TUTANAK DERGİSİ
108inci
Birleşim
28
Haziran 2022 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri
Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak
Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her
tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve
tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun
olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Hatay Milletvekili Lütfi
Kaşıkçının, Hatay Devleti Meclisinde 29 Haziran 1939da
Hatayın ana vatana katılması kararının
alınmasının 83üncü yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Muğla Milletvekili
Mürsel Albanın, Marmaristeki orman yangınlarına ilişkin
gündem dışı konuşması
3.- Muğla Milletvekili
Mehmet Yavuz Demirin, Marmaristeki orman yangınlarına ilişkin
gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Tokat Milletvekili Yücel
Bulutun, Artova ve Zile ilçelerini birbirine bağlayan ve aynı zamanda
Yeşilyurt, Sulusaray ilçelerini de Zileye bağlayan grup yolunun
bakımsızlığa sürüklenmesine ilişkin
açıklaması
2.- Adana Milletvekili
Müzeyyen Şevkinin, Adananın Ceyhan ilçesi Kurtpınar ve
Sarımazı Mahallesinin kamulaştırma sorununa ilişkin
açıklaması
3.- İstanbul
Milletvekili Hayrettin Nuhoğlunun, İstanbulun Anadolu
yakasında Kuzey Ormanlarının başlangıcı olan
Çekmeköy ilçesinin en büyük yeşil alanı askerî
kışlanın yapılaşmaya açılmasına ilişkin
açıklaması
4.- Aksaray Milletvekili
Ayhan Erelin, Tarım Kredi Kooperatiflerine borcu olan çiftçilerin faiz
yapılandırma ve iki yıl ödemesiz kredi müjdesi beklediğine
ilişkin açıklaması
5.- Ankara Milletvekili Nihat
Yeşilin, Türkiyenin tarım politikasının iflas etmeye
doğru gittiğine ilişkin açıklaması
6.- İzmir Milletvekili
Mehmet Ali Çelebinin, astsubayların özlük haklarına ilişkin
açıklaması
7.- Bursa Milletvekili
Mustafa Hidayet Vahapoğlunun, Cumhurbaşkanının, Tip 1
diyabetli çocuklara, sensörlü glikoz ölçüm cihazlarının Sosyal
Güvenlik Kurumu Ödeme Listesinde yer alacağı müjdesini vermesine
ilişkin açıklaması
8.- Konya Milletvekili
Abdulkadir Karadumanın, hayvancılık alanında atılan
adımlarla dışarıya
bağımlılığın her geçen gün artmasına
ilişkin açıklaması
9.- Adana Milletvekili Ayhan
Barutun, gıda fiyatlarındaki artışa ilişkin
açıklaması
10.- Kırşehir
Milletvekili Metin İlhanın, Kırşehirde insanların
her geçen gün kötüye giden ekonomik durumlarına ilişkin
açıklaması
11.- Edirne Milletvekili Okan
Gaytancıoğlunun, esnafın ekonomik kriz nedeniyle
yaşadığı sorunlara ilişkin açıklaması
12.- Mersin Milletvekili Ali
Cumhur Taşkının, Cüneyt Arkının vefatına ve
Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve
Kaçakçılığıyla Mücadele Gününe ilişkin
açıklaması
13.- Kütahya Milletvekili Ali
Fazıl Kasapın, Kütahyanın yol sorununa ilişkin
açıklaması
14.- Düzce Milletvekili Ümit
Yılmazın, Düzcede yaşanan sel felaketine ilişkin
açıklaması
15.- Hatay Milletvekili
Mehmet Güzelmansurun, Antakyanın Alahan Mahallesinde Millî Emlake ait
olan arazinin TOKİye devredilmesine ilişkin açıklaması
16.- İstanbul
Milletvekili Hayati Arkazın, Marmariste çıkan orman
yangını ile Bartın, Karabük, Sinop, Kastamonu ve Zonguldakta
yaşanan sel felaketine ve Cüneyt Arkının vefatına
ilişkin açıklaması
17.- Adıyaman
Milletvekili Abdurrahman Tutderenin, madencilik faaliyetlerinin bazen
doğa ve çevre katliamlarına yol açtığına ilişkin
açıklaması
18.- Kahramanmaraş
Milletvekili Sefer Aycanın, sanayi kuruluşlarının mutlaka
organize sanayi bölgesi içerisine kurulması gerektiğine ilişkin
açıklaması
19.- Osmaniye Milletvekili
Mücahit Durmuşoğlunun, Kabine toplantısı sonrası
Cumhurbaşkanının verdiği müjdelere ve gençleri Osmaniyeye
beklediğine ilişkin açıklaması
20.- İstanbul
Milletvekili Sibel Özdemirin, Profilo Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin
arazisinin Kâğıthane Belediyesi tarafından ısrarla
Belediyeye tahsisinin istenmesine ilişkin açıklaması
21.- Kocaeli Milletvekili
Emine Zeybekin, İzmitin düşman işgalinden kurtuluşunun
101inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
22.- Kırklareli
Milletvekili Türabi Kayanın, Istranca Ormanlarının dipten
tıraşlanarak, güney bölgelerimizdeki ormanların da
yakılarak yok edilmesine ilişkin açıklaması
23.- Yozgat Milletvekili Ali
Kevenin, Karayollarındaki kara yolu işçilerinin kadro taleplerine ilişkin
açıklaması
24.- Kırıkkale
Milletvekili Ahmet Önalın, Kırıkkalede sağlık
hizmetlerine erişmede yaşanan sıkıntılara ilişkin
açıklaması
25.- Çanakkale Milletvekili
Özgür Ceylanın, Gelir İdaresi Başkanlığının
27 Mayısta açıkladığı kurum içi gelir uzmanlığı
sınav sonuçlarına ilişkin açıklaması
26.- Adana Milletvekili Orhan
Sümerin, Adananın Sarıçam ilçesindeki çiftçilerin sulama sorununa
ilişkin açıklaması
27.- Eskişehir
Milletvekili Nabi Avcının, Cüneyt Arkının vefatına
ilişkin açıklaması
28.- Adana Milletvekili
Mehmet Metanet Çulhaoğlunun, taşeron işçilerin kadro sorununa
ilişkin açıklaması
29.- Gaziantep Milletvekili
İmam Hüseyin Filizin, Cüneyt Arkının vefatına ve
gençlerin alkol ve uyuşturucu batağından kurtarılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
30.- İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Cüneyt Arkının
vefatına, Çekyada düzenlenen Down Sendromlular Dünya Atletizm, Masa
Tenisi ve Tenis Şampiyonasında dereceye giren özel
sporcularımızı yürekten tebrik ettiğine, Cezayirde
başlayan 19uncu Akdeniz Oyunlarında millî sporcularımıza
başarılar dilediğine, İzmitin düşman işgalinden
kurtuluşunun 101inci yıl dönümüne, 26-30 Haziran Özel Güvenlik
Haftasına, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebatinin 27
Aralık 2021deki söylemlerinin üzerinden altı ay geçmesine
rağmen ülkedeki tüm ekonomik verilerin daha kötüye gitmesine, Hükûmetin
Meclise getirmek zorunda kaldığı ek bütçeye ve İYİ
Parti iktidarına az kaldığına ilişkin açıklaması
31.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Cüneyt Arkının vefatına, 27 Haziranda
Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Karabük, Düzce ve Sinoptaki şiddetli
yağışlara ve mülteci meselesi, insan hakları ve
uluslararası hukuk gibi konularda ülkemize yönelik kara propagandalar
yürüten Avrupa Birliği ülkelerinde sistematik kıyımların ve
insan hakları ihlallerinin devam ettiğine ilişkin
açıklaması
32.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, HDPye yönelik siyasi
soykırım operasyonlarına, 3 Temmuzda yapılacak
kongrelerine, Adananın partisine sahip çıkacağına, Medeni
Yıldırımın ölüm yıl dönümüne, Yüksekovada
şiddet dalgasının devam ettiğine, AKP-MHP koalisyonunun
korku iklimini yaymaya çalıştığına ve bütün bu
gözaltı operasyonlarının tek bir amacı olduğuna
ilişkin açıklaması
33.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, Cüneyt Arkının vefatına;
Sinop, Kastamonu ve Bartında aşırı
yağışların afetlere neden olduğuna; sel, yangın,
deprem gibi tekrarlayan afetlere parti aklıyla bakılmaması
gerektiğine ve siyasi partilerin bedel ödeyeceği yerin sandık
olduğuna ilişkin açıklaması
34.- Kahramanmaraş
Milletvekili Ahmet Özdemirin, Cüneyt Arkının vefatına,
sağanak yağışın Batı Karadenizde sele neden
olduğuna, Mete Han tarafından milattan önce 209da temelleri
atılan Kara Kuvvetlerimizin kuruluşunun 2.231inci yıl dönümüne,
Genel Kurulda bugün görüşülmesi planlanan ek bütçe kanun teklifine
ilişkin açıklaması
35.- Adana Milletvekili
Ayşe Sibel Ersoyun, Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluşunun 2.231inci
yıl dönümüne ilişkin açıklaması
36.- Ankara Milletvekili
Zeynep Yıldızın, Bakanlar Kurulu toplantısının
ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın
ülkemizdeki nadir element sahalarına ilişkin verdiği müjdeye
ilişkin açıklaması
37.- Kırklareli
Milletvekili Vecdi Gündoğdunun, enflasyon ve girdi maliyetlerindeki
artış karşısında Trakya bölgesinde
toprağını ekemeyen ayçiçeği üreticisine iktidarın
sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması
38.- Afyonkarahisar
Milletvekili Burcu Köksalın, Afyonkarahisarda 2nci Küçük Sanayi
Sitesini, birçok köy ve kasabayı selin vurduğuna ilişkin
açıklaması
39.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, İstanbul Milletvekili Numan
Kurtulmuşun 344 sıra sayılı Kanun Teklifinin tümü
üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
40.- İstanbul
Milletvekili Numan Kurtulmuşun, İstanbul Milletvekili Engin
Altayın yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
41.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, İstanbul Milletvekili Numan
Kurtulmuşun yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
42.- İstanbul
Milletvekili Engin Altayın, İstanbul Milletvekili Numan
Kurtulmuşun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
43.- Erzurum Milletvekili
Muhammet Naci Cinislinin, İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuşun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Çeşitli
İşler
1.- Başkanlıkça,
görüşmeleri izlemek üzere Genel Kurulu teşrif etmiş bulunan
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-Türkiye Parlamentolar Arası
Dostluk Grubu Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay ve beraberindeki
heyete Hoş geldiniz. Denilmesi
2.- Başkanlıkça,
görüşmeleri izlemek üzere Genel Kurulu teşrif etmiş bulunan
Cezayir-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı
Sayın Messaoud Guesri ve beraberindeki heyete Hoş geldiniz.
denilmesi
B) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
tatilde bulunduğu dönemde de çalışabilmesine dair talebinin
uygun görüldüğüne ilişkin tezkeresi (3/1994)
2.-Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Dilekçe Komisyonunun, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin tatilde bulunduğu dönemde de
çalışabilmesine dair talebinin uygun görüldüğüne ilişkin
tezkeresi (3/1995)
3.-Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Plan ve Bütçe Komisyonunun,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde bulunduğu dönemde de
çalışabilmesine dair talebinin uygun görüldüğüne ilişkin
tezkeresi (3/1996)
4.-Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde
bulunduğu dönemde de çalışabilmesine dair talebinin uygun
görüldüğüne ilişkin tezkeresi (3/1997)
5.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Kadın Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde
bulunduğu dönemde de çalışabilmesine dair talebinin uygun
görüldüğüne ilişkin tezkeresi (3/1998)
C) Önergeler
1.- Denizli Milletvekili
Yasin Öztürk ve Ankara Milletvekili Şenol Sunatın, (2/3894) esas
numaralı Yükseköğretim Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun
Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
(4/176)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- İYİ Parti
Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlu tarafından, şeker fiyatlarının bu
kadar artması ve bu artışların arkasındaki nedenlerin
araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 28/6/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 28
Haziran 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
2.- HDP Grubunun, Tunceli
Milletvekili Alican Önlü ve arkadaşları tarafından, Erzincanda
bir maden işletmesinde yaşanan siyanür
sızıntısının araştırılması
amacıyla 26/6/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 28
Haziran 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
3.- CHP Grubunun,
Elâzığ Milletvekili Gürsel Erol ve arkadaşları
tarafından, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde
hayvancılık alanında yaşanan sorunların tespit
edilerek çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla 9/7/2020
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan (10/3093) esas numaralı Meclis
Araştırması Önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 28
Haziran 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
4.- AK PARTİ Grubunun,
bastırılarak dağıtılan 344 ve 343 sıra sayılı
Kanun Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden gündemin Kanun Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının
sırasıyla 1inci ve 2nci sıralarına alınması ve
bu kısımda bulunan diğer işlerin sırasının
buna göre teselsül ettirilmesine; Genel Kurulun çalışma gün ve
saatlerinin yeniden düzenlenmesine; 1, 4, 5, 6 ve 7 Temmuz Cuma, Pazartesi,
Salı, Çarşamba ve Perşembe günkü birleşimlerinde denetim
konularının görüşülmeyerek gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında yer alan
işlerin görüşülmesine; 29 Haziran 2022 Çarşamba günkü
birleşiminde Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için seçim
yapılmasına ve 343 sıra sayılı Kanun Teklifinin
İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak bölümler hâlinde
görüşülmesine ilişkin önerisi
VIII.-OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Celal Adanın, menfur bir cinayete kurban giden
merhume Başak Cengizin Genel Kurul dinleyici locasında bulunan
muhterem anne ve babasına Hoş geldiniz. dediğine ve milletimize
başsağlığı dilediğine ilişkin
konuşması
IX.- KANUN
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2022 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (1/284) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı 344)
X.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Numan Kurtulmuşun, Erzurum Milletvekili Muhammet Naci
Cinislinin 344 sıra sayılı Kanun Teklifinin 1inci maddesi
üzerinde İYİ Parti Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
2.- Bursa Milletvekili
İsmail Tatlıoğlunun, İstanbul Milletvekili Numan
Kurtulmuşun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında İYİ Partiye
sataşması nedeniyle konuşması
XI.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman'ın, serebral palsi
hastalarına yönelik yürütülen çalışmalara ilişkin sorusu ve
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı
(7/65209)
2.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Şanlıurfa ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin
sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı
(7/65748)
3.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Diyarbakır ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin
sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı
(7/65749)
4.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Batman ilinde tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65750)
5.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Mardin ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65751)
6.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Siirt
ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Tarım
ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65752)
7.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Şırnak ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin
sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı
(7/65753)
8.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Hakkâri ilinde tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65755)
9.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Kilis
ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Tarım
ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65756)
10.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Ağrı ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu
ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65758)
11.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Aksaray ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65759)
12.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Ardahan
ilinde tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Tarım ve
Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65760)
13.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Bayburt ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65761)
14.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Bingöl ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65762)
15.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Bitlis ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65763)
16.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Çankırı ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin
sorusu ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı
(7/65764)
17.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Düzce ilinde tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65765)
18.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Erzincan ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65766)
19.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Erzurum ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65767)
20.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Gümüşhane ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu
ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65768)
21.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Isparta ilinde tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65769)
22.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Karabük
ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Tarım
ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65770)
23.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Kars
ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Tarım
ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65771)
24.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Muş ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65772)
25.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
İstanbul ilinde tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65773)
26.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Rize
ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Tarım
ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65774)
27.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Van
ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Tarım
ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65775)
28.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun,
Yalova ilindeki tarımsal üretim faaliyetlerine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin cevabı (7/65777)
28 Haziran 2022
Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Enez KAPLAN (Tekirdağ)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 108inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı
ilk söz, Hatay Devleti Meclisinde 29 Haziran 1939da Hatayın ana vatana
katılması kararının alınmasının 83üncü
yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Hatay Milletvekili Sayın Lütfi
Kaşıkçıya aittir.
Buyurun Sayın
Kaşıkçı. (MHP sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçının, Hatay
Devleti Meclisinde 29 Haziran 1939da Hatayın ana vatana
katılması kararının alınmasının 83üncü
yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
LÜTFİ KAŞIKÇI
(Hatay) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hatayın
ana vatana katılışının 83üncü yıl dönümü
vesilesiyle Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına gündem dışı
söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve ekranları
başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum.
Misakımillî
sınırları içerisinde yer alan ancak dönemin olağanüstü
şartları nedeniyle millî sınırların
dışında bırakılan Hatayın ana vatana
katılışı Atatürkün izlediği dış
politikanın bir zaferiydi. Büyük Önder, Hatayın er ya da geç
kurtulacağını vadetmiş, bunu Türkiye Büyük Millet
Meclisinde, Adana Tren Garında, Samsunda bir lise ziyaretinde defaatle
dile getirmişti. Hatay, Gazi Mustafa Kemal Atatürkün Türk milletine son
sözü ve son armağanı olmuştur.
Mondros Mütarekesinin hemen
ardından düşman kuvvetleri tarafından işgal edilen Hatay,
uzun süre Fransız işgali altında kalmıştır.
Hataylılar, Atatürkün talimatları doğrultusunda, Tayfur Sökmen
başta olmak üzere Millî Mücadele kahramanlarının etrafında
kenetlenerek örneği ancak destanlarda görülebilen bir Millî Mücadele
örneği sergilemiş, 1938 yılında kurulan
bağımsız Hatay Devleti dönemini yaşadıktan sonra kendi
iradesiyle tekrar ana vatana dönmüştür. Bu süreç birçok yönlerden
incelenmeye değer, emsalsiz bir barış ve diplomasi zaferi
örneğidir. Atatürkün ismini Hatay olarak verdiği büyük Türk
milleti ve onun şerefli tarihinin ayrılık bilmeyen bu kutsal
Türk yurdu uzun yıllar hicran ve ızdırap çektikten sonra feraha
ve saadete kavuşmuştur.
29 Haziran 1939da Hatay
Devlet Başkanı Tayfur Sökmenin hazır bulunduğu oturumda
Hatay Millet Meclisinin 38 üyesinin Türk camiasının ayrılmaz
bir parçası olan Hatayın ana vatana kavuştuğunun bir
kararla tespitini teklif ederiz. metniyle imzaladığı önergenin
coşku içinde kabul edilmesi neticesinde kırk asırlık bu
Türk yurdunun ana vatanla süren ayrılığına son
verilmiş oldu.
Değerli milletvekilleri,
bundan tam seksen üç yıl önce Hatayın ana vatana katılma
kararını alan, birbirine hasret iki parçayı birleştirerek
bugün bir arada olmamıza vesile olan Hatay Devlet Başkanı Tayfur
Sökmen başta olmak üzere Başbakan Abdurrahman Melek ve Hatay Millet
Meclisinin merhum üyelerinin isimlerinin teker teker anarak kendilerinin aziz
ruhunu sizlerin ve tarihin huzurunda bir kez daha selamlamak istiyorum.
Evet, Hatay Meclisinin Hatay
ana vatana katılsın. kararının altında imzası
olan Hatay Milletvekillerine bugün, 2022 yılında Türkiye Büyük Millet
Meclisinden bir selam göndermek istiyorum. Abdülgani Türkmen, Doktor Vedii
Bilgin, Samih Azmi, Suphi Bereket, Vedii Münir Karabay, Doktor İbrahim
İnal, Hikmet Celal, İzzet Zekeriya, Bekir Sıtkı Kunt, Ali
Mısırlı, Nuri Aydın Konuralp, Mehmet Adalı, Mehmet
Kamil, Mehmet Sait Tüleyli, Hasan Ali Davud, Süleyman Tuhani, Mehmet Kösediyap,
Zeynel Abidin Cilli, Selim Mahmut, Salih Güzel, İsa Kazancıyan, Agop
Davidyan, Doktor Basil Huri, Hacı Razzuk, Mustafa Fansa, Seydi Oğuz,
Arif Hikmet Süral, Bahri Bahadırlı, Cevat Abalı, Abdurrahman
Mursal, Abdullah Mursal, Haçadur Karabacakyan, Bostan Mercan, Abbas Ülkü, Hamdi
Selçuk, Davut Şeyh Mehmet Reyhani, Ahmet Celal Abdülhamit, Marsel Balit,
Mihran Keşişyan ve Kâmil Zireyk; sizleri rahmetle ve şükranla
anıyorum; ruhlarınız şad olsun.
Sözlerime, 14 Kasım 1938
günü Hatay Meclisinde Atatürkün vefatı üzerine yapılan oturumda söz
alan Hatay Milletvekili merhum Cevat Abalının sözleriyle son vermek
istiyorum.
Atam sen ölmedin, bizimle,
Türklükle yaşayacaksın; dünya yüzünde insan denilen fert
kalmayıncaya kadar yaşayacak, yaşayacak ve
yaşayacaksın.
Gazi Meclisimizi
saygıyla selamlıyorum. (MHP, CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Bulut, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Tokat Milletvekili Yücel Bulutun, Artova ve Zile ilçelerini
birbirine bağlayan ve aynı zamanda Yeşilyurt, Sulusaray ilçelerini
de Zileye bağlayan grup yolunun bakımsızlığa
sürüklenmesine ilişkin açıklaması
YÜCEL BULUT (Tokat)
Teşekkür ediyorum Başkanım.
Artova ve Zile ilçelerimizi
birbirine bağlayan ve aynı zamanda Yeşilyurt, Sulusaray
ilçelerimizi de Zileye bağlayan yaklaşık 30 köyümüzün
doğrudan kullanmakta olduğu grup yolumuz
bakımsızlığa sürüklenmiştir. Kurban
Bayramının yaklaştığı şu günlerde daha da
yoğun olarak kullanılacak yolun öncelikle bayram öncesi
bakımının yapılarak hemşehrilerimizin güvenli ve
sağlıklı bir şekilde yolculuklarını
yapmaları ilk önceliğimizdir. 2010 yılında açılan
yolumuz Karayollarına devre imkân sağlayacak altyapı ve
özellikte inşa edilmiştir. İl Özel İdareye bağlı
olan yolumuzun Karayollarına devri Artova, Zile ve bu bölgelerde
yaşayan tüm hemşehrilerimizin beklentisidir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Şevkin, buyurun.
2.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, Adananın Ceyhan
ilçesi Kurtpınar ve Sarımazı Mahallesinin
kamulaştırma sorununa ilişkin açıklaması
MÜZEYYEN ŞEVKİN
(Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Adananın Ceyhan ilçesi
Kurtpınar ve Sarımazı Mahallesi sınırları
içerisinde kalan alan 2007 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla
Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi ilan edilmiş, 2010 yılında
bölgedeki taşınmazların acele kamulaştırılmasına
karar verilmiştir. On iki yıl geçmesine karşın dava ve
süreçleri devam etmektedir. İncirli köyünde bulunan taşınmazlara
el konulmuştur, söz konusu alanda özel bir şirketin kuracağı
polipropilen üreten üretim tesislerinin inşaat alanı henüz kamulaştırılmamış,
süreç bitmemiş ancak köylülere ait taşınmazlar tel çitle
çevrilmiştir. Buradan sormak istiyoruz: Burası dağbaşı
mı, kurulacak fabrikayla ilgili yasal izin ve ruhsatlar düzenlenmeden,
kamulaştırma işlemleri tamamlanmadan nasıl inşaat
başlıyor? Köylülerin taşınmazlarına nasıl el
konuluyor? Deniz kenarı ve bedelleri yüksek olan araziler köylülerin
alın teri ve geleceğidir. Köylülerimize ait yerler belediye meclis
kararına göre imarlı arsalardır ve insanlar
(CHP
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Nuhoğlu...
3.- İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlunun,
İstanbulun Anadolu yakasında Kuzey Ormanlarının
başlangıcı olan Çekmeköy ilçesinin en büyük yeşil
alanı askerî kışlanın yapılaşmaya
açılmasına ilişkin açıklaması
HAYRETTİN NUHOĞLU
(İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İstanbulun Anadolu
yakasında Kuzey Ormanlarının başlangıcı olan
Çekmeköy ilçesinin en büyük yeşil alanı askerî kışla, tüm
itirazlara rağmen yapılaşmaya açıldı; aynı yerde TRTye
de arazi tahsisi yapıldığı iddia edilmektedir. Şehir
içindeki askerî alanları boşaltarak meydanlar ve bahçeleri vadeden
iktidar, sözünde durmayarak oraları yandaşlara peşkeş
çekmektedir. Şantiyeye dönüşen kışla arazisinde,
vatandaştan gizlenmeye çalışılsa da çok sayıda
ağacın kesildiği, en az 1.500 ağacın daha
kesileceği söylenmektedir. Ormanlar nefestir, hayattır; en son
Marmaristeki yangında içimiz sızladı. Hiç olmazsa İstanbuldaki
ormanların yok edilmesine Dur! demek için Çevre ve Şehircilik ile
Tarım ve Orman Bakanlarına ihtaren
Yeter artık! diyoruz. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
(Devam)
2.- Muğla Milletvekili Mürsel Albanın, Marmaristeki orman
yangınlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
BAŞKAN - Gündem
dışı ikinci söz, Marmaristeki orman yangınları
hakkında söz isteyen Muğla Milletvekili Mürsel Albana ait.
Buyurun Sayın Alban.
(CHP sıralarından alkışlar)
MÜRSEL ALBAN (Muğla) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine aylardan haziran,
yine 21 Haziran ve yangın, yine Marmaris, yine Muğla. Her ne sebeple
ise yangın çıkmış veya çıkarılmış, bu
yangında sabotaj ihtimalinin çok yüksek olduğu, yüzde 99 olduğu bilinmekte
ve iddia edilmektedir. Yangın, nasıl çıkarsa çıksın
arkadaşlar, iktidarın ve ormanlardan sorumlu olan Bakanın o
yangınla mücadele etme ve en üst noktada mücadeleyi yerine getirme
sorumluluğu vardır. 3 noktada çıkan yangına anında
müdahale edilememiş ve o yangın çok büyük tahribat vererek çok büyük
alanları yakmıştır. İddia ettiğimiz, soru
önergeleriyle sorduğumuz Orman Bakanından ve -sonra eklendi- Savunma
Bakanlığından, ülkemizdeki yangınla mücadeleyle ilgili kaç
tane helikopterin olduğunun, kaç tane uçağın olduğunun
cevabını bir türlü alamadık. Bizim bölgemizin yüzde 68i orman
ve o bölgeye en yakın yangınla mücadele filosu nerededir? Gece
yangına müdahale edebilen kaç tane helikopter, kaç tane uçak vardır?
diye sorduk ama bunların hiçbirine cevap alamadık. Geçen yıl
Muğlada 70 bin hektarlık alan yandı bakın, o yıldan
ders çıkarılmamış ki bu yıl da yine, üç gün içerisinde
yaklaşık 5.900 hektarlık alan yangın gördü, bunun 4.500
hektarlık alanı da ormandı ve tamamı yandı
arkadaşlar.
Yangına uçakların
ve helikopterlerin müdahale ettiğini iddia eden iktidarın
yetkilileri, biz eksikleri bildirmeye, yangınla mücadele etmeye herkesi
davet ederiz, sizin eksikleriniz varsa onu da dile getiririz, konuşuruz.
İktidarın ve ormandan sorumlu Bakanlığın tek görevi
vardır, o yangınları söndürmek ama ne yazık ki o
yangınlar söndürülemedi ve o yangınlar sırasında -üzülerek
söylüyorum- sayısal anlamda bizlerle polemiğe girdiler.
İktidarın bakanlarının görevi yangınları söndürüp
tek bir ağacın ve o ormandaki canlıların
yanmamasını ve doğanın zarar görmemesini
sağlamaktır. İlk gün yapılan açıklamalarda 14 uçak, 25
helikopterle yangına müdahale ettiklerini söylediler. Ya, biz sayı
saymayı biliyoruz, yangının yerindeyiz, bütün havaya
bakıyoruz; bu 25 helikopter neredeydi, 14 uçak neredeydi? Bu yangına
nasıl müdahale edildi de üçüncü gün sonunda ancak kontrol altına
alınabildi? İkinci gün tekrar yeni bir açıklama: 12 uçak, 45
helikopterle müdahale ediyoruz. Güzel, nerede bunlar? Yok ama olmayan
uçağı, helikopteri varmış gibi anlatmak, kamuoyundan
gerçekleri saklamak, kamuoyunu yanıltmak doğru bir şey
değildir.
Biz, iktidardan şunu
bekledik: Yangınlara anında müdahale edin ve söndürün. Neden temmuz
ayında ihale sonuçlanacak veya uçaklar, helikopterler gelecek?
Yangının saati mi var, yeri mi var? Bir şey daha sorayım:
Niye bu ihale sonuçlanamadı? Yangınlar neden oldu, neden anında
müdahale edilemedi? Efendim Üçüncü gün çok sayıda helikopter vardı.
Bakın, çok sayıda
Üçüncü gün vardı, bakın inkâr etmiyoruz,
biz doğruları söylüyoruz. Eğer, üçüncü gün olan o helikopterler
ilk gün veya ikinci gün de olsaydı o 4 bin 500 hektarlık alan
yanmazdı. Geçen yılda aynı mantıkla, aynı politikayla
yönettiğiniz orman yangınlarının üzerinden bir yıl
geçmesine rağmen yine bir sürü ağaç yandı. Bakın, ben bir
açıklama yapmıştım, bu açıklama çok önemliydi
arkadaşlar: Ormanları birileri yakıyor, birileri söndürmüyor,
birileri de satıyor; geçen yıl ki yangında, bu yanan ormanların
ağaçlarını yani tomruklarını kendi yandaş
firmalarına metreküpünü 155 liradan ihale ettiler.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
toparlayın.
MÜRSEL ALBAN (Devamla)
Bakın, bu yangında -1 kilo kıyma parasına ettiler bunu- o
alan firma da çok uluslu şirketlere, Avrupaya onun metreküpünü 730 avroya
sattı; aradaki farka bakın. Şimdi, Orman yangınları
niye çıkıyor? buraya bir dikkat çekmek istiyorum. Eğer 155
liraya, bir kilo kıyma parasına alır, 700 euroya
satarsanız, işte, Türkiyedeki orman yangınlarındaki
ağaçlardan elde edilen ürünler, o tomruklar da Avrupanın MDF
ihtiyacının yüzde 70ni karşılar.
Değerli arkadaşlar,
bakın, polemik istemiyoruz. Burada çıkıp sayısal verilere
girip farklı alanlara çekmeye kimsenin hakkı yok. Tek şey
istiyoruz: Artık ormanlar yanmasın, ormanlardaki canlılar
yanmasın, ağaçlar yanmasın, doğa yok edilmesin, ormanlar
emniyet şeritleriyle koruma altına alınsın, yollar
açılsın.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MÜRSEL ALBAN (Devamla)
Başkanım, bir dakika rica etsem.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Başkanım, ben bir dakika söz istemeyeceğim, hatibin sözünü bir
dakika uzatın; ne olur, Allah rızası için, ormanlar
yanmış.
BAŞKAN Verdim, bir
dakika ek süre verdim.
MÜRSEL ALBAN (Devamla)
Peki, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Ayhan Bey,
buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
4.- Aksaray Milletvekili Ayhan Erelin, Tarım Kredi
Kooperatiflerine borcu olan çiftçilerin faiz yapılandırma ve iki
yıl ödemesiz kredi müjdesi beklediğine ilişkin
açıklaması
AYHAN EREL (Aksaray)
Başkanım, teşekkür ediyorum.
Tarım Kredi
Kooperatiflerine borcu olan çiftçilerimiz acilen faiz yapılandırma ve
iki yıl ödemesiz kredi müjdesi bekliyor. Artan girdi maliyetlerine
rağmen gelirinde artış olmayan, günden güne fakirleşen
elleri nasırlı çiftçimiz kredi borçlarını ödemekte
sıkıntı çekiyor. Tarım ve hayvancılığın
merkezlerinden olan güzel Aksaray'ımızdan da bu konuda birçok talep
almaktayız. Çiftçimizin derdi çok ama maalesef duyan yok. Yetkililer kredi
borçlarının tek seferde ödenmesi hâlinde faizin silineceği
yönünde açıklamalar yapıyor. Çiftçimizin cebinde parası yok ki
borcunu nasıl tek seferde ödesin? O yüzden, acilen faizsiz
yapılandırma ve iki yıl ödemesiz faizsiz kredi
kampanyalarıyla çiftçilerimize can suyu olacak projeler hayata
geçirilmelidir diyor, yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Nihat Bey,
buyurun.
5.- Ankara Milletvekili Nihat Yeşilin, Türkiyenin tarım
politikasının iflas etmeye doğru gittiğine ilişkin
açıklaması
NİHAT YEŞİL
(Ankara) - Çok teşekkür ederim sevgili Başkanım.
Türkiye'nin tarım
politikası iflas etmeye doğru gidiyor. Çiftçimiz hacizle
boğuşurken ne tarlasını sürebiliyor ne gübresini atabiliyor
ne de ilaçlama yapabiliyor. 2012 yılında Ankara'da 970 bin parsel
tarım arazisinin yalnızca 54 bini hacizliyken 2021 yılı
itibarıyla bu sayı 123 bine çıktı yani son on yılda
Ankara'daki toplam tarım arazilerindeki haciz oranları yüzde 126
arttı. Bu ayıp da tarımı bu hâle getirenlerin, çiftçimizi
görmezden gelenlerin ayıbı olarak tarihte yerini alacaktır.
Üreten kazanamıyor,
tüketen pahalı ürün alamıyor, AKP iktidarı seyrediyor; AKP
yönetemiyor, bu bedeli halk ödüyor. Halkımız ilk seçimde,
sandıkta bu iktidarı gönderecektir.
Saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Kürsüye gelip
Mazeretim var. diyen milletvekillerimizden Mehmet Ali Bey, buyurun.
6.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebinin, astsubayların
özlük haklarına ilişkin açıklaması
MEHMET ALİ ÇELEBİ
(İzmir) Teşekkürler Sayın Başkan.
Gelen kanunla astsubaylarımıza daha evvel sözü verilen kademe,
derece sorunu çözülüyor, teşekkür ediyoruz. Ancak 2015 yılında
zaten intibakları yapılan, yaşları 40-90
aralığında olan lise mezunu 2 bin astsubayımız kapsam
dışı tutulmamalıdır; geride adam
bırakılması bütün astsubay camiamızı üzecektir. Makam,
görev tazminatı sözü de verilmişti; bu sorun da çözülerek emekli
maaşları makul seviyeye çekilmelidir. Lisans düzeyinde eğitim
haklarıdır, sicil affı da düşünülmelidir. Yasada bedelli
askerlik düzenlemesindeki ek bedel ücreti fazladır; konu çözülmelidir. Ek
maddeyle binbaşılarımıza makam, görev tazminatı
verilerek emekli maaşı haksızlığı giderilmelidir
ve sözleşmeli erlerimizin özlük haklarında iyileştirme
yapılmalıdır diyorum.
Kahraman ordumuzu, yüce
Meclisten saygıyla selamlıyorum.
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
(Devam)
3.- Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demirin, Marmaristeki orman
yangınlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
BAŞKAN Gündem
dışı üçüncü söz, Marmaris'teki orman yangınları
hakkında söz isteyen Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir'e ait.
Buyurun Sayın Demir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET YAVUZ DEMİR
(Muğla) Sayın Başkan, çok kıymetli milletvekili
arkadaşlarım; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
21 Haziranda Marmariste
başlayan yangınla ilgili sizlere doğru bilgi vermek üzere söz
almış bulunmaktayım. Özellikle doğru bilgi kelimesini
baskılıyorum çünkü ben de oradaydım o süreçte. Kıymetli
arkadaşlarım, 21 Haziranda başlayan yangın Deniz
Kuvvetlerine ait bir İHA tarafından tespit edilmiş, saat
20.02de bu bilgi ilgili tüm birimlere iletilmiştir ve tam sekiz dakika
sonra yani saat 20.10da derhâl harekete geçilmiş ve tüm ilgili kurum ve
kuruluşlar; Orman Genel Müdürlüğü, Orman teşkilatı
başta olmak üzere Jandarma, Emniyet, AFAD, Kızılay ve ilgili tüm
sivil toplum örgütleri aynı anda harekete geçmişler ve yine
Marmariste Değirmenyanı denilen mevkide akşam saatlerinde bir
afet koordinasyon merkezi oluşturulmuştur. Bu arada, Ankaradan
Tarım ve Orman Bakanımız ve İçişleri
Bakanımız da bölgeye intikal etmiştir ve onların
yönetiminde çok hızlı bir şekilde ormana müdahale
yapılmıştır.
Şimdi, o süreçte,
insanlar orman yangınıyla canhıraş bir şekilde
mücadele ederken gerçek dışı bilgilerle o mücadele eden
insanların ve toplumun moralini bozmak adına birtakım demeçler
verilmiştir. Ben bir sözü çok önemsiyorum, o söz şöyle diyor: Bilgi
sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz. İşte, aynen bu örnekte yerini
buluyor, gerçekten, bilgi sahibi olmadan fikir beyan eden birçok
arkadaşımız oldu o süreçte ve bu, sadece, o insanların
şevkini kırmaktan öteye gitmedi.
Kıymetli
arkadaşlarım, 61 hava aracı, yaklaşık 500 arazöz ve
iş makinesi, 28 TOMA ve ilgili kurumların dışında
yardımsever ve canları pahasına oraya gelen binlerce insanla
birlikte yaklaşık 5 bin kişilik bir ekip bu yangına o
saatlerde anında müdahale etmiştir. Dünyanın hiçbir yerinde
sekiz dakikada hazırlanıp müdahale söz konusu olamaz. İşte,
Türkiye Cumhuriyeti devleti bu kadar güçlü bir devlettir. Tüm olumsuz hava
şartlarına rağmen, rüzgâra rağmen, üç günün sonunda
yangın büyük ölçüde kontrol altına alınmış ve üçüncü
gün de Cumhurbaşkanımız bölgemizi ziyaret etmiş, gerekli
denetimlerde bulunmuş, havadan denetlemiş ve basına da gerekli açıklamaları
yapmıştır ve dördüncü günün sonunda da yangın tamamen
kontrol altına alınmıştır. Bir kere, bu kadar
kısa sürede ve bu olumsuz hava şartlarına rağmen bu
yangının tam anlamıyla kontrol altına
alınmış olması başlı başına büyük bir
başarıdır, bunu küçümsemek çok yanlıştır.
Aynı zihniyet
Bakın, ayrıca sosyal medyada da
yansıdı, Nerede söndürme uçakları, nerede helikopterler?
derken yukarıdan o sırada onlarca helikopterin geçtiğini
herhâlde hepiniz sosyal medyadan takip etmişsinizdir. Gerçekten çok zor
bir duruma düştüler.
Arkadaşlar,
yangınla mücadele aynı zamanda bir vatan savunmasıdır yani
orada yanan ağaçlar AK PARTİ'nin veya MHP'nin ağaçları
değildir, orada yanan orman bütün milletin ortak değeridir, ortak
malıdır ve insanlığın değeridir hatta.
TÜRABİ KAYAN
(Kırklareli) Yanan ormanların bulunduğu toprak gibi
MEHMET YAVUZ DEMİR
(Devamla) Lütfen dinleyin, biz hiç müdahale etmedik.
Onun için, bu olayı
böyle sanki başarısız gibi göstermek, insanların o süreçte
bu mücadeleyi verirken moralini bozmak hiçbir şeye yaramaz. Böyle afet
günlerinde, tamam, hepimiz siyasetimizi yapıyoruz ama özellikle toplumu
ilgilendiren afet günlerinde orada beklenen şuydu aslında: Muhalefet
partileri de geleceklerdi, o merkezde bizlerle beraber Biz ne yapabiliriz?
deyip o yangına, o taşın altına onlar da ellerini
sokacaktı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
MEHMET YAVUZ DEMİR
(Devamla) İşte, siyaseten eğer bir prim elde etmek
istiyorsanız bunun şartı buydu, o zaman prim elde edebilirdiniz
siyaseten. Yoksa böyle karalayarak, kötüleyerek bir yere varmak mümkün
değil.
Kıymetli
arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti çok güçlü ve büyük bir devlet ve bu güçlü
yürüyüşüne devam edecek, bundan hiç kimsenin kaygısı
olmasın, endişelenmesinler de. Dün, sınır ötesi harekâta
itiraz eden zihniyet bugün de bu yangınla mücadeledenin
başarısına kulak kapatmıştır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Aynı zihniyettir bu, aynı
zihniyettir! Şunu çok net olarak ifade etmek istiyorum: Kim ne derse
desin, bu ülke üzerine ne tuzaklar kurulursa kurulsun, hangi hain emellerle
hangi devletler Türkiyeye zarar vermeye çalışırlarsa
çalışsınlar ve onların içimizdeki kirli elleri ne yapmaya
uğraşırsa uğraşsın hepsi boş, hepsi hikâye;
bakın, çok net söylüyorum, hiçbir yere varmaları mümkün değil.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Milletvekilim, süreniz doldu.
MEHMET YAVUZ DEMİR
(Devamla) Şunu hemen bitiriyorum Sayın Başkan, izin
verirseniz.
Sözlerimi Sayın Sezai Karakoçun
şu dizeleriyle bitirmek istiyorum:
Sakın kader deme,
kaderin üstünde bir kader vardır.
Ne yapsalar boş,
göklerden gelen bir karar vardır.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Çeşitli İşler
1.- Başkanlıkça, görüşmeleri izlemek üzere Genel Kurulu
teşrif etmiş bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-Türkiye
Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Resmiye Eroğlu
Canaltay ve beraberindeki heyete Hoş geldiniz. denilmesi
BAŞKAN Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu
Başkanı Sayın Resmiye Eroğlu Canaltay ve beraberindeki
heyet Genel Kurulumuzu teşrif etmişlerdir, kendilerine Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulu adına Hoş geldiniz. diyorum.
(Alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
şimdi, sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika
süreyle söz vereceğim.
Sayın Vahapoğlu
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
7.- Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlunun,
Cumhurbaşkanının, Tip 1 diyabetli çocuklara, sensörlü glikoz
ölçüm cihazlarının Sosyal Güvenlik Kurumu Ödeme Listesinde yer
alacağı müjdesini vermesine ilişkin açıklaması
MUSTAFA HİDAYET
VAHAPOĞLU (Bursa) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İnsülin
hormonlarının eksikliği nedeniyle oluşan Tip 1 diyabet, çok
sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya
çıkmaktadır. Tip 1 diyabetin tedavisinde değişmez kural
insülin enjeksiyonudur. Diyabetli çocuklarda en önemli sorun, çok
hızlı bir şekilde kan şekerinin düşmesi ve
yükselmesidir. Bu risk nedeniyle aileler diyabetli çocuklarının
başında nöbet tutarlar. Çocuklar her gün 8 ila 15 kez
parmağını delerek ölçüm yapmak zorundadır.
Geliştirilen glikoz sensörleri tüm bu sorunları ortadan kaldırarak
daha konforlu hayat imkânı sağlamaktadır.
Dün Sayın
Cumhurbaşkanı Tip 1 diyabetli çocuklara sensörlü glikoz ölçüm
cihazlarının Sosyal Güvenlik Kurumu Ödeme Listesinde yer
alacağının müjdesini vermiştir. 11.500 civarında
çocuğumuz artık her gün defalarca parmağını delmekten
kurtulacaktır. Sayın Cumhurbaşkanına aileler ve
çocuklarımız adına bu duyarlılığı için
teşekkür ediyorum.
Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın
Karaduman
8.- Konya Milletvekili Abdulkadir Karadumanın,
hayvancılık alanında atılan adımlarla
dışarıya bağımlılığın her geçen
gün artmasına ilişkin açıklaması
ABDULKADİR KARADUMAN
(Konya) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ülkemizde
hayvancılık alanında atılan adımlarla maalesef
dışarıya bağımlılığımız her
geçen gün artarak devam ediyor. Kendi üreticimiz, besicimiz yem maliyetlerinden,
temel girdi maliyetlerinden dolayı elindeki hayvanları kestirirken,
köyünü terk ederken biz eti de hayvanı da dışarıdan ithal
ediyoruz. Macaristan'dan, Bulgaristan'dan, Uruguay'dan, Brezilya'dan et ve
hayvan ithal edip hayvancılığı bitirmemiz yetmiyormuş
gibi, bir de utanmadan ve sıkılmadan bu millete domuz eti yedirmeye
çalışıyorsunuz. Domuzu kasaplık hayvan
sınıfına soktunuz; bu utanç yetmediği gibi, şimdi de
domuz eti ithalatında gümrük vergisini düşürüyorsunuz. Ülkemize domuz
eti sokarak kime ve neye hizmet etmeye çalışıyorsunuz?
Yazıklar olsun size!
BAŞKAN Sayın
Barut
9.- Adana Milletvekili Ayhan Barutun, gıda fiyatlarındaki
artışa ilişkin açıklaması
AYHAN BARUT (Adana)
Sayın Başkan, geçen seneden bugüne gıda fiyatlarında
artış yüzde 170i geçti, yurttaşlarımızın geliri
kuşa döndü, her şey fahiş oranda zamlandı.
TÜRKİŞ araştırmasına göre, bu ay 4 kişilik bir
ailenin yoksulluk sınırı 20.818 liraya yükseldi, açlık
sınırı ise 6.391 liraya çıktı. Açlık
sınırı bile asgari ücretin 2.137 lira üzerinde. Mazot 30
lirayı aştı; elektrikten doğal gaza, tüm faturalara
fahiş zamlar geldi. İnsanlarımız kiralarını,
faturalarını, vergilerini ödeyemiyor çünkü kazançlarıyla geçim
sağlayamıyor. Ekmeğin 5 lira olduğu bir ülke
yarattınız. Bu vahim tablonun yaşanmasına sebep olanlar
biraz vicdanlarını dinlesin. Bu koşullarda halkımız ne
yiyip ne içecek? İnsanlarımız çaresizlik çemberinde, daha fazla
daraltılmasın. Dara düşen insanımıza el uzatın, yanlış
adımlardan vazgeçin, üretime ve istihdama kaynak aktarın.
BAŞKAN Sayın
İlhan
10.- Kırşehir Milletvekili Metin İlhanın,
Kırşehirde insanların her geçen gün kötüye giden ekonomik
durumlarına ilişkin açıklaması
METİN İLHAN
(Kırşehir) Teşekkür ederim Başkanım.
Kırşehirde
insanların her geçen gün daha da kötüye giden ekonomik
durumlarını görmek bizleri, inanın, derinden etkilemektedir.
Örneğin, şoför ve taşımacılık işiyle
uğraşan Kırşehirli esnafımız Borcu borçla bile
kapatamayacak hâle geldik. diye feryat ediyor. Zaten uzunca bir pandemi dönemi
geçirdiler, şimdi de akaryakıt zamları ve sektöre ilişkin
diğer maliyet girdilerinin astronomik rakamlara gelmesi esnafı
mahvetti. Mazot 30 lira, bir lastik en az 2.500 lira, trafik sigortası 6
bin lira, kasko 15 bin lira, motorlu taşıtlar vergisi 3 bin lira, bir
de yaşanacak olası arıza durumlarında ödenecek 10 binlerce
liralar var. Bu milletin alın terinden gelen yüzlerce milyar lirayı
zenginin parasını koruma amaçlı yeni ekonomik model diye
vatandaşa yutturmaya çalışmayı bir kenara bırakın
da dar gelirlinin derdini düşünün; zira, kimsenin zerre dayanacak gücü
kalmadı bunu bilesiniz.
Teşekkürler.
BAŞKAN Sayın
Gaytancıoğlu
11.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, esnafın
ekonomik kriz nedeniyle yaşadığı sorunlara ilişkin
açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU
(Edirne) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İktidar ve
ortakları esnafımızı ne kadar ziyaret edip durumunu soruyor
bilmiyoruz ama biz her gittiğimiz esnaftan dert, sitem duyuyor,
çaresizliklerini görüyoruz. Esnafımız, çiftçimiz gibi
çalıştıkça batıyor, ekonomik kriz nedeniyle ürün
satamıyor, sattığı ürünün yerine de yenisini
koyamıyor, bunun için satış yaptığında sevinsin
mi üzülsün mü bilmiyor. Esnafımız, vatandaşın Bu kadar
pahalı olur mu? sistemlerini dinliyor, -oysa sattığı ürünü
sattığı fiyattan yerine koyamayacak- bu kadar beceriksiz bir
iktidarın olduğu bir yerde artık her şey olur diye
bakıyor. Cebinden yiyen, kredilerini ödeyemeyen, başta elektrik olmak
üzere faturalarını ödeyemeyen esnaf, bir de vergilerle saray rejimini
beslemek zorunda. Esnafın üç beş maaşı yok, sabahtan
akşama bekleyip satış yaptığı
müşterilerinden gelebilecek 3 5 kuruş geliri var ama bu beceriksiz
iktidar, bu, hep bana rejimi onu da elinden alıyor.
BAŞKAN Sayın
Taşkın
12.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, Cüneyt
Arkının vefatına ve Uluslararası Uyuşturucu
Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Gününe
ilişkin açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN
(Mersin) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu sabah, vefatını
üzüntüyle öğrendiğimiz Yeşilçam'ın efsane ismi Cüneyt
Arkına Allah'tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine
başsağlığı diliyoruz.
Bilindiği gibi, 26
Haziran, Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve
Kaçakçılığıyla Mücadele Günü olarak belirlenmiştir.
Hedef kitlesi gençler olan uyuşturucu kullanımı, dünyanın
karşı karşıya kaldığı en temel sorunlardan
biridir. AK PARTİ iktidarında uyuşturucuyla etkin bir
şekilde mücadele edilmektedir. 2016 yılında uyuşturucu
nedeniyle tutuklu, hükümlü sayısı 35 bin iken 2022 yılında
106 bin oldu, 2017 yılında uyuşturucu nedeniyle
hayatını kaybedenlerin sayısı 941 iken etkin mücadele
sonucu 2021 yılında 234'e geriledi. Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde,
uyuşturucuyla mücadelede temel hedefimiz, ülkemizi uyuşturucunun
giremediği bölge hâline getirmektedir diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Kasap
13.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasapın,
Kütahyanın yol sorununa ilişkin açıklaması
ALİ FAZIL KASAP
(Kütahya) Teşekkürler Sayın Başkanım.
Kütahya-Emet yolu
yıllardır yapılamadı, yapmadınız. Yine bir asit
tankeri devrildi. Emet-Tavşanlı-Domaniç yolu; Eti Bor Maden
İşletmesine her gün birkaç yüz kamyonun, tırın geçtiği
güzergâh. Türkiye'deki maden rezervlerinin, bor rezervlerinin yüzde
60ının, 70inin yer aldığı yer diye sürekli
övündüğümüz yer ama tankerler, tırlar, kamyonlar sürekli devriliyor.
Yüzlerce tır devrildi, kamyon devrildi; tarım arazilerine zarar
veriyor, termal turizmiyle meşhur olan Emet'i de yok ediyor.
Hisarcık-Gediz yolu da dâhil olmak üzere, aynı şekilde köy, ilçe
bağlantı yollarının rezilliğini yaşıyoruz.
Yıllardır gündeme getirmemize rağmen hâlâ yapılamadı,
hâlâ bu yollar yetersiz. Artık uyanın diyorum.
Teşekkürler Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Sayın
Yılmaz
14.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmazın, Düzcede yaşanan
sel felaketine ilişkin açıklaması
ÜMİT YILMAZ (Düzce)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Batı Karadeniz'i pazar
gününden itibaren etkisi altına alan yoğun yağış
Düzce'de sele neden olmuştur. Yaşanan sel felaketi sonucunda,
başta Yığılca ilçemiz olmak üzere, Düzce merkez,
Kaynaşlı ve Beyköy'de birçok evi su basmış, araçlar su
altında kalmıştır. Selden etkilenen bölgelerde birçok köprü
yıkılmış, meydana gelen heyelanlar neticesinde bazı
köylerin yolları trafiğe kapanmıştır.
En üzücü olay ise
Kaynaşlı'da meydana gelmiş; İlçe Özel İdaresinde kepçe
operatörü olarak çalışan Okan Bayrak isimli
vatandaşımız sele kapılmıştır. Bu
kardeşimizin haricinde bir vatandaşımızın daha sel
sularına kapıldığı ihbarı yetkililerimize
ulaştırılmıştır.
Devletimiz tüm ekipleriyle
beraber bir yandan kaybolan vatandaşlarımızı arama
faaliyetlerini yürütürken, diğer yandan kapanan köy yollarını
açmaya ve sel felaketinin izlerini silmeye çalışmaktadır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Güzelmansur
15.- Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansurun, Antakyanın Alahan
Mahallesinde Millî Emlake ait olan arazinin TOKİye devredilmesine
ilişkin açıklaması
MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Meyvesiyle
sofralarımızı süsleyen, dalıyla barışı ve
kardeşliği simgeleyen, yağıyla sağlık ve afiyet
veren, gölgesiyle serinleten zeytin ağaçları üreticinin
nasırlı elleriyle büyütülür, birçok köylünün de geçim
kaynağı. Antakyamızın Alahan Mahallesinde Milli Emlake
ait olan 114 dönümlük arazide kıymetli hemşehrilerim yetmiş
yıldır ata tohumlu zeytin
ağaçlarından geçimini sağlıyor, ecrimisil bedelini düzenli
olarak ödüyor. Bu arazide 2 bin ağaç bulunuyor, 60 ailenin geçim
kapısı olan bu arazi şimdi TOKİ'ye devredilmiş.
İktidar, Hatay için bu kadar değerli olan zeytin ağaçlarına
göz dikmiş, dikmesin; sökmeye niyetlenmiş, sökmesin; vatandaşa
Şimdi buradan çık git. demiş, demesin. Alahanlı
hemşehrilerimin geçim kaynağından, alın terinden elinizi
çekin, rantın değil halkın yanında olun, Alahanlı 60
ailenin feryadını duyun.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın
Arkaz
16.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkazın, Marmariste
çıkan orman yangını ile Bartın, Karabük, Sinop, Kastamonu
ve Zonguldakta yaşanan sel felaketine ve Cüneyt Arkının
vefatına ilişkin açıklaması
HAYATİ ARKAZ
(İstanbul) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Geçtiğimiz hafta
Marmaris'te çıkan orman yangınında
Ayrıca,
canlandırdığı Kara Murat, Battal Gazi ve Malkoçoğlu
gibi karakterlerle gönüllerimize taht kuran usta oyuncu Cüneyt Arkına
Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı
diliyorum, ruhu şad olsun.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın
Tutdere
17.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutderenin, madencilik
faaliyetlerinin bazen doğa ve çevre katliamlarına yol
açtığına ilişkin açıklaması
ABDURRAHMAN TUTDERE
(Adıyaman) Teşekkür ediyorum Başkanım.
İktidar,
yandaşlarını korumak ve rant uğruna madencilik
faaliyetlerinde zaman zaman tedbirsizlik ve hukuksuzluklara göz
yummaktadır. Ülkemizde madencilik faaliyetleri bu nedenle bazen doğa
ve çevre katliamlarına yol açmaktadır. En son, 21 Haziran 2022
tarihinde Erzincan İliçte faaliyet gösteren bir maden
ocağının kirli su havuzlarındaki kirli ve zehirli sular yaşanan
sızıntı sonucu ülkemizin en önemli su kaynağı olan
Fırat Nehrini kirletmiş, büyük bir felakete yol
açmıştır. Benzer şekilde, Adıyamanda faaliyet
gösteren Eti Bakır Maden İşletmesine ait kirli ve zehirli su
havuzları da Atatürk Barajı ve Koçali Barajı için aynı
şekilde tehdit oluşturmaktadır. Buradan ilgili tüm
kurumları göreve davet ediyorum. Başka bir çevre felaketi, doğa
felaketi yaşanmadan gerekli tedbirleri alın, zehirli havuzları
kapatın diyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Aycan
18.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycanın, sanayi
kuruluşlarının mutlaka organize sanayi bölgesi içerisine
kurulması gerektiğine ilişkin açıklaması
SEFER AYCAN
(Kahramanmaraş) Sayın Başkan, sanayi kuruluşları
mutlaka organize sanayi bölgesi içerisine kurulmalıdır. Yeni sanayi
kuruluşlarına ihtiyacımız vardır fakat hiçbir sanayi
kuruluşunun çevreye zarar vermesine göz yumulmamalıdır, mutlaka
arıtma tesisi ve filtre bacası olmadan
çalışmamalıdır. Sanayi kuruluşlarının
eksiklerinin tamamlanması sağlanmalıdır.
Şehrim
Kahramanmaraş aynı zamanda sanayi şehridir. Şehir
merkezinin güneyi verimli bir ovadır. Tarım arazilerine zarar
vermeden yeni sanayi bölgelerine ihtiyacımız vardır. İmar
planında gerekli düzenleme yapılarak tarım arazisi olmayan
arazilerde yeni sanayi bölgeleri oluşturulmalıdır. Tomsuklu
bölgesinde kurulma planı yapılan organize sanayi bölgesi faaliyete
geçmelidir. Yeni Sanayideki iş yerleri tamamlanmalı ve faaliyete
geçmelidir. Ayrıca, Onikişubat ilçesine mutlaka bir oto sanayisi
kurulmalıdır. Bunlar olduğunda şehrimizde yeni sanayi
yatırımları da gerçekleşecektir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Durmuşoğlu
19.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun, Kabine
toplantısı sonrası Cumhurbaşkanının verdiği
müjdelere ve gençleri Osmaniyeye beklediğine ilişkin
açıklaması
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) Teşekkürler Sayın
Başkanım.
Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, iktidarı
devraldığımız günden bugüne İnsanı yaşat ki
devlet yaşasın. anlayışıyla siyasetin ve idarenin
merkezi kabul ederek milletimizin yanında durduk, tüm hizmetleri en iyi
şekilde vatandaşlarımıza sunmak için gece gündüz
çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Bunun en son
örneği, dün, Cumhurbaşkanımızın Kabine
toplantısı sonrası milletimize verdiği müjdelerle bir kez
daha görülmüş oldu. Asgari ücretle ilgili yeni bir düzenleme
yapılacağı ve hiçbir vatandaşımızın
mağdur edilmeyeceği müjdesini veren Sayın
Cumhurbaşkanımız Memur ve emeklilerle ilgili inşallah
temmuz ayında verilecek enflasyon farklarıyla her bir
vatandaşımızın refah seviyesine artırmış
olacağız. demiştir.
Gençlerimizin yaz
aylarında gönlünce seyahat edebilmesi için 81 ilimizdeki
yurtlarımız, evlatlarımıza ücretsiz olarak tahsis
edilmiş olacaktır.
Tüm gençlerimizi
yiğitler diyarı, yer fıstığının
başkenti, kaleler şehri Osmaniyemize bekliyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Özdemir
20.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, Profilo Mesleki ve
Teknik Anadolu Lisesinin arazisinin Kâğıthane Belediyesi
tarafından ısrarla Belediyeye tahsisinin istenmesine ilişkin
açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
İstanbulda 33
yıllık köklü ve başarılı bir geçmişe sahip olan
Profilo Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin arazisinin Kâğıthane
Belediyesi tarafından ısrarla Belediyeye tahsisi istenmektedir. Ders
veren öğretmenlerin Fransada teknik eğitim gördüğü,
donanımlı laboratuvarları ve atölyeleriyle birçok üniversitenin
sahip olmadığı kaynaklara sahip olan okul, İstanbul
genelinde en ön sıralardaki meslekî eğitim kurumlarından
biridir. Ortada yeni bir okul projesi dahi yokken okul binaları deprem
riski nedeniyle yıkılacak, okulun kurumsallığı yok
edilecek ve arazisi de belediyeye verilecektir. Diğer yandan,
öğretmenler, okul idaresi ve veliler, bu kararla çok ciddi bir
belirsizlikle karşı karşıya kalacaklardır. Ben,
buradan, Millî Eğitim Bakanlığına tekrar çağrıda
bulunmak istiyorum: Başta okul aile birliği, veliler,
öğrenciler, eğitim sendikaları olmak üzere tüm paydaşların
karşı çıktığı bu girişimden vazgeçilmeli,
gerçekten gerekliyse okulun güçlendirilmesi veya yerinde yenilenmesi
seçenekleri değerlendirilmelidir.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Zeybek
21.- Kocaeli Milletvekili Emine Zeybekin, İzmitin düşman
işgalinden kurtuluşunun 101inci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
EMİNE ZEYBEK (Kocaeli)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Orhan Gazi zamanında
ünlü Türk komutanlarımızdan birisi olan Akçakoca tarafından
fethedilen İzmit, 1320li yıllardan beri Türk toprağı
olarak kalmıştır. Tarih boyunca mazlumlara barınak ve
muhacirlere vatan olan İzmit, 20 Kasım 1918 tarihinde
İngilizler, 27 Ekim 1920 tarihinde de Yunanlılar tarafından
işgale uğramıştır. İşgalci güçler
tarafından İzmit halkı çeşitli yağma ve katliamlara
maruz kalmıştır. İzmitin düşman işgalinden
kurtuluşunun 101inci yıl dönümünde, 28 Haziran 1921de
bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü
bize yeniden kazandıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere
vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, Kara
Fatma, İpsiz Recep ve Yahya Kaptanı, ayrıca ebediyete intikal
etmiş olan tüm gazilerimizi rahmet, şükran ve minnetle anıyorum.
Tüm hemşehrilerimin
kurtuluş bayramını kutluyor, sevgi ve saygılarımı
sunuyorum.
BAŞKAN Sayın
Kayan
22.- Kırklareli Milletvekili Türabi Kayanın, Istranca
Ormanlarının dipten tıraşlanarak, güney bölgelerimizdeki
ormanların da yakılarak yok edilmesine ilişkin
açıklaması
TÜRABİ KAYAN
(Kırklareli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ormanlarımız bir
yandan dipten budanıyor, diğer yandan yakılarak yok ediliyor.
Yirmi yıl önce Vize ve Demirköy ilçelerimizin bulunduğu Istranca
ormanlarını güçlendireceğiz. diyerek köylüye
tıraşlama kesimi yasaklanmıştı. Seyreltme yöntemi
orman köylülerimizi besleyemediğinden orman köylülerimiz göç ederek
köyleri boşaltmışlardı. Şu anda AKP yandaşlarına
ormanlarımızı peşkeş çekerek tıraşlama
yöntemiyle ormanları dipten budamaya müsaade etmekte ve göz
yummaktadır. Tıraşlayanlar AKP yandaşları,
ağacı kesenler Suriyeliler, orman köylülerimize sadece
tomrukları, kesilmiş ağaçları traktörlerle yol kenarlarına
çıkarmak düşüyor. Istranca ormanları dipten
tıraşlanarak yok ediliyor, güney bölgelerimizdeki
ormanlarımız yakılarak yok ediliyor, toprakları ranta
açılıyor ve yandaşlar yakarak, keserek
zenginleşmektedirler. Buna son vereceğiz ve ülkemizi yeşerteceğiz.
BAŞKAN Sayın
Keven
23.- Yozgat Milletvekili Ali Kevenin, Karayollarındaki kara yolu
işçilerinin kadro taleplerine ilişkin açıklaması
ALİ KEVEN (Yozgat)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Karayollarında 14 bin
kara yolu işçisi kadro taleplerini yılmadan, usanmadan
haykırmaya devam ediyor. Kışın kapanan yolları açan,
insanların kara yollarında güvenli bir biçimde yolculuk
yapmalarını sağlayan bu işçilerin, bu emekçilerin seslerini
duymalısınız. Memleketim Yozgatta da zor koşullarda
çalışan 150ye yakın kara yolu işçisi, mevsim gelmiş
olmasına karşın hâlâ işe başlatılmadılar. Bu
zor şartlarda, kadrosunu çaldığınız 14 bin emekçi
çalışıyor. Bu sezon onları hâlen taşeronda bile
işe başlatmadınız. Bu emekçilerin sesini ne zaman
duyacaksınız?
Kamu kaynaklarını
5li çetenin emrine amade kılan AKP iktidarına sesleniyorum:
Karayolları işçileri analarının ak sütü gibi helal olan
kadrolarını istiyor, işlerine başlamak istiyor.
Saygılarımla. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Önal
24.- Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önalın,
Kırıkkalede sağlık hizmetlerine erişmede yaşanan
sıkıntılara ilişkin açıklaması
AHMET ÖNAL
(Kırıkkale) Teşekkürler Sayın Başkan.
