TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
102nci Birleşim
14 Haziran 2022 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM
DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürkün, Kırıkkalede
yaşanan aşırı yağışlara ilişkin gündem
dışı konuşması
2.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Akının, Balıkesire
İstiklal Madalyası verilmesine ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- Trabzon
Milletvekili Bahar Ayvazoğlunun, küresel krize ilişkin gündem
dışı konuşması
V.-
AÇIKLAMALAR
1.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Çelebinin, Türkiyenin terörle haklı mücadelesine
ilişkin açıklaması
2.- Adana
Milletvekili Ayhan Barutun, sağlık camiasıyla ilgili yasal
düzenlemeye veteriner hekimlerin de dâhil edilmesi gerektiğine
ilişkin açıklaması
3.- Gaziantep
Milletvekili Bayram Yılmazkayanın, altın fiyatlarındaki
artışa ilişkin açıklaması
4.- İzmir
Milletvekili Murat Çepninin, İBBye bağlı Ağaç AŞde
çalışan işçilerin sorunlarına ilişkin
açıklaması
5.- Mersin
Milletvekili Olcay Kılavuzun, Kadıköydeki yürüyüşe
katılan sözde milletvekili görünümlü bir teröristin Türk polisine
attığı yumruğu şiddetle ve nefretle lanetlediğine
ilişkin açıklaması
6.- Mersin
Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, Zonguldak Filyosta
düzenlenen Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak
Törenine ilişkin açıklaması
7.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, uzman öğretmenlik ve
başöğretmenlik sınavlarına ilişkin
açıklaması
8.- Kayseri
Milletvekili Dursun Ataşın, memurlara verilen yol
harcırahlarının güncellenmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
9.- Hatay
Milletvekili Lütfi Kaşıkçının, Hatayın
bağımsızlık anlaşmalarının TBMMde
onaylanmasının yıl dönümüne ilişkin açıklaması
10.-
İstanbul Milletvekili Serap Yaşarın, Şile Bezi Kırsal
Kadın Kooperatifine gerçekleştirdikleri ziyarete ilişkin
açıklaması
11.- Mersin
Milletvekili Baki Şimşekin, Jandarma teşkilatının
kuruluşunun 183üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması
12.- Adana
Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, Rusyanın Tataristan bölgesinde
çalışan 2.160 vatandaşımızın
yaşadığı mağduriyete ilişkin açıklaması
13.- Sivas
Milletvekili Semiha Ekincinin, 11 Haziran 2022 günü şehit olan
askerlerimize ve sözde milletvekili, özde Kandilin vekilinin kahraman
polisimize müdahalesine ilişkin açıklaması
14.- Bursa
Milletvekili Erkan Aydının, 337 sıra sayılı Kanun
Teklifine ilişkin açıklaması
15.- Kocaeli
Milletvekili İlyas Şekerin, kan bağışının
önemine ilişkin açıklaması
16.- Adana
Milletvekili Orhan Sümerin, Türk vatandaşlığıyla ilgili
Kenyada bir internet sitesinde çıkan ilana ilişkin
açıklaması
17.-
Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycanın, hava kirliliğine
karşı herkesin bilinçli olmasının önemine ilişkin
açıklaması
18.- Ordu
Milletvekili Mustafa Adıgüzelin, fındık taban
fiyatının bir an önce açıklanması gerektiğine
ilişkin açıklaması
19.- Çanakkale
Milletvekili Özgür Ceylanın, muhalefete ayrı, sarayın
başkanlarına ayrı hukuk işletilmesine ilişkin
açıklaması
20.- Uşak
Milletvekili İsmail Güneşin, Jandarma teşkilatının
kuruluşunun 183üncü yıl dönümüne, 14 Haziran Dünya Gönüllü Kan
Bağışçıları Gününe ve 4üncü sondaj gemisine
ilişkin açıklaması
21.- Gaziantep
Milletvekili İrfan Kaplanın, üreticiden tüketiciye doğrudan
satış yapılabilecek bir sistemin kurulması gerektiğine
ilişkin açıklaması
22.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
23.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Pençe-Kilit
Operasyonunda şehit olan askerlere, Ankarada etkili olan sağanak
yağış sonrası meydana gelen afette hayatını
kaybeden vatandaşlarımıza, Dündar Taşerin
vefatının 50nci yıl dönümüne, Cemil Meriçin
vefatının 35inci yıl dönümüne, Jandarma Genel
Komutanlığının 183üncü kuruluş yıl dönümüne,
hayatını kaybeden Profesör Doktor Şennur Şenele, 2021-2022
Basketbol Süper Ligini şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe Beko Erkek
Basketbol Takımını kutladığına, Para Yüzme Dünya
Şampiyonasında altın madalya kazanan Sümeyye
Boyacıyı tebrik ettiğine, İstanbul Kadıköy Serasker
Caddesinde yapılan yürüyüşe, İYİ Parti olarak Türkiyeyi
bu karanlık günlere ve karanlık girdaplara çekmek isteyenlere
fırsat vermeyeceklerinin bilinmesi gerektiğine ve AK PARTİ
iktidarının ayrıştırma ve kutuplaştırma
siyasetiyle yoksulluğu yönetmeye talip olduğuna ilişkin
açıklaması
24.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, 11 ve 13 Haziranda Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit olan askerlere, şehit Korucubaşı Abdurrahman
Avcıya, hayatını kaybeden Profesör Doktor Şennur
Şenele, Dündar Taşerin vefatının 50nci yıl dönümüne
ve millî sporcularımızın başarılarına
ilişkin açıklaması
25.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Şenyaşar
ailesinin Şanlıurfa Adliyesi önünde başlattıkları
adalet nöbetine, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele
Gününe, iktidarın gençlerin festivalini, müziğini, ifade
özgürlüğünü engellemekle meşgul olacağına Akdeniz
Üniversitesinde okuyan öğrencilerin şaibeli intiharlarına dair
bir şey söylemesi gerektiğine ve HDPnin kutuplaşmaya ve tecride
karşı olduğuna ilişkin açıklaması
26.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan
askerlere, hafta sonu Ankarada yağış sonucunda
yaşamlarını yitiren vatandaşlara, CHP Mamak İlçe
Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı İlkay
Yiğitin vefatından dolayı CHPye taziyede bulunan tüm siyasi
partilere teşekkürlerini sunduğuna, Profesör Doktor Şennur
Şenelin vefatına, iklim krizinin hafife alınmaması
gerektiğine, Jandarma teşkilatının 183üncü kuruluş
yıl dönümüne, Gezi olaylarında yaşamını yitiren Ethem
Sarısülükün 9uncu ölüm yıl dönümüne, iktidarın halkın
sorunlarına ne kadar yabancı olduğuna ve Recep Tayyip
Erdoğanın KYK yurtlarıyla ilgili yaptığı
açıklamaya ilişkin açıklaması
27.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun,
Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan askerlere, Ankarada sağanak
yağış münasebetiyle oluşan selde hayatını
kaybeden vatandaşlara, Profesör Doktor Şennur Şenelin
vefatına, Cumhurbaşkanının ilan ettiği Mayıs 2022
itibarıyla ihracat rakamlarına, Zonguldak Filyosta düzenlenen
Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak Törenine,
TÜRKSAT 5B uydusunun faaliyete geçirilmesine, toplumun tüm kesimlerinin
alım gücünü artıracaklarına ve terörü ve teröristi övmeye ve
onların nam ve hesabına kamu görevlilerine müdahalede bulunmaya dönük
yaklaşımları lanetlemek gerektiğine ilişkin
açıklaması
28.- Uşak
Milletvekili Özkan Yalımın, akaryakıta gelen zamlar nedeniyle
ulaşım sektöründeki firmaların yaşadığı
sorunlara ilişkin açıklaması
29.- Mersin
Milletvekili Rıdvan Turanın, 4 Haziran 2022 Cuma günü Haymanadaki
dolu ve sel felaketinden etkilenen çiftçilerin mağduriyetinin giderilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
30.- Hatay
Milletvekili İsmet Tokdemirin, iktidarın uyguladığı
yanlış sağlık politikalarına ilişkin
açıklaması
31.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun, İstanbul
Milletvekili İffet Polatın İYİ Parti grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
32.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun,
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
33.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
34.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili İffet Polatın
İYİ Parti grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
35.-Kırşehir
Milletvekili Metin İlhanın, Kırşehirde sağanak
yağışlar sonucu zarar gören çiftçilerin mağduriyetinin bir
an önce giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
36.- Çanakkale
Milletvekili Jülide İskenderoğlunun, Çanakkalenin Çan Belediye
Başkanının görevden uzaklaştırılmasına
ilişkin açıklaması
37.-Şanlıurfa
Milletvekili Aziz Aydınlıkın, AKPnin tarım
politikasına ilişkin açıklaması
38.- Bursa
Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlunun, Elektronik Ticaretin
Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 6ncı maddesine ilişkin
açıklaması
39.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Niğdede yaşanan afet
nedeniyle çiftçilerin uğradıkları zararın sigorta aranmadan
karşılanması gerektiğine ilişkin açıklaması
40.- Gaziantep
Milletvekili İmam Hüseyin Filizin, Gaziantepin ekonomik sorunlarına
ilişkin açıklaması
41.- Çanakkale
Milletvekili Özgür Ceylanın, Çanakkalenin Çan Belediye
Başkanının görevden uzaklaştırılmasının
hukuksuzluk olduğuna ilişkin açıklaması
42.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Çanakkale Milletvekili Jülide
İskenderoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelere ilişkin açıklaması
43.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Manisa
Milletvekili Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
44.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
45.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Manisa
Milletvekili Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
46.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
47.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Manisa
Milletvekili Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
48.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
49.- Trabzon
Milletvekili Hüseyin Örsün, Trabzonun Maçka ilçesi Bahçekaya Mahallesinde
ikamet eden vatandaşların yaşadığı yol ve su
sıkıntılarına ilişkin açıklaması
50.-
Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksalın, Afyon Jeotermal Anonim
Şirketine atanacak genel müdüre ilişkin açıklaması
51.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Haydar Akarın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
52.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun,
İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlunun AK PARTİ
grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
53.-
İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlunun, TÜRKSAT 5B Uydusu
Hizmete Alma Töreninde Cumhurbaşkanının yaptığı
açıklamalara ilişkin açıklaması
VI.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Mersin
Milletvekili Olcay Kılavuzun yaptığı açıklaması
sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
2.- Mersin
Milletvekili Olcay Kılavuzun, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
3.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Mersin
Milletvekili Olcay Kılavuzun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
4.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın yaptığı açıklaması
sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
5.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Balıkesir
Milletvekili Mustafa Canbeyin HDP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
6.-
Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbeyin, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
7.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Balıkesir
Milletvekili Mustafa Canbeyin sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
8.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında Adalet
ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
VII.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Gürcistan
Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvilinin davetiyle 16-18 Haziran
2022 tarihlerinde düzenlenecek olan Çatışma, Barış ve
Güvenlikte Liderler konulu Tiflis Uluslararası Kadın
Konferansına İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarcanın
katılmasına ilişkin tezkeresi (3/1964)
B) Önergeler
1.- Sakarya
Milletvekili Ümit Dikbayırın, (2/1511) esas numaralı 5779
Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe
Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/173)
VIII.-
ÖNERİLER
A) Siyasi
Parti Grubu Önerileri
1.-
İYİ Parti Grubunun, Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ve
arkadaşları tarafından, TMSFye devredilen şirketlerin faaliyetlerine
yönelik çeşitli iddiaların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 20/5/2022
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin Genel Kurulun 14 Haziran
2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
2.- HDP
Grubunun, Van Milletvekili Tayyip Temel ve arkadaşları
tarafından, basın özgürlüğü üzerindeki baskılar nedeniyle
yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla 14/6/2022 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin Genel Kurulun 14 Haziran 2022 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
3.- CHP
Grubunun, Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak tarafından, son dönemde
Akdeniz Üniversitesi kampüsündeki Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı
yurtlarda yaşanan şüpheli öğrenci ölümlerinin
araştırılması amacıyla 14/6/2022 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin Genel Kurulun 14 Haziran 2022 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
4.- AK
PARTİ Grubunun, bastırılarak dağıtılan 337 ve 338
sıra sayılı Kanun Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden
gündemin Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının 1inci ve 2nci sıralarına alınması
ve bu kısımda bulunan diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesine, Genel Kurulun
çalışma gün ve saatlerine, 337 ve 338 sıra sayılı
Kanun Tekliflerinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesine ilişkin önerisi
IX.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Haydar Akarın,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun AK
PARTİ grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin konuşması
X.- YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
İstanbul Milletvekili Oya Ersoy'un, çocuk yaşta evliliğin önüne
geçilmesi için Bakanlıkça alınan önlemlere ilişkin sorusu ve
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı
(7/64483)
2.-
İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü'nün, 2022
yılında doğum yardımı alan kişilere ilişkin
sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı
(7/64484)
3.-
İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu'nun, engelli kız
çocuklarına ve ebeveynlerine ergenlik döneminde rehberlik hizmeti
verilmesine yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal
Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/64486)
4.- İstanbul
Milletvekili Oya Ersoy'un, sosyal yardımlardan yararlanan aile ve çocuk
sayısına ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı
Derya Yanık'ın cevabı (7/64488)
5.- Ankara
Milletvekili Ali Haydar Hakverdi'nin, son beş yılda yetiştirme
yurduna bırakılan çocuk sayısına ilişkin sorusu ve
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı
(7/64774)
6.-
İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm'ün, bir vakfın banka
hesaplarının dondurulmasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı
(7/64943)
7.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, erişim
engeli getirilen haberlere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/64944)
8.- Mersin
Milletvekili Rıdvan Turan'ın, Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda yaşamını yitiren bir kişiye dair
çeşitli iddialara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/64946)
9.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Çelebi'nin, Ordu ilinde Bakanlığa
bağlı kurumlarda engelli personel istihdamına ve kurum
binalarının engelli kullanımına uygunluğuna,
2018-2022
yılları arasında Bakanlık bütçesi ya da AB programları
çerçevesinde Giresun için hazırlanan projelere ve ile yapılan
yatırımlara,
Uşak
ilinde Bakanlığa bağlı kurumlarda engelli personel
istihdamına ve kurum binalarının engelli kullanımına
uygunluğuna,
Zonguldak
ilinde Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara ait
binaların depreme karşı
dayanıklılığına,
Nevşehir
ilinde Bakanlığa bağlı kurumlarda engelli personel
istihdamına ve kurum binalarının engelli kullanımına
uygunluğuna,
2018-2022
yılları arasında Bakanlık bütçesi ya da AB programları
çerçevesinde Kastamonu için hazırlanan projelere ve ile yapılan
yatırımlara,
İlişkin
soruları ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın
cevabı (7/64958), (7/64959), (7/64960), (7/64961), (7/64962), (7/64963)
10.- Ankara
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir'in, Silopi'de işlenen bir
kadın cinayeti ile ilgili iddialara ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın
cevabı (7/65168)
11.-
İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın, İstanbul
Havalimanının işletmesine dair iddialara ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın
cevabı (7/65170)
12.- Mersin
Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın, Şırnak
Üniversitesinde kadroya alınan bir kişi ile ilgili çeşitli
iddialara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/65173)
13.- Ankara
Milletvekili Ali Haydar Hakverdi'nin, İdlib'de Suriyeliler için inşa
edilen briket evlere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/65174)
14.-
Muğla Milletvekili Mürsel Alban'ın, 2002-2022 yılları
arasında Muğla'da satılan kamu lojmanlarına ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın
cevabı (7/65175)
15.- Kayseri
Milletvekili Çetin Arık'ın, son 20 yılda yabancılara
yapılan arazi ve konut satışlarına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın
cevabı (7/65177)
16.- Ordu
Milletvekili Mustafa Adıgüzel'in, çiftçi borçları nedeniyle
haczedilen taşınır ve taşınmazların üçüncü
kişilere satıldığı iddialarına ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın
cevabı (7/65178)
17.- Ankara
Milletvekili Murat Emir'in, ASELSAN'ın kâr payı
dağıtımı uygulamasına ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın
cevabı (7/65179)
18.- Manisa
Milletvekili Bekir Başevirgen'in, Manisa'da bulunan ve işletilmeyen
uranyum madenlerinin tarımsal üretime etkisine ilişkin sorusu ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın
cevabı (7/65372)
14 Haziran 2022 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Emine Sare AYDIN (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 102nci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı
ilk söz, Kırıkkalede yaşanan aşırı
yağışlar hakkında söz isteyen Kırıkkale
Milletvekili Sayın Halil Öztürke aittir.
Buyurun Sayın Öztürk.
(MHP sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürkün,
Kırıkkalede yaşanan aşırı
yağışlara ilişkin gündem dışı
konuşması
HALİL ÖZTÜRK
(Kırıkkale) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri
(Uğultular)
BAŞKAN Sayın
Öztürk, bir saniye
Sayın milletvekilleri,
konuşmacı arkadaşımız kürsüde. Yoğun bir
uğultu var salonda, sizden rica ediyorum
Buyurun.
HALİL ÖZTÜRK (Devamla)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgem
Kırıkkalede yaşanan aşırı
yağışlardan dolayı meydana gelen zararlar nedeniyle gündem
dışı söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve
ekranları başında izleyen vatandaşlarımızı
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
son günlerde özellikle İç Anadolu -seçim bölgem Kırıkkale ve
ilçeleri gibi- aşırı ve kuvvetli yağışlara maruz
kalmaktadır. Nitekim, geçtiğimiz hafta sonu Kırıkkale
Keskin, Sulakyurt, Delice, Karakeçili, Bahşili ve Hacılar başta
olmak üzere birçok ilçe ve köy merkezinde yaşanan şiddetli yağış
ve dolu çok sayıda ekili alana zarar vermiştir. Emek emek, ilmek
ilmek koca yıl ürününü hasat etmek üzere bekleyen çok sayıda
Kırıkkaleli hemşehrimizin, çiftçimizin ürünü
aşırı yağışların ve dolunun vermiş
olduğu zararlar nedeniyle tarlada kalmıştır.
Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz yıl da yeterli
yağışların gerçekleşmemesi nedeniyle, kuraklık
nedeniyle Kırıkkalede çiftçimiz mağduriyetler
yaşamış ve ürünlerini hasat edememiş yani para
kazanamamıştı. O dönem Cumhur İttifakı yaraların
sarılması için canla başla seferber olmuş ve
çiftçilerimizin yüzünü güldürmüştü.
Saygıdeğer
milletvekilleri, Keskin merkez ve ilçemize bağlı Kurşunkaya,
Konur, Konurhacıobası, Eminefendi, Karafakılı, Çipideresi,
Turhanlı, Cin Ali Uşağı, Barak, Barakobası, Üçevler,
Esatmüminli, Esatumunlu, Ortasöken, Çalış, Göktaş, Eskialibudak
köylerimizde dolu nedeniyle tarım arazilerinde ciddi zararlar
oluşmuştur. Yaklaşık 20 bin dekar buğday, arpa, nohut
ve yağlık ayçiçeği alanlarında bölgesine göre yüzde 30 ila
70 oranında; Cankurtaran köyümüzde ise 10 bin dekar buğday, arpa,
nohut ve yağlık ayçiçeği alanlarında yüzde 100
oranında zararlar meydana gelmiştir.
Karakeçili ilçe merkezi ve
Sulubük köyünde dolu nedeniyle 16 bin dekar buğday, arpa, yağlık
ayçiçeği ve nohut alanları yaklaşık yüzde 40 ila 80
oranında zarar görmüş, sel nedeniyle 2 bin dekar arazide de yüzde 20
oranında zarar oluşmuştur.
Sulakyurt ilçe merkezi ve
Ortaköy, Çevrimli, Yağbasan, İmamoğluçeşmesi,
Sarıkızlı, Ağaylı, Yeşilyazı, Akkuyu ve
Koruköy köylerimizde sel ve dolu nedeniyle 21.600 dekar buğday, arpa,
bağ, sebze, meyve, kavun, karpuz alanlarında yüzde 80lere varan
oranlarda zarar meydana gelmiştir.
Delice ilçe merkezimiz ile
Tatlıcak, Aşağıihsangazili, Halitli,
Çatallıkarakoyunlu, Ocakbaşı, Yeniyapan köylerimizde yine
aşırı yağış ve sel nedeniyle 50 bin dekar
buğday, arpa, sebze ve bağ alanlarında yüzde 40 ila 90
arasında değişen oranlarda zarar meydana gelmiştir.
Bahşili ilçemize
bağlı Karaahmetli, Kömürcüler, Küreboğazı ve
Sarıkayalar köylerinde de 30.300 dekarlık alanda lavanta,
buğday, arpa, nohut, çörek otu, sebze ve meyve gibi ekili alanlarda yüzde
50 ila yüzde 100 oranında zarar oluşmuştur.
Diğer taraftan,
Hacılar beldemizde 440 dekar dane mısır, arpa, şeker
pancarı, kuru soğan ve karpuz alanlarında dolu nedeniyle yüzde
90 oranında zarar meydana gelmiştir.
Değerli milletvekilleri,
rakamlardan da görüleceği üzere toplamda yaklaşık 150 bin
dekarlık bir hasar söz konusudur. Bu toplam alanın 50 bin dekarı
tarlada kalmış, biçilemez durumdadır; diğer kalan 100 bin
dekarda ise hasat yapılsa bile çok ciddi verim kaybı beklenmektedir. Dekar
başına ortalama
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak öteden beri çiftçilerimizin, tarımsal ve hayvansal üreticilerimizin
meselelerini, beklentilerini ve hedeflerini yakından takip etmekteyiz.
Kırıkkale Milletvekili olarak, köylümüzün, çiftçimizin sesinin bu
yüce çatı altında duyulması adına gayret göstermekteyiz.
Dile getirmiş olduğumuz zararlardan dolayı çiftçimizin,
köylümüzün mağduriyeti büyüktür. Hafta sonundan bu yana tarlalarda
oluşan zararlar nedeniyle ilgili Bakanlık, kurum ve kuruluşlarla
diyalog hâlindeyiz. Bu kapsamda, 3 Sayın Bakanımıza vermiş
olduğumuz yazılı soru önergelerimizle hem konunun önemine hem de
çözümüne katkı sunmak istedik. Aşırı yağış,
dolu ve selden zarar gören çiftçilerimizin Tarım Kredi Kooperatiflerine ve
Ziraat Bankasına olan borçlarının şartsız ve faizsiz
bir şekilde, masrafsız yapılandırılması veya
ötelenmesi ile elektrik ve su borçlarının da affedilmesi yüzleri
güldürecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
HALİL ÖZTÜRK (Devamla)
Yanı sıra, tohum ve gübre, yine diğer girdi maliyetlerinin daha
yoğun bir şekilde sübvanse edilmesi çiftçimizin yükünü
azaltacaktır. Aşırı yağış ve selden zarar
gören yollar bir an önce İl Özel İdaresi tarafından
onarılmalı, taşkınların gerçekleştiği dere
yatakları DSİ tarafından ıslah edilmelidir.
Diğer yandan,
Cumhurbaşkanlığı Afet Fonundan, zarar gören çiftçilerimizin
zararlarının karşılanması için ek ödenek
sağlayarak çiftçimizin, Kırıkkalemizin kara günlerinde
yanlarında olduğumuzu gösterebilmeliyiz.
Kırıkkalemize,
çiftçimize, köylümüze geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, zararların
karşılanması adına bu sürecin yakından takipçisi
olacağımı belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Teşekkür ederim
Başkanım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem
dışı ikinci söz, Balıkesire İstiklal Madalyası
verilmesiyle ilgili söz isteyen Balıkesir Milletvekili Sayın Ahmet
Akına aittir.
Buyurun Sayın Akın.
(CHP sıralarından alkışlar)
2.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akının,
Balıkesire İstiklal Madalyası verilmesine ilişkin gündem
dışı konuşması
AHMET AKIN (Balıkesir)
Sayın Başkanım, değerli milletvekili
arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
Gazi Mustafa Kemal Atatürkün yüz üç yıl önce yaktığı
bağımsızlık ateşi, Türk milletinin kahramanca
mücadelesiyle zaferle sonuçlandı. Türk milleti olarak bizler, bağımsız
ve çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin
atıldığı zaferleri, göğsümüzde İstiklal
Madalyası olarak taşıyoruz.
Kuvayımilliye,
yanmış, yıkılmış, işgal edilmiş,
düzenli orduları için tasfiye kararı alınmış bir
milletin yeniden doğuş hareketidir; amacı, hiçbir devletin ve
ulusun egemenliğini kabul etmeden, yüce Türk milletinin ay
yıldızlı bayrağı altında yaşama
hakkını ve bağımsızlığını
oluşturmaktır.
Değerli milletvekilleri,
işgal edilmiş, bağımsızlığı ve
özgürlüğü elinden alınmış Türk milletinin yeniden
doğuş hareketi Kuvayımilliye meşalesi Balıkesirden
yakılmıştır. Balıkesir, Kuvayımilliyenin en
güçlü, en kuvvetli halkasıdır. İzmirin işgalinden hemen
sonra, yiğit Balıkesirliler 16 Mayıs 1919da önce eski belediye
binasında, daha sonra da Okuma Yurdunda bir araya geldiler.
İşgali protesto kararının alındığı bu
toplantıdan sonra 18 Mayıs 1919da yapılan Birinci Alaca Mescit
toplantısı ve ardından da İkinci Alaca Mescit
toplantısında, Balıkesirliler orada silahlı mücadele
kararına imza attılar. İşte Kuvayımilliye hareketi, bu
toplantılarla ilk defa Balıkesirde başlamış ve tüm
Anadoluya Balıkesirden yayılmıştır.
Balıkesirliler, ilk silahlı mücadeleyi başlatmış,
cepheler kurmuş, varını yoğunu vatan savunması için
feda etmişlerdir. Balıkesir Kuvayımilliyesi, mutasarrıfı,
belediye reisi, kaymakamları, aydını, subayı, din
adamı, genci yaşlısı hep birlikte 5 kongre düzenlemiş
ve on dört ay boyunca Ayvalık, Soma, Akhisar ve İvrindi cephelerinde
mücadele vererek işgal ordusunu yıpratmıştır.
Kurtuluş Savaşımızın ilk kurşunu
Ayvalıkta, son kurşunu da Bandırmada
atılmıştır.
Değerli arkadaşlar,
Balıkesir, Kuvayımilliyenin başşehridir; bu bir gerçektir,
bunu hem tarihçiler hem de bu konudaki uzmanlar açık, net ortaya
koyuyorlar. Balıkesir, yüz yıl önce yaktığı Kuvayımilliye
ateşinin İstiklal Madalyası gibi büyük bir sembolle
onurlandırılmasını bekliyor. Balıkesirimize verilecek
İstiklal Madalyasıyla şehit ve gazilerimize geç
kalmış olan bir vefa borcumuzu ödemiş olacağız. Tüm
yiğit Balıkesirli hemşehrilerim bu hakkın Balıkesire
teslim edilmesi için tam bir birlik ve beraberlik içerisinde, yek olmuş
durumdadırlar. Hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm
Balıkesirliler bu hakkın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
teslim edileceğine yürekten inanıyor ve bunu canıgönülden
bekliyor. Balıkesirimize verilecek olan İstiklal Madalyası,
Kurtuluş Savaşında vatan aşkıyla, özürlük ve
bağımsızlık için mücadele veren yiğit
Balıkesirlilere duyduğumuz minnetin ifadesi ve bu büyük mücadelenin
unutulmaz, onurlu bir simgesi olacaktır. Kuvayımilliyenin
başşehri, başkenti Balıkesir, bu onuru tüm Balıkesirli
hemşehrilerimle birlikte yürekten bekliyor.
Değerli milletvekili
arkadaşlarım, herkes Balıkesir'e İstiklal Madalyası
verilmesi konusunda hemfikir; uzmanlar, tarihçiler. Ayrıca, Meclis
Başkanı Sayın Mustafa Şentop da bölge milletvekilleriyle
yaptığı görüşmede Balıkesir'in hakkını
teslim ettiğini söyledi. O zaman ne bekliyoruz? Hep birlikte bu konudaki
görevimizi yerine getirmemiz gerekiyor. Bu konuda verilmiş hazır
kanun teklifimiz var, neyi beklediğimizi Balıkesirli
hemşehrilerimiz adına soruyorum. Burada şunu söylemek
lazım: Bu dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı
altında bu onuru hep birlikte inşa edelim ve Balıkesirlilere,
yiğit Balıkesirli hemşehrilerimize bu madalyayı, hak
ettiği madalyayı teslim edelim.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
AHMET AKIN (Devamla) - Bu
dönem eğer AK PARTİli ve Milliyetçi Hareket Partili
arkadaşlarımızın oylarıyla olmaz ise -çok az
kaldı- çok kısa bir süre sonra biz Balıkesir'imize İstiklal
Madalyasını Millet İttifakı'nın iktidarında
teslim edeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)
O nedenle,
Balıkesirliler adına bir kez daha sesleniyorum: Siyasetüstü bir
yaklaşımla Türkiye Büyük Millet Meclisinin Balıkesir'in hak
ettiği İstiklal Madalyasına, yiğit Balıkesirlilerin
kahramanlığına kayıtsız kalmamasını
sizlerden istirham ediyorum ve Balıkesir'imize, yiğit
Balıkesir'imize İstiklal Madalyasını hep birlikte verelim
diyorum.
Saygıyla hepinizi
selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Gündem
dışı üçüncü söz, küresel krizle ilgili söz isteyen Trabzon
Milletvekili Sayın Bahar Ayvazoğluna aittir.
Buyurun Sayın
Ayvazoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
3.- Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlunun, küresel krize
ilişkin gündem dışı konuşması
BAHAR AYVAZOĞLU
(Trabzon) Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Gazi
Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
2008de başlayan ve
salgınla birlikte zirve yapan küresel ölçekteki finansal krize
rağmen, ülke olarak kendi olanaklarımız ve modelimizle süreci en
iyi şekilde yürütmek için çaba harcıyoruz. Birçok cephede birden
savaşsak da önceliğimiz olan insanlarımızın
işine, aşına, geçimine yoğunlaşıyoruz.
Enflasyonun yol açtığı hayat
pahalılığının, yaşanan bu ekonomik
daralmanın işçimizi, memurumuzu, çiftçimizi daha fazla etkilemesine
müsaade edilmeyeceğinden de alınacak önlemlerle enflasyonun yeniden
kontrol altına alınacağından da emin olabilirsiniz.
Diğer yandan, bize
ısrarla bu krizi Türkiye üzerinden okutmaya çalışanlara lütfen
kulak asmayalım. Kriz küreseldir ve dünya devi ülkeler küresel krizin
pençesinde kıvranıyor, her anlamda oldukça
sıkıntılı günlerden geçiyor. İngiltere, Almanya,
Hollanda, Amerika dökülüyor, tarihlerinin en yüksek enflasyon oranları bu
ülkeleri zorluyor.
MURAT EMİR (Ankara)
Amerikada enflasyon kaç? Yüzde 8.
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) Akaryakıt ve enerjiyle birlikte gıda ve emlak
fiyatlarındaki fahiş artışlar on yıllardır güçlü,
medeni, gelişmiş Batının bir ferdi olmanın huzuruyla
ve yarınlarından endişesiz yaşayan Avrupalıların
psikolojilerini bozdu. Refah ve zenginliğin adresi Avrupada artık
işlerin rengi değişmiş durumda.
MURAT EMİR (Ankara)
Nebatiyi Avrupaya yollayalım(!)
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) Dikkat edin, bu ülkeler küresel krizin iki sonucundan olan
pahalılık ve tedarikin her ikisini de en yüksek şiddetle
yaşarken şükür ki biz ülke olarak bir tedarik sorunuyla
karşılaşmadık. Yani birileri bize, Türkiye üzerinden okutmaya
çalışsa da kriz küreseldir ve bu küresel krizin sonuçları bütün
dünya gibi bizi de etkilemektedir.
MURAT EMİR (Ankara)
Siz inanıyor musunuz buna?
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) - Krizin sonuçlarını bütün dünyayla birlikte
yaşamaktayız, bundan kaçış yok. Enerji ve gıda
başta olmak üzere, küresel mal fiyatlarında yaşanan
aşırı artışlar, bütün dünya gibi bizi de
sarsmaktadır, evet, ancak bütün bunlara ek olarak biz, bir de içeride
enflasyonist ortamı kendileri için fırsata çevirenlerle uğraşıyoruz;
kriz, hiçbir ülkede bu şekilde istismar edilmedi. Hükûmet, bir yandan
küresel krizin sonuçlarını aşmaya çalışırken bir
yandan da içeride fırsatçılık ve açgözlülük yaparak
halkımızı kat kat mağdur eden bir kesimle mücadele etmek
zorunda kalıyor.
Evet, kriz küreseldir,
sonuçlarını bütün dünya gibi biz de yaşıyoruz, bundan
kaçış yok ama biz bir de içeride kötü niyetli, ekonomik krizleri,
mülteciler gibi insani bir meseleyi, hatta afetleri, depremleri bile
siyasetlerine meze yapan kötü niyetli bir muhalefetle de
uğraşıyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MURAT EMİR (Ankara)
Muhalefet, pahalılığı konuşmayacaksa ne
konuşacak? Beceriksizler! Bir de çıkıyorsunuz,
konuşuyorsunuz. Ne konuşacak muhalefet?
