türkiye
Uzay Ajansı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
Uzay Ajansı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Suriyenin Resulayn bölgesinde bombalı
saldırı sonucu şehit olan Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt
ve Jandarma Uzman Çavuş Oğuzhan Anarın mekânlarını Allahın
cennet etmesini dilediğine, Meclisin taziye çadırı
olmadığına, Türkiyenin Suriye politikasında bir
yanlışlık olduğunu düşündüğüne, programda Helal
Akreditasyon Kurumunun bütçesinin de olduğuna, haramın sadece
İslamın men ettiği gıdaları tüketmek
olmadığına, kul hakkı yemenin, kamu parasını çarçur
etmenin, devlet eliyle özgürlüğü kısıtlamanın, yetim
hakkı yemenin, israfın, adaletsizliğin, iftiranın,
siyasetten zenginleşmenin de haram olduğuna ilişkin
açıklaması
2.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Suriyenin Resulayn
bölgesinde şehit olan Mehmetçikleri rahmetle andığına, 10
Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde Ermenistanın
işgal ettiği Karabağın azat edilmesi kutlamalarında
Türkiye Cumhuriyetini temsilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan ve Mehmetçikin Azerbaycanda bulunmasının haklı
bir gurur yaşattığına, Suriyede ve Irakta,
oluşturulmaya çalışılan terör devletinin yerle yeksan
edilmesinin zaruret olduğuna, yerlilikte yüzde 20lerden yüzde 70lere
çıkmış bir savunma sanayisinin söz konusu olduğuna, ihtiyaç
duyulan yoğun bakım solunum cihazını üretebilecek
kabiliyette ve kırk beş günde 1.008 yataklı 2 pandemi hastanesi
kurabilecek noktada olunduğuna, en büyük haramın yalan ve iftira
siyaseti olduğuna ilişkin açıklaması
3.- Manisa Milletvekili Erkan
Akçayın, Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde
kontrol noktasına yapılan saldırıda şehit olan 2
askere Allahtan rahmet dilediğine, güney sınırında
Barış Pınarı, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı
gibi çok önemli harekâtlar gerçekleştirildiğine, bu mücadelenin
Türkiye Cumhuriyetinin bekası için verildiğinin idrak edilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
4.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
5.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, askerî sınai kompleks
geliştikçe aslında başka alanlarda geliştirilmesi gereken
teknolojinin geliştirilmediğine, uzaktan eğitimde gereken
teknolojinin geliştirilmemesinin sorunlara neden olduğuna, pandemi
döneminde yoğun bakımlarda sorun yaşandığına, bir
mühendis olarak yerli ve millî otomobil yapılmasını heyecanla
beklediğine ilişkin açıklaması
6.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili
Engin Altay ve İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun
yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
7.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
8.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
9.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Türkiyenin kendi
göbeğini kesen tam bağımsız bir ülke olarak hedeflerine
ilerlemekte kararlı olduğuna ilişkin açıklaması
10.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Trabzon Milletvekili Ahmet
Kayanın 230 sıra sayılı 2021 Yılı Bütçe Kanun
Teklifi ile 231 sıra sayılı 2019 Yılı Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin dördüncü tur görüşmelerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
11.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun yerinden sarf ettiği bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
12.- Denizli Milletvekili
Cahit Özkanın, Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin ve Erzurum
Milletvekili Muhammet Naci Cinislinin 230 sıra sayılı 2021
Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 231 sıra sayılı 2019
Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifinin dördüncü tur görüşmelerinde
İYİ PARTİ Grubu adına yaptıkları
konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
13.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğanın maaşının asgari ücretin 30 katı
olduğuna, Azerbaycanda Ethem Sancakla 5 tane anlaşma
imzalandığına, bunun nasıl bir ilişki olduğunu
milletin takdirine bıraktığına ilişkin
açıklaması
14.- Denizli Milletvekili
Cahit Özkanın, vakti gelip tanklar yürüdüğünde Tank Palet
Fabrikasıyla ilgili bütün yalanların unutulacağına, ülkenin
özellikle stratejik yatırımlarda bağımlılıktan kurtarılması
için sağlık teknolojisinde, havacılıkta, savunma
teknolojilerinde, yazılımda şeffaf bir şekilde
yatırımların hayata geçirildiğine ilişkin
açıklaması
15.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Denizli Milletvekili Cahit Özkanın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
16.- Denizli Milletvekili
Cahit Özkanın, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
17.- Erzurum Milletvekili
İbrahim Aydemirin, Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinislinin
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
18.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa
Varankın 230 sıra sayılı 2021 Yılı Bütçe Kanun
Teklifi ile 231 sıra sayılı 2019 Yılı Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin dördüncü tur görüşmelerinde yürütme adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
19.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili
Engin Altayın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
20.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
21.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Mustafa Varankın 230 sıra sayılı 2021 Yılı Bütçe
Kanun Teklifi ile 231 sıra sayılı 2019 Yılı Kesin
Hesap Kanunu Teklifinin dördüncü tur görüşmelerinde yürütme adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
22.- Ankara Milletvekili
Mehmet Naci Bostancının, İstanbul Milletvekili Engin
Altayın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
23.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Ankara Milletvekili Mehmet Naci
Bostancının yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
24.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, kürsüye çıkan herkesin
kendisiyle ilgili konulara cevap verme hakkı olduğuna,
bakanların da Anayasanın ve İç Tüzükün kuralları
çerçevesinde kendi haklarını kullandıklarına ilişkin
açıklaması
25.- İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun, görevi ve sıfatı ne olursa
olsun hiç kimsenin Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi şahsiyetine
zarar verecek beyanlarda bulunma hakkı olmadığına, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varanka soracakları sorular
olduğuna ama üslubu nedeniyle soru sormayacaklarına, rakamların
çarpıtılmaması gerektiğine ilişkin
açıklaması
26.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, eski sistemde de milletvekili olmadığı
halde dışarıdan pek çok bakanın atandığına,
atanan bakanların Türkiye Büyük Millet Meclisinde yemin ettiğine,
İç Tüzüke göre görüşmelerin sağlıklı bir şekilde
devam etmesinden bütün milletvekilleri ve parti gruplarının sorumlu
olduğuna, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle
Yönetimde istikrar, temsilde adalet. ilkesine kavuşulduğuna
ilişkin açıklaması
27.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
28.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, sıfatı ne olursa olsun kimsenin
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine saygısızlık
yapamayacağına ilişkin açıklaması
VI.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Düzce Milletvekili Fahri
Çakırın 230 sıra sayılı 2021 Yılı Bütçe
Kanun Teklifi ile 231 sıra sayılı 2019 Yılı Kesin
Hesap Kanunu Teklifinin dördüncü tur görüşmelerinde AK PARTİ Grubu
adına yaptığı konuşmasında HDPye sataşması
nedeniyle konuşması
2.- Erzurum Milletvekili
Muhammet Naci Cinislinin, Denizli Milletvekili Cahit Özkanın
yaptığı açıklamasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
11 Aralık
2020 Cuma
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 11.03
BAŞKAN:
Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Sibel ÖZDEMİR (İstanbul), Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 28inci Birleşimini açıyorum.(x)
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
III.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Celal
Adanın, işgal kuvvetleri Polatlıya dayanmışken geri
adım atmayarak Mehmetçikin yanında duran Meclisin milletin sesi
olduğuna, Suriyenin Resulayn bölgesinde bombalı saldırı
sonucu şehit olan Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt ve Jandarma Uzman
Çavuş Oğuzhan Anarı rahmetle andığına
ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Genel Kurulu açarken Suriyenin Resulayn bölgesinde yol
denetimi yapan Mehmetçiklerimize bombalı bir saldırı tertip
edilmiş, bu alçak girişimin sonunda 2 askerimiz şehit
düşmüş, 8 askerimiz de yaralanmıştır. Tarih boyunca
barış ve istikrar getirmek için göğsünü siper eden
yiğitlerimiz, cephede ezdikleri hainlerin pusularına da elbette boyun
eğmeyeceklerdir.
Bu kutlu Meclis Türk
milletinin sesi, kalbi ve ruhudur. Milletin vicdanını muazzep
kılan her acı bu Meclisin çatısı altında da dile
getirilmelidir. Büyük milletin büyük Meclisi, işgal kuvvetleri
Polatlıya dayanmışken dahi geri adım atmayarak cephede
çarpışan Mehmetçikin yanında durmuştur. Bugün de
dünyanın hangi köşesinde çarpışan bir Türk evladı
varsa Türkiye Büyük Millet Meclisi onların yanındadır.
Bahara hasret
kalmış bir diyara sulh ve selametin mührünü vuran ay
yıldızın gölgesinde bütün mazlumları kucaklayan Türk
milleti, radikal terörü de bölücü terörü de Suriyeden kazıyarak
atacaktır. Bir cemre gibi, bir tohum gibi topraklara düşen
şehitlerimizin hatırası ilelebet yüreklerimizde yaşayacak,
silah arkadaşları onların devrettiği sancağı daha
ileriye taşıyacaklardır. Bundan dostlarımızın da
düşmanlarımızın da kuşkusu olmamalıdır.
Bu vesileyle Resulayn
kahramanları olan Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt ve Uzman
Çavuş Oğuzhan Anarı rahmetle anıyor, Türk milletine
başsağlığı diliyorum. (AK PARTİ, CHP, MHP ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
gündemimize göre, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile
2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerindeki
görüşmelere devam edeceğiz.
Program uyarınca bugün
dördüncü turdaki görüşmeleri yapacağız.
Dördüncü turda bütçe ve kesin
hesaplarda yer alan kamu idarelerini okutuyorum:
Ticaret
Bakanlığı, Rekabet Kurumu, Helal Akreditasyon Kurumu, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi,
Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Küçük ve Orta
Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı, Türk Standardları Enstitüsü, Türk Patent
ve Marka Kurumu, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu,
Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Uzay Ajansı.
IV.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi
(1/281) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 230) (x)
2.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifi (1/280), 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Olarak Hazırlanan 2019 Yılı Genel
Uygunluk Bildirimi ile 2019 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 190 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2019 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2019 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/1322) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 231) (x)
A) TİCARET BAKANLIĞI
1) Ticaret Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) REKABET KURUMU
1) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
C) HELAL AKREDİTASYON KURUMU
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANLIĞI
1) Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ
BAŞKANLIĞI
1) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
E) DOĞU ANADOLU PROJESİ BÖLGE
KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Doğu Anadolu Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Doğu Anadolu Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Konya Ovası Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Konya Ovası Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) DOĞU KARADENİZ PROJESİ
BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Doğu Karadeniz Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Doğu Karadeniz Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) KÜÇÜK VE ORTA
ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
H) TÜRK STANDARDLARI
ENSTİTÜSÜ
1) Türk Standardları Enstitüsü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Standardları Enstitüsü
2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU
1) Türk Patent ve Marka Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Patent ve Marka Kurumu 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ)
TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU
1) Türkiye
Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRKİYE
BİLİMLER AKADEMİSİ
1) Türkiye
Bilimler Akademisi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
Bilimler Akademisi 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) TÜRKİYE UZAY AJANSI
1) Türkiye
Uzay Ajansı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
Uzay Ajansı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Komisyon?
Yerinde.
Sayın milletvekilleri,
alınan karar gereğince, tur üzerindeki görüşmelerde siyasi parti
gruplarına ve İç Tüzükün 62nci maddesi gereğince istemi
hâlinde görüşlerini bildirmek üzere yürütmeye yetmişer dakika söz
verilecek. Bu süreler birden fazla konuşmacı tarafından
kullanılabilecek ve şahsı adına yapılacak
konuşmaların süresi ise beşer dakika olacaktır.
Ayrıca, konuşmalar tamamlanınca soru-cevap işlemi on dakika
soru, on dakika cevap olarak yapılacak ve sorular gerekçesiz olarak
yerinden sorulacaktır.
Bilgilerinize sunulur.
Dördüncü turda siyasi parti
grupları, yürütme ve şahısları adına söz
alanların adlarını sırasıyla okutuyorum:
Gruplar adına;
Milliyetçi Hareket Partisi: Ahmet Özyürek, Sivas; Ramazan Kaşlı,
Aksaray; İbrahim Ethem Sedef, Yozgat; Abdurrahman Başkan, Antalya;
Ali Muhittin Taşdoğan, Gaziantep; İbrahim Özyavuz,
Şanlıurfa; Esin Kara, Konya; Ümit Yılmaz, Düzce Milletvekilleri.
Halkların Demokratik
Partisi Grubu: Garo Paylan, Diyarbakır; Necdet İpekyüz, Batman; Hüda
Kaya, İstanbul; Kemal Peköz, Adana; Ayşe Sürücü, Şanlıurfa;
Nusrettin Maçin, Şanlıurfa; Murat Çepni, İzmir; Dilşat
Canbaz Kaya, İstanbul Milletvekilleri.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu: Aykut Erdoğdu, İstanbul; Orhan Sümer, Adana; İsmet
Tokdemir, Hatay; Mahir Polat, İzmir; Abdurrahman Tutdere, Adıyaman;
Bedri Serter, İzmir; İsmail Atakan Ünver, Karaman; Çetin Arık,
Kayseri; Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Manisa; Kemal Zeybek, Samsun;
Ahmet Kaya, Trabzon Milletvekilleri.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu: Bülent Tüfenkci, Malatya; Halil Etyemez, Konya; Fahri
Çakır, Düzce; Cengiz Demirkaya, Mardin; Mehmet Ali Cevheri,
Şanlıurfa; Yakup Taş, Adıyaman; Ahmet Sorgun, Konya; Kadir
Aydın, Giresun; Ahmet Tan, Kütahya; Mustafa Kendirli, Kırşehir
Derya Bakbak, Gaziantep; Emine Yavuz Gözgeç, Bursa; Ceyda Çetin Erenler,
Kütahya; Zeynep Yıldız, Ankara Milletvekilleri.
İYİ PARTİ
Grubu: Bedri Yaşar, Samsun; Aydın Adnan Sezgin, Aydın; Fahrettin
Yokuş, Konya; Muhammet Naci Cinisli, Erzurum; İmam Hüseyin Filiz,
Gaziantep; Hüseyin Örs, Trabzon; Zeki Hakan Sıdalı, Mersin; Ayhan
Altıntaş, Ankara Milletvekilleri.
Şahıslar
adına: Lehinde Husret Dinç, Hakkâri Milletvekili; aleyhinde Yaşar
Karadağ, Iğdır Milletvekili.
Sayın Milletvekilleri,
malumları olduğu üzere, bütçe turları üzerindeki görüşmeler
uzun sürmektedir. Bu nedenle, bugünkü görüşmelerde turlar üzerinde söz
alan konuşmacıların kendilerine ayrılan sürede konuşmalarını
tamamlamalarını rica ediyorum. 2016 yılında alınan
mutabakat kararı gereği, konuşmacılara ek süre
verilmeyeceğini bilgilerinize sunuyorum.
Sataşmadan söz isteyen
Grup Başkan Vekillerine, o siyasi parti grubunun tüm konuşmaları
bittikten sonra, iki dakika artı bir dakika sözlerini tamamlamaları
için söz vereceğim, bir daha da söz sürelerini
uzatmayacağımı baştan belirtmek isterim.
Şimdi, Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına ilk söz Ahmet Özyüreke ait.
Buyurun Sayın Vekilim.
(MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA AHMET ÖZYÜREK
(Sivas) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2021
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2019 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Ticaret
Bakanlığının Rekabet Kurumu ve Helal Akreditasyon Kurumu
bütçeleri üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz
almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Genel Kurulu ve yüce Türk
milletini saygıyla selamlıyorum.
Dün Barış
Pınarı Harekâtı bölgesinde hain terör örgütü tarafından
düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan kahraman askerlerimize
Cenab-ı Allahtan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar
diliyorum.
İnsan büyür
beşikte/ Mezarda yatmak için/ Ve kahramanlar can verir/ Yurdu
yaşatmak için dizelerine sahip büyük Türk milliyetçisi merhum Hüseyin
Nihal Atsızı vefatının seneidevriyesinde rahmet ve
saygıyla anıyorum.
Değerli milletvekilleri
-Sayın Bakanım da buradayken- Sanayi Bakanıma buradan arz etmek
istiyorum: Sivasımız gerçekten sanayisiyle gelişmekte olan bir
şehrimiz. Yeni yapılan Demirağ Organize Sanayi Sitemiz var. Burada
da 170 tane fabrikamız var hâlihazırda, altyapısı
oluşturulmuş, raylı sistem hazır, parsellere bölünmüş.
Sayın Bakanımızdan Sivaslı yiğitler hep şunu
bekledi bugüne kadar: Yakın iller, hemen yakınımızda olan
iller 6ncı bölgeden faydalanırken aynı kriterlere sahip olan
Sivasımız da bunlarla eşit ama ne var ki 4üncü bölgeden
faydalanıyordu. Sivaslılar şunu bekliyor: Sayın
Cumhurbaşkanımız da bu müjdeyi vermişti, Sayın Sanayi
Bakanımız da Evet, Allahın izniyle, inşallah Sivas da
bunu hak ediyor, aynı kriterlere sahip. 6ncı bölge özel
teşviklerden tam olarak Sivas da faydalanacak. demişti. Ben de
Sayın Bakanımıza diyorum ki: Artık Allah aşkına
Sivaslılar, yiğidolar senin müjdeli haberini bekliyor inşallah,
kararnameyi imzalayın.
Çok teşekkür ederim. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
aynı zamanda dün Sivassporumuz UEFA grup maçını oynamak için
İsraile gitti. Girişte yaklaşık iki saate yakın
bekletildi havalimanında ve oradaki yetkililer Sivassporlulara dönüşte,
gece 01.30da havalimanının kapatılacağını,
uçuşların yasak olduğunu söylediler ama Sivasspor, İsrail
havalimanına yaklaşık iki saat öncesinde gelmesine rağmen
yaklaşık beş saat boyunca havalimanında bekletildi. Buradan
İsrailli yöneticileri kınıyorum. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
iç ticaret, dış ticaret ve gümrüklere ilişkin politikaların
aynı çatı altında faaliyetlerine devam ederek ülkemizde
ticaretin hızlı, güvenli ve kaliteli bir şekilde yapılması
ticaret politikalarının unsurunu oluşturmaktadır. Dünya
ticareti içerisinde ülkemiz kendi konumunu belirleyen bir tutumla
değişime uğrayan ve gelişen şartlara karşı
ilgili kurumlarla uyumlu hâle getirilmelidir. Pandemiyle birlikte dünya
ekonomisi olumsuz etkilenmiş, elbette ülkemiz de bu durumdan nasibini
almıştır. Ancak ülkemiz ticaret performansı
bakımından pandemi şartlarında önemli bir direnç
sergilemiş ve sergilemeye de devam etmektedir.
Böylesi bir zamanda, ülke
olarak üretim altyapılarımız ve ihracat kabiliyetlerimiz kendini
göstermiştir. Aynı zamanda, küresel tedarik ve değer
zincirlerine karşı değişimlerin getirdiği yeni
fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek küresel
ticaretteki rolünü daha da güçlendirme potansiyeline sahip olduğunu
ispatlamıştır. Pandemi koşullarında ticaretimizin
korunması ve geliştirilmesi için teknolojinin imkânlarından
istifade ederek önemli adımlar atılmıştır. Özellikle,
Habur, Kapıkule ve Kapıköy gümrük kapılarımızda
temassız ticaret uygulaması hayata geçirilmiş, ihracat ve
ithalatta işlemler kâğıtsız olarak hızlı ve
elektronik ortamda temassız bir şekilde gerçekleşmiştir.
Bunun yanında, sanal ticaret heyetleri ve sanal fuar uygulamalarıyla
ihracatçılarımızın tanıtılmasına olanak
sağlandığını ve ülkemizin dijital ekonomiye
adaptasyonu için stratejik öneme sahip e-ticaretin kullanımının
yaygınlaştırıldığını görmekteyiz.
Ticaret
Bakanlığı, bu yıl ihracatçılarımıza 1,9
milyar TL destek ödemesi gerçekleştirmiştir.
İhracatçılarımızın dış pazarda
tutunması ve Türk markalarının yeni ülkelere açılarak pazar
çeşitlendirmesine gidebilmeleri için markalaşma süreçlerine yönelik
ve hizmet sektöründeki firmalar da dâhil olmak üzere destekler oldukça önem
teşkil etmektedir.
İhracatı tabana
yayma politikasıyla geliştirilen tutumların sonucu, Ticaret
Bakanlığının son verilerine göre ekim ayında
ihracatçı sayımız geçen seneye göre yüzde 5,8 artışla
43 bini aşmıştır. Öte yandan, yerli üreticilerimizi
ithalattan kaynaklı haksız rekabet ve zarara karşı korumak
amacıyla damping ve sübvansiyonlara karşı önlemler
alınması gerekmektedir.
Yaşadığımız
pandemi sürecinde esnafımızın ve sanatkâr kesimin
faaliyetlerinin desteklenmesi ve kooperatifçiliğe ilişkin
yapılan faaliyetlerin geliştirilmesinin önemi bir kez daha anlaşılmıştır.
Millî olanı desteklemek, sosyal hayat kadar ekonomik hayatı da
yönlendiren Ahilik kültür ve felsefesinin tanıtılarak
yaşatılması, gelecek kuşaklara aktarılması
gerekmektedir. Ahilik, Türk toplumumuzun bir parçası olmuş, üretici
ve tüketici arasındaki bağı en iyi biçimde düzenleyici rolü
üstlenmiştir.
Bu aşamada,
esnafımızın istihdamını artıracak adımlar
atılmalı, kredi, vergi, prim ve benzeri teşvikler
sağlanarak ekonomiye yeni girişimciler kazandırılması
ve ürün kalitesi yükseltilerek verimliliğin artırılması
gerekmektedir. Ayrıca, kadın ve genç girişimcilere yönelik
faaliyetlerle yeni projelerin hayata geçirilmesi ve tanıtılması,
iş hayatına sağlam adımlarla giriş yapabilmeleri
amacıyla verilen eğitimlerin çeşitlendirilmesi önemlidir. Ticaret
Bakanlığının bu husustaki çalışmaları,
kadınların ve genç girişimcilerin ekonomik ve sosyal hayatta
varlığının tezahürü olarak ülkemizin geleceği için
umut vericidir.
Değerli milletvekilleri,
bilindiği üzere, ülkemiz de dâhil olmak üzere günümüzde pek çok ülke
serbest piyasa ekonomi sistemini benimsemiştir. Piyasa ekonomisinin
dayandığı temel ilke ise ekonomik ilişkilerin serbest
rekabet odaklı olmasıdır. Rekabetle ilgili hukuk
düzenlemelerinin bulunmadığı bir ekonomik düzende gerçek anlamda
rekabetçi bir ortamın ve piyasa düzeninin varlığından söz
edilemeyecektir. Bunun içindir ki bozulmayacak bir rekabet düzenini temin
edebilecek gerekli hukuki altyapının oluşturulmasının
gerekliliği toplumun ihtiyacı hâline gelmiştir. Birçok ülke,
ekonomik sistemini bir rekabet kanunuyla desteklenmekte ve bu kanunu
uygulayacak bir rekabet otoritesi kurmaktadır.
Kartelleşmeyi ve
tekelleşmeyi engellemek, tüketicinin faydasına piyasa
mekanizmasının sağlıklı bir şekilde
işlemesine ve uluslararası rekabet gücünün
artırılmasına katkı sağlamak amacıyla kurulan
Rekabet Kurumu, çağın gereklerine uygun önlemler alarak
faaliyetlerini sürdürmelidir. Rekabet Kurumu, Kurum işlemlerinde en ufak
bir ayrım gözetmeden paydaşlarına eşit bir mesafede
kalmalı, vermiş olduğu kararlar ile sahip olduğu bilgi ve
birikimi belirli bir düzen dâhilinde kamuoyuyla paylaşmalıdır.
Kurumun almış olduğu karar ve faaliyetlerine bakacak olursak
2019 yılında birleşme ve devralma kararı
alınmıştır. Birleşme ve devralma işlemlerinin
91inde şirketlerin Türkiye Cumhuriyeti yasaları çerçevesinde kurulan
şirketler olduğu görülmektedir. 1 Ocak ile 17 Kasım 2020
tarihleri arasında toplam 177 birleşme ve devralma başvurusu
karara bağlanmış olup rekabetin önemli ölçüde
azaltılması risklerine karşın 4 devralma işlemi ise
nihai incelemeye alınmıştır.
Kamu ve özel sektör kaynaklarının
verimli kullanılmasının güvence altına alınması
devletimizin bir görevi olduğu gibi, ticari yaşamda faaliyet gösteren
vatandaşlarımızın her türlü hakkının teminat altına
alınması gerekmektedir. Bu, ancak bağımsız faaliyet
gösteren ve karar alabilme yeteneğine sahip organların
yardımlarıyla mümkün olabilir. Ülkemizde serbest piyasa rekabetinin
gelişmesi ve devamında bu özelliklere sahip Rekabet Kurumu
tarafından gerçekleştirilecek hedefler, serbest ticaret ve girişim
özgürlüğünü sağlamış olacaktır.
Ticaret
Bakanlığının bir diğer ilgili kuruluşu,
Türkiye'nin helal alanda akreditasyon yapmaya yetkili tek kurumu olan Helal
Akreditasyon Kurumu, yurt içinde ve yurt dışında faaliyette
bulunmak, uluslararası platformlardaki çalışmalarında
ülkemizi temsil etmek ve yürütülen çalışmaların öncülüğünü
üstlenmek üzere kurulmuştur. Kurum, helal belgelendirme görevini yerine
getirerek tüketicinin hizmetine sunmaktadır. Helal belgelendirme
alanında küresel düzeyde güvenilir bir sistem kurulması adına
çalışmalar gerçekleştirilmesi önem teşkil etmekle birlikte,
bu kapsamda teknik iş birlikler arttırılmalıdır. Kurum
resmî olarak başvuru almaya başladığı tarihinden bu
yana 15'i farklı ülkelerden olmak üzere 32 akreditasyon başvurusu
almıştır. 21 başvurunun ise ilk aşama denetimleri
tamamlanmıştır. Helal ürün ve hizmet ticaretinin her geçen gün
daha da büyüyor olmasıyla ülkemiz helal ticaretindeki mevcut engelleri
tahlil ederek varlığını etkin kılmalıdır.
İslam İşbirliği Teşkilatı'na bağlı
İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsüyle yapılan
protokoller neticesinde kurumun helal standartlarda eğitim verebilecek
merkez hâline gelmesiyle ticaretin önündeki teknik engellerin bertaraf edilmesi
sağlanacak ve ticaret belirli bir ivme kazanarak gelişimini
sürdürecektir. Umuyoruz ki uluslararası ve bölgesel anlamda kurumun
ülkemizi temsil etme potansiyeli ilerleyen zamanlarda kendini daha fazla
gösterecektir.
Ticaret
Bakanlığının amaç ve faaliyetleri doğrultusunda
sunmuş olduğu 6 milyar 585 milyon 834 bin TL bütçe teklifini yerinde
buluyor, Bakanlığın ve ilgili kuruluşlarının
faaliyet alanını genişletilebilmesi için yapacağı
gerekli çalışmaları desteklediğimizi ifade ediyorum.
Bütçemizin
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Verecek miydik
söz?
AHMET ÖZYÜREK (Devamla)
Hemen kapatıyorum Başkanım.
BAŞKAN Verecek miydik
söz arkadaşlar?
AHMET ÖZYÜREK (Devamla)
Başkanım, zaten hemen hayırlı olsun diyorum. Bir saniye...
BAŞKAN Ahmet Bey,
şimdi, tam iki saat uzatmış olacağız.
AHMET ÖZYÜREK (Devamla)
Yok, on saniye Başkanım, on saniye.
BAŞKAN Hayır,
hayır, toplam
Herkese vereceğim şimdi birer dakika, birer
dakika verdiğimizde toplam iki saat vermiş olacağım.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Ahmet Bey, tamam, söyledin zaten.
AHMET ÖZYÜREK (Devamla) Bütçemiz
hayırlı olsun. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Ahmet Bey.
Şimdi, söz
sırası Ramazan Kaşlıya ait.
Buyurun. (MHP ve AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA RAMAZAN
KAŞLI (Aksaray) Saygıdeğer Başkanım
Zafer ümit
kaynağının bir çeşmesidir.
Zafer birçok gönüllerin
birleşmesidir.
Gönülleri birleşenler
ölse de bir gün,
Gök kubede kalacaktır
seslerinden ün.
Gönülleri birleşenler!
Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler!
selam sizlere! diyen dizelerin sahibi büyük fikir ve dava adamı
Adsız atayı ölümünün 45inci yılında rahmet ve minnetle
anıyorum, ruhu şad olsun. Vaktiyle bir Adsız varmış,
var olsun. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; 2021 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanun Teklifiyle 2019 Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu ve Helal
Akreditasyon Kurumu bütçeleri üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz
adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi ve yüce Türk
milletini saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
içinde bulunduğumuz 2020 yılında başta Covid-19
salgını, sel baskınları, depremler, orman
yangınları ile ekonomik ve siyasi pek çok sorun
varlığını hissettirmiş, ülkemizin gündemini
meşgul etmiştir. Terör saldırıları, iç ve
dış komplolar, ekonomimiz üzerinde yapılmak istenen
operasyonlar, Suriyeden Libyaya, Egeden Akdenize, Orta Doğudan
Kafkaslara egemenlik haklarımıza yönelik saldırılar,
yakın coğrafyamızdaki kaos ortamı içinde bulunduğumuz
yıla damgasını vurmuştur.
Covid-19
salgınının ekonomiye olan etkilerinin azaltılması ve
tüm toplum kesimlerinin bu süreçten olumsuz etkilenmemesi için bir dizi
tedbirler alınmıştır. Tüm dünyayı etkisi altına
alan Covid-19 salgınına karşı gıpta edilen bir
mücadele ortaya konulurken aynı zamanda da hem terörle hem egemenlik
haklarımızı koruma kararlılığıyla âdeta yedi
düvele karşı çok cephede siyasi ve askerî mücadele verilmektedir.
Türkiye ekonomisinde gerekli önlemler zamanında ve cesaretle alınarak
yaşanan zorlu dalgalanmalara dik durulmuş, önemli bir
kırılma yaşanmamıştır.
Sayın milletvekilleri,
piyasa ekonomisinin dayandığı temel ilke, ekonomik
ilişkilerin rekabet odaklı olduğu varsayımıdır.
İktisadi anlamda rekabet, bir piyasada satıcıların daha
fazla müşteri edinerek mal ve hizmet satışlarını,
dolayısıyla da kârlarını artırmak için
giriştikleri yarıştır. Rekabetin Korunması
Hakkında Kanunda kendisine verilen yetkileri kullanarak mal ve hizmet
piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu ve
kısıtlayıcı anlaşmaları, karar ve
uygulamaları ile piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini
kötüye kullanmalarını önleyerek, gerekli düzenleme ve denetimleri
yaparak rekabetin korunmasını sağlamak kurumun misyonunun temel
dayanağını oluşturmaktadır. Türkiye ticaretinin daha
kolay ve daha güvenli bir şekilde, aynı zamanda, daha hızlı
ve kaliteli yapıldığı ülke olmasını temin etmek,
ticaret politikalarının ana unsurudur. AVM ve büyük market
zincirlerinin şehir merkezinde şube açmaları adil rekabet
şartlarını bozmayacak şekilde kurallara
bağlanmalıdır. Covid-19 salgınının ve alınan
önlemlerin etkisiyle, çalışamayan bakkal, market, tekstilci,
ayakkabıcı, kahvehane, lokanta, kafe, berber, kuaför, düğün
salonu, kantin, yurt işletmecileri, servisçi, otobüsçü, dolmuşçu gibi
nakliyeci esnafımızla birlikte diğer küçük esnafımıza
yönelik de ek tedbirler alınmalıdır. Geleneksel sektörlerde
yerli üreticilerin rekabet gücü artırılmalı, jeopolitik
konumumuzdan faydalanarak lojistik imkânlarımız
geliştirilmelidir. Ayrıca, usulsüzlüklere zemin hazırlayan
yapıların, düzenleme ve uygulamaların önüne geçilmesi için etkin
denetim mekanizması uygulanması gereklidir.
Değerli milletvekilleri,
konuşmamın ikinci konusu olan helal akreditasyon, helal uygunluk
değerlendirme alanında faaliyet gösteren kuruluşların kurum
tarafından ulusal ve uluslararası kabul görmüş teknik kriterlere
göre değerlendirilmesini, yeterliliğinin onaylanmasını,
düzenli aralıklarla denetlenmesini ve izlenmesini ifade eder.
Sağlıklı yaşam koşullarına sahip olma ve
beslenme, temel bir insan hakkı ve ihtiyacıdır. Nitekim bu hak
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ve Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasında yer almıştır. Helal gıda ve hizmet alma
hakkı ise inanç özgürlüğüyle irtibatlıdır. Yüce
kitabımız Kuran-ı Kerimde Ey iman edenler! Temiz ve helal
olanlardan yiyin. emredilmektedir. Helal belgelendirme,
sağlığın ötesinde inanç sahipleri için de artı bir
imkân sunmaktadır çünkü helal belgelendirme, ürün ve hizmette
sağlığa uygunluğu ön şart olarak kabul etmektedir. Her
insan temiz ve sağlıklı beslenme hakkına sahip olduğu
gibi her bir inanç sahibinin de inancı gereği beslenme ve hizmet
hakkı vardır. Birincisi temel insan hakkı iken ikincisi ise
insan özgürlüğünün gereğidir.
Günümüzde gıda ve hizmet
sektörleri inanılmaz derecede büyümüş, çeşitlenmiş ve
uluslararası boyutlar kazanmıştır. Ham maddeden katkı
maddelerine kadar binlerce ürün gıda üretiminde kullanılırken
turizmden ulaşıma, kozmetikten enerjiye birçok yeni hizmet ve tüketim
alanları ortaya çıkmıştır. Bütün bu alanların sağlık
açısından olduğu gibi İslami açıdan da
değerlendirilmesi bir zorunluluk hâline gelmiştir. Bunun en açık
şekli ise helal belgelendirmedir. Helal gıda sertifikası genelde
İslam dünyası, özelde ise ülkemiz için faydalı ve güzel bir
gelişme olmakla birlikte uygulama ve denetimdeki birtakım
aksaklıklar bu güzelliğe gölge düşürmektedir. Zira, helal
gıda sertifikası kullanılmasının amacı, bir ürün
çiftlikten sofraya gelene kadar takip edildiği bir sürecin
uygulanıyor olmasıdır. Ancak helal gıda sertifikaları
verilirken veya denetlenirken birtakım olumsuzluklar da söz konusu
olabilmektedir.
Sayın milletvekilleri,
Helal Akreditasyon Kurumu, görev ve yetkilerini etkin bir şekilde
gerçekleştirmesi, küresel düzeyde kabul görecek bir helal belgelendirme
sisteminin oluşturulması ve helal ürün ticaretindeki teknik
engellerin aşılması açısından da önem arz etmektedir.
Bu kapsamda, İslam İşbirliği Teşkilatı
çatısı altında yer alan İslam Ülkeleri Standartlar ve
Metroloji Enstitüsü, bahse konu sistemin oluşturulmasına yönelik
düzenleme yapabilecek en uygun forum olarak değerlendirilmektedir.
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin
katkılarıyla hazırlanan İslam Ülkeleri Standartlar ve
Metroloji Enstitüsü, standartların etkinleşmesi ve harmonize bir
akreditasyon sisteminin hayata geçirilmesiyle ticaretin önündeki teknik
engellerin azalacağı ve böylelikle helal belgeli ticaretin hacminin
artacağı belirlenmektedir.
Türkiyede helal
belgelendirme çalışmaları son yıllarda hız
kazanmış, sivil toplum örgütleriyle birlikte Türk Standartları
Enstitüsü de bu alanda çalışmalar başlatmıştır.
Helal belgelendirme uygulamasında İslam Ülkeleri Standartlar ve
Metroloji Enstitüsü standardını esas almakta, gerek bilimsel ve
gerekse teknik açıdan profesyonel bir yaklaşımla sürece dâhil
olmuş bulunmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizde sivil gayretlerle bu
konuda çalışmalar yapan Dünya Helal Birliği, Gıda ve
İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma
Araştırmaları Derneği ve Konya Helal Derneği gibi
kuruluşlar da bulunmakta olup verdikleri belgelerin denetlenmesi
açısından hatırı sayılır mesafe katettikleri
görülmektedir.
Kanaatimizce, helal
belgelendirme ölçüleri çalışmaları, İslam hukuku
alanında yaşanan kanunlaştırma tecrübesiyle
kıyaslanabilir. Böyle bir kıyas, fıkıh tarihindeki mezhep
ve görüş farklılıklarına bağlı olarak ortaya
çıkabilecek sorunlar için bir çözüm olabilecektir, içtihat ve mezhep
olgularını reddetmeksizin sağlıklı bir sonuca
varabilmeyi sağlayacaktır. Çağımızda bilimsellik
açısından uygulanabilir görüşlerin standardize edilmesi,
Müslüman toplumlar arasındaki ilişkilerin gelişmesine, birlik ve
beraberlik duygularının pekişmesine vesile olacaktır.
Kanunlaştırmanın sağladığı hukuk
güvenliği ve istikrara mukabil standardizasyon
aracılığıyla gıda güvenliği ve ticari istikrar
sağlanabilecektir.
2021 yılı
bütçemizin Ticaret Bakanlığımıza, ülkemize, milletimize,
devletimize hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler, sağ olun.
Şimdi söz
sırası, İbrahim Ethem Sedef Beye ait.
Buyurun Sayın Sedef.
(MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
İBRAHİM ETHEM SEDEF (Yozgat) Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; 2021 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2019
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Genel Kurul görüşmelerinde,
Ticaret Bakanlığı bütçeleri üzerine Milliyetçi Hareket Partisi
adına söz almış bulunmaktayım. Saygıdeğer
heyetinizi hürmetle selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
partimiz; bölgesel ve küresel, siyasi ve ekonomik gelişmeleri, tarihî ve
kültürel derinlik içerisinde, stratejik bir anlayış ve Türkçe
bakış açısıyla değerlendiren köklü bir harekettir.
Sadece bugünü değil, geleceğin güçlü Türkiyesini hayal etmekte, ufkun
ötesini hesap etmektedir. Genel Başkanımız ve liderimiz Devlet
Bahçeli Beyin önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben
anlayışındaki tutarlı, ilkeli, dürüst ve ahlaklı
siyasetin öncülüğünü yapmaktadır.
Sayın milletvekilleri,
sahip olduğumuz imkân, kabiliyetler ile tarihî, kültürel, beşeri
değer ve kaynaklar sayesinde Türkiye, Türk ve İslam
dünyasının çekim ve cazibe merkezi olabilme kabiliyetine sahip bir
ülkedir. Milliyetçi Hareket Partisi, seçim beyannamemizde ifade ettiğimiz
gibi Türkiye merkezli ve Türk-İslam kültürüne dayanan bir medeniyet
inşa etme ve aziz Türk milletini layık olduğu seviyeye yükseltme
kararlılığındadır. Türk milletinin
başlatacağı yeni bir medeniyet yürüyüşü, manevi iklimini
Türk-İslam kaynaklarından, kültürel temellerini ise kadim
değerlerimizden alacaktır. Millî birlik ve bütünlüğü tesis
ederek kültürel değerleri ve sosyal yapısını güçlendiren,
güçlü bir ekonomiye sahip olan toplumlar, küresel düzenin belirleyici aktörleri
olabilmekte ve dünya refahından daha fazla pay alabilmektedirler. Bunun
gerçekleştirilebilmesi ise, kalkınma ve demokratikleşme sürecini
tamamlamak suretiyle büyük ve köklü devlet geleneğini ve tarihî
birikimlerini yeni yüzyılın şartlarında yeniden
yorumlamaktan geçmektedir. Üretimin teşvik edildiği, rekabetçi ve
hakkaniyetli bir ekonomi politikasının
sağlandığı, Türk girişimcisinin dünya ekonomisinde söz
sahibi olabildiği bir Türkiye için Cumhur İttifakı olarak her
türlü çabayı sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz.
Sayın milletvekilleri,
Türkiye, bir yandan FETÖ ve diğer terör örgütleriyle amansız bir
şekilde mücadele ederken diğer yandan da içeride ve
dışarıda FETÖ yandaşı çevrelerin ve Türk
düşmanlarının Türkiyeyi ekonomik ve siyasi açıdan
köşeye sıkıştırma girişimleriyle karşı
karşıyadır. Türk milletinin huzur ve refahını azaltan
siyasi ve ekonomik operasyonların önüne geçilebilmesi için gerekli
tedbirlerin el birliğiyle alınması kaçınılmazdır.
Rekabetçi piyasa ekonomisini
ve serbest teşebbüsü esas alan, kaynakların rasyonel
kullanıldığı bir düzeni oluşturmak zorundayız.
Teknolojik gelişmeyi, verimliliği, istikrarlı büyümeyi ve
istihdam sağlamayı esas alan güçlü bir üretim ekonomisi oluşturmak
için yüksek bir çaba sarf etmemiz gerekmekte. Ekonomik ve sosyal
politikaları dar ve sabit gelirlileri gözetecek şekilde ahenk içinde
uygulamaktan kaçınmamalıyız. Güçlü sanayi, güçlü ekonomi, güçlü
demokrasiyle yatırım, üretim ve istihdamı artırarak
müreffeh topluma ulaşmanın yollarını aramalıyız.
Ekonomide toparlanma ve canlanmayı bir an evvel
sağlamalıyız.
Bununla birlikte, siyasi
istikrar için de ekonomik büyümemizi sürdürülebilir bir hâle getirmeliyiz.
Bilgi çağının gereği olarak bilgi üretimi desteklenmeli,
bilgiye hızlı ve kolay ulaşım sağlanmalı,
bilginin en etkin tarzda kullanımı gerçekleştirilmelidir.
Teknolojik gelişmeyi, yenilikçiliği, verimliliği ve
istihdamı esas alan bir üretim ekonomisinin oluşmasını
sağlamalıyız. Ekonomimizin dış kaynaklara
bağımlılığını azaltarak şoklara
dayanıklı hâle getirmek ve kırılganlığı
azaltmamız gerekmektedir. Üretim ve ihracatın ithalata
bağımlılığını azaltarak rekabet gücü yüksek
bir üretim ekonomisi tesisi kaçınılmazdır. Üreten ekonomi
programlarıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde
aşağı çekmek ve toplumun tüm kesimlerini rahatlatmak için
gerekli adımları hep birlikte atmalıyız.
Sayın milletvekilleri,
ülkemiz bugünlerde âdeta yedi düvele karşı bir mücadele içerisinde.
Bu süreçte Milliyetçi Hareket Partisi olarak başta terörle mücadele olmak
üzere dış politikada ve Türkiye düşmanı çevrelerin
Türkiyeyi ekonomik olarak abluka altına alma girişimleri
karşısında devletimizin ve milletimizin sonuna kadar yanında
olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Cumhur İttifakı olarak 2023,
2053 ve 2071 hedeflerimizin tesisi için gerekli her türlü mücadeleyi vererek
kararlı duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz.
Ticaret
savaşlarının ortaya çıktığı, ekonomik
operasyonların kur, faiz, sıcak para üzerinden tetiklendiği bu
dönemde ekonomik güvenlik de önceliğe alınmalıdır. Türkiye
her alanda üretim şuurunu teşvik etmeli, dış
bağımlılığın tutsaklık getireceği
akıldan çıkarılmamalıdır. Hedeflerine
ulaşmış bir Türkiyede siyasi, sosyal, ekonomik istikrar
sağlanmış, kronik sorunlar çözülmüş, ortak millî ve manevi
değerler ekseninde buluşulmuş, millî birliğin siyasi,
sosyal ve kültürel temelleri güçlendirilmiş, zengin ortak değerlerin
bütünleştiriciliğinde millî şuur oluşturulmuş ve bin yıllık
kardeşlik hukuku yüceltilmiş olacaktır.
Değerli milletvekilleri,
Covid-19 pandemisi neticesinde, dünya genelinde gözlenen en büyük küresel
ekonomik daralmayla karşı karşıyayız. Buna rağmen
yılın ilk on ayındaki ihracatımızın 135 milyar
658 milyon dolar seviyelerinde gerçekleştiği ifade edilmektedir.
OECDnin raporlarına göre Türkiye, G-20 ülkeleri arasında, Çin ve
Güney Korenin ardından gayrisafi yurt içi hasıla
değişimleri itibarıyla pandemiden en az etkilenecek ülke
konumunda gösterilmektedir.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekillerim; Ekonomik İstikrar
Kalkanı Paketi çerçevesinde 749.256 esnafımıza otuz altı
aya kadar vadeli, yüzde 4,5 faiz oranlı, altı aya kadar ödemesiz
destek kredisi kullandırıldı. Pandemi sürecinde doğrudan
gelir kaybına uğrayan esnafımızın bugünlerde
borçlarının geri ödeme dönemi gelmiş bulunmakta.
Seçim bölgem olan Yozgatta
her fırsatta bir araya gelmeye gayret gösterdiğim küçük
esnaflarımız Çok sıkıntılı durumda
olduklarını ifade ediyorlar. Covid dolayısıyla
esnafımızın sırtındaki yük daha da büyümüş
durumda. Yeni uygulanacak paketlerle birlikte esnafımız, bugünlerde
yaşadığımız pandeminin ikinci dalgasında da
desteklenmeye devam edilmelidir. Kahvehaneciler, lokantacılar, kafeler,
kuaför salonları, servis şoförleri, düğün salonları,
öğrenci yurdu ve dolmuşçu esnaflarımıza dair ek tedbirler
alınmalıdır. Esnaf ve sanatkârımıza sıfır
faizli kredi, kredi geri ödemelerinin ertelenmesi ve hibe destekleri, vergi,
SGK ve BAĞKUR primlerinin devlet tarafından ödenmesi gibi destekler
gündeme alınmalıdır.
Şoför
esnafının, ticari akaryakıt desteğine her zamankinden daha
çok ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Kamyon, otobüs, dolmuş, taksi
ve servis hizmeti veren şoför esnafı, alacağı araç ve
kullanacağı yakıta ilişkin verginin farklılaştırılması
suretiyle desteklenmelidir. Pandemi sürecinde kapalı olan okul kantini
işletmecileri ne yapacaklarını bilememektedir. Devlet okul
kantinlerinden bir yıl kira alınmaması da düşünülmelidir.
Ve ayrıca
esnaflarımız çok acil bir şekilde sicil affı beklemektedir.
Küçük esnafımız, ekonomik zorluklarla uğraşırken bir
yandan da ülkemizin en ücra köşelerine dahi yayılan marketler
zinciriyle uğraşmakta, haksız bir rekabetle mücadele etmektedir.
Bu konuda bir düzenleme yapılarak küçük esnafımız için pozitif
ayrımcılık yapılmalı, Rekabet Kurumu
tekelleşmenin bir şekilde önüne geçmelidir diyorum.
Ticaret
Bakanlığının bütçe kalemlerini Milliyetçi Hareket Partisi
olarak desteklediğimizi tekrar beyan ediyorum. Her birinize saygı,
sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası, Sayın Abdurrahman Başkana aittir.
Buyurun Sayın
Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ABDURRAHMAN
BAŞKAN (Antalya) Sayın Başkanım, Gazi Meclisimizin
değerli milletvekilleri; Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma
Kurumu, KOSGEB ve Türkiye Bilimler Akademisi Kurumlarının 2021
yılı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına
söz almış bulunmaktayım.
Sözlerime başlamadan
önce dün Barış Pınarı Harekâtı bölgesindeki hain
saldırıda şehit olan Antalyalı hemşehrimiz
Yüzbaşı Yasin Kurt ve tüm şehitlerimize Allahtan rahmet,
yaralanan askerlerimize acil şifa, aziz Türk milletine
başsağlığı diliyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve
televizyonları başında bizleri izleyen büyük Türk milletini
tekrar saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tüm dünyayı etkileyen yeni tip coronavirüsün
dünya ve ülkemiz ekonomisine büyük etkisi olmuştur. Son bir
yıldır dünya olağanüstü bir dönem yaşıyor. Coronavirüs
salgını dünya ekonomisinde 1930larda yaşanan bunalım
döneminden bu yana görülen en sert etkiyi yaratmış dersek
sanırım abartmış olmayız. Coronavirüs tehdidi
nedeniyle esnafımız ve işletme sahiplerimiz
olağandışı günler geçirmektedirler. Muhakkak olağanüstü
şartlarla mücadele, olağanüstü tedbirler gerektirmektedir.
Salgına karşı verilen mücadelede alınan önlemler ve
kısıtlamalardan esnafımız ve işletme sahiplerimiz
ciddi şekilde etkilenmiştir. Ancak tüccar, esnaf ve sanayicimizin bu
süreçten mümkün olan en az hasarla çıkması için devletimiz, bütün
imkânlarını seferber etmektedir. Açıklanan ekonomi paketleriyle
bu sürecin esnafımız ve işletme sahiplerimiz üzerindeki etkisini
azaltmaya yönelik önlem ve tedbirler alınmış ve
gerektiğinde önlemler de alınacaktır.
Değerli milletvekilleri,
ekonomik kalkınmışlık düzeyi ne olursa olsun tüm ülkelerde
KOBİler gerek sayısal gerekse istihdam yaratma gücü
açısından ekonomik ve toplumsal düzenin öncü kuvvetleridir.
KOBİler yeni istihdam alanları yaratılmasındaki
katkıları, piyasa koşullarındaki değişikliklere
uyum sağlama yetenekleri, ekonomik ve sosyal kalkınmanın
sağlanmasındaki etkileriyle gelişmiş ve gelişmekte
olan ülke ekonomilerinde gün geçtikçe daha vazgeçilmez olmaktadır.
Türk ekonomisinin
belkemiği, hiç şüphesiz KOBİlerdir. KOBİler, sadece
ekonomik hayata değil, aynı zamanda bölgesel gelişmişlik
farklılıklarının giderilmesi, mülkiyetin geniş bir
tabana yayılması, gelir dağılımında adaletin
sağlanması gibi hususlardaki rolleriyle sosyal ve demokratik hayatta da
önemli roller üstlenmektedir. Salgın sırasında yaşananlar,
günlük ekonomide esnafın, zanaatkârın, tüccarın ve sanayicinin
ne kadar önemli ve kritik bir yer tuttuğunu bir kez daha
göstermiştir. Doğrudan ya da dolaylı olarak bu kesimlerin
karşılaştığı zorluklardan etkilenenlerin
sayısı 10 milyonları bulmaktadır. Pek çok ürün ve hizmeti
tüketiciye yerinden ve doğrudan sunan bu kesimlerin gerek istihdamın
korunması gerekse iktisadi faaliyetlerin
devamlılığının sağlanmasındaki önemi bu
süreçte bir kez daha ortaya çıkmıştır.
KOBİlerin, esnaf ve
sanatkârların desteklenmesinin ne kadar önemli olduğu,
tartışmasız bir gerçektir. Bu manada KOSGEB faaliyetlerini çok
önemsediğimi ve bizzat yaşayarak deneyimlediğimi de ifade etmek
istiyorum. KOSGEBin önemi, esnaf ve KOBİler konusunda uzmanlaşmış
bir kamu kurumu olması nedeniyle özellikle bu dönemde çok
artmıştır. KOSGEB, katma değerli yerli üretimin
desteklenmesini, yüksek teknolojinin KOBİler vasıtasıyla tabana
yayılmasını ve yenilikçi ve rekabetçi bir yapıya
ulaşmasını sağlamak amacıyla desteklerini
artırarak devam etmektedir. KOSGEB, biriktirdiği tecrübe ve
birikimiyle KOBİlerimizin bu zorlu süreçte en büyük destekçisi
durumundadır. KOSGEBin finansmana erişim noktasında
sağladığı katkı da takdire şayandır.
Özellikle ülkemizin zor zamanlarında acil destek kredisi
programlarıyla KOBİlerimizin yanında olmaktadır. Bundan
sonraki süreçte de geliştirilecek destek programlarıyla
yanlarında olmaya devam edeceğine inanıyoruz.
Tüm bu faaliyetler için
KOBİ ve girişimcilerin yenilikçi, teknolojik ve rekabetçi bir
yapıya kavuşmalarını hedefleyen KOSGEBe 2021
yılı merkezî yönetim bütçesinden ayrılan tutarın yüzde 14,7
artarak 2,1 milyar lira olduğunu görüyoruz. Bu artış memnuniyet vericidir. Elbette,
olağandışı bir sürecin yaşandığı bu
dönemde, bütçenin yetmemesi hâlinde KOSGEBe KOBİlerimiz ve
esnafımız için ilave kaynaklar bulmak zorunda
kalınabileceği de akılda tutulmalıdır.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; 4üncü sanayi devrimiyle emek
yoğun üretimin, yerini bilgi ve teknoloji yoğun üretime
bıraktığı bir döneme girilmiştir. Bu dönemde, bilim ve
teknoloji politikaları, sürdürülebilir iktisadi ve sosyal
kalkınmanın temelini oluşturmaktadır. Bilime
yatırım yapmayan, teknoloji üretmeyen ülkeler, uluslararası
alanda rekabet üstünlüğü elde edemezler. Yeni dönemin aktörleri; bilim
insanları, tasarımcılar, mühendisler,
araştırmacılar, kendini yenileyebilen girişimciler
olacaktır.
Türkiye'nin
bilim ve teknoloji alanındaki öncü kurumları, Türkiye Bilimsel ve
Teknik Araştırmalar Kurumu TÜBİTAK ve Türkiye Bilimler Akademisi
TÜBAdır. Kendi bilim ve teknoloji iklimimizin yaratılması,
teknolojide dışa bağımlılığın
azaltılması, yerli ve millî imkânların oluşturulması
ve imalat sanayisinde yapısal dönüşümün sağlanmasında
TÜBİTAK ve TÜBAya önemli görevler düşmektedir. TÜBİTAK,
kuruluşundan bu yana Türkiye'de bilim ve teknoloji alanında çok
önemli bir konuma sahiptir. Bu konumu son yıllarda daha da
güçlenmiştir. TÜBİTAKın savunma sanayisinden uzaya, kutup
çalışmalarından astronomiye uzanan geniş bir alandaki
araştırma ve geliştirme faaliyetlerini tüm Türkiye olarak
gururla takip etmekteyiz. Akademik ve ticari AR-GE projelerine
sağladıkları destekle, genç girişimci programlarına
sağladıkları kaynakla ülkemizin AR-GE konusundaki
ilerleyişine önemli ölçüde liderlik etmekte ve yol göstermektedir.
Yenilikçilik ekosisteminde iş birliklerini artırarak yüksek teknoloji
ürünlerinin üretilmesini sağlayacak olan Mükemmeliyet Merkezleri
Programı ile Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması
programlarının da güçlü ve müreffeh bir Türkiye'ye
ulaşılmasında ciddi etkileri olacağına
inanıyoruz.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; TÜBİTAKın ülkemizin içte
ve dışta gücünü ve prestijini artıran savunma sanayisine katkıları
asla gözden kaçırılmamalıdır. TÜBİTAK, Savunma Sanayii
Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü SAGEnin
geliştirdiği ilk yerli havadan havaya füze olan Bozdoğan ve
benzeri yüksek teknoloji ürünlerle ülke savunmamıza ciddi
katkılar sunmaktadır. Savunma sanayisinin dışa
bağımlılığını azaltacak bu yerli ve millî
adımları sonuna kadar destekliyoruz.
TÜBİTAK, elli altı
yıldır bilim ve teknolojinin mihmandarlığında
Türkiye'nin kalkınmasını destekleyecek adımlar atmaya devam
etmektedir. Ortaokul ve lise seviyesindeki özel yetenekli öğrencilere üç
yıl boyunca robotikten yapay zekaya, siber güvenlikten nanoteknolojiye
kadar kapsamlı ve tamamen ücretsiz teknoloji eğitimleri sunan,
Geleceğin Teknoloji Yıldızları Programı ve Deneyap
Teknoloji Atölyeleri bunun en güzel örnekleridir. Türk çocuğu, zekidir,
çalışkandır; tek yapılması gereken, onları
doğru yönlendirmektir. (MHP sıralarından alkışlar)
Doğru bir yönlendirmeyle gelecekte onlarca Aziz Sancar, yetiştireceğimize
inancım tamdır çünkü Aziz Sancar, disiplinli çalışmanın
önemine vurgu yapmıştır.
Türkiyenin temel bilimler
politikasına ilişkin gelecekte yol haritasının
belirlenmesiyle ilgili TÜBAnın çalışmalarını ilgiyle
takip ediyoruz. Kasım 2020de yayınlanan Türkiye Bilim Raporu, önemli
analizler ve öneriler içermektedir; emeği geçenlere teşekkürlerimi
sunmak istiyorum.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; bugüne kadar Gazi
Meclisimizde yapılan çalışmalar
ışığında bütçe teklifinin genelinin amaç
kısmında belirtilen hedeflerine ulaşmakta tutarlı
olduğunu değerlendiriyorum. Özel olarak program bütçe
sınıflandırmasına göre bakıldığında da
araştırma-geliştirme, yenilik için ayrılan toplam
kaynağın 6 milyar 842 milyon lira olmasını da olumlu
buluyoruz. Bu açıdan TÜBİTAK bütçesinin yaklaşık 2
katı yükseltilmiş olduğunu, KOSGEB bütçesinin
artırılmış olduğunu görmek bu alanlara
yatırımın artacağını göstermektedir; bu da bizi
memnun etmektedir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; sözlerime son vermeden önce Antalya Milletvekili
olarak turizm sektörüyle ilgili kısa bir değerlendirme yapmak
istiyorum. Antalya, ülkemizin en önemli turizm kentidir ve bu sektörde ülke
ekonomisine büyük ölçüde katkı sağlamaktadır. Ancak küresel
salgın sürecinde en fazla etkilenen sektörlerin başında turizm
sektörü ve dolayısıyla Antalya ilimiz olmuştur. Turizm sektörü,
haziran ayındaki normalleşme adımları kapsamında
tekrar ivme yakalamış ve yaz sezonu için kayıpların bir
bölümü telafi edilmiş olsa da ne yazık ki geride
bıraktığımız sezon, turizm sektörü açısından
iyi bir sezon olmamıştır. Yine de bir büyük umutla ifade etmek
istediğim husus ise herkesin seyahat etmek için ciddi çekincelerinin
olduğu bir dönemde, Antalyamıza gelen turistlerin sorunsuz, son
derece başarılı ve tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir
şekilde ağırlanmasıdır. Antalyamız, bu zor
süreçte esnafıyla, vatandaşıyla başarılı bir
sınav vermiştir. Bu manada yürürlüğe konulan Güvenli Turizm
Sertifikası Programının da bu başarıda büyük
katkıları olduğunu belirtmekte fayda görüyorum. Verilen
başarılı sınavın 2021 yılında güçlü geri
dönüşlere vesile olacağını düşünüyor ve ümit ediyorum.
Turizm sektörüne yönelik desteklerin önümüzdeki yıl da artarak devam
edeceğini düşünüyorum. Antalyamız da devletimizin
desteğiyle bu süreci en az hasarla atlatıp, turizm sektöründe yeni başarı
hikâyeleri yazacaktır. Bu manada üzerimize düşen ne varsa
teşkilat olarak hazırız.
Hepinizi sevgi ve
saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler.
Söz sırası, Ali
Muhittin Taşdoğana aittir.
Buyurun Sayın
Taşdoğan. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ALİ
MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin
dördüncü tur görüşmeleri kapsamında Türk Standardları Enstitüsü,
Türk Uzay Ajansı, Türk Patent ve Marka Kurumunun bütçeleri üzerine
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Sözlerime başlamadan önce kıymetli heyetinizi ve ekranları
başında bizleri takip eden yüce Türk milletinin her ferdini
saygıyla selamlıyorum.
Standartlar, insanoğlu
yaratıldığı günden bu yana hayata temas eden her şey
için gerekli olan düzeni sağlamak adına ihtiyaç olan çözümler olarak
karşımıza çıkmıştır. Çünkü dünyada
kısıtlı olan imkânları en uygun ölçüde değerlendirme
çabası için standartlar olmazsa olmazdır. Fakat standardizasyon
konusunda ekonomik ve sosyal hayatın tümünü içine alacak şekildeki
uygulamalar, dünyada son yüzyılın içinde gerçekleşmiştir.
Standardizasyon, belirli bir faaliyetle ilgili olarak ekonomik fayda
sağlamak üzere tüm ilgili tarafların yardım ve iş
birliği ile belirli kurallar ve bu kuralları uygulama işlemi
olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamda, ülkemizin sanayi ve
teknoloji stratejisinde en önemli başlığı oluşturan
millî teknolojiyi yerli ve millî imkânlarla özgün olarak üretme hedefinde
standartlar, standardizasyon ve kalite yönetimi çok önemli etkenler olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizin göz bebeği
kurumlarından Türk Standardları Enstitüsü, altmış altı
yıldır Türk sanayisine bu anlamda değer katan inovasyon
faaliyetlerini sürdürmesi ve az maliyetle yüksek kalitede üretim
yapmasının sağlanması açısından öncüldür. Bu
faaliyetler sonucunda, ülkemizin rekabet gücünü artırmak, ulusal ve
uluslararası düzeyde ticaretini kolaylaştırmak ve toplumun
yaşam düzeyini yükseltmek amacıyla hizmet vermektedir. TSE, standart
ve uygunluk değerlendirme alanında sadece ülkemiz
sınırları içinde değil, başta komşu ülkeler olmak
üzere, Türkistan coğrafyasındaki bağımsız Türk
devletleri ve İslam coğrafyası olmak üzere tüm dünyada aranan
bir belgelendirme kuruluşu olma yolunda hızla mesafe katetmektedir.
Çeşitli bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ve
üniversitelerle ortak proje ve çalışmalar yürütmektedir.
Sayın milletvekilleri,
günümüz küresel ekonomik düzeninde mal ve hizmetlerin ülkeler arasında
dolaşım hızının artmasıyla birlikte ticarette
standart test ve belge anlayışında tekli yaklaşım tüm
dünyada hızla benimsenmiştir. Özellikle Covid-19 pandemisi sonrasındaki
süreçte üretimin standartlara uygunluğu tek başına yeterli
olmayacağı gibi, bu durumun belgelendirilmesi, incelenmesi ve muayene
hizmet süreçlerinde ciddi yapısal değişikliklerin olması
ihtiyaç olarak karşımızda duracaktır. Bu noktada
standardizasyon, uygunluk ve değerlendirme konusunda TSEnin yeni
projeksiyon üretme gerekliliğinin oluşacağını
düşünmekteyiz. İşte bu noktada standardizasyon ve kalite
yönetimiyle ilgili birkaç tavsiyeye dikkatinizi çekmek istiyorum.
Sayın milletvekilleri,
kaliteye dayalı yetkin iş gücü kaynağının
yetiştirilmesi, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi, millî
markaların rekabet gücünün artırılması, müşteri
memnuniyetinin sağlanması, ithal ürünlerin kalitesinin güvence
altına alınması, kalite eksikliğinden kaynaklanan ihracat
engellerinin aşılması, bilimsel bilginin oluşturulması
gibi pek çok faktör, standardizasyon eğitimiyle yakından
ilişkilidir. Kaliteden beslenen sürdürülebilir bir ekonomik
yapının kurulması, standardizasyon eğitiminin mevcut
eğitim sistemine entegre edilmesine ve yeni eğitim
programlarının geliştirilmesine bağlıdır. Aksi
takdirde bu durum, standart ve standardizasyon hakkında bilimsel bilginin
ve uzmanlaşmış personelin eksik olmasına,
dolayısıyla millî kaliteyi küresel kalitenin gerisinde bırakmaya
mecbur bırakacaktır.
Bunlarla ilgili olarak Çin
örneği bizim için çok açıklayıcı olacaktır. Öyle ki
90lı yıllarda, hepimizin hatırlayacağı gibi Çin çok
ciddi bir ürün kalite sorunları yaşamaktaydı. Çin, bunun üzerine
geliştirdiği ürün kalitesi ve standardizasyon eğitim
programlarının eğitim sistemine eklenmesi sonucu bugün bu
problemini büyük oranda bertaraf edebilmiştir. Çinin şu an bu
anlamda hangi seviyeye ulaştığına ve teknolojik
çıktılarına hepimiz yakında şahit oluyoruz.
Sayın milletvekilleri,
standartları geliştirerek uyarlayacak, yorumlayacak, uygulayacak,
yönetecek ve kalite sistemlerini kuracak insan kaynağının
yetiştirilmesinin zamanla millî kalite kültürünü de
oluşturacağı düşünülmelidir. Ekonomiyi, bilimsel bilgiyi,
kaliteyi ve yetkin insan kaynağını sürdürülebilir kılmak
için standardizasyon eğitiminin, millî eğitim programlarına hem
entegre edilmesi hem de programların açılması yararlı
olacaktır.
Sonuç olarak, standardizasyon
üzerine branşlaşmış mesleki lise, bölüm, fakülte ve
üniversite kurulmalı ya da mevcut bölümlere uygun standardizasyon dersleri
eklenmelidir. Ayrıca, geçecek süre zarfında yurt
dışına çeşitli öğrenci değişim
programları aracılığıyla veya direkt olarak lisansüstü
veya doktora seviyesinde öğrenci göndermek suretiyle bu konuda
standardizasyona dair nitelikli iş gücü ve bilimsel bilgi
kaynağına önemli katkılar yapılabilir. Böylece, kalite
gelişimi ve dönüşümü bilime ve profesyonelliğe
dayandırılabilir çünkü dünyada dijital dönüşüm ve gelişim,
aşama itibarıyla yeni bir versiyona geçmiş durumdadır.
Ülkemizin küresel pastadan
payına düşeni alabilmesi için kendi dijital standartlarını
geliştirmesi ve yaygınlaştırması gerekmektedir.
Özellikle millî imalat sanayisinin güçlü yönlerini öne çıkaran
standartlar, küresel pazar payının dağılımının
lehimize sonuçlanmasını sağlayabilir. İnsan gücümüz, millî
cevherimizdir. Yaşadığımız coğrafi, sosyal ve
siyasal meselelerin ve milletimize dayatılan kaderin
yırtılıp atılması için bu fırsatı
kaçırma ve ıskalama lüksümüz kalmamıştır.
Sayın milletvekilleri,
dünyayı etkisi altına alan yeni tip coronavirüs salgınına
rağmen Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan patent, marka,
faydalı model başvurularında 2020 yılında da
artış devam etmektedir. 2020 yılının ilk altı
aylık verilerine göre 64.241i yerli olmak üzere toplam 71.753 marka
başvurusunda bulunulmuştur. Yerli marka başvurusu oranı,
yüzde 89,5 olarak kayıtlara geçmiştir. Türk Patent, Türkiyenin
coğrafi işaretli ürünlerinin dünyada tanıtılması için
çabalar da sarf etmektedir. Özellikle coğrafi işaret tescili ve onayı
konusunda da illerimiz arasında tatlı bir rekabet vardır.
Bilindiği gibi,
ülkemizde Avrupa Komisyonuna coğrafi işaret tescili için yapılan
ilk başvuru, Antep baklavası içindir. Bunun yanı sıra
Gaziantep şehrimiz, Antep baklavası, Antep fıstığı,
Gaziantep bakır el işlemeciliği ve Gaziantep sedef el
işlemeciliği gibi tescilli coğrafi işaretlerle de öncü
şehir durumundadır. 2019 yılında 3.619 marka
başvurusuyla dikkatleri üzerine çeken marka şehrimiz Gaziantep, yine
coğrafi işaret başvurusunda da dikkatleri üzerine
çekmiştir. 2020 yılında 55 coğrafi işaret tescili için
başvuruda bulunan ilk sıradaki ilimizdir. Nizip nanesi ve
Oğuzeli Belediyesi başvurusuyla coğrafi işaret alan
geleneksel nar ekşisi gibi ürünlerimizin 27si, bu yıl içerisinde
tescillenerek 2nci sıraya oturmuştur.
Sayın milletvekilleri,
inşallah 25 Aralık 2020 tarihinde Gaziantepin düşman
işgalinden kurtuluşunun 99uncu yılını
kutlayacağız. Gelecek yıl 100üncü yılını
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde kutlayacağımız
Gaziantep, Kurtuluş Savaşından gelen millî mücadele gücü,
Yesemek, Tilmen, Zeugma, Rumkale gibi eşsiz tarihî mirası, dünyaca
ünlü zengin mutfak kültürü, Anadolu sanayileşmesine örnek gösterilen
sanayileşme modeli ve en önemlisi girişimci insan profiliyle
Türkiyede bir marka hâline gelmiştir. Bu süreçte büyük fedakârlıklar
gösteren, bedelini canlarıyla ödeyen 6.317 şehidimizi ve kahraman
gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Markalaşma süresince
insanüstü emek veren, gazi şehrimizi şahlandıran tüm
hemşehrilerimizi partim ve şahsım adına kutluyorum.
Kıymetli
milletvekilleri, büyük dava adamı, mütefekkir, Türk ülküsünün Atsız
Atası Hüseyin Nihal Atsız Beyi özlemle ve rahmetle kendi
dizeleriyle anıyorum:
Hangi ruh anılmakla
olmaz ki sarhoş,
Vaktiyle bir Atsız
varmış derlerse ne hoş.
Kutlu Atam,
durağın en kutlu diyar olsun, vaktiyle bir Atsız
varmış, var olsun. (MHP sıralarından alkışlar)
Gaziantepin adaşı
Gazi Meclisimizi saygılarımla selamlarım. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın İbrahim Özyavuza ait.
Buyurun Sayın Özyavuz.
(MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
İBRAHİM ÖZYAVUZ (Şanlıurfa) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, çok
değerli milletvekilleri; 2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifinde yer alan GAP ve DAP Başkanlıkları bütçesi üzerine
Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış
bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve bizleri izleyen büyük Türk milletini
saygıyla selamlıyorum.
GAP Bölge Kalkınma
İdaresi teşkilatı, 27 Ekim 1989 tarihli Bakanlar Kurulu
Kararı ve 6 Kasım 1989 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan GAP
Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyle kurulmuştur.
Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı projesi olan GAP, bugüne kadar
hazırlanan bölgesel kalkınma planları içerisinde en etkin
olandır. GAP, entegre bölgesel kalkınma yaklaşımı ve
sürdürülebilir insani gelişme felsefesiyle uluslararası literatüre
geçen ve marka değeri olan bir projedir. Harran Ovasının büyük
bir kısmının 1995 yılından itibaren sulanmaya
başlanması tarımsal ürün deseninde çeşitliliği, verim
ve gelir artışını sağlamıştır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Covid-19 salgınıyla başa
çıkabilmek için tüm dünyada seyahat, ticaret, sokağa çıkma gibi
yasaklar uygulanmaktadır. Ülkelerin sınırları
kapatılmış, insan geçişleri
azaltılmıştır. Bu süreçte ülkeler, kendi kendilerine
yetebilmek zorunda kalmıştır. Tarım, kendi kendine
yetebilen ülkeler için hayati önemdedir. Tarım ve toprak; ekmek ve su
demektir. Bu sebeple, tarıma ve tarım işçisine verilen önem
artırılmalı, hakları daha iyi korunmalıdır.
Bölgemizde tarıma can veren GAPın önemi bir kez daha
anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, tarımdan daha fazla
verim alabilmek için GAP ve DAP gibi tarıma yönelik benzeri projelerin
üzerinde daha çok durulmalıdır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; GAPın merkezinde bulunan
Şanlıurfamda elektrik kesintileri ve düzensiz akımlar her
kesimden vatandaşımızı mağdur etmektedir. Yaşanan
elektrik kesintileri evlerde cihazların yanmasına, bozulmasına
neden olmaktadır. Elektrik kesintileri iş yerlerinde üretimin
durmasına, vatandaşlarımızın milyonlarca liralık
maddi kaybına sebep olmaktadır. Elektrik şirketi, kesintilerin
sebebini kaçak kullanım oranının yüksekliği olarak gösterse
de kaçak kullanımı önlemeye yönelik herhangi bir
yatırımı bulunmamaktadır.
Sayın Başkan,
kıymetli milletvekilleri; Şanlıurfamızda bulunan, Evren
Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi esnafı için hayati önem
taşıyan Kuzeybatı Çevre Yolunun bitirilememesi
esnafımızın mağduriyetine sebep olmaktadır.
Hâlihazırda kullanılan Şanlıurfa-Gaziantep kara yolu, 60
bine yakın araç trafiği yükü taşımaktadır.
İleride doğacak maddi hasarlı ve hiç istenmeyen ölümlü kazaları
önlemek, esnafımızın ve vatandaşımızın
mağduriyetini gidermek amacıyla 2018de bitmesi planlanan
Kuzeybatı Çevre Yolu bir an önce tamamlanmalıdır. Bahse konu
yolun Çevik Kuvvet Köprülü Kavşağıyla aynı anda
bitirilmesi bölgedeki trafik sorununu büyük ölçüde çözecektir. Ayrıca
uzunca bir süre hızlı tren projesine Urfanın dâhil
edileceği konuşulmuş ancak uygulamada proje dışı
bırakılmıştır. Hızlı tren projesinden Urfamızın
da faydalanması, öğrenci, küçük esnaf, dar gelirli vatandaş ve
tarım işçilerimiz açısından son derece önemlidir.
İlimiz adına ulaşımda ekonomiyi de olumlu etkileyecek
hızlı tren hattı Gaziantep üzerinden Şanlıurfaya ve
hatta Mardine kadar uzatılmalıdır.
Sayın Başkan,
kıymetli milletvekilleri; 2,5 milyona yaklaşan nüfusuyla
Güneydoğu Anadolunun en büyük ili olan Şanlıurfa,
Sağlık Bakanlığı yatırımlarından daha
çok yararlanmalı, Şanlıurfada şehir hastanesi
tamamlanıp hizmete açılmalıdır. Hastane ve doktor
eksikliğinden dolayı hastalar başka illere nakledilmekte, bu
durum mağduriyete yol açmaktadır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Şanlıurfa, insanlık tarihinin
sıfır noktası olarak bilinen, çeşitli medeniyetlere ev
sahipliği yapmış, değişik dinlere, etnik kökenlere
mensup insanların yüzyıllarca hoşgörü içerisinde
yaşadığı, İslâm tarihinde çok önemli yeri olan,
peygamberler ve evliyalar kenti olarak bilinen, inanç ve turizm potansiyeli
yüksek, dünyanın ve Orta Doğunun en önemli Türkmen
şehirlerinden biridir.
Şanlıurfamızda,
Göbeklitepe, dünyanın ilk üniversitesine sahip Harran Üniversitesi, Bazda
Mağaraları, Şuayb Antik Şehri, Han El Barur
Kervansarayı, Balıklıgöl, Urfa Kalesi, Hazreti Yakup Kuyusu,
Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu, Eyyûb Nebi Dergâhı, Saklıkent
Halfeti ve adını sayamadığım görülmeye değer
birçok tarihî ve kültürel değerimiz sizleri beklemektedir.