278 bin nüfuslu
Kırıkkale ilimizde, başta Kırıkkale Üniversitesi
Tıp Fakültesi ve Yüksek İhtisas Hastanesi olmak üzere, bazı
sağlık kuruluşları tarafından sağlık hizmeti
verilmektedir. MR cihaz eksikliği, randevu sisteminde yaşanan
sıkıntılar, bazı tıbbi malzemelerin eksikliği
sebebiyle yapılamayan ameliyatlar hem hastalarımızı hem
özveriyle görev yapan sağlık çalışanlarımızı
ve hekimlerimizi etkiliyor. Son olarak, Tıp Fakültesi Hastanesinde
gastroenteroloji bölümü uzman hekimlerimiz ayrıldığı için
kapanmıştır. Çocuk cerrahisi ve psikolojisi, gastroloji,
göğüs cerrahisi, cildiye gibi bölümler de kadro ve personel
eksikliğine rağmen hocalarımızın ve
çalışanlarımızın büyük bir özverisiyle hizmet vermeye
devam etmektedir.
Kırıkkalede
sağlık hizmetlerine erişmede
vatandaşlarımızın yaşadığı
sıkıntılar, hastalarımızın devamlı Ankara ya
da yakın illere sevki sebebiyle yaşanan mağduriyetler,
sağlık çalışanlarımızın karşı karşı karşıya
bırakıldığı yoğun çalışma saatleri
sebebiyle ortaya çıkan tüm sorunların çözüme kavuşması için
Sağlık Bakanlığı yetkililerini göreve davet ediyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Ceylan
25.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylanın, Gelir İdaresi
Başkanlığının 27 Mayısta
açıkladığı kurum içi gelir uzmanlığı
sınav sonuçlarına ilişkin açıklaması
ÖZGÜR CEYLAN
(Çanakkale) Sayın Başkan, Gelir İdaresi
Başkanlığı çalışanlarına kurum içi gelir
uzmanlığı özel sınavında başarılı olmak
koşuluyla gelir uzmanlığı kadrosuna atanma hakkı
tanınmıştır. 2020de gelir uzmanlığı sınavı
ilan edilmiş, Covid nedeniyle ertelenmiştir. Mayıs 2021de
yapılacak sınav için BESin mülakat düzenlemesine karşı
açtığı davada Danıştay yürütmeyi durdurma kararı
aldı; mülakat yapamayacağını anlayan idare sınavı
iptal etti. Bakanlığın itirazı üzerine Danıştay
İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından yürütmeyi durdurma kararı
bozulmuş yani sınavın önünde engel kalmamıştır.
26 Mart 2022de yapılan sınava yaklaşık 4.250 kişi
katılmıştır. 1.855 kişi sözlü bölüme girmeye hak
kazanmış, 27 Mayısta sonuçlar Gelir İdaresi internet
sitesinde ilan edilmiştir. Neden başarılı olanların
puanlarına kazananlar listesinde yer verilmemiştir? Bu
yapılsaydı torpil iddiaları olmazdı. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Sümer
26.- Adana Milletvekili Orhan Sümerin, Adananın Sarıçam
ilçesindeki çiftçilerin sulama sorununa ilişkin açıklaması
ORHAN SÜMER
(Adana) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Adana
Sarıçam ilçemize bağlı Hocallı, Kargakekeç,
Çirişgediği, Dutluca, Turunçlu, Akkuyu, Kızılkaş,
Kılıçlı, Maltepe köylerindeki çiftçilerimiz tarımsal sulama
yapamadıkları için tarlaları boş kalıyor. Ekim
yapabilen çiftçilerimizin ürünleri ise yeterince sulama olmadığı
için tarlasında kalıyor. Daha önce Devlet Su İşleri
tarafından Yedigöze Barajından bu köylerimize sulama kanalları
çekileceği, çiftçilerimizin ürün yetiştirmede sıkıntı
yaşamayacağı sözü verilmişti; bu söz, ne yazık ki on
yıldır yerine getirilmedi. Tüm dünyanın tahıl krizi
yaşadığı bu dönemde Sarıçamlı köylülerimizin
ayçekirdeği, buğday, arpa ve mısır yetiştirdikleri
topraklarında su sorununun çözülmesi bekleniyor.
Devlet Su
İşleri yetkililerine buradan bir kez daha sesleniyorum: Kendi kendine
yetebilen bir tarım ülkesi olmak isteniyorsa başta Adana ve tüm
tarım kentlerimizde çiftçilerimizin yaşadığı sorunlar
derhâl çözülmelidir. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Avcı, buyurun.
27.- Eskişehir Milletvekili Nabi Avcının, Cüneyt
Arkının vefatına ilişkin açıklaması
NABİ AVCI
(Eskişehir) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Türk sinemasının
efsane oyuncusu, biz Eskişehirlilerin sevgili Fahrettin ağabeyi,
örnek sanatçı Cüneyt Arkın Hakkın rahmetine kavuştu;
ailesine, sanat camiamıza, dostlarına, sevenlerine
başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Allah gani gani
rahmet eylesin.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Çulhaoğlu, buyurun.
28.- Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlunun, taşeron
işçilerin kadro sorununa ilişkin açıklaması
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU
(Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
696 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname kapsamında kamu kurumlarında taşeron
çalışan işçilerin yüzde 70i sürekli işçi kadrosuna
geçirildi. Geriye kalanlar hâlen kadroya geçirilmedi ama bu kadroda eleman
alımına da devam edilmektedir. Bu taşeron işçileri modern
köle olarak çalıştırılıyorlar. Özlük hakları
deseniz Hak getire, tayin hakları da yok. Belediyelerin iktisadi teşebbüsleri
ile PTT gibi kamu kurumları ve KİT'lerde çalışanlar,
Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan
hemşiresinden teknisyenine, çağrı merkezlerinde
çalışanlara kadar hepsi kadro beklemektedir. AK PARTİ
kadroları bu haksızlığa son vermeli. Bir an önce, bu
taşeronda çalışanlar 4/D kapsamından sürekli işçi
kadrosuna alınmalıdır. İktidar işine geldiği gibi
hareket etmemeli, hak edenin hakkını vermekten imtina etmemelidir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Filiz, buyurun.
29.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filizin, Cüneyt
Arkının vefatına ve gençlerin alkol ve uyuşturucu
batağından kurtarılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
İMAM HÜSEYİN
FİLİZ (Gaziantep) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün Türk
sinemasının unutulmaz sanatçısı Cüneyt Arkın'ı
kaybettik. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat
camiasına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Rektörlük dönemimde 1997
yılında uyuşturucuya karşı bilinç oluşturmak
amacıyla, Cüneyt Arkın'la üniversitemiz gençleriyle sohbet
toplantısı tertiplemiştik. Cüneyt Arkın
katıldığı söyleşilerde O zaman birçok şeyi
söylemiştik Önlem alınmazsa yaş küçülür,
başımıza bela olur. diye. Dinlemediler, dinletemedik. Kendi
çocuklarımızı kendi elimizle öldürür hâle geldik. Gençliği
öldürüyoruz, her manada gençliği öldürüyoruz. Özellikle alkol ve
uyuşturucu öyle bir arttı ki yaş da küçüldü. Hiçbir iş
yapamıyoruz, hiç bu konuda uğraşan yok. demişti. Önlem
alınmadı, baronlar faaliyetlerine devam ettiler ve şimdi o
günlerden daha kötüyüz.
AK PARTİ iktidarına
gençlerimizi alkol ve uyuşturucu batağından kurtarın diyor,
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
BAŞKAN Şimdi, söz
talep eden Grup Başkan Vekillerine söz vereceğim.
Buyurun Sayın
Dervişoğlu.
30.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Cüneyt Arkının vefatına, Çekyada düzenlenen Down Sendromlular
Dünya Atletizm, Masa Tenisi ve Tenis Şampiyonasında dereceye giren
özel sporcularımızı yürekten tebrik ettiğine, Cezayirde
başlayan 19uncu Akdeniz Oyunlarında millî sporcularımıza
başarılar dilediğine, İzmitin düşman işgalinden
kurtuluşunun 101inci yıl dönümüne, 26-30 Haziran Özel Güvenlik
Haftasına, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebatinin 27
Aralık 2021deki söylemlerinin üzerinden altı ay geçmesine
rağmen ülkedeki tüm ekonomik verilerin daha kötüye gitmesine, Hükûmetin
Meclise getirmek zorunda kaldığı ek bütçeye ve İYİ
Parti iktidarına az kaldığına ilişkin
açıklaması
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyor ve güzel bir çalışma
haftası temenni ediyorum.
Sanatçı duruşu,
Türkiye sevgisi hafızalara kazınan Cüneyt Arkının vefat
haberiyle sarsıldık. Özdeşleştiği Kara Murat,
Malkoçoğlu ve Battal Gazi karakterleri ve kazandığı
sayısız ödüllerle Türk sinemasının efsane ismi olan
rahmetli Fahrettin Cüreklibatıra Allahtan rahmet diliyorum. Kederli
ailesine, sevenlerine başsağlığı temenni ediyorum.
Ruhu şad, mekânı cennet olsun. Hepimizin yetişmesinde önemli
katkıları olan bir aktördü, aslında bize göre önemli bir
kahramandı.
Çekyada düzenlenen Down
Sendromlular Dünya Atletizm, Masa Tenisi ve Tenis Şampiyonasında 2
altın, 1 gümüş ve 2 bronz madalya kazanarak dereceye giren özel
sporcularımızı yürekten tebrik ediyor, her birini muhabbetle
selamlıyorum.
Cezayirde başlayan, 321
sporcumuzla katıldığımız 19uncu Akdeniz
Oyunlarında millî sporcularımıza başarılar temenni
ediyorum. İlk altın madalyalarımızı kazandırarak
bayrağımızı göndere çektiren millî karatecimiz Eray
Şamdanı ve millî güreşçimiz Osman Yıldırım'ı
tebrik ediyor, üstün başarılarının devamını
diliyorum.
İzmit'in düşman
işgalinden kurtuluşunun 101inci yıl dönümü bugün. Kutluyorum,
İzmit'i ve tüm İzmitli vatandaşlarımızı en içten
duygularla selamlıyorum. Toprakları vatan yapan aziz
şehitlerimizi de rahmetle, minnetle yâd ediyorum.
Bu hafta 26-30 Haziran Özel
Güvenlik Haftasını idrak ediyoruz. Hayatın her alanında
zor şartlarda görev yapan tüm özel güvenlik görevlilerimize de
muhabbetlerimizi sunuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) İYİ Parti olarak Hükûmetten
özel güvenlik görevlilerinin haklı talepleri için gerekli
çalışmaları başlatmasını beklediğimizi de
ifade ediyorum.
Altı ay önce, 27
Aralık 2021'de Sayın Bakan Nebati Şöyle bir uyusak da altı
ay sonra uyansak, sonucunda da ekonominin ne hâle geldiğini bir görsek.
ifadelerini kullanmıştı. Aradan tam altı ay geçti,
uyandık, tüm ekonomik veriler kötüye gitmiş. Altı ay önce dolar
kuru 11,4 lirayken bugün yüzde 45 artışla 16,5 liraya yükselmiş
durumda; euro 13 lirayken bugün 17,50; gram altın altı ayda 317
liralık artışla 658 liradan 975 liraya yükselmiş; enflasyon
2 katı artış göstererek yüzde 36'dan -TÜİK verilerine göre
bile- yüzde 73'e dayanmış; son altı ayda akaryakıt ve
mazota yüzde 160 zam gelmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa
yılın bir yarısında Hükûmet ek bütçeyi Meclise getirmek
zorunda kalmıştır. Faiz harcamaları 330 milyar liraya
çıktı, rakamların vahametine bakarsak Sayın Nebati uyumaya
devam ediyor. Artık, ekonominin gerçeklerine uygun bir adım atma
vakti de gelmiştir; aksi takdirde, döviz krizi gittikçe büyüyecek,
enflasyon yükselecek, milletimizin alım gücü her geçen gün düşecek.
Sandık gelene kadar mevcut durumu daha da kötüye götüreceksiniz, bu öyle
görünüyor. Allah izin verirse sandıktan sonraki süreçte, biz
geldiğimizde doğru ve planlı bir ekonomik programla dövizi ve
enflasyonu nasıl kontrol ettiğimizi ve millete nasıl nefes
aldırdığımızı göreceksiniz.
Sayın milletvekilleri,
Türkiye'de ek bütçe uygulamalarına 2004 öncesinde sıklıkla
rastlanmaktadır ancak bu ek bütçelerin birçoğu başlangıç
ödeneğine oranla küçük miktarlarda kalmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Başkan.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) 2001 krizinin
yaşandığı yıl yüzde 63 oranında bir ek ödenek
ihtiyacı hasıl olmuştu. 2022 bütçesine ilave edilmesi istenilen
tutarın büyüklüğü de 2001dekine çok yakındır; bu oran,
bugün Türkiye'de büyük bir ekonomik kriz olduğunun da önemli bir göstergesidir.
2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri
esnasında İYİ Parti Grubu olarak teklifin mevcut ekonomik
koşullar altında yetersiz kalacağını defaaten ifade
etmiştik. İYİ Partinin ihtarlarını dikkate almayan
iktidar, bugün yüce Meclisi, yetersiz kalan bütçenin yarısından
fazlasına tekabül eden ek bir bütçeyi görüşmek durumunda
bırakmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Bitiriyorum efendim.
İktidarlar devlet
yönetme sorumluluğu çerçevesinde öngörülü olmak zorundadırlar.
Milletin menfaati için oluşabilecek her türlü tehdide karşı
önlem almak ve çözüm üretmek mecburiyetindedirler. Bugün, milletimizi
kuşatan en derin sorunlardan biri enflasyondur ancak Adalet ve
Kalkınma Partisi iktidarı aziz milletimize nefes aldırmayan
hayat pahalılığı için çözüm üretmek bir yana, bu sorunu
ciddiye alan bir ekonomik program dahi ortaya koyamamıştır. 2022
merkezî yönetim bütçemizin yarısından fazlası Komisyon ve Genel
Kurul görüşmeleri esnasında âdeta gözümüzün önünde erimiştir.
Bugün görüşeceğimiz ek bütçe teklifi de detaylıca
incelendiğinde enflasyonun yıl sonuna kadar yüksek seyredeceği
anlaşılmaktadır. Yani vatandaş temel tüketim
mallarında meydana gelecek yeni fiyat artışlarına maruz kalmaya
devam edecektir; akaryakıt, elektrik, un, şeker ve daha ne varsa
zamlanmaya devam edecektir. İktidar enflasyonla mücadele etmek yerine
vatandaşı enflasyon vergisine tabi tutmayı tercih etmekten
vazgeçmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Geçmişin muhakemesini,
geleceğin tasavvurunu yapamayan bu iktidarın Türkiyeyi yönetme
ehliyetini kaybettiği de son derece aşikârdır. Türk milleti
gerçeklikten bu denli kopmuş, değil birkaç yıl ötesini birkaç ay
sonrasını dahi göremeyen bir iktidarı hak etmemektedir.
Milletimiz umutsuz ve çaresiz değildir, Türkiye, Adalet ve Kalkınma
Partisi iktidarına da muhtaç ve mecbur değildir. Üreterek kalkınan,
hakkaniyetle bölüşen, adaletle özgürleşen ve liyakatle eşitlenen
güçlü Türkiyeye çok az kalmıştır, İYİ Parti
iktidarına az kalmıştır, bu Hükûmetin de bir seçimlik ömrü
kalmıştır.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Akçay.
31.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Cüneyt Arkının
vefatına, 27 Haziranda Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Karabük, Düzce
ve Sinoptaki şiddetli yağışlara ve mülteci meselesi, insan
hakları ve uluslararası hukuk gibi konularda ülkemize yönelik kara
propagandalar yürüten Avrupa Birliği ülkelerinde sistematik
kıyımların ve insan hakları ihlallerinin devam
ettiğine ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün Türk
sinemasının duayen sanatçısı, aktör, yapımcı ve
yönetmen Cüneyt Arkının vefat haberini üzüntüyle öğrendik.
Cüneyt Arkın,
hayatı boyunca 400e yakın filmde rol almış;
Malkoçoğlu, Battal Gazi, Köroğlu, Kara Murat karakterleriyle Türk
tarihinin nesillere aktarılmasına ve sevdirilmesine önemli
katkılar sunmuştur. Şahsiyetiyle, sanatçı kimliğiyle
millî şuuruyla ve hayat verdiği karakterlerle milletimizin kalbinde
taht kuran Cüneyt Arkına Allahtan rahmet, ailesine, sinema ve sanat
camiasına ve aziz milletimize başsağlığı diliyoruz.
Sayın Başkan, 27
Haziranda Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Karabük, Düzce ve Sinopta
şiddetli yağışlar meydana gelmiştir. Kastamonunun
Küre ilçesinde kaybolan Recep Bakırcının ve Düzcenin
Kaynaşlı ilçesinde kaybolan Okan Bayrakın arama kurtarma
faaliyetleri sürmektedir. Meteoroloji ve AFAD koordinasyonunda
gerçekleştirilen kırmızı uyarı sistemiyle can
kayıplarının önüne geçilmiştir. Devletimiz sel felaketi
henüz meydana gelmeden bütün imkânlarıyla seferber olmuş, plan ve
strateji dâhilinde hareket etmiştir. Söz konusu illerimizde yaşayan
bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor,
bölgede görev yapan tüm birimlere başarılar diliyoruz.
Sayın Başkan;
mülteci meselesi, insan hakları ve uluslararası hukuk gibi konularda
ülkemize yönelik kara propagandalar yürütülen Avrupa Birliği ülkelerinde
sistematik kıyımlar ve insan hakları ihlalleri devam etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Başkan.
ERKAN AKÇAY (Manisa) 24
Haziranda İspanyanın Avrupaya geçmeye çalışan mültecilere
yönelik müdahalesinde 37 mülteci hayatını kaybetmiştir.
Yunanistanın genç, yaşlı, çocuk demeden mültecilere ve
göçmenlere yönelik sistematik saldırılarıyla başlayan
nefret politikaları, İspanyada meydana gelen saldırıyla
ivme kazanmıştır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği ve ilgili diğer organlar, Avrupanın göbeğinde
yaşanan bu insanlık dramlarına kayıtsız
kalmamalıdır. Avrupa Birliği ülkeleri 1951 tarihli Cenevre
Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne riayet etmeli, mülteci meselesini siyasi
bir manivela olarak kullanmaktan vazgeçmelidir.
Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın
Beştaş
32.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
HDPye yönelik siyasi soykırım operasyonlarına, 3 Temmuzda
yapılacak kongrelerine, Adananın partisine sahip
çıkacağına, Medeni Yıldırımın ölüm yıl
dönümüne, Yüksekovada şiddet dalgasının devam ettiğine,
AKP-MHP koalisyonunun korku iklimini yaymaya
çalıştığına ve bütün bu gözaltı
operasyonlarının tek bir amacı olduğuna ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, yine bir siyasi
soykırım operasyonu, bu sefer adres Adana. Dün Adanada,
aralarında il eş başkanlarımızın da olduğu
36 kişi gözaltına alındı. Evet, Van Başkalede, 400
kovan mermi harcayan yüzlerce asker, bir kişiyi gözaltına almak için siyasetçilerin
yine evlerine giderek asker postallarıyla, sanki azılı suçlular
yakalıyorlarmış gibi bir görüntü ortaya koydu. Burada
gördükleriniz, evet, il Eş Başkanlarımız sevgili Helin Kaya
ve Mehmet Karakış, yine Seyhan Belediye Başkan
Yardımcısı Sevgili Funda Buyruk ve diğeri. Birisi, yere
yatırılmış bir partilimiz; İl Eş
Başkanımızın kafası eğilmeye
çalışılıyor ve evet, diğer fotoğrafta da kan
revan içinde gözaltı işlemi yapılıyor. Nedir bunun
adı? Bunun adı, hukuken Biz gözaltına alıyoruz, suç
işlediniz. değil; bu, HDPye yönelik siyasi soykırım
operasyonlarının sadece bir tanesi. Son bir ayda 379
arkadaşımız bu şekilde gözaltına alındı
çünkü 3 Temmuzda büyük kongremiz var ve büyük kongremizde bütün Türkiye'nin ve
dünyanın HDPnin sesini, sözünü, gücünü göreceğini ve HDPnin dimdik
ayakta olduğunu göreceklerini biliyorlar.
Ben buradan sevgili
Adanalılara -iki dönem orada vekillik de yaptım- en içten sevgi ve
selamlarımı gönderiyorum. Adana, partisine sahip çıkacak.
Partilimiz olsun olmasın bütün Adanaya sevgilerimi gönderirken Bu
haksızlığa, bu zulme karşı sessiz kalmayın.
demek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Adana bunu sineye çekmeyecek. İl Eş
Başkanımızın kafasını eğmeye çalışanların
kafası çok yakın bir süreçte eğilecek ve kimsenin yüzüne
bakamayacaklar. Her zaman söylediğimiz gibi Biz dimdik ayaktayız.
Bu operasyonlarınızla HDPyi kesinlikle zayıflatamayacaksınız.
Büyüyerek, güçlenerek geliyoruz ve kongremizdeki Çözüm biziz, sözümüz var.
sloganımızın 3 Temmuzda her yerde
yankılanacağını da buradan ifade etmek istiyorum.
Bugün Medeni
Yıldırımın ölüm yıl dönümü. Medeni
Yıldırım dokuz yıl önce bugün, 28 Haziran 2013te
Kayacık Jandarma Karakolu önünde toplanan gruba askerlerin ateş
açması sonucu katledildi, 9 kişi de yaralandı. Her zaman
olduğu gibi maalesef olay anına ilişkin görüntüler iki yıl
sonra çıktı, gizlilik kararı verildi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Fail Adem Çiftçi hakkında haksız tahrik
altında olası kastla ateş etmesi sebebiyle dava
açılmıştı, beraat etti; istinaf bozdu, yine beraat
kararı verildi ama kardeşi Mehmet Yıldırıma
Erdoğana hakaretten bir yıl iki ay hapis cezası verildi. Medeni
Yıldırımı katledenler değil, aileleri
yargılanıyor; görüntü ve deliller elde olmasına rağmen
failler korunmaya devam ediyor ve Medeni Yıldırımın annesi
-katledildiği günden beri- ailesiyle birlikte katillerin
cezalandırılması için feryat figan ediyor, büyük bir mücadele
yürütüyor. Medeni Yıldırımın annesine buradan
saygılarımı iletiyorum, onun yanındayız diyorum ve
Medeni Yıldırımı asla unutturmayacağız,
unutmayacağız diyorum; failleri yargı önünde er geç hesap
verecekler.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, Yüksekovada, yine, maalesef
her zaman olduğu gibi, bir şiddet dalgası var; zorbalık
zulüm her yerde. Elimizde veriler var: ...(x)
bölgesinde bulunan Serindere (Şişemzin), Yukarı Güveç
(Horekanajuri) ve Aşağı Güveç (Horekanajeri) köylerinin askerî
operasyon sebebiyle abluka altına alındığını,
köylülerin gözaltına alındığını biliyoruz ve
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği üyesi avukatlar karakola gidip
köylülerle görüşmek isteyince kendileri de darp edilerek yerlerde
sürüklendi. 13 kişi hâlâ gözaltında; Behçet ve Birhat Engüdar
kardeşlerin ise ÖHD ve İHDli avukatların girişimleri
sonucu devlet hastanesine götürüldükleri ve ciddi oranda darp ve şiddete
maruz kaldıkları hastane raporlarıyla belgelendi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) AKP-MHP koalisyonu kürdistan illerini ve
coğrafyasını insansızlaştırmak istiyor,
insanların oradan çıkmasını istiyor, şiddet uyguluyor,
zulüm uyguluyor, korku yaymak istiyor ve Başkalede olduğu gibi
buradaki köylüler de Kürt olduğumuz için bunlar yapılıyor.
diyor. Evet, korku iklimi yaymaya çalışıyorsunuz ama
unutmayın, cesareti yayıyorsunuz. Öfke duyuyor bu halk, tepki
gösteriyor. Sizden korkacak hiçbir şey kalmadı. Ne Çillerler ne Ünal
Erkanlar ne Hayri Kozakçıoğlular; hiç kimse bu halka boyun
eğdiremedi, bu ittifak da boyun eğdiremeyecek. AKP iktidara ilk geldiğinde
90larla yüzleşeceğiz. diyordu, şimdi çok daha ağır
suçlara imza atıyor ve o dönem suç işleyenleri de aklamaya devam
ediyor. Yüksekovalılara buradan Yanınızdayız. diyoruz ve
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) - Bitiriyorum Başkan.
BAŞKAN Şimdi
bütün olayları sıralayacak mısınız?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) - Bitiriyorum.
BAŞKAN - Son bir dakika
verelim de toparlayın.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) - Yüksekovada, Başkalede, yine ifade
ettiğim gözaltı operasyonlarıyla ne yapılmak istendiğini
bütün Türkiye toplumuna söylüyoruz. Bunların tek bir amacı var,
Halkların Demokratik Partisini demokratik siyaset dışına
itmek ve tasfiye etmek. Kürt halkını, diğer halklarla birlikte
muhalefeti teslim almak. Teslim olmayacağız, boyun
eğmeyeceğiz; Kürt halkı direnmeye, haklarını talep
etmeye devam edecek. Siz bu ülkeye 90ları
yaşatamayacaksınız, buna izin vermeyeceğiz, bunun
hesabını ilk seçimde kaybettiğinizde vereceksiniz ve biz de
hesap vermenizi izleyeceğiz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Altay, buyurun.
33.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın, Cüneyt
Arkının vefatına; Sinop, Kastamonu ve Bartında
aşırı yağışların afetlere neden
olduğuna; sel, yangın, deprem gibi tekrarlayan afetlere parti
aklıyla bakılmaması gerektiğine ve siyasi partilerin bedel
ödeyeceği yerin sandık olduğuna ilişkin
açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sizi ve yüce Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Çocukluğumuzun,
gençliğimizin, yetişkinliğimizin,
yaşlılığımızın, velhasıl Türkiyede
yaşayan herkesin hayatının her evresinde bir iz bırakan,
herkesin hayatına, duygularına, hislerine dokunan, bazen bir hak
savunucusu, bazen bir öğretmen, bazen Kara Murat, bazen Battal Gazi, bazen
Malkoçoğlu ama Cüneyt Arkın demek Türkiye demek Sayın
Başkan.
BAŞKAN Teşekkür
ederim.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Allahımdan rahmet diliyorum.
BAŞKAN Âmin.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Hakkımız ona helaldir, Allah nur gölünde
yatırsın; Türk sineması çok çok büyük bir değerini
kaybetti, mekânı cennet olsun. Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu olarak kendisini rahmetle anıyoruz. Onun filmleri, onun
eserleri Türkiyede yıllarca gene izlenmeye devam edecek.
Yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum.
Sayın Başkan,
Sinopta, Kastamonuda, Bartında aşırı
yağışlar afetlere neden oluyor; can kaybı
olmamasını diliyoruz, an itibarıyla yok diye biliyoruz,
vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. Bir yıl arayla
aynı yerlerin aynı afeti yaşaması bazı derslerin tam
olarak çıkarılmadığını da gösteriyor. Bölgede
çalışma yapan tüm görevlileri canıyürekten kutluyoruz, tebrik
ediyoruz; Allah onlardan razı olsun.
Ama öncesinde, devlet
aklının parti aklıyla değil, daha geniş
katılımla ve bilimsel katkıyla oluşturulmasının
gereğinin de altını çizmek istiyorum. Hani bir söz vardır
Sayın Başkan Beni bir kere aldatırsan yuh sana! Ama beni 2 defa
aldatırsan yuh bana! denmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bu, şunun içindir: Bozkurt'ta on bir ay önce
yaşanan selin -aynı şekilde Ayancık Babaçayda on bir ay
önce yaşanmış selin- aynısı Türkiye'de
yaşanıyor ve aynı tahribatla Bozkurt, Babaçay karşı
karşıya kalıyor.
Sayın Başkan, demin
söyledim: Devlet aklı diye bir kavram var, bilim diye bir kavram var;
parti aklıyla bu işlere bakarsak doğru yapmayız. Sel,
yangın, deprem Allah'tan gelir, afettir, bunun polemiği de olmaz ama
Sayın Başkan, şimdi soruyorum: Bozkurt ilçesinde geçen sene on
bir ay önce yaşadığımızın aynısını
yaşıyorsak Yönetimin bir kusuru, bir kabahati yok. diyemeyiz. Biz
buradan bir şey çıkarma peşinde değiliz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Mesela Bozkurtun içinden geçen çayın etrafına
taş döşemek marifet değil, meseleyi çözmüyor. Ne lazım?
Bilim diyor ki: Böyle yerlere fore kazık lazım. E, yok. Kim bunu yok
eden? Yani olmamasının vesilesi kim? Yürütme organı. Muhalefet
yürütme organını suçlayınca yürütme organı hopluyor Afetten
siyaset yapıyorsunuz. diye.
Gelelim yangınlara:
Aynı yerde geçen sene yangın oldu, bir ders alınmamış;
bir yıl geçmiş, gece görüşlü helikopter olmadığı
için gündüz sönümlenen yangın gece yeniden parlamış. Şimdi,
Sayın Başkan yani vicdanlarımıza bir sormamız
lazım; burası Meclis, burada Hükümetin bu eksiğini, kusurunu
dile getirmeyeceksek niye buradayız?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Yangın yerine gitmek meseleyi çözmez, gitmesin diye
söylemiyorum, Sinop Milletvekilimiz Barış Karadeniz biraz önce afet
bölgesinden geldi, Kastamonu Milletvekilimiz Hasan Baltacı şu anda
Bozkurtta -az önce görüştüm- Bartın Milletvekilimiz Aysu
Bankoğlu Bartın'da etkilenen köyleri geziyor; hepsine teşekkür
ediyoruz. Bakanlar da gidiyor ama bakan yürütme; çözmeye gider, seyretmeye
gitmez ki Sayın Başkan. Hükûmete buradan sesleniyorum: Bilime kulak
versinler, bilime; göz boyamayla uğraşmasınlar. Fore kazık
diyoruz; ben demiyorum, bilim söylüyor. Gece görüşlü helikopter diyoruz; 5li
çeteye ihalesiz 10 milyarlık işi veren büyük Türkiye Cumhuriyeti
devleti 4 helikopteri ihalesiz alabilir gerekirse, biz de destek veririz. 10
milyardan bahsediyorum Oturun, müzakere edin, mutabakat sağlayın.
diye Cumhurbaşkanının yazısı var, projenin
adını da yazarak bu emri vermiş.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bitiriyorum.
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ulaştırma Bakanı da oturmuş, 5li çeteden
bir firmayla mütalaa etmiş, müzakere etmiş, mutabakatı
sağlamış. Al, 10 milyarlık iş. denmişse 10
milyarlık iş; 4 tane gece görüşlü helikopter de
alınabilmeli idi. Efendim, ihale şu zaman. diyerek bu işin
içinden çıkılamaz. Burada bir vebal vardır ve her vebalin bir
bedeli vardır. Tabii, siyasi partilerin bedel ödeyeceği yer de
sandıktır diyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet
Özdemir.
Buyurun Sayın Özdemir.
34.- Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemirin, Cüneyt Arkının
vefatına, sağanak yağışın Batı Karadenizde
sele neden olduğuna, Mete Han tarafından milattan önce 209da
temelleri atılan Kara Kuvvetlerimizin kuruluşunun 2.231inci yıl
dönümüne, Genel Kurulda bugün görüşülmesi planlanan ek bütçe kanun
teklifine ilişkin açıklaması
AHMET ÖZDEMİR
(Kahramanmaraş) Teşekkür ederim Sayın Başkan, sizi ve
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün Türk sinemamızın usta ismi, bir
devrin ulu çınarı, Battal Gazisi, Malkoçoğlusu, Kara
Muratı Cüneyt Arkının vefat haberiyle derin bir üzüntü
yaşadık. Cüneyt Arkın, sanatıyla olduğu kadar
karakteriyle, duruşuyla ve vefasıyla da örnek bir şahsiyetti.
Geride milyonlarca sevenini, hatıralarını, hayat verdiği
karakterleri bırakmanın yanında, Yeşilçamın o
imkânsızlıklarının içinde duygusuyla ve inancıyla
milyonları sinema salonlarına doldurdu; geride zamana yenilmeyecek
bir itibar bıraktı. Duayen sanatçı Cüneyt Arkına Allahtan
rahmet, ailesine, sevenlerine, sanat camiamıza ve milletimize başsağlığı
diliyoruz; mekânı cennet olsun.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; sağanak yağış başta
Kastamonu, Bartın ve Düzce olmak üzere Batı Karadenizde sele neden
oldu. Bakanlarımızla, Grup Başkan Vekilimizle, vekillerimizle,
tüm kurumlarımızla bölgedeydik. Devletimiz tüm kurumlarıyla
sahada azami gayret gösteriyor. Kastamonuda kaybolan Recep
Bakırcıyı, Düzce Kaynaşlıda sele kapılan kepçe
operatörümüz Okan Bayrakı arama kurtarma çalışmaları devam
ediyor. 2 vatandaşımıza da sağ salim ulaşmayı
niyaz ediyor, milletimize geçmiş olsun diyoruz.
Bugün, Mete Han
tarafından milattan önce 209da temelleri atılan Kara Kuvvetlerimizin
kuruluşunun 2.231inci yıl dönümü. Bugün, kahraman
ecdadımızın izinde, ülkemizin güvenliği, egemenlik
haklarımız ve milletimizin huzuru adına kararlılıkla
mücadele etmeye devam ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
AHMET ÖZDEMİR
(Kahramanmaraş) Ülkemizin gurur kaynağı, Mete Handan günümüze
milletimizin şanlı ve muzaffer ordusu Kara Kuvvetlerinin kuruluş
yıl dönümünü kutluyor, bizlere bu toprakları vatan kılan tüm
ecdadımızı rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün, kamuoyunda ek bütçe olarak ifade edilen
kanun teklifini görüşmeyi planlıyoruz. Ek bütçede giderlerin 880
milyar lira, gelirlerin 1 trilyon 80 milyar lira artırılması
öngörülmektedir. Sosyal harcamalar, yatırım ve destekler ile
personelin mali haklarını iyileştirmek için kullanılacak ek
bütçenin milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor,
hepimizin başarılı, verimli ve güzel bir hafta geçirmesini
temenni ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
tatilde bulunduğu dönemde de çalışabilmesine dair talebinin
uygun görüldüğüne ilişkin tezkeresi (3/1994)
BAŞKAN - Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının 5 adet tezkeresi
vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza
sunacağım.
Okutuyorum:
27/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisinin
tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine dair
bir talebi olmuştur. Başkanlığımızca uygun
görülen bu talep İç Tüzükün 25inci maddesi gereğince Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKAN Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Dilekçe Komisyonunun, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin tatilde bulunduğu dönemde de çalışabilmesine
dair talebinin uygun görüldüğüne ilişkin tezkeresi (3/1995)
27/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Dilekçe Komisyonunun Türkiye
Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde
çalışabilmesine dair bir talebi olmuştur.
Başkanlığımızca uygun görülen bu talep İç
Tüzükün 25inci maddesi gereğince Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKAN Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Plan ve Bütçe Komisyonunun, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin tatilde bulunduğu dönemde de
çalışabilmesine dair talebinin uygun görüldüğüne ilişkin
tezkeresi (3/1996)
28/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Plan ve Bütçe Komisyonunun
Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde
çalışabilmesine dair bir talebi olmuştur.
Başkanlığımızca uygun görülen bu talep İç
Tüzükün 25inci maddesi gereğince Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKAN Kabul
edenler... Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
4.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde
bulunduğu dönemde de çalışabilmesine dair talebinin uygun
görüldüğüne ilişkin tezkeresi (3/1997)
27/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine dair
bir talebi olmuştur. Başkanlığımızca uygun
görülen bu talep İç Tüzükün 25inci maddesi gereğince Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
5.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Kadın Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde
bulunduğu dönemde de çalışabilmesine dair talebinin uygun
görüldüğüne ilişkin tezkeresi (3/1998)
27/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Kadın Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara
vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine dair bir talebi
olmuştur. Başkanlığımızca uygun görülen bu talep
İç Tüzükün 25inci maddesi gereğince Genel Kurulun tasviplerine
sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
İYİ Parti Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
Okutuyorum:
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir
Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından, şeker
fiyatlarının bu kadar artması ve bu artışların
arkasındaki nedenlerin araştırılması ve
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 28/6/2022
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin Genel Kurulun 28 Haziran 2022 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
28/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
28/6/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla
arz ederim.
Dursun
Müsavat Dervişoğlu
İzmir
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
İzmir Milletvekili ve
Grup Başkan Vekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından,
şeker fiyatlarının bu kadar artması ve bu
artışların arkasındaki nedenlerin
araştırılması ve alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla, 28/6/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerin 28/6/2022 Salı günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin
gerekçesini açıklamak üzere, İYİ Parti Grubu adına Aksaray
Milletvekili Sayın Ayhan Erel.
Buyurun. (İYİ Parti
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri, yüce Türk milleti; şeker fiyatlarındaki
artışın nedenlerinin araştırılması ve
gereken önlemlerin alınması amacıyla İYİ Parti olarak
vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış
bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Beslenmenin temel maddesi
olmasının yanı sıra tarımsal ürüne katkısı,
yan ürünler ve istihdama katkısı nedeniyle şeker, tüm dünyada
korunan, stratejik öneme sahip bir üründür. Şeker pancarı, tarım
sektöründe ve tarıma dayalı sanayi üretiminde önemli bir rol
oynamakta ve yarattığı katma değerle önemini korumaya devam
etmektedir. Şekerin ekonomik değerinin yanı sıra
yarattığı sosyal faydası, istihdam boyutu ve çiftçiyi
tarımsal üretime bağlı kılarak köyden kente göçü engelleyen
kilit role sahip olması şeker pancarının önemini daha da artırmaktadır.
Şeker
pancarının birçok ülkede tarım politikaları içerisinde
öncelikli olmasının temel nedeni endüstriyel bir bitki
olmasıdır. Şeker pancarının işlenmesi sonucu
ortaya çıkan yan ürünlerin tamamına yakını stratejik
niteliği olan ürünlerdir; melas ve küspe hayvan yemi olarak
kullanılmakta, bunların yanı sıra şeker maya,
antibiyotik, biyoetanol gibi birçok ürünün de ham maddesini
oluşturmaktadır. Genel Başkanımız Sayın Meral
Akşener 20 Şubat 2022 tarihinde gerçekleştirdiği grup
toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı:
Zamanında iktidarı uyardık, şeker fabrikalarını
böyle hoyratça özelleştirmeyin dedik, anlamadılar. Almanyanın
yüzde 78i, Fransanın yüzde 82si, Hollanda ve İngilterenin yüzde
100ünde şeker kooperatifler tarafından üretiliyor dedik,
dinlemediler. ABDde şeker pancarından şeker üreten
fabrikaları devlet özel sektörden satın alıp kanunla
kooperatiflere devretti dedik, duymadılar. Şeker fabrikaları
sadece tarımsal sanayi değildir dedik, şeker fabrikaları
sadece şeker pancarı ya da şeker değildir dedik. Şeker
pancarı, çiftçiyi tarlaya ve köye bağlayan, ailenin tüm fertlerine
çalışma ve istihdam sağlayan, yan ürünlerinin tamamı
değerlendirilen katma değer artırıcı bir bitkidir
dedik. Bütün tüketicileri, yüz binlerce çiftçiyi, besiciyi,
arıcıyı, yem sektörünü, kısaca çok alanları
ilgilendiren bir konudur dedik ama yok, inatla burunlarının dikine
gittiler. Üstelik bunları sadece biz söylemedik, bölge halkı da
söyledi; Tokat söyledi, Erzincan söyledi, Erzurum söyledi; Çorum, Bor, Burdur,
Kırşehir, Muş, Tokat ve diğerleri söyledi. Çiftçi itiraz
edip özelleştirdiğiniz fabrikalarda haklarını arayınca
üzerlerine güvenlik güçlerini gönderirken hiç mi vicdanınız
sızlamadı? Kımıl zararlısı bile çiftçiye sizin
kadar zarar vermedi ama siz hâlâ pişkin pişkin laf
yetiştiriyorsunuz.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye Şeker Fabrikaları Genel
Müdürlüğü Tarım Kredi ve bazı marketlerde ucuza
sattığı şekere yüzde 67, diğerlerine yüzde 37 zam
getirdi. Son bir yılda şekerin kilosu 6,5 liradan 24 liraya, çuvalı
250 liradan 1.200 liraya kadar yükseldi yani 4 kat zamlandı.
Anlaşılan, AK PARTİ iktidarında, tarımda kasta varan
hatalarından şeker de payını aldı. Şeker
üretimindeki yanlış politikalar, hatalı özelleştirme
kararları nedeniyle ülkemiz âdeta şeker komasına sokulmuş
durumda. Ülkemizin şeker ihraç eden bir ülkeden şeker ithal eden bir
ülke hâline gelmesi AK PARTİnin en büyük ayıplarından biridir.
Diğer tarım
ürünlerinde olduğu gibi, pancar üreticisi para kazanamadığı
için üretimden uzaklaşıyor. Milletimiz Şeker çok pahalı.
diye yakınıyor. İthalatın çözüm olmadığı
anlaşılmalı, üretimin artırılması için destek ve
teşvikler sağlanmalıdır. Türkçemizde güzel bir atasözü
vardır: Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım. Sayenizde
vatandaşın ne tatlı yiyecek hâli ne de tatlı söyleyecek
kelamı kaldı. Biz Şeker fabrikaları vatandır,
satılamaz. derken keşke bu sese kulak verseydiniz.
Vatandaşımızın
ağzının tadının daha fazla kaçmaması adına
araştırma önergemizin kabulünü arz ediyor, Genel Kurulu ve yüce Türk
milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Ağrı Milletvekili Sayın
Abdullah Koç. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA ABDULLAH KOÇ
(Ağrı) Sayın Başkan, değerli halkımız;
sizleri saygıyla selamlıyorum. İYİ Partinin, şeker
fiyatlarındaki artışın araştırılmasına
yönelik olan araştırma önergesi üzerine söz almış
bulunmaktayım.
Halkın temel
ihtiyaçlarının tamamında son dönemlerde gerçekten çok ciddi
fiyat artışları söz konusu, her gün zam üzerine zamlarla biz
uyanıyoruz. Hükûmetin yanlış politikaları sonucunda ülke
artık neredeyse şekere muhtaç hâle getirilmiş durumda.
Bakın, önümüzde bir bayram var. Bütün bayramların sembolü olan
şekerin de ne yazık ki artık halkın
ulaşamayacağı lüks bir tüketim malzemesi hâline geldiği bir
dönemi biz yaşıyoruz. Peki, bu dönemi bize yaşatan bu AKP
Hükûmetinin politikaları nelere yol açtı? Bu Hükûmet kamuya ait ne
varsa hepsini satmaya başladı. Bakın, Et ve Balık Kurumunu
satmaya başladı, TELEKOMu satmaya başladı, sattı ve
kamuya ait olan 25 şeker fabrikasının 10 tanesini 2018
yılında yok pahasına sattı. Yani mevcut olan, kamuya ait
olan, şeker ihtiyacını karşılayacak olan bu şeker
fabrikalarını sermayeye peşkeş çekti. Ondan sonra ne
başladı? Ondan sonra, artık, mevcut olan şeker
ihtiyacı halk tarafından karşılanamaz hâle geldi.
Bakın, Ağrı Şeker Fabrikasının da aralarında
bulunduğu 15 şeker fabrikası 31/12/2023 yılına kadar
özelleştirme kapsamı içerisine alındı. Yani Biz her an
satabiliriz, kamuya ait olan ve üretim yapan bu şeker
fabrikalarını her an sermayeye peşkeş çekeriz. diyen bir
Hükûmetle biz karşı karşıyayız.
Bakın, marketlerde ucuza
satılan şekere yüzde 60 oranında zam yapıldı,
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ABDULLAH KOÇ (Devamla)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
şimdi, bu Hükûmet -bütün politikaları- mevcutta olan ne varsa, kamuya
ait olan ne varsa hepsini satışa çıkardı ve satmaya da
devam ediyor, bunlarda da nasibini alan şeker fabrikaları. Şeker
üreticilerine ilişkin olan, yüzde 300e varan, üretim kapasiteleri
düşük ve aynı zamanda girdi maliyetlerinin son derece yüksek
olduğu bir alanda halkın desteğe ihtiyacı var, çiftçinin
desteğe ihtiyacı var ve bu Hükûmet -mevcut olan bu yolsuzluk
politikaları yerine- şeker üreticilerine destek vermediği oranda
Türkiye gerçekten şekere muhtaç olacak ve önümüzdeki bayramlarda dahi,
halk kendi evine ve kendi misafirlerine ikram edeceği şekeri de
artık bulamayacak.
Bu nedenle, biz bu önergeye
destek veriyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürer.
Buyurun Sayın Gürer.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÖMER
FETHİ GÜRER (Niğde) Sağ olun Başkanım.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; şekerde açıkçası büyük bir soygun
var, birileri bundan rant elde ediyor. Bir yıl önce 4,5 lira olan
şeker, kamuda 17 liraya, özel sektör şekeri 25 liraya çıkmış
durumda. Buradaki olayı herkesin görmesi gerekir. Özelleştirmeyle
kamu üzerinde yaratılan baskı sonucu şekerde büyük bir vurgun
piyasası açıldı. Geçtiğimiz yıl 400 bin ton stokla
şeker üretimine geçildi, fabrikalar da 2 milyon 500 bin ton şeker
üretti. Türkiye'nin 2 milyon 900 bin ton şekeri vardı.
Yıllık tüketimimiz 2 milyon 700 bin ton yani 200 bin ton fazladan
şekeri olan bir ülkeyiz. Ama ne oldu? Mart ayında bunu açıklayan
Bakanlık, mayıs ayında 400 bin ton şeker
ithalatının kapısını açtı. Açık ve net
söylüyorum: Büyük bir vurgun var, büyük bir soygun var. Halk, şeker alamaz
hâle düşürüldü ama birileri buradan kesesini dolduruyor. Türkiye'de 21
ürünün arz açığı var, şekerde arz
açığımız yoktu ama şekerde de ithalatçı duruma
getirdiler. İthalat niye yapılır? Oradan gelecek şekerle
güya fiyat düşecek diye. Oysa kamunun şekerine yüzde 67 zam geldi.
Buradan çiftçi para kazanıyor mu? Eylül ayında kampanya
başladı, 1 ton pancarı 420 liradan çiftçiden aldılar, sonra
o çiftçiye küspesini yani şeker pancarının posasını
fabrikalar 1.100 liradan sattı. Yetmedi, melastan para kazandılar;
yetmedi, şekerden para kazandılar; yetmedi, alkolden para
kazandılar; doymadılar, şekeri karaborsaya düşürdüler ve bu
ülkenin insanına şekeri pahalı yediriyorlar; bu oyunu
vatandaşımız görmeli. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Derhâl özelleşen fabrikalar
kamulaştırılmalı, o fabrikalar
kamulaştırılırsa şekerdeki büyük oyun biter; aksi
takdirde, eylül ayında kilosu 30 liradan şeker yemek zorunda
kalır bu millet.
Onun için fabrika önlerine gittik,
Genel Başkan Yardımcımız Veli Ağbaba ile 30dan fazla
milletvekilimizle fabrika fabrika gezdik, özelleştirmenin
yanlışlığını anlattık ama
anlaşılmadı. Sayın Genel Başkanımız Kemal
Kılıçdaroğlu miting düzenledi, Şeker vatandır,
satılamaz. dedi, yine dinletemedik. Sonunda, dört yılda gerçek
ortaya çıktı. Ne yazık ki bugün şekerden mamul her üründe
fiyat artacak. Dondurmadan tatlıya her ürüne gelen zamlarla
vatandaşın et ve süt mamullerinden sonra şekere de erişmesi
zorlaşacak. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun
Sayın Gürer.
ÖMER FETHİ GÜRER
(Devamla) - Un, şeker, pamuk; üçü de stratejik ürün. Yani
buğdayın, şeker pancarının, pamuğun ne kadar
önemli olduğunu kavrayamayan bir siyasi iktidar var. Mustafa Kemal
Atatürk'ün on yılda tarımda yaptıklarını
okusalardı, üç beyaza ne kadar önem verdiğini görürler, bu ülkeyi
yabancıya muhtaç etmezler, ülkenin tarımını bitirmezlerdi.
Görünen o ki Adalet ve
Kalkınma Partisi ilk seçimde çiftçinin de esnafın da işçinin de
emeklinin de oylarıyla bu ülkeden gidecek, verdiği tahribatı
Cumhuriyet Halk Partisi olarak dostlarımızla beraber biz ortadan
kaldıracağız diyor, İYİ Partinin önergesini
desteklediğimizi belirtiyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
(CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
VIII.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Celal
Adanın, menfur bir cinayete kurban giden merhume Başak Cengizin
Genel Kurul dinleyici locasında bulunan muhterem anne ve babasına
Hoş geldiniz. dediğine ve milletimize
başsağlığı dilediğine ilişkin
konuşması
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, menfur bir cinayete kurban giden merhume Başak Cengiz
kızımızın muhterem anne ve babası Genel Kurul
dinleyici locasına gelmişlerdir; kendilerine Hoş geldiniz.
diyorum, tekrar rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir
Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından, şeker
fiyatlarının bu kadar artması ve bu artışların
arkasındaki nedenlerin araştırılması ve
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 28/6/2022
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin Genel Kurulun 28 Haziran 2022 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN - Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına Kars Milletvekili Sayın Yunus
Kılıç.
Buyurun Sayın
Kılıç. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
YUNUS KILIÇ (Kars) Sayın Başkan, çok saygıdeğer
milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Saygıdeğer
milletvekilleri, işin doğrusu, aslında şeker
piyasalarında özel sektör ile devlet arasındaki satış
fiyatlarında, uluslararası şeker fiyatlarında ciddi bir
kargaşa, bir karmaşa olduğu doğru. Ama bununla
alakalı, sebepleriyle alakalı, izin verirseniz, ben doğru
bilgileri size aktarmak isterim.
Arkadaşlar,
yıllardır -otuz yıldır- Türkiyedeki şeker
fiyatları genellikle dünya piyasalarının 2 katı gibidir.
Dolayısıyla siz Türkiyede fazladan şeker üretseniz bile hiçbir
zaman dış alıcınız olmaz yani sizin şekerinize
dış müdahale olmazdı fakat geçen yıl, özellikle yirmi otuz
yıldır dünyada ilk defa gerçekleşen bir şey oldu: Bir, döviz
kurlarının Türkiyede hızla yükselmesi; iki, dünyada şeker
fiyatlarının yükselmesiyle beraber, efendim, bizim şeker
fiyatlarımız ilk defa dünya fiyatlarının oldukça
altında kaldı, dolayısıyla yurt dışından
müthiş bir talep oldu. Ayrıca, dâhilde işleme rejimiyle
şekeri dışarıdan getiren sanayicimiz ürettiği
malı, bisküvisini, çikolatasını dışarı -yurt
dışına- satardı, dışarıda fiyatlar çok
yüksek olduğu için bunu da getiremedi. Ayrıca, bizim C kotası
dediğimiz tamamen ihracat için üretilmiş şekere, yurt
dışındaki şeker fiyatları bizden -efendime söyleyeyim-
pahalı olduğu için satış imkânı bulamadılar,
dolayısıyla çok başlı bir kriz söz konusu oldu. Burada,
TÜRKŞEKER, yine de bütün bu sıkıntılı süreçler
içerisinde, tüketicisine şekeri ucuz ulaştırabilmek için,
kanununda yazan regülasyon görevini tam olarak yerine getirebilmek adına
ucuz fiyattan şeker sunumunu -raflara kadar- uzun bir süre devam ettirdi.
Ha, bu iyi niyet şu sebepten dolayı karşılık
bulamadı: Eski yıllarda TÜRKŞEKER bu regülasyonu kısa süreli
yaptığı takdirde piyasalarda bir düzen kurulurdu, denge
oluşurdu ama az önce bahsettiğim sebeplerden dolayı,
uluslararası piyasalardaki şeker fiyatları bize göre çok
pahalı olduğu için, sanayicimiz, sıkıntılı
zamanlarda dışarıdan getirip kullandığı şekeri
Türkiyeye getirmekte zorlandı. Ayrıca, Rusya ve Ukrayna krizinde, o
bölgelerde gazlı içecek üretimi yapan dünya devleri bu üretimlerini
Türkiyede yapmak durumunda kaldılar. Dolayısıyla, içerideki
şekerimize bugüne kadar hiç görülmemiş bir talep oluştu. Bu
talepler, ister istemez, serbest piyasadaki özel sektörün
iştahını kabarttı ve elindeki ürünü en yüksek fiyatlardan
-alıcı bulduğu takdirde- satmanın yolunu aradı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
YUNUS KILIÇ (Devamla)
Dolayısıyla, piyasada şu anda meydana gelen bu ikili fiyat
olayı tamamen özel sektörün bu iştahından
kaynaklanmaktadır.
Peki, bu yüzde 67lik
zammı nasıl açıklayacağız? Arkadaşlar, tüketiciye
ucuz fiyattan şeker verebilme gayreti çok iyi niyetli bir gayret ve
TÜRKŞEKERin tamamen kesesinden yaptığı bir iyilikti fakat
sürdürülebilir olmadı. Bakın, pancarın fiyatı 420
liraydı geçen yıl, bu yıl yüzde 138lik bir artışla
1.000 liraya çıkardık.
AYHAN EREL (Aksaray) Ama
kotalar dolmadı yine.
YUNUS KILIÇ (Devamla) Yani
üreticimize bunun karşılığının ödenmesi
gerekiyordu ve bu düşük fiyatlarla TÜRKŞEKERin bu sermayeyi elde
edemeyeceği de ortadaydı. Dolayısıyla, üreticimizin aleyhine
gelişecek bir durum söz konusu olunca TÜRKŞEKER kendi sermaye
yeterliliği açısından bunu yapmak zorundaydı üreticiyi
korumak adına, piyasayı dengelemek adına çünkü özel sektör
biliyordu ki malına alıcı var ve fiyatı asla düşürmek
tarafında değildi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya)
İyi ki üreticiyi koruyorsunuz ha, tüketiciyi koruyorsunuz! Yapma ya,
yapma Sayın Başkan!
YUNUS KILIÇ (Devamla)
Dolayısıyla bu zam bir müddet sonra göreceksiniz piyasadaki
dengelemeyi sağlayacak, üreticinin ve tüketicinin lehine olacak diyor, yüce
heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AYHAN EREL (Aksaray)
Başkanım, Aksarayda kotalar dolmadı; pancar kotaları
dolmadı, pancar kotaları!
FAHRETTİN YOKUŞ
(Konya) Yüzde 67 zam yaparak mı koruyorsunuz? Yapma Başkan ya, sen
inanıyor musun buna ya? Yapma ya, yapma Başkan ya! Yüzde 67 zam
yaparak mı koruyorsun ya? Masumuz. deyip duruyorsun!
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından
bir grup milletvekili ayağa kalktı)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan...
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Altay.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Yoklama talebimiz vardır.
BAŞKAN Öneriyi
oylamadan evvel yoklama talebi vardır.
Sayın Altay, Sayın
Arslan, Sayın Öztunç, Sayın Erol, Sayın Bayır, Sayın
Gürer, Sayın Karabat, Sayın Zeybek, Sayın Özdemir, Sayın
Barut, Sayın Erbay, Sayın Alban, Sayın İlhan, Sayın
Gaytancıoğlu, Sayın Aytekin, Sayın Şahin, Sayın
Tokdemir, Sayın Bekaroğlu, Sayın İslam, Sayın
Aydınlık.
Yoklama için üç dakika süre
veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN Toplantı
yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
16.41
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 16.53
BAŞKAN:
Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Enez KAPLAN (Tekirdağ)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108inci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN İYİ
Parti grup önerisinin oylamasından önce, istem üzerine yapılan
yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama
işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre
veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklamaya
başlandı)
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
A) Çeşitli İşler (Devam)
2.- Başkanlıkça, görüşmeleri izlemek üzere Genel Kurulu
teşrif etmiş bulunan Cezayir-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk
Grubu Başkanı Sayın Messaoud Guesri ve beraberindeki heyete
Hoş geldiniz. denilmesi
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Cezayir-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı
Sayın Messaoud Guesri ve beraberindeki heyet Genel Kurulumuzu teşrif
etmişlerdir, kendilerine Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu
adına Hoş geldiniz. diyoruz. (Alkışlar)
III.- YOKLAMA
(Devam)
(Elektronik cihazla yoklamaya
devam edildi)
BAŞKAN Toplantı
yeter sayısı vardır.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir
Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından, şeker
fiyatlarının bu kadar artması ve bu artışların
arkasındaki nedenlerin araştırılması ve
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 28/6/2022
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin Genel Kurulun 28 Haziran 2022 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN İYİ
Parti grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Halkların Demokratik
Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
2.- HDP Grubunun, Tunceli Milletvekili Alican Önlü ve
arkadaşları tarafından, Erzincanda bir maden işletmesinde
yaşanan siyanür sızıntısının
araştırılması amacıyla 26/6/2022 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 28
Haziran 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
28/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
28/6/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla
arz ederim.
Meral
Danış Beştaş
Siirt
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
26 Haziran 2022 tarihinde
Tunceli Milletvekili Alican Önlü ve arkadaşları tarafından,
Erzincan'da bir maden işletmesinde yaşanan siyanür
sızıntısının araştırılması
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan (19707 grup
numaralı) Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 28/6/2022 Salı günkü
birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin
gerekçesini açıklamak üzere Halkların Demokratik Partisi Grubu
adına İstanbul Milletvekili Sayın Oya Ersoy.
Buyurun Sayın Ersoy.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA OYA ERSOY
(İstanbul) Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Şimdi, 21 Haziran gecesi
Erzincan İliçte Kanada ve Çalık Holding
ortaklığındaki Anagold altın madeninde kullanılan
siyanürü taşıyan boru patladı ve o gece boyunca
yaklaşık 20 ton siyanürlü solüsyon Fırat Nehrine
karıştı; görüntü budur. Bir görüntü daha var, bu da siyanür
havuzunun görüntüsü. Onun dışında, sosyal medyada görüntüler
var. Bunların gerçekliğinin araştırılması,
yerinde tespit edilmesi için bu araştırma önergesini Meclisin
takdirine sunuyoruz.
Evet, bu Fırat Nehri,
bizim çocukluğumuzda büyürken övünerek anlatılan, o Dicle,
Fırat; bu memleketin su varlıkları. diye övünerek
anlatılan ve bunları dinleyerek büyüdüğümüz nehirler ve bu
Fırat Nehrinin üzerindeki Keban, Atatürk ve Karakaya
Barajlarını da bu nehir besliyor. Ekolojistlerin, bilim
insanlarının ısrarla uyardığı, bizlerin bu
kürsülerden defalarca konuştuğumuz yani sonuçlarının
önceden bilindiği, göz göre göre gelen bir doğa katliamına ve
taammüden işlenen bir ekokırım suçuna tanıklık
ediyoruz.
Bakın, bu katliam
nasıl geldi; maden işletmesi 2001 yılında sondaj
çalışmalarına başladı, 2010da siyanürle altın
işletmeciliğine geçti. Ve Çöpler Altın Madeni hakkında
bugüne kadar onlarca bilimsel rapor var. Bunlardan bir tanesi Türk Toraks
Derneğinin raporu; bu 2017 tarihli bir rapor, daha henüz siyanürle
altın işletmeciliğine geçmeden önce. Raporda, tesiste
kullanılacak maddelerin hemen hepsinin insan sağlığı
ve ekolojik yaşam açısından riskli olduğu tespit ediliyor.
Türk Tabipleri Birliği 2021de uyardı; altın madeni
etrafında bulunan yüzey sularından, topraktan, suda yaşayan
bitki ve böceklerden, kara bitkilerinden, kuşlardan alınan örneklerle
incelemeler yaptı ve arsenik düzeyinin yüksek olduğunu tespit etti.
Daha sonra halk ve ekosistem için büyük çevre ve sağlık
sorunları ortaya çıkmaya başladı. Çünkü iktidar bütün bu
uyarılara kulağını tıkadı, gözünü kapadı.
2020 Eylül ayında bir
kadın yurttaşımız, Fatma Tiftik vefat etti ve ölümünden
günler önce yapılan tahlillerinde Tiftik'in
hastalığının en güçlü nedeninin siyanür zehirlenmesi
olabileceği tespit edildi. Siyanür havuzunu kapatın. diye bütün
ekolojistler, yöre halkı defalarca ve defalarca bölgede açıklamalar
yaptı. Kuşlar ölüyor, siyanür havuzunu kapatın. Siyanür
toprağa karışıyor, derhâl projeyi iptal edin.
çığlıklarına iktidar yine kulaklarını
kapadı. Açılan sayısız dava oldu, protestolar gerçekleşti
ama işletmenin faaliyeti bir türlü durdurulmadı. Bu işletme
Fırat havzasında ve siyanürlü atık havuzları ve yüzlerce
metre derinliğinde maden çukurlarıyla doğa ve yaşamı
tehdit etmeye devam etti. Ama Bakanlık ne yaptı? Bunları
görmezden geldi ve hiçbir önlem almadı; üstelik başka bir şey
yaptı, 2 kere kapasite artırımına gitti, ÇED raporuyla
maden sahasının
İliç,
yıllardır Fırata
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
OYA ERSOY (Devamla)
İçerisinde arsenik, kurşun, kadmiyum gibi birçok ağır
metal, sülfürik asit ve siyanür barındıran
Bakanlık yetkilileri
gidiyor, numune alıyor ama daha numuneler incelemeye gitmeden diyor ki:
Sızıntının Fırat havzasına gözlemsel olarak
ulaştığı tespit edilmemiştir. Ya, şimdi, bir
kere Doğaya, havaya, suya karışmamış.
iddiasının hiçbir bilimsel gerçekliği yoktur.
Bir de şirkete üst
sınırdan ceza verilmiş, ne güzel(!) 16 milyon 441 bin lira.
Soruyorum: Her şey para mı sizin için? Bu cezayla doğayı
temizleyebilir misiniz, Fırata vermiş olduğunuz zararı
ortadan kaldırabilir misiniz? Bu maden çalışırken zaten
doğayı kirletiyor, siz buna engel olmuyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
OYA ERSOY (Devamla) Bir
kere, sadece Erzincan İliçte değil, aynı zamanda Kaz
Dağlarında, Ağrıda, her yerde altın madeni
işletmeciliği doğaya ve halkın sağlık
hakkına tehditte bulunuyor ve biz bunu engellemek için madenleri kapatmak
zorundayız.
Teşekkür ederim. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına Mersin Milletvekili Sayın Zeki Hakan
Sıdalı.
Buyurun Sayın
Sıdalı. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; son yıllarda ülkemizde yaşanan devasa
çevre felaketlerinin biriyle daha karşı karşıyayız.
Bunu da bir anda yaşamadık; resmen adım adım geliyorum
dedi, görmezden geldiniz. Çevre gerçeklerini bir türlü ciddiye
almıyorsunuz. Bölge halkı madenin faaliyete başladığı
2010 yılından beri çevre hakkı mücadelesi yürütüyor,
Doğamızı talan, geleceğimizi yok ediyorsunuz. diyor ama
maalesef siz 3 maymunu oynuyor; duymuyor, görmüyor, söylemiyorsunuz. ÇED raporu
sabit; maden ocağında 38 kimyasal madde kullanılıyor,
bunların 23'ü kanserojen nitelikte olduğu hâlde maden onay aldı,
zehir saçmaya devam ediyor, Dur! diyemediniz. Yetmedi; kimyasal atıklar
yaklaşık 200 futbol sahası büyüklüğündeki siyanür havuzuna
sığmayınca Havuzu 3 kat -doğru duydunuz, 3 kat-
büyütelim. dediler, o da kabul edildi. Havuzlardaki zehirli kimyasalların
makinelerle atmosfere salındığı görüntüler
yayınlandı; göğe bakıp ıslık çaldınız.
En son, boru patladı, zehirli kimyasallar çevreye aktı, suya
karıştığı söyleniyor; siz ne yapıyorsunuz?
