TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
4üncü
Birleşim
7
Ekim 2021 Perşembe
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin, BİM kodları ve
bilgisayar kullanıcı adlarıyla ilgili çalışmalara
ilişkin konuşması
2.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin, grup başkan vekillerinin
söz sıralarını sisteme girmiş milletvekillerine
devredebileceklerine ilişkin konuşması
3.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin, Başkanlık Divanı
olarak, kaba ve yaralayıcı dil kullanılması
durumlarında kesinlikle İç Tüzük hükümlerinin
uygulanacağına ilişkin konuşması
V.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili İmran Kılıçın, cami, din görevlileri ve vefa
konusuna ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Ankara Milletvekili
Zeynep Yıldızın, TEKNOFEST kuşağına ilişkin
gündem dışı konuşması
3.- İstanbul
Milletvekili Hayrettin Nuhoğlunun, yeni yasama döneminde siyaset
kurumundan beklenti ve temennilerine ilişkin gündem dışı
konuşması
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- Bursa Milletvekili Erkan
Aydının, ekonomideki küçülmeye ve halkın
yoksullaşmasına ilişkin açıklaması
2.- Bursa Milletvekili Atilla
Ödünçün, Cumhur İttifakının anayasa
hazırlıklarına ilişkin açıklaması
3.- Muğla Milletvekili
Yelda Erol Gökcanın, Muğlada öğrenci yurtları için
yapılan yatırımlara ilişkin açıklaması
4.- Ağrı
Milletvekili Abdullah Koçun, Ağrı Belediyesinde işten
çıkarılan DİSK GENEL-İŞ Sendikası üyesi
işçilere ilişkin açıklaması
5.- Iğdır
Milletvekili Yaşar Karadağın, Iğdırlı
çiftçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması
6.- Adana Milletvekili Ayhan
Barutun, ÇUKOBİRLİKin atıl durumda olduğuna ilişkin
açıklaması
7.- Muğla Milletvekili
Süleyman Girginin, Dalamandaki tarım arazilerinin Kültür ve Turizm
Bakanlığına devrine ve Muğladaki öğrenci yurtlarına
ilişkin açıklaması
8.- Bursa Milletvekili
Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, Bursanın trafik ve
yapılaşma sorunlarına ilişkin açıklaması
9.- Aksaray Milletvekili
Ayhan Erelin, Yunanistanın komşuluk hukukunu hiçe sayan
tahriklerine ve Mustafa Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
10.- Bursa Milletvekili
Yüksel Özkanın, Bursadaki yıkılan ve kapatılan okullara
ilişkin açıklaması
11.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, emekçilerin sorunlarına ilişkin
açıklaması
12.- Adana Milletvekili Orhan
Sümerin, hayvancılıkla uğraşan vatandaşların
sorunlarına ilişkin açıklaması
13.- Mersin Milletvekili Baki
Şimşekin, Mustafa Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
14.- Trabzon Milletvekili
Bahar Ayvazoğlunun, 6-8 Ekim olaylarının yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
15.- Çanakkale Milletvekili
Özgür Ceylanın, Gelibolu Gazi Süleyman Paşa Camisi
imamının Atatürkü aşağılayan sözlerine ve Alamos Gold
firmasının Kirazlı-Balaban sahasını
boşaltması gerektiğine ilişkin açıklaması
16.- Sivas Milletvekili
Semiha Ekincinin, 6-8 Ekim olaylarının yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
17.- Adana Milletvekili
Müzeyyen Şevkinin, 6 Ekim Dünya Jeoçeşitlilik Gününe ve ülkemizdeki
doğal çevre tahribatına ilişkin açıklaması
17.- Adana Milletvekili
Müzeyyen Şevkinin, 6 Ekim Dünya Jeoçeşitlilik Gününe ve ülkemizdeki
doğal çevre tahribatına ilişkin açıklaması (Devam)
18.- Mersin Milletvekili Ali
Cumhur Taşkının, 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri
Haftasına ilişkin açıklaması
19.- Gaziantep Milletvekili
İrfan Kaplanın, öğrencilerin barınma sorununa ilişkin
açıklaması
20.- Konya Milletvekili Halil
Etyemezin, 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftasına ilişkin
açıklaması
21.- Kahramanmaraş
Milletvekili Sefer Aycanın, KPSS sınavlarının
denkleştirilmesi veya tek sınava göre alım yapılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
22.- Mersin Milletvekili
Olcay Kılavuzun, Mustafa Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne ve
Emniyet POMEM alımlarındaki yaş uygulamasına ilişkin
açıklaması
23.- Erzincan Milletvekili
Süleyman Karamanın, Erzincanda gençler için yapılan
yatırımlara ilişkin açıklaması
24.- Ankara Milletvekili
Filiz Kerestecioğlu Demirin, Bahriye Üçok ve Necdet Adalının
ölüm yıl dönümlerine ilişkin açıklaması
25.- İstanbul
Milletvekili Ali Kenanoğlunun, 6-8 Ekim Kobani protestolarına
ilişkin açıklaması
26.- Uşak Milletvekili
İsmail Güneşin, 6-7 Ekim olaylarına ve Yasin Börü ile
arkadaşlarına Allahtan rahmet dilediğine ilişkin
açıklaması
27.- Amasya Milletvekili
Mustafa Levent Karahocagilin, İstanbul'un düşman işgalinden
kurtuluşunun 98'inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
28.- Ankara Milletvekili
Yıldırım Kayanın, 21 Nisan 2019da Çubukta Kemal
Kılıçdaroğlu ve CHP heyetine yapılan
saldırının duruşmasına ilişkin
açıklaması
29.- İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Fırat Kalkanı Harekâtı
bölgesinde şehit olan Tayfun Özköse'ye Allah'tan rahmet dilediğine,
Mustafa Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne, 7 Ekim Türkmen Millî
Bayramına, 6-7-8 Ekim olaylarına ve Yasin Börü'nün 7nci ölüm
yıl dönümüne, altı yıl önce bugün Nobel Kimya Ödülü'nü alan
Profesör Doktor Aziz Sancarı tekrar kutladığına ve 3600 ek
gösterge konusunda verilen sözlerin tutulmadığına ilişkin
açıklaması
30.- Sakarya Milletvekili
Muhammed Levent Bülbülün, Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde
şehit olan Tayfun Özköse'ye Allah'tan rahmet dilediğine, Mustafa
Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne ve Pakistan'ın Belucistan
eyaletinde meydana gelen deprem nedeniyle Pakistan devletine
başsağlığı dilediklerine ilişkin
açıklaması
31.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Boğaziçi Üniversitesindeki
basın açıklamasında gözaltına alınan öğrencilere,
Boğaziçi Üniversitesinin doğal sit alanı statüsünün
değiştirilmesine, İzmir
ve Manisada bazı dernek üyelerinin gözaltına alınmasına ve
Şanlıurfa Halfetide halka HDPye karşı tutum almaları
yönünde baskı yapıldığına ilişkin
açıklaması
32.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde şehit olan
Tayfun Özköse'ye Allah'tan rahmet dilediğine, Mustafa Pehlivanoğlu ve
Necdet Adalı'nın ölüm yıl dönümlerine, 12 Mart ve 12 Eylül
darbelerinin yarattığı mağduriyetlerin giderilmesi
gerektiğine, Süleyman Soylunun polis ve jandarma adaylarına siyasi
propaganda yaptığına, 3600 ek gösterge konusunda verilen ve
tutulmayan sözleri kendilerinin yerine getireceğine, Boğaziçi
Üniversitesinde tutuklanan ve gözaltına alınan öğrencilere,
Rönesans Holdingin sahibi Erman Ilıcakın vergi cennetlerinde
yaptığı bağışa,
Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyelerine verilen limitsiz kredi
kartlarına ve USHAŞ'ta 100 bin TL limitli kredi kartı verilen
kişinin isminin açıklanması gerektiğine ilişkin
açıklaması
33.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Fırat Kalkanı
Harekâtı bölgesinde şehit olan Tayfun Özköse'ye Allah'tan rahmet
dilediğine, Kastamonu Bozkurttaki HESin sel felaketine neden olduğu
iddiaları nedeniyle CHPli yöneticilerin özür dilemesi gerektiğine,
memurlara 3600 ek gösterge verilmesini hukuki olarak hüküm altına
aldıklarına, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işten
çıkarılan işçilere, 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri
Haftasına, PKK elebaşının şantaj ve tehditleri sonucu
CHP, İYİ Parti ve HDPnin parlamenter sistemi talep ettiğine,
Mustafa Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne ve bütün darbelerin
faillerini kınadığına ilişkin açıklaması
34.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
35.- İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
kullandığı bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
36.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
kullandığı bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
37.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, İzmir Milletvekili
Dursun Müsavat Dervişoğlu ile Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın açıklamalarındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
38.- Sakarya Milletvekili
Muhammed Levent Bülbülün, MHP Grubu olarak Meclis
çalışmalarını temiz bir üslupla yürütme gayreti içerisinde
olacaklarına ilişkin açıklaması
39.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, HDP Grubu olarak kaba ve
yaralayıcı dil kullanmama konusunda hassasiyet içerisinde
olduklarına ilişkin açıklaması
40.- Ankara Milletvekili
Mehmet Naci Bostancının, nezaketli bir dil kullanmanın
işin mahiyeti gereği olduğuna, ittifaklar meselesini
konuşurken daha dikkatli ve itinalı bir dil kullanılması
gerektiğine, Bidena yapılan bir atıf ile sonrasında bir
değerlendirme yapıldığına ve bu tür hususlara prim
vermeyen bir siyasetin Türkiyede egemen olduğuna ilişkin
açıklaması
41.- Ankara Milletvekili
Filiz Kerestecioğlu Demirin, Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun
HDP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması
sırasında kullandığı bazı ifadelere ilişkin
açıklaması
42.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, FOX TVde İsmail
Küçükkayanın programına katılan Başak
Demirtaşın sosyal medyada uğradığı linç
girişimini kınadıklarına ve Başak Demirtaşın
yanında olduklarına ilişkin açıklaması
43.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
44.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
VII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklaması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
2.- Ankara Milletvekili Murat
Emirin, İstanbul Milletvekili Abdullah Gülerin İYİ Parti grup
önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında
Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması
3.- Bursa Milletvekili
İsmail Tatlıoğlunun, İstanbul Milletvekili Abdullah
Gülerin İYİ Parti grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında İYİ Partiye
sataşması nedeniyle konuşması
4.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Gülerin, Ankara Milletvekili Murat Emir ile Bursa
Milletvekili İsmail Tatlıoğlunun sataşma nedeniyle
yaptıkları konuşmaları sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine ve şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
VIII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- İYİ Parti
Grubunun, Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ve arkadaşları
tarafından, bazı bakanların şirketleri
aracılığıyla kamudan haksız kazanç elde ettiklerine
dair iddiaların araştırılması amacıyla 12/7/2021
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7 Ekim
2021 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
2.- HDP Grubunun, Ankara
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir ve arkadaşları
tarafından 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili hakikatlerin açığa
çıkarılması amacıyla 7/10/2021 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisine verilmiş olan genel görüşme önergesinin, diğer
önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7 Ekim
2021 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
3.- CHP Grubunun,
Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan ve arkadaşları
tarafından, çiftçilerimizin en büyük üretim giderlerinden olan gübre
fiyatlarındaki artışların sebeplerinin
araştırılması amacıyla 7/10/2021 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7 Ekim 2021 Perşembe
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
IX.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Malatya Milletvekili Veli
Ağbaba'nın, Malatya Pütürge İlkokulu'na ait yüzme havuzunun
kaymakamlık kararı ile kapatılmasına ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun cevabı (7/47726)
2.- İzmir Milletvekili
Bedri Serter'in, hibe desteği başvurusunda bulunan esnaf
sayısına,
Son 4 ayda İzmir'de
iflas eden esnaf ve işsiz kalan kişi sayılarına,
- Diyarbakır
Milletvekili Garo Paylan'ın, Covid-19 pandemisi nedeniyle ekonomik zorluk
yaşayan esnaflara,
İlişkin
soruları ve Ticaret Bakanı Mehmet Muşun cevabı (7/47806),
(7/47809), (7/48077)
3.- Hatay Milletvekili Mehmet
Güzelmansur'un, son 3 yılda yıllar itibarıyla 5901
sayılı Kanun kapsamında vatandaşlık verilen kişi
sayısına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu'nun cevabı (7/48011)
4.- Adana Milletvekili
İsmail Koncuk'un, doğalgaza yapılan zam oranına
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in
cevabı (7/48157)
5.- Mersin Milletvekili Behiç
Çelik'in, Mersin ve ilçelerinin elektrik altyapısının
güçlendirilmesi talebine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fatih Dönmez'in cevabı (7/48544)
6.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, 27 Temmuz 2021 itibarıyla
Türk menşeili ürün sayısına ilişkin sorusu ve Ticaret
Bakanı Mehmet Muş'un cevabı (7/48683)
7.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, Türkiye'de toplamda
satılan beyaz eşya sayısı ile satış tutarına
ilişkin sorusu ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un cevabı
(7/48684)
8.- İzmir Milletvekili
Hasan Kalyoncu'nun, sıcaklık artışının enerji
nakil hatlarına olan etkisine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in cevabı (7/49067)
9.- Kahramanmaraş
Milletvekili Ali Öztunç'un, Kemerköy Termik Santralinde olası bir
yangına karşı alınan önlemlere ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in cevabı (7/49068)
10.- Ankara Milletvekili Ali
Haydar Hakverdi'nin, sonradan Türk vatandaşlığı kazanan
kişilere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu'nun cevabı (7/49081)
11.- Malatya Milletvekili
Veli Ağbaba'nın, Türkiye'ye göç eden yabancı uyruklu
kişilere vatandaşlık verilmesine dair istatistiki verilere
ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun
cevabı (7/49173)
12.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın, Ocak 2002'den önergenin verildiği
tarihe kadar Türkiye'ye gelen Uganda uyruklu kişilere dair çeşitli
verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Azerbaycan uyruklu kişilere
dair çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Almanya uyruklu kişilere dair
çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Afganistan uyruklu kişilere
dair çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Suriye uyruklu kişilere dair
çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Irak uyruklu kişilere dair
çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen İran uyruklu kişilere
dair çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Kırgızistan uyruklu
kişilere dair çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Libya uyruklu kişilere dair
çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Mısır uyruklu
kişilere dair çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Nijerya uyruklu kişilere dair
çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Senegal uyruklu kişilere dair
çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Özbekistan uyruklu kişilere
dair çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Somali uyruklu kişilere dair
çeşitli verilere,
Ocak 2002'den önergenin
verildiği tarihe kadar Türkiye'ye gelen Türkmenistan uyruklu kişilere
dair çeşitli verilere,
İlişkin
soruları ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun cevabı
(7/49248), (7/49249), (7/49250), (7/49251), (7/49252), (7/49253), (7/49254),
(7/49255), (7/49256), (7/49257), (7/49258), (7/49259), (7/49260), (7/49261),
(7/49262)
13.- Kocaeli Milletvekili
Tahsin Tarhan'ın, Kocaeli Başiskele Sanayi Sitesindeki bazı
sorunlara ilişkin sorusu ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un
cevabı (7/49294)
14.- Zonguldak Milletvekili
Deniz Yavuzyılmaz'ın, 2011 yılından günümüze kadar ülkemize
giriş yapan sığınmacılara dair verilere ilişkin
sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun
cevabı (7/49324)
15.- Mersin Milletvekili Zeki
Hakan Sıdalı'nın, Mersin'in Akdeniz ilçesinde bir mahallede
yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in cevabı (7/49325)
16.- İstanbul
Milletvekili Sibel Özdemir'in, düzensiz göçe karşı yürütülen
politikalara ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu'nun cevabı (7/49439)
17.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Akın'ın, üzerine beton dökülen kuyulardan petrol
üretilmesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih
Dönmez'in cevabı (7/49562)
18.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Yeneroğlu'nun, bir siyasi partiye kuruluş
bildirimi yapmasına rağmen alındı belgesi verilmediği
iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu'nun cevabı (7/49749)
19.- Muğla Milletvekili
Mürsel Alban'ın, Muğla'nın Milas ilçesine bağlı
Akbelen mevkiinde bir termik santrale yakıt sağlamak amacıyla
ruhsatlandırılan alanlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in cevabı (7/49903)
20.- Gaziantep Milletvekili
Bayram Yılmazkaya'nın, Bakanlık bünyesinde çalışan ve
kronik hastalığı olan öğretmenlerin 2021-2022 eğitim
ve öğretim döneminde idari izinli sayılmasına,
- Antalya Milletvekili Rafet
Zeybek'in, Antalya ve ilçelerinde yer alan okulların yeni
eğitim-öğretim yılına hazırlığına,
Son on yılda
Bakanlığın protokol yaptığı vakıf ve derneklere,
- Aydın Milletvekili
Süleyman Bülbül'ün, Aydın'ın Nazilli ilçesinde yapılması
planlanan bir okulun ihale sürecine,
- İzmir Milletvekili
Murat Bakan'ın, rehber öğretmenler için hazırlanan bir kitapla
ilgili olarak yürütülen soruşturmaya,
- Bursa Milletvekili Yüksel
Özkan'ın, Bursa'da yıkılan ve boşaltılan okullar
yerine ne zaman yeni okullar inşa edileceğine ve Suriyeliler için
yapılması planlanan okullara,
- Ankara Milletvekili
Yıldırım Kaya'nın, yüz yüze eğitimin
başlaması kapsamında okullarda hijyenin sağlanmasına
yönelik alınacak tedbirlere,
- İstanbul Milletvekili
Saliha Sera Kadıgil Sütlü'nün, özel öğretim kurumlarında
çalışan kadınların ayrımcılığa
uğramamasına yönelik alınan tedbirlere,
- Muş Milletvekili
Şevin Coşkun'un, Muş'ta eğitim kurumlarında
koronavirüse karşı alınan tedbirlere,
İlişkin
soruları ve Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özerin cevabı
(7/49962), (7/49963), (7/49964), (7/49965), (7/49966), (7/49967), (7/49968),
(7/49969), (7/49970)
21.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, ders saatlerinin yeniden düzenlenmesiyle ilgili bir
çalışma olup olmadığına,
İlkokullarda velilerden
toplanan aidatlara,
- Bursa Milletvekili Yüksel
Özkan'ın, yüz yüze eğitim döneminde Covid-19'a karşı
alınacak tedbirlere,
- Adıyaman Milletvekili
Abdurrahman Tutdere'nin, Bakanlık makamı bünyesinde çalışan
danışmanlara,
Bakanlığa
kayıtlı dil eğitimi veren firmalara ve yurt
dışına öğrenci gönderenlerin denetimine,
Bakanlık ve
bağlı kurumların bünyesinde kullanılan araç
sayısına,
Karabük ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Yalova ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Erzurum ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Gümüşhane ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Hakkâri ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Iğdır ilinde
okulların depreme karşı güçlendirilmesi
çalışmalarına,
Isparta ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Kilis ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Mardin ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Çankırı ilinde
okulların depreme karşı güçlendirilmesi
çalışmalarına,
Diyarbakır ilinde
okulların depreme karşı güçlendirilmesi
çalışmalarına,
Düzce ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Erzincan ilinde
okulların depreme karşı güçlendirilmesi
çalışmalarına,
Ağrı ilinde
okulların depreme karşı güçlendirilmesi
çalışmalarına,
Aksaray ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Batman ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Bayburt ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Bingöl ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Bitlis ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Muş ilinde
okulların depreme karşı güçlendirilmesi
çalışmalarına,
Siirt ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Şırnak ilinde
okulların depreme karşı güçlendirilmesi
çalışmalarına,
Van ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Ardahan ilinde okulların
depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına,
Türkiye genelinde
okulların depreme karşı güçlendirilmesi
çalışmalarına,
Adıyaman ilinde
okulların depreme karşı güçlendirilmesi
çalışmalarına,
İlişkin
soruları ve Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özerin cevabı
(7/50254), (7/50255), (7/50256), (7/50257), (7/50258), (7/50259),
(7/50261),(7/50262), (7/50263), (7/50264), (7/50265), (7/50266), (7/50267),
(7/50268),(7/50269), (7/50270), (7/50271), (7/50272), (7/50273), (7/50274),
(7/50275),(7/50276), (7/50277), (7/50278), (7/50279), (7/50280), (7/50281),
(7/50282),(7/50283), (7/50284), (7/50285), (7/50286)
22.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer'in, deniz yoluyla ithal edilen LNG miktarına ve
yapılan ödemelere ilişkin sorusu ve Ticaret Bakanı Mehmet
Muş'un cevabı (7/50387)
23.- İzmir Milletvekili
Tacettin Bayır'ın, İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde bulunan ve
yıkım kararı verilen bazı liselerin öğrencilerinin
başka bir okula gönderilmesine,
- Van Milletvekili Muazzez
Orhan Işık'ın, Van ilinde yüz yüze eğitime
hazırlık çalışmalarına,
Van'daki bazı okullarda
velilerden para toplandığı iddiasına,
- Ankara Milletvekili Gamze
Taşcıer'in, taşımalı eğitim uygulamasıyla
ilgili verilere,
- Kahramanmaraş
Milletvekili Ali Öztunç'un, Kahramanmaraş'ın
Bağlarbaşı Mahallesinde yıkımına başlanan
bir okula,
- İstanbul Milletvekili
Turan Aydoğan'ın, yüz yüze eğitim kapsamında okullarda
alınan tedbirlere,
- Hatay Milletvekili Suzan
Şahin'in, pandemi nedeniyle okullarda alınan önlemlere,
- İstanbul Milletvekili
Züleyha Gülüm'ün, ülkemizdeki otizmli çocuklara ve bu kişilere verilecek
eğitimlere,
- Şırnak
Milletvekili Nuran İmir'in, Şırnak'ta eğitim alanında
yaşanan sorunlara,
- Adana Milletvekili
İsmail Koncuk'un, özel eğitim öğretmenlerinin okullara yönetici
olarak atanabilmesine,
- Eskişehir Milletvekili
Arslan Kabukcuoğlu'nun, uzaktan eğitim süreci sonrası
öğrencilerin yüz yüze eğitime uyum sağlaması için
alınan tedbirlere,
- Konya Milletvekili
Abdulkadir Karaduman'ın, Bakanlığa yöneltilen yazılı
soru önergelerinin cevaplanma durumuna,
İlişkin
soruları ve Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özerin cevabı
(7/50691), (7/50692), (7/50693), (7/50694), (7/50695), (7/50696), (7/50697),
(7/50698), (7/50699), (7/50700), (7/50701), (7/50703)
24.- Afyonkarahisar
Milletvekili Burcu Köksal'ın, Afyon'un Serban kasabasına
yapılması öngörülen jeotermal enerji santralinin ihalesine
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in
cevabı (7/50941)
7 Ekim 2021 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati : 14.02
BAŞKAN : Başkan Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER : Emine Sare AYDIN (İstanbul), Sevda ERDAN KILIÇ
(İzmir)
----- 0 -----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4üncü
Birleşimini açıyorum. (x)
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
IV.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, BİM kodları ve bilgisayar kullanıcı
adlarıyla ilgili çalışmalara ilişkin
konuşması
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bir
bilgiyi daha paylaşacağım: Sayın Bülbül, bu BİM
kodlarıyla ilgili olarak arkadaşlarımız çalışmaları
yapıyorlar, bunları tekrar yenileyecekler; aynı zamanda sizin
bilgisayar kullanıcı adlarınızla ilgili de
çalışmalar yapılıyor, sonrasında odalarınıza
bu bilgiler aktarılacak ama onun için biraz zamana ihtiyacımız
var.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Bu dokunmatikler
bozuk Sayın Başkan. Dokunmatik ekranlar eskisinden beter
Başkanım, dokunamıyoruz.