HABİBE ÖÇAL
(Kahramanmaraş) Nezaket biraz ya, nezaket!
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) - Karşımızda millete hizmet etme niyetinde olmayan,
Ankaranın konforunda siyasetçilik oynayıp kapalı kapılar
ardında kirli pazarlık yapmaktan başka hiçbir dertleri
bulunmayan birileri var. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MURAT EMİR (Ankara)
Pahalılığı konuşmazsak ne konuşacağız? Beceriksizler!
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin)
Ne umarsın bacından, bacın ölmüş acından. Yani tam
da bu mesele.
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) - Algı operasyonlarıyla atmosferi karartıp
vatandaşlarımızı demoralize etmeye çalışan bir
yapı var.
MURAT EMİR (Ankara) Açlığın
algısı mı olur? Aç, aç; milleti aç bıraktınız,
bir de konuşuyorsunuz! Bari konuşmayın ya!
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) - Fakat hepsinin, krizi kendileri için fırsata çevirmeye
çalışan açgözlülerin de yirmi dört saat felaket senaryoları
yazanların da hakkından gelecek bir AK PARTİ var. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MURAT EMİR (Ankara)
Yoksunuz siz, yok!
BAŞKAN Sayın
Emir...
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) - Tecrübeyle de sabittir ki tarih boyunca da bizi
düşmanlarımızdan çok içimizdeki gafiller, taşeronlar
zorlamıştır.
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin)
Halkı çok seviyorsunuz, mazotu 30 liraya veriyorsunuz; bravo! Unun
çuvalını insanlar alamasın diye...
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) Yahu, hakikaten anlamakta zorlanıyorum, anlamlandırmakta
güçlük çekiyorum; Arnavutluk, Türkiyeden SİHA satın almak
istemiş, hemen, ünlü bir köşe yazarınız Arnavutluk,
SİHAyı alıp da ne yapacak, Arnavutluk niye SİHA satın
almak istiyor? diye sorabilmiş.
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara)
Kendilerinden utanıyor bunlar ya, bunlar kendi ülkelerinden
utanıyor!
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) Allah aşkına, bu ülkeden ekmek yiyen bir köşe
yazarı bu ülkenin ihracatından niye rahatsız olur? (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara)
İhanet içinde çünkü ihanet, ihanet!
MURAT EMİR (Ankara)
Milleti aç bıraktınız, aç!
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin)
Sizi Allaha ve milletin vicdanına havale ediyoruz!
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) Muhalif bir gazete manşet atıyor: Amerikanın son
hamlesi Erdoğanı köşeye sıkıştıracak.
Bakar mısınız manşete; bu nasıl bir
yaklaşım? Yahu, Recep Tayyip Erdoğan kim? Bu ülkenin
Cumhurbaşkanı. Yani Amerika köşeye
sıkıştıracaksa eğer, demektir ki Türkiyeyi
köşeye sıkıştıracak; bundan nasıl bir haz
alabiliyorsunuz Allah aşkına? (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) Biz
Amerikaya bırakmayız onu, merak etme!
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) Fakat herkes emin olabilir, Türkiye güçlü altyapısı
sayesinde nasıl bütün dünya devi ülkelerin sırtını yere
yapıştıran salgının üstesinden bile geldiyse küresel
enerji ve emtia fiyatlarındaki artışın etkisiyle
yaşadığı hayat pahalılığı sorununu da
kısa sürede aşacaktır inşallah. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) Teşekkür ediyorum.
Milletimizin, Türkiyeyi dün
hayal bile edemeyeceğimiz bir noktaya getirmiş siyasi iradeye
inancı tam, liderlerine güveni de sonsuz.
SERVET ÜNSAL (Ankara)
Göreceğiz, yakında seçimde göreceğiz!
BAHAR AYVAZOĞLU
(Devamla) Allahın izniyle, o liderlik sayesinde,
karşımızda oturmuş, ellerini ovuşturarak Türkiyenin
tökezlemesini bekleyenleri bundan sonra da hüsrana uğratmaya devam
edeceğiz.
Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MURAT EMİR (Ankara)
Türkiyeyi çukura düşürdünüz, çukura; tökezlemek ne!
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, şimdi, sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden
birer dakika süreyle söz vereceğim.
İlk söz Sayın
Çelebinin.
Buyurun Sayın Çelebi.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebinin, Türkiyenin terörle
haklı mücadelesine ilişkin açıklaması
MEHMET ALİ ÇELEBİ
(İzmir) Teşekkürler Sayın Başkan.
Mavi vatan ibaresini Meclis
kayıtlarına ilk geçiren milletvekillerindenim. Suriye ve Irak
operasyonları için de tezkereye evet oyu verdim. Devletimiz bu
doğrultuda, Yunanistana, millî güvenlik sorunu olan adaların
gayriaskerî statüsünün bozulmasına dair uyarı yapıyor, Suriyede
terör koridorunu engellemek için haklı operasyonlar yapıyor; ses
içeride Öcalan, PKK severlerden Kadıköy eylemiyle geliyor, polisimize
yumruk atılıyor. Neymiş? Bebek katili tecritteymiş. Hain
terör örgütü PKKnın mezarda tecrit ettiği 30 bin vatan evladı
şehidimiz ne olacak? Babasız kalan evlatlar, evlatsız kalan
analar, acıya tecrit edilen bu insanlar ne olacak? Üç beş oy
uğruna bunlara göz yummayız, boyun eğmeyiz, matematik
hesaplarına ülkemizi feda etmeyiz diyorum, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Barut
2.- Adana Milletvekili Ayhan Barutun, sağlık camiasıyla
ilgili yasal düzenlemeye veteriner hekimlerin de dâhil edilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
AYHAN BARUT (Adana)
Sayın Başkan, tarla ve bahçeden, çiftlikten sofraya kadar gıda
güvenliği zinciri içerisinde veteriner hekimlik mesleği kilit
derecede önemli bir role sahiptir. Hayvansal gıdaların üretiminde ve
denetiminde veteriner hekimler aktif görevdedir. Veteriner hekim kontrolünde
yetiştirilen sağlıklı hayvanlardan elde edilen et, süt,
yumurta ve bal gibi ürünler, hijyenik ve uygun koşullarda üretilmesiyle
halka arz ediliyor. Veteriner hekimler, sağlıklı ve güvenli
gıda üretiminin yanı sıra, hayvan
sağlığını ve refahını koruyarak güvenli,
sürdürülebilir, çevreyi kirletmeyen, besleyici gıda teminine öncülük eder.
Devletlerin temel görevi, vatandaşlarının yeterli ve güvenli
gıdaya erişimini ve dolayısıyla,
vatandaşlarının sağlıklı beslenmesini
sağlamaktır. Bunun için hizmet eden, bazen şiddete kurban giden
ancak özlük hakları iyileştirilmeyen veteriner hekimlerin sesini
duyun; Meclis gündemine gelen, sağlık camiasıyla ilgili yasal
düzenlemeye veteriner hekimleri de dâhil edin.
BAŞKAN Sayın
Yılmazkaya
3.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkayanın, altın
fiyatlarındaki artışa ilişkin açıklaması
BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Artık vatandaş düğünlere
bile gidemiyor, gram altının satış fiyatının
rekor seviyeye ulaşması sebebiyle vatandaşlar düğünlerde
gram altın dahi takamaz oldu. Yanlış ve kötü ekonomik
politikalar yüzünden doların rekor seviyelere yükselmesiyle altın
fiyatlarının tavan yaptığı ülkemizde,
insanlarımız akrabalarının bile düğünlerine gidemez
oldu. Yakında, bırakın akraba düğünlerine gitmeyi, babalar
evlatlarının düğünlerini yapamayacak hâle gelecek. Düğün
davetiyesi alan vatandaş, sanki icra tebligatı almış gibi
korkar oldu, çaresizlik içinde Gitmezsek olmaz, gitsek altı ay belimizi
doğrultamayız. diyor dar gelirli vatandaş. Bir aylık
asgari ücretle 1 altın bile alamıyor insanlarımız,
artık düğünde çeyrek altın takmak bile hayal oldu.
Düğünlerine dahi gidemeyen vatandaş elbette size bunun
hesabını soracak, bugün olmasa da yarın mutlaka soracak diyor;
yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Çepni
4.- İzmir Milletvekili Murat Çepninin, İBBye
bağlı Ağaç AŞde çalışan işçilerin
sorunlarına ilişkin açıklaması
MURAT ÇEPNİ (İzmir)
Teşekkürler Başkan.
İBBye bağlı
Ağaç AŞ işçileri Saraçhane Meydanında eylemdeler.
İşçiler, ağır koşullarda yeşil alanların
bakımını gerçekleştiriyorlar, açlık sınırı
altında ücret alıyorlar, mobbinge uğruyorlar, Birleşik
Tarım Orman İşçileri Sendikasına üye olmaları
engelleniyor, sürgün ediliyorlar, işten atılıyorlar. Talepleri
şunlar: Toplu iş sözleşmesi imzalansın, işten
çıkartılanlar geri alınsın, işçiye baskı uygulayan
amirlere soruşturma açılsın. İşçiler
haklarını istiyorlar. İBBye çağrımız: Oyalamak
değil, işçilerin taleplerinin kabul edilmesidir.
BAŞKAN Sayın
Kılavuz
5.- Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun, Kadıköydeki
yürüyüşe katılan sözde milletvekili görünümlü bir teröristin Türk
polisine attığı yumruğu şiddetle ve nefretle lanetlediğine
ilişkin açıklaması
OLCAY KILAVUZ (Mersin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Demokrasi, insan
hakları, barış, kardeşlik kılıfı altına
girip Kadıköyde bebek katili, canibaşı terörist Öcalanın
özgürlüğü için yürüyenlerin içindeki sözde milletvekili görünümlü bir
teröristin Türk polisine attığı yumruğu şiddetle ve
nefretle lanetliyorum. Bu sözde vekillerin yüce Meclisin çatısı
altında bulunup Türk vatanında, Türk Bayrağı altında
nefes alması haramdır. Bu yumruğun bedeli yarına kalacak
ama yanına kâr kalmayacaktır.
Kandilin kontenjanıyla
vekil olup varlıklarını cinayet şebekesine borçlu olanlar,
silahların gölgesinde fotoğraflanıp terör örgütü
kamplarında katillerce aşılananlar şunu
unutmamalıdır ki: Türk polisi vatandır, bayraktır,
devlettir, millettir ve güçlü devletimizin kudret ve azameti, hukuk ve adaleti
ise hainlerin başlarını ezecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
OLCAY KILAVUZ (Mersin)
Sözde Kuvayımilliyecilerin oy kaygısı sebebiyle bu
alçaklığa sessiz kalmasını milletimizin vicdanına
havale ediyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Taşkın
6.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, Zonguldak
Filyosta düzenlenen Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve
Kaynak Törenine ilişkin açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN
(Mersin) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğanın güçlü liderliğinde bölgesel
ve küresel bir aktör olan Türkiye enerjide de geleceğin önemli
oyuncularından biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Dün Zonguldak
Filyosta Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak
Töreni Sayın Cumhurbaşkanımızın
katılımlarıyla gerçekleştirildi. Ülkemiz ve milletimiz için
hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Türkiye'nin şu ana kadar
tamamen yerli ve millî imkânlarla en büyük doğal gaz keşfi olan
Karadeniz gazında, 2023ün birinci çeyreğinde, ilk fazda üretilecek
günlük 10 milyon metreküp doğal gaz hanelerde kullanılmaya
başlanacak. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğanın güçlü liderliğinde Türkiyeyi, enerji arz
güvenliği sorununu tamamen çözmüş bir ülke yapıncaya kadar
mücadelemiz çok yönlü bir şekilde devam edecektir diyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Gaytancıoğlu
7.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, uzman
öğretmenlik ve başöğretmenlik sınavlarına ilişkin
açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU
(Edirne) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bütün öğretmenlerimizin
bugünlerde konuştukları konu uzman öğretmenlik ve
başöğretmenlik sınavları. Nasıl ki futbolda Atatürk
statlarının isimlerini arenaya çevirdiniz, nasıl ki Atatürk
meydanlarına eklemeler yaparak, tadilatlar yaparak isimlerini
değiştirdiniz, en son olarak Atatürk Havaalanını tahrip
ettiniz, Atatürke has bir unvan olan başöğretmenliği de ortadan
kaldırmak ya da sıradanlaştırmak için
başöğretmenlik unvanı icat ediyorsunuz. Uzman
öğretmenliğe gelince; uzmanlığın içi zaten boş,
kimse kendi alanıyla ilgili bir değerlendirmeye girmeyecek, şu
anda tüm okullardaki öğretmen odalarında konuşulan konu bu
işin saçmalığı. Eğer uzmanlık verecekseniz
10uncu yılını dolduran, 20nci yılını dolduran
öğretmenlere daha fazla maaş verin. Çoğu öğretmen tedirgin.
Ayrıca öğretmenlerden bir de sınava giriş belgesi
istiyorsunuz, istediğiniz belgeyse çok komik, öğretmenden
öğretmen olduğuna dair belge istiyorsunuz. İpini ucunu iyice
kaçırdınız.
BAŞKAN Sayın
Ataş
8.- Kayseri Milletvekili Dursun Ataşın, memurlara verilen
yol harcırahlarının güncellenmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
DURSUN ATAŞ (Kayseri)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Asker, polis ve jandarma
başta olmak üzere on binlerce devlet memurunun tayin dönemi
başlamıştır. Tayin edilen personele ödenen yol
harcırahlarının hesaplanmasında kullanılan gider
kalemlerinin her birine son bir yılda yüzde 100lerin üzerinde zamlar
gelmiştir. Bugün verilen bu yol harcırahlarıyla
taşınma giderlerinin yarısını bile
karşılayamayan memurlarımız çözümü banka kredisinde
arıyor, sürekli borçlanıyor. Memurlara verilen yol
harcırahlarının belirlenmesinde dikkate alınan
akaryakıt, ulaşım, konaklama artış oranları
dikkate alınarak mehil izinleri bitmeden yeniden güncellenmelidir.
İktidar, devletin her kademesinde iş yükünü çeken
memurlarımızı görmezden gelmeyi bırakmalı, onları
rahatlatacak adımları bir an önce atmalıdır diyor, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Kaşıkçı
9.- Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçının,
Hatayın bağımsızlık anlaşmalarının
TBMMde onaylanmasının yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
LÜTFİ KAŞIKÇI
(Hatay) Türklüğün en karanlık günlerinde vatan sınırlarını
Misakımillîyle belirten Atatürk, bu sınırlar
dışında kalan fakat Türklerin yaşadığı
toprak parçalarını millî sınırlar içinde tutmayı,
gerekirse almayı şaşmaz bir ideal olarak benimsemişti. 1937
tarihinde, Milletler Cemiyeti Konseyinde, o günkü adı Sancak olan
Hatayın anayasasıyla birlikte ayrı bir varlık olduğu
hukuken kabul edilmiş, Türkiye ve Fransa arasında toprak
bütünlüğünü de teminat altına alan anlaşmalar
imzalanmış ve seksen beş yıl önce bugün, 14 Haziran 1937de
Türkiye Büyük Millet Meclisinde onaylanmıştır.
Hayatı pahasına
vatan topraklarını birleştiren, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
başta olmak üzere, Hatay'ın ana vatana katılmasıyla son
bulacak gelişmelerin habercisi olan bu anlaşmaların kabulü yönünde
oy kullanan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini rahmetle ve minnetle
anıyorum.
BAŞKAN - Sayın
Yaşar...
10.- İstanbul Milletvekili Serap Yaşarın, Şile
Bezi Kırsal Kadın Kooperatifine gerçekleştirdikleri ziyarete
ilişkin açıklaması
SERAP YAŞAR
(İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkanım.
Dün, İstanbul'un güzide
ilçelerinden Şile'deydik. Şile Belediyemizin desteğiyle kurulan
Şile Bezi Kırsal Kadın Kooperatifini ziyaret ettik. Kooperatifin
4 köyde kurduğu dokuma atölyelerinde 50 kadınımız el
tezgâhlarında Şile bezi dokuyor, yüzlerce kadınımız da
bu eşsiz kumaşları evlerinde dikip nakışlayarak
sanatsal bir dokunuşla muazzam eserlere dönüştürüyor. Bu
kıymetli projeyle bugüne kadar 475 kadınımız ekonomiye
kazandırıldı. Proje, sosyal kalkınmaya
katkısının yanı sıra,
kadınlarımızın ellerinde büyük bir emekle şekillenen
Şile bezi ürünlerinin bir dünya markası hâline gelmesine ve bu
değerli kültürel mirasın gelecek kuşaklara
aktarılmasına katkıda bulunmakta.
Bu güzel ilçemiz özelinde
ülkemizin tarihsel hafızasında özel ve benzersiz bir yeri olan
Şile bezinin tanıtımına ve
kadınlarımızın istihdamına katkıda bulunan
Şile Belediyemize ve Şile Belediye Başkanımız
İlhan Ocaklı'ya teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Sayın
Şimşek
11.- Mersin Milletvekili Baki Şimşekin, Jandarma teşkilatının
kuruluşunun 183üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması
BAKİ
ŞİMŞEK (Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Vatanımızın
bölünmez bütünlüğünün korunmasında, ülkemizin huzur ve
güvenliğinin sağlanmasında üstün bir vazife
anlayışıyla görev yapan
Jandarma teşkilatımızın 183üncü kuruluş yıl
dönümünü kutluyorum.
Bin yıldır
yaşadığımız bu topraklarda hür ve
bağımsız olarak kıyamete kadar yaşamamız için
Cenab-ı Allah askerimize, polisimize güç versin, kuvvet versin diyorum,
saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN Sayın
Şevkin
12.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, Rusyanın
Tataristan bölgesinde çalışan 2.160
vatandaşımızın yaşadığı
mağduriyete ilişkin açıklaması
MÜZEYYEN ŞEVKİN
(Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Rusyanın Tataristan
bölgesinde çalışan 2.160 vatandaşımız aylardır
âdeta esir tutuluyor. Gemont isimli bir Türk firmasıyla sözleşme
imzalayarak çalışmaya giden vatandaşlarımız, Rus
işverenle Türk firması arasında yaşanan
anlaşmazlık nedeniyle üç aydır maaşlarını
alamıyor. İşçilerimizin Türkiyeye sevkine izin verilmiyor,
seslerini yükseltmeleri hâlinde sınır dışı
edileceklerine dair tehdit alıyorlar. Dışişleri Bakanı
başta olmak üzere Hükûmetin tüm bakanlarına sesleniyorum:
Vatandaşlarımız savaşın tam ortasında,
Konsolosluğun da herhangi bir yardımı yok; canları
tehlikede olan vatandaşlarımızın sorunu daha fazla zaman
kaybedilmeden derhâl çözülmelidir.
BAŞKAN Sayın
Ekinci
13.- Sivas Milletvekili Semiha Ekincinin, 11 Haziran 2022 günü
şehit olan askerlerimize ve sözde milletvekili, özde Kandilin vekilinin
kahraman polisimize müdahalesine ilişkin açıklaması
SEMİHA EKİNCİ
(Sivas) Teşekkür ediyorum Kıymetli Başkan.
11 Haziran 2022 günü
akşam sultan şehrimiz Sivasımıza şehit ateşi
düştü. Uzman Çavuş Ömer Yıldırım kardeşimiz üç ay
önce izne geldiği zaman Düriye Yıldırımla resmî nikah
yapmıştı, yirmi dokuz gün sonra da düğünleri olacaktı
fakat hain terör örgütü onunla birlikte 3 kahraman askerimizin daha şehit
olmasına vesile oldu. Burada, eşi Düriye, annemiz Hatice ve
babamız Cemal ağabeyimizin bizden şu isteği vardı:
Bunu teröristlerin yanına koymayın. Buradan, milletin Meclisinden,
Gazi Meclisten ant olsun ki son terörist etkisiz hâle getirilene kadar terörle,
teröristle ve teröre destek olanlarla mücadelemiz devam edecektir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Bizi asıl üzen de biz
şehidimizi vatan toprağına emanet ettiğimiz dakikalarda
sözde milletvekili, özde Kandilin vekili birisi kahraman polisimize el
uzattı; o eller bir gün kırılacaktır diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Aydın
14.- Bursa Milletvekili Erkan Aydının, 337 sıra
sayılı Kanun Teklifine ilişkin açıklaması
ERKAN AYDIN (Bursa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
337 sıra
sayılı sağlıkla ilgili Kanun Teklifi geçen hafta Komisyondan geçti, bu hafta da Genel Kurulda
görüşülecek. Burada, altı ay önce, aralık ayında doktorlara
ve sağlık çalışanlarına verilecek olan
artışlar uzman hekim için 5 bin, pratisyen için 2.500dü;
yalnız, gelen teklifte maalesef bunların hiçbiri yok. Daha da kötüsü,
eczacılar yok, veterinerler yok, hemşireler ve diğer
sağlık çalışanları yok. Baktığımız
zaman -5502 sayılı- Sosyal Güvenlik Kurumunda çalışan
sağlık çalışanları da yok, onlar tamamen
dışarıda kalmış. Çalışan eczacı
sayısı yaklaşık 3.750, emekliyi de
kattığımızda toplamda 5 bin kişinin aylık
vereceğiniz ek ödemelerle maliyeti 6 milyon civarında yani
sarayın bir günlük masrafından daha az, sarayı bir gün
kapatsanız 5 bin eczacının ek ödeme giderleri
karşılanacak, bunun bir kez daha gözden geçirilip bir...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Şeker...
15.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şekerin, kan
bağışının önemine ilişkin açıklaması
İLYAS ŞEKER
(Kocaeli) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
kaza ve yaralanmalar başta olmak üzere çeşitli nedenlerle çok
sayıda hastamız kana ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyacı
giderecek tek kaynak ise insanoğlu yani bizleriz. Kan
ihtiyacının karşılanması için sürekli ve düzenli kan
bağışına ihtiyaç var. Kan
bağışının olmadığı bir toplumda her gün
kana ihtiyacı olan binlerce insan hayatını kaybediyor. Kan
ihtiyacı karşılanmadığı için hayatını
kaybeden hasta bizler olabiliriz, en yakınlarımız olabilir,
dostlarımız olabilir velhasıl yaratılanların en
şereflisi olan bir insan olabilir. Bize zararı olmayan kan
bağışımızla hiç tanımadığımız
3 kişinin hayatını kurtarırız. Yüce Allah buyuruyor
ki: Her kim birinin hayatını kurtararak yaşatırsa sanki
bütün insanları yaşatmıştır. Bir damla
kanımızla insanları yaşatma fırsatını kaçırmayalım
diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Sümer
16.- Adana Milletvekili Orhan Sümerin, Türk
vatandaşlığıyla ilgili Kenyada bir internet sitesinde
çıkan ilana ilişkin açıklaması
ORHAN SÜMER (Adana)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
250 bin dolarlık
gayrimenkul karşılığında Türk vatandaşı
olmak AKP hükûmetleriyle birlikte mümkün olmuştur. Bunun üzerine ise
geçtiğimiz aylarda, Türkiyeye en çok göç edilen ülkelerden biri olan
Kenya'da internet sitesi üzerinden satılık Türk vatandaşlığı
ilanı verilmiş. Kenya'dan tekrar yeni görüntüler geldi. Türk
vatandaşlığı almanın ne kadar kolay olduğuyla
ilgili, Kenya'da bir bit pazarında reklam verildiği ortaya çıktı.
Millîyim, yerliyim.
diyenler, ekonomiyi batıranlar 250 bin dolara, 400 bin dolara
şanlı Türk vatandaşlığını
satılığa çıkarıyorlar. Sözde vatan
sevdalıları birkaç yüz bin dolar için Türkiye'nin itibarını
Kenya'daki bit pazarına kadar düşürdü. İtibardan tasarruf
edilmez. diyenler artık gönül rahatlığıyla bit
pazarından alışveriş yapabilirler. Fotoğrafta
görüldüğü gibi, maalesef Türk Bayrağımız bile bit
pazarında göklere çekilmiş durumda.
BAŞKAN Sayın
Aycan
17.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycanın, hava
kirliliğine karşı herkesin bilinçli olmasının önemine
ilişkin açıklaması
SEFER AYCAN
(Kahramanmaraş) Sayın Başkan, çevre kirliliğinin bir
boyutu da hava kirliliğidir. Hava kirliliği, küresel ısınma
ve iklim değişikliği sürecinin etkisini yaşıyoruz.
Son yıllarda ülkemizde
haziran aylarında şiddetli yağışlar
oluşmaktadır. Bu sene de haziran ayında şiddetli
yağışlar yaşıyoruz.
Ankara'da ve diğer
illerimizde sele maruz kalan vatandaşlarımıza geçmiş olsun
dileklerimizi iletiyor, vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan
rahmet diliyoruz.
Hava kirliliğine
karşı herkesin bilinçli davranması çok önemlidir. Özellikle
sanayi kuruluşları, termik santraller mutlaka etkin, filtreli bacalar
yaptırmalıdır. Ankara ve diğer illerimizde belediyeler sele
karşı hazırlıklı olmalı ve önlem
almalıdır. İmar planları gözden geçirilmeli, dere yatağına
yapılaşmaya izin verilmemelidir. Altyapı, özellikle kanalizasyon
kapasitesi yeterli hâle getirilmeli, yağmur sularına karşı
drenaj sağlanmalıdır, alt geçitlerin drenajları açık
tutulmalıdır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Adıgüzel
18.- Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzelin, fındık taban
fiyatının bir an önce açıklanması gerektiğine
ilişkin açıklaması
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu)
Fındık coğrafyası taban fiyat bekliyor. Hükûmet yüzde 73
enflasyon açıklayadursun, fındıkçının kriterlerine
göre enflasyon en az yüzde 300. Motorin -yüzde 385 artmış- 7,23
TLden 28 TLye 4 kat, ot biçme 350 TLden bin TLye 3 kat,
ışkın alma 100 TLden 300 TLye 3 kat, gübre 2 binlerden 7
binlere tam 3,5 kat artmış. Bu hesapla, geçen yıl Hükûmetin
taban fiyatı 27 TLyi bile temel alsak en az 3 kat artış 4 dolar
karşılığı Türk lirasına denk gelmektedir; bugün
için bu 69 TLdir, iki ay sonra açıklanır ise o günkü 4 dolar
karşılığı ne ise o odur. Bu yüzden, her gün
değil, her saat artan döviz fiyatları karşısında
Erdoğana tavsiyem ve talebimiz şudur: Bir an önce fındık
taban fiyatını 4 dolar olarak açıklayın; bugün 68 TL, iki
ay sonra 80 TLnin altında olmayacaktır. Hiç kimse bunun altında
fiyat açıklamaya kalkışmasın, ağzını bile
açmasın.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Ceylan
19.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylanın, muhalefete ayrı,
sarayın başkanlarına ayrı hukuk işletilmesine
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, Çan Belediyesi tarafından yapılan termal otel
AKPli başkan tarafından satıldı. İçişleri
müfettişleri iş ve işlemleri inceledi, kamu zararı ve
usulsüzlük tespit etti. Ortaya çıkan kamu zararı, tespiti
yapılmayan mefruşatlar ve faiz hariç 2 milyon 668 bin TL. Çan
Belediyesinin açtığı zararın tazmini davasında
hazırlanan bilirkişi raporuna göre ise zarar yine mefruşatlar ve
faizleri hariç olmak üzere 3 milyon 890 bin lira. Soruşturma izni isteyen
müfettişe Süleyman Soylu izin vermedi, ceza davası
açılamadı. Yalovada, Ceyhanda, AKPli Gümüşçay Belediyelerinde
çifte standardı gördük. Muhalefete ayrı, sarayın
başkanlarına ayrı hukuk işletiliyor. Şimdi Çanda
CHPli bir başkan var; bugün, belediye başkanına bir başka
dosyadan görevden alındığı tebliğ edilmeden ajanslara
servis edildi. Peki, soruyorum: Bu soylu bir davranış
mıdır?
BAŞKAN Sayın Güneş
20.- Uşak Milletvekili İsmail Güneşin, Jandarma
teşkilatının kuruluşunun 183üncü yıl dönümüne, 14
Haziran Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Gününe ve
4üncü sondaj gemisine ilişkin açıklaması
İSMAİL GÜNEŞ
(Uşak) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
devletimizin bekası, birliğimizin, beraberliğimizin
muhafazası ve milletimizin huzur ve güven içerisinde yaşaması
için fedakârca hizmet veren Jandarma teşkilatımızın
183üncü kuruluş yıl dönümünü kutluyorum.
Kuruluşundan günümüze
Jandarma teşkilatımızın bugünlere ulaşmasında
emeği geçen şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve şükranla
anıyor, tüm Jandarma personelimize hayırlı görevler diliyorum.
14 Haziran, Dünya Gönüllü Kan
Bağışçıları Günü. Hepimizin bir gün kana ihtiyacı
olabilir. Hem kendi sağlığımız hem de kan
ihtiyacı olan kardeşlerimizin taleplerini karşılamak için
kan verelim, vermeye davet edelim. Gönüllü Kan
Bağışçıları Gününü kutluyorum.
4üncü sondaj gemimiz olan
Abdülhamid Han gemimizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı
uğurlu olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Kaplan
21.- Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplanın, üreticiden
tüketiciye doğrudan satış yapılabilecek bir sistemin
kurulması gerektiğine ilişkin açıklaması
İRFAN KAPLAN (Gaziantep)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Seçim bölgem Gaziantep'in
Araban ilçesindeki sarımsak üretimi ülkemizin ihtiyacının yüzde
20sini karşılamaktadır. Devam eden sarımsak hasadında
binlerce emekçi tarım işçimiz çalışırken, ne
yazık ki tarladaki fiyatı 8-10 lira arasındayken marketlerde
25-30 liraya satılmaktadır. Aracılar ve stokçular nedeniyle
emekçilerimiz ve çiftçilerimiz zarar görmekte, emeğinin
karşılığını alamamaktadır. Bu durum,
çiftçilerimizi, üreticilerimizi zarara uğratırken
vatandaşlarımızın da alım gücünü oldukça zorlamaktadır.
Dokuz on ay emek verip binbir fedakârlıkla tarlalarında üretim yapan
çiftçilerimiz alın terinin karşılığını
almalıdır. Bu konuda Hükûmet acilen bir adım atmalı,
üreticiden tüketiciye doğrudan satış yapılabilecek bir
sistem kurulmalı ve bu mağduriyet kökünden çözülmelidir.
Teşekkürler.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Beştaş
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Kürsüden alayım Başkan.
BAŞKAN Dinleyeyim önce
bir sizi, buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, MHP Milletvekili Olcay
Kılavuz konuşmasında doğrudan, aslında grubumuzun tüm
vekillerini hedef alarak ağır ithamlarda bulundu. O nedenle söz
istiyorum.
BAŞKAN 69a göre
kürsüden iki dakika söz veriyorum.
Buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun yaptığı
açıklaması sırasında Halkların Demokratik Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
ben, yerimden olayı ayrıntılı açıklamayı
yapacağım ama şimdi şunu söyleyeyim: Lütfen, bütün Türkiye
şu fotoğrafları görsün; DBP Eş Genel Başkanı
Saliha Aydeniz yere düşürülmüş ve oradaki vekiller tarafından
ayağa kaldırılıyor. Ağır bir şekilde darbediliyor.
Videoyu, isteyen bütün vekillerimize gösterebilirim. Birincisi bu.
İkincisi: Sayın
Olcay Kılavuzu 2013e götürmek isterim. 2013 yılında Ülkü
Ocakları Genel Başkanıyken, Sayın Bahçeli arabaya biniyor
-arka koltuğa- o arada polisler gelip Beyefendi gelecek. diyorlar, Kim
gelirse gelsin. mealinde sözler
Önce polise tokat atıyor, sonra yumruk
atıyor; Ben polisim. diyor, Ne olursan ol. diyor. Bunu bir
hatırlatayım.
Şimdi, değerli
halkımız, kesinlikle bir polis, vekili dövmemeli, darbetmemeli,
hiçbir vatandaşı. Bir vekil de bunu yapmamalı. Katiyen bu kabul
edilebilir bir şey değil ama bir vekili, bir eş genel
başkanı refleks olarak kendini korumak zorunda bırakan
ortamı lütfen herkes görsün. Lütfen bunu görün. Yani bir vekil yerde,
orada sürükleniyor, polisler tarafından dayak yiyor, şiddete
uğruyor ve refleks olarak kalkıp kendini korumak zorunda
kalıyor. Ha, şunu söyleyeyim: Ne polisin yaptığı
doğru ne vekilin yaptığı doğru ama onu oraya getiren
gerekçeleri herkes görsün.
Sayın Kılavuza da
şunu söyleyeyim: Evet, HDP savaş karşıtıdır, HDP
işkenceye karşıdır, HDP tecride karşıdır,
HDP her gün gençlerin cenazesinin gelmesine karşıdır, HDP
savaş propagandasına karşıdır, HDP savaş
propagandasıyla gençleri ölüme göndermeye karşıdır. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler.
Buyurun Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Sayın Başkan, Sayın Beştaş konuşması
esnasında milletvekilimiz Olcay Kılavuza atfen, onun Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı
yaptığı zamana ilişkin bazı ifadelerde bulundu, o
konuda sataşmadan söz istiyoruz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Video elimizde, isterseniz göstereyim.
