TÜRKİYE BÜYÜK
MİLLET MECLİSİ
TUTANAK
DERGİSİ
62nci
Birleşim
23 Mart 2021
Salı
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Burdur Milletvekili Mehmet Gökerin,
Burdurun sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
2.- Mersin Milletvekili Rıdvan
Turanın, Mersinin sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- Ankara Milletvekili Mustafa Desticinin,
şehit Muhsin Yazıcıoğluna ilişkin gündem
dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun,
Gölbaşı Özel Harekâtta şehit edilen polisler başta olmak
üzere Süleyman Özmen ve tüm şehitleri rahmetle andığına
ilişkin açıklaması
2.- Iğdır Milletvekili Yaşar
Karadağın, Nevruz Bayramını kutladığına
ilişkin açıklaması
3.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl
Kasapın, Eti Maden işletmesinde çalışan işçilerin
sorunlarına ilişkin açıklaması
4.- Konya Milletvekili Halil Etyemezin, 22
Mart Dünya Su Günü ile 21 Mart Dünya Ormancılık Gününe ilişkin
açıklaması
5.- İstanbul Milletvekili Sibel
Özdemirin, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi
değişmedikçe ulusal ve uluslararası her alanda geriye
gidişin devam edeceğine ilişkin açıklaması
6.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçelin,
Mersin Erdemlide şiddetli fırtına nedeniyle zarar gören
çiftçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması
7.- Sivas Milletvekili Semiha Ekincinin,
Âşık Veysel ve Muhsin Yazıcıoğlunun ölüm yıl dönümleri
ile İstiklal Marşının kabulünün 100üncü yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
8.- Aydın Milletvekili Süleyman
Bülbülün, Türkiyede maden talanına bir an önce son verilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
9.- Mersin Milletvekili Hacı
Özkanın, ekonomimize yönelik kurulan kirli tezgâhlara milletimizin geçit
vermeyeceğine inandığına ilişkin açıklaması
10.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur
Taşkının, Mersin Limanı Konteyner Terminali 2nci
Projesinin temel atma töreninin gerçekleştirildiğine ilişkin
açıklaması
11.- Balıkesir Milletvekili Ahmet
Akının, Balıkesirdeki çiftçilerin sorunlarına
ilişkin açıklaması
12.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlunun, İstanbul Sözleşmesinden çekilmenin
millî egemenliğin temsil edildiği Meclisi yok saymak demek olduğuna
ilişkin açıklaması
13.- Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlunun, kısa çalışma ödeneğinin sona
erdirilmesinin yaratacağı sorunlara ilişkin açıklaması
14.- Uşak Milletvekili İsmail
Güneşin, on sekiz yıllık AK PARTİ iktidarında pek çok
alanda baş döndürücü hizmetlere imza atıldığına
ilişkin açıklaması
15.- Kocaeli Milletvekili Lütfü
Türkkanın, Ahmet Deniz Bölükbaşının ölüm yıl
dönümüne, Merkez Bankası Başkanının görevden
alınmasının piyasaları negatif yönde etkilediğine,
Diyarbakırdaki Nevruz kutlamalarında coronavirüs tedbirlerine
uyulmadığına, atama bekleyen engelli öğretmen
adaylarının sorunlarına, Balıkesirin Balya ilçesindeki
zehirli maden atıkları ile Bandırmaya kurulacak organize sanayi
bölgesiyle ilgili bilgi almak istediğine ve Simav Çayındaki
kirliliğe ilişkin açıklaması
16.- Çanakkale Milletvekili Özgür
Ceylanın, Çanakkalenin Ayvacık ve doğal gazı eksik kalan
diğer ilçelerinde gerekli çalışmaların
başlatılması gerektiğine ilişkin açıklaması
17.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın,
21 Mart Nevruz Bayramını kutladığına, Âşık
Veyselin 48inci ölüm yıl dönümüne, Ahmet Deniz
Bölükbaşını ölüm yıl dönümünde rahmetle
andığına ve Ziya Gökalpin doğumunun 145inci yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
18.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Nevroz Bayramı etkinliklerine, Ömer Faruk
Gergerlioğlunun milletvekilliğinin düşürülmesinin hukuksuz
olarak alınmış bir karar olduğuna, Meclis çatısı
altında sahte delil üretilip suç uydurularak polis memurlarının
tutanak tuttuğuna, siyasi kumpas kurularak kendilerine saldırı
düzenlendiğine ve bu tutumu en sert biçimde kınadıklarına
ilişkin açıklaması
19.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi
Bilgiçin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
20.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Meclis çatısı altında Başkanın ifade
ettiği sloganın atılmasının vahim olduğuna ancak
böyle bir şey olmadan Meclis Başkanlığı böyle bir
iddiada bulunuyorsa bunun vahim ötesi olduğuna, her iki durumda da
Parlamentonun itibarının yerle yeksan olduğuna, Âşık
Veyselin 48inci ölüm yıl dönümüne, 21 Mart Nevruz Bayramını
kutladığına ve doksan sekiz yıllık Türkiye
Cumhuriyetinin 12 Cumhurbaşkanı içerisinde kadın-erkek
eşitliğine inanmayan tek Cumhurbaşkanının şu anki
Cumhurbaşkanı olmasını aziz milletin ve 42 milyon
kadının takdirine havale ettiğine ilişkin
açıklaması
21.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, 21 Mart Nevruz Bayramını
kutladığına, on sekiz yıllık iktidarları boyunca
her türlü pozitif ayrımcılığı kadınlar lehine
ortaya koyduklarına, Cumhurbaşkanının milletin talepleri
doğrultusunda İstanbul Sözleşmesinden çekilme iradesini
gösterdiğine ve kadın hakları, kadına şiddetin
önlenmesi noktasında sıfır toleransla mücadeleye devam edeceklerine
ilişkin açıklaması
22.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
23.- Kocaeli Milletvekili Lütfü
Türkkanın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
24.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altay ile
Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın yaptıklarına
açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
25.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin tekraren açıklaması
26.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
27.- İstanbul Milletvekili Engin Altay,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin tekraren açıklaması
28.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, HDP grup önerisinin görüşülmesi sırasında Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin tutumuna
ilişkin açıklaması
29.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kayanın HDP
grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
30.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altay ile
İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun yaptıkları
açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
31.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
32.- Ankara Milletvekili Mehmet Naci
Bostancının, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç ile
İstanbul Milletvekili Engin Altayın sataşma nedeniyle
yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
33.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Ankara Milletvekili Mehmet Naci Bostancının
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
34.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ
KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan
Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun yaptığı konuşmayı Başkanlık olarak
tümüyle reddettiklerine, Başkanlığa yönelik olarak
kullanılan suç uydurma sahte delil üretme FETÖcü taktik ve kumpas
gibi ifadeler gerçeği yansıtmadığından hiçbirini kabul
etmediklerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına
Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli polis memurlarının imzalarıyla
tutulan tutanakların gönderildiğine, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından hiçbir şekilde uydurma bir videonun servis edilmesinin söz
konusu olmadığına ve İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun ifadelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisine
yakışmadığını bir kez daha vurgulamak
istediğine ilişkin konuşması
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, AND Parlamentosunda Türkiye Büyük
Millet Meclisini gözlemci üye olarak temsil edecek grubu oluşturmak üzere
Başkanlık Divanında yapılan incelemeyi müteakiben uygun
bulunan üyelerin isimlerine ilişkin tezkeresi (3/1569)
B) Önergeler
1.- Erzurum Milletvekili Zehra
Taşkesenlioğlu Banın Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, Ankara
Milletvekili Orhan Yeginin Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu üyeliklerinden istifa ettiklerine ilişkin yazının 17
Mart 2021 tarihinde Başkanlığa ulaştığına
ilişkin önergeleri (4/115)
2.- Kayseri Milletvekili Çetin
Arıkın, (2/2792) esas numaralı 2330 Sayılı Nakdi
Tazminat ve Aylık Bağlanması Kanununda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/116)
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ Parti Grubunun, 18/3/2021
tarihinde Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve arkadaşları
tarafından, Gümüşhane ilinde yaşanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin
diğer önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun
23 Mart 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
2.- HDP Grubunun, 23/3/2021 tarihinde Grup
Başkan Vekili Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ve
Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç
tarafından, İstanbul Sözleşmesinden çekilmenin
yaratacağı sorunların araştırılması
amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin
ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 23 Mart 2021 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
3.- CHP Grubunun, 23/3/2021 tarihinde Grup
Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Engin Altay, Grup Başkan
Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel ile Grup Başkan Vekili Sakarya
Milletvekili Engin Özkoç tarafından, İstanbul Sözleşmesinin
feshedilmesinin yol açacağı toplumsal ve hukuksal sorunların
araştırılması amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 23 Mart 2021 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
IX.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklaması
sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
2.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
3.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına ve CHP Grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
4.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında HDP Grubuna sataşması
nedeniyle konuşması
5.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
6.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
7.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlunun yerinden sarf
ettiği bazı sözleri sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
8.- Bursa Milletvekili Hakan
Çavuşoğlunun, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
9.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grubuna tekraren sataşması nedeniyle
konuşması
10.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine tekraren
sataşması nedeniyle konuşması
11.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlunun sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
12.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
yaptığı açıklaması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
13.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
14.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karacanın CHP
grup önerisi üzerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında AK PARTİ Grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
X.- DİSİPLİN CEZASI
İŞLEMLERİ
1.- Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karacaya,
CHP grup önerisi üzerinde CHP Grubu adına yaptığı
konuşması sırasındaki eylemlerinin İç Tüzükün 157nci
maddesinde belirtilen sükûneti ve çalışma düzenini bozma
kapsamına girmesi nedeniyle uyarma cezası verilmesi
XI.- SEÇİMLER
A) Komisyonda Açık Bulunan Üyeliklere
Seçim
1.- Plan ve Bütçe Komisyonunda boş
bulunan üyeliğine seçim
2.- Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonunda boş bulunan üyeliğine seçim
3.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda
boş bulunan üyeliğine seçim
XII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Tekirdağ Milletvekili Mustafa
Şentopun Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt Devleti Hükümeti
Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasını Tadil Eden Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Teklifi
(2/2496) ve Dışişleri Komisyonu Raporunun (S. Sayısı:
171)
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı İzmir Milletvekili Binali
Yıldırımın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mozambik Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Teklifi (2/1457) ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
(S. Sayısı: 177)
XIII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Denizli Milletvekili Gülizar Biçer
Karacanın, 26 Kasım 2020 tarihinde Katar Devleti Ulaştırma
ve İletişim Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasında
imzalanan anlaşmaya ilişkin sorusu ve Hazine ve Maliye Bakanı
Lütfi Elvanın cevabı (7/41505)
2.- Denizli Milletvekili Gülizar Biçer
Karacanın, 26 Kasım 2020 tarihinde Katar Devleti Ulaştırma
ve İletişim Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasında imzalanan
anlaşmaya ilişkin sorusu ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcanın
cevabı (7/41560)
3.- Hatay Milletvekili Suzan Şahinin,
Bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda kullanılan dijital
mesajlaşma uygulamalarına ve bazı iddialara,
Sınav ücretlerine yapılan zamlara,
-İzmir Milletvekili Ahmet Tuncay
Özkanın, eğitim sisteminde ve okullarda yapılacak
düzenlemelere,
-Van Milletvekili Murat Sarısaçın,
Vandaki öğrencilerin EBAya erişimlerinin sınırlı
kalmasına ve bu konuda yapılan çalışmalara,
-Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan
Taşdemirin, Ağrıda yaşayan öğrencilerin EBA
sistemine erişim oranına,
İlişkin soruları ve Milli
Eğitim Bakanı Ziya Selçukun cevabı (7/41642), (7/41643),
(7/41644), (7/41645), (7/41646)
4.- Şırnak Milletvekili Hüseyin
Kaçmazın, Şırnakta bulunan Nerdüş Deresinde artan
kirliliğin olumsuz etkilerine ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/41713)
5.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürerin, emlak ve emlak yönetimi mezunlarının atamalarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurumun
cevabı (7/41715)
6.- İstanbul Milletvekili Ümit Beyazın,
emlak ve emlak yönetimi bölümü mezunlarının istihdamına,
-Antalya Milletvekili Feridun Bahşinin,
emlak ve emlak yönetimi mezunlarının atamalarına,
İlişkin soruları ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/41719), (7/41720)
7.- Adana Milletvekili İsmail Koncukun,
harita ve kadastro teknikerliği ön lisans mezunu atamalarına,
-İzmir Milletvekili Murat Bakanın,
Paris Anlaşmasının onaylanmasına,
-Trabzon Milletvekili Hüseyin Örsün, Orduda
yapılması planlanan Balamir HES Projesine,
İlişkin soruları ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/41831), (7/41832),
(7/41833)
8.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman
Tutderenin, Uygur Türkleri için yürütülen çalışmalara ilişkin
sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun
cevabı (7/41834)
9.- Uşak Milletvekili Özkan
Yalımın, 2019 ve 2020 yıllarında Kapıkule, Hamzabeyli
ve İpsala sınır kapılarından çıkış
yapan tır sayısına ilişkin sorusu ve Ticaret Bakanı
Ruhsar Pekcanın cevabı (7/41878)
10.- Antalya Milletvekili Cavit
Arının, PTT acenteliklerine asgari ücrete endeksli yardım
ödemesi yapılması önerisine ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlunun
cevabı (7/41884)
11.- Şırnak Milletvekili Hasan
Özgüneşin, ulaşım hizmetlerinde Kürtçe anons ve bilgilendirme yapılması
talebine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Adil Karaismailoğlunun cevabı (7/41886)
12.- İzmir Milletvekili Murat
Bakanın, ülkemizde faaliyette olan balık çiftliklerinin illere göre
dağılımına ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/42163)
13.- İzmir Milletvekili Kamil Okyay
Sındırın, Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde
çalışanların 3 farklı skala üzerinden ücretlendirmeye tabi
tutulmasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Adil Karaismailoğlunun cevabı (7/42250)
14.- Kırklareli Milletvekili Türabi
Kayanın, 2002-2021 yılları arasında Kırklareline
Bakanlık tarafından yapılan yatırımlara ilişkin
sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlunun cevabı (7/42251)
15.- Mersin Milletvekili Behiç Çelikin,
Karayolları Genel Müdürlüğü ve bölge müdürlüklerinde işe girilen
yıla göre maaşın farklılaşmasına ilişkin
sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlunun
cevabı (7/42481)
16.- İzmir Milletvekili Bedri Serterin,
İzmirde depremzedeler için yapılacak konutlara ilişkin sorusu
ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurumun cevabı (7/42725)
17.- Manisa Milletvekili Bekir
Başevirgenin, 2002-2021 yılları arasında Manisaya
yapılan yatırımlara ilişkin sorusu ve Ulaştırma
ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlunun cevabı (7/42823)
23 Mart 2021 Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma Saati: 15.01
BAŞKAN: Başkan
Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Enez
KAPLAN (Tekirdağ), Emine Sare AYDIN (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 62nci
Birleşimini açıyorum.(x)
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, Burdurun
sorunları hakkında söz isteyen Burdur Milletvekili Mehmet Gökere
aittir.
Buyurun Sayın Göker. (CHP
sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Burdur Milletvekili Mehmet Gökerin,
Burdurun sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
MEHMET GÖKER (Burdur) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Burdur ilimizin sorunları hakkında
gündem dışı söz almış bulunmaktayım.
Konuşmama başlamadan önce,
kadınlarımıza yönelik şiddetin ve cinayetlerin hızla
arttığı bir dönemde kadınlarımızı
şiddete karşı koruyan İstanbul Sözleşmesinden Türkiye
Büyük Millet Meclisinin iradesi hiçe sayılarak çıkmış
olmamızı kınıyor ve kadınlarımızı yok
sayan bu karardan bir an önce dönülmesi çağrısında bulunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
Burdur ilimiz önemli bir tarihî geçmişe, turizm
potansiyeline, doğal güzelliklere sahip, tarım ve
hayvancılıkla geçinen ve ekonomimize güçlü katkılar
sağlayan, küçük, güzide bir kentimiz. Ancak tüm Türkiyede olduğu
gibi son yıllarda ilimiz çevre tahribatı, su sorunu, kuraklık
tehdidi, işsizlik ve çiftçinin sorunlarıyla mücadele etmekte.
Değerli arkadaşlar, uzun dönemdir
yaşanan derin ekonomik kriz ve devamında gelen pandemi süreci
sebebiyle vatandaşlarımız bir hayli zor günler geçirmekte.
İktidarın açıklamış olduğu önlem paketi Burdur esnafının
hiçbir derdine derman olmamıştır. Eğitime ara verilmesi sebebiyle apart esnafı, kafe
sahipleri, servis, minibüs ve taksici esnafımız, öğrenci
olmaması nedeniyle, zor günler geçirmekte ve derdine derman
aramaktadır. Gelirleri yüzde 90 oranında düşen Burdur
esnafı bir de artan kredi borcu, biriken kiralar, BAĞ-KUR primleri ve
vergi borçları nedeniyle kara kara düşünmektedir. Aslında bu
sorunu çözmek iktidarın elinde, yeter ki önceliğini, ekonomik
programlarını 5 yandaş şirkete değil, halka; kendi yandaşlarına
aktaracağı devlet garantili ihalelere değil, vatandaşa
doğru yönlendirsin.
Değerli arkadaşlar, bundan
yaklaşık üç hafta önce açıklanan pandemi haritasıyla ilimiz
Burdur kırmızı yani yüksek riskli iller kategorisinde yer
aldı. Ancak iki hafta öncesinde ve geçen hafta güncellenen değerlerle
ilimizin renginin aslında turuncuya dönmesi gerekirken, büyük illerdeki
artış bu haritanın güncellenmesi neticesinde
kırmızıya evrileceği için, büyük illerin gazabına
uğradı ve ilimiz esnafı bu konuda mağdur edildi. Bu durumda
esnafımız ciddi anlamda sıkıntı yaşamakta zira
hâlâ dükkânını açabilmiş durumda değil. Ve bizim önerimiz,
HES kodu uygulamasıyla Burdur esnafımızın bir an önce
iş yerinin açılması. Ve bunun için harita güncellemesi
yapılması hususunda Sağlık Bakanının görevini
yerine getirmesini öneriyoruz.
Burdur ilimizin bir diğer sorunu
-başında da belirtmiştim- tarım ve hayvancılık.
Gezdiğimiz köylerde bize söylenen şu, burada birkaç defa da dile
getirdim: Yemimi almazsan, sütünü almam. şeklindeki dayatmadan özellikle
üretici vatandaşımız ciddi anlamda rahatsız ve bu konuda
Tarım Bakanından bir çözüm önerisi beklemekte.
Yine, hayvancılıkla uğraşan bir
vatandaşımız şöyle söylüyor: Geçen sene yemin torbası
75 lirayken ben hayvanımın etini 38 liradan kestiriyordum; bu sene
130 liraya çıktı yem, bense hayvanımı 39 liradan
kestirmekteyim. Bu şartlar altında benim bu işi sürdürebilmem
mümkün değil. Kaldı ki sektörümüz Bugün kapatayım, üç ay sonra
başlayayım. şeklindeki bir sektör değil, süreklilik arz
eden bir sektör ve girdi maliyetlerimiz çok yüksek.
Bir diğer konumuz ise -tüm ilçelerimizin ortak
sorunu- işsizliğimiz. Bu işsizliğimiz Burdurda ve tüm
Türkiyede ciddi anlamda sorun teşkil etmekte. Eminim iktidar vekillerine
de günde onlarca, yüzlerce telefon gelmekte, iş talebi içeren. Bizlerin
bunlara çare bulabilmesi mümkün değil; bunlara çare iktidarın
önceliğinin bu ekonomik soruna çare bulmasından geçmekte.
Bir diğer can alıcı sorunumuz ise
Burdur Gölümüzün kuruyor olması ve yakın zamanda -3 kere- düzenlenmiş
olan gölü kurtarma projesinin gölü kurtarma değil günü kurtarma
projesinden müteşekkil olması sebebiyle gölümüz maalesef eski hâline
dönemeyecek boyutlara çekilmiştir. Korkarız ki Salda Gölümüz de bu
duyarsızlıktan nasibini almak üzeredir. Acilen eylem planı
geliştirilmeli, Burdur Gölü ve Salda Gölünü koruyucu tedbirler hayata
geçirilmelidir.
Tek adam yönetimi, sürdürülemez bir ekonomi
politikasıyla ülkemizi iflasa sürüklemeye devam etmektedir.
Unutulmasın ki sorunun kaynağı çözümün belirleyicisi olamaz.
Liyakatli kadroların göreve
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Göker.
MEHMET GÖKER (Devamla) Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı ikinci söz,
Mersinin sorunları hakkında söz isteyen Mersin Milletvekili
Rıdvan Turana aittir.
Buyurun Sayın Turan. (HDP
sıralarından alkışlar)
2.- Mersin Milletvekili Rıdvan
Turanın, Mersinin sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
RIDVAN TURAN (Mersin) Sayın Başkan,
değerli vekiller; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Özellikle
Mersinli hemşehrilerime selamlarımı Meclis kürsüsünden iletmek
istiyorum.
Değerli arkadaşlar, kentlerin karakterleri
vardır. Bu karakterler, kentin tarihsel süreç içerisinde doğal
güzellikleriyle, yaşanmışlıklarıyla edindikleri
aslında son derece müstesna şeylerdir. Bu zaviyeden Mersine
bakıldığında, Mersin, Türkiyenin pek çok kenti gibi, arada
kalmış bir kent özelliklerini arz ediyor. Nedir onlar? Mersin; bir
tarım kenti midir, bir ticaret kenti midir, sanayi kenti midir, turizm
kenti midir? Bu karışık. Yıllardan beri süren
yanlış ekonomi politikaları sonucunda Mersin, bu hepsinin içinde
olduğu ama hiçbirinin tek başına marka olmayı beceremediği
bir hâlle malul hâle gelmiş ne yazık ki.
Sorunlara başlayalım, Mersinin
batısından doğusuna doğru devam edelim. Bir defa en önemli
problem Akkuyu Nükleer Santrali; hem ekonomik olarak verimli olmayan hem
Türkiyenin enerji politikasını Rusyaya bağlayan, aynı
zamanda son derece pahalı elektrik enerjisi üretecek olan, insan
sağlığına son derece zararlı ve aynı zamanda
Ecemiş Fay Hattına yakın bir alanda kurulan nükleer santral hiç
kuşkusuz Mersinin en önemli sorunlarından bir tanesi.
Hemen biraz daha doğuya doğru
geldiğimizde, özellikle Tisan Koyu ve Dana Adası ki bunlar son derece
tarihî ve turistik öneme sahip olan yerler buralarda kurulmaya
çalışılan balık çiftlikleri; ki bunlar değerli
arkadaşlar, 150 bin ton balık üretildiğinde aşağı
yukarı 9 milyon nüfuslu bir kentin oluşturduğu kirlilik kadar
kirlilik üreten tesisler olacak. Silifke-Taşucu Tersanesi; bu, Göksu
Deltası ki Ramsar Sözleşmesiyle koruma altında olan son derece
endemik flora ve faunayı barındıran alanlar bunlar
buraların yok olmasına sebep olacak.
Biraz daha doğuya geldiğimizde,
Davultepede 400 dönümlük narenciye bahçesini küçük sanayi sitesine çevirme
projesi; hemen biraz daha doğuda, Kaleköyde 260 dönümün yine TOKİye
-ki tarım alanıdır buralar- devredilme projesi Mersinin hiç
kuşkusuz en büyük sorunlarından. Biraz daha doğuya doğru
geldiğimizde, Toroslara doğru çıktığımızda,
Ayvagediği diye bilinen köyümüzde, beldemizde çok önemli bir problem var,
buradan kendileri de beni şu anda dinliyorlar. Buradaki insanlar köylerine
çok yakın bir mevkide açılmış olan taş ocağı
sebebiyle hayvanlarının telef olduğunu ifade ediyorlar ve son
derece muzdaripler. Meclisin bu meseleye bir an önce çözüm bulması son
derece önemli.
Yine, biraz daha doğuya doğru
geldiğimizde, Atatürk Parkının Mersin Limanını
genişletme projesinde ortadan kaldırılmasıyla
karşı karşıya kaldığı bir risk durumu söz
konusu. Mersin Limanı dünyanın en büyük limanlarından bir tanesi
ama belli ki alan yetmemiş, daha batıya doğru, Atatürk
Parkını da içine alacak bir biçimde genişleme projesi
oluşturulmuş. Bu ne demek? Dip taramasıyla ekolojik sistemin yok
olması demek. Ne demek? Yeni dolgu alanları demek ve kente lüzumundan
fazla bir trafik yükünün yüklenmesi demek.
Yine biraz daha doğuda, Soda-Krom
Fabrikasının yıllardan beri haksız, hukuksuz bir biçimde
Mersin halkını ve ekolojik sistemi tahribi söz konusu. Karaduvarda
kurulan Polipropilen Fabrikası bir başka sorun.
Nakliyecilerin sorunları saymakla bitmiyor;
nakliyeciler, Mersinin en önemli dinamiklerinden bir tanesi ve yeni bir
sitenin yapılmasını istiyorlar, tonaj uygulamasının esnetilmesini
istiyorlar, kantarın şehir dışına
taşınmasını istiyorlar, yetki belgelerinin
fiyatının düşmesini ve yeni park alanlarının
oluşturulmasını istiyorlar.
Dün bir esnaf aradı, dedi ki: Ya, biz zaten
pandemi sebebiyle sattığımızı yerine koyamıyorduk,
şimdi yüzde 11 devalüasyonla karşı karşıyayız,
zaten satamıyorken yüzde 10 daha fazla parayı biz nereden
bulacağız, esnaflığa nasıl devam edeceğiz?
Mevsimlik tarım işçileri hakeza, yine
büyük bir sorunun -ki buradan defalarca dile getirdik- tarafları hâline
gelmiş durumdalar; herhangi bir sosyal güvenceye sahip olmadan, son derece
kötü koşullarda çalışan yüzbinlerce insanımızdan
bahsediyoruz.
Peki, bunlar iktidarın umurunda mı? Yok,
vallahi umurunda değil, iktidar kendi geleceğini, kendi
yarınını garanti altına almaya çalışıyor,
böyle bir siyasi strateji izliyor. Yani, düşünün ki ülkemiz büyük bir
laboratuvara çevrilmiş durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Turan.
RIDVAN TURAN (Devamla) O laboratuvar Faiz sebep,
enflasyon sonuçtur. iktisadi dehasının siyasi ve ekonomik sonucu
olarak 128 milyarın buharlaşmış olması
laboratuvarıdır.
BAŞKAN Sayın Turan, teşekkür
ediyorum.
RIDVAN TURAN (Devamla) Ve
insanlarımızın her birini de bu anlamda kobay yerine
koymaktır. Bir an evvel Mersin özelinde Türkiyedeki bütün kentlerin bu
sorunlarının çözülmesi için bütün kesimleri ve bütün tarafları
BAŞKAN Sayın Turan, ek süre vermiyorum,
lütfen.
Teşekkür ediyorum.
RIDVAN TURAN (Devamla)
mücadeleye davet ediyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
görüşmelerde ek süre vermiyoruz, tekrar bilgilerinize arz ediyorum.
RIDVAN TURAN (Mersin) Sayın
Başkanım, başta bunu söylemiş olsanız ona göre
BAŞKAN Takip ederseniz ben her zaman bunu
uyguluyorum.
Çok teşekkür ederim Sayın Turan.
Gündem dışı üçüncü söz, şehit
Muhsin Yazıcıoğluyla ilgili söz isteyen Ankara Milletvekili
Mustafa Desticiye aittir.
Buyurun Sayın Destici. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Destici.
3.- Ankara Milletvekili Mustafa Desticinin,
şehit Muhsin Yazıcıoğluna ilişkin gündem
dışı konuşması
MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) Sayın
Başkan, kıymetli milletvekilleri; öncelikle sizleri saygıyla
selamlıyorum.
25 Mart 2009 günü bizim için acımızın
hiç dinmeyeceği ama yaşanan hadise dolayısıyla da üzerimize
düşen görev ve sorumluluklarımızı hiç
unutmayacağımız bir gün olarak hep
hafızalarımızdadır. O gün, partimizin kurucu Genel
Başkanı, liderimiz, dava arkadaşımız, ağabeyimiz,
rahmetli Muhsin Yazıcıoğlunu ve onunla birlikte Erhan
Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya ve İsmail Güneş
kardeşlerimizi kaybettik. Öncelikle şehit liderimize ve onunla
birlikte hayatını kaybeden kardeşlerimize Allahtan rahmet
diliyorum.
Rahmetli Genel Başkanımız tüm
arkadaşlarımıza milletimiz için yaşamayı, milletimiz
için çalışmayı, milletimizin için mücadele etmeyi ve milletimiz
için feda olmayı öğütlerdi; kendisi de bir ömrü milleti için
yaşadı ve milleti için feda oldu. Muhsin Yazıcıoğlu
mümin sıfatını tüm hücreleriyle taşıyan, içi
dışı bir, ahlak abidesi, yalan söylemeyen, rol yapmayan
dosdoğru bir insandı.
Kıymetli milletvekilleri, Ülkü Ocaklarında
ilk görev aldığı günden Büyük Birlik Partisi Genel
Başkanı olarak şehit olduğu ana kadar, Muhsin
Yazıcıoğlunun antiemperyalist tavrı, onun siyasi
çizgisinin en karakteristik ve baskın rengi olmuştur. Siyaset
yaptığı dönemde Türkiyedeki bütün sermaye ve uluslararası
güçler tarafından ona yönelen gizli ve açık husumetin de sebebi
budur. Çok fazla hatıramız var, tümünün ortak yönü ve tümünden
çıkarılması gereken ders; onun ahlakıyla, imanıyla,
cesaretiyle, şahsiyetiyle hepimizin örnek alması gereken biri
olduğudur.
Rahmetli şehit liderimiz ve
arkadaşlarımızın kaybıyla sonuçlanan hadiseyle ilgili
hukuki süreci kararlılıkla, ısrarla, bir an bile tereddüt
etmeden, geriye bir adım bile atmadan takip ettik, ediyoruz ve etmeye
devam edeceğiz. Adım adım mesafe alıyor, yaşanan her
gelişmeyi dava arkadaşlarımızla ve kamuoyuyla
paylaşıyoruz. Hukuktan ayrılmayacağız ama hiçbir
hesabı da yine Allahın izniyle ahirete
bırakmayacağız.