Şanlıurfa
Haşimiye Meydanında bulunan tarihî Arasa Hamamının
restorasyonu ve çevresindeki yapıların yıkılarak
kamulaştırılması, 58 Meydanına giden 250 metre
uzunluğundaki yolun genişletilmesi, tarihî yapıların ortaya
çıkması açısından büyük önem arz etmektedir. Yine,
Şanlıurfada Osmanlı Döneminde 17nci yüzyılda
yapılan, inşa edilen Şaban Hanı ve benzeri hanların
restorasyon çalışmalarının bir an önce bitirilmesi
gereklidir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; İbni Haldunun Coğrafya kaderdir.
sözü devletimizin, milletimizin sınırlarını aşan
tarihî sorumluluklarımızın referans
tanımlamasıdır. Kaderi ve coğrafyamızı
kalubeladan itibaren seven, Türk İslam dünyasına gönül vermiş
bir Türk milliyetçisi olarak, insanlığın
sınandığı Covid-19 salgını,
coğrafyamızın getirdiği insani dramlar
Doğu Akdeniz
politikamız, Suriyeye insani yardımlarımız, Libyadaki
siyasetimiz, Karadenizde enerji arama faaliyetlerimiz ve son olarak yirmi yedi
yıl sonra özgürlüğüne kavuşan Karabağ için
yaptıklarımız tüm dünya insanlığı tarafından
takdir edilmektedir.
Dolayısıyla Cumhur
İttifakı, 21inci yüzyılda esarete
başkaldırıdır; Cumhur İttifakı, mazluma umut,
haine korkudur; Cumhur İttifakı, sömürü devletlerine karşı
Türkün çelik iradesidir; Cumhur
İttifakı, devlettir; Cumhur İttifakı, millettir. (MHP ve AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Cumhur
İttifakı, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve
liderimiz Sayın Devlet Bahçelinin dünyaya karşı dik
duruşudur; küresel emperyalistlere, Boğazın iki yakasına
tutunan iş birlikçilere ve okyanus ötesine Türkün tokadıdır.
(MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Kıymetli
milletvekilleri, son günlerde Milliyetçi Hareket Partisi ve Sayın
Liderimiz üzerinden siyaset yapanlara buradan seslenmek istiyorum.
Hayatını ülkesine ve milletine adayan ülkücü hareketin lideri Devlet
Bahçeli, bayrağa içilmiş yemindir. Devlet Bahçeli, vatan sevgisinin
timsalidir. Devlet Bahçeli, şühedaya saygıdır, Devlet Bahçeli,
millete hizmetkârdır. Devlet Bahçeli, düşmana karşı son
kaledir ve illaki vatan hainlerinin bekası için büyük tehdit Devlet
Bahçelidir. (MHP sıralarından alkışlar)
2021 yılı
bütçesinin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diler,
yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlarım. (MHP ve AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Konya Milletvekilimiz Esin Karaya ait.
Buyurun Sayın Kara. (MHP
ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ESİN
KARA (Konya) Sayın Başkan, büyük Türk milletinin değerli
milletvekilleri; Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığının 2021 yılı bütçesi üzerine
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Büyük Türk milletini ve onun büyük Meclisini saygıyla
selamlıyorum.
KOP bölgesinin
geliştirilmesine yönelik çalışmalar, 2011 yılında
çıkarılan 642 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle kurulan
Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.
Başkanlık, tarım sektörü projeleri başta olmak üzere,
enerji, ulaşım, bilişim, sanayi, ticaret, turizm gibi iktisadi
sektörler ile kültür, sanat, gençlik ve toplumun dezavantajlı kesimlerine
yönelik sosyal sektörlerde de faaliyet göstermektedir.
Aksaray, Karaman,
Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Niğde, Nevşehir ve
Yozgat illerini kapsayan KOP bölgesi, Türkiye toplam yüz ölçümünün yüzde
12,2sine sahiptir. Bölgede en az yağış alan illerimiz
bulunduğu için kurak iklime uygun tarımsal ürünler üretilmekte, bu
nedenle de ürün çeşidi kısıtlanmaktadır.
Türkiyede sulanan
alanın yüzde 17si KOP bölgesinde yer almasına rağmen
kullanılabilir su kaynaklarının yüzde 4ü bölgede
bulunmaktadır. Tarımsal sulama çoğunlukla yer altı
suları kullanılarak yapılmaktadır. Bu konuda özellikle
Konyamız, yer altı sularının kullanımı nedeniyle
ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Su
miktarında yaşanılan azalma akabinde gerçekleşen obruk
oluşumları ve verim düşüşü çiftçilerimiz için birçok sorunu
beraberinde getirmektedir. Mevsime bağlı yaşanan
kuraklıklar nedeniyle yetiştirilen ürünlerde rekolte düşüşü
yaşanmaktadır. Ayrıca yer altı sularının
tarımsal sulamada bilinçsiz kullanımı ve yetersiz
yağış nedeniyle Beyşehir, Tuz Gölü ve Akşehir Gölü de
kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Yaşanan kuraklığın önlenmesi, sulamada etkinliğin ve
üretimde verimliliğin artırılması amacıyla tedbirler
alınmalıdır. Mevcut sulama sistemleri rehabilite edilmeli ve
basınçlı sulama sistemlerinin
yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar
yapılmalıdır. Özellikle, dağlık kırsal alanlarda
kış akımlarıyla taşkınlar yapıp yazın
tamamen kuruyan dereler üzerinde küçük depolamalar ve sulama tesisleri
yapılmasına yönelik çalışmalar artırılarak
yürütülmeli, buradan sulama mevsiminde su ihtiyacının
karşılanmasının yanı sıra mevcut küçük ölçekli
açık kanal sulama sistemlerinin kapalı şebekeye
dönüştürülmesi sağlanmalıdır.
Ayrıca, proje
kapsamında yöre halkının getirisi yüksek olan ürünlerin ekimi ve
dikimine yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Bölgenin tarımsal
rekabette güçlendirilmesi için arazi toplulaştırma işlemleri
gerçekleştirilmeli, sulama projeleri hayata geçirilerek tarımsal altyapı
iyileştirilmelidir. Mevcut suyun tasarruflu ve etkin
kullanılması, bölgenin su sorununun acil olarak çözülmesi için
Kızılırmak Nehrinden su transferini sağlayacak projeler
hayata geçirilmelidir. Verimliliğin artırılması için
alınacak tedbirler, Konya Ovasının tarımsal geleceği
ve ülke gıda güvenliğimiz için hayati önem
taşımaktadır. Bölgenin yenilenebilir enerji
kaynaklarının enerji arzındaki payının
artırılması Türkiyenin enerji arz güvenliği
açısından büyük önem taşımaktadır.
KOP bölgesi, güneşlenme
süresi, yatay yüzeye gelen toplam radyasyon değeri ve kullanılamayan
geniş düz arazi varlığıyla güneş enerjisinden elektrik
enerjisi üretiminde ön plana çıkmaya başlamıştır. KOP
bölgesinin sahip olduğu potansiyeli kullanarak tehditleri fırsata
çevirerek ülkemizi yeni cazibe merkezi hâline getirmesi mümkündür. Bu amaçla,
bölgede topyekûn bir yapısal dönüşüm programının
gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kalkınmış bir KOP bölgesi
Türkiyenin 2023 ve 2021 yılı hedeflerine etkin olarak
ulaşmasını sağlayacaktır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt, Jandarma
Uzman Çavuş Oğuzhan Anar ilk şehidimiz değildir, son da
olmayacaktır. Sultan Alparslandan Atatürke bize miras kalan, kıyamete
kadar Türkün toprağı olan vatanımız için Türkün
mücadelesi son ocak sönmeden, son Türk ölmeden bitmeyecektir. Yüce Allah büyük
Türk milletini, büyük Türk ordusunu, büyük Türk devletini kıyamete kadar
muzaffer kılsın. (MHP, AK PARTİ ve İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün 11 Aralık 2020, bizleri Orta
Asyanın bozkırlarından Çin sarayına koşturan,
Açığma-Kün'e, Güntülü'ye meftun edip bir deli kurdun peşine
takan Türkçülüğün edebî ve fikrî lideri Hüseyin Nihal Atsızın
45inci ölüm yıl dönümü. Vaktiyle bir Atsız varmış, var
olsun; ruhu şâd olsun. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bütçemizin
vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını diliyor,
Gazi Meclisimizi ve onun büyük Türk milletinin büyük Meclisini saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Ümit Yılmaz Beye ait.
Buyurun Sayın
Yılmaz. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ÜMİT
YILMAZ (Düzce) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi
ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin
Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve aziz Türk
milletini saygıyla selamlıyorum.
Dün, Barış
Pınarı bölgesinde PKK/PYD-YPGli teröristlerce bombalı araçla
yapılan saldırı sonucunda şehit olan askerlerimize
Allahtan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.
Ben de Atsız Atayı
ölümünün 45inci yıl dönümünde rahmetle yâd ediyorum.
Ülkemiz, 2006
yılında çıkarılan 5449 sayılı Kalkınma
Ajanslarının Hizmetlerine İlişkin Kanunla, kalkınma
ajanslarının hukuki altyapısını
oluşturmuştur. Avrupa Birliğine üyelik sürecindeki
gelişmeler ışığında yürütülen
çalışmalar sonucunda, istatistiki bölge birimlerinin
sınıflandırılması yapılmış ve düzey
olarak adlandırılan üç bölge sistemine göre kalkınma
ajansları kurulmaya başlanmıştır. Düzey-2
kapsamında 26 adet kalkınma ajansı kurulmuş ve bunlardan
biri de Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı olmuştur.
Doğu Karadeniz Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi, kısaca DOKAP olarak 2011
yılında kanun hükmünde kararnameyle kurulmuş ve 2012
yılının Nisan ayında ise faaliyetlerine
başlamıştır. DOKAP, kurulduğu tarihten sonra
diğer illerin katılmasıyla 11 ili kapsamaktadır. DOKAP
kendi bölgesinde Amasya, Çorum, Samsun, Tokat illerinde OKAyla; Artvin, Ordu,
Giresun, Gümüşhane, Trabzon, Rize illerinde DOKAyla; Bayburt ilinde ise
KUDAKAyla iş birliği projeleri yürütmektedir. DOKAP bölgesi içinde
kalanların nüfusu Türkiye nüfusunun yüzde 6,7sini kapsamaktadır, yüz
ölçümü ise 76.871 kilometrekareyle ülke yüz ölçümünün yaklaşık yüzde
10unu oluşturmaktadır. DOKAP, Doğu Karadenizde uygulanacak
projelerin uygulamalarını yerinde koordine etmek ve bu kalkınma
projelerinin uygulandığı illerdeki yatırımların
gerektirdiği araştırma, planlama, programlama, projelendirme,
izleme, değerlendirme ve koordinasyon hizmetlerinin yerine getirilmesini
sağlamıştır. Bölgenin kalkınmasını
hızlandıracak projeleri üretmesi amacıyla kurulan DOKAP,
kurulduğu yıldan itibaren tarımsal üretime, turizme,
hayvancılığa, arıcılığa ve sosyal alanda
gelişmelere katkı sağlayacak projelere bölgede bulunan
üniversitelerle iş birliği yaparak destek vermiştir.
Değerli milletvekilleri,
Doğu Marmara Bölgesinde bulunan il merkezlerinin birbirine
uzaklığı 50-60 kilometre olmasına rağmen,
gelişmişlik düzeyi ve millî gelirden aldıkları pay büyük
farklılıklar göstermektedir. Yine Batı Karadenizde bulunan
illerimiz olan Bolu, Sinop, Karabük, Bartın, Kastamonu hatta
Zonguldakın millî gelirden aldığı pay oldukça
düşüktür. Birbirine bu kadar yakın olan illerin gelişme ve
sanayileşmedeki farklılıklarını kapatmak için bölge
kalkınma idaresinin kurulması, bölgede bulunan az gelişmiş
illere sosyal ve ekonomik olarak büyük katkı sağlayacaktır.
Batı Karadeniz ve Orta Karadenizde bulunan illerin gelişmesine
yardımcı olacak projelerin üretilmesini sağlayacak Batı
Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresinin Düzce merkezli olarak
kurulması ve koordine edilmesi bölgenin beklentisidir. Batı Karadeniz
Bölgesi Bölge Kalkınma İdaresinin MARKA, BAKKA ve KUZKAyla
yapacağı iş birlikleriyle üretilecek projeler, bölgeler
arasında iş birliğini geliştirecek ve bölgesel kalkınmaya
destek verecektir. Zira, Düzce ve Bolu ilimiz MARKA bölgesinde kalmasına
rağmen gelir düzeyi ve sosyal gelişmişlik açısından
Sakarya ve Kocaeli ili arasında oldukça büyük farklılıklar
yaşamaktadır. Batı Karadeniz Bölgesi, Marmara Bölgesiyle
bitişik olmasına rağmen ekonomik, sosyal ve yatırım
farklılıkları, iki bölgenin birbirinden kalın çizgilerle
ayrılmasına neden olmaktadır. Batı Karadeniz Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi kısaca BAKAP olarak kurulacak kurum, bölgenin
tarımdan hayvancılığa, turizmden ulaşıma,
arıcılıktan sanayiye kadar birçok alanda projeler
geliştirerek ilişkide olduğu ajanslarla birlikte
çalışmalar düzenleyecek, Doğu Karadeniz ve Marmara Bölgeleri
arasında bağlantıyı sağlayacaktır. Batı
Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresinin kurulması
neticesinde bölgenin gelişmesi, Marmara Bölgesi üzerinde biriken güç
yükünü de kaldıracaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ÜMİT YILMAZ (Devamla)
Sayın Ticaret Bakanımıza da burada, gümrük il müdürlüklerindeki
çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır Milletvekili
Garo Paylana ait.
Buyurun Sayın Paylan.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN
(Diyarbakır) Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ekranları
başında bizleri izleyen değerli
vatandaşlarımızı da saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanlar, Genel
Kurula hoş geldiniz.
Ticaret
Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı üzerine
konuşacağız değerli arkadaşlar. Sayın Bakanlar
veya sayın vekiller hatırlar mı bilmem; 2011 yılında
Recep Tayyip Erdoğan, bazı hayalleri anlattı, dedi ki: Ben,
Türkiyeyi 2 trilyon dolarlık bir ekonomiye
taşıyacağım. Bakın Türkiyenin gayrisafi
hasılası 2 trilyon dolar olacak. dedi. Hayaller 2 trilyon dolar,
gerçekler, bugün yaşadığımız 700 milyar dolar, yani
üçte 1ine ancak ulaşabilmiş bir hedeften bahsediyoruz ve ülkemiz her
gün yoksullaşıyor değerli arkadaşlar. Bir hayali daha
vardı, Ticaret Bakanımızı ilgilendiriyor: 500 milyar
dolarlık ihracat yapacağım. diyordu 2023 yılında.
Hayaller 500 milyar dolar, gerçekler 170 milyar dolar arkadaşlar. Bir
hedefi daha vardı: Enflasyonu yüzde 5e ve altına düşüreceğim.
diyordu. Hayaller yüzde 5, resmî gerçekler yüzde 15, çarşıdaki
gerçeklik yüzde 30. İşsizliği Yüzde 5in altına
düşüreceğim. diyordu. Hayaller yüzde 5, gerçek rakam, resmî rakam
yüzde 12-13, çarşıdaki, sokaktaki, kahvedeki vatandaşımızın
bildiği yüzde 30 arkadaşlar. Yüzde 30 işsizlik var bu memlekette,
10 milyon işsiz var.
Peki, şimdi Sayın
Bakanlara soruyorum: Şimdi, kendileri sonuç olarak bir sonucu temsil
ediyorlar. Yani bu ülkenin üretimi niye bu kadar az veya niye bu kadar az
ticaret yapabiliyor? Niye 500 milyar dolar yerine yalnızca 170 milyar dolarlık
ürün satabiliyoruz? Niye 10 milyon vatandaşımız işsiz?
Gelin, şapkayı önümüze koyup düşünelim.
Arkadaşlar, Türkiyenin
bir hikâyesi vardı, Türkiyenin hikâyesi varken herkes bu ülkeye
yatırım yapmak istiyordu. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları,
sonra da yabancılar bu ülkeye yatırım yapmak istiyorlardı.
Türkiye son beş yılda hikâyesini kaybetmiştir arkadaşlar.
Bırakın yabancıları -onlar zaten kaçıyor- Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşları kendi ülkesine yatırım yapmıyor. Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşları kendi parasına yatırım
yapmıyor ya, kendi parasına! Bankadaki paraların yüzde 60ı
dolarla; yerliler, millîler neredesiniz? Bankadaki paraların yüzde
60ı dolarla, yastık altındakileri de katın, yüzde 80-90
yerli, millî iddiası olan bir iktidarın yönetimindeki
vatandaşlarımız dolara, euroya yatırım yapıyor.
Niye böyleyiz? Hadi gelin, şapkayı önümüze koyup düşünelim.
Değerli arkadaşlar, çünkü tek adam rejimi yüzünden bu
durumdayız. Bakın, tek adam rejimi Türkiyeyi uçuracağım
dedi; bakın, baş aşağı çakıldık. Her gün
hamaset yapıyor tek adam rejimi ve hamasetin sonucunu burada görüyoruz,
karneyi görüyoruz. 170 milyar dolarlık bir ihracatla çakıldık
kaldık, üretemeyen bir Türkiye var.
Sayın Mustafa Varank
gelip diyecek ki: Ben üretiyorum arkadaş. Evet, kendisinin ne
ürettiğini biliyoruz, bir Sanayi Bakanlığı sunumu
yaptı; zannedersiniz kendisi Genelkurmay Başkanı, zannedersiniz
Savunma Bakanı; gelmiş Tank, top, füze yaptım. diyor.
TEKNOFEST kurmuş, TEKNOFESTe gidiyorsunuz: Tank, top, füze -efendim-
İHAlar, SİHAlar. Ya, memleket hayrına, dünya hayrına,
insanlık hayrına bir şey üretiyor musunuz arkadaşlar? Ne
üretiyorsunuz?
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) İşte onların hepsi memleket
hayrına. Hangisi memleket hayrına değil.
GARO PAYLAN (Devamla)
Hoş geldin!
Arkadaşlar, bakın,
insanlık hayrına dünyada insanlar bir şeyler üretiyorlar.
Bakın, size bir örnek vereceğim ve bu topraklardan örnek
vereceğim, bu topraklardan giden insanların neler
yaptığını söyleyeceğim. Hani özgür olmayan
habitatlarda Sayın Varank tank, top, füze yapıyor, oraya buraya
savaş açıyor; içeride, dışarıda istibdat yaratıp
barışımızı bozuyor ya arkadaşlar
UĞUR AYDEMİR
(Manisa) Savaş açmıyoruz, savaş açmıyoruz; işgallere
son veriyoruz, işgallere son veriyoruz.
GARO PAYLAN (Devamla)
Bakın, Türkiyeden gitmek zorunda kalan vatandaşlarımız
bakın neler yapmışlar.
Değerli arkadaşlar,
dünyada 3 tane aşı bulundu, hani şu anda gelişmiş
dünyada 3 tane aşı bulundu. Sayın Varank da Aşı
bulacağım. diye yola çıktı, haziran ayına doğru
belki bir aşının 3üncü fazına girişebilecek, nal
topluyor Sayın Varank. (HDP sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, niye nal topluyor?
Bakın, arkadaşlar,
dünyada özgür habitatlarda, Türkiyeden giden bu toprakların
insanları, bakın, Sayın Uğur Şahin ve Sayın Özlem
Türeci, gururlarımız, Almanyada insanlığı Covidden
kurtaracak aşıyı buldular.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Ne zaman gitmişler Garo Bey?
GARO PAYLAN (Devamla)
Arkadaşlar, BioNTech şirketinde yaptılar. Almanyadaki özgür
habitatta yapabildiler.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Ne zaman gitmişler?
GARO PAYLAN (Devamla)
Almanya bilime yatırım yaptığı için, insanları
özgür bıraktığı için, işte özgür olmayan Türkiyeden
özgür bir ülkeye gidip Türkiyenin insanları orada bilim ürettiler.
SALİH CORA (Trabzon)
Ne zaman gittiler?
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Bizimkiler de burada üretiyorlar. O, senin
hüsnükuruntun.
GARO PAYLAN (Devamla)
Değerli arkadaşlar, bakın, bir örnek daha vereceğim:
Moderna, 2nci aşıyı bulan, o da bu toprakların
insanları biliyor musunuz Sayın Varank, bu toprakların
insanları. Noubar Afeyan Modernayı kurmuş. 1915te Ermeni
halkı bu topraklardan sürülürken Amerikada kendilerine yer
bulmuşlar, Modernayı kurmuş üçüncü kuşak bir Ermeni
insanlığı Covidden kurtaracak aşıyı buluyor
arkadaşlar.
Bir başka örnek: Pfizer.
O da bu topraklardan. Bakın, Pfizer, hani aşıyı buldu ya, o
da bu topraklardan, üçüncü kuşak Albert Bourla; üç kuşaktır
insanlığın yararına ilaç üretiyorlar ve aşıyı
onlar buldu.
Değerli arkadaşlar,
bu toprakların insanları bunlar ya. Bu topraklarda kalsalardı
Sayın Varankın koltuğunda otururlardı, belki bu ülkeye
aşı bulurlardı ama Sayın Varank bu koltukta oturduğu
için o, tank, top, füze yapıyor arkadaşlar.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Aşı bulunmadı mı?
ERKAN AKÇAY (Manisa) Varank
bu toprakların insanı değil mi?
GARO PAYLAN (Devamla) Ama
bakın, bu toprakların insanları başka habitatlarda
insanlığın yararına, insanlığı kurtaracak
teknolojiler üretiyorlar.
Değerli arkadaşlar,
tek adam rejimlerinde -Saddamın rejiminde de, Kaddafinin rejiminde de-
ne görürsünüz? Tanklar, toplar, füzeler görürsünüz.
SALİH CORA (Trabzon)
Amerika top, tüfek yapmıyor; Fransa top, tüfek yapmıyor; Almanya
savaş uçağı yapmıyor!
GARO PAYLAN (Devamla) O
ülkeler abat olduysa Sayın Varank bu yolda devam etsin, ben bir şey
demiyorum. Bu Meclis karar alsın, bütün kaynakları Sayın
Varanka versin, tank, top, füze üretsin ama Saddam da, Kaddafi de abat
olmadı. Irak da, Libya da ülkelerinin bütün kaynaklarını silaha
yatırdı ama bu ülkeler abat olmadı.
Bakın, dünyanın en
sefil, en yoksul ülkeleri durumuna düştüler ama demokrasiye
yatırım yapanlar, bilime yatırım yapanlar, teknolojiye
yatırım yapanlar ülkeyi ileri götürüyorlar.
Şimdi, diyecekler ki:
Gaz bulduk arkadaş. Bak, ben size bir örnek daha vereyim: Sayın
Varank, geçen yıl Amerikada Bostonda Harvard Üniversitesinde Türkiyeli
bir vatandaşımızla karşılaştım. Türkiyede,
yakın zamanda bilim üretmeye çalışırken işte o atadığınız
rektörler onun önüne taş koymuşlar çünkü kimliğinden dolayı
taş koymuşlar atanan rektörler, dekanlar. Burada bilim
üretememiş, Harvarda gitmiş. Arkadaşlar, biliyor musunuz,
Harvardda şeker hastalığının çaresini buldu.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Ne zaman gitmiş?
GARO PAYLAN (Devamla) Yedi
yıl önce gitmiş.
Yedi yıl önce
gitmiş ve şeker hastalığının çaresini buldu.
İlaca ne değer biçiliyor biliyor musunuz? En az 100 milyar dolar
değerinde bir ilaç deniyor arkadaşlar.
SALİH CORA (Trabzon)
Kim gönderdi onu oraya?
HÜDA KAYA (İstanbul)
Dinleyin.
GARO PAYLAN (Devamla) Gaz
bulduk. diyordunuz ya 50 milyarlık gaz çıkaracaklar, 40 milyarı
da maliyet, 10 milyar dolar kalacak. Bakın, Türkiyeli bir bilim
insanı şeker hastalığına çare buluyor, burada
tutunamıyor, Amerikada, Harvardda -100 milyar dolar değerinde-
şeker hastalığının çaresini buluyor arkadaşlar.
İşte, özgür habitatlar da bunlar yaratılıyor.
Değerli arkadaşlar,
Sanayi Devriminde biz nal topladık, bakın, Sanayi Devriminde nal
topladık; arkadan geldik, ülkemizi büyütemedik. Teknoloji devriminde de
nal topladık. Hepinizin cebinde iPhone var, hepinizin cebinde Samsung var.
Hadi, buyurun, koyun yerli, millî cep telefonunu. Hepiniz Apple bilgisayar
kullanıyorsunuz, arkadaşlar, hepiniz. Hani yerlilik, hani millîlik?
Ama bakın, teknoloji devriminde de nal topladık. (HDP
sıralarından alkışlar)
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Böyle bir şey yok ya!
GARO PAYLAN (Devamla)
Şimdi, yeni bir devrim geliyor: Yeşil Yeni Anlaşma, Yeşil
Yeni Anlaşma; Amerika da bu yolda, Avrupa da bu yolda, gelişmiş
dünya da bu yolda. Biz ne yapıyoruz arkadaşlar? Bakın, onlar
teknolojiyi üretecekler ve ekonomilerini 2-3 katına çıkaracaklar.
Eğer biz üçüncü devrimi de yani Sanayi Devrimini kaçırdık,
teknoloji devrimini kaçırdık- eğer Yeşil Yeni Anlaşma
devrimini de kaçırırsak yine nal toplayacağız. Onlar
elektrikli arabalarını 1.000 kilometre götüren pillerle yapacaklar,
enerjilerini yeşil enerjilerle üretecekler. Sayın Varank hâlâ termik
santral peşinde. Varlık Fonu termik santral kuruyor arkadaşlar.
İşte, biz bu yüzden bu durumdayız. Bu yüzden
esnaflarımız aç, açıkta, bu yüzden bütçede, Ticaret
Bakanlığının bütçesinde esnaflara destek için beş
kuruş kaynak yok arkadaşlar.
Bakın,
gelişmiş ülkeler bilim, teknoloji üretiyor, kaynaklarını
tutuyor arkadaşlar ve günü geldiğinde vatandaşlarına destek
olarak veriyor. Biz ne yapıyoruz? Silaha savaşa yatırım
yapanlar, dar günde kırk yıldır vergi veren esnafına
kırk gün bakamıyor. Sayın Ticaret Bakanı çıkıp
söylesin, Benim bütçemde kaynak var. desin. Yüzbinlerce esnafın iş
yerini kapattınız, onlara beş kuruş destek vermediniz.
Onlar için bütçemde kaynak var. desin, hiçbir şey demeyeceğim
arkadaşlar.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Nasıl yalan söylüyor ya? Bu destekler ne peki?
Verilen destekler ne?
HÜDA KAYA (İstanbul)
Bağırma, bağırma; dinle, dinle!
GARO PAYLAN (Devamla) Ama
işte, arkadaşlar
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Ek süre
vermiyoruz.
GARO PAYLAN (Devamla)
Teşekkür ediyorum arkadaşlar, hepinize saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) Karabağda
nal topladı, Karabağda nal topladı!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Gerçeklerden rahatsız oluyorsunuz ya!
Sayın Aydemir, siz ve
Cora yan yana oturmayın, birbirinizi tahrik ediyorsunuz.
SALİH CORA (Trabzon)
Kendini bu topraklara ait hissetmiyor, kendini bu topraklara ait hissetmiyor,
Türkiye düşmanlığı yapıyor.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Siz Türkiye düşmanısınız.
SALİH CORA (Trabzon)
Amerikada New York Timesa verdiği mülakatı okuyun, ondan sonra...
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, hatibi dinleyelim, Sayın milletvekilleri.
SALİH CORA (Trabzon)
The New York Timesdaki röportajını bir oku. Türkiyeyi
soykırım yapmakla suçlayan bir vatan hainidir, başka bir
şey değildir.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Hadi canım sen de!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Siz soyuyorsunuz bu ülkeyi, soyuyorsunuz! Vatan
haini de sensin!
DİRAYET DİLAN
TAŞDEMİR (Ağrı) Ülkeyi parsel parsel sattınız.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Üstelik de kaçıyorsun, kalk da orada söyle bakalım!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Yüreğin varsa gel buraya!
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Çık orada söyle, çık orada söyle. Hayret bir
şey ya!
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Necdet İpekyüze aittir.
Buyurun Sayın
İpekyüz.
HDP GRUBU ADINA NECDET
İPEKYÜZ (Batman) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sevgili arkadaşlar,
şu anda saat 12.30 ve Türkiye'nin birçok yerinde sağlık
emekçileri bir dakikalık saygı duruşunda. Aslında
konuşmamdan dolayı ben buradayım yoksa şu anda
Sağlık Bakanlığının orada olacaktım. Bir
kısım arkadaşlarımız da orada ve birçok
sağlık alanında çalışan meslek örgütü orada. Niçin
oradalar? Arkadaşlar, bugüne kadar pandemi nedeniyle dokuz ayda
sayıları 200ü geçen sağlık emekçisi yaşamını
yitirdi ve ilk başta alkışlanan sağlık emekçilerine ne
oldu şu anda? İzin yok, istifa yok, emeklilik yok, tayin yok, özlük
hakları yok ve üstüne üstlük defalarca teklif etmemize rağmen, bu
kürsüde defalarca gündeme getirmemize rağmen, meslek hastalığıyla
ilgili bir düzenleme yok. Siz pandemiyle böyle mi mücadele edeceksiniz?
Sağlık emekçilerine böyle mi destek olacaksınız? Buradan,
şu anda Bakanlığın önünde eylem yapan, açıklama yapan
arkadaşlara saygılarımızı sunuyoruz, onları
destekliyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, pandemiden
söz ettik, pandemiyle mücadeleden söz ettik. Ben, Plan ve Bütçe Komisyonunda da
Sayın Ticaret Bakanına söylemiştim, Rekabet Kurumuna
söylemiştim. Hâlâ biz taktığımız maskenin hangi standartta
olduğunu bilmiyoruz. Şimdi, ekibe bakın; siz,
yardımcılarınız, diğer Bakan, onlara
baktığınızda hangisi standart, belli değil. Geçenlerde
de söyledim, -zaten KDV alıyoruz- hangi vatandaş hangi maskeyi takacak,
televizyonlar açıklama yapıyor. Peki, bu Bakanlık bu düzenlemeyi
yapamaz mı? Bu Bakanlık, bununla ilgili bir çalışma yapamaz
mı? KDVyi kaldırmadınız ama ben burada söyledim, Millî
Piyangodan KDVyi kaldırıyorsunuz ya, Millî Piyangodan yani
kumardan ve özele vermişsiniz. Ya, ayıptır ya!
Peki, maske standartları
bilinmiyor. Ücretsiz dağıtın, yok. Destek olun, o da yok. 8 kez
değiştirmişsiniz, bir düzenleme yok. Pandemiyle böyle mi
mücadele edeceksiniz? Bir taraftan, sağlık
çalışanlarına destek olmuyorsunuz, meslek hastalığı
saymıyorsunuz; diğer taraftan, mücadeleyi algıyla
yapıyorsunuz, televizyonlarınızla yapıyorsunuz, her
şey güllük gülistanlık gibi gösteriyorsunuz ama bunlar birer
aldatmaca.
Şimdi başka bir
aldatmacadan söz edeceğim. Burada bizi televizyonlardan izliyorlar,
arkadaşlar, biliyor musunuz bu krizle beraber ne oldu? Markette -gerçi
büyük çoğunluk gitmiyor burada- pazarda gramajlar düştü; yağ
tenekesi 5 litreydi, şimdi 4,5 litre olmuş, salça 750 gram olmuş
-kutu aynı gibi- zeytin 400 gram olmuş. Nasıl yapıyorlar
biliyor musunuz arkadaşlar? Bizi şuna alıştırıyorlar.
Yakıt almaya gittiğinde her zaman 100 lira ver, gittiğin yol
azalsın, mesafen kesilsin ama 100 liraya alıyorsun, sanki
yakıtın fiyatı artmıyor. Şimdi oran düşüyor ama
şunu bilin: İnanın, insanların boğazından geçen
lokma azalıyor, insanların gittiği yol azalıyor. Şu
gerçek: Yüzde 99 bunu biliyor, yüzde 1 bunu bilmiyor. Ama yüzde 99 şunu da
biliyor: Sizin gittiğiniz yol kısalıyor, gittikçe azaldı,
bitiyor bu iş çünkü boğazdan geçen bir şey yok.
Bir diğeri:
Arkadaşlar, dünden beri tartışıyoruz; bu iktidar renklerle
uğraşıyor ya! Gramajla uğraşmıyorsunuz,
başka şeylerle uğraşmıyorsunuz; bundan vazgeçin ya!
Rekabet Kurumuymuş, Bakanlıkmış, renklerle
uğraşacağınıza insanlar nasıl yemek yiyebilir,
onları rekabetten nasıl koruyabiliriz; ona yönelik bir çalışma
yürütmeniz lazım. Rengin yaşı, dini, etnik kökeni olmaz;
özgürlüklerin olması lazım.
Sevgili Garo epey
anlattı; peki, esnaflar? Esnaflarla ilgili sadece borç erteliyorsunuz
Sayın Bakan, borç öteliyorsunuz ve diyorsunuz ki: Kredi veriyoruz. Ya,
kredi dediğiniz faizle veriliyor. Esnafa şimdi de bir
yığın kısıtlama getirdiniz, sabah akşam
çıkacak
Ya, bunun ev kirası, yanında çalışanı,
geçimi, onunla uğraşanlar nasıl geçinecek; o derdiniz
değil. Bundan vazgeçtik, Türkiyede KOBİler
KOBİ, KOBİ
diyorsunuz, Türkiyede istihdamın yüzde 75i KOBİlerde,
KOBİlerin hâli perişan, KOBİler gittikçe rezalet bir
sıkıntıyla karşı karşıya. Niçin? Dün biz
Halkların Demokratik Partisi olarak borçlanmayla ilgili bir paket
açıkladık ve dedik ki, artık Türkiyede bir diğer,
büyüttüğünüz şey -hep büyük büyük, mega diyorsunuz, ya- Türkiyeyi
borç batağına sürüklediniz; en büyüttüğünüz şey
borçlardır. Vatandaş bunu nasıl ödüyor? İcra dosyaları
büyüyor; KOBİde büyüyor, esnafta büyüyor, evde büyüyor; borcu borçla...
Ve bütçenin büyük çoğunluğu faize gidiyor ve borca gidiyor. Bu konuda
ne yapılıyor? Hiçbir şey yok, esnafla ilgili bir açıklama
yok ama yaptığınız şey şu: 2001,1994 krizlerinden
beter sürekli belli bir kesime destek çıkılıyor. Bunu biz Plan
ve Bütçe Komisyonunda tartıştık.
Arkadaşlar, bir şey
paylaşacağım sizinle, basında da çok çıktı. Hep
yerli deniliyor ya millî deniliyor ya! Kamuda çeşitli ihaleler
uluslararası alanda açık, şirketler giriyor; bu ihaleyi bir
taraftan öyle açıyorsunuz ama yerliyi desteklemek adına resmî
harçtan, vergiden muaf tutabiliyorsunuz, istisna getirebiliyorsunuz. Gazetelere
yansıdı, televizyonlara yansıdı; kimi firma 9 milyara
yakın ihale alıyor, 9 milyara yakın af getiriyorsunuz ve sizin
bu yaptığınız... Yerli dediğiniz firmalar ne
yapıyor biliyor musunuz? 40 milyon dolara, 42 milyon dolara jet
alıyor, İstanbuldan direkt New Yorka uçmak için. Peki, ne oluyor
arkadaşlar, bu jetler uluslararası alanda uçarken nasıl oluyor,
biliyor musunuz? Aldığı yakıttan ÖTV almıyorsunuz. Ya,
çiftçinin mazotundan alacak; çiftçi perişan, vatandaştan alacak;
böyle bir şey mi olur? Siz, Rekabet Kurumu olarak bunu
yapmadığınız sürece, düzenlemediğiniz sürece biter.
Hele, bu dünyanın geliştiği dönemde yerli, millî o
firmaların çoğu yurt dışında çalışıyor.
Sizin aslında esnafa, KOBİye dönmeniz lazım; dönmediğiniz
zaman bu iş biter.
Bir diğer kurum, burada
aslında Sevgili Erol Katırcıoğlu bu Rekabet Kurumu
konusunda çok detaylı konuşacaktı, anlatacaktı, epey bir
emeği var ama şunu ben söyleyeyim: Ya, Rekabet Kurumu
dediğiniz -belki biz Halkların Demokratik Partisi olarak aslında
adil, gerçekten herkesin üretebileceği, herkesin erişebileceği
bir ekonomiyi savunduğumuzdan- sizin bu rekabet anlayışınız
nedir, biliyor musunuz arkadaşlar? Bize ne söylüyorlar? Tek adamı
getirdik, tekçi yönetimi getirdik, tekçi düşüneceksiniz. Biz sermayede de
tekçiliği düşünüyoruz. Sadece 6, 7 firma olacak, holding değil,
tröst olacak. Tekel falan da değil, bunlar olacak; siz onlara bakacaksınız.
Biz bunlarla her şeyi iyi biliyoruz, siz kötülüyorsunuz. Rekabet Kurumu
herhangi bir düzenleme yapmıyor, herhangi bir itiraz yapmıyor.
Arkadaşlar, Türkiyede
belli firmalar enerjide var, taahhütte var, medyada var. Kiminle dalga
geçiyorsunuz ya! Ama yaptığınız bir şey var, o
algıyı hep beraber yönetiyorsunuz ve millîlik diyorsunuz. Rekabet
Kurumu uluslararası piyasada neye dönüşmüş? İnternetteki
çeşitli araştırma motorları diyorlar ki: Hukuksal olarak
yapamadıklarını bir vergi salma metoduna
dönüştürmüşler. Rekabete itiraz ettiğiniz için bu düzenlemeyi
yapıyorsunuz. Arkadaşlar, belki yönetmeliklere uygundur, belki hukuka
uygundur; her hukuka uyan, her yönetmeliğe uyan meşru değildir,
meşru olması için kamuoyunun vicdanında, aklında yer
edinmesi lazım. Sizin yaptığınız birçok şey
meşru değildir ve bunun bir an önce düzeltilmesi lazım
düzeltilmediği sürece zaten durum ortada.
Arkadaşlar, vicdana
uymayan başka bir işten daha söz edeceğim: Sayın Bakan,
baktığınızda, Ticaret Bakanlığının
sayfasını da açtığınızda ve birçok çalışma
dışında kooperatifçiliğin öneminden söz ediyor ve hele hele
kadın kooperatifçiliği konusunda özel bir çalışma
yürütüyor. Gerçi orada eleştirimiz şu: Kooperatifçilik, yerel
yönetimlerle yapılır, sivil toplum örgütleriyle yapılır;
bir market zinciriyle yapılmaz, bir market zincirinin logosuyla
kooperatifçilik yapılmaz, onun afişini trene asarak, otobüslere
asarak bu olmaz. Destek alınabilir; o Bakanlığı değil,
kamuyu desteklemelidir. Marketin ismini vermiyorum. Ama arkadaşlar,
Diyarbakırın Bismil ilçesi; atanan eş başkanlar 200
dönümlük bir tarlayı üzüm, domates ve çeşitli ürünleri
yetiştirmesi için kadınlara tahsis etti ve bu kadınlar yoksuldu
ve bu kadınların çocukları vardı, aileleri vardı. Bir
taraftan, kadın örgütlenmesini yürütüyordu, bir taraftan da kooperatif,
dayanışmayı. Siirt Belediyesi, tekrar buna benzer bir uygulama
başlattı, Baykan Belediyesi, tekrar
Suruçta Kibele diye bir
kooperatif kuruldu. Kayyumlar geldiler, ilk ne yaptılar biliyor musunuz?
Bu kooperatifleri kapattılar. Siz mi kadın kurumlarını
destekleyeceksiniz, siz mi bunu yapacaksınız? İlk yapmanız
gereken şey, o kayyumlara diyeceksiniz ki: Ya, biz buna karşı
çıkıyoruz; bu olmaz, buna sahip çıkmamız lazım. Bunu
yapmadığınız sürece siz samimi değilsiniz; o zaman
marketlerle gezip kooperatiflerden söz edin. Zaten bakkalı bitirdiniz,
esnafı bitirdiniz. Her caddede bir market, her caddede bir market. Ya, siz
her şeyde kendinize ait bir düzen mi düşünüyorsunuz? Bunu
yapmadığınız zaman samimi değilsiniz.
Peki, bunun çözümü ne? Biz
dün açıkladık. Bunun çözümü, Halkların Demokratik Partisi diyor
ki: Bu bataklıktan çıkmanın yolu ekonomide adalet. Ekonomide
adalet oldu mu toplumsal barış olur. Ama şunu da unutmayın:
Toplumsal barış olmadan ekonomide de adalet olmaz.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Birleşime
kırk beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
12.43
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 13.39
BAŞKAN:
Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Sibel ÖZDEMİR (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28inci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
2021 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
Komisyon yerinde.
Şimdi söz
sırası Halkların Demokratik Partisi adına Hüda Kayaya ait.
Buyurun Sayın Kaya. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA HÜDA KAYA
(İstanbul) Sayın Başkan, Sayın Genel Kurul; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
2021 yılı bütçesi
Ticaret Bakanlığının Helal Akreditasyon Kurumu
hakkındaki bölümü üzerine grubum adına konuşmama başlarken
ülkemizin aydınlık ve vicdanlı, adaletli birer neferleri olarak
bu zulüm diyarında zindanlara atılmış on binlerce
canımızı, haksız yere zindanlarda olan binlerce
insanımızı, sürgünlerde olan on binlerce canımızı
sevgiyle, hasretle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
Helal Akreditasyon Kurumunun resmî sitelerinde biraz gezinti
yaptığınız zaman kurumla ilgili bir intiba ediniyorsunuz.
Helal ne demek? Kurumun resmî sitesinde şöyle ifade ediliyor: İslam
fıkhı uyarınca izin verilen kurallara uygun bulunan,
yapılmasında sakınca görülmeyen anlamına geliyor. Helal
kavramının kapsamı yalnızca gıda ürünleriyle
kapsamlı değil, helal kavramı her ne kadar İslami
kurallardan doğsa da tayyip kavramıyla yakın ve kopmaz
bağından ötürü tüm insanlığa hitap eder.
Değerli arkadaşlar,
kurumun tüm konuşmalarında, paylaşımlarında ve
videolarında helalin yanında tayyip kelimesi de sık sık
vurgulanıyor. Elbette ki tayyip kelimesinin manasını bizler de
biliyoruz fakat şu imaj var genel çerçevesinde: Helal Akreditasyon Kurumu
bir devlet kurumu gibi değil, AKPnin bir yan kuruluşu gibi faaliyet
göstermeye devam ediyor. Şöyle ifade edebilirim: Yurt
dışında görev yapan din hizmetleri müşavirlerimiz ve
ataşelerle ilgili yapılan çalışmalar gösterilmiş.
Yine, yurt dışında çalışma yapanlarla ilgili hizmet
içi on-line çalışmalar gösterilmiş. Sadece gıda değil,
gıdadan turizme, siyasetten kutlamalara her alanda sözünü paylaşan
bir kurum. Burada da helal belgeli, Müslüman dostu turizmcilerle
yaptığı bir on-line görüşme var. Fakat bir de farklı
paylaşımları da var Helal Akreditasyon Kurumunun. Mesela Helal
cesarettir. Hayırlı cumalar. demişler, güzel bir
paylaşım. Mesela Helal şefkattir. Hayırlı cumalar.
demişler. Helal berekettir. demişler. Helal güvendir.
demişler Ahilik Haftasıyla ilgili. Helal barıştır.
Hayırlı cumalar." demişler. Elbette ki güven önemli,
barış önemli, cesaret önemli. Bize bunlar zaten yabancı değil,
biz zaten yaşamımızda, mücadelemizde bunları
gerçekleştiriyoruz fakat bir paylaşım daha var yine
Hayırlı cumalar." diye, burada da gördüğünüz gibi Türkçe,
Malayca, Endonezya dilinde, Arapça, İngilizce, pek çok dilden
Hayırlı cumalar. var ama bu ülkede bizim milyonlarca
vatandaşımız olan Kürtlerin dilinden bir Hayırlı
cumalar. yok. Ben de buradan bugün de cuma vaktinde
(x) diye Kürt
kardeşlerimize de hayırlı cumalar diliyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
Diğer taraftan,
insanların en helali, en kutsalı olan yaşam hakkını,
düşünme hakkını, rızkını gasbeden,
analarının ak sütü gibi helal olan haklarını gasbeden bir
haram yönetiminin helali bizim helalimiz olamaz zaten. Ben bir Türk olarak
Türkçe ana dilde eğitim hakkım benim için ne kadar helalse Kürtçe ana
dilinde de konuşanların veya başka dilde konuşanların
da eğitimleri, özgürlükleri ana sütleri kadar helaldir. Kürte haram olan
Türke de haramdır çünkü bu bir Kuran ve evrensel insan ilkesidir
aynı zamanda. Türke helal olan her şey Laza, Kürte, Ermeniye, Ruma da helaldir. Eğer siz
sadece tek bir ırkı ve kendi ırkımızı egemen,
üstün bir kimlik olarak ele alır da diğerlerine haram derseniz
Allahın helal dediğini haram etmiş olursunuz ki bu da zaten
ona savaş açmaktır.
Helal
Kurumu bu bütçeye nasıl helal diyor? Pek çok şeyde söz söylemiş,
sitesine girince görüyorsunuz. Soruyorum buradan Sayın Bakanlara,
yetkililere: Helalin orada da vurgulandığı gibi -Müslümanlar,
İslam sık sık vurgulanıyor sitede- saray Kuran-a göre
helal midir? İsraf Kuran-a göre helal midir? Irkçılık Kuran-a
göre helal midir? İtibarda israf olmaz. sözü Kuran-a göre haramdır
arkadaşlar, haramdır. Acımayın, acırsanız
acınacak hâle gelirsiniz. bu söz Kuran-a göre haramdır.
Kuran-ın değerlerine, ilkelerine savaş açmaktır. (HDP
sıralarından alkışlar) Ama işte size bir söz
söyleyeceğim. Alın size öz ve öz yerli ve millî helal bir reçete.
Alevi kardeşlerimiz iyi bilirler bu sözü, bu ilkeyi. Nedir bu? Eline,
diline, beline sahip ol! Alın size yerli ve millî helal bir reçete.
Yine,
şurada da gördüğünüz gibi hem 1 Mayısla ilgili hem de 8 Mart
Dünya Kadınlar Günüyle de ilgili paylaşımları olmuş,
güzel. Güzel paylaşımlar var fakat bir tarafta bu
paylaşımlar, tebrikler, kutlamalar yapılırken ama aynı
iktidarın meydanlarda bizleri 25 Kasımlarda, 8 Martlarda nasıl
şiddete, gaza boğduğunu da biz biliyoruz. Bunlar ne kadar
samimi? Hangi Türkiye'de yaşıyoruz, hangi toplumda
yaşıyoruz? Biz Türkiye'nin kadınları değil miyiz? Biz
meydanlarda kadınların sesini yükseltirken hangi 8 Martın, kimin
kadınlarının sadece günü kutlu olsun?
Evet, israf, işkence,
yalanlar, yolsuzluklar, iftiralar, gerçekleri çarpıtmalar; bunlar tüm
inançlarda haram olduğu gibi evrensel insani değerler noktasında
da en gelişmiş toplumlardan en ilkel topluma kadar vazgeçilmez
değerlerdir. Yalan söyleyemezsiniz, israf edemezsiniz, hakaret
edemezsiniz, iftira edemezsiniz, gerçekleri çarpıtamazsınız;
gerçekleri çarpıtıyorsanız, helal kelimesini Arapçadan alarak
bunu bir din kavramı olarak kullanıyorsanız gerçekleri
çarpıtmak, gerçeklerin üstünü örtmek demek, inkâr etmek demek de kâfirlik
demek manasına gelir ki bunları söylemek hiç işinize gelmez.
Mutaffifin suresi
Yazıklar olsun o yolsuzluk yapanlara ki kendileri başkalarından
alacakları zaman eksiksiz ve noksansız alırlar, isterler ama
başkaları için ölçüp, tarttıkları zaman hak yerler
diye
devam ediyor. Keşke bunlardan da biraz nasipdar olabilsek, Türkiyeyi
idare edip altını üstünü talan ettikleri bu yurdumuza, bu güzel
yurdumuza, güzel insanlarımıza yapılan bu ihanet için keşke
biraz, bir zerre düşünülebilse.
Evet, bir tarafta
kadınlardan söz açılmışken -vakit de kalmamış-
çok önemli konular da vardı, daha saraya giremedim bile. Daha idam
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Haram
Haram
HÜDA KAYA (Devamla) Yani
bir taraftan Tunusa, 156 ülkeye milyarlarca yardım yapıyoruz. diye
övünülen bir ülkede bizim insanlarımız iş ve aş yazarak
intihar ediyorlar. Yaşamı haram etmişsiniz, nefes almayı
haram etmişsiniz; kalkıp Helal Akreditasyon İslam Allah
Peygamber Her şeyin temsilcisi biziz, dinin temsilcisi biziz, ümmetin
temsilcisi biziz. diye ahkam kesmek hakikati çarpıtmaktır.
Teşekkür ediyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Kemal Peköze ait.
Buyurun Sayın Peköz.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA KEMAL PEKÖZ
(Adana) Sayın Başkan, bakanlar, milletvekili arkadaşlar;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığının 2021 yılı bütçesi üzerine grubum
adına söz aldım. Bakanlığın 2019 yılı
Sayıştay Denetim Raporu sıradan hazırlanmış olsa
bile 2 tane bulguya rastladım, onlarla ilgili konuşmak istiyorum.
Bulgulardan ilki yatırımlarla ilgili, yatırımlarda devletin
desteğiyle ilgili. Devlet bazı yatırımlara destek veriyor
fakat bu yatırımlara verdiği desteklerde gerekli
çalışmalar yapılıyor mu, gerçekten amacına uygun kullanılıyor
mu diye bir kurulun oluşturulması gerektiği söyleniyor ama
şu ana kadar böyle bir kurul oluşturulabilmiş değil.
Dolayısıyla da alınan desteklerin nerede
kullanıldığı, nasıl kullanıldığı
konusunda Bakanlığın da bizim de bir bilgimiz, fikrimiz yok.
İkinci bulgu ise 5018
sayılı Kanunda belirtilen muhasebe yönetmeliklerine göre
hazırlanmış olan defter kayıtlarının tutulup
tutulmadığını gösteriyor ve bununla ilgili de Bakanlık
il temsilcilikleri bazı cezalar kesiyor aslına uygun bir şekilde
kullanılmayan destekler için. Ancak bununla ilgili bir kurul da
oluşmadığı için, şu ana kadar bu destekler için
kesilen cezaların yüzde 66sı bugüne kadar tahsil edilememiş.
Oysaki Bakanlığın bunları takip etmesi gerekir ve
bunların tahsili için bir çaba göstermesi gerekir. Tabii, genellikle bu teşvikler
verilirken bazı hesaplar yapılıp kendilerine yakın olan
kişilere daha çok bu teşvikleri verdikleri için, tahsilat için de çok
rahat davranıyorlar, dolayısıyla da tahsil etmek için de özel
bir çaba sarf etmiyorlar.
Şimdi, arkadaşlar,
dünya yeşil ekonomiye doğru giderken Türkiye nereye gidiyor, biraz
ona bakmak istiyorum. Bakanlığın sanayileşme
anlayışı, aslında sadece Bakanlığın
değil, Hükûmetin bir bütünü olarak
Sanayileşme
yaklaşımının, madencilik girişiminde görüldüğü
gibi, doğayı talanla, suyu, toprağı, canlıyı yok
etmeyle sonuçlanacağına dair çok açık bir tavır
sergilemektedir Bakanlık. Sadece bu Bakanlığın değil
-dediğim gibi- iktidarın da yaklaşımı bu şekilde
çünkü doğayı yeniden üretebilir duruma getirmektense, o an için
ihtiyaçları gidermek için doğa hızlı bir şekilde
tüketilmektedir. Mesela, karbon salımıyla ilgili bir
cezalandırma sistemi yapılması gerekirken yani ülkeyi kirleten
çevrelerin cezalandırılması gerekirken tam tersi
yapılıyor. Sanki çöplerimizi çok arıtabilmişiz,
ayrıştırabilmişiz gibi ülke dışından çöp
ithal ediliyor ve biraz da Türkiye onunla kirletilmeye devam ediliyor. Oysaki
kendi artıklarımızın bile yüzde 11,8ini ancak
arıtabiliyoruz, onu temizleyebiliyoruz. Bu ithal edilen çöpler de
Türkiyeyi biraz daha kirletiyor, ülkemizi biraz daha kirletiyor ama ne gam,
onların yandaşları para kazansınlar, ceplerine para
girmiş olsun; ülke kirlenmiş, temizlenmemiş, umurunda bile
değil.
Bir de ithal yerli otomobil
meselemiz var arkadaşlar. 2011 yılında başlamış
olan ithal yerli otomobille ilgili -ne zaman olacağı da belli değil,
o da ayrı bir mesele, ne zaman gelecek ama- TOGGun CEOsu Karakaş
bir açıklama yapmış, diyor ki: En temel bileşenlerden biri
olan batarya için -bu araba için yani- Çin ağırlıklı 6
firmayla görüştük, bunlardan bir tanesiyle anlaşacağız.
Elektrik motoru için Alman firması Boschla anlaştık. Araç
entegrasyonu konusunda teknoloji partneri olan yine Alman mühendislik
firması EDAGla anlaştık. Mekanik aksamlarda şasi
sistemleri için İngiltere firması Myrayla anlaştık.
Tasarım için de İtalyanlarla anlaştık. Şimdi, 6-7
tane firmayla anlaşılmış yerli otomobilin
yapılması için. Peki, bu otomobilin neresi yerli kalıyor, ben
onu anlamıyorum doğrusu. Hepimizin hoşuna gider caddelerimizde,
sokaklarımızda kaliteli, güzel, seviyeli bir yerli otomobili görmek
ama bu hayalden öteye maalesef gidemiyor.
Yerli otomobil konusunda
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ilk 2015te harekete geçmiş
ve o zaman İsveç firması Saabla bir anlaşma yapmış.
Şu anda gelinen aşamada Saab firmasıyla ilgili de herhangi bir
şey söz konusu değil, başka firmalarla anlaşma
yapılmış olacak. Saab firmasına da 40 milyon dolar
ödenmiş; bu 40 milyon dolarla Türkiyede çok daha fazla şey
yapılabilirken şu anda bu Saab firmasına ödenen para da doğrusu
çöpe gitmiş oluyor, ondan da herhangi bir yarar sağlanamamış
oluyor. Yerli otomobil hayalimiz de herhâlde uzunca bir süre hayal olmaya devam
edecek ve yerli değil bir montaj otomobil olmanın ötesine de
geçemeyecektir.
Saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Ayşe Sürücüye ait.
Buyurun Sayın Sürücü.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA AYŞE
SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ekranları başında bizi izlemekte olan
halkımızı ve cezaevlerindeki binlerce
yoldaşımızı buradan saygıyla selamlıyorum.
GAP Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı bütçesi üzerine partim adına
söz almış bulunmaktayım.
Evet, bütçe görüşmeleri
devam ederken, ciddi bütçeler ayırdığınız GAP
projesinin kapsam alanında olan bölgede yaşananlara değinmek
istiyorum: Enerji ve istihdam başta olmak üzere birçok soruna cevap
olması gereken bu projeyle yıllardır bölgenin sorunlarına
dair kalıcı çözümler getirilmedi.
Türkiyenin en büyük
barajı olan Atatürk Barajı ülkenin enerji ihtiyacının yüzde
20sini karşılayabiliyorken Viranşehir, Siverek, Suruç, Hilvan,
Halfeti ve bir bütünen Urfada ciddi elektrik kesintileri yaşanıyor.
Urfada yaşanan elektrik kesintilerini defalarca kez gündeme getirdik
ancak bugüne kadar hiçbir çözüm getirilmedi.
Atatürk Barajı aynı
zamanda GAP bölgesinde bulunuyor ama GAPın kapsam alanındaki
tarımsal faaliyette çiftçi suya ulaşmak için trafo kurmak, kuyu açmak
ve sanayi tipi elektrik faturaları ödemek zorunda kalıyor. Su
kanallarının yetersizliği DEDAŞa mecbur bırakıyor
ve aynı zamanda çiftçinin üretimden vazgeçmesine sebep oluyor. Bir de
üstüne, DEDAŞa borcu olan çiftçinin desteklemelerine direkt bankadan el
konulup DEDAŞa aktarılması kararı alınıp Resmî
Gazetede yayımlanıyor ve binlerce yurttaş bu şekilde mağdur
ediliyor. Böyle bir örneğe dünyanın hiçbir yerinde rastlayamazsınız.
Kısacası, AKP iktidarı Urfa, Mardin ve Diyarbakırda
halkı DEDAŞ eliyle sosyal ve ekonomik açıdan
sıkıştırıyor, tarımsal üretimi ve günlük
hayatı darbeliyor. Yani sosyal devlet olacağınız yerde
şirketlere özel bir devlet anlayışına büründünüz.
DEDAŞın bölge halkına, çiftçilere, esnafa
yaptıklarından haberdar mısınız, sormak istiyoruz.
Üretmek isteyen çiftçiye
karşı ithalat politikalarınız o kadar
çığırından çıkmış ki artık kuzey ve
doğu Suriyeden de hububat, zeytin ve zeytinyağı getiriyorsunuz.
Fakat şunu bilin ki Afrin zeytinlerinin getirilmesi ithalat değildir;
en hafif tabirle, tarımsal talandır. Pandemiden dolayı evde
eğitim öğretim görmesi gereken öğrenciler, Urfa başta olmak
üzere bölgenin birçok kentinde internet ve şebeke altyapısını
kurmadığınız için şu an eğitimden ve hatta
dünyadan izole bir şekilde yaşamlarını sürdürüyor. Bütçe
planlanacaksa bu sorunlar hesaba katılarak planlanmalı.
Yine, bölgede istihdamı
sağlamadığınız için her yıl binlerce insan Urfa,
Mardin ve Diyarbakır gibi işsizlik oranlarının yüksek
olduğu illerden uzak şehirlere mevsimlik tarım işçisi
olarak gitmekte. Eğer GAP projesini doğru bir temelde uygulayıp
halka cevap olabilseydiniz, Konya Yunakta yaşanan trafik kazasında
Harranlı mevsimlik tarım işçileri tabutlar içinde Urfaya
dönmezdi. Evet, o kazada 7 kişi yaşamını yitirmişti.
Yine mevsimlik tarım işçiliği yollarında onlarca insan
yaşamını yitiriyor, bahsettiğim örnek ise sadece onlardan
bir tanesi. Urfa, verimli topraklara sahip büyük bir tarım kentidir. Bunun
bilincine varıp bu yönde çözümler sağlanmalıdır.
Bu bütçeyi
kadınları, çocukları, mevsimlik tarım işçilerini ve
halkı kapsayacak şekilde planlayalım. İnsanlar
doğdukları yerde doyabilsinler. Çünkü mevsimlik tarım
işçileri, üç mevsimi 25 metrekarelik çadırlara
sığdırarak hayatta kalmaya çalışıyorlar. Çocuk
mevsimlik tarım işçileri, gelişim çağında eğitim
ve sosyal birçok haktan uzakta ailelerinin geçimine katkı sunmaya
çalışıyor. İşte, mevcut bütçe bu sorunlara bir
karşılık vermiyorsa Bu bütçe kimin bütçesi? diye yeniden
sormak gerekiyor. Genel çerçeveden yeniden belirtiyoruz ki ülke bütçesini
konuşuyoruz fakat STKler, çiftçiler, tarım işçileri,
sendikalar; kadın, çocuk, engelli ve hayvan hakları
savunucularının görüşlerine tam anlamıyla
başvurulmamışsa demek ki bu bütçe halkın değil,
sarayın, iktidarın, kırk haramiler ve torpilli 5 şirketin
-inşaat şirketinin- bütçesidir.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) 5 artı 2.
AYŞE SÜRÜCÜ (Devamla)
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Nusrettin Maçine ait.
Buyurun Sayın Maçin.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Başta Tahir Elçi
şahsında tüm barış ve demokrasi şehitlerini
saygıyla anıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
Eski Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş
şahsında tüm özgürlük tutsaklarını saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
Burada, ülkenin bütçesini
tartışırken şunu söyleyerek başlamak istiyorum:
Şahsen benim buradaki hiçbir milletvekili arkadaşla şahsi
problemim yoktur, olamaz da; ancak bizim AKP iktidarıyla problemlerimiz
var. AKP iktidarı bana göre meşruluğunu yitirmiş bir
iktidardır ve on sekiz yılın sonucunda ülkeyi uçurum
kıyısına kadar getirmiştir. Hâliyle meşru olmayan bu
iktidarın hazırlamış olduğu bütçe asla meşru
değildir. Bu yüzden bütçe üzerine konuşmayacağım ve AKPyi
de eleştirmeyeceğim. Türkiye siyaseten tarihsel olarak ilişkide
olduğu ve coğrafik olarak komşu olduğu tüm ülkelerle sorun
yaşar hâle geldi. İç siyasette kuvvetler ayrılığı
denen bir mekanizma kalmadı. Adalet, hukuk, yasama tamamen tek adamın
tekeline girdi. Yasama faaliyetleri, Meclisin ana faaliyet alanı
olması gerekirken tek adam rejiminin bürokratları tarafından
hazırlanan kanun tekliflerine Mecliste el kaldırıp el indirerek
yapılıyor.
Türkiyede seçimler
demokratik işlevini yitirdi. 7 Haziran 2015 seçimlerinde çıkan sonucu
kabul etmeyip kendi diktatörlüğünü inşa edebilmek için
halklarımızı 1 Kasım seçimine götürdü. 31 Mart 2019 yerel
seçimlerinde Kürt halkının iradesiyle seçilen belediye eş
başkanları, hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden gözaltına
alındı, tutuklandı ve onların yerine özel yetkili valiler
atandı. Türkiyede barışın, demokrasinin ve özgürlüğün
çatı partisi olan HDPye yönelik siyasi soykırım
operasyonları hiç durmadan devam ediyor. İktidarı
eleştiren, hakkını arayan tüm kesimler terörist ilan ediliyor.
AKPye göre alın terinin peşinde olan işçiler, emekçiler
Geberip gitmek istiyorum. diyen esnaf, sorgulayan gençler, öğrenciler,
hakkını arayan Kürtler, hak mücadelesi veren Kürtler zaten terörist.
İktidar, ülkeyi
ekonomik, sosyal ve siyasal olarak nereye getirmiş, buna dair birkaç örnek
vermek istiyorum: İşsizler ordusu 12-13 milyona dayandı, atanmayı
bekleyen 600 binden fazla öğretmen var; bir de, pandemi sürecinde bütün
ülkeler vatandaşlarına destek programları açarken AKP
iktidarı halka IBAN gönderdi; tam anlamıyla şah mat. Esnaf
Canıma yetti, gebermek istiyorum
Konyada trafik kazasında
yaşamını yitiren mevsimlik tarım işçisi Urfalı
Mehmet Kuşun kendisine ait 300 dönüm arazisi varken elektrik ve su
maliyetleri yüksek meblağlarda olduğundan dolayı
tarlasını ekemiyor ve ailesiyle 80-100 lira yevmiyeyle
çalışmak üzere işçi olarak gittiği Konyada
yaşamını yitirdi. Değerli arkadaşlar, bir düzine
ceset, bir düzine ceset.
Bu ülkede ekonomik
yoksunluklardan dolayı toplu intiharlar yaşandı. Evine ekmek
götüremeyen ana babalar, öğretmenler, belediye işçileri ve tır
şoförlerinin intihar ettiklerine şahitlik ettik. Siyanürle
intiharları hatırlarız hepimiz, AKPye göre suçlu olan
siyanürdü. Belki birileriniz bunları unutmuş olabilirsiniz, biz
unutmadık, unutmayacağız.
İşçi
Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi kasım
ayı iş cinayetleri raporuna göre kasım ayında 294, on bir
aya göre de 2.032 işçi hayatı kaybetti. Görünen çok açık; AKP
işçiyi, emekçiyi, çiftçiyi, kadını, doğayı ve tüm
canlıları nesne olarak görüyor ve sermayenin bunlar üzerinde tahakküm
kurmasını doğal hak olarak görüyor. Bu yapılanların
başka bir açıklaması yoktur.
Avrupa Birliğinin
ekonomik yaklaşımını temsil ettiği kabul edilen Alman
Derecelendirme Kuruluşu Scope Ratings, 3 Mayıs 2020 yılı
Ülkeler Dış Kırılganlık ve Dayanıklılık
Raporunu yayınladı. 69 ülke hakkında notlar içeren raporda son sıradaki 3 ülke; Arjantin,
Türkiye ve Gürcistan.
Arkadaşlar, bir de bu
ülkede gündemden hiç düşmeyen ama bir türlü de çözülmek istenmeyen bir
mesele: Kürt meselesi. Peki nedir bu Kürt meselesi? Herkes tarafından
farklı tartışılan bu meselenin aslı nedir?
Değerli milletvekilleri, bu mesele 1916 Sykes-Picot
Anlaşmasıyla birlikte, Osmanlının denetiminde olan
topraklar cetvelle çizilerek 22 Arap devleti ortaya çıktı. Bu
paylaşımla birlikte Kürtlerin coğrafyası da 4 parçaya
bölündü. O günden bugüne Kürtler bu anlaşmayla uluslararası düzende
statüsüz kaldı. Başta Şeyh Sait hareketi olmak üzere;
Ağrı, Dersim, Koçgiri, Zilan, bütün bu hareketlerin temel amacı
Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkı mücadelesiydi. Bu hareketler Türkiye
rejimi başta olmak üzere emperyal güçlerin destekleriyle
bastırıldı.
İranda 1946-47de
kurulan Mahabad Kürt Cumhuriyeti
ABD ve İngiltere tarafından
Sovyetler Birliğinin tehdit edilmesiyle birlikte önce 1945de Azerbaycan
Demokratik Cumhuriyeti daha sonra Mahabad Kürt Cumhuriyetinin
yıkılmasına destek verdiler ve göz yumdular. Yine, 11 Mart 1970
Kürt bölgesel yönetimiyle Saddam arasında yapılan özerklik
görüşmesinde tek sorun olarak Kerkük meselesi kalmışken Baas
rejimi, İran rejimiyle anlaşarak 1975te Cezayir
Anlaşmasıyla Şattülarap su yolunu İranla paylaşma
anlaşması yapıldı. Birlikte Kürt hareketini
bastırdıktan sonra Baas rejimi İranla yaptığı bu
anlaşmaya uymayarak sekiz yıl boyunca İran ve Irak halkından
bu Şattülarap su yolu için milyonları aşan insanlar öldü.
Şimdi, yine, Irak Kürt
Bölgesel Yönetiminin 25 Eylül 2017de yaptığı
bağımsızlık referandumunda yüzde 92 evet
çıkmıştı. Orada yaşayan Kürtler Biz artık
bağımsızlık istiyoruz. diyordu. Ne oldu peki? Türkiye,
İran ve Irakın ortak konsepti, diğer yandan emperyal güçlerin
bu duruma göz yummasıyla bağımsızlığın önüne
geçti.
Biz Kürtler olarak 20nci
yüzyılda en fazla, emperyal güçler tarafından ve onların
desteğiyle bölge devletlerinin katliamlarına uğrayan bir
halkız. Saddam diktatörlüğünü devirmek adına, Kürtlerin
çıkarları başta ABD olmak üzere bazı emperyal güçlerle
ortaklaştığı için birlikte hareket ettiler. Bugün Rojavada
olan durum da aynen budur.
Şimdi, biz Kürtler
olarak bugün kendi coğrafyamız üzerinde komşu halklarla
eşit ve özgür koşullarda birlikte yaşamanın mücadelesini
veriyoruz, biz barışta ısrar ediyoruz. Türkiyede Türk ve Kürt
halkının eşit ve özgür koşullarda birlikte
yaşamasının mücadelesini sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay, HDP, Kürtleri bir tek kendisinin temsil
ettiğini göstermeye çalışıyor ama Kürtleri bu Meclis temsil
ediyor. dedi. Şimdi söylüyorum: Sayın Fuat Oktay, mademki bu Meclis
Kürtleri de temsil ediyorsa gelin, yeni bir Anayasa yapalım, Kürtlerin ve
Türkiyede yaşayan bütün halkların varlığını
Anayasada güvence altına alalım; bütün halkların kendi ana
dillerinde eğitim görmesini sağlayalım; bütün halkların
basın-yayın, kültürel ve sanatsal faaliyetlerini destekleyelim, bütçe
hazırlarken bu halklara da bütçede yer verelim.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NUSRETTİN MAÇİN
(Devamla) - Ama biz çok iyi biliyoruz ki siz Kürt meselesinden inkâr
politikasına geri döndünüz. (HDP sıralarından
alkışlar) Hepimiz dün gibi hatırlıyoruz, AKPnin ilk
dönemde iktidara gelebilmesi için Kürtlerin oylarına ihtiyacı
vardı. Bu yüzden Kürt sorununu gündeme aldı ama başından
beri sorunu çözmeye yönelik değil, Kürtleri aldatmaya ve onların
kazanımlarını geri düşürmek adına tuzak siyaseti
kurduklarını tüm Kürtler biliyor. ( HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Maçin.
NUSRETTİN MAÇİN
(Devamla) Ama Kürtler kendi meselesini gerçekten çözmek istiyordu. Otuz
beş kırk yıllık çatışmalı sürecin
yaratmış olduğu maddi manevi kayıplar Kürt halkı için
çekilmez bir hâl aldı.
BAŞKAN Sayın
Milletvekili
NUSRETTİN MAÇİN
(Devamla) Binde 1, binde 1 çözüm ihtimali olsa dâhi Kürtler bunun
arkasında duracaktı.
Halklarımıza
çağrımızdır: Gelin, HDPnin hazirandaki demokrasi
yürüyüşünü önümüzdeki seçimlerde iktidar yürüyüşüne
dönüştürelim. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Murat Çepniye ait.
Buyurun Sayın Çepni.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MURAT
ÇEPNİ (İzmir) Teşekkürler Başkan.
Genel Kurul ve değerli
halkımız; evet, dün burada iki tane sunum yapıldı. Onlara
birkaç şey söyleyerek geçmek istiyorum çünkü bütün bakanlıkların
bütçeleri aslında birbirini tamamlayan puzzlelar gibi; sermaye istiyor,
bakanlıklar büyük bir emekle bunları çıkarmaya
çalışıyor. Bakan şunu söyledi: Eğer bu halkı ve
doğayı zehirleyen enerji yatırımlarını yapmazsak
lambalarımız üç gün, beş gün, on gün kapalı kalır.
açıklaması yaptı fakat yaptığı
açıklamaların içerisinde, yok olan tarım alanlarına dair
bir tane bile cümle yoktu, yok olan sulara dair bir cümle yoktu Şu
yatırımı yaparsak şu kadar orman kaybolur, şu kadar su
kaybolur. diye tek bir cümle yoktu; varsa yoksa kâr ve bunun üzerine
kurdukları bir model.
Yine, termik santrali bize
bir yatırım olarak sundu, bir taraftan da, aynı cümle içerisinde
de fosil yakıtların kullanımının ortadan
kaldırılmasını hedeflediklerini söylemişti, böylesine
tutarsızlıkla dolu bir sunum yaptı. Nükleer santrali yani zehri,
bir ihaneti, bir suçu bize burada bir vaat olarak sundu.
Yine, diğer Bakan da
sunumun içerisinde -zannedersiniz ki bambaşka bir dünyadan, başka
ülkeden değil, başka bir dünyadan geldiğini düşünürsünüz-
sendikalaşmanın önünü açtığını söyledi. Ya, bugün
Türkiyede sendikalı olmak bir suç, sendikalı oldu diye işçiler
patır patır işten atılıyor. Çayırova Baldur
Süspansiyon işçileri, PTT işçileri Çorumda; metalde, işçiler ve
benzeri ve benzeri
Şimdi dolayısıyla böylesi bir tabloyla
karşı karşıyayız.
Değerli arkadaşlar,
dün Samsunda bir insanımız iş ve aş diyerek intihar
etti. Bu intihar ilk ve son değildi, yüzlerce insan bu koşullarda, bu
AKP-MHP koalisyonunun, saray koalisyonun yönetimi altında ancak ve ancak
ölümü çare olarak bulmak zorunda kaldı; çok üzülerek bunu belirtiyorum. Bu
arkadaş İstanbulda esnaftı, iflas etti ve aldığı
kredileri ödeyemez hâle geldi, aldığı kredileri ödeyemez hâle
gelmesinden kaynaklı intihar etmeyi seçti. Evet, bu iktidar halka
düşman, doğaya düşman, emekçiye, esnafa düşman bir
iktidardır. Dolayısıyla gerçek olan şey burada sunulan
tozpembe tablolar değil, işte, halkın her gün
yaşadığı gerçek tablodur.
Bakın, değerli
arkadaşlar, 2002 yılında konut, taşıt, ihtiyaç
kredileri kapsamında toplam 6,6 milyar kredi kullanılmış,
2019 yılındaysa bu oran 618,5 milyar TLye çıkmış; aradaki
farkı düşünün değerli arkadaşlar. Sadece 2020
yılının içerisinde, eylül dönemine kadar 739.756 kişi kredi
borcunu ödeyememiş.
Yine, 2002 yılında
6,6 milyar TL hane borcu var, hane başına düşen borç. Bu oran,
2019da 618,5 milyara çıkıyor, 2020de Eylül ayı itibarıyla
836,8 milyara çıkıyor; aradaki farkı görün. Son bir yıl
içerisinde, kredi borçlusu sayısı 2 milyon 268 bin kişiye
çıkmış durumda değerli arkadaşlar.
Evet, şimdi bu tablo
içerisinde Karadenize bakacağız; DOKAP yani Doğu Karadenizi
Kalkındırma Projesi. Bu proje, aslında Doğu Karadenizi
bitirme, Doğu Karadenizi sermayeye peşkeş çekme projesidir. Bu
proje ne yapıyor? 2 tane şey yapıyor bu proje: Birisi,
Karadenizi Arap turizmine peşkeş çekmek, Arap sermayesine
peşkeş çekmek, Katar sermayesine peşkeş çekmek, bunun için
inşaat projeleri yapmak. Bir diğeri de Yeşil Yol Projesi ki bu
Yeşil Yol Projesi, Danıştay tarafından durdurulmasına
rağmen sürdürülüyor. Bunun içerisinde ne var? Restoranlar var,
benzinlikler var, var da var; ne ararsanız içerisinde var fakat bunlar
daha başlangıç, şu anda 38 tane proje var. Peki, sonrasında
ne var? DOKAP, Rizede 19 milyon 755 TL maliyetli Çay Çarşısı
Projesi yapmış. Yine, çay üreticisine destek vermek yerine, çay
alanlarını revize etmek yerine -paraları
akıttığı yerlere bakın- ÇAYKURun teknolojisini
geliştirmek yerine, çay bahçelerini yenilemek yerine tam olarak
yaptığı şey parayı şirketlere çarçur etmekten
başka hiçbir şey değil. 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve
2019 yıllarında toplam 309 milyon TL yine bu şirketlere, bu
projelere aktarılmış değerli arkadaşlar; yani bütün bu
yıllarda AKP, bölgedeki şirketlerini boş
bırakmamış, ceplerini hep sıcak tutmuş.