BAŞKAN Evet, kayıtlara geçmiştir,
tutanaklara da geçti. Biz bunu ilgili teknik personel
arkadaşlarımızla da paylaşacağız.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Yeni sistemde
bu kadar sıkıntı olmasın.
BAŞKAN - Evet, gündem dışı ilk
söz cami, din görevlileri ve vefa konusunda söz isteyen Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın İmran Kılıça aittir.
Buyurun Sayın Kılıç. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın Kılıç, dün bir notunuz vardı,
onu da burada, kürsüde paylaşırsanız sevinirim.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) Biraz sonra
paylaşsaydım.
BAŞKAN Sonrasında sisteme girebildiniz
mi bilmiyorum ama sonrasında giremediğinize göre onu da çok kısa
buradan paylaşırsanız
Zaten ilave bir dakika süre
vereceğim size.
Buyurun.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) O zaman
notumu da alıp geleyim.
BAŞKAN Notunuzu da alın.
Buyurun.
V.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Kahramanmaraş Milletvekili İmran
Kılıçın, cami, din görevlileri ve vefa konusuna
ilişkin gündem dışı konuşması
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri, aziz milletimiz; hepinizi
saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Camiler ve Din Görevlileri Haftamızı
kutluyorum. Din görevlilerimizden ölenlere rahmet, yaşayanlara sıhhat
ve afiyet içerisinde hayırlı hizmetler diliyorum. Camilerimiz
vatanımızın ölümsüz tapuları, medeniyetimizin merkezi; din
görevlilerimiz toplumumuzun ender ve önder kişileridir. İtibar
suikastçıları Diyanetimize, camilerimize ve din görevlilerimize leke
süremeyecek, zarar veremeyeceklerdir.
Din görevlilerimiz donanımlı
yetiştirilmeli, sorumluluklarını kuşanmalı;
camilerimizin yapımında estetik, ihtiyaç ve yeterlilik odaklı
davranılmalıdır. Kadro dağıtımı ve görevli
atamalarında israfa kapı açmayacak şekilde özenle
davranılmalıdır çünkü iyi örnekleri yanında kadro ve
görevli bekleyen camiler ve cemaat olmadığı için atıl
kalmış kadrolarda boşta kalıp zor duruma düşmüş
çok sayıda görevliler vardır. Gazi Meclisimizin aziz milletimiz
adına inisiyatif ve talimatlarıyla ilgililer eliyle acilen bir saha
çalışması yaptırılması, bu çalışmalarda
ihtiyaç olmayan yerlerde birbirine çok yakın ve ihtiyaç fazlası
camiler ile camilere yakın apartman altları, bir kısım
iş yerleri, yol boylarındaki petroller ile özel yurtlar, özel
eğitim kurumları, göç sebebiyle boşalmış, nüfusu çok
azalmış köy, oba, mezra, yaylak ve kışlaklarda atıl
kalmış kadrolar ve görevliler ihtiyaç olan yerlere acilen
kaydırılmalıdır. Bunda ne günah vardır ne de vebal
vardır, bizzat çok hayırlı bir iş olacaktır bu. Birçok
yerde bir kısım sebeplerle iki üç vakit namaz kılınan
yerlerin durumu da inceleme konusu yapılmalıdır. Hatta bu iki üç
vakitli yerlerde görev yapmak için görevliler arasında bir kısım
çekişmeler ve kapışmalar da mevcuttur maalesef. Çünkü bu
konularda bir kısım baskılarla
karşılaşılmaktadır. İlgililer ve yetkililer,
atıl kalmış kadrolar ve boşta gezen görevlilerle, bu
saydığım alanlarda işlem yapmak hususunda buralardaki
keşmekeşi, buralardaki karmaşayı bildikleri ve gördükleri
hâlde bir kısım mahallî, idari ve de maalesef siyasi baskılardan
dolayı bu karmaşaya el uzatmamakta, el uzatamamaktadırlar.
Ben bu duygularla Camiler Haftamızı ve Din
Görevlileri Haftamızı yeniden kutluyor, bu saydığım ve
daha vakit darlığı dolayısıyla
sayamadığım ama bildiğim birçok konuyla ilgili acilen
Meclisimiz eliyle gereğinin yapılmasını ve
yaptırılmasını milletimiz adına talep etmekteyim.
Bir de dün burada
Kahramanmaraş'ımızdaki Afşin Elbistan Termik Santrali FGD
Baca Gazı Arıtma Tesisi konusuyla alakalı bir kısım
sözler söylendi. Afşin Elbistan Termik Santrali FGD Baca Gazı
Arıtma Tesisinin montajı bitti, test ve devreye alma
aşamasındayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
Buyurun.
İMRAN KILIÇ (Devamla) - Toplamda 25 bin ton
çelik işlendi, 60 bin metreküp beton döküldü. Yatırım maliyeti
274 milyon dolar. Bir iki ay içerisinde devreye almış
olacağız inşallah bu arıtma ve bacaları. Bu konunun
resimleri ve videoları da görüldüğü gibi yanımdadır. Toplam
1,5 milyon ton/yıl kapasiteli kireç öğütme tesisi de aynı
zamanda yapıldı. Yapılan yatırımlarla beraber 250
vatandaşımızı da istihdam edeceğiz. Konu bundan
ibarettir.
Hepinizi saygıyla ve sevgiyle
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı ikinci söz
TEKNOFEST kuşağı hakkında söz isteyen Ankara Milletvekili
Zeynep Yıldıza aittir.
Buyurun Sayın Yıldız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
2.-
Ankara Milletvekili Zeynep Yıldızın,
TEKNOFEST kuşağına ilişkin gündem
dışı konuşması
ZEYNEP YILDIZ (Ankara) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri, ekranları başından bizleri
dikkatle izleyen ve kendilerine karşı sorumlu olduğumuz necip
milletimiz; hepinizi saygı ve hürmetlerimle selamlayarak sözlerime
başlamak istiyorum.
Bugün 7 Ekim, 6-8 Ekim olaylarının
yıl dönümü. Nefretten beslenen terör zihniyetinin yetiştirdiği
insanların vahşice katlettiği Yasin Börüye,
arkadaşlarına ve 6-8 Ekim olayları esnasında hayatını
kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum.
Nefretten, terörden, yıkımdan ve isyandan beslenen zihniyeti bir kez
daha huzurunuzda kınıyorum ve lanetliyorum.
Gündem dışı konuşmamı dün
Cumhurbaşkanımızın grup toplantımızda da
işaret ettiği TEKNOFEST kuşağına ilişkin olarak
almak istedim, zira bizim Gazi Meclisimiz bu çalışma yılına
başlamadan çok kısa bir süre öncesinde İstanbulda TEKNOFEST
etkinlikleri düzenlendi ve ben açıkçası bu kürsüde heyecanla
gençlerin heyecanını anlatmak istedim, ülkesi için üreten gençlerin
heyecanını heyecanla anlatmak istedim, insanlık adına
bilimsel üretime katkı sunmak isteyen gençlerin heyecanını
heyecanla bu kürsüden anlatmak istedim. Açıkçası, ben hem
İstanbuldaki hem Aksaraydaki etkinliklere katılma imkânı
buldum ve o alana gittiğimde hissettiklerimi sizinle de paylaşmak
istiyorum çünkü bence, burada, hepimiz o alana gittiğimizde aynı
şeyleri hissettik, bu duygudaşlığı buradan ben de dile
getirmek istiyorum. Adımımı atar atmaz muazzam bir heyecan
dalgası içerisinde buldum kendimi, öncelikle bunu ifadelendirmek isterim
ve orada açıkçası insanlık için üreten, ülkesi için üreten
gençlerin, olumsuz gündemlerle değil, pozitif gündemlerle zihnini dolduran
gençlerin zihninin bereketini gördüm. Zihinsel bereket ne demek? Orada bir kere
daha müşahede etmiş oldum ve açıkçası ortamdan
kopamadım, Aksaraya gittiğimde gökyüzüne bakıp hayaller kuran
gençlerin hayallerine ortak oldum. Mesela, İTÜ APİS Takımı
böyle çok ayrıntılı bir şekilde roketlerini nasıl
tasarladıklarını büyük bir heyecanla anlattılar ve
onların heyecanından mühendis olmamama rağmen ben de
nasiplenmeye çalıştım. Yine benzer şekilde Karabük
Üniversitesinin takımı ilk denemesinde çok başarılı
olamadı belki ama oradan çıkardığı dersleri heyecanla
anlattılar ve finalist olmanın mutluluğunu paylaştılar,
onların heyecanına ben de ortak oldum. İzmir Gaziemirden bir
ortaokuldan gelen bir takımın heyecanına ortak oldum,
KODLAİN idi takımın adı ve kimyaya ilişkin bir proje
üretmişlerdi. Yine bu öğrencilerden birisi aslen
Diyarbakırlıydı ve Aziz Sancar Hocaya muazzam bir muhabbet
besliyordu. Zaten projeleri kimyaya ilişkin, Aziz Sancar Hoca kimyacı
ve kendisi de bir hemşehrilik hukuku geliştirmiş, elinde bir
kitabı heyecanla dolaştırıyordu İmzalatmak istiyorum.
diye. Birlikte numaralarımızı aldık, dedik ki: Aziz
Hocayı kim daha önce görürse diğerine haber versin, böylelikle ikimiz
de tanışalım Aziz Hocayla. Ben daha önce gördüm, hemen Sena
Nuru aradım ve Aziz Hocaya kitabını imzalatmış olduk.
Dolayısıyla TEKNOFEST aslında aynı zamanda çok güzel
dostlukların da kurulduğu bir alan, hem heyecan
paylaşıyoruz hem güzel dostluklar kuruyoruz.
Dahası orada çocukların
babalarının omuzlarında ben çok büyük bir heyecanla uçaklara
dokunduğunu gördüm. Nasıl biz çocukluğumuzda başörtüsü
eylemlerine, Çeçenistan eylemlerine katıldıysak ve orada zihinsel bir
dönüşümümüz tetiklendi ise ben orada şunu hissettim: O
babasının omzunda zıplayan çocuğu gördüğümde burada
bir zihinsel dönüşüm tetikleniyor dedim, elhamdülillah, burada üretmeye
dönük olarak bir heyecan dalgası oluşuyor dedim, burada bir
kuşak yetişiyor dedim, burada TEKNOFEST kuşağı
yetişiyor dedim ve hamdolsun bunu çok destekleyen rakamlar da önümüzde.
2018de 4.333 takım, 20 binin üzerinde kişi TEKNOFEST'e
başvurmuşken, 2021 yılı itibarıyla 111 farklı
ülkeden 44.912 takım, 200 binin üzerinde başvuru olmuş
TEKNOFESTe yani neredeyse 10 katına çıkmış.
Dolayısıyla, bu heyecan dalgası muazzam bir hızla devam
ediyor. Ve bunlar bizim için sadece sayı değil; bu, bizim
geleceğimiz, müşterek geleceğimiz, müşterek
heyecanımız, hepimizin heyecanı.
Ben bu bağlamda, TEKNOFESTin; teknolojideki
küresel tekelleşmeye bir başkaldırı olduğunu
düşünüyorum, tam bağımsız üretimi savunan bir
başkaldırı olduğunu düşünüyorum, üretimde küresel
adaleti telkin eden bir başkaldırı olduğunu düşünüyorum.
Aziz Sancar Hocanın da aslında o gün TEKNOFESTte ifade ettiği
Çok çalışın, işler iyi gitmediğinde inatçı olun,
Fatih Sultan Mehmetin dediği gibi Ya ben onu alırım ya o beni
alır. düşüncesiyle iş yapın, memleket sevgisini
unutmayın, memleket sevgisi olmadan hiçbir şey yapılamaz.
düsturunu aklımızda bulundurarak, onun hep elini öpen Selçuk
Bayraktarın ilme saygısını aklımızda tutarak,
Cumhurbaşkanımızın Aziz Hocaya yaklaşımında
aslında kadim geleneğimizde yöneticilerin alime hürmetini
hatırımızda tutarak, kadim geleneklerimizle, üreterek,
ışıl ışıl gençlerle muazzam bir gelecek
aslında inşa ediyoruz. Fırsat eşitliği temelinde
becerilerin ön plana çıktığı, herkesin adaletle
değerlendirildiği, üreterek gençlerin kendilerini
gerçekleştirebildikleri
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ZEYNEP YILDIZ (Devamla)
kültürümüzde yer alan
imece usulünün bugün takım çalışmasıyla aslında
geleceğe taşındığı, memleket sevgisini
aklından çıkarmayan gençlerin muazzam bir üretim halkası
oluşturuluyor. Ben buna şahidim, mutlulukla şahidim. Millî
teknoloji hamlesinin lokomotifi olan TEKNOFEST kuşağını
buradan sevgiyle kucaklıyorum, her birine selamlarımı gönderiyorum.
Sözlerime son verirken Aziz Hocanın
kulağını çınlatmış olduk. Malumunuz Mardinlidir,
lise yıllarında yolu Ülkü Ocaklarıyla da kesişmiştir.
Ülkemizin köklü gençlik sivil toplum kuruluşlarından biri olan Ülkü
Ocaklarına ilişkin yurt dışında yürütülen
kampanyaları her birimiz müteessif bir şekilde takip ediyoruz. Ülkü
Ocaklarının tedrisinden geçmiş bir babanın kızı
olarak, aynı zamanda AK PARTİ Gençlik Kollarının da aktif
bir üyesi olarak Ülkü Ocaklarıyla -MHPnin gençlik yapılanması
Ülkü Ocaklarıyla- dayanışma duygularımızı bir
kere daha ifade etmek istiyorum.
FETÖ artıklarının olanca
mıymıntılıklarıyla kapı arkalarından
yaptığı kulisler bugüne kadar boş çıktı,
inşallah da boş çıkacaktır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı üçüncü söz,
yeni yasama döneminde siyaset kurumundan beklenti ve temennileri hakkında
söz isteyen İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğluna aittir.
Buyurun Sayın Nuhoğlu. (İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
3.-
İstanbul Milletvekili Hayrettin
Nuhoğlunun, yeni yasama döneminde siyaset kurumundan beklenti ve
temennilerine ilişkin gündem dışı
konuşması
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeni yasama döneminde
Türkiye Büyük Millet Meclisinin, siyaset kurumu olarak partilerin ve bireysel
olarak milletvekillerinin çalışmaları hakkındaki
temennilerimi paylaşmak üzere gündem dışı söz istedim;
selamlarımı sunarım.
Dünya milletleri ailesinin şerefli bir üyesi
olarak Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı ve bölünmez
bütünlüğüne inanan, egemenliğin kayıtsız şartsız
Türk milletine ait olduğunu kabul eden bizler, 27nci Dönem
milletvekilleri olarak her birimiz kendi seçim bölgelerimizden seçilmiş
olsak da Anayasanın 80inci maddesine göre seçildiğimiz bölgeyi
değil, bütün milleti temsil etmekteyiz.
Seçildikten sonra yaptığımız ilk
iş, Anayasanın 81inci maddesine göre, bu kürsüden yemin etmek oldu.
Büyük Türk milleti önünde namusumuz ve şerefimiz üzerine ettiğimiz
yeminle Anayasaya sadakatten ayrılmayacağımıza söz verdik.
Acaba Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarını koruyabilmek için
yeminimize Meclis içinde ve dışında sadık kaldık
mı? Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin ve Türk
varlığının karşısında koruma göremeyeceğine,
kutsal din duygularının devlet işlerine ve politikaya kesinlikle
karıştırılamayacağına dair
Anayasamızın Başlangıç kısmında yer alan
ilkelere uyduğumuzu söyleyebilir miyiz?
Değerli milletvekilleri, 2017 referandumuyla
parlamenter sistemi değiştirip partili
Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra tek adam
yönetimi anlayışıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş
felsefesi, kurucu iradesi ve temelleri değişmeye başladı,
devlet yapısı ve kurumları tahrip edildi; okul, cami,
kışla, adliye siyasete alet edildi. Doğru kurgulanmayan, aceleye
getirilen, aksayan yönleri görülemeyen yeni sistem her geçen gün kriz üretmeye
devam etti, toplumsal destek hızla azaldı. Bu durumu gören iktidar ne
yapması gerektiği konusunda bocalamaya devam etmektedir. Yürütme,
yasama ve yargıyı vesayet altına aldı, medya kontrol
altına alındı, sosyal medya da şimdi kontrol altına
alınmaya çalışılmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin açık ve
çalışır olduğuna kimse aldanmasın, noter gibi
kullanılmak istendiğine defalarca şahit olduk. Kanun
tekliflerinin içeriği hakkında teklife imza koyan milletvekillerinin
bile bilgisi olmadığını gördük, noktasına virgülüne
müdahale edilmesine müsaade edilmeyen tekliflerin Genel Kuruldan da aynen
çıkması için çaba gösterildiğine şahit olduk. Anayasa'ya ve
kuvvetler ayrılığı ilkesine inanan herkes gibi ben de iktidarın
kanun yapma usulüne karşıyım çünkü bir kanun teklifi
geldiği zaman komisyonlarda veya Genel Kurulda ilk
baktığımız husus, niyetin ne olduğu, teklifin bir
ihtiyaçtan mı kaynaklandığıdır. Sonra,
muhataplarının görüşlerinin alınıp
alınmadığına, sonra da diğer kanunlarla çelişip
çelişmediğine ve Anayasa'ya uygunluğuna bakarız. Üzülerek
ifade etmek istiyorum ki 27nci Dönemde getirilen kanun tekliflerinde böyle
bütüncül bir bakış açısı yoktur.
Değerli milletvekilleri, devlet yönetimini
elinde bulunduran iktidar partisi karanlık işlere
karışmış kişi veya örgütlerle beraber hareket edemez,
etmemelidir. Böyle bir anlayış milletin hayrına olmaz,
demokrasiyle de bağdaşmaz. Meşru bir siyasi parti, halkın
istekleri ile gerçekler arasındaki çelişkileri gidererek uyum
sağlamaya çalışır, ümit verir, vaatte bulunur ama
halkı asla kandırmaz. Kandırmayı esas alan bir siyasi
parti, sürekli iktidarda kalmak ihtirasıyla yandaş desteğini
sürdürmek için onları kayırma yolunu seçer. Böyle olunca da
kutuplaştırma ve ötekileştirme kaçınılmaz olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) Yeni bir
yasama yılına girerken beklentim ve temennim seçilmiş herkesin
ettiği yemine sadık kalarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin yeniden
itibar kazanmasına çalışmasıdır. Kuvvetler
ayrımının devlet organları arasında üstünlük
sıralaması anlamına gelmediği, belli devlet yetki ve
görevlerinin kullanılmasından ibaret, sınırlı bir
iş bölümü olduğu, üstünlüğün sadece Anayasa ve yasalarda
olduğunun uygulamalarla gösterilmesidir.
Konuşmama Atatürkün Türkiye Büyük Millet
Meclisinin haricinde hiçbir makam, millî mukadderata hâkim olamaz. Bütün
kanunların düzenlenmesinde, her nevi teşkilatta, idarenin bütün
teferruatında, genel eğitimde, iktisadi işlerde millî egemenlik
esasları dâhilinde hareket olunacaktır. sözleriyle son verirken yeni
yasama döneminin hayırlı ve başarılı
olmasını diler, saygılar sunarım. (İYİ Parti ve
CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz
vereceğim.