Muhsin Yazıcıoğlu profesyonel bir
siyasetçi değildi, bunu onun hatırasına da hakaret sayarız,
hep inandıklarının gereklerini yerine getirdi ve hep
inandığı gibi yaşadı. Ankarada üst düzey siyasette
kimileri için dostluk ve düşmanlık yoktur, yine birileri için bu bir
oyundur ve oyunun kurallarından biri ilişkileri
karşılıklı çıkarların şekillendirmesidir.
Muhsin Yazıcıoğlu bu oyunun kurallarına hiç uymadı
hatta bu kuralları hiç umursamadı çünkü onun şahsi
çıkarları hiç olmadı, onun inandıkları,
doğruları ve dava arkadaşları vardı;
inandıklarından da doğrularından da dava
arkadaşlarından da hiçbir zaman taviz vermedi. Onun hayatla,
siyasetle ve dava arkadaşlarıyla olan ilişkilerine benzer
durumları hiç kimsede, hiçbir yerde, ondan öncesinde de sonrasında da
görmek pek mümkün değildir, eminim bundan sonra da zor olacaktır. Türkiye,
Türk milleti, Türk milliyetçileri onun vefatıyla, hesapsız,
dosdoğru, ahlak abidesi, şahsiyet abidesi bir evladını, bir
yiğidini kaybetti.
Kıymetli milletvekilleri, Muhsin
Yazıcıoğlu ülkesine dair hayallerini şu cümlelerle ifade
ediyordu: Bir hayalim var: Bütün vatandaşlarımızın ay
yıldızlı al bayrağın altında şerefle
yaşadığı bir Türkiye hayal ediyorum. Bir hayalim var: Başını
örten ile açanın aynı üniversitede yasaksız, kavgasız,
kardeşçe yaşadığı bir ülke hayal ediyorum. Bir hayalim
var: Kürt, Türkmen, Alevi, Sünni ayrımı olmadan, zengin fakir ayrıcalığı
görülmeden, imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış
bir Türkiye hayal ediyorum. Kısacası, Adriyatikten Çin Seddine
kadar kaynaşmış, güçlü bir Türk dünyası hayal ediyorum.
Büyük bir Türkiye hayal ediyorum. Biz de aynı hayalin takipçisiyiz,
takipçisi olmaya devam edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Çok teşekkür ediyorum Sayın
Destici.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) Otuz saniye
BAŞKAN Veremiyorum, kimseye vermiyorum.
Çok teşekkür ediyorum.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) O zaman ben
bitireyim.
Bu yıl, onu Türkiyenin birliği
temasıyla anıyoruz. Yine, onun ifadeleriyle vatanda birlik diyen,
millette birlik diyen, devlette, bayrakta birlik diyen, ezanda,
kıblede, secdede birlik diyen, Kuranda, Peygamberde, Allahta birlik
diyen birlik davasının takipçisiyiz. Tüm mücadelemiz, milletimizin
daha hür, daha müreffeh, daha güvenli bir hayat ve gelecek yaşaması
için.
BAŞKAN Sayın Destici, teşekkür
ediyorum.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) Bunun da ancak
Türkiyenin birliğiyle mümkün olacağını biliyoruz.
Sizleri, heyetinizi ve milletimizi saygıyla ve
sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
şimdi, sisteme giren ilk 15 milletvekiline yerlerinden birer dakika
süreyle söz vereceğim.
Sayın Kılavuz
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun,
Gölbaşı Özel Harekâtta şehit edilen polisler başta olmak
üzere Süleyman Özmen ve tüm şehitleri rahmetle andığına
ilişkin açıklaması
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Türk milletinin ruh kökünden doğan, her biri
bir kahraman olan vatanımızın, milletimizin, devletimizin ve
mukaddesatımızın uğruna yurt içi ve yurt
dışında fedakârca görev yapan, göz bebeğimiz, şehitler
otağı, aslanlar yatağı şanlı Polis Özel Harekât
38 yaşında. 15 Temmuzda FETÖcü hainlerin saldırısında
Gölbaşı Özel Harekâtta kahpece şehit edilen özel
harekâtçılarımızı, önce vatan diyerek ölümü
korkuturcasına kara toprağa giren tüm şehitlerimizi rahmetle,
minnetle anıyor, gazilerimize sağlıklı bir ömür dileyip özel
harekâtçılarımızı sevgiyle ve saygıyla
selamlıyorum.
Öz menem!
Onlar kabuk, öz menem!
Sen yelde savrulan kül
Yüreklerde köz menem!
Ülkü uğruna şehit
Men Süleyman Özmen'em!
Ezan dinmesin, bayrak inmesin, vatan bölünmesin.
diyerek şehadete yürüyen şehidimiz Süleyman Özmeni ve tüm
şehitlerimizi rahmetle, iftiharla yâd ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Karadağ
2.- Iğdır Milletvekili Yaşar
Karadağın, Nevruz Bayramını kutladığına
ilişkin açıklaması
YAŞAR KARADAĞ (Iğdır)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Türk dünyasının doğusundan
batısına, güneyinden kuzeyine kadar uzanan coğrafyada
varlığını sürdüren, halkların yaygın olarak
benimsediği ve kutladığı bayram olan Nevruz Bayramı
Türkün has bayramı olup başlangıcı Ergenekondan
çıkışına dayanır. Adı her ne kadar ülkeden
ülkeye, soydan boya değişse de Türk topluluklarında Yeni Kun,
Yeni Gün, Yengi Kün, Bozkurt Bayramı, Teze Yıl, Ergenekon
Bayramı, İlkyaz gibi adlarla kutlanan Nevruz birlik ve
beraberliğin sembolü hâline gelmiştir. Nevruz Türk insanını
birbirine kenetleyen, bağlayan, Ergenekondan demir dağları
eriterek dirilen atalarının ruhuyla yanan bir ateştir. Nevruz,
Türktür, Turandır, heyecandır. Nevruz, Türkün Bahar
Bayramıdır. Nevruz Bayramımız kutlu olsun.
BAŞKAN Sayın Kasap
3.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl
Kasapın, Eti Maden işletmesinde çalışan işçilerin
sorunlarına ilişkin açıklaması
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Etimaden, Etibor işletmesinde çalışan
işçilerin çok ciddi sıkıntıları var. Türk ekonomisine
en çok katkıyı sağlayan kamu kuruluşu olmasına
rağmen bünyesinde çalıştırdığı kadrolu
işçilere en düşük maaşı veren kurum konumundadır.
Etimadende kadrolu işçiler taşerondan daha az maaş
almaktadırlar. Maaş yardımı, yakacak, iş riski,
vardiya zammı, aydınlatma, kira yardımı, arazi
tazminatı, yüksek gerilim tazminatı gibi sosyal haklar verilmemekte
ya da çok komik rakamlar verilmektedir. Örneğin 13 lira 49 kuruş kira
yardımı, 10,09 TL aydınlatma yardımı ki bu rakamlar
brüt- memura 5 bin TL giyim yardımı, işçiye 200 TL giyim
yardımı yapılmaktadır.
Emet ve Hisarcık havzasında tarlası
istimlak edilen 35 yaş üstü insanlarımız işsiz
kalıyor, tarlasından oluyor. Yirmi yıllık işçi 3.500
lira maaş alıyor. Toplu sözleşme öncesi bu adaletsizliğe,
bu zulme son verilmesi gerekiyor.
Teşekkürler.
BAŞKAN Sayın Etyemez
4.- Konya Milletvekili Halil Etyemezin, 22
Mart Dünya Su Günü ile 21 Mart Dünya Ormancılık Gününe ilişkin
açıklaması
HALİL ETYEMEZ (Konya) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Ülkemizde 1975 yılından bu yana 22 Mart Dünya
Su Günü, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü, 21 Martı içerisine alan
hafta da Orman Haftası olarak kutlanmaktadır.
Tüm dünyada küresel iklim değişikliği
etkilerinin belirgin bir şekilde görüldüğü ve hissedildiği bu
zamanda, insanların hayat kaynağı olan ormanlarımızın
ve su kaynaklarımızın korunmasına yönelik
çabalarımız artarak devam etmektedir.
Son on dokuz yılda 5,3 milyar fidanı
toprakla buluşturup orman varlığımızı 22,9 milyon
hektara çıkardık. Ağaçlandırma
çalışmalarında Avrupada 1inci, dünyada ise 4üncü
sıradayız. 2023 yılı hedefimiz ise orman
varlığımızı ülke yüz ölçümünün yüzde 30una
çıkartmaktır. Geleceğe Nefes Projemiz dünyaya örnek olacak çok
büyük bir ağaçlandırma seferberliğine dönüştü.
Gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya
bırakmak için ormanlarımızı koruyalım, her yeni
fidanın büyüyen yeni bir orman olduğunu unutmayalım.
Daha yeşil bir Türkiye bırakmak için
gayretlerimiz artarak devam edecektir.
BAŞKAN Sayın Özdemir
5.- İstanbul Milletvekili Sibel
Özdemirin, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi
değişmedikçe ulusal ve uluslararası her alanda geriye
gidişin devam edeceğine ilişkin açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tek adam keyfî yönetimine dayanan
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi uygulanmaya
başladığı 2018 yılından itibaren ülkemizin ve 84
milyon yurttaşımızın huzuru, refahı, ekonomisi;
işsizlik, eğitim, temel hak ve özgürlükler, demokrasi gibi alanlarda
ciddi geriye gidişler yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin, Meclis görüşmelerinde ve referandum sürecinde
uyardığımız tüm öngörüleri, ciddi maliyetleri bugün her
birimiz yaşıyoruz. Sadece son bir haftada
yaşadığımız, halk iradesinin, seçilme
hakkının gasbedilmesi; ilk imzacısı ve
uygulayıcısı olduğumuz, kadına yönelik her türlü
şiddetle uluslararası mücadele amacı olan İstanbul
Sözleşmesinin bir gece yarısı kararıyla feshedilmesi;
bağımsız, özerk olması gereken Merkez Bankasının
Başkanının görevden alınması sadece birkaç örnek.
Değerli milletvekilleri,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi değişmedikçe, bu
sistemde ısrar edildikçe ulusal ve uluslararası her alanda geriye
gidişlerin devam edeceği uyarımızı bir kez daha
yapıyoruz.
Teşekkürler.
BAŞKAN Sayın Gökçel
6.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçelin,
Mersin Erdemlide şiddetli fırtına nedeniyle zarar gören
çiftçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) Bu hafta Erdemli
ilçemizde Kocahasanlı, Gerce, Üçtepe, Çiriş, Kayacı, Hüsametli,
Kösereli köylerini ziyaret ettim.
Geçen hafta bu bölgelerde şiddetli
fırtına nedeniyle seralar yıkıldı, sera örtüleri
yırtıldı, çatıları çöktü. Çiftçilerin ürünleri
satılmadı, tarlada kaldı; fideleri zayi oldu. Bu çiftçiler kamu
bankalarına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, piyasaya ve özel bankalara
borçlu. Çiftçilerimizin tekrar üretime devam edebilmeleri için öncelikle
AFADın, seraların örtüleri ve çatısı için destek vermesi
gerekiyor. Üretime devam edebilmeleri için çiftçilerimize fide
yardımı yapılmalıdır. Ziraat Bankası ve
Tarım Kredi Kooperatifleri, sigortası olan, olmayan ayrımı
yapmadan borçları faizsiz ertelemelidir; yaşanan bu mağduriyet
giderilmeli, çiftçilerimizin üretime devam etmesi sağlanmalıdır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Ekinci
7.- Sivas Milletvekili Semiha Ekincinin,
Âşık Veysel ve Muhsin Yazıcıoğlunun ölüm yıl
dönümleri ile İstiklal Marşının kabulünün 100üncü
yıl dönümüne ilişkin açıklaması
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Teşekkür
ediyorum Kıymetli Başkanım.
Veysel sapma sağa sola/ Sen Allahtan birlik
dile/ İkilikten gelir bela/ Dava insanlık davası. diyen
hemşehrim, ünlü şairimiz, halk ozanımız Âşık
Veyseli sadık yâri kara toprağa kavuşmasının 48inci
yıl dönümünde rahmetle ve minnetle anıyorum.
İstiklal Marşımızın
kabulünün 100üncü yılı dolayısıyla Sivas Belediyemiz
tarafından 30 bin adet Safahat kitabı öğrencilerimize dağıtılmış,
5 bin öğrencimizin katılım sağladığı Safahat
Okuma Yarışmasında dereceye giren 15 öğrencimiz tabletle
ve 358 öğrencimiz de Çanakkale gezisiyle ödüllendirilmiştir. Ben, bu
güzel, anlamlı etkinlikten dolayı Sivas Belediye
Başkanımız Sayın Hilmi Bilgine teşekkür ediyorum.
Ve 25 Martta ölüm yıl dönümü olacak olan
şehit lider, hemşehrim, yiğit insan Muhsin
Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını da rahmet, minnetle
anıyor; ruhu şad, mekânı cennet olsun diyorum.
BAŞKAN Sayın Bülbül
8.- Aydın Milletvekili Süleyman
Bülbülün, Türkiyede maden talanına bir an önce son verilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Sayın
Başkan, teşekkür ederim.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
bir soru önergeme verdiği yanıtta, Türkiyede sadece 2020
yılında ihaleye çıkarılan 2.144 maden sahasının
901 adedi için ruhsat düzenlendiğini ve ruhsat düzenlenen sahaların
toplamının 508 bin 862 hektar olduğunu belirtmiştir.
Ne yazık ki, şirketler kazansın diye
yurttaşların yaşam alanları talan ediliyor. Bunun toplumsal
maliyetiyle evinden, sağlığından olan vatandaş
düşünülmüyor. Hiçbir plan, değerlendirme yapılmaksızın
ülkemizin her yerine madenler, santraller açılıyor. Sadece
Aydında 264 maden arama ve işletme ruhsatı bulunuyor. AKP
iktidarı ise ruhsat ve izin vermeyi bir bürokratik işlem gibi görerek
ihale etmeye devam ediyor. Türkiyede maden talanına bir an önce son
verilmeli ve yaşam alanlarımız korunmalıdır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Özkan...
9.- Mersin Milletvekili Hacı
Özkanın, ekonomimize yönelik kurulan kirli tezgâhlara milletimizin geçit
vermeyeceğine inandığına ilişkin açıklaması
HACI ÖZKAN (Mersin) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Türkiyeyi çeşitli desise ve kumpaslarla ele
geçirme hayali kuranlar, millet iradesini yok sayanlar, ekonomimize
saldıranlar asla başarılı olamayacaklardır. Üretim,
yatırım, büyüme, istihdam, ihracat odaklı bir kalkınma
anlayışıyla önümüze çıkarılan siyasi engelleri birer
birer aşarak yolumuza devam ediyoruz. Hiçbir
vatandaşımızın işinin, aşının,
alın terinin, hakkının zayi olmasına bugüne kadar müsaade
etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz.
Ülkemizin potansiyeline ve büyüklüğüne
inanıyoruz, milletimizin azmine ve gayretine inanıyoruz.
Hedeflerimize sıkı sıkıya bağlıyız.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde
ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak evlatlarımıza güçlü
ve müreffeh bir Türkiye bırakacağız.
Ekonomimize yönelik kurulan kirli tezgâhlara
ferasetli milletimizin geçit vermeyeceğine inanıyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Taşkın...
10.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur
Taşkının, Mersin Limanı Konteyner Terminali 2nci
Projesinin temel atma töreninin gerçekleştirildiğine ilişkin
açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Geçtiğimiz cuma günü Ulaştırma ve
Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlunun
katılımlarıyla Mersin Limanı Konteyner Terminali 2nci
Projesinin temel atma törenini gerçekleştirdik. Mavi
vatanımızdaki egemenliğimizin stratejik noktası Mersin,
genişleyen limanlarıyla, nükleer güç santraliyle, Çukurova
Havalimanıyla ülkemizin en gözde ulaşım, enerji ve ticaret
merkezlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Limanımız tamamlandığında 400 metrelik 2 mega geminin
yanaşması mümkün olacak; Doğu Akdeniz, Orta Asya ve Orta
Doğuya yönelik gelecekteki talebi karşılamak üzere
elverişli konumu sayesinde konteyner aktarım merkezi hâline gelecek.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkemizin her bir tarafını
bölünmüş yol, otoyol, hızlı tren, yüksek hızlı tren ve
havaalanlarıyla donatırken bir taraftan da yük ve yolcu
taşımacılığında deniz yollarının
ağırlığını artırmaya
çalışıyoruz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Akın...
11.- Balıkesir Milletvekili Ahmet
Akının, Balıkesirdeki çiftçilerin sorunlarına
ilişkin açıklaması
AHMET AKIN (Balıkesir) Sayın
Başkan, tarımın başkenti Balıkesirde ve tüm
Türkiyede çiftçilerimiz tarımsal sulamada kullandıkları
elektriğin faturaları yüzünden mağdur oluyor. Çiftçilerimizin
tarım girdilerinde zam şampiyonu elektrik olmuş durumda. 2014
yılından bu yana tarımsal sulamada elektrik fiyatları yüzde
267 oranında zamlandı, son bir yılda yüzde 30 oranında
zamlandı. Soruyorum: Hangi çiftçimiz bu kadar para kazandı? Enerjide
çağ atladık." diye nutuk atan iktidar, görüyoruz ki çiftçinin
elektrik faturalarına çağ atlatmış durumda. Tarımsal
sulama nedeniyle elektrik borçlarını ödeyemeyen çiftçilerimizin
tarımsal desteklemeleri hukuksuzca bloke ediliyor, ya hiç ödenmiyor ya da
kesintiye uğruyor. Çiftçilerimiz bu koşullarda nasıl üretim
yapacak?
Ayrıca, 31 Marta kadar Tarım Krediye borcu
olan çiftçilerimizin haciz işlemleri durdurulmuştu ancak bugüne kadar
herhangi bir açıklama yapılmadı. Çiftçilerimizin
borçlarının acilen...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu...
12.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlunun, İstanbul Sözleşmesinden çekilmenin
millî egemenliğin temsil edildiği Meclisi yok saymak demek
olduğuna ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
İstanbul Sözleşmesinden çekilmek demek, millî egemenliğin
temsil edildiği Meclisi yok saymak demektir; İstanbul
Sözleşmesinden çekilmek demek, 42 milyon kadını şiddete
karşı savunmasız bırakmak demektir; İstanbul
Sözleşmesinden çekilmek demek, kız çocuklarının yaşam
hakkının yok sayıldığı cahiliye dönemi
anlayışına dönmek demektir; İstanbul Sözleşmesinden
çekilmek demek, kadın katillerini cesaretlendirmek demektir; İstanbul
Sözleşmesinden çekilmek demek, aileyi korumak değil, tam tersine,
aileyi yok etmek demektir; İstanbul Sözleşmesinden çekilmek demek,
kadınların yaşam hakkını yok saymak demektir ve
kadınlar bu haklarından asla vazgeçmeyecektir. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Gaytancıoğlu...
13.- Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlunun, kısa çalışma ödeneğinin sona
erdirilmesinin yaratacağı sorunlara ilişkin açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Son bir
yıldır yaşadıklarımız bir kez daha gösterdi ki
AKP, Covid-19dan daha tehlikeli. Sonuçta Covidden korunmak için tedbirler
alabiliyoruz ama AKPden halkı nasıl koruyacağız?
Şimdi, kısa çalışma
ödeneğini sona erdiriyorsunuz, işten çıkarma yasağı
ise sürecek. Hiçbir gelir desteği veremediğiniz esnaf, işveren,
iş yeri kapalı olan işletmeler işçisine nasıl
maaş verecek? İşçi kısa çalışma ödeneğinden
alamazken, işveren ödeme yapmazken nasıl yaşayacak?
Anlaşılan o ki işten çıkarılamayan işçi ya
ücretsiz izne gönderilip perişan edilecek ya da bu dönemde çok
görüldüğü gibi 29 koduyla işlerinden çıkarılacak. Yani AKP
ve ortakları insanları hem işsiz hem aç bırakacaklar hem de
ahlaksızlıkla itham edecekler. Paraguay diktatörü Alfredo
mezarından sizi izleyip alkışlıyordur ve Vay, bunlar benim
bile aklıma gelmemiştir. diyordur.
BAŞKAN Sayın Güneş
14.- Uşak Milletvekili İsmail
Güneşin, on sekiz yıllık AK PARTİ iktidarında pek çok
alanda baş döndürücü hizmetlere imza atıldığına
ilişkin açıklaması
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak)
Teşekkür ederim Başkanım.
On sekiz yıllık AK PARTİ
iktidarında sağlıktan tarıma, eğitimden sanayiye,
ulaştırmadan savunma sanayisine pek çok alanda baş döndürücü
hizmetlere imza atılmıştır. Daha önce hayal olan
hızlı tren projesi 2009 yılında Ankara-Eskişehir
hattıyla hizmete girmiştir. Daha sonra Ankara-Konya,
Ankara-İstanbul projeleri hayata geçirilmiştir. Önemli bir proje
olan, 41 kilometre uzunluğunda 49 tünel ve 23 kilometre uzunluğunda
56 viyadükten oluşan, yüzde 42si bitmiş olan Ankara-İzmir
Hızlı Tren Projesinin çalışmalarına hız
verilmiştir. Geçtiğimiz hafta sonu Ulaştırma
Bakanımızın teşrifleriyle Uşak Eşme ilçemizde,
Eşme-Salihli arasındaki bölgede, 3.047 metre uzunluğunda, 13,5
metre genişliğinde, Türkiye'nin en büyük tünelinin kazım
çalışmaları başlamıştır. Ülkemize
hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Başta Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere
Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil
Karaismailoğluna ve emeği geçen herkese teşekkürü borç bilir,
Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
BAŞKAN Şimdi Sayın Grup Başkan
Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.
Sayın Türkkan, buyurun.
15.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın,
Ahmet Deniz Bölükbaşının ölüm yıl dönümüne, Merkez
Bankası Başkanının görevden alınmasının
piyasaları negatif yönde etkilediğine, Diyarbakırdaki Nevruz
kutlamalarında coronavirüs tedbirlerine uyulmadığına, atama
bekleyen engelli öğretmen adaylarının sorunlarına,
Balıkesirin Balya ilçesindeki zehirli maden atıkları ile
Bandırmaya kurulacak organize sanayi bölgesiyle ilgili bilgi almak
istediğine ve Simav Çayındaki kirliliğe ilişkin
açıklaması
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bundan iki gün evvel -21 Mart 2018- Türk
hariciyesinin kıymetli mensuplarından eski Milliyetçi Hareket Partisi
Milletvekili Sayın Ahmet Deniz Bölükbaşının ölüm yıl
dönümüydü. Bu vesileyle kendisini rahmetle yâd ediyoruz, ruhu şad olsun.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhurbaşkanı Erdoğan dört buçuk ay önce
atadığı Merkez Bankası Başkanını bir gece
yarısı operasyonuyla aniden görevden alarak piyasaları negatif yönde
hızlandırmıştır. Döviz yükseldi, Türk lirası
değer kaybetti, altın fırladı, borsa çakıldı, 2
kere de borsada işlem durdu. Özerk olması gereken ve görev süreleri
beş yıl olan Merkez Bankası Başkanlığına
sadece yirmi ay içerisinde 4üncü kez atama yapan Sayın Erdoğan
piyasaların güvenini kırdı, ekonomiyi de tepetaklak yaptı.
Oysaki ekonomideki en önemli parametre güvendir. Ekonominin güvensiz
olduğu bir ortamda yabancı yatırımcıyı ülkenize
çekemezsiniz, çekemediğiniz gibi var olanı da
kaçırırsınız; dalgalı dolar kuru, artan enflasyon ve
yüksek faizle yerli üretici de üretim yapamaz hâle gelir. Milletimiz
fakirleşmeye devam ederken artan dolar kurunu önceden haber alan
Beştepeye yakın milyarderler ise servetlerine servet kattı cuma
akşamı. Türk milleti Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle
birlikte fakirleşmeye devam ederken birileri ısrarla
zenginleşmeyi devam ettiriyor.
Coronavirüs salgını nedeniyle
geçtiğimiz yıl yapılamayan Nevruz kutlamaları bu yıl
sanki pandemi bitmiş gibi Diyarbakırda yeniden kutlandı. Nevruz
kutlamalarına katılan vatandaşlar alana girdikten sonra
tedbirleri hiçe saydılar, sosyal mesafeyi sıfıra indirdiler ve
çoğunun maske takmadığı görüldü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin.
Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Eczanede mesafeyi
koruyarak çay içen 3 kadın eczacı hakkında tutanak tutup ceza
yazılırken tıpkı AK PARTİ kongrelerinde olduğu
gibi Diyarbakır Meydanında da hiçe sayılan tedbirlere hiçbir
yaptırım uygulanmamıştır.
KPSSye girmiş ve hâlâ atama bekleyen engelli
öğretmen adaylarından neredeyse her gün mail veya telefon alıyoruz.
Pandemi nedeniyle sınavımız gecikmeli yapıldı ve bir
atama döneminden mahrum bırakıldık. 2.500 kişilik kadro
talebimize 500 kişilik bir atamayla cevap verdiler, birçoğumuz
mağdur olduk. diyorlar. Şimdi, haziran ayında yapılacak
olan atamayı bekliyoruz. diye devam ediyorlar ancak şimdi bu
atamanın da yapılıp yapılmayacağına dair duyumlar
geliyor. Buradan Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuka sormak istiyorum:
Engelli öğretmen adaylarımız sadece atanmak, işlerini
yapmak, genç fidanlar yetiştirmek istiyorlar. Bu konuda neden mağdur
ediliyorlar? Tekrar atamalarını yapacak mısınız yoksa
onları mağdur etmeye devam mı edeceksiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın.
Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Başkanım, son
olarak Balıkesirden söz etmek istiyorum.
Fransız şirket tarafından 1800lü
yılların sonunda çalıştırılmaya
başlanılan Balya madenlerinden geriye kalan yetmiş
yıllık kurşun ve çinko atığı yüz yıldır
Balya ilçesinde doğa tahribatına, toplu balık ölümlerine neden oluyor;
kaderine terk edilen atıklar aynı yerde duruyor. Maden 1940ta
Bakanlar Kurulu kararıyla devletleştirildi. İddiaya göre
Fransız şirketi Balyadan çıkardığı 400 bin ton
madeni satarken bölgede yaklaşık 4 milyon ton zehirli atık
bıraktı. Bu atığın Çine satılmasının
da söz konusu olduğu söyleniyor. Buradan sormak istiyoruz: Bu konuda net
bir bilgi var mıdır? Bu atıklar Çine mi yoksa başka bir
ülkeye mi satılacak? Yoksa doğayı, çevreyi, insanları
zehirlemeye devam mı edecek?
Bandırmada kurulması planlanan organize
sanayi bölgesinin 2 milyon 200 bin metrekareden başlayarak 40 milyon
metrekareye kadar genişlemesi planlanıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ancak OSB ile ilgili
Bandırmalıların sıkıntısı var. O da şu:
Bir bölgede yapılacak çalışmalar şekillendirilmeden önce
planlanan yatırımlar ya da planlar hakkında bölge halkının
görüşleri sorulup insanların bu konuda detaylı bilgilendirilmesi
gerekmez mi? Hangi tarım arazileri kaybedilecek? Bölge ne kadar göç alacak
bilmek istiyoruz? diyorlar.
Son olarak Simav Çayından söz ederek
konuşmamı tamamlamak istiyorum. Eskiden Simav Çayı suyuyla tarla
da sulanıyordu, şimdi ise çayın suyu ürünleri yakıyor,
kokudan bölgede camlar açılamıyor, balıklar ölüyor. Simav
Çayı çay olmaktan çıkmış, bataklık hâline
dönüşmüş durumda. Çayda kirlilik ortada, bunu görmemek mümkün
değil, çayın dibi gözükmüyor. Bu konularda Balıkesirliler
seslerinin duyurulmasını istiyorlar.
Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim. Evet, 60a göre
söz talebi olan milletvekillerimizden Sayın Ceylanı
atlamışım, Sayın Ceylana söz vereceğim önce.
Özgür Bey
16.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylanın,
Çanakkalenin Ayvacık ve doğal gazı eksik kalan diğer
ilçelerinde gerekli çalışmaların başlatılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
Aksa Çanakkale Doğal Gaz Dağıtım AŞ, Çanakkalede
doğal gaz dağıtım faaliyeti yürütmektedir. Ayvacık
ilçemizin merkez nüfusu 9.500 kişidir. Çanakkalede Ayvacık ilçemizin
ivedilikle doğal gaza kavuşması için dağıtım
firmasının EPDKye müracaatta bulunarak dağıtım bölge
sınırlarının genişletilmesi için talepte
bulunmasına ihtiyaç vardır. Ayvacık Belediyemiz,
çalışmaların başlaması durumunda üstyapı
çalışmalarının belediye tarafından
yapılacağına ilişkin Meclis kararı da
almıştır, bir buçuk yıldır çaba sarf etmekte fakat
mesafe alamamaktadır. Nüfusu daha az yerlere doğal gaz verilirken
Ayvacık ilçemizin genişleme listesine alınmaması bu konuda
olaya partizanca yaklaşıldığı yönündeki
endişelerimizi desteklemektedir. Hemşehrilerimiz,
Ayvacıkın ve Çanakkalenin doğal gazı eksik kalan
diğer ilçelerinin gerekli çalışmalarının
başlatılmasını bekliyor.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Akçay, buyurun.