Şimdi, bu
koşullarda yani Rizenin en büyük kaynaklarından bir tanesi çay,
Karadenizin en büyük kaynaklarından bir tanesi çay ve fındık.
Yine biliyorsunuz, fındığı İtalyan Ferrero
şirketine ihale ettiler, peşkeş çektiler. ÇAYKUR da her yıl
zarar ediyor yani ÇAYKUR çayını satamıyor, çayını
satmaması için de AKPli bürokratlar ellerinden geleni yapıyorlar.
ÇAYKUR çayını satamasın ki özel şirketler pazar
hakimiyetini artırsın, kârlarını artırsın, belki
ÇAYKURu satmak için bir bahane oluşsun.
Şimdi, aynı
şey Konya için de geçerli. Yani Konyada biliyorsunuz, kalkınma
projesi var. Konya Türkiyedeki 25 akarsu havzasından birisi yani
burası da büyük bir kuraklık altında, 350 civarında obruk
oluşmuş durumda. Burada, Türkiyenin yeraltı sularının
üçte 1ini barındıran Konya Ovasında yeraltı suları
tümüyle kontrolsüz kullanmaktan kaynaklı yok olmakla karşı
karşıya. Peki, iktidar ne yapıyor? İktidarın
yaptığı şu: Havalimanı yapmak, üçüncü köprü yapmak,
Osmangazi Köprüsü yapmak ve 5li çeteye para aktarmak; yaptığı
tam olarak bu.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) 5 artı 2.
MURAT ÇEPNİ (Devamla)
Evet, bu proje, bu bütçe üçüncü sınıf bile belki de
tanımlanamayacak bir şirketin rant bütçesidir ve her bir bütçe esas
olarak halkı yoksullaştırma, halkı işsizleştirme
projesidir. Burada bir kötü üretim söz konusu falan değildir, burada bir
hata söz konusu falan değildir, burada düpedüz bir tercih vardır;
sermayeden, ranttan ve kârdan yana bir tercih vardır. Dolayısıyla
biz buradan AKP iktidarına seslenmiyoruz, biz buradan doğrudan
halkımıza sesleniyoruz: Bu mücadele alın teri ile alın
terinizi çalanların mücadelesidir, bu mücadele yalan ile hakikatin
mücadelesidir, bu mücadele faşizm ile özgürlüğün mücadelesidir, bu
mücadele çürümeye karşı yeşilleşmenin, yeşilin
mücadelesidir değerli arkadaşlar.
Halkımıza buradan
bir kez daha sesleniyoruz: Biz Halkların Demokratik Partisi olarak, halka
bütçe ve halk iktidarı mücadelesini yükseltiyoruz. Gelin, hep birlikte emekle,
cesaretle ve kararlılıkla bu yalan ve talan düzenini, bu haramilerin
saltanatını yıkalım. Bizim buna gücümüz var, halk
iktidarını kurabiliriz, hep birlikte bu zulüm ve faşizmden
kurtulabiliriz diyorum.
Hepinizi selamlıyorum.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Dilşat Canbaz Kayada.
Buyurun Sayın Kaya. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA
DİLŞAT CANBAZ KAYA (İstanbul) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen
değerli halkımıza; önce, cezaevlerinde bulunan Eş Genel
Başkanlarımız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve
tüm tutsak yoldaşlarımıza buradan sevgi ve
saygılarımı gönderiyorum ben de. (HDP sıralarından
alkışlar)
Sanayi ve Teknoloji bütçesi
üzerine söz almış bulunuyorum. Öncelikle, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Mustafa Varankı, işçileri güvensiz çalışmaya
teşvik eden bir torba yasa teklifinin işçilerin tepkisi, muhalefetin
karşısında durmasıyla geri çekilmesi sonrası, patron
örgütlerine serzenişiyle hatırlıyoruz. İş
dünyasının talebiyle getirilen düzenlemelere ilişkin işçi
kesiminin çok yoğun ses çıkardığı dönemde iş
dünyasının sessiz kaldığı eleştirisini
getirdiği ve İş dünyasını yanımızda görmek
istiyoruz. sözlerini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. İşçi
ve emek karşıtı tüm yasa tekliflerinin, patronların
çıkarlarına göre düzenlenen bir yönetim politikasının
yansıması olduğunu ifade etmek istiyorum. İşte bu,
emekçinin, yoksulun çıkarını arka plana atan patronların
kârları dışında halkın demokratik
sorunlarını görmeyenlerin artık açıktan yaptığı
itiraf niteliğinde söylemlerdir.
Sayın milletvekilleri,
iktidar 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra çıkardığı birçok
KHKyle binlerce bilim emekçisini işsiz ve bilimsel faaliyetini sürdüremez
duruma getirmiştir. Birçok bilim emekçisi, ya alanları dışında
işlerde oldukça düşük ücretlerde çalışmak zorunda
kaldı ya da zorunlu olarak yurt dışına göç etmek zorunda
bırakıldı. Ülkede eleştirilen anti demokratik, milliyetçi,
ırkçı politik iklim ve ardı kesilmeyen gözaltı, tutuklama
terörü, coğrafyamızda da değerli çalışmalar yapacak
bilim insanlarını -özellikle genç bilim insanlarını- her
gün daha fazla, yurt dışına göç etmek zorunda
bırakıyor. Alman Hükûmetinin 2019 Yılı Göç Raporuna göre
Türkiyeden yüksek nitelikli iş gücü, iş göçü ve ilticaların
sayında artış sürdürülüyor. Türkiyeden 990 kişi Mavi Kart
alırken 10.784 kişi iltica başvurusu yaptı.
İstatistiklere göre Türkiyeden Almanyaya göçlerin sayısı
2018e göre yüzde 8,8lik artışla 51.610 kişi olarak
gerçekleşti. Bu sadece Almanyadan gelen veriler ve AB ülkelerine giden
Türkiye kökenli göçse daha büyük.
AKP iktidarı, akademide
2016da başlayan ihraçlar sonrası militan bir çizgi izleyerek
rektörlüklerine kendi partililerini atamaktadırlar. Eski AKP vekilleri
büyük bir hızla rektör, dekan yapılmıştır. Akademi ve
bilimdeki bu partici tutum, bilimsel düşünce ve
çalışmaların gelişiminde büyük bir engeldir. Kamuoyu ve
sizin de yakından bildiğiniz üzere barış akademisyenleri
olarak tanınan birçok bilim insanı, fikir ve ifade hürriyetlerini
kullandıkları için önce hedef gösterildi sonra ihraç edildi ve
haklarında birçok dava açıldı. Gelinen aşamada
akademisyenlerin birçoğu bu davalardan beraat etti. Bu nedenle,
akademisyenlerin bir an önce görevlerine iade edilmesi gerekmektedir.
Türkiye, savunma ve teknoloji
yatırımlarında daha çok savunma sanayi merkezli bir
yatırım yapmaktadır. Bilim ve teknolojide yapılan
yatırımlar halkın temel sorun ve beklentilerini çözecek
şekilde planlanmalıdır. Bakın, pandemi sürecinde birçok
öğrenci ve öğretmen telefon, internet, tablet, bilgisayar gibi
iletişim araçlarına ulaşamadığı için öğretim
yaşamlarından uzak kalmakta ya da nitelikli bir öğretim
programına ulaşamamaktadır.
Türkiye, teknolojiyi ithal
eden bir ülkedir. Teknolojik birçok şey dolara endeksli olduğu için
de ülkemizde halkın çoğunluğunun bunlara ulaşması
büyük ekonomik sorunları da beraberinde getirmektedir. Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı bilime ve teknolojiye yatırım yaparken
halkın temel ihtiyacı ve beklentilerini göz ardı etmemelidir.
Türkiye ekonomisinin geldiği durum: Bugün, teknoloji ve sanayi
alanında da aynı şekilde büyük bir çöküş içerisindeyiz.
İktidarın sunduğu bütçe teklifi de bu krize emekçilerin lehine
çözüm olan bir teklif olmaktan çok uzakta. İktidarın bütçeyi
şekillendirirken referans aldığı kaygılar, halkın
temel ekonomik sorunlarını çözmek değildir. Böylesi bir ekonomi
politikasının ve bütçe dağılımının
halkın temel ihtiyaç ve taleplerini çözmesi de beklenemez zaten.
Emekçileri,
kadınları, öğrencileri, esnafı yok sayan, ekolojik krizi
görmeyen bir bütçe teklifiyle daha karşı karşıyayız.
Bu teklif, geçen yıldan veya önceki yıllardan farklı hiçbir
şey sunmuyor. Emekçileri son kuruşlarına kadar sömürerek
varlığını devam ettiren bir avuç sermayedarın
ihtiyaçlarını merkeze alan böylesi bir bütçe teklifinin, emekçilere
ve halka sunacağı hiçbir şey yok.
Bu bütçe teklifi, KYK borcunu
ödeyemeyen üniversite mezunu işsiz gençleri, toprağını
sürdüğü traktörünü satmak zorunda kalan köylüleri, asgari ücretle geçinmek
zorunda bırakılan milyonlarca işçiyi görmemektedir. Bu bütçe
teklifi, her gün daha fazla karşılaştığımız,
çöpten gıda toplayan insanları görmemektedir. Bu bütçe teklifi,
geçinemediği için kendini asan, kendini yakan yoksulları
görmemektedir.
Sayın arkadaşlar,
herhangi bir semt pazarına akşamüzeri pazar bitiminde giderseniz,
pazarda son ürünleri daha ucuza almak isteyen insanlarla karşı
karşıya kalırsınız. Bu bütçe de semt pazarında
artakalanları toplamak veya daha ucuza almak zorunda kalanların
bütçesi değil.
Türkiyede yoksulluk
artık olağanlaşmış durumda. AKP ve MHP iktidarı,
işte bu süreklileştirilen yoksulluğun üzerinden kendini var
etmektedir. Askıya astıkları ekmek, halka
fırlattıkları keyif çayları, sokak ortasında
fırçaladıkları köylü; polise, jandarmaya dövdürdükleri
işçi, bu sömürü ittifakının gerçek yüzünü ortaya sermektedir.
Ekonominin adaletsiz
bölüşümü her geçen gün yoksulu daha da yoksul, zengini daha da zengin
yapmaktadır. Adına kapitalizm denilen, insanlığın ve
doğanın geleceğini adım adım yok eden bu yönetim anlayışı,
Türkiyenin iktisadi bütün meselelerini sonuna kadar işletmektedir.
Cumhurbaşkanın abartılı olarak
algıladığı, gerçek yoksulların kendilerini kamu
binaları önünde yaktığı bir dönemi işaret etmektedir.
Milyonlarca yoksulun asgari ücretle geçinmek zorunda olduğu bir ülkede
abartı olan Evimize ekmek götüremiyoruz. diyen servis şoförünün
serzenişi değil, ekonominin yolunda gittiği yalanını
söyleyen, maalesef iktidardır.
Bu coğrafyanın
emekçileri, gençleri, doğmamış çocukları hiçbir
şatafatın, israfın ve rantın faturasını ödemek zorunda
değildir. Her gün kârına kâr katan patronlar ve onların
iktidardaki temsilcileri yaşadıkları ekonomik ve politik krizin
faturasını halka ve emekçilere ödetmek niyetindedirler. AKP Genel
Başkanının geçen haftalarda acı reçete olarak ifade
ettiği şey, tam olarak, halkın cebinde kalan son kuruşa göz
dikmenin planlarını ele veriyor. Bu halk kârınıza ortak
mı ki de zararınıza da ortak olsun? diye soruyoruz. (HDP
sıralarından alkışlar) Acı reçete biri ya da
birilerine yazılacaksa iktidar ve onun desteğiyle kârlarına kâr
katan bir avuç patron, bu reçeteyi öncelikle kendilerine yazmalılar ve
krizin faturasını kendileri ödemelidirler.
Bugün,
coğrafyamızın birçok yerinde hakları için direnişte
olan işçiler çerez parası dediğiniz, milyonların yüzde
1inden daha az bir miktardaki alacakları için direnmektedirler.
Hakları gasbedilen, güvencesizlikle karşı karşıya
bırakılan milyonlarca işçinin haklarının
korunması iktidarın sorumluğundadır. Bunlardan birkaç tane
işçi direnişini saymak istiyorum: PTT işçileri, Sinbo
işçileri, Bimeks işçileri, Atlasglobal işçileri.
Bugün 4üncü günündeyiz,
bütçeyi görüşüyoruz, bakanlıkları görüşüyoruz. Her
bakanlık sonunda bir güzelleme, bir ağırlama yapılıyor
Çok güzel bakanlıklar, çok güzel bir bütçe, harika bir bütçe. diye
anlatılıyor. Biz de şunu söylüyoruz: Bugün bu bütçeleri
konuşurken dün 8 tane Atlasglobal işçisi polis tarafından
gözaltına alındı. Peki, bu bütçe kimin bütçesi? demek
istiyoruz.
Sözüm çok kalmadı; çok
kısaca, dün Cumhurbaşkanın açıklamış olduğu
bir demeci söylemek istiyorum. Bu ülkenin on sekiz yıldır hak ve
özgürlükler alanında çok iyi bir noktaya geldiğini söylüyor
Cumhurbaşkanı. Ben de geldiğiniz demokrasi, özgürlük ve haklar
noktası için şunu söylemek istiyorum: Demokrasi açısından
evet, çok iyi bir noktadasınız, çığır
açtınız(!) Özgürlük ve demokrasinizde her gün kadınlar
öldürülüyor. Özgürlük ve demokrasinizde hâlâ Kürtler helikopterlerden
atılıyor. Özgürlük ve demokrasinizde gençler gözaltına
alınıyor, işçiler gözaltına alınıyor, gazeteciler
tutuklanıyor, bugün, vekiller, bu kürsüden konuştuğu için
fezlekeler hazırlanıyor, siyasetçiler tutuklanıyor. Evet,
özgürlük alanında, demokrasi alanında gelinen aşama bu.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
DİLŞAT CANBAZ KAYA
(Devamla) Biz gelinen bu demokrasi aşamasında, bu bütçeyi de kabul
etmediğimizi tekrar hatırlatmak istiyoruz. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Altay, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Suriyenin Resulayn bölgesinde bombalı saldırı sonucu şehit
olan Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt ve Jandarma Uzman Çavuş
Oğuzhan Anarın mekânlarını Allahın cennet etmesini
dilediğine, Meclisin taziye çadırı olmadığına, Türkiyenin
Suriye politikasında bir yanlışlık olduğunu
düşündüğüne, programda Helal Akreditasyon Kurumunun bütçesinin de
olduğuna, haramın sadece İslamın men ettiği
gıdaları tüketmek olmadığına, kul hakkı yemenin,
kamu parasını çarçur etmenin, devlet eliyle özgürlüğü
kısıtlamanın, yetim hakkı yemenin, israfın,
adaletsizliğin, iftiranın, siyasetten zenginleşmenin de haram
olduğuna ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sizi ve yüce Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum efendim.
Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt, Jandarma
Uzman Çavuş Oğuzhan Anarın, Allahım mekânlarını
cennet etsin, ki öyle olacaktır.
BAŞKAN Amin.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Milletimizin, ailesinin başı sağ olsun.
Ben hep söylüyorum, biraz
önce bir milletvekilimiz de söyledi, Şehit son olmayacak. diye. Elbette,
vatanımızın bütünlüğüne,
bağımsızlığımıza,
bayrağımıza, bölgedeki itibarımıza, mavi vatan dâhil
coğrafyadaki hak ve menfaatlerimize bir halel gelmesi durumunda buradaki 584
sayın milletvekili dâhil hepimiz şehadet şerbeti içmeye
hazırız ama tabii, Hükûmetin kimi yanlış
politikalarının bir sebebi olarak olmaması gereken bu
acılarla yüzleşmemiz, acıları yaşamamız bizi
tabii incitiyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
her vesileyle söylüyorum- taziye çadırı değildir. Türkiye Büyük
Millet Meclisi mümkünse bir Mehmetçikimizin burnunun kanamaması için
-taviz vermemek kaydıyla elbette- bütün tedbirleri alacak kuvvet ve
kudrete sahip bir meclistir. Geçmişte bunun örneklerini bu Meclisimiz
göstermiştir. Ben, mesela şöyle söyleyeyim: Suriyedeyiz,
Fıratın doğusunda -bunu Mecliste müteaddit defalar söyledim-
Fıratın doğusunda coğrafyaya kim hâkim? Amerika
Birleşik Devletleri ve PYD hâkim.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Son bir dakika
Fıratın
Fıratın
BAŞKAN Bir dakika
Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bu bürokratların bana bir garezi var. Benim mikrofonumu
bilinçli olarak geç açtıklarını da düşünmeye
başladım.
Sayın Başkan,
coğrafyaya hâkimiyet bakımından Fıratın
batısında kim var? Rusya ve Suriye Merkezî Yönetimi var. Biz orada
ne yapıyoruz? demeyeceğim, istismar edileceğini biliyorum.
Bizim Mehmetçikimiz orada şehit oluyor, elbette vatan için hepimiz
şehit oluruz ama ben Türkiye'nin Suriye politikasında bir
yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Hâl böyle olunca
Hükûmete de bir uyarı yapmayı gerekli görüyorum.
Sayın Başkan, öte
yandan, bugün görüştüğümüz bütçede Helal Akreditasyon Kurumu da var.
Arkadaşlar bahsettiler, haram sadece İslamın men ettiği
kimi gıdaları tüketmek değildir ki.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Mesela kul hakkı haramdır, kamu parasını
çarçur etmek haramdır, devlet malını peşkeş çekmek
haramdır, devlet işlerinde emaneti ehline vermemek haramdır,
devlet parasıyla şatafat haramdır, devlet gücüyle özgürlüğü
kısıtlamak haramdır, yetim hakkı yemek haramdır, israf
haramdır, gösteriş haramdır, adaletsizlik haramdır, devlet
gücüyle yolsuzlukları örtmek haramdır, iftira haramdır ve siyasetten
zenginleşmek çok haramdır Sayın Başkan.
Bu vesileyle, Sayın
Murat Çepni biraz önce şöyle bir söz etti: Bu iktidar, halka ve emekçiye
düşman. dedi. Buna katılmıyorum çünkü bu iktidar kendinden
olmayan herkese düşman.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, buyurun.
2.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Suriyenin Resulayn bölgesinde şehit olan
Mehmetçikleri rahmetle andığına, 10 Aralık Dünya İnsan
Hakları Gününde Ermenistanın işgal ettiği
Karabağın azat edilmesi kutlamalarında Türkiye Cumhuriyetini
temsilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mehmetçikin
Azerbaycanda bulunmasının haklı bir gurur
yaşattığına, Suriyede ve Irakta, oluşturulmaya
çalışılan terör devletinin yerle yeksan edilmesinin zaruret
olduğuna, yerlilikte yüzde 20lerden yüzde 70lere çıkmış
bir savunma sanayisinin söz konusu olduğuna, ihtiyaç duyulan yoğun
bakım solunum cihazını üretebilecek kabiliyette ve kırk
beş günde 1.008 yataklı 2 pandemi hastanesi kurabilecek noktada
olunduğuna, en büyük haramın yalan ve iftira siyaseti olduğuna
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Çok teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Değerli milletvekilleri,
ben de sözlerimin başında, Resulayn bölgesinde din ve devlet, vatan
ve millet müdafaası için şehit olan aziz Mehmetçiklerimizi rahmetle
anıyorum, yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Dün hakikaten milletimiz için
çok önemli bir millî gurur günüydü. Ermenistanın işgal ettiği Karabağın,
Azerbaycan topraklarının otuz yıl sonra azat edilmesi,
hürriyetine kavuşması, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları
Gününde orada Türkiye Cumhuriyeti devletini ve milletimizi temsilen Sayın
Cumhurbaşkanımızın Mehmetçikimizle bulunması
hepimizin tüylerini diken diken eden bir heyecanın, bir coşkunun,
haklı bir kıvancın ve gururun yaşanmasına sebebiyet
verdi. Bu münasebetle, Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan liderliğinde, Mehmetçikimizin gerçekten hem
dışarıda hem içeride millî güvenliğimize yönelik her türlü
tehdidi bertaraf etmesi tarihî bir hadisedir. Suriyede, Irakta, gerçekten,
oluşturulmaya çalışılan terör devletinin yerle yeksan
edilmesi bir millî güvenlik zaruretidir. Dolayısıyla, bu konuda
içeride de dışarıda da her türlü terörist, 83 milyon
insanımızın geleceğine yönelik her türlü tehdit mutlaka
bertaraf edilmiştir ve edilecektir. Bu çerçevede, Türkiye'nin teknolojik
üstünlüğünü ve gelişimini gösteren İHA ve SİHAların
Azerbaycan ordusu tarafından kullanımında nasıl büyük fayda
sağladığı bütün dünya tarafından takdir edilmiş
ve görülmüştür. Evet, yüzde 20lerden yüzde 70lere
çıkardığımız bir millî savunma sanayisi sistemimiz söz
konusudur. Bununla beraber, sadece buna ilişkin bir teknolojik
gelişme içerisinde değiliz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Aynı zamanda, on dört gün gibi
kısa bir zaman diliminde, ihtiyaç duyduğumuz ventilatörümüzü,
yoğun bakım solunum cihazımızı yapabilecek,
tasarlayabilecek ve üretebilecek bir kabiliyette ve donanımdayız
elhamdülillah ve kırk beş günde, 1.008 yataklı, her bir
odası yoğun bakıma dönüştürülebilecek hastaneleri
kurabilecek bir noktayız. Dolayısıyla, kendi haricî
mantığı çerçevesinde birtakım dini atıflarda bulunarak
farklı farklı değerlendirmelerde bulunanları kendileriyle
baş başa bırakıyoruz
ancak herkes bilsin ki en büyük haram, yalan ve iftira siyasetidir. Herkesi
hakikate ve gerçekliğe davet ediyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Akçay, buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Beni açıkça yalan, iftira siyaseti yapmakla itham etti.
BAŞKAN Sayın
Akçayı söyledim.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Tamam.
BAŞKAN Buyurun.
3.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Barış
Pınarı Harekâtı bölgesinde kontrol noktasına yapılan
saldırıda şehit olan 2 askere Allahtan rahmet dilediğine,
güney sınırında Barış Pınarı, Fırat
Kalkanı, Zeytin Dalı gibi çok önemli harekâtlar gerçekleştirildiğine,
bu mücadelenin Türkiye Cumhuriyetinin bekası için verildiğinin idrak
edilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün Barış
Pınarı Harekât bölgesinde güvenlik güçlerimizin görev
yaptığı kontrol noktasına PKK terör örgütü tarafından
düzenlenen hain saldırıda 2 askerimiz şehit oldu, 8 askerimiz de
yaralanmıştır. Şehitlerimize Allahtan rahmet,
yakınlarına başsağlığı,
yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin
başı sağ olsun.
Sayın Başkan,
Türkiye Cumhuriyeti Suriyenin kuzeyinde, güney
sınırlarımızda -ki 911 kilometreye tekabül eden
sınırdır- Türkiyenin güvenliği, bölgenin barış
ve huzuru için Barış Pınarı Harekâtı, Fırat
Kalkanı, Zeytin Dalı gibi çok önemli harekâtlar
gerçekleştirmiştir ve bunlar hem terörle bir mücadeledir hem de
Türkiyenin güvenliği kadar bölgenin barışına, huzuruna
katkı veren çok önemli operasyonlardır. Dolayısıyla,
bunların amasız, fakatsız, lakinsiz, tevilsiz, şeksiz,
şüphesiz ve gölgesiz bir
şekilde, bir millî politika ve Türkiye Cumhuriyetinin bir beka meselesi
olarak bu mücadelelerin verildiğini hepimizin idrak etmesi gerekmektedir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Altay, Yalan siyaset haramdır. dedi
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Hayır Yalan ve iftira siyaseti
BAŞKAN Buyurun
Sayın Altay.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Kürsüden mi, buradan mı efendim?
BAŞKAN Buyurun, oradan
vereyim.
4.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Cumhuriyet Halk Partisi yalan
söylemez, söylediklerinin arkasındadır. Bir iki basit misal vermek
istiyorum: Ayın 7sinde Genel Başkanımız, 8inde ben
buradan, Beşiktaş şehidimizin babasına 121 lira maaş
bağlandığını, sonra bunun dört yıl içinde 192
liraya çıktığını söyledik. AK PARTİ Grubu
Yalan. diye bağırdı, belgeyi gösterdim; Fuat Oktay
İnceleyip size döneceğim. dedi, beş gün geçti, daha dönmedi.
Ben bu Mecliste Covid-19la
mücadele ederken ek performans ücreti olarak bir ambulans şoförümüze 7
lira, bir hemşire kardeşimize 24 lira, bir doktora 32 lira vermek
ayıptır; böyle devlet olmaz olsun! dedim, Yalan. dediniz; belge
gösterdik, sesinizi kestiniz.
Sayın Genel
Başkanımız kendisinin ve bizlerin dinlendiğini söyledi;
savcıyı bize adres gösterdi. Hiç fazla söze, savcıya
mavcıya gerek yok; Sayın Recep Tayyip Erdoğanın kendi
beyanıyla cevap verdik ki o beyan şudur: Ey
Kılıçdaroğlu, ben senin aldığın nefesi
dinliyorum, biliyorum. diyen Sayın Recep Tayyip Erdoğandır.
Gene, dönemin Ulaştırma Bakanına bu soru sorulduğunda Ya,
korkacak bir şeyiniz yoksa dinlenseniz ne var. diyen AK PARTİ
hükûmetlerinin Bakanıdır.
Velhasıl bizde yalan
yoktur, bizde yalan yoktur. Ama bu vesileyle şunu söylemek isterim ki
yalan söyleme noktasında AK PARTİ yönetimine söylenecek çok sözümüz
var, şimdi sürem biteceği için onları söylemiyorum, vakti
zamanı geldiğinde
Ama sağlık
çalışanlarını, konuşurken görev şehidi sayıp
da buradan bunu geçirmemek de millete yalan söylemektir.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkan
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Oluç
5.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun,
askerî sınai kompleks geliştikçe aslında başka alanlarda
geliştirilmesi gereken teknolojinin geliştirilmediğine, uzaktan
eğitimde gereken teknolojinin geliştirilmemesinin sorunlara neden
olduğuna, pandemi döneminde yoğun bakımlarda sorun
yaşandığına, bir mühendis olarak yerli ve millî otomobil
yapılmasını heyecanla beklediğine ilişkin
açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tabii, bugün gün boyunca bu
konuları tartışacağız, ben kısaca birkaç noktaya
değinmek istiyorum; Sayın Akbaşoğlu da büyük bir heyecanla
bu konudan söz etti. Şimdi Bir ülkede askerî sınai kompleks ne kadar
gelişirse o ülke o kadar gelişir. diye bir iddia asla kabul
edilebilir bir iddia değil, kanıtlanmış bir iddia da
değildir nihayetinde. Çünkü sizin askerî sınai kompleksiniz
geliştikçe aslında başka alanlarda geliştirmeniz gereken
teknolojiyi geliştirmiyorsunuz, yatırımlarınızı
yapmıyorsunuz.
Bakın, 2 alandan
bahsedeceğim, 2si de bugün çok güncel sorunlarınıza işaret
eden alanlar. Bir tanesi eğitim. Eğitim alanında
yaşanmış olan sorunları pandemi nedeniyle bir kez daha
yaşadık, eğitim ve teknoloji ilişkisi bağlamında.
Uzaktan eğitim meselesinde 19 milyon öğrenci ve öğretmen var
Türkiyede. 1 milyon kişi bağlanmaya çalıştı, EBA
çöktü. Yani siz teknolojinizi geliştirmemişsiniz ve o teknolojinin
geliştirilmesi için de gerekli herhangi bir yatırımı
yapmamışsınız.
İkincisi
sağlık alanı. Yine, pandemi vesilesiyle söyleyeceğim.
Pandemi vesilesiyle
Mesela mekanik ventilatör alanında hiçbir
yatırım yapılmamış. Birdenbire, pandemi
çıktı, yoğun bakımlarda yaşanan sorunlar
karışında Biz ne yapacağız? diye düşünmeye
başladık. Neden? Çünkü zihniyet olarak sağlık alanında
bu tür yatırımları yapmak üzerine bir siyaset
geliştirilmemiş. Ama Tank yapalım, top yapalım, silah
yapalım, füze yapalım, roket yapalım yani ölüm teknolojisini
geliştirelim
Ama Yaşam teknolojisini geliştirelim. diye bir
zihniyetle bakılmamış bu meseleye.
Şimdi, bir son noktaya
daha değineceğim, bunu da gün içinde tartışmaya devam
edeceğiz. Çok vaktim olmadığı için fazla uzatamıyorum.
Bu, yerli ve millî otomobil
meselesi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim.
Şimdi, ben bir
mühendisim ve yerli ve millî otomobil yapılmasını çok heyecanla
destekliyorum. Böyle bir şeyden asla da uzak bir insan değilim.
Anadol yapıldığı zaman Türkiyede -hani ne kadar yerli ve
millî olduğu tartışılır- çok
heyecanlanmıştık hepimiz.
Şimdi, bakın,
TOGGun CEOsu diyor ki: Aracın elektrikli motoru için Boschla
görüşüyoruz. Çin ağırlıklı 6 firmayla batarya
görüşmesi yapıyoruz. Alman mühendislik firması EDAGı
seçtik. Myra, İngilterede kabul gördüğü, özellikle mekanik
aksamlarda, şasi konusunda partnerlerimizden birisi. Tasarım için
İtalyanlarla anlaştık. Yerli ve millî otomobil yapıyoruz.
Böyle olmuyor, biliyorsunuz. Bunlar yanlıştır diye söylemiyorum.
Siz bu yapılan işi yerli ve millî safsatasıyla satmayın;
biz otomobil yapalım, üretelim, sokaklarda dolaşsın bu
otomobiller ama bunu politik çıkarlarınız için kullanmayın
çünkü bunun yerli ve millî olmadığını hepimiz biliyoruz.
Teşekkür ederim. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, gündemimize devam edecek bir şekilde ifadelerinizi
kullanırsanız mutlu olurum.
Buyurun.
6.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altay ve
İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun yaptıkları
açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Çok teşekkür ederim.
Vakit kısa, birçok örnek
verilebilir ama öncelik olarak yarası olan gocunur. Ben dedim ki: En büyük
haram yalan ve iftira siyasetidir, bir.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Evet, evet, biz de katılıyoruz.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) İkinci olarak, Külliyeye
çıkan CHP genel başkanı adayı kamuoyunu meşgul
etmişti değil mi? Sonra, bunu haberleştiren gazeteci Sayın
Cumhurbaşkanımızdan özür diledi. Sonra, bu olayın nereden
tezgâhlandığını kim açıkladı? CHP
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, dedi ki: Yalanın,
iftiranın ve kumpasın merkezi CHP Genel Merkezidir.
Dolayısıyla siz ona cevap verin.
Bu konuyla ilgili, Devrim
otomobilini engelleyen zihniyet TOGGa Allahın izniyle el
bulaştıramayacak ve 2022de banttan inerek milletimize tahsis
edilecek. Bununla beraber, şunu da ifade edeyim ki, hakikaten ekskavatör
noktasında, solunum cihazı noktasında, yerli aşı, ilaç
konusunda, AR-GE noktasında, DENEYAPlarla, TEKNOFESTlerle, doktora ve
yüksek lisans çalışmalarıyla, farklı alanlarda binlerce
insanın Sanayi Bakanlığımız, Millî Eğitim
Bakanlığımız, devletimiz tarafından desteklendiği
bir gerçektir. Sanayiyle beraber üniversitelerin, bilim merkezlerinin
geliştirilmesine dönük muazzam bir çalışma söz konusudur. Bütün
bunları görmezlikten gelerek bu işleri başka noktaya
yönlendirmeye çalışmak hakikatleri ıskalamaktır.
Bizim de vazifemiz
hakikatleri ortaya koymaktır diyor, hepinize saygılarımı
sunuyorum.
BAŞKAN Peki, teşekkür
ediyorum.
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Millet açlıktan ölüyor ya!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Efendim, meramımı zatıalinize arz ettim,
takdir sizin olsun.
BAŞKAN Beyler
Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bir kere, şunu doğru bulmuyorum: Doğru
olanı her zaman AK PARTİ yapacak diye bir şey yok. Ben
sarfınazar edeyim ama
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Oluç, devam edelim programımıza, daha sonra
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ama Başkanım
BAŞKAN Buyurun
Sayın Altay.
7.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Şimdi, Sayın Başkana söylenecek çok şey
var, hatta şöyle bir notum var
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Benim de söyleyeceklerim vardı, söylemedim.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Vardır, laf bitmez.
Yalanla ilgili -biraz sonra
size vereceğim bunu- ben şu kadar söyleyeyim: Tekrar ediyorum,
siyasetten zenginleşenin Allah belasını versin, Allah
belasını versin, Allah belasını versin. (CHP, AK
PARTİ, MHP ve İYİ PARTİ sıralarından Amin
sesleri)
BAŞKAN Amin.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) İkincisi, insanlar yalan söyleyebilir lakin devlet yalan
söylemez. Devlet yedi aydır, sekiz aydır Covid-19la mücadeleyle
ilgili millete yalan söylüyor ve bunun sorumlusu da AK PARTİ Hükûmetidir.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Oluç
8.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın
Oluç, gündeme girecek
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Gündeme ilişkin bir şey söyleyeceğim.
Yani, Sayın
Akbaşoğlu yine itiraz etti söylediğimize. Bakın, ben
rakamlarla bir şey söylemek istiyorum size, derdimi anlatmak için:
Yapılan yatırımların yetersiz olduğunu söylüyorum,
yanlış olduğunu söylemiyorum, yetersiz. Bakın,
Volkswagenin -Volkswagen, sadece bir firmadan bahsediyorum- AR-GE maliyeti 15
milyar dolardan fazladır. Türkiyenin TÜİK rakamlarına göre bu
alandaki harcama tutarı 8 milyar dolar. Ya, bir firmadan bahsediyorum.
Üniversitelere bakın;
Amerikadaki MITnin yıllık ödeneği 10 milyar dolardır,
Türkiyedeki en önemli üniversitelerden biri ODTÜnün merkezî bütçeden
yıllık ödeneği -biz burada hep beraber el kaldırıp
indiriyoruz- 653 milyon lira ya. Bir tanesi 10 milyar dolar
Ben bundan
bahsediyorum yani yatırım yapılacaksa araştırma,
geliştirmeye yapılsın ve bu da sağlık ve eğitim
alanları için olsun diyorum yoksa yapılmış olanlara itiraz
etmiyorum.
Teşekkür ederim. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Peki, ben
teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Konuşmacımız hazır efendim.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Sayın Başkan, çok uzadı
gerçekten, yeter.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Bizce de yeter.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, bana göre bu tartışmayı çok yaptık.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, şöyle
BAŞKAN Ben isterseniz
hepinizin adına bir şey söyleyeyim: Hırsızın,
arsızın, bölücünün nefesinin kesilmesine inşallah vesile olur
çalışmalarımız. (AK PARTİ, CHP, MHP ve İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Akbaşoğlu.
9.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Türkiyenin kendi göbeğini kesen tam
bağımsız bir ülke olarak hedeflerine ilerlemekte kararlı
olduğuna ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkanım,
bakın, ben sadece yapılan eleştirilere, doğru olmayan
yaklaşımlara cevap vererek savunma durumunda kaldığım
için söz alıyorum.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bizim söylediklerimizin doğru
olmadığını ifade ediyor.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Dolayısıyla, bundan daha
tabii bir durum yoktur.
Ben şunu söylüyorum,
bakın, şunu açıkça ifade edeyim: Türkiye hakikaten her konuda
büyük bir gelişme kaydediyor. Bu konuda biraz evvel ifade edilen
yaklaşımların hiçbirisini bizim kabul etmemiz mümkün değil,
bununla ilgili zaten daha önce de açıklamalar yaptık. Fuat Bey,
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız
-Cumhurbaşkanlığı bütçesinde de burada, kapanışta
da burada- bu konuyla ilgili mutlaka cevabını verecek. Bu konuda
herhangi bir problem de yok. Dolayısıyla, Türkiye kendi göbeğini
kendi kesen, tam bağımsız Türkiye olarak hedeflerine doğru
ilerlemekte kararlıdır; bu konuda, teknoloji, sanayi, bilimle ilgili
de hakikaten büyük gelişim göstermektedir. Herkes müsterih olsun. Devlet-millet
kaynaşmasıyla, gelecek Türkiye'nindir, milletimizindir diyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
IV.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi
(1/281) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 230) (Devam)
2.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifi (1/280), 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Olarak Hazırlanan 2019 Yılı Genel
Uygunluk Bildirimi ile 2019 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 190 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2019 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2019 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/1322) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 231)
(Devam)
A) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
C) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ç) SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI (Devam)
1) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
E) DOĞU ANADOLU PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA İDARESİ
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
G) DOĞU KARADENİZ PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ğ) KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ
GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türk Standardları Enstitüsü 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Standardları Enstitüsü 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU (Devam)
1) Türk Patent ve Marka Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türk Patent ve Marka Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ
(Devam)
1) Türkiye Bilimler Akademisi 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimler Akademisi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
K) TÜRKİYE UZAY AJANSI (Devam)
1) Türkiye Uzay Ajansı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Uzay Ajansı 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şimdi söz
sırası Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Aykut Erdoğduya
ait.
Buyurun Sayın
Erdoğdu. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AYKUT
ERDOĞDU (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2021 yılı Türkiye Cumhuriyeti devletimizin bütçesini
konuşuyoruz. Bu bütçe konuşmaları sırasında Türkiye
ekonomisini yakından ilgilendiren 5 büyük riski sizinle paylaşmak
isterim. Eğer bu 5 büyük risk gerçekleşirse bu kadar emek ettiğimiz
bütçenin emin olun hiçbir anlamı kalmayacak, ne gelir ne gider ne
borçlanma projeksiyonlarını tutturmamız mümkün değil.
Değerli arkadaşlar,
önümüzdeki birinci devasa risk bütçe açığıdır. Bakın,
2019 yılında 123 milyar lira bütçe açığı verdik. Ama bu
rakam gerçek değil çünkü Merkez Bankasında kefen parası
dediğimiz ihtiyat akçesinden 120 milyar alınmasına rağmen
bu devasa bütçe açığı verildi. İçinde bulunduğumuz
2020 yılının ilk on ayı gerçekleşti. Şu an
itibarıyla 145 milyar lira bütçe açığımız var ama bu
bütçe açığımız da gerçek değil çünkü 256 milyar lira
borçlandık. Normalde açık
kadar borçlanmamız gerekiyor. Önümüzdeki yıl 245 milyar lira bütçe
açığı öngörüyorsunuz. Değerli arkadaşlar,
tutturmanız mümkün değil. Geçen sene itibarıyla, bu millet dediğiniz
bütün vergileri ödedi, pandemiye rağmen canı çıktı ve
ödedi, gelirlerimiz gerçekleşti. Gider projeksiyonlarımız da
hemen hemen gerçekleşti çünkü pandemi olmasına rağmen bu
vatandaşa bir şey verilmedi. Peki, arkadaşlar, 2019
yılında 1,3 katrilyon toplam devlet borcu varken 2020
yılında bu rakam 1,9 katrilyon, arada 600 milyar lira var. Bütçe
açığı 145 milyar diyorsunuz, arada 600 milyar fark var. Hadi,
bir miktar kur farkından kaynaklandığını söyleyelim.
Peki, bu aradaki para nereye gitti değerli arkadaşlar? Çünkü ülkeyi
Varlık Fonu ve kamu bankaları üzerinden batırdınız. Bu
kara deliklere gidiyor bu para. Bizim hesaplayamadığımız,
göremediğimiz, göstermediğiniz bu kara deliklere gidiyor. Peki,
önümüzdeki yıl ne olacak? Vatandaşın canı kalmadı,
vergi verecek canı kalmadı; ek vergiyi falan düşünmeyin.
Vatandaş can çekişiyor, işletmeler can çekişiyor. Siz,
mecbur, daha fazla borçlanmak zorundasınız. Siz daha fazla
borçlandıkça tefeci faizi çok daha yükselecek. Bugün yüzde 15, size
söylüyorum, orada durması mümkün değil, bu faiz yüzde 20yi de
geçecek; dünyada yarım puan faiz varken bu devlet yüzde 20nin üzerinde
borçlanmak zorunda. Peki, devlet borçlanırsa ne olacak? Devlet
borçlanırsa vatandaşa para kalmayacak, faizler daha çok yükselecek,
durgunluk daha fazla artacak, işsizlik daha fazla artacak, talep yönüyle
bir baskı göreceğiz, zaten kur yüzünden canımız
çıkmış, bir maliyet enflasyonu var, işler çok daha kötüye
gidecek.
İkinci
büyük risk nedir değerli milletvekilleri? Cari açık. Bakın,
eskiden cari açık verip büyüyorduk, bugün küçülürken cari açık
veriyoruz. 70 sente muhtaç hâldeyiz. Bugün cari açık rakamı
açıklandı. 33 milyar dolar yıllık cari
açığımız var. Cari açık birike birike ne oluyor?
Dış borç oluyor. Bugün 420 milyar dolar dış borcumuz var.
Dünyanın millî gelirine göre en yüksek borcu olan ilk 5 ülkeden biriyiz.
Arkadaşlar, bu, büyük bir risktir. Üstelik biz bu cari
açığı ve birikmiş dış borcu, anapara ve faiz
ödemelerini nereden karşılayacaktık? Merkez Bankası
rezervlerinden. O rezerve güveniyorduk değil mi? En azından kısa
vadeli dış borçlarımız kadar bizim net rezervimiz
olması gerekiyordu, daha fazlası tercih edilir. Bu, 180 milyar dolar
demek. Peki, Merkez Bankası kasasında ne var arkadaşlar? Günlük değişebilir,
eksi 60 milyar dolara yakın, net olarak Merkez Bankasının içi
boşaltılmış durumda. Bu ne demek? Bu şu demek:
Dış ödemeler krizinin eşiğinde bekliyoruz demek
arkadaşlar, çok tehlikeli bir durumla bu ülke karşı
karşıya demek.
Değerli arkadaşlar,
bu ülkedeki üçüncü büyük risk bankacılık sektörüdür. Bakın,
geçen yıl itibarıyla 2,6 katrilyon bizim kredi hacmimiz var. Bu
seneye geldiğimizde ne olmuş? 3,6 katrilyon; yüzde 40
artmış, bu krize rağmen yüzde 40 artmış. Niye? Çünkü
Erdoğan ve damadı dediler ki: Verin krediyi ülke büyüsün, iyi
görünelim. Ya, arkadaşlar, bu kadar basit olsa bütün dünya bunu yapar.
Verin krediyi
Ne oldu? Gitti vatandaş, cep telefonu aldı; gitti
vatandaş, araba aldı; gitti vatandaş, konut aldı. Ne
patladı? Enflasyon ile cari açık. O neyi patlattı? Faiz ile kuru
patlattı değil mi? Bugün geldiğimiz noktada Merkez Bankası
boşaltılmış durumda. Bankacılık sektörü üstelik
aktif rasyosuyla
Bu bankalara döve döve bu kredileri verdiniz. Hangi faizden
özellikle kamu bankaları kullandırdı kredileri? Yüzde 7, yüzde
8. Bugün faiz ne? Yüzde 15 Merkez Bankası faizi var, kredide yüzde 20.
Yarın ne olacak? Yüzde 30 olacak. Yüzde 8le kamu bankasından borç
alıp yarın götürüp kamu bankasına aynı parayı yüzde 30
mevduatla vereceksiniz; bu, bankaların batması demektir, batması
demektir. Bankalar batsın ne olacak canım, çoğu
yabancı... Öyle bir şey yok, çoğu kamu bankaları
bunların. Bugün bankacılıktaki batık kredi oranına ne
diyorsunuz? 4,5. Her şey sahte olduğu gibi bu da sahte. Minimum, en
iyi hesaplamayla yüzde 15. 3,6 katrilyon var; 150 milyar batık var
diyorsunuz, değil; en az 500, 600 milyar lira batık var, 70-80 milyar
dolar. Yarın bu kriz devam ederse bu yüzde 20ye çıkacak, olacak 100
milyar dolar. Bankalar batsın bize ne. mi diyeceksiniz? Diyemezsiniz, o
bankaları kurtaracaksınız bunu hepimiz
Biz sizin
yapınızı biliyoruz. Üstelik bankacılık sektörü bu
ekonominin kalbidir. 100 milyar dolar ne olacak? İstanbul
yaklaşımı, Anadolu yaklaşımı, Eskişehir
yaklaşımı, bir şekilde vatandaşa
yaklaşacaksınız. Hazine bu kredileri üzerine almak durumunda
kalacak, zaten batık kredilerin çoğu KGF garantisi
KGFye 25 milyar
koyup 250 milyar garanti veriyorsunuz. Neymiş? Yüzde 5i batar. Ya batacak
kredilerin hepsi KGF içerisinde zaten. 100 milyar dolar yük gelecek üzerinize,
eğer önlemleri almazsanız 100 milyar dolar yük gelecek.
Arkadaşlar, dördüncü
büyük risk ekonomideki istatistiklerdeki sahteciliktir. Enflasyona yüzde 14,3
diyorsunuz; değil arkadaşlar, AK PARTİ milletvekilleri,
değil. Bakın, bizi kandırmaya çalışırken sizi kandırıyorlar.
Düşünün ki siz doktorsunuz, hastaya tedavi uygulayacaksınız;
şekerini ölçüyorsunuz 280 çıkıyor, size 120 diyorlar; tansiyonu
ölçüyorsunuz 18 çıkıyor, size 11 diyorlar; siz buna doğru
tedaviyi uygulayabilir misiniz? Aldatılmanıza izin vermeyin rica ederim.
Düşünün, işsizlik 12,7 Allah aşkına, telefonunuza gelen
mesajlara bakın, etrafınıza bir bakın, İşsizlik
12,7 mi bu ülkede? Şu an işsizlik yüzde 30, üstelik işten
çıkarmak yasak.
Değerli arkadaşlar,
6,7 büyüme var. diyorlar. Ya, Allahınızdan korkun, 203 milyar
dolar millî gelir 197 milyar dolara düştü 6,7 büyüme var. dediğiniz
dönemde. Üstelik Bankalar da büyüdü. diyorsunuz. Bankaların batık
kredilerini BDDK yüzdürürse büyümüş görünür elbette; kimi
aldatıyorsunuz? Ama bir şeyi kandıramıyorsunuz, iktisadi
oyuncular, özellikle yabancılar kanmıyor buna. Faiziniz yüzde 15 -çok
daha yükselecek- kurunuzu 7,80de tutamıyorsunuz, üstelik Adalet
Bakanını yanında gezdirirken tutamıyor. Merkez Bankası
Başkanı ile yeni Maliye Bakanının çabası var ama
tutacağını hiç sanmıyorum çünkü yapısal bir
bozukluğunuz var. Bütün bu riskleri çarpan etkisiyle artıran bir
pandemiyle, bir bulaşıcı hastalık belasıyla mücadele
ediyoruz arkadaşlar. Allah aşkına doğruları söyleyin,
doğrudan kimseye zarar gelmez. Bakın, vaka sayısını
günde 500 bin artırdınız. Bu yakışıyor mu Türkiye
Cumhuriyeti devletine? Geldiniz, aşı alacağız
Aşı nerede belli değil, parası nerede belli değil.
Bütün ülkeler siparişini vermiş, boynumuzu büktük aşı
bekliyoruz; hastamız var; yaşlımız var; yapmayın,
etmeyin.
Değerli arkadaşlar,
bu ülkenin önündeki altıncı büyük risk yaptırım riskidir,
bütün kalbimle söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Doğu Akdenizde haklı,
haklı. Bizi kendi kıyılarımıza gömmeyi bekliyorlar,
İzmir kıyılarında balık tutamaz hâle getirmeye
çalışıyorlar. Biz burada çok haklıyız ama siz çok kötü
bir dış politika götürdüğünüz için, sizin dış
politikanızda ne yazık ki liderinizin mal varlığıyla
tehdit edildiğimiz için vatan toprakları, mavi vatan tehlikeye
giremez arkadaşlar, girmemeli, rica ediyorum. Girmemeli! (CHP
sıralarından alkışlar) Bugün bize CAATSA
yaptırımları. diyorlar. Biz ulusal
bağımsızlığı olan bir ülkeyiz, tercih
hakkımız var. Bize satmadılar, S-400ü almak zorunda kaldık
ama böylesine berbat bir ilişkide, böylesine inanılmaz, güvenilmez
bir ülke hâline geldik ki haklılığımızı
paylaşamaz hâle geldik.
Değerli arkadaşlar,
bir dakika içinde çözümü anlatayım. Demokrasi ve adalet olmadan bu ülkede
çözüm yok, ne ekonomisinde ne de dış politikasında. Demokrasi ve
adaletin sizin için bedeli varsa onu ödemek zorundasınız. 2 kişi
çıktı -kendileriyle benim hiçbir ilgim yok- size şunu söyledi
aslında, Bülent Arınç ve Mehmet İhsan Arslan: Şu an
konkordatodayız, eğer önlem almazsak iflas edeceğiz. dediler,
partinizden uzaklaştırdınız. Ben ikisine de kefalet
vermiyorum, sadece sözleri itibarıyla değerlendiriyorum.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Uzaklaştırma yok,
yanlış.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla)
İkinci meseleye gelince, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele
etmek zorundasınız. Eğer bunu yapmazsanız bu ülke
ekonomisinin düzelme şansı yok.
Yalana tövbe etmek
zorundasınız, başta istatistikler, vaka sayıları.
Yalan söylerseniz bu ülkenin bir geleceği yok.
Ve dördüncüsü, kararlı
ve tutarlı bir dış politika izleyeceksiniz. Ülkeyi cumhuriyet
çizgisinde nereye getirdiysek ona layık, mal
varlığımızla tehdit edilmediğimiz, onurlu Türkiye
Cumhuriyeti halkının onurunu koruyacak bir dış politikaya
ihtiyacımız var.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Orhan Sümer
Buyurun Sayın Sümer.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ORHAN SÜMER
(Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
Ticaret Bakanlığının 2021 yılı bütçesi üzerine
söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
6,5 milyarlık bütçesini
tartışacağımız Ticaret Bakanlığı,
özellikle içinden geçtiğimiz bu olağanüstü 2020 yılında
sınıfta kalmış, başarısız olmuş,
talepleri karşılayamamış; en önemlisi,
esnafımızı yüzüstü bırakmıştır.
Bakanlığın bugün başarısız olmasının
nedeni sadece salgın hastalık değildir. Ne yazık ki Ticaret
Bakanlığı kötü yönetiliyor. Esnaf faturasını ödemek
için 10 lirayı dahi denkleştiremezken KOBİlere merhem, küçük
esnafa destek, yerli üreticiye dayanak olması gereken Ticaret
Bakanlığının kötü yönetilmesinden kaynaklı kayıp
milyonlarla ilgili sizlere birkaç örnek vermek istiyorum. Uluslararası
katılıma açık kamu ihalelerinde sağlanan vergi, resim ve
harç istisnası uygulamalarında hata ve mevzuat eksikliklerinin
bulunması nedeniyle zarar 4 milyar 172 milyon dolarlık kamu ihalesi.
Yüksek tutardaki muhasebe, hesap, kayıt hataları nedeniyle zarar 3,8
milyar lira. Yap-işlet-devret modeliyle yapılmış gümrük
kapılarındaki hesap hatasına dayalı usulsüzlüklerden
dolayı zarar 562 milyon dolar. Tohumluk kredilerin envanter, takip,
tahsilat ve muhasebe işlemlerinin yapılmaması nedeniyle zarar 65
milyon lira.
Değerli milletvekilleri,
az önce bahsettiğim ne yazık ki bunun gibi birçok zarar kalemi
Sayıştay raporlarında mevcuttur. Bununla birlikte, Ticaret
Bakanlığı, esnafına destek veremediği gibi rekabeti de
koruyamamıştır, esnaf can çekişirken görmezden gelmeyi
tercih etmiştir. Çünkü iktidar için inşaattaki rant, küçük esnafta
yok; üreticiye, tarıma, sanayiye yatırım yapmak, beton ekonomisi
kadar kârlı değil; beşli rant çetesine destek olmak, milyarca
lira vergi ödemesini tek kalemde silmek, vatandaşa destek olmaktan daha
kolay. O yüzden, maalesef, AKP iktidarları için esnaf ve KOBİler
değil, saray saltanatının şakşakçıları değer
görmektedir. Bizler İktidar ekonomi yönetimini beceremiyor, ticareti
desteklemiyor, üretici zorda, vatandaş darda. dedikçe, memlekette kriz
var, pembe tablolar çizmeye başladılar. Saray iktidarı hiç fark
etmedi ama vatandaşın iliklerine kadar hissettiği kriz yüzünden
yüz binlerce esnafımız kepenk kapattı. Kriz yok. söyleminin
hemen ardından birçok esnaf, işletme sahibi, iş insanı
borçları yüzünden intihar etti, enflasyon son on sekiz yılın
rekorunu kırdı. Üniversiteli arkadaşlarımızın
birçoğu işsiz durumda. Mart ayından günümüze neredeyse her ay on
bin esnaf iflas ediyor. Ticaret Bakanlığının tüm bunlara
çare olması gerekirken övündüğü şey, geri dönüşüm için
İngiltereden çöp ithali. El âlemin İngilteredeki çöpünü, tohumdaki
arpayı, buğdayı, samanı bile ithal eden Türkiye modeli ne
yazık ki AKP iktidarlarının eseridir.
AKP iktidarları
döneminde yatış garantili hastaneleri, yolcu uçuş garantili hava
alanlarını, geçiş garantili köprüleri görmüştük ama
maalesef seyirci garantili televizyon kanallarını ilk defa gördük
dünyada. BeIN Sports TV kanalının 300 milyon liralık ödemesi
devlet eliyle yapılandıktan sonra yabancı
yatırımcıya maalesef satılırken Ticaret
Bakanlığı burada da sesini çıkarmadı. Burada
haksızlık var, burada kendi yandaşını koruma var.
Burada Bakanlık olarak bu ticarete karşı
çıkmalıyım. demedi, diyemedi. Buradan sormak istiyorum: Rekabet
Kurumu ne işe yarar? (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Bakan,
değerli milletvekilleri; ticareti ve üretimi ayağa kaldıracaksak
öncelikli olarak girdi maliyetlerini düşürmemiz, üretime dayalı
yatırımları artırmamız gerekir.
2021 yılı bütçesine
baktığımız zaman kimileri saraylarındaki
şatafatlı yaşamlarından ödün vermezken dar gelirli
vatandaş, esnaf, asgari ücretli, emekli yani toplumun büyük bir kesimi
kirasını, doğal gaz, elektrik, su faturasını ödeyemez
hatta evine ekmek, çocuğuna harçlık veremez durumda. Ülkemizdeki tüm
sektörler durma noktasına geldi. Türkiye'deki işletmelerin yüzde 43ü
hizmet sektöründe, yüzde 36sı ise ticaret sektöründe yer alırken
istihdam açısından hizmet sektörü toplam iş
alanlarının yüzde 40ını oluşturmaktadır. Bugün
hizmet sektöründe çalışan milyonlarca vatandaşımız
işsiz kaldı. İktidar olarak
vatandaşlarımızın yanında oldunuz mu? Maalesef hayır.
Ticaret Bakanlığı uhdesinde aylık 140 bin lira maaş
alan kişiler olduğu ortaya çıkarken, yurt
dışındaki yandaş şirketlere aylık 50 bin dolar
kira desteği verildiği tespit edilmişken vatandaşa günlük
39 lira 40 kuruş destek vermek ayıptır. Sarayın bütçesini
düzenlerken vatandaşın bütçesini bozmak devlet adabına
yakışmamaktadır. Ülkemizi liyakatten ve ciddiyetten uzak yönetim
anlayışıyla nereye savrulduğu belli olmayan büyük bir
ekonomik krize sürüklemektedirler.
2021 yılı bütçesi
genel olarak yandaşı, rantçıyı, komisyoncuyu, saray
kabinesini, Katarlı ortaklarını mutlu etse de halktan,
şeffaflıktan, gelir dağılımı adaletinden
uzaktır. Bu bütçe vatandaşın cebine ateş, kemerine delik,
sırtına kamburdur, vicdanlara yaradır diyor,
iktidarınızın yapacağı son bütçe olmasını
diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası İsmet Tokdemire ait.
Buyurun Sayın Tokdemir.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA İSMET
TOKDEMİR (Hatay) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Rekabet Kurumu bütçesiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi grubum adına söz
almış bulunmaktayım. Bizleri izleyen
vatandaşlarımızı ve yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Piyasa ekonomisinin
dayandığı temel ilke, ekonomik ilişkilerin rekabet
odaklı olduğu varsayımıdır. Rekabet Kurumunun görevi,
mal ve hizmet piyasalarında rekabeti engelleyici, bozucu,
kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamalar ile piyasaya
hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye
kullanmalarını engellemektir. Özü itibarıyla Rekabet Kurumu,
güçlü ve egemenlerin yani büyük sermaye sahiplerinin kendi aralarında
anlaşarak zayıfı ezmelerini ve sömürmelerini engellemekle
yetkili kurumdur. Rekabet kurumları dünyanın her yerinde vardır
ve son derece önemli kurumlardır. Rekabet Kurumunun en önemli özelliği
bağımsız olmasıdır, bağımsız. Şu
anda kurumun bütün üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından
atanmış, böylelikle kurumun üyeleri tamamen
siyasallaşmış, kurum
bağımsızlığını yitirmiş ve
işlevsiz bir hâle gelmiştir.
Son kanun
değişikliğiyle kuruma yapısal tedbir yetkisi
verilmiştir. Böylelikle, iktidar, şirketlere müdahale edebilecek ve
yandaş şirketler lehine işleyen düzen daha da belirgin hâle
gelecektir. Kurum tarafından uygulanan idari para cezası
yaptırımlarıyla oluşturulan bu keyfî düzende iktidar,
dengeleri kendi lehine oluşturmuştur. Bu tehdit, piyasada denge
bırakmamıştır. Türkiyede kurullar özerkliğini
yitirirken başta medya ve ticaret olmak üzere, Rekabet Kurumu piyasadaki
büyük çaplı tekelleşmelere yıllarca seyirci
kalmıştır.
Rekabet Kurumu özellikle
basındaki tekelleşmeyi görmüyor mu? Birbirleriyle ilişkili olan,
aynı havuzdan beslenen üç-beş holdingin çıkardığı
gazeteler ve televizyonlar Türkiyedeki en büyük tekelleşmeyi
oluşturmuştur. Genel Başkanımızın ifade ettiği
gibi, Basın İlan Kurumu eliyle devlet zarara
uğratılıyor. Bakınız öyle gazeteler var ki tirajı
yok, adını bilen de yok ama 50 bin satmış ve 50 binin
üzerinden Basın İlan Kurumundan da ödeme alıyor. Bunlarla ilgili
bir araştırma, bir soruşturma var mıdır? Türkiyede
şu anda bir rekabet ortamı var mı? Bütün kamu ihalelerini 5 yandaş
müteahhit alıyor. Basına karteller hâkim. Bu şirketlerin
patronları da aynı zamanda basının patronu. Tam bir
hâkimiyet almış başını gidiyor. Bu şirketler
denetleniyor mu? Asla denetlenmiyor. Hiç soruşturma yapılıyor
mu? Asla yapılmıyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Salgını kontrol
altına almak, salgının ekonomik ve sosyal etkilerini telafi
etmek için yeterince kaynak olmadığını söyleyenler, bugün
geçiş ya da hasta garantisi verdikleri projelerin ödemelerini aksatmadan
yapıyorlar. Özel sektörün KDV alacaklarını zamanında
ödemeyen, biyomedikal sektörün alacaklarını ödemeyen ya da öderken
şirketlerden zorla ciddi miktarda iskonto isteyen Hükûmet, garantili
projelere musluğu sonuna kadar açıp ödeme yaparak rekabet ortamını
bozmaktadır.
Değerli milletvekilleri,
bugün tüm ekonomik toparlanma çabaları ya da reformlar yabancı
yatırımlar üzerine kurgulanmıştır. Hukuk reformu
girişimleri bile yabancı yatırımcının ülkemiz
hakkındaki negatif algısını düzeltmeye yöneliktir. Türk
ekonomisinin dışa açılımı ve Türk sanayisinin rekabet
gücünün artırılması bakımından son derece önemli bir
yere sahip olan Rekabet Kurumunun
bağımsızlığını sağlamak
zorundayız. Tek kişinin hâkim olduğu devlette bu tür
kurumların bağımsız, şeffaf ve denetlenebilir
olması asla mümkün değildir. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli arkadaşlar,
bakanlar ve bürokratlarda olduğu gibi Rekabet Kurumu Başkanı ve
üyeleri de kendilerini bu göreve atayan Cumhurbaşkanının gözünün
içine ve ağzından çıkan söze bakmaktadır. Sınırsız
denetleme ve cezalandırma yetkileri olan Rekabet Kurumunun
bağımsız olması şarttır.
Sözlerimi tamamlarken buradan
devlet olmaktansa millet olmayı tercih etmiş, yüreği vatan ve
millet sevgisiyle çarpan medeniyetler şehri Hatayın bir evladı
olarak seslenmek istiyorum: Hatayımızda son günlerde Covid-19
artış oranı yüzde 125 oranına
ulaşmıştır. Bu artışın sebebi nedir?
Hataylı hemşehrilerim Covid-19 artışları nedeniyle çok
endişelidir. Test ve filyasyon ekipleri yetersiz, hastanelerin yoğun
bakım üniteleri dolu, test sonuçları çok geç açıklanıyor.
Hatayımızdaki artış oranlarının önüne geçilmesi
için Hatayın takibe alınması gerekmektedir. Hafta sonu
uygulanan kısıtlamalar yetersizdir. Hemşehrilerimiz ekonomik
olarak mağdur edilmeden, daha fazla can kayıplarına sebebiyet
vermemek için en az iki hafta süreyle tam karantina uygulamasına
geçilmelidir.
Her şeyin başı
sağlık diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası İzmir Milletvekili Mahir Polata ait.
Buyurun Sayın Polat.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MAHİR
POLAT (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Ticaret
Bakanlığının alanı geniş, sorunları büyük,
etkisi yok maalesef çözüm konusunda. Sayıştayın bulguları
geçtiğimiz yıldan bugüne devam ediyor. Bu yıl da 14 tane
muhasebe ve para kullanımıyla ilgili sorun tespit edilmiş,
bunların çözümüyle ilgili Bakanlık hiçbir şey
geliştirmemiş. Burada hazinenin birliği ve saydamlığı
ilkesine aykırı davranan bir Bakanlıkla karşı
karşıyayız.
Geçtiğimiz yıl ben
Bakanlığa yine sormuştum, buradan yine tekrarlamak isterim.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğiyle yaptığınız
gümrüklerin modernizasyonu ve yenilenmesiyle ilgili anlaşmadan doğan
Bakanlığın haklarını neden Bakanlık
hesaplarına değil de özel bir şirket hesabına
yatırdığınızı Sayıştay size soruyor.
Siz, Sayıştayın 2015ten beri sorduğu bu soruya cevap verip
bunu düzeltmiyorsunuz. Maalesef durum ortada.
Rifat
Hisarcıklıoğlu çokça karşımıza çıkıyor
bu günlerde. Değerli arkadaşlar, pandemiden dolayı on dört gün
olan karantina uygulamasını on güne düşüren beyefendi,
gümrüklerde de göreceğimiz üzere Hükûmete tak diyor, Hükûmet şak
diye onun dediğini yapıyor.
Bakan Hanıma sordum ben
bütçe konuşması sırasında gümrük müşavirlerinin
sorunlarını, özellikle oda kanunuyla ilgili; 4458 sayılı
Yasadan kaynaklı olan, geçici 6ncı maddeden kaynaklı olan
gümrük müşavirlerinin oda hakkını bugüne kadar vermediniz, neden
vermediniz diye sordum ve belge gösterdim Sayın Rifat
Hisarcıklıoğlunun gümrük müşavirlerine bir kastı
mı var diye. Bununla ilgili Bakanlığın bana verdiği
cevap geçici 6ncı maddeyi aynen anlatmak oldu.
Sayın Bakan, gümrük
müşavirliğiyle ekmeğini kazanan herkes yirmi yıldır
geçici 6ncı maddeyi ezbere bilirler ve sizin bununla ilgili bana gönderdiğiniz
cevap ciddiyete yakışmadı. Devlette devamlılık
olsaydı, orada Bakan Yardımcısı yerine
müsteşarınız olsaydı bana bu cevabı verdirmezdi. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Yine, gümrük
müşavirlerinin 1615 sayılı Kanundan kaynaklı kesintisiz
sınav hakkı, sonsuz sınav hakkı vardı. Siz bunu yirmi
yıldır 3 sınava endekslediniz; 3 sınav.
Değerli arkadaşlar,
burada serbest meslek erbabı olan arkadaşlar var, avukatlar var,
muhasebeciler var, hanginizin hayatı 3 sınavla sınanıyor?
Bunun da haklarımızın geri verilerek sınırsız
sınav hakkına
Yapamıyorsanız bile bu
haklarımızın yükseltilmesi gerekiyor.
Yine, Kabahatler Kanunundan
dolayı gümrük müşavirlerine ilave cezalar uygulanıyor. Bu,
aslında kanunlara aykırı bir durum. Dönemin Bakanı Hayati
Yazıcı ile Gümrük Müşavirleri Derneğinin bir araya gelmesi
sonucunda, bunun böyle olmayacağını Hayati Yazıcı Bey
sağ olsun ifade etmiş ve aynen demiştir ki: Bir koyundan iki
post çıkmaz. Siz şu anda bir koyundan üç tane post
çıkarıyorsunuz. Nasıl? (CHP sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar) 21/5/2020 tarihli yazınızla hem
ithalatçı firmaya hem gümrük müşavirine hem de gümrük müşavirinin
bağlı olduğu firmalara ceza uyguluyorsunuz. Lütfen, bunu da göz
önünde bulundurmanızı, ortadan kaldırmanızı istiyorum.
Bir de sokağa çıkma
yasakları döneminde Dış ticaret açısından gümrükler
çalışacak. demiştiniz. Sayın Bakan, genelgelerde gümrük
müşavirleri ve yanında vekâletle çalışan arkadaşların
sokağa çıkmasıyla ilgili bir düzenleme yok. Bu düzenlemenin de
hızlıca yapılması gerekiyor.
İhracatçılarla
ilgili herkes konuşuyor. İhracatın 500 milyar dolara
çıkacağını anlatıyoruz falan. Bunlar güzel rakamlar,
böyle pembe hayaller. Bunları başarabilmek için ne yapmamız
gerekiyor? Türkiyenin tam kapasitesini kullanması gerekiyor. Kapasite
kullanımı yeterli mi? Hayır, katma değeri yüksek ürün ihraç
etmemiz gerekiyor. Bunun için katma değeri yüksek ürün üretecek
işletmeleri açmamız gerekiyor. Bu yok. Maalesef ihracatçıların
da sorunları var, bunlarla ilgilenmenizi istiyoruz. Örneğin, Rusyaya
Türkiye inanılmaz imtiyazlar verdi yani savunma sanayisini, S-400leri
biliyorsunuz. Nükleer enerjiyle ilgili tanıdığımız imtiyazlar
da ortadayken ne hikmetse domates ihracatlarının 200 bin ton olan
domates kotasını kaldırtamıyoruz Sayın Bakan.
Yine,
ihracatçıların DFİF alacaklarıyla ilgili alacakları
hak ediliyor, Merkez Bankasına yazılıyor, Merkez Bankası
Fonda para yok. diye ödeyemiyor. Bununla ilgili de çalışma
yapmanız gerekiyor.
Yine, önemli konulardan bir
tanesi, Uzak Asyada RCEP diye bir oluşum oluştu, Çinin,
Japonyanın, Korenin içinde bulunduğu, dünya ticaretinin üçte 1ini
yönetecekler. Bunlarla hızlıca temas kurmak zorundasınız ve
bunların Batıya açılan kapısı biz olabiliriz.
Yatırımı ve ticareti çekmek istiyorsanız serbest şehir
olarak İzmiri ilan edebilirsiniz Değerli Bakan. (CHP
sıralarından alkışlar)
Yine, ithalatı
engelleyerek dış ticaret açığını
engelleyemezsiniz. 27 Nisanda bir şifahi uyarıyla tüm ithalatları
kırmızı hattan muayeneye gönderdiniz. Burada hem bulaş
riskini artırdığınız gibi hem de ithalatla
uğraşırken ihracatı da sekteye
uğrattığınızı eğer arkanızda bir
müsteşar olsaydı size söylerdi Değerli Bakanım.
Kısaca, Helal
Akreditasyon Kurumu üzerine de birkaç kelam etmek gerekiyor. 2017den beri
kurulmuş bir kurum, kullandığı bütçe bu yıl
itibarıyla 30 milyonu geçecek, vermiş oldukları akreditasyon 4;
400 civarı da belge vermişler. Biz, menşe ispat belgelerine 6
lira ödüyoruz. Bu bütçeyi toplam işe böldüğümüz zaman 60 bin
liranın üzerinde birim iş başına bir kaynak
çıkıyor.
Değerli arkadaşlar,
dikkatinizi çekiyorum, birim iş başına 60 bin lira
Haramzadelerin bütçesinin, Helal Akreditasyon Kurumunun durumu budur diyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Abdurrahman Tutdereye ait.
Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ABDURRAHMAN
TUTDERE (Adıyaman) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının
bütçesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizi
izleyen tüm yurttaşlarımızı saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar,
GAP İdaresi bundan tam otuz bir yıl önce kuruldu. Kuruluş
amacı, bölgenin tüm illerini sosyoekonomik anlamda kalkındırmak
ve buradaki halkın refah seviyesini yükseltmekti. On sekiz
yıllık AK PARTİ iktidarı dönemine baktığımızda,
bu Kalkınma İdaresi görevini tam olarak yapmış mı,
alınan parayı, verilen bütçeyi yerinde kullanmış mı,
buna bir bakmakta fayda var. Sayıştay raporlarına
baktığımızda Kalkınma İdaresinin görevini
yapmadığını görmekteyiz.
Değerli arkadaşlar,
GAP İdaresi, 2014-2018 Eylem Planındaki 2018 projelerinin hiçbirini
gerçekleştirememiştir, 2019 Eylem Planını
yapmamıştır.
Sayın Bakan, bölgedeki
illerin işsizlik oranına baktığımızda
Kalkınma İdaresinin başarısız olduğunu
görmekteyiz.
Değerli milletvekilleri,
Türkiye İstatistik Kurumunun 2019 verilerine göre, bölgedeki illerde
işsizlik oranı yüzde 22,4, Türkiye genelindeki işsizlik
oranı yüzde 13,7. Bölge illerindeki işsizlik ile Türkiye genelindeki
işsizlik arasında tamı tamına yüzde 65 oranından fazla
fark var.
Değerli arkadaşlar,
Sayın Bakan; kalkınma idareleri artık kamu hizmetlerinin
önündeki engel hâline dönmüşlerdir. GAP Kalkınma İdaresi, kendi
internet sitesini güncellemekten aciz hâle düşmüştür. Kalkınma
ajansları, AK PARTİ iktidarı döneminde artık projeleri
takip etmeyen, verdikleri paranın peşinde koşmayan, hantal
boş binalara dönmüşlerdir. Buradan bütün milletimiz kalkınma
ajanslarından ve Sayın Bakan sizden hizmet beklemektedirler.
Değerli arkadaşlar,
GAP, ülkemizin ve cumhuriyetimizin en büyük projesiydi. AK PARTİ
iktidarları döneminde GAPla ilgili verilen sözler tutulmadı.
Sayın Cumhurbaşkanı, dönemin Başbakanıyken
Diyarbakırda Biz, bu projeyi beş yılda bitireceğiz.
dedi. Dönemin Bakanı Devlet sözü, biz bu projeyi tamamlayacağız.
dedi. Peki, aradan geçen uzunca süreye rağmen iktidar olarak siz bu
projeleri tamamladınız mı? Biraz önce konuştuk, Yalan
siyaseti. dediniz. İşte, siz, devleti de yalancı duruma
düşürdünüz, Beş yılda bitireceğiz. dediniz ancak
bitirmediniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar,
GAPı neden bitirmediniz? Kaynak yok. diyorsunuz, kaynakları çarçur
ettiniz. Sizin özellikle dolara bakmaz, maliyeden anlamaz Bakanınız
ve ekonomi yönetiminiz eğer gerçekten kaynakları doğru
kullanmış olsaydı bugün GAP da bitmiş olacaktı. Sizin
yanlış yönetiminiz nedeniyle bu milletin, fakir fukaranın tam
128 milyar doları heba edildi, buharlaştı, yok oldu. (CHP
sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
eğer 128 milyar dolar heba edilmeseydi, eğer bu 128 milyar dolar
yerinde kullanılsaydı bugün Türkiyede neler olurdu biliyor musunuz?
Değerli arkadaşlar, ülkemizin en büyük barajı olan Atatürk
Barajının toplam maliyeti 4 milyar dolar. Eğer bu 128 milyar
heba edilmeseydi bugün tamı tamına 32 tane Atatürk Barajı
yapılacaktı, 32 tane Atatürk Barajı. (CHP sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar) Eğer sizin beceriksizliğiniz
olmasaydı bu 128 milyar dolarla tam 4 tane GAP projesi bitirilmiş
olacaktı. (CHP sıralarından alkışlar) İşte,
siz milletin parasını çarçur ettiniz ve bu projeler de kaynak
yetersizliği nedeniyle tamamlanamadı.
Değerli milletvekilleri,
bütçeye baktığımızda, bütçede 245 milyar lira açık
var, 179 milyar TL faiz giderleri var. Bu bütçeye
baktığımızda bütçe ne diyor biliyor musunuz
arkadaşlar? Enflasyonu, işsizliği artıracağım
diyor. Gelir dağılımını bozacağım. diyor.
Geçim sıkıntısını artıracağım. diyor.
Dışa bağımlılığı
artıracağım. diyor Eğitimde, sağlıkta,
teknolojide hiçbir şey yapmayacağım. diyor. Türkiyeyi geri
bırakacağım. diyor. Bu bütçe ne diyor biliyor musunuz
arkadaşlar? Bu bütçe Vallahi billahi iktidarınızı ben de
kurtaramam. diyor! (CHP sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bravo!
ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla)
Değerli arkadaşlar, bütçeniz, faiz bütçesidir; bütçeniz, fakiri
fukarayı ezen bütçedir; bütçeniz, zengin ve mutlu azınlığı
koruyan bütçedir; bütçeniz, devleti soyan bütçedir, israf ve tahribat
bütçesidir; bütçeniz, işsizliği artıran, gelir
dağılımında adaleti bozan bütçedir, açlığı
ve yoksulluğu artıran bütçedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla)
Sayın Genel Başkanımızın tabiriyle, bütçeniz,
haramzadelerin bütçesidir. (CHP sıralarından alkışlar)
Halkın iktidarında halkı üstün tutan bütçeyi inşallah biz
yapacağız.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Bedri Sertere aittir.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın)
Sayın Başkanım, Sanayi Bakanımız yok uzun zamandan
beri, kendisi nerede acaba?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) Gelecek, gelecek, lavaboya
gitti.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın)
Yani uzun zamandan beri yok.
