TÜRKİYE BÜYÜK
MİLLET MECLİSİ
TUTANAK
DERGİSİ
66ncı
Birleşim
31
Mart 2021 Çarşamba
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğitin, Muş
ilinde yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı
konuşması
2.- Konya Milletvekili Halil Etyemezin, Kütüphane Haftasına
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzünün, 1 Nisan İkinci İnönü
Zaferinin 100üncü yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçının,
Yayladağı çilek üreticilerinin sorunlarına ilişkin
açıklaması
2.- İzmir Milletvekili Murat Çepninin, Kocaeli Şekerpınar
Migros işçilerinin sorunlarına ilişkin
açıklaması
3.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun,
İnegölün il yapılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
4.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Selim Kirazı şehadetinin 6ncı
yılında rahmetle yâd ettiğine ve tek bir terörist kalmayana
kadar terörle mücadelelerinin devam edeceğine ilişkin
açıklaması
5.- Mersin Milletvekili Hacı Özkanın, yeni anayasa sürecinin Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin tahkimi açısından bir fırsat
olacağına ilişkin açıklaması
6.- Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağnın, 1918
yılında Ermeni çeteleri tarafından Azerbaycan ve Karabağda
soykırıma uğrayan şehitleri rahmet ve minnetle
andığına ilişkin açıklaması
7.- Bursa Milletvekili Atilla
Ödünçün, şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraza
rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
8.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasapın, Kütahyadaki kara
yollarının durumuna ilişkin açıklaması
9.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, AKP Türk
isimlerini silmek için ne kadar enerji harcarsa harcasın Edirnenin
yüzyıllardır Türk olduğuna ilişkin
açıklaması
10.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi değişmedikçe bu
sistemin yarattığı krizlerin ve geriye gidişlerin
önlenmesinin mümkün olmayacağına ilişkin açıklaması
11.- Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın, Kayserideki
kitapçıların sorunlarına ilişkin
açıklaması
12.- Uşak Milletvekili İsmail Güneşin, şehit edilen Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Selim Kirazı rahmetle andığına ve
AK PARTİ dönemindeki enerji yatırımlarına
ilişkin açıklaması
13.- Kocaeli Milletvekili Sami Çakırın, 2018 yılında
Hollandada öldürülen Türk kızı Hümeyraya yönelik Hollanda polisinin
ırkçı yaklaşımlarına ilişkin
açıklaması
14.- Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünverin, hayvan
yetişticirilerinin sorunlarına ilişkin
açıklaması
15.- Muğla Milletvekili Burak Erbayın, domates üreticisi için
önemli pazarlardan biri olan Rusyayla ihracat kotalarının
kaldırılması için gerekli adımların atılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
16.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkazın, 1-7 Nisan Kanserle
Savaş Haftasına, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Gününe,
Kütüphane Haftasına ve Profesör Doktor Cemil Taşcıoğluna
rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
17.- Manisa Milletvekili Bekir Başevirgenin, çiftçilerin Tarım
Kredi Kooperatifine olan borçlarının
yapılandırılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
18.- Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlunun, Sağlık
Bakanından, esnafa coronovirüs aşısında öncelik
tanınmasını talep ettiklerine ilişkin
açıklaması
19.- Adana Milletvekili Ayhan Barutun, çiftçilerin, Ziraat Bankası ve
Tarım Kredi Kooperatifine olan borçlarının
yapılandırılmasını beklediğine
ilişkin açıklaması
20.- Adana Milletvekili Orhan Sümerin, AKP iktidarının, Adana
Aladağda vatandaşların kurduğu kooperatifin ihale yoluyla
aldığı taşımacılık işini iptal
ettirdiğine ilişkin açıklaması
21.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun, 31 Mart
Azerbaycanlıların Soykırımı Gününe, Mustafa
Dumanın Merkez Bankası Başkan
Yardımcılığına atanmasıyla Hükûmetin Amerika
Birleşik Devletlerine taviz verdiğine ve Montrönün feshedilmesini
konuşmanın millî güvenliğimiz açısından tehdit
olduğuna ilişkin açıklaması
22.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, şehit edilen
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kirazı rahmetle
andığına, 31 Mart Azerbaycanlıların
Soykırımı Gününe, Azerbaycan ile Türkiye arasında
imzalanan protokolle iki ülke arasında pasaporta ihtiyaç duyulmadan
seyahat edilebileceğine ve Covid-19 salgınıyla mücadelede
alınan tedbirlere riayet edilmesinin son derece önemli olduğuna ilişkin
açıklaması
23.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
ücretsiz izne çıkarılan Migros işçilerinin yanında olmaya
devam edeceklerine, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin
milyonlarca genç için umutsuzluk ve yandaşlar için çoklu maaş sistemi
yarattığına, KADES uygulaması ile bütün hizmet
alanlarına Kürtçe ve diğer dillerin eklenmesinin kadınlar için
hayati önemde olduğuna, Kaz Dağlarında mücadele eden
çevrecilerin arkasında olduklarına ve üniversitelerde rant
alanlarının yaratılmasına derhâl son verilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
24.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Grup Başkan Vekilliği
görevinden ayrılan Özlem Zengin ile Mehmet Muşa siyasi
hayatlarında başarılar dilediklerine, Grup Başkan
Vekilliğine seçilen Mustafa Elitaş ile Mahir Ünala
başarılar dilediklerine, diğer 3 Grup Başkan Vekilini bir
kez daha tebrik ettiklerine, şehit edilen Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Selim Kirazı rahmetle andıklarına, Halit Akçatepeyi
vefatının 4üncü yıl dönümünde saygıyla
andıklarına; ortaöğretim mezunu
sağlıkçıların, ön lisans anestezi bölümü mezunu anestezi
teknikerlerinin ve güvenlik korucularının sorunlarına; Uyar Madencilik
mağduru Somalı işçilere verilen sözün tutulması
gerektiğine ve Biga Madencilikten Ahmet Şentürkün küstah
yaklaşımından iktidar partisi milletvekillerinin kendilerine
düşen payı aldıklarını umduğuna ilişkin
açıklaması
25.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, şehit edilen Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Selim Kirazın ruhunun şad
olmasını dilediğine, 31 Mart Vakasının yıl
dönümüne, Türkiyeye karşı tehditlerin olduğu bu dönemde istiklalimize
ve istikbalimize sahip çıkmanın ehemmiyetini bir kez daha vurguladığına
ve Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması
Kanun Teklifine bütün siyasi grupların bu çerçevede destek
vereceğine inandığına ilişkin
açıklaması
26.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
27.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Sakarya Milletvekili Muhammed Levent
Bülbülün yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
28.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
29.- İzmir Milletvekili Kani Bekonun, DİSK EMEKLİ-SENin
kapatılmasının haksız bir karar olduğuna
ilişkin açıklaması
30.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçelin, Mersin Kaleköyde tarım
arazilerinin betonlaştırılmak istendiğine
ilişkin açıklaması
31.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filizin, salgın sürecinde
usta öğretici ve ücretli öğretmenlerin sorunlarına
ilişkin açıklaması
32.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, atanamayan gıda
mühendislerinin sorunlarına ilişkin açıklaması
33.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycanın, yaşlılara
sosyal ve psikolojik destek vererek daima yanlarında olmamız
gerektiğine ilişkin açıklaması
34.- Ağrı Milletvekili Abdullah Koçun, Ağrı Belediyesinde
Genel-İş Sendikasına üye oldukları için işten
çıkarılan işçilerin derhâl işlerine geri
alınmalarını beklediklerine ilişkin
açıklaması
35.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Konya Milletvekili Leyla Şahin
Ustanın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
36.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
37 Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
38.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerini düzelttiğine ilişkin
açıklaması
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir
Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından,
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Şanlıurfa,
Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt kentlerine elektrik
dağıtım işi yapan Dicle Elektrik Dağıtım
AŞnin (Dicle EDAŞ/DEDAŞ) bölgede uyguladığı
fiyat politikalarının ve kullanıcılara yansıtılan
fatura tutarlarındaki çelişkilerin araştırılması
amacıyla 17/3/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 31 Mart 2021 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
2.- HDP Grubunun, Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ve
arkadaşları tarafından, Artvin ilinin çok boyutlu ekonomik ve
ekolojik sorunlarının tespiti ve çözümü amacıyla 31/3/2021
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 31 Mart 2021 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
3.- CHP Grubunun, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz ve arkadaşları
tarafından, demir yolu taşımacılığının
geliştirilmesi ve sanayi bölgeleriyle entegrasyonunun sağlanması
amacıyla 29/3/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 31 Mart 2021 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
VII.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Haydar Akarın, yakın zamanda Artvini tekrar
ziyarete gideceğine ve Artvin merkezde Artvinlilerin ihtiyacı olan
anjiyo ünitesinin açılışını hep birlikte yapmayı
dilediğine ilişkin konuşması
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Artvin Milletvekili Ertunç Erkan Baltanın, Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Haydar Akarın yaptığı
açıklaması sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
2.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Artvin
Milletvekili Ertunç Erkan Baltanın HDP grup önerisi üzerinde AK
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşması
sırasında HDP Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
3.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ
Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
4.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Konya
Milletvekili Leyla Şahin Ustanın 220 sıra sayılı
Kanun Teklifinin tümü üzerinde şahsı adına
yaptığı konuşması sırasında HDP Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
5.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ
Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
6.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Denizli Milletvekili Cahit Özkanın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında HDP Grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
7.- Konya Milletvekili Leyla Şahin Ustanın, Siirt Milletvekili
Meral Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
8.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Konya
Milletvekili Leyla Şahin Ustanın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında HDP Grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
IX.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık
Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda boş
bulunan üyeliğe seçim
X.- KANUN
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu
Teklifi (2/2972) ve İçişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
220)
2.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve 77 Milletvekilinin
Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3490)
ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonu Raporu(S. Sayısı: 253)
XI.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- İzmir Milletvekili
Bedri Serter'in, sanayicilerden toplanan YEKDEM bedellerine ilişkin sorusu
ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın cevabı (7/42791)
2.- Van Milletvekili Tayip
Temel'in, Van ilinde 2015-2020 yılları arasında yıllara
göre hakkında tescil ve terkin işlemi yapılan ve borcu sebebiyle
takibe düşen esnaf sayılarına ilişkin sorusu ve Ticaret
Bakanı Ruhsar Pekcan'ın cevabı (7/42812)
3.- Muş Milletvekili
Şevin Coşkun'un, Van ilinde 2015-2020 yılları arasında
yıllara göre hakkında tescil ve terkin işlemi yapılan ve
borcu sebebiyle takibe düşen esnaf sayılarına ilişkin
sorusu ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın cevabı (7/43126)
4.- İstanbul
Milletvekili Turan Aydoğan'ın, Avrasya Tüneli için verilen geçiş
garantisine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/43192)
31 Mart 2021 Çarşamba
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan
Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Rümeysa
KADAK(İstanbul), Şeyhmus DİNÇEL(Mardin)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
66ncı Birleşimini açıyorum.(x)
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, Muş ilinde
yaşanan sorunlar hakkında söz isteyen Muş Milletvekili
Sayın Gülüstan Kılıç Koçyiğite aittir.
Buyurun Sayın Koçyiğit. (HDP
sıralarından alkışlar)
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç
Koçyiğitin, Muş ilinde yaşanan sorunlara ilişkin
gündem dışı konuşması
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ben de ekranları başında bizi izleyen
halklarımızı saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bugün Muş ilinin sorunlarını dile
getirmek için söz aldım. Aslında daha önce de defaatle burada
Muş ilinin sorunlarını, yaşadıkları
yoksulluğu, işsizliği -birçok defa- dile getirdik. Fakat ne
yazık ki sözlerimizin havada kaldığının ve
aslında AKP iktidarının hiçbir soruna çözüm üretmediği gibi
Muş ilinde yaşanan sorunlara da çözüm üretmediğinin, aksine,
sorunları derinleştirdiğinin sorunları
katmerleştirdiğinin ve bugün bu ilde yaşanan en büyük yoksulluk
kaynağının da bu iktidar olduğunun altını
çizmemiz gerekiyor.
Şimdi, Muş ili tarım ve
hayvancılıkla geçinen bir il. Aslında tarım
açısından çok elverişli. Türkiyenin en büyük üçüncü iç
ovası Muşta yer alıyor; Muş Ovası. Sadece bununla da
sınırlı değil; Malazgirt, Bulanık ve Liz Ovaları
var fakat bütün bu ovalarda gerçek anlamda bir tarımsal faaliyet
yürütülemiyor, ürün çeşitliliği çok sınırlı ve en
önemlisi, aslında, yılda sadece bir kere hasat yapılabiliyor,
yani çok geç tarıma giriyor. Neden? Çünkü Muş Ovasında taban
suyu yüksekliği mevcut ve aslında, normalde uygun bir projeyle drenaj
yapılarak bu taban suyu yüksekliği giderilip hızlı bir
şekilde tarıma giriş sağlanabilirken ne yazık ki bunu
da yapan bir iktidar, bunu da yapan bir akıl
olmadığını ifade etmemiz gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, yine, diğer bir
sorun hayvancılık meselesinde. Normalde mera
hayvancılığı için çok uygun bir coğrafya ve mera
hayvancılığı bugün doğal beslenme
kaynağının en temel yapı taşlarından birini
oluşturuyor fakat ne yazık ki hayvancılık konusunda da
ciddi bir gerileme var. Neden? Çünkü çiftçi, üretici, hayvan üreticileri
desteklenmiyor; desteklenmedikleri gibi, geçmişte hayvanlara yapılan
aşıdan ücret alınmazken bugün artık hayvanlara yapılan
aşıdan ücret alındığını görüyoruz.
Örneğin şap için, brusella için, şarbon için ve küçükbaşta
da veba için ücretler alınıyor yani üreticiye aşı
satılıyor değerli arkadaşlar. Peki, böyle bir koşulda
yani gübre desteğinin sağlanmadığı, yem desteğinin
sağlanmadığı, tarımsal desteğin
sağlanmadığı ama buna karşın her şeyin, bütün
maliyetlerin arttığı bir ortamda Muşlu tarım
üreticilerinin ve hayvan üreticilerinin bu üretim sürecini sürdürmeleri
nasıl mümkün olacak? Tabii ki mümkün değil ve bugün, gün geçtikçe
düşen tarımsal üretim, gün geçtikçe düşen bir hayvansal üretim
içerisinde olduğunu da ifade etmemiz gerekiyor.
Yine, Muşun diğer, en temel
sorunlarından birisi Muşta bir eğitim araştırma
hastanesinin olmaması. Dönemin Başbakanı Binali
Yıldırım söz vermişti yapılacağına dair, defaatle
yine AKP iktidarı sözler verdi fakat hâlâ yapılabilmiş
değil, hâlâ projesi gerçekleşmiş değil.
Yapılmamasının maliyetini ise halkımız canıyla
ödüyor. Evet, Muşluların, Muş halkımızın bir
deyimi var, Muşta doğuyoruz ama Van, Erzurum ve Diyarbakır
yollarında ölüyoruz. diyorlar çünkü en temel sağlık hizmetine
dahi ulaşma koşullarına sahip değiller. Onun için buradan
Muşta eğitim araştırma hastanesinin
yapılmasının hızlı bir şekilde gerçekleşmesi
gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Yine, eğitim alanında yaşanan
sorunlar
Muş, ender illerimizden biri olarak kırsal nüfusu kent
nüfusuna göre daha fazla olan bir il ve böyle bir ilin sosyoekonomik
yapısı da güçlü olmadığı için
Aslında dijital
altyapısında, yani internete erişiminde ciddi sorunlar
yaşandığı hâlde bugün Muşta bu internete erişim
sorununu aşmak için hiçbir önlem alınamadığını ve
öğrencilerin büyük bir oranının on-line eğitimde
eğitim dışı kaldığını, eğitime
ulaşamadıklarını da görüyoruz.
Diğer bir sorun: Değerli arkadaşlar,
kent merkezindeki, iki dönemdir AKP iktidarında olan kent merkezindeki su
sorununa, yol sorununa, çevre sorununa değinmek bile istemiyorum çünkü
gerçekten Muş halkımız kendini bir mahalleden evine
atamıyor, yani sanırsınız ki
dağbaşıdır; her taraf çamur, her taraf çukur, her taraf
pespaye bir şekilde.
Diğer bir mesele: Buradan yine bütçe sürecinde
de dile getirmiştik, Sayın Bakana bizzat söyledik, Grup Başkan
Vekilimiz de ifade etti; Muştaki yeşil kartlar iptal ediliyor, Varto
ilçemizdeki yeşil kartlar iptal ediliyor, engelli yardımları,
bakım yardımları kesiliyor ve bunlar bir koşula
bağlanıyor Eğer AKPye üye olursanız biz sizin bu
aylıklarınızı yeniden bağlarız. diyorlar. Biz
bunu buradan defaatle ifade ettik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Biz bunu buradan kaç defa söyledik, yetmedi, T.C.
kimlik numaralarını alıp Çalışma Bakanının
Özel Kalemine ilettik; ilgileneceklerini ifade ettiler ama hâlâ aynı
yöntemde ısrar ediyorlar, yani Varto halkını açlıkla,
yoksullukla ve sağlık hizmetine erişim
kısıtlılığıyla terbiye etmeye çalışan
bir akıl olduğunu ifade etmem gerekiyor.
Son olarak da korucu alımlarına
ilişkin bir şey söylemek istiyorum. Şimdi size bir mesaj
okuyacağım, diyorlar ki: Değerli Vartolular, Varto ilçemizin
emniyet ve asayişini sağlamak maksadıyla Varto nüfusuna
kayıtlı ve Vartoda ikamet eden kadın-erkek 18-40 yaş
arası güvenlik korucu adaylarının bizzat kendileri
tarafından İl Jandarma Komutanlığına dilekçeyle
başvuru yapmaları gerekmektedir. Bu mesajı kim atıyor? Bu
mesajı Varto İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Binbaşı
Yunus Pehlivan, kişilerin telefonuna atıyor. Yani artık,
telefonla koruculuğu teşvik edecek kadar aklını
yitirmiş, devlet bürokrasisinden, devlet nizamından
uzaklaşmış bir AKP iktidarıyla karşı
karşıyayız.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı ikinci söz,
Kütüphane Haftası münasebetiyle söz isteyen Konya Milletvekili Sayın
Halil Etyemeze aittir.
Buyurun Sayın Etyemez. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
2.-
Konya Milletvekili Halil Etyemezin,
Kütüphane Haftasına ilişkin gündem dışı
konuşması
HALİL ETYEMEZ (Konya) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; mart ayının son pazartesi günüyle
başlayan Kütüphane Haftası dolayısıyla gündem
dışı söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Kütüphaneler kültür ve medeniyetimizin en önemli
hazinesidir. Kütüphanemizin en temel ögesi ise kitaplarımızdır.
Ne kadar kitabınız varsa o kadar yazarın dostusunuz demektir.
Düşünürler, iyi kitapları okumanın geçmiş
yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek olduğunu ifade
etmişlerdir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; toplumun ve bireyin kalkınması okumakla mümkündür.
Okumak, erdemin peşinde koşmaktır; okumak, hakikate
varmaktır. Kitabı bilgi hazinelerinin anahtarı, kütüphaneleri
ise insanlığın hafızası olarak
değerlendirmeliyiz. Cemil Meriçin ifadesiyle Kütüphaneler bütün
çağların, bütün ülkelerin ölümsüzleriyle doludur. Şehirlerin
hafızaları ve değerleri vardır, kütüphaneler de
şehirlerin hafızasıdır. Tarih boyunca nerede bir medeniyet
kurma gayreti varsa orada bir kütüphane inşa çabasının da mevcut
olduğu bir gerçektir. Kültür hazinemizin kaydını tutan
kütüphaneler geçmişin emanetini bugün bizlerle paylaşırlar ve
yarınlarımıza taşırlar. Kütüphaneler ortaya ilk
çıktıkları zamanki amaçlarına yeni vizyonlar ve yeni
hizmetler sunarak varlığını güçlü bir şekilde devam
ettirmektedirler.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; aziz milletimizin kitaplara daha kolay ulaşması ve
kütüphanelerden daha fazla yararlanmaları için ülkemizdeki kütüphane
altyapısını geliştirmeye ve kitap sayısını
da artırmaya devam ediyoruz. Ülkemizdeki halk kütüphanesi sayısını
1.217ye, kütüphane kullanıcı sayısını 13 milyona,
halk kütüphanelerimize üye sayımızı ise yaklaşık 4,5
milyona çıkardık. Son altı yılda 94 yeni kütüphanemizin
açılışını yaptık, 318 kütüphanemizi yeniden
yapılandırdık ve kütüphanelerimize 5 milyon yeni kitap
alınmasını sağladık. Kültür ve Turizm
Bakanlığınca kütüphanecilik kavramına yeni bir soluk
getirmek amacıyla yeni nesil kütüphaneler hayata geçiriliyor. Bu
bağlamda AVM kütüphaneleri, bebek kütüphaneleri, gar kütüphaneleri ve
havalimanı kütüphaneleri açılmıştır.
Değerli milletvekilleri, Türkiyede kütüphanecilik
kavramına yeni bir ivme kazandıran
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinden söz etmek
istiyorum. Mimari yapısı, koleksiyonları, kültür ve sanat
alanlarıyla ülkemizin dünyaya açılan kültür penceresi olmuştur.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi 125 bin metrekare
alanı ve 5.500 kişilik oturma kapasitesiyle okuyucularımıza
hizmet vermektedir. 201 kilometre raf uzunluğu, 4 milyonun üzerinde
basılı yayını ve milyonlarca elektronik
kaynağıyla yediden yetmiş yediye yedi gün yirmi dört saat hizmet
vermektedir. Kadim mirasımızı bugünün anlayışıyla
harmanlayarak geleceğe aktaran Millet Kütüphanesi,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
öncülüğünde Sizin de kitaplarınız ve bu ülke için hayalleriniz
olsun. ifadesinde hayat bulmuştur. Ayrıca Millî Kütüphanemiz ise
1.350 kişilik kapasitesi, yıllık 700 bin ziyaretçisi, 270 bin
adet süreli yayını ve yaklaşık 1,5 milyon adet basma
kitapla kitapseverlerimize hizmet vermeye devam etmektedir.
Değerli milletvekilleri, son dönemlerde dijital
aygıtların aşırı ve kontrolsüz kullanımı
sonucunda ortaya çıkan yeni bir bağımlılık
çeşidiyle, yeni teknoloji bağımlılığıyla
karşı karşıyayız. Teknoloji aletlerinin yüzde 64ünü
eğlenme ve zaman geçirme amaçlı
kullandığımızı raporlar ortaya koymaktadır. Genç
kardeşlerimiz bir günlük zamanlarının üç saat yirmi
dakikasını internette, üç saatini sosyal medyada, iki saat elli sekiz
dakikasını televizyon başında geçiriyorlar. Dijital
dönüşüm, dijital esarete dönmemelidir. Bu bağlamda kadim
değerlerimizi yenilikçi bir anlayışla tekrar yükselişe
geçirmeliyiz. Bu yükselişin yollarından biri de mücadelemizi kitap
eksenli yürütmektir. Dijital bağımlılıkla mücadelede
kütüphanelerimizi yeni hayat alanları olarak görmeliyiz. Bu konuda her
birimize düşen görev, bir farkındalık oluşturmaktır.
Kütüphanelere gitmeyi bir zorunluluk değil bilinçli olarak zaman
ayrılan bir davranış olarak görelim, kitap okumayı ise
zamanı doldurma aracı değil zamanı en iyi kullanma
aracı olarak değerlendirmeliyiz.
Değerli milletvekilleri, bu duygu ve
düşüncelerle, başta kütüphanecilerimiz ve kütüphane
çalışanlarımız olmak üzere, hepsinin Kütüphane
Haftasını kutluyorum. Önemli bir sorumluluğu üstlenen ve
görevlerini özveriyle yerine getiren bütün kütüphane çalışanlarımıza
şükranlarımı sunuyorum. Kütüphane Haftasının kitap
okuma alışkanlığını, bilgiye ve öğrenmeye
olan ilgiyi artırmasını
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
HALİL ETYEMEZ (Devamla) Değerli
milletvekili arkadaşlarım, bu yıl Kütüphane
Haftasının teması Çağlar Aşan Sözdür. Seven
sevdiğine kitap alsın. sözüyle sözlerimi tamamlamak istiyorum.
Ayrıca, 2 maç galibiyet, 1 maç da beraberlik
alan Millî Takımımıza yolunda başarılar diliyorum ve
emeği geçen tüm futbolcularımıza, yöneticilerimize buradan
teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı üçüncü söz,
1 Nisan İkinci İnönü Zaferinin 100üncü yıl dönümü
münasebetiyle söz isteyen Bilecik Milletvekili Sayın Yaşar Tüzüne
aittir.
Buyurun Sayın Tüzün. (CHP
sıralarından alkışlar)
3.-
Bilecik Milletvekili Yaşar
Tüzünün, 1 Nisan İkinci İnönü Zaferinin 100üncü yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması
YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; millî iradenin ortaya koyduğu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisinin ilk zaferi olan İnönü Zaferlerinin 100üncü yıl
dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış
bulunuyorum.
Değerli arkadaşlarım, eğer
müsaade ederseniz, uygun görürseniz, bu konuşmamı Türkiye Büyük
Millet Meclisinin ilk zaferi olan İkinci İnönü Zaferlerinin
anısına da yapmak istiyorum.
Sevgili arkadaşlarım, tarih 1 Nisan 1921,
yer Bozüyük Metristepe; büyük komutan ve devlet adamı İsmet
Paşa, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürke gönderdiği mesajda Bozüyük
yanıyor, düşman binlerce ölüyle doldurduğu savaş
alanını silahlarımıza terk etmiştir. diyerek
İnönü Zaferini müjdelemiştir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürkün de
cevaben Siz, orada, sadece düşmanı değil, Türk milletinin makûs
talihini de yendiniz. dediği İnönü Savaşlarının
100üncü yıl dönümünü yarın seçim bölgem olan Bilecik ilinin Bozüyük
ilçesinde yöre halkımla birlikte kutlayacağım.
Sevgili arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyetinin
hangi şartlarda kurulduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu bilgiyi
sürekli aktarmak, içimizdeki bilinci her zaman ortaya koymak zorundayız.
Eğer bunu başaramazsak, yeni nesillere aktaramazsak işte o zaman
Sevr, her zaman olduğu gibi gündemden hiç düşmeyecek ve açıkça
dayatılacaktır. Biz, Sevr Antlaşmasını savunmak için
yetiştirilmedik, Lozanı uygulamak ve uygulatmak üzere
yetiştirildik. (CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Biz, Türkiye Cumhuriyetini cumhuriyet ilkeleriyle korumak
üzere ant içtik, bu andımıza da andına sadık olan her
onurlu insan gibi sadığız.
İnönü Zaferlerinin ortaya koyduğu tablo, millî
iradenin bağımsızlığına olan tutkusunun en büyük
göstergesidir. Bu topraklarda yüz yıl önce yaşanan büyük zafer sadece
işgal kuvvetlerine karşı yaşanan zafer değildir, millî
iradenin yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Anadolu çocuklarının
özgürlük ve bağımsızlık için kendini feda ettiği
muhteşem bir meydan okumadır. İnönü Savaşlarıyla ilk
zaferini kazanan ordularımız Sakaryada zaferini
taçlandırmış ve Türkiye Cumhuriyeti Lozanda da
bağımsızlığını ve dünya devleti
niteliğini kazanmıştır.
Değerli arkadaşlarım, ülkemizin ve
dünyanın gündemini değiştiren, bu coğrafyada
sınırları belirleyen, kurtuluş mücadelesinin ilk
ayağı olan İnönü Zaferleri ve sonrası, hiç kimsenin
yaşamayı asla istemediği zor günlerdir. Bütün bu zorluklara
rağmen her karış toprağı buram buram tarih kokan bu
şanlı topraklarda doğmuş, büyümüş,
yaşamış olmanın şahsıma verdiği bu onurla
sizlere hitap etmek istiyorum: Türkiye Cumhuriyeti her dönem tehdit
altında kalmıştır. Bu tehditlere karşı birlik ve
beraberlik içinde her an hazırlıklı olmak bizim asli
görevimizdir. Bugün, buradan, özgür ve bağımsız Türkiye için kan
döken yiğitlerimizin boşuna ölmediğini bağımsız
ve özgür bir Türkiye olarak bir kez daha en gür sesimizle tüm dünyaya duyuruyorum.
Bu kadar büyük bedeller ödeyerek elde ettiğimiz özgürlüğümüzden
canımız pahasına da olsa vazgeçmeyeceğimizi herkesin ama
herkesin bilmesini istiyorum. İnönünün, Dumlupınarın,
Sakaryanın, Çanakkalenin ve tüm savaşların aziz şehitleri;
rahat uyuyun, emanetiniz emin ellerdedir. Bu ülkenin insanı, Ulu Önder
Atatürkün çizdiği yoldan ayrılmadan emanetinizi sonsuza kadar
koruyacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, bu zafer
gerçekten Çanakkale Zaferi kadar önemli bir zaferdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
YAŞAR TÜZÜN (Devamla) Hükûmet adına
yetkili Bakan maalesef, bu törene gerekli katkıyı ve desteği
vermemektedir. Hükûmet tarafından bu törene Çanakkale Zaferi töreni kadar
destek ve katkı verilmesini talep ediyorum. Yarın kutlayacağımız
bu güne -üzülerek ifade ediyorum ki- maalesef Hükûmet adına hiçbir bakan
katılmamaktadır.
Metristepenin ve İnönü Şehitliğinin
millî park alanı olarak yapılması için 27 Aralık 2018
tarihinde İnönü Metristepe Millî Parkı Kanun Teklifi vermiş bulunuyorum.
Ama maalesef bugüne kadar yetkili iktidar grubu tarafından bu kanun
teklifinin gündeme getirilmediğini bir kez daha ifade ediyorum. En
kısa zamanda dedelerimize, şehitlerimize bu onuru yaşatmak için
Metristepenin millî park olmasını tekrar teklif ediyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah
arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle,
şükranla anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
şimdi, sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika söz
vereceğim.
Sayın Kaşıkçı...
V.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Hatay Milletvekili Lütfi
Kaşıkçının, Yayladağı çilek üreticilerinin
sorunlarına ilişkin açıklaması
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) Sayın
Başkanım, teşekkür ederim.
Yayladağı ilçemizde tütünden sonra ilk
defa bir ürün para edip vatandaşlarımızın yüzünü güldürmeyi
başarmıştır. Son birkaç yıldır
Bakanlığımızın da desteğiyle çiftçilerimiz çilek
ekimine başladı ve bugün geldiğimiz noktada çilek ürünü
Yayladağı ilçemizin en önemli geçim kaynağı hâline geldi.
Ancak, geçtiğimiz haftada yaşanan dolu yağışları
ve akabinde gerçekleşen don olayı sonucu maalesef çilek fidelerinin
çiçekleri zarar gördü. Bu zarar, İlçe Tarım Müdürlüğümüz
tarafından sahada da yapılan keşifle tespit edilmiştir.
Yayladağılı hemşehrilerimizin en büyük talebi, yaşanan
bu olayın afet kapsamı içerisinde değerlendirilip
zararlarının Bakanlığımız tarafından
karşılanmasıdır.
BAŞKAN Sayın Çepni
2.-
İzmir Milletvekili Murat
Çepninin, Kocaeli Şekerpınar Migros işçilerinin
sorunlarına ilişkin açıklaması
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Kocaeli
Şekerpınar Migros işçileri seksen altı gündür direniyorlar.
Önce DGD-SEN üyesi oldukları için ücretsiz izine
çıkartıldılar, sonra da Kod 29 gerekçesiyle işten
atıldılar. İşçiler hakları için mücadele ederken
devlet patronu korumakla meşgul. İşçiler bugün Migrosun
bağlı olduğu Anadolu Grubunun başkanı Tuncay
Özilhanın evinin önünde gözaltına alındılar. Beykoz
Emniyeti 1 kişiye özel Çubuklu Mahallesinde eylem yasağı
kararı alındığını açıklamış.
Sermaye istiyor, devlet emir telakki ediyor; yeter ki işçi
hakkını istemesin. Migros işçilerinin yanındayız;
işçilerin talepleri derhâl karşılansın, gözaltındaki
işçiler derhâl serbest bırakılsın.
