TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
31inci
Birleşim
9
Aralık 2021 Perşembe
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 282)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
IV.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Çanakkale Milletvekili
Bülent Turanın, Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ve
Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmazın 281 sıra
sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve
282 sıra sayılı 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptıkları konuşmaları sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
2.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Çanakkale Milletvekili Bülent
Turanın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
3.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Çanakkale Milletvekili Bülent
Turanın yerinden sarf ettiği ifadelerinde Halkların Demokratik
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanına Biz sizi
burada ağırlayamayız. diyen TÜİK Başkanını
ve ona sahip çıkan Cumhurbaşkanını kınadıklarına
ilişkin açıklaması
2.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun Ticaret
Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığını
bir saygınlık çerçevesinde eleştirdiğine, saygı
duyulması gereken kişilere saygı gösterildiğine, Mecliste
çıkan kavgaların sorumlusunun kim olduğunu milletin takdirine
bıraktığına ve eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan
mahkemelerde yargılanıncaya kadar kendisine muhalefet edeceklerine
ilişkin açıklaması
3.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, TİSK ve TÜRK-İŞi
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 3üncü toplantısında teklif
ettikleri ücret artışı sebebiyle utanmaya davet ettiklerine,
asgari ücretin 6 bin TLnin 1 kuruş altında olamayacağına
ve TİSKin koruma kalkanı AKPnin emekçinin yanında yer
alacağına sermayeye payanda olduğuna ilişkin
açıklaması
4.- İstanbul Milletvekili
Engin Altayın, Pençe-Yıldırım Operasyonu bölgesinde PKK
terör örgütü saldırısı sonucu şehit olan 3 Mehmetçike
Allahtan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
5.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaş'ın, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinde
yaşanan gerginliğe ve silahlı kişilerce kuşatılan
sol görüşlü öğrencilerin korunması için gerekli tedbirlerin
ivedilikle alınmasını talep ettiklerine ilişkin
açıklaması
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Ahmet Özdemirin, Pençe-Yıldırım Operasyonu bölgesi
ile Bahar Kalkanı Harekâtı bölgesinde şehit olan Mehmetçiklere
Allahtan rahmet dilediğine ve Pençe-Yıldırım Operasyonu
bölgesinde gerçekleştirilen hava harekâtına ilişkin
açıklaması
7.- Çanakkale Milletvekili
Bülent Turanın, İYİ Partili bazı hatiplerin üslubunun
kabul edilebilir olmadığına ve daha dikkatli bir üslup
olmasında fayda olacağına ilişkin açıklaması
8.- Samsun Milletvekili Erhan
Ustanın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
9.- Manisa Milletvekili Erkan
Akçayın, Pençe-Yıldırım Operasyonu bölgesi ile Bahar
Kalkanı Harekâtı bölgesinde şehit olan Mehmetçiklerimize
Allahtan rahmet dilediğine ve Türkiyenin terörle mücadelesinin eninde
sonunda başarıyla neticeleneceğine ilişkin
açıklaması
10.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Kayseri Cezaevinden Kandıra
Cezaevine sevk edilirken işkence, taciz ve tecavüze maruz kalan Garibe
Gezerin intiharının bir şüpheli ölüm olduğuna ve
Kandıra Cezaevi yönetiminin görevden alınarak sorumluların
gözaltına alınmasını ve soruşturmanın acilen
başlatılmasını talep ettiklerine ilişkin
açıklaması
11.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Kastamonu Milletvekili Metin Çelikin 281 sıra
sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve
282 sıra sayılı 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde şahsı adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
12.- Samsun Milletvekili
Erhan Ustanın, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Ticaret
Bakanı Mehmet Muşa nezaketli ve hoş üsluplarından
dolayı teşekkür ettiğine ve Hazine ve Maliye Bakanı
Nureddin Nebatinin 281 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 282 sıra sayılı 2020 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
13.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebatiye yeni
görevinde başarılar dilediğine, Hazine ve Maliye
Bakanlığı personelinin beklentilerine,
başarılarından ötürü Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve
ekibini kutladığına, çalışmalarında
başarılar dilediğine ve bütçelerinin hayırlı
olmasını dilediğine ilişkin açıklaması
14.- Samsun Milletvekili
Erhan Ustanın, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebatinin 281
sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ve 282 sıra sayılı 2020 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde soru-cevap
kısmında yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
15.- Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebatinin 281 sıra
sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve
282 sıra sayılı 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde soru-cevap kısmında
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
9 Aralık
2021 Perşembe
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 11.02
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Necati TIĞLI (Giresun)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 31inci Birleşimini açıyorum.(x)
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Sayın milletvekilleri,
gündemimize göre 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile
2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde
görüşmelere devam edeceğiz.
Program uyarınca bugün
üçüncü turdaki görüşmeleri yapacağız.
Üçüncü turda Hazine ve Maliye
Bakanlığı, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Gelir İdaresi
Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu,
Özeleştirme İdaresi Başkanlığı,
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Ticaret
Bakanlığı, Rekabet Kurumu, Helal Akreditasyon Kurumu bütçe ve
kesin hesapları yer almaktadır.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (x)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282),
Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve Gelir
Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine
İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu İdaresine
Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı Faaliyet Genel
Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali İstatistikleri
Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 282) (x)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Komisyon?
Yerinde.
Sayın milletvekilleri,
alınan karar gereğince tur üzerindeki görüşmelerde siyasi parti
gruplarına ve İç Tüzükün 62nci maddesi gereğince istemi
hâlinde görüşlerini bildirmek üzere yürütmeye altmış beşer
dakika söz verilecek, bu süreler birden fazla konuşmacı
tarafından kullanılabilecek ve şahsı adına
yapılacak konuşmaların süresi ise beşer dakika
olacaktır. Ayrıca, konuşmalar tamamlanınca soru-cevap
işlemi on dakika soru, on dakika cevap olarak yapılacak ve sorular
gerekçesiz olarak yerinden sorulacaktır.
Bilgilerinize sunulur.
Üçüncü turda siyasi parti
grupları, yürütme ve şahısları adına söz
alanların adlarını sırasıyla okuyorum:
Halkların Demokratik
Partisi Grubu adına Sayın Garo Paylan, Sayın Necdet
İpekyüz, Sayın Serpil Kemalbay Pekgözegü, Sayın Dilşat
Canbaz Kaya, Sayın Erol Katırcıoğlu, Sayın Kemal
Peköz, Sayın Hüseyin Kaçmaz, Sayın Murat Sarısaç.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Bülent Kuşoğlu, Sayın Süleyman Bülbül, Sayın
İrfan Kaplan, Sayın Necati Tığlı, Sayın
İbrahim Özden Kaboğlu, Sayın Neslihan Hancıoğlu,
Sayın Orhan Sümer, Sayın İsmet Tokdemir, Sayın Mahir Polat,
Sayın Bedri Serter.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Sayın Ekrem Çelebi, Sayın Ergün
Taşcı, Sayın Ahmet Tan, Sayın Metin Bulut, Sayın Metin
Yavuz, Sayın Nilgün Ök, Sayın Yavuz Subaşı, Sayın
Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Sayın Semiha Ekinci, Sayın
Hacı Özkan, Sayın Bülent Tüfenkci, Sayın Mehmet Cihat Sezal,
Sayın Mustafa Kendirli.
İYİ Parti grubu
adına Sayın Erhan Usta, Sayın Yasin Öztürk, Sayın Ümit
Beyaz, Sayın Durmuş Yılmaz, Sayın Bedri Yaşar.
Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu adına Sayın Mustafa Baki Ersoy, Sayın Esin Kara,
Sayın Lütfi Kaşıkçı, Sayın Mevlüt Karakaya, Sayın
Ramazan Kaşlı, Sayın Ahmet Özyürek.
Şahıslar adına
lehinde Sayın Metin Çelik.
Yürütme adına Sayın
Mehmet Muş, Sayın Nureddin Nebati.
Şahıslar adına
aleyhinde Sayın Remziye Tosun.
Soru-cevap işlemi yirmi
dakikadır, biliyorsunuz efendim.
Şimdi ilk söz
Diyarbakır Milletvekili Sayın Garo Paylanın.
Buyurunuz Sayın Paylan.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN
(Diyarbakır) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri
saygıyla selamlıyorum. Hepinize günaydın.
Değerli arkadaşlar,
ekonomi nasıl gidiyor? Önce AK PARTİden arkadaşlara
soralım: Nasıl gidiyor ekonomi?
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Uçuyor, uçuyor!
GARO PAYLAN (Devamla)
Uçuyor değil mi, uçuyor!
Değerli MHPli
arkadaşlar, ekonomi nasıl gidiyor? Uçuyor değil mi, uçuyor!
ALİ MUHİTTİN
TAŞDOĞAN (Gaziantep) Sen Genel Kurula konuş, Genel Kurula
konuş!
GARO PAYLAN (Devamla) Evet,
ekonomi sizin için uçuyor arkadaşlar, onu biliyoruz.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) PKK ne yapıyor?
GARO PAYLAN (Devamla)
Türkiyede 2 gerçeklik var: Bir, paralel evrende yaşayan AKPli ve MHPli
arkadaşlar var, onların ekonomisi uçuyor ama bir de halkın
ekonomisi var.
Değerli arkadaşlar,
bakın, sizin ekonominiz uçuyor çünkü dolarlar içindesiniz, dolar
yükseliyor.
TÜLAY KAYNARCA
(İstanbul) Hadi oradan!
GARO PAYLAN (Devamla)
Yandaşlarınız dolar bazında garanti ödemeleri alıyor,
ekonominiz uçuyor. Emeği sömürüyorsunuz. 180 euroya işçi
çalıştırıp emeği sömürüyorsunuz, ekonominiz uçuyor.
Evet, siz böyle devam edin; lüks arabalarda, şatafatlarda, saraylarda
yaşayın, sizin için ekonomi uçuyor ama bir de halkın ekonomisi
var değerli arkadaşlar, halkın ekonomisi.
Ünlü yönetmen Bergman
Dünyayı ne kurtaracak? diye sorulduğunda Utanmak kurtaracak.
demişti değerli arkadaşlar, utanmak. Eğer utanma duygusunu
kaybetmişse insanlar, maalesef orada ne vicdan arayabilirsiniz ne adalet
arayabilirsiniz.
Bakın arkadaşlar,
vergilerimiz nereye gidiyor? Sayın Nebati, gelecek yıl 1 trilyon 250
milyar vergi toplayacak; adaletsiz bir şekilde toplayacak, yoksullardan
toplayacak. Nereye gidecek? Her 5 lira verginin 1 lirası güvenlikçi ve
savaş politikalarına gidecek. Yine -hani faize karşı ya
Sayın Nebati- her 5 lira vergimizin 1 lirasını faize ödeyecek.
Yine her 5 lira vergimizin 1 lirası israfa ve yandaşa gidecek. Geriye
kalan her 5 liranın 2 lirasıyla da 84 milyon yurttaş geçinmeye
çalışacak.
Değerli arkadaşlar,
hani faize karşılar ya, bakın, size bir tablo daha göstereyim.
2015 yılında bütçeden faize 50 milyar lira giderken 2022
yılında Sayın Nebati, tam 240 milyar lira tefeciye, faizciye para
ödeyecek arkadaşlar. Bakın, Sayın Erdoğan üç yıl önce
Türkiyeyi uçuracağım. dedi. Halk ona inandı. Üç yıl önce
Bana yetkiyi verin; faizle, dövizle nasıl uğraşılır
göreceksiniz. dedi. Yurttaşlarımız yüzde 51le maalesef ona
inandı. Üç yıl önce dolar 4 liraydı, bugün 14 lira. Üç yıl
önce faiz yüzde 8-9lardaydı, bugün yüzde 25lerde.
Bakın, değerli
arkadaşlar, Sayın Erdoğanın bir saplantısı var
diyeceğim. Faiz sebep, enflasyon sonuç. diyor ve bundan asla vazgeçmiyor
ve bunu nassa dayandırıyor? Bu bakış, üç yılda 3 bakan
eskitti. Vallahi, Sayın Nebati, iki yıldır Plan ve Bütçe
Komisyonunda görüşüyoruz; Komisyona bir bakanla başlıyoruz,
Komisyon bitiyor, öbür bakan geliyor; Komisyon bitiyor, Genel Kurula geliyoruz,
başka bir bakan görüyoruz. Değerli arkadaşlar, bu bakış
üç yılda 3 bakan, üç yılda
4 Merkez Bankası Başkanı eskitti ve sonuçta Tayyip Erdoğan
kendine tam biat edecek birisini buldu çünkü Lütfi Elvan itiraz ediyordu.
Efendim, faiz sebep, enflasyon sonuç değildir. diyordu. Bu
bakışla gidersek ülke uçurumun kenarına gider. diyordu, o da
gitti. Şimdi Sayın Nebati geldi, ne diyor:
Cumhurbaşkanımız ne diyorsa odur. diyor yani Faiz sebep,
enflasyon sonuçtur. diyor. Bunun için de ekonominin kitabı
yazıldı biliyorsunuz, Sayın Tayyip Erdoğan Ekonominin
kitabını yazdım. dedi ve Sayın Nebati de diyor ki Ya,
benim zaten ekonomi eğitimim yok, bunun için eğitime de ihtiyaç yok.
Tayyip Bey ne derse ben onu yapacağım. ve Ekonomi Bakanı oldu.
Değerli arkadaşlar, Hamza Yerlikayayı bilirsiniz, güreşçi.
Vakıfbankı yöneten Hamza Yerlikaya olduktan sonra Ekonomi Bakanı
da Sayın Nureddin Nebati olabilir.
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) Ne alakası var şimdi?
GARO PAYLAN (Devamla)
Şahsına bir itirazım yok, Mecliste
arkadaşımızdı.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Ya, saygısızlık yapma ya!
GARO PAYLAN (Devamla) Ama
arkadaşlar, ekonomi eğitimi olmayan birisini Ekonomi Bakanı yapabilirsiniz. Hamza
Yerlikaya, efendim, güreşçi, Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi olduktan
sonra Sayın Nebati de Ekonomi Bakanı pekâlâ olabilir.
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU
(Osmaniye) Ayıp, ayıp!
GARO PAYLAN (Devamla)
Değerli arkadaşlar, bakın "Faiz sebep, enflasyon sonuç.
önerisi dünyada hiç denenmedi. Diyorlar ki: Biz deneyeceğiz
arkadaşlar ve ne yaptığımızı biliyoruz, sonuç da
alacağız. Bakın, bunu bir fıkraya benzetirsek Nasrettin
Hocayı hepiniz bilirsiniz. Nasrettin Hoca bir gün gölün kenarına
geçmiş, göle maya çalıyor. Geliyorlar Ya Hoca, sen ne
yapıyorsun? Göl hiç maya tutar mı? diyorlar. Nasrettin Hoca da diyor
ki: Ya tutarsa! Sayın Nebatinin ve Sayın Erdoğanın
bakışı da faiz sebep, enflasyon sonuç. E bu hiç denenmedi
efendim. diyoruz. Efendim Ya göl maya tutarsa. Bu hesapla yola yürüyorlar.
Bakın size örnekler
vereceğim. Bu bakışın sonuçları nedir arkadaşlar?
Hani Sayın Nebati faize karşı ya, bakın arkadaşlar,
Merkez Bankamız her gün piyasaya yüz milyarlarca lira para veriyor. Kaçtan
veriyor bankalara parayı? Yüzde 15ten veriyor. Bankalara yüz milyarlarca
lira para veriyor. Banka yüzde 15le parayı aldı ya, Sayın
Nebati yetişiyor imdatlarına. Sayın Nebati hazine ihalesi
açtı daha iki gün önce, hazine ihalesinde yüzde 15le Merkez
Bankasından para alanlara yüzde kaç faiz verdi? Yüzde 22,70. Bakın,
bankalar bir kamu kuruluşundan yüzde 15le faiz alıyor, aldı ya,
riske gerek yok, kredi vermeye gerek yok, Sayın Nebati yetişiyor
imdada Gel arkadaş, bana yüzde 22,70den ver. diyor. Değerli
arkadaşlar, bakın, bu nasıl bir kafadır ben bilmiyorum.
Gerçekten siz kafayı mı yediniz arkadaşlar ya, gerçekten
kafayı mı yediniz ya? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
TÜLAY KAYNARCA
(İstanbul) Hakaret etme ya!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Bu
nasıl bir üslup?
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Nasıl konuşuyorsun sen?
GARO PAYLAN (Devamla) Bir
kamu kuruluşundan yüzde 15le para veriyorsunuz, öbür kamu kuruluşu
yüzde 22,7yle o parayı satın alıyor; sıfır risk. Ya
böyle bir faizci, böyle bir rantçı dünya tarihi görmedi, gerçekten
görmedi. Bu, yolsuzluktur arkadaşlar; bu, ihanettir arkadaşlar. Böyle
bir şey kabul edilebilir mi ya? Nasıl faize
karşısınız siz ya? Madem faize
karşısınız, iptal et ihaleyi, yapma yüzde 22,70le. Olmaz,
Sayın Nebati faize karşı ama yüzde 15le alınan parayı
yüzde 22,70le kendisi satın alıyor; sıfır faizle
rantiyecilere, Londradaki tefecilere para aktarıyor arkadaşlar. Bu
mudur faiz anlayışınız?
İkinci mesele,
halkımız zam altında. Bakın Faiz sebep, enflasyon
sonuç.un sonucu. Dolar 8,30du üç ay önce, 14 liraya çıktı.
İğneden ipliğe her şeye zam yağıyor. Un yüzde 100
zamlandı bu üç ayda be! Ya bunun da mı hesabını
yapmıyorsunuz değerli arkadaşlar? Bakın, başka bir
hesap vereyim: Sayın Erdoğan, dolar 8,30ken Faizi düşürün.
dedi, dolar 13 lira 70 kuruş oldu. Kaç lira arttı? 5,5 lira
arttı. Türkiyenin kaç lira borcu var? 450 milyar dolar borcu var. Gelin,
bir hesap yapalım: 450 milyar dolar çarpı 5,5
yaptığımızda; 2,2 trilyon lira yapıyor. Bakın,
arkadaşlar, biz bir ay Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda iki yüz elli saat
mesai yaptık, değil mi Başkanım? Burada da iki yüz elli saat
mesai yapacağız. Görüşeceğimiz halkın bütçesinin
toplamı kaç para? 1,75 trilyon. Yani Sayın Erdoğanın Faiz
sebep, enflasyon sonuç. saplantısı Türkiyenin borcunu 2,2 trilyon
artırmıştır. Yani Türkiyenin toplam bütçesinden daha fazla
bir parayı üç ayda tefecilere, yurt dışındaki, Londradaki
tefeci baronlara, faizcilere aktarmıştır. Bu mudur
arkadaşlar anlayışınız ya? Bu mudur
anlayışınız?
Başka
Arkadaşlar,
ticaret durdu be, ticaret durdu! Avrupadaki Hansa, Georgea; Ahmeti,
Mehmeti, Agopu, Ayşeyi, Fatmayı İhracat
yapacağız. diye ırgat ettiniz siz be! Almanyadaki turist
buraya geliyor, en basit işçi 3 bin euro maaş alıyor. Geliyor
buraya, bir kafeye oturuyor, lokantaya oturuyor, lüks otele oturuyor; 180 euro
alan Ahmet, Mehmet, Agop, Ayşe, Fatma ona hizmet ediyor. Bu mudur sizin anlayışınız
be! Ayşeyi, Fatmayı, Ahmeti, Agopu; Hansa, Georgaa beş
kuruşa ırgat etmek midir sizin ekonomi
anlayışınız be! Bu mudur yerlilik, bu mudur millîlik?
Paramızı pul ettiniz be! Yerliyiz, millîyiz. diyorsunuz, bankadaki
her 3 liranın 2 lirası dolarla be, dolarla! Sizin de ceplerinizde
dolar var, ihaleleri de dolarla alıyorsunuz; köprü, yol ihalesini de
dolarla veriyorsunuz; bu mudur yerlilik, bu mudur millîlik değerli
arkadaşlar?
Değerli arkadaşlar,
bakın, Sayın Erdoğan Bu kriz teğet geçecek. dedi,
değil mi? Vallahi size teğet geçiyor, ondan hiçbir şüphem yok
çünkü sizin paranız dolarda.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
efendim.
GARO PAYLAN (Devamla)
Olmazsa, TLdeyse Sayın Nebatiye yüzde 22,70 faizle para da
verebilirsiniz. Çünkü kendisi Faize karşıyım. diyor ama TLniz
varsa Sayın Nebatiye Merkez Bankasından yüzde 15le para alıp
yüzde 22,70le para da verebilirsiniz, arada büyük bir rant da
kazanabilirsiniz. Peki, yurttaşımız ne yapacak ya?
Bakın, dün sabah Meclise
yürüyerek gelirken Çankayada çöpten çürük domates toplayan amca gördüm, emekli
amca. Utandım be arkadaşlar, utandım! Türkiyenin bir
milletvekili olarak utandım. Ekmeği çöpten toplayan
yurttaşlarımızdan utandım. Siz utanmıyor musunuz be!
(HDP sıralarından alkışlar)
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) Utanılacak bir şeyimiz yok,
reddediyoruz.
GARO PAYLAN (Devamla) Hep
beraber utanmıyor muyuz be arkadaşlar ya! Şu bütçe tercihlerini
değiştirsek; faizciden, rantçıdan yana olmasak, halktan yana
olsak; o çöpten domates toplayan amcanın gidip elini öpsek, onun 1.500
lira olan emekli maaşını 3 bin lira yapsak; bu konuda durumu
değiştirsek, faize, ranta akan paraları durdursak olmaz mı
be arkadaşlar ya!
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Devamla)
Şu bütçe tercihlerini niye değiştiremiyoruz, niye ranttan
faizden yana bir bütçe anlayışını hâlâ sürdürüyorsunuz
arkadaşlar? Ben hepinize utanma daveti yapıyorum değerli
arkadaşlar.
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) Utanılacak bir şeyimiz yok,
reddediyoruz.
GARO PAYLAN (Devamla)
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Turan
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, sayın konuşmacı ilk hatip olmasına
rağmen, nezaket kurallarının çok dışında, Meclis
üslubunun çok dışında konuşma yaptı. İzin
verirseniz cevap vermek isterim Sayın Başkanım.
BAŞKAN Efendim,
konuşmalar tamamlansın ondan sonra biz bunu değerlendirelim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Peki, takdirinize saygı gösteriyorum Başkanım.
BAŞKAN Teşekkür
ediyorum efendim.
Batman Milletvekili
Sayın Necdet İpekyüz.
Buyurunuz Sayın
İpekyüz. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA NECDET
İPEKYÜZ (Batman) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
değerli halkımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, sevgili Garo da
söyledi, iki senedir Plan ve Bütçe Komisyonuna gelen bakanlar ile buraya gelen
bakanlar arasında fark var. Neydi Cumhurbaşkanlığı
sistemi? Daha hızlı kalkındıracağım, daha hızlı
değiştireceğim. Tek yaptığı
değişiklik, ekonomide banka yöneticilerini değiştirmek,
bakanları değiştirmek. Sonuç ne? Uçuyor. Ne uçuyor? Dolar
uçuyor. Ne düşüyor? Türk lirası düşüyor.
Bugün 9 Aralık. 9
Aralık dediğimde aslında sizlere bakıp şunu söylemem
lazım: İlk iktidara geldiğinizde 3Y demiştiniz; yolsuzluk,
yasaklar ve yoksulluk. Bugün Yolsuzlukla Mücadele Günü ve yolsuzluğun
mücadelesini söyleyenler dünya yolsuzluk sıralamasında en başta
giden ülkeler arasına gelmiş. Hani büyüyorsunuz, büyüyorsunuz ya,
yolsuzlukta büyüyorsunuz. Birazdan bunların örneklerini de vereceğim.
Öyle ki Angolayı, Ruandayı bile geçmiş düzeyde. Peki, sadece
bu veriler mi? Aslında, ekonomiye baktığımızda
başka verilere de bakmamız lazım; demokrasiye bakmak lazım,
özgürlüğe bakmak lazım, barış ortamına bakmak
lazım, hukukun üstünlüğüne bakmak lazım, adalete bakmak
lazım. Türkiye bu liglerde nasıl? Sürünüyor, küme düşüyor. Ama
nedir? Büyüyoruz. Nedir? Türkiye, Avrupada en çok büyüyen ülkelerden biri.
Doğru ama bu eşit bir büyüme mi? Eşit büyüme olursa, her
yurttaşa yansırsa, Hakkâriden Edirneye yansırsa bir
anlamı olur.
Büyüme, enflasyon, faiz,
hayat pahalılığı ve yoksullukla ilgili Sefalet Endeksi;
bunu biz mi hazırladık? Dünya hazırlıyor. Türkiye,
dünyanın en sefalet olan ülkelerinden biri görünüyor. Sefalette
yaşayan kim? Büyük çoğunluk, halkımız sefalette
yaşıyor. Neydi? Büyüyeceğiz, uçacağız,
gelişeceğiz. Bunu doğru söylediniz, niçin? Büyüyen sizsiniz,
yandaşınız, uçan sizsiniz. Toplumun büyük çoğunluğu,
halkın büyük çoğunluğu sıkıntıda; pazara
artık akşam gidiyor, bayat ekmek almaya çalışıyor,
artık kendi evinin erzakını getiremiyor ama siz bunu görmek
istemiyorsunuz.
Nedir? Her söylediğimize
terörö, terörö
deniliyor. Ya, dünya diyor ki: Sizi terör örgütlerine destek
olduğunuz için gri listeye aldık. Yolsuzluk olduğu için,
şeffaflık olmadığı için gri listeye aldık. Bunu
biz söylemiyoruz, dünya söylüyor. Dünyanın söylediğine içeride bir
hamasetle her söylenene bir atıf getiriyorsunuz.
Bakın, bu kürsüde
-başka bir Bakan oturuyordu- dedik ki: Ya, dezenfektanlardan yolsuzluk
yapılmış. Hiçbir soruşturma açılmadı, hiçbir
soruşturma. Bütün Türkiyede yaşayanlar biliyor, bütün dünya biliyor.
Peşinden biz araştırma önergesi verdik, reddettiniz,
reddettiniz. Hani yolsuzlukla mücadele edecektiniz? Kime inanacak insanlar? Aç
olan insanlar sizin ne yaptığınızı teker teker
görüyorlar ama siz bunu görmüyorsunuz. Ve insanlar ne diyor biliyor musunuz?
Yoksulluk kader değil, siz bunu yaşatıyorsunuz. Geri
kalmışlık kader değil, geri
bıraktırıyorsunuz. Birazdan farkları da göreceğiz.
Ya, şimdi, esnaftan söz
ediyoruz, öğretmenden söz ediyoruz, işçiden söz ediyoruz, emekçiden
söz ediyoruz; herkes sıkıntıda kulaklarınızı
tıkamışsınız, kendinize bakıyorsunuz, kendi
dünyanızda duruyorsunuz. Ya, çiftçiler sabahtan akşama kadar bizi
arıyorlar. Geçen yıl çiftçi gübreyi 3 bin liraya alıyordu,
şimdi 14 bin lira, 14 bin lira. Yani siz sonra diyorsunuz ki: Çiftçinin
problemi yok, destek olacağız. İkide bir diyorsunuz ki: Faizi
düşüreceğiz, faizi düşüreceğiz. Size bir önerim: Faizi her
düşürdüğünde, banka, borçlu olan çiftçinin, esnafın, kredi
kartlının da borcunu aynı oranda düşürsün, düşürsün,
madem ki faize karşısınız. Siz faizciyi
düşüneceksiniz, başkalarını zengin edeceksiniz ama
aynı kişilerden de faizini alıp icraya götüreceksiniz, traktörüne
icra koyacaksınız, kredi kartına icra koyacaksınız,
malına mülküne icra koyacaksınız. Bu mu sizin
anlayışınız? Hiç de ilişkisi yok,
inandırıcılığı yok.
Bakın, öyle bir hâle
geldi ki, biz gittik, bütçe buluşmalarında insanlar diyor ki:
Patates, soğan alamıyoruz, değil ki domates, biber.
İnsanlar diyor ki: Artık peyniri kiloyla değil, 5 liralık,
10 liralık alıyoruz. İnsanlar zeytini artık 5
liralık, 10 liralık alıyorlar, günübirlik yaşamaya
çalışıyorlar. İstanbul'da biz kâğıt toplayan
emekçilerle buluştuğumuzda şöyle bir ifade kullandı bir
çekçekçi, dedi ki: Annelerin bir kısmı topladıkları, geri
atıkları bize getirip satıyorlar çocuklarına süt almak
için, çocuklarına ekmek almak için. Böyle bir ülkede yaşıyoruz,
siz bunları görmüyorsunuz. Bayat ekmeğin
satıldığı bir yerde siz kendi saltanatınıza
batmışsınız, servetinize servet katmaya
çalışıyorsunuz.
İşsizlik zirvede,
yoksulluk zirvede. Bunu biz her seferinde söylediğimizde dış
mihraklar, dış mihraklar diye söylüyorsunuz. Bakın, Sefalet
Endeksini gösterdim. Hep diyorsunuz: Kalkınma, kalkınma. Peki, bu
ülkede, içerideki kalkınma eşit mi yansımış?
Hayır. Geçenlerde Sayın Mithat Başkan da gösterdi; bakın,
işsizlik oranı
Geçen yıl da göstermiştim. Ya, ben kayyum
haritası göstermiyorum, iktidarın yasakları
uzattığı bölgeyi göstermiyorum, eski OHALi göstermiyorum. Evet,
başka yerler kalkındı; peki, buradaki kalkınma eşit mi
kalkınıyor? Biri yükseliyor dolar gibi, öbürü Türk lirası gibi
aşağıya düşüyor. Bu, kader değildir; bu, bilinçli bir
politikadır. İstihdam oranı
Hep diyorsunuz: Fabrika
açıyoruz, şunu yapıyoruz. istihdam oranı aynı. Benim
bulunduğum Batmanda insanlar büyük sıkıntıda; 2 gençten
1i işsiz, Mardinde 2 gençten 1i işsiz Diyarbakırda 2 gençten
1i işsiz; buna ses mi çıkarıyorsunuz? Hayır. Ve ne
yapıyorsunuz? Siz, bunları görmezlikten gelip hâlâ devam etmeye
çalışıyorsunuz.
Banka müdürleri
değişiyor. Biz Kürtçede diyoruz ki:
(x) damat
(x) (HDP sıralarından
alkışlar) Ondan sonra, şimdi, Lütfi Elvan geldi,
(x) Merkez Bankaları
(x) Vallahi, Kürtçede diyorlar ya:
(x) gidiyorsunuz ya! (HDP
sıralarından alkışlar)
ALİ MUHİTTİN
TAŞDOĞAN (Gaziantep) Ne söylüyor anlamıyoruz Sayın
Başkan. Böyle bir usul yok.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla)
Şimdi, TÜİK
TÜİKle ilgili konuşacağım:
Türkiye İstatistik Kurumuna baktığımızda, verileri
sağlıklı vermiyor. 2014 yılından beri, yedi
yıldır hane halklarıyla ilgili, iş gücüyle ilgili bir bilgi
aktarmıyor, yedi yıldır ya! Ben, kendi Batman ilimin, kendi
bölgemin
Ya, sizler kendi illerinizin bilgilerini öğrenmek istemez
misiniz? Öğrenmek istersiniz analiz yapmak için, eleştirmek için,
muhalefet etmek için, yapıcı eleştiri getirmek için. Ey
TÜİK, bütün rakamlarla oynuyorsun, bütün rakamlarla oynuyorsun; ya, bari,
her kentle ilgili verileri ver. Vermiyor, saklıyor; neden? Hakikatle
yüzleşmemek için, gerçekle yüzleşmemek için. Nasıl ki biz
barış dediğimizde, nasıl ki biz işkence
dediğimizde, nasıl ki biz hak dediğimizde, nasıl ki
yoksulluk dediğimizde, işsizlik dediğimizde siz hakikatle
yüzleşmek istemiyorsanız, sanal bir ortamda görünmek
istiyorsanız, maskelemek istiyorsanız; onun için kaçıyorsunuz,
TÜİK de bunu göstermiyor.
Nedir? Demiş ki:
2021in sonunda bunu açıklamaya çalışacağım. yedi
yıl sonra. Bir ayı kalmış 2022nin ilk ayına; gerçek
ortaya çıksın ki biz de bunu öğrenelim.
Şimdi, arkadaşlar,
her şeye rağmen, bütün bu şeyleri açıklarken, problemlerden
bir diğeri: Geçenlerde Ulaştırma
Bakanlığının da şeyindeydi; Plan ve Bütçede bir harita
çıkarttılar, Türkiyenin neresinde demir yolu yatırımı
var
2023e kadar Erzurumdan, Sivastan aşağıya kadar hiçbir
yerde yatırım yok; haritanın o kısmı boş biraz
önceki haritalar gibi. Sonra bir baktım, küçücük bir kırmızı
yer var Mardinde. Ya, merak ettim; Mardinin Mazıdağı
ilçesi-Diyarbakır arasında bir demir yolu döşemesi; bitmiş,
son on yılda tek biten o. Neymiş? Cengiz Holdingin fabrikasına
Mazıdağından Diyarbakıra demir yolu döşüyorlar ve
kim yapıyor? Cengiz Holdingin kendisi yapıyor. Kim bunu
karşılıyor? Ulaştırma Bakanlığı yani biz
karşılıyoruz. Ya, buna
(x)
derler ama Allah size bunu bırakmayacak, onu diyeyim.
Şimdi, yer altı,
yer üstü zenginliklerinin en bol olduğu yerde yer üstündeki
yurttaşları yoksul bırakıyorsunuz; Hasankeyf gibi,
Mezopotamya gibi enerjinin, suyun cenneti olan yerlerde insanları
enerjisiz, susuz bırakıyorsunuz. Mardinde, Batmanda, Urfada
insanlar tarlalarını sulayamıyorlar, su parası
veremiyorlar.
Ve yeni bir zulüm
yarattınız, DAEŞ gibi DEDAŞ diye bir zulüm
yarattınız. Ya DEDAŞ dendiğinde insanlar
yakalarını silkiyor.
Şu anda, bir aydır
Batmanın 9 köyünde su yok elektrik dinamolarını kestikleri
için; su yok, su ve gece gündüz Pandemi var; elinizi yıkayın,
elinizi yıkayın
Ya demezler mi: Ah,
(x)
Ya, bu olmaz; vallahi olmaz, vallahi olmaz. (HDP sıralarından
alkışlar) Ama ne yapıyorsunuz? Siz bunu geliştiriyorsunuz.
Nedir? Bir diğeri de
şu: Kayyumlar, kayyumlar
Ya, kayyumlar
Biliyor musunuz, Kamu İhale
Kurumu burada oturuyor, bu 21/b denilen nedir? Salgında, afette,
olağanüstünde
İnanın dünyanın herhangi bir ülkesi Kamu
İhale Kurumunun verilerini incelese, diyecek ki: Türkiye zaten bir
afette, olağanüstü hâlde yaşıyor. Yani der ki: İnsan eliyle
bir afette yaşıyor. Her yerde 21/byle ihale yapıyorlar. Ya,
tünel yapıyorsunuz 21/byle, cezaevi yapıyorsunuz 21/byle, havlu
peçete alıyorsunuz 21/byle. Ya, Mardin kayyumu 132 araç
kiralamış, 80i Mardine girmemiş, 21/byle.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla)
Ya, bre insaf! Kayyumun kendisi afet olmuş, kayyumun kendisi
gasbolmuş. Sizin bunu böyle görmeniz lazım. (HDP
sıralarından alkışlar)
Neymiş? Batmana
Hoş geldin. diyorum; 21/b. Orada ben diyorum ki: 9 tane köyün suyu yok,
vatandaş ısınamıyor. Hiç umurunda değil.
Bir diğeri, ya,
şimdi diyorsunuz Batmana gittik. İşte, elinde erbane çalan
kadınlar
(x) diyor. Batmana,
Batmana hoş geldin. diyor. İkinci kıtayı söylemiyorsunuz
çünkü orada
(x) geçiyor, Batmana
(x) Onu da geçtim. Sevgili Selçuk
Mızraklı Diyarbakırın Fiskayasında, duvarına
albena yapan, hep beraber oynayan kadınlar ve erkek folklor
takımı çizdiriyordu. Nasıl çizdiriyordu? 21/byle değil,
gönüllü ressamlar yapıyordu. Gönüllü ressamlar gelmişti, sadece yemek
ve ulaşımını karşılıyordu. Sonra ne
yaptı biliyor musunuz o kayyum? O herkese tatlı
dağıtıyordu ya, kadayıftan heykel yaptırdı,
yediği kadayıfların heykelini yaptırdı. (HDP
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NECDET İPEKYÜZ (Devamla)
Selamlayacağım Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla)
Selamlıyorum.
BAŞKAN - Böyle
başladık, Sayın İpekyüz.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla)
Onu yapıyor. Şimdi, kayyumlar böyle olunca hiç
inandırıcılığı yok.
Hepinize teşekkür
ediyor, saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN İzmir
Milletvekili Sayın Serpil Kemalbay Pekgözegü.
Buyurunuz Sayın
Kemalbay. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA SERPİL
KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; düzen siyasal ve ekonomik olarak köklü ve çoklu bir krizin
içerisindedir. Bu konuda hemen baştan söylemeliyim ki Erdoğan
gerçekleri söylemiyor. Türkiye ne bir ekonomik kurtuluş savaşı
içindedir ne de uluslararası bir komployla karşı
karşıyayız. Türkiye, her on beş yirmi yılda bir
uluslararası kapitalist sistemin gidişine bağlı olarak
girdiği yapısal krizlerden biriyle karşı karşıyadır.
Son yirmi yılda kamu adına ne var ne yok hepsini, her şeyi
özelleştirdiniz veya sattınız. Hükûmetiniz halkı büyük bir
borç bataklığı içerisine sürükledi. Bu sürede bütün kamu
kaynaklarını ve genişleyen piyasalardan
aldığınız borçları inşaata, ranta, faize,
yandaşa yatırdınız. Halkın bütçesini SİHAlarla,
ağır silahlarla bombaladığınız dağa taşa
attınız. Kapitalist bakış açısına göre bile
Türkiye ekonomisini piyasalarda rekabet gücüne sahip olabilecek bir
yapısal dönüşüme uğratmak gibi bir derdiniz hiç olmadı. Bol
hamasetle, yeni Osmanlıcı hayallerle, İnşaat ya
Resulullah. diyerek bugünlere geldiniz. Şimdi, kalan son malları
kelepir fiyata satabilmek için kapı kapı geziyorsunuz, halkın
olan ne kaldıysa Katarın, Birleşik Arap Emirliklerinin petrol
milyarderlerine satmak istiyorsunuz. Türk parasını ucuzlatarak ucuz
emek pazarına çıkardınız. Erdoğan her
ağzını açtığında Türk lirası pul oluyor;
döviz zenginleri kahkaha atarken ücretliler, geliriyle geçinmek durumunda kalan
emekçiler ekmek, soğan alamaz duruma geldi, bebek mamaları
marketlerde kelepçelendi.
Sayın vekiller,
Erdoğanın acı reçeteyi yeni ekonomik model diye pazarlamaya
çalışması hazindir. Kusura bakmayın ama
yıkımın, yoksullaşma ve çürümenin içinde yüzülürken hangi
ekonomik modelden bahsediyorsunuz? İşsiz kadınlara ayakkabı
boyama kutusu hediye ederek mi Çin ekonomisini yakalayacaksınız? 15
Temmuz darbe girişiminin finansörü olmakla itham ettiğiniz
Birleşik Arap Emirliklerinin eline bakarak mı ekonomiyi
kurtaracaksınız? Sarayın ne Çin gibi altyapısı güçlü,
yüksek teknikli bir ekonomi kurma amacı vardır ne de bunu
başarabilecek bir kapasitesi vardır, geçin bunları. Bir de
büyüme masalları anlattınız, biraz önce arkadaşlarım
açıkladı. Gerçekten, verilere göre Türkiye, üçüncü çeyrekte büyüyen
ekonomilerin başını çekiyor. Peki ama Türkiye büyüyorsa
halkın ekonomisi neden küçülüyor? Bu büyüme kimin büyümesi?
İşsizliği azaltmayan, hayat
pahalılığını ortadan kaldırmayan, satın alma
gücünü yükseltmeyen, dış borcu küçültmeyen, paranın
değerini yabancı paralar karşısında korumayan, zamlara
yeni zamlar ekleyen büyüme halkın ekonomisinin büyümesi olabilir mi?
Bakın, size bir grafik göstereceğim, burada 2016dan bugüne kadar
asgari ücretin nasıl değer kaybettiğini gösteriyor. Bakın,
2018de bile kriz vardı biliyorsunuz; asgari ücret, şu anki asgari
ücretten 100 dolar daha yukarıda.
Asgari ücreti reel olarak
yüzde 25 küçülttünüz. TLnin değer kaybındaki hızına
baktığımızda asgari ücretin her üç ayda bir güncellenmesi
gerekiyor. Döviz alamayanlardan alabilenlere büyük bir gelir transferi
yaptınız. Döviz gelirlerinden, faizden, ranttan vergi alınarak
işsizlere ve asgari ücretlilere aktarmamız zaruri bir hâle
gelmiştir. Yandaşların kasasındaki milyarlar büyürken
halkımızın borçları, kredileri; elektrik, su, doğal
gaz, iletişim, ulaşım, gıda faturaları artıyor.
Bir grafik daha size
göstermek istiyorum. Bu bütçeyi yapmaya
başladığımızdan bugün bu bütçeyi buraya
getirdiğimiz o kırk gün içerisinde bakın bütçe nasıl
değer kaybetmiş, bütçenin grafiği nasıl
aşağılara inmiş. Bu, aslında, başka bir
şekilde de bakılarak okunabilir. Bakın, bu grafikler, aynı
zamanda, hukukun üstünlüğünün nasıl yok edildiğinin de
göstergesi olacaktır. Bir örnek vermek istiyorum, örneğin:
Babasıyla beraber köy düğününde davul çalarak geçimini sağlayan
Mazlum şu anda zindanda. 14 yaşındaki Mazlumu sırf HDP
kumpas davasını çürütmesin diye içeride tutuyorsunuz. Bütün
kanıtlar Mazlumun o esnada, olay esnasında yani Yasin Börünün
katledilişi esnasında orada olmadığını
gösteriyor. Bu kanıtlandığı hâlde bırakmıyorsunuz
yani sizin hukukunuz da aynı şekilde bu grafikte görülebilir.
Bu grafik, aynı zamanda,
emeğiyle geçinenlerin, alın teriyle yaşayanların
aldıkları payın grafiğidir. Bu grafik, aynı zamanda,
çetelerin, organize suç örgütlerinin, uçağıyla Bakan gezdiren kara
para aklayıcılarının cezalandırılmama
grafiğidir. Bu grafik, aynı zamanda, itibardan tasarruf olmaz diye
savurganlığın her türünü bu halka yaşatanların
dünyadaki itibarının grafiğidir. Sonuç olarak bu grafik, sizin,
halklarımızın gönlündeki yerinizin grafiğidir; kısaca,
kafa üstü çakıldığınızın grafiğidir.
Sayın vekiller, dün
Sanayi Bakanı buradaydı ve teknolojide nasıl uçtuğunuzu
anlattı; sanırsınız ki Türkiye Sanayi 4.0a geçmiş.
Bir ekonomik değer üretemediğiniz için bu sefer Türkiyeyi büyük bir
ekolojik yıkıma sürüklediniz ve dağımızı,
taşımızı, ormanlarımızı, derelerimizi,
doğamızı, maden şirketlerine peşkeş çektiniz.
Rant sizin öyle kutsalınız olmuş ki çöpler dâhil her yeri ranta
açtınız ve ekmeğini çöpten çıkaran katı atık
emekçilerini polis ve zabıta zulmüne direndi diye tutukladınız;
direnen emekçiyi de on yedi yıl hapisle yargılıyorsunuz;
gözdağı vermek için bunu yapıyorsunuz ama sizden korkan sizin
gibi olsun. Pazar günü bu arkadaşlarla beraberdim ve gördüm ki gürül gürül
örgütleniyorlar, boyun eğmiyorlar, hakları için mücadele ediyorlar;
buradan onlara selam olsun.
Ekonomi
açmazlarınız kadar ekonominin karanlık yüzü de her geçen gün
büyüyor; kayıtsız bir ekonomi, karanlık bir ekonomiyi
yönetiyorsunuz. Bir yandan, arka kapılardan halkın
parasını, 128 milyarı sattınız,
açıklamıyorsunuz; öte yandan, kara para aklama ve terörün
finansmanıyla mücadele yaklaşımındaki eksiklerden
dolayı Türkiyeyi gri listeye soktunuz, Türkiye ekonomisinin
uluslararası itibarı gri liste oldu; bunu da hamasetle
geçiştiriyorsunuz ve açıklamıyorsunuz.
Sizin vesayet sisteminiz -siz
de bir vesayet sistemi kurdunuz sonuç olarak- önceki iktidarların kirli ve
karanlık unsurlarını, mafyatik yapılarını,
Susurluk çetelerini içine aldı. Yeni vesayet sisteminizde MGK
bildirilerine ekonomik tehditler sokuşturuyorsunuz. İnfaz paketiyle
hasta mahpuslar yerine cezaevinden çıkardığınız bir
mafya babası kamuoyuna yazılan tehditkâr mektuplarla ekonomik
kurtuluş savaşında yerini aldı. Sizin hazineniz de sizin
ekonominiz de sizin kurtuluş savaşınız da işte böyle
bir şey.
Devletle içli
dışlı başka bir çete liderinin, bakanların her türlü
suça battığına dair itiraf ve ifşaatlarını
araştırmayan bir Hükûmetin bütçesi nasıl bir bütçe olabilir? Biz
burada demokrasicilik mi oynuyoruz? Yirmi yılda size sunulan bütün
fırsatları teperek sizden öncekilerden hiçbir farkınız
olmadığınızı gösterdiniz.
Halk, Ekonomik kurtuluş
savaşındayız. safsatasını satın almadı diye
halka saldırmaya hazırlanıyorsunuz. Direnişlerle, sokak
eylemleriyle zamları, işsizliği, yoksulluğu, açlığı,
sefaleti protesto ediyor diye MGK kararlarına sığındınız,
halka savaş açıyorsunuz. Ekonomik kurtuluş savaşı
adı altında 7 Haziran 2015ten bu yana gerçekleştirdiğiniz
darbeler silsilesinden yeni bir darbe silsilesine daha karar verdiniz, yapmak
istiyorsunuz. Ancak şimdi sabırsızlık
zamanındayız; işçiler, sağlık emekçileri, emekliler,
atanamayan öğretmenler, EYTliler, engelliler, kadınlar, KHKliler,
yurtsuz gençler, çiftçiler, tarım işçileri, ev işçileri,
güvencesizler, bütün toplum tükenmişlik sendromu yaşayan
iktidarınızdan hesap sormak için sabırsızlanıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (Devamla) Halkımız, sarayı sırtından
indirmeye kararlıdır.
7 Hazirandan bu yana
yaptığınız bütün darbelere direndik, boyun eğmedik,
yeni ekonomik model adlı örtü altında
sakladığınız bu darbeniz de yenilecek. Ne bu halkı
zorbalıkla sindirebileceksiniz ne de rızayla bir meşruiyet
sahibi olmaya muktedirsiniz. (HDP sıralarından alkışlar)
Bütün kurumların içini boşalttığınız gibi
TÜİK de sizin yalan makineniz hâline geldi, sizi TÜİK de
kurtaramayacak. Bu vesayetçi, savaşa, ranta, faize yaslanan sömürü
düzeniniz, köklü ve çoklu krizin pençesinde yok olmaya mahkûmdur. Bozuk düzende
sağlam çark olmaz. Sadece tek adam despotizmine değil, bu
acımasız sömürü düzenine de son vermek boynumuzun borcudur.
Teşekkürler. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İstanbul
Milletvekili Sayın Dilşat Canbaz Kaya.
Buyurunuz Sayın Canbaz
Kaya. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA
DİLŞAT CANBAZ KAYA (İstanbul) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen
değerli halkımız; ben konuşmama şuradan başlamak
istiyorum: Dün Sanayi ve Teknoloji Bakanı son konuşmasında bir
cümle söylemişti, bu cümlenin neyi içerdiğini biraz anlatmak
istiyorum ben de sizlere. Türkiye'nin büyümesini omuzlayan gençlerin,
kadınların, emekçilerin
vesaire, vesaire diyerek devam etti.
Şimdi, ben -Sayın Bakan burada yok ama elbette Bakanlıklar
burada ve AKP sıralarına da bakıyorum kimse yok- emekçi nedir
biraz tartışmak istiyorum. Yani, emekçi kim? Mesela, AKP emekçiyi
nereden görüyor ya da Sanayi Bakanı emekçiyi kim olarak belirliyor? Biraz
onu sormak isterdim kendisine ama maalesef bugün kendisi burada yok ama bu
sıralarda sözcülerine sormak istiyoruz: Emekçi kim? Hani, şuradan
başlamak lazım: Motor kurye emekçileri diyoruz, kâğıt
toplayanlara biz emekçi diyoruz, direnen işçilere, kadınlara emekçi
diyoruz, market emekçileri diyoruz, mevsimlik tarım işçileri diyoruz,
AVMde çalışanlara emekçi diyoruz, tekstil atölyesinde saatlerce
çalışanlara emekçi diyoruz yani bazen bazı kavramlar yerini
tutmuyor. Bireyin, kişinin söylediği şeylerin dünya
görüşüyle örtüşmesi gerekiyor. Dünya görüşüyle
örtüşmediği zaman yani teori ile pratik kendisini
karşılamadığı zaman maalesef AKPde emekçi kelimesi
bizim cephemizden oturmuyor arkadaşlar.
Şimdi, bir bütçeyi
konuşuyoruz, emekçilerin, işçilerin, kadınların, gençlerin
bütçesini konuşuyoruz, çocukların bütçesini konuşuyoruz ama bu
bütçede maalesef onlara dair hiçbir şey yok. Ama bu dönem her gelen
bakanlık çokça işçilerden, kadınlardan konuşuyor.
Kadınları konuşuyor bakanlar, işçileri konuşuyor,
emekçileri konuşuyor; bizi çok şaşırtmış durumda.
Şimdi, Yarım simit alabilirsiniz. diyenlere doğal gaz
kuyruğunda, 20 TLlik doğal gaz kuyruğunda bekleyen insanlardan,
akşam pazarında sebze meyve toplayan kadınlardan ya da en büyük
hayali dolu bir buzdolabı olan çocuklardan yani sarayın penceresinden
öyle emekten, kadından, gençten bahsedemiyoruz maalesef. Yani biz oradan
görmüyoruz. Ucuz iş gücü cehennemine çevirmeye
çalıştığınız bu coğrafyanın,
emekçilerin sorunlarını yandaş şirketlere peşkeş
çekmek için açtığınız ihalelerle emekçi diyemezsiniz, buradan
göremezsiniz. Ekonomimiz büyüyor, kalkınıyor. diyenler, halkın
sofrasında eti çok görenler, seneler evvel çay-simit hesabı yapanlar,
tekrardan bir kez daha çay simit hesabı yapmaya başlamışlar
ya da bu kez de halka yarım simit, işte, biraz önce de dediğimiz
gibi, onu bile çok görenler var. Yani emekçiler sizin bütçenizi aynı
yerden görmüyor maalesef. Bu bütçeye aynı yerden
bakmadığımız çok ortada; biz halkın bulunduğu
yerden, siz ise sermayenin ve sermayedarların olduğu yerden
bakıyorsunuz. Bu coğrafyada en zengin yüzde 10luk kesim millî
servetin yüzde 67sine sahip. İşte, bu yüzde 10un servetine servet
katmak için hazırlanan bu bütçe halkın bütçesi değil. Bu bütçe,
kalan yüzde 90ı, emekçileri, kadınları, çocukları,
çiftçiyi yalnızca ucuz iş gücü görenlerin, yok sayanların
bütçesi. Bu bütçe mevsimlik tarım işçilerinin derme çatma
çadırlarda yaşadıklarını ve onların yalın
ayak dolaşan çocuklarının bütçesi değil, bu bütçe Porsiyon
küçültsünler. deyip sofrasında kuş sütünü eksiltmeyenlerin
bütçesidir. Hem okuyup hem çalışan, buna rağmen bir
akıllı telefonu bile çok görülen gençler var, işte bu bütçe
onların bütçesi değil yani zayıf olanın tok olmakla telefon
sahibi olmanın zengin olmakla eş değer tutulduğu bu zamanda
yaşam mücadelesi verenlerin bütçesi değil. Bu bütçe yaşamak ve
yaşatmak mücadelesi verenlerin değil, kadın cinayetlerinin
faillerini aklayan, koruyanların bütçesidir.
Peki, bu bütçede ne var?
2008den beri devam ettiğiniz varlık vergisi afları var.
Emekçiye, işçiye vergi affı var mı? Esnafın
ödeyemediği kredi borçlarına, pandemide kepenk kapatan esnafa ne var?
Üst üste gelen mazot zamlarına, traktör çalıştıramayan
çiftçiye ne var? Fahiş kira fiyatlarına Barınamıyoruz.
diye haykıran öğrenciye gözaltıdan başka ne var?
Ekranları
başında bizleri izleyen değerli halkımız
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
efendim.
DİLŞAT CANBAZ KAYA
(Devamla)
biz bütün bütçe süreci boyunca sarayın bütçesine
karşı halkın bütçesini savunduk. Bu coğrafyanın
halklarının adil, eşit, barış ve refah içinde
yaşayabilmesi için sermayedarların bütçesine karşı
kadının, gencin, emekçinin, işçinin haklarını savunduk
fakat iktidarın dayattığı sarayın bütçesi bugün Genel
Kurulda önümüzdedir. İşte tam bu sebepten diyoruz ki: Genel Kurulda
görüştüğümüz bu halkın bütçesi değil; iktidarın,
sermayenin, yolsuzluğun, hukuksuzluğun, savaşın ve
rantın bütçesidir diyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İstanbul
Milletvekili Sayın Erol Katırcıoğlu.
Buyurunuz Sayın
Katırcıoğlu. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA EROL
KATIRCIOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Doğrusunu isterseniz her
buraya çıkışımda özellikle iktidar partisinin bütçesi
konuşulurken gördüğünüz gibi bomboş sıralar. Yani bu
esasında bu bütçenin ne anlama geldiği
MURAT ÇEPNİ (İzmir)
Ses Hocam, ses, biraz ses ver.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Çıkaracağım, çıkaracağım sesimi,
merak etmeyin, tamam.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli)
İktidar bütçeye sahip çıkmıyor, iktidar. Ramazan, nerede bu
millet? Ayıp ya!
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Bu bütçenin ne anlama geldiğini sanırım bu boş
masalar ve boş sandalyeler ifade ediyor gibi geliyor bana.
NURAN İMİR
(Şırnak) Ama dün şakşakçılar doldurmuştu
burayı!
ÇİĞDEM ERDOĞAN
ATABEK (Sakarya) Çok esprilisiniz arkadaşlar!
TAHSİN TARHAN (Kocaeli)
Nerede o dünkü mafyalar
BAŞKAN Sayın
Katırcıoğlu, devam ediniz efendim.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Her neyse
Bu, anlaşılan
Ben de üç seneden beri
buradayım, buna ne demek lazım bilmiyorum ama bir tür oyun bu
anlaşılan. İşte, herkes burada böyle bir şeyler
yapıyor ve sonra da bütçeler geliyor gidiyor vesaire.
ÇİĞDEM ERDOĞAN
ATABEK (Sakarya) Böyle, arkadaşlarınıza
şakşakçı demek çok ayıp. Aynı
şakşakçılığı siz de yapıyorsunuz.
TAMER DAĞLI (Adana) Ne
demek mafya ya? Ne demek mafya? Ayıp! Sen buraya dönüp mafya diyemezsin!
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Ve biz de sanki bir şey yapıyormuşuz gibi oluyoruz
ama doğrusunu isterseniz anlamlı hiçbir şey
yaptığınız kanaatinde değilim.
Sayın Bakan, şöyle
başlayayım ben konuşmama
TAMER DAĞLI (Adana) Buraya
dönüp mafya diyemezsin!
TAHSİN TARHAN (Kocaeli)
Hadi be!
TAMER DAĞLI (Adana)
Diyemezsin!
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Ne oldu ya?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Arkadaşlar
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Süreyi başa alalım lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
(Siirt) Başkanım
Sayın Başkan
TAMER DAĞLI (Adana)
Hayır, dönüp mafya diyemez bize.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Ne?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Siz değil, siz değil, burası.
BAŞKAN Sayın
Dağlı
TAMER DAĞLI (Adana)
Başkan Mafyasınız. diyor, Mafyasınız. diyor.
BAŞKAN Sayın
Dağlı, lütfen, lütfen oturur musunuz efendim.
Süreyi baştan
alıyoruz.
TAMER DAĞLI (Adana)
Terbiyesize bak ya!
ÇİĞDEM ERDOĞAN
ATABEK (Sakarya) Arkadaşlar ya, güne böyle başlamayın ya!
BAŞKAN Hatip kürsüde
sayın milletvekilleri.
TAMER DAĞLI (Adana)
Sana iade ediyorum o söylediğin sözü.
BAŞKAN Sayın
Dağlı
Sayın Dağlı
Lütfen Sayın
Dağlı...
ÇİĞDEM ERDOĞAN
ATABEK (Sakarya) Ya, rica ediyorum arkadaşlar ya, bir
ağzınızı bozmayın.
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Katırcıoğlu.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Efendim, ben konuşmama
şöyle başlamak istiyorum: Ticaret Bakanlığı üzerine
konuşacağım.
Doğrusunu isterseniz Ticaret Bakanlığına bağlı
olan kurumları dikkate aldığımızda aslında
Ticaret Bakanlığının bir tür serbest piyasa
bakanlığı olarak oluşmuş olduğunu gösteriyor.
(AK PARTİ ve CHP
sıralarından karşılıklı laf atmalar)
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Sayın Başkan, bu konuşma devam ediyor. Ben
TAMER DAĞLI (Adana)
Nerede mafyalar
diyor.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Allah Allah!
BAŞKAN Biz ilave
ederiz efendim, siz buyurun.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Nasıl devam edeyim?
BAŞKAN Sayın
Hocam, siz buyurun.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Peki.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Erol Hoca, boş verin, onlar konuşsun.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Tamam, peki.
Demek istediğim
şuydu: Ticaret Bakanlığını, esas itibarıyla
Hükûmetiniz serbest piyasa ekonomisine bağlıydı ya -her
seferinde bunu söylemek zorunda hissediyorsunuz kendinizi- işte sizin
Bakanlığınızı da bu serbest piyasa ekonomisinin
sapmalarını önlemek üzere oluşmuş olan bir Bakanlık
olarak tanımlamak daha doğru olur gibi geliyor bana. Neden böyle?
Çünkü piyasayla ilgili, serbest piyasayla ilgili bütün kavramları içeren
kurumlara sahipsiniz. Kamu İhale Kurumundan Rekabet Kurumuna, efendime
söyleyeyim, BDDK'den işte Sigorta Kurumuna kadar çeşitli
kurumların sizin arkanızda oturduğunu da biliyoruz yani size
bağlı kurumlar bunlar.
Değerli arkadaşlar,
şimdi, özellikle bu Bakanlık bağlamında özellikle
Sayın Cumhurbaşkanının 2 temel meselede, iktisatla ilgili
temel meselede tamamen yanlış düşündüğü ve maalesef tek
adam olduğu için de bütün kararları o verdiği için de kimsenin
itiraz etmediği bir sistem oluşmuş durumda. Ne demek istiyorum,
biraz açayım. Bir, Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki:
Ekonominin kitabını biz yazdık. Efendim, Faiz sebeptir,
enflasyon sonuçtur. diyor, evet ve ondan sonra diyor ki Biz faizi
savunanlarla beraber yürüyemeyiz. ve o sebeple de değerli Bakan Lütfi
Elvanı da bir tür istifaya zorlamış oldu.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, Tayyip Erdoğan öğrenciyken ben o kurumda
asistandım. Yani yüksekokulu bitirip bitirmediğini bilmiyoruz ama
bitirmiş olsa bile
(HDP sıralarından alkışlar)
Şöyle düşündüm: Oraya, Aksaray Yüksekokuluna hocalar gitmezdi,
genellikle asistanları gönderirlerdi. Ben de şöyle düşündüm, ya,
herhâlde mesleğinin başında olan asistanlar yanlış bir
şeyler anlatmışlar Sayın Cumhurbaşkanına ve o da
böyle öğrenmiş diye düşündüm. (HDP sıralarından
alkışlar)
Fakat değerli arkadaşlar,
biraz konuşunca Sayın Cumhurbaşkanı anlıyoruz ki
sadece ki kendisi öyle diyor öğrendiklerim diyor ama Bu bir
nastır. diyor. Biliyorsunuz, nas içtihadın karşıtı
olan bir İslami kavram ve Allahın ve Peygamberin sözlerine referans
veriyor. Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, ben size basit
bir örnek vereyim faiz ve enflasyon arasındaki ilişkiyle ilgili
olarak ama başka bir yerden vereceğim. Şimdi, varsayalım ki
bir ülke var ve bu ülkede ücretler sürekli olarak artıyor. Ne olur?
Ücretler sürekli artıyorsa iki şey olur esasında, bunlardan bir
tanesi şirketlerin ücret maliyetleri yükselmeye başlar, tamam
mı? Şirketlerin ücret maliyetleri yükselmeye başlarken o
şirketler o artan maliyetleri, ücret maliyetlerini fiyatlarına
geçirirlerse -bu sürekli olduğu zaman da- bir enflasyon ortaya çıkar,
bunun sebebi ücretlerdir. Ama değerli arkadaşlar, ücretler, aynı
zamanda toplumun geliridir. Dolayısıyla da sürekli ücret
artışı toplumun gelir artışı anlamına
geldiğine göre yani talebin artışı anlamına
geldiğine göre aynı oranda artmayan bir arz karşısında
enflasyona sebep olur. Dolayısıyla da bu örnekten bakarsak -hani
faizi dışında tutarak belki daha iyi anlaşılabilir
diye düşündüm- yani ikili bir etkisi var. Şimdi, hangisinin hangisine
etki yaptığını -doğrusunu isterseniz- nasla
açıklayamazsınız ve şunu söyleyeyim: Faiz de aynı
şekilde, faiz, aynı zamanda insanların harcamalarıyla
ilgili. Faizi düşürdüğünüz zaman insanların harcamaları
artar, harcamaları arttığı zaman talep artar ve fiyatlar
yükselmeye başlar; şu anda yaşadığımız bu.
Ha, ama aynı zamanda faizler arttığında şirketlerin
maliyetleri de artar, o da doğru efendim ama o şirketler o
maliyetleri yani faiz maliyetlerini zaten fiyatlarına geçirdiği için
sonuçta yine enflasyon demektir. Dolayısıyla da arkadaşlar,
Sayın Erdoğanın bu yanlış aksiyomu, bu
yanlış varsayımı inanılmaz bir şekilde
-açıkça söyleyeyim- hepimizi esir almış vaziyette. Yani burada,
tabii, bence en suçlanması gereken Adalet ve Kalkınma Partisinin
üyeleridir diye düşünüyorum çünkü -tırnak içinde söylüyorum- bu
saçmalığa bir şekilde karşı çıkmak lazım.
Sayın
Erdoğanın bir başka takıntısı daha var, onu da
söyleyeceğim size. Bu takıntı da şu: Birkaç cümleyle
söyledi bunu zaten. Şimdi, değerli arkadaşlar, serbest piyasa
ekonomisi arz ve taleple çalışır ama arz ve talepte sapmalar
olursa eğer bazı kurumlar oluşur ve onları düzeltmeye
çalışır. Dolayısıyla da bu kurumlar sadece özel
sektörden gelecek olan çarpıtmalara değil, aynı zamanda
siyasetten gelebilecek olan çarpıtmalara karşı da durması
lazımdır. O sebeple de bu kurumlar bağımsız
olması lazımdır, o sebeple de bu kurumlar özerk olması
lazımdır. Bakın bu kurumların hepsine, emin olun, bütün
hepsinin kanununda mali bakımdan, idari bakımdan özerk olduğu
yazar ama asla böyle değil, en azından 2011den sonra Sayın
Cumhurbaşkanı bütün bunları kaldırdı, ne dedi? Davul
benim boynumda
Ee
tokmak onların elinde; bu olmaz, kararı ben
vereceğim. dedi. Yani yine inanılmaz bir şekilde serbest piyasa
ekonomisiyle ilgili en ufak bir fikri içermeyen bu aksiyom, esas
itibarıyla şu anda tek adam sisteminin ve dolayısıyla da bu
içinde bulunduğumuz ekonomik krizin de asıl sebebidir.
Şimdi, bakın, her
bakanlığa bakıyorsunuz, bakanlığın
bağımsız olması gereken kurumları, efendim,
ilişkili, ilgili, bağımlı vesaire diyerek
bakanlığın arkasında yer alıyorlar. Hâlbuki bu
kurumların esasında bakanlıkların da bazı
faaliyetlerine karşı tavır alması lazımdı
eğer toplumun genel çıkarına aykırı bir faaliyet
görüyorlarsa. Mesela, Kamu İhale Kanunu bağlamında düşünürseniz
bunu anlayabiliriz herhâlde.
Değerli arkadaşlar,
ikinci konuya geçeceğim, kulvar değiştirme meselesi. Vallahi
billahi ben hakikaten anlamıyorum, bu nasıl bir mantık? Ya,
arkadaşlar, önerilen şey yani düşük faiz, düşük Türk lirası,
efendime söyleyeyim, cari açıkta pozitif ilerleme vesaire. Bu kimsenin
aklına gelmiş bir şey değilmiş gibi
davranıyorlar. Arkadaşlar, öyle değil yani öyle değil, bu,
iktisat tarihinde çok denenmiş olan bir modele tekabül ediyor. Herkes Çin
diye konuşuyor ama bence Güney Kore modeli bu yani ithal ikameci bir model.
Şimdi, efendim, bu
nedir? Diyorlar ki: Efendim -ne diyorlar, iktisatçılara bir şey
diyorlardı, bizim gibi iktisatçılara- bunlar
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Mandacı.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Mandacı, evet.
mandacı
iktisatçılar, bunu anlamıyor ve sürekli faiz artırmakla problemi
çözeceklerini sanıyorlar. Ya, arkadaşlar, yani Allah
aşkına Lütfi Elvan faiz âşığı mıydı?
Yani faizi artırmak gerekliliği, bir gereklilik olarak
karşınıza çıkabilir. Sizin bu faizi sevmeniz gerekmiyor ki.
Nitekim şu anda eğer siz enflasyonu indirmek istiyorsanız
harcamaları kısmak zorundasınız ve o sebeple de faizi
artırmak zorundasınız, yapmanız gereken şey bu ama siz
bunun tam tersini söylüyorsunuz. Ve olanı söyleyeyim ben size, şimdi
diyorlar ki arkadaşlar
Nasıl diyeyim? Bir şans belirdi, bu
pandemiden vesaireden ortaya çıkan bir durum ve bundan dolayı biz
esasında ithalata olan
bağımlılığımızı giderebilecek
koşullara sahibiz galiba. dediler, diyorlar; bu modelin esası bu.
Niçin böyle söylüyorlar? Diyorlar ki: Unutmayın çünkü bu ülkenin
ekonomisinin en temel yapısal sorunu ithalata olan
bağımlılığıdır. Gerek fiyat
sorunlarının ortaya çıkması yani enflasyonun ortaya
çıkması gerek finansal sorunların ortaya
çıkmasının ana sebebi ithalata bağımlı bir
ekonomi olmasından kaynaklanıyor. Şimdi bunlar diyorlar ki:
Bir, Çin tedarik zincirlerinden koptu, biz Avrupa sermayesi
bağlamında Çinin yerini alabiliriz. Evet, olabilir bu efendim.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) İki, bunu da söylüyorlar, diyorlar ki: Efendim, ithalata konu
olan ara malları ve yatırım mallarıyla ilgili büyük bir
iştah var, bunu gördük. İkincisi bu yönde kredi talebi var, artan bir
kredi talebi var, bunu da görüyoruz ve 30 milyar dolar hatta daha fazla
reeskont kredileri verelim, böylelikle de ithalata konu olan malları
içeride üretelim.
Değerli arkadaşlar,
1960 ile 80 arasında bu ülke ithal ikameci politikalar uyguladı.
Nasıl yaptı? Gümrük duvarlarını yükseltti, faizleri vesaireyi
indirdi, bir iş dünyası yarattı ama sonunda ne oldu biliyor
musunuz değerli arkadaşlar? 1980e geldiğimizde rahmetli
Demirelin söylediği gibi 70 cente muhtaç bir ülke ekonomisi oldu.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, daha konular vardı ama maalesef zamanım
yetmediği için söyleyemeyeceğim, belki başka vesileyle
Hepinize saygılar
sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adana
Milletvekili Sayın Kemal Peköz.
Buyurunuz Sayın Peköz.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA KEMAL PEKÖZ
(Adana) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve bakanlar,
aynı zamanda ekranları başında bizi izleyen değerli
halkımız; sizleri saygıyla selamlıyorum.
2022 bütçesini
görüşüyoruz. 2022 bütçesine nasıl gelindi? Müzakerelerle mi gelindi
yoksa bir dayatmayla mı gelindi, bunları anlatmaya
çalışacağım ve biz nasıl bir bütçe olması
gerektiğini istiyorduk, onu anlatmaya çalışacağım.
Değerli arkadaşlar,
bir şeyin müzakereyle gelebilmesi için karşılıklı
tartışmaların yapıldıktan sonra bu
tartışmaların sonucunda bir karara varılması ve
bazı haklı isteklerin yerine getirilmesi gerekir. Oysaki bütçe
tartışmaları sırasında bunların hiçbir tanesi
yapılmadı.
Biz bu bütçeye nasıl
hazırlandık? Siz bu bütçeye talan bütçesi olarak hazırlık
yaparken biz halkımızla birlikte olmaya çalıştık.