HAŞİM TEOMAN SANCAR
(Denizli) Bir saattir yok, bir saattir yok.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Serter. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BEDRİ
SERTER (İzmir) Teşekkür ederim.
Ben de farkındayım;
Sayın Bakana konuşacağız üç yüz altmış beş
günde bir gün, bugün yine yok; olmaz. Bakanın burada olması
lazım, ben Bakana konuşacağım, lütfen buraya gelsin,
lütfen. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, Küçük
ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı bütçesi üzerine söz aldım.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
2 şehidimiz var,
ciğerimiz yanıyor. Engin Başkanım çok güzel söyledi.
Artık son olsun. Evlat büyütmek ve yetiştirmek çok zor ama kaybetmek
çok kolay.
Sayın milletvekilleri,
KOBİnin açılımını aramızda bilmeyen yoktur
umarım. En fazla 250 çalışan ve 125 milyon TL ciro yapan
işletmelere KOBİ işletmeleri denir. Türkiyede kurulu
yaklaşık 3,9 milyon işletmenin yüzde 99u KOBİdir. Bu
KOBİlerin, şu anda, iktidarın yaptığı vahim
hatalarla ne duruma düştüğünü sizlere izah edeceğim. Dedim ya,
KOBİlerin sermayesi o kadar büyük değildir. En küçüğü -tarif
edeceğim size- bir bakkal dükkanı kadar küçük; en büyüğü, yanında
250 işçi çalıştıracak bir tekstil atölyesi kadardır. Bu
KOBİlerin sahipleri, öz varlıklarıyla, düğünlerde
evlatlarına takılan takıları bozarak, aile ve
akrabalarından borç para alarak işletmelerini kurarlar.
KOBİlerin kurucularının, devletlerinden çok beklentileri
yoktur. Onların mutlulukları, yanlarında çalıştırabildikleri
ve emekleri karşılığında maaşlarını
ödeyebildikleri çalışma arkadaşlarıyla birlikte alın
teri döküp onları üretmektir. Bir de neyi önemsiyorlar biliyor musunuz?
Devlete olan vergi, SGK, elektrik ve su borçlarını eksiksiz ve
zamanında yatırmayı bir namus borcu bilirler. Hükûmetten tek
beklentileri Türkiyeyi iyi yönetmeleridir. Bizler kendi
yağımızda kavruluyoruz, bizlere gölge etmeyin, başka ihsan
istemiyoruz. diyorlar.
Bu KOBİ
işletmeleri, o kadar hayatın içinde insanlardır ki Hükûmetin
yaptığı en küçük bir hatayı gözden kaçırmazlar.
Vatanlarını çok severler. Onlar, cumhuriyetin temel ilke ve
değerlerini, Büyük Atatürkün Türkiye Cumhuriyetine neler emanet
ettiğini ve neler kazandırdığını çok iyi
bilirler. (CHP sıralarından alkışlar) Tüm KOBİlerde
Büyük Atatürkün, Büyük Önderin resimlerini görürsünüz. Haramı da helali
de çok iyi bilirler, hiç gözlerinden kaçmaz. Çünkü en küçük işletme,
aileleriyle birlikte 10 kişiye aş, ekmektir; en büyük KOBİ de
1.500 kişiye aş, ekmektir; o yüzden kazançlarını helal
bilirler.
KOBİlerimiz,
salgından önce de birçok olumsuzlukla karşı karşıya
kalmışlardı. Covid salgını, KOBİlerin çökmesinin
tuzu biberi oldu, tablo çok ağırlaştı. Nitekim, pandemi dönemi
sonrası çıkan acı tabloyu Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay çok net açıkladı. 11 Mart-22
Kasım tarihleri arası 86 bin iş yeri kapandı. Bu ne demek
biliyor musunuz? Ortalama 10 milyon insanın çorbasız ve ekmeksiz
kalması. (CHP sıralarından alkışlar) Ama Hükûmet hâlâ
bunları göz ardı edip pansuman tedavileriyle günü kurtarmaya
çalışmakta.
Hoş geldiniz Sayın
Bakan.
Bu tedavilerden biri de KGF
kredileriydi. Üç yıl önce KGF kredileri çıktı, tabela
şirketlerine 30 milyon, 100 milyon, 200 milyon dağıttılar;
sanki babalarının parasını dağıttılar. Sonra
ne oldu, hani hesabı sorulmuyordu bunların? Evet, Sayıştay
raporlarında dahi bu rakamlar çıkmadı. Çıkmaz yola giren
bir iktidarın geldiği son nokta, Merkez Bankası rezervlerinin
eksi 60 milyonlara varması. O akşam Merkez Bankası
Başkanının kellesi gitti. Sonra ne oldu? Bu, çok önemli
arkadaşlar. derdi ya damat bakan, damat bakan Allah sonumuzu
hayırlı etsin. tweetiyle çekti gitti. (CHP sıralarından
alkışlar) Yok, bilen var mı damat bakan nerede?
Ayrıca bugün gelinen
noktada 3 milyon 800 bin KOBİnin yani tümünün bankalara borcu var. Kredi
borçları 860 milyar lirayı bulmuş, 288 bini takibe girmiş
durumdayken, o tabela şirketlerine verilen kredilerin birer milyonu
bunlara dağıtılsaydı bu Covidi mükemmel geçerlerdi, siz de
sıkıntı çekmezdiniz.
Yine kime
satıldığı belli olmayan 128 milyar dolardan,
aldı-sattıyla para kazananlardan gelen rakam, kâr rakamından 1,5
milyon KOBİmize destek verilecekti; haram olsun, zıkkım olsun
onlara! (CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
İngilteredeki tefecilere giden 192 milyar dolar faizle kaç KOBİyi
kurtarırdık, kaç fabrika yapardık, kaç işletme
kurardık? 13 milyon işsizimiz var Sayın Bakan, 13 milyon
işsiz gencimiz var, bu paraların oralara gitmesi lazımdı.
Peki, bu faizler neden ödenmiştir? Yol, köprü ve yapılacak olan hızlı
tren inşaatlarına dış kaynakla gelen paralar üç beş
müteahhide verilmiştir, 85 milyon insanımız iliklerine kadar
sömürülmüştür. Daha dün Vandan
A, sürem bitti
Evet Artık yeter.
diyor KOBİler, memleketimizin KOBİleri Gelin, bizi kurtarın.
diyorlar. En kısa zamanda geliyoruz iktidara, hep beraber geleceğiz.
(CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Hayal, hayal! Rüya, hayal!
BEDRİ SERTER
(İzmir) Geliyoruz, geliyoruz.
BAŞKAN Söz
sırası, İsmail Atakan Ünvere ait.
Buyurun Sayın Ünver.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; KOP Bölge Kalkınma İdaresi bütçesi hakkında söz
aldım, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
KOP idaresinin kuruluş amacı
dikkate alındığında Türkiyenin tarım
alanlarının beşte 1ine sahip KOP bölgesinde birinci öncelik,
sulanan alanları, böylelikle de tarımsal üretimi artırmak
olmalıdır. Mesela, Karamanda 120 bin dekarında sulu, 130 bin
dekarında kuru tarımın yapıldığı tarım
alanlarında sulanan alan miktarı artırılmalı ki
Karamanda daha verimli tarım yapılabilsin. Bunu yapabildiniz mi?
Hayır, yapamadınız. İki yıldır, gelin, Diyarbakır,
Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Şırnak, Batman illerinde 2018den
beri yaptığınız gibi tarımsal elektriğe en az
beş yıl süreyle yüzde 65, 55, 45, 35, 25 oranında destek verin
diyorum, onu da yapmıyorsunuz. O zaman bu KOP idaresini niye kurdunuz?
Geçen yıl bütçe görüşmelerinde, KOP bölgesinde projelerin bir türlü
bitirilemediğini söylemiştim, bu sene de değişen bir
şey yok. Bu bağlamda, Karamanda bitirilemeyen bazı projelerden
bahsetmek isterim.
Karaman-Konya Hızlı
Tren Hattı: 2014 yılında başlandı, 2015 yılı
sonunda bitirileceği söyleniyordu. O zamandan beri hep Gelecek yıl.
denildi, 2020 yılının sonuna geldik ama o gelecek yıl,
hiç gelmedi.
21 kilometrelik Karaman Çevre
Yolu: 2014 yılında başladı, 2021e giriyoruz, daha, 2016da
hizmete alınacağı söylenen birinci etabı hizmete
alınamadı. Ulaştırma Bakanlığı, 2019 yılında
hazırladığı yatırım dosyasında projenin
2021de biteceğini açıklamıştı, bitmesi imkânsız.
Karaman-Ermenek Yolu:
Karamanın Ermenek, Sarıveliler, Başyayla ilçeleriyle
doğrudan standart bir kara yolu bağlantısı yok. Bu
ilçelerimize, Konya veya Mersin il sınırları içinden yaklaşık
100 kilometrelik bir seyahat yaparak ulaşabiliyoruz. Bu, il
olduğumuzdan beri ve son on sekiz yılında AK PARTİnin
iktidar olduğu otuz bir yıllık bir ayıp. Sanki yenilir bir
şeymiş gibi her bahiste Yol yaptık. diye övünen AK PARTİ,
107 kilometrelik bu yolu on sekiz yılda tamamlayamadı. Bu yol,
Ulaştırma Bakanlığının 2023 yılı
bölünmüş yol hedefinde de yok. Bakanlığa sordum,
yazılı soru önergeme verdikleri cevapta bitirileceği tarih, yine
yok.
Sertavul tünelleri: 2017de
başladı, 2021de bitirilecekti. Bittiğinde Karamandan kırk
beş dakikada denize ulaşılabileceği söylense de bugün
itibarıyla bunun, oldukça uzun bir süre daha gerçekleşmeyeceği
kesin. Tam bir hayal ticareti.
Karaman Lojistik Merkezi:
2016da ortaya atıldığında, sanki hemen yarın hizmete
alınacak ve tüm dertlere çare olacak gibi anlatılıyordu.
Ulaştırma Bakanlığının bütçe sunumuna göre, henüz
etüt ve planlama aşamasında.
Karaman Havalimanı:
Proje, unutuldu gitti, ne başlanacağı ne bitirileceği tarih
belli. 2017de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karamana 2 milyon yolcu
kapasiteli havaalanı yapılacağı müjdesi verdiğinde, AK
PARTİli siyasetçilerin çakasından geçilmiyordu, şimdi, kimsede
ses hatta tık yok. (CHP sıralarından alkışlar)
Çamlıca Viyadüğü:
2016da temeli atıldı, 2018 sonunda tamamlanacak ve Türkiye'nin en
yüksek köprüsü olacaktı. Şimdi, yerinde sadece temel diye dökülen bir
kürek beton var.
Şehir stadyumu: 2017
yılında başlandı, altı yüz elli takvim gününde tamamlanacaktı,
2021e girmek üzerindeyiz stadyum hâlen bitirilemedi. Kaç takvim günü
olmuş? Siz hesaplayın.
Kapalı spor salonu: 24
Aralık 2015te ihalesi yapıldı, 2017 yılı içerisinde
hizmete açılması hedefleniyordu, hâlen hizmete alınamadı.
Kendilerini milletin
parasıyla yapılan bu projelerin sahibi olarak görenler,
zamanında bitirilme şansı kalmayan bu projelere sahip
çıkmalı artık. Bir an evvel bitirilip hizmete
sunulmasını, sağlamalarını, en azından bu
şekilde zevahiri kurtarmayı denemelerini öneriyorum. (CHP
sıralarından alkışlar) Ya da bildikleri yolda devam
etsinler. İlk seçimde biz gelince hepsini tamamlar, üzerine de yenilerini
ekleriz.
AK PARTİ ve MHPnin
getirdiği tek adam rejimi, Covid-19un yarattığı yönetsel
ve ekonomik kriz altında ve beceriksiz bakanların elinde
işçisinden memuruna, esnafından sanayicisine, çiftçisinden
emeklisine, öğrencisinden işsizine kadar millet, inim inim
inlemektedir. Bilsinler ki bu bütçede onların dertlerine çare yok. Bu
konularda sesleri duyulmayan iktidar mensubu siyasetçiler, zaman zaman
ulaşabilirlerse bakanlarla fotoğraf çektirip Sorunları
ilettik. algısı yaratmaya çalışıyorlar. Velev ki öyle
olsun; iktidar makamı, rica makamı değildir arkadaşlar; icra
makamıdır. Siz sorun üretmeyeceksiniz, çözeceksiniz. Millet
menfaatine olmayan yasalara parmak kaldırıp sorunun bir parçası
olmayacaksınız. On sekiz yıldır iktidarsınız, bir
sorun varsa müsebbibi sizsiniz. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Benim bir temennim var:
Allah, hiç kimseyi -ve dahi hiçbir siyasetçiyi- TOKİnin, müteahhit
kafasıyla ve hazinenin imkânlarıyla yapıp
vatandaşların parasıyla sattığı daireleri veya
bir inat uğruna yapımında ısrar edilen millet bahçeleri ile
kıraathanelerini ya da yapılan ve yapılacak cezaevlerini proje
ve kentlere yatırım diye sunmak durumunda kalan siyasetçi,
milletvekili, bakan, Cumhurbaşkanı çaresizliğine
düşürmesin.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Çetin Arık
Buyurun Sayın Arık.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÇETİN
ARIK (Kayseri) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Gazi Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Yine, içinde bolca rakam olan
ama özünde, ekmeğe muhtaç edilen yurttaşın
olmadığı bir soygun bütçesiyle karşı
karşıyayız. Ülkemizde nasıl bir soygun, nasıl bir
vurgun düzeninin oluşturulduğunu ilim Kayserinin küçük bir
ilçesinden örnek vererek açıklamak isterim. Tomarza, 22 bin nüfuslu küçük
bir ilçe, yönetim Adalet ve Kalkınma Partisinde. Nasıl ki ülkemizin kaynakları
5li çeteye aktarılıyorsa Tomarzada da benzer bir yapı
kurulmuş.
HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) Yalovadan da bahsedin.
ÇETİN ARIK (Devamla)
Tomarza Belediyesi, 2017 yılının Ocak ayından
başlamış, Aralık ayına kadar, Belediye Başkan
Yardımcısına ait olan Sema Yapı adlı bir firmaya tam
4 trilyon lira para ödemiş. 2016da, 2018de, 2019da, 2020de ne kadar
ödendi, bilemiyorum. Çikolata kutularında milyon dolar alanları
büyükelçi olarak atayanlar bu rakamlara gülüyor olabilirler Bunda da ne var
canım! diyebilirler ama bizim, tüyü bitmemiş yetimin kuruşunu
sormak namus borcumuzdur. (CHP sıralarından alkışlar)
Sürem altı dakika,
biliyorum ki belediyenin ödediği bu faturaları tek tek anlatmaya
vaktim yetmeyecek. Bir yılda yaklaşık 100 tane fatura
kesilmiş ama hiçbiri 55 bin lirayı geçmemiş. Çünkü 55 bin
lirayı geçerse ihaleye çıkmak zorunda kalacak Al gülüm, ver gülüm.
diyemeyecek. Bu faturalardan birkaç tane örnek vermek isterim sizlere.
HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) Menemenden de örnek verir misiniz Beyefendi,
Menemenden?
ÇETİN ARIK (Devamla)
Belediye Başkan Yardımcısı, Dadaloğlu Kayapınar
Mahallesine Yol yaptım. diyerek 17.500 lira fatura kesmiş.
Faturada ne var? Çimento var, briket var, kireç var, yağlı boya var,
dış cephe boyası var. Faturada ne yok? Yol yapıyor, kum yok,
asfalt yok sayın milletvekilleri. (CHP sıralarından
alkışlar) Üstelik yağlı boyanın litresini de KDV hariç
220 liraya fatura etmiş. Bugün en iyi yağlı boyanın litresi
22 lira. AKPnin Sayın Grup Başkan Vekili, bir milletvekilinizi
görevlendirin, beraber gidelim, bir kutu yağlı boya alalım
şu anda. Tam üç yıl önce
10 katı fatura kesmiş Sayın Belediye Başkan
Yardımcısı.
Yine, bir diğer fatura,
Üçkonak Mahallesinin Köy Konağının çatısını
onardım. diye 41 bin liralık fatura kesmiş. Faturada ne var?
Çatı yapıyor, bakınız, mantolama, fayans, petek, iç cephe
boyası. Faturada ne yok? Kiremit yok. (CHP sıralarından
alkışlar) İbrahim Bey, kiremit yok, çatı yapıyorsunuz
kiremit yok; yol yapıyorsunuz, asfalt yok. Yol yapımında
dış cephe boyası var, çatı yapımında iç cephe
boyası var. İşte bir vurgun düzeni, işte bir
çürümüşlük.
HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) Hatay Büyükşehirin araç kiralamalarından
bahset.
ÇETİN ARIK (Devamla)
Yine, Pusatlı Mahallesine tuvalet yapmış, Sayın Grup
Başkan Vekilim, 44 bin liralık fatura kesmiş, tuvalete.
Kullanılan malzeme çatıyla aynı, yolla aynı, hiçbir fark
yok çünkü! Bakınız, Başkan Yardımcısı
hızını alamamış üç ay sonra Pusatlıya bir
tuvalet daha yapmış ama bu sefer otomatik kapı yok,
faturayı da 53 bin lira kesmiş. 53 bin liralık fatura
kesmiş, sayın milletvekillerim. Yol yapımında, çatı
yapımında, tuvalet yapımında aynı malzeme
kullanılıyor, çünkü bu faturalar hayali faturalar. Üstelik
Pusatlılı hemşehrilerimin içine edecekleri 100 bin liralık
tuvalete de ihtiyaçları yok. (CHP sıralarından
alkışlar) Ürünü tarlasında kaldı, Mehmet emminin traktörü
hacizli, ahırında ineğinin yiyeceği samanı yok,
Ayşe teyzemin bileziğini satıp okuttuğu, öğretmen
ettiği çocuk evinde bekliyor, atanamamış. Ali emmimin mühendis
olmuş çocuğu, babasından utanıp anasının mutfak
harçlığını alıyor. Sayın milletvekilleri,
bakın, daha dün Samsunda 45 yaşındaki bir
vatandaşımız, avucunun içine iş, aş yazarak intihar
etti. İnsanlar ölüyor, insanlar aç, insanlar işsiz.
Değerli milletvekilleri,
bu da Belediye Meclis üyesine ait akaryakıt istasyonundan belediyenin
LPGli ve benzinli araçlarına kesilen 46.500 liralık fatura.
Belediyede LPGli araç yok, Belediyede benzinli araç yok; eli
nasırlı, alın terini toprağa akıtan Tomarzalı
çiftçimize gönderilen haciz de bu; 76 bin lira İbrahim Bey, 76 bin lira.
(CHP sıralarından alkışlar) Namuslu, evine ekmek götürmek
için Zamantı suyundan tarlasına su çekmiş, 76 bin lira haciz
gitmiş. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, fakirin
sırtından doyan doyana. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
bu da Tomarza Belediye Başkanının babasının
dükkânından alınan fatura, Işık Marketten. Belediye
Başkanı çok kirlendik diye babasının dükkânından
5.500 liraya sıvı sabun almış. Sayın Başkan, ne
kadar OMO varsa, ne kadar Tursil varsa, ne kadar Persil varsa alayını
Zamantı suyuna dökünüz; 3 değil, 40 defa da yıkansanız gene
de temizlenemezsiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü AKP
İlçe Başkanının 60 liralık otel parasını
Belediyeye ödetecek kadar kirlenmişsiniz! Yazıktır,
günahtır, ayıptır! (CHP sıralarından
alkışlar)
HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) CHPli belediyenin fuar alanını
sattığından niye bahsetmiyorsunuz Beyefendi?
BAŞKAN Söz
sırası
HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) Cevap verin, belediye fuar alanını
satıyor ama bunu da konuşmuyorsunuz?
BAŞKAN Sayın
Milletvekili
ÇETİN ARIK (Kayseri)
Faturayı vereyim mi?
BAŞKAN Sayın
Arık, teşekkürler.
Söz sırası,
Sayın Ahmet Vehbi Bakırlıoğluna ait.
Buyurun Sayın
Bakırlıoğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) CHPli belediye fuar alanını
satınca haberiniz olmuyor, siz de konuşmuyorsunuz.
ÇETİN ARIK (Kayseri)
Faturaları inceler misin?
HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) Hatay Büyükşehiri inceleyin, fuar
alanını satıyor Hatay Büyükşehir, haberiniz yok. Fuar
alanını satıyorsunuz, gidin inceleyin Hatay Büyükşehiri.
Araç kiralamalarını inceleyin.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, hatibi dinleyelim.
Buyurun Sayın
Milletvekili.
CHP GRUBU ADINA AHMET
VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) Değerli milletvekilleri, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı 2021 bütçesi üzerine söz aldım. Genel
Kurulu saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sanayi sektörünün, ekonominin
en önemli sektörlerinden biri olduğu şüphesiz bir hakikat ve
sanayinin, bilhassa imalat sanayisinin yapısı,
yarattığı katma değer, sanayi üretimindeki büyüme, kapasite
kullanım oranları ve verimlilik, hiç şüphe yok ki ülkenin
büyümesine, istihdamına, ihracatın ithalatı karşılama oranına
ve dolayısıyla cari açığın kapatılmasına
büyük katkı yapmaktadır.
Peki, ülkemiz, sanayi
üretiminde ne noktada? Durumu daha iyi anlamamız için size birtakım
veriler sunmak istiyorum. 2000li yılların başında
ihracattaki yüksek teknolojili ürünlerin payı yüzde 6,73müş.
Yıl 2019 ve bu oran yüzde 3,62ye düşmüş. 2014 yılında
ihraç ettiğimiz emtianın kilogramı ortalama 1,59
dolarmış; sene 2019, bu tutar 1 doların altına inmiş.
Türkiyenin dünya mal ihracatı içindeki payı 2019 yılı
itibarıyla yüzde 0,98 ve bu pay yıllardan beri yüzde 1i
aşmıyor.
Rekabet gücümüz günden güne
erimekte. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2019 Küresel
Rekabetçilik Raporuna göre Türkiye, 141 ülke arasında 61inci
sırada. 2014 yılında 43üncü sıradaymışız;
sene 2019, 61inci sıradayız. Alt parametrelerde durum daha da beter.
Özetle Türkiye yeni bir teknolojik değişimin evresinde, görece
zayıf ulusal inovasyon sistemi ile kuvvetli küresel değer zinciri
arasında sıkışmış, katma değeri yüksek ürün
üretmekte zorlanan, rekabet gücünü de günden güne yitiren bir ülke.
Değerli milletvekilleri,
tüm dünya bir virüsle mücadele etmekte ve bu virüs, dünyada olduğu gibi,
ülkemizde de ekonomik olarak bir yıkım meydana getirdi. Ancak ülkemiz
burada dünyadan ayrışmakta. Türkiye bu pandemiye dünyanın en
kırılgan ekonomisi olarak girdi. Birleşmiş Milletler
Kalkınma ve Analiz Bölümünün 2018 yılında
hazırladığı rapora göre Türkiye Ekonomik
Kırılganlık Endeksinde dünyada 1inci sırada. Yani en
kırılgan ekonomiye sahip olan ülke, dünyada şu anda Türkiye.
İşte, bu nedenledir ki dünyada bir tek Türkiye Cumhuriyeti,
vatandaşına IBAN numarası vermek zorunda kaldı. (CHP
sıralarından alkışlar)
İşte, bu sebepten
dolayı dünyadaki birçok ülke esnafına, emeklisine, çiftçisine,
yurttaşına milyarlarca dolar, milyarlarca avro hibe verirken biz
esnafımızı, sanayicimizi, çiftçimizi,
yurttaşımızı milyarlarca lira borçlandırdık ve
bir de vatandaşın devlete olan SGK ve vergi borçlarını
yapılandırdık. Bir yandan pandemi var, ekonomik durgunluk var,
kriz var ve bunun için bol bol borç veriyorsun, diğer yandan da bu borç
verdiğin insanlara dönüp Geçmişe ait borçlarınızı
yapılandırdım. Bir zahmet ocak, şubat aylarında
ödemeye başla. diyorsun. Ve diğer taraftan da yandaşın
milyarlarca liralık borcunu siliyorsun; yetmiyor, bütçe
açığını kapatsın diye Tunusa 5 milyon dolar hibe
veriyorsun. Öyle mi? Rahmetli İsmet Paşanın bu durumlarda
söylediği güzel bir şey var: Hadi canım sen de! Hadi canım
sen de! Bu olay bile iktidarın gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu
bizlere göstermekte.
Konumuz sanayi ise
KOBİlerden bahsetmeden olmaz. Çünkü ülkemizdeki sanayinin amiral gemisi
KOBİler. KOBİlerin istihdamdaki payı yüzde 60, ihracat
içindeki payı yüzde 55 ve imalat sanayisi üretimindeki payı yüzde 99
ve KOBİlerimiz, bu ekonomik buhrandan en çok etkilenen kesimlerin
başında geliyor.
Değerli milletvekilleri,
yakın zaman önce parti olarak KOBİlere ziyaret yaptık.
KOBİlerimizi dinledik ve çözüm önerilerimizi Genel
Başkanımız madde madde anlattı. Salgın döneminde
birçok işletmede siparişler düşmüş, cirolar
düşmüş, kapasiteler düşmüş, her şey düşmüş
ancak maliyetler artmış. İşin kötüsü, maliyet hesabı
yapamaz hâle gelmişler. Dolar kurunu takip etmekten işlerini takip
edemez hâle gelmiş bizim KOBİlerimiz. En kötüsü, ümitlerini kaybetmişler.
Onlara göre gelecek karanlık ve artık yeni yatırım yapma
iştahları da yok.
Maliyetler arttı
demiştik, artan bir diğer şey ise borçları.
KOBİlerimizin bankalara olan borcu ekim ayı itibarıyla 862
milyar lira, geçen sene ekim ayında bu rakam 618 milyar liraydı.
Artış ne kadar biliyor musunuz? Yüzde 40. KOBİlerimizin
bankalara olan borcu bir yılda tam yüzde 40 artmış; bu,
inanılmaz bir rakam. Bankaların alacakları takibe koyma süreleri
doksan günden yüz seksen güne çıkarıldı ve bu uygulama 2021
Haziranına kadar uzatıldı. Bu uygulamayla amaç firmaların
iflasını engellemek. Dünyadaki diğer ülkeler de buna benzer
yöntemler uygulamakta ancak 2021 yılının kışında
dünyada büyük bir iflas dalgası beklenmekte. Yapılan
çalışmalarda 2021 yılında 2019 yılına göre
iflaslar yüzde 35 artacak.
Geçen sene bütçe
görüşmelerinde 2020 yılı için Kara kış değil,
nükleer kıştır. ifadesini kullanmıştık. Görünen
o ki: 2021 senesi küresel bir krize gebe ve hâl böyle iken dünyanın
ekonomik olarak en kırılgan ülkesi Türkiye ve ne yazık ki
tartıştığımız bütçe, yaklaşan bu nükleer
kışa karşı KOBİlerimizi, esnafımızı,
çiftçimizi, işçimizi kısaca yurttaşımızı
korumaktan çok çok uzak.
Bu duygularla Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası, Samsun Milletvekili Sayın Kemal Zeybeke aittir.
Buyurun Sayın Zeybek.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA KEMAL ZEYBEK
(Samsun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2021
yılı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesi
hakkında söz almış bulunmaktayım.
Türkiye, bilime ve
teknolojiye verdiği önem kadar yükselebilecektir. Türkiyenin millî
gelirden AR-GE harcamaları için ayırdığı pay, AB
ülkelerinde ortalama 2,4 olduğu hâlde Türkiyede yüzde 1dir.
Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığının tek adam talimatı,
Cumhurbaşkanlığı tarafından ayrılan
yaklaşık 12,6 milyar liralık bütçesi, Bakanlığın
destekler için ayrılan 4,1 milyarlık bütçesi sanayiciye destekçi
olamaz. Bakanlığın yayınladığı Sanayi
Strateji Belgesinde öngördüğü hedeflerinin millî ve yerli sanayiyle,
teknoloji olarak da sanayi hamlesinin Bakanlıkça uygulanan teşvik ve
destek uygulamalarıyla ilgisi bulunmamaktadır. (CHP
sıralarından alkışlar)
Türkiye ekonomisi, küçük ve
orta boy işletmelere dayanıyor. Sanayilerde
çalışanların yüzde 60ı, yüzde 70i; küçük
işletmelerde istihdam ediliyor. Bu işletmelerin destekler olmadan
ayakta kalmaları da mümkün değildir Sayın Bakanım. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Daha vahimi, bu
işletmelerin ekonomik faaliyetten çekilmeleri, işsizliğin yüzde
50yi aşabileceğini söylemek, kehanet sahibi olmak değildir; bu,
şimdiden gözüküyor Sayın Bakan.
Değerli milletvekilleri,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bir başka adı da
teşvik Bakanlığıdır. Ülkemizin sanayisinin ve
teknolojisinin gelişmesi çok önemlidir. Bakanlığın uyguladığı
teşvikler çok fazla mevzuatlarla dolu olup hangi sektöre hangi
kuruluşa destek ve teşviklerin verileceği bilinmemektedir.
Teşvik sistemi basitleştirilmeli ve mümkün olduğunca tek bir
kuruluşta toplanmalıdır Sayın Bakan. Sanayi Bakanı,
bütçe kitapçığında belirttiği üzere on yılda 3,2
milyar lira yatırım ve teşviklere kredi faiz destek ödemesi
yapıldığını anlatmakta. Son on yılın
bütçesini 2020 yılı bütçesiyle eskalasyon
yaptığımızda yaklaşık 8 trilyon lira para eder.
Böylesine kullanılan bütçede 3,2 milyar lira teşvik faizi
desteği verilmesi yeterli değildir, gülünçtür. Yatırım
teşvik belgeleri yatırımlarında kullanılan kredilerin
faizleri yüzde 100 devlet tarafından karşılanmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı da bunu mutlaka yapacaktır. (CHP
sıralarından alkışlar)
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Rüyanda görürsün, rüyanda.
KEMAL ZEYBEK (Devamla) -
Sizin uygulamalarınız üzere, bu desteklerle işsizlik yüzde
20-30larda devam eder; sanayi gelişmez, yatırımlar
yapılmaz, üretim olmaz, dışa bağımlılık
artar; her yıl 70-80 milyar dolarlarda cari açıklar devam eder. (CHP
sıralarından alkışlar)
Bütçeyi yapan, Her şeyi
ben yaparım, ben bilirim. diyen tek karar alıcı
Cumhurbaşkanına sesleniyorum: Bu bütçeyi siz yaptınız,
Bakanın eline de verdiniz. Sanayiciyi destekleyin,
yatırımcılara daha çok kredi kullanım miktarları
açılsın, kullanılan kredilerin taksit ödeme süreleri
uzatılsın, faizlerin yüzde 100 tamamı ödensin, yatırım
olsun, istihdam olsun, üretim olsun, insanlar iş bulsun.
Karşılıksız para basarak bu ülkeyi borçlandırdınız.
Çocuklarımızın geleceğini yok ettiniz. Merkez Bankası
aracılığıyla Halk Bankasına, Vakıflar
Bankasına, Ziraat Bankasına ülkenin elde etmediği,
karşılığı olmayan paraları
pompaladınız.
Sayın Bakan, bu ülkede
sanayicinin yatırım yapması, işçinin, üreticinin iş
bulması, üretim yapması, ülkenin ekonomisinin sağlıklı
büyümesi demektir. Bu bütçe, sanayicinin, esnafın, işçinin,
çiftçinin, zanaatkârın, memurun, emeklinin, öğrencinin, hakkı
yenenlerin bütçesi değildir. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Arkadaşlar, dün ilimde
bir olay oldu, Canik ilçemizde. Bir yurttaşımız ellerine
İş, aş. yazarak intihar etmiştir. Kendisine Allahtan
rahmet diliyorum, yakınlarına sabır diliyorum. Çok üzücü bir
olay. İşte, eline İş, aş. yazıp intihar eden
Bu ülkeyi bu hâle getiren, bu insanların intiharlarına neden olan bu
siyasal iktidarı kınıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
Genel kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Evet, söz
sırası Sayın Ahmet Kayaya ait. (CHP sıralarından
alkışlar)
Buyurun Sayın Kaya.
CHP GRUBU ADINA AHMET KAYA
(Trabzon) Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen
kıymetli yurttaşlarımızı saygıyla ve hürmetle
selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
bütçe görüşmelerindeyiz. Vatandaşlar arıyor Değerli
Vekilim, bütçede bizim için ne var? diye soruyorlar. Maalesef istediğiniz
hiçbir şey yok. demek zorunda kalıyorum. Esnaflar arıyor,
gençler arıyor, maalesef bunu söylüyorum arkadaşlar. Nasıl
olsun? Bakın, bütçe rakamlarına baktım yatırıma 89,1
milyar lira ayrılmış, faiz giderlerine 179,5 milyar
ayrılmış. Yani görünen şu ki: Memleketi
batırmışsınız, faiz ve borç sarmalının içine
sokmuşsunuz. Esnaflarımız dükkânlarını
kapatmışlar, esnaflarımız destek bekliyor. Bir genelge
yayınladınız, esnaflarımıza dediniz ki:
Dükkânlarınızı kapatın. Hayhay.
Esnaflarımızın tamamı bu genelgenize uyarak hareket etti
fakat ondan sonra esnaflarımıza Hâliniz nicedir, nasıl
geçiniyorsunuz, evinize ekmek götürebiliyor musunuz? diye
sormadınız.
Şimdi, arkadaşlar,
madem bu genelgelerle bu işler çözülebiliyor, bir genelge daha
yayınlayın ve deyin ki: Esnaflarımızın
kirasını biz ödeyeceğiz, esnaflarımızın
vergilerini biz ödeyeceğiz. (CHP ve İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) Esnaflarımızın kredi
borçlarını erteliyoruz. Bunu esnaflarımız için, milletimiz
için yapmak zorundasınız. Dünyanın birçok ülkesinde, birçok ulus
-üzülerek söylüyorum- bunu vatandaşlarına yapıyor. Türkiye
Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir, bunun gereğini de yapmak
zorundasınız. Fakat sizin böyle bir derdiniz yok arkadaşlar,
sizin millet diye bir derdiniz yok maalesef.
Bakın, Sayın
Cumhurbaşkanı geçenlerde bir açıklama yaptı. Dedi ki:
Bazı ülkelere para desteği veriyoruz, 156 ülkeye de sağlık
malzemesi ve ekipman desteği veriyoruz. Allahım sen aklımıza
mukayyet ol dedim bu sözleri duyduktan sonra. Arkadaşlar, kriz döneminde
bu corona virüsü ortaya çıktıktan sonra IBAN atıp bu milletten
para topladınız. Şimdi o paralarla Tunusa 5 milyon dolar,
Somaliye 3,5 milyon dolar yardım gönderiyorsunuz. Ya memlekette millet
aç, esnaf dükkânlarını kapatmış, emekli geçinemiyor, bu
kadar sıkıntı varken siz tüyü bitmemiş yetimin
parasını hoyratça başka ülkelere gönderiyorsunuz, buna
hakkınız yok, bunu bir kere bilmelisiniz. (CHP sıralarından
alkışlar) Eğer paramız varsa, eğer
imkânlarımız varsa elbette yardım edeceğiz, biz
yardımsever bir milletiz ama önce can, sonra canan.
Bakın, bu ülkede
insanlar çöpten gıda maddeleri toplayıp yemek yapmaya
çalışıyor. Sabahın erken saatlerinde bir sürü
insanımız 25 kuruş ucuza ekmek alabilmek için ekmek
kuyruklarına giriyor. İntihar edenler var -Kemal Bey anlattı az
önce- aş, iş deyip intihar eden insanlarımız var,
esnaflarımızın dükkânları kapalı, böyle bir şey
olamaz arkadaşlar.
Ayrıca, 156 ülkeye
sağlık yardımları yaptığımızdan
bahsediyorsunuz. Bakın, arkadaşlar bu ülkede SMAlı
çocuklarımız var, geçenlerde anne, babaları geldiler,
ağlaya, sızlaya Yavrularımızı kurtarın.
dediler. Eğer paramız varsa devletin birinci görevi o
yavrularımızın canını kurtarmak olmalıdır.
(CHP sıralarından alkışlar)
Yine üniversite
hastanelerimiz -ben Trabzon milletvekiliyim- Karadeniz Teknik Üniversitesi
Hastanesi ve bütün üniversite hastaneleri sıkıntıda. Hastalar
ameliyata giriyor, doktorlar -Şu nedir arkadaşlar? Ameliyat eldiveni,
10 kuruş, 20 kuruşluk ameliyat eldiveni- Ameliyat eldivenimiz yok,
eldiven getirin. diyorlar, üniversite hastanelerimiz bu durumda. Baticon yok
üniversite hastanelerimizde, bunun yerine sıvı deterjan
kullanıyor bazı hastaneler, belki de bu yüzden insanlar enfeksiyon
kapıyor, ölebiliyor. Bu sıkıntılarımız dururken
sanki ülkemizde milletimizin, memleketimizin hiçbir derdi,
sıkıntısı yok biz ülkelere para yardımı
yapmaktan, ülkelere sağlık yardımı yapmaktan bahsediyoruz.
Gerçekten akıl diyorum, gerçekten vicdan diyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli arkadaşlar,
bakınız, şimdi, yine, az önce Sayın Grup Başkan Vekili
de söyledi Siyaset yalanla yapılmaz, haram olur. dedi. Evet,
arkadaşlar, bakın, bu ülkede yıllardır iktidarda bir siyasi
parti var ve maalesef birçok konuda bu millete yalan söylüyor.
Bakın, dediler ki:
Cumhuriyet Halk Partisinin dikili bir ağacı yok. Cumhuriyet Halk
Partisinin yaptığı bir fabrika yok. Cumhuriyet Halk Partisinin
çaktığı bir çivi yok.
Çok özür dileyerek,
arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisinin bu ülkeye
yaptıklarını şöylece bir liste hâlinde, sizler de görün
arkadaşlar. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Hikâye onlar, onların hepsi hikâyeden
şeyler, uyduruk şeyler. Ne yapmış, bir tanesini söyle.
AHMET KAYA (Devamla)
Bakın, şu gördüğünüz 15 metrelik liste Cumhuriyet Halk
Partisinin bu ülkeye yaptığı fabrikalar, limanlar, sanayi
tesislerinin listesidir. Alın, okuyun ve iftira atmayın.
Bakın, arkadaşlar,
şu liste de, şu elimdeki liste de AKPnin on sekiz yılda
sattıklarının listesidir; bunu da atıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar) Bakın, arkadaşlar, 13
metrelik listedir arkadaşlar, AKPnin sattıklarının
listesidir arkadaşlar.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Millet hepsini biliyor, onların hepsi hikâye,
yazdıklarının hepsi hikâye; hakikatleri millet biliyor. (CHP
sıralarından gürültüler)
AHMET KAYA (Devamla)
Cumhuriyet Halk Partisi
Bakın, arkadaşlar, bakın, lütfen
dinleyin, bu ülke 70 sentlere muhtaç olduğu günleri gördü, 70 sente muhtaç
olduğu günler oldu bu ülkenin ama hiçbir iktidar bu ülkenin 70 kuruşluk
malını satmaya tenezzül etmedi ta ki AKP iktidarına kadar.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Şov yapmayacaksın. Şov değil,
gerçekleri konuşacağız, bunlar şov. Şu
yazdıklarını oku da görelim hele, CHP ne yapmış bu
memlekete?
HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) Şov yapma, şov yapma. Kayyum
belediyelerinden bahset.
BAŞKAN Evet, peki,
teşekkür ederim Sayın Milletvekili.
AHMET KAYA (Devamla) Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
10.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Trabzon Milletvekili Ahmet Kayanın 230 sıra
sayılı 2021 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 231 sıra
sayılı 2019 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifinin dördüncü
tur görüşmelerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Çok teşekkür ederim.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; evet biraz evvel bir şov izledik ama CHPnin
seksen yılda yaptığı
AHMET KAYA (Trabzon)
İşte, liste burada, buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı)
CHP zihniyetinin seksen yılda
yaptığı ancak kürsüden kendi sıralarına kadar geliyor
ama AK PARTİnin yapmış olduğu hizmetler Edirneden Karsa
kadar gidiyor. Evet, işte farkımız bu.
RAFET ZEYBEK (Antalya)
Sattıklarınızı kim yaptı? Kimin malını
sattınız? Kim yaptı o fabrikaları?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Değerli arkadaşlar, ne
yaptınız
(CHP sıralarından gürültüler)
RAFET ZEYBEK (Antalya) Her
şey ortada.
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin)
Memleketi sattınız, şimdi zorunuza gidiyor.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkanım, bir
toplansın isterseniz.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, buyurun, siz devem edin.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Şunlar toplansın,
insicamımı bozuyor, ondan sonra süremi kullanayım bir zahmet
Sayın Başkanım.
KANİ BEKO (İzmir)
Hepsini siz sattınız, hepsini.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Şöyle, efendim, fark bu,
Cumhuriyet Halk Partisinin seksen yılda yapabildikleri ancak kürsüden
kendi sıralarına kadar gelebiliyor ama AK PARTİnin
yaptıkları Karstan Edirneye kadar devam ediyor. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Seksen yılda
BAŞKAN Peki,
teşekkür ederim, sağ olun.
RAFET ZEYBEK (Antalya) Ne
yaptınız? Fabrika satıp yol yaptınız.
KANİ BEKO (İzmir)
Karstan Edirneye kadar yolsuzluk yaptı bunlar, yolsuzluk, başka bir
şey yapmadılar.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bak, Ne yaptınız? diyor.
Seksen yılda yapılan 6.100 kilometredir. On sekiz yıllık AK
PARTİ iktidarında bu 27 bin kilometreye
çıkarılmıştır, işte farkımız bu. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Peki,
teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Farkımızı bir daha
göstereyim: Ufuk farkı nedir? Bir tarafta dünyanın en büyük 3üncü
barajını yapan bir irade, bir tarafta da bizim yapmış
olduğumuz, tadil etmiş olduğumuz çeşmeye musluk takan bir
zihniyet. İşte fark bu, işte ufuk bu. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
milletvekillerimizin salonun havalandırılması konusunda bir
talepleri var, salon havalandırılsın.
Birleşime beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
16.11
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 16.24
BAŞKAN:
Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Necati TIĞLI (Giresun)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28inci Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
IV.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi
(1/281) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 230) (Devam)
2.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifi (1/280), 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Olarak Hazırlanan 2019 Yılı Genel
Uygunluk Bildirimi ile 2019 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 190 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2019 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2019 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/1322) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 231)
(Devam)
A) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
C) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ç) SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI (Devam)
1) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
E) DOĞU ANADOLU PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA İDARESİ
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
G) DOĞU KARADENİZ PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ğ) KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ
GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türk Standardları Enstitüsü 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Standardları Enstitüsü 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU (Devam)
1) Türk Patent ve Marka Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türk Patent ve Marka Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ
(Devam)
1) Türkiye Bilimler Akademisi 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimler Akademisi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
K) TÜRKİYE UZAY AJANSI (Devam)
1) Türkiye Uzay Ajansı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Uzay Ajansı 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN -2021
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2019 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon? Yerinde.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Sayın Bülent Tüfenkci.
Buyurun Sayın Tüfenkci.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerinde AK
PARTİ Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Bu
vesileyle yüce Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen
vatandaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sözlerime başlarken 2021
yılı bütçesinin ülkemize, Gazi Meclisimize ve yüce milletimize
hayırlar getirmesini Cenab-ı Allahtan temenni ediyorum.
Biraz önce muhalefetin
gerçekten utandığımız bir şovunu izledik. Eğer AK
PARTİnin hizmetlerini görmek istiyorlarsa doğuya gitsinler AK
PARTİyi görürler, batıya gitsinler AK PARTİyi görürler, kuzeye
gitsinler AK PARTİyi görürler, güneye gitsinler AK PARTİyi
görürler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Köprülerden
geçerken AK PARTİyi görürler, Marmaraydan geçerken AK PARTİyi
görürler, şehir hastanelerine gittiklerinde AK PARTİyi görürler,
organize sanayilere gittiklerinde AK PARTİyi görürler, esnafın
yanında AK PARTİyi görürler, çiftçinin yanında AK PARTİyi
görürler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Salgın nedeniyle küresel
ticarette daralma, uluslararası ticarette artan korumacı
eğilimler ve ekonomimize yönelik saldırılara rağmen AK
PARTİ Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğanın liderliğinde kararlılıkla
çalışmaya devam ediyor. Krizi en az hasarla atlatmamız ve
hızlı bir şekilde toparlayabilmemiz için gerekli tedbirleri
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi aldı, alıyor. Nitekim
bunun sonuçlarını da görmeye başladık. Türkiye ekonomisi
3üncü çeyrekte yüzde 6,7 büyüyerek verisi açıklanan G20 ülkeleri
içerisinde en hızlı büyüyen ülke olmuştur. 3üncü çeyrekte elde
ettiğimiz güçlü büyüme oranları ülkemizin hızlı bir
toparlanma sürecine girdiğini göstermektedir.
Tekrar uygulamaya konulan
salgın kısıtlamalarına rağmen 2020
yılını pozitif bir büyümeyle kapatmayı öngörüyoruz.
Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13üncü, OECDnin
ise en büyük 7nci ülkesiyiz. Dünya İş Yapma Kolaylığı
Endeksine göre de 2020 sıralaması sadece son iki yılda 27
basamak arttı.
Pandemi nedeniyle tüm
dünyanın karşı karşıya kaldığı yakın
tarihimizin en ciddi küresel ekonomik daralmasına karşılık
Ticaret Bakanlığımız ihracatımızın sekteye
uğramaması ve bu süreçten asgari düzeyde etkilenmemiz için
çalışıyor. Yeni pazarlar, yeni hedefler ve yenilikçi ihracat
yaklaşımları geliştiren Bakanlığımız
ülkemizin dış ticaret performansını sürekli
artırıyor. Dünyadaki büyük ülkelerin ihracatında düşüş
yaşanıyorken ekim ayında 17,3 milyar dolarlık ihracatla
sadece 2020 yılının değil, tüm zamanların en büyük
aylık ihracat tutarını yakaladık. Türkiye, Covid-19
sürecinde ve sonrasında küresel ticarette önemli bir aktör olmaya devam
ediyor. Bakanlığımızın ihracatımızı
artırmak adına gösterdiği bu çaba memnuniyet vericidir.
Bakanımız Ruhsar Pekcan ve Ticaret Bakanlığında
çalışan bütün ekibimizi bu nedenle tebrik ediyorum, kutluyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Bakanlığımız pandemi
nedeniyle değişen şartlara hızlı bir şekilde
adapte olmuş, etkili çözümler geliştirmiş, başlatılan
temassız ticaret uygulaması, sanal ticaret heyetleri ve sanal fuarlar,
Kolay İhracat Platformu, dijital gümrükleme, yerinde gümrükleme, hava ve
deniz yollarındaki dijital gümrük çalışmalarıyla bu süreci
en iyi şekilde atlatmıştır. Baktığımız
zaman, uluslararası arenada ihracatçı sayımızı,
ihracatımızın rekabet gücünü artırmak, ihracatı tabana
yaymak amacıyla gereken destekler verilmekte; bu yıl içerisinde
ihracatımıza 2,48 milyar Türk lirası destek ödemesi
gerçekleştirilmiştir. TÜRK EXIMBANK yıl içerisinde, geçen
senenin aynı dönemine göre yüzde 5 artışla 37,7 milyar dolar finansman
desteği sağlamıştır.
Esnaf ve
sanatkârlarımız elbette bu salgından etkilendi. Onlara verilen
desteklere baktığımız zaman gerçekten -faiz indirimleri,
Halk Bankasının kredileri- bazılarımız bundan da
rahatsız oluyorlar. Niye bu ucuz kredileri sağlıyorsunuz?
diyorlar ama biz bu ucuz kredileri sağlamaya devam edeceğiz,
esnafın yanında olmaya her daim devam edeceğiz. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Çünkü
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan esnaf
dostu bir Cumhurbaşkanı, bir Başkan, bir lider.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BÜLENT TÜFENKCİ
(Devamla) Dolayısıyla halkın içinden gelenler olarak da
esnafımızın yanında olmaya devam edeceğiz.
Bütçemizin hayırlı
uğurlu olmasını Cenab-ı Allahtan diliyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Halil Etyemeze aittir.
Buyurun Sayın Etyemez.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
HALİL ETYEMEZ (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Rekabet Kurumunun 2021 yılı bütçesi için AK
PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Şehit askerlerimize Allahtan rahmet,
yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Değerli milletvekilleri,
AK PARTİ hükûmetlerimizin 19uncu, Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemimizin 3üncü bütçesi olan ve icraatlarımızın yol
haritası olarak gördüğümüz 2021 yılı bütçemiz milletimize
en iyi hizmeti en etkin şekilde ulaştırma vizyonuyla
hazırlanmıştır. Adaletin tesisi ve kalkınmanın
lokomotifini yaparak eğitimden sağlığa, adaletten emniyete,
ulaşımdan enerjiye, tarımdan sanayiye, sosyal güvenlikten
çevreye kadar her alanda tarihî reformları hayata geçiren Hükûmetimiz, Cumhurbaşkanımız
ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
liderliğinde hizmette ve başarıda sınır tanımayan
bir anlayış içerisinde ülkemizi aydınlık yarınlara
taşımaktadır.
Değerli milletvekilleri,
ahlak, insanın özüdür, toplumsal huzurumuzun temelidir. Üstünlüğün en
büyüğü güzel ahlaktır. Rekabeti ahlaklı ya da ahlaksız
kılan rekabetin kendisi değil, rekabetin hangi değerler, hangi
amaçlar ve nasıl gerçekleştirildiğidir. Bunun için, rekabetin
formel ve informel kuralları olduğunu, rekabet etmenin de bir ahlak
ve hukuku olduğunu bilmemiz şarttır. Piyasaların kendi
başına bırakılması piyasadaki teşebbüslerin
yarışma yerine toplumsal refahı ve iktisadi gelişmeyi
olumsuz etkileyebilecek iş birliklerine gitme riskini
artıracaktır. Bu durum, girişim özgürlüğünü de
kısıtlayacağı gibi temel demokratik hak ve özgürlükleri
sekteye uğratacaktır.
Değerli milletvekilleri,
içimizdeki ve dışımızdaki şer odakları, hain
terör saldırılarını yapanlar darbe ve işgal
girişimleriyle başaramadıklarını ekonomik saldırılar
yaparak başarmak istemektedirler. Şer odaklarının iç
piyasada manipülasyonlar yaparak, ticari hayatı aksatma
girişimlerinde bulunarak ülkemizin ilerlemesinin önüne geçmeyi
amaçladıklarını görmekteyiz. İşte, tam da bu noktada,
Rekabet Kurumunun önemi ve işlevi bir kez daha ortaya
çıkmaktadır. Rekabet Kurumu kartelleşmeyi ve tekelleşmeyi
engellemek, tüketici faydasını artırmak, piyasa
mekanizmasının sağlıklı bir şekilde
işlemesine katkı sağlamak, uluslararası rekabet gücünün
artırılmasına katkıda bulanmak misyonuyla
çalışmaktadır. Hükûmetimiz döneminde, çağdaş bir
rekabet hukuku mevzuatının oluşturulabilmesi, rekabet hukukunda
çağdaş düzeyin yakalanması, Rekabet Kurumunun piyasaların
ihtiyacını daha iyi karşılayabilmesi amacıyla gerekli
düzenlemeler yapılmıştır.
Değerli milletvekilleri,
tüketicilerin refahına katkı sağlanmasının en
başat koşulu etkin bir rekabetin tesisidir. Verdiği kararlarla
ve uyguladığı hizmet modelleriyle, ekonominin kılcal damarlarına
kadar sirayet eden Rekabet Kurumunun son bir yıl içerisinde
yaptığı çalışmalara baktığımızda;
kurum, toplam 34 soruşturmada nihai karar almış, 30 civarı
yeni soruşturma başlatmış, 60 civarında rekabet ihlali
dosyasını açmış, 170 civarında devralma işlemine
yönelik kararlar almıştır. Kurumun yaptığı tüm
soruşturma süreçlerinin sonucunda, rekabet ihlallerinin tespitiyle, bu
yıl yaklaşık 2,4 milyar lira idari yaptırım
uygulanmıştır. Ekonomik İşbirliği ve
Kalkınma Örgütünün referans metodolojisiyle ölçüldüğünde, Rekabet
Kurumu, tüketici faydasını önceleyerek ülke ekonomisine yılda
yaklaşık 3 milyar lira refah katkısı
sağlamaktadır.
Değerli milletvekilleri,
Covid-19 bizlere bir kez daha şunu gösteriyor ki: İyi kurumların
başarı kriteri, her türlü risk ve musibete hazır
olmasıdır. İyi kurumlar için sürpriz diye bir şey yoktur.
Hükûmet olarak, bu süreçte üreticilerimizin, tüketicilerimizin ve
girişimcilerin daha az etkilenmesine yönelik politikaları uygulamaya
koyduk ve destekleri hayata geçirdik. Kurumlarımız bu anlamda sektör
ayrımı ya da yetki kıskançlığı gözetmeden
hızla aldığı kararlarla aziz milletimizin yanında
olmuştur. Rekabet Kurumu da etkin bir rekabet hukuku
uygulamasının ne denli önemli olduğunu bu süreçte bizlere
göstermiştir. Ticaretin ve tüketicinin korunması noktasında
gayretli çalışmalarına şahitlik ettiğimiz Ticaret
Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcanın nezdinde
Bakanlığımıza ve Rekabet Kurumunuza buradan teşekkür
ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
temsil ettiğim milletim adına, Hükûmetimizin hiçbir zaman ilerleme
yolunda cesaretinden, millî tasavvurundan ve idealizminden ödün
vermeyeceğine; bu değerlerin her zaman demokrasimizi ve
medeniyetimizi güçlendireceğine vurgu yapıyor, yüce Meclisimizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Fahri Çakıra ait.
Buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
FAHRİ ÇAKIR (Düzce) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Helal Akreditasyon Kurumu
hakkında, grubum adına söz aldım. İnşallah, helal ve
haramı kısaca, zamanımın el verdiği ölçüler içerisinde
aktarmaya çalışacağım ancak dün Rahmetirahmana
gönderdiğimiz şehitlerimize bir kere daha rahmet diliyorum, gazilerimize
acil şifalar temenni ediyorum.
Değerli arkadaşlar,
tabii ki helal akreditasyon bir sertifika, bir belgelendirmeyle alakalı.
Adında helal var, belki dinî bir terminoloji ama ihtiyaç var; zaten
yasalar kurumlara, ihtiyaçlara binaen oluşturulur. Dolayısıyla,
Müslüman ülkelerin kahir ekseriyeti bir araya gelerek ittifakla, böyle bir
kurumun kurulmasına karar verdiklerinde, Türkiye, bunun öncülüğünü
yapmış ilk ülke, ilk devlettir. Ben, Ticaret
Bakanlığımızı bu hususta tebrik ediyor, bu ihtiyaca
cevap verdikleri için kendilerine teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Dolayısıyla, bu,
sadece Müslümanları ilgilendiren bir mesele değil, gayrimüslimleri
de, Hinduları da, değişik dinlere mensup olan milletleri de
ilgilendiren bir kavram. Çünkü artık ticaret hinterlandı öyle bir
noktaya gelmiş ki yaklaşık 2 trilyon dolara sâri bir ticaret
hacminin içerisinde birçok belgeler artık, ticari metaların,
malların alınıp satılmasında aranır hâle
gelmiş. O sebepledir ki Musevilerin, özellikle Yahudi ticaret erbabının,
üreticilerin de bu şekilde çarşıda, pazarda, uluslararası
hinterlantta lazım olan bu ticaret hacmine ulaşmaları için bu
belgeleri onlar da uyarlamış, onlar da bu belgeleri oluşturarak
-hatta bizim ihracatçılarımızdan dahi- o belgelere müracaat
edenler olmuştur, o nedenle ihtiyaçtır. 1,8 milyar Âlemiislamı düşündüğümüzde,
2 trilyon dolara sâri bir ticaret hacminin konuşulduğu böyle bir
dünyada, hiç şüphesiz, bu kurumlarımıza ihtiyaç vardır.
50 personelden oluşan ve
başında bir Başkan -ki genç bir Başkanımız,
fevkalade deneyimli- geçmişte bu konuyla alakalı doğrudan
irtibatlı kim ve kimselerden oluşan 50 kişilik bir kadro ve 5
kişilik, yine, ehil kişilerden oluşan bir yönetimle ihdas
edilmiş bir kurum. İnşallah, bu ülkenin evlatlarına, bu
ülkeden ihracat yapacaklara, üretim yapacaklara katkı sağlayarak
hayırlı hizmetler verecektir diye söylemek istiyorum.
Değerli arkadaşlar,
bu bütçe, tabii ki bu kürsüden çokça lafı edildi, çokça söylendi.
İnanın, sadece cevap vermek adına söylüyor değilim, elimizi
vicdanımıza koyarak söylemek istediğimizin esası şu
olmalıdır diye düşünüyorum: Bu millet, büyük millet; bu millet,
sadece 83 milyonla da sınırlı değil. Gönül
coğrafyamıza, Âlemiislama, tüm bölgesine, sahip olduğu kültür
coğrafyasına ve gönül coğrafyasına hitap eden bir millet.
Dolayısıyla, bu milletin dünü de bugünü de inşallah,
geleceği de aydınlık olacaktır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, bu bütçeye,
gelip bu kürsüden milletin gözünün içine bakarak Bu bütçe, savaş
bütçesidir. diyenleri lanetliyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Bu bütçe, savaş bütçesi değildir. Bu bütçe, bu
milletin anasının ak sütü gibi helal bütçesidir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, bugün,
dünyada yaklaşık 7,5 milyar insanın yaşadığını
düşündüğümüzde, insanların belli bir kısmının çok
yemekten obez olduğu, bir kısmının da ekmek, aş
bulamadığı için öldüğü bir dünyada yaşıyoruz.
Böyle bir dünyada yerini almış bu Türkiyeden herkesin övünmesi,
iftihar duyması lazımken bu bütçeye savaş bütçesi demek, bu
millete en büyük ihanettir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bakınız, top
yaptı bu ülke, tüfek yaptı, tank yaptı, füze yaptı,
İHA yaptı, SİHA yaptı diye bu bütçeye özellikle savaş
bütçesi demek kimin haddine Allah aşkına! Bu milletin eline kendi ürettiği
yerli malı silahı veren Sayın Bakanlarımıza,
Sayın Kabine üyelerine özellikle teşekkür ediyorum. Sayın
Bakanlar, niçin biraz daha mesai harcayarak daha fazla silah üretmediniz?
Sayın Bakanlar, niçin bu konuyla alakalı ileri teknolojiyi bir an
evvel getirmediniz?
BAŞKAN Peki,
teşekkür ederiz Sayın Milletvekili.
Söz sırası,
Sayın Cengiz Demirkayaya ait. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
CENGİZ DEMİRKAYA (Mardin) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesi üzerinde
grubum adına söz almış bulunuyorum. Sizleri ve ekranları
başında bizleri izleyenleri saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Kıymetli
milletvekilleri, dünyayı saran pandemi nedeniyle ekonomilerde küçülme
yaşanıyor. Biz ise ülke olarak 2023e giden yoldaki hedeflerimize
ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Millî teknoloji,
güçlü sanayi vizyonumuzla katma değeri yüksek üretim öncülüğünde
büyümeyi teşvik edecek politikalarımıza hız
kazandırdık, kazandırmaya da devam edeceğiz.
Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığımız, ileri teknoloji ve inovasyondan dijital
dönüşüm hamlesine, yerli otomobilden solunum cihazına,
akılı ve sıfır emisyon iş makinasından ülkemizin
yarınlarını şekillendirecek teknoloji üssü Bilişim
Vadisine, OSBlerden KOSGEBe, geleceğin teknoloji
yıldızlarını yetiştirmek için Deneyap Türkiye
Projesiyle bilişim ve teknoloji alanında attığı güçlü
adımlarla ülkemizi geleceğin yarınlarına taşıyor.
GAP, DAP, DOKAP ve KOP bölge kalkınma idarelerimizin ürettiği bölgesel
kalkınmayı teşvik eden projelerle yerli üretimi, yerli
teknolojiyi sanayicilerimizle buluşturuyoruz.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığımızın bağlı kuruluşu olan GAP
Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı seçim bölgem
Mardini de içine alan 9 ilimizi doğrudan etkileyen, cumhuriyet tarihimizin
en kapsamlı, en maliyetli bölgesel kalkınma projesini yürütmektedir.
GAP bünyesindeki yatırımlar, 2002 yılından itibaren
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
liderliğindeki AK PARTİ iktidarları döneminde daha da önemli
hâle getirilmiştir.
Değerli arkadaşlar,
2003-2019 döneminde GAPa günümüz fiyatlarıyla yaklaşık 138
milyar TL kaynak ayrılmış ve bu kaynağın yüzde 89u
nakdî gerçekleşmeyle 123 milyar TL yatırıma
dönüştürülmüştür. Yapılan bu yatırımlarla, bugüne
kadar 19 baraj ve 14 hidroelektrik santral tamamlanmıştır.
Yapılan barajlarda toplanan suyun Mardin ilimizin verimli ve bereketli
topraklarıyla buluşması için Şanlıurfa-Mardin
arası 221 kilometre uzunluğunda ana sulama kanalı bitirilmiştir.
Mardin Merkez, Derik, Kızıltepe ve Nusaybin ilçelerimizdeki
arazilerin sulanabileceği Mardin Derik su depolama alanı
inşaatı ise bitmek üzere olup fiziki gerçekleşmesi yüzde
86dır. Bu depolama alanı için 2020 fiyatlarıyla
yaklaşık 360 milyon TL harcanmıştır. Bu sayede
yıllık yaklaşık 324 milyon TL net gelir
artışı çiftçilerimizin cebinde kalacaktır. Bu proje
bittiğinde Mardinde toplam 171 bin hektar alan sulanabilecek olup
çiftçilerimiz elektriğe bağımlı kalmayacak, girdi
maliyetleri de aşağıya çekilecektir. Sulama şebekelerinin
tamamlanması hâlinde elektrik sıkıntısı da ortadan
kalkacaktır. Bunun için, hoşgörü ve medeniyetler şehri,
taşın ve gümüşün usta ellerde hayat bulduğu kadim
şehrimiz Mardin sınırları içerisinde yer alan ve
inşaatı devam eden 4 projenin bitirilmesi için, yaklaşık 1
milyar TLye ihtiyaç duyulmaktadır. Bakanlığımız bu
projeleri en kısa sürede tamamlayarak Mardin çiftçilerimizin hizmetine
sunacaktır.
Özetle anlatmaya
çalıştığım şudur: GAP projesi sadece barajlar,
hidroelektrik santralleri, sulama yapıları gibi fiziksel
yatırımlarla sınırlı kalmayıp bunların
yanında, birbiriyle eşgüdüm içinde tarımsal gelişme,
sanayi, kentsel ve kırsal altyapı, haberleşme, eğitim,
sağlık, kültür, turizm ve diğer sosyal hizmetler gibi
sosyoekonomik sektörlerin gelişmesine de katkı
sağlamıştır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tarihte bereketli hilal olarak
adlandırılan Mezopotamyanın kalbi konumundaki bölgemiz, GAP
projesi tamamlandığında dünyanın en verimli tarım,
hayvancılık, ticaret ve turizm merkezi hâline gelecektir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; sözlerime son verirken Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığımızın 2021 bütçesinin ülkemize, milletimize,
sanayicimize hayırlı olmasını diliyor, Allaha emanet olun
diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Mehmet Ali Cevheriye aittir.
Buyurun.
AK PARTİ GRUBU ADINA
MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; kısa adı GAP olan Güneydoğu
Anadolu Projesinin bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Konuşmama başlarken 2021 yılı
bütçemizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diler
ve bütün Meclisi hürmetle selamlarım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Bölge insanı
tarafından Yedi Küpeli Gelin olarak adlandırılan GAPın
temeli, 3 Nisan 1977 yılında atıldı. O gün
Şanlıurfada bir başka bayram vardı. Bereketli hilalin,
Yukarı Mezopotamyanın asırlardır su bekleyen
toprakları suya kavuşacak, geniş ovalardan bereket
fışkıracak, insanlarımız kendi topraklarında
çalışacak, artık analar ve bacılar başlarında
kilometrelerce uzaktan su taşımayacaklardı. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) O gün o törende herkes sevinçten
ağlarken âdeta Güneydoğu Anadolu Bölgesi için yeni bir medeniyet
çağı başlıyordu.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugüne kadar hazırlanan bölgesel
kalkınma projeleri arasında en etkin ve geniş çaplı olarak
uygulanma şansını GAP bulmuştur. GAP, hem finansal ve hem
de teknolojik olarak cumhuriyet tarihinin en kapsamlı projelerinden
birisidir. GAP, yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre
ekseninde bölgesel gelişmeyi artırmak, insani olarak yaşam
kalitesini yükseltmek, bölgeler arası gelişmişlik
farklarını azaltmak hedef ve politikalarını içermektedir.
Bu yaklaşımıyla GAP, uluslararası literatüre geçen ve marka
değeri olan büyük bir projedir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; GAP bünyesinde yer alan Adıyaman, Batman,
Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve
Şırnak illeri coğrafi alan ve nüfus olarak Türkiye'nin yaklaşık
yüzde 10unu oluşturmaktadır.
GAP projesinde sulama ve
enerji yatırımlarının önemli bir paya sahip olduğunu
görmekteyiz. Bu proje kapsamında bölgede 22 baraj, 19 hidroelektrik
santrali ve Şanlıurfadan Cizreye kadar uzanan 221 kilometre uzunluğunda
kanalın ve sulama şebekelerinin inşası bitirilme
aşamasına gelmiştir. 2019 yılı sonu itibarıyla
GAP bölgesinde 571.591 hektar arazi sulamaya açılmış ve bunun
403.830 hektarı ise Şanlıurfada işletmeye alınmıştır.
Ayrıca, Şanlıurfada 81.745 hektar arazinin sulama
şebekelerinin inşaatı devam etmekte olup 277.874 hektarda ise
plan ve proje çalışmaları devam etmektedir. Ancak
Şanlıurfa için önemi çok büyük olan 1 milyon 580 bin dekarlık
Hilvan-Siverek-Viranşehir projesi hâlâ hayata geçmeyi beklemektedir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Ilısu Barajının ve hidroelektrik
santralinin devreye girmesiyle birlikte enerji projelerindeki gerçekleşme
oranı yüzde 91i geçmiş bulunmaktadır. Bugün GAP bölgesi,
üretimiyle, istihdama ve ekonomiye sağladığı katkıyla
bölgeyi her alanda yıldız ve öncü yapmıştır. Bölgedeki
bazı sosyoekonomik değerlere baktığımızda, bunu
çok bariz bir şekilde görmekteyiz. 2002 yılında GAP bölgesinde
yapılan ihracat 689,4 milyon dolar iken 2019 yılında 9,2 milyar
dolar olmuş ve 13 kattan fazla artış göstermiştir. GAP
bölgesinin Türkiyenin toplam ihracat içindeki payı yüzde 1,9dan, yüzde
5,3e yükselmiştir.
Bölgede ulaştırma
sektöründe önemli ilerlemeler kaydedilmiş, bölgedeki tüm illerin hava
yoluyla ulaşımı sağlanmıştır. 2002
yılında 63 kilometre olan otoyol 294 kilometreye, 304 kilometre olan
bölünmüş yol 2.437 kilometreye yükselmiş, bölgenin Mersin ve
İskenderun Limanlarına ulaşımı otoyolla
sağlanmıştır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; eğitim göstergelerine
baktığımızda ise, 2004 yılında derslik
başına düşen öğrenci sayısı 50den; 2018-2019
eğitim öğretim yılında 30a düşmüştür.
Okullaşma oranına baktığımızda, okul öncesi
eğitimde yüzde 45,9a yükselmiş; ilköğretimde yüzde 100lere
yaklaşmış, ortaöğretimde yüzde 92,7 olmuştur. Bölgede
3 adet olan üniversite sayısı, 6 yeni devlet üniversitesinin
kurulmasıyla 9a çıkmıştır.
Yine, sağlık
alanında önemli ilerlemeler olmuş, 2000 yılında 63 olan
hastane sayısı 2018 yılında 130a
çıkmıştır. 8.223 olan yatak sayısı 20.541, toplam
hekim sayısı 2002 yılında 4.430 iken 2018 yılında
11.458 olmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MEHMET ALİ CEVHERİ
(Devamla) Yukarıda belirtmiş olduğum istatistiki verilerde
görüldüğü gibi GAP projesi, bölgeye sosyoekonomik alanda çok değerli
katkılar sağlamış ve sağlamaya devam edecektir.
Sözlerime son verirken 2020
yılı merkezî bütçemizin ve GAP bütçesinin hayırlı
olmasını diler, hepinizi saygıyla selamlarım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Yakup Taş, Adıyaman Milletvekili. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
YAKUP TAŞ (Adıyaman) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifinde
yer alan Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
bütçesi üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış
bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Dün şehit olan 2
askerimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar
diliyorum; milletimizin başı sağ olsun.
Doğu Anadolu Projesi
Bölge Kalkınma İdaresinin 2021 yılı bütçesi 96 milyon 666
bin TL olarak belirlenmiştir. AK PARTİ döneminde 2011
yılında kurulan DAP İdaresinin kuruluş amacı,
kalkınma çabası içerisinde olan Doğu Anadolu Bölgesinin sosyal,
ekonomik, çevresel ve kentsel kalkınmasını
hızlandırmak, bölgenin gelişmişlik endeksini yükseltmek,
yeniden koordine etmek, bölgede yatırımların gerektirdiği
araştırma, planlama, projelendirme, izleme, değerlendirme ve
koordinasyon hizmetlerini yerine getirmektir.
Ekonomik
kalkınmanın bir parçası olarak değerlendirilen bölgesel
kalkınma, aynı zamanda toplumsal adaletin sağlanmasında da
önemli araçlardan biridir. Bu anlayışla, AK PARTİ hükûmetlerimiz
döneminde Doğu Anadolu Bölgesine geçmişle kıyasla daha fazla
önem verilmiştir.
DAP İdaresi faaliyete
başladığı 2013 yılından itibaren çeşitli
sektörlere yönelik programlar uygulayarak bölgede yer alan birçok kamu kurum ve
kuruluşunun, yerel yönetimlerin ve üniversitelerin projelerine finansal
destek sağlamıştır. Bu kapsamda küçük ölçekli tarımsal
sulama, hayvan içme suyu göletleri, bitkisel hayvancılık
altyapısının geliştirilmesi, tarihî kent kültürünün
canlandırılması, okuma kültürünün geliştirilmesi ve
güneş enerjisi gibi başlıca projeleri finansa etmiştir.
Değerli arkadaşlar,
DAP İdaresi faaliyetlerine başladığı 2013
yılından itibaren 1.723 adet projeyi destekleme kapsamına
almış ve bu projelere toplam 826 milyon TL ödenek tahsis
edilmiştir. Küçük ölçekli tarımsal sulama projeleri kapsamında
2013-2020 yılları arasında toplam 849 adet projeyi
desteklemiştir. Bu projelerin tamamlanmasıyla 4.245 kilometre kanal
inşa edilerek 1 milyon 696 bin hektar alan sulamaya
açılmıştır. 2014-2020 yılları arasında
Bitkisel Üretim Altyapısının Geliştirilmesi Projesi
kapsamında toplam 285 adet makine ekipman desteği
sağlanmıştır. Ayrıca, 255 hektar mera alanında
göçerlerin yaşam şartlarının iyileştirilmesi,
desteklenmesi sağlanmıştır. Bölge çiftçimize 1.277 ton yem
bitkisi tohumu dağıtılmış, Doğu Anadoluda
faaliyet gösteren çiftçilerimiz için Atatürk Üniversitesi, Fırat
Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde 3 adet çiftçi
eğitim merkezi kurulmuştur.
Çok değerli
arkadaşlar, 2014-2020 yılları arasında 4 milyon metreküplük
su depolama hacmi kapasitesine sahip 244 adet hayvan içme suyu projesine destek
verilerek meralarda hayvanların içme suyu ihtiyacı
giderilmiştir. Meralarda hayvanların su ihtiyacı için 35.121
adet suvat dağıtılmıştır.
Hayvancılığın katma değeri daha yüksek bir
şekilde yapılması amacıyla 30 adet canlı hayvan
pazarı ve 35 adet kesimhane yapımına da destek
sağlanmıştır. Ayrıca, DAP İdaresinin finansman
desteğiyle geliştirilen ve Türkiyede ilk olma özelliğine sahip
mobil banyo DAP bölgesinde çiftçilerin kullanımına sunularak DAP
İdaresi illerine 1er adet teslim edilmiştir.
Tarihî kimliğe sahip
alanları canlandırmak amacıyla restorasyon
çalışmaları için 41 milyon TL bütçeyle 35 adet proje
desteklenmiştir. Özellikle, gelir düzeyi düşük kesimlerin
bulunduğu yerleşim yerlerinde ikamet eden çocuk ve gençlerin okumaya
ilgisini artırmak ve nitelikli hâle getirebilmek için teknolojik, modern
mekânlar oluşturulup bu temel anlayışla 154 projeye toplam 28
milyon 950 bin TL kaynak aktarılmıştır. Ülkemizde özellikle
önemli bir mesele olan, çözüm bekleyen, bölgeler arasındaki gelişmişlik
farkını giderme konusunda idareler ve ajanslar çok değerli
işler yapmaktadır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Doğu Anadolunun gelişmesi adına
üreten, teşvik eden, destekleyen, başta Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Sanayi ve
Teknoloji Bakanımıza, Kalkınma Ajansı Genel Müdürümüze, DAP
İdaresi Başkanına ve tüm çalışanlara teşekkür
ediyor 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifinin
hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Ahmet Sorguna ait.
Buyurun Sayın Sorgun.(AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
AHMET SORGUN (Konya) Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; KOP İdaresi Başkanlığı 2021
yılı bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz
almış bulunmaktayım. Bu vesileyle bütün Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin hemen
başında ben de şehitlerimize Allahtan rahmet diliyor,
yaralılarımıza acil şifalar ve ailelerine de taziyelerimi
iletiyorum.
Değerli milletvekilleri,
KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı bölgenin
başta sulama ve temel altyapı ihtiyaçlarının
karşılanması, ekonomik ve sosyal gelişimin
hızlandırılması, sürdürülebilir ve insan odaklı bir
kalkınmayı hedef edinmektedir.
KOP bölgesinin içinde yer
aldığı Orta Anadolu, Türkiyenin ilim, irfan, ahlak
bakımından küresel ölçekte değerler üreten bir
coğrafyası, bir hoşgörü, bir gönül havzasıdır. Hazreti
Mevlâna, Sadreddin Konevî, Muhyiddin Arabî, Hacı Bektaş Veli, Ahi
Evran gibi birçok gönül eri insanlığa evrensel mesajlarını
bu bölgeden dünyaya duyurmuşlardır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; KOP İdaresi geniş tarım
arazilerine rağmen su kaynakları en sınırlı olan ama
ülkemizin gıda güvenliği için de stratejik konumda bulunan KOP bölgesinde
toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve
kırsal kalkınma önceliğinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Hassaten coronavirüs salgınıyla birlikte ortaya çıkan gıda
güvenliğinin önemi bu bölgenin cazibesini bir kez daha ortaya
çıkarmıştır. KOP İdaresi, bölgenin ekonomik ve sosyal
kalkınması için enerji, turizm, sanayi ve beşerî kapasitenin
geliştirilmesine yönelik projelerle de destek sağlayarak sosyal
kalkınmayı hedeflemiştir. Bugüne kadar KOP İdaresi bölgeye
1,7 milyar liralık destek sağlamıştır.