Sayın Aydın
VI.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Bursa Milletvekili Erkan Aydının,
ekonomideki küçülmeye ve halkın yoksullaşmasına
ilişkin açıklaması
ERKAN AYDIN (Bursa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
On dokuz yıllık Adalet ve Kalkınma
Partisi iktidarında sık sık şahlanıyoruz ve
uçuyoruz nidalarını dinledik. Şöyle, rakamlara bakalım,
gerçekten nasıl uçmuşuz, bir görelim. Dış borç 2002de 150
milyar dolarken bugün 475 milyar dolar; benzin 2002de 1,30 TL iken bugün 7,78;
dolar 2002de 1,50 iken bugün 8,86; tüketici kredi borçları 2002de 5,5
milyarken bugün 915 milyar; çeyrek altın 2002de 32 TLyken bugün 863 TL.
Yüz yıllık cumhuriyet tarihi boyunca arka arkaya 7 dönem
küçüldüğümüz dönemler de AKP iktidarlarına denk geliyor. Aslında
bunun anlamı şu: Yoksullaşmışız, halk
fakirleşmiş. Sadece AKPye yakın, yandaş küçük bir
azınlık zenginleşmiş ancak halkımız gerçekten çok
zor duruma düşmüştür. Bu durumu da Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında
düzelteceğiz.
BAŞKAN Sayın Ödünç
2.-
Bursa Milletvekili Atilla Ödünçün, Cumhur
İttifakının anayasa hazırlıklarına
ilişkin açıklaması
ATİLLA ÖDÜNÇ (Bursa) Sayın
Başkanım, kıymetli milletvekilleri; Gazi Meclisimiz 29 Ekim
1923te kurulmuş, ardından ülkemiz çok partili sisteme
geçmiştir. Aziz milletimizin iradesini hâkim kılmak için büyük bir
mücadele verilmiştir. Tamam, demokrasimiz güçleniyor. derken bir darbe
olmuş, demokrasimiz büyük bir yara almıştır. Darbe
anayasası hazırlanarak bu aziz millete deklare edilmiş ve her
seferinde Bu anayasayı uygulayacaksınız. baskısı
yapılmıştır. Meclisimiz tekrar kolları
sıvamış ve her darbe döneminin ardından millî iradeyi yeniden
ayağa kaldırmıştır.
Ümit ediyorum ki aziz milletimizin iradesinin
savunucusu Gazi Meclisimiz bu dönem millî iradenin temsilcileri eliyle
yapılan ilk anayasanın hayata geçirilmesi şerefine de nail
olacaktır. Cumhur İttifakı olarak biz Türkiyenin gündemine
getirdiğimiz ülkemizin ilk sivil anayasasını hazırlama
teklifimizde samimiyiz. Bununla alakalı tüm
hazırlıklarımızı büyük bir titizlikle yapıyoruz.
Sivil anayasanın hazırlanması konusunda iktidar ve muhalefet
birlikte hareket etmeli
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Gökcan
3.-
Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcanın,
Muğlada öğrenci yurtları için yapılan
yatırımlara ilişkin açıklaması
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Muğlamızda bugün KYKye
ait yeni bir yurdun daha açılışını yapıyoruz.
Bugün açılışını yaptığımız Turgutreis
Öğrenci Yurdumuza 2.024 öğrencimizi yerleştiriyoruz.
İş yapmayıp sadece eleştiren CHP zihniyeti bu yurdun
açılışını da geciktirdi. CHPli Muğla
Büyükşehir Belediyesi kendi işi olan su ve kanalizasyon
yatırımını yapmadı. Yaklaşık 6 milyon TL
kaynak kullandık, su ve kanalizasyon sorununu çözdük, belediyenin
işini de biz yaptık. CHP'li Büyükşehir Belediyesine rağmen
yurdumuzu bugün açtık, Muğlada hiçbir öğrencimizi açıkta
bırakmadık. Muğlamızda 2002 yılında 2.600 olan
yatak sayısını bugün 8 bine ulaştırdık. 2021in
sonunda 10 bin, 2022nin sonunda 13 bin yatak sayısına
ulaşacağız. Yurdu da yolu da köprüyü de biz yaptık, biz
yapacağız. 5.400 kişilik yeni yurtlar için 500 milyon TLlik yatırım
yaptık. Bu yatırımlar için başta Sayın
Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Bakanımıza
teşekkür ediyoruz.
BAŞKAN Sayın Koç
4.-
Ağrı Milletvekili Abdullah Koçun,
Ağrı Belediyesinde işten çıkarılan DİSK
GENEL-İŞ Sendikası üyesi işçilere ilişkin
açıklaması
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) Sayın
Başkan, DİSK GENEL-İŞ Sendikası Ağrı
Şubesine üye olan ve Ağrı Belediyesinde çalışan
işçilerin işine son verildi. İşçilerden bana gelen mektup
şu şekildedir: Merhaba Sayın Vekilim, Ağrı
Belediyesinde işçi kıyımı vardır. Daha önce de
işten atıldık ancak siz bize sahip çıktınız ve
sesimizi Meclis Genel Kuruluna kadar taşıdınız fakat o
zaman beni ve sizi, hem de hepimizi yalanlamışlardı. Sizin
Meclis Genel Kurulunda yaptığınız açıklamadan
dolayı oluşan kamuoyu baskısından sonra bizi tekrar
işe başlatmışlardı. Biz bu kentin emekçileriyiz,
halkımızın kapılarının önünü, cadde ve
sokaklarını temizleyen ve asgari ücretle çalışan
emekçileriz. Bizlere yöneltilen bu kinin, nefretin yegâne sebebi
GENEL-İŞ Sendikasına üye olmamızdır. Bağlı
bulunduğumuz sendikadan istifa etmemizi istiyorlar fakat biz
sendikamızdan istifa etmedik. Sendikal haklarımızı,
Başkanımızın paylaşımlarını sosyal
medyada beğendiğimiz için dün gece saatlerinde Ağrı
Belediye Başkanı Savcı Sayanın talimatıyla hiçbir
gerekçe gösterilmeden tek taraflı iş akitlerimiz feshedildi.
Kamuoyuna sizin aracılığınızla sesimizi duyurmak
istiyoruz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Karadağ
5.-
Iğdır Milletvekili Yaşar
Karadağın, Iğdırlı çiftçilerin sorunlarına
ilişkin açıklaması
YAŞAR KARADAĞ (Iğdır)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yaz boyunca yapmış olduğumuz saha
çalışmaları esnasında geçimini tarım ve
hayvancılıktan sağlayan Iğdırlı çiftçilerimizin
en önemli probleminin tarımsal girdi fiyatlarının çok yüksek
olması ve tarımda sulamada yaşanan su
kıtlığı olduğunu gördük. İlimizin tarımsal
sulama sistemi 1960larda yapılan ve büyük oranda tahrip olmuş
açık sulama kanallarından oluşmaktadır. İklim ve
toprak bakımından tarıma son derece elverişli olan
Iğdır Ovasının hemen yanı başından
ülkemizin en büyük nehirlerinden birisi olan ve bol su taşıyan Aras
Nehri geçmektedir. Nehir üzerine yapılacak olan Tuzluca Barajı ile
Göktaş, Alibeyköy, Aliköse göletlerinin tamamlanması ve
sulamanın kapalı sisteme geçmesiyle birlikte ilimizin tarım
arazilerinin sulama problemi kökten çözülecektir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Barut
6.-
Adana Milletvekili Ayhan Barutun,
ÇUKOBİRLİKin atıl durumda olduğuna ilişkin
açıklaması
AYHAN BARUT (Adana) Sayın Başkan,
ülkemizin değerlerinin tek tek yok edilmesini hazmedemiyoruz. Gözümüz gibi
koruyup kollamamız gereken ÇUKOBİRLİKin de atıl durumu
canımızı yakıyor. Borç batağına saplanan
ÇUKOBİRLİK bir dönem Orta Doğu ve Balkanların en büyük
entegre tesisine sahipti. Ülke tarımı ve çiftçimiz için vazgeçilmez
öneme sahip ÇUKOBİRLİKin bu durumdan, bu çıkmazdan
kurtulmasını istiyoruz.
ÇUKOBİRLİKin gayrimenkulleri
satıştan çıkarılıp tarıma ve çiftçiye tekrar
kazandırılsın. İktidar yandaş firmalara
yaptıklarının benzerini ÇUKOBİRLİKe de yapsın.
4572 sayılı Yasayı değiştirip, borçlarını
silip işlevsel hâle getirmek için destek versin. ÇUKOBİRLİKin
41 dönüm arazi üzerine kurulu Mihmandar Kooperatifinin de 56 milyon 500 bin
liralık rayiç bedel tespitine rağmen 35 milyon 500 bin liraya satışı
da ürkütücüdür. Bu işin de peşini bırakmayacağız,
ÇUKOBİRLİKe sahip çıkmaya devam edeceğiz. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Girgin
7.-
Muğla Milletvekili Süleyman Girginin,
Dalamandaki tarım arazilerinin Kültür ve Turizm
Bakanlığına devrine ve Muğladaki öğrenci
yurtlarına ilişkin açıklaması
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Kültür ve Turizm Bakanlığına: Ege
Bölgesinin en verimli tarım arazilerinden birine sahip olan Türkiye
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Dalaman Tarım
İşletmesinin ekim yaptığı yerlerin
Bakanlığınıza devri konusunda halkın, uzmanların
ve STKlerin görüşü alınmış mıdır? Söz konusu
alanın Bakanlığınız tarafından alınması
durumunda nasıl değerlendirileceği konusunda herhangi bir proje
bulanmakta mıdır? Bu alan turizm amacıyla kullanılacak ise
tahsis ve kiralama usulüyle turizmcilere devredilecektir. Basit bir internet
araştırmasıyla bile takdir komisyonunun belirlediği
değerin yüksek olmadığı ortadayken yeniden rapor
istenmesinin nedeni nedir?
Diğer konu: Sayın Muğla Milletvekili
Gökcan yurtla ilgili bir şey bahsetti. Muğla Büyükşehir
Belediyesi 27 Ağustosta Gençlik ve Spor Bakanlığı
Muğla İl Müdürlüğüne içme suyu abonelik işlemleri için başvuru
yapılması hususunu bildirmesine rağmen başvuru
yapılmamıştır. Bunun da nedeni, yurtların iskân
ruhsatının alınmamış olmasıdır. Bunu da
ayrıca belirtmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu
8.-
Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca
Kayışoğlunun, Bursanın trafik ve yapılaşma
sorunlarına ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bursanın trafiği her gün çileye
dönüşürken, Bursalılar trafiğe çözüm beklerken,
şehirlerarası uçakla yolculuk yapabilmeyi umarken,
yıllardır hızlı treni beklerken tam tersine işler
yapılıyor. Trafiği artıracak, belli noktalarda nüfus
yoğunluğunu artıracak, griye, betona çevrilen Bursayı daha
da yaşanmaz, nefessiz, yeşilsiz hâle getirecek projelerle
karşı karşıyayız. Bursanın termal bölgesi
Sıcaksuya konut ağırlıklı planlama yapılıyor.
Yunuseli Havaalanında yapılaşma projeleri gündemde ve son
olarak Helitaksinin yerine 13 dönümlük arazinin 11 dönümüne düşünülen
dikey yapılaşma Bursayı boğacaktır.
Buradan sesleniyorum: Bursalıları
artık boğmayın, projelerinizi, planlarınızı rant
için değil, yaşam için yapın. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Erel
9.-
Aksaray Milletvekili Ayhan Erelin,
Yunanistanın komşuluk hukukunu hiçe sayan tahriklerine ve Mustafa
Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
AYHAN EREL (Aksaray) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Komşuluk hukukunu hiçe sayan Yunanistan
tahriklerine devam ediyor. Yunanistan, sınırları zorlamakta,
sınırları aşmakta sınır tanımamaktadır.
Türk toprağı olan Koyun Adasında Yunan askerlerinin Yunan
Savunma Bakanının arkasına İzmiri alarak Yunan
bayrağı altında verdiği pozda ve Gümülcine Müftüsü
İbrahim Şerifin toplu sünnet törenine katıldığı
için makam gasbı suçlamasıyla yargılandığından ve
bugün Selanik Mahkemesinde duruşması olduğundan ilgili
makamların haberi var mıdır? Varsa tavır ve
duruşları nedir?
7 Ekim 1980 tarihinde Ulucanlar Cezaevinde ülkümüzü
asmaya kalktılar. Ama zalimler bilmezler ki Mustafalar ölür, Allah
davası ölmez. Ömrünü vatanına, milletine, dinine, diyanetine
adamış bir yiğitti Mustafa Pehlivanoğlu. 20sinde, 22sinde
şehadete emin adımlarla koşanlara selam olsun. Ülkücü
şehidimiz Mustafa
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Özkan
10.-
Bursa Milletvekili Yüksel Özkanın, Bursadaki
yıkılan ve kapatılan okullara ilişkin
açıklaması
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Değerli milletvekilleri, son iki
yıldır defalarca sordum. Bursada depreme dayanıksız
oldukları gerekçesiyle yıkılan ve kapatılan 36 okulun
yerine yenileri ne zaman yapılacak? Kaynak aranıyor, hayırsever
vatandaşlarla görüşülüyor. dendi. Yüz yüze eğitime
başlanan okulların fiziki kapasitelerinin yeterli
olmadığı Bursa şehir merkezinde, hâlen 40-45 kişilik
sınıflarda öğrenim gören öğrencilerimiz ve
çalışanlar büyük risk altında. Tekrar soruyorum: Bursada
yıkılmış ve boşaltılmış okulların
yerine yenileri ne zaman yapılacak? Yapılması planlanan okullar
için ne kadar kaynak ayrılmıştır? Öğrencilerimizin yaşadığı
sıkıntılar devam ederken Suriyeliler için yapılacak
okullara öncelik verilmesi ne kadar doğrudur? Bursada Suriyeliler için
yapılması planlanan ve ikisi yapılmış olan okullar
için Bakanlık bütçesinden ne kadar kaynak ayrılmıştır?
Gazi Meclisi saygıyla selamlarım. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Gürer
11.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin,
emekçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Teşekkürler Başkan.
AKP iktidarları döneminde emekçilerin
sorunları katlanmıştır. Çalışma
yaşamında işçiler âdeta modern köleye
dönüştürülmüştür. Taşeronu sona erdireceğiz.
iddiasıyla yapılan düzenleme sonucu binlerce işçinin
taşeronda kalmasını iktidar görmezden gelmektedir. Taşeron
firmada çalışanlar kadro beklemekte, bu konuda
Cumhurbaşkanı bir adım atmamaktadır. Çırak ve
stajyerler işe başladığı gün yaşlılık sigortasına
alınmayarak mağduriyetlerin devamına iktidar göz
yummaktadır. Üniversiteli işçilere verileceği söylenen özlük
hakları altı yıldır verilmemiştir. Emeklilikte
yaşa takılan olarak bilinen emeklilik hakları gasbedilenler de
emeklilik haklarının işe başladıkları
koşullarda verilmesini istemekte ve beklemektedir. Emeklilerin intibak
düzenlemesi de yapılmamış ve emekliler çok zor koşullar
altında yaşamaktadır. Çalışanların sorunlarını
iktidar seyretmektedir, çözüm üretmelidir.
Teşekkür ediyorum Başkanım. (CHP
sıralarından alkışlar)
IV.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
2.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, grup başkan vekillerinin söz
sıralarını sisteme girmiş milletvekillerine
devredebileceklerine ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın Grup Başkan Vekilleri,
bugün söz sıralarınızı eğer milletvekillerimize
devrederseniz sisteme girmiş ilave 20 milletvekilimiz var, onlara da söz
verebilirim. Yoksa Grup Başkan Vekilleri gene konuşmak isterler mi?
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir)
Uygun efendim.
BAŞKAN Eğer hani böyle bir devir
yaparsanız sizin yerinize bugün bütün milletvekillerimizin söz taleplerini
karşılamış oluruz eğer sizin için de uygun olursa.
Yani görüyorsunuz, Sayın Grup Başkan Vekillerimiz ne kadar gönlü
bollar, hepsi gülerek kabul ettiler sanki bu öneriyi.
Teşekkür ediyoruz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, sonra biz söz hakkımızı
kullanırız. Vekillerimize verin, onların konuşmasına
engel değil yani bu.
BAŞKAN Siz sonra zaten kullanıyorsunuz
da ben onun için bu başlangıçtaki furyadan geçeyim dedim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Biz de ne zaman istersek birer dakika alırız
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Sümer, buyurun.
VI.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
12.-
Adana Milletvekili Orhan Sümerin,
hayvancılıkla uğraşan vatandaşların
sorunlarına ilişkin açıklaması
ORHAN SÜMER (Adana) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Adana Saimbeyli ilçemizde hayvancılıkla
uğraşan vatandaşlarımızdan gelen haklı
serzenişleri aktarmak istiyorum. Geçen sene 1.700-1.800 lira olan küçükbaş
hayvan maalesef bugün yarı fiyatına alıcı bulamıyor.
Geçen sene 90 ile 114 lira arasında değişen yem fiyatları
bu sene torba başına 150 ile 170 lira arasında. Bir sezonda 450
bin lira yem parası ödeyen besici kardeşlerimiz ödedikleri yem
parasını kazanamamış durumda. Üreticilerin birçoğu bir
sonraki yılda hayvan yetiştiriciliği
yapmayacağını söylüyor. Birçok üretici ithal et
getireceğini söylüyor ve Üretici desteklensin, ucuz yem
dağıtılsın. diye serzenişte bulunuyor. Hayvan
yetiştiricisinden emekliye, asgari ücretliden üniversite öğrencisine,
küçük esnaftan sanayiciye kadar yediden yetmişe tüm milletin
fakirleşmesinin tek sorumlusu on dokuz yıllık AKP
iktidarıdır. Tek adam rejiminin bu soruna da çözüm bulması lazım.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Şimşek
13.-
Mersin Milletvekili Baki Şimşekin, Mustafa
Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
7 Ekim 1980 tarihinde idam edilen ülkücü
şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlunu rahmetle anıyorum. Anne ve
babasına yazmış olduğu son mektubu sizlerle
paylaşıyorum: Sevgili anneciğim ve babacığım,
beni bu yaşa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı
işlediğim hataları affediniz. Sizlerin bir evladı olarak
bugüne kadar Cenab-ı Hakkın ve Yüce Peygamberin yolundan
ayrılmadım. Alın yazım böyle yazılmış, kader
neyse onu çekeceğiz. Allahın huzuruna çıkacağım.
Eğer günahım varsa Allahın huzurunda çekmeye hazırım.
Bir yanlışlık sonucu idamıma karar verenler Allahtan
bulsunlar. Şunu hiçbir zaman unutmasınlar ki Mustafalar ölür, Allah
davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi
yakındır. Zafer her zaman Allaha inananlarındır.
Rahmetle anıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Ayvazoğlu
14.-
Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlunun, 6-8
Ekim olaylarının yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) Sayın
Başkanım, bugün, HDPnin Sokağa çıkın ve her yeri
Kobani'ye çevirin. talimatıyla başlattığı ve
sokakların yakılıp, evlerin talan edilip, içlerinde
çocukların da bulunduğu onlarca savunmasız sivil
vatandaşımızın vahşice katledildiği 6-8 Ekim
katliamının yıl dönümü.
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) Suç işliyorsun. Yalan!
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Yalan
söylüyorsunuz.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Yalan!
Yalan! Yalancılık yapmayın!
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) Bu, terör örgütü ve
sivil siyasi arenadaki taşeronu için ne ilk ne de sondu.
Öğretmenleri, sağlıkçıları, kapı kapı para
yardımı, gıda kolisi dağıtan yardım
görevlilerini, odun toplayan orman köylülerini, yol yapımında
çalışan işçileri katlettiler. Hastaneleri, okulları
yaktılar; ambulansları kurşunladılar. Daha dün Bingölün
Genç ilçesinde elektrik arızasını tamire giden ekmeğinin
peşinde 2 işçimizi şehit ettiler. Terör örgütü ve onun sivil
siyasetteki taşeronu tam da budur, sivil katliamcısıdır,
Kürtlerin cehennemidir bu örgüt ve taşeronu HDP.
Bu vesileyle de 6-8 Ekim olaylarının
yıl dönümünde bu cinayet şebekesini, bu sivil
katliamcılarını bir kez daha lanetliyorum. Hayatını
kaybeden bütün vatandaşlarımıza ve şehitlerimize Allah'tan
rahmet diliyorum.
BAŞKAN - Sayın Ceylan
15.-
Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylanın, Gelibolu Gazi Süleyman Paşa
Camisi imamının Atatürkü aşağılayan sözlerine ve
Alamos Gold firmasının Kirazlı-Balaban sahasını
boşaltması gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
yurtsever imamlarımıza saygılarımızı iletiyorum.
Ancak, geçtiğimiz hafta Gelibolu Gazi Süleyman Paşa Camisi imamı
sosyal medya hesabından Mustafa Kemal'in itleri. diyerek halkı kin
ve düşmanlığa tahrik etme suçunu işlemiştir. Bu
toprakları bize vatan kılan kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve
milyonlarca cumhuriyet yurttaşını aşağılamaya
çalışmıştır. Sözde din adamı
kılığındaki bu meczup hakkında müftülük inceleme
başlatmış ancak kamuoyu bu kendini bilmeze ne ceza
verileceğini merak etmektedir. Bu hakaret ve işlediği suç
açıkça cumhuriyete meydan okumaktır.
Ayrıca, Alamos Gold süresi 13 Ekimde sona eren
ruhsatları yenilenmediğinden 13 Ekim 2021 tarihinde
Kirazlı-Balaban sahasını boşaltmış
olmalıdır, aksi hâlde işgalci konumuna düşecektir.
Kaz Dağları göz bebeğimizdir. Her iki
konunun da takipçisi olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Ekinci
16.-
Sivas Milletvekili Semiha Ekincinin, 6-8 Ekim
olaylarının yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Teşekkür
ediyorum Kıymetli Başkanım.