Aş ve iş görüşmeleri yaptık, ekonomi buluşmaları
yaptık, aynı zamanda bütçe görüşmeleri ve kadın
yoksulluğuyla ilgili görüşmeler yaptık.
Hemen hemen doğudan
batıya, güneyden kuzeye herkese dokunmaya ve insanların talepleriyle,
istekleriyle ve nasıl bir bütçe istedikleriyle ilgili bilgiler edinmeye,
bunu da bütçeye yansıtmaya çalıştık. Onun için de
arkadaşlarımız bütçe görüşmeleri sırasında
Komisyonda bin üç yüz dakika civarında bir konuşma yaptılar,
aynı zamanda 34 tane önerge verdiler. Bu 34 tane önergenin 1 tanesi ana
dille ilgili olduğu için reddedildi. 33 tanesi de tamamen, kabul edilmedi
ve reddedildi, o 1 tanesi değerlendirmeye bile alınmadı.
Peki, biz nasıl bir
bütçe istiyorduk ve neleri önermiştik bu önergelerde; onlardan size söz
etmek istiyorum: Örneğin, emekçiler vardı bu bütçede. Kamuda
çalışan hiç kimsenin asgari ücretin 3 katından fazla maaş
almaması gerektiği ve milletvekillerinin de bu statüye tabi
olması isteniyordu. Ataması yapılmayan öğretmenlerin
atamasının yapılması isteniyordu. Asgari ücretin net 5 bin
lira -daha sonra 6 bin lira olarak revize ettik ama o dönem 5 bin lira
talebimiz vardı- olması ve vergiden muaf tutulması talebi
vardı.
Öğrenciler ve gençler
vardı bu önergelerde. Okullara gerekli duyulan malzemelerin
alınabilmesi, ana dili temelli çok dilli eğitim hakkının
hazırlık çalışmalarının yapılabilmesi,
azınlık okullarına kaynak aktarılması vardı.
Aynı zamanda, akşama kadar sokaklarda terör estiren
İçişleri Bakanlığının kontrolündeki Emniyet Genel
Müdürlüğünün bütçesinden 10 milyar lira azaltılarak bununla
öğrencilere yurt yapılması talebi vardı. Kredi ve Yurtlar
Kurumuna borçları olan öğrencilerin borçlarının silinmesi
ve her öğrenciye 2 bin lira karşılıksız burs verilmesi
talebi vardı. Kamuya ait yurt sayısındaki yetersizliğin
giderilmesi ve öğrencilerin tümünün yurtlara yerleşebilir duruma
gelmesi talebi vardı.
Emekliler vardı,
emeklilikte yaşa takılanların emekli olabilmesinin
sağlanması isteği vardı. En düşük emekli
maaşının 4 bin lira olması vardı.
Bu taleplerimizde çiftçiler
vardı. Çiftçilerin elektrik borçlarının silinmesi ve çiftçilere
üretim için gerekli olan ihtiyaçları kadar elektriğin ücretsiz
verilmesi vardı. Borçlarının 50 bin liraya kadar olan
kısmının silinmesi ve çiftçiye verilen desteklerin 2 katına
çıkarılması vardı. Çiftçilerin tarlalarına gübre
atabilmesi için bütçeden kaynak ayrılması vardı.
Yine, doğa vardı.
Yeterli sayıda yangın söndürme uçağının temin edilmesi
talebi vardı. Marmara Denizine akan tüm atık ve kirli suların
biyolojik arıtmaya tabi tutulması vardı.
Yine, bu taleplerimizde
kadınlarla ilgili istekler vardı. Ev emekçisi kadınların
emekli olmalarının yolunun açılması vardı, aynı
zamanda sigortalı çalışabilmelerinin sağlanması vardı.
Kadın sığınmaevlerinin sayısının
artırılması ve şiddet gören kadınların buralarda
yaşayabilmesi imkânının yaratılması vardı.
Engelliler vardı, kadro
bekleyen engelli yurttaşlarımıza kadro verilmesi ve engelli
kadrosu oranının yüzde 10a çıkarılması vardı.
Her haneye ihtiyaçları kadar doğal gaz, elektrik ve suyun ücretsiz
temin edilmesi vardı.
Esnaf vardı; esnafa
doğrudan gelir desteğinin sağlanması vardı,
esnafın banka ve kredi borçlarının faizsiz olarak iyi bir vadeye
uzatılması vardı.
Halklarımız
vardı. Yandaş müteahhitlere ödenen garanti ödemelerinin
durdurulması, elde edilen kaynağın tüm memleketin köy
yollarının yapılmasına ayrılması vardı. Kamu
binaları ve yurttaşlarımızın
yaşadığı konutların depreme karşı
dayanıklı hâle getirilmesi vardı. Sel felaketi
yaşanması muhtemel olan yerlerde sele hazırlık
çalışmalarının yapılması vardı.
Amatör spor kulüplerine
destek vardı.
Şehir hastaneleri için
yandaş müteahhitlere ödemelerin durdurulması; elektrik, su,
doğal gaz, internetin tüm hanelere ihtiyacı kadar,
sınırsız ve ücretsiz verilmesi, geliri olmayan tüm
yurttaşlara ayda 2 bin lira asgari gelir desteği sağlanması
vardı.
Şimdi, bu
saydığım maddelerden herhangi birine aklı başında
olan birisi itiraz edebilir mi? Edemez ama Kürtçede bir söz var, derler ki
...(x) yani akıl çalışmaz ise
yük ağırlaşmaya başlar. (HDP sıralarından
alkışlar) Şu anda önümüze gelen bütçe, böyle bir bütçedir.
Bizim bütçemizde eşitlik
var, siz ise eşitliğe değil, eşitsizliğe
hayransınız. Bizim bütçemizde ekoloji temelli ekonomi var, siz
doğaya düşmanlık yapıyorsunuz. Bizim bütçemizde çocuklar var
ama siz Ensarla çalışmaya devam ediyorsunuz. Bizim bütçemizde
Barınamıyoruz. diyen öğrenciler var ama siz TÜGVA için kaynak
ayırmaya devam ediyorsunuz. Bizim bütçemizde emekliler var, siz mezarda
emekliliği dayatıyorsunuz. Bizim bütçemizde engelliler var ama siz
engelleyen durumundasınız. Bizim bütçemizde emekçiler var, siz emek
çalanlarsınız. Bizim bütçemizde halklar var, inançlar var, Kürtler
var ama siz tekçiliği dayatmaya devam ediyorsunuz. Biz coronavirüs
salgını, seller, yangınlar, kuraklık, işsizlik,
pahalılık, yoksulluk, yolsuzluk, yurtsuzluk, ırkçılık,
ayrımcılık, cinsiyetçilik, zorbalık ve şiddetin iç içe
geçtiği çoklu kriz koşullarıyla boğuşan
halklarımızın iktidar güçlerince bastırılan
haykırışı olmaya devam edeceğiz. Şimdi de son kez
bütçeyi yağmalamaya çalışıyorsunuz.
Adnan Yücelin dediği
gibi:
Saraylar, saltanatlar çöker,
Kan susar bir gün,
Zulüm biter,
Menekşeler de
açılır üstümüzde,
Leylaklar da güler.
Bugünlerden geriye,
Bir yarına gidenler
kalır,
Bir de yarınlar için
direnenler.
Gelecek bütçeyi
yarınlara direnenlerin yapacağını ifade etmek istiyorum.
Bugüne kadar
yaşadığımız sıkıntıların hiçbirini
giderme bütçesi değil bu, çünkü bu bütçe başlamadan kadük olmuş
durumdadır. Bütçede faiz için harcadığınız 240 milyar
lira, şu anda dövizdeki değer artışları nedeniyle
borçlar da döviz olduğu için çok daha fazlaya gelecek; 200 milyar 300
milyarın üzerine çıkacak. Yine, aynı şekilde yollar ve
köprüler için ayırdığınız 42 milyar da 60
milyarın üzerine çıkacak ama sabit kalan bir şey olacak. Sabit
kalan nedir? Sabit kalan, çiftçiye ayırdığınız 23
milyar liradır çünkü çiftçiye yasa gereği vermeniz gereken 78 milyar
liranın 23 milyar lirasını ayırıyorsunuz ama bunu Türk
lirası olarak ayırdığınız için bu, sabit kalmaya
devam edecek. Oysaki, diğerleri döviz bazında olduğu için her
gün artmaya devam edecek ve Türkiye her gün biraz daha yoksulluğa batmaya
devam edecek.
Siz iktidarda olduğunuz
sürece bu üzerinizdeki derviş hırkası artık yırtılmaya
başladı. O derviş hırkasını da yakın bir
zamanda, tamamen aldığımız zaman ne olduğunuz meydana
çıkacak.
Nasrettin Hoca, bir gün
kapısının önünde bir şey arıyormuş. Hoca, ne
arıyorsun? demişler. Yüzüğümü arıyorum. demiş.
Nerede düşürdün yüzüğünü? demişler. Vallaha samanlıkta düşürdüm.
demiş. Peki, niye burada arıyorsun? demişler. Samanlık
çok karanlık, bir de çok karışık; ne kadar ararsam
arayayım burada bulamayacağım, bari aydınlıkta
arayayım. demiş. (HDP sıralarından alkışlar)
Onun için, sizin de bu durumdan bir an önce sıyrılmanız
gerekiyordu. Onun için komisyonlarda
mücadele ettik ama siz hiç kimsenin, hiçbir muhalefet partisinin söylediği
hiçbir düzeltmeyi yapmadınız, bir noktayı, bir virgülü
değiştirmediniz ve istediğiniz bütçeyi, tek adam bütçesini,
saray bütçesini, dayatma bütçesini, yandaşa peşkeş çekme
bütçesini Meclise getirdiniz. Şimdi, Meclisten geçirip götüreceksiniz ama
arkasından da sizler yolcu olacaksınız.
Selamlıyorum sizleri.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Şırnak Milletvekili Sayın Hüseyin Kaçmaz.
Buyurunuz Sayın Kaçmaz.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA HÜSEYİN
KAÇMAZ (Şırnak) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; memleket yeni iftiralarla, yeni gündemlerle meşgul
edilmek isteniyor ama açlık öyle bir şey ki insanın gözünü,
halkın gözünü başka bir şey görmüyor. AKP Bakanı için kürsüden bağırarak
konuşmanın, iftira atmanın, komplo kurmanın adı
siyaset olmuş. Her şey pahalanıyor, her şeye zam geliyor,
esnaflar tek tek kepenk kapatıyor, dolar almış başını
gidiyor; bununla ilgili tek bir konuşma, tek bir çalışma yok;
varsa yoksa yalan, iftira ve hamaset.
Dün, İçişleri
Bakanı Süleyman Soylu, baştan sona kadar yalan ve iftiralardan
oluşan bir konuşma yaptı burada, benim hakkımda.
Bahsettiği olayda Dün sabah, biz, Hüseyin Kaçmazın evinde
yakaladık. dediği kişi -tamamıyla yalan bir şekilde-
önceki günden gözaltına alınmış. Yine Evinde
yakaladık. dediği kişi hiçbir şekilde evde değil,
çarşıda gözaltına alınmış. Söz konusu bu durumun
tescili -avukat arkadaşla da görüştüm- dün değil önceki gün;
Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğünde, Şırnak İl Emniyet
Müdürlüğünde hem telefon kayıtları hem de avukatın
gittiği tarih ve saat tam olarak kayıtlı ve bunlar belli. Tabii,
yine, dün iftirayla katil dediği arkadaşımızla birlikte
çekilen benim bir fotoğrafımı paylaştı. Defalarca gösterdiğimiz için
tekrara düşmeyeceğim; onlarca suçluyla, onlarca uyuşturucu
üyesiyle, onlarca mafya, çete ve diğerleriyle çekilen görüntüsü olan
Süleyman Soylu, benim hakkımda bu iftirayı yapacak en son
kişidir, öncelikle onu söyleyeyim. (HDP sıralarından alkışlar)
Ve yine, yine size şunu
söyleyeyim: Eğer Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devleti ise
Süleyman Soyludan, o hadsiz iftirasından dolayı hesap sormakla
mükelleftir. Mesele sadece ben değilim, sadece benim üzerimden partiyi hedef
gösterme meselesi de değil. Düşünün ki bir yurttaş hakkında
gözaltı kararı veriliyor, hakkında
kısıtlılık kararı veriliyor, dosya hakkında
gizlilik kararı var, daha şahsın ifadesi dahi alınmamış,
Sayın Turan, siz hukukçusunuz, daha şahsın ifadesi dahi
alınmamış ama İçişleri Bakanı, utanmadan
çıkıp burada halka yalan söylüyor, ifadesi alınmayan kişi
hakkında katil diyor.
Bakın, az biraz Süleyman
Soylunun hukuka riayet ettiğini bilseydim dün gerçekten masumiyet
karinesinden, lekelenmeme hakkından bahsederdim ama hiçbir şekilde
hukuku esas almadığını bildiğim için hiç girmedim bile
bu konuya. Yine, bununla birlikte az biraz vicdanı, ahlakı,
adabı olsaydı, az biraz Allahtan korksaydı, kendisine
Kuran-ı Kerimin Maide suresinin 8inci ayetinden bahsederdim. Ne diyor?
Bir halka olan kininiz, sizi adaletsizliğe itmesin. der. Ama sadece
Süleyman Soylu değil, dün burada onlarca milletvekili de bu iftiraya, bu
alçakça ifadeye karşı ayakta alkışladı. Yahu, sizin
Allahtan da mı korkunuz yok? Tamam, bizden nefret ediyorsunuz; tamam,
bize karşı öfkeniz var; yahu bizi siyasi rakip olarak görmüyorsunuz
anladık da. Yahu, Allahtan da mı korkmuyorsunuz ya?
BEKİR KUVVET ERİM
(Aydın) Yüzüne söyle! Yüzüne söyle!
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Allahtan da mı korkmuyorsun? (HDP sıralarından
alkışlar)
BEKİR KUVVET ERİM
(Aydın) Yüzüne söyle ya! Kendisi burada yok.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Senin de yüzüne söylerim, onun yüzüne de söyledim.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Sizin
Allahtan korkunuz olsa küçük yavru ve çocukları öldürmezdiniz, dağa
kaçırmazdınız!
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Senin yüzüne de söylerim, onun yüzüne de söyledim.
Bakın, sadece mesele ben
değilim dedim.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Önce
sizin Allahtan korkunuz olacak.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Öznur Hanım, bir kere, siz bilmediğiniz
konularda konuşmayın. Dosyayı biliyor musunuz?
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Bakın, eğer bu ülkede hukukun nasıl ayaklar altına
alındığını görmek istiyorsanız dün geceki
iftiraya bakın; bakın, dün geceki iftiraya bakın.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Önce
sizin Allahtan korkunuz olacak. Önce dağa kaçırılan
çocukların hesabını verecek.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Dediğim gibi mesele sadece ben değilim, bugün cezaevlerinde rehin
tutulan siyasetçi arkadaşlarımız
ÖZNUR ÇALIK (Malatya)
Diyarbakır Annelerinin gözyaşlarında
boğulacaksınız.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
parti üyelerimiz; yine, işlemediği bir suçtan yıllardır
cezaevinde bulunan 83 yaşındaki ağır hasta mahpus Mehmet
Emin Özkan; yine, Yasin Börü olayından dolayı, masum olduğu
ortaya çıkmasına rağmen sadece bize duyduğunuz öfkeden
dolayı, Kobani dosyası boşa düşmesin diye küçücük bir
çocuğu yedi yıldır cezaevinde tutuyorsunuz.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Yasin
Börü kaç yaşındaydı?
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Ant olsun ki tüm bunların hesabını vereceksiniz.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Yasin
Börü kaç yaşındaydı? Hâlâ toprak altında.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Bakın, gerçeğe bakmaya cüret edin, gerçeğe bakmaya cüret edin!
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Siz
bakın, gerçeğe bakmaya siz cüret edin!
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Adaletsizliğe teslim olmuşsunuz; kine, nefrete, öfkeye teslim
olmuşsunuz. (HDP sıralarından alkışlar)
ÖZNUR ÇALIK (Malatya)
Nefretinizde boğulacaksınız! Kininizde
boğulacaksınız!
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Sağduyunun olmadığı yerde felaket vardır, felaket;
bakın, sizi bir felaket bekliyor. Siz kaybetmeye mahkûmsunuz.
Dediğim gibi, gizlilik
kararı olan bir dosyada İçişleri Bakanı, önceki günden
yapılan bir gözaltı operasyonunu ya da gözaltıyı bu sabah
yapılmış gibi dün sabah için- ve yine sanki benim evimde
yapılmış gibi tamamıyla kamuoyuna yalan, yanlış
bir bilgide bulunuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Bakın, vicdanların kimliklere yenik düştüğü yerlerde hiç
kimse özgür değildir. Kusura bakmayın, sizler de özgür falan
değilsiniz; hiç de öyle bağırmayın.
NEVZAT ŞATIROĞLU
(İstanbul) Sen özgür müsün? Sen de özgür değilsin.
SERMİN BALIK
(Elâzığ) Siz değilsiniz, bize söylüyorsunuz ya
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Dinleme onları, dinleme; ciddiye alma.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Bakın, size şunu söyleyeyim: Başkalarının
hayatından ders alın çünkü insan bütün hataları kendi yapacak
kadar uzun yaşamıyor. der Tolstoy. Bakın, bu ülkede birçok iktidar,
Kürt düşmanlığı üzerinden bize sürekli saldırdı,
bize çok eziyet ettiler; her dönemde de yaptılar.
SERMİN BALIK
(Elâzığ) - Kürt düşmanlığı yapan, Kürtleri
katleden sizsiniz.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla)
Siz Yapmıyoruz. diyorsunuz ya; emin olun, bakın, daha önce de
söyledim, bize söylediklerinizi unutabiliriz, bize
yaptıklarınızı dahi unutabiliriz ama bizler bize nasıl
hissettirdiğinizi asla unutmayacağız, bunu böyle bilin. (HDP
sıralarından alkışlar)
Son olarak şunu
söyleyeyim: Bize olan düşmanlığınızı, sizden
olmayana duyduğunuz öfkeyi terk edin; terk edin, yoksa sizi felaket
bekliyor.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Van
Milletvekili Sayın Murat Sarısaç.
Buyurunuz Sayın
Sarısaç. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MURAT SARISAÇ
(Van)
(x) Başkan.
Bütün
halklarımızı saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
Mehmet Emin Özkan, aylardır arkadaşlarımız dile getiriyor,
aylardır cezaevinde yaşamış olduğu sorunları her
yerde herkese anlatmaya çalışıyoruz ama kör, sağır,
dilsiz bir vicdanla, bir insanlıkla karşı
karşıyayız.
Mehmet Emin Özkan, 83
yaşında, yirmi altı yıldır cezaevinde, 5 defa kalp
krizi geçirdi, birçok hastalığı var, ona rağmen Adli
Tıp Kurumu Cezaevinde kalabilir. diyor. Şimdi, her defasında,
biz buraya çıktığımızda Kürt düşmanlığından,
bize duyduğunuz öfkeden, demin Hüseyin Vekilimin vermiş olduğu
ayetten de örnekler veriyoruz ama ne yazık ki faydası olmuyor. Yirmi
altı yıl önce Lice yakılırken, bir tuğgeneral
şehit edilirken, katledilirken Mehmet Emin Özkan tutuklandı; sonrasında
JİTEM'in itiraflarıyla Lice'nin yakılmasıyla da
tuğgeneralin katledilmesiyle de hiçbir alakasının
olmadığı ortaya çıkmasına rağmen Mehmet Emin
Özkan hâlâ cezaevinde tutuluyor ve bu hastalıkların hepsini
yaşamasına rağmen, dün coronadan dolayı yoğun
bakımda olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu, Hükûmetten
aldığı cesaretle Cezaevinde kalabilir. diyor.
Şimdi, biz,
hukuksuzluk desek gerçekten de bu kavramın içini
boşaltmış olacağız, bir hukuksuzluk yok ortada; varsa
bir hukuk, o da düşman hukukudur çünkü tecavüzcü Musa Orhan bir
kişiye tecavüz edip sonrasında ölümüne sebep olurken, intihar
etmesine sebep olurken on yıl ceza alıp şimdi
dışarıdaysa, Mehmet Emin Özkana bunca
hastalığına rağmen, yaşına rağmen hâlâ Adli
Tıp Kurumu Cezaevinde kalabilir. diyorsa bunda kimse bize gelip de
Burada bir hukuksuzluk var. diyemez; biz, hukuksuzluğu kabul etmiyoruz;
varsa bir Kürt düşmanlığı var, varsa düşman hukuku var
burada.
Yine, aynı şekilde
Aysel Tuğluk, birçoğunuz bilirsiniz. Aysel Tuğluk, DTP Eş
Genel Başkanıydı, beş yıl önce de bir kumpas
davasıyla yine tutuklandığında bizim Eş Genel
Başkan Yardımcımızdı, şu an cezaevinde; bütün
raporlara rağmen, avukatlarının bildirimine rağmen
ağır bir hastalık yaşıyor, bu ağır
hastalığına rağmen yani tek başına, kendisinin
ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak durumdayken yine
cezaevinde tutuluyor ve yıllarca bu sıralarda milletvekilliği
yaptı. Aysel Tuğlukun yapmış olduğu tek şey,
Kürt halkının haklarını savunmak, kadın mücadelesi
vermek, bundan dolayı da cezalandırılıyor ve bugün de yine
cezalandırılmaya çalışılıyor.
Biz, şimdi, asla bu
durumda da ne bir vicdana seslenme gereği duyuyoruz, ne de
insanlıktan söz edilebilir; buradaki seslenmemiz kesinlikle iktidar
partisine de değil. Burada eğer muhalefet de hâlâ Aysel Tuğlukun
bu mücadelesine rağmen; suçsuz yere, düşüncelerinden dolayı
orada tutulmasına rağmen sessiz kalıyorsa bence muhalefet de
kendisini gözden geçirsin. Birinci olarak, Sayın Aysel Tuğlukun o
sağlık koşullarına rağmen orada kalmaması
gerektiğiyle ilgili bir çaba göstermek zorunda ki zira bugün,
biliyorsunuz, Aysel Tuğlukun bu sağlık sorununun en büyük
nedenlerinden bir tanesi de yıllar önce annesi vefat ettiğinde
faşistlerin orada cenazeye bile tahammül edemeyip Annesinin cenazesini
biz burada gömdürtmeyiz. demesiydi, o çıkan olaylardı. Ve bugün
iktidarın da yapmış olduğu
O gün cenazeye nasıl
karşı çıkıldıysa, nasıl gömdürmedilerse, bunda da
bugün Aysel Tuğluku kim cezaevinde tutuyorsa o düşünceyle ortak
anlayıştadır.
Yine, diğer bir konu,
Sayın Leyla Güven. Biliyorsunuz, hukuksuz bir şekilde, Anayasaya
aykırı bir şekilde cezaevine atıldı; birçok emsal
karar olmasına rağmen, AYM burada emsal karar vermesine rağmen
milletvekilliği düşürüldü ama bugün cezaevinde yirmi iki yıl
cezaya çarptırıldı; o da yetmedi, her gün bizim bu
sıralardan konuştuğumuz sözleri Hakkâride söylediği için
propagandadan ve üst dereceden yani en üst seviyeden beş yıllık
propaganda cezası aldı. Neydi bunun gerekçeleri? Her gün karşılaştığımız
şeyler: Halkı kin ve nefrete teşvik etme ve en trajikomik
olanı da devleti itibarsızlaştırma.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MURAT SARISAÇ (Devamla)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Devleti
itibarsızlaştırmadan, bir ülkeyi
itibarsızlaştırmadan bahsedilecekse bugün zaten devlette, ülkede
bir itibar bırakılmamış. Bir devleti nasıl
itibarsızlaştırırsınız, biliyor musunuz?
Eğer halkın ucuz ekmek için girdiği kuyruklar, sizin övündüğünüz
saraylarınızın lüks otomobillerinin kilometre uzunluğundaki
konvoylarından uzunsa bir devlet öyle
itibarsızlaştırılır. (HDP sıralarından
alkışlar) Eğer siz bugün kendi halkınızı çöpten
ekmek toplamaya muhtaç etmişseniz bir devlet öyle itibarsızlaştırılır.
O yüzden Leyla Güven ve kadın yoldaşlarının vermiş
olduğu kadın mücadelesi; barış, demokrasi ve eşitlik
mücadelesi, onların beslendiği bu felsefe olsa olsa bu ülkeye itibar
kazandırır. İtibarla ilgili sorumlu arıyorsanız bu
ülkeyi itibarsızlaştırmayla ilgili sorumlu arıyorsanız
buyurun, dün burada pervasızca konuşan Bakanınıza
bakın, bugünkü politikalarınıza bakın.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Turan
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkanım, izin verirseniz az önceki
konuşmacının ve bir önceki konuşmacının konuşmalarından yola
çıkarak özellikle Kürt düşmanı Allahtan korkun. tarzı
gruba yönelik ithamlarına cevap vermek isterim.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Niye Allahtan korkun. demekle aykırı bir
şey mi söylemiş oluyorum Sayın Turan?
BAŞKAN Buyurun
Sayın Turan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, Diyarbakır Milletvekili Garo
Paylan ve Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmazın 281 sıra
sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve
282 sıra sayılı 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptıkları konuşmaları sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Aslında, iddialara,
bazen hakarete varan ifadelere zamanında cevap verilince daha
kıymetli hâle geliyor ancak takdirinize saygı duyuyoruz
grupların bitiminden sonra bu sözü veriyorsunuz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Siz yaptınız öyle.
BÜLENT TURAN (Devamla) -
Sayın Başkan, az önce konuşmacılardan birkaçı
ısrarla grubumuza yönelik ithamla Kürt düşmanlığı
yaptığımızdan bahisle
DİRAYET DİLAN
TAŞDEMİR (Ağrı) Yalan mı?
OYA ERSOY (İstanbul)
Kürtçe
Mikrofonu dün niye kapattınız o zaman?
ÖMER ÖCALAN
(Şanlıurfa) Kürtçe bile konuşturmadınız.
BÜLENT TURAN (Devamla) -
Burası Meclis, hatırlatırım.
Değerli arkadaşlar,
söz konusu iddia hukukun konusudur. Hukuk hepimiz için vazgeçilmezdir.
Bırakalım, yargı bu konuda, kimin suçu var, kimin kusuru var
incelemesini yapsın, karara hep beraber saygı duyalım.
EBRÜ GÜNAY (Mardin) Dün
Bakanınız iftira atarken niye söylemediniz?
BÜLENT TURAN (Devamla)
Hukukun dışındaki her söylem hepimizi yorar; bu, doğru bir
yaklaşım olmaz. Hukuktan başka bir iddiamız, bir
beklentimiz yok.
EBRÜ GÜNAY (Mardin)
Bakanınız dün iftira atarken neredeydiniz?
BÜLENT TURAN (Devamla)
Değerli arkadaşlar, ancak grubumuza dönüp Kürt düşmanı
tarzı ifadelerinizi doğru bulmuyorum. Üslup kimliktir, üslubumuz
kimliğimizdir. Kalpte ne varsa dile o vurur, denizde ne varsa sahile o
vurur. (HDP sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlar,
bunları ifade ederken her şeyin böyle sütten çıkmış ak
kaşık misali olmadığını siz de biliyorsunuz.
Burada şimdi başa dönüp de Aponun heykelini dikeceğiz.
Efendim PKKya sırtımızı dayadık. tarzı, eski
tartışmaları açmak istemiyorum.
ÖMER ÖCALAN
(Şanlıurfa) Aç, aç!
BÜLENT TURAN (Devamla) Ama
şunu söylemeye hakkımız var diye düşünüyorum: Yirmi
yıldan beri kimlik siyaseti yapmadık, yirmi yıldan beri 84
milyonun kardeşliğini talep ettik, arzu ettik. Derdimiz bu ülkede
beraber yaşamak. Bakınız, rahmetli Erbakan Hocanın çok
şık bir ifadesi vardı, der ki: Kürt ile Türk'ü
ayırırsanız ne Kürt kalır ne de Türk kalır ancak Türk
ile Kürt'ü birleştirirseniz Çanakkale misali ne Fransız kalır ne
de İngiliz kalır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ÖMER ÖCALAN
(Şanlıurfa) Kürt dilini bile konuşturmadınız,
Kürtçeye düşmansınız. Kürtçe dilini bile
konuşturmadınız.
BAŞKAN Buyurun
efendim.
BÜLENT TURAN (Devamla) O
yüzden bu dilin Kürtlere, Türklere, bu ülkeye, kimseye bir faydasının
olmadığının altını çizmek isterim.
Konuşurken daha usturuplu bir dille konuşursanız,
konuşurken tüm Türkiyenin derdini göğüsleyen bir konu olarak
değerlendirirseniz çok daha kıymetli olur diye düşünüyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar,
HDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın
Oluç...
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkan...
ÖMER ÖCALAN
(Şanlıurfa) Kürtçe konuşturmadınız kürsüde.
BAŞKAN Müsaade eder
misiniz efendim, müsaade eder misiniz.
Buyurunuz Sayın Oluç.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkan, sataşmadan dolayı söz
istiyorum.
SERMİN BALIK
(Elâzığ) Ne dedi de sataştı?
ÇİĞDEM ERDOĞAN
ATABEK (Sakarya) Barışçıl bir dil kullandı ya, ne
sataşması?
BAŞKAN Konu neydi
Sayın Oluç?
ÇİĞDEM ERDOĞAN
ATABEK (Sakarya) Barışçıl bir dil kullandı.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Dün Bakanın söyledikleriyle ilgili sataşma
cümlesinden dolayı istiyorum.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Oluç.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, tabii ki konuşsun Başkan, dinleriz ancak
Tüzük gereği ne dediğimi söylemek durumunda, neye sataştığımı
söylemek durumunda Sayın Başkanım. Ne dedik, bileyim; ondan
söylüyorum.
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Birincisi
BAŞKAN Kürsüden
Sayın Oluç, kürsüden verelim cevabı, kürsüden verelim cevabı.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Söyleyemiyor ya, çok ayıp ya!
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, sataşmadım da o yüzden
Ne dedim de
sataştım? (HDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Kürsüden
hepimiz dinleyelim efendim.
ÇİĞDEM ERDOĞAN
ATABEK (Sakarya) Arkadaşlar, ne kadar barışçıl bir dil
kullandı, yapmayın ya.
GÜLÜSTAN KILIÇ
KOÇYİĞİT (Muş) Barışçıl dili dün
söyleseydiniz ya Soylunun karşısında.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Peki, sataşacağım o zaman Başkanım bir dahakine.
ÇİĞDEM ERDOĞAN
ATABEK (Sakarya) Gerçekten yapmayın ya. Niye
ağırınıza gidiyor? Türk ile Kürt kardeş. dediği
için niye ağırınıza gidiyor?
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Oluç.
2.-
İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Çanakkale Milletvekili
Bülent Turanın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
HAKKI SARUHAN OLUÇ
(İstanbul) Sayın Başkan, sayın vekiller; şimdi,
Sayın Turanın konuşmasını dinledim; gerçekten,
aklıselime davet eden bir konuşma olarak dinledim. Fakat Sayın
Turan, dün burada
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Dünü
bırakın, şimdi bunu konuşuyoruz ya.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla)
Ama şimdi, Hüseyin Kaçmaz düne ilişkin bir şey söyledi. Dün,
Bakanınız, burada, açıkça yargısız infaz yaptı,
yargısız infaz. Yani bu adamın -ben dün burada yüzüne de
söyledim onun- her konuşması suçtur, her konuşması suçtur,
her konuşması Anayasa ve yasa çiğnemektir. Bu adam, aslında
Bakan olmaması gereken bir kişidir, bakanlıkla alakası
yoktur; yeri Yüce Divandır, Yüce Divanda aklanmadan Türkiye Cumhuriyeti
Bakanı olarak dolaşması züldür, zül, hepiniz için züldür.
İBRAHİM
AYDEMİR (Erzurum) Sana göre, sana göre.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla)
Bizim hepimiz için de züldür; bunu söyledim. (HDP sıralarından
alkışlar) Yargısız infaz yaptığı zaman,
keşke siz bu konuşmayı dün yapsaydınız; keşke onu
hukuka davet etseydiniz. Açıkça iftira attı vekilimize ya,
açıkça hedef gösterdi, açıkça oradaki insanların birbirine
düşmesine, aşiretlerin birbirine düşmesine yol açacak bir
konuşma yaptı. Nasıl burada Meclisi
karıştırdı, herkesi birbirine düşürdü, toplumu da
karıştırıp herkesi birbirine düşürmek isteyen bir
Bakan sıfatlı suç makinesinden söz ediyorum ya, suç makinesidir bu
adam. Şimdi, onun için
Bir de dedi ki, ben dün de söyledim:
Türkiyemizde siz konuşuyorsunuz. Ya, neye lütfediyor? Neyin Türkiye'si?
Türkiye hepimizin. Siz barışçı bir konuşma
yapıyorsunuz, evet, destekliyorum barışçı
anlayışınızı; Türkiye hepimizin ve hep birlikte
Türkiye'de barışı, demokrasiyi, adaleti sağlayabiliriz,
yoksa bir halka düşmanlık, Kürt halkına düşmanlık
yaparak değil. (HDP sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, her gün bir bütçemiz var, her gün bakanımız
var. Dünkü Bakanımızın konuşmalarını beraber
burada değerlendirdik, tartıştık saatlerce, gece saat ikiye
kadar buradaydık, hepsini konuştuk. Sayın Bakanın elinde
belgeler var, bunları paylaştı.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Yalan, yalan!
DİRAYET DİLAN
TAŞDEMİR (Ağrı) Hangi belge ya!
GÜLÜSTAN KILIÇ
KOÇYİĞİT (Muş) Hangi belge!
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Sayın Turan, bak, sizi yalana ortak ediyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Ya, nerede belge? Hani belge? Nerede belge? Var mı sende?
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Size yalan söylüyor!
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Gizlilik kararı var, dosyada gizlilik kararı var!
BAŞKAN Sayın
Paylan
Sayın Turan,
tamamlayın.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Bu
belgeler, Sayın Bakanın dün gösterdiği belgeler
yargının konusu. (HDP sıralarından gürültüler)
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Nerede? Nerede?
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Ya, belge melge yok! Sayın Turan, belge yok.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Ya
Yargının konusu. diyorum, ne diyeyim? Yargının konusu.
diyorum, daha ne diyeyim?
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Turan.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Yalan söyledi Göstereceğim. dedi, göstermedi.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Sayın Turan, bu kadar basit mi?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Ne
yapayım, yargılayayım mı seni?
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Hayır, onu yargılayacaksınız.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkanım, ben
BAŞKAN Ben kısa
bir cümleyle
Sizden bir istirhamım var.
Bakınız, Komisyon
burada, yeni Bakanlarımız burada, yeni bir konuyu görüşüyoruz,
lütfen... Düne dönersek eğer, dün içinden
çıkamadığımız gibi bugün de devam edecek bu.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Beştaş
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, Sayın Turan dedi ki:
Bakanımızın elinde belge var. Bu, suçlamadır ve
sataşmadır aynı zamanda.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Dosyada da gizlilik kararı var.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Beştaş. (HDP sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Ya, Sayın Başkan, yapmayın böyle lütfen.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Sayın Turan, dosyada gizlilik kararı var, daha
şahısların ifadesi bile alınmamış. Katil dedi,
katil dedi.
3.-
Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Çanakkale
Milletvekili Bülent Turanın yerinden sarf ettiği ifadelerinde
Halkların Demokratik Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ceza Muhakemeleri Kanununa göre -Sayın Bülent
Turan gayet iyi bilir- soruşturma başladığında, o
soruşturmayı savcı yürütür ve savcının yürüttüğü
soruşturmada bir gizlilik kararı varsa onu hiç kimse inceleyemez. Biz
dün burada söyledik, bir kere dosya üzerinde gizlilik kararı var, avukat
bile dosyadaki hiçbir iddiadan haberdar değil ve suç işleri
bakanı, bu dosyayı özel olarak, kumpas olarak düzenleyerek dün burada
konuşacağı hiçbir şey olmadığı için her
bütçede bir iftira atarak, bir senaryo yazarak halkın gözünü boyamaya çalışıyor
ama hukuk sistemimize göre -siz de gayet iyi biliyorsunuz ki- bir kişi,
daha ifadesi bile alınmadan suçlu ve katil ilan edilemez. Dün Bakan efendi
sadece suçlu ilan etmedi; katil ilan etti, milletvekilimizi suçlu ilan etti,
kendi evinde yakalandığını iddia etti. Hangi sıfatla
bunu yapıyor? Öyle bir sıfatı yok, olamaz ve hukuk
tanımazlıktır bu. Kendisi
Onunla ilgili iddiaları bütün
dünya âlem biliyor, bütün dünya yayınlarında dönüyor;
Pekerin, bir suç örgütü liderinin kendisi hakkındaki
iddialarını. Onlar ayan beyan ortadayken bunu kapatmak için, kendini
sözde temizlemek için gelmiş Hüseyin Kaçmaz Vekilimizi hedef gösteriyor.
Ben Sayın Turanı
şuna davet ediyorum: Şu anda Süleyman Soyluyu arayın, elindeki
belgeyi buraya istiyoruz. O belgede ne yazıyor? Şüpheli daha ifade
vermemişken, daha gizlilik kararı varken, daha savcı ifade
almamışken neyin belgesini getirmiştir? Kumpası nasıl
düzenlemiştir? Hangi kollukla bunu ayarlamıştır? Bunu dün
de sorduk, gelsin bunu açıklasın. Açıkça iftira atıyor,
kumpas kuruyor ve suçunu gizlemeye çalışıyor. (HDP
sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Turan, Sayın Özkoç bekliyor, isterseniz bir
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sizi İç Tüzüke davet ediyorum Sayın Başkanım; sitem
ediyorum size, isyan ediyorum size. Şu yüzden Sayın Başkan: Konuşurken
sadece bütçenin vahameti olmasın diye, süreç devam etsin diye Konu
yargının. diyorum. Sataşma yok, iftira yok, hakaret yok.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Ne yargısı ya! Siz yargı mı
bıraktınız ya!
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Belge var. dediniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Söz veriyorsunuz...
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Belge var. diyorsun, belge.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Belge var. dediniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
gerekçe buna uygun değil.
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Belge var. dediniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Bir daha söylüyorum: Sayın Başkan, bizim kadar onların da sizin
de Tüzüke
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Belge nerede? Nerede belge?
BAŞKAN Ya, müsaade
eder misiniz efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, özür dilerim, kesinlikle
reddediyorum.
BAŞKAN Müsaade eder
misiniz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Belge var. diyorsa ispatlayacak. Getirsin belgeyi,
davet ediyorum.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Sayın Turan, ben size bahsettiği belgeyi
göstereyim mi?
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
İspatlayamıyorsan müfterisin!
BAŞKAN Ben Sayın
Turanın bana dönük uyarısını takdirle
karşılıyorum. Her konuda da İç Tüzükle ilgili hassasiyet
esastır. Sayın Oluç da zaten sizin hitabınızda,
hitabetinizde sağduyudan bahsettiğinizi ve Genel Kurula da o konuda
bir katkı sunduğunuzu söylediler. Ben Sayın Grup Başkan
Vekillerini de bu hassasiyete davet ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Özkoç, buyurun.
V.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Ana Muhalefet Partisi Genel
Başkanına Biz sizi burada ağırlayamayız. diyen
TÜİK Başkanını ve ona sahip çıkan
Cumhurbaşkanını kınadıklarına ilişkin
açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan, Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilgili
biraz sonra Cumhuriyet Halk Partisi Grubu milletvekillerinin ve grup sözcümüzün
konuşmaları başlayacak. Orada görüşmemiz gereken konularda
Türkiye İstatistik Kurumu da var.
Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; ben bu konuşmayı
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurumlarının tamamen
itibarının yitirilmemesi adına bugün yapıyorum. Bir kurum,
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurumu hükûmetlere bağlı
değildir; devletin kurumudur ve milletine hesap verir. Türkiye
Cumhuriyetinin Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı eğer
doğru bilgiyi almak için bir kurumdan randevu istiyorsa, o kurumun
başkanı -TÜİKin Başkanından bahsediyorum- Ana
Muhalefetin Başkanına Biz sizi burada ağırlayamayız.
diye cevap vermez. Eğer o gün randevu veremiyorsa randevu vereceği
bir günü ifade eder. Ancak Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı,
daha sonra TÜİKin kendi yayınladığı bildiride,
internet ana sayfasında yer alan Her Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı eğer TÜİKten bilgi almak istiyorsa merkez
binasına gelerek bilgi alabilir. yazısına dayanarak milletin
temsilcileriyle beraber TÜİK binasına gittiğinde ana
kapının yani bahçe kapısının demir
parmaklıklarıyla karşılaşıyorsa, bu, Türkiye
Cumhuriyetinin kurumlarının ne hâle geldiğini gösterir,
itibarsızlaştığını gösterir, milleti değil
sadece sarayı temsil eden kuruluşlar hâline geldiğini gösterir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) -
Bu zarar kalıcı bir zarardır, bu zarar Türkiye'yi
yıpratıcı bir zarardır. Daha sonra, eğer bu ülkenin
Cumhurbaşkanı, bağımsızlık yemini etmiş
Cumhurbaşkanı Merkez Bankasıyla ilgili Burası
bağımsız bir kuruluş olmasaydı
Kılıçdaroğluna bu randevuyu vermezdi. demesinin ardından,
eğer TÜİK Başkanı böyle bir şey yapıyorsa, o
zaman, Cumhurbaşkanının ifadesiyle, o bağımsız
bir kuruluş olmaktan çıkmış demektir. Ancak, hem milletimiz
hem de Türkiye Cumhuriyetinin Parlamentosu şunu bilmelidir ki: Milletle,
milletin temsilcileriyle devletin kurumları, kuruluşları
arasına demir parmaklıklar koyanlar asla başarılı
olamamışlardır, bundan sonra da başarılı
olamayacaklardır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) -
Millet kendi üzerindeki esaret zincirlerini ve demir parmaklıkları
her zaman kırarak kendi özgürlüğüne ve milletin temsilcisine sahip
çıkacaktır. Dün sahip çıktı, yarın da sahip
çıkacaktır. Buradan, Parlamentonun huzurunda TÜİK
Başkanını ve ona sahip çıkan Cumhurbaşkanını
Cumhuriyet Halk Partisi adına kınıyoruz. Aramıza
koyduğunuz demir parmaklıkların bir an önce
kaldırılmasını talep ediyoruz. Eğer, bunu siz yapmazsanız
millet sandıkta er geç yapacak ve bunun gerekli cezasını
verecektir diyoruz.
Teşekkür ediyorum (CHP
sıralarından alkışlar)
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (Devam)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 282) (Devam)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI (Devam)
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU (Devam)
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU (Devam)
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU (Devam)
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi konuşmacıları tamamlandı.
Şimdi, Cumhuriyet Halk
Partisi Sayın konuşmacılarını davet edeceğiz.
Ankara Milletvekili
Sayın Bülent Kuşoğlu.
Buyurunuz Sayın
Kuşoğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BÜLENT
KUŞOĞLU (Ankara) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Hazine ve Maliye
Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı ve bunlara
bağlı kurumlar, ilgili kurumlar bütçeleri üzerinde grubum adına
söz aldım.
Öncelikle, her iki Bakan da
ilk defa Genel Kurulda Bakanlıklarını temsil ediyorlar,
kendilerine başarılar diliyorum.
Çok değerli milletvekili
arkadaşlarım, ben on-on bir yıldan beri Plan ve Bütçe Komisyonu
üyesiyim ve son on yıldaki tüm bütçe görüşmelerine
katıldım. Çoğunda da mesleğim gereği ve Plan ve Bütçe
Komisyonu üyesi olmam hasebiyle ağırlıklı olarak ekonomi
konularında tabii ki konuştum; Hazine ve Maliye
Bakanlığı bütçesinde konuştum, Ticaret
Bakanlığı bütçesinde konuştum ağırlıklı
olarak hep. Ancak, ilk defa bu yıl ne konuşacağımı,
inanın, tam olarak bilmiyorum yani kürsüye geldim, kafamda çok soru var,
yorum var ama tam olarak ne konuşacağım bilmiyorum çünkü Plan ve
Bütçe Komisyonunda da konu gündeme geldiği zaman, yine aynı
şekilde ne konuşacağımızı tam olarak bilemedik,
şaşırdık çünkü anormal bir ortam var, anormal bir durum
var, anormal şeyler söyleniyor ekonomi konularında, maliye
konularında, ticari konularda. Piyasanın durumunu çok iyi
biliyorsunuz; şimdi, bu şartlar altında bizim Sayıştay
raporlarıyla ilgili eleştirilerde bulunmamız ya da işte
Maliye Bakanlığıyla ilgili vergi denetiminin eksik
yapıldığı, afların çok çıktğı ya da
borçlanmanın aşırı olduğu gibi eleştirilerde
bulunmamızın ne kadar anlamı var? Ya da ithalatın yüksek
olduğuyla ilgili eleştirilerimizin artık anlamı
kalmadı. Yani geçmiş yıllarda bunları yaptık,
yapısal reformların gereğinden bahsettik, hiçbir zaman bütün
bunlar dikkate alınmadı, geldiğimiz noktada da büyük bir
sıkıntı var. Şimdi bunları yaşıyoruz, hep
birlikte yaşıyoruz ancak garip tepkiler alıyoruz. Yani
aklın, bilimin, mantığın dışında sanki
şimdiye kadar Müslüman değilmişiz gibi -elhamdülillah- yeniden
iş farklılaştı. Efendim, nas var, onun için faiz
düşürüyoruz. deniliyor. İyi de 15 faiz değil mi, 15 nassa
aykırı değil mi? Yani böyle garip garip bir durum var, onun için
Ne söyleyeceğimi tam olarak bilemedim. dedim.
Şimdi, son yirmi
yıldan beri yaklaşık 400 milyar dolar civarında faiz
ödemişiz yabancılara, 400 milyar doların üzerinde. Şimdi,
nastan bahsediyoruz ya da faizin olmamasından, cari açıktan
bahsediyoruz, bunların kapanması gereğinden bahsediyoruz bunca
yıldan sonra. Bu kadar işsiz var, bu kadar gencimiz işsiz, dil
bilen doktorumuz, mühendisimiz yurt dışına gitmeye
çalışıyor -epey de giden var- böyle bir hâle gelmiş vaziyette
bakanlık bütçelerini görüşüyoruz.
Şimdi, bakanlıklarla
ilgili olarak, biz, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeler yaparken birçok
soru sorduk, yorum yaptık ancak Sayın Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanım, Sayın Bakanlarım; Plan ve Bütçe Komisyonunda
sorduğumuz sorulara hiçbir şekilde cevap gelmedi. Sayın
Başkanım, sizin delaletinizle sorduk, cevap gelmedi ne Maliye
Bakanlığından ne Ticaret Bakanlığından.
Şimdi, oradan aldığımız cevaplara göre de burada bizim
yorumlar yapmamız, yorum getirmemiz gerekiyor; yapılmadı. Her
iki bakanlık da sağ olsunlar, cevap vermediler. İyi, bakanlar
yeni değişti onun için diyeceğim ama böyle bir anlayış
olamaz Çünkü bakanlıklarda, devlette devamlılık esastır,
kurumsallaşma esastır, böyle bir bahane de söz konusu olamaz.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, faiz düşürüldü, düşürüleceği de söyleniyor ki
devlet öngörülemez olamaz yani devlet öngörülebilir işler yapar, devletin
ne yaptığı bellidir, şeffaftır, devlet hesap verebilir
olmalıdır, öngörülebilir olmalıdır; bütün devletlerde olduğu
gibi. Bizde ne olacağı belli değil. Faizi birkaç ay içerisinde
19dan 15e düşürdük düşürdük; 4 puan. Peki, Hazine borçlanma faizi
ne oldu? O yükseldi, tam tersine. Hazinenin borçlanma faizi yükseldi, ihtiyaç
kredilerinin faizi arttı, taşıt kredilerinin arttı, konut
kredileri çok az bir düşüş göstermiş, mevduatta da çok az bir
düşüş var, ama CDSler, onlarda anormal yükselmeler var, 400lerden
500lere çıkmış; anormal.
Şimdi, bütün bunlarla
ilgili olarak ne diyeceğiz, burada ne konuşacağız? Yani bir
yapı, kurumsallaşma, devlet anlayışı, liyakat sistemi,
bütün bunlar yok edilmiş, ölmüş. Biz, burada, bakanlıklarla
ilgili, ekonomiyle ilgili değerlendirme yapmaya çalışıyoruz
ki burada, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret
Bakanlığı var ve arkalarında Gelir İdaresi
Başkanlığı gibi bütün vergileri tahsil eden, öbür taraftan
TÜİK gibi devlet adına istatistiki rakamları tespit eden bir
kurum var. Merkez Bankası gibi rezervlerimize sahip çıkması
gereken, fiyat istikrarıyla ilgili görevlendirilmiş bir kurum var,
bugün görüşüyoruz. Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı var, çok önemli. BDDK var, SPK var. Tüm bunlar
kamu mali yapısının önemli kurumları ve Ticaret
Bakanlığına bağlı olanlarla birlikte çok önemli
kurumları ama bunlarla ilgili olarak, -Kamu İhale Kurumu var- tüm
bunlarla ilgili olarak kurumsallaşma -maalesef- ve mevzuat bazında
çok geriye gidiş var. Eğer ekonomide bir şeyler
yapılacaksa, ekonomiyle ilgili bir şeyler düzeltilecekse, reform
yapılacaksa önce bu kurumlar düzeltilmeli, kurumlar çalışır
hâle getirilmeli, ondan sonra ekonomide reform yapılmalı, değil
mi? (CHP sıralarından alkışlar) Ama kurumları
öldürmüşüz, kurumlar artık çalışmıyor. Kamu İhale
Kurumu dediğimiz kurum, 60a yakın kendi kanununda, onun
dışında da 140a yakın başka kanunlarda
değişiklik yapılarak, muafiyet, istisna getirilerek
çalışmaz hâle getirilmiş, anlamsız hâle getirilmiş.
SPK bu dönemde sıkıntılı, bayağı bir
sıkıntılı, istismarlar çok fazla, özellikle İstanbul
Borsasında. Özelleştirme İdaresini biliyorsunuz, şu
sıralarda arsaları özellikle satışa çıkardı.
Maalesef para kazanabilmek için her şey yapılıyor. Şimdi,
bunlar arasında bir de tabii, Gelir İdaresini saymayacağım;
özellikle denetim açısından, vergi toplama açısından çok
sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz ama biraz önce Sayın
Grup Başkan Vekilim de söyledi, TÜİK açısından gerçekten de
çok üzüntülü bir durum söz konusu. TÜİK gibi kurumlar devletin güven
kurumlarıdır, güvenilmesi gereken kurumlardır. Bu
kurumların yaptığı çalışmalar, ortaya
koyduğu sonuçlar, rakamlar devlete güveni esas kılar. Biz,
TÜİKin açıklamalarıyla ilgili muhalefet olarak, milletin
seçtiği vekiller olarak soru işaretlerine sahiptik çünkü millet soru
işaretlerine sahipti. Kalktık, milletvekilleri olarak, Genel
Başkanımızla birlikte -biraz önce Sayın Grup Başkan
Vekilimin söylediği üzere internet sitelerinde de yazıyor Bilgi
almak için merkezimize gelebilirsiniz." diyorlar- gittik. Randevu
verilmedi. Değerli arkadaşlarım, sizler iktidar partisi
milletvekillerisiniz, diğer arkadaşlarım da muhalefette.
Şimdi, milletvekili olarak bizi kamu kuruluşuna kim almaz ya? Siz
alınmazsanız iktidar milletvekili olarak ya da muhalefet milletvekili
olarak ne düşünürsünüz? Bizim görevimiz bu değil midir? Millet bizi
ne için seçti? Ne demek bir kamu kuruluşunda kapıdan alınmamak?
Buna kim cesaret edebilir? Bu nasıl bir anlayıştır,
nasıl bir devlet anlayışıdır bu? (CHP
sıralarından alkışlar) Devletin itibarını,
güvenini temsil eden bu kurumlar devleti ne hâle getirmiş?
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Parti devleti, parti devleti.
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Ne hâle getirmiştir arkadaşlar ya? Bu utanılacak bir
hadisedir, gerçekten öyle. Ben, orada, yıllarını devlete
vermiş, bu milletin bir temsilcisi olarak utandım o
kapıların kapatılması dolayısıyla. Gerçekten
utanılacak bir durumdu.
AYSU BANKOĞLU
(Bartın) Bakan Bey, niye dinlemiyorsunuz?
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Şimdi, buraya gelmemişler. Gelmemeleri gerekir. Öyle bir
TÜİKin, öyle bir kamu kurumunun buralarda olmaması gerekir. Milletin
temsilcilerinin yüzüne bakacak durumunun olmaması gerekir, onun için
gelmelerini istemedik. (CHP sıralarından alkışlar)
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Onlar bizi kabul etmedi, biz de onları kabul etmedik
Sayın Başkanım.
AYSU BANKOĞLU
(Bartın) - Sayın Bakan
MURAT BAKAN (İzmir)
Bakan başını öne eğmiş zaten.
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Değerli arkadaşlar, şimdi, devlette böyle bir düzen
var. Üç sene oldu, yeni hükûmet sistemine geçtik.
MURAT EMİR (Ankara)
Sayın Bakan, kaçırmayın konuşmayı.
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) Grup Başkan Vekili meşgul etme Bakanı orada.
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Üç seneden beri Bakanlıkları izliyoruz.
AYSU BANKOĞLU
(Bartın) Sayın Bakan, dinle de öğrenirsin biraz.
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Evet, arkadaşlar, müsaade edin, ben devam edeyim.
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Kuşoğlu.
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Şimdi, üç seneden beri Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemine geçtik, izliyoruz neler olacağını, neler
yapılacağını. Ben, biraz önce söyledim, on-on bir
yıldan beri Plan ve Bütçe Komisyonunda devleti çok iyi takip eden
birisiyim. Bazı iyileştirmeler olmasını bekledik, bekledim
ama inanın tam tersi gelişmeler var. Şimdi, Hazine ve Maliye
Bakanlığıyla ilgili olarak da Ticaret
Bakanlığıyla ilgili olarak da aynı şekilde, tam
tersine, olumsuz gelişmeler var, her 2 bakanlığın da bütün
göstergelerine bakın, olumsuz.
Şimdi, Hazine ve Maliye
Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı
Şimdi,
bunların teşkilat ve kuruluş kararnamelerinde şu
yazıyor, ilk görev ve yetkilerinin belirlendiği kararnamede Hazine ve
Maliye Bakanlığı için ve Ticaret Bakanlığı için
diyor ki: Politikaların saptanmasına yardımcı olmak...
Allah Allah! Ya, şimdi, Hazine ve Maliye Bakanlığı
Türkiye'deki ekonomiyle ilgili -Ticaret Bakanlığı da aynı
şekilde- kendilerine verilen diğer görevlerle birlikte ekonomiyle
ilgili bir yetkiye sahip, en iyi şekilde bilmesi gereken
uygulayıcı bakanlıklar. Diyor ki: Maliye
politikalarının, hazine politikalarının, ekonomi
politikalarının, ticaret politikalarının saptanmasına
yardımcı olmak. Bu politikaları saptamak değil,
yardımcı olmak. Şimdi, bir bakanlık, bu politikaları
en iyi şekilde bilmesi gereken bir bakanlık yardımcı
oluyorsa ana politikaları saptayan kim?
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu.
Kimlerden oluşuyor, bir bakın, Allah aşkına. Maliye
Bakanlığında, Hazinede ya da Ticaret Bakanlığında
bu işi yapanlardan daha bilgili, daha tecrübeli, daha birikimli insanlar
mı ki o politikaları onlar saptıyor, bunlar uyguluyor? Böyle bir
şey olabilir mi? Dünyada yok böyle bir anlayış.
Tabii, devlet olma vasfı
buradan yittiği için, anormallik buradan başladığı
için sıkıntı var. Politikaların saptanmasına
bakanlık yardımcı olacak, kendi politikalarının. Olmaz
tabii ve dolayısıyla da olamıyor. Bakanlar da bize
karşı sorumlu değil, Meclise karşı sorumlulukları
yok bakanların, millete karşı da sorumlulukları yok, sadece
Cumhurbaşkanına karşı sorumlular. Cumhurbaşkanı,
zaten millete, Millet Meclisine hesap vermiyor hiçbir zaman, vermesi mümkün
değil, buraya da gelmiyor. Dolayısıyla hiçbir şekilde biz
bütçeyle ilgili bütçe hakkını kullanamıyoruz, denetim görevimizi
de yerine getiremiyoruz elhamdülillah! Durum bu. Onun için Ne
konuşacağımı anlatmakta zorlanıyorum. dedim, dikkat
ediyorsanız da zorlanıyorum.
Şimdi, Maliye
Bakanlığıyla ilgili geçmiş dönemlerdeki mükellef
sayılarına gireyim Niye yeterli artış yoktur? diyeyim,
Neden vergi denetimi yeteri kadar yapılmıyor? diyeyim. O kadar af
var ki hiçbir anlamı kalmamış bütün bunların, bunları
söylememizin bir anlamı yok. Bütçenin anlamını yitirdiğini
söyledik, hatırlıyorsunuz hem Plan ve Bütçe Komisyonunda hem burada
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız dedi ki: Anlamını
yitirmemiştir bütçe. Bütçe giderlerinde artış var ama
gelirlerinde de var, dolayısıyla o dengeler. Şimdi, bu
nasıl bir anlayıştır arkadaşlar? Bakın, bütçe
dediğiniz, belli rakamları ayrıntılı olarak saptar;
hangi bakanlığın, hangi kurumun hangi harcaması, harcama
konuları tek tek belli olur. Şimdi, bunlarda, harcamalarda
artış varmış, gelirlerde de artış
varmış, bütçe dengelenirmiş; böyle bir bütçe
anlayışı yok. Yani siz o rakamları
tutturamıyorsanız detay bazında, bütçe yapmıyorsunuz
demektir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu nasıl bir
anlayıştır? Gerçekten şaşırdım ya Sayın
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Giderler artıyor ama
gelirler de artıyor, bütçe tutar. dedi. Yani şimdi, orada 1,751lik
bir harcama var; bu, 2,751e çıktı mı Gelirler de o oranda arttı.
diye bu, bütçenin tuttuğunu mu gösterir? Bu, bütçe yapılmıyor
demektir, devlet yok demektir; Allah aşkına, bu böyledir. Bunu
nasıl anlamak lazım? (CHP sıralarından alkışlar)
Ayrıca şu var:
Harcamalarda da artış varken gelirlerde de artış olacak. demek,
milletin üstüne yükleyeceğiz bütçeyi demektir, bütün o harcamalarla ilgili
gelirleri milletten toplayacağız demektir.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Vergiyi artıracaklar.
HÜSEYİN YILDIZ
(Aydın) Zam üstüne zam gelecek.
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Bu nasıl bir anlayıştır, nasıl böyle bir
laf etti, anlamam mümkün değil.
Değerli arkadaşlar,
ayrıca, çok önemli bir hadisedir; geçen hafta -biliyorsunuz- Sayın
Cumhurbaşkanı Katara gitti, görüşmeler yaptı,
Dışişleri Bakanımız da oradaydı. Dışişleri
Bakanımız Katar Dışişleri Bakanıyla basına
açıklama yaparken bir Katarlı gazeteci Yine para istemeye mi
geldiniz? dedi. Ya, Türkiye Cumhuriyetine söyledi bunu, gerçekten
utandım. Bu, utanılacak bir hadisedir. Bu, bizim tarihimizde dikkate
alınması, altı çizilmesi, hiç unutulmaması gereken bir
hadisedir. (CHP sıralarından alkışlar) Ekonomi tarihimizde
böyle bir aşağılama yok bize karşı. Gerçekten, beni
utandırmıştır bu hadise. Kimdir Katarlı gazeteciler,
Katarlılar da bize bunu sorabiliyorlar ya? Yine para mı istemeye
geldiniz? Kimdir Katar? Bu nasıl bir laftır?
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Her gün para mı istiyoruz onlardan?
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Türkiyeyi bu duruma kimsenin düşürmemesi lazım
arkadaşlar, gerçekten düşürmemesi lazım, ağlamamız
lazım. Yıllarca, Ticaret Bakanlığı bütçe
görüşmelerinde sayın bakanlar dediler ki: İhracat çok iyi
gidiyor, ihracat artıyor, ihracat hedeflerimiz şöyle iyi, böyle iyi.
Biz de dedik ki: İhracat iyi ama ithalata da bakın. Bakın,
ithalat da artıyor, ithalatı görün. Şimdi, bakıyorsunuz,
işte, en son, kasım ayı dış ticaret
açığına bakın, ekimde 1 küsurdu, kasım ayında 5e
çıkmış. Son üç yıla bakın, Strateji ve Bütçe
Başkanlığını açarsanız orada ekonomi verilerinde
de görebilirsiniz, tablo olarak koymuşlar, ihracat ve ithalat tablo olarak
var; birlikte iniyor, birlikte çıkıyor, hiçbir şey
değişmiyor, dış ticaret açığı da aynı
kalıyor. Şimdi, böyle bir durumda, ihracat bu kadar ithale
bağlıyken -biliyorsunuz ara mal ve ham madde dolayısıyla
ihracatımız ithalata bağlı- siz nasıl politikalar
izliyorsunuz? İktisat kitaplarında farklı, üniversitelerde
Ne
kadar iktisat fakültesi var Türkiyede, bilmiyorum ama hepsinde ve tüm dünyada
okutulan iktisada aykırı bir politika izleniyor, kimse de bunu izah
edemez, ne AK PARTİli milletvekilleri ne iktisat hocaları, hiç kimse
bunun ne olduğunu izah edemez.
Evet, faiz düşürülmeli.
Enflasyonun altında faiz olan ülkeler de var arkadaşlar, var böyle
ülkeler, enflasyonun altında faiz olan ülkeler var ama enflasyonda bir
beklenti vardır -çok önemlidir iktisatta bu beklenti- ve o ülkelerin
hepsinde beklenti enflasyonun düşmesi yönünde, bizde tam tersine
çıkma yönünde. İki, o ülkelerde Merkez Bankası rezervleri
yeterlidir piyasaya müdahale edebilmek için. Türkiyede ne Merkez Bankası
rezervi var ne de enflasyon beklentisi aşağı yönlü, tam tersine,
yukarı yönlü. Bu durumda biz ne yapıyoruz, anlamam mümkün değil,
kimse de izah edemez bunu, edemiyor da. Şimdi, bu iktidarı
eleştiriyoruz, yürütme erkini eleştiriyoruz ama... Allah sonumuzu
hayretsin, gerçekten akla mantığa aykırı işler
yapıyoruz.
2023 hedefleri vardı
biliyorsunuz, 500 milyar dolarlık ihracat, gayrisafi yurt içi
hasılanın 2 trilyon dolar olması; 1 trilyon bile olmadı
biliyorsunuz, 700lerde gayrisafi yurt içi hasıla, yarısını
bile bulamadık. Kişi başına gelir 25 bin dolar
olacaktı, yine aynı şekilde, üçte 1inde kaldık.
Değerli arkadaşlar,
devlet kumar oynamaz, şeffaf olur; devletin şeffaf olması,
açık olması lazım. Bakın, 90 milyonluk bir ülkeyiz biz,
mültecilerle birlikte 90 milyonuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
100 küsur milyar
dolarlık bir bütçemiz var. TL rakamlarına bakmayın, 100 küsur
milyar dolar. 15 milyonluk Yunanistanın da bizim kadar bütçesi var.
Savunmaya, eğitime onlar 15 milyon nüfusa göre pay ayıracak, biz 90
milyon nüfusa göre pay ayıracağız, o da şu andaki kurla,
yıl içerisinde ne olacağını bilmiyoruz. Onlar, biliyorsunuz,
euro kullanıyorlar, o kadar düşüş olmayacak. Bu vaziyetteyiz.
Aklımızı başımıza devşirmemiz gerekiyor hep
beraber ki daha
Yani anormal
Bu metaverse dünyayı bilir misiniz? Bir
metaverse âlem var, Türkiye ona hazırlanıyor, orada, ancak o sanal,
gerçek olmayan âlemde mutlu edilecek yoksul insanlar; Türkiyeyi oraya
hazırlıyorlar herhâlde diye düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BÜLENT KUŞOĞLU
(Devamla) Vakit bulamadım, FATF konusuna, Mali Eylem Görev Gücüne,
kayıt dışılığa
Sayın Bakan, yurt
dışındaki servetler konusuna giremedik, onlarla ilgili
Komisyonda soru sormuştuk, cevap alamadık, onları da bekliyoruz.
Bütçelerinizin ülkemiz için
hayırlı olmasını diliyoruz, başarılar diliyoruz
ama sizler de bu konularda bu gerçekleri görerek hareket edin lütfen.
Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Aydın
Milletvekili Sayın Süleyman Bülbül.
Buyurunuz Sayın Bülbül.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA SÜLEYMAN
BÜLBÜL (Aydın) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Komisyonda bütçe görüşmelerine başladığımız gün
20 Ekimden bugüne, bir buçuk ayda, dolar 9 liraydı, 14 liraya geldi, Türk
lirası dolar karşısında yüzde 56 değer kaybetti. Yani
şu anda yüzde 56 değer kaybeden Türk lirası var ve önümüzde
hazırlanan bütçeler var. Bu bütçelerle biz 2022 yılında
vatandaştan aldığımız vergileri
dağıtacağız, yatırım yapacağız. Kadük
bir hâle geldi. Bu bütçeyle memleket idare edilemez, bu kadar net. (CHP
sıralarından alkışlar) Bunun sorumlusu kim arkadaşlar?
Bunun sorumlusu kim? Doları 9 liradan 14 lira yapan kim? Biz değiliz,
biz değiliz. Kim? Sayın Cumhurbaşkanı, sarayda oturan
Sayın Cumhurbaşkanı, AKP iktidarı.
Ya, bakınız
arkadaşlar, dün, yine benzine, motorine zam geldi. Şu anda Ankara'da
10,41; İzmir'de 10,43; İstanbul'da 10,36 düşünebiliyor musunuz?
Ya, bu benzini, motorini CHP'li milletvekilleri, MHP'li milletvekilleri, HDP'li
milletvekilleri, İYİ Partili milletvekilleri kullanıyor da,
AKP'li milletvekilleri kullanmıyor mu arkadaşlar? (CHP
sıralarından alkışlar) Bakınız, 90 lira olan
tuvalet kâğıdı şu anda 131 lira olmuş durumda.
Bakınız, arkadaşlar, bir simit İstanbul'da 3,5 lira,
Ankara'da 3 lira; ekmek 2,5 lira olmuş durumda. Acaba AKP'li milletvekili
arkadaşlar ekmek yemiyor mu, simit yemiyor mu, nerede yaşıyorlar?
Bu iktidarda, bu iktidarı sürdürenler nerede yaşıyor?
Saraydakileri biliyoruz da AKPli milletvekili arkadaşların da benzin
aldığını, mazot aldığını da biliyoruz.
Yahu, arkadaşlar, gıda enflasyonu çıkmış yüzde
58lere, TÜİK denilen, devlet kurumu olduğu iddia edilen, içi
boşaltılmış kurum ise yüzde 21den bahsediyor; ondan sonra
değerleme oranlarını, trafik cezalarını
artırım oranlarını, harç artırım
oranlarını yüzde 36,20yle bağlıyor. Ya, bu yüzde 14
nerede? Yüzde 14 TÜİK Başkanının cebinde mi? Ama onu
cebinden alacağız. Nerede alacağız? Yargılanacak
TÜİK Başkanı. (CHP sıralarından alkışlar)
Nerede yargılanacak? Yapmış olduğu, işlemiş
olduğu belgede sahtecilik suçundan, resmî evrakta sahtecilik suçundan
yargılanacak. Hiç kimse bir yere gitmeyecek.
Devlet kurumlarını
boşalttılar. Özelleştirme İdaresi Başkanı,
oturuyor; devlet kurumu, bağımsızmış, Hazine
Bakanlığına bağlıymış. Yahu, arkadaş,
siz artık emlakçı ofisine döndünüz ya! Memlekette bitirdiniz her
şeyi, şimdi tarlaları, arsaları satmaya
başladınız! (CHP sıralarından alkışlar)
Aydında, Kuşadasında, Didimde arsa mı arıyorsunuz?
Sahil yerlerinde arsa mı arıyorsunuz? Bitirdiniz. Özelleştirme
adı altında memleketimin cumhuriyet kurumlarını
peşkeş çektiniz, talan ettiniz; Tank Paleti, Sümerbankı -daha
sayayım- TÜPRAŞı, TÜRK TELEKOMu, PETKİMi, Erdemiri, Eti
Holdingi, TEDAŞı, ADÜAŞı, şeker
fabrikalarını. Ne yaptınız? 63,3 milyar dolara
sattınız. Ondan sonra ne yaptınız? 4.042 adet arsaya göz
diktiniz, oradan da 3 milyar 859 milyon dolar aldınız. Bu paralar
nerede arkadaşlar? Bunun hesabını
sormayacağımızı mı zannediyorsunuz? Bunların
hesabını da soracağız! (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli arkadaşlar,
bakınız, Özelleştirme İdaresi var. Özelleştirme
İdaresi Sayıştay raporlarına baktım, Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı -çok ilginçtir- değer tespit
raporlarını yedi yıldan beri yayınlamıyor. Neden
yayınlamıyor? Özelleştirilen arsalardan, şirketlerden, kamu
sermayesinden değer tespitlerini vatandaş neden bilemiyor? Sayıştay
yedi yıldan beri Yayınla. diyor yayınlamıyor. Kimden ne
kaçırıyorsunuz? Kimlerden kimlere peşkeş çektiniz de
vatandaştan kaçırıyorsunuz, bunun hesabını da
vereceksiniz Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
olarak. (CHP sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığına giriyoruz,
aynı pazarlamacı sitesi gibi, çıkmışlar KDV muafiyeti,
taksit imkânı, harçsız tapu; ne bu? Vatandaşa sat, sat, sat,
sat, nereye kadar sat? Yani ülkeyi pazar yerine döndürmüşler. Ya, bu
ülkenin topraklarına, bu ülkenin milletine saygılı olun biraz
yahu! Pazar yeri mi bu memleket, sata sata bitiremediniz. (CHP
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Bülbül.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla)
Değerli arkadaşlar, zaten bu ülkeyi parsel parsel sattınız,
kurumların içini boşalttınız. Kurumların içini o kadar
boşalttınız ki Kamu İhale Kurumunu 5li çeteye iş
verme kurumu hâline getirdiniz; kurumların içini o kadar
boşalttınız ki TÜİK'i istatistik yalan tespit kurumu
hâline getirdiniz; kurumları o kadar boşalttınız ki
Özelleştirme İdaresini emlakçı pazarlamacı ofisi hâline
getirdiniz. Şimdi, elinizde sadece ne kaldı? Ağacın
gölgesini satma derdine düştünüz, o ağacı kestirmeyeceğiz,
o ağacın gölgesini de sattırmayacağız, bu vatanı
hiçbir şekilde sattırmayacağız; bunların
hesabını sizlerden soracağız arkadaşlar.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gaziantep
Milletvekili Sayın İrfan Kaplan.