17.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın,
21 Mart Nevruz Bayramını kutladığına, Âşık
Veyselin 48inci ölüm yıl dönümüne, Ahmet Deniz
Bölükbaşını ölüm yıl dönümünde rahmetle andığına
ve Ziya Gökalpin doğumunun 145inci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Her yıl 21 Martta, binlerce yıllık
maziye sahip büyük Türk milletinin çağlar ötesinden taşıyıp
getirdiği, Türk kültürünün önemli bir öğesi olan Nevruz
Bayramını kutluyoruz. Nevruz Bayramı, Balkanlardan Orta Asya
bozkırlarına, Adriyatikten Çin Seddine, Kafkas yaylalarından
Orta Doğu vadilerine, Kırım köylerinden Sibirya düzlüklerine
kadar Türkün olduğu her bir coğrafyada ve yurdumuz Türkiyede
coşkuyla kutlanmaktadır. Nevruz, yalnızca yeni bir mevsim
döngüsünün başlangıcı değil, Türk milleti için
geleceği yeniden şekillendirmenin, yılgınlık ve
umutsuzluğun geride bırakılarak maddi ve manevi dirilişin,
doğruluş ve atılımın müjdesidir. Nevruz, milletimizin
yeniden dirilişinin, istiklali ve istikbali için Ergenekondan demir
dağları eriterek tarih sahnesine daha güçlü bir biçimde
çıkışının hikâyesidir. Nevruz, bölücülüğe
karşı birlik, bozgunculuğa karşı dirlik,
yılgınlığa karşı cesarettir. Bu yeniden
uyanış gününde Türk milletinin özü, tarihi, hatıraları ve
emanetleri vardır; kardeşlik duyguları, yardımlaşma,
dayanışma ve bahar coşkusuyla bereketi paylaşma
vardır. Bu düşüncelerle Nevruz Bayramınızı
kutluyorum.
Sayın Başkan, 21 Mart aynı zamanda, halk
şairimiz, büyük ozanımız Âşık Veysel
Şatıroğlunun vefatının kırk sekizinci yıl
dönümüdür. Âşık Veysel sazıyla, sözüyle Türk kültürünün
âşıklık geleneğini yaşatmış ve sonraki
nesillere emanet ederek geleceğe taşımıştır.
Sivasın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde doğan
Âşık Veysel, tabiat sevgisini insan sevgisiyle harmanlamış,
Anadoluyu şiirlerinin kalpgâhı yapmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin lütfen.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Âşık Veysel, vatan,
millet ve bayrak sevgisini ve bu sevgiden gurur duyulması gerektiğini
de birçok şiirinde dile getirmiştir. Vatan Sevgisini İçten
Duyanlar isimli şiirinde şu dizeleriyle öğüt verir: Vatan
bizim, ülke bizim, el bizim/ Emin ol ki her çalışan kol bizim/ Ay
yıldızlı bayrak bizim, mal bizim/ Söyle Veysel öğünerek,
överek.
Âşık Veyseli rahmetle anıyoruz.
Sayın Başkan, 21 Mart; 23üncü Dönem
Milliyetçi Hareket Partisi Ankara Milletvekilimiz, Genel Başkan
Yardımcımız, Ağabeyimiz, siyaset ve devlet adamı, gazi
büyükelçi ve yazar Ahmet Deniz Bölükbaşının vefatının
seneidevriyesidir. Vefatının seneidevriyesinde merhum Ahmet Deniz
Bölükbaşını bir kez daha rahmetle anıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan,
bugün, Türk milliyetçiliğinin ufku, Türk düşünce hayatının
kutup yıldızı, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine
fikirleriyle tesir eden büyük düşünür, mütefekkir Ziya Gökalpin
doğumunun 145inci yıl dönümü. Ziya Gökalp, kırk sekiz
yıllık ömründe rehber niteliğindeki eserlerini Türk milletine
miras bırakmıştır. O, ülkü ve mefkûre gibi
kavramlarını kültür dünyamıza hediye etmiş büyük bir
düşünürdür. Ziya Gökalp, bir düşünür ve aksiyonel fikir adamı
olmanın yanı sıra bir ideologdur. Gökalp, hem
yaşadığı dönemdeki siyasi oluşumları
etkilemiş hem de cumhuriyet rejimine dayalı yeni bir millî devlet
kurma ve devletin fikrinin oluşturulması sürecinde Gazi Mustafa Kemal
Atatürkün fikir babası olmuş, Türkiye Cumhuriyetinin fikrî
temellerini biçimlendirmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sözlerinizi tamamlayın lütfen.
ERKAN AKÇAY (Manasa) Gökalp, Türk milletinin
asırları aşan tarihini, milletimizin kendine özgü sosyolojik
dinamiklerini en iyi şekilde analiz etmiş, millî birlik ve
beraberliğimizin yegâne koşulunun kıvançta ve tasada kader
birlikteliği yapmak olduğunu vurgulamıştır.
Bu düşüncelerle, Ziya Gökalpi bir kez daha
rahmet ve şükranla anıyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Oluç, buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Daha
kapanmadılar Başkanım, daha kapanmadılar(!) Mikrofonu açmadınız.
BAŞKAN Kapatayım mı?
ENGİN ALTAY (İstanbul) Hayır, daha
kapanmadılar(!)
BAŞKAN Peki.
Buyurun Sayın Oluç.
18.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Nevroz Bayramı etkinliklerine, Ömer Faruk
Gergerlioğlunun milletvekilliğinin düşürülmesinin hukuksuz
olarak alınmış bir karar olduğuna, Meclis çatısı
altında sahte delil üretilip suç uydurularak polis memurlarının
tutanak tuttuğuna, siyasi kumpas kurularak kendilerine saldırı
düzenlendiğine ve bu tutumu en sert biçimde kınadıklarına
ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, öncelikle 21 Mart Nevroz
Bayramına ilişkin birkaç söz söylemek istiyorum. Özellikle 19, 20,
21 Mart tarihlerinde Türkiyenin, 30u il olmak üzere 61 noktasında
düzenlenmiş olan Nevroz etkinliklerine, mitinglerine
katılmış olan halkımıza sonsuz teşekkürlerimizi,
yürekten teşekkürlerimizi iletmek istiyoruz. Diyarbakırdan Vana,
Siirte; Hakkâriden İzmire, İstanbula, Ankaraya, Antalyaya,
Şırnaka kadar ülkenin her yerinde Nevroz kutlamaları son
derece coşkulu geçmiştir, heyecanlı olmuştur. İnsanlar
pandemi koşullarını da dikkate alarak Nevroz etkinliklerine,
Nevroz kutlamalarına katılmışlardır, sahip
çıkmışlardır. Neye sahip çıkmışlardır?
Siyasi iradelerine sahip çıkmışlardır, geleceklerine sahip
çıkmışlardır, HDPye sahip çıkmışlardır
ve yüz binlerce insan meydanlara çıkarak bu mesajlarını çok
açık bir şekilde dile getirmiştir. Kendilerine en yürekten
teşekkürlerimizi bir kez daha sunuyoruz. HDPnin kapatılmasına
cevap olmuşlardır. HDPnin, kapısına kilit asılacak
bir bina olmadığını, HDPnin bir fikir olduğunu,
HDPnin bir politika olduğunu, göğüste atan yürek olduğunu
göstermişlerdir. Özellikle gençlerin ve kadınların
katılımı bize çok açık bir şekilde şunu
göstermiştir ki bugün bütün HDPli milletvekillerini cezaevine
atabilirsiniz ama arkamızdan son derece parlak, pırıl
pırıl, gencecik insanlar HDPnin bu politikalarını ve
fikirlerini üretmek üzere gelmektedirler. Onlara selam olsun diyoruz ve kutluyoruz.
Değinmek istediğim ikinci konu, sayın
milletvekilleri -şimdi, biz burada geçtiğimiz hafta
tartıştık, konuştuk ve bunu tabii ki tartışmaya
da devam edeceğiz- Ömer Faruk Gergerlioğlunun milletvekilliğinin
düşürülmesi meselesi. Hukuksuz olarak alınmış bir karar
olduğunu söyledik, yargının nasıl iktidarın bir
aracı olarak işlediğini ve karar aldığını
uzun uzun anlattık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) İstinaf
mahkemesinin kararını, Yargıtayın hukuksuz
kararını, iktidarın talimatıyla bu kararların
yargı tarafından alındığını defalarca
anlattık. Bunları anlatmaya devam edeceğiz elbette ki. Anayasa
Mahkemesine başvurduğunu anlattık, kararın Anayasa
Mahkemesinde kesinleşmeden Mecliste okunmasının yanlış
olduğunu ve hukuksuz olduğunu defalarca anlattık ancak
bunların hepsi yapıldı, gerçekleşti.
Bunları konuşmaya devam edeceğiz ama
şimdi esas benim değinmek istediğim bununla
bağlantılı bir konu var. Vahim bir durumla
karşılaştık, gerçekten vahim bir durumla. Şimdi, suç
uydurma ve sahte delil üretme Meclis çatısı altında olabilir mi?
Oldu. Suç uydurma ve sahte delil üretme, maalesef, çok üzülerek söylüyorum
bunu, Meclis çatısı altında oldu. Şimdi, bakın, 10
polis memurunun imzasıyla bir tutanak tutulmuş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim.
Ve o tutanakta diyor ki: 2nci katta bulunan HDP
grup katına yürüyerek çıkmış -bizleri kastediyor-
19.25te. diyor. Grup toplantı salonuna giderken katta bulunan
muhtemelen danışmanlardan oluşan kalabalık tarafından
(x) sloganları
atılmış. diyor. Yalanın bu kadarı olabilir mi?
Şimdi, Sayın Meclis Başkanı size sesleniyorum: Hani
diyorsunuz ya FETÖcü taktikler kullanılıyor. diye, işte,
FETÖcü taktik budur; Mecliste sahte delil üretmek ve suç uydurmaktır. Kim
yapıyor bunu? Kim yapıyor? Altında imzası var bu polis
memurlarının. Şimdi, bu tutanağa bu sahte, uydurulmuş
olan tutanağa bağlı olarak Sayın Meclis Başkanı
açıklama yapıyor ve bu sloganın
atıldığını iddia ediyor. Ya, böyle bir şey
olabilir mi? Bakın, o gün Genel Kurulda ben varım, Meral Hanım
Grup Başkan Vekili olarak var. Birlikte burada vekillerimizle bu salondan
çıkmışız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Saat 7yi 20
geçe sıralarında Genel Kurul Salonundan çıkmışız
kapıdan birlikte, vekillerimizle birlikte yürümüşüz. Yani olmasam
burada Acaba böyle bir şey mi oldu? diyeceğim. Yürümüşüz,
yukarıya çıkmışız sessiz bir şekilde, grup
salonumuza girmişiz ve oturmuşuz. Üstelik de basın burada,
basın çekim yapmış, videolar ortada. Yahu, bunların hepsine
rağmen nasıl bir yalan üretilebilir? İşte FETÖcü taktik
budur esas itibarıyla Sayın Meclis Başkanı. Şimdi, bu,
kumpas kurmaktır. Sonra bu servis ediliyor, eski bir videoyu servis
etmişler basına. Yani orada da öyle bir yalan ki, tutanakta diyor
19.25, o servis ettikleri videoda Meclisin dijital saati görülüyor 22 küsur
yazıyor orada. Yani her şey yalan ya, her şey yalan. Meclis
çatısı altında yalan üreterek, sahte delil üreterek, kumpas
kurarak bir siyasi partiyle böyle oynanabilir mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son kez açıyorum.
Tamamlayın sözlerinizi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Meclis
çatısı altında siyasi kumpas kurarak bir partiye böyle bir
saldırı düzenlenebilir mi? Meclis Başkanlığı
böyle bir siyasi kumpasın parçası hâline gelebilir mi? Şimdi,
biz burada Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
yazısının karşısında oturuyoruz ve politika
üretiyoruz, kanun teklifleri çıkartıyoruz, uluslararası
sözleşmeler konuşuyoruz, tartışıyoruz, siyaset
yapıyoruz ama bir taraftan bizim hakkımızda sahte delillerle,
uyduruk delillerle kumpas üretiliyor. Nerede? Meclis çatısında.
Bakın, bu meselenin peşini bırakmayacağız ve bu
meselenin açığa çıkarılması için elimizden geleni
yapacağız. İlk değil bu yapılmış olan, daha
önce de yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. En sert biçimde
kınıyoruz bu tutumu. Bunu da söylemiş olayım. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ
KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan
Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun yaptığı konuşmayı Başkanlık olarak
tümüyle reddettiklerine, Başkanlığa yönelik olarak
kullanılan suç uydurma sahte delil üretme FETÖcü taktik ve kumpas
gibi ifadeler gerçeği yansıtmadığından hiçbirini kabul
etmediklerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına
Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli polis memurlarının
imzalarıyla tutulan tutanakların gönderildiğine, Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından hiçbir şekilde uydurma bir videonun servis
edilmesinin söz konusu olmadığına ve İstanbul Milletvekili
Hakkı Saruhan Oluçun ifadelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisine
yakışmadığını bir kez daha vurgulamak
istediğine ilişkin konuşması
BAŞKAN - Sayın Oluç, yapmış
olduğunuz bu konuşmayı, hani bir kınamayla da
bitirdiğiniz bu konuşmayı tümüyle Başkanlık olarak
reddettiğimizi sizlerle paylaşıyorum. (HDP
sıralarından gürültüler)
HÜDA KAYA (İstanbul) Ne alaka.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Belgeyle
reddedin belgeyle Başkan. Başkan, belge var, belge.
HÜDA KAYA (İstanbul) Bu belgenin nesini
reddediyorsunuz?
BAŞKAN Müsaade eder misiniz? Müsaade edin.
Başkanlığa yönelik olarak suç
uydurma sahte delil üretme FETÖcü taktik kumpas gibi
kullanmış olduğunuz bu ifadelerin hiçbir tanesi
tarafımızdan kabul edilmemektedir ve gerçeği de
yansıtmamaktadır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Ortada belge
var, belgeyle konuşun Başkan.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, müsaade eder misiniz?
KEMAL PEKÖZ (Adana) Araştırın o
zaman, doğru neyse ortaya çıksın.
HÜDA KAYA (İstanbul) Tarihe geçtiniz sahte
belgelerle.
BAŞKAN - Müsaade eder misiniz? Müsaade edin
lütfen.
18, 19 ve 20 Mart tarihlerinde tutulmuş
tutanaklar ve bunun altında da Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli
olan polis memuru arkadaşlarımızın imzalarıyla
tutulmuş olan tutanaklar Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına gönderilmiştir ve bu tutanakların
içerisinde baktığınızda da 2nci katta
danışmanlardan oluşan bir grup diyor. Bakın
milletvekilleri demiyor, muhtemelen danışmanlardan oluşan
kalabalık tarafından
(x)
sloganları 2nci katta grup toplantı salonuna giderken
atılmıştır." diyor.
HÜDA KAYA (İstanbul) Yalana bak! Ya, yalana
bak ya!
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) Allah Allah!
HÜDA KAYA (İstanbul) Uzaydan mı geldi bu
dedikleriniz?
BAŞKAN Bakın, müsaade edin.
İkincisi, milletvekilliği düşmüş
olan Sayın Ömer Faruk Gergerlioğlunun Meclis dışına
çıkmayarak 17 Mart tarihinden itibaren birtakım eylemler
gerçekleştirdiği, sosyal medya üzerinden açıklamalar
yaptığı da hepimizin zaten malumudur.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Orası doğru.
HÜDA KAYA (İstanbul) Yalanlarınız
çıktı ortaya.
BAŞKAN Ve Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına da bildirilen, iletilen husus tamamen
budur.
Dediğiniz gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından hiçbir şekilde, herhangi bir şekilde uydurma bir
videonun veyahut da başka bir şeyin servis edilmesi gibi bir husus da
asla da söz konusu değildir.
HÜDA KAYA (İstanbul) Tamamen uydurma.
Baştan sona uydurma ve yalan, iftira.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) Tamamen
uydurma.
BAŞKAN Onun için bu ifadelerinizi, kusura
bakmayın, üzüntüyle karşıladığımızı ve
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) O
video yalansa istifa edecek misiniz Başkan?
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisine
yakışmadığını da bir kez daha buradan vurgulamak
istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) Video
yalansa istifa edecek misiniz Başkan? Edemezsiniz!
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) İstifa
edemez, öyle bir cesareti yok Başkanın da, Başkana bu görevi
verenin de.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Oluç.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
19.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi
Bilgiçin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, bakın, ben diyorum ki: Meclis çatısı altında
böyle bir kumpas kurulmuştur. İsterseniz tutanaklardan bakın.
Demedim ki Meclis Başkanı bu kumpası kurmuştur. Meclis
çatısı altında kurulmuştur. dedim. Ve bu kumpası
kurmuş olanlar bu tutanağı tutmuş olanlardır. Çünkü
ben servis edilmiş videoyu gördüm efendim, bu servis edilmiş videonun
saati ve tarihi eski bir video. Alakası yok. Üstelik bu video
hakkında soruşturma açılmış zamanında ve beraatla
sonuçlanmış bir şeyi
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisi
İdari Teşkilatı tarafından resmen böyle bir videonun
kullanıldığı ya da gönderildiğine ilişkin hiçbir
kayıt yoktur. Bu itham da gerçek dışıdır.
HÜDA KAYA (İstanbul) Servis edildi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Efendim,
bakın, servis edilmiş diyorum. Kim servis ettiyse Meclis
Başkanlığının görevi esas itibarıyla bu servis
edenleri bulmaktır ve bu kumpası ortaya çıkarmaktır. Ben
Meclis Başkanlığına bu çağrıyı
yapıyorum, siz bana cevap veriyorsunuz.
BAŞKAN Evet, aldım.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Ama bana cevap
vermeyeceksiniz.
BAŞKAN Sayın Oluç, ifadeleriniz Türkiye
Büyük Millet Meclisine yakışmayacak şekilde son derece sert
ifadelerdi ve cevap gerekiyordu, o cevabı verdim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Ama efendim,
bakın
BAŞKAN Sayın Oluç, teşekkür
ediyorum, nasılsa anlaşılıyor ki bugün, bütün gün bunun
üzerinde tartışmalarımızı devam ettireceğiz.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun.
HÜDA KAYA (İstanbul) Sayın Başkan, sizin
işiniz kınamak değil, sizin işiniz aydınlığa
çıkarmaktır, siz kınayamazsınız.
BAŞKAN Sayın Kaya, rica ediyorum.
Sayın Grup Başkan Vekili konuşuyor, lütfen Sayın Kaya.
HÜDA KAYA (İstanbul) Ya, kınamak sizin
işiniz değil.
BAŞKAN Sayın Grup Başkan Vekiliniz
konuşuyor, rica ediyorum.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, ben bunları burada dile getirirken Meclis
Başkanlığının bu konuda araştırma
yapmasını ve bir sonuç üretmesini istiyorum, bunu talep ettiğim
için bu konuşmayı yapıyorum. Siz bu araştırmayı
yapmadan bunları niye reddediyorsunuz, ben onu anlamıyorum, böyle bir
şey yok ki. Ben diyorum ki, belgeler neyse, bu tutanakta iddia edilenler
neyse görüntüleriyle, videolarıyla ortaya konsun diyorum, iddia bu,
iddiayı kanıtlayın diyorum. Meclis
Başkanlığının görevinin bu olduğunu söylüyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
SALİH CORA (Trabzon) Onu yargı
araştıracak, yargı araştıracak.
BAŞKAN Ben de kullanmış
olduğunuz sözcüklerin Türkiye Büyük Millet Meclisine
yakışmadığını söylüyorum. Müsaade edin, sizin onu
söylediğiniz kadar, bunu söyleyecek benim de hakkım olsun.
Teşekkür ediyorum.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Ben de yakışmadığını
söylüyorum. Ben de bir siyasi partiye yönelik kumpas kurulmasının
Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışmadığını
söylüyorum. Aynı şeyleri söylüyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
HÜDA KAYA (İstanbul) İftira edildi
demeyelim mi, yalan söylüyorsunuz demeyelim mi? Yarın sizin de
başınıza gelecek. O zaman adalet demeye
başlayacaksınız.
BAŞKAN Sayın Altay, buyurun lütfen.
20.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Meclis çatısı altında Başkanın ifade
ettiği sloganın atılmasının vahim olduğuna ancak
böyle bir şey olmadan Meclis Başkanlığı böyle bir
iddiada bulunuyorsa bunun vahim ötesi olduğuna, her iki durumda da
Parlamentonun itibarının yerle yeksan olduğuna, Âşık
Veyselin 48inci ölüm yıl dönümüne, 21 Mart Nevruz Bayramını
kutladığına ve doksan sekiz yıllık Türkiye
Cumhuriyetinin 12 Cumhurbaşkanı içerisinde kadın-erkek
eşitliğine inanmayan tek Cumhurbaşkanının şu anki
Cumhurbaşkanı olmasını aziz milletin ve 42 milyon
kadının takdirine havale ettiğine ilişkin
açıklaması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Teşekkür
ederim.
Sayın Başkan, sizi ve yüce Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı
altında, biraz önce sizin zikrettiğiniz bir slogan
atıldıysa bu çok vahimdir. Lakin, böyle bir şey yok da böyle bir
iddiada Meclis Başkanlığı bulunuyorsa bu vahim ötesidir.
BAŞKAN Polis memurlarımızca,
tutanak altına alınmış bir şey.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Başkanım, ben şunu söylemek istiyorum: Ben var da diyemiyorum,
yok da diyemiyorum ama bir şey söylüyorum, orta yerde bir iddia var,
iddiayı dile getiren de Mecliste grubu bulunan bir siyasi partinin Grup
Başkan Vekili. Meclisin görevli polis memurları yanlış
yapmaz mı? Herkes yanlış yapabilir. Eksik yapmaz mı? Herkes
yapabilir. İddia o ki beş yıl önceki bir görüntü dün, bugün
atılmış gibi yani Sayın Gergerlioğlunun
kararından sonra yapılmış gibi eğer oraya böyle bir
tezgâh kurulmuşsa bu çok ayıp. Bu yapılan
Kurulmuşsa
diyorum Sayın Başkan,
siz de hemen buna bir refleks vermek zorunda değilsiniz, bunlar tetkik
edilecek işlerdir. Neticede, Meclisi oluşturan siyasi parti
gruplarının Meclis yönetimine yönelik eleştirileri de tabii
olarak olacaktır, zaman zaman bizim de oluyor.
Tekrar altını çiziyorum, böyle bir
sloganın atılması vahimdir. Böyle bir şey
yapılmamış da yapılmış gibi bir tutanak
düzenlenerek HDP Grubuna bir ithamda bulunulmuşsa bu vahim ötesidir. Her
iki hâlde de Parlamentonun itibarı yerle yeksan olmuş olur, her iki
hâlde de; bunu söylemek istiyorum, bir.
Bu vesileyle, Âşık Veyseli tam da zor
günler geçirdiğimiz bu dönemde rahmetle anıyorum. Her şiiri bir
derstir, her şiiri bir ibrettir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin lütfen.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Âşık
Veysel bu memleketin yetiştirdiği, bugün yaşayan ve ahirete
irtihal etmiş milyonlarca vatandaşımıza dokunmuş bir
halk ozanıdır. Her şiiri çok güzel; bir tane söyleyeyim, kimseyi
de itham etmiyorum. Ne demiş Âşık Veysel? Adam olmayana
düşman bile olmam. demiş. Ne güzel söz yahu, vallahi çok güzel bir
söz. Ben de rahmetle anıyorum.
Sayın Başkan, biraz önce Sayın Oluç
Nevroz dedi, biz Nevruz diyoruz ama gaye bir, niyet bir, yaklaşım
bir. Bu coğrafyada, Anadoluyu kastetmiyorum sadece, bu büyük
coğrafyada barışı, umudu, birliği, tazelenmeyi,
geleceğe güvenle bakmayı çağrıştırıyor
Nevroz diyene de Nevruz diyene de. Ben de bu vesileyle,
coğrafyamızın bütün insanlarının, bütün halkların
Nevruzunu tebrik ediyorum ve diliyorum ki bu Nevruz, özellikle ülkemizde
barışa
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
aydınlığa, zindeliğe, tazeliğe de vesile olsun;
Nevruzun tazeliği, birliği, barışı toplumumuza ve
siyasetimize de yansısın. Ne yazık ki böyle olmuyor; Türkiye'de,
kutuplaşma ve ötekileştirme siyasetinin yerini bugünlerde kin ve
nefret siyasetinin aldığını da üzülerek görüyoruz.
Sayın Başkan, demokrasinin aynı
zamanda bir fikirler müzakeresi ve münakaşası olduğunu asla
unutmamalıyız. Sayın Başkan, Türkiye Cumhuriyetinde 12
Cumhurbaşkanı doksan sekiz yıl boyunca görev yaptı. Ben
1inci Cumhurbaşkanından bir söz okumak istiyorum: İnsan
topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Kabil midir bu
kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin
bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı
toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere
yükselebilsin? Kadınımızın, kızımızın
yeri medeniyetin emrettiği, medeniyetin getirdiği yeniliklerin
yeridir. diyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk. (CHP sıralarından
alkışlar) Şimdiki Cumhurbaşkanımız da şöyle
söylüyor: Ben zaten kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum.
Yine, şimdiki Cumhurbaşkanımız Kadın cinayetleri
abartılıyor. dedi.
1inci Cumhurbaşkanından 12nci
Cumhurbaşkanına kadar arada 10 Cumhurbaşkanı görev
yaptı -ebediyete irtihal edenlere rahmet diliyorum, yaşayanlara uzun
ömür, sağlık, sıhhat diliyorum- 12 Cumhurbaşkanımız
içerisinde kadın-erkek eşitliğine inanmayan tek
Cumhurbaşkanı, doksan sekiz yıllık Türkiye Cumhuriyetinde
şu anki Cumhurbaşkanıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son kez mikrofonunuzu açıyorum,
buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Ben bunu aziz
milletimizin ve 42 milyon kadının takdirine havale ediyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu
21.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, 21 Mart Nevruz Bayramını
kutladığına, on sekiz yıllık iktidarları boyunca
her türlü pozitif ayrımcılığı kadınlar lehine
ortaya koyduklarına, Cumhurbaşkanının milletin talepleri
doğrultusunda İstanbul Sözleşmesinden çekilme iradesini
gösterdiğine ve kadın hakları, kadına şiddetin
önlenmesi noktasında sıfır toleransla mücadeleye devam
edeceklerine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, hepinizi hürmetle
selamlıyorum.
Baharın müjdecisi 21 Mart Nevruz
Bayramını kutluyorum. Aziz milletimize esenlikler getirmesini niyaz
ediyorum.
Değerli arkadaşlar, tabii,
konuşmaları dinledik, bu çerçevede bir akışımız
var, bununla beraber bazı yaklaşımlara da cevap verme
ihtiyacı hissediyorum. Şunu ifade etmek isterim ki: Özellikle
kadın hakları konusunda Sayın Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğanın liderliğinde pozitif
ayrımcılıkla, Anayasanın 10uncu maddesinde gerçekten
değişlik yaparak, kadınlarımızın bütün hak ve
hukukunu koruma, ilerletme, daha sağlam bir hukuki zemine yöneltme
noktasında gerçekleştiren AK PARTİ iktidarlarıdır;
bunu hatırlatmak isterim.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) Niye
imza attınız sözleşmeye?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) - Kadın okur yazarlık oranı 2002de yüzde
79,9ken yüzde 95,3e; kız çocukları okullaşma oranı
ortaöğretimde yüzde 45,2ken yüzde 84,8e; kız çocukları
okullaşma oranı yükseköğretimde yüzde 13,5ken yüzde 46,3e
çıkaran iktidar AK PARTİ iktidarıdır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, bu
gerçeği ortaya koyalım.
Değerli arkadaşlar,
kadınlarımızın her alanda, özellikle kamuda istihdamı
noktasında yüzde 40lara çıkaran parti AK PARTİdir, AK
PARTİ döneminde yapılan çalışmalardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu konuda -en ufak bir tereddüt- kadın hakları,
kadına şiddetin önlenmesi konusunda gerçekten, liderimiz Sayın
Recep Tayyip Erdoğanın öncülüğünde, on sekiz yıllık
iktidarımız döneminde kadına şiddete sıfır
toleransla yaklaşarak, her türlü pozitif
ayrımcılığı kadınlar lehine ortaya koyan bir
anlayış iktidardadır. Bu noktadan asla geri adım
atılmayacaktır, bundan herkesin emin olması gerekir.
İstanbul Sözleşmesiyle ilgili şunu ifade etmek isterim ki:
Evet, 2011 yılında bu sözleşme imzalanmış ancak on
yıla yakın uygulamalar neticesinde görülmüştür ki birtakım
marjinal grupların kendilerini meşrulaştırmaya
ilişkin, bu sözleşmenin arkasına gizlenildiği bir zemin
oluşmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İstanbul Sözleşmesi dünyadaki
uygulamalarıyla birlikte ele alındığında aileyi
dağıtmaya ve ortadan kaldırmaya dönük sonuçları
görülmüştür.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) Hangi madde?
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Hangi
maddede?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sözleşmenin arkasına gizlenerek her türlü
sapkınlığı meşrulaştırmaya,
ahlaksızlığı meşrulaştırmaya
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) Niye
imzaladınız o zaman?
ALİ ŞEKER (İstanbul) Niye imza
attınız o zaman? Kendinizi inkâr ediyorsunuz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı)
kadını, erkeği, çocuğu, genciyle birlikte
toplumların inanç, örf âdet ve geleneklerini, toplumsal değerlerini
tamamen yozlaştırmaya ve ortadan kaldırmaya dönük; ayrıca,
gelecek nesillerimiz
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Yine mi
kandırıldınız?
ALİ ŞEKER (İstanbul) Kendinizi
inkâr ediyorsunuz. Sizi de mi kandırdılar?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı)
dâhil olmak üzere zarar verici sonuçlarının
net bir şekilde ortaya çıkması nedeniyle toplumsal talep ve
değerlendirmeler neticesinde İstanbul Sözleşmesinin 80inci
maddesinde yer alan Taraflardan herhangi biri, Avrupa Konseyi Genel
Sekreterine yapacağı bir bildirimle, herhangi bir zaman bu
Sözleşmeyi feshedebilir. hükmüne istinaden Sayın
Cumhurbaşkanımız iç hukuk ve uluslararası hukuk kuralları
çerçevesinde
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Yeter ya,
yarım saat oldu ya!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı)
İstanbul Sözleşmesinin 80inci maddesindeki
fesih hükmüne de istinaden milletimizin talepleri doğrultusunda bu
sözleşmeden çekilme iradesini göstermiştir.
SUZAN ŞAHİN (Hatay) Ne talebi?
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Hangi
milletin talebi?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Milletimiz medyunuşükran olduğunu Cumhurbaşkanımıza
ifade etmektedir.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Bağır,
bağır, biraz daha bağır.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bundan da herkesin emin olması lazım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) Kendiniz bile
inkâr ediyorsunuz Meclisin kararını.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) NATOdan da
çıkacak mısınız?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Son olarak, bizim toplumumuz aileerkil bir toplumdur.