Fırat'ı besleyen dereleri kuru dere olarak göstermeye
çalışıyorsunuz.
2022 Nisanında bu maden
ocağı hakkında soru önergesi vermiştim; bölgenin Fırat
Nehri'ni besleyen su kaynaklarına yakın olduğuna, yaşanacak
afet ya da kaza durumlarının geri dönülemez çevre tahribatlarına
yol açacağına dikkat çekmiştim. Madencilik faaliyetinin çevreye
olan etkileri, ilgili kurumlarca etraflıca değerlendirilir, izinler
öyle verilir. cevabını aldım, amma iyi
değerlendirmişsiniz(!)
Kıymetli
milletvekilleri, bu konu Boru hatlarındaki arıza. diye basit bir
açıklamayla sıradanlaştırılamaz, 16 milyon lira ceza
verilip kısa bir süre faaliyet durdurmayla üstü kapatılamaz, her
kurumun neredeyse birbirini terste bırakan açıklamalarıyla
geçiştirilemez, sanki içme suyu borusu patlamış
genişliğiyle mazur görülemez. Tabloya bakınca anlıyoruz ki
Bakanlığın etraflıca incelemesi ancak bu kadar oluyor.
Bu yaşanan çevre
felaketinin tüm yönleriyle araştırılması, karanlıkta
nokta kalmayacak şekilde incelenmesi ve akıllardaki soruların
giderilmesi için ve gelecekte bir daha yaşanmaması için araştırma
komisyonu şart; sadece bu maden için değil, tüm madenler için
şart.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
tamamlayın.
ZEKİ HAKAN SIDALI
(Devamla) Amerikalı ve Kanadalı dostlarınızın
ülkesinde bir ağacın bile kesilmesine müsaade edilmezken binlerce
kilometre öteden gelerek cennet ülkemizi köstebek tarlasına çevirip
zehirli kimyasallarını vatan toprağına saçmasına
artık hiçbirimiz tahammül edemeyiz, etmemeliyiz. Çevre sevgisi, yurt
sevgisidir. Buradan bir kez daha iktidarı çevreye hassasiyet göstermeye,
vatandaşların talebine kulak vermeye ve bizlere miras değil,
emanet olan doğaya saygı göstermeye davet ediyorum. Bakalım
çevreyi ne kadar seviyorsunuz!
Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz
sırası Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Ali Öztunça aittir.
Buyurun Sayın Öztunç.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ALİ
ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) Sayın Başkanım, teşekkür
ediyorum.
Değerli arkadaşlar,
iyi bir hafta diliyorum. Öncelikle, Türk sinemasının önemli
isimlerinden Cüneyt Arkını kaybettik; Allah rahmet eylesin,
mekânı cennet olsun, milletimizin başı sağ olsun diyorum.
Değerli arkadaşlar,
İliç birkaç gündür yaşanan çevre felaketiyle gündemde. 12 Haziranda
İliçe gitmiştim ben. 12 Haziranda, İzmir Milletvekilimiz Sevda
Erdan Kılıçla birlikte, İliçteki bu maden
ocağının o bölgeye yaşattıklarını anlatmak,
kamuoyunun gündemine getirmek, Hükûmeti bu konuda uyarmak için İliçe
gitmiştik ve orada yaptığım konuşmada demiştim
ki: Bakın, burası çok tehlikeli bir bölge hâline gelmiş, devasa
siyanür havuzları var. Kanadada bu siyanür havuzları yok, buradaki
firma Kanadalı bir firma. Bizim başka bir teknoloji kullanmamız
ya da kullandırmamız gerekiyor. Burada olası bir facia
Ki
Erzincan -sayın vekillerimiz burada- deprem bölgesi yani olası bir
depremde bu siyanür havuzlarının -Allah göstermesin-
patlayacağı, başka bir şey olacağı ve bu
siyanürün toprağa karışacağı uyarısında
bulunmuştuk ama kimse dinlemedi bizi; çok da süre geçmedi, iki hafta
geçti, hemen bir siyanür borusunun patladığı ve toprağa,
Fıratı besleyen derelere aktığı yönünde kamuoyuna
bilgi ulaştı. İddia 20 bin ton siyanürün Fırata ulaştığı
yönünde, şirket Sadece
Bakın, Bakanlık dün
bir açıklama yaptı, dedi ki: Üretimi durduruyoruz. Güzel,
olması gereken bu zaten. Teşekkür ediyoruz Sayın Bakana, Sayın
Bakanlığa ama umarım bu, bizim Afşin-Elbistan Termik
Santrali meselesi gibi olmaz. Afşin-Elbistan Termik Santralindeki hava
kirliliği üzerine Sayın Cumhurbaşkanı bir açıklama
yapmıştı Halktan yanayım, ranttan yana değilim.
demişti, Kapatıyoruz. demişti, altı ay sonra tekrar
açılmıştı. Umarım, bu ocakta üretim öyle dört ay
geçtikten sonra yeniden başlamaz yani Kamuoyunda bir gündem oluştu,
milletin gazını alalım, bu gündem geçsin, ondan sonra biz
burayı tekrar çalıştırtırız.
mantığı varsa büyük haksızlık yapılmış
olur, yanlış yapılmış olur.
Ben burada Hükûmeti
suçlamıyorum arkadaşlar. Nihayetinde Hükûmet buraya izin vermiş,
ilgili şirket çalışmasını yapmış ama
yanlış yapmış, eksik yapmış, Hükûmet de
denetlememiş.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ALİ ÖZTUNÇ (Devamla)
Suçlamak için söylemiyorum, onu düzelteyim. Şirket de görevini
yapmamış, Bakanlık da denetim görevini tam olarak maalesef
yapmamış. Şimdi geliyorlar 16 milyon ceza kestik. diyorlar.
Kime? 1,6 milyar dolarlık yatırıma 16 milyon ceza diyorlar,
devede kulak kalır arkadaşlar, böyle ufak cezalarla bu işten
kurtulmak olmaz. Yapılması gerekenler çok açık, net.
Bakın, yine kamuoyuna
açıklayalım: On Birinci Kalkınma Planı Raporu -Hükûmetin
hazırladığı rapor- on yedi yılda 273 ton altın
üretilmiş, sadece 55 tonu Türkiyeye vergi olarak verilmiş;
beşte 1inden daha azı; yazıktır, günahtır. Elin
Kanadalısı geliyor, Avustralyalısı geliyor bizim burada
altını çıkartıyor, parayı kazanıyor; tozunu,
toprağını, siyanürünü yutmak da bizim
yurttaşlarımıza kalıyor. Hükûmet artık tedbir
almalı. Bu, Türkiyenin Çernobilidir. Değerli arkadaşlar,
dikkatinizi çekiyorum; bu, Türkiyenin Çernobilidir, lütfen daha dikkatli
olsunlar. Biz bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz diyor, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına Erzincan Milletvekili Sayın
Süleyman Karaman.
Buyurun Sayın Karaman.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; HDP grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz
almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi, aziz milletimizi ve
Erzincanlı hemşehrilerimi saygıyla selamlıyorum.
Son dönemde gündeme getirilen
ve Erzincan ili İliç ilçesi Çöpler köyü mevkisinde Anagold Madencilik
tarafından işletilmekte olan maden sahasının çevreye zarar
verdiği iddiaları artmış bulunmaktadır. Bu maden
sahasında açık ocak madencilik metoduyla çıkartılan, içinde
altın bulunan kompleks cevher, yığın liçi yöntemiyle
işletilmektedir. Şu an işletilmekte olan tesisin Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığı tarafından verilen 2008, 2014, 2021 tarihli ÇED
kararları, 2020 tarihli Çevre İzin ve Lisans Belgesi
bulunmaktadır. Maden sahasında faaliyet sırasında izlenecek
tüm parametreler, izleme sıklıkları ve alınacak tüm
önlemler Çevre Bakanlığınca takip edilmektedir. Maden
sahası içinde ve civar köylerde ÇED taahhüdü olarak 7 ayrı noktada sürekli,
hidrojen siyanür gazı ölçümleri gerçekleştirilmekte ve bu ölçümler
kayıt altına alınmaktadır. Bugüne kadar bu alanlarda kayda
değer bir hidrojen siyanür oluşumu gözlemlenmemiştir. Bu
dedektörlere ek olarak proses alanlarında işletilen 49 adet sabit
hidrojen siyanür dedektörü de mevcuttur. Tesiste toplam 26 adet baca
bulunmakta, 2 adet boyler bacasında sürekli emisyon ölçüm sistemi kurulu
olup tesis çalıştığı sürece on-line veri alınarak
izlenmektedir.
Biz de bölge milletvekilleri
olarak yetkililerle birlikte defalarca İliçi ve İliç maden
sahasını ziyaret ettik ve bu bölgede herhangi bir olumsuzluğa
meydan verilmemesi için hem yetkilileri hem maden işletmelerini
uyardık. 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren Çevre Bakanlığı
tarafından 30 kez denetleme yapılmıştır. Ayrıca
yer altı suları ayda 1 kez, yüzey suları ayda 2 kez olmak üzere
örneklenmekte ve yurt içi ve yurt dışında çeşitli çevre
laboratuvarlarında analize gönderilmektedir. On bir senelik operasyon
boyunca örneklerde herhangi bir kirlilik bulgusuna rastlanmamıştır.
21/6/2022 tarihinde gece saatlerinde söz konusu işletmenin cevher
sahasına ait boru hatlarında yaşanan arıza neticesinde
iddia edilen çevre kirliliğine istinaden Çevre Bakanlığı
merkez çevre denetim ekipleri ve çevre laboratuvarı ilimiz yetkilileri
ivedilikle bölgeye sevk edilmiştir. Denetim neticesinde,
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Karaman.
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla)
Tesise bu olayla ilgili Çevre Kanununa istinaden en üst sınır olan
16 milyon 441 bin TL para cezası uygulanmış, tesisin
faaliyetleri durdurulmuştur. Erzincanda hemen herkes şu sözü iyi
bilir: Yerin üstü, altından kıymetlidir. AK PARTİ olarak
halkımıza, Erzincanımıza zerre kadar zarar gelecekse
altından da vazgeçeriz, her şeyden de vazgeçeriz.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş)
Söz mü?
SÜLEYMAN KARAMAN (Devamla)
Bunu da hemen kapatarak ispat etmiş bulunmaktayız.
Yüce Meclisimizi, aziz
milletimizi ve Erzincanlı hemşehrilerimizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER
(İstanbul) İki hafta önce hiçbir şey yoktu!
ALİ ÖZTUNÇ
(Kahramanmaraş) Sayın Vekilim, kapattınız mı
tamamen; söz mü? Açılmayacak bir daha yani.
OYA ERSOY (İstanbul)
Kabul edin, gidip inceleyelim, niye kabul etmiyorsunuz?
BAŞKAN Öneriyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
3.- CHP Grubunun, Elâzığ Milletvekili Gürsel Erol ve
arkadaşları tarafından, Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgelerinde hayvancılık alanında yaşanan sorunların
tespit edilerek çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla 9/7/2020
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan (10/3093) esas numaralı Meclis Araştırması
Önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 28 Haziran 2022 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
28/6/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
28/6/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Engin
Altay
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Elâzığ Milletvekili
Gürsel Erol ve arkadaşları tarafından, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde hayvancılık alanında
yaşanan sorunların tespit edilerek çözüm yollarının
belirlenmesi amacıyla 9/7/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan (10/3093) esas numaralı
Meclis Araştırması Önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak
görüşmelerinin 28/6/2022 Salı günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin
gerekçesini açıklamak üzere Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
Elâzığ Milletvekili Sayın Gürsel Erol.
Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA GÜRSEL EROL
(Elâzığ) Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri;
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu yapacağım
konuşma siyasi bir konuşma değil, gerçekten bölgede yaşanan
bir sorunla ilgili Meclisin dikkatini ve bilgisini çekmek amaçlı. Çünkü
bizim ilimizde 2 tane büyük aşiret var; bunlar Beritanlar ve Şavak
aşiretleri. Bunlar yüzyıllardır geleneksel küçükbaş
hayvancılıkla uğraşan aşiretlerdir; bölgede terörün
yoğun olduğu dönemlerde bile terör örgütlerine karşı
devletin yanında dik durarak hayvancılıkla ilgili, üretimle
ilgili en ufak bir şekilde taviz vermeyen aşiretlerdir. Bu
aşiretler yalnızca Elâzığ bölgesinde değil, Tunceli,
Erzincan, Sivas, Bingöl, Muş bölgesinde de o bölgedeki yaylaları da
kullanan ve yerleşik olarak o bölgelerde de olan aşiretler. Ama bu
aşiretler yüzyıllardır küçükbaş
hayvancılığı geleneksel yöntemlerle yapan, devletin hiçbir
katkısını almayan
Her sene en yoğun
yaşadıkları sorun mera tahsisi. Yani biz üretim, üretim,
üretim diyoruz, çoğu zaman vergi affı çıkarıyoruz, imar
affı çıkarıyoruz, sanayiciye teşvik veriyoruz, ticarete
teşvik veriyoruz, kredi veriyoruz, ahır
hayvancılığına ve büyükbaş hayvancılığa
kredi veriyoruz, teşvik veriyoruz ama diğer taraftan, küçükbaş
hayvancılıkla uğraşan bu aşiretlerin
yaylalarından bile para alıyoruz ve para alındığı
hâlde çoğu zaman bu aşiretler hayvanlarını götürecek yayla
bile bulamamakta. Şimdi, bu aşiretlerin ne olduğunu belki çok
iyi bilemeyebilirsiniz Beritanlar veya Şavaklar deyince ama Erzincan
tulum peyniri deyince, şavak tulum peyniri deyince belki oradan bir
bağlantı kurabilirsiniz. Yani bunlar tulum peynirinin Türkiyedeki
üreticileri olan 2 aşiret. Bu aşiretlere, gerçekten, belki benzetme
gibi olabilir ama Ege ve Akdeniz Bölgesindeki Yörükler de hayvancılıkla
uğraşan Yörükler de aynı mağduriyeti yaşayabilirler.
Bu aşiretlere devletin desteğine ihtiyaç var. Yani gerçekten bu
aşiretlerin, merayla ilgili, mera tahsisiyle ilgili, mera tahsisinin
ücretsiz verilmesiyle ilgili, hayvanlarının bakımıyla
ilgili, korunmasıyla ilgili, teşvikiyle ilgili,
değerlendirilmesiyle ilgili, alımıyla ilgili, kesimiyle ilgili,
ürünlerinin alımıyla ilgili devletin desteğine ihtiyaçları
var. Hâlâ hayvanlarla yük taşıyan, hayvanlarından elde ettikleri
sütü şehir, ilçe merkezlerine getirerek ekonomiye kazandıran
aşiretler bunlar.
Değerli milletvekilleri,
benim sizden ricam şu: Gerçekten o insanların yaşam
tarzlarını gördüğünüz zaman, yaşadıkları
sorunları gördüğünüz zaman içinizin parçalanmaması,
duygulanmamanız, üzülmemeniz mümkün değil yani gerçekten, belki de en
kırsal bölgelerdeki insanların yaşadığı
sorunlardan daha yoğun sorunlar yaşayan insanlar bunlar.
Düşünün, bir dağın başında, elektrik yok, su yok,
sosyal bir hayat yok yani yirmi dört saat boyunca yaptıkları tek
şey hayvanlarını otlatmak ve üretime katkı vermek, üretime
destek vermek. Bu insanlara destek çıkmak lazım, bu insanlara sahip
çıkmak lazım, bunların taleplerini değerlendirmek
lazım. Bunların aynı zamanda kışın döndüklerinde oturabilecekleri
mekânları da yok, çoğu zaman kışı da çadırlarda
geçiriyorlar. Bunlarla ilgili TOKİ konutlar yapabilir, bu insanlara bir
öncelik verebilir, ayrıca hayvancılıkla uğraşan her
aileden 1 kişiye devletin desteği olarak sigorta yapılabilir,
destek verilebilir.
SALİH CORA (Trabzon)
Merada konut yapılabilir mi?
GÜRSEL EROL (Devamla) Ya,
merada değil, merada oturmuyor, meraya yazın gidiyor. İşte,
bilmediğiniz için yorumu öyle yapıyorsunuz. Mera, yerleşim
alanı değildir, mera, yazın hayvanlarını götürüp
otlattığı alandır, kışın da tekrar
yaşadığı bölgeye geri geliyor yani köyse köy, ilçeyse ilçe,
geri dönüyor. Mera, onun yaşam alanı değil, mera,
hayvanlarıyla kışı geçirdiği, havanın serin
olması nedeniyle hayvanlarını otlatmak amaçlı kullandığı
bir alandır ama yerleşimden daha ziyade öncelikli sorunları
meraların ücretsiz hâle getirilmesi, tahsis edilmesi. Her sene sorun var,
her sene bahar ayında bu aşiretler Hayvanlarımızı
nereye götüreceğiz? diye inanılmaz sorun yaşıyorlar.
Valiliklerin tedbirleri var, çoğu zaman meralara bırakmıyorlar,
köylüler kendi meralarına dışarıdan gelmelerine müsaade
etmiyorlar ama bu 2 aşiretin şu anda elinde yetiştirdiği
küçükbaş hayvan sayısı yaklaşık 800 bin yani ekonomiye
müthiş bir destekleri, katkıları var. Bu anlamda, ben bu
araştırma önergemizi Genel Kurulun takdirine ve bilgisine arz
ediyorum.
Hepinize
saygılarımı sunarım, teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına Samsun Milletvekili Sayın Bedri Yaşar
konuşacak. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bir zamanlar tarımda
kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerin arasında yer alan
Türkiye, şu anda başta hayvancılık olmak üzere pek çok
tarımsal ürün konusunda ithalata bağımlı hâle gelmiştir.
Başta yem fiyatları olmak üzere durdurulamayan yüksek maliyet
artışları karşısında büyükbaş hayvanlar
kesime gönderilmeye başlanmıştır. Bu durum
karşısında başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgelerimiz olmak üzere çoğu illerimizde ahırlar boş kalmıştır.
Bir çuval yemin fiyatı 300 TLye çıkmıştır. Hayvan
üreticileri artan maliyetler karşısında para kazanamaz hâle
gelmiş, yem alabilmek için hayvan satmaya başlamıştır.
Artan maliyetler karşısında Türkiye'nin büyükbaş ve
küçükbaş hayvan varlıkları azalmıştır. Türkiye
İstatistik Kurumuna göre büyükbaş hayvan sayısı yüzde 0,7
azalarak 18 milyon 36 bine düşmüştür, aynı şekilde,
küçükbaş hayvan sayısı da 12 milyon 342 binde kalmıştır.
Türkiye Ziraat Odaları
Birliği, bu yıl büyükbaş kurbanlıkların ortalama fiyatının
15 bin ila 60 bin lira arasında, küçükbaş kurbanlıkların
ise 2 bin ila 8 bin lira arasında olacağını
açıklamıştır. Canlı ağırlık
kurbanlık fiyatları ise kilogram başına 50 ila 75 lira
arasında.
Önümüz Kurban Bayramı,
kurban pazarları kuruldu ama pazarda eski canlılıktan eser yok,
kurbanlık fiyatları geçmiş yıllara oranla çok yüksek.
Yüksek et maliyetleri yüzünden zaten vatandaşımız kasabın
önünden geçememektedir. Sağ olsun, Et ve Süt Kurumunun başındaki
Sayın Genel Müdür, fiyatlara zam yaparak zaten kuyrukların önüne
geçmiştir.
Tabii, sayın vekilin
bahsettiği konu bugün Karadeniz'de de vardır. Karadeniz'de de aynen
ilkbaharda bu tür meraların tahsisiyle ilgili çalışmalar
vardır. Köylülerle bu arkadaşlarımızın arasında belli
sorunlar hep yaşanmıştır ama üretim,
hayvancılık, yerli, millî derken bunlara kesinlikle sahip
çıkmamız lazım. Bunların sadece otlak alanlarıyla
ilgili değil, çocuklarının eğitimi ve sağlık
sorunlarıyla ilgili -o da başlı başına bir sorun-
muhakkak devletimizin ciddi tedbirler alması lazım.
Hazır
açılmışken şunu söyleyeyim: Bugün Samsun
kırsalında da bir olay yaşıyoruz. Samsun Alaçam Pelitbükü
Mahallesi Alaçama yaklaşık
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR
(Devamla) Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN Buyurun.
BEDRİ YAŞAR
(Devamla) Ama maalesef, Türkiyede Orta Karadenizin göbeğinde bir köyün
yolunun nasıl yapılacağı, nasıl
ulaşılacağı konusunda hâlâ bir fikir birliği yok.
Ben buradan soruyorum: Bu yol
kimin sorumluluğundaysa gelsin bunu yapsın; orada yaklaşık
350 nüfus var. Yine, buna paralel olarak da önümüz Kurban Bayramı,
devletin muhakkak, kesinlikle hayvancılığı desteklemesi
lazım, girdi fiyatlarını aşağıya çekmesi
lazım, yem fiyatlarını, mazot fiyatlarını
aşağıya çekmesi lazım. Bu şartlar altında, zaten
çalışanların yüzde 45inin, yüzde 50sinin asgari ücretle
çalıştığı bir ülkede bırakın kurban kesmeyi,
kasapların önünden bile geçmenin mümkün olmadığını
buradan bir kez daha ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Antalya Milletvekili Sayın Kemal
Bülbül. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL
(Antalya) Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, Beritan ve Şavak
Şavakan, Beritanam asıl isimleri böyledir. Sevgili Vekilim, süt
sağmaya giden kadına Berivan, onun gözlemini yapana da Beritan
denir. Efendim, burada, tabii, yaylalar yani zozan; Türkçesi yayla, Kürtçesi
zozan. Yaylaların kontrolü, yaylaların otlak olarak
kullanılması, yaylalardaki dirlik düzenlik hâli de söz konusu.
Şimdi, anlattı arkadaşlar ama konuyu sanatsal ve kültürel
açıdan da öğrenmek isterseniz değerli arkadaşlar,
Yılmaz Güney'in Sürü filmini, Tarık Akan, Tuncel Kurtiz ve Melike
Demirağ'ın başrolünü oynadığı filmi izlerseniz
çok önemli bir şekilde Beritanlıların yaşamı orada
anlatılmakta. Beritanlılar aslında hem sanatsal hem de kültürel,
giyim ve kıyafetleriyle, insan ilişkileriyle, doğaya
aidiyetleriyle ve aynı zamanda da hayvansal üretimleriyle yaşama çok
ciddi bir katkı sunmaktalar. Bunun göç politikasıyla, bunun iskân
politikasıyla, bunun kentleşme politikasıyla, bunun göç
hâlindeki yurttaşların yerleşik hayata geçirilmesi
politikasıyla, konut politikasıyla çok yakından ilgisi var.
Aynı zamanda -sevgili Başkanım da bir Ağrılı
olarak bilir, bu tür yaşama bir şekilde tanıktır-
yaylalarda, meralarda bu insanların sosyal ihtiyaçlarını
karşılayabilmeleri için altyapı da oluşturulabilir
bakın. Bu, göç hâlindeki mevsimlik işçiler için de geçerli. Yani
orada elektrik, çeşitli sosyal, yaşamsal ihtiyaçların
giderilebilmesi için altyapı ve zemin de hazırlanabilir.
Aynı zamanda bu sorun
Kürt sorunuyla da yakından alakalı bir sorun. Bu konuda, yasak
bölgelerin gözden geçirilmesi, bu yasak bölgelere giderken güvenlik sorununun
gözden geçirilmesi
Başka başka birçok sorunla zincirleme
bağı olan bir sorun bu. Sadece göçer hâlde hayvancılık
yapan bir aşiretin sorunu olmaktan çıkmış, başkaca
birçok sorunla da alakalı olması hasebiyle çok yönlü ele
alınması gereken bir şey. Yani kentleşmeden tutun,
yerleşik yaşama geçişten tutun, göç hâlindeki insanların
güvenliğinden başka birçok soruna kadar dikkate alınması,
gözden geçirilmesi gereken bir durum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben, özellikle, buradan -hem
bugün Cüneyt Arkın'ın vefatı nedeniyle sanattan, sinemadan söz
açılmışken- Yılmaz Güney'in senaryosunu
yazdığı ve Zeki Ökten'in yönetmenliğini
yaptığı bu Sürü filmini mutlaka tekrar izlemek
gerektiğini söylüyorum. Beritan Aşiretinin karşı karşıya
olduğu durumu burada açık ve net bir şekilde görmek mümkündür.
Beritan Aşiretinin, Şavak Aşiretinin ve konargöçer durumda
olan Yörüklerden tutalım, başka topluluklara kadar hepsinin sorununu
çözmekle mükellefiz; doğudan batıya, kuzeyden güneye, Kürt'ten
Türkmen'e kadar.
Sevgi ve saygılar
sunuyorum. Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi grubu adına Elâzığ Milletvekili Sayın
Metin Bulut.
Buyurun Sayın Bulut. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA METİN
BULUT (Elâzığ) Sayın Başkan, çok kıymetli
milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerinde Adalet ve
Kalkınma Partisi adına söz almış bulunuyorum, yüce Meclisi
ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Genelde göçerler ama özelde 2
tane aşiretten bahsedildi: Beritan ve Şavak aşiretleri. Tabii,
bu 2 aşiret Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en köklü 2
aşireti, feodal yapı olmasa dahi yapmış oldukları
işlerle alakalı bölgenin en büyük 2 aşireti. Sayın
vekilimiz kelimenin etimolojisi üzerinde durunca müstefit olduk, böyle de
aydınlanmış olduk ama tabii, bu 2 aşireti sadece
yapmış oldukları işlerle adlandırmak fevkalade
yanlış olur. Bu 2 aşiret aynı zamanda devletine ve milletine
bağlı, millî ve manevi değerlere sıkı sıkıya
bağlı, yüksek erdemli 2 aşiret; bölgemizin âdeta sigortası
noktasında 2 büyük aşiret. Bu 2 aşiretin -Beritan ve Şavak
aşiretlerinin- temel ülküsü ve temel gayesi: Helal kazanç. O yüzden, bu 2
aşiret güneş doğmadan hayatın kendisine doğar.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde geniş alanlara
yayılmış, yüzyıllardan beri de hayvancılık
işiyle iştigal eden 2 büyük aşiret. Bunlar yazın yaylak
alanlara çıkmakta, kışın ise kışlaklara inmektedirler.
Biz bölgemizde her 2 aşiretle de yakın temas hâlindeyiz. Onların
eksikliklerini, sorunlarını ve sıkıntılarını
bildiğimiz gibi her dem de onların yanındayız.
Tabii, bölgemizde
uğraşan herkes ve özellikle bu 2 aşiret yıllarca terörden
dolayı çok ciddi mağduriyet yaşadı. Bugün eğer
onların sıkıntılarını konuşuyorsak
Onlar
geçmişte yaylalara dahi çıkamıyorlardı, neredeyse
hayvancılık bitme noktasına gelmişti. Teröre
karşı yürüttüğümüz etkin ve kararlı mücadele sonucunda
yaylalar -Allaha hamdolsun ki- tekrar güvenli hâle gelmiş ve gidilemeyen
hiçbir yayla kalmamıştır. Yaylalarda yoğunluk
artmış, yaylalar yine o eski ihtişamlı günlerine
dönmüştür.
Bu amaçla Mera Kanunu ve
Yönetmeliğinin ilgili maddelerinde düzenlemeler yapılarak, belli bir
nizam içerisinde bu uygulamaların yapılması
planlanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
METİN BULUT (Devamla)
Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurun.
METİN BULUT (Devamla)
Geleneksel olarak göçer ve yayla hayvancılığı yapan
üreticilerimize bu alanların mevsimlik olarak kiralanması yasal
olarak sağlanmış, hayvansal üretime doğrudan katkı
sunmaları için yasal düzenleme yapılmıştır. Yani
kiralama talebi aslında göçerlerin kendi talebi ki o yaylanın kime
ait olduğunun bilinmesi, kimin o yaylada hayvanlarını
otlatacağının bilinmesi. Zaten alınan ot bedeli cüzi
miktarda bir ot bedeli olduğu için bu yine göçerlerimizin kendi talebiyle
gerçekleşmiş kanuni bir düzenlemedir. Bu konuda
Bakanlığımız Çayır Mera Islah ve Amenajman Projesi
kapsamında yine ot verimini ve kalitesini artırmak amacıyla sıvatlar,
gölgelik, kaşınma kazığı, tuzluk ve benzeri
çalışmalar yapmaktadır.
Değerli arkadaşlar,
bugün
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
METİN BULUT (Devamla)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Öneriyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Sayın Ersoy, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
35.- Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoyun, Türk Kara
Kuvvetlerinin kuruluşunun 2.231inci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
AYŞE SİBEL ERSOY
(Adana) Teşekkür ederim Kıymetli Başkanım.
Tarih boyunca hür,
bağımsız ve uygar bir toplum olarak
varlığını sürdüren Türk milleti, bu
başarısını milletimizin sahip olduğu seçkin nitelik ve
yeteneklerle sağlamıştır. Asker ruhlu bir millet
olduğu gerçeğiyle Türk milleti bütün tarihi boyunca ordu-millet
kavramı içinde yaşayan, hürriyet ve
bağımsızlığına son derece düşkün bir
millettir. Geçmişte olduğu gibi bugün de tarihî ve kutsal görevine
devam eden Türk ordusu, milattan önce 209 yılında tahta çıkan
Mete Han tarafından kurulmuştur.
Tarihi şanlı
zaferlerle dolu vatanımızın bütünlüğünün ve asil
milletimizin güvenliğinin teminatı olan Türk Kara Kuvvetlerimizin
2.231inci kuruluş yıl dönümü kutlu olsun.
BAŞKAN Zeynep
Yıldız Hanım, buyurun.
36.- Ankara Milletvekili Zeynep Yıldızın, Bakanlar
Kurulu toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğanın ülkemizdeki nadir element sahalarına
ilişkin verdiği müjdeye ilişkin açıklaması
ZEYNEP YILDIZ (Ankara)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Teknolojik
bağımsızlığın sürdürülebilirliğinin
sağlanmasının bilimsel üretim altyapısını kuvvetlendirmek
kadar yer altı kaynaklarının etkin kullanımından ve
enerji bağımsızlığından da geçtiğini elbette
biliyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından
yaptığı açıklamada ülkemizdeki nadir element sahalarına
ilişkin çok önemsediğimiz müjdeler verdi. Karadenizde
keşfedilen doğal gaz rezervlerinin yanı sıra,
Eskişehir Beylikovaya katma değerli, nihai ürünlerin de
üretileceği bir tesisin kazandırılması müjdesi ile Adanada
keşfedilen petrol havzasının keşfi müjdesi bizler için
büyük bir memnuniyet kaynağı oldu. Eskişehirdeki rezervlerin
değerlendirilmesiyle nadir toprak oksitleri, barit, florit, toryum
rezervlerimizi kendimiz işleyerek tam bağımsızlık
yolunda önemli adımlar atılacaktır. Savunma sanayisindeki
yerlilik oranını nasıl yüzde 20lerden yüzde 85lere
çıkardıysak türlü kampanyalara boyun eğmeden kendi
kaynaklarımızı çıkarmaya ve katma değerli üretim
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
4.- AK PARTİ Grubunun, bastırılarak
dağıtılan 344 ve 343 sıra sayılı Kanun
Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının
sırasıyla 1inci ve 2nci sıralarına alınması ve
bu kısımda bulunan diğer işlerin sırasının
buna göre teselsül ettirilmesine; Genel Kurulun çalışma gün ve
saatlerinin yeniden düzenlenmesine; 1, 4, 5, 6 ve 7 Temmuz Cuma, Pazartesi,
Salı, Çarşamba ve Perşembe günkü birleşimlerinde denetim
konularının görüşülmeyerek gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında yer alan
işlerin görüşülmesine; 29 Haziran 2022 Çarşamba günkü
birleşiminde Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için seçim
yapılmasına ve 343 sıra sayılı Kanun Teklifinin
İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak bölümler hâlinde
görüşülmesine ilişkin önerisi
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım.
28/6/2022
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
28/6/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından, İç
Tüzükün 19uncu maddesi gereğince grubumuzun aşağıdaki
önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Bülent
Turan
Çanakkale
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Bastırılarak
dağıtılan 344 ve 343 sıra sayılı Kanun
Tekliflerinin kırk sekiz saat geçmeden gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının
sırasıyla 1inci ve 2nci sıralarına alınması ve
bu kısımda bulunan diğer işlerin sırasının
buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun;
Haftalık
çalışma günlerinin dışında 1 ve 4 Temmuz 2022 Cuma ve
Pazartesi günleri saat 14.00te toplanması ve bu birleşimleri ile 5,6
ve 7 Temmuz 2022 Salı, Çarşamba ve Perşembe günkü
birleşimlerinde denetim konularının görüşülmeyerek gündemin
Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan işlerin görüşülmesi,
28 Haziran 2022 Salı
günkü (bugün) birleşiminde 344 sıra sayılı Kanun
Teklifinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
29 Haziran 2022 Çarşamba
günkü birleşiminde Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için
seçim yapılması ve 343 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
30 Haziran 2022 Perşembe
günkü birleşiminde 313 sıra sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
30 Haziran 2022 Perşembe
günkü birleşiminde 313 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde 1 Temmuz 2022 Cuma günkü
Birleşiminde 313 sıra sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
1 Temmuz 2022 Cuma Cuma günkü
birleşiminde 313 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde 4 Temmuz 2022 Pazartesi günkü
birleşiminde 313 sıra sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
çalışmalarını
sürdürmesi,
343 sıra
sayılı Kanun Teklifinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerin ekteki cetveldeki
şekliyle olması önerilmiştir.
|
343 sıra sayılı
Bursa Milletvekili Refik Özen ve 67 Milletvekilinin Askeri Ceza Kanunu ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/4498) |
||
|
Bölümler |
Bölüm Maddeleri |
Bölümdeki
Madde Sayısı |
|
Bölüm |
1
ila 10uncu maddeler |
10 |
|
Bölüm |
11
ila 20nci maddeler |
10 |
|
Toplam Madde Sayısı |
20 |
|
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Yavuz
Ağıralioğlu.
Buyurun. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) Sayın
Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; üç
dakikaya bir soru, bir endişe, bir destek sığdırmaya
çalışacağım.
2017 yılında
enflasyonda kararlılık vurgusu yapmaya başladı Sayın
Cumhurbaşkanı. 2017de Enflasyonu fark ettim. dediğinde 11,75;
2018de -o aradaki sekiz aylık dönemde- 12,50; tekrar 2018in son diliminde
11,75; sonra kararlılık vurgusu yapmaya başladığımız
her yılın altı aylık dilimlerinde artan, 11,75ten 73,50ye
yürüyen bir enflasyon gerçeğiyle karşı
karşıyayız. Zaman zaman siyasetçiler genel politik
eğilimlerin hilafına, kafalarında denemek istedikleri
birtakım siyasi doktrinleri tecrübe alanına taşıma hevesi
duyarlar, olabilir. Şunu merak ediyorum, soru şudur: Denemeye
çalıştığınız iktisat doktrininiz maliyetlerini bu
kadar pahalı ödediğimiz bir süreç hâline dönünce, siz ne olunca,
hangi bedeli ödeyince, kur hangi rakamı görünce, faiz hangi radde gelince
bu denemeye çalıştığınız ve bir türlü netice
alamadığınız politikanızdan vazgeçeceksiniz? Soru bu
yani döviz kaç lira olunca, faiz kaça yaslanınca, ekonomide hangi paketle
karşı karşıya kalınca bu denediğiniz ve
denemekten asla vazgeçmediğiniz, sonuçlarını da millete
ödettiğiniz bu modelden -ne zaman- döneceksiniz? Nihat Zeybekcinin
Elimizde yeterli döviz rezervi var. diye başladığı,
Piyasadaki döviz hareketliliği bir spekülasyondan ibarettir. falan
vurgularıyla güven telkin etmeye başladığı günden
bugüne döviz 3 liradan, 3,5tan, 4ten, 5ten, 5 olduğu zaman bunu 10
lira olacak. diye speküle edenlere kızdığınızdan,
10dan tekrar 7ye düşüp Naci Ağballa, Lütfi Elvanla Piyasa
enstrümanlarına riayet edeceğiz ve öngörülebilir bir siyasal iklim oluşturacağız.
gayretinizden, sonra sarfınazar edip, sonra Merkez Bankası
Başkanını istediğiniz gibi değiştirip, sonra
Merkez Bankasının müdahale imkânlarını kısıtlayıp
sonra geldiğiniz yer faizde dayanılmaz had, enflasyonda 75lik
seviye. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Efendim
Kararlılık. Sayın Cumhurbaşkanının
kararlılık vurgusu 11,75ten başladı 73,5a geldi.
Kararlılığınız buysa, kararlı duruşunuz
buysa, Gözünüzü yumun altı ay sonra gördüklerinize
inanamayacaksınız. duygularımıza teskin olmak için
nasihatleriniz buysa kararlılığınızdan Allaha
sığınmak lazım yani sizi daha kararsız görmek
istiyoruz, sorun budur. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Kararlılığınızın
sonuçlarından ne zaman vazgeçeceksiniz yüzde 73,5 enflasyona
vardığımız bugünlerde?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
YAVUZ
AĞIRALİOĞLU (Devamla) Bir dakika istirham edebilir miyim
Başkanım?
BAŞKAN Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Konuya gelelim.
YAVUZ
AĞIRALİOĞLU (Devamla) Bu, sorumdu.
Endişemi söyleyeyim,
desteğimi arz edeceğim. Desteğim şu: Partimiz ve millî
hassasiyetlerimiz adına, NATOnun, altmış dokuz yıllık
hukukunu çiğneyip Türkiyenin bütün yükümlüklerini yerine getirdiği
hâlde sınırlarımızın altında bir PKK devleti
kurmasına, Yunanistanın yığılmasına, Egede Yunan
şımarıklığına cüretkârlık katmasına,
Rum kesimini bize karşı cüretkârlığında destekliyor
olmasına
Elimize böyle bir fırsat geçti: İsveç ve
Finlandiyanın NATO üyeliği. Kıymetli bir fırsattır,
çok zor ele gelir; böyle bir fırsatın doğru değerlendirilmesi
için FETÖcüler dâhil, PKKya verilen destek dâhil, Yunanistandaki azgın
yığılma dâhil bunlardan ricat edilecek, FETÖcülerin iadesi
istenecek, PKKya verilen destekten vazgeçilecek, parasını
ödediğimiz uçakların bize teslimi yapılacak ve NATO hukukuna
riayet edilecek. Aksi hâlde, küçük paralara yahut birtakım maddi
desteklere
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
YAVUZ
AĞIRALİOĞLU (Devamla) Yarım kaldı
Başkanım.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Zamanı kullanmak da bir başarı Sayın Başkanım;
başkaları da var, hak, hukuk
BAŞKAN Devam et, sesin
iyi çıkıyor.
YAVUZ
AĞIRALİOĞLU (Devamla) Destekliyoruz; NATOyu hizaya getirmek
lazım, bu mevzuda hizalamak lazım, İsveç ve Finlandiyanın
üyeliğine endişelerimizle müzakere masasına oturmak lazım.
Endişemiz şudur: Sakın ola ki küçük bir şeye -sakın
ola ki maddi ihtiyaçlarımızı- seçim
ihtiyaçlarımızı giderecek bir paraya itibar edilmemesi
lazım. Sonuna kadar, millî hassasiyetlerimizi taşırsanız
arkanızda duracağız. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Siirt Milletvekili Sayın Meral
Danış Beştaş.
Buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MERAL
DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Teşekkürler.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; size bir kayyum pratiği anlatacağım.
Doğrusu bu, dünyanın neresinde olsa kesin Hükûmet düşürürdü ama
bizde artık Hükûmet de yok, kim düşecek bilmiyorum. Hepsinin belgesi
elimde. Van Büyükşehir Belediyesine bildiğiniz üzere kayyum
atandı -daha önce burada milletvekilliği yapan Bedia Özgökçe Ertan da
Belediye Eş Başkanıydı- ve şimdi bu Büyükşehir
Belediye kayyumu birçok yolsuzlukla gündemde, bütün kayyumlar gibi gündemde.
Şimdi, Cumhurbaşkanı 11 Haziran 2022'de Van'a gitti
biliyorsunuz, bütün yandaş kanallar canlı yayın yaptı ve ne
oldu? Bu mitingde bütün kaynakların kayyum tarafından Belediyeden
sağlandığı resmî olarak ispatlandı. Nasıl? Bir
kere, önce resmiyet dışı söyleyeyim bunu, ziyaret öncesinde
mülki idare amirlerinin okullarda öğrenci ve öğretmenleri mitinge
katılmaya zorladığı yönünde bolca haber vardı.
SALİH CORA (Trabzon)
Ya, kimse bir yere zorla gitmez. Sizi rahatsız mı etti?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Yine mitinge taşımak için Van
Büyükşehir Belediyesinin kaynaklarının
kullanıldığı tespit edildi. Ve bununla ne yapıldı
biliyor musunuz?
SALİH CORA (Trabzon)
Çok güzel miting oldu, rahatsız oldunuz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Sayın Cora, susarsan bir şey
anlarsın belki; belki anlarsın.
SALİH CORA (Trabzon)
Çok kısa bir şey söylüyorum...
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Kamu İhale Kanunu'nun 21inci maddesinin (b)
bendinde ancak Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal
kaybı tehlikesi gibi
durumlarda yapılan pazarlık usulü ihale
Çevre il ve ilçelerden yurttaşların mitinge taşınması
için yapılmış bu ihale, elimizde kapı gibi belgesi var. Ve
ihalenin bedeli 2 milyon 399 bin 256 TL. Şimdi, tabii ki bunun da iktidara
yakın olan bir şirkete verildiği sabit. Aynı şekilde,
dağıtılan yiyecek ve içeceklere tören, organizasyon, bayrak ve
afiş giderleri de dâhil edildiğinde Van Büyükşehir
Belediyesinden toplam 4 milyon 673 bin 865 TL çıkmış yani
Büyükşehir Belediyesinin kaynağı mitinge heba edilmiş
zaten. Şimdi, kayyum atanan belediyelerde kamu zararı, usulsüzlükler
ve yolsuzluklar Sayıştay raporlarına da yansıdı;
arşı aştı bunlar, artık sabit zaten. Bununla ilgili
basına yansıyan son yolsuzluk da VASKİ'de oldu. Basına
yansıyan bir videoda iddia şu: Van VASKİ'de 1. Noter huzurunda
152 işçi alımı için kura çekimi yapılıyor ve noter
görevlisi, önündeki kuradan çıkmış gibi yapıp önüne konulan
listeden isim okuyor ve sonra kaydedildiği ortaya çıkınca apar
topar topluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Size bu mitingde dağıtılan sandviç
ve suların fiyatını söyleyeyim: 800 bin TL Van Büyükşehir
Belediyesi bütçesinden harcanıyor. Sadece mitinge insan taşımak
için yapılan ihale 2 milyon 399 bin 256 TL. Siz kimin parasını
kime harcıyorsunuz ya? Halk iradesine el koyuyorsunuz, Büyükşehir
Belediyesini gasbediyorsunuz, kayyum atıyorsunuz, halka gitmesi gereken
parayı da iktidarın mitingi için Cumhurbaşkanının
mitinginde harcıyorsunuz; zehir zıkkım olsun ya. Sizin,
halkın boğazına gitmesi gereken o paraları mitinge insan
taşımak için harcadığınızı Allah da görüyor,
kul da görüyor; zehir olsun! (HDP sıralarından alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon)
Hiç kimse mitinge zorla gitmez, zorla dağa gidilir.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sana mı verelim?
BAŞKAN Öneriyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
SALİH CORA (Trabzon)
Mitinge zorla gidilmez, dağa zorla gidilir.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sana Hırsızlık. diyorum ya! Ne
dağı ya!
SALİH CORA (Trabzon)
Mitinge herkes gönüllü gitti.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Ya, lütfen, konuşma bitti... Sayın Başkan, Meral Hanım,
konuşma bitti.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Corayı susturur musunuz?
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Cora...
SALİH CORA (Trabzon)
Mitinge herkes gönüllü gitti.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sabit belgeler var elimde ya!
SALİH CORA (Trabzon)
Olur mu öyle şey ya!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Yalan atıyorsun, gel, belgeleri oku.
SALİH CORA (Trabzon)
Çıkar belgeleri...
BAŞKAN Beyler...
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Başkanım...
BAŞKAN Öneriyi
oylarınıza sunuyorum...
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Başkanım, söz talebi...
BAŞKAN ...Kabul
edenler... Kabul etmeyenler...
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Başkanım, oyladınız.
BAŞKAN Pardon.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Başkanım, söz talebimiz var, bildirdik.
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Hayır, grup önerisi üzerine söz talebimiz var,
nasıl yapacağız?
BAŞKAN Oyladık
bunu ya.
Kabul edilmiştir.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Başkanım...
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Hayır, hayır; buradan
konuşmayacağım. Zatıalinizin bir uygulaması,
artık iş işten... Size olan saygımızdan dolayı
sarfınazar edeceğiz, başka bir şey yok yani.
BAŞKAN Teşekkür
ederim, çok sağ olun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Başkanım, yerinden, uygunsa...
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Hayır efendim ya! Başkan sen misin ya!
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Destek olmak istedim.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Ne karışıyorsun ya! Adam yönetiyor orada ya!
NİLGÜN ÖK (Denizli)
Size nezaket gösteriyor.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Muhalefet her şeyimiz.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sen mi öğretiyorsun adama ya!
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Konuşsun Başkanım, istiyoruz.
Yani daha ne diyeyim,
konuş istiyorum yine kızıyorsun ya!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Senin icazetinle mi konuşacağım ben?
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Şekerin mi çıktı? Destek olayım. diyorum gene olmuyor,
yaranamayacağım CHPye ya!
BAŞKAN Sayın
Altaya çok teşekkür ediyorum beyler.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler
1.- Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ve Ankara Milletvekili Şenol
Sunatın, (2/3894) esas numaralı Yükseköğretim Kanununa Geçici
Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/176)
BAŞKAN İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma
önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
(2/3894) esas numaralı
Yükseköğretim Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifimin
TBMM İçtüzüğü 37nci maddesi uyarınca doğrudan Genel Kurul
gündemine alınması konusunda gereğini arz ederim.
Yasin
Öztürk
Denizli
BAŞKAN Önerge
üzerinde, teklif sahibi Denizli Milletvekili Sayın Yasin Öztürk.
Buyurun Sayın Öztürk.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
YASİN ÖZTÜRK (Denizli)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yükseköğretim
Kanununa geçici madde eklenmesine dair hazırladığımız
kanun teklifinin Meclis İç Tüzükünün 37nci maddesi gereği
doğrudan gündeme alınması üzerine konuşmak için söz
almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Yükseköğretim Kanununa
geçici madde eklenmesi konusundaki talebimiz nedir? Yükseköğretim
kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak,
ön lisans, lisans tamamlama, lisans, lisansüstü öğrenim gören
öğrencilerimizden yükseköğretim kurumlarıyla ilişiği
kesilenlerin eğitimlerine devam edebilmeleri için bir düzenleme
yapılmasını istiyoruz yani yıllarca uğraşıp
çalıştığı, kazandığı hâlde çeşitli
nedenlerle eğitimine son vermek zorunda kalan üniversite talebelerimizin
taleplerini, af çağrılarını,
çığlıklarını buradan duyurmak istiyoruz.
Biz Ankara Vekilimiz
Sayın Şenol Sunat Hanımefendiyle birlikte bu kanun teklifini 20
Ekim 2021 tarihinde verdik. 13 Aralık 2021 tarihinde verdiğimiz
dilekçenin sırası ancak bugün gelebildi yani bu kanun teklifi
geçtiğimiz yıl üniversitelerin güz döneminin
başladığı tarihte verilmişti. Eğer bu kanun
teklifi o dönemde gündeme alınsa üniversitelerden bir şekilde
ayrılmak zorunda kalan gençlerimiz eğitimlerine yeniden devam etme
hakkı bulacak, koca bir yıl boşa geçmeyecekti.
AK PARTİsi bu dönemde
ne yaptı? Birçok defa değiştirilen kanunları tekrar tekrar
değiştirmekle uğraştı ama öğrencilerin
çığlık hâlinde yükselen sesine kulak vermedi. Meclisin tatile
girmesine az bir süre kaldı. AK PARTİsi kendilerine yakın
basın organları vasıtasıyla öğrencilere müjde diye
defalarca af haberleri yaptırsa da Temmuz ayından önce
kanunlaşacak. deseniz de şurada kaldı iki gün. Size bir
fırsat, hiç beklemeyin, hazır önünüze bir kanun teklifi sunduk, gelin
kabul verin, gençlerimize hep birlikte müjde verelim. Yok Muhalefet verdi,
bu teklifi kabul etmeyiz. diyorsanız, teklif hazır;
kaldırın bizim isimlerimizi, attırın kendi vekillerinize
imzayı, öğrencilere bu şansı siz vermiş olun. Yok,
biz önümüzdeki 50 maddelik torba kanunda yapacağız. derseniz, sütün
içine çamur atıp Bu şekilde için. derseniz, münferit bir kanun
hâline getirmezseniz sizin bileceğiniz iş. Kim bilir, torbanın
içine ne attınız? Öğrenci affını da o torba kanunun
makyaj malzemesi olarak kullanacağınız çok açık,
niyetinizin ne olduğunu gençler de biliyor ama bildiğim bir şey
daha var: Gençlerimiz, geleceklerinden bir sene çalan iktidarın oyununa
gelmez.
Değerli milletvekilleri,
Yükseköğretim Kurulu ne diyor? Eğitim başarıya endeksli
bir şekilde kurgulanmalı. Bu nedenle de azami eğitim süresi
şart. Evet, yükseköğrenim başarıya endeksli bir
şekilde uygulanmalıdır ve her yıl milyonlarca yeni
öğrencinin sınava girdiği düşünüldüğünde, bir süre
sınırlaması da getirilmelidir ancak ülkemizde öğrencilerimizi
başarısızlığa iten bir çok neden de eğitim
sisteminin kendisinden kaynaklanmaktadır. 2021-2022 yılı
öğrenim dönemi birçok öğrencimiz için açılamadan
kapanmıştır çünkü AK PARTİsi, ailesiyle birlikte
yaşadığı ilden okumak için farklı bir şehre giden
üniversite öğrencilerini barındıramamıştır.
Yeterince yurt olmaması bir yana, Artırdık. diye
övündüğünüz 850 liralık burs ve öğrenim kredisi ne
öğrencilerin yurt parasına yetmiştir ne de artan kira
paralarına. Hadi, barınma parasını 3-5 öğrenci
birleşip tamamladı diyelim; beslenmek de para ister, eğitim
materyali almak da para ister, okula gitmek için ulaşım da para
ister. Parası olmayan üniversite öğrencileri YKSyi geçseler de
zorunlu yaşam giderleri sınavını geçememeleri nedeniyle
kayıt yaptıramadan ailelerinin yanına dönmek zorunda
kalmışlardır, bir kısmı da çalışarak ekmeğini
kazanmak zorunluluğu nedeniyle okullarının yolunu
unutmuşlardır.
Devam edelim,
başarı endeksli yükseköğretimde öğrencilerin
başarı durumlarını etkileyen birçok faktör vardır;
ekonomik problemlerle birlikte sosyokültürel problemler, psikolojik problemler,
sağlık problemleri ve eğitim öğretim problemleri
öğrencilerin akademik başarısını etkileyen faktörler
arasında ilk sıraları almaktadır. Ayrıca,
öğrencinin çevresiyle geliştirdiği iletişim tutumları
bile başarısızlıkta önemli rol oynamaktadır.
Bunların hepsi birbirine zincirleme bağlı ve biri diğerini
tetikleyen faktörlerdir. Bunlara bir de malum Covid-19 salgını
eklendi. Covid-19 salgını nedeniyle binlerce
vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Ailesinin,
yakınlarının, arkadaşlarının vefatı ve hasta
sayılarının her geçen gün artması özellikle gençlerde stres
ve gelecek kaygısına sebebiyet vermiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla)
En temel insan haklarından biri olarak kabul edilen eğitim hakkı
devletin olumlu katkısını zorunlu kılan bir sosyal
haktır. Şu an sadece ekonomik imkânsızlıklar nedeniyle
kayıt bile olamadığı için eğitim hakkı elinden
alınan on binlerce öğrencimiz bulunmaktadır. Yine,
bağlı bulundukları yükseköğretim kurumlarında azami
eğitim sürelerini her ne sebeple olursa olsun tamamlayamayan
öğrencilerimiz Gazi Meclisimizden bir af beklemektedir. Biz diyoruz ki:
Terör suçundan hüküm giymemek, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca
devletin millî güvenliğine karşı faaliyetlerde bulunduğuna
karar verilen yapı, oluşum ve gruplara üyeliği, mensubiyeti veya
iltisakı yahut bunlarla irtibatı nedeniyle ilişiği
kesilmemek koşuluyla öğrencilerimize bir şans tanıyalım.
Bu, bizim yeterince imkân sunamadığımız gençlerimize olan
bir borcumuzdur. Gençlerimize olan bu borcu teklif İYİ Partiden
geldiği için reddedecekseniz, biz hazırız, teklifimizi de geri
çekeriz, yeter ki eğitim hakkı elinden kayıp giden gençlerimizin
çığlığını duyun
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
YASİN ÖZTÜRK (Devamla)
gençler için verdiğiniz sözün samimiyetini görelim. Hadi bakalım,
buyurun. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından
bir grup milletvekili ayağa kalktı)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan, yoklama talebimiz var.
BAŞKAN Önergeyi
oylamadan evvel yoklama talebi vardır.
Sayın Altay, Sayın
Aygun, Sayın Emecan, Sayın Beko, Sayın Aydoğan, Sayın
Karabat, Sayın Zeybek, Sayın Gündoğdu, Sayın Özkan,
Sayın Altaca Kayışoğlu, Sayın Şeker, Sayın
Kılınç, Sayın Ünsal, Sayın Durmaz, Sayın Emre,
Sayın Ünlü, Sayın Köksal, Sayın Özdemir, Sayın Güzelmansur,
Sayın Arı.
Yoklama için üç dakika süre
veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN Toplantı
yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
18.03
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 18.19
BAŞKAN:
Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Enez KAPLAN (Tekirdağ)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108inci Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN - Denizli
Milletvekili Yasin Öztürkün İç Tüzükün 37nci maddesine göre vermiş
olduğu doğrudan gündeme alınma önergesinin oylamasından
önce, istem üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi, yoklama
işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre
veriyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN Toplantı
yeter sayısı vardır.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler (Devam)
1.- Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ve Ankara Milletvekili Şenol
Sunatın, (2/3894) esas numaralı Yükseköğretim Kanununa Geçici
Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/176) (Devam)
BAŞKAN Doğrudan
gündeme alınma önergesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
Sayın Vecdi
Gündoğdu, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
37.- Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdunun, enflasyon ve
girdi maliyetlerindeki artış karşısında Trakya
bölgesinde toprağını ekemeyen ayçiçeği üreticisine
iktidarın sahip çıkması gerektiğine ilişkin
açıklaması
VECDİ GÜNDOĞDU
(Kırklareli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
TÜİK verilerine göre
mayısta tarım ürünleri üretici enflasyonu yıllık yüzde
154,97ye yükselmiştir. Gerçekleşen enflasyon oranlarındaki ve
girdi maliyetlerindeki yüzde 300-500 oranlarındaki fahiş
artışlar Kırklareli, Edirne ve Tekirdağda ayçiçeği
üreticisini üretemez, toprağını ekemez hâle getirmiştir.
Tüm güçlüklere rağmen, borç sarmalı içerisinde
toprağını eken ayçiçeği üreticisi çiftçilerimiz ton
başına en az 2.500 lira fiyat farkı istemektedir. Trakya
bölgesinde ülkemizin ayçiçeği üretiminin yüzde 40-45ini gerçekleştiren,
bereketli topraklarımıza alın terini karıştıran
çiftçimize mazotun, gübrenin, işçiliğin her gün, her saat
arttığı bir dönemde sahip çıkılmayıp ne zaman
sahip çıkılacaktır?
Teşekkür ediyorum
Başkanım.
BAŞKAN Sayın
Köksal
38.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksalın,
Afyonkarahisarda 2nci Küçük Sanayi Sitesini, birçok köy ve kasabayı
selin vurduğuna ilişkin açıklaması
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Geçtiğimiz haftalarda
memleketim Afyonkarahisarda 2nci Küçük Sanayi Sitesini ve birçok köy ve
kasabayı sel vurdu. Her seferinde sele maruz kalan 2nci Küçük Sanayi
Sitesinin yağmur suyu tahliyesi bu yaz mutlaka acilen tamamlanmalı.
İhsaniye ilçemize bağlı Kıyır köyünde 3 bin metre
parke taşı dere yatağındaki foseptik çukuruna kadar olan
kanalizasyon boruları da selden zarar gördü, ekinler çürüdü.
Kıyır köyü ilkokulunu su bastı, bu okulun mutlaka yeniden
yapılması lazım. Yedi yıldır projesi, yeri hazır
olduğu hâlde bina yeniden yapılmadı, mevcut bina da şu an
selden ciddi zarar gördü. Şimdi, bu köyün çocuklarına,
öğrencilerine yazık değil mi? Daha geçen yıl açılan
Eskieymir Köyü Cemevi de yine selden zarar gördü, duvarları
yıkıldı; mutlaka perde duvarı yapılması
gerekiyor; aksi takdirde, ikinci bir yağışta cemevi
kullanılamaz hâle gelecek.
Şimdi, Ayazini köyünde
de
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Alınan
karar gereğince denetim konularını görüşmüyor ve gündemin
Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
Birinci sıraya
alınan, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile
Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
IX.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile
Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi (1/284) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı
344) (x)
BAŞKAN Komisyon?
Yerinde.
Komisyon Raporu 344 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Teklifin tümü üzerinde
görüşmelere başlamadan önce, siyasi parti gruplarının
mutabakatı üzerine, sunuş yapmak üzere Hazine ve Maliye Bakanı
Nureddin Nebatiye söz veriyorum.
Süreniz yirmi dakika.
Buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Uzun yıllar çatısı
altında bulunmaktan büyük onur duyduğum Gazi Meclisin çok
Kıymetli Başkanı, değerli milletvekilleri; hepinizi
şahsım ve Sayın Cumhurbaşkanımız adına
saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
2022 yılı merkezî
yönetim ek bütçe kanunu teklifi görüşmelerinin hayırlı
olmasını diliyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; kamu maliyemiz, dünyada yaşanan tüm olumsuz
gelişmelere rağmen ekonomimizin en güçlü taraflarından biri
olmaya devam ediyor. Bugüne kadar mali disiplinden hiçbir zaman taviz vermedik,
vermeyeceğiz. 2022 yılı bütçe hedef ve tahminleri, 2021
yılının ikinci yarısındaki makroekonomik görünümden
hareketle belirlenmişti malum. Ancak dünyada hızla yükselen enflasyon,
tedarik zincirleri ve lojistik alanındaki sıkıntılar, emtia
fiyatlarındaki rekor seviyeler ile jeopolitik gerginlikler tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de makroekonomik görünüm ve varsayımlarda
değişimlere yol açmıştır. Söz konusu gelişmeleri
de hesaba katarak bütçemizdeki gelir tahminimizi ve ödenekleri
artırıyor, vatandaşlarımızı odağına
alan bir ek bütçe teklifiyle huzurlarınıza gelmiş bulunuyoruz.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; öncelikle dünya ve Türkiye ekonomisine
ilişkin kısa bir değerlendirmede bulunmak istiyorum;
ardından, ek bütçemize ilişkin bilgileri sizlerle
paylaşacağım. Dünya son yüzyılın en zorlu
dönemlerinden geçiyor. Küresel ekonomi 2020 yılında İkinci Dünya
Savaşı'ndan sonraki en büyük daralmasını yaşadı.
Sonrasında, salgının yaraları tam sarılamadan
enflasyon tüm dünyayı etkisi altına almaya başladı,
Rusya-Ukrayna savaşı ise devam eden küresel sorunları daha da
derinleştirdi. Dünya ekonomik, siyasi ve insani alanlarda büyük
belirsizlikler ve risklerle karşı karşıya. Enflasyon bugün
dünya ekonomisinin bir numaralı sorunu ve birçok ülkede son kırk
yılın en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda.
Örneğin, enflasyon, ABDde 1981 yılı Aralık ayından bu
yana, Birleşik Krallık'ta ise 1982 yılından bu yana en
yüksek düzeyine çıkmıştır, Almanya'da ise enflasyon,
dünyada petrol şokunun yaşandığı 1973-1974 dönemindeki
seviyeler görülmüştür. Tedarik sıkıntıları ve lojistik
problemleri hâlen mevcut, emtia fiyatları yüksek seyrini sürdürüyor.
Rusya'ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle enerji ve gıda
fiyatlarına ilişkin fiyat baskıları devam ediyor. Petrol
fiyatları 2020 yılında ortalama 43 dolar seviyesinden
yaklaşık 3 katına çıkarak bugün 117 dolar seviyesine
gelmiş durumda. Avrupa doğal gaz fiyatları ise 2020
yılındaki ortalama 9,6 avro seviyesinden yaklaşık 12 kat
artarak bugün 127 avro düzeyine ulaşmış durumda. Söz konusu
rakamlar dünyada önemli bir enerji krizinin yaşandığına da
işaret ediyor.
Küresel ölçekte enflasyon
oranlarının yükseldiği, hayat
pahalılığının yaşandığı, finansal
koşulların sıkılaştığı, büyümelerin
yavaşladığı ve uluslararası ilişkilerde
tansiyonun yükseldiği bir dönemden geçmekteyiz. Küresel ekonomiye entegre
olmuş Türkiye ekonomisi de bu zorlu şartlardan doğal olarak
etkilenmektedir, özellikle bizim gibi enerji ithalatçısı ülkeler
maliyet şoklarına maruz kalmaktadır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; son yirmi yıllık dönemde ülkemiz
ulaştırma, sağlık ve sanayi altyapısından
eğitime, ihracatta ürün ve pazar çeşitliliğinden insan
kaynağına, kamu maliyesinden enerji yatırımlarına ve
girişimcilik ekosistemine kadar birçok alanda önemli bir dönüşüm
geçirmiştir. 2002-2021 döneminde havalimanı sayısını
26dan 59a, bölünmüş yol ve otoyol uzunluğunu 7.815 kilometreden
tamı tamına 32.062 kilometreye çıkardık.
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Sayın Bakanım, partiniz sizi dinlemiyor galiba.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - 2002 yılında, savunma
sanayisinde yüzde 80 dışa bağımlılık oranıyla
yürüttüğümüz proje sayısı 66yken, 2021 yılında proje
sayısını yüzde 65in üzerinde yerlilik oranına
ulaşarak 793e yükselttik. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Hastane sayısını yüzde 39dan fazla
artırdık, nitelikli yatak sayısını 8 kattan fazla artırdık.
Deyim yerindeyse, birçok ülkenin tel tel döküldüğü pandemi sürecinde
yeniden yapılandırdığımız ve modernize
ettiğimiz sağlık altyapımız bizim öylesine büyük bir
şok karşısında ne kadar dayanıklı olduğumuzu
göstermiştir.
Ülkemiz dış
ilişkilerde de yeni bir atılım dönemindedir.
Uyguladığımız girişimci ve insani dış
politika anlayışı ülkemizi sahada ve masada güçlü
kılmaktadır. 2002 yılında 163 olan dış temsilcilik
sayımız bugün itibarıyla 253e ulaşmış olup
böylece, ülkemiz dünyada en geniş diplomatik temsil ağına sahip
5inci ülke konumuna gelmiştir. Güçlü yanlarımızı ve
ülkemizin sahip olduğu avantajları kullanarak önümüzdeki dönemde
küresel ölçekte oluşan fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek
amacıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde Türkiye ekonomi modelini oluşturduk. Modelin nihai
hedefi büyümeyi sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı
kılmaktır. Bu kapsamda, yüksek katma değerli üretimi,
ihracatı, yatırımları arttırmayı ve yüksek
istihdam oluşturmayı önceliklendirdik. Böylece, cari işlemler
dengesinde kalıcı iyileşme sağlayarak dış
finansman ihtiyacını azaltmayı ve küresel değer
zincirlerinde yükselmeyi hedefliyoruz. Selektif kredi politikalarını
geliştirmeyi, Türk lirası tasarruf araçlarını güçlendirmeyi
ve yatırım ortamını iyileştirici politika
adımları atmayı sürdüreceğiz. Son altı aylık
dönemde sanayi ve turizm gibi dış ticarete konu ve döviz
kazandırıcı sektörlerin yeniden hızlanarak küresel
rekabette ön plana çıkmaları, model kapsamında
attığımız adımların ne kadar yerinde
olduğunu açık bir şekilde göstermektedir.