Selahattin Demirtaşın Yediden
yetmişe bütün halklarımızı sokağa ve harekete geçmeye
çağırıyoruz, bundan böyle her yer Kobanidir. diyerek fitilini
ateşlediği 6-8 Ekim katliamının yıl dönümü. Elleri
altındaki bindirilmiş kıtaları sokağa salarak onlarca
sivil, savunmasız vatandaşlarımızı,
çocuklarımızı taşlarla linç ettirip, katlettiler.
İş yerlerini, evlerini yakıp, bölgeyi cehenneme çevirdiler.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa)
Ayıptır, ayıp! HDPnin 37 üyesi katledildi.
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Aynen 2015
Ağustosunda bir öz yönetim saçmalığı, adı
altında hendekçilik oynayarak 5 kentimizin neredeyse tamamını
yerle bir edip, yüz binlerce insanımızın evlerini
yurtlarını terk etmesine sebep oldukları gibi.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) Yalana
devam!
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Sivil,
savunmasız insanların katilidir bunlar. Bugün 6-8 Ekim
olaylarının yıl dönümü vesilesiyle yüce Meclisimizin huzurunda
bu cinayet şebekesini bir kez daha lanetliyor, hayatını kaybeden
başta Yasin Börü ve arkadaşları olmak üzere tüm
şehitlerimizi rahmetle anıyor
(AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Bravo!
Helal olsun!
BAŞKAN Sayın Şevkin, buyurun.
17.-
Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, 6 Ekim
Dünya Jeoçeşitlilik Gününe ve ülkemizdeki doğal çevre
tahribatına ilişkin açıklaması
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) Sayın
Başkan, UNESCO Yönetim Kurulu tarafından 6 Ekim Dünya
Jeoçeşitlilik Günü olarak belirlenmiştir. 4,6 milyar yıllık
gezegenimizin sessiz tanıkları ve bir daha yerine konulması
imkânsız olan jeolojik varlıklarımızın yok edilmesine
karşı toplumsal duyarlılığın
oluşturulması için belirlenmiştir.
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Yavşak!
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Daniskası sensin!
Daniskası sensin! Daniskası sensin lan!
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) Ülkemiz zengin
bir jeolojik çeşitliliğe sahip olmasına rağmen, son bir iki
yılda Gümüşhanedeki Dipsiz Gölün define arayıcıları
tarafından yok edilmesi
Başkanım, konsantrasyonum bozuldu benim.
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Ya, milletvekilini
alkışlıyorum, bana bakıyor ya!
ERDAL AYDEMİR ( Bingöl) Küfrediyor ya! Sana
yakışıyor mu küfür!
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Terbiyesiz!
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Küfür ettin, küfür.
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Sana iade ediyorum
küfrünü! Küfür ettin.
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Ahlaksız herif!
ERDAL AYDEMİR ( Bingöl) Küfür ettin, duydum.
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Ne küfrü ettim, terbiyesiz!
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) Sayın
Başkan, hakaret ediliyor.
ERDAL AYDEMİR (Bingöl)
Aynısını sana iade ediyorum! Söylediğinin
aynısını sana iade ediyorum! Defalarca, bin katıyla sana
iade ediyorum!
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Kimi
alkışlayacağımı senden mi öğreneceğim
ahlaksız herif!
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Bu küfrü sana iade
ediyorum! Aynısını sana iade ediyorum!
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Çok ciddi bir küfür etti.
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Ahlaksız herif,
konuşma!
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) Hakaret
ediyor Sayın Başkan, hakaret etti.
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Sayın Başkanım,
AK PARTİ Milletvekilimiz Hanımefendi konuştu, oradan, ben
alkışladım diye bana bakıyordu. Ben kimi
alkışlayacağımı kimi
alkışlamayacağımı sana mı soracağım!
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Alakası yok.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) Sayın
Başkan, hakaret etti.
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Ne hakareti etmişim?
Etmedim.
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Küfür ettin lan!
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Küfür etti.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Küfür ettin, söyleyeyim mi ne dediğini?
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Kime Lan! diyorsun!
(MHP ve HDP milletvekillerinin birbirlerinin üzerine
yürümeleri, gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, hepiniz
yerlerinize lütfen!
Sayın milletvekilleri, lütfen yerlerinize!
(MHP ve HDP sıralarından
karşılıklı laf atmalar, gürültüler)
BAŞKAN - Birleşime on beş dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 14.43
İKİNCİ OTURUM
Açılma
Saati: 15.02
BAŞKAN:
Başkan Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP
ÜYELER: Emine Sare AYDIN (İstanbul), Sevda ERDAN KILIÇ (İzmir)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4üncü Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
Sayın Şevkin,
buyurun.
17.-
Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, 6 Ekim
Dünya Jeoçeşitlilik Gününe ve ülkemizdeki doğal çevre
tahribatına ilişkin açıklaması (Devam)
MÜZEYYEN
ŞEVKİN (Adana) UNESCO Yönetim Kurulu tarafından 6 Ekim Dünya
Jeoçeşitlilik Günü olarak belirlenmiştir. 4,6 milyar yıllık
gezegenimizin sessiz tanıkları ve bir daha yerine konulması
imkânsız olan jeolojik varlıklarımızın yok edilmesine
karşı toplumsal duyarlılığın
oluşturulması için belirlenmiştir.
Ülkemiz, zengin bir
jeolojik çeşitliliğe sahip olmasına rağmen son bir iki
yılda Gümüşhanedeki Dipsiz Gölün define arayıcıları
tarafından yok edilmesi, Erzurum Tortum ve Konya Hadim Çifteler Yerköprü
Şelalesinin peyzaj düzenlemeleri adı altında doğal
çevrenin tahrip edilmesi, Mersin Cennet-Cehennem Obruğu içerisine asansör
yapılması, dünyanın sayılı jeoparkı olmaya aday
Kapadokyanın Alan Yönetimi Kanunuyla imara ve talana açılması,
ülkemizin UNESCOya kayıtlı tek jeoparkı olan Manisa Kula
Salihli Jeoparkının içinde HES inşaatına
başlanması gibi her gün bir başka kentimizde jeolojik
varlığımız yok ediliyor. TBMMyi yasal tedbirlerin
alınmasına, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel
Müdürlüğünüyse ülkemizin sahip olduğu jeoçeşitliliği
korumaya davet ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Taşkın
18.-
Mersin Milletvekili Ali Cumhur
Taşkının, 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftasına ilişkin
açıklaması
ALİ CUMHUR
TAŞKIN (Mersin) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Her yıl 1-7 Ekim
tarihleri Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır.
Ömrünü din hizmetine adayan fedakâr hocalarımızı, camileri imar, inşa ve ihya
eden aziz milletimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Cami ve mescitlerimiz Beytullahtır yani
Allahın evidir. Bereket ve hidayet kaynağı olan ilk mabet
Mekke-i Mükerremedeki Kâbedir. Yeryüzündeki her mescit ve cami ise Kâbenin
birer şubesidir. İslam medeniyeti cami merkezli bir medeniyettir.
Camiler şehirlerimizin kalbi, hayatımızın merkezidir; ilim,
irfan ve hikmet kaynağıdır. Resul-ü Ekremin (SAV) ifadesiyle
cami ve mescitler Allah katında beldelerin en sevimli olan
mekânlarıdır. Camiler ve Din Görevlileri Haftasının
hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
İfa ettikleri görev itibarıyla toplumumuzun manevi mimarları
olan tüm din görevlilerini tebrik ediyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Kaplan
19.-
Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplanın,
öğrencilerin barınma sorununa ilişkin
açıklaması
İRFAN KAPLAN (Gaziantep) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Okulların açılmasıyla KYK yurduna
yerleşemeyen öğrenciler barınma sorunu yaşıyor. KYK
yurduna yerleşemeyen öğrenciler yüksek kira ve özel yurt ücretlerinin
pahalılığından sokakta kalıyor. Bunun yanı
sıra yurt başvurusu kabul edilip yurt çıkan ancak dönem uzatan
öğrenciler yine yurt hakkından yoksun bırakılıyor.
Öğrenme hakkı ve barınma hakkı öğrencilerin temel
hakkıdır ama saray, müteahhit beslemekten öğrencilerin
barınma sorununa çözüm bulmayı tercih etmiyor. Saraylar
yapacağınıza, uçaklar alacağınıza, yandaş
müteahhitler besleyeceğinize zor şartlarda okul kazanan,
geleceğimizin teminatı öğrencilere bakın. Bir de yurt sorununun
çözümü için bizim belediyelerimizi biraz olsun örnek alın.
Teşekkür ederiz. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Etyemez
20.-
Konya Milletvekili Halil Etyemezin, 1-7 Ekim Camiler
ve Din Görevlileri Haftasına ilişkin açıklaması
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Teşekkürler
Sayın Başkan.
1986 yılından beri her yıl 1-7 Ekim
tarihleri arası Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak
kutlanmaktadır. 2021 yılı Camiler ve Din Görevlileri
Haftası, zor zamanlarda vefakâr çalışmalarıyla toplumumuzun
takdirini kazanan din görevlilerimize ithafen cami, din görevlileri ve vefa
temasıyla başlamıştır. Bizim medeniyetimizde camiler
her zaman hayatın merkezinde, insanımızın gönlünde
olmuştur. Camilerimiz millî birlik ve beraberliğimizin
kaynağı, vatanımızın tapusudur. Din görevlilerimiz, dinimizin en doğru şekilde idrak
edilmesi, yaşanması, yaşatılması ve geleceğe
aktarılması yönünde ulvi bir görevi yerine getiren toplumun
önderleridir. Bu vesileyle imam hatiplerimizin, müezzinlerimizin, Kur'an kursu
öğreticilerimizin, vaizlerimizin, müftülerimizin ve diğer din
görevlisi kardeşlerimizin Camiler ve Din Görevlileri Haftasını
kutluyorum.
BAŞKAN Sayın Özkan
Yok.
Sayın Aycan
21.-
Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycanın,
KPSS sınavlarının denkleştirilmesi veya tek sınava
göre alım yapılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) - Sayın
Başkan, kamu kurumlarına her türlü eleman alınırken KPSS
puanıyla alınmasını doğru buluyor ve destekliyoruz.
Özel yetenek gerektirmeyen alanlarda mülakat yapılmadan, doğrudan
KPSS puanıyla, tercihine göre yerleşim yapılması,
adayların devlete güveni açısından uygun olacaktır. Burada
sorun KPSS puanının geçerlilik süresidir, alınan yüksek
puanların yanmaması gerekir. Bu nedenle her sene KPSS puanına
göre yerleştirme yapılması uygun olacaktır. Bazen iki
ayrı yılda yapılan KPSS puanıyla birlikte alım
yapılmaktadır. Teknik olarak sınavların zorluk derecesi
aynı olmamaktadır. Bu nedenle iki ayrı sınavın
puanı ve puan sıralaması farklı olmaktadır, bu da
adaylar arasında çatışmaya neden olmaktadır. Ya
sınavların denkleştirmesi yapılmalıdır ya da tek
sınava göre alım yapılması uygun olacaktır.
Saygılarımla.
BAŞKAN Sayın Kılavuz
22.-
Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun, Mustafa
Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne ve Emniyet POMEM
alımlarındaki yaş uygulamasına ilişkin
açıklaması
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Mustafalar ölür, Allah davası ölmez,
milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim davanın zaferi
yakındır. Zafer Cenab-ı Allaha inananlarındır.
ifadesini belirterek şehadete yürüyen şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu
ağabeyimi, Başbuğumuz Alparslan Türkeş Beyi, bütün
şehitlerimizi rahmetle, minnetle, saygıyla anıyorum.
İçişleri Bakanlığımıza
bağlı jandarma subay ve astsubay alımlarında yüksek lisans
mezunlarına 32 yaş şartı uygulanırken, Emniyet POMEM
alımlarında yüksek lisans mezunları için 30 yaş ibaresi yer
almaktadır. Aynı Bakanlığa bağlı olan bu iki
alım için aynı şartların uygulanması önemli bir
adım olacaktır. Yüksek lisans mezunlarının eğitim
süreleri dikkate alınarak POMEM alımlarında yüksek lisans
mezunlarına ve mezun durumunda olanlara 32 yaş şartı
getirilmesi yerinde olacaktır.
BAŞKAN Sayın Burhan Çakır... Yok.
Sayın Karaman
23.-
Erzincan Milletvekili Süleyman Karamanın,
Erzincanda gençler için yapılan yatırımlara ilişkin
açıklaması
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Kıymetli milletvekilleri, Hükûmetimiz Türkiye
genelinde olduğu gibi, Erzincana da gençlerimizin yararlanacağı
önemli yatırımlar yapıyor. Şehir stadyumu, Ergan
Dağı kamp merkezi, gençlik merkezleri, spor sahaları,
kapalı yüzme havuzları, gençlik kampları gibi birçok
yatırım gençlerimizin hizmetine sunuluyor. Bu kapsamda son
Başbakanımız, Genel Başkan Vekilimiz Sayın Binali
Yıldırım ve Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet
Kasapoğlunun katılacağı, 9 Ekim 2021 tarihinde
gerçekleşecek olan Erzincan 5inci Geleneksel Dumanlı Gençlik ve
Doğa Festivali, Öğrenci Yurdu ve Dumanlı Gençlik Kamp ve
Eğitim Merkezinin açılışı yapılacaktır. Bu
vesileyle herkesi Gençlik Festivalimize bekliyoruz. Geleceğimizin
teminatı olan gençlerimize yatırım yapan başta
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğana, Genel
Başkan Vekilimiz Sayın Binali Yıldırıma, Gençlik ve
Spor Bakanımıza, Valimize ve Kaymakamımıza, Belediye
Başkanımıza teşekkür ediyor, yüce Meclise saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Kerestecioğlu Demir
24.-
Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demirin, Bahriye Üçok ve Necdet Adalının ölüm yıl dönümlerine
ilişkin açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Teşekkürler Sayın Başkan.
6 Ekim 1990da evine gönderilen bir bombalı
paketle öldürülen, İlahiyat Fakültesinin ilk kadın Dekanı,
tarihçi Bahriye Üçoku saygıyla anıyorum.
Aynı şekilde, 12 Eylül askerî darbesinin,
aslında bugün de maalesef yüzleşilmeyen ve hâlâ gençlerin
hayatına mal olabilen 12 Eylül askerî darbesinin ilk idamlarından
Necdet Adalıyı da -bugün, 7 Ekimi 8 Ekime bağlayan gece idam
edilen Necdet Adalıyı- ve o dönemde idam edilen, maalesef bir utanç
olarak yaşadığımız idam cezasına maruz kalan
bütün gençleri de saygıyla anıyorum.
BAŞKAN Sayın Kenanoğlu
25.-
İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlunun,
6-8 Ekim Kobani protestolarına ilişkin açıklaması
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Sayın
Başkan, teşekkür ediyorum.
6-8 Ekim Kobani protestolarıyla ilgili
gerçekleri havuz medyanızın ve sizin yalanlarınız
kapatamaz. Kobani protestolarının başlangıcı Tayyip
Erdoğanın Kobani düştü düşecek. sözleriyle
olmuştur. Ölümlerin sebebi ise dönemin İçişleri Bakanının
açıkladığı gibi Kontrol edemediğimiz güçler var.
denilen o güçlerdir. Bütün bu gerçekler ortadayken, bütün bu gerçeklere
rağmen hâlâ birtakım iftira ve yalanlarla gündemi meşgul
edenleri ve gerçekleri kapatmak isteyenleri de burada şiddetle
kınıyorum.
BAŞKAN Sayın Güneş
26.-
Uşak Milletvekili İsmail Güneşin, 6-7
Ekim olaylarına ve Yasin Börü ile arkadaşlarına Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak)
Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bundan tam yedi yıl önce Kobaniyi bahane ederek HDP Merkez Yürütme Kurulunun çağrısı
üzerine 6-7 Ekim 2014 tarihlerinde terör örgütü PKK yandaşları
tarafından 35 ilde ve 96 ilçede gerçekleştirilen saldırılar
neticesinde 2si polis olmak üzere 37 vatandaşımız
hayatını kaybetmiş, 761 vatandaşımız
yaralanmıştır; 131 sokak olayı yaşanmış, 197
okul yıkılmış, yakılmış, 269 kamu
binası tahrip edilmiştir; 731 ev ve iş yeri
yağmalanmıştır ve 1.230 araç kullanılmaz hâle
gelmiştir.
Bu olaylarda, kurban eti dağıtırken
PKK yandaşları tarafından 16 yaşında şehit edilen
Yasin Börüye ve aziz arkadaşları Ahmet Dakak, Hasan Gökguz, Riyat
Güneş ve bütün şehitlerimize Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum.
Bu olayların müsebbiplerini ve bölücü terör örgütü PKKyı lanetle
kınıyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Karahocagil
27.-
Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagilin,
İstanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunun 98'inci yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya)
Teşekkür ediyorum Başkanım.
Türk vatanının değeri, Türk tarihinin
serveti, Türk milletinin göz bebeği İstanbul bütün Türk milletinin
kalbinde yer alan bir şehirdir. Millî Mücadelenin önce askerî, sonra
siyasi açıdan kazanılması üzerine İstanbul
tutsaklıktan kurtulmuş ve ana vatana katılmıştır.
Ya ben İstanbulu alırım ya İstanbul beni. diyen Fatih
Sultan Mehmetin 29 Mayıs 1453te İstanbulu fethinden sonra tekrar
1920li yıllarda işgale uğrayan İstanbul'umuz 6 Ekim
1923te tekrar Türk ordusunu bağrına basarak, binbir çileyle hak edilerek
kazanılmış zaferi kurtuluş günü olarak belirlemiş ve
bayram coşkusuyla kutlamıştır. İstanbul'un düşman
işgalinden kurtuluşunun 98inci yıl dönümünü kutluyor,
vatanı canlarından üstün tutan, kahramanlıklarıyla tarihe
mal olan
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Kaya
28.- Ankara
Milletvekili Yıldırım Kayanın, 21 Nisan 2019da Çubukta
Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP heyetine yapılan
saldırının duruşmasına ilişkin
açıklaması
YILDIRIM KAYA (Ankara) Teşekkürler Sayın
Başkanım.
Bugün Çubuk'ta 2019un 21 Nisanında
yaşanan kara bir olayın duruşmasındaydık. Genel
Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu
taammüden öldürmeye, adım atılan bir olay gerçekleşmişti.
Ne yazık ki hukuk katl zanlılarını değil, öldürmeye
teşebbüs edenleri değil ama mağdur olanları yargılama
eğilimindedir. Ağır ceza mahkemesinde görülmesi gereken dava
ısrarla Çubuk Adliyesinde asliye cezada görülmeye devam ediyor.
Bugün vicdanlarımızı sızlatan
bir olay yaşandı. Daha önce Meclis Başkan Vekilimiz Sayın
Levent Gök'e saldırıyı gerçekleştiren sanık ifadesinde
Ben, bilerek ve isteyerek Levent Gök'e bu yumrukları attım. dedi.
Pişman değilim. diyor pişman bile
olmadığını söylüyor. Toplumu kutuplaştıran
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Evet, sayın milletvekilleri,
Sayın Grup Başkan Vekillerinden söz talebi olanlara söz
vereceğim.
Sayın Dervişoğlu, buyurun.
29.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde
şehit olan Tayfun Özköse'ye Allah'tan rahmet dilediğine, Mustafa
Pehlivanoğlunun ölüm yıl dönümüne, 7 Ekim Türkmen Millî
Bayramına, 6-7-8 Ekim olaylarına ve Yasin Börü'nün 7nci ölüm
yıl dönümüne, altı yıl önce bugün Nobel Kimya Ödülü'nü alan
Profesör Doktor Aziz Sancarı tekrar kutladığına ve 3600 ek
gösterge konusunda verilen sözlerin tutulmadığına ilişkin
açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum.
Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde
şehidimiz var. Şehit olan kahraman askerimiz Tayfun Özköseye
Allahtan rahmet, kederli ailesi başta olmak üzere aziz milletimize
başsağlığı diliyorum.
12 Eylül 1980 darbesinin ardından ilk idam
edilen isimlerden biri olan Mustafa Pehlivanoğlunu şehadetinin
41inci yılında rahmetle anıyorum; kabri nur, mekânı cennet
olsun.
BAŞKAN - Sayın Grup Başkan
Vekillerimiz, konuşmak isteyenler lütfen sisteme giriş
yapsınlar.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Irak Türkmenleri her yıl 7 Ekim tarihini Türkmen millî
mücadelesini hatırlatmak için Türkmen Millî Bayramı olarak
kutlamaktadırlar. Telaferden Mendeliye kadar gök bayrak altında
yaşayan tüm soydaşlarımızı selamlıyor,
bayramlarını kutluyorum.
Kamuoyunda 6-7-8 Ekim olayları olarak
anılan eylemlerde ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken
Diyarbakırda önce işkence edilerek, sonra da bulundukları
binadan aşağıya atılarak katledilen Yasin Börüyü
vefatının 7nci yılında rahmetle anıyorum. Yasin henüz
16 yaşında bir çocukken hain ve alçak terör örgütü
sempatizanlarının hedefi olmuştur. 6-8 Ekim olaylarına vesile
olanları ve karışanları da bu vesileyle
kınıyorum, hayatını kaybeden tüm
vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum.
Altı yıl önce bugün Profesör Doktor Aziz
Sancar Nobel Kimya Ödülünü kazanan ilk Türk bilim insanı olmuştur.
Bu muazzam başarı için Sayın Sancarı da bir kez daha
kutluyor, kendisinin açtığı bu yolda Türk gençliğinin
kararlılıkla ilerlemesini ve çok daha büyük başarılara imza
atmasını temenni ediyorum.