BAŞKAN Siz mi cevap
vereceksiniz, Sayın Kılavuz mu cevap verecek?
ERKAN AKÇAY (Manisa) Olcay
Kılavuz cevap verecek.
Ayrıca, HDP savaşa
karşı filan da değildir, terör örgütüyle aynı minvalde
hareket ettiği için bu kesinlikle doğru değil.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ha, ayrı sataşma yapayım diyorsunuz.
BAŞKAN Peki.
Buyurun Sayın
Kılavuz, yeni bir sataşmaya mahal vermeden.
2.- Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
OLCAY KILAVUZ (Mersin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Saygıdeğer
milletvekilleri, öncelikli olarak şunu ifade etmekte yarar görüyorum: Türk
polisi bizi, şahsını ve HDPyi çok iyi biliyor. Ülkü
Ocakları Genel Başkanlığı yaptığım
dönemlerde hatırladığım kadarıyla rahmetli Nevzat
Kösoğlu ağabeyimizin cenazesine katılmıştık.
Dolayısıyla cenaze esnasında ciddi kargaşalar
yaşanmıştı. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli
Beyefendiyi yolcu edeceğimiz esnada bu şahıs Genel
Başkanımızın aracı hareket etmeden önce bir nevi
tahrik edercesine özellikle üzerimize araç sürmüştü. Tabii, o
şahsın şu an için FETÖden dolayı polislikten ihraç
edildiğini bilmekteyiz. Dolayısıyla şunu net bir
şekilde ifade etmekte yarar var: HDPnin Türkiye Büyük Millet Meclisinde
kimin sözcülüğünü yaptığını yüce Türk milleti çok iyi
bilmektedir.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Halkının sözcülüğünü, oy aldıkları
kesimin sözcülüğünü yapıyor.
OLCAY KILAVUZ (Devamla)
Dolayısıyla ben burada yüce Mecliste yaptığım
konuşmanın arkasındayım, o geçmişte yaşanan
uygulamanın da arkasındayım, hiçbir şeyi inkâr etmiyoruz
ama Türk polisini çok seviyoruz; Türk polisi şehittir, gazidir,
vatandır, bayraktır, devlettir. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar) O sebeple Türk polisine utanmazca ve
aşağılıkça, alçakça yumruk atanlara Allahın izniyle
büyük Türkiye Cumhuriyeti devleti vakti geldiğinde o kudretiyle, azametiyle
inşallah cevabını verecektir.
Teşekkür ediyor,
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sataşmadan söz istiyorum. Alçakça dedi, daha
ne desin yani.
BAŞKAN Buyurun.
METİN NURULLAH SAZAK
(Eskişehir) Daha ne desin, güzel örnek.
OLCAY KILAVUZ (Mersin)
Alçağa alçak denir, başka ne denir?
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Biz de alçağa alçak diyoruz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Siz de alçaksınız. demek bu, yumruk
attığınızı kabul ettiniz.
OLCAY KILAVUZ (Mersin)
Alçak sizsiniz! Alçağın
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Erkan Bey, bu dil nasıl bir dildir ya? Lütfen, böyle bir
şey olmaz. Tahrik var
HASAN ÖZGÜNEŞ
(Şırnak) Size iade ediyoruz.
BAŞKAN Sayın
Beştaş, lütfen kürsüden
3.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Olcay Kılavuz Türkiyede görev yapan polise
yumruk ve tokat attığını Türkiye halkının
huzurunda ikrar etti, kendisini alkışlıyorum. Genel
Başkanınız önce sizi ihraç etsin.
OLCAY KILAVUZ (Mersin)
FETÖcü birisine.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Onlar tokat atınca FETÖcü çıkıyor
nedense biz tokat atınca Türk polisi şehittir, vatanseverdir.
diyor. Polis sadece sizin değil ya, polis bu ülkede 84 milyonun polisidir.
Polisin görevi bütün yurttaşları korumaktır, görevini
yapmaktır; biz bunun arkasındayız.
Bitmedi, bitmedi diğer
partilerin polise ilişkin işlemleri. Manisa Turgutluda gece
yürüyüşü düzenleyen -işte konserde- MHP Manisa Milletvekili Ahmet
Orhan tokat atmış polise, haberlerde sayfa sayfa çıkıyor.
AK PARTİli vekilin oğlu polisleri sıraya dizmişti. Bu,
aylarca tartışıldı. Böyle karşısına dizdi ve
polise ağzına gelen hakareti yaptı. Bizzat AK PARTİ
Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz polise şerefsiz dedi ve çok daha
ileri gitti.
METİN NURULLAH SAZAK
(Eskişehir) 15 Temmuzdan sonrasını
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Şimdi bunları anlatmamın sebebi
daha devam edecek- polisin bir vekili darbetmesini bu Parlamentoda kim
savunuyorsa çıkıp savunsun, biz, ne vekilin ne polisin böyle bir
arbedede, böyle bir kargaşada karşı karşıya gelmesini
savunmuyoruz. Lütfen Vekilimiz Erol Katırcıoğlunun tweetini
izleyin, lütfen Kadıköydeki görüntüleri objektif bir gözle izleyin.
Binlerce polis adım attırmıyor ya, adım
attırmıyor. Biz polis barikatını geçemiyoruz, önümüzde
duvar var ve her türlü sıkıntı var. Şimdi, burada kahramanlık
sizde öyle mi? Gidin oradan be! (HDP sıralarından alkışlar)
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
22.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Tabii,
Sayın Beştaş, bu 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesi
Türkiye'de meydana gelmiş birtakım örnekler verdi. Şimdi, tabii,
mevzumuz bu münferit ve daha çok kişisel ölçekte kalan ve daha çok da bu
hadiselere sebebiyet verenlerin FETÖ hadisesi nedeniyle tasfiye
edilmişlerini bir kenara bırakırsak da
HDP'nin Türkiye
Cumhuriyetinin kurumlarına, güvenlik ve adalet kurumlarına veya
hemen hemen bütün kurumlarına topyekûn bir karşı
çıkış ve düşmanlık içerisinde olduğunu da dikkate
alırsak bu verdiği örneklerin
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
son
derece münferit olduğunu görürüz, arada dağlar kadar fark
vardır.
Teşekkür ederim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, Tüm kurumlara düşmanca
davranıyor. sözünü katiyen kabul edemeyiz ve söz istiyorum.
BAŞKAN Tutanaklara
geçti Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkanım, hayır, böyle bir
şey olabilir mi? Milyonlarca insanın oy verdiği bir partiyi
düşman ilan edebilir mi? Kim ilan edebilir?
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Kurumlara düşmansınız. dedim.
BAŞKAN Buyurun.
Lütfen yeni bir
sataşmaya mahal vermeden sözlerimizi tamamlayalım.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
4.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın yaptığı
açıklaması sırasında Halkların Demokratik Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Değerli halkımız, bizim Türkiye'de
Türkiye halkıyla, toplumuyla, kurumlarıyla hiçbir
düşmanlığımız yoktur, kesinlikle yoktur; bizim
sorunumuz sistemledir; iktidardaki partilerin savaşı
kışkırtması, savaş politikasıyla kendi
iktidarlarını garantiye almak istemeleridir. Bu Türkiye Büyük Millet
Meclisi yas çadırına döndü ya, her gün taziyede bulunuyoruz. Bizim
görevimiz bu meseleyi çözmektir. Bu mesele neden hâlâ ölümlere sebebiyet
veriyor? Daha düne kadar billboardlara Adalet ve Kalkınma Partisi Anneler
ölmesin. afişleri asmıştı. Bugün ne değişti,
neden savaş çığırtkanlığı
yapılıyor? Çünkü toplumu milliyetçiliğe yönelterek,
savaşın destekçisi hâline getirerek kendi iktidarlarını
garantiye almaya çalışıyorlar.
Diğeri, hani FETÖcü
dediniz ya
Bizim Kobani davası, KCK davası, hakkımızda
hazırlanan tüm fezlekelerin yüzde 99u cemaatçi savcılar
tarafından hazırlandı, mahkûmiyet kararları cemaatçiler
tarafından verildi, hâlâ yürürlükte ve devam ediyor. İş MHPye,
AKPye ya da başkalarına gelince onlar FETÖcü oluyor, siz
aklanıyorsunuz; sorun HDP olunca karşıtlık devam ediyor.
Bizi hiç kimseye düşman belletmeyin. Bu topluma düşman olan, bu
gençlerin toprağa düşmesini yapanlardır,
sağlayanlardır, savaşı alkışlayanlardır, her
gün savaş çığırtkanlığı yapanlardır; topluma
düşmanlık böyle olur.
METİN NURULLAH SAZAK
(Eskişehir) Teröre destek verenler
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Bugün Trabzondaki anne de Diyarbakırdaki
anne de Çocuğum sağ salim gelecek mi? diye sabaha kadar
uyuyamıyor; bunun müsebbibi siyaset kurumudur. Siyaset, çözüm yeridir;
tartışma yeri, kavga yeri, çözümsüzlük yeri değildir. (HDP
sıralarından alkışlar)
METİN NURULLAH SAZAK
(Eskişehir) Teröre destek verenler
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Sayın Başkan, PKK terör örgütü, ülkemizin bütün kurumlarına,
değerlerine, varlığımıza, birliğimize
düşmandır
EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) Bize ne ondan ya, Allah Allah!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Biz HDPyiz, HDP.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
ve
düşmanca saldırılarda bulunmaktadır ve bu
saldırılara da bahane, mazeret ve meşruiyet taşımaya
kalkan siyasi uzantıları vardır; bu bir hakikattir. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Peki.
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, onlar da mafya ve
çetelerin siyasi uzantısı olarak burada görevlerini gayet iyi
yapıyorlar.
BAŞKAN
Sayın Beştaş
Sayın Akçay
Karşılıklı
bu şekilde diyaloğu sürdüremeyiz, lütfen.
MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Onlar polisi dövebilirmiş,
tutanaklara geçsin, onlar polise yumruk atabilirmiş, bu da tutanaklara
geçsin!
OLCAY
KILAVUZ (Mersin) Polis bizim şerefimiz. Polisi biz çok seviyoruz.
HASAN ÖZGÜNEŞ
(Şırnak) 12 Eylülü yapanlar sizlersiniz.
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, şimdi Sayın Grup Başkan
Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.
İlk söz
Sayın Müsavat Dervişoğlunda.
Buyurun
Sayın Dervişoğlu.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
23.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan askerlere, Ankarada etkili olan
sağanak yağış sonrası meydana gelen afette
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, Dündar
Taşerin vefatının 50nci yıl dönümüne, Cemil Meriçin
vefatının 35inci yıl dönümüne, Jandarma Genel
Komutanlığının 183üncü kuruluş yıl dönümüne,
hayatını kaybeden Profesör Doktor Şennur Şenele, 2021-2022
Basketbol Süper Ligini şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe Beko Erkek
Basketbol Takımını kutladığına, Para Yüzme Dünya
Şampiyonasında altın madalya kazanan Sümeyye
Boyacıyı tebrik ettiğine, İstanbul Kadıköy Serasker
Caddesinde yapılan yürüyüşe, İYİ Parti olarak Türkiyeyi
bu karanlık günlere ve karanlık girdaplara çekmek isteyenlere
fırsat vermeyeceklerinin bilinmesi gerektiğine ve AK PARTİ
iktidarının ayrıştırma ve kutuplaştırma
siyasetiyle yoksulluğu yönetmeye talip olduğuna ilişkin
açıklaması
DURSUN
MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyorum ve başarılı bir
çalışma haftası diliyorum.
Geçtiğimiz
hafta sonu Irakın kuzeyinde devam eden Pençe-Kilit Operasyonunda Komando
Er Fuat Özer, Uzman Çavuş Gökhan Demir, Piyade Uzman Çavuş Ömer
Yıldırım ve Piyade Uzman Onbaşı Mehmet Ali Çap
şehitler kervanına katılmıştır. Dün ise Piyade
Uzman Çavuş Ramazan Gökün şahadet haberini aldık.
Şehitlerimize Allahtan rahmet, kederli ailelerine ve aziz milletimize
başsağlığı diliyorum. Terörü ve buna sebep olan terör
örgütünü, PKKyı nefretle lanetliyorum.
Ankarada etkili
olan sağanak yağış sonrası meydana gelen afette 4
vatandaşımız hayatını kaybetti. Hayatlarını
kaybeden vatandaşlarımıza yine Cenab-ı Haktan rahmet
diliyorum. Biri Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları üyesi olan genç
evladımız İlkay Yiğitti. İlkay
evladımızın kederli ailesine ve Cumhuriyet Halk Partisi
camiasına başsağlığı temennilerimi iletiyorum.
Dün, Türk
milliyetçiliği fikriyatının bayraktarlarından olan dava ve
fikir adamı Dündar Taşerin vefatının 50nci yıl
dönümüydü. Merhum Dündar Taşeri saygıyla, rahmetle ve
minnetle yâd ediyorum.
Yine, dün, Türk
edebiyatında önemli bir yeri bulunan düşünce adamı Cemil
Meriç'in vefatının 35inci yıl dönümüydü. Merhum Cemil Meriç'e
vefatının sene-i devriyesinde Cenab-ı Haktan rahmet diliyorum.
14 Haziran 1839da kurulan ve
o zamanki adı Asakir-i Zaptiye Nizamnamesi olan Jandarma Genel
Komutanlığının 183üncü kuruluş yıl dönümünü de
buradan kutluyorum. Kurulduğu günden itibaren asayişin
sağlanması ve toplumun güvenli bir şekilde
yaşamını devam ettirebilmesi için gece gündüz demeden, zor
şartlarda fedakârca görev yapan Jandarma Teşkilatımızı
da en içten duygularımla selamlıyorum. Bu vesileyle, terörle
mücadelede şehit olan kahraman askerlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet
diliyor, gazilerimize şükranlarımı iletiyorum. Görevi
başında olan askerlerimize ise kolaylıklar ve yüce zaferler
temenni ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisinin
Kadın Kolları Eski Genel Başkanı ve Ankara Hacı Bayram
Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Şennur Şenel dün
tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kendisine Allah'tan
rahmet diliyorum. Kendilerini sevenlere ve Milliyetçi Hareket Partisi
camiasına da başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Benim de belki konuşmam taziye
çadırına döndü ama bunları yapmak mecburiyetindeyiz.
2021-2022 Basketbol Süper
Ligi'ni Şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe Beko'yu kutluyorum. Teknik
ekibi, basketbolcuları ve Fenerbahçe taraftarını tebrik
ediyorum.
70 ülkeden 600ü
aşkın sporcunun katıldığı Para Yüzme Dünya
Şampiyonasında altın madalya kazanan Sümeyye
Boyacı'yı tebrik ediyor, başarılarının
devamını diliyorum.
İzmirimizin güzide
kulüplerinden Göztepe Spor Kulübünün de 97nci kuruluş yıl dönümünü
kutluyor, tüm camiaya ve taraftarlara tebriklerimi iletiyorum.
Sayın milletvekilleri,
İstanbul Kadıköy Serasker Caddesinde toplanarak terör örgütü PKK ve
teröristbaşı Öcalan lehine slogan atıp yürüyüş yapan grubun
içerisinde bir milletvekili bir polisimize karşı müessir fiilde
bulunmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Bunun kabul edilebilir, tevil
edilebilir, telafi edilebilir bir yanı yoktur. Kadıköydeki terör
propagandasını ve polisimize yapılan çirkin
saldırıyı şiddetle kınıyorum. Ayrıca, bu
sıradan bir provokasyon değil, cezasız
bırakılmaması icap eden de bir kirli eylemdir. Yasama
dokunulmazlığı, hiçbir milletvekiline milletin güvenliği
için zor şartlar altında fedakârca çalışan polislerimize ve
güvenlik mensuplarımıza hakaret etme ve saldırıda bulunma
hakkı vermez. Huzur ve asayişimiz için çalışan
evlatlarımıza fiziki müdahalede bulunarak el kaldıranlar için de
gerekli adımlar derhâl atılmalıdır; bu, sadece Türkiye
Büyük Millet Meclisinin inhisarına da
bırakılmamalıdır, bu milletvekili hangi partiye mensupsa o
partinin disiplin mekanizması içerisinde kendisi için yapılması
gereken işler, atılması icap eden adımlar da
atılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Dikkat çekmek istediğimiz bir
diğer husus ise Kadınlar Gününde bile kadınların masum
yürüyüşüne izin vermeyenlerin, Kadıköydeki terör propagandasına
göz yummasıdır. Yürüyüşe müsaade edenleri ve bu provokatif
eylemlerin önünü açanları da gayet iyi tanıyoruz. İYİ Parti
olarak Türkiyeyi bu karanlık günlere ve karanlık girdaplara çekmek
isteyenlere fırsat vermeyeceğimizin bilinmesi gerektiğini de
ifade ediyoruz.
Bilindiği gibi, Türkiyede
yoksulluk artık vatandaşlarımızın bir kesiminin
yaşadığı bir sorun değil, toplumun büyük bir bölümünün
yaşam biçimi hâline gelmiştir. İktidar sahipleri sebep
oldukları ekonomik kriz derinleştikçe, yoksulluk ve yoksunluk bütün
memleketi kuşattıkça, söyleyecek bir yalan, üretilecek bir bahane
kalmadıkça aziz milletimizi açlıkla sınama istidadına
sarılmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Toparlayalım lütfen.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Toparlıyorum.
Türkiye, Adalet ve
Kalkınma Partisi iktidarı tarafından her geçen gün daha derin
bir yoksulluğa doğru sürüklenirken iktidar sahipleri milletimize
Biberi, domatesi taneyle; eti de gramla alın. diyor Önümüzdeki
ayları soğan ekmekle geçirin. diyor Yediğiniz lokmanın porsiyonlarını
küçültün. diyor Turfanda zaten zararlı, yemeyin; çayı da
şekersiz için. diyor. Adalet ve Kalkınma Partisi bütün bunları
ifade ediyor. Soruyorum: siz Türkiye'de müsebbibi olduğunuz ekonomik
sorunları çözmekle mükellef olan bir iktidar partisi misiniz, yoksa bir
diyet merkezi misiniz; doğrusunu isterseniz anlayabilmiş
değiliz. AK PARTİ iktidarında milletvekilleri ve iktidar
mensupları yakında aralıklı açlığın ve
otofajinin faydalarını anlatmaya başlarsa hiç kimse
şaşırmamalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Son cümlelerim efendim.
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen. Toparlamayalım, tamamlayalım Sayın
Dervişoğlu.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Teşekkür ediyorum efendim.
Gerçekler ortadadır,
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının daha fazla yoksulluk ve
daha fazla hamasetten başka Türkiye'ye verebileceği maalesef bir
şey kalmamıştır. Onlar ayrıştırma ve
kutuplaştırma siyasetiyle yoksulluğu yönetmeye talip iken biz
bembeyaz, tertemiz bir sayfa açmak için geliyoruz ve buradan büyük Türk
milletine Hiç merak etmeyin, İYİ Parti iktidarına az
kaldı. diyoruz.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Müsamahanız için de
şükranlarımı arz ediyorum. Teşekkür ederim efendim.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkan Vekili Sayın Erkan Akçay.
Buyurun Sayın Akçay.
24.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, 11 ve 13 Haziranda
Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan askerlere, şehit
Korucubaşı Abdurrahman Avcıya, hayatını kaybeden
Profesör Doktor Şennur Şenele, Dündar Taşerin
vefatının 50nci yıl dönümüne ve millî
sporcularımızın başarılarına ilişkin
açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
11 ve 13 Haziranda
Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde terör örgütü PKK tarafından düzenlenen
hain saldırılarda 5 askerimiz; Fuat Özer, Gökhan Demir, Ömer
Yıldırım, Mehmet Ali Çap ve Ramazan Gök şehit
olmuştur. Menfur saldırılarda şehit olan askerlerimize
Allahtan rahmet; kederli ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimize
başsağlığı diliyorum; aziz milletimizin başı
sağ olsun.
Sayın Başkan, 12
Haziran 2017de Şırnakın Cudi Dağı bölgesi Kemerli
köyü mevkisinde terör örgütü PKK tarafından düzenlenen hain
saldırıda güvenlik Korucubaşı Abdurrahman Avcı
şehit olmuştu. Abdurrahman Avcı, terör örgütü PKK
tarafından 1995 yılında Gabarda, 2016da Şırnak
merkezde düzenlenen hain saldırılarda gazi olmuştu ve
iyileşir iyileşmez de görevinin başına dönmüştü.
Şehidimiz Abdurrahman Avcı, vatan müdafaasında hep en ön safta
olmuş, şehit olmadan önce Ben bu cennet vatanım için ölmeyi
göze aldım, sizler yaşamayı göze alıyor musunuz?
sözleriyle vatan sevgisini dile getirmişti. Şehidimizin
çocukları Metehan, Hilal, Pelin, Zeynep ve Reyhan önce Allaha, sonra
bizlere, aziz milletimize ve Türkiye Cumhuriyetine emanettir. Bu vesileyle,
başta şehit Korucubaşı Abdurrahman Avcı olmak üzere
terörle mücadelede şehit olan tüm güvenlik güçlerimize bir kez daha
Allahtan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan, 13
Haziranda Milliyetçi Hareket Partisi eski Kadın Kolları Genel
Başkanı Profesör Doktor Şennur Şenelin vefat haberini
büyük bir üzüntüyle öğrendik. Merhume Şennur Şenel
Hanımefendiye Cenab-ı Allahtan rahmet, ailesine ve camiamıza
başsağlığı diliyoruz.
Sayın Başkan, 13
Haziran 2022, partimizin kurucularından ve fikir
kaynaklarımızdan siyasetçi, asker ve devlet adamı Dündar
Taşerin vefatının 50nci yıl dönümü. Dündar Taşer,
Türk milletinin yetiştirdiği önemli fikir adamlarından birisidir
ve mütevazı kişiliğiyle de örnek bir şahsiyettir. Dündar
Taşer En büyük meselemiz, büyük Türkiyedir. sözleriyle milletimizin
gelecek yüzyıllardaki istikametini tayin etmiş, eserlerinde devlet ve
tarih şuurunun önemini vurgulamıştır. Cemil Meriç bu
şuurun önemini şu sözlerle dile getirmiştir: Dündar Taşer
haklı. Yarınki büyük Türkiyenin başlıca mimarı:
Şuur, devlet şuuru, tarih şuuru ve millet şuuru.
Taşeri sevenlerin Taşerden öğrenecekleri çok şey var.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Bu
vesileyle Dündar Taşeri rahmet ve şükranla anıyoruz.
Sayın Başkan, millî
sporcularımız okçuluk, jimnastik ve su altı sporlarında
hafta sonu düzenlenen uluslararası organizasyonlarda 8 altın, 5
gümüş ve 7 bronz olmak üzere toplam 20 madalya kazanmıştır.
Millî sporcularımız Bulgaristanda düzenlenen Avrupa Karate
Şampiyonasında 7 altın, 7 gümüş ve 5 bronz olmak üzere
toplam 19 madalya kazanmıştır. Para atletizm millî sporcumuz
Fatma Damla Altın 8-11 Haziranda Fransanın başkenti Pariste
gerçekleşen turnuvada 5,52 metrelik derecesiyle Türkiye rekoru
kırarak altın madalya kazanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Tamamlıyorum.
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) 13
Haziranda Portekizde Para Yüzme Dünya Şampiyonasında Sümeyye
Boyacı altın, Sevilay Öztürk gümüş madalya
kazanmıştır.
Farklı branşlarda
elde ettikleri başarılarla ülkemizi gururlandıran tüm
sporcularımızı, teknik ve yönetim ekibini tebrik ediyor,
başarılarının devamını diliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Ben
teşekkür ederim.
Halkların Demokratik
Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Meral Danış
Beştaş.
Buyurun Sayın
Beştaş.
25.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Şenyaşar ailesinin Şanlıurfa Adliyesi önünde
başlattıkları adalet nöbetine, 12 Haziran Dünya Çocuk
İşçiliğiyle Mücadele Gününe, iktidarın gençlerin
festivalini, müziğini, ifade özgürlüğünü engellemekle meşgul
olacağına Akdeniz Üniversitesinde okuyan öğrencilerin
şaibeli intiharlarına dair bir şey söylemesi gerektiğine ve
HDPnin kutuplaşmaya ve tecride karşı olduğuna ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Urfanın Suruç ilçesinde
24 Haziran 2018 genel seçimlerden önce, 14 Haziranda yani bugün AKPli Vekil
İbrahim Halil Yıldızın korumaları ve yakınlarının
saldırısı üzerine Şenyaşar ailesinden baba Hacı
Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar
maalesef yaşamını yitirmişti ve o günden bugüne Emine anne
ve oğlu Ferit Şenyaşar büyük bir adalet mücadelesi yürütüyor ve
bugün 463üncü gününde de Urfa Adliyesi önündeki adalet nöbetine
kararlılıkla devam ediyor ve A4 kâğıdı üzerine
yazdıkları yazı sadece Adalet istiyoruz. şeklinde. Emine
Şenyaşara kulak verelim, şöyle diyor: Dört yıldır
anma yapmadık, taziye daha kuramadık. Herkes yarın bizim yanımızda
olsun, Fadılım bırakılsın, adalet gelsin, o zaman
taziye kuracağız. Ben herkes için adalet istiyorum; adalet yerini
bulsun, adalet gelmeden ben buradan kalkmayacağım. Artık yeter,
biz de evimizde oturmak istiyoruz. 3 kişiyi öldürdüler, oğlumu serbest
bıraksınlar. Dört yıl bitti, beşinci yılına
giriyor; bu zulüm artık son bulsun, çocuklarımı öldürenler
yakalansın. Neden yakalanmıyorlar? Hastanede, doktorların gözü
önünde insan öldürülmez. Ben hastayım, buraya zorluklarla geliyorum,
öleceksem burada öleyim. diyor Emine anne. Biz de buradan kendisine
sesleniyoruz: Evet, Şenyaşar ailesi için adalet demek, bu ülkede
adalete olan güvensizliği aslında sağlayabilecek kadar önemli
bir dava demek. Bu aşamada bu davanın bir sembol olduğunu ve tüm
kamuoyunu, adaletten, haktan yana olan, ölümlere karşı duran herkesi
Şenyaşar ailesinin yanında olmaya davet ediyorum ve Emine
anneyi, oğlu Ferit Şenyaşarı sevgiyle saygıyla
selamlıyorum.
Sayın Başkan,
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 12 Haziranı Dünya Çocuk
İşçiliğiyle Mücadele Günü ilan etmişti, 12 Haziranda
burada konuşamadığımız için bugün ifade etmek istedim.
İSİG bir rapor yayınladı -çok korkunç bir rapor hakikaten,
tablo çok vahim- çalışan çocuk sayısının çok net
olmadığını ama milyonlarca çocuğun
çalıştığını not ediyor, mülteci çocuklar ve
mevsimlik çocuklarla bu sayının katbekat
arttığını da ifade ediyor. Türkiyede 5-17 yaş
aralığında tarım, sanayi, hizmet sektörlerinde
çalışan çocuk sayısı 720 bin. Türkiyenin en güvencesiz, en
korumasız, sömürülen ve şiddete uğrayan kesimini maalesef
çocuklar oluşturuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ancak çocuk işçilik sorunu yokmuş gibi bu
alan görünmez kılınıyor. Çocuklar çalışırken
sürekli bir biçimde hayatını kaybediyor. 2021 yılında
Türkiye'de en az 62 çocuk, 2013 yılından bu yana ise en az 556 çocuk
çalışırken hayatını kaybetti.
Evet, biliyorsunuz,
çocukların talepleri söz konusu olduğunda 18 yaş
sınırı söylenir, eksik görülür ve sesleri yok sayılır
ama çalışmaya gelince 18 yaşın altındaki çocuklar
çalıştırılır, 14-15 yaşında. Çocukların
işçileştirilmesi AKP iktidarı döneminde adım adım
normalleştirildi, şimdi de kurumsallaşmış durumda
aslında. 4+4+4 eğitim sistemiyle de ara eleman yetiştirme
amacıyla bu işçilik de meşrulaştırıldı.
Sonuç, AKP'li yıllarda 811 çocuk işçi yaşamını
yitirdi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Şu tablolar çocuk işçiliğinin
geldiği aşamayı gösteriyor, çocuk işçiliği kesinlikle
yasaklanmalıdır. Çocuklara yönelik bu şiddet, bu sömürü
çarkına derhâl son verilmelidir. Evet, bunun için yasal düzenlemeyi bir an
önce yapmak zorundayız diyorum.
Diğer bir mesele,
Sayın Başkan, geçtiğimiz hafta gençlere baskılar ve
gözaltılar yoğunca yaşandı. İstanbul'da alternatif
üniversite festivali düzenlemek isteyen üniversite öğrencilerine polis
müdahale etti, çok sayıda genç gözaltına alındı. Yine,
festival ve konser yasaklarına karşı Kadıköy
sokaklarını festivale çeviren üniversiteliler işkenceyle
gözaltına alındı. Konserleri, festivalleri
yasakladığınız yetmiyor gibi bu yasakların protesto
edilmesi de yasaklanıyor. Bu ülke, herkes için olduğu kadar, en çok
da gençler için yaşanılmaz bir hâl aldı gerçekten.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Anadolu Üniversitesinin mezuniyet töreninde Ali
İsmail Korkmaz pankartı açmak isteyen üniversite öğrencilerinin
göz altına alınması neyin zihniyeti? Ali İsmail
Korkmazın okulunda anılması kadar normal bir şey olabilir
mi? Buna bile tahammül edilemiyor, aslında bu öldürenlerin suç
ortaklığıdır. En insani tepkiye bile tahammül edilemiyor,
bir pankarttan dahi korkanlar bunun suç ortağıdır.
Siz gençlerin festivalini,
müziğini, ifade özgürlüğünü engellemekle meşgul
olacağınıza Akdeniz Üniversitesinde okuyan 3 öğrencinin
yurtta, 1 öğrencinin de evde şaibeli intiharlarına dair bir
şey söyleyin, bir söz kurun; tarikatların elindeki bu yurtlarda gençlerin
başına neler geliyor, buna dair soruşturmalar açın.
Sayın Başkan, son
olarak, yanımda Şırnak Milletvekilimiz Hüseyin Kaçmaz oturuyor.
Bugüne kadar söylemedik, gördüğünüz gibi kolu...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Toparlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Bilmiyorum, özellikle kameralar göstersin. Bir ay
oldu, kolu bandajlı. Hangi tarihte? 17 Mayısta, bizim bölge
konferansımızı yaptığımız gün polisin
saldırısıyla parmağı kırıldı. Önce
alçı yapıldı, tutmadı, sonra ağır bir ameliyat
geçirdi ve şu anda sağ kolunu kullanmıyor. Neden söylüyoruz? Biz
Kutuplaşma olmasın, gerilim olmasın; bununla halkın
gündemini meşgul etmeyelim. diye bunu bile duyurmadık. Bu görüntüler
elimizde olmasına rağmen, Vekilimiz hastanede olmasına
rağmen tek birimiz bunu açıklamadık ama dünden bu yana tecride
karşı yapılan bir etkinlik sebebiyle kıyamet
koparılıyor. Neymiş? Diyorlar ki: Vekil polise yumruk
attı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Demin ifade ettim: Şunlar işkence
görüntüleri, SYKP İl Başkanı. Şunlar gözaltına
alınanların gördüğü işkenceler Sayın Başkan,
alanda da bu vaziyetteydi ve vekiller de fazlasıyla nasibini aldı. Bu
da AKPli vekilin oğlunun polisleri sıraya dizdiği resim. Bu da
yine bir vekilin -kadın vekil olduğu için ismini söylemeyeyim, herkes
biliyor- bir polise hakaret ettiği sıradaki görsel. Ne demeye
çalışıyorum? Bize, HDPye bunun üzerinden saldırı için
bir bahane aranıyor aslında; AKP ve MHP iktidarı seçim
çalışmasını HDPye saldırı üzerine kuruyor. Evet,
bizim üzerimize saldırarak muhalefet üzerinde de baskı kurmaya
çalışıyor; bunu dünyanın her yerinde, objektif bakan bir
vatandaş görebilir. Biz tecride karşıyız, evet. Niye o
etkinliği yapıyoruz? Çünkü bu savaştan rahatsızız, biz
görüşmelerin olmasını savunuyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) - Toparlıyorum Başkan.
BAŞKAN Son kez,
buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ayrıca, bu yumruğu ve bu etkinliği
konuşanlara şunu söylüyorum: Tecrit uluslararası hukukta da
Türkiye hukukunda da bir işkence yöntemidir. Eğer muhalefetiyle,
iktidarıyla Biz işkenceyi savunuyoruz, tecridi de savunuyoruz.
diyorlarsa bunu tartışmayız, oturur konuşuruz. Biz
savaşı savunuyoruz, siz barışı
savunamazsınız. diyorlarsa yine siyaseten
tartışırız ama bunu kriminalize ederek, sanki tecride
karşı suçmuş... Görüşmeler yapılsın, aile
gitsin, avukat gitsin görüşsün; yaşıyor mu, ölü mü? Halkın
talebi bu, halkımızın talebi bizim de talebimizdir; milyonlarca
insan bu talebi yüksek sesle ifade ediyor. O talebi görünmez kılmak için,
maalesef başka bir bahaneye sığınarak HDPyi tekrar
ötekileştirmeye çalışıyorlar; bu oyunun
farkındayız, lütfen, kimse bu oyuna gelmesin.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Özgür Özel.
