TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
78inci
Birleşim
27
Nisan 2021 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- İzmir Milletvekili
Murat Çepninin, Rize İkizderedeki taş ocağı
inşaatına ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Denizli Milletvekili
Gülizar Biçer Karacanın, Denizlinin sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- Kütahya Milletvekili
İshak Gazelin, Kütahyanın Emet ilçesinin düşman işgaline
direnişine ilişkin gündem dışı konuşması
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Hüda Kaya, eşlerin, çocukların gittiği
dershanelerden, bankalara yatırdıkları paralardan dolayı
insanlar hapsedilmeye devam ederken bir Bakanın bütün suçlularla poz poz
fotoğrafı olduğuna ilişkin açıklaması
2.- Iğdır
Milletvekili Yaşar Karadağın, ABD Başkanı
Bidenın sözde soykırım açıklamasına ilişkin
açıklaması
3.- Kocaeli Milletvekili
İlyas Şekerin, ABD Başkanı Bidenın sözde
soykırım açıklamasına ilişkin açıklaması
4.- Mersin Milletvekili Ali
Cumhur Taşkının, ABD Başkanı Bidenın sözde
soykırım açıklamasına ilişkin açıklaması
5.- Konya Milletvekili Halil
Etyemezin, iklim değişikliğine ilişkin
açıklaması
6.- Hatay Milletvekili Lütfi
Kaşıkçının, güvenlik korucularına ilişkin
açıklaması
7.- Ankara Milletvekili Arife
Polat Düzgünün, Ankaranın Kahramankazan, Akyurt ve Çamlıdere
ilçelerine yapılan devlet hastanelerine ilişkin açıklaması
8.- Mersin Milletvekili
Hacı Özkanın, ABD Başkanı Bidenın sözde
soykırım açıklamasına ilişkin açıklaması
9.- Balıkesir
Milletvekili Fikret Şahinin, Balıkesir Devlet Hastanesinin ek bina
inşaatına ilişkin açıklaması
10.- İstanbul
Milletvekili Sibel Özdemirin, Millî Eğitim
Bakanlığının, öğretmenlerin ek ders ücretini kesme
uygulamasından geri dönmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
11.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Şanlıurfanın
sorunlarına ilişkin açıklaması
12.- Bursa Milletvekili
Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, Bursa Büyükşehir Belediyesi
aracılığıyla yapılan insan
kaçakçılığına ilişkin açıklaması
13.- Adana Milletvekili Ayhan
Barutun, tam kapanma kararının eksiklikleri olduğuna
ilişkin açıklaması
14.- Bursa Milletvekili Erkan
Aydının, garanti verilen sözleşmeli işlerdeki
paraların esnafa ve işsize aktarılması gerektiğine
ilişkin açıklaması
15.- Uşak Milletvekili
İsmail Güneşin, ABD Başkanı Bidenın sözde
soykırım açıklamasına ilişkin açıklaması
16.- Kırıkkale
Mileltvekili Halil Öztürkün, Kırıkkaledeki esnaf ve
sanatkârların durumuna ilişkin açıklaması
17.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, Niğdenin içme suyu ve gölet sorununa ilişkin
açıklaması
18.- Adana Milletvekili
Burhanettin Bulutun, Adana Demirspora başarılar dilediğine
ilişkin açıklaması
19.- Mersin Milletvekili
Cengiz Gökçelin, millet dolandırılırken MASAKın
seyrettiğine ilişkin açıklaması
20.- Mersin Milletvekili
Olcay Kılavuzun, ABD Başkanı Bidenın sözde
soykırım açıklamasına ilişkin açıklaması
21.- İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Pençe-Şimşek ve
Pençe-Yıldırım Operasyonlarında şehit olan askerlere
Allahtan rahmet dilediğine, ABD Başkanı Bidenın sözde
soykırım açıklamasına ve tam kapanma kararına
ilişkin açıklaması
22.- Sakarya Milletvekili
Muhammed Levent Bülbülün, ABD Başkanı Bidenın sözde soykırım
açıklamasına ve Türkiye'nin bütün mazlumların yanında
olacağına ilişkin açıklaması
23.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, İstanbul Milletvekili Ümit
Özdağın Diyarbakır Milletvekili Garo Paylanla ilgili
ırkçı söylemini kınadıklarına, AKPnin Kobani kumpas
davasıyla kendi suçunu örtmeye çalıştığına,
Diyarbakırda Kadir Aktarın öldürülmesine ve Kobani davasında
Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Gültan Kışanaka
söz hakkı verilmediğine ilişkin açıklaması
24.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım
Operasyonlarında şehit olan askerlere Allahtan rahmet
dilediğine, salgınla mücadelede daha hızlı, adil ve
şeffaf olmamız gerektiğine, tam kapanma kararına ve
yolsuzlukların hesap yerinin Yüce Divan olduğuna ilişkin
açıklaması
25.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Pençe-Şimşek ve
Pençe-Yıldırım Operasyonlarında şehit olan askerlere
Allahtan rahmet dilediğine, ABD Başkanı Bidenın sözde
soykırım açıklamasına, HDP MYKsinin bildirisine;
Ermenistan, Amerika Birleşik Devletleri ve HDPnin devletimizden özür
dilemesi gerektiğine ve Millet İttifakının
ortaklarının bunu neden kınamadıklarını
öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
26.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
27.- İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
28.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
29.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili
Hakkı Saruhan Oluç, İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlu ile Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun
yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
30.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin tekraren açıklaması
31.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin tekraren
açıklaması
32.- İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin tekraren
açıklaması
33.- İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresine ilişkin açıklaması
34.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresine ilişkin açıklaması
35.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresine ilişkin açıklaması
36.- Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
tezkeresine ilişkin açıklaması
37.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığı tezkeresine ilişkin
açıklaması
38.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Aydın Milletvekili
Bülent Tezcanın İYİ Parti grup önerisi üzerinde CHP Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
39.- Osmaniye Milletvekili
Mücahit Durmuşoğlunun, Pençe-Yıldırım
Harekâtında şehit olan askerlere Allahtan rahmet dilediğine ve
27 Nisan e-muhtırasının yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
40.- Osmaniye Milletvekili
Baha Ünlünün, Pençe-Yıldırım Harekâtında şehit olan
askerlere Allahtan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
41.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Elâzığ
Milletvekili Gürsel Erolun (2/3471) esas numaralı kanun teklifinin
doğrudan gündeme alınma önergesi üzerinde yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
42.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün sataşma
nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
43.- Sakarya Milletvekili
Muhammed Levent Bülbülün, Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
44.- Elâzığ
Milletvekili Gürsel Erolun, Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
V.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Duyurular
1.- Başkanlıkça,
Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda siyasi parti grubu mensubu olmayan
milletvekillerine düşen 1 üyelik için aday olmak isteyen siyasi parti
grubu mensubu olmayan milletvekillerinin yazılı olarak müracaat
etmelerine ilişkin duyuru
B) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi
ile Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi ve Libya Temsilciler
Meclisi arasında dostluk grupları kurulmasına ilişkin
tezkeresi (3/1621)
2.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Amerika Birleşik
Devletleri Başkanı Joe Bidenın 24 Nisan 2021 tarihli
açıklamasının kınanması, reddedilmesi ve yok hükmünde
sayılmasına ilişkin tezkeresi (3/1622)
C) Önergeler
1.- Elâzığ
Milletvekili Gürsel Erolun, (2/3471) esas numaralı Elazığ
Havalimanının Adının Elâzığ Şehit
Korgeneral Osman Erbaş Havalimanı Yapılması Hakkında
Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/125)
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- İYİ Parti
Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlu tarafından, görevdeki ABD Başkanı Joe
Bidenın 24 Nisan 2021 tarihinde yapmış olduğu
açıklamada sözde soykırım terimini kullanmış
olmasının muhtemel etkileri ve sonuçları ile Türkiye Cumhuriyetinin
bu konuda alması gereken politik kararları ve tedbirleri
tartışıp belirlemeye katkıda bulunmak amacıyla
27/4/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 27
Nisan 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
2.- HDP Grubunun, Grup
Başkan Vekili Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ve
Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç
tarafından, kayyum belediyelerindeki yolsuzluklar ve kamu
zararlarının araştırılması amacıyla
27/4/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 27
Nisan 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
3.- CHP Grubunun, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin gündeminin Genel Görüşme ve Meclis Araştırması
Yapılmasına Dair Öngörüşmeler kısmında yer alan,
gümrük kapılarında bulunan akaryakıt istasyonlarında Petrol
Piyasası Kanunu gereği uygulanan kâr oranı nedeniyle ortaya
çıkan sorunların tespit edilerek alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan (10/4146) esas
numaralı Meclis Araştırması Önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 27 Nisan 2021 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
4.- AK PARTİ Grubunun,
Genel Kurul Gündeminin görüşme konularıyla
sıralamasının yeniden düzenlenmesi ve 260 sıra
sayılı Kanun Teklifiinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülmesine ilişkin önerisi
VII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, İzmir Milletvekili Aytun
Çırayın İYİ Parti grup önerisi üzerinde İYİ
Parti Grubu adına yaptığı konuşması
sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
2.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, İzmir Milletvekili
Aytun Çırayın İYİ Parti grup önerisi üzerinde
İYİ Parti Grubu adına ve Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptıkları konuşmaları sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşmaları nedeniyle konuşması
3.- İzmir Milletvekili
Aytun Çırayın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında İYİ Partiye
sataşması nedeniyle konuşması
4.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Şanlıurfa Milletvekili
Halil Özşavlının İYİ Parti grup önerisi üzerinde AK
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşması
sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
5.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
6.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, İstanbul Milletvekili Erol
Kayanın HDP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
7.- Sakarya Milletvekili
Muhammed Levent Bülbülün, Elâzığ Milletvekili Gürsel Erolun
(2/3471) esas numaralı kanun teklifinin doğrudan gündeme alınma
önergesi üzerinde yaptığı konuşması sırasında
Milliyetçi Hareket Partisine sataşması nedeniyle konuşması
VIII.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık
Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Avrupa Birliği Uyum
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
IX.- KANUN
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Konya Milletvekili Ziya
Altunyaldız ve 60 Milletvekilinin Vergi Usul Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/3572) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 260)
2.- Antalya Milletvekili Atay
Uslu ve 23 Milletvekilinin Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3517) ve
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 255)
3.- Tekirdağ
Milletvekili Mustafa Şentopun Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt
Devleti Hükümeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasını Tadil Eden Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Teklifi
(2/2496) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
171)
27 Nisan 2021
Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP
ÜYELER: Rümeysa KADAK (İstanbul), Şeyhmus DİNÇEL (Mardin)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 78inci Birleşimini açıyorum.(x)
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı
ilk söz, Rize İkizderedeki taş ocağı inşaatı
hakkında söz isteyen İzmir Milletvekili Sayın Murat Çepniye
aittir.
Buyurun Sayın Çepni.
(HDP sıralarından alkışlar)
III.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
İzmir Milletvekili Murat Çepninin, Rize İkizderedeki taş
ocağı inşaatına ilişkin gündem dışı
konuşması
MURAT ÇEPNİ (İzmir)
Teşekkürler Başkan.
Genel Kurul ve değerli
halkımız; buradan tüm Türkiye'ye seslenmek istiyorum: Rize
İkizderede bir doğa katliamı yaşanıyor, Rize
İkizderede orman katliamı yaşanıyor, Rize İkizderede
halk açlığa mahkûm edilmek isteniyor, Rize İkizdere
insansızlaştırılmaya çalışılıyor; bu
katliama tüm Türkiye ses vermelidir, karşı durmalıdır.
Değerli arkadaşlar,
bakın, burası İkizdere Vadisinin yan kolu Eskencidere Vadisi.
Buraya taş ocağı yapılmak isteniyor; bu bölgeye, bu
dağa taş ocağı yapılmak isteniyor. Eskencidere, bakın,
burası muhteşem bir coğrafya, muhteşem bir dere;
insanların burada oturduğu, yemek yediği, su içtiği, içme
suyu olarak kullandığı muhteşem bir coğrafya.
Evet, bakın,
arkadaşlar, yine, bunlar Eskencidere Vadisinde deli bal denilen
balın üretildiği kovanlar. Eskencidere Vadisi aynı zamanda bir
bal vadisi ve yöre halkının çok yoğunlukla ürettiği bir
bal; burası, arkadaşlar. Evet, işte, şimdi, 2023
hedeflerine dozerlerle, yıka yıka yürüyen AKPnin taş ocağı
saldırısına karşı direnen köylüler, analar,
bacılar; buyurun, işte böyle.
Değerli arkadaşlar,
işte bu taş ocağı projesinin yarattığı
yıkım; daha kepçenin çalışmaya
başladığı ilk elden o derenin geldiği hâl, bu hâl
değerli arkadaşlar. Bu dere yok olacak. Evet, derenin ilk günlerden
geldiği hâl; su ortadan kalktı, bulandı ve kirlendi ve içilmez
hâle geldi.
Evet, Rize İkizderede
Eskencidere Vadisinde, Cengiz Holdingin yapacağı limana taş
üretmek için bir taş ocağı projesi var. Bu taş
ocağı projesi Eskencidere Vadisini, bir bütün olarak
İkizdereyi yok edecek. Eskencidere Vadisi çay üretimi yapılan bir
vadi. Bu vadi, bal üretimi yapılan bir vadi. Bu vadi, köyün içme suyunun
geldiği bir vadi. Burası aynı zamanda muazzam bir güzelliğe
sahip, turistik bir alan. Burası aynı zamanda insanların
yaşam alanı, yüzyıllık evlerin olduğu bir alan ama
gözünü bu ülkenin taşına toprağına dikmiş, ranttan
gözü dönmüş, kârdan başka hiçbir şey görmeyen, düşünmeyen
AKP iktidarının hedefi altında.
Şimdi, iki aydır
süren bir direniş var, bir nöbet eylemi var. Şimdi de bir
haftadır kepçeler buraya girmiş ve burada çalışmaya
başlamışlar. Bir haftadır köylüler, burada, sokağa
çıkma yasağına rağmen direniyorlar. Dağlardan,
taşlardan gelerek, yaşlılar oruçlu hâlde burada dozerin
çalışmasını engellemeye çalışıyorlar. Pazar
günü bu insanlara saldırı oldu, 6 insan, 6 köylü gözaltına
alındı, darbedildiler, darbedildiler ve bunlar yetmezmiş gibi bu
insanlara para cezası yazıldı, bunlar ifadeye
çağrıldılar. Evet, Ethone ve Pakorom köylerinin yaşam
alanı yok edilmeye çalışılıyor. Bu taş
ocağı orada yapılabilirse, yapılırsa bu köyler oradan
taşınmak zorundalar, bunun başka hiçbir yolu ve yöntemi yok.
Halk feryat ediyor, halk
sesini duyurmaya çalışıyor fakat karşısında
jandarmadan başka kimse yok. Neredeyse bir ordu oraya dikilmiş
durumda, bir ordu orada köylülerin feryadını engellemeye ve abluka
altına aldıkları dozerin çalışmasını
sağlamaya çalışıyor. Gözleri kör olmuş, kulakları
sağır durumda o dozeri koruyorlar. Bunlar sözüm ona devletin
askerleri ama bunlar Cengiz İnşaatın, şirketin askerlerine
dönüşmüş durumdalar. Bu feryat, bu isyan, bu halkın isyanı
bu biçimde zorla bastırılmaya çalışıyor.
Değerli arkadaşlar,
gaz sıkıldı, gözaltına alındı. Bu zulüm, bu
iktidarın bu halka yaptığı bu zulüm hesapsız
kalmayacaktır. Rize İkizderede bu katliama Dur! diyelim,
halkın çığlığına kulak verelim. Bir taleplerini
burada iletmek istiyorum değerli arkadaşlar, İkizdereliler bir
çağrı yapıyorlar özellikle Karadenizli vekillere ama daha da
özellikle AKPli ve MHPli vekillere şunu söylüyorlar: Gelin buraya, buraya
gelin, bu zulmü görün.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Çepni, tamamlayalım lütfen.
MURAT ÇEPNİ (Devamla)
Bu projeyi burada görün. Neye Evet. dediğinizi burada görün, bize
nasıl bir saldırı içinde olunduğunu burada görün.
Evet, cesaretiniz varsa,
şirketten korkmuyorsanız ya da ondan izin alarak, icazet alarak
buyurun İkizdereye gidelim. Ben İkizdereliyim ve bir haftadır
oradaydım, orada köylülerle beraber direniyoruz. Buradan Türkiyeye bir kez
daha çağrı yapıyorum; ekoloji örgütlerine, onurunu
satmamış, iradesini satmamış tüm halkımıza
çağrı yapıyorum: İkizderedeki sese kulak verin, bu
taş ocağını hep birlikte ortadan kaldıralım. Orada
direnen, gece gündüz, dağları taşları aşarak direnmeye
çalışan köylülere, hemşehrilerime buradan bir kez daha en derin
sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Onların direnişi
önünde hiçbir rant iktidarı ayakta kalamaz. Direnenler mutlaka
kazanacaktır. Ey Rizeliler, ey İkizdereliler; bu zulüm iktidarına,
bu rant iktidarına Dur! demeyi siz başaracaksınız.
Teşekkür ediyorum.
Sizleri selamlıyorum.
(HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
FEHMİ ALPAY ÖZALAN
(İzmir) Ne bağırıyorsun?
MURAT ÇEPNİ (İzmir)
Ne yapayım, ne yapayım bağırmayıp da?
BAŞKAN Gündem
dışı ikinci söz, Denizlinin sorunları hakkında söz
isteyen Denizli Milletvekili Sayın Gülizar Biçer Karacaya aittir.
Buyurun Sayın Biçer
Karaca. (CHP sıralarından alkışlar)
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Bağırma, konuş.
İSHAK GAZEL (Kütahya)
Hadi oradan! Yürü, yerine git!
BAŞKAN
Arkadaşlar
Sayın milletvekilleri
Sayın milletvekilleri
Sayın Çepni
Sayın
Çepni, konuşmacıyı kürsüye çağırdım.
Sayın milletvekilleri
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ne oluyor? Durduğunuz yerden neye
karşı çıkıyorsunuz? Milletvekili konuşuyor.
FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir)
Bitti konuşması.
HÜDA KAYA (İstanbul)
Ayıp bir şey ya!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sen Cengiz Holdingin avukatı mısın?
BAŞKAN Buyurun
Sayın Karaca.
2.-
Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karacanın, Denizlinin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
GÜLİZAR BİÇER
KARACA (Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Bağırıyor, konuşmuyor.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Konuşurken insan bağırabilir ama.
BAŞKAN Bir saniye
bekleyin Sayın Karaca.
Sayın milletvekilleri
Sayın milletvekilleri, konuşmacı kürsüde.
Buyurun.
GÜLİZAR BİÇER
KARACA (Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün
sizlere Egenin incisi diyebileceğim Denizliden selam ve saygılarla
konuşmama başlamak istiyorum.
Geçtiğimiz pazar günü
akşam, Denizlinin Serinhisar ilçesinde ve Honazın Menteşe,
Kızılyer, Kaklık ve Dereçiftlik Mahallelerinde meydana gelen
dolu sebebiyle zarara uğrayan tüm çiftçilerimize, üreticilerimize
geçmiş olsun dileklerimi buradan iletmek isterim.
Değerli milletvekilleri,
Denizli tekstilin memleketidir. Laodikeia Antik Kenti kazılarında
asırlar öncesinde tekstilin boya kazanları
çıkmıştır ancak Denizlide tekstil sektöründe bugün ham
madde bulmakta çok ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Tekstil ürünleri
üreten iş insanları yaklaşık iki aydan bu yana ham madde
olan pamuğu bulamamaktadır. Oysaki -pamuğun stratejik ürün
olarak ilan edilmesi- güzelim Sarayköy, Pamukkale Ovalarında bembeyaz
örtüyle üretilen pamuk yerine bugün meyve bahçeleri çıkmışsa,
stratejik ürün olarak ilan edilmeyip arkasından desteklenmemesinden ve
pamuk üreticisinin ürettiği pamuktan emeğinin
karşılığını, alın terini alamamış
olmasından dolayı vazgeçmiş olmasındandır.
Değerli milletvekilleri,
yine, Denizlide Acıpayam, Çal, Çivril ve Baklan ilçelerinde bir
yılı aşkın süredir su sorunu yaşanmaktadır.
Çiftçilerimiz, Devlet Su İşlerine devredilen sulama birliklerine
geçtiğimiz yıl paralarını yatırdılar ancak
Kuraklık var. denilerek su bedellerini ödedikleri hâlde su
alamadılar. Eğer 1 dönümde 10 kilo mısır yetişecekse
geçtiğimiz yıl yeterli su verilmediği için 10 kilo
mısır 2 kiloya düştü; bu yıl yine aynı sorunla
karşı karşıyalar. Bu ilçelerimizde tarımla
uğraşan çiftçilerimizin sorunlarını giderebilmenin tek
çaresi su sorununun çözümüdür. Münavebeli sulama kararı alındı,
ekim ayında Yüzde 25lik kısım kuru. dendi ancak mart
ayında yüzde 50ye çıkarttılar ve üreticilerimiz, çiftçilerimiz
ne kuru tarım yapabilecek ne sulu tarım yapabilecek.
Değerli milletvekilleri,
yine, Denizlide Sarayköy ve Pamukkale Ovalarında yaklaşık 12
bin dönümlük arazide GLOBALG.A.P. denilen ve tarımsal üretimde
yeşil pasaport olarak adlandırılan bir ruhsata sahip ve bu
ruhsatla üretimi yapılan, çok ciddi ekonomik getirisi olan, yüzde 100ü
ihracata giden meyveler üretilmektedir. Bu meyvelerin üretildiği Denizli,
yeşil pasaport denilen GLOBALG.A.P sertifikalı ürün
çeşitliliği bakımından altı yedi yıldır
Türkiye 1inciliğini hiçbir ile bırakmamaktadır. Ancak Fernas
İnşaata daha fazla kâr sağlayabilmek, Fernas
İnşaatın kârlılığını artırmak için
Denizli-Aydın Otobanı tam da GLOBALG.A.P dediğimiz
sertifikalı ürünlerin ekildiği 12 bin dönümlük araziden, tarladan
geçiriliyor ve şu an 5 bin dönümlük bölüm otoyol projesiyle heba
edilmiş durumda. Ziraat odaları, çiftçilerimiz güzergâhın
değişmesi için defalarca başvurduğu hâlde maalesef
Fernasın kârlılığı, Fernasın daha az maliyetle,
daha çok kârla otoyolu yapmasına olanak vermek için çiftçilerimizin
feryatlarına sessiz kalınmıştır.
Yine, özellikle ihracat ürünü
olan tekstili üreten üreticilerimiz, tekstil firmalarımızın
sahipleri Denizli-İzmir arasındaki demir yolunun rehabilite edilmesi
için yıllardır talepte bulunmaktadırlar. Kara yoluyla limana,
Alsancak Limanına gönderilecek olan ürünler çok pahalıya mal olmakta
ve bir sentin bile dünya rekabet ortamında çok önemli olduğu bir
süreçte maalesef tekstil üreticilerimiz ihracatlarını kara yoluyla
yaptıkları için -demir yoluyla yaptıklarında çok daha ucuza
ulaşım gideri olacak ancak bir türlü bu demir yolu rehabilite
edilmemektedir- rekabet edememektedir.
Değerli milletvekilleri,
yine Denizlinin Çardak ilçesinde organize sanayi bölgesi var; 92 iş
insanı için, 92 firma için altyapısı, üstyapısı
hazırlanmış organize sanayi bölgesi hâlâ doğal gaza kavuşamamıştır.
Bunun yanında, bütün çevre iller 5inci derece teşvik kapsamına
alınmışken ve Çardak Organize Sanayi Bölgesi tüm
şartları da taşımaktayken hâlâ teşvik kapsamına
alınmamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN -
Tamamlayalım lütfen.
GÜLİZAR BİÇER
KARACA (Devamla) Değerli milletvekilleri, dün tam kapanma
kararının çıkmasından sonra Denizlinin Kaleiçi esnafı
telefonlarımı susturmadı, diyorlar ki: Bayram geliyordu, biz
çocuklarına bayramlık almak isteyen aileler için hazırlık
yaptık, ürünlerimiz elimizde kaldı, çeklerimiz ödenecek, biz ne
yapacağız?
Değerli milletvekilleri,
Denizlili müzisyenler, Denizlili tuhafiyeciler, Denizlili
ayakkabıcılar, Denizlinin tüm esnafı, Denizlili taksi
şoförleri, Denizlili ulaşım sektöründe çalışan minibüs
işletmeleri, Denizlili kahvehaneciler, lokantacılar diyor ki: Madem
tam kapanma kararı verdiniz, o zaman tam kapanmanın maliyeti kadar
sosyal destek kalkanını da hazırlayın, bize sosyal destekte
bulunun.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem
dışı üçüncü söz, Kütahyanın Emet ilçesinin düşman
işgaline direnişiyle ilgili söz isteyen Kütahya Milletvekili
Sayın İshak Gazele aittir.
Buyurun Sayın Gazel. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
3.-
Kütahya Milletvekili İshak Gazelin, Kütahyanın Emet ilçesinin
düşman işgaline direnişine ilişkin gündem
dışı konuşması
İSHAK GAZEL (Kütahya)
Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün, Emet ilçemizin ve
kahraman Emet halkımızın Millî Mücadele döneminde göstermiş
olduğu büyük fedakârlıkları ve gayretleri anlatacağım.
Milli Mücadele döneminde Ege Bölgesinde müdafaa cemiyetinin en erken
kurulduğu ilçelerimizden biri Emet ilçemizdir, Emet Müdafaa-i Vatan
Cemiyeti ismiyle İzmirin işgal edildiği gün Doktor Fazıl
Doğan önderliğinde 15 Mayıs 1919 tarihinde kurulmuştur. Bu
cemiyetin kurulmasıyla Emet Millî Müfrezesi oluşturulmuştur.
1919 yılında Osmanlı Devletinin kuruluş şenlikleri
ilk defa Söğüt dışında Emette yapılarak çevredeki
Yörüklerin desteği de alınmış, bu şekilde
güçlendirilen Emet Millî Müfrezesi, Gediz, Alaşehir, Gördes ve Demircinin
kurtarılmasında ve Simavdaki isyanın
bastırılmasında önemli bir rol üstlenmiştir.
Emet Belediye
Başkanımız Sayın Hüseyin Doğanın ve AK
PARTİ İlçe Başkanımız Sayın Süleyman Cinerin
yaklaşık üç hafta önce tüm milletvekillerimize hediye olarak
gönderdiği, ilçemizde Kuvayımilliye ruhunu ateşleyen ve ismi
Emet Devlet Hastanemizde gururla ve büyük bir övünçle yaşatılan
Doktor Fazıl Doğanın Millî Mücadele Hatıralarım
adlı kitabında Emet Müdafaa-i Vatan Cemiyeti tarafından
oluşturulan bu müfreze ve gösterdiği kahramanlıklar tüm
ayrıntılarıyla anlatılmaktadır.
Emet ilçemiz 14 Ağustos
1921 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. 19
Nisan 1922de Emette bulunan işgalcilere gıda temini için ilçeye
bağlı Değirmisaza giden 10 kişilik Yunan birliği
dönüşte Sülye Balalılar tarafından pusuya düşürülmüş,
6sı öldürülmüştür; yaralı 4 Yunan askeri Emete
ulaşıp kendi komutanlarına durumu bildirmiştir.
Yaşanan bu durumu içine sindiremeyen Yunanlılar, Belediye Reisi
Terlemez Hasandan son derece ahlak dışı ve intikam amacı
güden taleplerde bulunmuşlardır. Biraz zaman kazanmak isteyen
belediye reisi, iki gün müsaade isteyerek, Emet Müdafaa-i Vatan Cemiyeti
Başkanı Hatipoğlu Mustafa Sülyeden katır yüküyle gaz
yağı temin etmiş, kendi aralarında eğlence düzenleyen
Yunan askerlerinin bulunduğu hükûmet binası Yüzbaşı Ahmet
Ragıp, Teğmen Şakir, 7nci Tümenden gelen erler, Emet Sülye Bala
ve Eğrigözlü efeler tarafından kuşatılmış, emme
basma tulumba ile gaz yağı püskürtülerek hükûmet binasını
ateşe vermişler. Burada 40 kadar Yunan etkisiz hâle
getirilmiştir. Bu olayın detaylı anlatımı Genelkurmay
Başkanlığı Harp Dairesinin Türk İstiklal Harbi adlı
kitabının 2nci cildinin 6ncı kısmının
Batı Cephesi bölümünde yer almaktadır.
Bu olayın
intikamını almak için toplanan yaklaşık 350 kişilik
Yunan işgalcileri, 27 Nisan 1922 tarihinde, Cevizdere bölgesinde
Yüzbaşı Ahmet Ragıp, Teğmen Şakir, 7nci Tümenden
gelen erler ve Emet Sülye Bala ve Eğrigözlü milis güçleri tarafından
pusuya düşürülmüş ve 350 kişilik Yunan kuvveti burada etkisiz
hâle getirilmiştir. Cevizdere yenilgisi üzerine 4 alayı Emet üzerine
süren işgalci Yunan, Emet dâhil 14 köyü taş üstünde taş
bırakmamacasına yakıp yıkarak bir vahşet örneği
sergilemiştir. Birçok sivil hemşehrimiz ve milis kuvvetini
oluşturan kahraman Emetli dedelerimiz şehit düşmüş,
Belediye Reisi Terlemez Hasan Ve Porsuk Ahmetle birlikte Umutlu, Köprücek,
Sülye, Eğrigöz, Küreci ve diğer köylerimizden yaralı kurtulanlar
esir edilerek Korfu Adası ve Atinaya götürülmüşlerdir. Yine, bu
yaşananlar, İbrahim Ethem Akıncı tarafından
yazılan ve Türk Tarih Kurumu tarafından basılan Demirci
Akıncıları kitabının Emet Vekayi ve Fecayii
başlığı altında bulunmaktadır. Ayrıca,
burada zarar görenlerin isimleri ve zarar beyanlarını gösteren belge
cumhuriyet arşivlerinde de bulunmaktadır.
Cefakâr ve vefalı Emet
halkı, yine 1928 yılında ülke genelinde başlatılan
kampanyaya, tarlasını, arsasını, kolundaki bileziğini,
kulağındaki küpesini satıp alınan uçağı kahraman
ordumuza bağışlayarak katılmıştır. Emet
ismiyle uzun yıllar ordumuza hizmet eden bu uçak, daha sonra da Türk Hava
Kurumuna teslim edilmiştir. Kahramanlıkları devlet ve Genelkurmay
resmî kayıtlarında tescil edilen Emet ilçemiz fiilen uzunca bir
süredir de gazi unvanını kullanmaktadır. Bu unvanın
hukuken de tescil edilmesini Gazi Meclisimizden beklemektedir.
Bu vesileyle, Millî Mücadele
kahramanlarımız başta olmak üzere, tüm gazi ve
şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
İSHAK GAZEL (Devamla)
Hemen tamamlıyorum.
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
İSHAK GAZEL (Devamla)
Genel Kurulu saygıyla selamlamadan önce de bizim Kütahyasporumuz 3.
Ligden 2. Lige çıkma aşamasında büyük bir gayret, büyük bir
mücadele örneği sergiliyor. Bu hafta bir şampiyonluk maçına
çıkmıştık ama maalesef berabere
kaldığımız için şampiyonluğumuzu ilan edemedik.
İnşallah hafta sonu, cumartesi günü, İskenderun Futbol Kulübüyle
bir şampiyonluk mücadelesi yapacağız. 2. Ligde de
Kütahyasporumuzla inşallah o büyük coşkuyu hep beraber
yaşayacağımızı ümit ediyorum ve Kütahyasporumuza
başarılar diliyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, şimdi, sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden
birer dakika süreyle söz vereceğim.