Buyurunuz Sayın Kaplan.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA İRFAN
KAPLAN (Gaziantep) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hazine
ve Maliye Bakanlığı bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi
Grubumuz adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yine AK PARTİ
iktidarının keyfine göre bir bütçe görüşüyoruz. Halktan kopuk,
kendilerine dönük yirmi yıllık AK PARTİ iktidarı her geçen
gün kan kaybederken vatandaşlarımız da beceriksiz yönetimleri
sayesinde her geçen gün yoksullaşıyor. Bugün geldiğimiz noktada
döviz karşısında Türk lirası tarihinin en fazla değer
kaybını yaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu
gerçeklikten uzak enflasyon istatistikleri yayınlıyor. Türkiye
İstatistik Kurumu rakamları ne çarşıyı ne pazarı
ne de vatandaşlarımızın yaşadıkları geçim
sıkıntılarını yani bu ülkenin hiçbir gerçeğini
yansıtmıyor. Sayın Genel Başkanımız Kemal
Kılıçdaroğlu Türkiye İstatistik Kurumu'na gidiyor ve bir
Genel Başkana kapılar açılmıyor. Sonra, Erdoğan
çıkıp Yok öyle, randevu alınmadan bir devlet kurumuna
giremezsiniz. diyor çünkü korkuyorlar artık, herkes her şeyin
farkında. En sonunda her şeyin açığa
çıkacağını biliyorlar.
Değerli milletvekilleri,
yirmi yıllık AK PARTİ iktidarı olarak bu ülkeyi parsel
parsel sattınız. Yerli ve millînin öneminden bahsederken ülkede yerli
ve millî namına hiçbir şey bırakmadınız. Şeker
fabrikalarımızı sattınız; gübre
fabrikalarımızı sattınız; termik santrallerimizi
sattınız; limanlarımızı sattınız; tütün
fabrikalarımızı sattınız; kamu mülklerimizi
sattınız; Sümerbankı, Etibankı sattınız;
PETKİMi, TÜPRAŞı sattınız; Tank Palet
Fabrikamızı Katara sattınız.
Sattıklarınızın listesi beş dakikalık
konuşmaya yetmeyecek. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Peki, tüm bunları satıp
yandaşlarınıza peşkeş çekerken, kaçak
sarayınızın günlük masrafı 8 milyonken,
kapılarınızda 12 uçak öylece yatarken, yazlık
kışlık saraylarınızda sefa sürerken vatandaşa ne
yaptınız? Önce, Az yiyin. dediniz; sonra, Porsiyonları
küçültün. dediniz. Suriyelilere 40 milyar dolar yardım yaptınız
ama halka gelince Kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller. dediniz; Kilo
yerine taneyle alın. dediniz. Tüm bunları utanmadan, arlanmadan
vatandaşlarımıza derken siz, ejder meyveli içecekleri
yudumladınız, vatandaşa çay fırlattınız, Hâlimiz
beter. diyeni azarladınız, sonra, Dış güçler, iç
mihraklar dediniz. Siz bu ülkenin çocuklarını dahi
ayırdınız. Kendi çocuklarınız sefa sürerken sizden
olmayan çocuklar yatağa aç girdi. Kendi çocuklarınızı
torpille en üst makamlara, kurumlara yerleştirirken sizden olmayan
çocukların işsizlikten intihar edişine kayıtsız
kaldınız. Korkuyla, baskıyla, kendi medyanızla halkı
sindirmeye çalıştınız. Bu ülkede her gün en az bir
kadın cinayeti yaşanırken ve katiller indirimli cezalarla
hayatlarına devam ederken siz yüz binlerce çocuğun annesiz
kalmasına göz yumdunuz; ekonomiyi batırınca damat kaçtı,
enflasyon inmeyince Merkez Bankası Başkanı görevden
alındı. Yaptığınız her
başarısızlığın yükünü vatandaşa
attınız. Evet, artık açlığa, yoksulluğa, sefalete
mahkûm ettiğiniz bu halk sandık gününü bekliyor. Sata sata
yediğiniz, yemekten doymadığınız günler bitiyor. Bu
halk sizi seçimde güle oynaya sandığa gömecek ve Cumhuriyet Halk
Partimiz iktidarında hukuk önünde ülkemize verdiğiniz tüm
zararın bedelini ödeyeceksiniz. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekilleri;
bütçe görüşmelerinin gerçekten vatandaşlarımıza ve ülkemize
hayırlı olacağı günlerin en yakın zamanda gelmesini
umut ediyor; işsizliğin, yoksulluğun, açlığın
olmadığı; emeklinin, öğrencinin, memurun, çiftçinin de
işçinin de emekçinin de yaşam koşullarının refaha
kavuşacağı; hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği
ve hiçbir çocuğun indirimli cezalar nedeniyle
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
İRFAN KAPLAN (Devamla)
annesinden mahrum kalmayacağı; tacize, tecavüze sessiz
kalınmayacağı ve en ağır şekilde hukuki
yaptırımların uygulanacağı; korku
imparatorluğuyla değil sevgi imparatorluğuyla yönetilecek
günlere kavuşmak dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyor,
geliyor gelmekte olan diyorum.
Sağ olun. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Giresun
Milletvekili Sayın Necati Tığlı.
Buyurunuz Sayın
Tığlı. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA NECATİ
TIĞLI (Giresun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Gelir
dağılımının sürekli bozulduğu, üretimin
azaldığı, insanların sürekli
yoksullaştığı, açlığa mahkûm edildiği bir
dönemdeyiz. Yeni adı Tayyipi üzmeyen istatistikler kurumu olan
TÜİK, yalanlarıyla işçiyi, memuru, emekliyi, asgari ücretliyi,
çiftçiyi üzen bir kurum olmuştur. Kimse iktidarın yalanlarına
ortak olarak halkımızı üzme yarışına girmesin.
Ülke borç içinde, insanlar geçinemiyor, tencereler kaynamıyor, faturalar
ödenmiyor. Sarayın sipariş ettiği enflasyon yüzde 21, oysa
halkımızın gerçek enflasyonu çoktan yüzde 58 ama
şahsım hükûmeti Yok, şu kadar büyüdük; yok, bu kadar büyüdük;
yok, şahlanıyoruz; yok, uçuyoruz. La Fontaineden masallar,
masallar, masallar
(CHP sıralarından alkışlar) Bir de bu
masallar yetmezmiş gibi, işine gelmeyen her ekonomik ve her siyasi
gelişmede Yok, birileri düğmeye bastı; yok, dış güçler.
diyerek mağdur edebiyatı yapıyor. Allah aşkına, bu düğmeye
basanlar kim, bu dış güçler kim? 2002 yılından beri
çeşitli iç ve dış ittifaklarla bir olup cumhuriyet
kazanımlarını yok etmek ve değiştirmek için
düğmeye basanlar mı? Aydınları ve muhalifleri sindirmek
için yargıyı vesayet altına alan, mahkemelere hâkim ve
savcı atayan, asılsız iddianamelerle birçok kişiyi mahkûm
eden siyasi parti kim? Kim bunların yapılması için düğmeye
bastı? Biz mi bastık, kim bastı bu düğmenize? Ordumuzun
komuta kademesi tarumar edilirken, kumpas kurulurken, yönetici kadrolarına
cemaatçiler, tarikatçılar getirilirken bu ülkeyi hangi siyasi parti
yönetiyordu?
Bu dış güçler ve
düğme masalları yatsıya kadar yanan mum misalidir ve ilk genel
seçimlerde tamamen sönecek ve tarih sayfalarında yerini alacaktır.
Siz her zaman yalanlara dayalı propaganda yaptınız ve bu ülkeyi
Londradaki tefecilere borçlandırdınız. Siz bu ülkede ihaleleri
dolarla yaparak zararı millete, kazancı çetelerinize fatura ettiniz.
Siz asgari ücretlinin, emeklinin, işçinin cebinden parasını,
sofrasından ekmeğini alarak insanları açlığa mahkûm
ettiniz. Siz önce bu ülkenin kefen parası denilen ihtiyat birikimlerini
hiç ettiniz; sonra da Merkez Bankasındaki 128 milyar doları
çetelerinize sattınız. Siz gençlerin hayal kurma gücünü
çaldınız; gençlerin geleceğini, hayal kurma gücünü,
gençliklerini çaldınız. Siz fakir fukaradan, garip gurebadan
aldığınız vergileri yandaşlarınıza,
çetelerinize ve tefecilerine dağıttınız.
Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemi bu ülkeyi hem ekonomik hem siyasal anlamda sınıfta
bırakmıştır. 2018 yılında Yetkiyi verin.
dediğinizde dolar 4,5; euro 5,5 liraydı; bugün dolar 14, euro 16
liraya dayandı. Benzin 6 liraydı; bugün 10 lirayı geçti.
Biraz da TÜİKten
bahsedelim. TÜİKe göre, Süleyman Soylu insan hakları savunucusu;
TÜİKe göre, Mustafa Varank şu an Marsta. TÜİKe göre, Fatih
Dönmez şu an Meclis bahçesinde çıkan dünyanın en büyük petrol
kuyusunun başında. (CHP sıralarından alkışlar)
TÜİKe göre, Maliye Bakanı Nureddin Nebatinin Nobel Ekonomi Ödülü
var. TÜİKe göre, Merkez Bankasında 260 milyar dolar var.
VECDİ GÜNDOĞDU
(Kırklareli) Ne TÜİKmiş!
NECATİ TIĞLI
(Devamla) TÜİKe göre, Norveç hasta, İsveç yasta, Danimarka
iflasta. (CHP sıralarından alkışlar) TÜİKe göre,
bizim emeklilerimizin tek derdi Tatili İtalyada mı yapalım,
Yunanistanda mı yapalım? TÜİKe göre, bizim memurumuzun tek
derdi, eve alınacak 2nci arabanın markasının kavgası.
TÜİKe göre, bizim çiftçimizin tek sorunu, para bolluğundan
yatıracak banka bulamamak. TÜİKe göre, Amerika Birleşik
Devletleri bizi kıskandığı için patlıyor, Kanada
çatlıyor. TÜİKe göre, Katar bizden para dileniyor. TÜİKe göre,
Alman, Fransız doktorlar ülkemize gelmek için can atıyor. TÜİKe
göre, ilk 500 üniversiteden 200ü bizde. Ve sayın milletvekilleri,
aramızda kalsın, TÜİKe göre, galiba Sayın
Cumhurbaşkanımızın diploması var. (CHP
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
VECDİ GÜNDOĞDU
(Kırklareli) Anlamadık, bir daha söyle.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
NECATİ TIĞLI
(Devamla) Sayın Cumhurbaşkanımızın diploması
var.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Ayıp, yakışmadı sana.
NECATİ TIĞLI
(Devamla) TÜİKe göre, demokraside zirvede, kadın haklarında
en önde, insan haklarında Nirvanadayız. TÜİKe göre, Messi
Türkiyeye gelmek için yalvarıyor, Ronaldo burada olmak için
ağlıyor. TÜİKe göre, Hagi Galatasarayda, Alex Fenerbahçede.
İşin aslı, sayın milletvekilleri, bu TÜİK bile
Gelmekte olan geliyor. diyemiyor çünkü her yalanın mumunun söneceği
bir vakit vardır ve o vakit geldiğinde TÜİKin söyleyeceği
yalanlar bitecek, Cumhuriyet Halk Partisinin söyleyeceği gerçekler
başlayacak yani yandaş TÜİK yayını son bulacak,
halkçı TÜİK yayını başlayacak. İşte, o
gerçek sadece TÜİKi değil, siz de dâhil tüm Türkiyeyi
aydınlatacak diyorum.
Genel Kurulu saygıyla
sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İstanbul
Milletvekili Sayın İbrahim Özden Kaboğlu.
Buyurunuz Sayın
Kaboğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan, Divan,
milletvekilleri, değerli yurttaşlar; Hazine ve Maliye
Bakanlığı bütçesi vesilesiyle, iki yıldır
görüşmelerin başlangıcındaki bakanların bütçe
görüşmelerinin sonunu getiremediğine derinleşen kriz
ortamında tanık oluyoruz. Hukuksuzluğa dayalı siyasal istikrarsızlık
o denli açık ki bakanlık değişimi bile af talebi ve af
kabulü gibi tamamen Anayasa dışı kavramlarla
gerçekleştiriliyor. Bu istikrarsızlık nedeni, tek kişi
projesi olarak, baskıcı OHAL koşullarında dayatılan
2017 Anayasa değişikliğidir. Demokrasinin olmazsa olmazları
kaldırıldı, ortak akla dayalı bütün siyasal karar
düzenekleri de silindi. 2018 bütçe görüşmelerinden beri bu acı
gerçek, devlet kurumlarının işleyişinde asgari dayanışma,
eş güdüm ve iş birliği yokluğunda görülmektedir.
Bakanlıklar ve
bakanlıkların faaliyet alanlarında kurgulanan, paralel saray
politika kurulları arasındaki kopukluk bütçe görüşmelerinde bir
kez daha doğrulandı. Teşkilat politikalarına dahi hâkim
olamayan atanmış bakanların bu
dağınıklığı örtme çabası da bütçe sunuş
tarz ve üsluplarıyla gözler önüne serilmektedir. Bütçe görüşmelerinin
amacı, Bakanların propaganda yapması ya da vekillere hakaret
etmesi değildir. Haklarındaki suç isnatlarının gündeme
gelmesini engellemek amacıyla saldırganlaşan bazı
bakanların ve onlara arka çıkan Cumhur İttifakı
vekillerinin Genel Kurul düzenini bozan söz ve eylemleri, Meclisin bütçe
hakkını gasbeden tek kişilik yürütmenin ulusal egemenliğe
yabancılığını bir kez daha kanıtlamaktadır.
Siyasal, idari, akçasal ve
çevresel yetkiler bütünü bir kişide toplanırken o kişinin en
yakınındaki birimler darmadağınık durumdadır. Bu
sistemsizlik, bakanlıkları sarayın idari birimlerine indirgerken
kendi birim yöneticilerini bile atayamayan bakanlar, muhalefetle
çatışmak amacıyla, anayasal temeli olmayan bir özgüvenle, hesap
vermek için geldikleri Genel Kurulda kendilerini siyasal aktör
sanıveriyorlar ama şu da bir gerçek: Bakanlıklar ile saray
temsilcileri arasında tam bir kopukluk söz konusu; aralarındaki tek
söylem ortaklığı ise şefe referans, sadakat ve itaat,
hukuka ve halka değil. (CHP sıralarından alkışlar)
Cumhuriyetin kalbinde yer
alan kamu yararı çatısı, biatçi bir şahsi bekacılar
zümresince yıkılmış durumda. Sadakati hukuka değil,
siyasi varlıklarını bir şahsa, mutlak biate dayandıranlara
Anayasa andını ve Egemenlik, kayıtsız şartsız
Milletindir. cümlesiyle başlayan Anayasa madde 6yı hatırlatmak
gerekir.
Sayın vekiller, devlet
yönetimi, hukuki yapı ve iktisadi düzen arasındaki ilişkinin
merkezinde yer alır. İnsan haklarının ve iktisadi refahın
anayasal güvencesi, kuralı koyan yasamanın kuralı uygulayan
yürütmeden ayrı olması, uyuşmazlıkları çözen
yargının da bağımsız olmasıdır. Erkler
ayrılığını ve yargı
bağımsızlığını sönümlendiren, bütün ekleri
doğrudan ya da dolaylı olarak uhdesinde toplayan parti
başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve
yürütme iktisadi liberalizme değil ama bir vahşi kapitalizme, bir
yolsuzluk ve yağma düzenine ivme kazandırdı. Bunların
başında çevre yağması ve Kamu İhale Kanunu'nun delik
deşik edilmesi gelmekte. Bu partizan süreç, aynı zamanda kamu
hizmetine girmede eşitlik ilkesini ortadan kaldırarak cumhuriyetin
özünde yer alan fırsat eşitliğini de yok etti. Merkez
Bankasından TÜİK'e uzanan uzman kurumları da güdümüne sokarak
özerklikleri bir yana, varlık nedenleri üzerine halkın bilgilenme
hakkını bile yok eden keyfî yönetim, tıpkı anayasal düzeni
yıkmak için yaptığı üzere bekasını da bilgi
kirliliğiyle sağlamak istiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Bir dakika daha.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
İBRAHİM ÖZDEN
KABOĞLU (Devamla) İşte, çifte bilgi kirliliği budur.
Türkiye'yi tarihinin en büyük
ve yaygın yoksulluğuna sürükleyen tek kişilik yürütme, bir
zamanlar kendisinden en çok mağduriyet ürettiği Millî Güvenlik
Kurulunu da araçsallaştırarak ekonomik kurtuluş
seferberliği ilan etti. Millî Güvenlik Kurulunu ekonomik krize alet eden
ancak anayasal bir kurul olarak üretici ve tüketici örgütlerini temsil eden
Ekonomik ve Sosyal Konseyi on iki yıldır toplamayan bir
anlayışın, müsebbibi olduğu felakete çözüm
üretebileceği düşünülebilir mi? Adil bir iktisadi düzen ve devlete
güven ancak hukuk güvenliğinin ve bağımsız
yargının olduğu bir siyasal yapıda geçerli
kılınabilir. Bu itibarla, sorunların kaynağı olan ve
sürdürülemezliği defalarca kanıtlanan tek kişi yönetimini
savunan ve yürürlükteki Anayasaya bile saygı duymayanların genel
hukuk inancı olmadığı için
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
İBRAHİM ÖZDEN
KABOĞLU (Devamla) -
anayasal vaatlerine ve hukuka, reform
çıkışlarına inanmak saflıktır.
Saygılarımla. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Samsun
Milletvekili Sayın Neslihan Hancıoğlu.
Buyurunuz Sayın
Hancıoğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA NESLİHAN
HANCIOĞLU (Samsun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Sermaye Piyasası
Kurulunun 2022 bütçesi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Bankacılık sistemi
ve sermaye piyasası sistemi iki ayrı yapıdır. İdari ve
mali yönden özerk olması gereken her iki kurumun görevi bu sistemleri
evrensel kurallarla sağlıklı bir şekilde
çalıştırmaktır. Ne yazık ki bugünün Türkiyesinde bu
mümkün değil. Sizlere bunu sermaye piyasası özelinde somut bir
örnekle anlatmak isterim. Yıl 2013, iktidarın, kamu
varlıklarını özelleştirme adı altında
satıp savurduğu günler. Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan
illerimizin elektrik dağıtım sistemi 128,5 milyon dolara satılıyor.
Kime satılıyor? Çalık-Kiler ortaklığına.
Şimdi, gelelim bu yılın kasım ayına. Bu ortaklar
kasım ayında şirketteki kişisel haklarının
yaklaşık beşte 1ini halka arz yöntemiyle sattılar. Biz,
Kamuyu Aydınlatma Platformuna yapılan bildirimden şunu öğrendik:
Ortaklar bu satıştan 1 milyar 474 milyon lira kazandı yani sekiz
yıl önce bugünün parasıyla yüzde 100ü için 1 milyar 200 milyon lira
ödeyen ortaklar aynı hisselerin yaklaşık beşte 1ini
şimdi 1 milyar 474 milyon liraya sattılar. Aynı sistem,
aynı altyapı; hadi abone sayısında biraz artış
olmuş olsa şirketin değerini katlayacak seviyede bir
artış yok. Nasıl olduysa şirketin değeri 128 milyon
dolardan 760 milyon dolara fırlamış, aradaki fark 630 milyon
dolar. Hadi diyelim altyapıyı yenilemek için her yıl 20-30
milyon dolar harcandı. Bu yatırım harcaması bile 630 milyon
dolarlık değer artışını izah edemez.
Değerli milletvekilleri,
hukukçu arkadaşlarımız şu tanımı çok iyi bilir:
Sebepsiz zenginleşme. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Şimdi soruyorum sizlere: Özetlediğim bu olay tam
da bu tanıma uymuyor mu? Aslına bakarsanız bu
zenginleşmenin perde arkasında bazı sebepler var.
Altyapısı kurulu, geliri belli, gideri belli, abonesi hazır
elektrik dağıtım sistemi yok pahasına satılıyor,
sistemi alan ortaklar ikinci vurgunu da hisse satışı üzerinden
yapıyor. İzin ve onay mercisi olan Sermaye Piyasası Kurulu da
işte bu vurguna çanak tutuyor. (CHP sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar) Şimdi diyeceksiniz ki: Her şey
kitabına uygun, mevzuat ne emrediyorsa öyle yaptık. Doğrudur,
mutlaka kitabına uygundur, uymuyorsa da uydurulmuştur. (CHP
sıralarından alkışlar) Ya da en kötü ihtimalle,
İçişleri Bakanının dediği gibi Sen yık, mahkeme
kararı arkamızdan gelsin. denilmiştir. Bugün Türkiye'nin
başına musallat olan şey işte tam da bu
yaklaşımdır. Kul hakkına göz dikmenin, emeği ve
alın terini gasbetmenin meşru hâle getirildiği, hukukun ayaklar
altına alındığı, devletin kurum ve
kurallarının bu tür işlere alet edildiği bir düzen kuruldu
ve o düzen şimdi ülkemizi bir bilinmezliğe, bir felakete sürüklüyor.
Böyle bir düzende ne sermaye piyasasında ne de bankacılık
sisteminde adil, eşitlikçi ve evrensel kurallar işletilebilir. Böyle
bir düzen ancak vurguncuyu, talancıyı, tefeciyi ihya eder, onlara
hizmet eder. Değerli milletvekilleri, böyle bir anlayışın
gölgesinde hazırlanan bütçe de doğal olarak vatandaşın
değil, tefecinin, vurguncunun yüzünü güldürür. (CHP sıralarından
alkışlar)
Bakın, bütçe teklifi ne
zaman hazırlandı ve Meclise sunuldu? 16 Ekimde. Bugün 9 Aralık.
Aradan geçen elli beş günde Türk lirası yüzde 40ın üzerinde
değer kaybetti. Devletin, özel sektörün ve vatandaşın
sırtındaki borç yükü katlandı. Elli beş gün önce
yapılmış olan bütün hesaplar bugün altüst oldu. Hesabı
geçtim, bu bütçeyi uygulayacak olan Bakan bile koltuğundan oldu. (CHP
sıralarından alkışlar)
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Kaçıncı Bakan!
NESLİHAN HANCIOĞLU
(Devamla) Bu istikrarsızlığın, bu öngörüsüzlüğün, bu
hesap bilmezliğin bedelini milletimiz ödemek zorunda değildir. O
yüzden hemen seçim, derhâl seçim diyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Adana
Milletvekili Sayın Orhan Sümer.
Buyurunuz Sayın Sümer.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ORHAN SÜMER
(Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
Ticaret Bakanlığının 2022 yılı bütçe teklifi
üzerinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
Ticaret Bakanlığının esnafı koruması, rekabeti
sağlaması, ihracatı artırması, üretimi ve üreticiyi
desteklemesi gerekir. Peki, Ticaret Bakanlığı 2021 yılında
7 milyar liraya yaklaşan bütçesiyle ne yaptı? Yandaş
şirketler üçer beşer kamu ihalesi alırken rekabeti korumak
yerine bu duruma seyirci kaldı, ihracatı artırmak yerine
ithalatı destekledi. İthalat öyle bir noktaya geldi ki buğday,
keşfedildiği Anadolu topraklarından değil, yurt
dışından ithal gelmeye başladı. Küçük esnaf kan
ağlıyor, şehirlerin kalbini, kültürünü oluşturan caddelerde
dükkânlar ya kiralık ya da satılık; memleketim Adananın en
işlek caddelerinin hâli ne yazık ki bu durumda. Adanadaki tam
kırk yıllık bu caddelerin -Gazipaşa, Atatürk Caddesi,
Ziyapaşa- maalesef geldiği durum bu. Esnaflar ya can çekişiyor
ya dükkânlarını satılık ya da kiralık yapıyorlar.
Her ay on binlerce esnaf iflas ediyor. Bu duruma Ticaret
Bakanlığının seyirci kalmaması lazım.
KOBİlerin borçlarına erteleme gelmeli, esnafların ticarete
devam edebilmesi için Bakanlık eliyle karşılıksız ve
geri ödemesiz destekleme sağlanmalı diye defalarca uyardık,
Ticaret Bakanlığı oralı bile olmadı. Meğer
Bakanlık kendi ticaretiyle uğraşıyormuş; kendi
şirketlerinden yine kendisinin Bakan olduğu Bakanlığa
dezenfektan satanların kurdukları ticari ilişkiyi AKP
iktidarıyla bu ülke gördü maalesef.
Değerli milletvekilleri,
bu fotoğraflar, ne yazık ki AKP iktidarının Ticaret
Bakanlığının bütçe anlayışının
özetlenmesidir; yıllarca çalıştırdıkları
dükkânları iflas ettiği için, ticari hayatları sona erdiği
için, evine, çoluğuna çocuğuna ekmek götüremediği için intihar
eden onlarca esnafımızın durumu maalesef. Bunların vebali
de AKP iktidarının sırtındadır.
Ticaret
Bakanlığının Sayıştay raporlarına
baktığımız zaman da ne yazık ki birçok
usulsüzlüğün tespit edildiğini görüyoruz. Kamu İhale Kanunu'nun
ihlal edildiği, 5 ihalenin yandaş şirketlere usulsüzce verilerek
tam 3 milyon 137 bin lira ödendiği, İhracatçılar Meclisi
hesabından 45 milyon lira harcandığı, bu harcamanın da
Bakanlık hesabında olmadığı, sadece konaklama giderine
1 milyon 380 bin lira ödendiği, Bakanlık makamının mal ve
hizmet alımları için 3 milyon 760 bin lira ödendiği, bütün bu
harcamaların usulsüz olduğu Sayıştay raporlarında
tespit edilmiş durumdadır.
Değerli milletvekilleri,
iktidar İhracatımız artıyor, dövizin yükselmesi önemli
değil, ekonomi şahlanıyor; TÜİK rakamlarına göre
büyüyoruz. diyor, oysa hepsi yalan. TÜİK'in de sanayinin sözcüsü
olduğunu, Genel Başkanımız Kemal
Kılıçdaroğlu'nun TÜİK ziyareti sonrası tüm Türkiye
görmüştür. (CHP sıralarından alkışlar)
TURAN AYDOĞAN
(İstanbul) Bravo!
ORHAN SÜMER (Devamla)
Enflasyonu düşürdük
Gelişmişlik seviyesi yüksek, ticarette artan
tablolar gösteren TÜİK'in açıkladığı hiçbir verinin
inandırıcılığı kalmamıştır. Onun
için Sayın Bakan, artık ticaret verilerini açıklarken lütfen
TÜİKi referans göstermeyin. Ticaret Bakanlığının
2022 yılı için 8,5 milyar lirayı bulan bütçesinden hiç faydalı
bir şey yok mu? dersek Maalesef yok, ne yazık ki.
cevabını vermek zorundayız. Tabii, bu durum, saray müteahhidi
iseniz, iktidar yandaşı iseniz daha farklı oluyor.
Sayın Bakan Plan ve
Bütçe Komisyonu görüşmelerinde, Bakanlığa ayrılan bütçenin
6,5 milyar lirasını ticaretin düzenlenmesi, geliştirilmesi ve
kolaylaştırılması için harcayacaklarını
söylemişti. Buradan soruyorum: Siftah yapamadığı için
intihar eden esnaflarımız için ne yapılacak? Ticareti durma
noktasına gelen KOBİlere hangi destek sağlanacak? Borcunu
ödeyemeyen üreticiye hangi kolaylıklar sağlanacak? Yoksa, ticaret
yine saray ve çevresinin istediği gibi mi şekillenecek? Hep beraber
göreceğiz.
AKP iktidarının
ülkemizi sürüklediği ekonomik krizden en çok ticaretle uğraşan
kesim etkilenmektedir. Öyle ki birçok sektör ne yapacağını
şaşırmış durumda; ticaretini askıya
almış, piyasaların normale dönmesini bekliyor. Türkiyede o
kadar güvensiz bir ortam yaratıldı ki ekonominin kitabını
yazdığını ifade edenler ne zaman konuşmaya
başlasa ülke olarak daha da fakirleşiyoruz. Ne Türkiye ne de
milletimiz bu basiretsiz yönetimi hak ediyor.
Değerli milletvekilleri,
Meclise sunulduğu günden bugüne, yükselen döviz kuru nedeniyle 45 milyar
lirası eriyip giden bu bütçe halkın değil, saray ve
yandaşlarının bütçesidir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ORHAN SÜMER (Devamla)
Teşekkür ederim Başkan.
Ucuzluğuyla meşhur
olan zincir marketlerde dahi zam üstüne zamın geldiği; üçüncü dünya
ülkelerinde olduğu gibi her köşebaşında fakirlik
gruplarının oluştuğu; taneyle zeytininin, bardakla
yağın, yarım simidin satılmaya
başlandığı; öğretmenlerin atanmadığı,
çiftçinin ekemediği, asgari ücretlinin açlığa terk
edildiği; emeklinin, EYTlinin, memurun derdine sırt çevrildiği
bu düzeni yaratan AKP iktidarının yaptığı son bütçe
olmasını diliyorum.
Sarayların değil,
sokakların talebine cevap verip derhâl seçim kararının
alınması gerektiğini hatırlatıyor, rantın ve
talanın bütçesine hayır diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BAŞKAN Hatay
Milletvekili Sayın İsmet Tokdemir.
Buyurunuz Sayın
Tokdemir. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA İSMET
TOKDEMİR (Hatay) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bütçe kanunu teklifi çerçevesinde, Helal Akreditasyon Kurumuyla ilgili,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubum adına söz almış
bulunmaktayım. Yüce heyetinizi ve bizleri ekranları başında
izleyen vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Kasım 2017de Meclisten
yasası çıkarılan, Temmuz 2018de ise Faaliyet Kararnamesiyle
oluşturulan kurum, dünyadaki 1,8 milyar Müslümana yönelik 3,9 trilyon
dolar değerindeki, büyüklüğündeki helal ekonomisinden pay alma
hedefiyle kurulmuştur. Kurum, 3ü bu yıl olmak üzere sadece ve sadece
7 kuruma helal akreditasyon sertifikası verebildi. Kurumun bütçesi
yılbaşından itibaren yüzde 45,4 oranında
artırılacak. Aynı dönemde Bakanlıklar dâhil diğer
kurum ve kuruluşların ödeneklerindeki artış ise sadece
yüzde 19,8 düzeyinde kalacak. 2022 yılı genel bütçe ödeneklerindeki
artışın yaklaşık 2 katı üzerinde ödenek
artışı yapılan kurumun harcamalarını yükseltecek
en büyük gider personel ödenekleri olacak. Hâlâ kendi geliriyle giderlerini
karşılayamayan bu kurumun personel ödenekleri daha da
artırılacak. Kurumun asıl amacı, hem dinî
inançlarımıza uygun hem de halk sağlığını
tehdit etmeyen yerli üreticiyi korumak ve teşvik etmek
olmalıdır; birilerine makam, mevki ve kadro sağlamak
olmamalıdır. Yazıktır, günahtır, haramdır. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 2021 yılı için en riskli ülkelerin
sıralandığı raporda Türkiye, maalesef, en riskli 10 ülke
arasında yer alıyor. Ham madde fiyatlarındaki artış,
kurdaki oynaklık ve enerji gibi girdilerdeki ani yükseliş bütün
dengeleri bozmuştur. Ülkemiz freni patlamış kamyon gibi
yokuş aşağı gidiyor. (CHP sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar) Yargı
bağımsızlığının ve tarafsızlığının
olmaması en çok ticareti ve yatırımları etkiliyor. Her
hatanızda suçu bir başkasına kesiyorsunuz. Allahın
izniyle, ilk seçimde Millet İttifakı olarak iktidar olduğumuzda
her şeyi düzelteceğiz. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Bu bütçe de bu mevcut iktidarın son bütçesi
olacaktır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu bütçede işsizler yok, gençler yok,
kadınlar yok, engelliler yok, çalışanlar yok, esnaf yok, çiftçi
yok, öğrenci yok, EYTli yok, memurun 3600 ek göstergesi de yok. Bu
bütçede millet yok ama kim var biliyor musunuz? Yandaş var, 5li çete var,
Londradaki tefeciler var, döviz garantili ödemeler var. İşte, sizin
bütçeniz bu. (CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Bu bütçede, Suriyeli mülteci ve sığınmacı sorununa bir
çözüm yok. Bu bütçede, yanlış Suriye politikasından en çok
etkilenen Hatay ilimize de bir şey yok. Doğu Akdenizin incisi Hatay
yalnızca Türkiyenin değil, AB ülkelerinin de Orta Doğuya
açılan en önemli kapısıdır. Ekonomide, ticarette ve
uluslararası taşımacılık sektöründe çok önemli bir
yere sahip olan Hatay, Suriye iç savaşı yüzünden, kişi
başına düşen gelir, sanayi kapasitesi, nüfus gibi verilere
oranla üretimde, ticarette, istihdamda, ihracatta ve turizmde hak ettiği
yerden uzaklaşmıştır. Suriye krizi Hatayın 14 Orta
Doğu ülkesine açılan sınır kapılarının
kapanmasına yol açmış, Hatayın Orta Doğuya
yaptığı ihracat rakamlarında çok ciddi düşüşler
yaşanmıştır. Geldiğimiz aşamada, Hataylı
esnafımız kredilerini ödeyemiyor, kepenk kapatıyor. Hâl
böyleyken, ülkemizi ve Hatayımızı dünyaya tanıtacak, yerli
üreticinin emeğine katma değer katacak EXPO 2021 Hataya bütçeden 1
TL ayrılan destek yok.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
İSMET TOKDEMİR
(Devamla) Amik Ovasında Bitti. denilen fakat bitirilemeyen barajdan
dolayı yüksek elektrik maliyetleriyle karşı karşıya
kalan çiftçiyi sübvanse etmek için bütçeden ayrılan 1 TL bile yok. Yüksek
elektrik, mazot, gübre fiyatları karşısında çiftçimizi
topraktan uzaklaştırmayı engelleyecek hiçbir adım bütçede
yok. Hatayda toplanan verginin otuzda 1i yatırıma gidiyor.
Hataydan kepçeyle alınıp kaşıkla veriliyor. Hatayda
tır filoları yüzde 38 eridi. Suriyeliler yüzünden Hatayda
işsizlik oranı yüzde 40ları buldu. Bu rakamlar gerçek rakamlar
arkadaşlar, TÜİK verileriyle karıştırılmasın.
Değerli arkadaşlar,
Allah her kuluna helal gıdayı, helal yaşamayı, helal
düşünmeyi, haram ve kul hakkı yememeyi nasip etsin.
Geliyor gelmekte olan diyor,
yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN İzmir
Milletvekili Sayın Mahir Polat.
Buyurunuz Sayın Polat.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MAHİR
POLAT (İzmir) Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerine söz
almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
TÜİK verilerine göre
yıllık enflasyon yüzde 21,31; yeniden değerleme oranı yüzde
36,20; halkın hissettiği enflasyon çok daha fazla. Yeniden
değerleme ile TÜİK arasındaki farktan dolayı Devlet faizci
mi oldu? diye sormaktan kendimi alamıyorum.
Değerli arkadaşlar,
benim, bu Bakanlık bütçesi üzerine 4üncü konuşmam.
Sayıştay bulguları hiç değişmedi, diğer 3
konuşmamı tekrarlıyorum; merak edilirse oradan
bakılır. Fakat burada bir fark var, İzmirdeki Ege Serbest
Bölgesiyle ilgili bir parantez açmış. Orada, inşaat izinleri
alınmadan, tapu tevzileri yapılmadan, devletin izni olmadan,
hazinenin izni olmadan inşaatlar yapılmış. Hazinenin
kaybı 1 milyon doların üzerinde. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. Yine
bu işletmeciye Bergamadaki serbest bölgenin işletmesi ödül olarak
verilmiş.
Hazır bunları,
inşaattaki hukuksuzluğu konuşurken bir parantez de Sarp
gümrüğüne açmak gerekiyor. Türkiyenin en büyük gümrüklerinden bir tanesi,
sınır kapılarından bir tanesi. Komisyonda anlattım;
maalesef, oturma izni olmadan, yapı kullanma izni olmadan bir
vatandaş gitse elektrik, su alamaz. Bu gümrük, Cumhuriyet Halk Partili
Kemalpaşa Belediyesine sadece harç ödememek için kaçak vaziyette
çalıştırılıyor Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğiyle beraber. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar,
hepimiz burada konuşuyoruz; İhracatla kalkınma. İhracatla
kalkınma gerçekten güzel bir şey. Bir de rol modelimiz var, Güney
Kore modelini almışız fakat biz ihracatla kalkınmayı
biraz farklı algılıyoruz. İhracatçıların
mektupları var, mesela biri diyor ki: Biz kur 9 lira iken 250 liraya ham
maddeyi alıyorduk, şimdi 750 liraya alıyoruz, ham madde de bulamıyoruz.
İhracatçının en kötüsünün ham maddesine euro bazında yüzde
20 civarında fark geldi.
İhracatla kalkınma
İhracatımız arttı; evet, ihracatta pandemiyle birlikte bir
fırsat yakaladık, tıpkı Çukurova'nın Amerikan iç
savaşında gelişmesi gibi bizim ihracatımız da Uzak
Doğu'dan tedarik zincirlerinin kesilmesi suretiyle bir miktar arttı
fakat bu yeterli değil; artış nispi bir artış,
niteliksel bir artış yok. Değerlere bakmak lazım, ben bu
değerleri TÜİK'ten almadım, Türkiye İhracatçılar
Meclisinden aldım, biraz güvenilir değerler. (CHP
sıralarından alkışlar) Türkiye'nin birim kilo
başına ihracatı 1,09 dolar ile 1,53 dolar arası
değişiyor. Geçtiğimiz yıl 1,09a 1 kilo ihracat yapıyorduk.
Dünyayla değerlendirdiğimiz zaman, Japonya 4; Amerika 2,53; Polonya
1,83; -bizi kıskanan- Almanya 3,7; Güney Kore 2,54 dolara 1 kilo
ihracatı yapıyormuş. Mesela Çin'le kıyaslanıyoruz, Çin
1,59a 1 kilo ihracat yapıyor. Bu şekilde ihracatta
kalkınamayız. İhracatla kalkınabilmek için inovatif ürün
yapmak zorundayız; ihracatla kalkınmak için katma değeri yüksek
ürün üretmek zorundayız; ihracatla kalkınmak için Sanayi 5.0a geçmek
zorundayız. (CHP sıralarından alkışlar) Yoksa, bu
milletin geleceğini, bu çocuklarımızın geleceğini, ham
maddelerimizi başkalarına ucuz fiyata peşkeş çekmiş
oluruz; bugünün insanlarının alın terini, emeğini ucuz
fiyata satmış oluruz. Yüzde 33 oranında bir artıştan
bahsediliyor geçen sene 1 Kasım ile 30 Kasım arasını bu
seneyle kıyasladığımızda. Fakat
baktığımızda, artanlar hep ham madde, orman ürünleri,
tarım ürünleri. Bir tek şey en fazla artmış; mücevher,
yüzde 307 yani bu da Türkiyenin bir değerini ucuza yurt
dışına gönderiyoruz demektir.
Değerli Bakanım,
siz sadece tüccarların Bakanı değilsiniz, gümrük
memurlarının ve gümrük müşavirlerinin de Bakanısınız.
Herkes için 3600 konuşurken gümrük memurlarıyla ilgili 3600
konuşulmuyor. (CHP sıralarından alkışlar) Yine, gümrük
memurlarının -ben her zaman tekrarladım- şu an aldıkları
mesai ve yollukları emekliliklerine, esas ücretlerine
yansıtılmıyor, gelecekleri karartılıyor. Gümrük
müşavir yardımcılarının birlik ve oda talepleri var,
bu yerine gelmiyor; sınav hakları var; Kabahatler Kanunundan
kaynaklı bir koyundan iki post algısı var, hem müşteriye
hem gümrük müşavirine; bunların düzeltilmesi gerekiyor.
Sayın Bakanım, ben,
2019 yılında selefiniz Bakana bir çağrıda bulunmuştum
bir basın açıklaması sırasında; eğer gümrükleri
zapturapt altına almazsanız biz Mersin gümrüğünü konuşacağız
demiştim. Mersin gümrüğünü konuşuyoruz hep beraber. Mersin
gümrüğünü konuşuyoruz; arkadaşlar, Mersin gümrüğünü size
doğru anlatmıyorlar, anlatmaları gerekiyor. Mesela, size, Mersin
gümrüğünde Tırmıldaki geçici depolamada neler olup
bittiğini bir anlatmalarını istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MAHİR POLAT (Devamla)
Yine, gümrük muhafaza memurlarını, kaçak istihbarat
memurlarını sahaya sürüyoruz, bunlardan kaçakçılıkla
mücadele etmesini bekliyoruz fakat beklediğimiz biraz da haksız,
bunların teknik kapasiteleri yetersiz. Kokain yakalama meselesinde sadece
şirket sahibine ulaşılabiliyor, arkadaki baronlara teknik
kapasite yetersizliğinden ya ulaşılamıyor ya
ulaşılmak istenmiyor.
Yine, Sayın Bakan,
birçok alanda olduğu gibi Doğubeyazıt gümrüğüyle ilgili de
bir sürü sıkıntıyla karşılaşıyoruz, her gün
bir sürü şikâyet alıyoruz. Örneğin, Türkiyede her yerde
aynı olması gereken mevzuat Doğubeyazıtta neden
farklı uygulanıyor? Üçer gün aralıklarla ayrı ayrı
-bunlar bende var- müdürlük emirleri değişiyor. Kanunda, mevzuatta
aynıyken Doğubeyazıtta neden farklı uygulanıyor?
Yine,
Bakanlığın oraya atadığı yetkilinin önünde ticari
kartviziti var ve bundan herkes rahatsız oluyor; orada, orası gibi
hassas bir yerde vekâleten müdürlükler yürütülüyor. Bunlar doğru
değil, asaleten atanmaları gerekiyor.
Bakanlık
koridorlarında -sizin haberiniz yok- imtiyazlı işler
yapılmak isteniyor; geziyorlar, bunları biliyoruz.
Geliyor gelmekte olan diyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Son
konuşmacımız İzmir Milletvekili Sayın Bedri Serter.
Buyurun efendim. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BEDRİ
SERTER (İzmir) Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; bugün Ticaret Bakanlığının, olmayan 2022
bütçesini değerlendireceğiz.
Ben bugün bir esnaf ve
ticaret adamı olarak da yine esnafın sesi olmak için çıktım
buraya.
Sayın Bakan,
aramızdan birinin Bakan olmasına çok mutlu olduk ve sizin yedi
aydır yaptığınız çalışmaları yakinen
izliyoruz. Burada da sizinle değişik konularda ticaretle ilgili
yorumlarımız olmuştu fakat Bakanlığa gittikten sonra
maalesef ki esnafı unutmuş vaziyettesiniz. Esnafımız Ahilik
kültürüyle yetişmiş, kan kusup kızılcık şerbeti
içen, evine gittiği zaman hanımı Nasıl gitti işler?
diye sorarsa Allaha çok şükür, çok iyi gitti. diyen bir kitleye
sahiptir ama sizin Hükûmetiniz döneminde maalesef ki artık evine
ağlaya ağlaya gidiyor, maalesef. Ticaret Bakanlığı
olarak, baktım, Ticaret Bakanlığının görev ve
yetkileri var, bilmiyorum siz incelemiş miydiniz. Burada sadece esnafla
ilgili 16ncı maddede bir satır esnafla ilgili geçmekte, bir
satır; satır da şu: Esnaf ve sanatkârlar ile
kooperatifçiliğe ilişkin politika, ilke ve hedeflerin ilgili
kuruluşlarla iş birliği yapılarak belirlenmesi. Sevgili
esnafımız, bu, size sadece bu öngörülüyor. (CHP
sıralarından alkışlar) Esnaf kardeşlerime de
saygılar sunuyorum.
2018 seçim dönemi ve bugüne
gelinceye kadar demin Orhan Vekilim de çıkardı-
esnafımızın artık hâli yok evine gidecek, çay
ısmarlayacak parası yok. Maalesef ki yüzde 60 esnaf bu fiyat
artışları yüzünden batmış vaziyette Sayın Bakan,
batmış. Esnafımızın küçücük bir dükkânı
vardır 50-
Şimdi, biz iktidar
olduğumuzda esnaf bakanlığı kuracağız, esnaf
bakanlığı; Genel Başkanımızın sözü. Sevgili
esnafım, oraya nasıl geleceksin biliyor musun? Göğsünü aça aça
geleceksin. Orası senin evin, orası senin yuvan olacak. Geleceksin
-çayın, çorban, misafirliğin- orada seni en iyi şekilde
ağırlayacağız. Böyle 26 maddede bir satırla
geçmeyeceksin. O Bakanlıkta sana ait 50 madde olacak, her şeyini
karşılayacağız senin orada, her şeyini. (CHP
sıralarından alkışlar) Tüm BAĞ-KUR ve vergi
borçlarının faizlerini sileceğiz, uzun vadeye
yayacağız; korkma, geliyoruz. Uzun vadeye yaygın ve birkaç
yıl geri ödemesiz size kredi hazırlayacağız, sermayeni
oluşturacağız senin. Esnafın, BAĞ-KUR emeklilerinin
emekli maaşını asgari ücretle eşitleyeceğiz
arkadaşlar, eşitleyeceğiz; bunu eşitlemek
mecburiyetindeyiz. 1.235 lira BAĞ-KUR primi ödüyor, adama 1.500 lira
maaş veriyorsunuz. Neyine yetecek bu? 100 dolar emekli amcamın ne
işine yarayacak?
AYSU BANKOĞLU
(Bartın) Bravo!
BEDRİ SERTER (Devamla)
Sorarım hepinize: Ne işine yarayacak? 1.500 lira, yazıktır,
en az asgari ücret yapacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
BEDRİ SERTER (Devamla)
Prim borcu olsa bile tüm esnafımızın ve ailelerinin
sağlık hizmetlerini sonsuz yapacağız; o adamı
alacağız, gerekli desteği vereceğiz. (CHP
sıralarından alkışlar) İki ay değil, sonuna kadar
destekleyeceğiz onu. Esnafımızın emekli olabilmesi için en
son 2000-2008 dönemi için tanınan geriye doğru borçlanma
hakkını tekrar tanıyacağız. Türkiyede esnafların
faaliyet sürelerinin kısalığı ve iflas etme
oranlarının yüksekliği ortadayken 4/A ve 4/Blilerin sigorta
primi ödeme günlerini eşitleyeceğiz; 7200 gün olacak esnaf
kardeşim, 7200 gün. (CHP sıralarından alkışlar)
Esnafın yaşını doldurana kadar isteğe bağlı
olarak prim ödemeye devam etmesini sağlayacağız. Esnaf ve
sanatkârlarımızın 4/Alılar gibi hastalık ve ayakta
tedavi gördüğü süreçleri kapsayan geçici iş görmezlik ödeneği
alabilmesini sağlayacağız. (CHP sıralarından
alkışlar) Tüm esnafımızın çırak olarak
çalışmaya başladıkları tarihi sigorta
başlangıç tarihi olarak alacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BEDRİ SERTER (Devamla)
KOSGEB listelerinde yer almayan kahvehane, çay ocağı, internet
kafelerin hepsine KOSGEB desteği vereceğiz.
Saygılar sunuyorum
hepinize. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına yapılan konuşmalar
tamamlanmıştır.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Özkoç, sizden önce Sayın Beştaşın söz talebi vardı
ama
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Olabilir Başkanım, olabilir; sorun
değil.
BAŞKAN Sayın
Özkoç, buyurunuz efendim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Efendim, 60a göre söz rica ettim.
BAŞKAN Buyurunuz.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
2.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun Ticaret
Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığını
bir saygınlık çerçevesinde eleştirdiğine, saygı
duyulması gereken kişilere saygı gösterildiğine, Mecliste
çıkan kavgaların sorumlusunun kim olduğunu milletin takdirine
bıraktığına ve eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan
mahkemelerde yargılanıncaya kadar kendisine muhalefet edeceklerine
ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Saygılar sunuyorum.
Sayın Başkan,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, Ticaret Bakanlığıyla ilgili ve
Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilgili görüşlerini şu
anda sonlandırdı. Hiç kavga duydunuz mu? Eleştirdiler mi?
Eleştirdiler. Bir saygınlık çerçevesinde miydi? Bir
saygınlık çerçevesindeydi. Saygı duyulması gereken
kişilere yeri ve zamanı geldiği zaman saygı gösteriliyor
mu? Gösteriliyor. Eleştiriler yapılıyor mu? Yapılıyor.
Olması gereken gibi mi? Olması gereken gibi. Eğer Cumhuriyet
Halk Partisi bunu yapıyorsa bundan önce bu Mecliste çıkan
kavgaların sorumlusunun kim olduğunu milletimizin takdirine
bırakıyorum; bu, bir. (CHP sıralarından alkışlar)
İki: Bugün burada oturan
Sayın Bakan dün şurada oturuyordu, bu Meclisin içerisinde bizimle
beraber görev yapan bir arkadaşımızdı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ENGİL ÖZKOÇ (Sakarya)
Doğru yapan kişiye muhalefet partisinin hitabı doğru olur,
Sayın Bakan olur ama bir bakan milletine ihanet ettiyse, görevine ihanet
ettiyse o zaman ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partileri o
kişiye hak ettiği şekilde davranır. Bundan önceki Ticaret
Bakanı suç işlediği hâlde -Ruhsar Pekcandan bahsediyorum-
görevini kötüye kullandığı hâlde
yargılanmamıştır bu ucube sistemin bir sonucu olarak;
onunla ilgili, iktidar partisi de gereğini yapmamıştır. Bir
bakanı görevden alabilirsiniz ama hukuken bu onu aklamaz, hukuken
aklanacağınız yer Türkiye Cumhuriyeti'nin
bağımsız mahkemeleridir. Ruhsar Pekcan o mahkemelerde
yargılanıncaya kadar kendisine muhalefet etmeye devam edeceğiz.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Beştaş, bilatereddüt size söz veriyorum efendim.
3.-
Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın, TİSK ve
TÜRK-İŞi Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 3üncü
toplantısında teklif ettikleri ücret artışı sebebiyle
utanmaya davet ettiklerine, asgari ücretin 6 bin TLnin 1 kuruş
altında olamayacağına ve TİSKin koruma kalkanı
AKPnin emekçinin yanında yer alacağına sermayeye payanda
olduğuna ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Çok teşekkürler.
Ben 60a göre kısa bir
söz kurmak istedim çünkü bugün Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 3üncü
toplantısı vardı ve Türkiye İşveren Sendikaları
ev sahipliğinde sona erdiği haberini aldık. Toplantı
sonrasında Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder bir açıklama
yaptı: TİSK asgari geçim tutarını 3.100, TÜRK-İŞ
ise 3.579 lira olarak öngörüyor. İşverenin teklifi 275 TL
artış öngörüyor. Bu ne demek? Yüzde 10un altında. Hakikaten
utanmak evrensel bir duygudur ve hissedilir, biz bunu teklif edenleri utanmaya
davet ediyoruz. Çünkü TÜRK-İŞ 750 TL artış talep ediyor
-yüzde 25 oluyor bu- enflasyon yüzde 50nin üzerindeyken bu rakamların
konuşulması Türkiye emekçilerine ve halklarına hakarettir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Bitiriyorum Başkanım.
Kölelik düzeninde çalışma
şartları ve ücretlerini HDP olarak kabul etmiyoruz. Asgari ücret 6
bin TLnin bir kuruş altında olamaz, pazarlığı dahi
söz konusu olamaz. Yeniden değerleme oranı yüzde 36,2 olarak
hesaplanıyor, her türlü vergi halkın sırtına yükleniyor;
2022de yüzde 36 oranında fazladan vergi toplanacak. İthalat
bağımlısı yapılan bu ülkede her gün döviz
rekorları kırdırılıyor, sonra çıkıp hiç
sıkılmadan utanmadan yüzde 10un altında zam talep ediliyor.
Türkiyenin İşveren Sendikası budur işte; onun koruma
kalkanı AKP de emekçinin, yoksulun yanında yer alacağına
sermayeye payanda olmaktadır. Emekçinin tenceresi, sofrası yerine
sermayenin banka hesaplarını, yıllık kâr
oranlarını düşünen bir AKP iktidarı var.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Son cümlem
Biz buradan uyarıyoruz;
sakın halkın yoksulluğuyla alenen dalga geçilecek rakamlarla
emekçilerin, kamuoyunun karşısına çıkmayın demek
istiyorum.
Çok teşekkür ediyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Turan
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, uzatmak istemem ama dünkü tartışmaları
bugüne taşımanın doğru olmadığı
kanaatindeyim. Dün kendi özelinde tartışmalar oldu; bunun sorumlusu
orasıydı, burasıydı, başka bir tartışma
konusu. Biz isteriz ki her konuşmada, her bütçede benzer olgunlukta bir
atmosfer oluşsun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Muhatabımıza göre.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Özkoçun bugün takdirle ifade ettiği kendi grubunun sükûneti,
mehabeti isteriz ki her gün olsun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Muhatabımıza göre.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Çünkü zaman zaman ağzımızı açtığımızda
nasıl bir tabloyla
karşılaştığımızı tüm kamuoyu bilir.
İsteriz ki her gün böyle olsun Sayın Başkanım.
BAŞKAN Dünkü
bacanın külleri hâlen sıcak, bugünkü baca asude tüter.
On beş dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
14.01
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 14.19
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Sevda ERDAN KILIÇ (İzmir)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 31inci Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
2022 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine devam ediyoruz.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (Devam)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 282) (Devam)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI (Devam)
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU (Devam)
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU (Devam)
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU (Devam)
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN - Komisyon
yerinde.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Ağrı Milletvekili Sayın Ekrem Çelebi.
Buyurunuz Sayın Çelebi.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri, değerli bakanlar; Hazine ve Maliye
Bakanlığının 2022 yılı bütçesi üzerinde AK
PARTİ grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle,
Genel Kurulumuzu ve 2002 yılından bugüne kadar aralıksız
olarak bütçeyi yapma imkânını bize veren aziz milletimizi
saygıyla selamlıyorum.
Saygıdeğer
milletvekilleri, pandeminin beraberinde getirdiği sosyal ve ekonomik
zorlukları hep birlikte yaşıyoruz. Böylesine zorlu bir dönemde
ülkemiz başarılı bir sınav verdi. Salgın sonrası
dönemin ekonomik yapılanmasına uygun, sürdürülebilir, güçlü ve
kaliteli bir büyüme sürecinin sağlanması amacıyla Ekonomik
Reform Programını uygulamaya aldık. Programda yer alan
yapısal politikaları büyük bir kararlılıkla ve
açıkladığımız takvime uygun olarak sürdürüyoruz.
Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi, geleceğin
eğilimleri ışığında, daha rekabetçi ve çok daha
dinamik, yüksek bir ekonomik kalkınmayı hedefliyoruz. Gelir politikalarımızla
yatırımları, katma değer üretimi, ihracatı, yurt içi
tasarrufları ve nitelikli istihdamı destekliyoruz, böylece
ekonomimizin gücüne güç katıyoruz.
Saygıdeğer
milletvekilleri, hepinizin bildiği gibi, 2020de dünya ekonomisi yüzde
3ten fazla küçüldü, dünya ticareti daraldı, istihdamda muazzam bir
kayıp yaşandı; dünya büyük bir krize girmiş oldu.
Türkiyede ise ekonomimiz 2020de yüzde 1,8 oranında büyüme kaydetti,
pozitif ayrıştık. Küresel ekonominin 2021 yılında
yüzde 5,6 civarında büyümesi bekleniyor. Son üç çeyrekte yüzde 11,7yi
zaten biz sağladık. Bu son çeyrek de ne katkı gelirse gelsin,
yüzde 9un üzerinde büyüyeceğimizi gösteriyor. Aslında bu
rakamımız yüzde 10 ama biz bunu şu anda yüzde 9 olarak söylemek
istiyoruz. Yine, 2021deki bütçe performansı da gayet iyi durumda.
Başlangıçta yüzde 4,3 olarak öngörülen bütçe açığı
hedefi yıl içerisinde yüzde 3,5 olarak revize edildi, yıl sonunda ise
bu rakamının yüzde 2nin altında gerçekleşmesini
bekliyoruz; üstelik bu performansı Hükûmetimizin -sosyal politikalar
üretme anlamında- 150 milyar liralık vergi kaleminden vazgeçmiş
olmasına rağmen biz bunu gerçekleştirdik ki bu yasayı da
hep birlikte çıkardık. Yine, bütçe açığını
düşürdüğümüz için borçlanma ihtiyacımız da azaldı.
2021 yılı için 619 milyar TL olarak öngördüğümüz
borçlanmamızın 464 milyar TL olmasını öngörmekteyiz.
Saygıdeğer
milletvekilleri, yılın ilk dokuz ayında toplam istihdamda 2,2
milyon artış sağladık ki ben bunu çok önemsiyorum işin
açıkçası. Sektörel bazda baktığımızda, hizmet sektöründe
1 milyon 328 bin kişi, sanayi sektöründe 540 bin kişi, tarım
sektöründe 167 bin kişi, inşaat sektöründe ise
baktığımızda 159 bin kişiye istihdam
artışı sağlanmıştır. Böylece, Türkiye, OECD
ülkeleri arasında istihdamını en hızlı artıran
ülkelerden biri olmuştur. İhracatta ise kasım ayı
itibarıyla -yıllıklandırılmış olarak bunu
özellikle arz etmek istiyorum- 221 milyar dolar seviyelerine ulaşarak yeni
bir Türkiye rekoru kırılmıştır. Yine, Türkiye
ekonomisi, yüksek büyümeyle düşük cari açığı aynı anda
yakalama şansını elde etti. Bu gelişmelerle, özellikle 2021
yılında cari açığının millî gelirine
oranının program hedefi olan yüzde 2,6nın da altında
gerçekleşmesini beklemekteyiz. Ekonomik modelimiz, serbest piyasanın
olduğu ama üretim, ihracat ve istihdam odaklı bir şekilde cari
fazla vererek büyümenin sağlandığı bir model.
Değerli milletvekilleri,
tabii ki bütçelerde, özellikle pazartesi gününden beri, bize burada katkı
sunan, eleştiri getiren, öneri sunan herkese ben huzurlarınızda
teşekkür ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz
efendim.
EKREM ÇELEBİ (Devamla) -
Ama bir de şöyle geriye dönük olarak gittiğimizde, ben, eski
Türkiye'yi de biraz daha hatırlamakta yarar olduğuna kanaat
getiriyorum. AK PARTİ iktidarlarından önce âdeta iflas etmiş
Türkiye'yi, sağlıktan savunmaya, ulaşımdan enerjiye,
eğitimden sanayiye kadar her alanda biz AK Parti olarak güçlü bir ülke
hâline getirdik.
DİRAYET DİLAN
TAŞDEMİR (Ağrı) Vallahi, Ağrıda hiç hastane
yok.
EKREM ÇELEBİ (Devamla) -
Ülkemizin cari açığını oluşturan en önemli kalem olan
enerji giderlerini azaltacak pek çok yeni gelişmeye bu dönemde hep
birlikte şahit olduk. Karadeniz'de 540 milyar metreküp doğal gaz
rezervine eriştik; inşallah, bundan sonra, 2023te de bunu
çıkaracağız. Yine, Akdeniz'de yeni sondaj gemilerimizle birlikte
petrol ve doğal gaz arama çalışmalarına devam ediliyor.
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) - Maşallah, bravo, bravo!
EKREM ÇELEBİ (Devamla) -
Gelişmiş ülkelerin dahi gelip de özellikle ülkemizde belgesellere
konu ettikleri İstanbul Marmaray'dan tutun Avrasya Tüneli'ne, Osmangazi
Köprüsü'nden Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne ki bunu da Ağrılı bir
iş adamımız yaptı; burada da kendisine teşekkür ediyorum
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
EKREM ÇELEBİ (Devamla) -
Ben bu vesileyle 2 Bakanlığımızın da bütçesinin
hayırlara vesile olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Ordu
Milletvekili Sayın Ergün Taşcı.
Buyurunuz Sayın
Taşcı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
ERGÜN TAŞCI (Ordu) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Kamu İhale Kurumu üzerine grubumuz adına söz almış
bulunmaktayım. Sözlerime başlarken yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; kamu mali yönetiminin önemli bir unsuru olan kamu
alımları sistemi ve bu sistemin işleyişinde merkezî rolü
bulunan Kamu İhale Kurumunun işlevi ve faaliyetleriyle ilgili genel
bir değerlendirme yapmak istiyorum. Kurum tarafından yayımlanan
istatistiklere göre, kamu kurum ve kuruluşları tarafından 2020
yılında 172 milyar tutarında kamu alımları
yapılmış, 2021 yılının ilk dokuz ayında ise
bu tutar bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 74
oranında artarak 209 milyar olarak gerçekleştirilmiştir.
Değerli milletvekilleri,
ülke ekonomisi açısından önemli büyüklüğe ulaşan kamu
alımları piyasası 2002 yılından itibaren kabul edilen
Kamu İhale Kanunuyla düzenlenmiş, aynı kanunla kamu tüzel
kişiliğini haiz idari ve mali özerkliğe sahip üst kurul olarak
Kamu İhale Kurumu kurulmuş ve önemli görevleri bugünlere kadar ifa
etmiştir. 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun
yayımlandığı günden bugüne kadar geçen süre içerisinde
yaşanan ekonomik ve teknolojik dönüşümle birlikte ihtiyaçların
değişmesi, yeni ihtiyaçların ortaya çıkması ve
dünyadaki gelişmelere paralel olarak kamu ihale sistemi, kamu
kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlayacak
şekilde etkin ve başarılı bir şekilde günümüze kadar
ulaşagelmiştir. Esas itibarıyla kamu alımları dinamik
ve sürekli yeniliğe açık bir alandır. Nitekim elektronik ihale
uygulamalarında bugüne kadar önemli gelişmeler kaydedilmiş
olmakla birlikte, günümüz ihtiyaçlarına uygun, yenilikçi ve dijital
yöntemlerin geliştirilmesi doğrultusundaki yönelim, küresel boyutta
devam etmektedir. Öte yandan, yerli üretimin teşvik edilerek yurt içi
sanayisinin gelişmesi ve büyümesinde kamunun ekonomideki ölçek
oluşturma gücünden faydalanma ihtiyacı her zaman için önemini
korumaktadır. Değişen ihtiyaçlara uygun şekilde Kamu
İhale Kurumunun düzenleme, denetleme ve uygulamayı yönlendirme görevi
kapsamında elektronik ihale altyapısının güçlendirilmesi,
ihalelere yönelik denetim fonksiyonunun etkin ve hızlı şekilde
yerine getirilmesi, kamuoyu denetiminin artırılması yönünde
bugüne kadar özveriyle yürütülen çalışmalar, aynı
doğrultuda devam ettirilmelidir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; büyük bir alım gücünü oluşturan kamu
alımlarının ülke kalkınmasında önemli bir araç
olduğu dikkate alınarak bu gücün daha etkin ve verimli bir
şekilde kullanılması için yürütülen çalışmaların
bu çatı altında büyük bir katkıyla daha kapsamlı bir
şekilde geliştirilmesini temenni ediyorum. Kamu İhale Kurumuna
tahsis edilen bütçenin kamu alım sisteminin rekabetçi ve saydam
yapısının daha da geliştirilmesi ve teknolojik
altyapının güçlendirilmesi amacıyla
kullanılacağına ve kuruma verilen görevlerin hassasiyetle
yürütülmeye devam edileceğine yürekten inanıyor, bu duygu ve
düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Kütahya
Milletvekili Sayın Ahmet Tan.
Buyurunuz Sayın Tan. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
AHMET TAN (Kütahya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin Kamu Gözetimi,
Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu üzerine grubum adına söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Gazi Meclisimizi ve ekranları
başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurumu, finansal raporların uluslararası
standartlarla uyumlu olarak düzenlenmesini ve denetlenmesini sağlayacak
standartlar koymak, etkin bir kamu gözetimini gerçekleştirmek misyonuyla 2
Kasım 2011 tarihinde kurulmuştur. Bu bağlamda Kamu Gözetimi
Kurumunun görev ve yetkileri özetle, Türkiye muhasebe ve denetim
standartlarını oluşturmak, bağımsız denetçiler ve
bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek ve
faaliyetlerini denetlemektir. Kamu Gözetimi Kurumu bu görevini yerine
getirirken bizler de ülkemizi döviz kuru, faiz, enflasyon sarmalından
kurtarıp bir daha hiçbir gücün döviz manipülasyonlarıyla ülkemizi
tehdit edemeyeceği, yüksek üretim, yüksek ihracat, yüksek istihdam,
düşük faizle kalıcı ve sürdürülebilir ekonomik ve siyasi istikrara
kavuşturacağız.
Kıymetli milletvekilleri,
dünyadaki gücün sahipleri 15 Temmuzda silahlı müdahaleyle, paranın
sahipleri ise bugünlerde döviz kurlarını suni olarak
artırıp güçlenen ve kalkınan ülkemizin ve milletimizin önünü
kesmeye çalışmaktadırlar. Allahın yardımı,
milletimizin desteğiyle buna güçleri yetmeyecek inşallah.
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) İnşallah. Bravo, bravo
AHMET TAN (Devamla)
Devraldığımız Türkiyede yüzde 70ler seviyesindeydi
enflasyon, gecelik faizler yüzde 1.500lere ulaşmıştı; en
son, 1 milyar dolar borç almak için kapı kapı dolaşıp,
IMFnin önünde el pençe divan durup para istediğiniz o günler milletimizin
hâlâ hafızasındadır. Yüksek faizin ülkemizi ne hâle
getirdiğini otuz kırk yıl önce hep birlikte gördük ve
yaşadık.
ERHAN USTA (Samsun) Kime
söylüyorsunuz, muhatabı kimdi onun?
AHMET TAN (Devamla) Evet,
şu anda fiyatlarda aşırı, suni, geçici bir
artışın olduğunu, vatandaşlarımızın
zorlandığını biliyoruz. Fiyat
artışlarının sadece bizim ülkemizde
olmadığını, bütün dünyada fiyatların
arttığını da biliyoruz ama bununla ilgili bütün tedbirleri
aldık, almaya da devam edeceğiz. Faizler düştüğünde
kurların geçici de olsa bir miktar arttığını herkes
bilir. Üretim ve ihracatın döviz getirisiyle, ithalatın ikamesiyle
ülkemizdeki döviz rezervlerinin artmasıyla, turizm ve enerjide
aldığımız diğer tedbirlerle fiyatlar yakın
zamanda inşallah dengeye gelecektir. Bu kürsüden çok net ifade ediyorum ki
şu andaki kur ve fiyat artışlarını düşürecek,
enflasyonu stabil hâle getirecek, işsizlik ve terörle mücadelede
kararlı adımlarla milletimizi rahatlatacak yine AK PARTİdir,
yine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğandır. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Yaparsa AK PARTİ yapar, yaparsa AK PARTİ yapar.
AHMET TAN (Devamla) Yüksek
faizi savunanlara soruyorum: Faizleri artırmamızı müteakip
üretim maliyetlerinin bütün fiyatları artıracağını
bilmiyor muyuz? Yüksek faizde üretim azalmayacak mı? Üretim
düştüğünde fiyatlar tekrar hızla artmayacak mı? Biraz önce
söyledim, otuz kırk yıl önce bunları
yaşamıştık. Savunduğunuz yüksek faiz milletimize huzur
mu getirdi? Yaptığınız şey yetmiş
yıldır aynısı. Dövize rağbetin olduğu günlerde
faizi artırın, dövize rağbet düşsün, dövizin fiyatı
stabil kalsın ama enflasyon ve hayat pahalılığı
artsın. Ta nereye kadar? İşte, yüzde 60, yüzde 70
enflasyonların olduğu rakamlara kadar. Artık faiz değil,
üretim ekonomisinin içerisinde olacağız Allahın izniyle.
Yüksek faizi savunanlar
diyorlar ki: Vicdanlarınıza sesleniyorum, kur daha ne kadar
yükselecek? Ben de onlara diyorum ki: Yükseltin. dediğiniz faizler
yıllardır hızla artarken, yatırımların,
sanayimizin, ticaretimizin, üretim, istihdam ve ihracatımızın
önü yıllardır kapatılırken, birileri faizden fahiş
paralar kazanırken, vatandaşlarımız, milletimiz
yıllarca enflasyona ve pahalılığa ezdirilirken
vicdanlarınız neredeydi? Güçlü devletler, üreten devletlerdir.