Buyurun Sayın Özel.
26.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit olan askerlere, hafta sonu Ankarada yağış sonucunda
yaşamlarını yitiren vatandaşlara, CHP Mamak İlçe
Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı İlkay
Yiğitin vefatından dolayı CHPye taziyede bulunan tüm siyasi
partilere teşekkürlerini sunduğuna, Profesör Doktor Şennur
Şenelin vefatına, iklim krizinin hafife alınmaması
gerektiğine, Jandarma teşkilatının 183üncü kuruluş
yıl dönümüne, Gezi olaylarında yaşamını yitiren Ethem
Sarısülükün 9uncu ölüm yıl dönümüne, iktidarın halkın
sorunlarına ne kadar yabancı olduğuna ve Recep Tayyip
Erdoğanın KYK yurtlarıyla ilgili yaptığı
açıklamaya ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Acılarla dolu bir
haftayı, bir hafta sonunu geride bıraktık.
Türk Silahlı Kuvvetleri,
18 Nisan 2022 gecesi Pençe-Kilit adını verdiği yeni bir
sınır ötesi operasyona başladı, bu operasyon iki aya
yakın süredir devam ediyor. Bu operasyon nedeniyle, son haftalarda gelen
şehit haberlerinden duyduğumuz üzüntüyü, yasımızı
paylaşmakla başlıyoruz hep söze. Uzman Çavuşumuz Ramazan
Gök, Uzman Çavuşumuz Ömer Yıldırım, Uzman Çavuşumuz
Gökhan Demir, Uzman Onbaşımız Mehmet Ali Çap, Sözleşmeli
Erimiz Fuat Özere bir kez daha Allahtan rahmet, ailelerine ve milletimize
başsağlığı diliyoruz.
Sayın Başkan, hafta
sonu Ankarada tarihin en yoğun yağışı
yaşandı, yaşamlarını yitirenler oldu. Mamak İlçe
Gençlik Kolları Başkan Yardımcımız İlkay
Yiğit, Muhammet Şahin, Mustafa Demirel, Ramazan Gök sele
kapılarak hayatlarını kaybettiler. Bir kez daha, ailelerine,
Ankaramıza, milletimize başsağlığı diliyoruz.
Ayrıca, İlkay
kardeşimizin kaybından dolayı tüm siyasi partilerden
çeşitli kademelerden taziye dilekleri iletildi, bugün burada da iletildi;
Cumhuriyet Halk Partisi adına bu dileklere teşekkürlerimizi
sunuyoruz, acımızı paylaşanlara teşekkür ediyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisinin
geçmiş dönemde Kadın Kolları Başkanlığı
görevini üstlenmiş olan Sayın Şennur Şenelin
hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntüyle öğrendik. Biz de
Milliyetçi Hareket Partisi camiasına başsağlığı
diliyoruz.
Ankarada yaşanan sel
felaketi hepimize iklim krizini hafife almamamız gerektiğini, bu
konuda atılacak adımların bir an önce atılması
gerektiğini hatırlatmıştır. Meclisimizin böyle bir
ölçekte sorumluluğu var. Elbette ilgili bakanlıkların, ilgili
yerel yönetimlerin önemli sorumlulukları var, herkesin kendi
sorumluluklarının farkında olarak bu konuya yaklaşması
gerekiyor.
Biraz önce yapılan
bazı konuşmalarda da ifade edildi, kim bunu yapıyorsa
yanlış yapıyor, geçmişte veya bugün ama şöyle bir
şey yok: Orduya yağınca Tarihin en büyük
yağışı, kimse hiçbir şey yapamazdı. ama
Ankaraya yağınca Mansur Yavaşın hatasıydı.
Kar Gaziantepe yağınca Baş edilemez tipi. İstanbula
yağdığı zaman Sorumlu İstanbulun yerel yönetimi. Bu
anlayış ülkeyi bir yerden bir yere götürebilecek bir
anlayış değil, tersi yapıldığında da doğru
değildir. Yirmi beş yıl yönettiğiniz bir şehrin
altyapı sorununun hem de elini kolunu
bağladığınız bir belediye tarafından tümüyle ve
üç yıl içinde halledilmesini beklemek ve bunun üzerinden siyaset
devşirmeye çalışmak ve bunu iktidardayken yapmak acziyetlerin en
büyüğüdür diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bunun
dışında cevap verilmesi gereken çok kirli bir dil vardı ama
prensip olarak bir kadın milletvekiline, ağzından
çıktığı o lafları herhangi bir milletvekiline vereceğimiz
cevabı verirken düşebileceğimiz durum ve incitebileceğimiz
milyonları düşünerek o seviyede onu bırakıyoruz ve ona bir
şey söylemeyi doğru bulmuyoruz.
Jandarma
teşkilatımızın 183üncü kuruluş yıl dönümünü
kutluyor, mülki, adli ve askerî görevlerini büyük bir titizlikle yapan tüm
personelin haklarını alabildiği, personelin beklentilerinin
karşılanabildiği bir düzenlemenin yapılabilmesi için daha
önce defalarca yaptığımız çağrımızı bir
kez daha Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak tekrarlıyoruz.
Sayın Başkan, her
ne kadar birileri tarafından o günden bugüne bambaşka söylem
değişiklikleriyle
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
tarihin en barışçıl protestolarından biri
şeytanlaştırılmaya çalışılıyorsa da
Gezi bizlerin baş tacıdır. Gezi, bizlerin elimizin üstünde
tuttuğu, ülkenin 81 ilinden 79unda yaşanmış,
milyonların düşüncelerini ifade ettiği bir protestodur.
İktidar partisinin şeytanlaştırma girişimlerinin
sonucunda 1 Haziran 2013 günü Kızılayın göbeğinde Ethem
Sarısülük vurulmuştur, on dört gün yaşam mücadelesi
vermiştir ve 14 Haziran 2013 günü yaşamını
yitirmiştir. Ölümünün 9uncu yılında Ethem Sarısülükü,
Gezi sırasında yaşamını yitiren tüm
vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, acılı
ailelerini bir kez daha bağrımıza basıyoruz.
Sayın Başkan, biraz
önceki konuşmalarda da hep ifade edildi, dün de isim vermeyeyim ama
iktidar partisine oldukça zarar verdiği parti tarafından da ifade
edilen birisi tarafından Toplumun hiçbir kesimini enflasyona ezdirmedik.
gibi iddialı
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
toplumu çıldırtacak bir laf söylendi. Bugün de kürsüde O kriz
küresel, bütün dünyada var, Türkiyede de var. gibi ifadeler
kullanıldı. Dünya, yüzde 7 enflasyonu çok buluyor, Baş
edemiyoruz. diyorlar ve onunla mücadele ediyorlar. 100 liralık mal 107
lira oluyor. Birilerinin sandığı gibi yüzde 7 enflasyon olunca
100 liralık mal 700 lira olmuyor, 700 euro olmuyor. Ama Biz, kimseyi
enflasyona ezdirmedik. derseniz
Yıllık enflasyonu TÜİK bile
yüzde 73, bağımsız ENAG yüzde 160 açıklıyor ve
ekmeğin yıllık artışı yüzde 100ken,
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Toparlayalım lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
enflasyon oranında zammı veriyor ve onun üzerine altı ay
boyunca gelen enflasyonla hâlen daha işçileri ezdiriyorsanız ve
gerçek enflasyon bu rakamlarsa siz böyle konuşmaya devam edin; siz böyle
konuştukça millet, sizin onun derdine derman olmayı
bırakın, derdine ne kadar yabancı olduğunuzu görüyor ve
buna göre önüne gelecek sandığa kadar Ya sabır! çekmeye devam
ediyor.
Son olarak Sayın
Başkanım, Recep Tayyip Erdoğan Vanda gençlerle bir araya geldi,
sonra sosyal medyada çok tepki alan KYK yurtları boş, KYK
yurtlarına öğrenci arıyoruz, bir sorunumuz yok. dedi.
Sayın Başkan, KYK
yurtlarının boş olduğu yok, boş olan iller vardır
kötü planlamadan dolayı çünkü öğrencinin yüzde 15i
İstanbuldayken yurtların yüzde 3,5u İstanbuldadır. Kimi
kentlerde öğrenci sayısının yüzde 25i kadar yurt
kapasitesi varken İstanbulda yüzde 1,9dur. Bir kentte yüzde 25 kadar...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Son kez
açıyoruz Sayın Özel.
Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu
kadar kötü planlamadan dolayı başta İstanbulda
öğrencilerin barınma sorunu vardır. Ayrıca, dönüp Eskiden
45 liracık burs veriyorlardı, biz, şimdi, 850 lira veriyoruz.
demiş. O 45 liracık burs verildiği 2002 yılında 32
liralık çeyrek altından 1,5 tane alıyordu; bugün,
verdiğiniz 850 lirayla 1.700 liraya gelmiş çeyrek altının
yarısını alıyor. Çeyrek altın karşısında
3 kat pek çok parametreye göre 2,5 kat, 2 kat gerilemiştir.
Öğrencilere 1,5 çeyrek altınlık burs verirseniz geldiğiniz
günkünü verirsiniz; onun bugünkü karşılığı 2.600
liraya denk gelir. Bunu vermeden, öğrencilere, çıkıp Eskiden 45
liracık. demek
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Evet,
tamamlayalım lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 1,5
çeyrek altın alabilen bursu yarım çeyrek altına düşürüp
Eskiden 45 liracık veriyorlardı. demek, karşınıza
aldığınız öğrencilerin aklıyla alay etmektir,
onların ailelerinin hafızasını yok saymaktır ama
alacağınız cevabı o gençlerin 6,5 milyon akranı, kaça
kaça bir hâl olduğunuz sandık önlerine gelince verecektir.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Muhammet Emin
Akbaşoğlu.
Buyurun Sayın
Akbaşoğlu.
27.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan askerlere,
Ankarada sağanak yağış münasebetiyle oluşan selde
hayatını kaybeden vatandaşlara, Profesör Doktor Şennur
Şenelin vefatına, Cumhurbaşkanının ilan ettiği
Mayıs 2022 itibarıyla ihracat rakamlarına, Zonguldak Filyosta
düzenlenen Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak
Törenine, TÜRKSAT 5B uydusunun faaliyete geçirilmesine, toplumun tüm
kesimlerinin alım gücünü artıracaklarına ve terörü ve teröristi
övmeye ve onların nam ve hesabına kamu görevlilerine müdahalede
bulunmaya dönük yaklaşımları lanetlemek gerektiğine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi hürmetle selamlıyorum.
Sözlerimin başında,
Pençe-Kilit Operasyonunda şehit düşen ölümsüz şehitlerimizi
rahmetle ve minnetle yâd ediyorum, ailelerine sabrıcemil, milletimize
başsağlığı diliyorum. Gerek Pençe-Kilit Operasyonunda
gerekse terörle mücadelede şehit düşen bütün Mehmetçiklerimize, polisimize,
jandarmamıza, korucularımıza, bütün güvenlik güçlerimize bu
münasebetle Allahtan rahmet ve mağfiret diliyorum;
yakınlarını saygıyla, minnetle anıyorum; Allah, bu
vatan için yaptıklarından dolayı onlardan razı olsun.
Cenab-ı Hak, ilelebet bu ülkeyi devletiyle, vatanıyla, milletiyle
bölünmez bir bütün olarak yaşatsın duamı ifade ediyorum.
Çok değerli
milletvekilleri, son haftalarda yaşanan ve bilhassa Ankarada sağanak
yağış münasebetiyle oluşan selde yaşamını
yitiren bütün vatandaşlarımızı da rahmetle, minnetle yâd
ediyorum; onlar gerçekten bir felakete kurban oldular. Bu münasebetle,
kendilerine Allahtan rahmet dilerken ailelerine sabırlar, milletimize de
başsağlığı diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Aynı şekilde, Milliyetçi
Hareket Partisi Kadın Kolları eski Genel Başkanı
Şennur Şenel Hanımefendiye Allahtan rahmet ve MHP
camiasına da başsağlığı diliyorum.
Dün ihracatın
şampiyonlarıyla bir araya gelen Sayın Cumhurbaşkanımız,
Mayıs 2022 itibarıyla ihracatımızın 243 milyar
doları bulduğunu ilan etti. Üretim, istihdam ve ihracat odaklı
ekonomi modelinin ortaya koyduğu bu performansın gerçekten çok daha
yukarılara çıkacağından ve milletimizin zenginliğine,
ülkemizin zenginliğine zenginlik katacağından, ülkemizin bir
üretim ve ihracat üssü olacağından en ufak bir şüphemiz
bulunmamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Yine, dün Filyosta 540 milyar
metreküp doğal gazın karaya çıkarılmasına ilişkin
-denizin altına boruların döşenmesine ve 2023
yılının ilk çeyreğinde milletimizle,
vatandaşlarımızla evlerde buluşturularak kullanılmasına
imkân tanıyan- törenle, gerçekten, tarihî bir adım atıldı.
Hummalı bir çalışma, yirmi dört saat esasına dayalı
muazzam bir çalışma ortaya konuluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bu münasebetle, hem mühendislerimize
hem işçilerimize hem bakanlarımıza hem de Bakanlık
personelimize, bu hummalı çalışmalarla ve milletimizi enerjide
dışa bağımlı olmaktan kurtararak gerçekten çok büyük
bir ekonomik avantaj sağlayacak bu doğal gaz rezervlerinin milletle
buluşturulmasında ve önümüzdeki yılın mart ayına kadar
evlerde kullanılır hâle getirilmesinde üstün gayret gösteren bütün bu
personelimize teşekkürlerimi sunuyorum.
Aynı zamanda bugün
TÜRKSAT 5B uydumuzun faaliyete geçirilmesiyle ilgili bir tören söz konusuydu.
Türkiye geçen yıl 2 uydusunu uzaya fırlatarak nasıl mavi
vatandaki hak ve menfaatlerimizi sonuna kadar koruma
kararlılığındaysa uzay vatanda da Türkiye'nin söz sahibi
olduğunu bütün dünyaya buradan tekrar ilan ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Mavi vatana da uzay vatana da sahip
çıkmak hep beraber boynumuzun borcudur.
Çok değerli
milletvekilleri, şunu açıklıkla ifade edeyim ki: Temmuz ayı
içerisinde enflasyon farkına ilişkin memur ve emeklilerimizle ilgili
yapılacak maaş zammıyla beraber toplumumuzun istisnasız
bütün kesimlerinin; çiftçisinden işçisine, çalışanından
emeklisine, esnafına, sanayicisine kadar hep birlikte alım gücünün
arttırılmasına dönük hedeflerimizden bir an olsun geri
durmadık, durmayacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN
Toparlayalım lütfen.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Ve bütün toplum kesimlerinin
alım gücünü artırmak suretiyle refahını
artıracağımızı buradan bütün milletimize ifade etmek
istiyorum.
Terörü ve teröristi övmeye ve
onlar nam ve hesabına kamu görevlilerine müdahalede bulunmaya dönük
yaklaşımları lanetlemek gerektiğini de buradan ifade
ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Evet,
teşekkür ediyorum.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup
bilgilerinize sunacağım.
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Gürcistan Cumhurbaşkanı
Salome Zurabişvilinin davetiyle 16-18 Haziran 2022 tarihlerinde
düzenlenecek olan Çatışma, Barış ve Güvenlikte Liderler
konulu Tiflis Uluslararası Kadın Konferansına İstanbul
Milletvekili Tülay Kaynarcanın katılmasına ilişkin
tezkeresi (3/1964)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Gürcistan
Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvilinin davetiyle 16-18 Haziran
2022 tarihlerinde düzenlenecek olan Çatışma, Barış ve
Güvenlikte Liderler konulu Tiflis Uluslararası Kadın
Konferansına İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarcanın
katılması öngörülmektedir.
Söz konusu toplantıya
anılan milletvekilinin katılması hususu 3620 sayılı
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 9uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
bilgilerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Bilgilerinize
sunulmuştur.
Sayın Yalım
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
28.- Uşak Milletvekili Özkan Yalımın, akaryakıta
gelen zamlar nedeniyle ulaşım sektöründeki firmaların
yaşadığı sorunlara ilişkin açıklaması
ÖZKAN YALIM (Uşak)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Biliyorsunuz, son
yılbaşından, Aralık 2021den bu tarafa, altı ayda,
akaryakıtta tam tamına bugün itibarıyla 9 TLden 28 TLye yani
yaklaşık 20 TLlik bir artış oldu. Bu sebepten dolayı
otobüs firmalarımız, hizmet veren minibüsler, halk otobüsleri,
şehirler arası otobüsler, aynı şekilde şehirler
arası taşımacılık yapan tırlar, kamyonlar
gerçekten kontak kapatır hâle geldiler. Bugün, Sayın Genel
Başkanımızın da bildirdiği üzere,
vatandaşlarımız otobüs bileti almakta zorlanıyor.
Önümüzdeki Kurban Bayramı'nda eğer akaryakıt fiyatları bu
şekilde giderse gerçekten birçok vatandaşımız, birçok
öğrencimiz sevdiklerine kavuşamayacak. Bu sebepten dolayı
ulaşım hizmet sektöründeki bu firmalara gerek...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Turan...
29.- Mersin Milletvekili Rıdvan Turanın, 4 Haziran 2022 Cuma
günü Haymanadaki dolu ve sel felaketinden etkilenen çiftçilerin
mağduriyetinin giderilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
RIDVAN TURAN (Mersin)
Sayın Başkan, 4 Haziran 2022 Cuma günü Haymana Demirözü ve Kavak
köylerinde yağan dolu ve sel felaketinde binlerce dönüm ekili alan,
tarım alet ve ekipmanları zarar görmüştür; -buğday, arpa,
soğan tarlalarının yüzde 70i- bölgeye intikal eden HDP Ankara
İl Örgütü ve köylüler tarafından tespit edilmiştir. Köy
sakinlerinin dere yataklarının ıslah edilmesi talebine,
belediyeden yıllardır yanıt verilmemektedir. TARSİM,
çiftçinin zararını karşılamamaktadır. Bir an evvel
çiftçinin zararı devletçe karşılanmalı, küçük ve orta
ölçekli tarım yapan çiftçilerin borcu silinmeli, tarımsal girdiler
konusunda köylüler desteklenmelidir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sayın
Tokdemir...
30.- Hatay Milletvekili İsmet Tokdemirin, iktidarın
uyguladığı yanlış sağlık politikalarına
ilişkin açıklaması
İSMET TOKDEMİR
(Hatay) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İktidar, son
yıllarda açtıkları hastanelerle sağlık sistemine
çağ atlattıklarını savunuyor ancak vatandaş, yetersiz
sağlık hizmetlerinden yakınıyor. Sağlık sistemi
çöküyor, randevular alınamıyor, teşhisler konulamıyor,
ameliyatlar yapılamıyor, ilaçlar bulunamıyor; devlet
hastanelerindeki hekimler sürekli istifa ediyor, hekim olmayınca randevu
almak da zorlaşıyor. Parası olanlar veya borç para bulabilenler
ise özel sağlık kuruluşlarına yöneliyor. Hastanelerden
randevu alamadıklarını, bilinçli bir şekilde özel
hastanelere yönlendirildiklerini, buralara gittiklerinde de yüksek fiyatlarla,
faturalarla karşılaştıklarını belirten
vatandaşlarımızın sayısı hızla artıyor.
Sağlık alanında özel sektörün payının giderek
artmasını sağlayan iktidar, yıllar boyunca
eleştirdikleri ve çökerttikleri kamusal ve koruyucu sağlık
hizmetlerinin önemini anlamakta hâlâ güçlük çekiyor.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, İYİ Parti Grubunun İç Tüzükün 19uncu
maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ Parti Grubunun, Kayseri Milletvekili Dursun Ataş
ve arkadaşları tarafından, TMSFye devredilen şirketlerin
faaliyetlerine yönelik çeşitli iddiaların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 20/5/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması
önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin
Genel Kurulun 14 Haziran 2022 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
14/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
14/6/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Dursun
Müsavat Dervişoğlu
İzmir
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Kayseri Milletvekili Dursun
Ataş ve 19 milletvekili tarafından, TMSFye devredilen
şirketlerin faaliyetlerine yönelik çeşitli iddiaların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 20/5/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 14/6/2022 Salı günkü
birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN İYİ
Parti grup önerisinin gerekçesini açıklamak üzere söz talep eden, Kayseri
Milletvekili Sayın Dursun Ataş.
Buyurun Sayın Ataş.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA DURSUN ATAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; İYİ Parti olarak vermiş olduğumuz, TMSFye
devredilen şirketlerde yaşananların araştırılması
konulu Meclis araştırması önergemiz hakkında söz
aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri,
15 Temmuz 2016da ülkemiz hain bir darbe girişimi yaşamış,
sonrasında ise OHAL ilan edilmiş, OHAL kapsamında çıkan
KHKyle de FETÖ terör örgütüyle aidiyeti, iltisakı veya irtibatı
nedeniyle yönetimine el konulan şirketlere kayyum atama yetkisi TMSFye
bırakılmıştır. Ancak TMSF bu görevini yerine
getirirken şirketlerin durumu, kayyum seçimleri, şirketlerden
vakıf ve derneklere aktarılan paralar gibi pek çok nedenle
şaibelerin odağı hâline gelmiştir. Bugün itibarıyla
TMSFnin kayyumluk yaptığı şirket sayısı 682dir.
TMSFye devredilen bu kurumların çoğu halka arz olmuş, borsada
işlem gören, kendi faaliyet alanlarında lokomotif şirketlerdir.
Yaklaşık 46 bin çalışanın olduğu, aktif
büyüklükleri 70,3 milyar lira seviyesindeki bu şirketlerin nasıl
yönetildiği, en başta ülke ekonomisi olmak üzere tüm
vatandaşlarımızı ilgilendirmektedir. Şu an kamunun
yönetimindeki bu şirketlerde tüyü bitmemiş yetimin hakkı
vardır.
Değerli milletvekilleri,
AKP iktidarı, kamu adına yönetilen bu şirketlerin yönetim
kurullarına kendi yandaş bürokratlarını, AKPden
milletvekili, belediye başkanı aday adayı olmuş
kişileri kayyum atamış, kamunun şirketlerini âdeta sarayın
arka bahçesi hâline getirmiştir. Liyakate göre değil, sadakate göre
seçilen bu yöneticiler, kendilerine Türk milleti adına emanet edilen bu
kurumları şeffaf ve liyakatle yönetmek yerine, kurumları
kendilerine siyasi ikbal ve partilerine menfaat sağlamak için kullanma
yoluna gitmişlerdir. Bu 682 şirket üretim yapıp istihdam
sağlayarak ülke ekonomisine katkı sunması gerekirken, AKP'li
siyasilerin rant kapısına dönüşmüş, hazineye kalması
veya şirket bünyesinde yatırıma dönüşmesi gereken paralar
saraya yakın şaibeli vakıf ve derneklere, reklam adı
altında havuz medyasına, iktidar siyasetçilerine, yandaşlara
rant olarak aktarılmasında paravan olarak
kullanılmıştır. Bu yapılan yolsuzlukların üstü
kapatılmakta, denetim yapılmamakta, milletin malı talan
edilmektedir.
Değerli milletvekilleri,
TMSF'nin yönettiği, usulsüzlük ve yolsuzlukların
yaşandığı iddia edilen şirketlerden biri de seçim
bölgem Kayseri'dedir. Kayseri ve Türkiye'nin en önemli ekonomik
değerlerinden olan Boydak Holding TMSF'ye devrolmuş, 2019
yılında ise ismi değiştirilerek Erciyes Anadolu Holding
olmuştur. Kayseri'nin göz bebeği bu holdinge TMSF tarafından
atanan yöneticilerin çeşitli yollarla şirketin içini
boşalttığı, kurumu milyarlarca euro zarara
uğrattığı, zimmetine para geçirdiği iddia edilmiştir.
Bu iddialar üzerine Anadolu Holdingin önceki CEO'suna görevden el
çektirilmiştir ancak söz konusu bu vahim iddialar hâlâ
araştırılmamış, akıbeti de hâlen
tartışma konusudur. Daha vahimi ise, yolsuzluk yaptığı
iddia edilen eski CEO'nun TMSF'de yönetici olarak bir üst konuma
atanmasıdır. Yani TMSF adına iddia edilen kendi
yolsuzluğunu, kendi araştıracak konuma getirilmiştir. Eski
CEO'nun yerine ise seçimlerde AKP'den milletvekili, belediye başkanı
aday adayı olan başka bir yandaş getirilmiştir. Göreve
gelen yeni CEO selefinin kaldığı yerden devam etmiş;
kendinden önceki dönem için iddia edilen yolsuzlukları
araştırmak, sorumlular hakkında bilgileri ve belgeleri ilgili
kurumlara vermek, Kayserilinin hakkını korumak, şirketi
layıkıyla yönetmek yerine, bütün enerjisini başka alanlarda
kullanmaktadır. Kayseride ve kamuoyunda siyasiler, siyasilerin
yakınları, saray danışmanları, saray özel kalemleri ve
yakınlarıyla ticari ilişkiler içerisine girdiği, özellikle
sarayın talimatıyla şirketin kârını saraya yakın
vakıf ve derneklere aktardığı iddia edilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayınız lütfen.
DURSUN ATAŞ (Devamla)
Ayrıca, yine şirket organizasyonlarını yüksek ücretlerle
başka firmalardan teklif dahi almadan adrese teslim yandaş firmalara
yaptırdığı, lojistik işlerinde şirketi zarara
uğrattığı, medya kuruluşlarına reklam giderleri
adı altında yüklü ödemeler yaptığı, Kayserispor
sponsorluk hakkı için verilen paralar üzerinden değişik
ilişkilerinin olduğu gibi pek çok konu konuşulmaktadır.
Kayseri ve tüm Türkiyede TMSF şirketleri hakkındaki tüm bu
iddiaların araştırılması artık zorunlu hâle gelmiştir.
Değerli milletvekilleri,
gelinen noktada, TMSFye devredilen şirketlerin akıbetlerinin ne
olacağı, şirketlerin nasıl yönetildiği,
faaliyetlerinin kim tarafından nasıl incelendiği ve
denetlendiği, kâr zarar durumlarının ne olduğu, kayyum
heyetlerinin çalışmalarını nasıl yürüttüğü
belirsizdir. Şeffaflıktan uzak bu yönetim
anlayışının millet adına, milletin Meclisince
araştırılması gerekmektedir diyor, önergemize destek
vereceğinizi umarak Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına söz talep eden İstanbul Milletvekili
Sayın Erol Katırcıoğlu.
Buyurun Sayın
Katırcıoğlu. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA EROL
KATIRCIOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan, değerli vekiller;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
TMSFyi çok yakında
konuşmuştuk aslında. Biliyorsunuz, Hükûmet, TMSFyi zaman içinde
kaldırmak yerine, aksine, güçlendirmeyi tercih etti çünkü gerçekten de
bugün itibarıyla TMSF eliyle, 2016da başlayan bir süreç olarak
Gülen cemaatine ait veya iltisaklı, irtibatlı. -her neyse
işte- gibi birtakım laflarla şirketlere el konuldu ve TMSFye
devredildi, TMSFde bunları tasfiye edecek idi.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, şunu söyleyeyim: Türkiyede devlet, servet yapmanın
bir aracıdır, bunu hepimiz biliyoruz sanırım. Hasbelkader,
bir zamanlar bu devletin bir tarafında çalışmış bir
kişi olarak benim kendi kişisel deneyimim çerçevesinde şunu
söyleyebilirim: Kamu mallarının özel sektöre nasıl
peşkeş çekildiğine dair sayısız örnek ve bilgi var
benim kafamda. Dolayısıyla şimdi TMSF ne yapıyor?
derseniz, açıkçası bence özel ellere servet aktarıyor. Bunu
nasıl yapıyor? Kılıfına uyduruyor tabii ki çünkü bütün
mesele, bütün maharet oradadır, kılıfına uydurmaktır,
nitekim bunu yapıyor. Benim anladığım kadarıyla, son
verdiğimiz yani buradan geçen kanunda ise hem genel sekreter hem bir
başkan daha atanıyor ve bu konuda çalışan bürokratlara bir
anlamda yasal bir -nasıl diyelim- çerçeve getiriliyor yani yasal olarak da
takibi zor bir imkân sağlıyorlar bir bakıma bürokratlara.
Dolayısıyla da bence burada bu araştırma önergesinin
gerçekten ciddiye alınıp da araştırılması
lazım. Ama nerede! Yani burada gerçekten böyle bir şey olur mu? Yani
eğer olacağına inanırsak çok iyimser olduğumuzdan
dolayı olur. Yoksa, gerçekten de Türkiye'de şu gün itibarıyla
kamu elindeki birikmiş olan servetlerin özel kesime
aktarıldığını, özel kesimde de iktidarın kendi
sermaye gruplarını yarattığını hepimiz biliyoruz;
Buna 5li çete diyorlar. 5li çete. dememiz gerekmiyor artık bence
çünkü bunlar hem çete olmaktan çıktılar hem de 5 tane değiller,
çok sayıdalar, çok farklı şirketlere sahipler ve inanılmaz
bir ağ oluşturdular, bugün itibarıyla, birçok şeyi kontrol
eder hâle geldiler başta medya olmak üzere ki bu medyanın da önemli
bir kısmı, biliyorsunuz, yine Gülen cemaatinden TMSF'ye geçmiş
ve TMSF tarafından da özellikle AK PARTİ yandaşlarına
satılmış olan şirketlerden oluşuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Evet,
tamamlayalım lütfen.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Teşekkür ederim, tamamlıyorum.
Dolayısıyla da
değerli arkadaşlar, ben bu önergenin tabii ki desteklenmesi
gerektiğine inanıyorum, tabii ki Mecliste gerçekten Ya şu
işi halledelim. diyen, diyecek olan insanlar olduğuna inanıyorum
ama o iradenin gerçekten ortaya çıkacağına da inanmıyorum
dolayısıyla da hani biraz boş konuşmuş olduk.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk
Partisi grubu adına söz talep eden, Kayseri Milletvekili Sayın Çetin
Arık.
Buyurun Sayın Arık.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÇETİN
ARIK (Kayseri) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
İYİ Partinin grup
önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
15 Temmuz darbe girişimini Allah'ın bir lütfu olarak gören bu
iktidar, TMSF'ye devredilen şirketleri de Allah'ın bir lütfu olarak
gördü çünkü bu şirketleri AKP'nin arka bahçesi gibi kullandı.
Bakın, atanan kayyumlar
da sanki kanunun temsilcisi değil de, AKP'nin militanı gibi
davranıyor. Sizlere, ilim Kayseri'den TMSF'ye devredilen, Türkiye'nin de
en büyük kuruluşlarından biri olan Erciyes Anadolu Holdingden örnek
vermek isterim: Şirketin başına 2016 yılında 5 kişiden
oluşan bir kayyum heyeti atanır, kayyumun başına da Ertunç
Laçinel isminde biri getirilir. Şimdi, ben, bu iktidara soruyorum: Ertunç
Laçinel nerede? Kayseri'nin 20 milyon eurosu nerede? Elbette ki 128 milyar
doları buharlaştıranlar bu soruya da yanıt vermeyecek,
biliyorum.
Bakınız, sayın
milletvekilleri, 2018 yılının Şubat ayında, dönemin
Başbakanı Binali Yıldırım'a Ertunç Laçinel'i sordum,
dört buçuk yıldır hâlâ soru önergeme yanıt bekliyorum. Ama CEO,
20 milyon euroyla kayıp; iktidarın milletvekilleri, Kayseri
milletvekilleri de sessiz, kulaklarının üzerine yattılar,
sağır, dilsiz oldular.
Bakınız, o CEO'nun
yerine atanan yeni CEO kim? İktidar partisinin İstanbul milletvekili
aday adayı, aynı zamanda, Berat Albayrak ve Sedat Albayrak'la
birlikte NUN Vakfının Genel Müdürü.
Sayın milletvekilleri,
bakın, Erciyes Anadolu Holdingin yani Kayseri'nin parası, şu an,
tamamen Erdoğan ailesinin emrinde. Onlar nereye, ne kadar para derlerse o
kadarı oraya harcanıyor. Bakınız, damadın
kardeşlerinin başında olduğu Turkuvaz Medyaya yani A
Haber'e, A Spor'a, ATV'ye A Paraya, A2 gibi kanallara milyonlarca dolar para
aktarılmış ama tarafsız yayıncılık yapan FOX
TV'ye Halk TV'ye, Tele1'e, KRT'ye bir kuruş para yok, bir kuruş yok.
Yine, Sabaha, Akşama, Takvime, Fotomaça milyonlarca lira para
aktarılıyor ama Cumhuriyete, Korkusuza, BirGüne, Yeniçağ'a
tek kuruş yok sayın milletvekilleri. İşte, holding böyle
yönetiliyor. İşte, holding sizin arka bahçeniz gibi yönetiliyor,
AKP'nin arka bahçesi gibi yönetiliyor.