Başta kadınlarımız olmak üzere kadını,
erkeği, çocuğu, genci, yaşlısıyla bütün ailelerimizin,
bütün milletimizin hak ve hukukunu titizlikle gözetecek; mutlu, huzurlu, özgür,
güvenli ve müreffeh bir birey, aile ve toplum için samimiyetle
çalışmaya devam edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) O yüzden
mi her gün 100 kadın öldürülüyor?
SUZAN ŞAHİN (Hatay) Her gün 100
kadın ölüyor, her gün.
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bu
kaçıncı ya?
BAŞKAN Efendim, uzun geliyor bazen ama
aynı süreyi verdim size de.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Millet-devlet kaynaşmasıyla, kendi öz medeniyet
değerlerimizle asırlara sâri, adalet ve merhamet odaklı,
evrensel uygulamalarımızda yeni
bir küresel örnekliği de inşallah aziz milletimizle beraber ortaya
koyacağız, örneklik teşkil edeceğiz.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İstiklal ve istikbal yüce milletimizindir.
anlayışıyla, yepyeni bir başlangıçla topyekûn
dirilişi gerçekleştireceğiz. Bu konuda, kadın hakları,
kadına şiddetin önlenmesi noktasında sıfır toleransla
mücadeleye devam edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi bulunmasın
diyor, yüce Meclisi bu duygu ve düşüncelerle selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar, CHP
sıralarından gürültüler)
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) Hangi
kadına sordunuz imzayı çekerken?
BAŞKAN Değerli milletvekilleri,
şimdi de Sayın Altaya söz vereceğim. Yani birinci partinin
vekilleri de aynı şeyi Sayın Altaya mı yapsın? Rica
ediyorum, lütfen
Sayın Altay, buyurun.
22.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Teşekkür
ederim Başkan, sağ olun.
Şimdi, ben Sayın Akbaşoğlu
Hayır, Cumhurbaşkanımız, ben zaten kadın-erkek eşitliğine
inanmıyorum demedi. desin isterdim; demedi. Yani benim söylediğim bu
yönünü kabul etti, söyledi zaten; bu var kayıtlarda. Kadın
cinayetleri abartılıyor demedi. desin isterdim. Bunu da söyledi.
Aslında ben şuna değineceğim:
Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama yetkisini kullanan bir organdır.
Anayasanın 90ıncı maddesi de çok açıktır. Çok
taraflı bir uluslararası anlaşmanın Mecliste
onaylanmasıyla kanun hâline gelmesinden sonra, Cumhurbaşkanının
iki dudağının ucuyla Bunu ben kaldırdım. demesinin
hukuki tartışmaları epeyce sürecektir. Muhtemelen perşembe
günü Sayın Kaboğlu da bu konuda Meclise geniş bir
değerlendirmede bulunacaktır.
Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; şimdi, Meclisin gündeminde de uluslararası
anlaşmalar var ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz ki millet
ittifakı olarak Türkiyenin menfaatine olan anlaşmaların
görüşülmesinde hem kabul oyu veriyorduk
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi, son kez
açıyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) -
hem de İç
Tüzükten kaynaklı hiçbir hakkımızı doğru dürüst
kullanmadan Mecliste zaman ekonomisini iyi çalıştırıyor
idik. Şimdi, Mecliste bu anlaşmaların kanunlaşmasından
sonra, gece yarısı beyefendinin aklına esince
Anlaşmaları iptal ettim. diyeceği bir döneme girdik.
Dolayısıyla, Cumhuriyet Halk Partisinin bundan sonra, Türkiye Büyük
Millet Meclisinde birinci parti tarafından uluslararası
anlaşmalar konusunda bir iş birliği ve olumlu ortam taleplerine
ne kadar sıcak bakacağını çok merak ediyorum. Evet, böyle
olunca, nasıl olsa -Sayın Türkkanın tabiriyle-
Cumhurbaşkanı bir gecede bunu iptal ediyorsa onayı da
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılsın, Meclisi
yormayın. Ama madem bunu Genel Kurula getireceksiniz, bugünden itibaren
uluslararası anlaşmalarda Cumhuriyet Halk Partisi Grubu İç
Tüzükten kaynaklı bütün imkânları kullanacaktır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Müsaade eder misin Sayın
Akbaşoğlu, lütfen, rica ediyorum.
Arkadaşlar, yerinizden ikişer
dakikanın üzerinde söz vermeyeceğim.
Buyurun Sayın Türkkan.
23.- Kocaeli Milletvekili Lütfü
Türkkanın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Şimdi, burada Genel
Kurulda toplandık, gündemimizde uluslararası anlaşmalar var.
Niye toplandık? Niye bu kadar insan buraya geldik? Gönderin
Beştepeye onaylasın gelsin kardeşim, ne işimiz var burada
ya? Boşu boşuna duruyoruz yani, boşu boşuna mesai
harcıyoruz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Kendini inkâr
ediyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bakın, Anayasa madde
90 diyor ki: Türkiye Cumhuriyeti adına Yabancı Devletlerle ve
Milletlerarası Kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların
onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla
uygun bulmasına bağlıdır. Diyorlar ki: Biz kararnamenin
3üncü maddesine uygun olarak bunu iptal ettik. Bakın, kararnameyi
kararnameyle bozuyorsunuz. Böyle bir şey olur mu ya? Madde 104te diyor
ki:
münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi çıkarılamaz. Bir kere, burada yanlış
yapıyorsunuz. İki, kanunda açıkça düzenlenen konularda
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi de çıkarılamaz.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kanunlarda farklı
hükümler bulunması hâlinde kanun hükümleri uygulanır. Biz kanun
çıkarttık, orada Cumhurbaşkanlığı kararnamesi
var.
Bakın, burada önce Anayasa var, sonra
milletlerarası anlaşma, sonra kanun, sonra
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelik. Siz bunu
kendinize göre
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın
Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN Son kez mikrofonunuzu açıyorum,
buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Cumhurbaşkanı
kalkıyor, gece yarısı bir kararnameyle bütün bu hiyerarşik
düzeni bile altüst ediyor. Aslında bu sistem ne biliyor musunuz,
başından beri söylüyoruz ya? Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemi dediğiniz bu ucube sistemde ne kanun var ne Anayasa var
ne yönetmelik var, hiçbir şey yok, tek adam var. Tek adam ne derse o
oluyor, tek adam ne derse o bozuluyor. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar) Bu sistemi değiştireceğiz, gözünüze baka
baka söylüyorum, bu sistemi değiştireceğiz. Türkiyenin
layık olduğu sisteme, parlamenter, demokratik, hukuk devletine tekrar
döneceğiz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) Kendini inkar
ediyor.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN - Evet, Sayın Akbaşoğlu,
buyurun.
24.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altay ile
Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın yaptıklarına açıklamalarındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar, gerçekten hayret bir
durum. (CHP sıralarından gülüşmeler) Kesinlikle hukuki olarak
meseleye vâkıf olmadıklarını görüyorum Sayın Grup
Başkan Vekillerinin. Asla ve kata laf kalabalığıyla hakikat
değişmez.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Doğan Kubat seni
kandırıyor, Doğan Kubat kandırıyor seni.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Siz önce mevzuatı gerçekten bir gözden geçirin.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) 104e 17yi
oku, 104e 17yi ilk önce.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Doğan Kubat
kandırıyor.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Hep beraber konuşacağız, beraber
konuşacağız. Bak mevzuat burada.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) 104e 17yi
oku.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Ya,
bir dinleyin, biz dinledik siz de dinleyin ya.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Değerli arkadaşlar, evet, Anayasanın
104üncü maddesi diyor ki
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) 17yi oku.
Çarpıtma, 17yi oku.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Anayasanın 104üncü maddesinde
Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri: Milletlerarası
andlaşmaları onaylar ve yayımlar. diyor.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) 17yi oku,
17yi .
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Onaylama yetkisi Sayın Cumhurbaşkanına
ait.
ALİ ŞEKER (İstanbul) O zaman
Mecliste kabul etme.
KEMAL PEKÖZ (Adana) Onaylamak başka,
kaldırmak başka
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) 90ıncı maddeyle ilgili de usul şudur
arkadaşlar, hep beraber yapıyoruz.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Milleti uyutma,
17yi oku.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakın, altmış yıllık uygulama
neyse 1963 tarihli 244 sayılı Kanunda nasıl düzenlenmişse
ALİ ŞEKER (İstanbul) Mecliste kabul
edilen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı)
aynı şekilde bugün de parlamenter sistemde
Bakanlar Kurulunun kullanmış olduğu fesih yetkisi, yani
yürütmeye ait fesih yetkisi bugün
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) Gece
yarısı mı? Gece yarısı.
BAŞKAN Son kez mikrofonunuzu açıyorum.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) 1963 tarihli 244 sayılı Kanuna istinaden daha
önce yürütmeye ait olan fesih yetkisi, eski sistemde Bakanlar Kurulunda olan
yetki şimdi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde
yürütmeyi temsil eden Cumhurbaşkanınca icra edilmiştir. Yasama
yetkisi farklı, yürütme yetkisi farklı. Kimsenin yetkisine
karışılmışlık yok, yetki aşımı
yok, iç hukuka, uluslararası hukuka tam bir uygunluk var. Bu noktada
hepsini detaylı olarak da ortaya koyarız, beraber müzakere ederiz.
Ancak, önce Cumhurbaşkanlığı kararıyla ilgili de bu
konuyla ilgili -kararname değil, Cumhurbaşkanlığı
kararıyla fesih yetkisi söz konusu olmuştur- CHP, Anayasa Mahkemesine
9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin
iptaliyle ilgili dava açmış, Anayasa Mahkemesi oy birliğiyle
reddetmiştir, dolayısıyla hukuka uygunluk söz konusudur. Bu
konuda gerçekten büyük bir çarptırma
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Son olarak
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Akbaşoğlu.
GÜLİZAR BİÇER
KARACA (Denizli) Kendinizi bu kadar perişan etmeyin, düne kadar halay çekiyordunuz
bu sözleşme için.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan,
bir cümleyle cevap vereceğim.
BAŞKAN Bir cümleyle, buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın
Akbaşoğlu, hiç kendinizi yormayın ne sizin yetkiniz var ne
Meclisin yetkisi var ne de bakanların yetkisi var. Türkiyede bir
insanın yetkisi var, bir adamın yetkisi var, tek adamın yetkisi
var. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) Hadi
karşı çık göreyim Akbaşoğlu, hadi de ki: Ben
karşı çıkıyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Türkiye tek adam
sistemiyle yönetildiği sürece böyle devam edecektir.
Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Milletin verdiği yetki.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, bana atfen bir şey
söyledi, cevap vermek zorundayım.
BAŞKAN Buyurun Sayın
Akbaşoğlu.
26.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bakın, yasama, yürütme ve yargının
kuvvetler ayrılığı sistemi çerçevesinde görevleri,
yetkileri, sınırları belirlenmiştir; Anayasa ve ilgili
mevzuatla. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.
Hükûmetimize, Sayın Cumhurbaşkanımıza yetkiyi veren,
yürütme yetkisini veren millettir. Yürütme, Cumhurbaşkanındadır;
yasama yetkisi ise Meclisimizdedir, milletvekillerindedir. Kimse, kimsenin
görevine, yetkisine karışmamaktadır. (CHP sıralarından
gürültüler) Hiç kimse yetki aşımı talebinde
bulunmamalıdır yani milletin yetkilendirdiği yürütme yetkisini
siz kendi üzerinize mi almak istiyorsunuz? Hayır. Yasama, yürütmenin;
yürütme, yasamanın yetkisine karışamaz; özü budur.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Yürütme,
yasamanın yetkilerini niye aldı o zaman?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) - İlk önce uluslararası sözleşmeler
imzalanır, gelir; kanunun uygun
Bakın, onaylanmasının
uygun bulunmasına dair kanunla yetki verir, izin verir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Evet, tamamlayın sözlerinizi Sayın
Akbaşoğlu.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Evet, şöyle, efendim bakınız,
uluslararası sözleşme nasıl imzalanır yürütme
tarafından? Onaylanmasının uygun bulunması için Meclise
gelir. Biz o kanunu çıkarıyoruz, uygun buluyoruz ve hükûmete, yürütmeye
Bu uluslararası anlaşmayı imzalayabilirsin. diye yetki
veriyoruz, yetki; izin. (CHP sıralarından gürültüler) Sonuç
itibarıyla ister imzalar ister imzalamaz. İmzaladıktan sonra da
imzalayan makam usulde paralellik ilkesi çerçevesinde bunu feshetme yetkisine
sahiptir. Dolayısıyla hukuki olarak mevzuata lütfen biraz
çalışın, öyle gelin diyor, hepinizi tebrik ediyorum. (CHP
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Arkadaşlar lütfen.
Sayın Akçay buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, kayıtlara geçsin diye
söylüyorum.
BAŞKAN Bir dakika açayım mikrofonunuzu.
Buyurun.
Son kez açıyorum, bir daha
açmayacağım Sayın Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Son olarak kayıtlara geçsin diye söylüyorum.
Bakınız, onlarca örneği var. Daha önce, 1963te
uluslararası anlaşmalardan çekilme usulü nasılsa ki o zaman
parlamenter sistem söz konusu olduğu için yürütmeyi
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu ifade ediyordu,
onların imzasıyla çekilmişiz.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) Var
mı örneği?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Evet, var, bir sürü. Gelin vereyim size, hepsini vereyim.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli)
İnsan haklarını düzenleyen bir tane sözleşmeden
çekilmiş mi?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakın, hepsi
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli)
İnsan hakları sözleşmesinden çekilmiş mi, bir tane göster.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ben örnek olarak size biraz sonra gönderiyorum, hepsini
gönderiyorum. Bütün Grup Başkan Vekillerimize
BAŞKAN Bakanlar Kurulu örnekleri var ama
lütfen tamamlayın, rica ediyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakanlar Kurulu örneklerinin sayısını,
tarihini, vesaire hepsini göndereceğim.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Temel hak
ve özgürlüklere ilişkin bir tane sözleşmeden çekilmiş mi, onu
getir.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ve biraz sonra da size kayıtlara geçmesi
açısından birkaç örneğini resmî olarak ifade edeceğim.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Ticari
anlaşmalar ile kadının yaşam hakkını bir
tutamazsın!
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Ticari değil Muhammet Bey, temel hak ve
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Dolayısıyla bu konuda asla ve kata
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Siz insan
hakkıyla, kadın hakkıyla, yaşam hakkıyla ticari
anlaşmayı bir tutuyorsunuz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Mevzuatı çarpıtıyorsunuz ya bilmiyorsunuz
veyahut da bile bile çarpıtıyorsunuz. Bu, milletimize karşı
saygısızlıktır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Asıl
saygısızlığı siz yapıyorsunuz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Altay
Engin Bey, son kez de size söz veriyorum, sonra ara
vereceğim.
27.- İstanbul Milletvekili Engin Altay,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin tekraren açıklaması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkanım, Akbaşoğlu bizi mevzuat bilmemekle suçladı
ama kendisinin yaşadıklarından haberi yok.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Allah Allah!
ENGİN ALTAY (İstanbul) Şunun için
söylüyorum: Uluslararası anlaşmaları Meclis onaylar, sonra
gider imzalanır. diyor. Öyle şey olur mu?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Onaylanır, onaylanır. Önce imzalanır.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Efendim, öyle
söylediniz, açın tutanağa bakın.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakalım.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Tersini söyledin
ağabeyciğim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Önce imzalanır.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Babacığım, tersini söyledin.
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu,
ağzınızdan öyle çıktı, önemli değil.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı)
Önce imza...
ENGİN ALTAY (İstanbul) Hükûmetin bir
bakanı...
BAŞKAN Evet. Ama imza yetkisi yürütmede.
Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) İyi de
Sayın Akbaşoğlu Meclis onaylar, sonra imzalanır. dedi.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Düzeltiyorum o zaman.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Ha, ben seni
düzeltmek için söyledim zaten.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Düzeltiyorum o zaman.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Hayır,
Cumhurbaşkanı duyarsa böyle konuştuğunu, Bu da bir
şey bilmiyormuş. der. (CHP sıralarından
alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Öyle değil. Alakası yok, alakası yok, hiç
alakası yok.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Tamam efendim,
yanlış söylediniz.
Şimdi, Sayın Başkan, mesele
şudur: Efendim, Meclisin yetkisi... Zaten Meclisin... Velev ki öyle olsa
da Sayın Türkkan, Tayyip Bey diyecek ki: Toplanın bunu feshedin.
Herkes feshedecek, mesele yok ki. Erdoğanın kararlarını
sorgulamak gibi bir yaklaşım, kendi takdirleri yok. Ama ben bir
şey söyleyeceğim Sayın Akbaşoğluna: 24 Kasım
2011 tarihli tutanaklara bir bakın. İstanbul Sözleşmesi Genel
Kurulda onaylanırken...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
ENGİN ALTAY (İstanbul) ...o dönemdeki AK
PARTİ sözcüleri neler söylemiş bir bakın. Yarınki
kurultayınızda ruh arıyorsunuz ya hani; 1994 ruhu mu, 2002 ruhu
mu? Bence 24 Kasım 2011de konuşan AK PARTİ sözcülerinin
konuşmalarındaki ruha bir bakın da belki o tarihin ruhuna bir
dönme arzusu da kurultayda masaya yatabilir. Önce bir karar verin; 1994 ruhu
mu, 2002 ruhu mu, buna bir karar verin. 24 Kasım 2011
anlayışında mısınız, şimdiki
anlayışta mısınız?
Kötüye kullandı diye bir sözleşmeden geri
çekilinir mi? Lütfi Bey güzel bir şey söyledi: Adam kötüye kullandı,
siz şimdi namazı da mı yasaklayacaksınız? Ne ayıp
şey ya! (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Evet, birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 16.22
İKİNCİ
OTURUM
Açılma Saati: 16.31
BAŞKAN: Başkan
Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Enez
KAPLAN (Tekirdağ), Emine Sare AYDIN (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 62nci Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup
bilgilerinize sunacağım.
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, AND Parlamentosunda Türkiye Büyük
Millet Meclisini gözlemci üye olarak temsil edecek grubu oluşturmak üzere
Başkanlık Divanında yapılan incelemeyi müteakiben uygun
bulunan üyelerin isimlerine ilişkin tezkeresi (3/1569)
22/3/2021
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı
Kanunun 2'nci maddesine göre, AND Parlamentosunda Türkiye Büyük Millet
Meclisini gözlemci üye olarak temsil edecek grubu oluşturmak üzere,
aynı Kanunun 12'nci maddesi uyarınca Başkanlık
Divanında yapılan incelemeyi müteakiben uygun bulunan üyelerin
isimleri Genel Kurulun bilgilerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Milletvekili İsim Listesi:
İffet Polat (İstanbul)
Tuba Vural Çokal (Antalya)
Tahsin Tarhan (Kocaeli)
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
B) Önergeler
1.- Erzurum Milletvekili Zehra
Taşkesenlioğlu Banın Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, Ankara
Milletvekili Orhan Yeginin Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
üyeliklerinden istifa ettiklerine ilişkin yazının 17 Mart 2021
tarihinde Başkanlığa ulaştığına ilişkin
önergeleri (4/115)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Erzurum
Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Banın Avrupa Birliği
Uyum Komisyonu üyeliğinden ve Ankara Milletvekili Orhan Yeginin Millî
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyeliğinden
istifalarına ilişkin yazıları 17 Mart 2021 tarihinde
Başkanlığımıza ulaşmıştır.
Bilgilerinize sunulur.
İYİ Parti Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ Parti Grubunun, 18/3/2021
tarihinde Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve arkadaşları
tarafından, Gümüşhane ilinde yaşanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin
diğer önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun
23 Mart 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
23/3/2021
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu
23/3/2021 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19'uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla
arz ederim.
Lütfü
Türkkan
Kocaeli
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve 20
milletvekili tarafından, Gümüşhane ilimizde yaşanan
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla 18/3/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırma önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak
görüşmelerin 23/3/2021 Salı günkü birleşimde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere İYİ Parti Grubu adına Sayın Bedri Yaşar.
Buyurun. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ
YAŞAR (Samsun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Gümüşhane ilimizin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla İYİ
Parti Grubumuz adına Türkiye Büyük Millet Meclisine vermiş
olduğumuz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Gümüşhanenin
başta ulaşım olmak üzere turizm, tarım,
hayvancılık ve arazi sulama konusundaki sorunları çözüm
beklemektedir. Bugün, ulaşımdan başlarsak işe,
bildiğiniz gibi, özellikle Tokat vadisini takip eden yolun Trabzona
ulaştığı kesimde 3-4 noktada sorunlar yaşıyoruz.
Bir tanesi, Akıncılardan başlayıp Gölova-Şiran
arası; burası yaklaşık 30-35 kilometre. Eğer bu yol
bir an önce yapılırsa çok ciddi tasarruflarımız olacak.
Yine, bu yolun devamında, Şiran-Torul
arasında Tersun Dağı Tüneli var. Bu tünel
yapıldığı takdirde -devamında Zigana Tüneli de bitmek üzere- bunlarla beraber biz
Avrupayı bir noktada Asyaya bağlamış olacağız.
Bu, aynı zamanda Karadeniz Sahil Yolunun da bir alternatifi. Hepimiz de
biliyoruz ki bugün Karadeniz Sahil Yolu neredeyse trafiğe cevap verecek
manzaradan çok uzak. Bu 3 düğümü çözdüğümüz takdirde, bugün,
İstanbuldan kalkan bir arabanın çok rahat Trabzon Limanına;
oradan, liman üzerinden Avrupaya; yine,
Gümüşhane-Bayburt-Erzurum-Doğubeyazıt üzerinden de kara yoluyla
Asyaya ulaşma şansı her zaman yüksek.
Bunların paralelinde bir de, tabii, demir
yolumuz var. Yüz yıldır Erzincan-Gümüşhane demir yolu maalesef
bir türlü istediği sonucu elde edemedi. Seçim
çalışmalarında zaman zaman kürsülerden, otobüslerin üzerinden
bunun cumhuriyetin 100üncü yılına yetişeceğine dair
beyanatlar verildi ama bunların hiçbiri de gerçekleşmedi. Bu demir
yolu da çok önemli. Özellikle Doğu Karadenizin iç kesimlerinde madencilik
faaliyetleri çok yüksek, buradan elde edilen madenleri en azından demir
yolu marifetiyle yine Trabzon Limanı üzerinden Avrupaya ve Asyaya
göndermek mümkün olacaktır.
Şimdi, bir duyuyoruz Projesi yapıldı.,
bir duyuyoruz İhale edildi. ama şu an ne aşamada olduğu
konusunda hiç kimsenin bir bilgisi yok. Ümit ediyoruz ki
Bugünkü
şartlarda, 2023e, cumhuriyetin 100üncü yılına yetişmesi
mümkün görünmüyor ama biz ümidimizi kaybetmiş değiliz. Gümüşhane
bu haberi hepimizden bekliyor.
Tabii, Gümüşhanenin bu otoyol ve demir
yollarından sonra en önemli gelir kaynaklarından biri de turizm.
Belki de bugün Türkiyenin en fazla yayla sınırlarına sahip olan
bir ilimizden bahsediyoruz; işte, Zigana Yaylası, Kadırga
Yaylası, Kazıkbeli Yaylası, Erikbeli Yaylası, Taşköprü
Yaylası, Güvende Yaylası bunlardan birkaçı. Yani bugün,
özellikle -bu bölgelerde- pandeminin yoğun olduğu bugünlerde
Gümüşhanenin yaylalarını hepinize ben tavsiye ediyorum ama
maalesef bunların ulaşımlarıyla ilgili zaman zaman sorunlar
yaşanıyor; bunlar da ortadan kaldırılırsa en
azından yaylalarımız da turizme açılmış olur.
Yine, uzun yıllardan beri bekleyen Süleymaniye
Mahallesi -Eski Gümüşhane Mahallesi- var; Süleymaniye Mahallesinde kayak
tesisleri yapılacak diye bekliyoruz. Oranın da ödeneği ne
vaziyette bilmiyorum -milletvekilimiz burada, inşallah o da buraya
çıktığı zaman cevap verecektir- oranın da bir an önce
yapılması lazım. Oradaki, daha önceden işletilen gümüş
madeni ocakları yine belki o günkü şartlara göre dizayn edilerek
turizme kazandırılabilir.
Tabii, Gümüşhanenin bu kadar güzelliği
varken hepimiz onu, bu kürsüden Dipsiz Gölüyle, definecilerle
tanıdık. İşte, o göl tekrar eski hâline getirilmeye
çalışıldı ama binlerce yıldır hiç formunu
bozmayan göl, bugün maalesef göl olmaktan çıktı.
Yine aynı şekilde, tabii, Gümüşhane
bir memur şehri. Bugün, üniversiteler kapalı olduğu için,
üniversite öğrencileri Gümüşhanede olmadığı için
esnaf her zamankinden daha fazla sıkıntı yaşıyor. Yani
daha çok memurların, askerî garnizonlara dışarıdan
gelenlerin ve üniversite öğrencilerinin Gümüşhanenin ekonomisine çok
ciddi katkıları var; onlar da olmadığı için ciddi
sorunlar yaşıyoruz.
Biz şu olsun istiyoruz: Yani Gümüşhane bir
model şehir olsun. Onunla ilgili araştırma önergesini buradan
hep beraber kabul edeceğinizi ben ümit ediyorum. Niye? Bugün genel
seçimlerde Cumhur İttifakının bir partisine yüzde 75 oy
vermiştir, yerel seçimlerde diğer üyesine de yüzde 80 oranında
oy vermiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) Hem Gümüşhane
bir model olur, hep beraber Gümüşhanenin sorunlarını burada
tartışma fırsatımız olur diyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Yaşar.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
Sayın Erol Katırcıoğlu. Buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli vekiller, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İYİ Partinin Gümüşhane ilimizle
ilgili verdiği önergenin gerçekten sadece Gümüşhane ilimizle ilgili
olarak değil, esasında bütün başka diğer Anadolu
şehirlerimiz için de aynı şekilde geçerli olduğu
kanaatindeyim. Yani şunu demek istiyorum: Gümüşhanede ekonomiyle
ilgili rastladığımız sorunların aslında
diğer başka şehirlerimizin de sorunları olduğunu
görüyoruz.
Değerli arkadaşlar, Covid
hastalığının sonuçlarıyla ilgili olarak büyük bir
bilinmezlik var ama pandemi aynı zamanda ekonomik ve sosyal hayata
ilişkin çok önemli etkiler üretti ve biz henüz bunları tam olarak
bilemiyoruz. Ama şimdi Gümüşhanede sorunları
değerlendirmeye kalktığımızda... Mesela, biz, bir
zamandan beri partimizin iş ve aş buluşmaları vesilesiyle
Anadoluda çeşitli şehirleri dolaşıyoruz, o
şehirlerdeki özellikle ekonomik aktörlerin kurumlarıyla
görüşmeler yapıyoruz, toplumla görüşmeler yapıyoruz,
sorunlarını öğrenmeye çalışıyoruz ve
dolayısıyla da nasıl çözüleceğiyle ilgili
değerlendirmelerde bulunuyoruz.
Değerli arkadaşlar, böyle
baktığımız zaman görüyoruz ki esasında pandemi
ülkedeki ekonomik sorunların daha yapısal olanlarını öne
çıkaran bir etki üretiyor yani daha önce çok görmediğimiz veya en
azından ilişkilendiremediğimiz sorunların, esasında
yapısal olarak var olan ekonomideki sorunların daha görünür hâle
gelmesini görmemek mümkün değil.
Birkaç örnek vereceğim, bunlardan bir tanesi
şu: Mesela, Gümüşhaneye ne tür sorunları var diye
baktığımızda öyle görülüyor ki bir kere belli
başlı üretim faaliyetlerine bağımlı hâle gelinmiş
durumda yani tıpkı Türkiye ekonomisinin çarklarının
çevrilebilmesi için ithalata nasıl bağımlı hâle
gelinmişse benzer bir şekilde bu şehir ekonomilerinin kendi
dinamiklerine baktığımızda, bu dinamiklerin içinde belli
başlı, bir anlamda tek ürün, tek faaliyet gibi diyebileceğimiz
alanlara kısılmış durumda. Bunlardan bir tanesi, mesela,
Vanda gördüğümüz Kapıköy Gümrük Kapısı, İrandan
gelen turistlerle ilgili olarak şehirde büyük bir ekonomik faaliyeti
nasıl ortaya çıkarıyor ise ve kapı kapılı
olduğu için de şimdi bir çöküntü yaşanıyor ise... Mesela,
benzer bir şekilde baktığımızda, Gümüşhanede de
özellikle üniversitelerin kapalı olmasının ve üniversite
gençliğinin toplam nüfus içindeki payının yüksek
olmasının bir anlamda benzer bir etkiyi ürettiğini görüyoruz.
Daha çok söyleyeceklerim vardı ama sürem bitti.
İyi günler. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Turan Aydoğan konuşacaktır.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA TURAN AYDOĞAN (İstanbul)
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Ziganadan Harşite, Örümcek
Ormanlarından Köse, Kelkite kadar karıncayı incitmeden,
haramda gözü olmadan yaşayan Gümüşhane halkına buradan selam
olsun.
İktidar partisine olağanüstü bir oy
desteği verip bu kadar ihmalle baş başa bırakılan
Gümüşhane halkına bu selamın ötesinde şunu söylüyorum:
Merkezî iktidarı biz aldığımız gün en çok sizinle
ilgileneceğiz çünkü oy verdiğiniz iktidar sizi
ötekileştirmiş hâlde, sizinle ilgilenmiyor, siz pozitif
ayrımcılığa uğratılması gereken yerdesiniz
bizim açımızdan, en çok sizinle ilgileneceğiz. (CHP
sıralarından alkışlar)
NAZIM MAVİŞ (Sinop) Önce İzmirle
ilgilen.