Üretime destek verip üretimi, ihracatı artırıyoruz. Güçlü
Türkiyeden rahatsız olanlar hem İşsizlik var. diye
bağırıyor hem de Almana, İngilize insanlarımızı
köle yapıyorsunuz. diyor, kendi kendinizle çelişiyorsunuz. Deve
misiniz, kuş musunuz? Artık karar verin. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Faizci onlar, faizci.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
AHMET TAN (Devamla) Bu
vesileyle aziz milletimize buradan seslenmek istiyorum: Terörü artık nefes
alamaz hâle getiren, 1974 yılında yapılan Kıbrıs
Barış Harekâtından sonra ilk kez kuzey Suriyeye, Karabağa
gerekli sınır dışı askerî müdahaleleri yapan,
Akdenizde, Karadenizde her türlü tehdidi göze alarak sondajlarına devam
eden, savunma sanayisini başta İHA ve SİHA olmak üzere
güçlendiren, gelişmiş ve kalkınan bir Türkiye için
Cumhurbaşkanımıza, Cumhur İttifakıyla birlikte AK
PARTİye güvenmeye devam edin. Yirmi yıldan beri hem Hakkın
rızasına hem de milletimizin hassasiyetlerine uygun olarak
çalışmaya gayret ediyoruz. Milletimizin başını hiçbir
şartta ve dönemde eğdirmedik, bundan sonra da
eğdirmeyeceğiz inşallah.
Bu duygu ve düşüncelerle
sözlerime son verirken Gazi Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla
selamlıyor, 2022 yılı bütçemizin hayırlara vesile
olmasını diliyorum. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar; MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Elâzığ Milletvekili Sayın Metin Bulut.
Buyurunuz Sayın Bulut.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
METİN BULUT (Elâzığ) Sayın Başkan, çok kıymetli
milletvekilleri; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 2022
yılı bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi
ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Her iki
Bakanımızın da ilk bütçesi, bu vesileyle hem Mehmet Muş
Bakanımıza hem de Nureddin Nebati Bakanımıza
hayırlı olmasını temenni ediyorum. Her iki Bakanımız
da hem siyasetin hem de piyasaların yakından bildiği,
tanıdığı, güvendiği iki isim, biz de kendilerine
başarılar diliyoruz.
Çok kıymetli
milletvekilleri, malumunuz olduğu üzere BDDK yani Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu ülkemizde bankalar ile finansal kiralama,
factoring, tüketici finansman, tasarruf finansman ve varlık yönetim
şirketlerinin kuruluş ve faaliyetlerini, yönetim ve teşkilat
yapısını, birleşme, bölünme, hisse değişimi ve
tasfiyelerini düzenlemekte, uygulamakta ve bu faaliyetlerin mevzuata uygun bir
şekilde yerine getirilmesini temin etmek üzere denetlemektedir. Kurumun
gelirleri bankalar ile denetim kapsamındaki diğer kuruluşlardan
tahsil edilen katma payı gelirlerinden oluşmakta olup Kurumun 2021
yılı bütçesi 924 milyon TL ve 2022 yılı bütçesi 1 milyar
253 milyon TLdir. BDDK denetimi kapsamında 55 banka, 22 finansal
kiralama, 54 factoring, 15 tüketici finansman ve 19 varlık yönetimi
şirketi olmak üzere toplam 165 şirket bulunmaktadır. 30 Eylül
2021 tarihi itibarıyla bankaların aktif büyüklüğü 7 milyar TLye
ulaşmış olup aynı tarih itibarıyla diğer
kuruluşların aktif büyüklüğü toplamı da 181,4 milyar TLye
ulaşmıştır. 30 Eylül 2021 tarihi itibarıyla aktif
büyüklüğü bakımından bankalar ülkemizdeki tüm finans sektörünün
yüzde 86,7sini, BDDK denetimindeki diğer şirketler ise yüzde
2,23ünü oluşturmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde finans
sektörünün yaklaşık yüzde 90ı Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu tarafından düzenlenip denetlenmektedir.
Sayın Başkan,
kıymetli milletvekilleri; BDDK, ekonomimiz için büyük bir önem
taşıyan bankacılık faaliyetlerinin sağlıklı
bir şekilde işlemesinden mükelleftir, bu sorumluluğunu da büyük
bir görev bilinci içerisinde yerine getirmektedir; önümüzdeki dönemlerde de
getirmeye devam edeceğine olan inancımız tamdır.
Çok kıymetli
milletvekilleri, azıcık da ilimizle alakalı birkaç kelam etmek
isterim. Malumunuz, 24 Ocakta Elâzığ'da çok büyük bir deprem oldu.
Allah'a hamdolsun ki üzerinden çok kısa bir zaman geçmesine rağmen
Elazığ'da şu anda 24 bin tane konut tamamlanmak üzere, çok
kısa zaman içerisinde bu 24 bin tane konutun hepsini tamamlayıp
vatandaşlarımıza teslim edeceğiz; bunların bir
çoğunu teslim ettik. Tabii, 24 bin konut dediğinizde, bunu 5le çarptığınızda
120-130 bin eder; bir şehirden daha büyük. Gerçekten Elâzığ'da
çok kısa zaman dilimi içerisinde bir şehir yeniden inşa edildi.
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Maşallah.
METİN BULUT (Devamla) -
Bundan dolayı ben öncelikle Çevre ve Şehircilik
Bakanlığımıza ve Genel Başkanımıza,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a
Elâzığlılar adına çok büyük bir teşekkür etmek
istiyorum. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Gerçekten çok büyük bir organizasyondu. Bu kadar büyük bir
organizasyonda belki ufak tefek sıkıntılar oldu ama organizasyonun
tümü yakın zamanda inşallah tamamlanacak diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
METİN BULUT (Devamla)
Ben bu vesileyle 2022 yılı bütçemizin, hem Meclisimize hem ülkemize
hem de milletimize hayırlı olmasını diliyor, hepinizi
saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gakkoşun
hakkı ödenmez.
Aydın Milletvekili
Sayın Metin Yavuz.
Buyurunuz efendim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
METİN YAVUZ (Aydın) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi ve bizi izleyen değerli
vatandaşlarımızı hürmetle selamlarım.
Sermaye Piyasası
Kurulunun bütçesiyle ilgili değerlendirmelerimi arz etmek istiyorum.
Öncelikle bu kanun teklifinin hazırlanmasında emeği geçen Plan
ve Bütçe Komisyonu Değerli Başkan ve üyelerine, Sayın
Bakanımıza ve kamu idarelerinin temsilcilerine teşekkür
ediyorum.
Oldukça hareketli geçen bütçe
görüşmeleri boyunca Gazi Meclisimizin bu onurlu kürsüsünde sarf edilen,
edilecek olan her kâmil söz için teşekkür ediyorum, zira
yakışanı da budur. Yüce milletin sesi olan bu kürsüde
yapılan her kötü hareket ise yapanın şahsiyetini
yansıtır, zira daha geçen gün televizyon karşısındaki
gençlerimiz yine bu kürsüden bir siyasetçinin hareketiyle edebin ne
olmadığını öğrendiler. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bu vesileyle yüce Meclisimizdeki bu
nahoş üslubu kınıyor, sahibini özür dilemeye davet ediyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ülkemizin büyümesini, refahımızın
artmasını bir türlü kabullenemeyen odakların olduğu
malumdur. Nifak tohumlarının yeşertilmeye
çalışıldığı bu algı merkezlerinin yeni oyun
sahneleri piyasalardır. Gün geçmiyor ki ekonomik istikrarımızı
hedef alan yeni bir senaryo oynanmasın. Piyasaların adil ve etkin
çalışmasını sağlayan Sermaye Piyasası Kurulu pek çok açıdan önemli görevler
üstlenmiştir; ayrıca kuruluşundan bu yana reel sektörün gerek öz
kaynak gerekse borçlanma araçları yoluyla finansmanında da misyon
sahibidir. Sermaye Piyasası Kurulu bankacılık
kesiminin aksine çok geniş bir piyasa mekanizmasının
altında, farklı büyüklükteki sektör
katılımcılarının faaliyet gösterdiği sermaye
piyasalarımızın en üst makamıdır. Sermaye Piyasası
Kurulu, 2021 yılının üçüncü çeyrek sonu itibarıyla,
piyasalarımızın yasal mevzuatını oluşturarak
düzenlemesini yapmaya devam etmiştir. Ayrıca her bir alt grup
nezdinde sektörün gözetim ve denetimini çok etkin bir biçimde yerine
getirmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu yatırımcılar
açısından da yoğun gayret göstermiştir. Nitekim, sermaye
piyasasında gerek fon gerekse pay piyasası
veya borçlanma araçlarında yatırım yapan, geniş bir
yelpazedeki yatırımcıların
yatırımlarını güvenli ve etkin yapabilmeleri için gerekli
özeni göstermiştir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ülkemizin kalkınmasında sermaye
piyasalarının etkinliği önemlidir. Daha güçlü piyasaların
varlığı için SPK çalışmalarını
aralıksız sürdürmektedir. 2021 yılında tüm dünyada
olduğu gibi, ülkemiz de küresel salgının
yarattığı veya tetiklediği birtakım zorluklarla
karşılaşmıştır. Allaha hamdolsun ki
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğindeki Hükûmetimiz ve Cumhur İttifakı olarak doğal
sıkıntılarla olduğu kadar kasıtlı olarak
yaratılanlarla da mücadele etmeyi bilmiş, hepsinin üstünden
ustalıkla gelmiştir.
2021 yılı bütçe
döneminde yaşanan gelişmelerde sermaye piyasalarında dikkat
çekici ilerlemeler olmuştur. Geçtiğimiz bir yılda pay
piyasasındaki yatırımcı sayısı 1 milyon 900
binden 2 milyon 400 bine yükselmiştir. 2021 yılı sonu
itibarıyla toplam büyüklüğü 20 milyar 500 milyon Türk lirası
olan 50 adet halka arz işlemi gerçekleşmiştir. 2021
yılının on bir aylık döneminde tarihimizin en büyük halka
arz sayısı ve fon tutarına ulaşılmıştır.
Yapılan halka arzlar sayesinde birçok şirketimiz uzun vadeli öz
kaynak temin ederek finansman yapısındaki faiz ve kur risklerini
azaltabilmişlerdir. Bu süreçte, uzun vadeli kalkınma
planlarımız için ihtiyaç duyduğumuz kurumsal
yatırımcı tabanı da önemli ölçüde gelişmiştir.
Emeklilik ve yatırım fonları toplam büyüklüğü 2020
yılı Kasım ayı sonuna göre yüzde 83 artarak 505 milyar Türk
lirasına ulaşmıştır. Sermaye Piyasası Kurulunun
2022 yılı bütçesinin de aynı verimlilikle kullanılması
ve bankacılığa alternatif finansman kaynaklarının
ekonomik büyümeyi desteklemeye devam etmesini temenni ediyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; AK PARTİ cumhuriyet tarihimizde hiçbir
partiye nasip olmayan bir başarıyı da yaşamaktadır.
Görüşmelerini sürdürdüğümüz 2022 bütçesi partimizin de 20nci bütçesi
özelliğini taşıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
METİN YAVUZ (Devamla)
Hamdüsena olsun ki aziz milletimiz, teveccühüyle bizleri yıllardır
onurlandırıyor. Omuzlarımızdaki yük çok ağır ve
mübarek, biliyoruz. Devletimizin bekası, milletimizin refahı için çalışmakla
içte ve dışta kutsallarımızı muhafaza etmekle
görevlendirildik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vurguladığı
gibi, çalışmak, çalışmak, daha çok çalışmak
zorundayız. Öyleyse, yüce Türk milletinin kürsüsünde bir kez daha
tekrarlıyoruz ki: Durmak yok, yola devam. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sözlerime son verirken aziz
milletimizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlar, hazıruna
saygılarımı sunarım. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN - Denizli
Milletvekili Sayın Nilgün Ök.
Buyurun Sayın Ök. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Gelir İdaresi Başkanlığı
bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce
Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı
sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Maalesef, dünyada Covid-19
salgını hayatın her alanında eşi benzeri
görülmemiş bir büyüklükte tahribata yol açmıştır.
Doğal olarak, küresel ekonomi ve ticaret de olumsuz etkilenmiştir.
Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı bu süreçte hem
güçlü sağlık altyapımızla hem de sıkı kamu
maliyemizle örnek bir yönetim sergiledik. Salgınla mücadele
kapsamında açıkladığımız tedbirlerin
büyüklüğünün 2021 yılı sonu itibarıyla 733 milyar TL'yi
aşmasını beklemekteyiz.
Bugün sabahleyin bir hatip
bize faizci dedi. Bize faizci diyorsunuz; bakın, 2002de toplanan 100
liralık verginin 86 lirası faiz giderleri için harcanıyordu;
bugün bu rakam 17 liradır. Memur maaşları IMF'ten
aldığımız borçlarla ödeniyordu, hatta ödenemiyordu.
Böylece, bakın, bu faizleri azalttığımızda
oluşturduğumuz kazanımı biz bugün ne yapıyoruz?
Vatandaşımıza hizmet için, vatandaşımızın
refahını artırmak için kullanıyoruz. Sizce bu mudur
faizcilik?
2022 yılı
bütçemizin temel amacı, küresel salgına da bağlı olarak,
dengelerin yeniden şekillendiği bir konjonktürde Türkiye ekonomisinin
güçlü bir biçimde yükselişini sürdürmesi ve halkımızın
refahını artırmasıdır. Bakınız, ülkemiz
yılın ilk dokuz ayında 11,7lik büyüme oranıyla OECD
ülkeleri arasında 2nci olmuştur. İhracatımız 221
milyar dolarla rekor kırmıştır. Yine, ihracatın
ithalatı karşılama oranı yüzde 6,8lik bir puan
artışıyla yüzde 83,8 olarak gerçekleşmiştir. Yine,
aldığımız tedbirlerin etkisiyle istihdamımız 2021
Ocak-Eylül ayında 2,2 milyon artarak salgın öncesi dönemin üzerine
çıkmıştır. Bütün dünya, salgının etkisiyle enerji
fiyatlarının en yüksek seviyeye ulaştığı, tedarik
zincirlerinde yaşanan sıkıntılarla, emtia krizleriyle,
navlun fiyatlarının arttığı, gıda
fiyatlarının arttığı belki de en yüksek enflasyonist
dönemini yaşamaktadır. Sadece Türkiyede artmamaktadır fiyatlar.
Bu süreçte, sadece, vatandaşlarımızı elektrik, doğal
gaz ve akaryakıtta yaşanan küresel fiyat artışlarına
ezdirmemek için kamu kaynaklarımızdan
kullandığımız destek 150 milyar TLyi
aşmıştır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bizim bütçemiz güçlü bir yapıya sahiptir.
Bakınız, dünyada bütçe açıklarının çift haneli
rakamları, borçluluk seviyelerinin ise üç haneli rakamları
gördüğü bir ortamda ülkemiz sağlam ve ihtiyatlı kamu maliyesi
politikalarıyla yüzde 3,5un altında bir bütçe
açığıyla pozitif ayrışmıştır. Yine,
Avrupa Birliği ülkelerinde genel yönetim borç stokunun millî gelire
oranı yüzde 90ın üzerindeyken, ülkemiz bu oranı 2021
yılının ikinci çeyreğinde yüzde 38,4e çekmiştir.
Ama maalesef, tabii, bizim,
milletimiz için yaptığımız çalışmaların hiçbirini
görmeyen bir muhalefetimiz var. Ana Muhalefet Genel Başkanı bu
yılki bütçe konuşmasında bizim, sanayicinin, esnafın,
çiftçinin derdini bilmediğimizi söyledi. Biz bugüne kadar
vatandaşımızın derdiyle dertlendik, ülkemizin daha müreffeh
yarınlara kavuşması için politikalar geliştirdik; ülkenin
en zor anında sizin gibi kapı kapı dolaşıp Bu ülkeye
yatırım yapmayın. demedik, gidip de şikâyet
mektuplarından medet ummadık, ülkemizi gömmedik. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Biz bugün, geçmişte uzun
bir süre denenmiş ama bir türlü sonuç alınamamış yüksek
faiz-düşük kur döngüsü yerine yatırım, üretim, istihdam, ihracat
ve büyüme odaklı ekonomi politikamızla ülkemiz ve milletimiz için en doğru
olanı yapmakta kararlıyız. Göreceksiniz, bu büyüme işçimiz,
memurumuz, esnafımız, çiftçimiz, emeklimiz dâhil olmak üzere tüm
kesimlere refah olarak yansıyacaktır.
Biz her zaman vergi
politikalarımızla vatandaşımızın yanında
olduk. AK PARTİ iktidarından önce yüzde 40ları bulan vergi
yükünü kurumlarımızın ve vatandaşlarımızın
sırtından aldık. Vergi dilimlerini yüzde 15e çeken biziz.
Asgari ücretten yüzde 20 vergi alınıyordu, bugün neredeyse
sıfırlanacak orana, yüzde 1,5 ile 2 arasına getiren biziz,
bunları biz kaldırdık. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar) Hâlâ bilmeyenler bugün bu sabah bu
kürsüden konuştular. Ama niye söylemediklerini biliyoruz, işlerine
gelmiyor.
Bakınız, sadece
basit usulde vergilendirilen yaklaşık 835 bin
esnafımızın kazancını vergiden muaf tuttuk.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
NİLGÜN ÖK (Devamla)
Çiftçilerimizin tarımsal destekleme ödemelerini gelir vergisinden istisna
tuttuk.
Bakın, bu bütçede,
sadece reel sektör destekleri için 68,9 milyar liralık kaynak
ayırıyoruz. Yine yeni yatırımlar için vergisel açıdan
teşvikler getiriyoruz. Özellikle, İmalata Dayalı İthal
İkamesi Destek Programımızı açıkladık, program
kapsamında kritik öneme sahip ara malları ve ham maddelerin üretimini
destekliyoruz. 919 adet stratejik alanda ara mal tespit edilmiş,
bunları ürettiğimiz takdirde cari açıkta 60 milyar dolarlık
kazancımız olacak. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
HÜSEYİN YILDIZ
(Aydın) Faize kaç para ödüyoruz, faize?
NİLGÜN ÖK (Devamla)
İşletmelerin sermaye yapılarını güçlendirici
teşvikler, destekler veriyoruz. Ülkemiz bugüne kadar maalesef birçok iç ve
dış şoka maruz kaldı, birçok algı operasyonuyla
karşı karşıya kaldı, hâlâ daha kalmaktadır ama
her birinden vatandaşlarımızın desteğiyle daha da
güçlenerek çıktık. Güçlenen, kalkınan, büyüyen Türkiye için
vatandaşlarımız bize güvensin.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NİLGÜN ÖK (Devamla)
Biz bugüne kadar vatandaşlarımızı ezdirmedik,
ezdirmeyeceğiz. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Balıkesir
Milletvekili Sayın Yavuz Subaşı.
Buyurunuz Sayın
Subaşı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
YAVUZ SUBAŞI (Balıkesir) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinde
yer alan Türkiye İstatistik Kurumu bütçesi üzerine AK PARTİ Grubumuz
adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Gazi
Meclisimizi ve televizyonları karşısında bizleri takip eden
aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime bir
başsağlığı ve üzücü bir haberle başlamak
istiyorum. Pençe-Yıldırım Harekâtı bölgesinde hain terör
örgütü PKK'nın saldırısı sonucu şehit olan Edremit
Zeytinli Mahallesinden evladımız Piyade Uzman Çavuş Ali
Sarı kardeşimize Allah'tan rahmet, ailelerine, güvenlik güçlerimize
sabırlar diliyor, milletimize başsağlığı
diliyorum.
Resmî istatistiklerin üretimi
ve organizasyonuna ilişkin temel ilkeleri ve standartları belirleyen,
ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda gerekli veri ve bilgileri derleyen,
değerlendiren ve kullanıcılara sunan bilimsel ve teknik bir
Kurum olan Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu
Başkanlığı ve İstatistik Konseyi olarak
yapılandırılmıştır.
TÜİK
Başkanlığı, 5429 sayılı Türkiye İstatistik
Kanunu'nun uygulanmasını sağlamak ve 4 sayılı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle verilen görevleri yerine
getirmek üzere, merkez hizmet birimleri ve 26 bölge müdürlüğüyle
faaliyetlerini sürdürmektedir.
İstatistik Konseyi ise
resmî istatistik programının hazırlanmasına,
uygulanmasına, resmî istatistiklerin gelişimine ve işlevlerine
ilişkin tavsiyelerde bulunmak, resmî istatistik ihtiyaçlarını
tespit etmek, değerlendirmek, ileriye yönelik görüş ve önerileri
kapsayan çalışmalar yapmak üzere oluşturulmuş olup kamu
kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının
yetkili temsilcilerinden oluşmaktadır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; TÜİK, 5429 sayılı Türkiye
İstatistik Kanunu'nda yer alan güvenilirlik, tutarlılık,
tarafsızlık, istatistiki gizlilik, güncellik ve şeffaflık
ilkeleri çerçevesinde faaliyetlerine devam etmektedir. Avrupa Birliği
İstatistik Ofisinin, (EUROSTAT) değerlendirme raporlarında
TÜİK istatistiklerinin Avrupa Birliği normlarıyla uyumlu
olduğu tespit edilmiştir.
TÜİK, Hazine ve Maliye
Bakanlığına bağlı genel bütçeli bir Kurum iken, 30
Haziran 2021 tarihinde yayımlanan 76 sayılı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kamu tüzel
kişiliğini haiz, özel bütçeli ve Hazine ve Maliye
Bakanlığıyla ilişkili bir Kurum hâline getirilmiştir.
Bilimsel ve teknik özerkliği haiz şekilde faaliyetlerini sürdüren
TÜİK daha bağımsız ve daha özerk bir yapıya
kavuşturulmuştur. Kurum, istatistik üretim faaliyetleri
kapsamında, ülkemiz geneline yayılmış olan 26 bölge
müdürlüğü, 4 bini aşkın çalışanı aracılığıyla
yaklaşık 1 milyon cevaplayıcı birimden veri toplamakta,
işlemekte ve yayımlamaktadır. Veri toplama süreçlerinde
pandemiyle birlikte Alo
Türkiye İstatistik
Kurumu 2003 yılından bu yana, Avrupa Birliğine uyum
çalışmaları kapsamında kurumsal kapasitesinin
geliştirilmesi, Türk istatistik sisteminin Avrupa istatistik sistemine
uyumunun sağlanması amacıyla Avrupa Birliği Komisyonu
tarafından finanse edilen çok yararlananlı ve ulusal programlar
uygulamaktadır. Söz konusu proje ve programların izleme ve
değerlendirmesini yapmakta, ulusal istatistik ofisleri ve istatistik
alanındaki diğer kurum ve kuruluşlarla iş birliği
faaliyetlerini yürütmektedir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 2021 yılı Ahi Evranın
doğumunun 850nci yılı, Hacı Bektaş Velinin
vefatının 750nci yılı ve Yunus Emrenin
vefatının 700üncü yılı olması nedeniyle, Ahi Evran,
Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre Yılı ilan edilmiştir.
Eline, diline, beline sahip ol; dil mızraktan daha derin yaralar. diyen
Hacı Bektaş Veliyi, Söz ola kese savaşı, söz ola kestire
başı, söz ola ağulu aşı; yağ ile bal eder bir
söz. diyen Yunus Emreyi, Kuvvetli ve üstün durumdayken affetmesini,
hiddetliyken yumuşak davranması bil ve kendin muhtaç iken dahi
başkalarına verecek kadar cömert ol. diyen Ahi Evranı
saygı ve rahmetle anıyorum.
Sözlerime son verirken
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin şimdilik ama
sadece şimdilik 4üncü, AK PARTİ hükûmetlerinin 20nci bütçesi olan
2022 yılı merkezî yönetim bütçesinin devletimize, milletimize hayırlı
olmasını diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
YAVUZ SUBAŞI (Devamla)
TÜİKin ve başta Başkanı Prof. Dr. Sayın Sait Erdal
Dinçer olmak üzere başarılı çalışmalarının
devamını diliyorum.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Verileri çok iyi çarpıtıyor!
YAVUZ SUBAŞI (Devamla)
İlk bütçeleri olması münasebetiyle değerli
Bakanlarımız; Hazine ve Maliye Bakanımız ve Ticaret
Bakanımıza başarılar diliyor, önümüzdeki yıl
bugünlerde, yine 2023 yılı bütçesinde görüşmek üzere hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Erzurum
Milletvekili Sayın Zehra Taşkesenlioğlu Ban.
Buyurunuz Sayın Ban. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum) Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri, kıymetli Bakanlarım;
Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 2022
yılı bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz
almış bulunmaktayım. Bu vesileye Gazi Meclisimizi,
ekranları başında saygıdeğer milletimizi ve sevgili
Erzurumluları saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyetimizin
kurulduğu ilk yıllarda, tarım sektörünün
yaygınlığı, sanayimizin henüz gelişmemiş
olması, özel sektörün sermaye birikiminin yeterli olmaması ve tüm
dünyayı etkileyen 1929 Ekonomik Buhranından dolayı devletimiz
üretici, girişimci rolünü üstlenmiş ve birçok alanda işletmeler
kurmuştur. Özelleştirme kavramı her ne kadar ülkemizde 1986
yılından itibaren anılmaya başlansa da aslında
kuruldukları yıllar itibarıyla yani 1930lu yıllarda
KİTlerin kuruluşundan itibaren telaffuz edilen bir kavram
olmuştur. Örneğin, 3 Haziran 1933 tarihli 2262 sayılı
Sümerbank Kanununun 11inci maddesi aynen şöyle diyor: Hükûmetin teklifi
üzerine umumî heyetçe verilecek karara göre bu hisse senetlerinin kısmen
veya tamamen Türk eşhas ve müesseselerine satılması caizdir.
Bankan devralacağı iştiraklerde mevzu hisselerini meclisi idare
kararı ve İktisat vekâletinin müsaadesi üzerine satabilir. Yine,
1938 tarihinde çıkan 3460 sayılı Yasaya göre de İktisadi
teşekküllerin özelleştirilmesine onay verilmiştir. Yani bir
şeye karşı çıkılıyorsa biraz dönüp bunun tarihsel
temellerine bakıyor olmak lazım. Yine, 24 Kasım 1994 tarihinde
Türkiye'de ilk özelleştirme kanunu, 4046 sayılı Özelleştirme
Kanunu çıktı. Kimin devrinde? Doğru Yol Partisi ve bugün
Ce-Ha-Penin temeli olan Sosyaldemokrat Halkçı Parti tarafından,
yani 50nci Hükûmet tarafından çıkarıldı. Yine, 13
Ağustos 1999 tarihinde 4446 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunla özelleştirmeye anayasal
bir güvence, bir boyut kazandırılmış oldu.
Sayın Başkan,
kıymetli milletvekilleri; özelleştirmeleri sadece bir
satış, bir gelir elde etme olarak değerlendirmek kanımca
çok sığ bir değerlendirme olacaktır. Çünkü
özelleştirmelere orta ve uzun vadede ekonomide verimlilik, istihdamın
geliştirilmesi, rekabete dayalı piyasa ekonomisinin
oluşturulması, yastıkaltı tasarrufların ekonomiye
kazandırılması, sermaye piyasalarının
geliştirilmesi, girişimcilik ekosisteminin oluşturulması ve
tüketici memnuniyetinin etkilenmesi noktasında da bakıyor olmak
gerekir.
Bu noktada birkaç tane örnek
vereceğim. İlk vereceğim örneklerden biri elektrik üretim
sektörü. Elektrik üretim sektöründe özelleştirme sürecinden sonra çok
güçlü bir yatırımcı yelpazesi oluştu ve sektöre onlarca
yeni piyasa aktörleri kazandırıldı. Özelleştirmeden sonra
sadece elektrik üretim sektörüne 18 milyar TLlik yatırım
gerçekleştirildi. Keza, ülkemizin en önemli ihracat noktalarından
biri olan, ülkemizin dışa açılan kapısı olan
limanlarımızda özelleştirme sürecinden sonra 30 milyar
tutarın üzerinde yatırım gerçekleştirilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
yapılan yatırımlar sadece bunlarla sınırlı
değil. Bugün Mecliste çok fazlasıyla zikredilen Erdemir, Kardemir,
TÜPRAŞ, PETKİM gibi kuruluşların tamamı özelleştirme
uygulamalarından sonra cumhuriyet tarihinin en büyük
yatırımlarını gerçekleştirmişlerdir. Bugüne kadar
yapılan, tüm özelleştirme sonrası yapılan 280 milyar TLlik
yeni yatırım ülkemize kazandırılmıştır.
Yine Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı aynı zamanda güçlü halka
arzları meydana getirmiştir. Özelleştirme İdaresi bugüne
kadar en büyük ilk 3 halka arzı gerçekleştirmiş ve en büyük 10
halka arzdan 4ü yaklaşık 90 milyar TLlik arz gerçekleştirerek
hem sermaye piyasalarına nakit kazandırılmış hem de borsanın
derinliği geliştirilmiştir.
Özelleştirmelerde en çok
zikredilen ve en çok eleştirilen konulardan bir tanesi istihdam ancak
rakamlar bu eleştirilerin de ne kadar yersiz olduğunu dile getiriyor.
Şöyle ki: TÜPRAŞta özelleştirme sürecinde 4.601 personel
çalışırken şu anda 5.934 personel, Petlasta 979 kişi
çalışırken şu anda 3.836 personel, sadece bugünlerde yine
çok sık dile getirdiğimiz şeker fabrikalarında
özelleştirdiğimiz süreçte İş Kanununa tabi 2.666 kişi
çalışırken bugün 4 binden fazla insan çalışıyor.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Peki, bunun neresinde
istihdamla ilgili olan problemler var?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın)
TÜİKten mi aldınız rakamları, TÜİKten mi
aldınız?
ZEHRA
TAŞKESENLİOĞLU BAN (Devamla) Rakamlar yalan söylemez Vekilim,
rakamlara bakacaksınız, rakamlara; söylemlere değil, rakamlara.
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Biz belgelerle konuşuruz, gerçekleri ifade ederiz.
VECDİ GÜNDOĞDU
(Kırklareli) Rakamlar yalan söylemez de rakamlara yalan söylettirilir.
ŞAHİN TİN
(Denizli) O sizin işiniz, sizin işiniz.
ZEHRA
TAŞKESENLİOĞLU BAN (Devamla) Yine, 2015 yılında
çıkardığımız bir yasayla
Bakın, siz de yasa
çıkardınız, biz de özelleştirmeler yaptık
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU
BAN (Devamla)
ancak AK PARTİ iktidarları döneminde
özelleştirme durumunda çalışanları korumak amacıyla
2015 yılında Bakanlar Kurulunda ilgili bir çalışma
yapıldı. Bakanlar Kurulunun iki kararıyla da tüm
çalışanların geniş çaplı bir iş garantisini yine
AK PARTİ iktidarları sundu. Çalışanın yanında da
AK PARTİ var, üretenin yanında da AK PARTİ var çünkü bizim
derdimiz millet, çünkü bizim derdimiz insanlık. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Her yerde AK PARTİ var.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU
BAN (Devamla) Yine, bu kadar başarılı uygulamaları
gerçekleştiren Özelleştirme İdaresini huzurlarınızda
tebrik etmek isterim. Sebebi de yaptıkları açık, şeffaf,
hesap verilebilir uygulamalarla hem özelleştirme ihalelerine olan talebi
artırdılar hem de bu taleple beraber özelleştirilen
kurumların bedellerinin artırılmasını
sağladılar.
Ülkemizde rekabetin,
verimliliğin artmasını, kamu kaynaklarının etkin
kullanılmasını sağlayan ve yatırım
ortamını iyileştiren özelleştirme uygulamalarına ülkemizi
geliştirmek adına gerekli gördükçe de devam edeceğiz.
Bu vesileyle hiçbir iktidara
nasip olmayan 20nci bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlı
olmasını diliyor, yüce Meclisimizi, aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sivas
Milletvekili Sayın Semiha Ekinci.
Buyurunuz Sayın Ekinci.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu bütçesi
üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış
bulunmaktayım.
Selçuklunun kalbi,
Osmanlının vicdanı, cumhuriyetin aklı, Ulu Önder Mustafa
Kemal Atatürk ve Millî Mücadelemize yüz sekiz gün ev sahipliği
yapmış; Muhsin Yazıcıoğlunun, Âşık
Veyselin ve birçok değerimizin memleketi, yiğitler diyarı
sultan şehrimiz Sivaslılar adına Gazi Meclisimizi ve aziz
milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Ticaret Bakanımız
Sayın Mehmet Muş ve Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın
Nureddin Nebatiye ilk bütçeleri ve yeni görevleri sebebiyle
başarılı ve hayırlı hizmetler yapmalarını
Yüce Rabb'imden temenni ediyorum.
Sigortacılık ve
Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 47 sayılı Cumhurbaşkanlığı
Kararnamesiyle kurulmuş; faaliyetlerine 5 Haziran 2020 tarihinde
başlamıştır. Ülkemiz ekonomisinde güvence sunma ve tasarruf
sağlama işlevlerini yerine getiren sigortacılık ve özel
emeklilik sektörü finansal piyasalarımız içinde önemli bir yer
tutmakta ve her geçen yıl istikrarlı bir şekilde büyümeye devam
etmektedir.
Sektörde toplam 66
şirket faaliyet göstermekte. 2020 yılında 82 milyar Türk
lirası prim üretimi gerçekleştirilirken sektörün 2021 yılı
sonunda 100 milyar TL prim üretmesi beklenmektedir. Sigortacılık
sektörü tarafından ülke ekonomisine sağlanan sigorta
korumasının toplamı ise 156 trilyon Türk lirasına
ulaşmıştır. Özel emeklilik alanında ise 2021
yılı Ekim ayı sonu verilerine göre gönüllü bireysel emeklilik
sistemine yaklaşık 7 milyon katılımcı, otomatik
katılım sistemi uygulamasında ise yaklaşık 6 milyon
çalışan sistem dâhilinde tasarruf etmektedir. Gönüllü BES ve OKSde
biriken fon tutarı devlet katkısı dâhil 202 milyar TL'ye
ulaşmıştır. BES sayesinde şu ana kadar 162.835 vatandaşımız
sistemden emekli olmuştur.
Kurum, ülkemizde
tasarrufların tabana yayılması amacıyla bireysel emeklilik
sisteminde önemli yenilikleri de hayata geçirmiş olup kısa süre önce
yürürlüğe giren 18 yaş altı BES uygulamasıyla çocuklarımızın
da bireysel emeklilik sistemine katılabilmesine olanak
sağlamıştır. Bu sayede sisteme katılan 18 yaş
altı yeni katılımcıların sayısı 101.725e,
fon büyüklüğü ise 107 milyon Türk lirasına şimdiden
ulaşmış bulunmaktadır. Böylece gençlerimize ve
çocuklarımıza tasarruf alışkanlığı ve
finansal okuryazarlığı küçük yaşlardan itibaren
kazandırmakla birlikte anne ve babalara çocukları için güvenli bir
gelecek sağlayacak avantajlı bir alternatif de sunulmuştur.
Ayrıca sektörde rekabeti güçlendiren ve katılımcılara tek
bir sözleşmeyle tüm emeklilik şirketlerinin emeklilik fonları
arasında seçim yapabilme imkânı sunan Bireysel Emeklilik Fon
Alım Satım Platformu da 2021 yılı Temmuz ayında
faaliyete geçmiştir. Tüm bu uygulamaların temel amacı,
vatandaşlarımızın tasarruf
alışkanlığını geliştirmek ve yurt içi
tasarrufları artırmaktır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tüm dünya gündemini ilgilendiren son derece
önemli konulardan biri de hepimizin bildiği gibi iklim
değişikliğine bağlı doğal afetlerdir.
Geçtiğimiz aylarda da ülkemizde de meydana gelen sel felaketlerinde
hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yakınlarına tekrar
başsağlığı diliyorum. Bu olaylar DASK bünyesinde yer
alan doğal afetlerin kapsamının geliştirilmesini de
gündemimize getirmiştir. Bu amaçla başta sel olmak üzere diğer
doğal afet türlerinin de DASK kapsamına alınmasına yönelik
çalışmalara başlanılması güzel bir gelişmedir.
Benim de mensup olduğum
16 bin acente ve 50 bin istihdam sağlayan sigortacılık
sektörünün en önemli sorunlarından biri de bankalar ve sigorta acenteleri
arasındaki rekabet ve komisyon oranlarının düşük
olmasıdır. Bu konunun da dikkate alınması dileğiyle
sözlerime son verirken yirmi yıldır milletimize hizmetlerinden
dolayı başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan ve tüm bakanlarımıza şükranlarımı
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
SEMİHA EKİNCİ
(Devamla) Ülkemizin 2023, 2053 hedeflerine ulaşmasındaki en büyük
sigortası Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan ve Cumhur İttifakıdır diyor
(AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) AK PARTİ
hükûmetlerinin 20nci, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin
4üncü bütçesini yapma yetkisini bizlere veren aziz milletimize
şükranlarımızla 2022 yılı bütçesinin ülkemiz,
milletimiz adına hayırlı olması temennisiyle yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Kalıyor kalmakta olan;
durmak yok, yola devam! (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Olmadı, olmadı.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Gidiyor gitmekte olan!
BAŞKAN Mersin
Milletvekili Sayın Hacı Özkan.
Buyurunuz Sayın Özkan.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
HACI ÖZKAN (Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Ticaret Bakanlığı 2022 yılı bütçesi üzerine AK
PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Ekranları
başında bizleri izleyen Mersinli hemşehrilerim başta olmak
üzere aziz milletimizi ve Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Ticaret
Bakanlığımız her zaman olduğu gibi pandemi döneminde
de esnaf ve sanatkârlarımız başta olmak üzere
girişimcilerimiz ve bütün iş dünyamızın yanında yer
almıştır. Bu kapsamda pandemi döneminde ekonomimizin
çarklarının dönmesi, üretimin sürmesi çerçevesinde esnaf ve
sanatkarlarımıza hibe, kira ve faiz indirimli krediler
kullandırılmıştır. Ayrıca,
Bakanlığımızca yürütülen Kooperatiflerin Destek
Programı kapsamında kadınların kooperatifleşmesine de
katkı sunulmuştur. Bu bağlamda 58 ilde faaliyet gösteren 136
kooperatifin 149 projesine 13,5 milyon lira destek
sağlanmıştır. Bunun, kadın ve gençlerin ticaret
hayatına attığı adımlardan sadece biri olduğunu
vurgulamak istiyorum. Kredi ve Kefalet Kooperatifleri
aracılığıyla esnaf ve sanatkârlara yüzde 50 veya yüzde 100
faiz indirimli yani faizsiz olarak kredi imkânları
sağlanmıştır. 2021 yılı için mali bütçeden esnaf
ve sanatkârlara faiz indirimli kredi kullandırılması için
ayrılan kaynak tutarı 3,8 milyar TL olmuştur. 2020 için bu rakam
2,2 milyar idi. Esnaf ve sanatkâr ile gerçek kişilere Covid-19 nedeniyle
verilecek destekler hakkında Cumhurbaşkanı kararı hükümleri
çerçevesinde Bakanlıkça esnaf ve sanatkârlarımıza hibe ve kira
destekleri sağlanmıştır. Bu kapsamda dört ay süreyle
sağlanan destekler çerçevesinde gerekli şartları
taşıyan ticaret erbabına aylık bin TL hibe desteği
verilmiş olup
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bununla birlikte, gerekli şartları haiz olan ve hâlihazırda
iş yerleri kira olan ticaret erbabınaysa büyükşehir olan illerde
aylık 750 TL, diğer illerde ise aylık 500 TL tutarında kira
desteği sağlanmıştır; bu kapsamda verilen destekler
tutarı toplam 4,6 milyar TL'yi aşmıştır.
Ayrıca, Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğinde yapılan değişiklikler çerçevesinde
İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler
kapsamında faaliyetlerine ara verilmesine, durdurulmasına karar
verilen ticaret erbabı mücbir sebep kapsamına alınarak vergi
ödemeleri ertelenmiştir.
Bakanlığımız
ve Cumhurbaşkanı kararı hükümleri çerçevesinde esnaf ve
sanatkârlar ile gerçek kişi, tacirlere ekonomik faaliyetleri
itibarıyla 2 grup hâlinde ve tek seferde ödenmek üzere yeni bir hibe
desteği programı hayata geçirilmiştir. Bu grupta yer alan
ticaret erbabına 5 bin TL, diğer grupta yer alan ticaret
erbabınaysa 3 bin TL tutarında destek ödemesi sağlanmıştır;
bu kapsamda verilen destek tutarı toplamı 4,3 milyar TL'yi
aşmıştır. Haziran 2021 itibarıyla mükelleflere devlet
tarafından takibi yapılan vergi prim borçlarını af
düzenlemesiyle birlikte incelemelerde muafiyet sağlanması
maksadıyla matrah ve vergi artırımı imkânı ve yasal
defter kayıtlarının düzenlenmesi gibi muhasebe avantajları
sağlanmıştır.
Değerli milletvekilleri,
2021in üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 7,4 olan ve gelişmekte olan ülkeler
arasında ilk sırada yer alan Türkiye, artık eski Türkiye
değildir. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Her zaman esnaf ve
sanatkârlarımızın yanında olan
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a
teşekkür ediyorum.
Sözlerime son verirken hep
birlikte çalışacağız, daha çok
çalışacağız
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Allah yardımcınız olsun!
ŞAHİN TİN
(Denizli) Tam bir slogan oldu, bravo. Durmak yok, yola devam.
BAŞKAN Buyurun
efendim.
HACI ÖZKAN (Devamla)
üreteceğiz, daha çok üreteceğiz; güçleneceğiz, daha çok
güçleneceğiz; büyüyeceğiz, daha çok büyüyeceğiz diyor,
bütçemizin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyor, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Malatya
Milletvekili Sayın Bülent Tüfenkci.
Buyurun Sayın Tüfenkci.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerine AK PARTİ
Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Meclisimizi
ve ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı
sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Küresel salgının
yol açtığı olumsuz etkiler tüm ülke ekonomilerinde kendini
göstermektedir. Uluslararası Para Fonunun ekim ayında
yayınladığı Ekonomik Görünüm Raporuna göre 2020
yılında küresel ekonomi yüzde 3,1 daralmıştır. Küresel
ekonomilerin daraldığı 2020 yılında Türkiye ekonomisi
yüzde 1,8 oranında büyümeyi başarmıştır. Dünya
ekonomisi 2021 yılında toparlanmaya çalışırken Türkiye
ekonomisi 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,2; ikinci
çeyrekte yüzde 21,7yle rekor bir büyümeye imza atmıştır.
2021in üçüncü çeyreğindeyse yüzde 7,4 büyüyen ekonomimiz güçlü ve
sağlam temeller üzerine kurulu olduğunu bütün dünyaya
göstermiştir. Türkiye, üçüncü çeyrek büyümesinde dünya 4üncüsü, Ekonomik
İşbirliği ve Kalkınma Örgütünde 2nci, Avrupa Birliği
ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 2nci ülke olmuş, G20
ülkeleri arasında Çini de geride bırakarak en hızlı
büyüyen ülkedir. Türkiye ekonomisi küresel salgın şartlarında
yılın üçüncü çeyreğinde son on yılın en büyük
büyümesine imza atmış, gösterdiği performansla da
gelişmiş ülkelerin önüne geçmiştir. Salgın
şartlarında dahi yakaladığımız bu
başarı yeni ekonomik modelin sağlamlığını
göstermektedir. Ekonomimiz, beş çeyrek boyunca kesintisiz pozitif
büyümesi, sürdürülebilir bir büyümenin sinyallerini vermektedir.
İnşallah, Türkiye ekonomisi yıl sonunda da çift haneli
büyümesini sürdürecektir. Büyümeye en büyük katkı ise net ihracattan
gelmiştir. İhracatımızın büyümeye etkisi, 6,8 puanlık
katkısı olmuştur. Büyümenin yüzde 92si ihracat
katkısıyla gerçekleşmiştir. Üreten Türkiye, ürettiğini
satarak büyümeye devam edecektir. Kasım sonu itibarıyla
ihracatımız 221 milyar doları aşmış,
dış ticaret açığımız geçtiğimiz yıla
göre yüzde 13,6 azalışla 39,2 milyar dolara gerilemiştir. Son
yirmi yılda hükûmetlerimizin yaptığı icraatlarla,
ihracatımızı 6 kattan daha fazla artırdık. Türkiyenin
dünya ihracatındaki payı tarihimizde ilk defa yüzde 1 seviyesini
aşmıştır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve
büyüme merkezli yeni ekonomi politikasıyla refahı
yaygınlaştıracağız, tabana iyice yayacağız.
Türkiye geleceğe emin adımlarla yürümektedir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
liderliğinde atılan kararlı adımlarla ülkemiz gündeminden
cari açık meselesini çıkaracağız. Bu süreci
başarıyla tamamladığımızda cari açık, kur,
enflasyon gibi meseleler kalıcı olarak rafa kalkacaktır.
İhracatta yakalanan başarıyı döviz kuruna bağlayan,
Türkiye'nin yabancı yatırımcı için güvenli bir liman
olmadığını iddia edenler ekonomide yaşanan
yükseliş trendi karşısında hüsrana
uğrayacaklardır. Türkiye bugün üretimde, ihracatta ve ticarette
birçok ülkenin karşısında üstün başarı sarf
etmiştir. Finansal oyunlarla Türkiye'nin önünü kesmeye
çalışanların hevesi kursaklarında kalacaktır.
Türkiyeyi kimse faiz, döviz, enflasyon sarmallarına mahkûm etmeyecektir.
Üretime dayalı ve faize dayanmayan bir üretim modeliyle inşallah
Türkiye daha büyüyecek ve insanların refahı daha fazla artacak.
Ekonomide felaket senaryoları yazanlar her zaman olduğu gibi
amaçlarına ulaşamayacaklar. Ekonomimiz üzerindeki manipülatif
hareketleri, üreterek, ihracatı artırarak, istihdamı
artırarak, enflasyonu düşürerek etkisiz hâle getireceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) On
dokuz yıldır kim yönetiyor bu ülkeyi Sayın Bakan?
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Bakan.
BÜLENT TÜFENKCİ
(Devamla) - Ticaret Bakanlığımızın lisanslı
depolarla ilgili yapmış olduğu çalışmalar özellikle
tarım ticaretinin artırılması noktasında önemli bir gelişmeye
imza atıyor. Bu anlamıyla Malatyada da kayısıyı
lisanslı depoculuk kapsamına aldığımızdan bu yana
kayısı üreticileri gerçekten memnun ve bu anlamıyla, ben,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğana, Malatya
milletvekillerimize, Ticaret Bakanlığımıza, Tarım
Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Biz, üretenin
yanındayız, çiftçinin yanındayız, esnafın
yanındayız; biz, her kesimin yanındayız, yanında olmaya
da devam edeceğiz. Çünkü biz halka dayanan, hakka dayanan bir
iktidarın mensuplarıyız.
Ben, 2022 yılı
bütçemizin ülkemize, Bakanlığımıza ve milletimize
hayırlı uğurlu olmasını Cenab-ı Allahtan temenni
ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mehmet Cihat Sezal
konuşacaktır.
Buyurun Sayın Sezal. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi kapsamında Rekabet Kurumu hakkında konuşmak üzere Grubumuz
adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi ve aziz
milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Ayrıca sayın
bakanlarımıza bütçelerinin hayırlı olmasını
temenni ediyorum ve görevlerinde başarılar diliyorum.
Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 167nci maddesi devlete, para, kredi, sermaye, mal ve
hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli
işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alma;
piyasalarda fiilî veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve
kartelleşmeyi önleme görev ve sorumluluğunu yüklemiştir.
İşte bu anayasal temele dayanarak ekonomik etkinliğe dayalı
rekabetçi piyasa düzeninin tesisi, korunması ve geliştirilmesi
suretiyle başta tüketici refahının ve toplumsal refahın
artmasına hizmet edecek olan 4054 sayılı Rekabetin Korunması
Hakkında Kanun 13/12/1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu
kanun çerçevesinde teşkilatlanmasını tamamlayan Rekabet Kurumu,
5/11/1997 tarihi itibarıyla fiilen faaliyetlerine
başlamıştır. Rekabet Kurumu, kurulduğu dönemden bu
zamana kadar geçen yirmi dört yılda rekabet ihlalleriyle mücadelede önemli
bir başarı elde etmiştir. 2020 yılında başlayan
ve hâlen devam etmekte olan Covid-19 salgın sürecine rağmen Rekabet
Kurumu üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için
çalışmalarına devam etmiştir.
Gelişmiş
ekonomilerin ortak noktası, etkin işleyen piyasa mekanizmalarıdır.
Bu çerçevede, piyasa ekonomilerinde işlerliğin sağlanması
ve korunması için uygulanan ekonomik politikanın temel ve merkezî
unsurunu rekabet kavramı oluşturmaktadır. Özellikle pandemiyle
birlikte gelişen, dijitalleşen dünyaya ve iş yapış
şekillerine ülkemizin seyirci kalması ve yaşanan
gelişmelere gözünü kapatması beklenmemelidir. Rekabet Kurumu da
geçtiğimiz dönemde başta Google Shopping ve Google Adwords
kararları olmak üzere dijital piyasalara ilişkin çok sayıda
kararın altına imzasını atmıştır. Özellikle
Google Adwords kararı, rekabet hukuku uygulaması açısından
emsal niteliği taşımaktadır. Nitekim, Rekabet Kurumu
kararının öncesinde Amerika Birleşik Devletlerinde arama
bazlı reklam piyasasında ve sosyal bazlı reklamlarda hâkim
durumda bulunan şirketlere rekabet hukuku incelemeleri
başlatılmıştır. Yine, Avrupa Birliği bünyesindeki
ülkelerde shopping konusunda para cezaları uygulanmıştır.
Kurumun, ticaretin
dijitalleşmesi ve e-ticaret konularına verdiği önemin bir
diğer göstergesi ise yürüttüğü sektör
araştırmalarıdır. Dijitalleşme ve e-ticaret, çevrim
içi pazar yerleri başlıklı sektör
araştırmalarıyla piyasaya dair yapılanların nasıl
inşa edilebileceğine ilişkin bir fikrî altyapının
oluşturulması amaçlanmaktadır.
Öte yandan, Kurum, gıda
sektöründe yaşanan gelişmelere de kayıtsız
kalmamış, perakende gıda ticaretiyle iştigal eden
teşebbüslerin su, yaş meyve ve sebzelerin perakende satış
fiyatlarını belirlerken 4054 sayılı Kanunun ihlal edilip
edilmediğini tespit etmek amacıyla bir soruşturma başlatmıştır.
Perakende gıda ve temizlik ürünleri ticaretiyle iştigal eden zincir
marketler ile bunların tedarikçileri konumunda olan üretici ve
toptancı seviyesindeki teşebbüslerin fiyatlara davranışlarının
incelenmesine yönelik olarak yürütülen soruşturma ise ekim ayı
içerisinde tamamlanmıştır. Özellikle bu soruşturmada,
Rekabet Kurumu, zincir marketlerin belirli organizeler içerisinde
fiyatları yükselttiğini tespit etmiş ve bu bağlamda zincir
marketlere 2,5 milyar TL civarında cezai işlem
uygulamıştır. Bu açıdan Rekabet Kurumunun da
üstlendiği görev milletimizin takdirindedir.
Diğer taraftan,
hızlı tüketim ürünleri sektöründeki yapısal sorunları
değerlendirmek amacıyla bir sektör incelemesi de Kurum bünyesinde
yürütülmektedir. Çalışma sonrasında kamuoyuna duyurulacak
raporla, sektördeki yapısal sorunların ortaya konulması ve
bunlara yönelik çözüm önerileri sunulması hedeflenmektedir. Kurumun bu
faaliyetlerini layıkıyla sürdürmeye devam edebilmesi
bakımından hem niceliksel hem de niteliksel gelişiminin sağlanması
büyük bir önem arz etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MEHMET CİHAT SEZAL
(Devamla) Başkanım
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MEHMET CİHAT SEZAL
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde tevazu, samimiyet ve gayretle bundan önce olduğu gibi,
bundan önceki yirmi yılda olduğu gibi bundan sonraki süreçte de
milletimizin haklarını korumak ve onlara hizmet etmek adına
canla başla çalışmaya devam edeceğiz diyor, 2022
yılı bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyor,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Kırşehir Milletvekili Sayın Mustafa Kendirli.
Buyurunuz Sayın
Kendirli. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
MUSTAFA KENDİRLİ (Kırşehir) Sayın Başkan,
kıymetli milletvekilleri, televizyonları karşısında
bizleri seyreden aziz milletimiz, Kırşehirli hemşehrilerim ve Gazi
Meclisimizin kıymetli üyeleri; öncelikle hepinizi sevgi, saygı ve
muhabbetle selamlıyorum. 2022 yılı bütçemizin hayırlara
vesile olmasını Yüce Allahtan niyaz ediyorum.
Tabii, biraz önce
aldığımız bir haberle
Bir üzüntümüzü sizlerle
paylaşmak istiyorum: Irakın kuzeyinde Pençe-Yıldırım
Operasyonu bölgesinde teröristlerle çatışma sonucu 3 kahraman
askerimiz şehit olmuştur. Onlara Allahtan rahmet diliyorum,
yakınlarına ve aziz milletimize de
başsağlığı diliyorum.
Hepinizin bildiği üzere
2021 yılı ihracatımız için rekorlar yılı
olmuştur. Yılın ilk ayında 15 milyar dolarla başlayan
Türkiyenin ihracatı, takip eden aylarda dalgalı bir seyir göstererek
kasımda 21,5 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek seyrine
ulaşmıştır. Böyle bir ortamda helal belgeli ürün ve
hizmetlere yönelik tüketici güvenini sağlamak ve Türkiyenin dış
ticarette helal pazardan aldığı payı artırmak için
Helal Akreditasyon Kurumu kurulmuştur. Dünya genelinde giderek artan bir
bilinçle sayıları 2 milyara yaklaşan Müslüman tüketicilerin
tükettikleri ürünlerin helal olmasına son yıllarda daha fazla dikkat
etmeye başladığını görüyoruz. Bunun yanında,
helal belgeli ürün ve hizmetlerin temiz ve sağlıklı
olmaları sebebiyle artık sadece Müslümanlar tarafından
değil gayrimüslimlerce de talep edilmeye başlanması helal
belgelendirmeye dünya genelinde atfedilen önemi daha da yüksek seviyelere
ulaştırmıştır.
Kurumumuz özverili
çalışmalarıyla daha 2019 yılı bitmeden ülkemizin de
taraf olduğu İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü helal
yaklaşımı çerçevesinde ilk akreditasyon kararını vermiştir.
Bugüne kadar 21 ülkeden 53 akreditasyon başvurusunu alan ve bu
başvuruların tamamını titizlikle inceleyen Helal
Akreditasyon Kurumu sadece tüm şartları sağlayıp gerçekten
güvenilir bulunan başvuruları akreditasyon kararıyla
sonuçlandırmıştır. Böylece, bugüne kadar kurum tarafından
verilen akreditasyon kararlarıyla 640tan fazla helal belgesi akreditasyon
güvencesi altına alınmıştır.
Kurumumuz başta
Kazakistan, Pakistan, Azerbaycan olmak üzere 6 adet uluslararası iş
birliği protokolü imzalamış ve 9 ülkeyle de iş birliği
protokolü imzalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir.
Değerli milletvekilleri,
Türkiye, daha fazla yerli ve yabancı yatırım çekerek,
yetişmiş ve nitelikli iş gücü temelli istihdamını
artırarak, yüksek katma değerli imalat ve ihracat yaparak müreffeh
bir ülke olma hedeflerine yürümeye devam edecektir. Esnaf ve
sanatkârlarımız ve girişimcilerimiz başta olmak üzere bütün
iş dünyamızın yanında yer alan Ticaret
Bakanlığımız, her türlü mali ve teknik destek
mekanizmalarıyla Türkiye'nin ihracata dayalı büyüme hedeflerine
hizmet etmeyi sürdürecektir.
Bildiğiniz gibi,
medeniyetimiz, ilim ve ahlak ile sanat ve ticareti birleştiren köklü bir
geleneğe sahiptir. Zamana karşı dik duruşuyla, özgün ve
evrensel çapta ses getiren değerleriyle başkenti Kırşehir olan
Ahilik teşkilatı, günümüz iş hayatına da yol
göstermektedir. Ticaretin ahlakla, ilmin irfanla bütünleştiği
Kırşehirden doğan Ahilik öğretisini tüm dünyaya en güzel
ve en doğru biçimde tanıtmak arzusundayız. Nitekim Türkiyenin
büyümesinin ve gelişmesinin yegâne yolunun yetmiş iki millete bir
gözle bakan Ahilik ahlakı ve çalışkanlığını
şiar edinen bir iş dünyasına sahip olmaktan geçtiğine
eminiz.
Ahi Evranı Anma ve
Ahilik Yılı faaliyetleri çerçevesinde Ahi Evran Velinin 850nci
doğum yılı hasebiyle UNESCO tarafından 2021
yılının Ahi Evran Anma Yılı olarak belirlenmiş
olmasından da iftihar ediyoruz. Ticaret Bakanlığı da anma
etkinlikleri kapsamında yıl boyunca Kırşehir başta
olmak üzere birçok farklı şehirde çeşitli etkinlikler düzenledi.
Bunların tabii ki en önemlisi Sayın
Cumhurbaşkanımızın katılımıyla
Kırşehir başta olmak üzere birçok ilde düzenlenen 34üncü Ahilik
Haftasıdır.
Değerli milletvekilleri,
esnaflığın ilim irfanla birleştiği, ahlaklı ve
erdemli ticaretin Ahilik teşkilatıyla müesseseleştiği
Kırşehir, bugünlerde çokça ihtiyaç duyduğumuz ahlaklı
esnaflarıyla ticari hayatta da adından söz ettirmekte; 300 milyon
dolara yaklaşan ihracatıyla sanayide, 250 bin büyükbaş hayvan
kapasitesiyle hayvancılıkta, yeni termal turizm
yatırımlarıyla turizmde Anadolunun parlayan
yıldızı olarak bölgesinin ve ülkemizin ekonomisine katma
değer kazandırmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MUSTAFA KENDİRLİ
(Devamla) Ahilik teşkilatının yanı sıra, Anadolu
halk kültürlerinin de büyük temsilcilerine ev sahipliği yapan
Kırşehir, yaşarken efsaneleşen Neşet
Ertaşı, Muharrem Ertaşı, Hacı Taşanı ve
adını sayamayacağım birçok ozanla da Anadolu insanının
edebini, adabını, saygısını, dürüstlüğünü, tevazu
ve kanaatkârlığını ölümsüz eserleriyle kültür hazinelerimiz
arasına yerleştirmiştir.
Dünya nereye giderse gitsin;
teknoloji, dijitalleşme insanlarımız arasına mesafe koysa
da Anadolu insanının muhabbetinin, birlik ve beraberliğinin hâlâ
canlılığını ve sıcaklığını
koruduğu Kırşehirimiz ve Kırşehirli
hemşehrilerim büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında üzerine
düşeni yerine getirmekte, birlik ve beraberliğimizi muhafaza
etmektedir.
Sözlerimi Ahi Evranı
Veli'nin bir sözüyle bitirmek istiyorum. Hakla sabır dileyip bize gelen
bizdendir, akıl ve ahlakla çalışıp bizi geçen bizdendir.
diyor, bu vesileyle Ahilik bilinciyle yaşamış,
yaşamını sürdürmüş ve tamamlamış bütün
atalarımızı hayırla ve rahmetle yâd ediyor, 2022
yılı bütçemizin milletimize hayırlı olmasını yüce
Allahtan niyaz ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına yapılan konuşmalar
tamamlanmıştır.
Sayın Altay, buyurunuz
efendim.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
4.-
İstanbul Milletvekili Engin Altayın, Pençe-Yıldırım
Operasyonu bölgesinde PKK terör örgütü saldırısı sonucu
şehit olan 3 Mehmetçike Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sizi ve yüce Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Biraz önce
aldığımız bir haberle içimize ateş düştü.
Pençe-Yıldırım Operasyonu bölgesinde 3 Mehmetçikimiz -muhtemel,
açıklamalar öyle görülüyor- PKK terör örgütü saldırısı
sonucu şehit oldu. Allah'ımdan şehitlerimize rahmet diliyorum.
Bu, aldığımız son şehit haberi olsun diyorum. Kederli
ailelerine, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine ve aziz milletimize
Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisi Grubu olarak
başsağlığı, sabır diliyoruz; şehitlerimizin
mekânı cennet olsun.
BAŞKAN Sayın
Beştaş
5.-
Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın, Ankara
Siyasal Bilgiler Fakültesinde yaşanan gerginliğe ve silahlı
kişilerce kuşatılan sol görüşlü öğrencilerin
korunması için gerekli tedbirlerin ivedilikle alınmasını
talep ettiklerine ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Teşekkürler Sayın Başkan.
Çok kısa bir
açıklama yapmak istiyorum ben de.
Çok sayıda başvuru
aldık, şu anda Ankara Cebeci'de, Siyasal Bilgiler Fakültesinde çok
büyük bir gerilim olduğu yönünde ciddi bilgiler geliyor il örgütümüzden,
farklı kurumlardan. Sol görüşlü öğrencilerin
kuşatıldığı ve dün de aynı yönlü
saldırıların yapıldığını biliyoruz
zaten. Ve oradaki esnaf ve çalışanlar, orada bulunanlar tarafından
bıçaklı gençlerin ortalıkta
dolaştığını, farklı araçlarla saldırmaya
hazırlandıkları yönünde bilgiler alıyoruz.
Açıkçası bu çatışmaların, farklı görüşler
arasındaki çatışmaların hiç kimseye faydası
olmayacağı gibi bunun önlenmesi de gerekiyor. Yani, burada daha önce
yaşadığımız olaylardan ve kötü deneyimlerden hareketle
iktidar grubuna özellikle bu konuda acil bir müdahale, bir önlem
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Özellikle, kuşatılan öğrencilerin o
silahlı bekleyenlerden korunması ve bir çatışmanın,
bir saldırının meydana gelmemesi için gerekli tedbirlerin
alınmasını ivedilikle talep ediyoruz. Biz de olayı
yakından takip ediyoruz, biraz sonra yine bilgi almaya
çalışacağız. Umarız kötü bir sonuç olmadan, bir
olumsuzluk yaşanmadan son bulur.
Teşekkür ediyorum.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (Devam)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu İdaresine
Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı Faaliyet Genel
Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali İstatistikleri
Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 282) (Devam)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI (Devam)
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU (Devam)
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU (Devam)
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU (Devam)
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına Samsun Milletvekili Sayın Erhan Usta.
Buyurunuz Sayın Usta.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi üzerine
İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Sizleri saygıyla
selamlarım.
Sözlerime başlamadan
önce, 3 şehit haberi var, içimiz yanıyor; ben şehitlerimize
Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabırlar diliyorum,
Silahlı Kuvvetlerimizin ve milletimizin de baş sağ olsun
temennisinde bulunuyorum.
Şimdi, Sayın Bakan,
hayırlı olsun öncelikle.
Sayın Nebati yok mu?
HAZİNE VE MALİYE
BAKAN YARDIMCISI CENGİZ YAVİLİOĞLU Bakan
Yardımcısı var.
ERHAN USTA (Devamla)
Sayın Başkan, nasıl yapacağız? Ben Maliye
Bakanlığı üzerine konuşuyorum, Maliye Bakanı yok.
AYHAN EREL (Aksaray) Bütçe
yok ki Maliye Bakanı olsun. Sayın Başkan, bütçe var mı ki
Maliye Bakanı olsun.
BAŞKAN Lütfen efendim,
lütfen.
BEKİR KUVVET ERİM
(Aydın) Lavaboya gitti.
ERHAN USTA (Devamla) Ya, bu
şartlarda
Yani, çünkü biz, Maliye Bakanlığına politika
önerisinde bulunacağız. Böyle bir şey nasıl olur?
BAŞKAN Sayın
Usta, siz devam edin, biz takip edelim efendim.
İSMAİL
TATLIOĞLU (Bursa) Ara verelim Sayın Başkan.
BEHİÇ ÇELİK
(Mersin) Sayın Başkan, ara verelim.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Erhan Bey, biz çıkalım, siz Maliye Bakanıyla görüşün o
zaman. Çıkalım mı biz?
ERHAN USTA (Devamla) Siz ne
yaparsanız yapın ya, zaten çıkmışsınız,
kimse yok. Yani sizin kendi grubunuz konuşurken de kimse yok.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Tamam o zaman siz özel olarak görüşecekseniz biz çıkalım.
Burası Genel Kurul, Bakanlığın yolunu biliyorsunuz siz
oradan gelmesiniz yani.
ERHAN USTA (Devamla) Ancak
Sayın Başkan, isterseniz ara verelim.
BAŞKAN Sayın
Usta, Komisyon yerinde, biz takip edelim efendim.
Siz buyurunuz efendim.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Erhan Bey, siz Bakanlıkta görüşün.
ERHAN USTA (Devamla)
İşte, devlet maalesef böyle yönetiliyor. Belki bir ihtiyaç için
çıkmıştır, bakalım, görürüz şimdi.
Yani, şunu
söyleyecektim: Bakanlığı hayırlı olsun.
Tabii, bir Bakanlık adaylığı
dönemi oldu Sayın Bakanın. Adaylık döneminde göz doldurucu
beyanatları oldu ve sonrasında Bakan oldu. Hayırlı
uğurlu olsun.
Şimdi, şu soruyu
soracaktım, kendisi artık tutanaklardan bakarak cevap verir:
Bakanlığınızı ve kendinizi ekonomi yönetiminin neresinde
konumlandırıyorsunuz? Şimdi, bu sorunun Türkiye
açısından ben çok kritik olduğunu düşünüyorum çünkü Türkiye
ekonomisini kim yönetiyor? Burası belli değil. Hazine ve Maliye
Bakanlığının pozisyonu, yeri nedir? Burası da belli
değil. Zannediyorum bir başarısızlık var ortada ve bu
başarısızlığı kimse üstlenmek istemiyor. Zaten
Sayın Cumhurbaşkanının 22 Kasımda Kabine
toplantısı sonrasında bir beyanatı oldu. On dokuz
yılın toptan başarısız olduğunu söyleyen, Sonuç
alamadık. dediği beyanatından sonra bugün, AK PARTİ
milletvekillerini de ben tebrik ediyorum. Yani on dokuz yılı silip
attılar, on dokuz yılda ne kadar başarısız
olduklarını burada her biri beyanlarıyla söylediler.
Şimdi, tabii, bu bütçeyi
konuşuyoruz da bütçenin dayandığı orta vadeli program yok
ortada. Orta vadeli program 2 nedenle çöp oldu arkadaşlar. Geçmiş
yıllarda da çöp olduğu oluyordu, makro hedeflerindendi, oralarda
rakamlar çok değişiyordu, öngörüsüzlükten kaynaklanan bir şey
vardı, şimdi o yine var. Mesela 2022 yılı için orta vadeli
program 9,27 kur. diyor, kurun şimdi kaç lira olduğunu hepimiz
biliyoruz: 13,80 kur. Yani o rakamsal hedefleri yönüyle, sadece kur değil
büyüme açısından da diğer unsurlar açısından da benzer
şeyler var. Fakat daha da önemlisi, 22 Kasımdaki Sayın Cumhurbaşkanının
bu konuşması, çok önemlidir. Orada ifade ettiği ve onun
öncesinde de bir miktar söylediği ciddi bir paradigma
değişikliği var. Yani orta vadeli programda konulan,
yazılan her şey bir kenara atıldı, şu anda yeni bir
-tırnak içerisinde yani- model uygulanıyor, o yönüyle de orta vadeli
programın bir çöp olduğunu maalesef görüyoruz. Bu, incitici bir
şey tabii.
O yüzden biz şunu
söyledik hep: Bu yapılabilir, Hükûmetin takdiridir, biz buna bir şey
demeyiz. O zaman ne yapacaksınız? Yapacağınız
şey yeni bir orta vadeli program, yeni bir bütçe çerçevesi getirmeniz
lazım. Zaten getirdiğiniz bütçenin üçte 1i bu çok kısa süre
içerisinde eridi biliyorsunuz. Yani 224 milyar dolar olarak gelen bütçe şu
anda 128 milyar doların altına indi, yani bütçenin yüzde 43ü eridi
arkadaşlar, böyle bir şey olamaz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk
kez, o istikrarsızlık dönemi dediğiniz dönemlerde dahi böyle
bir şey görülmedi Türkiyede, ilk kez böyle bir şeyle
karşılaşıyoruz. Bundan olsa gerek ki işte, artık,
on dokuz yılı toptan reddeden bir Cumhurbaşkanı ve bir AK
PARTİ Grubu var.
Şimdi Sayın Bakan,
borçlanma stratejisi
Tabii, siz yeni geldiniz ama kurumsal sorumluluk devam
ediyor. Özellikle Berat Albayrak döneminde borçlanmada ciddi hatalar
yapıldı. Ben bunu daha önceden söyledim ama tabii şimdi roller,
yani işte, her yerde kesişiyor, bazen tekrar etmek durumunda
kalıyoruz, çok detayına girmeyeceğim ancak talep ederlerse detay
hesapları kendilerine takdim edebilirim. Ne yapıldı? Altın
üzerinden, döviz üzerinden ve enflasyona endeksli borçlanmalar
yapıldı. Enflasyona endeksli borçlanmalar eskiden de vardı ancak
Türkiye, altın ve döviz üzerinden borçlanmaları belki yirmi
yıldır, otuz yıldır unutmuştu. Yurt içerisinde onlara
dönüldü. Bunun sonucunda
Şimdi yeni modeli vaktimiz
olursa konuşacağız. Bütçenin tümü üzerinde konuştuğum
için şimdi burada vakit ayırmayı çok fazla düşünmüyorum,
vaktim olursa konuşurum ancak bu model denilen şey ne yaptı?
Kuru serbest bıraktı. Ya, kur serbest olsa ne olacak, ne zararı
var bunun? diyen arkadaşlar var. Değerli arkadaşlar,
bakın, şimdi, bir yandan borçlanmayı altın ve döviz
üzerinden yapacaksınız
O zaman bile bile mi yaptınız bunu?