Bakınız, Erciyes
Anadolu Holdingin yani Kayseri'nin parası başka nerelere
aktarılıyor? Damat nereye uygun görürse para oraya
aktarılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
ÇETİN ARIK (Devamla)
TÜRGEVe, TÜRGEV'in sahip olduğu İbn Haldun Üniversitesine, bir de bu
CEO'nun Nun Okulları var ya, onu da herhâlde CEO kendisi
açıklayacaktır. İşte, bu soruların
yanıtlanması için de Şubat 2022de Fuat Oktay'a soru sordum,
Sayın Başkanım, hâlâ yanıt verecek soruma, 10 tane soru
sordum, yanıt alamadım. Dedim ki mesela Holdingin batık
kredilerin yeniden yapılandırılması konusunda faaliyet
gösteren Emin Varlık Yönetim şirketiyle nasıl bir ilişkisi
var? Yine Siyasi kişilerin gizli ortağı olduğu firmalar
üzerinden holdinge fahiş fiyatlar üzerinden mal alınıyor mu?
diye sordum ama yanıt alamadım.
Yine, bu kişi holdingi
babasının çiftliği olarak gördüğü için muhalefet partisinin
milletvekillerini, il başkanlarını holdingin hiçbir faaliyetine
çağırmıyor. Toplu iş sözleşmesinde iktidar partisinin
milletvekillerine bakın ne diyor: Milletin arasında onları pek
göremesek de
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ÇETİN ARIK (Devamla)
Sayın Başkanım, burası önemli.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Yeter, tamam. İkinci kez
BAKİ
ŞİMŞEK (Mersin) Sayın Başkanım, üç dakikaya iki
dakika uzatma olur mu? Doksan dakika yapacak.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Prensiplerinize uyun Sayın
Başkan.
BAŞKAN Devam edin
lütfen.
ÇETİN ARIK (Devamla)
Selamlayacağım.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Prensipleri bazen demek ki
ÇETİN ARIK (Devamla)
Bakın ne diyor CEO: Milletin arasında onları pek göremesek de
aldığımız nefesten haberdarlar.
BAŞKAN Bir saniye
Sayın Arık
Bir saniye lütfen.
Sayın
Akbaşoğlu, bir daha müdahale ettiğinizde bir beş dakika
daha konuşturacağım. (CHP sıralarından Bravo!
sesleri, alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Prensiplerinizi
hatırlattım.
BAŞKAN
Bırakın da ben yöneteyim burayı, lütfen, rica ediyorum.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Öyle keyfinize göre değil.
BAŞKAN Usulüm
hakkında sıkıntınız varsa usul
tartışması açarsınız.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bakın, içeride
konuştuğumuzda, ara verme süresiyle ilgili, bir insanın
BAŞKAN Bakın
Sayın Akbaşoğlu, arkada özel olarak konuştuğumuz
şeyleri
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı)
bulunduğu Halkla
İlişkiler Binasından buraya beş dakikada gelmesinin mümkün
olmadığını ifade ettiğimde
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Prensiplerimden vazgeçmem. dediniz
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) 3üncü kez bir dakikayı uzatıyorsunuz.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu
Sayın Akbaşoğlu
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Demek ki işinize geldiğinde
prensiplerinizden vazgeçtiğinizi gösteriyorsunuz. Prensiplerinizden
vazgeçmeyin diyorum.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, sizi siyasi edebe davet ediyorum. (CHP
sıralarından Bravo! sesleri, alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Siyasi edepten önce İç Tüzük
kurallarını uygulayın.
BAŞKAN Sizi siyasi
edebe davet ediyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Siz kuralları ihlal ediyorsunuz.
BAŞKAN Arkada, özel
olarak konuştuğumuz şeyleri, özel konuştuğumuz, sohbet
ettiğimiz şeyleri burada açıkladığınız için
siyasi edebe davet ediyorum; bir.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Özel değil, özel değil,
genel; hayır, hayır, hiç özel değil.
BAŞKAN İki, siz
grubunuzu yönetin, ben Meclisi yöneteceğim. Oturun yerinize! Oturun
yerinize! Terbiyesizlik yapma! (CHP sıralarından Bravo! sesleri,
alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Beş dakikayla ilgili prensip
kararı aldım. dediniz, ben de bütün arkadaşlarımıza
bunu ilan ettim.
DERYA BAKBAK (Gaziantep)
Her vekile tarafsız, doğru ve eşit davranılmalı.
BAŞKAN Oturun
yerinize! Yerinize oturun, yerinize oturun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Siz İç Tüzükü
uygulamıyorsunuz, İç Tüzükü uygulamanız lazım.
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, benimle ilgili sıkıntınız varsa usul
tartışması açarsınız, yönetimimle ilgili bir usul
tartışması açarsınız.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Söylüyorum, tutanaklara geçsin,
millet de nasıl yönettiğinizi görsün.
BAŞKAN Evet,
prensiplerimden biridir milletvekillerini kürsüde konuşturmak. Sizin
arkadaşlarınıza da aynı şeyi uyguluyorum, bizim
arkadaşlarımıza da aynı şeyi uyguluyorum, hiç fark
etmiyor, ayrım yapmıyorum. Bundan sonra size özel ilgi
göstereceğim. (CHP sıralarından alkışlar, AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Hiç alakası yok, hiç
alakası yok. İç Tüzükü ihlal ediyorsunuz.
DERYA BAKBAK (Gaziantep)
Bütün parti mensuplarına eşit davranmanız gerekiyor, şu an
eşit davranmıyorsunuz. Başkanlık, eşit davranmak
demektir, adil davranmak demektir, doğru davranmak demektir.
BAŞKAN - Buyurun
Sayın Arık.
ÇETİN ARIK (Devamla)
Bu kişi, holdingi babasının çiftliği gibi gördüğü için
muhalefet partisinin milletvekillerini, il başkanlarını
holdingin hiçbir faaliyetine davet etmiyor ve toplu iş sözleşmesinde
şöyle diyor: Bizim toplantılarımızda genelde Cumhur
İttifakı'nın bileşenleri bulunur, onları milletin
arasında pek görmesek de aldığımız nefesten
haberdarlar. Bu holding vekilleri sayesinde bugün bu hâldeyiz,
tırnaklarına taş değmesin. Evet, tabii ki Onların
tırnaklarına taş değmesin. dersin çünkü onlarla birlikte
saltanat sürüyorsun ama sürdürdüğünüz saltanatının sonu geldi.
Geliyor gelmekte olan, gidiyor gitmekte olan. (CHP sıralarından
alkışlar)
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına söz talep eden İstanbul
milletvekili Sayın İffet Polat.
Buyurun Sayın Polat. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
İFFET POLAT (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; (10/6122) esas numaralı araştırma önergesi
hakkında söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, şunu ifade
etmek istiyorum ki 15 Temmuzu anlamayanlar küçümsemeye, önemsizleştirmeye
tahvil etmeye çalışanlar, ilk olarak 15 Temmuz sonrası FETÖ'yle
yapılan mücadeleye saldırmışlardır. Biz, 17-25
Aralık sonrası, bağıra bağıra Bunlar sivil
toplum kuruluşu değil. Bunlar medya değil. Bunlar sermaye
değil bunlar. Bunlar vatansever değil. dediğimiz zaman, o
günlerde 15 Temmuzu yapanlar ile iktidarı devirme hayalleri kuranlar kol
kola dolaşıyorlardı.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Hangi kaynakları aktardınız onlara?
İFFET POLAT (Devamla)
Gazetelerinin, kanallarının önünde nöbet tuttular. Bir operasyon
yapıldığında, bir çete çökertildiğinde önce
bunların sesi çıktı. Bu vatan hainlerini aklamak için 17-25 Aralıktan
15 Temmuza kadar olan süreçte ellerinden geleni yaptılar. Nihayetinde, 15
Temmuz olduğunda, bu müstemlekecileri fazla savunamayacaklarını
anladıklarında bu kez 15 Temmuza saldırdılar. Bunların
aparatlarını konuşmak, devletin silahını, devletin
tankını, devletin uçaklarını devlete karşı,
millete karşı kullanan bu alçak saldırıyı
konuşmak yerine, memleketin, milletin yanında yer almak yerine,
sürekli FETÖyle olan mücadeleyi küçültmeye, değersizleştirmeye
çalıştılar. Bugün de bu durumun hâlâ devam ettiğini
görüyoruz.
Sayın milletvekilleri,
şunu söylemek isterim ki: Yüce Meclis dedikodu, algı oluşturma
yeri değildir.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Helal olsun sana.
İFFET POLAT (Devamla)
Tüm bu önergedeki iddiaları tamamıyla reddediyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Türkiye hukuk devletidir eğer
bir deliliniz varsa Türk mahkemeleri vardır, hâkimler, savcılar
vardır; gidersiniz, sunarsınız ve onlar da gereğini yapar.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu özellikle 15 Temmuz sonrası milletin hürriyetine ve
geleceğine kasteden, FETÖnün güdümündeki şirketleri yeniden milletin
menfaatine sunacak şekilde yönlendirilmesi hususunda çok önemli vazifeler
yapmıştır, hâlen de bu vazifeleri devam ettirmektedir.
Rakamlarla büyümeleri ifade
etmek istiyorum. Bugün, TMSFnin kayyumla yönettiği şirket
sayısı 682dir. Bu 682 şirketin aktif büyüklükleri 2016dan
2021e kadar yüzde 103, şirketlerin ciroları yüzde 150 ve
şirketlerin öz kaynakları ise yüzde 87 artmıştır.
Elbette ki eksiklikler olabilir ama bu önemli kurumumuzu sanki yasa
dışı işlerin odağı gibi tanımlamak,
yıpratmaya çalışmak FETÖyle yapılan mücadeleye ket
vurmaktır, FETÖnün yanında yer almaktır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Herkesi bu bilinçle hareket
etmeye davet ediyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Sayın Başkanım,
oylamadan önce bir
BAŞKAN İYİ
Parti grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler.. Kabul edilmemiştir.
Buyurun Sayın
Dervişoğlu, niçin söz istediniz?
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Efendim, Bu, FETÖnün yanında
olmaktır. dedi, böyle bir önergeyle ilişkilendirdi. O konuyla ilgili
yerimden
BAŞKAN Peki,
yerinizden
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
31.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
İstanbul Milletvekili İffet Polatın İYİ Parti grup
önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; biz Türkiye Büyük Millet Meclisinde önerge
verirken bu İç Tüzükün bize tanıdığı haktan
yararlanıyoruz. Dolayısıyla Türkiyede yaşanan
birtakım olumsuzlukları ve dezavantajlı grupların
feryatlarını da bu vesileyle dile getiriyoruz. Bir olumsuzluğa
işaret ediyoruz, bu yaptığımız işaretlemenin de
doğru anlaşılması gerekliliğine sürekli vurgu
yapıyoruz. Bu kadar hazımsız ve tahammülsüz olmaya gerek yok
yani sözlerimizi özenle seçelim. Burası dedikodu yeri değil, Türkiye
Büyük Millet Meclisini böyle bir dedikodu merkezi gibi anlaşılacak
şekilde sunmak da size yakışmamıştır. Önergemizi
kabul edersiniz, etmezsiniz; önerge üzerinde konuşuluyor, bunu tahammülle
karşılamak durumundasınız. Sizin
baktığınız pencere başka olabilir, biz de başka
yerden değerlendiriyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Bitiriyorum.
Bu önergenin gerekçesinde ve
kapsamında olan şey, Türkiyede aslında
araştırılmaya muhtaçtır. Üç dakikalık
cevabınızla araştırılmaya muhtaç bir konuyu
gölgeleyemezsiniz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, siz niye söz istediniz?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Grubumuz adına konuşan
milletvekilimizle ilgili, niçin cevap verdiğiyle ilgili açıklama
yapacağım 60a göre.
BAŞKAN Buyurun.
32.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şunu ifade etmek isterim ki: Sizin önerge verme
hakkınız var, her partinin önerge hakkı var, önergeye de cevap
hakkı var. Dolayısıyla Sayın Milletvekilimizin Grubumuz
adına, nezih, temiz bir dille vermiş olduğu bu güzel cevabı
da sizlerin hazmetmesi gerektiği açıktır. Dolayısıyla
bu konuda söylediği söz çok açık ve seçiktir: Birtakım
iddiaları hep beraber buraya getirerek burada bunu gerçekmiş gibi
ortaya koymanın bir manası yoktur, varsa elinizde delil en yakın
kestirmeden netice almak için bunu mahkemeye, yargıya götürün, verin, kim
suçluysa ortaya çıksın. demesi de normal bir cevaptır.
Dolayısıyla bu konudan alınılması gereken herhangi bir
problem de söz konusu değildir düşüncesindeyim.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Dervişoğlu
33.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Şimdi, doğru ve temiz dilden
bahsediyorsunuz, Hatip konuşmasını yaparken Bu önergeyi vermek
FETÖye ve onun emellerine hizmet etmektir. diyor. Bu dilin neresi temizdir?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) FETÖnün iddialarını
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Ne FETÖnün iddiası?
BAŞKAN Lütfen
karşılıklı konuşmayalım.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) FETÖnün iddialarını buraya
getirmek FETÖyle beraber hareket etmektir.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) FETÖyü siz çok iyi
tanıdığınız için hangi ithamlarla, hangi stratejilerle
ne yaptığını gayet iyi bilirsiniz. (İYİ
PARTİ sıralarından alkışlar) Biz bir önerge veriyoruz
Karşılıklı konuşmayın, müsaade buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Biz FETÖyle mücadele ediyoruz,
mücadele. FETÖyü devletten temizleyen AK PARTİdir. (CHP
sıralarından gürültüler)
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) FETÖye şişiren sizsiniz ya, bu memleketin
başına bela eden sizsiniz.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Siz getirdiğiniz ne kadar musibet
varsa onu temizlemekle övünebilirsiniz ama biz sebebine iniyoruz. Şimdi
diyorum ki bu, tartışılmaya muhtaç, araştırılmaya
muhtaç bir konudur. Buna karşılık olarak efendim Dedikoduya
cevap mı veriyorsunuz? ya da Birilerini temsil mi ediyorsunuz? demek
siyaseten size ve sıfatınıza yakışmıyor.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Dervişoğlu.
Sayın Özel
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Kimin ne
yaptığını milletimiz çok iyi görüyor.
BAŞKAN Sayın
Özel, buyurun
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Millet sizin bu milletin
başına nasıl bela olduğunuzu da görüyor.
BAŞKAN Sayın Grup
Başkan Vekilleri, lütfen karşılıklı
tartışmayalım, Sayın Özele söz verdim.
Buyurun.
34.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, İstanbul Milletvekili
İffet Polatın İYİ Parti grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) -
Sayın Başkan, hatip konuşurken bir konu dikkatimi çekti,
geçtiğimiz hafta komisyon toplantısında kamu
bankalarının reklam verdiği televizyonları ve gazeteleri
dile getirmiştim, tamamı iktidara yakındı. Kamu gücü size
emanet edilmiş, atadığınız sadakatli ama liyakatsiz
kadrolar sizi ve Cumhur İttifakını destekleyen gazete ve
televizyonlara reklam yağdırmış, muhaliflere bir kelime
dahi reklam vermemişti. Şimdi, eldeki çizelge şunu gösteriyor:
Örneğin, Bellona, İstikbal, Mondi, Koza, Aydınlı;
tamamı kayyumda ve diyorsunuz ki: İyi yönetiyoruz. İyi
yönettiğinizi düşündükleriniz verdikleri reklamları sadece
toplumun bir kesimine, iktidara yakın gazetelere, onun seçmeninin okuduğu
yere yatırıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın
lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Düşünün ki mesela, İstikbalin Sözcüye, Millî Gazeteye,
Cumhuriyete, Karara, Yeniçağa; hiçbirine
Hepsi sıfır,
bunların hepsi. İstikbalin bir sosyal demokrata satacak kanepesi yok,
bu mu iyi yönetim? Örneğin, Bellonanın, bir çekyatı almak için
seçim akşamı A Haber izleyip üstüne uzanacak bir müşteriye
ihtiyacı var, öyle mi? Bu mu iyi yönetim?
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara)
Bu nasıl bir örnek ya!
İFFET POLAT
(İstanbul) İyi yönetim rakamlarla olur, böyle şeylerle
değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Devletin, milletin hazinesine kazandırdık. dediğiniz bu
şirketleri yönetirken bu kadar haksız, hukuksuz, mantıksız,
iyi yönetimden uzak bir işi yapıyorsanız, gerçekten, bu ülkenin
en hayrına olan şey, sizden bu ülkeyi kurtarmaktır, sizin bu
kötü yönetiminizden ve bu liyakatsiz yönetiminizden. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Özel.
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara)
Yani insanların politik görüşü ile ticaretin ne alakası var
ya?
İFFET POLAT
(İstanbul) Başkanım, söz istiyorum.
BAŞKAN Grup
Başkan Vekili cevap verdi sizin adınıza.
Sayın İlhan,
buyurun.
35.-Kırşehir Milletvekili Metin İlhanın,
Kırşehirde sağanak yağışlar sonucu zarar gören
çiftçilerin mağduriyetinin bir an önce giderilmesi gerektiğine
ilişkin açıklaması
METİN İLHAN
(Kırşehir) Son günlerde ülkemiz genelinde devam eden sağanak
yağışlar Kırşehirde de kısmi olarak bazı
yerlerde önemli ölçüde zarar ve tahribata yol açmıştır;
özellikle tarım arazilerinde bazı bölgelerde yüzde 100e varan
hasarlar oluşmuştur. Mucur ilçemize bağlı Bazlamaç,
Kılıçlı, Medetsiz, Kızıldağyeniyapan, Güzyurdu,
Devepınarı, Rışvan, Karakuyu ve Yürücek, merkez ilçemize
bağlı İkizağıl, Karaboğaz,
Değirmenkaşı, Kuruağıl ve Dedeli köylerindeki
ekinlerde büyük zarar ortaya çıkmıştır. Hasar alan
tarım arazilerinin büyük çoğunluğunun ne yazık ki
sigortası da yoktur. Bu sebeple, hâlihazırda çok zor günler geçiren
çiftçimizin yaşanan bu doğal afet sebebiyle devlet tarafından
zararlarının karşılanması ve destek olunması
noktasında mutlaka harekete geçilmesi büyük önem arz etmektedir. Zira
çiftçimiz ekonomik anlamda can çekişmektedir. Dolayısıyla yetkililer
tarafından hasar tespit çalışmalarının ivedilikle
yapılıp destek ve yardım sürecinin başlaması çok
önemlidir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
İskenderoğlu
36.- Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlunun,
Çanakkalenin Çan Belediye Başkanının görevden
uzaklaştırılmasına ilişkin açıklaması
JÜLİDE
İSKENDEROĞLU (Çanakkale) Teşekkürler Sayın Başkan.
Çanakkale Çan Belediye
Başkanının görevden uzaklaştırılması üzerine
söylemler gerçekleşti. Soruşturma sebebinin Sayın
Başkanın öz teyzesinin oğlunun rüşvet ve irtikâp, ev
satın alması, evinin defalarca tadilatı, eşya
aldırması, seyahatleri, çocuklarının
giderleri gibi özel harcamaları yaptırdığı
iddiaları olduğunu hatırlatmak istiyorum. Başkanın
soruşturma süresince, denetimli serbestlik kararıyla -yurt
dışı yasağı ve polise günlük imza şartıyla- salıverildiği
unutulmamalıdır. Olanları Soylu Bakana bağlamak
anlamlı değil, bilinmeli ki yargının işidir.
Gözaltına alınırken Yargı siyasallaştı. serbest
kalınca Yaşasın adalet. diyenler için bilmeliler ki
yargının alanında kalması adına bugüne kadar Meclis
kürsüsünden bunu gündemimize almadık; kayıtlara geçmesini talep
ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Aydınlık
37.-Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlıkın,
AKPnin tarım politikasına ilişkin açıklaması
AZİZ
AYDINLIK (Şanlıurfa) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Urfalı
çiftçi başta olmak üzere tüm çiftçiler AKPnin tarımı bilinçli
bitirme politikasıyla can çekişmeye devam ediyor. Çiftçi artık
traktörüne mazot koyup tarlaya gidemez oldu. Eskiden hasadını
biçtikten sonra kimi çiftçi evladına düğün yapardı, kimi çiftçi
araba, traktör alırdı, kimi çiftçi su kuyusu kazardı; çiftçinin
keyfine diyecek yoktu. Şimdi öyle mi? Çiftçi şu anda Elektrik
borcunu nasıl öderim, nasıl gübre alırım, nasıl mazot,
nasıl tohum alırım? derdinde. Artık iktidarın
boş laflarına çiftçinin karnı tok; yönetemiyorsunuz ve
gideceksiniz, az kaldı.
Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 17.06
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.21
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Emine Sare AYDIN (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 102nci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, Van Milletvekili Tayyip Temel ve
arkadaşları tarafından, basın özgürlüğü üzerindeki
baskılar nedeniyle yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi
amacıyla 14/6/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması
önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin
Genel Kurulun 14 Haziran 2022 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
14/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
14/6/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla
arz ederim.
Meral
Danış Beştaş
Siirt
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
14 Haziran 2022 tarihinde Van
Milletvekili Tayyip Temel ve arkadaşları tarafından verilen
19253 grup numaralı basın özgürlüğü üzerindeki baskılar
nedeniyle yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla Türkiye
Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis araştırma önergesinin
diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 14/6/2022
Salı günkü birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi grup önerisinin gerekçesini açıklamak üzere söz talep
eden Gaziantep Milletvekili Sayın Mahmut Toğrul.
Buyurun Sayın
Toğrul. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MAHMUT
TOĞRUL (Gaziantep) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller,
basın özgürlüğü üzerindeki baskılar ve halkın haber
almasının engellenmesinin yarattığı sorunlar üzerine
verdiğimiz araştırma önergesi üzerine söz aldım. Bu
vesileyle Genel Kurulu, Genel Kurulun sevgili emekçilerini ve ekranları
başında bizleri izleyen sevgili halkımızı
saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, basın
özgürlüğü, haber ve düşünceleri çoğaltıcı bir
şekilde serbestçe açıklayabilme özgürlüğüdür. Basın
özgürlüğü sadece basın mensuplarının kendini ifade edebilme
özgürlüğü değil, aynı zamanda halkın, toplumun haber alma
özgürlüğüdür. Bu evrensel ilkeye rağmen, Türkiyede bugün
gazetecilere yönelik keyfî tutuklamalar, ağır müdahaleler,
eleştirel haberciliği hedef alan idari yaptırımlar ve
gazeteciliğe karşı cezasız kalan şiddet nedeniyle
gazetecilerin haber yapma, dolayısıyla toplumun haber alma
özgürlüğü engellenmektedir. Gazeteciler haber yaptıkları için
soruşturuluyor, yargılanıyor, sabaha karşı evleri
basılarak gözaltına alınıyor, işkenceye tabi
tutuluyor, hatta tutuklanıyorlar.
Bakın, taraf olduğu
uluslararası hukuk ve ulusal hukuk aslında Türkiyede basın
özgürlüğünü güvenceye almış. Örneğin, Anayasanın
26ncı maddesindeki Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
28inci maddede geçen Basın hürdür, sansür edilemez. ifadesi. Ve
basın özgürlüğünü koruduğunu beyan ediyor aslında AİHS
kuralları, AİHM içtihatları, Uluslararası Af Örgütü
uygulamaları vesaire. Ama maalesef, hepimiz görüyoruz, basın
mensuplarına yönelik her gün ciddi baskılar ve işkenceye varan
engellemeler yaşanıyor.
Aslında, Türkiyenin
basına yönelik saldırıları tarihsel olarak her dönem
olmuştur. Geçmişte Ape Musa Musa Anterden Hrant Dinke gazeteciler
katledilmiş veya işkencelerle cezaevinde uzun süre
tutulmuşlardır ama özellikle OHALe yani 15 Temmuz darbe
girişiminden sonra OHAL'e sığınılarak asıl
KHKlerle tüm basın kurumları üzerinde ciddi anlamda bir
saldırı yaşanmıştır ve KHKlerle toplam 179 medya
kuruluşu kapatılmıştır, binlerce gazeteci işsiz
bırakılmıştır; soruşturma, gözaltı ve
tutuklamalara maruz kalmıştır. Aslında, biliyorsunuz,
özellikle Kürt basınına yönelik de özel bir saldırı var ve
yine OHALde bakın Azadiya Welat Türkiye'nin tek Kürtçe yayın yapan
gazetesi; yine, Özgür Gündem, JINHA yani kadın haberleri yapan haber
ajansları maalesef kapatılmıştır.
Şimdi, tüm bunlara
rağmen, bakalım Türkiye'nin basın durumu nedir. Bakın,
Dicle Fırat Gazeteciler Derneğinin 2021 yılı raporuna göre,
55 gazeteci ve 2 yayın organı saldırıya
uğramış, 61 gazeteci gözaltına alınmış, 6
gazeteci tutuklanmış, 23 gazeteci işkence ve kötü muameleye
maruz kalmış, 11 gazeteci tehdit ve ajanlık
dayatılmasına maruz bırakılmış, 54 gazeteciye
soruşturma açılmış, 336 gazetecinin yargılanması
devam ediyor, 112 yayın yasağı getirilmiş, 64 internet
sitesi kapatılmış, 1.460 habere iletişim engeli
getirilmiş. Yine, RSFye göre yani Sınır Tanımayan Gazetecilerin
hazırladığı rapora göre, dünya basın özgürlüğü
sıralamasında Türkiye, 180 ülke arasında 149uncu sırada ve
yine Türkiye Gazeteciler Sendikasının açıkladığı
rapora göre 23 gazeteci maalesef, hapiste tutulmaktadır. Şimdi, durum
buyken, karne buyken, geçen hafta Türk basınına yönelik özel bir
saldırı gerçekleşti. Diyarbakır'da Dicle Fırat
Gazeteciler Derneği Eş Başkanı ve JINNEWS yani kadın
haberi yapan tek haber ajansının genel müdürünün içinde olduğu
20 gazeteci ve 1 de çalışan olmak üzere 21 kişi yedi gündür
tutuklu, daha doğrusu yedi gündür gözaltında. Neyle suçlandıklarını
bilmiyoruz?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla)
Bitiriyorum Sayın Başkan.
İşkenceye
uğradıkları iddiası var, hâlâ avukatlar
görüşebilmiş değil ama yedi gündür gözaltında tutulan
gazetecilere sorulan tek soru yok. İçeride ne kadar işkenceye,
baskıya maruz bırakırsak o kadar kârdır. deniliyor.
Ben buradan herkese
sesleniyorum: Bakın, Türk gazeteciler Ape Musanın kaleminin
takipçisidirler ve ne yaparsanız yapın, bilin ki o kalemi yere
düşürmeyecekler, mücadeleye devam edecekler. Onun için ben bu Meclise
çağrıda bulunuyorum: Gelin, halkın haber alma özgürlüğünün
üzerindeki bu baskıları, basın yayın özgürlüğünün
üzerindeki bu baskıları araştıralım. Bu, ülkemizin
geleceği açısından elzemdir, önemlidir çünkü maalesef, iktidar
diğer basın ile kendisine itiraz eden tüm basının üzerinde
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla)
Hemen bitiriyorum Başkanım, son sözlerim.
RTÜKü ve Basın İlan
Kurumunu Demoklesin kılıcı gibi tutmaya ve onların
haberlerinin kamuoyuna ulaşmasını engellemek için finansal
yollarla onları engellemeye çalışıyor.
Dolayısıyla değerli arkadaşlar, basın yayın
özgürlüğü maalesef
Diyebilirsiniz ki: Ne kaldı? Türkiyede
basın yayın özgürlüğü en önemlisidir, Türkiyede, maalesef,
seyahat özgürlüğü, ifade özgürlüğü hatta seçme-seçilme hakkı
bugün yok edilmiştir. Bu hepimizi ilgilendiriyor; gelin hep beraber buna
karşı ortak bir sahiplenme gösterelim, ortak bir tutum gösterelim;
tüm Meclisi önergemize destek vermeye çağırıyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına söz talep eden Gaziantep Milletvekili Sayın
İmam Hüseyin Filiz.
Buyurun Sayın Filiz.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Halkların Demokratik Partisinin
gazetecilerin sorunları hakkında vermiş olduğu grup önerisi
üzerinde İYİ Parti Grubumuzun görüşlerini sunmak üzere söz
almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve yüce Türk milletini
saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
konuşmama, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün
hazırladığı 2022 yılı Raporunda
belirtildiği üzere, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksine göre
Türkiyenin 180 ülke içerisinde 149uncu sırada yer
aldığını söyleyerek başlamak istiyorum. Türkiye 2005
yılında 98inci, 2010 yılında 106ncı sıradayken
2021 yılında 153üncü sıraya düşmüştür. Bu yılki
raporda 4 sıra yukarı çıkmış görünse de bu ilerleme on
yedi yıl önceki endeksin çok gerisinde kalmıştır.
Değerli milletvekilleri,
kamuoyunun hızlı, sağlıklı haber alabilmesinde
basının rolü çok büyüktür ve demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. Gün
geçtikçe gazete çalışanlarına ve basına yönelik
baskılar ağırlaşmakta, adaletten uzak yargılama ve
tutuklamalar olmaktadır. Türkiye Gazeteciler Sendikası
tarafından hazırlanan yeni raporda 26 gazetecinin gazetecilik
faaliyetleri nedeniyle cezaevinde bulunduğu belirtilmektedir.
Değerli milletvekilleri,
bastırılan ve sindirilen bir ülkede doğru haberciliği ilke
edinmiş, vicdanıyla hareket eden, yolsuzlukla, israfla, yetim
hakkını yiyenlerle, devletin parasını hortumlayanlarla,
parsel parselcilerle mücadele için varını yoğunu ortaya koyan,
gazetecilikten başka bir şey yapmayan Murat Ağırel ve
Barış Pehlivan gibi cesur gazetecilerin tutuklanmalarının
ve ayrıca tutuklanma şekillerinin yargı
bağımsızlığına gölge düşürecek ve onu
zedeleyecek şekilde olmuş olması çok düşündürücüdür. Bu
durumu vatanperver şairimiz merhum Abdurrahim Karakoç ne güzel
özetlemiş:
Bana bak ey kadı!
Bozuldu işin tadı.
Zulümse eğer adı,
Kim yaparsa aynı.
Değerli milletvekilleri,
tarafsız medyanın üzerindeki baskı ve sansürlerin yanında,
muhabirler ve kameramanlar başta olmak üzere zor şartlar altında
görevlerini yapan basın mensuplarının zaman zaman şiddete
maruz kaldıklarını hepimiz gördük ve görüyoruz. Gazetecilerin
uğradığı baskılar ve uygulanan sansürlerle
başlayan haber alma ve haberleşme kısıtlamaları
gençlerin iletişim kanallarını da zapt etmiş durumda.
Attığı, hatta başkasının atıp kendisinin
sadece beğenip paylaştığı tweetler yüzünden birçok
gencimiz polis baskınlarına ve tutuklamalara maruz kalıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
İMAM HÜSEYİN
FİLİZ (Devamla) - Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ ise
bu konuda yapılan eleştirilere Türkiye'de tweet attı diye
hakkında soruşturma başlatılan bir kişi yok. Tweetin
içinde yazılandan dolayı soruşturma açılıyor. diyor.
Bu nasıl bir mantık? Gerçekten hayret verici.
Değerli milletvekilleri,
milletimizin birliği ve dirliği, ülkemizin huzuru için antidemokratik
her türlü uygulamanın karşısında olduğumuzu
belirtirken haberlerin iftira, uydurma, taraflı, algı yaratma
şeklinde olmaması gerektiğini vurguluyor, Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına söz talep eden İzmir Milletvekili Sayın
Atila Sertel.
Buyurun Sayın Sertel.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ATİLA
SERTEL (İzmir) Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 12
Eylül 1980 döneminde genç bir gazeteci iken akşamüzeri gazetemize gelen
albay, pikaj kartonunda yayınladığımız,
bastığımız haberleri inceler Bu haber uygun değil,
bunu çıkarın. derdi ve onun yerine alelacele başka bir haber
bularak sayfayı tamamlamaya çalışırdık. O günleri
hatırlayanlar bilir, Cumhuriyet gazetesinin birçok sayfasında beyaz
boşluklar olurdu. Faşist diktatör Kenan Evren ve onun
uygulamacıları Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünü kökten
askeriyeye bağlamışlardı ve denetlemeyle sürdürürlerdi.
Aradan uzun yıllar geçti ve yirmi yıldır AKP dönemini
yaşıyoruz. Bu dönemde gazeteciler 12 Eylül 1980 döneminde olduğu
gibi baskının, zulmün her türlü çeşidini gördüler. Örneğin
Ergenekon dediler bir dönem, Fetullah Gülenle beraber iş birliği
yaptılar, onların güdümündeki savcıları, hâkimleri
ayarladılar Ergenekon adı altında o kadar çok gazeteci
arkadaşımızı, kardeşimizi uzun yıllar cezaevinde,
hücrelerde tek başına tuttular, hapishanelerde tek başına
tuttular ve o gazetecilere beş yıl sonra, bir gün dediler ki: Siz
beraat ettiniz, size bütün zulmü yapanlar FETÖcülerdir. Sonra, devir döndü,
Fetullah Gülen terör örgütüne yönelik bir baskılama dönemi diye
başladılar ve FETÖyle ilgili olan, aslında çok büyük kredileri
alan ve FETÖye gidip orada yağcılık yapan, oraya, Pensilvanyaya
gidip diz çöken, el etek öpenleri kendi gazetelerinde köşe yazarı
yaptılar, gazeteci yaptılar; ödüllendirdiler ama birçok insanı,
gazeteciyi FETÖ nedeniyle cezaevine koydular.