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu
3.-
Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlunun, İnegölün il yapılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
300 bine yakın nüfusuyla birçok ilden büyük;
1,5 milyar dolarlık ihracatıyla birçok ili ekonomide geride bırakan,
kendi organize sanayi bölgesi olan ve marka değeri olan İnegölün il
olması için geçenlerde Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu ve Bursa milletvekilleriyle bir kanun teklifi
vermiştik ama AK PARTİ milletvekilleri Bursayı kaybederiz
kaygısıyla İnegölün il olmasını desteklemediler. Dün
Twitterda bir kullanıcı Hangi ilçe il olmayı en çok hak
ediyor? diye paylaşımda bulunmuş, İnegöl Belediye
Başkanı da bunu beğenmiş. Anladık ki sadece
İnegöl halkı değil, İnegölü yönetenler de İnegölün
il olmasını istiyorlar. Ben buradan bir kez daha sesleniyorum:
Eğer Aman Bursayı kaybederiz, İnegölü kaybederiz.
kaygınız yoksa gelin hep birlikte bir kanun teklifi verelim ve il
olmayı çoktan hak etmiş olan İnegölü il yapalım diyorum.
Saygılarımla.
BAŞKAN Sayın Taşkın
4.-
Mersin Milletvekili Ali Cumhur
Taşkının, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim
Kirazı şehadetinin 6ncı yılında rahmetle yâd
ettiğine ve tek bir terörist kalmayana kadar terörle mücadelelerinin devam
edeceğine ilişkin açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
İstanbul Adliyesinde cumhuriyet
savcısı olarak görev yapmaktayken 31 Mart 2015 tarihinde vazifesi
başında teröristlerce şehit edilen Mersinli hemşehrim
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kirazı şehadetinin
6ncı yılında rahmetle yâd ediyorum.
Yaklaşık kırk yıldır
terörle mücadele eden bir ülke olarak, terörü besleyen ve destekleyen şer
odakları bilmelidir ki Türkiye terörle sindirilecek, diz çöktürülecek bir
ülke değildir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
terörle mücadelede ortaya koyduğu kararlı duruşu, yerli savunma
sanayimizin gelişmesi ve artan teknik kabiliyetimiz sayesinde Türkiye
terörle mücadelede başarılı sonuçlar elde etmiştir ve elde
etmeye devam etmektedir. Bitme noktasına gelen bölücü terör örgütü
artık kaçacak yer aramaktadır. Herkes bilmelidir ki tek bir terörist
kalmayana kadar terörle mücadelemiz devam edecektir diyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Özkan
5.-
Mersin Milletvekili Hacı
Özkanın, yeni anayasa sürecinin Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin tahkimi açısından bir fırsat
olacağına ilişkin açıklaması
HACI ÖZKAN (Mersin) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Yeni anayasa süreci
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin tahkimi
açısından da bir fırsat olacaktır. Türkiye için tarihî
öneme sahip yeni anayasa hazırlama sürecinin mümkün olan en geniş
uzlaşmayla yürümesi ve ortaya çıkan metnin de 84 milyonu
kucaklaması şarttır.
Cumhurbaşkanımız ve Genel
Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın ifade
ettiği gibi, biz, bu anlayışla, siyasi partiler başta olmak
üzere tüm kesimlerin yeni anayasanın hazırlanmasına katkıda
bulunmasını bekliyoruz. Ülkemizin 2053 vizyonunun
omurgasını oluşturacağını düşündüğümüz
yeni anayasa için her türlü görüşe ve teklife açığız.
İnşallah, milletimizle birlikte gelecek nesillerin bizi hayırla
yâd etmesini sağlayacak yeni bir anayasayı ülkemize
kazandıracağımıza inanıyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Karadağ
6.-
Iğdır Milletvekili Yaşar
Karadağnın, 1918 yılında Ermeni çeteleri tarafından
Azerbaycan ve Karabağda soykırıma uğrayan şehitleri
rahmet ve minnetle andığına ilişkin
açıklaması
YAŞAR KARADAĞ (Iğdır)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
1918 yılının Mart ve Nisan
aylarında Ermeni çeteleri Bakü, Şamahı, Kuba, Mugan, Lenkeran,
Nahçıvan ve Zengezur'da 60 bin civarında Türk ve Müslüman halkı
katletmiştir. Bu nedenle Azerbaycan devleti tarafından 31 Mart
Azerbaycan Türklerine Karşı Yapılan Soykırım Günü
olarak adlandırılmaktadır.
O yıllarda Şamahıda 58, Kubada 122,
Karabağın dağlık bölgesinde 150 köy, Zengezur'da 115 köy
yerle bir edilip kaçamayan tüm Türk halkı katledilmiştir. Aynı
yıllarda Karsta 92 köy yakılmış, binlerce insanımız
katledilmiştir. Suçsuz, günahsız ve masum insanlar sadece Türk
oldukları için öldürüldü, vahşice katledildi, bir soykırım
yaşandı ve bu tarih, insanlık tarihine kara bir leke olarak
düştü.
Büyük bir acı ve hüzünle
andığımız bu yas gününde soykırıma uğrayan
aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
BAŞKAN Sayın Ödünç
7.-
Bursa Milletvekili Atilla Ödünçün, şehit edilen Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Selim Kiraza rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
ATİLLA ÖDÜNÇ (Bursa) Sayın Başkan,
kıymetli milletvekilleri; altı yıl önce bugün milletimizin çok
kıymetli bir evladı, Adalet teşkilatımızın çok
değerli bir mensubu olan Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim
Kirazı menfur bir terör saldırısında kaybetmenin
acısını hâlâ yüreğimizde hissediyoruz. Merhum Cumhuriyet
Savcımız Mehmet Selim Kiraz görevini her daim hakkıyla yerine
getirmiş, adaleti canı pahasına savunmuştur. Onun
bıraktığı miras bu milletin evlatlarına her daim yol
gösterici olacaktır. Herkes bilsin ki terörle mücadelemiz büyük bir
kararlılıkla devam edecektir. Merhum şehit Savcımız
Mehmet Selim Kiraza bir kez daha Allahutealadan rahmet, kederli ailesine ve
yargı camiasına başsağlığı diliyorum; aziz
milletimizin başı sağ olsun.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Kasap
8.-
Kütahya Milletvekili Ali Fazıl
Kasapın, Kütahyadaki kara yollarının durumuna
ilişkin açıklaması
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Hızlı treni olmayan, otoyolu olmayan, uçak
uçmayan Kütahyada Emet-Tavşanlı yolu 6 defa göçtü, çöktü; çürük
yapılıyor, hesap sormuyorlar. Şaphane-Değirmendere-Köpenez
yolu, Simav-Sındırgı yolu, Tavşanlı-Domaniç yolu
şu anda çok kötü durumda. Allıören, Eymir, Şeyhler, Karbasan
yolları, Karaağıl köyü çok çok kötü durumda. Geçmediğimiz
yollara garanti parası veriyoruz, geçtiğimiz yollar çamur içinde ya
da yıkılıyor.
İl Özel İdaresini ve
Karayollarını, Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığını göreve davet ediyorum. Şu anda ikinci,
üçüncü derece diye vasfedilen bu yollar çok çok kötü vaziyette. Tekrar tekrar
söylemek istiyorum: Gerçekten insanlar hastaneye hasta götürmekte
zorlanıyorlar, yollar bazen bir gün kapalı kalıyor.
Teşekkürler Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Gaytancıoğlu
9.-
Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlunun, AKP Türk isimlerini silmek için ne kadar enerji
harcarsa harcasın Edirnenin yüzyıllardır Türk olduğuna
ilişkin açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm
Bakanlığına bağlı 4 müzik korosu topluluğunun
adından Türk ismi çıkarıldı. Seçim bölgem olan
Edirnedeki Devlet Türk Müziği Topluluğunun adı Edirne Rumeli
Müzikleri Topluluğu olarak değiştirildi. AKPnin Türklüğe
bir alerjisi olduğunu biliyoruz, bundan önce bunun sayısız
örneğini gösterdiler. Örneğin, Ziraat Bankasının logosunu
değiştirdiler, önündeki T.C. ibaresini kaldırdılar.
Bakanlıklardan da T.C. ibaresini kaldırdılar; örnekleri
çoğaltabiliriz.
Evladıfatihanın torunları olan Edirneliler
Balkanlara giderken Türktü. Yüzyıllardır yaşadıkları
toprakları bırakmak zorunda kaldıklarında,
soykırıma, göçe, büyük acılara maruz kaldıklarında da
Türktüler, Türk oldukları için acı çektiler. Hatta etnik kökenleri
farklı olmasına rağmen bütün bu acıları yaşayan
Balkan Müslümanları da Türk olarak görüldü ve Türk olarak acı çekti.
AKP Türk isimlerini silmek için ne kadar enerji harcarsa harcasın Edirne
yüzyıllardır Türktür ve orada yapılan müzik de Türk
müziğidir.
BAŞKAN Sayın Özdemir
10.-
İstanbul Milletvekili Sibel
Özdemirin, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi
değişmedikçe bu sistemin yarattığı krizlerin ve geriye
gidişlerin önlenmesinin mümkün olmayacağına ilişkin
açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet
sisteminin yeni bir kriziyle ve tezatlığıyla karşı
karşıyayız. Bu sistemde, bir taraftan göstermelik insan
hakları eylem reformları açıklanırken uygulamada bunun tam
tersi yapılmaktadır. İşte, dün Genel Kurulda
görüşmelerine başladığımız Güvenlik
Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi
bu tezatlığın en açık, en somut örneğidir. Bu sistemin
de özü olan keyfiyete ve subjektif değerlendirmelere açık olan, üzerinde
mutabakata varılmayan, ısrarla tekrar tekrar gündeme getirilen bu teklif
Anayasamıza, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, aday
ülkesi olduğumuz Avrupa Birliği değerleri ve evrensel insan
haklarına da uygun değildir. Bu teklif, zaten sorunlu olan devlette
liyakate bir darbe daha vururken partizan ve sadık kişilere yeni makamların,
yeni mevkilerin yasal düzenlemesidir. Dolayısıyla bu sistem
değişmedikçe bu sistemin yarattığı krizlerin ve geriye
gidişlerin önlenmesi mümkün olmayacaktır.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın Arık
11.-
Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın,
Kayserideki kitapçıların sorunlarına ilişkin
açıklaması
ÇETİN ARIK (Kayseri) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Kayseride kitap denilince -yediden yetmişe-
Cumhuriyet Meydanındaki Selçuklu eseri Sahabiye Medresesindeki
kitapçı esnafı akla gelir. Daha önceleri, Vakıflar Genel
Müdürlüğünün kiracıları olan bu esnaflarımız,
şimdi Kayseri Büyükşehir Belediyesinin kiracılarıdır.
Bu zor süreçte primini, stopajını, kirasını ödemekte
zorlanan bu esnafımızdan Kayseri Büyükşehir Belediyesi kira
bedelini yüzde 75 zamlı istemektedir. Evet, yanlış
duymadınız, yüzde 75 zamlı, hem de 1 Nisan tarihine kadar ödemek
şartıyla, yoksa Çıkın. deniliyor esnafa. TÜİK
Enflasyon oranı yüzde 11. diyor, Kayseri Büyükşehir Belediyesi
yüzde 75 zam istiyor.
Gönül belediyeciliği yapacağız.
dediniz, zulüm belediyeciliği yapıyorsunuz. Kayserili
hemşehrilerimiz bunun hesabını soracaktır.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Güneş
12.-
Uşak Milletvekili İsmail
Güneşin, şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim
Kirazı rahmetle andığına ve AK PARTİ dönemindeki
enerji yatırımlarına ilişkin açıklaması
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bundan altı yıl önce
görevinin başında şehit edilen Savcı Mehmet Selim
Kirazı rahmetle anıyorum. Bunu yapan teröristleri ve bunların
destekleyicilerini lanetle kınıyorum.
Değerli milletvekilleri, enerji tüketimi
modernleşmenin ve sanayileşmenin bir göstergesidir. 2000li
yıllarda 130 milyar kilovatsaat olan enerji tüketimi, 2020
yılında 290 milyar kilovatsaate çıkmıştır. AK
PARTİ iktidarları döneminde kurulu gücümüz 3 kat
artırılmıştır. Enerji kesintileri olan ülkeden, enerji
ihraç eder konuma geldik. En önemlisi de yenilenebilir enerji oranımızı
hızla yükseltmekteyiz. On yıl önce başlanılan güneş
enerjisi gücümüz 6.869 megavata ulaşmıştır. Uşak 380
TM, Karma Organize, Banaz, Karahallı Transformatör Merkezleri gibi pek çok
yatırımları hayata geçiren ve Eşme trafo merkezinin
kurulumu için start veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğana, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımıza ve
emeği geçen herkese teşekkürü bir borç bilir, Genel Kurulu
saygıyla selamlarım.
BAŞKAN Sayın Çakır
13.-
Kocaeli Milletvekili Sami
Çakırın, 2018 yılında Hollandada öldürülen Türk
kızı Hümeyraya yönelik Hollanda polisinin ırkçı
yaklaşımlarına ilişkin açıklaması
SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) Sayın Başkan,
2018 yılında Hollandada öldürülen Türk kızı Hümeyra için,
birkaç gün önce basına sızan, polislerin aralarındaki
yazışmalarında 1 Türk daha azaldı. şeklindeki
ırkçı yaklaşımı ifade eden bir cümle
kullanıldığı öğrenildi. Daha önce şikâyetçi
olmasına rağmen hiçbir şey yapmayan polisin,
azınlıklara, göçmenlere yönelik ırkçı yaklaşımının
son perdesine şahit olduk. Daha kötüsü, kınama dışında
hiçbir işlem yapılmayacağı emniyet müdürü tarafından
açıklanırken Herkes ikinci şansı hak eder. derken
polislere ne şansının verildiğini de anlatmıyor
elbette. Müdür, polislerin koruma yerine ayrımcı mesajlar
paylaşmasının ekstra trajik olduğunu söylüyor; şaka
gibi yani! Üstelik, mesajları ihbar eden Fas asıllı polise
karakolda zorbalık yapılması da cabası.
İnsanlığın rafa kaldırıldığı bir
dünyadan alacağımız hiçbir şey yok ama duyacağımız
çok şey var. Irkçılık ve ayrımcılık dünyanın
başına bela olmaya devam edecek diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Ünver
14.-
Karaman Milletvekili İsmail Atakan
Ünverin, hayvan yetişticirilerinin sorunlarına ilişkin
açıklaması
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) Ülkemizde
sürekli artan yem fiyatları nedeniyle hayvan yetiştiricilerinin
sorunu bitmek bilmemektedir. Özellikle, işletmecinin işletmesine 2
lira 80 kuruştan giren süt, üreticiden 2 lira 60 kuruşa
çıkmaktadır. Bu fiyat, süt üreticisinin zararına süt
satmasına yol açmaktadır. İşlenen süt ürünleri ise market
ve şarküterilerde yüksek enflasyon etkisi altında fahiş
fiyattan, peynir 40 liraya, tereyağı 70-80 liraya
satılmaktadır; tüketici de bu fiyatlardan süt ürünü
alamamaktadır. Süt ürünleri üretim yerleri ise alım gücünün
düşmesi nedeniyle yaptıkları üretimi piyasada satacak alıcı
bulamamaktadırlar. Bu sebeple, Et ve Süt Kurumu piyasadaki sütü toplayarak
süt tozuna çevirme kararı almıştır. Özellikle gelişim
çağındaki çocuklar için yaşamsal önem taşıyan süt ve
süt ürünlerine erişebilirliği artırmak için süt ürünlerinde KDV
yüzde 1e düşürülmelidir. Bu konuda yetki sahibi olan makamları
göreve davet ediyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Erbay
15.-
Muğla Milletvekili Burak
Erbayın, domates üreticisi için önemli pazarlardan biri olan Rusyayla
ihracat kotalarının kaldırılması için gerekli
adımların atılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
BURAK ERBAY (Muğla) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Bilindiği gibi Türkiye ile Rusya arasında
tarımdan turizme kadar birçok alanda önemli ticari ilişkiler mevcuttu
ancak siyasi iktidarın uyguladığı yanlış
dış politika nedeniyle bu ilişkiler son yıllarda büyük
zarar görmüştür. 2015 yılında yaşanan uçak düşürme
krizi nedeniyle ülkemiz özellikle tarımsal ürünlerin ihracatında
büyük kayıplar yaşamıştır. 2015 yılında
Rusyaya 350 bin ton domates ihracatından yaklaşık 195 milyon
dolar gelir elde edilmiştir ancak yaşanan kriz nedeniyle 2017
yılına kadar domates ihracatı durdurulmuştur. 2017
yılında 100 bin ton kotayla başlayan domates ihracatı 2020
yılında 200 bin tona, 2021 yılında 250 bin tona
yükseltilmiştir ancak bu oranlar yeterli değildir. Domates üreticimiz
için önemli pazarlardan biri olan Rusyayla ihracat kotalarının
kaldırılması için gerekli adımların bir an önce
atılması gerekmektedir.
BAŞKAN Sayın Arkaz
16.-
İstanbul Milletvekili Hayati
Arkazın, 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftasına, 2 Nisan Dünya
Otizm Farkındalık Gününe, Kütüphane Haftasına ve Profesör
Doktor Cemil Taşcıoğluna rahmet dilediğine
ilişkin açıklaması
HAYATİ ARKAZ (İstanbul) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası
vesilesiyle milletimizin dikkatini çekmek istiyorum. Birçok kanser
çeşidinin iyileşmesi erken teşhis sayesinde mümkün olabilir.
Hastalarımıza acil şifalar diliyorum.
Ayrıca, 2 Nisan Dünya Otizm
Farkındalık Günü dolayısıyla belirtmek istiyorum ki otizm,
sosyal ve iletişimsel alanda yetersizlikleri beraberinde getiren
nörogelişimsel bir sorundur. Otizmin farkındayız ve onların
yanındayız.
Kütüphaneler Haftasını kutluyorum. Tüm
milletimizi bu hafta 1 kitap daha fazla okumaya davet ediyorum.
Ve bir yıl önce coronavirüs mücadelesinde
kaybettiğimiz dostum ve meslektaşım Profesör Doktor Cemil
Taşcıoğluna rahmet diliyorum, ruhu şad olsun.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Başevirgen
17.-
Manisa Milletvekili Bekir
Başevirgenin, çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifine olan
borçlarının yapılandırılması gerektiğine
ilişkin açıklaması
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Tarım Kredi Kooperatifleri 31 Marta kadar haciz
ve icra işlemlerini durdurmuştu, bugün itibarıyla bu süre doldu.
Çiftçiler ise hâlâ kredilerle ayakta kalmaya çalışıyor. Çiftçi
ürettiği üründen para kazanamadı, ürünleri depolarda çürümeye terk
edildi ya da ürününü dolu ve don vurdu. Yüksek primler ve muafiyetler nedeniyle
TARSİM yaptırmayan çiftçilerimiz mağdur oldu. Çitçilerimiz
aylardır bir yapılandırma müjdesi beklerken ödenemez hâle gelen
borçların altında ezildi. Yeni bir hasat yapamayacak olan çiftçi
borcunu yine ödeyemeyecek; traktörlerini, tarımsal gereçlerini ve
hayvanlarını haczetmek için icra memurları yine
kapılarına dayanacak. 20 bin çiftçinin 5 milyar liralık borcunu
yapılandıramayan iktidara sesleniyoruz: Haciz ve icra
işlemlerini erteleyin.
BAŞKAN Sayın Fendoğlu...
18.-
Malatya Milletvekili Mehmet Celal
Fendoğlunun, Sağlık Bakanından, esnafa coronovirüs
aşısında öncelik tanınmasını talep ettiklerine
ilişkin açıklaması
MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) Teşekkür
ederim Başkanım.
Bir yılı aşkın süredir devam
eden pandemi nedeniyle işleri durma noktasına gelen, kredi
taksitlerini ödeyemeyen esnafımız yeniden hafta sonları
kısıtlamaya gidilmesi nedeniyle mağduriyetle karşı
karşıya kalmaktadır. Lokantalar, bayan kuaförleri, berberler,
kıraathaneler, çay ocakları, kafeler; taksi, minibüs, servis
şoförleri; semt pazarı esnafı ile esnaf meslek
odalarının çalışanlarına coronavirüs
aşısında öncelik tanınması, sürekli kalabalık
ortamda bulunan bu esnaf kesiminin hem korunmasını sağlayacak
hem de bu kesimin mağduriyetini engelleyecek, ekonomik hayatı
kesintiye uğratmayacaktır. Bu hizmet sektörlerinin ayakta
kalması ve istihdamın sürdürülebilmesi için coronavirüs
aşısında esnafımıza öncelik tanınmasını
Sağlık Bakanımızdan talep ederiz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Barut...
19.-
Adana Milletvekili Ayhan Barutun,
çiftçilerin, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifine olan
borçlarının yapılandırılmasını
beklediğine ilişkin açıklaması
AYHAN BARUT (Adana) Sayın Başkan,
Türkiye tarımı göz göre göre batırılıyor. Tarıma
şaşı bakanlar, sarayın penceresinden tozpembe rüya görenler
çare üretmiyor. Tarımda yangın var; çiftçimiz perişan hâlde, ne
feryadını duyan ne yardımına koşan var; sanki
vicdanlar kurumuş, diller lal olmuş, gözler görmüyor. Tarım
Bakanı sadece bakıyor. Bakmayın, çare bulun, çözüm üretin. Zaten
üretici zorda, gübreden mazota tüm tarım ürünlerinin maliyetleri
fahiş oranda zamlanıyor, ürünler para etmiyor, destekleme
fiyatları yerinde sayıyor. Ülkemizde çiftçi borçları 180 milyar
lirayı aştı. Borç içindeki çiftçinin tarlasından
traktörüne, ahırından ineğine, her şeyine haciz geliyor.
Üreticilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatif borçları
faizsiz en az beş yıl ertelensin istiyoruz. Çiftçi
borçlarının yapılandırılmasını herkes
bekliyor. Sözünüzü tutun, vakit kaybetmeden yapılandırma
kararını açıklayın; artık üretene ve tarımsal
üretime gereken desteği verin.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Sümer...
20.-
Adana Milletvekili Orhan Sümerin, AKP
iktidarının, Adana Aladağda vatandaşların
kurduğu kooperatifin ihale yoluyla aldığı
taşımacılık işini iptal ettirdiğine
ilişkin açıklaması
ORHAN SÜMER (Adana) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
İktidar baskısının
köylülerimizin üç kuruşuna kadar nasıl etki ettiğinin göstergesi
ne yazık ki Adana Aladağ ilçemizde bir kez daha
karşımıza çıkmıştır. Aladağda maden
işletmeleri bulunmaktadır. Bölgede yaşayan
vatandaşlarımız kendi aralarında kurdukları
kooperatifle maden işletmelerinde çalışan işçilerin servis
taşıma işlerini yaparak geçimlerini sağlamaktadırlar.
AKP iktidarının Aladağ teşkilatı yetkilileri, siyasi
baskıyla, vatandaşların kurduğu kooperatifin ihale yoluyla
aldığı taşımacılık işini iptal
ettirmiş, ihaleyi kendisi ve yakınlarının
almasını sağlamıştır; onlarca
vatandaşımızın el birliğiyle kurduğu kooperatif
saf dışı edilmiştir. Aynı durum, bölgedeki diğer
kurumların taşımacılık servis ihalesi için de
geçerlidir. Yine, aynı siyasi baskıyla Aladağ Öğretmenevi
ve Orman İşletmesindeki yemek ihalesi de kimseye
bırakılmadan alınmıştır. Vatandaşın
ekmeğine, aşına kadar göz diken, kendinden başka kimseyi
düşünmeyen, siyasi gücünü çıkarları için kullanan kim varsa
bilsinler ki attıkları her adımın takipçisi
olacağız.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
Grup Başkan Vekillerimizin söz taleplerini
karşılayacağım.
İlk söz, İYİ Parti Grup Başkan
Vekili Sayın Dursun Müsavat Dervişoğluna aittir.
Buyurun Sayın Dervişoğlu.
21.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, 31 Mart Azerbaycanlıların
Soykırımı Gününe, Mustafa Dumanın Merkez Bankası
Başkan Yardımcılığına atanmasıyla Hükûmetin
Amerika Birleşik Devletlerine taviz verdiğine ve Montrönün
feshedilmesini konuşmanın millî güvenliğimiz açısından
tehdit olduğuna ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Yüce Meclisi saygılarımla
selamlıyorum.
31 Mart 1918de Ermeni çeteleri tarafından
soykırıma maruz kalan ve topraklarından sürülen Azerbaycan
Türklerinin anısını korumak için, 31 Mart
Azerbaycanlıların Soykırımı Günü olarak anılmaktadır.
Azerbaycanlıların Soykırımı Günü olarak kabul edilen
31 Mart günü, iki yüzyıl boyunca, başta Ermeniler olmak üzere
diğer halkların Azerbaycanlı soydaşlarımıza
karşı giriştikleri katliamları ve Azerbaycanlılara
karşı yürüttükleri acımasız siyaseti ifade etmektedir.
Yapılan katliamları, işkenceleri
derin bir teessürle kınıyor ve lanetliyorum. Şehit olan
Azerbaycanlı kardeşlerimi rahmet ve saygıyla yâd ediyorum.
Azerbaycan Türkiyedir, Türkiye de Azerbaycandır diye haykırıyorum.
Rothschild hanedanının dünyaca meşhur
bankası Morgan Stanleyin Türkiye Ofisi Genel Müdürü Mustafa Duman,
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, Sayın Erdoğan
tarafından Merkez Bankası Başkan Yardımcısı
olarak atanmıştır. Dış güçlerle mücadele ettiğini
söyleyen Hükûmetin, Biden göreve geldikten sonra yaptığı
atamalar dikkat çekmektedir.
Ben bu atamanın özelliğini, Merkez
Bankası Başkanlığı da yapan Sayın Durmuş
Yılmaz Beyin sözleriyle anlatayım: Bu atamanın arkasında
ne vardır diye kendisine sorduğumuzda Hükûmet bir arkeoloğu
başkan yardımcılığına atayarak millet adına
iyi bir iş yapmıştır. dedi. Zira kaybolan 128 milyar
doları ancak ve ancak bir arkeolog ortaya çıkarabilirdi. ifadesini
kullandı. Ayrıca şunu da aklımızdan çıkarmayalım.
dedi. Durmuş Beyin sözlerini naklediyorum: Merkez Bankası için artık
her organ kanserli gibi, her doku hasta, yoğun bakım şart.
Hastanın muayenesini Morgan Stanley yapacağına göre artık
bu hasta ekonominin yerli ve millî hekimlere emanet edilmeyeceği de
anlaşılmıştır. ifadesinde bulundu.
Mustafa Dumanın 1999 yılında devlet
tarafından el konulan Esbankta yöneticilik yapması ise Merkez
Bankası sitesindeki öz geçmişinde yer almamaktadır, bu durum
manidardır. Hükûmet bu atamayla Amerika Birleşik Devletlerine göz
kırpmış, hangi alanda olduğunu kestiremediğimiz bir
önemli taviz vermiştir kanaatini taşıyoruz. Dış
güçlerle ekonomik savaş veriyoruz. söylemleri de artık tamamen
boşa çıkmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın
Şentopun Cumhurbaşkanı isterse Montröden çekilir.
açıklaması Türkiye Büyük Millet Meclisinin çiğnenmesi, millet
iradesinin de yok sayılması anlamına gelir. Kanal İstanbul
tartışmalarının yaşandığı bugünlerde
boğazları düzenleyen Montrö Anlaşmasının tesadüfen
tartışma masasına yatırıldığı
kanaatinde değiliz, arkasındaki gerekçeyi elbette ki
tartışacağız. Sayın Cumhurbaşkanının
Aralık 2019da Montrö Anlaşması için Türkiyeye ne
kazandırmıştır? sorusu ve ifadesi ise hâlen
akıllarımızdadır. Montrö, Türkiyenin boğazlardaki
bağımsızlığı anlamına gelir, Montrö bir
millî güvenlik sözleşmesidir. Montrönün feshedilmesini konuşmak ise
millî güvenliğimiz açısından tehdittir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Milletin mücadelesiyle imzalanmış bir anlaşma,
tek bir kişinin keyfî kararıyla iptal edilemez. Kanal İstanbul
inadınıza kılıf uydurmak için Montröye göz dikilemez; bunu
ne tarih ne de kahraman ecdadımız affetmeyecektir, tarihe şerh
edilmesi bakımından sesleniyorum efendim.
Çok teşekkür ediyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Muhammed Levent Bülbül.
Buyurun Sayın Bülbül.
22.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent
Bülbülün, şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim
Kirazı rahmetle andığına, 31 Mart
Azerbaycanlıların Soykırımı Gününe, Azerbaycan ile
Türkiye arasında imzalanan protokolle iki ülke arasında pasaporta
ihtiyaç duyulmadan seyahat edilebileceğine ve Covid-19
salgınıyla mücadelede alınan tedbirlere riayet edilmesinin son
derece önemli olduğuna ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 31 Mart 2015te makamında DHKP-C'li teröristlerce
saatlerce alıkonulan ve hunharca katledilmiş olan şehit
Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kirazı şehadet yıl
dönümünde rahmetle anıyor; ruhu şad, mekânı cennet olsun
diyoruz.
Sayın Başkan, 31 Mart günü Azerbaycan'da
Soykırım Günü olarak kabul edilmektedir. İki yüzyıl
boyunca Ruslar, Ermeni teröristler, muhtelif çeteler ve diğer
halkların Azerbaycanlı kardeşlerimize yapmış
oldukları katliamları ve acımasız siyaseti ifade eden bu
tarih, 28 Mart 1998 günü merhum Haydar Aliyevin Devlet
Başkanlığı döneminde resmîleşmiştir. 19uncu
yüzyılın başlarından itibaren Gence, Şuşa,
Zengezur, Bakü, Karabağ ve Hocalı'da yüz binlerce Azerbaycanlı
kardeşimiz katledilmiştir. İşgal ettikleri topraklarda
kardeşlerimizin egemenlik haklarını gasbeden bu teröristler ve bu
saldırganlar, kadın, çocuk, bebek, yaşlı demeden zalimce
kardeşlerimize kıymış ve işkencelerle şehit
etmişlerdir. Bu vesileyle, bu topraklarda şehit olan
Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte bütün dünyada
hayatını kaybeden, emperyalizmin kirli saldırılarında
kurban olan bütün soydaşlarımızı,
dindaşlarımızı ve bütün mazlum halkları buradan
rahmetle yâd ediyorum.
Sayın Başkan, bu arada 10 Aralık 2020
tarihinde Bakü'de imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan
Cumhuriyeti Hükûmeti arasında Kimlikle Seyahat Protokolünün iç onay
süreci her iki ülke bakımından sonuçlanmıştır. Söz
konusu protokol 1 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir. Böylelikle
iki ülke vatandaşları, Türkiye ve Azerbaycan arasında
doğrudan seyahatlerini pasaporta ihtiyaç duymadan yalnızca yeni tip
kimlik kartını ibraz ederek yapabileceklerdir. Can Azerbaycanla 1
Nisan 2021 tarihi itibarıyla hayata geçirilecek yeni düzenleme,
ülkelerimiz arasındaki iki devlet tek millet hukukundan tek devlet tek
millet hukukuna gidiş yolunda büyük bir hizmet ortaya koyacak ve
kardeşlik bağlarımızı daha da pekiştirecektir.
Sayın Başkan, Covid-19
salgınıyla ilgili olarak birtakım tedbirler pazartesi günü
itibarıyla açıklanmış, milletimizle
paylaşılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Covid-19
salgınıyla mücadele sürecinde yapılan açıklamalarda
ülkemizin nüfusunun yüzde 80inin yaşadığı illerde
artık tablonun kırmızı renge döndüğünü hep birlikte
gördük. Bu süreçte alınan tedbirlere riayet edilmesinin son derece önemli
olduğunu düşünüyoruz. Dün itibarıyla da vaka
sayılarında bir rekor yaşanmıştır.
Dolayısıyla vaka sayılarındaki bu artış göz önüne
alındığında, özellikle ramazan ayı, 81 ilimizin
tamamında da sokağa çıkma kısıtlamaları dâhil
olmak üzere, bu virüsle mücadeleye vatandaşımız tarafından
büyük bir destek verilmesi gereken ve tedbirlere uyulması gereken bir
süreç olacaktır. Bu hususta milletimizin dikkatlerini bir defa daha
çekerek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Meral Danış Beştaş.
Buyurun Sayın Beştaş.