Şimdi
aktaracağım rakamlar sanayide, ihracatta ve istihdamda
geldiğimiz noktayı net olarak ortaya koyuyor: Türkiye, büyüme
konusundaki başarısını birçok zorlu dönemde ispat
etmiştir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en derin küresel
daralmanın yaşandığı 2020 yılında büyümeyi
başaran ekonomimiz, 2021 yılında yüzde 11 oranında
büyümeyle G20 ülkeleri içerisinde 1inci sıraya yerleşmiştir.
Büyüme oranı kadar büyümenin dengeli bir görünüme sahip olmasını
da açıkçası değerli buluyoruz. Ekonomimiz ilk çeyrekte yüzde 7,3
büyümüş, büyümeye iç talebin katkısı 3,9; dış talebin
katkısı ise 3,5 puan olmuştur. Üretim kapasitesini ve büyüme
potansiyelimizi yukarı çeken makine teçhizat yatırımları
2019 yılının son çeyreğinden itibaren 10 çeyrektir
kesintisiz büyümektedir.
MURAT EMİR (Ankara)
Otuz yıllık göz doktoruyum, pırıltı falan görmüyorum
gözlerinizde.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ - Öncü göstergeler ekonomik aktivitedeki
olumlu görünümün devam ettiğine işaret etmektedir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ihracatımız arka arkaya rekorlar
kırıyor. İhracatçılarımızın küresel riskleri
fırsata çevirme kabiliyeti ve girişimciliği sayesinde
ihracatımız son yirmi bir ayın 19unda aylık bazda rekor
kırdı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 2022
yılı Mayıs ayında ihracatımız yıllık
242,6 milyar dolar ile cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine
ulaşmıştır.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Nebatiden masallar, Nebatiden!
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Işıkları kapatıver.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bugün Türkiye ihracatta hem ülke
hem ürün çeşitliliğini sürekli artırmaktadır.
Hâlihazırda 1 milyar doların üzerinizde ihracat
yaptığımız ürün sayısı 2002de 9 iken, bugün
51e...
VELİ AĞBABA
(Malatya) Dolar 11,40dı; 17 oldu, 17, Nebati!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) ...ülke sayısı da
2002de 8 iken 49a yükselmiştir. Diğer yandan, 2021
yılında ülkemiz turizmde dünyada aldığı payı
2,8e çıkarmıştır.
MURAT EMİR (Ankara)
Yüzde 200 enflasyonun sorumlusu sizsiniz, o yüzden ek bütçe getiriyorsunuz.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bugün turizm gelirleri salgın
öncesi seviyelerine oldukça yaklaşmıştır.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Rekorlar kırdınız rekorlar, tebrik ederiz. Enflasyon
rekoru, dolar rekoru, talan rekoru...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Gazel okuma, dinle!
HAZİNE VE
MALİYE BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Başta
enerji olmak üzere artan küresel emtia fiyatları
ithalatımızın yüksek seyretmesinde ana belirleyici
olmuştur.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Sayın Bakan, altı aylık uykudan
uyandınız mı? Ne görüyorsunuz altı ay sonra?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Neticede, 2021 yılında
13,7 milyar dolara gerileyen cari işlemler açığı nisan
ayı itibarıyla yıllık 25,7 milyar dolar olmuştur.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Yürü Nebati, kim tutar seni!
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Önce altı ay daha uyu, altı ay daha uyu!
VELİ AĞBABA
(Malatya) Dünya rekoru kırıyoruz, dünya rekoru! Enflasyonda
6ncıyız dünyada...
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Ancak enerji hariç
değerlendirildiğinde... Burayı tekrar etmek istiyorum.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Türkiyenin itibarını mahvettin!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Enerji hariç
değerlendirildiğinde, cari işlemler dengesi nisan ayında
yıllık 35,2 milyar dolar fazla vermiştir. Bu sonuç, Türkiye
ekonomisinin çıktısıdır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MURAT EMİR (Ankara)
Vatandaşa anlat, vatandaşa; cesaretin varsa vatandaşa anlat
bunları sen!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; daha önce de belirttiğim gibi, büyümenin
kapsayıcı olmasını çok önemsiyoruz.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Hâlâ masal anlatıyorsun, masal!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Elde ettiğimiz büyümenin
istihdama da olumlu yansımalarını görüyoruz.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Dolara bak, dolara; faize bak, enflasyona bak!
NİLGÜN ÖK (Denizli)
Sayın Başkanım, müdahale eder misiniz?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Toplam istihdamımız
BAŞKAN Sayın
Bakan, bir dakika
VELİ AĞBABA
(Malatya) Asgari ücretliyi, emekliyi; hepsini mahvettiniz; hâlâ masal
anlatıyorsun, hâlâ!
BAŞKAN - Değerli
milletvekilleri, Veli Ağbabayı Genel Merkezden
çağırıyorlar(!)
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Toplam istihdamımız
BAŞKAN Sayın
Bakanım, bir dakika
Veli Ağbabayı
Genel Merkezden çağırıyorlar, haberiniz olsun(!)
Arkadaşlar, rica
ediyorum laf atmadan dinleyelim.
Buyurun.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Sayın Başkanım, ama biraz gerçekleri konuşsun;
faizi söylesin, enflasyonu söylesin, alım gücünü söylesin
MURAT EMİR (Ankara) Ek
bütçeyi niye getiriyorsun, ek bütçeyi!
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) AKP Grubu nerede, AKP Grubu?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; az önce ifade ettiğim ve şu andan sonra
ifade edeceğim tüm veriler açık veriler setidir.
MURAT EMİR (Ankara)
Yüzde 200 enflasyonun olduğu bir ülkede Maliye Bakanı böyle
konuşamaz; utanır insan, utanır!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Dolayısıyla tamamı
gerçek ve reel dünyayı, Türkiyeyi yansıtan rakamlardır. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Toplam istihdamımız
2022 Nisan ayı itibarıyla 30,4 milyon kişiye
ulaşmıştır.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Nereyi anlatıyorsun sen!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Salgının derinden
hissedildiği 2020 yılı Nisan ayına göre ise
oluşturduğumuz ilave istihdam 5 milyon kişiye
ulaşmıştır. Türkiye, OECD üyeleri arasında salgın
öncesi döneme göre en fazla istihdam artışı sağlayan ülke
olmuştur; OECD söylüyor.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; enflasyon hem bizim hem de dünyanın büyük
bir derdi.
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Yok yok, bizde 30 katı.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bir taraftan enerji ve gıda
başta olmak üzere emtia fiyatları artıyor, diğer yandan
fiyatını kabul etseniz bile ürünü bulamıyorsunuz.
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Çünkü kredibiliteniz yok. Çünkü itibarınız yok.
HAZİNE VE MALİYE BAKANI
NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Hadi ürünü buldunuz, konteyneri
bulamıyorsunuz. Konteyneri buldunuz, gemiyi bulamıyorsunuz.
EMİNE GÜLİZAR
EMECAN (İstanbul) Ya, ne çok ağlıyorsunuz! Ağlamaktan
gözleriniz şişti.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Sonuçta tüm dünya bu
karmaşanın bedelini enflasyon olarak ödüyor. Bunlara ilaveten,
ülkemizde de başta döviz kurunun etkisi olmak üzere fiyatlama
davranışlarındaki bozulmalar enflasyonu olumsuz
etkilemiştir. Ülke olarak geçmişte enflasyondan çok çektik.
İktidara geldiğimiz andan itibaren enflasyonla mücadele ettik ve
başarıya ulaştık. Enflasyonun olumsuz etkilerinin
farkındayız. Enflasyonla mücadele konusunda gerekli tecrübe ve
donanıma sahibiz, mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz ve
enflasyonu kısa bir süre içerisinde düşürmeyi yine biz
başaracağız. (CHP sıralarından gürültüler)
MURAT EMİR (Ankara)
Yine yalan! Kaç defa düşürüyordun, kaç defa! Yalan rüzgârı bu, yalan
rüzgârı!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bu süreçte vatandaşlarımızın
fiyat artışlarından daha az etkilenmesi için azami çabayı
gösteriyoruz. Bu kapsamda hane halkının tüketim sepetinde önemli yer
tutan gıda, temizlik, hijyen malzemeleri gibi ürünlerde, yeme içme
hizmetlerinin tamamında, meskenlerde kullanılan elektrikte,
çiftçimizin sulamada kullandığı elektrikte KDVde indirim
yaptık.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Bir de çiftçiye sorsana çiftçiye ya! Ya, çiftçiye sor,
sulamayı bir sor ya!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Kamu tarafından yönetilen, yönlendirilen
fiyatlar aracılığıyla halkımız üzerindeki
enflasyonist baskıları azaltıcı tedbirler aldık.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Ya, bu kadar yalan olur mu!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Enerji fiyatlarındaki yüksek
artışlara rağmen elektrik ve doğal gazda çok önemli
tutarlara ulaşan sübvansiyonlarla vatandaşlarımızı ve
sanayicilerimizi destekledik, 2022 yılının ilk beş
ayında da meskenlerde kullanılan doğal gazı yüzde 81
oranında sübvanse ettik.
MURAT EMİR (Ankara)
Gözlerde pırıltı gitmiş.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Şekere gel, şekere!
NİLGÜN ÖK (Denizli)
Pazarda zannediyorsunuz herhâlde kendinizi!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) 2023 yılının ilk
çeyreğinden itibaren kendi doğal gazımızı
inşallah hanelere ulaştıracağız. Bundan sonra da
enerji kaynaklı fiyat artışlarına karşı daha
korunaklı hâle geleceğiz.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Batırdınız ülkeyi, batırdınız!
VELİ AĞBABA
(Malatya) Ülkeyi batırdınız, ülkeyi!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Siz bu hâlde devlet yönetimine talip oluyorsunuz, siz
Allah bu ülkeye yardım etsin!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Kira
artışlarını yüzde 25le sınırlayarak
vatandaşlarımızı yüksek fiyat artışlarından
koruma yönünde destekleyici bir adım daha attık.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Mazota gel, mazota! Mazota gel, şekere gel! Gübreye gel!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Ayrıca, bazı stratejik
ürünlere yönelik ihracat kaynaklı fiyat artışlarını
önlemek için dış ticaret tedbirlerini devreye aldık.
MURAT EMİR (Ankara) Aç
bıraktınız, aç! Milleti aç bıraktınız Bütçe
getirdik. diyorsunuz, ayıp!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Tüm bu adımlar çerçevesinde
devlet olarak 2022 yılında 241 milyar lira vergi gelirinden
vazgeçiyoruz.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Ekmek 5 lira, ekmek, ekmek!
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Ekmek 5 lira oldu, ekmek 5 lira oldu!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Tam bu noktada bir hususu da
açıklığa kavuşturmak istiyorum.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Sayın Bakan, ekmek 5 lira oldu; mazot 30 lira oldu, mazot 30
lira!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) 2022 yılı Bütçe
Kanununda yatırımı, üretimi, tarımı, istihdamı,
esnafımızı, çiftçimizi hülasa tüm vatandaşlarımızı
desteklemek amacıyla vergi kanunlarımızda düzenlenen istisna,
muafiyet ve indirimlerin maliyetini gösteren 336 milyar lira vergi
harcaması öngördük.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Bir depo benzin 2 bin lira Sayın Bakan.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Yaptığımız bu
ek bütçede bunları azaltan herhangi bir düzenleme yok, esasen gündemimizde
de böyle bir plan da yoktur.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Yüzde 98 yoksullaşıyor, senin yandaşların
zenginleşiyor, yüzde 1. Yükselttiğiniz tek şey Amerikan
doları, Amerikan doları!
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Asgari ücret 250 dolara düştü Sayın Bakan,
farkında mısın?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Ayrıca, 2022 yılı
içinde bazıları geçici, bazıları kalıcı olarak
enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacak vergi indirimleri
yaptık. İşte, bu 241 milyar lira bu kapsamda
yaptığımız düzenlemelerin maliyetidir.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Garibanlar yok
Zenginler var, zenginler!
VELİ AĞBABA
(Malatya) AK PARTİli vekillere de Allah sabır versin. Bu kadar
yalan alkışlanır mı ya!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; biraz önce bahsettim, küresel düzeyde
yaşanan pek çok olumsuz gelişmeye rağmen 2022 yılında
da bütçe dengesinde bozulmaya izin vermedik.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Denge bozuldu, denge çok bozuldu hem de.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Mazot, mazot
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Son aylardaki gelişmeler hem
gelir beklentilerimizi hem harcama büyüklüklerimizi artırdı,
ihtiyaçlarımızı farklılaştırdı.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Ekmek 5 lira, şeker 1.200 lira, hikâye anlatma Nebati!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Ortaya çıkan bu ilave gelir
beklentimizi vatandaşlarımızın refahını
artırmak, ülkemizin stratejik öneme sahip
yatırımlarının hızla tamamlanabilmesini sağlamak
amacıyla ek bütçe kanunu teklifini hazırladık.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Vatandaş çöplerden meyve sebze topluyor.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Ek bütçe kanunu teklifimizi gelir
tahminlerimizle uyumlu ve kamu maliyesinde dengeyi koruyan bir
anlayışla hazırladık. Bütçe gelirlerimiz ekonomik
aktivitedeki genele yayılmış canlı görünüme bağlı
olarak çok güçlü bir performans göstermektedir. İlk beş ayda gelir
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) - Neden ek bütçeye gerek duydunuz?
VELİ AĞBABA
(Malatya) Uyuduk altı ay önce, uyandık altı ay sonra. Hâlimize
bak, hâlimize!
(AK PARTİ ve CHP
sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN Sayın
Bakan, bir dakika
Ya, bu laf atmanın
milletvekiline faydası yok, partiye faydası yok.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Sen ne işe yarıyorsun Veli Ağbaba? Bir işe yarıyor
musun?
VELİ AĞBABA
(Malatya) Senin sadece parmağın işe yarıyor,
parmağın. Sen ne işe yarıyorsun? Senin sadece
parmağın... Recep Tayyip ihtiyaç duymasa sadece
parmağını yapar...
BAŞKAN Bir dakika
arkadaşlar ya! Bir dakika beyler, bir dakika ya!
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Adam gibi konuş.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Adam olmayan sensin.
BAŞKAN Değerli
milletvekilleri
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Terbiyesiz! Adam ol!
VELİ AĞBABA
(Malatya) Adam olmayan sensin, terbiyesiz! Recep Tayyip Erdoğan
istiyorsa sadece parmağını yapar milletvekili. Senin işe
yarayan tek organın parmağın.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Terbiyesiz! Konuşma.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Utanmaz adam! Hadsiz! Terbiyesiz, ahlaksız! Ahlaksız!
Hadsiz! Sen kimsin!
BAŞKAN Bir dakika
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Sensin lan! Adam ol!
VELİ AĞBABA
(Malatya) Lan! sensin, Lan! sensin. Terbiyesiz de sensin! Ahlaksız
da sensin!
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Adam ol! Konuşma. Yaptığın işe bak.
Ayda yılda bir geliyor,
yine provokasyon yapıyor, yine provokasyon yapıyor. (AK PARTİ ve
CHP sıralarından gürültüler)
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkanım, müdahale eder misiniz.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Konuşma hadsiz!
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, temiz dile davet eder misiniz?
BAŞKAN Bir dakika,
sayın milletvekilleri
(Gürültüler)
Değerli milletvekilleri,
şimdi, bir şey söyleyeceğim.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Sayın Başkan, hakaret ediyor.
BAŞKAN Bir dakika ya,
bir dakika. Bir dakika, Sayın Milletvekilim.
Şu
bağırtının
VELİ AĞBABA
(Malatya) Küfredemez kimse, Lan! diyemez kimse
BAŞKAN Beyler,
sayın milletvekilleri; bir milletvekiline
VELİ AĞBABA
(Malatya)
Terbiyesiz! diyemez kimse, Ahlaksız! diyemez kimse
BAŞKAN Bir dakika, bir
dakika
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, her zamanki gibi gelip sabote edip gidecek; izin
vermeyin lütfen.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Provokatör orada!
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, bana saygılı olmazsanız size saygılı
olmam. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Niye
bağırıyorsunuz? Kavga edecekseniz çıkın, kavga edin.
Burada bağırıyorsunuz, 15 kişi araya giriyor. Buna ne
diyorlar biliyor musunuz dışarıda? Başka tarifler
yapılıyor. Ben deminden beri
Mesela Murat Emir laf atıyor.
deseler dışarıda, inanmam. Allah aşkına ya!
MURAT EMİR (Ankara)
Başkanım, ben bile laf atmak zorunda kalıyorum. Böyle Maliye
Bakanına laf nasıl atılmaz Sayın Başkanım!
BAŞKAN
Dolayısıyla biraz sonra Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini
grubun tespit ettiği bir arkadaş gelip açıklayacak. Orada,
bağırana kendi vilayetinde itibar kazandırmaz, bir; partisine
itibar kazandırmaz, iki. Ben buradan bir milletvekiline Bağırma!
Deme! ifadesini kullanırken utanıyorum.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Sayın Başkan, keşke
Biraz da hakaret edenlere,
Ahlaksız! diyenlere, Terbiyesiz! diyenlere, Lan! diyenlere akıl
verin Sayın Başkan.
BAŞKAN Her iki tarafa,
kim bağırırsa herkese söylüyorum, herkese söylüyorum.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Bir oraya söyle Sayın Başkan.
BAŞKAN Herkese
söylüyorum.
Buyurun Sayın Bakan.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; teşekkür ediyorum.
Ek bütçe kanun teklifimizi
gelir tahminlerimizle uyumlu ve kamu maliyesinde dengeyi koruyan bir
anlayışla hazırladık. Bütçe gelirlerimiz ekonomik
aktivitedeki genele yayılmış canlı görünüme bağlı
olarak çok güçlü bir performans göstermektedir. İlk beş ayda gelir
gerçekleşmelerimiz bütçe hedefimizin yüzde 73ünü aştı. 2022
yılı Ocak-Mayıs döneminde bütçe gelirlerimiz bir önceki
yılın aynı dönemine göre yüzde 100 artışla 1 trilyon
84 milyar lira, vergi gelirlerimiz ise yüzde 108 artarak 881 milyar lira olarak
gerçekleşmiştir.
Vergi gelirlerimizin
artmasından, çok yüksek oranlarda faydalanan kesim belediyelerimizdir.
Mesela, ilk 5 belediyemiz bu orandan en iyi şekilde faydalanan
belediyelerimizdir ve belediyelerimiz de başta olmak üzere, gelirlerden
faydalanma oranları geçen yılla
kıyasladığımızda yüzde 197 oranında
artmıştır.
Memnuniyetle ifade etmek
isterim ki bu dönemde topladığımız verginin önemli bir
bölümünü yani yüzde 43'ünü gelir ve kazanç üzerinden aldık, böylece vergi
gelirlerimiz içerisinde dolaysız vergilerin payını
artırdık.
MURAT EMİR (Ankara)
Kaça artırdınız? Bütün vergileriniz dolaylı vergi.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla)
Hazırladığımız ek bütçeyle genel bütçe gelirlerinde
net 1 trilyon 81 milyar lira ilave gelir öngörüyoruz. Bu ilave gelirin 927,7
milyar Türk lirası vergi gelirlerinden, 152,9 milyar lirası vergi
dışı gelirlerden oluşmaktadır.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Veriler sahte.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Ek bütçemizi de mevcut gelir
gerçekleşmelerimizden hareketle herhangi bir vergi artışı
ya da yeni vergi ihdası öngörmeden, tamamen gerçekçi varsayımlarla
hazırladık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
YUNUS EMRE (İstanbul)
Hangi gerçekçi ya, hangi gerçekçi? Neresi gerçekçi?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Kimsenin şüphesi
olmasın, ekonomimiz güçlenerek yoluna devam ediyor, hedeflerin
tutturulması için çarşıya, pazara ek vergi getirmeyeceğiz.
MURAT EMİR (Ankara)
Sayın Başkan, hiçbir Bakan Meclisle böylesine alay edemez.
YUNUS EMRE (İstanbul)
Ya, gerçekçi olsaydı ek bütçe yapmaya gerek kalmazdı ki.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye ekonomi modelimizin en önemli
araçlarından biri hiç şüphesiz gelir politikalarıdır. Vergi
politikalarımıza yönelik yerinde ve zamanında
attığımız adımlarla
vatandaşlarımızı, esnafımızı, reel
sektörümüzü destekliyoruz.
YUNUS EMRE (İstanbul)
Hayalî bütçe, hayalî.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Plan ve Bütçe Komisyonunda
yaptığım değerlendirmelerde gelir politikası
araçlarımızı detaylı bir şekilde anlattım.
YUNUS EMRE (İstanbul)
Plan ve Bütçe Komisyonunda enflasyonla ilgili ne söyledin, bunu söylesene.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Müsaade ederseniz, çok önemli
gördüğüm hususları tekrar dile getirmek istiyorum: 2022
yılı başından itibaren asgari ücreti vergi
dışı bırakarak reform niteliğinde bir düzenlemeyi
hayata geçirdik. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Allah razı olsun!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Böylece asgari ücret üzerindeki
gelir ve damga vergisini de kaldırmış olduk. Ayrıca, tüm
ücretlilerin asgari ücrete isabet eden ücretlerinden de vergi alınmamasını
sağladık.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Alkış!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bu düzenlemeyle 21 milyona
ulaşan çalışanımızı bu kapsama aldık.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Alkış!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Tarımsal destekleme ödemelerinden
gelir vergisini kaldırarak çiftçimizi destekledik.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Hangi çiftçiyi destekledin be!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Burada da yaklaşık 3
milyon çiftçimizi kapsadık.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Grubun gülüyor, grubun!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Basit usule tabi 850 bin
esnafımızın kazançlarını vergiden istisna tuttuk.
Sadece bu üç düzenlemeyle, yaklaşık 25 milyon
vatandaşımıza dokunduk.
ERKAN AYDIN (Bursa) Mazot
ne kadar, mazot, Sayın Bakan? Mazotun fiyatını söyle! Altı
ay gözümüzü açtık kapattık enflasyon düşmedi.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Bütçe bitti.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ek bütçeyle öngörülen ilave ödenekler, zorunlu
harcama alanlarının yanında, hane halkını ve toplumun
tüm kesimlerini destekleyecektir.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Uyuduk uyandık, yeni bütçe geldi.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Topladığımız
her kuruş verginin vatandaşlarımıza hizmet olarak dönmesi
için
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) 5li çete, 5li çete!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla)
gecemizi gündüzümüze katarak
çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Artık
vatandaşlarımızın vergileri faize değil, hizmete
gitmektedir.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Faize, faize; yalana, yalana!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Özellikle, göreve geldiğimiz
yıldaki bütçe kompozisyonuna dikkatinizi çekmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MURAT EMİR (Ankara)
Yazıklar olsun! Faiz rekortmenisiniz, faiz!
BAŞKAN Buyurun, devam
edin.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Sayın Başkan, kaçıncı dakika?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) 2002 yılında
hazırlanan bütçenin yüzde 43ü sadece faiz giderlerine harcanıyordu.
Hâl böyleyken, bütçede kalan sınırlı alanın eğitime,
sağlığa, yatırıma yani halkımıza
doğrudan hizmet sağlayacak alanlara yetmesi mümkün olmadı.
ERKAN AYDIN (Bursa) Kendin
söyledin, kendin, dar gelirli burada yok.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Şu anda üzerinde müzakere
ettiğimiz ek bütçe kanun teklifindeki tutarlarla birlikte 2022
yılında faize ayrılan kaynak bütçenin yalnızca yüzde
11,6sına denk geliyor ki 2022 yılı Bütçe Kanununda bu oran
yüzde 13,7 olarak belirlenmişti.
ERKAN AYDIN (Bursa) Faiz,
anaparayı geçti, anapara ödemesini geçti faiz ödemesi! Ne
anlatıyorsun!
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Yalan!
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Uyuduk uyandık, yeni bütçe geldi.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Önceki dönemlerde toplanan her 100
lira verginin 86 lirası faize gidiyordu; bu yıl ise
topladığımız her 100 lira verginin yalnızca 15
lirasını faize ödüyoruz.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Bütçe nereye gitti?
ERKAN AYDIN (Bursa)
Londradaki tefecilerden faiz alıyorsunuz!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bizler, bütçelerimizi, milletimize
sunacağımız hizmetin bir aracı olarak gördük; eser ve hizmet
siyasetini egemen kıldık.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; takdirlerinize sunduğumuz ek bütçe
teklifimizi de aynı saiklerle hazırladık.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Bakan, toparlayın.
Buyurun.
HAZİNE VE MALİYE BAKANI
NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Toparlıyorum efendim.
Ek bütçe kanun teklifimizle
merkezî yönetim bütçe ödenekleri 1 trilyon 81 milyar lira
artırılmaktadır. Bu kapsamda
hazırladığımız ek bütçenin 216,9 milyar
lirasını kamu çalışanlarımızın
aylıklarında yapılan artışlar kapsamında personel
giderlerine; 154 milyar lirasını emekli aylıklarında
yapılan artışlar başta olmak üzere sağlık
giderleri ile işveren prim teşvikleri ödemeleri gibi giderleri
karşılamak amacıyla SGKye; 134,5 milyar lirasını
vatandaşlarımızın hanelerinde tükettikleri elektrik ve
doğal gazı piyasa fiyatlarının çok daha altında
kullanmalarını sağlamak amacıyla
(AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Son, bir dakikada bitiriyorum
efendim.
BAŞKAN Buyurun
toparlayın.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla)
105 milyar lirasını
yatırımların daha hızlı tamamlanabilmesi amacıyla
tarımsal sulama projeleri, OSB ve küçük sanayi sitesi yatırımları
ile kara yolları ve demir yolları başta olmak üzere
yatırımlara; 103,3 milyar lirasını mahallî idarelere; 44,8
milyar lirasını engelli evde bakım destekleri, 65 yaş üstü
bakıma muhtaç yaşlıların ve engelli
vatandaşlarımızın aylıkları, muhtaç ailelere yapılacak
yardım ödemeleri ve diğer sosyal amaçlı giderlere; 37,1 milyar
lirasını tarıma ayrılan destek ödemelerine ve diğer
giderlere; 40 milyar lirasını mevduat ve katılma
hesaplarının kur artışlarına karşı
korunmasına ilişkin giderlere; 156 milyar lirasını zorunlu
harcamalar başta olmak üzere diğer ödenek ihtiyaçlarının
karşılanmasına; 89,4 milyar lirasını ise faiz
giderlerine ayırmış bulunuyoruz.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Hani faiz yoktu. Sayın Bakan, hani faiz yoktu.
YUSUF BAŞER (Yozgat)
Dinle be, dinle.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Ne dinleyeceğim, Faiz yok. dedi, Faiz bitti. dedi.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun)
Yok. demedi, Yüzde 15i faize gidiyor. dedi, o zaman iyi dinleyin.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; önümüzdeki dönemde de mali disipline
kararlılıkla devam edeceğiz. Maliye politikamızı
şeffaf, seçici ve hedef odaklı bir anlayışla uygulayarak
işçimiz, esnafımız, çiftçimiz başta olmak üzere tüm
vatandaşlarımızın ve reel sektörümüzün
ihtiyaçlarını gözetmeye devam ederek uygulayacağız.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) Yalanlara ne gerek var, hiç gerek yok yalanlara.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Sayın Başkanım,
Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerimizde başta AK PARTİ
Grubu ve değerli ortağımız MHP olmak üzere, CHP,
İYİ Parti ve HDP gruplarına toplantı esnasında
göstermiş oldukları katkılarından dolayı ve Plan ve
Bütçe Komisyonu Başkan ve üyelerine teşekkür ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Bu vesileyle, ek bütçemizin
ülkemize ve vatandaşlarımıza tekrar hayırlı ve
uğurlu olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Altay.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin belli gelenekleri vardır, ritüeller
vardır; özellikle bütçe görüşmelerinde sataşma, laf atma bir
ritüeldir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ABDULLAH NEJAT KOÇER
(Gaziantep) Yok öyle bir şey.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Burada mesele, kişisel olarak hakaretamiz bir ifadede
bulunmamaktır. Ancak Sayın Nebatinin sunumu esnasında
milletvekillerimizin doğal olarak- vatandaşın çektiği
çileyi Parlamentoya yansıtması, sataşması dozajı
tartışılabilir ama doğaldır. Doğal olmayan
şudur: AK PARTİ sıralarından
YUSUF BAŞER (Yozgat)
Hadi be!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - İşte başladılar. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur)
Sabırlı olacaksınız ağabey, bütçe böyle.
Başkanım, sabırlı ol.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Hadi be! ne demek ya? Hadi be! ne demek ya? (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur)
Sabır, sabır.
YUSUF BAŞER (Yozgat)
Hadi be!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Bana bak, benim ağzımı bozdurma!
YUSUF BAŞER (Yozgat)
Sus! (CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Kimsin sen bana Sus! diyorsun! Sen kimsin! Gel, gel! Bana
Sus! diyemezsin sen! (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur)
Bütçe görüşülüyor, sabır ya, tamam.
BAŞKAN Evet, buyurun
Sayın Başkan
(AK PARTİ ve CHP
sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN - Laf
atmayın arkadaşlar.
Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) AK PARTİ Grubunda çok seviyeli, çok kaliteli
arkadaşlarımız var, bu arada böyle terbiyesizler de var. (CHP
sıralarından alkışlar)
YUSUF BAŞER (Yozgat)
Sensin terbiyesiz!
NİLGÜN ÖK (Denizli)
Aynı şekilde sizde de öyle.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Sen terbiyesizsin, daha fazla söylemiyorum, benim ağzımı
bozdurma!
YUSUF BAŞER (Yozgat)
Sensin!
NİLGÜN ÖK (Denizli)
Aynısı, sizde de öyle.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Arkadaşlarımız, Sayın Bakana laf atarken
dozajı kaçırmış olabilir, buna biz müdahale ediyoruz zaten.
AHMET TAN (Kütahya)
Sıkıntı orada zaten, sıkıntı dozajda Sayın
Başkan.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Oradan hakaret edemez kimse bir CHP milletvekiline.
YUSUF BAŞER (Yozgat)
Sen de edemezsin!
ENGİN ALTAY
(İstanbul) - Kendisini uyarmanızı talep ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teklifin tümü
üzerinde görüşmelere başlıyoruz.
İYİ Parti Grubu
adına Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu
konuşacaktır.
Buyurun. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Sayın Başkan,
Parlamentomuzun seçkin mensupları; Sayın Erdoğanın,
Sayın Cumhurbaşkanının Meclise sevk ettiği ek bütçe
üzerine partimin görüşlerini aktarmak üzere karşınızdayım.
Sayın Bakanım, önce
şunu söylemek istiyorum ki gerçekten konuşmamda yoktu ama sizin
konuşmanız üzerine bir not aldım, Enflasyonda hedefe
ulaştık. sözünüz iki şey çıkartıyor: Ya siz millete
söylemediğiniz bir hedefin sahibisiniz ya da on yıldır
uyuyorsunuz da yeni uyandınız. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Gerçekten bu söz Teyo
dayının Marsa gittim ve geldim. sözü kadar bile ciddi değil.
Böyle bir söz gerçekten burada Parlamentoyu, Parlamento mensuplarını
ve konuşmacıları bile ciddi olmaktan
uzaklaştırır. Anlıyorum ki geldiğimiz noktada Türkiye
fotoğrafına baktığımızda, siz de dâhil, Türk
ekonomisini yönetenler ne bu coğrafyayı ne bu bölgeyi ne de bu
zamanı anlama profiline sahip değilsiniz; gerçekten
şaşılacak bir şey. Bakın, bu rakamları beraber
konuşalım.
Saygıdeğer
milletvekilleri, bütçe ciddi bir iştir, dünyanın her yerinde ciddi
bir iştir. Bütçe, bir yol haritasıdır, bir plandır. Bütçe
kamuya, devlete der ki: Şunları yapmak zorundasın.
Emredicidir; özel sektöre de yol göstericidir, bir yol haritasıdır,
yola çıkmadır, otobüse yolcuları alıp hedefi koyma, zamanı
belirleme, belli bir yakıt tüketimiyle yola çıkmadır.
Bakın, biz 2021 yılında bu yola çıktık; Sayın
Erdoğan bize 6 Eylülde orta vadeli planla bir bütçe açıklaması
yaptı ve kasımın sonunda Sayın Oktay bir bütçeyle Komisyona
geldi. Nasıl bir bütçe? 6 Eylülde Sayın Erdoğanın
açıkladığı 2022 yılı bütçesi, değerli
arkadaşlar, 211 milyar dolar; böyle bir büyüklükte bütçe.
Sayın Bakanım, ben
sizi çok saygıyla dinledim, inanın, virgülünüzü kaçırmadan
dinledim.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Estağfurullah.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Önemli işleri var Sayın
Başkan.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Bu bütçe, 17 Aralıkta henüz Sayın Oktay
sunarken 144 milyara düştü. Bütçe 17
Aralıkta onaylandığında burada bu bütçe 107 milyar
dolarlık bir büyüklüğe kavuştu. Hani, ne oldu 211 milyar
doların mal ve hizmet alımı, millete sunumu? Sayın Bakan,
bunları konuşmak lazım. Dünyada bu kadar ne oldu üç ayda başka
ülkelerde de bizde de veya ne olmadı da bizde oldu? Evet, her tarafa
yağmur yağdı pandemide ama bizi sel götürüyor; neden biliyor
musunuz? Daha önce alıp da yerine harcamadığınız
harcama kaynakları yüzünden. Şimdi, henüz görüşülürken
darmadağın olmuş bir bütçe. Bu bütçe yıllık;
bakın, biz artık altı aylık bütçeye geldik. Bu, ek bütçe
değil; bu, bir çift bütçe;1 trilyon 80 milyar liralık bir ilave söz
konusu.
HAYRETTİN
NUHOĞLU (İstanbul) Sayın Bakan, dinlemek istiyoruz. Tören
alanı mı burası? Konuşmacıyı dinlemek istiyorum.
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Niye oradan müdahale ediyorsunuz?
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Bakın, Sayın Başkan, bu Parlamentoyu
iktidar yönetir, iktidar yok, anladık ama lütfen yönetim, Komisyon
Biz
ciddiye alıyoruz Türkiye'yi ve her şeyi ciddiye alıyoruz;
milletten aldığımız sorumluluk bu.
Şimdi,
bugün itibarıyla 2,8 trilyonluk bir bütçe var ve 170 milyar dolarlık
bir hacimle karşı karşıyayız. Şimdi, bu çift
bütçe yani dünyada, ender olarak ülkelerde altı aylık bütçe olur;
biri bizde oldu ve bu tür bir iz bırakmada üzerinize yok. Türkiyeyi
anlatmak için başka bir fotoğrafa ihtiyaç yok.
Saygıdeğer
milletvekilleri, Türkiye'de bir ekonomik kriz yok, Türkiye'de ekonomiyi de
içine alan bir yönetim krizi var. Bu parlamenter sistem döneminde hükûmet
krizi, yönetim krizi olarak vurgulanırdı ama partili
Cumhurbaşkanlığı döneminde bu artık bir devlet krizi.
Türkiye'de bir ekonomik kriz var, Türkiye'de bir yönetim krizi var ve
Türkiye'de yönetememenin ortaya çıkardığı -devlet nezdinde-
bir yönetememe krizi var. Buradan şunu söyleyeyim: Türkiye'nin
ekonomisinin sebepleri belli, çok sır değil, geldiğimiz
noktanın 2 tane ana nedeni var: Birincisi, güven yok. Sayın Genel
Başkanımızın her daim söylediği bir husus var:
Ekonomiyi güven yönetir. Ekonomi, güven olduktan sonra siyaset ve bürokrasi
daha efektif bir yönetim arayışındadır.
Şimdi, bakın, sizin
döneminizle ilgili bir Onuncu Plan yaptık. Önce bir 2023 hedefleri
vardı, 2019da toz oldu Onuncu Plan. Burada diyorsunuz ki ve Sayın
Erdoğan diyor ki -Değerli arkadaşlar, bu plan
yapılırken Türkiye'nin millî geliri 950 milyar dolar, 75 milyon
nüfusla 950 milyar dolar- Bu 950 milyar 2018 yılında 1,2 trilyona
çıkacak. ve 2013ün başında Bugün millî gelirimiz 9.600,
2018de 10.900 dolara çıkacak. Sayın Bakan, ne oldu? 780 milyara
geldi, düştü. Millî gelir o gün 12.500 dolarmış, 2018de 9.600
dolara düştü. Ne oldu bu plan? Hani hedefleriniz? Şimdi, sizin bu
hedeflerinizle ve planlarınızla yola çıkanlar neden size
güvensin? Ve güvenmiyor.
Şimdi, On Birinci Plan
Bakın, bunu beraber yaptık, daha yeni, konuşmasını ben
yaptım. Almışız 784 milyardan
Hani 1,5 trilyon olacak.
dedik ya. Plan diyor ki: 2022de 1 trilyon 80 milyar dolar olacak. Ne oldu?
755. Plan diyor ki: Bugün fert başına millî gelir 9.600 dolar,
2023te 12.400 dolar olacak; bugün 8.800. Dolar 4,80miş, 2023te 6,90
olacak diyor. Bugün kaç lira olduğunu bilen yok Sayın Bakan; siz de
dâhil bilen yok. Şimdi, bunlar 2018 öncesi sizlerin yaptığı
planlar. Bakın, ben size burada tek tek sayabilirim.
Değerli milletvekilleri,
partili Cumhurbaşkanlığı döneminden itibaren Sayın
Erdoğan ve ekonomi ekibi tam 17 adet plan ve hedef
açıklamış; 17 adet. Allah aşkına bunlardan bir
tanesinin dövizi, faizi, enflasyonu tutmaz mı ya, bir tanesinin? 17 plan!
20 Eylül 2018de birinci ekonomi planından 17 Şubat 2022de Türkiye
ekonomi modeline kadar. Bakın, 6 Eylül'de Sayın
Cumhurbaşkanı açıklıyor, diyor ki: Bu yıl sonu, 2021
sonu dolar 8,30, 2022de 9,30, 2023te 9,80, 2024te 10,30. Bunu söyleyen yine
Türkiyeyi yönetiyor. Peki, buna nasıl güvenecek insanlar?
İnanın, AK PARTİye oy verenlerin yüzde 48i güvenmiyor.
Şimdi, bu güvenin olmaması da tam bir fiyasko, bu bütçe ve ekonominin
geldiği fotoğraf tam bir fiyasko. Neden olmasın ki?
Değerli arkadaşlar,
bakın, aralıkta döviz ve faizin fırtına
çıkardığı zaman Cumhurbaşkanlığı Finans
Ofisi Başkanının Türkiyeye açıklaması var, Türkiyeye
diyor ki: Ocak ayında enflasyon beklentim negatif. Bunu İYİ
Partili bir arkadaşımız açıklamadı, bunu Millet
İttifakından Cumhuriyet Halk Partili bir arkadaşımız
da açıklamadı; devletin en üst katında ve ekonominin en üst
katından açıklıyor; Allah aşkına, eksi 11!
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa)
Liyakat, liyakat
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Peki, size neden güvensin? Dolayısıyla,
bugünkü temel sorun bu. Bu çerçevede, güvenin olmadığı bir yerde
dünyada bir şey olmuyor.
İkinci önemli sorun:
Türk lirasını ekonomiden kovdunuz Sayın Bakan. Türk lirası
millî bayrağımızdır, maddi
bayrağımızdır ve bunu Sayın Erdoğanın
ekonomi yönetimi Türkiyeden kovmuştur ve bugün, Türk lirası tasarruf
aracı olmaktan çıkmıştır ve de yakında
değişim ve değer aracı olmaktan da çıkma sürecindedir.
19 Mayısta Samsunda -Sayın Genel Başkanımızla
beraberdik- partimizin bir etkinliği vardı, bir kuyumcuya geldi bir
teyze, 1.100 liralık emekli bayram ikramiyesini getirdi ve kuyumcuya dedi
ki: Bununla bana
Peki, bunun yanında ne
var Sayın Bakan?
Bankacılığın
Nisan ayı kârı ne kadar değerli arkadaşlar, ne kadar?
Saygıdeğer milletvekilleri, bankacılık sektörünün nisan ayı
kârının yıllık oranı ne kadar? Yüzde 707. Teyzenin
alamadığı nerelere gidiyor? Ve bu Türk lirasını
bakın, ne yapıyoruz biliyor musunuz? Merkez Bankasının 128
milyar doları nerede? Bununla ilgili bir gram bilgi sahibi değil bu
Parlamentodaki bütün milletvekilleri, buna AK PARTİ dâhil. Böyle bir
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) Bakan
da bilmiyor, Bakan da!
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Ve siz bir sürü rakam söylediniz. Artı 30
milyar dolarlardan eksi 55 milyar dolara getirdiniz Merkez Bankasını.
Türkiye Cumhuriyetinin bugün özel bir şirketi olsa Ticaret Hukukuna göre
kapanması gereken bir şirket, müflis. Bunun yaralarını
bütün millet olarak sarmaya çalışıyoruz. Neden enflasyon yüzde
70de? İşte Merkez Bankasının arka kapıdan döviz
satışı yüzünden. Neden millet fakruzaruret içerisinde? Türk
lirasını kovduğunuz için elektrik
satışlarını dolarla yaptınız, borçlanmayı
dolarla yaptınız. 160 milyar dolara yakın KÖİ projelerini
dolarla yaptınız.
Bakın, samimiyseniz
benim size bir önerim var: Gelin, samimiyseniz, GES çıkarıyorsunuz
ya, KKMde şimdi bu 128 milyar dolarla beraber Merkez Bankası
tükendi. Şimdi, kur korumalı mevduatla da hazinenin celladı olma
durumundasınız; bak, çok net söylüyorum.
Şimdi, gelir endeksli
senetler çıkarıyorsunuz, diyorsunuz ki millete: Gelin, Türk
lirasına güvenin. değil mi? Peki, siz neden aynı şeyi
döviz garantili yandaş müteahhitlere söylemiyorsunuz? Neden siz bugün
çıkıp Türk lirasının güvene ihtiyacı var, bu döviz
garantili ihaleleri Türk lirasına çevirdik. demiyorsunuz? Buyurun, deyin;
samimiyetiniz varsa buyurun, cesaretiniz varsa buyurun. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Neden demiyorsunuz? Neden
Osmangazinin müteahhitlerine, neden İstanbul Havalimanının
müteahhitlerine, neden Kuzey Marmara, neden Çanakkale Köprüsü, niçin bunlara demiyorsunuz?
Biliyor musunuz, bu sene yaklaşık 10 milyar lira ödeme var
Osmangazide, 7,5 milyar lirası hazineden; hem de geçişi de
garantilenmiş, üzerine geçmesine rağmen. Hani bunlarda hazineden bir
şey çıkmayacaktı? İşte, bu Samsunlu teyzenin elindeki ekmeğin
parçasını veriyorsunuz.
Gelin, biz de destekleyelim.
Biz bunu böyle yapacağız Allahın izniyle, seneye nasip olursa;
bu millet bize bu krediyi verirse seneye yapacağız biz bunu, bu döviz
garantili ihalelerin hepsini Türk lirasına çevireceğiz. (İYİ
Parti sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Bunu
yapın, size de destek olalım.
Sayın Bakan,
değerli milletvekilleri; şimdi, burada millete diyoruz Türk
lirası üzerinden buna güvenin. ama bunu diğer tarafa söylemiyoruz;
diğer tarafa tutuyoruz, dövizle bu paraları ödüyoruz ve
ortalıkta herkes kaptığını götüren oldu, bir ses yok.
TMSFye çökülmüş ses yok, İstanbul Havalimanının ödemeleri
ertelenmiş bilen yok, ses yok; onun için de karşımızda bütçe bu, enflasyon bu.
Yolsuzluğun olduğu her yerde yoksulluk ve yolsuzluğun
olduğu her yerde enflasyon vardır. Allah aşkına ya, iş
mi? İşte, yüzde 1den 7ye çıkmış, yüzde 700
artmış Almanyadaki enflasyon. Lütfen, bunu birisi söylesin Siz
susun. deyin, milletvekili olarak Susun. deyin ya! Hans gidiyor, 100 euroya
aldığı sepeti, 107 euroya alıyor. Hans 100 euroya
alıyor bir sepet, yüzde 700 artmış; 107 euro veriyor, 7 euro
fazla veriyor. Mehmet, Ayşe 100 liraya almış, 182 lira veriyor.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Böyle bir
açıklama olmaz, ciddiyeti bozuyoruz. Ya, lütfen, yani iktidar partisi
milletvekilleri bu tür şeyleri birisi söylediğinde gazeteci, trol,
yandaş, bunları koymayın, bu ülkede ciddiyeti bari öldürmemek
lazım. Şimdi, siz -çok net olarak söyleyeyim- gelin, bakalım bu
döviz garantili ihaleleri Türk lirasına çevirin de biz sizin o Samsunlu
emekli teyzeden yana olduğunuzu görelim, yanınızda olalım.
(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Ama
rantçıdan yana, yandaş müteahhitlerden yana olduğunuzu herkese
ilan ettiğiniz bu süreçte böyle gitmeyin. Bir gazetecinin önerisi var,
biliyorsunuz, dedi ki: Bu GESler tutmuyorsa 6lı müteahhidin gelirine
endeksli bir senet çıkarın, bakın, kapış
kapış gider. Yani dolayısıyla, ben sizin bu verilerinizi,
sözlerinizi ve bu Enflasyona ulaştık, hedefe ulaştık.
sözünüzü, konuşmanızın nükte kısmına yazdım
Sayın Bakan, nükte kısmına. (İYİ PARTİ
sıralarından alkışlar) Ancak öyle kurtarabiliyorum yani
ancak öyle kurtararak bu Parlamentoya o şekilde
sığdırabiliyorum.
Saygıdeğer
milletvekilleri, Türk ekonomisinin ve onun yansımalarının
gerçekten bugün sonunda değiliz. Bakın, kur korumalı mevduat;
yüzde 17den mevduata para kabul ediyoruz. Mart ayından itibaren
ödemelerin faizi yüzde 107. Üstünü kim ödüyor, kim ödüyor üstünü?
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa)
Samsunlu teyze.
İSMAİL TATLIOĞLU
(Devamla) Döviz bozdurmuşsa Merkez Bankası, Türk lirası
yatırmışsa hazine ödüyor. İşte, onun için de daha
yıl başında asgari ücreti yüzde 50,4 artırıyoruz. 6
depo benzin, mazot alınıyor asgari ücretle. E, haziranda 2 depoya
iniyor, 6 bin liraya çıkarırsak asgari ücretin alacağı depo
sayısı 3 yani biz yüzde 40 daha artıracağız ama
yılbaşındakinin yarısı kadar mazot alacak. Bu
fakruzaruretin farkında değilsiniz. Ben biliyorum, biliyorsunuz; bu
rakamları Sayın Erdoğan da AK PARTİ de biliyor ama
hissetmek başka bir şey, hissetseniz bu Türk lirasını
değerlemek için yapacağınız çok şey var. Türk
lirasını taça atmış bir ekonominin, millî
parasını taça atmış bir ekonominin geleceği olmaz. O
nedenle ben şunu söylemek istiyorum, bakın, acil çözüm şudur:
Sayın Erdoğan buraya bütçe sevk etmiş, bununla beraber istifa
talebini de sevk etseydi gerçekten Türkiyede ekonominin nasıl
canlandığını bu koridorlardan, bu salonlardan çıkmadan
görürdük. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Bir dakika alabilir miyim?
BAŞKAN Buyurun.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) - Bir hükûmetin, bir yönetimin demokratik ülkede
istifa etmesi için -siyasi sorumluluğu alarak,
başarısızlıktan dolayı- hangi şartlar gerekiyor
yazalım ve hangisi yok, bir bakalım. Ve vicdanlarımızla
konuşalım, menfaatlerimizle değil vicdanlarımızla
konuşalım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar) Eşimizin, çoluğumuzun çocuğumuzun
varlıklarıyla değil, banka işlemleriyle değil, vicdanlarımızla
konuşalım, o, garip gurebanın, işçinin, asgari ücretlinin
yaşamıyla konuşalım, öbür türlü konuşmak kolay. Banka
işlemleriyle, o tür usullerle dünyada dengini döndürüp buralardan da
konuşmak çok kolay.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BAŞKAN Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına Konya Milletvekili Sayın Mustafa
Kalaycı.
Buyurun Sayın
Kalaycı. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA
KALAYCI (Konya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 344
sıra sayılı Kanun Teklifinin geneli üzerinde Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle, sizleri ve aziz
milletimizi hürmetle selamlıyorum.
Kanun teklifi, 2022
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile bağlı cetvellerinde
değişiklikleri içeren bir ek bütçe düzenlemesidir.
Dünya ekonomisi,
olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bir dönemden
geçmektedir. Küresel ekonomide arz talep dengesizliklerine, belirsizliklere ve
emtia fiyatlarının yükselmesine yol açan salgının olumsuz
etkileri giderilmeye çalışılırken bu yıl şubat
ayında başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla tedarik
zincirlerinde yeni darboğazlar oluşmuş, ham madde
fiyatlarında büyük artışlar meydana gelmiştir. Özellikle
doğal gaz, petrol ve kömür fiyatları anormal düzeyde
artmış, enerji kaynaklarında meydana gelen yüksek
artışlar her alanda maliyetleri yükseltmiş, emtia
fiyatlarının daha da artmasına neden olmuştur. Enflasyon,
birçok ülkede son otuz kırk yılın zirvesine
çıkmıştır. Tüm dünyada hem tüketici hem de üretici yüksek
enflasyon nedeniyle ekonomik zorluklar yaşamaktadır; başta ABD
ve Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkede ekonomik faaliyetler önemli ölçüde
yavaşlamış olup resesyon endişesi duyulmaktadır. OECD,
küresel ekonominin 2022 yılı büyüme tahminini yüzde 4,5tan yüzde 3e
düşürmüş; diğer uluslararası kuruluşların genel
beklentisi de önümüzdeki süreçte dünyada daha düşük bir büyüme ve daha
yüksek bir enflasyonun olacağı yönündedir. Küresel belirsizliklerin
ve risklerin devam ettiği bu makroekonomik ve jeopolitik ortamda ülkemizde
mevcut bütçe ödeneklerini artırma, dolayısıyla kamu
hizmetlerinde herhangi bir aksaklık oluşmaması amacıyla
2022 yılı bütçesinde revizyona gitme ihtiyacı hasıl
olmuştur.
Cumhurbaşkanımız
tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan ek bütçeye dair kanun
teklifi, Anayasa'nın 161inci ve Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun
19uncu maddesi hükümlerine dayanılarak
hazırlanmıştır. Bilindiği üzere, 2022 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunuyla bütçe ödenekleri 1 trilyon 751 milyar lira,
bütçe gelirleri 1 trilyon 472,6 milyar lira, bütçe açığı ise
278,4 milyar lira olarak öngörülmüştür. Bu kanun teklifiyle
başlangıç ödeneklerine 1 trilyon 80,5 milyar lira ödenek eklenmekte,
bütçe gelir tahmini de aynı tutarda artırılmaktadır. Bütçe
açığı değişmemekte ancak bütçe
açığının millî gelire oranı azalmaktadır.
Ek bütçenin tercihinin
milletimiz olmadığı, patronlar ve faiz lobisi için
yapıldığı, vatandaşa ciddi anlamda vergi yükü
geleceği gibi gerçek dışı ve tutarsız eleştiriler
yapılmaktadır. Bir defa, ek bütçede faiz ödemelerinin toplam
harcamalar içindeki payı yüzde 8,3 seviyesindedir. Ek bütçenin 217 milyar
lirası kamu çalışanlarımızın aylıkları,
154 milyar lirası başta emekli aylıkları olmak üzere,
Sosyal Güvenlik Kurumuna transferler, 45 milyar lirası 65 yaş ve
engelli aylıkları ile evde bakım destekleri ve muhtaç ailelere
yapılacak sosyal yardımlar, 135 milyar lirası konutlarda
tüketilen elektrik ve doğal gazın piyasa fiyatlarının daha
altında kullanılabilmesini sağlamak amacıyla BOTAŞ ve
Elektrik Üretim AŞ'ye yapılacak aktarmalar, 105 milyar lirası
tarımsal sulama projeleri, OSB ve küçük sanayi sitesi
yatırımları ile kara yolları ve demir yolları
başta olmak üzere diğer yatırımlar, 103 milyar lirası
mahalli idarelerimize aktarılacak kaynaklar, 37 milyar lirası tarıma
ayrılan destek ödemeleri ile diğer giderler, 89 milyar lirası
faiz giderleri, 40 milyar lirası kur korumalı mevduat ve katılma
hesaplarına ilişkin giderler, 156 milyar lirası da diğer
zorunlu harcamalara ilişkindir.
Görüldüğü üzere, ek
bütçeyle, başta emeklilere ve kamu çalışanlarına,
dezavantajlı kesimlere, çiftçilere, mahalli idarelere ve
yatırımlara ek kaynak tahsis edilmektedir. Emeklilerin ve kamu
çalışanlarının aylıkları önümüzdeki ay
yaklaşık yüzde 40 artırılacaktır.
Ek gösterge düzenlemesi,
lisans, yüksek lisans, doktora eğitimlerini çeşitli sebeplerle
bırakmak zorunda kalanlara okullarına dönüş imkânı
tanıyan düzenleme ve yoklama kaçağı, saklı veya bakaya
olanların bedelli askerlik hizmetinden faydalanmasını öngören
düzenleme de bugünlerde görüşülecektir. Asgari ücret
artışının hafta sonuna kadar belirlenmesi için
çalışma başlatılmıştır. 20 bin yeni
öğretmen atamasıyla ilgili süreç önümüzdeki günlerde
başlayacaktır. Ayrıca, emeklilikte yaşa takılanlar ve
sözleşmeli çalışanlarla ilgili konular da Hükûmetimizin
gündemindedir.
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak vatandaşlarımızın ekonomik yararını
gözetecek, gelir ve ücret artışını sağlayacak,
enflasyona karşı koruyacak bu düzenlemeleri destekliyoruz. Bu
düzenlemeler hem sevindirici bir gelişme hem de geçim
standartlarını yükseltici hamlelerdir. Nihayetinde, verilen sözler de
tutulmaktadır.
Değerli milletvekilleri,
ek bütçenin kaynağının olmadığını
söyleyenler samimi ve iyi niyetli değildir. Yatırım, üretim ve
ihracata dayalı büyüme politikasıyla sağlanan yüksek performans
bütçe gelirlerine de yansımaktadır. Nitekim, ocak-mayıs dönemi
bütçe gerçekleşmelerine göre, geçen yıl 7,5 milyar lira bütçe
açığı verilmişken bu yıl 124,6 milyar lira bütçe
fazlası elde edilmiştir. Bütçe giderlerindeki artış yüzde
74,5 düzeyindeyken bütçe gelirleri, yapılan onca vergi indirimlerine ve
istisnalarına rağmen yüzde 100 oranında artarak 2'ye
katlanmıştır. Kurumlar vergisinde gerçekleşen
artışta imalat sanayi kuruluşları yüzde 174 artış
oranıyla çok önemli bir rol oynamıştır. 2021
yılında 154,2 milyar lira vergi gelirinden vazgeçilmiş, 2022
yılında ise 241,3 milyar lira vergi gelirinden vazgeçilmesi
öngörülmektedir.
Makroekonomik veriler dikkate
alındığında, küresel ölçekteki gelişmeler ve
mukayeseli değerlendirmeler Türkiye ekonomisinin giderek güçlendiğini
ve değişen şartlara büyük bir hızla uyum
sağlayabildiğini ortaya koymaktadır. 2020 yılında
dünya ekonomisi daralırken Türkiye pozitif büyümeyi
başarmıştır. Ülkemiz, 2021 yılında yüzde 11, 2022
yılının birinci çeyreğinde yüzde 7,3 büyüme
oranlarıyla dünyada en yüksek büyüme kaydeden birkaç ülke arasında
yer almıştır. 2022 yılının ikinci çeyreğine
dair öncü göstergeler de olumlu yöndedir. OECD, Türkiye'nin 2022 yılı
büyüme tahminini yüzde 3,3ten yüzde 3,7ye, Fitch Ratings yüzde 2,4ten yüzde
4,5e yükseltmiştir. Küresel rekabette Türkiyeyi üst sıralara
taşımaya katkı sağlayacak makine, teçhizat
yatırımları 2019 yılının son çeyreğinden
itibaren on çeyrektir kesintisiz büyümektedir. 2022 yılı ilk
çeyreğindeki artış yüzde 10,5 düzeyindedir.
Türkiye tüm güçlüklere
rağmen üretmektedir. Geçen yıl yüzde 16,6 artan sanayi üretimi 2022
yılı birinci çeyreğinde yıllık yüzde 10,3; Nisan
ayında ise yıllık yüzde 10,8 oranında artış
kaydetmiştir. Sanayi üretimi uzun süredir devam eden arz
kısıtlarına rağmen esnek ve dayanıklı
yapısıyla büyümeyi ve iş gücü piyasasını
desteklemektedir. 2022 yılı Nisan ayı itibarıyla istihdam
bir yılda 2 milyon 161 bin kişi artarak tarihî seviye olan 30 milyon
371 bin kişiye ulaşmıştır. Türkiye OECD üyeleri
arasında en fazla istihdam sağlayan ülke olmuştur. Salgın
döneminde artan işsizlik ve azalan istihdam artık geride
kalmış, istihdam ve işsizlik oranı salgın öncesi 2019
yılı Nisan ayı seviyesinden daha iyi bir duruma gelmiştir.
Ekonomik büyümede ihracat
odaklı bir dönüşüm yaşanmaktadır.
İhracatımız son yirmi bir ayın on dokuzunda rekor
kırmıştır. 2022 yılı Mayıs ayında
Türkiyenin ihracat artışı devam etmiş ve yıllık
242,6 milyar dolarla cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır.
Bugün Türkiye 228 ülke ve bölgeye ihracat yapan ve dünya ihracatından
aldığı payı yüzde 1in üzerine çıkaran güçlü bir ülke
konumundadır. 2022 yılı birinci çeyreğinde elde edilen 5,5
milyar dolarlık turizm gelirimiz, tarihî rekorlar
kırdığımız 2019 yılının birinci
çeyreği rakamlarını aşmış ve geçen
yılın aynı çeyreğine göre yüzde 122,4 oranında
artmıştır. İnşallah, turizm gelirimiz bu yıl
hedeflenen 35 milyar doları aşacaktır.
2022 yılında cari
işlemler açığı başta enerji olmak üzere emtia
fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle artış göstermiş ve
nisan ayı itibarıyla yıllık 25,7 milyar dolar
olmuştur. Enerji hariç değerlendirildiğinde, cari işlemler
dengesi yıllık 35,2 milyar dolar fazla vermektedir. Yerli ve millî
enerji atılımı kapsamında çok önemli yatırımlar
yapılmaktadır. Yapılan bir çalışmaya göre, rüzgâr ve
güneş enerjisinden elektrik üretimi bir yılda 7 milyar dolarlık
fosil yakıt ithalatını önlemiştir. Bugünlerde Adanada 1
milyar dolarlık petrol rezervi bulunmuştur. 2023 yılında
nükleer enerji üretimine başlanacak ve Karadenizde
keşfettiğimiz 540 milyar metreküp doğal gaz da sisteme
bağlanacaktır; böylelikle, enerjide dışa
bağımlılığımız iyice azalacaktır.
İhracattaki ve turizm gelirlerindeki yüksek artış ve enerji
ithalatındaki azalmayla birlikte, ödemeler dengesinde sürekli fazla verir
hâle gelecek olmamız da makroekonomik istikrar ve sürdürülebilir yüksek
büyüme açısından önemlidir.
Türkiye, kamu
borçluluğu, reel sektör borçluluğu ve hane halkı borçluluğu
bakımından en az borçlu ülkeler arasında yer almaktadır ve
düşük bir riskliliğe sahiptir. AB tanımlı borçluluk oranı
ülkemizde yüzde 42 iken AB üyesi ülkelerde ortalama yüzde 88 düzeyindedir.
Bankacılık sektörümüz sağlam bir bünyeye sahip olup sermaye
yeterliliği standart oranı yüzde 20ye çıkmış,
kredilerin takibe dönüşme oranı ise yüzde 2,7 düzeyine kadar
inmiştir.
Değerli milletvekilleri,
tarım ve hayvancılığın ekonomiler için ne derece
kritik olduğunu, gıda güvenliği ve tarımın stratejik
önemini, yaşadığımız süreç bir kez daha ortaya
koymuştur. Girdi maliyetleri artan çiftçilerimize destek vermek
amacıyla, 2022 yılı için 25,8 milyar lira olarak planlanan
tarımsal destekleme bütçesi ek bütçeyle 39,2 milyar liraya, tarıma
ayrılan toplam kaynak da 46,4 milyar lira artırılarak 104 milyar
liraya yükseltilmektedir. Ek bütçe kapsamında, hububat alımları
ilave prim desteği için 4 milyar lira, alan bazlı girdi desteği
için 3,2 milyar lira, tarımsal sulama elektrik desteği için 2,8
milyar lira, çiğ süt desteği için 1,9 milyar lira, tarım
sigortası devlet prim desteği için 1,3 milyar lira, et regülasyonu
desteği için 175 milyon lira olmak üzere tarımsal destekler için
ilave 13,4 milyar lira kaynak ayrılmaktadır. Ayrıca, tarım
sektörü yatırım ödenekleri için ilave 8,8 milyar lira, tarımsal
kredi sübvansiyonu, müdahale alımları ve tarımsal KİTler
için 24,2 milyar lira ilave kaynak tahsis edilmektedir. Tarımsal
desteklerden gelir vergisi kesintisi kaldırılmış,
geçmiş beş yıllık kesintiler de çiftçilerimize iade
edilmiştir. Haziran ayları itibarıyla 2020 yılında 40
dolar, 2021 yılında 73 dolar olan petrol varil fiyatı
geçtiğimiz aylarda 130 doları görmüş olup bugün 117 dolar
düzeyindedir. Üre gübresi de 2020 yılında 202 dolar iken geçen ay 925
dolara kadar çıkmış ve bu ay 707 dolar düzeyindedir.
Uluslararası fiyatlar ve döviz kurlarına bağlı olarak artan
akaryakıt ve gübre fiyatları, yapılan vergi indirimlerine
rağmen yüksek seviyelere çıkmıştır. Artan
fiyatların tümüyle yansıtılmaması için akaryakıt vergi
yükü indirilmiş, örneğin mazot bedelinde daha önce yüzde 50nin
üzerinde olan vergi yükü bugün yüzde 22,1e düşmüş durumdadır.
Vergi yükü hâlen İtalyada yüzde 38,2, Fransada yüzde 49,6
seviyesindedir. Bunlara rağmen çiftçimiz ve nakliyeci esnafımız
için akaryakıt vergi yükünün daha da indirilmesi hatta vergisiz mazot
verilmesinin uygun olacağını değerlendirmekteyiz.
Tarımsal sulamada kullanılan
elektrik tesliminde KDV oranı yüzde 18den yüzde 8e indirilip, TRT
payı ve enerji fonu kaldırılmasına rağmen, artan
fiyatların etkisiyle çiftçimizin elektrik maliyeti yüksek seviyeye
çıkmıştır. Çiftçimiz, tarımda kullanılan elektrik
fiyatlarında indirime gidilmesini ya da elektrik desteği verilmesini
ve elektrik faturalarının hasat sonrası fatura edilmesini talep
etmektedir.