Sayın Kaya
IV.-
AÇIKLAMALAR
1.-
İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, eşlerin, çocukların
gittiği dershanelerden, bankalara yatırdıkları paralardan
dolayı insanlar hapsedilmeye devam ederken bir Bakanın bütün
suçlularla poz poz fotoğrafı olduğuna ilişkin
açıklaması
HÜDA KAYA (İstanbul)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben hemen şunu göstermek
istiyorum: Bugün Çorluda Safiye Özdemir isminde bir kadın, eşi
beş yıldır cezaevinde ve 3 çocuğu var, yine bir kadın
daha gözaltına alındı. Eşlerin, çocukların
gittiği dershanelerden dolayı, bankalara yatırdıkları
paralardan dolayı insanlar hapsedilmeye, aileler
dağıtılmaya, çocuklar annesiz bırakılmaya devam
ederken bu ülkenin bir bakanı bütün suçlularla poz poz fotoğraf
çektirmeye ve hâlâ beraber olmaya devam ediyor.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Karadağ
2.-
Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağın, ABD
Başkanı Bidenın sözde soykırım açıklamasına
ilişkin açıklaması
YAŞAR KARADAĞ
(Iğdır) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
ABD Başkanı
Bidenın sözde soykırım ifadesi tarihten ve hukuktan uzak,
tamamen siyasi ve art niyetli bir açıklama olup gerçekleri
saptırmaktadır. Sözde soykırımı savunanlar gerçek bir
soykırım görmek istiyorlarsa kendi karanlık ve çökmüş
tarihlerine baksınlar; 1900lü yılların başlarında
Anadoluda, Azerbaycanda, Erivanda Batının maşalığını
yapan Hınçak ve Taşnak terör örgütlerinin yapmış
olduğu katliamlara baksınlar; 1900lü yılların
sonlarında Hocalıya, Karabağa, Kelbecere baksınlar. Türk
milleti, mevzubahis vatan olduğunda şehit olur, gazi olur ama asla
mazlumlara zalimlik yapmaz. Türk milletinin şerefli geçmişinde
soykırım mahcubiyeti yoktur, kendileriyle
karıştırmasınlar ve şunu çok iyi bilsinler ki: Türkün
vatanına, toprağına, namusuna el uzatanların elleri,
kullandıkları maşalarla birlikte yakılacaktır. (MHP ve
AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Şeker
3.-
Kocaeli Milletvekili İlyas Şekerin, ABD Başkanı
Bidenın sözde soykırım açıklamasına ilişkin
açıklaması
İLYAS ŞEKER
(Kocaeli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bidenın 1915
olayları hakkında tarihî dayanaktan, bilimden ve akıldan yoksun
yaptığı açıklamayı şiddetle reddediyorum. Türkiye
olarak uzun yıllardır tüm platformlarda Ermenistanla
karşılıklı olarak arşivlerin açılmasını
savunduk ancak Ermeni lobileri ülkemizin bu teklifine hiçbir zaman sıcak
bakmadılar, yanaşmadılar, aksine, birçok platformda sözde
soykırım yalanını dillendirmekten de geri durmadılar.
Tarih boyunca adalet ve merhametle mazlumların yanında olan Türk
milletini iftirayla karalamaya çalışan Biden önce Kızılderilileri
nasıl katlettiğini, sonra Orta Doğuda bir varil petrol için
oluk oluk döktüğü kanların, ölümüne sebep olduğu Aylan
bebeklerin, yaşlı kadın demeden yaptığı
katliamların, bir milleti nasıl yok ettiğinin yani
yaptığı soykırımların hesabını versin,
kendi karanlık geçmişine baksın diyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Taşkın
4.-
Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, ABD Başkanı
Bidenın sözde soykırım açıklamasına ilişkin
açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN
(Mersin) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
ABD
Başkanının, 1915 yılında Osmanlı Devletinde
yaşanan olaylar hakkında tarihî ve hukuki dayanaklardan yoksun ve
asılsız iddiaları esas alan açıklamasını hiçbir
surette kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz. Tarih, tarihçiler
tarafından değerlendirilmeli; siyasiler, hakikate saygı
göstermelidir.
Bizim şanlı
tarihimizde hiçbir soykırım yoktur ve asla olmamıştır.
Soykırım görmek isteyenlerin kendi tarihlerine bakmalarını
tavsiye ediyoruz. Türkiye, soykırım şantajıyla hizaya
getirilecek bir ülke değildir. Türkiye'nin büyümesinden ve güçlenmesinden
rahatsız olan dışımızdaki ve özellikle içimizdeki
operasyon elemanlarının, eli kanlı ekiplerin ve örgütlerin her
daim farkındayız.
Türkiye,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde, AK PARTİ iktidarıyla tüm kirli oyun ve hainliklere
inat 2023 ve 2071 hedeflerine emin adımlarla ilerlemeye devam edecektir
diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Etyemez
5.-
Konya Milletvekili Halil Etyemezin, iklim değişikliğine
ilişkin açıklaması
HALİL ETYEMEZ (Konya)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Dünya Ekonomik Forumunun
Küresel Riskler Raporuna göre, dünyanın gelecek on yılını
en fazla etkileyecek küresel risk iklim değişikliğidir.
İklim değişikliği; çevre, şehir hayatı,
kalkınma, ekonomi, tarım, gıda, su ve sağlık
alanlarında olmak üzere hayatımızın tamamını
derinden etkilemektedir.
AK PARTİ olarak iklim
değişikliğini, kuraklığı, doğal afetleri ve
atık yönetimini bütüncül olarak değerlendirip
çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Yenilenebilir enerji
kapasitemizi her geçen gün artırıyoruz; bu alanda Avrupada
6ncı, dünyada 13üncü sıradayız. Son iki yılda, korunan
alanlarımızı yüzde 9dan yüzde 10,6ya çıkardık.
Binalarda yağmur suyu toplama sistemini zorunlu hâle getirdik,
sıfır atık uygulamalarını
yaygınlaştırıyoruz, ormanlaştırma
çalışmalarımızı, yeşil
alanlarımızı artırıyoruz. Suyu tasarruflu kullanma bilincini
artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bilinçli su kullanımına yönelik birçok projeyi hayata geçiriyoruz.
İklim değişikliğiyle mücadele etmeye
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Kaşıkçı
6.-
Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçının, güvenlik
korucularına ilişkin açıklaması
LÜTFİ KAŞIKÇI
(Hatay) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Uzun yıllardır
terörle mücadelede etkin bir rol oynayan güvenlik korucuları, kanunlara ve
yasalara riayet ederek devletimize ve milletimize büyük bir fedakârlık ve
görev aşkıyla hizmet etmektedirler. Terörle mücadelede, bugüne kadar,
1.800den fazla şehit ve yaklaşık 3 bine yakın vatan
evladını gazi veren kahraman korucularımız ocak
ayından bu yana asgari ücretin altında maaş almaktadırlar.
Güvenlik korucularımızın ailelerinin geleceğinin
sağlanması ve çocuklarının temel ihtiyaçlarının
karşılanabilmesi için bu durumun bir an önce düzeltilmesini ve
ayrıca, diğer özlük haklarında makul bir iyileştirme
yapılmasını arzu etmekteyiz.
Ayrıca, Hatayda
canlarını hiçe sayıp terörle mücadelede en önde kahramanca
savaşan tüm güvenlik korucusu kardeşlerime buradan selamlarımı
iletiyorum.
Son olarak, Suriye
sınırında yer alan Hassa, Kırıkhan, Kumlu,
Reyhanlı, Altınözü ve Yayladağı ilçelerimizin
sınır köylerine güvenlik korucusu kadrosu tahsis edilmesini talep
etmekteyiz. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Polat
7.-
Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgünün, Ankaranın Kahramankazan,
Akyurt ve Çamlıdere ilçelerine yapılan devlet hastanelerine
ilişkin açıklaması
ARİFE POLAT DÜZGÜN
(Ankara) Sayın Başkan, Kahramankazan ilçesi Atatürk Mahallesinde
inşa edilen 150 yataklı devlet hastanesinin yapımı
işine 2018 tarihinde başlanmış olup, şu anda yüzde 96
seviyesinde yapılmış olup Haziran 2021 sonunda tamamlanması
planlanmaktadır.
Ankara Akyurt ilçemizde ise
Yeşiltepe Mahallesinde inşa edilecek 100 yataklı devlet hastanesi
yapım işine 25 Mart 2021 tarihinde yapı ruhsatı
alınarak başlanmıştır. Hastane
inşaatının 2023 yılı Mart ayında
tamamlanması planlanmaktadır.
Ankara Çamlıdere
ilçemizde ise Beyler Mahallesinde inşa edilecek 10 yataklı entegre
ilçe devlet hastanesinin yapım işinin proje
çalışmaları tamamlanmış olup 10 Mayıs 2021
tarihinde yapım ihalesi gerçekleştirilecektir.
Sağlık
yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. 3 yeni
ilçe hastanemizin Ankaramıza
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Özkan
8.-
Mersin Milletvekili Hacı Özkanın, ABD Başkanı
Bidenın sözde soykırım açıklamasına ilişkin
açıklaması
HACI ÖZKAN (Mersin)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Türkiye olarak ABD
Başkanı Bidenın 1915 olaylarını soykırım
olarak tanımlamasını reddediyor ve şiddetle
kınıyoruz. Herhangi bir hukuki ve bilimsel meşruiyeti olmayan bu
beyanı hükümsüz olarak kabul ediyoruz. Farklı kültürlerin hoşgörü
ve barış içinde bir arada yaşadığı bir tarihe
sahibiz. Tarihimizin siyasi ve kasıtlı olarak yanlış
tanımlanması bizi ortak bir kaderi
paylaştığımız kardeşlerimize kucak açmaktan,
onları korumaktan vazgeçiremeyecektir. Halkımızın
çıkarları ve ulusal güvenliğimiz için her zaman
yaptığımız gibi müttefiklerimizle diyalog ve iş
birliğine devam edeceğiz. Ancak, milletimizin tarihini ve Türk
halkının itibarını lekelemeye yönelik teşebbüslere karşı
koymaktan da hiçbir zaman geri durmayacağımızı ifade
ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın
Şahin
9.-
Balıkesir Milletvekili Fikret Şahinin, Balıkesir Devlet
Hastanesinin ek bina inşaatına ilişkin açıklaması
FİKRET ŞAHİN
(Balıkesir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Balıkesir
halkının büyük ihtiyacı olan Balıkesir Devlet Hastanesinin
400 yataklı ek bina inşaatına, maalesef, uzun
yıllardır başlanmadı. 278 milyon lira maliyeti olan hastane
için 2020 yılında sadece 2 bin lira, 2021 yılında 28 milyon
lira ödenek ayrılmıştır. Proje maliyetinin yüzde 10'u
civarındaki ödenekle bu hastane inşaatı en iyimser tahminle on
yılda tamamlanabilir. Bu nedenle Balıkesir halkı ve civardaki
esnaf büyük mağduriyet yaşamaktadır. İktidar partisi
milletvekillerini hastane civarındaki esnafı ziyaret ederek
dinlemeleri ve hastane inşaatının bir an önce tamamlanması
için göreve davet ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
Saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın
Özdemir
10.-
İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, Millî Eğitim
Bakanlığının, öğretmenlerin ek ders ücretini kesme
uygulamasından geri dönmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR
(İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Millî Eğitim
Bakanlığı, yüz yüze veya uzaktan eğitimde öğrenciler
derse katılım sağlamazsa öğretmenlerin ek ders ücretini
ödememe yönünde bir karar aldı. Liyakatsiz kadroların
aldığı bu karar doğru olmamakla birlikte sorunu çözmekten
de uzaktır. Öğretmenler dahi online eğitimde sorunlar
yaşarken, kendi imkânlarıyla -kendi bilgisayarı, interneti,
faturasını ödediği elektrikle- ders yaparken alınan bu
karar haksızlıktır. Derse girme imkânı olmayan veya
imkânı olup da derse girmeyen öğrenciler sorununu öğretmenlere
yüklemektense, yaşanan sorunların kaynağı tespit edilerek
bu sorunlara çözüm üretilmelidir. Bakanlığın önceliği
öğretmenlerin aşılanması, teknik destek
sağlanması, tablet, bilgisayar, internete bağlanma
sorunlarını çözmek olmalıdır. Bakanlık
öğretmenlerin ek ders ücretini kesmekle uğraşacağına,
EBA'yı aktif kullanamayan 4 milyon 247 bin öğrencinin neden
EBAyı kullanmadığıyla, erişemediğiyle
ilgilenmeli, ek ders ücreti kesme uygulamasından geri dönmelidir.
Teşekkür ederim
Başkanım.
BAŞKAN - Sayın
Tanal
11.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, Şanlıurfanın
sorunlarına ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul)
- Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sizin
aracılığınızla Sayın Cumhurbaşkanına
soruyorum. Şanlıurfa'nın bitmek tükenmek bilmeyen çok
sorunları var; tarımsal sulama sorunu var, elektrik kesilmesi sorunu
var, çiftçilerimizin tükettikleri elektriklerin parasını nasıl
ödeyecekleri sorunu var, DEDAŞ sorunu var, mevsimlik tarım
işçileri sorunu var, hayvancılık sorunu var,
Şanlıurfa'da tarım arazilerinin yağmalanması ve imara
açılması sorunu var, hastanelerin sorunu var, havalimanı sorunu
var, Suriyeli mülteciler sorunu var, işsizlik sorunu var, GAP sorunu var,
organize bölge sorunu var, mahallelerde çöplerin toplanmaması sorunu var,
Şanlıurfada turizmle ilgili sorunlar var, istihdamla ilgili sorunlar
var, eğitimle ilgili sorunlar var. Kısaca Şanlıurfalılar
mağdur. Şanlıurfalıların adına bu
mağduriyetin giderilmesini talep ediyorum.
Selam ve
saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN - Sayın
Kayışoğlu
12.-
Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, Bursa
Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla yapılan insan
kaçakçılığına ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA
KAYIŞOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Dün, Murat
Ağırelin yazısından öğrendiğimiz kadarıyla,
Bursa Büyükşehir Belediyesi, 2019 yılından itibaren defalarca
spor kulüplerini yurt dışına götürürken gri pasaportla,
aynı zamanda insan kaçakçılığına aracılık
etmiş. Batı bizi kıskanıyor. diye diye belediyeleriniz
aracılığıyla insanları Batıya kaçırır
hâle getirdiniz. Yalova Belediye Başkanımızı 2010
yılından yani AKP döneminden itibaren tespit ettiği
yolsuzluğu bizzat kendisi ihbar ettiği hâlde hemen görevden alan
İçişleri Bakanı, iki yıldır Bursada insan
kaçakçılığına dair soruşturma sürerken neden Bursa
Büyükşehir Belediye Başkanını görevden almıyor? Bu
çarpık, adaletsiz, çifte standartlı düzeni yaratanları
Bursalıların vicdanına emanet ediyor, ilk seçimde Bursayı
insan kaçakçılığı utancından
kurtaracağımızı bir kez daha buradan vurguluyorum.
BAŞKAN - Sayın
Barut
13.-
Adana Milletvekili Ayhan Barutun, tam kapanma kararının eksiklikleri
olduğuna ilişkin açıklaması
AYHAN BARUT (Adana) -
Sayın Başkan, salgınla mücadelede tam kapanma
kararının fazlasıyla eksiği var. Bir yandan küçük
esnafın iş yerini kapatıp diğer tarafta büyük
alışveriş merkezlerini ve zincir marketleri açık tutmak
ayrımcılıktır. En az virüs kadar tehlikeli bu çarpık anlayış,
135 bin esnafın iflas etmesinin nedenidir. Esnafın ödenecek çekleri,
kredileri, borçları ne olacak? Bu şartlarda elektrik, su
faturalarını, kira ödemelerini kim, nasıl yapacak? Sosyal
yardımsız ve desteksiz kapanma kararı, zor şartlara
rağmen ayakta kalan sınırlı sayıdaki esnafı da
perişan edecektir. Tekel bayilerine getirilen fiilî alkol satış
yasağı da hem yaşam biçimine müdahaledir hem de esnafın
ölüm fermanıdır. Gelin, sağlıkçılarımızın
iş yükünü azaltın, yeni atamalarla sağlık ordusunu güçlendirin,
esnafından çiftçisine, işsizinden emeklisine tüm halka günlük
yaşamı idame ettirecek, borçlarını ödeyebilecek sosyal
devletin gereği yeterli desteği verin.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sayın
Aydın
14.-
Bursa Milletvekili Erkan Aydının, garanti verilen sözleşmeli
işlerdeki paraların esnafa ve işsize aktarılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
ERKAN AYDIN (Bursa) -
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün akşam, Bakanlar
Kurulu kararından sonra Sayın Cumhurbaşkanını bütün
ülke gibi biz de dikkatle dinledik. On yedi günlük bir kapanma söyledi ki
doğru bir karar, biz de bunu destekliyoruz. Konuşmanın sonuna
kadar baktık; bu kapanma sürecinde günübirlik yaşayanlar, esnaflar,
evine ekmek götüremeyecek olanlarla ilgili tek bir cümle bekledik, onlara
sadece Allah yâr ve yardımcınız olsun. dendi ama tek bir
kelimelik bir yardım açıklanmadı ancak elektrik
şirketlerine geldiğinde 3 milyarlık yardım paketi
onaylandı. Geçilmediği hâlde köprülere bu on yedi gün boyunca dolar
bazlı ödemeler yapılacak. Biz de diyoruz ki: O ödemeleri
kaldırın. Garanti verdiğiniz sözleşmeli işlerdeki
paraları bu esnafa, işsize, bu insanlara aktarın.
Sağ olun.
BAŞKAN Sayın
Güneş
15.-
Uşak Milletvekili İsmail Güneşin, ABD Başkanı
Bidenın sözde soykırım açıklamasına ilişkin
açıklaması
İSMAİL GÜNEŞ
(Uşak) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Birinci
Dünya Savaşı sırasında düşmanımız olan
Ruslarla iş birliği yapan hain Ermeni çeteler, masum, çoluk çocuk,
kadın demeden yüz binlerce Türk, Kürt, Çerkez
vatandaşlarımızı katletmişlerdir. Bunun neticesinde,
Osmanlı İmparatorluğu, o zor şartlarda Ermeni
vatandaşların zarar görmemesi için tehcir kararı
almıştır. Bu tehcir sırasında hastalık gibi
nedenlerden dolayı oluşan can kayıplarını
soykırım olarak adlandırmak akla ziyan olup kastidir, politiktir;
lanetle kınıyorum. Geçmişi soykırım ve katliamlarla
dolu olan ABD Başkanının bu konuda fikir beyan etmesi ne
hakkıdır ne de haddidir; lanetle kınıyorum.
Diğer taraftan, içimizde
yaşayan ama emperyalist güçlerle hareket ederek Türkiye'nin
düşmanlığını yapan, akıllarını kiraya
veren zavallı kişileri ve grupları lanetle kınıyorum.
Bu milletin ekmeğini yiyip gâvurun kılıcını
sallayanları bu millet asla affetmeyecektir.
Şanlı tarihimizle
gurur duyuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Öztürk
16.-
Kırıkkale Mileltvekili Halil Öztürkün, Kırıkkaledeki
esnaf ve sanatkârların durumuna ilişkin açıklaması
HALİL ÖZTÜRK
(Kırıkkale) Sayın Başkan, Kırıkkalemizde
coronavirüsle mücadele kapsamında alınan tedbirlere büyük özveriyle
harfiyen uyan kesimlerden birisi de esnaf ve sanatkârlarımızdır.
Esnaf ve sanatkârlarımız bugüne kadar salgınla mücadeleye ekmek
teknelerini kapatarak, çalışanlarını koruyarak destek
verdiler. Şimdi, dün açıklanan tedbirler çerçevesinde on yedi gün
daha yine sabırla iş yerlerini kapatacaklar; kıyıda,
köşede biriktirdikleriyle ve devletimizin destekleriyle kara günlerin
geçmesini bekleyeceklerdir.
Ülkemizde ve
Kırıkkalemizde, esnafımıza mali destek kapsamında
vergi, SGK ödemeleri, elektrik, su, doğal gaz, internet gibi faturaların,
kira borçlarının, bankalardaki kredi ve kredi kartı
borçlarının faizsiz ertelenmesi yerinde bir yaklaşım
olacaktır diye düşünüyoruz.
Mübarek
ramazanışerifi yaşadığımız bugünlerde
işsiz kalan vatandaşlarımızı da ekonomik olarak
destekleyelim. Zira, komşusu açken biz tok yatmayalım diyor, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Gürer
17.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Niğdenin içme suyu ve gölet
sorununa ilişkin açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Teşekkürler Sayın Başkan.
Niğde ilinde içme suyu
ve gölet sorunu olan köylerimiz vardır. Merkez Kömürcü, Çavdarlı,
Çayırlı, Ovacık gibi köylerin içme suyunun elektrikle
çıkarılması yüksek faturalara neden olmaktadır. Bir an önce
güneş enerjisine köylerin geçişi sağlanmalıdır.
Ulukışla ilçesinde
Darboğaz, Emirler, Porsuk, İmrahor ve Başmakçı köylerinin
gölet sorunları devam etmektedir. Bor ilçesi Karanlıkdere ve Halaç
köylerine gölet sözü verilmiş, yerine getirilmemiştir. Niğde
merkez Elmalı ve Himmetli köyleri için de gölet sözleri boşta
kalmıştır. Beyağıl köyü tarım alanları
Ulukışla ilçesi atık sularının tehdidi
altındadır, bu yönde düzenleme ihtiyaçtır.
Niğde Hacıbeyli
köyünde baraj yapılmadan sulanan araziler baraj sonrası kot
farkıyla sulanamaz durumdadır. Çiftçilik ve hayvancılıkla
geçinen köylerde tarlalar, bağ bahçeler susuzluktan kurumakta ve özellikle
gençler tarım alanları daraldıkça köylerden göç etmektedir.
Niğde köyleri
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Bulut
18.-
Adana Milletvekili Burhanettin Bulutun, Adana Demirspora başarılar
dilediğine ilişkin açıklaması
BURHANETTİN BULUT
(Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Emeğin, emekçinin
takımı, Demirsporlu işçilerin alın teri Adana Demirspor,
Adanasporla birlikte güzel şehrimizin iki güzide kulüplerinden biridir.
1940 yılında, zamanın Devlet Demiryolları 6ncı
İşletme Müdürü Eşref Demirağ tarafından kurulan Mavi
Şimşekler, şanlı ve şerefli tarihine sayısız
başarılar sığdırmıştır. Bir futbol
takımından fazlası olan Demirspor, atletizm, bisiklet,
güreş, yüzme, su topu, bisiklet ve voleybol branşlarında
faaliyet göstermiştir. Yüzme ve Su Topu Takımı on yedi yıl
hiç yenilmeden, yirmi iki yıl da tek mağlubiyet alarak toplamda yirmi
dokuz yıl Türkiye şampiyonu olmuştur. Adananın su
kanallarında yüzme öğrenen efsane oyuncular Yenilmez Armadada görev
almıştır.
Adana Demirspor son iki
maçını kazanması hâlinde şampiyon olarak yirmi altı
yıllık Süper Lig hasretine son verecektir. Bu inançla,
Demirsporumuza, Başkanına, yöneticilerine, futbolcu kardeşlerimize
başarılar dilerim.
BAŞKAN Sayın
Gökçel
19.-
Mersin Milletvekili Cengiz Gökçelin, millet dolandırılırken
MASAKın seyrettiğine ilişkin açıklaması
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin)
Nerede yasa dışı bir şey olsa arkasından failin AKPli
bir bakanla fotoğrafı çıkıyor. AKPnin büro memuru pudra
şekeri partisi verir, arkasından bakanlarla fotoğrafı
çıkar. Bir tanesi deste deste paralarla video paylaşır,
arkasından bakarız, bakanlarla fotoğrafı çıkar.
Uyuşturucu baronu, kaçak Zindaşti ile AKPli komisyon
başkanının fotoğrafı çıkar. Son olarak, Thodex
vakasının kahramanı Faruk Fatih Özer ile Süleyman Soylunun
fotoğrafı çıkıyor, Soylu Şahsı
tanımıyorum. diyor. Oysa yeğeni ile şahıs kanka.
Yeğeniniz size birisini getirince Şahıs kimdir? diye sormuyor
musunuz?
Millet
dolandırılırken MASAK seyrediyor. Milletin
dolandırılmasına göz yumdunuz. Biraz utanmanız varsa derhâl
istifa edersiniz.
BAŞKAN Sayın
Kılavuz
20.-
Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun, ABD Başkanı Bidenın
sözde soykırım açıklamasına ilişkin
açıklaması
OLCAY KILAVUZ (Mersin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
24 Nisanda, sözde Ermeni
soykırımı adı altında tarihin en büyük yalanıyla
yüce Türk milleti suçlanmakta. Bu yalan tarihî belgelerle ve gerçeklerle
değil, siyasi ve politik gerekçelerle yapılmaktadır.
Vatanımızın ekmeğini yiyip, suyunu içen içimizdeki
satılmış nankörler de bu emperyalist yalanı koro hâlinde
tekrar etmektedir. Terör maşalarına haram olsun, yazıklar olsun!
Bu hainleri nefretle lanetliyorum.
Türk milleti üç kıta
yedi iklimde adaletiyle, hoşgörüsüyle, vefasıyla gönüllerde yerini
almıştır. Şanlı ve şerefli geçmişimizde
utanılacak hiçbir hadisemiz yoktur. Soykırım ve katliamlar
Ermenistanın ve ABDnin kirli geçmişindedir. Asıl
soykırım Anadoluda ve Hocalıda binlerce insanımızı
şehit eden Ermeni çetelerinin yaptıklarıdır.
Şanlı
ecdadımızı rahmetle, minnetle anıyorum.
BAŞKAN Şimdi,
Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini
karşılayacağım.
İlk söz İYİ
Parti Grup Başkan Vekili Sayın Dursun Müsavat Dervişoğluna
aittir.
Buyurun Sayın
Dervişoğlu.
21.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonlarında
şehit olan askerlere Allahtan rahmet dilediğine, ABD
Başkanı Bidenın sözde soykırım açıklamasına
ve tam kapanma kararına ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyorum.
Irakın kuzeyinde Metina
ve Avaşin-Basyan bölgelerinde devam eden Pençe-Şimşek ve
Pençe-Yıldırım Operasyonlarında sabaha karşı
gelen acı bir haberle sarsıldık. Şehit
sayımızın 3e yükseldiği söyleniyor. Hayatlarını
kaybeden kahraman şehit askerlerimize Allahtan rahmet diliyorum;
yaralı yiğitlerimize de şifa temenni ediyorum; kederli
ailelerinin, sevenlerinin ve aziz Türk milletinin başı sağ
olsun.
Amerika Birleşik
Devletleri Başkanı Bidenın 24 Nisan 1915 Ermeni
olaylarıyla ilgili sözde soykırım ifadesini
kullanmasını şiddetle telin ediyor ve asla kabul etmiyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanının sözde
soykırım ifadesi, siyasi amaçlar uğruna uydurulan bir
yalandır. Sözde soykırım iddialarını atanların
yalanlarına bakıyorsunuz, bir tane somut belge yok. Osmanlı
Devleti, Ermenilerle değil, Ermeni terör örgütleri Hınçak ve
Taşnak şebekeleriyle mücadele etmiştir, tıpkı bugün
PKK ve YPG gibi terör örgütleriyle mücadele edildiği gibi. Biz, Birinci
Dünya Savaşında dört cephede yedi düvelle savaşırken
Ermeni isyanları, Van, Muş, Kars, Erzurum, Ardahan, başta olmak
üzere, bölgede kendini hissettirmiştir, iç ve dış
düşmanlarla iş birliği yapılıp ayaklanma
başlatılmıştır, binlerce Türk katledilmiştir.
Köylerin basıldığı, çoluk çocuk demeden katliamların
yapıldığı, kadınların ırzına
geçildiği, gözlerinin oyulduğu, kulaklarının kesildiği
katliamlar arşivlerle belgelenmiştir. Bunun neticesinde, 24 Nisan
1915te zorunlu göç olarak tehcir yani sevk ve iskân kararı
verilmiştir. Üstelik, bu göçte çocuklar, yaşlılar, hastalar,
âmâlar ve engelliler muaf tutulmuştur. Yayınlanan genelgeyle sevk
edilen Ermenilerin can ve mallarının korunması, yiyecek ve
ihtiyaçlarının karşılanması talimatı
verilmiştir. Bunlar tarihî gerçeklerdir. Bu hassasiyet bir iyi niyet
göstergesidir ve Türk devlet terbiyesinin de gereğidir. Tarihî gerçekleri
çarpıtmayı asla kabul etmiyor, bu yaklaşımların ve
söylemlerin artık son bulmasını bekliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun lütfen.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Dün, Bakanlar Kurulu
toplantısı sonrasında yapılan açıklamada, Sayın
Cumhurbaşkanı Erdoğan tam kapanma kararını
duyurmuşlardır. Tam kapanma kararı geç alınmış,
geç kalınmış, doğru ve yerinde bir karardır fakat
beklenen ekonomik destek paketi de açıklanmamıştır.
Alınan karar gereği, okulların, umuma açık istirahat ve
eğlence yerleri işletmelerinin faaliyetleri durdurulmuştur.
Özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler bu önlemler çerçevesinde
ciddi ekonomik sorunlar yaşayacaklardır. Bu işletmelerimizin
kamu eliyle desteklenmesi gerekmektedir ve esnafımızın kepenk
kapatacak olduğu bu süreci en az hasarla atlatması adına gerekli
adımların atılması icap etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Bitiriyorum efendim.
Bu çerçevede elektrik, su,
doğal gaz faturalarının, banka kredilerinin, stopaj ve KDV
ödemelerinin, vergi cezaları ile yapılandırma sonucu ödedikleri
vergi ödemelerinin de geçici bir süre ertelenmesi, kısmen de olsa
pandeminin başından itibaren mağdur edilen
esnafımızın rahatlamasını sağlayacaktır. Bu
hususu Genel Kurulun dikkatine sunuyor, yüce Meclisi saygılarımla
selamlıyorum.
BAŞKAN Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Muhammed Levent Bülbül.
Buyurun Sayın Bülbül.
22.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, ABD Başkanı
Bidenın sözde soykırım açıklamasına ve Türkiye'nin
bütün mazlumların yanında olacağına ilişkin
açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 24 Nisan 2021 tarihinde, ABD Başkanı
Biden yapmış olduğu açıklamayla, emperyalizmin
yüzyıllık yalanı olan sözde Ermeni soykırımı
iddiasını dillendirmiştir. Biden, daha önceki ABD
Başkanlarından Ronald Reagandan sonra ikinci olarak Ermeni
soykırımı ifadesini kullanan Başkan olmuştur. Hukuken
geçerliliği olmayan ve tarihî hakikatlere aykırı olan ve tamamen
siyasi maksatlarla yapılan bu açıklamayı tamamıyla
reddediyor, ayaklarımızın altında olduğunu ifade
ediyoruz.
Her zaman ifade
ettiğimiz üzere, siyasi kurumların tarihî konularla ilgili olarak
karar alması son derece tehlikeli bir durumdur. Hele ki geçmişinde
masumların kanını ve gözyaşını dökmekten
sayısız sabıkası bulunan devletlerin bu kararı
alıyor olması ayrı bir fecaattir. Tarihî gerçekleri
değiştiremeyecek olan bu faaliyetler, toplumları birbirine
düşman etmekten başka neticeler vermemektedir.
Sözde soykırım
iddiası, Türk milletinin üzerine atılmış haysiyetsiz ve
alçak bir iftiradır. Allaha şükürler olsun ki milletimiz, tarihte
yok eden, zulmeden değil; bilakis yaşatan, sahip çıkan, himaye
eden, merhamet eden bir millet olarak bilinmiştir. 1492de İspanyada
yok edilme tehdidiyle karşı karşıya kalan Yahudilere
kollarını açan Türkler, yine 20'nci yüzyılın
başında aynı kadere düçar olduklarında bütün
Batılı medeni devletlerin -sözüm ona medeni devletlerin- başta
Amerika olmak üzere, kapılarını kapattığı,
Florida Limanında gemilerin içerisinde bekletip de kabul etmediği
Yahudilere yine ülkesini ve gönlünü açmıştır.
Bugün yine,
coğrafyamızda yaşanan çatışmalar ve düzensizlikler
nedeniyle 5 milyon kadar mülteci ve sığınmacıya kol kanat
geren, şefkat gösteren, insanca yaşamalarını sağlayan
ülke Türkiyedir, Türk milletidir. Tarih boyunca mazluma din, dil, ırk
ayrımı yapmadan bu derece samimiyetle sahip çıkan bir milleti
tarih yazmamıştır. Bu durum, Türk milletinin yüksek seciyesini
ortaya koyan en somut örnekler arasında yer almaktadır. Fakat gelin
görün ki böyle yüksek ahlaka ve duygulara sahip olan bir millet; sivil, masum
insanlara, yüzyıllarca huzur içerisinde beraber
yaşadığımız Ermenilere sistemli ve kasıtlı
bir şekilde zulmetmekle, onlara soykırım uygulamakla suçlanmaktadır.