Yani birilerine Gel kardeşim, sen altın ve döviz üzerinden
kâğıtlarımızı al, biz nasıl olsa dövizi ve
altını
Ben altının ons fiyatını söylemiyorum,
kura endeksli kısmını söylüyorum. O da döviz gibi hareket
ediyor. Ondan sonra gel, biz de yarın bir gün size çok güzel kazançlar
vereceğiz. diye birilerine özellikle mi yaptınız bunu? Türkiye
Cumhuriyeti hazinesine kumpas mı kurdunuz Sayın Bakan? Yani olsa
olsa, hakikaten, ancak kötü niyetle yapılacak bir şey olur bu. Çok
ikaz edildiniz, ikaza rağmen bunlar devam etti. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
Bakın, sadece
kasım-aralık; aralıktan 9 gün, kasımdan 30 gün; 39 günde, sizin bu yanlış
borçlanmalarınız nedeniyle hazinenin borcu ne kadar arttı
biliyor musunuz, hiç hesap ettiniz mi? 606 milyar TL arttı
arkadaşlar. Yani bir ay, bir buçuk ay yok bu süre; 39 gün içerisinde
hazinenin borcu 606 milyar TL arttı. Borç arttı demek, ne demek? Ya,
gelir toplayacaksınız, borç ödeyeceksiniz. Borçlanma ve borç
ödemeleri, yeni sistem gereği finansman tarafındadır ama özü
itibarıyla baktığınızda gelir toplayacaksınız,
borç ödeyeceksiniz. Aylık geliriniz ne kadar yani bir ayda, kabaca? Otuz
dokuz güne bir ay dersek bir ayda borcunuz 606 milyar TL artıyor, sizin
ekim ayındaki aylık vergi geliriniz 96 milyar TL. Yani bir ayda bütün
bu vatandaşlardan topladığınız verginin 6,3 katını
bu yanlış borçlanma stratejisinden dolayı birilerinin cebine
aktardınız. Bunlar da kim? Devlete borç veren faizciler.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Bir yandan da
tutuyorsunuz Faiz lobisi var. diyorsunuz, biz sizin nerenize, nasıl
inanacağız?
Bu hesabı biraz geriye
götürürsek bu 606 milyar TL dediğimiz şey, yılın
başından itibaren baktığınızda, on bir aylık
dönemde de 935 milyar TL. Bakın, on bir ayda 935 ama son otuz dokuz günde
606 milyar TL. Bu ülkede nasıl Ben böyle, kuru başına
bırakırım. diyebilirsiniz? O zaman bilerek yapıyorsunuz
bunu. Birilerine para kazandırmak için yapıyorsunuz. Bunun çünkü
başka hiçbir mantıklı izahı yok. Daha şeylere
girmeyeceğim, dış borçların 3 trilyon
arttığına, yıllık bütçe gelirinizin 1 trilyon
olduğu düşünülürse onun 3 katı kadar dış borcun
arttığına. Ya, bu ülkeyi ilanihaye yani borçlu ve borcunu
ödeyemeyen bir ülke hâline getirdiniz.
Cumhuriyet tarihi boyunca
ülkenin bütün borç stoku -dış borç anlamında söylüyorum- 3,2
trilyonken bunu on bir aylık dönemde -sizin on sekiz
yılınız da var bu cumhuriyet tarihi dediğimde- 2ye
katladınız. Bütün cumhuriyet tarihi boyunca hatta Osmanlıdan
kalan, Düyun-ı Umumiyeden kalan borçlar da dâhil 3,2 trilyon lira olan
dış borcu bu yılın başı itibarıyla şu anda
6,2 trilyon liraya getirdiniz ve kasıla kasıla Yeni model uyguluyoruz.
diyorsunuz, Allahtan korkun ya, Allahtan korkun! Böyle bir şey olamaz.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Daha bu bahis
uzatılabilir ama uzatmanın da çok fazla bir gereği yok,
dediğim gibi konuştuğumuzdan ne kadar anlıyorsunuz, ondan
da emin değilim işin doğrusu.
Şimdi, bakın,
değerli arkadaşlar, biz Faiz düşürülmesin. demiyoruz, yüksek
faize ilk önce biz karşıyız. Biz sizi sürekli buralardan Yüksek
faiz veriyorsunuz. diye eleştirdik ya. Dünyada, Avrupa Birliği
ülkelerinde faiz sıfırken, efendim, Polonyada 1,25ken, Güney
Afrikada 3,75ken niye bu ülkede 15, 18, 20 faiz veriyorsunuz. diye biz
eleştirdik ama idari kararla düşürdüğünüz faizin sonucunun
işte şimdi ne olduğunu görüyorsunuz. En son borçlanma yüzde
kaçtan yapıldı Sayın Bakan? Yüzde 22,70. Politika faizimiz kaç?
Yüzde 15.
Ha, ne diyorlar? Ya,
başka ülkelerde de bu var. Başka ülkelerde böyle bir şey yok
yani bakın, sizin bu saçmalıklara
başladığınız günde 16,50ydi bu ülkede faiz
oranları -yüksek miydi, gene yüksekti ama 16,50ydi- şimdi 22,70e
getirdiniz; yüzde 6,10 puan faizlerde artış yaptınız; güya
politika faizini aşağıya indirdiniz. Ben ne anladım bu
politika faizini aşağıya indirmenizden ya? Hazinenin borçlanma faizi
yüksek mi? Yüksek.
Sayın Bakan, millete
vergi borcu için yüzde kaç gecikme faizi uyguluyorsunuz? Öğrencilere yüzde
kaç faiz uyguluyorsunuz kredi borcu için? Yüzde 19,2. Onu niye
düşürmüyorsun? Politika faizini düşürüyorsun. Politika faizini
düşürmekten kasıt ne?
Değerli arkadaşlar,
faizin düşmesine seviniyorsunuz, ben de keşke düşse diyorum ama
yüzde 15le bankaya para veriyorsunuz, yüzde 22,70le aynı banka geliyor,
Hazineye para veriyor. Ya, böyle bir şey olabilir mi ya? (İYİ
Parti sıralarından alkışlar) Bu soygun düzenini siz
yarattınız bu ülkede. Yazıklar olsun ya, yazıklar olsun ya!
Bir de geliyorsunuz, model varmış gibi konuşuyorsunuz, Allahtan
da korkmuyorsunuz.
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Soygun modeli
ERHAN USTA (Devamla) Soygun
modeli, kumpas
Bu model, Hazineye kumpastır arkadaşlar. Siz bu
Hazineden mi intikam almaya çalışıyorsunuz, cumhuriyetten mi
intikam almaya çalışıyorsunuz? Ne yapıyorsunuz, ben
anlamıyorum yani bir hükûmet on bir ayda cumhuriyet tarihi boyunca
yaratılmış dış borç kadar dış borç
yaratır mı arkadaşlar ya? Böyle bir şey olabilir mi ya?
Bunu nasıl kabul edeceğiz, nasıl ödeyeceğiz bunu?
Torunlarımız borçlandırılıyor. Daha bunların
içerisinde kamu-özel iş birliği projelerinden gelecekler yok, daha
bunların içerisinde -eğer bu tutumunuz devam ederse- önümüzdeki
aylarda gelecek faiz indirimleri veya faizle ilgili, daha doğrusu
saçmalıklarla ilgili gelecek yüklerin hiçbiri yok, onları da
bakıp göreceğiz değerli arkadaşlar.
Şimdi, bir şey daha
söyleyeyim: Ben geçen bütçenin tümünü konuşurken burada On dokuz
yılda 516 milyar dolar faiz ödediniz. dediğimde bazı AK
PARTİli arkadaşlar hopladı: Ya, nasıl olur, bütçenin
payına bak. Tamam, paya baktığınız zaman iyi, zaten
ben onu söylüyorum, biz burada hep şunu söyledik: 99 yılının
sonunda başlatılan programın temel amacı, bütçe
açıklarını düşürmek ve dezenflasyon programıydı.
Elbette oralarda mesafe alındı, ancak bunun payının
düşmüş olması, bütçeden 516 milyon dolar faiz ödediğiniz
gerçeğini değiştirmiyor. Sizden önceki iktidarlar, aynı on
dokuz yılda yani geriye doğru on dokuz yılda bunu 248 milyar
dolarla çözdü ve devletin çarkı aynı üç aşağı beş
yukarı. Yani şu anda başımız göğe mi erdi? 248
milyar dolarla döndürdüğü çarkı -faiz açısından- siz 516
milyar dolara çıkardınız.
Şu anda şunu iddia
ediyorum ve söylüyorum: Hesabını yapın, akşam konuşurken
burada görüşelim. Bu faiz de gerçekçi faiz değil, faizler gizleniyor.
Arkadaşlar az önceki söylediğim, sadece otuz dokuz günde
yaratılan 606 milyar TL, borç stokunda gözüküyor. Aslında o bir faiz
reel anlamda yani o gün TL cinsinden borçlanmış olsaydı yüzde
18-20 faizle borçlanacaktı, bu kadar olmayacaktı yük ama şimdi
dolar üzerinden borçlanıyorsun, güya altı aylık 1,20yle
borçlanıyorsun, faizde gözüken kısmı sadece 1,20 ama benim
ödediğim, aldığıma göre verdiğim arasında yüzde
50 fark var. O 606 milyar TLyi de koyun bakalım, sadece fazla geriye
gitmeye gerek yok- otuz dokuz günlük faizi koyun, ödediğiniz faiz nereye
geliyor? Ondan sonra da kalkıyorsunuz yok faiz lobisi, bilmem ne diye
birilerini itham ediyorsunuz. Yani bunları anlamak mümkün değil.
Şu bahse girmek
istemiyordum ya, nasıl bunu söyleyebilirsiniz. Nerede o milletvekili
arkadaş? Çıktı. El pençe divan durdu IMFnin
karşısında. diyorsunuz ya. Sizden önce iktidarda kim
vardı? O iktidardan kalan siyasi parti şu anda kim arkadaşlar?
Ya, böyle bir şey olmaz ya. Azıcık nezaketiniz olsun hiç
olmazsa. Ben o dönemin bir bürokratıyım arkadaşlar yani bir
bürokratın, tabii, sorumluluğu bir siyasetçi kadar olmaz. Hiç kimse,
hiçbir Türk bürokratı, IMFin önünde el pençe divan durmadı
kardeşim! (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
IMFle program yapmak
kötüdür, keşke ülke IMFin kucağına düşürülmesiydi ama
ülkeyi şu anda sizin aldığınız 2002den daha kötü
duruma getirdiniz, IMFle program yapacak durumunuz dahi yok. IMFle program
yapmak kötüyse IMFle en uzun programı beş buçuk yıl boyunca siz
yürüttünüz bu ülkede. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) 2 defa da programı yenilediniz; elinizde şans
vardı, Uzatmıyorum programı. diyebilirdiniz, Yırtıp
atıyorum. diyebilirdiniz veya Şurasını beğenmiyorum,
orasını düzelteceğim. diyebilirdiniz, hiçbirini demediniz.
Efendim şimdi ne? IMF
borcunu ödedik. Ya, IMF borcunu, vadesi gelen borcu elbette ödeyeceksin, en
fazla kaynağı zaten sen kullandın, IMFten para kullanmadın
mı senin döneminde? Bir tüccar düşünün veya bir KOBİ
düşünün, eve geliyor, hanıma caka satıyor, diyor ki: Ziraat
Bankasının borçlarını ödedim. E, bey, nasıl ödedin?
Halkbanktan kredi kullandım, Ziraat Bankasının borcunu ödedim.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Yani IMF
borcunu ödemiş mi oluyorsunuz ya? Tokyodan, Londradan milyarlarca dolar
borçlandığınız kamunun borcu çığ gibi
büyümüş, ondan sonra geliyorsunuz IMF borcunu ödedik. diye basit siyaset
yapıyorsunuz ya! Yapmayın Allah aşkına arkadaşlar ya!
Şimdi, fiyat
artışları başımızın
sıkıntısı, değil mi? Bakın, akşamleyin bu
hesabın da mutlaka değerlendirmesini istiyorum. Yanlışsam
düzeltin, ben hesap adamıyım, rakam adamıyım. Şimdi,
ne deniliyor -yeni şey- fiyat artışlarından kim sorumlu?
Stokçular sorumlu. O zaman BOTAŞ stokçu mu arkadaşlar ya? BOTAŞ
niye sürekli doğal gaza zam yapıyor? O zaman en büyük stokçu kamu.
Veya akaryakıt şirketleri stokçu mu, niye durup durup zam
yapıyorlar?
DURMUŞ YILMAZ (Ankara)
Lisanslı depoları da söyle.
ERHAN USTA (Devamla) E, siz
bu ekonomiyi yönetemezseniz
Az önce dediğim gibi, borçları bir
yandan artırıyorsunuz, bir yandan da milleti
fakirleştiriyorsunuz; bunun farkında değilsiniz.
Bakın, ben
hesabını yaptım. Şu ana kadar akaryakıt, doğal
gaz hemen hemen, üç aşağı beş yukarı aynı. Kimse
doğal gazın spot piyasada 1.300 dolarlara
çıktığını filan söylemesin bana, ben bunları
biliyorum kardeşim. Bizde BOTAŞ'ın kontratları
uluslararası ham petrol fiyatlarına bağlıdır, tamam
mı? Spot piyasa bizi şu anda ilgilendirmiyor. İlgilendiren
kısmı ne? O da sizin beceriksizliğiniz. 2021 yılı
içerisinde 3 tane ülkeyle bizim bir kısım taahhütlerimiz bitti.
Onları zamanında yenilemediniz, şimdi yüksek fiyatlara o
kısmıyla maruz kalıyorsunuz. Ama paçalladığınız
zaman toplam içerisinde o düşüyor. Efendim neymiş? 1.300 dolara
çıkmış LNG fiyatları. Ondan sonra
Yok, öyle değil.
Biz, ham petrol fiyatı üzerinde gidiyoruz. Ham petrol fiyatları da
belli. Yılın başında 51,5 dolar, şu anda 76 dolar.
Ama esas bizdeki
artış, değerli arkadaşlar, kurdan geliyor. Yani şu
anda hem ham petrolde hem de
Ham petrol için çok iddialıyım
-akaryakıt fiyatları için daha doğrusu- LNGde de yani
doğal gazda da üç aşağı beş yukarı aynı;
bunların artışlarının sadece yüzde 1i
uluslararası petrol fiyatlarındaki artıştan geliyor, dörtte
3ü sizin beceriksizliğinizden geliyor, kurdan geliyor. Millete de bunu
yutturuyorsunuz değil mi? Ne yapalım? A Haberi izleyince Efendim,
ham petrol fiyatları yükseldi, ondan zam yapmak durumunda kalıyorsak
Hatta yansıtmıyoruz vatandaşa. filan diye edebiyat
yapıyorsunuz, yazık ya. Yazık, böyle bir şey asla kabul
edilemez. Bu, sizin beceriksiz ekonomi yönetiminizin faturasıdır.
Hazineye olan fatura da odur, millete olan fatura da sizden kaynaklanır.
Şimdi, daha uzatabiliriz
bu bahsi. Ya, bir de burada hakikaten insanın bir miktar yüzünün
kızarması lazım ya. Almanya'yla bizim akaryakıt
fiyatlarını, pompa fiyatlarını
karşılaştırıyorlar ya, Amerika'yla
karşılaştırıyorlar. Efendim, orada 1 euroymuş,
bizde de -kaç euroydu bizde şimdi- 67 euro sent. Ya, kardeşim, Almanya
dediğin senin 7 katın, 8 katın -54 bin dolar- kişi
başı geliri var. Alım gücüne göre baksana. Almanya'yla mukayese
ettiğimizde aynı alım gücü içerisinde olduğumuz zaman mazot
fiyatlarının bizde 2 lira 25 kuruş olması lazım; 10,5
lira falan değil. 2 lira 25 kuruş olursa şunu diyebilirsiniz
bana: Biz de Almanya'yla alım gücü açısından
fiyatlarımız aynıdır.
Hele Amerikaya
geldiğinizde -şimdi baktım, arkadaşlara mesaj
attırdım, Teksasta oturan bir arkadaşım var- orada galon,
bunu litreye çeviriyorum, benzin 74 sent arkadaşlar, mazot 84 sent.
Türkiyede ne kadar? Ya, dolar cinsinden bile -bırak alım gücünü-
Amerikadan daha pahalı satıyorsunuz ya; 76 sente benzini, yine 76
sente de mazotu; benzini pahalı, mazotu 3-5 sent ucuz satıyoruz.
Amerikayla mukayese ettiğimizde, alım gücüne göre mukayese
ettiğimizde
Çünkü Amerikanın 63 bin dolar kişi başı
geliri var arkadaşlar. Niye sen öyle mukayese ediyorsun, öyle bire bir
mukayese yapılır mı? Bunlarda alım gücü üzerinden mukayese
yapılır. O mukayeseyi yaptığınızda, Amerikayla
alım gücü açısından baktığımızda bizde 10
sent olması lazım, 1 lira 40 kuruş olması lazım,
akaryakıt fiyatlarını karşılaştırdığımızda;
1 lira 40 kuruş Amerikaya göre, Almanyaya göre
baktığımızda 2 lira 25 kuruş olması lazım.
Milleti kandırmayın lütfen.
Şimdi, sanayide
doğal gaz meselesi
Ya, geliyorsunuz, gidiyorsunuz, bir yandan diyorsunuz
ki: Üretim, ihracat, yatırım. Eyvallah. Ya, zaten bunu
yapmadınız diye
Beni tanıyanlar bilir, 2015te mi biz
milletvekili olduk, ondan beri Ya, olmaz kardeşim, şu ülkenin
parasını taşa toprağa gömmeyin. Dışarıdan
borç alıyorsunuz, taşa toprağa parayı gömüyorsunuz. dedik,
dedik, dedik; tamam mı? Ancak, çok şükür onu idrak ettiler ama on
dokuz yıldan sonra idrak edildi. Şimdi Üretim, istihdam,
yatırım. deniliyor. Ya, kimsenin itiraz ettiği yok. Doğal
gaza yılın başından beri yapılan zam kaç? Bak,
Aralık 2020,
Böyle
baktığınızda yani bu yılın başından
itibaren kalan aylarda da aynı miktarda doğal gaz
kullanıldığını düşündüğümüzde 5,015e
çıkıyor doğal gaz fiyatı sanayici için arkadaşlar;
1,400den 5,015e çıkıyor, yüzde 258 artış! Böyle bir
şey olabilir mi? Bu, neden kaynaklanıyor? Allah rızası için
bana söyleyin ya, vicdanınıza sesleniyorum, bunun ne kadarı uluslararası
fiyatlardan kaynaklanıyor? Çok az kısmı, işte az önce
söyledim, bunların tamamı sizin beceriksizliğinizden kaynaklanan
şey. Dolayısıyla OSBlere bunu yapmaya hakkınız yok,
sanayiciyi öldürmeyin, sanayiciyi öldürüyorsunuz ya, Üretimini kıs.
diyorsun ya. Geçen yılın yani daha doğrusu bu yılın
başında yüzde 60ını geçtiğin anda yüzde 50 sanki ceza
yani sanki sanayicinin doğal gaz kullanması kötü bir şeymiş
gibi.
Sayın Başkan, böyle
bir şey olabilir mi ya? Böyle bir şey olabilir mi, bu kabul
edilebilir mi? Bu nasıl bir fiyat ayarlamasıdır?
Yapıyorsunuz, hiç olmazsa hepsine yapın. Yani Geçen aylardaki
yaptığının yüzde 60ını geçersen ben sana yüzde
50 doğal gazı daha fazla veririm. diyen bir mantıkla, bir
anlayışla Türkiyeyi yönetiyorsunuz, böyle bir şey olamaz.
Çok söylenecek şey
vardı, onların hiçbirisine vaktim kalmadı fakat Sayın
Cumhurbaşkanının açıklamaları var yani o sıcak
gündem, onlara bir miktar girecek olursam. Ne diyor Sayın
Cumhurbaşkanı? Diyor ki Üretim, yatırım, tasarruf. Yastıkaltında
paralar var, DTHlerde paralar var. Bunu geçen sefer söylediniz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
ERHAN USTA (Devamla) 3
milyar dolar bir haftada döviz tevdiat hesaplarından para çekildi. TL
mevduata gitti mi? Gitmedi. Nereye gitti? Yastık altına gitti. Ya
bunlar tehlikeli laflar arkadaşlar, bu laflar, bunları lütfen
konuşmayın. Dün akşam yine Kabine toplantısı
sonrası Sayın Cumhurbaşkanı bunları söyledi.
Dolayısıyla, bakın, döviz tevdiat hesaplarındaki
paraların zaten birçoğu bireyseldir. Onu döviz tevdiat hesabına
yatırdıysa zaten o sistemin içerisinde, sistemin
dışına da para kaçıyorsa, kusura bakmayın, sizin
beceriksizliğinizden, milletin, kendi vatandaşınızın
size güvenmemesinden kaynaklanıyor. Kurumsal bir firma eğer burada
parasını dövizde tutuyorsa, yatırım yapmıyorsa o da
yine size güvenmediği için yapmıyor. İstikrar olmayan yerde
yatırım olur mu? Kur yarın kaçla bitecek? Yatırım bir
günde mi yapılıyor? İki yıl sürüyor, üç yıl sürüyor,
30 lira kurdan belki arkasını tamamlayacak. Buna kim girebilir böyle
bir ortamda?
Şimdi Stoklara el
koyacağız. dediniz. Stoklar; şimdi yeni günahkâr stokçular oldu
ya Fiyat artışı stokçulardan kaynaklanıyor. deniliyor.
Şimdi, vatandaş bununla birleştiriyor Ya, bu yastıkaltını,
DTHleri çok fazla söylüyorlar. Acaba bunlara da el koyma mı gelir? diye
piyasada tedirginliği kendi kendinize yaratıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Devamla)
Sayın Başkanım, bitireceğim.
Şimdi, Sayın
Cumhurbaşkanı çok fazla yatırım tavsiyesi veriyor.
Yatırım tavsiyesi veriyor fakat Sayın Cumhurbaşkanına
güvenerek yatırım yapan herkes zarar etti değerli
arkadaşlar. Ne dedi? Dövizlerinizi bozdurun. dedi, o millet zarar etti;
başka şeyler söyledi, hepsi zarar etti. Eğer bir aracı
firmada çalışmış olsaydı veya bir yatırım danışmanlık
ofisinde çalışmış olsaydı Sayın
Cumhurbaşkanı şimdiye çoktan işini kaybederdi, kovulurdu
çünkü yatırımcısına, müşterisine zarar ettiren bir
Cumhurbaşkanı var. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Özdemir, söz talebiniz vardı, gözden kaçtı, kusura bakmayın.
Buyurun efendim.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
6.-
Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemirin, Pençe-Yıldırım
Operasyonu bölgesi ile Bahar Kalkanı Harekâtı bölgesinde şehit
olan Mehmetçiklere Allahtan rahmet dilediğine ve
Pençe-Yıldırım Operasyonu bölgesinde gerçekleştirilen hava
harekâtına ilişkin açıklaması
AHMET ÖZDEMİR
(Kahramanmaraş) Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün içimizi yakan, bizleri derin bir acıya
ve üzüntüye boğan haberler aldık. Irak'ın kuzeyindeki
Pençe-Yıldırım Operasyonu bölgesinde bugün teröristler
tarafından yapılan saldırı sonucunda 3 kahraman Mehmetçikimiz
şehit oldu.
Yine, bugün Bahar
Kalkanı Harekâtı bölgesinde yol emniyetini almakla görevli Piyade
Uzman Çavuş Emre Ceylan uçurumdan düşerek şehit oldu.
Pençe-Yıldırım
Operasyonu bölgesinde tespit edilen hedeflere yönelik hava harekâtı
gerçekleştirilmiş, ilk belirlemelere göre 6 terörist de etkisiz hâle
getirilmiştir. Bilinmelidir ki terör örgütlerinin kökünü
kazıyıncaya kadar mücadelemiz ve
kararlılığımız sürecek.
Aziz şehitlerimize
Allahtan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı
diliyoruz.
Bir kez daha tüm terör
örgütlerini ve destekçilerini lanetliyoruz.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (Devam)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali İstatistikleri
Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 282) (Devam)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI (Devam)
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU (Devam)
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU (Devam)
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU (Devam)
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Denizli
Milletvekili Sayın Yasin Öztürk.
Buyurunuz Sayın Öztürk.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) Gelir İdaresi
Başkanlığı ve Kamu İhale Kurumu bütçeleri üzerinde
İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Birbirinden alakasız
görünse de ülkemizin kasasından Z raporu alınırken birbirini
doğrudan etkileyen 2 kurumun 2022 bütçesini görüşüyoruz. Gelir
İdaresi Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığının
bağlı kuruluşu, Kamu İhale Kurumu ise
Bakanlığınızın ilişkili kuruluşu.
Gelir İdaresi
Başkanlığının başlıca görevi, devlet
alacaklarının tahsilini sağlamak ve bu konuda gerekli tedbirleri
almaktır. Devlet alacaklarını kamu hizmetlerinde kullanmak üzere
toplar, topladığı gelirle de bu hizmetleri
gerçekleştirebilmek için mal ve hizmet satın alır. Bu satın
alma faaliyetlerini de kamu ihaleleri yoluyla yapar.
Gelir ve satın alma
birbiriyle bağlantılıdır. Geliriniz çoğaldıkça
satın alma gücünüz artar. Satın alma da bir tercihtir. İktidar,
hepimizin vergilerinden oluşan bütçemizi kullanırken tercihini
yapıyor; hem israfa varan lüks harcamalar yapıyor hem de
alışverişte güvendiği, sır saklayan dostlar
kazansın istiyor ki foyası ortaya çıkmasın, milletimiz görmesin
istiyor.
Değerli milletvekilleri,
Kamu İhale Kanunumuz 2002 yılında yürürlüğe girdi ancak bu
70 maddelik Kanun 190 küsur defa değiştirildi. Bir kanunda bu kadar
değişiklik yapılır mı? Eğer
Alışverişte adamım kazansın. denilirse
yapılır. Ne zaman malum 5liden 1i büyük bir ihaleye girecek olsa
kanun değişiyor. Değişmeyen tek şey ise ihale yöntemi,
21/b; tanıdıkları davet edip pazarlık yapmak. Tekrar
ediyorum, bu projelere garanti adı altında ayrılan ödenek
tutarları bile birçok bakanlığın bütçesinden katbekat
fazla. 21/b kapsamındaki bu ihaleler verilirken Kamu İhale Kurumu
işlevsiz kaldı. İlan yapılmayan ihalelerde, ihale
dokümanının sadece idare tarafından davet edilenlere
satılacağı hüküm altına alınmıştır.
İdare kimdir? Bunu sorgulamak bile abesle iştigal; her konuda tek tek
yetkili, son sözün sahibi, tek sahibi, Teklik Allah'a mahsustur.dan Teklik
benim şahsımdır.a dönüşen zihniyetin sahibi. İhaleye
davet edilmeyenler de ihale dokümanını bile
alamadığından şikâyet etme ehliyetine bile sahip olamamaktadırlar.
Yine, Kamu İhale
Kanunu'nun istisnalarını düzenleyen bir maddesi var ki evlere
şenlik. Kanunda savunma, güvenlik ve istihbarat veya gizlilik içerisinde
yürütülmesi gereken mal ve hizmet alımları verme yetkisi de
Sayın Cumhurbaşkanına tanındı. Cumhurbaşkanı
bu yetkiyi öyle bir genişletti ki bugün, kurumlar, araç kiralama
hizmetleri, bakım, onarım, tadilat işleri yanında, tuvalet
kâğıdı alımlarını bile ticari sır içinde
yapar hâle geldi. İstisnalar bu kadar artınca da Kamu İhale Kurumunun
görevi kamu alımlarında dönen dolaplara seyirci olmakla
sınırlı kaldı.
Değerli milletvekilleri,
hep garanti ödemeli şehir hastanesi, otoban, havaalanı ihalelerinden
bahsedecek değiliz, size bu defa değişik bir ihaleden bahsetmek
istiyorum: Önem seviyesi hayati; hikâye aynı, yerli ve millî üretim
garantili ihale ve iktidara yakın bir şirket. 2015 yılında
Sağlık Bakanlığı, Çalışma
Bakanlığı ve Kızılay arasında yerli plazmadan
plazma ürünleri üretilmesi projesi konusunda bir protokol imzalandı. Proje
kapsamında, Kızılayın topladığı ancak
kullanılmayan kanlar ham madde olarak değerlendirilecek,
sağlık alanında Türkiyenin en önemli ithalat kalemlerinden olan
kan ürünleri millîleşecekti. Proje duyurulduktan sonra 18 firma üretime
talip oldu. Kriterlerin açıklanmasından sonra da şartlar
değiştirilerek sayı 2ye düşürüldü ve ihale, en iyi teklifi
verdiği söylenen ancak ihale dokümanında en az beş
yıllık ilaç üretim deneyimi olması gerektiği,
vurgulanmasına rağmen bu sektörde hiçbir yatırımı ve
deneyimi olmayan bir firmaya verildi. Firma, proje ortaklarıyla 2
ayrı sözleşme yaptı; SGKyle olan on iki yıllık
sözleşme 2017de, Kızılayla olan sözleşme ise 2018
yılında imzalandı. Bir ürünün yerli ve millî olması için bu
ürünleri üretecek fabrikanın da Türkiyede kurulu bulunması gerekmez
mi hele hele böylesine önemli ve stratejik bir konuda? Ancak ihaleyi alan
şirketin bırakın fabrikayı, Türkiyede laboratuvarı
bile yok. Ama şirketin Almanyada kan ürünleri ithalatı yapan bir
ortağı var. Yandaş firmamız sayesinde, onların aracılığıyla
Kızılaydan toplanan plazmaları yurt dışına deneme
üretimi ve testlerin yapılacağı bu laboratuvarlara göndermeye
başlıyoruz.
Değerli milletvekilleri,
ihalenin kime verildiği, nasıl verildiği tabii ki kamu
yararı adına bir sıkıntı. Ancak asıl
sıkıntı kanımızın, DNA verilerimizin, genetik
kodlarımızın bir yandaşı ihya etmek adına yurt
dışına çıkarılması. Bu iktidardan, işini
yapmaya çalışan, alınlarından öpülecek müfettişlerimiz
var; bu durumu tespit edip uyarıyorlar. Yerli bağışçıdan
toplanacak plazmanın yanı sıra tam kan test tüplerinin de yurt
dışı firmalara gönderildiği
anlaşılmıştır. Kanların Almanyaya gönderilmesi
DNA bilgileri açısından risk yaratmaktadır. Olan ne biliyor
musunuz? Özellikle vatandaşımızın genetik, biyogüvenlik verileri
zahmetsizce yabancı ülkelerin bilgisine sunuldu. Sözleşme süresi beş
yıl, sözleşmeye konu kan ünitesi yılda 5 milyon ünite; 25 milyon
ünite kanın yurt dışına çıkarılması
Anadoludaki insanımızın DNA profilini çıkarmak için
fazlasıyla yeterlidir. Şimdi, milletimizin verdiği yetkiyle bu
Genel Kurulda konuşma hakkı bulunan bir milletvekili olarak
soruyorum: Genetik haritalarımızın yabancı ülke kurum ve
kuruluşlarının eline geçmesinde, bize ait ve yaşamsal önemi
bulunan biyolojik verilerin ifşa edilmesinde nasıl bir kamu yararı
vardır? Rahmetli Osman Durmuşun Oktar Babuna meselesi nedeniyle
verdiği mücadele hâlâ hafızalarımızda tazeliğini
koruyor.
Yeni dünya düzeninde
saldırı, savunma, korunma ve savaş stratejileri
değişmiştir. İki yıl önce Çinde ortaya çıkan
Covid-19, hâlâ tüm dünyayı etkisi altında tutmaya devam etmektedir.
Virüsün genetik varyantlarının değişmesi nedeniyle, bu
salgının etkisinin ne kadar süreceğine ilişkin bir öngörüde
dahi bulunulamamaktadır. Şu an dünyanın elindeki tek silah ve
savunma sistemi aşıdır. Böyle bir durumda genetik verilerimizin,
biyolojik verilerimizin bizim dışımızdaki ülkelere
açık hâle getirilip ifşa edilmesi hangi akla sığar? Siz, bu
konuda hiç mi endişe taşımıyorsunuz? FETÖ, FETÖ
diyorsunuz ya, Ankarada, Mamakta Adasel Vakfı adıyla
çalışan bir genetik ve kök hücre merkezi vardı. Bu vakfın
kurucusu ve yönetim kurulu üyeleri kimlerdi? Kuruluşunda yer alanlardan
hâlâ görevde olan ve/veya firari olanlar var mıdır? Birini ben
söyleyeyim: Vakfın kuruluşundaki kişi FETÖden kaçak Tuncay
Delibaş, FETÖnün doktoru. O tarihlerde kamu hastanelerinin laboratuvar
işletmeleri bu adamın elindeydi. 15 Temmuzda el konulduktan sonra bu
merkezin adını Aziz Sancar Araştırma Merkezi olarak
değiştirdiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla)
Sadece adını, temiz olan bir isme değiştirdiniz.
Yaptığınız aynı, işlev aynı, FETÖ ne
yapıyorsa onu yapmaya devam ediyorsunuz. FETÖnün bu kuruluşunun,
vatandaşlarımızın kanlarından; DNA dizi analizi, doku
uyumluluk testleri ve benzeri kişisel ve tüm toplumun ortak hassasiyetine,
hayatiyetine matuf biyolojik verileri topladığını
biliyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde bu merkezde toplanan
verilerin hangi haber alma teşkilatına veya herhangi bir ülkenin
misyonuna gönderilip gönderilmediği konusu araştırılmış
mıdır? Bu veriler vatandaşlarımızı biyolojik bir
taarruzun açık hedefi hâline getirmektedir. Ülke savunması sadece
bütçede savunma harcamalarına ayrılan ödeneği artırmakla yapılmaz.
Savunma, açık saldırılara karşı önlem almayı da
gerektirir.
Sözüm bitti
Türk milletinin
kanını bile ihaleye çıkardınız, bunu ne tarih ne Türk
milleti unutacaktır.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Ne
ayıp konuşma bu ya!
YASİN ÖZTÜRK (Denizli)
Yapmadın mı, yapılmadı mı?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Ne
kadar ayıp ya!
YASİN ÖZTÜRK (Denizli)
Git Mamakta, bak oraya.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Çok ayıp ya!
YASİN ÖZTÜRK (Denizli)
FETÖyle çok güzel mücadele ettiniz...
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Çok ayıp bir şey!
YASİN ÖZTÜRK (Denizli)
daha bir de görevde olanlar var, daha onları da söyleyeyim mi istiyorsan?
Birisi Cumhurbaşkanının Danışmanı.
BAŞKAN İstanbul
Milletvekili Sayın Ümit Beyaz.
Buyurunuz Sayın Beyaz.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA ÜMİT BEYAZ (İstanbul) Değerli milletvekilleri,
Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Vatanımız için,
bayrağımız için ömrünün baharında toprağın kara
bağrına düşen bugünkü şehitlerimizle birlikte tüm
şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Türk milletinin başı
sağ olsun.
AKP döneminde
özelleştirme politikaları hız kazanmıştır. Kamu
faaliyet gösterdiği alanlardan özel sektör lehine çekilirken kamunun
ücretsiz sunduğu hizmetler paralı hâle dönüşmüştür yani
kamu yararı ve hizmeti gözetilerek yapılan faaliyetler sermayenin
işleyişine bırakılarak kapitalist ekonominin kâr
mantığı hâkim kılınmıştır. Türkiyeyi
şaha kaldıracağını, zincirlerini
kıracağını iddia eden AKP, Türkiyenin kurduğu,
işlettiği, hizmet ürettiği kurumları satarak 62 milyar
dolarlık özelleştirme yapmıştır. Milletin
parasını nereye harcadığınızı millete
açıklamak zorundasınız. Milletin bizi vekil kılarak
gönderdiği yüce Mecliste sormamız gereken soru şudur:
Özelleştirmeden elde edilen gelir, yatırım veya devletin
borçlarının azaltılmasında mı
kullanılmıştır? Madem bugün Türkiye bir ekonomik
kurtuluş savaşı veriyor, bu savaşı verecek olan
vatandaşlarımız da gelirlerin nereye
harcandığını bilmek istiyor. Bu paralar nereye gitti, kimin
cebine girdi? Daha 128 milyar dolar nereye gitti? sorusunu
yanıtlayamayan sizler, milletin bu sorularıma cevap verebilecek
misiniz? Bu gelirlere rağmen niçin 500 milyar dolardan fazla faiz ödedik
ve hâlâ Türkiye olarak niçin 500 milyar dolar borç altındayız?
Devletin parasını har vurup harman savuranlar, işletmelerini
peşkeş çekenler bu paraların hesabını vermek
zorundadır.
İçinde bulunduğumuz
süreçte bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğumuz
gibi, bir de TÜİK kriziyle boğuşuyoruz.
Açıkladıkları hiçbir veriye güvenilmeyen, verileri
denetlenemeyen, hatta ziyaret edilemeyen Türkiye İstatistik Kurumu,
resmen, Tayyip Bey'i üzmeyen istatistik kurumuna dönüşmüştür.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) İktidar
TÜİK'i bir nevi kalkana dönüştürdü. Ne üzücüdür ki bu Kurumun
açıkladığı hiçbir makyajlı ekonomik veri güvenilir
değildir. Enflasyon, işsizlik, gıda faaliyetleri, kira
artışları oranları gerçekleri yansıtmamaktadır.
Türk tipi başkanlık sistemine geçince hızla
kalkınacağız, istikrarı yakalayacağız. dediniz;
yakalayabildiğiniz tek şey kriz, işsizlik, yolsuzluk ve
pahalılık. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) AKP, yaşanan ekonomik krizin sorumluluğunu
üstlenmek yerine, kim olduğunu bilmediğimiz dış güçleri
adres gösteriyor; finansal bir saldırı altında olduğumuzu
ve küresel ekonomik sisteme diz çökmediğimiz için bu krizi
yaşadığımızı iddia ediyor. Her
başarısız iktidar gibi bu iktidar da kötü yönetimin
sorumluluğunu üstlenmiyor; her kötü gidişatı dış
güçlere bağlıyor. Eğer işler iyiyse, iyi giderse
başarıyı sahiplenenler, işler kötü gittiğinde
dış güçler limanına sığınıyor.
Değerli milletvekilleri,
kendileri sürekli zenginleştikçe Türk milletini yoksullaştıran,
açlığa mahkûm eden AKP, bugün, milletimize uyduruk yeni hedefler
gösteriyor. Doların artmasına göz yuman, milletin enflasyon karşısında
ezilmesine sebep olan; benzinin, motorinin, elektriğin, suyun ve
doğal gazın fiyatlarının artmasına yol açan kendileri
değilmiş gibi, bize yeni model sunuyor, önümüze acı bir reçete
dayatıyor. Nedir bu reçete? Yatırım, istihdam ve ihracat
merkezli bir büyüme makyajı adı altında paramızın
değeri düşecek, iş gücü ucuzlayacak, böylece dış
yatırımcı ülkemize gelecek, ihracat artacak ve yerli üretim
hızlanacakmış. Döviz bollaşacak, bollaştıkça
düşecek, döviz düştükçe de enflasyon düşecekmiş; Sayın
Cumhurbaşkanına göre zaten Çin de böyle büyümüş. Bu sözlerin
sahipleri o kadar büyük bir çaresizlik içindeler ki kurtuluş reçetesi
olarak büyük Türk milletine köleliği öneriyor; Çin modelini kurtuluş
reçetesi diye sunuyor, neoliberal politikalarla batırdıkları
Türkiyeyi Çinci politikalarla çıkarmaya çalışıyorlar;
bunları yaparken yerli ve millîliği de kimseye
bırakmıyorlar.
Şimdi, bizlere Çini
örnek gösteren, Çin de böyle büyüdü. diyenlere sormak istiyorum: Ne
yapacaksınız peki? Komünist, Maocu Çin gibi tüketimi mi
baskılayacaksınız? Türk milletini uyduruk bir ekonomik
kurtuluş savaşı adı altında yokluğa,
yoksulluğa mı mahkûm edeceksiniz? (İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Yaşam mücadelesi veren toplumun
büyük kesimini yalanlarınız için feda mı edeceksiniz?
Milletimize buyurduğunuz gibi Porsiyonları küçültün, doğal
gazı kısın, gerekirse battaniyeyle ısının.
mı diyeceksiniz? Son birkaç ayda bankalardan ne kadar kredi
alındığını, bu kredilerin döviz alımında mı
yoksa yatırımda mı kullanıldığını,
döviz artışıyla birlikte kimlerin servetine servet
kattığını niçin açıklamıyorsunuz? Hani
Kardeşinize verin yetkiyi; bakın, faizmiş, dolarmış,
nasıl uğraşılır, göreceksiniz. demiştiniz?
Faize karşıyız. diyorsunuz, geldiğiniz günden bu yana 516
milyar dolar faiz ödemişsiniz.
Değerli milletvekilleri,
yirmi yılın sonunda yarattığınız Türkiyede
yüksek enflasyon, yüksek faiz kuru, yüksek işsizlik, servetine servet
katan 5li çeteler, yozlaşma, çürüme ve mutsuz, umutsuz bir toplum var
maalesef. Hakça paylaşmadınız, adaletle bölüşmediniz,
kaynaklarımızı yağmaladınız, hoyratça
harcadınız; eşitsizliği, adam
kayırmacılığı, ehliyetsizliği,
liyakatsizliği yaydınız; gelir dağılımında
adaleti sağlayamadınız. Bu ülkede evine ekmek alamayan,
çocuğuna süt götüremeyen, açlık sınırının
altında yaşayan kim varsa sebebi sizsiniz. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Yardıma muhtaç yüz binlerce
insan, iş aramaktan umudunu kesmiş on binlerce genç varsa sebebi yine
sizsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ÜMİT BEYAZ (Devamla)
Komşusu açken tok yatan bizden değilse ve aç yatan yüz binlerce insan
varsa sebebi sizsiniz. Bu yüzden, bu bütçe sağlıkçının,
öğretmenin, memurun, işçinin, vatandaşın bütçesi
değildir; olsa olsa yoksulluk ve yolsuzluk bütçesidir. (İYİ
Parti sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Buradan söz veriyoruz: Herkes
bilsin ki, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşenerin
liderliğinde İYİ Parti olarak, kurduğunuz rant ve
yağma düzenini yıkacak, Türkiyeyi aydınlık günlere taşıyacağız
diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Ankara
Milletvekili Sayın Durmuş Yılmaz.
Buyurunuz Sayın
Yılmaz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA DURMUŞ YILMAZ (Ankara) Önce, şehitlerimize rahmet,
yakınlarına sabır diliyorum ve milletimizin de başı
sağ olsun diyorum.
Sayın Bakanım,
attığım bir tweetle de sizin Bakan olmanızı on gün
geciktirdim, kusuruma bakmayın.
Son günlerde öyle cümleler
kuruyor ki AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımız, yirmi
yıllık iktidarlarını tarihe gömüyorlar ve gömdüler. Tarihin
arşivine öyle not düşüyorlar ki yirmi yıllık, bugüne kadar
yaptıkları bütün icraatlar yanlışmış.
Farkındayım, zamanımdan gidiyor ama söylemek zorundayım.
2003-2010 arasında, 2003 yılındaki yatırım
seviyesinden hareketle 3 kat büyüttüğünüz yatırım sonucunda elde
ettiğiniz sonuç -iddianız o, bugüne kadar da bunun meyvesini yediniz
ama doğru- dolar bazında, millî geliri 3 kat büyüttünüz. Siz, şu
anda, söylemlerinizle, başta Numan Bey olmak üzere söylediğiniz
söylemlerle bunu inkâr ediyorsunuz, politikalarınızın
yanlış olduğunu söylüyorsunuz. Hepinizi tebrik ediyorum.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Bankacılık sistemi
modern ekonomilerde yaşamsal bir işlev görmektedir. Bu bağlamda,
tasarrufları başta şirketlerin yatırımları olmak
üzere hane halkının konut ya da tüketim ihtiyaçlarını
karşılamak amacıyla yönlendiren bankacılık sektörüne
olan güven, bu sektörün sağlıklı işleyebilmesi için
elzemdir. Bu nedenle, halkın tasarruflarını yöneten
bankacılık sektörü diğer sektörlere göre daha sıkı
düzenlemeye tabidir. Diğer yandan, bankacılık sektörü bir ülkede
izlenen makroiktisadi politikalardan en çok etkilenen sektörlerin
başında gelmektedir. Ülkemizde, 1980 yılında faizlerin
serbest bırakılmasıyla başlayan finansal liberalizasyon süreci
1989 yılında sermaye hareketlerinin serbestleşmesiyle
bankacılık sektörünün uluslararası finansal sisteme
entegrasyonuyla derinleşmiştir. Bununla birlikte, 2001 krizinde Türk
bankacılık sektörünün yaklaşık üçte 1inin batmasına
neden olan politika yanlışları da 1990lı
yılların başında belirginleşmeye
başlamıştır. Gereken teknik ve düzenleme
altyapısı kurulmadan finansal serbestleşme
başlığı altında çoğu kez siyasi amaçlarla
rekabete açılan bankacılık sektörü, 1990-2001 döneminde
hükûmetlerin izlediği yüksek kamu harcamalarının ana finansörü
olmuşlardır. Yüksek kamu harcamaları yüksek enflasyona neden
olurken kamu kesimi yüksek nominal ve reel faizlerle borçlanmak durumunda
kalmıştır. Türk bankacılık sektörü, bir yandan,
kısıtlı iç tasarrufları kamu açıklarını
finanse etmek üzere kullanırken diğer yandan, izlenen kur ve yüksek
reel faiz politikalarının teşvikiyle yurt
dışından borçlanma yoluna gitmiştir. Bu dönemde özel kesime
verilen krediler toplam aktiflerin yüzde 20-25i düzeyindeyken kamunun ihraç ettiği
menkul değerlere yapılan yatırımlar yüzde 60-70 düzeylerine
çıkmıştır. İktidarda olan hükûmetler,
bankacılık sektörü üzerinden iç tasarrufları bütçe
açıklarını finanse etmek için kullanmanın yanı
sıra kamu bankalarının kredi portföylerini de doğrudan
kullanmışlardır. Esasında, bütçe açıklarının
doğrudan piyasadan borçlanılmasına ek olarak, dolaylı
olarak kamu bankaları tarafından finanse edilmesini sağlayan ve
görev zararı olarak adlandırılan bu politikaların yol
açtığı tahribatın boyutu ancak 2001 krizi sonrasında
ortaya çıkmıştır. Bu maceranın sonucunda, kamu
bankalarında gizlenen görev zararının 20 milyar dolara kadar
ulaştığını hepimiz biliyoruz ve iktidar döneminizde de
bu rakamları tepe tepe kullandınız. Diğer yandan, yurt
dışına borçlanmayla açık pozisyon yaratıp Türk
lirası cinsinden yüksek reel faiz geliri elde etmeyi amaçlayan birçok
banka, 2001 devalüasyonu sonucunda ya batmış ya da çok önemli
derecede hasar görmüştür. Bunun yanı sıra, o devrin yandaş
iş adamlarına verilen bankacılık lisansları sonucunda
bu iş adamlarının kendi şirketlerine
kullandırdığı kredilerin batması da oluşan
zararı artırmıştır.
Bütün bunları niye
söyledim? Bu uzunca girişi, sizlere yakın dönem iktisat tarihi dersi
vermek amacıyla yapmadım. Son dört yıldır izlenen iktisadi
politikaların muhtemel sonuçları, maalesef, 1990larda izlenen
politikaların yol açtığı tahribatı fersah fersah
aşacak bir düzeye erişmiştir. Hükûmet, 2017 referandumu, 2018
Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri ve 2019 yerel
seçimlerini kazanmak amacıyla 2016 yılı sonundan itibaren
uyguladığı gevşek para politikaları ve buna
bağlı aşırı kredi büyümesiyle ekonomik aktiviteyi
yüksek bir düzeyde tutmayı hedeflemiştir. 2016 sonunda yürürlüğe
giren ve 2017de uygulanan Kredi Garanti Fonu programı sonucunda, kredi
hacmi hızla artıp iç talep körüklenmiş ve cari
açığın 2018 yılında yüzde 5lerin üzerine
çıkmasına yol açmıştır. Ağustos 2018de Amerika
Birleşik Devletleri Başkanı Trumpın Rahip Brunsonun
salıverilmesi için attığı tehditkâr tweetlerle tetiklenen
kur krizinin asıl nedeni, bozulan makro dengelerdir. Bu olay, Amerika
Birleşik Devletleriyle yaşanan Rahip Brunson krizi bir tarafa ise de
zaten sürdürülebilir olmayan para politikalarının daha erken
çökmesine ve kur krizinin ülke ekonomisi üzerinde yarattığı
tahribatın daha yüksek olmasına yol açmıştır.
Yaşanan kur krizi
nedeniyle Hükûmet havlu atmış ve politika faizinin yüksek miktarda
artırılmasına izin vererek krizin daha da derinleşmesini
önlemeye çalışmıştır. Elimizdeki veriler, 2019 yılının
başından itibaren Hükûmetin kamu bankaları
aracılığıyla Merkez Bankasının rezervlerini
satmaya başladığını göstermektedir. Mayıs 2019
tarihinden itibaren Hükûmet, Merkez Bankasını politika faizlerini
indirmeye zorlayarak yeni bir parasal genişlemenin önünü
açmıştır. 2020 yılında baş gösteren pandeminin
ekonomi üzerindeki etkisini sınırlamak için ise Hükûmet,
doğrudan bütçe harcaması yapmak yerine, cumhuriyet tarihinin en
yüksek kredi genişlemesini tetiklemiştir. Toplam kredi hacmi 2020
yılı sonunda bir önceki yıla göre -kur etkisi hariç- 920 milyar
TL artmıştır. Hükûmet, vatandaşlara doğrudan gelir
desteğini kısıtlı tutarak halkın ve reel kesimin yapay
olarak düşürülen faizlerle borçlanmasını teşvik
etmiştir. Bu dönemde, hane halkının toplam kredi borcu yüzde 40
artarak 815 milyar TLye erişmiştir. Evet, bu dönemde mütedeyyin
yurttaşlarımız da bankayla ve faizle
tanışmışlardır sayenizde. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Bu, benim açımdan da kötü bir
şey değil çünkü finansman kaynaklarına erişilebilirlik ekonomi
için doğrudur, iyidir. Diğer yandan, reel sektörün
bankacılık sisteminden kullandıkları krediler yüzde 35
artarak 2,8 trilyon TL yükselmiştir. Yani, Hükûmet, yeni ekonomik zorluk
altında yaşayan halkımıza doğrudan gelir desteği
sağlamak yerine, onları daha da borçlandırmayı tercih
etmiştir. Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, finansal sisteme
borcu olan vatandaşlarımızın sayısı, Eylül 2021
sonunda 34,6 milyon kişiye yükselmiştir. Nisan-Haziran 2021
döneminde, bireysel kredi kullanan 1 milyondan fazla kişinin geliri asgari
ücretin altındadır. Yine, aylık geliri 1.000 TLden daha
düşük olan 760 binden fazla kişi bu dönemde 16 milyar TL kredi
kullanmıştır. Bu, pandemiyle nasıl mücadele ettiğinizin
göstergesi.
TÜİK verilerine
dayanarak yaptığımız hesaplara göre, hane
halkının yüzde 80inin bir çeşit finansal borcu vardır,
maalesef, bu, dünyadaki en yüksek oranlardan biridir. Evet, şu anda toplam
hane halkının borçluluk oranının millî gelire oranı
yüzde 20nin altındadır. Dünyada bundan daha yüksek ülkeler de
vardır ama onların borçlanmaları cari tüketimlerini finanse
etmek için borç değil; uzun vadeli otuz yıllık, kırk
yıllık konut kredileri vardır bunların içinde; onun için
onların borçları yüksek. Maalesef -dediğim gibi- bu, dünyadaki
en yüksek oranlardan biridir. Yaşanan muazzam kredi genişlemesinin
döviz kuru üzerindeki yukarı yönlü baskısını durdurmak için
2020 yılının ikinci yarısından itibaren Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası rezervlerinin arka kapıdan
satışına hız verilmiştir. Bu hamle, döviz kurlarında
bir patlamayı engellemiş olsa da Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasının net rezervlerinin, tarihte ilk defa olmak üzere, negatife
dönmesine yol açmış ve tabiri caizse ülkemizi olası kur
ataklarına karşı tamamen savunmasız
bırakmıştır.
Hükûmet, ekonomik aktiviteyi
yapay bir şekilde canlı tutmak için bir yandan
vatandaşlarımızı ve reel sektörü altından
kalkamayacağı bir borç yükü altına sokarken bir yandan da
bankacılık sektörünü, kamu bankaları başta olmak üzere,
giderek büyüyen ve riski artan bir kredi portföyüyle baş başa
bırakmıştır.
Aktif rasyosu adı
verilen garabet bir düzenleme yoluyla özel bankalar kredi vermeye
zorlanmış, tamamen siyasi kontrol altında olan kamu
bankaları ise boyutu ancak yakında bir iktidar seçimiyle iktidar
değişikliğine gidildikten sonra anlaşılabilecek yeni
bir görev zararı yazmışlardır. Anlaşılan odur ki
seçime giden süreçte bu zararlar katlanarak artacaktır.
Sayın vekiller,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi adı verilen
sistemin yol açtığı kurumsal erozyondan maalesef tüm kamu
kurumları gibi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu da
zarar görmüştür. Kanuni görevi, bankacılık sisteminin
sağlıklı çalışması için gereken düzenlemeleri ve
denetimi yapmak olan bu Kurum, uzun süre Hükûmetin izlediği
yıkıcı ekonomik politikaların araçlarından birine
dönüşmüştür.
BDDK güncel verilerine göre,
bankacılık sektöründe yasal takibe düşmüş kredilerin
tutarı 157 milyar Türk lirasıdır. Bu tutarın 23 milyar Türk
lirası bireysel ve kredi kartı kredilerinden, 135 milyar Türk lirası
ise ticari alacaklardan oluşmaktadır.
2017 yılından bu
yana uygulanan politikalar sebebiyle, sorunlu krediler BDDKnin onayı,
hatta teşvikiyle bankalarca yüzdürülmektedir. Bunu, Bankalar
Birliğinin yayınladığı verilerden de teyit
edebiliyoruz. Eylül 2021 dönemi sonunda bankaların yakın takipteki
kredi tutarının yaklaşık 430 milyar TLye
ulaştığı görmekteyiz. Diğer bir deyişle, her 1
liralık yasal takipteki krediye karşılık 3 liralık
yakın takipte olan kredi vardır. Buna ek olarak, canlı kredi
olarak kayıt altında tutulan ancak büyük olasılıkla sorunlu
olan kredilerin tutarı ise maalesef bilinmemektedir. Diğer yandan,
basından öğrendiğimize göre, yandaş grupların
başında gelen Demirören grubunun kamu bankalarına olan
borçlarını ödemekte zorluk çektiği veya hiç ödeyemediği
anlaşılmaktadır. Kamu bankalarının
bilançolarının BDDK ve Sayıştay tarafından şeffaf
bir şekilde denetlenmediği ya da denetlense de kamuoyu
sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmediği için bu
bankaların yandaşlara verdiği kredilerin toplam tutarı ve
bunların geri ödenip ödenmediği bilinmemektedir.
Sayın milletvekilleri,
biz, ekonomik zorluklarla savaşan vatandaşlarımıza, küçük
esnaf, KOBİ ve diğer şirketlerimize yani tüm reel sektörümüze
gereken her türlü kolaylığın gösterilmesinden yanayız.
Bankacılık sektörünün, ödeme zorluğuna düşmüş
vatandaşların ya da şirketlerin üzerine gidip bu kredileri yasal
takibe almasını tabii ki istemiyoruz; tam aksine, şeffaf bir
şekilde gerçek resmin ortaya çıkarılıp bu sorunun
kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde çözümlenmesini istiyoruz,
bunu yapacak kaynağın bütçeden ayrılmasını talep
ediyoruz.
İYİ Parti olarak
2018 yılında, bu sorunun nasıl çözümlenebileceği ve bunun
maliyeti konularındaki önerilerimizi kamuoyuyla
paylaşmıştık. O dönemde çok daha az bir maliyetle çözümlenebilecek
olan bu sorun, şimdi daha maliyetli olacaktır ancak bunun bir çözüm
yolu vardır, yeter ki siyasi tercih ve bütçe önceliklerinizi bu yönde
kullanın. Bizim karşı olduğumuz konu, sizin
yanlış politikalarınız ve bunun yol açtığı
ekonomik yıkımdır. Borç yükü altında ezilen
vatandaşlarımıza, traktörüne haciz gelen çiftçimize ve borcu
borçla döndüren esnafımıza daha fazla borç yüklemekten lütfen
vazgeçin. Halkımızın, çiftçimizin, esnaf ve küçük işletmelerimizin
borç yükünü azaltacak önlemleri bir an önce alıp bütçeyi buna göre revize
edin diyoruz. Kamu-özel iş birliği için her yıl giderek artan
garanti ödemeleri kadar bir kaynak ayırsanız, bu zor günlerde
halkımız bir nebze de olsa rahatlar ancak siz, siyasi tercihlerinizi
bu yönde kullanmak yerine bir grup rantiyeye ve yandaş iş
adamına kaynak transfer etmeyi tercih ediyorsunuz. Diğer yandan,
birkaç haftadır yapılan açıklamalara bakılırsa siz,
denenmiş ve hüsrana uğramış yanlış ekonomi
politikalarına daha yüksek vitesle devam etmeye
kararlısınız. Yüksek seyreden enflasyonu düşürmeden
faizleri düşük seviyelere çekerek, tasarruf sahiplerini Türk
lirasından kaçıp döviz tutmaya ittiniz. Yabancı para ve
altın mevduatlarının toplam mevduatlardaki payı yüzde 63,5la
2001 yılında gördüğü tepe noktasını da geçti.
Vatandaşlar millî paramızı tutmaktan kaçınırken
görünen o ki siz yeni bir kredi genişlemesine yol açıp hem enflasyonu
hem de dolarizasyonu daha da yükseklere iteceksiniz, altın
ithalatını tekrar patlatacaksınız. Yüksek enflasyon
ortamında ateşe benzin döküp parasal genişleme yoluna
gidiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
DURMUŞ YILMAZ (Devamla)
Lütfen
Bunun tekrar
varacağı yer Türk lirasından kaçışın
hızlanması, altın ve döviz talebinin artması olacaktır.
Hızla değer kaybeden Türk lirası, 122 milyar dolar açık
döviz pozisyonu olan reel sektörü iflasa sürüklemektedir. Bununla beraber,
Türkiye'nin gelecek on iki ay içinde servis etmesi gereken dış borç
185 milyar dolardır. Uluslararası derecelendirme kuruluşları
Türk lirasındaki değer kaybının devam etmesi durumunda, bu
borcun döndürülebilmesinin zorlaşacağını
açıklamaktadır. Bu görünüme rağmen, hızlı bir
devalüasyon-enflasyon sarmalına girmiş olan ekonomimizi istikrara
kavuşturacak politikalar yerine, birtakım Zihni Sinir fikirlerle
sözde yeni bir ekonomik model denemesine giriştiniz. Gelin, bu deneyden
yol yakınken dönün. Bu işin sonunda ödemeler dengesi krizi açık
ve net bir şeklide karşımızda durmaktadır. Türk
halkının refahı cahilce kurgulanan bir ekonomik deneye kurban
edilemez.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
DURMUŞ YILMAZ (Devamla)
Ben, şahsen altı ay içinde sonuç alacak, çekilen
sıkıntılara değecek, herkesin istifade edebileceği bir
ekonomik programı, modeli hayatımda görmedim çünkü adına ister
Çin modeli ister Güney Kore modeli deyin, kalkınma ve büyüme modelleri
kurun devalüasyonundan ibaret değildir, yirmi-otuz yıllık bir
plan, inovasyon ve kapalı devre bir ekonomi yönetimini gerektirmektedir;
bu şartların hiçbiri Türkiye'de yoktur zaten, tavsiye de edilmez.
Ancak, bu kürsüden
vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum: Gecenin en karanlık
anı şafağa en yakın andır. Bu iktidarın bize
bırakacağı enkazı en kısa sürede kaldırıp
aydınlık yarınlara beraber ulaşacağız.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına Samsun Milletvekili Sayın Bedri Yaşar.
Buyurun. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, Hakkâride ve
Suriyede hain bölücü terör örgütüne karşı düzenlenen operasyonlarda
şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Ali Sarı, Piyade Uzman
Çavuş Emre Ceylan ve Piyade Uzman Çavuş Doğanay Çelike
Allahtan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır ve
başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı
sağ olsun.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Ticaret Bakanlığı ile
bağlı kuruluşları, Rekabet Kurumu ve Helal Akreditasyon
Kurumu adına 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerine
grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Ticaret
Bakanlığının 2022 yılı bütçesi 8 milyar 451
milyon 926 bin TL olarak öngörülmüştür. 5 milyar 290 milyon 906 bin
lirası cari transferlere ayrılmıştır ki bu da bu Bakanlığın
genelini düşündüğünüz zaman, yeterli bir bütçe değildir.
Devamında, Rekabet Kurumu, Bakanlığa bağlı Kurum,
bugün, özellikle son dönemde karaborsadan, fiyat değişikliklerinden
bahsederken belki de görevini en kötü yapan kurumların başında
geliyor. Yaptığı nedir? Sadece, işte, bildiğiniz
meşhur gıda zinciri 5 tane mağazaya 520 milyon civarında
ceza kestiler. Ama sadece gıda sektöründe değil, bugün, özellikle
inşaat sektöründe kullanılan 300ün üzerinde ham maddenin
fiyatlarında, onu da bırakın, Türkiyedeki ham madde
fiyatlarında artmayan hiçbir fiyata rastlayamazsınız. Bununla
ilgili Rekabet Kurumunun ne yaptığını ben merak ediyorum.
Bugün, özellikle çimento sektörü
Tabii, devlet çimento sektöründen
çekildiği için bugün, üretimin tamamı özel sektörün elinde. Peki, ne
oluyor da çimento fiyatları 4 kat yükseliyor? Daha senenin
başında 120 lira olan C25, C30 beton sınıfı, bugün 400
liralara dayandı. Türkiyede taşa mı zam geldi, toprağa
mı zam geldi? Tamam, enerji fiyatlarında bir miktar
değişiklik var, ham maddesinde bir miktar kömür
kullanılıyor ama fiyatların 4 kat artmasını ne bu
salondakiler ne de hiç kimse izah edemez. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Sizlere de gelmiştir. Bugün
özellikle inşaat sektöründe çalışanlar CİMERe de yazı
yazdılar, aynı şekilde Meclis Başkanlığına
da yazı yazdılar, aynı şekilde Çevre ve Şehircilik
Bakanlığına, tahmin ediyorum, Ticaret
Bakanlığımıza da yazmışlardır. Biz özellikle
4734 sayılı Yasaya -bunun anlamı şu- göre açık
rekabet şartları altında ihaleleri aldık ama 2021
yılı başı ile sonu arasındaki fiyat
değişiklikleriyle -zaten TÜİKin açıkladığı
enflasyon rakamları ortada- bunlarla bu işi yapmamız mümkün
değil. Batıyoruz. diyorlar. Her yerde de bu isyanlarını
Sayın Bakanım, buradan da söylüyorum, gerçekten bana gelen
imzalı sayı 150. Yani artık bunlar her türlü riski göze
almışlar: Biz batıyoruz. Ya bize tasfiye hakkı verin ya
fiyat farkı verin ya da buna bir formül oluşturun. diyorlar.
Tabii, inşaat deyince
herkesin aklında farklı şeyler var. Yani bugün hangi sektörde ne
yaparsanız yapın bunun adı inşaattır. Hangi
fabrikayı yaparsanız yapın, hangi sektörle ilgili üretimden
bahsediyorsanız bahsedin muhakkak bunun temelinde inşaat vardır.
İnşaat malzemelerini, bırakın bugün fiyatlarını,
bulmak bile problem. Yani şunu söyleyeyim: Eskiden elemanlara iş
bulmak için uğraşıyorduk, şu an yatırımcılar
bize Fabrikaları arayın, mal temininde... Mesela, cam
Buradan
söylüyorum: Şişecamı arayın, Düzcedeki cam
fabrikasını arayın, Biz cam alamıyoruz. diyorlar. Onun
için, ihracatın yükselmesinden hepimiz onur duyarız, gurur
duyarız, 220 milyar dolar olsun. Keşke 2023 hedefiniz 500 milyar
dolar olsun; biz de sizi buradan alkışlayalım. Ülkedeki bu
gelişmelerden bizler her zaman mutluluk duyarız ama iç piyasadaki
dengeleri de muhakkak denetlemeniz lazım. Bugün devlet, tam da bunun için
var yani bu fiyatlara, özellikle iç piyasadaki bu fiyat yüksekliklerine
müdahale edemiyorsanız bizim size diyeceğimiz bir şey yok;
devlet olmanın gereği bu, bugün yapılması lazım.
Sayın Bakanım, eğer bizler özellikle iş dünyasıyla
ilgili, inşaat sektörüyle ilgili... Zaten ben 5 firmadan bahsetmiyorum; yap-işlet-devam
etlerden, KÖİlerden, möilerden... İşte, araç garantili, oto
garantili, yolcu garantili, hasta garantili projelerin zaten böyle bir derdi
yok, onların finansmanı euroya bağlıysa Avrupadaki merkez
bankalarına, dolara bağlıysa Amerikadaki enflasyona endeksli
yani tuzları kuru, diyecek bir şey yok. Ama bu ülkede gerçekten canla
başla mücadele eden müteahhitlerimiz var, iş insanlarımız
var, onlar bugünlerde çok ciddi problemlerle karşı
karşıyalar. Dolayısıyla Rekabet Kurumundan bu konuyla
ilgili artık net, anlaşılabilir çalışmalar
yapmasını bekliyoruz.
Diğer taraftan, Helal
Akreditasyon Kurumu... Tabii, bu pazar önemli bir pazar. Maalesef bizde hâlâ
İngiltere menşeli akreditasyon kuruluşlarının
verdiği raporlarla bu iş yürüyor. İyi niyetlerle kurulmuş
bir Kurum, her geçen gün elemanı, personeli artıyor ama maalesef bunu
da yeterli görmediğimizi ben buradan ifade etmek istiyorum.
İhracat
rakamlarının yanı sıra tabii, ithalat rakamları da
var. Bu büyüklüklere hepimiz mutlu oluyoruz ama ithalat da büyüyor. Bakın,
ihracatımız kasım ayında 21 milyar ama
ithalatımız da 26 milyar. Dolayısıyla bizim mümkün
olduğunca üretime yönelik faaliyetleri desteklememiz lazım. Aynı
şekilde, ticaretin içinde başka bir şey söyleyeyim size. Ben
Samsun Milletvekiliyim, Samsunun önemli girdilerinden biri de fındık
yani Karadenizde 16 tane vilayeti ilgilendiriyor. Bakın, Hükûmetin
açıkladığı fındık fiyatı 29 lira. Peki,
bunun karşılığında serbest piyasadaki
fındığın değeri ne kadar? 26-27 lira. Geçen yılki
rakamlardan bahsediyoruz; gübreye, mazota gelen zammı, işçiliğe
gelen zammı alın, bir tarafa atın. Hâlbuki dünyadaki
fındık üretiminin yüzde 70ini neresi üretiyor? Türkiye üretiyor. Ama
nedir; satımını kim yapıyor? Ferrero yapıyor,
yabancılar yapıyor. Yani yüzde 70ini ürettiğimiz bir malın
fiyatına hükmedemiyoruz. İşte, devlet yine burada var, burada
bir dengeleme yapması lazım, gerekirse özel sektörün de -olur, olmaz
bilmem ama olmalı- aynı şartlardan fındığı
satın almasına baskı yapabilir, düzenleyebilir.
Aynı şekilde, çay
fiyatını açıkladık Rizede. Kaç lira açıkladık? 4
lira. Peki, şu an geçerli olan fiyat ne kadar? 2,8; 2,5-3e yakın.
Yine, dünyadaki üretimin önemli bir kısmını biz yapıyoruz
ama yine geçen yılki fiyatlarla çay satmaya çalışıyoruz.
Peki, bunun üzerine gitmeyi hiç düşünmüyor musunuz? Bunun üzerine
gitmediğiniz takdirde çaycı da çayı ekmekten vazgeçecek,
fındıkçı da fındığı dikmekten vazgeçecek.
Sayın Bakanım, bunlara muhakkak müdahale etmemiz lazım.
Dünyadaki pazar payının önemli kısmı bizim ama pazardaki
fiyatı kontrol edemiyoruz. Dolayısıyla bunlar bizim önemli
girdilerimiz. Bakın, bunlar ithalata dayalı değil yani bunu
ihraç ettiğimiz zaman, neredeyse, yüzde 100ü bizim ihraç hanemize
yazılıyor, pozitif olarak yazılıyor. Bunlara muhakkak
müdahale etmeliyiz ki asıl işte, karaborsa burada, kim bunları
haraca bağlamışsa bunların üzerine gitmek hepimizin görevi,
başta Hükûmetin görevi.
E, şimdi, enflasyon
diyoruz; bugün Tüketici Fiyat Endeksi 21,3; Üretici Fiyat Endeksi 54,6. Bunun
anlamı şu: Üreticinin maliyetleri tüketiciye daha
yansımadı. Peki, bunlar yansıdığı zaman ne
olacak? Eskiden, 90lı yıllarda enflasyon vardı ama aynı
oranda çalışanların maaşları da artıyordu,
alım gücü de artıyordu, bir miktar yüksek enflasyonda insanlar
yaşamaya çalışıyordu. Ama bugün çalışanların
fiyatları yerinde dururken, maaşlar yerinde dururken maalesef, bu
fiyat artışlarına yetişmek mümkün değil. Biz bu sefer
-zaten dokuz on çeşit yoksulluk var- açlık
sınırının 3.043 lira, yoksulluk
sınırının 10.139 lira olduğu bir ülkede hep beraber
-yaşamaya demiyorum ben- nefes alıp vermeye çalışıyoruz.