Ek bütçeyle tarımsal
sulama yatırımları için önemli tutarda kaynak
ayrılmaktadır. Ayrıca, geçen ay alınan kararla sulama projelerinin
TOKİ kanalıyla hızla tamamlanması öngörülmüştür,
çeşitli illerde 143 sulama projesi bu kapsamdadır. Bugün
Konya'mızın hemen hemen her ilçesinde gölet ve sulama
yatırımı yapılması talebi bulunmaktadır. KOP
projesi çerçevesinde devasa yatırımlar yapılmış ve
yapılmaya devam edilmekle birlikte, yatırımların hızla
tamamlanması için gerekli tedbirler devam ettirilmelidir. Ayrıca,
Konya Ovasına dış havzalardan su getirecek yeni proje çalışmaları
hızla sonuçlandırılmalıdır. Bugün, başta Kulu,
Cihanbeyli ve Altınekin ilçelerimizde verimli topraklara rağmen
yeterince sulu tarım yapılamamaktadır. Bölgeye bir an önce su
getirilmesi hâlinde verimde ve ürün rekoltesinde sağlanacak
artış, yapılacak yatırımı kısa sürede amorti
edecektir.
Diğer taraftan, Konya
Ovasında, ruhsatsız ya da depo ve başka adlarla izin
alınmış çok sayıda yer altı su kuyusu
bulunmaktadır; bu kuyular yıllardır kullanılmakta, elektrik
faturaları ödenmektedir. Çiftçimiz, kuyu barışı
yapılarak ruhsat verilmesini, bu suretle desteklerden ve elektrikte
tarımsal sulama tarifesinden yararlanmayı istemektedir. Ayrıca,
kuyu açılması serbest olan komşu illere yakın
ilçelerimizdeki kuyu açma yasağı gözden geçirilmelidir. Dünyanın
gıda krizi felaketine doğru gittiği de dikkate alınarak
ülkemizin gerekli tedbirleri alması zorunludur.
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak tarım sektöründe üretim planlaması yapılması;
desteklerin, üretici refahını artıran, verimliliği
yükselten, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesini gözeten bir
anlayışla ve üretime başlanmadan önce belirlenmesi
görüşündeyiz. Ayrıca, tarım sektörünün üretim, işletme ve
pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya
kavuşturulmasını, katma değerli üretim için tarım
sanayisinin geliştirilmesini, gençlerin ve kadınların tarım
sektörüne yönelmelerinin teşvik edilmesini gerekli görmekteyiz.
Değerli milletvekilleri,
Türkiye, bir yandan pandemi ve savaş kaynaklı ekonomik sorunlarla,
bir yandan terörle başarılı bir mücadele verirken diğer
yandan da maruz kaldığı bölgesel ve küresel dayatmaları,
ekonomik ve siyasi baskıları Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin sağladığı imkânlarla alınan etkili
tedbirler sayesinde boşa çıkarmaktadır. Cumhur
İttifakı, Türkiyeyi, kem gözlerden, kötü sözlerden, karanlık
emellerden fedakârca koruyarak milletimizle bir ve bütün hâlinde geleceği
inşa etmektedir. Bilinmelidir ki Cumhur İttifakı ülkemiz
üzerinde hesap yapanların oyunlarını bozmaya devam edecektir.
Türkiye, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme
politikası ve millî teknoloji hamlesiyle;
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin güçlü yönetim
yapısıyla; çok yönlü, insani, dengeli ve etkin dış politika
anlayışıyla millî birlik ve dayanışma ruhu içinde
lider ülke Türkiyeye doğru kutlu yürüyüşünü kararlılıkla
sürdürmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu olarak destek verdiğimiz ek bütçe kanun teklifinin ülkemize ve
milletimize hayırlar getirmesini diliyor, hepinizi tekrar
saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan.
Buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN
(Diyarbakır) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
bütçe hakkı demokrasiler için olmazsa olmaz bir haktır. Neden? Çünkü
arkadaşlar, geçmişte krallar, padişahlar istedikleri gibi vergi
salmışlar, adaletsiz vergiler salmışlar; efendim, 1
kişi 10 ton buğday almışsa hasattan, 5 tonunu, 7 tonunu
vergi olarak salmışlar ve yurttaşları
yoksullaştırmışlar. Aynı zamanda, krallar ve
padişahlar aldıkları vergileri saraylara, savaşlara,
yandaşlara, derebeylerine harcamışlar ve yurttaşlar
yoksullaşmış, saraylar büyümüş, yandaşlar
zenginleşmiş; o noktada halk isyan etmiş ve bu isyanın
sonucunda da değerli arkadaşlar, bütçe hakkı meclislere
verilmiş, milletin vekillerine verilmiş. Neden biliyor musunuz? Çünkü
milletin vekilleri halkın içinden çıkar, halkın derdini anlar;
çiftçinin, esnafın, işçinin, yoksulun, fakirin, gurebanın
derdini anlar ve daha vicdanlı bütçeler yapar diye bu hak parlamentolara
verilmiş değerli arkadaşlar.
Bakın, bu iktidar
altı ay önce bize bütçeyi sundu, değil mi? Sayın Tayyip
Erdoğanın imzasıyla bütçe geldi Meclise, altı ay önce
geldi. Biz itirazlarımızı ortaya koyduk; yetmiş beş
gün boyunca Plan ve Bütçe Komisyonunda, Parlamentoda bu bütçeyi görüştük,
öyle değil mi arkadaşlar? Eleştirilerimizi söyledik, kayda
geçirdik. AKP-MHPnin çoğunluğunun oylarıyla bu bütçe Meclisin
iradesinden geçti değerli arkadaşlar.
Bakın, bu bütçe
altı ayda çöktü, bu iktidar altıncı ayında bir bütçe daha
getirdi; arkadaşlar, ek bütçe değil, ikinci bir bütçe getirdi.
Bakın, ikinci bütçe bu kadar -şu kadarlık bir bütçeden
bahsediyorum- sayfa kalınlığı bu kadar; gerekçesi 1 sayfa
olan bir bütçeden bahsediyorum, 1 sayfa. Şu gerekçede bir öz eleştiri
var mı? Var mı Sayın Bakan -burada konuştunuz- bir öz
eleştiriniz, bir öz eleştiri var mı? Yok. Dünyada savaş
var, dünyada bakır fiyatları yükseldi, emtia yükseldi ondan
dolayı size bütçe getirdik. diyor. Ya, peki, bir şey
söyleyeceğim, siz hiç mi hata yapmadınız? Dünyada resmî
enflasyonunu yüzde 73e, sokağın enflasyonunu yüzde 150e yükselten
başka bir ülke var mı bu altı ayda acaba? Yok mu bir öz
eleştiriniz Sayın Bakan? Maalesef yok değerli arkadaşlar.
Bakın, ana bütçe zaten
çökmüştü arkadaşlar, sunulduğu anda çökmüştü -Sayın
Bakan sunmadı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı sundu
ama- daha bütçeyi Meclise sundukları anda çökmüştü. Bu yılın
bütçesinin dolar kuru varsayımı 9 lira 27 kuruştu
arkadaşlar; unutmayın, bu yılda ortalama dolar kuru 9 lira 27
kuruş olacaktı. Enflasyon varsayımı neydi, biliyor musunuz?
Yüzde 9,8di enflasyon öngörüsü; ne öngörü ama! Daha biz bütçeyi
görüşürken dolar 10 lirayı, 12 lirayı geçmişti, enflasyon
patlamaya başlamıştı arkadaşlar. Şimdi, bu
iktidar, bu bütçeyi çökertmiş, gelmiş, bizden 1 trilyon 83
milyarlık bir bütçe daha istiyor ve herhangi bir hesap vermiyor
arkadaşlar. Bakın, burası hesap verme yeri değerli
arkadaşlar. Peki, bu hesap nasıl verilecek arkadaşlar? Eğer
ki ortada bir ek bütçe değil de ikinci bir bütçe varsa bu hesap nasıl
verilmeli? Yeni bir bütçe görüşmesiyle verilmeliydi. Tüm bakanlar gelip
niye öğretmen atamadıklarının, niye Kredi ve Yurtlar
Kurumuna borçlu gençleri sürüm sürüm süründürdüklerinin, Tarım Bakanı
niye çiftçinin tarlaya gübre atamadığının
hesabını vermeliydi. Bu hesap verildi mi? Hayır, verilmedi.
Arkadaşlar, ek bütçede
siz -bazılarınız bakmamıştır- bütün kalemler
aynı oranda arttı zannediyorsunuz, değil mi? Bütün kalemler
yüzde 40 oranında arttı zannediyorsunuz. Hayır, öyle değil
arkadaşlar. Lütfen inceleyin; bütün milletvekili arkadaşlarıma
çağrıdır. Kimi kalemler yüzde 1.000 artmış, 10 kat, kimi
kalemler yüzde 10 artmış; bir kaleme bakıyorsun yüzde 20, bir
kaleme bakıyorsun yüzde 700 artmış. Bu ne demektir, biliyor
musunuz arkadaşlar? Bütçe hakkının gasbı demektir.
Şimdi, bütün kalemler aynı oranda artsa hadi bir kurtarır
tarafı olabilir; Ya, biz aynı tercihlerle devam ediyoruz, Meclisin
iradesi zaten bu yöndeydi, Meclis böyle irade göstermiştir, biz aynı
oranda artış yapıyoruz. diyebilirsiniz ama tüm bütçenin tüm
kalemlerini ayrı oranlarda artırıyorsanız, bu, artık
ek bir bütçe değildir, yeni bir bütçedir.
Değerli arkadaşlar,
bu bütçede, mesela güvenlikçi harcamalara bakın, Savunma
Bakanlığının bütçesine bakın, yüzde 100den fazla
artış var ama -tarım bütçesinde- gübre fiyatları yüzde 300
artmış, vicdansız bakanlar, vicdansız iktidar diyor ki:
Ben tarım desteklerini yüzde 50 artırıyorum. Niye böyle? Tartışmamız
lazım, değil mi? Şunu demeliyiz: Gıda güvencesi
sıkıntısı var, Ukrayna-Rusya savaşı var;
buğdaya, arpaya ihtiyacımız var ve bu anlamda, çiftçiye daha
fazla destek vermemiz gerekir. değil mi arkadaşlar? Bunu
tartışmamız gerekir yani Savaşa değil, silaha
değil, daha fazla çiftçiye destek vermemiz gerekir. diye
tartışmamız gerekir, değil mi? Bu tartışmayı
yapıyor muyuz arkadaşlar? Hayır, yapamıyoruz. Plan ve Bütçe
Komisyonu Başkanımız burada. Dedik ki: Bunu bir bütçe olarak
görüşelim. Gerek yok, bir kanun gibi görüşeceğiz. dediler.
Allah Allah! İyi de tercihler değişmiş. E, peki, kanun
gibi görüşüyorsanız sivil toplum kuruluşları, sendikalar,
meslek örgütleri gelsin. dedik; Yok, yok, biz bütçe gibi görüşürüz.
diyorlar. Deve midir, kuş mudur, belli değil. Sivil toplum
kuruluşları gelemedi; işçi, çiftçi, memur, kamu emekçisinin
temsilcileri gelemedi ve biz bütçeyi Plan ve Bütçe Komisyonunda bir günde
geçirdik.
Değerli arkadaşlar,
açıkça söylüyorum: Bu, Meclisin bütçe hakkının
gasbıdır. Bu Meclis buna yol verecek mi vermeyecek mi, bugün buna
karar verecek. Ve bu, yol olur arkadaşlar. Niye biliyor musunuz?
Yarın olur ya, Allah korusun, başka bir iktidar gelir, yetmiş
beş gün bütçeyi görüşürsünüz -siz muhalefette olacaksınız o
zaman- eleştirinizi yaparsınız, ondan sonra, üç ay sonra o
iktidar şu kadarcık bir kâğıtla bütün bütçe tercihlerini
değiştirir, bir günde bütçeyi değiştirir alimallah! Bunu
kabul etmeyin değerli arkadaşlar, bu doğru bir tercih
değil.
Bakın, Sayın Bakan
da burada. Şimdi, Sayın Bakan hep patronlarla görüşüyor,
patronları seviyor, açıkça söyleyeyim. Peki, ben kendisine soruyorum:
Şimdi, Cumhurbaşkanı Türkiyeyi bir şirket gibi yönetmek
istiyorum. demişti, değil mi? İçinizde şirket yönetenler
var. Bir şirketinizin CEOsu ya da genel müdürü size
yılbaşında bir bütçe getirip o bütçeyi, yıllık bütçeyi
altı ayda çökertirse siz ne yaparsınız arkadaşlar? Hesap
sorarsınız, değil mi? Yani Niye çökerttin bu bütçeyi arkadaş?
dersiniz.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, işte bu durum bu kadar önemli. Biz de milletin vekilleri
olarak hesap sormalıyız. Hatta ve hatta ben size söyleyeyim:
Sayın Bakan burada öz eleştiri yapmadı. Ben, Sayın
Bakanın yerinde olsam özür diler ve istifa ederdim. Ya öz eleştiri yapıp
milletin vekilini ikna etmesi gerekirdi ya özür dileyip istifa etmesi gerekirdi
ya da milletin vekilleri olarak eğer gensoru yetkimiz olsaydı, bu
Bakanı görevden almamız gerekirdi. Niye biliyor musunuz? Plan ve
Bütçe Komisyonunda da öz eleştiri yapmadı. Ya, dedi ki: Enflasyon
geçici, arkadaş. Ya, sorduk: Neye göre geçici diyorsun Sayın
Bakan? Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek -sözüm
meclisten dışarı- ahmakların işidir . Biz Niye?
dedik; Faiz sebep, enflasyon sonuç. dediniz. Enflasyon yüzde 15teydi 75'e
çıktı, resmî. Siz Aynı şeyleri yapacağım,
aynı bütçe tercihlerini kullanacağım. diyorsunuz, Sonuç olarak
enflasyon düşecek. diyorsunuz değil mi? Bir hata
yapılmışsa hatadan dönmek de erdemdir; siz bu hatadan vazgeçmeden
Aynı yolda devam edeceğim, enflasyon da düşecek. diyorsunuz
değerli arkadaşlar. Bütçenin makrovarsayımları yani dolar,
enflasyon, bütün varsayımları değişmemiştir ve bu
açıdan ikinci bütçe de çökmeye mahkûmdur.
İkinci sebep de
arkadaşlar, bütçenin tercihleri de değişmemiştir. Yani
saraylara... Bakın saraylara diyorum. Saray bütçesi
değişmemiş, şatafat
bütçesi değişmemiş. Şimdi neyi tartışıyoruz?
Cumhurbaşkanı 100 bin mi alacak, 140 bin lira mı alacak? Elbette
önemlidir, sembolik bir önemi vardır. Yurttaşlar sürünürken yani
asgari ücretli 4.250 lira alırken bir Cumhurbaşkanı 141 bin lira
almaz -vicdansızlıktır bu- 35 asgari ücretlinin
maaşını almaz; Asgari ücret 10 bin olursa, 15 bin olursa benim
de 100 bin lira almaya belki hakkım olur. der ama 4 bin lirada
bırakarak bir Cumhurbaşkanı 140 bin lira almaz. Ama biz buna
takılmayalım arkadaşlar, mesele bu değil.
Mesele ne biliyor musunuz,
mesele? Cumhurbaşkanının 13 tane uçağı var, bu bütçede
bundan vazgeçiyor mu Sayın Cumhurbaşkanı? Hayır,
vazgeçmiyor. Bin odalı sarayı var, bundan vazgeçiyor mu? Vazgeçmiyor.
Yeter mi? Yetmez. Yazlık sarayı var, vazgeçiyor mu? Vazgeçmiyor.
Binlerce korumayla geziyor, bundan vazgeçiyor mu? Vazgeçmiyor; şatafattan,
lüksten vazgeçmiyor.
SALİH CORA (Trabzon)
Popülizm yapıyorsun.
GARO PAYLAN (Devamla) -
Danışmanları var, 5 maaşlı, 3 maaşlı
danışmanları var, bunlardan vazgeçiyor mu? Vazgeçmiyor. Yani
bütçe, şatafattan vazgeçmiyor değerli arkadaşlar.
Başka ne var
tercihlerinde Sayın Cumhurbaşkanının? Savaşlar var,
aşırı güvenlikçi politikalar var. Ya, değerli
arkadaşlar, kırk yıl önce de Son terörist ölünceye kadar bu
meseleler devam edecek. diyenler vardı televizyonlarda, kırk
yıl sonra da aynı söylem. Değerli arkadaşlar, bu güvenlikçi
politikalarla, güvenlikçi politika sarmalıyla hangi sorunumuzu
çözmüşüz? Hâlâ içeride, dışarıda savaş
politikaları. Bakın, Suriyede, Kafkaslarda, Yunanistanda -o
tarafları da suçlamak lazım, Yunanistanın milliyetçilerini de-
bu politika sarmalı kime yarıyor, kime kaybettiriyor? Kime
kaybettiriyor, biliyor musunuz? Yunan köylüsü ile Türkiye'nin köylüsüne
kaybettiriyor. Yunan köylüsü gübre desteği alacağına
alamıyor çünkü Yunanistan F-35lere para aktarıyor; Türkiye'nin
köylüsü de gübreye destek alacağına alamıyor çünkü bu iktidar,
bu vicdansız iktidar kaynakları silahlara aktarıyor. Bu
kısır döngüleri kırmamız gerekir. 1990larda Tansu
Çillerin iki tane kayalık yüzünden çıkardığı
fırtınada hem Türkiye hem Yunanistan kaybetti. Kim kazandı?
Amerika bölgeye yerleşti değil mi? Üsler kuruyor. Suriyede kim
kazandı? Amerika, Rusya üsler yerleştirdi. Bakın, Kafkaslarda
Rusya üsler yerleştirdi. Yani sorunları çözümsüz
bıraktıkça, savaş politikalarını sürdürdükçe hep
beraber kaybediyoruz değerli arkadaşlar.
Bütçenin başka tercihi
ne? Yandaşlar. Sayın Bakan yandaşları çok seviyor,
yandaşlardan vazgeçemiyor; işçiden vazgeçiyor, çiftçiden vazgeçiyor
ama yandaşlardan vazgeçemiyor. Yandaşlara tıkır
tıkır dolar bazında, euro bazında ödeme
yapılıyor; herkese TL bazında ödeme yapılıyor, enflasyon
yüzde 150, yüzde 30-40 zam ya alacak ya almayacak ama yandaşlar dolar
bazında, euro bazında alacaklarından vazgeçmiyorlar.
Başka? Sayın Bakan
ve Sayın Cumhurbaşkanı faiz lobisinin en büyük dostu
arkadaşlar, size ilan ediyorum. Faize karşıyız. diyen bir
iktidar, faiz lobisinin en büyük dostudur, tefecilerin, rantiyecilerin en büyük
dostudur. Niye biliyor musunuz? Sayın Bakan bugün yurt
dışına dolar bazında borçlanmaya çıksa yüzde 12yle
borçlanacak, dolar bazında yüzde 12yle. Niye? Türkiye'nin risk primi 800
çünkü. Yüzde 8 risk primine yüzde 3,5-4le anapara faizine borç verecek, yüzde
12 faiz verecek. Tefeciler Sayın Bakanı çok seviyor, Sayın
Tayyip Erdoğanı da çok seviyor; Faizi düşüreceğim. diye
faizin katmerlisi bu bütçeden ödeniyor değerli arkadaşlar. Bütçede
240 milyar lira faiz vardı, 90 milyar daha ekledi. Bir de KKM var, ona
faiz demiyorlar. Ne diyorlar? Bilmiyorum. Onun adına faiz demiyorlar.
40 milyar lira da oraya veriyor, o da yetmeyecek 100 milyar lira daha koyacak
çünkü kur buralarda durmayacak maalesef arkadaşlar, eğer erken seçime
gitmezsek ve bu iktidar, bu şekilde görevine devam ederse.
Değerli arkadaşlar,
Sayın Bakan Gözlerimdeki ışığa bakın. dedi,
öyle değil mi? Gözlerindeki ışık sizce kimi
aydınlattı değerli arkadaşlar? Sayın Bakanın
gözlerindeki ışık bankaları çok güzel aydınlattı,
kârlarını 5 kat, 6 kat, 7 kat, 10 kat yükseltti Sayın Bakan
bankaların. Başka kimi aydınlattı gözlerindeki
ışık? Şirketleri aydınlattı, şirketlerin
kârları 10 kat, 20 kat yükseldi. Şimdi Kurumlar vergisini yüksek
alıyorum. diye övünüyor ama kurumların kârından yüzde 20sini
alıyor, yüzde 80i sermayedara kalıyor; o da gösterdiği kadar,
kayıtlı olarak bakıyoruz. O açıdan, şirketleri,
patronları gerçekten aydınlattı. Bu konuda da kendisine
teşekkür ediyorum; bir itirafı da var, Nebati Bakan itiraf etti Bu
sistemden -yani Türkiye ekonomi modelinden- dar gelirliler hariç patronlar,
ihracatçılar kâr ediyor. dedi. Ne güzel iş değil mi? itiraf da
ediyor, samimiyetine teşekkür ediyorum kendisinin ama arkadaşlar,
gerçekten bir avuç yandaş ve patron ve bankacı ve tefeci bu sistemden
kazandı. Peki, bu sistemden kim kaybetti? Dar gelirliler,
maaşlılar kaybetti arkadaşlar. Sayın Bakanın ve
Sayın Erdoğanın patlattığı enflasyon yüzünden
dar gelirlilerin alım gücü bitti değerli arkadaşlar.
Sayın Bakan pek çok
vergi alacak bu yeni bütçede -onları da eleştireceğim- vergileri
milletin sırtına yükleyecek. Peki, size sorarım, en adaletsiz
vergi nedir arkadaşlar, nedir en adaletsiz vergi? Enflasyon vergisidir
arkadaşlar, en adaletsiz vergi enflasyon vergisidir. Niye? Çünkü
enflasyon, zengini daha zengin eder -çünkü onlar istedikleri gibi
zamlarını koyarlar- yoksulu daha yoksul yapar. Geçen yıl asgari
ücret 2.825 liraydı, şimdi 4.250 lira. Geçen yılın 2.825
lirası, bu yılın 4.250 lirasından kat kat daha fazla mal
alabiliyor değerli arkadaşlar; şimdi işçi daha yoksul,
çiftçi daha yoksul, memur daha yoksul. Kim daha zengin? Sayın Bakanın
çok sevdiği patronlar, rantiyeciler, tefeciler daha zengin değerli
arkadaşlar.
Değerli arkadaşlar,
size sorarım: İşte bu enflasyonun patlamasına
karşı ne yapması lazım vicdanlı bir Meclisin,
vicdanlı bir Cumhurbaşkanının ne yapması lazım?
Bakın, imzayla göndermiş. Öz eleştiri yapması lazım ve
kaybettirdiği dar gelirlilerin alım gücünü yerine koyması
lazım, öyle değil mi değerli arkadaşlar? Peki, size
sorarım: Bu bütçe enflasyondan kaybedenlerin kaybını yerine
koyuyor mu? Hayır, koymuyor. Diyorsunuz ki: Kamu emekçilerine yüzde 40
zam vereceğiz. Size sorarım, elinizi vicdanınıza koyun
lütfen
Ben çarşıdan, pazardan alışveriş
yapıyorum bilinçli olarak. Niye? Fiyatları göreyim diye.
Geçtiğimiz yıl 200 liraya dolan file şimdi 600 liraya dolmuyor
değerli arkadaşlar. Size sorarım: Yüzde 40la nasıl bu
yarayı kapatacaksınız? Emekliler
2.500 lira en düşük
emekli maaşı; vicdanınız sızlıyor mu acaba
değerli arkadaşlar, vicdanınız sızlıyor mu?
Bakın, biliyor musunuz, bu bütçe böyle geçerse yine pek çoğu 2.500
lira alacak. Niye? Çünkü taban maaşları 1.500 liralarda kaldı,
en düşük emekli maaşı hâlâ 2.500 lira gözüküyor. Size
sorarım: Siz, bir emeklimizin 2.500 liraya muhtaç olmasını
vicdanlarınıza sığdırabiliyor musunuz değerli
arkadaşlar? İşçiler; alım güçleri yok oldu.
İşte tüm bu
bütçenin amacı ne olmalı? Enflasyondan kaybedenlerin
kayıplarını yerine koymak olmalı. Bunun için de size
öneriyorum; TÜİKin değil, o yalan enflasyonu değil, halkın
enflasyonunu esas alalım ve tüm ücretlere yüzde 100 zam yapmamız
lazım değerli arkadaşlar. Diyeceksiniz ki: Kaynak nerede?
Kaynak, saraylardan vazgeçmekte, yandaşlara para aktarmaktan vazgeçmekte,
savaşlara para aktarmaktan vazgeçmekte, tefecilere para aktarmaktan
vazgeçmekte değerli arkadaşlar.
Bakın, değerli
arkadaşlar, ek bütçeyle harcama kalemlerini söyledim; vicdansız
tercihler. Peki, vergiler boyutuyla ne durumda? O da vicdansız
değerli arkadaşlar. Sayın Bakanın keyfi yerinde Bütçem
fazla verdi. diyor. Nasıl oldu o fazlalık Sayın Bakan? Kamu
emekçilerinin alım gücünü bitirdiniz, emeklinin, işçinin alım
gücünü bitirdiniz ama benzine yüzde 300 zam yaptınız, mazota yüzde
300 zam yaptınız, sigaraya yüzde 100 yaptınız, iğneden
ipliğe her şeye zam yaptınız ve bunlar üzerinden KDV, ÖTV
topladınız; tabii ki bütçen fazla verir Sayın Bakan. Bütün
dükkânlardaki malların fiyatı 3 katını
çıkmış, 5 katına çıkmış, Sayın Bakan
bunlar üzerinden vergi alıyor; işçinin, emekçinin alım gücünü
eritmiş. İşte enflasyon vergisi yüzünden senin bütçen fazla
verdi Sayın Bakan. Ne yapması lazım vicdanlı bir
iktidarın; değil mi, bütçen de fazla vermiş? Biraz KDV'den,
ÖTV'den vazgeçmesi lazım değil mi? Bak, Amerika ne yapıyor?
Arkadaşlar, benzin ve mazot fiyatları yükseldi diye Yıl sonuna
kadar benzin ve mazottan vergi almayalım. diyor. Sayın Bakanın
böyle bir derdi var mı? Benzinden, mazottan vergi almayalım hadi,
almayalım; var mısınız arkadaşlar? Sayın
Bakanın öyle bir derdi yok. Bu Meclisin böyle bir derdi var mı?
Bilmiyorum, duymadım. Sigara mesela
1 paket sigara gene zamlanacak, 30
lirayı geçecek belki. Sayın Bakan her paket sigaradan 30 liraysa 25
lira vergi alıyor; keyfi yerinde, 3 katına çıkmış. Hadi
gelin, sigaranın vergisini düşürelim; hadi gelin, alkolün vergisini
düşürelim; hadi gelin, temel ihtiyaç maddelerindeki vergileri
düşürelim arkadaşlar. Bu bütçenin böyle bir derdi var mı? Yok.
Varsa yoksa kur garantili mevduatla yoksuldan aldığı vergiyi
zengine aktarmak değerli arkadaşlar.
Bakın, bu bütçede
çiftçilere destek yok değerli arkadaşlar. Gelin, en azından bu
kalemleri iyileştirelim.
Bakın bu bütçede
atanamayan öğretmenler yok değerli arkadaşlar, biliyor musunuz?
Sayın Cumhurbaşkanı 20 bin öğretmen atayacağız.
dedi Ya, zaten her yıl 20 bin öğretmen atıyorsunuz, emekli
olanların yerine 20 bin öğretmen atıyorsunuz; her yıl 30
bin öğretmen emekli oluyor, 20 bin atıyorsun, öğretmen
sayısı eksilecek. 500 bin öğretmen atama bekliyor, bu bütçede
var mı bu? Yok değerli arkadaşlar. Emeklilikte yaşa
takılanlar bu bütçede var mı değerli arkadaşlar, size
sorarım. Yok, yok. Değerli arkadaşlar, bu bütçede Kredi Yurtlar
Kurumuna borçlu gençlerin borcunu silmek var mı, faizini silmek var
mı? Maalesef yok.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Devamla)
Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun.
GARO PAYLAN (Devamla) - Son
bir soru soracağım Sayın Bakana, dinlerse. Sayın Bakan, bu
bütçede asgari ücreti hangi varsayıma göre yaptınız? Şimdi,
bir yandan dediniz ki: Yılbaşında artacak. Şimdi, Asgari
Ücret Tespit Komisyonunu topladınız. E, varsayıma göre bütün
gelirler, giderler değişecek. Bakın, size söylüyorum: Açlık
sınırı 6 bin lirayı geçti, bu bir evin yalnızca mutfak
masrafıdır; asgari ücret 4.250 lira. Açlık sınırı
6 bin lira, bir ailenin mutfak masrafı; yoksulluk sınırı 20
bin lira. Vicdanlı bir Meclis, en azından, bir evde 2 kişi
çalışıyorsa yoksulluk sınırını
aşması için asgari ücreti 10 bin liraya doğru
yaklaştırmalı arkadaşlar. Esnaflar diyecek ki: Nasıl
ödeyeceğiz bu asgari ücreti? Değerli arkadaşlar, eğer ki
işçinin, emekçinin alım gücü yoksa esnaflar da patronlar da iş
yapamaz. Gelin, vicdanlı bir bütçe yapalım.
Saygılar sunarım.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Konya Milletvekili Abdüllatif Şener.
Buyurun Sayın
Şener. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi adına heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Biraz önce Sayın
Bakanın konuşmalarını dinledik yani zannedersiniz ki
Türkiye'de her şey güllük gülistanlık, vatandaşın hiçbir
sıkıntısı yok; makroekonomik göstergelerin hepsi gayet
güzel. O da bu güzel ortamdan iftihar edercesine çıktı kürsüye,
birtakım rakamlar verdi ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu da
coşkuyla ve heyecanla Yaşasın, Türkiye uçuyor! diye
alkış tufanına tuttu. Değerli arkadaşlar, gerçekten
garip bir tablo içerisindeyiz; memleket yanıyor, dört beş
yıldır ülkeyi yönetemiyorsunuz, kriz bir buhrana dönüşmüş,
hele 2018 Ağustosunda başlayan o kriz ortamı hâlâ devam ediyor.
2018, kriz; 2019, kriz; 2020, kriz; 2021, kriz; 2022, kriz; beş senedir
sürüyor, memlekette büyük bir ekonomik buhran var; maalesef, Hükûmetimiz
uyuyor, hâlinden memnun. Zannedersiniz ki kürsüye çıktıkları zaman
kendi hâllerini anlatıyorlar; vatandaşın hâllerinden haberi yok,
çiftçinin derdinden haberi yok, esnafın sıkıntısından
haberi yok, asgari ücretlinin perişanlığından haberi yok;
memurun, emeklinin derdinden haberi yok, işçinin vaziyetinden haberi yok.
Türkiyeden bu kadar habersiz bir siyasi kadronun iktidarda olmasından
daha büyük talihsizlik olamaz.
Ne demiş şair:
Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz/Şahsın görünür
rütbe-i aklı eserinde. Sözlerle bu ülke düzelmez, nutuk atmakla hiç
düzelmez. Bu memleketteki dertleri, sıkıntıları
bileceksiniz, kabul edeceksiniz ve bu sıkıntıların tek bir
sorumlusu olduğuna inanacaksınız -o da bu Hükûmettir, sizsiniz-
ve ondan sonra kolları sıvayıp çözüm yolları
arayacaksınız, muhalefete kulak vereceksiniz muhalefet ne diyor diye,
neyi eleştiriyor diye. Maalesef muhalefeti dinleme huyu,
alışkanlığı da yoktur. Biz bildiğimizi
yaparız. diyorlar, yaptıkça da memleketi batırıyorlar.
Efendim, yeni bir ekonomik
modele geçmişler. Beş yıldır krizi aşamayan Hükûmet,
eylül, ekim ayından itibaren yeni bir modele geçmiş ve ülke
ekonomisini düzeltiyormuş. Ya, neyi düzeltiyorsunuz? Rakamlar ortada;
Yeni modele geçtik. dediğiniz zaman dolar kuru 8 lira
civarındaydı, şimdi 16,60 olmuş, 2ye katlanmış,
neyi düzelttiniz? Veya enflasyon yüzde 20 civarındaydı, TÜİK
rakamlarına göre bile şu anda enflasyon yüzde 73,5.
Patlatmışsınız, bunun nesiyle övünürsünüz, bunun nesini
alkışlarsınız, ben anlayamıyorum. Üretici enflasyonu
ise çıkmış yüzde 132ye. Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonunu
yaşatıyorsunuz bu ülkeye. (CHP sıralarından
alkışlar) Vaktiyle nutuk atardınız Bak, nereden nereye.
diye. 2002de Adalet ve Kalkınma Partisi ilk iktidara geldiğinde TÜFE
yani tüketici enflasyonu kaçtı? Yüzde 29. Şimdi kaç? Yüzde 73,5
değerli arkadaşlar. Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinde
enflasyon, ÜFE itibarıyla yüzde 30du, şimdi yüzde 132
arkadaşlar. Bunun nesiyle övünürsünüz ve nutuk atar kendi kendinizi
alkışlarsınız? Sadece bu değil, bakın
Efendim
Dünyada da enflasyon var. vesaire. Ya, hangi ülkede yüzde 8-10un üzerinde
enflasyon var; sizdeki gibi yüzde 132lik, yüzde 73,5luk enflasyon var?
Almanyada on yıl önce benzinin litresi 2,1 euro, bugün 2,3 euro. E,
Türkiyede kaç? On yıl önce 4,5 lira olan benzin şimdi 30 liraya
çıkmış. Nerede Almanya batıyordu, Avrupa Birliği
batıyor, Amerika batıyordu!
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) Merkel
kıskançlığından istifa etti, ayrıldı(!)
ABDÜLLATİF ŞENER
(Devamla) Son bir yılda, bakın, dolar yüzde 100ün üzerinde
arttı, dünyada ham petrolün fiyat artışı yüzde 64 ama
Türkiyede mazotun fiyat artışı kaç? Yüzde 316. Dünyadan geldi
bize. Dünyadan gelmedi. Bu ekonomik tablodaki bozulma, dünya konjonktüründen
öte mevcut Hükûmetin uygulamış olduğu yanlış
politikadan kaynaklanmaktadır, yanlışlarınızla
uğraşıyorsunuz.
Bakın Bu yeni modelle
dış ticaret açığını kapatacağız, cari
fazla vereceğiz, sonra enflasyon düşecek, memleket uçacak. dediniz.
40 defa dinlemişizdir Sayın Bakanı. Gerçi her konuştuğunda
farklı bir şey söylüyor; patinaj yaptıkça sözünü biraz
değiştiriyor, biraz eğiyor, biraz büküyor, toparlamaya
çalışıyor ama bu söylediğinin toparlanacak vaziyeti yok.
Biraz önce konuşurken İhracat rekorları kırdık. diye
nutuk attı, bütün Adalet ve Kalkınma Partisi sıralarından
coşkulu bir alkış dinledik. Ya, değerli arkadaşlar,
Hükûmet işin yarısını konuşur da
yarısını unutur mu? İhracatı konuştuğunuz
gibi bir de ithalat rakamlarını konuşsanıza. Niye
konuşmuyorsunuz ithalat rakamlarını? (CHP sıralarından
alkışlar) İhracatınız mı fazla,
ithalatınız mı? Ben söyleyeyim size: Bakın, ocak
ayında 19 milyar dolarlık ihracat var, 28 milyar dolarlık
ithalatınız var.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul)
Batırdılar ülkeyi, batırdılar.
ABDÜLLATİF ŞENER
(Devamla) 9 milyar dolar fazla. Şubat ayına gelmişsiniz, 19
milyar dolar, yine, ihracat var, 28 milyar dolar ithalatınız var yani
8 milyar dolar açık şubatta.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
Her ay 9 milyar açık.
ABDÜLLATİF ŞENER
(Devamla) Martta 8 milyar dolar açık var, nisanda 6 milyar dolar
açık var, mayıs ayında da 11 milyar dolar açığınız
var. Dış ticaret açığı bir ayda 11 milyar dolar olur
mu ya! Ve çıkıyorsunuz burada, sanki dış ticarette çok iyi
şeyler yapmış gibi iftiharla anlatıyorsunuz. Bu üslubu
kullanan bir bakanın tek bir saniye o koltukta oturmaması lazım.
(CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Geçen sene dış
ticaret açığı ilk beş ayda 18 milyar dolardı, bu sene
43 milyar dolar; 2 katından fazla. Hani sizin eylül ayında ilan
ettiğiniz ekonomik model dış ticaret açığını
kapatacaktı, cari fazla verecekti; niye yok ortada, niye yok? Üstelik
ihracatın kalitesini bozdunuz değerli arkadaşlar. Dış
ticaret hadlerine bakın -sattığınız malların
fiyatları ile aldığınız malların fiyatları
arasındaki orandır dış ticaret hadleri- tarihin en
düşük seviyesinde, dış ticaret hadleriyle ilgili rakam 74. Yani
bakıyorsunuz, ithal ettiğiniz ürünlerin değeri yüzde 40
artmış, ihraç ettiğiniz ürünlerin değeri yüzde 12
artmış. Türkiye dünyayı besliyor ucuz ürettikleriyle, ucuz
sattıklarıyla; yabancı ülkelerin tüketicilerini besleyen bir
ekonomi kurmuşsunuz. Dış ticarette rekabet gücü ihdas eden,
kuran, Türkiyenin rekabet gücünü artıran bir ekonomi
kurmamışsınız; bu dış ticaret hadleri bunu
gösteriyor. Zaten, ihracat içerisinde ileri teknoloji ürünü malların
oranı yüzde 2 civarında. Neyle övünüyorsunuz? İktidarsanız,
insan utanır, insan sıkılır dış ticaretten
bahsetmek için.
Cari açık
Hani cari
açık kapanacaktı? Bir söylediğiniz gerçekleşmiyor
değerli arkadaşlar. Ne söylüyorsanız tersini yapıyorsunuz,
ne yapıyorsanız onun da tersini söylüyorsunuz; onun için,
yaptıklarınız önemlidir, konuştuklarınız
değil. (CHP sıralarından alkışlar) Cari açık
2021 yılı boyunca toplam 14 milyar dolar cari açık vardı,
şimdi, dört aylık cari açığın miktarı 21 milyar
dolar arkadaşlar; geçen senenin yıllık cari
açığından çok daha fazlasını, yüzde 50
fazlasını dört ayda verdiniz ya.
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa)
Uçuyoruz(!)
ABDÜLLATİF ŞENER
(Devamla) Hani nasıl uçuyorsunuz siz, uçuruma doğru mu?
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
Uçurumdan uçuyoruz.
ABDÜLLATİF ŞENER
(Devamla) Köşeyi dönüyorlar ama böyle değil, uçurumdan
aşağı dönüyorlar. Ve yaptığınız işler
maalesef Türkiye'nin geleceğini karartmaya yöneliktir değerli
arkadaşlar. Bu ülkenin geçmişte biriktirdiklerini sattınız,
yediniz, bitirdiniz -KİT'leri- yaşayan insanlardan daha çok vergi
topladınız, onu da bitirdiniz; o yetmedi, bütün hükûmetlerden daha
fazla borçlanmak suretiyle Türkiye'nin geleceğini de harcamaya
başladınız. Ne bulursanız tüketiyorsunuz ya, dibi olmayan
kevgir gibisiniz, ne akıtırsanız boşaltıyorsunuz
aşağıya. Bakın, bu ülkede siz
vatandaşlığı bile sattınız; neyi var neyi yok her
şeyi satıyorsunuz, bu ülkenin ne kadar değeri varsa hepsini
satıyorsunuz.
Yurt dışında
bürolar açılıyor, siz o bürolara destek veriyorsunuz, turisti
getirmek için de yabancı turizm kuruluşlarına destekler
veriyorsunuz. Aman, Türkiye'de ucuz seyahat var. Türkiye'de ucuz konut var.
Türkiye'de ucuz vatandaşlık var. Hepsini pazara
çıkarmışsınız ya. Böyle bir felaket bu ülkenin
başına hiç gelmedi, hiç gelmedi.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Promosyon ülkesi olduk.
ABDÜLLATİF ŞENER
(Devamla) Merkez Bankası rezervlerini bitirdiniz; Bu 128 milyar dolar
nerede? diyoruz, hiç cevap verdiğiniz yok. Nerede? Nasıl verdiniz?
Kime verdiniz? Şunu bir bilelim, vatandaşın bilme hakkı
vardır, hükûmet edenler şeffaf olmak zorundadır. Her şeyi
saklıyorsunuz, her şeyi. Net rezervleri bitirdiniz, swapla borç
rezervlerden harcamaya başladınız, böyle bir politika olmaz.
İhracatçıların, şirketlerin döviz varlıklarına el
attınız, onu da harcamaya yöneldiniz ama düzelttiğiniz hiçbir
şey yok, hiçbir şey.
Tüm bunların özeti nedir
biliyor musunuz? Tüm bunların özeti açıktır ve seçiktir:
Tüketici Güven Endeksine bakacaksınız, Tüketici Güven Endeksi ne
diyor size? Ona baktığınız zaman ne yaptığınızı
anlarsınız; böyle alkışlamayla olmaz bu iş. Tüketici
Güven Endeksi açıkça vatandaşın, tüketicilerin Hükûmete
güveninin kalmadığını anlatıyor; 63 seviyesine
düşmüş değerli arkadaşlar. 100ün altına indiği
zaman o iktidara, hükûmete karşı güvenin kalmadığı
anlaşılır; 63e düşmüş, tarihî düşüş rekoru
kırıyorsunuz Güven Endeksinde. Vatandaş söylüyor bunu veya
piyasayı takip edenler söylüyor bunu. Sonra, bunu hazırlayan,
birtakım özel kuruluşlar değil; Merkez Bankasının,
TÜİK'in hazırlamış olduğu rapordur bu. 2009 krizinde
bile 73, 2020de, pandemi koşullarında 76 olan Tüketici Güven
Endeksi, bugün 63 seviyesine düşmüştür yani işiniz bitiktir.
Değerli arkadaşlar,
şimdi, bu bütçe niye geliyor? Bütçe -hem maliye teorisi kitaplarına
bakarsanız hem de hukuki çerçevesini anlatan mali hukuk kitaplarına
bakarsanız gayet nettir- gelecek bir yıla yönelik olarak hükûmetin
tahsil edeceği vergileri ve yapacağı harcamaları
sağlayan, Meclisin bu konuda yetki verdiği bir kanundur. Normal
dönemlerde bir defa bütçe çıkar yani yıllıktır. Türkiye Büyük
Millet Meclisinde de aralık ayında Plan ve Bütçe Komisyonunda ve
Genel Kurulda müzakere ettiğimiz bütçe vardır, 2022 yılı
sonuna kadar yürürlükte olmak üzere çıkarılmıştır.
İlave bütçe, ikinci bütçe, ek bütçe olağanüstü dönemlerde ortaya
çıkar; hükûmetin öngörülerini bozacak olağanüstü koşulların
ortada olması lazım, nedir o? Ülke savaşa girer, harcamalar için
ek bütçeye ihtiyaç duyulur veya büyük bir deprem ortaya çıkar, hükûmetin o
depremin yaralarını sarmak için ek bütçeye ihtiyacı vardır
benzeri şekilde ama ortada böyle fevkalade bir durum
olmadığına göre
Bu iktidar yeni bir bütçeyle geldi Meclise, bu
ikinci bütçedir, bunu ek bütçe olarak görmek de mümkün değil. Neden bu
ikinci bir bütçedir? Ya, ödeneklerde ve vergilerde 1 trilyon 80 milyar Türk
lirası artış isteyen bir bütçedir bu. Bu 1 trilyon 80 milyar
Türk liralık ilave vergi ne anlama geliyor biliyor musunuz? Geçen senenin
toplam vergilerinden daha fazla demektir yani 2021 yılının, 2020
yılının da toplanan tüm vergilerinin 1,5 katı demektir.
Böyle bir şey olur mu? Önünüzü bu kadar görememiş olmak, ne
yaptığını bilmeyen hükûmet olmanın bir göstergesidir.
Önündeki bir yılı görmeyen bir hükûmet, hükûmet etme hakkına
sahip değildir. (CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Bir yıl önünü göremiyorsa yaptığı
işlerle memleketi batırmaya aday bir hükûmet ortada var demektir.
Şimdi, bakın, bütçe
Mecliste görüşülürken yıl sonu enflasyon tahmininiz neydi biliyor
musunuz? 2022 yılı sonu itibarıyla bu Hükûmetin enflasyon
tahmini yüzde 9,8di yani yüzde 10 bile değildi, diyordu ki: Yıl
sonunda enflasyon yüzde 10 olacak ve ben bütçemi bu yüzde 10a göre
ayarladım; kamu harcamalarını, vergileri ona göre
hesapladım. Ama şimdi -yıl sonu enflasyonla ilgili ikide bir değiştiriyor
zaten değişik kamu kurumları- yıl sonu enflasyonun bile
yüzde 64 olacağından bahsediyor. Şu anda zaten Yüzde 73,5.
diyor ama halkın yaşadığı enflasyon çok daha
fazladır. Halkın yaşadığı enflasyon,
bağımsız kuruluşların hesapladığı
enflasyon yüzde 150-yüzde 200 civarındadır. Sizin bir iktidar olarak,
Hükûmet olarak enflasyonu yüzde 9,8 olarak öngörüp de tahmin edip de buraya
Efendim, enflasyon yüzde 73e çıktı. diye bir bütçe getirmeniz
başarıyı mı ifade eder
başarısızlığı mı ifade eder? Ne
yaptığını bilen bir Hükûmeti mi gösterir bu, yoksa ne
yaptığını bilmeyen bir Hükûmeti mi önümüze sergiler? Ne
yaptığını bilmeyen bir Hükûmet vardır, işin
açıkçası bu. 1 trilyon 751 milyar liralık harcama, 1 trilyon 80
milyar ilaveyle birlikte 2 trilyon 831 milyarlık bir 2022 harcama kalemi
ortaya çıkardı, aynı şekilde gelirler de bu düzeyde
artış sağlayacak. Ama gelirlerle ilgili bir şey söylemek
istiyorum -vaktim kalmadığı için- bakın, Gelir ve kurumlar
vergisinden ek olarak 370 milyar tahsil edeceğiz sene sonuna kadar. diyor
bu ikinci bütçe.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
ABDÜLLATİF ŞENER
(Devamla) Dâhilde alınan KDV ve ÖTV ek olarak 344 milyar lira tahsilat
sağlayacak bize. diyor, İthaldeki KDV ve gümrük vergileriyse 324
milyar lira hasılat sağlayacak ilave olarak. diyor. Damga vergisi,
resimler vesaire gibi dolaylı sayacağımız diğer gelir
kalemleri de 44 milyar lira; yani 1 trilyon 80 milyar liralık ilave
verginin 712 milyar lirası yani üçte 2si düşük gelir
gruplarından alınan vergi olacak yani yoksullardan ve orta hâlli
vatandaşlarımızdan alacağınız vergilerdir şu
ek bütçeyle getireceğiniz vergilerin üçte 2si. Böyle bir zulmü kimse
yaşamamıştır, bu Hükûmet varken bu zulümler devam eder.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
(AK PARTİ
sıralarından Bu Hükûmet hep devam edecek, hep devam edecek bu
Hükûmet. sesi)
BAŞKAN - Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın
Numan Kurtulmuş.
Buyurun Sayın
Kurtulmuş. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
NUMAN KURTULMUŞ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; hepinize en içten, en kalbî selamlarımı
sunuyorum.
Bu ek bütçenin
hayırlı uğurlu, bereketli olması temennisiyle Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına görüşlerimizi ifade etmek için
kürsüdeyim. Öncelikle, bu bütçeye, ek bütçeye nasıl gelindiğini bir
kere daha hatırlatmak bakımından dünya ekonomisinde
yaşanan, küresel ekonomide yaşanan gelişmeleri, hepimizin
yakından takip ettiği ve öyle görünüyor ki bir müddet daha takip
etmek durumunda kalacağımız bu gelişmeleri şöyle
kısaca ifade etmek isterim. Öncelikle, 2020 yılında pandeminin
başlangıcıyla birlikte dünya ekonomisi, belki de uzunca bir
süredir ilk sefer karşılaştığımız son derece
ciddi belirsizlikler, son derece güçlü kaoslar, krizler ve hatta bu anlamda da
geniş dengesizliklerle karşı karşıya kaldı.
Yaşanan süreç sadece ekonomik değil, aynı zamanda, siyasi,
sosyal ve askerî çok köklü değişiklikleri de gündeme getiren bir
süreçtir.
Hatırlatma yapmak
bakımından bu sürecin iki temel değişikliğini
kısaca gözden geçirmek isterim. Bunlardan birisi, pandemi süreciyle
birlikte ortaya çıkan yani 2020nin yaklaşık Ocak ayından
itibaren devam eden, küresel ekonominin her alanını etkileyen
gelişmelerdir. Bunlardan birkaç tanesini şöyle kısaca hatırlamakta
yarar görüyorum: Tedarik zincirlerinin kırılması ve buna
bağlı olarak emtia fiyatlarında çok ciddi şekilde yüksek
artışların bütün dünya ekonomilerini etki altına
aldığı bir dönemden geçiyoruz. Endüstriyel metallerde yüzde
300e varan bir artış, Brent petrolde yüzde 100e varan
artış ve doğal gazda yaklaşık yüzde 400ler seviyesine
dolar bazında yükselen dünya ekonomisindeki yüksek fiyat
artışları bütün ekonomileri, gelişmiş ve
gelişmekte olan ekonomileri çok ciddi şekilde etkiledi. Ayrıca,
enerji ve gıda fiyatlarındaki yükselişin fevkalade ciddi bir
noktaya dünyayı getirdiğini hep beraber izliyoruz. En son, G7
Zirvesinde, yıllardır Avrupa ekonomilerinin büyük bir mücadele
alanı olan yeşil ekonomiye geçmekten ve bu konudaki
adımları kararlı bir şekilde atmaktan öyle görünüyor ki
başta Almanya olmak üzere, Avrupanın birçok ülkesi de geri adım
atmış oluyor çünkü enerjide, özellikle Rus petrolündeki fiyat
artışları dolayısıyla G20de artık fosil
yakıtlara yeniden geri dönmek gibi bir konu gündeme gelebiliyor. Yine,
aynı şekilde, bu süre içerisinde lojistik ve navlun
fiyatlarındaki olağanüstü yükselişler dünya ekonomisinde çok
ciddi fiyat artışlarına neden oldu.
Bu yüksek fiyat
artışları ve pandemi şartlarıyla birlikte ortaya
çıkan bütün bu gelişmeleri yaşarken, bildiğiniz gibi, son
dönemde, ikinci büyük gelişme Rusya-Ukrayna arasındaki
savaşın, hâlen son derece acımasız bir şekilde devam
eden bu savaşın da çok ciddi etkilerinin olduğunun
altını çizmek isterim. Dünya piyasalarında özellikle enerji ve
gıda fiyatlarındaki artışı körükleyen çok temel
nedenlerden biri de Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın
yarattığı krizdir. Bu çerçevede, Türkiye, Ukrayna ve Rusya'ya
ait tahılların dünya piyasalarına çıkabilmesi için güvenli
bir koridor oluşturulması konusunda üzerine düşen
çalışmayı titizlikle yerine getirmektedir. Yine, aynı
şekilde, Rusya'nın doğal gaz vanalarını bir
şekilde kapatmasıyla birlikte Avrupa pazarlarının ne büyük
bir bunalım içerisine girdiğini, ne büyük bir krizle karşılaştığını
hepimiz yakından takip ettik.
Bütün bunların sonucu
olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Son 35-40 yılın en
yüksek küresel enflasyonuyla karşı karşıya kaldık.
Yaklaşık yüzde 6,7lik enflasyon dünya ekonomisinin on yıllar
boyunca karşılaşmadığı, son derece yüksek bir
rakamdır. Hatta, buna paralel olarak, Amerika Birleşik Devletleri de
dâhil olmak üzere güçlü olduğunu zannettiğimiz ekonomilerde bile
resesyon riskinin ortaya çıktığı ve bu konuların
konuşulmakta olduğunu görüyoruz.
Değerli
arkadaşlarım, saygıdeğer milletvekilleri; bu dönemle
birlikte bir gerçeği çok daha yakından, hep birlikte gözlemliyoruz.
Artık dünya ekonomisi ulusal ekonomilerle çok iç içe geçmiş,
dünyadaki herhangi bir yerdeki ekonomik gelişme dünyanın bütün
ülkelerini ve bütün ekonomilerini etkiler bir hâle gelmiştir. Bu anlamda,
Rusya'ya yapılan yaptırımların da dünya ekonomisindeki bu
olumsuz gelişmeleri fevkalade ciddi şekilde etkileyen bir fonksiyon
icra ettiğini hep beraber görüyoruz. Yine, bütün bunların sonucu
olarak küresel ekonomide maalesef ciddi bir yavaşlama ortaya
çıktı, 2022 için küresel ekonomideki büyüme yüzde 4,5tan yüzde 3
seviyelerine indirildi. Bu gelişmelerin dünyada herhangi bir ekonomiyi
etkisi altında bırakmaması mümkün değildi.
Hiç kuşkusuz, bu
gelişmeler ve burada sayamadığımız birtakım
başka gelişmeler çerçevesinde Türkiye ekonomisi de bundan etkilendi.
Bu süreçte Türkiye ekonomisinde 3 temel alan titizlikle üzerinde
çalışılması gereken alanlar olarak gözümüzün önündedir.
Bunlardan birisi, Aralık 2021den itibaren dövizde ortaya çıkan olağanüstü
oynaklık ve yükselişin, ciddi bir şekilde dolarizasyonun
dengelenerek, Türk parası özendirilerek önlenmesiyle ilgili
çalışmaları Hükûmet sürdürmektedir. Ayrıca, ikinci alan
olarak, enflasyon artışının Türkiye ekonomisi üzerindeki ve
özellikle vatandaşımızın, hane halkımızın
üzerindeki etkilerinin farkındayız ve bunun için de gerekli
tedbirleri almak için Hükûmet gece gündüz çalışmaktadır. Bu
amaçla, kısa, orta ve uzun vadede alınacak tedbirlerin her biri
detaylı olarak çalışılmakta ve bunların ekonomi
üzerindeki etkilerinin bir an evvel ortadan kaldırılması için
mücadele verilmektedir.
Bu çerçevede, özellikle
pandemi sonrasında ortaya çıkan süreçte gıdada, enerjide ve
konut alanında arz güvenliğini artıracak ve böylece üretim
maliyetlerini de düşürerek orta vadede enflasyonun etkilerini azaltacak
çalışmaların üzerinde yoğunlaşılmaktadır.
Yine, uzun vadeli enflasyonun etkilerini azaltmak için katma değeri yüksek
alanlar özendirilmekte, buradaki çalışmalara odaklanılmakta ve
özellikle AR-GE ve yerli üretim desteklenmeye çalışılmaktadır.
Bütün bu teknik
konuşmaların arasında üçüncü alan ise bizatihi
vatandaşımızın, bizatihi hane halkının
yaşamış olduğu alım gücündeki azalma, gerilemedir.
Bunun için Hükûmet dar ve sabit gelirlilerin alım gücünü artırabilmek
için birtakım tedbirleri almaktadır. Örneğin, daha dün Kabine
toplantısından sonra Sayın Cumhurbaşkanımız
vatandaşlarımızın alım gücünü olumlu şekilde
etkilemek için işçi ve memur emeklilerine ve çalışanlarına
ve ayrıca asgari ücretle hayatlarını idame ettirmek durumunda
olanlara karşı yapılacak çalışmalardan bahsetmiş
ve önümüzdeki birkaç gün içerisinde bu her iki alandaki
vatandaşlarımızın da ücretlerindeki iyileştirmeyle
alım güçlerini yukarıya çıkartacak çalışmalar
gerçekleşecektir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Ayrıca, bunun yanında, hane halkının
güçlendirilmesi için -örnek olsun diye söylüyorum- çok sayıda tedbir
alınmış, sadece geçtiğimiz yıl enerji
fiyatlarındaki devlet destekleri 165 milyar seviyesinde olmuştur.
Yine, bazı vergilerden sarfınazar edilmesini ve bu anlamda 2022'de de
241 milyar liralık vergi alınmasından Hükûmetin sarfınazar
ederek yani vazgeçerek bu vergileri de milletin cebinde
bırakacağını ifade etmek isterim. Asgari ücretin vergi
dışı bırakılması ise hane halkına
yapılan dolaylı desteklerden biridir. Ayrıca, ilave destek ve
teşviklerle Türkiye'de vatandaşın alım gücünü
artıracak, bu enflasyonist ortamın baskısını azaltacak
her türlü tedbir titizlikle uygulanmaya çalışılmaktadır.
Değerli milletvekili
arkadaşlarım, dördüncü olarak, niçin bu ek bütçe meselesi gündeme
geldi? Bununla ilgili bu ihtiyaç neden ortaya çıktı? Bunlar zaten
Hükûmet tarafından da detaylı bir şekilde anlatıldı
ancak şunu söylemek isterim: Dünyadaki bu kadar çok fiyat
değişmelerine paralel olarak dünyada birçok ekonomi ek bütçe yapma
gereğini duymaktadır. Sadece Almanya, Finlandiya, Güney Kore ve
Japonya'yı örnek ülkeler olarak vermek isterim, onlar da ek bütçe
tedbirine gitmek zorunda kaldılar çünkü gelişen küresel pazarlardaki
zorluklar bu ülkelerin de 2022 öncesindeki dönemle şu dönem arasındaki
farklılıklar dolayısıyla ilave bütçe yapma gereğini
ortaya koymuş oldu. Bizden de bir tek örnek vereyim. Geçtiğimiz sene
Meclisimiz de çok yoğun çalıştı, sonbahar aylarında
bütçemizi hazırladık, bütçe Meclisten geçti. O zamanki öngörülerde,
bütçede ortalama öngörü Brent petrolün dolar bazındaki
karşılığı 68 dolardı; ne yazık ki şu
anda 120 dolarlar seviyesine çıkmıştır.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul)
110 dolar, 110.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
Başkanım, 110 dolar
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Hepimiz biliriz ki Türkiye petrolü olan, doğal gazı olan
bir ülke değil ve bu anlamda da bu şekilde bütçeyi revize etmek
mecburiyetinde kalındı.
Değerli
kardeşlerim, değerli milletvekili arkadaşlarım; biz her
türlü konuyu açık bir şekilde konuşmak durumundayız. Bu süre
içerisinde dünya ekonomileri bu kadar zorlukla karşı
karşıya kalırken Türkiye ekonomisi de ekonomik olarak
zorluklarla karşı karşıya kaldı ama bazı
gelişmeleri, olumlu gelişmeleri de görmeden Türkiye üzerinde
konuşmanın insaflı olmadığı kanaatindeyim. Örnek
olarak, biz bu ek bütçeyi hazırlarken, ek bütçe konusunda, Türkiyenin bu
ek bütçeye ihtiyacı var, nereye gidecek bu bütçenin paraları, ek
bütçenin hedefleri nedir, onların birkaç tanesi söylemek isterim.
MAHMUT CELADET GAYDALI
(Bitlis) Müteahhitler başta
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Bunlardan birincisi, enflasyon karşısında
vatandaşlarımızı, dar gelirli insanlarımızı
ezdirmemek için böyle bir bütçe ayarlamasına gidilmek mecburiyeti
vardı. Bunun için getirilen 1 trilyon 81 milyarlık bu ek bütçe teklifinin
216,9 milyarı personel ödemelerine,
154 milyarı ise emekli aylıklarına gidecektir.
Vatandaşlarımıza enerji desteği olarak bu yılda da
134,5 milyar lira verilecektir Hükûmet tarafından. Stratejik ihalelerin,
yatırımların hızla tamamlanması için 109 milyar lira,
mahallî idarelerin daha etkin çalışabilmesi amacıyla 103,3
milyar lira verilecek; ayrıca, engellilere, yaşlılara ve muhtaç
ailelere de 14,8 milyar lira destekte bulunulacaktır. Çiftçilerimize
verilecek tarımsal destekler 37,1 milyar liradır. Bunları
aşağı doğru sıralamıyorum, şunu söylemek
istiyorum: Bu ek bütçe vatandaşımıza, dar ve orta gelirli
vatandaşlarımıza, alt gelir gruplarına doğrudan
doğruya yapılacak olan desteklerin karşılanabilmesi için,
finanse edilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilen bir bütçedir ve
Meclisten bu konuda izin talep edilmektedir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Vergiyi kimden alacaksınız vergiyi?
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Geliyorum, biraz sabır.
Peki, 2 tane soru, 1 tanesini
arkadaşımız sordu: 1 trilyon 81 milyar liralık bu ek bütçe
nereden karşılanacak? Bu bütçenin tamamı hiçbir şekilde
vatandaşımıza ilave vergi konulmadan,
vatandaşımızın vergi miktarlarını
artırmadan, güçlü büyümenin getirmiş olduğu vergi
miktarlarındaki artışlarla karşılanacaktır. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Benzin 3 katına çıktı.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Mazottan almıyor musunuz vergi? Benzinden almıyor
musunuz?
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
Mazottaki vergiden vaz mı geçtiniz?
FAHRETTİN YOKUŞ
(Konya) Para mı basacaksınız? Para basacaksınız.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Ayrıca Ek bütçenin ne kadarı faize gidiyor? sorusu da
geliyor. Bu ek bütçenin sadece 8,3ü faize gidiyor. Sadece bir hatırlatma
yapmak için söylüyorum; 2002de devletin tahsil ettiği her 100 liralık
vergi gelirinin 85,7si faize giderken bugün sadece 100 liranın 15,1 TLsi
faize gidiyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bunları hepimiz detaylı olarak biliyoruz.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Kur korumaya bir şey vermeyecek misiniz, kur korumalı
mevduata?
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Buradan müsaade ederseniz son beş dakikayı da
hızlı bir şekilde bitirmeye çalışacağım.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Kur korumalı mevduata bir şey yok mu?
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Kur garantili mevduata
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Değerli kardeşlerim, Türkiyede bütçeler
yapılır, her sene bütçeler yapılıyor. Bu Hükûmetin bütçe ve
ek bütçe üzerindeki temel görüşü, Türkiyenin ana istikameti olan yeniden
güçlü, büyük Türkiye istikametinden Türkiyenin ayrılmadan -bu yolda-
hızlı bir şekilde yürümesini sağlamaktır. Evet, bu
bağlamda baktığınız zaman 2022nin sadece ilk
çeyreğindeki başarıları herhâlde hepimiz takdir ederiz.
Ekonomimiz yüzde 7,3 büyümüştür, makine teçhizat ihracatımız
2019dan bu yana 10 çeyrekte sürekli büyüyerek ihracatta rekorlar
kırılmıştır. Türkiyenin toplam ihracatı 248
milyar liradır ve bu rakamla birlikte Türkiye dünyadaki küresel ticaretin
yüzde 1i seviyesine çıkmıştır. Enerji hariç cari
işlemlerde yıllık bazda 35,2 milyar dolar fazlamız söz
konusudur.
Ayrıca iftihar
edeceğimiz bir diğer tablo da bu kadar ağır pandemi
şartlarına rağmen toplam istihdamın 30,4 milyona
çıkarak -ilave 5 milyonluk istihdamla- Türkiyenin pandemi öncesindeki
seviyelere tekrar geri dönmüş olmasıdır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bunu ben söylemiyorum; bu, OECDnin
rakamıdır ve OECD Türkiyeyi bu süreçteki istihdam
artışı dolayısıyla gerçekten öne
çıkarmıştır.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) Moralleri çok bozuluyor.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
OECD rakamlarını kabul ediyoruz demek ki. Bundan sonra bunları
açıklıyoruz.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Ayrıca, bütçemiz ilk üç ayda 124 milyar lira fazla
vermiştir. Bundan dolayı da hepimiz herhâlde bunu kıvançla
karşılarız. Şimdi, bir müddet
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
OECDnin diğer rakamlarını da açıklayabilir misiniz?
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) Size bu millet iktidar verir mi be, biz varken biz verir miyiz be!
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Arkadaşlar, ya siz konuşun ya ben konuşayım.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) Hazmedemiyorlar Başkanım, hazmedemiyorlar.