TURAN AYDOĞAN (Devamla) Bunun örneklerini
sayayım ben buradan: Gümüşhanenin birçok köyünde yol ve su sorunu
var. En son Günyüzü köyünde su ulaştırma ve depolama işini
merkezî idare uzun süredir yapmadığından dolayı Günyüzü
köyü halkının imece çalışması, Tirebolu Belediyemizin
desteği ve İstanbul Büyükşehir Belediyemizin olağanüstü
desteğiyle oranın su sorunu şu anda çözülmüş vaziyette. Her
yere değeceğiz, elimiz her yere ulaşacak; Gümüşhane bizden
başka hizmetleri de beklesin. Nasıl ki bütün belediyelerine -bir tek
belediyesi bize ait olmamakla beraber- İstanbuldan kalkıp gidip Ne
ihtiyacınız varsa karşılamaya hazırız.
dediğimizde bir partinin genel merkezinden İhtiyacımız
yok. deyin. demelerine rağmen elimiz Gümüşhanelilerin elindedir,
yüreğimiz Gümüşhanelilerin yüreğindedir.
Soruyorum: Gümüşhanenin
Erzincan-Gümüşhane-Trabzon hattı diye tanımlanan, yetmiş
yıldır yılan hikâyesine dönmüş, yirmi yıldır
Gümüşhaneliyi sömürdüğünüz tren hattıyla ilgili, demir yoluyla
ilgili çıkın, bir açıklama yapın. Yapılacak
mıdır, yoksa hattı kaydırılmış
mıdır?
Yine, Gümüşhaneli çiftçinin elinde
kalmış 600 ton patates, nohut, fasulyeyle ilgili ne
yaptınız? Plansız tarım uygulamalarınızın
sonucu çiftçi ürettiğiyle baş başa kaldı. İstanbul
Büyükşehir Belediyemiz, yine yasaların elverdiği ölçüde, Tarım
Kredi Kooperatifleri olan yerlerden alımlar yaparak Gümüşhanelilere
destek olmaya çalışıyor.
Gümüşhaneliler yanınızdayız.
Sanmayınız ki bu iktidar sizin oylarınızla inşa
ettiği o Külliyedeki camekânın içerisinden sizi görmezden
geldiği süre içerisinde, biz sizi unutacağız. Daha çok
yanınızda olacağız, daha çok sizinle beraber olacağız.
Kentin içerisinde esnaf
sıfırlanmış. Gümüşhane millî gelirden en az pay alan
il. Ortalama geçim kaynağı asgari ücretle, işsizlik had safhada,
doğrudan ya da dolaylı istihdam yaratacak hiçbir yatırımınız
yok. İnsanın biraz yüzü kızarır. Oy deposu hâline
getirdiğiniz yerlere sırtınızı dönmeniz bizim
açımızdan bir avantaj değildir, biz oyunu
aldığınız insanlara hizmet götürmenizi istiyoruz ama
götürmediğiniz her hizmetin, merkezî idareye rağmen, yerel
yönetimlerimizle beraber, engelleseniz de takipçisi olacağız.
Gümüşhane halkının da Gümüşhane gibi yerlerin de
yanında olacağız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Sayın Cihan Pektaş.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA CİHAN PEKTAŞ
(Gümüşhane) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
İYİ Parti grup önerisi üzerine grubum adına söz almış
bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Gümüşhane kamu yatırımlarında
nüfus başına en fazla yatırım alan ildir. Toplam 17 milyar
lira yatırım yaptık, özellikle tarım ve ulaşım
sektörlerinde çok büyük yatırımları hayata geçirdik. Sayın
Bedri Yaşar ağabeyimizin Gümüşhane Milletvekili olduğu
dönem de dâhil olmak üzere 2002ye kadar sadece 2 gölet inşa edilmiş
ve toplam 3 bin dekar arazi sulamaya açılmıştı. Bugün
itibarıyla 23 baraj ve göleti bitirdik, 21 baraj ve göletimizin
inşaatı devam ediyor. Yaklaşık 200 bin dekar araziyi
kapalı sistem olarak bitirdik ve sulamaya açtık, 250 bin dekar
arazinin ise sulamalarını inşa edeceğiz. Gümüşhane
artık barajlar ve göletler şehri olarak anılmaya
başlandı. Projelerimiz bittikçe tarımsal hasılamız da
artmaktadır. 2002 yılında 138 milyon lira olan tarımsal
hasılamız 2019 yılında 1,1 milyar liraya ulaştı,
yüzde 700lük bir artış sağladık. Hedefimiz
yıllık tarımsal hasılayı 5 milyar liraya
çıkarmak. Gümüşhaneyi Doğu Karadeniz Bölgesi'nin gıda
üretim üssü hâline getireceğiz. 2002 yılında çiftçilerimize
verilen tarımsal destek 1 milyon 500 bin lirayken bugün 31 milyon liraya
ulaştı.
Gümüşhanenin en önemli ihtiyaçlarından
biri çevre yolu meselesiydi. Tamamı tüneller ve viyadüklerden oluşan
11 kilometre uzunluğundaki yol 2018 yılında hizmete
açıldı ve şehrin trafiği rahatladı. 33,7 kilometre
tüneli bitirip hizmete açtık. Zigana Tünelimizi, inşallah,
önümüzdeki yıl hizmete açacağız. Gümüşhane-Bayburt
yolundaki Vauk Tüneli ve Gümüşhane-Kelkit arasındaki Pekün
Tünelimizin inşaatları devam ediyor. Tersun Tüneli'nin proje
çalışmaları ise hâlen devam etmektedir.
İnşaatlarımız bittiğinde toplam tünel uzunluğumuz
82,5 kilometre olacak, aynı zamanda bir tüneller şehri
olacağız. Gümüşhane-Bayburt Havalimanımızın
inşaatının yüzde 81i tamamlandı, önümüzdeki yıl
hizmete girecek. Erzincan-Gümüşhane-Trabzon Demir Yolu Projesinin proje
çalışmaları devam ediyor, en son geçtiğimiz günlerde
Trabzondan Sayın Cumhurbaşkanımız tekrar bunu ilan etti.
Turizm sektörüne yönelik tabiat parkları
yaptık. Tomara Şelalesi ve Cam Seyir Terası, Torul Kalesi ve Cam
Seyir Terası, Karaca Mağarası, Limni Gölü Tabiat Parkı, Örümcek
Ormanları ve Çağlayandibi Şelalesi Tabiat Parkımız
2019 yılında 500 bin yerli ve yabancı ziyaretçiyi
ağırladı. Süleymaniye Kayak Merkezi'ni yapmak için
çalışmalara başladık. Gümüşhanemizin turizm
potansiyeli oldukça yüksek, inşallah bir turizm şehri
olacağız.
Önergede belirtilen çağrı merkezimiz
kapatılmadı, pandemi dolayısıyla evden çalışma
sistemine geçildi. 220 personel evden çalışıyor, 70 personel ise
fiziki mekânda çalışmalarını sürdürüyor.
Pandemi Gümüşhanemizdeki
esnafımızı da etkiledi. Özellikle üniversitemizde yüz yüze
eğitimin olmaması esnafımız için sıkıntı
oluşturdu. Sosyal Koruma Kalkanı çerçevesinde her türlü destek esnaflarımıza
veriliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CİHAN PEKTAŞ (Devamla) Bütün bu
çalışmalar dikkate alındığında bir Meclis
araştırmasını gerekli görmüyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Pektaş.
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan, İYİ Parti grup önerisinin oylamasından önce bir
yoklama talebimiz var.
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisinin
oylamasını yapacağım ama öncesinde bir yoklama talebi
vardır, onu karşılayacağız.
Sayın Altay, Sayın Biçer Karaca,
Sayın Aydın, Sayın Özdemir, Sayın Şeker, Sayın
Şahin, Sayın Tüzün, Sayın Gürer, Sayın Kılınç,
Sayın Demirtaş, Sayın Şevkin, Sayın Sümer, Sayın
Aydoğan, Sayın Kadıgil, Sayın Tığlı,
Sayın Aydınlık, Sayın İlhan, Sayın Arı,
Sayın Tarhan, Sayın Bakan.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.56
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.16
BAŞKAN: Başkan
Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Enez
KAPLAN (Tekirdağ), Emine Sare AYDIN (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 62nci
Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisinin
oylamasından önce, istem üzerine yapılan yoklamada toplantı
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için iki dakika süre veriyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ Parti Grubunun, 18/3/2021
tarihinde Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve arkadaşları
tarafından, Gümüşhane ilinde yaşanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin
diğer önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun
23 Mart 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri
kabul edilmemiştir.
Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
2.- HDP Grubunun, 23/3/2021 tarihinde Grup
Başkan Vekili Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ve
Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç
tarafından, İstanbul Sözleşmesinden çekilmenin
yaratacağı sorunların araştırılması
amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin
ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 23 Mart 2021 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
23/3/2021
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu
23/3/2021 Salı günü (bugün) toplanamadığından, Grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Hakkı
Saruhan Oluç
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
23 Mart 2021 tarihinde Siirt Milletvekili Grup Başkan
Vekili Meral Danış Beştaş ve İstanbul Milletvekili
Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından (12240 grup
numaralı) İstanbul Sözleşmesinden çekilmenin
yaratacağı sorunların araştırılması
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerinin 23/3/2021 Salı günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Sayın Tulay
Hatımoğulları Oruç. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ
(Adana) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kadınlara
yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye
ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi
2011de imzalandı, 1 Ağustos 2014te de Türkiyede yürürlüğe
girmişti. İktidar bu sözleşmenin gerekliliklerini ne yazık
ki hiçbir şekilde yerine getirmedi ama bunlarla tabii ki yerine
getirmemekle yetinmediği gibi, bu sözleşmeyi feshetmek için de gece
gündüz uğraştı, çalıştı ve Resmî Gazetede
yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türkiyenin
bu sözleşmeden çekildiğini söylüyorlar. Söylüyorun altını
özellikle çiziyorum, buna birazdan değineceğim.
(Uğultular)
BAŞKAN Değerli milletvekilleri, biraz
sessiz lütfen, çok uğultu var.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) Nedir
İstanbul Sözleşmesi? İstanbul Sözleşmesi, Türkiyeli
kadınların uzun soluklu mücadelesi sonucunda elde edilmiş olan
önemli bir kazanımdır. Kadınlara yönelik her türlü şiddetin
önlenmesi, kadınların her türlü şiddetten korunması,
kadınlara yönelik şiddetin faillerinin kovuşturulması,
yargılanması ve cezalandırılmasıyla ilgili olarak
devletin yükümlülüklerini tanımlar, hatırlatır. Sözleşme,
psikolojik şiddet, ısrarlı takip, zorla evlendirme, kadın
sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, fiziksel
şiddet, taciz, tecavüz, cinsel şiddet ve bütün bu şiddet
türlerini önlemeye dönük olan bir sözleşmedir. Yani bu sözleşme,
erkek şiddetine son vermek için çok önemli, muazzam bir yol
haritasıdır. Bu sözleşme, şiddete karşı
sistematik bir mücadelenin adım adım nasıl örüleceğini çok
açık bir biçimde ifade etmektedir, toplumun çok önemli bir
çoğunluğunun Evet. dediği bir sözleşmedir. Bugün
referandum yapılsa İstanbul Sözleşmesiyle ilgili, bu toplumda
yüzde 90ın üzerinde bir kesim Bu sözleşme
uygulanmalıdır. şeklinde fikir belirtir. Ve tabii ki biz
şunu iyi biliyoruz ki, bu sözleşmeyle çeşitli sebeplerden
dolayı uğraşılmaktadır. Nedir bu sebepler? Tarih
boyunca mücadele eden, haklarını dişiyle tırnağıyla
kazıyarak kazanmış olan kadınların
kazanımlarını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Toplumsal
cinsiyet eşitliğini yani kadın-erkek eşitliğinin
sağlanmasıyla ilgili olarak bu ülkede bir değişim ve
dönüşüm yaşanmasını engellemek istedikleri için bu sözleşmeyi
feshediyorlar. Türkiye'de her Allah'ın günü 2-3 kadın
yaşamını kaybetmektedir, erkeklerin işlemiş
olduğu cinayetlerde -kadın cinayetlerinde- kadınlar
katledilmektedir. Böylesi bir ülke atmosferi içindeyken biz, İstanbul
Sözleşmesi uygulanmalıyken hatta daha fazlası yasalarla güvence
altına alınmalıyken, yargı bu konuda çok önemli görevleri
yerine getirmeliyken ne yazık ki bu iktidar bu sözleşmeyi feshetmeyi
yeğliyor. Cumhurbaşkanı diyor ki: Bu sözleşmede
muhafazakâr camianın rahatsız olduğu hükümler var.
Eleştiriler duyuyorum. Bu sözleşmenin imzalanmasında Türkiye
kadın hareketinin ki bunların içinde muhafazakâr kadınlar da
vardı bu mücadeleyi veren
İstanbul Sözleşmesi'nin
yürürlüğe girmesi için sadece ve sadece -sizlerin kafasındaki
tanımıyla yani iktidarı kastederek söylüyorum- belli bir kesim
değil, bu ülkede mütedeyyin kadınlar da muhafazakâr kadınlar da
bu konuda mücadele verdiler ve elbette Türkiye kadın hareketinin bir bütün
olarak ve onun yanı sıra Kürt kadın hareketiyle birlikte
verdikleri mücadelenin sonucudur İstanbul Sözleşmesi. Tek adam
rejiminin İstanbul Sözleşmesi ve LGBTİ+larla bu kadar
uğraşmasının net bir sebebi var: Kimine göre gündem
değiştirmek, doğrudur; kimine göre belli bir kesimin oyuna talip
olmak, bu da doğrudur ama en doğrusu ve daha da doğru
olanı, 2023 vizyonunda sözüm ona 94 ruhuna geri dönüş yani millî
görüş gömleğini kostüm zannedip yeniden giymeye tevessül etmek yani
2023 vizyonunda şeri bir anayasanın yollarını döşemek.
İşte bu sebeple İstanbul Sözleşmesiyle bu kadar ciddi bir
biçimde uğraşılmaktadır.
Kadın-erkek eşitliği fıtrata
aykırıdır. Cumhurbaşkanının sözü. Bize göre ise
adalet terazisi bozuk olan iktidarın bu konuda söyleyecek hiçbir sözü
yoktur. Biz şunu çok iyi biliriz ki, adaletin fıtratında
kadın-erkek eşitliği vardır ve önemlidir.
Cumhurbaşkanının yetkileri
Anayasanın üstünde değildir, bunu asla kabul etmiyoruz.
Kadınlar hakkını asla ve asla bugüne kadar yedirmedi, bugünden
sonra da
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla)
Bitireceğim.
BAŞKAN Ek süre vermiyorum.
Teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım,
konuşmacının AK PARTİyle ilgili, grubumuzla ilgili
temelsiz iddialarını reddettiğimizi ifade etmek isterim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Kayıtlara geçmiştir.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) Ben
konuşmama buradan, tutanaklara geçsin diye
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum)
Söylediklerinin hiçbir doğru değil.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) Hiç huyum değildir
söz verilmediğinde devam etmek ama bu konuyla ilgili -söz konusu
İstanbul Sözleşmesi olduğu için- buradan devam etmek istiyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum)
Söylediklerinin hiçbiri doğru değil.
BAŞKAN Sayın
Hatımoğulları Oruç, teşekkür ediyorum.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla)
Cumhurbaşkanının yetkileri Anayasanın üstünde
değildir, bunu kabul etmiyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Oruç.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla)
Kazanımlarımızdan asla vazgeçmiyoruz, hiçbir erkeğin ve
erkek egemen anlayışın sözleşmeyi ortadan
kaldırmasına müsaade etmiyoruz.
BAŞKAN Tulay Hanım, teşekkür
ediyorum.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla)
Sözleşme kadınlar açısından hâlâ yürürlüktedir.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Bu
doğru değil, söylediklerin.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Neyi
doğru ki yani!
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla)
Mücadelemiz bu sözleşmenin uygulanması için olacak.
BAŞKAN Sayın Oruç, lütfen
Sayın
Oluç
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla)
Başı açık ya da kapalı bütün kadınlar olarak bizler,
İstanbul Sözleşmesinin yaşam bulması için,
uygulanması için mücadele etmeye devam edeceğiz. (HDP
sıralarından alkışlar)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Et, et,
anca edersin!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
PKKyı anlat.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Seni
atayacağız; Kandile gideceksin, sen anlatacaksın.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Anca
gidersin!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Sakin ol!
Sakin ol!
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Otobüsle mi
gidersin, neyle gidersin?
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Yakında otobüs durağında bekleyeceksin.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Sen
gideceksin, sen!
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) Ya, hiç
yakışmıyor size, hiç yakışmıyor! Bir kadına
böyle Anca gidersin! demek ne demek? Çok ayıp ya!
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Anca
gidersin! diyor, çok ayıp ya! Yazık ya!
BAŞKAN İYİ Parti Grubu adına
Sayın Muhammet Naci Cinisli. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
HÜDA KAYA (İstanbul) Bu nasıl bir
cürettir ya!
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Sen git
FETÖden icazet al, ondan sonra git nereye gidiyorsan.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Ne
dedim ya! Yeter ya!
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Haddini bil,
haddini, haddini! Edepli ol!
HÜDA KAYA (İstanbul) Burada kadına
şiddeti konuşuyoruz. Bu yaptığınız tam bir
şiddet!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Yeter
ya, gürültü yapma!
HÜDA KAYA (İstanbul) Taciz ediyorsunuz!
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Kes sesini!
Edepli ol!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Haddini bil, gürültü yapma!
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana)
İstanbul Sözleşmesinin konuşulduğu bir esnada AKP
sıralarından erkeklerin bize bu uygulamasını
kınıyorum bu Türkiye Büyük Millet Meclisinde. (HDP sıralarından
alkışlar)
HÜDA KAYA (İstanbul) Burada bile tacizden
vazgeçmiyorsunuz. Ahlaksızlık yaptınız. Bu kadar
vurdumduymazlık olmaz yahu!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, hatip
kürsüdedir.
Sayın Cinisli, buyurun.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA MUHAMMET
NACİ CİNİSLİ (Erzurum) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sizleri saygıyla selamlıyorum.
2011 yılında imzaya açılan
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve
Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Türkiye
öncülüğünde İstanbulda imzalandığı için
İstanbul Sözleşmesi olarak anılıyor. Sözleşme,
kadına yönelik şiddetin insan hakkı ihlali olarak
sayılması ve şiddetle mücadele için kurumsal mekanizma öngörmesi
bakımından önemli. Sosyal boyutu bulunan İstanbul Sözleşmesi
aynı zamanda AK PARTİ iktidarında kadınların pamuk
ipliğine bağlanmış hak ve güvenliklerini korumaya vesile
olan 6284 sayılı Kanunun kaynağı.
Sözleşmenin varlığı, Türkiye'nin
ISO belgesine sahip kurumlar gibi yüksek bir standarda sahip olduğunu, üst
ligde bulunduğunu kamuoyuna gösteriyordu. Sözleşmeden
çıkış tarzı ve zamanlamasına bakınca görülüyor
ki, AK PARTİ sözleşmeden çıkarak, ahlak ölçen, yeni ve
acımasız bir ayrıştırma gayriciddiliğine,
sorumsuzluğuna gidiyor. O zaman, sözleşmeyi imzalayanları hangi
ölçeğe tabi tutmalıyız, bunu sormak isterim. Sözleşmenin
feshedilme yöntemi ise sorumsuz ve keyfî yeni yönetim sisteminin, tahminlerin
ötesinde ülkemizi hangi maceralara sürükleyebileceğinin bir
kanıtı. Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini hiçe sayan bir
tavırla sözleşmeden çıkılması, tek bir kişinin
keyfî kararlarıyla Türkiye'nin yönetildiğinin göstergesi,
demokrasiden çok uzakta olduğumuzun da kanıtı. Sözleşmenin
gece yarısı feshediliş yöntemi ve tarzı, aslında
ülkemizi hangi maceralara sürükleyeceği belli olmayan bir yönetimin,
milletimize ve Türkiye Büyük Millet Meclisine meydan okumasıdır; bunu
şiddetle protesto ediyorum.
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, insan haklarına
saygılı, sosyal bir hukuk devletidir. Türk insanı demokrasiyi
sevmiştir, geçmiş iki yüz yıla yaklaşan parlamenter
geleneğine bağlıdır. Tekrar parlamenter sisteme
geçilecektir. Tüm sayın milletvekillerinin bundan sonra görevi, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin onurunu, şahsiyetini, milletimizin namusunu
korumak olmalıdır. Son günlerdeki kararlardan anlıyoruz ki devlet
yönetilemiyor, parti idare edilmeye çalışılıyor.
Kadınların pamuk ipliğine
bağlanmış haklarına göz dikebilecek duruma gelinmiş
olması bile AK PARTİnin düşmüş olduğu aczi gözler
önüne seriyor. Bununla birlikte, hesap vermek isteyen Merkez Bankası
Başkanını kovan, hesap veremeyen bir yönetimin artık ülke
yönetme iradesi kalmamıştır. Ülkemize daha büyük zararlar
verilmeden derhâl seçime gidilmesini İYİ Parti olarak talep ediyoruz.
Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Suzan Şahin.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
(CHP ve HDP sıralarından İstanbul
Sözleşmesi yaşatır! yazılı pankart
açılması)
CHP GRUBU ADINA SUZAN ŞAHİN (Hatay)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz yıl 408,
2021 yılının ilk üç ayında 82 kadın cinayeti
işlenmiş durumda. Son on yılda 3.247 kadın, erkek
şiddetiyle hayatını kaybetti. Size göre güller açıyor. Bu
ülkede kız çocuğu ve kadın olmak dayakla, şiddetle, taciz,
tecavüz hatta ölümle burun buruna yaşama korkusu oldu. Böylesi bir ortamda
kadınların yaşam reçetesi olan İstanbul Sözleşmesinin
AKP ve saray rejiminin gece yarısı operasyonuyla Anayasamıza ve
uluslararası insan hakları mevzuatına aykırı olarak
tek taraflı feshedilmesi, kadına yönelik şiddete göz
yummaktır, kazanılmış haklara tecavüzdür, kadınlara
ihanettir; vazgeçin. (CHP sıralarından alkışlar)
Uluslararası hukukta şiddetin,
kadın-erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı
yapılan ayrımcılığın bir sonucu olduğunun
vurgulandığı ilk sözleşme İstanbul
Sözleşmesidir. Bu çatı altında oy birliğiyle kabul
edilmiştir. Niye çekiliyorsunuz, çelik çomak oyunu mu bu? Ancak yedi
yıl yürürlükte kalan sözleşme ve sözleşmeye dayalı 6284
etkin bir şekilde uygulanmadı. Etkin uygulanmayışı bu
alanda görevli kamu çalışanlarının ihmalleri yetmezmiş
gibi sürekli karalama kampanyaları yürütüldü, yargı
organlarını da etkileyerek adaletin tesisi engellendi.
Sözleşmede yer alan toplumsal cinsiyet kavramı ve eşitlik
ilkesini millî değerlere aykırı gibi gösterenlerce yürütülen bu
kampanyalar İstanbul Sözleşmesi hükümlerini çarpıtarak kendisine
dayanak yarattı.
Metropollün anketinde halkın yüzde 64ünün
feshini onaylamadığı İstanbul Sözleşmesi gerçekten
etkili bir şekilde uygulanmış olsaydı ne olurdu? Defalarca
şikâyet etmesine rağmen öldürülen Ayşe Tuba Arslan;
çocuğunun gözü önünde Ölmek istemiyorum. diye haykıran Emine Bulut;
yakılarak, üstüne beton dökülerek, bir varil içerisinde ormana
gömülmüş hâlde bulunan Pınar Gültekin yaşıyor
olacaktı. Tedbir ve eksiklikleri gidermek yerine, kadınları
koruyan uluslararası hukuk normlarına göre düzenlenmiş
sözleşmeyi feshetmek midir devletin vatandaşı koruması?
İlk imzacı olmakla övündüğünüz, şerh bile koymadığınız
sözleşme bugün sizi neden rahatsız ediyor? Bu sözleşmeden çekilmeyi
kadınlar istemedi, peki kim istedi? (CHP sıralarından
alkışlar)
Başından beri söylemiştik,
söylüyoruz, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi demek
demokrasiden uzak, tek kişinin iki dudağı arasında
yaşamak demektir. Hukuk devleti yok, Parlamento işlevsiz, yargı
taleple işliyor, demokrasi ve eşitlik yok, yasa ve Anayasa
tanınmıyor ama gel gör ki kibir ve ego sonsuz. Çok sürmeyecek,
sandıkla sizi göndereceğiz, biz bunları yeniden tesis
edeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)
Bir kez daha dile getiriyoruz:
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - AKP ve saray
rejiminin hedef hâline getirdiği İstanbul Sözleşmesinin her
satırında, etkin uygulanmadığı için
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Şahin.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) -
bugün hayatta
olmayan binlerce kadının hayatı var. Yedi yıldır
anlatılamayan sözleşmeye karşı çıkışlar
erkeklerin mağdur olması, boşanmaların artması, Türk
gelenek ve ahlak kurallarına aykırı olduğunun savunusu
yapılıyor.
BAŞKAN Sayın Şahin, teşekkür
ediyorum.
Sayın Şahin, süreniz tamamlandı.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) Oysa İstanbul
Sözleşmesi diyor ki: O çok kutsadığınız aile içinde,
kadınlar eşit bir yaşama sahip olmalı, şiddetten
korunmalıdır.
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) Hâlâ
kutsuyoruz aileyi. Aile hâlâ kutsal.
BAŞKAN Sayın Şahin
Suzan Hanım, lütfen
SUZAN ŞAHİN (Devamla) Şiddeti
önle, şiddete uğrayanı koru, şiddetin failini yargıla.
Şiddeti önleyecek politikalar geliştir. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Şahin
Sayın
Vekilim
SUZAN ŞAHİN (Devamla) Sorarım size,
bu 4 temel görevin hangisi aile değerine aykırı? (CHP
sıralarından alkışlar)
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) Aileyi
kutsamaya devam edeceğiz.
BAŞKAN Sayın Şahin
SUZAN ŞAHİN (Devamla) Daha
başımıza neler gelecek? Tek kişi nelere karar verecek? (CHP
sıralarından alkışlar) Ne yapacaksınız bundan
sonra?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Dünyada
örneği yoktur.
BAŞKAN Sayın Şahin, süreniz doldu.
Sayın Şahin, ara vermek zorunda
kalacağım, sizi kürsüde bırakmak istemiyorum, lütfen.
SUZAN ŞAHİN (Devamla)
Kadınların kazanılmış haklarına
saldırılarınızın, tehditlerinizin
sınırı ne olacak? Sırada ne var, merak ediyoruz.
Şiddet gördüğü için karakola şikâyette bulunan kadınlara
Git evine, sabret. mi diyeceksiniz? (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Şahin, süreniz doldu.
Sayın Şahin, lütfen
SUZAN ŞAHİN (Devamla) Beyaz pantolon
giydi diye, yandan güldü diye verilen tahrik indirimlerinde yok
saydığınız kadınların beyanını
değil, erkek adaletini mi esas alacaksınız? (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Şahin
Sayın
Şahin
SUZAN ŞAHİN (Devamla) Küçük erkek
azınlığın mutluluğu için ve koltuğunuzu korumak
için Medeni Kanunu, hayıflandığınız yoksulluk
nafakasını mı kaldıracaksınız?
BAŞKAN Sayın Suzan Şahin, rica
ediyorum, lütfen.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin)
Sayın Başkan, lütfen
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Basın
açıklaması yapmıyorsun.
HÜDA KAYA (İstanbul) Biraz tahammül
SUZAN ŞAHİN (Devamla)
Kadınların dilekçeyle başvurduğu KEFEKi, 6284
sayılı Yasayı, Anayasanın 10uncu maddesindeki
eşitlik ilkesini de mi kaldıracaksınız? (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Şahin
Sayın
Şahin
SUZAN ŞAHİN (Devamla) Cinsel
suçları tanımlayan CEDAWdan, çocuk istismarıyla mücadele eden
Lanzaroteden de mi çekileceksiniz?
BAŞKAN Sayın Şahin,
yaptığınız doğru değil, lütfen.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin)
Doğru, doğru, vallahi doğru.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) İnsan
haklarını yok sayan zihniyetinizle Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesini de mi askıya alacaksınız?
BAŞKAN Sayın Şahin, yerinize rica
edeyim, lütfen.
SUZAN ŞAHİN (Devamla)
Susmayacağız, susmuyoruz, korkmuyoruz, asla biat etmeyeceğiz.
(CHP ve HDP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Sayın Fatma Betül Sayan Kaya.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
Lütfen, korsan bildiriye dönmesin Sayın Kaya.
(AK PARTİ kadın milletvekilleri
tarafından fotoğraf gösterilmesi)
AK PARTİ GRUBU ADINA FATMA BETÜL SAYAN KAYA
(İstanbul) Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin değerli
üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde, AK PARTİ olarak sayısız devrimi
gerçekleştiriyoruz. Kadınlarımız her alanda daha aktif ve
öz güvenli olarak geleceğe yürüyor.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Orta Çağa
geri döndük, Orta Çağa, karanlık çağa.
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) AK PARTİ
adalet ve hakkaniyet çizgisinin partisidir. AK PARTİ Önce insan, önce
hayat. diyenlerin partisidir.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) Öyle mi?
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) AK PARTİ kadına,
insana, hayvana şiddetin, şiddetin her türlüsünün
karşısında yer almıştır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) AK PARTİ Önce demokrasi,
hukuk. diyenlerin partisidir. Türkiyenin en büyük sivil toplum hareketi AK
PARTİdir. 5 milyonun üzerinde kadın üyesi olan AK PARTİ,
bireyi, aileyi, kadını, erkeği hukuk dairesinde koruyan sonsuz
düzenlemeler yapmıştır; bundan sonra da ihtiyaç duyuldukça
yapacaktır. Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesinden çekilmiş
olmamızı, kadını ve aileyi korumayacağımız,
haklarını güvence altına almayacağımız
şeklinde deklare etmek, bunu böyle dillendirmek asla kabul edilemez. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli)
İster kabul edin ister etmeyin, iki günde 6 kadın katledildi.