Ne Osmanlı Devletinin ne de Türkiye Cumhuriyetinin tarihte
soykırımla suçlanacağı herhangi bir vaka
bulunmamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Birinci Dünya Harbi şartlarında yedi düvelle birçok
cephede savaşan bir devletin, Ruslarla iş birliği içinde olan,
Batının da şımartmasıyla palazlanmış olan
Ermeni çeteleri tarafından Doğu Anadoluda, Güneydoğu Anadoluda
sivil, masum, Müslüman ve çoğunluğu Türk ahaliye karşı
giriştikleri saldırı ve yok etme faaliyetlerini engellemek amacıyla
çıkarılan Sevk ve İskân Kanunu uygulamaları, sözde
soykırım uygulamaları olarak ifade edilmektedir. 1948den önce
yaşanan hiçbir olayın hukuken soykırım olarak
tanınmayacağının açıkça ortada olmasının
yanı sıra, devletimizin milyonlarca belgeden oluşan
arşivlerinden anlaşılacağı üzere, Sevk ve İskân
Kanunu, birçok imkânsızlığa ve savaş koşullarına
rağmen hassasiyetle ve sevke tabi tutulanların can ve mal emniyetini
temin edecek şekilde uygulanmaya
çalışılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Sevk sırasında bazı hukuka
aykırılıklar ve suçlar işlenmiş olsa da buralarda suç
işleyenler devletimiz tarafından yargılanmış, çok
sayıda idam cezası ve hapis cezası verilerek adalet temin edilmeye
çalışılmıştır. Ayrıca, sevke tabi
tutulanların ihtiyaçları için maddi kaynak oluşturulmuş,
bunun büyük bir kısmı sevke tabi tutulanlara harcanmış,
geri kalan yaklaşık 1/5lik kısmı da sevkten sonra kimsesiz
kalan Ermeni yetim ve öksüzleri için harcanmıştır.
Sonrasında, 1918 yılında, savaş sona erdikten sonra Geri
Dönüş Kanunu çıkarılmış, 1920 yılına kadar
yaklaşık 350 bin Ermeni köylerine, topraklarına, mallarına
devlet tarafından kavuşturulmuştur. Soykırım gibi
büyük bir zulmü ve insanlık suçunu işleyen bir memlekete, bir millete
350 bin Ermeni niye dönsün?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Aynı köyde, Müslüman Türk ahaliyle birlikte yaşamayı
niye tercih etsin? Bir devlet soykırımla yok etmek istediği
insanların sevki için neden maddi tahsisat ayırsın ve
onların can ve mal güvenliği için böyle tedbirler ortaya koysun?
Bunların mantıkla, tarihî gerçeklerle izah edilebilir bir tarafı
bulunmamaktadır. Burada, devlet arşivlerine girildiği takdirde
gerçeklerin ortaya çıkacağı muhakkaktır fakat buna ne
yazık ki bu iftiraları üzerimize atan hiçbir devlet cesaret
edememektedir.
Bir soykırımdan
bahsedilecekse, 1821 tarihinden itibaren Balkanlardan Kafkaslara,
Kırımdan Bosnaya, Kıbrıstan Karabağa kadar olan
bütün bu coğrafyada çoğunluğu Türk olan Müslüman ahaliye
karşı girişilen soykırımlardan bahsedilebilir. Burada
yaşanan acılar ne yazık ki dünyada hiçbir tarihçi
tarafından göz önüne alınmamış, tarih
kitaplarının içerisine konulmamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Bu, tarihin gördüğü en büyük ikiyüzlülüktür, tarihin
gördüğü en büyük adaletsizliktir ve bu adaletsizliğe, bu
ikiyüzlülüğe muhatap olan ne yazık ki Türklerdir,
Müslümanlardır. Bütün bu gerçekler karşımızda duruyor
olmasına rağmen hâlâ bizim başımızı öne
eğdirmek istercesine bizi suçlulukla itham edenler, efendim,
utanacağımız bir tarihimiz olduğunu ifade edenler,
asıl bu suçlardan dolayı Türkiye'nin ve Türk milletinin
mağduriyetini ortaya koymamaktan, bu gerçekleri görmemekten dolayı
utanmalılar ve bu noktada tarih önünde hesap vermek durumundadırlar.
(MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunu, bu tavırları,
özellikle Türkiye içerisinde -gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum
kuruluşları olsun- bu tavırları ortaya koyanları
şiddetle ve lanetle kınadığımızı buradan
ifade etmek istiyorum. Bidenı bir sözle, bir cümleyle telin edip kınayıp
arkasından 10 cümleyi, 15 cümleyi devletimizi, memleketimizi, milletimizi
suçlamakla geçirenleri ve bu şekilde ifadeler kullananları da
milletimizin takdirine sunmak istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Biz meselenin farkındayız, mesele siyasidir; işin
tarihî, hukuki, vicdani hiçbir boyutu yoktur. Türkiye, bugün
bağımsız hareket etmesi engellenmeye çalışılan ve
bölgesinde öngörülemeyen faaliyetleri sınırlandırılmaya
çalışılan bir ülkedir ama Amerikanın bu noktadaki tedip ve
terbiye girişimlerine asla ve asla boyun eğmeyeceğimizi; Türk
milletinin bağımsız, hür bir şekilde yaşamaya devam
edeceğini, adalet ve merhamet duygusuyla da bütün mazlumların
hayatı boyunca, tarihi boyunca olduğu gibi bundan sonra da
yanında olacağını ifade ediyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Meral Danış
Beştaş.
Buyurun Sayın
Beştaş.
23.-
Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
İstanbul Milletvekili Ümit Özdağın Diyarbakır Milletvekili
Garo Paylanla ilgili ırkçı söylemini kınadıklarına,
AKPnin Kobani kumpas davasıyla kendi suçunu örtmeye
çalıştığına, Diyarbakırda Kadir Aktarın
öldürülmesine ve Kobani davasında Selahattin Demirtaş, Figen
Yüksekdağ ve Gültan Kışanaka söz hakkı verilmediğine
ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, Diyarbakır
Milletvekilimiz Garo Paylanla başlamak istiyorum. Diyarbakır
Vekilimizle ilgili ırkçı, ötekileştirici nefret söylemini ilk
elden kınadığımızı, lanetlediğimizi ifade
etmek istiyorum. Yaşam hakkına doğrudan saldıran bu
ırkçı anlayış kesinlikle kaybedecektir. Kimmiş? Ümit
Özdağ isimli bir şahıs şunu söylemiş: Sen de
zamanı gelince bir Talat Paşa deneyimi yaşayacaksın ve
yaşamalısın. Yani bunu neresinden tutalım? Vekilimizi
doğrudan tehdit eden, hedef gösteren Ümit Özdağ. Şimdi, en ufak
bir olumsuzluk karşısında, bizim Vekilimizin
tırnağına zarar gelmesi hâlinde, ilk başta onu ve bu
söylemi ifade edenleri tanıyacağız ve onlar yargı önünde
hesap verecek.
Şimdi,
açıkçası, koca bir Parlamentoda bir Ermeni Vekil kabul edilemiyor ya!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Ne alakası var ya?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Hâlâ ona karşı bu yaklaşım.
Başka bir milletvekili bunu söylemiş yani bunun hiçbir
açıklaması yok. Garo Paylan tabii ki yalnız değil, biz Garo
Paylanla birlikteyiz. Şu ana kadar yargı, açıkça ölüm ve tehdit
içeren bu paylaşımla ilgili hiçbir şey yapmadı. Bir
Parlamentoda, bir parlamenter başka bir parlamenteri açıkça ölümle ve
öldürmekle tehdit ediyor ve AKP yargısı da kendisi de hâlâ sessiz,
her konuda konuşuyorlar ama bu konuda hâlâ konuşmadılar, bunu da
belirtmiş olayım.
Diğer bir mesele; hani
birileri bize laflar söylüyor, biz bunları duyuyoruz, gerektiğinde
cevabını veriyoruz ama daha dün bu partinin Genel Başkan
Yardımcısı partimize yönelik soykırım
çağrısı yaptı, bunu hiç kimse unutmasın. Yani
Haşereler olarak hepsi ezilsin. diyenler, bugün bize başka konularda
nutuk atmasınlar, buna karnımız tok.
Sayın Başkan, dün
vahim bir dava izledik. 26 Nisandı dün, Sincandaydık, partimize
karşı, MYK üyelerimize karşı, önceki dönem Eş Genel
Başkanlarımıza karşı, tam anlamıyla AKP
laboratuvarlarında hazırlanmış, siyasi
laboratuvarlarında hazırlanmış, altı yıl boyunca
deneyler yapılmış, testler yapılmış bir kumpas
davasının ilk duruşması vardı. Neydi? Keşke
buradaki milletvekilleri orayı görseydi; binlerce kolluk gücüyle bir darbe
senaryosu yaşama geçirilmeye çalışılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sanki, hani, oradakileri suçlu göstermek gibi azami
bir gayret vardı; devletin bütün kurumları müdahildi, Et ve
Balık Kurumu dâhil şaka gibi diyeceksiniz- MİT dâhil, Emniyet
Genel Müdürlüğü dâhil. Sanık olması gerekenler, bu suçların
işlenmesini önlemeyenler, işletenler, o güçleri sokağa salanlar
bunun hesabını vermeden partimizden bunun hesabını sormaya
çalışıyorlar; evet, Kobani kumpas davasıyla kendi
suçlarını örtmeye çalışıyorlar. Burada demokrasicilik
oynamayalım; burada Herkes konuşabiliyor, ne güzel, oh, ne âlâ
memleket. demesinler. Bu ülkede, 3üncü büyük partinin siyasi faaliyetlerinin
yasaklanması için laboratuvarda hazırlanan,
tartışılan, karar verilen bir dava Sincanda dün görüldü ve
devam edecek.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Önümüzdeki saatlerde buna ilişkin
ayrıntıları vereceğiz. Dün mahkeme, mahkeme değildi,
AKPnin bir kurulu olarak orada kendisine verilen talimatları harfiyen
yerine getirdi; savunmaya söz vermedi, tutuklu arkadaşlara söz vermedi ve
üstelik, gayriciddi, laubali, böyle Her şeyi ben bilirim. edasıyla
ne de olsa arkasında iktidar var- böyle bir rahatlıkla
davrandı. Bu, burada kapanmayacak. Nasıl IŞİD düştü,
Kobani düşmediyse, bu dava düşecek, yalanlar kaybedecek ve hakikat
kazanacak diyorum.
Sayın Başkan,
Diyarbakırda bir genç öldürüldü ve öldürüldüğü yeni
anlaşıldı. 17 yaşındaki Kadir Aktar, 23 defa
cezaevinden hastaneye götürüldü, 23 defa ve İntihar etti. diye
kayıtlara yazıldı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ne garip, tutanaklarda da doktor raporlarında
da kendi kafasını duvarlara vurduğu söyleniyor, kafasında
kırık çıkmış. Kadiri darbedenler, her nasılsa,
23 kere korunmuş. Bütün hastane raporları elimizde ve
açıkçası tanı, bu doktor raporunda da
En son 18 Şubat 2021
gecesi saat 03.21de hastaneye götürülmüş, bir başka şahıs
tarafından darp, vurulma, tepilme, bükülme, ısırılma ve
tırmalama tanısıyla muayene kaydı açılmış.
Diğer kayıt ise cezaevinde götürüldükten sonraya ait; 18 Şubat
saat 17.50de yine, bir başka kişi tarafından darbedildiği
yönünde. Bu, elimizde doktor raporu var. Kolluğun ya da başka
birilerinin
Cezaevinde, devletin denetimi ve gözetiminde bu şekilde, 23
defa doktor raporu olduğu hâlde öldürülmesinin hesabı hâlâ
sorulmadı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, bu konuda talebimiz ve
takibimiz şuna ilişkindir: Tabii ki hiç kimse hiçbir yerde
öldürülmemeli. Yaşam hakkı herkes içindir, hiç kimse için
farklılık arz etmemektedir ama takdir edilmeli ki sokakta
yaşayan bir yurttaşın öldürülmesiyle
Cezaevinde, dört duvar arasında
bu şekilde 23 defa darp, kırık, ezik tanısıyla
hastaneye götürülüp sonra cezaevinden cenazesinin çıkması ve şu
ana kadar tek bir tutuklamanın dahi olmaması kesinlikle dehşet
vericidir. Yani bu ne demektir? Bir cinayet gizleniyor mu? Bir cinayetin daha
üstü mü örtülüyor? Cezasızlık daha fazla ne kadar koruyacak? Bunu
özellikle iktidar grubuna söylüyorum ve Adalet Bakanlığına da
çağrıda bulunmak istiyorum: Yani cinayet failleri tutuklanmayacaksa
kim tutuklanacak, sadece size muhalefet edenler mi?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Son kez söz
veriyorum Sayın Beştaş.
Buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Cinayet faillerinin tutuklanmadığı,
katliam faillerinin tutuklanmadığı, sadece siyaset
yapanların tutuklandığı bir ülke hâline geldik, AKPye
muhalefet edenlerin dört duvar arasında tutulduğu bir ülke hâline
geldik. Bu, asla kabul edilemez; bu ne demokrasiyle ne hukukla ne de hukuk
devletiyle bağdaşır.
Ben dün Kobani
davasını izlerken bu kadar duruşmaya girmiş biri olarak
daha önce benzerini yaşamadım. Bir mahkeme başkanı dokuz
saat boyunca Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan
Kışanakı -kaç metrekare bilmiyorum- küçücük bir odada, sesi
gitmediği hâlde o odada kalmaya zorladı ve tek bir söz hakkı
vermedi. İşte engizisyon yargılamaları dediğimiz,
istiklal mahkemeleri yargılamaları dediğimiz tam da bu; cinayete
tutuklama yok ama siyasete rehin muamelesi var; bunun adı Türkiye.
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Engin Özkoç
Buyurun Sayın Özkoç.
24.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun,
Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonlarında
şehit olan askerlere Allahtan rahmet dilediğine, salgınla
mücadelede daha hızlı, adil ve şeffaf olmamız
gerektiğine, tam kapanma kararına ve yolsuzlukların hesap
yerinin Yüce Divan olduğuna ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) -
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
sınırımızda vatanımızın birlik ve
beraberliğini, devletimizin geleceğini korumak için mücadele eden
birliklerimizde şehit düşen askerlerimizi rahmetle anıyor,
yakınlarına ve milletimize başsağlığı
diliyorum.
Covidde üçüncü
dalgadayız. Kontrolsüz normalleşme, lebalep kongreler tabloyu, ölüm
sayılarını çok çok artırdı. Mart ayından bugüne
10.142 insanımızı kaybettik, 10.142 insan, mart ayından
bugüne. Tüm salgın sürecinde yaşamını yitirenlerin
yaklaşık dörtte 1ini bu iki aylık kontrolsüz süreçte kaybettik.
Hastaneler, yoğun bakım üniteleri doldu. Öle öle öğreniyoruz.
Böyle, akıldan, vicdandan, adaletten uzak bir süreç yönetimi asla olamaz.
Salgınla mücadelenin temeli aşılama; aşılama hızımız
yavaş, bugüne kadar 22 milyona yakın aşılama
yapılabildi. Ülkemizin nüfusuna
orantıladığımızda, sığınmacılar
dâhil edildiğinde yüzde 10unu bile tam aşılayamadık. Daha
hızlı ve kesinlikle daha adil, şeffaf olmak zorundayız. Ön
cephedeki yurttaşlarımız; tüm öğretmenler, toplu
taşımayı yürüten şoförler, kargocular, gişe
memurları, paket servistekiler vakit geçmeden
aşılanmalıdır.
İkinci konu, kapanma.
Dün, Cumhurbaşkanı uzun zamandır beklenen tedbirleri kapanmayla
açıkladı ama nasıl kapanma? 10 milyondan fazla işsiz var,
gündelik çalışanlar var, kayıt dışı işçiler
var, sığınmacılar var; dükkânını
kapatmış, kirasını, elektriğini ödeyemeyen borç yükü
altında kalmış esnaf var. Siz bu insanlarımıza destek
vermeden Evde oturun. diyemezsiniz. Evin dışında virüs,
içindeyse ölüm var. Ben kapatırım, vatandaş ne yer ne içer,
çaresine baksın. diyerek bir salgın yönetimi asla olmaz. Zor günde
vatandaş devlete sığınmayacaksa neden vergi veriyor, niçin
hep birlikte vergimizi ödüyoruz? Devletin hazinesini neden vergilerimizle
dolduruyoruz? Bizim 128 milyar dolar sorumuzun temeli tam da
burasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) -
Eğer bu kapanmada Merkez Bankasında milletin vergileriyle
ödenmiş 128 milyar dolar duruyor olsaydı vatandaş hiçbir
sıkıntı yaşamadan, devletin kendisine verdiği
yardımlarla bu süreci atlatabilecekti ama ne yazık ki el
değiştirdi, vatandaşa değil bir avuç yandaşa gitti bu
para. Kimse bize Kaynak yok. demesin o yüzden. Kaynakların nereye
aktarıldığını hep birlikte görüyoruz. Ne yazık ki
bunu da yoksullaşa yoksullaşa öğreniyoruz. Ne oldu eski Ticaret
Bakanı Ruhsar Pekcana? Kendi şirketinden Bakanlığına
-üstelik, piyasanın 2,5 katı yüksek fiyatla- dezenfektan
satışı yapan eski Bakana ne oldu? Görevinden alındı.
Görevden alınmak ayıbı temizler mi?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) -
Ortadaki açık yolsuzluktur ve yolsuzluğun hesabının yeri
ise Yüce Divandır. Meclis, millet adına sorumluluğunu yerine
getirmelidir. Öyle önüne gelen devletin kasasını soyup, milletin
hakkını hukukunu çiğneyip çekip gider hesap sorulmazsa bu ülke
yönetilemez. (CHP sıralarından alkışlar) Tüm siyasi
partiler bu noktada üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
Sayın Başkan, az
önce Başkanlığınızda yaptığımız
toplantıda, Ermeni soykırımıyla ilgili tezkere
geldiğinde grup başkan vekillerine bu konuda söz vereceğinizi
ifade ettiğiniz için bu konuyla ilgili söz hakkımızı o
saate bırakıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Peki,
teşekkür ediyorum.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Muhammet Emin Akbaşoğlu.
Buyurun Sayın
Akbaşoğlu.
25.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım
Operasyonlarında şehit olan askerlere Allahtan rahmet
dilediğine, ABD Başkanı Bidenın sözde soykırım
açıklamasına, HDP MYKsinin bildirisine; Ermenistan, Amerika
Birleşik Devletleri ve HDPnin devletimizden özür dilemesi
gerektiğine ve Millet İttifakının ortaklarının
bunu neden kınamadıklarını öğrenmek istediğine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Değerli milletvekilleri,
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Irakın kuzeyinde
Mehmetçikimiz tarafından icra edilen terörü tamamen kurutma, bitirme ve
hakikaten hem sınır güvenliğimizin tesisi hem de içeride
milletimizin güven içerisinde yaşantısını sürebilmesi
hususundaki üstün gayretleri münasebetiyle kendilerine muzafferiyetler
diliyorum. Bu manada şehit düşen bütün Mehmetçiklerimizi rahmetle
anıyorum, Allah onlardan razı olsun. Mutlaka terörün kökü
kurutulacaktır, bundan herkes emin olsun.
23 Nisanı, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 101inci yılını hep beraber coşkuyla
kutladık. Bunun akabinde, 24 Nisanda, maalesef her yıl Amerika
Birleşik Devletleri tarafından Demoklesin kılıcı gibi
milletimizin, devletimizin ve geçmişimizin üzerinde
sallandırılmaya çalışılan bu şantaj artık Amerika
Birleşik Devletleri tarafından tüketildi. Bir iftirayla, bir yalanla
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden
atalarımızın, milletimizin soykırım
yaptığını iftirayla iddia etti. Bütünüyle bunu kendisine
iade ediyoruz, bunu reddediyoruz ve bu açıklamayı
kınıyoruz. Bu, ancak ve ancak zırvalamaktır ve zırva
tevil götürmez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Amerika Birleşik Devletleri Başkanının bu konuyla ilgili,
soykırımcı olarak görmek istediği bir kimse varsa mutlaka
tarihine baksın, Kızılderililere baksın, siyahi
vatandaşlara baksın ve kendi yüzlerine, aynaya baksın,
soykırımcıyı görsün diyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bu konuyla ilgili Sayın
Cumhurbaşkanımız aslanlar gibi okkalı bir cevap
vermiş, bir Osmanlı tokadını Bidenın suratına
indirmiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş)
Nerede?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Evet, değerli ve aziz
arkadaşlarım, bir taraftan, böyle dışarıdan alçakça
birtakım iftiralara, saldırılara maruz kalırken içeriden de
âdeta beşinci kol faaliyeti çerçevesinde iftiralara ve gerçekten de utanç
vesikası olabilecek
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Büyük yalanlara
ALİ ÖZTUNÇ
(Kahramanmaraş) Pudra şekeri mi aldın?
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bir taraftan Amerika Birleşik
Devletlerinin bu tür saldırıları devam ederken ondan önce rol
çalmak suretiyle onların sesi olmak, emperyalizmin sesi ve borazanı
olmak üzere, ne yazık ki içeride de birtakım iftiralarla HDP
MYKsinin bildirilerine maruz kaldık. Bu, utanç vesikası olarak size
yeter. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) HDP bu utanç
vesikasıyla yüzleşmeli ve aziz milletimizden, devletimizden, bütün
atalarımızdan özür dilemelidir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Bravo!
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Tarihen şu hakikat
karşımızdadır ki Osmanlı döneminde, 1915 olayları
öncesinde hakikaten savunmasız insanların
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) 1915 olayları öncesinde Birinci
Dünya Savaşına girmiş olan Osmanlı Devleti,
atalarımız yedi düvelle cephelerde savaşırken, maalesef,
Taşnak ve Hınçak Ermeni çetelerinin, terör çetelerinin birtakım
kışkırtmalarına maruz kalarak, onlarla beraber Türk ve Kürt
bütün Müslüman ahaliyi yok eden, zalimlikle katleden bu Ermeni terör çeteleri,
evet, 1970li yıllarda ASALA olarak devam etmiştir. ASALA terör
örgütü de yerini PKK terör örgütüne bırakmıştır.
Dolayısıyla, bu bildiri, HDPnin bu bildirisi ancak ASALAnın
bildirisi olabilir, ASALAnın.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Dolayısıyla, bu bildiri
ancak ve ancak ASALA terör örgütünün bildirisi olabilir. Dolayısıyla,
PKK da HDP de bu bildirisiyle Türk ve Kürt bütün ecdadımıza,
dedelerimize ve ninelerimize bühtanda, iftirada bulunmuştur; hakaret
etmiştir. Dolayısıyla, gerek Ermenistan gerek Amerika
Birleşik Devletleri gerekse HDP, milletimizin bütün fertlerinden,
atalarımızdan ve devletimizden mutlaka özür dilemelidir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Bravo!
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bir çift sözüm de Millet
İttifakının paydaşlarınadır. Evet, sonuç
itibarıyla olay burada çok açık.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım
lütfen.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Dışarıdan Biden
saldırıyor, iftira ediyor ve zırvalıyor; ona gereken
cevabı verdik. Bununla beraber içeriden de ASALA ağzıyla, PKK,
YPG ağızıyla HDP MYKsi bildiri ortaya koyuyor.
Peki, ey Millet İttifakının
bileşenleri, ortakları; niçin ne İYİ Partiden ne CHPden
buna ilişkin bir kınama, bunu reddettiğinize dair bir söz sizden
işitmedik ve işitmiyoruz? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Duymazlıktan, bilmezlikten ve görmezlikten mi geliyorsunuz? Sayın Kılıçdaroğlunun
yaklaşımıyla ortağınızın bu bildirisine
miyavlıyor musunuz yoksa kükrüyor musunuz aslan gibi? Hadi görelim
bakalım sizi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
FAHRETTİN YOKUŞ
(Konya) Hayatınız yalan!
HAYRETTİN NUHOĞLU
(İstanbul) Yuh sana!
FAHRETTİN YOKUŞ
(Konya) Senin Genel Başkanın kınayamadı HDPyi.
BAŞKAN - Evet,
sayın milletvekilleri
Buyurun Sayın Oluç.
26.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi bu
sataşmalara kısaca cevap vermek istiyorum.
Birincisi, şunu
söyleyelim: Halkların Demokratik Partisi 2014 yılından bu yana
1915 olaylarıyla ilgili yaptığı bütün 24 Nisan
açıklamalarında aynı tutumu takınmıştır ve
aynı analizi yapmıştır. Dolayısıyla
Halkların Demokratik Partisinin 24 Nisanda bu yıl da
yaptığı açıklama ilk defa yapılan bir açıklama
değildir. Merak edenler, 2014ten bu yana yaptığımız
bütün basın açıklamalarına bakarak söylediklerimizi orada
görebilirler, önce bunu belirteyim.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Dolayısıyla o günden bugüne kadar Mecliste grubu
bulunan partiler bu ifadelerle, biraz evvel Sayın Akbaşoğlunun
ifadeleriyle bize yönelik herhangi bir değerlendirme
yapmamışlardır. Şimdi niye Adalet ve Kalkınma Partisi
bu ihtiyacı duyuyor? Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel
Başkanı, Bidenin yaptığı karşısında
son derece yumuşak ve diplomatik bir cevap vermiştir. Onun
acısını bizden çıkarmaya çalışıyor; o öyle
olmaz, birincisi bunu söyleyeyim.
İkincisi, şimdi,
bakın, 23 Nisan 2014 tarihinde bir açıklama yapılıyor, o
açıklamadan size bazı cümleler okuyacağım. O açıklamada
diyor ki: 20nci yüzyılın başındaki koşullarda
hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını
diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Son kez
mikrofonu açıyorum Sayın Oluç; buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Bu, ağır bir sataşmaydı efendim.
İzin verirseniz ben de en az o kadar konuşayım.
BAŞKAN Evet,
tamamlayın lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Devam ediyor açıklama: Her din ve milletten milyonlarca
insanın hayatını kaybettiği Birinci Dünya Savaşı
esnasında tehcir gibi gayriinsani sonuçlar doğuran hadiselerin
yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler arasında
duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani
tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır.
İmza: Recep Tayyip Erdoğan.
Şimdi, bakın, bu
konuyu biz hep şöyle değerlendirdik: Bizim topraklarımızda
1915ten sonra -daha öncesinde de var ama- hiçbirimizin kabullenmeyeceği,
doğru bulmadığı birçok şey yaşandı. Bu
yaşananların değerlendirilmesi yine bu topraklarda ve bu
Meclisin içinde olmalıdır dedik bugüne kadar ve aynı fikrimizde
devam ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Son defa açarsanız
BAŞKAN Peki, son kez
Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim.
Yani emperyal ülkelerin kendi
çıkarları doğrultusunda açıklamalar yapmaları,
adım atmaları yerine Türkiye Büyük Millet Meclisi bu topraklarda, bu
ülkede yaşanmış olanların değerlendirmesini yapmalı
ve bu konuda uluslararası alanda herhangi bir siyasi istismara yol
açmayacak adımları atmalıdır. demişiz. 30 Ekim
2019da bu Mecliste yine bu konuda bir açıklama yaptık, ben okudum bu
açıklamayı, zamanı geldiğinde bunu tekrar dile getireceğim.
Bakın, 1965ten beri
30dan fazla ülkenin parlamentolarında çeşitli yıllarda
sayabiliriz de vakit kısıtlı olduğu için sayamıyorum-
bu yönde kararlar alınmıştır ve her seferinde bu Meclis bu
tepkileri göstermiştir ama Meclisin yapması gereken, kendi tarihini
değerlendirerek bu konuda uluslararası alanda herhangi bir
şekilde istismara ve kullanmaya yol açılmayacak bir sonuca
ulaşmaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Ama Sayın
Oluç, bunu böyle bitiremeyiz.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Bitirdim efendim, bitirdim; son cümlemi söyleyeceğim.
BAŞKAN Selamlayın
lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Bu yapılmadığı için, Meclis üzerine
düşeni yapmadığı için esas itibarıyla Türkiye bu
tartışmalarla uluslararası alanda yüz yüze gelmektedir, sorun
yaşamaktadır. Bunun yolu sorumluluktan kaçmak değil,
sorumluluğu üstlenerek oturup enine boyuna konuşarak bir sonuca
varmaktır. Bu konudaki çağrılarımızı devam
ettiriyoruz, bize yönelik yapılan hakaretamiz bütün iddiaları da
kendilerine aynen iade ediyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkanım,
Sayın Başkanım
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, sizden daha önce söz talep edenler var, tamamlayalım,
siz onlara cevap verirsiniz.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Peki, çok güzel cevap vereceğim.
BAŞKAN Sayın
Dervişoğlu
27.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Çok teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Ne zaman böyle netameli
konular ortaya atılsa Adalet ve Kalkınma Partisinden Millet
İttifakının bileşenleri sıfatıyla
İYİ Parti bu konuyla ilgili ne tür bir görüş beyan edecek? o
gündeme geliyor. Teşekkür ediyorum.
Bizim o bahsettiğiniz
konuyla ilgili ne düşündüğümüzü ne söylediğimizi o kürsü
biliyor, o kürsü onun şahididir. HDPyle ilgili ya da HDP'nin PKKyla olan
münasebetiyle ilgili olarak İYİ Partinin görüş ve
düşüncelerini burada tekrarlama ihtiyacı dahi hissetmiyoruz. Amerika
Birleşik Devletleri Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti devletine ve
Türk milletine hakaret etmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Biz, Amerika Birleşik
Devletlerine ve onun Başkanına kükrüyoruz, HDP ne ki. Ayrıca
Sayın Akbaşoğlu, biz kedi soyundan gelmiyoruz, aslan gibi
kükremeyiz, biz, sırası geldi mi bozkurt gibi gürler, eser geçeriz
Allahın izniyle. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler) Herhâlde
tatmin etmiştir söylediklerim.
İSMAİL GÜNEŞ
(Uşak) Ne zaman?
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, müsaade ederseniz Grup Başkanvekiline
(AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
İSMAİL GÜNEŞ
(Uşak) Ne zaman?
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Senin böyle bir mizacın varsa sen
kükre de göreyim hadi.
BAŞKAN - Sayın
Güneş, çok rica ediyorum
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Dört gün bekledi senin
Cumhurbaşkanın
İftihar ettiğiniz
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi hani her şeye
anında cevap veriyordu.
BAŞKAN - Sayın
Dervişoğlu, Özkoça söz vereceğim.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Söylemeniz gerekeni siz söyleyin, biz
üstümüze düşen ne varsa dile getirmekten geri durmayız.
BAŞKAN - Buyurun
Sayın Özkoç... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Yürü baloncu, senin milliyetçilik
ayaklarının altında; önce ayağını kaldır,
ondan sonra konuş. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar, AK PARTİ sıralarından Otur yerine! sesleri)
Ben konuşurum böyle, ayakta da konuşurum.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Veresiye konuşmayın.
BAŞKAN - Sayın
Dervişoğlu
Buyurun Sayın Özkoç
(AK
PARTİ ve İYİ Parti sıralarından gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan
BAŞKAN
Arkadaşlar, Grup Başkan Vekili konuşuyor, lütfen
karşılıklı konuşmayalım.
Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım
Sayın Başkan, bu şartlar altında böyle konuşulmaz
Mecliste. Ne yapacağız, konuşmayacağız mı? (AK
PARTİ ve İYİ Parti sıralarından gürültüler)
ZİVER ÖZDEMİR
(Batman) Grup Başkan Vekillerine
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Ne diyorsun, anlamıyorum ki.
BAŞKAN Sayın
Özkoç, müsaade eder misiniz
ZİVER ÖZDEMİR
(Batman) İç Tüzük bunu veremiyor ya!
BAŞKAN Ne diyor
İç Tüzük, ne diyor arkadaşlar?
EMRULLAH İŞLER
(Ankara) Grup Başkan Vekilleri
BAŞKAN
Bırakın, bana müsaade edin. Arkadaşları susturursanız
Herkes fikrini açıklayacak burada. Başkasının fikrine
saygı göstermezseniz nasıl anlaşacağız burada?
Buyurun Sayın Özkoç,
beğenmeyen izlemez.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Ne diyor, ben anlamıyorum ki.