Sayın Erdoğanın 2018 Seçim
Beyannamesinde polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerine ek
gösterge imkânı verileceğini açıklamasının üzerinden
tam dört yasama yılı geçmiştir. Fakat buna rağmen konuyla
ilgili en ufak bir adım atılmamış, verilen söz de hâlen
tutulmamıştır. Oysa bu süre, tek başına iktidar olan
bir partinin 3600 ek göstergeyi çıkarması için fazlaca yeterli olan
bir zaman.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Ayrıca, biliyorsunuz, bugün ve bu hafta Camiler ve Din
Görevlileri Haftasıdır. Din görevlilerinin de bu konuyla ilgili
beklentileri vardır. Oy isterken ağızdan kolayca çıkan
sözler iktidar olunca unutuluyorsa bunun adı da en hafif tabiriyle
vatandaşı kandırmaktır. Hükûmet, süreci daha fazla uzatmadan
3600 ek göstergeyi yasalaştırmalıdır. Gecesini gündüzüne
katarak zor şartlar altında çalışan polislerimizin,
öğretmenlerimizin, din görevlilerimizin ve sağlık
görevlilerimizin gözü kulağı 3600 ek göstergededir. Özellikle içinde
bulunduğumuz pandemi sürecinde canı pahasına görev yapan
sağlık çalışanlarımız da moral, motivasyon
açısından bu göstergenin hemen yaşama geçirilmesini
beklemektedir. Biz İYİ Parti olarak milletimize verilen sözlerin
takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum,
teşekkür ediyorum efendim.
BAŞKAN Sayın Bülbül
30.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün,
Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde şehit olan Tayfun
Özköse'ye Allah'tan rahmet dilediğine, Mustafa Pehlivanoğlunun ölüm
yıl dönümüne ve Pakistan'ın
Belucistan eyaletinde meydana gelen deprem nedeniyle Pakistan devletine
başsağlığı dilediklerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde 7 Ekim 2021
tarihinde teröristlerce yapılan roketatarlı saldırıda
kahraman askerimiz Tayfun Özköse şehit olmuştur. Bizleri derin bir
acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz
şehidimize Allahtan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı
Kuvvetleri ile aziz milletimize başsağlığı ve sabır
dileriz.
Mustafalar ölür, Allah davası ölmez,
milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi
yakındır, zafer her zaman Allaha inananlarındır. diyerek
idam sehpasına cennet bahçesine girer gibi yürüyen, 7 Ekim 1980de daha 22
yaşında, 12 Eylül askerî cuntası tarafından idam edilen
Mustafa Pehlivanoğlu'nu vefatının 41inci yıl dönümünde
rahmet ve minnetle anıyorum.
Sayın Başkan, son olarak bu sabaha
karşı yerel saatle 03.20 sularında Pakistan'ın Belucistan
eyaletinde meydana gelen depremde 6sı çocuk 20 kişinin
hayatını kaybettiği, 300ün üzerinde kişinin
yaralandığı, çok sayıda evin
yıkıldığı ve toprak kaymalarının olduğu
ifade edilmektedir. Yaşanan deprem nedeniyle dost, kardeş Pakistan
halkına, Pakistan devletine başsağlığı
dileklerimizi ve geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Beştaş, buyurun
lütfen.
31.-
Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, Boğaziçi Üniversitesindeki basın
açıklamasında gözaltına alınan öğrencilere, Boğaziçi Üniversitesinin doğal sit alanı
statüsünün değiştirilmesine,
İzmir ve Manisada bazı dernek üyelerinin gözaltına
alınmasına ve Şanlıurfa Halfetide halka HDPye karşı
tutum almaları yönünde baskı yapıldığına ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine
yönelik hukuksuzluk ve haksızlık bitmiyor. Bugün bile dün tutuklanan
2 Boğaziçili öğrenciyle ilgili yapılmak istenen basın
açıklamasına çok sert müdahale edildiğini ve şu ana kadar 9
öğrencinin gözaltına alındığını
öğrendik. Boğaziçili öğrenciler aslında sadece kendi
eğitim ve öğrenim haklarını ve demokratik
haklarını talep ettikleri için aylardır büyük bir baskı
altında tutuluyorlar öğretim görevlileriyle beraber. Tabii ki bunun
sebebini biliyoruz. AKP Genel Başkanı en son 5 Ekimde
yaptığı konuşmada Boğaziçili öğrencileri
terörist diyerek aslında tekrar tekrar hedef gösterdi ve sonrasında
da maalesef bu gözaltı operasyonları başladı. İşte,
bu öğrencilerin, sadece Boğaziçili öğrencilerin değil,
diğer bütün öğrencilerin hedef gösterilmesi aslında en ufak bir
muhalefete, demokratik talebe ne kadar büyük bir tahammülsüzlük olduğunu
da ortaya koyuyor. Biz, Boğaziçili öğrencilerin, dün tutuklanan 2
öğrencinin dediği gibi Mücadeleye devam edeceğiz. ve
yakın zamanda onlarla da görüşeceğiz demek istiyorum.
Boğaziçi Üniversitesiyle ilgili diğer bir
sorun: Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayıyla
Boğaziçi Üniversitesinin doğal sit alanı statüsünün 7 Eylül 2021
tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak değiştirilmesi maalesef
gündemde. Bu da baskının başka bir boyutu tabii ki. Yüz
altmış yıllık kampüsün sit alanı, sit durumu neden
değiştiriliyor? Bu sorunun cevabını gerçekten merak
ediyoruz. Rektöründen izah yok, YÖKten izah yok, Cumhurbaşkanından
izah yok. Ve hâlbuki Boğaziçi Üniversitesinin kampüsü Türkiyenin en iyi
kampüslerinden bir tanesidir ve o sit alanına dokunulmasını,
Boğaziçi Üniversitesinin sit alanının değiştirilmesini
kabul etmiyoruz. Ve bu anlayışla hiçbir yere
varılamayacağını ifade etmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sözlerinizi tamamlayın.
Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Tarihî
dokunun bozulması, ülkenin güzide eğitim kurumlarının
içinin boşaltılması hiçbir şekilde kabul edilemez.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin kayyuma karşı
vermiş olduğu direnişi kesinlikle destekliyoruz,
yanlarındayız.
Sayın Başkan, ev baskınları,
hukuksuzluk, keyfiyet bitmiyor. Bugün de İzmir ve Manisada 70
yaşındaki bir barış annesi Şükriye
Kızıldağın da aralarında olduğu 16 kişi gözaltına
alındı. Bunlar kim? Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile
Dayanışma Derneği üyeleri, Din Adamları
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyeleri, bir de
Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin, buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Hakikaten bu gözaltı operasyonlarıyla iktidar hâlâ bir yerlere
ulaşabileceğini düşünüyorsa yani onlara kötü haber vereyim,
böyle bir ulaşma olmayacak, kaybedecekler çünkü bu hukuksuzluk hiç kimseye
kazandırmadı bugüne kadar, zulüm hiç kimseye kazandırmadı,
bu iktidara da kazandırmayacak.
Son olarak şunu söyleyeceğim Başkan:
Halfetide partililerimize Çadır kurun. baskısı
yapılıyor, çok açık söylüyorum, yanımda Urfa
Milletvekilimiz de var ve trajikomik bir hâle düşülüyor. Ne diyorlar?
Gözaltı politikası. Ve şunu yapıyorlar: HDPlilerin,
partililerimizin ziyaret ettiği esnaf tehdit ediliyor, bayrak asma
zorunluluğu getiriliyor ve en son aldığımız bilgiye
göre polisler onlarla pazarlık yapıyor. Pazarlık konusu da
şu: Sizi serbest bırakalım, siz de HDP binasını
taşlayın, yöneticilerine küfredin, bina önünde de çadır kurun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Bitiriyorum.
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) HDP
önünde de çadır kurun. teklifinde bulunuyorlar. Sorsak tabii ki AKP
sıralarına, sabaha kadar hak hukuk demagojisi yapıyorlar ama
iktidarın düştüğü durum tehdit, şantaj ve çadır. Bunun
gerçekten kabul edilebilir bir yanı var mı? Bütün Meclise soruyorum.
Partimizin önünde çadır kurulması için benim vekili olduğum
Siirt de dâhil binlerce aileye gidilerek HDPye karşı tutum
almaları, desteklememeleri yönünde sadece telkin değil, şantaj
var, tehdit var ve para teklifi var. Yani bunların binlercesini getirip
yani mahkeme olsa getirip dinletelim diyeceğim. Bu yoldan vazgeçin
diyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu
sataşmadan söz istiyor musunuz kürsüden?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Geliyor efendim.
BAŞKAN Peki.
Sayın Özel
32.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Fırat
Kalkanı Harekâtı bölgesinde şehit olan Tayfun Özköse'ye
Allah'tan rahmet dilediğine, Mustafa
Pehlivanoğlu ve Necdet Adalı'nın ölüm yıl dönümlerine,
12 Mart ve 12 Eylül darbelerinin yarattığı
mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğine, Süleyman Soylunun polis ve
jandarma adaylarına siyasi propaganda yaptığına, 3600 ek
gösterge konusunda verilen ve tutulmayan sözleri kendilerinin yerine getireceğine,
Boğaziçi Üniversitesinde tutuklanan ve gözaltına alınan
öğrencilere, Rönesans Holdingin sahibi Erman Ilıcakın vergi
cennetlerinde yaptığı bağışa, Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyelerine
verilen limitsiz kredi kartlarına ve USHAŞ'ta 100 bin TL limitli
kredi kartı verilen kişinin isminin açıklanması
gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
teşekkür ederim.
Öncelikle Fırat Kalkanı Harekâtı
sırasında şehit olan Deniz Piyade Sözleşmeli Erimiz Tayfun
Özköseye Allahtan rahmet, ailesine ve tüm milletimize
başsağlığı diliyorum.
Sayın Başkan, 12 Eylül faşist askerî
darbesinin ülkemizi onlarca yıl geriye götürmüş olduğunun en
önemli kanıtlarından bir tanesi 50 kişinin o dönemde idam
edilmesidir. İdamların ilklerinden olan Mustafa Pehlivanoğlu ve
Necdet Adalının bugün ölüm yıl dönümleri. 7 Ekim 1980de bir
sağdan bir soldan diye sol görüşlü Necdet Adalıyı ve
sağ görüşlü Mustafa Pehlivanoğlunu aynı gün infaz
etmişlerdi. İdamlara karşı olan bir siyasi parti olarak hangi
görüşten olursa olsun 12 Eylül cuntasının idam ettiği, hapishanelerde
çürüttüğü, işkenceden geçirdiği o genç nesle bir borcumuz
olduğunu hatırlatmak isteriz.
27 Mayıs 1960 darbesine ilişkin Yüksek
Adalet Divanının verdiği kararları yok hükmünde sayan ve
ortadan kaldıran bir kanun teklifi bu Parlamentoda geçtiğimiz dönem
hızla yasalaşmıştı. Bunu anımsatarak 12 Mart ve
12 Eylül darbelerinin ardından yaşanan mağduriyetlerin de
giderilmesi noktasında Parlamentoyu bir adım atmaya davet ediyoruz.
Sayın Başkan, geçtiğimiz hafta 3600
ek göstergeyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi 360 derece bir kampanya
başlattı ve verilen sözleri hatırlatmak için tüm mecralarda, tüm
temsilcileriyle kampanyalar yaptı, söylemlerde bulundu ve Genel
Başkanımız da 3600 ek gösterge sözünün tutulmamasından
mağdur olan emekli polislerle bir araya geldi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Adalet ve Kalkınma
Partililer Efendim, polisi siyasete alet etmeyin. dediler. Emekli polis, emir
komuta altında değil, çağrıldığında ister
gider ister gitmez ama o eleştiriyi yapanlar bir baksınlar
bakalım, suç işleri bakanımız Sayın Süleyman Soylu
salı günü Kastamonu Polis Meslek Yüksekokulunun yemin töreninde, dün de
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinin eğitim yılı
açılışında konuşuyor. Emir altında, yemin etmezse
göreve başlayamayacak, gel deyince gelen, otur deyince oturan genç
polislere, jandarmalara, Sahil Güvenlik çalışanlarına,
mensuplarına çıkıp parlamenter sistemi yerden yere vurup, bunu
isteyen partilere hakaretler edip başkanlık sistemini öven siyasi
pozisyonunu anlatıyor. Ya, polise siyaset yapmayacaksanız emekli
polisle kahvaltı yapanlara değil, polis adayına, asker
adayına, göreve başlamak üzere olan polislere propaganda yapan
Süleyman Soyluya bakmak gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bugün 3600le ilgili Adalet ve
Kalkınma Partisi Genel Başkanı Hukuki altyapıyı
çalışıyoruz, 2022 sonu. demiş. Yıllar önce
verdiği bir söz için 2022 sonu. demiş. Bir kere şu var: Hukuki
altyapı burası, 3 maddelik kanun. Doğan Kubatla oturalım,
on beş dakikayı bulmaz yazarız. Şu cetveldeki şu
katsayının 3600 olarak değiştirilmesi. Bitti gitti,
yürütme yürürlük; ne hukuki altyapısı? Biziz hukuki altyapı.
BAŞKAN Yani bizimle oturursanız olmuyor
mu, sadece Doğan Kubatla mı?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Efendim, tarafsızlık
makamında olduğunuz için böylesi daha münasip. Ama bunun
şakası yok, hukuki altyapıya ne gerek var? Göstergeyi 3600e
çıkaracağız: Kabul edenler
Etmeyenler
2022 sonu
Doğrudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak)
Diğerleri ne olacak, diğerleri?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) 2022 sonunu işaret etmesi
şundan, seçim 2022de olacak ya, diyor ki: Bu Cumhuriyet Halk Partisi
iktidara gelir, 2022 sonuna varmadan da 3600ü verir. Bizim üzerimizden kimse
müjde vermesin, söz bizim sözümüz, o sözü biz tutacağız, bunu
söyleyelim.
Şimdi, tatsız bir husus: Boğaziçinde
yine 2 tutuklu, bugün arkadaşlarının tutuklanmasını
protesto etmek isteyen öğrencilere saldırı ve 9 gözaltı
Arkadaşlar, on dokuz yıl önce Yasaklara karşı
geleceğiz. diyenlerin
Ya, dünyanın her yerinde üniversite
öğrencisi gider, basın açıklaması yapar; nasıl
Yaptırmayız. diyebiliyorsunuz, buna nasıl sessiz
kalıyorsunuz, gerçekten anlamak mümkün değil. Geçen sefer kriminalize
ettiğiniz, Terörle irtibatı var. dediğiniz 524 öğrencinin
524ü mahkemelerde aklandı; haklı çıktılar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Şu Boğaziçi
nefretinden artık uzak durun, öğrencilerle polisimizi karşı
karşıya getirmekten, öğretim görevlilerinin
karşısına polis dikmekten vazgeçin. Yıl 2021, Türkiyeyi
dünyaya rezil etmeye hakkınız yok.
Sayın Başkanım, Rönesans Holdingin
yani sarayın müteahhidi Erman Ilıcak -Rönesans Holdingin sahibi-
vergi cennetlerine giden parayı doğruladı. Türkiyede vergi
vermediğine bir masumiyet kazandırmak için de 1 milyar TL
bağış yaptık orada. dedi. Bağışı
burada yapmamış, orada yapmış; kime yapmış, bunu
açıklasın. 16 milyar lira kamu ihalesi almış birinin vergi
cennetinde bir şahsa 1 milyar TL bağış yapmış
olması bu Meclisin konusudur; bu açıklanacak, bunun peşinden
gideriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN İsterseniz son kez açayım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Belki bir kez daha zahmet
verebilirim efendim.
BAŞKAN Buyurun.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Güneş, ben ne
yapabilirim ki? Ben teklifimi yaptım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ayrıca, Sayın
Başkanım, bir de şu husus var: Ziraat Bankası Yönetim
Kurulu için Sayın Güneş, bir iddiada bulundum geçen sene, Bu
arkadaşlara -isimlerini de saydım- limitsiz kredi kartı vermişler.
dedim ve toplam 3 milyon TL harcanmış, Sayıştay Göster.
demiş, Gizli bilgi, veremeyiz. Neye göre verdiniz? Yönetim Kurulu
kararıyla. İsimlerini saydım, döktüm. Ahmet Genç aradı
Böyle bir kart doğru, ben kullanmadım. Faruk Çelik açıklama
yaptı: Ben böyle bir harcama yapmadım. Serruh Kaleli aradı,
dedi ki: Böyle bir kart veriliyor, doğru bulmadım, teslim
almadım. Geriye kalan Yusuf Dağcan, Hüseyin Aydın, Yusuf
Bilmez, Feyzi Çutur, Mahmut Kaçar, Mehmet Nihat Ömeroğlu, Gülnur Aybet,
Fatih Mehmet Doğan; kimi Cumhurbaşkanı danışmanı
kimi önceki ombudsman kimi yönetim kurulu üyesi kimi eski milletvekili.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu arkadaşlardan hâlâ ses
yok. Bu limitsiz kartı bu 3 kişi Kullanmadım, almadım.
diyor, çizdik üstünü onların. 3 milyonu hanginiz harcadı, nerede
harcadı açıklayın. Hâlâ susuyorlar.
Bir de USHAŞ
Bu millet canıyla
uğraşırken yapılan PCR testlerini 30 liradan alan, sonra
yakalanan; şimdi, Bakanlığın o testi 9,8 liraya
aldığı, 10 liraya aldığı testi aynı günlerde
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün 6,73ten
aldığı USHAŞta yönetim kurulu kararıyla bir
kişiye 100 bin TL limitli kredi kartı vermişler. Bu kişinin
isminin açıklanması, harcamanın ortaya dökülmesi lazım. Bu
kurumu KHKyle kurdunuz, kamu sermayeli kurum; başına
yandaşları koydunuz, PCR testinden yolsuzluk yaptılar, görevden
alındılar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum artık.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Şimdi, kurumdan birisine
100 bin liralık kredi kartı, bunun açığa çıkması
lazım.
Teşekkür ederim Sayın Başkan. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu...
33.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde
şehit olan Tayfun Özköse'ye Allah'tan rahmet dilediğine, Kastamonu
Bozkurttaki HESin sel felaketine neden olduğu iddiaları nedeniyle
CHPli yöneticilerin özür dilemesi gerektiğine, memurlara 3600 ek gösterge
verilmesini hukuki olarak hüküm altına aldıklarına, İstanbul
Büyükşehir Belediyesinde işten çıkarılan işçilere, 1-7
Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftasına, PKK elebaşının
şantaj ve tehditleri sonucu CHP, İYİ Parti ve HDPnin
parlamenter sistemi talep ettiğine, Mustafa Pehlivanoğlunun ölüm
yıl dönümüne ve bütün darbelerin faillerini kınadığına
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; hepinizi hürmetle muhabbetle selamlıyorum.
Sayın Başkanım, herhâlde
eleştirilere cevap verecek nitelikli bir süre takdirinde bulunursunuz;
fazla değil, eşit süre istirham ettiğimi işinizi de
kolaylaştırmak noktasında ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN Efendim, süre sizin, ne kadar
istiyorsanız.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İstirham ederim, eşit süre...
BAŞKAN Bugün gayet demokratik,
istiyorsanız on beş dakika
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İstirham ederim, eşit süre...
ALİ ŞEKER (İstanbul) Zaten
yarısını kullandı Sayın Başkanım.
BAŞKAN Yani, çok fazla mı verdim
Sayın Özele, onu mu kastediyorsunuz?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Efendim, gerekli toleransı gösterdiniz, çok
demokratik bir yaklaşım sergilediniz. Yani biraz da ona...
BAŞKAN Ya, bana kalsa ben Grup Başkan
Vekillerine bugün söz vermeyecektim zaten de yani...
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sonuçta bunu başından söyleyelim. Çünkü kendi
uzun konuşmalarına değil de bizim konuşmalarımıza
atıf yapıldığı için ben bu marjla konuşmamı
başlatıyorum.
BAŞKAN Buyurun.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Bir dakika
geçti bile.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Fırat Kalkanı bölgesinde şehit olan Tayfun
Özkese kardeşimize Allahtan rahmet ve mağfiret diliyorum.
Milletimizin başı sağ olsun. Bu münasebetle din ve devlet, vatan
ve millet müdafaası için şehit düşen bütün şehitlerimize
gönülden rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı
diliyorum. Makamları cennet ve ali olsun, Allah onlardan ebediyen
razı olsun.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki
feda?
Şüheda fışkıracak,
toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı
alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. diyen
Mehmet Akifin istiklal mücadelesini yapan şehit ve gazilerin
torunları olarak bu duyguyu, şehitlik duygusunu hep beraber
taşıdığımızı ifade etmek istiyorum.
Değerli Başkanım, değerli
milletvekilleri; tabii, birçok eleştiriler getirildi, birçok iddialarda
bulunuldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ben bunlara cevap vereceğim ve kendi gündemimi de
ortaya koyacağım.
Öncelikli olarak şunu ifade edeyim ki dün
burada bir tartışma yaşandı; CHPliler Kastamonu
Bozkurtta HESle ilgili, HESin sele sebebiyet verdiğiyle ilgili herhangi
bir açıklama yapılmadı, bunu ispat ederseniz özür dileriz.
demişlerdi; CHPli Hasan Baltacı ve Ali Öztunç bunlara ilişkin
açıklamalarda bulunmuştu. Bugün sosyal medyada da paylaştım
ve görüntüleri ortaya koydum, Sayın Engin Altay orada, Bozkurtta diyor
ki: Ayancıkı tomruk deposu, Bozkurtu HESler bitirdi. Bunu herkes
bilsin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Allah Allah
HES
patladı...