Tabii biz de istiyoruz,
ithalat hedefleri, ihracat hedefleri 500 milyar dolar olsun, 2023te 500 milyar
dolar olmasını canıgönülden istiyoruz ama gelinen rakam ne
kadar? Yaklaşık 220 milyar dolar. Devlet özellikle bu hedefleri
koyarken, döviz kuru hedefini orta yere koyarken
O da aynı, 2024 yılı
kur hedefi 10,27; bugün geldiğimiz nokta 13,5-13,6; enflasyon hedefi tek
haneli rakamlardı, bugün çift haneli rakamlar. Dolayısıyla, özel
sektörün önüne net bir projeksiyon koymamız lazım ki onlar da
yatırımlarını, ithalatlarını,
ihracatlarını, istihdamlarını, yatırım
projeksiyonlarını buna göre ayarlasınlar. Yani dünyanın
hiçbir yerinde ben bu kadar plansız bir dönem, rakamların
tutmadığı bir dönem, bir ülke görmedim, bilmedim, duymadım,
işitmedim. Dolayısıyla, inşallah önümüzdeki dönemde biraz
daha planlı dönemlere doğru hep beraber gideriz diye
düşünüyorum.
Özellikle, yurt
dışı
Süre sınırlı, biraz da oradan bahsetmek
istiyorum. Sayın Bakanım, ticaret ataşeliklerimiz dil bilmeli.
Bazen bizim arkadaşlarımız sadece ve sadece -hepsi için
söylemiyorum- hani yurt dışında
çalıştığı için maaşı yüksek olur diye
düşünüyor veya çocukların eğitimi için, işte, yurt
dışında eğitim gören öğrencilerin üniversitelere
giriş puanları biraz daha düşük
Bunları hepsi için söylemiyorum
ama muhakkak bunların standardının yükseltilmesi lazım.
Daha görev yerlerine gitmeden önce gidecekleri ülkeyle ilgili muhakkak fikir
edinmeleri lazım; o ülkenin hukuk düzeni nedir, muhasebe sistemi nedir,
oradaki ticaretin kapasitesi, hacmi, Türkiyeyle ilişkisi, dünyayla
ilişkisi hakkında bizim iş adamlarımıza muhakkak fikir
vermelidirler. Aynı zamanda onların, oradaki randevularını
almak dâhil, iş görüşmelerini ayarlamak dâhil, onunla ilgili muhasebe
bilgileri dâhil, hukuk bilgileri dâhil giden iş
adamlarımızı havaalanında karşılayıp
havaalanlarından uğurlayacak ticaret ataşelerine
ihtiyacımız var. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki günlerde hiç olmazsa
bunları temin etmiş oluruz.
Yine, müteahhitlerimiz bu da
bir hizmet geliridir- dünyanın dört bir tarafında iş
yapıyorlar. İki yönlü ticaretimiz oluyor bu yurt dışı
hizmetlerinde. Hem Türkiyeden elemanlarımız, inşaat
sektöründeki işçilerimiz, ustalarımız, mühendislerimiz istihdam
açısından bu ülkelerde çalışıyor hem de Türkiyede
üretilen inşaat malzemelerini bu ülkelere satmış oluyoruz. Bu da
ithalat ve ihracat dengesi açısından baktığınız
zaman, net bir gelirdir. Hani, siz otomotiv sektöründe diyorsunuz ya Şu
kadar ihracatımız var. diye, orada yaklaşık yüzde 59 ne
var? İthalat var, onun üzerine ihracat var. Ama müteahhitlik hizmetlerinden
elde edilen gelirde yaklaşık yüzde 80 civarında net bir girdimiz
mümkün.
Yeri gelmişken Samsunda
da özellikle tıbbi cihazlarla ilgili, hastanelere tıbbi aletler veren
hemşehrilerimiz var -biliyorsunuz, Samsun Türkiyede önemli medikal üretim
noktalarından bir tanesi- sekiz dokuz aydır parayı alamıyorlar.
Aynı şekilde, bunların ham maddeleri özel çelik, özel malzeme;
ham madde fiyatları aldı başını gitti,
bırakın yeni fiyatlarla malzeme üretip devlete satmayı, eski
fiyatlarla devlete verdikleri malzemelerin parasını
alamadıkları için normal ticaretlerini döndürmeleri mümkün
değil. Herhâlde, bize gelen bu bilgiler yüzde 99 size de geliyordur. Bu
sektör önemli, bu sektörün ayakta durması lazım, bu sektörün muhakkak
mücadele etmesi lazım. Biz KİT Komisyonunda özellikle Devlet Malzeme
Ofisine diyoruz ki: Sizin dayanma gücünüz daha yüksek, lütfen siz araya girin,
bu üretici firmalardan bu malzemeyi siz alın, hastanelere siz satın
yoksa bu sektörlerde dev firmalar var, bizim firmalarımız hâlâ o
seviyeye ulaşmış değil, Siemens ve buna benzer yabancı
firmalarla rekabet etme güçleri yok. Eğer böyle giderse bizim bu sektörde
faaliyet gösteren, medikal sektöründe faaliyet gösteren firmalarımız
yabancı firmaların taşeronu olmaktan ileriye gidemez.
Tabii, fiyatın
olmadığı yerde ticaret de olmuyor; aynı şey, yani bu
üretimlerle ilgili arkadaşlarımız yine ham maddeye ulaşmada
ciddi problemler yaşıyor yani piyasayı bugün rahatlatmak
adına muhakkak müdahale etmemiz lazım, müdahalenin yanı
sıra da desteklerimizi artırmamız lazım. Hepimiz diyoruz
ki: Nitelikli ticaret ürünlerini artıralım. Samsundan örnek
verelim; önemli ticaret, ihracat rakamlarımızdan biri demir çelik.
Demir çeliğin bugün ihracat rakamı yaklaşık 700 dolar,
hemen onun yanında -Erhan Vekilimiz de burada, o da bilir- Canik
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
BEDRİ YAŞAR
(Devamla) Toparlıyorum Başkanım.
Bugün 1 tırın 22
ton olduğunu, bunun da 700 dolar olduğunu düşünürseniz 1
tırlık ihracat rakamımız yaklaşık 1.400 dolar. E,
bunun yanı sıra 1 tır yani 1 konteynerle gönderdiğimiz
silahın karşılığı 1 milyon dolar yani bizim de
bir an önce bu nitelikli üretimin, nitelikli ihracatın artması için
bu sektöre de ciddi yatırımlar yapmamız lazım gelir. Bugün,
Türkiye'nin dünya ticaret hacmi içerisindeki yeri daha yüzde 1lere yeni geldi.
Nitelikli ürüne baktığınız zaman gelişmiş ülkeler
iki haneli, bizimki de daha ikili ramaklarda bile değil. Ümit ediyorum, bu
bütçeden sonra hiç olmazsa bu sektöre ciddi katkılar olur, bu sektörde
ciddi yatırımlar olur. En azından şu piyasadaki,
karaborsadaki, ya fiyatı özellikle yükseltmeye çalışan her kimse
devlet de buna müdahale eder diye düşünüyorum.
2022 yılı
bütçesinin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına yapılan konuşmalar
tamamlanmıştır.
Sayın Turan, buyurun.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
7.-
Çanakkale Milletvekili Bülent Turanın, İYİ Partili bazı
hatiplerin üslubunun kabul edilebilir olmadığına ve daha
dikkatli bir üslup olmasında fayda olacağına ilişkin
açıklaması
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
İYİ Partili
hatipleri dinledik. Demokrasilerde iktidardan çok muhalefetin
varlığı, sözü kıymetlidir Sayın Başkanım.
Çok önemli eleştirileri oldu, istifade ettik, not ettik ancak bazı
konuşmacıların üslubunun kabul edilir
olmadığını ifade etmek isterim. Zaman ekonomisi
açısından kürsüyü talep etmedim. Fikir ayrılığına
rağmen karşıdakinin duruşuna, anlayışına
saygı göstermek erdemdir diye düşünüyorum. Yanlış üslup
doğru sözün de celladıdır. diyor Sadi Şirazi. O tarz
konuşan arkadaşlara Bakacağın yüze utanacağın
söz söyleme. diyorum Sayın Başkanım. Daha dikkatli bir üslup
olmasında fayda olacağı kanaatindeyim.
Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın
Usta
8.-
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Çanakkale Milletvekili Bülent
Turanın açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) -
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bilmiyorum, Sayın Turan
kime, ne söyledi ama bizde herhangi bir üslup sorunu yok. Bizim içimiz
yanıyor; Türkiye ekonomisi gözümüzün önünde eriyor, gidiyor, vatandaş
fakirleşiyor, borçlar çığ gibi büyüyor, ondan sonra
vatandaş fakirleşiyor. Konuşmamda, benim konuşmamda zaten
siz yoktunuz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale)
Vardım, vardım.
ERHAN USTA (Samsun)
Bakın, sadece otuz dokuz gündeki borç artışı 606 milyar TL
yani bir ayda topladığınız verginin 6,3 katını
borç olarak
Yani 6 defa, altı ay vergi toplayacaksın ki bir aydaki
borç artışını karşılayacaksın. Evet, bunun
karşısında elbette ki öfkeleniyoruz, gülecek hâlimiz yok
Sayın Turan ve hiç kimsenin de bir üslup sorunu filan yok. Yani biz sizin
üslubunuzu biliyoruz, dün akşam bunları çok yakından gördük; sizin,
bakanlarınızın üslubunu görüyoruz -Sayın Bakanlar için
söylemiyorum, bugünkü Bakanlar için- dolayısıyla sizin hiç kimseye
verecek bir üslup dersiniz olamaz.
Teşekkür ederim.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Birleşme
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
16.55
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 17.09
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Necati TIĞLI (Giresun)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 31inci Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
2022 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine devam ediyoruz.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (Devam)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali İstatistikleri
Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 282) (Devam)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI (Devam)
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU (Devam)
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU (Devam)
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU (Devam)
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN - Komisyon
yerinde.
Milliyetçi Hareket Partisi
grubu adına Kayseri Milletvekili Sayın Mustafa Baki Ersoy.
Buyurunuz Sayın Ersoy.
(MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA
BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi üzerine
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve ekranları
başında bizleri takip eden yüce Türk milletinin tüm fertlerini
saygılarımla selamlıyorum.
Bu sene tüm bütçe
görüşmelerinde söze teşekkürle başlanılması
gerektiğini düşünmekteyim. Bunca badirelere rağmen iman
gücünden, millet sevgisinden ve devletinin bekasından ödün vermeyen aziz
vatandaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim.
Salgın döneminde esnek
çalışma saatlerine rağmen insanüstü bir çaba ve şefkatle
mesleklerini icra eden çok kıymetli sağlık
çalışanlarımıza teşekkürü bir borç bilirim. Tüm
zorluklara göğüs geren, bileği bükülmez, boyun eğmez devletimize
ve bu zorlu süreçte gecesini gündüzüne katıp bıkmadan usanmadan
milleti için çalışan devlet büyüklerimize teşekkürü bir borç
bilirim. Ayrıca bu vesileyle, bir önceki dönem Hazine ve Maliye
Bakanımız Lütfi Elvan Beyefendiye yapmış olduğu
çalışmalar ve emekler için teşekkür eder, kutsal
sancağı devralmış yeni Bakanımız Sayın
Nureddin Nebati Beye de görevinde başarılar dilerim, Allah muvaffak
etsin.
Hazine ve Maliye
Bakanlığımızın kurum bütçesi üzerine
değerlendirmeler yapmadan önce hatırlatmak isterim ki Milliyetçi
Hareket Partisi, ekonomi politikalarının merkezine insanı koyan,
eşitlik, ahlak ve adalet ilkelerini gözeten, liyakat ve millî
değerleri merkezinde bulunduran bir anlayışla toplumsal
refahın artırılmasını amaç edinmektedir. Biz de bu
düsturla Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelere katılıp kurum
bütçelerimize bu şiarla yaklaştık.
Hepimizin bildiği gibi,
Türkiye Cumhuriyeti 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle yönetilmektedir. 2022
yılı bütçesi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin
4üncü bütçesidir. Ülkemizde bu dört yıl içerisinde, yeni hükûmet
sistemiyle birlikte 15 Temmuz hain darbe girişiminin izleri silinmiş,
zilletin ve nifakın kökleri kesilmiş, kalıcı siyasi
istikrar sağlanmış, hızlı ve etkin icraat sistematik
hâle gelmiş, güvenli ve huzurlu bir Türkiyenin yolu inşa
edilmiştir. Diğer yandan, bu dört yıl içerisinde
şanssızlıklar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de
insanlığın yakasını bırakmamış, doğal
afetler ve dünyayı etkisine alan Covid-19 salgını, terörle
mücadele ve siyasi savaşlar dur durak bilmemiştir. Tüm bu olumsuz
gelişmelere rağmen, gücünü ve yetkisini milletten alan
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağlam temelleri
sayesinde devletimiz ve milletimiz süreci alnının akıyla
atlatmak için mücadelesine devam etmiş ve hâlâ da devam etmektedir.
Dünya tüm bu menfi olaylarla
mücadele içindeyken cennet vatanımızda
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi döneminde birçok alanda
tarihî adımlar atılmıştır. Yurt içinde ve yurt
dışında gerçekleştirilen operasyonlarla bölücü terör örgütü
kıpırdayamaz hâle getirilmiş ve terör örgütüne
katılımlar tarihin en düşük seviyesine indirilmiştir. Yurt
içindeki PKKlı terörist sayısı, İçişleri
Bakanlığı verilerine göre, kasım ayı itibarıyla
160ın altına düşmüştür. Türkiye terörün belini
kırmak, huzuru, barışı ve güvenliği ihya etmek,
ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların vatanlarına
emniyetle dönüşlerini sağlamak maksadıyla sınır ötesi
harekâtları devreye sokmuştur. Fırat Kalkanı, Zeytin
Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı
Harekâtlarıyla, güney sınırlarımızda oluşturulmak
istenen terör devleti projesi çöpe atılmıştır. Libya ve
Doğu Akdenizdeki oyunlar bozulmuş, Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti ve Türkiye'nin egemenlik haklarından taviz vermeyeceği
dünyaya kabul ettirilmiştir.
Önemli tarihî adımlardan
bir tanesi de başlatılmış olan millî teknoloji hamlesinin
çıktılarının alınmaya başlanmasıdır.
Başta savunma sanayisi olmak üzere, enerji, yazılım, ilaç ve
tıbbi malzeme gibi birçok alanda yerli ve millî üretim
artmıştır. Millî İHA'lar, SİHA'lar, TİHA'lar,
gemiler, zırhlı araçlar ve silahlarla birlikte millî otomobil TOGG'un
üretimine başlanmış, millî savaş uçağı
çalışmalarına da devam edilmektedir.
Covid-19 salgınıyla
dünyanın gıpta ettiği bir mücadele yürütülmüştür. Yerli
Covid-19 aşımız Turkovac üretimi ülkemiz adına gurur verici
bir gelişmedir. Ben de bu vesileyle, Turkovac
aşısının, Sağlık Bakanlığı ve
TÜSEB desteğiyle, seçim bölgem olan Kayserimizin Erciyes Üniversitesinde
geliştirilmesi sebebiyle başta Erciyes Üniversitesi Rektörümüz
Profesör Doktor Mustafa Çalış Beyefendi olmak üzere, tüm bilim
insanlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkürü bir borç
bilirim. Tüm bu gelişmeler -gururla söylüyoruz ki-
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sunduğu imkân ve
Cumhur İttifakı'nın sağladığı istikrar ve
kararlılıkla sağlanmıştır. Geçtiğimiz iki
yıl içerisinde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Covid-19
kaynaklı kamu harcamaları artmıştır. İlk
vakaların ülkemizde de görülmeye başlamasından sonra ivedilikle
tedbirler alınmaya başlanmış, kısıtlamalar
uygulamaya konulmuş ve ekonomik istikrar paketi
açıklanmıştır. Bu paket kapsamında üretimi ve
istihdamı destekleyen uygulamalar süratle hayata geçirilmiştir.
İşletmelere yönelik finansman koşullarının kolaylaştırılması
ile çalışma ve sosyal hayata ilişkin tedbirleri içeren, birçok
alanda sağlanan destekler salgının seyrine göre
genişletilerek artırılmaya devam edilmiştir. Bu süreçte
gelir politikası araçları etkin kullanılarak vergi ve SGK prim
ödemeleri ertelenmiş, birçok mal ve hizmetin KDV oranlarında ve
iş yeri kira stopajlarında indirimler
yapılmıştır. İşverenlerin
çalışanları ücretsiz izne ayırmalarına imkân
sağlanmış, ücretsiz izne çıkanlara nakdî ücret desteği
verilmiştir.
İlgili
Bakanlığın yetkileri kapsamında, bizim beklentimiz, adil,
tabana yayılmış ve hakkaniyetli bir vergi reformunun bir an önce
hayata geçirilmesi; vergisel teşviklerin tüm iktisadi ve sosyal
etkileriyle birlikte değerlendirilmesi, verilen teşviklerin ne derece
amaca ulaştığı, hangi teşvik araçlarının
daha etkili olduğu yönünde etkin bir izleme ve değerlendirme sistemi
oluşturulmasıdır.
Kayıt
dışılık önemli bir sorun olarak
varlığını devam ettirmektedir. Haksız rekabete ve
çalışanların sosyal haklarından yoksun kalmasına yol
açan kayıt dışı ekonomiyle mücadelede hukuken korunan bir
anlayış kılınmalıdır. Herkesin mali gücüne göre
vergi ödediği adaletli bir vergi sistemi tesis edilmelidir. (MHP
sıralarından alkışlar) Vergi sistemi ülkenin ekonomik,
sosyal ve kültürel yapısını dikkate alan dinamik bir yapıya
kavuşturulmalıdır.
Ülkemizde vergi kaçakçılığı
suçlarının büyük bir kısmını, karmaşık suç
örgütleri tarafından oluşturulan ve yönetilen, gerçekte farklı
kişiler tarafından kurulduğu hâlde konuyla alakası olmayan
kişiler adına kurulan firmalar üzerinden, yüksek tutarlarda vergi
kayıp ve kaçağına neden olan işlemler
oluşturmaktadır. Vergi Denetim Kurulu
Başkanlığının vergi kaçakçılığıyla
etkin mücadele ve vergi incelemelerinde sektörel ve fonksiyonel
uzmanlaşması sağlanmalıdır.
Kayıt
dışılıkla mücadele ve vergi bilincinin yerleştirilmesi
için mali müşavirlik mesleği çok önemli bir işleve sahiptir.
Mali müşavirlerin, başta muhasebe ücretlerinin tahsili olmak üzere,
sorunlarına çözüm getirilmeli, KDV indirimi mali müşavirler için de
yapılmalıdır. Vergilerin toplanmasında görev yapan,
katkı sağlayan, bu işin asıl yükünü çeken Maliye
çalışanlarının sorunları çözülmelidir. Maliye
teşkilatında personel ihtiyacı giderilmeli,
çalışanların iş yükü hafifletilmelidir; personelin tazminat
ve ek ödemeleri arttırılmalıdır. Maliye
Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığında
kurum içi uzmanlık sınavları sürekli hâle getirilmelidir.
Merkez-taşra uzmanı ayrımından vazgeçilerek gelir
uzmanları ve defterdarlık uzmanlarının özlük hakları
diğer kariyer uzmanlıklarla eşit hâle getirilmelidir. Tüm bu
düzenlemelerin uygulamaya geçmesiyle ekonomik anlamda, inşallah, daha
ferah günlerin bizi bekleyeceğini düşünüyor, buna inanıyor ve
bunun için de çalışıyoruz.
Şu an içinde
bulunduğumuz tablonun karanlık olduğunu iddia edenlere diyoruz
ki: Unutmayın, en karanlık gecelerde dahi gökyüzünü
ışıtan bir hilal ve gecenin nöbetini tutan bir bozkurt
vardır. Türk tarihi sınanmalarla, ihanetlerle ve en nihayetinde
zaferlerle doludur. Cumhuriyet tarihimize baktığımız zaman,
Millî Mücadelenin topyekûn devam ettiği yıllarda halk bir yandan
savaş ve yoksullukla mücadele ederken, diğer yandan da verem,
sıtma, frengi, trahom, çiçek ve kuduz hastalıkları baş
göstermiş, halk sosyoekonomik olarak tam bir buhranın içine
sürüklenmişti. İşte tam da böyle bir zamanda, büyük devlet
adamı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Tekâlif-i Millîye Emirlerini ilan
etmiş, zaten, hâlihazırda çetin bir mücadele içinde olan halk, elinde
neyi var neyi yoksa, karınca kararınca Millî Mücadeleye destek olmak
için varını yoğunu ortaya koymuştu. İşte tam da
şimdilerde, Türk lirası her değer kaybettiğinde ellerini
ovuşturup halkı galeyana getirmek için pusuda bekleyen iç ve
dış düşmanların tarihimize dönüp bakmaları
gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Unutmayın, bu halk Millî
Mücadele'de millî mücadele uğruna canından, malından geçmişti.
Bizler istiklal uğruna serdengeçtileriz; kimse bizi döviz kuruyla,
enflasyonla pes ettiremez; halk bunu çok iyi biliyor, halk sözde demokrasi
çığırtkanlarının aslında ne olduklarını
çok iyi biliyor. İşte, tam da bu yüzden sandıkta da İlla
da Cumhur İttifakı. diyor.
Bizler ekonomideki olumsuz
durumun, vatandaşlarımızın şu an içinde bulunduğu
durumun farkındayız. Bizler çiftçilerimizin, sanayicilerimizin,
memurlarımızın, emeklilerimizin, sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın
sıkıntılarını biliyoruz. Gecemizi gündüzümüze
katıp sahalara iniyoruz. En son, Milliyetçi Hareket Partisi olarak
liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin talimatlarıyla
Adım Adım 2023; İl İl Anadolu temasıyla
yapmış olduğumuz çalışmalar kapsamında tüm
zamanımızı sokaklarda vatandaşlarımızla, muhtarlarımızla,
sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle geçirdik, istişarelerde
bulunduk. Açılan yaraları nasıl sarabiliriz, üretime, ülkemize
nasıl katkı sağlayabiliriz, işte, bunları istişare
ettik. Ve günün sonunda ne gördük biliyor musunuz? Halkımız döviz
kurundan faydalanmak isteyen fırsatçılara, düşmanlara inat
bizleri seviyor, gençlerimiz bizi görünce gözlerinin içi gülüyor. Biz bu
güveni, sevgiyi boşa çıkarmayacağız. Namertlere dert,
mazlumlara derman olacağız. Herkes şunu net bilsin ki ülkücüler
bu ülkeyi karşılıksız sevmiştir ve sevmeye devam
edecektir; bu ülke için yeri, zamanı ve saati geldiğinde gerekirse
canı dâhil, her şeyi ortaya koyabilecek iradeyi ortaya
koyacaktır. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bu duygu ve düşüncelerle
sözlerime son verirken, Hakkâri'de hain terör örgütünün
saldırısıyla şehit olan Piyade Uzman Çavuş
Doğanay Çelik'e, Emre Ceylan'a ve tüm şehitlerimize Cenabı
Allah'tan rahmet, gazilerimize sıhhatler diliyorum. Bakanlıklarımızın
bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını Cenabı
Allah'tan niyaz ediyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP
ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Konya
Milletvekili Sayın Esin Kara.
Buyurun Sayın Kara. (MHP
ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ESİN
KARA (Konya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gelir
İdaresi Başkanlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurumunun 2022 yılı bütçeleri üzerine
Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış
bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Dünyada ve ülkemizde
etkilerini derinden hissettiğimiz salgın süreci bizlere gelir
politikası araçlarının etkin kullanımı ve ekonomik
tedbirler konusunda uyarıcı olmuştur. Salgınla mücadele
amacıyla devletimiz tarafından verilen destek ödemeleri ve yapılan
harcamalar elbette bütçe üzerine ekstra maliyet yüklemiş, gelir
kayıpları ve bütçe açığına neden olmuştur.
Dolayısıyla, 2021 yılı sonu itibarıyla bütçe
açığının 230 milyar 16 milyon Türk lirası, faiz
dışı açığın ise 50 milyar 473 milyon Türk
lirası olması beklenmektedir. 2022 yılında ise bütçe
harcamalarının yüzde 16,2; bütçe gelirlerinin yüzde 15,4 artması
sonucu bütçe açığının yüzde 21 artışla 278,4
milyar Türk lirası olması öngörülmektedir.
Şüphesiz ki bütçe
gelirlerinin en büyük kalemini vergiler oluşturmaktadır. Ülkemiz
vergi sisteminde var olan en büyük sorun vergi kaybıdır. Maalesef,
bazı vergi mükellefleri vergi kaçırmayı ya da vergiden
kaçınmayı suç olarak görmemektedir, hatta kendilerine ait bir hak
olarak öngörmektedirler. Bir nevi usul hâlini alan bu davranışın
yıkılarak devlete karşı sorumluluk alan birey ve
kurumların varlığının artması amacıyla adil,
tabana yayılmış ve hakkaniyetli bir vergi reformunun bir an önce
hayata geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle, vergi matrahında yapılan
indirimlerdeki detaylar yakalanma olasılığının
düşük olduğu algısına yol açmaktadır. Bu nedenle,
yapılacak olan vergi reformunda gelir ve kurumlar vergilerinin tek bir
kanunda birleştirilmesi, vergi tabanının genişletilmesi,
vergi ödemeye uyumun kolaylaştırılması, ayrıca,
yatırım ve üretim faaliyetlerini destekleyen bir gelir vergisi
kanununun yasalaşması, yeni ve sade bir vergi usul kanununun
hazırlanması, vergi mevzuatının sadeleştirilerek
yeniden düzenlenmesi önem arz etmektedir. Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının
vergi kaçakçılığıyla etkin mücadele ve vergi
incelemelerinde sektörel ve fonksiyonel uzlaşması
sağlanmalıdır. Kapsam, matrah ve vergi oranlarının
yeniden düzenlenmesi suretiyle, doğrudan vergilerin vergi gelirleri
içerisindeki payında artış sağlanmalıdır. Gelir
İdaresinin kurumsal kapasitesi artırılarak kayıt
dışı ekonomiyle yaygın ve yoğun vergi denetimleri
yapılarak mücadele etkin bir biçimde sürdürülmedir, e-fatura ve e-defter
uygulamaları sistemsel olarak genişletilerek sahte belgeyle daha
etkin mücadele edilmelidir.
Yine, mükellefleri kayıt
dışılığa yönlendiren temel nedenler iyi analiz
edilmelidir. Kayıt dışı ekonomi ve kayıt
dışı istihdamla mücadelede daha etkili yöntemler benimsenmeli,
hem kayıt dışılığın önlenmesine hem de
kayıtlı ekonomiye geçişin özendirilmesine yönelik tedbirler bir
arada uygulamaya konulmalıdır.
Bir diğer önem arz eden
husus, devlet tarafından verilen vergi teşviklerinin
etkinliğidir. Teşviklerin amacına ulaşıp
ulaşmadığı ya da hangi teşvik aracının daha
verimli olduğu iyi değerlendirilmeli, elde edilen sonuçlara göre yeni
teşvik araçları oluşturulmalıdır.
Yine, kamuda yapılan
harcamaların etkinliği ve verimliliği gözden geçirilmelidir. Kur
savaşından etkilenen başta asgari ücretliler, emekliler,
KOBİlerimiz, küçük esnaf ve küçük çiftçilerimiz olmak üzere dar ve sabit
gelirli vatandaşlarımızın gelirlerinde artış
sağlanmalı, sosyal anlamda refahlarının yükselmesi için
gerekli tedbirler ivedilikle alınmalıdır.
AK PARTİ Hükûmetinin
enflasyonla ve Türk milletini dolarla diz çöktürmeye yönelik kur
oyunlarıyla mücadelesini, tıpkı terörle olan mücadelesi gibi
desteklemeye devam edeceğiz.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Meclis kürsüsünden her fırsatta, mensubu
bulunduğum serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik
mesleklerinin sorunlarını dile getirdim. Milliyetçi Hareket Partisi
Genel Başkan Yardımcımız ve Konya Milletvekilimiz
Sayın Mustafa Kalaycıyla birlikte 16 Ocak 2019 tarihinde meslek
mensuplarının sorunlarının çözümüne yönelik kanun
teklifimizi yüce Meclisimize sunmuştuk. Kanun teklifimizin 2 maddesi çok
şükür ki yapılan düzenlemelerle yürürlüğe girdi. Önce, 15 Ekim
2019 tarihinde Vergi Usul Kanunu 118 no.lu Sirkülerle meslek mensubunun
kendisinin, eşinin, kendisi veya eşinin birinci derecede akrabasının
ölümü nedeniyle mükellefler adına vermek zorunda oldukları beyan ve
bildirimlere ek süre tanındı. Yine, 30 Kasım 2011 tarihinde
Vergi Usul Kanunu 137 no.lu Sirkülerle ağır hastalık hâlinin
yanı sıra kadın meslektaşlarımıza doğum
öncesi ve doğum sonrası beyan ve bildirim sürelerine yönelik
düzenlemeler yapıldı. Mesleğim adına sevincim şudur ki
artık ölüm, hastalık ve doğumda meslektaşlarım
bürodaki sorumluluklarını düşünmeyecekler. Bunun
dışında, Milliyetçi Hareket Partisi olarak vermiş
olduğumuz kanun teklifimizde 4üncü geçici vergi beyannamesinin
kaldırılması yer alıyordu. 26/10/2021 tarihinde Vergi Usul
Kanununda yapmış olduğumuz değişiklikle bu da
düzenlemeye girmiş oldu.
Buradan, meslek
mensuplarının sorunlarına kayıtsız kalmayan Maliye
Bakanlığımız ve Gelir İdaresi
Başkanlığımıza meslektaşlarım adına
teşekkür ederim.
Meslektaş bir
milletvekili olarak mesleğime vefa borcumu bir nebze olsun ifa
ettiğime inanıyorum. Vermiş olduğumuz kanun teklifinde
talep ettiğimiz diğer konuların da yasalaşması için
meslektaşlarımız adına çalışmalarımıza
devam edeceğiz.
Yine,
yaşadığımız sorunlardan biri Katma Değer Vergisi
Kanununda tahakkuk, Gelir Vergisi Kanununda tahsil esasının
benimsenmesinden dolayı kazanmadığımız, tahsil
etmediğimiz gelirin katma değer vergisini cebimizden ödememizdir. KDV
Kanununda tahsil esası benimsenirse meslek mensubu için sorun ortadan
kalkacaktır. Ayrıca, meslek mensuplarının hizmetinde KDV
oranının yüzde 8e indirilmesi, meslekte onuncu yılını
dolduran meslektaşlara yeşil pasaport hakkı verilmesi, büro
açacak meslektaşlarımıza KOSGEB desteği verilmesi; vergi,
iş, ticaret hukuku alanlarındaki anlaşmazlıklarda ara
buluculuk hakkı taleplerimiz arasında yer almaktadır. Bu konuda
bir talebimiz de Sayın Çalışma Bakanımızdan
olacaktır. Mücbir sebep meslek mensubunun vergi dairelerine ait beyan ve
bildirimlerini ertelerken mükellefler adına Çalışma
Bakanlığına meslek mensupları
aracılığıyla elektronik olarak gönderilen aylık
işçi bildirge ve tahakkukları, işe giriş
çıkış, iş kazası ve diğer bildirgelerin de meslek
mensubunun mücbir sebebi kapsamına alınmasıdır. Doğum,
ağır hastalık ve ölüm gibi sebeplerle mükelleflerin SGK
bildirgesini onaylayamayan, süresinde bildirim yapamayan meslek mensubunun
mükellefleri yüksek tutarda cezalarla karşı karşıya
kalacaktır. Maliye Bakanlığımızın
yapmış olduğu mücbir sebep düzenlemesini Çalışma
Bakanlığımızdan da meslektaşlarım adına
talep ediyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; vergi toplanmasında görev yapan, katkı
sağlayan Maliye çalışanlarının da sorunları çözüm
beklemektedir. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi
Başkanlığında görev yapan, fiilen müdürlük görevlerini
yürütmekte olan personele üstlendikleri sorumluluğun büyüklüğü ve
görev hiyerarşisinde kendilerine bağlı personelden daha alt
düzeyde özlük haklarına sahip oldukları için devlet gelir
uzmanlığı sınavı hakkı verilmelidir. Kaldı
ki devlet gelir uzmanı olmadan bu görevi yürüten 67 müdür
bulunmaktadır. Yine merkez-taşra uzmanı ayrımından
vazgeçilerek gelir uzmanları ve defterdarlık uzmanlarının
özlük hakları diğer kariyer uzmanlıklarla eşit hâle
getirilmelidir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 7-17 Aralık tarihleri arasında Hazreti
Mevlânanın 748inci vuslat yıl dönümü kapsamında, sevginin ve
hoşgörünün başkenti Konyamızda İrfan Vakti
temasıyla kutlamalar yapılacaktır. Hazreti Mevlânanın Gel
ey gül yüzlü kardeşim, gel güzelim/Bizden yüz çevirme, bizi gönülden
çıkarma/Biz gönül hırsızı değiliz, emin
insanlarız/Biz bu yokluk âleminde her zaman varız. sözleriyle tüm
milletimizi Selçuklunun ve hoşgörünün başkenti Konyamıza davet
ediyorum.
Konuşmama son verirken
büyük Türk milletini ve onun büyük Meclisini saygıyla selamlıyor,
2022 yılı bütçemizin vatanımıza, milletimize
hayırlı olmasını diliyorum. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Hatay
Milletvekili Sayın Lütfi Kaşıkçı.
Buyurunuz Sayın
Kaşıkçı. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA LÜTFİ
KAŞIKÇI (Hatay) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
2022 yılı Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi üzerine
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi ve ekranları başında
bizleri takip eden aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri, konuşmamın başında,
Irakın kuzeyindeki Pençe-Yıldırım Operasyon bölgesinde
teröristler tarafından yapılan saldırı sonucunda şehit
olan 3 kahraman askerimizi rahmetle anıyor, aileleri başta olmak
üzere büyük Türk milletine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Ruhları şad olsun.
Değerli milletvekilleri,
2018 yılının ikinci yarısıyla birlikte ekonomik ve
jeopolitik belirsizliklerin artması, ticaret savaşları ve euro
bölgesinin zayıf performansı küresel ekonominin görece yavaş
büyümesine yol açmış, 2019 yılında dünya büyümesi küresel
finans krizinin ardından gözlenen en zayıf seviyede
gerçekleşmiştir. Salgının küresel ölçekli bir
büyüklüğe ulaşmasıyla da 2020 yılının
başında dünya ekonomisi tarihî bir bunalım sürecine
girmiştir. 2021 yılının ilk çeyreğinde ise
salgına karşı alınan önlemler ve aşılama
hızları ülkeler arasında ayrışmaları beraberinde
getirmiştir. 2020 yılında yüzde 3,1 daralan küresel ekonominin
2021 yılında yüzde 5,9 büyümesi beklenirken küresel mal ve ticaret
hacminin de yüzde 10,8 büyümesi öngörülmektedir. Salgının etkisiyle
2020 yılının ikinci çeyreğinde daralan Türkiye ekonomisi
son dört çeyrektir pozitif yönlü büyüme kaydetmektedir. Bu olumlu büyüme
performansının önemi istikrarlı ve dengeli olmasıdır.
Nitekim ikinci çeyrekte mal ve hizmet ihracatının yüzde 21,7 oranındaki
büyümeye katkısı yüzde 10,8 olurken net ihracatın
katkısı yüzde 6,9 olarak gerçekleşmiştir. Bu
katkının daha da arttırılması için ihracatta ilave
destekler, uzak ülke stratejileri ve ihracat gibi alanlarda atılacak
adımlar önem arz etmektedir. Ülkemizin diğer alanlarda olduğu
gibi ekonomik alanda da kuşatmayı yaracağına ve
insanımızın refahını önceleyip gelir
dağılımını adaletle tesis eden yepyeni bir ekonomik
modelle büyüyeceğine inanıyoruz.
Değerli milletvekilleri,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte karar almada
hızlı, hareket etmede çevik ve dış tehditlere
karşı daha güçlendirilmiş bir yönetim modeli devreye
alınmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet
sisteminin yürürlüğe girmesinin hemen ardından yaşanan pandemi
sürecinin beraberinde getirdiği küresel ekonomik daralmaya rağmen sistemin
nasıl işlediğine hep birlikte şahitlik ettik. Türkiye,
hükûmet sisteminin sağladığı avantajlarla içeride terörle
daha etkin mücadele ederken dışarıda da oyun kurucu ülke olma
yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Sanayi
yatırımlarında özellikle ithalata
bağlılığımızı azaltacak tesisler devreye
alınırken bir taraftan da enerjide bir üst lige çıkmanın
hazırlıklarına başlamıştır. Kısaca,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte iktisadi ve
siyasi bağımsızlığımızın ilanı
gerçekleşmiş ve bu tarihî kazanımların üzerinin tam olarak
mühürlenmesi için de çalışmalara kararlılıkla devam
edilmiştir.
Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sistemi, iç ve dış olaylara başkent Ankara merkezli
yaklaşımı esas alan, Türk milletinin tarihî
kazanımlarının korunması ve üstüne yeni kazanımlar
elde edilmesini ilke edinen bir bakış açısıyla meselelere
yaklaşmaktadır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet
sistemiyle birlikte, tarihte kurulan tüm Türk devletlerinin aslında yegâne
amacının Türkün varlığına hizmet etme ve beraberinde,
yaşadığı coğrafyaya adaletle hükmetme
anlayışı olduğu şuuruna erişilmiş, Türkün
maziden atiye yolculuğu bir bütün olarak ele alınıp meselelere o
şekilde yoğunlaşılmıştır. Dün Malazgirt
Ovasından yükselen çift başlı kartal bugün başkent
Ankaradan semalara yükselmiş ve devletimizin karar
alıcılarına rehber olmuştur. Sayın
Cumhurbaşkanımızın Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5inci
Yasama Yılı açılış konuşmasında dile
getirdiği, Bin yıl önce Anadoluyu bize vatan yapan devletin
armasında doğuya ve batıya bakan, dolayısıyla
geniş bir coğrafyayı kucaklayan çift başlı kartal
vardı. sözü ile Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli
Beyin 18 Mart 2021 tarihli Olağan Kongremizde dile getirdiği Biz ne
Doğudan vazgeçeriz ne Batıdan ödün veririz. Biz ya Doğu ya
Batı arasında sıkışıp kalmayız.
Kuşkusuz ve kesinlikle hem Doğu hem de Batı
kararındayız. sözleri, Türk devletinin sahip olduğu tarihî
mirasıyla uyumlu yönetim anlayışını göstermektedir.
Türk milletinin büyüleyici yürüyüşü tüm bu karşı duruşlara
ve engellemelere rağmen devam edecek ve göreceksiniz ki 21inci
yüzyıl Türk asrı olacaktır.
Değerli milletvekilleri,
çift başlı kartalı esas alan stratejik aklın devrede
olduğu, başkent Ankara merkezli karar mekanizmasının saat
gibi işlediğini görmek bizleri ziyadesiyle memnun etmektedir.
Üzüntümüz sadece içerideki muhalefetin millî meseleler konusundaki
anlaşılmaz tavrıdır. Değerli milletvekilleri,
ülkemizin siyasi ve askerî adımlarının çıktısı,
verilen mücadelenin ve karşılaşılan tehditlerin boyutunu
ortaya tam olarak koyması bakımından önemlidir. Günün sonunda,
elde edilen bu çıktı, aynı zamanda muhalefetin de millî
meselelerdeki duruşunu açığa çıkarmaktadır. Bizim
açımızdan, Karabağın Ermenistan işgalinden kurtulması
beraberinde Fransız donanmasının yönünü Doğu Akdenize
çevirmesine yol açmakta; yine, Kıbrıs Adasında 2 devletli bir
çözümün hayata geçmesi yönünde ortaya konulan kararlı irade beraberinde
Yunanistan tarafından, Amerika Birleşik Devletlerinin,
topraklarında üs kurması için davet edilmesine yol açmakta; yine,
PKKya sırtını dayayarak sözde siyaset
yaptığını zanneden partinin kapatılması yönünde
oluşan kararlı hava beraberinde 10 yabancı büyükelçinin Kavala
ve Demirtaşa özgürlük bildirisi hazırlayıp
yayınlamasına yol açmakta; yine, bölücü örgütlerle Suriye ve Irakta
girişilen amansız mücadele beraberinde Amerika Birleşik
Devletlerinin bu örgütlere silah yardımı yapmasına yol
açmaktadır.
Tüm bu sebep sonuç
ilişkileriyle ortaya koyduğumuz gerçeklikleri hâlâ göremeyenler ya
büyük bir akıl tutulması yaşamakta ya da ihanetin öğesi
durumunda olduğu anlaşılmaktadır.
Bakınız, bir
milletvekilinin Türkler mavi vatanda yayılmacı politikalar izliyor.
söylemiyle Atinayı nasıl sevindirdiğini; yine aynı
milletvekilinin Türkiye'nin Azerbaycana Özgür Suriye Ordusuna bağlı
grupları yolladığı yönünde iddialar var. sözünün Erivan ve
Parisi nasıl mutlu ettiğini; yine, bir siyasi parti genel
başkanının PYD bir terör örgütü değildir. sözünün
Washingtonu nasıl heyecanlandırdığını
göremiyorsanız sizlere yazıklar olsun.
Değerli milletvekilleri,
Türk milletinin geleceğe dair kararlı yürüyüşü devam ederken iç
cephede güçlendirilmesi gereken bir alandan sizlere bahsetmek istiyorum.
Toplumların gelecek idealini sürekli olarak yeniden inşa eden gençliktir.
Gençlik yeni ufaklara doğru ilerlerken güzelin içinde doğruyu,
doğrunun içinde güzeli arayarak estetik ölçülerle temellendirilmelidir.
Türk gençliği şu an için dijital terör tehdidiyle karşı
karşıyadır. Dijital mecralar geliştikçe tehditler artmakta,
bu tehditlere cevap verecek yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni
düzenlemelerde dijital platformlarda yapılan yayınlarda sergilenen
kabul edilebilir davranışları öne çıkarmak, kabul edilemez
davranışları ise ekranlardan uzaklaştırmak için
kurallar ve normlar geliştirilmesi ilke edinilmelidir. Özellikle, son
zamanlarda Türk gençliğine zehir saçan bazı programlar göze
çarpmaktadır. Bu programlardan biri de Konuşanlar ismiyle
yayınlanmaktadır. Konuşanlar adlı program çukurdur, vasattır.
Sunucusu Hasan Can Kaya seviyesizdir ve Türk toplumunun değerlerinin
altına dinamit koyup patlatmaya çalışan anlayışın
ekranlara tezahürüdür. Yapılan iş İçerik üretmek, kara mizah ya
da ofansif mizah denilerek geçiştirilemez. Sahne ve seyirci ilişkisi
bir saygı temeli üzerine kuruludur. Konuğun sunucuya, sunucunun
konuğa küfretmesiyle gelinen seviyeyi ve bu durumun ifade
özgürlüğüyle savunulmasını Ülkü Ocaklarından yetişen
bir birey olarak anlamak mümkün değildir. Ayrıca, rating uğruna
değerlerimizi aşağılayan programlara kendi mecrasında
izin ve yayın hakkı tanıyan Acun Ilıcalı ismi acil
mercek altına alınmalı, her şeyin daha fazla abonelik ve
daha fazla rating olmadığı ve milletimizin korunması
gereken manevi değerlere sahip olduğu kendisine
hatırlatılmalıdır.
Bu vesileyle 2022 bütçemizin
hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bakanlarımıza
başarılar diliyor, Gazi Meclisimizi de saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Ankara
Milletvekili Sayın Mevlüt Karakaya.
Buyurunuz Sayın
Karakaya. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MEVLÜT
KARAKAYA (Ankara) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri
kapsamında ekonomik, mali, sosyal ve diğer güncel yaşam alanlarımız
açısından son derece önem arz eden Türkiye İstatistik Kurumu,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası
Kurulu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme
Kurumuyla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan
önce, bugün şehadet haberini aldığımız
kahramanlarımızı rahmetle minnetle anıyorum.
Değerli milletvekilleri,
Sermaye Piyasası Kurulundan başlayacağım. 1982
yılında kurulmuş olan ve sermaye piyasasının en üst
gözetim ve denetim mercisi olan Sermaye Piyasası Kurulu, asli misyon
olarak reel sektöre öz kaynak ve borçlanma araçları vasıtasıyla
finansman sağlamakla görevlidir. Sermayenin tabana yayılması ve
küçük tasarrufçunun korunması, sermaye piyasasının önemli görev ve
işlemleri arasındadır.
Tabii, sermaye
piyasasının kurulması ile Sermaye Piyasası Kurulunun
oluşturulması farklı bir şey; daha doğrusu sermaye
piyasası, diğer piyasalarda olduğu gibi bir kuruluş
değil oluşturma meselesidir. Bu anlamda
baktığımızda, bu süreç içerisinde Türkiye, sermaye
piyasası anlamında önemli adımlar attı. Özellikle son
birkaç yıl içerisinde, son dönemlerde çok ciddi gelişmelerin de
olduğunu ifade etmek istiyorum. Bunlardan biriyle, 2020 yılında
yapılan bir yasal düzenlemeyle ve onun devamında yapılan mevzuat
basitleştirme çalışmalarıyla birlikte hakikaten sermaye
piyasasında ciddi hareketlenmeler söz konusu oldu. Yine, bu yapı
içerisinde borçlanma araçları kurulu oluşturulmasına imkân
verilmesi, proje finansmanı açısından projeye dayalı menkul
kıymet ihracının yapılabilmesi, bu konuyla ilgili
düzenlemeler, erken aşama girişimler için kitle fonlaması
düzenlemelerinin yapılması, bu anlamda sermaye piyasasının
hareketlenmesi açısından önemli çalışmalar olmuştur.
Yine, son dönemlerde, halka
açılma ve finansal araçlardan yararlanma başta olmak üzere
yatırımcı sayısında da bu alanda ciddi
artışlar olmuştur. Bu önemlidir çünkü sermaye
piyasasının asli işlevi reel sektöre kaliteli ve uzun vadeli
finansman sağlamaktır. Özellikle bu dönem açısından,
ekonomi politikalarındaki, dış ticaret politikalarındaki bu
önemli değişikliklerin yapıldığı bir dönemde
sermaye piyasasının hareketlenmesi bu anlamda reel sektörün
finansmanı açısından olumlu katkılar
sağlayacaktır.
2nci önemli kuruluşumuz
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu. Değerli
milletvekilleri, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
-biliyorsunuz- 1999 yılında kuruldu, 57nci Hükûmet döneminde. Bu
dönemde, özellikle mali piyasalarla ilgili, mali sistemle ilgili çok ciddi
reform çalışmaları yapıldı, ciddi
sıkıntılar söz konusu oldu, birçok bankaya el konuldu ama sonuç
itibarıyla yapılan mali reformun da nimetlerini devam eden süreçte,
özellikle küresel mali krizlerin olduğu dönemde, Türkiye olarak
atlattık, ciddi sınamalardan geçtik. Bugün de birilerinin özellikle
bankacılık krizi, döviz krizi olması ve bunların bir
şekilde tüm kesimleri çok olumsuz biçimde etkilemesi beklentileri var ama
mali sistemin sağlamlığının ve gücünün bu noktada bu
tür çalkantıları daha hafif atlatmamıza neden olduğunu
ifade etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri,
gerçekten Türk mali sistemi sağlam ayaklar üstüne oturtulmuş bir
sistemdir. Bugün Basel II, Basel III Kriterlerine göre bankacılık
sektöründen beklenen sermaye yeterlilik rasyolarına baktığımızda,
bunların çok üzerinde, 2 katına varacak yine Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulunun istediği yüzde 12 oranının,
rasyosunun çok üzerinde bir yeterlilik rasyosu olduğunu görüyoruz yani
yüzde 17,3 düzeyinde bir sermaye yeterlilik rasyosuna sahip. Sektörün aktif
büyüklüğüne bakacak olursak gayrisafi yurt içi hasılanın
üzerinde bir aktif büyüklüğü var. Yine, bu dönemde mevduatın krediye
dönüşüm oranı yüzde 100ün üzerinde yani bankalar mevduatın
üzerinde borçlanarak bunu krediye dönüştürmeye başladılar. Bu
ciddi bir yapısal dönüşümdü ve kredilerin de yaklaşık yüzde
78i reel sektöre yani üretime ve istihdama gitmeye başlamış. Bu
anlamda baktığımızda Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulunun da bu sektörün düzenlenmesinde ciddi
katkılarının olduğunu, bu başarıların elde
edilmesinde gerçekten önemli işlevlerinin olduğunu görüyoruz.
Burada bir konuyu daha
dikkatlerinize getirmek istiyorum: Özellikle döviz açısından
baktığımızda bugün reel sektörün yurt dışına
olan döviz borçları 160 milyar civarında ama aynı zamanda
bankalardaki mevduat da 260 milyar dolar civarında.
Bankalarımızın döviz açığı yok yani döviz kuru
riski taşımıyorlar, türev ürünler üzerinden, hatta 6 milyara
yakın bir long pozisyonu dediğimiz yani döviz açığı
bulunmayan, döviz fazlası diyebileceğimiz, bu anlamda riski hedge
etmiş yani riski elimine etmiş bir finansal yapı ve
bilançolarının olduğunu ifade etmek istiyorum yani bu anlamda
kur riski bankacılık sektörü açısından bir sorun hâlinde değil.
Yine, banka bilançoları
ve sektör bilançolarına baktığımızda yani Türkiyenin
şu anki mevcut, içinde bulunduğu dönemde para piyasasının
önemli kurumları olan bankaların mali yapı olarak çok
sağlam durumda olduğunu ifade etmek isterim.
Türkiye İstatistik
Kurumu, belki üzerinde daha fazla durulması gereken bir konuydu ama bu
süre içerisinde bu kadar önemli kurumlarla ilgili asgari bilgileri ancak bu
kadar verme imkânım oldu. Şunu hemen ifade etmek isterim ki Türkiye
İstatistik Kurumu değişik isimlerden geldi geçti ama Türkiye İstatistik
Kurumuyla ilgili en önemli düzenlemelerden biri, daha yeni, 30 Haziran 2021
tarihinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle Hazine ve Maliye Bakanlığının ilişkili
kurumu hâline getirilmesidir. Yani bağlı kurum olmaktan
çıkartılıp özel bütçeli bir yapı, tüzel kişilik hâline
getirilmesi bu anlamda, Kurumun yaptığı işlevler
açısından son derece önemlidir. Burada ifade etmek istediğim en
önemli husus şudur: Resmî istatistikler önemlidir, resmî istatistikler
toplumun birçok kesimi açısından verilecek kararlarda kullanılan
istatistiklerdir ve bunların sonucunda da ekonomideki kaynakların
önemli bir kısmının transferi de söz konusu olabilir. Bu
anlamda, vebali çok yüksek olan bir konudur, bunu üretirken de vebali
olduğu kadar üretilen istatistikler üzerinde bazı manipülatif hareket,
söylemler ya da bunların önemini azaltacak farklı gerekçelerle
birtakım şeyleri söylemek de en az onlar kadar veballi bir
davranıştır diyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Aksaray
Milletvekili Sayın Ramazan Kaşlı.
Buyurunuz Sayın
Kaşlı. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA RAMAZAN
KAŞLI (Aksaray) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
2022 yılı Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi
Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım.
Gazi Meclisimizi ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün, Suriye'nin İdlib
Gerginliği Azaltma Bölgesinde ve Irak'ın kuzeyindeki
Pençe-Yıldırım Harekâtı bölgesinde şehit olan
Mehmetçiklerimiz; Ali Sarı, Emre Ceylan, Doğanay Çelik ve İdris
Aksöze Yüce Allah'tan rahmet, aziz milletimize
başsağlığı diliyorum. Kahraman askerlerimizin
kanı yerde kalmamış, sürdürülen hava harekâtıyla 6 terörist
etkisiz hâle getirilmiştir. Operasyonlar kapsamında yaralanan Musa
Can, Ünal Can , Bayram Düzen, Hamit Çavuş, Emrah Uygun, Kadir Aslan ve
İbrahim Pekmezci kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.
Değerli milletvekilleri,
jeopolitik konumu gereği stratejik bir öneme ve diğer İslam
ülkeleriyle derin tarihsel bağlara sahip olan ülkemiz, Müslüman
dünyasının ortak hassasiyetlerini uluslararası düzeyde gündeme
getirerek lider konumdaki ülkeler arasında öne çıkmaktadır. Bu
itibarla, devletimizin çağın gelişmelerini yakalamada
gösterdiği gayretin bir neticesi olarak, helal belgeli ürün ve hizmetlere
yönelik tüketici güvenini sağlamak ve Türkiyenin dış ticarette
helal pazardan aldığı payı artırmak üzere Helal
Akreditasyon Kurumu (HAK) kurulmuş olmasının ne kadar isabetli
bir karar olduğunu da açıkça görmekteyiz.
Helal belgelerine itibar
kazandırmak ve İslam ülkeleri arasında ticareti
kolaylaştırmak üzere 2019 yılında başvuruları
kabul etmeye başlayan bu Kurum, aynı yıl içerisinde ülkemizin de
taraf olduğu İslam Ülkeleri Standardlar ve Metroloji Enstitüsü helal
yaklaşımı çerçevesinde ilk akreditasyon kararını
verdi. Akabinde, geçen iki yıl gibi kısa bir sürede 21 ülkeden 53
başvuru alan ve bu başvuruların tamamını son derece
dikkatli bir incelemeye tabi tutan Kurum, yalnızca güvenilir bulunan
kuruluşları akredite ederek 640tan fazla helal belgesini güvence
altına almış oldu.
Helal Akreditasyon Kurumunun
uluslararası arenada yürüttüğü çalışmaların en somut
neticesi, helal belgelerin karşılıklı tanınması
ve böylelikle helal belgeli ürünlerin uluslararası ticaretinin kolaylaştırılması
şeklinde olacaktır. Ürün ve hizmetlerin güvenilirliği
sağlanmış helal belgeler vasıtasıyla İslam
ülkeleri arasında başka hiçbir işleme gerek kalmadan
dolaşabilmesi için atılacak adımlar
ihracatçılarımızın piyasalara girişte
karşılaştıkları zorlukları bertaraf edecek ve
uluslararası ticarette ülkemizi avantajlı bir konuma getirecektir.
Küresel ölçekte kabul görmüş bir helal belgelendirme sisteminin
inşasında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye ve ülkemizin
çıkarlarını savunmaya çalışan HAKın
faaliyetlerinin bu anlamda desteklenmesi büyük önem arz etmektedir.
Değerli milletvekilleri,
bizler küresel bir salgınla mücadele ederken bu salgınla birlikte
özellikle ekonomik dengelerin yeniden şekillendiği bir dönemden
geçmekteyiz. Üretimden tüketime ekonomik döngünün her aşamasının
derinden etkilendiği bu dönemde dünya ekonomisi ciddi bir bunalımla
karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizde, bu
dönemde, özellikle kısıtlayıcı tedbirlerin hafiflemesiyle
aşı çalışmalarında sağlanan ilerleme ve
salgın yönetimine yönelik alınan acil tedbirlerle dünya ticaret hacminde
yakalanan güçlü artışla birlikte bir toparlanma sürecine
girilmiştir. Türk ekonomisi, ihracat pazarlarımızdaki talep
artışı ve hizmet ihracatımız sayesinde dünyadan müspet
yönden ayrışarak 2021 yılında güçlü bir şekilde
toparlanma göstermiştir.
Bunu rakamlarla ifade edecek
olursak, ülkemiz 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,2;
ikinci çeyreğinde yüzde 22 ve üçüncü çeyreğinde ise yüzde 7,4 büyüme
oranları yakalamıştır. İhracatımız ve imalat
sanayimiz güçlü büyümenin lokomotifi olmaya devam etmiştir. Nitekim,
ihracatımız, geçtiğimiz yılın kasım ayına
göre yüzde 33lük artışla 21,5 milyar dolar seviyesine erişerek
cumhuriyet tarihimizin aylık bazda en yüksek seviyesine
ulaşmıştır. Ayrıca, son on iki aylık ihracat
değerimiz 221 milyar dolara erişerek hedeflerimizin çok üzerine
çıkmıştır. Net ihracatın büyümeye katkısı
6,8 puan olurken, üçüncü çeyrek büyümemizin yüzde 92si ihracat
katkısıyla gerçekleşmiştir. Bu rakamlar Türkiye'nin reel
mal ve hizmet üretim gücünü göstermekte ve bu gücü pazarlama kapasitesini
ortaya koymaktadır. Türkiye'nin nihai hedefi, AR-GE'ye dayalı üretim
ve ihracat yoluyla dış ticaret açığını kapatarak
cari açık konusunu milletimizin ajandasından söküp atmaktır. Her
bir ülke için farklı eylem planı hazırlanacak olan 18 ülkeye
yönelik ihracatın geliştirilmesiyle Türk ürünleri yeni pazarlara
açılacak, mevcut ihracat pazarlarımız genişleyecek, nihai
olarak ülkemizin küresel ticaretteki payı büyüyecektir.
Ayrıca, dış
ticaretimizi yurt dışı lojistik merkezleri, ihtisas serbest
bölgeleri, gümrük süreçlerindeki fiziki ve dijital modernizasyon faaliyetleri,
mal ihracatının finansmanına yönelik yeni uygulamalar, hizmet
ihracatında her bir sektöre özgü tasarım, markalaşma ve benzeri
destek mekanizmaları, yeşil ve dijital dönüşüm, çok taraflı
bölgesel ve ikili ticari diplomasi faaliyetleri, özellikle dönem dönem
belirsizlik oluşturan kur riskinden korunma amacıyla Türk
lirasıyla dış ticaretin özendirilmesi desteklenmelidir. Türkiye,
bugüne kadar olduğu gibi, pandemi sonrası döneminde de
yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde yükselecek ve müreffeh
bir ülke hedefine doğru yürüyüşünü emin adımlarla sürdürecektir.
Bu noktada Cumhurbaşkanımızın imzasıyla
geçtiğimiz günlerde Resmî Gazetede yayımlanan bir genelgeyle marka
olarak Türkiye ibaresinin kullanımının özendirilmesi
kararının Türk malı imgesinin ulusal ve uluslararası
platformlarda tanıtılmasında çok isabetli bir adım
olduğunun altını çizmek istiyorum. Ülkemizin gururu yerli ihraç
ürünleri bundan sonra dünyayı Turkey veya benzeri ifadelerle değil,
Türkçe olarak Türkiye adıyla dolaşacaktır. Ayrıca, her
türlü faaliyet ve yazışmada ülkemizin isminin Türkiye olarak ifade
edilecek olması, sevdası Türkiye olan herkesi memnun etmiştir.
Değerli milletvekilleri,
bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak Meclis
çalışmalarımız dışında milletvekillerimiz,
Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz, il ve ilçe başkanlarımızdan
oluşan heyetlerle Anadoluyu adım adım geziyoruz; vatandaşımızı,
esnafımızı, sanayicimizi, sivil toplum
kuruluşlarımızı, muhtarlarımızı ve yerel
idarecilerimizi dinliyoruz. Aksarayda, Niğdede, Kastamonuda, Sinopta,
geçtiğimiz hafta sonu ziyaret ettiğimiz Konyada konuların
aynı, sıkıntılarımızın ortak olduğunu
görüyoruz ve çözümü noktasında ilgililerle istişarelerimizi
sürdürüyoruz. Son iki hafta içerisinde dövizin 2 kat artmasının
sebebinin siyasi olduğunu biliyor ve bunu hemşehrilerimizle
paylaşıyoruz. Bu dönemde Amerikada, Avrupada, Türkiyede ne oldu da
döviz 2 kat arttı? Ülkemiz önceki yıllarda da benzer
sıkıntılar yaşadı. 5 Nisan 1994te döviz 4 kat
arttı, Şubat 2001de 2 kat arttı. Bu derin kriz dönemlerinde
iflas edenler de oldu para kazanlar da ancak hayat devam etti, devam ediyor da.
2009da başlayan
açılım devam etseydi 793 şehit vererek girdiğimiz
Diyarbakır bugün nasıl olurdu, 15 Temmuzdan sonra Türkiye nasıl
bir ülke olurdu? Bunun yorumunu da aziz milletimize bırakıyorum.
Bu noktada şu durumu
özellikle hatırlatmak istiyorum: Küresel salgın döneminde sadece
Konya 2nci Organize Sanayi Bölgesinde 650 fabrikada çalışan 52 bin
işçi kardeşimiz de Aksaray Organize Sanayisinde
esnafımızın yanında çalışan da emekli de memur da
amir de muhtar da milletvekili de maaşını aldı. Muhalefete
göre bu maaşları kim verdi? Devlet. Şu anda görüşmekte
olduğumuz bütçe gelirlerinin yüzde 80inin vergilerden
oluştuğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu süreçte sanayicinin, esnafın,
vatandaşın ödemesi gereken vergilerin ertelendiğini,
ötelendiğini de bilmekteyiz. O zaman muhalefetin işine
geldiğinde muhatap olarak gösterdiği Hükûmet, vatandaşa veren el
olunca da devlet. Milliyetçi Hareket Partisi olarak devleti korumak, kollamak
da bizim sorumluluğumuzdur. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyin
ifadeleriyle Derdi devlet olanın sevdası millettir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
RAMAZAN KAŞLI (Devamla)
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak milletimizin sağduyusuna
güveniyor, başta ekonomi olmak üzere bütün sorunlarımızın
zamanla ve sabırla aşılacağına inanıyoruz. Adım
adım yaklaştığımız cumhuriyetimizin 2nci yüz
yılına girerken milletimizin mutlu, huzurlu, güvenle
yaşadığı ve 2023 Lider Ülke Türkiye vizyonuyla büyüyen,
gelişen Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir bireyi, bir vatandaşı
olmanın inancı, azmi ve gayretiyle gece gündüz demeden, durmadan,
yorulmadan, yılmadan, yıkılmadan, yıllardır
olduğu gibi mücadeleye devam ediyoruz.
Ticaret
Bakanlığı, Rekabet Kurumu ve Helal Akreditasyon Kurumu
bütçelerinin vatanımıza, milletimize hayırlı
olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP
ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sivas
Milletvekili Sayın Ahmet Özyürek.
Buyurunuz Sayın Özyürek.
(MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA AHMET ÖZYÜREK
(Sivas) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu
ve Helal Akreditasyon Kurumu bütçeleri üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi
Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
Sözlerime başlamadan
önce, Suriye İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde ve Irakın
kuzeyindeki Pençe-Yıldırım Operasyonu bölgesinde şehit olan
kahraman askerlerimize Allahtan rahmet, ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı
diliyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ülkemizde ticaretin daha hızlı,
kaliteli ve güvenli bir şekilde işlerliğini temin etmek gümrük
ve ticaret politikalarının ana unsurudur. Dünya ticaretinde değişen
şartlara ülkemizin de uyumunu teminen ilgili kurumların hukuki,
idari, fiziki, teknik ve mali kapasitesinin dünyadaki gelişmelere uyumlu
hâle getirilmesi gerekmektedir. Kurumların işleyişini
etkinleştirmenin sağlanması için gereken ve planlanan
reformların birbirine eklemlenerek icra edilmesi Türkiye'nin
hızına hız katacaktır. Bu amaçla
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi Türkiye'nin
aradığı ve ihtiyaç duyduğu tarihî bir yönetim reformu
olarak devrededir. Ülkemiz alınan önlemlerle küresel ekonomideki toparlanmalara
uyum sağlayan ülkelerden biri olma yolunda ilerlemektedir. Ekonomide
ihracata dayalı istihdam dostu gelişmenin sağlanabilmesi için
üretimde ve ihracatta ithalata olan gereksinimin azaltılması
önemlidir. İhracatta artışı sağlayacak sürdürülebilir
büyüme politikaları geliştirilerek dünya ekonomisiyle bütünleşme
gerçekleştirilmelidir.
Ticaret
Bakanlığı verilerine göre, 2021 yılı Ocak-Ekim
döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre
ihracatımız yüzde 33,9; ithalatımız ise yüzde 22,5
oranında artış göstermiştir. (MHP sıralarından
alkışlar) İlk on ayda ihracatın ithalatı
karşılama oranı, geçen yılın aynı dönemine oranla
artarak yüzde 84,3e ulaşmıştır. İhracatın
ithalatı karşılama oranında yaşanan artış bizim
için memnuniyet vericidir. Yaşanan pandemi süreciyle birlikte hayata
geçirilen sanal yurt dışı pazarlama faaliyetleri çerçevesinde
ihracatçılarımızın tanıtımına olanak
sağlanmıştır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; geçtiğimiz hafta
Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle marka olarak Türkiye
ibaresinin kullanımı duyurulmuştur. Aziz Türk milletimizin
köklü, tarihî değerlerini daha iyi temsil etmesi açısından
ihracat ürünlerimizde Türkiye markasına gereken özen gösterilerek
güçlendirilmesi millî bir görevdir. Perakende Ticaretin Düzenlenmesi
Hakkında Kanunla yapılan düzenlemelerle piyasanın olağan
akışını bozarak piyasa aksaklıklarına sebep olan
fahiş fiyat artışı ve stokçuluk faaliyetleri
düzenlenmiş, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu kurulmuştur.
Tüm piyasalarda fahiş fiyat artışı ve stokçuluk
faaliyetlerine fırsat verilmemesi için kapsamlı ve etkin bir denetim
sistemi oluşturulmalıdır. Meslek standartları
geliştirilmeli, esnafa ihtisas kimliği kazandırılmalı
ve mensubiyet bilinci oluşturulmalıdır. KOSGEB kredi ve
desteklerinden yararlanmak üzere, esnafa özgü bir destek programı
uygulamaya konulmalıdır. Esnafın vergi ve prim oranlarında
indirim yapılmalı, elektrik, su ve doğal gaza özel tarifeler
getirilmelidir. Diğer yandan, emeklilik için prim gün sayısında
ve emekli aylıklarında eşitlik sağlanmalıdır.
Geçmişte esnaf olarak çalışılmış süreler daha
önce kayıt ve tescil şartı aranmadan hizmete
sayılmalı, geçmiş hizmetlerin borçlanılmasına imkân
verilmelidir.
Millî ekonomimiz ve
dış ticaretimizin güvenliği için gümrüklerimizdeki
dijitalleşme ve modernizasyon çalışmalarının yanı
sıra, kaçakçılıkla mücadele faaliyetlerinin de hassasiyetle
üzerinde durulmalıdır. Ticaretin
devamlılığının sağlanması ve toplum
sağlığının korunması adına gümrük
kapılarında önemli tedbirler alındığını
görmekteyiz. Kaçakçılıkla mücadele çalışmaları
sürdürülmeli, risk temelli kontroller etkinleştirilmeli, Millî Tarama
Sistemi Projesi ve Tarama Ağı Projesinin uygulanmasında
etkinlik sağlanmalıdır. Eşya, taşıt ve yolcu
kontrollerinde ileri teknolojiye sahip sistemler ve uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır.
Geliştirilen veri yönetimi ve hedefleme yazılımının
etkinliğinin sağlanmasıyla yasal ticaret
hızlandırılacak, organize kaçakçılık
girişimleriyle mücadelede başarı elde edilecektir. Elektronik
teknik ticaret hacmi dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de büyük bir
ivme kazanmıştır. Türkiye, hâlihazırda küresel ölçekte
hızla büyüyen e-ticaret pazarında varlığını
artırarak göstermeye devam etmektedir. E-ticarete uyum süreci içerisinde
sektörün paydaşları arasındaki sorunların üzerinde
durulmalı ve KOBİlerin rekabet kaygılarının
giderilmesi için gereken düzenlemelere yönelik tedbirler
alınmalıdır.
Değerli milletvekilleri,
bilindiği üzere, rekabet kuralları dünyanın birçok ülkesinde
yürürlükte olan ve gelişmiş ülkeler tarafından vazgeçilmesi
mümkün olmayan düzenlemelerdir. Piyasa ekonomisinin temel unsuru olan bu
kuralların uygulanmasında etkinliğin sağlanması
adına, bu işe özgü kamu otoriteleri tesisi, düzenlemelerin kendisi
kadar önemlidir. Anayasamızın 167nci maddesinde piyasaların sağlıklı,
düzenli işlemelerini sağlayan tedbirler alınması ve
piyasalarda tekelleşme ile kartelleşmenin önlenmesi görevi devlete
verilmiştir. Bu görevin ifası doğrultusunda Rekabet Kurumu
faaliyete geçmiştir. Kurum, 4054 sayılı Rekabetin Korunması
Hakkında Kanun çerçevesinde kendisine verilen yetkileri kullanarak ülkemizdeki
tüm mal ve hizmet piyasalarında rekabetin sağlanmasına ve
geliştirilmesine yönelik faaliyet göstermektedir. Kurumun 2021
yılının ilk altı ayındaki faaliyetlerine
bakıldığında, toplamda intikal eden 210 adet dosyanın
nihai olarak karara bağlandığı görülmektedir.
Covid-19 salgını
süreciyle internet teknolojileri ve dijital uygulamaların
kullanımına duyulan ihtiyacın artması, beraberinde rekabet
hukuku uygulayıcılarının kurumsal inovasyonlar
geliştirilmesi anlamında sorumluluklarını
artırmaktadır. Zira, bilişim ve teknolojinin tüm sektörleri
dönüştürücü gücü etkisiyle günümüzde dijital platformlar, toplam tüketimin
yarısından fazlası için aracı konuma gelmiştir.