ORHAN SÜMER (Adana) Sizin
arkadaşlar laf atıyor Sayın Bakan, sizin arkadaşlar laf
atıyor.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
Çok keyiflendi birdenbire, çok!
ALİ KEVEN (Yozgat)
Niye bütçe yapıyorsunuz ya?
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Bunu sohbet olarak görüyorum.
Şimdi, bir de şöylece
Yani hepimizin partileri farklı olabilir. Değerli
arkadaşlarım, hepimizin vatanı Türkiyedir, hepimiz bu ülkenin
insanlarıyız ve hepimiz ülkemizin başarısıyla
gerçekten övünürüz. Biraz da şu genel başarılardan birkaç cümle,
Sayın Başkanım, müsaadenizle ifade etmek isterim.
Bu süre içerisinde, pandemi
şartlarında ve dünya ekonomisindeki bütün bu ağır
koşullara rağmen Türkiye kendi petrol ve doğal gazını
arama kararlılığını sürdürmektedir ve sürdürecektir.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Sadece Karadenizdeki
540 milyar metreküplük doğal gaz rezervi, geçen Adanada bulunan petroller
ve Allahın izniyle, Doğu Akdenizde, isteseler de istemeseler de
bulacağı petrol ve doğal gazlarla Türkiye seviye yükseltecektir.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu süre içerisinde
arkalarındaki bütün küresel desteklere rağmen, arkalarındaki
birtakım ağababalarına rağmen Türkiye'nin terör
örgütleriyle ve terör gruplarıyla verdiği mücadeledeki
kararlılığı da destansı bir
kararlılıktır, millet adına büyük bir
başarıdır. Bu çerçevede -Sayın
Cumhurbaşkanımız bugün heyetiyle birlikte NATO
toplantısına gitti- şunu bir kere daha Türkiye Büyük Millet
Meclisi kürsüsünden açıkça ifade etmeyi bir vazife telakki ediyorum:
Sadece Türkiye'yi rahatsız eden terör örgütleri değil dünyadaki terör
örgütlerinin tamamı ensesi kalın dünyanın kodamanları ve
dünyanın egemenleri tarafından desteklenmektedir. Bir an için bu
terör örgütlerine silah verilmediğini, lojistik destek verilmediğini,
istihbarat desteği verilmediğini, siyasi destek verilmediğini
düşünün, dünyada bir tane terör örgütü bir hafta ayakta kalamaz.
Şimdi, Türkiye NATO
üyesi olarak, yetmiş yıldır NATOnun ağır yükünü ve
kahrını çeken bir ülke olarak Finlandiya ve İsveçin NATOya
adaylık sürecinde elindeki bu kozu sadece bir koz olarak değil kendi
tezlerini dünyaya anlatmak için sonuna kadar kullanacaktır. Çok açık
söylüyorum, biz bölgemizde, Suriyenin ve Irakın kuzeyinde ve bölgedeki
diğer ülkelerde kimin hangi örgütlere silah verdiğini, kendi ülkelerinin
başkentlerini bu terör gruplarının nasıl siyasi propaganda
alanı hâline getirdiklerini çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla, NATO
üyesi olmak istiyorsa bu beyler önce teröre verdikleri desteği kesecekler
ve Türkiye'nin terördeki kararlılığını
destekleyeceklerdir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sadece beyler yok orada, kadınlar da var ya.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Ya müttefikiz ya değiliz; müttefik olacağız ama
arkasından siz teröre destek vereceksiniz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) NATOda sadece beyler mi var?
EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) Bayanlar da var.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Bir başka başarımız Adalar Denizi üzerindeki
haklarımızdır. Türkiye, hiçbir şekilde bir oldubittiye
müsaade etmeden Yunanistandaki adaların
silahlandırılmasına seyirci kalmayacak.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul)
Hepsi bitti, silahlandı.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Türkiye, Adalar Denizindeki haklarından da Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyetimizin haklarından da hiçbir şekilde
vazgeçmeyecek, sonuna kadar gidecektir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Müsaade ederseniz
BAŞKAN Buyurun.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Bu vesileyle Yunanistana da buradan iki çift laf söylemek isterim.
FAHRETTİN YOKUŞ
(Konya) Söyle, söyle.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Neoemperyalizmin yeni taktiklerinden biri vekâlet verdikleri
örgütler üzerinden vekâlet savaşları yürütmekti, görüyoruz bunun
acısını. Şimdi, öyle anlaşılıyor ki vekil
örgütlere ilaveten dünyadaki bazı emperyalist ülkeler vekil devletleri
ortaya sürmeye çalışıyorlar. Yunanistana buradan Türkiye Büyük
Millet Meclisinin mehabeti içerisinde söylüyorum: Yunanistanla biz öncelikle
-komşumuz olarak- sorunlarımızı ikili olarak barışçıl
bir şekilde çözmek isteriz. Şimdiye kadar olduğu gibi,
başka ülkelerin sırtlarını sıvazlayarak
Yunanistanı öne sürmelerine, önce Yunanlı siyasetçiler müsaade
etmemelidirler. Ukraynanın durumunun ne olduğu ortadadır.
Ukraynanın sırtını sıvazlayanlar ve sonuna kadar
arkasında duracaklarını söyleyenlerin Rusyanın
saldırısı karşısında acaba Ukraynaya ne
yaptıklarını, silah satmaktan başka ne
yaptıklarını hatırlatmak isterim.
Değerli
kardeşlerim, bu anlamda
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Bir hakkım daha var mı?
BAŞKAN Sesiniz gayet
güzel vallahi, duyuluyor.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Eyvallah Başkanım, o zaman bir iki dakika içinde
toparlayayım.
BAŞKAN Kimseye ek süre
vermedik Sayın Başkan.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Peki.
Bu
başarımızı da Adalar Denizindeki
başarımızı da haklarımızı da inşallah
sonuna kadar koruyacağız.
Şimdi bir de gelecekler
var -inşallah seneye bu vakitlere kalmayacağını ümit
ediyorum- Türkiyenin yerli otomobili TOGG hem Türkiyenin piyasalarında
hem dünya piyasalarında hepinizin iftiharına layık olacak. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ORHAN SÜMER (Adana)
Maşallah!
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
Ne zaman çıkacaktı o?
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Ayrıca Türkiyenin uzay çalışmaları ve -daha
geçtiğimiz hafta TÜRKSAT 5Bnin uzaya gönderildiğini biliyoruz- millî
savunma sanayisindeki muhteşem başarıları, İHAlardan,
SİHAlardan amfibi gemilerine
kadar, helikopter motorlarına kadar başarıları sadece AK
PARTİ Hükûmetlerinin, sadece Cumhur İttifakının
değil, bütün Türkiyenin başarısıdır; bunları da
alkışlayalım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Mavi vatandan asla taviz
vermeyeceğiz.
Ayrıca, son olarak
şunu söylemek istiyorum: Türkiyenin önemi Rusya-Ukrayna krizinde bir kere
daha anlaşılmıştır. Türkiyenin Rusya-Ukrayna krizinde
ortaya koyduğu, ara bulucu ülke, tarafsız, bağımsız
bir ülke olarak kimsenin dümen suyuna girmeden ortaya koymuş olduğu
tavır tarihî bir başarıdır. Ayrıca, Recep Tayyip
Erdoğanın bu süre içerisinde ortaya koyduğu liderlik de küresel
liderliğe örnek bir davranıştır, örnek bir liderliktir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Son söz, müsaadenizle son
cümlemi söyleyeyim: Değerli kardeşlerim, değerli
milletvekilleri; bu küresel ekonomik kriz, kaos ortamı belki bir müddet
daha bütün dünyada devam edecek ama bizim bu coğrafyada hem bu ekonomik
kriz şartları içerisinde hem bu kadar büyük siyasi ve askerî
türbülanslar içerisinde yeniden güçlü bir Türkiye olarak ayakta durmaktan,
hatta ve hatta değil ayakta durmak, koşmaktan başka çaremiz
yoktur, koşmaktan başka çaremiz yoktur. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Ek bütçenin hayırlı
olmasını temenni ediyor, hepinize selam ve sevgilerimi sunuyorum. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
FAHRETTİN YOKUŞ
(Konya) Yirmi yıldır aynı hikâyeyi dinliyoruz, yirmi
yıldır aynı hikâye, aynı yalan! Yirmi yıl oldu be,
aynı hikâye, aynı yalan!
BAŞKAN Gruplar
adına yapılan konuşmalar tamamlanmıştır.
Buyurun Sayın Altay.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
39.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın, İstanbul
Milletvekili Numan Kurtulmuşun 344 sıra sayılı Kanun
Teklifinin tümü üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Pek kısa bir söz talebim var, şunun için: Millî
meselelerin siyasete malzeme yapılmasının kimseye bir
faydası olmaz.
Sayın Kurtulmuşu
dinledim, Sayın Kurtulmuşun söyledikleriyle ilgili bir polemik
yaratmak için değil ama şuna çok üzüldüğümü ifade etmem
lazım: Keşke biz on-on beş senedir, daha geçenlerde Millî
Savunma Bakanı Hulusi Akarın da işaret ettiği gibi
Gayriaskerî statüdeki 23 adanın 16sını Yunanistan
silahlandırdı. diyen Millî Savunma Bakanıdır. Sayın
Kurtulmuş da şimdi Adalar Denizindeki başarımızdan övünüyorum.
dedi yani bu, bizim değil ama AK PARTİ milletvekillerinin aklıyla
alay etmektir; önce onu bir söyleyeyim. (CHP sıralarından
alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon)
Paris Anlaşmasını kim imzaladı?
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Yani seçim yaklaşınca adaların
akıllarına gelmesi ve adalar üzerinden millî duyguları
kaşıyarak oy alacaklarının zannedilmesi de çok büyük bir
yanılgıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
SALİH CORA (Trabzon)
Savaş başkasının savaşıydı, adaları siz
Yunanistana verdiniz, yapmayın ya, Allahınızı severseniz
ya!
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul)
Şurada Numan Beyin bir sözünü hep desteklerim, Numan Kurtulmuşun
tarihe geçecek
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) Ucuz siyaset yok! Ucuz siyaset yok!
SALİH CORA (Trabzon)
Adaları kim verdi Yunanistana ya? Paris Anlaşması
ENGİN ALTAY
(İstanbul ) Bir sus ya!
Numan Kurtulmuşun
tarihe geçecek bir tane sözü vardır: Recep Tayyip Erdoğan Harun gibi
geldi, Karun gibi zengin oldu. Bunun dışında doğru sözü
yoktur. (CHP sıralarından alkışlar)
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) Hadi oradan ya!
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Adaları kimin verdiğini herkes biliyor.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Adalarda ne başarısı var Allah
aşkına ya? Hulusi Akarı yalanlıyorsunuz ya! Allah Allah!
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Kurtulmuş.
40.- İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuşun, İstanbul
Milletvekili Engin Altayın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; önce
kolayından başlayayım, bu Harun-Karun meselesini geçen sene buradaki
bütçe görüşmelerinde çok detaylı bir şekilde anlattım, yine
arkadaşlarınızdan birisi sataştığı için.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bir daha anlat.
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Söylediğimi bir kere daha tekrar etmek istiyorum,
söylediğim söz bütün kayıtlarda -hem sözlü hem yazılı
kayıtlarda- vardır: 2008 yılında Saadet Partisinin Genel
Kurulunda Genel Başkan seçildiğim kongrede yaptığım
konuşmada sıralıyorum, birkaç şeyi sıralıyorum,
onlardan biri de Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğiz. sözüdür. Bu,
hem kendime hem o zamanki arkadaşlarımıza verdiğim sözdür,
ben bu sözü bugüne kadar hayatımda tuttum.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Şu anki arkadaşlar?
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sizin şahsınıza bir şey demedim ki ben.
Biz bunu Tayyip Bey için söyledik efendim.
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Geçen sene de söylemiştim: Ben babamın seksen
senelik evinde oturuyorum, şerefle oturuyorum ve kendi
kişiliğimi koruyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Değerli arkadaşlar, Adalar Denizi'yle ilgili
söylediğim şey şudur: Türkiyede
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Polemik yapıyor.
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Bu polemiğe girmek istemem ama madem söylediniz burada
bizim kastımız şudur: Adalar Denizinde bir oldubittinin
gerçekleşmesine Türkiye olarak müsaade etmeyeceğiz ve bununla ilgili
olarak hem Yunanistan'la çalışmalarımızı,
görüşmelerimizi bir taraftan sürdürecek, bir taraftan da buradaki sorunların
çözülmesi için elimizden gelen gayreti sarf edeceğiz.
Sayın
Cumhurbaşkanımız daha bugün sabah yapmış olduğu
basın toplantısında şunu söylemedi mi Allah
aşkına: Ya, Yunan Başbakanı Miçotakisle neyi
konuşacağız? Böylesine bir şekilde silahlanan, adaları
silahlandıran ve bunun arkasına sığınarak, NATO
üyeliğinin arkasına sığınarak burada bizim
karşımıza çıkan Yunanistan'la ne
konuşacağız. Söylediğim budur. Asla ve asla Adalar Denizi
üzerinden bir siyasi polemik çıkarmak, bundan dolayı seçimde birkaç
tane oy almak gibi bir zilletin içerisinde olmayız, bunu da ifade etmek
isterim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Altay.
41.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın, İstanbul
Milletvekili Numan Kurtulmuşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Kurtulmuş yanlış anladıysa çok
üzülürüm, ben Sayın Kurtulmuş Harun gibi geldi, Karun gibi zengin
oldu. demedim ki Sayın Kurtulmuş, Recep Tayyip Erdoğan için bu
lafı söyledi. dedim. (AK PARTİ ve CHP sıralarından
gürültüler)
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Yok, hayır.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Böyle söyledi.
Bir de şunun
altını çizmek isterim: 9 Eylül 2021, bu ülkenin Millî Savunma
Bakanı -Sayın Kurtulmuşun Adalar Denizi dediği yerde-
Gayriaskerî statüde olması gereken 23 adanın 16sını
Yunanistan silahlandırdı. diyor. On yıllık, on beş
yıllık bu sürede orta yerde bir Hükûmet mi vardı, yoksa raf
elması mı vardı; merak ediyoruz. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Peki.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Tek dertleri savaş çıkartmak Başkanım.
IX.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile
Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi (1/284) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı
344) (Devam)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, teklifin tümü üzerinde şahsı adına ilk olarak
İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Bekaroğlu konuşacak.
Buyurun Sayın
Bekaroğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET BEKAROĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Kurtulmuş,
tanıklıklarımdan söz etmeyeceğim, çıkmayın,
dinleyin lütfen. (CHP sıralarından alkışlar)
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) Yazık, yazık! Senin seviyen bu!
MEHMET BEKAROĞLU
(Devamla) Değerli arkadaşlar, Sayın Kurtulmuş
konuşmadan önce bir konuşma metni hazırlamıştım,
notlar almıştım, vazgeçiyorum o notlardan.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, hem Sayın Kurtulmuş hem Sayın Bakan hem de
AKPnin Komisyondaki sözcüleri iki tane konuya sığındılar:
Bunlardan bir tanesi
Arkadaş diyelim ki doktor, hastasının kan
şekeri 500 olmuş, orayı hiç okumuyor; monosit normal, eritrosit
normal, lenfosit normal. Ya, arkadaş, hasta şeker komasına
girecek, şu kan şekerine bir bak, bir tedbir al; böyle bir tavrı
var. Yani, kendi işlerine gelmeyen hiçbir konuya girmiyorlar. Büyüme,
büyüme, büyüme... Kardeşim, bir de enflasyonu anlatın, diğer
rakamları bir anlatın, dolarda ne olduğunu bir anlatın;
bunları anlatmıyorlar.
Değerli arkadaşlarım,
bu ek bütçenin hazırlanmasının gerekçesi olarak bütün Hükûmet
sözcüleri -MHP dâhil- dünya konjonktüründen, işte, jeopolitik durumlarda
olan değişikliklerden, pandemilerden, savaşlardan...
Değerli arkadaşlar, enflasyon ve döviz kurunda fırlama
dediğiniz zaman savaş falan yoktu ortada; yapmayın, etmeyin,
eylemeyin. Ya, biraz dürüst olmak lazım, yapmayın. Türkiyede
aralık ayında yaşanan döviz krizinin bütün müsebbibi sizsiniz,
Sayın Cumhurbaşkanıdır. Sayın
Cumhurbaşkanının neredeyse Erdoğanizm diye literatüre
geçen meşhur tezi: Faiz sebep, enflasyon sonuç. Öyle değildi
değerli arkadaşlarım. Siz, dünya kapitalist sisteminin
içindesiniz, serbest piyasanın içindesiniz ama o piyasanın
kurallarına uymuyorsunuz. Arkadaşlar, bu, duvara kafa atmakla
eştir; kafanız kırıldı ve
kırılmasının sebebi de sizsiniz.
Bakın, ekonomist
arkadaşlarınız çıkıp burada bir şey
konuşmasınlar çünkü onların söyledikleri, ettikleri şeyler
ekonomiyi çok fazla ilgilendirmiyor, daha çok benim mesleğimi
ilgilendiriyor değerli arkadaşlarım.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
Doktorluk.
MEHMET BEKAROĞLU
(Devamla) Bakın, şöyle bir hesap yapıyor arkadaşlar,
diyorlar ki: Bütün dünyada enflasyon var canım, bütün dünya ek bütçe
yaptı. Böyle bir ek bütçe yok.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) Olur
mu ya Mehmet Hocam?
MEHMET BEKAROĞLU
(Devamla) Evet, ek bütçe yapanlar var ama bütçenin yüzde 63ü
artış, böyle bir ek bütçe yok.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) Var,
var.
MEHMET BEKAROĞLU
(Devamla) Bakın, Türkiye defalarca ek bütçe yapmış, ilk defa
2001de yüzde 28lik bir artış var. Yüzde 63lük bir
artışlı ek bütçe olmaz; bu bütçedir, bu ikinci bütçedir ve bunun
sebebi sizsiniz.
Değerli
arkadaşlarım, kasım ayında, aralık ayında Türkiye
Büyük Millet Meclisinde, Komisyonda ve Genel Kurulda bütçeyi konuşurken
size defalarca söylendi. Bakın, eylül ayında orta vadeli programda,
bütçeyi hazırlarken, rakamlar sunarken ortaya koymuş olduğunuz
rakamlar ile şu anki -şu anki derken kasım ayı ve
aralık ayındaki rakamları
karşılaştırıyoruz- rakamların ilgisi
kalmadı, rakamlar yüzde 50 oranında değişti. Koymuş
olduğunuz enflasyon hedefiyle, kur hedefiyle şu anda yaşananlar
bir değil. Bu bütçe olamaz, bunu çekin, rakamları yenileyin, yeniden
getirin. diye size defalarca söylendi ama bunlara hiçbir şekilde
aldırmadınız. Niye? Çünkü siz biliyorsunuz her şeyi
canım, her şeyi biliyorsunuz! İşte, siz her şeyi
bildiğinizden dolayı bunları yaşıyoruz değerli
arkadaşlar.
Büyüme diye tutturup
gidiyorsunuz, Büyüme var. Ne pahasına büyüme, nasıl bir büyüme
değerli arkadaşlarım bu büyüme; bu büyüme nasıl bir büyüme?
Ne oldu, bir bakalım ortaya? Bütçe fazlası var. diyor Sayın
Kurtulmuş, övündü gitti, kimseyi dinlemiyor, kibir de boyu kadar; kimseyi
dinlemiyorlar. Niye dinlemiyorsunuz, gelin, oturun, niye dinlemiyorsunuz
arkadaşlar? (CHP sıralarından alkışlar) Bütçede fazla
verdik. diyor, dili de sürçtü Fazla verdik. de diyemedi. Nasıl fazla
verdiniz bütçede? Enflasyon ne, enflasyon; gelin, bir anlatın bize. Diyor
ki: Amerikada da enflasyon var. Peki, Amerikadaki enflasyon ile senin
enflasyonun bir mi? Efendim, Amerikada yüzde 2den yüzde 8e
çıktı. Doğru. Peki, 1 dolarlık ekmek kaç dolar oldu? 1
dolar 8 sent. Peki, senin yüzde 73,5ta 1 liralık ekmek ne oldu, ne oldu?
2 lira. Aynı şey mi değerli arkadaşlarım? Bu
enflasyonda sokaktaki insana, vatandaşa, dar gelirliye -Sayın Bakan
ifade etti- uygulamış oldukları Türkiye Ekonomik Modelinin dar
gelirlileri ezdiğini Sayın Bakan itiraf etti değerli
arkadaşlarım. Bu enflasyon dar gelirlilere nasıl yansıyor?
Bu konuyla ilgili gelin, bir şey söyleyin. Hayır, bu konularla ilgili
bir şey söylemiyorlar değerli arkadaşlarım. Niye
söylemiyorlar? Çünkü işlerine gelmiyor. Efendim Enerji fiyatları
arttığı için bütün bunlar oldu. Evet, enerji fiyatları da
corona da dünya konjonktüründe meydana gelen birtakım
değişiklikler de elbette bütün dünyada ekonomilerde
sıkıntılar ortaya çıkardı ama onlara 1 yansırken
bize 5 yansıdı; 5 yansımasının sebebi sizsiniz, orada
burada sorumlu aramayın. Daha yeni de başlamadı. Bakın, siz
o, yirmi senede uygulamış olduğunuz yanlış ekonomik
politikalardan dolayı bunlar oldu. Dünya para içinde yüzerken, likidite
bolluğu varken ucuz parayı buldunuz, getirdiniz ve bu paraları
ranta, betona döktünüz değerli arkadaşlarım, inşaata
döktünüz. Hâlâ inşaat üzerinden rantın peşindesiniz; finans
sistemi diye bize inşaat sistemi getiriyorsunuz, ulaşım
projesi diye Kanal İstanbul inşaat, beton projesi getiriyorsunuz;
betondan para gelmez.
Değerli
arkadaşlarım, hiçbirisi borçlardan söz etmedi. Efendim Biz faizleri
yüzde 8 ödeyeceğiz, 11di de yüzde 8 ödeyeceğiz. Peki,
borçlarınızla ilgili bir bakalım, bir konuşalım
değerli arkadaşlarım. İç borçları hiç
konuşmuyorum, istediğiniz zaman basarsınız parayı
ödersiniz; tabii, bunun faturasını millet öder, bu ayrı bir
şey. Dış borçlara bakalım değerli
arkadaşlarım: Gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde
60ını geçti. Efendim Bu borçlar kamu borçları değil.
Peki, kamu borçlarına bir bakın, son bir sene içinde, bir buçuk sene
içinde nasıl katlandı görün. 445 milyar dolar borcu var Türkiye'nin
değerli arkadaşlarım. Bu borcun 181 milyar doları kısa
vadeli, bir sene içerisinde ödenmesi gerekiyor. Büyüme diyorsunuz, ihracat
diyorsunuz, asla ve asla ithalattan söz etmiyorsunuz. Sayın
Cumhurbaşkanı konuşuyor, hiç ithalattan söz etmiyor, Sayın
Maliye Bakanı bütçeyi sundu, kitapçığında bir tane ithalat
şeyi yok. Cari açık
Daha dört ayda 22 milyar dolar oldu cari
açık değerli arkadaşlarım. 181 milyara 50 milyardan
aşağı olmayacak, belki de 60 milyar dolar olacak cari
açığı ekleyin; peki, KÖİlerden dolayı,
yap-işlet-devretlerden dolayı sorumluluklarınızı da
ekleyin ne oluyor, ne kadar oluyor? Bir sene içerisinde 250 milyar dolar paraya
ihtiyacınız var. Nerede bu para? Gelin, söyleyin bakalım; yok. Nerede
peki? İşte, topladınız sattınız; topladınız,
sattınız; topladınız
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Kasa eksi, kasa eksi, rezervler eksi 55 milyar dolar.
MEHMET BEKAROĞLU
(Devamla) Milletin kasasını boşaltınız, kasayı
boşalttınız, 128 milyar doları boşalttınız.
O gitti, daha sonra 40 milyar daha boşalttınız bugünlerde yine
doları tutmak için. Yetmedi, şimdi şirketlerin parasına göz
diktiniz; evet, çıkardığınız şeyle
şirketlerin parasına göz diktiniz. Korkarım, kısa zamanda
milletin parasına, hesaplarına, şahısların tek tek
hesaplarına göz dikeceksiniz hatta ve hatta korkarım yastık
altındaki paralara da göz dikeceksiniz, çünkü doymuyorsunuz, çünkü yapacak
bir şeyiniz yok, çünkü kayıp gidiyor, bunu görüyorsunuz. İktidar
gidiyor ha, kendinizle ülkeyi bütünleştirmeyin; Sayın
Cumhurbaşkanı diyor ki: Biz Türkiyeyiz, biz gidersek Türkiye
gider. Yok, öyle bir şey, siz giderseniz Türkiye kurtulur değerli
arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar) Onun
için hiç canınızı sıkmayın, Türkiye konusunda hiçbir
endişeniz olmasın, Türkiye yerinde duruyor ve bütün bu tahribata
rağmen Türkiye düzeltilecektir, düze çıkarılacaktır.
Değerli
arkadaşlarım, şu anda konuştuğumuz -hiç üzerinde
durulmadı- bu ek bütçenin bir sebebi de,
yaşadığımız bu krizin bir sebebi de kaçaklardır
değerli arkadaşlar, yolsuzluklardır değerli arkadaşlar.
Bakın, bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmıyorsunuz. Diyeceksiniz
ki: Sizin şu belediye de şunu yaptı, bu belediye de bunu
yaptı. Evet, belki de vardır orada ufak tefek şeyler ama siz
koca Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlarını görevden aldınız ve niye görevden
aldığınızı söylemediniz, yolsuzluklardan dolayı
görevden aldınız. TMSFde yapılan, TMSFde bu milletten
kaçırılanları rakamlarla kimse ifade edemiyor, bilmiyoruz
kayıtlar yok. Ama ne yaptınız? TMSF kayyumlarının
yaptıkları işlemlerden dolayı sorumlu olmaması için
kanun çıkardınız Cemal Bey, kanun çıkardınız,
TMSFdeki hırsızlara hesap sorulmasın diye kanun
çıkardınız, Plan ve Bütçe Komisyonundan geçti, siz ve hiçbiri
hiçbir şey söylemedi. Defalarca anlattık, böyle olmaz.
Başka bir şey de
yaptınız siz. 15 Temmuzla ilgili de o günlerde ortaya çıkan
birtakım sıkıntılar, problemler dolayısıyla
sorumlu olunmasın diye kanun da çıkardınız
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MEHMET BEKAROĞLU
(Devamla)
Anayasa Mahkemesi kısmen şey yaptı.
Yolsuzlukları da hiçbir şekilde unutmayalım değerli
arkadaşlarım.
BAŞKAN Buyurun.
MEHMET BEKAROĞLU
(Devamla) Şimdi
Bitti mi sürem?
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
MEHMET BEKAROĞLU
(Devamla) Bir selam vereyim, bir son cümle söyleyeceğim. Dürüst olmak
gerekir arkadaşlar, iktidarlar gelip geçicidir, nice iktidarlar gelip
geçti buradan, siz de gelip geçeceksiniz, yirmi senedir iktidarsınız,
şöyle yaptınız, böyle yaptınız, dürüst olmak gerekiyor
değerli arkadaşlarım.
Bir de yani hangi, nasıl
bir ekonomik model uyguluyorsunuz? Bunu bir kendi kendinize itiraf edin, buraya
gelin, bir söyleyin. Şimdi, İran diye bir devlet var, Ben bu
ekonomik sistemin dışındayım, dünya sisteminin
dışındayım. diyor. Tamam, şöyle yapıyor böyle
yapıyor; bedel ödüyor, petrolü var, şu var
Siz neredesiniz,
nasıl bir ekonomik sistem uyguluyorsunuz? Nedir bu Türkiye ekonomik
modeli? Bu Türkiye ekonomik modelinde 2 tane şey var; bir, KKM yani kur
korumalı mevduat, bir de GES. GES dediğimiz yani gelir endeksli
senetler. Düyun-ı Umumiye, değerli arkadaşlar, Galata
bankerlerine yapılan borçlardır. Durumunuz budur maalesef.
Teşekkür ederim
Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Şahsı
adına ikinci konuşmacı Ankara Milletvekili Sayın Mustafa
Destici.
Buyurun Sayın Destici.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA DESTİCİ
(Ankara) Saygıdeğer Başkan, Sayın Bakan, kıymetli
vatandaşlarım, değerli milletvekilleri; öncelikle sizleri
saygıyla selamlıyorum.
2022 ek bütçesini
görüşüyoruz. Öncelikle, bu ek bütçenin milletimiz için, ülkemiz için,
vatandaşlarımız için hayırlı olmasını
Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum. Hazırlayanlara, emeği geçenlere
şahsım ve camiam adına teşekkür ediyorum.
Kıymetli
milletvekilleri, ülkemizde ve tüm dünyada pandemiyle birlikte ve pandemi sonrasında
özellikle tedarik zincirlerinde ve başta enerji olmak üzere emtia
fiyatlarında ciddi sıkıntıların olduğunu, tüm
dünyada on yıllardır görülmeyen hayat
pahalılığının ve enflasyonun
yaşandığını, bu gelişmelerden ülkemizin de ciddi
olarak etkilendiğini biliyoruz ve yaşıyoruz. Bu şartlarda
kamu gelirleri ve harcamalarıyla ilgili ek düzenlemelerin
yapılmasının zaruri hâle geldiğini biliyoruz. Yine, söz
konusu olağanüstü şartlara karşı başta dar gelirli,
sabit ücretli ve dezavantajlı kesimlerimiz olmak üzere
vatandaşlarımızı koruyacak tedbirlerin alınması
gerekiyordu. İşte, ek bütçe gerekçesi -kanun teklifinde- ek ödenek
ihtiyacı; başta doğal gaz ve elektrik fiyatlarında
yaşanan maliyet artışlarının
vatandaşlarımıza yansıtılmaması noktasında
BOTAŞa yapılan kaynak transferleri, enflasyon nedeniyle kamu
görevlilerinin maaş ve ücretlerinde yapılan artışlar,
emekli maaşlarında yapılan artışlar, sosyal
güvenliği olmayan vatandaşların sağlık prim ödemeleri,
kamu idarelerinin birtakım ödemeleri, savunma ve güvenlik
kurumlarımızın ödenekleri, memur aylık
katsayısındaki artışa bağlı olarak aile
hekimliği hizmetlerine ilişkin giderler; engelli, evde bakım
destekleri ve 65 yaş üstü bakıma muhtaç yaşlıların ve
engelli vatandaşlarımızın aylıklarındaki
artışlar; ilk ve ortaöğretim öğrencilerimize verilen burs
ve harçlıklar; sosyal yardım giderlerindeki artışlar,
özellikle hububat üretimi yapan çiftçilerimize verilen destekler ve diğer
artışlar. Şimdi, bütün bunların karşılanmasıyla
ilgili bir ek bütçe yapılıyor, elbette yapılması gerekiyor.
Yani ek bütçe yapılmasın da şu anda zorda olan bu
vatandaşlarımıza destek verilmesin mi, yeni kaynaklar
aktarılmasın mı? Yani bu bütçeyi elbette ki eleştirebilir
muhalefet partilerimiz, görüşlerini ifade edebilir ama bu
eleştirileri yaparken dünyadaki gelişmeleri görmemiz ve özellikle de
alt gelir grubundaki vatandaşları bizim düşünmemiz gerekiyor.
Bakın, ben son on ayda
74 vilayete gittim, bu hafta başında da iki gün Vandaydım,
Rizedeydim, Uşaktaydım ve ondan önceki hafta da Niğde, Nevşehir,
Kayseri vilayetlerimizi gezdim. Üreticilerimizin, hemen hemen her alanda
üreticilerimizin özellikle ihracatın artmasıyla birlikte
işlerini yürüttüklerini görüyoruz; sanayicilerimiz buna dâhil,
imalatçılarımız buna dâhil. Açıklanan taban fiyatlar -kısmen
de çiftçilik yapan birisi olarak söylüyorum- çiftçilerimizi memnun
etmiştir. Destekler daha da artırılmalı mıdır?
Elbette ki artırılmalıdır ama var olan imkânlar içerisinde
en iyisinin verildiğini biliyoruz. Peki, burada sıkıntıda
olan vatandaşlarımız kimdir diye
baktığımızda; düşük maaş alan emeklilerimiz,
asgari ücretlilerimiz, küçük esnafımız, küçük çiftçimiz, emeklilikte
yaşa takılanlar, ücretli öğretmenlerimiz gibi kesimlerimiz.
İşte bu bütçede de büyük oranda bu kesimlerin aylıklarında,
ücretlerinde, maaşlarında, sosyal haklarında bir artış
öngörülüyor. Bu artışın bir kısmı temmuz ayında
yapılacak ve daha büyük bir kısmı, inşallah, Ocak 2023
yılında yapılacak.
Şimdi, ben rakamlara
girmek istemiyorum; bütçenin ne kadar artırıldığı,
gelir kalemleri, gider kalemleri, bunların nereden temin edildiği hem
Sayın Bakan tarafından hem de grupları olan bütün partilerimizin
sözcüleri tarafından ifade edildi. Zamanımı -kıymetli- iyi
kullanma adına bu rakamları burada tekrarlamak istemiyorum. Tabii,
burada dile getireceğimiz
Sonuç olarak şuna bakmamız
lazım: Sonuçta bu ek bütçe ne getiriyor ne götürüyor?
Baktığımız zaman, tarımsal amaçlı ödemelere 46,4
milyar lira kaynak ayrılıyor. Tarıma tahsis edilen ödeneklerin
ek bütçeyle 2022 bütçe ödeneğine göre yüzde 80 oranında
artırıldığı görüyoruz; bunu da olumlu bulduğumuzu
ifade ediyorum. Yine, Sayın Bakanımız 2022 yılı
bütçesinde ayrılan 57,6 milyar lira kaynağa ek olarak 46,4 milyar
lira ödenek öngörüldüğü ifade etti. Bu kapsamda, 2022 yılında
tarıma ayrılan toplam kaynak 104 milyar liraya yükseltilmiş
oluyor. Elbette ki daha da artırılmalıdır ama eldeki
imkânların zorlandığını burada görüyoruz. Bu
çerçevede, ek bütçeyle, hububat alımları ilave prim desteği için
4 milyar lira, alan bazlı girdi desteği için 3,2 milyar lira,
tarımsal sulama ve elektrik desteği için de 2,8 milyar lira,
ayrıca çiğ süt desteği için 1,9 milyar lira öngörülüyor.
Şimdi, bütçe
gelirlerinin artmasını olumlu bir gelişme olarak
değerlendiriyor ve bütün vatandaşlarımıza daha fazla
yansıtılmasını yani daha adil bir şekilde
dağıtılmasını arzu ediyoruz ve bu hassasiyetin
gözetildiğini görüyoruz. Vergi gelirlerinin ihracat artışı
ve enflasyon kaynaklı fiyat artışı ve bu kârların
vergilendirilmesinden kaynaklanacağını düşünüyoruz.
İlave vergilerin olmamasını, ihtiyaç sahibi kesimlere kaynak
aktarılmasını ve özellikle enflasyonist bir dönemde piyasa
koşullarının bozulmasını bir nebze düzeltecek olan ek
bütçeyi, özellikle alt gelir gruplarına desteklerinden ötürü biz de olumlu
buluyoruz.
Asgari ücretin artmasının
gündeme geldiği bir dönemde asgari ücret artışının
devlet imkânlarıyla desteklenmesini, bütün maliyetin işverenlere
yüklenmemesini işin devamı ve istihdam açısından da önemli
gördüğümüzü de burada ifade ediyorum.
Bütçe açığında
bir artış olmamasının da önemli olduğunu
düşünüyoruz. Bu performansın herhangi bir ek vergi konulmadan veya
vergi oranları arttırılmadan sağlanmasını olumlu
bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.
Tabii, asgari ücretle ilgili
konuşmaya çıkan milletvekillerimizden bazıları: Niye
yılda bir değil, altı ayda bir... Arkadaşlar, geçmiş
yıllarda da, bu, Türkiye'de yapıldı. Eğer enflasyon
yüksekse elbette ki altı ayda bir tespit edilir. Biz bunu ocak ayında
söyledik ve nasıl memurumuz, emeklimiz, enflasyona ezdirilmiyorsa elbette
ki asgari ücretlimiz de enflasyona ezdirilmemelidir ve asgari ücrete en az
enflasyon farkı kadar bir artış yapılmalıdır.
Tabii, burada 3600le ilgili
düzenleme var; bu da sevindiricidir, bu da olumludur. İlçe müdürlerimiz
ile şube müdürlerimizin de bu kanun kapsamına
alınacağını ümit ediyorum ve onların da
beklentilerinin karşılanmasının doğru
olacağını düşünüyorum.
Ek öğretmen
ataması, 20 bin öğretmen ataması olumludur. İsteriz ki daha
fazla atansın; öğretmen birisi olarak bunu söylüyorum, öğretmen
emeklisi olan birisi olarak söylüyorum. Tabii, burada ücretli
öğretmenlerimizin büyük mağduriyeti var. Düşünün ki aylık
2.500-3.000 lira civarında bir ücretle bir ay öğretmenlik
yapıyorlar ve yaz aylarında da ücret alamıyorlar, on beş
tatilde ücret alamıyorlar. Aynı şey, fahri Kur'an kursu
öğreticilerimiz için de geçerli; bunun da düzeltilmesi lazım.
Tabii, kamu harcamaları
konusunda hepimiz hassasiyet göstermeliyiz çünkü devlet malı yetim
malı. Tüm siyasi partilerimizden, Mecliste grubu bulunan siyasi partilerden
siyasi partilere yapılan hazine yardımıyla ilgili de aynı
hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz.
Sayın
Cumhurbaşkanımız devletin arabasına bindi. diyenler
kendisi de devletin arabasına biniyor, devletin parasıyla en lüks
otellerde kalıyorlar, devletin parasıyla, hazinenin parasıyla en
iyi şeyleri yiyorlar, altlarında en iyi arabalar var; gidin, o siyasi
partilerin garajlarına bakın göreceksiniz.
MÜRSEL ALBAN (Muğla)
13 tane uçağı var mesela.
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Siz kendinizden başlayın, önce kendinizi düzeltin, daha
sonra başkasına laf söyleyin. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Nasıl düzeltelim? Nasıl yapalım onu?
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Kendinizden başlayın, önce kendinizi düzenleyin, önce
kendinizi düzeltin, evinizin önünü süpürün.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Ya, bütçe konuşuyoruz, sen kiminle ne konuşuyorsun?
Bütçeden bahset, bütçeden. Açlık sınırından bahset.
BAŞKAN Buyurun,
toparlayın.
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Devletten aldığınız yüzlerce trilyonu, hadi bir
delikanlılık yapın, emekliye, esnafa
bağışlayın. Bunu ben pandemi
başladığında da söyledim; sadece size söylemiyorum, hazine
yardımı alan bütün partilere söylüyorum.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Arkadaşa hazine yardımı verin.
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Eğer karşınızdakine laf söylüyorsanız, siz
aynısını yapacaksınız yani fedakârlığı
önce siz kendiniz yapacaksınız.
ALİ KEVEN (Yozgat)
Hükûmet ortağısın sen, söyle Genel Başkanınıza.
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Bunu yapmıyorsanız, kendiniz lüks içinde yaşamaya
devam ediyorsanız, siz eğer
ALİ KEVEN (Yozgat)
Ortağına söyle, ortağına.
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Herkese söylüyorum, herkese söylüyorum, hazine yardımı
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Ortağın orada, orada.
ALİ KEVEN (Yozgat)
Hayır, ortağına söyle.
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Ama siz bunu söylüyorsanız, siz önce kendiniz
yapacaksınız, kendinizden başlayacaksınız. Devletin
parasıyla
Ben gidiyorum, polisevinde kalıyorum, öğretmenevinde
kalıyorum.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul)
Onlara söyle, oraya.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Dinime küfreden Müslüman olsa. diye bir laf var, sen onu mu
ispatlamaya çalışıyorsun?
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Sizler gidiyorsunuz, en lüks otellerde kalıyorsunuz, en lüks
arabalara biniyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ALİ KEVEN (Yozgat)
Saraya söyle, saraya.
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Partinin bütün harcamalarını hazinenin verdiği
paradan yapıyorsunuz. Biz, kendi aidatlarımızla yapıyoruz,
kendi arkadaşlarımızın bağışlarıyla
yapıyoruz.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Aidatlar gelmiyor bu ara anlaşılan, yardım
edin arkadaşa!
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Siz hepsini hazineden yapıyorsunuz.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Yalan söylüyorsun yalan, yalan söylüyorsun.
MUSTAFA DESTİCİ
(Devamla) Neyi yalan söylüyorum?
MAHMUT TANAL (İstanbul)
AKPye söyle onu, AKPye. Senin bindiğin araba Mercedes, niye yalan
söylüyorsun?
ALİ ŞEKER
(İstanbul) - AKPye söyle, iktidarda onlar var; haberin yok senin galiba!
BAŞKAN Teşekkür
ederiz.
Değerli milletvekilleri,
birleşime yirmi dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
21.13
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 21.37
BAŞKAN:
Başkan Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Necati TIĞLI (Giresun)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108inci Birleşiminin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
344 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Sayın milletvekilleri,
teklifin tümü üzerindeki konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi soru-cevap
işlemine geçiyoruz.
Sayın Aydın
ERKAN AYDIN (Bursa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Türkiyede 20 bin
civarında Tip 1 diyabetli çocuğumuz, maalesef, günde 7-8 defa
vücutlarını delip sensörlerle kan şekerini ölçmek zorunda
kalıyordu. Bir buçuk yıldır takip ettiğim konuyu, Genel
Başkanımız üç hafta önce grup toplantısında
söyledikten sonra, bizim de defalarca burada kürsülerden ifade etmemizden
sonra, nihayet, Çalışma Bakanının Cumhurbaşkanına
sunduğu teklifle 0-14 yaş arasına sensörlerin bedeli
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
ödenecek. Öncelikle, teşekkür ediyoruz ancak dünden beri
telefonlarımız durmuyor, 0-14 yaşa ödenecek, bu güzel bir
şey ama bu Tip 1 diyabet maalesef 14 yaşında sona ermiyor, ömür
boyu süren bir hastalık ve dolayısıyla -hazır Maliye
Bakanımız da buradayken- 18 yaşına kadar en azından
bir önergeyle bu ödemeleri alsak çünkü aileler ömür boyu bu hastalıkla
uğraştıkları için büyük bir iş yapılmış
olacak. Buradan istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Tutdere
ABDURRAHMAN TUTDERE
(Adıyaman) Sayın Bakan, 2006 yılında bir öğrenci
için ödenen aylık özel eğitim ödemesi bir asgari ücret miktarına
eşitken 2022 yılında asgari ücretin yüzde 20sine gerilemiştir.
Özel eğitim ve rehabilitasyon öğrencileri için ödenen aylık özel
eğitim ödemesini artırmayı düşünüyor musunuz?
Yanlış ekonomik politikalarınızla beslediğiniz ve
büyüttüğünüz enflasyon canavarını ve zamları durduracak
mısınız? Mazotta ÖTVyi ve KDVyi kaldırmayı
düşünüyor musunuz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Köksal
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Şu an görüşülmekte olan ek bütçe teklifinde Göç İdaresi
Başkanlığına, ülkemizde yaşayan yabancılara
ilişkin sağlık giderleri için 1 milyar 250 milyon lira para
ayrılmış. Zaten şu ana kadar 2022 bütçesinde, ilk altı
ayda bu sığınmacıların sağlık gideri için
2,8 milyar lira harcandı yani bundan sonra da Afganlının,
Suriyelinin sağlık giderleri yine sırtımızda olacak.
Peki, bütçeden emekliler, asgari ücretliler, işçiler, memurlar, çiftçiler,
esnaflar, engelliler, ev kadınları, öğrenciler, SMAlı
çocuklar, hastalar; kısacası, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olan herkes niçin hak ettiği payı alamıyor? Öncelik neden kendi
vatandaşlarımızın değil? Siz Suriyelilerin,
Afganların vekili misiniz, onların Bakanı
mısınız?
BAŞKAN Sayın
Altaca Kayışoğlu
Yok.
Sayın Demirtaş
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Sayın Bakan, bu ek bütçeyle, 2022 yılında
vergileri yüzde 137,4 artırırken emekli, memur ve işçi
maaşlarına önümüzdeki hafta yapacağınız yüzde 40
zamla, kümülatif olarak yüzde 75 zam yapacaksınız. Bu şekilde,
emekli, memur ve işçi bu yıl eksi yüzde 61 zam almış olacak
ve dar gelirliyi enflasyona ezdirmiş olacaksınız.
Peki, bütçe nereye gidecek?
5li çeteye ve yandaşlara. Yine, kur korumalı mevduatla bu yıl
zenginlere en az 60 milyar ödeme yapacaksınız. Bu durumda, emekli,
memur, işçi, esnaf, çiftçi gibi dar gelirliden yani yoksullardan
topladığınız vergileri zenginlere vermeniz nedeniyle size
zenginlerin Robin Hoodu diyebilir miyiz?
BAŞKAN Sayın
Aygun
Yok.
Sayın Sümer
ORHAN SÜMER (Adana)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Cumhurbaşkanı Her ne kadar sistemi dengeye oturtmuş olsak da
enflasyon yükünü bir müddet daha çekeceğimiz açıktır.
Milletimizden biraz daha sabır bekliyoruz. İnşallah, 2023
Şubat ve Mart aylarından itibaren enflasyonu makul ve daha
aşağı seviyeye çekmiş olacağız.
açıklamasında bulundu.
Daha önce de Acıyı
bal eyleyeceğiz. deyip sonucu değiştiremeyenler, şimdi
gelecek senenin mart ayını gösteriyorlar. Millette ekmek alacak hâl
bırakmayanların yaşadığı sarayın günlük
masrafı 11 milyon lirayken vatandaştan sabır göstermesini
beklemek devlet adabına yakışıyor mu? Artık milletin
gördüğü tek bir şey var, o da saray iktidarı ve tek adam rejimi
kaldığı sürece zamlar ve hayat
pahalılığının dinmeyeceğidir.
BAŞKAN Sayın
Barut
AYHAN BARUT (Adana) Kurban
Bayramı yaklaşıyor ama ekonomik kriz altında, fahiş
zamlarla ezilen halkımız kan ağlıyor. Bu koşullarda,
bayramlarda emeklilerimiz için yılda 2 kez verilen ve tutarı 1.100
lira olarak sabit kalan bayram ikramiyesi artık hükmünü yitirdi. Zamlar
altında ezilen, fahiş fiyat artışlarıyla perişan
edilen, açlık ve yoksulluk dayatılan milyonlarca emeklinin bayram
ikramiyesi 1.100 lirada kalmasın. Emeklilerin bayram ikramiyesine yönelik
zam beklentilerini görmezden gelecek misiniz? Milyonlarca emeklimiz bayramda
bırakın kurban kesmeyi torunlarına harçlık veremez hâlde.
Yandaşa kaynak yaratan iktidar emekliye bayram ikramiyesi
zammını çok görmesin. Emekli ikramiyelerinin en az asgari ücret
düzeyine çekilmesi için adım atacak mısınız? Emeklilerimiz
de artık bayram yaşayabilsin, torunlarını ve
çocuklarını sevindirsin, evine eli boş gitmesin.
BAŞKAN Sayın
Gaytancıoğlu.
OKAN GAYTANCIOĞLU
(Edirne) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şu an Mecliste bütçeyi
görüşüyoruz. Bu bütçede milyonlarca emeklilikte yaşa
takılanlarla ilgili bir ödemeniz ya da çalışmanız var
mıdır?
Kamuoyunda SMA
hastalığı olarak bilinen hastalarla ilgili bir harcamanız
var mıdır?
Türkiye ekonomisinin
büyüdüğünü ve bütçedeki gelirleri yeni zamlar yaparak değil, sadece
büyüme verilerine göre gerçekleştirdiğinizi az önce söylediniz. Peki,
Türkiye ekonomisi büyüdüyse bu büyümeden emekliye bir refah payı ödemeyi
düşünüyor musunuz?
Bugün açlık sınırı
ve yoksulluk sınırı açıklandı. Dolayısıyla
bu açlık sınırı rakamlarına göre asgari ücreti yeniden
revize edecek misiniz? Açlık sınırı 6.391 lira, buna göre
bir asgari ücret verecek misiniz?
BAŞKAN Sayın
Karahocagil.
MUSTAFA LEVENT
KARAHOCAGİL (Amasya) Teşekkür ederim Başkanım.
Ülkemizde 2012
yılında kurulan ve Başkanlığı da İstanbulda
bulunan Yazma Eserler Kurumuna bağlı 18 adet kütüphanenin biri de
ilimiz Amasyadadır. Amasya Beyazıt Yazma Eser Kütüphanemiz, 18.450
adet matbu eser, 2.549 adet el yazması eserle zengin bir
kitaplığa sahip. İslam tarihinde büyük değere sahip
kütüphanemizin ilk müderrisi meşhur Osmanlı Şeyhülislamı
Zenbilli Ali Efendidir. En değerli eserimiz de bin iki yüz yıllık
kûfî yazılan Kur'an-ı Kerim'dir.
Cumhurbaşkanımızın kütüphanelere verdiği değeri,
Külliyede açtığı 134 farklı dilde 4 milyondan fazla kitap
koleksiyonundan anlıyorum. Beyazıt Yazma Eser Kütüphanesiyle iç içe
olan Halk Kütüphanemizi geçtiğimiz yıl Saraydüzü Kışlamıza
taşıdık, Millî Mücadele Salonunda aynen korunarak engelli
erişimine uygun olarak 7/24 hizmete devam ediyor.
BAŞKAN - Sayın
Erel
AYHAN EREL (Aksaray) -
Teşekkürler Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, ek
bütçeniz hayırlı olsun.
Aksaray'ın özelde 2 tane
ulaşım problemi var. Bunlardan bir tanesi Aksaray-Ortaköy
arasındaki kara yolu; 50 kilometrelik. Defalarca ihaleye
çıkarılmasına rağmen, maalesef, bir türlü
başarılamadı. Diğer biri de demir yolu, onun da projesi
tamamlandı, ihaleye çıktı ancak dış kaynak
bulunamadığı için ihale gerçekleşmedi. Bunlara ek bütçeden
ödenek ayırmayı düşünüyor musunuz?
Bir de sosyal devlet ilkesi
gereği doğal gaz kullanan dar gelirli vatandaşlarımıza
maddi imkânlar sağlıyorsunuz ama kırsalda doğal gaz
kullanmayan, tüp gaz kullanan vatandaşlarımız çok sıkıntıda.
Bu vatandaşlarımıza da doğal gazda olduğu gibi bir
destek sağlamayı düşünüyor musunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın
Güneş
İSMAİL GÜNEŞ
(Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, bu
getirdiğiniz ek bütçeden kimler daha çok faydalanacak yani nerelere, ne
kadar harcama yapacağız?
Bildiğim kadarıyla,
bu bütçenin gelir ve giderleri denk olduğu için bu, bütçenin kümülatifinde
bütçe açığının azalmasına neden olacak
mıdır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın
Güzelmansur...
MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) -
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İktidar tuhaf bir faiz
teorisiyle TLyi değersizden de değersiz hâle getirdi. Döviz
tırmandıkça tırmandı. Dövizi tutmak için Merkez
Bankası rezervleri yok oldu, olmadı; kur korumalı mevduat
geliştirdiniz, vatandaşın parasını parası
olanlara akıttınız, yine olmadı.
İhracatçıların döviz gelirlerinin önce yüzde 25ini sonra yüzde
40ını TLye çevirme zorunluluğu getirdiniz, yine olmadı,
döviz tırmanışına devam etti. Şimdi, şirketlere
900 bin doların üstündeki paranı TLye çevirmezsen kredi vermem.
diyorsunuz. Yine olmayacak. Bankalarda faiz artışı aldı
başını gidiyor. Faiz artışları için ne
yapacaksınız?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Aydın...
Sayın Köksal...
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Nakliyecilerin TİO belgesinin fiyatı 50 bin liradan 273 bin liraya
çıktı. Bu da nakliyecileri zora sokuyor, mağdur ediyor, zaten
mazot zamlarıyla baş edemez hâldeler, bir de bu yapılan TİO
belgesi zammıyla nakliyeciler tümüyle zora girdiler, talepleri
fiyatın yeniden eskisi gibi 50 bin lira olması.
BAŞKAN Şimdi,
soruları cevaplamak üzere sözü Komisyona veriyorum.
Buyurun Sayın
Başkanım.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
BAŞKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Değerli Başkanım,
teşekkür ediyorum.
Öncelikle çok çeşitli
kesimlerin ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamaya
yönelik olan ek bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.
Komisyonumuza yönelik doğrudan herhangi bir soru olmamıştır,
Hükûmetimize yönelik soruları da Sayın Bakanımız
cevaplayacaktır.
Ben tekrar ek bütçemizin
hayırlı olmasını diliyor, size ve bütün Genel Kurula
saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Bakanım.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Kamu görevlileri ve emeklilerin
maaşları enflasyon karşısında değer
kaybetmiştir, buna ilişkin bir çalışma yapılacak
mıdır? diye soruldu. AK PARTİ hükûmetleri döneminde
çalışanlarımızın ve emeklilerimizin her zaman
yanında olduk, aylık ve ücretlerinde önemli iyileştirmeler sağladık
ve enflasyonun oldukça üzerinde artışlar yaptık.
2022 yılı Ocak
ayında memurlarımızın ve memur emeklilerimizin
aylıklarında enflasyon zammı dâhil yüzde 30,95 oranında,
SSK ve BAĞ-KUR emeklilerimizin aylıklarında ise yüzde 25,47
oranında artış yapılmıştır. Temmuz
ayında söz konusu aylıklarda yapılacak artış haziran
ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla
kesinleşecek olup yaklaşık yüzde 40 oranında
artış olacağını öngörmekteyiz. Bu kapsamda, 2022
yılında memurlarımız ve memur emeklilerimizin aylıklarında
yapılacak kümülatif artış yaklaşık yüzde 83e, SSK ve
BAĞ-KUR emeklilerimizin aylıklarında yapılacak kümülatif
artış ise yaklaşık yüzde 76ya ulaşacaktır.
Böylece, 2002 Aralık-2022 Temmuz döneminde gerçekleşecek enflasyon
yaklaşık yüzde 998 olacakken aile yardımı dâhil ortalama
memur maaşı yüzde 1.758 oranında artarak 578 liradan 10.737
liraya, aile yardımı dâhil en düşük memur maaşı yüzde
2.193 oranında artarak 392 liradan 8.986 liraya, en düşük SSK emekli
aylığı yüzde 1.701 oranında artarak 257 liradan 4.631
liraya, en düşük tarım BAĞ-KUR emekli aylığı
yüzde 4.908 oranında artarak 66 liradan 3.296 liraya, en düşük esnaf
BAĞ-KUR emekli aylığı yüzde 2.689 oranında artarak 149
liradan 4.147 liraya, en düşük memur emekli aylığı ise
yüzde 1.495 oranında artarak 377 liradan 6.005 liraya yükselmiş
olacaktır. Dünyada ender ülke
BEHİÇ ÇELİK
(Mersin) Reel artışı söyleyin.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Reel artışları söyledim
efendim.
BEHİÇ ÇELİK
(Mersin) O kadar artmaz.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Enflasyona göre
artışlarını söyledim.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
Ortalamaları söyleyeceksiniz, en düşük değil.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Dünyada ender ülke ek bütçe yapıyor. Ek
bütçe yapan ülkelerle ilgili genel bilgi: 2022 yılı için ek bütçe
kanununun hazırlanması ihtiyacı sadece Türkiye'ye mahsus bir
durum değildir, 2022 yılının olağan
dışı gelişmelerinden dolayı Almanya, Güney Kore,
Japonya ve Finlandiya gibi -ülkelerin yer aldığı- pek çok ülke
şu anda benzer ek bütçe süreçlerine gitmiş bulunmaktadır ve
bazı ülkeler 2nci kez ek bütçeye gitmiş durumdadır.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul)
Hepsi 163 mü?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ 17 adet plan ve hedef açıklandı,
hiçbirisinde döviz ve faiz hedefleri tutmadı. Dünya, belirsizliğin
yüksek olduğu tarihî ve oldukça zorlu bir dönemden geçiyor. Bu süreçte
tahmin yapmak oldukça zor. Tüm dünyada makroekonomik dengelerin çok
hızlı değişmesi nedeniyle tahminler de sıklıkla
güncellenmek durumunda kalıyor. Örnek vermek gerekirse son bir yıl
içinde IMF, ABD, Avrupa Birliği, Brezilya, Rusya gibi önemli ülkelerin
2022 yılı büyüme oranını 4 kez güncellemiştir, IMF'nin
önümüzdeki ay tahminlerini tekrar değiştirmesi beklenmektedir. Dünya
Bankası, sadece bu yıl içinde önde gelen tüm ülkelerin büyüme
tahminlerini 2 kez güncellemiştir, diğer tüm uluslararası
kuruluş ve yatırım bankalarında da benzer durum gözlenmektedir.
Fitch, 2020-2021 yıllarında ülkemize yönelik 2021 büyüme tahminini
tam 11 kez değiştirerek yüzde 11e kadar yükseltmiştir. Moodys,
4 defa değiştirerek yüzde 0,8den yüzde 11,2ye kadar
yükseltmiştir. Standard&Poors ise 4 defa değiştirerek yüzde
4,2den yüzde 11e kadar yükseltmiştir. 2022 yılı için de yüzde
2,5-5 arasında değişiklik yapmaktadırlar.
Orta vadeli programda döviz
kuru ve faiz hedefleri tutmadı. dendi. OVPde kur ve faiz hedefleri yer
almamaktadır, programın makro çerçevesini oluşturabilmek için
döviz kuru varsayımı yapılmaktadır. OVPde kullanılan
döviz kuru seviyeleriyse bir varsayımdır, kur seviyesi serbest piyasa
ekonomisi içinde yurt içi arz ve talebe göre şekillenmektedir. Bu varsayımlar,
hazırlık döneminde var olan veriler kullanılarak ve piyasa
beklentileri göz önüne alınarak yapılmaktadır. Diğer
taraftan, enflasyon tahmini, kur varsayımına ek olarak o günkü
küresel koşullar da göz önünde bulundurularak yapılmaktadır.
2022-2024 OVPsi 2021 yılı Eylül ayında
yayımlanmıştır. Bu tarihten sonra küresel koşullarda
önemli ölçüde değişiklikler yaşanmıştır. Söz
konusu değişiklikler de tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de
öngörülerde sapmalara sebep olmuştur.
Kişi başına
gelirde kötüleşme var. diye soruldu. Ülkeler arası
karşılaştırmalarda sıkça kullanılan ve
karşılaştırmalı alım gücünü göstermesi
açısından daha iyi bir gösterge olarak kabul edilen satın alma
gücü paritesine göre hesaplanan kişi başı gayrisafi yurt içi
hasıla 2002 yılında 9.279 dolar iken 2021 yılında
32.872 dolar seviyesine yükselmiştir. Satın alma gücü paritesine göre
gayrisafi yurt içi hasılanın dünyadan aldığı pay
bakımından Türkiye, 2002 yılında yüzde 1,3le 18inci
sırada iken 2021 yılında yüzde 2yle 11inci sıraya
yükselmiştir. Satın alma gücü paritesine göre gayrisafi yurt içi
hasıla büyüklüğü 2002 yılında 730 milyar dolar iken 2021
yılında 2 trilyon 943 milyar dolara yükselmiştir.
Gelire endeksli senetler
hakkında genel bilgi
Gelire endeksli senetlere
vatandaşlarımızın önemli seviyede ilgi gösterdiğine
şahit olduk. Vatandaşlarımıza Türk lirası cinsi yeni
bir tasarruf aracı olanağı sağlayan gelire endeksli
senetlerle 6,6 milyar liralık ihraç tutarına ve 83.816 bireysel
yatırımcının yer aldığı geniş bir
yatırımcı kitlesine ulaşmış bulunuyoruz.
Başarılı GES ihraçları sayesinde finansal
enstrümanların tabana yayılmasıyla sermaye
piyasalarının geliştirilmesi ve özellikle
vatandaşımızın TL varlıklara olan ilgisinin
arttırılması amacına önemli bir ölçüde katkıda
bulunmuş olduk.
Bütçeniz güvenlikçi bir
bütçedir. Bütçe kalemleri artışı ve verilen destekler
hakkında bilgi vermek istiyorum. Ek bütçe kanun teklifiyle savunma ve
güvenlik birimlerinin bütçesinde öngörülen ödenekler ile personelin maaş
ve ücretlerinde yapılan artışlar; elektrik, doğal gaz,
akaryakıt ve döviz kuruna bağlı maliyet artışları
sonucunda kurum ihtiyaçlarının karşılanması
amaçlanmaktadır. Gittikçe karmaşık hâle gelen küresel jeopolitik
riskler, bölgemizde karşı karşıya
kaldığımız jeopolitik güvenlik meseleleri ile iç ve
dış kaynaklı terör tehditleri savunma ve güvenlik birimlerimizin
ihtiyaçlarının süratle ve etkin şekilde
karşılanmasını, yerli ve millî savunma sanayimizin
geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Türkiye olarak bu alanda
çok önemli yerli ve millî projeleri hayata geçirdik ve geçirmeye devam
ediyoruz. 2002 yılında savunma ve güvenlik birimleri için, Savunma
Sanayii Destekleme Fonu dâhil ayrılan ödeneklerin merkezî yönetim bütçesi
içerisindeki payı yüzde 10,9 iken ek bütçe kanun teklifiyle bu oran yüzde
10,6 olarak öngörülmektedir.
Fakirlerden alıp
zenginlere veriyorsunuz. 2022 yılı Ocak-Mayıs gelir
gerçekleşmeleri incelendiğinde en büyük artışın
kazançlar üzerinden alınan kurumlar vergisinden olduğu görülmektedir.
Bu dönemde 881 milyar lira vergi topladık. Bunun 376 milyar
lirasını gelir ve kazançlardan aldık yani toplanan verginin
yüzde 43ünü gelir ve kurumlar vergisinden aldık. Yüzde 43lük bu
payın yüzde 34ünün kurumlar vergisinden alınması ise dikkat
çekicidir. 2021 yılında topladığımız her 100
liralık verginin 64 lirası dolaylı vergilerden
alınmaktayken 2022 yılı ek bütçemizde bu oran yüzde 60,4e
düşmektedir. Bu başarı, asgari ücrete yönelik gelir ve damga
vergisi istisnası, basit usul mükelleflerimize yönelik kazanç
istisnası, tarımsal destek ödemelerine ilişkin gelir vergisi istisnası,
hane halkının tüketim sepetinde önemli yer tutan gıda, temizlik,
hijyen malzemeleri gibi belirli ürünlerde, yeme-içme hizmetlerinin
tamamında, meskenlerde kullanılan elektrikte, çiftçimizin sulamada
kullandığı elektrikte KDV indirimine rağmen elde edilmiştir.
Görüldüğü üzere, ek bütçemizde vergi adaletini zedeleyen dolaylı
vergilerin payı azaltılırken gelir adaletinin güçlendirilmesi
kapsamında bilhassa kazançlar üzerinden alınan kurumlar vergisi
artırılmaktadır.
BAŞKAN Evet, teklifin
tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
2022
YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU İLE BAĞLI
CETVELLERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
KANUN TEKLİFİ
Gider
ve bağlı cetveller
MADDE
1- (1) Bu Kanuna bağlı (A) işaretli cetvelde gösterildiği
üzere; 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe
kapsamındaki idarelerin bütçe tertiplerine 817.271.632.000 Türk
Lirası, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idarelerin
bütçe tertiplerine 63.203.143.000 Türk Lirası olmak üzere toplam
880.474.775.000 Türk Lirası ödenek eklenmiştir.
(2)
Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde yer alan 01-
Personel Giderleri ve 02-Sosyal Güvenlik Kurumlarına Devlet Primi
Giderleri ekonomik kodlarını içeren tertiplere, başlangıç
ödeneklerinin yüzde 40,5i oranında, 01.08-Cumhurbaşkanı Ödeneği
ekonomik kodlu tertibe başlangıç ödeneğinin yüzde 20,2si
oranında ödenek eklenmiştir.