23.-
Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, ücretsiz izne çıkarılan
Migros işçilerinin yanında olmaya devam edeceklerine,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin milyonlarca genç için
umutsuzluk ve yandaşlar için çoklu maaş sistemi
yarattığına, KADES uygulaması ile bütün hizmet
alanlarına Kürtçe ve diğer dillerin eklenmesinin kadınlar için
hayati önemde olduğuna, Kaz Dağlarında mücadele eden
çevrecilerin arkasında olduklarına ve üniversitelerde rant
alanlarının yaratılmasına derhâl son verilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, Migros işçileri eylemlerinin,
direnişlerinin 86ncı gününde. Nasıl olmuştu? DGD-SENde
örgütlendikten sonra ücretsiz izne çıkartılan, ardından da kod
29la işten atılan işçiler, bunların Yönetim Kurulu
Başkanı, Migrosun Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay
Özilhanın İstanbul Beykozda bulunan villası önünde eylem
yapmak istediler ancak işçiler çok sayıda Çevik Kuvvet ekibinin
etraflarını sarması üzerine gözaltına alındılar
ve ne oldu? Özilhanın evi koruma altına alındı. Oysa ki
korunması gereken, Özilhan değil Migrosun işçilerinin gasbedilen
haklarıdır. Hakikaten, işçiler, kod 29 baskısıyla
işten çıkarılıp tüm hakları yok sayıldıkça
daha çok açlığa ve yoksulluğa mahkûm ediliyorlar fakat öte
yandan sermaye korunuyor ve ekonomik çıkarlar gözetiliyor. Migros
depolarında günde on altı saat çalışmayla tacize, mobbinge,
ağır çalışma koşullarına, kölelik
dayatmasına işçiler karşı çıkıyorlar. Pandemi
koşullarında açlıkla terbiye edilmek istenen işçilerin
yanındayız. Ücretsiz izne çıkarılmalarıyla sendika
üyesi olan işçiler âdeta cezalandırılıyor.
İşçilerin yanında olmaya devam edeceğiz.
Evet, çoklu maaş uzunca bir süredir
tartışılıyor çünkü işsizlik yüzde 30lara
dayanmışken, 10 milyon işsiz varken, her 2 gençten 1i
işsiz iken yani milyonlarca genç umutsuz işçi varken bu karanlık
tablonun sebebi tartıştırılmak istenmiyor. Bu karanlık
tablonun tek sebebi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemidir. Bu
sistem milyonlarca genç için umutsuzluk, yandaşlar için ise çoklu
maaş sistemi yaratıyor. Daha geçtiğimiz günlerde Borsa
İstanbulda zam kararı alındı. Aralarında
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı
Fahrettin Altunun da bulunduğu Borsa İstanbul Yönetim Kurulu
Üyelerinin huzur hakları yüzde 33lük zamla yirmi dörder bin TLye
çıkarıldı. Saray şürekâsına çoklu maaş yetmiyor,
şimdi çoklu zam alıyorlar. Fahrettin Altun, Yiğit Bulut, Ömer
Fatih Sayan, Metin Kıratlı, Nureddin Nebati
Say say bitmiyor,
saymakla bitiremediğimiz bir de milyonlarca işsiz gencimiz var. Bu sistem
on milyonlarca genç işsiz üretiyor, bir de bol sayıda Kürşatlar.
Ortada bir mektup var. Bu mektup Fahrettin Altun olmanın, Yiğit Bulut
olmanın yol haritasını anlatıyor; her Fahrettin, her
Yiğit yaşlanmış birer Kürşat Ayvatoğlu oluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Biz yine
de Tevfik Fikretin bir dizesiyle söyleyelim: Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha
sizin/
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin/ Bu harmanın gelir sonu,
kapıştırın giderayak! Giderayak talan ettiğiniz
halkın kaynaklarının hesabını kuruş kuruş
soracağımızın sözünü bir kez daha veriyoruz, yetim
hakkıyla dolan her boğaza zehir, zıkkım olsun diyoruz.
Evet Sayın Başkan, KADES
uygulamasını geçmişte, burada, kürsüde ifade ettik. Kürtçe ana
dile sahip olan ve Türkçe bilmeyen kadınların KADESe başvuru
yapamadıklarını ifade ettik ve bunun için Diyarbakır Barosu
dava da açtı. Dava henüz devam ediyor ama KADES uygulamasının
kadınların yaşamını ortadan
kaldırdığına ilişkin çok çarpıcı bir
örneği paylaşmak istiyorum. Fatma Altınmakas, ana dilde hizmetin
erkek şiddetiyle mücadelede
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Fatma
Altınmakas cinayeti, ana dilde hizmetin ne kadar önemli olduğunu bir
kez daha ortaya çıkardı. Fatma Altınmakas tecavüze
uğradıktan sonra şikâyet etmek için gittiği karakolda
Türkçe bilmediği için ifadesi alınmadı ve ardından eşi
Kazım Altınmakas tarafından öldürüldü ve bugün davanın ilk
duruşması var. Tabii ki, bu davada adil bir karar verilmesini
içtenlikle temenni ediyoruz. Ama Fatma Altınmakasın karakolda
ifadesi alınabilseydi eşi tarafından öldürülmeyecekti belki. Bu
nedenle, KADES uygulamasına ve bütün hizmet alanlarına Kürtçe ve
diğer diller de -bilinmiyorsa Türkçe- mutlaka eklenmelidir; bu,
kadınlar için hayati önemdedir. Kürt kadınları ya da Türk
kadınları ya da herhangi bir kimlikteki kadınlar şiddetten
muaf değildir.
Sayın Başkan, son olarak Kaz
Dağları var. Kaz Dağlarına ilişkin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Kaz
Dağlarında çevre savunucuları, su ve vicdan nöbeti eylemleriyle
dört yüz yirmi beş gün direnerek Kaz Dağlarında altın
madeni aranması engellenmişti. Evet, yaklaşık 350 bin
ağacı katleden Alamos Goldun yerli iştiraki Doğu Biga
Madencilik Genel Müdürü Ahmet Şentürk ne demişti? Siyanür
kullandıklarını itiraf etti ama sadece içilmesi hâlinde öldürücü
olduğunu söyleyerek çok vahim bir açıklamada bulundu ve Dört yüz
yirmi beş gün bekledik daha da bekleriz, biz bundan vazgeçmeyeceğiz.
şeklinde de açıklama yaptı, evet Üç beş ay daha bekleriz.
dedi ama Kaz Dağlarında çevre örgütleri aylardır hepimizin
hakkını savunuyorlar ve doğa katliamına karşı çok
önemli bir duruş sergiliyorlar. Biz, Kaz Dağlarında mücadele
eden çevrecilerin arkasındayız ve madenci talancılara diyoruz
ki: Biz de Kaz Dağlarını korumak için dört yüz yirmi beş
gün değil
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son kez, buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) -
dört
yüz yirmi beş yıl yine bekleriz. Kaz Dağları ekolojik denge
ve canlı yaşam için paha biçilmezdir.
Son olarak, Sayın Başkan, Boğaziçi
yerleşkesinde TOKİye yeni alanlar açılıyor, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığıyla bir anlaşma yapıldı
Uçaksavar Lojmanlarının yıkılması konusunda. Kayyum
Rektör Melih Bulu, akademisyenlere bir mail göndermiş ve Çevre
Bakanlığıyla mutabakata vardığını ifade etmiş.
Sözde, deprem riski altındaki lojmanların yıkılıp
yerine yenilerinin yapılması
Oysaki orası, Uçaksavar
Lojmanlarının bulunduğu arazi Boğaziçi Üniversitesine ait
ve son derece kıymetli bir arazi, orası TOKİye peşkeş
çekilecek ve oraya yeni binalar yapılacak. Açıkçası
üniversiteleri rant alanı olarak değerlendiren iktidar, bilimi değil
kendi bekasını ve rant kaynaklarını düşünüyor ve asla
kabul edilecek
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Son
cümlem zaten.
BAŞKAN Peki, son cümlenizi alayım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Biz
Boğaziçi Üniversitesinin ve diğer alanların da rant alanı
olarak kullanılmasını kesinlikle kabul etmiyoruz,
karşısında durmaya devam edeceğiz. Bu uygulama, aynı
zamanda Melih Bulunun göreve niye getirildiğini de çok net bir
şekilde açıklıyor. Üniversiteler üzerindeki kayyum
egemenliğine de rant alanları yaratılmasına da derhâl son
verilmelidir.
Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Özgür Özel
Buyurun Sayın Özel.
24.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Grup
Başkan Vekilliği görevinden ayrılan Özlem Zengin ile Mehmet
Muşa siyasi hayatlarında başarılar dilediklerine, Grup
Başkan Vekilliğine seçilen Mustafa Elitaş ile Mahir Ünala
başarılar dilediklerine, diğer 3 Grup Başkan Vekilini bir
kez daha tebrik ettiklerine, şehit edilen Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Selim Kirazı rahmetle andıklarına, Halit Akçatepeyi
vefatının 4üncü yıl dönümünde saygıyla
andıklarına; ortaöğretim mezunu
sağlıkçıların, ön lisans anestezi bölümü mezunu anestezi
teknikerlerinin ve güvenlik korucularının sorunlarına; Uyar
Madencilik mağduru Somalı işçilere verilen sözün tutulması
gerektiğine ve Biga Madencilikten Ahmet Şentürkün küstah
yaklaşımından iktidar partisi milletvekillerinin kendilerine
düşen payı aldıklarını umduğuna ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Çok teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Geçtiğimiz hafta Adalet ve Kalkınma
Partisinin kongresi yapıldı. Tabii, kongrede pek çok
eleştirdiğimiz husus vardı ama o kongrenin doğurduğu
bazı sonuçlar var bizim açımızdan. Sayın Özlem Zengin ve
Sayın Mehmet Muş -uzun süredir birlikte görev yapıyoruz- Grup
Başkan Vekilliği görevlerinden ayrıldılar. Sayın
Zengin yeni bir görev üstlendi, başarılar diliyoruz; Sayın
Muşun da mutlaka daha önemli görevler alması için böyle bir tercihin
yapıldığını düşünüyoruz; ikisine de siyasi
hayatlarında başarılar diliyoruz.
Bugün yapılan seçimle Sayın Mustafa
Elitaş ve Sayın Mahir Ünalın Grup Başkan Vekilliklerine
seçildiklerini öğrendik; kendilerine görevlerinde başarılar
diliyoruz, partileri için de hayırlı olsun.
3 değerli mevkidaşımız da
görevlerini sürdürdüklerine göre onları da bir kez daha tebrik ediyoruz.
Sayın Başkan, İstanbul Adliyesinde
2015 yılında DHKP-C terör örgütü üyeleri tarafından
makamında önce rehin alınan, ardından da şehit edilen,
katledilen Savcımız Mehmet Selim Kirazı katlinin 6ncı
yıl dönümünde bir kez daha rahmetle, minnetle anıyoruz Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu olarak.
Sinema ve tiyatromuzda hafızalara kazınan,
sayısız karaktere hayat veren değerli sanatçımız Halit
Akçatepeyi vefatının 4üncü yıl dönümünde saygıyla
anıyoruz.
Sayın Başkan Ortaöğretim
Sağlıkçılar ve Hemşireler Platformu adında 25 bin
üyeli bir platform geçtiğimiz hafta bizleri ziyaret etti. 80 bine
yakın ortaöğretim mezunu sağlıkçının atama
beklediğini, 2017 yılından bu yana ortaöğretim
hemşirelik bölümünün mezun vermediğini, kamuya atamalarda da sadece
lisans mezunu hemşirelerin tercih ediliyor olması nedeniyle 80 bin
kişinin çaresiz bir işsizlikle karşı karşıya
olduğunu öğrendik. 2020 yılında, pandeminin
yılında bile sadece 3.500 kişilik bir alım
yapılmış, 2021 yılında da herhangi bir alım
öngörülmediği için 80 bin kişi işsizlikle, açlıkla, mesleklerini
yapamamakla karşı karşıyalar. Burada bir konuya dikkat
çekmek gerekiyor: 2005 yılında kapatılan sağlık meslek
liseleri 2008 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından
yeniden açıldı ve özendirildi, teşvik edildi, çocuklara
garantili iş yolu olarak gösterildi. Burayı tercih edenleri
şimdi yüzüstü bırakmak doğru değil. Böyle bir pandemi
koşulunda sağlıkçılara bu kadar çok ihtiyaç varken,
sağlık emekçileri yıpranırken, tükenirken, ölürken ve
artık birazcık nefes almaya ihtiyaç duyduklarında bu
arkadaşlarımızın göreve davet edilmeleri,
başlatılmaları, atanmaları son derece yerinde
olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Adalet ve Kalkınma
Partisinin, görevi devretmeye hazırlandıkça arkasında bir enkaz
bıraktığını fark ediyoruz. Tüm meslek grupları
mağdur, onlardan bir tanesi de anestezi teknikerleri. Üniversitelerin ön
lisans anestezi bölümünden mezun olan 80 bin anestezi teknikeri var, ancak bu
sayıya yakın bir atama kesinlikle gerçekleştirilmiyor. 2018-2019
yıllarında 4 binin üzerinde, 5 bine yakın öğrenci mezun
olmuşken ayrı ayrı, 2018de sadece 645 kişinin ataması
yapıldı. Mezun sayısının beşte 1i, altıda
1i kadar yapılan atamalar, bu alanda da bir kronik işsizlik
noktasına dönüşmüş durumda. Pandeminin artarak devam ettiği
böyle bir süreçte hak ettikleri ölçüde atanmaları gerekliliği
açıktır, bu konuyu da ilgililerin dikkatlerine sunuyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yine, geçtiğimiz hafta,
Mecliste güvenlik korucularının temsilcileri vardı. Bizim
güvenlik korucularıyla ilgili yaklaşımımız ortada.
Biz, mevcut güvenlik korucularının mağdur edilmeden ve
geleceklerine ilişkin hakları, edinimleri kendilerine ödenerek bu
suistimallere açık sistemin değiştirilmesi gerektiğini hep
düşündük, düşünüyoruz ama bu, mevcut güvenlik korucuların
sorunlarına kör bakmamızı gerektirmiyor. İktidar partisinin
övünçle anlattığı terörle mücadele edilen bir dönemde en zor
görevlerin verildiği güvenlik korucuları, şu an asgari ücretin
altında çalıştırılıyorlar. Özlük hakları
talepleri, emekli olduklarında kıdem tazminatları, beklentileri
hep boşa çıkıyor; zam bekliyorlar, zam alamıyorlar. Bu
taleplerini Cumhur İttifakının temsilcilerine ilettiklerini
ancak sonuç alamadıklarını söylüyorlar ve muhalefet partilerini
gezdiler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu konunun da altını
çizmek istiyoruz.
Sayın Başkan, bir söz var, ortada duruyor
yıllardır, sözün esas sahibi Recep Tayyip Erdoğan. Soma
faciasından sonra işçiler oturma eylemi yapıyordu. Oraya giden
AK PARTİ heyeti Gelin Ankaraya, Başbakanımızla
görüştürelim sizi. dediler. İşçiler geldi, işçiler
görüşmeden sonra bir tutanak imzaladılar, altında imzaları
var işçilerin -işçilerimizin hepsi sağlıklı,
hayattalar şükür- sorulsun, son maddenin altında imzası olan
bütün işçiler şöyle imza atmışlar, 10uncu madde:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Uyar Madencilik sorununun derhâl
çözüleceğini söyledi.
Uyar Madencilik faciadan önce kapanmış bir
maden işletmesi, inanılmaz mağdurları var. Örneğin,
Ali Kandemirin iki gözü birden kör, İdris Sarıkayanın da iki
ayağı birden yok. O günden beri birlikteler; birisi dinamite
basmış, birisi de yerleştirirken dinamit patlamış. O
günden beri birbirlerine göz olmuş, ayak olmuş bu iki sembol isim
geçtiğimiz haftalarda yine buradaydılar, Meclisteydiler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son kez açıyoruz Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Özlem Zenginin
kendilerine kıymetli bir yaklaşımı olmuştu.
Ardından, sorunun çözülmesiyle ilgili de tam bu hafta işaret
edilmişti ancak bu haftaya geldiğimizde herhâlde Özlem Zenginin
sözünü AK PARTİ Özlem Hanım gitti, biz bu sözü tutmuyoruz.
demeyecektir.
Zira, Süleyman Soylu, Manisanın bir ilçesinde
yürüyüş yapan Uyar Madencilik işçilerini Gölmarmarada ziyaret
etmişti ve işçilerin ifadesine göre Namus sözü veriyorum, 15
Ocağa kadar çözeceğim. demişti. İşçilere verilen bu
söz hâlen tutulmadı. Hatta şu ifade var -ben neyi kastettiğini
bilmem, bir bakan böyle şey söyler mi ama- işçilere: Gerekirse
kendime özel yöntemlerle sizin paranızı o kişiden alıp size
vereceğim. dedi. Uyar Madencilik, hülle şirketlerle Konyada,
Ermenekte, orada burada iş yapmaya, lüks arabalarda gezmeye, ortalıkta
dolaşmaya devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bitireceğim Sayın
Başkan.
BAŞKAN Tamam, bitirelim lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) AK PARTİ Grubuna Özlem
Hanımın sözünü ve AK PARTİye Süleyman Soylunun sözünü
hatırlatıyoruz.
Son sözüm de -kalan süremde- Biga Madencilikten
Ahmet Şentürke. Efendim, madem bilmem kaç milyon yıl beklemiş,
kendileri de otuz yıl beklemişler, dört yüz yirmi beş gündür
eylem varmış Üç, dört ay daha bekleriz. diyor. Neye güveniyorsa;
üç, dört ay sonra ne olacak? Çoğu son derece üstten, ukala, küçük gören
bir anlayış; onu izleyen direnişçi olur. Onu izledim,
milletvekilliğini bırakıp, gidip orada dört yüz yirmi beş
gün de kendim direnesim var. Umarım, iktidar partisi milletvekilleri de bu
küstah yaklaşımdan kendilerine düşen payı, dersi
almışlardır; bu küstah beyefendiye gereken dersi verirler. Kaz
Dağının altını üstündeki zeytinidir.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Cahit Özkan.
Buyurun Sayın Özkan.
25.-
Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın, şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim
Kirazın ruhunun şad olmasını dilediğine, 31 Mart
Vakasının yıl dönümüne, Türkiyeye karşı tehditlerin
olduğu bu dönemde istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmanın
ehemmiyetini bir kez daha vurguladığına ve Güvenlik
Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun
Teklifine bütün siyasi grupların bu çerçevede destek vereceğine
inandığına ilişkin açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, uğruna
şehitler verdiğimiz, canlar verdiğimiz cennet
vatanımız, al bayrağımız tarih boyunca tehditlere,
saldırılara muhatap oldu. Tabii, demokrasi, özgürlük, hukuk devleti
yolu da çilelerle dolu. Bu anlamda Sivas katliamından Başbağlara,
Bingöl katliamından terör saldırılarına, Necip
Hablemitoğlu cinayetinden Uğur Mumcu cinayetine kadar demokrasimize
dönük tehditler, bu millete istikamet vermek isteyenler hep var olageldi. Ancak
bu süreçlerin tamamını birlik, beraberlik ve kardeşlik sayesinde,
tek çatı altında toplanmak suretiyle bertaraf ettik.
Bundan altı yıl önce bu
saldırılara benzer bir saldırıyla, 17-25 Aralık darbe
teşebbüsünün gölgesi altında şehit Mehmet Selim Kiraz
Savcımıza dönük İstanbul Çağlayan Adliyesindeki o terör
saldırısıyla karşı karşıya kaldık.
Tabii, Anadolu irfanıyla büyüyen Mehmet Selim Kiraz, memleket
aşkıyla görevini hakkıyla yerine getirmenin mücadelesini
veriyordu. Görevi başındayken DHKP-Cli teröristlerce, hainlerce
maalesef önce rehin alındı, sonra da katledildi. Şehidimizin
ruhu şad olsun, mekânı cennet olsun. Allah aziz milletimize böyle
acılar yaşatmasın. Onun için, biz irademize, egemenliğimize
sahip çıkmak zorundayız. Egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir. anlayışı, her ne şart altında olursa
olsun istiklalimize dönük bu tür tehditlere karşı yekvücut
olmamızı gerekli ve zorunlu kılıyor.
Tabii, yine, bugün 31 Mart Vakasının da
yıl dönümü. Bundan yüz altı yıl önce 31 Mart tarihinde, malum
olduğu üzere, Sultan Abdülhamit Han 31 Mart Vakası çerçevesinde haledilmiş
ve otuz üç yıl hiç toprak kaybetmeyen imparatorluk, beş
yıllık süre zarfında Ankaradan top seslerinin duyulduğu,
Çanakkalede yetmiş iki düvelin, maalesef, vatanımıza
saldırdığı süreçle karşı karşıya
kalmıştı. Tabii, Sultan Abdülhamit Han, vermiş olduğu
mücadelenin bu topraklarda istiklal ve istikbal mücadelesi olduğunu pekâlâ
iyi biliyordu ve bu çerçevede verilen mücadele, maalesef,
başarısızlıkla sonuçlanmıştı ve Türkiye yüz
yıllık bir fetret dönemine tekrar girmişti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) O günleri yaşayan
Şair Rıza Tevfik Bölükbaşı, Sultan Abdülhamit Hanın
tahttan indirilmesini ve haledilmesini şu dizelerle ifade ediyor:
Tarihler ismini andığı zaman/ Sana hak verecek, ey koca Sultan/
Bizdik utanmadan iftira atan/ Asrın en siyasi padişahına.
Evet, bizler, sürekli bu tehditlerle karşı
karşıya kalıyoruz. Bugün yeniden benzer tehditlerin olduğu
dönemde, derin ve paralel yapıların, terör odaklarının,
Türkiyeye saldıran ihanet odaklarının yeniden toparlanıp
saldırdığı bu dönemde istiklalimize ve istikbalimize sahip
çıkmamızın ehemmiyetini bir kez daha vurguluyor, bu çerçevede
millî iradenin tecelligâhının söz konusu olduğu bu kutsal
çatı altında her bir milletvekilimizin aynı duyarlılıkla
mücadeleye dâhil olduğuna inanıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Evet, bugün
görüşeceğimiz Güvenlik Soruşturması ve Arşiv
Araştırması Kanun Teklifinin, ülkemizin bu tür tehditlere karşı
daha muhkem, daha güvenli olması için gerekli bir yasal düzenleme
olduğuna inanıyorum. Bütün siyasi parti gruplarının bu
çerçevede, uzlaşma anlayışıyla yasal düzenlemeye destek
vereceklerine inanıyor, hayırlı ve başarılı bir
çalışma temenni ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurun Sayın Bülbül.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Biraz önce,
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekilimiz Sayın Özel geçici köy
korucularıyla alakalı olarak Cumhur İttifakından herhangi
bir çözüm alamadıklarını ifade ettiklerini beyan ettiler. Onunla
ilgili kısa bir bilgi paylaşmak istiyorum.
BAŞKAN Buyurun, yerinizden 60a göre bir
dakikalık bir söz veriyorum.
26.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent
Bülbülün, Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, geçici köy korucularıyla alakalı olarak Cumhuriyet Halk
Partisi kimlerle ve hangi yapıyla konuştu veya görüştü
bilemiyoruz tabii, yani o bilgiler Cumhuriyet Halk Partisi Grubunda mevcuttur
mutlaka. Fakat Milliyetçi Hareket Partisi olarak şunu ifade etmeliyim ki:
Geçici köy korucularımızla güncel olarak sürekli iletişim içerisindeyiz
ve onların özlük hakları, maaş, diğer bütün sosyal ve mali
haklarıyla alakalı olarak bir çalışmamız ve
çabamız mevcuttur, bunları da kendileriyle sürekli olarak
paylaşıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi bildiğim kadarıyla
geçici köy koruculuğuna karşı, onu siz de ifade ettiniz. 2012
yılında verilen kanun teklifinde de bunu ifade etmiş oldunuz.
Ama biz geçici köy korucularımızın o bölgede çok önemli
faaliyetler içerisinde olduğunu ve terörle mücadelede çok önemli
katkılar sağladıklarını biliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayayım lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Kendilerine
buradan bir defa daha teşekkür ediyor ve bugüne kadar vermiş
oldukları şehitler için, suikastlara kurban giden köy
korucularımız için Allahtan bir defa daha rahmet diliyor, yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
27.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, ben Sayın
Başkanımıza bizi ziyaret eden heyetin telefonlarını
vereceğim çünkü bu müsaadeyi almıştım kendilerinden; davet
edilir, olur. Benim de söylediğim gibi, biz mevcutları mağdur
etmemeyi düşünüyoruz ancak köy koruculuğu sistemiyle ilgili
programımıza bağlıyız.
Sayın Başkan, Sayın Grup Başkan
Vekilinin söylediği, atıf yaptığı bir tarihî olayla
ilgili bazı tarih düzeltmelerine ihtiyaç var. Evet, Harekât Ordusu
Abdülhamiti tahttan indirdi ama Halledildi. dedi, tahttan indirildi. Harekât
Ordusunda Gazi Mustafa Kemal de yer alıyordu, görev yapıyordu.
Arından, İkinci Meşrutiyetin ilanıyla ilgili tarihçilerin
de farklı yorumları var.
Toprak kaybının olmaması meselesinde
Kıbrısı, Mısırı, Balkanları
saymadıkları ve donanmanın Haliçe hapsolduğunu
görmedikleri anlaşılıyor ama benim düzelteceğim tarih
vakası şu: 31 Mart Olayını anacaksanız 31 Mart günü
değil, 13 Nisan günü anacaksınız çünkü miladi takvime göre 13
Nisan günü olmuştur; 31 Mart, Rumi takvime göredir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bugün Rumi takvime göre 31
Mart gününde olmadığımıza göre, 31 Martı 31 Mart
miladide değil, 13 Nisan miladide anmak lazım.
Teşekkür ederim Sayın Başkan. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Özkan, herhâlde 13 Nisanda
sıra size gelmeyecek, nöbet gelmeyecek; o zaman şimdi buyurun.
28.-
Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın, Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Özelin bu
yorumu yapabilmesi için Meclis Başkan Vekili olması lazım.
Teşekkür ediyorum.
Tabii, sürekli Sultan Abdülhamit Han bahsi
geçtiği zaman, her zaman toprak kaybedilmediği ve bu yöndeki
itirazlar gündeme geliyor. Evet, Sultan Abdülhamit Han döneminde toprak
kaybedilmiştir, 93 Harbi cereyan etmiştir ancak henüz daha tahta
oturduğu zaman, göreve geldiği zaman zaten bu savaşı
kucağında bulmuştu. Oysaki otuz üç yıllık sultanlığı
döneminde, görevi başında bulunduğu dönemde gerçekten çok
fevkalade büyük saldırılara muhatap olmuştur, bunların
bahsi geldiği zaman tekrar açarız. Yani, Firzovik Olayıyla
başlayan, hatta Gazi Mustafa Kemal Atatürkün Gençliğe Hitabesinde
dâhilî ve haricî bedhahlar diye ifade ettiği, maalesef imparatorluğun
çöküş sürecini hazırlayan bazı oligarşik, bürokratik güç
odaklarının da sürece dâhil olduğu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) ...ve daha sonraki
dönemde de bu pişmanlıklarını ifade ettiklerini de
biliyoruz, bu vesileyle de ifade etmek isterim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Peki.
Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
İYİ Parti Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VI.-
ÖNERİLER
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.-
İYİ Parti Grubunun, Grup
Başkan Vekili İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu
tarafından, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan
Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt
kentlerine elektrik dağıtım işi yapan Dicle Elektrik
Dağıtım AŞnin (Dicle EDAŞ/DEDAŞ) bölgede
uyguladığı fiyat politikalarının ve
kullanıcılara yansıtılan fatura tutarlarındaki
çelişkilerin araştırılması amacıyla 17/3/2021
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 31 Mart 2021 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
31/3/2021
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 31/3/2021 Çarşamba
günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19'uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Dursun
Müsavat Dervişoğlu
İzmir
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
İzmir Milletvekili, Grup Başkan Vekili
Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından Güneydoğu Anadolu
Bölgesinde bulunan Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman,
Şırnak ve Siirt kentlerine elektrik dağıtım işi
yapan Dicle Elektrik Dağıtım AŞ'nin (Dicle EDAŞ/DEDAŞ)
bölgede uyguladığı fiyat politikalarının ve
kullanıcılara yansıtılan fatura tutarlarındaki
çelişkilerin araştırılması amacıyla 17/3/2021
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 31/3/2021 Çarşamba günkü
birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisinin
gerekçesini açıklamak üzere söz talep eden Denizli Milletvekili Sayın
Yasin Öztürk.
Buyurun Sayın Öztürk. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN
ÖZTÜRK (Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
İYİ Parti grup önerisi üzerine söz almış
bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
AK PARTİsi iktidarlarının
özelleştirme karneleri kırıklarla dolu, bunların
başında da TEDAŞın özelleştirilmesi bulunuyor.
TEDAŞ parça parça özelleştirildi. Özelleştirilme
yapılırken hedef neydi? Kayıp kaçak oranlarının
azaltılması, tüketicinin korunmasıydı. Vatandaşa
denildi ki: Elektrik faturasına daha az para ödeyeceksiniz. Özelleştirmeyi
makul hâle getiren çok da güzel bir vaat böyle sunulunca vatandaş eline
ilk faturayı alana kadar inanmak durumunda kaldı ama sadece ilk
faturayı eline alana kadar, çünkü ilk faturadan itibaren indirimin yerini
daha da bindirimli faturalar aldı. Paramparça olan TEDAŞın parçalı
uygulamaları
Şirketleri bağırmaya başladı:
Zarar ediyoruz. Biliyorsunuz ki AK PARTİsi iktidarı
yatırımcının zarar etmesine asla izin vermez, mutlaka bir
şekilde garanti eder. Zararın nedeni kayıp kaçak yani ödenmeyen
fatura nedeniyle oluşan zarar. Özelleştirme yapılmadan önce de
kayıp kaçak elektrik bir sorundu ancak bugün daha da büyük bir sorun.
Öncelikle bölgesel bazda çözülmesi gereken, ulusal
tarifeye yansıtılmayacak kayıp kaçak elektrik kullanım
bedeli, bu yük, bugün ülkenin genelindeki dağıtım sistemini
kullanan 45 milyon abonenin sırtına yüklenmiş durumda.
Artık mahkemeye de gitsek kaçarı yok çünkü Sayın
Cumhurbaşkanına verilen yetki doğrultusunda çıkan bir
kanunla bu süreç şimdilik beş yıl daha uzatılmıştır.
Gelelim kayıp kaçak oranlarına ve
araştırma önergemize konu teşkil eden Dicle
dağıtım bölgesinde yaşanan sıkıntılara. EPDK
tarafından 2019 yılında Elektrik Piyasası Gelişim
Raporu açıklandı. Bu bilgilere göre, en yüksek kayıp
oranları yüzde 51,32yle Dicle, yüzde 47,56yla Van Gölü bölgelerinde
gerçekleşti.
Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin,
Batman, Siirt ve Şırnakın elektrik ihtiyacını
karşılayan Dicle Elektrik Dağıtım AŞ,
Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki 9 ilin 6sına elektrik sağlayan
tek kurum. EPDK Dicle bölgesinde yüzde 51,32 kayıp kaçak var. diyor ama
Enerji Bakanlığı aynı dönem, aynı bölge için
kayıp oranını yüzde 58,37 olarak hesaplıyor. Bu fark, bölge
dağıtım şirketlerinin mağduriyetine üzülelim diye mi
Enerji Bakanlığınca katlanmıştır bilemiyoruz ama
Dicle Elektrik Dağıtım bir sene önceki verilere göre yüzde 54,64
kayıp oranıyla piyasa takas fiyat değerine göre 3,6 milyar lira
alacağını tahsil edemediğini duyurmuştur. Dicle
bölgesinde il bazındaki kayıp kaçak oranları ise şöyledir:
Diyarbakır yüzde 56,99; Şanlıurfa yüzde 44,98; Mardin yüzde
66,64; Batman yüzde 60,42 ve Şırnak yüzde 66,13.
2013 yılından itibaren DEDAŞ,
kayıp kaçak oranlarını düzelteceğini ve
faturalarının daha adil olacağını beyan etmiştir.
Ancak bölge böyle iken DEDAŞ kurulduğu günden bu yana bölgede
uyguladığı kesinti ve hacizlerle gündeme gelmektedir. Son
dönemlerde DEDAŞın gündeme gelme nedeni ise çiftçilere yönelik
haksız uygulamalardır. Kayıp kaçak oranını
düşüremeyen, fatura tahsil edemeyen DEDAŞ kendi sözde
mağduriyetini çözmek adına çiftçileri gözüne kestirmiş,
çiftçinin destekleme parasına el koymaya başlamıştır.