Teoride tüketici egemenliğine tabi piyasalarda dijitalleşme
etkisiyle, bu egemenliğin yönünün birkaç dijital platform lehine tersine
dönmesi riskinin bertaraf edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede genel ticari
faaliyetlerde aksaklık yaşanmaması adına
işleyişte güvenliğin ve şeffaflığın sağlanması,
erişim şartlarında ayrımcılığın
önlenmesi elzemdir. Bu farkındalıkla Rekabet Kurumu tarafından
dijital piyasalar nezdinde yaşanan dönüşümle ortaya çıkan
rekabet sorunlarının hızla tespit edilerek icap eden
adımların zamanında atılması gerekmektedir. Rekabet
Kurumu tarafından başlatılan çevrim içi reklamcılık
sektör incelemesi ve e-pazar yeri platformları sektör incelemesi
çalışmaları ülkemiz genelindeki yenileşmenin
hızlandırılmasını sağlamaya yönelik pozitif
etkisinin yanında ideal rekabet ortamı temininin yatırım ve
istihdam artışına yönelik faydalarını da beraberinde
getirecektir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; günümüzde giderek daha karmaşık bir hâl
alan üretim süreçleri gıda, kozmetik ve diğer günlük tüketim
malzemelerinin helal güvenliğini sağlaması, doğru uygulamalara
dayalı ve uluslararası arenada kabul görmüş küresel bir helal
belgelendirme sisteminin varlığını zorunlu
kılmıştır. Bu ihtiyaca cevap vermek amacıyla kurulan
Helal Akreditasyon Kurumu gerek ülkemizde gerekse yurt dışında
helal akreditasyonla ilgili ölçütlerin belirlenmesini ve
uygulanmasını sağlamakta, bölgesel ve uluslararası
akreditasyon birlikleri nezdinde ülkemizi temsil etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
AHMET ÖZYÜREK (Devamla)
Kuruluşundan bugüne kadar geçen sürede, altyapısı oluşturulan
kurum vasıtasıyla ülkemiz, geniş coğrafya alanlarına
erişim kabiliyetiyle akreditasyon ve uygunluk değerlendirmesindeki
deneyimlerini diğer İslam ülkeleriyle paylaşmaktadır.
Böylece, küresel düzeyde aktif bir helal kalite altyapısı
oluşturulmasına fayda sağlamakta, helal ürün ve hizmet
pazarında etkinliğini artırarak devam etmektedir. Dünya
genelinde giderek büyüyen helal ürün pazarında, pandemi etkisiyle birlikte
temiz, güvenli ve sağlıklı gıdaya olan ihtiyaç
artmıştır. Buna binaen, tüketicinin helal belgeli ürün ve
hizmete erişiminin kolaylaştırılmasının önemi
anlaşılmıştır. Bu sebeple Türk malı ibareli
ürünlerin itibarının giderek artırılması ve helal belgeli
ürünlere yönelik tüketici güveninin kazanılması için Kurum
çalışmalarına hız kesmeden devam etmelidir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bütçemizin ülkemize, milletimize
hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar; AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gruplar
adına konuşmalar tamamlanmıştır.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Sayın Başkan
BAŞKAN - Sayın
Akçay, buyurun.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
9.-
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Pençe-Yıldırım
Operasyonu bölgesi ile Bahar Kalkanı Harekâtı bölgesinde şehit
olan Mehmetçiklerimize Allahtan rahmet dilediğine ve Türkiyenin terörle
mücadelesinin eninde sonunda başarıyla neticeleneceğine
ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Muhterem milletvekilleri,
Irakın kuzeyindeki Pençe-Yıldırım Operasyonu bölgesinde
hain teröristlerin saldırısı sonucu 3 kahraman askerimiz
şehit olmuştur. Kahraman silah arkadaşları,
Mehmetçiklerimizi şehit eden hainleri etkisiz hâle getirmiştir.
Ayrıca, Suriye İdlibde yol emniyet görevi icra eden bir kahraman
Mehmetçikimiz de şehit olmuştur. Şehitlerimize Cenab-ı
Allahtan rahmet, muhterem ailelerine, aziz milletimize
başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.
Türkiye, terörle mücadeleyi
kararlılıkla sürdürmektedir ve sürdürmeye de devam edecektir.
Saklandıkları inlerinden çıkamayan teröristlerin kökünü Ara,
bul, yok et. parolasıyla kazımaktadır ve bu mücadele de eninde
sonunda başarıyla neticelenecektir.
Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Danış Beştaş, buyurun.
10.-
Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Kayseri
Cezaevinden Kandıra Cezaevine sevk edilirken işkence, taciz ve
tecavüze maruz kalan Garibe Gezerin intiharının bir şüpheli
ölüm olduğuna ve Kandıra Cezaevi yönetiminin görevden alınarak
sorumluların gözaltına alınmasını ve
soruşturmanın acilen başlatılmasını talep
ettiklerine ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Teşekkürler Sayın Başkan.
Doğrusu, çok korkunç bir
haber aldık, daha doğrusu okuduk. 25 Ekimde Halkların Demokratik
Partisi kadın grubu olarak tek tek soru önergesi vermiştik bir
kadın mahpus hakkında; Garibe Gezer, Nusaybinli, 28 yaşında
bir Kürt kadını. Kayseri Cezaevinden Kandıra Cezaevine sevk
edilmişti ve Kandıra Cezaevine sevk edilirken çok ciddi işkence,
taciz ve tecavüze maruz kalmıştı. Garibe Gezer bunu ailesine,
avukatlarına aktarmak istemiş ama bunun sonrasında yirmi iki gün
hücreye konulmuştu. Hücreden çıktıktan sonra bu sefer mektup
yazmak istemiş, bunun üzerine, itaat etmediği sebebiyle süngerli
odaya alınmıştı ve en son çareyi telefonla ailesine
aktarmakta buldu Garibe Gezer ve aktardıktan sonra bize de haber
ulaştı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Biz 22 önerge verdik, burada da ifade ettim,
avukatları da takip etti ve bugün Garibe Gezerin tek kişilik
hücresinde intihar ettiği ve yaşamını yitirdiği
bilgisi geldi. Bu bir intihar değil, bu bir şüpheli ölümdür. Bir kere
o işkence, taciz ve tecavüzü soruşturmayan savcılık
başta olmak üzere, cezaevi yönetimi, Kandıra Cezaevi yönetimi, Ceza
Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Bakanlığa kadar bu olayın
üstünü örtmeye çalıştılar. Genç bir kadının cezaevinde
tecavüze uğramasına, şiddet görmesine, darbedilmesine, savcılığa,
infaz hâkimliğine müracaat etmesine rağmen hiçbir işlem
yapmadılar ve onun ölümünün altında imzaları var.
Hakikaten çok üzgünüz. Sadece
Bakanlık bile bizim önergelerimizi açıp okusaydı ve yanıt
verme ihtiyacı duysaydı ya da cezaevi yönetimini uyarsaydı,
bugün Garibe Gezer ölmemiş olacaktı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Bir de tek başına hücrede olan bir insan
nasıl intihar eder? Ve daha önce intihara teşebbüs etmiş,
çarşafıyla intihara teşebbüs etmiş, meyilli olduğu
biliniyor. Velev ki intihar etmiş olsun, kabul edelim, o aletler edevatlar
nasıl odada bulunuyor? Cezaevi yönetimi ne iş yapıyor orada? O
insanların can güvenliği devlete ait değil mi? Onları
koruma sorumluluğu yok mu?
Biz her gün cezaevlerine dair
burada bir olay anlatıyoruz, bu olay cinayettir aslında ve biz bir an
önce Kandıra Cezaevi yönetiminin görevden alınmasını,
sorumluların gözaltına alınmasını,
soruşturmanın acilen başlatılmasını ilk elden
talep ediyoruz ve Garibe Gezer'in ailesine başsağlığı
ve üzüntülerimizi iletmek istiyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
18.20
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 18.27
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Sevda ERDAN KILIÇ (İzmir)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 31inci Birleşiminin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
2022 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine devam ediyoruz.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (Devam)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 282) (Devam)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI (Devam)
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU (Devam)
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU (Devam)
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Gelir İdaresi Başkanlığı
2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU (Devam)
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Komisyon
yerinde.
Şahsı adına
lehte Sayın Metin Çelik, Kastamonu Milletvekili.
Buyurunuz Sayın Çelik.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
METİN ÇELİK
(Kastamonu) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
kıymetli Bakanlarımız; Genel Kurulu ve aziz milletimizi
saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlarken
şehitlerimizi rahmetle anıyorum, mekânları cennet olsun,
milletçe başımız sağ olsun; gazilerimize geçmiş olsun
diyorum.
Değerli milletvekilleri,
Covid-19 salgını dünya ekonomisini derinden etkiledi, etkilemeye
devam ediyor. Kapanmaların ardından açılmayla birlikte talepteki
artışa bağlı olarak arz talep dengesizliği
oluştu. Üretim ve tedarik zincirlerindeki aksamalar fiyatlarda
aşırı artışlara neden oldu. Amerika Birleşik
Devletlerinde 0-1 aralığında olan enflasyon yüzde 6yı geçti,
Avrupa Birliği ülkelerinin ortalaması da yüzde 4ü, 5i buldu;
özellikle fiyat artışları enerji, ham madde ve gıdada
aşırı yükselişlere neden oldu. Örneğin, doğal
gaz, Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 400, elektrik yüzde 250
artış yaşadı; petrol fiyatları 40-50 dolarlardan 70-80
dolarlara geldi. Hükûmetimiz bu artışları milletimize
yansıtmadı. 2021 yılı içerisinde 150 milyar TLyi bulan
vergi alacağından vazgeçmek suretiyle bu artışlardan
milletimizin etkilenmemesini sağladık. Doğal gazı,
maliyetinin dörtte 1i fiyatına halkımıza sunmaya devam
ediyoruz.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli)
Yani 4 katı mı olacak? Gelmesi gereken nokta orası mı?
METİN ÇELİK
(Devamla) Evet, bu süreç nedeniyle ülkemizde de fiyat
artışları yaşanıyor. Bu fiyat
artışlarına karşı milletimizin bu
artışlardan en az şekilde etkilenmesi adına gereken
adımları Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde
atmaya devam ediyoruz. Milletimizin bu fiyat artışları
karşısında alım gücünü mutlaka koruyacağız.
Başta, görüşmelerine devam edilen asgari ücret tespiti, yine,
-Çalışma Bakanlığımızın
açıklamış olduğu- tüm kamu görevlilerine yönelik olarak
toplu sözleşme, yine, bunun yanında, enflasyon farkının
ödenmesinin yanında, buna ilaveten sosyal refah payı
artışı anlamındaki ek zam düzenlemesini de önceki gün
Çalışma Bakanlığımız açıkladı, bu
konudaki çalışmaların başlatıldığını
belirtti. Yine, tüm toplum kesimlerimizi bu artışlara karşı
koruyacağımızı dün Sayın
Cumhurbaşkanımız ifade ettiler, önümüzdeki süreçteki
açıklamalarını hep birlikte inşallah göreceğiz.
Evet, muhalefet ne
yapıyor? Muhalefet, dünyada hiçbir şey olmuyormuşçasına
sadece Türkiyede bu fiyat artışları yaşanıyormuş
gibi bir algı ortaya koymaya çalışıyor. Bunun üzerinden bir
siyaset yapmaya çalışıyorsunuz. (CHP sıralarından
gürültüler) Evet, ben, açık söyleyeyim, geçen gün, bütçenin ilk gününde
Genel Başkan Vekilimiz Numan Kurtulmuş memurlara yönelik düzenlemeyi
yapacağımızı burada açıkladığında,
sizin yüzlerinizdeki ifadeye ben şöyle bir baktım, gördüm. Yani,
sizin açınızdan meselenin milletin mutluluğu
olmadığını biz gayet iyi biliyoruz.
RAFET ZEYBEK (Antalya)
Yalan söyledi diye üzüldük de ondan.
METİN ÇELİK
(Devamla) Ticaret Bakanlığımızın bütçesini
görüşüyoruz. Bakın, 2002 yılında Türkiyenin ihracatı
36 milyar dolardı; şu anda ihracatımız 6 kat
artmış durumda, son bir yıllık ihracat rakamımız
221 milyar TLyi bulmuş durumda. Bakın, yine dünya ihracatından
aldığımız pay ilk defa yüzde 1i geçti, on dokuz yıl
önce bu oran neydi? 0,50lerdeydi. Yani, Türkiyenin geldiği noktadan
sizlerin de mutlu olması lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
METİN ÇELİK
(Devamla) Değerli milletvekilleri, yine, şunu da özellikle ifade
etmek istiyorum: Biz yatırım diyoruz, istihdam diyoruz, üretim
diyoruz, sonuçta ihracat ve büyüme diyoruz; biz bunları söylerken Ana
Muhalefetin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ne diyor?
Kılıçdaroğlu Türkiyeye yatırım yapmayın;
Türkiye, güvenli bir ülke değil, Türkiyede can ve mal emniyeti yok.
diyebiliyor. Kılıçdaroğlu, bunları söylemeye devam etsin,
biz Türkiyeyi bu politika ekseninde büyütmeye devam edeceğiz.
İnşallah, 2021 yılını da yüzde 10 büyümeyle
kapatacağız.
HÜSEYİN KAÇMAZ
(Şırnak) Batırmaya devam ediyorsunuz, batırmaya!
MAHMUT TOĞRUL
(Gaziantep) TÜİKe talimat verin!
METİN ÇELİK
(Devamla) Ben, 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimizin
ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyor,
hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Efendim, 60a göre söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
11.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Kastamonu Milletvekili Metin Çelikin 281
sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ve 282 sıra sayılı 2020 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde şahsı
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Teşekkür ederim.
Sayın hatibi dinledik,
kendi yaptıklarıyla ilgili pek bir şey söylemedi. Dünya
batıyor o yüzden biz batıyoruz. dedi. Yaptığı bir tek
yatırımı söylemedi ve muhalefete dönerek dedi ki: Siz dünyaya
bizi şikâyet ediyorsunuz. Biz sizi dünyaya şikâyet etmiyoruz ama siz
dünyaya bizi rezil ediyorsunuz, üstelik de bunu yüzünüz kızarmadan
yapıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (Devam)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 282) (Devam)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI (Devam)
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU (Devam)
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU (Devam)
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU (Devam)
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Yürütme
adına konuşmalara geçiyoruz.
Ticaret Bakanı
Sayın Mehmet Muş.
Buyurunuz Sayın
Muş. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
TİCARET BAKANI MEHMET
MUŞ Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları
başında bizi izleyen kıymetli vatandaşlarımız;
Irakın kuzeyinde PKK ve türevlerine karşı yürütülen operasyonlarda
şehit olan 3 kahraman askerimize Allahtan rahmet diliyorum, milletimizin
başı sağ olsun.
Bugün Ticaret
Bakanlığı ile bağlı, ilgili ve ilişkili
kuruluşlarımızın 2022 yılı bütçesini ve 2020
yılı kesin hesabını yüce Meclisimize arz edeceğiz. Bu
vesileyle, sizleri saygı ve muhabbetlerimle bir kez daha
selamlıyorum.
Öncelikle, Ticaret
Bakanlığımız üzerinde görüş beyan eden ve
yapıcı eleştirilerde bulunan tüm milletvekillerimize
huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Merkez, yurt
dışı ve yurt çapındaki taşra teşkilatı ile
Ticaret Bakanlığımız ticareti güvenilir kılarak
aksaklıkların önüne geçmek, ihracatı ekonomik
gelişmelerimizin lokomotifi hâline getirmek, girişim ekosistemimizle
esnaf ve KOBİlerimizi güçlendirmek üzere faaliyetlerini sürdürmektedir.
Bakanlığımızın
çalışmalarına geçmeden önce son iki yıldır tüm
dünyayı etkilemekte olan pandemi koşulları altında küresel
ekonomi ve ticaret ile bunun Türkiyedeki yansımalarından kısaca
bahsetmek istiyorum.
Covid-19 salgını
küresel ekonomi ve ticaret üzerinde çok yönlü bir şekilde etkili olmaya
devam etmekte ve dönüşüm sürecini hızlandırmaktadır.
Tedarik zincirlerinin işleyişinde ortaya çıkan aksamalar
nedeniyle küresel ekonomi İkinci Dünya Savaşından bu yana en
ciddi imtihanlarından birini vermek durumuyla karşılaşmıştır.
Yeni virüs varyantları kaynaklı belirsizliklerin
varlığını koruduğu böyle bir dönemde uluslararası
toplumun iktisadi ve ticari hayatı koruyacak kapsamlı tedbir ve
uygulamalara başvurduğunu görüyoruz. Devletimizin aşı
tedarikine yönelik girişimleri ve sağlık ordumuzun özverili
gayretleriyle aşılama oranlarında dünyanın önde gelen
ülkelerinden biri hâline gelen Türkiye, küresel ekonomideki toparlanmaya
hızla ayak uyduran ülkelerden biri olarak örnek bir duruş
sergilemiştir. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Bu başarıda, az sonra
ayrıntılarını paylaşacağım ihracat
performansımızın önemli katkısının olduğunu
da ayrıca belirtmek isterim.
IMF verilerine göre 2020
yılında yüzde 3,1 gibi tarihî bir oranla küçülen dünya ekonomisinin
2021 yılında yüzde 5,9; 2022 yılında ise yüzde 4,9
oranında büyümesi tahmin edilmektedir. Bu noktada, aşıya
erişimi daha sınırlı olan gelişmekte olan ülkelerde
toparlanmanın daha zayıf seyrettiğini görüyoruz. Diğer
taraftan, küresel büyümeye paralel olarak 2021 küresel ticaretin de
hızlandığını görmekteyiz. Dünya Ticaret Örgütü
verilerine göre, küresel mal ticareti hacminin 2020 yılındaki reel
yüzde 5,3lük daralmasının ardından 2021 ve 2022
yıllarında sırasıyla yüzde 10,8 ve yüzde 4,7 büyümesi
beklenmektedir. Bu dönemde hükûmetler iş hayatını korumak ve arz
talep dengesizliğini azaltmak üzere birçok politikayı sahaya sürerken
merkez bankaları genişleyici para politikalarını devreye
sokarak ekonomik aktiviteyi canlandırmayı
amaçlamışlardır. Amerikan Merkez Bankası ve Avrupa Merkez
Bankasının bilanço büyüklükleri 2 katına
çıkmıştır bu dönemde. Bununla birlikte, artan küresel
likiditeyle ertelenen tüketim harcamalarındaki artışın
yanı sıra, tedarik zincirlerinde ortaya çıkan
sıkışmalar küresel ölçekteki enflasyonist bir baskıya yol
açmıştır. Bu süreçte yılın üçüncü çeyreği
itibarıyla lojistik ve enerji maliyetleri ile temel gıda ve
endüstriyel emtia fiyatlarındaki şiddetli artışlar
özellikle Avrupa'da enflasyonun son otuz yılın zirvesine
ulaşmasına sebep olmuştur. Söz konusu fiyat
artışları, arz talep dengesizlikleri ve tedarik zincirlerindeki
aksamalar ne yazık ki ülkelerin üretim ve tüketim süreçlerinde önemli bir
risk unsuru oluşturmaya devam etmektedir. Bütün bu olumsuzluklara
rağmen Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüksek büyüme
oranlarını yakalamayı başarmıştır. Türkiye
ekonomisi ikinci çeyrekte ortaya koyduğu yüzde 22lik rekor düzeyde
büyümenin ardından yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 7,4
oranında büyümeyi başarmıştır. Net mal ve hizmet
ihracatımızın büyümeye katkısı üçüncü çeyrekte 6,8
puan olmuş, böylece gerçekleşen yüksek oranlı büyümenin yüzde
92si net ihracattan gelmiştir. 2020 yılının aynı
döneminde gerçekleşen yüzde 6,3lük büyümeyi dikkate aldığımızda
büyüme rakamlarımızda herhangi bir baz etkisinin olmadığı
daha iyi anlaşılacaktır. Bu değerler, ekonomimizin yıl
boyunca yüksek bir performans sergilediğine işaret etmektedir fakat
söz konusu olumlu büyüme performansını asıl değerli
kılan imalat sanayi ve ihracata dayanarak yüksek oranlı istihdam
artışlarını ortaya çıkarmasıdır; bu suretle
de dengeli, istikrarlı ve kapsayıcı bir yapıya sahip
olmasıdır. Nitekim, Türkiye ekonomisi bu dönemde 1 milyon 600 binin
üzerinde ilave istihdam yaratmış, yaratılan bu ilave
istihdamın yaklaşık yarısı sanayi sektöründen kaynaklanmıştır.
Pandeminin etkisiyle yüzde
61,9 düzeyine kadar gerileyen imalat sanayi kapasite kullanım oranı,
ihracat artışından aldığı önemli destekle pandemi
öncesi düzeyini de aşarak kasım ayı itibarıyla yüzde 78,1
seviyesinde gerçekleşmiştir. İhracatımızdaki
hızlı yükseliş ve ihracatın tetiklediği tüketim
artışıyla ivme kazanan yeni yatırımlarla yıl sonu
orta vadeli program büyüme hedefimiz olan yüzde 9 seviyesini de
aşacağımıza ve inşallah çift haneli rakamlara
ulaşacağımıza inanıyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Ekim ayı Küresel
Ekonomik Görünüm Raporunda IMF, Türkiyenin gayrisafi yurt içi hasıla
büyüme tahminini 3,2 puan revize ederek yüzde 9a yükseltmiştir. Bu
rakamla, IMF, Türkiyenin pandemi öncesi olan 2019 yılına göre,
ekonomik büyümede G20 içinde ilk sırada olmasını öngörmektedir.
Bu veriler ekonomimizin büyüme potansiyelini ve temellerinin
sağlamlığını göstermesi açısından oldukça
önemlidir. Büyüme performansını istikrarlı bir şekilde
sürdürmek üzere ihracat, üretim, yatırım ve istihdamı
artırmaya yönelik Bakanlığımız görev alanı
çerçevesindeki politika ve stratejileri önümüzdeki dönemde de hayata geçirmeye
devam edeceğiz.
Mal ve hizmet dengesinde
sürdürülebilir bir şekilde fazla vererek bir taraftan ihracatı
büyümenin itici gücü hâline getirmeyi, diğer taraftan dış kaynak
kullanımının oluşturduğu makrofinansal riskleri
bertaraf etmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca, ekonomik büyümeyle ortaya
çıkan refahı toplumun bütün kesimlerine adil bir şekilde yaymak
üzere faaliyetlerimizi önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.
Değerli milletvekilleri,
küresel ticaret son yıllarda artan korumacı politikalar ve pandeminin
tedarik zincirlerinde yol açtığı kırılmalar nedeniyle
çeşitli aksaklıklara maruz kalmaktadır. Dünyayla her alanda
bütünleşmiş olan ülkemiz küresel ekonomik gidişattan doğal
olarak etkilenmektedir; bununla birlikte, salgın nedeniyle trende
dönüşen alternatif tedarikçi arama ve yerelleşme eğilimleri
Türkiyenin tedarik zincirlerindeki konum avantajını öne çıkarmakta
ve ihracatımızın önünü açmaktadır. Biz bu
fırsatları en verimli şekilde değerlendirmek adına
çalışıyor, 2020-2023 dönemi için paydaşlarımızla
belirlediğimiz 24 ülke başta olmak üzere hedef
pazarlarımızla ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Aynı
zamanda, ülkemizi bölgesinin en önemli lojistik ve tedarik merkezi hâline
getirmek üzere önemli stratejileri hayata geçiriyoruz.
2021 yılında
ekonomik büyümemizde imalat sanayi ve ihracatın payının
ağırlık kazanmasıyla küresel ihracattaki payımız
da artmıştır. Ekonomimizin lokomotifi konumundaki ihracatımız
geçtiğimiz yılın kasım ayına göre yüzde 33,4lük
artışla 21,5 milyar dolar seviyesine ulaşarak bugüne kadarki en
yüksek aylık ihracat rakamına ulaşmıştır. 2021
yılı Ocak-Kasım döneminde ihracatımız bir önceki
yılın aynı dönemine göre yüzde 33,8 artışla 203 milyar
dolara yükselmiş bulunmaktadır. Bu rakamla hem pandemi öncesi son
yıl olan 2019 verilerinin çok üzerine çıkmış hem de bugüne
kadarki en yüksek on bir aylık ihracat değerine
ulaşmış bulunuyoruz. Sanayi üretimimiz olumlu bir seyir izlerken
dünyanın farklı coğrafyalarına
yaptığımız ihracat güçlü bir şekilde
artmıştır. Bu dönemde ithalatımız yüzde 22,9
artışla 242,3 milyar dolar olmuştur. Dış ticaret açığımız
geçtiğimiz yıla göre yüzde 13,6 azalışla 39,2 milyar dolara
gerilerken, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 6,8
puan artışla yüzde 83,8e yükselmiştir. Bu oranın 2000li
yılların başında yüzde 51 olduğunu dikkate
alırsak Türkiye ekonomisinin son dönemde kaydettiği ilerleme daha iyi
anlaşılacaktır. İhracatımızın bu
performansının devamıyla 2021 yılının sonuna
kadar 211 milyar dolar olan OVP tahmininin oldukça üzerinde
gerçekleşeceği kesinleşmiştir.
Değerli milletvekilleri,
ihracatın ithalatı karşılama oranı yükseldikçe cari
işlemlerde olumlu bir seyir izliyoruz. Dış ticaretimizin olumlu
gidişatının sürmesini, böylece cari açık sorununu
milletimizin ve ekonomimizin gündeminden kalıcı olarak
çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun yolunun da küresel ekonomi ve
ticaretteki trendleri doğru bir şekilde takip etmekten, yeni nesil ve
sürdürülebilir iş yapma modellerine zamanında uyum sağlamaktan,
verimliliği yüksek ve isabetli yatırımlar yapmaktan ve yeni
pazarlara açılmaktan geçtiğini iyi biliyoruz.
Değerli milletvekilleri,
istikametimizden emin bir şekilde ihracatımızı
ivmelendirmek üzere özel sektörümüzle omuz omuza hareket ediyoruz. Bu dönemde
ülkemizin önüne gelen fırsatları en iyi biçimde değerlendirmeye çalışıyoruz.
Bu bağlamda, 2019 yılına göre, 2021 yılı Ocak-Temmuz
döneminde ABnin Çinden ithalatının azaldığı 1.087
üründe Türkiyenin ABye ihracatı yüzde 45 artışla 11,9 milyar
dolara ulaşmıştır. Yine, aynı dönemde ABDnin Çinden
ithalatı azalan 1.146 üründe Türkiyenin ABDye ihracatı 2 kattan
fazla artış göstererek 3 milyar dolara
ulaşmıştır. Her ne kadar küresel ticarette son dönemlerde
bölgeselleşme olgusu ağırlık kazanıyor olsa da
sürdürülebilir ihracat artışı için uzak pazarlarda da
varlığımızı güçlendirmemiz gerekmektedir. Nitekim
günümüzde ihracatımızın üçte 2sinin ortalama 2 bin kilometrelik
bir mesafede yapıldığını görüyoruz. Küresel ekonominin
yaklaşık üçte 2sini teşkil eden ve ülkemizle ortalama
İhracatın ekonomik
büyüme ve refah üzerindeki pozitif etkisinin artırılarak
sürdürülebilir kılınması için tabana yayılması
elzemdir. Bu sebeple, ekim ayında TİM ve EXIMBANKın öz
kaynaklarıyla yalnızca ihracatçılarımızın
finansmana erişimine açık olacak şekilde teminat sorununu
ortadan kaldırmak üzere İhracatı Geliştirme Anonim
Şirketi kurulmuştur. Şirketin sermaye yapısı
kasım ayında ihracatçı birliklerinin de
ortaklıklarıyla güçlenmiştir. Bu yeni mekanizmayla, teminat
yetersizliğinden dolayı çeşitli kredi ve destek
mekanizmalarından yeteri kadar yararlanamayan
ihracatçılarımızın krediye erişimi
kolaylaşacaktır.
Değerli milletvekilleri,
öte yandan, TÜRK EXIMBANK, fiziki ve dijital altyapı
yatırımlarıyla uluslararası ve bölgesel
bankacılık ve finans kuruluşlarıyla yaptığı
anlaşmalar yoluyla bu yıl da ihracatçılarımızın
finansmana erişimini artırmış ve
kolaylaştırmıştır.
İhracatçılarımız için en önemli finansman desteklerini
sunmaya devam eden banka, bu yıl desteklerini dolar bazında yüzde 12
oranında artırarak 42,1 milyar dolara
çıkarmıştır. Bankanın toplam müşteri
sayısı 2021 Kasım sonu itibarıyla 13.886ya
ulaşmış olup bu firmaların yüzde 77si KOBİdir.
Diğer taraftan, bankanın ticari ve politik risklere karşı
sağladığı sigorta poliçelerinin kapsamına döviz
kazandırıcı hizmetler karşılığında
oluşan vadeli alacaklar da alınmış olup sigortalanan
sevkiyatların zarar tazmin oranıysa yüzde 90dır.
İhracatçılarımızın beklentilerine ve değişen
ticaret koşullarına uygun hâle getirmek amacıyla
EXIMBANKın kapasitesini ve altyapısını önümüzdeki dönemde
de geliştirmeyi sürdüreceğiz. Bu anlamda, Türkiye Büyük Millet
Meclisine de bir teşekkürü borç biliyoruz. Son dönemde EXIMBANKın
elini rahatlatacak olan bir düzenlemeye de Meclisimiz imza
atmıştır. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
mal ve hizmet ihracatının bütün aşamalarına ve her sektörün
ihtiyaçlarına yönelik farklı destek mekanizmalarımızla 2021
yılında da ihracatçılarımızı desteklemeyi
sürdürdük. Fiziki fuar ve alım heyetlerinin haricinde, pandemi süreciyle
birlikte hayata geçirdiğimiz sanal ticaret heyeti ve fuar
organizasyonlarına bu yıl da devam ettik. Bu yılın
başında destek kapsamına alınan sanal yurt
dışı pazarlama faaliyetleriyle
ihracatçılarımızın tanıtım
olanaklarının ve yürüttükleri ÜR-GE projelerinin pandemi sürecinde de
devam etmesi mümkün hâle gelmiştir. Ayrıca mal ihracatı
kapsamında 2021 yılında 7.205 firmamıza ihracata yönelik
destek ödemesi yapılmıştır.
Değerli milletvekilleri,
kısıtlama tedbirlerinin kaldırılmasıyla 2021
yılı Ocak-Eylül döneminde hizmet ihracatımız 2020
yılının aynı dönemine göre yüzde 60,8 artışla
39,4 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Aynı dönemde
hizmet sektörlerindeki dış ticaret fazlamız yüzde 117
artışla 17 milyar dolara yükselmiş durumdadır.
Ülkemizin hizmet
sektörlerindeki mevcut potansiyelini daha verimli biçimde değerlendirmek
üzere bu yıl Bakanlığımız bünyesinde Uluslararası
Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğünü kurarak hizmet ihracatının müşterek
ve sektörel tüm alanlarını kapsayan bir yapıyı hayata
geçirmiş olduk. Önümüzdeki dönemde ülkemizin hizmet ihracatını
artırmak amacıyla yazılım ve oyun sektörlerine özgü
e-TURQUALITY Programı başta olmak üzere devlet desteklerinin ciddi
oranda verim artışı sağladığı birçok
farklı hizmet sektörüne yönelik adımlar atacağız.
Lojistik maliyetlerinin
azaltılması ve ticaret rotalarımızdaki
darboğazların giderilmesi amacıyla muhataplarımız
nezdindeki hukuki ve pratik düzenlemelerin yapılması konusunda ilgili
kurum ve kuruluşlarımızla iş birliği çerçevesinde gerekli
girişimlerde bulunuyoruz. Ayrıca, e-ihracat ve uzak ülke
stratejilerimize işlerlik kazandıracak Lojistik Merkezleri Projemize
yönelik mevzuat geliştirme çalışmalarını da en
kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz.
Değerli milletvekilleri,
ülkemizde hâlihazırda 22 milyar dolar yıllık ticaret hacmine
sahip 18 serbest bölgemizde 2 bin firma faaliyet göstermektedir. Son dönemde
hayata geçirmeye başladığımız ihtisas serbest
bölgeleri modeliyle serbest bölgelerimizden yüksek teknolojili mal ve hizmet
ihracatı oranımızı önümüzdeki dönemde OECD
ortalamasına çıkarmayı hedefliyoruz.
Bakanlık olarak bir
yandan ihracatımızı artırmak, diğer yandan yerli
üretimimizi dampingli ve sübvansiyonlu ithalata karşı korumak üzere
ticaret politikası önlem ve uygulamalarını etkin biçimde
kullanıyoruz. Bunların yanı sıra farklı ülkelerce
ülkemiz menşeli ürünlere yönelik başlatılan antidamping, telafi
edici vergi, korunma önlemi gibi ticaret politikası önlem ve
soruşturmalarına karşı
ihracatçılarımızın hak ve menfaatlerini savunmaya devam
ediyoruz. Bu kapsamda uluslararası örgütlerle muhataplarımız
nezdinde girişimlerde bulunuyor, ayrıca
ihracatçılarımızın ihtiyaç duyduğu her türlü teknik
desteği temin ediyoruz. Dünya ticaretinde son dönemde yoğunlaşan
ticari ve ekonomik bütünleşme faaliyetlerini yakından takip ediyoruz.
Çok taraflı ve ikili temaslarımızla dış ticaret
rejimimizi ve pazara giriş koşullarını düzenlemeye devam
ediyor, yeni anlaşma müzakerelerinin yanı sıra mevcut ticaret
anlaşmalarının güncellenmesine yönelik ticari diplomasi
faaliyetlerimizi yoğunlaştırıyoruz.
Değerli milletvekilleri,
öte yandan son dönemde dünya ticaretinde belirleyici bir unsur hâline gelen
iklim değişikliği olgusunu dikkate alarak
ihracatımızın sürdürülebilirliğini teminen özel
sektörümüzle istişarelerimize devam ediyoruz. Bu amaçla
Cumhurbaşkanlığı genelgesi olarak yayınlanan
Yeşil Mutabakat Eylem Planıyla yeşil
yatırımların ülkemize çekilmesi, ülkemiz sanayi
altyapısının yeşil dönüşümünün tamamlanması ve
değer zincirleriyle sağlanan bütünleşmenin sağlamlaştırılmasını
hedefliyoruz.
Bakanlığımızın
bir diğer temel faaliyeti olan iç ticarete yönelik temel
yaklaşımımız; tacirimizi, esnafımızı ve
tüketicimizi koruyacak adil, şeffaf ve güvenilir bir ticaret ortamını
tesis etmektir. Bu doğrultuda, pandemi gölgesinde geçirdiğimiz 2021
yılında da iç ticaretimizin istikrarlı biçimde sürdürülebilmesi
amacıyla çeşitli icraatlarda bulunduk. Tedarik zincirinin bütün
halkalarında zayiatın ve maliyetlerin azaltılması
amacıyla sebze ve meyvelere yönelik soğuk zincirin
oluşturulmasında KOSGEBle birlikte Sebze ve Meyve Soğuk Zincir
Finansal Kiralama Destek Programını hayata geçirdik ve önümüzdeki
yıldan itibaren sıkı bir şekilde bu programı takip
edeceğiz. Bu programla toptancı hallerinde faaliyet gösteren ve sebze
meyve taşıyan firmalara -yerli malı olmaları kaydıyla-
soğuk hava ünitesi ve soğutuculu kasa kurulumları için kredi
faiz desteği sağlanacaktır.
Tarım ürünleri
ticaretinin kayıt altına alındığı ve ürünlerin
sağlıklı ve modern koşullarda depolandığı
Lisanslı Depoculuk Sistemine yıl içerisinde 32 yeni lisanslı
depo eklenerek lisanslı depoculuk faaliyeti sayısı 158e
çıkmıştır.
Lisanslı depolama
kapasitemiz 7 milyon tondan 8,3 milyon tona yükselmiş durumdadır.
Kayıt dışılığın, rekabete aykırı
ve haksız ticari uygulamaların engellenmesi ve aynı zamanda
hizmet kalitesinin artırılarak tüketici mağduriyetlerinin
ortadan kaldırılması amacıyla taşınmaz, ikinci el
motorlu kara taşıtı ve kuyum ticaretine yönelik düzenlemeleri
hayata geçirmiş bulunuyoruz.
Değerli milletvekilleri,
e-ticaret konusunda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da
KOBİlerimizin rekabete yönelik kaygılarını ortadan
kaldırmak ve sektördeki paydaşlar arasındaki ticari
ilişkilerde yaşanan sorunları gidermek amacıyla gerekli
hukuki ve idari tedbirleri almaya devam edeceğiz.
Öte yandan tacir, esnaf ve
çiftçilerimizin ekonomik değeri haiz tüm taşınır
varlıklarını teminat göstererek finansman erişimini
kolaylaştıran ticari işlemlerde taşınır rehni
uygulamasını yaygınlaştırıyoruz. Söz konusu
uygulamayla bu dönemde ticaret erbabımıza yaklaşık 600
milyar liralık güvence tutarı karşılığında
finansman imkânı sağlanmış bulunmakta.
İşletmelerimizin ticaret sicil işlemlerinin elektronik ortamda
yürütüldüğü Merkezi Sicil Kayıt Sisteminde (MERSİS)
kullanıcı sayısı 1,5 milyona, veri
paylaşımını kullanan kurum sayısı ise 45e
ulaşmıştır.
Pandemi döneminde
gerçekleştirilen düzenlemelerle ticaret sicil müdürlüklerince düzenlenen
belgelerin MERSİS üzerinden alınabilmesi
sağlanmıştır. Yayımlanması en az iki gün süren ticaret
sicil ilanlarının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'ne elektronik yolla
gönderilmesi sağlanarak iki saat içerisinde yayımlanabilmesine imkân
tanınmıştır. Ticaret sicil mevzuatımıza dijital
ortamda tek noktadan erişilmesi mümkün hâle gelmiştir. Ayrıca
şirket yönetim organı ve üyelerinin bir araya gelmeksizin elektronik
ortamda karar almasını sağlayan uygulamayı da devreye
aldık. Hamiline Pay Kayıt Sistemiyle, halka açık olmayan anonim
şirketlerde hamiline yazılı pay senetleri ile senet sahiplerinin
kayıt altına alınmasını zorunlu hâle getirdik. Çekle
ödeme performansını ortaya çıkaran Karekodlu Çek Sistemini
yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Böylece karekodlu çek
sayısı 2021 yılında 156 milyonu aşmış
durumdadır. Ayrıca tasfiye edilen şirketlerin kalan varlıklarının
ortaklara dağıtılması için beklemesi gereken süreyi de
hızla azaltıyoruz.
Değerli milletvekilleri,
yeni Kooperatifler Kanunuyla denetim, şeffaflık, dijitalleşme,
verimlilik ve bürokrasinin azaltılmasına yönelik birçok yeni
düzenleme hayata geçirilmiştir. Geçtiğimiz dönemde Meclisten geçen bu
düzenlemeyle birlikte Bakanlığın da atması gereken
adımlarla kooperatifçilik daha şeffaf bir hâle gelmiş
olacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Pandemi nedeniyle maddi yönden zorluklar yaşayan esnaf ve
sanatkârlarımız faiz indirimli kredilerle desteklenmeye devam
edilmiştir. 30 Kasım 2021 tarihi itibarıyla yıl içerisinde
kullandırılan faiz indirimli kredilerin toplamı 28 milyar liraya
ulaşmış bulunuyor. Pandeminin başlangıcından bu
yana esnaf ve sanatkârlarımızın Halkbanka olan 13,6 milyar
liralık kredi taksiti ötelenmiştir. 2021 yılında TESKOMB
tarafından hayata geçirilen yapılandırma imkânının
ardından, 2021 yılında esnaf ve sanatkârların
kooperatiflere olan borçlarına sağlanan yapılandırma
imkânından kefilleriyle birlikte yaklaşık 119 bin kişi
faydalanmıştır. Böylece 650 milyon lira tutarındaki borç
yapılandırılarak 325 milyon lira tutarında gecikme faizi de
silinmiştir. Pandemide işleri zarar gören esnaf ve
sanatkârlarımızın desteklenmesi amacıyla Bakanlığımızca
verilen gelir kaybı ve kira destekleri hibeleri tutarı 4,6 milyar
lirayı aşmıştır. Ayrıca 3998 sayılı
Cumhurbaşkanı Kararı doğrultusunda, esnaf ve sanatkârlara
yönelik 3 bin ve 5 bin Türk lirası tutarlı hibe destekleri
kapsamında Bakanlığımızca
karşılıksız olarak aktarılan kaynak tutarı ise
4,3 milyar liradır. Bunun yanı sıra Meclisimizin yine ekim
ayında vergi kanunlarına ilişkin yapmış olduğu
düzenlemeyle basit usulde vergilenen 835 bin mükellefin kazançları gelir
vergisinden istisna tutulmuştur.
Değerli milletvekilleri,
yargı üzerindeki iş yükünü önemli ölçüde azaltan tüketici hakem
heyetlerimize yıl içerisinde yarısından çoğu e -devlet kanalıyla olmak üzere 500 bine
yakın başvuru yapılmış, yaklaşık 780 milyon
liralık uyuşmazlık karara bağlanmıştır. Öte
yandan başta mesafeli ve abonelik sözleşmeleri olmak üzere birçok
sektör nezdindeki tüketicilerimizin korunmasına yönelik denetimlerimiz
etkin şekilde devam etmektedir ve burada bazı idari tedbirler de alacağımızı
ifade etmek isterim. Aldatıcı reklam ve haksız ticari
uygulamalar nedeniyle vatandaşlarımızın zarara
uğramaması, daha da önemlisi can ve mal güvenliklerinin tehlikeye
girmemesi için her türlü tedbiri alıyoruz. Bu kapsamda, Bakanlığımız
bünyesindeki reklam grubumuz, e-pazaryerleriyle indirimli satış
kampanyası düzenleyen firmalar hakkında resen denetimler
gerçekleştirmiş, gerçekçi olmayan indirimlere gerekli idari
yaptırımlar uygulanmıştır.
Değerli milletvekilleri,
ikinci el cep telefonu ve tabletlerin belirli standartlarda yenilenerek garantili
ve güvenli biçimde tekrar piyasaya arzını sağlamak üzere
çıkarılan Yenilenmiş Ürünlerin Satışı
Hakkında Yönetmelik yoluyla ithalat, israf ve çevreye verilen
zararların azaltılması mümkün
kılınmıştır.
Millî ekonomimiz ve
dış ticaretimizin güvenliği için gümrüklerimize yönelik
faaliyetlerimizden de kısaca bahsetmek isterim. Bu yıl ülkemizin
vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 25inin tahsil edildiği gümrük
kapılarımızda mümkün olan en ileri seviyede hizmet sunulabilmesi
için önemli teknolojik yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Gümrük
işlemlerinde kırtasiyeciliği azaltmak ve otomasyonu
artırmak suretiyle ticaretin kolaylaştırılmasına
katkı sağlıyoruz. 2021 yılının Ocak-Kasım döneminde
gümrük idarelerimizde işlem gören ihracat beyannamesi sayısı,
bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16,6
artışla 4 milyon 290 bine ulaşmıştır. Öte yandan,
yılın ilk on bir ayında yaklaşık 7 milyon 250 bin
taşıt ile 68,5 milyon yolcunun işlemleri gümrüklerimizde
yapılmıştır.
Her geçen gün artan yolcu ve
taşıt trafiğine kesintisiz şekilde yanıt verebilmek
için gümrüklerimizin fiziksel altyapısını ve teknik kapasitemizi
güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu çerçevede, 2021 yılında Habur ve
İpsala Gümrük Kapılarındaki yenileme çalışmaları
tamamlanmış, Türkgözü Gümrük Kapısının modernizasyon
çalışmalarına başlanmıştır. Ceylânpınar
Gümrük Kapısının yenilenmesine ilişkin proje
çalışmaları ise devam etmekte olup Gürbulak ve Pazarkule Gümrük
Kapılarının modernizasyon çalışmalarının
yıl sonuna kadar başlaması hedeflenmektedir. Ayrıca,
Erzurum Gümrük Müdürlüğü hizmet binası da 2022 yılı
içerisinde hizmete alınacaktır.
Son olarak, Kayseri Serbest
Bölge Gümrük Müdürlüğü 2021 yılında faaliyete geçmiş olup
önümüzdeki dönemde Nizip ve Havsada açacağımız gümrük
müdürlükleriyle gümrük müdürlük sayımız 166ya çıkmış
olacaktır.
Değerli milletvekilleri,
2021 yılında dijital altyapımızı güçlendirirken
BİLGE Sistemi gibi gümrük uygulamalarımızı daha
kullanıcı dostu hâle getirmeye yönelik adımlar attık.
Uygulamayla, tüm paydaşlar tek bir elektronik erişim noktası
üzerinden beyanda bulunabilecek ve beyanname süreçleri önemli ölçüde
kısalacaktır. Ayrıca, varış öncesi gümrükleme
uygulaması kapsamına hava yolu
taşımacılığı da dâhil edilmiş
durumdadır. AByle ortak transit rejimimiz çerçevesinde gümrük
işlemlerinin hızla tamamlanmasını sağlayan izinli
gönderici kapsamındaki taşımaları yüzde 1den yüzde 10a
yükseltiyoruz ki bu gümrüklerdeki yığılmayı azaltabilelim.
İlaveten, gelecek sene başında devreye alacağımız
ihracat odaklı izinli gönderici sistemiyle ihracat yükünün daha
hızlı ve kaliteli lojistik sunumuyla hedef pazarlara
ulaştırılmasını hedefliyoruz.
Öte yandan, devreye
aldığımız Kolay İhracat Noktaları
Uygulamasıyla eşyanın gümrük işlemlerinin tek noktada
tamamlanmasını sağlıyoruz.
1,2 milyona yakın üyesi
bulunan e-ihale sistemiyle 1 Aralık itibarıyla 11 bin ihale
yapılmış, geçen yılın aynı dönemine kıyasla
yüzde 67 artışla 664 milyon liralık hasılat elde
edilmiştir.
Değerli milletvekilleri,
kaçakçılıkla mücadele amacıyla gümrük kapılarımız
başta olmak üzere ulusal ve uluslararası alandaki
çalışmalarımızı büyük bir kararlılıkla
sürdürüyoruz. Kapasitemizi güçlendirmek amacıyla kaçakçılıkla
mücadelede teknik ve beşeri sermayemize sürekli yatırımlar
yapıyor, en yeni ve gelişmiş teknolojileri gümrüklerimizde
kullanmaya devam ediyoruz. Yasal ticareti kolaylaştırırken
kaçakçılık girişimlerini süratle tespit edebilmek için
envanterimizdeki araç ve konteyner tarama sistemlerinin sayısını
bu yıl 74e çıkardık. Yürüttüğümüz Millî Tarama Sistemi
Projesiyle kaçakçılıkla mücadele alanında dünyadaki en önemli
tespit teknolojilerinden olan x-ray tarama cihazlarını yerli ve millî
imkânlarla imal etmeyi hedefliyoruz ve önümüzdeki dönemde bunu tamamlamayı
amaçlıyoruz. 2022 yılının başında, gümrük
sahalarındaki yerli olacak ilk x-ray cihazlarımızla yüzde 70i
aşkın bir yerlileştirme sağlanacaktır.
Öte yandan, dünyada
sayılı gümrük idaresinde bulunan ve ülkemizde ilk kez İpsala
Gümrük Kapısında faaliyete geçirdiğimiz yüksek çözünürlüklü ve
üç boyutlu görüntü alan araç ve konteyner tarama sistemlerinin
sayısını 2022de artırmayı hedefliyoruz. Tarama
ağı projemizle gümrük kapılarında taranan araç ve
konteynerlere ait x-ray görüntülerini süratle analiz edebilen bir sistem
kuruyoruz. TÜBİTAKla birlikte geliştirdiğimiz veri yönetim ve
hedefleme yazılımı sayesinde gümrük kontrollerinin daha
isabetli, hızlı ve etkin şekilde yapılabilir hâle
getireceğiz. Bütün bu çalışmalarımızla yasal ticaret
ortamını iyileştirirken aynı zamanda organize
kaçakçılık girişimleriyle daha etkin mücadele edilebilmesini de
kolaylaştırmış olacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
TİCARET BAKANI MEHMET
MUŞ (Devamla) Sayın Başkanım, toparlayacağım.
BAŞKAN Buyurun
efendim.
TİCARET BAKANI MEHMET
MUŞ (Devamla) Değerli milletvekilleri, 1 Aralık tarihi
itibarıyla, gümrük muhafaza ekiplerimizce yürütülen kaçakçılıkla
mücadele faaliyetleri çerçevesinde toplam 6,8 milyar TL değerinde kaçak
eşya ele geçirilmiştir. Vergi gelirlerinde ciddi kayba sebep olabilen
akaryakıt, tütün ürünleri ve alkollü içki
kaçakçılığıyla mücadele konusunda da bu yıl idari ve
teknik kapasitemizi geliştirmeye devam ettik. Akaryakıt
kaçakçılığıyla mücadelede etkinliğin
artırılması ve kurumlar arası eş güdümün daha ileri
düzeye taşınması amacıyla
hazırladığımız Akaryakıt
Kaçakçılığı ile Mücadeleye Yönelik Tedbirler Genelgesi
geçtiğimiz ayın başında Cumhurbaşkanlığı
makamınca yürürlüğe konulmuştur. Burada, şunu ifade etmek
isterim: Özellikle, akaryakıttaki sahte fatura ve vergi
kaçakçılığıyla ilgili, Meclisimiz çok önemli bir
düzenlemeye imza atmıştır ve bu düzenleme idare olarak elimizi
çok ciddi şekilde rahatlatmakta ve mücadeleyi çok önemli seviyeye
çıkarmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
TİCARET BAKANI MEHMET
MUŞ (Devamla) İnşallah Meclisimizin yaptığı bu
düzenlemeyle beraber bu alanı da tamamen bu vergi dışı
alandan temizlemiş olacağız.
Bu çerçevede,
Bakanlığımız eş güdümünde, 6 bakanlığın
katılımıyla oluşturduğumuz Akaryakıt
Kaçakçılığı ile Mücadele Kurulu
çalışmalarına devam etmektedir. Akaryakıt özel ekibince
yıl boyunca yürütülen çalışmalarda 4 milyar TL değerinde
vergi ziyaı ile 10 milyar Türk lirası değerinde sahte fatura
tespit edilmiş ve 1.732 ton kaçak akaryakıta el konulmuştur.
Diğer taraftan, tütün
mamulleri ve alkollü içki kaçakçılığı başta olmak
üzere, kaçakçılıkla mücadele kapsamında yürütülen operasyonlar
neticesinde 10 ton uyuşturucu, 45 ton uyuşturucu yapımında
kullanılan kimyasal; 3,5 milyon paket sigara, 26 milyon adet makaron; 11,5
milyon adet sigara kâğıdı ve filtresi, 70 bin litre alkol ve
alkollü içki; 14,6 bin ton gıda ve yaklaşık 4.300 adet tarihî
eser ele geçirilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
TİCARET BAKANI MEHMET
MUŞ (Devamla) Bakanlık olarak önümüzdeki dönemde
kaçakçılığa karşı ortaya koyduğumuz tavizsiz
mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi ifade etmek isterim.
Değerli milletvekilleri,
Bakanlığımız 2022 bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
onayına sunulmuş bulunmaktadır.
Süreyi biraz aştım.
Ben sözlerimi toparlıyorum.
Beni sabırla dinleyen
Genel Kuruldaki tüm milletvekillerimize teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
ve MHP sıralarından alkışlar)
Tabii, yedi ay aradan sonra
kürsüye çıktım. Dolayısıyla eski günleri insan özlüyor. Ama
bu vesileyle kürsüden hitap etme imkânı da buldum.
Tekrar teşekkür ediyor,
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ, CHP ve MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Birleşime
yirmi dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
19.09
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 19.30
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Sevda ERDAN KILIÇ (İzmir)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 31inci Birleşiminin
Beşinci Oturumunu açıyorum.
2022 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin
Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Şimdi, Hazine ve Maliye
Bakanı Sayın Nureddin Nebati.
Buyurunuz efendim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri, bizleri ekran başında izleyen kıymetli
vatandaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan
önce, Pençe Yıldırım Harekâtı bölgesinde terör örgütü
PKK'nın hain saldırısında şehit düşen kahraman
askerlerimize ve vatan uğruna canlarını feda eden tüm
şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabırlar
diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.
Değerli milletvekilleri,
3 dönem burada, bu sıralarda ben de bu kutsal çatının
altında görev yapmaya gayret ettim. Sizlerin nasıl bir gayret
içerisinde ülkemizin her türlü menfaatini gözetecek çalışmalar
yaptığını yakinen bilen birisiyim. Rabb'im sizlerin de
bizlerin de işlerini kolaylaştırsın, düzgün yapmayı
nasip etsin. (AK PARTİ sıralarından Âmin! sesleri)
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; içinden geçtiğimiz bu zorlu dönemde ekonomi
politikalarını tasarlarken şüphesiz ki küresel konjonktürü
sürekli göz önünde bulunduruyoruz. Bakınız, günümüzde
küreselleşme öyle bir boyuta ulaştı ki Çinin bir şehrinde,
Wuhanda bir virüs çıkıyor ve genç yaşlı demeden tüm
insanlığı etkisi altına alıyor. Âdeta,
küreselleşmenin, dünyanın bir köy hâline döndüğünün herkesin ama
her bireyin hissettiği, yaşadığı bir dönemdeyiz.
Bu süreçte, tüketici
tercihleri ve eğilimlerinden iş yapış biçimlerine kadar
birçok alanda değişim yaşandı. Bu durum sadece
sağlık ve ekonomi boyutuyla değil, aklımıza
gelebilecek her alanda hayatımızı etkiledi ve hâlen de etkilemeye
devam ediyor. Küresel ekonomi Covid-19 salgını nedeniyle daha önce
eşine rastlanmamış zor zamanlar geçiriyor. Salgın, istihdam
kayıplarından tedarik zincirlerindeki aksamalara, arz talep
uyumsuzluklarından rekor seviyelere yükselen emtia fiyatlarına kadar
çok geniş bir yelpazede sorunlara yol açmaya devam ediyor. Son dönemde
ortaya çıkan yeni varyantlar ve getirilen ilave tedbirler küresel ekonomik
aktiviteyi baskılıyor, tedarik zincirindeki sorunların sürmesi
de diğer bir önemli risk faktörü. Emtia fiyatlarındaki
artış ve arz talep dengesizliklerinin etkisiyle küresel enflasyon
tarihî yüksek seviyelerde seyrediyor. Amerika Birleşik Devletleri,
Almanya, İspanya ve birçok ülkede enflasyon son otuz, kırk, kırk
beş yılın en yüksek düzeylerinde ve her ay bu süreç daha da
geçmiş yıllara doğru gidiyor.
Diğer taraftan,
salgın tedbirlerinin etkisiyle küresel bütçe açıkları ve
borçluluk rekor seviyelerde. Dünyadaki toplam borç, küresel millî gelirin
neredeyse yüzde 50sine ulaşmış durumda. Dünyadaki kamu maliyesi
alanındaki bu bozulmanın kısa sürede de iyileşme maalesef
zor görünüyor.
Tedarik zincirlerinde devam
eden sorunlar, emtia fiyatlarındaki rekor artışlar, yükselen
küresel borçluluk gibi birçok zorluğa rağmen Türkiye ekonomisi
alınan güçlü mali tedbirler ve sağlanan destekler ile
sağlık sektöründe verilen insanüstü çabalar sayesinde diğer
ülkelerden pozitif yönde ayrıştı ve ayrışmaya da devam
ediyor. Bu pozitif ayrışma, zamanında alınan proaktif
kararlar ve yerinde uygulamalar sonucunda gerçekleşmiştir. Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin bize sağladığı etkin koordinasyon ve
hızlı karar alarak uygulama kabiliyeti sayesinde salgın
döneminde kurumlarımız topyekûn bir mücadele göstermiş, esnek ve
etkili politikaları hızlıca hayata geçirmiştir.
Önümüzdeki süreç, zorluklara
rağmen, boyun eğenlerin değil; zorlukları, krizleri
fırsata çevirebilenlerin dönemi olacaktır. İşte, biz de bu
kararlılıkla, ülkemizin potansiyelini gerçekleştirecek politika
çerçevemizi, uluslararası konjonktür ile iç dinamikleri içine alan ortak
bir söylem ve bütüncül bir bakış açısıyla
oluşturuyoruz.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye ekonomisi dinamik bir yapıya sahip
olduğunu bu dönemde bir kere daha ispatladı. Ekonomimiz 2020
yılının ikinci çeyreğinde, salgın kaynaklı
yaşanan daralmanın ardından, tıpkı küresel finans
krizi sonrası dönemde olduğu gibi güçlü bir toparlanma reaksiyonu
gösterdi.
MURAT BAKAN (İzmir)
Döviz mevduat hesapları yüzde 60ı aşmış Sayın
Bakan, yüzde 62 olmuş.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Toplumun tüm kesimlerini hedef
alan kapsamlı destek mekanizmaları ve güçlü iç talebin
katkısıyla Türkiye, geçtiğimiz yıl yüzde 1,8 oranında
büyüdü ve G-20 ülkeleri arasında Çinle birlikte 2020 yılını
daralma yaşamadan kapatan ender ülkelerden bir tanesi oldu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MURAT BAKAN (İzmir)
2001 krizinden daha kötü durumda döviz mevduat hesapları.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bakın, dünya yüzde 3,1
küçüldü, gelişmekte olan ülkeler yüzde 2,1 küçüldü, ABD ekonomisi yüzde
3,4; Brezilya ekonomisi 4,1; euro bölgesi 6,3 küçülürken Türkiye -pozitif
ayrışma- Türkiye'ye yakışan o muhteşem potansiyelini
göstererek dünyadan ayrıştı; 1,8 büyüdü. Ekonomimiz
yakaladığı bu ivmeyi 2021 yılında da devam ettirerek
güçlü ve dengeli bir büyüme rotasına girdi. 2020 yılının
ilk çeyreğinde yüzde 7,4; ikinci çeyreğinde yüzde 22 ve üçüncü
çeyreğinde de yüzde 7,4 oranında büyüme kaydetti. Böylece ilk üç
çeyreğinde büyüme yıllık yüzde 11,7 seviyesine ulaştı.
Bu dönemde büyüme dengeli bir şekilde toplam iç talebin ve net
dış talebin katkısı sayesinde gerçekleşmiştir.
1999-2002 arasında Türkiye ortalama sadece yüzde 0,9 büyüdü, 2003-2020
döneminde ise bu büyüme ortalama yüzde 5,2yi yakaladı. Aynı dönemde
ise küresel büyüme yüzde 3,4 olarak gerçekleşti. Türkiye, sadece geçen
yıl krizde değil, aynı zamanda on dokuz yıllık AK
PARTİ iktidarı döneminde de -elhamdülillah- dünyadan
ayrışarak ender, dünya ortalamasının üstünde büyüyen
ülkelerden biri oldu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bakın, satın alma gücü paritesine göre, 2005 yılında
Türkiye dünyanın 17nci büyük ekonomisi.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Şimdi, şu anda kaç?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) 2020de ise 11inci sıraya
yükselmiş durumda. 2021 yılında OVP tahminimiz olan yüzde 9un
üzerinde çift haneli bir büyüme bekliyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Uçuyoruz, uçuyoruz(!)
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bu büyümenin en az üçte 2si
yatırımlar ve net ihracattan gelecek. Dolayısıyla Türkiye,
bu yıl da diğer ülkelerden pozitif olarak ayrışacak ve bu
ayrışma önümüzdeki yıllarda da devam edecek ve dünya
ortalamasının hep üstünde olacaktır.
MURAT BAKAN (İzmir)
Türk lirası değer kaybında
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Salgın sonrası dönemde
yeniden şekillenen küresel tedarik zincirinde ülkemizi üretim ve ihracat
üssü hâline getirmek için kapıyı araladık.
İhracatımız güçlü seyrediyor.
KEMAL PEKÖZ (Adana) O
büyüme sizin vasıtanızla değil.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Kasım ayı
itibarıyla yıllık ihracatımız 221 milyar dolara
ulaşmış durumda, az önce Sayın Ticaret Bakanımız
ayrıntıları ifade etti. Uluslararası emtia
fiyatlarındaki yükselişe karşı güçlü ihracat, gerileyen
altın ithalatı ve ivmelenen turizm gelirleri cari işlemler
dengesinde kayda değer bir iyileşme sağladı. 2021 Eylül
ayı itibarıyla yıllık cari işlemler
açığı 2020 yılı sonuna göre 16,6 milyar dolar iyileşti
MURAT BAKAN (İzmir)
Millette para yok ki altın alsın. Gram altın bin lira, çeyrek
altın bile götürmüyor düğünlere.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla)
ve inşallah, bu
yılın sonunda cari açığın millî gelire
oranının yüzde 2,6nın oldukça altında gerçekleşmesini
bekliyoruz.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Sayın Bakanım, dolar şu anda 13,80, vatandaş
dolarla alışveriş yapıyor. Doları kaça
düşüreceksiniz? Dolar hedefiniz nedir?
KEMAL PEKÖZ (Adana) Dolar
iyileşti. diyor, doğru söylüyor. Dolar iyileşti, Türk
parası kötüleşti.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Cari açığın millî
gelire oranı noktasında yıl sonunda, inşallah, müjdeli
rakamları hep birlikte görmüş olacağız.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Hangi yılın sonu?
MURAT BAKAN (İzmir)
Türk şirketlerinin borsadaki değeri yarıya düştü Sayın
Bakan.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) 2021 yılı, yüksek büyüme
ve düşük cari açıkla Türkiyenin tarihsel döngüsünün
kırıldığı bir yıl olacak.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Döviz mevduatlarında 2001 krizine geri döndük Sayın
Bakan. Yüzde artışı dövizde oldu, vatandaş Türk
lirasına güvenmiyor, size güvenmiyor.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Önümüzdeki yıllar cari
fazlasıyla Allahın izniyle biz gösterdiğimiz gayret
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Geldiğinizde dolar 9 liraydı, şu anda 13,30 lira.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla)
birlikte ortaya
koyacağımız enerji, ülkeye olan inancımız ve her bir
ferdin kendi üzerine düşen sorumluluğu
KEMAL PEKÖZ (Adana) Biz
inanıyoruz da size inanamıyoruz Sayın Bakan.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla)
tam ve layıkıyla yerine
getirmek kaydıyla bu tarihsel döngünün kırılmasında hep
beraber ortak olacağız inşallah. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Biz çöküşe ortak değiliz.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Önümüzdeki dönemde küresel tedarik
zincirlerindeki değişimleri, dijital ve yeşil dönüşüm gibi
eğilimleri dikkate alarak uluslararası arenada rekabet gücü yüksek
sektörleri destekleyeceğiz. Böylece, küresel ticaretten
aldığımız payı daha da artıracağız.
Neticede, orta vadede cari işlemler dengesinde kalıcı ve
sürdürülebilir bir iyileşme sağlayacağız.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ekonominin güçlü ve dengeli büyümesi ne kadar
önemliyse büyürken istihdam yaratması da bir o kadar önem arz ediyor.
Aldığımız tedbirlerin de etkisiyle, istihdam, 2020nin
ikinci yarısından itibaren toparlanmaya başladı, 2021
yılı Ocak-Eylül dönemindeyse istihdam artışı 2,2
milyon kişiye ulaştı ve toplam istihdam salgın öncesi seviyelerin
üzerine çıkarak yine dünyayla farklılaşan bir
başarıyı elde etti. Mevsimlikten
arındırılmış toplam istihdam 29 milyon kişi,
işsizlik oranınınsa yüzde 11,7 olduğunu görüyoruz.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Sayın Bakanım, geniş tabanlı işsizlik 10
milyon. Geniş tabanlı işsizlik 10 milyon şu anda; insanlar
iş bulamıyor.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bu gelişmeler neticesinde,
ülkemiz, salgının istihdam üzerindeki yıkıcı etkisini
telafi edebilen sayılı ülkeler arasında yer aldı. 2021 yılında,
ekonominin hızlı toparlanmasına bağlı olarak
enflasyonist baskıların yanı sıra küresel gıda, emtia,
petrol ve enerji fiyatlarındaki artışlar ve tedarik
zincirlerindeki aksaklıklar neticesinde yıllık tüketici
enflasyonu kasım ayı itibarıyla 21,3 seviyesine yükseldi.
ÜNAL DEMİRTAŞ
(Zonguldak) Son üç yılın rekoru yüzde 21,3.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Her ne kadar enflasyondaki
bozulmanın önemli bir bölümü küresel gelişmeler kaynaklı olsa da
döviz kuru gelişmelerinin de bu bölümde belirleyici olduğunu
gözlemliyor, görüyor ve biliyoruz. Bunlara ek olarak özellikle gıda
fiyatlarındaki katılık ve enerjide dışa
bağımlılık gibi yapısal sorunların da olumsuz
etkilerini göz ardı edemeyiz. Kamu olarak, yönetilen, yönlendirilen fiyatlar
vasıtasıyla artan maliyet enflasyonunun tüketicilerimize
sınırlı yansıması için önemli bir gelir
kaybını göğüslüyoruz. Bu çerçevede, sadece 2021
yılında feragat ettiğimiz kamu geliri sayesinde enflasyonda 5,3
puan düşürücü etki oluşturduk. Bu hesaplamada sadece vergi
düzenlemeleriyle yönetilen, yönlendirilen fiyatların etkisi olduğuna
ve önlemlerimizi sadece vergi geliriyle sınırlı
tutmadığımıza da dikkatinizi çekmek istiyorum.
Bakınız, yıl başından aralık ayı
başına kadar küresel piyasada doğal gaz fiyatı yüzde 383,
kömür fiyatı ise yüzde 138 oranında yükseldi. Bu yükselişten
vatandaşlarımızı korumak amacıyla, doğal gazda
maliyetin dörtte 3ünü, elektrikte ise yarısını devlet olarak
biz üstleniyoruz. Enflasyonla mücadele konusunda önümüzdeki dönemlerde para ve
maliye politikalarının güçlü eş güdümü ve mal ile hizmet
piyasalarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal
tedbirleri hayata geçirecek ve kalıcı olarak düşük seviyelere
indireceğiz.
Sayın Başkan, çok
değerli milletvekilleri; AK PARTİ hükûmetleri döneminde
çalışanlarımızın ve emeklilerimizin her zaman
yanında olduk, aylık ve ücretlerinde önemli iyileştirmeler
sağladık ve enflasyonun oldukça üzerinde artışlar
yaptık.
Bakın, 2002 Aralık
ile 2021 Kasım döneminde gerçekleşen enflasyon yüzde 587,5; yüzde
587,5luk bir enflasyon oluşmuş. Peki, en düşük memur
maaşı yüzde 1.145 oranında yani 2 katı, ortalama memur
maaşı yüzde 913 oranında, en düşük SSK emekli
aylığı yüzde 921 oranında, en düşük tarım
BAĞ-KUR emekli aylığı yüzde 2.738 oranında, en
düşük esnaf BAĞ-KUR emekli aylığı yüzde 1.480
oranında, en düşük memur emekli aylığı yüzde 770
oranında, net asgari ücret yüzde 1.434 oranında artış
göstermiştir ki artan enflasyon oranı yüzde 587,5.
KEMAL PEKÖZ (Adana)
Alım gücüne göre oranlar mısınız?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Ayrıca, 2022
yılında da Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma
Protokolüyle işçilerimizin, toplu sözleşme uyarınca da
memurlarımızın maaşlarında artışlar
yapılacağı da unutulmamalıdır. Asgari ücrete
ilişkin de görüşmeler devam etmekte olup 2022 yılı için
asgari ücrette herkesin beklentilerini karşılayacak bir
artış yapmayı planlıyoruz ve işçi kardeşlerimiz
rahat etsinler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Nasıl ki on dokuz yıl boyunca, toplam ve her yıl itibarıyla
enflasyonun üzerinde asgari ücret verdiysek bu yıl da işçilerimizin
yanında olmaya devam edeceğiz.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bankacılık sektörümüz yıllardan
beri sürdürdüğü ihtiyatlı yaklaşım sayesinde finansal
aracılık faaliyetlerini sorunsuz bir biçimde yürüterek reel sektörün
ihtiyaç duyduğu finansmanı uygun koşullarda sağlıyor.
Son iki yılda salgının neden olduğu elverişsiz
şartlara ve küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalara rağmen,
bankacılık sektörümüzün sağlıklı büyümesini sürdürdüğüne
ve güçlü sermaye yapısını korumaya devam ettiğine ve bunu
başardığına şahit olduk. Bankacılık
sektörünün sermaye yeterlilik oranı, rasyosu yüzde 17,3le yasal alt
sınırın yüzde 8 ve hedef oran olan yüzde 12nin üzerinde
gerçekleşirken tahsili gecikmiş alacak oranı yüzde 3,5le
düşük seviyelerde seyrini sürdürüyor. Bununla birlikte,
bankalarımızın basiretli davranarak takipteki alacaklar için
Avrupa Birliği ortalamasının oldukça üzerinde karşılık
ayırması sayesinde bu alandaki risklerin sınırlı
kalmasını da bekliyoruz. Finansal kesim dışındaki
firmaların net dış yükümlülükleri 2017 yılından bu
yana 65,5 milyar dolar azalmıştır. Döviz pozisyon
açığına sahip reel sektör firmalarının önemli bir
kısmının büyük ölçekli ve önemli ölçüde döviz gelirine sahip olması
kur riskine karşı doğal bir koruma sağlamaktadır.
Rezervlerimiz artış eğilimindedir ve Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası brüt rezervi 126 milyar dolar seviyelerindedir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; salgının etkilerinin devam ettiği
bu dönemde bütçemizi mali disipline bağlı kalan bir
yaklaşımla yönetiyor, vatandaşlarımızı,
esnafımızı, reel sektörümüzü ve ihtiyaç duyulan tüm
alanları destekliyoruz.
Covid-19 salgınıyla
mücadele kapsamında uyguladığımız tedbirlerin ekonomik
büyüklüğü yaklaşık 718 milyar Türk lirasına
ulaşmıştır. Bu, gayrisafi yurt içi hasılanın
yüzde 14üne tekabül ediyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Ne kadar hibe var?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bu tutarın merkezî yönetim
bütçesi ve İşsizlik Sigortası Fonu başta olmak üzere
çeşitli fonlardan karşılanan kısmı, yaklaşık
190 milyar liradır. Yıl sonuna kadar bu desteklerin 205 milyar liraya
yani millî gelirin yüzde 4üne ulaşmasını bekliyoruz. Vergi,
sosyal güvenlik prim ertelemeleriyle kullandırılan krediler ve
ertelemeler yoluyla 529 milyar liralık, diğer bir ifadeyle, millî
gelirin yüzde 10,5u kadar bir kaynak harekete geçti.