BAŞKAN Sayın
Özkoç, siz Genel Kurula hitap edin, buyurun.
ZİVER ÖZDEMİR
(Batman) Sayın Başkanım, anlayacağınız dille
ben söyleyeyim: Bu Mecliste sadece Grup Başkan Vekillerinin
konuşması ve kendilerini bu şekilde kamuoyuna anlatması
değil bunlar.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Sana söz hakkı vermiyorlar mı? Sen git grubuna söyle.
ZİVER ÖZDEMİR
(Batman) Bunu, hangi Grup Başkan Vekili olursa olsun
(Gürültüler)
İç Tüzük, usul var ya.
BAŞKAN Sayın
Vekilim, bu benim kararım değil; bu, Divanın almış
olduğu bir karar. Lütfen, çok rica ediyorum, aynı uygulamaları
sizin Grup Başkan Vekiliniz yaparken tepki göstermiyorsunuz. Burada amaç
herkesi konuşturmak, sakince sükûnetle dinlemek. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Arkadaşlar böyle bir şey olur mu ya?
BAŞKAN - Sayın
Özkoç, buyurun.
28.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Arkadaşlar, şimdi Sayın Başkan ben yanlış mı
biliyorum İç Tüzükü? Bir grup başkan vekilimiz konuşması
esnasında Sayın Genel Başkanımızı da ifade ederek
sataşmada bulunmuştur.
BAŞKAN Evet,
sataşmadan söz veriyorum size.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
O sataşmadan dolayı bir Grup Başkan Vekili söz isteyemez mi?
BAŞKAN İster ve
size söz veriyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Niye böyle yapıyorsunuz arkadaşlar ya? Hayır, bana mı
İç Tüzükü öğretiyorsunuz? Çok ayıp ya.
BAŞKAN Sayın
Özkoç, Genel Kurula hitap edelim.
Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Değerli arkadaşlar, önce Cumhuriyet Halk Partisi olarak hiçbir
kişiye, kuruma ve siyasi yapıya bakmaksızın partiminiz
geçmişinde olduğu gibi Ermeni soykırımıyla ilgili,
Biden başta olmak üzere Amerika Birleşik Devletlerini ve onun bütün
destekçilerini şiddetle kınıyoruz, şiddetle! (CHP
sıralarından alkışlar)
İki, devlet ciddiyeti
şunu gerektirir: Arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisine tezkere
gelmesini bekliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri gibi egemen güç
olduğunu sanıp da Türkiyeye ders vermesi gerektiğini
düşünen bir zavallıya haddini bildirmek için bekliyoruz ama burada,
bir Grup Başkan Vekili bu meseleyi iç siyasete alet ederek bize haddimizi
bildirmeye çalışıyor. Peki, bu nasıl bir devlet
ciddiyetidir? Nasıl birlik ve beraberlik içerisinde hareket edeceğiz?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Nasıl dünyaya biz tek sesiz diyeceğiz?
Siz eğer bize haddimizi
bildirmeye çalışıyorsanız Lozan
Antlaşmasını hiçe sayıp da Egede bütün adaları
silahlandıran Yunan ordusuna ve Yunanistana karşı sesinizi
çıkartın. (CHP sıralarından alkışlar)
Eğer siz birine haddini
bildirmek istiyorsanız PYD ve YPGyle yurt dışındaki bizim
tek toprağımız, Süleyman Şah Türbesini onlarla
kaçırırken sesinizi çıkarsaydınız. (CHP
sıralarından alkışlar)
Eğer siz haddini
bildirmek istediğiniz CHPye, askerinin başına torba
geçirildiğinde Ne notası, müzik notası mı? deyip de
Rıza Zarrab dostuna Amerikaya nota veren Tayyip Erdoğan
konuştuğunda sesinizi çıkarsaydınız. (CHP
sıralarından alkışlar)
Bidenın
karşısında aslan gibi kükreyen bir devlet başkanı
görmedik, kedi gibi miyavlayan bir kişi gördük. Siz, ona karşı
sesinizi çıkartın. (CHP sıralarından alkışlar, AK
PARTİ sıralarından Haddini bil! sesleri)
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Devlet ciddiyetine göre hareket edin, konuşmayın
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Grup Başkan Vekiliniz söz istedi, kendisine söz verdim.
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
O kadar efeysen dışarıda, öyle 150 kişiyle değil. O
kadar gücün yetiyorsa
Tamam mı?
SALİH CORA (Trabzon)
Nerede?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Nerede istiyorsan orada.
BAŞKAN Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
16.29
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 16.43
BAŞKAN:
Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP
ÜYELER: Rümeysa KADAK (İstanbul), Şeyhmus DİNÇEL (Mardin)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 78inci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
Sayın
Akbaşoğlu
29.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç,
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu ile Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun yaptıkları açıklamalarındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; hepinizi hürmetle selamlıyorum.
Tabii, Sayın Grup
Başkan Vekillerini dinledik, topluca cevap verme noktasında daha
sonra söz vereceğinizi söylediniz, o nedenle de söz almış
bulunuyorum.
Şunu ifade edeyim ki:
Sayın Cumhurbaşkanımız gerektiği şekilde, gereken
herkese, cevabını aslanlar gibi vermiştir; bunda en ufak bir
tereddüt yoktur. İkinci olarak, Ermeni Patriği Sayın
Maşalyanın ifadeleri ortadır. Sonuç itibarıyla Sayın
Cumhurbaşkanımız -Başbakanlığı döneminde de
Cumhurbaşkanlığı döneminde de- bütün Ermeni vatandaşlarımızla
ilgili, bu katliamlara karışmamış, Osmanlıda Müslüman
komşularıyla, Türk, Kürt komşularıyla beraber bir arada
yaşamış insanların acısına dönük, hakikaten, bu
konuda taziyelerini bildirmiştir; Başbakanken de bildirmiştir,
şimdi yeni, 23-24 Nisanda da bunlarla ilgili taziyelerini
bildirmiştir. Bu, bizim, atalarımızdan bugüne kadar 72 milletle
beraber dini, ırkı, görüşü ne olursa olsun bir arada huzur
içerisinde
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım Sayın Akbaşoğlu, buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) -
güvenlik içerisinde yaşama
bilincimizin, medeniyetimizin, âdetlerimizin, hoşgörümüzün,
karşılıklı diyalog ve anlayışın bir
yansımasıdır. Bununla beraber, gerçekten bu noktada bütün
atalarımızı, Türkleri ve Kürtleri soykırımcı
olarak nitelendiren HDP bildirisi asla savunulamaz, kabul edilemez, hele bu
yüce Meclis çatısı altında asla savunulamaz.
Dolayısıyla bu konudaki görüşlerin tamamını
reddettiğimi ifade ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Son kez
açıyorum Sayın Akbaşoğlu, buyurun, toparlayın lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ayrıca bu konuda HDPnin Ermeni
soykırımı yaftalaması noktasındaki bu bildirisini
kınamayanları ben görüş açıklamaya davet ettim, ancak
gördüm ki kesinlikle bir kınama nitelendirmesinde bulunmadılar,
buradan hareketle başka başka noktalara kaçmaya
çalıştılar ama herkes biliyor ki Akdenizde de Libyada da
Karabağda da Suriyede de Irakta da bütün milletimizin ve devletimizin
hak ve menfaatlerini sonuna kadar ortaya koyan iktidar AK PARTİ
iktidarıdır ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğandır. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Bu konuda Amerikan
askerlerinin başına çuval geçirdiğimizi, El Bab, Cerablus ve
Afrin Operasyonlarını hatırlarsanız siz de görürsünüz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Nota, nota
Sonra ne oldu?
BAŞKAN Peki Sayın
Akbaşoğlu, lütfen, rica ediyorum
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bitiriyorum.
BAŞKAN Buyurun.
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Biz sizi saatlerce dinlemek zorunda mıyız? İnsaf be!
Saçmalamalarını dinliyoruz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Müzik notası ne oldu? Ona cevap ver.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sonuç itibarıyla gerçekten
Amerika Birleşik Devletlerinin sözde soykırım
yaftasını, iftirasını kınayanlar, hemen yanı
başlarında bulunan bu müfteri bildiriyi, HDPnin müfteri bildirisini
kınayamamışlardır; bütün millet de bunu görmüştür.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Bidenı kına, Bidenı!
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Yazıklar olsun, bu bildiriyi
yayınlayanlara ve onu kınayamayanlara yazıklar olsun,
yazıklar olsun, yazıklar olsun diyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın)
Bidenı kına!
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Sayın Başkanım, buradaki tiyatroyu biz saatlerce seyretmek
zorunda mıyız! Bu milletvekilleri
BAŞKAN Sayın
Çıray, lütfen
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Yeter artık, yeter! Biraz da milletvekilleri konuşsun!
MEHMET ERDOĞAN
(Gaziantep) Otur yerine!
AYTUN ÇIRAY (İzmir) Bu
ne hâl ya, bu ne hâl ya! Buradaki milletvekillerine hiç mi saygınız
kalmadı? Saatlerce, bir orası, bir orası, bir orası;
ayıp!
BAŞKAN Sayın
Çıray, lütfen
MEHMET ERDOĞAN
(Gaziantep) Hangi sıfatla konuşuyorsunuz? Şov yapmayın
ya!
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Türkiye Büyük Millet Meclisinin İzmir Milletvekili olarak
konuşuyorum.
BAŞKAN Sayın
Çıray, rica ediyorum, oturur musunuz.
Sayın Özkoç, buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Sayın Başkanım, bir şey söylemem gerekiyor.
BAŞKAN Sayın Grup
Başkan Vekiline söz verdim Sayın Bülbül.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Sayın Başkanım, özür dilerim, bir şey
söyleyeceğim, bir cümle.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) Bu
ne ya!
BAŞKAN Sayın
Çıray, lütfen
MEHMET ERDOĞAN
(Gaziantep) Burası şov yeri değil ya! Şov yerine
çevirdiniz!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Şimdi, bakın, müzakerelerde birtakım şeyler
uzayabilir fakat burada ne parti gruplarına ne partilerin burada
devamlı mesai harcayan, bu koltuklarda on dört-on beş saat boyunca
sizler gibi yerinden ayrılmadan bu müzakereleri takip eden Grup
Başkan Vekillerine maksadı aşan, artık kabul edilemeyecek
boyutlara ulaşan eleştirileri, bu şekildeki tavırları
kabul edemediğimizi de
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Verelim o zaman size şeyleri
BAŞKAN Sayın
Çıray
Sayın Çıray, lütfen oturur musunuz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Ben bu tavrı uygun bulmadığımı ifade
ediyorum. Bana mukabele etmek zorunda değilsiniz. Ben Mecliste en az
konuşanlardan biriyim belki fakat buna rağmen, bu Meclisin bu
yürüyüşünde en önemli katkıları sunan Grup Başkan
Vekillerimize
AYTUN ÇIRAY (İzmir) On
yıldır bu Meclisteyiz, böyle bir şey görmedim!
ERKAN AKÇAY (Manisa) Kimi
kastediyorsanız söylersiniz!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya)
böyle bir tavır sergilemenin uygun
olmadığını kayıtlara geçirmek istiyorum.
BAŞKAN Sayın
Bülbül, teşekkür ediyorum.
Sayın Özkoç,
toparlayalım lütfen.
Buyurun.
30.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin tekraren
açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan, arkadaşlarımın da dikkatle dinlemesini
rica ediyorum.
Arkadaşlar, ben bu
tartışmaların fayda vermeyen tartışmalar olduğunu
söyledim, bir; devlet ciddiyetiyle uyuşmadığını
söyledim, iki. Üçüncüsü: Gerçekten, tezkerenin gelmesi ve burada
konuşulması bekleniyor birlik ve beraberliğimiz
açısından ancak aynı tutumu söyleyen Grup Başkan Vekili
mevkidaşıma dönerek söylüyorum ki: AKP Keskin Belediye
Başkanı Dede Yıldırım hâlen sizin partinizin belediye
başkanıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Dünyanın çeşitli şehirlerinde 1915 olayları, yani Ermeni
katliamı olarak bahsediliyor
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) O doğru değil.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Bu da Türkiyenin bir ayıbı ama bizler yaşamadık, sizler
yaşamadınız
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) O doğru değil.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Bunları yapanlar yanlış yapmıştır, tabii ki
özür dilenmesi lazım. Ben de özür diliyorum. ifadesine karşı ne
diyorsunuz, burada açıkça söyleyin. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Özkoç,
teşekkür ederim.
Sayın Oluç
RAVZA KAVAKCI KAN
(İstanbul) O zaman İstanbul İl Başkanını
getirelim. Onu söyleyin.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Açıkça söyleyin, Doğru değil. deyin.
BAŞKAN Sayın
Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Neyse, kayıtları var. Ses kaydını dinletirim.
BAŞKAN Sayın
Özkoç
RAVZA KAVAKCI KAN
(İstanbul) Siz İl Başkanınıza bakın.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Ses kaydını dinletirim.
BAŞKAN Sayın
Özkoç
RAVZA KAVAKCI KAN
(İstanbul) İstanbul İl Başkanınıza bakın.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Siz ilk önce Belediye Başkanınıza bakın. Ses kaydı
bende, istediğiniz zaman dinletirim. Öyle yok! Kendi Belediye
Başkanınıza bakın.
BAŞKAN Sayın
Oluça söz verdim.
Buyurun Sayın Oluç.
31.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin tekraren açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Akbaşoğlu, hakaretamiz dilinizi sürdürüyorsunuz ama sanmayın ki
hakaretlerinize cevap vermem.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Hakaret yok, hakaret yok.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Bakın, bir kere, hakaretlerinizi iade ediyorum, onlar
sizde kalsın, ben politik cevap vereceğim size. Bakın, ben
sayayım: Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya,
Bulgaristan, Kanada, Şili, Çekya, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya,
Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya,
Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela, Uruguay, Amerika
Birleşik Devletleri. Bunlar ne listesi, biliyor musunuz? Bunlar,
parlamentolarında karar almış ülkelerin listesi. Ya, hani
bunlarla ilişkileriniz çok iyiydi, hepsiyle canciğer kuzu
sarmasısınız, ticari, ekonomik ilişkileriniz var, silah
alım satımı yapıyorsunuz, her gün görüşüyorsunuz;
şimdi bunların hepsine cevap vermediniz de HDPyle mi
uğraşıyorsunuz? Niye?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen Sayın Oluç.
MEHMET CİHAT SEZAL
(Kahramanmaraş) Böyle bir mantık olabilir mi ya? Türkiye ile
partinin ne alakası var?
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Çünkü bunlarla uğraşmaya cesaretiniz yok. Rusyaya
söyleseydiniz, Rusyaya niye söylemiyorsunuz? Almanyaya, Fransaya söyleseniz,
niye söylemiyorsunuz? Bakın, ben size bir halk deyimini hatırlatayım:
Ekşi ayran çabuk köpürür. Sizin hâliniz odur, anlatabildim mi?
BAŞKAN Peki,
teşekkür
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Dolayısıyla bu konuda biz diyoruz ki: Bu
topraklarda yaşanmış olan acıları hep beraber
paylaşalım, birlikte bunun üstesinden gelelim ki bunlar bir daha
yaşanmasın. Söylediğimiz budur, bu kadar açıktır, size
de çağrımız budur net olarak.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Kifayetimüzakere
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Hayır, hayır, suçlamalar
var.
BAŞKAN Sayın
Dervişoğlu
32.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin tekraren açıklaması
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Türkiye Büyük Millet
Meclisinde biraz sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tarafından gönderilmiş bir tezkere
görüşülecek ve bildiğim kadarıyla oya sunulacak, kanaatim bu,
herhangi bir değişiklik yoksa.
BAŞKAN Evet.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Bunun öncesinde bu kabîl
tartışmalardan beslenmek isteyenlerin bir muradı olsa gerektir
diye düşünüyorum. Ben bu murada malzeme olmak istemiyorum. Uygulanmak
istenen tiyatronun ya da sahneye koyulmak istenen tiyatronun İYİ
Parti olarak figüranı olmak niyetinde değilim, öncelikle bunun
bilinmesini arzu ederim. HDP bildirisinin kınanması, bu Ermeni
soykırımı meselesiyle ilgili HDPnin tavrıyla ilgili
Sayın Genel Başkanımızın, Başkanlık
Divanımızın da bir açıklaması var, o açıklamada
gerekli kınama yapılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Ama illa arzu ediyorsanız,
müzakerenin de son bulması bakımından söyleyeyim: Türkiye
Cumhuriyeti devletinin ve Türk milletinin hedeflerinin hilafına adım
atanların attığı her adımı, söylediği her
lafı biz, İYİ Parti olarak zaten kınarız. Size de
muhalefet etmemizin esas itibarıyla sebebi bu. Bazen atmış
olduğunuz adımlar, Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin
beklentilerinin hilafına atılıyor. Şimdi, böyle bir durumda
size karşı bir duruş sergileyen İYİ Partinin, HDPye
karşı duruş sergileyen İYİ Partinin en azından
niyetinin sorgulanmaması gerektiği hususuna da vurgu yapıyorum.
Bu saatten sonra ne söylerseniz söyleyin cevap vermeyeceğimin de bilinmesini
istiyorum, tezkereyi konuşalım istiyorum, ama partiye yönelik bir
şey olursa İç Tüzük 69a göre söz talebini kürsüden
kullanacağım efendim.
BAŞKAN Gündeme
geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Duyurular
1.- Başkanlıkça, Avrupa Birliği Uyum
Komisyonunda siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerine düşen 1
üyelik için aday olmak isteyen siyasi parti grubu mensubu olmayan
milletvekillerinin yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin duyuru
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda siyasi parti grubu
mensubu olmayan milletvekillerine 1 üyelik düşmektedir. Bu Komisyona aday
olmak isteyen siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin 29 Nisan
2021 Perşembe günü saat 13.00e kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmeleri
gerekmektedir.
Bilgilerinize sunulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup
oylarınıza sunacağım.
B) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi ile
Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi ve Libya Temsilciler
Meclisi arasında dostluk grupları kurulmasına ilişkin
tezkeresi (3/1621)
21/4/2021
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 sayılı Kanun'un 4üncü maddesi uyarınca, Mısır
Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi ve Libya Temsilciler Meclisi ile Türkiye
Büyük Millet Meclisi arasında Parlamentolar Arası Dostluk
Gruplarının kurulması Genel Kurulun tasvibine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının Amerika Birleşik Devletleri
Başkanı Joe Bidenın 24 Nisan 2021 tarihli
açıklamasının kınanması, reddedilmesi ve yok hükmünde
sayılmasına dair bir tezkeresi vardır, okutup
oylarınıza sunacağım.
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Amerika Birleşik Devletleri
Başkanı Joe Bidenın 24 Nisan 2021 tarihli
açıklamasının kınanması, reddedilmesi ve yok hükmünde
sayılmasına ilişkin tezkeresi (3/1622)
27/4/2021
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
ABD Başkanı Joe
Biden'ın 24 Nisan 2021 tarihli açıklamasıyla 1915
olaylarına ilişkin Ermeni lobilerinin iddialarını içeren
tezleri sahiplenmesini, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak esefle ve
şiddetle kınıyor, tarihin siyasi saiklerle tahrifinden
başka anlam taşımayan bu temelsiz iftiraları en güçlü
şekilde reddediyoruz. Tarihî konularda hüküm vermeye hukuken ve ahlaken
yetkisi bulunmayan ABD Başkanının yaptığı bu
açıklama, nezdimizde yok hükmündedir.
Birinci Dünya
Savaşı şartlarında yaşanan, Osmanlı Devleti'nin
Türk ve Ermeni halkları için trajik sonuçlar doğuran olaylardan yüz
altı yıl sonra böyle sorumsuz bir açıklamanın
yapılmasının sebebi, değişen tarihî belgeler ya da
uluslararası hukuk normları değil, bugünün küçük çıkar
hesaplarında boğulmuş ABD yönetiminin radikal Ermeni lobilerinin
baskısına boyun eğmesidir. Tarihî gerçeklerle bağdaşmayan
bu açıklama, halklar arasında yakınlaşmaya hiçbir
katkı sağlamayan akıl dışı ve sorumsuz bir
adımdır.
Türkiye, 1915
olaylarının bağımsız uzmanlar ve tarihçiler
tarafından araştırılmasını savunmuş, bu
amaçla 2005 yılında ortak tarih komisyonu kurulmasını
önermiş ve arşivlerini tüm dünyaya açmıştır.
Türkiye'nin bu kadar açık, kendinden ve tarihinden emin, iş
birliğinden yana ve bilimsel gerçeklerin ortaya çıkmasını
arzulayan tavrının altında 1915 olaylarının
gelişim sürecini ve sonuçlarını yakinen bilmesi, uzak ve
yakın geçmişinde hiçbir zaman belli bir halka toptan
düşmanlık yapmamış olmasının öz güveni
vardır. Bu bağlamda, hiçbir politikacının ve hükûmetin,
tarihinin araştırılmasından kaçınmayan, tam tersine
1915 olaylarına ilişkin münferiden ya da birlikte yapılacak tüm
araştırmaları destekleyen Türkiye'ye söyleyecek sözü olamaz.
"Soykırım
kapsamı son derece belirli, kullanımı çok somut şartlara
bağlanmış bir uluslararası hukuk kavramıdır.
Açıkça tanımlanmış bir suçlamaya işaret eden bu kavramın
tahakkuku 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun
Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinde
belirtildiği üzere, yalnızca yetkili bir mahkeme tarafından
hüküm altına alınabilir. 1915 olaylarının hukuken
soykırım olarak tanımlanabilmesi için gereken şartların
hiçbiri mevcut değildir. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinin 2015 ve 2017 tarihli kararları da 1915 olaylarına tarihî
bir tartışmanın ötesinde bir anlam atfetmenin mümkün olmadığını
açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Kaldı ki
sıfatı ve makamı ne olursa olsun, bir siyasetçinin, mahkemelerin
yetkisinde olan bir hükmü vermeye kalkışması hukuken ve ahlaken
büyük bir sorumsuzluk örneğidir.
Bölgemizde kalıcı
ve sürdürülebilir barışın sağlanması, halkların
refah ve emniyet içinde yaşaması için samimi gayret göstermek
gerekirken Başkan Biden'ın 1915 olayları hakkında
yaptığı açıklamanın halkları
kutuplaştırmaktan; radikal, aşırıcı çevrelerin
gündemini desteklemekten ve nefret söylemlerini cesaretlendirmekten başka
bir amaca hizmet etmeyeceği açıktır.
Bu çerçevede, Başkan Joe
Biden'ı tarihî gerçeklerle bağdaşmayan, milletimizin
vicdanını derinden yaralayan bu hatalı
açıklamasını değiştirmeye; başta Türk ve Ermeni
halkları olmak üzere bölge halkları için barış, istikrar ve
güven içinde yaşama çabalarını desteklemeye ve ikili
ilişkilerimiz üzerinde kaçınılmaz olarak olumsuz etkiler yapacak
bu karardan geri dönmeye davet ediyoruz.
101'inci
açılış yıl dönümünü gururla idrak etmekte olduğumuz
Türkiye Büyük Millet Meclisi kimden ve nereden gelirse gelsin, aziz milletimize
ve ülkemize yönelik her türlü haksız söylem ve davranış
karşısında millî onurumuzdan,
bağımsızlığımızdan ve her safhasıyla
iftihar ettiğimiz tarihimizden yana tavır almayı sarsılmaz
bir azim ve kararlılıkla sürdürecektir.
ABD Başkanı Joe
Biden'ın 24 Nisan 2021 tarihli açıklamasının
kınanması, reddedilmesi ve yok hükmünde sayılmasına dair bu
bildirinin oylanarak kabul edilmesi ve alınan kararın Resmî Gazete'de
yayımlanması hususunu Genel Kurulun tasviplerine arz ederim.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
(AK PARTİ, MHP ve
İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının tezkeresini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Grup Başkan Vekillerinin
tezkereden sonra üçer dakikalık bir konuşma talepleri vardı ama
Herhâlde, bu konuşmaların yapıldığını
düşünüyorum. Grup Başkan Vekillerinden ayrıca talep varsa
bilemiyorum
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Sayın Başkanım,
Cumhuriyet Halk Partisinin Grup Başkan Vekili bu konuyla alakalı
BAŞKAN Evet, bir Engin
Bey daha sonraya bırakmıştı, bu tezkere sonrasına
bırakmıştı. Diğer arkadaşlar zaten
görüşlerini bildirdiler. İzin verirseniz, Engin Beye müsaade
ederseniz, tezkere hakkında görüşlerini
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Sayın Başkan
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Ama öyle olmaz Sayın Başkan.
Grup Başkan Vekilleri
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Peki, o zaman
bir tur yapıyorum ama sadece üçer dakika vereceğim, asla ikinci bir
turu yapmayacağım. Daha önce konuştuğumuz için bu
şekilde davranıyorum.
Sayın
Dervişoğlu, buyurun lütfen.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
33.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresine ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Çok teşekkür ederim.
Yüce Meclisi
saygılarımla selamlıyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Amerika Birleşik Devletleri
Başkanı Bidenın sözde Ermeni soykırımı
meselesine dair yapmış olduğu açıklama tarihî gerçeklerden
uzak olup Türk milletinin onur ve itibarına yönelik bir saldırı
niteliği taşımaktadır. Gerçekler ortada ve arşivler
açıkken mevsimsel siyasi sancılarla yapılan bu mesnetsiz
açıklamayı şiddetle kınıyor ve asla kabul etmiyoruz.
Sözde Ermeni
soykırımı meselesi, tarihî temellerinden koparılarak
siyasallaştırılmış, Amerika Birleşik Devletleri
tarafından uluslararası bir baskı aracına
dönüştürülmek istenmiştir. Biden, Ermeni diasporasının
tahakkümüne yenik düşmüş, tarihî hakikatleri siyasi
çıkarlarına alet etme girişiminde bulunmuştur ancak tarihî
gerçekleri siyasi saiklerle yeniden yazma gayretleri beyhude
çırpınışlardır. Türk milletinin şanlı tarihi
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Bidenın gerçek
dışı açıklamalarıyla lekelenmeyecek kadar temiz ve
büyüktür. Soykırım ifadesinin ABD Başkanı Biden
tarafından kullanılmasının ülkelerimiz arasındaki
ilişkilere ağır bir zarar vereceğine de şüphe yoktur.
Türkiyeyi her fırsatta sözde soykırım yalanlarıyla
suçlayan ABD ve Batılı ülkeler, eğer soykırım görmek
istiyorlarsa dönsünler, başrolünde bulundukları emperyalizmin
kanlı tarihine baksınlar.
Bilinmesini isteriz ki
Türkiye Cumhuriyeti devletinin tek yerli ve millî silahı sadece
kınamak değildir. Amerika Birleşik Devletleri
Başkanının Türk milletine iftira içeren açıklamasına
karşı siyasi iktidarın ortaya koyacağı duruş ve
eylemlerin önceki hükûmetlerimizin benzer meydan okumalar
karşısında aldıkları tarihî karar ve eylemlerin
devamı niteliğinde olmasını diliyor; her alanda, Türkiye Cumhuriyeti
devletinin ve Türk milletinin beklentilerine karşılık verecek
bir eylem planının derhâl hayata geçirilmesini talep ve temenni
ediyoruz.
Yüce Meclisi saygıyla
selamlarım. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Sayın
Akçay
34.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresine ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) -
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Muhterem milletvekilleri,
Türkiyenin ve Türk milletinin düşmanları her yıl 24 Nisanda
sözde soykırım yalanlarıyla karalama kampanyalarını
devam ettirmekte, asılsız ithamlarla ülkemize organize ve senkronize
bir şekilde saldırmaktadırlar. Sevr ve Mondrosla Türkiyeyi
işgal hevesleri kursaklarında kalan emperyalist ülkeler, Ermeni
meselesini ve komitacılık yapan bazı Ermenileri piyon olarak
kullanmaktadır fakat bu sinsi emperyalist oyun ilk defa
sergilenmemektedir. Rusya, İngiltere, Fransa 1878'de Ayastefanos ve Berlin
Anlaşmalarıyla Osmanlı Devletini ıslahatlara zorlamış,
büyük Ermenistan hayalleriyle bazı Ermenilere Hınçak, Taşnak
terör komitaları kurdurarak akıllarını çelmiştir.
Ermeniler, Selçuklu ve
Osmanlı Devleti idaresinde yüzyıllarca huzur içinde
yaşamış, bütün devlet kademelerinde, toplum hayatının
her alanında ve çeşitli mesleklerde gayet iyi bir şekilde ve
takdirle ve şükranla ifade edeceğimiz bir şekilde de yer
almışlardır. Ancak Osmanlı Devletinin 1914te savaşa
girmesini fırsat bilen bu terör örgütleri, Ermeni komitacılar,
emperyalistlerin direktifleriyle, 1850lerden önce başlattıkları
terör saldırılarını
yoğunlaştırmışlardır. Hınçak, Taşnak ve
Ramgavar terör örgütleri ve komitacıları Anadolunun 25 bölgesinde
isyanlar, ayaklanmalar çıkarmış, planlı ve sistematik
katliamlar yapmışlardır. Birinci Dünya Savaşında
Çanakkale'de, Kafkasyada, Musul ve Filistin'de ölüm kalım
savaşı verdiğimiz bir dönemde, düşmanın
üniformasını giyen bu çeteler, devletimizi ve milletimizi arkadan
hançerlemişlerdir. 24 Nisan 1915te alınan kararlar yerinde ve
isabetli olmuştur. 24 Nisan genelgesiyle Hınçak, Taşnak ve
diğer örgütlerin kapatılmasına, belgelerine el konulmasına,
liderlerinin, elebaşılarının tutuklanmasına karar
verilmiş, 235 elebaşı tutuklanmıştır. 27
Mayıs 1915te çıkarılan Sevkiyat Kanunu, 24 Nisan
kararının zorunlu bir sonucudur. Hınçakçı
diasporaların iddia ettiği gibi bütün Ermeniler tehcire tabi
tutulmamış; isyanlara karışmayan Ermeniler, çeşitli
sanatkârlar, iş adamları, vatandaşlar, yaşlılar
tehcirden muaf tutulmuşlardır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın
Akçay, toparlayın lütfen.
Son bir dakikanız
Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yine
iddiaların aksine, tehcir, Osmanlı toprakları
dışına değil, o dönem vatan toprağı olan Suriye,
Bağdat ve Musul vilayetine yapılmıştır. Devletimiz,
Birinci Dünya Savaşının ağır koşullarında,
meşru savunma hakları doğrultusunda bu kararı
uygulamıştır. Tehcir, sadece vatan topraklarını
korumakla kalmamış, isyana katılmadığı için
isyancı komitacılar, örgütler tarafından mezalime uğrayan
Ermenilerin can ve mal güvenliklerini de korumuştur.
Sözde soykırım
iddiaları tarihî, hukuki ve akli bakımdan gerçek
dışıdır. Soykırıma, yetkili mahkeme karar verir.
Bidenın 24 Nisan 2021deki açıklamaları hukuk
dışıdır, akıl dışıdır, hadsizcedir
ve ayaklarımızın altındadır. ABD Başkanları,
ABDdeki malum lobiler, kişiler ve kuruluşlar ile ülkemizdeki iş
birlikçileri her yıl yaptıkları açıklamalarla Türkiyeye
karşı nefret suçu işlemektedirler.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Türkiyeyi yalan ve
iftiralarla yaftalamaya çalışanlar, Birinci Dünya
Savaşında ve ülkemizi işgal ettikleri 1918-1922
yılları arasında Türkiyede, Irakta, Suriyede, daha
sonraları Afganistanda, Ruandada, Cezayirde ve kendi ülkelerinin başkentlerinde
yaptıkları soykırımların, katliamların
hesabını vermelidirler. 1915 tehciri, uluslararası hukuk
normlarının soykırım suçu kriterlerinin hiçbirini
taşımamaktadır. Soykırımı yapan, Anadoluda 518
bin, Karabağda 413 bin Müslüman Türkü katleden Hınçak, Taşnak
çeteleridir. Soykırımcılar, tehcire tabi tutulan Ermeni
sayısının 3,5 katından daha fazla Müslüman Türkü -1 milyon
604 bini- göçe zorlayan ve katleden Hınçak, Taşnak terör
örgütleridir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Asıl soykırımcılar, 1973ten sonra yurt
dışında 31i diplomat ve ailesi olmak üzere 58
vatandaşımızı şehit eden ASALAdır. PKK, ASALA
terör örgütünün bir devamıdır. Her meselede Türkiye
düşmanlarıyla saf tutanlar, sözde soykırım iftirası
atan ve yüzleşmeden söz edenler, önce ASALA ve PKKnın
katliamlarıyla yüzleşmelidir.