DEDAŞ borçlu, borçsuz ayırmadan vatandaşları birbirine
kırdırmak pahasına fatura ödeme konusunda baskı
yaratabilmek için elektrik saatinden değil, trafodan elektriği kesme
cezası uygulamaya başlamıştır yani şirket, borcu
olmayanı da elektriksiz bırakmaktadır.
Çiftçi ne kadar borcu varsa ödüyor, 50 bin lira
mı, Al sana 50 bin lira diyor, yeter ki tarladaki pamuğu,
mısırı kurumasın istiyor, Elektriğimi ver. diyor ama
DEDAŞ Ben bölgedeki tüm borçluların elektrik parasını
tahsil etmeden elektriği serbest bırakmam diyor. Bu bölge yoğun
tarım bölgesi, elektrik olmayınca su da olmuyor; ekinler kuruyor,
mahsul çürüyor, hayvancılık bitiyor.
Değerli milletvekilleri, gündemimiz DEDAŞ
ama bununla birlikte ülkemizde her bölgedeki çiftçilerimiz elektrik
borçları nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Ben kendi
bölgemden örnek vermek istiyorum, burada oturan diğer bütün
milletvekillerimize de zaten kendi bölgelerinden şikâyetler iletiliyordur.
Çiftçilerimizin ekim dönemi başladı ama kimsede ne tohum ekecek ne
gübre alacak ne ekim yapacak para var. Zaten çiftçi kuraklık nedeniyle
geçtiğimiz yılı zararla kapattı. Bekledi belki iktidar
hâlimize acır, desteklemelerle bizi en azından ekim yapabilir hâle
getirir diye ama iktidardan desteği geçtik, bir de çiftçinin tepesine
sulama birlikleri bindi. Sulama birlikleri Denizlide, Irgıllıda,
Beyköyde, Karayahşilerde, Çıtakta, Çalda, Baklan Ovasında,
Tavasta, Acıpayamda çiftçilerin destekleme paralarına el koymaya
başladı.
(Mikrofon otomatik cihat tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Gübre desteğine,
süt desteğine, çiftçinin Ziraat Bankasındaki parasına yasal
olmadığı hâlde bloke koydurdu. İktidara, çiftçi adına
sesleniyorum: Bu uygulamalara göz yumduğunuz sürece elinizde üretim
yapabilecek çiftçi de kalmayacak. O kadar gülünç kararlar alınıyor ki
Devlet Su İşleri su yetersiz bahanesiyle kuru tarım
oranını yüzde 25ten yüzde 50ye çıkardı. Ne zaman? 3
Martta. Kuru tarım; buğday, arpa, haşhaş ne zaman ekilir
biliyor musunuz? En geç şubat ayında. Bu, çiftçiyle dalga geçmektir
ya da ne hâliniz varsa görün demektir. Güler misin ağlar mısın?
Bir de Tarım Bakanına tavsiyem var:
Çiftçinin hayrına bir şey yapacaksanız şayet, tarımsal
sulamada kullanılacak elektriğin tahsilatını bölge
bazında hasattan hasada yapın ki çiftçi, dağıtım
şirketlerinin, sulama birliklerinin insafına kalmasın, ürününü
sattıktan sonra ödemesini yapabilsin. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına söz talep eden Şırnak Milletvekili Sayın
Hüseyin Kaçmaz.
Buyurun Sayın Kaçmaz. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; aslında, DEDAŞın bölgede yurttaşları
getirdiği durumu şu fotoğrafla size anlatmak istiyorum. Urfada
elektrik duasına çıkan köylüleri görüyorsunuz. 14 Aralık 2020
tarihinde yurttaşlar, sürekli olarak elektriğin kesilmesi sebebiyle
birçok kuruma başvurduklarını ama her yerde, nereye
başvursalar Kimsenin Dicle Elektriğe gücü yetmez. diye
karşılık aldıklarını söylediler ve Allahın
gücü her şeye yeter. deyip artık, bu dönemde, 21inci yüzyılda
bile elektrik duasına çıkmış oldular. DEDAŞın
bölgede yarattığı durum tam da bu.
Tabii, önergede kaçak kullanımların
azaltılması ve faturaların kullanıcılara adaletli
yansıtılması konuları için bir Meclis
araştırması açılması öneriliyor, tabii ki önemli.
Bununla birlikte, değerli milletvekilleri, 2013
yılından beri DEDAŞ, 6 ilde hizmet sunuyor yurttaşlara ya
da öyle yaptığını iddia ediyor ama şunu söyleyelim:
Özelleştirme yapıldığından beri DEDAŞ, gerek
çiftçilerin gerekse yurttaşların sürekli, hani, aslında, zülüm
derecesinde uygulamalarla karşısına çıkmakta. Şöyle
ki: Yüksek gelen faturalar, uzun süreli elektrik kesintileri, altyapı
sorunları, çiftçilerin desteklemelerinin bankalarda bloke edilmesi -en
önemlisi de aslında bu- söz konusu. Yani çiftçilerin aldıkları
mazot, gübre hibesine, desteklemelere devlet bankalarında bir özel şirket
olan DEDAŞın talebi doğrultusunda el konuluyor. Aslında,
bu durum çiftçileri her yıl daha çok mağdur etmekte, zaten hasat
döneminde ya da sulama dönemindeki elektrik kesintileri sebebiyle mağdur
olan çiftçilerin, bu şekliyle de bu desteklerden yararlanamadıkları
için maalesef ki mağduriyetleri daha da katlanmakta.
Tabii, bununla birlikte -dediğimiz gibi-
aynı zamanda, elektrik kesintileri sebebiyle su ihtiyaçları
karşılamadığı için, su kıtlığı
sebebiyle, bu sefer de bu şekliyle, hijyen problemleriyle birlikte
pandeminin artmasına da sebep oluyor.
Ancak değerli milletvekilleri,
DEDAŞın aslında AKPyle ilişkilerine
baktığımızda, söz konusu, bağlı olduğu
holdingin sahibi basında da -tırnak içerisinde- Erdoğanın
prensi diye geçen bir yurttaş, kendisi vefat etti ama şirketi hâlen
bu işi devam ettiriyor. Yani aslında, kamunun gücü AKPnin
yandaşı bir firmanın lehine kullanılarak yurttaşlar
mağdur ediliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) Tabii, bununla
birlikte, Şırnaktaki birkaç hususu sizinle paylaşmak istiyorum.
Tabii, her yerde olduğu gibi, 6 ilimizde de çiftçilerin
yaşadıkları sorunlar, DEDAŞın yaptığı
zulüm, yüksek faturalarla -dediğimiz gibi- çiftçilerin mağdur
edilmesiyle birlikte, Şırnakta da bu durum söz konusu. Neredeyse
onlarca yıldır yapıldığı şekliyle, köylerde
su kuyularından köylülerin içme suyu tedariki yapılıyor. Ancak
DEDAŞ şu an bazı köylerde 20 milyon lira, bazı köylerde 30
milyon liralık faturalar çıkararak köylülerin bunu ödemelerini
istiyor. Ödemediklerinde de köyün içme suyunun dahi, kullanım suyunun dahi
sağlandığı trafonun enerjisini kesiyor. Yurttaşlar
bunu ödeyemez. Bir yurttaş daha önce beni aradığında
Taziyemiz var, elektriği kesmeye geldiler. Biz Elektriği kesmeyin.
dediğimizde yine de kestiler. demişti. Ancak şunu söyleyeyim:
AKP İl Başkanı bu köylere gidiyor Eğer siz bu
elektriğin açılmasını istiyorsanız AKPye köy
başı 100 üye vereceksiniz. diye söylemde bulunuyor. Bu durumu da
Genel Kurulun takdirine sunuyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz talep eden Antalya Milletvekili Sayın Çetin Osman Budak.
Buyurun Sayın Budak. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Geçtiğimiz haftalarda Van, Hakkâri,
Şırnak, Batman, Mardin, bu bölgede bir haftalık bir seyahat
yaptık. Birçok sorun var, başta işsizlik ama ikinci sorun
elektriğe ulaşım ve elektrik faturaları. O yüzden
İYİ Partiye de böyle bir konuyu getirdikleri için teşekkür
ediyorum. Buradaki vatandaşların tamamını, köylerdeki,
ilçelerdeki, illerdekini bu elektrik dağıtım şirketleri
hırsız olarak yaftalıyor, hırsız olarak. Bunun
ispatını da şöyle size göstermek istiyorum; bu, Başkalede
bir köyde elektrik sayaçlarının direklerin tepesine dikildiği
fotoğraftır yani evlerin içinde olması gereken sayaçlar
direklerin tepesinde. Gelen faturalarda evde kullanılan televizyon, beyaz
eşya, her neyse, bunlar hesap edilip afaki faturalar kesilmesi; faturalar
ödenmediği zaman da, faturalar ödenmediği zaman da ihbar edilmeden
evlere icraların götürülmesi; insanların oturdukları koltuk,
buzdolapları, çamaşır makineleri icra ediliyor. Bu, bir, Dicle
Elektrik Dağıtım Şirketi, sadece o değil, Vangölü
Dağıtım Şirketi de aynı uygulamaları bire bir
yapıyor. Şimdi bu bir zulüm ve iktidar sahiplerine biz bunu
sıklıkla götürüyoruz, iktidar sahipleri de -biraz önce HDP vekilimiz
söyledi- Bu köyden şu kadar üye, bu köyden bu kadar üye talebiyle biz bu
işleri çözeriz. diyorlar. Bu zülüm değil de nedir?
Bir ikincisi de -isim vererek örnekleyeceğim-
Siirtten. Siirtin Eruh ilçesi Çimencik köyü. Bizim önceki il
başkanımızın köyü, burada evleri var. Şu anda da parti
meclisi üyemiz Nevaf Bilekin evine gelen bir fatura var, 4.500 liralık
bir fatura. Eve gelen fatura aslında ortalama 150 lira, gelen faturaysa
4.500 lira olarak geliyor ve itiraz ediyor. Nedir kardeşim bu 4.500
liralık fatura, ben fabrika mı işletiyorum? diyor. Gelen cevap şu:
Kaçak elektrik kullandığınız için böyle bir fatura geldi
size. Ya, bunu deme de başka bir şey söyle, yani kaçakla ilgili
böyle bir suçlamayı ben kabul etmiyorum. diyor. Perakende Şube
Müdürlüğüne müracaat ediyor. Perakende Şube Müdürlüğü geliyor, evine
bakıyor, evinde kaçak elektrikle ilgili bir şey bulamayıp özür
diliyor. Fakat burada yapılan yani bizim il başkanımız
olmasa, hakkını arayabilecek durumda olmayan biri olmuş olsa, bu
insanın evini başına geçirecekler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Ve durum bu kadar
vahim arkadaşlar. Biz ilçelere de gittik, Çukurcaya gittik, Cizreye
gittik, Nusaybine gittik; farklı bir sorun konuşulmuyor. Yani,
çiftçilerin durumu zaten felaket. O köylerde şebeke
olmadığı için yer altı sularını elektrik
vasıtasıyla çekiyorlar, elektrik kesintilerinden dolayı da
şu anda birçok köy susuz durumda, sınır köylerinin tamamı
maalesef bu durumda. Bu insanlar devletin sorunlarına çözüm
üretmediğini, kendilerini yalnız hissettiklerini söylüyorlar. Ben
şurada bir konuya daha değineceğim, zaman çok
kısıtlı. Habur 2 köyü diye bir köy var, yine Irak
sınırında, Uludereye bağlı bir köy. Uluderedeki bu
köyde içme suyuna foseptik karışıyor, her 3 çocuktan biri böbrek
hastası arkadaşlar ve biz o köyde bu çocukların
isyanlarını duyduk. Geçen seneden beri eğitim alamıyorlar,
okulları kapalı, EBAya ulaşamıyorlar, bir de Habur
Çayı taştığı zaman iki ay boyunca köyleri
boşaltılıyor, başka bir köye taşınıyorlar.
Şimdi, üç dakikada ancak bunlar
anlatılabilir. Bu bölgeyle ilgili sorunlar son derece derin ve Meclis
bunları, özellikle de iktidar bunları seyrediyor.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına söz talep eden Gaziantep Milletvekili Sayın Mehmet Sait
Kirazoğlu.
Buyurun Sayın Kirazoğlu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET SAİT
KİRAZOĞLU (Gaziantep) Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; İYİ Parti grup önerisi üzerinde söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisimizi ve aziz milletimizi
saygıyla selamlıyorum.
Görevi başında DHKP-C teröristlerince
alçakça şehit edilen kahraman savcımız Mehmet Selim Kirazı
şehadetinin 6ncı yıl dönümünde rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Yine, AK PARTİ Grup Başkan
Vekilliğine seçilen Sayın Mahir Ünal ve Sayın Mustafa
Elitaşı tebrik ediyor, Sayın Özlem Zengin ve Mehmet Muşa
bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür ediyorum.
Enerji arz güvenliği ve kesintisiz elektrik
hizmetinin sağlanması, gerek toplumun yaşam konforu gerekse de
ekonomik yaşamın ve üretimin sürdürülebilmesi açısından çok
önemli. Bu amaçla, 2002den bu yana elektrik kurulu gücü 3 kat büyütülmüş,
toplam elektrik tüketimi 2,5 kattan fazla büyümüş ve yine, elektrik iletim
sistemi taşıma kapasitesi ülkemizde 2 katın üzerinde bir
büyüklüğe ulaşmıştır.
Sayın milletvekilleri, bilindiği üzere
daha etkin, verimli ve hızlı elektrik hizmeti verilebilmesi için 21
dağıtım bölgesi oluşturulmuş, Diyarbakır,
Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirtin de içinde yer
aldığı bölgede 2 milyonun üzerinde aboneye hizmet verilmektedir.
Bu bölgede 2013 yılından bu yana, özelleştirmeden itibaren,
yüzde 75,8 olan kayıp kaçak oranı 2020 yılı sonu
itibarıyla yüzde 46,3 seviyesine gelmiş bulunmaktadır, Enerji
Bakanlığının en son verileri böyledir. Kayıp kaçakla
mücadele neticesinde, devir öncesine göre yıllık 6,5 milyar kilovatsaat
tüketim kayıt altına alınarak bu enerjinin israfı önlenmiştir
ve bu 11,5 Atatürk Barajı üretimine denk bir rakamdır. Kırsal
kesimlerde maalesef, bu kayıp kaçak oranı yüzde 90lara kadar
ulaşmaktadır. Elektrik dağıtım
altyapısının iyileştirilmesi, daha kaliteli enerji
sağlanması, kayıpların azaltılması ve kaçak kullanımın
önlenmesi amacıyla son yedi yılda yaklaşık 4,3 milyar TL
yatırım yapılmıştır. Bu yıl bu
yatırım tutarı daha da artırılarak 2021 yılı
için yaklaşık 1,4 milyar TLye ulaştırılacaktır.
Soru önergesine konu bölgede fiyat farkı
elektrik tarife fiyat farkından değil, kuyu derinlikleri ve
işletme yapısı nedeniyle oluşan tüketimden de
etkilenmektedir. Faturasız borçlar, bir abonenin elektrik borcu nedeniyle
başka abonelere ceza uygulanması, fahiş fiyatlı tarife veya
daha yüksek farklı bir tarife uygulanması mümkün değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Devamla)
Elektrik fiyatları açısından bakıldığında,
tüm ülkede düzenlemeye tabi tüketiciler açısından ulusal tarife
uygulanmakta, fiyatlar bölgelere göre farklılaşmamaktadır. Dicle
EDAŞ bölgesindeki çiftçilere ve mesken ile ticarethane gibi diğer
abone gruplarına, söz konusu abone grupları için ilgili mevzuatta
belirlenen tarifeler ve ülkenin her yerinde geçerli olan fiyatlar uygulanmaktadır.
Kaçak kullanımı olmayan tüketicilere de kaçak faturası tahakkuk
ettirilmesi imkân dışı olup bu anlamda faaliyetler tüketici
hizmetleri mevzuatıyla uygun bir şekilde yürütülmeye
çalışılmakta, bu konu da hem Enerji
Bakanlığımız hem Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
tarafından periyodik incelemelerle denetlenmektedir. Tarım ve Orman
Bakanlığımız, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı ve EPDK, tarifenin iyileştirilmesi, çiftçilere
elektrik için sağlanan desteğin artırılması ve enerji
iletim ve dağıtım altyapısının güçlendirilmesine
yönelik çalışmaları devam ettirmekte ve tüm
dağıtım şirketlerini yakından takip etmektedir.
Ben bunları söyledikten sonra bugün burada
ifade edilen birçok husus var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Devamla) Maalesef,
vakit nedeniyle cevap vermemiz mümkün değil.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Kabul edildi Sayın
Başkan.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Kabul!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Başkanım,
kabul!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Kabul
edildi!
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Arkadaşlar,
bir dakika
Yapmayın!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Çok açık
Başkanım, çok açık.
BAŞKAN Divan üyeleri arasında
anlaşmazlık olduğu için elektronik oylamaya geçiyoruz.
Oylama için iki dakika süre veriyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Kapıları kapatmanız lazım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İki olur mu
Başkanım, bir ya!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) Bir
dakika, bir!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Kabul etmeyenleri
sormadınız.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) Kabul
etmeyenleri sormadınız.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Kabul edenler
dediniz, kabul etmeyenlerin görüşünü almadınız.
BAŞKAN Peki.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Evet, Divan üyeleri arasında
anlaşmazlık vardır. Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylamaya başlandı)
BAŞKAN Evet, saat yanlışlıkla
iki dakika açıldı, bir dakika kalınca keseceğiz
oylamayı.
Bilgilerinize.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Ama olmaz ki yeniden
başlasın Sayın Başkan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Dışarıdan gelip
oy veriyorlar.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Elitaş yeni oy
veriyor Başkanım.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
yerinize oturur musunuz?
(Elektronik cihazla oylamaya devam edildi)
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisi kabul
edilmemiştir.
Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
2.-
HDP Grubunun, Diyarbakır
Milletvekili Garo Paylan ve arkadaşları tarafından, Artvin
ilinin çok boyutlu ekonomik ve ekolojik sorunlarının tespiti ve
çözümü amacıyla 31/3/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 31 Mart 2021 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
31/3/2021
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 31/3/2021 Çarşamba
günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Meral
Danış Beştaş
Siirt
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
31 Mart 2021 tarihinde Diyarbakır Milletvekili
Garo Paylan ve arkadaşları tarafından (12308 grup numaralı)
Artvin ilinin çok boyutlu ekonomik ve ekolojik sorunlarının tespiti
ve çözümü amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan
Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerinin 31/3/2021 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisinin gerekçesini açıklamak üzere söz talep eden İstanbul
Milletvekili Sayın Erol Katırcıoğlu.
Buyurun Sayın Katırcıoğlu. (HDP
sıralarından alkışlar)
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Artvine
gittin mi hiç?
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) E, tabii.
Sayın Başkan, değerli vekiller;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Efendim, biz bir süreden beri Halkların
Demokratik Partisi olarak Anadoluda çeşitli şehirleri
dolaşıyoruz ve o şehirlerdeki sorunları bizatihi o
insanlardan anlamaya ve onların düşüncelerini almaya çalışıyoruz.
En son gittiğimiz yer Artvin Hopa ve orada da gördüklerimiz esasında
Diyarbakır, İzmir, Vanda -daha önce gittiğimiz yerler olarak
söylüyorum- gördüklerimizden çok farklı değil. Şimdi, benim en
azından görebildiğim kadarıyla, bu seyahatlerde elde ettiğimiz
bazı genellemeleri yapmak gerekir diye düşünüyorum.
İktidarın özellikle uyguladığı politikaların
pandemiyle birlikte şaşılaştığını
düşünüyorum yani neyin nerede durduğunu hangi sorunun asıl
olduğunu görmekte zorlanıyor ve dolayısıyla da -bu
şehirler ki tahmin ediyoruz Türkiye'nin geneli için de geçerli- sorunlar
gerçekten yığılarak halkın üzerine abanmış
durumda. Dolayısıyla da sorunlara duyarlı olan herkesin,
özellikle siyasetçilerin ve özellikle iktidarın bu meselelere bakması
gerektiğini düşünüyoruz.
Şimdi, efendim, ben kabaca söyleyeyim, iki tane
sonuç çıkıyor buradan, bu gezilerimizden ki daha sonra bu
şehirleri artırdığımız zaman oradan da elde
edeceğimiz sonuçları buraya katmayı düşünüyorum. Bunlardan
bir tanesi şu: Özellikle pandemi, bazı sorunları, özellikle
yapısal olan ile olmayanı ayırmak için bize bir fırsat
veriyor. Garip bir şey diye düşünebilirsiniz ama böyle bir etkisi
var. Pandemiyle birlikte şehirlerimizin, şehir ekonomilerimizin
nasıl sorunlarla, hangi tür yapısal sorunlarla karşı karşıya
kaldığını buradan görmek mümkün olabiliyor.
Dolayısıyla da şunu söyleyebilirim: Az sayıda ürün ya da
hizmete bağımlı olarak gelişmiş olan şehir
ekonomileri krizden daha fazla etkileniyor. Tekrar ediyorum, az sayıda
ürün ya da hizmete bağımlı olarak gelişmiş olan
şehir ekonomileri daha fazla krize açık hâle geliyor.
Dolayısıyla da buradan çıkarılabilecek bir sonuç, o
şehirlerde farklılaşmayı sağlayacak bir
yaklaşım getirmek gerekiyor.
İkincisi de, buradan çıkacak bir
başka sonuç da şehir ekonomilerine merkezden müdahale etmek
sanıldığı kadar anlamlı ve yararlı olmuyor
arkadaşlar; tam aksine, şehirlere Hükûmetin eğer bir
katkısı, bir projesi olacaksa, bunun yolu o şehirlerdeki
insanların ne düşündüğünün, o konularla ilgili olarak, o
projelerle ilgili olarak ne düşündüğünün, ne
algıladığının da işin içine katılması
gerektiğini söylüyorum.
Şimdi, somut olarak
baktığımızda, Artvinde neler oluyor diye
baktığımızda
Bir kere, biliyorsunuz, Sarp Gümrük
Kapısı özellikle bizim Kafkasyaya açılan önemli bir
kapımız, ihracat kapısı ve uzun tır
kuyruklarını görüyoruz. Bu, tabii, özel olarak tırcılarla
ilgili sorunlar yarattığı gibi, tırların yabancı
mı yerli mi olduğuna bağlı olarak da sorunlar
yaratıyor. Yani başka bir biçimde söyleyecek olursam, yerli
tırcılar daha fazla beklemek zorunda kalıyorlar bazı bürokratik
işlemlerden dolayı, yabancılar da daha kolay halledebiliyorlar
işlerini ve dolayısıyla da yabancı
tırcıların lehine bir durum oluşmuş durumda ve
özellikle nakliyeciler, bunu, burada ifade etmemizin yararlı olduğunu
düşünüyorlar.
İkinci olarak çay
Tahmin edebileceğiniz
gibi Artvin coğrafyası da çaya bağımlı ya da
çayın önemli olduğu bir ekonomi. Çayda, özellikle ÇAYKURun
Varlık Fonuna dâhil edilmesiyle birlikte taban fiyat
uygulamasını sadece kendi çerçevesinde yaparken özel firmaların
istedikleri gibi alım yapabilme imkânlarının açık hâle
gelmiş olması şöyle bir sonuç yaratıyor arkadaşlar:
ÇAYKURun kapasitesi dolduğu zaman özel sektöre üretici daha düşük
fiyatla malını satmak zorunda kalıyor, bu da çay üreticilerini
çok zor durumda bırakan bir başka sebep.
Balıkçıların sorunları var
arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Peki.
Çünkü bu iktidarınızın süresinde
denizlerimiz de balıkçılık da esas itibarıyla çok ticari
hâle gelmiş durumda ve sonuçta aşırı avlanmadan ortaya
çıkan, özellikle yem fabrikalarının balığı yem
olarak kullanmaya yönelik olmak üzere gelişmeleri doğrudan
doğruya balık nüfusunu Karadenizde azaltan bir etki yaratıyor
ve balıkçıların bundan dolayı gelirleri düşmüş
durumda ve özellikle bu konunun dikkate çekilmesi gerektiğini
düşünüyorlar.
Tabii, asıl -bence- ekolojiyle ilgili Artvinin
sorunları var. Bunlar üzerine çok uzun konuşmak lazım ama
şöyle söyleyeyim: Özellikle HESler
Artvinde 129 tane HES var arkadaşlar.
Bunlar küçük küçük HESler fakat kaçınılmaz olarak o doğaya
zarar veriyor ve Artvinliler de buna çok itiraz ediyorlar.
Bunun dışında madencilik meselesi
var, efendim, deniz dolgu projesi var, bu da büyük bir çevre kirlenmesine sebep
oluyor.
Galiba sürem bitti.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ Parti Grubu adına
söz talep eden Konya Milletvekili Sayın Fahrettin Yokuş.
Buyurun Sayın Yokuş. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN
YOKUŞ (Konya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum. Geçen hafta Artvin ilimiz Yusufeli
ilçemizin Dereiçi köyündeki yangında zarar gören köylülerimize geçmiş
olsun dileklerimle sözlerime başlamak istiyorum.
Artvin, doğal güzellikleri yanında tam bir
tarih ve kültür şehrimizdir. Artvin denilince aklımıza
doğal güzelliklerinin yanı sıra Artvin Kalesi,
İskenderpaşa Camisi, boğa güreşleri, Barhal Kilisesi, Sarp
Sınır Kapısı ve Çoruh Nehri gelmektedir. Bir de en önemli
yeri Cerattepe. Bu öyle bir şey ki yirmi beş yıldır
Cerattepede büyük bir mücadele
Bir avuç maden için tahribata uğrayan
Cerattepede yirmi beş yıldır Yeşil Artvin Derneğinin
mücadelesi hâlen devam etmektedir ve bu mücadeleyi sürdüren Artvin halkına
buradan tebriklerimi, teşekkürlerimi, yanlarında olduğumuzu
söylemek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, 2002-2020
yılları arasında Türkiyemizin nüfusu yüzde 27,5 oranında
artmıştır, Artvinin nüfusu ise yerinde saymıştır
yani 2002deki nüfus bugün aynen kalmıştır. Eğer Türkiye
nüfusu kadar Artvin de büyümüş olsaydı, şu anda 170 bin olan
nüfusu 47 bin artışla 217 bine ulaşmış olacaktı.
Artvin ilimiz hak ettiği hizmetleri almış olsaydı elbette
ki Türkiye kadar nüfusu artardı, göç olmazdı, hayat daha güzel
olurdu.
Artvin ilimizin onlarca sorunu var. Başta çevre
katliamı, HESler, maden arama tahribatları
Artvinde tam bir
doğa katliamı yaşanmaktadır. Yol problemi ise
yıllardır devam etmektedir, bir türlü çözülememiştir; kazalar,
can alıcı kazalar yoğun olarak yaşanmaktadır.
Hastanesi yetersizdir, koroner anjiyo ünitesi dahi
yoktur; Artvinli sağlığına başka hastanelerde çare
aramak zorunda kalmaktadır.
Artvine verilen sözler tutulmamıştır
genel anlamda. Muratlı Sınır Kapısı hâlâ
açılmamıştır.
Artvinde yeterince tarım arazisi olmaması
nedeniyle Artvinin en güzel özelliği denizi, doğal güzellikleri,
tarihî eserleri ve turizmiyle bir eğitim şehri olma yönüdür ancak bu
şehrimize bu hassasiyetler noktasında bugüne kadar hak ettiği değer
verilmemiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) Artvinli
Şair Seher Atanın Artvinle ilgili şiirinden iki paragraf
okuyarak sözlerimi bitirmek istiyorum.
Selam sana benim güzel Artvinim!
Seni metheylemek istedi canım,
Yeşil örtü gibi inci mercanım,
Dünyaya değişmem güzelliğini.
Temiz havasıyla, serin suyuyla,
Beni çekiyorsun kara büyüyle,
Beldesi, kasabası, köyüyle,
Dünyaya değişmem güzel Artvinim.
Evet, geliniz, Artvinimize, Artvinlimize sahip
çıkalım, kaderine terk etmeyelim. Artvinin güzelliklerini
yaşatalım, yaşanması için gayret edelim diyor, hepinize
saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz talep eden Artvin Milletvekili Sayın Uğur Bayraktutan.
Buyurun Sayın Bayraktutan. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dağ dağ
olurum, deniz deniz/ Gönül gönül olurum, yürek yürek/ Sınır
boylarında bayrak, Kurtuluş Savaşında mavzer/ Ben özgürlüğüm,
ben bağımsızlık/ Ben Kaçkar Dağıyım, ben
deli horon/ Günü geldiğinde atabarı değil, Atatürk olurum
Kocatepe'de/ Ben Artvinim dostlar, bensiz olmaz. diyor şair. (CHP
sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, Artvin, bu ay
içerisinde kurtuluşunun 100üncü yıl dönümünü kutladı. 7 Mart
1921de
Düşman işgalinden kurtuluşunun 100üncü yıl
dönümünde dalya dedik, nice dalyalara. Bana Artvini tarif edin. derseniz,
Artvin Mustafa Kemalin kentidir değerli arkadaşlarım. Afyona
gittiğiniz zaman, Afyona giriyorken diyorlar ki: Burası
cumhuriyetin kurulduğu topraklardır. Artvinde cumhuriyet
kurulmamıştır ama Artvin cumhuriyetin korunduğu
topraklardır değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından
alkışlar) Artvinde -bugünlerde basına düştü- kadın
cinayeti yoktur, esnafın yüzde 50den fazlası kadındır
değerli arkadaşlarım. Okuma yazma oranı yüzde 100dür,
yüzde 99 değildir. Böyle bir kentin milletvekili olarak sizlere hitap
etmekten büyük onur duyuyorum, bunu ifade ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
Artvinin sorunları var mıdır?
Vardır, keşke olmasa. Bakın, bu Parlamentoya buraya gelmeden
evvel rakamlara baktım- 50 Meclis araştırma önergesi -her
birinin altında en az 20 milletvekili- 500 soru önergesiyle Artvini
taşıdım. Üç dakika içinde Artvini konuşmam mümkün
değil ama Artvinin sorunları var. Biraz önce değerli
milletvekilleri ifade ettiler, Cerattepe diye başımızda bir
bela var arkadaşlar, Türkiyeye ezberlettirdim. İhaleye fesat
karıştırarak bir iş adamına bir madeni
peşkeş çektik, bir Artvini
Ama inanıyorum ki önümüzdeki
dönemde, Millet İttifakının iktidarı kurulduğu zaman
o iş adamını da o madene gömeceğiz değerli
arkadaşlarım, onu da buradan ifade ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, bugün
başka bir şeyin de yıl dönümü, 31 Mart 2019 seçimlerinin. 31
Mart 2019 seçimlerinde sadece Türkiyeye bahar gelmedi, Artvine de bahar
geldi. Arhaviyi, Hopayı, Kemalpaşayı, Borçkayı, Artvin
il merkezini, Şavşatı, Ardanuçu Cumhuriyet Halk Partisi,
Millet İttifakı belediyeleri aldı değerli
arkadaşlarım. O anlamda, Artvinin milletvekili olarak onlara buradan
içten teşekkür ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar diyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
Bunun dışında Artvinde başka
bir şey yok mu? Buradan defalarca dile getirdim, bir kere daha söylüyorum:
Artvinde insanlar yollarda ölüyor değerli arkadaşlarım. Bir
anjiyo ünitesini Artvine kuramadınız. Barajlar yaptınız,
barajlarla alakalı yatırımlar yaptınız, yollar yaptınız
ama bu cumhuriyet kentine bir tane anjiyo ünitesini kuramadınız
değerli arkadaşlarım. Rizede var, Trabzonda var, Giresunda
var, Orduda var, Samsunda var, Erzurumda var, Karsta var. Bir kere daha
soruyorum, bizler başka tanrının çocukları mıyız,
başka ülkenin çocukları mıyız değerli
arkadaşlarım? Artvinliler niye yollarda ölüyor? Lütfen bunu durdurun
diyorum, lütfen bunu durdurun diyorum Artvinin milletvekili olarak.
Bakın, iktidar gücü elinizde, Artvinde mutlaka bir anjiyo ünitesini
yapın değerli arkadaşlarım, Artvinin milletvekili olarak
yalvarıyorum ya, insanlar ambulanslarda ölüyor ya! Yalvarıyorum
sizlere, bakın, Artvinin milletvekili olarak değerli
arkadaşlarım.