Bilindiği üzere bütün
canlılar sudan yaratılmıştır. İnsan, hayvan ve
bitki asla susuz yaşayamaz ama bugüne kadar da suyun bir alternatifi
üretilebilmiş değildir. Hâl böyle iken KOP bölgesinin içinde yer alan
Tuz Gölü ve Karapınar Havzası 250 milimetre yağışla
Türkiyenin en az yağış alan bölgesidir. Kapalı havzada
tarımsal amaçlı olarak yer altından çekilen su miktarı
doğal olarak bölgeye düşen su miktarından daha fazladır. Bu
sebeple bölgede birçok obruklar oluşmuş ve oluşmaya devam
etmektedir. Havzadaki su açığını bir miktar telafi
edebilmek için Konya bölgesinin, KOP bölgesinin iki asırlık hayali,
ilk olarak II. Abdülhamit Han devrinde, 1900lerin başında,
Osmanlının ilk yap-işlet-devret projesi olarak Beyşehir
Gölünden Konya Ovasına su aktarımıyla
gerçekleşmiştir.
Havza dışı
olarak ikinci su transferi ise AK PARTİ iktidarı döneminde,
Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, Sayın
Bakanımızın gayretleriyle
Veysel Eroğlu Bakanımıza
burada hassaten huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) 17.100 kilometrelik
Mavi Tünelle Göksudan Akdenize boşalan, boşa akan sular Konya
Kapalı Havzasına aktarılmış, bu 414 milyon metreküp
suyun 100 milyon metreküpü şehrin içme, kullanma suyuna
ayrılmıştır.
Yine, Ermenek Çayından
ve Aksudan ilave su aktarımıyla ilgili çalışmalar devam
etmektedir. Bölgede tarımsal hayatın, dolayısıyla
doğal su döngüsünün devam edebilmesi için havza dışından
ilave su temini, suyun etkin, tasarruflu, verimli kullanımı ve daha
az suya ihtiyaç duyan bitki deseninin daha çok desteklenmesi, teşviki önem
arz etmektedir.
Çok değerli
milletvekilleri, vuslatının 747nci yıl dönümü arifesindeyiz
Hazreti Mevlânanın. Bu vesileyle Hazreti Mevlânanın yedi
öğüdünü ifade ederek sözlerime son vermek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
AHMET SORGUN (Devamla)
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. Şefkat ve merhamette
güneş gibi ol. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörülülükte deniz gibi ol. Ya olduğun gibi görün, ya
göründüğün gibi ol diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Giresun Milletvekilimiz Kadir Aydına ait. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
KADİR AYDIN (Giresun) Sayın Başkan, kıymetli
milletvekilleri; kısa adı DOKAP olan Doğu Karadeniz Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının bütçesi
üzerine AK PARTİ Grubu adına ve şahsım adına söz
almış bulunuyorum. Öncelikle şahsım ve grubum adına
yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Cumhuriyeti bir rejim,
demokratik seçimleri bir iktidar olma yöntemi olarak ülkemize getirerek bu Gazi
Meclisi milletimizin yönetim merkezi hâline dönüştüren devletimizin
kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü şükranla anıyorum.
Milletimizin
yaktığı bağımsızlık ateşine kendi
bedenlerini yakarak katkıda bulunan 42 ve 47nci Giresun Gönüllü
Alaylarını kuranları ve bu alaylarda şehadet şerbetini
içenler başta olmak üzere bu topraklarda özgür ve bağımsız
olarak yaşamamızı sağlayan aziz şehitlerimizi rahmetle
ve gazilerimizi de minnetle yâd ediyorum. Özellikle, Ağustos
ayının 22sinde Giresunda yaşadığımız sel
afetinde yol güvenliği için göreve giderken şehit olan 5 jandarma
erimize ve 10 vatandaşımıza, dün
Barış Pınarı bölgesinde şehit olan askerlerimize
Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Ayrıca, bundan tam üç yıl önce 12 Aralık 2017de aramızdan
ayrılan ve kursağımıza bıraktığı helal
lokmayı en büyük mirası kabul ettiğim sevgili babam Topuzun
Mehmeti de rahmetle anıyorum, yâd ediyorum.
Bölgenin
sahip olduğu potansiyellerin hayata geçirilebilmesi amacıyla, merkezi
Giresun ili olan Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2011 yılında kurulmuş ve 2012
yılında faaliyetlerine başlamıştır. Hizmet
alanı Rize, Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Samsun ve
Trabzon illeri olarak belirlenmiştir. 2016 yılı içerisinde
Tokat, 2020 yılı içerisinde Amasya ve Çorum illerimiz de DOKAP
bölgesine dâhil edilerek idarenin hizmet bölgesi 11 ile
çıkarılmıştır. DOKAP, Doğu Karadeniz Projesinin
uygulamalarını koordine etmek ve bu kalkınma projelerinin
uygulandığı illerdeki yatırımların
gerektirdiği araştırma, planlama, programlama, projelendirme,
izleme, değerlendirme ve koordinasyon hizmetlerinin yerine getirilmesini
sağlayarak bölgenin kalkınmasını
hızlandırmayı amaçlamaktadır.
Sayın
Başkan, kıymetli milletvekilleri; bütçe görüşmeleri başta
olmak üzere muhalefetin bu kürsüden söylediklerini hayretle ve bazen de
hayranlıkla izlemekten kendimi alamıyorum. Hayretle izliyorum çünkü
tek adam rejimi dedikleri sistemin adı
Cumhurbaşkanlığı sistemidir ve değişim milletin
oylarıyla gerçekleşmiş anayasal bir süreçtir. Tek adam ve
hatta bazılarının diktatör yakıştırması
yaptıkları kişi bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır ve
milletimizin oylarıyla seçilmiştir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Hayranlıkla da izliyorum, zira,
kendilerinin dahi inanamadıklarına milleti inandırmak için
nasıl da dil dökerler, nasıl da inanmış gibi yaparlar,
milletin değerlerine nasıl da itibar suikastı yaparlar! Herkes
bilmelidir ki milletin değerlerini ve değer verdiklerini
itibarsız kılmaya çalışmak hiç kimseye itibar da irtifa da
kazandırmayacaktır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Çünkü herkesin itibarı kendi yaptıklarında
ve kendi geçmişinde gizlidir. Bizi hayrete düşüren durumlardan bir
tanesi de şudur ki: PKK/PYD, DEAŞ, FETÖ terör örgütlerine meydan
okuruz, ses buradan gelir; kendi halkına zulmedip sınır boylarımızı
terör yuvasına çeviren Esede dokunuruz, ses buradan gelir; Akdenizde
milletimizin geleceği için Yunana, Ruma dokunuruz, ses buradan gelir;
Azeri kardeşlerimizin hukuku için Karabağda Ermenistana dokunuruz,
ses buradan gelir; Haftere dokunsak, Kandile dokunsak ses buradan gelir;
velhasıl devletimizin egemenliği, milletimizin
bağımsızlığı için nereye dokunsak, kime dokunsak
ses buradan gelir, herkesten değil elbet. İstiyoruz ki Cumhurbaşkanımıza
olan karşıtlığınız devleti ve siyaset kurumunu
itibarsız kılmasın; istiyoruz ki sesimiz daima devletimizin
bekası, milletimizin refahı için yükselsin.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu duygu ve düşüncelerle görevine yeni
başlayan DOKAP Başkanımız Sayın Hakan Gültekine
görevinde başarılar diliyoruz. Gazi Meclisimizin kıymetli
üyelerini, huzurla yaşamamız için yirmi dört saat nöbet tutan vatan
evlatlarımızı, aynı çatı altında olmasak da
kullandığı dil ve üslupla siyasete değer katan bütün siyasi
aktörleri, devletimizin bekası, milletimizin refahı için birlikte yol
yürüyen ve yedi düvele birlikte meydan okuyan Sayın Devlet Bahçeli ve
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanı ve
aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Ahmet Tana aittir.
Buyurun lütfen. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
AHMET TAN (Kütahya) Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 2021 yılı bütçe görüşmelerinde
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı bütçesi üzerine grubum adına
söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisimizi ve ekranları
başında bizleri izleyen aziz milletimizi sevgiyle, saygıyla,
muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Ekonomilerin lokomotifi olma
özelliği taşıyan KOBİlerin daha az yatırımla
daha çok üretim ve ürün çeşitliliği sağlama, düşük
yatırım maliyetiyle istihdam oluşturma, büyük sanayi
yatırımlarının altyapısını oluşturma,
gelir dağılımının tabana yayılmasını
sağlama gibi rolleri nedeniyle ekonomik ve sosyal kalkınmadaki yeri
oldukça mühimdir. Son yıllarda KOSGEB destek programlarının
çeşitliliği, destek tutarı ve KOBİ başına
ortalama destek tutarları giderek artmaktadır. Bu kapsamda, daha
fazla KOBİyi ihracatçı hâle getirmek ve ihracatçı olan işletmelerin
kapasitelerinin artırılarak yeni pazarlara
açılmalarını sağlamak amacıyla Yurt
Dışı Pazar Destek Programı 2020 yılında
uygulamaya alınmıştır. 2019 yılında uygulamaya
alınan revize destek modeliyle imalatçı girişimcilere üst limiti
375 bin Türk lirasına, geleneksel sektörlerde yer alan girişimcilere
ise 65 bin Türk lirasına kadar hibe desteği
sağlanmasının önü açılmıştır. Bu desteklerde
genç, kadın, engelli, gazi ve birinci derecede şehit yakını
girişimcilere ayrıcalık tanınmıştır, pozitif
ayrımcılık yapılmaktadır.
KOSGEB tarafından 1990
yılından 2002 yılına kadar on iki yılda 4 bin
işletmeye 14,5 milyon Türk lirası destek ödemesi
yapılmışken, 2003 yılından günümüze kadar on sekiz
yılda 487 bin işletmeye 7,5 milyar Türk lirası destek ödemesi
yapılmıştır. Seçim bölgem olan Kütahyada da durum
aynıdır. 1990 yılından 2002 yılına kadar sadece 4
işletmeye 33 bin lira destek ödemesi yapılmışken, 2003
yılından bugüne kadar on sekiz yılda 2.705 işletmeye 41
milyon lira destek verilmiştir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Yani burada şunun altını çizmem gerekiyor:
Süre 1,5 kat, on iki yıla on sekiz yıl, aynı süre
aşağı yukarı ama Türkiyede 120 kat fazla işletmeye
ulaşmışız; ilim Kütahyada -seçim bölgemde- 676 kat fazla
işletmeye ulaşmışız. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Aynı şekilde, miktar itibarıyla Türkiyede
500 kat fazla destek sağlamışız; seçim bölgem Kütahyada
1.250 kat fazla destek sağlamışız. Tabii,
arkadaşlarımız, Bu millet AK PARTİyi neden seviyor? diye
zannediyorum on sekiz yıldan beri soru soruyorlar, belki
cevaplarını bulamıyorlardır; işte bu yüzden.
Milletinin içinden doğan, milletini düşünen bir partinin yine milleti
için uygun gördüğü bu destekler milletimizin gönlünde tabii ki yer ediyor.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Derler ki: Bu
paralar nereden geliyor? Bereket var arkadaşlar, bereket, bereket var.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ama
şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine, ama ağzı dualı
insanlarımızın yüzü suyu hürmetine Rabbim bu millete
yardım ediyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Niye IBAN istiyorsunuz ya? Madem bereket var niye
IBAN istiyorsunuz?
AHMET TAN (Devamla) Mevsim
artık bahara yön tutmuş durumdadır, her bir gün bundan önceki
bir günden çok daha iyi olacaktır. Hiç merak etmesin kimse. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
KOBİlerin sanayi
üretimine adaptasyonu için AK PARTİ olarak bizler de
çalışmaktayız. 2002 yılından beri Kütahyada 1 adet
organize sanayi bölgemiz var idi, şimdi 7 tane organize sanayi bölgemiz
var arkadaşlar: 1. Sanayi, 2. Sanayi, Zafer Organize Sanayi,
Tavşanlı Organize Sanayi, Gediz Organize Sanayi, Islah Organize
Sanayi, İhtisas Organize Sanayi ve şu anda da üzerinde
çalıştığımız Simav Jeotermal Seracılık
Organize Sanayi Bölgeleri.
İlimiz için çok büyük
değer olan ve 6 milyon metrekare alana sahip olan Zafer Organize Sanayi
Bölgemiz Zafer Bölgesel Havalimanına, yüksek hızlı tren
güzergâhına yakınlığı gibi avantajlarıyla ön
plana çıkmaktadır.
Bu vesileyle, on sekiz
yılda 6 adet organize sanayi bölgesinin ilimize kazandırılmasında
desteklerini hiç esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğana, başta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız
Sayın Mustafa Varank olmak üzere önceki tüm bakanlarımıza ve
emeği geçen herkese Kütahya halkımız adına teşekkür
ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sözlerimi burada tamamlarken
yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyor, 2021
yılı bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyor,
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Mustafa Kendirliye ait.
Buyurun Sayın Kendirli.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
MUSTAFA KENDİRLİ (Kırşehir) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığımıza bağlı Türk Standardları
Enstitüsü bütçesi hakkında AK PARTİ Grubu adına söz
almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce sizleri ve
aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Ülkemizin her alanda
standartlarını yükselten AK PARTİ, Sayın
Cumhurbaşkanımızın önderliğinde büyüme ve kalkınmayı
demokrasi ve hukuk devletinin gerekleriyle destekleyerek Türkiyeyi
dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına sokmakta
kararlıdır.
İktidarımızın
maruz kaldığı her saldırı bizi bu hedeften döndürmeyi
amaçlasa da AK PARTİ güçlü ve büyük, müreffeh ve demokrat Türkiye
idealinden asla vazgeçmeden yoluna devam edecektir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) AK PARTİnin gündeminde hukuk
ve ekonomi reformları, tüm dünyayı etkileyen salgın
hastalık, dünyanın en girift ve tartışmalı
ilişkilerinin yaşandığı bir coğrafyada ülkemizin
hak ve hukukunu, menfaatlerini korumak varken, büyük bir üzüntüyle takip
ediyoruz ki, muhalefetin gündeminde Türkiye düşmanlarına ülkesinin
yöneticilerini şikâyet etmek, ülke gerçeklerinden uzaklaşarak gereksiz
gündemler oluşturmak var.
Değerli milletvekilleri,
ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 hedefleri arasında yer alan dünyadaki ilk 10
ekonomi arasına girme hedefimize ulaşması noktasında üretim
ve ihracat seviyesinin yükseltilmesi büyük önem arz etmektedir. Bugün, dünya
ticaretinin yüzde 80den fazlasının standardizasyon ve teknik
düzenlemelerden etkilenmekte olduğu ortaya konulmuştur. Bu noktada,
küresel ticarette ortak dilin standartlar olduğunu söylemekte bir beis
bulunmamaktadır. Dünyadaki eğilim, ülkelerin kendi ulusal
standartlarının uluslararası ve bölgesel standart hâline
getirilmesi sağlanarak rekabette avantaj sağlanması yönündedir.
Bu bağlamda, Türk
Standardları Enstitüsü altmış altı yıldır
ülkemizin rekabet gücünü artırmak, ulusal ve uluslararası düzeyde
ticaretini kolaylaştırmak, toplumun yaşam düzeyini yükseltmek
amacıyla standardizasyon ve uygunluk değerlendirme faaliyetlerini
tarafsız, bağımsız, etkin ve güvenilir bir şekilde
sürdürmekle beraber, şirin Kırşehirimde, şehrimde de
faaliyetlerini temsilcilik yapılanmasıyla yürütmektedir. Türk
Standardları Enstitüsü Kırşehirde 1 temsilci, 2 kadrolu
personel ve 5 tam zamanlı inceleme uzmanından oluşan kadroyla
çalışmalarına devam etmektedir. Türk Standardları
Enstitüsünün Türkiye sanayisinin gelişmesine yönelik hizmetleri
çeşitlilik arz etmekle birlikte, en temel faaliyeti standardizasyon
çalışmalarındaki koordinasyon rolüdür. Güncel ihtiyaçlara
karşılık hazırlanan standartlarla ürün ve hizmet
şartlarının belirlenmesinde enstitü, ekonomimiz için stratejik
önemi haiz köklü bir kurumdur. Enstitü, sanayimizin standartlara uygun
ürünlerle küresel pazarlara girmesini sağlarken diğer yandan da
uluslararası standartların hazırlanması sürecinde gün
geçtikçe etkinliğini artırmaktadır.
Türk Standardları
Enstitüsü, aynı zamanda, ülkemizin uygunluk değerlendirme
alanında ihtiyaç duyduğu tüm sertifikasyon, muayene- gözetim ve test
hizmetlerini yerine getirmekle beraber, TSE markasıyla tüketicilerimiz
için ürün ve hizmet güvenliğinin garantisi olarak da hizmet vermektedir.
Türk Standardları Enstitüsü her yıl yaklaşık 20 bin ürün
belgesi, 4 bin yönetim sistem belgesi ve 30 bin hizmet yeterlilik belgesinin
denetimini gerçekleştirmektedir. Eğitim programlarıyla da
yaklaşık 30 bin kişinin teknik yetkinliğini
belgelendirmiştir. 100 binin üzerinde gözetim-muayene işlemi, 85 bini
aşkın deney, kalibrasyon raporuyla ulaşım, lojistik
alanında 300 binin üzerinde belge düzenlemiştir.
Türk Standardları
Enstitüsü, pandemi sürecine yönelik kritik adımları ivedilikle
atmıştır. Bunlar; yıkanabilir bez maskeler için TSE K 599
kriterinin belirlenmesi, imalat sanayisinde ve hizmet sektöründe
çalışanların sağlığını korumak,
üretimde devamlılığı sağlamak için alınması
gereken önlemleri içeren kılavuzların hazırlanmasıdır.
Türk Standardları Enstitüsü, Kültür ve Turizm Bakanlığından
aldığı yetkiyle Güvenli Turizm Belgesini, Millî Eğitim
Bakanlığıyla İş Birliği Protokolü imzalayarak
okullarımızda Okulum Temiz belgelendirme çalışmalarını
hayata geçirmiştir. Ayrıca, alışveriş merkezlerine
yönelik bir belgelendirme modeli de oluşturarak hayata geçirmiştir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; sözlerime son verirken Sayın
Bakanlarımıza, TSE Başkanımıza, ülkemize ve
milletimize 2021 yılı bütçemizin hayırlı olmasını
diler, Gazi Meclisimiz ve sizleri saygıyla selamlarım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Derya Bakbaka ait.
Buyurun Sayın Bakbak.
AK PARTİ GRUBU ADINA
DERYA BAKBAK (Gaziantep) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; AK PARTİ Grubum adına Türk Patent ve Marka Kurumu
2021 bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Başta aziz
milletimizi ve Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum, tüm
şehitlerimize de Allahtan rahmet diliyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Türk Patent ve Marka Kurumu
patentler, faydalı modeller, markalar, coğrafi işaretler,
geleneksel ürün adları, tasarımlar, lisans tescil, kayıt
işlemleri, sınai mülkiyet haklarının korunması gibi
önemli görevleri yerine getirmektedir. Ayrıca, sınai mülkiyet
alanında ulusal ve uluslararası politikalara yön veren Türk Patent ve
Marka Kurumu, Türkiyenin fikrî sermayesinin tescillenmesine,
ticarileştirilmesine ve rekabet gücünün artırılmasına
hizmet etmektedir.
Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğanın dediği gibi, başta
patentler ve markalar olmak üzere sınai mülkiyet hakları, işletmelerin
ve ülkelerin buluş ve yenilik performansının en önemli
göstergesidir. Bu bilinçle, sınai mülkiyet sistemimizle teknolojik
altyapısı güçlü, yüksek katma değere sahip, uluslararası
alanda rekabet gücü yüksek, büyük ve güçlü bir Türkiye inşa ediyoruz.
Değerli milletvekilleri,
birkaç hususa dikkatinizi çekmek istiyorum: Patent tabanlı teknoloji
transfer desteğini hayata geçirdik. KOBİlerin inovasyon
kapasitelerinin artırılmasına yönelik olarak 2006
yılında Hezarfen Projesini uygulamaya koyduk. 2023 hedefi, 2053-71
vizyonuyla hareket edip Türkiyenin Otomobilinin ön gösterimini yaparak
fabrikamızın temelini attık. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Ülkemizin ilk yerli oto şok
cihazını üretip ihraç ve hibe etmeye başladık. Yerli
aşı çalışmalarımızı sürdürüp, Covid-19la
ilacın etken maddesini yerli ve millî olarak sentezledik. N95, N99 maske
filtrelerini yerli olarak geliştirip sanayimize lisansladık. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Millî imkân ve
kabiliyetlerle markalarımızı oluşturup Türkiyenin teknolojideki
gücünü herkese gösterdik. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AHMET TAN (Kütahya) Bravo!
DERYA BAKBAK (Devamla)
Ardışık delici uçak bombası, HABRAS, Bozdoğan,
Gökdoğan hava füzelerimizi geliştirdik. Türkiyenin ilk yerli ve
millî GPS alıcısı KAŞİFi, millî işlemcisi
Çakılı, millî akıllı kart işletim sistemini, lazer
silah sistemini yaptık. 83 milyonun göğsünün kabartan HÜRKUŞ,
HÜRJET, ATAK, Akıncı, Bayraktar TB2, TCG Anadolu, TÜRKSAT 6A ve millî
yazılımlarımızla ülkemiz kendi markalarını
üretti. Denizlerin dibinden, uzayın derinliklerine kadar her alanda
markamızı oluşturmanın haklı gururunu
yaşıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bakınız, dosta
güven düşmana korku veren İHAlarımızı,
SİHAlarımızı, tanklarımızı, tüfeklerimizi
yerli ve millî imkânlarla üretmeseydik bugün bölgemizde bu kadar güçlü olabilir
miydik? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Fırat
Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı
Harekâtında destan yazabilir miydik? (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Sınırımız
boyunca kurulmak istenen terör koridorunu boşa çıkarıp terör
örgütlerine en ağır darbeleri indirebilir miydik? (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Tüm dünyanın ihtiyaç
duyduğu yoğun bakım solunum cihazını çok kısa
sürede yapabilir miydik? İşte, Recep Tayyip Erdoğan
önderliğinde geldiğimiz nokta; işte, gurur duyduğumuz
Türkiye. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bakınız, son on
sekiz yılda Türkiye uluslararası patent başvurularında
13üncü, marka başvurularında 8inci, tasarım
başvurularında 5inci sırada yer almaktadır. Sayın
milletvekilleri, 2002de 1.874 olan patent başvuru sayısı 2020
Eylül-Ocak ayı döneminde 12.628e, marka başvuru sayısı
116.010a, tasarım başvuru sayısı 31.650ye, faydalı
model başvuru sayısı 2.581e, üniversite kaynaklı yerli
patent sayısı 2002de 17 iken 2019da 17 kat artarak 1.143e
yükseldi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
FEHMİ ALPAY ÖZALAN
(İzmir) Bravo!
DERYA BAKBAK (Devamla)
Coğrafi işaret tescillerinin toplam sayısı 547ye
yükselmiştir.
Bu arada, Avrupa Komisyonunda
Gaziantepimiz 33 tescilli coğrafi işaretiyle ülkemizin en
başarılı 1inci şehri olup -Antep baklavası da
bunlardan biridir- ürün sayısında da 2nci olmuştur. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Ülkemizin millî teknoloji
hamlesine büyük katkı sağlayan TEKNOFESTe 81 il ve 84 ülkeden 20.197
takım ile 100 binin üzerinde genç müracaat etmiştir. Gururla ifade
etmek isterim ki gazi şehrimiz TEKNOFEST için 3.891 proje göndererek
rekora imza atmıştır. Bizi güçlü kılan, birlik,
beraberliğimiz ile aziz milletimize olan inancımızdır. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
DERYA BAKBAK (Devamla) Biz
AK PARTİ olarak inşallah ay yıldızlı
bayrağımızı bilim ve teknoloji
ışığında en yükseğe çıkaracağız.
Bu duygularla 2021 bütçesinin
hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BAŞKAN Evet, söz
sırası Sayın Emine Yavuz Gözgeçe ait.
Buyurun Sayın Gözgeç.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
TÜBİTAK bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Güçlü bir
Türkiye olarak her alanda olduğu gibi teknoloji alanında da millî teknoloji,
güçlü sanayi vizyonuyla dünden bugüne başarı hikâyelerine imza
attık ve yeni başarı hikâyelerini yazmaya devam edeceğiz
inşallah. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Savunmadan
sağlığa, uzaydan kutup çalışmalarına,
gıdadan çevreye, enerjiden bilişime, birçok alanda kritik
araştırmalar gerçekleştiren TÜBİTAK, AR-GE projelerine
verdiği milyonlarca hibe destekleriyle işletmelerin AR-GEye daha
fazla yatırım yapmalarını özendirmiştir. AR-GE
merkezlerinde 18 bin proje yürütülmektedir. Tüm dünyanın Covid-19la mücadele
ettiği salgın döneminde bir teknopark firmamız tarafından
tasarlanan yoğun bakım solunum cihazının seri üretimi AR-GE
merkezi olan sanayi kuruluşlarımızın iş
birliğiyle gerçekleştirilmiştir.
Yine, TÜBİTAK Marmara
Araştırma Merkezi, 49 farklı kurum ve kuruluştan 436
araştırmacının bir araya geldiği Covid-19 Türkiye
Platformu'nun aşı ve ilaç geliştirme
çalışmalarının koordinasyonunu sağlayarak
ekosistemimize önderlik etmektedir. Millî teknoloji hamlemizde önce insan
anlayışıyla, burs programlarıyla, geleceğin teknoloji
yıldızlarını yetiştiren DENEYAP Atölyeleriyle
geleceğin bilim insanlarının yetişmesine katkı
sağlıyoruz. 2021 yılında bin lisans öğrencimiz Stajyer
Araştırmacı Burs Programına katılarak TÜBİTAK
araştırma projelerinde deneyim kazanabilecektir.
Değerli milletvekilleri,
Bursamız tarım, turizm, tarih, kültür ve sanayi kenti ancak
bunların yanı sıra teknoparkları, AR-GE merkezleri, model
fabrikası, Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi,
yeni Sanayi Devriminin sembolü TEKNOSAB, BTSO, Bursa Büyükşehir
Belediyesi, TÜBİTAK iş birliğiyle yapımı tamamlanan,
Avrupada en iyi, dünyada ise ilk 9 havacılık ve uzay merkezinden
biri olma özelliğine sahip ve ülkemizde bir ilk olan Bursa Gökmen Uzay ve
Havacılık Eğitim Merkezi, bir otomobil olmanın ötesinde
elektrikli, ağa bağlı, çevreye duyarlı, altmış
yıllık hayalimizi gerçeğe dönüştüren Türkiyenin
Otomobili TOGG üretim merkezi Bilişim Vadisiyle Bursamızın
millî teknoloji üssü hâline geleceğine yürekten inanıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
bu bütçe, eğitimden sağlığa, sanayiden teknolojiye önce
insan diyen, merhamet medeniyetimizden güç alan, toplumun tüm kesimlerini
kucaklayan, herkesin kendini bulduğu, bütünleştirici bir bütçedir. Bu
bütçe, Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman ifade
ettiği gibi İman varsa imkân vardır. inancıyla,
milletimizin güveniyle yeni hayaller kurma gücü veren bir bütçedir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Bu bütçe, bugüne kadar
hayata geçirilen reformlarımız gibi, bundan sonra da
kalıcı, güçlü reformların habercisi olan Bizi izlemeye devam
edin. bütçesidir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu bütçede kimler kendilerini
bulamaz? Her fırsatta kadın haklarından bahsedip hain, alçak -ki
alçaklık da bir seviyedir- çukur PKK terör örgütünün dağa
kaçırdığı, terörist olmaya zorladığı,
hayalleri çalınan kız çocuklarını, tacizleri görmezden
gelenler bu bütçede kendilerini bulamaz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) İktidarın peşinden giden öğretmene ben
öğretmen demem. diyerek kendi gibi düşünmeyeni ötekileştiren
ayrımcı zihniyet elbette bu bütçede kendini bulamaz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Dünya 5ten büyüktür. diyerek
onurlu ve dik duruş sergileyen Sayın
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hedeflerimize güvenle
ilerlerken Orada ne işim var, burada ne işim var? deyip mandacı
zihniyetle dışarıdan demokrasi dilenenler bu bütçede kendini
bulamaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ayasofyanın
dirilişiyle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğanın ifade ettiği gibi, tüm dünyaya yeni sözlerimiz var
bizim. Bizi biz yapan değerlerimizle bağlarımızı
güçlendirerek ülkemizin çok daha güçlü geleceğini kadın-erkek hep
birlikte inşa edeceğimize inanıyor, saygılarımı
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Ceyda Çetin Erenlerde.
Buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
CEYDA ÇETİN ERENLER (Kütahya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığı
üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım.
Genel Kurulumuzu ve ekranları başında bizleri izleyen aziz
milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
1993 yılında
kurulan Türkiye Bilimler Akademisi, 1851 yılında Osmanlı Devleti
tarafından kurulan ilk Türk akademisi olan Encümen-i Dânişin
devamı olup bilim alanında ülkemizi başarıyla temsil eden
bir kurumdur. Bilim ve eğitim çalışmalarını
desteklemek, bilimsel çalışmaları ödüllendirmek, gençlerimizi
bilime, araştırmaya yöneltmek TÜBAnın temel hedefleri
arasındadır.
Uluslararası bilim
dünyasındaki akademik kuruluşların saygın bir üyesi olan
TÜBA yaptığı çalışmaları, yurt
dışındaki bilim akademileri, çatı kuruluşlar ve bilim
insanlarıyla paylaşmaktadır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Cumhurbaşkanlığımızın
himayelerinde yürütülen Türk-İslam Bilim Kültür Mirası Projesi
kapsamında 29 eser yayımlamıştır. Ayrıca
tıp, coğrafya, siyaset ve adabımuaşeret gibi konularda
kıymetli bilgiler de içeren 9 müstesna eser ve birçok yayın, akademi
tarafından bilim insanlarına
ulaştırılmıştır.
TÜBA, bilim
insanlarını ve uluslararası düzeyde Türkiye kaynaklı
nitelikli proje ve yayınları teşvik etmek amacıyla, 2001
yılından günümüze, çeşitli alanlarda bine yakın ödülü bilim
insanlarımızla buluşturmuştur. Ülkemizde bilimsel
çalışmaların zenginleşmesi için her türlü desteği
sağlayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan, TÜBA ödüllerini de himaye etmektedir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
bin yıllık Anadolu medeniyeti, yüzyıllardır
yetiştirdiği ilim irfan sahibi gönül erleriyle, âdeta dalları
enginlere uzanan ulu bir çınar gibi tüm insanlığın fikir
dünyasını kuşatmıştır. Dünyada bilinen en eski
üniversite bu topraklardadır. Ülkemizin 81 ili dinamik, yenilikçi ve bilim
ağırlıklı üniversitelerimizle AK PARTİ dönemimizde
donatılmıştır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) İlim yuvalarımızdan ikisi de güzide
şehrimiz, kuruluşun ve kurtuluşun diyarı, çininin
başkenti Kütahyamızdadır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
İSHAK GAZEL (Kütahya)
Bravo!
CEYDA ÇETİN ERENLER
(Devamla) Türkiyemizin köklü üniversitelerinden olan Dumlupınar
Üniversitemiz ve Türkiyedeki üç sağlık bilimi üniversitesinden olan
Sağlık Bilimleri Üniversitemizle bilimsel vizyona sahip akademik
kadroları ve değerli öğrencileriyle başarılı
çalışmalara imza atarak şehrimize, ülkemize ve milletimize
katkı sunmaktadır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Topyekûn bir
kalkınmanın bilimle ve eğitimle olacağına
inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde yeni Türkiyeyi bilimin, ilmin, inovasyonun
aydınlığında inşa ve ihya edeceğiz diyerek yerli
ve millî teknoloji hamlesiyle Dijital Türkiye hedefiyle
çıktığımız yolda gurur duyduğumuz nice
başarılara imza atıyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Dünyanın hayret ve
kıskançlıkla izlediği, dosta güven düşmana korku veren
İHAlarımız, SİHAlarımız,
TİHAlarımız, ANKAlarımız, HÜRKUŞumuz ve yerli
motorumuzla uçacak Gökbeyimiz, AK PARTİ hükûmetlerimizin teknolojiye ve
bilime verdiği önemi, bununla da kalmayıp Atatürkün İstikbal
göklerdedir. sözünün lafta değil, icraatta nasıl
gerçekleştiğini; kimin iş, kimin laf ürettiğini bir kez
daha gözler önüne sermiştir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Kendilerini dünyanın
süper güçleri olarak niteleyen Avrupa ülkeleri Covid-19 hastalarına
solunum cihazı bulamazken ülkemiz, on dört günde, kendi solunum cihazını
üretmiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MÜRSEL ALBAN (Muğla)
Dünyada ilk 10a girdik, dünyada ilk 10dayız ya! Covidte dünyada ilk
10dayız.
CEYDA ÇETİN ERENLER
(Devamla) Yerli otomobilimizle, uzay ve ilaç sanayisindeki gelişmelerle,
gemilerimiz ve denizaltılarımızla ve daha nice
başarılarımızla Tam bağımsız Türkiye
hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Dünyada, bütün
başarıların arkasında azim, cesaret ve mücadele
vardır. Hamdolsun, bu ruh milletimizde, gençlerimizde, bilim
insanlarımızda mevcut ve AK PARTİ olarak biz de her daim
yanlarındayız ve inanıyoruz ki istikbalimiz çok daha parlak
olacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu düşüncelerle,
bütçemizin, ülkemizin bilim gelişimine katkı sunacak,
insanlığın ufkunu açacak çalışmalara vesile
olmasını temenni ediyor, yüce Meclisimizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Zeynep Yıldızın.
Buyurun Zeynep Hanım.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
ZEYNEP YILDIZ (Ankara) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
ekranları başından bizleri takip eden çok kıymetli
milletimiz; Türkiye Uzay Ajansının 2021 bütçesine ilişkin olarak
AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi
saygı ve hürmetlerimle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Aslına bakarsanız,
günlük yaşantımız içerisinde, bir anda kafamızı
kaldırıp yukarıya baktığımızda gökyüzüyle
karşılaşmak büyük bir mucizedir. Sadettin Ökten Hoca bu mucizeyi
şöyle tanımlar: İnsanda var olan sonsuzluk duygusu gökyüzü, çöl
ve denizi seyretme ihtiyacı hasıl eder. der. Aslında her
birimiz Allahın bir parçası ve bir cüzü olarak içimizde bir
sonsuzluk taşıyoruz. Hücrelerimizden galaksilere kadar aslında bu
keşfi sürdürmek insanlığın temel meselelerinden biri
olagelmiştir. Batılılar uzayı space boşluk
kelimesiyle aslında tanımlarken Müslüman bilim insanları bunu
ilmül heyetül basita yani küreler topluluğunun ilmi yahut ilmi felek
çarkların, sarmalların ilmi olarak
tanımlamıştır. Aslında bu bize değerli bir
şeyi göstermektedir: Uzay, bizim için bir bilinmezlik, bir boşluk
değil, bir farkındalıktır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, aslında
Türk ve Müslüman bilim insanlarının insanlığın ortak
mirasına yaptığı katkılar, dünya tarihinde dev bir
paranteze alınmaya çalışılmaktadır, bir öz güvensizlik
telkin edilmeye çalışılmaktadır. Biz, bunun böyle
olmadığını hem kendimize hem de dünyaya
kararlılık ve ciddiyetle anlatmayı sürdürüyor olacağız.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu noktada, Türkiye Uzay
Ajansı, bizim tarihsel kodlarımız ile geleceğimiz
arasında önemli bir köprü kuran kuruluşlardan biri. Hem uzay
vizyonumuzu belirlerken hem de uzay alanında çalışan kurumlar
arasındaki koordinasyonu sağlayan kuruluş. Dolayısıyla
hem şu an görüşmekte olduğumuz bütçe hem de kararnamenin 8inci
maddesinde yer alan ek gelirleri haiz olan bir kuruluş. Bu noktada,
Türkiye Uzay Ajansı dünyaya açık olup dünyayla birlikte üretme, uzaya
bir iz bırakma vizyonu ortaya koyan kuruluş. Dolayısıyla,
bu noktada Türkiye Uzay Ajansı aslında çok değerli iş
birliklerine imza attı; APSCO, COSPAR, ISNET, EURISY, IAF ve SpaceX 20ye
üye hâle geldi geçtiğimiz yıldan itibaren. Uluslararası Uzay
İstasyonunda yapılan çalışmalara Türkiyenin dâhil
edilmesi, Avrupa Uzay Ajansı ve Çin Uzay Ajansı tarafından
üretilen uydulara Türk mühendislerin yazılım sağlaması
noktasında önemli aslında koordinasyon çalışmaları
içerisinde bulundu.
Yine bununla birlikte,
TÜRKSAT 5A uydumuz yakın zamanda uzayla buluşacak. Bu noktada, hem
yörünge haklarımızı korurken hem de veriye dayalı ekonomi
sisteminde veri taşıma kapasitemizi geliştiriyor
olacağız. Bununla birlikte, hızlı internet kullanımı
noktasında da Ulak ve HTK tarafından sürdürülen, TÜBİTAK
tarafından da desteklenen Uçtan Uca Yerli ve Millî 5G Projesinin de
hızla devam ettiği bilgisini sizlerle paylaşmak isterim.
Tabii kendi
imkânlarımızla ürettiğimiz şeyler bunlarla
sınırlı değil. Yerli ve millî altyapıyla
geliştirilen yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydumuz İmecenin son
montaj çalışmaları haziran ayı içerisinde tamamlandı.
İlk yerli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A da bizim yakından takip
ettiğimiz gelişmeler arasında.
Tabii, haberleşme
sistemlerinin millileşmesi hususunda yazılımlar kadar yerli ve
millî imkânlarla uzaya erişim meselesi de çok kritik ve stratejik. Bu
noktada, 29 Ekimde ROKETSAN, sıvı yakıtlı roket motorlu
teknolojisiyle uzaya erişmeyi başardı, bunu 4üncü kez
yaptı. Mikro uydu fırlatma sistemi geliştirme projesi yine
ROKETSAN tarafından devam ediyor.
Ben, bu gelişmeleri bize
hediye eden Türk mühendislerine ve onlara alan açan
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğana
huzurunuzda teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
geçen sene ben bu kürsüden gençlerin başarılarını
anlatmıştım, TEKNOFESTte 1inci olan, model uydu
yarışmasında 1inci olan Bülent Ecevit Üniversitesi
öğrencilerinden bahsetmiştim. O öğrenciler başarılarını
bir adım öteye götürdüler ve Grizu263 takımı 14 Ocak 2021de SpaceXin
Falcon X roketiyle aslında tasarladıkları cep uydusunu uzaya
gönderecekler. Bu, aslında bize bir şey gösteriyor: Fırsat
eşitliği temelinde, millî teknoloji hamlesinin oluşturduğu
ekosistem dâhilinde gençler kendi kabiliyetlerini keşfetmeye
başladılar, kendi ülkelerinde bunu yapmaya başladılar. Ve
bu noktada gençlerin arkasında 2 sermaye var: Biri zekâları ve
çalışma azimleri, diğeri de onların
başarılarının arkasında sonuna kadar duran Türkiye
Cumhuriyeti devleti. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Hani birileri diyor ya hep
Coğrafya kaderdir, coğrafya kaderdir. diye, bir karamsarlık
zerk etmeye çalışıyorlar. Biz de diyoruz ki: Evet, coğrafya
kaderdir. Şanlıurfa Harranlı El Battani, biliyorsunuz, 1
yılın 365 gün olduğunu hesap eden kişidir, dolayısıyla
bu bizim kaderimize dâhildir. Sibernetiğin babası El Cezeri,
Cizrelidir; Ali Kuşçunun torunu Mirim Çelebiyi Edirne
yetiştirmiştir. Cacabeyin Kırşehiri, Kadızadenin
Bursası bizim kaderimizdir, gökyüzü bizim kaderimizdir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Dolayısıyla bu kaderin bir
parçası olan gençler bizim kuantum uydularımızı, küp
uydularımızı, kendi fırlatma sistemlerimizi
tasarlayacaklar, uzay istasyonlarımızı tasarlayacaklar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu noktada, bırakın, gençler bu ülkenin gerçek
başarılarıyla özgürce gurur duyabilsinler ve ülkelerini
olabildiğince sevebilsinler.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası İYİ PARTİ Grubu
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Oluç.
HAKKI SARUHAN
OLUÇ (İstanbul) Bir sataşma vardı, izin verirseniz
kürsüden cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN Buyurun.
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Kim sataşmış?
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun,
Düzce Milletvekili Fahri Çakırın 230 sıra sayılı 2021
Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 231 sıra sayılı 2019
Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifinin dördüncü tur görüşmelerinde
AK PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasında
HDPye sataşması nedeniyle konuşması
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
konuşan hatip dedi ki: Savaş bütçesi diyenleri lanetliyorum. O
laneti aynen kendisine iade ediyorum, aynen iade ediyorum.
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Biz de sana, sana!
HAKKI SARUHAN
OLUÇ (Devamla) Şimdi, bakın, konuşacağız. Burada 2021
bütçesini konuşuyoruz, babanızın parasını
harcamıyorsunuz; ki, onu harcarken bile babanız size o parayı
nasıl harcadığınızı sorar.
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Senin babanın parasını mı harcıyoruz?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla)
Halkın vergilerinden toplanan bir bütçenin halka yeniden nasıl
paylaştırılacağını, bunu
tartışıyoruz. Elbette ki diyeceğiz Eğitime daha fazla
bütçe ayırın. Elbette ki diyeceğiz Sağlığa daha
fazla bütçe ayırın. Elbette ki diyeceğiz Araştırma
geliştirmeye daha fazla bütçe ayırın. Bundan daha doğal
bir şey olabilir mi? Hazineyi boşaltmışsınız,
Merkez Bankasını eksiye düşürmüşsünüz, bütçe
açığını büyütmüşsünüz, cari açığı
büyütmüşsünüz, bütçe borçlanmasını 304 milyar Türk lirasına
çıkarmışsınız, 128 milyar doları nereye
peşkeş çektiğiniz belli değil; dövizi
zıplatmışsınız, Türk lirasını pul
etmişsiniz, enflasyonu ve işsizliği zirveye
taşımışsınız; biz bunları
tartışmayalım, öyle mi? İşçiyi, emekçiyi, köylüyü,
esnafı, çiftçiyi, genci, kadını perişan etmişsiniz;
biz bunları tartışmayalım, öyle mi? 5 holdinge Türkiyeyi
peşkeş çekmişsiniz; biz bunları
tartışmayalım, öyle mi? (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
Müstafi bir Hazine
Bakanının hazırlamaya başladığı -şimdi
nerede olduğu belli değil, kimse bilmiyor, ortadan kayboldu- ve
şu ana kadar bitiremediği bir bütçeyi başka bir Hazine ve Maliye
Bakanıyla tamamlamışsınız; Ekonomiyi uçuruyoruz.
derken kendisi yere çakılmış; biz bunları
tartışmayalım, öyle mi? Her türlü çürümeyi, her türlü
kötülüğü içeren bir iktidar politikasıyla karşı
karşıyayız; biz bunları tartışmayalım, öyle
mi?
Bakın, bütçe en temel
demokratik haktır, halkın en temel demokratik hakkıdır.
Dolayısıyla demokrasi içinde bunu tartışmak
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla)
Tamamlıyorum efendim.
İki artı bir
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) İki artı birdi Başkanım.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla)
İki cümlem kaldı efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkanım ama iki artı bir
BAŞKAN Bir dakika, ben
bu tartışmaya müsaade etmem, veririm ama baştan bunu belirledik.
Ben Sayın Oluça Oradan konuşmak ister misiniz? dedim, Yok,
buradan. dedi; sataşmalara iki dakika veriyorum.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla)
Peki
BAŞKAN Teşekkür
ederim.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, uzatmaya
gerek yok, sadece kayda geçmesi açısından söyleyeceğim.
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bütün konuşmalara, hepsiyle
ilgili eleştiriler yapılabilir ama kendi konuşmacıları
haksız, yersiz, hakarete varan birtakım sözler ve birtakım
saldırılarda bulununca, kendi söylemlerini kendilerine iletince
hakikaten zıplıyorlar. Sonuç itibarıyla, ben
konuşmacıya aynen konuşmasını iade ediyorum. Bütün
arkadaşlarımızın konuşmalarını tebrik
ediyorum, takdir ediyorum; hepsinin grup olarak arkasında olduğumuzu
beyan ediyor, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Altay
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Sayın Başkanım, biraz önce konuşan Ankara Milletvekilimiz
Zeynep Yıldızın konuşması güzel, ümitvar da bir
konuşma oldu, teşekkür ederim kendisine.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bütün
konuşmacılarımız öyleydi Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Ben bir kısmını dinleyemedim efendim.
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Dinleyin o zaman, mutlu olursunuz.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Güzel de bir şey söyledi, Büyük Atatürkten bir
alıntı yaptı. Sayın Milletvekilim, siz gelmeden önce Büyük
Atatürkün o sözü Türk Hava Yollarının uçaklarında da
yazardı, sizden sonra yani AK PARTİ gelince o söz silindi.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Yok, yok.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Silindi, silindi.
Bunu kayıtlara geçirmek
istedim.
Teşekkür ederim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Oluç, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
11.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun yerinden
sarf ettiği bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan,
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili şunu söyleseydi,
diğer söylediklerine bir itirazım olmazdı
Bakın, biz
burada eleştiri yapıyoruz, sert eleştiri de yapıyoruz birbirimize
değil mi? Ama lanetlemek ne ya! Lanetlemek ne! Biz hangi kelimelerle,
hangi kavramlarla bu bütçeyi eleştireceğimizi size
sormayacağız ki. Biz kendi kavramlarımızla
eleştireceğiz, siz de eleştiriye cevap verin, sert cevap verin
ama lanetlemek, kahretmek gibi cümlelerle, kavramlarla tartışmaya
başlarsak bunun sonu gelir mi? Hiç olmazsa bunu eleştirin Uygun
değil. deyin; sahipleniyorsunuz.
HÜDA KAYA (İstanbul)
Öyle bir vekillik olmaz, lanetle iş yapılmaz.
BAŞKAN Teşekkür
ederiz.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Açmanıza da gerek yok Sayın
Başkanım, tutanaklar için
BAŞKAN Buyurunuz.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Şunu ifade ediyorum: Bakın
Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. yazıyor,
biz bunu yüreğimizde hissediyor ve uygulamalarımızda ortaya
koyuyoruz. İstikbal göklerdedir. diyor Atatürk, Recep Tayyip
Erdoğan da 26 tane havalimanını 56ya çıkarmak suretiyle
bunu gerçekleştiriyor. Hava yolunu halkın yolu olarak gerçekleştirmek
suretiyle bu söze imzamızı atıyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
HÜDA KAYA (İstanbul)
Atatürkü yanlış anlamış o, göklerden inmiyor, uçak filosu
kurmuş.
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Akbaşoğlu.
IV.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi
(1/281) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 230) (Devam)
2.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifi (1/280), 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Olarak Hazırlanan 2019 Yılı Genel
Uygunluk Bildirimi ile 2019 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 190 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2019 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2019 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/1322) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 231)
(Devam)
A) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
C) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ç) SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI (Devam)
1) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
E) DOĞU ANADOLU PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA İDARESİ
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
G) DOĞU KARADENİZ PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ğ) KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ
GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türk Standardları Enstitüsü 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Standardları Enstitüsü 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU (Devam)
1) Türk Patent ve Marka Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türk Patent ve Marka Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ
(Devam)
1) Türkiye Bilimler Akademisi 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimler Akademisi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
K) TÜRKİYE UZAY AJANSI (Devam)
1) Türkiye Uzay Ajansı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Uzay Ajansı 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN İYİ
PARTİ Grubu adına Sayın Bedri Yaşar. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şehit Yüzbaşı
Yasin Kurt ve Uzman Çavuş Oğuzhan Anara Allahtan rahmet diliyorum,
kederli ailesine de başsağlığı diliyorum. Ölümünün
seneidevriyesinde Hüseyin Nihal Atsızı da rahmetle anıyorum,
ruhu şad olsun.
Ticaret
Bakanlığının 2021 yılı bütçesi toplam 6 milyar
585 milyon 834 bin lira olarak öngörülmektedir. Bu bütçenin yüzde 29luk bölümü
personel ve sosyal güvenlik giderlerine ve yüzde 63lük bölümü de cari transferlere
ayrılmıştır. Hükûmetin bütçeleri ekonomik ve sosyal
hedeflerin ortaya konulması açısından çok büyük önem arz
etmektedir. Bütçe, toplumun yalnızca belli kesimlerini değil,
tamamını kapsamakta ve tüm hane halkını yakından
ilgilendirmektedir çünkü bütçeler aslında üretimin, istihdamın,
yatırımın habercisi; refahın, bolluğun ve bereketin
müjdecisidir. Bu bütçe ne bolluk bütçesi ne refah bütçesi ne de... Maalesef,
her kesim için vergi var, faiz ödemesi var; maalesef, ilave olarak bir de bütçe
açığı var. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
Pandemiden en çok etkilenen
kesimlerden biri 2 milyon 250 bin esnaf ve sanatkâr kesimi olmuştur. Esnaf
kesiminde mart ayından bu yana hiç açılamayan veya açılsa bile
kazanç sağlayamayan binlerce işletme bulunmaktadır. Bu işletmelerin
kiraları, sosyal güvenlik primleri, elektrik ve doğal gaz
faturaları ödenemeyecek duruma gelmiştir. Kapanan okullarda, 20 bin
okul kantini on aydır kapalı durumda bulunmaktadır.
Yine, Türkiyenin yüzlerce
lokomotif sektöründe siparişler iptal olmuş, çarklar dönmemeye
başlamıştır. 350 bin okul ve iş yeri servis aracı
şoförleriyle birlikte; yine, 110 bin otel, restoranlar dâhil,
lokantacı esnafı; aşçısı, garsonu, komisi işsiz durumdadır.
Yarı yarıya yolcu taşıyan halk otobüsü ve minibüs
esnafı büyük bir fedakârlıkla, çok zor şartlar altında,
zarar ederek çalışmaktadır. 100 bin kıraathane ve kahvehane
esnafımız ile çalışanları da aynı şekilde,
aylardır mağdur durumdadır. Bu esnaflarımıza hiç
olmazsa belli bir oranda aylık maddi yardım sağlansın dedik;
maalesef, Hükûmetten duyan olmadı. Hiç olmazsa kişi başına
500 TL veyahut da kurum başına 2 bin TL ödeme yapalım dedik,
maalesef duymadınız, işitmediniz. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) İşletmelerin pandemi
zararları bugüne kadar maalesef karşılanmamıştır;
sadece, verilen kredilerle borçları ötelenmeye
çalışılmıştır ama onun da süresi geçti, altı
ay geçti, artık ödemeler de üst üste bindi; SGK ödemeleri, vergi
ödemeleri, kredi ödemeleri; ama maalesef pandemide tavan yaptı; gelin
çıkın işin içinden çıkabiliyorsanız. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
tabii, burada çıkan iktidar partisinin milletvekilleri hep bütçeyi
övdüler, övgüyle bahsettiler. Ben diyorum ki: 2 Bakanımız burada;
Ticaret Bakanımız burada, Sanayi Bakanımız burada;
bakın, bu bakanlıklara yaptığımız
yatırımlar, sağladığımız bütçeler ne olur,
biliyor musunuz? Aş olarak geri döner, iş olarak geri döner, istihdam
olarak geri döner. Hep alkışladınız, bakın, biz
buradan öneriyoruz, diyoruz ki: Gelin, bu bakanlıkların bütçesini
artıralım. Ama kim var salonda, kim var, salonda kim var?
Aslında bu bütçenin bir faydası oldu biliyor musunuz,
tanımadığımız arkadaşları tanıma
fırsatı bulduk, yakından görme fırsatı bulduk;
çoğu milletvekili arkadaşlarımızı da bütçe
görüşmesi dolayısıyla kürsüde görme fırsatını
yakaladık.
Değerli milletvekilleri,
bakın, bugün küçük ve orta boy işletmeler hizmet sektöründe
yaklaşık 12 milyonluk bir istihdama sahipler. Türkiyede
yaklaşık 3 milyon 155 bin küçük ve orta boy işletme
bulunmaktadır. Ülkemizin ihracatının yaklaşık yüzde
55ini de bu küçük ve orta boy işletmeler sağlamakta, yine gayrisafi
millî hasılanın yüzde 80lik bölümü de KOBİler marifetiyle
sağlanmaktadır. Ama maalesef küçük ve orta boy işletmelerin
kredi borçları 2020 yılının Ocak ayı itibarıyla
619 milyar liraya ulaşmıştır. Bu borçların
yaklaşık yüzde 10luk kısmı yani 62 milyar liralık
bölümü de takibe düşmüştür. Böylece, takibe düşen küçük ve orta
boy işletmelerin sayısı 317.550ye yükselmiştir.
Şimdi, her bütçe öncesinde Sayın Cumhurbaşkanımız
acı reçeteden bahsediyor, diyor ki: Acı reçeteleri uygulamak
zorundayız. İşte on sekiz yılda ülkenin geldiği durum
bu. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Peki,
acı reçetede ne var? Acı reçetede diyecek ki: Kemer sıkma var,
ilave vergiler var, işsizlik var; bunun ötesinde de zamlar var, enflasyon
artışları var, bütçe açıkları var. Peki,
bunların üstesinden nasıl geleceğiz? Bunlarla ilgili bir plan
var mı, program var mı? İktidardaki konuşan milletvekili
arkadaşlarımızın bununla ilgili ne bir tavsiyesini duyduk,
ne bir önerisini duyduk. Onlara göre her şey güllük gülistanlık.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Onlara
göre onların evi düğün evi yani her şey yolunda, hiçbir problem yok,
hepsi başarıyla sürdürülüyor, en ufak bir problem yok. Hâlbuki
dışarıda işsizlik oranları, gençlerdeki işsizlik
oranları yüzde 26; açıklanan rakamlara göre 12li, 13lü rakamlarda
ortalama işsizliğimiz var. Enflasyon 14-15. Nasıl çözeceğiz
bunları? Söyledim, bunların çözüm yolu Sanayi
Bakanlığının, Ticaret Bakanlığının
bütçesini artırmaktan geçiyor. Biz onların bütçesini
artıracağız ki onlar da esnafı, üreticiyi, sanayiciyi
desteklesinler, onlar da iş alanları oluştursun; oluşan
iş alanlarından da herkes vergisini ödesin, elde edilen vergilerle de
devletimiz yatırım yapsın. Ama bununla ilgili hiçbir önerinin
olduğunu da görmedik, duymadık.
Tabii, ihracat rakamları
var. Nisan ayında
. Özellikle mesela cumhuriyetin 100üncü
yılında 2023 hedefimiz vardı; 500 milyar dolarlık
ihracattan bahsediyorduk, tek haneli enflasyondan bahsediyorduk, sabit döviz
kurlarından yani 6lı rakamlardan, daha sonra 8li rakamlara yükselen
döviz kurlarından bahsediyorduk.
Bakın, arkadaşlar,
bugün bunların hiçbir tanesinin gerçekleşmeyeceği ortada.
Aynı şekilde, biz 2019 yılı için 139 milyar lira bütçe
açığı hedeflemiştik, Sayın Bakanımıza yüzde
5, Cumhurbaşkanımıza yüzde 5 ilave artırma yetkisi
vermiştik. Maalesef onlar da yeterli olmadı, 200 milyarlara
doğru bütçe açığı tırmanıyor. Devam ediyor, bu
seneki bütçede de 245 milyar bütçe açığı öngörmüşüz. Ne
olacak? Onun da tutacağı konusunda hiçbir fikrimiz yok. Yani
Türkiyede bir de TÜİK diye bir kurum var; inanalım mı,
inanmayalım mı, peşinden mi gidelim, ardından mı
gidelim, neresinden gidelim, anlamıyoruz. Ya, bir söylediğin de
doğru çıksın. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar) Yani görmedik, işitmedik, duymadık.
Ben aslen
Gümüşhaneliyim. Rus işgaline uğradı Gümüşhane.
Gümüşhane ile Bayburt arasında Kop Geçidi var. Kop Geçidinin hemen
sağında da Duymadık köyü var. Ne oldu biliyor musunuz? Ruslar
Erzurumdan, Bayburttan doğru geldi, Gümüşhaneyi işgal etti;
iki sene durdu, geri döndü, bu köy hiç duymadı bunu. Bu köyün adı
Duymadık. Şimdi burada da aynen, bakıyoruz arkadaşlar, siz
duymadınız, işitmediniz; ne işsizlikten ne istihdamdan ne
yatırımdan yani insanların
sıkıntısının, caddede sokakta
Siz hiç mi berbere
uğramıyorsunuz? Hiç mi kasaba uğramıyorsunuz? Yani hiç mi
yolunuz manava düşmüyor? Hiç mi gençlerin arasında dolaşmıyorsunuz?
Biraz önce Samsun Milletvekilimiz söyledi, dedi ki: Dün 29 yaşında
bir gencimiz intihar etti. Elinde aş ve iş
yazılıydı. Bu hiç mi sizin vicdanlarınızı
sızlatmadı mı? Ben boş yere konuşuyorum
Başkanım. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
Değerli arkadaşlar,
bu bütçenin, normal şartlar altında
İşte, geçtiğimiz günlerde
baktık; Türkiye 6,7 büyümüş. Yani dünyanın bütün ekonomileri
küçülürken nasıl oldu da Türkiye yüzde 6,7 büyüdü? Ben de çok da
anlamış değilim ama anlıyoruz ki daha çok, bu, tüketimden
kaynaklanan büyümeden bahsediyorsunuz. Tüketime dayalı bir büyümenin hiç
kimseye bir faydası yok, yel gibi gelir ve de geçer. Bizim
istediğimiz, üretime dayalı bir büyüme, ihracata dayalı bir
büyüme, istihdama dayalı bir büyüme ki en azından gençlerimizin önü
açılsın, onlar da kendilerine en azından bu ülkede bir gelecek
görsünler. Maalesef, gençlerimizin önemli bir kısmı geleceklerini
dışarıda arıyorlar. Artık ülkede kendilerine bir alan
oluşmadığını düşünüyorlar. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar) Genç nüfusa sahibiz;
genç, eğitimli insanlara sahibiz ama maalesef onlara bir gelecek vaat
edemiyoruz.
Tabii yeri gelmişken
söyleyeyim: Ticaret erbaplarının, özellikle Ticaret
Bakanımız buradayken söyleyeyim, ihracatın
artırılmasına yönelik belli sıkıntıları var.
Bu küçük ve orta boy işletmelerin muhakkak ihracat hacimlerini
artırmaları lazım, istediğimiz seviyede değiliz.
Aynı şekilde ticaret ataşeliklerinin de onlara kılavuzluk
etmesi lazım. Geçtiğimiz dönemde bütçede de söyledim, bugün Çinin
ticaret ataşeliklerinde çalışan personel sayısı kendi
büyükelçiliklerinde çalışanlardan daha fazla. Dolayısıyla
ticaret ataşeliklerimizi güçlendirerek üreticinin, istihdamın,
ihracatçının kesinlikle önünü açmamız lazım.
Tabii yurt
dışında çalışanların da belli
sıkıntıları var, alacakları var; özellikle Orta
Asyada, Afrikada çalışan firmalarımız var. Onların
alacakları konusunda da -zaman zaman bize intikal ediyor- ciddi mesafeler
kat edilmediğini söylüyor arkadaşlarımız. O konuyla ilgili
de destek istiyoruz.
Yine, EXIMBANKın
sağladığı krediler var. Onlarla ilgili de kullanmak için istenen
şartların önemli bir kısmını maalesef, ihracat yapan
küçük ve orta boy işletmeler bu şartları da
karşılayamıyor.
Tabii, Başkanım
süre vermeyeceği için, baştan bildiğim için; bir konu var,
özellikle belirtmem lazım. O da bizim Samsuna özgü bir konu; KÖYTÜR
meselesi var. Samsunda bir KÖYTÜR var, 1965 yılından beri faaliyet
gösteriyor, bu tesiste yaklaşık 5 bine yakın insan
çalışmakta, aileleriyle beraber 12 bin kişi evine ekmek
götürmektedir. Bugüne kadar ülkemiz için önemli bir üretim ve istihdam kapısı
olmuştur. İşletme, bankalara olan borcundan dolayı maalesef
iflas masasına kadar gitmiştir.
Tabii devlet bugün Almanyada
pandemiden dolayı belli şirketlere ortak olup, onları tekrar
yürütüp yoluna koyduktan sonra hisselerini de devrediyor, yani Yolda
kalmış bir arabaya bir el atın, yürütelim, düzlüğe
çıksın.dan ibarettir bu. Dolayısıyla Samsun KÖYTÜRde de
yaklaşık 12 bin nüfusu ilgilendiren bir işletmeden bahsediyoruz.
Dolayısıyla, orası da devletin bir şefkat elini bekliyor.
Hiç olmazsa, gelsin, borçlarımızı yapılandırsın.
Bu, çok ciddi oranda bir nüfusa hitap eden bir işletme. Eğer
yapılandırılabilirse hem ihracat açısından hem
istihdam açısından çok ciddi katkılar sağlarız."
diyor, bu konuyla ilgili bizden de yardım bekliyor. Yoksa bu tür işletmeleri
böyle, tek tek kaybedeceğiz. Anadoludaki işletmelerin önemini
belirtmeye hiç ihtiyaç yok, hepiniz zaten bunu biliyorsunuz.
Tabii, ben aynı zamanda
Rekabet Kurulundan da bahsetmek istiyorum yani rekabet ortamı
Özellikle
bu özelleştirme çabalarından sonra tekelleşme başladı.
Bugün Egede çimento fiyatları, hazır beton fiyatları
Siz
cezaları yazıyorsunuz ama diyor ki: Cezayı da öderim, aynı
fiyatları uygulamaya da devam ederim. Bence bunun daha ilerisinde bir
şey olması lazım. Tabii, rekabet sadece gıda, inşaat
malzemeleri sektöründe değil, iş alanlarında da olmalı.
Biraz önce Hanımefendi diyordu ki: Sayın Cumhurbaşkanı
diyor ki: Dünya 5ten büyük. Ben de diyorum, Sayın Cumhurbaşkanım,
şu senin mahşerin 5 atlısı var ya, Türkiye de o
mahşerin 5 atlısından büyük. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) Eğer siz rekabet ortamı
oluşturamazsanız, her sektörde rekabet ortamını
oluşturamadığınız takdirde fiyatları
aşağı çekemezsiniz. Biz bu ülkede taş üstüne taş koyan
herkese Allah razı olsun diyoruz. Savunma sanayisine mesela, olumlu oy
verdik Sayın Bakanım; sizin de çalışmalarınız
var, teşekkür ediyorum. Biz savunma sanayisi bütçesini de yeterli
bulmadık. Ülkenin güvenliği açısından savunma sanayisine
yatırım yapılmalıdır. Biz bunu hiçbir zaman savaş
bütçesi mavaş bütçesi olarak görmüyoruz; dişimizden
artırırız, tırnağımızdan
artırırız, bu ülkenin güvenliği için ne gerekiyorsa bunun
yapılmasına onay veriyoruz biz. (İYİ PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Onun için bu konuda
her türlü desteğe, katkıya hazırız ama dediğimiz gibi,
şu rekabet ortamını inşaat sektöründe de açın,
maliyetler düşsün. Yola, köprüye, hastaneye karşı değiliz;
maliyetleri yüksek, buna karşıyız. Açın rekabete,
göreceksiniz ki devletin çok ciddi tasarrufları olacaktır.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Ben 2021 yılı
bütçesinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığımıza
hayırlı uğurlu olmasını diliyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Yaşar.
Söz sırası
Sayın Aydın Adnan Sezgine ait.
Buyurun Sayın Sezgin.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; muhalefet olarak bu kürsüden iktidarı
sıklıkla eleştiriyoruz. AK PARTİli arkadaşlar da
Sürekli olarak eleştiriyorsunuz, niye böyle yapıyorsunuz? diye
sitemde bulunuyorlar, yakınıyorlar.
2011 yılındaki
seçim beyannamenize baktığımızda, teşekkürü neden hak
etmediğiniz açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Seçim
beyannamenize göre, cumhuriyetimizin 100üncü yılında gayrisafi yurt
içi hasıla büyüklüğü bakımından dünyanın ilk 10
ekonomisi içine girecektik. 2019 sonu itibarıyla 19uncu sırada
bulunuyoruz yani geriledik. Kişi başına düşen millî
gelirimiz 25 bin doları aşacaktı. Oysa 2019 yılında
9.042 dolar olarak açıklanmıştır bu rakam. 2020de yani bu
yıl için de daha da küçülecektir, bu kesin. On sekiz yıllık
iktidarınızda 2 katın biraz üzerinde millî gelir artışı
olmuştur. Aynı dönemde Kazakistanda 5 kat, Romanyada 6 kat, Sırbistanda
bile 3,5 kat artış olmuştur. Enflasyon ve faiz oranları,
kalıcı biçimde, düşük ve tek haneli rakamlara inecek.
demiştiniz. Oysa enflasyon yüzde 14ün üzerindedir. Merkez Bankası
faiz oranı yüzde 15e yükseltilmiştir. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) İhracatımız 500
milyar dolara ulaşacaktı. Oysa kasım ayı itibarıyla
yıllık ihracatımız 117 milyar dolarda
kalmıştır. Coronavirüs etkisi olmayan 2019 yılında ise
ancak 182 milyar dolar düzeyine çıkabilmiştir. Kilogram
başına yüksek teknolojili ürün ihracatımız 1,69 dolarla
birçok gelişmekte olan ülkenin gerisindedir. İhracat içindeki yüksek
teknolojili ürün oranı 2018 yılında ülkemizde yüzde 2,3 iken
Brezilyada yüzde 13, Meksikada yüzde 21dir. Dünya ticaretinden
aldığımız pay yüzde 1,5un üzerinde olacak.
demiştiniz ancak bu pay hâlâ yüzde 1in altındadır. Ekonomimizin
büyüklüğü iktidarın koyduğu 2 trilyon dolar hedefinin ancak
3,1i civarında kalmıştır. İşsizlik oranı
yüzde 5e inecek. demiştiniz, TÜİK rakamlarına göre yüzde
12,7dir. Bu rakamların gerçekliği de son derece
tartışmalıdır. Tarım dışı işsizlik
yüzde 15 olmuştur. İstihdam oranı yüzde 50ye ulaşacak.
demiştiniz, yüzde 44te kalmıştır. AR-GE harcamaları
millî gelirin yüzde 3üne çıkacak. dediniz, 2019da yüzde 1,06 olarak
gerçekleşmiştir Bu oran İsrailde yüzde 4,9, Japonyada yüzde
3,27, İsveçte ise 3,30dur. 9 milyon nüfusu olan İsrail AR-GE
harcamalarına 16,35 milyar dolar ayırırken Türkiye 8 milyar
dolar tahsis edebilmiştir.
Bir de AR-GE
harcamalarının yöneldiği alanlar sorunu var. Maalesef bizdeki
harcamalar çoğunlukla geleneksel alanlara kayıyor. Yerli
uçağımız göklerde, yerli otomobilimiz yollarda, yerli uçak
gemimiz denizlerimizde olacaktı. Yerli uçağımız göklerde
değil ama performansımız yerlerdedir. Yerli uçak gemimiz yoktur
ama Doğu Akdenizdeki gemilerimize korsan muamelesi yapılmakta,
yetkisiz ve izinsiz aramalar yapılabilmektedir. Yerli otomobilimiz hâlâ
prototip aşamasındadır, onun da motoru Almanyadan,
bataryası Çinden, aracın entegrasyonu için teknoloji partneri yine
Almanyadan, şasisi İngiltereden, tasarımı ise
İtalyadandır.
Tank Palet Fabrikasıyla
ilgili faciaya hiç değinmeyeceğim ama 2020 başında ALTAY
tankını yerli motorla üreteceğiz sözünüz hâlâ yerine
getirilmemiştir. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar) Hülasa sanayi ve ekonomiyle ilgili hiçbir ciddi taahhüt
gerçekleştirilmemiştir.
Yıllardan beri devleti
tam kontrol altında yönetebilmek için her türlü imkânı elde ettiniz,
vesayet dediğiniz ne varsa ortadan kaldırdınız,
yıllarca ne istedilerse verdiğiniz FETÖ terör örgütünden de
kurtuldunuz, OHAL bahanesiyle çok büyük ekonomik varlıklara el koydunuz,
Varlık Fonunu kurarak bütün devlet kurumlarını ona buna ipotek
etmeye başladınız; ne kasada ihtiyaç akçesi bıraktınız
ne de Merkez Bankası rezervlerinde döviz; muhalefeti, özgür
basını, toplumsal tepkileri tehditlerle bastırdınız,
sindirdiniz; sivil toplum ve siyasete alan bırakmadınız;
neredeyse Çin kadar otoriter bir rejim kurdunuz ve az önce
saydığım vaat ve hedeflerin hiçbirini tutturamadınız
hatta mevcudun gerisine düştünüz.
Değerli arkadaşlar,
her gelişmiş ekonominin ana sütunu sanayi ve teknolojidir.
Saydığım hedeflerin tutturulamaması Türkiyeyi sanayi ve
teknolojide geriye düşürmüş, diğer ekonomilere avantaj sağlayan
yapay zekâ ve robotik gibi inovatif alanların da dışına
itmiştir. Büyük Türkiyeden bahsedeceksek evvel emirde bu
açığın kapatılması gerekmektedir. Bu da kozmetik
tedbirlerle değil sahici yapısal reformlarla olur. Özel sektörümüz,
evet, özellikle sanayi sahasının bazı kollarında önemli
bilgi ve beceri birikimiyle dünya çapında rekabet edebilecek düzeye
erişmiştir. İktidar yanlış politikalarla, yapısal
reformları erteleyerek ve hukuktan uzaklaşarak bunların önünü
kapamaya devam etmektedir. Endüstri 4.0 ve yüksek teknoloji alanlarında
ilerleme için iktidarın köhne yönetim zihniyetinin aşılması
gerekmektedir. Sayın Cumhurbaşkanının dijital ekonomiye
değinmesiyle dijital ekonomiye geçilmiyor.
Sayın milletvekilleri,
bir dönemler Avrupa Birliği sanayi sektörü Türkiyeyi kendi
yatırım coğrafyasının doğal parçası olarak
görüyordu. Bugün tam aksi bir eğilim mevcuttur. Dünyanın dinamik
ekonomileriyle, yüksek katma değer üreten ekonomileriyle aynı
istikamete yönelmemiz gerekiyor; bunu bu zihniyetle gerçekleştiremeyeceksiniz,
bunu biliyoruz; gelecek seçimlerden sonra bu görev bize düşecek, bunu da
biliyoruz. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Türkiye hem iyi
yönetişim hem ekonomiyi teşvik edecek, dönüştürecek ortamın
sağlanması hem de hukuk düzeni açısından çok geriye
gitmiştir, demokrasi açısından da keza böyledir. Bu
koşullarda Türkiyede ihtiyaç duyduğumuz sanayi ve teknoloji
kalkınmasını gerçekleştirmek mümkün değildir.
Bizim sanayi
yapımız, büyük tesisler veya KOBİler olsun, Avrupa
Birliğiyle anlaşmalarımız ve mevcut gümrük birliği
etkisi altında şekillenmiştir. Gümrük birliğinin sonuçta
Türkiye ekonomisine yararlı olduğu tüm araştırmalarda ve
günlük hayatta net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Evet, Avrupa Birliği hem
kendi içinde hem Türkiyeye karşı büyük yanlışlar
yapmıştır, vizyon hatalarına düşmüştür; son
yaptırım kararı da bu hatalar zincirinin parçasıdır,
her yönüyle falsodur. Bununla birlikte, Avrupa Birliğine işine
geldiğinde husumetle yaklaşmak, onlar ve biz ayrımını
istismar konusu yapmak, onları ötekileştirmek, sömürü
edebiyatına girmek; işine geldiğinde ise Avrupa Birliğinin
Türkiye için ne denli önemli bir proje olduğunu savunmak yani anlık,
fevri söylem ve politikalar izlemek topyekûn yanlıştır. Avrupa
Birliğinin hatalarını söyleyelim ama kendi tökezlemelerimizi,
yapamadıklarımızı, irade eksikliğimizi, ikircikli
yaklaşımlarımızı, geri
adımlarımızı da görmezden gelmeyelim. Avrupa Birliği,
sonuçta, bizim en önemli piyasamız ve partnerimizdir.
Karşılıklı çıkarlar açısından Avrupa
Birliğiyle gümrük birliğinin derinleştirilmesi ve
geliştirilmesi gerekmektedir. Bu çok önemli bir projeydi, maalesef
askıya alındı. Türkiye her hâlükârda gümrük birliğinin
derinleştirilmesi ve geliştirilmesi projesinin yeniden
canlandırılmasına katkı sağlayabilmelidir. Bunun
önündeki engel Türkiye'nin hukukun üstünlüğü, insan hakları, temel
özgürlükler ve demokrasi kriterlerinden uzaklaşmış
olmasıdır. Bunların yeniden tesisi yeni Gümrük Birliği
Anlaşmasının canlandırılmasına imkân verecek ve
böylece başta sanayimiz olmak üzere ekonomimizde önemli dinamikleri
harekete geçirecektir. Kaldı ki, ABDde göreve gelecek yeni yönetim Avrupa
Birliğiyle yatırımları da içeren gümrük birliği
projesi TTIPi yeniden hareketlendirecektir ve bu projenin
gerçekleşmesiyle dünyanın en büyük piyasası ortaya
çıkacaktır. Türkiye'nin, vatandaşlarının refahı
ve yaşam kalitesinin standartlarının yükseltilmesi ve
ekonomisinin potansiyelinin gerektiği gibi gelişebilmesi için,
mutlaka ve mutlaka bu yeni oluşuma, eşit bir taraf olarak
katılması gerekmektedir. Mevcut zihniyetle bunun gerçekleşmesi
çok zordur. Bunun da bir iktidar değişikliğiyle
gerçekleşmesi gerektiği açıktır.
Değerli arkadaşlar,
önceki gün Ankara Milletvekilimiz Sayın Durmuş Yılmazın
konuşmasında sabit yatırımlarla ilgili olarak
altını çizdiği ve bugün basına da yansıyan bir hususa
ben de bir defa daha değinmek istiyorum. Sayın Yılmaz 2020
yılı üçüncü çeyrek büyümesi rakamlarında yüzde 23 makine ve
teçhizat yatırımı bulunduğunu belirterek bu
yatırımın nereden geldiği konusunda piyasanın merak
içinde olduğunu ifade etmişti. 2020 yılında, şu ana
kadar ithal edilen 22 milyar dolarlık altının bu kalem
kapsamında değerlendirildiği iddiası bulunmaktadır, bu
da yüzde 23lük makine, teçhizat büyümesinin özünü oluşturuyor.