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) AK PARTİ
kadına karşı şiddeti sona erdirmek ve
kadınlarımızın sosyal hayattaki yerini güçlendirmek için
var gücüyle çalışıyor, çalışmaya da devam edecek. AK
PARTİyi ilzam edenler, önce kendilerine boy aynasında
baksınlar. (CHP sıralarından gürültüler) HDP milletvekilinin
tecavüz olayı açığa çıkmasın diye mağdura
şantaj ve tehditler yapılırken İstanbul Sözleşmesi ve
kadın hakları savunucuları acaba neredeydiniz? (CHP sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla)
Evlatlarını terör örgütü hain PKKnın elinden almak isteyen
annelere reva gördüğünüz
Gözümüzün önünde yaşanırken kadın
hakları vurgunuz acaba neredeydi? (CHP sıralarından gürültüler)
(Hatip tarafından fotoğraf gösterilmesi)
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) Bu çocuklar henüz
13-14 yaşında kız çocukları, bu çocukların hiç mi
hakkı hukuku yok? (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Bu çocuklar İstanbul Sözleşmesinin hangi
maddesine göre korundu? Bunların hakları hangi maddede
saklıydı, söyleyin. HDP şiddet konusunda bize ders vermeye asla
ve asla kalkmasın. (Gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, biraz
sabır lütfen.
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) HDP önce
şiddetle, terörle, nefretle arasına mesafe koysun. (HDP
sıralarından gürültüler)
Bir çift sözüm de CHPye var. CHP kendi içerisinde
kadına yönelik tacizler yaşanırken neredeydi? (AK PARTİ
sıralarından alkışlar, CHP sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) AK PARTİ bu
ülkede toplumun her kesimini kucaklayacak millî ve manevi değerlerimizle
ortaya koyacağımız aile
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Kaya, teşekkür
ediyorum, süreniz doldu.
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) Şunu
şuradan haykırmak istiyorum, size bir tavsiyem var: Aranızdaki
tacizcileri, tecavüzcüleri
(CHP ve HDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Kaya, teşekkür
ediyorum, sağ olunuz.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
- Utan, utan!
BAŞKAN - Arkadaşlar, biraz müsaade
HÜDA KAYA (İstanbul) Örgüt faaliyeti
yapıyorsunuz.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
yerlerinize oturun lütfen.
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) Dağa
kaçırılan kız çocuklarını serbest
bıraktırın. Diyarbakır Annelerinin
gözyaşlarını görün artık. Rehin aldığınız
o çocukları o eli kanlı katillerden kurtarın.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar; CHP ve HDP sıralarından
gürültüler)
HÜDA KAYA (İstanbul) Hiç sözünüz yok!
Konuşacak hâliniz bile yok!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, herkes
yerine otursun lütfen.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Sayın Kaya
BAŞKAN - Sayın Bankoğlu, Sayın
Kaya konuşmaya başladığından itibaren
bağırmaya başladınız, ne dediğini bile
dinlemediniz ki. Dinlemediğiniz şeyin neyine bağırıyorsunuz?
SUZAN ŞAHİN (Hatay) Tarafsız ol
Başkan, tarafsız!
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Dinlemeye
gerek duymadık.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Sayın
Başkan
BAŞKAN - Sayın Altay, buyurun.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Sayın Başkan, tarafsız olun lütfen. Böyle yönetim mi olur?
BAŞKAN Sayın Tiryaki, yönetim gayet iyi,
sıkıntı yok.
Sayın Altay, buyurun. Sonra da Sayın
Oluça söz vereceğim.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Tarafsız olun lütfen. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen yerlerinize
oturun.
Değerli milletvekilleri, rica ediyorum, lütfen.
Sayın Altay, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
28.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, HDP grup önerisinin görüşülmesi sırasında Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin tutumuna
ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan, öncelikle bir tutumunuza dikkat çekmek istiyorum. Mecliste, tabii,
sataşma olur, olacaktır ama biraz önce Sayın Aysu
Bankoğlunun ismini zikrederek, ses tonunuzu da yükselterek bir okul
müdürünün öğrencileri azarlaması gibi hitabınızı kabul
etmemiz mümkün değildir. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Kayıtlara geçmiştir,
teşekkür ediyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Zira Sayın
Bankoğlunun yaptığı fiili biraz önce Hatay Milletvekilimiz
Suzan Şahin konuşurken de AK PARTİ sıralarından bir
arkadaşımız -ismini bilemedim- aynısını
yaptı.
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) Biz öyle
yapmadık, dinledik.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Aynısını yaptı.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Yok, yok, asla.
ENGİN ALTAY (İstanbul) O
arkadaşımızla ilgili böyle bir tutum sergilemediniz.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Evet.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan, tekrar altını çiziyorum, buranın düzenini
sağlamak sizin mesuliyetinizde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bunu yaparken
lütfen
BAŞKAN Adaleti elden bırakmadan.
ENGİN ALTAY (İstanbul) ...burada oturan
herkesin bu milletin bir temsilcisi olduğunu hatırlatmayı
üzülerek gerekli görüyorum.
BAŞKAN Değerli milletvekilleri,
fotoğrafları kaldıralım lütfen.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Fotoğrafların ne suçu var?
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bir daha
milletvekillerimizin isimlerini zikrederek ve ses tonunuzu yükselterek
(AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Arkadaşlar, bir müsaade edin
lütfen. Bakın, Sayın Grup Başkan Vekili konuşuyor.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bir daha oturumu
yönetirken lütfen milletvekillerimizin ismini zikrederek ses tonunuzu
yükselterek konuşmayın.
BAŞKAN Zikretmeden mi konuşayım?
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan, ses tonunuzu yükseltmeyin. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Siz de yükseltmeyin Sayın Altay,
siz de yükseltmeyin.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Siz
Başkansınız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen
karışmayın.
Sayın milletvekilleri, lütfen yerinize oturun,
lütfen.
Arkadaşlar, müsaade edin
ENGİN ALTAY (İstanbul) İki, sizi
ayrıca biraz önce AK PARTİ sıralarından PKK terör örgütüne
mensup
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
terör örgütü
üyelerinin resimleri açıldığında müdahale etmemek suretiyle
PKK terör örgütüne hizmet verdiğinizi de itham ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Bu, son cümlenizi reddediyorum, reddediyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
gürültüler)
ENGİN ALTAY (İstanbul) Hâlâ da
BAŞKAN Müsaade edin efendim.
Sayın Oluç
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) Yazıklar
olsun!
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) HDP
binasında kaybolan çocuklar bunlar.
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Tabii.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Nereden biliyorsun?
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Dağa
götürülen çocuklar
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Yalancı
ENGİN ALTAY (İstanbul) Terör örgütü
üyelerinin resimlerini kaldırıyorlar.
BAŞKAN Yani, Sayın Altay, beni sahaya
çekmeye çalışmayın lütfen bu kürsüden.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Ne alakası
var? Ortada.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Ortada.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Resim
kaldırıyorlar.
BAŞKAN Yani konuşmak istemiyorum
Sayın Altay.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Resim
kaldırdılar.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Terör örgütünün
resimlerini kaldırıyorlar, müdahale etmiyorsunuz.
BAŞKAN Evet, Sayın Oluç, buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Süremi yeniden
başlatır mısınız Sayın Başkan?
BAŞKAN Evet, buyurun.
29.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kayanın HDP
grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, aynı şeyleri daha
önce de yaşadığımız için hani, ben hatırlatma
yapmak istiyorum sadece.
Şimdi, bu, Adalet ve Kalkınma Partisinin
taktiği. Nedir o? Cevap veremediğiniz bir konu olduğunda,
politik olarak yerlerde süründüğünüz bir konu olduğunda, üstünü
örtmek istediğiniz bir konu olduğunda ne yapıyorsunuz? Mesela,
İstanbul Sözleşmesini tartışıyoruz böyle,
işsizliği tartışıyoruz böyle, atanmayan
öğretmenleri tartışıyoruz böyle, Kaz
Dağlarını nasıl talan ettiğinizi
tartışıyoruz böyle, yoksulluğu tartışıyoruz
böyle, yolsuzluğu tartışıyoruz böyle. Cevap
veremediğiniz konu oldu mu, en kolayını bulmuşsunuz ama
halk bunu yutmuyor artık. Başlıyorsunuz Törörö, törörö
diye
konuşmaya, geçin onları geçin. İstanbul Sözleşmesini
hukuken ve politik olarak nasıl feshettiğinizi savunun burada
çıkıp.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sözlerinizi tamamlayın, son kez
mikrofonu açıyorum.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bize
sataşarak değil
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Ya, siz her
gün bize sataşıyorsunuz.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
boynunuz dik
bir şekilde çıkın savunun, savunabiliyor musunuz?
Savunamıyorsunuz. Çünkü, siz de biliyorsunuz ki İstanbul
Sözleşmesinin feshedilmesi kadınlara yönelik şiddet açısından
büyük bir zafiyet yaratıyor. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Ve sizin Genel Başkanınızın imzasıyla
feshedildiği için siz bunu savunamıyorsunuz;
savunamadığınız zaman da kolayına kaçıp
dönüyorsunuz bize Törörö, törörö
Hadi canım oradan! Kadınlar,
Türkiyedeki kadınlar bu yaptığınızı yutmaz,
yutmaz, bunu bilin. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET BERAT ÇONKAR (İstanbul) - Yalan
söylüyorsun.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) İstanbul
Sözleşmesinin feshedilmesiyle kadına yönelik şiddetin ve
cinayetlerin nasıl teşvik edildiğini herkes görecek ve kim
yaptıysa bunun hesabını da hukukun önünde verecek elbette,
politik olarak da. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Evet, teşekkür ederim.
Sayın Akbaşoğlu, süreler birer dakikadır,
sataşmadan süre isteyene.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Onlara ikişer dakika
BAŞKAN - Son kez size iki dakika
vereceğim.
Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Onlar ne demek ya? Arkadaşlar de bari, çok
ayıp.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Pardon, bir dakika
Arkadaşlarımız
Yani Grup Başkan Vekillerine
verdiğiniz sürenin bana da verilmesini talep ediyorum.
BAŞKAN Tamam, iki dakika zaten.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Yeniden başlatırsak, istirham ediyorum.
BAŞKAN Yeniden başlatalım, buyurun.
Bir artı bir.
30.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altay ile
İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun yaptıkları
açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikli olarak bizim grubumuz adına
konuşan sayın milletvekilimiz hakikatleri ortaya koydu. Bu
hakikatleri ortaya koyarken de değerli milletvekillerimiz bu söylemlerin
gerçekliğini görsellerle de basına, vatandaşımıza
gösterdi. PKKnın küçük yaştaki kız çocuklarını
alıp bir terörist hâline getirmesi
HÜDA KAYA (İstanbul) Ne alakası var?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İstanbul Sözleşmesi buna mâni olamadı.
Siz bunlarla ilgili niye bir kınama getirmiyorsunuz? diyenler
HDP
üzerine aldı. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler) Demek ki
PKKyla ilgili her sözü üzerine alacak bir durum var. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
İkinci olarak, sayın milletvekilimiz dedi
ki: CHPliler taciz ve tecavüz olaylarıyla ilgili kendilerinin
örgütlerinde gündeme gelen hususlardan
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son kez, buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bir dakika oldu.
BAŞKAN Son kez açıyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın milletvekilimiz dedi ki: CHP kadına
karşı saygılıysa, kadın haklarını,
kadına karşı şiddeti telin ediyorsa önce kendi içinde
meydana gelen taciz ve tecavüzcülerin kulağından tutup
kapının önüne koyması lazımdı ama elinden tutup
belediyeye koydular. (AK PARTİ sıralarından alkışlar,
CHP sıralarından gürültüler)
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Yemiyor
bu kadınlar, yemiyor!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin)
İçinizdeki tacizcilere bak, tacizcilere!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) O sebeple herkes dönsün aynaya baksın ve
kadınlarla ilgili pozitif ayrımcılığı yapan,
kadına karşı şiddete sıfır tolerans ortaya koyan
AK PARTİdir. Bundan geri adım atılmayacaktır, herkes bunu
bilmelidir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Arkadaşlar, müsaade eder misiniz?
Sayın Oluç, buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bize sataşma
var efendim.
BAŞKAN Söz talebiniz mi var? Yerinizden bir
dakika söz mü istiyorsunuz?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Evet.
BAŞKAN 60a göre bir dakika.
Buyurun.
31.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Şimdi, Sayın Grup Başkan Vekili diyor
ki: HDP niye üstüne alındı? Ya, Sayın Grup Başkan Vekili,
siz kendi partinizin hatibinin HDPye adını vererek nasıl
sataştığını dinlemediniz mi? Yani kürsüde konuşan
kendi konuşmacınızı da dinlemiyorsunuz. Ben fotoğrafa
itiraz etmedim, ben fotoğrafla ilgili konuşmadım. Ben dedim ki:
HDP sözü geçti. Açın, tutanaklara bakın, konuşmacı HDPye
sataştığı için cevap verdim. Dolayısıyla siz
doğruyu savunmuyorsunuz, bakın, aynı yola başvuruyorsunuz.
Evet çünkü söyleyecek lafınız yok. Olmadı mı Törörö,
törörö
Budur, başka bir yolunuz yok sizin; çaresiz kaldınız,
budur mesele. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Sayın Altay, yerinizden bir
dakika...
ENGİN ALTAY (İstanbul) Efendim, ben
sataşmadan... Sayın Akbaşoğlu, partimizin içinde
tecavüzcüler bulunduğunu, tacizciler...
BAŞKAN Sataşmadan iki dakika, kürsüden.
Sayın Altay, İç Tüzüke uygun söz talebinde
bulunduğunuz için de ayrıca teşekkür ediyorum.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
IX.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklaması
sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Teşekkür
ederim, sağ olun Sayın Başkanım.
Sizi ve Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Benim bu fotoğraflara itirazım var.
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) Niye? Neden
rahatsız oldunuz?
ENGİN ALTAY (Devamla) Meclis Genel Kurulunda
AK PARTİ sıralarında PKK militanlarının
fotoğrafları sergilenmiştir, ben bunu kabul edemem, ben bunu
kabul edemem. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) Onu ittifak
ortağınız HDPye sorun!
ENGİN ALTAY (Devamla) AK PARTİ Grubunda
PKK militanlarının çekilmiş fotoğrafları
kaldırılmak suretiyle PKK terör örgütünün propagandası
yapılmıştır, bunu tutanaklara geçirmek istiyorum. (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) HDPye sorun siz
bunları, HDPye!
ENGİN ALTAY (Devamla) Sayın Başkan,
şimdi, Sayın Akbaşoğlu CHP içindeki tacizden, tecavüzden
bahsedince; vallahi de billahi de Cumhuriyet Halk Partisinde bir kadına
yönelik taciz, tecavüz, bildiği bir şey var da söylemiyorsa
namerttir. Biz, bize intikal eden, taciz, tecavüzle itham edilen parti
yöneticimizi, hem disipline verip partiden attık hem kulağından
tutup savcının önüne attık, savcının önüne attık.
(CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ
sıralarından gürültüler) Amma insan önce bir aynaya bakacak;
bırak kadına tacizi onu da asla kabul etmeyiz ama- çocuğa
tecavüze Bir kereden bir şey olmaz. diyen zihniyetten
alacağımız ahlak dersi olamaz. (CHP, HDP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan...
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu,
buyurun.
(AK PARTİ ve CHP sıraları
arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)
BAŞKAN Duyamıyorum arkadaşlar,
müsaade edin...
Duyamıyorum Sayın Akbaşoğlu,
biraz öne gelir misiniz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Biraz evvel... (AK PARTİ ve CHP sıraları
arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)
BAŞKAN Arkadaşlar, müsaade edin
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Grup Başkan Vekili biraz evvel grubumuzu
itham ederek PKKnın propagandasını
yaptığımızı söyleyerek sataşmada bulundu.
BAŞKAN Sataşmadan iki dakika, kürsüden.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
2.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
öncelikli olarak şunu söyleyeyim ki, bizim niçin bu materyalleri ortaya
koyduğumuzu milletimiz çok iyi bilir, merak etmeyin. Kimin terörün
yanında, kimin teröristlerin karşısında olduğunu
millet biliyor, millet. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) Biz de
biliyoruz, ortaklarınızı biliyoruz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Siz
ne kadar gizleseniz de
Bak, şimdi, hem HDP hem CHP sıralarında
bir sürü pankart var -onlarla ilgili materyalleri de lütfen- bunların da
görünmez hâle gelmesi noktasında Sayın Başkanım,
takdirinize sunuyorum. (CHP sıralarından gürültüler)
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin)
Yazıklar olsun, yazıklar!
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Seni
rahatsız mı etti? Seni rahatsız mı etti?
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Başkanım, müsaade edin
BAŞKAN Arkadaşlar
Sayın milletvekilleri,
yaptığınız doğru değil.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Aynı şekilde, sonuç itibarıyla PKKnın çocuk yaştaki
Sayın Grup Başkan Vekili, buraya gelip
şunu söylemeniz lazımdı: PKKyı lanetliyorum. O kız
çocuklarının bu konuda orada bulunmasına vesile olan,
Diyarbakır Annelerinin çocuklarının kaçırılarak oraya
aracılık yapan herkesi lanetliyorum. demeniz lazımdı;
söylemeniz gereken bu. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP ve HDP sıralarından gürültüler)
HÜDA KAYA (İstanbul) Kadınlara sahip
çıkın, kadınlara!
SUZAN ŞAHİN (Hatay) Kadınlardan
korkuyorsunuz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Sayın Grup Başkan Vekili, HDPyle ilgili sözler mutlaka söyledi,
PKKyla ilgili de sözler söyledi. HDP Grubu olarak niye onlarla ilgili
üzerinize aldınız; bunun cevabını sordum ben size.
Sonuç itibarıyla, burada eğer
samimiyetiniz varsa kadınları sizden, bizden diye
ayırmayın, bütün kadınlara yapılan taciz ve tecavüzlerin
karşısında durun; ilkeli olun, ilkeli olun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
2 zihinsel engelli çocuğa tecavüz edildi, sen ne konuşuyorsun ya!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Sonuç itibarıyla, biz, nereden gelirse gelsin, bütün taciz ve tecavüzlerin
karşısındayız, kadınların haklarının
yanındayız, kadına şiddetin
karşısındayız. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana)
İstanbul Sözleşmesini niye feshettiniz o zaman?
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Altay.
Arkadaşlar, müsaade edin, bakın
Arkadaşlar, bakın, grup başkan
vekillerini duyamıyorum, lütfen
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bizi PKKyı
lanetleyememekle itham etmiştir. Çok ağır bir
sataşmadır efendim.
BAŞKAN Ağır mı?
ENGİN ALTAY (İstanbul) Ağır.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Ağır
geldi tabii.
BAŞKAN Buyurun, peki. (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
MELİHA AKYOL (Yalova) Lanetle o zaman, kol
kola yürüyorsun. Hadi CHP, ortağını hadi görelim.
3.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına ve CHP Grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Ortak
sizin ortak, İstanbul seçimlerinde sizin ortağınızdı
o.
BAŞKAN Sayın Karaca, Grup Başkan
Vekiliniz kürsüde.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Biliyorum
efendim, biliyorum.
ENGİN ALTAY (Devamla) Yahu, Sayın
Akbaşoğlu, insan biraz Allahtan korkar. Şu kürsüde PKK terör
örgütünü ben bin defa lanetlemiş adamım.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) CHP olarak
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Bir kere daha
lanetle.
ENGİN ALTAY (Devamla) Lanetleyeceğim,
başka bir şeyi daha lanetleyeceğim: PKK alçak hain terör
örgütünü 100 kere lanetledim, bu 101 olsun. Lanetliyoruz. Ama ben şunu da
lanetlemek istiyorum: PKK terör örgütünün kurucusuna elçi göndereni de
lanetliyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Onunla masaya
oturanı da lanetliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Ondan seçimlerde medet umanı da lanetliyorum. (CHP sıralarından
alkışlar) Ondan referandumda medet umanı da lanetliyorum (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş)
Teröristlerin cenazesine giden milletvekillerinizi de lanetleyin.
ENGİN ALTAY (Devamla) Ve Türk siyasetine
HDPden de önce PKK terör örgütünün başı için Sayın Öcalan
aldığı kellelerin bedelini ödüyor. demek suretiyle
şehitlerimize kelle diyeni de lanetliyorum. (CHP sıralarından
alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
İlaveten, taciz, tecavüz, sapıklık
yani birçok
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş)
Milletvekillerinizi de lanetleyin.
BAŞKAN Sayın Vekilim, lütfen rica
ediyorum.
ENGİN ALTAY (Devamla) Yani birçok partide
böyle olaylar var.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Terör örgütlerinin
cenazesine giden CHP milletvekillerini lanetliyor musunuz?
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
Yelda
Hanım
ENGİN ALTAY (Devamla) Sayın
Akbaşoğlu, hepsi kusur da Mersin Toroslarda olandan haberin var
mı? Sayın Akbaşoğlu, kulağın da bende olsun cevap
yetiştirirken. AK PARTİ Mersin Toroslar ilçesinde olanı benim
burada zikretmeye terbiyem müsaade etmez. Bu tartışmayı devam
ettirmek istersen hodri meydan! (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Bak, hiç
konuşma, utanırsın bak, utanırsın.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu,
sırada Sayın Oluç var, size daha sonra döneceğim.
Sayın Oluç, buyurun, ne vardı?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin)
Utanırsınız, utanırsınız!
ENGİN ALTAY (İstanbul) Yaa, haberiniz
yok!
BAŞKAN Efendim, duyamıyorum.
Arkadaşlar, müsaade edin, bakın,
duyamıyorum.
MELİHA AKYOL (Yalova) Utanmaktan bahsetmeyin.
Bence utanmaktan bahsedecek en son parti sizsiniz. Utanmak ve CHP
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) CHPnin içinde
utanılacak daha çok şey var. Sen kendi partine bak. İndir o
parmağı.
BAŞKAN Yelda Hanım, lütfen
Duyamıyorum,
rica ediyorum sayın vekillerim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Efendim?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Biraz evvel
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili yine kürsüden HDPnin
üstüne alınması lafını ettiği için, aynı konuda
2inci defa çarpıtma yaptı, cevap hakkımı kullanmak
istiyorum.
BAŞKAN HDPnin üstüne alınması
demedi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Evet, dedi.
Tutanaklara bakın Sayın Başkan.
BAŞKAN Duymadım ama madem diyorsunuz,
buyurun, size de sataşmadan söz vereyim. Ama bu
alınganlıkları da bırakalım artık hakikaten,
yani, böyle giderse bu iş bitmeyecek.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Ara, ara
Başkanım, ara.
BAŞKAN - Efendim, yok, aradan önce Sayın
Akbaşoğluna söz vereceğim Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Verin, ben de
isterim efendim. Sataşırsa biz de talep ederiz.
BAŞKAN - Sayın Akbaşoğlundan
sonra ara vereceğim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Efendim,
Akbaşoğlu Meclisi çalıştırmıyor, engelliyor.
BAŞKAN - Buyurun.
4.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında HDP Grubuna sataşması
nedeniyle konuşması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
vekiller, bakın, burada ciddi bir meseleyi tartışmaya
çalışıyoruz. Politik olarak taraflar elbette ki var; iktidar
tarafı İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesi doğrultusunda
bir tutum aldı, muhalefet de bunun karşısında. Bu
tartışma sürüyor epeydir, yapıyoruz da bunu, bu,
sağlıklı bir tartışma fakat bu
tartışmayı yaparken, bakın, günde 3 kadın öldürülüyor
en az, bazı günler daha fazla oluyor. Her gün kadınların
şiddet, taciz ve tecavüz sorunuyla ilgili çok açık ve net
yaşadıkları var; bunları aslında hepimiz biliyoruz
herhâlde, yani, öyle zannediyorum ki iktidar partilerinin grubundaki
arkadaşlar da bunları biliyor. Mesele, bunu tartışıyoruz
ve bu meselenin bu hâle gelmiş olmasını, Nasıl üstesinden
gelebiliriz? bunu konuşuyoruz, bunu konuşmaya
çalışıyoruz. Ve biz diyoruz ki: İstanbul
Sözleşmesinden çıkılarak, bu sözleşme feshedilerek
Bunun
hukuken doğru olup olmadığı tartışması
ayrı bir tartışma ama bunun politik olarak feshedilmesi bu
kadınların yaşadığı sorunların
aşılmasına mı hizmet eder yoksa daha kötü bir duruma
gelmesine mi, bunu tartışıyoruz. Bunu
tartışırken, bu konuyu konuşurken, bizim önergemiz
tartışıldığı için sizin kalkıp da aynı
teraneyi tekrar okumaya başlamanız doğru bir tutum değil.
Ve biz bunun politik olarak çok zaaflı, çok çaresizlik durumu
olduğunu söylüyoruz.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Siz niye
rahatsız oluyorsunuz?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Gerçekten
çaresizsiniz ve zafiyet içindesiniz.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) O zaman
bırak!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Her konuyu
konuştuğumuzda karşımıza Törörö
diyerek
geliyorsunuz. Öyle değil, öyle değil!
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Terörle arana
mesafe koy! Terörle arana mesafe koy!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Siz eğer
söylediklerimizin üstesinden gelebiliyorsanız, söylediklerimize cevap
verebiliyorsanız konuştuğumuz konuyla ilgili vereceksiniz.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) O zaman terörle
arana mesafe koy!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Öyle, sizin
söylediğiniz her şeye bizim sizin kelimelerinizle cevap vermemizi
beklemeyeceksiniz. Biz sizin söylediklerinizi tekrar etmek zorunda
değiliz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Konuşmak sizin
yaptığınız gibi olmaz. Siz zaaflısınız, çok
açık. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Evet, Sayın Oluç, süreniz
tamamlandı.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Ya, seni niye
rahatsız ediyor o zaman?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) HDP
dediği için, HDP dediği için!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Diyecek tabii
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bakın,
Sayın Komisyon Başkanı, sizin hatibiniz HDP dediği için
ben cevap veriyorum, başka bir şey değil! Dinlemediyseniz
konuşmacınızı, alın, tutanaklara bakın, böyle
şey olur mu? Komisyon Başkanısınız bir de ya! Komisyon
Başkanısınız, ayıp denen bir şey var; olur mu
öyle şey? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Olabilir,
Komisyon Başkanıyım ama
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Olur mu öyle
şey? Hayır! Bakın, İnsan Hakları Komisyonu
Başkanı olmayı hak etmiyorsunuz.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Hadi!
BAŞKAN Sayın Oluç, yerinize geçin
lütfen.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Sen mi karar
vereceksin?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Evet, insan haklarını
çiğneyen bir insansınız. Hadi oradan, hadi oradan!
(AK PARTİ ve HDP sıralarından
karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN Sayın Oluç, yerinize rica edeyim.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Seni oraya Grup
Başkan Vekili yapanlara bir bak! Seni oraya Grup Başkan Vekili
yapanlara bir bak!
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) Buna
müdahale yok mu?
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Hadi oradan!
Kabadayılık yapma!
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan, kürsüye gelmek istiyorum.
BAŞKAN Grup Başkan Vekillerimizi kürsüye
alabilir miyim lütfen?
(Grup Başkan Vekillerinin kürsü önünde
toplanması)
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) Allah
senin belanı versin! Böyle şey var mı ya! Bir de İnsan
Hakları Komisyonu Başkanı olacaksın! Yazıklar olsun!
(AK PARTİ ve HDP sıralarından
karşılıklı laf atmalar)
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) Ne
dediğini duyuyor musun? Ne dediğini duydun mu? Ona müdahale yok mu?
ZAFER IŞIK (Bursa) Herkes haddini bilecek!
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) Ne
dediğini duydun mu? Ne dediğini duydun mu?
(AK PARTİ ve HDP sıralarından
karşılıklı laf atmalar)
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) Bu
kadar saygısızlık olur mu ya? Seni seçenin Allah
belasını versin! diyor. İnsan Hakları Komisyonu
Başkanı olacaksın ya! Yazıklar olsun ya! Seçmenlerimize
beddua okuyorsunuz, oy verenlere beddua okuyorsunuz; hepsini size iade ediyoruz
misliyle. Bir de İnsan Hakları Komisyonu Başkanı
olacaksınız.
(AK PARTİ ve HDP sıralarından
karşılıklı laf atmalar)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) El sallama
oradan, el sallama oradan! Kime parmak sallıyorsun sen?
ENGİN ALTAY (İstanbul) Burayla ilgili
işlem yapmanız lazım.
BAŞKAN Buyurun, sataşmadan, kürsüden
5.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri
(AK
PARTİ, CHP ve HDP sıralarından gürültüler)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri
(AK PARTİ ve HDP sıralarından
karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN Siz devam edin lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bir dakika, siz bir sakinleşin.
BAŞKAN Müsaade ediniz Sayın
Akbaşoğlu.
Değerli milletvekilleri, lütfen yerlerinize
oturun.
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, lütfen yerlerinize
oturun.
(AK PARTİ ve HDP sıralarından
gürültüler)
HÜDA KAYA (İstanbul) HDP kadar taş
düşsün başınıza, HDP kadar taş düşsün.
BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade edin...
Ben Sayın Çavuşoğlunun ne
söylediğini duymadım ama bütün Grup Başkan Vekillerimiz
aynı şeyi ifade ettikleri için sataşmadan az sonra Sayın
Oluça söz vereceğim.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) Tutanaklara
bakın, tutanaklara bakın.
BAŞKAN - Sayın Akbaşoğlu,
buyurun siz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, tabii, herkes
fikirlerini sakin sakin söyleyebilir, öncelikli olarak onu ifade edeyim ancak
bizim milletvekillerimize, Komisyon Başkanımıza haksız bir
şekilde ithamlarda bulunulunca cevabını da almak ve dinlemek durumundasınız.
Siz kendiniz her türlü sataşmayı yapacaksınız, sonra da
Siz bize sataşmayın, bize cevap vermeyin. diyeceksiniz.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Yo, ne alaka ya,
ne alaka ya? Ne alaka, ne alaka?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Böyle demokrasi yok, böyle demokrasi yok! (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
KEMAL PEKÖZ (Adana) Hakaret sataşma
değildir! Sataşma başka, hakaret başkadır, bunu
anlayacaksınız!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Evet, biz İstanbul Sözleşmesini imzaladık; uygulamada görülen
birtakım yanlışlıklar, aileyi ortadan kaldırmaya
dönük...
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Ya, yalan söyleme o kürsüden! Yalan söylenecek yer değil orası ya!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
...marjinal grupların bu konuda toplum değerlerini örselediğine
ilişkin gelişmeler...
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Hadi oradan! Hadi
oradan!
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Niye imzaladınız? Niye oy birliğiyle geçirdiniz?
BAŞKAN Sayın Kadıgil... Sera
Hanım, lütfen...
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Yalan yok, yalansız!
BAŞKAN Bakın, sesimi duyurmak için
bağırmak zorunda kalıyorum, Sayın Altay alınıyor,
lütfen...