Bunun dışında başka şeyler
var mı? Var. Artvin bir eğitim kenti olmalıdır, Artvin bir
bilim, kültür kenti olmalıdır. Biz, Artvinin bir enerji kenti
kimliğiyle, Artvinin barajlar kentiyle, HESlerle
anılmasını istemiyoruz değerli arkadaşlarım.
Artvine gelin, görün, bakın, bambaşka bir coğrafya, yeşil
ile mavinin dans ettiği muhteşem bir coğrafya Artvin. Bu kenti
katletmeyin, yok etmeyin diyoruz. O anlamda Artvinin sorunlarından burada
bahsetmekten
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) Teşekkür
ediyorum Başkanım.
Bir de size Artvinliyi anlatayım, biraz sonra
değerli milletvekilim de çıkacak. Yusufeli Dereiçi köyünde geçen
hafta bir yangın oldu değerli arkadaşlarım. Türkiyede
hangi yerde böyle bir şey olabilir? Bakın, Dereiçi köylüleri
kendilerine yapılan yardımlarla alakalı olarak
Orada
bayağı ev yandı, 34 ev yandı, 45 tane de samanlık
yandı. Yusufeli Dereiçi köylüleri, herhangi bir şekilde o evleri
yananlarla alakalı olarak bir tane bile çadır kurdurmadılar,
dayanışma duygusu budur. Ve bugün basına düştü, dediler ki:
Biz artık yardım istemiyoruz, bizim yardımlarımız bize
yeter. Türkiyede böyle kaç tane yer var, bana bir tarif edin değerli
arkadaşlarım, kaç tane yer var? O nedenle, Artvin çok
kıymetlidir, Artvini seviyoruz, Artvinli olmaktan gurur duyuyoruz. Artvin
cumhuriyet kentidir, Mustafa Kemalin dizinin, ayaklarının dibinde
sonsuza kadar yaşayacaktır diyorum.
Ve sözlerimi bitiriyorken de şunu söylüyorum:
Bir Artvinliye sormuşlar Artvinli olmasaydın ne olurdun diye. Çok
güzel bir yanıt vermiş, ne demiş biliyor musunuz, Mahcup
olurdum. demiş.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve
İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına söz talep eden Artvin Milletvekili Sayın Ertunç Erkan Balta.
Buyurun Sayın Balta. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ERTUNÇ ERKAN BALTA
(Artvin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konu Artvin,
süre üç dakika olunca ne tarafından başlayacağımı
bilemiyorum. Cumhuriyet Halk Partili değerli milletvekilinin
paylaştığım görüşleri var, onlardan
başlayayım. Artvin hakikaten çok özel bir ildir, sadece Türkiyede
değil dünyada özel bir coğrafyadır; iklimiyle, coğrafi
çeşitliliğiyle, bitki çeşitliliğiyle, doğal
güzellikleriyle Artvin dünyada ender bölgelerden bir tanesidir.
Artvinin bu coğrafi çeşitliliğinin,
bitki çeşitliliğinin yanı sıra bir zenginliği daha
vardır; doğal kaynaklar itibarıyla, sularıyla, maden
zenginliğiyle de Artvin zengin bir bölgedir, bunun yine doğal bir
sonucu olarak da Artvinde HES projeleri, maden projeleri vardır. Buna tek
yönüyle bakarak Artvine bir sefer, senede bir defa, üç senede bir defa gidip
gezmek ve gözünü tırmalamasın, gözünü rahatsız etmesin diye
çeşitli şikâyetlerde bulunmak yahut şimdi parti
gruplarının önlerine konulmuş çeşitli sorunları buraya
taşımak mesele değildir. Artvindeki insanlar nasıl
yaşayacaklar? Hayatlarını nasıl sürdürecekler? Nüfus
sayılarını yıllara göre veriyorsunuz da o nüfusu
koruyabilmek için Artvinde insanlara nasıl iş bulacağız?
Bunun sorusunu biz soruyoruz, biz Artvine böyle bakıyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar, HDP sıralarından
gürültüler)
Bugün barajlar sebebiyle ki ben bunun
mağduriyetini, çilesini
Hiçbir nimet külfetsiz olmaz, elbette ki her
türlü yatırımın da külfeti vardır, barajlar sebebiyle de
Artvinli pek çok külfete katlanmak zorunda kalmıştır fakat
barajlarda on binlerce insan çalışmıştır.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Doğası bitiyor, doğası!
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Bugün Yusufeli
Barajında 5 bin insan çalışmakta ve bunun yarısı
Artvinlidir, yarısı da Yusufelilidir.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
E, doğa bitiyor!
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Dolayısıyla
Madene hayır. derken Baraja hayır. derken sayın vekillerime
soruyorum: Biz ne yapacağız? Ben avukatım, Cumhuriyet Halk
Partili değerli dostum, milletvekilimiz de avukattır, o binlerce
insanı büromuzda mı istihdam edeceğiz? Bu insanlar ekonomiye
(HDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, hatibi
dinleyelim.
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Bu insanların
geleceğiyle ilgili
Biz elbette ki Artvinin güzelliklerini, Artvinin
doğasını, Artvinin zenginliklerini koruyacağız ama
Artvinde yaşamın sürmesi için de Artvine yatırımın
gelmesi, Artvine mümkünse hiç zarar vermeyecek veya asgari seviyede zarar
verecek şekilde o yatırımların gelmesi için büyük bir
dikkatle çabalıyoruz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Doğaya zarar
verecek şekilde oluyor.
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Artvinli
hemşehrilerim rahat olsunlar; ulaşımından,
sağlığından, eğitimine varıncaya kadar -anjiyo
meselesi için, ayrıca gündemde, bir söz alıp cevap vereceğim-
her alanda gerçekten de hükûmetlerimiz döneminde olağanüstü yardım
almış bir iliz.
OYA ERSOY (İstanbul) Her tarafı
mahvettiniz hükûmetleriniz döneminde, her tarafı; ağaç kalmadı.
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Ama öyle bir iliz ki
aynı zamanda ürettiği enerjiyle belki de Türkiyede yani devletten
aldığından fazlasını veren nadir illerden de bir
tanesiyiz.
Değerli milletvekilleri, değerli
dostlarım; şunu özellikle söylemek istiyorum: Gerçekten de Artvin zor
bir coğrafyadır, Artvine hizmet götürmek önemlidir, bunun için de
bizim ekstra bir çaba göstermemiz gerekir. Onu ben de benden önceki
milletvekillerimiz de hükûmetlerimiz döneminde
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla)
Tamamlıyorum
hemen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Anjiyoya da bu ilave zamanda
değinirseniz
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Anjiyo için de
Artvinde -anjiyo ünitesiyle ilgili Sayın Grup Başkan Vekilime de
cevap olsun- anjiyo ünitesi kurulmasıyla ilgili de çeşitli
girişimlerimiz var.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yok mu hâlâ?
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Bu konuda bir talimat
verildi fakat şimdi detayına girmeyeceğim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İl merkezinde yok mu?
Artvinde yok mu?
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Bazı teknik
tıbbi sorunlardan ötürü o konu biraz gecikmiştir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Anjiyo mu yok?
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Ama şunu bilin:
Artvin Türkiyenin yıldızı olan bir ildir ve büyümeye,
gelişmeye de devam edecektir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Tutanağa doğru
geçsin: 2021 yılındayız, anjiyo yok Artvinde.
CAVİT ARI (Antalya) Yirmi sene oldu, yirmi
senede getiremediniz mi?
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Yalnız ben
Sayın CHP Milletvekiline de şuradan
Belediyeleri
aldığınızla övünmekle kalmayın, iki yılda bu
belediyeler ne yaptılar, hangi ilçemizin ne sorununu çözdüler; biraz da
onlarla ilgilenin lütfen. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)
Halkların Demokrasi Partisindeki
arkadaşlara da şunu söylemek isterim
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Demokratik!
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Artvinle
ilgilenmeyin, biz Artvine yeteriz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Niye?
Niye?
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Biz kendi
işimizi yapıyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, HDP sıralarından Hadi oradan! sesleri,
gürültüler) Siz Bu ülkeye bir faydamız olsun. diyorsanız teröre
karşı bir tavır alın da bu ülkeye, bu memlekete, Artvine
de böyle faydanız olsun diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar, HDP
sıralarından gürültüler)
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Sen saraya git,
saraya!
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Sen sarayla ilgilen, sarayla!
VII.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Haydar Akarın,
yakın zamanda Artvini tekrar ziyarete gideceğine ve Artvin merkezde
Artvinlilerin ihtiyacı olan anjiyo ünitesinin
açılışını hep birlikte yapmayı dilediğine
ilişkin konuşması
BAŞKAN Evet, sayın milletvekilleri,
gerçekten Artvin ilimiz, benim de ata kentim olarak Artvin ili Türkiyenin en
özel, bütün illerimiz özel ama Artvin ayrı bir özel bizim için. Onun için
benim Sayın Baltadan bir ricam var, Sayın Milletvekilimden bir ricam
var: Yakın zamanda Artvini ziyarete gideceğim tekrar, inşallah
gittiğimde Artvin merkezde Artvinlilerin ihtiyacı olan anjiyo
ünitesinin hep birlikte açılışını yaparız. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar; AK PARTİ
sıralarından Belediyelere de uğra, belediyelere de
sesleri)
Belediyelerde de ihtiyaç olursa onu da kürsüden
söylerim, hiç merak etmeyin arkadaşlar. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
Arkadaşlar, bundan niçin
alınıyorsunuz? Gayet güzel, nazikçe talep ettim, birlikte açarız
dedim. Keşke hep beraber yapabilsek bunu değil mi, güzel olmaz
mı?
Şimdi, belediyeler kısmına, onlara
sizin grup başkan vekilleri cevap verir, problem yok yani onda.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Biz de nazik
söylüyoruz.
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Artvin) Biz de nazikçe
söylüyoruz.
BAŞKAN Buyurun, kürsüden söz vereyim, oradan
söyleyin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Niye
veriyorsunuz Başkan?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O, demokrasiyi sevmez. O,
seçim iptalini bilir. Abdullah seçim iptalini bilir.
BAŞKAN Sayın Balta, arzu ederseniz,
benim talebim üzerine konuşmak isterseniz bir kez daha söz vereyim size.
Benim talebimi bir sataşma olarak değerlendirirseniz kürsüden
buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan
BAŞKAN Vereceğim Sayın
Beştaş, bir saniye, müsaade edin.
Buyurun Sayın Balta. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
VIII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
Artvin Milletvekili Ertunç Erkan
Baltanın, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Haydar
Akarın yaptığı açıklaması sırasında
şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Artvin) Sayın
Başkanım, Artvinlilerin bir özelliği de -Sayın Vekilimiz
Uğur Bey bahsetti- misafirperverliğidir.
HÜDA KAYA (İstanbul) Belli biraz önceki
konuşmanızdan!
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Sizi Artvine
bekliyoruz. Ne vesile olmuş olursa olsun -şu Meclisteki- şimdi
Genel Kuruldaki gerilim de vesile olmuş olsa da sizi Artvinde
ağırlamaktan büyük memnuniyet duyacağız.
HÜDA KAYA (İstanbul) Geren sizsiniz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum, inşallah
en kısa zamanda geleceğim.
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Dile getirilen
konularla ilgili biz var gücümüzle gayret ediyoruz, çalışıyoruz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Bizi görmekten niye rahatsız oluyorsunuz?
HÜDA KAYA (İstanbul) Vatandaşları
ayrıştıran, bölüştüren sizsiniz.
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Ben, muhalefet
partilerinden de şunu bekliyorum: Artvin zor bir coğrafya,
işlerimizi zorlaştırmayın, herkes kendi işine
baksın diyorum.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Bir tek siz
bilirsiniz doğruyu zaten!
ERTUNÇ ERKAN BALTA (Devamla) Yani siz belediyelere
sahipseniz Artvine nasıl hizmet edeceğinize bakın. Diğer
konuları biz adım adım takip etmekteyiz.
Başkanıma davetimi yineliyorum, Artvinde
misafir etmekten de büyük memnuniyet duyacağım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
HÜDA KAYA (İstanbul) Türkiye partisi olun.
BAŞKAN Peki, teşekkür ediyorum.
İnşallah, dediğim gibi
geleceğiz. Yani ilk defa gelmeyeceğim, sık sık geliyorum
zaten. İnşallah o yatırımı da beraber açarız
diyorum orada.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Grubumuza açıkça sataştı. Artvini bırakın, bu HDPye
mi kaldı? diyerek bölücülük yaptı aynı zamanda. Sataşmadan
söz istiyorum.
HÜDA KAYA (İstanbul) Bölücüler, bölücüler.
Resmen bölücülük yaptı.
BAŞKAN Buyurun, 69a göre kürsüden iki dakika
söz veriyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
2.-
Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Artvin Milletvekili Ertunç Erkan
Baltanın HDP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında HDP Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve değerli
Artvinliler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bölücü diyenlerin bölücü olduğunu her gün
söylüyoruz, bugün ispatladınız; teşekkür ediyoruz. Gerçekten,
AKP bu ülkede halkı bölerek, illeri bölerek, doğayı bölerek,
talan ederek aslında asıl bölücünün kendisi olduğunu söylüyor.
İş bulmak için doğayı talan ediyorsunuz. AKP vekili burada,
dört dakika boyunca nasıl iş bulduklarını, nasıl HES yaptıklarını
ve iş bulmak için bunu yaptıklarını itiraf etti
aslında. Biz doğayı savunuyoruz; siz milyonlarca işsiz
yaratıyorsunuz, kendi beşli çetenizi ihya ediyorsunuz. Gelip burada
utanmadan, sıkılmadan bir de bize laf ediyorsunuz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Barajlar
yapılmasın mı?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Bugüne
kadar 29 HES yaptınız, 129dur hedefiniz. Siz, Artvini bitirmeye
çalışıyorsunuz; aslında doğasını,
varlığını, kültürünü yok ediyorsunuz. Ne demek Artvin bizim
değil ya? Artvin de bizim Hakkâri de bizim İstanbul da bizim
İzmir de bizim. (HDP sıralarından alkışlar)
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) Bu kadar, bu
kadar.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Asıl siz Artvine sahip çıkamazsınız. Artvine bu kadar
kötülük yapan, Türkiyeye bu kadar kötülük yapan bir iktidar sözcüsü
çıkıp HDPye düşmez. diyemez. Bizim heyetimiz Artvinde,
Hopada yüzlerce görüşme yaparak onların sorununu Meclise
taşıdı. Biz, nasıl DEDAŞ üzerinde konuşuyorsak
dereleri de konuşuruz, Kaz Dağlarını da konuşuruz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Terörü de
konuşun siz. PKKyı konuşmuyorsunuz ama.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Bu
ülkede bölücülüğünüze izin vermeyeceğiz. Ayrıca, Artvin
-onları da anmak isterim- Sevgili Kazım Koyuncunun, Metin
Lokumcunun memleketidir, onları da saygıyla ve sevgiyle buradan
anmak istiyorum. (HDP sıralarından alkışlar) Hatipten
partimizden özür dilemesini istiyorum, açıkça özür dilemeli. Biz,
Türkiyenin her yerinden oy alan bir parti olarak bu sözleri kabul etmiyoruz ve
hatibin özür dilemesini bekliyoruz. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın
Beştaş.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkan, niçin söz
istediniz?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
hatip kürsüden grubumuza doğrudan bölücülük yaptığı
iddiasında bulundu. Bu, açıkça sataşmadır. (HDP
sıralarından gürültüler)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Laf değil, gerçek, gerçek. Başkan, hayır laf değil, gerçek,
gerçek.
HÜDA KAYA (İstanbul) Öğrenecekler,
Türkiye partisi olamadılar
OYA ERSOY (İstanbul) Memleketi bölenler,
halkları bölenler gerçek.
BAŞKAN Evet, 69a göre kürsüden iki dakika
söz veriyorum Sayın Grup Başkan Vekili. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
3.-
Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında AK PARTİ Grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, tabii bu ülkenin
birliğini, beraberliğini savunmak, kutsal Meclis çatısı
altında bütün milletvekillerinin, bütün siyasi parti gruplarının
üzerine düşen vazifedir.
OYA ERSOY (İstanbul) Kendi vekilinize mi
söylüyorsunuz? Kendi vekiline söyle.
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Zira, burada
yaptığımız yeminde de Anayasaya, ülkemizin milletiyle
bölünmez bütünlüğüne, birliğimize, kardeşliğimize, Türkü,
Kürtü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi 83 milyonun kutsal çatı
altında yekvücut yaşamasına dair yemin ettik. Ancak tabii bu
birlik ve beraberlik ve istiklalimiz, bu topraklarda payidar olma mücadelemiz,
aynı zamanda anayasal hukuk düzenimize sahip çıkmakla beraber
ekonomide, üretimde, istihdamda, ihracatta, güvenlikte, diplomaside, bölgesel
ve küresel güç olma mücadelesinde, her alanda ülkemizin değerlerine sahip
çıkmakla oluyor. Bu anlamda, inanın, bu ülkede enerjide,
sağlıkta, ulaşımda belki daha evvel yapılması
istenmeyen icraatlara baktığımızda, onlar olmasaydı
belki de bugün yaşadığımız bu refah, huzur, birlik ve
beraberlik iklimi olmayabilirdi.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Ne refahı? Ne
huzuru?
HÜDA KAYA (İstanbul) Ne diyorsun sen ya!
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Onun için, elbette,
sayın milletvekilimizin yapmış olduğu konuşmada
aslında yapmak istediği şu: Her türlü yatırımın,
icraatın elbette bir kısım getirisi olduğu gibi bir
kısım da külfetleri var.
GÜLÜSTAN KILIÇ
KOÇYİĞİT (Muş) En büyük külfet sizsiniz vallahi, en büyük külfet
sizsiniz.
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Bizim de bu külfetleri
olabildiğince minimize etme ve milletimizin, ülkemizin yararına olan
çalışmaları da maksimum seviyeye yükseltme
anlayışımızı net bir şekilde vurgulamaya
çalıştı. Bu anlamda, bölgesel veya farklı
anlayışla bir ayrımcılığı, bölücülüğü
kabul etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) O dili kabul ediyor
musun, o dili? O dili kabul ediyor musun?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Vekilinize söyleyin Sayın Özkan.
OYA ERSOY (İstanbul) Kendi vekilinize
söyleyin.
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Hangi gruptan olursa
olsun milletvekillerimizin her birinin ülkemizin, milletimizin bu topraklarda
bekası için, kardeşlik hukukumuz için, barışımız
için mücadele etme iradesine sahip çıktığına inanıyor,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
III.-YOKLAMA
(HDP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın
Başkan, yoklama talep ediyoruz.
BAŞKAN Evet, Halkların Demokratik
Partisi grup önerisini oylarınıza sunmadan önce bir yoklama talebi
var, karşılayacağım.
Sayın
Danış Beştaş, Sayın Oluç, Sayın Toğrul,
Sayın Kaya, Sayın Katırcıoğlu, Sayın Ersoy,
Sayın Kılıç Koçyiğit, Sayın Kerestecioğlu Demir,
Sayın Işık, Sayın Güzel, Sayın Piroğlu,
Sayın Çepni, Sayın Aydemir, Sayın İpekyüz, Sayın
Kaçmaz, Sayın Dede, Sayın Paylan, Sayın
Hatımoğulları Oruç, Sayın Gaydalı, Sayın Koç.
Evet, yoklama için iki
dakika süre veriyorum.
Yoklamayı
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.13
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.24
BAŞKAN: Başkan
Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Rümeysa
KADAK (İstanbul), Şeyhmus DİNÇEL (Mardin)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 66ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisinin oylamasından önce istem üzerine yapılan yoklamada
toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım ve yoklama için iki dakika süre vereceğim.
Pusula veren milletvekillerimizin salondan
ayrılmaması rica olunur.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
VI.-
ÖNERİLER (Devam)
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.-
HDP Grubunun, Diyarbakır
Milletvekili Garo Paylan ve arkadaşları tarafından, Artvin
ilinin çok boyutlu ekonomik ve ekolojik sorunlarının tespiti ve
çözümü amacıyla 31/3/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 31 Mart 2021 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Halkların Demokratik Partisi grup önerisi kabul edilmemiştir.
Şimdi, 3 sayın milletvekiline yerlerinden
60a göre birer dakika söz vereceğim.
Sayın Beko, buyurun.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
29.-
İzmir Milletvekili Kani Bekonun,
DİSK EMEKLİ-SENin kapatılmasının haksız bir
karar olduğuna ilişkin açıklaması
KANİ BEKO (İzmir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz günlerde ülkemizde
yaşanan, 13 milyon emekliyi ilgilendiren haksız bir karar
alınmıştır. Ankara Adliyesinde görülen davayla DİSK
EMEKLİ-SENin kapatılmasına karar verilmiştir.
Uluslararası sözleşmelere göre herkesin sendika kurma hakkı
vardır, buna göre emekliler de sendika kurabilirler ancak alınan bu
karar emeklilerin örgütlenme özgürlüğüne ağır bir darbe
vurmuştur. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa Sosyal
Şartıyla güvence altına alınmış olan
sendikalaşma hakkının emeklilere de tanınması çok
önemlidir. 5 milyon emeklinin çalışmasından, akşam pazar
artıklarını toplamalarından, asgari ücretin altında
maaş almalarından, açlık sınırı altında
yaşamalarından zevk mi alıyorsunuz ki sendikalarıyla
birlikte toplu sözleşme yapmalarını engelliyorsunuz. En
kısa sürede Türkiye
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Gül Yılmaz
Yok
herhâlde.
Sayın Gökçel
30.-
Mersin Milletvekili Cengiz Gökçelin,
Mersin Kaleköyde tarım arazilerinin betonlaştırılmak
istendiğine ilişkin açıklaması
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) Mersinimizde,
tarımın kalesi Kaleköyde tarım arazileri
betonlaştırılmak isteniyor. Kaleliler atalarından,
dedelerinden kalan topraklarda tarım yapıyorlar ancak bu topraklar
TOKİnin talebiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
tarafından imara açılmak isteniyor. Bu toprakları imara
açtırmak istemeyen Kaleköylü hemşehrilerimin itirazlarına
rağmen 260 dekarlık tarım arazisi imara açılmaya
çalışılıyor. Bölgedeki çok önemli tarım
alanlarından biri olan Kaleköyü beton baronlarına peşkeş
çekmek isteyenleri Atatürkün bir sözüyle uyarmak istiyorum: Arkadaşlar,
gidip Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek
Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa
şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç bizi yenemez. Siz de
yenemeyeceksiniz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Filiz
31.-
Gaziantep Milletvekili İmam
Hüseyin Filizin, salgın sürecinde usta öğretici ve ücretli
öğretmenlerin sorunlarına ilişkin açıklaması
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Salgın sürecinin başında, 16 Mart
2020 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığına bağlı tüm
kurumlar kapatıldı. Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler idari
izinli sayıldı ancak usta öğreticiler ve ücretli
öğretmenler bu kapsamın dışında tutuldular. Kursa
henüz başlamamış usta öğreticiler mart ayı
itibarıyla ortada kaldılar. Şu an Türkiye genelinde, tüm illerde
belli başlı bir iki kurs açılmış olmakla birlikte
büyük çoğunluğun mağduriyetleri devam etmektedir. Usta
öğreticiler, her yaştan kursiyerlerin el becerilerini
geliştirerek, yeteneklerini açığa çıkararak,
kazandırdıkları becerileriyle üreterek ülke ve aile ekonomisine
katkı sunmalarını sağlamaktadırlar. Haftalık
kırk saat açılan kursların karşılığı
asgari ücretten bile az olan ve ekonomik, sosyal ve sağlık
sorunlarıyla baş başa kalan yaklaşık 90 bin ücretli
usta öğreticinin özlük haklarının iyileştirilmesi ve
işlerinin güvence altına alınması konusunu Millî
Eğitim Bakanlığına iletiyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
VI.-
ÖNERİLER (Devam)
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.-
CHP Grubunun, Tokat Milletvekili Kadim
Durmaz ve arkadaşları tarafından, demir yolu
taşımacılığının geliştirilmesi ve
sanayi bölgeleriyle entegrasyonunun sağlanması amacıyla
29/3/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 31 Mart 2021 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
31/3/2021
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu, 31/3/2021 Çarşamba
günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin, İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla
arz ederim.
Özgür Özel
Manisa
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Tokat Milletvekili Kadim Durmaz ve
arkadaşları tarafından, demir yolu
taşımacılığının geliştirilmesi ve
sanayi bölgeleriyle entegrasyonunun sağlanması amacıyla
29/3/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin (2440 sıra no.lu), diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 31/3/2021 Çarşamba günlü
birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisinin gerekçesini açıklamak üzere söz talep eden Tokat Milletvekili
Sayın Kadim Durmaz.
Buyurun Sayın Durmaz. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA KADİM DURMAZ (Tokat)
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Ülkelerin toplumsal refah odaklı sürdürülebilir
bir kalkınma anlayışının vazgeçilmez parçası
sağlıklı, nitelikli bir ulaşım
politikasıdır. Demir yolu ağının geliştirilmesi
millî gelirin artışıyla, üretim ve tarım
yatırımlarıyla, sanayinin gelişmesiyle doğru
orantılıdır. Firmalarımızın üretim maliyetlerinin
azalması ve uluslararası rekabet için demir yolu
taşımacılığı kaçınılmazdır.
Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve değerli
arkadaşlarının genç cumhuriyetin sanayi ve kalkınma
hedefinin ilk adımının demir yolu ağlarını
geliştirmek olduğunu bir kez daha hatırlatırım.
Bakın, 1931de Gazi Mustafa Kemal Atatürk:
Demir yolu bu memleketin tüfekten toptan daha emniyetli bir
silahıdır. diyor. Demir ağlarla ördük, ana yurdu dört
baştan/Türke durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri! diye Onuncu
Yıl Marşımızda ne güzel ifade etmiştir bunu. Demir
yolu taşımacılığı demek ilerleme, gelişme,
kalkınma ve üretim demektir. Ülkemizde 1950 yılında demir
yoluyla taşıma oranı yolcuda yüzde 4, yükte ise yüzde 78di.
2018 yılına geldiğimizde yolcuda yüzde 1,2; yükte ise yüzde
4,8e gerilemiştir. Bugün bu oran ÇEK Cumhuriyetinde yüzde 44,
Avusturyada yüzde 43,9; Macaristanda yüzde 41,3; Romanyada yüzde 33,6;
Polonyada yüzde 29,7. Türkiye olarak, yüzölçümüyle
kıyasladığımız zaman, bu 6 ülke arasında maalesef
sonuncu durumdayız. İşte Son yirmi yıla damga vurduk.
diyen AK PARTİ iktidarının ülkemizi getirdiği nokta.
Atatürk zamanında yapılan demir yolu 4.074
kilometre. Arkadaşlar, bundan sonraki altmış beş yılda
ise sadece 1.510 kilometre demir yolu yapılabilmiştir. 1923-1950
yılları arasında, savaştan çıkmış
Türkiyenin mali kaynak ve teknolojik olanakları ile günümüz Türkiyesinin
olanakları ve teknolojileri
karşılaştırıldığında, yarım
asrı aşkın bir sürede ne acı ki ray döşeme yok
gibidir.
Demir yollarının daha az enerjiyle daha
fazla yolcu ve yük taşıdığını hepimiz
bilmekteyiz. 1 kilometre kara yoluna yapılacak harcamayla 5 kilometre
demir yolu yapılabilmektedir. Yüksek hızlı demir yolunun
kilometre maliyeti 1,4 milyon dolar, ömrü ise otuz yıl; bölünmüş
yolun kilometre maliyeti 1,5 milyon dolar, ömrü ise sadece on beş
yıldır. Demir yollarının hava kirliliğindeki payı
yüzde 5 iken, sizin özendiğiniz kara yolu
taşımacılığının payı yüzde 85
düzeyindedir. Artık duble yol yapmakla övünmeyin.
Yatırım almayan, üretmeyen,
tükettiğini satamayan, sanayi merkezlerinin derdine çözüm bulmayan
iktidarların ülkeyi getirdiği nokta 70 sente muhtaç bir ülkedir. AK
PARTİ iktidarı, kur farkıyla, garanti ödemelerle zengin
ettiğiniz şirketler yerine, yönünüzü, millî ekonomiye katkısı
tartışılmaz olan demir yoluna ve limanlara ulaşmak için
çaba sarf eden organize sanayi bölgelerine dönmeniz
için bu ülkede daha ne yapılması lazım? Ödediğiniz 61
milyar kur farkı yerine Aksaray ilimizin 86 kilometrelik
ulaşımla Mersin Limanına ulaşmasını
Hatta bunu
isteyen organize sanayi bölgesi müteşebbislerine Biz size bu yolu
yaparız ama ondan sonra da uzaya yol istersiniz. deyip alay eden
anlayıştan da vazgeçmeniz lazım. Değerli arkadaşlar,
bu, devam ediyor. Aksaraya gittiğimizde gördük, önce otobanın yerini
değiştirip o ile bir zarar vermişsiniz. Yetmiyor, Çorum Organize
Sanayi Bölgesi 1 milyar doların üzerinde ihracat yapıyor ancak ne
Samsun Limanına ne de Yozgat üzerinden Akdenize inebiliyor.
İşte, ülkenin mal varlıklarını bir bir Londradaki
tefecilere teminat olarak verip bu ülkenin kaynaklarını faize öderken
bu demir yollarına önem verdiğiniz zaman bunlardan bu ülkenin
kurtarılacağını hep beraber göreceğiz.
Yine, değerli arkadaşlar,
Türkiye-İran D100 Transit Yolu; İstanbuldan başlayıp
Gürbulakta biten, Amasya, Taşova, Erbaa, Niksar, Reşadiyeden giden
bu yolun da güzergâhı değişiyor. Buralar mağdur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
KADİM DURMAZ (Devamla) Toparlıyorum
Sayın Başkan.
Ama buradaki organize sanayi bölgelerinde 5 binin
üzerinde, yeni yatırımlarla çok kısa sürede 10 bine
yaklaşan insan evine ekmek ve aş götürecektir. O yüzden buranın
demir yolu bağlantısının da yapılması lazım.
Tokat-Turhal arası toplam 40 kilometre, Tokat
Organize Sanayi Bölgesi ve Turhaldaki istasyon arası. Buranın da bir
an önce dikkate alınması lazım. Hani söylediğimiz
birtakım yandaş şirketlere ödediğiniz kur farkıyla
arkadaşlar, Tokatın sorunu olan Çamlıbel Tünelini, beş
yıldır bağlayamadığınız Tokat-Niksar yolunu
ve kuzey-güney aksında Türkiyenin 18 yolu var; bağlanamayan 2 yolun
biri İnebolu-Kastamonu, diğeri Ünye-Akkuş-Niksar yolunun da
yapılacağını bilmenizi isterim. Eğer bu ülkeyi
müreffeh, kendi ihracatıyla başı dik, emperyalist güçlere de
boyun eğmeyen bir ülke yapmak istiyorsak demir yoluna önem vermeniz
gerekiyor, bu önergeyi de ortak bir anlayışla el kaldırıp
kabul etmeniz gerekiyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Hepinizi saygıyla selamlıyor,
desteklerinizi bekliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ Parti Grubu adına
söz talep eden Samsun Milletvekili Sayın Bedri Yaşar.
Buyurun Sayın Yaşar. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ
YAŞAR (Samsun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, demir yolu
taşımacılığıyla ilgili,
arkadaşımızın verdiği araştırma önergesini
desteklediğimizi baştan ifade ederek sözlerime başlamak
istiyorum.
Tabii, demir yolu dediğimiz zaman, Türkiyeyi
doğudan batıya, kuzeyden güneye ve bütün limanlara bağlayan
demir yollarından bahsediyoruz. Maalesef ülkemizde umduğumuz seviyede
mi? Değil. Bugün demir yolu
taşımacılığının,
taşımacılık sektöründe en uygun, deniz yolundan sonraki en
uygun taşıma ücretine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ama
şunu söyleyeyim: Mesela, Samsun-Sarp demir yolu; mesela, Erzincan,
Gümüşhane üzerinden Trabzon demir yolu; yine, güneyden kuzeye, kuzeyden
güneye giden demir yolları hâlâ yapılmış değil.
Değerli milletvekilimiz ifade etti,
cumhuriyetin ilk yıllarında, bakın, Sivasın Kalın
ilçesinden Samsuna 387 kilometrelik mesafeyi altı yılda
yapmışız o günün teknolojisiyle. Biz daha bugün altı senede
bu hattın sadece iyileştirme çalışmalarını ancak
sonuçlandırabildik. Şu an deneme seferleri yapılıyor,
inşallah, ümit ediyorum, bir an önce devreye girer. Bunun önemini anlatmaya
gerek yok.