(3)
Bu madde kapsamında, yapılan ödenek eklemeleri
karşılığı hazine yardımı ödeneklerini ilgili
idare bütçelerine eklemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.
(4)
Bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren; 17/12/2021 tarihli ve 7344
sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa
bağlı (H), (K) ve (M) işaretli cetveller bu Kanunun ekinde yer
aldığı şekliyle uygulanır.
BAŞKAN Teklifin 1inci
maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına Erzurum Milletvekili
Muhammet Naci Cinisli.
Buyurun Sayın Cinisli.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan,
Değerli Bakan Yardımcıları, kıymetli bürokratlar;
sizleri saygıyla selamlarım.
Evet, bugün,
Cumhurbaşkanlığının yolladığı ek bütçe
için Mecliste tekrar bir araya gelmiş bulunuyoruz. Buna ne kadar ek bütçe
denir tabii, bu tartışmalı.
Bu arada, ek bütçeyi
konuşmaya başlamadan önce Sayın Bakandan bir helallik almak
isterim. Sayın Bakanım
Sayın Bakanın arkasından gerek
Plan ve Bütçe Komisyonunda gerek Meclis Genel Kurulunda çok konuştuk, çok
gıybet ettik, bugün, burada olmasından dolayı çok büyük
memnuniyet duyuyorum. Hiç olmazsa Sayın Bakanın yüzüne
karşı bazı endişelerimizi dile getirebileceğiz. Gönül
ister ki bu garip sistemin bakanları Meclise daha sık gelsinler ve
daha sık karşılıklı dertleşme imkânı
bulabilelim.
Ve yine üzülerek ifade
etmeliyim ki Sayın Bakan, gözünüzdeki ışıltıyı bu
sefer göremedim. Benim, bu facia duruma rağmen bakanlar, ülkeyi
yönetenler, saray eşrafı gece çok rahat uyuyorlar diye bir
endişem vardı. Burada gördüm ki pek rahat uyuyamıyorsunuz ve
ciddi bir endişe taşıdığınızı ve
gözünüzün ferinin gittiğini üzülerek ifade etmeliyim. Burada da sizinle
paylaşmak isterim.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Yok, yok. Benim gözlerim hep parlar.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Gerek Sayın Bakanın gerek
Sayın Numan Kurtulmuş Bey'in konuşmalarından,
yüreğimize böyle serin sular serpildi, çok hoş şeyler duyduk, keşke
doğru olsaydı. Her iki sayın konuşmacının da
ekonomik değerlendirmelerine hiçbir şekilde katılmıyorum
fakat Sayın Numan Kurtulmuş'un dış politika
değerlendirmelerine katılmak isterdim ki konuşurken ben de pek
çok değerlendirmesine ve isteğine tabii olarak katıldım.
Fakat biraz önce yabancı basına bir haber düştü, çok ciddi
endişeye kapıldım; İspanya'daki, Madrid'deki NATO
zirvesinde bir memorandum imzalandı. Bu memorandumun konusu İsveç ve
Finlandiya'nın NATO'ya girişinin yolunun döşenmesi. Bu memoranduma,
Sayın Cumhurbaşkanının da hazır olduğu bu
memoranduma birkaç dakika önce imza atıldı. Eğer ki yabancı
basında yazılanlar doğruysa İsveç ve Finlandiya'nın
NATO'ya girmesinin eli kulağında. Bu kadar kolay
olacağını düşünmek istemezdik. Her ne kadar geçmiş
tecrübelerimizden maalesef, bunları biliyor olsak da artık bunda da
bu kadar kolay bir şekilde teslim olunacağını düşünmek
istemezdim. Rahip Brunson rezaleti, Deniz Yücel faciası ve en son,
ülkemizin egemenlik haklarına kasteden, Kaşıkçı cinayeti
dosyasının Suudi Arabistan'a verilmesinden sonra NATO gibi bir
zirvede böylesine bir
Dilim varmıyor, devlet konuşuyoruz burada,
dilim varmıyor bazı şeyleri söylemeye ama bu kadar kolay teslim
olma diyelim çok hafif tabirle, ben çok üzüldüm. Hakikaten, bir Türkiye
Cumhuriyeti devleti milletvekilini geçin, bir vatandaşı olarak
gururum incindi, bu kadar kolay olmamalıydı, her seferinde
Türkiye'nin sözünün değerini bu kadar küçültmeyin lütfen;
ayıptır, günahtır, yazıktır. (İYİ Parti ve
CHP sıralarından alkışlar)
İSMAİL GÜNEŞ
(Uşak) Senin ülke yönetmişliğin yoktur şimdi Naci Bey.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Evet, buyurun kendiniz konuşun
isterseniz İsmail Güneş Bey. Çok biliyorsanız buyurun kendiniz
konuşun bu konuları.
İSMAİL GÜNEŞ
(Uşak) Tecrübeniz yok yani Allah aşkına. Var mı
tecrübeniz? Yani ülkeyi yönetme tecrüben var mı Allah aşkına?
Dış politikada
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Var, çok şükür, hamdolsun var.
Tecrübesi olanları görüyoruz yirmi senedir ülkeyi ne hâle getirdiniz gerek
dış politikada gerek eğitimde gerek tarımda gerek
ekonomide. Hâlâ buraya yüzünüz kızarmadan bu bütçeyi getirebiliyorsunuz.
Bu garip sistemin bir dezavantajı da yüz kızarmayı engelledi.
İSMAİL GÜNEŞ
(Uşak) Bunda ne utanılacak bir şey var ne de yüz
kızartacak bir şey var. Bunda utanılacak bir şey var
mı?
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Bu garip sistem,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi denilen bu garip sistem
yüz kızarmayı artık engeller hâle geldi, kimsenin yüzü
kızarmıyor.
İSMAİL GÜNEŞ
(Uşak) Yüz kızaracak bir şey yok bunda, bunda namussuzluk yok,
alçaklık yok, hiçbir şey yok, tamam mı?
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Buraya getirilirken bunlar kimsenin yüzü
kızarmıyor, burada dinleyen bile yok. Bu garip, bu neredeyse 2022
bütçesinin aynı değerindeki bütçe gelmiş buraya dinleyen bile
yok, kimsenin umurunda değil. Sayın Numan Kurtulmuş
konuşmasını yapmadan on saniye önce salonu teşrif ettiler,
konuşmasını yaptılar, gittiler, eksik olmasınlar
burada varlar, ben de kendilerinin yüzüne bunları konuşabiliyorum.
Orada, selamlaşma seremonileri devam ediyor, çok güzel, böyle devam edin
ama çok az kaldı bundan da lütfen emin olun.
Evet, bütçeyi neye
benzetiyorum? Ben bütçenin rakamsal kısmına hiç girmeyeceğim
çünkü rakamların, bu bütçeyle ilgili rakamların hiçbir
kıymetiharbiyesi yok. Böylesine bir enflasyonist ortamda, enflasyonun toz
bulutu gibi yükseldiği, bir çığ gibi büyüdüğü bu ortamda sizin
verdiğiniz bu rakamların hiçbir kıymetiharbiyesi yok. Kimsenin
ağzından enflasyon kelimesi çıkmadı, çok ilginç.
Sayın Kurtulmuş ve Sayın Bakan bütçenin getirdiği
avantajları, herhangi bir vergi artışı olmadan, ek bir
vergi olmadan ne kadar muazzam bir mucizeye imza attıklarını
anlatırlarken bir şeyi unuttular: Bu ülkede korkunç, hatta ne kadar
olduğunu bilmediğimiz bir enflasyon var değerli milletvekilleri.
Değerli AK PARTİ konuşmacıları konuşurken
şunu demelerini bekledim, bir anda Yaşasın enflasyon!
diyeceksiniz diye endişe ettim. Enflasyon sayesinde bu bütçeyi buraya
getirdiklerinin herhâlde farkında değiller. Umarım
farkındadırlar ve bu enflasyonun ülkeyi kemirdiğinin, ülkenin
yalnızca ekonomisinin değil, ülkenin sosyal yapısını
da kemirdiğinin, ahlakını da kemirdiğinin, aile
yapısını da kemirdiğinin lütfen hepimiz farkına
varalım.
Bu bütçeye bir isim takmak
gerekirse bir kere bir soygun düzeninin sonunda gelen soygun bütçesi
denebilir fakat ben buna başka bir isim takmak istiyorum: Bu bütçeye ben
torba bütçe diyorum. Evet, torba kanun yapmaya AK PARTİ çok fena hâlde
alıştı ve bu bütçe de âdeta bir torba bütçe. Nasıl torba
bütçe? Neden diyorum? Çünkü torba kanunlar ülkede milletimizin yüzüne, direkt
olarak, AK PARTİnin söylemekten utandığı bazı
maddeleri geçirmenin kamuflajı olarak kullanılıyor. Bu bütçede
de yine aynı şekilde mesela KKMye verilecek olan 40 milyar
liralık faiz, devletin, milletin cebinden çıkan faiz kamufle
edilmiş ve utanıldığı için gizlenmiş. Aynı
şekilde, bir bütçe fazlasından bahsediliyor ve bütçenin 1 trilyon 80
milyar liralık kısmının herhangi bir ek vergi olmadan,
herhangi bir yeni vergi olmadan finanse edildiğinden bahsediliyor. Bunun
ismi nedir, biliyor musunuz değerli milletvekilleri? Bunun ismi enflasyon
vergisidir, bu, enflasyon yüzünden ortaya çıkmış bir köpüktür,
bu köpüğü bozdurup bozdurup harcayabilirsiniz, bu, sizin bileceğiniz
iş.
Bu arada, vakit çok çabuk
geçti. Aslında bu bütçenin buraya gelmemesi lazımdı, bu bütçeden
önce başka bir şey olması lazımdı. Türk devlet
geleneğinin bozulmadan önceki sistemi olsaydı buraya gensoru gelmesi
lazımdı. Hiç yüz kızarmadan bu bütçeyi buraya getirmeden önce bu
Hükûmete gensoru verilmesi lazımdı ve gensoru görüşmelerinin
burada yapılması lazımdı. Bu, 2001 yılında
yapıldı, Rahmetli Bülent Ecevit burada bunun hesabını verdi.
Bu bütçeyi buraya getirmek zorunda kalanlar neden Meclisi bir türlü teşrif
edemiyorlar? Hemen karşı salonda iki haftada bir, haftada bir grup
toplantısı yapılıyor, orada, ülkenin idarecisi Sayın
Cumhurbaşkanı, AK PARTİ Genel Başkanı Meclise geliyor
ama oraya gidiyor, buraya gelip de kendi bütçesini savunmuyor. Kendi bütçesini
savunan çok karizmatik liderler geldi Türkiyeye. Merhum Süleyman Demirel
altı buçuk saat bütçesini savundu bu kürsüde, altı buçuk saat, iki
gün boyunca bütçesini savundu. Onun ne günahı vardı? O çekinmiyor
muydu yani milletvekillerinden, o çekinmiyor muydu kendi milletinden? Neden
kaçıyorsunuz milletten? Fuat Oktay bile gelemedi bu sene, sizi
yollamış. Herhâlde kendisinin buraya gelmeye artık yüzü yok,
sizi yollamış ki kurban siz seçilmişsiniz; geçmiş olsun
Sayın Bakan, üzüldüm.
Evet, bu bütçe hakikaten
gerçeğin yalandan intikamıdır bir yerde, bunu çok
rahatlıkla söyleyebilirim. Rakamlara dediğim gibi- girmiyorum, çünkü
bu rakamların hiçbirinin değeri yok, bugün verdiğiniz
rakamın iki ay sonra hiçbir kıymetiharbiyesi kalmayacak, bundan
lütfen emin olun. Bu bütçeyi hangi ortamda yapıyoruz? Gençlerin yüzde
60ının geleceğini yurt dışında
aradığı bir ortamda yapıyoruz, kaçıyorlar. Ülkenin
maliyesini, hazinesini idare eden bir Bakanın Beyefendi, buradalar-
devleti yok farz ettiği, devletin olmadığını
yabancı yatırımcılara ispat etmeye
çalıştığı bir ülkede yapıyorlar. Londrada,
Londrada yatırım çekmek için gittiği toplantıda, milyar
dolarlarla oynayan yatırımcıların karşısında
ülkede devletin olmadığını, bürokrasinin
olmadığını ispat etmeye çalıştı; ne kadar
hazin, ne kadar acı bir durum. Fakat bu Sayın Bakan, burada
gelmiş bugün çok ciddi bir rakama ulaşmış olan ek bütçe
adını verdikleri hâlbuki bir çift, 2nci bütçe olan bu bütçeyi bize
sunmuş durumda. Aynı zamanda, yine, Altı ay uyuyun, uyanın
bakın, ne hâle geleceğiz? demişti. Sayın Bakan, biz
uyumadık fakat sizler hakikaten başınızı kuma
gömmüşsünüz, uyandığınızda gördüğünüz manzara
Türkiye için hiç de iç açıcı değil, bundan da umarım biraz
mahcubiyet duyuyorsunuzdur, sizler de grup olarak.
Bunun yanında, dar
gelirlilerle ilgili söylediğiniz sözler son derce vahim. Dar gelirlilerle
ilgili bu sözleriniz ülkenin dertlerini umursamadığınız
manasına geliyor ki bu da bizim için son derece önemli bir ipucu, yine,
sizin Hükûmetinizin niyetiyle ilgili
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Bu bütçenin rakamsal değerinden ziyade
niyetini sorgulamak lazım. Bu niyeti biz artık iyi olarak görmüyoruz.
İyi niyetli bir idare değilsiniz ve iyi niyetli bir bütçe maalesef
değil. Dar gelirliyi hiçe sayan bu bütçenin niyetinden biz çok ciddi
manada kuşku duyuyoruz. Sizden beklenen tek bir şey var, Orhun
Kitabelerinin öğütlerinin en başta gelenini burada sizlere
hatırlatmak isterim: Az milleti çok kıl, fakir milleti de zengin
kıl. Bunu yapsanız kimse, sizden, başka hiçbir şey
beklemiyor fakat az milletin
Daha da azalıyor bugün, gençler
evlenemiyorlar, çocuk sahibi olamıyorlar, yurt dışına
kaçıyorlar, ekonomik şartlardan dolayı büyük
sıkıntılar içindeler; fakir millet daha da fakirleşmiş
durumda.
En son yapmanız gerekeni
şu şekilde ben özetleyeyim: Yirmi yıllık hikâyenizin son
sayfasına hiç olmazsa şerefli bir imza atın ve istifa edin lütfen.
Genel Kurulu saygıyla
selamlarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili İsmail Faruk
Aksu. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; 344 sıra sayılı 2022 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1inci
maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım.
Gazi Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte
olduğumuz ek bütçe teklifiyle, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe
Kanunu eki cetvellerde değişiklik yapılmak suretiyle
başlangıç ödeneklerine toplamda 1 trilyon 80 milyar 500 milyon Türk
lirası ödenek eklenmektedir. Bilindiği üzere, 2022 yılı
merkezî yönetim bütçesinde bütçe ödenekleri 1 trilyon 751 milyar, bütçe
gelirleri 1 trilyon 472,6 milyar, bütçe açığı ise 278,4 milyar
Türk lirası olarak öngörülmüştür. Ancak 2022 yılı
başında ortaya çıkan küresel gelişmeler fiyatlarda önemli
değişiklikler meydana getirmiş, bütçe ödeneklerindeki
artış zarureti ek bütçe ihtiyacını doğurmuştur.
Bütçede giderlerin
önceliği ilkesi, kamusal ihtiyaçları karşılayabilmek ve toplum kesimlerinin talep ve beklentilerine cevap
verebilmek için devletin yapacağı ilave harcamaların öncelikle
dikkate alınmasını gerektirmektedir. Teklifin 1inci maddesiyle
buna dair giderler düzenlenmektedir. Harcamaların hangi gelir
kaynaklarıyla sağlanacağına ise 2nci maddede yer
verilmektedir. Buna göre 2022 yılı bütçe başlangıç
ödenekleri yüzde 61,7 oranında, bütçe gelirleri ise yüzde 73,4
oranında artırılmaktadır. Bütçe açığı 2022
yılı bütçesinde başlangıçta belirlenen 278,40 milyar Türk
lirası olarak sabit tutulmaktadır.
2021
yılının ilk çeyreğinden bu yana tüm dünyayı etkisi
altına alan salgın ve Ukrayna-Rusya Savaşının
yarattığı etki tüm dünyada enflasyonun en önemli sorun hâline
gelmesine sebep olmuştur. Türkiye, bu gelişmeler
karşısında bir yandan enflasyonla mücadele
politikalarını uygularken gelir artırıcı politikalarla
da vatandaşlarımızın enflasyona karşı
korunmasını sağlamaktadır. Bu doğrultuda 3600 ek
gösterge ve sağlık çalışanlarımızın mali
haklarının iyileştirilmesine ilişkin
çalışmalardan sonra temmuzda çalışanlarımıza ve
emeklilerimize enflasyon kaybını telafi etmek için ilave
artışlar yapılacaktır. Çiftçimizin alın terinin
karşılığını alabileceği bir ürün-fiyat
politikası uygulanmaktadır. Yapılan yasal düzenlemeyle,
vatandaşımızı sıkıntıya düşüren ev
kiralarındaki kontrolsüz artışların önüne geçilmiştir.
Elektrik ve doğal gaz gibi stratejik alanlarda önemli indirimlerle
vatandaşlarımız, esnaf ve sanayicilerimiz desteklenmiştir. İhracatçı
ve imalatçı firmalara vergi destek ve indirimi
sağlanmıştır. İstihdamın desteklenmesi ve iş
gücü maliyetlerinin azaltılması amacıyla ilave istihdam
teşviki uygulanmaktadır. Temel gıda başta olmak üzere,
birçok mal ve hizmette vergi indirimlerine gidilmiştir. Asgari ücret ve
tüm ücretlilerin, asgari ücret kadar olan geliri vergi dışı
bırakılmıştır. Tarımsal destekleme ödemeleri
gelir vergisinden muaf tutulmuş ve geçmiş beş yıl içinde
yapılmış kesintiler iade edilmiştir. Basit usule tabi olan
kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, kaportacı, tornacı, çay
ocağı işleticisi, bakkal, terzi, tamirci, taksici, dolmuşçu
gibi yaklaşık 840 bin küçük esnafın ticari kazançları gelir
vergisinden istisna tutulmuştur. Tüm bu adımlar çerçevesinde,
enflasyonla mücadeleye katkı sağlamak amacıyla, 2022
yılında 241,3 milyar Türk lirası vergi gelirinden
vazgeçilmiştir. Bununla birlikte, Türkiye'nin yatırım, üretim,
istihdam ve ihracata dayalı büyüme politikasında sergilediği
yüksek performans, bütçe gerçekleşmelerine de yansımaktadır.
Başta sanayi sektörü olmak üzere ekonomik aktivitedeki seyre bağlı
olarak, bütçe gelirleri güçlü bir performans göstermektedir. Nitekim, 2022
yılı Ocak-Mayıs dönemi bütçe gerçekleşmelerine göre bir
önceki yılın aynı döneminde 7,5 milyar lira bütçe
açığı verilmiş iken bu yıl 124,6 milyar lira bütçe fazlası
verilmiş, bütçe gelirleri yüzde 100 oranında artış kaydetmiştir.
Bütçe gelirlerindeki artışa en büyük katkı gelir ve kazançlardan
alınan vergilerden gelmiştir. Kurumlar vergisinde geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 281,9 oranında
artış meydana gelmiş ve bu artışta imalat sanayi
önemli bir rol oynamıştır ancak küresel makroekonomik
belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin devam ettiği bu ortam hem gelir
beklentilerini hem de harcama büyüklüklerini
farklılaştırmış, vatandaşlarımızın
ihtiyaçlarını önceleyerek mevcut bütçedeki ödeneklerin
artırılması gereği ortaya çıkmıştır.
Ek bütçe kanun teklifi,
zorunlu harcama alanlarının yanında hane halkını ve
sosyal kesimleri destekleyen, ülkemizin büyüme potansiyeline katkı
sağlayan, yatırım alanlarını önceleyen bir
şekilde oluşturulmuştur. Bu kapsamda öngörülen ek ödenek, doğal
gaz ve elektrik fiyatlarında yaşanan maliyet
artışlarının vatandaşlarımıza
yansıtılmaması için ilgili kuruluşlara yapılan kaynak
transferleri, enflasyon nedeniyle kamu görevlilerinin maaş ve ücretleri
ile emekli maaşlarında yapılan artışlar, sosyal güvenliği
olmayan vatandaşlarımızın sağlık prim ödemeleri,
işveren prim teşviki ödemeleri gibi Sosyal Güvenlik Kurumuna
yapılan bütçe transferleri, kamu idarelerinin elektrik, akaryakıt ve
yakacak alımları ile taşımalı eğitim, ücretsiz
ders kitabı, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile engelli
bireylerin destek eğitim giderleri, mal ve hizmet alım giderlerindeki
artışlar, engelli evde bakım destekleri ve 65 yaş üstü
bakıma muhtaç yaşlıların ve engelli
vatandaşlarımızın aylıklarındaki
artışlar, ilk ve ortaöğretim öğrencilerine verilen burs ve
harçlıklar, yurt dışına gönderilen öğrencilerin burs
ve öğrenim giderlerindeki artışlar, çıraklar ile
işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı
eğitime devam eden öğrencilerin ücretleri için ödenecek devlet
katkısı ödemeleri, sosyal yardım giderlerindeki
artışlar, hububat üretimi yapan çiftçilere ödenen ilave girdi maliyet
desteği, afet konutlarının yapım giderleri ve diğer
afet zararlarının karşılanması amacıyla
yapılan giderler ile faiz ve diğer giderlerdeki artışlardan
kaynaklanmaktadır. Ayrıca harcırah, ek ders, konferans, fazla
çalışma, komisyon ve jüri üyeliği ücretleri ile
öğretmenlere verilen öğretim yılına hazırlık
ödeneği, vatani hizmet tertibinden alınan aylık ve şeref
aylığı, erbaş ve erlere ödenen tazminat ve benzeri
diğer aylık ve ödeneklerde yapılacak artışlar da bu
kapsamdadır. Hazırlanan ek bütçeyle vergi gelirlerinde 927,7 milyar,
vergi dışı gelirler de 152,9 milyar Türk lirası olmak üzere
genel bütçe gelirlerinde net 1 trilyon 81 milyar Türk lirası ilave gelir
öngörülmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak, inanıyoruz ki bu ek bütçe toplumun tüm kesimlerinin enflasyona
karşı korunmasına, kamu hizmetlerinin daha kaliteli, yaygın
ve erişilebilir olmasına katkı sağlayacaktır, milletimizin
huzur ve güvenliğinin tesisine destek olacaktır.
Vatandaşlarımız doğal gaz ve elektriği daha ucuza
kullanabilecek, işçilerimizin, memurlarımızın
emeklilerimizin ve ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın geliri
artacaktır; ülkemizin büyüme ve istihdam potansiyeline katkı yapacak
yatırımların hızla tamamlanmasını
sağlayacaktır; esnaf ve çiftçimiz daha fazla desteklenecek, afetlerin
yaraları süratle sarılacaktır.
Bu düşüncelerle, ek
bütçe kanun teklifini desteklediğimizi belirterek ülkemize ve milletimize
hayırlı olmasını diliyor, sizleri ve muhterem
vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Numan Bey,
buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuşun, Erzurum
Milletvekili Muhammet Naci Cinislinin 344 sıra sayılı Kanun
Teklifinin 1inci maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Az evvel İYİ Parti
adına konuşan sayın konuşmacı, benim ismimi de
geçirerek bugün Madrid'de yapılan görüşmeyle ilgili bir konuyu dile
getirdi. Böyle millî bir konunun alelusul dile getirilmesini doğru bulmadığımı
ifade etmek isterim. 10 maddelik metni ben de okudum. 10 maddelik metin
İsveç, Türkiye ve Finlandiya Dışişleri
Bakanlarının imzası ile 3 ülkenin ortak bildirisi bir memorandum
olarak imzalanmıştır. Burada aylar boyunca süren bir diplomasi
trafiği sonucu olarak Türkiye'nin talep ettiği, istediği bütün
konular bu memorandumda dile getirilmiş ve bu anlamda Türkiye'nin
isteklerinin tamamı İsveç ve Finlandiya tarafından kabul
edilmiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bundan sizlerin de onur duyması lazım. Anlaşma, 10 maddelik bir
anlaşmadır. Anlaşmanın 4üncü ve 5'inci maddelerinde PKK,
PYD ve iltisaklı terör örgütlerinin, FETÖ'nün bu ülkelerdeki
faaliyetlerinin sonlandırılacağı ve Türkiye'nin bu terör
örgütleriyle irtibatlı olan terör örgütü mensuplarının iadesiyle
ilgili taleplerinin dikkate alınacağı, bunun için de Türkiye'nin
hazırlayacağı raporların dikkate alınacağı
ifade edilmektedir. Ayrıca, 8inci maddede, terörle mücadeledeki en
kuvvetli lafların dile getirilmiş olduğu 5inci maddeye
atıfta bulunularak bu anlamda Türkiyenin bütün taleplerinin
karşılandığı görülüyor. Henüz ben de İngilizce
aslını okumadım ama okuyup tekrar gözden geçirelim.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Erzurum) Ben okudum.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Tamam.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Aldatmışlar gene.
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Bu metin resmî olarak yapılmış metindir, Türkiyenin
resmî tercümesinin olduğu metindir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NUMAN KURTULMUŞ
(Devamla) Herhâlde biz buna güveneceğiz ve böyle bir konuda bir polemik
çıkarmak, burada bütçe görüşmesinde Türkiyenin elde etmiş
olduğu bu diplomasi kazanımını yok saymak ve bunu bir geri
vites gibi telakki etmenin, nitelendirmenin doğru olmadığı
kanaatindeyim. Böyle bir konuda partizanca davranmanın bu Meclisin
mehabetine uygun olmayacağını ve bu konudaki yanlış
bilgilerinizin düzeltilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Aldatmışlar gene sizi Sayın Kurtulmuş.
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Efendim?
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Aldatmışlar gene.
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Yok ya!
SALİH CORA (Trabzon)
HDPye bakın, anlarsınız ne olup bittiğini.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Evet, aldatmışlar gene.
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Biz okuduğumuzu anlıyoruz kardeşim, kusura
bakma.
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Birkaç ay sonra anlarsınız
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Ortağınıza sorsanıza,
anlaşmanın metni hakkında bilgi verir.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Bursa) Başkanım
BAŞKAN İsmail
Bey, buyurun.
2.- Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlunun,
İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında İYİ
Partiye sataşması nedeniyle konuşması
İSMAİL
TATLIOĞLU (Bursa) Sayın Başkan, ben öncelikle Numan Beyin bu
ek bütçe konusunda ve bütçe konuşması çerçevesinde söz
almasını doğrusu normal bir akış olarak görmüyorum.
Yani kendisi Grup Başkan Vekili olarak belki onun yerine
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Ben Grup Başkan Vekili değilim.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Genel Başkan Vekili.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Genel Başkan Vekili, biliyorum, biliyorum ama
bu konuda doğru bulmuyorum.
Ama dış işleri
konusunda şunu söyleyeyim: Biz dış işleri konusunda
yüreğimize tuz basarak da sizi çok destekledik.
SALİH CORA (Trabzon)
Naci Beyin yetkisi ne ki konuştu? Naci Bey dış işlerinde
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Konuşmacıydı Salih Bey, siz burada
değildiniz herhâlde; uyuyor muydunuz?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Bütçeyle ilgili konuştu.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Bütçeyle ilgili konuştu Naci Bey. Ben burada
usul olarak AK PARTİ Genel Başkan Vekilinin Naci Beyi
cevaplamasının doğru olmadığını söylüyorum,
benim söylediğim bu ama burada, Sayın Kurtulmuş, bakın
NUMAN KURTULMUŞ
(İstanbul) Benim ismim geçtiği için cevap vermek zorunda
kaldım.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Dış işleri politikalarında biz
gün geldi, size müracaat ettik ve bilgilenme istedik ve o bilgilenmeleri biz
talep ettik doğru kararlar verelim diye ama bütün bu süreçlerde bir konu
olmadı ki gelişmeler söylediklerinizi olumlasın, bakın, bir
gelişme olmadı ki. Biz sizi Mısırda takip ettik, Mursiyi
Sisiye nasıl teslim ettiğinizi de gördük.
SALİH CORA (Trabzon)
Ne alakası var?
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Ya, Hocam, yapma böyle! Valla yapma! Sana
yakışmıyor ya!
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Sayın Kurtulmuş, dış işleri
politikasının nereye denk geldiğini çok iyi biliriz ve biz bunun
gereğini İYİ Parti olarak yaptık ve devamlı yapıyoruz.
Bu hassasiyeti göstermenizi
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Sayın Başkan
BAŞKAN Numan Beye de
söz vermedim.
Buyurun, vermedim,
uzatmadım.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Sözümü kestiler de
Şöyle söylemek
istiyorum: Lütfen, bunlar birer siyasi müzakeredir, bunlardan
faydalanmasını bilmek lazım. Yoksa size yapılan
eleştiriyi partilerüstü görerek bunu bloke etmek doğru karar
vermenizi engelliyor ve bu zamana kadar da engelledi.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Eleştiri başka, hakaret başka.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir)
Hakaret bu Hocam, hakaret bu!
İSMAİL
TATLIOĞLU (Devamla) Teşekkür ederim.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Eleştiri ayrı şey, hakaret ayrı
şey.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Pek kısa bir söz talebim var.
BAŞKAN Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
42.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın, İstanbul
Milletvekili Numan Kurtulmuşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Öncelikle şunu söylemek
isterim: Bir ülkede yapılmaması gereken bir şey varsa o da
dış politikanın iç politikada malzeme olarak
kullanılmasıdır. Şunun için söylüyorum: Sayın
Kurtulmuşun açıklamaları genel bir açıklama ama içerikten
yoksunuz. Eğer -Türkiye Büyük Millet Meclisi- Türkiye ile Finlandiya,
İsveç arasında bir anlaşma, bir mutabakat yazılı
olarak varsa bunu bilmemiz lazım, bir.
İkincisi, şunu
söyleyeceğim, gene şunu yaşadık Sayın Başkan: Ben
Türkiyenin İsveçe ve Finlandiyaya rezerv koymasına itiraz etmedim.
Terör örgütlerine sıcak bakan herkese defansımız olmalı
zaten, rezervimiz de olmalı ama şöyle olur endişesini
taşıyorum: Bu can bu tende durdukça Brunson gitmez. dedi Beyefendi,
sonra özel uçakla gönderdi. Sonra Suudi Veliaht Prens için Biz ahbap
değiliz. dedi; karşılamalar, uğurlamalar
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sonra Birleşik Arap Emirlikleri için 15 Temmuzun
arkasındaki şerefsizler dendi, sonra can ciğer kuzu
sarması olundu. Sonra İsrail Başbakanına one minute dedim.
diye şov yaptı, sonra Ben one minutei moderatöre dedim. dedi.
Şimdi, darbeci Sisi dedi, alttan alta Sisiyle görüşülüyor.
Görüşülmesin demem ama şuna üzülüyoruz: Aylarca Türkiyede,
İsveç ve Finlandiyanın NATO üyeliği konusunda içeride hamaset
çekip sonra Madride gidip Bidenla yüz yüze gelince buna Evet. denmesini çok
sağlıklı bulmuyorum. Eğer bir anlaşma
yapıldıysa Sayın Kurtulmuş gelsin -bizce mahsuru yok-
çıksın, Meclisi bilgilendirsin. Ne anlaşıldı, ne söz
alındı, ne taahhütte bulunuldu; bilmiyoruz. Aylarca efelenildi,
Madridde bir anda kuzu kesilindi.
Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; bu, millî mesele.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Ya, hepimizin bildiği bir basın
açıklaması.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU
BAN (Erzurum) Bir sefer de alkışlayın Allah aşkına
ya! (CHP sıralarından Alkışlayacak bir şey yok ya!
sesleri)
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Ya, daha ne olduğunu bilmeden yorum yapıyorsunuz.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Bitiriyorum.
Biz bir yandan
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Hem içeriği bilmiyorsunuz hem yorum yapıyorsunuz.
BAŞKAN Kimseye iki
dakikadan fazla söz vermedim.
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Biz bir yandan, Amerika-PYD ilişkisinde Beyefendi
Bidena acaba bir laf edebildi mi, onu da merak ediyoruz, onu da merak
ediyoruz. Neyini alkışlayacağız? Ben moderatöre one
minute dedim. deyip ama daha önce de Başbakana one minute dedim.
diyerek buralarda efelenmenin, sonra kıvırmanın neyini alkışlayacağız
ya, ayıptır ya! (CHP sıralarından alkışlar)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) Kıvırmak sizin liderinize mahsus ya.
BAŞKAN Sayın
Cinisli, buyurun.
43.- Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinislinin, İstanbul
Milletvekili Numan Kurtulmuşun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Erzurum) Sayın Başkanım, çok
teşekkür ederim.
Sayın Kurtulmuşun
sözlerinden dolayı söz almış bulunuyorum. Bendeniz NATO
Parlamenter Asamblesi üyesi bir milletvekiliyim ve Türkiye'nin dış
politikasındaki gelişmeleri yakından takip etmeye elimden
geldiğince çalışıyorum.
Kürsüde ben çok açık bir
şekilde hangi olaylar sonucunda bu hadisenin bu şekilde
sonuçlanmasından dolayı endişe duyduğumuzu belirttim, Engin
Altay Bey de bunlara değindiler fakat Sayın Numan Kurtulmuş Beyefendinin
olabilecek iyi bir gelişmeden neden rahatsız olmuş olduğumu
sormasını kendisine
yakıştıramadığımı belirtmek isterim. Ülkenin
her iyiliği bizim iyiliğimizdir, bu konuda hiçbir tereddüdümüz
yoktur. İngilizce metni ben okudum, bu İngilizce metnin yeterli
olmadığını düşünüyorum.
Saygılar sunarım.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
IX.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile
Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi (1/284) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S.Sayısı
344) (Devam)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Erol
Katırcıoğlu.
Buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Doğrusu şöyle bir
algımı ifade ederek konuşmama başlamak istiyorum:
İktidar partisindeki, Adalet ve Kalkınma Partisindeki
arkadaşları biraz fazla neşeli görüyorum, muzaffer bir eda var
yüzlerinde fakat değerli arkadaşlar, Allah aşkınıza,
gerçeği görelim; ikinci bir bütçe yapıyoruz şu anda, ikinci bir
ek bütçe. Bunun anlamı şu: En azından muhalefete ve özellikle de
Halkların Demokratik Partisine bir kredi vermeniz lazımdı diye
düşünüyorum çünkü biz o bütçe bittiğinde, burada
yaptığımız konuşmalarda Yüzde 75 civarında bir
sapma olacak. dedik. Sapmanın yüzde 73 olduğu bir gerçek şu an
itibarıyla baktığımızda bütçeye. Dolayısıyla
da aslında çok açık ifade edeyim: Bizim siyaset
anlayışımızın gerçeklerle çok ilgisi yok bence.
Gerçekleri konuşmak istemiyorsunuz, herkes kendi pozisyonunu mümkün
olduğunca bastırarak egemen kılmaya çalışıyor
fakat bir de gerçekler var. Mesela -Sayın Kurtulmuş gitmiş,
dinlemesini isterdim- Sayın Cumhurbaşkanı da aynı ifadede
bulundu -dolayısıyla da siz de hemen
hatırlayacaksınız- daha dün oldu konuşma, şöyle diyor
Sayın Cumhurbaşkanı: 2022 yılında toplanan her 100
liranın 86sı faize gidiyordu. Bugün toplanan 100 liranın 15
lirası faiz ödemesinde kullanılmaktadır. Biraz önce Sayın
Numan Kurtulmuş da bunu aynen tekrarladı.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun)
Doğru
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Evet, doğru, hakikaten büyük bir başarı gibi
gözüküyor ama ben size istatistiğin başka bir yanını
göstereyim isterseniz. Bakın, 2016 yılında bu rakam 11di, her
100 liranın 11i faize gidiyordu, 2017de 11i gidiyordu, 2018de 12 oldu,
2019da 15 oldu, 2020de 16 oldu, 2021de 16 oldu, 2022de 18 oldu. Yani ne
oldu? Demek ki toplanan vergilerin her 100 lirasını -en azından
2016dan itibaren- giderek daha fazla faize veriyorsunuz, veriyoruz daha
doğrusu. E, şimdi siz gerçekle ilgili misiniz, değil misiniz,
ben anlamıyorum hakikaten. Gerçekle ilgili olmak, bu eğilimi görmek
demektir. 2002yi referans alarak konuşursanız şunu
anlıyorum ben bundan: Ya, bizim gerçeklerle ilgimiz yok, bizim 2002de
aldığımız veriler şunlar, şimdi buraya getirdik;
eh, işte, bu da bir başarıdır.
UĞUR AYDEMİR
(Manisa) Dünya gerçekleri de var sonuçta.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Değerli arkadaşlar, bu değil yani gerçekten
üzülüyorum sizler için çünkü bu bir aldatmaca aslında, kendinizi
aldatmış oluyorsunuz, toplumu da bir şekilde aldatmaya yönelik
olmak üzere etkilemiş oluyorsunuz diye düşünüyorum şahsen.
Sayın Kurtulmuş da burada olsaydı kendisine bunu söylemeyi çok
isterdim, o da bir akademisyendir, bunları biliyor olması lazım.
İstatistikler böyle yanıltır bizi ve bunun da esasında
siyaseten kullanılmaması gerekir eğer gerçekten o siyasetçi
Türkiyenin gerçekleriyle ilgili konuşmak istiyorsa.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, Plan ve Bütçe Komisyonundan geçti bu bütçe fakat nasıl
geçti, ne oldu falan
Yani bir ek bütçe
Yani büyüklük itibarıyla
aşağı yukarı neredeyse ilk bütçenin, altı ay önce çıkarılan
bütçe kadar bir bütçe ödenek talebinde bulunuldu. Şimdi ben buna
baktığımda
Peki, niçin bunu yapıyoruz yani niye gerekti
bu? Ha, enflasyon var. Evet, enflasyon var ve Türkiye ekonomisinin en önemli
sorunu da şu anda enflasyon. E, o zaman ne görmek istiyorsunuz? Hükûmetten
şöyle bir açıklama görmek istiyorsunuz: Şunları,
şunları yapacağız ve enflasyonu da kontrol altına
alacağız. Evet, böyle bir açıklama yapması lazım
çünkü halk bekliyor, her gün parasının değeri azalıyor,
eriyor ve dolayısıyla da belki toplumun gelir
dağılımında ortalamanın üzerinde gelir elde eden
insanlarımız belki bunu çekmiyor ama emin olun, 85 milyon
insanın çoğunun kazançlarının esasında enflasyonun
altında gerçekten beş para olduğu bir Türkiyede
yaşıyoruz.
Şimdi, ben Plan Bütçe
Komisyonunda Sayın Bakana da sordum, doğrusunu isterseniz beni tam
tatmin eden bir cevap almadım çünkü Sayın Bakan şöyle dedi,
konuşmasından alıyorum: Büyük ölçüde dışsal
faktörlerden kaynaklanan ve çoğunlukla arz yönlü maliyet
artışlarıyla ortaya çıkan bu gelişmeler fiyatlar genel
seviyesindeki bozulmanın önemli fakat geçici olduğuna işaret
etmektedir. Yani Sayın Bakan diyor ki: Bu enflasyon belası
aslında bize dışarıdan geldi. Doğru mu? Evet,
doğru. Nereden biliyoruz? Petrol fiyatlarını biliyoruz
-değil mi- emtia fiyatlarını biliyoruz, dünyada tedarik
zincirlerinin koptuğunu biliyoruz, genel olarak bütün ülkelerde
enflasyonist bir ortam olduğunu biliyoruz; bütün bunlar doğru ama
değerli arkadaşlar, bunu böyle söylediğiniz zaman kendi
hatalarınızı kamufle etmiş olursunuz, ben size söylüyorum.
Gerçeklerden konuşacaksak o zaman sizin pandemiyle birlikte ortaya
çıkan süreçte yaptığınız hataların esasında
bugünkü enflasyonun ana sebebi olduğunu da görmek zorundasınız.
Çok basit bir şey
söyleyeceğim, iktisat okumuş olanlar bu sözlerimi belki daha iyi
değerlendirir bilmiyorum ama diğer
arkadaşlarımızın da anlayabileceği bir şekilde
söyleyeceğim. Bakın, Türkiye yoksul. Yoksul halkın gelirinin en
büyük payı gıda ürünlerine ve kiraya ayrılır.
Dolayısıyla da bunlar, bu ürünler yani gıda ve konut kirası
maliyetle belirlenmez. Maliyetle belirlenmez çünkü stoklanamaz bunlar.
Dolayısıyla da daha çok talep yönünden etkilenir bunların
fiyatı ve talep arttığında bunların fiyatı artar
ve talep edilen miktarlar da azalmaz çünkü bunların talepleri inelastiktir
yani mecburdur insanlar gıda tüketmeye, mecburdur kira vermeye.
Dolayısıyla
değerli arkadaşlar, 2019'dan itibaren pandemiyle ilgili
yaptığınız politikalarla -parasal politikalar bunlar daha
ziyade- yaptığınız parasal genişlemeyle Türkiye'de
büyümeyi sağlamaya yöneldiniz fakat büyüme iç talebi artırdı, iç
talep artınca kiralar ve gıda fiyatları arttı. Enflasyonun
ana sebebi budur Türkiye'de veya en azından görece olarak baktığımızda,
emtia fiyatlarının artışının yanı sıra
böyle bir etkinin var olduğunu görmek zorundasınız ve bu da
sizin uyguladığınız politikaların
yanlışlığını söylüyor. Ama biz bunları
söylüyoruz, söylüyoruz -dediğim gibi, çok gerçeklerle ilgili
olmadığı için veya belki daha gerçekçi bir laf edeyim- bu
konular burada değil de sarayda hazırlandığı için ve
saraydakilerle de görüşme ve konuşma imkânımız
olmadığı için belki de bizim eleştirilerimizi onlar
duymuyorlar. E, buradaki duyan arkadaşlarımız da ne kadar saraya
bu itirazlarımızı ve eleştirilerimizi yansıtıyorlar,
bunu da bilmiyoruz.
Ama sonuç olarak
geldiğimiz nokta itibarıyla şunu söylemiş olayım: Bu
bütçede enflasyonu önlemeye yönelik hiçbir şey yok arkadaşlar. Çünkü
Sayın Bakanın modelinin en önemli ayağı nedir biliyor
musunuz? En önemli ayağı, Türk lirasının değeri
düştüğü zaman ihracatın artması, ithalatın
pahalılaşması, ithalatın
pahalılaşmasının sonucunda ithalatı ikame edecek yani
ithal mallarını ikame edecek ürünlerin ülkede üretilmesinin
sağlanması idi. Bu gerçekten bizim cari açık sorunumuzu çözme potansiyeli
olan bir yaklaşım olarak da görülebilir. Ben bu konuşmayı
daha önce de yaptım esasında. Sayın Bakana da sordum, Plan Bütçe
Komisyonunda tam da bir cevap alamadım doğrusunu isterseniz. Peki, ne
oldu? Hakikaten, cari açıkta bir düzelme yok gördüğüm kadarıyla.
Mesela, son mayıs ayı rakamına baktığımda ben,
yanılmıyorsam, yüzde 15 civarında ihracat artıyor, yüzde 45
civarında ithalat artıyor. Ocak-mayıs aylarına baktığımda
ihracat yüzde 20 artıyor, ithalat yüzde 40 artıyor. Ha, şimdi,
bu hadise yani bu rakamlar bile bize yeni Türkiye modeli olarak ifade edilen
modelin çalışmadığını gösteriyor. Ha,
diyebilirsiniz ki: Ya, Ukrayna krizi yoktu burada, bunlar geldi. Bunları
anlayabilirim, bunlar konuşulabilir ama Allah aşkına, bunlar
yokmuş gibi bize aynı şeyleri söylemeyin lütfen. Yani şunu
söyleyeyim: Benim görebildiğim kadarıyla -zamanım bitiyor- bu
paket, bu ek bütçe esas itibarıyla tüketicilerin, daha doğrusu krizin
ve enflasyonun yükünü çalışanlara ve tüketicilere geçirecek olan bir
ek bütçe diye düşünüyorum. Bu da Neden? derseniz hemen söyleyeyim size.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Sayın Başkan, bir dakika daha verir misiniz?
BAŞKAN Buyurun.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Teşekkür ederim.
Vergi artışlarına
baktığımızda yani ek ödeneklerin toplam içindeki
paylarına baktığımızda KDV artışı yüzde
130 civarında, efendim, ÖTV yüzde 71 civarında, ithalden alınan
KDV yüzde 124 civarında, efendim, yüzde 182 civarında da kurumlardan
vergi toplayacaksınız ve bunları bu ek bütçe içerisinde
kullanmaya çalışacaksınız. Değerli arkadaşlar,
bunlar şu demek: Enflasyona devam demek. Bunu, böylelikle çözemezsiniz.
Bunu bugün söylüyoruz, muhtemelen yarın yine söyleyeceğiz çünkü
dinlemiyorsunuz ama bilin ki böyle heterodoks politikalarla bu iş
çözülmez.
Hepinize iyi akşamlar
diliyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun)
İktisada giriş dersine hoş geldiniz.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Selin Sayek Böke.
Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA SELİN
SAYEK BÖKE (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
2022 yılı ek bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bütçeler iktidarların siyasi
tercihlerini en net ortaya koydukları metinlerdir. Nitekim, bugün, ikinci
bütçeyi de tartışırken bir kez daha bu tercihlerin çok net
olduğunu göreceğiz. Bu metin, esasında açık bir itiraf
metni, tükenişin ve ülkeyi tüketmenin itirafının metni.
Yılın daha yarısı tamamlanmamış ama yeniden bütçe
yapmak gerekmiş. Neden? Çünkü ülke ekonomisi tüketilmiş, kaynaklar
heba edilmiş; bir itiraf metni. Daha yılın ilk yarısı
bitmemiş, yeniden bütçe yapmak gerekmiş. Neden? Çünkü iktidar
öngörüsüzlük yapmış, bırakın yönetebilmeyi, ne
olacağına dair öngörü dahi oluşturamamış; bir itiraf
metni. Bu bütçe, iktidarın para politikası tercihlerinin ekonomik
buhranı nasıl derinleştirdiğinin, enflasyonu nasıl
patlattığının bir itirafı ve -kendi tabirinizle
Sayın Bakan- Merkez Bankasını önemsizleştiren, para
politikası araçlarını etkisizleştiren ve bununla gurur
duyan anlayışınızın sonucunda bu ek bütçe
görüşülüyor. Öyle iddia ettiğiniz gibi küresel olaylardan falan
kaynaklı değil, size haber vereyim, belki bilmiyorsunuz.
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Sayın Bakan, dinleyin, dinleyin.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN
(Tekirdağ) Sayın Bakan, kahve söyleyelim, bir kahve içer misiniz!
Kahve söyleyelim bari; çay, kahve içerseniz çay falan verelim!
SELİN SAYEK BÖKE
(Devamla) Avrupa ve Amerikada enflasyon yüzde 8, Türkiyede enflasyon yüzde
73,5; krizin nerede olduğu sadece bu veriden bile belli. Bu kriz bal gibi
saray yapımı bir kriz, bu ek bütçe de o krizin sonucunda ortaya
çıkmış bir bütçe. (CHP sıralarından
alkışlar) Ve adını koyalım, karşı karşıya
bulunduğumuz durum bir ek bütçe falan da değil, basbayağı
baştan başa yeniden yazılması gerekmiş yeni bir
bütçeyle karşı karşıyayız; 2022nin ikinci bütçesi.
Gözler ışıl
ışıl bakıyor ama halkın gözünün feri tamamen
söndürülmüş. Bir uyuyun, altı ay sonra uyanın.
demiştiniz. Eğer sözünüzü dinleyip de altı ay uyumuş
olanlar varsa uyandıkları tabloyu bir anlatayım size. Merkez
Bankasının rezervleri eksi 53,8 milyar dolarda, enflasyon yüzde 73,5;
hani, Amerikadaki yüksek ya, bizdeki çok yüksek. Uyananlar bütçenin
tükendiğine uyandı; bugün bir baktılar, yine bütçe
yapılıyor; e, daha altı ay geçmiş, gözümü
kapatmıştım, yeni yapılmıştı bütçe.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Dejavu, dejavu.
SELİN SAYEK BÖKE
(Devamla) Uyandılar ve yeniden bütçe yapmak gerektiği gerçeğiyle
karşılaştılar. Siz uykuya davet ettiğinizde Türk
lirası dolar karşısında 11 lira 52 kuruştu, bugün 16
lira 65 kuruş. Siz uykuya davet ettiğinizden bugüne geldiğimizde
mazotun fiyatı 3 katına çıkmış ve bu, bizden
kaynaklı, sizin yarattığınız bir krizden kaynaklı
olduğu için Brent petrolün fiyatı sadece yüzde 50 artmış; 3
katına çıkmış! Kriz sizin yarattığınız
bir kriz, ek bütçe sizin marifetiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, bu ikinci bütçe
esasında, siyasi anlayışın ne kadar öngörüsüz
olduğunun tescili. Niye Öngörüsüz. diyorum -ve o öngörüsüzlük devam
ediyor- niye öyle diyoruz? Ya, 2022de bu bütçeyi yaparken -burada
yırtındık hepimiz- döviz kurunu 9 lira 27 kuruş
öngörüyordunuz, bugün 16,65; öngörü yok. Neden Öngörüsüz. diyorum? Bütçeyi
yaparken yıl sonu için enflasyon hedefiniz yüzde 9,8di -hani,
Amerikadaki yüksek enflasyon var ya, o düzeylerde- şu anda yüzde 73,5.
Sizin hesaplarınıza göre 8 katı artmış. Nerede öngörü?
Öngörüsüz. Bütçede öngörü yok, bütçede öngörü olmadığı gibi,
büyük belirsizlik var. Niye? Çünkü yol gösterebilecek bir metin yok ortada, yol
gösterebilecek öngörüsü olan bir iktidar olmadığı için. Sonuç:
Vallahi, kiminle konuşsanız Hiçbir şeyi öngöremiyoruz. diyor.
Taksici, bakkal, kırtasiyeci, üreten, sanayici, emekçi yarınını
göremiyor. Niye? Öngörüsüz olduğunuz için.
Şimdi, çözüm çok
açık; çözüm, acil bir iktidar değişikliği gerekiyor. (CHP
sıralarından alkışlar) Çözüm, öngörülebilirliği
güvence altına alacak, belirsizliği ortadan kaldıracak yeni bir
düzenden geçiyor ve bu yeni düzen ancak iktidar değişirse
kurulabilir; biz kuracağız o düzeni, strateji ve planlama
teşkilatını kuracağız. Planlama yapacak, öngörüyü
bilgiye ve bilime dayandıracak, halkın yaşadığı
gerçekleri görmezden gelmeyecek, buna göre planlama yapacak, o planlamanın
üzerine inşa edilmiş bütçeleri biz iktidarımızda buraya
getiriyor olacağız. (CHP sıralarından alkışlar)
Böylece, şahısların gözünün
ışıltısıyla, keyfiyle belirlenen şeylerle
değil; stratejisiyle, planlamasıyla iş yapan kurumlara dayanan
bir gelecekte biz halkın bütçelerini yapıyor olacağız. O
zaman, işte, bütçeler altı ayda tükenmeyecek; o zaman, işte,
derin yoksullukla baş başa bırakılmayacak halk; o zaman,
işte, istikrarsızlığın içerisine gömülmeyecek bu
ekonomi; biz yapacağız. Şimdi, bugün Genel Kurulda oylanan bu ek
bütçe, işte, bu tercihin bütçesidir. Buradan, bizi izliyor olan
halkımıza sesleniyorum: Bu ek bütçe ve burada oylanan her şey
açık bir tercihin oylamasıdır. Soru şu: Tüm kurumları
yok edip, kuralları yok sayıp, kuralların yerine keyfîliği,
kurumların yerine şahısları koyan bir anlayışla
devam edip altı ayda bir bütçeler altında ezileceğimiz bir
karanlığa mı mahkûm olacağız yoksa kurallarıyla,
kurumlarıyla ve cumhuriyetin öz değerleriyle ayağa
kalkmış bir aydınlık geleceği hep birlikte mi
kuracağız? Bizim tercihimiz çok açık.
Şimdi, dönelim 2022nin
ikinci bütçesine, sözde ek bütçe. Siyasi tercihlerde zerre değişiklik
yok, krizi ortaya çıkarmış olan siyasi tercihlere hiç
dokunulmadan ek bütçe getirilmiş yani diyorsunuz ki: Biz bu krizi
görmediğimiz gibi, derinleştirmekte de kararlıyız.
Bakın, bunu öyle havadan söylemiyorum, verilerle konuşalım.
Şirket kârları yüksek enflasyon ortamında rekor seviyelere
çıktı. Buna rağmen, ek bütçede, ikinci bütçedeki vergi yükünün
üçte 2si dolaylı vergilerden toplanacak yani yine emekçinin, halkın
omuzuna bıraktınız bütün yükü. 5li çeteye on yılda 128 kez
vergi affı getirdiniz, nerede vergi affı halk için?
Yandaşınızın tek kalemde 9,5 milyar lira gelirini vergiden
muaf tuttunuz, nerede halk için muafiyet? Yok. Halka ne var? Yeni vergiler var
bu bütçede, yeni vergiler ve o yeni vergiler, Benzinden ÖTV
alacağım, hem de daha çok alacağım. diyorsunuz, zam
müjdesi veriyorsunuz; Yetmez, dolaylı tüketimden daha çok vergi alacağız.
diyorsunuz, zam müjdesi veriyorsunuz. Halkı ezme
kararlılığı birinci bütçede de vardı, ikinci bütçede
de devam ediyor.
Bakın, 2022 bütçesinde
petrol ve doğal gazdan toplanması hedeflenen ÖTV geliri 31,5 milyar
liraydı, ilk beş ayda neredeyse tümünü topladınız.
Şimdi ek bütçeyle diyorsunuz ki: Ay, o yetmedi, biz 47 milyar lira daha
toplayacağız. Ya, bu açıkça diyor ki: Zaten zamlar artmaya
devam edecek çünkü biz ne kuru tutmak niyetindeyiz ne enflasyonu kontrol etmek
niyetindeyiz, bütçeden topladığımızı toplarız,
yandaşımıza aktarırız. diyorsunuz. Niye böyle dedim?
Çünkü ek 157 milyar lirayı toplayacaksınız halktan, sadece üç
kalem sayacağım size harcayacağınız: 40 milyar lira
kur korumalı mevduat garantisine gitti; 10 milyar lira ortağı
olduğunuz KÖİ projelerine gitti, ek olarak bu da; 89 milyar lira
faize gitti. Halktan toplayacaksınız 157 milyar lirayı, üç
kalemde yandaşınıza, sarayın elitlerine, zenginlere
dağıtacaksınız. Biz, işte, bu siyasi tercihleri ve bu
anlayışı değiştireceğiz. (CHP
sıralarından alkışlar) Biz, gelecek seneden itibaren,
başka bütçelerin yapıldığı bir yeni düzeni kuruyor
olacağız. Bütçeler, iktidarların siyasi tercihlerini
yansıtır. Bizim tercihimiz belli. Birkaç soru sorayım, sizin de
tercihiniz ortaya çıksın. Kaynağı faiz lobilerine mi
harcayacağız, halka mı? 330 milyar lira, 2022 bütçesinden toplam
330 milyar lira, faize harcanacak. Biz de diyoruz ki risk primini
düşüreceğiz, o faizler o zaman düşecek işte ve
düştüğünde biz o parayı üretici güçlerden yana kullanacağız;
bu bir tercihtir, biz tercihimizi böyle kullanacağız. Soruyorum size:
Açlık sınırı 6.400 lira olmuş, asgari ücret 4.253
lira, hâlâ Acaba mı? diyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
toparlayın Sayın Böke.
SELİN SAYEK BÖKE
(Devamla) Elbet toparlayayım.
Milyonları
açlığa mahkûm eden bu bütçeleri biz değiştireceğiz ve
asgari ücret açlık sınırının altında kalmayacak,
kalmaması için bugün mücadele edeceğiz, yarın da bunu gerçekleştireceğiz.
(CHP sıralarından alkışlar)
128 milyar doları heba
ettiniz; yetmedi, 60 milyar doları daha gözümüzün önünde heba ettiniz.
Faizi politika aracı olmaktan çıkardınız, gururla
anlattınız, sonra da dönüp millî paramızın değerini
güvence altına almak yerine dediniz ki: Biz, kura koruma vereceğiz.
Ya, Türk lirasını korusanıza, niye kura koruma veriyorsunuz?
(CHP sıralarından alkışlar) Para bizim paramız
değil mi yerli ve millî ekonomide? Sonuç: 40 milyar lira kur garantisi
ödemesi yapılacak; bu, bir siyasi tercih. Bizim tercihimiz açık,
bütçeden ilk beş ayda çiftçiye 19 milyar lira reva gördünüz. Kur
korumalı mevduatta bugüne kadar 40 milyar lira gördünüz. Tercih açık,
biz bu tercihi hep birlikte değiştireceğiz ve bu yağma
düzenine son vereceğiz.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Kayseri Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş.
Buyurun Sayın
Elitaş. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, değerli
milletvekillerim; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün 2022 yılı
bütçesine ek bütçe getirmek suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin
gündeminde değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Görüşmelerin ilk
kısmında bir kısım milletvekili arkadaşımız
Bu, ek bütçe değil, yeni bütçedir. ifadesini kullandılar; bir
kısım arkadaşlarımız da hem İç Tüzük hem Anayasa
hem de 5018 sayılı Kanunla ilgili bazı görüşlerini beyan
ettiler.
Değerli arkadaşlar,
ek bütçe sadece 2022 yılının Haziran ayında, bugün
yapılan bir olay değil; cumhuriyet tarihinde gerçekleşmiş
bir hadise, bundan önce 93, 94, 96, 97 yıllarında da ek bütçe
görüşmeleri gerçekleşmiş, nitekim Plan ve Bütçe Komisyonunda
değerli milletvekili arkadaşlarımız bu konuları
tartışırken ne zaman yapıldığı ifade
edilmiş. Aynı şekilde, 2003 yılında ek bütçe
gerçekleşmiş, 2004 yılında da ek bütçe
gerçekleşmiş. Anayasanın 161inci maddesi, daha önceki
değişmemiş hâliyle 162 ve 163üncü maddelerinde de ek bütçenin
nasıl yapılacağıyla ilgili esas itibarıyla başlık
hâlinde düzenleme yapılmış ama esas değerlendirme ve
düzenleme 5018 sayılı Kanunun ilgili maddesinde ortaya
konulmuş.
Şimdi, yılın
ortasında bir bütçenin yapılabilmesi, yeni bir bütçenin
yapılabilmesi Anayasa gereği zaten mümkün değil. Eğer
yıl içerisinde bir bütçenin yeniden yapılma ihtiyacı hasıl
olduysa bunun adı ilave bütçe yeni bütçe diye Anayasada
tanımlanırken 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi Kanununda da
aynı şekilde tanımlanmış durumda.
Bakın, bütçenin
nasıl yapılacağını Anayasamızın 161inci
maddesi tanımlamış. En geç -yetmiş beş gün önce yani-
17 Ekim tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
sunulmak mecburiyetinde ve o günden sonra da sunuluşu ve aralık
ayı sonunda da bütçenin bitirilmesi Anayasada kesin olarak korunmuş.
Ek bütçenin en önemli özelliklerinden biri, karşılığı
olmadığı sürece yeni bir bütçe yapılamayacağıyla
ilgili hüküm. Burada en büyük özellik -ki sunum konuşmasında
Sayın Bakanın ifade ettiği gibi ve şu anda da sizlerle
paylaşacağım gibi- bu bütçeyle birlikte 2022 yılının
Haziran ayına geldiğimizde, 2022 yılı Mayıs ayı
bütçe gelirleri 2022 yılının bütçesinin tamamında
gerçekleşmiş durumda yani 2022 yılında öngördüğümüz
gelirler 2022 yılı Mayıs ayı sonu itibarıyla
gerçekleşmiş durumda. Geriye kalan yedi aylık dönemde gelir
artışı münasebetiyle ortaya çıkan bir
fazlalığı kamuoyuyla, vatandaşlarımızla
paylaşmak üzere biz bu ek bütçeyi ihdas ediyoruz. Konuşan
arkadaşlarımız Ek bütçe vatandaşa vergi salmak. diye
ifade ediyor.
Bakın, değerli
milletvekilleri, biz 2022 yılında, sadece kurumlar vergisinde
-Bankacılık Kanunundaki kurumlar vergisinde- bankalarla ilgili yüzde
25ten başka bir vergi artışı yapmadık. 2021
yılında yüzde 23 olan kurumlar vergisi oranı 2022
yılında kurumlara yüzde 20 olarak uygulanacak yani 2021 yılındaki
yüzde 23lük oran 2022 yılında yüzde 20ye düşüyor. Sadece bu
dönemde -vergi fazlalığımız- bankalarla ilgili
yaptığımız düzenlemede yüzde 5lik artış var,
yüzde 20lik oranın yüzde 25e çıkmasıyla alakalı. Biz ne
vatandaşa katma değer vergisi ihdas ettik ne gelir vergisinde
artış ilave ettik ne de bankalar haricinde diğer kurumlarla
ilgili herhangi bir kurumlar vergisi ihdas ettik. Gelen gelirlere de bakarsak
eğer, biz, temel gıda ürünlerinde yüzde 8 olan katma değer
vergisini yüzde 1e düşürdük. Nitekim, buradan vergi gelirlerinin dağılımın
nereye olduğuna baktığınız takdirde, kimden bu
verginin tahsil edildiğini en iyi şekilde görürsünüz. Bakın, bu
bütçe gelirleri içerisinde toplam vergi gelirlerinin artış
oranı, değişme oranı yüzde 108 olmuş. Gelir ve kazanç
üzerinden alınan vergiler yüzde 154 artmış, gelir vergisi yüzde
46 artmış. Gelir vergisi nedir? Gelir vergisi, deftere tabi olan veya
ücrete tabi olan kişilerin elde ettikleri gelirden elde edilen vergi
demektir. Biz, biliyorsunuz, asgari ücret kadar olan ücret gelirlerinin
vergisini de sıfırladık. Yani bugün brüt 5.003 lira olan
-sanıyorum 5.003 lira olması lazım- asgari ücrette yüzde 15lik
vergi vardı, sizlerin de katkılarıyla 2021
yılının sonunda bunu sıfırladık yani asgari ücret
dâhilindeki yüzde 15 gelir vergisini almadık. Artı, sadece onunla da
ilgili değil, bütün ücretlilerin, 20 bin lira alan ücretlinin de 5 bin
liralık kısmını vergi dışı
bıraktık. Buna rağmen vergimizde bir artış ortaya
çıkıyor.
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Açlık sınırının altında asgari
ücret; alsanız ne olur, almasanız ne olur.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) - Yani dar gelirli, ücretli, sabit gelirli insanların vergisinin
üzerine vergi ilave ederek değil, biz, burada, çeşitli sebeplerden
dolayı ortaya çıkan fazlalık vergiyi milletimizle paylaşmak
için bunu yapıyoruz. Bu dönem içerisinde vergi gelirlerindeki
artışın ne olduğunu biraz önce
arkadaşlarımız ifade ettiler, beklenmedik bir artış
hasıl oldu. Kurumlar vergisi: Mesela, 2021 yılında 67 milyar 913
milyon lira kurumlar vergisi tahsil ederken, 2022 yılında 259 milyar
liralık bir vergi geliri tahsil edeceğiz. Yani kurumlar vergisinde
yüzde 282 bir artış var. Buraya çıkan
arkadaşlarımız diyor ki: Millete vergi salıyorsunuz,
onlardan bu kaynakları alıp başka taraflara transfer ediyorsunuz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Evet, aynen öyle
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Elde edilen kurum kazancı ile stoklarından veya
satış fiyatlarının artırılmasından
dolayı, yükselmesinden dolayı ortaya çıkan kurumların
kazançlarını biz burada milletimizle paylaşmaya
çalışıyoruz. Nitekim, 1inci maddenin içerisindeki personel
giderlerine, onların sağlık ödemelerine, diğer transfer
harcamalarına ilave edilecek kısım da hemen hemen 300 milyar
liraya yakın bir kısım. Yani kurumlar vergisindeki artan
rakamın tamamını dar gelirli, sabit gelirli, devletten maaş
alan, ücret alan kişilere transfer etme yolunu ortaya koymuşuz. Bu,
aslında çok güzel bir toplama, milletin gelirlerini toplayıp ihtiyaç
sahipleriyle paylaşma bütçesidir; ek bütçenin en büyük özelliklerinden
biri bu.