şeklinde açıklamalar yapılmaktadır. Bu, doğru mudur?
Gerçekten sekiz çeyrektir büyüyemeyen Türkiye ekonomisi, yatırım
yapamayan Türkiye ekonomisi, bu çeyrekte yüzde 23lük bir sabit
yatırımı yapmış mıdır, yoksa bu büyüme
görüntüsünün altında başka bir faktör mü yatmaktadır? Bu sual
cevaplandırılmalıdır.
Son olarak, memleketim
Aydının hem kamu yatırımları hem de sanayi
yatırımları açısından on sekiz yıldır ihmal
edildiğini hatırlatmak istiyorum. AK PARTİli milletvekili
arkadaşlar tarafından gazetelere geçen yıl 2020 Aydına
yatırım yılı olacak. şeklinde açıklamalar
yapıldığını hatırlıyorum. Gerçi bu
arkadaşlar 2019 yılı için de Aydında yatırım
yılı olacak. ifadelerini kullanmışlardı. Her zaman
olduğu gibi bu vaatler yine boş çıktı. AK PARTİli
arkadaşların konuşmalarından aktarıyorum:
Ortaklar-Selçuk Demir Yolu Tüneli, Sarıçay Barajı,
Aydın-Denizli Otoyol Projesi, Aydın Adliye Sarayı
başlıca takip edeceğimiz projelerdir. Nazilli Organize Sanayi
Bölgesinde Konteyner Tren Hattı Projesi de gündemimizde olacaktır.
Nazillide Sümerbank fabrikasını da yeniden çalışır
hâle getireceğiz.
BEKİR KUVVET ERİM
(Aydın) Gündemimizde, yapılıyor hepsi.
AYDIN ADNAN SEZGİN
(Devamla) Nazilli-Beydağ-Ödemiş kara yolunun yenilenmesi de
gündemimizde olacak. Nazillide kurulması planlanan Sümer üniversitesi
projesini de takip edeceğiz. Bu yatırımlarla ilgili kayda
değer ilerlemeler maalesef yoktur.
BEKİR KUVVET ERİM
(Aydın) Çalışıyoruz, yapıyoruz.
AYDIN ADNAN SEZGİN
(Devamla) Gerekirse cevap verirsin.
Aydın-Denizli Otoyol
Projesinde ihale yapılmıştır ancak sözleşme tam bir
garabet abidesidir. İktidarın sözlerini tutmama
alışkanlığı, ulusal düzlemde olduğu gibi yerel
düzlemde de istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Yerine getirilmeyen
vaatlerin tepkisini ilk seçimlerde göreceğinizden şüphem yoktur.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim.
Söz sırası,
İYİ PARTİ Grubu adına Fahrettin Yokuş.
Buyurun Sayın
Yokuş. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; öncelikle dün Suriyede gerçekleştirilen bir
terör saldırısı sonucunda şehit verdiğimiz
Yüzbaşı Yasin Kurt ve Uzman Çavuş Oğuzhan Anara Allahtan
rahmet diliyorum. Türk milletinin başı sağ olsun. PKK terör
örgütünü de bir kez daha bu kürsüden lanetliyorum.
Ve yine, bugün, 45inci ölüm
yıl dönümünde andığımız Hüseyin Nihal Atsız
Beyin şu beyitini sizlere sunmak istiyorum: "Saraylarda süremem
dağlarda sürdüğümü/ Bin cihana değişmem şu öksüz Türklüğümü."
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
Konya Ovası Projesiyle ilgili söz almış bulunmaktayım.
Konya Ovası Projemiz (KOP) 1985 yılında başlamış,
2016 yılında 4 vilayet daha eklenerek toplam 8 vilayete
ulaşmış yani Konya, Karaman, Niğde, Aksaray, Nevşehir,
Yozgat, Kırıkkale ve Kırşehir illerini kapsayan bir proje.
Bu projenin amacı, bölgenin başta sulama ve temel ihtiyaçları
olmak üzere, ekonomik ve sosyal kalkınmasını sağlamak ve
sürdürülebilir bir ekonomik düzeni bölgeye sağlayabilmekti. Ancak gelin
görün ki KOP projesi 8 vilayete çıkmış olmasına rağmen
geçen yıl sadece 118 milyon lira bütçe ayrıldı. Bizim
itirazlarımız, bizim tepkilerimiz üzerine bu sene 500 milyon Türk
lirasına çıkarmışlar. Aslında 5 milyara
çıkarsanız ne olacak? Yine sonuç değişmeyecek çünkü Konya
Ovası Projesi ve bu 8 vilayet yılların ihmalini
yaşıyor. Bunun ne anlama geldiğini siz çok iyi biliyorsunuz,
nasıl ihmal edildiğini hep beraber biliyoruz. Tek ölçüyü söyleyeyim
size: 8 vilayetimizin 2002-2019 yılları arasındaki nüfus
büyümesi sadece yüzde 10 ama aynı dönemde Türkiyemiz ortalama olarak
yüzde 27 büyümüş. Yani bunun anlamı ne biliyor musunuz? KOP
bölgesindeki 8 vilayetimiz AK PARTİ iktidarında 680 bin nüfus
kaybetmiş, göç vermiş. Allah aşkına, size soruyorum, niye
göç vermiş bu kadar? Bu 8 vilayet niye boşalmış? Orta
Anadolu niye boşalmış? Çünkü yatırım
yapmadınız, sahip çıkmadınız, sanayi ve altyapı
yatırımları yapmadınız, tarıma ve besiciliğe
hak ettiği değeri vermediniz, en önemlisi, bölgenin yeterince su
ihtiyacını karşılamadınız.
Bakınız, KOP
bölgesinde bugün öyle sıkıntılar var ki özellikle Konya
merkezli. Bu bölge en az yağış alan bölgelerimizin
başında geliyor ve bu bölgenin yıllık ekstra su
ihtiyacı, 8 vilayetin, yıllık 8 milyar metreküp ama 3 milyar
metreküp Konyada ihtiyaç var. Bu sular kuyulardan çekiliyor ve Konya göçüyor,
Konyanın obrukları katlanarak artıyor. Konya, Karapınar,
Cihanbeyli, Kulu, Yunak, Çeltik hattı ne yazıktır ki
çölleşiyor. Diyoruz ki: Gelin, bu bölgeyi kurtaralım; gelin,
tarımımızı kurtaralım; gelin, bu bölgeye su getirelim;
gelin, şu İç Anadoludaki göçü durduralım. Ve bu bölgedeki
bütün milletvekili arkadaşlarıma çağrıda bulunuyorum:
Israrla Kanal KOP diyelim, Kanal İstanbula karşı çıkalım.
Ranta hayır, varsa halka olmalı. diyelim. Anadoluya hizmet.
diyelim. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından
alkışlar) Çünkü bu bölgede yaşayan 5 milyonu aşkın
insanımız perişan ve göç veriyor. Tarıma sahip çıkan
yok, bölgeye sahip çıkan yok, vatandaşa sahip çıkan yok. Onun
için diyorum ki: Bu göçü durdurmanın yolu Dicle-Fırat hattından
Konyaya, Konya Ovasına yıllık en az 8-10 milyar metreküp su
getirmektir, bunu yapacak imkânımız vardır. Kanal
İstanbulun dörtte 1 maliyetine bunu yaparız biz ama tercihiniz Kanal
İstanbul ve ranttan olursa İç Anadolu sizi affetmez, bu proje hayata
geçmezse Türk milleti sizi affetmez diyorum.
Hepinize saygı ve
sevgilerimi sunuyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Muhammet Naci Cinisliye ait.
Buyurun Sayın Cinisli.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) Değerli
Başkanım, Sayın Bakanlar, değerli milletvekilleri;
Doğu Anadolu Projesi ve Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlıklarının 2021 yılı bütçeleri
hakkında söz almış bulunuyorum. Sizleri ve aziz milletimizi
saygıyla selamlarım.
Dün akşam saatlerinde
Resulaynda şehit verdiğimiz kahraman askerlerimize,
kardeşlerimize Cenab-ı Haktan rahmet dilerim,
yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Milletimizin
başı sağ olsun, devletimiz var olsun.
Bu vesileyle, neredeyse
artık toplu ölümlere yol açan ve iktidarın maalesef yeterli önlemleri
almadığı Covid-19 hastalığı sebebiyle vefat eden
binlerce vatandaşımıza Allahtan rahmet dilerim, hastalarımıza
da şifalar dilerim. Bu amansız hastalıkla insanüstü bir
şekilde mücadele veren sağlık
çalışanlarımıza minnetlerimi sunarım.
Üzerinde söz
aldığım bölgesel kalkınma idaresi
başkanlıklarının amacı, kamu
yatırımlarının planlanıp hayata geçirilmesiyle bölge
halkı gelir düzeyinin ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi olarak
tanımlanabilir. Ülkemizde Marmara Bölgesi içerisine
sıkışmış olan kamu ve özel sektör sanayi
yatırımlarının hem sürdürülebilirlik hem de yeterlilik
bağlamında diğer bölgelerimizle de
paylaştırılması gerekiyor. Marmara Bölgesinde
birikmiş, taşmış yatırımların Anadoluya
serpiştirilmesiyle hem nüfusu Anadoluda tekrar canlandırmamız
hem de zenginleştirmemiz icap ediyor. Bu ekonomik transferi planlarken
sektörlere göre marka şehirler de inşa edebiliriz.
Diğer yandan,
kalkınma idareleri kaynaklarını yönetemiyorlar. Bölgelerindeki
yerel girişimlerden ziyade, kendi bütçeleri olmasına rağmen,
diğer kamu kurumlarına, özellikle batık AK PARTİ
belediyelerine kaynak sağlayan bir işleyişe şu anda
sahipler. Özellikle, DAP İdaresinin esas görevinden uzak olan bu tür
işlemleri Sayıştay raporlarında da yer alıyor. Bu
çerçevede, belirlenen bütçe yılı içerisinde harcanamayan
miktarların uygulayıcı kuruluşların banka
hesaplarına aktarılmasına ilişkin Sayıştay
tespitlerini sizlerle paylaşmak isterim, rapordan okuyorum: Doğu
Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığının yatırım programında yer
alan projeler için 2019 yılı bütçesinin sermaye transferleri
tertibine konulan toplam 114 milyon 753 bin lira ödeneğin yılı
içinde ancak 21 milyon 465 bin 571 liralık, yüzde 19luk
kısmının harcanabildiği, kalan 93 milyon 287 bin 429
liralık, yüzde 81lik kısmının ise bütçe gideri
yazılarak uygulayıcı kuruluşlar adına açılan
hesaplara blokeli olarak aktarıldığı; aktarılan bu
ödeneklerin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sonraki yıllarda
harcandığı, bu kapsamda yapılan harcamalara ilişkin
işlemlerin tamamen muhasebe sistemi dışında
yürütüldüğü, harcama evraklarının ise ilgili koordinatörlüklerde
muhafaza edildiği; aktarma yapıldıktan sonra kullanılamayan
veya fazladan aktarıldığı anlaşılan blokeli
paraların bir kısmının hâlen iade edilemediği ve
iadesinde hukuki sorunların yaşandığı
belirtiliyor."
Bu arada bilgilerinize sunmak
istediğim bağlantılı diğer husus ise DAP
İdaresinin 2019 yılı bütçesinin Genel Kurulumuzca 90 milyon lira
olarak kabul edilmesi sonrasında usul ve esasları Sayın Bakan
tarafından belirlenmek suretiyle yüzde 30dan fazla bir artışla
126 milyon liraya çıkarılmış olması. İdarenin
2019 yılı bütçe planlamasında bile öngörülememiş 30 milyon
liradan fazla bu artışın sırrı ne olabilir acaba?
Peki, Sayıştay
raporlarında belirtilen ve bütçesinin yüzde 81lik kısmının
transfer edildiği uygulayıcı kuruluşlar kimlerdir? Bu
sorunun cevabını Plan ve Bütçe Komisyonunda, Sayın Bakanın
da bulunduğu toplantıda, AK PARTİnin kıymetli Erzurum
Milletvekili, değerli hemşehrim İbrahim Aydemir Bey, GAP
İdaresi Başkanına ve Sayın Bakana örnekleriyle veriyor.
Tutanaklardan okuyorum: Bizim Erzurum Büyükşehir Belediyesi -işte
elimde var- onlarca projeyi size göndermiş. Başka belediyelerimiz
var; Palandöken, Yakutiye, Aziziye. Hepsi, size yönleniyor ve o kurumlara da
ellerindeki bütçe imkânı kadar destek oluyorlar. Bu çok büyük bir nimet.
Dolayısıyla, bunlara gözümüz gibi bakalım diye hususen not
düşüyorum değerli Bakanım. Bakan Sayın Vekil, ne
diyorsunuz siz, böyle bir şey olabilir mi, usulen uygun mu? diye
sormuyor. DAP ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlıklarının asli görevleri belediye fonlamak
değildir. Bunlar, parti kurumları da değildirler, devlet
kurumlarıdırlar. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
durumun vahameti daha da büyük. Sayıştay denetçileri 2019
yılı böyleyse acaba geçmiş yıllar nasıldır?
diyerek son beş yıla ilişkin uygulamaları topluca
inceliyorlar. 2015-2019 yıllarında merkezî bütçeden alınan 525
milyon liranın 434 milyon lirasının yılı içerisinde
harcanmadığını ve açılan hesaplara
aktarıldığını tespit ediyorlar. Bu miktardan,
Şubat 2020 itibarıyla, 324 milyar lira harcanmış durumda.
Ayrıca idarelerin kaynak sağladıkları projelerin tamamlanma
oranlarının da düşük olduğu, raporlara bakılınca
hemen fark ediliyor. Bu nedenle bölge kalkınma idareleri geçici, süreli
olarak kurulmasına karşın görev süreleri devamlı
uzatılıyor. Örneğin, DAP Kalkınma İdaresi. İdare,
2011 senesinde beş yıl süre sınırıyla kurulmuş.
Hedeflerine ulaşamadığı için 2019 yılı sonuna
kadar görev süresi uzatılmıştı. Daha sonra
Cumhurbaşkanlığı kararıyla, idarenin, 2020 yıl
sonuna kadar görev süresine sahip olduğu kaydedildi. Son olarak, geçen
hafta Sayın Cumhurbaşkanı tarafından alınan bir
kararla, idare görev süresinin 8 Haziran 2021 tarihine kadar
uzatıldığı duyuruldu. GAP Bölge Kalkınma
İdaresinin görev süresi ise direkt 2023 yılı sonuna kadar
uzatılmıştır. Buradan Sayın Bakana sormak isterim: Bu
tarihler nasıl belirleniyor? DAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığının görev süresinin altı ay
uzatılmasına etken olan sebepler nelerdir? İyimser bir
düşünceyle yıllarca tamamlanamamış projelerin altı ay
içerisinde bitirileceği mi zannediliyor? Yoksa idarelerin 2021 bütçeleri
üzerinden batık AK PARTİli belediyelere yeni kaynaklar mı
oluşturulmak isteniyor? Altı aylığına görev süresi
uzatılmış kuruma bir yıllık bütçe hangi niyet ve
mantıkla ayrılıyor, bunu da bilmek isteriz.
Değerli milletvekilleri,
milletvekili seçildiğim bölge olması nedeniyle, DAP Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı üzerinden daha fazla
örnek veriyor olabilirim. Ancak Anadolunun kilit taşı, Doğu
Anadolunun merkezi, tarih boyunca fedakârlıklar yapmış
Erzurumun dahi bölgeye yaraşır bir yatırım alamaması
vatanını, devletini seven her bir hemşehrimi derinden üzüyor.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Hele ki AK
PARTİye verdikleri vefakâr desteği düşündükçe değerli
Erzurumlu hemşehrilerimin kendilerini aldatmış hissetmeleri çok
normal. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Üzüntüleri öfke sınırına dayanıyor. AK PARTİye ciddi
destekler veren Erzurum gibi pek çok doğu şehrimiz
aldatılmıştır, insanları küçük düşürülmüştür
ve küstahça Hele sen otur yerine, sesini çıkarma. denmiştir.
ALİ ÖZTUNÇ
(Kahramanmaraş) Bir Erzurum mu? Bütün Türkiye Vekilim, bütün Türkiye.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Bu kara kış günlerinde
insanımızın yakıp yakamadığı bilinmeyen
pahalı doğal gaz, çiftçinin ödenemeyecek boyutlara varan
borçları, esnafın ailesinin yüzüne bakmaya çekinecek hâle getirilen
perişan hâli
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) 30 milyarlık yatırım
yapılmış, 30 milyar.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) İbrahim Bey, buraya gelirsiniz,
Erzurumun sorunlarını anlatırsınız bir gün, biz de
dinleriz; bugüne kadar duymadım.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Yapılmamış. dedin mi olmaz!
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Yapılmıyor, hayır.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) 30 milyarlık yatırım yaptık biz
ya. Olur mu öyle şey?
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Bölgede parmakla sayılabilecek kadar
azalmış sanayicinin durumu AK PARTİ iktidarının ve
siyasilerinin umurunda değildir; bizim Erzurum tabiriyle
Talaşına değildir. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) Bilgisayar
sıkıntısından daha vahimi on sekiz senedir ülkeye
yaraşır bir internet altyapısı kurulamaması sebebiyle
eğitim göremeyen yüzbinlerce çocuk ve gencimizin durumu da AK
PARTİnin talaşına değildir.
Doğu Anadoluda
insanlar eksi derecelerde nasıl yaşıyorlar? diye
düşünülmeli. Ekmek, su gibi bir doğal tüketim maddesi hâline gelen
doğal gazın yokluğunda yaşamın neredeyse imkânsız
olduğu, dokuz ay kış yaşayan Doğu Anadoluda
doğal gaz fiyatlarının makul seviyeye indirilmesi gerekiyor.
Önceden vermiş olduğum ama işleme alınmayan kanun
teklifimde bölgede doğal gazdan KDV ve ÖTV alınmamasını
önermiştim, ciddiyetle dikkate alınmasını rica ederim.
Bu çerçevede, konumuz olan
kurumların bütçelerini tartışmaktan ziyade, asıl bölgeyle
ilgili zihniyetin değişmesini de tavsiye ederim. Doğu Anadolu
Bölgesinin toplu hâlde, daha geç olmadan, akılcı bir devlet
politikasıyla ele alınmasını umar, heyetinizi saygıyla
selamlarım. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın İmam Hüseyin Filize ait.
Buyurun Sayın Filiz.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 2021 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanun Teklifinde yer alan KOBİ Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı Bütçesiyle ilgili İYİ
PARTİ Grubu adına söz aldım. Yüce Meclisi ve yüce Türk milletini
saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
TÜİK verilerine göre tüm işletmelerin yüzde 99,8i yani 3 milyon 800
bini KOBİlerden oluşmakta ve toplam istihdamın yüzde
76sını sağlamaktadır. Bu oranlar ve sayılar ülkemiz
ekonomisinde istihdam sağlamada, bölgesel kalkınmada KOBİlerin
yeri ve öneminin büyüklüğünü çarpıcı olarak göstermektedir.
Değerli milletvekilleri,
sürdürülebilir üretim ve yeni yatırımların önünün
açılması için mevzuatın basitleştirilmesi, nitelikli
personel yetiştirilmesi, yeni pazarlara açılma, adil bir vergi rejimi
geliştirilmesi, teknoloji ve yenilikçilik kapasitesinin
geliştirilmesi konularında KOBİlere destek verilmesi, ülkemiz
ekonomisinin büyümesi ve istihdamın artırılması açısından
önemlidir.
KOBİler, hâlen birçok
sorunla boğuşuyor. Değerli milletvekilleri, bir KOBİ
yöneticisinin şikâyetlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Birinci
sorun, elektrik ve gaz fiyatlarıyla ilgili. Ortalama 2 CNC tezgâh ve 1 kaynak
makinası olan 100-150 metrekare bir atölyenin ısınması için
doğal gaz faturası 2 bin TL, elektrik faturası ise makinalar tam
çalışır durumda olduğunda 2.500 TL civarında. Bu
rakamlar oldukça yüksek, birçok KOBİ bu rakamları ödeyememe
noktasında.
Diğer bir sorun ise
asgari ücretli bir çalışanın KOBİye maliyeti.
İşverenin ödemesi gereken SGK primine ilaveten bir de maaş
stopajı ilave edildiğinde net miktar 1,5 katına
çıkmaktadır, bu yük KOBİlere çok ağır gelmektedir.
Değerli milletvekilleri,
bir diğer sorun, tezgâh alımındaki KDVler. Mesela konvansiyonel
torna tezgâhının KDVsi yüzde 8, CNC dik işleme merkezinin
KDVsi ise yüzde 18. Bu ikisinin arasındaki fark, birisinde bir mekanizma
var, kesici takımlar orada bulunuyor, başka da bir fark yok. Bu durum
ivedilikle düzeltilmelidir.
KOBİlerin bir
başka sorunu nakit sorunudur, KOBİler yüzde 80 oranında
açık hesap veya çekle ticaret yapmaktadır. Ekonomik
sıkıntı nedeniyle çeklerin büyük bir kısmı
karşılıksız çıkmaktadır. İşletme,
elindeki üç aylık çeki mecburen faktoring şirketine götürüyor ve
örneğin 10 bin TLlik üç ay vadeli çeke yaklaşık 3 bin TL
komisyon ödemek zorunda kalıyor.
Değerli milletvekilleri,
birçok işletme dünyanın en iyi makinasını yapmış
olsa da tanıdık, dost, ahbap olmadan projelerine KOSGEB desteği
alamadıklarından şikâyetçiler. Değerlendirmeler
şayialara meydan vermeyecek şekilde şeffaf yapılmalı,
ayrıca projeleri inceleyen bilirkişilerin tarafsızlık ve
bilimsel ilkelere dikkat edip etmediği kontrol edilmelidir.
Değerli milletvekilleri,
sonuç olarak KOBİler; aşırı vergi, KDV, SGK, stopaj ve
benzeri yüksek vergileri ödeyemiyorlar. Biriken borçlar yüzünden iş
yerlerini kapatmak zorunda kalmaktadırlar. Sayın
Bakanımızdan ve KOSGEB yönetiminden KOBİlerin sorunlarına
çözüm bulma yönünde gerekli hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz.
Değerli milletvekilleri,
konuşmamın bu bölümünde GAPla ilgili birkaç konuya değinmek
istiyorum. 1976 yılında başlatılan ve güneydoğu
illerimizi kapsayan, cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı, en maliyetli projesi
olan Güneydoğu Anadolu Projesi hâlâ bitirilemedi. Şimdiye kadar GAPa
dâhil olan barajların önemli bir bölümü bitirilse de hâlen 1 milyon 300
bin hektar arazi su beklemektedir. Bu konu, hayati bir konudur. GAPla bölgeler
arasındaki farklılıkları gidermek ve bölgesel kalkınma
yaklaşımıyla ulusal düzeyde ekonomik kalkınma
hedeflenmiş olmasına rağmen kişi başına
düşen gayrisafi yurt içi hasıla Gaziantep ve Kilisi bir kenara
bırakırsak Mardin, Şırnak, Adıyaman, Batman, Siirt,
Diyarbakır ve Şanlıurfada Türkiye ortalamasının
yarısından azdır. İşsizlik bir sorun olarak devam
etmektedir. Mardin, Batman, Şırnak ve Siirtte işsizlik
oranı yüzde 30,9dur.
Yaşadığımız
salgın döneminde tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez
daha anladık. Bu yüzden ülkemiz ihtiyacının
karşılanması ve bölge insanlarımızın rahat
yaşayacakları gelir düzeyine ulaşabilmeleri için en öncelikli
işlerimizden birisi sulama projelerini tamamlayarak GAP projesini bitirmek
olmalıdır diyor, 2021 bütçesinin hayırlı olması
dileklerimle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
(İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim.
Sayın Hüseyin Örs
Buyurun Sayın Örs.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı -kısaca DOKAP- bütçesi hakkında
konuşmak üzere İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım,
hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13 Mayıs 2020
tarihli ve 2538 sayılı Kararnameye göre Artvin, Bayburt, Giresun,
Gümüşhane, Ordu, Rize, Samsun, Tokat ve Trabzon illerinden oluşan
DOKAPın görev alanına bundan sonra Amasya ve Çorum illeri de ilave
edilerek il sayısı 11e ulaşmıştır.
Değerli arkadaşlar,
bu konuşmayı yapmadan önce 2020 Eylül ayında yayınlanan
Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 yılı Sayıştay Denetim
Raporunu okudum. Bu raporda, Doğu Karadeniz Bölgesi Kalkınma İdaresi
Başkanlığının görevlerini etkin bir şekilde
yerine getirmesini sağlayacak yeterli araçların
bulunmadığı, mevzuat düzenlemelerine ilişkin
yetersizliklerin DOKAP ve uygulayıcı kuruluşlar arasında
etkili bir koordinasyon ve iş birliğinin gerçekleştirilmesini
engellediği, kurum ve uygulayıcı kuruluşlar arasında
izleme ve değerlendirme görevinin etkili biçimde gerçekleştirilmesini
sağlayacak entegre elektronik veri sisteminin kurulmadığı,
DOKAPın merkezi yönetim ve organizasyonu dâhilindeki konumunun
farklı algılanmasından dolayı kaynakların ekonomik
kullanılmadığı ifade edilmektedir.
Değerli milletvekilleri,
Sayıştay raporunda da görüleceği üzere kuruma yüklenen görevlere
rağmen, kurum bu görevleri yerine getirecek yetkiye, personele,
kaynağa ve kurumsal kapasiteye sahip değildir. Bu manada kurum fuzuli
şagildir yani gereksiz meşguliyet içerisindedir, avara kasnaktır
yani motor boşa dönmektedir. Bizim Trabzon deyişiyle bugünkü DOKAP
içi boş bir kap olmuştur. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
son olarak şunu da söylemek istiyorum: DOKAP Bölge Kalkınma
İdaresinin sayın başkanlarına da dikkatlerinizi çekmek
isterim. Şimdi, bakın, DOKAPın önceki Başkanı 12
Haziran 2011 seçimleri öncesinde ÇAYKUR Genel Müdürü iken AK PARTİden
milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa ediyor; olsun ama
aday gösterilmiyor. Bu sefer ÇAYKURa geri döndürülmüyor, DOKAP
başkanlığına getiriliyor ve 2012-2018 yıllarında
DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı görevini
yapıyor; güzel. Sonra, 24 Haziran 2018 seçimlerinde tekrar istifa ediyor
ve AK PARTİ listesinden Sakaryada 6ncı sıradan milletvekili
adayı oluyor ama seçilemiyor. Bu sefer ÇAYKUR Genel Müdürlüğüne
döndürülüyor. 31 Mart yerel seçimleri geliyor, AK PARTİ Sakarya
Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmak için ÇAYKUR Genel
Müdürlüğünden istifa ediyor ve seçiliyor; başarılar dilerim.
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanıyken 24 Ocak 2020 tarih ve
(2020/45) sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle
ÇAYKUR yönetim kurulu üyeliğine atanarak 27 Ocak 2020 tarihinden itibaren
-bir koltukta iki karpuz- hem Sakarya Büyükşehir Belediye
Başkanı hem ÇAYKUR yönetim kurulu üyeliği görevlerini ifa
ediyor. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Şimdi, gelelim, bugünkü
DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanına. Şimdiki
Başkanımız da 2002 yılında AK PARTİ Ardeşen
İlçe Başkanlığı kurucuları arasında yer
alıyor, altı buçuk yıl AK PARTİ Ardeşen İlçe
Başkanlığı görevini yürütüyor; olsun. 2009-2013
yılları arasında AK PARTİ Rize İl
Başkanlığında İl Teşkilat ve İl Seçim
İşleri Başkanlığı görevinde bulunuyor; olsun. 31
Mart 2014 yerel seçimlerinde AK PARTİden Ardeşen Belediye
Başkanı oluyor; olsun. Ancak 2019 yerel seçimlerinde tekrar aday
gösterilmiyor. Peki, sonra ne oluyor? 24 Ekim 2020 tarihinde Resmî Gazetede
yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Doğu
Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına
atanıyor. Yani 2019 yerel seçimlerinde Ardeşene belediye başkan
adayı yapılmayan bu arkadaşımız bugün, 11 ili kapsayan
ve hedefi, bu illeri kalkındırmak olan bir kurumun başına
getiriliyor. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
Son söz olarak Sayın Bakanıma
şunu söyleyeceğim: DOKAP artık AK PARTİli siyasetçilerin
depo makamı olmaktan çıkarılsın, liyakatli ellere teslim
edilsin.
Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Sayın Zeki Hakan Sıdalıya ait.
Buyurun Sayın
Sıdalı. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; konuşmama esnaflarımızdan gelen
bir taleple başlamak istiyorum. Esnaflarımız zor durumda, gelir
yok, gider ise çok. Mülkiyeti belediyeye ait restoran, kafe, düğün
salonları gibi işletmeler pandemi süresince iş yapamamaktan
dolayı çok büyük zarara uğradı. Belediyelerden kiralanan bu
iş yerleri, yaşadıkları zararın bir nebze olsun
giderilmesi için kiralarında indirime gidilmesini istiyorlar. Belediye
meclislerinin böyle bir yetkisi olmadığından, bu yetkinin
verilmesi için gelin, burada düzenlemeye gidelim.
Sayın milletvekilleri,
standartlar ve kurallar, ekonomi, hukuk ve demokrasi gibi devletin temel dayanaklarındandır.
Denetimi yok sayan, hesap vermenin etrafından dolaşan iktidarlar,
gittikçe illiberalleşirler. On sekiz yıllık
iktidarınız hızla bu yolda ilerliyor. Belli ki Türk demokrasi
standartlarıyla hiçbir alakanız yok.
Bütçesini
görüştüğümüz bir diğer kurum olan Türk Patent ve Marka Kurumuna
başvurarak bu demokrasiye ziyan yönetim anlayışının
patentini geç olmadan alın. Zira, biz gelince böyle bir demokrasi
olmayacak, özlenen gerçek demokrasi gelecek. (İYİ PARTİ
sıralarından Bravo sesi, alkışlar)
Bir iktidar ki Anayasa
Mahkemesi kararlarını kabul etmez, yanlış
yapıldığında düzeltmek yerine kanunu değiştirip
yanlışlığı kanun yapar. Kamu İhale Kanununu 195
kere değiştirir. Gündelik kararlarla keyfine göre denetimsiz alanlar
yaratır. Mesela, milletin bütçesini kendinden gizleyen Varlık Fonunu,
MUÇEVi, Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansını kurar.
Yetmez, Çevre Bakanlığını, hesap vermeyecek Türkiye Çevre
Ajansıyla âdeta kâğıttan kuruma dönüştürür.
İktidarın Türkiyeyi getirdiği noktada artık maalesef, cevaplanamayan
sorulardan da kötüsü, sorgulanamayan cevaplar var. Bunların hepsini alt
alta koyduğumuzda, yakınlarına istihdam yaratan bir
sistemsizliği görüyoruz. Yönetim anlayışında
kuralsızlık en büyük kural hâline gelmiş.
Değerli milletvekilleri,
devletin temel unsuru memur atamalarında da herhangi bir standart
kalmadı. Şeffaflığı olmayan bir mülakat sistemiyle
adaylara Sen gel. Sen gelme. denilebiliyor. KPSSde derece yapıp
listeye 1inci sıradan giren, standart dışı mülakattan
sonra bırakın atanmayı yedek listede bile kendine yer
bulamıyor. Azdan seçmeli atamaların doğurduğu
sorunları vatandaş da hissediyor. Öğretmenin vali,
bürokratın rektör, eski vekilin büyükelçi olarak atandığı
sistemde işler istenildiği gibi yürümüyor, yürüyemez. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar)
Bakıyoruz, eğitimde
de herhangi bir standardımız yok. Aslında eğitim
sistemimizin en büyük sorunu, bir eğitim sisteminizin
olmayışı. Neredeyse üç yıl aralıksız devam eden
bir program bile yok, standart bir müfredat yok. Hiçbir çocuğumuz başladığı
sistemle okulu bitiremiyor. Pandemide bir de EBA çıktı, evlere
şenlik.
Pandemi demişken,
maskeye erişimden tutun da sokağa çıkma yasağının
uygulanışına kadar birçok konuda sınıfta
kaldınız. Kim corona, kim corona değil; bunda bile
standardı tutturamadınız. Ekonomik istikrar dediniz, paket
üstüne paket açıkladınız ama içinden
karşılıksız destek değil, kredi çıktı.
Vatandaş, yine, herkesin hesabını ödediği sofradan aç
kalktı. Tarımda teşvikleri hasattan hemen sonra
açıklayamıyorsunuz. Üretici yeni dönemde ne üreteceğini
doğru planlayamıyor, gıda açığı
yaratıyorsunuz. Yetmiyor, tam hasat döneminde ithalat yapıyor, âdeta
üreticiyi cezalandırıyorsunuz. Burada da bir standart yok.
Değerli milletvekilleri,
peki, bugünlere nasıl ve niye geldik? Yönetim
anlayışınız ve Cumhurbaşkanlığı
sisteminiz yüzünden. Atamalarınızda liyakat gitti, sadakat geldi;
standart gitti, keyfiyet geldi. Tüm bunlar, yatırımcıların
güvenlerini kaybetmesine sebep oldu. Gece yarısı Resmî Gazetede
yayımlanacak bir tebliğle her şeyimi kaybedebilirim,
yatırımlarım çöp olabilir. korkusu yaşayan hiç kimse
yatırım yapmaz. Bunun siz de farkındasınız. Bu yüzden
de dilinize zihniyetini bile kavrayamadığınız bir reform
kelimesi tutturdunuz. Oysa çözüm bize göre basit, size göre zor; hukukun
üstünlüğü, gerçek kuvvetler ayrılığı, üretim
ekonomisine yönelmiş, bir merkezin keyfiyetinde değil, kendi kendine
yeten ama dünyayla menfaatleri kapsamında ilişkide olan bir ülke olmak.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ZEKİ HAKAN SIDALI
(Devamla) Unutmayın, standartlar ve demokrasi kendi kendine uygulanamaz,
liyakatli uygulayıcılar esastır.
Sizin iktidarınızda
soldurduğunuz demokrasiyi biz iyiliğin güneşiyle yeniden
canlandıracağız diyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Milletvekili.
Söz sırası
Sayın Ayhan Altıntaşta.
Buyurun Sayın
Altıntaş.
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; İYİ PARTİ Grubu adına TÜBİTAK,
Türkiye Bilimler Akademisi ve Türkiye Uzay Ajansı bütçeleri hakkında
konuşacağım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugünün dünyasında bilim
ve teknoloji desteklenmeden bir ülkenin kalkınması mümkün
değildir. İşlenmiş ve nitelikli ürüne dayalı üretim
olması için teknoloji geliştirmek gereklidir. Orta gelir
tuzağına takılıp kalan ve hatta çok gerisine düşen
Türkiyenin çıkış yolu genç kuşağın çok iyi
eğitilip bilim ve teknolojide etkin olmasından geçiyor. Günlük
işlerimizde bile yoğun teknoloji kullanıyoruz. Örneğin
bilişim teknolojileri kullanımı Covid-19 pandemisi sürecinde o
kadar hızlı ve ani yaygınlaştı ki dokuz ay önce hayal
bile edilemeyecek derecede kabullenildi. Öğretimin önemli bir
kısmının, toplantıların hemen hepsinin internet
üzerinden yapılması normal düzen hâline geldi. Teknoloji sayesinde,
hepimizin öğrendiği mottoyla hayat eve sığdı.
Bilimsel ve teknolojik
gelişmeleri yıllar önce gören, iktidarın eski Türkiye diyerek
küçümsediği Türkiye Cumhuriyeti 1963 yılında bilimsel ve teknik
araştırmaları desteklemek amacıyla TÜBİTAKı
kurmuştur. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar) Bakın, TÜBİTAK misyonu ne diyor? Ülkemizin
rekabet gücünü ve refahını artırmak ve sürekli kılmak için
toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde, ulusal
önceliklerimiz doğrultusunda bilim ve teknoloji politikaları
geliştirmek, bunları gerçekleştirecek altyapı ve
araçları oluşturmaya katkı sağlamak, araştırma ve
geliştirme faaliyetlerini desteklemek ve yürütmek, bilim ve teknoloji
kültürünü oluşturmakta öncü rol oynamak. diyor. Bu misyon
karşılandı mı? Bakalım: Ülkemizin rekabet gücünü
artırdık mı? Dünya Rekabet Gücü Endeksinde 2016
yılında 55inci sıradayız, 2015 yılında 51dik,
2018 ve 2019da ise 52nci sırada saymaya devam ediyoruz. İnovasyonda
2014te 56ncı, 2015de 60ıncı, 2016da 65inci ve 2019da yine
60ıncı sıradayız. Buradan
bakıldığında, gerçekten, Dünya Rekabet Gücü Endeksinde
yerimizde saydığımıza şahit oluyoruz. Bütün bunlar
aslında bilim, teknoloji ve sanayide rekabet gücü kazanmak için yeni bir
stratejik yaklaşıma ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır.
Bir diğer misyon cümlesi
olan teknoloji altyapı ve araçları oluşturup dünyaya ihraç
edebildik mi? 2002 yılında yüzde 6,2 olan yüksek teknoloji
ürünlerinin ihracat içindeki payı 2015 yılında yüzde 3,9a
düşmüştür. 2019da ise ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin
payı yüzde 3,62ye düşmüştür. Tutar olarak ifade edecek olursak
5,9 milyar dolarlık yüksek teknolojili ürün ihracatına
karşılık ithalat 23,6 milyar dolar olmuş. Buna göre Türkiye
2019 yılında yüksek teknolojili ürün ticaretinde 17,7 milyar
dolarlık açık vermiş. Yani teknolojiyi hâlâ yurt
dışından ithal etmeye devam ediyoruz.
Bir başka misyon cümlesi
olan Araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek ve
yürütmek. hedefine de bakalım. Gayrisafi yurt içi hasıladan AR-GEye
ayrılan pay 2015 yılında yüzde 1 iken bu rakamı
artırmak için hedefler konulmuş. Bu payın 2018 yılında
yüzde 1,8, 2023 yılında da yüzde 3 olması hedeflenmiş ama
2018 yılında 1,8 hedefine ulaşmayı bırakın yüzde
1in bile altına düşmüşüz. 2023 hedefinin yanından geçmek
bile artık hayal. OECDnin ortalamasının yüzde 2,5, Avrupa
Birliği ortalamasının yaklaşık yüzde 2 olduğu
düşünülürse OECD ve Avrupa Birliği ortalamalarının
yarısını bile yakalayamamış görünüyoruz. Son beş
yılda da yerimizde sayıyoruz. Güney Kore 1 milyon nüfusla 10 bin
araştırmacı rapor ederken biz hâlâ 2 binlerde dolanıyoruz.
Son misyon cümlesi olan bilim
ve teknoloji kültürünü oluşturmakta öncü rol oynadık mı?
Kısmen evet. İktidarın on sekiz yılında bilim ve
teknolojide TÜBİTAKın hiçbir şey
yapmadığını iddia etmeyeceğim. 1972 yılından
beri yani 14 yaşından beri TÜBİTAKla ilişkisi olan,
yıllarca burs ve ödüller aldığım, üst düzey görevler
yaptığım bu kurumda başarılı bulduğum pek
çok husus bulunmaktadır. Özellikle 2005 yılını takip eden
yedi sekiz yılın TÜBİTAKın en parlak
yıllarını oluşturduğunu söyleyebilirim. Bilimsel
araştırmalara olan desteklerin birkaç katına çıkması,
projelerin ve araştırmacı sayısının katlanarak
artması, beyin göçünün tersine dönmesi, sanayinin AR-GEye yönelmesi için
teşvik verilmesi çok olumlu adımlar oldu. 2013ten sonra ise
oluşan konjonktür, ekonomik kısıtlamalar, siyasi etkilerin
liyakatin önüne geçmesi geriye gidişe neden oldu. AK PARTİ
iktidarının kurumları siyasileştirerek liyakat yerine
sadakati esas almasından TÜBİTAK da nasibini aldı.
TÜBİTAKta ve
bağlı enstitülerde yetenekli gençlerimizin bir
kısmının FETÖye teslim edilmelerine göz yumuldu, hatta
teşvik edildi. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar) Çünkü onlar hukuksuz Ergenekon, Balyoz
operasyonlarında kullanıldılar, milletimizin göz bebeği
ordumuzun itibarının zedelenmesine katkıda bulundular.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Daha sonra
15 Temmuz alçak darbe girişiminde anlaşıldı Vehbinin
kerrâkesi. Sonra ne oldu? Ülkemizin en hassas kripto ve kozmik sistemlerinde
söz sahibi olmuş bu kişiler temizlenmek zorunda kalındı.
TÜBİTAKtan 1.500 civarında personel ihraç edildi. Tabii, kurum da
çok yıprandı, güvensizlik ortamı oluştu. Bu güvensizlik
ortamı, ekonomik sıkıntılar, iç ve dış siyasi
çalkantıların yarattığı belirsizlikler sonucunda pek
çok bilim ve teknoloji uzmanımız geleceklerini yurt
dışında aradılar, arıyorlar. Ülkenin geleceğine
güven sağlayamadığınız sürece iyi
yetiştirdiğimiz gençlerimiz geleceklerini yurt dışında
aramaya devam edeceklerdir. Burada kalanlar arasında da ciddi bir
motivasyon eksikliği olacaktır.
Son iki yılda
yapılan atamaların ibreyi tekrar olumlu yöne döndürmek için iyi bir
fırsat yarattığını düşünüyorum. Yirmi
yıldır akademik ortamlardan tanıdığım, özellikle
Mühendislik, Akreditasyon ve Değerlendirme Derneğinde ortak görevler
yaptığımız Değerli TÜBİTAK
Başkanımızın eline imkân verilirse başarılı
olacağına inanıyorum. Özellikle bu yıl araştırma
bütçesinde yapılan yüzde 100 artış, bilim ve teknoloji
araştırmacıları için iyi bir teşvik ve motivasyon
olacaktır. Bu bütçe artışı olmasaydı yükselen döviz
fiyatları projeleri yapılmaz hâle getirecekti.
Burada proje desteği
konusunda TÜBİTAKın yapması gereken iyileştirmeler de var;
burada kriterin liyakat olması lazım. Proje desteklerinin küçük
başlaması, başarılı olan ekiplere artan büyüklükte
proje destekleri verilmesi, başarı oranlarının
artırılması gerekmektedir. Her üniversiteye proje verelim.
mantığıyla hareket edilirse yanlış olur.
Gelişmekte olan üniversiteleri ve oradaki hocaları bilimsel
çalışmalara teşvik etmek gerekiyorsa onlara ayrı bir
program açılabilir ama rekabet sadece liyakat üzerine olmalıdır.
TÜBİTAKı
değerlendirirken bilim ve teknolojide elli yıl önce bizimle aynı
düzeyde olan ülkelerle yapılan beynelmilel mukayeselerle
değerlendirelim. Herkes mutlaka başarı örneği olarak öne
çıkarılacak bir unsur bulabilir ama başka ülkelerle yapılan
karşılaştırmalar bize daha doğru ve dengeli bir
değerlendirme imkânı verir. Örneğin Kore, Singapur, Finlandiya
gibi ülkeler yüksek teknolojide son otuz yılda büyük atılımlar
yaptılar ama biz yapamadık, yerimizi korumaktan öteye geçemedik.
Kısacası, daha yapacağımız çok iş var.
Saygıdeğer milletvekilleri,
kısaca, Türkiye Bilimler Akademisinden de bahsetmek istiyorum.
İktidarın siyasileştirme hamlelerinden birini de maalesef bu
kurum yaşadı. Kurumun yapısı, üye seçimi 15 Temmuz 2018
tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle
değiştirildi. Yürütmenin TÜBİTAK ve YÖK
aracılığıyla üye seçiminde söz sahibi olması
benimsendi. Hâlbuki bilimde en temel 3 ilke liyakat, özgürlük ve dürüstlüktür.
TÜBA üye seçiminin de liyakate ve özellikle uluslararası nitelikte değerlendirmelere
göre yapılması gerekmektedir.
Son olarak,
Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğünün
kapatılıp Türkiye Uzay Ajansı kurulmasının kanun
teklifiyle değil, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle
yapılmasını yadırgadığımı da
belirtmekteyim. Zaten bu ajansın ne yapacağı da belli
değildir. Kurulmasının üzerinden iki yıl geçmiştir ama
kamuoyuna yansıyan hiçbir icraatı olmamıştır. Uzay
teknolojileri konusunda zaten bir TÜBİTAK enstitümüz var. Uydu frekans
düzenlemelerini zaten Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu,
kısa adıyla BTK yapıyor. Doğrusu da tüm frekansların
BTK tarafından tek elden yönetilmesidir. Kurumun millî uzay
programını hazırlayacağı söyleniyor ama internet web sayfası bile
yapım aşamasında görünüyor.
Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Özkan, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
12.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Aydın
Milletvekili Aydın Adnan Sezgin ve Erzurum Milletvekili Muhammet Naci
Cinislinin 230 sıra sayılı 2021 Yılı Bütçe Kanun
Teklifi ile 231 sıra sayılı 2019 Yılı Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin dördüncü tur görüşmelerinde İYİ PARTİ
Grubu adına yaptıkları konuşmalarındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
CAHİT
ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, hatiplerin kürsüden
yapmış olduğu konuşmalara, bütçe hakkındaki
değerlendirmelerine, eleştirilerine ilişkin sayın
bakanlarımız, sırası geldiğinde gerekli
açıklamaları yapacaklardır. Ancak AK PARTİ, 19uncu
bütçesini Cumhur İttifakı ve cumhuriyetimizin Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemiyle ilgili 3üncü bütçesini yapıyoruz. Bütçe demek,
milletimizin ekonomik kaynaklarını en verimli şekilde
milletimizin hizmetine sunmak demektir. Bu anlamda, özellikle mukayese yaparken
bazı ülkeleri örnek verip Çinle mukayese yapıp sonra Çin kadar
otoriter rejim ifadesini asla kabul etmiyoruz. Türkiye, demokratik bir hukuk
devletidir.
AYLİN
CESUR (Isparta) Görüyoruz onu.
CAHİT
ÖZKAN (Denizli) Diğer taraftan da özellikle bir ilimizden
konuşmacıların konuşması neticesinde bazı
yoğun telefonlar aldık ve özellikle Erzurumlu
vatandaşlarımız biraz önce kürsüden yapılan Erzurum
aldatılmıştır. ifadesiyle ilgili büyük
rahatsızlıklarını bizlere ulaştırdılar.
AYLİN
CESUR (Isparta) Geri kalanları kabul ediyor musunuz?
ARSLAN
KABUKCUOĞLU (Eskişehir) Aç bırakıyorsunuz aç.
Nedir
onlar, nedir? Millet aç, işsiz.
CAHİT
ÖZKAN (Denizli) Her şeyden önce AK PARTİ ve Cumhur
İttifakı olarak bizler şeffaf bir şekilde milletimizin
huzuruna çıkıyoruz. Bütün kararlarımızı milletimizle
beraber onların çizdiği istikamet ve gösterdiği hedefte hayata
geçiriyoruz. Bu bütçe, bu anlamda milletimizin bütçesidir.
Diğer
taraftan da yine Erzurumlu vatandaşlarımız çok iyi biliyorlar ki
şehirde yaşayanlar orada yaptığımız hizmetlerin
gerçek anlamda onların refahını ve huzurunu hayata geçiren,
onların standartlarını yükselten hizmetler olarak biliyorlar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Son bir dakika veriyorum, 2 artı 1 şeklinde, buyurun.
CAHİT
ÖZKAN (Denizli) Ulaşımda, sağlıkta, eğitimde, bütün
alanlarda yaklaşık 40 milyar TL hamdolsun Erzuruma
ulaşmıştır. Özellikle, Erzurumlu
vatandaşlarımız, Türkiye'nin 81 ilinde her bir
vatandaşımız gibi başımızın
tacıdır. Bütün Erzurumlu hemşehrilerimiz, Ovit Tünelinden 2nci
üniversiteye, altyapı üstyapı çalışmalarından, kamu
binalarının yenilenmesine kadar devletimizin bütçesinden yapılan
ve yerel yönetim anlamında Büyükşehir Belediyemizin, ilçe
belediyelerimizin de yaptığı çalışmalar nezdinde en
fazla teveccüh ve hüsnükabulü göstermişler, o sebepledir ki her seçimde AK
PARTİye ve Cumhur İttifakına yüzde 70 oy vermişlerdir.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Erzuruma ve 81
vilayetimize şükranlarımızı bu vesileyle bir kez daha ifade
ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Altay buyurun.
13.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın
maaşının asgari ücretin 30 katı olduğuna,
Azerbaycanda Ethem Sancakla 5 tane anlaşma imzalandığına,
bunun nasıl bir ilişki olduğunu milletin takdirine
bıraktığına ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Teşekkür ederim.
Aslında AK PARTİ
Grup Başkan Vekili söz almasa ben de düşünmüyordum, Genel Kurulun
mesaisini tasarruflu kullanalım diye.
Şimdi, Sayın
Başkan, Çin tabii, çok demokratik görünmeyebilir ama madem bir mukayese
aranıyorsa Türkiyeyle bir iki demokratik ülkeyi mukayese etmek isterim.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun da toplantılar hâlinde olduğu bu
dönemde şöyle bir örnek, bir iki mukayese yapmak istiyorum.
Şimdi, Türkiyede
Sayın Başkan, Cumhurbaşkanımızın maaşı,
asgari ücretin 30 katı. Bir demokratik ülke bulalım, mesela
Belçikada 11 katı, Belçika Devlet Başkanının
maaşı.
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Eskişehir) Onlar fakir!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Başka bulalım efendim, İngilterede 9
katı; başka bulalım efendim, İspanyada 6,9 katı ve
İrlandada asgari ücretliyle Devlet Başkanı arasındaki
maaş farkı 4 kat, 4 kat. Bu örneği vermek istedim, bir.
İkincisi, bugün burada
bir sayın hatip, valla hangi partiden konuşuyordu unuttum ama bir
beşli çete lafı etti. Bunu da kabul etmiyorum Sayın
Başkan. Beşli çete yok artık
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Hangi
ENGİN ALTAY
(İstanbul)
5 artı 2 var, 5 artı 2 var.
Şimdi, Ethem Sancak dedi
ki: İlahî bir aşkla Tayyip Erdoğana bağlıyım,
bunun için ailemi, herkesi feda edebilirim. Tayyip Erdoğan da dedi ki:
Ya Ethem dur, aileni feda etme, ben sana Türkiyeyi feda edeyim.(CHP ve
İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Ve Türkiye
bitti, en son Silivride 170 dönüm arsayı Sancak ailesine fiyonklayıp,
paketleyip verdik.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir)
Feda olsun (!)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ee, ben tank paleti, BMCyi
BMCnin Ethem Sancaka verilmesi
de şöyledir: Rayiç bedel 935 milyon, Ethem al bunu. Efendim alamam.
Ya Ethem 700e veririm, al kardeşim. Ya bakkaldan peynir bile daha ciddi
bir şekilde satılır. Böyle bir kepazelik olabilir mi? Yetmedi
efendim, Tank Palet
Azerbaycana gittik; eşk olsun Azerbaycan ordusuna,
İlham Aliyeve. Azerbaycan halkına buradan sevgilerimizi,
saygılarımızı gönderiyoruz. Ethem Sancakla Azerbaycanda
sanıyorum 5 tane anlaşma yapıldı. Ya bu ülkede Ethem
Sancaktan başka iş adamı yok mu kardeşim? Bu nasıl
bir ilişkidir? Ne var bu ilişkinin altında, merak ediyorum,
takdiri yüce milletimize ve aziz vekillerimize bırakıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın
Dervişoğlu buyurun
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Efendim, sataşma münasebetiyle
takdirlerinize sunarım.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Ben sataşmadım ki. Sataşma yok ki Başkanım, ben sataşmadım.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sayın Naci Cinisliye 69uncu
maddeye göre söz verirseniz.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Cinisli. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
2.- Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinislinin, Denizli
Milletvekili Cahit Özkanın yaptığı açıklamasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Erzurum) Değerli Başkanım,
teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri,
Sayın Grup Başkan Vekilinin konuşmasından, fiyakalı,
gösterişli konuşmasından anlıyoruz ki AK PARTİ,
siyaseti yalnızca seçim kazanmaktan ibaret zannediyor. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar) Hâlbuki bizim siyaset
anlayışımız bambaşka, biz siyaseti de Allah
rızası için, millet menfaati için yapıyoruz. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar)
Erzurumda nasıl seçim
kazanıldığını da en iyi ben biliyorum. Hangi
iftiralarla, hangi duygu sömürüleriyle seçimin
kazanıldığını da en iyi ben biliyorum.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Nasıl yapılıyormuş?
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Şimdi size yatırımlardan
bahsedeyim. Erzurum, istihdam yaratan yatırımları, devlet
himayesindeki yatırımları 1950 ve 1960 arasında
almıştır, hangileridir bu? Tortum Hidroelektrik Santrali,
Erzuruma elektrik getiren santral; Atatürk Üniversitesi, hamdolsun büyük bir
şerefle söyleyebilirim ki Demokrat Parti eski Milletvekili ve Bakanı,
dedem Profesör Rıfkı Burçaktır kurucusu. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar) Et kombinası,
şeker fabrikası
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Aileye mal ediyorsunuz.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Hiç alakası yok, aileye mal etmiyorum,
lütfen sesimi kesmeyin, burada gelip konuşun. Şeker fabrikası,
daha sonra da merhum Süleyman Demirel zamanında Aşkale Çimento.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Bundan
sonra yapılan bir yatırım yoktur.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Nasıl Yoktur. ya?
BEKİR KUVVET ERİM
(Aydın) Ovit Tüneli yeter, Ovit Tüneli.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Eğer ki diyorsanız Atlama kulesi
yaptık. eyvallah. 2 defa yıkıldı, 3 defa
yaptınız, eyvallah. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Hiçbir şey yapılmazsa Ovit Tüneli yeter,
Erzuruma deniz getirmişiz biz, deniz. Sen ne diyorsun ya?
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Deniz mi getirdiniz Erzuruma?
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Aynen öyle, Erzuruma denizi getirdik biz.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Deniz!
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Aynen öyle, bir saat Erzuruma deniz.
BAŞKAN Bir dakika, bir
dakika, karşılıklı söz atmayalım.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Erzurum bugün millî gelirden yüzde 1in
altında pay alıyor. Bu, bir ayıptır; bu, bir utançtır.
Erzurum gibi bir şehrin millî gelirden yüzde 1in altında pay
alması ayıptır.
Doğal gaz
fiyatlarıyla ilgili hiç konuşanı ben görmedim AK PARTİ
sıralarında.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Ne demek görmedin? Doğal gazı biz
getirmişiz, biz. Bizim zamanımızda gelmiş doğal gaz.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Erzurum inim inim inliyor bugün doğal
gaz fiyatları yüzünden. Soğuktan dükkânında doğal gaz
yakamıyor ki evinde yakabilsin bu insanlar. Bu insanların şeref
ve haysiyetleriyle oynamayın lütfen.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Bütün yatırımlar bizimle geldi Erzuruma.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Evet, buyurun
Sayın Özkan, buyurun.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Erzurumun köy yolları yapılmamış, çöpleri de
toplanmıyor.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Bu, tamamen yalan! Bu, tamamen yalan!
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Vallahi ya, gerçekten ya.
BAŞKAN Sayın
Tanal
Sayın Özkan, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
14.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, vakti gelip
tanklar yürüdüğünde Tank Palet Fabrikasıyla ilgili bütün
yalanların unutulacağına, ülkenin özellikle stratejik
yatırımlarda bağımlılıktan kurtarılması
için sağlık teknolojisinde, havacılıkta, savunma
teknolojilerinde, yazılımda şeffaf bir şekilde
yatırımların hayata geçirildiğine ilişkin
açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Biraz önce yapılan
tartışmanın özüyle hiçbir alakası olmayan Tank Palet
Fabrikası ve Silivrideki plazma üretimine ilişkin yeni iddialar
duyduk.
NİHAT YEŞİL
(Ankara) Ama tüm paralar oraya gitti Özkan Bey.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Bakın, ne kadar çalışırsanız çalışın ne
kadar engellemek isterseniz engelleyin, hatırlıyor musunuz, vaktiyle İHA
ve SİHAlar piknik yapan çocukları katlediyor. yalanlarını
milletin iradesinin tecelligâhı olan bu kürsüden duyduk. Ne oldu?
Durdurabildiniz mi İHA, SİHA üretimini? Zinhar.
NİHAT YEŞİL
(Ankara) Kime söylüyorsunuz?
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Kime söylüyorsunuz?
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
İşte Azerbaycanda, Wall Street Journalda, Le Mondeda dünyanın
bütün uluslararası yayın organlarında Oradaki zaferin
arkasında Türkiyenin SİHA ve İHA teknolojisi var. dendi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NİHAT YEŞİL
(Ankara) Sayın Başkan, bunu kime söylüyor?
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Bakın, ilan ediyoruz, vakti saati geldiği zaman, o tanklar
yürüdüğü zaman ve 72 düvel hizaya girip al bayrağımıza
saygı duyduğu zaman Tank Palet Fabrikasıyla
ilgili bütün yalanlarınızı unutacaksınız.
NİHAT YEŞİL
(Ankara) Ne zaman yürüyecek?
HÜDA KAYA (İstanbul)
Ama siz olmayacaksınız.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Bakın, net söylüyorum, hepsini unutacaksınız ama Türkiyenin
alnı açık, başı dik, o yolculuğu Allahın izniyle
devam edecektir.
HÜDA KAYA (İstanbul)
Siz görmeyeceksiniz ama.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Göreceğiz, biz göreceğiz.
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın, son bir dakika.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Özellikle, Türkiye, katma değerli ürünler ve özellikle stratejik yatırımlar
konusunda dünyaya bağımlılıktan kurtulmak için, özellikle
sağlık teknolojilerinde, havacılıkta, savunma
teknolojilerinde, yazılımda -hamdolsun- hükûmetimizin bütçesinden
gerekli destekler yapılarak yine kamuoyunun önünde şeffaf bir
şekilde yatırımlar hayata geçiyor ve buradan katma değer,
ülkemizin, 83 milyonun birlik beraberliğinin hizmetine sunuluyor. Bu
anlamda Tank Palet Fabrikasından -kasideler yazsanız, şiirler
düzseniz ne yaparsanız yapın- tankların yürüdüğünü, oradan
milletimizin savunma teknolojilerinin ayağa kalktığını
göreceksiniz.
NİHAT YEŞİL
(Ankara) Tank nerede?
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Asla itibarsızlaştırma gayretlerine meydan vermeyeceğiz ve
bu kutlu yolculuğu yarınlara taşıyacağız.
Teşekkür ediyorum.
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Eskişehir) İnşallah!
BAŞKAN Sayın
Altay buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Değerli Başkanım
BAŞKAN Söz verdim,
söz
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan
Ben ayaktayım, söz aldım.
BAŞKAN Sayın
Altay buyurun.
15.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın, Denizli
Milletvekili Cahit Özkanın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Çok teşekkür ediyorum Cahit Özkan bugün bizi
teröristlikle, vatan hainliğiyle, bölücülükle ve hainlikle
suçlamadığı için.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Artık ne anladıysan oradan, anla.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bunlarda şöyle bir kafa var: Eğer AK PARTİye
karşıysanız teröristsiniz, eğer AK PARTİyi
eleştirirseniz vatan hainisiniz, eğer AK PARTİye oy vermezseniz
bölücüsünüz, eğer AK PARTİyi beğenmezseniz normal hainsiniz.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Onu o gün Kemal Kılıçdaroğlu
öğretmenler için söyledi.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Böyle bir tablo var ama ben Cahit Özkanın
Bütçenin
beşinci günündeyiz bu veda bütçesi AK PARTİ için, ben öyle
düşünüyorum, takdir milletin.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
22, 23, 24, 25
Sonu yok.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Şimdi, şuna cevap versin de görelim: Bakın,
elimde bir liste var, asgari ücretin
Bizim derdimiz milletin aşı,
işi; karnı aç, sırtı açık milletin.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Son bir dakika.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Devlet başkanıyla asgari ücret mukayesesinde
Türkiye'den sonra bu kadar fark, makas bir de Amerikada var, ondan sonra
Amerikada da 27 katı başkanın maaşı, Türkiye'de 30;
Amerika, Türkiye'yi bu konuda geçememiş; helal olsun Türkiye'ye, aşk
olsun Türkiye'ye (CHP sıralarından alkışlar) Ondan sonra,
asgari ücret ile devlet başkanı maaşı arasındaki
makasın bize en yakın olanı yüzde 16yla Almanya, ondan sonra
yüzde 10lara iniyor bütün dünyada. Arkadaş, sen bütçeni buraya
getirmişsin, yürütme getirmiş, desteklediğin yürütme
getirmiş -Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışıyor- hepimiz
bu milletin evladıyız, vekiliyiz; çık de ki: Engin Altay yalan
söylüyor. Bana bunu söyle; tankı, SİHAyı ne
karıştırıyorsun? (CHP sıralarından
alkışlar) Bir tank var
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Arkadaşlar, yanlış bir bilgiyi düzeltmemiz
lazım: Sakaryada Katara peşkeş çekilen, Ethem Sancaka
peşkeş çekilen tesisin önünde bir tank maketi var, görmediniz mi?
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Peki,
teşekkür ederiz.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Özkan, ben söz vereceğim de, bu konu zaten kamuoyunda çok
tartışılan bir konu, dolayısıyla
ENGİN ALTAY
(İstanbul) HDPnin de söz talebi var.
BAŞKAN Sayın
Beştaş, söz talebiniz var mı sizin?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Vazgeçtim.
BAŞKAN Çok
teşekkür ederim.
Buyurun Sayın Özkan.
NİHAT YEŞİL
(Ankara) Tankı getir de biz de görelim Sayın Özkan.
16.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, İstanbul
Milletvekili Engin Altayın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Biraz önce Sayın Grup
Başkan Vekili, muhtemelen kendi grubunu bile ikna edememiş ki geriye
dönüp kendi grubuna Tank Palet Fabrikasını anlatmaya
başladı.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Biz ikna olduk.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) -
Bizleri sadece milletimizin takdir etmesi yeter. Biz milletimize
dayanıyor, milletimize güveniyor, ondan aldığımız
destekle milletimizin bütçesini yapmaya devam ediyoruz. Elbette muhalefet
eleştirebilir, itirazı olabilir ancak, biz yine Sayın Grup Başkan
Vekilinin ağzından duyduk, ne dedi?
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Asgari ücreti konuş, asgari ücreti.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Asgari ücreti konuş.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) -
Ey AK PARTİ; sizler ne kadar doğru iş yaparsanız
yapın, milletin menfaatine ne kadar hayırlı ve güzel işler
yaparsanız yapın asla sizi alkışlamayacağız.
dedi. Ne oldu? Milletimiz alkışladı, yeter. (CHP
sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) -
Milletimizle beraber yol yürümeye, dostu, refiki, yoldaşı,
arkadaşı millet olan, milletin kaderini kendi kaderi olarak gören bir
anlayış olarak devam ediyor.
BAŞKAN Birleşime
yirmi dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
19.14
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 19.40
BAŞKAN:
Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Sibel ÖZDEMİR (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28inci Birleşiminin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
2021 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
Komisyon? Yerinde.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurun.
17.- Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemirin, Erzurum
Milletvekili Muhammet Naci Cinislinin sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Evet, Değerli Başkanım, çok
teşekkür ediyorum.
Şimdi ben
tutanakları inceledim, bizim Erzurum Milletvekili Naci Bey
konuşmasında özellikle ismimi de açarak bir not düşüyor. Bir
garabet var, bir sevimsiz hâl var. O şudur: DAP, Doğu Anadolu
Kalkınma Projesi uzun yılları sâri hayat bulmuş ve
inşallah uzun yıllar gene kalacak, sahabetliğimizle
götüreceğimiz bir kurum. Ona ilişkin benim bütçe
konuşmalarında yaptığım esaslı bir kaydı
sanki aleyhteymiş gibi almış, Sayın Bakanımıza da
ifade etmiş. DAP, Doğu Anadolu Projesi, KAP mümasil, bütün
yapılar şunu yapıyor: Belediyelere proje
karşılığı kaynak aktarıyor. Bundan doğal bir
şey olamaz. Siz Erzuruma kaynak aktarılmasın mı demek
istiyorsunuz? Benim söylediğim o, bir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, bir
dakika daha veriyorum.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) İki, Erzuruma biz, on sekiz yılda 30
milyarı aşkın yatırım yapmışız, en son
geçtiğimiz hafta Ulaştırma Bakanımız geldi, Horasan
ile Sarıkamış arasında çok esaslı bir yol açtı.
Erzuruma biz deniz getirmişiz, çok iddialı söylüyorum, Ovit
Tüneliyle beraber Erzurum ile denizin arasını iki saatlik mesafeye
indirmişiz. Erzurumu sağlık kenti yapmışız,
Erzurumu eğitim kenti yapmışız, 2nci üniversiteyi
kurmuşuz. Efendim, yeter mi? Yetmez, Erzurum çok daha fazlasını
hak ediyor. Birlikte bunun gayretinde olalım, benim istediğim bu ama
inkâr edersek, münkir duruma düşersek Cenab-ı Hak nimetleri de
elimizden alır.
Dolayısıyla
yapılanı söyleyelim ama isteyelim. Biz defalarca -işte Selami
Bey yanımda- doğal gazda indirim istedik. Niye istemeyelim Erzurum
için? Erzurum insanı bunları hakikaten hak ediyor ve AK PARTİ,
Sayın Cumhurbaşkanımız bunları hakkıyla yerine
getiriyor.
Bizim, Kamil Bey
kardeşim buradaydı, birlikte Erzurumu
BAŞKAN Ben Erzurumla
ilgili bir şey söyleyeyim, bitirelim konuyu.
KAMİL AYDIN (Erzurum)
2017de kanun teklifimiz var, yeni değil, 2017de var.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Taleplerimiz var Değerli Başkanım,
bunlara dönük.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Erzurum) İktidarsınız, halledin o
zaman
BAŞKAN Erzurum
Türkiyenin çimentosudur. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
IV.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi
(1/281) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 230) (Devam)
2.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifi (1/280), 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Olarak Hazırlanan 2019 Yılı Genel
Uygunluk Bildirimi ile 2019 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 190 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2019 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2019 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/1322) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 231)
(Devam)
A) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
C) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ç) SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI (Devam)
1) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
E) DOĞU ANADOLU PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA İDARESİ
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
G) DOĞU KARADENİZ PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ğ) KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ
GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türk Standardları Enstitüsü 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Standardları Enstitüsü 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU (Devam)
1) Türk Patent ve Marka Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türk Patent ve Marka Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ
(Devam)
1) Türkiye Bilimler Akademisi 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimler Akademisi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
K) TÜRKİYE UZAY AJANSI (Devam)
1) Türkiye Uzay Ajansı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Uzay Ajansı 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Lehinde
konuşmacı Husret Dinç.
Buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
HUSRET DİNÇ (Hakkâri)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2021 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifinin dördüncü tur görüşmeleri üzerinde
şahsım adına lehte söz almış bulunuyorum. Sözlerime
başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Doğusunda İran,
güneyinde Irakla komşu olan Hakkârimizin geçim kaynaklarının
başında sınır ticareti ve hayvancılık gelir.
Sınır ticareti Irak Savaşı, hayvancılık ise
1984ten bu yana bölücü terör örgütünden dolayı sekteye
uğramıştır. Bu zamana kadar yaptıklarıyla tüm
dünyaya örnek olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğana, on sekiz yıldır verdiği çabalar neticesinde
özellikle son üç yılda bölgemizin terörden temizlenmesinden dolayı
teşekkür ederiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Kepçeler, PKK terör örgütü için çukur kazmak yerine yol yapmakta,
altyapıyı inşa etmekte kullanıldı. PKK terör örgütünün
âdeta enkaza çevirdiği bu güzel şehrimizi hamdolsun süratle
ayağa kaldırdık ve devletimizin desteğiyle,
vatandaşlarımızı tekrardan tarım,
hayvancılık ve ticaret gibi geçim kaynaklarına teşvik
ettik.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; DAP Başkanlığı 2021
yılı bütçesi 96 milyon 666 bin TL olarak belirlenmiştir. Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığımız bünyesinde, Doğu Anadolu
Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının
destekleriyle, 2013-2019 yılları arasında toplamda 1.483 proje
desteklenmiş ve bu projelere toplamda 739 milyon 562 bin 498 TL ödenek
sağlanmıştır. 2020 yılında ise 228 proje
desteklenip toplamda 84 milyon 400 bin TL ödenek sağlanmıştır.
Hakkâri ilimize 49 tarımsal sulama projesi için toplamda 18 milyon 31 bin
322 TL ödenek tahsil edilerek 204 kilometre kanal inşa edilmiş ve 24
bin alan sulamaya açılmıştır. Bu sulama projeleriyle
birlikte toplamda 76 proje inşa edilip 26 milyon 239 bin 708 TL
harcanmıştır. 2020 yılı proje listemizde Hakkâri
Merkez olmak üzere Yüksekova, Derecik, Çukurca, Şemdinli ilçelerimizde
toplamda 12 proje inşa edilmiş olup 3 milyon 372 bin TL DAP
Başkanlığından ödenek alınmıştır. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Allahın izniyle 2023 ve
daha ilerisi için daha güzel ve daha verimli
yatırımlarımızı gerçekleştireceğiz.
Doğu Anadolunun gelişmesi adına üretim ve teşvikte bulunan
ve bu alanı destekleyen başta Sayın Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Sanayi ve Teknoloji
Bakanımıza, Kalkınma Ajansı Genel Müdürümüze, DAP
İdaresi Başkanına ve çalışanlarına teşekkür
ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
2021 yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanun Teklifinin hayırlara vesile olmasını
diliyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Şimdi, söz
sırası Sayın Bakanlara ait.
İlk konuşma
Sayın Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcana ait.
Buyurun Sayın Pekcan.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
TİCARET BAKANI RUHSAR
PEKCAN Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 2021
yılı bütçe çalışmalarının ülkemize
hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sözlerime başlamadan
önce, dün kaybettiğimiz şehitlerimize Allahtan rahmet,
yakınlarına ve bütün milletimize başsağlığı,
yaralılarımıza şifalar diliyorum.
Ticaret
Bakanlığı olarak ülkemizdeki ticari altyapının
geliştirilmesi, ihracatımızın katma değer ve inovasyon
odaklı artırılması, gümrüklerimizdeki teknoloji ve etkinlik
düzeyinin her geçen gün daha da yükseltilmesi, ürün güvenliği ve tüketici
hakları altyapımızın en iyi şekilde korunması ve
geliştirilmesi için çalışmalarımızı titizlikle
sürdürüyoruz.
Dünyanın her
kıtasında, 101 farklı ülkedeki 142 merkezde, 177 müşavir ve
ataşemiz görev yapmaktadır. Merkez teşkilatta 3.959, 81 ilimizde
ve sınır hatlarımızda 15.780, toplamda 19.916 personelle
görev yapmaktayız. Hem yurt dışında hem de yurt genelinde
geniş bir teşkilata sahip olmamızı, en önemli
özelliklerimizden birisi olarak görüyoruz. Küresel ve yerel tecrübelerimizin
tamamını iş süreçlerimizde değerlendirerek iş
insanımıza, tüccarımıza, esnafımıza,
sanatkârımıza ve vatandaşlarımıza çağdaş
hizmet sunma prensibiyle hareket ediyoruz.
Saygıdeğer
milletvekilleri, Covid pandemisinin küresel ekonomiye ve ticarete olumsuz
etkileri hepinizin malumları. İkinci Dünya Savaşından
sonra gözlenen en büyük küresel ekonomik daralmayla karşı
karşıyayız. On gün önce yayınlanan OECD raporunda, küresel
ekonominin 2020 yılında yüzde 4,2 gibi ciddi bir küçülme
yaşayacağı öngörülmüştür. Küresel ticarette küçülme ise
Dünya Ticaret Örgütü tarafından yüzde 9,2 olarak tahmin edilmektedir.
Küresel ekonomi ve ticaretteki bu durum karşısında Türkiye
ekonomisi önemli bir direnç sergilemektedir. Yıl genelinde, OECD gibi
uluslararası kuruluşlar, Türkiye ekonomisini en az daralacak ülkeler
arasında göstermektedir. Üçüncü çeyrek büyüme verimiz yüzde 6,7 bu durumu
teyit etmiş, pek çok ülkenin aksine yılı pozitif bir büyümeyle
kapatma ihtimalimiz artmıştır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Küresel kriz
karşısında Türkiyenin gösterdiği direncin en önemli
etkeni, ülkemizin üretim ve ihracat altyapısının oldukça
sağlam ve dinamik olmasıdır. Türkiye, bugün, satın alma
gücü paritesine göre dünyanın 13üncü en büyük ekonomisine sahiptir. Bu
yılki ihracatımız pandemi nedeniyle gerçek potansiyelinin
altında kalmıştır. Bununla birlikte,
ihracatımızın, yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki
çeyreğe kıyasla yüzde 33,8 oranında artmış
olduğunun da altını çizmek isterim. Avrupa Birliği
Komisyonu sonbahar tahminlerinde, 2020 yılının son
çeyreğinde, AB ekonomisinin yüzde 6,6 oranında
daralacağını öngörmektedir. En önemli pazarımızdaki bu
gerilemeye rağmen ekim, kasım aylarında ihracatımız
yüzde 2,3 oranında artışla 33,4 milyar dolar olarak
gerçekleşmiştir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
İhracatta, 2020
yılı Orta Vadeli Program hedefimizi
yakalayacağımızı hatta biraz da geçeceğimizi
öngörüyoruz. IMFye göre 2020 yılında dünya ihracatının
yüzde 11,7 azalması öngörülürken ülkemizdeki ihracat düşüşü bu
oranın altında kalacaktır. İlk on bir ayda 23,1 milyar
dolarlık altın ithalatımız söz konusu. Bir sermaye
aracı olarak altını dış ticaretimizden
ayrıştırdığımızda bu yıl ithalatın
yüzde 3,6 düştüğünü, ihracatın ithalatı karşılama
oranının da yüzde 85,7 gibi önemli bir seviyede
gerçekleştiğini vurgulamak gerekir. Geçtiğimiz yıl, toplam
küresel ihracattan aldığımız binde 9,6lık pay bugüne
kadar Türkiyenin, küresel ihracat pazarından aldığı en
yüksek paydır. 2020 yılı Ocak-Eylül döneminde ise verisi
açıklanan ülkeler itibarıyla toplam ihracattan
aldığımız payın ilk defa yüzde 1i geçerek yüzde 1,04
düzeyine çıktığı görülmektedir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Teknoloji
sınıflandırması bakımından
ihracatımızdaki en yüksek payı yüzde 35,7yle orta yüksek
teknolojili ürünler almaktadır, yüksek teknolojili ürünlerle birlikte
değerlendirildiğinde bu oran yüzde 39,1e çıkmaktadır.