Tabii, Hükûmetin yaptığı güzel
şeyler de var: Kars-Tiflis-Bakü demir yolu. Bugün biz buna tarihî
İpek Yolu da diyoruz, ipek demir yolu da diyoruz. Bu bağlantıyla
beraber Adriyatikten Çin Seddine kadar demir yoluyla bir şekilde bu hat
tamamlanmış oldu. Ama bunun yan bağlantıları yerine
getirilmediği sürece bunun çok da büyük bir önemi
olmadığını buradan ifade ediyorum. Ümit ediyorum ki devlet
demir yollarına gerekli önemi verir.
Tabii, taşımacılık deyince
bugün kara yolu taşımacılığından da bir miktar bahsetmek
istiyorum. Çünkü biz bugün iç taşımaların yüzde 90ını
kara yolu marifetiyle yapıyoruz. Bugün özellikle pandemi sürecinde on
binlerce kişi bu konuda işsiz kalmıştır. Yani araçlar
bugün, yurt dışına çıkmaktan, mevzuattan kaynaklanan
problemler dâhil, yurt içindeki paralı yolların rakamlarını
bile karşılamaktan maalesef çok uzaklar. Yani bugün özellikle nakliye
sektöründeki akaryakıt zamları, hepinizin bildiği gibi yine
bunlarla ilgili ÖTVler
Nakliyecilerimiz diyor ki: Taksicilere, toplumun her
kesimine belli katkılarda bulundunuz, hiç olmazsa kamyoncular da mesela
ÖTVlerini pandemi sürecinde, 2021 yılı içerisinde ödemesin."
Paralı yollar çok arttı. Bugün Osmangazi Köprüsü yüzde 25
zamlandı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü yine aynı şekilde kamyonlar
için 137 liradan 170 liraya çıktı, tırlar için son olarak 213
lirayı buldu. Belge fiyatları K1, K2 belgeleri 10 bin liradan 20 bin
liralara çıktı. Yani bu maliyetlerle bizim
kamyoncularımızın, tırcılarımızın
uluslararası arenada rekabet etme şansları çok zor. Bu konuda
net desteğe ihtiyacımız var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) Toparlıyorum
Başkanım.
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) Yine,
uluslararası arenada mesela biz Azerbaycan'da yaklaşık 600
dolar, 720 dolar yol kullanım ücreti ödüyoruz, İranda ödüyoruz ama
maalesef onlar Türkiye'deki kara yollarını kullanırken bu
rakamları ödemiyorlar. Bir de bunun yanı sıra mesela ateşli
ürün taşıyormuşuz gibi, adının üzerinde iplik olsun
yani yanıcı ne olursa olsun özellikle Azerbaycan'da bununla ilgili de
artı 100 dolar para ödüyoruz. Bunlar nakliyecilerimiz için önemli
rakamlar. Özellikle Asyaya gönderdiğimiz tırların -Türkmenistan
da dâhil- giriş-çıkışlarında ciddi problemler var.
Yani bu konunun, bu ulaşım konusunun, nakliye konusunun, demir
yolunun ciddi bir şekilde ele alınması lazım. Bugün
ihracattan bahsediyoruz, ithalattan bahsediyoruz, üretimden bahsediyoruz.
Nereye dokunursanız dokunun üretim noktasından pazar noktasına
kadar bu ürünün taşınması lazım. Dolayısıyla,
bunların çok ciddi problemleri var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Bunların da
Meclis tarafından kesinlikle araştırılması lazım
gelir diyorum.
Bu önergeye olumlu oy
kullanacağımızı şimdiden ifade ediyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
grubu adına söz talep eden Bitlis Milletvekili Sayın Mahmut Celadet
Gaydalı.
Buyurun Sayın Gaydalı. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk
Partisinin vermiş olduğu grup önerisi üzerinde söz almış
bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, demir yolu
taşımacılığı, sanayinin gelişmesi,
şehirlerin yatırımcı çekebilmesi, istihdam ve ekonomik
iyileşme açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Gerekçede de bahsedildiği gibi, maalesef Türkiye'de hem yük hem de yolcu
taşımacılığı açısından demir yolu taşımacılığı
gün geçtikçe azalmaktadır. Çünkü intermodal
taşımacılık ağı oluşturma fikri yaygın
değildir.
Aynı zamanda, demir yolu
taşımacılığında tüm dünyada belirgin bir standart
bulunmamaktadır. Dünya hava yolu ulaşımı ortak bir dile
kavuşmuş durumdadır. Demir yolu ulaşımı maalesef
ülkelere göre farklılık göstermektedir. Bakıldığı
zaman, hava yolu taşımacılığı tüm dünyada ortak
bir dil tutturmuş ve altyapısını uluslararası
standartlara göre yapmaktayken demir yolu ulaşımı ülkelere göre
farklılık göstermektedir. Bu doğrultuda, Avrupada birçok ülke,
demir yolunu ortaklaştırabilmek adına European Rail Traffic
Management System veya ERTMS olarak bilinen Avrupa demir yolu
ulaşım sistemi kurmuştur. Avrupada 35 ülke bu altyapıyı
tamamlıyor veya tamamlamak üzere. Türkiye'de de bu yönlü bir
çalışma olduğunu tahmin ediyoruz, daha doğrusu ümit
ediyoruz. Fakat altyapı konusunda yeterli değildir.
Türkiye'de popülizmin bir aracı hâline
dönüşen demir yolu taşımacılığının
asıl amacı güvenli ulaşım değil rant ve gösteriştir.
Türkiyede hâlâ 1930lu yıllardan kalma rehabilite edilmemiş
altyapılar mevcuttur. Bize göre kesinlikle
araştırılması gereken bir konu; istihdam
açısından, güvenlik açısından, ekonomik açıdan,
şehirlerin ticari gelişmesi açısından oldukça önemlidir.
Fakat iktidar buna Hayır. der çünkü özelleştirme konusu olan bir
alandan bahsediyoruz. İktidar bir şeyi özelleştirecekse önce
alanın içini boşaltıyor.
Şimdi, bildiğiniz gibi 24/4/2013 tarihinde
6461 sayılı Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun çıkarılarak kanunun
nihai tasfiye süreci de başlatılmıştır. Ankara
Garı alanı dâhil birçok saha özelleştirilerek elden
çıkarılmaya başlanmıştır. Yap-işlet-devret
projesi adı altında Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı
yolcu garantili olarak ihale edilmiş, 29 Ekim 2016da hizmete açılan
garla ilgili ihale kapsamında on dört yıl boyunca 1,5 dolar artı
KDV ve 106 milyon yolcu garantisi verilmiştir.
Şimdi, yolcu
taşımacılığı özelleştirilmek isteniyor;
maliyeti kurtarsa ve talip olsa o da anında özelleştirilecek. O
yüzden demir yollarıyla ilgili fazla bir çalışma yapılmak
istenmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) Türkiye
Cumhuriyeti Devlet Demiryolları bu sürece Ben altyapıyı
yapayım, sonra gelsin şirket yük ve yolcu taşısın,
bana parasını ödesin. mantığıyla yaklaşmakta. Bu
vizyon çerçevesinde demir yolu
taşımacılığının ilerlemesi mümkün
değildir. Mesela önergede istihdam boyutundan bahsedilmiş. Ne
Bakanlığın ne de Devlet Demiryollarının böyle bir
kaygı taşıdığını düşünmüyoruz. Çünkü
mevcut personeli dâhi vekâlet usulü geçici görevlendirmelerle
çalıştıran bir yapıdan bahsediliyor. Umarım sorunlar
bir an önce çözülür. Başta bölgesel eşitsizliklerin ortadan
kalktığı, sanayi ve istihdamı hedefleyen ve
uluslararası standartlara uygun bir demir yolu ağı
geliştirecek bir vizyon ortaya çıkar. Ulaştırma
alanında hava, kara, deniz ve demir yolu ulaşım entegrasyonu
sağlanmalı ve ekonomik bir şekilde
çalıştırılmalıdır. Tabii ki, bu alanda demir
yoluna ağırlık vermemiz ve kara yolunu kısa mesafeler için
kullanmamız en ekonomik ve mantıklı yoldur.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına söz talep eden Karabük Milletvekili Sayın Cumhur Ünal
Yok.
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
BAŞKAN Şimdi 3 sayın milletvekiline
yerlerinden birer dakika söz vereceğim.
Sayın Gürer
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
32.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi
Gürerin, atanamayan gıda mühendislerinin sorunlarına ilişkin
açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Gıda güvenilirliği herkesi ilgilendiren
bir konudur. Denetime tabi gıda üretimi ve tüketimi yapılan
işletmelerin denetlenmesi, gıda analizlerinin yapılması
için kamu ve özel sektörde gıda mühendislerinin sayısı
artırılmalıdır. Sürekli çözüm için atama bekleyen ziraat
mühendisi, veteriner ve gıda mühendislerinden oluşan, bilgiye
dayalı sorunla mücadele edecek daha güçlü bir yapı
oluşturulmalıdır. Taklit ve tağşişle ilgili
denetimlerin sürekli ve düzenliliği için gıda mühendislerinden en az
10 bin atama bir an önce yapılmalıdır. Ne yediğimizi, ne içtiğimizi
bilmemiz için denetimlerin sıklaştırılması
şarttır. Bugün atama bekleyen gıda mühendisleri ziyaretime
geldiler, ciddi anlamda bir mağduriyet vardır. İktidar,
atanamayan gıda mühendisleriyle ilgili bir an önce kararını
verip en az 10 bin atamayı sağlamalıdır diyorum,
teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Aycan.
33.-
Kahramanmaraş Milletvekili Sefer
Aycanın, yaşlılara sosyal ve psikolojik destek vererek daima
yanlarında olmamız gerektiğine ilişkin
açıklaması
SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) Sayın
Başkan, 2020 yılında 65 yaş üstü nüfus 8 milyona
ulaştı; bu, tüm nüfusun yüzde 9,5u demektir. Buna göre artık
Türkiye genç nüfuslu bir ülke değildir, yaşlanıyor ve
bağımlı yaşlı nüfusumuz artmaktadır. Bu duruma
hazırlanmak gerekir. Büyüklerimize yönelik sağlık ve sosyal
hizmetleri artırmalıyız, büyüklerimize sahip
çıkmalıyız, onları hayatın içinde
tutmalıyız, aktif olmalarını, kendi sosyal çevreleri içinde
yaşamalarını sağlamalıyız. Yalnız
yaşayan, bakıma ihtiyacı olan büyüklerimizi tespit etmeli, evde
bakım hizmetlerini ulaştırmalıyız,
sağlıklarını izlemeliyiz. Aile Bakanlığı ve
belediyeler evde bakım hizmetlerini artırırken
yaşlılara sosyal ortam ve onların yapabileceği
uğraşılar sağlamalıdır. Yaşlarına uygun
spor yapmalarını sağlamalıyız, sosyal ve psikolojik
desteği vermeliyiz ve daima yanlarında olmalıyız.
BAŞKAN Sayın Koç
34.-
Ağrı Milletvekili Abdullah
Koçun, Ağrı Belediyesinde Genel-İş Sendikasına üye
oldukları için işten çıkarılan işçilerin derhâl
işlerine geri alınmalarını beklediklerine
ilişkin açıklaması
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Ağrı Genel-İş
Sendikasının aktarımına göre 30 Mart tarihinde
Ağrı Belediyesinde çalışan 3 temsilcinin iş akitleri,
hiçbir gerekçe gösterilmeden, sendika faaliyetlerinden dolayı belediye
tarafından feshedilmiştir. Bu 3 işçi sadece Genel-İş
Sendikasına üye olmaları ve sendika çalışmaları
yürütmeleri nedeniyle işten çıkartılmışlardır.
İşçiler, Ulaşım Hizmetleri
Müdürlüğünde gece gündüz demeden halka hizmet eden belediyeye ait
dolmuşları kullanıyorlardı. 30 Martta Belediye
Başkanı Savcı Sayan bu 3 işçiyi yanına çağırarak
Siz DİSK Başkanının
paylaşımlarını beğeniyorsunuz, bu nedenle iş
akitlerinizi feshediyorum. demek suretiyle işlerine son vermiştir.
Bu uygulamaları kabul etmiyoruz, işçilerin
derhâl işlerine geri alınmalarını bekliyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Gündemin Seçim kısmına
geçiyoruz.
IX.-
SEÇİMLER
A)
Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.-
İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonunda boş bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonunda boş bulunan ve Halkların Demokratik
Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Şırnak Milletvekili
Sayın Hüseyin Kaçmaz aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Alınan karar gereğince denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Kırıkkale
Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin Güvenlik Soruşturması
ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi ve İçişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
X.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A)
Kanun Teklifleri
1.-
Kırıkkale Milletvekili
Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv
Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) ve İçişleri
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 220) (x)
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Dünkü Birleşimde İç Tüzükün 91inci
maddesine göre temel kanun olarak görüşülen 220 sıra sayılı
Kanun Teklifinin tümü üzerinde gruplar adına yapılan konuşmalar
ile şahıs adına 1 milletvekilinin konuşması
tamamlanmıştı.
Şimdi, şahıslar adına ikinci
konuşmayı vermeden evvel, şahısları adına
konuşmalardan sonra soru-cevap işlemi yapacağımız
için, dün sisteme giren arkadaşları tekrarlıyorum, eğer
sisteme girmemişlerse lütfen sisteme girsinler: Sayın Beko,
Sayın Kayışoğlu, Sayın Gaytancıoğlu,
Sayın Tığlı, Sayın Erbay, Sayın Sümer, Sayın
Girgin; sisteme girerlerse şahıslar adına yapılacak
konuşmadan sonra kendilerine söz vereceğiz.
Şimdi, şahıslar adına son
konuşmacı, Konya Milletvekili Sayın Leyla Şahin Usta.
Buyurun Sayın Usta. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sıra sayısı 220 olan
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun
Teklifi hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken 31 Mart 2015 tarihinde hain
bir saldırıyla şehit edilen Savcımız Mehmet Selim
Kirazı şehadetinin 4üncü yılında rahmetle ve minnetle
anıyorum; tüm ailesine, sevenlerine ve milletimize bir kez daha
başsağlığı diliyorum.
Savcımızı şehit eden terör
örgütü DHKP-C terör örgütüdür. En son, Boğaziçi Üniversitesinde eylem
yapmaya çalışırken yakalanan aynı örgüt, DHKP-C terör
örgütü. Birilerinin masum öğrenci eylemleri dediğiniz
HÜDA KAYA (İstanbul) Kimden bahsediyorsunuz
ya? Öğrencilere iftira atmayın. Gençlik
düşmanısınız.
HALİL ETYEMEZ (Konya) İyi de sana ne
oldu? Sana ne oldu yani?
HÜDA KAYA (İstanbul) Gençliğin
düşmanısınız.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla)
İşin arkasında, bizim vatan evladımızı şehit
eden, savcımızı şehit eden bu DHKP-C terör örgütünün
olduğunu hatırlatmak istiyorum.
HÜDA KAYA (İstanbul) Gençlere iftira
atmayın.
BAŞKAN Sayın Kaya
HALİL ETYEMEZ (Konya) Ya, sana ne oldu, sana?
HÜDA KAYA (İstanbul) İftira
atıyorsunuz.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - PKKya konuşuyor,
sana ne oluyor ya?
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bu terör
örgütünü de sizin gibi savunucularını da destekçilerini de lanetle
kınıyorum.
BAŞKAN Sayın Usta, Genel Kurula hitap
edin.
HÜDA KAYA (İstanbul) Yok öyle bir şey. Yalan
konuşuyorsun!
BAŞKAN Sayın Kaya, lütfen...
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bunu bugün bu
vesileyle söz almış olarak
HÜDA KAYA (İstanbul) Gençlere iftira
atmayın, mahvettiniz hayatlarını.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla)
Sayın
Mehmet Selim Kirazı saygıyla anarken bu terör örgütünü de haklı
olarak lanetlemek hepimizin hakkıdır. Varsa cesaretiniz siz de
HÜDA KAYA (İstanbul) Gençlerin
hayatını mahvettiniz. Düz kafayla gitmeyin böyle. Türkiyeyi
batırdınız!
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Boğaziçinde
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Ya, bir sussana
kardeşim!
HÜDA KAYA (İstanbul)
Batırdınız Türkiyeyi!
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Susun, konuşma
yapıyor burada. Allah Allah!
BAŞKAN Arkadaşlar, sayın
milletvekilleri
Sayın Çepni, Sayın Kaya, lütfen
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Varsa
söyleyeceğiniz çıkar DHKP-C terör örgütüne söylersiniz, cesurca
çıkar söylersiniz.
HÜDA KAYA (İstanbul) O gençlere kurban olun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ya,
kürsüden böyle hakaret etmek yok, yok.
HALİL ETYEMEZ (Konya) Ne hakareti ya!
BAŞKAN Sayın Usta, Genel Kurula hitap
edin lütfen.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Oradaki
eylemlerde yakalananların hepsinin DHKP-Cli olduğunu siz de en az benim
kadar çok iyi biliyorsunuz.
HÜDA KAYA (İstanbul) İftira
atmayın.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bu
savcımızı şehit eden örgütle aynı elemanların
bugün sahada olmasının tek bir müsebbibi varsa burada siyaset
adı altında sizin gibi terör seviciler ve savunuculardır. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
HÜDA KAYA (İstanbul) Yalan söylüyorsun!
Boğaziçini karıştırma, Boğaziçini
karıştırma.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Sizleri de
lanetle kınıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, HDP sıralarından gürültüler)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ya ama
böyle bir laf yok yani.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Evet, bugün
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sen ne
biçim konuşuyorsun ya?
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Nasıl
konuşacağımı size sormuyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Terör
sevicisi sensin! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Ben, DHKP-C
terör örgütünü lanetlediğimi söylüyorum. Siz bu terör örgütünün
arkasındaysanız böyle rahatsız olursunuz işte. (HDP
sıralarından gürültüler)
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Yalan!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
Sayın
Çepni
HALİL ETYEMEZ (Konya) - PKKya
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Terbiyeli ol önce! Önce terbiyeli ol!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Öyle bir
şey yok.
HÜDA KAYA (İstanbul) Boğaziçinin
arazisi
BAŞKAN - Sayın Kaya
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Eğer bu
terör örgütüyle bağlantın yoksa hiçbir şekilde de
gocunmazsın, üstüne alınmazsın.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sensin o
çünkü.
BAŞKAN Sayın Usta
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Ben DHKP-C
terör örgütünü lanetliyorum dediğimde niye ayağa kalkıyorsunuz?
(AK PARTİ sıralarından alkışlar, HDP
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın Usta
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Demek ki
yaranız var, gocunuyorsunuz. Demek ki bu terör örgütüyle
bağlantınız var ve bundan mahcupsunuz.
HÜDA KAYA (İstanbul) Yara sizin içinizde.
BAŞKAN Sayın Usta, lütfen Genel Kurula
hitap ediniz.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Evet, bugünkü
konumuz tam da bununla ilgili.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Her zaman yaptığın tavır bu senin.
BAŞKAN Sayın Kerestecioğlu
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Güvenlik
soruşturması ve arşiv araştırması hakkında
Kamu görevlileri
HÜDA KAYA (İstanbul) Boğaziçi
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Ya, niye
üstünüze alınıyorsunuz ben anlamadım ki?
HÜDA KAYA (İstanbul) - Hiç üstümüze
alınmıyoruz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ya, sen
doğrudan söylüyorsun.
BAŞKAN Sayın Usta, lütfen Genel Kurula
hitap eder misiniz.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Ben, DHKP-C
terör örgütünden bahsediyorum.
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Yalan söylüyorsunuz!
HALİL ETYEMEZ (Konya) DHKP-C
BAŞKAN Sayın Usta, siz Genel Kurula
hitap edin.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Siz, terör
örgütü mensubu musunuz?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Evet, evet, sataşma
(AK PARTİ ve HDP
sıralarından karşılıklı laf atmalar, gürültüler)
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Öyle mi?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, doğrudan bunu söylüyor.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, müdahale edin lütfen.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Usta
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Sayın
Başkan, Filiz Kerestecioğlu açıkça Evet, ben bu terör örgütünün
mensubuyum. diyerek milletin huzurunda kendisini itiraf etmiş bulunuyor.
BAŞKAN Sayın Usta, bir müsaade eder
misiniz. Bir müsaade edin Sayın Usta, bir saniye bekleyin,
zamanınıza ekleyeceğim.
HÜDA KAYA (İstanbul) İftira ediyor,
iftira!
BAŞKAN - Sayın Kaya, eğer söyleyecek
bir sözünüz varsa kürsüde size söz vereceğim.
HÜDA KAYA (İstanbul) Söz istiyorum.
BAŞKAN - Arzu ederseniz sataşmadan
dolayı da söz vereceğim.
HÜDA KAYA (İstanbul) Tamam.
HALİL ETYEMEZ (Konya) PKKyı suçluyor,
kınıyor, sen oradan cevap veriyorsun. DHKP-C
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, doğrudan
BAŞKAN - Lütfen konuşmacıyı
.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, hatibi konuşturmuyorlar sabahtan beri.
BAŞKAN Sayın Beştaş, hatip
kürsüde, sizden rica ediyorum, hatip konuşmasını
tamamlasın
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Ben burada
konuşurken lütfen saygıyla dinlemenizi, sonra söz
hakkınızı kullanacağınızı söylüyor
Başkan.
BAŞKAN Sayın Usta, müsaade eder misiniz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, Sizi lanetle kınıyorum. dedi. Özür
dilemesini istiyorum. (AK PARTİ ve HDP sıralarından karşılıklı
laf atmalar)
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Hayır.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) PKKya, DHKP-C
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bize
söyledi, bize.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Nasıl söz
alabiliyor burada, kürsüde konuşmacı var.
HÜDA KAYA (İstanbul) İftira
atıyorsunuz, iftira.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) DHKP-C
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bize
söyledi, bize. Hayır, hayır
BAŞKAN Sayın Beştaş
HALİL ETYEMEZ (Konya) DHKP-Cyi
kınıyorum. dedi, oradan savundu
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Hayır, hayır bize dedi. Tutanakları çıkaracağız.
HALİL ETYEMEZ (Konya) Çıkarın
bakalım, karşıdan kim konuşmuş görelim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Görelim.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) DHKP-C terör
örgütünü
BAŞKAN Sayın Beştaş,
tutanaklara bakarız. İnanın gürültünüzden
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bence
konuşmaya çalıştıkça
BAŞKAN Sayın Beştaş,
gürültüden anlaşılmıyor burada hiçbir şey.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Tutanakları istiyoruz.
BAŞKAN - Sizden rica ediyorum,
arkadaşlardan da milletvekili arkadaşlardan da rica ediyorum.
HALİL ETYEMEZ (Konya) Sizin
arkadaşınız konuşmaya başladı
Kınıyorum. derken. DHKP-Cyi kınıyorum dedi
BAŞKAN Sayın Etyemez
HÜDA KAYA (İstanbul) Siz iftira ediyorsunuz.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Öğrencilere
iftira
BAŞKAN - Sayın Özkan, lütfen
Hatibin
konuşmasına
HALİL ETYEMEZ (Konya) DHKP-C
BAŞKAN Sayın Etyemez, lütfen, rica
ediyorum.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bakın,
ben aynen şunu söyledim: Boğaziçi Üniversitesinde
BAŞKAN Sayın Usta, konuşmanıza
devam edin ve lütfen Genel Kurula hitap edin.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Tamam.
eylem yapmaya çalışırken yakalanan DHKP-C
terör örgütü, Mehmet Selim Kirazı, savcımızı öldüren,
şehit eden örgütün ta kendisidir.
HÜDA KAYA (İstanbul) Yalan, yalan, yalan!
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bu terör
örgütünü de destekçilerini de savunucularını da sonuna kadar lanetle
kınıyorum. dedim. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar) Bunun üzerine siz ayağa kalktınız. Siz
terör örgütünün savunucusu musunuz? Evet. dediniz. Sizi de lanetle
kınıyorum. dedim.
HÜDA KAYA (İstanbul) Ya alakası yok
Lafını bil! Lafını bil!
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bu da benim
en doğal hakkım. Eğer siz bunu söylüyorsanız, benim de sizi
kınama hakkım var, kusura bakmayın.
BAŞKAN Şimdi, Sayın Usta, bir kez
daha uyarıyorum sizi. Sayın Usta, lütfen Genel Kurula hitap edin ve
karşılıklı konuşmayın.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Peki
Başkanım. Evet, ben de sataşma istemiyorum.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın
Başkanım, bu tarafı da davet edin lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bizi
lanetle kınıyor ya! Ne diyorsunuz Sayın Özkan?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Ya, o başka
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Dün önemli
bir kanunla ilgili görüşmede aynı konuyla maalesef
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Bana Terör örgütü üyesi misin? diyor ya!
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Siz de
Evet. dediniz. (HDP sıralarından gürültüler)
HÜDA KAYA (İstanbul) Saygısız ya!
BAŞKAN Sayın Kaya, rica ediyorum.
Tutanakları alacağım, öyle bir cümle kullanmışsa
gereken yapılır, merak etmeyin. Lütfen, rica ediyorum.
HÜDA KAYA (İstanbul) Tetikçi, tetikçi, tam
tetikçi!
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Sayın
Başkanım, tutanaklara ihtiyacınız yok, ben açıkça
söyledim, sordum, cevap verdiler, ben de Sizi lanetle kınıyorum. dedim.
BAŞKAN Bakacağız. Siz devam lütfen
Sayın Usta.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Gocunacak
hiçbir şeyim yok, söylediğimin sonuna kadar arkasındayım.
Kamu görevlileri, görevleri her ne olursa olsun
Anayasamıza ve kanunlara riayet ederek devletin menfaatlerini korumakla
yükümlüdürler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aykırı olan,
ülkemizin bağımsızlık ve bütünlüğünü bozacak herhangi
bir teşekküle, gruplanmaya ve örgütsel yapıya iltisak edemezler.
Devlet memurları, hiçbir ayrım gözetmeksizin belirli bir zümre veya
çıkarı üstte tutarak davranış sergileyemezler, ideolojik ve
benzeri amaçlı beyanlarda bulunamazlar. Bu ve bu hükümleri destekleyici
hususlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda açıkça
ifadeyle düzenlenmiştir.
İşte, söz konusu kanunun içerisinde devlet
memurlarının yapmakla ve riayet etmekle yükümlü oldukları
konulardan bahsedilirken kamu görevine girişte görevlerin her birine has,
özel yahut genel niteliklere sahip olunup olunmadığını
tespit için araştırma yapılmasına da ihtiyaç
duyulmaktadır. Bu kanunun hazırlanmasındaki temel gerekçe,
oluşan hukuk boşluğunun Anayasa Mahkemesinin iptal
kararlarında gösterdiği gerekçeler de dikkate alınarak, adil ve
tarafsız bir güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırması sisteminin kurularak giderilmesidir. Kanun
hazırlanırken Anayasa Mahkemesi iptal kararları, mevcut uygulama
tecrübeleri, diğer ülke mevzuatları, yargı kararları
incelenip dikkate alınmış ve düzenlemenin, değişiklik
taslağı yerine yasa yapım tekniğine daha uygun
olacağı düşünülerek müstakil bir kanun olarak
yapılması da tercih edilmiştir.
Tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi Türkiyede
de araştırmalar güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırması şeklinde isimlendirilerek
gerçekleştirilmektedir. Görev için aday olan kişinin görev
niteliklerine sahip olup olmadığının tespiti için ise
elbette böyle bir araştırma elzem hâldedir. Buradaki önemli nokta
şudur ki kamu hizmetine alımda görevin gerektirdiği genel ve
özel niteliklerden başka bir ayrım gözetilemez.
Kanun teklifimizde temel olarak güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde
edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeler, kimler
hakkında yapılacağı, araştırma konusu edilecek
bilgi ve belgelerin neler olduğu, bu bilgilerin ne şekilde
kullanılacağı, hangi mercilerin soruşturma ve
araştırma yapacağı, değerlendirme komisyonu, veri
güvenliği ile verilerin saklanma ve silinme süreleri de düzenlenmektedir.
Kanunda belki en önemli başlık olabilecek
bu konu yani verilerin saklanma ve silinme süreleri kesin bir netliğe kavuşuyor.
Elde edilen veriler en fazla iki yıl süreyle saklanabilecek, mahkemeye
başvuru olması durumunda silinemeyecek ve mahkemeyle bütün bu
verilerin paylaşılması şartı da getiriliyor.
Araştırma kapsamında
ulaşılan verilerin kullanımı, korunması, saklanması,
silinmesi, güvenliği için gerekli tedbirler düzenlenmiş,
aykırılık durumunda da cezai hükümler öngörülmüştür.
Getirdiğimiz kanun teklifinde güvenlik
soruşturması ve arşiv araştırmasının
kapsamını netleştirerek çerçevesini kanunla belirliyoruz. Bu kanunla
insan haklarının en temel ilkelerinden biri olan kişi
güvenliği noktasında kişisel veri güvenliğinin teminat
altına alınması, özel hayatın gizliliğinin
korunması da sağlanmıştır. Aynı zamanda,
şeffaflığın sağlanması ve kamu
alımlarında keyfîliğin önüne geçilmesi için, kamu görevine talip
olan kişinin pozisyonuna göre güvenlik soruşturması veya
arşiv araştırması yapılacağı önceden
belirlenmiş ve ilan edilmiş olacaktır. Örneğin, polis olmak
isteyen bir kişinin hangi soruşturmalardan, hangi
araştırmalardan geçeceği tek tek belirlenmiş ve elde edilen
verilerin hangi amaçla, ne süreyle, ne kadar kullanılacağı
belirlenmiş ve kişinin bunları bilerek başvuru hakkına
sahip olduğu da kanunda netleştirilmiş olacaktır.
Yine, teminat altına alınan kişisel
verilerle ilgili suç ve kabahat işlenmesi hâlinde -bu çok önemli, yeni bir
gelişme, kanundaki yeni düzenlememiz- cezai hükümler getirilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bu elde
edilen verileri amacı dışında kullanan kişilerle
ilgili hem cezai hükümler getiriyoruz hem de ilave olarak 1 milyon TLye varan
idari para cezalarını hükme bağlamış oluyoruz. Tüm
kanunlarımızda olduğu gibi bu kanunla da hedefimiz, insana
hizmet etmek, hak ve sorumluluklar dengesini güvenceye oturtmaktır;
şeffaf ve adil bir yönetim anlayışının hem birey hem
de devlet açısından uygulanmasını da sağlamaktır.
Getirdiğimiz bu kanunla ilgili olarak
inşallah hayırlı olmasını temenni ederken, daha
öncesinde Komisyonda da birtakım tartışmalarla gündeme gelen
sıhri hısımlıkla ilgili araştırma
kısmında çalışmalarımızı yapıyoruz, bu
konuda önergemizde sıhri hısımlık araştırmalarının
çıkarılmasını bizler de uygun görüyoruz.
Yine, Komisyon üyeleriyle ilgili -muhalefetimizle de
bu konuda yaptığımız tartışmalarla beraber-
üyelerin kimler olacağının daha net bir şekilde
belirlenmesi için önerge çalışmalarımızı
hazırlıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla)
İnşallah hedefimiz, hayırlı ve iyi bir kanunla, kamuya
alımlardaki güvenlik soruşturması ve
araştırmaların şeffaf, net bir şekilde, kanunla
düzenlenmesini temin etmek.
Tabii, dünden beri, bu kanun geçse bile iktidara
geldiğinde kaldıracağını söyleyen ana muhalefetten
temsilcilerimiz var, konuşmalarında bundan bahsediyorlar. Kimin
iktidara geleceğini biz tabii ki milletin takdirine bırakıyoruz.
Ancak bugüne kadar bu ülkeyle ilgili yaptığınız bütün
çalışmaları, bütün hizmetleri, bütün kanunsuz, hukuksuz, fiilî
uygulamaları biz milletimizin takdirine bırakıyoruz. Zaten
bugüne kadar yaptıklarınız yapacaklarınızın da
teminatı olacaktır. Yüce milletimizin gönül dolusu sevgi ve
selamlarıyla, bu kanuna aslında gönülden sahip çıktığını
bilerek, inanarak; kimsenin hakkının hukukunun çiğnenmediği,
herkesin şeffaf bir şekilde soruşturulduğu,
araştırıldığı ve kamu görevinde
çalıştığı süre içerisinde de devlete -bütün
devletlerde olduğu gibi- sadakat ilkesine bağlı kalarak
hizmetlerini vereceğine inanarak, milletimize güvenerek bu Güvenlik Soruşturması
ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifinin hayırlara
vesile olmasını temenni ediyorum.
Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan...
BAŞKAN Buyurun Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Hatip
grubumuza açık ve çok ağır sataşmada bulunmuştur, söz
istiyoruz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Ne dediğini ifade
etsin Sayın Başkan.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Terör
sevicisi dedi. Daha da ilerleyeyim mi?
METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir)
Doğru söylemiş.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Hayır, kayda geçsin
de bilelim işin aslını.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Geçsin,
geçsin.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Öyle de sizinkiler geçiyor değil mi!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Size sorulmuyor
ama.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Siz Başkan mı oldunuz?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Ya, kayda geçsin, bir
şey demedim.
BAŞKAN Sayın Turan, müsaade eder misin
bana.
Biz sizin işinize nasıl müdahale etmiyorsak
siz de bizim işimize müdahale etmeyin lütfen. (HDP sıralarından
alkışlar)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Ayrıca, Milletvekilimiz Filiz Kerestecioğlu şahsı
adına söz isteyecek çünkü kendisine doğrudan
sataşıldı. Ben grup adına söz istiyorum.
BAŞKAN Şimdi, Sayın
Beştaş, şunu söyleyeyim: Terör sevicileri duydum, o cümleyi
kurduğunu duydum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Duydum,
ben de duydum. Seni lanetliyorum. dedi.
BAŞKAN Yalnız, diğer
arkadaşlara sataşmalar o gürültüde, burada çok
anlaşılmıyor; defalarca da ikaz ettim
anlaşılmadığını.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Başkan, Seni lanetliyorum. dedi.
BAŞKAN Onun için, tutanaklara
bakacağım, Filiz Hanıma da bir başka arkadaşa da
direkt bir müdahale veya sataşma varsa onlara da söz vereceğim.
Lütfen, siz, grup adına iki dakika
Buyurun.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Biz de gürültü
edebilir miyiz Başkan?
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Sayın
Başkanım, ben ısrarla tutanaklara bakmaya gerek
olmadığını söylüyorum. Filiz Hanıma Siz terörü
destekliyor musunuz, destekçisi misiniz? diye sorduğumda kendisi Evet.
dedi zaten.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Evet, ben sana anlatacağım destekleri dedim.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Ben de terörü
destekliyorsa böyle bir şeyi lanetliyorum dedim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Ya, böyle bir şey var mı ya? Soğukkanlı bir
şeysin
Yani, soğukkanlı bir şekilde
kışkırtmaktır bu ya.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Senin kadar
soğukkanlı değilim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Sen çok soğukkanlı, kışkırtan birisin!
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Başkanım,
biz gürültü edebilir miyiz deminki gibi, arkadaşların
yaptığı gibi?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Gürültü
etmedik.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Ama
yaptınız.
BAŞKAN Yapmazsanız iyi olur diye
düşünüyorum.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Arkadaşlar
hatip kürsüdeyken konuşmasına izin vermediler,
saygısızlık yaptılar; çok net söylüyorum. Şimdi
Sayın Grup Başkan Vekili konuşurken biz de onların
yaptığını yapabilir miyiz? (HDP sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Şimdi, Sayın Milletvekilim,
tabii ki yaparsınız ama ben de hatipler kürsüdeyken o sürelerini...
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Bakın, hâlâ
yapıyorlar, hâlâ yapmaya devam ediyorlar ama biz kendimize
yakışanı yapacağız.
BAŞKAN Şimdi,
karşılıklı konuşmayı bitirirsek... Hatip kürsüde,
Sayın Grup Başkan Vekili kürsüde, konuşmasını
dinleyelim.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Ama biz kendimize
yakışanı yapacağız.
BAŞKAN Siz onu yaparsanız yani
konuşturmazsanız ben de konuşabilmesi için tüm gayreti sarf
edeceğim.
Buyurun Sayın Beştaş.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Neden söz
aldığını anlamadık Sayın Başkan.
VIII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
4.-
Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Konya Milletvekili Leyla Şahin
Ustanın 220 sıra sayılı Kanun Teklifinin tümü üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında HDP Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın
Başkan, hatibe -birazdan tutanakları isteyeceğiz- kesinlikle
Meclis İçtüzüğüne göre ceza verilmesi gerekiyor. Biz kınama
isteyeceğiz. Bizim grubumuzu hedef göstererek Sizi lanetliyorum. ya da
Kınıyorum. deme hakkı ve haddi yoktur; öncelikle bunu
söyleyelim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Teröre destek olanlar
için söyledi.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Burası Leyla Şahin Usta gibilerin dün FETÖnün kucağında(x), bugün burada kin ve nefret kusma
yeri değildir; asla değildir, bunu kabul etmiyoruz. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)
Bize, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine
terörist dediği için
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Buyurun, siz devam edin, siz devam
edin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
milletvekillerimiz Onlara terörist diyemezsiniz. dedi. Siz de Siz
onları savunuyor musunuz? dediniz, arkadaşlarımız da
Evet, onları savunuyoruz. dedi.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Alakası yok.
DHKP-Cli teröristlerdir onlar, üniversitede yakalanan DHKP-Cli
teröristlerdir.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan
BAŞKAN Devam edin, buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) -
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yanındayız, onlar
terörist değildir. Oraya kayyum atayanlar halk iradesini gasbedenlerdir.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Savcıyı
öldüren de avukat olarak girdi oraya.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Sizden
yana olmayan herkesi terörist ilan etmekle kimse terörist olmuyor ama
yakında, çok yakında siz bu terörist dediklerinizin hepsinin oyuyla
tarihin çöp sepetine ve yargı önüne gideceksiniz, bunun hesabını
vereceksiniz. Kin ve nefretinizi, intikam duygularınızı bizim
üzerimizden gidermenize izin vermeyeceğiz, asla buna izin
vermeyeceğiz. Siz kürsüye gelir gelmez Boğaziçi Üniversiteli
öğrencileri niye terörist ilan ediyorsunuz? Bize nasıl terör
sevicisi dersiniz? IŞİD
ve Nusraya silah gönderenler teröristtir, bir gecede 1 milyon doları
cebine indirenler teröristtir, kumarhanelerde kokain içenler teröristtir,
Kürşat Ayvatoğlunu çalıştıranlar teröristtir biliyor
musunuz. (HDP sıralarından alkışlar) Bu halka düşman
olan sizsiniz, halkın karşısındasınız;
halkın cebini, kanını iliklerine kadar emiyorsunuz ve sonra
başkasına terörist diyorsunuz. Hadi gidin oradan! (HDP
sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından
gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkan.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Hatip kürsüden müteaddit
defalar grubumuza sataştı.
BAŞKAN Evet.
Sayın Turan, sorayım mı Ne dedi?
diye?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Soralım, soralım.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Size
karışamayız Sayın Başkan.
Bu hatip kürsüye çıktı, Kimin
kucağında olduğu
gibi konuştu. Niye cevap vermiyorsunuz?
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Evet, direkt
bana da söyledi.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Ne demek Sayın
Başkan?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Belge
var, belge. Belge var elimde, belge; belgeyle konuşuyorum.
BAŞKAN Şimdi Sayın Grup Başkan
Vekili cevap verecek.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Ne demek Sayın
Başkan, Kimin kucağında olduğu
ne demek?
BAŞKAN Sayın Grup Başkan Vekili
cevap verecek.
Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Siz kimin
kucağındasınız?
BAŞKAN - Sayın Turan, lütfen
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Öyle laf mı olur?
BAŞKAN - Sayın Grup Başkan Vekili
kürsüde, müsaade edin.
Buyurun.
5.-
Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, şunu herkes
bilecek: Bu ülkede terör örgütü mensupları nerede olursa takipçisi olacağız.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) O zaman derler ki: Siz
kimin kucağındasınız? Ne ayıp bir şey ya!
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Bakın, bugün
şehadetinin 6ncı yıl dönümü.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Kınıyoruz!
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Mehmet Selim
Kirazı şehit edenler, DHKP-C örgütü üyeleri avukat
kılığında girdiler arkadaşlar.
HÜDA KAYA (İstanbul) Ya, Boğaziçi
Üniversitesiyle ne alakası var?
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Boğaziçi
Üniversitesinde DHKP-C örgütü üyesi teröristlere hukuki işlem
yapıldı.
HÜDA KAYA (İstanbul) Yok öyle bir şey,
yalancısınız!
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Biz, terör örgütü
mensuplarıyla Kandilde, Sincarda, Bestler Derelerde, dünyanın
neresinde olursa olsun mücadele ettiğimiz gibi, eğer Meclis
çatısı altında da varsa onlarla da mücadele edeceğiz.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Kim? Hangi Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ya? Hangi Boğaziçi
Üniversitesi öğrencisi DHKP-Cden yargılanıyor?
BAŞKAN Sayın Kadıgil
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Bakın, biraz önce
Sayın Başkan dinledi. Bakınız, o edep dışı,
ahlak dışı ifadeyi size iade ediyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Yalan söyleyemezsiniz o kürsüden! Bir çocuğun bile DHKP-Cden
BAŞKAN Sayın Kadıgil
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Öncelikle, terörle arasına
çizgi çekemeyenler kalkıp da grubumuza laf edemez!
HÜDA KAYA (İstanbul) Yalanla aranıza
mesafe koyun.
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Terör örgütünün
kucağında olanlar bize laf etmeye cesaret dahi edemez.
HÜDA KAYA (İstanbul) Sizsiniz, siz!
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Bakın, elbette
sesinizin gür çıkmasının sebebi var.
HÜDA KAYA (İstanbul) Var tabii,
yalancısınız!
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Bitti, terör örgütünün
kökünü kuruttuk ve terör örgütüne destek verenleri
BURAK ERBAY (Muğla) FETÖcüleri ülkenin en
stratejik yerlerine getirenler de hesap verecek; FETÖcüleri hâkim yapanlar,
asker yapanlar
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Avrupada dahi
yandaş bulamayacaksınız. Sizlerin yüzüne gülen, terör örgütüne
silah gönderenlerin pek yakında
HÜDA KAYA (İstanbul) Gençlere iftira
atmayın! Gençlere iftira attırmayacağız size!
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Bugüne kadar telef
ettiğimiz, yok ettiğimiz terör örgütü mensupları neyse, bugüne
kadar destek verenlerin de akıbeti o olacak.
HÜDA KAYA (İstanbul) O gençler yalnız
değil.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Yeter be, yeter!
Yeter!
HÜDA KAYA (İstanbul) Sizin derdiniz var,
oraya saray yapmak; sizin derdiniz Boğaziçinin arazisi.
BAŞKAN Sayın Kaya, rica ediyorum
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Gelin, bu ülkede
kardeşlik hukukuna, birliğimize, beraberliğimize kastetmeyin.
Terör örgütüyle aranıza çizgi çekemediğiniz müddetçe, terör örgütüyle
beraber yüründüğü müddetçe bunların hesabını
soracağız.
HÜDA KAYA (İstanbul) Sizsiniz terörist!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Aynı
yağmurlarda ıslanmıştınız, aynı
yağmurlarda!
HÜDA KAYA (İstanbul) Sizsiniz terörist!
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Biraz önce hatibimiz
buradan seslendi, Siz DHKP-Cli teröristlere terörist diyor musunuz? dedi,
Terörist demiyoruz. dedi.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Aynı yağmurlarda
ıslanmıştın sen!
CAHİT ÖZKAN (Devamla) Ha, o zaman bunun da
hesabını hem siyaseten hem de hukuken ödersiniz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
HÜDA KAYA (İstanbul) Göreceğiz. Biz de
size soracağız!
BAŞKAN Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Cümleyi
söyleyeyim mi? Terörün kucağına oturanlar dedi.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Sayın
Başkan, hatip bana direkt sataşmada bulunmuştur.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Kucağına oturan
deyince siz kendinizi anlıyorsunuz demek ki.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Siz de
aldınız, ben de alıyorum.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Kendiniz biliyorsunuz
yani yerinizi, teröristin kucağı.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
BÜLENT TURAN (Çanakkale) İnsan utanır bu
laf için, insan utanır ve özür diler bu laf için Sayın Başkan.
Ne demek bu ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Turan ne oluyor, ne oluyor, pardon?
BAŞKAN Sayın Turan
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Bu Mecliste bunu söyler
mi ya? Ne demek kucağına oturmak ya, ne demek kucağına
oturmak ya! Ben aynı şeyi söyleyeyim mi size?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Niye? Sizi kınıyorum!
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
Meclisin mehabetine uygun olmayan ifade için niçin Beştaştan iade
istemiyorsunuz? Biraz önce kullandığı o ifade için niçin bir
iade istemiyorsunuz? Bakın, tavrınızı görüyoruz,
tarafsız olun.
BAŞKAN Sizden de istemedik çünkü. Takip
ediyorum, takip ediyorum. Sizden de istemedim, gerçekten istenecek bir durum
olsa isteyeceğim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Önce siz
özür dileyin, önce siz özür dileyin.
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen birbirimize
anlaşılır bir dille, temiz bir dille hitap edelim. Her türlü
eleştiriyi bu kürsüden yapacağız ama birbirimize hakaret
etmeyeceğiz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Sizden çok
rica ediyorum, birbirimizi eleştirirken, birbirimizi Ağır
cümleler kullanıyor. diye eleştirirken aynı şeyleri
kendimiz yapmayalım lütfen.
ABDULLLAH GÜLER (İstanbul) Terbiye, terbiye!
BAŞKAN Beştaş, siz de tekrar bir
sataşmaya mahal vermeyecek şekilde
En ağır
eleştirilerinizi yapın ama lütfen sataşmaya meydan vermeyin.
Diğer arkadaşlardan da rica ediyorum, herkes fikrini söylesin şu
kürsüde, özgürce söylesin ama dediğim gibi, birbirimize hakaret etmeyelim,
birbirimizin kabul etmediği cümleleri kurmayalım.
METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) Terör
örgütlerinin propagandasını yaptırma Başkan.
ABDULLLAH GÜLER (İstanbul) Gürültü yapabilir
miyiz, gürültü?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Yapın.
BAŞKAN Buyurun Sayın Beştaş.
6.-
Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında HDP Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, istedikleri kadar gürültü yapsınlar.
Burada Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine terörist denmesine izin
vermeyiz. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) DHKP-Cnin teröristlerini
istemiyoruz orada ya.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin tamamını DHKP-Cli
ilan etmek sadece size yakışır.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Selim Kirazı
avukat kılığında öldürdü.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Bugün
Selim Kirazın ölüm yıldönümü, ben rahmetle anıyorum ama
sırf anarken başkasına kin ve nefret kusmak, binlerce
öğrenciyi terörist ilan etmek ancak Leyla Şahin Ustaya
yakışır! (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Yani
ne alakası var? DHKP-C ile binlerce öğrencinin, milyonlarca muhalifin
bu kayyum atamasına karşı çıkmasını nasıl
bağladığınız, anlamak mümkün değil.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Ne işi
vardı Boğaziçinde DHKP-Clilerin, ne işi vardı?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Savcıyı
katleden avukat kılığındaydı, avukat; şimdi ise
öğrenci kılığına girmişler. Oradaki masum
öğrencilerle işi yok, terör örgütü üyelerini kastediyor.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Yani
içlerinde bir kin ve nefret var, bir intikam var. Zayıfladıkça, kirli
çamaşırları ortaya serildikçe, balya balya paralar ortaya
döküldükçe, kokain partileri ortaya serildikçe, ne kadar paraların
çalındığı ortaya saçıldıkça siz öfkeleniyorsunuz,
anlıyorum sizi, anlıyorum, gerçekten anlıyorum ama bunun yolu
başkasına saldırmak değildir; bunun yolu aklıselime
gelmek ve halkın yanında olmaktır. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
Cemaati, Sayın Özkanın, cübbesiyle
nasıl savunduğunu biliyoruz; daha dündü, daha dündü.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Demokrasiyi,
özgürlüğü savundum. Siz bugün berabersiniz be!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) FETÖ,
FETÖ
diyorsunuz; Fetullahı, cemaat örgütünü bu devletin
yargısına, idaresine, üstüne yerleştiren sizsiniz. (AK
PARTİ sıralarından gürültüler) Sizler onlarla birlikte bu ülkeyi
yönettiniz. Bu ülkede bir terör örgütü yarattınız, bunu siz
yarattınız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) O terör
örgütünü kuran, yöneten, iş birliği yapan, beraber aynı yollarda
yürüyen biz değiliz; sizsiniz. Siz hangi yüzle bize terörö diyorsunuz,
anlamak mümkün değil yani bunun öz eleştirisini verdiğiniz
hâlde, hâlâ başkasını suçlamanız gerçekten hayret verici.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Aranıza çizgi
çekseniz
Çok basit bir şey istiyoruz, aranıza çizgi çekin; bitsin!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Yani
zor durumdasınız ama sataşmaktan, saldırmaktan vazgeçin.
(HDP sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Başkanım,
hatip kürsüden, bugüne kadar özgürlük mücadelesi vermiş, 28 Şubatta
mağduriyet yaşamış ve FETÖyle bugüne kadar mücadelesiyle
abideleşmiş Genel Başkan Yardımcımız Leyla
Şahin Ustaya hakaret etti, sataştı; söz istiyoruz.
BAŞKAN Buyurun Leyla Hanım, kürsüden iki
dakika
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Lütfen, yeni bir sataşmaya mahal vermeyelim.
7.-
Konya Milletvekili Leyla Şahin
Ustanın, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Evet,
Sayın Başkan, yeni bir sataşmaya mahal vermeden en
ağır eleştirilerimi ben de yapacağım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Öncelikle çok açık ve net bir şekilde
tekrar ifade ediyorum: Boğaziçi eylemlerinde 511 kişi gözaltına
alınmış, bunların içinden sadece 55 öğrenci
çıkmış, bu 55 öğrenciyle ilgili kimse bir şey demiyor;
çok açık ve net bunu söylüyorum. 511den 55i çıkar, kalan 400 küsur
kişi, DHKP-C, PKK, KCKye, bu terör örgütlerine mensup olduğu net bir
şekilde kayıt altında olan kişiler. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar, HDP sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, eğer
bağırmazsanız duyacağız. Bir eleştiri varsa ona
cevap verirsiniz.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Savcı
Mehmet Selim Kirazı şehit eden, eline silah alıp şehit
eden DHKP-Cli bir terörist, terör örgütü mensubu bir terörist. (HDP
sıralarından gürültüler)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Avukat
kılığında hem de, avukat.
HÜDA KAYA (İstanbul) Ya, ne alakası var
Boğaziçiyle?
BURAK ERBAY (Muğla) Davada tutuklu var
mı, tutuklu? 400 kişiyi nasıl terörist yaptınız? Bir
Genel Başkan Yardımcısı böyle yapabilir mi? Yüzlerce
terörist ilan edebilir mi? Bu kadar basit mi?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Yahu, iddianame var,
iddianame.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bu net mi? Bu
net. Bu burada kesin mi? Kesin. Buna kimse bir şey demiyor değil mi?
Ha, bunu da kabul etmiyorsunuz.
BAŞKAN Sayın Usta, siz Genel Kurula
hitap edin lütfen.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Maalesef,
HDP
Savcımızı şehit edenin, eline silah almış
bir terör örgütü mensubu olduğu kanıtlanmış, DHKP-Cli
olduğu biliniyor. Nasıl giriyor içeriye? Avukat olarak geliyor,
silahla içeri giriyor.
BURAK ERBAY (Muğla) Bir Genel Başkan
Yardımcısı 400 kişiyi bir anda terörist ilan eder mi? Bu
kadar basit mi?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) İddianame var,
iddianame ya.
BURAK ERBAY (Muğla) Karar bağlandı
mı? Bir Genel Başkan Yardımcısı 400 kişiyi
terörist ilan edemez.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Bugün diyorum
ki: Selim Kirazı şehit eden el, aynı el, terörist eli, benim
için teröristtir. Eğer bugün kalkıp Boğaziçindeki
öğrencilerin üzerinden eylem yapmaya çalışıyorsa bu DHKP-C
örgütü, buna elbette ki müsaade etmeyiz. Öğrencilerimiz bizim
başımızın tacıdır. Kimse kalkıp DHKP-C terör
örgütünü savunmasın.
HÜDA KAYA (İstanbul) Yok öyle bir şey!
Sizin paranoyanız, paranoyaksınız!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) DHKP-Clilerle
halay çekiyorlar.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) FETÖyle mücadeleyi
en çok vermiş insanlardan birisiyim, bana söylediğinizden dolayı
asıl özür dilemesi gereken kişi sizsiniz Meral Danış
Hanım. Burada özür dilenecek bir şey varsa bana söylediğiniz o
sözdür, o kelimeyi tekrar dahi etmek istemiyorum ve sizi sükûnetle halkın
yanında olmaya davet eden kişi benim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bir kadın Grup
Başkan Vekiline hiç yakışmadı.
Meral Hanım, bu, kadın Grup Başkan
Vekiline yakışır mı ya?
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) Dağa
kaçırılan kızların ve kadınların hakkı
hukuku yok sizin kitabınızda değil mi? Çünkü onlar PKKya hizmet
ediyorlar. Diyarbakırda oturan annelerin hakkı hukuku yok sizin için
değil mi? Tabii, çünkü onlar evlatlarını PKKya feda
etmişler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, HDP
sıralarından gürültüler)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Çarpıt, çarpıt! Dağ olmasa ne diyeceksin, çok merak ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Usta.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan Dağa kaçırılan kızların sizde
hiçbir hatırı yoktur. dedi.
BAŞKAN Sataşmadan dolayı iki
dakika
Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Tamam, ne var bunda?
HALİL ETYEMEZ (Konya) Ne var bunda?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Siz mi karar veriyorsunuz?
HALİL ETYEMEZ (Konya) Sen
karışırken oluyor, bağırırken oluyor.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bir
bitirsinler Başkan da
BAŞKAN Siz Genel Kurula hitap edin.
Buyurun.
8.-
Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Konya Milletvekili Leyla Şahin
Ustanın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında HDP Grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Usta, kim, nerede olursa olsun, 1 yaşından -anne
karnında ceninken- ölünceye kadar her insan bizim için değerlidir.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) İşte,
teröristler buna müsaade etmiyor, teröristler müsaade etmiyor.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Biz
burada siyaset yaparken Kürt meselesinin silahsız,
çatışmasız, konuşarak, diyalogla, demokratik bir anayasayla
çözülmesini savunan bir partiyiz.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Onun için mi
PKK terör örgütü diyemiyorsun?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Biz
şiddete her zaman karşı olduk ve burada ödediğimiz bütün
bedellere rağmen demokratik siyaseti savunmaya devam ediyoruz.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Hadi de, PKK
terör örgütüdür. de.
BAŞKAN Ama Sayın Usta, müsaade edin,
konuşsun.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Hadi söyle.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Bunu
asla aklınızdan çıkarmayın. Bize söyleyeceğiniz hiçbir
söz kalmayınca terörö lafı ve nakaratı devreye giriyor.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Neden?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Burada
bizim hayatımız, sicilimiz, okuduğumuz okullar, her şeyimiz
göz önünde, biz şeffafız.
Biz daha dün bir terör örgütüyle kol kola girip, üç
yıl sonra onları bırakıp terör örgütü ilan etmedik; bizim
böyle bir geçmişimiz yok. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir)
Siz milletin çoluğunu çocuğunu götürüyorsunuz dağa.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Direkt
bağlısınız, direkt
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Siz baştan
beri
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Biz
iktidardayken IŞİDin lideri 5 kilometre ötede öldürülmedi.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Direkt mi
bağlısınız? Kandile mi bağlısınız
yani?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Biz
iktidardayken IŞİDle sınırlar arası ticaret
yapılmadı. Biz iktidardayken
Kobaniye o sınırları
elek gibi AKP iktidarı açtı. Bu nedenle terörö derken sizin olan
ilişkinizi düşünün. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bak, bak, FETÖnün
sözleri bunlar. FETÖnün sufleleri, FETÖnün.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Bir an
düşünün, bu ülkeyi ne hâle getirdiniz. Herkes birbirine düşman oldu,
herkes birbirine düşman oldu ve kin besliyor.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) PKKnın kökünü
kazıdığımız için mi?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Kinle,
intikamla siyaset yürütülmez.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) FETÖnün kökünü
kazıdığımız için mi bunları söylüyorsun? Her
şey ortada.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Siz
bizim gözümüzün içine baka baka dediniz ki: Siz terör sevicisisiniz. Sizi
kınıyorum ve lanetliyorum. Biz, Boğaziçi Üniversitesi
öğrencilerinin de onlara destek verenlerin de muhalefet olduğunu
söylüyoruz. Tek bir tutuklu yok biliyor musunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) KCKli
ilan ettiniz, DHKP-Cli ilan ettiniz.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın
Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Kime
göre ilan ettiniz? Neye göre ilan ettiniz? Bunun izahı yok yani. (HDP
sıralarından alkışlar)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bağımsız
yargı karar verir, bağımsız yargı.
BURAK ERBAY (Muğla) Evet, bir Genel
Başkan Yardımcısı karar veremez.
BAŞKAN Sayın Özel
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
35.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin,
Konya Milletvekili Leyla Şahin Ustanın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
gerçekten, duyduklarımdan hem çok üzgünüm hem de daha sonra bu
tartışmanın bir katkısı oldu, bir miktarı
düzeltildi ifadelerin. Çünkü, ilk başta, bugün, bizim de hem sosyal
medyadan hem açılış konuşmalarında
kınadığımız, terör örgütü olduğunu
söylediğimiz, lanetlediğimiz DHKP-C, Selim Kirazı öldürdü,
savcımızı şehit etti.
Boğaziçi Üniversitesinde eylem yaparken
suçüstü yakalanan, terör örgütü ile bu aynıdır. diyor. Oradaki
sıkıntı şu: DHKP-Cnin terör örgütü olduğuna bir
şüphe yok ama sorun şu ki Boğaziçi Üniversitesinde yakalanan
-Boğaziçi Üniversitesinde dediği için- öğrencilerden Doğu
Demirtaş, Selahattin Can Uğuzeş, Beyza Buldağ, Şilan
Delipaltayı Bakırköy Kadın Cezaevinde ve Metris Cezaevinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ...Anıl Akyüz, Necmettin
Erdem, Ömer Şengel ve Akın Karakuşu Maltepe Cezaevinde bizzat
ziyaret ettim. Bunlardan şu an sadece 2si tutuklu, onlar da davaya
kavuşamadıkları için. Diğerleri ilk davada
salındılar, Anıl Akyüz ile Şilanın da bu cuma
davası var. Dosyalarına baktığımızda, Doğu
ile Selahattinde halkı kin ve nefretle düşmanlığa sevk
etmek -Kâbe resmi meselesi- diğerlerinin tamamında Gösteri
Yürüyüşleri Kanununa muhalefet; bir tane terör örgütü ifadesi yok.
Ayrıca 455 kişi DHKP-C... falan diyor
ya...
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Biz
öğrencilere bir şey demiyoruz ki!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Dediniz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ...onlar da tutulmuş
-tutuksuz, birçoğunun hakkında dava da açılmadı-
gözaltına alınıp serbest bırakılmış
kişiler. Bu sefer döndü, onlara söylüyor, Boğaziçinde bir
coğrafi tanımlamaya bu sıkıştığı için.
Ben bu çocukların hepsini ziyaret ettim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir)
Ceza Kanunu mu öğreteceğiz size?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir dinleyin Hanımefendi,
bakın, mahcup olursunuz.
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir)
Niye? İki yıldan aşağı olanlar tutuklanır.
BAŞKAN Lütfen müdahale etmeyin.
Siz devam edin Sayın Özel. Müsaade eder misiniz
konuşsun, lütfen!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Arkadaşlar, Yürüyüş
Kanununa muhalefetten Doğu Demirtaşı...
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir)
Kaç yıl?
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Allahtan kork, ya! Bir dinle,
Allahtan kork! Doğu Demirtaşın annesini bir arar
mısın?
Doğu Demirtaşın annesi Gamze
Demirtaş AK PARTİ Sarıyer Kadın Kolları
Başkanıydı, babası Sertaç Demirtaş taş gibi bir
AK PARTİliydi. Ben gittim, Doğuyu gördüm, aklım almadı;
Selahattin Canı gördüm, arada duvar var, ezberden satranç oynuyorlar; tek
tercih Boğaziçi Fizik.
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir)
Tamam.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Anneleri, babaları diyor
ki...
Şimdi ne olduğunu söyleyeyim, ne
olduğunu. Ben bir sayın milletvekiline, kadın milletvekiline
müfteri iftiracı yalancı veya kul hakkı yiyen, bu
sıfatları yakıştırmam, olmadığını
düşünürüm. O zaman nedir? O ilk günlerde bütün toplumu trollerken Süleyman
Soylu sizi de trollemiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, son kez.
Toparlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Çünkü bu çocuklar
gözaltına alındıklarında bilinen bilinmeyen bütün terör
örgütlerini saydılar. Bu örgütlerle iltisaklı. dedi Süleyman Soylu,
herkes öyle oldu.
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli)
İçişleri Bakanına mı inanacağım, sizin
dediklerinize mi inanacağım?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ben bildiğim için
-Süleyman Bey yalan bitmeden doğru konuşmaz- iddianamelere
baktım, gözaltı fezlekelerine baktım; hiçbirinde bir terör
örgütü yazmıyor. Savcının
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Siz
yalancısınız, sizin hayatınız yalan!
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Ya, ne yalanı, ben takip ettim!
BAŞKAN Sayın Kadıgil
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Ne anlatıyor ya! Yalan söylüyorsun. diyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sera, bir dakika, bir
bitireyim de sonra.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Sizin
hayatınız yalan ya, hayatınız yalan sizin!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
şimdi, bakın, eğer gerçekten dürüstlükle bir iş
yapacaksanız savcının iddia etmediği bir şeyi
Savcı iddia etmemiş. Bırak, mahkeme kabul edecek.
HÜDA KAYA (İstanbul) Ayıp, ayıp!
Koskoca insansın, ayıp! Nasıl vekilsiniz! Saygısız!
Saygısız insan!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir dinler misiniz, Allah
aşkına ya! Bir müsaade eder misiniz!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Siz devam edin Sayın Özel, devam
edin.
Son kez buyurun ve bitirin lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, dünya
kadar hukukçu var, dünya kadar. Savcı iddia etmemiş, hâkim kabul
etmemiş, polis bunları söyleyip de fezlekede savcının önüne
koymamış, bu çocuklardan birinde terör örgütü adı
yazmıyor; Gösteri Kanunu derseniz, hangimiz o kanundan
yargılanmadık, yargılanmıyoruz? Bu TCKde suç mu,
değil mi? Suçsa bile DHKP-Cyle ne alakası var? Biraz vicdanlı olun.
Gidin de Demirtaş ailesinden, Elâzığ Palulu Demirtaş
ailesinden, biricik evlatlarına DHKP-Cli dediğiniz AK
PARTİli o Demirtaş ailesinden bir helallik isteyin bakalım, bir
helallik isteyin. (CHP sıralarından gürültüler)
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Bir insan ancak
bu kadar anlayışsız olur ya. 55 öğrenci var.
Niye kaçıyorsunuz Özgür Bey? 55 öğrenci
var dedim. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ama siz
terörist dediniz Sayın Usta.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Öğrencilerin
ismini kullanarak demagoji yapmayın, öğrencilerin ismini kullanarak
demagoji yapmayın. İçinde 55 öğrenci var, bu öğrencilerin
ismini kullanarak demagoji yapma. Geri kalan 400 küsurunun ne olduğunu
söylemiyorsunuz, geri kalan 400 küsurunun ne olduğunu söylemiyorsunuz. 55
öğrenciyi kullanmayın. (CHP sıralarından gürültüler)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan
BAŞKAN Bir müsaade eder misiniz.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Terörle ilgili bir tane soru sorulmadı.
BAŞKAN Sayın Kadıgil, müsaade eder
misiniz Sayın Özkana.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Siz de bu
öğrencileri kullanamazsınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 1 tutuklu yok, 1 tutuklu.
DHKP-Cli teröristin ne işi var ya! Niye tutuklamıyorsunuz, niye
tutuklamamışlar DHKP-Cliyi?
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Bu
öğrencileri kullanamazsınız, onlar öğrenci. Onlar
öğrenci, o çocukları kullanmaktan vazgeçin. Biz bu yollardan geçtik,
sizin ne yapmaya çalıştığınızı çok iyi
biliyoruz.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Bir tane soru sorulmadı terörle ilgili, bir tane!
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Kadıgil, müsaade eder
misin
Sayın Kadıgil
Buyurun Sayın Özkan.