Bugün de kendileri gibi
düşünmeyen ve yazan Kürt gazetecileri, Diyarbakırda -20 gazeteciyi-
bir haftadır uzatmalı gözaltında tutuyorlar. Sevgili
arkadaşlarım, Bank Asyanın kurdelesini kesen Recep Tayyip
Erdoğan ama Bank Asyaya para yatırdığı ya da
yazdığı için tutuklanan gazeteci. Açılım dönemini
yapan ve Kürtlerle barışıyoruz. diyen Recep Tayyip
Erdoğan -bir dönem o bölgeden inanılmaz destek aldı- ama bugün
Kürtlerin sesini soluğunu kesmeye çalışan yine Recep Tayyip
Erdoğan. Bugün, baktığımızda, internet medyasıyla
ilgili yasa teklifini getirip buraya bir baskı aracı hâline getirmek
isteyen yine Recep Tayyip Erdoğan.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
ATİLA SERTEL (Devamla)
Buradakilerin hiçbir günahı, suçu yok. Bunlar, bu arkadaşlar bu
işlerle iştigal etmiyorlar ve hiç önemli değil onlar için.
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Niye önemli değil?
ATİLA SERTEL (Devamla)
RTÜKü Recep Tayyip üst kurulu hâline getiren, Basın İlan Kurumunu
basın infaz kurulu hâline getiren, gazeteleri basın infaz kurulu
aracılığıyla neredeyse bin gündür Evrensele ilan vermeyen
Basın İlan değil basın infaz kuruluyla ilgili bu
arkadaşların hiçbir ilgisi yok. Bütün işler tepede, en tepedeki
ne diyorsa alttakiler onu uyguluyorlar.
Şunu açıkça
söylüyorum: Gazeteci dediğiniz, sistemi eleştiren, kötü
gidişata Dur! diyen, halkın lehine gerçekleri yazan
kişilerdir. Yalakalara gazeteci diyorsunuz, gerçek gazetecileri
tutukluyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Sertel.
ATİLA SERTEL (Devamla)
Ben teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına söz talep eden Balıkesir
Milletvekili Sayın Mustafa Canbey.
Buyurun Sayın Canbey.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; HDP grup önerisinin aleyhinde AK PARTİ Grubumuz
adına söz aldım. Gazi Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum.
Ülkemiz, ileri demokrasinin
hâkim olduğu, hak ve özgürlüklerin sonuna kadar
yaşandığı demokratik bir hukuk devletidir.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Toplumsal olaylarda basının ne duruma
düştüğünü izliyor musunuz Sayın Vekil?
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Özgür basın çoğulcu demokrasinin teminatıdır. Gazetecilerin
özgürce faaliyetlerini yürütebilmeleri için her zaman yanında olduk,
olmaya da devam ediyoruz. Bu ülkede hiçbir gazeteci yaptığı
gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklu değildir.
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Hahha!
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Aynen Bekir Beyin tweetlerle ilgili söylediğini
söylüyorsunuz.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Değildir.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Aynen Bekir Beyin tweetlerle ilgili söylediğini
söylüyorsunuz.
BAŞKAN Sayın
Toğrul... Sayın Toğrul...
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Altını çizerek bir kez daha söylüyorum: Bu ülkede hiçbir gazeteci
yaptığı gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklu değildir.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Ne yapmış mesela Diyarbakırdaki 20 gazeteci?
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Hiçbir meslek grubu kendi ülkesinde anayasasına aykırı hareket
edemez, hukuka aykırı hareket edemez, aykırı şeyler
söyleyemez, teröre destek olamaz, casusluk yapamaz, hakaret edemez;
bunların hepsi hukuka aykırıdır arkadaşlar.
OYA ERSOY (İstanbul)
AKP Genel Başkanı herkese hakaret ediyor.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Çünkü devlet sırlarını ifşa etmek, teröre bulaşmak,
yalan haberlerle kamuoyunu yanlış yönlendirmek, insanlara hakaret
etmek, zarar vermek herkes için suçtur, herkes için; bunu görmezden
gelemezsiniz.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Ya, o zaman Akiti kapatın, Yeni Şafakı kapatın;
her gün hakaret ediyor, her gün iftira atıyor.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Arkadaşlar, gazeteciliğin ne olduğunu ve ne
olmadığını ben iyi biliyorum. Ben gazetecilik okulu
mezunuyum, ben gazetecilik yaptım ve yine, üniversitelerde gazetecilik
eğitimi verdim, ders verdim.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Böyle mi verdiniz? Böyle mi verdiniz?
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Öyle karşınızda boş konuşmuyoruz yani, boş
konuşmuyoruz.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Böyle mi verdiniz?
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Arkadaşlar, gazeteci suç işlemez diye bir şey var
mıdır ya? Gazeteci hukuk önünde hesap vermez diye bir şey var
mıdır? Böyle bir şey olur mu?
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Toplu tutuklama yapıyorsunuz.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Milletvekili suç işlemez diye bir şey var mıdır?
Milletvekili polise yumruk atabilir mi? Atamaz! Atamaz!
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Ne alakası var bizim söylediğimizle?
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Hiçbir meslek hiç kimsenin önünde kalkan olamaz arkadaşlar, kalkan olamaz!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep)
Basın mensupları karga tulumba alınır mı? Polis,
gazetecileri karga tulumba alıp alandan uzaklaştırır
mı?
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Gazetecilik mesleği bir kamu mesleğidir ve kitle iletişim
noktasında çok önemli bir avantaja sahiptir; hiç kimse bunu kendi önüne
kalkan olacak şekilde kullanamaz arkadaşlar.
Bakın, bir gün yolda
yürürken bir son dakika haberi düştü telefonuma: Gazeteci
tutuklandı. diyor, açtım, baktım içerisine, trafikte yayaya
çarpan gazeteci tutuklanmış. E, şimdi, bu mesleğin bu
kişiyi koruması mı gerekir?
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Verdiğiniz örnekle Diyarbakırı
açıklayabiliyor musunuz, Diyarbakırı açıklayabiliyor
musunuz?
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Düz mantıkla hareket ettiğinizde, baktığınızda
burada insan olması önemlidir insan, gazeteci olması değil
arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Herkes bir kere öncelikle insan olacak, hukuka saygı gösterecek,
Anayasaya saygı gösterecek, ondan sonra da mesleğini de adam gibi
icra edecek; onda hiçbir sıkıntı yok.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Tabii, sizin dediğiniz gibi yapacak, size kul köle olacak(!)
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Arkadaşlar, burada kaçırılmaması gereken tek bir konu var,
o da şudur: Hukukun önünde fiilin suç olup olmaması, fiilin suç
teşkil edip etmemesi önemlidir, biz ona bakacağız.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep)
Yedi gündür niye gözaltındalar, yedi gündür? Niye? Ne sordunuz? Yedi
gündür gözaltındalar. Tek soru sorulmamıştı. Avukatlar
görüşemiyor.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Senin hukuk önünde yaptığın şey suç mudur değil midir,
ona bakacaksın. Hukuku görmezden gelerek bir şey
yapamazsınız. Hukuku görmezden gelerek, arkadaşlar, hiçbir
meslekten övgüyle söz edemezsiniz.
HABİP EKSİK
(Iğdır) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları
uygulanmıyor, mahkemelerin kararları uygulanmıyor.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Bakın, arkadaşlar, suç herkes için suçtur ya. Ya, suç herkes için
suçtur, bunun bir ayrımı yoktur.
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Niye 149uncu sıradasınız bunun hesabını
verin. Niye 149uncu sıradasınız 180 ülkenin arasında?
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Arkadaşlar yapmayın, arkadaşlar yapmayın, Türkiye
Cumhuriyeti devleti hepimizin, bu vatan hepimizin. Bu topraklar
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın
sözlerinizi.
İkinci kez süre
veriyorum.
HABİP EKSİK
(Iğdır) Yüz binlerce insanı işinden aşından
edip, aç
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Başkanım, bir dakikayı vermediniz.
BAŞKAN Bir
dakikayı verdim, siz konuşmanın heyecanıyla bir
dakikayı da görmediniz, duymadınız.
Bir iki cümleyle
tamamlayın lütfen.
ATİLA SERTEL
(İzmir) Başkanım, ona üçüncü kez süre veriyorsunuz, bana süre
vermediniz ama
Bana süre vermediniz Başkanım. Ama ben gerçekten,
hakkımı isterim Başkanım. Bana niye süre vermediniz?
BAŞKAN Siz talep
etmediniz Sayın Sertel.
ATİLA SERTEL (İzmir)
Olmaz ama yani, öyle olmaz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Peki, bir
dahakine telafi ederiz.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Arkadaşlar, bakın, yapmayın, Türkiye Cumhuriyeti devleti
hepimizin, bu vatan hepimizin, bu topraklar bizim. Bu
yaptığınız, devletimizi uluslararası alanda zayıf
gösterme çabasından başka bir şey değildir. Bu, elinizdeki,
gerçekle uzaktan yakından bir ilgisi olmayan yalan yanlış
bilgilerle ülkemizi karalıyorsunuz. Ülkemizde sanki basın
özgürlüğü yokmuş, insan hakları yokmuş, demokrasi yokmuş
gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorsunuz.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Evet, evet, aynen bunlar yok işte.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Varsa da haberimiz yok.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Arkadaşlar, öyle değil maalesef.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Bunlar yok, aynen böyle, aynen böyle.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Öyle değil, öyle değil.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Aynen böyle, ne güzel tarif ettiniz, yok bunların hiçbiri.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Üzgünüm ama gerçek sizin söylediğiniz gibi değil arkadaşlar.
Gerçek sizin söylediğiniz gibi değil.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Yok bunların hiçbiri.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Türkiyede demokrasi var, Türkiyede basın özgürlüğü var, Türkiye'de
ifade özgürlüğü var.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Hangi demokrasi, hangi demokrasi? Otokrasi var burada, otokrasi.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Arkadaşlar, ben sözümü çok uzatmak istemiyorum. Mesleğini
şerefiyle yapan, doğru ve tarafsız haberlerle milletimizin haber
alma ihtiyacını karşılayan tüm gazeteci
meslektaşlarımı saygıyla selamlıyorum.
Gazi Meclisimize ve aziz
milletimize şükranlarımı sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan
Sayın Başkan, hatip
konuşmasında, bizi, ülkeyi karalamakla, suç işlemeye kalkan
olmakla ve daha birçok şeyle suçladı. Sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurun.
Yeni bir sataşmaya mahal
vermeyelim lütfen.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
5.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbeyin HDP grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Uluslararası Gazeteciler Federasyonunun raporuna göre,
Mart 2021 itibarıyla, dünya çapında en az 229 gazetecinin cezaevinde
bulunduğu not ediliyor ve rapora göre, Türkiye, dünyada en fazla
gazeteciyi cezaevine gönderen ülke olma unvanını kazanıyor.
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Teröristi
Teröristi...
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Ayrıca, 67 medya
çalışanının cezaevinde bulunduğu Türkiyeyi,
hapishanedeki 23 gazeteciyle Çin, 20 kişiyle Mısır, 16
kişiyle Eritre ve 14 kişiyle Suudi Arabistan izliyor. Hatip bir masal
anlattı yine, güllük gülistanlık bir tablo çizdi. Önergemize ve
vekilimizin hiçbir sözüne cevap vermedi.
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Polise nasıl tokat attı, onu söyle.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Yedi gündür bu ülkede 20 gazeteci
Diyarbakırda gözaltında, yedi gündür.
BAHAR AYVAZOĞLU
(Trabzon) - Gazeteci olduğu için değil, suçlu olduğu için.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Siz, bize bu gazetecilerin tek bir suçunu söyleyin
gazetecilik yapmak dışında, hakikatleri söylemek ve yazmak
dışında.
BAHAR AYVAZOĞLU
(Trabzon) Bu kelime oyunlarını bırakın artık, bu
kelime oyunlarını bırakın.
RECEP ÖZEL (Isparta) Terör,
terör, terör
BAHAR AYVAZOĞLU
(Trabzon) Kendinizi kandırmayın ya! Kendinizi
kandırmayın!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Ve şu anda sağdan soldan sataşmaya
çalışıyorsunuz, insicamımı bozamazsınız
çünkü sizin terörö laflarınız umurumda değil, işinize
bakın, işinize bakın. (HDP sıralarından
alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta)
Bozamayız zaten, mümkün değil.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Artık onlar sizi ilgilendiriyor, bizi değil.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Yani şu anda, 2021 yılında Berat
Albayrakın hacklenen maillerini haber yaptıkları için 5
gazeteci yargılandı ya! Hatip gazeteciymiş, bir de ders
vermiş yani nasıl bir ders vermiş, nasıl gazetecilik
yapmış, ben de bilmiyorum.
HABİP EKSİK
(Iğdır) O da bilmiyor.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Yandaş gazetecilik nasıl yapılır?ın
dersini vermiş anlaşılan.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Sizin anladığınız gazetecilik
ne biliyor musunuz? A Haber gibi AKPyi öven, pohpohlayan, parlatan, yalan
haber yapan gazetecilik sizin gazetecilik anlayışınız.
Sizin yaptığınız hiçbir şeyi görmeyecek, suçları
gizleyecek ve sizin söylediklerinizi sadece haber yapacak; böyle bir dünya yok.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAHAR AYVAZOĞLU
(Trabzon) İMCye bakın, İMCye.
HABİBE ÖÇAL
(Kahramanmaraş) İMCye bakın, kendi kanalınıza
bakın.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Hangi televizyonu tavsiye ediyorsanız onu izleyelim
(!)
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Başkanım
BAŞKAN Efendim Canbey,
buyurun, niçin söz istediniz?
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Başkanım, direkt beni hedef alarak
BAŞKAN Ne söyledi?
Nasıl hedef aldı sizi?
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Ne dedi?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Rapor açıkladım ya!
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Mesleğimi söyledi, Üniversitede ders verdi. dedi.
BAŞKAN Doğru,
onların hepsi doğru.
HABİP EKSİK
(Iğdır) Yalan mı onlar yoksa?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Siz söylediniz.
BAŞKAN - Mesleğiniz
gazetecilik, üniversitede ders veriyorsunuz.
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Hayır, hayır, beni eleştirerek söyledi
Başkanım.
BAŞKAN Ben söyleyeyim,
ben söyleyeyim.
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Beni eleştirerek söyledi.
BAŞKAN A Haber gibi
yalan gazetecilik yapıyorsunuz, yalan haber yapıyorsunuz. diye size
sataşmada bulundu. 69a göre söz veriyorum kürsüden.
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Ne alakası var? Ne alakası var?
BAŞKAN Öyle söyledi,
işte ondan söylüyorum.
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Başkanım, öyle bir şey
BAŞKAN Sevgili
kardeşim, sana söz verebilmem için sana bir sataşma olması
lazım. Ben kürsüden iki dakika söz veriyorum Sayın Canbey.
Buyurun.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) A Haberin Genel Yayın Yönetmeni misiniz?
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Anladım Başkanım.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) A Haberi duyunca şaşırdı.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) A Haberi siz mi yönetiyorsunuz, niye cevap
aldınız?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) A
Haberi hakaret kabul etti.
6.- Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbeyin, Siirt Milletvekili
Meral Danış Beştaşın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Şimdi, arkadaşlar, az önce burada aslında
meramımı çok net bir şekilde anlattım, ifade ettim.
Bakın, Türkiye çoğulcu demokrasinin işlediği bir ülkedir.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep)
Ya, otokrasidir, otokrasidir. Dünya söylüyor bunu.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) A Haber var, bihaber var.
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Türkiye'de basın özgürlüğü vardır. Türkiye'de ifade
özgürlüğü vardır. Hapiste olan gazeteciler de gazetecilik faaliyetinden
dolayı hapiste değillerdir arkadaşlar, gazetecilik faaliyeti
dışındaki sebeplerden dolayıdır.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Ama neden hapse attınız? Bir türlü karar
veremediniz yani.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Hangi mahkeme karar verdi böyle?
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Bakın, bana diyorsunuz ki: Üniversitede ders vermişsin. Verdim.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Casusluk dediniz, Geziden attınız adamı
hapse.
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Siz benden daha iyi gazeteciliği bildiğinizi iddia ediyorsunuz
burada.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Biz gazetecilerin yaşadığı sorunları
senden daha iyi biliyoruz, doğru.
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Ya, ben kendi fikrimi söylüyorum. Bir dakika
BAŞKAN
Karşılıklı konuşmayalım Sayın Canbey, Genel
Kurula hitap edin lütfen.
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Ben kendi fikrimi söylüyorum ve Evet, verdim E, bundan da rahatsız
oluyorsunuz.
Bakın, arkadaşlar,
Türkiye Cumhuriyeti devleti dünyanın demokratik ülkelerinden bir
tanesidir.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Allah Allah!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
(Siirt) Size göre.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Hay maşallah!
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Her türlü demokratik hak Türkiye'de vardır. Sizin sorununuz başka
arkadaşlar, sizin sorununuz başka.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Yine teröröye bağla da kurtul.
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Sizin milletvekiliniz bizim polisimize yumruk atıyor ya, devletin
polisine.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Şerefsiz! dediniz.
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Ya, Allah aşkına, bunu nasıl yapıyorsunuz?
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Şerefsiz! dediniz.
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Bunu nasıl yapıyorsunuz? Bu doğru bir şey mi?
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Siz niye Şerefsiz! dediniz o polise?
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Ya, gel cevap ver buna!
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Mersinde Şerefsiz! dedi, sonra çıkıp
eleştirdi.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Niye Şerefsiz! dediniz o polise?
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Gel cevap ver!
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Niye polise Şerefsiz! dediniz?
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Gel cevap ver buna.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Şerefsiz! dediniz polise.
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Arkadaşlar, yumruk attı bütün kameraların önünde ya!
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Şerefsiz! dediniz, hakaretin böylesi olur mu?
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Biz sahiplenmedik, siz sahipleniyorsunuz.
MUSTAFA CANBEY (Devamla) -
Arkadaşlar, ben onu duymadım ama vurduğunu gördüm ben. Onu siz
iddia ediyorsunuz.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Nasıl Duymadım... Nasıl Duymadım...
Vekiliniz söyledi, vekiliniz.
BAŞKAN - Sayın
Canbey
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Vekiliniz söyledi.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Bakın, arkadaşlar
BAŞKAN Sayın
Canbey, karşılıklı konuşmayalım, Genel Kurula
hitap edin.
MUSTAFA CANBEY (Devamla)
Türkiye'nin uluslararası algısıyla oynamaya
çalışıyorsunuz. Türkiye'nin uluslararası
algısını siz bozamazsınız, sizin bu
iddialarınıza hiç kimse inanmaz. Bunu açık ve net bir
şekilde söylüyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Uluslararası kuruluşları biz mi yönlendirdik,
onların raporlarını biz mi yazdık?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan Polisimize yumruk
attı. Siz karalıyorsunuz. ve daha ağır şeyler
söyledi. Tekrar söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurun,
sataşmadan iki dakika söz veriyorum. Yeni bir sataşmaya mahal
vermeyelim lütfen.
7.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbeyin sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ya, sayın hatibe teşekkür ediyorum.
Sorularıma cevap veremediği için konuyu yine polis ve yumruk
meselesine getirdi.
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Teröröye bağlamazlarsa cevap veremezler zaten!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Böylece daha iyi açıklama olanağı
verdiniz, gerçekten sağ olun.
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Türkiyede ifade özgürlüğü var.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Bu görseller polislerin vekillerimize ve oradaki
vatandaşa tokat attığı görüntüler.
HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) Hani? Hani nerede?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Size vereceğim, hepsini videolarıyla
beraber vereceğim.
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Videoyu göster.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Onu da geç, şu ne biliyor musunuz? Bu,
plastik kelepçe; bunu ben Kadıköyde bir vekilimize ters kelepçe
yapıldığı sırada aldım -bu orada- görselleri de
var. Ben yumruk meselesine dair açıklama yaptım, belli ki
dinlememişsiniz; işte, her şeyiniz böyle yalan ya!
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) Anlamak istemiyor.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Ya, yalan dünyasında yaşıyorsunuz,
hakikaten Yalan Rüzgârı sizi çok iyi anlatıyor,
attığınız yalanlara neredeyse inanacaksınız ya!
Yeter ya, yeter! Ben size rapor veriyorum, uluslararası raporları
veriyorum; siz Karalıyor." diyorsunuz.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir)
Kimden alıyorsunuz bu raporları?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Benim derdim, Türkiyenin en iyi şekilde
basın özgürlüğünü uygulaması, Türkiyede demokrasinin tesisi,
Türkiyede hak ve özgürlüklerin yerine getirilmesi.
Siz bizim vekilimize söylediniz
ya, ben ona ilişkin görüş bildirdiğim için
açıklamayacağım ama sizin bir vekilinizi söyleyeyim -yani
Sayın Tülay Kaynarcanın şahsına değil ama-
Gaziosmanpaşada bir polis kendisini şikâyet etmiş; hakaret ve
ne içinmiş söyleyeyim.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT
(Muş) Kimlik sorduğu için.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Evet, tokat atmış, belgesi burada. Yine
AKPli vekil, yine polis tokatladı 2009da. Kim? Faruk Koca ve Mustafa
Cumur.
GÜLÜSTAN KILIÇ
KOÇYİĞİT (Muş) Onlar hükûmet ama(!)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
(Devamla) Bunun gibi o kadar çok vekiliniz var ki. Hani, siz Biz istersek
polis de döveriz, vatandaş da döveriz. diyorsunuz ya, yalan atmayın!
Yalan atmayın!
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUSTAFA CANBEY
(Balıkesir) Demedik öyle bir şey ya! Demedik öyle bir şey.
Yani olmayan şeyi söylüyorsun.
GÜLÜSTAN KILIÇ
KOÇYİĞİT (Muş) Ya Şerefsiz! dediniz,
Şerefsiz!
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Şimdi, grubumuza ithafen Siz
Polis de döveriz, her şeyi yaparız. diyorsunuz." dedi.
Dolayısıyla demediğimiz bir şeyi demişiz gibi,
efendim, bize bir ithamda bulundu.
GÜLÜSTAN KILIÇ
KOÇYİĞİT (Muş) Dediniz. Şerefsiz! dediniz polise.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Bu münasebetle grubumuz adına
söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
8.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi hürmetle selamlıyorum.
Her şey açık ve
seçik, kimse meseleleri çarpıtmamalı.
EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) Evet, evet!
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla) Dolayısıyla burada olay bütün
milletin gözü önünde cereyan ederken, milletvekili sıfatı
taşıyan bir kimsenin kamu görevini ifa eden bir kamu görevlisine
herkesin huzurunda açıkça yumruk attığı görülürken hiçbir
kimsenin dokunulmazlığının ona bir suç işleme
hakkı ve yetkisi vermediği açıktır. Bu gerçek ortadayken,
şimdi, meseleyi farklılaştırarak bunun üstünü örtmeye dönük
sağa sola saldırmanın bir anlamı yok. Dolayısıyla
bu konuda herkes bilmeli ve kabul etmeli ki konusu suç teşkil eden bir
durum söz konusuysa sıfatı ne olursa olsun, ister milletvekili ister
gazeteci, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti devletinde
bağımsız ve tarafsız yargı kendi görevini ifa eder,
savunma da savcılık da kendi üzerine düşeni ortaya koyar ve
mahkeme kararını verir.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Hikâye anlatıyor!
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Tarafsız bağımsız mı,
bağımsız tarafsız mı? Kafam karışıyor
da!
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla) Dolayısıyla bu millet adına
karar veren bağımsız ve tarafsız yargıyı
milletimizin gözünde itibarsızlaştırmaya dönük hiçbir
yaklaşım asla ve kata kabul edilemez, bunun da iyi niyetle
bağdaşır bir yönünün olmadığı muhakkaktır.
Bu nedenle, hiçbir gazetecinin gazetecilik marifeti nedeniyle değil,
gazetecilerin mutlaka işlediği suçtan dolayı gözaltına
alındığı veya ceza aldığı muhakkaktır,
bu da kamuoyunun bilgisi dâhilindedir diyor, hepinizi sevgiyle saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Akbaşoğlu.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
(Siirt) Sayın Başkanım, tek soru soracağım,
tutanaklara girsin: Suç teşkil edenleri soruşturuyoruz. diyor ya,
onlarca vekil ve bakanınızın Gülenle fotoğrafları ve
diğer işlemleriyle ilgili ne yaptınız? Bu 10 bin dolar alan
siyasetçiyi hepimiz biliyoruz; nerede, kim soruşturma açtı, hangi
savcı?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Hepsinin cevabı verildi.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Biz mi duymadık?
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum Sayın Beştaş.
III.-
YOKLAMA
(CHP sıralarından
bir grup milletvekili ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoklama
talebimiz var.
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi grup önerisini oylarınıza sunmadan önce yoklama
talebi var, yoklama talebini karşılayacağım.
Sayın Özel, Sayın
Şeker, Sayın Gürer, Sayın Köksal, Sayın Arık,
Sayın Aydın, Sayın Hancıoğlu, Sayın
Başevirgen, Sayın Kaplan, Sayın Sümer, Sayın
Yıldız, Sayın Fikret Şahin, Sayın Kılıç,
Sayın Emir, Sayın Suzan Şahin, Sayın Gökçel, Sayın
Sertel, Sayın Budak, Sayın Sarıaslan, Sayın
Kılınç.
Evet, yoklama için üç dakika
süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklamaya
başlandı)
BAŞKAN - Pusula veren
sayın milletvekilleri Genel Kuruldan ayrılmasın lütfen.
(Elektronik cihazla yoklamaya
devam edildi)
BAŞKAN - Toplantı
yeter sayısı yoktur, birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
17.57
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Emine Sare AYDIN (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 102nci Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
III.-
YOKLAMA
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi grup önerisinin oylamasından önce, istem üzerine
yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi yoklama
işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre
veriyorum.
Pusula veren sayın
milletvekilleri Genel Kuruldan ayrılmasın lütfen.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN - Toplantı
yeter sayısı vardır.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, Van Milletvekili Tayyip Temel ve
arkadaşları tarafından, basın özgürlüğü üzerindeki
baskılar nedeniyle yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi
amacıyla 14/6/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin Genel Kurulun 14 Haziran 2022 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Sayın Vahapoğlu,
buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
38.- Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlunun, Elektronik
Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 6ncı maddesine ilişkin
açıklaması
MUSTAFA
HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
2015
yılında yürürlüğe giren Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi
Hakkında Kanunun 6ncı maddesiyle, internet ve cep telefonu
üzerinden yapılacak elektronik iletilerin ancak önceden izin, onay
alınmak suretiyle yapılabileceği hükme
bağlanmıştır. Bu hükme rağmen, son günlerde, özellikle
cep telefonu numaralarının bazı şirketlerce üçüncü
kişi ya da firmalara satıldığı, bundan gelir temin
edildiği bilgisi basında ve sosyal medyada sıklıkla yer
almaktadır. Bu bilgileri satın alan şirket ve şahıslar
izinsiz e-mail, SMS göndererek ve arama yaparak Kişisel Verilerin
Korunması Kanununa göre suç teşkil eden faaliyette
bulunmaktadırlar. Toplu olarak bu bilgileri satan şirketler ile bunu
ticari olarak kullananlar hakkında, ilgili bakanlıklar ile Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumunun dikkatlerini çekiyorum.
Teşekkürler Sayın
Başkan.
BAŞKAN Sayın
Gürer
39.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, Niğdede
yaşanan afet nedeniyle çiftçilerin uğradıkları zararın
sigorta aranmadan karşılanması gerektiğine ilişkin
açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Niğde il genelinde ani
yağmur, dolu yağışlarıyla oluşan sel ekili
alanlarda büyük zarara neden olmuştur. Niğde merkez dâhil, merkezin
Orhanlı, Dündarlı, Sazlıca, Kayırlı, Edikli ve
Ovacık köyleri ile Altunhisar ilçesinin Ulukışla köyü,
Yakacık köyü; Bor ilçesinin Halaç ve Kaynarca köyleri; Çamardı
ilçesinin Üskül köyü başta olmak üzere yoğun yağış
alan bölgelerde binlerce dönüm ekili arazi ile bağlar, bahçeler zarar
görmüştür. Çiftçi Kayıt Sistemine dâhil TARSİM sigortası
olanların zarar ziyanları derhâl tespit edilip zararlar
karşılanmalıdır. TARSİM sigortası olmayan
çiftçiler için Cumhurbaşkanı doğrudan yetkisini kullanmalı,
zararların karşılanması için talimat vermelidir.
Çiftçilerin afet nedeniyle uğradığı zararların sigorta
aranmadan karşılanması sağlanmalı, çiftçi, üretici
perişan durumda olduğu için bu yönlü de destek verilmelidir. Bölgeye
acil
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Filiz
40.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filizin, Gaziantepin
ekonomik sorunlarına ilişkin açıklaması
İMAM HÜSEYİN
FİLİZ (Gaziantep) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hafta sonu seçim bölgem
Gaziantepteydim, köyleri dolaştık. Köyün birinde Fazla
oturmayalım, yarın işleriniz vardır. dedim, buna
karşılık köylüler Oturun, köylünün işi gücü kalmadı,
tarlayı artık ekip biçemiyoruz, mazot alamıyoruz, gübre
alamıyoruz, ilaç alamıyoruz, buğday başakları
boş; bırakın kazancı, gelirimiz biçerdöverin
parasını karşılayamıyor, bıktık artık.
dediler. Bir köyde köylüler
Çocuklarımız üniversiteden mezun oldular ancak iş
bulamadılar, evde oturuyorlar. diye sızlanıyorlar; eğitim
sisteminin 18 yaşında hiçbir işten anlamayan gençler
ürettiğini söylediler; çocuklarını taşımalı
sisteme göndermek yerine, daha iyi eğitim için şehir merkezine göç
ettiklerini anlattılar. En kötüsü ise kadınların Eti, sütü
bırak, biz artık bulgura, ekmeğe muhtaç hâle geldik.
demeleriydi. Bu çığlıkları duymayanlara, az kaldı,
vatandaşlarımızın sıkıntılarını
biz gideririz diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak
tarafından, son dönemde Akdeniz Üniversitesi kampüsündeki Kredi ve Yurtlar
Kurumuna bağlı yurtlarda yaşanan şüpheli öğrenci
ölümlerinin araştırılması amacıyla 14/6/2022 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin Genel Kurulun 14 Haziran 2022 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk
Partisi grubunun İç Tüzük'ün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
14/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
14/6/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzük'ün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Özgür
Özel
Manisa
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Antalya Milletvekili Çetin
Osman Budak tarafından, son dönemde Akdeniz Üniversitesi kampüsündeki
Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtlarda yaşanan şüpheli
öğrenci ölümlerinin araştırılması amacıyla 14/6/2022
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan -3494 sıra no.lu- Meclis araştırması
önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin
14/6/2022 Salı günkü birleşiminde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi grup önerisinin gerekçesini açıklamak üzere söz talep eden Antalya
Milletvekili Sayın Çetin Osman Budak.
Buyurun Sayın Budak.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÇETİN
OSMAN BUDAK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün konuşacağımız,
araştırma önergesi verdiğimiz konu çok ağır bir konu.
Bu konunun üzerinde, sözün bittiği, gençlerin hayatını
kaybettikleri bir vakadan bahsedeceğiz. Akdeniz Üniversitesi kampüsünde
bulunan Kredi ve Yurtlar Kurumunda 3 öğrencinin onar gün arayla intihar
ettiği iddia ediliyor; şüpheli ölüm olarak da bakılıyor.
Konuyla ilgili araştırmalar yapılmış mı?
Hayır. Ayın 11inde, 11 Mayısta burada ilk intihar olayı
yaşanıyor, Kendini yüksekten attı. deniliyor ama bu konuyla
ilgili bir araştırma yok. 21 Mayısta tekrar, bir daha intihar
olayı yaşanıyor ve 10 Haziranda -yani geçtiğimiz üç gün
önce- bir intihar olayı daha yaşanıyor. Bu 3 gence ben Allahtan
rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum. Çok ağır; empati
yapın arkadaşlar, bu ailelerin çektiklerini düşünebilirsiniz.
Şimdiden, daha henüz konunun başındayken söyleyeyim, eğer
iktidar partisi ve onun ortağı bu araştırma önergesine
Hayır. derse bu çocukların iki elleri yakalarında olur öbür
tarafta; baştan bunu söyleyeyim bir kere.
Şimdi, 3üncü ölümden,
3üncü vakadan sonra Kredi ve Yurtlar Kurumu bir açıklama yapıyor,
Valilik bir açıklama yapıyor; Rektörlük Bizim ilgi
alanımızda fakat bizim sorumluluk alanımızda değil.
diyor. Hâlbuki üniversitenin içinde; o okulun öğrencileri bunlar
arkadaşlar. Bakıyoruz, son ölüm olayının üzerinden dört gün
geçmesine rağmen Gençlik ve Spor Bakanından bu konularla ilgili tek
bir kelime açıklama gelmemiş.
Bakın, sadece Akdeniz
Üniversitesinde yaşanan bir olaydan bahsetmiyoruz, bugün yine genç bir
stajyer avukat Galata Kulesinden kendini atmış. Bu gençler niye
intihar ediyor? Bu gençlerin sorunları ne? Bu gençlerin
sorunlarını çözecek kurum, iktidar kurumudur. Onların, bununla
ilgili, bütün üniversitelerde, bütün Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarında
en az 1 psikolog, en az 1 terapist bulundurması gerekiyor, belli.