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı)
Dolayısıyla net bir şekilde görüntüler
paylaşılmıştır. Sizlerden, CHPli Özgür Özelden, Ali
Öztunçtan ve Hasan Baltacıdan, CHPli yöneticilerden kamuoyuna bir özür
bekliyorum, milletvekillerimizi de doğru bilgilendirmelerini istirham
ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MURAT ÇEPNİ (İzmir) HESler tüm
Karadenizi bitirdi, Allah Allah.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Kendileri, İspatlarsanız özür dileriz.
dediler, ispat ortada. Yalanlayacaklarsa buyursunlar devam ederiz.
Değerli milletvekilleri, bunun
dışında, 3600 ek göstergeyle ilgili, biz memurlarla
yaptığımız toplu sözleşmede net bir şekilde
hukuki hüküm altına aldık, memur sendikaları ile Çalışma
Bakanlığımız bunu mutabakat zaptına hukuki metin
olarak geçirdi. Siz ta nerelerdesiniz? Öyle yapacak mısınız,
böyle yapacak mısınız? derken, Hiçbir şey
yapmadınız. derken bunların hepsi hukuki metne girdi ve bizim
verdiğimiz sözler sizin verdiğiniz sözlere benzemez.
13 bin işçinin kapı önüne
konulmasıyla ilgili namus sözü verenler Asla işçileri belediyelerden
atmayacağız. diyenlerin sözleri
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığından 13 bin işçi kapı önüne konuldu, 45
bine yakın işçi göreve getirildi; yüzde 35, yüzde 15
oranlarıyla, kendi aralarında ulufe dağıtma
oranlarıyla bu HDP, İYİ Parti ve CHP arasındaki bileşenler
bunları gerçekleştirdi. Siz söz vermiştiniz, namus sözü, Hiçbir
işçiyi çıkarmayacağız. diye ama sözünüzü çiğnediniz.
Biz bugüne kadar hangi sözü verdiysek hepsini gerçekleştirdik. 3600le
ilgili de herkes müsterih olsun, bu konuda en ufak bir tereddüt yoktur; her
sözümüzü gerçekleştirdiğimiz gibi bu sözümüzü de gerçekleştireceğiz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Bravo,
helal olsun!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sonuç itibarıyla, Din Görevlileri Haftası
olması münasebetiyle -aldığım notlar arasında onu da
ifade etmek isterim- Din Görevlileri Haftasını bütün din görevlilerimiz
adına tebrik ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin, buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Allah kendilerine hayırlı hizmetler,
sağlıklı ömürler ihsan etsin inşallah, milletimize
irşat vazifelerini en güzel şekilde yapmak nasip olsun. Bu vesileyle
bütün memurlarımıza, bütün bürokratlarımıza da
sağlık, afiyet diliyorum.
Bu manada milletimizin derdiyle dertlenecek,
milletimizin sorunlarına çözüm odaklı bakacak bir şekilde
bürokrasinin, milletin emrinde olan AK PARTİ Hükûmetinin ortaya
koyduğu hedeflerin gerçekleştirilmesi için canla başla, büyük
bir hizmet aşkıyla çalışmaları gerektiğini de
yüce Meclisten hatırlatıyorum.
Denildi ki: İktidar şantaj yapıyor,
tehditte bulunuyor. vesaire
Kim şantaj ve tehditte bulunuyor, onu
söyleyeyim, PKK elebaşısı; PKK elebaşısı
şantaj ve tehditte bulunuyor. Kime?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İstanbul seçmenine.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şantaj ve tehditte bulunan PKK
elebaşısı diyor ki: HDP bizim kontrolümüzde, CHP de HDPye
muhtaç. İYİ Partiyle olan ilişkiyi de CHP üzerinden HDPyle
ilişkilendirmek suretiyle denklemi kurmuşlar. Beraberce, hep beraber
parlamenter hükûmet sistemini ortaklaşa ortaya koyuyorlar. Aslında,
orada, parlamenter hükûmet sistemiyle ortaya koydukları şey ne,
biliyor musunuz? Bu bileşenlerin, yamalı bohça ittifakı
bileşenlerinin, birisi diyor ki: Ben Cumhurbaşkanı olacağım.,
birisi diyor ki: Ben Başbakan olacağım.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Sen ne olacaksın, sen?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Birisi Cumhurbaşkanı Yardımcısı
olacağım, bakanlık isterim ha. diye oradan hepinize
değneği gösteriyor ve aranızda ulufe dağıtımına
giriyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Burada asıl önemli olan şey ne biliyor musunuz?
Parlamenter sistemi talep edenlerin ortak noktası şu: Milletin
doğrudan Cumhurbaşkanını seçme hakkını geri almak
istiyorlar. Bu millî egemenliğin, kayıtsız şartsız
kendisine ait olduğu bu hak ve yetkinin doğrudan millete verilmesine
bu zillet ittifakı maalesef rıza göstermemiş.
HÜDA KAYA (İstanbul) Ayıp, ayıp!
Gerçekten ayıp! Yani oturduğunuz sıralara ayıp!
(İYİ PARTİ sıralarından
Ooo sesleri)
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana)
Şaşırdı, şaşırdı.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Niye? Çünkü bu ittifak millete bu hakkı çok
gördüğü için.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Kavgada
söylenmez bu.
HÜDA KAYA (İstanbul) Çok ayıp, çok!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Millete bu hakkı çok görenlerin, bu hakkı
tanımayanların hakikaten millete söyleyecekleri söz olamaz.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Milletin
seçtiği belediye başkanları ne olacak?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Milletimiz bunu maşerî vicdanında
tartacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Devam edin lütfen.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Madem
halkın iradesini bu kadar önemsiyorsun belediye başkanları ne
oldu yani?
MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Bir tek sizin
oylarınızı millet belirliyor, bizim
aldığımız oylar zillet
Biz milletten oy almıyor
muyuz?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu konuyla ilgili, asla ve kata, milletimizin hepsini, 84
milyon insanımızın tamamını kucaklayarak ifade
ediyorum; bütün seçmenleri, bütün seçmenlerin hepsini kucaklayarak hitap
ediyorum
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Belediye
başkanları ne oldu, belediye başkanları?
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) -
Kayyumları da açıklayın.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Onların demokratik seçimleri, talepleri, reyleri,
oyları istediği şekilde tecelli edebilir, başımız
üstünedir.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Ama
Kayyum atarız. diyorsun yani.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Demokratik sonuçlar hepimizi hukuken de siyaseten de
ahlaken de bağlar.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa)
Kayyumlarınıza da bir açıklık getirseydiniz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ben, bu partilerin tabanlarından kopuk
yönetimlerine, zihniyetlerine söylüyorum söylediğim her şeyi;
kandırıcı, takiyeci, aldatıcı yöneticilere söylüyorum:
Hiç kimse seçmene, millete bir şey söylediğimize dönük bir
çarpıtmada bulunmasın, bulunamaz.
Evet, değerli arkadaşlar, bu konuyla
ilgili gerçekten
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, devam edin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Başkan, bize Kısa tutun. dediniz. Bize Kısa tutun. dediniz,
biz kısa tuttuk.
BAŞKAN Bir tur daha yaparız.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şöyle: 12 Eylülde gerçekten
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) Yirmi
yıldan beri anlatamadılar, bugün anlatacaklar(!)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) 12 Eylül idamlarında Mustafa Pehlivanoğlu ilk
idam sehpasına giden insanlardan; bu vesileyle, tekraren kendisine
Allahtan rahmet ve mağfiret diliyorum.
Bütün, haksız ve hukuksuz olarak bu darbelerin
ortaya koyduğu hukuki neticeleri, onların
yanlışlıklarını buradan tekrar
kınadığımı ifade ediyorum. Hiçbir darbe millet
iradesini askıya almak suretiyle meşru olamaz.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Bence de.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bütün darbeler gayrimeşrudur.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Doğru, sizin yaptığınız da öyle.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu noktada, gerçekten, darbelere karşı hep
birlikte vaziyet almamız gerektiği ortadadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Millî iradenin tecelligâhı olan bu çatı
altında, tekrar, 1960 darbesi, 1980 darbesi, 28 Şubat darbesi ve
özellikle 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi, bütün bu darbelerin
faillerini buradan kınadığımı ifade ediyor; her ne
pahasına olursa olsun her zaman millî iradeye, hukuka, demokrasiye
canımız pahasına sahip çıkacağımızı
bütün dünyaya hatırlatıyor, hepinize selam ve hürmetlerimi sunuyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Özel, buyurun.
34.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
konuşmanın cevap verilebilir kısımlarına cevap
vereceğim; bir de cevap verilmemesi, tebessüm edilmesi gereken
kısımlar var, onları milletin takdirine
bırakırız.
Şimdi, dünkü tartışma şuydu:
Bozkurtta hakikaten bir yalan atıldı -siz de oradan teyit ettiniz- o
yalan şuydu: HES patladı, sel oradan geldi. diye; bunu ilk,
İhlas Haber Ajansı geçti, çok net. 26ncı Dönem AK PARTİ
milletvekilinin de bu haber ajansına kaynak mı olduğu, onu
kaynak mı aldığı konusunda bilgimiz yok, beyanı var
HES patladı. diye. Bizim arkadaşlarımız, heyetimiz
oradaydı; bizim arkadaşlar dedi ki: Bizim böyle bir
beyanımız olmadı. Olabilir de, ha, İhlas Haber Ajansı
bunu geçer, sizin milletvekili derse yanılırsınız orada, o
dakikalarda onu doğru kabul ederseniz. Ama Allahtan, videoyu da izledim,
hiç öyle bir şey yok; Engin Altay anlatırken diyor ki Bozkurtu da
bu HESler bitirdi. HES patladı. demiyor ama yaşanan bu facia
İşte, ne var? Toprak kayması var, dere kapanmış, o
olmuş, bu olmuş... Ya, bu HESler bütün Karadenizi bitirdi, bütün
dereleri bitirdi, bütün memleketin en güzel yerlerinde yaşamı
bitirdi, bunu hep söylüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama bizim HES patladı.
diye bir beyanımız yok. Ama İhlasın ve 26ncı Dönem
AK PARTİ milletvekilinin beyanını esas kabul edip diyebilirsin
de yanlışlıkla ama yok. Dediysek özür dileriz. dedik,
çıkardığı metin Bozkurtu HESler bitirdi. Yok öyle bir
şey.
Onun dışında, siyaset olur,
eleştiri olur, bazen ağır eleştiriyle hakaret
sınırı aşılır ama bu, siyasiler arasında
olur. İttifakımız adını milletten alıyor. Sen
millete zillet yakıştırması yapmaya başlarsan bu,
siyasi iktidarın gücünden değil, tükenmişliğinin
itirafından başka bir şey değildir. (CHP ve İYİ
Parti sıralarından alkışlar) Allah
yardımcınız olsun. Bundan sonraki süreçte daha çok
çirkinleşeceğiniz ve çirkefleşeceğiniz
anlaşılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Artık bundan önce
iktidara öğüt olarak verilmiş öğütleri üstümüze
alırız. Türkiye'de psikolojik iktidar el değiştirmiştir,
siyasi iktidarın el değiştirmesi için kendine zillet diye
lakap takılan millet gün saymaktadır, seçimi beklemektedir.
Teşekkür ederim. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Hakkımı mahfuz tutarak, cevap hakkımı
mahfuz tutarak, müsaade ederseniz, değerli arkadaşlardan sonra ben
topluca cevap vermek istiyorum.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Niye efendim? Ona kendisi karar veremez ki.
BAŞKAN Efendim?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Söylesin
Başkanım, söylesin.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Eğer bir itirazı varsa beyanını ifade etsin.
BAŞKAN Arkadaşlar
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Olabilir.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Yani bizden sonra söz hakkını kullanacağına
dair
yani, o, sizin yetki alanıza giren bir şey.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şimdi söyleyeyim efendim o zaman. Sataşmadan
dolayı ben, rica ediyorum
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Böyle bir şeye müsaade
Buyursun ne söylüyorsa söylesin,
bana da özelden cevap versin.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şu anda o zaman kullanayım hakkımı
efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Kullan tabii.
BAŞKAN Ne söyledi, ne sataştı, ben
duymadım?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şimdi, söylemediğimiz, kastetmediğimiz
manalar itibarıyla Millete zillet dediniz. dedi. Millete zillet
demedim ben, çok açık.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Kastettiğini anlatsın efendim. Kastettiğini
anlatsın, ben sonra cevap vereyim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Adını milletten
alıyor. Mesela ben Cumhura küfür ittifakı demem yani.
Ayıptır yani!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ben millete zillet demedim.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) Kime dedin?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bana Millete zillet dediniz. diye sataştı.
BAŞKAN Buyurun, kürsüden iki dakika.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Sayın Başkanım, kendisinin söylediği birçok
şeyi anlayamadım. Bir kısmı tefsire tabi, bir
kısmı da kendi teviliyle ortadan kalkabilir, ona göre konuşacağım.
VII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklaması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
şunu çok açık bir şekilde ifade edeyim ki herkes önce hakikatin
peşinde olmalı, yalanın peşinde değil. Yalan
siyasetine, bizzat yalanın mücessem hâle geldiği bir noktaya
özenilmemeli.
Sonuç itibariyle, kendi tabanlarını dahi
kandıran ittifaka dönük bir değerlendirme yaptım. Asla ve kata
bunun dışında da başka bir değerlendirmem olmadı.
Tutanaklardan da biraz evvel ki konuşmamdan da bunu görebilirsiniz.
Şimdi, hakikaten, PKK Kürt diyerek
aldattı, FETÖ hizmet diyerek aldattı, siz de millet ittifakı
diyerek milleti aldatıyorsunuz; vurguladığım şey buydu
Sayın Özel, vurguladığım buydu.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) İkisi de seni kandırdı, seni!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Diğer konuyla ilgili ise, Sayın Ali Öztunç Evet, Ayancıktaki
tomrukla ilgili bir şey söyledik ama HESle ilgili bir şey
söylemedik. dedi. Ve sizin milletvekiliniz Sayın Baltacı,
baltayı taşa vurdu aslında ve dedi ki... Kendisi, Vali Bey ve
Tarım Bakanı HESin patlamadığını ifade etti,
onlarla uğraştı yani doğru bilgi vermelerini eleştirdi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Allah, Allah!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Tutanaklara bakın, tutanaklara bakın ve şunu dedi: HESle
ilgili hiçbir şey söylemedik. Bizim böyle bir, HESle ilgili....
Sebebiyet veren HEStir. diyen sizin Grup Başkan Vekiliniz. Net bir
şekilde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Öyle demedik biz, biz öyle
demedik! Biz HES patladı. demedik.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Hep beraber videoya da bakabilirsiniz, izleyebilirsiniz.
Kamuoyunun bilgisine sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu,
süreniz doldu.
HÜDA KAYA (İstanbul) Mahvettiler şehri,
kalkmışlar HESi tartışıyorlar. Bir şehir yok
oldu. Yaptıkları suçları düşünmüyorlar HESi
tartışıyorlar.
BAŞKAN Sayın Dervişoğlu,
buyurun.
VI.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
35.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlunun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında kullandığı bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Aslında, bu ifadelere böyle kapsamlı bir
cevap vermeyi yerinde bulmuyorum, zira Sayın Akbaşoğlu kendini
tarif ediyor söyledikleriyle, kendini ve mensubu bulunduğu zihniyeti tarif
ediyor. O sebeple böyle çok kapsamlı cevap vermek niyetinde değilim
ama onu bir yanılgıdan kurtarmak gibi bir vazifem var gördüğüm
kadarıyla çünkü beyefendi kendisini hakikat zannediyor. Hakikat olunmaz
Sayın Akbaşoğlu, hakikat aranır. Hakikat, yalanla, riyayla,
iftirayla da aranmaz; hakikat, grup toplantı salonlarına LED
ekranları koyarak orada algı yaratmak, yalanla algı yaratmak,
sonra da yarattığı algıyı yönetmeye
kalkışmakla da aranmaz.
METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) Sizin
için de geçerli mi?
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Tabii, benim için de geçerli, herkes için geçerlidir, sizi de
kapsar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Dervişoğlu.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Şimdi, PKK şunu kandırdı. FETÖ bunu
kandırdı." diye söylüyorsunuz. Hem PKK hem FETÖ önce sizi
kandırdı. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar) Dolayısıyla biz ham, hımbıl, anlama,
kavrama, yorumlama kabiliyeti olmayan adamlardan sayılmıyoruz. Bizi
aldatmak ve kandırmak öyle çok kolay değil. Aslında siz
aldatılıp kandırılmışlar da değilsiniz,
işinize geldiği için öyle davrananlardansınız.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) O
sebeple İYİ Partiye doğru eleştiri serdederken hassaten
özen göstermenizi temenni ediyorum. Yani öyle boş
Şu olabilir
yalnız: Bize dersiniz, hatibiniz gecikecektir, siz de Meclisteki
tartışmalarla zaman kazanmak için dolu boş gündem
yaratacaksanız bunu kendinize yapmanıza gerek yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Açalım mikrofonu.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Gelin, bizden rica edin, biz de gereğini yerine getirelim.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Acele etmeyin, daha çok Grup
Başkan Vekillerinin söz talepleri var. Yani, sabaha kadar buradayız.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Tabii, buyurun.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Mesele yok Sayın Başkan.
Benim süre hâlâ çalışıyor
Başkanım.
BAŞKAN Kapatırız.
Sayın Beştaş, buyurun.
36.-
Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında
kullandığı bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Doğrusu, milleti doğrudan zillet ilan
etmek meselesini ben milletin takdirine bırakıyorum.
BAŞKAN Öyle yapmadığını
söyledi.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Halkın takdirine bırakıyorum. Yani bu sadece burada söylenmiyor,
gece gündüz bütün TV kanallarında, medyalarında zillet
ittifakı diye, zillet diye bir dildir tutturmuşlar, gidiyorlar.
Oysaki bu -tırnak içinde- zillet dedikleri halk, sandıkta
kendilerine çok yakın bir zamanda gerekli cevabı verecek. Çok acele
etmesinler, sabırlı olsunlar ve yerel seçimlerde çok güçlü bir yanıt
aldılar, tabii ki bu yanıtın devamı da gelecek.
Ben de şunu söylemek istedim: Ya, çark etmek,
geri adım atmak, dün söylediklerini bugün inkâr etmek, yirmi dört saat
geçmeden bir konu hakkında görüş değiştirmek herhâlde bu
konularda iktidar partisinin eline su dökebilecek kimse yoktur. Bizim böyle bir
iddiamız yok, asla.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Açalım mikrofonu lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Yani
çark etmede Adalet ve Kalkınma Partisinin eline kimse su dökemez ve demin
mevkidaşım da söyledi, bunun adına da geri adıma da
değişikliğe de politikanın 180 derece dönüşümüne de
Aldatıldık. diye bir çözüm buldular ama halk hiçbir şekilde
bir aldatma ve aldatılma hikâyesine inanmıyor çünkü insan bir kere
aldatılır, iki kere aldatılır, mütemadiyen aldatılmaz
yani herhâlde onu hatırlar ve sonra vazgeçer.
Bir de şunu söyleyeyim: Biz dün
söylediklerimizin arkasındayız. Getirsinler, ispatlasınlar.
2015te HDP olarak ne dediysek bugün de aynı şeyleri söylüyoruz. Ya,
kendileri taraf oldukları çözüm sürecini bugün kapatma davasına konu
etmişler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Kendi
heyetlerinin, partilerinin, MYKlerinin taraf olduğu çözüm süreci
tutanakları bizim hakkımızda açılan hukuksuz, keyfî kapatma
davasının tutanakları. Yani bu kadar da bir iki yüzlülük olmaz
ki, bu kadar da riya ve çark etme olmaz ki! Yani bizimle mücadele edecekler
diye ne hukuk tanıyorlar ne etik tanıyorlar ne siyaset ilmi
tanıyorlar ve sonra buraya gelip bizim üzerimizden diğer bütün
muhalefete saldırı gerçekleştiriyorlar. Bizi bizim sözlerimizle
eleştirin, bizim tutum belgemizle eleştirin, bizim
programımızla eleştirin, bizim ilkelerimizle eleştirin
çünkü biz gayet şeffaf yürütüyoruz bu süreci. (HDP sıralarından
alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Efendim Sayın
Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu açıklamalar
BAŞKAN Müsaade edin, size gelene kadar
Sayın Özel var önce sırada.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yok, hayır.
BAŞKAN Çektiniz mi talebinizi?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Efendim, ben daha ne diyeyim!
BAŞKAN Talebiniz vardı burada da o
yüzden. Talebinizi çektiniz demek ki.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Pardon Başkanım,
pardon, çektim.
BAŞKAN Evet, Sayın Akbaşoğlu,
buyurun.
37.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, İzmir Milletvekili Dursun Müsavat
Dervişoğlu ile Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın açıklamalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, burada, tabii, biz, fikirler üzerinden,
zihniyetler üzerinden ve vakıalar üzerinden siyasi yorum yapıyoruz.
Konuşmamın bütünlüğüne bakınız; birbiriyle
tutarlı, düzeyli, atıflı, efendim, bir çerçeve içerisinde
kanaatlerimi ortaya koyduğum nettir. Hiç kimsenin şahsını,
bulunduğu yeri rencide etme amaçlı
konuşmadığımı ifade etmek isterim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Söylediklerinizi özür kabul ediyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Kesinlikle öyle, kesinlikle öyle.
Bakın bütün konuşmalarıma, evet,
nedir biliyor musunuz zillet ittifakı? Maalesef, Sam Amcanın
gölgesinde yapılan ittifak. (CHP, HDP ve İYİ Parti
sıralarından gürültüler) Sonuç itibarıyla, sonuç
itibarıyla, bakın, açık ve seçik bir şekilde bunu
konuştuk.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Sayın Başkanım, Sayın Başkanım,
İç Tüzüke göre iftira içeren sözleri resen yetki kullanarak nihayete
erdirmek gibi bir göreviniz var.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakın, bunu biraz evvel konuştum ve dedim ki:
Biden, Biden
(CHP, HDP ve İYİ Parti sıralından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Arkadaşlar, bir dakika,
duyamıyorum ya.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakın, Sayın Başkanım
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Bu, fevkalade tehlikeli, isnat, iftira içeren işler
yapıyor. O sebeple, lütfen, yetkinizi kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde
iftira dilinin yeşermesini engelleyiniz.