36.-
Denizli Milletvekili Cahit
Özkanın, Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; şimdi, tabii
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) O
öğrencilerin adını bile anmaya sizin ağzınız
yetmez! Bu çocuklar tertemiz, masum çocuklar!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bana mı diyorsun?
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Hayır, sen
değil, arkandakiler, arkandakiler.
BAŞKAN Sayın Usta
HÜDA KAYA (İstanbul) İftira ederseniz
sahip çıkarız tabii ki.
BAŞKAN - Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, tabii, bugün, özellikle
altı yıl önce bugün şehit edilen Mehmet Selim Kiraz
Savcımızın vefat ve şehadet yıl dönümünü
yaşıyoruz.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Onları
alıp dağa götürecekler bunlar.
Boğaziçinden alıp dağa götürürsünüz
siz!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ya, dağa
götürmek ne demek ya!
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Kandile,
Kandile, Kandile.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Kim
götürür, kim? Siz mi götürürsünüz?
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Sen götürürsün,
sen!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ben mi
götürüyorum?
HÜDA KAYA (İstanbul) Bu nasıl bir ifade?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sen
gerçekten bir kadın milletvekili olamazsın. Nasıl bir
saygısızlıktır ya!
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Sen çok
saygılısın!
HALİL ETYEMEZ (Konya) Sen mi karar vereceksin
vekil olup olmadığına?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ya,
yanındakine söyle.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Ve bizlerin böylesi
süreçlere tanık olunca aslında, aynı çatı altında
birlik beraberlik içerisinde nasıl yaşanır, bunun
arayışı içerisinde olmamız lazım. Çünkü geçmişten
ders çıkartırsak geleceğe de emin adımlarla gideriz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Saygısızsın!
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Sen git
Kandile hesap ver!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sen
hesap vereceksin, sen! O öldürdüğün çocukların hesabını
vereceksin, Roboskinin hesabını vereceksin!
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bu anlamda dün
İstanbul Çağlayan Adliyesinde avukat cübbesiyle girip Mehmet Selim
Kiraz Savcımıza saldıran, rehin alan ve şehit eden
teröristler, elbette devlet olarak
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Dağdaki
kızların annelerine hesap vereceksin!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Roboskinin hesabını vereceksin, sen hesap vereceksin!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Bakanlık istiyorsan başka kapıya git!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Git
başka yerde bakanlık reklamını yap! Sen umurumuzda
değilsin! Sen bakanlık için git başkalarıyla görüş!
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli)
Susturur musunuz Sayın Başkan.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ne demek
ya! Oradan hakaret ediyor.
HALİL ETYEMEZ (Konya) Deminden beri hakareti sen
yapıyorsun ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Yanındakine söyle.
BAŞKAN Sayın Beştaş, lütfen...
Buyurun, buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
yani kamu hukukunun
takipçileri olarak savcılarımıza, yargı
makamlarımıza görevler yüklüyor. Bu görevler nedir diye
baktığımızda, elbette, kılığı,
kıyafeti, yaşam tarzı, görevi ne olursa olsun
vatandaşlarımızın
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkan.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
barış
içerisinde yaşamasına imkân sağlayan anayasal hukuk düzenimizin
HALİL ETYEMEZ (Konya) Nasıl vekil
oldu? diyorsun, sen mi karar vereceksin?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ona,
bana dediğini sor.
HALİL ETYEMEZ (Konya) Hem oradan hakaret
ettin hem oradan hakaret ediyorsun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) O
ediyor, ben cevap veriyorum.
HALİL ETYEMEZ (Konya) Hayır, hakaret
ediyorsun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Sayın Başkan,
müsaade edilirse bir
Müsaade ederseniz bir konuşalım yani
şurada.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van)
Yanınızdakilere söyleyin, müsaade etsinler.
SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) Kendi hatipleriniz
konuşuyor.
HALİL ETYEMEZ (Konya) Ya, sen onun
avukatı mısın?
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Yanındakilere
söylemiyorsun ama.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Ne hâliniz varsa görün
be!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Konuş,
konuş.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bu ülkede bir
tartışma varsa bu tartışmayı nihai anlamda hukukun
bizlere ara buluculuk yapması suretiyle çözebiliriz. Hukukun ara buluculuk
yapmadığı, hukukun çözmediği bir mesele aramızda
tartışma olarak kalır ve bunun çözümü için de
baktığımızda manzaraiumumiyeye hangi hukuk sistemi? Bu
ülkede bizi bir arada tutan, anayasal hukuk düzenimiz. Ha, ne olması
lazım? Yahu, diyoruz ki: Anayasa var, ceza hukuku var, idare hukuku var,
hukuk sistemimiz var. Ha, deniyor ki: Almanya, İngiltere gibi olsun. E,
İngiltere gibi yapıyoruz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Sayenizde artık ne Anayasa var ne yasa var! Böyle bir şey yok!
BAŞKAN Sayın Özkan, toparlayalım
lütfen.
Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Hasılıvelkelam, Sayın Başkan, bakın O onu dedi, bu
bunu dedi. Kim ne derse desin, bizim yanlı
anlayışımız şudur: Bugün Türküyle, Kürtüyle,
Lazıyla, Çerkeziyle; Alevisi, Sünnisiyle; hangi siyasal
yaklaşıma, felsefi düşünceye, inanca sahip olursa olsun;
mezhebi, meşrebi, dini ne olursa olsun, bizler eğer hukuk düzenine
inanır, terörle, hukuksuzlukla aramıza çizgi çeker ve bu ülkede
barışı öne alırsak o zaman hiçbir sorunumuzun olmayacağına
inanıyorum.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
AKP Grubuna söyleyin Sayın Özkan.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Bu anlamda siyasi
yelpazede yer alan bütün siyasal farklılıkların da
anlayışının bu olması gerektiğine
inanıyorum. Her ne kadar kullandığımız dil, söylemimiz,
ifademiz farklı olsa da biz biriz, beraberiz; hukuk çerçevesinde,
barış içerisinde yaşama iradesine sahibiz.
Genel Kurulu selamlıyorum.
BAŞKAN Peki.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, bir
cümle
BAŞKAN Sayın Özel, çok kısa lütfen,
yerinizden bir dakika.
37.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Denizli
Milletvekili Cahit Özkanın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu cümle boynumun borcu çünkü
şöyle diyor: 55 öğrenci var, 450 kişi
450 kişiye
gözaltı işlemi yapılmış, 1 tutuklu yok, 1 DHKP-C terör
örgütü
Siz insanların
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Hiç mi yok?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir dakika
Siz öyle bir söz söylüyorsunuz ki -lekelenmeme
hakkı diye evrensel bir hak var, lekelenmeme hakkı- tutanak
altında, milletin vekili olarak 455 gözaltına alınmış
kişiye DHKP-Cli dediniz. DHKP-Cliyse niye dışarıdalar?
Bu kadar tehlikeli
Nice Selim Kirazları vurur bunlar. DHKP-Cli
değillerse nasıl böyle bir itham yaparsınız? Bu kadar kul
hakkının altından nasıl kalkarsınız
Hanımefendi?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Yargı karar verir.
LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) Yargı
karar verecek, o zaman sizler
Maalesef
CAHİT ÖZKAN (Denizli) Ama soruşturma da
bir aşamadır yani burada.
BAŞKAN Peki, peki.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Beştaş, müsaade
eder misiniz.
X.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A)
Kanun Teklifleri (Devam)
1.-
Kırıkkale Milletvekili
Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv
Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) ve İçişleri
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 220) (Devam)
BAŞKAN 220 sıra sayılı Kanun
Teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerin devamı hususunda İç
Tüzükün 72nci maddesine göre verilmiş bir önerge vardır, önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 220 sıra
sayılı Kanun Teklifinin tümünün görüşmelerine İç Tüzükün
72nci maddesi gereği devam edilmesini öneriyoruz.
Gereğini arz ve teklif ederiz.
Özgür Özel Orhan Sümer Ömer Fethi Gürer
Manisa Adana Niğde
Burak Erbay Türabi Kayan
Muğla Kırklareli
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
oylamadan önce yoklama talep ediyoruz.
BAŞKAN Yoklama talebinde bulunan
arkadaşlarımızın isimlerini tespit edeceğim:
Sayın Özel, Sayın Sümer, Sayın Erbay, Sayın
Kılınç, Sayın Gaytancıoğlu, Sayın Gürer,
Sayın Kayan, Sayın Kadıgil, Sayın Tokdemir, Sayın
Tığlı, Sayın Beko, Sayın Aytekin, Sayın Arslan, Sayın Emir, Sayın Zeybek, Sayın
Sarıaslan, Sayın Arık, Sayın Özdemir, Sayın Girgin,
Sayın Hamzaçebi, Sayın Karasu.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.36
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.43
BAŞKAN: Başkan
Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Rümeysa
KADAK(İstanbul), Şeyhmus DİNÇEL (Mardin)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 66ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN İç Tüzükün 72nci maddesine göre
220 sıra sayılı Kanun Teklifinin tümünün görüşmelerine
devam edilmesi hususunda verilen önergenin oylamasından önce, istem
üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için iki dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklamaya başlandı)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Yoklama düştü
Başkanım. Yoklama isteyenler yok içeride.
Nerede yoklama isteyenler Özgür Bey?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Allah Aşkına onun
gazına gelmeyin mahcup olursunuz, İç Tüzükte öyle bir hüküm yok.
(Elektronik cihazla yoklamaya devam edildi)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
X.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A)
Kanun Teklifleri (Devam)
1.-
Kırıkkale Milletvekili
Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv
Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) ve İçişleri
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 220) (Devam)
BAŞKAN Görüşmelere devam edilmesine dair
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
220 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Şimdi, yirmi dakika süreyle soru-cevap
işlemini yapacağız.
Lütfen soru sormak için talepte bulunan
arkadaşların -Sayın Beko, Sayın Kayışoğlu,
Sayın Gaytancıoğlu, Sayın Tığlı, Sayın
Erbay, Sayın Sümer, Sayın Girgin- sisteme girmelerini rica ediyorum.
Sayın Gaytancıoğlu
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Halkımız aşıda
sıralarının bir an önce gelmesini bekliyor. Açıklanan
aşı sayılarının geliş tarihleri ertelendikçe
aşıların temini konusunda soru işaretleri artıyor.
Üstelik dünya üzerinde hiçbir gelişmiş ülke yöneticisinin aklına
gelmeyen lebalep kongreler yapma fikriniz, ülkeyi baştan başa çok
yüksek riskli duruma sokmuştur.
Ülke olarak kırmızıya döndüğümüz
bugünlerde kamu adına görev yapan gazetecilerin de bir an önce
aşılanması gerekmektedir, yaptıkları görev gereği
birçok yere gitmek zorunda olan gazeteciler arasında coronaya yakalanma
oranı çok yüksektir. Gerek genel gerekse ulusal basında görev yapan,
kamuoyunun haber alma hakkı için risk alan gazeteciler aşı
takvimine acil olarak alınmalıdır. Gazeteciler Sağlık
Bakanından bir açıklama da kendileri için beklemektedir.
Sağlık Bakanı bundan sonra yapacağı ilk
toplantıda gazetecilerin yüzüne rahatça bakmak istiyorsa bin an önce
gazetecileri aşı programına almalıdır, tabii,
yandaş gerçek gazeteci ayrımı yapmadan.
BAŞKAN Sayın Beko
KANİ BEKO (İzmir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz günlerde ülkemizde
yaşayan 13 milyon emekliyi ilgilendiren haksız bir karar
alınmıştır, Ankara Adliyesinde görülen davayla DİSK
Emekli-Senin kapatılmasına karar verilmiştir. Uluslararası
sözleşmelere göre herkesin sendika hakkı vardır, buna göre
emekliler de sendika kurabilirler ancak alınan bu karar, emeklilerin
örgütlenme özgürlüğüne ağır bir darbe vurmuştur.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve
Avrupa Sosyal Şartıyla güvence altına alınmış
olan sendikalaşma hakkının emeklilere de tanınması çok
önemlidir. 5 milyon emeklinin çalışmasından, akşam pazar
artıklarını toplamasından, asgari ücretin altında
maaş almalarından, açlık sınırı altında
yaşamalarından zevk mi alıyorsunuz ki sendikalarla birlikte
toplu iş sözleşmesi yapmalarını engelliyorsunuz? En
kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir düzenleme
yapılmalı; 1995 yılında kurulan, özgürlük ve demokrasi
mücadelesinden emekli olunmaz diye yola çıkan DİSK Emekli-Sen de bu
konuyla ilgili
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bir kere on dokuz yıldır mülakatlarda,
arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması
gerekçesiyle elenen ve liyakatli olan birçok kişinin ahı var AKP
iktidarı üzerinde, onu belirteyim.
Hukuk herkese lazım, hep söylüyoruz. Yani bu
yasa teklifinin gerçekten Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen ilkeleri
giderdiğini düşünüyor musunuz? Masumiyet karinesini ihlal
etmeyeceğini, suç ve cezanın şahsiliği prensibini ihlal etmeyeceğini,
liyakatli atamaların yapılacağı konusunda bir garanti
verebiliyor musunuz? Elbette ki veremiyorsunuz. Bunun da uygulanması
konusunda, ileride objektif olması için biz elbette gereğini
yapacağız ama şimdiden bu eksiklerin, hataların giderilmesini
tekrar buradan hatırlatmak istiyorum size.
Teşekkürler.
BAŞKAN Sayın Tığlı
NECATİ TIĞLI (Giresun) Teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
SMA hastası evlatları gözlerinin önünde
günden güne eriyen aileler hiçbir anne babanın kolay kolay
atlatamayacağı bir yükü omuzlamış durumdadırlar.
Evlatlarına çare olabilmek için çırpınan aileler, tedavi
yöntemleriyle baş edebilmek için yardım kampanyası düzenlemek
zorunda kalıyor çünkü AKP Hükûmeti bu çocukların tedavi edilmesi için
hiçbir şey yapmıyor. Seçim bölgem Giresunda yaşayan Güneş
evladımız da bu çocuklarımızdan birisi. Bir an için
herkesin empati kurmasını, hasta çocukların ve çaresizlik içinde
olan ailelerin neler yaşadığını hissetmenizi
istiyorum. Herkesi bu kardeşimize destek olmaya davet ediyorum.
AKP iktidarına ve Sağlık
Bakanına sosyal devlet ilkelerini uygulayarak, tüm SMAlı
çocukların tedavilerini amasız ve fakatsız
karşılamaları için çağrıda bulunuyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın Erbay
BURAK ERBAY (Muğla) Dünyamız iklim değişikliği
ve küresel ısınmanın yanı sıra doğayla uyumlu
olmayan su politikaları nedeniyle su kalitesinin bozulması ve su
kaynaklarının yok olması tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Birleşmiş Milletlere göre, dünya nüfusunun yüzde 29u yani 2,2 milyar
insan içme suyuna erişememektedir. Su kıtlığı
indeksine göre kişi başına düşen içme suyu
miktarının yılda 1.700 metreküpün üzerinde olması
gerekmektedir ancak DSİnin verilerine göre, Türkiyede bu miktar
yılda 1.346 metreküptür. Gerekli önlemler alınmazsa Türkiye gelecek
yıllarda su fakiri bir ülke olacaktır. Ülkemizin su sorununun çözümü
için Cumhuriyet Halk Partili 11 Büyükşehir Belediye
Başkanının katılımıyla İzmir ilimizde
Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi düzenlenmiştir. Bu
zirvede ülkemizin su sorununu çözme önerileri ortaya konulmuştur. Mevcut
iktidarın yirmi yıldır uygulamaya koyamadığı su
politikalarını biz yerelde uygulamaya başladık.
Yapılacak ilk seçimlerde de bu politikaları ülke çapında hayata
geçireceğiz.
BAŞKAN Sayın Sümer
ORHAN SÜMER (Adana) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Tüm esnaflarımızın olduğu gibi
nakliyeci esnafımızın da çözülmesini bekleyen sorunları
bulunuyor. Nakliyecilerin yirmi dört saatte sadece dokuz saat araç
kullanmasına izin veriliyor. Dört buçuk saatlik 2 seferde kırk
beş dakika mola zorunluluğuyla dokuz saat sürüş izni
tamamlanıyor ancak bu süreler nakliyeci esnafımızı
zorluyor. 10 kilometre hızla da 80 kilometre hızla da gitse
takografı bu zaman dilimini işleme alıyor. Bu durumda
nakliyecilerimiz cezai işleme tabi tutuluyor. Maddi cezalar bir yana,
fazladan araç kullanma 20 ceza puanı olarak ehliyete yansıyor.
Nakliyecilerimizi en çok zorlayan konulardan biri ceza puanları. Tüm
nakliyeci esnafımızın talebi 4+4+4 sürüş saatleri ve
aralarında dinlenme zamanları olacak şekilde uygulamanın
yeniden düzenlenmesidir. Sırtında tüm ülkenin yükünü
taşıyan nakliyeci esnafımızın ve şoförlerimizin
bu talebine karşılık verilmesi tüm siyasi partilerin görevidir.
BAŞKAN Sayın Girgin
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığına: Kamu görevlileri; gerçek toplu sözleşme
hakkı istiyor, elektronik ortamda e-devlet üzerinden sendikalara üye olmak
istiyor, kamuda kadrolu-sözleşmeli ayrımına son verilmesini
istiyor, toplu sözleşmelerinin yıllık yapılmasını
istiyor, yıllık izinlerinin iş gücü olarak verilmesini istiyor,
özür grubu kapsamının genişletilmesini istiyor, Kamu Görevlileri
Hakem Kurulu yapısının eşit olmasını istiyor,
ikramiye hakkı istiyor, vergi dilimi mağduriyetinin giderilmesini
istiyor, 3600 ek gösterge sözlerinin tutulmasını istiyor,
yardımcı hizmetler sınıfının
kaldırılarak eşitlik ilkesine uyulmasını istiyor,
görevde yükselme ve unvan değişikliği
sınavlarının merkezî olarak her yıl
yapılmasını istiyor, emekli aylığındaki
düşüşün engellenmesini istiyor, 4/B uygulamasına son verilmesini
istiyor, yamalı bohçaya dönüşmüş Devlet Memurları
Kanununun kaldırılarak sosyal tarafların
katılımıyla ihtiyaçlara ve modern devlet yapılanmasına
imkân verecek bir devlet personel kanunu hazırlanmasını istiyor.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Gürer
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Öğrenci affı ve ehliyet affıyla
ilgili kanun teklifleri verdim. Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığında olan bu kanun tekliflerinin komisyonda
görüşülmesi ve mağdurların sorunlarının çözülmesi
gerekiyor çünkü ehliyet affıyla, insan canına kastetmeyenlerin affa
uğratılarak bir kere bu haktan yararlanması talebimiz var.1
milyona yakın mağdur kişi var. Ayrıca, öğrenci
affını da bekleyen 600 binin üzerinde lisans ya da lisansüstü
öğrenci bulunuyor. Bunların tümüne bir af getirilmesi gerekiyor,
mağduriyetleri büyük. Adalet ve Kalkınma Partisinin
dışında tüm partilerin de bu konuda olumlu görüşleri
olduğunu görüyorum. Bir an önce bu kanun teklifi görüşülmeli,
öğrenci ve ehliyet affı getirilmelidir.
Teşekkür ediyorum Başkanım.
BAŞKAN Sayın Taşkın
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Akdenizin incisi Mersin, birçok medeniyete
beşiklik etmiş, zengin tarihî mirası ve cenneti andıran
eşsiz doğal güzellikleri ile aynı anda dört mevsimi
yaşayabileceğimiz turizm zenginlikleri bakımından dünyanın
sayılı merkezlerinden biridir. Kültürü, sanatı, eşsiz
lezzetler sunan mutfağı, yeşili ve maviyi buluşturan
doğal güzellikleri, antik kentleri ve arkeoloji müzelerinin yanında
ülkemizin festivallerine de ev sahipliği yapan önemli bir kültür
şehridir Mersin. Anamurdan Tarsusa kadar görebileceğiniz pek çok
tarihî kalıntıların yanında Uzuncaburç gibi kadim kentlere
de ait kayda değer görüntüler sunan bir açık hava müzesidir Mersin.
Anlatmakla bitiremeyeceğimiz güzellikleri görmek ve bir gastronomi
şehri Mersine ait lezzetleri tatmak için herkesi Mersine davet ediyor,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Aydınlık
AZİZ AYDINLIK (Şanlıurfa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün Şanlıurfada esnaftan onlarca
telefon aldım. 6 Ağustos 2020 tarihli 2833 sayılı
Cumhurbaşkanı Kararıyla Şanlıurfa Haşimiye
Meydanı Özdiker Kuyumcular Çarşısı esnafı bir an önce
dükkânlarından tahliye edilmek isteniyor. Yapılan kamulaştırma
karşılığı esnafa verilen miktar dükkânların
değerinin üçte 1idir. Verilen bu fiyat ve uygulanmak istenen bu tahliye,
Özdiker Kuyumcular Çarşısı esnafı için zulümdür. Bir an
önce bu karardan vazgeçilmesini ya da dükkânların değerinin
tamamı tamamına verilmesini 122 esnafımız adına
iktidardan talep ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Nuhoğlu
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Süveyş Kanalında yaşanan kazadan
sonra İstanbul Boğazını kazalardan korumak amacıyla
Kanal İstanbulu yapacağız. diyenler düşüncelerini
değiştirmiş olmalıdır. Süveyş Kanalı 313
metre, Kanal İstanbul 275 metre genişliğinde, İstanbul
Boğazının ise en dar yeri 698 metredir; genişlik ve
derinlik bakımından mukayese bile edilemez. Zaten, Kanal İstanbulun
hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Süveyş Kanalındaki olaylardan
ders çıkarmak gerektiğini düşünüyorum, hiçbir proje inatla
yapılmaz. Akademik camiadan onay almamış, ÇED raporu çok
yetersiz, hesaplamaları yanlış, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni
planına aykırı olan, İstanbulu ve bölgeyi geriye
dönüşü olmayan tehlikeye atacak Kanal İstanbuldan
vazgeçildiğini, bilimin ve aklın gereği olarak ummak istiyorum.
BAŞKAN Sayın Komisyon, buyurun.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI CELALETTİN GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Sayın
Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sorular ağırlıklı olarak kanun teklifiyle
ilgisi olmayan konularda, bunları ilgili Bakanlara ileteceğiz.
Sayın Gaytancıoğlu, aşıyla ilgili ve gazetecilerin
aşılanmasıyla ilgili talepte bulundu, bunu ileteceğiz.
Sayın Beko, emekli sendikalarının üyelikleriyle ilgili bir
beklentisi olduğunu belirtti. Sayın Kayışoğluna
geleceğim çünkü kanun teklifiyle ilgili. Erbay, su probleminden bahsetti.
Sümer Bey, nakliyeci esnafının sorunlarını dile getirdi.
Sayın Girginin, yine, sendika hakkıyla ilgili bir talebi var,
bunları ileteceğiz. Sayın Gürer, ehliyet affı ve
öğrenci affı konusuna değindi. Mersin Milletvekilimiz, güzel
ilimiz Mersinin tanıtımı için söz almış. Urfalı
hemşehrimiz Sayın Aydınlık, esnafın sorununu dile getirdi,
biz de bunu iletelim yetkililere çünkü orada bir kamulaştırma var. Sayın
Nuhoğlu ise Kanal İstanbulla ilgili düşünce ve temennilerini
paylaşmış oldu, kayıtlara girdi.
Sayın Kayışoğlu, bu yasa
teklifiyle devlet memurluğuna girişte masumiyet karinesinin
korunamayabileceği gibi bir temel soruyu gündeme getirdi, yorumu, yaklaşımı
gündeme getirdi; izin verirseniz ben de bununla ilgili düşüncelerimi
paylaşmak isterim, yaklaşımımız şu: Tüm ülkeler
kamu istihdamında, evet, eşit, objektif, liyakate dayalı bir
sistem geliştirmek zorunda ama yine tüm ülkeler bunu yaparken özellikle terör
örgütlerine karşı, terör örgütlerinin devlet içerisindeki
yapılanmalarına karşı tedbirler alıyor. Türkiye
Cumhuriyeti de kadimden beri böyle bir yaklaşım içerisinde ve bu,
kabul edilebilen de bir şey çünkü Anayasa Mahkememiz de iptal
kararında, kamu görevine atanmada güvenlik soruşturması
yapılması fikrine karşı çıkmamış ama bu
soruşturmanın nasıl yapılacağı, kişisel
verilerin nasıl korunacağı konusunda yüce Meclise
ışık tutmuştur.
Bu anlamda -Komisyonda da çok konuşuldu-
ülkemize gelince 4045 sayılı -94 tarihli- Yasadan önce, çok uzun
yıllar bu ülkede kanun da olmadan genelgelerle, yönetmeliklerle, fiilî
talimatlarla bir güvenlik soruşturması ve araştırması
uygulaması maalesef yapılmıştır. Şu da kamuoyunun
ve yüce Meclisin takdirlerinedir: Geçmişte ciddi araştırmalar
yapılmasına rağmen yaşadıklarımız, 15
Temmuz, FETÖ yapılanması gözümüzün önünde durmaktadır ve
dikkatli olmaya devam etmemiz gerektiğinin bir işaretidir.
Bu kanun teklifiyle, bana sorarsanız, temel hak
ve özgürlükler bakımından getirdiğimiz iki önemli
yaklaşım var diye düşünüyorum: Birincisi, Anayasa Mahkemesinin
işaret ettiği gibi güvenlik soruşturması, arşiv
araştırması yapacaklar kanunda belirlenmiştir; Emniyet,
İstihbarat ve mahallî mülki amirler yapabilecektir. İkincisi,
değerlendirmeyi güvenlik ve istihbarat birimleri yapmayacaklardır;
istihbarat ve güvenlik birimleri somut olay üzerinde gerekli
araştırmaları yaptıktan sonra, olguları her kurumda
oluşturulacak değerlendirme komisyonlarına sunacaklardır.
Sorumlu, karar verici olan yer değerlendirme komisyonudur. Kanunda bu, çok
açık bir şekilde belirtilmiştir. Eğer zabıtadan,
güvenlik soruşturması yapmakla yetkili olanlardan, kişi hak ve
özgürlüklerine aykırı, gerçeğe aykırı bir beyan,
gerçeğe aykırı bir rapor kurula sunulursa kurul bunu
değerlendirip gerektiğinde iade edecektir, gerektiğinde yeni
soruşturma yaptıracaktır. Ben bunun önemli bir güvence
olduğunu, önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu kurulun
yapısıyla ilgili itirazlar var, o konuda da -umarım- madde
gelene kadar gruplar arasında bir konsensüs sağlanırsa daha
uzlaşmayla o maddeyi geçirmiş oluruz diye düşünüyorum.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) -
Boğaziçi eylemlerine katılan hiç kimse kamu görevlisi olamaz yani.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI CELALETTİN GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Kanunda benim
kendimce gördüğüm bir başka güvence, iki yıllık süre
içerisinde, her şart altında, arşiv
araştırmasıyla veya güvenlik soruşturmasıyla ilgili
elde edilen bilgi ve olguların silinecek olmasıdır. Yani
geçmişte olduğu gibi ilelebet değil, bir insanın bir kamu
görevine atanmasında veya talebi sonucunda yapılan
araştırma, soruşturma, vesaire bilgileri her şart
altında iki yıl içerisinde ortadan kaldırılmak
zorundadır. Bunun da önemli olduğunu düşünüyorum.
Tabii ki, her kanun eleştirilir; her şeyin
eksisi, artısı vardır; bu yasa teklifinde de ciddi
eleştirileri alıyoruz. Komisyonda bu konuda çok ciddi
çalışmalarımız oldu. Türkiye, hukuk devleti; sonuçta, yüce
Meclisin kararı da Anayasa Mahkemesinin denetimine açıktır. Biz
yasa teklifinin bu hâliyle Komisyondan geçmesini hep beraber
sağladık. Takdirin yüce Mecliste olduğunu belirtiyor,
saygılar sunuyorum Başkanım.
BAŞKAN Sayın Kayan
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, dünyanın her yerinde
devletler özellikle tahıl üzerinde ve diğer sulu mamullerde sürekli
olarak çiftçisini destekler, bu destekleme ürün alındığı
andan itibaren hemen peşin olarak ödenir. Bu desteklemeler ülkelere göre
yüzde 15, hatta yüzde 35e kadar çıkar. Bizim ülkemizde bu oran yüzde 1
iken bu Hükûmet yüzde yarım dahi vermemektedir. Bunun yanında üretici
ürününü teslim edeli sekiz, dokuz ay olmasına rağmen bugüne kadar 1
kuruş dahi destekleme verilmemiştir. Şimdi, soruyorum: Bu
Hükûmet çiftçinin düşmanı mı, dostu mu? Fransadan kendilerine liyakat
madalyası alan bu Hükûmet acaba Türk çiftçisi için ne yapmak istiyor?
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Komisyon, bir soru yok ama
süre var.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI CELALETTİN GÜVENÇ (Kahramanmaraş) Bence kifayetimüzakere
Başkanım. Soru da yok biz de cevabımızı verdik.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Soru-cevap işlemi
tamamlanmıştır.
Sayın Beştaş
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
38.-
Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerini
düzelttiğine ilişkin açıklaması (x)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Biraz önceki tartışmada
Doğrusu ben
hiç kimse bir şey demeden bir düzeltme yapmak istiyorum. Bizim bazı
kavramları kullanmama konusunda çok özel bir hassasiyetimiz var.
Tutanakları istedik, tutanaklar birazdan gelecek, Sayın Ustanın
konuşmalarını da inceleyeceğiz ve orada taleplerimizi
söyleyeceğiz. Ancak ben Birlikte yol yürüyorsunuz. demek isterken kastımı
aşarak başka bir kavram kullandım, o kavramı geri
alıyorum yani bize yakışmaz, ben bunu doğru bulmuyorum
açıkçası, tekrar da etmek istemiyorum. Bunun kayıtlara geçmesini
istiyorum yani uyarıya da gerek yok. Tamamen o anki
Çok ağır
ithamlarda bulundu, çok sert sözler söyledi. Onun için zaten Meclis
İçtüzüğüne göre gerekli kuralları hatırlatacağız
biraz sonra ama kendi kullandığım sözü de geri
aldığımı ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
X.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A)
Kanun Teklifleri (Devam)
1.-
Kırıkkale Milletvekili
Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv
Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) ve İçişleri
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 220) (Devam)
BAŞKAN Teklifin tümü üzerinde görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelere geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Biz çokuz
Başkanım,
burada artık hiç şüpheye
Kesinlikle çokuz Başkan. Siz de
sayabilirsiniz, hiç şeye gerek yok. Reddedildi, reddedildi Sayın
Başkan.
ORHAN SÜMER (Adana) Başkan, bak, içeriye çağırıyorlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Uyuşmazlık
değil, siz kendiniz görüyorsunuz Sayın Başkan.
ORHAN SÜMER (Adana) Başkanım,
çağırıyorlar, bak. Başkanım, içeri
çağırıyorlar.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya)
Başkanım, biz fazlayız.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) 2 el
kaldırıyor, 2 el! 2 elini kaldırıyor.
(Gürültüler)
BAŞKAN Evet, kabul edilmemiştir. (CHP ve
HDP sıralarından Heey! sesleri, alkışlar)
Birleşime yirmi dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.06
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.56
BAŞKAN: Başkan
Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELİK (Burdur), Şeyhmus DİNÇEL (Mardin)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 66ncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu
açıyorum.
Birleşime otuz dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.57
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.48
BAŞKAN: Başkan
Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Rümeysa
KADAK (İstanbul), Şeyhmus DİNÇEL (Mardin)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 66ncı Birleşiminin Beşinci Oturumunu
açıyorum.
2nci sırada yer alan 253 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
başlayacağız.
2.-
Kocaeli Milletvekili İlyas
Şeker ve 77 Milletvekilinin Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve
Büroları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi (2/3490) ve Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu(S. Sayısı: 253)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Gündemimizde başka bir iş
bulunmadığından, alınan karar gereğince kanun
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için, 1 Nisan 2021 Perşembe günü saat 14.00te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum. (CHP sıralarından ayakta
alkışlar, HDP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
Kapanma Saati: 19.49
(x) 7/4/2020 tarihli 78inci Birleşimden itibaren, coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonundaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.
(x) 220 S. Sayılı Basmayazı 30/3/2021 tarihli 65inci Birleşim Tutanağına eklidir.
(x) Bu ifadeye ilişkin düzeltme bu birleşimin Tutanak Dergisinin nci sayfasında yer almaktadır.
(x) Bu düzeltmeye ilişkin ifade bu birleşim Tutanak Dergisinin nci sayfasında yer almaktadır.