İkincisi de
iktidarın sorumluluğunda olan Kredi ve Yurtlar Kurumunun bir
şekilde bu öğrencilere verdiği kredi miktarı; 850 lira
kredi alıyorlar. Aileleri feci durumda, açlık
sınırının altında yaşıyor ve bunun, bu
çocukların büyük bir bölümünün ekonomik sıkıntılardan
dolayı yaşadıkları birçok travmanın sonucu
olduğunu söyleyebiliriz ve geleceklerinden ümitleri yok. 1 milyon
üniversite mezunu şu anda işsiz. Çocuklar okulu bitirse okulu
bitirdikten sonra ne iş yapacaklar? Bunların da kaygısı ve
ekonomik koşullar bu çocukları, maalesef, hayattan birer birer
koparıyor.
Şimdi burada bir
şeye dikkatinizi çekeceğim manevi danışmanlık diye
bir kuruma. 2019 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı ile
ilahiyat kurumunun bir anlaşması var, bir protokolü var ve bu protokole
göre, Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı her yurda 1 manevi
danışman atanıyor ve bu manevi danışmanların
-birinci koşulu- ya ilahiyat mezunu, dört yıllık lisans mezunu
olması gerekiyor ya da lisans mezunu olması gerekiyor yani psikoloji
eğitimi almamışlar, terapi eğitimi almamışlar,
bunlarla ilgili en ufak bir girişim yok. Yaptıkları şudur:
Çocukları ikna odalarına alıp -ki dün biz Akdeniz
Üniversitesinin önünde bir basın açıklaması yaptık-
tarikatların egemenliği altına vermişler.
NAZIM MAVİŞ (Sinop)
O sizin işiniz, ikna odaları sizin işiniz!
ÇETİN OSMAN BUDAK
(Devamla) Biz zannediyorduk ki tarikatlar yurtlar açıyor, çocukları
orada, bir şekilde kendi dünya görüşlerine göre yöneltiyorlar,
eğitiyorlar; hâlbuki bizim Kredi ve Yurtlar Kurumunun içinde varmış
bu. Arkadaşlar, 2019dan beri bütün yurtlarda bir manevi
danışman var ve ilahiyat mezunu; bunlar hiçbir şekilde psikoloji
eğitimi almamışlar.
Şimdi, olayın bir
tarafı bu, diğer tarafı da
Ben size tanımını
anlatayım; manevi danışmanlıkla ilgili meslek tanımı:
Danışanların inanç dünyalarının hayatlarına
etkilerini bilmelerine yardımcı olma sürecini;
danışanların din veya maneviyatla ilişkilendirdiği
sorunlarıyla başa çıkmaların da bütüncül bir
yaklaşımla modern danışma teknikleri ile dinî ve manevi
yöntemleri birlikte kullanan; problemi konusunda danışanların
hedeflerine ulaşmalarını sağlamak maksadıyla
yapılan danışmanlık hizmeti.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
ÇETİN OSMAN BUDAK
(Devamla) Arkadaşlar, var mı herhangi bir danışma bunun
içinde dinî öğretilerden başka? Bunun içinde herhangi bir psikolog,
terapist var mı? Yok. Tanım bu ve il müftülüğünün
açtığı ilanda kimlerin manevi danışman olacağı
da şu şekilde ifade ediliyor: Görev almak isteyen personelin, dinî
yükseköğrenim mezunu veya farklı alanda lisans mezunu olmaları
asgari yeterlilik şartıdır. Bakın, bu çocuklar hayattan
kopuyor, teker teker hayattan kopuyor ve sizin hesaplarınız
başka.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Budak.
ÇETİN OSMAN BUDAK
(Devamla) Son bir cümle
BAŞKAN Bir cümle
alayım, tamamlayın.
ÇETİN OSMAN BUDAK
(Devamla) Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtları şu anda tarikatlara
teslim edilmiş durumda, iddia budur. Bu iddianın da
araştırılması, aynı zamanda, intihar eden bu
çocukların neden intihar ettiklerinin araştırılması bu
Meclisin ana görevlerinden biri olmalıdır.
Ben şunu net olarak
söylüyorum: Eğer sizler bunu reddederseniz, öbür tarafta bu
çocukların iki eli yakanızda olacaktır.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına söz talep eden Antalya Milletvekili Sayın Hasan
Subaşı.
Buyurun Sayın
Subaşı. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA HASAN SUBAŞI (Antalya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
10 Mayıstan 10 Hazirana
kadar, bir aylık süre içinde Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinden
4ünü maalesef kaybettik. Bir öğrencinin 10 Mayısta kendi evinde
kesici bir aletle intihar etmesi adli vaka olarak yansıdı ve son
intihardan sonra, 4üncü intihardan sonra Valilik açıklama yaptı,
adli vaka olarak, tanık beyanlarından ve kamera
kayıtlarından intihar olduğuna dair bir açıklama
yaptı. Nihayet, Rektörlük bir açıklama yaparak Sorumluluk bizde
olmamakla birlikte komisyon kurduk; neden intiharlar olduğunu, ölümlere
neyin sebebiyet verdiğini ayrıntılı olarak
araştırmaya çalışıyoruz. dedi, Kredi ve Yurtlar Genel
Müdürlüğü de Adli ve idari soruşturmalar devam ediyor. diye son
intihardan sonra açıklamalar yaptı. Ben, bu 4
kaybımızı da rahmetle anıyorum, ailelerine sabırlar
diliyorum.
Bu öğrencilerimiz
devlete emanet, hem üniversite kampüsünde hem de devlet yurtlarında
devlete emanet edilmiş gençlerimizdi. Çok ciddi korunmaları ve
ayrıntılı olarak gelişmelerinin, geçimlerinin,
uyumlarının her yönüyle incelenmesi, değerlendirilmesi gerekir
çünkü bunlar, çok ciddi, çok değerli emanetlerimizdi.
Üniversitede gençleri
dinlediğimiz zaman, manevi danışmanlık müessesesini dile
getiriyorlar ama bu manevi danışmanlık müessesesini
anlayabilmiş değiliz; onu da ben, dünkü tarihle, soru önergesi olarak
Gençlik ve Spor Bakanlığına sordum: Niye atanır? Yetkileri
nedir? Uzmanlık alanları nedir? Ne görev yaparlar? diye,
cevabını bekliyorum ve konuyu da takip etmeye devam edeceğiz.
Gençlerin iddialarına göre, bu manevi danışmanların tarikat
bağlantısı kurmak için görevlendirildiğinden ve bu konuda
baskılar yaptığından, birtakım eğitim çalışmaları
yaptığından söz edilmekte ama ne kadar doğruluk payı
var, bunların mutlaka araştırılması gerekir.
Değerli milletvekilleri,
gençlerimize özgürlük çok görülmemeli; her egemen, gençlerimizi yoğurma,
biçimlendirme çabasından vazgeçmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
HASAN SUBAŞI (Devamla) - Gençlerimizi yoğurup,
biçimlendirmeye çalışırsak çok ciddi bunalım geçirecekleri
gibi, sosyal hayatla uyum sorunları da yaşarlar. Bu gençlerimizin
çoğu hem yoksul hem umutsuz hem de uyum sorunları yaşamaktadır
ve birtakım baskılarla da bunalıma daha meyilli
olmaktadırlar. Bu öneriye destek vermek gerekiyor; sadece bu gençlerimiz
için değil, tüm gençliğimiz için, tüm üniversite gençliğimiz
için mutlaka bu konunun enine boyuna araştırılması
gerekiyor.
Önergeye ben destek vermek
gerektiğini beyan ederek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına söz talep eden Mersin Milletvekili
Rıdvan Turan.
Buyurun Sayın Turan.
HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN
(Mersin) - Sayın Başkan, değerli vekiller; sizleri
selamlıyorum.
Rahmetli İdris
Küçükömer'in Türkiye'de aslında sol sağdır, sağ da
soldur. diye bir aforizması vardı, hani benim açımdan çok kabul
edilebilir değil, tartışılması gereken bir konu fakat
Türkiye'de sırtını Genelkurmaya dayamış laikçilik ne
ise şu andaki siyasi İslamcılık da odur, aralarında
bir fark bulunmuyor. Bunu şundan başlayarak söylemek istiyorum:
Eskiden başörtülü kızların doğru yolu -tırnak içinde-
bulmasına yardım etmek için ikna odaları vardı. O
yıllarda biz sosyalistler buna şiddetle karşı
çıkmıştık Bu, saçma sapan bir şeydir, bu doğru
değildir. diye. Şimdi de siyasi İslamcı AKP
iktidarının bu, yurtlarda kurduğu maneviyat birimleri var.
Aslında birbirinin ayna görüntüsü. O sebeple Sağ soldur, sol
sağdır. aforizması doğru olmasa da İdris
Küçükömer'in, şu anda -haddim değil bir aforizma söylemek ama-
gelinen noktada ne yazık ki bu iki şey birbirinin tam ayna görüntüsü
olarak ortaya çıkıyor.
Akdeniz Üniversitesinde bizim
arkadaşlarımız var ve onlardan da -hani gazete kupürlerine ya da
gazete haberlerine bakarak değil ama- Akdeniz Üniversitesindeki
arkadaşlarımızdan da bilgi alıyoruz ve burada çok kuvvetli
biçimde bazı tarikatların faaliyet gösterdiği, tarikatlar gibi
düşünmeyen gençlerin doğru yola çekilmesi için maneviyat
çalışmalarının yapıldığı yolunda
bilgiler var. Tabii, eğer lütfeder iktidar bloğu buna evet derse
bunlar doğru muymuş, yanlış mıymış hep
beraber göreceğiz ve araştıracağız bunları. Fakat
esasen günün sonunda her nereden yola çıkarsak çıkalım
şöyle bir durumla karşı karşıya kalıyoruz: Ne
yazık ki iktidar ve bu ülkeyi yönetenler bir bütün olarak, gençlere
yaşayabilecekleri, özgürce hayatlarını sürdürebilecekleri,
bilimden, sanattan, entelektüel, hayattan özgürce faydalanabilecekleri bir
gelecek sunmuyorlar. Üniversite gençlerine sundukları bir tarafta
yoksulluk, bir tarafta üniversite bittiğinde iş bulamamak, diğer
tarafta cemaatlerin, tarikatların baskısı.
O sebeple biz, Halkların
Demokratik Partisi olarak bu meselenin araştırılmasını
son derece önemli görüyoruz. Meseleyi bir üniversitede 3 gencin hayatına
son vermesi olarak, kriminal bir hadise olarak görme eğiliminde
değiliz. Bu, kriminal gibi görülen hadisenin geri planında devasa bir
siyasetin olduğunu hep beraber görüyor ve biliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
RIDVAN TURAN (Devamla) O
sebeple, Cumhuriyet Halk Partisinin araştırma önergesine destek
verilmesini ve bu meselenin bütün ayrıntılarıyla Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından araştırılmasını
öneriyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına söz talep eden Antalya Milletvekili
Sayın Atay Uslu.
Buyurun Sayın Uslu. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
ATAY USLU (Antalya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Antalya'da farklı
tarihlerde, farklı yurtlarda meydana gelen 3 üzücü intihar olayında
hayatını kaybeden öğrencilerimize Allah'tan rahmet,
yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Bu 3 üzücü
olay farklı tarihlerde meydana gelmiştir ve birbiriyle
bağlantısı yoktur; öncelikle bunu ifade etmek istiyorum. Olayla
ilgili adli inceleme ve soruşturma cumhuriyet
savcılığı koordinesinde yürütülmektedir. Bu 3 olay,
savcılık koordinesinde Emniyet birimleri tarafından
soruşturulmuş, olay yeri incelemeleri yapılmış,
gerekli tanık ifadeleri alınmış; kamera görüntüleriyle
beraber dosyalar savcılığa intikal etmiştir yani adli
makamlarımız konuyu titizlikle takip etmektedir. Aynı zamanda,
Gençlik ve Spor Bakanlığımız müfettiş
görevlendirmiş; konu hakkında idari açıdan da soruşturmalar
devam etmektedir. Olayların meydana geldiği yurtlarımızda
güvenlik kameraları yirmi dört saat aktiftir. Olaydan sonra görüntüler
ilgili makamlarca ivedilikle teslim alınmıştır.
Antalya ilimizde Kredi
Yurtlar Kurumuna ait 14 yurtta 1.500e yakın kamera bulunmaktadır,
bunun yanı sıra da fiziki unsurlarla desteklenen güvenlik tedbirleri
de vardır. Yurtlarımızda sosyal destek amaçlı psikologlar,
sosyal çalışmacılar ve eğitim sorumluları da
bulunmaktadır.
Sayın milletvekilleri,
Kredi Yurtlar Kurumuna ait yurtların farklı gruplarca
yönetildiği söyleniyor, bu doğru değildir.
Yurtlarımız, Gençlik ve Spor Bakanlığımız
tarafından, Kredi Yurtlar Kurumu tarafından, valiliklerimizce bir
organizasyon çerçevesinde idare edilmektedir. Bu yurtların yönetimiyle
ilgili ortaya atılan iddialar haksızdır,
yanlıştır, mesnetsizdir. Bu haksız ve mesnetsiz iddialar
hem öğrencilerimizi hem de ailelerini üzmektedir. Herhangi bir delile
dayanmayan, bir bilgiye dayanmayan bu söylemlerden kaçınmak lazım,
daha hassas davranmak lazım.
Değerli milletvekilleri,
Antalya'da 2002 yılında 2.724 yataklı bir yurt varken bugün
Antalya'mızda 18 bin yatakla hizmet sunulmaktadır yani 2.700den 20
binlere ulaşılmıştır. Özel yurtları da dâhil
ettiğimizde 23.500 öğrenci şu anda Kredi Yurtlar Kurumuna ait ve
özel yurtlarda Antalya'da kalabilmektedir. 3 binlerden 23 binlere
çıkmışız 2000li yıllardan 2022 yılına
kadar. Yine, ülkemizde, 2002 yılında 182 bin yatak sayısıyla
hizmet veriliyordu, bugün bu sayı 800 binlere ulaşmış
durumdadır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan'ın yönetiminde Gençlik ve Spor
Bakanlığımız tarafından oluşturulan politikalarla
öğrencilerimize yurtlarımızda beslenme, barınma
imkânları sağlanıyor, eğitim destekleri veriliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
ATAY USLU (Devamla) Yine,
öğrencilerimize sosyal, sanatsal, sportif, kültürel etkinlikler konusunda
da destekler ortaya konuyor. Yurtlarımızda psikologlar, sosyal
çalışmacılar, eğitim sorumluları öğrencilerimize
psikososyal destekler de sunmaktadır. Yurt öğrencilerimizin okul
dışı zamanlarını en verimli şekilde
kullanabilmeleri adına Gençlik ve Spor Bakanlığımıza
ait spor sahaları, gençlik merkezleri yirmi dört saat
öğrencilerimizin hizmetindedir. Yani hem nitelik hem de nicelik olarak
standartlarımızı artırıyoruz. Kredi ve Yurtlar
Kurumumuz, bu artan standartlar içerisinde yükseköğretim kurumu
öğrencilerimize hizmet veriyor, vermeye de devam edecektir.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk
Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Sayın Ceylan
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
41.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylanın, Çanakkalenin Çan
Belediye Başkanının görevden
uzaklaştırılmasının hukuksuzluk olduğuna
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, Çan Belediye Başkanımız 31 Mayısta
gözaltına alınmış, hakkında hiçbir somut delil
olmadığı için denetimli olarak serbest
bırakılmıştır. İfadeye çağrılması
hâlinde her zaman gelebilecek olan Başkanımızın şafak
vakti gözaltına alınması gibi görevden
uzaklaştırılması da hukuksuzdur. Terör örgütlerine kendi ağızlarından
Ne istediniz de vermedik? diyen, içlerinde Ankarayı parsel parsel
satanlar için hukuku işletmeyenler seçilmiş
başkanlarımıza karşı siyasi linç operasyonları
yapıyorlar. Soruşturma için daha önce AKPli Başkana izin
vermeyen de CHPli Başkan için izin veren de Süleyman Soyludur. Evini,
makamını, Belediyeyi aramışsın, her şeye el
koymuşsun; ne delil var da Başkan karartacak? Dava yaklaşık
bir buçuk aydır devam etmektedir, müfettişler bir haftadır
Belediyedeler. Tanıklara baskı yapılabileceği şimdi mi
akıllara gelmiştir?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayın Başkanım, müsaadeniz olursa bir söz talebim var.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Özel.
42.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Çanakkale Milletvekili Jülide
İskenderoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelere ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayın Başkanım, biraz önce Çanakkale Milletvekilimizin cevap
verdiği konuşmada şöyle bir husus oldu: Bunu sakın kimse
Soylu Bakana bağlamasın. dedi. Şimdi, Soylu Bakana bağlamayalım
da AKPli Üsküdar Belediyesinde sekiz yıl müdürlük yaptıktan sonra
Burada sistematik yolsuzluk var. diyerek ifade veren Veysel Kömürcünün
iddialarının soruşturulmasına İçişleri
Bakanlığı izin vermedi. Bu yüzden soruşturma süremiyor,
çünkü kilit kişi o. Bu İçişleri Bakanı bu
fotoğrafı hatırlayacaksınız- Mardinde ona harika bir
gümüş takı hediye ettiler. Eyyüp Altun, Fırat Silver, bakın
bu gümüş takının faturasını kesmiş o kuyumcu,
kayyuma. Süleyman Soylu yazıyor, 39.883 lira takı bedeli.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Şimdi, hani Soylu Bakana bağlamayalım da
atadığınız kayyum, atadığınız Bakana
Hediye verdim. diye tespih hediye ediyor, 39 bin lira fatura kesiyor, fatura
ödeniyor. Bu konuları hiç üstünüze almayıp yokmuş gibi
davranacaksınız, Üsküdar Belediyesinde sistematik
hırsızlık var. cümlesine İfade vereceğim ben.
diyor, ifade vermesine izin vermiyor, devlet memuru olduğu için güya;
ondan sonra, oturacaksınız burada, Çan Belediye Başkanı
soruşturma sırasında görevinden
uzaklaştırılsın.mış. Dünya kadar belediye
başkanını, kimini ağlaya ağlaya kimini güle oynaya
istifa ettirdiniz, Yoksa alırız görevden. dediniz. Neyle alacaktı?
Ya FETÖ ya yolsuzluk suçlamasıyla. Hangi birini hâkimin
karşısına, savcının karşısına
çıkardınız? Buna söyleyecek sözü olmayanların
çıkıp Çan Belediyesi üzerinden CHPye edecek bir kelime lafı
yoktur.
Başkanımızın
da arkasındayız, hukukun da peşindeyiz. (CHP
sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkanım
BAŞKAN Sayın
Akbaşoğlu, buyurun.
43.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Çok teşekkür ederim.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Çanakkale Milletvekilimiz bir hakikati ortaya
koymuştur.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ne
hakikati?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Hangi hakikat?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) O da Çan Belediye
Başkanının teyzesinin oğlunun şikâyeti üzerine
hakkında soruşturma başlatıldığı
gerçeğini buradan ilan etmiştir. Bunun siyasi saiklerle hareket
edilerek olmadığı net bir durumdur, bu gerçeği bütün
millete duyurmuştur. Sayın milletvekilimizin söylediği bundan
ibarettir, bunu milletimiz de takdir edecektir.
Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayın Başkan, bir cümlem var.
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Bir şey demedi ya.
BAŞKAN Buyurun.
44.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Kendisi
de hukukçu olan ve hukuk yapılan bir yerde 1inci grubun Grup Başkan
Vekili olan birisi, iddiaları hakikat olarak söylüyorsa, yürümekte olan
soruşturmaya atıf yapıp başlayacak olan yargılama
sürecinin sonucunun beklenmesini ifade etmeksizin bunu bir hakikat olarak
söylüyorsa yazıklar olsun o hukukçuluğa da yazıklar olsun
üstlenilen bu görevlere de! Daha diyecek bir şeyim yok. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Buyurun Sayın
Akbaşoğlu.
45.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Söylediğim çok açık ve
nettir, bu konuda teyze oğlunun şikâyeti üzerine
başlatılan soruşturma dedim. Soruşturmanın sonucunda
hakikat tecelli edecek, ortaya çıkacaktır. Söylemediğim bir sözü
Hakikatmiş gibi söyledi. diyerek, yanılsatarak ve çarpıtarak
ortaya koymak işte algı siyasetinin ve iftira siyasetinin en
açık delilidir. Bunu da milletimizin takdirine sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Özel.
46.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Her birinin ayrı ayrı vicdanlarına,
zekâlarına, ahlaklarına güvendiğim milletvekili
arkadaşlarım tutanağı talep etsinler. Milletvekilimiz bir
hakikati ifade etmiştir. demediyse söylediği her şeyi kabul
ediyorum ama onu görüp de ondan sonra Öyle büktüm, böyle yaptım. deyip
bir de bizi algı siyasetiyle suçlamak suçüstü hâlindekilerin
tedirginliği, suçüstü hâlindekilerin saldırganlığından
ibarettir.
Teşekkür
ediyorum.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Akbaşoğlu.
47.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET
EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tutanakları hep beraber okuyalım,
buyurun. Sayın Çanakkale milletvekilimiz mevcut hâlle ilgili durumu ortaya
koymuş ve Çan Belediye Başkanının teyzesinin oğlunun şikâyeti
üzerine bu soruşturmanın başlatıldığı
hakikatini ortaya koymuştur
ÖZGÜR ÖZEL
(Manisa) Onu de.
MUHAMMET
EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı)
ve bu konuyla ilgili de
bir siyasi nedenle, siyasi saikle yürütmenin herhangi bir müdahalesinin
bulunmadığı hakikatini ortaya koymuştur. Hiç kimse
hakikatleri çarpıtmasın, hakkı hakikati teslim etsin diyorum.
Teşekkür
ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL
(Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Özel.
48.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL
(Manisa) Eğer Türk Ceza Kanunu'nda İhbarcı, şikâyetçi
teyze çocuğu olduğunda yargılama yapılmaksızın
karar verilir, suça hükmedilir. diye bir madde varsa Akbaşoğlu
haklı. Kişinin böyle bir sıfatı taşıyor
olması, bir akrabalık bağının olması ne iftiraya
engeldir ne de yargılamanın sonucunun beklenmesini gerektiren
masumiyet karinesini zedeleyecek bir durumdur. Kendisi Sekiz yıldır
çalıştım, sistematik yolsuzluk var. denilen Üsküdar
Belediyesinin durumuna cevap vermeyip, dönüp dönüp Teyze oğlu söylediyse
hakikattir. diyen kişinin hukukla da vicdanla da bağı
kalmamıştır.
Teşekkür ediyorum.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Ben söylenmesi gerekeni söyledim.
BAŞKAN Evet, birkaç
kez, söylenmesi gereken şey söylendi.
Sayın Örs
49.- Trabzon Milletvekili Hüseyin Örsün, Trabzonun Maçka ilçesi
Bahçekaya Mahallesinde ikamet eden vatandaşların
yaşadığı yol ve su sıkıntılarına
ilişkin açıklaması
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Trabzon'un Maçka ilçesi Bahçekaya
Mahallesinde ikamet eden vatandaşlarımızın
yaşadığı yol ve su sıkıntısını
dile getirmek üzere söz aldım.
Bahçekaya sakinleri
yıllardır çözülemeyen su problemlerinin artık çözülmesini
istiyorlar. Mahalle sakinleri su sorunlarının giderilmesi için
yetkililere müracaat ettiklerini ancak bir çözüme
kavuşamadıklarını, ayrıca yollarının talep
ettikleri hâlde yapılmadığını ifade ediyorlar.
Kısaca diyorlar ki: Maçka ile Trabzon merkeze 10-
Söz verdiğiniz için
teşekkür ederim Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın
Köksal...
50.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksalın, Afyon Jeotermal
Anonim Şirketine atanacak genel müdüre ilişkin açıklaması
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Seçim bölgem Afyonkarahisar'da,
Afyon Jeotermal Anonim Şirketi, AFJET'te Genel Müdür Yusuf Ulutürk'ün
istifa etmesi veya istifa etmeye zorlanmasıyla boşalan genel müdürlük
koltuğuna Afyonkarahisar'ı bilmeyen, AFJET şirketini
tanımayan, Ankara'da görev yapan bir bürokratın atanacağı;
özellikle bir AKP'li milletvekilinin bu atamaya ilişkin
uğraştığı Afyonkarahisar kamuoyu gündemindedir. 10 bin
Afyonkarahisarlının abone olduğu, binlerce ev ve iş yerini
ısıtan AFJET'te geçtiğimiz yıl ciddi bir ısınma
sorunu yaşandı. Önümüzdeki kış için tedbir
alınmasını isterken şimdi de yöreyi tanımayan ve
AFJETin işleyişini bilmeyen birinin başa getirilmesi ne kadar
doğrudur? Afyonda yaşayıp AFJETin işleyişini ve
sorunları bilen, çözüme odaklı birilerinin bu işin
başına getirilmesi daha uygun olmaz mı? Yeter artık,
adamcılığı bırakın, işi ehli olana verin, bu
kış da hemşehrilerimi dondurmayın!
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan, yani bu
konuyla ilgili kabul edilmesi mümkün olmayan iddiaları, olmayan
şeyleri hayalî olarak ortaya koyan, biraz evvel Sayın CHP Grup
Başkan Vekilinin tam da ortaya koyduğu şeyle bire bir
birbirlerine cevap veren bir sahneyi yaşadık. Takdirlerinize
sunuyorum.
Sağ olun.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Hangi sahne? Yalan mı? Adama istifa ettirdiniz, şimdi de Ankaradan
bürokratı, adamınızı getirmeye
çalışıyorsunuz. Neresi yalan? Bütün Afyonkarahisar bunu biliyor.
Adamcılığınız yüzünden kaybediyoruz. Neresi yalan?
BAŞKAN Sayın
Köksal
(AK PARTİ
sıralarından Bağırma! sesi)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Sana ne! Sana ne! Sana mı soracağım ne
konuşacağımı! Kes sesini! Sana mı soracağım,
sana mı soracağım! (AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Ne diyorsun be! Ne diyorsun! Sana mı soracağım ne
konuşacağımı! Tek bildiğiniz şey kavga etmek.
Siyaseten yenemediğinizi kaba kuvvetle yenmeye
çalışıyorsunuz. Bildiğiniz tek şey kavga etmek.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
4.- AK PARTİ Grubunun, bastırılarak
dağıtılan 337 ve 338 sıra sayılı Kanun
Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının 1inci
ve 2nci sıralarına alınması ve bu kısımda
bulunan diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesine,
Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerine, 337 ve 338 sıra
sayılı Kanun Tekliflerinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülmesine ilişkin önerisi
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır. Okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
(Kâtip Üye Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik tarafından önerinin okunmasına
başlandı)
14/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
14/6/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından İç
Tüzükün 19uncu maddesi gereğince, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Muhammet
Emin Akbaşoğlu
Çankırı
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Bastırılarak
dağıtılan 337 ve 338 sıra sayılı Kanun
Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının 1inci
ve 2nci sıralarına alınması ve bu kısımda
bulunan diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesi
(AK PARTİ ve CHP
sıralarından laf atmalar, gürültüler)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Hadi oradan! Hadi oradan! Cürmünüz kadar yer yakarsınız, cürmünüz
kadar yer yakarsınız!
HABİBE ÖÇAL
(Kahramanmaraş) Biraz terbiye!
(Kâtip Üye Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik tarafından önerinin okunmasına devam
edildi)
Genel Kurulun;
14 Haziran 2022 Salı
günkü (bugün) birleşiminde 337 sıra sayılı Kanun
Teklifinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
(AK PARTİ ve CHP
sıralarından laf atmalar, gürültüler)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Tek yaptığınız şey çirkeflik yapmak, başka bir
şey bilmiyorsunuz.
HABİBE ÖÇAL
(Kahramanmaraş) O çirkeflik size yakışır size! O
çirkeflik en iyi size yakışır!
(Kâtip Üye Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik tarafından önerinin okunmasına devam
edildi)
15 Haziran 2022
Çarşamba günkü birleşiminde 338 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
(AK PARTİ
sıralarından Bağırmadan konuş. sesi)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Kes sesini ya, kes sesini! Boş konuşuyorsun, kes sesini!
(Kâtip Üye Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik tarafından önerinin okunmasına devam
edildi)
15 Haziran 2022
Çarşamba günkü birleşiminde 338 sıra sayılı Kanun
Teklifinin görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde 16 Haziran 2022
Perşembe günkü birleşiminde 338 sıra sayılı Kanun
Teklifinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
(AK PARTİ ve CHP
sıralarından laf atmalar, gürültüler)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Ne geçeceğim ya, buraya oturacağım, sıkıyorsa
gelsinler bakalım, alırlar paylarını!
(AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Doğru, senin sesine bak, senin sesine bak!
HABİBE ÖÇAL
(Kahramanmaraş) Çirkef!
(AK PARTİ ve CHP
sıralarından laf atmalar, gürültüler)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Ne diyorsun ya, ne diyorsun! Ne diyorsun, ne diyorsun! Çirkeflik sizin
işiniz! Çirkeflik sizin işiniz!
BAŞKAN Sayın
Köksal
Sayın Köksal, oturur musunuz.
(Kâtip Üye Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik tarafından önerinin okunmasına devam
edildi)
16 Haziran 2022
Perşembe günkü birleşiminde 338 sıra sayılı Kanun
Teklifi'nin görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde
(AK PARTİ
sıralarından Hadsiz! sesi)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Sensin hadsiz! Sen bileceksin haddini!
(Kâtip Üye Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik tarafından önerinin okunmasına devam
edildi)
haftalık
çalışma günlerinin dışında 17 Haziran 2022 Cuma günü
saat 14.00te toplanması ve bu birleşiminde denetim
konularının görüşülmeyerek
(AK PARTİ ve CHP
milletvekillerinin birbirlerinin üzerine yürümeleri ve gürültüler)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Gel
Gel
Gel
Sıkıyorsa gel!
HABİBE ÖÇAL
(Kahramanmaraş) Aynen çirkefleşti! Böyle bir çirkeflik olmaz ya!
(AK PARTİ
sıralarından Nereden geldin? sesi)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Benim geldiğim yer belli, sen nereden geldin?
Nereden geldin? diyor,
Hadsiz! diyor Başkanım. Dağlı diyor, Nereden geldin?
diyor. Her türlü hakareti dinlemek zorunda değilim ben.
(AK PARTİ
sıralarından Sensin hakaret eden. sesi)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Siyaseten yenemediğinizi kaba kuvvetle yenmeye
çalışıyorsunuz.
(Kâtip Üye Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik tarafından önerinin okunmasına devam
edildi)
gündemin Kanun Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında yer alan
işlerin görüşülmesi ve aynı birleşimde 338 sıra sayılı
Kanun Teklifinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
çalışmalarını sürdürmesi;
337 ve 338 sıra
sayılı Kanun Tekliflerinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerinin ekteki cetvellerdeki
şekliyle olması,
Önerilmiştir.
|
337 Sıra Sayılı
Kayseri Milletvekili İsmail Tamer ve Antalya Milletvekili Tuba Vural
Çokal ile 52 Milletvekilinin Sağlıkla İlgili Bazı
Kanunlarda ve 375 sayılı KHKde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi (2/4485) |
||
|
Bölümler |
Bölüm maddeleri |
Bölümdeki
Madde Sayısı |
|
1. Bölüm |
1
ila 7 nci Maddeler |
7 |
|
2. Bölüm |
8
ila 14 üncü Maddeler |
7 |
|
Toplam Madde Sayısı |
14 |
|
|
338
Sıra Sayılı Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir ve
İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ile 61 Milletvekilinin
İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi (2/4478) |
||
|
Bölümler |
Bölüm Maddeleri |
Bölümdeki
Madde Sayısı |
|
1. Bölüm |
1
ila 7 nci Maddeler |
7 |
|
2. Bölüm |
8
ila 12 nci Maddeler (Geçici Madde 1 ve Geçici Madde 2 dâhil) |
7 |
|
Toplam Madde Sayısı |
14 |
|
BAŞKAN Evet, Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisinin gerekçesini açıklamak üzere
Çankırı Milletvekili Sayın Muhammet Emin Akbaşoğlu.
Buyurun Sayın
Akbaşoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi hürmetle selamlıyorum.
Önergemiz, çalışma
gün ve saatlerine dönük olarak -bunu diğer parti gruplarıyla da
müzakere etmek, kendilerine kanaatimizi de bildirmek üzere ve bütün Genel
Kurulun bilgilerine de takdirlerini de sunmak üzere- sağlık
çalışanlarıyla ilgili düzenlemeyi ihtiva eden kanun teklifi ile
İstanbul Finans Merkezine ilişkin düzenlemeleri ihtiva eden kanun
teklifinin görüşülerek bitirilmesine ilişkin bir önergemiz söz
konusu. Bu 2 kanun teklifini bu hafta çalışmamızda Genel Kurulun
takdiriyle yasalaştırmak istiyoruz. Tabii, inşallah,
sağlıklı bir çalışma yapmak suretiyle, bilhassa sağlık
çalışanlarımızın beklemiş olduğu gerçekten
hem emekliliklerine hem de çalışırken almış
oldukları bilhassa döner sermayeyle ilgili iyileştirmelere dönük,
aynı zamanda 5 bin doktorumuzun sözleşmeli olarak sağlık
sektöründe bulunabilmesine, Sağlık Bakanlığı
bünyesinde milletimize hizmet edebilmesine imkân tanıyan bir teklifi hep
beraber yasalaştırıp milletimizin istifadesine sunalım
istiyoruz.