Türkiyeyi açıkça hedef
alan bu saldırılara karşı cılız beyanlarla,
amalı, fakatlı cümlelerle açıklama yapmak da doğru
değildir. Ayrıca ortak acılar demek, olmayan bir suçu üstlenmek,
mazlum ile zalimi bir tutmak, mazlumun masumiyetine zalimi de ortak etmek
demektir. Bu ifadeyi de doğru bulmadığımızı ifade
etmek istiyorum.
Bu vesileyle, bu katliamlar
neticesinde, Hınçak, Taşnak terör örgütlerinin katliamı
neticesinde hayatını kaybeden bütün insanlarımıza Allahtan
rahmet diliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Manisa)
İzninizle son cümlemi söylüyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Türkiye Cumhuriyeti, bugüne kadar kendi haklarını savunmuştur,
kimseye verecek hesabı yoktur; aksine, soracağımız hesap
vardır. Hiçbir güç Türk milletinin onuruyla oynayamaz,
vatanımızı savunmaya devam edeceğiz. 1915te Türkiye, vatanını
savunmuştur.
Teşekkür ederim
Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Oluç...
35.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresine
ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, onlarca
yıldır çeşitli dönemlerde ve çeşitli ülke
parlamentolarında tartışılan ama ne yazık ki kendi
ülkemizin kurumlarında ve Meclisinde bir tabu olarak tutulan ve
tartışılmayan, coğrafyamızı çoraklaştıran
tüm tarihsel olayları şöyle veya böyle tüm yönleriyle
tartışıp açığa çıkaramadığımız
her gün, ülkemize ağır toplumsal ve siyasal bedeller ödetmektedir.
Tarihsel ve siyasal sorunlarımızın Türkiyede ve tarihimizle
yüzleşme bağlamında ele alınmaması, sorunların
uluslararası boyutlara taşınmasına,
topraklarımızdaki sorunların küresel güçler ve devletler
tarafından kendi amaçları yönünde kullanılmasına yol
açmaktadır. Bugüne kadar 30 ülke parlamentosunda, 1965 yılından
bu yana elli altı yıldır aynı durum yaşanmaktadır.
Topraklarımızda yaşanmış olan acıları ve
yası ancak birlikte paylaşırsak bunları onarma ve aşma
şansına sahip oluruz.
Halkların Demokratik
Partisi olarak, tarihte yaşananların, iç siyasette iktidarların
kendi pozisyonlarını sağlamlaştırma aracı hâline
getirilmemesi ve defakto olarak ülke dışına havale edilmemesi
gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu konuda yapılan
yanlışlar ülkemizi her gün, her yıl zor duruma
düşürmektedir. Ortak bir geleceği, toplumsal barışı
kurmak için halkların acısı hiçbir iktidarın çıkar
aracı hâline getirilmemelidir.
Hrant Dink -her gün özlemle
andığımız Hrant Dink- demiştir ki: Biz bir
gerçeği ortaya çıkarmaya, anlamaya, bir olayı idrak etmeye
çalışmalıyız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Ama şu anda dışarısı da, içerisi de
Türkiyeyi ikrar ya da inkâr gibi iki kavrama
sıkıştırmış vaziyettedir. İnsanlar, ancak
Ermeni meselesini öğrendikten, anladıktan sonra Bu benim için
soykırımdır. ya da Değildir. diye olayı kabul
ederler ya da etmezler. Ayrıca, devletin, dışarıdan
baskılarla mecbur kalıp olayı kabul etmesinin de hiçbir
anlamı yoktur çünkü gerçeği görmesi gereken toplumlardır.
Konuşulması gereken kavram da vicdandır. Devletlerin
vicdanı olmaz; toplumların, insanların vicdanı olur. Zaten
idrak de vicdanla ilgili bir süreçtir.
Bir kez daha şunu
söylemek istiyoruz ki bugün Türkiyede, bu topraklarda, bu toprakların ve
bu coğrafyanın kadim halkı olan Ermeni halkıyla, Ermeni
yurttaşlarımızla birlikte huzur içinde yaşamak son derece
önemlidir. Aynı zamanda bölgemizin bir parçası olan Ermenistan
devletiyle diplomatik, ticari, ekonomik ilişkileri geliştirmek
Türkiyenin ve bölgenin ihtiyacıdır ve çıkarınadır.
Dolayısıyla, konuya bu açılardan
baktığımızı ve o nedenle Başkanlıktan
gelmiş olan tezkereye destek vermemiş olmamızı
açıklamış bulunuyorum.
Söz verdiğiniz için
teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Özkoç
36.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresine ilişkin
açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri arkadaşlarım;
Türkiye Cumhuriyeti herhangi bir devlet değildir; kuruluşuyla
birlikte, o günün Birleşmiş Milletleri olan Milletler Cemiyetine
kendi başvurusu olmadan kabul edilmiş bir devlettir. Lozanda çözüme
kavuşturamadığı boğazlardaki egemenliğini 1936
yılında Montrö Sözleşmesiyle sağlamıştır.
1939da, silaha başvurmadan, Hatayın ana vatana
katılmasını sağlamıştır. 1970li
yıllarda, önce haşhaş ekim yasağını kaldırarak
ABDye kafa tutmuştur. 1974 Barış Harekâtıyla
Kıbrısta Türklere baskı ve zulmü ortadan kaldırmış,
iki ayrı devlete giden yolu açmıştır. ABDnin silah
ambargosuna boyun eğmemiş, karşı misillemeyle ABDyi geri
adım atmaya mecbur bırakmıştır. 1980li yılların
ikinci yarısında ABD Kongresine sunulan Ermeni soykırım
tasarılarını, ABDnin Türkiye'deki askerî
ayrıcalıklarına kısıtlama koyarak başarıyla
püskürtmüştür. Bugün de ABDnin asılsız, mesnetsiz sözde Ermeni
soykırımı iddiaları karşısında Türkiye
çaresiz değildir, yeter ki devleti yönetenler doğru adım
atabilsinler. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ABD Başkanı
Bidenın 1915te yaşanan acı olayları soykırım
olarak nitelemesini kabul etmiyor, destekleyen kişi ve kurumlar ile
diğer kişileri şiddetle kınıyoruz.
Ayrıca, ABD
Başkanı Bidenın, yaptığı açıklamada
İstanbulu Konstantinopolis gibi bir isimle
adlandırmasını basit bir gaf olarak görmüyoruz. Bu, Türkiye'nin
tapusu Lozanı yok sayıp Sevr Anlaşması hayalini tekrar
canlandırma çabasıdır; buna asla izin vermeyeceğiz.
Siyasetçilerin görevi tarihçiliğe soyunmak değildir, iki millet
arasında barış ortamının sağlanmasına önayak
olmaktır. ABD yanlış yapmıştır. Bidenın,
yüz yılı geçkin bir süredir süregelen Ermeni
soykırımıyla ilgili, Türkiye Cumhuriyetini kendi ülkesinin
soykırım geçmişine ortak etme çabası hadsiz, siyasi
ciddiyetten yoksun, seviyesiz, planlı bir açıklamadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sana Bülent Ecevitin geçmişten gelen sesiyle Türkiye Büyük Millet
Meclisinden cevap veriyorum: Amerika Birleşik Devletleri, gölge etme,
başka ihsan istemez. (CHP sıralarından alkışlar)
Bugün geldiğimiz
noktada, AKPnin dış politikadaki, diplomasideki
başarısızlığı da belirleyicidir. AKP
iktidarının yönetimindeki Türkiye dış politikası,
bölgedeki barışçıl gücünü, ara bulucu pozisyonunu
kaybetmiştir. Önemli aktörlerle diplomatik bağlarımız
kopartılmıştır. Dış siyaset, devlet
geleneğimizden, bürokrasimizden bağımsız teraziler
işletilerek, al gülüm ver gülüm politikasıyla yürütülmeye
kalkışılmış, itibarımız ve
güvenilirliğimiz zedelenmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
İşçiye, çiftçiye, öğretmene, doktora, madenciye, esnafa, yoksula
kükreyen Erdoğanı Ermeni soykırımı iddiası gibi
önemli bir mesele karşısında sesini bile çıkartamayacak
noktaya getiren bu yanlış dış politikadır, ülkemizi
içine soktukları tablodur ve çok üzücüdür. Türkiye Cumhuriyeti olarak hep
birlikte, bir bütün hâlinde, sözde Ermeni soykırımı
hakkında kendi tezlerimizi dünyada savunabilmek için
çalışmalı ve kendimizi dünyaya doğru biçimde
anlatmalıyız. Türkiye, mazlum ve tutsak devletlere örnek olmuş
bir devlettir. Mustafa Kemal Atatürkün özgürlük ve
bağımsızlığı önceleyen dış
politikasına geri dönülmeli ve Türkiyeyi yeniden dünyada itibarlı
bir hâle getirmeliyiz.
Saygılarımla. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu
37.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Değerli milletvekilleri,
öncelikli olarak, şu anda, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak Amerika
Birleşik Devletleri Başkanının haksız, hukuksuz ve
bühtan niteliğindeki, iftira dolu açıklamalarına cevap vermek
suretiyle bunu reddettiğimizi, kabul etmediğimizi bütün dünyaya ilan
ediyoruz. Bununla beraber, hakikaten, Ermenistan devletinin ilk
Başbakanı Ovannes Kaçaznuni, 1923 yılında yazmış
olduğu raporda, Batılı devletlerin Hınçak ve Taşnak
örgütlerini nasıl örgütlediklerini, nasıl
kandırdıklarını ve kullandıklarını samimi
itiraflarıyla raporunda beyan etmiş ve Osmanlının asla ve
kata Ermenilere herhangi bir soykırımda
bulunmadığını bütün dünyaya ikrar ve kabul ederek beyan
etmiştir.
Hâl böyleyken, hakikaten, hem
dışarıda hem içeride ecdadımızı, aziz milletimizi
ve devletimizi, nenelerimizi, dedelerimizi soykırım suçuyla,
iftirayla, bir husumetle yaftalayanlar asla ve kata tarihe hesap
veremeyeceklerdir çünkü ancak iftirayla, ancak -gerçek dışı-
yalanla bunu aziz milletimize yamamaya çalıştıkları tarihen
ve hukuken sabittir. Uluslararası hukuk nezdinde de, ulusal hukuk nezdinde
de, tarih önünde de bu kararlar, bu bildiriler keenlemyekûndür ve yok
hükmündedir, hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Ancak herkesin gerçek yüzü,
bir turnusol kâğıdı niteliğindeki bu olaylarda, maskesi
düşerek görülmüştür; içeride de görülmüştür,
dışarıda da görülmüştür.
Sayın
Cumhurbaşkanımız, yürütme adına en oturaklı
cevabı, gerektiği şekilde, en gür sadayla vermiş;
efradını cami ağyarını mâni bir şekilde,
Osmanlı tokadını vuracak şekilde, Hodri meydan! diyerek,
bütün bir millet ve devlet adına cevabını, Bidena da bütün
soykırımcı, sözde soykırım iftiracılarına da
cevaplarını vermiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Dün, yürütme tarafından,
milletimiz ve devletimiz adına, en güzel bir şekilde, gür sedayla
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından muhataplarına
cevap verildiği gibi, biz de Meclis olarak burada, bu cevabı bütün
dünyaya ilan ediyoruz.
Bununla beraber, gerçekten,
hakikaten, bu manada, Ermenistanın ilk Başbakanı Ovannes Kaçaznuni kadar vicdanlı
olamayan, bu milletin fertlerini, bu devleti katil olarak,
soykırımcı olarak niteleyen ve onları
kınamayanları da kınadığımızı,
kınayacağımızı, içeride de dışarıda da
bu soykırımı her zaman reddettiğimizi milletimiz adına
da buradan beyan ediyor, bütün milletimize saygılarımı
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
CENGİZ
GÖKÇEL (Mersin) Bidenı kına, Bidenı kına!
BAŞKAN İYİ
Parti Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından,
görevdeki ABD Başkanı Joe Bidenın 24 Nisan 2021 tarihinde
yapmış olduğu açıklamada sözde soykırım
terimini kullanmış olmasının muhtemel etkileri ve
sonuçları ile Türkiye Cumhuriyetinin bu konuda alması gereken
politik kararları ve tedbirleri tartışıp belirlemeye
katkıda bulunmak amacıyla 27/4/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 27
Nisan 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
27/04/2021
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
27/04/2021 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19'uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla
arz ederim.
Dursun
Müsavat Dervişoğlu
İzmir
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
İzmir Milletvekili Grup
Başkan Vekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından,
görevdeki ABD Başkanı Joe Bidenın 24 Nisan 2021 tarihinde
yapmış olduğu açıklamada sözde soykırım terimini
kullanmış olmasının muhtemel etkileri ve sonuçları ile
Türkiye Cumhuriyetinin bu konuda alması gereken politik kararları ve
tedbirleri tartışıp belirlemeye katkıda bulunmak
amacıyla 27/04/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerinin 27/04/2021 Salı günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN İYİ
Parti grup önerisinin gerekçesini açıklamak üzere İYİ Parti
Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Aytun Çıray.
Buyurun Sayın
Çıray. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA AYTUN ÇIRAY (İzmir) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; biz, Balkanlardan hazin çekilişimiz sırasında
her biri ayrı bir soykırım hikâyesi olabilecek acılar yaşadık
ama bunlardan nefret ve intikam politikaları üretmedik. 1915 tehcirindeki
acılar için de ırkçı olmamamızın verdiği öz
saygıyla yaraların kapanacağını umut ettik ve
gerçeğin gücüne güvendik, ta ki 23 Nisana kadar. 23 Nisanda önce haber
verdiler, 24 Nisanda da Joe Biden çıktı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının
yüzüne karşı, haddini aşarak, sözde soykırım
iftirasını tanıdığını söyledi yani Biden,
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının yüzüne karşı Katilsiniz!
dedi, Katil!
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Nerede yüzüne karşı, nerede yüzüne
karşı ya? Yüzüne karşıyı nereden çıkardın?
ŞİRİN ÜNAL
(İstanbul) Yanında mıydın?
YAVUZ SUBAŞI
(Balıkesir) Hoşuna mı gitti?
AYTUN ÇIRAY (Devamla) Biz
İYİ Parti olarak Bidenı şiddetle kınıyoruz!
Onların soykırım iddiasını şiddetle reddediyoruz!
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Biz aynı
zamanda, HDPnin onlara verdiği desteği de şiddetle
kınıyoruz! (İYİ Parti ve AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Değerli arkadaşlar,
bu korkunç iftiranın ağırlığını küçültmeye
çalışmayın. Bunun, bugüne kadar olanlardan farklı
olduğunu üzülerek göreceğiz çünkü bu defa, bu iftirayı ortaya
atan, küresel düzeyde etkili bir devletin Başkanıdır. Bu
nedenle, konunun ağırlığıyla ilgili eş değer
bir tepki vermezsek eğer, pek yakında karşımıza geçip
Ermenilerden özür dileyin. diyecekler. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
Sayın Erdoğan seçilir seçilmez Bidenı kutladı. Beş
aydır telefon başında bekliyorlar. Belli ki birtakım
pazarlıklar ve hazırlıklar yürüdü, mutabakat sağlandı
ve heyecanla beklenen telefon haberi geldi; sözde soykırım
iddialarının yıl dönümü olan 24 Nisandan bir gün önce.
Diplomaside bunun anlamı açıktır, diplomatlar bilir ama ne olur
ne olmaz, belki anlayamazlar diye ertesi gün -Amerikan kaynakları
açıkladı ve yalanlanmadı- Başkanımız Sayın
Cumhurbaşkanına sözde soykırımı
tanıdığını ifade edecek. İnsaf yahu! Temsil
ettiğiniz bu milletin yüzüne karşı katil
karalamasını dinlemeyi nasıl kabul edebilirsiniz? Daha da
fenası, Türk milletine atılan bu vicdansız, hukuksuz
iftirayı dinledikten sonra nasıl olur da haziranda ikili
görüşmeyi kabul edersiniz?
Beyler, Sayın
Erdoğan, bu tutumuyla, Türk milletinin egemenliğini
koruyacağına ve Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini
koruyup yücelteceğine dair yeminini tutamamıştır.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
METİN GÜNDOĞDU
(Ordu) Yok ya! Böyle bir şey olamaz.
AYTUN ÇIRAY (Devamla)
Değerli arkadaşlar, bu utanç verici olay, AKP ve Sayın
Erdoğanın yanlış dış siyasetlerinin millî
dış siyasetimiz olamayacağına dair tezimizin
ispatıdır. Güçleri tek elde toplayan ucube
Cumhurbaşkanlığı rejiminin ne kadar tehlikeli olduğu
bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Arkadaşlar, bir saman
çöpü gibi oradan oraya savrulan bu iktidar ne yazık ki artık Türk
devleti için bir beka sorunudur. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Şimdi de ülkenin tarihindeki en ciddi suçlama
karşısında süt dökmüş kedi gibi olmanızın sebebi
ne? Bu konudaki alttan alma ya aczin ya bir cehaletin ifadesidir.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay)
Aytun Bey, yakışıyor mu bu sana ya?
YAVUZ SUBAŞI
(Balıkesir) Bidena bir tane kelime söylemiyorsun!
AYTUN ÇIRAY (Devamla)
ABD-AKP tarihinde, onca hakaret, Türk askerinin başına çuval geçirme
YAVUZ SUBAŞI
(Balıkesir) Yuh sana be! Bidena bir tane kelime söylemiyorsun!
AYTUN ÇIRAY (Devamla)
açık PYD desteği, rahip fiyaskosu, hakaret mektubu rezaleti, bir
dolu olay oldu, bir dolu olay ve bu kadar çok olay olduktan sonra 2 defa nota
verdik Amerikaya, 2 defa.
YAVUZ SUBAŞI
(Balıkesir) Sen Bidenın milletvekili misin?
AYTUN ÇIRAY (Devamla) Onun
ne olduğunu biliyor musunuz? Reza Zarrab için verdik.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Hadi be, hadi!
AYTUN ÇIRAY (Devamla) 2
defa, bu kadar olaydan sonra. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN -
Tamamlayalım lütfen.
AYTUN ÇIRAY (Devamla)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
MUSTAFA DEMİR
(İstanbul) FETÖ için verdik.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) Ne
oldu da Ey Biden!dan Sayın Bidena geldik?
Değerli milletvekilleri,
sözde soykırım iftira ve ithamını yok sayarsak ASALA
canilerince katledilen şehitlerimiz bize hakkını helal etmez. Bu
nedenle artık yazılı ve sözlü kınama dönemleri
METİN GÜNDOĞDU
(Ordu) ASALAnın devamı
AYTUN ÇIRAY (Devamla) -
artık tarih, hukuk tartışma çağrıları geride
kalmıştır. Biz size millî siyaset tavsiye ediyoruz. Bu zillet
başımıza gelinceye kadar hangi pazarlıklar
yapıldıysa Türk milletine açıklanmasını istiyoruz ve
AKP iktidarını, Türk milletinin istiklal ve istikbalini etkileyecek
bu süreçleri açıklamaya davet ediyoruz.
14 Haziran ikili NATO zirvesi
görüşmesini derhâl bugün askıya alın, NATO faaliyetleri
dışında İncirlik Üssünü kapatın. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Eğer bunları
yapamıyorsanız, yaptıklarınız one minute şov
kadar seyredilmeyecek kötü bir tiyatro olacaktır.
Saygılarımı
sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar)
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay)
Tarihe kara bir leke olarak geçtin.
NECİP NASIR (İzmir)
İyi film çeviriyorsun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Beştaş, yerinizden 60a göre sadece bir dakika söz veriyorum.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Bir dakikada bitmeyebilir, sataşma var,
kürsüden istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Ne
sataştı Sayın Beştaş?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) HDPyi kınıyorum. dedi, daha ne desin?
FAHRETTİN YOKUŞ
(Konya) Kınıyoruz, yüz kere kınıyoruz.
BAŞKAN Kürsüden iki
dakika
Buyurun.
FAHRETTİN YOKUŞ
(Konya) Kınamayalım mı? Yüz kere kınıyoruz, bin kere
kınıyoruz.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, lütfen
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, İzmir Milletvekili Aytun Çırayın
İYİ Parti grup önerisi üzerinde İYİ Parti Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; gelirken vekiller de Bin kere kınıyoruz. dedi.
Doğru, kınamak üzerine bir siyaseti doğru bulmuyoruz, yani
eğer bu bir cevapsa bir siyasetin bir partinin diğerini kınamasıyla
bunun siyaset adı almasını çok talihsiz buluyoruz. Hadi biz de
sizi kınayalım, ne olacak?
Bizim derdimiz şu: Bizim
bugün ortak bildiriye karşı tutumumuz da Ermeni meselesine
yaklaşımımız da tamamen bizim partimizin siyasi
yaklaşımıdır. Bunun Bidenla, Sayın Bidenla ya da
-bilerek hem sayın hem Biden dedim çünkü buna da itiraz ediliyor- onun
tutumuyla da hiçbir ilgisi yok. Biz 2014ten beri bu düşüncelerimizi her
yıl söylüyoruz. Bizim düşüncelerimize de bildiri deniliyor; bildiri
falan değil, bir açıklama. Benzer anmalarda
yaptığımız gibi o konudaki
yaklaşımımızı ortaya koyuyoruz.
Şimdi, madem öyle -gerçi
Akbaşoğlu konuşacak- ya gelin, şu Rusyayı
kınayın. Tabii, bunu İYİ Partiye de söylüyorum.
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Kınadık defalarca.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Gelin, ABDden telefon beklemeyin aylarca, böyle
gece uykularınıza girmesin. Yani, siyasi ilişkileri bitirin
madem öyle, bu kadar hayatiyse. Burada kınamanın ne anlamı var?
Hiçbir anlamı yok.
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) İYİ Partiye cevap vermek için söz
aldınız.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Fransa, Almanyayla ilişkileri bitirmek
lazım ya da İsviçreden silah almamak lazım. Mesele böyle
çözülmez; ben bunu, doğru inandığım için söylemedim,
seçenek olarak söylüyorum. Bizim meselemiz şu: Bu topraklarda bir şey
yaşandı. Buna ister kırım diyelim, ister soykırım
diyelim, ister büyük felaket diyelim, istersek mukatele diyelim ama bir
şey yaşandı. Gelin, bu yaşanan acıyı
paylaşalım, bu Ermeni yurttaşlarımızın da acılarıyla
yüzleşelim. (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler) Neyse
adını birlikte koyalım, adını birlikte koyalım.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde konuşalım ki ABD
konuşmasın, Fransa konuşmasın, İngiltere
konuşmasın
(AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Beştaş, teşekkür ediyorum.
Sataşmadan söz süresi
iki dakika.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Sayın Başkan
BAŞKAN - Hayır,
lütfen, çok rica ediyorum, bundan sonra vermeyeceğim hiçbir
arkadaşımıza.
Teşekkür ediyorum.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Siz burada konuşamadığınız
müddetçe uluslararası parlamentolarda bu konuşulur ve biz de burada
gelir bildiri yayınlarız. Bunun bir çözüm olmadığı
ortadadır. (HDP sıralarından alkışlar)
METİN GÜNDOĞDU
(Ordu) Kürt düşmanı sizsiniz.
FAHRETTİN YOKUŞ
(Konya) Kimin yanındasın? Bidendan yana mısın,
Türkiye'den yana mısın?
BAŞKAN
Sayın Beştaş, teşekkür ediyorum.
Sayın
Akbaşoğlu siz niçin istediniz?
MUHAMMET
EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Biraz evvel hem Sayın
Çıray hem de Meral Danış Beştaş grubumuza dönük birisi
Süt dökmüş kedi gibi niye davranıyorsunuz? gibi bir suçlamada
bulundu ve sataştı, birisi de aynı şekilde Telefon
bekliyorsunuz Amerikadan. falan diye gerçek dışı beyanlarda
bulundu.
BAŞKAN
Peki, 69a göre kürsüden iki dakika size söz veriyorum.
Yeni bir sataşmaya
mahal vermeyelim lütfen.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
2.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun,
İzmir Milletvekili Aytun Çırayın İYİ Parti grup
önerisi üzerinde İYİ Parti Grubu adına ve Siirt Milletvekili
Meral Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptıkları konuşmaları sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşmaları nedeniyle konuşması
MUHAMMET
EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; öncelikli olarak belirteyim ki biz Amerika
Birleşik Devletleri Başkanından telefon falan beklemiyoruz.
(CHP ve İYİ Parti sıralarından Aaa! sesleri) Siz herhâlde
kendilerinizle karıştırıyorsunuz. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Siz kendinizle karıştırıyorsunuz.
Arkadaşlar, 23 Nisanda Sayın Cumhurbaşkanımız
Başkomutan sıfatıyla, Hınçak ve Taşnakların
devamı mahiyetinde olan PKKnın başının ezilmesi için
talimat vermiş ve bütün mağaralar başlarına geçirilmiştir.
(AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Amerikaya cevap verilmiştir, cevap! Anlayana sivrisinek saz, anlamayana
davul zurna az. demişler arkadaşlar. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Mesele bundan ibarettir. Siz,
kendiniz gibi, böyle Telefon bekliyorsunuz
Herhâlde siz kendinizle karıştırıyorsunuz.
Sonuç itibarıyla, darbe
bildirilerine arka çıkanlar, 104 amiralin bildirisine arka çıkanlar
gelmiş burada caka satmaya çalışıyor. Yazık, gerçekten
yazık! Şunu söyleyeyim: Sayın Cumhurbaşkanımız,
aynen Bağımsızlık benim karakterimdir. diyen Mustafa
Kemal Atatürkün tam bağımsız Türkiye hedefini, idealini hayata
geçiren liderdir arkadaşlar. [AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar; CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar(!)] Tarih bunun şahididir; El Bab, Cerablus, Afrin
bunun şahididir; Akdeniz, Libya, Karabağ bunun şahididir arkadaşlar.
[AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar; CHP
ve İYİ Parti sıralarından alkışlar(!)] Bu millî
duyguyu yaşayamayanlara yazıklar olsun, yazıklar olsun,
yazıklar olsun! (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Sayın Başkan, sataşma nedeniyle
BAŞKAN Pardon, ne
sataştı Sayın Çıray?
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Bize Yazıklar olsun! dedi.
BAŞKAN Hayır, siz
söylediniz, o da cevap verdi yani birbirinizi ikna etmek durumunda
değilsiniz. Böyle bir sataşma
METİN GÜNDOĞDU
(Ordu) Başkanım, sataşma yok zaten.
BAŞKAN
Arkadaşlar, müsaade ederseniz duymak istiyorum.
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Bize Yazıklar olsun! dedi.
BAŞKAN O zaman,
buyurun Sayın Çıray, iki dakika.
Buyurun.
METİN GÜNDOĞDU
(Ordu) Ne sataşması vardı ya?
BAŞKAN Bir susarsan
anlayacağım, anlayamıyorum.
METİN GÜNDOĞDU
(Ordu) Niye anlamıyorsun Başkanım?
BAŞKAN
Anlayamıyorum, evet.
Buyurun Sayın
Çıray.
3.- İzmir Milletvekili Aytun Çırayın,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında İYİ Partiye sataşması nedeniyle
konuşması
AYTUN ÇIRAY (İzmir)
Sayın milletvekilleri, Sayın Başkanım; size detaylı
bir cevap vermek isterdim ama hâlinizin zorluğunu anlıyorum.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Alakası yok, verebilirsiniz
buyurun.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) Çünkü
davulu sizlere vermişler, tokmak saraydaki çocukların elinde, bütün
kararları onlar alıyor. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
MUHAMMET
EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) Alakası yok;
o sizin hüsnükuruntunuz, o sizin hüsnükuruntunuz; hakikatle alakası yok.
Hüsnükuruntu.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Tokmak kimin elinde Aytun Bey? Siz tokmağı kime
kaptırdınız? Aytun Bey, siz tokmağı kime
kaptırdınız, onu bir söyleyin.
AYTUN ÇIRAY (Devamla)
Şimdi, siz emekli askerlerle uğraşın da Türkiyeye darbe
yapma ihtimali olan, Türkiye Cumhuriyeti devletini âdeta ele geçirmiş FETÖ
terör örgütü sizin zamanınızda oraya yerleşti; bu bir.
İkincisi
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Temizledik, temizledik.
AYTUN ÇIRAY (Devamla)
Temizlediniz mi? Bazı arkadaşların ben göreve döndüğünü
görüyorum. Bidena şükretsinler, Bidena. Biden gelince bazıları
göreve dönmeye başladı ben görüyorum onları.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Temizliyoruz, temizliyoruz.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) Siz
ne diyorsunuz? Biz o işin içinden geliyoruz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Hangi işlerin içinden? Açıklık getir. Aytun Bey, hangi
işlerin içinden geliyorsunuz, bir açıklayın.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) Sonuç
itibarıyla burada hamaseti bırakın. Orada, PYDye özel bir ordu
kurduruldu, ordu. Hadi erkekseniz oraya gidin, görelim. PYDye ordu kurduruldu.
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından,
görevdeki ABD Başkanı Joe Bidenın 24 Nisan 2021 tarihinde
yapmış olduğu açıklamada sözde soykırım
terimini kullanmış olmasının muhtemel etkileri ve
sonuçları ile Türkiye Cumhuriyetinin bu konuda alması gereken politik
kararları ve tedbirleri tartışıp belirlemeye katkıda
bulunmak amacıyla 27/4/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 27
Nisan 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi (Devam)
BAŞKAN İYİ
Parti grup önerisi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz talep
eden Aydın Milletvekili Sayın Bülent Tezcan.
Buyurun Sayın Tezcan.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BÜLENT TEZCAN
(Aydın) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hiç dolaştırmadan adını çok
net koyalım: Ermeni soykırımı iddiası emperyalist bir
yalan ve plandır. (CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Bu, sadece bugün üretilmiş bir şey değil dünden
bu yana bu ülkede tam bağımsız yaşamamızı
istemeyen emperyalistlerin yüz yıl önce planladığı ve
bundan sonra da eğer fırsatını bulabilirlerse sürdürmek
isteyecekleri bir plandır. Onun için buna karşı durmak bir millî
duruştur; bir. (CHP, AK PARTİ ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İki: Değerli
arkadaşlar, mahkeme kararı olmadan soykırım olmaz. Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi Perinçek-İsviçre davasında çok net
bir karar vermiştir ve bu kararda demiştir ki Soykırım
meselesinde Türkiye'de Ermeni soykırımı iddialarının
arkasında hukuki bir temel yoktur. Bu çerçevede ne Bidenın
iddiası ne Bidenın yandaşlarının iddiası ne
Bidenın yalakalarının iddiası ne de dünyanın herhangi
bir yerinde filanca parlamentonun kararı, bu iftiranın
arkasının tarihsel olarak da hukuksal olarak da boş olduğu
gerçeğini ortadan kaldırmaz. (CHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Bir başka önemli konu:
İstanbul 1915 yılında da İstanbuldu bugün de
İstanbul. İstanbulu birileri bugün hâlâ beş yüz yıl
öncesinin anlayışıyla başka sevdaların malzemesi
yapmak isteyebilir ama bu millet, yüz yıl önce o planları Millî
Mücadelede nasıl bozduysa bugün de yine bozacak kudrete sahiptir. (CHP
sıralarından alkışlar)
Şimdi, bunları
söyleyeceğiz ama başka bir şeyi daha unutmayacağız.
Değerli arkadaşlar, bütün bunları biz burada yüksek sesle ve
netlikle söylerken aynı netliği bu milletin seçip yetki verdiği
yürütme organından, saraydan da bekliyoruz ve duyamadık. (CHP
sıralarından alkışlar) Biraz önce AK PARTİ Grup
Başkan Vekili Sayın Akbaşoğlu hem de birkaç sefer Bedrin
aslanları gibi kükredi burada.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Tezcan, tamamlayalım lütfen.
BÜLENT TEZCAN (Devamla)
Bitiriyorum Sayın Başkan.
Ben baktım, Bedrin
aslanları gibi kükrüyor; güzel, hoşuma da gitti.