Türkiye, geçmişte olduğu gibi önümüzdeki süreçte de katma
değerli ihracat artışı ve yüksek büyümeyle yoluna etkin şekilde
devam edecek, küresel ekonominin en dinamik aktörlerinden biri olma
özelliğini devam ettirecektir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Saygıdeğer
milletvekilleri, Covidle mücadele kapsamında, özellikle mart ayından
itibaren dünya genelinde sınır geçişlerinin
kapatılması veya kısıtlanması gibi ciddi tedbirler
alındı. Bu kısıtlamalar, uluslararası mal
sevkiyatlarının gerçekleştirilmesi için önemli bir zorluğu
da beraberinde getirdi. Türkiye olarak, bu duruma çok hızlı reaksiyon
göstererek Habur, Kapıkule, Kapıköy gümrük
kapılarımızda ve Ro-Ro limanlarımızda temassız
ticaret uygulamasını hayata geçirdik. Temassız ticaret ile
ticari araçların giriş çıkış işlemleri için
bazı tampon bölgeler belirledik; buralarda konteyner, dorse, şoför
değişimi yapılmasını sağladık, bu
şekilde sürücülerin sınırı geçmelerine gerek kalmadı.
Aynı uygulamayı Ro-Ro limanlarında da hayata geçirdik.
İranla temassız ticareti demir yolunda uyguladık. Vagonlar
karşılıklı olarak lokomotiflerle itilip çekildi.
Hızlı biçimde devreye aldığımız bu operasyonlar
sayesinde, sevkiyatların durma noktasına gelmesine engel olduk ve
salgın öncesi dönemlere yakın bir sevkiyat
akışını temin ettik.
Saygıdeğer
milletvekilleri, pandemi sürecinde devreye alınan bir diğer yenilikçi
uygulama sanal ticaret heyetleri ve sanal fuarlardır. Mayıs
ayında Pazara Girişte Dijital Faaliyetlerin Desteklenmesi
Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı
yayımlanmıştır. Bu karar doğrultusunda, özel sektör
kuruluşlarımızca düzenlenen sanal ticaret heyeti ve sanal
fuarları Bakanlık olarak destekledik.
İhracatçılarımız pandemi koşullarında dahi
ürünlerini yurt dışına tanıtmaya ve pazarlamaya devam
ettiler. Pandemi döneminde, bugüne kadar, 48 farklı ülkeye yönelik 39
sanal ticaret heyeti faaliyeti gerçekleştirilmiş,
firmalarımızın yaklaşık 6 bin ikili iş
görüşmesi yapması sağlanmıştır. Bugüne kadar
düzenlenen 8 adet sanal fuarda 54 binin üzerinde katılımcı
sayısına ulaşılmış olup ilaveten hizmetler
sektöründe 5 adet sanal fuar yaklaşık 32 bin
katılımcıyla tamamlanmıştır.
İhracatçılarımızın sanal etkinliklere büyük
rağbet göstermesi memnuniyet vericidir. Bu etkinlikler, ülkemizin
ticarette dijitalleşmeye olan yatkınlığını gözler
önüne sermiş ve dijital ticari altyapımızın yurt
dışına tanıtımı açısından da katkı
sağlamıştır. Nitekim bazı fuarlar tamamıyla yerli
yazılımla gerçekleştirilmiştir.
Değerli milletvekilleri,
dijital ekonomi alanında bir diğer önemli konu ve önceliğimiz
e-ticarettir. Bu yıl hizmete açtığımız ve
eticaret.gov.tr adresi üzerinden erişilebilen E-Ticaret Bilgi
Platformuyla ülkemizde e-ticaretle ilgili gelişmelerin ve resmî verilerin
takip edileceği bir bilgi platformunu kurduk. Ülkemizde e-ticaret
verilerini buradan paylaşmaya başladık. Aynı zamanda, çok
önemli bir on-line eğitim ortamı olan E-Ticaret Bilgi Platformundaki
eğitimlerden bugüne kadar yaklaşık 60 bin kişi faydalanmıştır.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Keza, Elektronik
Ticaret Bilgi Sistemi ve E-ticarette Güven Damgası çerçevesinde
uygulamalarımız devam etmektedir. Mayıs, haziran aylarında
ülkemizdeki e-ticaret sektörünün tüm ana aktörlerinin
katılımlarıyla gerçekleştirilen E-Ticaret Olarak
KOBİlerin Yanındayız kampanyasında 3.761 KOBİmizin
e-ticaretle tanıştığını vurgulamak isterim.
Ayrıca, esnaf ve sanatkârımıza yönelik e-ticaret eğitimleri
gerçekleştiriyoruz, bu eğitimlere önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.
Değerli milletvekilleri,
bildiğiniz üzere, Ticaret Bakanlığı olarak mal ve hizmet
ihracatçılarımıza farklı niteliklerde pek çok destek
sağlıyoruz. Esasen, bütçemizin büyük bir bölümünü ihracatçılarımıza
sağladığımız destekler oluşturmaktadır. 2021
yılı bütçemizde ihracatçı devlet desteklerinin oranı yüzde
63 olarak öngörülmüştür. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bu yıl içerisinde bugüne
kadar ihracatçılarımıza yaklaşık 2 milyar 750 milyon
TL destek ödemesini fiilen gerçekleştirdik. UR-GE ve HİSER programlarımız
haricinde, katma değeri yüksek ihracatımızı teşvik
etmek üzere yurt dışı birim marka desteklerimiz, TURQUALITY
programımız; tasarım, tasarım ofisi desteklerimiz, Küresel
Tedarik Zinciri Programımız ihracatçılarımıza
sunduğumuz desteklerden bazılarıdır. Bu desteklere
başvuru ve değerlendirme süreci, Destek Yönetim Sistemi üzerinden
1/1/2020 tarihinden itibaren tamamen on-line ortamda ihracatçımız
açısından tamamen şeffaf, kolay ve etkin bir şekilde
yürütülmektedir.
Öte yandan EXIMBANK, her zaman
olduğu gibi, ihracatçımıza önemli finansman imkânları
sunmaya devam etmektedir. EXIMBANK, bu yıl içerisinde geçen senenin
aynı dönemine göre yüzde 6 artışla 41,9 milyar dolar finansman
desteği sağlamış, kredi kullandırımları
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artışla 26,7
milyar dolara yükselmiş, salgınla ilgili alınan devlet destekli
tedbirler kapsamında 5.471 krediye ilişkin 4,4 milyar dolar vade
uzatım talebi karşılanmış, 2020 Kasım ayı
itibarıyla müşteri sayısı 12.688e ulaşmış
ve firmaların yüzde 71,8i KOBİdir. Zorlu pandemi
şartlarında müşteri sayısı ve müşteri
içerisindeki KOBİ oranı korunmuş olup banka ayrıca bu
yıl 3 yeni finansal ürünü devreye almıştır.
Saygıdeğer
milletvekilleri, elbette bu süreçte Hükûmetimizce iş dünyamız ile
esnaf ve sanatkârımıza yönelik önemli destek mekanizmaları
hayata geçirilmiştir. Salgından etkilenen sektörlerde mücbir sebep
kapsamında muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primi ödemeleri
altışar ay ertelenmiş, pek çok faaliyet alanında KDV yüzde
18den 8e, bazı alanlarda yüzde 8den 1e indirilmiş, iş yeri
kiralarında stopaj yüzde 20den 10a düşürülmüş, istihdamın
korunması kaydıyla işe devam kredi desteği paketi
sağlanmış, kısa çalışma ödeneği sayesinde
maaş desteği sağlanmış, esnaf
sanatkârımızın kredilerden yararlanabilmesinin önünü açmak için
kredi sicillerine mücbir sebep kaydı düşülmesine imkân
tanınmıştır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Yine, bilindiği üzere, geçtiğimiz günlerde vergi,
SGK primi, kamu alacaklarına yapılandırma imkânı
getirilmiş, kısa çalışma ödeneği ve işten
çıkarma yasağı iki ay daha uzatılmıştır.
Değerli milletvekilleri,
esnaf ve sanatkârımız yüzde 50 ve yüzde 100 faiz indirimli kredilerle
desteklenmeye devam edilmektedir. 2020 yılı içinde geçen
yıllardan devirler hariç 962.302 esnaf ve sanatkârımıza toplam
40,3 milyar TL tutarında faiz indirimli kredi
kullandırılmıştır. Faiz indirimli kredilerin toplam
bakiyesi 66,8 milyar TLye ulaşmıştır. Ekonomik
İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi çerçevesinde yüzde 4,5 faiz
oranlı, altı aya kadar ödemesiz uygulanabilen kredi
imkânlarından 751.721 esnaf ve sanatkârımız
yararlanmış, toplamda 18,6 milyar TL kredi
kullandırılmıştır. Finansal zorluklar yaşayan
esnaf ve sanatkârımızın Halkbanka olan kredi geri ödemeleri 2020
yılı içerisinde 2 kez ertelemeye tabi tutulmuş olup bu kapsamda
toplam 5,8 milyar TL kredi taksitlendirilmiş, ayrıca kredi ve kefalet
kooperatiflerine olan gecikmiş borçları için yapılandırma
imkânı sağlanmış, 30 bin esnafımızın toplam
650 milyon tutarındaki gecikmiş borcu
yapılandırılmış, üç aya kadar ödemesiz, on iki aya
kadar vadeli olarak kullanabilecek şekilde düzenlenen esnaf kredi
kartı sayısı 555.736ya ulaşmış, bu kapsamda
tahsis edilen kredi kartı limiti 10,5 milyar TL olarak gerçekleşmiş.
Bankalarla yapılan protokol çerçevesinde TOBB ve oda, borsa
mevduatlarının ilgili bankalara yatırılması suretiyle
oluşturulan kaynaktan tacirlerimizin düşük faizli kredi
kullanmalarına imkân sağlanmış, bugüne kadar 50 bin firmaya
3 milyar TL nefes kredisi tahsis edilmiştir.
Bunların
dışında, meydana gelen afetler nedeniyle Elâzığ,
Malatya, Adıyaman, Giresun, İzmirde faaliyet gösteren esnaf ve
sanatkârımıza sıfır faizli kredi, kredi geri ödemelerinin
ertelenmesi, hibe destekleri sağlanmıştır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Tüm bu destekleri bir arada
ele aldığımızda, esnaf ve sanatkârımıza yönelik
bugüne kadar pek çok vergi kolaylığı, kredi ve finansman
imkânının devreye alınmış olduğu görülmektedir.
Toplumumuzun belkemiğini oluşturan esnaf ve sanatkârımıza
yönelik çalışmalarımız, Hükûmetimizce sağlanan
destekler etkinlikle sürecektir. Bu çerçevede, başta TESK ve TESKOMB olmak
üzere tüm esnaf kuruluşlarımızla yakın iletişim ve
iş birliği hâlinde çalışmalarımıza devam
edeceğiz.
Saygıdeğer
milletvekilleri, şu ana kadar özellikle pandemiyle mücadele çerçevesinde
gerçekleştirilen veya devam eden faaliyetlerden bahsettim. Bunların
haricinde, Bakanlığımızın öne çıkan diğer
proje ve faaliyetlerine değinecek olursam, 28 Ağustos tarihinde çok
iddialı bir dijital platform olan Kolay İhracat Platformunu ihracatçılarımızın
kullanımına açtığımızı belirtmek isterim. www.kolayihracat.gov.tr adresinden erişilebilen
Kolay İhracat Platformu çağımızın yapay zekâ ve makine
öğrenmesi gibi teknolojilerini kullanarak ihracatçımıza
kapsamlı bir dijital danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
İhracatçılarımız bu dijital danışmanı
ücretsiz kullanarak ülke bazında, pazar bazında, ürün bazında
somut bilgi ve öneriler alabilmektedirler. Platformumuz dünyadaki benzerlerine
kıyasla en kapsamlı, en gelişmiş, en fazla
kullanıcı dostu dijital ihracat destek platformudur. Platform
ağustos ayından bugüne kadar 75 bin kişiye hizmet
vermiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Yatırımların
geleceği açısından bir diğer önemli gelişme, ihtisas
serbest bölgesi modelini hayata geçirmiş olmamızdır. Katma
değerli üretimde önemli rol üstlenen mevcut serbest bölgelerimize ilave
olarak haziran-ağustos aylarında yayımlanan ilgili
Cumhurbaşkanlığı kararları çerçevesinde, ihtisas
serbest bölgeleri olarak belirlenen veya belirlenecek bölgelerdeki
firmaların desteklenmesinin önü açılmıştır.
Bürokrasinin azaltıldığı ve tek durak hizmet sunumunun
olacağı ihtisas serbest bölgelerimizle katma değeri yüksek
sektörlerde ihracat hedefiyle faaliyet gösterecek firmalarımıza yeni
teşvik ve destekler sunulacaktır.
Çok önemli bir diğer
karar olan, Yurt Dışı Lojistik Merkezlerin Desteklenmesi
Hakkında Karar geçtiğimiz ekim ayında Resmî Gazetede
yayımlanmıştır. Bu karar çerçevesinde, yurt
dışındaki stratejik noktalarda kurulacak lojistik merkezlerimiz
Bakanlığımızca desteklenecek, yurt dışı
lojistik merkezler önümüzdeki yıllarda Türk ihracatçısının
yurt dışı tedarik ve dağıtım kanallarına
erişiminde önemli katkı sağlayacak altyapıların
kurulmasına imkân verecektir. Bu merkezler aynı zamanda, ülkemizin
ihracat potansiyelinin açığa çıkarılmasını
kolaylaştıracak ve ülkemiz e-ticaret sektörü aktörlerine önemli
fırsatlar sunacaktır.
Saygıdeğer
milletvekilleri, Bakanlık olarak önem verdiğimiz bir diğer husus
da ihracatçı tabanımızı genişletmek. 2018
yılında ilk kez ihracatçı sayımız ithalatçı
sayımızı geçmiştir. 2020 yılı Ocak-Kasım
döneminde ihracatçı firma sayımız geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 3,1 artışla 84.344 olmuştur. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) İhracatçı
tabanımızı daha da genişletmek ve KOBİlerimizi
ihracatçı yapmak için 81 İlde İhracata İlk Adım
Programını başlattık. Tüm Türkiyeye yönelik bir analiz
gerçekleştirerek ihracat potansiyeline rağmen henüz ihracat
yapmamış firmalarımızı belirledik. Bu
firmalarımızı sürdürülebilir şekilde ihracatçı yapmak
için kendilerine firma özelinde mentörlük hizmeti vereceğiz. 76 ilde
15.770 firmamızı tespit ettik, önümüzdeki süreçte 81 ilimizin
tamamında bu programımızı hayata geçireceğiz.
Öte yandan, kadın ve
genç girişimcilere eğitim, mentörlük, network sağlamaya
yönelik programımızın devam ettiğini, hatta bu
programımızın Uluslararası Ticaret Merkezinin SheTrades
Outlook platformu tarafından dünyadaki iyi uygulama örnekleri
arasında gösterildiğini de memnuniyetle paylaşmak isterim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu sene kadın
kooperatiflerini önceliklendirdiğimiz KOOP-DES, Kooperatiflerin
Desteklenmesi Programımızda bugüne kadar 27 ilimizden 133 kadın
kooperatifimiz, 143 farklı proje kapsamında,
Bakanlığımızdan yaklaşık 13,6 milyon Türk
lirası hibe desteği almıştır. Kooperatiflerimizi
özellikle yerelde üretim ve ihracatımızın
arttırılması için önemli değerlerimiz olarak görüyoruz,
kooperatiflerimizi desteklemeye devam edeceğiz.
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) HDPli belediyelerin kooperatiflerini
kapattınız Sayın Bakan, çok inandırıcı
değil, kooperatifleri desteklemeniz.
TİCARET BAKANI RUHSAR
PEKCAN (Devamla) İhracatçı tabanımızı
genişletme açısından eğitim faaliyetlerine çok büyük önem
veriyoruz. Mart ayında devreye aldığımız
akademi.ticaret.gov.tr adresinden erişebilen sanal ticaret akademisi;
dış ticaret, iç ticaret, girişimcilik alanlarından
vatandaşlarımıza on-line ve ücretsiz eğitim vermeye devam
etmektedir. Bugüne kadar 29 bin kullanıcı akademiye erişim
sağlamış, 4.864 sertifika verilmiştir.
Saygıdeğer milletvekilleri,
bildiğiniz üzere, Bakanlığımızın görev yetki
alanının önemli bir boyutunu da ticaret diplomasisi,
uluslararası ticaret hukukundan kaynaklı haklarımızın
korunup kollanması oluşturmaktadır. Uluslararası ticarette
özellikle son iki yılda korumacı politikalarda bir yükselme
görülmektedir. Türkiye, prensip olarak küresel ölçekte adil, serbest rekabetten
yanadır, çok taraflılık üzerine inşa edilen küresel ticaret
sistemini destekliyoruz. Öte yandan, üreticimiz ve ihracatçımızın
hak ve menfaatlerini gözetmek adına ticaret politikası, önlem ve
uygulamaları başta olmak üzere uluslararası ticaret hukuku
çerçevesindeki faaliyetlerimizi etkinlikle yürütüyoruz. Ülkemiz, yürürlükteki
önlem sayısı bakımından Dünya Ticaret Örgütü üyeleri
arasında 3üncü sıradadır. Uyguladığımız
ticaret politikası önlemlerinin, toplam ithalatımız içindeki
payı yüzde 25,3tür.
Pandeminin baş
göstermesiyle birlikte özellikle maske üretiminde kullanılan kumaş,
maske, solunum cihazı, koruyucu tulum gibi pek çok kritik malzeme ve ekipmanlarla
ilgili gerekli tedbir ve önlemler alınmış, bu ürünlerin
tedarikinde sorun yaşanmamıştır.
Dünya Ticaret Örgütündeki
dava süreçlerimizde, yakın zamanda ABD ve Fasa karşı çelik
ürünlerine ilişkin davaları kazandık, Taylandın klimalarla
ilgili açtığı davada ülkemizin haklılığı
teyit edildi. ABDnin çelik, alüminyum sektöründe
başlattığı vergi artışlarına karşı
yürüttüğümüz hukuki süreçle, Avrupa Birliğinin ilaç sektörünün
ülkemize karşı başlattığı dava süreçlerinde
olumlu sonuçlar alacağımıza inanıyoruz. Türk çelik sektörü
açısından haksızlığa yol açan ABnin çelik
ithalatındaki önlemlerini de Dünya Ticaret Örgütüne
taşıdık.
Avrupa Komisyonu ve AB
üyelerinden muhataplarımızla 2020 yılı içerisinde ben ve
Bakan Yardımcılarım toplam 54 üst düzey görüşme
gerçekleştirdik, bu görüşmelerin 37sini ben bizzat
gerçekleştirdim. Görüşmelerimizde ağırlıklı
olarak, çelikte uyguladıkları haksız koruma önlemini, Türkiye-AB
arasındaki gümrük birliğinin güncellenmesini; ayrıca, Avrupa
Yeşil Mutabakatı çerçevesinde finansal imkânlara Türkiyenin
erişimi noktasındaki talebimizi ilettik. Gümrük birliğinin
güncellenmesi konusu tüm tarafların çıkarına olan ve bizim de
önem vermeye devam edeceğimiz gündem konusu.
Brexit bağlamında,
ülkemiz ile Birleşik Krallık arasında serbest ticaret
anlaşması imzalanmasına yönelik müzakereler
gerçekleştirilmiş, bugüne kadar teknik düzeyde
yaptığımız görüşmelere ilaveten, AB ile Birleşik
Krallık arasında devam eden görüşmeleri yakinen takip ediyor ve
bu doğrultuda ülkemiz ile Birleşik Krallık arasında yeni
bir ticaret anlaşmasını imzalamayı öngörüyoruz.
Birleşik Krallık
haricinde Japonya, Ukrayna, Tayland, Endonezyayla serbest ticaret
anlaşması müzakerelerimizi sürdürüyor; Malezya, Gürcistanla olan
anlaşmaları güncellemeyi hedefliyor; Rusyayla hizmet
yatırım anlaşması müzakerelerimiz devam ediyor,
Azerbaycanla tercihli ticaret anlaşması imzaladık ve
Özbekistanla imza aşamasına geldik.
Değerli milletvekilleri,
fiziki kısıtlamalara rağmen yıl genelinde, çoğu video
konferans yoluyla olmak üzere 64 tanesi yüz yüze bakan ve bakan
yardımcıları seviyesinde 164 üst düzey ikili resmî görüşme
gerçekleştirdik. 11 ülkeyle Karma Ekonomik Komisyon, Ekonomik ve Ticari
Ortaklık Komite toplantılarını on-line olarak
gerçekleştirdik, sınır komşularımızla gümrükler
alanında iş birliği alanında 13 görüşme
gerçekleştirdik. Ayrıca, ABDyle ortak konferans, Güney Koreyle
İş Yatırım Forumu, Afrika ülkeleriyle Türkiye-Afrika
Ekonomi ve İş Yatırım Forumu gibi yabancı
bakanların, iş insanlarının geniş
katılımlarıyla önemli etkinlikleri çevrim içi
gerçekleştirdik.
Gümrüklerdeki
altyapımız, gümrük süreçlerindeki etkinliğimiz dış
ticaretimizin gelişimi açısından kritik önemdedir.
Gümrüklerimizle ilgili bu yıl Kapıkule, Hamzabeyli, Öncüpınar
Gümrük Kapılarında yenileme çalışmalarını
tamamladık; Habur, İpsala Gümrük Kapılarının
modernizasyon çalışmalarını 2021de bitiriyoruz; Gürbulak,
Türkgözü, Pazarkuleyle ilgili çalışmaları başlatıyoruz.
Altyapı
yatırımlarının yanı sıra dijitalleşme, millî
teknoloji imkânlarının geliştirilmesiyle ilgili
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dış ticarete
konu eşya için gerekli belgeleri elektronik ortamda aktarma
çalışmalarımız devam ediyor. Belge sayımızı
187ye, tek pencere kapsamındaki elektronik belge
sayımızı 159a çıkardık. Yetkilendirilmiş
yükümlülük 534e çıkmış olup toplam ithalatımızın
yüzde 34ünü, ihracatımızın da yüzde 29unu bu firmalar
gerçekleştirmektedir. Menşe İspat Dolaşım
Belgelerinin elektronik olarak düzenlenebilmesini sağladık. Gümrük
rehberi, gümrük tarife arama motoru, GET-APP, SHIP dijital
uygulamalarımızla ilgili tüm aktörlerin,
vatandaşlarımızın işlerini
kolaylaştırdık.
Savunma Sanayii ve
TÜBİTAKla ortak çalışmalarla millî tarama ve X-ray projelerini
hayata geçiriyoruz. Bütünleşik veri analitiği çözümü için Veri
Madenciliği Programımız kapsamında risk analiz
çalışmalarımızın seçiciliğini artırdık.
Veri Analitiği Mükemmeliyet Merkezinin çalışmalarının
2 fazını bitirdik, en kısa zamanda tamamlamayı
hedefliyoruz.
Gümrüklerimizde tasfiyelik
hâle gelen eşya ve araçların satışının tüm
vatandaşlarımızın katılımına açık
ihaleyle eihale.gov.tr adresinden mobil uygulamadan yapılmasına
devam edilmekte. Bu yıl içerisinde on bir ayda araç satışlarından
geçen yıla göre yüzde 19 artışla 286 milyon, eşya
satışlarından yüzde 27 artışla 112 milyon hasılat
elde ettik.
Kaçakçılığa
karşı mücadelemizi kararlılıkla yürütüyoruz. Bu mücadelede
operasyonlarımızı planlarken ulusal, uluslararası
istihbaratın yanında az önce bahsettiğim risk analiz teknoloji metotlarına
dayalı yazılımlardan istifade ediyoruz. 2020de 8
uluslararası operasyon gerçekleştirdik ve 3ü rekor niteliğinde
olmak üzere 260 operasyonda 8,2 ton uyuşturucu, 1.879 ton kaçak
akaryakıt ele geçirdik. Diğer kaçak eşyaların tutarı
da 3,7 milyar.
Saygıdeğer
milletvekilleri, bildiğiniz üzere ülkemizdeki iş ve yatırım
ortamının iyileştirilmesine yönelik Sayın
Cumhurbaşkanı Yardımcımız riyasetinde
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon
Kuruluna katkı veriyoruz ve Dünya Bankası İş Yapma
Kolaylığı Endeksinde son iki yılda 27 basamak yükselerek
33üncü sıraya geldik. Ülkemizde kurulan şirket sayısı son
on bir ay itibarıyla yüzde 22 artarken kapanan şirket
sayısı yüzde 10,6 artmıştır. Esnaf, sanatkâr iş
yeri 2019da 238.416 tescil, 114.977 terkin varken bu sene on bir ayda 336.529
tescil, 86.499 terkin yapılmıştır.
Merkezi Kayıt Sistemi,
MERSİSin kapsamı genişletilmiş, elden başvuru
ihtiyacını ortadan kaldıran e-belge, e-ilan uygulamaları
devreye alınmış, 2021 yılında da çek, bonoların
elektronik ortamda düzenlenmesine, kambiyo işlemlerine konu edilmesine
imkân sağlayacak sistemi hayata geçirmeyi hedefliyoruz.
Bildiğiniz üzere
emlakçılık, galericilik faaliyetlerinin yalnızca yetki belgesine
sahip işletmeler tarafından yapılmasının
altyapısını hayata geçirdik. Araç satış bedeliyle
taşıt mülkiyetinin eş anlı değiştirilmesini
sağlayan güvenli ödeme sistemini devreye aldık.
Sebze meyve ticaretiyle
ilgili komisyoncu tüccarın e-fatura, e-irsaliye, e-müstahsil makbuzu
uygulamalarını 1 Ocak 2020 itibarıyla zorunlu hâle getirdik.
Lisanslı depoculuk ürün ihtisas borsasıyla ilgili
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüketicinin
korunmasıyla ilgili ALO 175 ve mobil tüketici üzerinden 460 bin
başvuru geldi ve bunların yüzde 50sini e-devlet üzerinden
gerçekleştirerek
544 bin tüketici hakem heyetine başvuru olmuş,
yüzde 59u tüketici lehine sonuçlanmıştır.
Bu yıl içerisinde
satış sonrası hizmetler, garanti belgesi, tanıtma kullanma
kılavuzu gibi yönetmeliklerde yaptığımız
değişikliklerde tüketiciyi koruma alanı genişletilmiş.
Vatandaşlarımızın yetkili servislerin bilgilerine kolay ve
güvenli şekilde ulaşabilmesi için servis.gov.tr adresi erişime
açılmıştır. Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu,
Reklam Kurulu, fahiş fiyat artışları, stokçuluk, tüketiciyi
yanıltıcı uygulamalara karşı yaptırımlarda
bulunmuştur.
İkinci el cep telefonu
ve tabletlerin yenilenerek ekonomiye kazandırılması, garantili,
sertifikalı şekilde satışa sunulması için
yenilenmiş ürünlerin satışı hakkında yönetmelik yayınlanmıştır.
Yenilenmiş ürünler israfın ve ithalatın azalmasını sağlayacaktır.
12 Mart tarihinde 7223
sayılı Ürün Güvenliği Teknik Düzenlemeler Kanunuyla
firmaların izlenebilirliği, ürün sorumluluğu tazminatı,
ürünlerin tüketiciden geri çağrılabilmesi, ihracatta Türk malı
imajının güçlendirilmesi, e-ticaret hususlarında önemli
yenilikler getirilmiştir.
Helal Akreditasyon Kurumu
2020 yılı içerisinde 15 farklı ülkeden 33 akreditasyon
başvurusu almış, 4ünün akreditasyon işlemleri
sonuçlandırılmış, bunun dışında 538 helal
belgesi akreditasyon kapsamına alınmış, 3 başvuruyla
ilgili sonuçlar da son aşamaya gelmiş. Bu suretle milyarlarca
dolarlık ürüne karşı gelen helal belgeleri temin
edilmiştir, çalışmaları artarak sürmektedir.
Saygıdeğer
milletvekilleri, konuşmamı tamamlamadan önce, bütçemizi takdim
etmeden önce şu hususun altını çizmek istiyorum: Pandemi
nedeniyle küresel ekonomide, özellikle küresel tedarik zincirlerinde belli
değişim ve dönüşümler yaşanacaktır. Önümüzdeki süreçte
Türkiye, kilit pazarlara coğrafi yakınlık, nitelikli iş
gücü, rekabetçilik, uluslararası norm ve standartlara uygun üretim
kabiliyeti gibi avantajlarını da kullanarak küresel değer
zincirlerinde daha öne geçebilecek güce ve potansiyele sahiptir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Yatırım ve ticaret
alanlarındaki yeni fırsatları değerlendirerek küresel
değer zincirleri içinde daha da belirleyici bir aktör olabileceğimize
ve yolumuza güçlenmiş bir şekilde devam edeceğimize
inanıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ticaret Bakanlığı olarak tüm özel sektörümüz ve ilgili
kuruluşlarla iş birliği hâlinde çalışma ve
çabalarımızı bu doğrultuda sürdüreceğiz.
Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; Ticaret
Bakanlığımızın sizlere takdim olunan amaç ve
faaliyetleri doğrultusunda kullanılmak üzere 2021 yılı
bütçesi toplam 6 milyar 585 milyon 834 bin TLdir. Bunun 4,1 milyar TLsi,
yüzde 63,2si ihracatçılarımızın desteklenmesiyle ilgili
giderlere tahsis edilmiştir. Bakanlığımız için
ayrılmış olan ödenek hedeflerimize ulaşmamızla birlikte
çalışacağımız tüm paydaşlarımıza ve
vatandaşlarımıza daha kaliteli hizmet sunabilmek amacıyla
etkinlikle kullanılacaktır.
Bakanlığımızın
bütçesinin hayırlı olmasını diliyor ve yüce Meclisimizi,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
MAHİR POLAT (İzmir)
Sayın Bakanım, geçici 6ncı madde
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Sayın Bakan, kooperatifler
TİCARET BAKANI RUHSAR
PEKCAN Kooperatiflerin kapanmasıyla ilgili
Bakanlığımızın hiçbir yetkisi yok. Kooperatifler
sadece kendi kooperatif genel kurulları kararıyla kendi kendilerini
tasfiye edebiliyorlar.
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Kayyumlar kapattı Sayın Bakan, siz
kooperatifleri savunuyorsunuz kayyumlar kapatıyor.
TİCARET BAKANI RUHSAR
PEKCAN Teşekkür ederim. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Bakanımız.
Şimdi söz
sırası Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varanka
ait.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile
bağlı ve ilgili kuruluşlarımızın bütçe
görüşmeleri için söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Gazi
Meclisimizin değerli üyelerine, ekranları başında bizleri
izleyen aziz milletimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
2021 yılı bütçe
görüşmelerinin ülkemiz için hayırlı uğurlu
olmasını temenni ediyorum.
Sözlerimin hemen
başında, dün PKK/PYD terör örgütü tarafından şehit edilen 2
askerimize Allahtan rahmet diliyor, ailesine sabırlar diliyorum,
milletimizin başı sağ olsun.
Saygıdeğer
milletvekilleri, dünya yakın tarihte benzerini
yaşamadığı küresel bir kriz döneminden geçiyor.
Salgın, insan sağlığına olan etkilerinin yanında
çöken üretim ve tüketim kanallarıyla ülkelerin ekonomik dengelerini altüst
ediyor. Uluslararası kuruluşlar küresel büyüme, ticaret ve
doğrudan yatırımlarda
son altmış yılın en ciddi daralmasını bekliyor.
Tüm dünyada başta turizm olmak üzere hizmetler sektörünün durumu ortada.
Niyetim sizleri ve ekranları başında bizi izleyenleri karamsarlığa
sürüklemek değil, olağanüstü zamanlardan geçtiğimizin
altını çizmek istiyorum. Peki, umut ışığı
yok mu? Elbette var. Aşı ve tedavi konusunda başarıya
ulaşan her adım aslında bizi çok hızlı bir küresel
toparlanmaya götürecek ve bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda
ertelenmiş talebin de etkisiyle son yılların en dikkat çekici
küresel, ekonomik performansına şahit olabiliriz.
Tabii,
tüm bu gelişmeler Türkiye ekonomisini de etkiliyor. Biz bu dönemi
değişikliklere hızla adapte olabilen sanayimiz sayesinde
başarılı bir şekilde yönettik. Normalleşme
adımlarının da etkisiyle üçüncü çeyrekte yüzde 6,7lik bir
büyüme gerçekleşti. Bu performansta sevindirici olan taraf
yatırımlardaki yüzde 22,5luk artış. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Yatırımın alt
kalemlerine baktığımızda; makine teçhizatta yüzde 23,5luk
bir büyüme görüyoruz; inşaat yatırımlarındaysa yüzde
14,7lik bir artış var. Dördüncü çeyreğe ilişkin öncü
göstergeler üçüncü çeyreğe kıyasla bir miktar yavaşlamaya
işaret etse de yatırımlar cephesinde hız kesilmeden bu
ivmenin devam ettiğini görebiliyoruz.
Genel
Kurul toplantılarını ilk günden itibaren büyük bir dikkatle
takip ediyor ve yapıcı eleştirileri de not alıyorum.
Hakikaten anlamakta zorlandığım konuşmalar da oluyor; on
sekiz senede tek bir fabrika kurulmadığını iddia eden
konuşmacılar var. El insaf diyorum. Rakamlar gün gibi ortada. Sadece
ocak-kasım döneminde organize sanayi bölgelerinde 851 yeni fabrika üretime
başladı. (AK PARTİ sıralarından Görmezler, görmezler
sesleri ve alkışlar) 13.546 imalat sanayi tesisi Sanayi Sicil Belge
Sistemine kaydolarak üretime başladı. Bugün itibarıyla, sanayi
bölgelerinde 4.069 tesisin inşaatı devam ediyor. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Burada konuşan muhalefet
milletvekillerinin ısrarla görmek istemedikleri, görse bile kabullenmek
istemedikleri işte gerçek tablo bu. Ben hemşehrimin biraz önce
yaptığı gibi büyük puntolarla, bol boşluklarla
yazılmış rulo kağıtları
fırlatmayacağım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AHMET KAYA (Trabzon) Buyur
Sayın Bakan!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Eğer Sayın
Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla on sekiz yıldır
AHMET KAYA (Trabzon) Siz de
yapın. Hikâye anlatmayın!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla)
yaptıklarımızı anlatmaya
kalksak buna terabaytlar yetmez, veri merkezleri yetmez. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
OSMAN AŞKIN BAK (Rize)
Terabaytlar yetmez!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Hemşehrime önerim, bir an önce kendini
güncellesin, dijitale geçsin. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
AHMET KAYA (Trabzon) Siz
geçin siz! Nasihate ihtiyacımız yok. Dijitali anlıyoruz da size
anlatmak dijitalden olmuyor.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Ben sizlere Nuri Killigillerden, Nuri
Demirağlardan CHPnin kapattığı fabrikalardan,
baltaladığı projelerden de bahsetmeyeceğim.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Bir tane söyle, bir tane söyle!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Zaten bahsetmeye kalksam ne kalem yeter, ne
kâğıt yeter. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Bir tane söyle!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Ben sizlerin aksine somut
konuşacağım.
AHMET KAYA (Trabzon)
Yaptığınız yolsuzlukları, yaptığınız
usulsüzlükleri
CAVİT ARI (Antalya)
Bir tane örnek ver.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Bakınız, yalnızca son iki
senede Orta Doğu ve Kuzey Afrikanın ilk ve tek endüstriyel enzim
fabrikasını
AHMET KAYA (Trabzon) Memlekette
millet aç. Bu milletin parasını
(Gürültüler)
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Sayın Başkan, Sayın
Başkan, senede bir kere buraya geliyoruz, konuşma yapıyoruz,
lütfen demokratik usulleri salona hatırlatırsanız sevinirim.
AHMET KAYA (Trabzon)
Polemik yapmayın! Öyle laf kalabalığıyla olmuyor bu
işler.
BAŞKAN Evet buyurunuz
Sayın Bakan.
Buyurun.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Bakınız, yalnızca son iki
senede Orta Doğu ve Kuzey Afrikanın ilk ve tek endüstriyel enzim
fabrikasını
Avrupanın tek çatı altındaki en büyük
entegre ve akıllı kompresör fabrikasını
AHMET KAYA (Trabzon) O
fabrikaları yaparken 1 lira borç almadan yapmıştık, 1 lira.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Sen mi yaptın? Sen mi yaptın?
AHMET KAYA (Trabzon)
Memleketin borcunu 5 kat artırdın!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Türkiye'nin ilk alüminyum hibrit motor
fabrikasını
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Sen mi yaptın o kadar bir şeyi? Sen mi yaptın?
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Türkiye'nin en büyük aydınlatma
fabrikasını
AHMET KAYA (Trabzon) Ayda
yılda bir gün buraya gelip
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla)
dünyanın 3üncü büyük işletme
tesisini bizzat ben açtım. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Sen mi yaptın?
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Bunlarla birlikte ülkemizin ilk medikal
beslenme fabrikasını
AHMET KAYA (Trabzon) -
Alın okuyun, öğrenin!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) -
Orta Doğu ve Avrupanın en büyük
yapıştırıcı ve tutkal fabrikasını
(Gürültüler)
RAVZA KAVAKCI KAN
(İstanbul) Dinlemeyi öğrenin!
BAŞKAN Bir dakika
Sayın Bakan, bir dakika... (Gürültüler)
HALİL ETYEMEZ (Konya)
Bu kadar da olmaz ya! Bakan konuşuyor.
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) AKPli vekiller konuşturmuyor ya Sayın
Bakanı!
BAŞKAN - Sayın
Bakanım, bir saniye
Değerli milletvekilleri
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN - Bir dakika
Sayın Altay.
AHMET KAYA (Trabzon)
Sayın Bakan sataşıyor Sayın Başkan.
BAŞKAN Ahmet Bey bir
dakika.
HALİL ETYEMEZ (Konya)
Sen konuşurken sataşıyorsun!
AHMET KAYA (Trabzon) Ne
diye bize sataşıyor Başkanım?
BAŞKAN Sayın
Milletvekilleri, arkadaşlar
Beyler, sayın milletvekilleri,
arkadaşlar
(Gürültüler)
Sayın milletvekilleri,
bize saygı duymazsanız biz de size saygı duymayız; bu da
Türk milletine hakaret olur. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
Dolayısıyla,
Cumhuriyet Halk Partisinin çok deneyimli Grup Başkan Vekili
notlarını alıyor. Söz atmanın, birbirine laf atmanın
ne size faydası var, ne millete faydası var.
Sayın Bakan buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Sayın Başkanım, burada hiçbir
konuşmacının sözü bu şekilde kesilmedi.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan, bu tavrımıza devam
edeceğiz, şu açıdan: Sayın Başkan, yeni sistemde
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Lütfen, senede bir kere şu kürsüye gelip
konuşan, yürütmenin bir üyesine, burada yemin eden, yürütmenin bir üyesine
saygı göstersinler. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Bir dakika,
gerekli uyarıyı yapayım ben.
Buyurun, siz buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Bakan bu üslubunu sürdürürse biz İç Tüzük
kaynaklı haklarımızı kullanırız. Biraz önce bir
saygıdeğer Bakan konuştu, dinledik. Sayın Bakan burada
bütçesine destek ister, yaptıklarını anlatır,
yapacaklarını anlatır, eleştirilere cevap verir. Sayın
Bakan seçilmiş değildir. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Burada milletin vekilleriyle polemik yapamaz, yaptırmam. (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Sayın
Bakan, buyurun.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Orta Doğu ve Avrupanın en büyük
yapıştırıcı ve tutkal fabrikasının,
Türkiyenin ilk çinko izabe tesisinin temellerini de bizzat ben attım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Tamam yap.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Bunlara inanmıyor musunuz? Gelin sizi
sahaya götürelim, şöyle OSB havası alın, sanayicinin, üreticinin
nabzını gelin, birlikte tutalım.
AHMET KAYA (Trabzon) - Biz
oradan çıkmıyoruz, oradan çıkmıyoruz. Saraylardan
çıkın da siz gidin oralara.
RAVZA KAVAKCI KAN
(İstanbul) Bağırmayın!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Biz elbette her şey güllük
gülistanlık demiyoruz. Eksikleri de, varsa hataları da görüyoruz ama
sizin görmezden geldiğiniz fabrikalar sayesinde bu ülkede ihracat rekorları
kırılıyor.
MAHİR POLAT (İzmir)
- Milletin malıyla yapılana Ben yaptım diyemezsin.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Hiç kuşkusuz önümüzdeki dönemde istihdam
oranlarına da yansıyacak. Milletimiz müsterih olsun
AHMET KAYA (Trabzon) -
Müsterih olsun tabii. Yurt dışına yatırdınız
milletin paralarını.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla)
riskleri takip edecek,
kırılganlıkları gidereceğiz, beklentileri
karşılayacak politikaları yeni dönemde çok daha güçlü bir
şekilde uygulayacağız. Ekonomi yönetimi olarak reformcu bir
vizyonla Türkiyeyi salgın sonrası dönemin kazananı hâline
getireceğiz.
MAHİR POLAT (İzmir)
Bu memleketin kaynaklarını bitirdiniz Sayın Bakan.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; imalat sanayi alt sektörlerinde bu sene önemli
başarılara imza attık. Makine sektörümüz 1,7 milyar
dolarlık ihracatla cumhuriyet tarihinin ekim ayı rekorunu
kırdı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Çelik sektörü yılın ilk on ayında Almanyayı geride bırakarak
Avrupada 1inci, dünyada 7nci sıraya yükseldi.
MURAT ÇEPNİ (İzmir)
On sekiz yılda hangi kamu değerleri satılıyor?
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Sadece son üç aylık süreçte, bugüne
kadar ülkemizde üretilmeyen sıvı paslanmaz çelik ve külçe çinkoda ilk
ürünleri elde etmenin gururunu yaşıyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Gemi inşa sektörümüz, tam
elektrikli ve hibrit gemiler başta olmak üzere dünyada oluşabilecek
tüm talepleri karşılayabilecek bir yetkinliğe kavuştu.
AHMET KAYA (Trabzon) Millet
Açız. deyip intihar ediyor. Hikâye anlatıyor.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Pek çok yerli tedarikçinin
katkılarıyla TÜVASAŞ fabrikasında üretilen ilk millî
elektrikli tren setini gururla raylarda buluşturduk, testleri devam
ediyor.
MURAT ÇEPNİ (İzmir)
Sayın Bakan, Türkiyede üretilen bir tane ürün söyleyin, hepsi ithal.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Elbette bunlarla yetinmeyeceğiz. Millî
teknoloji, güçlü sanayi vizyonumuzla her alanda üretim gücümüzü tahkim ederek
milletimizin refahını yükselteceğiz. Türk sanayisi her türlü
ürünü üretebilecek kapasiteye sahip olmakla birlikte, ithal ara malına
bağımlılığı yapısal bir problem. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Size rağmen. Bunları size rağmen
başardık.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Biz bu sorunun üzerine kararlı bir
biçimde giderek Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını
başlattık. Yaptığımız detaylı analizler
sonucunda, Türkiyede üretebileceğimiz, bize rekabet gücü
kazandıracak ürün grubu listelerini oluşturduk, ilk aşamaya da
çağrıya çıktığımız makine sektöründe titiz
bir değerlendirmeyle 20 proje için destek kararı aldık. Servo
motorlar, CNC tezgâhlar, robotlar, eklemeli imalat makineleri ve daha pek çok
yüksek teknolojili ürün hamle programı sayesinde yerli ve millî olarak
üretilecek.
ÖZCAN PURÇU (İzmir) On
sekiz yılda
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Çok yakında kimya, eczacılık,
ilaç, tıbbi cihaz, ulaşım ve elektronik gibi yüksek teknolojili
diğer sektörlerde de yeni çağrılara çıkacak, uçtan uca
tasarladığımız destek mekanizmasıyla katma değer
üretmek isteyen müteşebbislerin yanında olacağız.
Ekonomi güvenliği,
üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir başka alan. Yerli üretimin ve
teknolojik kabiliyetlerin geliştirilmesini sağlayacak
politikaları en üst düzeyde belirlemek için Sanayileşme İcra
Komitesini kurduk. Uluslararası rekabet gücümüzü artıracak
kararları bu komitede, Sayın Cumhurbaşkanımızın
Başkanlığında ilgili bakanlarla birlikte vereceğiz.
Kamu alımları çıpasını kullanarak, ürün
gamımızı katma değerli ürünler başta olmak üzere
çeşitlendirerek sanayimize ölçek kazandıracağız.
Değerli milletvekilleri
Türkiye'nin Otomobilini milletimizin beğenisine sunduk,
fabrikamızın temellerini attık. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Ne anlatıyorsunuz Sayın Bakan?
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Uçak lazım Sayın Bakan, Uçak.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Hep söylüyorum, söylemeye de devam
edeceğim, Türkiye'nin Otomobili Projesi bir araba üretmenin çok daha
ötesinde bir vizyona sahip. Otomobillerin artık sadece ulaşım
aracı olmaktan çıkıp elektrikli otonom ağa bağlı
ve akıllı cihazlara dönüştüğü bu dönemde TOGG Türkiye'nin
gururu oldu. Biliyorsunuz, batarya üretimi için de bir iş birliğine
imza atıldı. Tabii, burada yapılan iş birliği sadece
otomobil sektöründe değil, enerji depolama sistemlerinde de Türkiye'yi çok
daha ileri noktalara götürecek. Özellikle elektrikli araçların
yaygınlaşmasıyla bu araçlarda enerji depolamak için
kullanılan bataryalar evlerde de kullanılabilecek.
Türkiye'nin Otomobili
tersine beyin göçünü de ciddi manada teşvik ediyor. Küresel tecrübesi olan
genç mühendislerimiz, yazılımcılarımız,
yöneticilerimiz yurt dışındaki işlerini bırakıp
Türkiye'nin Otomobili için vatanlarına döndüler. Ne yazık ki bu
gayret ve özveriyi hiçe sayıp Türkiye'nin Otomobili Projesine kulp takmak
için kendilerini komik duruma düşürenler var. TOGGun şu
parçası buradan alınıyormuş, bu parçası şuradan
alınıyormuş. diyerek âdeta cehaletlerini sergiliyorlar.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Peki nereden alınıyor?
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Fikrî mülkiyet hakkı nedir? diye
sorsanız inanın bunlar bilmezler. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Biz biliyoruz.
MAHİR POLAT (İzmir)
Senden daha iyi biliriz Sayın Bakan.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Aslında, biz bu tavra yabancı
değiliz. Biliyorsunuz, teröristlere kök söktüren
SİHAlarımız için de motoru yerli değil diye yaygara
koparıyorlardı. (CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Haddini bil, haddini!
BAŞKAN Bir dakika
Bir
dakika
Sayın milletvekilleri
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Edepli konuş, edepli! (AK PARTİ ve CHP
sıralarından gürültüler)
EYÜP ÖZSOY (İstanbul)
Otur yerine, otur!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Bunlar bilmez. ne demek? Sen kimsin!
İSMAİL KAYA
(Osmaniye) Sen kimsin! diyemezsin!
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, bir dakika
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Sakin olun, sakin, sakin. Niye heyecanlanıyorsunuz?
Herkes konuşuyor burada, niye heyecanlanıyorsunuz?
(AK PARTİ ve CHP
sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN Bir dakika
Bir
dakika
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Bakan, devam edin
AHMET KAYA (Trabzon)
Milletin seçilmiş vekillerine Bilmiyorsun. diyemezsiniz!
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, bir dakika
Bir dakika
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Yalan söylüyorsun, bir de Bunlar bilmez. diyorsun.
BAŞKAN Bir dakika
Bir
dakika
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan, yeni sistemde Bakan Meclise bütçe
istemeye gelir, milleti terbiye edemez.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Bakan, devam edin
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Bunlar bilmez. ne demek? Onu bu söyler, bu söyleyemez! (AK
PARTİ sıralarından O da söyler. sesleri)
Hiç kusura bakmayın!
Muhammet Bey, sen bana
söylersin, o söyleyemez! Haddini bileceksin!
(AK PARTİ ve CHP
sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Ben haddimi biliyorum, siz haddinizi bilin!
Ben haddimi biliyorum. (CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Terbiyeli konuşacaksın!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Herkes izliyor, burada terbiyesini bilmeyen
kim, herkes izliyor. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Bir dakika
Sayın Bakan.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Bana kimse Bu. demedi burada.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Öyle bir olay yok. Millet kabul etti, millet.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, bir dakika
AHMET KAYA (Trabzon)
Sayın Bakan, buraya 5 Bakan geldi, hiçbirisi sizin
yaptığınızı yapmadı.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Benim tarzım bu.
BAŞKAN Sayın
Bakan, bir dakika
(AK PARTİ ve CHP
sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN Beyler
Sayın milletvekilleri
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Bakan, devam edin
BAŞKAN -
Akbaşoğlu
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ne oldu, bizi mi döveceksiniz?
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Hep aynı hikâye, bırak ya!
BAŞKAN - Bir dakika
sayın milletvekilleri, bunu bağırmakla. çözemezsiniz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Hep aynı şeyi yapıyorsunuz. Olmaz bu!
BAŞKAN Bir dakika
Sayın Bakanın kürsüde konuşmasını durduracak güç
yoktur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ancak, bir
şey söylüyorum ben
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Millet kabul etti, millet. O bakanlar burada yemin etti.
BAŞKAN - Değerli
milletvekilleri
Bir susar mısınız arkadaşlar.
Sayın Bakan, bir dakika
HASAN ÇİLEZ (Amasya) -
Cumhurbaşkanının takdiriyle Bakan oldu.
BAŞKAN Ya,
arkadaş, Amasya Milletvekili, sus be kardeşim! Ya, bir susar
mısınız.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Sayın Başkanım, bir haftadır aynı şey ama ya!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Başkan Bey, böyle olur mu ya!
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri
OSMAN AŞKIN BAK (Rize)
Engin Bey, maskenizi takar mısınız.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Siz de Bakanlık yaptınız, böyle hadsiz
konuşma yaptın mı sen?
BAŞKAN - Sayın
Bakan, siz Meclise hitap ediniz.
Buyurun Sayın Bakan.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Biliyorsunuz, teröristlere kök söktüren
SİHAlarımız için de Motoru yerli değil. diyerek yaygara
koparıyorlardı. Çok açık konuşacağım bu
tavır çok sığ. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MAHİR POLAT (İzmir)
Diğer ürünlerini de alıyorsun.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Ya, niye müdahalede bulunuyorsun kardeşim?
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Tam da burada size çarpıcı bir
örnek göstermek istiyorum. Bu bir elektronik kontrol ünitesi, Mercedes
kamyonlarda kullanılıyor. Kocaelide bir firmamız bu elektronik
kontrol ünitesini geliştirdi, üretti ve Mercedese satıyor. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Bu Türk
malı ürün Mercedes kamyonlarda kullanılıyor. Peki, siz
başka ülkelerde buna benzer bir tartışmaya şahit oldunuz
mu?
HÜDA KAYA (İstanbul)
Sizler kadar yalancı yok ki hiçbir yerde, sizler kadar yolsuzluk yapan yok
ki!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Mesela, Alman Parlamentosunda milletvekilleri
Mercedes kamyonlarda Türk ürünleri kullanılıyor, Mercedes yerli ve
millî değil, Mercedes Alman markası değil. dediğini hiç
duydunuz mu? (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Duyamazsınız.
AYLİN CESUR (Isparta)
Hatamız varsa sizler kadar
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Mercedesi Almanlar yaptı, sen mi yaptın?
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir tavra
şahit olamazsınız ama Türkiyedeki muhalefetten her gün
bunları duyabilirsiniz çünkü bunlar üretim cahili, üretim. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
HÜDA KAYA (İstanbul)
Yalan söylüyorsunuz!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Motor, motor. diyerek milletin Meclisinde
ülkemizi küçümsemeye kalkanlar yine bunlar.
ÖZCAN PURÇU (İzmir)
Sayın Bakanım, bunlar hiç yakışmıyor size.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Tabii, buna en güzel cevabı
mühendislerimiz veriyor. Bakınız, sadece TEIde son yedi yılda
10 farklı millî motor geliştirildi.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Siz bize üretim cahili diyemezsiniz!
ÖZCAN PURÇU (İzmir)
Üretim cahili diyemezsiniz!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Daha geçen hafta TEInin ürettiği ilk
millî helikopter motorunu TUSAŞa teslim ettik. (CHP
sıralarından gürültüler) Yalnızca deniz, hava, kara değil,
uzay araçlarının da motorlarını geliştiriyoruz. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
MAHİR POLAT (İzmir)
Sanırsın Marsa gitmiş.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Gururla söylüyorum, TÜBİTAK Uzay
Enstitümüzde uyduların manevra yapmasını sağlayan hall
etkili itki motorunu geliştirdik. (CHP sıralarından gürültüler)
TÜRKSAT 6A millî haberleşme uydusunda bu itki sistemini
kullanacağız, bunu başarabilen nadir ülkelerden bir tanesiyiz.
(AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ülkemizin katma değer üssü sanayi bölgeleri,
çevre dostu üretimle Türkiyenin ekonomisini büyütüyor. 2020 yılında
kurulan 11 OSByle toplam OSB sayısı 325e, kredi desteği
verdiğimiz sanayi sitesi sayısıysa 480e ulaştı.
Üretime geçen bu bölgelerde yaklaşık 2,5 milyon
vatandaşımızı istihdam etme imkânı sağladık.
Yıl sonu itibarıyla 13 OSB ile 3 sanayi sitesi projesini, 2021
yılındaysa 19 OSB ile 6 sanayi sitesi projesini
tamamlayacağız. Endüstri bölgelerimizin sayısı 22ye, bu
bölgelerdeki istihdam 13 bine ulaştı.
Tabii, burada bir noktaya
değinmeden geçemeyeceğim: Daha geçen hafta CHP milletvekillerinin
başlattığı bir çarpıtmayla yatırım
gündemimiz âdeta sabote edilmeye çalışıldı.
AHMET KAYA (Trabzon) Ne
zoru var CHPnin!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Yıllardır atıl durumda
bekleyen Filyos bölgesine yatırımcı bulmak için verdiğimiz
mücadele sonunda, köklü bir firmamız bu bölgede yatırım yapma
kararı aldı. Yüce Meclisimizin onayladığı Endüstri
Bölgeleri Kanununa dayanarak Filyos endüstri bölgesine yönetici şirket
atamasını gerçekleştirdik ama sanki bu usulsüz bir
işlemmiş gibi, sanki birilerine ihalesiz bir iş
veriliyormuş gibi bir algı oluşturmaya
çalıştılar. Zonguldak vekillerimiz burada, süreci
başından sonuna kadar biliyorlar. Bizim o bölgeye
yatırımcı çekmek için verdiğimiz mücadeleye o bölge
şahit.
Şimdi ben bir Sanayi
Bakanı olarak bu yatırım düşmanı zihniyeti
Meclisimizin kürsüsünden milletimize şikâyet ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar; CHP
sıralarından gürültüler)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Edepsiz!
MAHİR POLAT (İzmir)
Memleketi sata sata bıkmadınız be!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Kritik sektörlerden birinde üretim yapacak,
cari açığımızı azaltacak, istihdam oluşturacak
bir yatırıma yalanlarla, iftiralarla saldırmak itibar
suikastinden başka bir şey değildir. (CHP sıralarından
gürültüler)
MAHİR POLAT (İzmir)
Yalancı sensin!
ÖZCAN PURÇU (İzmir)
Yalancı sensin!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Bakınız, sekiz yılda 2.745
yatırıma yatırım yeri tahsisi yaptık. Son iki senede
Bakanlık kredisi kullanan OSBlerde 1.265 yatırım tamamen veya
kısmen bedelsiz arsa tahsisinden faydalandı.
ÖZCAN PURÇU (İzmir)
Bir Bakan böyle konuşamaz!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Biz başvuran hiçbir
yatırımcıya ayrımcılık yapmıyor,
şartları sağlayan herkese bu destekleri veriyoruz ama muhalefet
yalan yanlış bilgilerle yatırımcılara ve bize sürekli
iftira atmanın derdinde. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar; CHP sıralarından gürültüler, sürekli sıra
kapaklarına vurmalar)
Biz yatırımcı
bulmak için gecemizi gündüzümüze katacağız, bürokrasiden araziye
varıncaya dek tüm engelleri ortadan kaldıracağız. (CHP
sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
BAŞKAN Siz devam edin,
devam edin Sayın Bakan.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) - Ama birileri çıkacak kirli siyasetleri
için bu yatırımcılara saldıracak biz de susup
bekleyeceğiz, böyle bir
(CHP sıralarından "Yuh!"
sesleri, gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
BAŞKAN Devam edin
Sayın Bakan, devam edin.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) - Kimse kusura bakmasın, biz
yatırımcımızı kimseye yedirmeyiz. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar; CHP sıralarından
gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
ŞAHİN TİN
(Denizli) Ayıp! Çocuk bunlar, yemin ediyorum.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Nasıl konuşacağım
Sayın Başkan?
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri
Sayın Altay, sizin ne yapmak istediğinizi
anlıyorum ama emin olun
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bakana söyle, Bakana.
AHMET KAYA (Trabzon)
Bakanın ne yapmak istediğini anlayın Sayın Başkan.
BAŞKAN Bakın,
size samimi bir şey söyleyeyim, siz bir kere
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Edeple konuşacak!
BAŞKAN Sayın
Milletvekili ya
AHMET KAYA (Trabzon)
Sayın Bakanın ne yapmak istediğini lütfen anlayın.
BAŞKAN Bakın, siz
kendinizi televizyonda izleyin, çok üzülürsünüz ya.
MAHİR POLAT (İzmir)
Biz üzülmeyiz, o üzülecek.
BAŞKAN Size
söylüyorum, yapmayın etmeyin yani...
MAHİR POLAT (İzmir)
O üzülecek!
BAŞKAN Çok rica
ediyorum
AHMET KAYA (Trabzon)
Asıl, Sayın Bakanın ne yapmak istediğini bir
anlayalım.
BAŞKAN Sayın
Bakan, buyurun. (CHP sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına
vurmalar)
ŞAHİN TİN
(Denizli) Ayıp yaptığınız ya
BAŞKAN Şimdi,
şu anda vatandaş evinde izlerken şu
yaptığınız protestoyu ne diye değerlendirecek? (CHP
sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Sayın Bakan, Meclise
hitap ediniz.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) - Türkiye için alın teri döken kim olursa
olsun sırtımızda taşırız. Nitekim, her platformda
gururla adını zikrettiğim, defalarca ziyaret ettiğim,
destek olduğum üreticilerin, yatırımcıların
arasında muhalefet partilerinde aktif siyaset yapanlar var, hatta
bunların içinde CHPliler var. (CHP sıralarından gürültüler,
sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
AHMET KAYA (Trabzon) CHP kadar taş düşsün
başına!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) - Acaba siz bu firmaları bir kere olsun
ziyaret ettiniz mi? Hiç zannetmiyorum. Üretim yapmanın, istihdam
oluşturmanın ne kadar zorlu ve fedakârlık isteyen bir iş
olduğundan haberiniz yok. Eğer olsaydı bizim yaptığımız
gibi
(AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar; CHP sıralarından "Yuh!" sesleri,
gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
ŞAHİN TİN
(Denizli) Yuh, size yuh!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Yuh sana! Böyle Bakanlık olmaz, burası Meclis,
buraya saygı göstereceksin!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Ben yüce Meclisimize saygı gösteriyorum.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Edepli konuşacaksın!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) - Demokrasi önce dinlemeyi öğrenmekten
geçer. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar; CHP sıralarından gürültüler, sürekli sıra
kapaklarına vurmalar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ara ver, ara ver ya
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, dünyayı yaksanız durdurmam, devam edin. Ne demek ya!
(AK PARTİ ve MHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Üretim yapmanın, istihdamı
oluşturmanın ne kadar zorlu ve fedakârlık isteyen bir iş
olduğundan haberiniz yok. Eğer olsaydı bizim yaptığımız
gibi ülkemizde katma değer ve istihdam oluşturan, yerli ya da
yabancı fark etmez, her yatırımcıyı koruyup
kollardınız. Ama siz türlü çarpıtmalarla Yok şu ülke, yok
bu ülke. diyerek hem ülkenin hem Meclisin gündemini meşgul ediyor, bu
ülkenin enerjisinden çalıyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar; CHP sıralarından Yuh! sesleri,
gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar) İdeolojik
saiklerle sermaye düşmanlığı yapan siyasi grupların
dünyanın her yerinde olduğunu görebiliriz.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Biz hırsızların düşmanıyız,
hırsızların. Hırsızların
düşmanıyız biz, sermayenin değil. Senin sermayen 5li çete.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Ama ırkına, diline, dinine,
kimliğine göre sürekli sermaye faşistliği yapan bir siyasi
anlayış maalesef bir tek Türkiyede mevcut. (CHP
sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
RAFET ZEYBEK (Antalya)
Rüşvete karşıyız, rüşvete!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Ama bu normal, eğer ortada Bize oy
veriyorsanız öğretmensiniz ama Cumhur İttifakına oy
veriyorsanız öğretmen değilsiniz. diyen faşist bir Genel
Başkan varsa bu tavır normal. (CHP sıralarından gürültüler,
sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Faşist sensin, faşist sensin!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Hiç merak etmeyin, biz size karşı
idmanlıyız. Her şeye rağmen, özellikle de muhalefete
rağmen Türkiyeyi yatırımların cazibe merkezi yapmak için
tüm gayretimizle çalışıyoruz. (CHP sıralarından
FETÖcü! sesleri, gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Edepsiz! Politika yapacaksan milletvekili ol. Sayın
Başkan, sana da yazıklar olsun!
BAŞKAN Devam et, devam
et, Sayın Bakan, devam et.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yatırımcıların önünü açacak politikalar
uyguluyoruz. Yatırım teşvik sistemimizi sahadan
aldığımız geri bildirimlerle sürekli iyileştiriyoruz.
Yıllardır beklenen ilçe bazlı bölgesel teşvik sistemini
ocak ayından itibaren uygulamaya başlıyoruz. (CHP
sıralarından FETÖ dışarı! sesleri, gürültüler,
sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Buradan başörtülüleri
attığınız zamanlar aklınıza geldi herhâlde. (CHP
sıralarından Yuh! sesleri, gürültüler, sürekli sıra
kapaklarına vurmalar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Terbiyesizlik yapma!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Bu noktada, savunma sanayisinden başka
bir sektörü teşvik etmediğimizi söyleyenler öğrensin diye ifade
etmek istiyorum. Düzenlediğimiz 47.285 teşvik belgesinin sadece yüzde
1i savunma sanayisine aittir. Ülkemizin AR-GE ve yenilik kapasitesini de
güçlendiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla
âdeta sıfırdan inşa ettiğimiz AR-GE ve Yenilik Ekosistemi
bugün en parlak dönemini yaşıyor. Ülkemizde AR-GE ve tasarım
merkezi sayısı 1.611e, bu merkezlerde çalışan personel
sayısı 74 bine ulaştı. 87 teknoparkımızda 7 bine
yakın firma yenilikçi işlere imza atıyor. Teknoparklardaki genç
girişimcilerimizin dünya çapında ses getiren
başarılarına gururla şahitlik ediyoruz. İşte, 1,8
milyar dolar değerlemeye sahip Türkiyenin ilk unicornu olan Peak
Gamesin tohumları bir teknoparkta atıldı. (CHP
sıralarından sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Saygıdeğer
Başkan...
BAŞKAN Devam edin,
devam edin; siz devam edin.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Ama sesim kısılıyor.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Sayın Bakanım, durmak yok yola devam.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin teknik personelinden gelen
bilgiyi aktarıyorum: Sisteme zarar veriyorsunuz şu anda.
Yapmayın. Bakınız, biraz sonra Engin Altay... Bir dakika, bir
dakika... Bir susar mısınız ya? (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar; CHP sıralarından
gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Sayın milletvekilleri,
biraz sonra Engin Altay çıkıp cevap verecek. Dolayısıyla,
sizin bu yaptığınız doğru değil. Orayı
yıksanız da devam edecek.
Buyurun.
SANAYİ VE
TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Yine, Türkiyenin en büyük
oyun geliştirme firması teknoparkta faaliyet gösteriyor. Yerli
yoğun bakım solunum cihazımız yine bir teknopark ürünü.
Biraz önce, bu kürsüye
Sayın Garo Paylan çıktı; Batıyı, sözüm ona, özgür,
büyük ekosistemini yere göğe sığdıramadı. Neymiş?
Almanyada aşı üretiliyormuş, ABDde aşı üretiliyormuş;
Türkiyede SİHA, tank, tüfek üretiliyormuş. Emperyalist Batı
hayranlığı gözünü öylesine bürümüş ki örnek verdiği
ülkelerin dünyanın en büyük silah endüstrisine sahip olduğunun
farkında bile değil. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar; CHP sıralarından sürekli sıra
kapaklarına vurmalar)
Ben şimdi soruyorum:
Çıkıp Almanya niye tank üretiyor? Amerika niye SİHA üretiyor?
diye soruyor musunuz? Hayır, sormuyorsunuz ama mevzubahis Türk
SİHAları olunca aniden antiemperyalist kesiliyorsunuz, sosyalistliğiniz
aklınıza geliyor. Şimdi ben sizlere soruyorum: Dağlık
Karabağdaki otuz yıllık işgale son verdiği, Azeri
kardeşlerimizi koruduğu için mi SİHAlardan
rahatsızsınız? (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar; CHP sıralarından sürekli sıra
kapaklarına vurmalar)
Sınırımızda
kurulmak istenen terör koridorundaki teröristlere bomba
yağdırdığı için mi SİHAlardan
rahatsızsınız? (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bayrağımızı
gökyüzünde gururla dalgalandırdığı için mi SİHAlardan
rahatsızsınız? (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
Eğer öyleyse
rahatsız olmaya devam edebilirsiniz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sen Millî Savunma Bakanı mısın!
HÜDA KAYA (İstanbul)
Hırsızlığınızı örtemeyeceksiniz!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Bakın, teknolojinin kendisini
insanlık yararına/zararına diye ayıramazsınız.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Siz Genelkurmay Başkanı sandınız
kendinizi herhâlde!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Eğer bir zulmü dindiriyorsanız,
eğer ülkenizi savunmak için kullanıyorsanız, o teknoloji
insanlık yararınadır.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Bize bakmayın, bakmayın. Bize
bakamazsınız bu şekilde!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Savunma sanayimizde
kazandığımız mühendislik kabiliyetleri aslında sadece
SİHAlarda kullanılmıyor. İşte yoğun bakım
solunum cihazımız. Bakanlığımız destekleriyle
kurulan Biosys isimli startup yine Bakanlığımız
koordinasyonunda 3 firmayla bir araya gelerek bu cihazı üretti. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar, CHP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, HDP
sıralarından gürültüler) Hangi firmalar bunlar? BAYKAR, bir savunma
sanayisi firması; ASELSAN, bir savunma sanayisi firması; Arçelik, bir
teknoloji şirketi ama holdinginin savunma sanayisi firması var.
Solunum cihazı için o
hayranlık duyduğunuz Batı ülkeleri birbirine girdi. Amerika
Birleşik Devletleri Başkanı Twitterdan bu cihazı üretecek
sanayicilere talimatlar yağdırdı. Meşhur Elon Musk Ben
üretirim. dedi, üretemedi, gitti Çinden aldı. Peki biz ne yaptık?
On dört günde bu cihazı seri üretim aşamasına getirdik. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar; CHP
sıralarından sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Bakın, bu fotoğraf
çok değerli bir fotoğraf. Burada gördüğünüz gençler, bu
şirketlerin yöneticileri bir ay boyunca günde sadece iki saat, üç saat
uyuyarak bu cihazları ürettiler. Burada sadece bütçeyle, sadece parayla bu
işler olmuyor, yürekle oluyor, yürekle! (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Biz bu cihazla sadece
ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmadık, 5 bin
cihazı ihraç ettik. Afrikada tek bir solunum cihazı olmayan ülkelere
bu cihazları gönderdik. Çıkıp Helal olsun, Türkiye, dünyanın
yapmadığını yaptı. dediniz mi? Demediniz. O hayran
olduğunuz Batılı ülkeler dönüp Afrikanın yüzüne bile
bakmadı. (CHP sıralarından gürültüler, sürekli sıra
kapaklarına vurmalar)
RAFET ZEYBEK (Antalya)
Türkiyeye yalan söylettiniz, yalan! Türkiye Cumhuriyetine yalan söylettiniz,
yalan söylettiniz devlete!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Ama biz, Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğanın kıtaları aşan
vizyonu sayesinde dünyaya nefes olduk, olmaya da devam edeceğiz. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
teknolojide yaşanan hızlı dönüşümü yakından takip
ediyor, politikalarımızı buna göre kurguluyoruz. (CHP
sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Gerçekten, biraz demokrasiyi
özümsemenizi bekliyorum. Bir konuşmacı böyle susturulmaz, herkes
izliyor herkes. (CHP sıralarından gürültüler, sürekli sıra
kapaklarına vurmalar)
RAFET ZEYBEK (Antalya)
Demokrasiden ne anlarsın sen? Demokrasinin dsini bilmezsin dsini!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Sanayimizin dijital dönüşümüne katkı
sunacak Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezinin resmî
açılışını dün gerçekleştirdik. Başta
KOBİlerimiz olmak üzere, işletmelerimizin yalın üretim ve
dijital dönüşüm süreçlerini modern fabrikalarımızda
hızlandırıyoruz. Ankara ve Bursadan sonra İzmir,
Gaziantep, Mersin, Konya ve Kayserideki modern fabrikaları açtık.
Modern fabrikalardan eğitim ve danışmanlık hizmeti alan firmalarda
eskiye göre yüksek düzeyde verimlilik artışları görüyoruz.
Modern fabrikalardan gençlerin faydalanmasını da çok önemsiyoruz.
Verdiğimiz eğitimlerle gençlerin hem sanayi ortamını
deneyimlemelerini hem de dijital dönüşümde farkındalık
kazanmalarını sağlıyorsunuz. (CHP ve HDP
sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Biliyorsunuz, yapay zekâ, tüm
alanları kesen büyük bir etki gücüne sahip. TÜBİTAK bünyesinde
kurduğumuz Yapay Zekâ Enstitüsünde yeni bir iş birliğiyle
birlikte, yeni bir modeli de hayata geçirdik. Enstitümüz, özel sektöre yol gösteriyor,
yapay zekâ konusunda yetkin araştırmacıların güç
birliği yapmasını sağlıyor. (CHP ve HDP
sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Yazılım
ekosistemini geliştirmek için ülkemizin en büyük AR-GE firmalarıyla
birlikte Türkiye Açık Kaynak Platformunu kurduk. Bu platform
çatısı altında yenilikçi eğitim modellerini benimseyen iki
yeni yazılım okulu açıyoruz. Küresel boyutta kendinden söz
ettirecek, Türkiyenin en kapsamlı Akıllı Şehir Projesini
Esenlerde yürütüyoruz. Bu proje, akıllı şehir
uygulamalarında yerli ve millî teknolojilerin geliştirilip sahada
test edilmesine imkân sağlayacak. (CHP ve HDP sıralarından
gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Girişimciliği,
millî teknoloji hamlesinin sürükleyici gücü olarak görüyoruz. Teknoloji
tabanlı girişimlerin uzun vadeli finansman sorunlarını,
bankalar yerine sermaye yatırımı yoluyla çözmelerini
önemsiyoruz. Bu amaçla, yenilikçi finansman mekanizmalarını devreye
aldık. Tech-InvesTR, Bölgesel Kalkınma Fonu, Teknoloji ve
İnovasyon Fonu ile Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi
Yatırım Fonu erken aşama girişimlere yatırım
yapacak. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler, sürekli sıra
kapaklarına vurmalar)
Sayın Başkan
BAŞKAN Devam edin siz,
devam edin.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) - Devletimizin bütçesinden bu
sıraların yenilenmesi için milyonlar harcandı. Milletimiz bu
sıralara nasıl tahribat yapıldığını lütfen
güzel izlesin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar; CHP ve
HDP sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına
vurmalar)
ALİ KENANOĞLU
(İstanbul) Haddini bil, haddini!
RAFET ZEYBEK (Antalya)
Sarayla karıştırma.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Milyonlar harcandı o sıralara,
milyonlar harcandı.
AHMET KAYA (Trabzon)
Sarayı söyle, sarayı.
RAFET ZEYBEK (Antalya)
Sarayı söyle.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Ülkemizin en değerli
varlığı, bilgi üreten insan kaynağımızdır.
30 ilimizde millî teknoloji hamlesinin itici gücü olacak DENEYAP Teknoloji
Atölyelerini de hayata geçirdik. Edirneden Hakkâriye, İstanbuldan
Ağrıya aynı imkân ve fırsatları sunarak
kurduğumuz bu atölyelerde eğitim alan öğrencilerimiz
geleceğin teknoloji yıldızları olacak.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Sayın Başkan, on dakikaya daha
ihtiyacım var.
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) 81 ilimizde 100 DENEYAP Teknoloji Atölyesi
kurarak 2023e kadar 50 bin özel yetenekli öğrencimize bu eğitimleri
vereceğiz. (CHP ve HDP sıralarından
sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Üçüncüsünü
düzenlediğimiz dünyanın en büyük havacılık, uzay ve
teknoloji festivali TEKNOFEST kapılarını bu sene Gaziantepte
açtı. Bu seneki yarışmalara 100 binin üzerinde gencimiz
başvurdu. Roket, elektrikli araç, insansız su altı sistemleri,
biyoteknoloji inovasyon, jet motor ve helikopter tasarımı gibi
yarışmalarla gençlerimizi geleceğin teknolojileriyle
buluşturuyoruz. (CHP ve HDP sıralarından sürekli sıra
kapaklarına vurmalar)
Sanayinin ihtiyaç
duyduğu yetkin insan kaynağını yetiştirmek için
TÜBİTAK Sanayi Doktora Programını başlattık. 49
üniversiteyle, 210 sanayi kuruluşunun iş birliğiyle
geliştirilen projelerde 1.162 doktora öğrencisi yetiştiriyoruz.
(CHP ve HDP sıralarından sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Uluslararası Lider
Araştırmacılar Programıyla kritik projelerde görev almak
üzere dünyanın her yerinden araştırmacıları, nitelikli
bilim insanlarını ülkemize getirdik. Bu araştırmacılar
ileri düzeyde uzmanlık gerektiren alanlarda doktora öğrencileri
yetiştiriyor. Gururla yürüttüğümüz bu program kapsamında 2021
yılında açacağımız yeni çağrıyla en az 100
üst düzey araştırmacıyı daha ülkemize
kazandıracağız. (CHP ve HDP sıralarından sürekli
sıra kapaklarına vurmalar)
Tabii, biz burada bir bilim
diplomasisi yürütüyor, bir vizyon ortaya koyuyor, tersine beyin göçü için
çalışıyoruz. Peki, ana muhalefet partisinden bir milletvekili bu
araştırmacılarımız için ne diyor biliyor musunuz?
İthal araştırmacılar. (CHP ve HDP sıralarından
gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
ŞAHİN TİN
(Denizli) Ayıp ayıp!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) - Bakınız, muhalefetin kafası
karışık, yurt dışına eğitime gidenlere
beyin göçü diyorlar, yurt dışından getirdiğimiz araştırmacılara
ithal araştırmacı diyorlar. Ben, bu zihniyetinizi de
milletimizin takdirine sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Bakan, artık toparlayın, buyurun.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Başkanım, 6 sayfam var, 6 sayfam.