Bakın, değerli
arkadaşlar, dâhilde alınan katma değer vergisindeki
artış yüzde 50,4. Tekrar ediyorum; dâhilde alınan katma
değer vergisindeki artış yüzde 50,4. En büyük oran nedir? Az
önce ifade ettiğim gibi, temel ihtiyaç maddelerinde, gıda gibi
ürünlerde yüzde 8lik vergiyi yüzde 1e düşürdüğünüz takdirde
Eğer onu düşürmeseydik, dâhilde alınan katma değer
vergisinin artış oranı belki yüzde 75, belki yüzde 80
olacaktı ama biz bu artış oranını yüzde 50,4te
tutmuşuz. Özel tüketim vergisinin vergi gelirlerindeki artış
oranı yüzde 63,5. Banka ve sigorta muamele vergisinin yüzde 65 yani banka
ve sigorta işlemleri yapan kişilerden elde ettiğimiz vergiye,
ortalama vergi artışına yüzde 108 olarak
baktığımızda demek ki bu işlemlerde de daha düşük
bir vergi artışı ortaya çıkmış. Uluslararası
ticaret ve muamelelerden alınan vergilere baktığımızda
yüzde 124, gümrük vergileri artışı yüzde 117, ithalde
alınan katma değer vergisi yüzde 124, damga vergisi artış
oranı yüzde 29, harçlardaki artış oranı yüzde 83.
Değerli
milletvekillerim, bakın, 5018 sayılı Kanun ve Anayasanın
161inci maddesindeki temel hüküm
Siz bütçeyi yaparken -aralık
ayındaki Plan Bütçe Komisyonu üyesi arkadaşlarımız burada-
dersiniz ki: Aralık ayında ben 1 trilyon lira gelir elde etmeyi
tahmin ediyorum. Bunun karşılığında da 1,2 trilyon
lira harcama öngörüyorum. 200 milyon liralık kısım neyi ifade
edecek? Bütçe açığını ortaya koyacak. Yani o bütçe
açığını çeşitli kaynaklardan alma imkânını
sağlamak için Türkiye Büyük Millet Meclisi icra organına yetki
veriyor ama ek bütçede böyle hüküm söz konusu değil; ek bütçede, olmayan
bir gelirle harcama yapmanız mümkün kılınmıyor, olan
gelirle harcama yapmanız mümkün kılınıyor. Nitekim, Anayasa
161 ve 5018 sayılı Kanun net. İşte, Bakanlık
tahminlerini yapmış, Mayıs 2022 rakamları ile Aralık
2022 rakamları arasındaki tahmin ettiği bütçe fazlası,
gelir fazlası 1 milyar liranın üzerinde gerçekleşiyor. 1 milyar
liranın üzerinde gerçekleşen gelirin bir kısmını
yatırıma, bir kısmını dar gelirli, sabit gelirli
vatandaşıma tahsis edeyim...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ
(Elâzığ) 1 trilyon.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) - 1 trilyon lira.
1 trilyon lira
artış beklediğini ifade etmiş, Ben bunu
vatandaşlarıma tahsis edeyim, onlarla paylaşayım.
demiş.
Nitekim, Plan Bütçe
Komisyonunda, sanıyorum yarın veya öbür gün görüşülecek torba
kanunda vatandaşlarımızın gelir seviyesini
artırıcı maddeler de ihtiva eden hükümler mevcut.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) İnşallah, Komisyonumuz bunu gerçekleştirdiği
takdirde, bu hafta sonunda da o torba kanun diye ifade ettiğimiz hem
3600le ilgili hem diğer kısımlarla ilgili durumları önemli
şekilde ortaya çıkaracak, iyileştirme yapılacak
düzenlemeler hasıl olacaktır diye ümit ediyorum.
Ek bütçenin hayırlı
uğurlu olmasını temenni ediyor...
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Neresi hayırlı, neresi?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Hayrını, bütçe geçtiği anda görmeye
başlayacaksın Sayın Altay. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Katkı sağlayan Plan
Bütçe Komisyonu Başkanına, Plan Bütçe Komisyonunun değerli
üyelerine, burada konuşmalarıyla, eleştirileriyle bize yön
veren, bizimle görüşlerini, fikirlerini paylaşan Türkiye Büyük Millet
Meclisinin değerli üyelerine teşekkür ediyor; yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
İSMAİL
TATLIOĞLU (Bursa) Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurun
İsmail Bey.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Bursa) Sayın Başkan, sadece kayıtlara geçsin
diye söylüyorum: Enflasyondan daha zalim bir vergi olmaz. Dolayısıyla
Türkiyede yapılacak ilk iş, bu enflasyonu tek haneye indirmektir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teklifin 1inci
maddesi üzerinde şahsı adına ilk olarak Ağrı
Milletvekili Sayın Abdullah Koç.
Buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
ABDULLAH KOÇ (Ağrı)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, bütçeye
ilişkin olan bu kanun teklifinin hukuksuz, kanuna aykırı ve
Anayasaya aykırı olduğunu baştan belirtmek
durumundayım, biraz sonra açıklamasını yapacağım.
Görüştüğümüz bu
bütçe kanunu teklifi, Erdoğan Hükûmetine verilen ve tüyü bitmemiş
yetimin, emekçinin, çalışanın, çocuğun, gencin
istihkakından kesilip devletin idare edilmesi için verilen paranın
bittiğine ilişkin olarak Para bitti, bize yeniden kaynak verin, biz
bu kaynak çerçevesinde yeniden toplumu soyacağız. şeklinde
getirilen bir kanun teklifi.
Bu bütçe kanunu teklifinin,
aynı zamanda, Anayasaya da çok açık bir şekilde
aykırı olduğunu belirtmekte fayda var. Bu bütçeye ilişkin,
tüm bakanlıkların ve bağlı bulundukları
kurumların hiçbir tanesi ne Komisyonda ne de burada görüşlerini
belirttiler ve buna ilişkin de kendi beyanları söz konusu değil.
Dolayısıyla, bu mevcut bütçe kanunu teklifi Anayasanın birçok
hükmüne aykırıdır, bunu bu şekilde söylemekte fayda var.
İlk baştan söyleyelim ki halkın bütçesini çarçur eden iktidar
Aynı zamanda, bu kaçamak bütçe kanunu teklifi, Anayasanın 73üncü
maddesi, 89uncu maddesi ve 161inci maddesine çok açık bir şekilde
aykırı olan bir teklif.
Bakın, ben size
şunu söyleyeyim: Bu ek bütçe teklifiyle şu anda
görüştüğümüz bu bütçe, 2021 yılı bütçesinin yüzde 80ini
oluşturan bir bütçe, 2022 yılının bütçesinin yüzde 65ini
teşkil eden bir bütçe. Bu, ek bütçe falan değil; başlı başına
Anayasaya aykırı bir bütçe kanunu teklifini biz şu anda
görüşüyoruz. 1 trilyon 80 milyar lira gibi bir harcamayı şu anda
öngörüyor. Bu, mevcut olan 2022 yılına getirilen ek miktarla birlikte
2,8 trilyon olacak şekilde bir harcamayı aynı zamanda öngörüyor.
Bu artışın hemen hemen hepsi vergi gelirleriyle sağlanacak
yani halkın boğazına çökecek bu mevcut olan Hükûmet, halkın
boğazına çökecek. Ek bütçe, öngörülmeyen bir durumun ortaya
çıkması durumunda başvurulan bir yöntem olması gerekirken
mevcut olan Hükûmet bunu da kabul etmiyor.
Bakın, gerekçesinde ne
belirtiliyor? Gerekçesinde deniliyor ki: Dünyada ve ülkemizde yaşanan
ekonomik ve jeopolitik gelişmeler sonucunda genel fiyatlarda
artış yaşanmış ve ek bütçe ihtiyacı
doğmuştur. Böyle bir gerekçeyle şu anda bu mevcut olan kanun
teklifi geliyor. Peki, jeopolitik nedir? Türk Dil Kurumunda mevcut olan
tanımı şu: Bir devletin saldırgan nitelikteki
genişlemesini, ekonomik ve siyasi coğrafya açısından
haklı kılmaya yönelik siyasi öğreti. Tam da işin özü
aslında burası, tam da bu politikalar nedeniyle savunmaya ve
çatışmaya harcanan halkın parasından biz bahsediyoruz.
Savunma, savaş ve çatışma; işin özeti budur. Buna yolsuzluk
politikaları ve kamudaki korkunç israflar da eklenince ülkeyi idare
edemeyecek duruma gelen bir iktidardan bahsediyoruz. Para yetmedi yani
kaynağı bitirdiler, yeniden kaynak talebinde bulunuyorlar.
Peki, bu Hükûmet neyi kabul
ediyor, neyi kabul etmiyor? Bakın, ekonomik krizi kabul etmiyor ama ek
bütçe talebinde bulunuyorlar, ekonomik kriz yok Türkiyede fakat ek bütçe
talebinde bulunuyorlar. Yanlış para politikalarını kabul
etmiyorlar, çok baştan şekilde söylüyorlar fakat ek bütçe talebinde
bulunuyorlar çünkü paraları bitti, paraları bitirdiler. Sürekli
savaş hâli var, çatışma politikaları var, bunları
kabul etmiyorlar ama Para bitti. diye gelip Meclisten yine para talebinde
bulunuyorlar. Meclisten para talebinde bulunurken de Anayasaya
aykırı bir şekilde bu taleplerini yineliyorlar değerli
arkadaşlar.
Bakın, Bakan Sayın
Nebati ne dedi? Kriz bitecek. dedi, Hazine fazla miktarda para veriyor,
yılın ilk beş ayında hazinede fazla para var. dedi. Biz
şu anda, yılın 6ncı ayının sonunda 1 trilyon 80
milyar Türk lirası değerinde ek bütçe talebinde bulunan bir
Bakanlıktan bahsediyoruz. Bakın, şimdilik ek bütçe talebinde
bulunuyor fakat ne oldu da yine milletvekillerine gelip de bu talepte bulunuyor
bu mevcut olan Hükûmet? Bu bütçe savaş bütçesi olması nedeniyle,
sadece savunmaya, sadece savunmaya yüzde 30 oranında bir para talepleri
söz konusu değerli arkadaşlar. Bakın, Adalet Bakanlığı
için talep ettikleri miktar yüzde 11,7; adalet ayaklar altında.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ABDULLAH KOÇ (Devamla)
Bakın, diğer husus, Sağlık Bakanlığı için
talep etmiş oldukları miktar yüzde 31,5. İnsanlar artık
kuyrukta sağlık hizmeti almak için ama savunmaya belirtmiş
oldukları, savunmaya ayırmış oldukları miktar yüzde
40a yakın oranda olan bir miktar.
Değerli milletvekilleri,
bakın, petrol ve doğal gazdan yüzde 146 oranında bir gelir
bekliyor bu Hükûmet. Bu; ekmeğe, çaya, nohuda, patatese, ete, süte, giyime
zam demek, zam. Bütün gelirleri vergilerden elde edecekler. Üretim zamlanacak,
taşıma zamlanacak, ısınma zamlanacak ve bu başka bir
ekonomik çöküşü beraberinde getirecek; bütün halkımız bu
şekilde bilsin bu meseleyi.
Ücretlilere yüzde 40 zam
veriyorsunuz fakat bakın, çay kaşığıyla zam
veriyorsunuz, kepçeyle geri alıyorsunuz. Yüzde 40a karşı halka
dayatmış olduğunuz miktar yüzde 146. Biz, bu şekilde bunu
belirtiyoruz ve bunu asla ve asla kabul etmiyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Şahsı
adına ikinci konuşmacı Giresun Milletvekili Sayın Cemal
Öztürk.
Buyurun Sayın Öztürk.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum. 344 sıra sayılı ek bütçe teklifi üzerinde
şahsım adına söz aldım.
Bildiğiniz gibi kamu
idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu
tüzel kişilerinin harcamaları Anayasa gereği yıllık
bütçelerle yapılmaktadır; Anayasamızın 161inci maddesi bu
konuda amir hüküm içermektedir. Yine, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi
ve Kontrol Kanunu da bu konuyu düzenlemektedir. Dolayısıyla, ek
bütçeler de Anayasanın bir gereğidir.
Değerli milletvekilleri,
tabii, ek bütçe ekstrem bir olay, durup dururken gelmedi. En son 2004
yılında ek bütçe yapılmış, aradan geçen on sekiz
yıl içinde ek bütçe yok. Tabii, bu noktaya niye geldik? Biliyorsunuz, 2021
yılı bütçesi 15 Ekimde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunuldu ve tartışılarak,
görüşülerek 17 Aralık tarihinde de kanunlaştı. Tabii, o
günden bugüne geçen sürede dünyada çok büyük gelişmeler oldu ki dünyada
meydana gelen bu ekonomik, siyasi ve doğal gelişmeler sonucunda
küresel enflasyon düzeyi hızla yükseldi, tedarik zinciri bozuldu, emtia
fiyatlarında rekor artışlar meydana geldi; kuraklık, sel
gibi doğal afetler yanında bir de yakın
komşularımız Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş bütün
dengeleri bozdu. Tabii, maalesef, bu olaylardan biz de Türkiye olarak
payımıza düşeni aldık. Ancak, takdir edersiniz ki ek bütçe
sadece Türkiye için değil; başta Almanya, onun yanında
Finlandiya, Japonya, Güney Kore ve Pakistan gibi ülkeler de şu ana kadar
ek bütçe kabul ettiler; önümüzdeki süreçte de muhtemeldir ki bazı ülkeler
yine ek bütçeler geliştirecekler, onlar da ek bütçe yapacaklar.
Tabii, bu ek bütçe özü
itibarıyla çalışanların ve emeklilerin yani dar ve sabit
gelirlilerin gelirlerini enflasyona karşı koruma amacı
taşımaktadır. Tabii ki Türkiye'de enflasyon yükseldi mi? Evet,
yükseldi; TÜİK'e göre aralık ayı sonu itibarıyla bizim TÜFE
enflasyonumuz yüzde 36 civarındaydı, şu anda geldiğimiz
noktada yüzde 73,5 yani 2 kat yükselmiş. Ama sadece Türkiye'de değil;
kıyaslayacak olursak, Amerika'da 6,14 kat -yani 6 katın üzerinde-
İngiltere'de 13 kat, İspanya'da 17,5 kat, Rusya'da -enerji
ihracatçısı bir ülke olmasına rağmen- 4,6 kat enflasyon
yükselmiş. Bazı arkadaşlarımız diyor ki: Bunu niye
kıyaslıyorsunuz? E, kıyaslamak zorundayız. Elbette Türkiye
de payına düşeni almıştır, enflasyon 2 kat
yükselmiştir. Tabii, bu enflasyon oranındaki artış hem
gelir beklentilerini hem de harcama büyüklüklerini etkilemiştir. Hükûmet
de bu değişimleri dikkate alarak vatandaşımızın
mevcut konjonktürden etkilenmelerini en aza indirmek için ek bütçe hazırlayıp
Türkiye Büyük Millet Meclisine sunmuştur.
Tabii, ek bütçeyi biz Plan ve
Bütçe Komisyonunda etraflıca tartıştık, muhalefetten
arkadaşlarımız güzel katkılarda bulundular ama bütçe
olmadan bu gelirleri toplamak, giderleri yapmak mümkün değil. Hem gelirleri
hem giderleri bütçe teklifinin A ve B cetvellerinde teklif sahipleri, teklif sahibi Sayın
Cumhurbaşkanımız belirtmişlerdir. Bize düşen, bunu
müzakere edip kanunlaştırmaktır. Ek bütçenin kanunlaşmadan
yürürlüğe girmesi, dar gelirliye, çiftçiye, işçiye maaşın
ödenmesi, paranın ödenmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla, ben
şahsım adına söz almış bulunuyorum; şahıs
olarak bu ek bütçeye evet oyu kullanacağımı ifade ederek
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Öztürk.
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Vebali büyük Cemal Bey, vebali büyük!
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) Ya,
bütçe çıkmazsa ne olacak?
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, 1inci madde üzerinde konuşmalar
tamamlanmıştır.
Şimdi soru-cevap
işlemlerine geçiyoruz.
Sayın Yılmaz...
ÜMİT YILMAZ (Düzce) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Yapılan ek bütçeyle
birçok kesimin beklentileri karşılanmıştır, asgari
ücrette de iyileştirme yapılacağı görülmektedir. Bunlar
olumlu gelişmelerdir ancak sayıları 30 bin civarında olan
serbest eczaneler, yaşanan ekonomik gelişmelerden en fazla etkilenen
kesim olmasına rağmen ek bütçeden faydalanamayacak gibi
görünmektedir.
Sayın
Bakanımıza sormak istiyorum: İlaç Fiyat Kararnamesinde on üç
yıl önce belirlenen basamaklandırmalarda iyileştirme
yapmayı düşünüyor musunuz?
İkinci sorum da şu:
Şubat ayında yapılan, fiyat belirlemesinde kullanılan kur
rakamında ek bütçeyle birlikte güncelleme yapmayı düşünüyor
musunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Şevkin
MÜZEYYEN ŞEVKİN
(Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ekonomik kriz ve halk
sağlığı krizini en ağır şekilde
göğüslemek durumunda olan yoksul ve yalnız
yaşlılarımız sosyal devletin önleyici ve koruyucu
şemsiyesinden yararlanamamaktadır. Türkiyede yaşlılarımızın
yüzde 85i yaşlı aylığı ve evde bakım
aylığı alamamaktadır. Türkiyede 2 milyon tek
başına yaşayan yaşlı vatandaş bulunmaktadır,
bunların yüzde 60ı kadındır. Yaşlılık
aylığı 1.084,55 liradır. Eşi ölen ve hiçbir geliri
olmayan kadınlara iki ayda bir 650 lira ödenmektedir. Açlık
sınırının 6.117 lira olduğu bir ortamda bu miktarı
artırmayı düşünüyor musunuz? Siz çocuklarınıza bu 650
lirayı harçlık olarak veriyor musunuz?
BAŞKAN Sayın
Adıgüzel
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu)
Asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına yapılan
artışlar yüksek enflasyon nedeniyle kısa sürede yok oluyor. Bu
nedenle, nasıl ki mevduat hesaplarına kur koruması getirdiniz,
asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına, tarım ürünlerinde
taban fiyatlarına da kur koruması istiyoruz. Örneğin, Cumhuriyet
Halk Partisi olarak Bu yıl fındık taban fiyatı en az 4 dolar
karşılığı Türk lirası olmalıdır.
dedik. Bunu bugün Türk lirası olarak sabitlerseniz iki ay sonra kuşa
dönecek. Bu yüzden, zaten yüzde 80i ihraç edilen ve dolar üzerinden işlem
gören fındık için kur korumalı taban fiyat istiyoruz. Ama biz
sizin gibi, bankadaki mevduat dolara kaçırılmasın diye
değil, fındıkçının alın teri yurt
dışına kaçırılmasın diye istiyoruz;
fındık mafyasından, Ferrerodan ve iş birlikçi Rekabet
Kurumundan fındıkçıyı korumak için kur korumalı
fındık taban fiyatı istiyoruz. Bankalarda yüklü parası
olanları korumak için değil, alın terini ve emek
hakkını korumak için kur korumalı fındık taban
fiyatı istiyoruz.
BAŞKAN Sayın
Köksal
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Önümüz Kurban Bayramı. Bu bayram da asgari ücretin altında
maaş alan emekliler, 2.500 liranın altında maaş alan dul ve
yetimler yine bayramı bayram gibi yaşayamayacaklar.
Aldıkları maaş neye yetecek; kurban mı kesecekler, bayram
alışverişi mi yapacaklar, torunlarına harçlık mı
verecekler?
Sayın Bakan, siz asgari
ücretin altında verilen emekli maaşıyla, dul ve yetimlerin
aldığı maaşla bir ay boyunca geçinebilir misiniz?
Bakın, Kızılayın bile vekâletle kurban kesim bedeli 2021de
1.050 lirayken 2022de 2.475 lira olmuş yani yüzde 135 zam gelmiş.
Şimdi, yağmur gibi yağan zamlardan sonra hâlâ enflasyona
nasıl yüzde 73,5 diyebiliyorsunuz?
BAŞKAN Sayın
Aydın
Yok.
Sayın
Gaytancıoğlu
OKAN GAYTANCIOĞLU
(Edirne) Teşekkürler Sayın Başkan.
Yapılan ek bütçeyle
gelirlerin artacağı anlaşılmaktadır. Artacak gelirle,
on yılı aşkın bir süredir çeltikte 10 kuruş olan
destekleme primini arttırmayı düşünüyor musunuz? Çünkü
yıllardır destek vermiyorsunuz, ekiliş alanları 250 bin
dekar azaldı.
Şeker fiyatlarında
çok ciddi dengesizlikler var. Şeker pancarı üretimine ek bir destek
yapmayı düşünüyor musunuz?
Edirne'mizde yapımı
yıllardır yılan hikâyesine dönen Keşan-Enez kara yoluna,
Çakmak Barajı'na, Çömlekköy Barajı'na, Hamzadere Barajı'na
kaynak ayırmayı düşünüyor musunuz?
Onun dışında,
çiftçilerin borçları çok arttı, bu faizleri silmeyi düşünüyor
musunuz?
BAŞKAN Şimdi,
soruları cevaplamak üzere sözü Komisyona veriyorum.
Süreniz beş
dakikadır.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) Sayın Başkan,
Komisyonumuza yönelik doğrudan herhangi bir soru
olmamıştır, Hükûmetimize yönelik soruları Sayın
Bakanımız cevaplayacaktır.
BAŞKAN Evet, buyurun.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Teşekkür ederim.
Emekli ve
çalışanların gelirleri ne durumdadır ve reel ücret ne kadar
artırılmıştır, reel olarak artışları ne
kadardır? diye soruldu. Net asgari ücrette 2002 Aralık-2022 Ocak
döneminde nominal olarak 23 kat ve reel olarak yüzde 159,4; en düşük SSK
emekli aylığında nominal olarak 12,3 kat ve reel olarak yüzde
38,4; en düşük BAĞ-KUR çiftçi emekli aylığında nominal
olarak 38 kat ve reel olarak yüzde 326,8; en düşük BAĞ-KUR esnaf
emekli aylığında nominal olarak 19,1 kat ve reel olarak yüzde
114,6; en düşük Emekli Sandığı emekli
aylığında 90,8 kat ve reel olarak yüzde 12,2 artış
yapılarak artan refahtan paylarını almaları
sağlanmıştır.
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Açlık sınırı kaç lira oldu Sayın Bakan,
haberin yok mu?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Hazırladığımız ek
bütçede vergi gelirlerinin 2/3ü dolaylı vergilerden oluşuyor. 2021
yılında toplam vergi gelirlerinin yüzde 64,1i dolaylı
vergilerden alınırken ek bütçenin dağılımında bu
oran yüzde 60,4e düşmektedir, dolaysız vergilerin payı ise
35,9dan 39,6ya çıkmaktadır. Yine, OECD tanımlamasına göre,
Türkiyenin dolaylı vergilerinin toplam vergi gelirleri içindeki payı
2002 yılında yüzde 46,9 iken 2021 yılında söz konusu oran
yüzde 42ye gerilemiştir. Türkiyenin vergi gelirleri içinde dolaylı
vergilerin payı azalmaktadır, bu oran on dokuz yılda 5 puan
düşmüştür. Yukarıdaki oranlardan da
anlaşılacağı üzere yıllar itibarıyla vergi
gelirlerinin dağılımı dolaysız vergiler lehine
değişmektedir.
Vergi afları kimlere
gidiyor? diye soru soruldu. Türk vergi hukukunda, tahakkuk eden yani
kesinleşen vergi ve cezaların silinmesine imkân ve izin veren
herhangi bir kanuni düzenleme bulunmuyor. İktidara geldiğimiz günden
itibaren hiçbir şekilde vergi affı yapmadık. Evet, vergi
yapılandırma kanunlarını yüce Meclisimiz kabul etti ve
hatta son yapılandırma yasası da 2021 yılında
çıktı ve uygulaması devam ediyor. Bu son yasanın
başvurularına ilişkin bilgi vereyim: Bakanlığıma
bağlı vergi dairelerine, bu kanundan yararlanmak için 5,9 milyon
mükellefimiz, vatandaşımız başvurdu. Bu kapsamda 156 milyar
lira borç yapılandırıldı. Şu ana kadar da 70 milyar
borç ödemesi gerçekleştirildi. Biz hiçbir düzenlemeyi, belli bir kesimi ya
da kişiyi korumak için yapmadık, yapmayız. İstisna,
muafiyet gibi düzenlemeler kanunla düzenlenir ve kapsama giren tüm mükelleflere
ve/veya vergisel işlemlere herhangi bir ayrım gözetmeksizin
uygulanır.
Büyümeden bahsediyorsunuz,
emekliye refah payı verilecek mi? Emeklilerimizin her zaman yanında
olduk. En düşük emekli aylığı şu anda 2.500
liradır.
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Aman siz yanında olmayın, yanında olduğunuz
buysa
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
2.500 lirayla kim geçinebiliyor ya! 2.500 lirayla siz geçinebilir misiniz,
ona cevap verin.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Ramazan ve Kurban Bayramlarında 1.000
TL ikramiye ödenmesi sağlanmış, bu tutar 2021 yılında
1.100 liraya çıkarılmıştır. Yaptığımız
seyyanen ve oransal artışlarla en düşük emekli
aylıklarında 2002 yılından bu yana reel olarak yüzde 42 ila
yüzde 379 oranında artış sağlanmıştır.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
2.500 lirayla bir ay boyunca geçinebilir misiniz Sayın Bakan, onu
söyleyin.
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Aylık bağlama oranını yüzde 70ten yüzde
35e düşürdünüz.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Özel eğitim ödeneğini
arttırmayı düşünüyor musunuz? Özel eğitime ihtiyaç duyan
bireylere 2022 yılı içinde verilecek eğitim desteklerine
ilişkin tutarlar 2022 Yılı Özel Eğitime İhtiyaç Duyan
Bireylere Verilecek Eğitim Desteği Tutarlarına İlişkin
Tebliğle belirlenmiştir. Bu doğrultuda, söz konusu tebliğ
kapsamında, özel eğitimden faydalanmakta olan bireylere verilecek
desteklere ilişkin giderlerinin karşılanması amacıyla
ek bütçe kanun teklifiyle Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine
yaklaşık 1,9 milyar lira kaynak ayrılması teklif
edilmiştir.
Kırsal için
vatandaşa yakacak yardımı yapılacak mı? Doğal gaz
kullanmayan, kırsalda yaşayan vatandaşlarımıza destek
sağlanacak mı? Kırsalda yaşayanlara tüp gaz
yardımı düşünülüyor mu? Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığımızca ihtiyaç sahibi
vatandaşlarımıza yönelik ayni ve nakdî yardım
programları uygulanmaktadır. Bu kapsamda, sosyal
yardımlaşma ve dayanışma vakıfları
tarafından 3294 sayılı Kanun kapsamında bulunanların
yakacak, barınma, gıda gibi temel ihtiyaçlarına yönelik
yardım programları yürütülmekte olup doğal gaz kullanmayan
kişilere ya da doğal gaz altyapısı bulunmayan yerlerde
yaşayanlara talepleri üzerine kömür yardımı yapılması
da sağlanmaktadır.
Nakliyeciler TİO
belgesi zammı nedeniyle zora girdiler, belge bedeli yeniden 50 bin lira
olsun. Taşıma İşleri Organizatörlüğü
Yönetmeliğinde 30 Aralık 2021 tarihinde yapılan
değişiklikle, altmış gün süreyle geçerli olmak üzere
TİO yetki belgesinde büyük oranda indirim yapılmıştır
ancak TİO yetki belgesi ücretlerine yönelik
taşımacılık, nakliye sektörümüzden gelen talepler
doğrultusunda yeniden bir düzenleme yapılarak indirim
uygulanacaktır. Yönetmelik değişikliğine ilişkin
çalışmalarda sona gelinmiştir. Böylece, 270 bin lira olan yetki
belgesi ücretinde yeni düzenlemeyle yüzde 85'e varan indirim
uygulanacaktır.
Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım.
BAŞKAN 1inci madde
üzerinde 3 önerge vardır, önergeleri aykırılık
sırasına göre işleme alacağım.
Sayın milletvekilleri,
Anayasa'nın, bütçe ve kesin hesabı düzenleyen 161inci maddesinin
altıncı fıkrası Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile
değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın
okunur ve oylanır. hükmünü havidir. Bu hüküm ve geçmiş uygulamalar
doğrultusunda önergeler okunup Komisyona sorulduktan sonra önergeler
üzerinde konuşma yapılmayacak ve önergelerin gerekçeleri
okunacaktır. Bu kanun teklifi görüşmeleri sırasında tüm
önerge işlemleri bu açıklamaya uygun olarak
gerçekleştirilecektir.
Şimdi madde üzerindeki
ilk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 344
sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile
Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifinin 1inci maddesine ekli (A) cetvelinde yer alan Hazine ve
Maliye Bakanlığı bütçesinin 14-12.44-01-05.04 tertibinde yer
alan (Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına
Karşı Korunmasına İlişkin Giderler) 40.000.000.000
TL'lik ödenekten 5.000.000.000 TL'nin düşülerek söz konusu miktarın
(II) sayılı cetvelde Orman Genel Müdürlüğü adına
açılacak olan bölümde yer alacak 20-54.37-02-06.01 tertibine (Orman
Yangınlarıyla Mücadele İçin Hava Taşıtı
Alımı) eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Bekaroğlu Emine
Gülizar Emecan Cavit
Arı
İstanbul İstanbul Antalya
İlhami
Özcan Aygun Erkan
Aydın Süleyman
Girgin
Tekirdağ Bursa Muğla
Abdurrahman
Tutdere
Adıyaman
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) Katılamıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önergenin
gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Tarım ve Orman
Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2022
yılı bütçe teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi
sırasında dönemin Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli
tarafından 2,4 milyar TL kaynak konulduğu belirtilmesine rağmen
söz konusu bütçe dokümanları üzerinde yapılan tetkikte, bu miktarda
bir kaynağın Bakanlık ve ilgili kuruluşlar bütçelerine
konulmadığı, sadece Orman Genel Müdürlüğü bütçesinin
20-54.37-02-06.01 tertibinde 400 milyon TL'lik bir ödeneğin mevcut
olduğu anlaşılmıştır. Türkiye'nin geçen hafta
gündemini işgal eden ve zorlukla söndürülen Marmaris'te çıkan orman
yangını nedeniyle Orman Genel Müdürlüğünün yangına
karşı hazırlıksız yakalandığı
anlaşılmıştır.
Bu nedenle Hazine ve Maliye
Bakanlığının 14-12.44-01-05.04 tertibinde yer alan, kur
korumalı mevduat için hazineden ayrılan 40 milyar TL'lik kaynaktan 5
milyar TL kesinti yapılarak bu tutarın orman yangınlarıyla
mücadele için hava taşıtı alınmasını
sağlamak üzere Orman Genel Müdürlüğü bütçesine ek ödenek
konulması amacıyla bu önerge verilmektedir.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 2022
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1inci
maddesinde yer alan eklenmiştir ibarelerinin ilave edilmiştir
ibaresiyle değiştirilmesini arz ve teklif ederim.
Dursun Müsavat
Dervişoğlu Mehmet
Metanet Çulhaoğlu Dursun
Ataş
İzmir Adana Kayseri
Behiç
Çelik Muhammet
Naci Cinisli
Mersin Erzurum
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) Katılamıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Gerekçesini
okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle madde metninin daha
anlaşılır hâle gelmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca
bütçenin gerçek sahibi olan vatandaşlarımızın dertlerine
çözüm bulmak ve onlara ulaşmak adına Komisyon görüşmeleri
sırasında sunmuş olduğumuz önergeler Cumhur
İttifakı milletvekilleri tarafından reddedilerek kabul
edilmemiştir. İYİ Parti olarak mayıs ayında
sunmuş olduğumuz EYT çözüm önerimizin hayata geçirilmesi
maksadıyla; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
bütçesinin artırılması ve EYT'lilerin mağduriyetlerinin
giderilmesi gerekmektedir. Yine Komisyon görüşmeleri sırasında,
toprağını terk etmeye mecbur bırakılmış ve
ağır borç yüküyle baş başa kalmış çiftçilerimize
yönelik destekleri göz ardı eden bir bütçe yapma
anlayışını kabul etmediğimizi dile getirdik.
Tarımsal kalkınma hedefiyle gereken tüm adımların bir an
evvel atılması ve tarımsal girdi fiyatlarındaki yüksek
artışın çiftçilerimiz üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek amacıyla
Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin
artırılması önem arz etmektedir. Bunlara ilave olarak 28 Temmuz
2021 yılında başlayan, vatandaşlarımızın
hayatlarını kaybettiği, yüz binlerce hektar orman ve
yerleşim yerinin küle döndüğü ve binlerce hayvanın can verdiği
15'i büyük olmak üzere 49 ilde çıkan 299 orman yangının tekrar
yaşanmaması için Bakanlık bünyesinde sabit yangın
uçakları ve gerekli envanter bulunması amacıyla Tarım ve
Orman Bakanlığı bütçesinde artırım yapılması
zaruridir. Ancak Anayasa'nın 161inci maddesi uyarınca Genel Kurul
görüşmeleri esnasında gider arttırıcı ya da gelir
azaltıcı önerge sunulamadığından Komisyon
görüşmeleri esnasında önergelerimizin reddedilmiş olması
milletimizce değerlendirmeye tabi tutulacaktır. İktidar
milletimizin yararına olacak önergelerimizi de reddettiği gibi
uyguladığı tüm yanlışlarda ısrar etmektedir. Bu
sebeple bir an önce uyguladığı politikaların
yanlış olduğunu kabul edip bu uygulamalara son vermelidir.
Yanlış kararların sonucu olarak ekonomideki bozulmaları düzeltmeye
yönelik makro çerçeve oluşturulmalıdır. Herhangi bir ekonomik
meseleye verilen günübirlik uygulamalara son verilmelidir. Bu günübirlik
uygulamalar ekonominin diğer değişkenlerine birtakım
etkiler doğurmakta ve iktidar tarafından bu etkilerin hangi değişkenlere,
nasıl ve ne kadar süre etki yapacağı hesaplanmamaktadır.
Bunun sonucu şimdi de yaşandığı üzere;
fakirleşme, açlık ve yokluktur.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 344
sıra sayılı Kanun Teklifinin 1inci maddesinin (2)nci
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini; maddeye bağlı A işaretli cetvelde
yer alan "Personel Giderleri ve Sosyal Güvenlik Kurumlarına Devlet
Primi Giderleri ibaresinin karşısında yer alan "
"(2)
Cumhurbaşkanlığı bütçesinde yer alan
"01.08-Cumhurbaşkanı Ödeneği ekonomik kodlu tertip hariç
olmak üzere merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde
yer alan 01- Personel Giderleri ile 02- Sosyal Güvenlik Kurumlarına
Devlet Primi Giderleri ekonomik kodlarını içeren tertiplere
başlangıç ödeneklerinin yüzde 40,5i oranında ödenek
eklenmiştir.
Mustafa
Elitaş Ramazan
Can Mustafa
Savaş
Kayseri
Kırıkkale Aydın
Fehmi Alpay
Özalan Yusuf
Başer Veysel
Eroğlu
İzmir Yozgat Afyonkarahisar
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSOYONU
SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önergenin
gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Bu önergeyle
Cumhurbaşkanı ödeneğinin yüzde 20,2 oranında
artmasını düzenleyen ifadenin madde metninden
çıkarılması ve Cumhurbaşkanı ödeneğinde
artış yapılmaması amaçlanmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmiştir.
Şimdi, 1inci maddeye
bağlı cetvellerde yer alan her bir kamu idaresinin bütçelerine
eklenen ödenekleri okutarak oylarınıza sunacağım ancak
öncesinde kısa bir açıklama yapmak istiyorum: Bildiğiniz üzere,
bugün 177 kamu idaresine ait 1.063 ödeneği ayrı ayrı
okutacağım. Kâtip üye önce bütçe tertiplerini, sonra bu tertiplere
ait ödenekleri ve bu ödeneklerin açıklamalarını
sırasıyla okutacaktır. Bu başlıklar her seferinde
tekrar edilmeyecektir. Söz konusu bilgiler sıra sayısında yer
almaktadır.
Anayasa
Mahkemesi:
|
İDARE |
TERTİP |
TUTAR (TL) |
AÇIKLAMA |
|
ANAYASA
MAHKEMESİ |
98-3.3-01-03.02 |
8 milyon |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri |
|
98-3.2-01-03.06 |
8 milyon |
Toplantı, Konferans ve Seminer
Giderleri |
BAŞKAN Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Yargıtay:
|
YARGITAY |
1-4.3-01-03.02 |
109 milyon |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri |
|
1-4.3-01-03.05 |
5 milyon 500 bin |
Hizmet Alım Giderleri |
|
|
1-4.3-01-03.07 |
2 milyon 500 bin |
Menkul Mal Bakım Onarım
Giderleri |
BAŞKAN - Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Danıştay:
|
DANIŞTAY |
1-5.1-01-03.05 |
1 milyon 100 bin |
Hizmet Alım Giderleri |
|
98-5.3-01-03.02 |
23 milyon 300 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri |
|
|
98-5.3-01-03.07 |
2 milyon 800 bin |
Menkul Malların Bakım ve Onarım
Giderleri |
BAŞKAN - Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Adalet
Bakanlığı:
|
ADALET
BAKANLIĞI |
1-8.4-01-06.05 |
20 milyon |
Gayrimenkul Sermaye Üretim Giderleri
(Personel Eğitim Merkezi İnşaatı) |
|
1-8.6-01-06.01 |
2 milyon |
Personel Eğitim Merkezleri Mamul
Mal Alımları |
|
|
1-8.6-01-06.07 |
3 milyon |
Personel Eğitim Merkezleri
Gayrimenkul Büyük Onarım Giderleri |
|
|
1-8.10-01-06.01 |
100 milyon |
Mamul Mal Alımları (Bilgi
Sistemlerinin İdamesi ve Yenilenmesi) |
|
|
1-8.67-01-03.02 |
352 milyon |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Mahkemelerin Elektrik, Akaryakıt, Yakacak ve
Diğer Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
1-8.67-01-03.05 |
1 milyar 521 milyon |
Hizmet Alım Giderleri
(Yargılama Giderleri, Posta Giderleri ve Hizmet Binası Kiralama
Giderleri) |
|
|
1-8.68-01-03.02 |
1 milyar 315 milyon |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri |
|
|
1-8.68-01-03.07 |
60 milyon |
Menkul Mal Bakım Onarım
Giderleri (Ceza İnfaz Kurumları, Tutukevleri ve Eğitim
Merkezleri) |
|
|
1-8.68-01-06.05 |
70 milyon |
Gayrimenkul Sermaye Üretim Giderleri
(Ceza İnfaz Kurumu İnşaatı) |
|
|
98-8.4-01-03.02 |
87 milyon |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Akaryakıt, Yakacak ve Diğer Tüketime
Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
98-8.4-01-06.05 |
230 milyon |
Gayrimenkul Sermaye Üretim Giderleri
(Adalet Binaları Yapım İşleri ve Kesin Hesap Farkı) |
|
|
98-8.67-01-06.01 |
25 milyon |
Mahkemelerin Mamul Mal
Alımları |
|
|
98-8.67-01-06.07 |
25 milyon |
Mahkemelerin Gayrimenkul Büyük
Onarım Giderleri |
|
|
98-8.68-01-06.01 |
50 milyon |
Ceza İnfaz Kurumları,
Tutukevleri ve Eğitim Merkezlerinin Mamul Mal Alımları |
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Millî Savunma
Bakanlığı:
|
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANLIĞI |
13-9.30-01-05.06 |
100 milyon |
Yurtdışına Yapılan
Transferler |
|
43-9.30-01-03.02 |
26 milyar 714 milyon 800 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alım
Giderleri (Modernizasyon Giderleri ile Elektrik, Akaryakıt, Yakacak,
Yiyecek, Giyecek ve Diğer Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alımları) |
|
|
43-9.30-01-03.05 |
1 milyar 231 milyon 530 bin |
Hizmet Alım Giderleri
(Haberleşme, Taşıma, Kiralama Giderleri ile Diğer Hizmet
Alımları) |
|
|
43-9.30-01-03.07 |
180 milyon |
Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım,
Bakım ve Onarım Giderleri (Dayanıklı Mal ve Malzeme
Alımları) |
|
|
43-9.30-01-05.04 |
30 milyon |
Hane Halkı ve
İşletmelere Yapılan Transferler (Öğrenci Burs ve
Harçlıkları) |
|
|
43-9.30-01-05.06 |
590 milyon |
Yurtdışına Yapılan
Transferler (Uluslararası Kuruluşlara Yapılacak Aidat ve
Katkı Ödemeleri ile Yurtdışına Yapılan Diğer
Transferler) |
|
|
98-9.30-01-03.02 |
137 milyon 200 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Modernizasyon Giderleri ile Elektrik, Akaryakıt,
Yakacak, Yiyecek, Giyecek ve Diğer Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alımları) |
|
|
98-9.30-01-03.05 |
16 milyon 470 bin |
Hizmet Alım Giderleri
(Haberleşme, Taşıma, Kiralama Giderleri ile Diğer Hizmet
Alımları) |
BAŞKAN Kabul
edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İçişleri
Bakanlığı:
|
İÇİŞLERİ
BAKANLIĞI |
22-10.10-01-06.03 |
35 milyon |
Gayri Maddi Hak Alımları
(e-Belediye Bilgi Sistemi Yazılım Geliştirme ve İdamesi) |
|
29-10.30-01-06.02 |
1 milyon 440 bin |
Menkul Sermaye
Üretim Giderleri (Uluslararası Koordinasyon ve Ortak Risk Analizi
Merkezi Kurulması ile Entegre Sınır Yönetimi Ortak Veri
Tabanının Geliştirilmesi) |
|
|
29-10.30-01-06.05 |
150 milyon |
Gayrimenkul Sermaye Üretim Giderleri
(Sınır Hattında Sedde ve Panel Çit Yapımı, Van
2.Kısım Güvenlik Duvarı ve Devriye Van Yolu Yapımı) |
|
|
29-10.30-01-06.09 |
65 milyon 493 bin |
Diğer Sermaye Giderleri
(Sınır Fiziki Güvenlik Sistemleri) |
|
|
29-10.67-01-03.02 |
100 milyon |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Sınır Aydınlatma ve Güvenlik
Korucuları Teçhizat Giderleri) |
|
|
45-10.30-01-06.09 |
105 milyon |
Diğer Sermaye Giderleri (Acil
Çağrı Sistemi) |
|
|
45-10.31-01-03.02 |
47 milyon 250 bin |
Tüketime
Yönelik Mal ve Malzeme Alım Giderleri (Yeni Kimlik Kartı Basım
Giderleri) |
|
|
45-10.31-01-03.05 |
70 milyon |
Hizmet
Alım Giderleri (Yeni Kimlik Kartı Posta Giderleri, Çağrı
Merkezi Hizmet Alım Giderleri, VPN Hat Kira Giderleri ve Diğer
Hizmet Alımları) |
|
|
45-10.31-01-03.07 |
8 milyon |
Menkul Mal,
Gayrimaddi Hak Alım, Bakım ve Onarım Giderleri (Konsept Nüfus
Müdürlükleri) |
|
|
45-10.31-01-03.08 |
5 milyon |
Gayrimenkul Mal
Bakım ve Onarım Giderleri (Konsept Nüfus Müdürlükleri) |
|
|
45-10.31-01-06.01 |
115 milyon 701 bin |
Mamul Mal
Alımları (Elektronik Kimlik Doğrulama Sistemi, Kimlik
Kartı Sistemlerinin İdamesi, Pasaport ve Sürücü Belgesi
Sistemlerinin İdamesi) |
|
|
45-10.31-01-06.03 |
10 milyon |
Gayri Maddi Hak
Alımları (Kimlik Kartı Sistemlerinin İdamesi) |
|
|
45-10.31-01-06.06 |
289 milyon 299 bin |
Menkul
Malların Büyük Onarım Giderleri (Nüfus Hizmetleri Sistemlerinin
İdamesi) |
|
|
45-10.67-01-03.02 |
48 milyon |
Tüketime
Yönelik Mal ve Malzeme Alım Giderleri (112 Acil Çağrı
Merkezleri) |
|
|
45-10.67-01-03.05 |
68 milyon |
Hizmet Alım Giderleri (112 Acil
Çağrı Merkezleri) |
|
|
45-10.67-01-03.07 |
35 milyon |
Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım,
Bakım ve Onarım Giderleri (112 Acil Çağrı Merkezleri) |
|
|
98-10.4-01-03.02 |
25 milyon |
Tüketime
Yönelik Mal ve Malzeme Alım Giderleri |
|
|
98-10.4-01-06.01 |
10 milyon |
Mamul Mal Alımları (Muhtelif
İşler - Hizmet Binaları Onarımı ve
Tefrişatı) |
|
|
98-10.4-01-06.07 |
70 milyon |
Gayrimenkul
Büyük Onarım Giderleri (Muhtelif İşler - Hizmet Binaları
Onarımı ve Tefrişatı) |
|
|
98-10.10-01-03.05 |
15 milyon |
Hizmet Alım Giderleri
(İnternet Giderleri) |
|
|
98-10.10-01-06.03 |
28 milyon 67 bin |
Gayri Maddi Hak Alımları
(GAMER Yazılım Geliştirme ve İdamesi) |
|
|
98-10.67-01-03.02 |
323 milyon |
Tüketime
Yönelik Mal ve Malzeme Alım Giderleri (Hükümet Konakları) |
|
|
98-10.67-01-03.04 |
10 milyon |
Görev Giderleri |
|
|
98-10.67-01-06.01 |
10 milyon |
Mamul Mal Alımları (Hükümet
Konakları Onarımı ve Tefrişatı) |
|
|
98-10.67-01-06.05 |
200 milyon |
Gayrimenkul
Sermaye Üretim Giderleri (Muhtelif Hükümet Konağı ve Blok
İlavesi,Yeni İlçe Hükümet Konakları) |
|
|
98-10.67-01-06.07 |
10 milyon |
Gayrimenkul
Büyük Onarım Giderleri (Hükümet Konakları Onarımı ve
Tefrişatı) |
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Dışişleri
Bakanlığı:
|
DIŞİŞLERİ
BAKANLIĞI |
12-11.36-01-05.06 |
70 milyon |
Yurtdışına Yapılan
Transfer Giderleri |
|
12-11.57-01-05.06 |
220 milyon |
Yurtdışına Yapılan
Transfer Giderleri |
|
|
13-11.32-01-05.06 |
74 milyon |
Uluslararası Kuruluşlara
Katkı Payı Ödemeleri |
|
|
13-11.34-01-05.06 |
1 milyon |
Uluslararası Kuruluşlara
Katkı Payı Ödemeleri |
|
|
13-11.36-01-03.05 |
2 milyon 800 bin |
Hizmet Alım Giderleri |
|
|
13-11.37-01-05.06 |
45 milyon |
Uluslararası Kuruluşlara
Katkı Payı Ödemeleri |
|
|
13-11.39-01-03.05 |
10 milyon 200 bin |
Hizmet Alım Giderleri |
|
|
13-11.41-01-05.06 |
125 milyon |
Uluslararası Kuruluşlara
Katkı Payı Ödemeleri |
|
|
13-11.50-01-05.06 |
45 milyon |
Uluslararası Kuruluşlara
Katkı Payı Ödemeleri |
|
|
13-11.56-01-05.06 |
325 milyon |
Uluslararası Kuruluşlara
Katkı Payı Ödemeleri |
|
|
13-11.60-01-03.02 |
85 milyon |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Yurtdışı Temsilcilikler) |
|
|
13-11.60-01-03.05 |
220 milyon |
Hizmet Alım Giderleri
(Yurtdışı Temsilcilikler) |
|
|
13-11.60-01-06.01 |
12 milyon |
Mamul Mal Alımları (Muhtelif
İşler-Taşıt Alımları) |
|
|
25-11.57-01-05.06 |
220 milyon |
Yurtdışına Yapılan
Diğer Transfer Giderleri |
|
|
98-11.4-01-03.02 |
10 milyon |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Yakacak ve Akaryakıt Giderleri) |
|
|
98-11.4-01-03.05 |
5 milyon |
Hizmet Alım Giderleri |
|
|
98-11.5-01-03.03 |
85 milyon |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-11.10-01-06.01 |
23 milyon |
Mamul Mal Alımları
(Bilgisayar, Makine ve Techizat Alımı) |
|
|
98-11.10-01-06.03 |
12 milyon |
Gayri Maddi Hak Alımları
(Bilgisayar, Makine ve Techizat Alımı) |
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Hazine
ve Maliye Bakanlığı:
|
HAZİNE VE
MALİYE BAKANLIĞI |
2-12.32-01-05.08 |
10 milyon 930 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
8-12.32-01-05.08 |
177 milyon 392 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
9-12.31-01-05.01 |
60 milyon |
Görevlendirme Giderleri (Sosyal
Güvenlik Kurumuna 506 Sayılı Kanunun Geçici 20 nci Maddesi
Kapsamındaki Sandıklardan Gelir Bağlanmış Olanlara
"Ek Ödeme" Karşılığı Yapılan
Ödemeler) |
|
|
9-12.32-01-05.01 |
15 milyar 589 milyon 379 bin |
Sosyal Güvenlik Kurumuna Faturalı
Ödemeler ve Ek Ödemeler |
|
|
9-12.32-01-05.02 |
36 milyar 430 milyon 507 bin |
Sosyal Güvenlik Kurumuna Devlet Katkısı
İçin Yapılan Ödemeler |
|
|
11-12.32-01-05.08 |
6 milyar 407 milyon 46 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
14-12.40-01-05.04 |
2 milyar 500 milyon |
Hanehalkı ve
İşletmelere Yapılan Transferler (Bireysel Emeklilik Sistemi
Devlet Katkısı Ödemeleri) |
|
|
14-12.44-01-05.04 |
40 milyar |
Mevduat ve Katılma
Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı
Korunmasına İlişkin Giderler |
|
|
15-12.32-01-05.08 |
28 milyon 932 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
17-12.32-01-05.08 |
7 milyon 868 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
17-12.40-01-05.01 |
2 milyar 800 milyon |
Görevlendirme Giderleri (Esnaf ve
Sanatkarlara Kredi Faiz Desteği ) |
|
|
18-12.32-01-05.08 |
8 milyon 127 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
18-12.40-01-05.01 |
14 milyar 500 milyon |
Görevlendirme Giderleri (BOTAŞ ve
EÜAŞ'a Yapılan Görevlendirme Giderleri Ödemeleri) |
|
|
18-12.40-01-08.01 |
120 milyar 490 milyon |
KİT Sermaye Transferleri
(BOTAŞ ve Türkiye Taş Kömürü Kurumu) |
|
|
19-12.39-01-04.02 |
43 milyar 475 milyon 36 bin |
İç Borç Faiz Giderleri |
|
|
19-12.39-01-04.03 |
31 milyar 937 milyon 703 bin |
Dış Borç Faiz Giderleri |
|
|
19-12.39-01-04.04 |
4 milyar 644 milyon 911 bin |
İskonto Giderleri |
|
|
19-12.39-01-04.06 |
2 milyar 325 milyon 408 bin |
Türev Ürün Giderleri |
|
|
19-12.39-01-04.07 |
7 milyar 33 milyon 280 bin |
Kira Sertifikası Giderleri |
|
|
20-12.32-01-05.08 |
15 milyon 420 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
22-12.31-01-05.02 |
140 milyon |
Hazine Yardımları
(Devredilen Köy Hizmetleri Personeli Maaş Ödemeleri) |
|
|
22-12.32-01-05.08 |
103 milyar 548 milyon 491 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
36-12.31-01-07.03 |
1 milyar 300 milyon |
KÖYDES Projesi |
|
|
38-12.32-01-03.02 |
500 milyon |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alımları (Değerli Kağıtların Basım
Giderleri) |
|
|
39-12.40-01-05.01 |
15 milyar |
Görevlendirme Giderleri (Tarımsal
Krediler Faiz Desteği ve Toprak Mahsülleri Ofisi Genel Müdürlüğü'ne
Yapılan Görevlendirme Giderleri Ödemeleri) |
|
|
39-12.40-01-08.01 |
8 milyar 751 milyon |
KİT Sermaye Transferleri (TMO,
ÇAYKUR, TİGEM, ESK ve TÜRKŞEKER) |
|
|
41-12.32-01-05.08 |
10 milyon 875 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
43-12.32-01-05.08 |
21 milyar 380 milyon 445 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
54-12.32-01-05.02 |
500 milyon |
Üniversite Hastanelerinin Döner
Sermaye İşletmeleri Finansman Desteği |
|
|
56-12.32-01-05.01 |
160 milyon 135 bin |
Sosyal Güvenlik Kurumuna Ar-Ge
Teşvik Ödemeleri |
|
|
64-12.40-01-08.01 |
8 milyar 353 milyon |
KİT Sermaye Transferleri (T.C.
Devlet Demiryolları) |
|
|
65-12.32-01-05.08 |
5 milyon 211 bin |
Gelirden Ayrılan Paylar |
|
|
98-12.4-01-06.05 |
10 milyon |
Gayrimenkul Sermaye Üretim Giderleri
(Defterdarlık Hizmet Binası) |
|
|
98-12.4-01-06.07 |
20 milyon |
Gayrimenkul Büyük Onarım
Giderleri |
|
|
98-12.10-01-06.03 |
10 milyon |
Gayri Maddi Hak Alımları
(Bilgi Sistemleri İdame ve Yenileme) |
|
|
98-12.10-01-06.09 |
10 milyon |
Diğer Sermaye Giderleri (Bilgi
Sistemleri İdame ve Yenileme) |
|
|
98-12.43-01-03.01 |
500 milyon |
Üretime Yönelik Mal ve Malzeme
Alımları (Madeni Para Basım Giderleri) |
|
|
99-12.32-01-05.04 |
227 milyon |
Hanehalkı ve
İşletmelere Yapılan Transferler (Devletçe
Karşılanacak Öğrenci Katkı Payı) |
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Millî Eğitim
Bakanlığı:
|
MİLLİ
EĞİTİM BAKANLIĞI |
6-13.42-01-03.05 |
1 milyar 873 milyon |
Hizmet Alım Giderleri (Engelli
Eğitim Giderleri) |
|
6-13.43-01-03.02 |
2 milyon 109 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
6-13.43-01-05.04 |
717 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
6-13.44-01-03.05 |
529 bin |
Hizmet Alım Giderleri (VPN
İnternet Erişim Giderleri) |
|
|
6-13.67-01-03.02 |
3 milyon 519 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
6-13.67-01-03.05 |
54 milyon |
Hizmet Alım Giderleri
(Taşımalı Eğitim Giderleri) |
|
|
6-13.73-01-03.02 |
141 milyon 407 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
6-13.73-01-03.03 |
3 milyon 642 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
6-13.73-01-03.05 |
3 milyon 250 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
6-13.73-01-03.07 |
3 milyon 356 bin |
Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım,
Bakım ve Onarım Giderleri |
|
|
6-13.73-01-03.08 |
6 milyon 536 bin |
Gayrimenkul Mal Bakım ve
Onarım Giderleri |
|
|
6-13.73-01-05.04 |
2 milyon 250 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
25-13.40-01-03.03 |
10 milyon 199 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
25-13.40-01-05.06 |
5 milyon 800 bin |
Yurtdışına Yapılan
Transferler (Uluslararası Kuruluşlara Üyelik) |
|
|
25-13.48-01-03.03 |
45 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
25-13.48-01-05.03 |
482 milyon 534 bin |
Kar Amacı Gütmeyen
Kuruluşlara Yapılan Transferler (Türkiye Maarif Vakfı) |
|
|
25-13.48-01-05.04 |
511 milyon |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
25-13.48-01-05.06 |
190 milyon |
Yurtdışına Yapılan
Transferler (Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi ve
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi) |
|
|
25-13.48-01-07.02 |
36 milyon |
Yurtdışına Yapılan
Transferler |
|
|
25-13.48-01-07.03 |
50 milyon |
Hazine Yardımları |
|
|
25-13.60-01-03.02 |
734 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
25-13.60-01-03.05 |
943 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
25-13.61-01-03.02 |
83 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
37-13.4-01-03.02 |
2 milyar 413 milyon |
Ücretsiz Ders Kitabı Giderleri |
|
|
37-13.32-01-03.03 |
103 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
37-13.32-01-05.04 |
348 milyon 625 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
37-13.33-01-03.03 |
126 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
37-13.33-01-05.04 |
13 milyon 263 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
37-13.37-01-05.04 |
47 milyon 80 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
37-13.42-01-03.05 |
116 milyon |
Özel Okul Desteği |
|
|
37-13.42-01-05.04 |
2 milyon 925 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
37-13.44-01-03.05 |
25 milyon 514 bin |
Hizmet Alım Giderleri (VPN
İnternet Erişim Giderleri) |
|
|
37-13.67-01-03.02 |
105 milyon 451 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
37-13.67-01-03.05 |
1 milyar 226 milyon |
Hizmet Alım Giderleri
(Taşımalı Eğitim Giderleri) |
|
|
37-13.69-01-03.02 |
694 milyon 471 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
37-13.69-01-03.03 |
25 milyon 644 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
37-13.69-01-03.05 |
15 milyon 378 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
37-13.69-01-03.07 |
2 milyon 218 bin |
Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım,
Bakım ve Onarım Giderleri |
|
|
37-13.69-01-03.08 |
11 milyon 912 bin |
Gayrimenkul Mal Bakım ve
Onarım Giderleri |
|
|
37-13.69-01-05.04 |
269 milyon 620 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
37-13.70-01-03.02 |
723 milyon 660 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri |
|
|
37-13.70-01-03.03 |
31 milyon 27 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
37-13.70-01-03.05 |
21 milyon 495 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
37-13.70-01-03.07 |
5 milyon 432 bin |
Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım,
Bakım ve Onarım Giderleri |
|
|
37-13.70-01-03.08 |
12 milyon 925 bin |
Gayrimenkul Mal Bakım ve
Onarım Giderleri |
|
|
37-13.70-01-05.04 |
198 milyon 790 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
37-13.71-01-03.02 |
421 milyon 958 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
37-13.71-01-03.03 |
14 milyon 966 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
37-13.71-01-03.05 |
10 milyon 587 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
37-13.71-01-03.07 |
2 milyon 475 bin |
Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım,
Bakım ve Onarım Giderleri |
|
|
37-13.71-01-03.08 |
6 milyon 649 bin |
Gayrimenkul Mal Bakım ve
Onarım Giderleri |
|
|
37-13.71-01-05.04 |
204 milyon 60 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
40-13.11-01-06.07 |
1 milyar |
Gayrimenkul Büyük Onarım
Giderleri (Eğitim Yapılarında Afet Riskinin
Azaltılması Projesi) |
|
|
40-13.31-01-03.03 |
123 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
40-13.31-01-05.04 |
65 milyon bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
40-13.37-01-05.04 |
17 milyon 6 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
40-13.42-01-05.04 |
623 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
40-13.44-01-03.05 |
37 milyon 844 bin |
Hizmet Alım Giderleri (VPN İnternet
Erişim Giderleri) |
|
|
40-13.67-01-03.02 |
3 milyar 445 milyon 120 bin |
İlköğretim Ücretsiz Ders
Kitabı ile Diğer Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alım
Giderleri |
|
|
40-13.67-01-03.05 |
570 milyon |
Hizmet Alım Giderleri
(Taşımalı Eğitim Giderleri) |
|
|
40-13.68-01-03.02 |
2 milyar 87 milyon 309 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
40-13.68-01-03.03 |
139 milyon 750 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
40-13.68-01-03.05 |
48 milyon 328 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
40-13.68-01-03.07 |
16 milyon 775 bin |
Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım,
Bakım ve Onarım Giderleri |
|
|
40-13.68-01-03.08 |
60 milyon 455 bin |
Gayrimenkul Mal Bakım ve
Onarım Giderleri |
|
|
40-13.68-01-05.04 |
74 milyon 410 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
40-13.68-01-06.01 |
500 milyon |
Mamul Mal Alımları (Temel
Eğitimde 10.000 Okul Projesi) |
|
|
40-13.68-01-06.02 |
500 milyon |
Menkul Sermaye Üretim Giderleri |
|
|
40-13.68-01-06.05 |
1 milyar 650 milyon |
Gayrimenkul Sermaye Üretim Giderleri
(Okul İnşaatları Projeleri) |
|
|
40-13.68-01-06.07 |
500 milyon |
Gayrimenkul Büyük Onarım
Giderleri (Temel Eğitimde 10.000 Okul Projesi) |
|
|
40-13.71-01-03.02 |
165 milyon 20 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
40-13.71-01-03.03 |
8 milyon 748 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
40-13.71-01-03.05 |
3 milyon 374 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
40-13.71-01-03.07 |
2 milyon 528 bin |
Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım,
Bakım ve Onarım Giderleri |
|
|
40-13.71-01-03.08 |
5 milyon 232 bin |
Gayrimenkul Mal Bakım ve
Onarım Giderleri |
|
|
40-13.71-01-05.04 |
22 milyon 630 bin |
Burs ve Harçlıklar ile Pansiyon
Giderleri |
|
|
51-13.38-01-03.03 |
23 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
51-13.44-01-03.05 |
113 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
51-13.67-01-03.02 |
7 milyon 910 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
51-13.72-01-03.02 |
63 milyon 451 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
51-13.72-01-03.03 |
2 milyon 518 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
51-13.72-01-03.05 |
5 milyon 519 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
51-13.72-01-03.07 |
4 milyon 573 bin |
Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım,
Bakım ve Onarım Giderleri |
|
|
51-13.72-01-03.08 |
2 milyon 415 bin |
Gayrimenkul Mal Bakım ve
Onarım Giderleri |
|
|
52-13.47-01-03.02 |
75 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri |
|
|
52-13.47-01-03.03 |
88 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.2-01-03.03 |
23 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.4-01-03.02 |
34 milyon 879 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
98-13.4-01-03.03 |
598 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.4-01-03.05 |
85 milyon 91 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
98-13.5-01-03.03 |
447 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.11-01-03.03 |
54 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.20-01-03.03 |
5 milyon 445 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.23-01-03.03 |
48 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.24-01-03.03 |
39 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.25-01-03.03 |
48 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.27-01-03.03 |
22 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.36-01-03.02 |
3 milyon 14 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri |
|
|
98-13.36-01-03.03 |
68 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.67-01-03.02 |
69 milyon 473 bin |
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme
Alım Giderleri (Elektrik, Su, Yakacak, Akaryakıt ve Diğer
Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları) |
|
|
98-13.67-01-03.03 |
34 milyon 187 bin |
Yolluk Giderleri |
|
|
98-13.67-01-03.05 |
2 milyon 54 bin |
Çağrı Merkezi, Doküman
Yönetim Sistemleri, Hizmet Binası Kiralamaları ve Diğer Hizmet
Alımları |
|
|
98-13.67-01-03.08 |
13 milyon 876 bin |
Gayrimenkul Mal Bakım ve
Onarım Giderleri |
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Birleşime iki dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
00.02
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 00.03
BAŞKAN: Başkan
Vekili Celal ADAN
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Necati TIĞLI (Giresun)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108inci Birleşiminin
Beşinci Oturumunu açıyorum.
344 sıra
sayılı Kanun Teklifi'nin görüşmelerine
kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Gündemimizde başka bir
iş bulunmadığından, alınan karar gereğince,
Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için seçim yapmak ve kanun
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için 29 Haziran 2022 Çarşamba günü saat 14.00'te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati:
00.04