Allah için hoşuma gitti
Sayın Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Beraber kükreyelim, beraber.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) Ama
sizin kükreyişinizin yüzde 1ini ben dün akşam Sayın
Cumhurbaşkanından duymak isterdim, yüzde 1ini. (CHP ve İYİ
Parti sıralarından alkışlar) Yani siz üç ay telefon
başında nöbette bekleyeceksiniz, üç ay sonra gelen telefonda size
tarihsel bir yalan, bir iftira tebliğ edilecek; bu tebliğe
karşı bir şey söyleyemediğiniz gibi, o gece bunu millete de
açıklamayacaksınız, Türk milletinin bu iftiralara
karşı refleksini ve duruşunu, şu veya bu sebeplerle
monşerler diyerek tasfiye ettiğiniz dış politika
geleneğini yok ederek ayaklar altına alacaksınız, ondan
sonra da burada kükreyeceksiniz; yok öyle yağma!
Hepinize teşekkür
ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, şimdi, grubunuz adına konuşmacı,
eğer varsa eleştiriler onlara cevap verecektir.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şöyle
BAŞKAN Lütfen ama
Sayın Akbaşoğlu
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Şöyle: Bizzat ismimi zikrederek
atıfta bulunuyor açıkça.
BAŞKAN Kötü bir
şey söylemedi size ama.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bakın, benim üzerimden
Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili doğru olmayan,
çarpıtılmış ifadelerde bulundu.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, efendim, siz Sayın Cumhurbaşkanının
yeterli tepkiyi verdiğini söylediniz, Sayın Tezcan da bu tepkinin
yeterli olmadığını söyledi. Şimdi tepkileri mi
yarıştırayım burada ben?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bir dakika, hayır, ben yerimden
bu konuyla ilgili açıklama yapacağım diyorum.
BAŞKAN Peki,
yerinizden bir dakika söz vereyim, lütfen, sadece bir dakika.
Buyurun.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
38.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Aydın Milletvekili Bülent Tezcanın
İYİ Parti grup önerisi üzerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Bülent Tezcan Anayasa
Komisyonunda 26ncı Dönemde beraber
çalıştığımız bir arkadaşımız.
Biraz evvel bir noktaya kadar
geldiniz, bizim arkadaşlarımız da onları
alkışladı Sayın Tezcan, gördünüz ama yanlış yere
bağlanıyorsunuz, sonuç yanlış işte Sayın Tezcan,
sonucunuz yanlış. O da şu: Bakın, ben Bedrin
aslanları gibi kükredim, kükrerim; ben bu heyecanı, bu hedefi
Sayın Cumhurbaşkanımızdan alıyorum, Sayın
Cumhurbaşkanımızdan! [AK PARTİ sıralarından
alkışlar, İYİ Parti sıralarından
alkışlar(!)] İşte, o da Bidena böyle kükredi ama siz
kulaklarınızı tıkamışsınız, gözlerinizi
kapamışsınız onun için duymuyorsunuz. Gözlerinizi açın
kulaklarınızdaki tıkacı bırakın siz de
duyacaksınız, siz de bizimle beraber
Cumhurbaşkanımızı alkışlayacaksınız.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın
Akbaşoğlu teşekkür ediyorum.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından,
görevdeki ABD Başkanı Joe Bidenın 24 Nisan 2021 tarihinde
yapmış olduğu açıklamada sözde soykırım
terimini kullanmış olmasının muhtemel etkileri ve
sonuçları ile Türkiye Cumhuriyetinin bu konuda alması gereken
politik kararları ve tedbirleri tartışıp belirlemeye
katkıda bulunmak amacıyla 27/4/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 27
Nisan 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi (Devam)
BAŞKAN - Evet,
İYİ Parti grup önerisi üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına söz talep eden Şanlıurfa Milletvekili Sayın Halil
Özşavlı.
Buyurun Sayın
Özşavlı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
HALİL ÖZŞAVLI (Şanlıurfa) Sayın Başkan,
değerli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Benden
önce söz alan gerek Grup Başkan Vekilleri gerek siyasi parti adına
konuşan milletvekillerimiz meseleyi neredeyse her
ayrıntısıyla anlattılar.
Sayın milletvekilleri,
iftira karşısında, yalan karşısında verilebilecek
en iyi cevap hakikatin anlatılmasıdır. Dün
Cumhurbaşkanımız uzunca, ayrıntısıyla, bir
tarihçi edasıyla hakikatleri bir bir tüm dünyaya
anlatmıştır. Keşke mesele günümüzde tarihçilere
bırakılsa, tarihçiler bu meseleyi değerlendirse, Ermeniler bu
meseleyi siyasileştirmekten vazgeçse. Maalesef bundan iki yüz yıl
önce kapıldıkları bir hayalin yani Doğu Anadoluda bir
Ermeni devleti kurma hayalinin peşinde hâlen koşuyorlar ve bu hayali
gerçekleştirmek için de 19uncu yüzyılda İngiltere, Fransa ve Rusyaya
sarılmışlardı, bugün de Amerika'ya sarılıyorlar.
Joe Biden neden böyle bir
şey yaptı? Geçen yıl seçim kampanyasında zaten bunu
vadetmişti, ayrıca Ermeni diasporasından gelecek olan
milyonlarca bağış da vardı seçim kampanyası için;
bunları göz ardı edemezdi. Bunun dışında yakın
tarihte, birkaç ay önce Kafkasyada büyük bir zafer kazanıldı
kırk dört günde, tüm dünyanın gözü önünde otuz yıldır
süregelen savaş sona erdirildi; ne Rusya ne Amerika hiçbir şey
yapamadı Ermeniler için. Bu, bir gönül okşamaydı. Ya, biz
geçenlerde sizin için bir şey yapamadık; bu şekilde bu ifadeyi
kullanarak gönlünüzü almak istiyoruz. dedi bir yandan; bir yandan da bizden
rövanş aldı, Azerbaycan Türklerinden ve Türkiyeden rövanş
aldı. Zerre kadar tarihle ilgisi olsaydı
1985 yılında 35
tarihçinin bildirisi var, 35 tarihçi Amerikada 1915 olayları
soykırım değildir. diyor.
Gelelim HDPnin
açıklamasına. Geçen yıl da çok kısa değinmiştim,
ASALA-PKK ortaklığı 1980den beri devam ediyor. Günümüzde
HDPnin bu açıklaması, ASALA-PKK ortaklığının
HDP-Ermeni diasporası ortaklığı şekline
dönüştüğünün bir göstergesidir. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar) Kendilerine Kürtlerin partisi
diyen, kendilerine Kürtlerin temsilcisi diyen bir partinin, 1878den sonra
1890lı yıllarda 500 binden fazla Kürtü Doğu Anadoluda öldüren
ASALAya, PKKya ve onların iş birlikçileri günümüzdeki Ermeni
diasporasının iddialarına sahip çıkması mümkün
olabilir mi?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın
lütfen.
HALİL ÖZŞAVLI
(Devamla) Bidena cevap nasıl verilebilir sizce? Zaten aylardır,
yıllardır veriliyor. Suriyede terör koridoruna izin vermememiz bir
cevaptır. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
3 tane barış harekâtı bir cevaptır, SİHAlar birer
cevaptır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Karadenizde kendi gazımızı çıkarıyor olmamız bir
cevaptır, birkaç gün önce Metinaya düzenlenen harekât bir cevaptır,
PKKyı eziyor olmamız bir cevaptır sayın milletvekilleri;
görmek isteyen bunları görebilir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) S-400ler birer cevaptır; yeter ki biz bunları
görmek isteyelim. (CHP sıralarından gürültüler)
Bakınız,
gösteriyorum bakınız, 2015 Ermenistan Savunma Bakanı Seyran
Ohanyan bir PKKlının evine taziye ziyaretine gidiyor,
Karabağda öldürülen bir PKKlının. Bu da ASALA-PKK
toplantısının fotoğrafı, PKK paçavrasının
olduğu bir odada.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HALİL ÖZŞAVLI
(Devamla) Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Evet,
teşekkür ediyoruz Sayın Özşavlı.
Sayın Özkoç, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sadece kayıtlara geçirip bir şeyin düzeltilmesi için
konuşacağım.
BAŞKAN Buyurun,
yerinizden lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Hatip, Bidenın Ermeni soykırımıyla ilgili söylemini,
Azerbaycanda yapılıp da zafere ulaşılan bir
savaşın karşılığı bir gönül alması
olarak nitelendirmiştir.
HALİL ÖZŞAVLI
(Şanlıurfa) Aynen, doğru.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Bu, doğru bir yaklaşım değildir arkadaşlar, böyle bir
yaklaşım olmaz. Hatip derhâl bunu geriye almalıdır.
HALİL ÖZŞAVLI
(Şanlıurfa) Siz görmek istemiyor olabilirsiniz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Yani şöyle bir şey olabilir mi? Hatip şöyle diyor:
Bidenın bu açıklaması Azerbaycanda otuz yıldır
süren savaşı kırk dört günde bitiren muzaffer bir zaferden sonra
Ermenilerin gönlünü almak için söylenmiştir. Böyle bir yaklaşım
olur mu? Kayıtlara bakın, kayıtlara bakın. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın Grup
Başkan Vekilleri, Sayın Özkoç, tutanaklara bakarız, düzeltilmesi
gereken bir konu varsa sayın hatibin de düzelteceğini
düşünüyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Doğru değil arkadaşlar, Meclis açısından
yanlış.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Biraz objektif bakın ama olaya.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu lütfen
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Allah kahretmesin! Doğru bir şey söylüyoruz, sizin için doğru
bir şey söylüyoruz.
BAŞKAN - Sayın
Özkoç
Arkadaşlar, bir
yanlış olduğunu düşünüyor Engin Bey, kötü bir şey
söylemiyor. Biraz sonra hatiple beraber tutanaklara bakarız
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Bana söyleme Sayın Özkoç, lütfen
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Git tutanağa bak!
BAŞKAN Sayın Grup
Başkan Vekilleri, lütfen çok rica ediyorum, bir müsaade eder misiniz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Ermeni olaylarının ne olduğunu bilen biriyim ben.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Ya bir dinle, önce dinle!
BAŞKAN Bir saniye
müsaade edin.
Sayın Özkoç
Arkadaşlar
Sayın
Vekilim
Sayın Vekilim, bir müsaade eder misin.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, açıklama
yapacağım.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, Engin Bey niyetinin iyi olduğunu, orada
yanlış bir cümle sarf edildiğini düşündü.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Problem yok, problem olan bir
şey yok.
BAŞKAN Hayır,
tamam siz öyle iddia ediyorsanız mesele yok. tutanaklara bakarız
eğer düzeltilmesi gerekiyorsa ben arkadaşa tekrar söz veririm, o
sözünü düzeltir yani yanlış bir cümle sarf etmişse.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Tamam Değerli
Başkanım, biraz evvel değerli hocamızı dinledik.
Kendisi bir tarih profesörüdür.
BAŞKAN Evet, ben de
biliyorum Ermeniler konusunda çalışmaları olduğunu.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Ermeni meselesi üzerine
kitapları olan, bu konuyu bütün dünyada takip eden, yayınları
olan araştırmacı bir bilim adamıdır.
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu,
bunların hepsini biliyoruz.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Biraz evvel, bilinçli olarak bir
siyasi analiz çerçevesinde Amerika Birleşik Devletlerinin,
Ermenistanın -hakikaten- bu manada içinde bulunduğu durumla ilgili
ve Ermeni diasporasının bu konudaki lobi baskısı
münasebetiyle, rövanşist bir anlayış çerçevesinde hareket
ettiğini ve eleştirilerini ortaya koymuştur.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bundan daha tabii bir durum yoktur, o
kadar.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bir problem yok.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan
BAŞKAN Engin Bey
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bir problem yok beyanlarında.
BAŞKAN Peki
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, sataşmada bulundu.
BAŞKAN Pardon Meral
Hanım
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sataşmada bulundu hatip.
BAŞKAN Ne dedi de
sataştı?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Söyleyeyim mi?
BAŞKAN Tabii, tabii,
söyleyin.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) ASALA, PKKnin tezahürüdür HDP. dedi.
BAŞKAN Evet, buyurun
iki dakika kürsüden söz veriyorum size.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Böyle bir sataşmayı duymadınız
mı?
OYA ERONAT (Diyarbakır)
PKKyla yüzleşin, yüzleşin; yüzünüz varsa, yüzleşin!
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
4.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, Şanlıurfa Milletvekili Halil
Özşavlının İYİ Parti grup önerisi üzerinde AK
PARTİ Grubu adına yaptığı konuşması sırasında
Halkların Demokratik Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Doğrusu
konuşulanları hayretle dinliyorum. Buraya her gelen HDPye bir laf
söylemek istiyor, amenna.
METİN GÜNDOĞDU
(Ordu) HDPye laf söylemek istemiyoruz, PKKya
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Çünkü HDPnin Türkiye'nin geleceği
olduğunu hepiniz biliyorsunuz. (HDP sıralarından
alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Alakası yok, alakası yok.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Bize dedi ki Ermenilerin partisisiniz. Biz size
Ermenilerin partisi değiliz. demeyeceğiz. Evet, biz Ermenilerin
partisiyiz; evet, biz Kürtlerin partisiyiz; evet, biz Alevilerin partisiyiz;
evet, biz kadınların partisiyiz; evet, biz AKP-MHP tarafından
zulme uğrayan muhafazakâr kesimin yani tüm ezilen ve ötekileştirilenlerin
partisiyiz ve bununla gurur duyuyoruz, emin olun bununla gurur duyuyoruz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Mağdur edebiyatı yapıyorsunuz, mağdur edebiyatı.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Sizin burada söyleyemediğiniz şeyleri
söylüyoruz.
Şimdi, yani şunu
dinledim, ittifakları falan saydı. Ya, asıl ittifak ne biliyor
musunuz? AKP ile ittihatçı ırkçıların
ittifakıdır, asıl ittifak odur aslında.
Şimdi, ÖSOcu çeteleri
Kürt halkına saldırtmak ve IŞİDi desteklemek nasıl
bir cevaptır acaba? Kime cevap verdiniz? Kürt halkını katliamlardan
geçirirken kime cevap verdiniz? Kürtler bizim kardeşimizdir. diyenlere
sesleniyorum.
HALİL ÖZŞAVLI
(Şanlıurfa) Ermeniler yaptı, Ermeni çeteler yaptı.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Biz şunu söyleyelim: Hani Bidendan telefon
beklemiyordunuz ya, vallahi üç ay telefon beklediğinizi sağır
sultan bile duydu ama ben yeni bir şey soracağım: Yani Biden ile
Erdoğanın haziran ayında NATOda buluşacakları
yansıdı basına. O buluşmayı iptal ediyor musunuz,
etmiyor musunuz? Buna cevap verin, ben de sonra gereğini
söyleyeceğim.
Teşekkür ediyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Bidenla aynı kelimeyi kullandınız, soykırım
kelimesini.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, biraz evvel
konuşmasında
BAŞKAN Milletvekili
arkadaşlarınızı susturursanız dinleyeceğim, bir
dakika vermedim henüz Akbaşoğlu, müsaade ederse milletvekili
arkadaşlarınız sizi bir dinlemek istiyorum.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkanım, biraz
evvel konuşmacı Kürtleri katlediyorsunuz, IŞİDe
katlettirdiniz. diye grubumuza, hepimize sataştı.
REMZİYE TOSUN
(Diyarbakır) Etmedi mi?
EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) Soruya cevap verin, soruya!
BAŞKAN Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Süreniz iki dakika.
Lütfen yeni bir
sataşmaya mahal vermeyelim.
5.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; biz IŞİDle de PKKyla da PYDyle de bütün terör
örgütleriyle de mücadele eden bir iktidarız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Açık, net, bunu bütün dünya
biliyor. Yani DAEŞ ile PYDyi kurgulayanlar sizinle aynı bildiriye imza
atanlar, dışarıda imza atanlar var ya imza atanlar, sizin
borazanlığını yaptığınız emperyalist
güçler hem PKK/PYDyi hem de IŞİDi onlar kullanıyorlar zaten.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) FETÖyü de, FETÖyü de.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla) FETÖyü de.
Sonuç itibarıyla biz
onlara gereken cevabı verdik ve vermeye devam ediyoruz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Soruya cevap istiyoruz Sayın
Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla) - Evet, bakın değerli hocamız
biraz evvel tarihî olarak, bilimsel olarak
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Randevuyu iptal ediyor musunuz, etmiyor musunuz?
NATO randevusu ne olacak?
EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) - NATO randevusu ne olacak? Buna cevap verin.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla)
Hınçak ve Taşnak örgütüyle onun
nasıl ASALAya dönüştüğünü, ASALAnın da PKK ve PYDye
dönüştüğünü ilmî ve tarihî olarak ortaya koydu. HDP de PKK ve PYDye
sırtını yasladığını ifade ettiğine göre
kendi temsilcilerinizce, dolayısıyla HDP ile PKK ve PYDnin
arasındaki ilişki
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın)
Fark yok.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla) -
sizler tarafından ikrar ediliyor. Bir
malumun ilamına niçin karşı çıkıyorsunuz? Niye? Çünkü
ASALAnın bildirisi olabilecek bir bildiri
yayınladığınız için, siz Türklere de Kürtlere de
ecdadımıza da ihanet ettiğiniz için, onlara hakaret
ettiğiniz için, onlara iftira ettiğiniz için bunları buradan
yüksek sesle haykırıyor. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın
Cumhurbaşkanımız NATO toplantısına gidecek. Ne
söylediği ortada arkadaşlar. Dün aslanlar gibi kükreyerek,
Osmanlı tokadını Bidena vurarak Hadi oradan, hodri meydan!
demedi mi? [AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar; İYİ Parti sıralarından
alkışlar (!)]
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Akbaşoğlu.
Sataşmadan söz verince
süreyi uzatmıyorum.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Ben
teşekkür ediyorum.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, sadece tutanaklara geçmesi
için birkaç cümle söyleyeceğim.
BAŞKAN Sadece bir
dakika verebilirim, aynı şeyleri tekrarlıyoruz çünkü.
Buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Doğrusu, bir nakarata dönüştü, aynı
şeylere cevap verme gereği duymuyorum ama soruma cevap alamadım.
Haziran ayında Biden ve Erdoğan görüşecek mi görüşmeyecek
mi? Burada bildiriyi sunanlara soruyorum, özellikle iktidar partisine soruyorum
çünkü şu anda asıl aradığım cevap bu. Diğer
sorunlara dair çok tartıştık -IŞİDlilere
sınırları açanlar, 5 kilometre ötesinde Bağdadinin
cenazesi bulundu, Türkiyeye haber bile verilmedi- onları geçtim ama bu
NATO buluşması olacak mı olmayacak mı, bunun
cevabını istiyorum.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından,
görevdeki ABD Başkanı Joe Bidenın 24 Nisan 2021 tarihinde
yapmış olduğu açıklamada sözde soykırım
terimini kullanmış olmasının muhtemel etkileri ve
sonuçları ile Türkiye Cumhuriyetinin bu konuda alması gereken
politik kararları ve tedbirleri tartışıp belirlemeye
katkıda bulunmak amacıyla 27/4/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 27
Nisan 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi (Devam)
BAŞKAN İYİ
Parti grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, NATO
toplantısı olacak ve Sayın Cumhurbaşkanımız,
bedeli ne olursa olsun, dün haykırdığı gibi, o gün de
gerçekleri yüzüne haykıracaktır; bu kadar! [AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar; İYİ Parti
sıralarından alkışlar (!)]
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
2.- HDP Grubunun, Grup Başkan Vekili Siirt Milletvekili
Meral Danış Beştaş ve Grup Başkan Vekili İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından, kayyum belediyelerindeki
yolsuzluklar ve kamu zararlarının araştırılması
amacıyla 27/4/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 27
Nisan 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
27/4/2021
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
27/4/2021 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Meral
Danış Beştaş
Siirt
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
27 Nisan 2021 tarihinde Siirt
Milletvekili, Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve
İstanbul Milletvekili, Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç
tarafından -12644 grup numaralı- kayyım belediyelerindeki
yolsuzluklar ve kamu zararlarının araştırılması
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis araştırması
önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin
27/4/2021 Salı günkü birleşiminde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grup önerisini açıklamak üzere Şırnak
Milletvekili Sayın Hüseyin Kaçmaz.
Buyurun Sayın Kaçmaz.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA HÜSEYİN
KAÇMAZ (Şırnak) Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri ve ekranları başlarında bizi
izleyen değerli halkımız; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değişimin
sırrı, tüm enerjini eskiyle savaşmak yerine yeniyi yaratmak için
odaklamaktır. der Sokrates ama bugün bakıyorum, yine, maalesef ki
neredeyse yüz altı yıl önce yaşanmış olaylarda bile
hâlen bir çözüm üretemiyoruz, geçmişe takılıp kalma konusunda
iktidar ısrarcı bu durumda.
Tabii, önergemiz, özellikle
Kürt meselesinin çözümsüzlüğü sonrasında gelişen ve cumhuriyet
tarihi boyunca ret, imha, inkâr, asimilasyon politikalarının bir
devamı olan bugünkü kayyum darbelerine ilişkin. 2019 yerel
seçimlerinden sonra, ilk 19 Ağustosta başladı ve daha sonra 48
HDPli belediyeye AKP iktidarının talimatıyla kayyum eliyle bir
darbe gerçekleştirildi ve 48 belediye gasbedildi.
Tabii, dediğimiz gibi,
bu, Kürt meselesindeki çözümsüzlüğün bir ısrarı olarak
halkın seçme ve seçilme hakkının gasbedilmesi. Özellikle HDP
seçmeninin ve bunun da özelinde Kürt halkının -iktidarla birlikte
çoğu muhalefet partisinin de yeterli özen göstermediği- aidiyet hissi
ve birlikte yaşama iradesine aslında bir darbe vuruldu iktidar
eliyle. Tabii, 48 belediyenin neredeyse tümünde -ki önceki dönem gasplarla
birlikte- birçok usulsüzlük, hırsızlık, yolsuzluk, talan durumu
gerçekleşti. Mardin Büyükşehir Belediyesi, Diyarbakır
Büyükşehir Belediyesi ve Siirt Belediyesine kayyum olarak atanan mülki
amirlere -ki özellikle bunun başını Mardin Büyükşehir
Belediye Başkanı, Mardin kayyumu ve yine valisi olan kayyum çekiyor-
her iki dönem için de Cumhuriyet Savcılığı tarafından
yolsuzluk, usulsüzlük sebebiyle davalar açıldı. Yine, bu kayyumlar
eliyle yandaşlara peşkeş çekilen kamunun, halkın bütçesi
aslında Sayıştay raporlarında, müfettişlerin raporlarında
da açıkça belirtildi ancak tüm bunlara rağmen bugüne kadar gerçek
anlamda sorumlu olanlar yargılanmadı, sadece göstermelik bazı
kişiler yargılandı.
Tabii bu yolsuzluk,
hırsızlık, talan durumlarını -dediğimiz gibi-
Sayıştay raporları da aslında ispatladı. Bununla
birlikte, 10 Haziran 2020 tarihinde yayınlanan
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Mardin Büyükşehir
Belediyesi kayyumu Mustafa Yaman, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi
kayyumu Hasan Basri Güzeloğlu merkeze çekildi ve Siirt kayyumu Ali Fuat
Atik ise Denizliye vali olarak atandı. Yolsuzlukların merkezi hâline
gelen bu 3 belediyede de kayyum olarak görev alan bu kişiler yolsuzluklar
sebebiyle merkeze çekildi ya da görev yerleri değiştirildi ancak
bugüne kadar, ispatlanmış olmasına rağmen, bu yolsuzlukların
hesabı bu kayyumlardan sorulmadı. Belediyelerin içerisinde
gerçekleştirilen bu yolsuzluklara karşın olayın merkezinde
yer alan, bu yapılanların başsorumlusu konumunda olan
kişiler hakkında bugüne kadar herhangi bir soruşturma
açılmadı.
Şimdi, karar
vereceğiz, ya talancıların, soyguncuların,
hırsızların, usulsüzlükçülerin yanında
yer alacağız ve hesap sormayacağız ya da bu önergeyle de
birlikte
Özellikle, iktidar partisinin de sorumluluğu var. Kayyum
dönemindeki yolsuzlukları daha önce, defalarca size anlattık.
Eğer siz bu yolsuzluğun altında, bu hukuksuzluğun
altında kalmak istemiyor ve buna ortak olmak istemiyorsanız, sizin de
bu önergeye evet demeniz gerekiyor. Yoksa yarın öbür gün, devran
değiştiğinde bunların hesabı aynı zamanda bu
kararları verenlerden de sorulacaktır. Eğer ki bu ülkede
halkın seçme ve seçilme hakkı bu kadar rahat gasbedilmeseydi, bugün
Ülkenin 128 milyar doları nerede? diye sormayacaktık.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
- Eğer bu ülkede HDP düşmanlığı, Kürt
düşmanlığı bu kadar rahat bir şekilde
yapılmasaydı, eğer belediyeler bu kadar rahat bir şekilde
gasbedilmeseydi, halkın iradesini gasbeden bu durum
yaşanmasaydı, bugün kısa yoldan köşeyi dönmeye çalışan,
pudra şekeriyle uğraşan gençler olmayacaktı.
Bakın, size sadece
şunu göstereyim: Kürt meselesindeki çözümsüzlüğün ısrarı
Bu fotoğrafta, halk iradesiyle seçilen Belediye Eş
Başkanlarını halk Silopi Belediyesi binasına getiriyor ve
bu görüntüde ise -işte çözümsüzlüğün fotoğrafı-
ısrarla Kürt meselesini silahla çözmeye çalışan iktidarın
dayattığı ve kayyum eliyle gasbedilen Kars Belediyesinin
görüntüsü. Tam anlamıyla bugün yaşanan durum budur. Ya halkın
iradesi esas alınacak ya da bu kayyumlardan, bu gaspçı zihniyetten
hesap sorulacak.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk
Parti Grubu adına söz talep eden İstanbul Milletvekili Sayın
Mustafa Sezgin Tanrıkulu.
Buyurun Sayın
Tanrıkulu. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA
SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle kayyum
politikası sonuçta demokrasiye darbedir. Darbe sadece tankla topla
yapılmaz, eğer seçilmiş halkın iradesine el
koyuyorsanız, sonuçta bu da darbedir. Bakın, kayyum politikası
yasaya uygun olabilir ama Anayasa'ya da uygun değil, hukuka da uygun
değil, vicdana da uygun değil. Kayyum politikasının
arkasında aslında ele geçirme mantığı vardır,
gasp mantığı vardır. Burada birçok kere ifade ettim:
Eğer niyet gasp ve ele geçirme ise bunun sonucu olarak da yapılan
talandır, yıkımdır ve yok etmektir.
Şimdi, kayyum
atadığınız kişiler kimler? Valiler ve kaymakamlar yani
devletin memurları. Dolayısıyla 48 belediye yani Güneydoğu
Anadoluda, bütün bölgede bütün belediyeler valilik binasına
dönüşmüş durumda, kaymakamlık binasına dönüşmüş
durumda ve yerellik ortadan kalkmış durumda. Valilik binasından
farkı yok Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin. İnsanlar su
faturası yatırmaya gidiyorlar, kapıdaki polis soruyor Niçin
geldin? Neden geldin? diye; böyle bir tablo var.
Yine, aynı mantıkla
bu şeye bir bakalım: Hangi vali nereden gelmişse genel sekreteri
oradan; bütün daire başkanları yerelden değil,
dışarıdan getirilmeler; bütün daire amirleri öyle ve atanan
bütün kadrolar böyle.
Yine, soralım,
bakın, sizler sorun; bölgedeki meslek odalarına sorun, sivil toplum
örgütlerine sorun Hizmet alımları nereden yapılıyor? Mal
alımları nereden yapılıyor? diye. Bütün yolsuzluğun
kaynağı da buradan çünkü denetim yok. En azından kendi
bildiklerimi buradan paylaşıyorum ben ve paylaştım birçok
kere ve burada 26 Şubat tarihinde tam 30 sayfalık kayyum raporu
yayınladım. O kayyum raporunda hem bu yolsuzlukları
anlattım hem de kayyum politikasının aslında Kürt kültürüne
ve tarihine nasıl bir darbe vurduğunu çok açık bir biçimde ifade
etmeye çalıştım.
Ben vicdan sahibi
milletvekillerine sesleniyorum: Bakın, kayyumlar aynı zamanda
-yolsuzlukları hep ifade ettik, yıkımı ifade ettik-
geldikleri kültür nedeniyle Kürt gördükleri yerde, Kürt ismini gördükleri
yerde terör mantığıyla her şeyi yok ettiler.
Şunu soracağım
vicdan sahibi milletvekillerine: Celadet Ali Bedirhan Kürtlerin tarihinde çok
önemli bir isimdir, ilk Latin Kürt alfabesini yazan aydındır
aynı zamanda. Adı Siirtte kütüphaneye verilmişti. Kayyumun ilk
yaptığı icraat neydi, biliyor musunuz? Kürtlerin vicdanına
ve tarihine darbe, o kütüphaneyi yok etmek ve yıkmak oldu. Şimdi,
bakın, bütün politikalarınız bunun üzerine inşa edilmiş.
Ahmed Arifin büstü -Diyarbakırda- tam da kayyum politikalarından
sonra yok edildi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU
(Devamla) - Dolayısıyla son olarak şunu ifade etmeye
çalışıyorum: Kayyum politikası darbeci bir
politikadır, bir yağma politikasıdır, bir gasp
politikasıdır ve yereli ortadan kaldırma
politikasıdır. Eğer vicdanınız elveriyorsa -burada
araştırma komisyonu kurmazsınız, başka bir şey
yapmazsınız ama- sadece şunu yapın: Diyarbakırda,
Mardinde ve Vanda genel sekreterler kim, daire başkanları kim,
hizmet alımları nereden yapılıyor, mal alımları
nereden yapılıyor? Yerelden mi yapılıyor,
dışarıdan mı yapılıyor? Sadece bunu
araştırın, bu yağma politikasının ne anlama
geldiğini çok iyi anlarsınız. Vanda Van Belediyesinin, Van Büyükşehir
Belediyesinin bütün mal varlıkları talan edildi, satıldı,
peşkeş çekildi. Böyle bir politikanın sahibisiniz ve kaybetmeye
de mahkûmsunuz.
Teşekkür ediyorum. (CHP
ve HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına söz talep eden İstanbul
Milletvekili Sayın Erol Kaya. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
EROL KAYA (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
HDP grup önerisi
hakkında söz aldım.
Öncelikle iki hususla ilgili
kişisel kanaatimi ifade etmek isterim. Bugün, herkes soykırımla
ilgili üzerine düşeni fazlasıyla ifade etti lehte ve aleyhte. Ama
aynı zamanda, bugün, 27 Nisan e-muhtırasının yıl
dönümündeyiz; bu ülkenin tarihinde, siyasi tarihinde ve cumhuriyet tarihindeki
önemli bir günü yaşıyoruz. Dolayısıyla 27 Nisan günü
ülkemizin Parlamentosuna ve devletine ve milletine, Hükûmetine verilmiş
olan e-muhtırayı reddeden ve 28 Nisanda Türkiyeyi bir kaos
ortamından çıkaran Sayın Recep Tayyip Erdoğanı bir
kez daha saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Değerli arkadaşlar,
ülkemize, milletimize yapılan iftirayla ilgili de birkaç şeyi arz
etmek isterim. Bizler birlikte yaşama kültürünü çeşitlilik ve
değerler üzerine inşa etmiş ve tarih boyu huzur içerisinde
yaşamış, kadim bir medeniyetiz. Soykırım
arayanların bizim tarihimize değil, 20nci yüzyılda
dünyanın her tarafını kana bulayan kendi kirli ellerine
bakmalarında fayda var. Ellerinde mazlum milletlerin kanı olanlar
bizim tarihimizi asla yargılayamazlar. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Şimdi, kayyumlarla
ilgili verilen öneriye baktığımızda bazı yolsuzluk
iddiaları ve bazı hizmetlerin ihmal edildiği, özellikle kültürle
ilgili, sanatla ilgili bazı şeylerin yapılmadığı
ifade edilmekte.