Değerli arkadaşlar,
tabii, biraz evvel İYİ Partinin önerisi üzerine konuşmalar
esnasında bir müzakere, bir münakaşa söz konusu oldu. Milletvekili
arkadaşlarımızın bizlere hatırlatmaları üzerine
ben tutanakları istedim ve orada Sayın Meclis Başkan Vekilinin
şahsıma dönük olarak, tutanaklarda Oturun yerinize, oturun yerinize!
Terbiyesizlik yapma! şeklinde bir beyanının olduğunu
gördüm. Tabii, temiz bir dil kullanılması gerektiği İç
Tüzükün amir hükmüdür, bunu uygulaması gereken de Meclis Başkan
Vekilidir dolayısıyla ben Sayın Başkanın bu sarf
ettiği cümleler nedeniyle özür dilemesini ve bu sözleri geri
almasını talep ediyorum. Birinci olarak ifadem bu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
İkinci olarak, meseleye
dair olarak niçin böyle bir tartışma söz konusu oldu? Ben, üç
dakikalık konuşmayla ilgili ikinci kez uzatma söz konusu olunca
yerimden kendilerine Prensibinizi uygulayınız lütfen. şeklinde
bir cümle sarf ettim, bu kadar. Hatip kürsüdeyken Sayın Başkan bunu
kestirdi ve oradan birtakım konuşmalar cereyan etti. Bunun aslı,
esası nedir? Ben şunu söylemiştim: İkinci yoklama için on
dakika ara verilirse... Milletvekilleri odalarından -misafirleri söz
konusu olabiliyor veya KİT Komisyonu, Adalet Komisyonu gibi komisyonlarda
çalışma söz konusu olabiliyor- anca on dakikada gelebilirler.
şeklinde bir ricam oldu. Hayır, benim bir prensibim var; ben hep
beş dakika uygulayageldim, bunu herkes de biliyor, bu uygulamayı
devam ettireceğim. şeklinde kendi kanaatini ve iradesini ortaya
koydu. Ben de bunun üzerine bütün milletvekili arkadaşlarımıza
dedim ki: Meclis Başkan Vekili beş dakika ara verecek,
dolayısıyla ona göre burada bulunmanızı istirham ediyorum.
Bu konuda açık, genel bir uygulamanızı sanki aramızdaki bir
konuşmayı ifşa gibi Siyasi edebe davet ediyorum. diyerek
nitelendirmek bir kere olayı başkalaştırmak demektir, bunu
da kabul etmemiz mümkün değildir. Sizin arkadaşlarınız-bizim
arkadaşlarımız gibi bir dili de kullanmanız doğru
değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın
lütfen.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla) Sayın Başkan, size ifade ediyorum:
Burada şöyle bir beyan geçiyor: Prensiplerimden biridir milletvekillerini
kürsüde konuşturmak. Sizin arkadaşlarınıza da aynı
şeyi uyguluyorum, bizim arkadaşlarımıza da aynı
şeyi uyguluyorum. diyorsunuz. Dolayısıyla, burada Grup
Başkan Vekilleri olarak bizim arkadaşlar diyebiliriz, grubumuzu
temsil ediyoruz ama siz bütün grupları temsil eden bir Meclis Başkan
Vekili olarak bizim-sizin arkadaşlar ayrımı yapma
imkânınız asla ve kata olamaz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Dolayısıyla, bütün milletvekillerine hitap etme
ve bütün milletvekillerine aynı uygulamayı yapma
durumundasınız.
Aynı şekilde
Sayın Akbaşoğlu, bir daha müdahale ettiğinizde bir
beş dakika daha konuşturacağım. diye kürsüdeki hatibe
böyle bir ifadede bulunuyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla) Bunların hiçbirisinin doğru olmadığını
ve
BAŞKAN Süreyi
uzatmamı ister misiniz?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla) Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Devamla) Şahsıma karşı
Terbiyesizlik yapma. ifadenizi geri almaya, şahsımdan ve Meclisin
mehabetinden özür dilemeye sizleri davet ediyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IX.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Haydar
Akarın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun AK PARTİ grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin konuşması
BAŞKAN Evet,
teşekkür ediyorum Akbaşoğlu açıklamalarınızdan
dolayı.
Ben genelde buradaki
müzakerelere katılmıyorum ama şunu da söylemek istiyorum: Sizin
bana dikte etmeye çalıştığınız, arkada özellikle,
şeyleri de burada ben konuşmayacağım şimdi,
geçmişten bugüne siz bunu yaptınız. Evet, arkadaşlar,
doğru, arkada konuştuk, İçinizde benim bu oylama sürelerinde
birinci için üç dakika, sonra beş dakika ara ve üç dakika şeklinde
uyguladığımı iki yıldır bütün
arkadaşlarımız biliyor. dedim. Hatta şunu da söyledim:
Mecliste bu işten sıkıntı duyanlar Genel Kurulda
bulunmayanlardır. Bu Genel Kurulda daima bulunan arkadaşlar bu konuda
hiç sıkıntı çekmiyorlar. O arkadaşların da hakkıdır
burada bu şekilde davranmak. Biz orada özel konuşuyorduk, arkada
zaman zaman özel şeyler konuşulur. Genelde Grup Başkan
Vekilleri, Meclis Başkan Vekilleri bunu bu Genel Kurulda konuşmazlar
ama benim arkada prensip olarak söylediğim bir şeyi kalkıp bütün
geneline yayıp da sanki bir dakika daha önce hiç vermemişim gibi, bir
dakikanın üzerine vermemişim gibi, prensibiniz gibi ifade etmesini
yanlış buluyorum, bunu ifade edeyim. Çünkü bütün gruplardaki
arkadaşlara mutlaka üç dakikalık konuşmada, beş dakikalık
konuşmada ilave bir dakikayı veriyoruz ama çok rica ederlerse, Bir
dakika daha. veya Sözümü tamamlayayım. dedikleri zaman da siyasi parti
ayırmaksızın bunu veriyorum. Evet, bizim arkadaşlar
dememiz yanlış oldu, o doğru, biz tarafsız olmak zorundayız,
bunu da kabul ediyorum ama şu da var: Siz kendi grubunuzu sürekli
kolluyorsunuz. şeklinde ithamlar olunca bu sözü söylemek zorunda
kaldım.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Öyle bir ithamda bulunmadık.
BAŞKAN Terbiyesizlik
yapma. cümlesi size bir itham değildi, size söylediğim bir söz
değildi ama siz öyle alınmışsanız sizden de özür
dilerim, onu da söyleyeyim. (AK PARTİ, CHP, MHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Bu konuda hiç
sıkıntım yok Sayın Akbaşoğlu, asgari temiz bir
dil kullanmaya çalışıyorum her türlü tahrike karşı
herkese eşit mesafede durmaya çalışıyorum.
Arkadaşlarımla beraber Divanı yönetmeye
çalışıyoruz, söz isteyen herkese, özellikle o bir dakikalıklara
ikinci kez olmamak şartıyla söz vermeye çalışıyorum.
Ha, bunun dışında varsa bir şey, bir usul
tartışması açabilirsiniz hakkımda. Gerçekten taraflı
yönettiğimi düşünüyorsanız bir usul tartışması
açarsınız; diğer Grup Başkan Vekillerinin de diğer
siyasi partilerdeki arkadaşlarımın da bu konuda fikirlerini
alırız, benim için hiç sıkıntı yok.
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
51.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Haydar Akarın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Ben, sözünüzü geri
aldığınız ve özür dilediğiniz için teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN Size
söylenmiş bir söz değildi.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Onu bilemiyorum.
BAŞKAN Bir anda
sürekli siz de münakaşa ederken duyamadınız belki.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Doğrusu, Sayın Başkan
ben duymadım, duyamadım. Ben, doğrusu,
arkadaşlarımızın ikazı üzerine tutanakları
aldım.
BAŞKAN Peki.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Ben ha şahsım ha bir
başka arkadaşımız üzerine bu cümleyi geri alarak özür
dilemenizden dolayı teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Yok, o laf
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Bakın
Sayın Akbaşoğlu, size bu kelimeyi kullanmam.
MEHMET BEKAROĞLU
(İstanbul) Bu nedir ya? Ayıptır ya!
BAŞKAN Sayın
Bekaroğlu, lütfen
Bu cenahtan her gün burada
beraber olduğumuz arkadaşlar ağza alınmayacak laflar
söylediği için Terbiyesizlik yapma! cümlesini kullandım ama size
kullanmadım.
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Peki.
BAŞKAN Size
kullandığımı düşünüyorsanız özür diliyorum o
konuda yani yanlış anlaşılma olmuş diye
düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.
Sayın Özel,
söyleyeceğiniz bir şey var mı?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Sayın Başkan, siz gereğini söylediniz.
BAŞKAN Peki,
teşekkür ediyorum.
Elimden geldiğince de
İç Tüzükün emrettiği şekilde, daha çok milletvekili
arkadaşımın söz taleplerini karşılayarak bu Genel
Kurulu yönetmeye çalışıyorum çünkü onların o söz talebini
alırken ne kadar zorlandıklarını biliyorum.
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
4.- AK PARTİ Grubunun, bastırılarak
dağıtılan 337 ve 338 sıra sayılı Kanun
Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının 1inci
ve 2nci sıralarına alınması ve bu kısımda
bulunan diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesine, Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerine, 337 ve 338
sıra sayılı Kanun Tekliflerinin İç Tüzükün 91inci
maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesine ilişkin önerisi
(Devam)
BAŞKAN
Görüşmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz.
İYİ Parti Grubu
adına söz talep eden İstanbul Milletvekili Sayın Yavuz
Ağıralioğlu.
Buyurun Sayın
Ağıralioğlu. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; işler yolunda olunca
işlerin yolunda olmasının sizce sebebi liyakatli
atamalarınızdır, işler bozuk olunca muhalefetin size
hatırlatmalarının merkezinde liyakat vardır. Bugünkü grup
önerileri dâhil genelde de muhalefetin iktidara, uzunca zamandır,
işlerin bozuk olması cihetiyle, hatırlattığı
şey liyakattir.
Üç dakikada bu liyakat
bahsinin bildiğiniz detaylarını biraz daha bilinebilir hâle
getirmek için bir husus arz edeceğim. Emaneti ehline verin.
iddiasının tecessüm etmiş siyasi tarafını temsil ediyorsunuz
iktidar yolculuğunuzda. Emanet ehline verilir, emanet ehline verilmeyince
kıyamet beklenilir. Peygamber nasihatleri vardır, merkezinde
Allahın ayeti vardır. Mekke fethedildiğinde
. Biliyorsunuz,
Mekkenin fethinden sonra hicranla Mekkeye dönmüş olanların
başında Peygamber Efendimiz Kâbeye yürümüş, Kâbede bir
şükür namazı kılmak istemiş, Kâbenin hizmetini gören Osman
bin Talha ona anahtarı vermemiş ve demiştir ki: Senin
Allahın resulü olduğunu bilseydim, ona inansaydım verirdim.
Zaten onu kabul etmediğim için anahtarı vermiyorum. Sonra Hazreti
Ali -detay veriyorum- bileğini bükerek elinden anahtarı
almış. Peygamberimizin amcası, Kâbenin hizmetini ve
muhafızlığını, su dağıtım işini
istemiş. Ona rağmen
2 rekât namazdan sonra ayet gelmiş, ayette
emanetin ehline verilmesinden Hazreti Ali kastediliyor zannedilmiş ama
Peygamber Efendimiz tashih etmiş: Emanet, Allahın evi, Müslüman
olmayan -o gün, o an henüz- Osman bin Talhaya verilecektir... Hazreti Aliye
denmiştir ki: Biraz önce yaptığın kabalıktan özür
dile, yumuşaklıkla anahtarı sahibine ver. Hazreti Abbasa da
Kâbenin su dağıtım işi verilmemiştir. Yani Allah,
emanetin ehline verilmesinde kullarına kendi evini merkeze koyarak, kendi
indirdiği dinin dışında liyakati zirvede göstererek bir
şey söylemiştir. Emanetin ehline verilmesinde din kaydı yoktur;
bırakın ki mensubiyet, bırakın ki aidiyet,
bırakın ki fikrî olarak aynı ekalliyet ya da aynı mezhep.
Dolayısıyla bizde hatırlatmayı mecbur
saydığım şey şu: Hazreti Ali bile olsanız
liyakati ihlal ederseniz özür dilettiriyor size Allah. Hazreti Abbas bile
olsanız yani amca bile olsanız size Kâbenin
muhafızlığı, su dağıtım işi verilmiyor.
Geliyorum -sürem bitti- son
bir dakikada soracaklarımı soruyorum: Bu ayeti bilip iman
ettiğiniz hâlde bunun sorumluluğuyla siyaset edip iktidar
olduğunuz hâlde Nureddin Nebatiyi bu ayetin neresinden
çıkardınız? (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
YAVUZ
AĞIRALİOĞLU (Devamla) Tamamlıyorum efendim.
Misalen söylüyorum, Nureddin
Nebatiyi bu ayetin neresinden çıkardınız? Eş dost, akraba
kayırmak ya da nepotizm suçlamalarına konu olacak
atamalarınızda -Hazreti Abbasa, Peygamber amcasına verilmeyen
Kâbenin su dağıtım işine rağmen- bu kadar akrabayla
devlet imkânlarını nasıl buluşturdunuz?
Genel Kurula
saygılarımla efendim. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Akbaşoğlu.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
52.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili Yavuz
Ağıralioğlunun AK PARTİ grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Ben de Hazreti Ali (RA) Efendimizin
hepimizin kulağına küpe olacak bir hakikat söylemiyle bunu
cevaplayayım. Diyor ki Hazreti Ali Efendimiz: Hak bir sözü batıl,
yanlış bir şekilde yorumlamayınız. Evet, ben de
aynı şeyi söylüyorum, hak bir sözü, bir ayeti -kendi fikrisiyasiniz
noktasında- batıl ve yanlış bir noktaya bağlayarak
siyaset yapılmamasını herkese hatırlatıyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Peki,
teşekkür ediyorum.
TURABİ KAYAN
(Kırklareli) Cumhurbaşkanının sürtük kelimesinden de
özür beklediniz mi?
MUHAMMET EMİN
AKBAŞOĞLU (Çankırı) Konuşursanız cevap veririm.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Konuşuyor zaten.
BAHAR AYVAZOĞLU
(Trabzon) Sen niye üstüne alındın?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya,
arkadaşlar, yeter artık ama. Çok rica edeceğim, Grup
Başkanınız uyardı, gruptan gruba böyle sataşmayla
akşamı biz nasıl getireceğiz?
VIII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
4.- AK PARTİ Grubunun, bastırılarak
dağıtılan 337 ve 338 sıra sayılı Kanun
Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının 1inci
ve 2nci sıralarına alınması ve bu kısımda
bulunan diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesine, Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerine, 337 ve 338
sıra sayılı Kanun Tekliflerinin İç Tüzükün 91inci
maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesine ilişkin önerisi
(Devam)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına söz talep eden Diyarbakır Milletvekili
Sayın Garo Paylan.
Buyurun Sayın Paylan.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN
(Diyarbakır) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
yurttaşlarımız çok sayıda ve adaletsiz vergiler ödüyorlar.
Yani yoksullardan daha fazla, zenginlerden daha az vergi alıyoruz. Ama son
zamanlarda yurttaşlarımız bir adaletsiz vergi daha ödüyorlar ve
vergilerin en adaletsizi bu. Ne vergisi bu? Enflasyon vergisi değerli
arkadaşlar. En adaletsiz vergi enflasyondur. Niye? Enflasyon,
yurttaşlarımızın alım gücünü götürür ve özellikle de
enflasyon, yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapar. Şu anda da
çarşıda, pazarda yangın var; yurttaşlarımız temel
ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar değerli
arkadaşlar. Bu şartlarda Sayın Nebati ne diyor? Bizim ekonomi
düzenimiz dar gelirliler hariç patronları büyütüyor. diyor.
Değerli arkadaşlar,
bakın, hepimiz milletin vekilleriyiz. Bunu burada vicdanına
sığdırabilen tek bir milletvekili olduğunu ben
düşünmüyorum.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Öyle bir söz yok.
GARO PAYLAN (Devamla) - Peki,
buna karşı itiraz ediyor musunuz arkadaşlar? Hayır, itiraz
etmiyorsunuz.
Sayın Nebati başka
ne diyor? Enflasyonla büyümeyi tercih ettik. diyor. Ben size soruyorum:
Sayın Nebati'nin ekonomik düzeni kimi büyütüyor değerli
arkadaşlar? Yüzde 1i büyütüyor, az önce söylediği patronları
büyütüyor, yüzde 99un ekonomisini ise küçültüyor değerli arkadaşlar
ve Sayın Nebati ve Sayın Erdoğan Enflasyonla devam. diyor.
Bakın, enflasyonla devam koşulu ne oldu arkadaşlar?
Yılbaşında Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde ilk kez törenle asgari ücreti açıkladı, değil
mi? Asgari ücrete yüzde 50 zam yaptık. dedi. Değerli
arkadaşlar, ben de Bu enflasyon şartlarında daha o zam
işçinin cebine girmeden gidecek dedim. nitekim gitti. Şu anda,
asgari ücret açlık sınırının altında. Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde daha ocak ayında ilk kez asgari ücret açlık
sınırının altına düştü. Açlık
sınırı şimdi 6 bin lira, asgari ücret 4.250 lira. Yoksulluk
sınırıysa 20 bin lira arkadaşlar. Kaç kişi 20 bin
liranın üzerinde gelire sahip? Yüzde 1 arkadaşlar, yüzde 1.
Şimdi, bu durumu biz
vicdanlarımıza sığdıramıyorsak bununla ilgili
milletin Meclisi bir sorumluluk almalı değerli arkadaşlar. Biz
bununla ilgili dedik ki: Gelin, bu enflasyonist şartlarda -mademki
enflasyonu düşüremiyor Sayın Erdoğan, Sayın Nebati,
düşürmek de istemiyor- asgari ücreti üç ayda bir belirleyelim. Asgari
Ücret Tespit Komisyonu üç ayda bir toplansın. Sayın Erdoğan ne
dedi? Asgari ücretli yılbaşını bekleyecek. dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım lütfen.
GARO PAYLAN (Devamla)
Asgari ücretlinin, arkadaşlar, yılbaşını bekleyecek
kadar nefesi var mı? Yok. Siz de çarşıda,
pazardasınız, çoğunuz çarşıya, pazara
çıkamıyorsunuz, bunu da biliyoruz. İsyan ediyor
yurttaşlarımız. Gelin, arkadaşlar, bu yasayı gündeme
alalım ve asgari ücreti üç ayda bir belirleyelim. En azından
açlık sınırının üzerine yükseltin.
Bakın, bu şartlarda
yoksulluk sınırı 20 bin liraysa asgari ücret 10 bin lira
olmalı. Ama şimdi diyeceksiniz ki: Biz patronuz, bu patronlar
nasıl ödeyecek? Biz emek sömürüsü üzerine bir ekonomik düzen kurduk.
Değerli arkadaşlar, emek sömürüsü üzerine kurulan bir ekonomik
düzenden kimseye hayır gelmez. O patronlar da ürettiği malları
kime satacak? Asgari ücretliye satacak değil mi? Asgari ücretlinin
çocuğuna ayakkabı alacak gücü var mı? Evine rızık
alacak gücü var mı? Bu açıdan, arkadaşlar, hepinizi vicdana
davet ediyorum ve şu anda Meclis Başkanlığında
bekleyen asgari ücretin üç ayda bir belirlenmesiyle ilgili yasa teklifimize
destek vermeye çağırıyorum.
Saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına söz talep eden, Manisa Milletvekili Sayın Ahmet
Vehbi Bakırlıoğlu.
Buyurun Sayın
Bakırlıoğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AHMET
VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) Saygıdeğer Başkan,
değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
bilindiği gibi, iklim krizi her geçen gün derinleşmekte; kriz
büyümekte ve başta tarım olmak üzere şehirlerimizde, turizmde,
sanayimizde, sağlığımızda, kısaca hayatın
her alanında etkisini göstermekte. İklim Değişikliği
Araştırma Komisyonunda yaptığımız
çalışmalar esnasında bir bilim insanı Yüz yılda bir
görülecek afetleri her yıl göreceğiz. ifadesini
kullanmıştı. Gerçekten de öyle, yüz yılda bir görülen
afetleri neredeyse her ay yaşamaya başladık. Bu durum en çok
tarımı etkilemekte. Don, dolu, fırtına ve sel gibi
felaketler tarımın sürdürebilirliğini tehdit edecek noktaya
gelmiş durumda. Seçim bölgem Manisada da buna benzer iklim olayları
tarımı olumsuz etkilemekte. Geçtiğimiz günlerde Manisa
Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerinin Delemenler, Killik, Yeşilyurt,
Horzumalayaka, Horzumkeserler, Kavaklıdere, Emcelli, Avşar, Selimiye,
Sığırtmaçlı, Ahmetağa, Gümüşçay ve Tepeköy
mahallelerinde yaşanan dolu felaketleri nedeniyle binlerce dönüm bağ
ciddi zarar gördü. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, belediye
başkanları, il ve ilçe yönetimleriyle birlikte bölgedeydik.
Bağları hasar gören köylülerle bir aradaydık, onların
dertlerini dinledik.
Değerli milletvekilleri,
yapmış olduğumuz ziyaretlerde tarım sigortaları
konusunda ciddi sıkıntıların olduğunu bir kez daha
gördük. Üreticilerimizin bir kısmı ne yazık ki tarım
sigortası yaptırmamış. Neden yaptırmadın? diye
sorduğumuzda da hemen hemen aynı cevapları aldık.
Birincisi, devlet katkısı olmasına rağmen TARSİM,
üreticilerimize pahalı gelmekte; bilhassa, geçmişte hasar kaydı
olan bölgelerde rakam çok çok daha yükselmekte. Bir diğer şikâyet ise
hasar sonrası yapılan ekspertiz raporlarına. Çiftçilerimiz
hasarın doğru ve hakkaniyetli tespit edilmemesinden şikâyet
etmekte. Çiftçilerimiz bu nedenlerle TARSİM yaptırmak istemiyor
veyahut da yaptıramıyor, yaptıranların büyük bir bölümü ise
kredi borçlarından dolayı mecburen yaptırmakta.
Yaşadığımız bu tecrübeler
ışığında, tarım sigortaları konusunda
almamız gereken bir hayli mesafe olduğunu bir kere daha gördük.
Değerli milletvekilleri,
çiftçilerimizin neredeyse tamamı borçlu. Ziyaretlerimiz esnasında
Bağlarımızın tamamını satsak borcumuzu
ödeyemeyiz. diyen çiftçilerle karşı karşıya geldik. Bu
borç batağı içerisinde zor günler geçiren, üzerine, afet
yaşamış olan çiftçimizi bu zor günlerde yalnız
bırakamayız. Dolu felaketi yaşanan bölgelerdeki çiftçilerimizin
bankalara olan borcunun ötelenmesi kaçınılmazdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın
lütfen.
AHMET VEHBİ
BAKIRLIOĞLU (Devamla) Esasında, öteleme de yetmez, bu
borçların faizsiz olarak yapılandırılması
gerekmektedir. Borçların ötelenmesi ve
yapılandırılmasıyla birlikte bu çiftçilerimize,
bağına bahçesine bakabilmesi, çocuklarına harçlık
verebilmesi, geçinebilmesi için hibe yardımlarının da
yapılması elzemdir. Çiftçilerimizin Gazi Meclisten beklentisi bu
yöndedir ve bu konuda Meclisin inisiyatif alması gerekmektedir. Böylesine
afetlerin bir daha yaşanmaması en büyük temennimizdir.
Hasar gören çiftçilerimize
bir kere daha geçmiş olsun diyerek yüce Meclisimizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın Nuhoğlu
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
53.- İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlunun, TÜRKSAT 5B
Uydusu Hizmete Alma Töreninde Cumhurbaşkanının
yaptığı açıklamalara ilişkin açıklaması
HAYRETTİN NUHOĞLU
(İstanbul) Teşekkür ederim.
TÜRKSAT 5B Uydusu Hizmete
Alma Töreninde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Bundan
sonra uçaklarımızın gövdesine Turkish Airlines değil,
Türkiye Hava Yolları yazacağız. ifadesini kullanmıştır.
Türk kelimesinin yerine Türkiye denilmesi açılımcı
zihniyetlerin tezahürüdür, Başdanışman Uçum ve eski
Başdanışman Tanrıverdi gibilerin düşüncesidir.
Türk'üm. demekten utananlar, içinde Türk geçen her şeyden korkanlar
T.C. ibaresini ve Andımızı zaten
kaldırmışlardır. Türk isminden hiç kimse rahatsız
olmamalıdır. Rahatsız olanlara Atatürkün sözlerini
hatırlatmak isterim: Benim hayatta yegâne servetim Türklükten başka
bir şey değildir. Bu memleket tarihte Türktü, hâlde Türktür ve
ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. (İYİ Parti sıralarından
Bravo! sesleri, alkışlar)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Türkiyenin içerisinde Türk geçmiyor mu?
VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Önergeler
1.- Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayırın, (2/1511) esas
numaralı 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve
Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/173)
BAŞKAN İç
Tüzük'ün 37'nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
14/06/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
(2/1511) esas numaralı
Kanun Teklifi'min İç Tüzükün 37'nci maddesine göre doğrudan Genel
Kurul gündemine alınmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ümit
Dikbayır
Sakarya
BAŞKAN Önerge üzerinde
teklif sahibi olarak Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır
konuşacaktır.
Buyurun Sayın
Dikbayır. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Süreniz beş
dakikadır.
ÜMİT DİKBAYIR
(Sakarya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Meclis
Genel Kurulu biraz gergin, biraz iyi bir şeyler yapalım da hepimize
iyi gelsin.
Şimdi, Sakarya
Büyükşehir Belediyesinin uğradığı bir
haksızlık var. Daha önce bunu KİT Komisyonunda İller
Bankası Genel Müdürüne söylemiştim, adam da haklı olarak Meclisi
adres gösterdi. Daha sonra, Meclise bir araştırma önergesi verdim
Oturalım, konuşalım; bu sorunu çözelim. diye; reddettiniz.
Şimdi de kanun teklifi olarak huzurlarınıza getirdim ancak daha
önce de söylediğim gibi, aslında bu sorunun çözülmesi çok basit. 5779
sayılı Kanunun 2nci maddesinin (4)üncü bendinde
Cumhurbaşkanına bu yetki veriliyor, istediği takdirde Sakarya
Büyükşehir Belediyesinin hakedişini 2 katına çıkarabilir ki
hakkıdır, aslında daha fazlası hakkıdır.
2020 yılında
Sakaryalı sanayicilerimiz 4 milyar 459 milyon dolar ihracat yaparak
Türkiye 7ncisi oldu, 2021 yılında 5 milyar 99 milyon dolar ihracat
yaparak Türkiye 8incisi oldu. Ben de Sakarya Milletvekili olarak
sanayicilerimizle ve bu fabrikalarda çalışan hemşehrilerimle
gurur duyuyorum.
Peki, bunun
karşılığında siz ne yaptınız?
Sakaryayı ve Sakaryalıyı âdeta cezalandırdınız.
Bakın, 2020 yılında kişi başı ortalama belediye
payı 665 lirayken Sakaryaya kişi başı 400 lira verdiniz,
2021 yılında ise kişi başına ortalama 1.100 lira
verilirken Sakaryaya sadece 622 lira verdiniz. Sakaryaya 7nci sıradan
ya da 8inci sıradan pay istemiyoruz, sadece ortalamasını
istiyoruz; onu da hak görmüyorsunuz. Benim talebim, ortalamayı alın.
Bu rakam devletimizin bütçesinin içinde çok önemsiz bir rakam ama Sakarya için
önemli bir rakam. Sakaryanın bu paraya ihtiyacı var;
Sakaryanın metrosu yok, raylı taşıma sistemi yok;
Sakaryada altyapı sorunu var, Sakaryanın trafik sorunu var, en
önemlisi deprem sorunu var. Bildiğiniz gibi o coğrafyada yirmi
beş, otuz yılda bir şiddetli ve yıkıcı deprem
olur, en son deprem 1999 yılında yani yirmi üç yıl önce oldu.
Sakaryada acilen kentsel dönüşüm yapılması gerekiyor ama siz
yıllardır hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorsunuz.
Sayın milletvekilleri, Sakaryada acilen, hemen yıkılması
gereken 10 binin üzerinde bina ve bu binalarda yaşayan 50-60 bin
vatandaşımız var. Bu vatandaşlarımız hâlâ beton
tabutlarda yaşıyor, yaşanacak bir depremde çok fazla can
kaybı olur. Bakın, bunun vebalini çekemezsiniz, gelin, birlikte ve
bir an önce bu haksızlığın önüne geçelim. Eğer bu
teklifi ben verdim diye reddedecekseniz, ben şu anda bu teklifi geri
çekmeye hazırım.
Sayın
Akbaşoğlu, ben bu teklifi şu anda geri çekmeye
hazırım, yeter ki bu soruna çare olun, sizin vereceğiniz teklife
de ben ve İYİ Partili milletvekili arkadaşlarımın
evet diyeceğine söz veriyorum çünkü onlar haksızlığa
karşı duruşlarını gösterirler.
Sayın milletvekilleri,
Sakarya her zaman devletinin yanında olmuştur, olmaya da devam edecektir.
Sakarya size hep destek oldu, son yirmi beş yıldır yüzde 60 ile
yüzde 70 arasında oy verdi ama siz Sakaryayı unuttunuz. Bakın,
Sakaryanın sokaklarına gelin, Sakarya size küstü, ben size buradan
söyleyeyim. Şimdi, bugün, çok adaletten, hukuktan, vicdandan bahsettiniz
ama bugün, vicdanınızı ve adaletinizi göreceğiz. Gelin,
birlikte bu yasayı geçirelim, Sakaryalının bir nebze de olsa
gönlünü alalım.
Sakaryayı
yönetemediniz, ülkeyi de yönetemediniz. Kur korumalı mevduat diye bir
şey çıkardınız, bu ülkenin vatandaşının
ödediği vergileri faiz olarak zenginlere aktarıyorsunuz. Bu yıl
sadece bunun yüzünden yaklaşık 200 milyar TL faiz ödeyeceksiniz,
zenginlerin cebine gidecek. Bu paranın sadece yüzde 20siyle EYT sorununu
halledebilirdik. Bu paranın sadece yüzde 15iyle bu ülkede okuyan 15
milyon çocuğumuza sabah kahvaltısı, öğlen yemeği
verebilirdik; bu zor dönemde gençlerimizin KYK borçlarını silip
onlara yetecek kadar yurt binası yapabilirdik ama siz milletimize
değil, yandaşlarınıza ve zenginlere hizmet etmeyi tercih
ettiniz. Sayenizde insanlarımızın ev alma hayalleri bitti.
İnsanlar artık evlenip çocuk sahibi olmaktan korkuyor.
Bakın, bir şey daha
söyleyeyim size, size oy veren vatandaşlar sokakta ne söylüyor biliyor
musunuz? Bizim oy verdiğimiz AK PARTİ, bu AK PARTİ değil,
bizim oy verdiğimiz Tayyip Erdoğan da bu Tayyip Erdoğan
değil. Biz değişmedik, onlar değişti. diyorlar ve
size oy vermeyecekler göreceksiniz. Daha ne söyleyeyim? Siz bilirsiniz, Allah
mübarek etsin.
Teklife desteklerinizi bekliyor,
saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
III.-
YOKLAMA
(CHP sıralarından
bir grup milletvekili ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoklama
talep ediyoruz.
BAŞKAN İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alma önergesini
oylarınıza sunmadan önce yoklama talebi var, bunu
karşılayacağım.
Sayın Özel, Sayın
Şeker, Sayın Şahin, Sayın Hancıoğlu, Sayın
Karabat, Sayın Köksal, Sayın Şevkin, Sayın Kayan,
Sayın Beko, Sayın Gaytancıoğlu, Sayın Kılınç,
Sayın Sarıaslan, Sayın Çeviköz, Sayın Ünver, Sayın
Aytekin, Sayın Adıgüzel, Sayın Ceylan, Sayın Kaplan,
Sayın Yılmazkaya, Sayın Yalım.
Yoklama işlemi için üç
dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN Toplantı
yeter sayısı yoktur.
Birleşime beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
19.18
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.25
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Emine Sare AYDIN
(İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 102nci Birleşiminin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
III.-
YOKLAMA
BAŞKAN Sakarya
Milletvekili Ümit Dikbayırın İç Tüzükün 37nci maddesine göre
verilmiş olan doğrudan gündeme alınma önergesinin oylamasından
önce istem üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi, yoklama
işlemini tekrarlayacağım. Yoklama için üç dakika süre veriyorum.
Pusula veren sayın
milletvekillerinin Genel Kuruldan ayrılmaması rica olunur.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter
sayısı bulunamadığından alınan karar
gereğince kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için, 15 Haziran 2022 Çarşamba günü saat
14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma saati:
19.29