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuçta, toplumda bu konuyla ilgili tartışmalar yapıldı ve
bu tartışmalar neticesinde iç hukuk kurallarına ve
uluslararası hukuk kurallarına uygun bir şekilde,
altmış yıldır Türkiyede uygulanan usule uygun bir
şekilde, yürütme organı tarafından çekilme kararı verildi.
Bunda en ufak bir problem yok.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
İlk defa insan hakları alanındaki bir sözleşmeden
çıkıldı, altmış yıldır böyle bir usul yoktu!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Değerli arkadaşlar, burada PKKnın lanetlenmemesi gündeme
geldiğinde sizden lanetleme talebi milletin talebidir. Bunu ortaya koyma
talebini dile getirmekten daha doğal ne olabilir?
Sonuç itibarıyla, ben ilkesel bir karar ortaya
koydum, dedim ki...
ENGİN ALTAY (İstanbul) Toroslara gel,
Toroslara! Tacize gel, tecavüze gel!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Taciz ve tecavüz nereden ve kime yapılırsa yapılsın biz bunun
karşısındayız. (CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ALTAY (İstanbul) Güzel, ya, ya...
Bu doğru, şimdi doğru, şimdi doğru! Demin ne diyordun?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Ancak taciz ve tecavüz...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Senin
yerinde olsam yerin dibinde konuşurum, yerin dibinde!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Siz 20 tane olayın üzerini kapatma tutum ve davranışına
girdiniz. Kulağından tutup kapının önüne konması
gerekenleri elinden tutup belediyeye yerleştirdiniz. İşte, bu
tutum ve davranışı biz kınıyoruz, bunu kabul
etmiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Buna dair eleştirimizi de getiriyor ve söylüyoruz, bu konuda ilkesel olun
diyoruz.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin)
Torosları açıklayın, Torosları! 7 yaşında, 9
yaşında 2 çocuk... Açıklayın onu, açıklayın!
Yüzün kızarmıyor senin!
(AK PARTİ ve CHP sıralarından
karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN Arkadaşlar, müsaade eder misiniz.
Arkadaşlar, duyamıyorum; değerli milletvekilleri, rica ediyorum.
Evet, ne vardı Sayın Altay?
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bizim,
tacizcileri ellerinden tutup...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Sizden
öğrenmişler! 42 çocuğa tecavüzü de sizden öğrenmişler.
BAŞKAN Sayın Karaca, bakın,
Sayın Grup Başkan Vekiliniz konuşuyor,
bağırıyorsunuz, ben duyamıyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Siz -bu arada
bugün bir şey daha gördüm- AK PARTİ vekillerinin isimlerini niye
öğrenmediniz şimdiye kadar?
BAŞKAN Bilmiyorum, kusura bakmayın.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bilmiyorsunuz,
evet!
SALİH CORA (Trabzon) Maşallah, vekil
sayısı çok.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bizim
vekillerimize ismen hitap ediyorsunuz, onların Meclisin huzurunu
bozduğunu çaktırmadan kamuoyuyla paylaşıyorsunuz. Nedense,
herhâlde, isimlerini bilmiyorsunuz hiç birinin.
BAŞKAN İsimlerini bilmiyorum, doğru
söylüyorsunuz.
Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bilmiyorsunuz,
ayıp ediyorsunuz! Bu, doğru bir tutum değil.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Bizde kadın
vekil sayısı çok, ondandır.
ENGİN ALTAY (İstanbul) İkincisi:
Bizim, tacizcileri ve tecavüzcüleri elinden tutup belediye meclis üyesi
yaptığımızı itham etmek suretiyle...
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Belediyeye meclis üyesi değil, belediyeye
personel...
BAŞKAN Buyurun Sayın Altay. (CHP
sıralarından alkışlar)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) AK
PARTİnin sayısı sizin 2 katınız olduğu için
bilmiyor.
6.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Evet, bilmiyor,
kesin! Hadi, birine ismen zikretsene!
BAŞKAN Sayın Aydemiri mi, Sayın
Yelda Hanımı mı, Sayın Pakize Hanımı mı
söylüyorsunuz, kimi söylüyorsunuz? Ama sayısal olarak kadın çok fazla
olduğu için, burada biraz sıkıntı çekiyorum.
Buyurun.
ENGİN ALTAY (Devamla) Sayın
Akbaşoğlu buraya geldi, Toroslar Kemalpaşa deyince bir
normale döner gibi yaptı. Önce CHPye taciz derken şuraya geldi,
iyi oldu aslında: Kimden ve nereden gelirse gelsin, bunu kabul etmek mümkün
değil." dedi.
SALİH CORA (Trabzon) Kendinize bakın!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Önceden de söyledim, önceki konuşmamda da söyledim.
ENGİN ALTAY (Devamla) Önce öyle söylemedin,
neyse.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Söyledim.
ENGİN ALTAY (Devamla) Şimdi,
arkadaş, orta yerdeki kanunlar ve siyasi ahlak çerçevesinde, eminim, her
partide bu tür olaylar olduğunda herkes bir şeyler yapıyor ama
ben mesela, Mersin Torosları açmak istemiyorum, Kemalpaşayı
açmak istemiyorum.
SALİH CORA (Trabzon) Açsak rezil olursunuz
siz ya, açsak rezil olursunuz!
ENGİN ALTAY (Devamla) Şunun için: Bu
konular açıldığında sizin de boynunuz, yüzünüz yere
düşer. Bana söyle, de ki: Şu adam, tacizle ilgili bir yasal süreç
başlamışken, böyle bir tacizci, yargılanırken
belediyeye işe alınmış; söyle bana, söyle, ismini söyle.
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ARZU AYDIN (Bolu) Baskın, baskın!
ENGİN ALTAY (Devamla) Böyle bir şey
yapan şerefsizdir, bunu biri yapmışsa da Cumhuriyet Halk
Partisinde işi olamaz, kim yaparsa yapsın olamaz. (CHP
sıralarından alkışlar)
ARZU AYDIN (Bolu) Teoman nerede Teoman, Teoman
nereye gitti?
ENGİN ALTAY (Devamla) Ama sizin bu konudaki
ayıbınız ve kusurunuz CHPye saldırarak örtülecek gibi
değil, gibi değil. Niye değil? Bırak, kadından geçtim
-o da kusur- siz neredeyse çocuğa tacize, çocuğa tecavüze Bir
kereden bir şey olmaz. diyebildiniz, diyebildiniz! Bunun utancı size
bin sene yeter, bin sene yeter. İstiyorsan konuşalım, bin sene
yeter! (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
SALİH CORA (Trabzon) Kim yaptı, kim
yaptı? AK PARTİyle ne alakası var ya!
ENGİN ALTAY (İstanbul) Söyle kimmiş
o?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Vaka
sayılarını indiremiyorsunuz, vaka sayılarını.
SALİH CORA (Trabzon) Vaka
sayısını açıklayın. Maltepeden bahsedin.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Sayın Oluç, buyurun ne
vardı? Sayın Oluç, kürsüye gelmiştiniz, sataşmadan mı
söz istiyorsunuz?
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Evet.
BAŞKAN Bizim yönetimimizde kimseye müsamaha
yok; sadece, sataşma varsa
Buyurun.
7.- İstanbul Milletvekili Hakkı
Saruhan Oluçun, Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlunun yerinden sarf
ettiği bazı sözleri sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, sayın vekiller; Adalet ve Kalkınma Partisinin bazı
yöneticileri ve vekilleri gerçekten çok ağır bir suç işliyorlar.
Bakın, biz burada birkaç hafta evvel bunu konuşmuştuk, Genel
Başkan Yardımcınız Mehmet Özhaseki o zaman
yaptığı konuşmada HDPye oy verenler için Allah
onların belasını versin. dedi ve biz bunu burada
kınadık, tartıştık, eleştirdik.
SALİH CORA (Trabzon)
Çarpıttınız.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla)
Çarpıtmadık, her şey çok açık ortada. Sonra o düzeltmeye
çalıştı, özrü kabahatinden büyük oldu, onu da düzeltemedi.
Sonunda bu iş gazetelere manşet oldu, her tarafa yansıdı,
herkes gördü, dinledi.
SALİH CORA (Trabzon) Öyle bir şey
söylemedi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Yani doğrudan
doğruya HDPye oy vermiş olan 6-6,5 milyon seçmene ve onların
ailelerine bela okudu sizin Genel Başkan Yardımcınız. Ben o
zaman burada çıkıp demiştim ki: Ya, bunu bir
eleştirmeyecek misiniz, bir kınamayacak mısınız? Ya,
bu uygun olmadı demeyecek misiniz? diye. Demediniz, demediniz...
SALİH CORA (Trabzon) Ama siz de üzerine
yürüdünüz.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Şimdi,
İnsan Hakları Komisyonu Başkanı burada bana sesleniyor -ve
Sayın Başkan, bakın, temiz dile de davet etmiyorsunuz, temiz
dile- Seni Grup Başkan Vekili seçenlerin Allah belasını
versin. diyor; biraz evvel, burada dedi. (AK PARTİ sıralarından
Hayır, hayır! sesleri, gürültüler)
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir)
Öyle demedi!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa)
Yanlış!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Getirin, tutanaklara
bakalım.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Demedi!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Tutanaklara
bakalım o zaman.
REFİK ÖZEN (Bursa) Yalan!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa)
Yanlış!
HÜDA KAYA (İstanbul) Başkan, müdahale
edin!
BAŞKAN Arkadaşlar, müsaade edin
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) Şimdi İnsan
Hakları Komisyonu Başkanısınız siz. İnsan
Hakları Komisyonu Başkanının yerinde oturup bana parmak
sallaması, beni tehdit etmesi değil; tam tersine, insan
haklarına riayet etmeyenleri, insan haklarını çiğneyenleri,
insanlara bela okuyanları eleştirmesi ve kınaması
gerekiyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bizim, İnsan
Hakları Komisyonu Başkanından, hangi partiden olursa olsun,
beklediğimiz budur, esas yapması gereken davranış budur ve
bunu yapmıyor. Bunu söylemek istedim.
SALİH CORA (Trabzon) İnsan Hakları
Komisyonu Başkanımız hakkında
BAŞKAN Sayın Cora, müsaade edin lütfen.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Sayın
Başkan
(HDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın Çavuşoğlu,
sataşmadan buyurun, iki dakika.
Arkadaşlar, müsaade edin lütfen.
8.- Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlunun,
İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Sayın
Başkanım, çok teşekkür ederim.
Şimdi, Sayın Oluç, bir kere şunu
ifade etmem gerekiyor. Sizin burada benim ne söylediğimi
duymadığınızı biliyorum.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Nasıl
duymadım ya!
BAŞKAN Bunu burada duymadım zaten de.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) Evet.
SALİH CORA (Trabzon) Ben duymadım.
KEMAL PEKÖZ (Adana) Ne dedin?
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) Ve siz
duymadığınız bir şey üzerinden bir yargıya
varıyorsunuz ama bu, size yakışıyor, size
yakışıyor.
(AK PARTİ ve HDP sıraları
arasında karşılıklı laf atmalar)
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Ya, sen
hakaret ediyorsun, kendine yakıştırıyorsun, utanmadan
çıkıp oradan böyle savunuyorsun.
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) Kusurunu düzelt!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Dinle!
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) Kusurunu düzelt!
BAŞKAN Sayın Demirbağ
Sayın
Şahin
Sayın Tin
Lütfen
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) İkincisi,
siz buradan İnsan Hakları Komisyonunun bana
yakışmadığını söylediniz, Hakkınız
değil. dediniz. Sizin buna hakkınız da yok, haddiniz de yok!
(AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin)
Yazıklar olsun!
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Senin çok haddin var!
Sana had bildirirler, had!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) Çünkü benim
İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı
olacağıma siz değil -kimin karar verdiğini- Sayın
Cumhurbaşkanımızın karar verdiğini gayet iyi
biliyorsunuz. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)
Evet, doğru.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Nerede
bu insanların iradesi?
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Diğer bir
konu: Buraya Grup Başkan Vekili yapılırken sizi kim
yaptı? diye sordum, bunun cevabını veremediniz.
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Bizi halk yaptı,
halk, halk!
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Bizde Recep
Tayyip Erdoğan yok, bir kişi yok bizde, bizde demokrasi var, kurul
karar verir.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) -
Dolayısıyla, bakınız, tekrardan söylüyorum, benim
İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı olma
hakkım olup olmadığını, bununla ilgili olarak sizin
söyleme hakkınız yok.
Teşekkür ediyorum, sağ olun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Allah bugün
size her şeyi söyletiyor; bugün, Allah söyletiyor her şeyi.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Oluç, sırada
Sayın Akbaşoğlu var.
Arkadaşlar, sataşın
sataşmayın bu son turdur, bundan sonra kimseye
Sayın Akbaşoğlu, ne için söz
istiyorsunuz, önce onu lütfen
(CHP sıralarından gürültüler)
Arkadaşlar, duyamıyorum, lütfen
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) CHP Grup Başkan Vekili konuşmasında
grubumuza ithafen, bizlere ithafen Siz Bir kereden bir şey olmaz.
dediniz. dedi tacizle ilgili.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Demedi mi?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Dediniz.
BAŞKAN Sataşmadan
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
9.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grubuna tekraren sataşması
nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ne
bizden, grubumuzdan ne bakanlardan Bir kere tacize uğramakla bir şey
olmaz. diyen yoktur, iftiradır. (CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ALTAY (İstanbul) Tecavüz, tecavüz.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Sema
Ramazanoğlu
Bu kadar olmaz!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Sonuçta, bu konuyla ilgili, Ensar Vakfında meydana gelen bir olaya
atıfla ilgili bir mesele olmuştur ve bununla ilgili, Ensar Vakfı
Başkanı da mağdurun yanında yer almak suretiyle, bu taciz,
tecavüz olayında olan kişinin aleyhinde katılma
sağlamıştır ve bu kişi beş yüz seksen yıl
ceza almıştır.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Sema
Ramazanoğlunun açıklamalarını okur musunuz?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
İşte, ilkesel tutum budur, budur.
Sonuçta, Özhaseki Bey de herhangi bir şekilde,
asla, oy veren seçmenlere lanet okumamıştır.
KEMAL PEKÖZ (Adana) Oy verenlerin Allah
belasını versin. demedi mi?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Ben o gün, orada, tutanaklarda bunları beyan ettim, bakılabilir.
Sonuçta PKK terör örgütü lanetlenmiştir.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Millet
açlıktan ölüyor, açlıktan! Açlıktan ölüyor millet, oraya gelin,
yoksulluktan ölüyor!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Değerli arkadaşlar, bakın, bu konuda ben Sayın Grup
Başkan Vekiline taciz ve tecavüzle ilgili, belediyeye sokulan kişiyle
ilgili makaleyi biraz sonra takdim edeceğim. Bu konu basında çok yer
aldı Sayın Grup Başkan Vekili, size takdim edeceğim,
inşallah gereğini yaparsınız. Bizim eleştirimiz bu
olaylar ortaya çıktıktan sonra tutum ve
davranışlarınızda ilkesel hareket etme noktasında bir
yaklaşım sergilemenize ilişkindir. Bu bağlamda, biz,
eleştirileri ortaya koyduk ancak taciz ve tecavüzü bizden veya
değil diye bir yaklaşım içerisinde hiçbir zaman sizin
sözcüleriniz ele almamalı, ilkesel bir duruş sergilemeli diyorum,
teşekkür ediyorum.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Yoksullukla
ilgili bir şeyler söyle, yoksullukla ilgili! İntiharlarla ilgili bir
şeyler söyle, iktidar partisisin!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Başkanım, bir megafon verin locadan, bir megafon verelim!
BAŞKAN Emredersiniz.
Evet, buyurun Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Akbaşoğlu kürsüde yaptığı konuşmada Partimizin
taciz, tecavüz konularında ilkesel bir yaklaşım içimde
olmadığını
BAŞKAN Evet, ilkesel davranmamakla
suçladılar. Buyurun, sataşmadan. (CHP sıralarından
alkışlar)
10.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine tekraren
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Teşekkür
ederim.
Sayın Akbaşoğlunun da
bağlı bulunduğu partisinin tabii, doğal olarak Genel
Başkanı, genel tutumunu biz biliriz. İşlerine geldiği
gibi hayata ve olaylara bakarlar. Bir gün bebek katili dediklerine ertesi gün
sayın derler, biz bunlara alışkınız.
Şimdi, taciz, tecavüz
Aslında
Akbaşoğlu konuyu bir makule getirmişti, Torosları falan ben
karıştırınca, işte, her yerde olur, işte ortak
tavır
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Alakası yok, alakası yok.
ENGİN ALTAY (Devamla) Şunu çok merak
ediyorum: Sizin tacizciniz iyi, bizimki kötü. mantığı Türk
siyasetinin başından beri içinde bulunduğu en büyük
yanlış hâllerden biridir. Mesela, şimdi soruyorum: Bir
hanımefendi, AK PARTİ Düzce il teşkilatında yönetici, parti
teşkilatından başka yöneticiler tarafından tacize
uğruyor
Torosları anlatmıyorum, anlatmaya utanıyorum
Akbaşoğlu; uzatırsan anlatacağım.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Sizinkileri
anlatın, daha heyecanlı oluyor.
ENGİN ALTAY (Devamla) Anlatın, hepsini
anlatın.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Sizinkileri
anlatın.
ENGİN ALTAY (Devamla) Partisinin diğer
yöneticileri tarafından taciz edildiği iddiasıyla savcıya
gidiyor; AK PARTİ Düzce il yöneticiniz, bir kadın, bir
hanımefendi. Ve AK PARTİnin mahareti ne arkadaşlar, biliyor
musunuz? Gizlilik kararı aldırmak. (CHP sıralarından
alkışlar) Bu, AK PARTİnin bu konuya
bakışını özetliyor.
Başka şey söylemiyorum, uzatmak istersen
Toroslara geleceğim.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Denizli
Milletvekilini niye ihraç ettiniz? Onu anlatsana, Denizliyi. Niye ihraç
ettiniz?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Oluç, ne
vardı?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, Grup Başkan Vekilinin bana hitaben yaptığı
konuşmada Grup Başkan Vekili olmanızı kim belirledi?
sorusunu sordu, ona cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN Buyurun.
11.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlunun sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; güzel oluyor, bunlar konuşuldukça
çok önemli bazı gerçekler de ortaya çıkıyor.
Şimdi, doğrusu ben bilmiyordum İnsan
Hakları Komisyonu Başkanını Sayın
Cumhurbaşkanının belirlediğini. Tuhaflık ortaya
çıkıyor değil mi?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) PKK
mı belirleyecek? Cumhurbaşkanı belirleyecek tabii, PKK mı
belirleyecek?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla)
Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda yürütmenin başı olan
kişi yasamadaki bir komisyonun başkanını belirliyor. Yani
işte bu sistemin ne kadar çarpık olduğunu, bu sistemin yasama,
yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler
ayrılığını nasıl ortadan
kaldırdığını ve bir tek kişide
birleştirdiğini gösteren bir açıklama oldu; o açıdan çok
iyiydi, güzeldi, hoş oldu. Yani ben bunu bilmiyordum, bu
kadarını bilmiyordum. Şimdi, bunu bir kenara yazalım;
işte, biz bunu tartışıyoruz zaten politik olarak
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi dediğiniz sistemin yasama,
yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler
ayrılığını ortadan kaldırdığını
ve bir kişide birleştirdiğini. Dolayısıyla, yürütmenin
başı olan kişinin aynı zamanda hem yasama hem de yargı
üzerinde bir tahakküm oluşturduğunu, bir belirleme ilişkisi
oluşturduğunu anlatıyoruz; mesele bu zaten, bu, işin
politik yanı.
Şimdi, o soruya gelince, Sayın İnsan
Hakları Komisyonu Başkanı, yanlış görmediysem siz 49
yaşındasınız, bakın, ben 1976da siyasete
başladım, 1976dan bugüne kadar aktif siyasetin içindeyim, benim
geçmişime, 1980 öncesine ve sonrasında yaptıklarıma
bakarsanız, buraya nasıl geldiğimi, hangi mücadelelerden
geçtiğimi görürsünüz. 1976dan bugüne kadar siyasi faaliyetten, siyasi
mücadeleden vazgeçmedim, her türlü darbeye karşı, her türlü demokrasi
düşmanlığına karşı, her türlü özgürlük ve adalet
çiğnenmesine karşı mücadele ettim. Ben bu sayede buraya geldim
ve seçildim, sizin gibi, bir kişi tarafından belirlenmedim. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) Biliyoruz sizin
listeleri, biliyoruz! Sizin listeler nerede yapılıyor iyi biliyoruz!
BAŞKAN Sayın Grup Başkan Vekilleri,
kifayetimüzakere edeceğim.
En son Sayın Bostancının bir söz
talebi var.
Buyurun Sayın Bostancı.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
32.- Ankara Milletvekili Mehmet Naci
Bostancının, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç ile
İstanbul Milletvekili Engin Altayın sataşma nedeniyle
yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) Sayın
Başkanım, teşekkürler.
Şüphesiz, partilerin genel başkanları
Meclis çalışmalarına ilişkin istişareler yaparlar, önerilerde
bulunurlar, süreçler de İç Tüzükte nasıl ifade ediliyorsa o
şekilde yaşanır. Sayın Hakan Çavuşoğlu İnsan
Hakları Komisyonu tarafından seçilmiştir, öncesine ilişkin
istişareler muhakkak vardır, Sayın Çavuşoğlu bunu
ifade etmiştir; birincisi bu.
İkincisi: Değerli arkadaşlar, eminim
ki bu Meclisteki insanlar taciz, tecavüz meselelerine ilişkin ilkesel bir
karşı duruşa sahiptirler. Bu konulara ilişkin Mecliste
farklı bir kanaat olacağını düşünemiyorum. Esasen,
insanların büyük çoğunluğunun da bu istikamette ahlaki bir tutum
sahibi olduğunu kayıt altına almak lazım. Yoksa toplumsal
hayat diye bir şey söz konusu olamaz. Bu konulara ilişkin hassasiyet
hususunda partiler arasında amansız bir rekabetin pozitif yönde
olması takdire şayandır ama negatif yönde bir rekabet bana çok
doğru gelmiyor. Yani Siz şunu söylerseniz biz de bunu söyleriz.
Hadi biz de bunu şimdi söyleyeceğiz. Arkadaşlar, hepimiz
Mevlânadan alıntı yaparız, malum bir söz var, en sonunda Ya olduğun
gibi görün ya göründüğün gibi ol.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) Hepimiz de çok
beğeniriz. Onun hemen öncesinde Kusurlar karşısında gece
gibi ol. hitabı da vardır. Esasen, kusurları bu kadar ifşa
etmek, toplumun ahlakı bakımından da iyi bir yöntem midir, emin
değilim. Bunların -Gece gibi ol. derken- hukuka tekabül eden
yanını elbette hukuk gerektiği şekilde yapacaktır ama
Meclis ortamında böyle, âdeta aşkın bir şekilde bu
işlere ilişkin bir polemiği çok uygun görmediğimi ifade
etmek istiyorum.
Saygılar sunuyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Pek kısa
efendim. Şunun için
BAŞKAN Evet, Sayın Altay, yerinizden bir
dakika.
Buyurun.
33.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Ankara Milletvekili Mehmet Naci Bostancının
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Evet, Sayın
Bostancıya teşekkür ederim lakin Siz şunu söylerseniz bunu da
söylerim ha. bir tehdit değil Sayın Bostancı, bilakis -bir sürü
bilgi akıyor bu konuda da- çok hoş olmayan bir şey, konunun
zikredilmesi bile tatsız olduğu için, yani bunu söylemek istemiyorum
dedim.
Sayın Bostancının
konuşmalarını ben Sayın Akbaşoğluna yönelik
yapılmış olarak değerlendiriyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu, rica
ediyorum, lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Hayır, sataşmadan
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Ben de öyle anladım
ya, vallahi ben de öyle anladım.
Akbaşoğluna söz verelim, Akbaşoğlunun
günahını aldılar, vallahi günahını aldılar.
Sayın Akbaşoğlu kendini savunsun, kürsüden söz verin.
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu,
yerinizden bir dakika
Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bir partiden bir
kişi konuşur canım, öyle şey olur mu ya!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Hayır, sonuçta, benim yerime Sayın
Bostancı konuşmuştu ama siz bana laf atınca ben de size
cevap vereceğim.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Laf atmadık.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şöyle, Bana değil size konuştu
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Tartışmayı siz başlattınız beyefendi!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Siz başlattınız, siz
başlattınız.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Bostancı da Bu tartışmalar doğru değil dedi. Bu
kadar basit!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bak, şunu söylüyorum: Sonuç itibarıyla burada
herkes görüşlerini ortaya koyuyor. Bizim konuşmacımız,
milletvekilimiz de görüşlerini ortaya koydu. Siz ondan sonra bir ton laf
söylediniz.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Söylemedim
efendim, söylemedim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Biz de sizlere cevap verdik. Hem suçlayıcı
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu,
aslında Sayın Altayın konuşmasında sataşma
vardır, kürsüden buyurun iki dakika.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Hayır, hayır;
Akbaşoğluna Sayın Bostancı sataştı efendim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Grup
Başkanın konuştu, daha sen ne konuşuyorsun arkadaş ya!
ENGİN ALTAY (İstanbul) AK PARTİnin
içi karışmış biraz, öyle anlaşılıyor;
yarın kurultay var.
IX.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
12.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
yaptığı açıklaması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
aslında biraz evvelki mehabetinde Sayın Grup
Başkanımızın ortaya koyduğu yaklaşımı
maalesef onu amacından saptırarak ve hakikaten sataşarak
saptırdınız.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Aa
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Dolayısıyla da bu, şahsıma karşı söylenmiş
bir söz değil, genel bir değerlendirme olması münasebetiyle, bu
konuda başından beri, bu kürsüde en başından beri ilkesel
bir tutum içerisinde olunması gerektiğini, taciz ve tecavüzcülere
ilişkin nereden ve kimden gelirse gelsin aynı yaklaşım
içerisinde olunması gerektiğini ifade ettim, tekrar ifade ediyorum.
Bununla beraber, PKKyı, teröristlerle ilgili, kız
çocuklarını kaçırarak, Diyarbakır Annelerinin
çocuklarını kaçırarak terörize etmesiyle ilgili lanetlemeyenler,
bunu suçlamayanlar, bununla ilgili yorum yapmayanlar ve kendi içindeki taciz ve
tecavüzleri örterek, kapatarak
(CHP sıralarından gürültüler)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ya, sen Naci
Beyi hiç mi dinlemedin?
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Neden doğruları söylemiyorsun çıkıp çıkıp ya!
Vır vır, vır vır
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
bu konuyla ilgili başka yaklaşımlarda bulunanlarla ilgili de
bir konuşma gerçekleştirdik ve sonuçta Sayın Grup
Başkanımız da bu konuyla ilgili, Meclisin genel tutum ve davranışının
ne olması gerektiğiyle ilgili güzel bir çerçeve ortaya koydu.
Dolayısıyla, bunu mehabetinde bırakmak hepimiz için daha
doğru olur. Gelin, hep beraber, hepimiz ilkesel bir tutum ve
davranış içerisinde olalım, nereden gelirse gelsin taciz ve
tecavüzün karşısında duralım. (CHP ve HDP
sıralarından gürültüler)
Söylediğimiz budur diyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sataşmadan, kürsüden buyurun;
sizi taciz ve tecavüzün üstünü örtmekle suçladılar.
Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Hayır,
hayır
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Doğru,
sataşma var, AK PARTİ Grup Başkanı Naci
Bostancının sözlerini saptırdığımı söylemek
suretiyle sataştı efendim.
BAŞKAN Ha, ondan. Peki.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Ondan, Naci
Beyden.
BAŞKAN Buyurun.
13.- İstanbul Milletvekili Engin
Altayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Naci Bey,
Sayın Bostancı, ben sözlerinizin altına imza attım lakin bu
işaret buyurduğunuz hususu Mecliste başlatan Sayın
Akbaşoğluydu, buna herkes şahit.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Alakası yok, alakası yok! Sizsiniz! Sizsiniz!
ENGİN ALTAY (Devamla) Dolayısıyla
böyle olunca da sizin konuşmanızın Sayın
Akbaşoğluna yönelik, matuf olduğunu yerimden söyledim. Ne var
bunda?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İşte asıl saptırma bu, saptırma
bu.
ENGİN ALTAY (Devamla) İki: Siz yoktunuz,
konu şöyle başladı: AK PARTİ hep
sıkışınca ya terörist oluyoruz ya tacizci oluyoruz ya
imansız oluyoruz -onu Allah bilir tabii de, onu Allah bilir- bir
şey oluyoruz. Şimdi, hâl böyle olunca, bir taciz
bombardımanı geldi, ben de... Bu arada arkadaşlardan ve
telefondan bana da bir sürü ihbar geliyor bir yandan; bol bol. Şimdi,
girmeyeceğim artık.
Toroslar meselesi Onu söylerseniz, ben de bunu
söylerim ha! asla değildir yani hepimiz için bir utançtır. Sonra,
Sayın Akbaşoğlu Toroslar falan denince nereden ve kimden
gelirseye geldi.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Orası da yanlış, öyle değil, öyle
değil.
ENGİN ALTAY (Devamla) Ben sana İsim
ver. dedim, veremiyorsun ama ben sana isim vereyim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bak, bak, burada bak.
ENGİN ALTAY (Devamla) Fatih Nurullah, Fatih
Nurullah
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bak, bak, burada, bak.
ENGİN ALTAY (Devamla) Bir şey demeyecek
misin?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ümraniye CHP örgütü, Kartal Belediyesi
Kartal
Belediyesi, bak
ENGİN ALTAY (Devamla) Fatih Nurullah 12
yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz etmiş, tecavüz
ettikten sonra Fatih Nurullah AK PARTİ protokolünde baş köşede.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Ne alakası
var!
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Yeter ya, yeter!
ENGİN ALTAY (Devamla) - Bu ayıp size yeter.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:18.29
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.41
BAŞKAN: Başkan
Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Enez
KAPLAN (Tekirdağ), Emine Sare AYDIN (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 62nci
Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, 23/3/2021 tarihinde Grup
Başkan Vekili Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ve
Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç
tarafından, İstanbul Sözleşmesinden çekilmenin
yaratacağı sorunların araştırılması amacıyla
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 23 Mart 2021 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisinin görüşmeleri tamamlanmıştı.
Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın
Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, biraz evvel bir isim
verildi, bu isimle ilgili bir bilgi aldım, o bilgiyi paylaşmak
istiyorum.
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu
MAHMUT TANAL (İstanbul) Oturum kapandı
Başkanım.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sataşmadan bilgi vereceğim, sataşmadan
sadece bilgi vereceğim.
BAŞKAN Buyurun.
Bir dakika.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Ama oturum
kapanmıştı.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
34.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Engin Altayın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ancak, bir isim söylendi, biz de hemen
araştırdık. Efendim, Mersinde Fatih Nurullah diye bir üyemiz
bulunmamaktadır. Bunu ifade ediyorum, net bir şekilde kayıtlara
geçmesini arzu ediyorum.
BAŞKAN Kayıtlara geçmiştir,
teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şunu söyleyeyim: Herhangi bir şekilde taciz ve
tecavüz olayına karışan kim varsa onu kulağından tutup
kapının önüne koymayan namerttir, bunu herkes bilsin. Herkesin de bu
duyarlılığı göstermesi milletimizin talebidir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, 23/3/2021 tarihinde Grup
Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Engin Altay, Grup Başkan
Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel ile Grup Başkan Vekili Sakarya
Milletvekili Engin Özkoç tarafından, İstanbul Sözleşmesinin
feshedilmesinin yol açacağı toplumsal ve hukuksal sorunların
araştırılması amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 23 Mart 2021 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
23/03/2021
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
23/03/2021 Salı günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Engin
ALTAY
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
İstanbul Milletvekili Grup Başkan Vekili
Engin Altay, Manisa Milletvekili Grup Başkan Vekili Özgür Özel ile Sakarya
Milletvekili Grup Başkan Vekili Engin Özkoç tarafından
"İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesinin yol açacağı
toplumsal ve hukuksal sorunların araştırılması
amacıyla 23/03/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Genel Görüşme
Önergesinin (28 sıra no.lu), diğer önergelerin önüne alınarak
görüşmelerinin 23/03/2021 Salı günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Gülizar Biçer Karaca.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
(CHP sıralarından bir grup milletvekilinin
kürsüye yönelmesi)
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Gülizar ablacığım, örtünü getirdik.
BAŞKAN Arkadaşlar, rica ediyorum, lütfen
kürsüyü o materyalle kapatmayınız. (Gürültüler)
Değerli arkadaşlar, lütfen.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:18.44
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma Saati: 18.49
BAŞKAN: Başkan
Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Enez
KAPLAN (Tekirdağ), Emine Sare AYDIN (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 62nci Birleşiminin Beşinci Oturumunu
açıyorum.
Değerli milletvekilleri, lütfen o kürsüye
sermiş olduğunuz bezi kaldırın.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Başkanım, kürsüde görsel kullanılıyor.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Evet.
BAŞKAN Sayın Başkan, müsaade edin.
Eğer bu kaldırılmazsa bunu koyan
milletvekillerimizle ilgili olarak ceza talebim olacak.
Birleşime on beş dakika ara veriyor ve
Grup Başkan Vekillerini arkaya davet ediyorum.
Kapanma Saati: 18.50
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 19.09
BAŞKAN: Başkan
Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Enez
KAPLAN (Tekirdağ), Emine Sare AYDIN (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 62nci Birleşiminin Altıncı Oturumunu
açıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini
açıklamak üzere Sayın Gülizar Biçer Karacaya söz vermiştik.
X.- DİSİPLİN CEZASI
İŞLEMLERİ
1.- Denizli Milletvekili Gülizar Biçer
Karacaya, CHP grup önerisi üzerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasındaki eylemlerinin
İç Tüzükün 157nci maddesinde belirtilen sükûneti ve çalışma
düzenini bozma kapsamına girmesi nedeniyle uyarma cezası verilmesi
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Denizli
Milletvekili Sayın Gülizar Biçer Karacanın eylemleri İç
Tüzükün 157nci maddesinde belirtilen sükûneti ve çalışma düzenini
bozma kapsamına girmektedir. Bu nedenle İç Tüzükün 158inci
maddesine göre uyarma cezası veriyorum. (CHP sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
Şimdi, kendileri isterlerse savunma
yapabileceklerdir. Oturumun sonunda da kendisine savunma için söz verebiliriz.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, 23/3/2021 tarihinde Grup
Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Engin Altay, Grup Başkan
Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel ile Grup Başkan Vekili Sakarya
Milletvekili Engin Özkoç tarafından, İstanbul Sözleşmesinin
feshedilmesinin yol açacağı toplumsal ve hukuksal sorunların
araştırılması amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 23 Mart 2021 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Lütfen örtüyü kaldırarak konuşmanızı
yapın. Buyurun.
CHP GRUBU ADINA GÜLİZAR BİÇER KARACA
(Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, bu
uyarma cezasını şahsım ve tüm kadınlar için bir
şeref madalyası olarak kabul ettiğimi açıkça ifade etmek
isterim. (CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Mor
örtü demek, Anadolunun geleneği mor cepken demektir.
OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) Yalan.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Devamla)
Kadına şiddete hayır demektir.
OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) Yalan.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Devamla) Kadına
zulme hayır demektir. İşte, bu nedenle bir gece Meclis iradesine
darbe yaparak
BAŞKAN Sayın Karaca, lütfen
konuşmanıza örtüyü kaldırarak devam edin.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Gerekçesini
anlatıyor efendim, gerekçesini anlatıyor.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Devamla)
kadına şiddetin önlenmesi, durdurulması, kadının
korunması, şiddetin cezalandırılmasını amaçlayan
İstanbul Sözleşmesini anında, gecenin
karanlığında ortadan kaldırmak isteyen
BAŞKAN Sayın Karaca, lütfen örtüyü
kaldırarak devam edin.
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Olmaz ki
böyle.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Devamla)
feshetmek isteyenlerin karşısında kadına şiddete
hayır demek için bu örtüyü, mor örtüyü kürsüye
(CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Mikrofonu keselim, kesin mikrofonu.
SUZAN ŞAHİN (Hatay) Şu anda sizi
reddettiğimizi beyan ediyoruz.
BAŞKAN - Kavas arkadaşlar,
yardımcı olun ki mikrofonlar zarar görmesin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yok, yok, hayır.
BAŞKAN Açalım mikrofonu, tamamlayın
sözlerinizi.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Devamla)
Değerli arkadaşlar, 11 Mayıs 2011de iktidar, Adalet ve
Kalkınma Partisi İstanbul Sözleşmesini imzaladı, 24
Kasım 2011de de bu kürsüde bütün milletvekilleri, bütün parti grubu
adına konuşanlar İstanbul Sözleşmesinin imzalanmasına
övgüler düzerek oy birliğiyle bu Meclisten 6251 sayılı Uygunluk
Kanununu geçirdik. O gün Milliyetçi Hareket Partisinin milletvekili ne
demişti? Bu kanundan dolayı, bu sözleşmeden dolayı herkese
teşekkür ederiz. demişti, Adalet ve Kalkınma Partisi adına
Sayın Canikli ne demişti? Tarihi anın
yansımasıdır, bu gurur hepimizindir, tüm Türkiyeye ait
olacaktır. dedi. Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel
Başkanı ne dedi? Kadına şiddet bir insan hakkı
ihlalidir. Sözleşme Türkiyenin öncülüğünde
hazırlanmıştır. Yani bugün inkâr ettiğiniz
sözleşmeyi Sayın Genel Başkanınız Türkiye Cumhuriyeti
devletinin öncülüğünde hazırlandığını ifade etti.
Sonra ne oldu? Kasım 2019da bir proje hazırladınız,
Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddete Karşı
Kapsamlı Kurumsal Müdahale Geliştirme Projesi. Hemen soluğu
Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliğinde aldığınız. Biz bu
projeyle İstanbul Sözleşmesi'ni uygulayacağız ve etkin
uygulanması için de sizden destek istiyoruz." dediniz. 800 bin avroyu
cebe indirdiniz. 800 bin avroyu alarak dediniz ki: Üç yıl içinde, otuz
altı ayda yani 22 Mayıs 2022ye kadar İstanbul
Sözleşmesi'nin etkin uygulanması için Aile Çalışma ve
Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri
Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı birlikte
çalışacağız, milleti eğiteceğiz. Henüz daha aldığınız
800 bin avronun uygulanmasının süresi bitmeden, bir yıl kala,
bir gece yarısı, tam da zihniyetiniz gibi kapkaranlık bir gecede
Meclis iradesine darbe yaparak İstanbul Sözleşmesinden bir
Cumhurbaşkanlığı kararıyla çekiliyoruz." dediniz.
Değerli milletvekilleri, bunun adı
dolandırıcılıktır. 800 bin avroyu alıp uygulama
süresi bitmeden Biz caydık. deyip bu paranın üzerine çökmek
dolandırıcılıktır, başka bir şey değildir.
Sayın milletvekilleri, İstanbul
Sözleşmesi kadına şiddeti önlemek içindir. İstanbul
Sözleşmesi kadına şiddeti önlemek, durdurmak, korumak ve
cezalandırmak ve bunun için de politika üretmektir ama siz ne
yaptınız? Kadınlar şiddete uğrasın,
kadınlar cinayete kurban gitsin ama yeter ki bizim oyumuz
azalmasın." dediniz. Ama tek çareniz, tek çıkarınız
şeyhlerin, tarikatların, müritlerin, şıhların bir avuç
oyuna muhtaç olduğunuz için İstanbul Sözleşmesi'ni onların
talimatıyla geri çekmeyi yeğ gördünüz. Ama 42 milyon kadın, emin
olun, bunun hesabını size Mecliste verecek; korkmayan, susmayan ve
itaat etmeyen kadınlar, bu İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmenin,
bir gecede Meclis iradesine darbe yaparak Feshediyorum. demenin
hesabını, emin olun, sandıkta soracak. (CHP
sıralarından alkışlar)
Gidişiniz, korktuğunuz, çekindiğiniz,
özgür, şiddete hayır diyen, kadın cinayetlerine hayır diyen
kadınların elinden olacak. Bu an itibarıyla katledilen tüm
kadınların, şiddete uğrayan tüm kadınların vebali
her birinizin üzerinedir. (CHP sıralarından alkışlar)
Buradan açıkça ilan ediyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BAŞKAN Buyurun Sayın
Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Biraz evvel kürsüden konuşan hatip grubumuza ithafen
dolandırıcılık ithamında bulundu. Sataşmadan
dolayı söz istiyorum.
BAŞKAN Ne dedi efendim?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Dolandırıcısınız. dedi,
Dolandırıcılıktır yaptığınız.
dedi.
BAŞKAN Buyurun.
IX.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
14.- Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun, Denizli Milletvekili Gülizar Biçer
Karacanın CHP grup önerisi üzerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ
Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi hürmetle selamlıyorum.
Öncelikli olarak, biraz evvel CHP Grubu adına
konuşan konuşmacının bütün ithamlarını -aynaya
baktığı herhâlde anlaşılıyor- kendisine iade
ediyorum, kendi grubuna iade ediyorum.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
On dokuz yıldır Gülizar mı yönetiyor ülkeyi?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Kendi grubunuza iade ediyorum.
Sonuç itibarıyla, gerçekten, sonuçta
İstanbul Sözleşmesiyle ilgili fesih kararı sözleşmenin
80inci maddesinde yer alan fesihle ilgili düzenlemeye uygun bir şekilde,
iç hukuka ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde
gerçekleşmiştir. Bir uluslararası sözleşme önce yürütme
tarafından imzalanır, sonra, bu milletlerarası
andlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair
Türkiye Büyük Millet Meclisi kanunla yürütmeye yetki verir, âdeta bir izin
verir ve Cumhurbaşkanı, yürütme organı da bunu onaylar.
Sonuç itibarıyla, usulde paralellik ilkesi
çerçevesinde Cumhurbaşkanı kararıyla -daha önce Bakanlar Kurulu
kararıyla, şimdi yeni sistemle Cumhurbaşkanı
kararıyla- bu onaylama fesih yetkisine dayanılarak geri
alınmıştır. (CHP sıralarından gürültüler)
Sonuç itibarıyla Anayasamızda 6284
sayılı Kanunda, Ceza Kanununda, Medeni Kanunda kadın
haklarına ilişkin pozitif düzenlemeleri, pozitif
ayrımcılık düzenlemelerini yapan parti AK PARTİdir arkadaşlar.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sonuç itibarıyla kadına karşı
şiddete sıfır toleransı gösteren parti AK PARTİdir ve
AK PARTİ bu ilkesinden hiç taviz vermeyecektir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Yav, he he!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bundan emin olabilirsiniz.
Değerli arkadaşlar, bu konuda ilkesel bir
yaklaşım içerisinde hareket etmeye devam edeceğimizden,
kadınlarımızın haklarını, hukukunu
koruyacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Allah
kadınları sizden korusun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Hürmetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Altay, yerinizden 60 göre
Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Akbaşoğlu, biraz önce grubumuz adına konuşan Gülizar Biçer
Karacanın iddialarına cevap vermek için söz almakla birlikte
iddialarının hiçbirine cevap vermemiştir, kayıtlara geçsin
istedim.
Teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İddialara cevap verdim efendim.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, 23/3/2021 tarihinde Grup
Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Engin Altay, Grup Başkan
Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel ile Grup Başkan Vekili Sakarya
Milletvekili Engin Özkoç tarafından, İstanbul Sözleşmesinin
feshedilmesinin yol açacağı toplumsal ve hukuksal sorunların
araştırılması amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 23 Mart 2021 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN İYİ Parti Grubu adına
Sayın Şenol Sunat.
Buyurun. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ŞENOL
SUNAT (Ankara) Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisinin grup
önerisi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış
bulunmaktayım.
Bu ucube partili
Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yasama ve denetim yetkisi
gasbedilen, itibarı yerle bir edilmek istenen milletin Meclisini
selamlıyorum.
Bu Meclis, Gazi Meclistir sayın
milletvekilleri. Bu Meclisin onurunu, itibarını,
ağırlığını koruma görevi ise Türk milleti
adına bizlere, milletvekillerine aittir. Gece yarısı
çıkarılan kararnameyle Anayasa ihlal ediliyor, susuyorsunuz; kanunlar
ihlal ediliyor, siniyorsunuz. Bu Meclisin itibarını
koruyamıyorsunuz sayın milletvekilleri. Bırakın
yasamayı, bırakın denetlemeyi, kadınlarımızı
savunan, koruyan, adı İstanbul olan sözleşmeyi, oy
birliğiyle kabul edilen kanunu bir çırpıda, tek adamın tek
kelimesiyle feshediyorsunuz.
Sayın milletvekilleri, Yazıklar olsun!
diyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
Aramızda unutmuş olanlar olabilir, tekrar hatırlatmakta fayda
görüyorum. Bu Meclis, sinenlerin, susanların, yutkunanların
değil, egemenlik uğruna yedi düvele meydan okuyanların
kurduğu Meclistir. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar) Bu Meclis, kadın cinayetlerine sessiz kalanların
değil, cepheye erkeklerden önce giden Şerife Bacının,
Halide Onbaşının, Halime Çavuşun, Kara Fatmanın,
Nene Hatunun ferasetiyle kurulan Meclistir. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar) Bu Meclis, kadınları
aşağıda görenlerin, kadına değer vermeyenlerin
değil, kadını baş üstünde tutan Gazi Mustafa Kemal
Atatürkün ve silah arkadaşlarının kurduğu Meclistir. (İYİ
Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
Evet sayın milletvekilleri -sürem yok ama- bu
milletin kürsüsünden söz veriyoruz, İYİ Parti iktidarında
kadına ve çocuğa yönelik şiddeti engellemek için ne gerekiyorsa
yapacak ve her türlü önlemi korkmadan alacağız. Kararları, saray
odalarında kararnameyle değil, milletin huzurunda, milletin
Meclisinde, milletimizin huzuru ve güvenliği için alacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Temel hak ve
özgürlüklerle ilgili kararları, yasaları çarpık zihniyetli
gruplara şirinlik olsun diye değil, Türk milleti huzur, güven ve
refah içinde yaşasın diye yapacağız. Bu da bizim millete
şeref sözümüz olsun.
Saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Sayın Serpil Kemalbay Pekgözegü.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ
(İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
İstanbul Sözleşmesi yıllardır mücadele veren bütün
kadınların, kadın örgütlerinin çabasıyla kadına
yönelik şiddetin önlenmesi için çıkarıldı. İstanbul
Sözleşmesinin Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi
Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi
olarak adlandırılan ismi burada anılmalı. Çünkü, belki de
toplumun önemli bir kısmı İstanbul Sözleşmesinin ne
olduğunu bilmiyor, özellikle yandaş medyayı izleyenler.
Sözleşmenin getirdiği yükümlülükler o denli önemlidir ki,
silahlı çatışma durumunda bile kadınları korumayı
önceler.
Sözleşmeye göre, şiddeti
gerçekleştiren ister kadının kocası, ister sevgilisi, ister
babası, ister patronu, kim olursa olsun şiddetin önlenmesi devlete
yükümlülükler yükler. Devlet Bu sorumlulukları üstlenmiyorum. diyemez;
bunun anlamı kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze, çocuk
istismarlarına, trans cinayetlerine tolerans göstermektir, kadın
düşmanlığıdır.
Bakın, bu Mecliste kadın milletvekilleri
başta olmak üzere birçok milletvekili, kadına yönelik şiddetin
önlenmesi için çaba harcadılar. Alt komisyon oluşturuldu, KEFEKin
alt komisyonu -İstanbul Sözleşmesinin Etkin Uygulanması ve
İzlenmesi Alt Komisyonu- ve burada kadına yönelik şiddetle
ilgili yapılan bütün çalışmaların raporlanması için
çaba harcandı ama bir yıldır bu açıklanmadı.
Meğer ki vazgeçiyormuşsunuz, o yüzden açıklamadınız.
Neden vazgeçiyormuşsunuz? Çünkü Hükûmetinizin,
iktidarınızın, sarayın bekası için vazgeçiyorsunuz.
Böyle bir şey kabul edilemez, İstanbul Sözleşmesinden
vazgeçilemez. Kadınlar diyorlar ki: İstanbul Sözleşmesi ve 6284
sayılı Kanun uygulanmalıdır. Şunu da unutmayalım
ki: Hiçbir gelenek, toplumsal değer insan haklarından, kadın
haklarından üstün değildir. Kadın ve LGBT hakları insan
haklarıdır ve insanlar, insan haklarıyla beraber vardır.
İstanbul Sözleşmesini kaldırmak kadın
düşmanlığıdır, İstanbul Sözleşmesi kalacak
ama kadın düşmanları tarihin çöplüğüne gidecektir diyorum.
Teşekkürler. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz sırası Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına Sayın Emine Yavuz Gözgeçe ait.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ
(Bursa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP grup
önerisi aleyhine söz almış bulunmaktayım.
Sayın milletvekilleri, biliyorsunuz
milletlerarası andlaşmaların yapılması,
yayınlanması -daha önce- 31 Mayıs 1963 tarihli 244
sayılı Kanunda düzenlenmişti ve bu kanunda yetki Bakanlar
Kurulundaydı. Bu kanun maddeleri yürürlükten kaldırılarak, 2018
tarihli 9 sayılı Kararnameyle Milletlerarası Andlaşmaların
Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında düzenleme
yapılmıştır. Buna göre, uluslararası
sözleşmelerin onaylanması, çıkılması, feshi yürütmenin
yetkisindedir. Ve milletin oyuyla seçilmiş Sayın
Cumhurbaşkanımız yürütmeyi temsil etmektedir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, kadına
şiddet tüm dünyanın sorunu; kadın-erkek fırsat
eşitliğinde başı çeken ülkelerde dahi Danimarkada yüzde
52, İsveçte yüzde 46 gibi oranlarla karşılaşıyoruz.
Bu da gösteriyor ki her türlü şiddetin önlenmesinde hep beraber mücadele
etmemiz ve samimi olmamız gerekir. Aslolan şiddetin hiç
yaşanmamasıdır. Biz diyoruz ki: Sağlıklı, mutlu,
huzurlu bir ailede yetişen nesiller şiddete başvurmaz. Biz o
yüzden Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum. diyoruz. Biz bugüne kadar,
şiddete sıfır tolerans anlayışıyla hareket ettik;
bir tek kadının dahi, bir tek erkeğin dahi, bir tek çocuğun
dahi burnunun kanamaması için mücadele ettik ve
yaptığımız düzenlemeler birçok ülkeden ileri düzeyde. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Biz bu konunun siyasi bir
malzeme yapılmasını istemiyoruz, siyasi bir çekişme
malzemesi olmasını istemiyoruz. Biz kadını daima
politikalarımızın merkezine aldık.
Kadınlarımızın hiçbir ayrımcılığa
uğramaksızın siyasette var olmasının önünü biz
açtık. Kadın girişimciliğinin, kadın
istihdamının artması için somut adımları biz
attık.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Helal
olsun!
EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Devamla) Töre saikiyle
işlenen suçların ağırlaştırıcı sebep
sayılmasını biz getirdik. Anayasada pozitif
ayrımcılık ilkesini biz getirdik. İnsan Hakları Eylem
Planında hedeflerimiz var. On Birinci Kalkınma Planımızda
hedeflerimiz var. Biz bundan sonra da samimiyetle
çalışmalarımıza devam edeceğiz. Biz medeniyet
birikimimizden aldığımız güçle öncü metinler hazırlama
potansiyeline sahip bir milletiz; bunu da hazırlayacağız
inşallah. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP
sıralarından gürültüler)
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
İstanbul Sözleşmesini hazırlayan da sizsiniz, uygulamayan da
sizsiniz, kaldıran da sizsiniz!
EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Devamla) Bu konuda samimiyiz
ama sizin CHP Genel Başkanı ne demişti, hatırlatalım:
Erkek işsizse, eve yeteri kadar para gelmiyorsa, hıncını
karısından alır. Bunu unutmayın, zorlukla
karşılaşan erkeğin şiddete başvurmasını
meşrulaştıran CHPnin kadına dair tek söz söylemeye hakkı
yoktur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Terör, terör demeyin. diyorsunuz, terör
diyeceğiz çünkü terör sadece kadını değil, çoluk çocuk
herkesi hedef alan, yaşam hakkını hedef alan en kapsamlı
şiddet hareketi, kız çocuklarının hayatını
mahveden bir şiddet hareketi. O yüzden teröre karşı da
kadına şiddetle mücadele için mücadele edeceğiz diyorum.
Saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş
bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım:
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI (Devam)
B) Önergeler (Devam)
2.- Kayseri Milletvekili Çetin
Arıkın, (2/2792) esas numaralı 2330 Sayılı Nakdi
Tazminat ve Aylık Bağlanması Kanununda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/116)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
(2/2792) esas numaralı Kanun Teklifinin
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37nci maddesi
gereğince doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını
saygılarımla arz ederim.
Çetin
Arık
Kayseri
BAŞKAN Önerge üzerinde teklif sahibi olarak
Kayseri Milletvekili Çetin Arık konuşacaktır.
Buyurun Sayın Arık. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
ÇETİN ARIK (Kayseri) Profesör Doktor Cemil
Taşcıoğlu, Doktor Yavuz Kalaycı, hemşire Tuğba
Kuşdemir, hemşire Dilek Akçabelen, hemşire Şenay
Şahin, Doktor Seyit Ahmet Okur, ambulans şoförü Hasan Onur, hizmetli
Abbas Nurdoğan, sağlık memuru Oğuzhan Özkan ve daha
adını sayamadığım, insanlara şifa
dağıtmak isterken kendi hayatlarını kaybeden ve
sayıları 400ü bulan kahraman sağlık
çalışanlarımızın aziz hatıraları önünde
saygıyla eğiliyor, Yüce Rabbimden onlar için rahmet diliyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bugün, dünyayı sarsan Covid-19 nedeniyle
hayatını kaybeden kahraman sağlık
çalışanlarımıza analarının ak sütü gibi helal
olan şehitlik unvanının verilmesi için hazırladığım
kanun teklifi üzerine söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
Öncelikle, 42 milyon kadını yok sayarak
katilleri sevindiren Cumhurbaşkanı kararını
kınıyorum.
Sayın milletvekilleri, sağlık
çalışanları bu süreçte kendi canlarını bir an olsun
düşünmeden 1 canı hayatta tutabilmek için insanüstü gayretle
çalıştı. Büyük ustanın dediği gibi: Beyaz
gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin hem de yüzünü
bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna
zorlamamışken, hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak
olduğunu bildiğin hâlde. İşte, sağlık
çalışanlarının yaptığı tam da budur.
Sağlık çalışanları virüse yakalanınca
ölebileceklerini bile bile çalışıyorlar, bir santim geri
adım atmıyorlar hem de ölürlerse cenaze törenlerinin bile
yapılamayacağını bile bile, hem de en
yakınlarının veda dahi edemediği kötü bir ölüm
şeklinin olduğunu bile bile, tıpkı Profesör Doktor Cemil
Taşcıoğlu Hocamız gibi. (CHP sıralarından
alkışlar)
Hastasını tedavi ederken virüse yakalanan
hocamız yoğun bakıma girerken dahi öğrencilerine Tüm
deneysel ilaçları üzerimde deneyebilirsiniz. diyordu tıpkı otuz
dört haftalık hamileyken virüse yakalanan Dilek Akçabelen hemşire
gibi; tıpkı 2015te kanseri yenen ama virüse yenik düşen, geride
2 yetim bırakan Tuğba Kuşdemir hemşire gibi;
tıpkı anasını, babasını ve kardeşini
Covid-19dan kaybeden, kendisi de coronaya yakalanınca Kızlarım
çok küçük, sahip çıkarsınız değil mi? diye minik
yavrularını Türk milletine emanet eden Doktor Yavuz Kalaycı
gibi. Sayın milletvekilleri, geliniz, Doktor Yavuz Kalaycının
minik evlatlarına sahip çıkalım. Doktor Kalaycının
ahı üzerimizde kalmasın. Gelin, lebalep kongreler yapıp sağlık
çalışanlarının yükünü bir kat daha artırmayalım,
onların haklarını teslim edelim.
Sayın milletvekilleri, görülmeyen bir
düşmana karşı savaş var. O hâlde savaş
sırasında yaşamını yitirenlerin şehit kabul
edilmesi gerekmez mi? Ha merminin üzerine koşan vatan evlatları, ha
gözle görülmeyen virüsün üzerine koşan vatan evlatları, her ikisi de
aynı, her ikisi de vatanı ve milleti için canları pahasına
en ön cephede mücadele ediyor. Doktor eşini kaybeden emekli hemşire
Muhteber Ertuğrul Uğur geri gelmeyecek, biliyorum ama diğer
sağlık çalışanları için destek istiyorum. Bize sadece
başsağlığı telefonları geliyor,
Minnettarız, görev şehidi. deniliyor. Bir süre sonra kalabalık
etrafımızdan çekiliyor ve siz başbaşa kalıyorsunuz
acılarınızla. Yasal haklarımız neyi gerektiriyorsa
bize haklarımızı verin. Hiçbir şey olmasa bile çocuklarımız
Benim babam şehit. deme onurunu taşısın. diyor. Gelin,
bu sese kulak verin sayın milletvekilleri.
Sayın milletvekilleri, geliniz, virüse
karşı çalışırken can veren sağlık
çalışanlarının şehit sayılmasını,
yakınlarının da şehit yakınlarına tanınan
haklardan yararlanmasını sağlayalım. Çünkü onlar bir
hayatı kurtarabilmek için arkalarında gözü yaşlı eş ve
çocuk bıraktı çünkü 30lu yaşlarda yitirilen bir
sağlık çalışanının geride kalan ailesine güvence
bırakması imkânsız. Gelin, sağlık
çalışanlarını coronayla savaştıkları en
sıcak günlerinde onurlandıralım. Sadece şehitlik değil
özlük haklarında da iyileştirme yapalım. Eğer ki sadece
siyasi kaygılarla kanun teklifimize Hayır. diyecekseniz siz
getirin, biz Evet. diyelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÇETİN ARIK (Devamla) Şimdi samimiyet
zamanı, haydi görelim.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Evet, önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı)
Sadece kayıtlara geçmesi açısından ifade etmek istiyorum.
Şehit ve gazilerimizle ilgili biz, biliyorsunuz, Meclis olarak
düzenlemelerimizi yaptık. Bu konuyla ilgili her zaman vazife malulü ve
meslek hastalığıyla ilgili de mutlaka Sağlık
Bakanlığımız bünyesinde, sağlık il müdürlükleri
kapsamında gerekli çalışmalar
yapıldığını, bu konuyla ilgili mevzuatın var
olduğunu ifade etmek isterim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Kayıtlara geçmiştir.
Değerli milletvekilleri, gündemin Seçim
kısmına geçiyoruz.
BAŞKAN - Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubuna düşen bazı komisyon üyelikleri için seçim
yapacağız.
XI.- SEÇİMLER
A) Komisyonda Açık Bulunan Üyeliklere
Seçim
1.- Plan ve Bütçe Komisyonunda boş
bulunan üyeliğine seçim
BAŞKAN Plan ve Bütçe Komisyonunda boş
bulunan 1 üyelik için Ankara Milletvekili Orhan Yegin aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2.- Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonunda boş bulunan üyeliğine seçim
BAŞKAN - Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor Komisyonunda boş bulunan 1 üyelik için Erzurum Milletvekili Zehra
Taşkesenlioğlu Ban aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda
boş bulunan üyeliğine seçim
BAŞKAN - Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda
boş bulunan 1 üyelik için Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam aday
gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Alınan karar gereğince denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan 171 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
başlayacağız.
XII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Tekirdağ Milletvekili Mustafa
Şentopun Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt Devleti Hükümeti
Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasını Tadil Eden Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Teklifi
(2/2496) ve Dışişleri Komisyonu Raporunun (S. Sayısı:
171)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada yer alan 177 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
başlayacağız.
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı İzmir Milletvekili Binali Yıldırımın
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mozambik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/1457) ve
Dışişleri Komisyonu Raporunun (S. Sayısı: 177)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da komisyonların
bulunamayacağı anlaşıldığından, alınan
karar gereğince, kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer
işleri sırasıyla görüşmek için 24 Mart 2021 Çarşamba
günü saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.37
(x) 7/4/2020 tarihli 78inci Birleşimden itibaren, coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonundaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.