Değerli arkadaşlar,
Türkiyede 1.390 belediyemiz ve il özel idaremiz mevcut. Bu belediyelerimizin
ve başkanlarımızın yaptığı iş ve
işlemler hem kendi yerel iç hukuklarına hem Sayıştay
denetimine hem de İçişleri Bakanlığının
denetimine tabi olan sorumluluklardır. Dolayısıyla belediye
başkanlarımız seçme ve seçilme vasıflarını
kaybettiklerinde, iş ve işlemlerinde hukukun dışına
çıktıklarında kendileri hakkında yasal işlemler
yapılır. Evet, bugüne kadar, şu anda yani bu tarih
itibarıyla 53 belediye başkanı görevden
uzaklaştırıldı; bunların 48i HDPli, doğru ama
diğer partilerden de var olduğunu lütfen bilelim.
Ben birkaç şeyin
altını çizmek istiyorum eski bir belediye başkanı olarak ve
hoşgörünüze de sığınarak. Belediyecilik tarihimize utanç
sayfası olarak geçen, şehri terörize eden bir dönem yaşadık
biz. Kentlerimizde çukur eylemleri yaşanmış; hakikaten tarihin
utanç verici bir dönemini yaşadık. Belediye Kanunu der ki:
Belediyenin görevi, şehrin müşterek, medeni ihtiyaçlarını
karşılamak ve bunların gereğini yerine getirmektir. Hiçbir
kanunun hiçbir yerinde şehri terörize etmek, teröre destek vermek veya
ona her türlü hizmeti vermek asla yazmıyor. Böyle şeyleri
yapanların görevde kalmasının ben, şehre de ülkeye de
millete de ihanet olduğunu görürüm. Diyarbakır Lice Belediye
Başkanı ismini vermeyeceğim ama siz biliyorsunuz- altı
yıl üç ay kesinleşen ceza aldı. Erzurum Karayazı Belediye
Başkanı yedi yıl altı ay ceza aldı. Diyarbakır
Kocaköy Belediye Başkanı yine ceza aldı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen Sayın Kaya.
EROL KAYA (Devamla)
Teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli arkadaşlar,
bu kayyumların atanmasından sonra bölgeye gidin ki ben de
gittiğim için söylüyorum- Diyarbakıra, Hakkâriye, Vana gidin
yapılan hizmetlerin farklılığını görürsünüz. (HDP
sıralarından gürültüler)
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Kenan Evren böyle konuşuyordu.
EROL KAYA (Devamla) -
Eğer bir yanlış varsa, bir yanlışlık varsa bunu
Sayıştay raporunda
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Kenan Evren de Güzel hizmetler yaptık.
diyordu.
EROL KAYA (Devamla) - Biraz
okumanız varsa, hukuk bilginizi
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Kenan Evren de öyle diyordu, Kenan Evren de.
EROL KAYA (Devamla) - Tavsiye
ederim; hukukçularla görüşün, Sayıştay bir tespit yapıyorsa
zaten bunun gereğini yargıya intikal ettirir.
Elhamdülillah, AK
PARTİyle ilgili bu yirmi yıllık dönemde şunu gördük:
Batıdaki şehirlerimiz ile doğudaki şehirlerimiz
arasında medeni olarak her türlü hizmetin yapıldığına
şahidiz. Oradaki insanlarımızın da ve batıdaki
insanlarımızın da her türlü hizmeti ve huzuru bulduklarına
da şahidiz.
Bir tek şeyi de ifade
edeyim: Arkadaşlar, Kürt edebiyatı klasiklerinin en önemli
eserlerinden Mem û Zîn gibi, Molla Ahmed-i Cezirinin Divanı gibi,
Fakiye Teyranın eserleri gibi birçok eserin
tıpkıbasımları hem Kürtçeye hem de Türkçeye
kazandırılmıştır. Dolayısıyla olayı
bütün olarak değerlendirdiğimizde, ben, fotoğrafın daha
farklı boyutta olduğunu görüyorum.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Bir gün size kayyum atarlar, o zaman da
alkışlarlar sizi.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, hatip, doğrudan bizim
belediye başkanlarımıza yönelik Şehri terörize ediyor,
hizmet etmiyor ve terörizme yardım ediyor. dediği için
sataştı.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) -
Ceza aldıklarını söyledi.
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Ceza almadılar mı?
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay)
Sataşma yok Başkanım.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) -
Bülent Tezcan Beyin sözüne karşılık vermediniz, buna
veriyorsunuz ya! Burada ne dedi ya?
Engin Özkoç Bey, haksız
mıyım?
MEHMET RUŞTU
TİRYAKİ (Batman) Ya, halkın iradesinin gasbedildiğini
savunuyorsunuz.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van)
Halkın iradesini gasbettiniz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) -
Emperyalist. dedi, Yalancı. dedi Bidenın yalakası. dedi.
BAŞKAN Buyurun.
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
6.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, İstanbul Milletvekili Erol Kayanın HDP
grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ceza almadılar mı? diye bir cümle
duydum. Kayyum gasbını, darbesini hangi yüzle savunuyorsunuz, ben
insan olarak, vicdan olarak asla kabul edemiyorum. Bir milletvekilinin bunu
burada savunması hâlâ kanıma dokunuyor, hâlâ. Yani en azından
insan biraz esnek cümle kurar ya. Bekir Kaya, Selçuk Mızraklı ve
Bedia Özgökçe, burada milletvekili olanlar da vardı
Ya, belediye
başkanı seçilmeden önce haklarında tek bir soruşturma yok,
başkan seçildikten sonra hepsinin hakkında yüzlerce dava
açıldı. Davayı açan kim? Sizin savcılarınız.
Davaya karar veren kim? Sizin hâkimleriniz. Davayı açtıran kim? Siz.
Sonra gelip burada Ceza aldılar. diyorsunuz. Gerçekten, vicdan diyorum
ya, vicdan diyorum!
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Sende var mı?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Ben, daha dün Kobani davasından
çıktım ya! Bu yargı sizin yargınızdır. O
belediyelerde sadece çalıyorlar çırpıyorlar, yolsuzluk
yapıyorlar, hizmette biri bin gösteriyorlar. Elimizde veriler var,
Sayıştay raporlarında çıktı. Yani kayyum yerine kayyum
atamaktan helak oldunuz, ha bire kayyumlar yerine yeni kayyumlar
atıyorsunuz. Vallahi de billahi de o atadığınız kayyumlar
halkın boğazından alıp kendi ceplerine ve etraflarına
atıyorlar. Bizim tek bir belediye başkanımızla ilgili ne
yolsuzluk ne de hırsızlık iddiasında bile
bulunamazsınız çünkü yok. Altı yıl üç ay ceza
dediğiniz sözler, sizin talimat verdiğiniz savcılarınızın
dava açtığı meseleler. Ya, Selçuk Mızraklı otuz
yıl cerrahlık yaptı, bir gün mahkemeye çıkmadı,
belediye başkanı seçildikten sonra tutuklandı. İnsaf
diyorum artık, yani daha size ne diyeyim? Bütün dünya bunu görüyor
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Karayazı Belediyesi Başkanı mahkûm
olmamış mı?
BAŞKAN Sayın
Aydemir
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Siz orada boş boş konuşmayın,
vicdanınıza dönün, vicdanınıza. Vicdan yok mu sizde ya!
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Aydemir, müsaade edin bitirsin. Sayın Aydemir
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Sizin belediye başkanlarınız
çalıyor çırpıyor, sonra gelip burada konuşuyorsunuz. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Beştaş.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, Grup Başkan Vekili Siirt Milletvekili
Meral Danış Beştaş ve Grup Başkan Vekili İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından, kayyum belediyelerindeki
yolsuzluklar ve kamu zararlarının araştırılması
amacıyla 27/4/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 27
Nisan 2021 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi (Devam)
BAŞKAN - Halkların
Demokratik Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Vekilimiz gerekli
cevabı vermiştir ve değerlidir.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Verin cevap, varsa cevabınız verin.
HASAN ÇİLEZ
(Amasya) Ya, iyi de Bülent Beye niye ağzınızı açıp
konuşmadınız?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ya, konuşmam, konuşmam.
BAŞKAN Şimdi,
60a göre 2 Osmaniye Milletvekilimize yerlerinden birer dakika söz
vereceğim.
Sayın
Durmuşoğlu
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
39.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun,
Pençe-Yıldırım Harekâtında şehit olan askerlere
Allahtan rahmet dilediğine ve 27 Nisan e-muhtırasının
yıl dönümüne ilişkin açıklaması
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) Teşekkürler Sayın Başkan.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Mahkûm olmuş Belediye Başkanını
aday ettiniz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Emperyalist. dedi, Yalancı. dedi.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ne emperyalizmi ya!
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) Kuzey Irakta yürütülen
Pençe-Yıldırım Harekâtında şehit olan Osmaniyeli
kahraman hemşehrimiz Mustafa Çalım ve Teğmen Mehmet
Kıvıka Allahtan rahmet, ailesine ve silah arkadaşlarına
sabırlar diliyorum; aziz milletimizin başı sağ olsun.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Bidenın yalakası. dedi, cevap vermediniz. Emperyalist. dedi,
Yalancı. dedi, İftiracı. dedi, Bidenın
yalakası. dedi, kabul et.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Hırsızlık, hırsızlık
diyorum, irade hırsızlığı.
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) Bugün 27 Nisan, milletimizin
inancını, inandıkları gibi yaşama isteklerini tehdit
unsuru olarak gören zihniyetin oyunu olan e-muhtıranın yıl
dönümü.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Siz bize geliyorsunuz, bize sürekli
Bir kelime de şuraya söyleyin, bize
neler söylüyorsunuz!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) İrade hırsızlığı,
irade gasbı
Neyi savunuyorsunuz?
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) Bundan tam on dört yıl önce aziz
milletimizin iradesine darbe, baskı ve sindirme eylemleriyle boyunduruk
altına alma amacını güdenlere karşı
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Ya, size neler söyledi, ağzınızı bile açmadınız.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Kim bize söyledi ya?
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Bülent Bey söyledi ya.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Biz, bize söylenen her şeye cevap veririz.
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK PARTİ kaçmak yerine eski
Türkiye'nin bu karanlık zihniyetine karşı olumlu bir
direniş göstererek siyasi tarihimizde yeni bir sayfa
açmıştır.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Soykırımı kabul edenlere İftiracı. dedi, Yalancı.
dedi, Bidenın yalakası. dedi, duymadınız mı? Allah
Allah!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Her söz söyleyene cevap veririz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Bize gelince pabuç gibi diliniz ama ya! Pabuç gibi, olmaz ki ya!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Hayır, hayır, bize her sözü söyleyene
cevap veririz.
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) İlk defa, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde
bir hükûmet muhtırayı kabul etmeyerek tavrını net bir
şekilde ortaya koymuştur. On dokuz yıllık
iktidarımız boyunca millî iradenin, milletin tercihlerinin,
demokrasinin, hukukun yolundan asla ayrılmadık,
ayrılmayacağız, aynı yolda yürümeye devam edeceğiz
diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Burada, yazdım, yazdım; tutanaklarda var. Soykırım
iddiası, emperyalist, yalan ve iftiradır. dedi. Bidenın
yalakalarının iddiası. dedi ya.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Kime cevap vereceğimizi biliriz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Ya, işte, size söyledi, soykırımı geçirdiğiniz... Ya,
bir tespiti yaptım ama gerçek.
BAŞKAN Sayın
Ünlü..
40.- Osmaniye Milletvekili Baha Ünlünün,
Pençe-Yıldırım Harekâtında şehit olan askerlere
Allahtan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
BAHA ÜNLÜ (Osmaniye)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Dün, Irakın kuzeyine
yönelik başlatılan Pençe-Yıldırım Harekâtından
gelen 2 şehit haberiyle yüreklerimize bir kez daha ateş
düşmüştür. Piyade Teğmen Mehmet Kıvık ve
Osmaniyemizin 273üncü şehidi hemşehrim Piyade Sözleşmeli Er
Mustafa Çalım, eli kanlı hain teröristlerle girdiği
çatışmada şehit düşmüştür. Son dönemde artan
şehit haberleri ve şehitlerimizin Osmaniye ilimizden olması
yiğit Osmaniye ya da şehitler diyarı Osmaniye sözlerini
akıllara getirmektedir.
Kahraman şehitlerimize
Allahtan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve
sabır diliyorum. Buradan terörü bir kez daha lanetliyorum. Milletimizin ve
Osmaniyemizin başı sağ olsun.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminin
Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına
Dair Öngörüşmeler kısmında yer alan, gümrük
kapılarında bulunan akaryakıt istasyonlarında Petrol
Piyasası Kanunu gereği uygulanan kâr oranı nedeniyle ortaya
çıkan sorunların tespit edilerek alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan (10/4146) esas
numaralı Meclis Araştırması Önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 27 Nisan 2021 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
27/4/2021 Salı günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Engin
Özkoç
Sakarya
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
gündeminin Genel Görüşme ve Meclis Araştırması
Yapılmasına Dair Öngörüşmeler kısmında yer alan
gümrük kapılarında bulunan akaryakıt istasyonlarında Petrol
Piyasası Kanunu gereği uygulanan kâr oranı nedeniyle ortaya
çıkan sorunların tespit edilerek alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan (10/4146) esas
numaralı Meclis araştırması önergesinin görüşmesinin
Genel Kurulun 27/4/2021 Salı günlü (bugün) birleşiminde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi grup önerisi üzerinde söz talep eden Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Uşak Milletvekili Sayın Özkan Yalım.
Buyurun Sayın
Yalım. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÖZKAN YALIM
(Uşak) Sayın Başkan, yüce Divan, değerli arkadaşlar;
bizi izleyen tüm vatandaşlarımızı selamlıyorum.
Öncelikle, çok değerli
Grup Başkan Vekillerinin dikkatine sunuyorum. Çünkü biraz sonra, bu
konuşmamı gerçekleştirdikten sonra bu olayın
araştırılmasıyla alakalı verecek olduğunuz oylar
hepimizi ilgilendiriyor; başta tüm ülkenin lojistik sektörünü,
kamyoncuları, firmaları, hepimizi ilgilendiriyor. Umarım
oylarınızı kullanırken yaptığım
konuşmadan sonra, ona göre, vicdanınıza dayanarak gerekli
oyunuzu kullanırsınız diyorum.
Değerli arkadaşlar,
özellikle Sayın Akbaşoğlu, sizin grubunuzda Eskişehir
Milletvekili Sayın Harun Karacanı ilgilendiren bir durum. Sayın
Harun Karacanın kendisi iki dönemdir milletvekili. Buradaysa kendisinin
de muhakkak söz hakkı olacaktır. Kapıkule, Hamzabeyli ve de
İpsala Gümrük Kapılarındaki, gümrüksüz alandaki akaryakıt
istasyonlarını işletiyor. Akaryakıt fiyatları
gümrüksüz alanlarda; İpsalada, Kapıkulede, Hamzabeylide
Çeşmede, Pendikte, Mersinde, Gürbulak, Yalova ve Karasuda
Buradaki
fiyatlar, Sayın Karacanın işlettiği üç gümrük
kapısındaki fiyatlar hariç diğerleri birbirine çok yakın
ama nasıl oluyorsa bu üç gümrük kapısında litrede
yaklaşık 50 ila 55 kuruşluk bir fiyat farkı var. Bugün EPDK
Başkanıyla ve de özellikle, sorumlu olan Enerji Uzmanı
Sayın İlker Dönmez Beyle yaptığım konuşmada
altını çizerek şunu söyledi, dedi ki: Gümrük sahalarındaki
akaryakıt ürünleri -yani motorin satılıyor- tedarikinden
itibaren yüzde 8 kârla satılabilir. Diğer kapılar; Pendik,
Çeşme, Mersin, Gürbulak, Yalova, Karasu bu rakama uyuyor ancak
nasılsa İpsala, Kapıkule ve Hamzabeyli uymuyor. Bu sebepten
dolayı UNDye kayıtlı birçok firma yetkilisi CİMERe
gerekli şikâyetlerde bulunmuşlar ve de bu şikâyetlerinden bir
tanesi 18 Ocak 2021de. Karşılığında, Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu cevap vermiş Araştıracağız,
bir hata varsa gerekli işlemi yapacağız. diye. Ancak, EPDK
Başkanı Sayın Mustafa Yılmazla bugün görüştüm,
kendisinin bu konuyla alakalı, gümrüksüz alanla alakalı yetkisinin
olmadığını, ne yapacağını da
bilmediğini açıkça kendisi bana beyan etti. Buradan Sayın
Akbaşoğluna özellikle belirtiyorum, Ticaret Bakanlığında
geçen hafta olan olayları unutmadık. Yeni bir olayın da
patlamaması
Patladı zaten açık ve net söylüyorum, çünkü
hukuksuzluk ve de yasa dışı ekstra kazanç 600 milyon TL.
Bakın, bununla alakalı EPDK Başkanı gerekli cevabı
verdi, ben de buradan diyorum ki hem Gümrük Bakanlığına hem de
Ticaret Bakanlığına, özellikle de Enerji
Bakanlığına sesleniyorum: Bu olayın
araştırılmasını sizlerden talep ediyorum.
Bakın arkadaşlar,
burada, bu şikâyet gittikten sonra CİMERden nasıl oluyorsa o
gün kontrole gidileceği için 24 Martta rakamlar aynı seviyeye
çekiliyor. Ancak, sadece bir gün sonra rakamlar yine 50-55 kuruş
farklı rakamlara ulaşıyor. Bu sebepten dolayı tam net
rakamları, haksız kazancı sizinle paylaşacağım.
2018 yılında,
Karacan Enerji firması devraldıktan sonra, Kapıkule, Hamzabeyli,
İpsala kapılarından çıkış yapan araç
sayısı 478.791 ve de litre bazında satılan akaryakıt
430 milyon 911 bin 900 litre. Haksız kazanç, bakın, yüzde 8den
sonraki haksız kazanç 2018de toplam 143 milyon 924 bin 524 TL.
2019 yılına
geldiğimizde bu rakam biraz daha yükseliyor, Kapıkule, Hamzabeyli,
İpsaladan ülke dışına çıkan toplam araç
sayısı 510.726, 3 kapıdaki satılan akaryakıt
miktarı 459 milyon 653 bin 400 litre. Toplam haksız kazanç 240 milyon
858 bin 381 lira.
Geldik 2020 yılına,
aynı şekilde 3 kapıdan çıkan araç sayısı 524.511,
satılan akaryakıt litresi 472 milyon 59 bin 900 litre. Haksız
kazanç, toplam 212 milyon 426 bin 955 TL. Üç yıldaki toplam haksız
kazanç
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım
lütfen.
ÖZKAN YALIM (Devamla)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar,
Sayın Akbaşoğlu; maalesef aynı Ticaret
Bakanlığındaki gibi üç yılda
Bakın, ticaret
yapanın yanındayız ama haksız kazanca Dur!
diyeceğiz. Ben bu Mecliste, bu kürsüde 3 defa yemin ettim, sizler de
ettiniz. Vatandaşın hakkı yeniyorsa buna Dur! demek
zorundayız. Üç yılda bu firmanın haksız kazancı 597
milyon 209 bin 910 TL. Eğer buna itirazı varsa Sayın Karacan
gelir burada gerekli açıklamayı yapar. Bende daha fazla detaylı
bilgileri var, gelsin burada kendisini savunsun. Açık ve net söylüyorum:
600 milyon TLlik bir haksız kazanç var. Almış olduğu,
kendi hak ettiği yüzde 8in dışındaki bir kazançtan
bahsediyorum, özellikle de altını çiziyorum. UNDde kayıtlı
olan tüm nakliyeci arkadaşlarımızın da isteklerinden
dolayı, bunun böyle olduğunu size de özellikle belirtiyorum, tüm
kamyoncu arkadaşlarımızın da dikkatine sunuyorum.
Teşekkür ederim
Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Kamyoncu esnafının yanındayız.
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına söz talep eden Antalya Milletvekili Sayın Feridun
Bahşi. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA FERİDUN BAHŞİ (Antalya) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş
olduğu grup önerisi üzerine söz aldım, hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
ihracatı desteklemek amacıyla ÖTV ve KDV kanunlarında
değişiklik yapılmıştı. Bunun sonucunda, ihracat
yükü taşıyan tırlara sınır kapılarında satılan
akaryakıta ÖTV ve KDV muafiyeti getirilmişti. Buna göre de
akaryakıt satışı yapacak istasyonların kârı en
fazla yüzde 8 olacaktı. Ancak, uygulamada istasyonlar kâr
marjını yüzde 8in üzerine çıkarmakta, bu sebeple de hem ülke
ihracatı hem de taşımacılık sektörü zarar görmektedir.
Sınır kapılarında ÖTV ve KDVden muaf akaryakıt
satışı yapan istasyonların satış fiyatları
incelendiğinde, ilgili kanun maddelerinin uygulanmadığı çok
net ve açık bir şekilde görülmektedir. Yüksek fiyatlı
satış yapan akaryakıt istasyonlarında denetimin
yapılması ve herhangi bir usulsüzlük tespitinde de en ağır
şekilde cezalandırılması gerekmektedir. Bundan dolayı
ihracatın geliştirilmesi, desteklenmesi ve ihracat maliyetlerinin
düşürülerek haksız kazanç elde edilmesinin önüne geçilmesi için
verilen bu önergeye İYİ Parti olarak destek veriyoruz.
Değerli milletvekilleri,
şimdi de hakkında birçok mesaj aldığım hemofili
hastalarının bir sorunundan bahsedeceğim. Bildiğiniz gibi,
hemofili hayat boyu süren, genetik geçişli kronik bir kanama
hastalığıdır. Hemofili hastalarında
pıhtılaşma fonksiyonu yeterli olmadığı için
kanamayı durduracak olan pıhtının görevini yapması
olumsuz olarak etkilenmektedir. Bu hastalık gen bozukluğuna
bağlı olduğu için hayat boyu sürmektedir. Ülkemizde 6 bin civarında
hemofili hastası vardır. Dünyada tanı almış ve
kayıtlı hemofili hasta sayısı ise 250 bin
civarındadır.
Şimdi, hemofili
hastalarının tedavisinde ilk deri altı ilacı Hemlibra henüz
SGK listesine giremedi. Şu an itibariyle ilacın fiyatı
yaklaşık 40 bin lira civarındadır. Bu rakamı, asgari
ücretle hayat mücadelesi veren insanımızın
karşılaması imkânsızdır. Deri altı
ilacının temin edilmesinin sonucu ise özellikle hemofili hastası
çocuklarımızın damar yolu açılarak tedavisi yapılmaya
çalışılmaktadır. Her hafta defalarca damar yolu
açılmasının tabii -sonucu ise çocukların
kollarının delik deşik olması sonucunu
doğurmaktadır. Özellikle küçük yaştaki hemofili
hastalarının aileleri özlemle mutlu son beklemektedir. Bu
ilacın, bir an önce Sosyal Güvenlik Kurumunun ödediği ilaçlar
kapsamına alınmasını bekliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
FERİDUN BAHŞİ
(Devamla) Bu vesileyle Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına söz talep eden İstanbul Milletvekili
Sayın Erol Katırcıoğlu.
Buyurun Sayın
Katırcıoğlu. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA EROL
KATIRCIOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin bu
önergesiyle ilgili olarak konuşulacak çok konu var ama üç dakikada mümkün
olduğunca kısaltmaya çalışacağım.
Şimdi, bu sorun, bir
sorun gerçekten. Özellikle gümrüksüz alanlarda, sınır bölgelerinde
ihracatı desteklemekle ilgili olarak
Cumhurbaşkanlığının bir kararı var ÖTV ve KDV
alınmasın diye. Niçin bunu yapıyor
Cumhurbaşkanlığı? Şunun için yapıyor:
İhracata bir anlamda teşvik vermiş oluyorsunuz, taşıma
maliyetlerini düşürdüğünüz için ihracatı teşvik etmiş
oluyorsunuz. Tamam, bu doğru fakat değerli arkadaşlar, bu, böyle
çalışmıyor çünkü Türkiye ekonomisinin, var olan serbest piyasa
tırnak içinde söylüyorum- ekonomisinin o kadar çok sorunu var ki bu sorunları
-doğrusunu isterseniz- bu Meclis konuşmuyor, Plan ve Bütçe Komisyonu
da konuşmuyor, benim anladığım kadarıyla, Rekabet
Kurumunun konuşması lazım, o da konuşmuyor. Çok kısaca
söylemeye çalışayım size: Burada, rafineri, dağıtım
ve bayiler arasındaki ilişkiler, çok ciddi sorunlu ilişkiler; bu
piyasayı bilen arkadaşlar bunu bileceklerdir. Bir kere, biliyorsunuz,
petrolün fiyatı dışarıda belirleniyor,
dolayısıyla da sabit bir fiyat alınmış oluyor bir
bakıma; rafineri dağıtıcılara yine sabit bir fiyattan
satıyor. Yani fiyat rekabetinin olmadığı bir sektör gibi
düşünebilirsiniz. Peki, fiyat rekabeti olmayınca ne oluyor diye
baktığımızda yani rekabet ortadan mı kalkıyor?
Hayır, rekabet başka alanlara kayıyor. Nedir o? Bayi
sayısına sahip olmak; ne kadar fazla bayi sayısına
sahipseniz, bölgelerde ne kadar çok bayiniz var ise -dağıtım
şirketi olarak söylüyorum- o kadar güçlü oluyorsunuz.
Değerli arkadaşlar,
4 tane büyük firmamız var. Bu 4 büyük firmanın pazardaki toplam
payı yüzde 90 civarında. Yani esasında fiyat piyasada
belirlenmiyor, doğrudan doğruya bunlar tarafından belirleniyor.
Nitekim, 2020 yılında yani daha geçen sene Rekabet Kurumu,
Uluslararası Nakliyeciler Derneğinin bir şikâyeti üzerine bir
soruşturma yaptı, ön araştırma yaptı. Ön araştırma
sonucunda bu 4 şirkete tam 1,5 milyar lira ceza kesti. Yani ceza
kesmesinin sebebi şuydu: Rekabet Kanununun 4üncü maddesi gereğince,
fiyat anlaşması yapmak yani adaletsiz davranmak yani serbest
piyasanın kurallarını altüst etmek anlamına gelen bir
davranış içinde olduklarından dolayı bu şirketlere
ceza verdi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Dolayısıyla da olan şey şu: Özellikle
İpsala gibi, Kapıkule gibi şehrin dışındaki
çıkış bölgelerinde ÖTV ve KDV vermeden akaryakıt
sağlayacak olan şirketlerin sayıları az.
Dolayısıyla da bir pazar güçleri var, piyasa güçleri var ve bundan
dolayı da fiyatları şişirebiliyorlar, yüksek kârlar elde
ediyorlar. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun yüzde 8i aşmayacak
kararına rağmen bunu yapıyorlar.
Değerli arkadaşlar,
dolayısıyla da bu meseleyle -zaten gelecek olan teklif, muhtemelen
yarın tartışacağız- bu konuyla ilgili ben yine bir söz
alıp bu derdimi belki daha uzun bir süre anlatmaya çalışacağım.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına söz talep eden Gaziantep Milletvekili
Sayın Mehmet Sait Kirazoğlu.
Buyurun Sayın
Kirazoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin gümrük
kapılarında uygulanan akaryakıt fiyatlarının ihracata
etkileri üzerine vermiş olduğu grup önerisi hakkında grubum
adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisimizi ve aziz
milletimizi saygıyla selamlıyorum.
1915 olaylarıyla ilgili
Joe Bidenı ve ona paralel açıklamada bulunan herkesi
kınadığımı da buradan ifade etmek istiyorum.
Yine, Irakın kuzeyinde
şehit düşen kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine
başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Millî iradeye, demokrasiye
kastedenlere, darbe heveslilerine, siyaseti dizayn etmeyi amaçlayanlara 27
Nisanda -yıl dönümündeyiz- gereken cevabı, meşru Hükûmet ve onun
lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde -aziz
milletimize dayanarak- 27 Nisan muhtırasına gereken cevabı
vermiştir.
Grup önerisine gelecek
olursak, batı sınır kapıları olarak
adlandırılan Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala olmak üzere,
sınır kapılarında akaryakıt fiyatlarında yasada
belirlenmiş olan yüzde 8 oranını aşan kâr uygulanmakta
olduğu ve bu aşırı fiyatlandırma sebebiyle ihracat
yükü taşıyan araçlardan haksız kazanç
sağlandığı iddia edilmektedir.
Bilindiği gibi,
akaryakıt fiyatları 5015 sayılı Petrol Piyasası
Kanununa göre, en yakın, erişilebilir, dünya serbest piyasa
fiyatları dikkate alınarak -yurt içi için konuşuyorum-
belirlenmektedir. Burada, bu EPDKye ait bir görev olup rekabetin
bozulduğunu görmesi hâlinde de tavan veya taban fiyat uygulaması
yapmaktadır. İhracat rejimi kapsamında mal taşıyan
araçlara akaryakıt satışlarındaysa Fiyat, ilgili ürünün
edinme bedelinin yüzde 8inden fazlasını aşamaz. diye
mevzuatımızda bir düzenleme vardır.
ÖZKAN YALIM (Uşak)
Aşıyor ama.
MEHMET SAİT
KİRAZOĞLU (Devamla) İhracat rejimi kapsamında mal
taşıyan Türkiye çıkışlı araçlara vergisiz, uygun
fiyatla ve belirlenen kotalarla akaryakıt satışına,
sınır kapılarında -sadece o araçlara- ihraç amaçlı
çıkış yapan ve Türkiye çıkışlı olan araçlara
verilmektedir. Sınır kapılarında uygulanan vergisiz
akaryakıt satış fiyatları noktasında, daha önce Rekabet
Kurumuna ve idare mahkemelerine yapılan başvuruların hepsinde oy
birliğiyle ret kararı verilmiştir ancak bugün, bu önergeden
sonra, hem EPDK Başkanı ile hem Ticaret Bakanımızla
yaptığımız görüşmeler çerçevesinde, konunun -bu, az
önce bahsettiğimiz mahkeme kararları ve Rekabet Kurumu kararı
bir yıl önceye aitti- güncel bir durum olabileceği düşüncesiyle
kendilerine intikal ettirdik. Onlar da, EPDK Başkanımız gerekli
incelemenin ve soruşturmanın başlatıldığını,
Ticaret Bakanlığı da konuyla yakından ilgilendiklerini
ifade ettiler.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MEHMET SAİT
KİRAZOĞLU (Devamla) Sağ olun Sayın Başkan.
Dolayısıyla, EPDK,
mevzuattan kaynaklanan yetkisi çerçevesinde konuyla ilgili doğrudan bir başvuru
olmamasına rağmen şu an resen bir inceleme
başlatmış bulunmakta ve konuyu incelemektedir. Ben, iddia
edildiği gibi bir sıkıntı varsa en yakın zamanda
çözüme kavuşturulacağına inanıyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ÖZKAN YALIM (Uşak)
Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurun Özkan
Bey.
ÖZKAN YALIM (Uşak)
Hatip yüzde 8den daha fazla kârlılıkla
satılamadığını kesinlikle teyit ettiğinden
dolayı kendisine teşekkür ederim. Yüzde 8den çok daha fazla
satıldığı biraz önce gösterdiğim tabloda da
aşikârdır. CİMERe yapılan, birçok UNDye kayıtlı
olan firma tarafından da
Bunlar CİMER kayıtlarında
bulunmaktadır. EPDK Başkanı, yalnız, konuyla alakalı
gümrüksüz bölgeye müdahil olamadığından dolayı, konunun
Enerji Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı
tarafından incelenmesi gerekmektedir.
BAŞKAN Peki,
teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmemiştir.
ÖZKAN YALIM (Uşak)
Sayın Akbaşoğlu, bakın, burada
araştırılması gerekiyor, olmaz ki ama. Neyi
saklıyorsunuz, niye hırsızlığı saklıyorsunuz
Sayın Akbaşoğlu, niye araştırtmıyorsunuz? (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın
Yalım, Sayın Yalım, lütfen.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Ama
olmaz ki! Ama yanlış arkadaşlar, yanlış bu!
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük
ÖZKAN YALIM (Uşak) Ya,
sizin arkadaşlarınızın, nakliyecinin, kamyoncunun
parasını çalıyor arkadaşlar!
BAŞKAN - Sayın
Yalım
ÖZKAN YALIM (Uşak) Ama
gerçekten çalıyor arkadaşlar. Araştıralım
arkadaşlar, niye yapmıyoruz bunu, araştırmak suç mu? (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) İftira etme! Gerekli işlem
yapılıyor zaten.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Ama
Sayın Grup Başkan Vekilim, araştırmak suç mu?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) İftira etme! Gerekli işlem
yapılıyor.