Böylesine zorlu bir dönemde
üretimde ve ticarete süreklilik devam ettiyse bunda, kısa
çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, nakdî ücret
desteği ve normalleşme desteği gibi mekanizmaların büyük
bir payı vardır. Bu bahsettiğim 4 mekanizmayla 10 milyonun
üzerinde vatandaşımıza 63 milyar lira destek sunduk. Buna
ilaveten, Sosyal Destek Programı kapsamında 4,4 milyar lirası
hazine desteği; 5,5 milyar lirası da fonlardan olmak üzere, 7 milyonu
aşkın haneye yardım sağladık ve bu
yardımlarımız önümüzdeki yıl artarak devam edecek.
Bakın, Eşelmobil
uygulamamız çerçevesinde feragat edilen 65 milyar lira gelirle
akaryakıt fiyatları üzerindeki baskıyı azalttık. KDV
ve kira stopajı indirimi uygulamalarımızı
salgının en yoğun hissedildiği dönemlerde devam ettirdik.
TL cinsi mevduat ve fonlara yönelik stopaj indirimini, dün akşam
itibarıyla aldığımız indirimleri önümüzdeki Mart
ayı sonuna kadar devam ettirme kararını açıkladık.
Konaklama vergisinin uygulama süresini 2023 yılına öteleyerek turizm
sektörümüzü destekledik.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye, salgın sürecinde, sağlık
alanında tanı, tedavi ve aşılama gibi alanlarda gerekli tüm
harcamaları yapmıştır. Vatandaşlarımıza,
esnafımıza, çiftçimize ve reel sektörümüze, ihtiyaç duyulduğu
zamanda her türlü destek sağlanmıştır. Bununla birlikte,
yıl sonu bütçe tahminleri beklenenden daha iyi bir seviyeye işaret
ediyor. Salgınla mücadele ve diğer zaruri nedenlerle bütçe
harcamalarındaki artışa ve vazgeçtiğimiz vergi gelirlerine
rağmen, ekonomik aktivitedeki canlanma ve gelir tarafındaki güçlü
iyileşme bütçe performansımızı olumlu etkiledi. Bu
kapsamda, dünyadan ayrışan bir örnek vereceğim: Bütçe
açığının OVPde açıkladığımız
yüzde 3,5un da altında olacağını tahmin ediyoruz. Bununla
birlikte, bu oranın dünyada ortalama yüzde 7,9; ABDde yüzde 10,8; avro
bölgesinde yüzde 7,7; gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 6,6
olması beklenmektedir. Bu da ülkemizin güçlü kamu maliyesi duruşunu
gösteriyor. Önümüzdeki dönemde maliye politikamızı şeffaf,
seçici ve odaklı bir şekilde uygulamaya devam ederek kamu maliye
dengelerinde sapmaya izin vermeyeceğiz. 2022 yılı bütçemizi de
bu anlayışla hazırlayarak yüce Meclisimizin takdirlerine
sunmaktayız.
İktidarımız
döneminde hazırlanan önceki bütün bütçelerde olduğu gibi 2022
yılı bütçesi de vatandaşlarımız ve reel sektörümüzün
ihtiyaçlarını gözeten, hizmet odaklı bir anlayışla sahiptir.
Toplayacağımız vergilerden faize
ayıracağımız kaynağı düşürmeye ve
oluşan mali alanını da eğitime, sağlığa,
yatırımlara, istihdama özetle 84 milyonun refahına ayırmaya
devam edeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VEYSEL EROĞLU
(Afyonkarahisar) Bravo!
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Nitekim, bütçemizde eğitime
ayrılan kaynağı yüzde 29,4 oranında artırarak 273,5
milyar Türk lirasına; yatırıma ayrılan kaynağı
yüzde 30,3 oranında artırarak 147,6 milyar liraya;
sağlığa sadece bütçeden ayrılan kaynağı yüzde
47,3 oranında artırarak 122,6 milyar liraya; sosyal yardım
harcamaları için ayrılan kaynağı da yüzde 28,3
oranında artırarak 104,2 milyar liraya çıkarıyoruz.
Ekonomi politikamızdaki
yatırım, üretim, ihracat ve istihdam alanındaki olmazsa
olmazlarımız gelir politikalarımızın da ana
çerçevesini oluşturmaktadır. Bugüne kadar, imalatı, katma
değerli üretimi, yenilikçiyi, girişimciliği, gençlerimizi,
dezavantajlı gruplarımızı; kısaca, üretmek ve bu
ülkenin kalkınma hikâyesine katkı yapmak isteyen tüm kesimleri vergi
istisna ve teşvikleriyle destekledik, iş ve rekabet
ortamını iyileştirdik, yatırım maliyetlerini
azalttık. Bundan böyle de bu vizyonumuzla üzerimize düşen ne varsa
yerine getireceğiz, güçlü desteğimizi sürdüreceğiz. Diğer
taraftan, kalıcı gelir kaynaklarıyla kamu gelirlerimizin
kalitesinin artırılmasına odaklanacağız. Vergiye
gönüllü uyumu artırmak amacıyla yaptığımız
çalışmaları sürdüreceğiz. Vergi tahsilatında
etkinliği artıracak, kayıt dışılıkla
mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz.
Keza her zaman olduğu
gibi bu yılda, salgın ve doğal afetlerin
yaşandığı zorlu dönemlerde
vatandaşlarımızın yanında olduk. 5,9 milyon
mükellefimizin vergi dairelerine olan 155 milyar liralık borcunun
yapılandırılmasına olanak sağladık. 2021
yılında vergisel alanda öngördüğümüz yasal düzenlemeleri hayata
geçirdik. Bu kapsamda, yaklaşık 835 bin basit usulde vergilendirilen
esnafımızın kazancını tamamen vergiden istisna ettik.
Çiftçimizi desteklemek amacıyla tarımsal destekleme ödemelerinden
gelir vergisini kaldırdık, geçmiş beş yıl içinde
yapılmış kesintileri de iade ediyoruz. Gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerimizin ve meslek mensuplarının iş yüklerini son dönem
geçici vergi beyan ve ödemelerini de kaldırarak hafiflettik. Sosyal medya
üzerinden elde edilen kazançların son derece kolay bir usulle
vergilendirilmesini sağladık. Aralık ayının 2nci
yarısından itibaren kuraklıktan zarar gören 650 bin üreticimize
toplamda 2,6 milyar lira kuraklık desteği ödemesi
yapacağız. 2022 yılına ilişkin motorlu
taşıtlar vergisi tutarlarına uygulanacak yeniden değerleme
oranı yüzde 36,2 olarak duyurulmuştu ama Sayın
Cumhurbaşkanımızın yetkisi çerçevesinde yeniden
değerleme oranını yüzde 25e düşürüyoruz. Akaryakıt
ürünlerine yönelik kayıt dışılıkla mücadelemizdeki
etkinliği arttırmak ve haksız rekabeti önlemek amacıyla, bu
alandaki vergileri güvence altına alacak teminat uygulaması
başta olmak üzere birçok düzenlemeyi hayata geçirdik.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; stratejik ölçütler çerçevesinde yürütülen
borçlanma politikası kapsamında borçlanmanın
ağırlıklı olarak TL cinsinden yapılmasını ve
iç borç stokunda döviz cinsi enstrümanların payının
azaltılmasını hedefliyoruz. Ayrıca, likidite riskinin
azaltılması amacıyla güçlü nakit rezervi tutulması
politikasına da devam ediyoruz. 2021 yılında bütçe
gerçekleşmelerinde kaydedilen iyileşmenin bir yansıması
olarak, toplam borçlanmanın yıllık finansman duyurusundaki
tutara göre 160 milyar lira azalarak 458 milyar lira olarak gerçekleşmesini
bekliyoruz. Döviz cinsi borçlanmaların iç borçlanma içindeki
payını bir önceki yıla göre yüzde 27,6dan yüzde 12,8e, döviz
ve altın cinsi borçlanmanın iç borçlanma içindeki toplam
payını ise yüzde 37,2den kasım sonu itibarıyla 29,7ye
düşürdük. 2020 yılı sonu itibarıyla, merkezî yönetim yurt
içi döviz ve altın cinsi borç stoku 36,2 milyar dolar iken eylül sonu
itibarıyla 31,6 milyar dolara geriledi. 2021 ekim ayı
itibarıyla, iç borçlanmanın ortalama vadesini, iki yıl öncesine
kıyasla, yaklaşık 2 katına çıkarak elli altı aya
yükselttik. 2020 yılında AB tanımlı genel yönetim borç
stokunun millî gelire oranı yüzde 39,7 iken 2021 yılı ikinci
çeyrek itibarıyla yüzde 38,4 seviyesinde gerçekleşti. AB üyesi
ülkelerde bu oran aynı dönemde ortalama yüzde 91dir. Bu oranın 2021
yılı sonunda yüzde 36,6 olarak gerçekleşmesini ve program dönemi
sonuna kadar kademeli olarak gerilemesini bekliyoruz. 2022 yılında
385,5 milyar TLsi iç, 120,4 milyar TLsi dış olmak üzere 505,9
milyar TL borç servisi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Diğer
taraftan, 101 milyar TL karşılığı dış, 397,1
milyar TL karşılığı iç olmak üzere toplam 498,1 milyar
TL borçlanma yapmayı hedefliyoruz. Böylelikle, 2022 yılı sonunda
iç borç çevirme oranının yüzde 103 olarak gerçekleşmesini
bekliyoruz. 2021 yılında uluslararası sermaye
piyasalarından 10 milyar dolarlık borçlanma hedefimizin
tamamını gerçekleştirdik. 2022 yılında ise bu kanaldan
11 milyar dolar tutarında finansman sağlamayı hedefliyoruz.
Yeşil dönüşüm
çerçevesinde çevreye duyarlı finansman modellerinin gelişimini
desteklemek amacıyla Bakanlık olarak
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çevresel, sosyal ve
yönetişim piyasasında, ESG olarak adlandırılan bu piyasada,
borçlanma işlemlerini gerçekleştirebilmek adına kasım ayında
Sürdürülebilir Finansman Çerçeve Dokümanımızı
yayınladık. Bu çerçevede, ESG piyasasında ilerleyen dönemde
gerçekleştirebileceğimiz yeşil tahvil ihracının da
ülkemizin orta ve uzun vadeli kalkınma hedeflerinin finansmanı ve
sürdürebilir ekonomik büyümenin desteklemesi açısından faydalı
olacağını değerlendiriyoruz.
Çiftçi ve esnaflara da
yönelik çalışmalarımız var. Gıda ham maddesi
fiyatlarındaki gelişmelerin un, et, süt ve yem üreticilerimize ve
dolayısıyla vatandaşlarımıza en az seviyede
yansımasını sağlamak için görevlendirme uygulaması
kapsamında bazı tedbirlerimizi devreye aldık. Ziraat
Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri
aracılığıyla 2021 yılında 774 bin üreticiye
yaklaşık 57 milyar liralık hazine destekli faiz kredisi
kullandırdık. Bu kredilerden doğan faizin ortalama yüzde 70i Bakanlık olarak
karşılandı, böylece çiftçimizin 4,1 milyar TLlik kredi faizini
de biz ödedik.
Salgın nedeniyle
alınan tedbirler çerçevesinde 97 bin üreticinin 4,5 milyar Türk
lirasını, hazine faiz destekli kredisini erteledik, ayrıca
Tarım Kredi Kooperatiflerinden kredi kullanmış ve takibe düşmüş
olan 10.600 üreticinin yaklaşık 667 milyon lira kredisini yeniden
yapılandırdık. Halk Bankası
aracılığıyla da 2021de 185 bin esnaf ve sanatkâra
yaklaşık 24 milyar liralık hazine faiz destekli kredi
kullandırdık. Mevcut durumda, söz konusu kredi faizlerinin
yarısı Bakanlığımızca karşılanmaktayken
salgın koşulları sebebiyle 2021 yılından önceki
yıllarda kullandırılmış kredilerde karşılama
oranını yüzde 80lere kadar yükselttik. Bu kapsamda şimdiye
kadar yaklaşık 60 milyar liralık esnaf kredisine 5,2 milyar lira
faiz desteği sağladık, böylece esnaf ve
sanatkârlarımızın faiz yükü altında ezilmesine izin
vermedik. Salgına yönelik olarak 1,6 milyon esnaf ve sanatkârın 13,6
milyar liralık hazine faiz destekli kredi borçlarını da
erteledik.
Küresel çapta devam eden ham
madde temini ve tedarik zincirindeki sorunlar ve ortaya çıkan emtia fiyat
artışları ekonomideki tüm faktörleri etkilemekte. Önümüzdeki
günlerde bu fiyat artışından etkilenen farklı kesimlere
yönelik ilave çalışmalarımızı da kamuoyuyla
paylaşacağız. Bakanlığımızca yürütülen
Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında, salgın döneminde arz
yönlü şokların etkisini asgari düzeye indirdik, bu kapsamda
işletmelerimizin nakit ihtiyacını hızlı bir
şekilde karşılamak ve dar gelirli
vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarına destek olmak
amacıyla birçok destek paketini uygulamaya koyduk. İmalata
dayalı yatırımları destekleyen, ilave istihdamı
teşvik eden ve gıda arzının istikrarlı bir
şekilde sağlanması için soğuk hava zincirine yapılacak
yatırımları destekleyen kefalet paketlerini hayata geçirdik.
Böylece, KGF kapsamında toplamda 357 milyar liralık kredi
imkânını işletmelerimizin ve düşük gelirli
vatandaşlarımızın kullanımına sunduk. Önümüzdeki
dönemde selektif bir yaklaşımla kredileri daha üretken ve verimli alanlara
yönlendirmeye devam edeceğiz.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; konuşmamın başında
belirttiğim hususa tekrar değinmek istiyorum. Büyük ölçüde
salgının etkisiyle belirlenen ve değişen küresel
konjonktür, ülkemiz için yeni fırsatlar ve imkânlar doğurmuştur.
Bu değişimi göz ardı edemeyiz, bu değişimi göz
ardı edersek Türkiyeyi potansiyelinin altına mahkûm etmiş
oluruz. Türkiye, hükûmetlerimiz döneminde ekonomiden sosyal hayata,
sağlıktan ulaştırmaya pek çok alanda önemli mesafe
kaydetti, biz bunu daha da öteye taşımak istiyoruz. Ekonomi
politikalarımızı salgın sonrasında ortaya çıkan
paradigma değişimini de dikkate alarak bütüncül bir
anlayışla gözden geçiriyoruz. Tüm uluslararası iyi
uygulamaları inceleyerek ülkemizin iç dinamikleriyle tutarlı, ekonomimizin
gerçekliklerine uygun bir kalkınma perspektifini oluşturuyoruz.
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat artışını
teşvik ederek cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme
sağlamayı ekonomi politikalarımızın odağına
alıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Ülkemiz, ürettikçe büyüyecek ve bu
büyümenin getirileri dün olduğu gibi bugün de toplumun bütün kesimlerine
yansıtılacaktır. Bu yeni yaklaşımla, finansal piyasalardaki
dalgalanmaları azaltıp makrodengeleri güçlendireceğiz, böylece
üretim ve istihdamı artıracağız. Daha önce de
bahsettiğim Türk lirası mevduat ve fonlara yönelik stopaj indirimi
uygulamasını Sayın Cumhurbaşkanımızın
takdiriyle önümüzdeki yılın mart ayı sonuna kadar uzattık.
Böylece TL varlıklara yatırım yapan
vatandaşlarımıza aylık 1,7 milyar lira katkı
sağlıyoruz. Tüm adımlarımızı serbest piyasa
ekonomisi ve finansal serbestlik ilkesiyle tam uyumlu bir şekilde
atacağız. Köklü ve itibarlı geçmişiyle küresel ekonomiye
entegre bir ülke olarak yatırımcılar nezdinde güveni tesis
etmiş ve bunu yıllardır sürdürmeyi başarmış bir
ekonomiyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Önümüzdeki dönem Türkiye'nin
yatırımlarında güvenli liman olma niteliğini
pekiştireceği bir dönem olacaktır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bizler on dokuz yılda mücadele
ettiğimiz her zorluğu milletimizle hasbihâl temelinde kurduğumuz
güçlü bir gönül bağıyla aştık. Her ne yaptıysak
hüsnüniyetle yaptık. Halkımız bize hep güvendi ve sorunları
birlikte aştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde hızlı, etkin ve dinamik adımlarla ülkemize
sayısız eserler kazandırdık. Milletimize hizmetten asla
ödün vermedik. Dün olduğu gibi bugün de milletimizin dirayeti ve
inancıyla hedeflerimizden taviz vermeyecek, odak noktamız olan hizmet
siyaset bilinciyle milletimizin güvenini boşa
çıkarmayacağız. Salgın sonrası yeniden
şekillenmekte olan küresel ekonomi düzeninde rekabetçi bir küresel oyuncu
olma hedefiyle gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Son olarak Sayın
Başkanım, lütfen.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Sanayicimizi, KOBİmizi,
çalışanımızı ve tüm
vatandaşlarımızı hiçbir fırsatçının
insafına terk etmedik, etmeyeceğiz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Etmediniz mi? Ettiniz, ettiniz.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Bu kritik dönemin önümüze
açtığı fırsatları değerlendirmek ve ülkemizi
hedefimize ulaştırmak için var gücümüzle çalışmaya devam
edeceğiz.
Sözlerime burada son
verirken, bütçe sürecinde emeği geçen
Bakanlığımızın değerli bürokratları
başta olmak üzere, Plan ve Bütçe Komisyonundaki çok değerli
milletvekillerine, bütün arkadaşlarımıza, her çalışana
saygılarımı ve teşekkürlerimi arz ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Özellikle de bugün çok değerli
muhalefet partisi milletvekillerine ve AK PARTİ Grubuna, değerli
ortağımıza teşekkür ediyorum. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ (Devamla) Eski milletvekilinize sahip
çıktınız; beni saygıyla, hoşgörüyle dinlediniz. Bu
güzelliğimizi Rabbim daim eylesin. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar) Birlikte hareket etmeyi,
güzellikleri yaşamayı ve birlikte başarmanın, Türkiye'nin
gücünü birlikte yaşamanın, pasaportumuzdaki gücümüzün,
bayrağımızdaki gücümüzün hepimizin yüreklerinde
hissedildiği o muhteşem gurur abidesini sadece hizmet
anlayışıyla dönüştüren bütün kardeşlerime
teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
ERHAN USTA (Samsun)
Sayın Başkan, madde 60a göre bir söz talebim
BAŞKAN Sayın
Usta, buyursunlar.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
12.-
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin
Nebati ile Ticaret Bakanı Mehmet Muşa nezaketli ve hoş
üsluplarından dolayı teşekkür ettiğine ve Hazine ve Maliye
Bakanı Nureddin Nebatinin 281 sıra sayılı 2022
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 282 sıra
sayılı 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin
üçüncü tur görüşmelerinde yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Çok
teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben öncelikle 2 Sayın
Bakana da hakikaten nezaketli ve hoş üsluplarından dolayı
teşekkür ediyorum. Tabii, bu, söyledikleri her şeye
katılıyoruz demek değildir. Ama çok hayati gördüğüm, teknik
açıdan Sayın Maliye Bakanının birkaç hatalı mukayesesi
oldu, izniniz olursa onlara çok kısa değinmek istiyorum. Bir defa,
bütçe açığı konusunda, bizim bütçe açığımız
pandemide artmadı, evet artmadı ancak orada şunu söylemek
lazım: Orada mukayese yaparken de toplam destekler anlamında yani
kredileri de katarak yapıldı, bu yanlış bir mukayesedir.
Biz normal G20 ülkesi olduğumuza göre G20 ülkelerinde nakit desteklerin,
karşılıksız desteklerin millî gelire oranı yüzde 9,1;
bizde ise yüzde 2,7. Gelişmekte olan ülkeler açısından bakarsak
bu yüzde 4,4; onun da altındayız. Gelişmiş ülkelere
bakarsak yüzde 10, onun da çok altındayız. Bence bunu söylemek
gerekirdi.
Şimdi, büyümede tabii
çok yanlış bir mukayese yaptı yine. On sekiz yıllık AK
PARTİ hükûmetleri dönemi ile önceki üç yılı mukayese etti. O üç
yılın zaten iki yılı kriz yılıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERHAN USTA (Samsun) Madem
burada bir mukayese yapıyorsak on sekiz yıllık dönemleri yapmak
lazım, o zaman kendi dediği gibi sonuca ulaşamıyoruz.
İkincisi,
gelişmekte olan ülkelerle mukayese yapmamız lazım, kendi
sınıfımızdaki ülkeler onlar. Mesela 2002-2020 dönemini
gelişmekte olan ülkeler ile bizim Türkiye performansını mukayese
ettiğimizde biz onların üzerinde değil, onların 0,6 puan
altındayız, dolayısıyla bu da büyüme performansı
açısından yanıltıcı bilgi veriyor.
Şimdi, cari
açığa geldi. Cari açıkta mukayeseyi bu sefer, daha önce 2002yle
yaparken cari açıkta geçen yılla yaptı. Geçen yıl çünkü çok
yüksek bir cari açık vardı, şimdi cari açık azalıyor.
Madem öyle 2002yle mukayese yapıyoruz, o zaman bunu da 2002yle mukayese
yapalım. 2002 yılında Türkiye Cumhuriyeti devleti sadece 0,6
milyar dolar cari açık verdi, bakın 1 milyar doların
altında. Burada niye 2002yle mukayese yapmıyoruz? 2020
yılında 37 milyar dolara çıktı cari
açığımız, bu yıl da orta vadeli programa göre 21
milyar dolar olması bekleniyor, dolayısıyla bu da çok hatalı
bir mukayese oldu. İstihdamda da aynı şey oldu. Orada da ne
yaptı?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERHAN USTA (Samsun)
Bitiriyorum efendim.
En kötü dönem pandemi dönemi
olduğu için mukayeseyi pandemi dönemine göre yaptı. E, madem 2002ye
göre mukayese yapıyorsunuz, 2002de Türkiye'de işsizlik oranı
-dar tanımlı işsizliği söylüyorum- 9,6; şimdi 2020de
bu 13,2ye çıkmış, 2021 sonunda da orta vadeli program 12,6
olacağını söylüyor. Peki, yakın tarihi mukayese edeceksek
hiç olmazsa pandemi öncesindeki 2018 Ocağıyla, mevsimsel
düzeltilmiş verilerle mukayese etmemiz durumunda 3,5 milyon insan iş
gücüne katılmış, 1ine iş verememişiz. Bunu söylemek
gerekirdi.
Son olarak da
Tabii
şeyi beklerdik biz
Güzel bir makroekonomik perspektif ortaya koydu. Kurda
ne oldu? Kurla başka ülkeleri mukayese etmesini, enflasyonu mukayese
etmesini, faizi mukayese etmesini beklerdik.
Şimdi, maaş
artışlarında yine gitti 2002ye. Evet, 2002ye göre Türkiye'de
ücretlerde genelde bir iyileşme oldu ancak 2021 yılında
Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programını
açtığımız zaman -254üncü sayfası, onu da söyleyeyim-
2021 yılında kamu işçilerinin reel olarak maaşları
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERHAN USTA (Samsun)
Bitiriyorum Sayın Başkan. Çok teşekkür ederim.
Bakın, arkadaşlar
-yıllık programda 254üncü sayfa- kamu işçilerinin
maaşlarının reel olarak yüzde 26,8; memurların yüzde 14,9;
asgari ücretlilerin de yüzde 10 civarında reel olarak gerileyeceğini
söyleyen bir yıllık program var ortada,
Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı.
Şimdi, bununla mukayese etmiyorsunuz, 2002ye göre nominal para TL
cinsinden 15 kat artmış.
(X)
yani bu ne anlama gelir? Bunun bir anlamı falan yok.
Dolayısıyla
burası teknik bir yer madem, Sayın Bakan teknik bir Bakan. Üslubu
için çok teşekkür ediyorum ancak bu mukayeseleri sağlıklı
yapmak lazım, yanlış mukayese yaptığımız
zaman kamuoyuna yanlış bilgi vermiş oluruz.
Teşekkür ederim.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) Pardon,
bir de bir sorum olacak Sayın Başkanım, müsaade ederseniz, çok
kritik.
BAŞKAN Buyurunuz.
ERHAN USTA (Samsun)
Şimdi, konuşmamda ikaz etmiştim, Sayın
Cumhurbaşkanımızın sürekli Yastıkaltı; DTH,
döviz tevdiat hesapları var. falan gibi
Bakın, bunun çok tehlikeli
bir şey olduğunu söylemiştim Sayın Bakan, bunu rakamlarda
görüyoruz. Şimdi, 19 Kasım haftasında yabancı para
mevduatları 257,3 milyar dolar, 22 Kasımda Sayın
Cumhurbaşkanı bu konudan bahsetti, 26 Kasımdı -bunlar
haftalık açıklanıyor- bu, 254 milyar dolara düştü, 3 milyar
dolar... Bozuldu da TL mevduata mı gitti acaba para? diyoruz, TL
mevduatta bir değişiklik yok. 3 milyar dolar bir haftada kayboldu.
Şimdi Sayın Bakana soruyorum: Bu, yastıkaltına mı gitti?
Bu akşam açıklandı şimdi 3 Aralık haftası; 1,1
milyar dolar daha azaldı. Yani bu sözler, doğru sözler değil.
Vatandaşı tedirgin edersek biz... Bizim bankacılık
sistemimizde sadece 28 milyar dolar likit var, 254 milyar dolar yabancı
para mevduatı var. İnsanlar nakdini çekmek için, bunu
yastıkaltına veya kasasına götürmek için bir harekete geçerse
biz bu ülkeyi -Allah korusun- çok ciddi bir sıkıntıya
sokarız. O yüzden, bunu da soru olarak kendisine yönelttim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz.
Sayın Akçay...
13.-
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin
Nebatiye yeni görevinde başarılar dilediğine, Hazine ve Maliye
Bakanlığı personelinin beklentilerine,
başarılarından ötürü Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve
ekibini kutladığına, çalışmalarında
başarılar dilediğine ve bütçelerinin hayırlı
olmasını dilediğine ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Muhterem milletvekilleri,
öncelikle Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Nureddin Nebatiyi
tebrik ediyor ve yeni görevinde üstün başarılar diliyorum.
Hazine ve Maliye
Bakanlığımız, ülkemizin bütçesinin oluşmasında,
gelirlerinin toplanmasında, kamu harcamalarının
gerçekleşmesinde, maliye politikalarının belirlenmesinde ve
uygulanmasında çok önemli fonksiyonlar icra etmektedir.
Bakanlığımızın ve ilgili kurumlarımızın
bütçelerinin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz.
Bu vesileyle ifade etmek
isterim ki fedakârca çalışan Bakanlık personelinin kurum içi
gelir uzmanlığı ve defterdarlık uzmanlığı
sınavlarının açılması, Bakanlık ve merkez
teşkilatı personeli için görevde yükselme ve unvan
değişikliği sınavlarının açılması ve...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
...Hazine ve Maliye Bakanlığının merkez ve taşra
teşkilatında personel ihtiyacının karşılanarak
iş yükünün hafifletilmesi beklentileri bulunmaktadır.
Sayın Başkan, gerek
Plan ve Bütçe Komisyonundaki çalışmaları gerekse AK PARTİ
Grup Başkan Vekiliyken azimli çalışmaları ve
uzlaşmacı tutumuyla hepimizin yakinen tanıdığı,
birlikte aynı çatı altında, parti grupları olarak
çalıştığımız Sayın Mehmet Muş, Ticaret
Bakanlığı döneminde de bir devlet adamı vasfıyla,
samimi ve gayretli çalışmalarıyla ülkemizin ticari hayatına
ve ekonomisine çok değerli katkılar sağlamıştır.
2021 yılının
Ocak-Kasım döneminde ihracatımız bir önceki yılın
aynı dönemine kıyasla yüzde 33,82 artışla 203 milyar dolara
ulaşarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
İhracatçılarımızın önündeki engellerin
kaldırılarak ihracatımızın büyümesine katkı
sağlayan, yerli üretimi ithalata karşı korumak için gerekli
tedbirleri alan, Kooperatifler Kanununun çıkarılmasını
sağlayarak, buna katkı vererek kooperatiflerimizin önünü açan,
pandemi döneminde maddi yönden zorluk yaşayan esnaf ve
sanatkârımıza sahip çıkmaya devam eden, basit usulle
vergilendirilen 835 bin esnaf mükellefin kazançlarının gelir vergisinden
istisna tutulmasına yönelik çalışmalara katkı veren, millî
ekonomimiz ve genel olarak dış ticaretimizin güvenliği için
gümrüklerimizin fiziksel altyapısının ve teknik kapasitesinin
yenilenmesini sağlayan
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
gümrük kapılarımız başta olmak üzere
kaçakçılıkla tavizsiz bir şekilde mücadele eden ve bilhassa
petrol kaçakçılığının önlenmesinde tarihî
başarılara imza atan, piyasa denetimlerini artırarak pandemi
sürecini fırsat bilerek fahiş fiyat artırımı
yapanlarla mücadele eden
(Uğultular)
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Biraz
sessiz olur musunuz. Yani Sayın Başkan, şu solumuzu bir
uyarır mısınız.
BAŞKAN Ben, solunuzun
en solundayım efendim.
Buyurun efendim.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Teşekkür ederim.
EXIMBANKın öz
kaynaklarıyla 13 Ekim 2021 tarihinde İhracatı Geliştirme
Anonim Şirketi kurulmasını sağlayarak teminat
yetersizliği nedeniyle kredi ve desteklerden yeterince yararlanamayan
ihracatçıların krediye erişimini kolaylaştıran
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
ihracat kredilerinin yarısını kullandıran TÜRK
EXIMBANKın sermaye yapısını güçlendirerek ihracatçıya
sürekli ve etkin bir şekilde hizmet vermesini sağlayarak
ihracatımızın bugünkü seviyelere ulaşmasını
sağlayan ve aldıkları tedbirlerle ihracatımızın
artmasında da takdire şayan fonksiyonlar icra eden başta Ticaret
Bakanlığımız ve çalışanları olmak üzere,
Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş ve tüm ekibini kutluyor
ve çalışmalarında başarılar diliyor, bütçelerinin de
hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ederim. (MHP
sıralarından alkışlar)
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (Devam)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 282) (Devam)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI (Devam)
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU (Devam)
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU (Devam)
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU (Devam)
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1)
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şahsı
adına, aleyhte Diyarbakır Milletvekili Sayın Remziye Tosun.
Buyurunuz Sayın Tosun.
(HDP sıralarından alkışlar)
REMZİYE TOSUN
(Diyarbakır) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Türkiye, derin bir ekonomik krizle boğuşurken biz burada,
aslında rant ve savaşın bütçesini konuşuyoruz. AKPli
vekiller yaptıkları konuşmalarda, kurumların
açıkladığı sahte büyüme oranında tamamen hayal ürünü
olan tozpembe bir tablo çiziyorlar. Ancak, Amed sokaklarında halk
yarın ne yiyeceğinin, faturasını nasıl
ödeyeceğinin hesabını yapıyor; bu hakikati sokağa
çıktığımızda açıkça görüyoruz.
Değerli milletvekilleri,
bu ekonomik krizin en büyük nedeni ise hiç şüphesiz aşırı
güvenlik politikalarıdır. Başta Diyarbakır halkı olmak
üzere Şırnak, Hakkâri, Van gibi Kürt kentlerinde kolluk her 100
metrede bir GBT ve arama yapıyor, sokaklarda yüzlerce zırhlı
araç dolaşıyor; kentlerin giriş çıkışlarında
onlarca uygulama noktaları var. İşte, merkezî bütçenin çok büyük
bir kısmı bu güvenlik politikalarına aktarılıyor.
Bazı bölgelerde polis,
asker, jandarma ve korucuların nüfusu yerel nüfusu aşıyor.
Aşırı güvenlik politikaları keyfiyete yol açıyor.
Aslında kamu görevlisi olan kolluğun halkı değil, iktidarı
koruduğunu çok iyi biliyoruz ve biliyoruz ki iktidar da kolluğu
koruyor. Bunun karşılığında ne mi oluyor? 2008-2021
yılları arasında zırhlı araçların neden
olduğu kaza ve cinayetlerde en az 21 çocuk hayatını
kaybetmiş, en az 23 çocuk ise yaralanmıştır. Ölümlere neden
olan kamu görevlileri bırakın ceza almayı, asli kusurlu olarak
bile görünmüyor. İşte, Diyarbakır halkı bu güvenlik
politikalarıyla ekonomik krizi derinden yaşıyor. Diyarbakır
halkı geçinemiyor, emekçiler işlerinden ihraç ediliyor, gençler
işsiz, öğrenciler ise barınamıyor. Halk marketlerde kotayla
yiyecek alırken emekçiler ise son kullanma tarihi geçmiş ürünleri
satmadıkları için işten çıkarılıyor. Kentte esnaf
kepenk kapatma noktasına geldi. Geçim derdinde olan halk, iktidarın
politikalarıyla her gün gelen zamlarla cebelleşiyor.
Son on yılda
Diyarbakırda uygulamadığınız politika kalmadı;
doğamızı talan ettiniz, insanları yerinden ettiniz,
kayyumlar atadınız, surları yerle bir ettiniz. Bir de utanmadan
bu halka Suru Toledo gibi yapacağız. dediniz. Gördük sizin
Toledolarınızı, bu halka cezaevlerini reva gördünüz. 50 bin
liraya zorla alınan evlerimizi milyonlarca liraya sattınız.
Satamadıklarınızı ise kendi yandaşlarınıza
peşkeş çektiniz. Her kurumu, her bölgeyi bir rant alanına
çevirdiniz. Yerle bir ettiğiniz surlarda insanlar sokaklarda kalıyor.
Hevsel Bahçelerini gören seyir terasındaki açık alana turnike
koyarak hizmet adı altında halktan para alıyorsunuz, halka
hizmet götürdüğünüzü söylüyorsunuz. Sizin hizmet modeliniz bu mu,
gerçekten merak ediyoruz; bu halkın sırtından geçinmek mi?
Değerli milletvekilleri,
hem ekonomik kriz hem de bölgede hüküm süren güvenlik politikalarından en
fazla kadınlar etkileniyor. Bu ülkede kadınların işsizlik
oranı yüzde 40 ve her 3 kadından 1i işsiz. Kadın
işsizliği kayyumlarla daha da derinleşmiştir. 2.058
kadının çalıştığı Jiyan Kadın
Pazarına bile tahammül edilememiş, pazar âdeta erkeklerce
gasbedilmiştir. Pazar emekçilerinden Rukiye Bakış şöyle
diyor: Halde erkeklere 50 kuruşa satılan ürün kadınlara 1 liradan
satılıyor. Erkeklerin bize söyledikleri söz ise: Siz orada bir
avuçsunuz, sizin kafanıza kafanıza vuracağız, ta ki siz pes
edene kadar. Kayyumdan güç alıp kadınların kafasına
vuracaklarını söyleyen erkeklere açıkça söylüyoruz: Asıl
kadınlar sizin kafanıza vura vura bu eril zihniyetinizi yıkacak.
(HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
Yirmi yıl boyunca
kadınlara, halka savaştan, yoksulluktan, yıkımdan
başka ne getirdiniz? Halka karşı sadece güvenlik
araçlarını değil, temel yaşam ihtiyaçlarını da
silah olarak kullandınız. Halkı ekmekle, suyla, elektrikle âdeta
terbiye ediyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
efendim.
REMZİYE TOSUN (Devamla)
Buna karşın, sarayda her gün milyonlarca lira israf
yapıyorsunuz, sermaye sahiplerinin vergi borçlarını
siliyorsunuz, utanmadan halka tasarruf yapmasını öneriyorsunuz. Siz
bu halkın sırtındaki yüksünüz, siz bu halkın
sırtındaki kambursunuz. Ancak siz giderken bu halk sizin arkanızdan
(x) söyleyecek, zaman yakındır.
(HDP sıralarından alkışlar) Başta kadınlar olmak
üzere Kürt halkı size bunun hesabını sandıkta
soracaktır, bunu çok iyi bilin. Siz kentlerimizi bin defa talan etseniz de
biz kadınlar olarak bin bir defa yeniden inşa edeceğiz. (HDP
sıralarından alkışlar)
Biz bu bütçeye hayır
diyoruz. Yoksulu, emekçiyi, öğrenciyi, çocuğu, halkları dikkate
almayan; sermayeyi, güvenlik politikalarını gözeten bu bütçeye yine
hayır diyoruz.
Bugün cezaevinde
yaşamını yitiren Garibe Gezer yoldaşımızın
mekânı cennet olsun. Buradan, halkına ve ailesine
başsağlığı diliyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Bu
bütçe milletin bütçesi Hanımefendi.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, üçüncü turdaki konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi soru ve cevap
işlemine geçiyoruz.
Sayın Çelebi
MEHMET ALİ ÇELEBİ
(İzmir) Teşekkürler Sayın Başkan.
Devriiktidarınızda
kumpaslarda bana düşen zindan süresi kırk bir ay. 103 amirale Montrö
basın bildirisinden dava açtınız. Mavi vatan diyorsunuz,
madalya takmanız gereken mavi vatanın isim babası Cem Gürdenizi
yargılıyorsunuz. Savcısı, tanığı,
bilirkişisi FETÖ olan 28 Şubat davasında FETÖ kurgusu üzerinden
yargılamaya müsaade ediyorsunuz. Ahlaksız FETÖcüler Emniyette benim
telefonuma terörist numaraları yüklediler, aynı FETÖcüler bu davada
da sahte belgeler üretti.
Soruyorum: 80
yaşındaki insanlara neden eziyet ediyorsunuz? Dün Ergenekon
derinleştirilsin. diye imza verip bugün ortalıkta İnsan
hakları savunucusuyum. diye gezenler nerede? Hukukçular nerede? AYM
nerede? Neden yeniden yargılama yapılmıyor? Suçlu için ceza,
masum için özgürlük demek olan adalet istiyorum.
Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Çepni
MURAT ÇEPNİ (İzmir)
Teşekkürler Başkan.
TÜİK, Asgari Ücret
Tespit Komisyonunda asgari geçim standartlarını açıklamayarak asgari
ücretin gerçek rakamlar üzerinden değil, sahte rakamlar üzerinden
belirlenmesine zemin hazırlamıştır; oysa enflasyon
oranları açıklananın en az 3 katıdır. Bu duruma dair
saraya sormadan fikir belirtebilecek misiniz?
TÜİK verileri büyük
şaibe altında, enflasyonu manipüle ettiği yaygın bir
kanı. TÜİK alışverişi nereden yapıyor? TÜİK
halkın maruz kaldığı fiyat artışlarından
etkilenmemeyi nasıl başarıyor?
Son sorum: Faiz sebep,
enflasyon sonuç mudur?
BAŞKAN Sayın
Girgin
SÜLEYMAN GİRGİN
(Muğla) Teşekkürler Sayın Başkan.
Ticaret
Bakanlığına: E-ticaretin toplam perakende ticaretteki payı
2015 yılında yüzde 2 iken bu oran pandemi süreciyle beraber yüzde
20ye yaklaşarak 300 milyar TL büyüklüğünde bir hacme
ulaşmıştır. Buna karşın, geleneksel yöntemlerle ticaret
yapan esnaf ve sanatkârlar bu dönüşümden yeterince pay
alamamıştır. Küçük esnaf ve sanatkârlar, zincir marketler,
AVMler derken şimdi de e-ticaret yapanlara karşı rekabette geri
kalarak devlet desteği olmadan ayakta kalamayacak noktaya gelmiştir. Ticaret
Bakanlığı olarak esnaf ve sanatkârlar için e-ticarete yönelik
çalışmalar yapılmakta mıdır? Bu konuda
çalışma başlatılmışsa ne zaman
tamamlanacaktır? Esnaf ve sanatkâra e-ticarete dönüşüm sürecinde
bilgisayar, internet ve benzeri teknolojik donanım için bir planlama var
mıdır?
Düzenli ödeme yapan
BAĞ-KURlular için yüzde 5 olan indirimin yüzde 10a
çıkarılması için çalışma var mıdır? 2022
yılı için BAĞ-KUR primlerinin artırılmaması için
çalışma var mıdır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Özdemir
SİBEL ÖZDEMİR
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
TÜİKin ana muhalefet
partisine kapılarını kapatması, aslında bu sistem
sonrası bağımsız, özerk kurumların, denge denetleme
kurumlarının mekanizmalarının tahribatının somut
bir göstergesi olarak karşımıza çıkmıştır.
Sayın Bakan, siz, bugün, konuşmanızda şeffaflığa
çok büyük önem vereceğinizi söylediniz. Acaba ana muhalefet partisiyle
verileri paylaşmayan TÜİK Başkanını görevden alacak
mısınız?
AK PARTİ Genel
Başkan Vekili bütçe sunuş konuşmasında memur
maaşlarına ciddi bir artıştan bahsetti ve asgari ücrette de
artış gündemde. Peki, siz, Hazine Bakanı olarak Komisyonda
sunuşunu yapmadığınız ama bugün savunmak durumunda
kaldığınız bu bütçeyle getirecek olan bu yükü nasıl
karşılayacaksınız? Asgari ücretteki artışla
beraber vergi yükünde bir düzenleme olacak mı çünkü bunun işverene
etkisini ve dolaylı olarak da istihdama etkisini öngörüyor musunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Öcalan
ÖMER ÖCALAN
(Şanlıurfa) Sayın Başkan, benim söyleyeceklerim Meclis
Başkanı, Meclis Başkan Vekilleri ve Divana olacak: Bizim Kürt
vekil arkadaşlarımız kürsüde Kürtçe konuşunca Mecliste
âdeta bir hengâme kopuyor, biz bu durumdan rahatsızız. Bu durumun
önüne geçilebilir. Burada görevli arkadaşlarımız vardır; 2
Kürdoloji mezunu -Artuklu Üniversitesinde var, Alparslan Üniversitesinde var,
Bingöl Üniversitesinde var- burada görevlendirilebilir, çok merak edenlere de
burada tercümesi yapılabilir. Biz bu durumdan son derece
rahatsızız. Mevzuat değişikliği gerekiyorsa mevzuat
değişikliği, yasal değişiklik gerekiyorsa yasal
değişiklik; bu noktada Meclis görev almalıdır.
Kardeşlik hikâyesini gerçeğe büründürmek istiyorlarsa Kürtün diline,
Kürtçeye de tahammül edebilme becerisini göstermeleri gerekiyor. Meclisi göreve
çağırıyorum.
Saygılarımı
sunuyorum.
BAŞKAN Sayın
Fendoğlu
MEHMET CELAL FENDOĞLU
(Malatya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Her 2
Bakanlığımızın da bütçesi hayırlara vesile olsun.
Sayın Nureddin Nebatiye
de yeni görevinde başarılar diliyorum.
Sorum Maliye
Bakanımıza: Esnaflarımızın sorun ve taleplerine her
zaman duyarlılık göstererek esnaftan yana çözümler bulan Hazine ve
Maliye Bakanlığımızdan küçük ve orta ölçekli
esnaflarımızın talepleri vardır. Esnafımız acil
ihtiyaçları için 100 bin TL uzun vadeli ve faizsiz kredi ile girdi
maliyetini azaltacak gelir ve KDV dışında değişik
adlar altında alınan vergilerin birleştirilerek kademeli olarak
düşürülmesini; yine, kazancının büyük bir kısmını
vergi, SGK ve BAĞ-KUR ödemekle yükümlü olan esnafımıza destek
olmak amacıyla BAĞ-KUR primlerinin düşürülmesini
Bakanlığımızdan talep etmektedir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Güzel
SEMRA GÜZEL (Diyarbakır)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Yüksek enflasyon
oranlarıyla beraber yurttaş sebzeyi, meyveyi, eti kredi kartıyla
almaya başlamıştır. 2002 yılında
yurttaşın bankalara borcu 6,8 milyar iken 2021 yılında bu
oran 872 milyarın üzerine çıkmıştır.
İktidarınız boyunca kredi kartı borcu yüzünden hacizlik
olan yurttaş sayısı kaçtır?
2021 yılı Temmuza
ait mevsim etkisinden arındırılmış geniş
tanımlı işsizlik oranı TÜİK tarafından yüzde 23
olarak açıklanırken DİSK-AR bu veriyi yüzde 27 olarak açıkladı.
TÜİK aradaki farkı nasıl açıklıyor?
TÜİK verilerine göre
geçtiğimiz nisan ayı itibarıyla son bir yılda Türkiyede
toplam 1,7 milyon kişi iş bulmuştur. Sadece mart ayında bu
rakam 550 bin kişidir. Pandeminin etkisiyle işsizlik oranları
artarken TÜİK bu verileri nereden elde etmiştir? Bu rakamın
kaçı Toplum Yararına Programla işe alınanlardır?
BAŞKAN Sayın
Güler
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Teşekkürler Sayın Başkanım.
OECD bünyesinde görev yapan
kısa adı FATF olan Mali Eylem Görev Gücünün, 21 Ekim 2021 tarihli
Paristeki toplantısında, ülkemizi, kara paranın aklanması
ve terörizmin finansmanını engellemede yetersiz
kaldığı gerekçesiyle gri listeye aldığı ifade
edilmiştir. Hâlbuki bu toplantıda yaşanan görüşmelerde tam
tersi yönde gelişmeler olmuştur. Türkiye, aslında, FETÖ,
PKK/YPG-PYD, DHKP-C, DEAŞ gibi terör örgütleri ve yabancı
vakıfların para trafiğini çok sıkı şekilde
denetlemektedir; bu konuda 27/12/2020 tarihinde Meclisimizin
çıkartmış olduğu 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının
Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine
İlişkin Kanunla bu konudaki duyarlılığını
ortaya koymuştur. Türkiye haziran ayında da FATFın teknik heyeti
ve sekretaryasıyla yaptığı toplantıda,
katılımcı üye temsilcileri tarafından, uyumlu
çalışmaları için yaptığı yasal düzenlemeler
kapsamında övgüye layık görülmüştü. Ülkemizin burada
aldığı not yasal süresi olan
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Şahin...
FİKRET ŞAHİN
(Balıkesir) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sorum Maliye Bakanına
olacak. Döviz kurlarının olağanüstü arttığı,
ülkemizin dövize ihtiyaç duyduğu, dış ülkelerden dövizle
borçlanmak için çaba harcadığımız bu dönemde yoğun
olarak dövizle ödeme yaptığımız kamu-özel iş
birliği projelerinin ödemelerini Türk lirasına çevirmeyi
düşünüyor musunuz? Ayrıca, bu zamana kadar Türk lirasına
çevrilmemesinin gerekçesi nedir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Kaya...
AHMET KAYA (Trabzon)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Çarşı pazar
ateş pahası, zamlar yağmur gibi yağıyor, marketler ve
benzin istasyonları fiyat değiştirmeye yetişemiyor ama
TÜİKe göre enflasyon yüzde 21,3. Siz milletin aklıyla alay mı
ediyorsunuz? Bugün ülkemizde gerçek enflasyon yüzde 60lardadır.
TÜİKin açıkladığı enflasyon rakamlarının
çarşıyla, pazarla ve ülke gerçekleriyle alakası yoktur ve ne
acıdır ki açıklanan bu yalan yanlış enflasyon rakamları
esas alınarak işçimizin, emeklimizin ve memurlarımızın
maaşlarına yapılacak zamlar belirlenmektedir.
TÜİKe soruyorum: Siz
bunca insanın ekmeğiyle nasıl oynarsınız? Sizde hiç
vicdan yok mu, Allah korkusu yok mu? Ayrıca, TÜİK, devletin ve
milletin bir kurumudur. Siz bu kurumu babanızın çiftliği gibi
nasıl yönetirsiniz? Siz hangi hakla, hangi gerekçeyle ve kimden
aldığınız talimatla devletin kapısını
millete kapatırsınız?
BAŞKAN Sayın
Gürer...
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Teşekkürler Sayın Başkan.
Fırsatçılık,
stokçuluk, fahiş fiyatla mücadele edeceğinizi söylüyorsunuz. Gübre
aldı başını gidiyor, doları, mazotu, altını
dahi solladı. 2020 yılında 1.800 lira olan üre gübrenin son
fiyatı 14.700 liraya erdi. 2020 yılında 2.250 lira olan DAB
gübre de 14.700 liradan ton fiyatıyla bugün için piyasada
satılıyor. Müdahale edecek misiniz? Gıda krizine yol açacak,
verim ve rekolte kaybını yaratacak gübre zamlarını
durduracak mısınız? 4.750 liradan ithal ettiğiniz
buğdayı sanayiciye 1.700 lira indirimle veriyorsunuz, doğru
yapıyorsunuz. Çiftçiye de girdi fiyatları için böyle bir indirim
yapmayı düşünüyor musunuz? Son gübre fiyatları çiftçinin
toprağı tohumla buluştururken gübre atmasını
engelliyor, bu da gıda krizine yol açacak noktaya erdi. Ne zaman müdahale
edeceksiniz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Komisyon
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
BAŞKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Sayın Başkanım,
Komisyonumuza doğrudan bir soru olmamıştır, sorulara
Sayın Bakanlarımız cevap vereceklerdir. Ben sadece, size ve
müzakerelere katkıda bulunan tüm milletvekillerimize teşekkür
ediyorum.
Bütçelerin hayırlı
olmasını diliyorum.
BAŞKAN Biz de
teşekkür ediyoruz.
Sayın Bakan
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Sayın Başkanım, teşekkür
ediyorum.
Bütçe
açığımızdaki düşüşe bağlı olarak
borçlanma miktarımızı yıllık finansman programına
göre önemli ölçüde azalttık, nakit rezervimizi güçlü tutmayı
başardık. Bu kapsamda, 2021 yılında 619 milyar lira olarak
öngördüğümüz borçlanmamız bu tutarın 155 milyar-160 milyar lira
daha altında. 464 milyar lirayla kapatmayı öngörüyoruz. 2020 sonunda
36,2 milyar dolar olan döviz cinsi iç borç stokunu da 2021 Eylül ayında
31,6 milyar dolara düşürdük.
ERHAN USTA (Samsun) TL
karşılığı
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Genel yönetim borç stokumuzun millî gelire
oranı 2003 yılında yüzde 65,2yken 2021 yılı ikinci
çeyrekte yüzde 38,4 oldu, 2020nin sonunda da 39,8di.
ERHAN USTA (Samsun) Biz
dolar olarak arttı demedik zaten, TL karşılığı
artıyor dedik.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Faiz harcamalarının ekonomi
üzerindeki yükünü faiz harcamalarının millî gelire oranı
üzerinden değerlendirmek daha sağlıklı olacaktır. Bu
kapsamda, faiz harcamalarının millî gelire oranının 2002
yılından günümüze kadar ciddi bir azalış gösterdiği
gözlenmektedir. Faiz harcamalarının millî gelire oranı 2002
yılında yüzde 14,4 olarak gerçekleşmişken 2021
yılında yüzde 2,7; 2022 yılında ise yüzde 3,1 olarak
gerçekleşmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, faiz
harcamalarının vergi gelirlerine oranı 2002 yılında
yüzde 85,7yken bu oran 2021 yılında yüzde 17, 2022 yılında
ise yüzde 19 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.
Değerli arkadaşlar,
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından üretilen
istatistikler Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (EUROSTAT) ve ilgili
diğer uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenen yöntem,
tanım ve kavramlar kullanılarak hesaplanmaktadır. Böylece
uluslararası standartlarda ve normlarda karşılaştırılabilir
veri üretimi sağlanmaktadır. Söz konusu kavram ve yöntemler ile
uygulama sonuçları yerli ve yabancı kurum ve kuruluşlardaki
uzmanların değerlendirmelerine açık olduğu gibi, en
ayrıntılı düzeyde de kamuoyuyla paylaşılmaktadır.
EUROSTAT tarafından her yıl yayınlanan değerlendirme
raporlarında TÜİK tarafından üretilen istatistiklerin Avrupa
Birliği normlarıyla yüksek düzeyde uyumlu olduğu tespiti de yer
almaktadır.
TÜİKin asgari ücret
hesaplama yöntemi, ülkemizin ekonomik profilini ortaya koymak amacıyla,
üretim, kamu harcamaları, istihdam düzeyi, imalat sanayisindeki kapasite
kullanım oranları, ücretler ve enflasyon rakamları ile
seçilmiş bazı göstergelerden oluşan veri setinden oluşan
rapor, her yıl olduğu gibi bu yıl da oluşturularak
7/12/2021 tarihinde Asgari Ücret Tespit Komisyonuna da gönderilmiştir.
Biliyorsunuz,
Cumhurbaşkanımız kuraklık nedeniyle 2,6 milyar liralık
bir desteği dün açıkladı. Yine, geçenlerde çiftçilerimize
verilen destekten alınan vergi tutarları da 4,3 milyar TLyi iade
edip daha yüksek desteğe devam ediyoruz.
Personel alımına
yönelik olarak da Bakanlığımız taşra
teşkilatında personel eksikliğini gidermek için 2021
yılında 300 defterdarlık uzman yardımcısı
ataması yapılmış olup diğer taraftan 250
defterdarlık uzman yardımcısı ve 115 Hazine avukatı
alımına yönelik çalışmalar da devam ediyor Sayın
Başkanım.
2021 yılı Eylül
ayı işsizlik oranı yüzde 11,5tir, işsiz sayısı 3
milyon 794 bindir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından her ay
düzenli olarak kamuoyuna duyurulan işsizlik göstergeleri hesaplamalarında
kaynak olarak hane halkı iş gücü anketleri
kullanılmaktadır, hane halkı iş gücü anketinde
Uluslararası Çalışma Örgütü ILOnun tanımları esas
alınmakta olup buna göre referans haftasında bir işte
çalışmayan ve bir işle bağlantısı olmayan, son
dört hafta içinde iş arayan ve on beş gün içinde de
işbaşı yapmasına engel hâli olmayan kişiler işsiz
olarak tanımlanmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Gri listeyle ilgili de az önce Abdullah
Güler Bey de açıklama yapmıştı; Türkiye,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi mal varlığı
dondurma kararını yirmi dört saatten kısa bir sürede uygulamaya
koymuş, iş dondurma mekanizması tesis etmiş, yükümlü
gruplarında risk bazlı yönetim uygulamış, yükümlülükler
uyum rehberleri sağlamış, tüzel kişiler için risk analizi
çalışmasını tamamlamış, gerçek
faydalanıcılık sicilini kurmuştur.
Bu arada, değerli
arkadaşlar, Bakan değişikliğinden dolayı, çok özür
diliyoruz, gelen soruların bir kısmını gecikmeli olarak
cevaplandırmış olacağız, daha önce gelen
soruları; onun için lütfen bizi bağışlayınız.
Daha detaylı bilgi talep eden arkadaşlarımızı da tüm
siyasi parti temsilcilerimizle beraber Bakanlığımıza davet
ediyorum; lütfen rahat rahat görüşelim, konuşalım hep beraber.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ALİ ŞEKER
(İstanbul) Ölüm istatistiklerini niye yayınlamadınız?
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU
(Adana) Sayın Bakanım, içeriye almamazlık yapmazsın
değil mi?
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Tatlımız var, meyvemiz bol.
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Bakan.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Son bir cümle Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Erhan Bey, Türkiyede can, mal, ırz ve
inanç güvenliği topraklarının vazgeçilmezidir. Bu konuda hepimiz
çok rahat edelim, emin olalım, manipülatif söylemleri lütfen ciddiye
almayalım.
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz.
ERHAN USTA (Samsun)
Sayın Bakanım, BDDK verisini söylüyorum: Geçen hafta 3 milyar dolar,
bu hafta 1,1 milyar dolar yabancı para mevduatına
BAŞKAN Ticaret
Bakanı Sayın Muş
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Çok değerli milletvekillerimiz, az önce
ifade ettim, tabii, uzun bir metinde kaybolmuş olabilir: Serbest piyasa
bizim vazgeçilmezimizdir. Serbest piyasa kuralları içerisinde ne kamu
yönetiminin ne de reel sektörün, bireylerin, yönetilenlerin farklı bir
şekilde hareket etmesi beklenemez, beklenmemelidir. Az önce ifade ettiğim
şeyi tekrar edeyim
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Sayın Başkanım, Sayın
Bakanın süresini kullanayım.
BAŞKAN Buyurun.
HAZİNE VE MALİYE
BAKANI NUREDDİN NEBATİ Lütfen, bu ülke hepimizin; manipülatif,
spekülatif hiçbir söyleme prim vermeyelim, izin vermeyelim, dile getirmeyelim.
Bu ülkede böyle bir şey asla ve kata, kesinlikle söz konusu olamaz.
Çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sayın
Muş, süreniz iki dakikadır.
Buyurun.
TİCARET BAKANI MEHMET
MUŞ - Teşekkür ediyorum.
Bu e-ticaretle alakalı
bir soru geldi. E-ticaret, elektronik ticaret 2020 yılında yüzde 66
artarak 226 milyar Türk lirası olarak gerçekleşti, bu yılın
ilk altı ayında da 160 milyar Türk lirası olarak
gerçekleşmiş bulunuyor ve toplam 321 bin firma bu e-ticaret
platformlarında faaliyet göstermekte. Burada bizim meseleye
yaklaşımımız şu: E-ticaret gelişecek, dünya oraya
doğru gidiyor. Fakat burada yenilerinin ortaya çıkmasına imkân
tanımayacak, sektörü domine edecek veya orada bir tekel pozisyonuna
çıkacak yapılanmalara biz müsaade etmek istemiyoruz. O açıdan
Meclisimizin de burada belki üzerine yük düşebilir, bazı adımlar
konusunda. Hem rekabetçi ve yenilerin sisteme girmesine imkân tanıyacak
hem de esnafa karşı, bu platformlarda görev yapan işletmelere
karşı
Bize de gelen, bizim de belirlediğimiz, tespit
ettiğimiz bazı uygulamalar var. Dolayısıyla bu uygulamalarla
ilgili belki kanuni düzenleme de gerekebilir, biz bazılarını
idari tasarrufla yapacağız ama kanun gerektiği yerde de Türkiye
Büyük Millet Meclisinin devreye gireceğinden şüphem yok.
Dolayısıyla bu alanı mutlaka ve mutlaka düzenlemek istiyoruz.
Esnafın ezilmediği, rekabetçi bir ortamın olduğu
3 tane
e-platform sitesi değil de 3 bin tane olsun, aralarında rekabet
olsun, esnaf istediği yerde bir tercih hakkına sahip olsun. Birinde
malını satarken diğer başka bir yerde, başka bir
platformda da yer almasına imkân tanıyacak şekilde düzenlemeyi
yapmak istiyoruz. Bu önemli bir soru ve bizim de şu an gündemimizin 1inci
sırasında yer alıyor. Bütçe sonrasında biz
çalışmalarımızı bu anlamda daha da
yoğunlaştıracağız, onu söyleyeyim.
Teşekkür ediyorum.
Sağ olun.
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Gübre ve üre fiyatları...
TİCARET BAKANI MEHMET
MUŞ Onu Tarım Bakanı cevaplar.
ERHAN USTA (Samsun)
Sayın Başkan...
BAŞKAN Sayın
Usta...
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
14.-
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin
Nebatinin 281 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanunu Teklifi ve 282 sıra sayılı 2020 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde
soru-cevap kısmında yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Çok
teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bir yanlış
anlaşılma olmasın diye... Şimdi, ben şu konuyu
söylüyorum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun verilerine
göre, 3 Aralık haftasında 1,1 milyar dolar, 26 Kasım
haftasında da 3,3 milyar dolar yurt içi yerleşikler de yabancı
para mevduatlarını azaltmış ve bu para TL mevduata da
gitmemiş, oralarda da hatta azalma var. Şimdi, bunun, 22 Kasımda
Sayın Cumhurbaşkanının Döviz tevdiat hesaplarında çok
para var. söyleminden sonra olmuş olması dikkat çekici.
Dolayısıyla biz, hani, manipülatif bir şey falan söylemiyoruz,
BDDK verisini söylüyoruz. Tam tersine, hani, kötü bir sonuçla da
karşılaşmayalım diye Sayın
Cumhurbaşkanının ve devlet yetkilerinin bu tür sözleri
kullanmaktan sakınması konusunda kendilerini ikaz ediyoruz ama bu göz
ardı edilecek bir şey değil Sayın Başkan. İki
haftada 4,4 milyar dolar yabancı para mevduatı yastıkaltına
gidiyorsa bir yerde bir hata yapıyoruz demektir.
Teşekkür ederim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan...
BAŞKAN Sayın
Özkoç...
15.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin
Nebatinin 281 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanunu Teklifi ve 282 sıra sayılı 2020 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde
soru-cevap kısmında yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan, az önce Hazine ve Maliye Bakanını dinledik,
kendisi yeni Bakan olduğu için bu konularda sorumlu tutup fazla üzerine
gitmedik ama Türkiye Büyük Millet Meclisinin masal dinlemeye ihtiyacı yok,
gerçekleri dinlemeye ihtiyacı var. Kendisi belgeye dayanarak söylemiyorsa
ben belgeye dayanarak söylüyorum: 2007 yılında Avrupa Birliğiyle
İstatistik başlığı müzakerelerinin açıldığı
uyumlaştırma görüşmelerinde uyumlaştırma
gerçekleşememiştir. Son açıklanan Avrupa Birliği raporunda
İstatistik başlığı değerlendirmelerinde Kurum
Başkanının atanması, tekrar ediyorum, Kurum
Başkanının ve yöneticilerin atanması, verilerin
şeffaflığıyla ilgili sorunlar olduğu ve düzenlemeler
yapılması gerektiği belirtilerek dosya açık
bırakılmıştır. Yani bunu sadece Cumhuriyet Halk
Partisi, ana muhalefet partisi söylemiyor, Avrupa Birliği de aynı
görüşte.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Böyle bir TÜİK Başkanının orada oturuyor olması
topluma güven vermiyor. Bu TÜİK Başkanının ve bu Kurumun,
artık, sarayı değil, milleti temsil ediyor olması gerekiyor.
(CHP sıralarından alkışlar)
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 281) (Devam)
2.- 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/282), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller (Gider ve
Gelir Cetvelleri), 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifine İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2020 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 194 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2020 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2020 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/1690) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 282) (Devam)
A) HAZİNE VE MALİYE
BAKANLIĞI (Devam)
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) KAMU İHALE KURUMU (Devam)
1) Kamu İhale Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu İhale Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) KAMU GÖZETİMİ,
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU (Devam)
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) SERMAYE PİYASASI KURULU (Devam)
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU (Devam)
1) Türkiye İstatistik Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye
İstatistik Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) ÖZELLEŞTİRME
İDARESİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
Ğ)
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (Devam)
1) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) TİCARET
BAKANLIĞI (Devam
1) Ticaret Bakanlığı 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
İ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şimdi
sırasıyla üçüncü turda yer alan kamu idarelerinin bütçeleri ile kesin
hesaplarına geçilmesi hususunu ve bütçeleri ile kesin
hesaplarını ayrı ayrı okutup oylarınıza
sunacağım.
Hazine ve
Maliye Bakanlığının 2022 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
1) Hazine ve Maliye
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 774.973.121.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Hazine
ve Maliye Bakanlığının 2022 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Hazine
ve Maliye Bakanlığının 2020 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Hazine ve Maliye Bakanlığı 2020
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 489.659.727.220,99
Bütçe Gideri 482.500.518.439,28
İptal Edilen Ödenek 7.159.208.781,71
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 686.045.455,60
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Hazine
ve Maliye Bakanlığının 2020 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Kamu İhale Kurumunun 2022
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
KAMU İHALE KURUMU
1) Kamu İhale Kurumu 2022 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 200.000.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 200.000.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kamu İhale Kurumunun 2022
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Kamu İhale Kurumunun 2020
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Kamu İhale Kurumu 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek l59.920.000,00
Bütçe Gideri 158.021.543,96
İptal Edilen Ödenek 1.898.456,04
BAŞKAN Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 100.000.000,00
Tahsilat 170.290.529,66
Ret ve İadeler 12.091.625,49
Net Tahsilat 158.198.904,17
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kamu İhale Kurumunun 2020
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumunun 2022 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
KAMU GÖZETİMİ, MUHASEBE VE DENETİM
STANDARTLARI KURUMU
1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
GENEL
TOPLAM 58.828.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 58.828.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumunun 2022 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumunun 2020 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 49.709.000,00
Bütçe Gideri 31.513.679,93
İptal Edilen Ödenek 18.195.320,07
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 49.709.000,00
Tahsilat 30.727.540,99
Ret ve İadeler 41.579,89
Net Tahsilat 30.685.961,10
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kamu
Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun 2020 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumunun 2022 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU
1) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 1.253.000.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 1.253.000.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumunun 2022 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumunun 2020 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 801.500.000,00
Bütçe Gideri 337.071.960,40
İptal Edilen Ödenek 464.428.039,60
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 801.500.000,00
Tahsilat 803.334.669,78
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 2020 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Sermaye
Piyasası Kurulunun 2022
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
SERMAYE PİYASASI KURULU
1) Sermaye Piyasası Kurulu 2022 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 527.000.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 527.000.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sermaye Piyasası Kurulunun 2022
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Sermaye Piyasası Kurulunun 2020
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Sermaye Piyasası Kurulu 2020 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 321.000.000,00
Bütçe Gideri 281.651.262,20
İptal Edilen Ödenek 39.348.737,80
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 321.000.000,00
Tahsilat 440.793.944,62
Ret ve İadeler 11.573.688,60
Net Tahsilat 429.220.256,02
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sermaye Piyasası Kurulunun 2020
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
Gelir
İdaresi Başkanlığının 2022 yılı merkezî
yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
GELİR
İDARESİ BAŞKANLIĞI
1) Gelir İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 5.533.861.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir İdaresi
Başkanlığının 2022 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Gelir İdaresi
Başkanlığının 2020 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Gelir İdaresi Başkanlığı
2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 4.651.059.767,06
Bütçe Gideri 4.488.566.104,85
İptal Edilen Ödenek 162.493.662,21
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 299.059,20
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
İdaresi Başkanlığının 2020 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Türkiye İstatistik Kurumunun 2022
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TÜRKİYE
İSTATİSTİK KURUMU
1) Türkiye İstatistik
Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 586.861.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 586.861.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türkiye İstatistik Kurumunun 2022
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Türkiye İstatistik Kurumunun 2020
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Türkiye İstatistik Kurumu 2020 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 428.944.003,28
Bütçe Gideri 408.400.134,21
İptal Edilen Ödenek 20.543.869,07
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türkiye
İstatistik Kurumunun 2020 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Özelleştirme İdaresi
Başkanlığının 2022 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
ÖZELLEŞTİRME İDARESİ
BAŞKANLIĞI
1) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 56.470.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 55.470.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Özelleştirme İdaresi
Başkanlığının 2022 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Özelleştirme İdaresi
Başkanlığının 2020 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 41.949.000,00
Bütçe Gideri 38.593.020,68
İptal Edilen Ödenek 3.355.979,32
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 39.015.000,00
Tahsilat 39.217.696,04
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Özelleştirme İdaresi
Başkanlığının 2020 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Sigortacılık
ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 2022 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME
VE DENETLEME KURUMU
1) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme
ve Denetleme Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 69.569.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 69.569.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik
Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 2022 yılı merkezî yönetim bütçesi
kabul edilmiştir.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik
Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 2020 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme
ve Denetleme Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 15.145.000,00
Bütçe Gideri 7.645.408,65
İptal Edilen Ödenek 7.499.591,35
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Tahsilat 99.789.154,90
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik
Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 2020 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Ticaret
Bakanlığının 2022 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TİCARET BAKANLIĞI
1) Ticaret
Bakanlığı 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 8.451.926.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ticaret
Bakanlığının 2022 yılı merkezî yönetim bütçesi
kabul edilmiştir.
Ticaret
Bakanlığının 2020 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Ticaret Bakanlığı 2020 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 5.470.542.457,40
Bütçe Gideri 5.367.097.121,98
İptal Edilen Ödenek 100.039.914,51
Ertesi Yıla Devredilen Ödenek 5.213.458,24
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ticaret
Bakanlığının 2020 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümleri kabul edilmiştir.
Rekabet
Kurumunun 2022 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
REKABET KURUMU
1) Rekabet Kurumu 2022
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 179.353.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 179.353.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Rekabet Kurumunun 2022 yılı
merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Rekabet Kurumunun 2020 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Genel toplamları okutuyorum:
2) Rekabet Kurumu 2020 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 152.167.250,00
Bütçe Gideri 123.724.223,02
İptal Edilen Ödenek 28.443.026,98
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelininin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 115.750.000,00
Tahsilat 115.291.537,09
Ret ve İadeler 400.759,64
Net Tahsilat 114.890.777,45
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Rekabet
Kurumunun 2020 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümleri kabul edilmiştir.
Helal
Akreditasyon Kurumunun 2022 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
HELAL AKREDİTASYON
KURUMU
1) Helal Akreditasyon
Kurumu 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 9.390.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 9.290.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Helal
Akreditasyon Kurumunun 2022
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Helal
Akreditasyon
Kurumunun 2020 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2020 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 5.282.800,00
Bütçe Gideri 3.510.903,25
İptal Edilen Ödenek 1.771.896,75
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelininin genel toplamını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 4.091.000,00
Tahsilat 2.628.431,49
Ret ve İadeler 2.090,00
Net Tahsilat 2.626.341,49
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Helal Akreditasyon Kurumunun
2020 yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
Böylece, üçüncü turda yer
alan kamu idarelerinin bütçeleri ve kesin hesapları kabul edilmiştir.
Hayırlı
olmalarını temenni ediyoruz.
Sayın milletvekilleri,
üçüncü tur görüşmeleri tamamlanmıştır.
Programa göre, kamu
idarelerinin bütçe ve kesin hesaplarını sırasıyla
görüşmek için 10 Aralık 2021 Cuma günü saat 11.00de toplanmak üzere
birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati:
21.05
(x) 7/4/2020 tarihli 78inci Birleşimden itibaren, coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonundaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.
(x) 281, 282 S. Sayılı Basmayazılar ve Ödenek Cetvelleri 6/12/2021 tarihli 28inci Birleşim Tutanağına eklidir.
(x) Bu bölümlerde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan bir kelime ifade edildi.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan bir kelime ifade edildi.
(x) Bu bölümlerde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelime ifade edildi.
(X) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.