BAŞKAN Tutanakları isteyeceğim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, hem
temiz bir dille konuşmadığı için İç Tüzükteki ilgili
maddeden hem İç Tüzükün 157, 158, 159, 160, 161inci maddelerde riyaset
makamının takdirine uygun işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Ara talep ediyoruz efendim. (CHP
sıralarından alkışlar)
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Evet. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisinde, milletin kürsüsünde
namus ve şerefimiz üzerine yemin ettik.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım,
açıklamalarımı devam ettirmedim. Sayın Başkanım,
açıklamalarımı, konuşmamı yarıda kesti.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Böyle bir şey olmaz!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Konuşmamı keserek
Devam ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Böyle bir şey olmaz!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ne dediğim ortadır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Başkanım, İç
Tüzükün ilgili maddeleri size görev yüklüyor, böyle Sam Amca mem amca
diyemez!
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) Neye? Neye devam
edeceksin, iftiraya mı?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İç Tüzükün ilgili
maddelerince işlem tesis etmeniz gerekiyor.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakın, konuşmam ortadadır.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) O kürsüde -bizim kürsümüz- büyük Türk milleti de vardır.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Sayın
Grup Başkan Vekilleri; lütfen yerlerinize oturun.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Buna müsaade edemezsiniz!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bunun olması mümkün
değil!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakın, birinci cümlem
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Buna müsaade edemezsiniz!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Böyle bir şey olmaz!
BAŞKAN Müsaade eder misiniz?
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Her sözünüzün arkasında fitne fesat çıkaracak şey
var!
BAŞKAN - Müsaade edin!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Böyle bir şey olmaz!
BAŞKAN - Sayın Özel, yerinize
Sayın Dervişoğlu, lütfen!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Özür dile, geri al! Özür dile,
geri al!
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Amerikan kapısında randevu dilenen sizsiniz!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Özür dileyeceksin, geri
alacaksın!
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, konuşmamın
başında söyledim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Özür dile! Özür dile!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bidenin Muhalefeti desteklemek suretiyle Tayyip
Erdoğanı ve AK PARTİyi indireceğiz. demesine
karşı bir şey söylenmedi. (CHP sıralarından sıra
kapaklarına vurmalar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Özür dile! Özür dile! Özür dile!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
birleşime otuz dakika ara veriyorum ve Grup Başkan Vekillerini arkaya
davet ediyorum.
Kapanma Saati: 16.01
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 16.47
BAŞKAN:
Başkan Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP
ÜYELER: Emine Sare AYDIN (İstanbul), Sevda ERDAN KILIÇ (İzmir)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4üncü Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Sayın Bülbül, size söz vereceğim.
Buyurun.
38.-
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, MHP
Grubu olarak Meclis çalışmalarını temiz bir üslupla yürütme
gayreti içerisinde olacaklarına ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bugünkü oturumumuzun başında bir tatsızlık
söz konusu oldu fakat ara verildi ve şükürler olsun ki öyle kötü bir
noktaya varmamıştır ama bizim buradan şunu söylememiz
gerekiyor ki biz Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Mecliste
ağır, kaba, yaralayıcı veya hakaret içeren hiçbir sözün
söylenmesini, sarf edilmesini doğru olarak görebilecek bir yapı veya
bir parti grubu değiliz. Biz, bu noktada, Mecliste bütün faaliyetlerimizde
temiz bir üslupla, temiz bir dille çalışmalarımızı
yürütme gayreti içerisinde olacağız. Bunu buradan bir sefer daha dile
getirmek istiyoruz.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Beştaş,
buyurunuz.
39.-
Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, HDP Grubu olarak kaba ve yaralayıcı dil
kullanmama konusunda hassasiyet içerisinde olduklarına ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Doğrusu bu Parlamentoda zaman zaman bu tip gerilimler
oluyor, sıkıntılar oluyor. Kullandığımız
sözün önemi çok büyük çünkü biz burada kendi adımıza bulunmuyoruz,
temsil ettiğimiz milyonlarca halk iradesi var ve onların verdiği
temsil görevine uygun davranmak her bir milletvekilinin temel, en başta
gelen sorumluluğudur. Halkların Demokratik Partisi olarak bu konuda
azami bir hassasiyet ve dikkat içerisindeyiz. Kesinlikle kaba,
yaralayıcı bir dili kullanmama noktasında zaten bir
kararımızın olmasına gerek yok yani bu konuda parti
politikamız ve siyaset dilimiz buna örnektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ya, bu
Parlamentoda da kaba ve yaralayıcı olan, temiz olmayan dilin her
zaman karşında olduk, bundan sonra da karşısında
olmaya devam edeceğiz ve bütün milletvekillerine, parti ayrımı
gözetmeden, halk iradesine duymamız gereken saygı icabı temiz
bir dil kullanmamız gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. Herkes
sözlerine, içeriğine, sonuçlarına dikkat ederek konuşsun.
Teşekkür ediyorum.
IV.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
3.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Başkanlık Divanı olarak, kaba ve
yaralayıcı dil kullanılması durumlarında kesinlikle
İç Tüzük hükümlerinin uygulanacağına ilişkin
konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Sayın
Grup Başkan Vekilleri; herkes bilsin ki Başkanlık Divanı
olarak da bu tarz durumlarla
karşılaşıldığında İç Tüzükün hükümleri
kesinlikle uygulanacaktır. Bunu da bilgilerinize sunmak istiyorum.
Sayın Bostancı, buyurun lütfen.
VI.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
40.-
Ankara Milletvekili Mehmet Naci
Bostancının, nezaketli bir dil kullanmanın işin mahiyeti
gereği olduğuna, ittifaklar meselesini konuşurken daha dikkatli
ve itinalı bir dil kullanılması gerektiğine, Bidena
yapılan bir atıf ile sonrasında bir değerlendirme
yapıldığına ve bu tür hususlara prim vermeyen bir siyasetin
Türkiyede egemen olduğuna ilişkin açıklaması
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) Sayın
Başkanım, teşekkür ediyorum.
Benden önce konuşan 2 Değerli Grup
Başkan Vekiline katılıyorum, öncelikle bunu ifade edeyim.
Öfke, aklın celladıdır. derler,
sadece öfkelendirdiğimiz kişilerin aklı için cellat
olmayız, aynı zamanda kendi aklımızın da celladı
oluruz. Oysaki Parlamentoda hepimizin niyet ve muradı, millete hizmeti
sağlayacak tarzda yasaları müzakere etmek ve bunu da mümkün mertebe
öfkelerin, kızgınlıkların, hırsların
dışında soğukkanlı bir akılla yapabilmektir. Biz
bunu yapabildiğimiz ölçüde, burada, gerçekten de millete faydalı
olacak tarzda yasaları müzakere edebiliriz, bunun dışına
çıktığımız zamanlarda da -ki kimi vakit insanız-
bu tür zaaflar yaşanabiliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - O zaman da
konunun, nasıl mecrasından çıktığını ve farklı
bir yere taşındığını görüyoruz. Burada herkes
birbirinin yüzüne bakıyor, burada herkesin birbiriyle insani
temasları var. Partilerimiz farklı olabilir ama insan olarak
aynı atmosferi teneffüs ediyoruz. İnsanların ortak mekânlardaki
ilişkileri, iletişimleri asgari medeniyetin, asgari nezaketin
kurallarına uygun bir şekilde yürüdüğünde orada ortak bir
iş mümkündür. Partilerimiz farklı olabilir ama burada bizim, hep
birlikte yapmaya çalıştığımız ortak kanunlar,
ortak müzakerelerdir. O yüzden öncelikle bu hususlara dikkat eden nezaketli bir
dil işin mahiyeti gereği gereklidir; aynı zamanda, siyaseten de
bence doğru olan budur. Eğer söylediğimiz sözler
muhataplarımız tarafından anlaşılsın istiyorsak
onları öfkelendirecek, kızdıracak, yerlerinden fırlatacak laflar,
bizim sözlerimizin onlara sirayet edeceği, nüfuz edeceği sözler
olmaktan çıkar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - O yüzden genel
kurallara, bir kere, dikkat etmek son derece önemlidir.
Bu ittifaklar meselesinde de dışarıda
kendi mecrasında söylenen birçok söz vardır, birçok
değerlendirme vardır. Bunlara karşı burada, Mecliste bu
hususları konuşurken daha dikkatli ve itinalı bir dil kullanmak
hepimizin de boynunun borcu olmalıdır.
Bu şekilde meramımı anlatmaya
çalıştım. Değerli milletvekillerine teşekkür ediyorum.
Sağ olun Başkanım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hocam, çok özür dilerim.
Soru-cevap yapacak hâlimiz yok ama esas hassasiyet gösterdiğimiz son nokta
vardı, o kısım hatırınızdan kaçtı herhâlde.
Amerikayla ilişkilendirme, Sam amca üzerinden yapılan tahrikkâr
tutuma da bir açıklık ve telin getirecektiniz.
BAŞKAN Sayın Bostancı, buyurun.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) Şimdi,
burada, tabii, biraz önce tutanaklardan da o kısımları okuduk,
Bidena yapılan bir atıf ile sonrasında yapılan bir
değerlendirme var. Biden bu tür laflar etmiş olabilir, kendisi
Türkiyeye karşı böyle bir bakışın arkasında, bu
tür politikaların peşinde olabilir ama bizim şüphesiz
beklentimiz, gördüğümüz, gerçekliğimiz, algımız,
değerlendirmemiz asla bu tür hususlara prim vermeyen bir siyasetin
Türkiyede egemen olmasıdır. Böyle olduğunu da görüyoruz ve
bundan memnunuz.
Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederiz.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Teşekkürler efendim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
İYİ Parti Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VIII.-
ÖNERİLER
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.-
İYİ Parti Grubunun, Denizli Milletvekili
Yasin Öztürk ve arkadaşları tarafından, bazı
bakanların şirketleri aracılığıyla kamudan
haksız kazanç elde ettiklerine dair iddiaların
araştırılması amacıyla 12/7/2021 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7 Ekim 2021 Perşembe günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 7/10/2021 Perşembe
günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Dursun
Müsavat Dervişoğlu
İzmir
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ve 20 milletvekili
tarafından, bazı bakanların aile şirketleri aracılığıyla
kamudan haksız kazanç elde ettiklerine dair iddiaların
araştırılması amacıyla 12/7/2021 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerinin 7/10/2021 Perşembe günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere İYİ Parti Grubu adına Denizli Milletvekili Sayın
Yasin Öztürk, buyurun. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN
ÖZTÜRK (Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
partimizin grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet
sisteminin devreye girmesiyle birlikte Kabinede görev yapacak bakanların Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyesi olması zorunluluğu ortadan
kalkmıştır. Buna neden gerek duyulmuştur? Gerekçesi: Bu
sistemde kararların hızlı alınabileceği,
bakanların bakanlıkları üzerinde siyasi baskı hissetmeyeceği
ve alanında uzman kişilerle çalışmak için.
Bu kapsamda Kabine üyelerini atama yetkisine sahip
olan Sayın Cumhurbaşkanı Millî Eğitim Bakanını,
Sağlık Bakanını ve Kültür ve Turizm Bakanını
kendi sektörlerinde yatırımları olan iş adamları arasından
seçmiştir. Ticaret Bakanı olan Ruhsar Pekcan ise atandıktan
sonra ailecek yatırımlara başlamıştır. Kabinede
böyle tercihler olunca Bakanlar Kurulunun adı da patronlar
bakanlığı olarak isimlendirilmiştir. Kamuoyundan gelen
baskılar üzerine Kabineye sektörden atanan bakanlar şirketlerinin
yönetim kurulu üyeliklerinden ayrıldıklarını
açıklamışlardır ancak bu istifalar sözde
kalmıştır. Çünkü bakanlar şirketlerine olan
sevdalarından vazgeçmemiş, sorumlu oldukları bakanlık
görevleri nedeniyle aldıkları kararlar şirketlerinin lehine
olmuş ve aile şirketleri kamudan yüklü miktarlarda kazanç
sağlamaya devam etmişlerdir. Eski Ticaret Bakanı Ruhsar
Pekcanın aile şirketi üzerinden kendi Bakanlığına
fahiş fiyattan dezenfektan satmasıyla haksız kazancın
ortaya çıkması, patron bakanlara ilişkin kamuoyundaki
endişeyi doğrulamıştır. Ruhsar Hanım bugün
Kabinede değil, kendisine ve şirketlerine bir hesap
sorulmadığı gibi, haksız kazancı da yanına kâr
kaldı.
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da bugün
Kabinede değil, Ziya Selçukun kardeşinin yönetiminde bulunduğu
bir şirketin son iki yılda kendi Bakanlığına
bağlı özel kurumlar yanında başta Vakıfbank olmak
üzere kamu kurumlarına satış yaptığı öne
sürülmüştür.
Gelelim Kültür ve Turizm Bakanına: Pandemi
dönemi turizm sektörünü vursa da Sayın Bakanın şirketleri bu
krizden etkilenmediği gibi, dönemin en kârlı
yatırımlarının altına imza atmıştır.
Mesela Sayın Bakan, aralarında kendi tatil köylerinin ve otellerinin
de bulunduğu birçok lüks otel için kritik düzenlemeler
yapmıştır hem de yönetmelikleri değiştirerek.
Değerli milletvekilleri, pandemi döneminde işi
başından aşkın bir Bakanımız var, Sayın
Fahrettin Koca. Böyle bir dönemde görevi çok zor, kendilerine bu dönemde destek
verdiğimiz de oldu, eleştirdiğimiz de ancak ortada dolaşan
bazı bilgiler kendilerine yönelen eleştirilerin dozunun
artırılması gerektiğini ortaya koyuyor. Pandemi sürecinde
Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Kocanın kurucusu
olduğu şirket sermayesini 3 kattan fazla
artırmıştır. Ülke test kiti sorunu yaşarken sahibi
olduğu hastanelerde yüksek fiyatla PCR testi
yapılmıştır. Yayınladığı genelgeyle
kendi hastanesini ileri düzey hastane hâline getirmiştir. Dikkat çekicidir
ki bu tanıma uyan tek hastane Medipol Hastanesidir. Görüldüğü üzere,
bakanlarımız şirket yönetimlerinde değillerdir ancak
altına imza attıkları yönetmelikler şirketlerinin yönetim
kurulu karar defteri hâline gelmiştir.
Değerli milletvekilleri, bir
Bakanımız daha var, bu aralar hem bir tripod hem de kardeşi ve
kuzeninin işleri yüzünden başı ağrıyan. Sayın
Süleyman Soylu kendisini en çok rahatlatan poliçe seslerinin yanında, kardeşiyle
medikal sektörüne de yatırım yapmış. Sağlık
sektörüyle yakından ilgilenen ailede asıl vurgunu ise kuzen
vurmuş. Nisan ayından bu yana 15 liralık bir medikal ürün SGKye
bin liraya satılmış, vurgunun SGKye maliyeti 1 milyar TL. Peki,
vurgunu yiyen kim? SGKdeki yolsuzluğu fark ederek soruşturma
açılması talimatını veren SGK Başkanı ve
beraberindeki bürokrat takımı. Demokrasiyle yönetilen birçok ülkede,
en küçük bir nüfuz ticareti emaresi bile olsa istifa, görevden alma ve hesap
verme mekanizması anında devreye girmektedir ancak ülkemizde son
dönemlerde bu usullerin herhangi birine başvurulmadığı
gibi, kendi şirketinin başında bulunduğu
Bakanlığa satış yapan Bakana görevden giderken teşekkür
edilmekte, açıkça Kamu İhale Kanununa aykırı yapılan
bu işlem ve işlemi yapanlar hakkında soruşturma
açılmamaktadır. Sözün özü, Süleyman Bey hâlâ görevde.
Son dönemlerde iktidar sahiplerinin Su akarken
küpümü doldurayım. anlayışıyla siyaset
yaptıklarına ilişkin örnekler sadece bakanlar ve
yakınlarıyla sınırlı değildir. Kamu kurum ve
kuruluşlarıyla ticaret iktidar partisinin teşkilatlarında
da alışkanlık hâlini almış ak şirketler
hızla ve haksız zenginleşmenin sembolü hâline gelmiştir.
Bir de sadece aile yakınları mı
kayrılıyor? 5li çete derken, sayısı artan yandaş
firmaların icraatlarını anlatmaya kalkarsam sürem yetmez. Ne
varsa bunlara yaptırılıyor
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Sayın
Başkanım, tamamlayayım.
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Köprü, otoyol,
hastane, park, bahçe, toplu konut gibi yüklü ve garantili inşaat
işleri yanında teşvikle ihalesiz verilebilecek her türlü
yatırım. Ya, bu kadar para kazanıyorsunuz bari verginizi tam
verin de bu milletin üzerindeki yükünüz kalksın.
Pandora belgeleri açıklanıyor kaç gündür.
Bizim anlı şanlı firmalarımız vergisiz adalara
akın etmeye başlamış. İlk belgelerden
anlaşılacağı üzere, Türkiye'den vergisiz adalara para
kaçıran 220 isim var. Bakkal Mehmetin veresiye defterini incelemeye
kalkanlar vatandaşa ağza alınmayacak küfürler eden iş
adamı Mehmete hesap soramıyorlar.
Mahdumlarının vergi cenneti ülkelerde
yaptığı yatırımlar, sayısı hızla artan
gemicikler, yeğenlere ait inşaat firmaları ortadayken,
hızlı zenginleşmede iktidar sahibi yakın akrabanın
siyasi nüfuzunun hiçbir faydası, katkısı
olamadığını söylemek ne yazık ki bugünkü
koşullarda mümkün değildir.
Tüm bunlar sadece nepotizmle tarif edilemez.
Kronizm hatta klientalizm tariflerine bile sığmayacak kadar
fütursuzca devleti yönetiyorsunuz. Tüm bunlar ekonomide kaynak israfına
yol açmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Sayın
Başkanım, bugün hoşgörünüz çok, bir dakika da bana o
hoşgörünüzden verseniz.
BAŞKAN Verdim ya.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Bir tane daha
verseniz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - O zaman düzeni bozarım.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Grup Başkan
Vekillerine sınırsız süre verdiniz, bugün de hoşgörünüze
sığınarak
BAŞKAN Efendim, onlar Grup Başkan
Vekilleri ama size, selamlama için açayım.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Hayhay.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Örnek teşkil etmesin, bir
sefer olsun.
BAŞKAN - Buyurun. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) İktidar sahiplerinin
kendilerinin ve/veya aile mensuplarının siyasi nüfuz kullanarak
ticaret yapması, hem haksız rekabet gereği hukuka
aykırı hem de siyasetin dürüstlük ve etik kurallarına
aykırıdır. Gerçekler bir gün ortaya çıkacaktır.
İktidardan düştüğünüzde Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin kutuları da açılacak. Kutular
açıldığında ortaya saçılanlardan emin olun ki
içinizdeki dürüst kalan siyasetçiler ve size oy vermiş olan
vatandaşlar bile utanacaktır diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Ağrı Milletvekili Sayın Abdullah Koç.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA ABDULLAH KOÇ (Ağrı) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Partinin
grup önerisi üzerinde partim adına söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, yolsuzluk ekonomisi
kamu güvenliği açısından önemli bir sorun hâline gelmiş
bulunmaktadır. Kabinede yer alan ve adı sık sık geçen
Süleyman Soylu, Fahrettin Koca, Ruhsar Pekcan, Kültür ve Turizm Bakanı,
Millî Eğitim eski Bakanı ve eski Başbakanın oğlu
hakkındaki iddialar, gerçek anlamda ciddi sorun teşkil eden olaylar.
Evine ekmek götüremeyen milyonların yanında, kısa sürede kamu
gücünü kullanarak zenginleşen bir sınıf var. Bu mesele, bu öneri
bu nedenle de gerçek anlamda Mecliste araştırılması gereken
bir husus.
Bir taraftan açlıkla karşı
karşıya kalan milyonlar, diğer tarafta ise deyim yerindeyse
malı götüren bir sınıf var. Otoriterleşen bir iktidarla
karşı karşıyayız. Bu iddialar Ceza Kanununda suç ve
aynı zamanda derhâl harekete geçmesi gereken cumhuriyet
savcıları maalesef, yargının artık ayaklar
altında olması nedeniyle harekete geçmiyor. Türk Ceza Kanununun
nüfuz ticaretiyle ilgili olan 255inci maddesi, görevi kötüye kullanmayla
ilgili olan 257nci maddesi, kamu görevlisinin ticaretiyle ilgili olan 259uncu
maddesi açıkça ihlal edilmiş olmasına rağmen, bu yönde
iddialar olmasına rağmen maalesef, harekete geçmeyen, bu yönde
soruşturma açmayan bir yargıyla karşı
karşıyayız. Gemiler, saraylar
Pandoranın kutusu
açıldı. Bu kutunun içerisinden kimler çıktı ve kimler nüfuz
kullanarak bunlara ortak oldu? Bu yönün, bu olayların da gerçek anlamda
araştırılması gerekiyor.