ÖZKAN YALIM (Uşak)
Sayın Akbaşoğlu, eğer yanlışsa ben
çıkarım, ben özür dilerim ama doğru bu dediklerim! Yapmayın
böyle! Ondan sonra gelip burada yemin ediyoruz milletin hakkını savunacağız
diye!
BAŞKAN - Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
4.- AK PARTİ Grubunun, Genel Kurul Gündeminin
görüşme konularıyla sıralamasının yeniden düzenlenmesi
ve 260 sıra sayılı Kanun Teklifiinin İç Tüzükün 91inci
maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesine ilişkin önerisi
27/4/2021
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
27/4/2021 Salı günü (bugün) toplanamadığından, İç
Tüzükün 19uncu maddesi gereğince grubumuzun aşağıdaki
önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Muhammet
Emin Akbaşoğlu
Çankırı
AK
PARTİ Grubu Başkan Vekili
Öneri:
Bastırılarak
dağıtılan 260 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin
kırk sekiz saat geçmeden gündemin "Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının
1'inci sırasına alınması ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun; 4, 5, 6, 11,
18, 20, 25, 26 ve 27 Mayıs 2021 salı, çarşamba ve perşembe
günkü birleşimlerinde denetim konularının görüşülmeyerek
gündemin "Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında yer alan işlerin
görüşülmesi,
18, 20, 25, 26 ve 27 Mayıs
2021 salı, çarşamba ve perşembe günkü birleşimlerinde saat
24.00'e kadar;
28 Nisan 2021 Çarşamba
günkü birleşiminde 260 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
28 Nisan 2021 Çarşamba
günkü birleşiminde 260 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde 29 Nisan 2021 Perşembe
günkü birleşiminde 260 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalarını
sürdürmesi,
260 sıra
sayılı Kanun Teklifinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerinin ekteki cetveldeki
şekliyle olması önerilmiştir.
260 sıra sayılı
Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız ve 60 Milletvekilinin Vergi Usul
Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi (2/3572) |
||
BÖLÜMLER |
BÖLÜM MADDELERİ |
BÖLÜMDEKİ MADDE SAYISI |
1. BÖLÜM |
1 ila 6ncı maddeler |
6 |
2. BÖLÜM |
7 ila 15inci maddeler |
9 |
TOPLAM MADDE SAYISI |
15 |
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Sayın Başkanım, Sayın Başkanım
Özkan Yalım çok
haklı Sayın Başkanım.
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisi üzerine Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına söz talep eden Siirt Milletvekili Sayın Meral
Danış Beştaş.
Buyurun Sayın
Beştaş.
HDP GRUBU ADINA MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; aslında şu anda Türkiyenin en çok merak ettiği
konu pandemi yasakları ve kapanma döneminde neler olacak? 26 Nisanda
gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısından sonra, aslında
herkes nefesini tutmuş, 19.00da yapılacak açıklamada, hani ne
diyecek Cumhurbaşkanı ya da AK PARTİ Genel Başkanı
diye merak ediyordu, nitekim sonrasında kapanma açıklandı. Fakat
işçi, işsiz, esnaf, bütün yurttaşlar, aslında AKPnin
etrafında bulunanlar hariç, herkes ne bekliyordu televizyon önünde? Tam
kapanma kararının çeşitli güvencelerle
açıklanacağını bekliyordu ancak, maalesef, bu kapanma
kararında da yurttaşlara hiçbir güvence verilmedi. Yani, emekçiler
sermayedarları zengin etmek için, aç kalmamak uğruna
çalışmaya yine devam edecek. Tam kapanmayla birlikte tam sömürü
düzeni hayata geçmiş olacak. Eğitim yok, sağlık yok, herkes
evine kapanacak. Peki, evinde kapalı kalanlar, halk ne yeyip ne içecek?
Gerçekten bunu bizim sağlamamız gerekiyor. Esnaf, lokantacı,
kuaför ve diğer çalışanlar dükkânlarını kapatıp
açlığa mahkûm edilecek. Aslında, iktidar, tam kapanma
kararına rağmen tek bir güvence bile vermeyerek siyasi ve iktisadi
iflas durumunu ilan etmiştir.
Evet, Ramazan
Bayramını da kapsıyor bu kapanma ve işçiler, esnaflar,
işsizler tam anlamıyla bir kara bayram yaşayacaklar.
İktidar, ülke tarihinde ilk defa insanları evlerine bayramlık
elbise, şeker ve tatlı alamayacak, götüremeyecek durumda
bırakmıştır. Ekonomik kriz derinleşmiş,
insanların borçları katlanmış, iş ve aş
yoksulluğu nedeniyle, maalesef, intiharlar artmıştır ve
hâlâ devam ediyor. İnsanlar iki seçenekle baş başa; ya coronadan
ölecekler ya açlıktan ölecekler ve âdeta açlıktan ölme durumu
dayatılmıştır. Her türlü maddi fırsatı kime
veriyor iktidar? Yandaşlarına veriyor ve emekçilerin alın teri
de maalesef kaynak hâline getiriliyor. Öte yandan, yandaş olmayan iş
yerlerini iflasa sürükleyerek aleni bir sermaye aktarımını da
ihmal etmiyor.
Biz HDP olarak ne öneriyoruz,
ne diyoruz? Ekonomi masamız da bu konuda açıklamalarını
yapacak, grup toplantımızda Eş Genel Başkanımız
da açıkladı; biz diyoruz ki: Ne işçiler ne işsizler, yoksullar
ne de esnaflar AKPnin yarattığı bu kara düzene mahkûm
değildir.
Bizler önerilerimizi de
şöyle söylemek durumundayız: Dibe batmış bir ekonomide
ekonomik tedbirlerin alınması zorunludur.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Bir kere, tüm işsizlere nisan, mayıs,
haziran aylarında 3 bin TL doğrudan gelir desteği
sağlanmalıdır. Çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım
Kredi Kooperatiflerine 50 bin TLye kadar olan borçları silinmelidir.
Emekli maaşları en az 3 bin TL yapılmalıdır.
Faaliyetleri durdurulan ve kısıtlanan esnafa salgın süresince
aylık 5 bin TL doğrudan gelir desteği
sağlanmalıdır. Bankalara olan kredi kartı ve diğer
kredi borçları, faizsiz şekilde, 30 Haziran 2021 tarihine kadar
ertelenmelidir. Tüm kira ödemeleri 30 Haziran 2021 tarihine kadar dondurulmalıdır.
Elektrik, doğal gaz, su, telefon ve internetin ihtiyaç
sınırına kadar ücretsiz hâle getirilmesi elzemdir. 2021
yılı boyunca işten çıkarmaların yasaklanması yine
zaruridir ve kısa çalışma ödeneğinin süresinin de 31
Aralık 2021 tarihine kadar uzatılması gerekiyor. Güvencesiz
kapanmaya hayır, güvenceli yaşam, hemen şimdi. diyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurun
Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Değerli Başkanım, İç Tüzükün 149uncu maddesi aynen
şu şekilde:
Başkan oylamadan önce verilecek oyların ne
anlama geldiğini kısaca belirtebilir. diyor İç Tüzük 149.
Sayın Özkan Yalımın biraz önceki getirmiş olduğu
önergeyle ilgili, ne anlama geldiğini siz eğer anlatmış
olsaydınız AK PARTİ Grubu da inanın ki fikrini
değiştirecekti.
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Yok, yok.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Bilmiyorlardı yani neyi oylamaya sunduğunuzu, hangi anlama
geldiğini siz anlatmadığınız için
arkadaşlarımız farkında olmadan oy kullandılar.
Mümkünse bu 149u anlatın, ona göre yeniden oylama yapalım.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Sayın Tanal, ne kadar entelektüel konuştun (!)
BAŞKAN Sayın
Tanal, 149da izah edilen, pullarla yapılan oylamada renklerin neyi ifade
ettiğidir, onun için o konuyu kapatıyoruz.
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler
1.- Elâzığ Milletvekili Gürsel Erolun, (2/3471)
esas numaralı Elazığ Havalimanının Adının
Elâzığ Şehit Korgeneral Osman Erbaş Havalimanı
Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/125)
BAŞKAN İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır.
Okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
İç Tüzükün 37inci
maddesi uyarınca (2/3471) esas numaralı Kanun Teklifimin 26/4/2021
Genel Kurul gündemine alınması hususunda gereğini arz ederim.
26/4/2021
Gürsel
Erol
Elâzığ
BAŞKAN Önerge üzerinde
teklif sahibi olarak Elazığ Milletvekili Sayın Gürsel Erol
konuşacaktır.
Buyurun Sayın Erol. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş
dakikadır.
GÜRSEL EROL
(Elazığ) Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri;
hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Ben, kanun maddesiyle ilgili
konuşma yapmadan önce, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı
Bidenın Ermeni soykırımını tanımasıyla
ilgili tepkimi belirterek bu söylemi, bu kararı, bu ifadeyi şiddetle
kınadığımı, bunu yalnızca Elâzığ
milletvekili olarak değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin bir
yurttaşı olarak kınadığımı buradan ifade
etmek isterim.
AK PARTİ Grup
Başkan Vekili Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda
aslan gibi kükrediğini ifade etti. Ben, kendisine, tarihimizden,
geçmişte görev yapan bu ülke Cumhurbaşkanlarının,
Başbakanlarının Amerikaya karşı, emperyalist güçlere
karşı nasıl kükrediğini biraz ifade etmek isterim. 1974
Kıbrıs Barış Harekâtında, bütün Avrupa ülkelerinin
ambargosuna rağmen -Allah rahmet eylesin- Bülent Ecevit ve Necmettin
Erbakan Kıbrıs Barış Harekâtını başlatarak
İstiklal Savaşından sonra ilk defa cumhuriyetimize toprakları
katmıştır.
İkincisi, yine, 1975
yılında, Süleyman Demirel, dönemin Başbakanı olarak
Amerikaya karşı 21 üssü kapatarak Amerikaya karşı aslan
gibi kükremiştir. Siz, eğer şimdi Sayın
Cumhurbaşkanımızın, Sayın Cumhurbaşkanının
Amerikaya karşı aslan gibi kükrediğini ifade etmeyi
kanıtlamak istiyorsanız o zaman Adana İncirlik Üssünü
kapatın da sizin babayiğitliğinizi görelim, o zaman Malatyadaki
üssü kapatın da sizin babayiğitliğinizi görelim. (CHP
sıralarından alkışlar) Yani lafla, palavrayla, söylemlerle
bu tür tepkileri geliştirebileceğinizi ve toplum üzerinde algı
yaratabileceğinizi artık bir tarafa bırakın.
Gelelim kanun maddesine.
Geçtiğimiz ay çok üzücü bir haberle uyandık. Haber, Elâzığ
8inci Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş, emrindeki Türk
Silahlı Kuvvetlerinin üst rütbeli 10 subayıyla birlikte, Tatvanda
hava koşulları nedeniyle helikopteri düştü ve şehit oldu.
Osman Erbaş kimdir?
Osman Erbaş, hayatı boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde
görev aşkıyla yanan tutuşan ve 15 Temmuzda, FETÖ terör örgütüne
karşı, izinde olduğu hâlde beylik tabancasını üzerine
alarak özel arabasıyla izinde bulunduğu ilden Elâzığ
Kolordu Komutanlığına gelen, FETÖ terör örgütünün bölgedeki tüm
etkisini kıran ve FETÖ terör örgütüne bölgede direnen bir adamdır.
Ayrıca, Osman Erbaş yalnızca Elâzığdan sorumlu bir
kolordu komutanı değil, Van, Bitlis, Muş, Bingöl,
Elâzığ, Tunceli, bu illerden sorumlu bir kolordu komutanı.
Bölgede ilk defa görev sırasında bu rütbede şehit olan bir
şehidimiz var, bu rütbede.
Bakın, geçen eski
Başbakanlarımızdan Yıldırım Akbulut rahmetli oldu
-Allah rahmet eylesin- Sayın Cumhurbaşkanı, AK PARTİ grup
toplantısında, Erzincan Havaalanının ismini
Yıldırım Akbulut Havaalanı olarak açıkladı. Bu
doğru bir karar mıdır? Evet, doğru bir karadır. Çünkü
bu ülke adına gerçekten üst düzeyde görev yapmış, ülkenin
kaderinde siyasi sorumluluk almış, devlet adamlığı
kimliğiyle sorumluluk almış insanların adının
yaşatılması gayet doğaldır ama aynı zamanda görev
şehidi olan, terörle mücadele eden şehitlerimizin adının da
aynı şekilde yaşatılması son derece doğru ve
anlamlıdır. Bu rütbede bu bölgede şehit olan en üst rütbeli
subay, General Osman Paşadır, Allah rahmet eylesin. Sizden ricam,
Osman Paşanın adının Elâzığ Havaalanında
yaşamasıdır.
Şimdi, ben, buradan AK
PARTİ Grubu milletvekillerine
Sizin buna hayır diyeceğinizi
biliyorum, kulislerde konuştuk. Zaten buraya ne getirsek ne söylesek
Hayır, hayır, hayır. Niye hayır? Bakın, ben burada
geçmişte bir önerge verdim, dedim ki: Bu 12 Eylül faşist zihniyeti
generallerinin adlarını okullardan, meydanlardan, sokaklardan ve
başkentin ilçesi olan Evrenden kaldıralım. Yine hayır
dediniz. Bak, yine hayır dediniz. Ben deprem bölgesinin milletvekiliyim.
24 Aralık gecesi Elâzığda bir deprem oldu, vatandaşın
depremden kaynaklı mağduriyetleri oldu. Bu mağduriyetlerin
araştırılmasıyla ilgili araştırma önergesi
verdik, yine hayır verdiniz. Ya, ben milletvekiliyim, birbirimizden
ayrı düşüncelerimizin olması gayet doğal; siyasete
bakış açımız, siyaset dilimiz, ideolojimiz, parti
programımız, parti tüzüğümüz, siyaset yapma tarzımız,
anlayışımız; bunların hepsi birbirinden gayet
doğal ayrı olacak, kendi partimizin içerisinde bile çoğu zaman
ayrı düşünebiliriz ama ülkenin genel değerleri üzerinde niye
birlikte hareket edemiyoruz?
Mesela Osman Erbaş
Paşamızın adını
AK PARTİye seslenmiyorum, MHP
milletvekilleri, niye evet oyu vermiyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Şimdi ben sana cevap vereceğim.
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
GÜRSEL EROL (Devamla) Ve
hatta Osman Erbaş Paşanın amcasının oğlu sizin
milletvekiliniz. Ben bunu art niyetle söylemiyorum.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Popülizm yapma! Popülizm yapma!
GÜRSEL EROL (Devamla)
Şehitlerimizin adının yaşatılmasıyla ilgili hem
ailelerine manevi bir destek için hem de bu ülkenin üniter devlet
yapısı için, bayrağımız için, vatanımız
için, devletimiz için, milletimiz için gözünü kırpmadan canını
veren şehitlerimizin anılarını en iyi şekilde
yaşatmak bu Meclisin görevidir.
MHP Grup Başkan Vekili,
benim bu dediğime popülist yaklaşım olarak
yaklaşıyorsanız
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Aynen öyle! Aynen öyle! Vereceğim cevabını.
GÜRSEL EROL (Devamla)
sizi
Elâzığ halkının vicdanına teslim ederim,
Elâzığ halkının vicdanına teslim ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Vereceğim cevabını, popülizm yapıyorsun!
GÜRSEL EROL (Devamla)
Popülist siyaset, şehitlerin üzerinden siyaset yapmaktır, şehit
cenazelerine gidip o şehitlerin yanında yer almamaktır; popülist
siyaset budur. Eğer o insanlara sahip çıkacaksak hep birlikte Osman
Paşanın adını gelin, yaşatalım ve
Elâzığ Havaalanına verelim diyorum.
Hepinize saygılar
sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Gürsel Bey,
konuşmanızın bir kısmında Cumhuriyetimize
topraklarını katmıştır. dediniz. Kuzey
Kıbrıs bağımsız Türk Cumhuriyeti; biz barış
harekâtı için, barış için çıktık o topraklara ve
şu anda yaşamını da bağımsız olarak
sürdürmektedir.
GÜRSEL EROL (Elâzığ)
Evet, o doğru. Teşekkür ederim Sayın Başkan, sağ
olun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Önce Sayın
Bülbüle söz vereceğim.
Buyurun Sayın Bülbül.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Ben kürsüden söz almak istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisini
açıkça, ret vereceğimizi ifade ederek bizi Elâzığ
halkına
BAŞKAN Size
sataşmıştır, öyle mi?
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Evet.
BAŞKAN 69a göre
kürsüden iki dakika söz veriyorum.
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
7.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün,
Elâzığ Milletvekili Gürsel Erolun (2/3471) esas numaralı kanun
teklifinin doğrudan gündeme alınma önergesi üzerinde
yaptığı konuşması sırasında Milliyetçi Hareket
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu öneriyi, bu
kanun teklifini sizler verebilirsiniz fakat bu kanun teklifine ihtiyaç var
mıdır, bunu ayrıca tartışalım. Bu, kanun teklifleriyle
görülecek iş değildir, işin popülizm tarafı budur. Bu
konuda bir çağrıda bulunursunuz; devletimiz, bütün
gruplarımız birlikte toplanır, canla başla Osman Erbaş
Paşamızın hatırasını canlı tutacak
şekilde ne gerekiyorsa yaparız. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Ancak herhangi bir uzlaşma olmaksızın,
herhangi bir görüşme olmaksızın kalkıp bunu önümüze
pişmiş yemek olarak koymaya çalışmanız, bu yemeği
Genel Kurulda pişirmeye çalışmanız hiç doğru
değildir. Elâzığlı vatandaşlarımız nezdinde
de gerek AK PARTİ gerek MHP olarak bizi suçlayacak, bize kara çalacak bir
şey yapacaksanız bu konuda da sizi baştan peşinen
kınadığımızı ifade etmek istiyorum.
Osman Erbaş
Paşamız Korgeneral olarak şehit olmuş tek kişi
değildir. Başka kim vardır? Elâzığlı kim vardır?
GÜRSEL EROL
(Elâzığ) 10 kişi var.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Devamla) Kim var?
GÜRSEL EROL
(Elâzığ) Fethi Sekin
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Devamla) Tek kişi dediniz. Kim var? Söyleyin, ismini verin.
GÜRSEL EROL
(Elâzığ) 10 subayımız var, albaylarımız var,
astsubaylarımız var.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Devamla) Korgeneral kim şehit olmuş? Hulusi Sayın Paşa
1991 yılında Korgeneral olarak şehit olmuş;
Elâzığlı olarak size soruyorum, cevap veremiyorsunuz. Bu
noktada, Osman Erbaş Paşayla ilgili olarak devletimiz gerekeni
takdir eder. Ailesi sizin vermiş olduğunuz bu kanun teklifinden
rahatsızdır. Bu noktada -bunu siyasetin malzemesi yapmadan- kendisi,
yanındaki birçok askerimiz ve subayımızla birlikte şehadet
şerbeti içmiş bizim çok kıymetli bir paşamızdır.
Evet, Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Ahmet Erbaşın da
akrabasıdır, amcasının oğludur. Bu kadar
hassasiyetlerin olduğu bir süreçte şimdi CHP olarak Osman
Erbaşın davacısı siz olacaksınız o noktada da
karşısında davalısı biz mi olacağız? Bunu
şiddetle kınıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Sayın
Özkoç, önce Akbaşoğlu bir söz istedi, ondan sonra size söz
vereceğim.
Buyurun.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
41.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Elâzığ Milletvekili Gürsel Erolun (2/3471)
esas numaralı kanun teklifinin doğrudan gündeme alınma önergesi
üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; biraz evvel CHP milletvekilinin kürsüde yapmış
olduğu konuşmayla ilgili önce bazı hususları düzeltmem,
ondan sonra da konuyla ilgili bir cümleyi hatırlatmam gerekecek.
Tarihimizde 1699 Karlofça
Antlaşmasından itibaren bugüne kadar iki önemli ileri
harekâtımız olmuştur: Birincisi, rahmetli Erbakan-Ecevit
dönemindeki Kıbrıs Barış Harekâtı. İnşallah
Cenevrede 2 ayrı devletli sistem cari olmak üzere görüşmeler devam
edecektir. İkinci olarak da Sayın Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde terör koridorunu yerle yeksan eden El Bab, Cerablus, Afrin
Harekâtı; Libyayı saymıyorum, Karabağı
saymıyorum. Şu anda askerimiz, Mehmetçikimiz de Kandile Türk
Bayrağını dikmek için orada Allahın izniyle. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Bütün bunlar ortada.
Osman Erbaş Generalimize
gelince, Allah rahmet eylesin.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayım
lütfen.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Osman Erbaş Komutanıma
selamlarımı, hürmetlerimi buradan canıgönülden arz ediyorum.
Vatan evladı olarak şehit olmuştur, ismi gönlümüzde, zihnimizde
yaşamaktadır. Şu anda ismi Elâzığda bir okulda
yaşatılmaktadır tıpkı Balıkesir Edremitte Aybüke
Öğretmenimiz gibi. Bununla beraber kendileri merhum ve şehit paşamız
Yozgatlıdır. İnşallah, Bakanlığımız
bununla ilgili olarak Yozgattaki kamu kurumlarından bir tanesine ismini
vererek yaşatacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Peki
teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bitiriyorum, bir cümleyle
bitiriyorum.
BAŞKAN
Tamamlayalım.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Efendim -bir hukukçu olarak
söylüyorum- isim verilmesi meselesinin ayrıca bir yönetmeliği,
yönergesi var. Dolayısıyla, bu, yasama faaliyeti olacak bir durum
değildir. Kanun teklifine o nedenle gereksiz bir işlem olduğu
için ret vereceğiz. İdari işlem olarak tabii ki
Paşamızın ismini yaşatacağız, bundan hiç kimsenin
şüphesi olmasın.
Teşekkür ederim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Ben
teşekkür ederim.
Sayın Özkoç, buyurun.
42.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilimiz Gürsel Erol
Elâzığ Milletvekilidir. Elâzığda ve birçok yerde görev
yapmış bir paşamızın şehit düşmesinden sonra
oradaki bir havaalanına adının verilmesiyle ilgili bir kanun
teklifi vardır. Bu kanun teklifi gündem maddesine eklenmiş, siyasi
partilerimiz de gündem maddesinden hangi kanun teklifinin geleceği
bilgisini edinmişlerdir.
Şimdi, az önce
Sayın Grup Başkan Vekili Levent Bülbül konuşma yaparken
konuşması esnasında Gürsel Erol bana şöyle seslendi, dedi
ki: Sayın Levent Bülbül doğru söylüyor, benim bu kanun teklifini
geri çekmemiz mümkünse oturalım, konuşalım, ortak bir şey
yapalım. Şimdi, bu kadar hararetli CHPye mi
bırakacağız bunu, onu mu yapacağız? gibi ifadeler
doğru bir yaklaşım tarzı değil.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) -
Böyle bir ifadeyi ben Levent kardeşime yakıştıramıyorum.
Ne demek CHPye mi bırakacağız? Kalktınız, bir
şey söylüyorsunuz, biz de sizi dinliyoruz.
SALİH CORA (Trabzon)
Kanun teklifine gerek yok.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Dinliyoruz ve Gürsel Erol büyük bir samimiyetle diyor ki: Levent Bülbül bu
konuda doğru söylüyor, eğer böyle bir fırsatımız varsa
gerekirse ben kanun teklifini çekeyim, ona göre hareket ederiz.
SALİH CORA (Trabzon)
Kanun teklifine gerek yok, kanun teklifine gerek yok.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Ya arkadaşım, bir konuşma yapıyoruz bir sus ya! Hayret bir
şey ya!
BAŞKAN Sayın
Özkoç, buyurun, dinliyorum ben.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Şimdi, kaldı ki Levent Bülbül konuşmasında Bununla ilgili
bir kanun teklifine de gerek var mı yok mu? diyerek ayrı bir
kapının da olduğunu ifade etmiştir. Arkadaşlar, biz
burada birbirimizin düşmanı değiliz ki ya! Yani onu CHP
verdiği zaman CHPye mi kaptıracağız, bunu böyle
yaptığımız zaman MHPye kaptıracağız; böyle
bir şeyimiz yok.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım
lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Biz bu ülkenin topyekûn çocuklarıyız. Doğru bir şeyin
karşında hep birlikte onun arkasında durabilir miyiz diye gayret
sarf ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Peki,
teşekkür ediyorum Sayın Özkoç.
Buyurun Sayın Bülbül
43.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Sayın Başkan, şimdi burada biz isterdik ki eğer
burada bir samimiyet varsa, bu konuda bir konsensüs, bir uzlaşma teklifi
varsa Sayın Gürsel Erol bunu
Yakışanı nedir?
Yakışanı, kürsüde Gelin uzlaşalım, bunu beraber
yapalım. demesidir; orada size eğilerek onu
fısıldaması değil.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Eğilmiyor.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Şimdi, eğildi veya eğilmedi. Şimdi buradaki
mesele, Gürsel Erol Beyin hem AK PARTİ sıralarına dönüp hem MHP
sıralarına dönüp bize bunu kara çalmaya çalışması -tutanakları
okur kararınızı verirsiniz- bu, uygun ve hoş bir tavır
değildir çünkü Osman Erbaş Paşamızın biz
hatırasına ihanet mi ediyoruz? Hayır. Aksine diyoruz ki Bu,
kanunla düzenlenecek bir husus değildir. Şimdi, bundan sonra
yapılabilecek bir faaliyet, Gürsel Erol teklif etti, onun iteklemesiyle
oldu mu denilecek? Türk devleti, diyelim ki Osman Erbaş Paşaya o
noktada çok güzel, yakışan bir şey yaptı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Bülbül, tamamlayalım lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Bu noktada, şimdi biz sanki burada hiç düşünmüyoruz, hiç
düşünmemişiz gibi bir algının ortaya çıkması
gerçekten bizi üzmüştür. Bizim hararetimiz, Gürsel Erol Beyin bu noktada
bizim sıralarımıza dönüp sanki bu meseledeki hissiyatımız,
akrabası milletvekili olmasına rağmen vurdumduymaz ve
Elâzığ halkına bizi havale edecek şekilde,
Elâzığda da bunun bir fitneye yol açmasının önünü
açmasındandır. Elâzığda bu vatana, millete sahip
çıkan Milliyetçi Hareket Partili, AK PARTİli bir dünya
insanımız var, hemşehrimiz var. Orada şimdi o insanlar zor
duruma mı düşecekler, Gürsel Erol Bey bu noktada CHPnin teklifini
verdi diye. AK PARTİ ve MHP bu konuda vurdumduymaz mı olacak? Bizim
itirazımız bunadır. Bizim buna vurdumduymaz olmamız mümkün
mü? Osman Erbaş Paşamızın naaşının
başında biz de ayakta durduk, bekledik; ailesiyle birlikte
acıyı paylaşmaya çalıştık, ne münasebet!
Elâzığla ilgili olarak bir korgeneral var diyorsunuz. Soruyorum
ikincisini, ikincisinin adını bile bilmiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Bülbül
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Bir Elâzığlı olarak bu konuda bilginizi gözden
geçirin. Olur mu öyle şey ya! (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Bülbül.
GÜRSEL EROL
(Elâzığ) Hulusi Sayın Paşa Ankarada şehit edildi, Elâzığda
görev başında şehit olmadı. Sayın Başkan,
aynı şeylerden bahsetmiyoruz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Birincisi, Cumhuriyet Halk Partisinde eğilen bir milletvekili
göremezsiniz. (CHP sıralarından alkışlar) İkincisi,
biz Sayın Levent Bülbülün söylediklerine samimiyetle
yaklaşıyoruz ama bizzat kendisinin adını vererek ifadede
bulunduğu için bir dakika Gürsel Erola söz vermenizi talep ediyorum
efendim.
BAŞKAN Peki.
Sayın Erol, 60a göre
yerinizden bir dakika söz veriyorum.
Kısa bir açıklama,
buyurun.
44.- Elâzığ Milletvekili Gürsel Erolun, Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
GÜRSEL EROL
(Elâzığ) Sayın Başkanım, ben MHP Grubuna Sayın
Grup Başkan Vekilinin Popülist siyaset yapma. diye laf atmasından
sonra dönüp konuştum.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL
(Sakarya) Tutanakları oku.
GÜRSEL EROL
(Elâzığ) Ki ben bu kanun teklifini verirken Ahmet Erbaş Beye
bilgi verdim. Doğrudur, belki Grup Başkan Vekiline de bilgi vermem
gerekiyor olabilirdi, bir eksikliktir kendi adıma. Ama onun
dışında Ahmet Erbaş Beye bilgi verdiğim için ve kanun
teklifiyle ilgili kendisini bilgilendirdiğim için sizlere bilgi vermedim,
onu kendi eksikliğim olarak görüyorum.
Ben burada, siyasi bir
polemik konusu yapıp bunu hem Elâzığ genelinde hem Türkiye
genelinde şehitleri ideolojik olarak farklı partilerin sahiplenmesi
anlamında hiç söylemedim. Yani, Osman Erbaş Paşa Elâzığ
için bir değerdir, görev yaptığı süre içerisinde
Elâzığda herkesin gönlünde taht kurmuştur, biz Osman
Paşanın Elâzığda adının
yaşamasını talep ettiğimiz için veriyoruz. Yoksa,
doğal olarak Yozgatlıdır, Türkiyenin herhangi bir ilinde de
verilebilir ama görev yeri Elâzığ olduğu için ve
Elâzığda görev başındayken şehit olduğu için
adının Elâzığda yaşaması daha doğrudur.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
GÜRSEL EROL
(Elâzığ) Bir dakika daha rica edebilir miyim Sayın
Başkanım?
BAŞKAN Peki, son bir
dakika daha, tamamlayın.
GÜRSEL EROL
(Elâzığ) Sayın Grup Başkan Vekilime de ifade ettim,
eğer kanunen bir engel varsa
Eğer kanunen gerekli değilse, bu
isim verilmesi bir kanun teklifiyle olmayacaksa -burada Grup Başkan
Vekillerimiz tabii ki kendi aralarında görüşürler-
Elâzığda havaalanına isminin verilmesiyle ilgili bir ön
görüşme olursa biz de doğal olarak kanun teklifimizi Sayın Grup
Başkan Vekilimin inisiyatifiyle çekmeye hazırız.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Peki,
teşekkür ediyorum.
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler (Devam)
1.- Elâzığ Milletvekili Gürsel Erolun, (2/3471)
esas numaralı Elazığ Havalimanının Adının
Elâzığ Şehit Korgeneral Osman Erbaş Havalimanı
Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/125) (Devam)
BAŞKAN İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma
önergesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Gündemin Seçim
kısmına geçiyoruz.
VIII.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda açık bulunan
üyeliğe seçim
BAŞKAN Avrupa
Birliği Uyum Komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Gaziantep Milletvekili Mehmet Sait
Kirazoğlu aday gösterilmiştir.
Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Alınan karar
gereğince denetim konularını görüşmüyor ve
gündemin "Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmına geçiyoruz.
1'inci sıraya
alınan, Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız ve 60 Milletvekilinin
Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
IX.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız ve 60
Milletvekilinin Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3572) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 260) (x)
BAŞKAN - Komisyon?
Yerinde.
Komisyon Raporu 260 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Sayın milletvekilleri,
alınan karar gereğince bu teklif İç Tüzükün 91inci maddesi
kapsamında temel kanun olarak görüşülecektir. Bu nedenle teklif, tümü
üzerinde görüşmeler tamamlanıp maddelere geçilmesi kabul edildikten
sonra bölümler hâlinde görüşülecek ve bölümlerde yer alan maddeler
ayrı ayrı oylanacaktır.
Birleşime beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
19.11
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 19.12
BAŞKAN:
Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP
ÜYELER: Rümeysa KADAK (İstanbul), Şeyhmus DİNÇEL (Mardin)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 78inci Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
260 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sıraya alınan
255 sıra sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
başlıyoruz.
2.- Antalya Milletvekili Atay Uslu ve 23 Milletvekilinin
Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3517) ve
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 255)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sıraya
alınan 171 sıra sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
başlıyoruz.
3.- Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentopun Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt Devleti Hükümeti Arasında Gelir ve Servet
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme
Anlaşmasını Tadil Eden Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna İlişkin Kanun Teklifi (2/2496) ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 171)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da
komisyonların bulunamayacağı
anlaşıldığından, alınan karar gereğince
kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için, 28 Nisan 2021 Çarşamba günü saat
14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati:
19.13