BAŞKAN Toparlayın,
buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Hani uzatma vermiyordunuz, bu ne ya? (CHP ve HDP
sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Değerli milletvekilleri, kalkınma
ajanslarımızla şehirlerimizin potansiyelini açığa
çıkarıyoruz. Türkiyenin doğusunu batısına, kuzeyini
güneyine cumhuriyet tarihi boyunca hiç olmadığı kadar
yakınlaştırdık. Kalkınma ajanslarımız ve
bölge kalkınma idarelerimiz, terörle anılan şehirlerin
artık üretimle, istihdamla ve yenilikle anılmasını
sağlıyor. Kadınlar ve gençler, yer aldıkları
projelerle yerel potansiyelin sürükleyicisi oluyor. Ajanslarımız
bugüne kadar 22 bin projeye 9,2 milyar lira mali destek sağlayıp 15,7
milyar liralık yatırım hacmi oluşturdu. (CHP ve HDP
sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Tabii, hızlı
geçiyorum değerli milletvekilleri. KOSGEB, kapsamını
genişlettiği desteklerle güçlü KOBİlerimizin
sayısını artırıyor. Yılbaşından bu yana
63 bin KOBİye 1,3 milyar liralık destek sağladık.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Bakan, toparlayın Sayın Bakan.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) AR-GE ekosistemine yön veren TÜBİTAK, bu
sene üniversite araştırma kurulları ve teknoparklarda
geliştirilen patentli teknolojilerin ticarileşmesi için Patent
Tabanlı Teknoloji Transferi Programına başladı. (CHP
sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Covid-19la mücadelede AR-GE
ve yenilik ekosistemimizde bugüne kadar görülmemiş bir seferberlik ruhunu
harekete geçirdik. TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu çatısı
altında aşı ve ilaç alımında 17 proje
başarıyla sürdürülüyor. (CHP sıralarından gürültüler,
sürekli sıra kapaklarına vurmalar) Hayvan deneylerini tamamlayan 4
aşı adayımız var, bu aşıların
üretileceği 2 tesis insan deneylerine geçmek için gerekli olan güvenli
üretim onayını Sağlık Bakanlığımızdan
aldı. Tekirdağ ve Adıyamanda bulunan bu tesislerde üretilecek
inaktif ve adenovirüs tabanlı aşılarla Faz 1 insan klinik
çalışmaları başlatılacak. Bu seferberlik ruhu
sayesinde Türkiye artık dünya standartlarında modern aşı
geliştirme ve üretme kapasitesine sahip bir ülke konumuna geldi. (CHP
sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Bakan, son sözlerinizi söyleyin.
Uzattım ben, beş
dakika verdim size.
Buyurun toparlayın.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK (Devamla) Burada bir milletvekili çıkıp dedi
ki Sayın Bakan aşı geliştiriyordu ama nal topluyor. Ben
gerçekten bu ifadeyi kınıyorum. Aşıyı ben
geliştirmiyorum, Türkiyenin bilim insanları geliştiriyor, bilim
insanları. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar; CHP sıralarından gürültüler, sürekli sıra
kapaklarına vurmalar) 500ten fazla bilim insanı gecesini gündüzüne
katıp çalışıyor; hadi bana saygınız yok, bilim
insanlarına saygı duyun.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye ekonomisini katma değerli üretim,
inovasyon ve girişimcilik öncülüğünde yeni dönemin ruhuna uygun,
reformcu bir anlayışla büyüteceğiz. Gözü kara
girişimcilerin, Türkiyenin geleceğine güvenen sanayicilerin, bilim
insanların ve emekçilerin yol arkadaşlığında ülkemizi
dünyanın en büyük ekonomileri arasına sokacağız. On Birinci
Kalkınma Planındaki hedeflerimizle uyumlu olacak şekilde,
Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle,
Bakanlığımızın AR-GE bütçesi 2 kat ve organize sanayi
bölgeleri bütçesi 5 kat arttı. (CHP sıralarından sürekli
sıra kapaklarına vurmalar)
Milletimizin bize emaneti
olan bütçenin her bir kuruşunu verimli bir şekilde
kullanacağımızı belirtmek istiyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar; CHP sıralarından sürekli
sıra kapaklarına vurmalar)
Meclisin masalarına
zarar vererek vatandaşın paralarını çarçur
etmeyeceğimize buradan söz veriyorum. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar; CHP sıralarından gürültüler,
sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Değerli milletvekilleri,
2021 bütçemizin hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
İnşallah, Türkiyeyi çok daha güzel bir gelecek bekliyor. (AK
PARTİ sıralarından ayakta alkışlar, MHP
sıralarından alkışlar; CHP sıralarından Yuh!
sesleri, gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
BAŞKAN Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
21.03
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 21.14
BAŞKAN:
Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Sibel ÖZDEMİR (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28inci Birleşiminin
Beşinci Oturumunu açıyorum.
2021 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
Komisyon yerinde.
Sayın milletvekilleri,
aleyhte Yaşar Karadağ...
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
YAŞAR KARADAĞ
(Iğdır) Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri;
2021 yılı bütçesi görüşmelerinin dördüncü turunda
şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Gazi
Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Kutlu Atam
durağın, en kutsal diyar olsun/Vaktiyle bir Atsız
varmış, var olsun. Ruhu şad olsun. (MHP sıralarından
alkışlar) Vefatının 45inci yıl dönümünde büyük Türkçü
dava ve fikir adamı Hüseyin Nihal Atsızı rahmet ve
saygıyla anıyorum.
Değerli milletvekilleri,
Türkiyenin ticaretinin daha kolay ve daha güvenli bir şekilde, aynı
zamanda daha hızlı ve kaliteli yapıldığı bir ülke
olmasını sağlamak, gümrük ve ticaret politikalarının
ana unsurudur. Ülkemiz dünya ticareti içerisindeki payını her geçen
gün artırmaktadır. Dünya ticaretinde değişen
şartlarla, ülkemizin de uyumunu teminen ilgili kurumların hukuki,
idari, fiziki, teknik ve mali kapasitelerinin dünyadaki gelişmelere uyumlu
hâle getirilmesi gerekmektedir. Türk markasını ve Türk üreticisini
koruyacak önlemlerin alınması şarttır. Tüketicinin
korunmasına ilişkin mevzuat güncellenmeli, piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin
etkinlikleri artırılmalıdır.
Değerli milletvekilleri,
Covid-19 salgınının ve alınan önlemlerin etkisiyle
çalışmayan küçük esnafa, ticari işletmelere yönelik ek tedbirler
alınmalıdır. Geleneksel sektörlerde yerli üreticinin rekabet
gücü artırılmalı, jeopolitik konumumuzdan faydalanarak lojistik
imkânlarımız geliştirilmelidir. Türkiye sahip olduğu
kıtalar arası geçiş noktasındaki konumuyla lojistikteki
bölgesel bir üs olmak potansiyeline sahiptir. Ülkemizin lojistik
performansının iyileştirilmesi için, gümrük hizmetlerini
hızlı ve etkin bir şekilde sürdürmek ve kapılardaki
beklemeleri en aza indirmek için insan gücü ve teknik kapasitesini
artırması gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri,
Sovyet Rusyanın dağılmasıyla birlikte çift kutuplu dünya
düzeni belli bir dönem tek kutuplu bir hâl aldı ve değişen
şartlarla birlikte şu anda dünya çok kutuplu bir düzene doğru
gitmektedir. Bu şartlar altında Türkiye bölgesel bir güç olmak
zorundadır. Bu bağlamda, özellikle ülkemizin coğrafi konumu ve
potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda, bu değişen
şartlarla birlikte Türkiyenin bulunduğu coğrafyada jeopolitik
önemi nedeniyle bu kabuğunu kırması ve kendine ait bir
sanayisini oluşturması, kendine ait bir yerli, millî bir silah
sanayisini oluşturması, millî bir ekonomisini oluşturması
özellikle emperyal güçler tarafından, Türkiyenin bu bölgede bir güç
merkezi olmasını istemeyen güçler tarafından bir tehdit olarak
görülmektedir. Biz, bunun en güzel örneklerine baktığımız
zaman, hemen sınırlarımızın ötesindeki terör
faaliyetleri, mavi vatan dediğimiz Doğu Akdenizde
karşılaştığımız problemler ve
devamında, bakıyoruz, Karabağdaki Azerbaycanın
karşı karşıya kaldığı problem ve
yaklaşık iki yüz yıldır süren oradaki zulümle birlikte,
katliamlarla birlikte yetinilmemiş; aksine, Karabağ üstüne üstlük
işgal edilmişti. İşte, Türkiyenin güçlü olması bu
açıdan çok çok önemli. Türkiye güçlü olunca, ben buradan
Azerbaycanın zaferini kutlamakla birlikte, güçlü Türkiyenin özellikle
teknolojik alanda İHAlarıyla, SİHAlarıyla
Azerbaycanın zaferine yapmış olduğu o katkıdan
dolayı tüm yetkililere, özellikle TÜBİTAKa olsun -bunun
dışında- TAIye olsun, Bayraktara olsun, HAVELSANa ve
ASELSANa huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
(MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çünkü güçlü
Türkiye, beraberinde Türkiyeyi bir güç odağı hâline getirecek ve
etrafındaki mazlumların da bir yerde kurtuluş kapısı
olacak.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
YAŞAR KARADAĞ
(Devamla) Biz bunları görmezlikten gelerek, olayları farklı
boyutlara çekerek hiçbir şey elde edemeyeceğimizi söylemek istiyorum.
Hepinize çok çok
teşekkür ediyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Altay, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
18.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varankın 230 sıra sayılı
2021 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 231 sıra sayılı 2019
Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifinin dördüncü tur görüşmelerinde
yürütme adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Az önceki olumsuz tutumunuza
rağmen sizi ve yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Zira
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 68inci maddesi çok
açıktır. Bunu bilmediğinizi düşünemem, artık
kıdemli bir Meclis Başkan Vekilisiniz. Tutumunuzu garipsediğimi,
yadırgadığımı belirtmek istiyorum; bununla da yetinmek
istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Zatıalinize
olan saygımdan dolayı da bu konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum.
Sayın Başkan, yeni
sistemle 3üncü bütçeyi yapıyoruz ve ben arzu ederim ki Türkiye Büyük
Millet Meclisinin, gerçekten, 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçek
anlamda aziz milletimizle birlikte püskürten bu yüce Meclisin ve siz
saygıdeğer üyelerinin saygınlığı, sizin saygınlığınız
da benim için çok kıymetli ve önemli değerli arkadaşlar. Bu yeni
sistem, yeni vekil olanlar var, ben on dokuz yıldır buradayım;
eski sistemde hükûmet bu yüce Meclisin içinden çıkar idi ve çok çetin
tartışmalar yapardık, sayın bakanlardan bize, bizlerden
sayın bakanlara.
Kıymetli
milletvekilleri, bu sistem
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Dışarıdan atanan bakanlar
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Onlar öyle hort zort konuşmazdı kardeşim.
Şimdi, biraz önce gördüğümüz gibi.
Bu sistem öyle değil. Bu
sistemde millet yürütme yetkisini bir kişiye veriyor, yasama yetkisini 600
milletvekiline veriyor. Dolayısıyla, yürütme buraya niye geldi,
beş gündür yürütme niye burada değerli milletvekilleri? Beş
gündür, yürütme bizden para istemek için burada. Biz bu anda bütçe
görüşmelerinde, veren eliz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Aziz milletimizden topladığımız, toplanan
vergilerin bihakkın, layıkı veçhile harcanmasını
denetlemek ve ne kadar harcanacağını da tayin ve tespit etmek
için buradayız. Hâl böyle olunca bugün, bu akşam iki bakan, iki
kişilik ve iki ahlak izledik burada. Eğri oturup doğru
konuşalım. Ahlaktan hemen
Kimseyi ahlaksızlıkla itham
etmedim. Biraz önce
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
İstediğin kadar araya gir, laf at. Hep birlikte masalara da
vurabilirsiniz, hiç sorun değil, hiç sorun değil. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Bir dakika
Sayın Altay
Değerli milletvekilleri,
biraz evvel
HAMZA DAĞ (İzmir)
Ya, laf atıyorsunuz resmen!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Atın kardeşim, laf atmak ritüeldir ya, atın
ya!
BAŞKAN Bir dakika, laf
atmayın.
Sayın Grup Başkan
Vekilini dinleyelim değerli milletvekilleri.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bir Saygıdeğer Bakan, Ticaret Bakanımız
konuştu edebiyle, adabıyla, yüce Meclise saygısıyla
bütçesini anlattı, yaptıklarını anlattı,
yapacaklarını anlattı, eleştirilere cevap verdi. Önünde
saygıyla eğiliyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Altay, buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sonra bir başka Bakan geldi, ben de onu da aynı
niyetle arkadaşlarımla beraber dinleme eğilimi içindeydim ve ilk
bir iki dakika dinledim ama Sayın Varankın geçen bütçeden de böyle
bir sicili var. Hemen polemik! Polemik yapacak adam burada ya da kadın
burada. Polemiği burası yapacak.
ŞAHİN TİN
(Denizli) Ama siz laf attınız!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Etmeyin eylemeyin. Hiç, polemiğe girene kadar
ağzımızı açmadık ve arkadaşlarıma söyledim
Polemik yapmazsa sessizce dinleyeceğiz. dedim. Fakat şunu
Tabii,
şöyle: Söylediklerine, bizim grubumuza söylediklerine
baktığımda, bir arkadaşım dedi ki: Yahu, ak trol
kurucusundan bakan olursa böyle olur. (CHP sıralarından alkışlar)
Bakın,
karşımızda bir bakan yok, karşımızda Recep Tayyip
Erdoğana selam gönderen, Recep Tayyip Erdoğana
bağlılığını, biatini
Niye bu kadar ihtiyaç
duyuyorsa
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) 15 Temmuzdan önce, 17-25 Aralıktan önce bir kusuru mu
var, ben onu bilmem ama böyle kendini parçalamasının tek sebebi
olabilir. Önce şunu söyleyeyim
(AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
HAMZA DAĞ (İzmir)
Ne alakası var ya! 15 Temmuzda abisi şehit olan adama Kusuru ne?
diyor. Ayıp da bir şey! Abisi şehit oldu. Abisi şehit
olmuş birine söylenmez bu Sayın Grup Başkan Vekili.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Şimdi, biz Meclisin masalarına
BAŞKAN Sayın
Altay, bir dakika.
Şimdi, değerli
milletvekilleri, Sayın Altay, Bakanın
SALİH CORA (Trabzon)
Kardeşi 15 Temmuzda şehit olmuş, siz ne diyorsunuz.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Allahım rahmet eylesin. Suçların
şahsiliği prensibi vardır.
BAŞKAN Bir dakika
Sayın Altay.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Kardeşini ben de rahmet ve minnetle anıyorum.
BAŞKAN Sayın Grup
Başkan Vekili, bir dakika beni dinler misiniz bir zahmet.
UĞUR AYDEMİR
(Manisa) Sayın Başkanım, Bakanımıza hakaret ediyor
yani.
BAŞKAN Bir dakika.
Değerli milletvekilleri,
sizin laf atmanız doğru değil. Biraz evvel
arkadaşlarımızın yaptığı da bana göre
doğru değildi. Bırakın, Sayın Altay düşüncelerini
anlatsın.
UĞUR AYDEMİR
(Manisa) Hakaret etmeden anlatsın.
BAŞKAN Laf
atmayın.
ŞAHİN TİN
(Denizli) Ama hakaret ediyor. Hakaret etmesin.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Altay.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bu kürsü milletin vekillerine hesap sorma değil, millete
hesap verme kürsüsüdür; yarın sizin de başınıza gelir. (CHP
sıralarından alkışlar)
Şunu söylemek istiyorum:
Kardeşinin mekânı cennet olsun, Allahım nur gölünde
yatırsın. Ama tersi de var bu işin: Kardeşi FETÖden
hapiste, abisi büyükelçi -siz yaptınız- nasıl olacak şimdi,
nasıl olacak? (CHP sıralarından alkışlar)
Bakan -bütün
eleştirilere cevap vererek Başkanın toleransını
istismar etmeyeceğim ama- şu kadarını söylemem lazım
ki rekorlarla övündü, rekorlarla
Şunu yaptık, bunu yaptık
İhracat vesaire, bunlara girmekle zaman kaybedemeyiz, öyle görünüyor.
Bir şey
söyleyeceğim: Asgari ücret komisyonu toplandı; Hükûmetin iki üyesi
burada. Türkiyede bir asgari ücretlinin maaşının 30
katını alıyor Cumhurbaşkanı, milletvekili de 20
katını alıyor. Peki, dünyanın başka ülkelerinde bu
böyle mi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Niye hopluyorsunuz
asgari ücret deyince, niye hopluyorsunuz? Bu kadar büyüdüysek ben de şapka
çıkaracağım, baş eğeceğim, boyun
eğeceğim. Yapın asgari ücreti 4 bin lira ben de burada
anlattığınız palavralara inanayım. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Altay.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Son olarak, biz sermaye düşmanı değiliz.
Cumhuriyet Halk Partisini sermaye düşmanı itham etmek için
insanın Allahtan korkması lazım. Ama siz 5li çetenin, 5+2nin
dışında Türkiyede hem sermayenin hem çalışanın
düşmanısınız.
ŞAHİN TİN
(Denizli) Yerli otomobil düşmanısınız.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Daha vahimi var: Siz doğanın, çevrenin de
düşmanısınız. Bunun için politikalarınıza
karşı çıkıyoruz.
ŞAHİN TİN
(Denizli) Yerli otomobil düşmanısınız.
BAŞKAN Peki,
teşekkür ederim.
III.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Celal
Adanın, İstanbul Milletvekili Engin Altayın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
konuşması
BAŞKAN - Sayın
Altay, biraz evvel düşüncelerinizi ifade ettiniz. Burada bir Cumhuriyet
Halk Partili veya herhangi bir partili konuşunca deminki protestolarla
onun sözünü kesmem mümkün değildir, ara vermem de mümkün değildir.
Meselenin böyle değerlendirilmesi lazım. Benimle ilgili
düşüncelerinizden dolayı ayrıca son söylediklerinizden
dolayı teşekkür ediyorum.
Sayın Oluça söz
vereceğim, uzun süredir söz istiyor.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun,
kısa bir değerlendirme yapın.
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
19.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Çok teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Değerli milletvekilleri,
öncelikli olarak tutum ve davranışınız gerçekten Meclisin
mehabetine, kürsünün dokunulmazlığı mehabetine uygundur. O
sebeple tebriklerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.
İkinci olarak, eski
sistemde evet, Meclisten hükûmet çıkıyordu, millet iradesiyle sistem
yenileşti. Meclisi de yürütmeyi de doğrudan millet seçiyor,
Cumhurbaşkanı yürütmeyi temsil ediyor.
ŞENOL SUNAT (Ankara)
Yürütmeyi millet seçmiyor.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ve bakanlar da Anayasanın 8inci maddesi, İç
Tüzükün 62nci maddesi gereğince burada yürütmeyi temsilen,
Cumhurbaşkanını temsilen burada bulunup Anayasa ve İç Tüzük
çerçevesinde ortaya konulan hukuki statü gereğince milletvekilliği
dokunulmazlığıyla beraber, kürsü masuniyetiyle beraber kendi
fikirlerini burada açıklıyor.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Eyvallah
Bitir, eyvallah.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sonuç itibarıyla her iki
Bakanımız da hakikate, millete saygısından dolayı
hakikatleri ortaya koyarak bir konuşma yaptı. Bundan dolayı
gocunmamak gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Peki,
teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Fikirler fikirle çürütülebilir,
fikirler gürültüyle bastırılamaz; bu, ancak, olsa olsa faşizan
bir yaklaşım olabilir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Ancak biz hiçbir zaman faşist yaklaşımlara
pabuç bırakmadık ve asla bırakmayacağız. Bundan
herkesin emin olması lazım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Ayrıca Sayın
Bakanımız 15 Temmuzda da herkes gibi, bizler gibi sahada FETÖnün
karşısında mücadele etmiş, yiğit bir insandır ve
17-25 Aralıkla ilgili FETÖnün tezlerini bu kutsal çatı altında,
grup toplantılarında dile getirenler ancak CHP Grubu sözcüleri
olmuştur. Dolayısıyla kendi suçlamalarını kendileri
icra etmişlerdir ancak bunlar da milletimizin gözü önünde cereyan
etmiştir. Bu suçlamaların hiçbirisini kabul etmediğimizi, her
türlü suçlamayı iade ettiğimizi hatırlatıyor, yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Bir iki sene
tartışılan bir konuyu konuşuyoruz ya!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan
Fikirler fikirle çürütülür. dedi.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Altay.
20.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Herhâlde Sayın Akbaşoğlu beni dinlememiş.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Dinledim, dinledim.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ben Bakanın fikrini söylemesine, kendini
savunmasına, eleştirilere cevap vermesine şapka
çıkarırım. Ama Bakan sana da hakaret edemez, bana da edemez.
Hiçbir sayın milletvekiline de
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Bakan kimseye hakaret
etmedi.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Yazıklar olsun sana! Vallahi yazıklar olsun!
Ayıp ediyorsun ya!
BAŞKAN Sayın
Altay, teşekkür ediyorum.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Asla ve kata, Bakan Bey hiçbir
kimseye hakaret etmedi.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bu ülkede
BAŞKAN Sayın
Altay
Rica ediyorum
Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Kendisine yöneltilen siyasi
eleştirilere cevap verdi. Dolayısıyla hatibin bunu ortaya
koymasından dolayı niçin rahatsız oluyorsunuz? Siz
eleştireceksiniz, eleştirilere cevap veremeyecek Sayın Bakan;
işte bu ancak faşizan bir yaklaşımdır. (CHP
sıralarından gürültüler)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bu ülkede bir genel başkan faşistlikle suçlanacaksa
son parti CHP olur. Bu ülkede kimin faşizan, diktatör uygulamalar
yaptığı çok açık ortadadır.
BAŞKAN Peki.
Sayın Oluç, buyurun.
21.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varankın 230 sıra
sayılı 2021 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 231 sıra sayılı
2019 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifinin dördüncü tur
görüşmelerinde yürütme adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller,
şimdi bu konuşmayla ilgili üslup vesaireye çok girmeden, o konu
tartışıldı, birkaç noktaya değinmek istiyorum. Bir
tanesi, şimdi, Sayın Bakan, bize yönelik bir söz söyledi,
Emperyalist Batı hayranlığı diye.
AHMET HAMDİ ÇAMLI
(İstanbul) Doğru.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Bakın, tamam, ben şimdi size onu
anlatacağım.
BAŞKAN Şimdi
oradan Doğru. diye bağıran bizim vaktimizi alıyor, yani
yapmayın, etmeyin artık.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Şimdi, bugün Adalet ve Kalkınma Partisi Genel
Başkanı Erdoğan yani sizin Başkanınız demiş
ki: Gerek Amerika Birleşik Devletleri gerekse Avrupa Birliğiyle her
iki tarafın da asla görmezden gelemeyeceği, kaybetmeyi kesinlikle
istemeyeceği çok köklü siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz vardır.
Türkiye olarak bu ilişkilerin ruhuna halel getirecek hiçbir adım
atmadık, atmayız. Geçen gün yaptığı konuşmada
dedi ki: Geleceğimiz Avrupa Birliğinde ve Batıdadır. Siz
hangi emperyalist Batı hayranlığından bahsediyorsunuz,
hangisinden? (HDP sıralarından alkışlar)
HAMZA DAĞ (İzmir)
Ya, bizim böyle sorunumuz yok, siz çeliştiniz.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Şimdi, ya siz Cumhurbaşkanı
sıfatıyla Adalet ve Kalkınma Partisi Genel
Başkanının söylediklerini dinlemiyorsunuz, okumuyorsunuz ya da
ona karşı politika geliştiriyorsunuz.
HAMZA DAĞ (İzmir)
Siz anlamamışsınız anlaşılan,
çeliştiğinizi söylüyor.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Hangisinden bahsediyorsunuz? Birincisi bu. (HDP
sıralarından alkışlar)
İkincisi: Şimdi,
Sayın Bakan, bakın, Mercedesten örnek verdiniz. Ben size
anlatayım Mercedesten örneği, çünkü hani üretim cahili dediniz ya
orada, üretim cahilliği nasıl oluyor. Bakın, Mercedes
firması her türlü ürününü yaparken teknolojik maddeleri, ürünleri dünyada
en ucuz nerede üretebiliyorsa orada üretir, satın alır, getirir
montajını yapar ve Mercedes olarak mesela- Almanyada satar,
değil mi? Ama bunda bir gariplik yok çünkü özellikle küreselleşme
döneminde
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika, bir
dakika
Buyurun Sayın Oluç.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul)
sistemin böyle işlediği herkes tarafından
bilinmektedir, bu yeni icat edilen bir durum değil. Şimdi, durum
böyleyken ben bugün burada konuşurken dedim ki: Yahu siz yerli otomobil
diyorsunuz
Hani, iyi güzel, otomobil üretilmesine bir itirazımız
yok. Bakın, anlattım, elektrikli motor Boschtan, batarya Çinden,
Alman mühendislik firmasını teknoloji partneri seçmişsiniz,
İngiltere Myra şasi sistemleri, tasarımı İtalya. Ben
dedim ki: Bu iyi güzel de bunu niye yerli ve millî diye satıyorsunuz,
kimi kandırıyorsunuz? Yoksa Otomobil üretilmesin burada. demedim.
Ben sizin politik söyleminize, iktidarınızın halkı aldatan
politik söyleminize bir eleştiri yönelttim. Dolayısıyla,
Mercedesle ilgili verdiğiniz örnek gerçekten üretim cehaletidir, kusura
bakmayın. Bize değil, kendinize bakın. (HDP
sıralarından alkışlar)
Üçüncü de
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Peki,
teşekkür ederim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkanım, toparlıyorum.
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim.
Çok tuhaf bir durumla
karşı karşıyayız. Neden? Ya, biz Komisyonda da, burada
da, bugün ben yaptığım konuşmamda da araştırma
geliştirme, teknoloji geliştirme çok önemlidir, dolayısıyla
Sanayi Bakanlığının bütçe payı artmalıdır,
araştırma geliştirmeye daha fazla bütçe
ayrılmalıdır diyorum, Sanayi Bakanı bizi eleştiriyor.
Ya, siz niye bizi eleştiriyorsunuz? Biz sizin
Bakanlığınız önemlidir, payınız artsın
diyoruz, siz bize yönelik eleştiri yapıyorsunuz. Diyoruz ki:
Bakın, örnek verdim. Siz şimdi anlatıyorsunuz yoğun
bakım cihazlarıyla ilgili. Ne zaman bu gündeme geldi? Covid
salgını, pandemisi karşımıza çıkınca gündeme
geldi Türkiye'de yoğun bakım cihazlarında sorun yaşandığı
ve üretim yapılmaya çalışıldı. Ben de dedim ki:
Zihniyet eğer, iktidarın zihniyeti, eğitimde, sağlıkta
halkın, toplumun çıkarlarına dönük olarak
ağırlıklı bir bütçe
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Oluç
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Toparlıyorum, bitiriyorum.
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Ağırlığı içerikle ilgili
konuşuyorum, o yüzden.
BAŞKAN Buyurun,
buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Dolayısıyla, eğer sizin
iktidarınızın bütçesi sağlık, eğitimde
halkın ihtiyaçlarına dönük olarak pay ayrılmasını
öngörseydi Covidle karşı karşıya kalmadan önce yerli
yoğun bakım cihazı üretilip ihraç da edilirdi aynı zamanda.
Ben bunu eleştiriyorum, siz niye buna karşı
çıkıyorsunuz ben onu anlamıyorum. Mesele bu. Yani hangi
zihniyetle bütçedeki payları ayırıyorsunuz?
BAŞKAN Peki
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Son cümlem efendim şudur: Yani Demokrasiyi
özümsemediniz." dediniz. Ya, kusura bakmayın, bu
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi denen ucube Türkiye'deki
demokrasiyi, demokratik hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü, her
şeyi, kuvvetler ayrılığını ortadan
kaldırdı, siz onun temsilcisi olarak gelmiş bize demokrasi
anlatıyorsunuz. Hadi canım siz de! (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN Naci Hocam söz
istiyor.
Buyurun Sayın
Bostancı.
22.- Ankara Milletvekili Mehmet Naci Bostancının,
İstanbul Milletvekili Engin Altayın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Ankara) Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar
ŞAHİN TİN (Denizli)
Özgürlük var ki konuşuyorsun ya!
HÜDA KAYA (İstanbul) -
Ne demek ya!
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Sen mi veriyorsun bu hakkı? Sen mi veriyorsun
bu hakkı?
BAŞKAN Şimdi,
oradan bağırarak neyi çözüyorsunuz arkadaşlar? Ya, bir dakika
Neye laf atıyorsun? Geç arkada otur Allahını seversen.
HÜDA KAYA (İstanbul)
Hepimiz buraya seçilip geldik. Ne biçim konuşuyorsun? (AK PARTİ ve
HDP sıralarından gürültüler) Ağzından çıkanı
kulağın duyuyor mu senin?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Bizim il binamıza
BAŞKAN Grup
Başkanlığı söz istemiş, laf atıyorsunuz ya!
Bir dakika, sayın
milletvekilleri
Buyurun Sayın
Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Ankara) Sayın Başkanım, yüce Meclisin takdirine 2 hususu
sunmak için söz aldım. Bunlardan birincisi, Mecliste konuşma
hakkına sahip olanlar, aslında konuşma hakkı
bakımından da eşit haklara sahiptirler. Mecliste insanların
nasıl konuşacağına ilişkin husus sadece İç
Tüzükte belirlenmez -İç Tüzükte vardır da ona ilişkin
müeyyideler de vardır- aynı zamanda, Meclisin toplam
retoriğinde, toplam konuşmasında tayin edilir. Bu kubbenin
duyduğu sözleri hatırlamak lazım. Eğer polemik yapmak
ayıp bir şeyse O ayıbı siz yapmayın, o
ayıbı biz yapalım. demek doğru olmaz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Polemik demiyorum Sayın Bostancı. Çok ayıp,
çok!
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Ankara) Eğer, yani belli bir ifade biçimi, belli bir konuşma
tarzı yanlışsa, ayıpsa, hatalıysa Bunu
milletvekilleri yapabilir. gibi anlaşılacak -herhâlde düzeltirsiniz
eğer öyle değilse- şekilde takdim etmek doğru olmaz.
İkinci husus şu:
Sayın Engin Altay bugün iki kere -bilmiyorum arada başka söyledi mi-
şu asgari ücret mukayesesini yaptı.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Evet.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Ankara) Herhâlde daha sonra da yapmayı planlıyorsunuz.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Artırın, verin 4 bin lirayı
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Ankara) Şimdi, ben rakamlara baktım.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Evet, buyurun.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Ankara) Teknik bir bilgi vereceğim. 2003 yılında
Cumhurbaşkanı maaşı ile asgari ücret arasındaki fark
70 kattır -Türkiye'nin gerçekliği- bugün 40 kattır
arkadaşlar, 40 kat. Yani ikisi arasındaki mahiyet farkını
Sayın Engin Altay şüphesiz takdir eder, rakam bilen herkes eder. Biz,
100-150 dolar civarında almışız asgari ücreti, 300-400
dolar bandına taşımışız. Yani enflasyon
çerçevesinde aşağı doğru inebiliyor, sonra yeniden o
artırılıyor. Emin olun, gönül ister ki asgari ücreti bin dolar
yapalım, 2 bin dolar yapalım.
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
TL
TL
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Ankara) İnşallah Türkiye büyür, güçlenir, zenginleşir, asgari
ücreti daha yukarılara çıkarırız. Eğer muhalefetin,
Türkiye'nin toplam kaynakları, imkânları, kapasitesi çerçevesinde
bütün unsurları hesaba katarak, her türlü unsuru değerlendirerek
asgari ücretin daha yukarıda olmasını temin edecek fikirleri
varsa bunları duymaktan memnuniyet duyarız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Hocam,
buyurun.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Ankara) Bizim elimizden 100-150 dolardan 300-400 dolar bandına çıkarmak
gelmiş, fırsat bulurlarsa yahut da fikirleri varsa söylesinler, hep
birlikte daha yukarı çıkarmak için çaba gösterelim.
Teşekkür ederim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Altay, bir sataşmaya meydan vermeden bir değerlendirme yapın.
Buyurun.
23.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın, Ankara
Milletvekili Mehmet Naci Bostancının yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ben, Sayın Bostancının bu
değerlendirmesini bunca birikimine yakıştıramadım,
önce onu söyleyeyim.
Bir kere, polemik de nezaket
ve makul bir üslup içinde elbette olur. Burada mesele, dışarıdan
yani Cumhurbaşkanının tayin ettiği bir memurun gelip
Mecliste milletvekillerine hakaret etmesidir, hakaret etmesidir. (AK PARTİ
sıralarından Bakan
Bakan
sesleri)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Memur değil, memur değil;
Bakan, memur değil.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Biz öyle görüyoruz efendim.
HAMZA DAĞ (İzmir)
Biz görmüyoruz, fark burada.
BAŞKAN
Arkadaşlar, bir dakika
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Bostancı, birinin size cahil demesine ben
müsaade etmem, birinin size servet düşmanı, sermaye
düşmanı demesine müsaade etmem, birinin size faşist demesine
de müsaade etmem. Dışarıdan
HAMZA DAĞ (İzmir)
Vallahi, Genel Başkanınız grupta söylüyor, Genel
Başkanınıza karşı olsaydınız.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Türkiye'de bir faşist genel başkan arıyorsan
nereye bakacağını çok iyi biliyorsun sen. (CHP
sıralarından alkışlar)
HAMZA DAĞ (İzmir)
Allahın cahili dedi Genel Başkanınız. Genel
Başkanınız söylüyor.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Yalnız, burada pembe tablolar çizerek, bir sürü
yanlış rakam vererek
HAMZA DAĞ (İzmir)
Sayın Altay, aynı dürüstlüğü sizden bekliyorum; aynı
şeyi söyledi Genel Başkanınız.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) -
bunca yalan söyleyen Hükûmete şunu iletmeyi de görev
sayarım: Tayyip Bey, kendisi daktilo diyor da yazar kasa
atılmıştı Başbakanlığa. Tayyip Bey de bunu
eleştirmişti, 2017de. Çok şükür o günler geride
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Altay, açıyorum.
Toparlayın.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Keşke gene yazar kasa atılsa ya da Tayyip Beyin
tabiriyle daktilo atılsa. Şimdi, insanlar açlıktan köprülerde
kendini asıyor. Bu kusur AK PARTİnindir, AK PARTİ
hükûmetlerinindir. Daha ne söyleyeyim ben size. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Peki.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Sayın Başkanım.
BAŞKAN Müsavat Bey,
Akbaşoğlu söz istemişti.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Bursa) Sayın Başkanım,
Bakanlığın görüşmesine bütün Grup Başkanları
cevap veriyor.
BAŞKAN Peki, Buyurun
Akbaşoğlu.
24.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, kürsüye çıkan herkesin kendisiyle ilgili konulara
cevap verme hakkı olduğuna, bakanların da Anayasanın ve
İç Tüzükün kuralları çerçevesinde kendi haklarını
kullandıklarına ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; şunu ifade etmek istiyorum: Bakın,
burada kürsüye çıkan herkes kendisiyle ilgili konulara cevap verme
hakkına sahiptir, bir.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Biz vermesin mi dedik ya?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) İkinci olarak,
bazıları kısıtlı söz hakkına sahiptir, biz
ağızımıza gelen her şeyi söyleriz, biz genel yetkiye
sahibiz diye bir yaklaşım yok. Dolayısıyla, bu konuda
herkes fikirlere fikirlerle cevap verecek ve o işlem
yapılmıştır; Anayasanın, İç Tüzükün
kuralları çerçevesinde Sayın Bakanlarımız da kendi
haklarını kullanmışlardır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür
ederim, sağ olun.
Sayın
Dervişoğlu, buyurun.
25.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, görevi ve sıfatı ne olursa olsun hiç
kimsenin Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi şahsiyetine zarar verecek
beyanlarda bulunma hakkı olmadığına, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Mustafa Varanka soracakları sorular olduğuna ama üslubu
nedeniyle soru sormayacaklarına, rakamların
çarpıtılmaması gerektiğine ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum.
Kapanırsa devam
edeceğim efendim.
Teşekkür ederim.
Şimdi çok anlamsız
bir tartışmanın içinde bulduk kendimizi, sabahtan beri de
yoğun bir tempoyla çalışıyoruz, yorgunluklarımız
da var. Belki sinirler de gerildi ama doğruyu bulmak, ortayı bulmak
gibi bir sorumlulukla da karşı karşıya bulunduğumuz
aşikârdır. Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanımız kürsüye
gelmeden önce Sayın Ticaret Bakanımız
konuşmalarını yaptılar ve bu yüce Meclisin çatısı
altında bir Bakana gösterilmesi gereken azami nezaket kendisine
gösterildi. Dolayısıyla, Sayın Ticaret Bakanımıza
nezaket gösteren ve onu saygıyla dinleyen Meclise dışarıdan
adam gelmedi. Bir sonraki Bakanın konuşması da tepkiyle
karşılandığına göre, Sayın Bakanın
ifadelerinin arasında tepki çekmesi muhtemel sözlerinin olduğunu da
kabullenmek lazım. Görevi, sıfatı ne olursa olsun hiç kimsenin
Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi şahsiyetine zarar verecek ve onun
üyelerini istiskal edecek beyanlarda bulunma hakkı yoktur.
Biz İYİ PARTİ
olarak her zaman doğru bir dil tercihinde bulunulmasını Türkiye
Büyük Millet Meclisinde dile getirdik ama Sayın Bakanın -üzülerek
ifade ediyorum ki- konuşması, irticalen bir konuşma da
değil, hazırlanmış bir konuşma olması
bakımından da tarafımızdan dikkat çekici bulundu bu
ifadeler.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın)
Görevli gelmiş görevli.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Dervişoğlu.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Kendisine yönelteceğimiz
birtakım sorularımız vardı ama üslubu münasebetiyle yeni
tartışmalara vesile olur diye Sanayi ve Teknoloji Bakanına soru
sormayacağımızı buradan ifade ediyor, bir hususa vurgu
yapıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından
alkışlar)
Rakamları
çarpıtmamak lazım, bu ülke hepimizin, konuşuyoruz ya Zor
zamanlarda hepimiz aynı gemideyiz. o zaman bu gemiyi yüzdürmemiz
lazım. Çıkıyoruz, işte Biz kötü yüzdürüyor olsaydık
bu gemiyi, millet bize şu kadar zamandır oy vermezdi. diyoruz. Ben
sizin bu ifadenize rahmetlik Dündar Taşerin bir sözüyle cevap vereyim:
Yolcuların çoğu tarafından beğenilmek insanı kaptan
yapmaz. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın
Cumhurbaşkanımız, 2014 ile 2019 yılları arasında
2 istihdam kampanyası yapmıştır malumunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Bitiriyorum Başkanım.
Bu dönemde, bu beş
yıllık dönem içerisinde toplam istihdam artışı 1
milyon 343 bindir ve kamu istihdamındaki artış da 1 milyon 296
bindir. Yani özel sektör bu geride bıraktığımız
beş yıllık zaman diliminde 47 bin kişilik bir istihdam
sağlamıştır. Bu da yüksek bir performans olarak tarif
edilemez. Yani havada uçan uçaklardan, yürüteceğimiz arabalardan
bahsetmemiz mümkündür ama rakamları çarpıtabilmek mümkün
değildir. Ben Sanayi ve Teknoloji Bakanımızı tebrik
ediyorum. Demek ki biz sanayi de 4.0a erken geçmişiz ve insansız
fabrikalar çalıştırıyormuşuz.
Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum efendim. (İYİ PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Akçay buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
26.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, eski sistemde
de milletvekili olmadığı halde dışarıdan pek çok
bakanın atandığına, atanan bakanların Türkiye Büyük
Millet Meclisinde yemin ettiğine, İç Tüzüke göre görüşmelerin
sağlıklı bir şekilde devam etmesinden bütün milletvekilleri
ve parti gruplarının sorumlu olduğuna,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle Yönetimde istikrar,
temsilde adalet. ilkesine kavuşulduğuna ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Genellikle Sayın
Bakanlara atanmış bakan diye -tırnak içerisinde- ifade edildi.
Şunu unutmayalım ki eski sistemde de, milletvekili
olmadığı hâlde, Meclis dışından, pek çok
hükümetlerde, pek çok bakan atanmıştır. Eski sistemde de yeni
sistemde de atanan bakanlar Türkiye Büyük Millet Meclisinde yemin etmektedirler,
anayasal olarak, gerektiğinde Yüce Divanla muhatap olmaktadırlar ve
statüsü Türkiye Büyük Millet Meclisinde yeminle başlamaktadır.
Bakanlar bürokrat değildir, aynı zamanda siyasi şahsiyetlerdir,
siyasi eleştirilere de cevap vermek en doğal haklarıdır.
İç Tüzükün 68inci
maddesi hatırlatıldı. Tabii, İç Tüzükümüzün başka
maddeleri de var. Genel Kurulun sağlıklı bir şekilde
görüşmelerine devam etmesinden bütün milletvekilleri ve bütün parti
grupları olarak hepimize sorumluluk yükleyen maddeleri de vardır.
Biraz önce gördük ki Sayın Varankın konuşması engellenmeye
çalışılmıştır. Oysa 5 parti grubu da
yetmişer dakika, kürsüden, Bakanlıkların bütçeleriyle ilgili
görüşlerini söylediler ve her türlü eleştiriler de yapıldı
ve Sayın Bakanlar da son derece sükûnetle dinlediler ve en tabii
hakları olan cevap verme haklarını da kullandılar.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Sayın Altay konuşurken geçen yılki bütçe görüşmelerini -tam
bir yıl evvel- hatırladım. Şöyle cereyan ediyordu:
Yapılan eleştirilere AK PARTİ Grup Başkan Vekili cevap
verdiğinde yine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu itiraz ediyordu Sen cevap
veremezsin, otur yerine. Yürütme cevap versin. Bunun üzerine AK PARTİ de
sabırla akşama kadar bekledi, cevap verecek. Yürütme cevap verirken
bu defa da yürütmeye tepki gösterdiler Sen bize cevap veremezsin, AK
PARTİ Grubu cevap verecek. (AK PARTİ sıralarından Aynen
böyle oldu. sesleri, MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Allah Allah! Allah Allah!
ERKAN AKÇAY (Manisa) Aynı
tutumun yine devam ettiğini görüyoruz, bu da bir hakikat yani.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi de Yönetimde istikrar,
temsilde adalet. ilkesine de kavuşmuştur, iki yıldır da
Türkiye Büyük Millet Meclisinde tecessüm etmiştir.
Şimdilik söyleyeceklerim
bunlar.
Teşekkür ederim. (MHP ve
AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Peki,
teşekkür ederim.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ne yapacağım, edeceğim; bu sefer en son
Akbaşoğlu konuşamayacak.
BAŞKAN Hayır,
şu anda niye söz istiyorsunuz, ben anlamadım.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Adımdan bahsederek, geçen sene
BAŞKAN Buyurun
Sayın Altay, bir cümleyle, böyle ferasetli bir
ERKAN AKÇAY (Manisa) Bir
şey demedim Sayın Altay.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Erkan ağabey, demedin de beni hiç
anlamamışsın ama ya! Ya da hiç dinlemişsin yani.
Konuşmama da şöyle başladım ya, dedim ki: Bakan çıkar,
yapacaklarını anlatır, yaptıklarını anlatır,
eleştirilere cevap verir. Böyle söyledim ya! Cevap verir dedim ya, vermez
demedim ki! Ama Bakan çıkıp burada polemik -hadi polemikten geçtim-
hakaret edemez, ben ettirmem. Sen istiyorsan ettir, ben ettirmem. Böyle
söyledim ya!
ŞAHİN TİN
(Denizli) Memur dedin, memur!
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Yani,
şimdi ne söyleyeceksiniz merak ediyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Ben de merak ediyorum ya! İlla en son, yani
BAŞKAN Buyurun
Sayın Akbaşoğlu.
27.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Daha önce Sayın
Dervişoğlunun birtakım konuşmaları oldu, onunla
ilgili el kaldırmıştım, ona dair birkaç cümle
söyleyeceğim. Bir polemik niyetinde değilim, polemik babında
değil, açıklama babında.
Şunu söyleyeceğim:
Türkiye Cumhuriyeti devletinin Bakanına herkesin saygı göstermesi
anayasal bir zorunluluktur.
BAŞKAN Biraz evvel
söylediniz aynısını.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bakın, Cumhuriyet Halk Partisi,
İYİ PARTİ sözcüleri, HDP sözcüleri konuştular.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini millet referandumla,
kendi iradesiyle kabul etti ve yürütme yetkisi de Cumhurbaşkanına
ait.
DİRAYET DİLAN
TAŞDEMİR (Ağrı) Bu bilinen bir şey zaten.
GÜLÜSTAN KILIÇ
KOÇYİĞİT (Muş) Yeni bir şey söyleyin, yeni bir
şey.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Cumhurbaşkanını temsilen burada bulunan
Bakanların bugün tam iki yüz on dakika boyunca kendilerine
eleştirileri otuz beş dakikalık bir süre içerisinde
cevaplamasından daha doğal bir şey yoktur. Bu, Anayasa ve
İç Tüzükün gereğidir diyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Evet, peki,
teşekkür ediyorum.
Sayın Altay
Beyler
28.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
sıfatı ne olursa olsun kimsenin Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyelerine saygısızlık yapamayacağına ilişkin
açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ben bir şey söylüyorum, Bu Mecliste şu yol
olmayacak, son konuşmayı hep Akbaşoğlu yapmayacak, bir kere
onu söyleyeyim.
BAŞKAN Peki söyledin,
tamam konuştunuz.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Akbaşoğlu da şunu bilecek: Sıfatı ne
olursa olsun kimse Türkiye Büyük Millet Meclisinin sayın üyelerine de
saygısızlık yapmayacak. (CHP sıralarından
alkışlar)
IV.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi
(1/281) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 230) (Devam)
2.- 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifi (1/280), 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Olarak Hazırlanan 2019 Yılı Genel
Uygunluk Bildirimi ile 2019 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 190 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2019 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2019 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/1322) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı: 231)
(Devam)
A) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
C) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ç) SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI (Devam)
1) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
E) DOĞU ANADOLU PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA İDARESİ
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
G) DOĞU KARADENİZ PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ğ) KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ
GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI
(Devam)
1) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ (Devam)
1) Türk Standardları Enstitüsü 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Standardları Enstitüsü 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU (Devam)
1) Türk Patent ve Marka Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türk Patent ve Marka Kurumu 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ
(Devam)
1) Türkiye Bilimler Akademisi 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Bilimler Akademisi 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
K) TÜRKİYE UZAY AJANSI (Devam)
1) Türkiye Uzay Ajansı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Uzay Ajansı 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, dördüncü turdaki konuşmalar
tamamlanmıştır.
Şimdi soru ve cevap
işlemlerine geçiyoruz.
Sayın Kılıç
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şehitlerimize Allahtan
rahmet, gazilerimize acil şifalar, milletimize
başsağlığı diliyorum. Bütçemizin hayırlı
olmasını temenni ediyorum.
Kahramanmaraşımız
kendi şartlarında bir tarih, kültür, turizm, tarım, sanayi ve
ticaret şehridir. Türkiye tekstil sektörünün lider kentlerinden biridir.
Pamuk ipliğinin yüzde 36sı, dokuma kumaşın yüzde 15i,
denim kumaşın yüzde 30u ile metal mutfak eşyaların yüzde
65i, kâğıdın yüzde 20si, çimentonun yüzde 10u, elektriğin
yüzde 8i ilimizde üretilmektedir.
Kuyumculukta ve bayan
ayakkabısı üretiminde Türkiyede 2nci sıradayız. En büyük
sanayi kuruluşları sıralamasında 26 şirketle
Türkiyenin en başarılı 8inci iliyiz.
KMTSOnun Eylül 2020
verilerine göre, pandemi şartlarına rağmen ilimizde istihdam
artmış ve 154.100 kişimiz şu anda fiilen
istihdamdadır.
BAŞKAN Sayın
Kenanoğlu
ALİ KENANOĞLU
(İstanbul) Sayın Ticaret Bakanı, tüm dünyada gelişmekte
olan ve gelişmiş ülkelerde kooperatifçiliğin önemi iyi
bilinmekte ve kooperatifler için özel yasa ve düzenlemeler
yapılmaktadır. Türkiyede ise ciddi karışıklıklar
söz konusudur. 3 farklı Bakanlık, 3 farklı yasa, 3 farklı
vergi mevzuatıyla kooperatifçilik icra edilmeye
çalışılmaktadır; bu da kooperatifçiliği
zorlaştırmaktadır. Ticaret Bakanı olarak mevzuatı
kolaylaştırmak için tek bir kooperatif yasası, bir kooperatif
bankası ve bir kooperatif bakanlığı kurulması
konusunda bir çalışmanız olacak mıdır?
BAŞKAN Sayın
Öztürk
HALİL ÖZTÜRK
(Kırıkkale) Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza
Sayın
Bakanım, Kırıkkale bölgesi teşvik uygulamalarında
4üncü bölgedeyken başkentin yanı başında olmasına
rağmen yeterli yatırımı alamıyordu. Şimdi 3üncü
bölgeye alındı. Bizler Kırıkkalenin her yerinin -ilçeler
dâhil- 6ncı bölgeye alınmasını talep ediyoruz. Bize bu
konuda destek olur musunuz?
Yine, çok çok önemli
olduğuna inandığımız yazılım geliştirme
bölgesi kurmak için kanun teklifi verdik.
Bakanlığınızın bu yönde bir çalışması
var mıdır? Bu konuda bize katkı koyup Kırıkkaleden
başlamak ister misiniz?
Diğer taraftan,
Kırıkkale Silah Sanayi İhtisas OSBye 2021de yerli ve
yabancı yatırım gelmesi noktasında hangi adımlar
atılacaktır?
Ticaret Bakanımız
Sayın Pekcana sormak istiyorum: Kırıkkalede
esnaflarımızın aralıkta sona erecek olan ilave 6
puanlık SGK prim desteği süresi uzatılacak mıdır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Çepni
MURAT ÇEPNİ (İzmir)
Teşekkürler Başkan.
Sanayi Bakanına birkaç
sorum olacaktı fakat Bakanlık ciddiyetinden uzak, ergen bir trol
üslubuyla yapılan sunumdan sonra sorum yok. Burada Bakan değil, ergen
bir trol tutumu olduğu için soru sormuyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Sümer
ORHAN SÜMER (Adana)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sorum Ticaret Bakanına.
Sayın Bakan, daha önce bu soruyu yazılı soru önergesi olarak
sordum, maalesef cevap alamadım. Sayıştay raporlarına
yansıyan, Ticaret Bakanlığı uhdesinde, tasarım
desteği kapsamında 140 bin lira maaş alan personel olduğu
ortaya çıkmıştır. Bu personel kimdir, liyakati nedir?
Tasarım desteği kapsamında kaç kişi
çalışmaktadır? Bu kişilerin aldıkları
maaşlar ne kadardır? Hangi işleri icra etmişlerdir?
Maaş belirleme kıstasları nelerdir?
BAŞKAN Sayın
Şeker
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Sayın Ticaret Bakanına soruyorum: Kapanan
şirket sayısı ilk on ayda yüzde 12,67 arttı, kişi
ticari işletme sayısı da yüzde 16,61 arttı, geçen senenin
ilk on ayına göre. Bu kadar şirket kapanıyorken diğerleri
de can çekişiyor, kapanmamak için uğraşıyor. Sizler bakkallara,
tekel bayilerine, kuru yemişçilere satış yasakları
getirerek, halkın yaşam tarzına dayatmada bulunarak onların
da kapanmasını mı istiyorsunuz? Siz Büyük marketler şehir
dışına çıkacak. demiştiniz. Siz bakkalları,
tekel bayilerini, kuru yemişçileri iş yapamaz hâle getirdiniz. 1,8
trilyon euro destek açıkladı Avrupa Birliği, bu da 17 trilyon
lira ediyor. Japonya 5,5 trilyon lira destek açıkladı. Siz ne kadar
destek vereceksiniz kapanan, can çekişen işletmelere?
BAŞKAN Sayın
Özkan
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Onlarca soru önergeme cevap
verilmedi. İlgili bakanlıklara bu soruların bir
kısmını tekrar sormak istiyorum, hatırlatmak istiyorum.
Sayın Maliye
Bakanına iletmek üzere
Tıbbi cihaz ve medikal firmalara vadesi
geçmiş ödenecek toplam borç ne kadardır? Alacaklarından yüzde 25
feragat etmeleri için baskı yapıldığı doğru
mudur? Bu firmaların iflasının önüne geçmek için bir
çalışmanız var mıdır?
Yine, Sayın Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığına iletilmek üzere
Bulgaristan
doğumlu yaşlıların 2022 muhtaç aylığı
kesildiği doğru mudur, doğruysa sebebi nedir?
Diğer bir soru yine
aynı Bakanlığa. Askerlik borçlanma hakkı
tanıdığınız Bulgaristan doğumlu
vatandaşlarımızın bu haklarını neden geri
aldınız? Hâlâ sebeplerini açıklamadınız.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Aydın
İBRAHİM AYDIN
(Antalya) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Günümüz koşullarına
uygun şekilde sanayicimize enerji, çevre ve ulaşım gibi ihtiyaç
duyulan konularda dünya standardında yatırım ortamı sunan
OSBlerimiz, son olurunuzla kurulan Manavgat Organize Sanayi Bölgesiyle 325e
çıkmıştır. Manavgatlı hemşehrilerimiz adına
teşekkür ediyorum.
Sorum, Sanayi ve Teknoloji
Bakanımız Sayın Mustafa Varank Beye. Sanayi iş
birliği projelerinin kamu alımlarında yerli üretime ve
teknolojik dönüşüme verdiği katkı çok büyük. Sayın
Bakanım, sanayi iş birliği kapsamında yürütülen projeler
nelerdir, önümüzdeki döneme dair bilgi verebilir misiniz?
Bütçelerimiz
hayırlı uğurlu olsun, teşekkür ediyorum, saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN Sayın
Güzelmansur
MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sorum Sayın Ticaret
Bakanına: Suriye krizinden etkilenen illerin başında Hatay
geliyor. Hatayda konkordato nedir bilinmezken son yıllarda bir sürü firma
konkordato ilan etmek zorunda kaldı. Hatayda icra takip oranları
Türkiye ortalamasının çok üstünde. Esnaf, sanayici, ticari erbap kan
ağlıyor. Hatayda İskenderun, serbest bölge için en uygun
yerlerden biri ve İskenderuna serbest bölge neden kurulmuyor? Yoksa
Hataya üvey evlat muamelesi yapmaya devam mı edeceksiniz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Osmanağaoğlu
TAMER OSMANAĞOĞLU
(İzmir) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Özellikle bulaş
sürecinde Türkmenistanın sınırlarını tüm ülkelere
kapatmasıyla kara yolu taşımacılığı sektörü
temsilcilerimiz için tek güzergâh Kazakistan-Rusya güzergâhı kalmıştı.
Ancak bu sefer de Kazakistanın, Türkiye Cumhuriyeti plakalı araçlara
Hazar deniz yolu güzergâhını kullanmayı şart
koşması kara yolu taşımacılık sektörünü olumsuz
etkilemişti. Kullandırılmayan alternatif güzergâha göre on
beş gün zaman kaybına ve 2.500 dolar zarara sebep olan söz konusu
güzergâhın dayatılması, ihracatımızın
yabancı plakalı tırlar tarafından yapılmasına
sebep olmuştu. Bakanlığımızın bu sorunun çözümü
için çaba sarf ettiğini biliyorum, sizden son durumu
paylaşmanızı rica ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Yılmaz
ÜMİT YILMAZ (Düzce)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sorum Ticaret
Bakanımız Sayın Pekcana. Geçen yıl 780 bin ton olan
fındık rekoltesi bu yıl 600 bin ton civarındadır.
Geçen yıl TMOnun devreye girmesiyle fındık üreticisi mahsulünü
tüccara 3 dolar civarında satmıştır. Bu yıl rekoltede
geçen yıla göre yüzde 25lik kayıp olmasına rağmen,
fındık bu yıl 2,7 dolar civarında satılmaktadır.
Küresel piyasalarda Covid-19 dolayısıyla tarım emtia
fiyatları artarken fındık fiyatı üzerine oyun oynayan
şirketlerin Bakanlığımız tarafından tespiti bütün
üreticilerimizin beklentisidir. Bu şirketlerin
araştırılarak fındık üreticilerine doyurucu bir
açıklama yapmanızı sizden bekliyoruz.
BAŞKAN - Sayın
Hasan Baltacı
Sayın Güzel
SEMRA GÜZEL (Diyarbakır)
Sorum Ticaret Bakanına: Pandemi sürecinde derinleşen, ekonomik
krizle artan işsizlik ve hayat pahalılığı halkın,
emekçilerin, işçilerin gündeminin en başında yer almaya devam
ediyor. İktidar, sürecin en başından beri iş birliği
içerisinde olduğu büyük ölçekli sermaye odaklarına yönelik tedbirler
almış ancak salgından en çok etkilenen kesimlerin
başında gelen küçük ölçekli işletme ve esnafın
sorunlarına gözünü, kulağını kapatmıştır. Bu
süreçte 700 bin esnaf dükkânını kapattı, onlarca esnaf
geçinemediği için intihar etti. Diyarbakırda esnaflar bir bir kepenk
kapatmaya devam ediyor. Bu bağlamda pandemiden olumsuz etkilenen küçük
ölçekli işletme ve esnafların mağduriyetini gidermeye yönelik ne
gibi çalışmalar yapılmaktadır? Nisan-Kasım 2020 tarihleri
arasında illere göre kapanan işletme sayısı kaçtır?
BAŞKAN Sayın
Şahin
FİKRET ŞAHİN
(Balıkesir) Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Teknik bir aksaklık
oldu, soracağım soru da tabii karıştı ama ben
öncelikle Sayın Ticaret Bakanına hem bu yıl hem geçen yılki
nezaketi ve Türkiye Büyük Millet Meclisine olan saygısından
dolayı teşekkür ediyorum bir muhalefet milletvekili olarak.
Umarım diğer gençlerimize de bu örnek olur.
Teşekkür ediyorum,
sağ olun.
BAŞKAN Şimdi
soruları cevaplamak üzere sözü Komisyona ve yürütmeye veriyorum.
Süreniz on dakika.
Buyurun.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK Sayın Başkanım, bana çok fazla soru
gelmedi ama şunun altını çizerek başlamak istiyorum:
Kesinlikle Meclisimizin şahsımanevisine karşı hiçbir Kabine
üyesinin olumsuz bir tutumu, davranışı olamaz.
FİKRET ŞAHİN
(Balıkesir) Geçen sene de yaptın bunu, geçen sene.
ALİ KENANOĞLU
(İstanbul) Aynısını geçen sene de yaptın. Hadi
oradan!
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK Biz yüce Meclisimize nasıl saygı gösterilmesi
gerektiğini biliyoruz.
SALİHA SERA KADIGİL
SÜTLÜ (İstanbul) Özür dile.
FİKRET ŞAHİN
(Balıkesir) Özür dile o zaman.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK Bunu da her zaman gösteriyoruz. Yüce Meclisin
şahsımanevisine karşı hiçbir tutum
olmamıştır.
Bana üç tane soru geldi, bir
tanesi sanayi iş birliği projeleriyle ilgili. Kamu
alımlarında yerli üretime ve teknolojik dönüşüme gerçekten
sanayi iş birliği projeleriyle katkı sağlıyoruz. Bu
kapsamda
(CHP sıralarından gürültüler)
Sayın Başkanım,
sürekli sözüm kesiliyor, lütfen bunu dikkate almanızı rica ediyorum.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Bakan.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ
BAKANI MUSTAFA VARANK Sanayi iş birliği projeleriyle Adalet
Bakanlığımızla birlikte millî elektronik izleme sistemi
ünitelerinin tasarım ve üretimini gerçekleştirdik. Böylece önümüzdeki
üç yılda büyüklüğü 1,3 milyar avroya ulaşması beklenen
dünya elektronik izleme sistemi pazarından pay almayı
başaracağız. Yine sanayi iş birliği projeleriyle
özellikle raylı sistemlerin yerli ve millî üretilmesiyle ilgili projeleri
takip ediyoruz. Yine, Enerji Bakanlığımızla
yaptığımız projeler var. İlginç bir örnek vermek
istiyorum: Gençlik ve Spor Bakanlığımızla, özellikle ithal
spor malzemelerinin yerlileştirilmesiyle ilgili bir sanayi iş
birliği projesi yürütüyoruz. Bu kapsamda modern pentatlon sporu, Lazer
Silah ve Hedef Sistemi Geliştirilmesi Projesine devam ediyoruz, çok
ilginç sonuçlar elde edebileceğimizi görüyoruz.
Kırıkkaleyle
ilgili talepler geldi. Şunun altını çizmek istiyorum: Özellikle
şu anda uyguladığımız bölgesel teşvik sistemi,
sosyoekonomik gelişmişlik endeksine göre yapılıyor.
Şehirlerin sosyoekonomik gelişmişlik endeksleri çok farklı
kategorilerdeki puanlamalara göre değerlendiriliyor ve şehirler bir
sıralamaya tabi tutuluyor. Buradaki sıralamaya göre, doğal
kırılımlara göre de 6 bölgesel teşviği illerimize
uyguluyoruz. Bu sene bir yenilik başlattık -bize gelen önemli bir
talepti- ilçe bazlı teşvik sistemini hayata geçirdik, burada da
SEGEyi uyguluyoruz. Dolayısıyla, bize çok sık böyle talepler
geliyor Bu ilimizi alabilir misiniz? Şu ilimizi teşvik bölgesine
alabilir misiniz? diye. Bizim gerçekten burada siyasi bir karar verme
şansımız yok. Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi ne
diyorsa biz teşvik sistemini ona göre yapıyoruz. Bunun tek
istisnası var, endüstri bölgeleri. Eğer bir şehirde endüstri
bölgesi ilan edersek orada farklı bir teşvik modeli uygulama
şansımız oluyor. Sivasta da Nuri Demirağ OSBde söz
verdiğimiz gibi altyapı çalışmalarını
tamamladıktan sonra endüstri bölgesini ilan ettiğimizde bunu
uygulayacağız.
Bana gelen başka bir
soru yoktu. Bir şeyin tekrar altını çizeyim Sayın
Başkanım, kürsüde ifade ettim ama çok gürültü olduğu için
duyulmamış olabilir. Bu sene AR-GE bütçemiz 2 kat, organize sanayi
bölgelerine kullandırabileceğimiz, sanayi sitelerine
kullandırabileceğimiz bütçemiz 5 kat artırıldı. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla ben
sadece Cumhur İttifakının üyelerine değil, Meclisimizin
bütün üyelerine seslenmek istiyorum: Şehirlerinizde, bölgelerinizde OSB
projeleriniz, sanayi sitesi projeleriniz varsa lütfen gelin, bu
artırdığımız kaynağımızla oralara
destek verelim, yatırımların önünü açalım, inşallah
Anadoluda bir kalkınma hamlesini başlatalım diyorum.
Tekrar her birinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Bakan.
TİCARET BAKANI RUHSAR
PEKCAN Evet, gelen soruları eğer burada yetiştiremezsek
yazılı olarak cevap vereceğiz zaten. Bunun
dışında Plan ve Bütçede sorulan sorulardan orada
yetiştiremediklerimize biz yazılı olarak cevap vermiştik.
Soru önergelerine cevap vermek için de özellikle hassasiyet gösteriyoruz
Bakanlık olarak.
Şimdi, öncelikle, bu
Sayıştay raporlarıyla ilgili gelen sorular vardı. 2019da
Bakanlığımızın hesap işlemlerini incelediği
Sayıştay raporunda Sayın Mahir Polatın dediği gibi
kamu zararı yok. Raporda aynen şöyle diyor: Kamu zararı olarak
ifade edilebilecek hiçbir tespit bulunmamaktadır. Aynı zamanda
Bakanlığımızın iç kontrol sisteminin mevzuata uygun
olarak oluşturulduğunun ve işleyişinin de etkin
olduğunun görüldüğü ifade edilmektedir.
Bakanlığımız mali rapor ve tablolarının tüm
önemli yönleriyle doğru ve güvenilir bilgi içerdiği de
vurgulanmaktadır. Bu Sayıştay bulgularından şu an
itibarıyla 16 tanesi hâlihazırda tamamlanmıştır.
Muhasebede sehven yapılmış bazı işlemler de var
bunların arasında. 13 bulgudan 6 tanesi diğer
bakanlıkların da görev alanına girdiği için onlarla
koordinasyon üzerinde tamamlanmaktadır.
En çok gelen sorulardan
birisi de vergi, resim, harç istisnası üzerine. Herhangi bir kuruma,
şirkete veya kimseye, dayanağını açıkça Anayasa ve
kanunlardan almayan bir vergi istisnası veya muafiyet tanınması
imkân dâhilinde bile değildir. Bizim Bakanlığımız
yatırımcı bir Bakanlık olmayıp ihale
yapmamaktadır. Uluslararası ihaleleri, ihaleleri yapan kurumlar
Bakanlığımıza ilgili evrakları yazılı olarak
bildirmektedirler. Ayrıca hiçbir şekilde sözleşme bedeli kadar
vergi, resim, harç istisnası ödenmesi de mümkün değildir. Bunun üst
limiti, damga vergisi istisna tutarının üst limiti olan, kanunen 2020
yılı itibarıyla 3 milyon 239 bin 556 lira 40 kuruştur.
Bunun ne kadarının kullanılacağı belge, işlem
tamamlandıktan sonra belli olduğu için, baştan belli olmadığı
için ilan edilememektedir ama maksimumu budur, genelde bu seviyeye de
ulaşmamaktadır.
Evet, onun
dışında, yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan
gümrük kapılarının işletmeleri 3996 sayılı
Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli
Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanuna tabidir; 4734
sayılı Kamu İhale Kanununa ve 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi değildir.
Tohumluk kredilerle ilgili
envanter takip sistemi... Bu, zamanında Ziraat Bankasından
verilmiş ama bir dönem bizim DFİF ödemelerine
aktarılmış. Şu anda kullanılmayan, atıl duran bir
para var ve bunu Hazine ve Maliye Bakanlığıyla, Tarım ve
Orman Bakanlığıyla beraber Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasıyla nasıl çözebileceğimizi konuşuyoruz bu
şeyden de kurtulmak için.
Diğeri,
Bakanlığımızın katma değeri yüksek ihracatı
teşvik etmek amacıyla tasarım desteği ve tasarım
ofisleri desteği var. Hiçbir şekilde kamuda 140 bin lira gibi bir
ücret söz konusu değildir. Sadece tasarım ve tasarım ofisleri
desteği ihracatçı birlikleri tarafından kontrole tabi, sonra
Bakanlığımıza müracaat edilmektedir. Tasarım
desteği alan bir firmamızın uluslararası çok ünlü markalara
çalışmış bir tasarımcısına işten
ayrılırken yapılan ödeme, sehven yapılmış bir
ödeme, ihbar tazminatı da yapılmış ama bilahare o
ihracatçı birliğine de uyarı cezası giderek bu rakam
düşürüldü, olması gereken matbu rakama geldi. Bunları
yazılı olarak da sizlere daha detaylı olarak zaten
bildireceğiz.
CAVİT
ARI (Antalya) Verilen para geri alındı mı?
TİCARET
BAKANI RUHSAR PEKCAN Evet, evet, kesinlikle. Onu da ispatlayabiliriz.
ENGİN
ALTAY (İstanbul) Teşekkür ederiz.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Bakan.
TİCARET
BAKANI RUHSAR PEKCAN Ben teşekkür ederim.
BAŞKAN
Şimdi sırasıyla dördüncü turda yer alan kamu idarelerinin
bütçeleri ile kesin hesaplarına geçilmesi hususu ile bütçeleri ve kesin
hesaplarını ayrı ayrı okutup oylarınıza
sunacağım.
Ticaret Bakanlığının 2021 yılı
merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
TİCARET BAKANLIĞI
1) Ticaret Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 6.585.834.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ticaret
Bakanlığının 2021 yılı merkezî yönetim bütçesi
kabul edilmiştir.
Ticaret
Bakanlığının 2019 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Ticaret Bakanlığı 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 5.310.915.108,50
Bütçe Gideri 5.118.334.237,57
İptal Edilen Ödenek 179.922.699,90
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 15.260.598,40
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ticaret
Bakanlığının 2019 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümleri kabul edilmiştir.
Rekabet
Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
REKABET KURUMU
1) Rekabet Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 137.500.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 137.500.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Rekabet Kurumunun 2021 yılı
merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Rekabet Kurumunun 2019 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Genel toplamları okutuyorum:
2) Rekabet Kurumu 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 122.720.000,00
Bütçe Gideri 100.277.522,97
İptal Edilen Ödenek 22.442.477,03
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelininin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 96.190.000,00
Tahsilat 113.078.727,40
Ret ve İadeler 455.821,98
Net Tahsilat 112.622.905,42
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Rekabet
Kurumunun 2019 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümleri kabul edilmiştir.
Helal
Akreditasyon Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
HELAL AKREDİTASYON
KURUMU
1) Helal Akreditasyon
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 6.455.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 6.355.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Helal
Akreditasyon Kurumunun 2021
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Helal
Akreditasyon
Kurumunun 2019 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 7.967.500,00
Bütçe Gideri 6.469.313,39
İptal Edilen Ödenek 1.498.186,61
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelininin genel toplamını okutuyorum:
(B)
CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 3.876.000,00
Tahsilat 5.400.488,09
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Helal
Akreditasyon
Kurumunun 2019 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığının 2021 yılı merkezî
yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
SANAYİ VE
TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
1) Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 11.918.182.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığının 2021 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığının 2019 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 9.469.412.046,67
Bütçe Gideri 9.214.083.984,68
İptal Edilen Ödenek 255.328.061,99
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 178.915.984,50
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının
2019 yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığının 2021 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ
BAŞKANLIĞI
1) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 95.866.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 94.616.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığının 2021 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının
2019 yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 88.330.200,00
Bütçe Gideri 76.731.325,89
Ödenek Üstü Gider 4.991.329,89
İptal Edilen Ödenek 16.590.204,00
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 88.199.000,00
Tahsilat 69.552.761,13
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığının 2019 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığının 2021 yılı merkezî
yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
DOĞU ANADOLU PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 96.666.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 96.366.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığının 2021 yılı merkezî
yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Doğu Anadolu Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 126.130.000,00
Bütçe Gideri 119.811.670,97
İptal Edilen Ödenek 6.318.329,03
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 89.950.000,00
Tahsilat 84.397.411,04
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Doğu
Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığının 2019 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Konya Ovası Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2021
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 129.979.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 128.979.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Konya Ovası Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2021
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Konya Ovası Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 127.238.000,00
Bütçe Gideri 120.109.466,56
İptal Edilen Ödenek 7.128.533,44
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 117.343.000,00
Tahsilat 126.072.389,85
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Konya
Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığının 2019 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Doğu Karadeniz Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2021
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
DOĞU KARADENİZ PROJESİ BÖLGE KALKINMA
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 95.506.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 95.206.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Doğu Karadeniz Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2021
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Doğu Karadeniz Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanlığı 2019 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 87.078.000,00
Bütçe Gideri 85.484.230,97
İptal Edilen Ödenek 1.593.769,03
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 85.893.000,00
Tahsilat 87.544.411,42
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Doğu
Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığının 2019 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığının 2021 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ
GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme
ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 2.069.007.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 2.069.007.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığının 2021 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığının 2019 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2019
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 2.787.159.900,00
Bütçe Gideri 2.748.572.006,20
İptal Edilen Ödenek 38.587.893,80
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 2.248.591.000,00
Tahsilat 2.718.969.725,56
Ret ve İadeler 164.631,03
Net Tahsilat 2.718.805.094,53
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığının 2019 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Türk Standardları Enstitüsünün 2021
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ
1) Türk Standardları Enstitüsü 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 620.425.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 549.660.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türk Standardları Enstitüsünün 2021
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Türk Standardları Enstitüsünün 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Türk Standardları Enstitüsü 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 567.849.270,00
Bütçe Gideri 486.422.558,40
İptal Edilen Ödenek 81.426.711,60
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 453.533.000,00
Tahsilat 452.910.478,36
Ret ve İadeler 3.229.918,01
Net Tahsilat 449.680.560,35
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türk Standardları Enstitüsünün 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumunun 2021
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU
1) Türk Patent ve Marka Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 146.162.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 205.334.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumunun 2021
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumunun 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Türk Patent ve Marka Kurumu 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 112.512.500,00
Bütçe Gideri 105.958.963,85
İptal Edilen Ödenek 6.553.536,15
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 214.969.000,00
Tahsilat 162.516.073,30
Ret ve İadeler 562.833,40
Net Tahsilat 161.953.239,90
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumunun 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK
ARAŞTIRMA KURUMU
1) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 5.251.272.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 5.249.772.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumunun 2019 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma
Kurumu 2019 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 5.787.914.451,95
Bütçe Gideri 5.219.081.902,64
İptal Edilen Ödenek 568.832.549,31
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 49.518.605,86
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 3.072.986.000,00
Tahsilat 5.298.479.514,09
Ret ve İadeler 956.480,27
Net Tahsilat 5.297.523.033,82
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumunun 2019 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Türkiye Bilimler Akademisinin 2021
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ
1) Türkiye Bilimler Akademisi 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 22.444.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 22.394.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türkiye Bilimler Akademisinin 2021
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Türkiye Bilimler Akademisinin 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Türkiye Bilimler Akademisi 2019 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 17.387.600,00
Bütçe Gideri 15.350.860,41
İptal Edilen Ödenek 2.036.739,59
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 16.900.000,00
Tahsilat 17.145.024,10
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türkiye Bilimler Akademisinin 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
Türkiye
Uzay Ajansının 2021 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TÜRKİYE UZAY AJANSI
1) Türkiye Uzay Ajansı
2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 38.071.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 38.071.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türkiye Uzay Ajansının 2021
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Türkiye
Uzay Ajansının 2019
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Türkiye Uzay Ajansı 2019 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 1.000.000,00
Bütçe Gideri 298.377,80
İptal Edilen Ödenek 701.622,20
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Gelir Tahmini 0
Tahsilat 147.096.529,61
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türkiye Uzay
Ajansının 2019 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Böylece
dördüncü turda yer alan kamu idarelerinin bütçeleri ve kesin hesapları
kabul edilmiştir.
Hayırlı
olmalarını temenni ederim.
Sayın
milletvekilleri, dördüncü tur görüşmeleri tamamlanmıştır.
Programa
göre kamu idarelerinin bütçe ve kesin hesaplarını sırasıyla
görüşmek için 12 Aralık 2020 Cumartesi günü saat 11.00de toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma
Saati: 22.32
(x) 7/4/2020 tarihli 78inci Birleşimden itibaren, coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonundaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.
(x) 230, 231 S. Sayılı Basmayazılar ve Ödenek Cetvelleri 7/12/2020 tarihli 24üncü Birleşim Tutanağına eklidir.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.