Bakın, nüfusun yüzde 60ı yani 50 milyon
insanın asgari ücretle açlık sınırının
altında olduğu bir ülkede, defalarca değiştirilen Kamu
İhale Kanunu ve kamu gücünü kullanmak suretiyle ayyuka çıkan
yolsuzluk ekonomisi. Bunların ortaya çıkarılması ve
araştırılması şarttır ve elzemdir. Bu rejim,
toplumun temel ihtiyaçları olan su, gıda, konut, giyim, enerji,
ısınma, ulaşım, sağlık ihtiyaçlarını
artık karşılayamaz durumdadır. Bunun tek sebebi de gerçek
anlamda bir yolsuzluk ekonomisinin hâkim olmasından geçiyor. Ay sonunu
getiremeyen milyonlar var, diğer taraftan cebini ve kasasını
dolduran ve topluma karşı vatan ve millet edebiyatıyla toplumu
dizayn eden bir yapıyla biz karşı karşıyayız.
Yargı görevini yapamıyor, bağımlı bir yargı var.
O hâlde iş Meclise düşüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ABDULLAH KOÇ (Devamla) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Meclisteki bütün siyasi partilerin ayyuka çıkan
bu yolsuzluk ekonomisinin üzerine gitmesi ve bu yönde derhâl bir Meclis
araştırması komisyonu kurulması gerektiğini
belirtiyor, Meclisi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Ankara Milletvekili Sayın Murat Emir.
Buyurun Sayın Emir. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MURAT EMİR (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
On dokuz yıllık ve boğazına
kadar yolsuzluklara batmış AKP iktidarında yolsuzlukları
konuşuyoruz. O zaman şu meşum soruyla başlayalım: Süleyman Soylunun 10 bin dolar her
ay mafya, çete liderinden maaş alıyor. dediği milletvekili kim
arkadaşlar? Doğrusu ben sizin yerinizde olmak istemezdim çünkü
hepiniz, hak etmeyenleriniz de bu töhmet altında kalıyorsunuz,
dolayısıyla bu sorulara maruz kalıyorsunuz. Oysa önce sizin çıkıp
Hayır, bizim içimizde böyle birisi olmaz, varsa hemen söylemelisin.
demeniz lazım.
Bakın, Sayın Akbaşoğlu size
soruyorum, Grup Başkan Vekilisiniz: Sizin grubunuzdan her ay 10 bin dolar
alan kimdir, mafya liderinden maaşa bağlanmış olan kimdir?
Bu soruya cevap vermenizi mutlaka bekliyorum.
Değerli arkadaşlar,
baktığınız zaman, AKP yolsuzluk konusunda gerçekten tam bir
rekor kırmış durumda. Bakıyorsunuz Kamu İhale
Kanununu on dokuz yıllık iktidarınızda tam 191 kez değiştirmişsiniz.
Niye? Çünkü çetelere saraydan ihale vermek için. Bütün ihalelerin saraydan,
Cumhurbaşkanının eliyle verildiğini siz de kabul
ediyorsunuz. Hepsinin, pazarlık usulüyle yani (21/b)yle yani saraydan
yani 191 kez değiştirdiğiniz Kamu İhale Kanununa dahi
riayet etmeden, onun dahi çiğnenerek verildiğini hepiniz biliyorsunuz.
Bilinsin istiyorsunuz ki Türkiyedeki her şey Cumhurbaşkanından
geçer, Türkiyede tek adam rejimi vardır ve herkes
Cumhurbaşkanına ve onun etrafındaki o dar
azınlığa borçludur ve zamanı geldikçe bu diyetini ödemek
zorundadır.
Bakın, bu Virgin Adalarına gönderilen
paralar, o paralar kime gönderildi? Rönesans Holding, Virgin Adalarına
niye para gönderir ve o gönderilen paranın 106 milyon doları niye
gizlice bir vakfa verilir? Bu gizlenecek bir şey midir? Bunu Türkiyede yapmak
mümkün değil midir? O vakıf hangi vakıftır? Şimdi bu
soruların cevabını siz merak etmiyor musunuz? O para kimin
cebine girdi? O parayı alanlar Türkiyedeki siyasetin çarklarını
yağlamak için mi kullanıyorlar? O paralardan, her gün sizi
yağlayan ballayan, her gün vatandaşın ne kadar zorluk
çektiğini göstermemek için her türlü gayreti gösteren medyaya
aktarılmadığını mı zannediyorsunuz?
Bakın, sürem doldu. Daha Man Adasını
konuşacağız. Cumhurbaşkanının eniştesi,
oğlu, Man Adasında 1 sterlinlik şirketi niye kurar? Bu soruyu
siz merak etmiyor musunuz? Hiç aklınıza gelmiyor mu? Siz sokakta
dolaşırken vatandaş size sormuyor mu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MURAT EMİR (Devamla) Man Adasındaki bu
1 sterlinlik şirketi 15 milyon dolara bir başka kişi niye
satın alır? Bu, sizin aklınıza hiç gelmiyor mu? Binali
Yıldırıma sormak aklınıza gelmiyor mu? Ya, senin
oğulların böyle bir filoyu yirmi yılda nasıl yapabildi?
Şu işin sırrını bize de öğret. demek
aklınıza gelmiyor mu?
Değerli arkadaşlar, bakın, bu
kirliliği, bu yolsuzluk isnatlarını, artık her yerinden
dökülen, kire pasa batmış bu iktidarınızı artık
taşıma şansınız yok ve bundan sonra, başta Meclis
olmak üzere bu yolsuzluklara el atmak zorundayız. Önce siz el
atmalısınız. Başka türlü, içinizden bunu taşıyamayacak
derecede onurlu olanlar da aslında yaralanıyorlar, ben bunu size de
yakıştırmıyorum ve önce sizden itiraz bekliyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, tutanaklara geçmesi
açısından ifade ediyorum, bütün suçlamaları reddettiğimizi
ifade etmek isterim
MURAT EMİR (Ankara) 10 bin doları kim
aldı onu söyleyeceksin Akbaşoğlu, 10 bin doları kim
aldı?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Bankaları dolandıran milletvekili kimdi?
BAŞKAN Arkadaşlar, Grup Başkan
Vekili konuşuyor, hiçbir şey anlamıyorum, lütfen
Bu
şekilde müzakerelere devam etmemiz mümkün değil.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, tutanaklara geçmesi
açısından, bütün bu iddiaları reddediyorum.
Man Adasıyla ilgili de hukuka intikal etmek
suretiyle, Sayın CHP Genel Başkanının, bu iddialarıyla
ilgili tazminata mahkûm edildiği kamuoyunca bilinmektedir, bu daha önce
gündeme gelmiştir.
MURAT EMİR (Ankara) 10 bin doları kim alıyor
Sayın Akbaşoğlu? Onun cevabını bekliyorum sizden.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Aynı şekilde, 10 bin doları alan,
grubumuzdan hiçbir, en ufak bir insan bulunmamaktadır
MURAT EMİR (Ankara) Süleyman Soylu
yalancı mı Sayın Akbaşoğlu?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) -
ve çetelere falan da ihaleler verilmemektedir. Bunu
kayıtlara geçirdim.
Teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurun Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Aynı yöntemle
kayıtlara geçsin.
AK PARTİ Grubundan 10 bin dolar alan bir
siyasetçi yoktur. Bu, Cumhuriyet Halk Partisinin üstün gayretleriyle
ispatlanmıştır çünkü hepimizi zan altında bırakan
Süleyman Soylunun ifadesi daha sonradan eski bir milletvekiline ve AK
PARTİ MKYK üyesine doğru yönelmiş, dönem milletvekillerimizin
hepsi zan altında kalmaktan kurtulmuştur.
Man Adasıyla ilgili verilen mahkeme
kararının da üst mahkemede bozulduğunu ve tekrar görülmekte
olduğunu hatırlatırım.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Grup Başkan Vekilleri, her
konuşmacıdan sonra biz böyle kayıtlara geçirmek için de söz
alacak olursak biz bugün bu görüşmeleri tamamlayamayız. Yani takdir
edersiniz ki, gerçekten takdir edersiniz ki Başkanlık Divanı
olarak da yoruluyoruz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) İddialar mahkemeye intikal etmiştir, onlar
gereğini yapacaktır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına İstanbul Milletvekili Sayın Abdullah Güler.
Buyurun Sayın Güler. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Sayın Başkanım, saygıdeğer
milletvekilleri; milletimizin kürsüsünden aziz milletimizi ve yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. Yeni yasama yılımızın da
hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Konuşmama başlamadan önce, bir
İstanbul Milletvekili olarak, aziz milletimizin, aziz İstanbulumuzun
6 Ekim 1923te düşman işgalinden kurtuluşunun 98inci
yılını da kutluyorum.
Tabii, ben farklı bir konuşma
yapacaktım ama biraz önceki değerli hatibimizin ifadelerinden
dolayı birkaç hususu da değerlendirmek istiyorum. İbni Haldunun
bir görüşü var: Bir görüşe ve bir inanca bağlılık ve
taraftarlık insanın ruhuna işledi mi kendi isteğine uygun
düşen haberleri işitir işitmez hemen kabul eder. Bu temayül ve
taraftarlık insanın basiret gözünü örter, tenkit ve tetkikte
bulunmasını da engeller.
İYİ Parti grup önerisini
incelediğimizde, birçok gazete haberinin, kamuoyunda paylaşılan
hususların dile getirildiğini görüyoruz. Ancak Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanunu çerçevesi içerisinde, kimin elinde hangi bilgi, belge, delil
varsa, cumhuriyet başsavcılıkları orada duruyor, lütfen,
elinizdeki bu delilleri, bilgileri, belgeleri cumhuriyet
başsavcılıklarına götürün, teslim edin ve bu konuda ceza
soruşturması başlatılmasına da öncülük edin.
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) Öyle bir
savcı var mı?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Ancak tamamen hayalî,
gerçek dışı veya mahkemeler tarafından reddedilmiş
veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş
hususları burada tekrar ederek gerçekleri saptırmaya da lütfen
çalışmayın. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Ben burada şu hususları ifade etmek
istedim ki yine gazete haberlerine dayalı olarak, sizinle yine aynı
bu koltuklarda oturan ve geçen dönem itibarıyla sizden ayrılan
-ismini burada ifade etmek istemiyorum- İstanbul milletvekilimizin şu
sözleri üzerine, lütfen, biraz çalışın ve kamuoyu
noktasında Meclisimizi bilgilendirin. O saygıdeğer
milletvekilimiz diyor ki
(CHP sıralarından gürültüler)
ORHAN SÜMER (Adana) Diyemedi mi?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Bir dakika
Yani biraz
merak edin. O saygıdeğer milletvekilimiz diyor ki: Belediyelerden
gelen çantalar, ihaleler ve makamlar karşısında İYİ
Parti'nin onurunu sattınız. Buna bir cevap verin. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) O ihaleler kime verildi, bu çantalar
kime getirildi; buna cevap verin. Yine Cumhuriyet Halk Partisi cevap versin,
dediler ya yönetim kurulu üyelikleri beraber
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman)
İçişleri Bakanlığı ne iş yapıyor?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) İstanbul
Büyükşehir Belediyesinde yirmi beş yıldır görev yapan
iştirak şirketlerindeki yönetim kurulu üyelikleri 359dan 460a
çıkartılmış. Hangi ihtiyaçlar karşısında, bu
yönetim kurulu üyeliklerine kimler getirilmiş? Gazete haberleriyle beraber
ben de soruyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman)
Sormayacaksın işte yapacaksın. İçişleri
Bakanlığı ne yapıyor? İktidar kim?
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Evet, tamamlıyorum.
Yine bir CHP il başkan
yardımcısının ifadesiyle, sizin partinizi de töhmet
altında bırakıyor Bizler, İstanbul Büyükşehir
Belediyesine 100 kişi alıyorsak 35i CHP, 15i İYİ Parti,
15i diğerleri, 20-25 kişi de diğer kariyerlerinden
görevlendiriliyor. diyor. 14 bin kişinin
çıkarıldığı İstanbul Büyükşehir
Belediyesinde
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) 35 bin
kişi.
ABDULLAH GÜLER (Devamla)
45 bin kişi yeniden
işe alınmış. Buradaki sizin sorumluluğunuz nedir?
Bunların da siz cevabını verin.
CAVİT ARI (Antalya) Ya siz her yere AK
PARTİli alıyorsunuz, her yere, ne konuşuyorsun!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Yine, İETT üzerinden
kamuoyuna yansıyan 2 milyarlık ihale kime verilmiş? (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Mercedes firması,
otobüsleri üreten Mercedes firması bile bu ihaleden yetersizlik diye
dışlanmış. Lütfen, bu konularda eğer bir
hassasiyetiniz varsa bunları dile getirin. Ben bunları
konuşmayacaktım. (CHP sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) O işler
sizin işiniz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Güler.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Ben ilkesel manada etik
kurallardan bahsedecektim. Maalesef, arkadaşlarımız
BAŞKAN Sayın Güler, süreniz
tamamlandı.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Yüce Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
Yoklama talebiniz mi var?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır. Yoklama
alacağım diye mi endişe ettiniz Sayın Başkan?
BAŞKAN Yok, hayır yani geriye
dönebilirim işlem için, onun için.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır.
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Abdullah Güler Vekilimiz
konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi de buna cevap versin. diyerek
birtakım iddialarda, birtakım suçlamalarda bulundu. Doğal
olarak, 69a göre cevap hakkımızı kullanacağız.
BAŞKAN Suçlama
Ne dedi?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İstanbul Büyükşehir
Belediyesi yüzde şu kadar şöyle alıyormuş, yüzde bu kadar
böyle partizanlıkla alıyormuş.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
İl Başkan Yardımcısı açıklıyor ya!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya, sen İSKİyi
anlat önce, gözünü sevdiğim, Allah aşkına İSKİyi
anlat. (Gürültüler)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Tabii, İSKİ Gate! İSKİ Gatei
açıklamak lazım!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
İSKİ ihale yapmıyor. İSKİ davet mektubunu 4
kişiye göndermiyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya, seni niye milletvekili
yaptılar? Soruşturmadan kurtul diye. (Gürültüler)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Bu mu
ihale? Ben de oradan milletvekilliği yaptım.
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) Akbil, Akbil
Akbili anlat.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN Sataşma değil, soru
sormuş aslında size. Yerinizden mi vereyim?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sataştı efendim,
sataştı! Sataştı Sayın Başkanım!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sataşma yok, sataşma yok, sataşma yok!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Daha ne diyecek?
BAŞKAN Arkadaşlar, müsaade
O zaman, olmazsa şöyle bir yarım saat
kadar ara verip de ben bir tutanaklara bakayım yani.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
Sayın Başkanım
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sataşma yok
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Ben
sataşmadım
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sataşma yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, daha
nasıl sataşacak? Usulsüzlük söylüyor, yolsuzluk söylüyor, onu öyle
BAŞKAN Buyurun, onları söylediyse
buyurun,
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Grubumuz adına Sayın
Murat Emir. (CHP sıralarından alkışlar)
VII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
2.-
Ankara Milletvekili Murat Emirin, İstanbul
Milletvekili Abdullah Gülerin İYİ Parti grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MURAT EMİR (Ankara) Biraz önce, sözlerime
AKP milletvekillerinin yerinde olmak istemezdim. diye başlamıştım,
yine aynı şekilde başlıyorum çünkü buraya gelip
İktidarımızda yolsuzluk yok. diyemediği için
SELAMİ ALTINOK (Erzurum) Olamazsın
zaten!
MURAT EMİR (Devamla)
CHPye
saldırmanın yollarını arıyorlar. (CHP
sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bize
savcıları işaret edenlere soruyorum: Türkiye'de savcı
bırakmadınız.
SELAMİ ALTINOK (Erzurum) Bizim yerimizde
olamazsın zaten!
(AK PARTİ sıralarından
Savcılara hakaret ediyorsun. sesi)
MURAT EMİR (Devamla) Bakın, tek bir
örnek vereceğim sadece. Sezgin Baran Korkmazı sahte olmayan bir
MASAK raporuyla kim bir günlüğüne serbest bıraktı biliyor
musunuz? İstanbul savcısı. Siz o savcıyı ne
yaptınız? Bakan Yardımcısı yaptınız. (CHP
sıralarından alkışlar) O sıradaki cumhuriyet
başsavcısını da Yargıtayı tehdit ederek Anayasa
Mahkemesine üye yaptınız. Şimdi, gelip burada yüzlü yüzlü
Gidin, mahkemeye suç duyurusunda bulunun. demeyin. Ama bilin, biz
geleceğiz, araştırma komisyonlarını kuracağız,
hepiniz geleceksiniz, hesap vereceksiniz, bunu da bilin, Yani bugün
yapılmıyorsa yarın yapılmayacağı anlamına
gelmez.
İstanbul için söyleyelim: Bakın,
İstanbul herkesin gözünün önünde, bizim göz bebeğimiz. Ekrem
Başkanımız ve ekibi çok iyi bir şekilde
çalışıyor ve çok açık
MUSTAFA DEMİR (İstanbul)
Sınıfta kaldınız ya, İstanbulda sınıfta
kaldınız.
MURAT EMİR (Devamla)
İçişleri
Bakanlığının denetimi altında
çalışıyor.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Otobüsleri itekliyorlar, otobüsleri itekliyorlar! Bizde
çalışıyordu.
MURAT EMİR (Devamla) İçişleri
Bakanlığının müfettişlerinin sürekli denetimi
altında çalışıyor ve savcıların her şeyi
kılı kırk yardığı bir ortamda çalışıyor.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Engelliyorsunuz alınmasın diye.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı)
Alakası yok.
MURAT EMİR (Devamla) Buna rağmen
arıyorsunuz, arıyorsunuz, arıyorsunuz; bir şey
bulamıyorsunuz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Alakası yok, beceriksizsiniz.
MURAT EMİR (Devamla) Siz,
yapabiliyorsanız Biz yolsuzluk yapmadık. deyin.
Yapabiliyorsanız, gelin, Binali Yıldırımın
çocuklarının o gemileri nasıl aldığını
anlatın. Yapabiliyorsanız Virjin Adalarına gönderilen o 220
kişinin hesabını sorun. Eğer siz tüyü bitmemiş yetimin
hakkını savunacaksanız, beytülmale el uzatanın elini
kıracaksanız böyle yapmanız lazım. İçinizde bu niyette
olanlar olduğunu biliyorum, hepinizi suçlamıyorum ama bu kir pas
yüzünden hepiniz gidiyorsunuz ve hepiniz lekeleniyorsunuz, haberiniz olsun. (CHP
sıralarından alkışlar)
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Sayın
Başkan
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Pardon, müsaade ederseniz
Buyurun.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa)
Sataşmadan dolayı ben de söz istiyorum.
BAŞKAN Ne söylediler Sayın
Tatlıoğlu size?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Aynı şeyleri onlara
da söylediler.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Sayın
konuşmacının partimize yönelik ve hatta buraya dönerek
yaptığı konuşma ve sataşmadan dolayı ben de
aynı şekilde söz hakkı istiyorum.
BAŞKAN Hayır, ne dedi size efendim?
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Partimizin
geçmiş dönem milletvekili adına birtakım iddiaları dile
getirdi dolayısıyla biz de ona kısa bir cevap vermek istiyoruz.
BAŞKAN Buyurun. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
3.-
Bursa Milletvekili İsmail
Tatlıoğlunun, İstanbul Milletvekili Abdullah Gülerin
İYİ Parti grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında İYİ Partiye
sataşması nedeniyle konuşması
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten birkaç gündür daha
başka bir mod oluştu siyaset dilinde. Siyasetin gidişine üslup
ve usulü bozarak müdahale etmeniz bir fayda sağlamaz. İktidarlardan
beklenen, sorunlara çözüm bulmaktır yoksa muhalefete ayar vermek
değil; muhalefete, muhalefet etmek oldu iktidarın işi.
Bakın, biz İYİ Parti olarak her
sözümüzün arkasındayız, her arkadaşımızın da
arkasındayız. Bir sıkıntı olursa biz bunu çözeriz, hiç
problem yok. Biz, bunu çözeriz ama siz de lütfen, İçişleri
Bakanının yani Türkiyede suç işlemeyi önlemek üzere görev
yapan Bakanın mafyayla ilişkili olan siyasetçi sözünü takip edin.
Bakın, hiç kimse hangi partiden olduğunu merak etti mi?
Adını merak etti ama hiç kimse hangi partiden olduğunu merak
etmedi. Lütfen, Erdoğan Bayraktarın Beni yargılayın.
sözlerine cevap vermemiz lazım. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar) Bunları cevaplamamız
lazım. Varsa gereğini yaparız, her şeyin gereğini
yaparız.
Biz, sözümüzün de
arkadaşlarımızın da arkasında bir partiyiz ama
bakın, yapıcılık sadece muhalefete düşmez,
yapıcılık esas iktidarlara düşer. Bu Genel Kurulun
çalışma temposunu, ne yazık ki iktidar partilerinin sözcüleri
oldukça düşürmektir. Sabahtan beri olana şahitlik etmek de gerçekten
Parlamentoda bir üye olarak üzmektedir. Bunun için hepimiz milletimize
karşı o yüksek seviyeyi tutturalım, dilimize ve üslubumuza sahip
olalım.
Teşekkür ederim, saygılar sunarım.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) Sataşma yok
Sayın Başkan.
BAŞKAN Müsaade eder misiniz
Buyurun Sayın Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, grubumuz adına,
ithamlara ilişkin kürsüden Abdullah Gülere söz verilmesini istiyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ne ithamı?
BAŞKAN Hangi ithama ilişkin efendim?
KEMAL ZEYBEK (Samsun) Ne itham edildi?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Hem grubumuzun bir kısmını açıkça
KEMAL ZEYBEK (Samsun)
Hırsızlığı söylemek itham mı yani?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı)
yolsuzluklara, hırsızlıklara
karşı duyarsız olmakla suçladı biraz evvel. Bir
kısmınızı inkâr ediyorum. diye şahsına
ilişkin de sataşmalarda bulundu.
BAŞKAN Peki, tamam.
Siz mi söz alacaksınız?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Grubumuz adına Abdullah Güler
BAŞKAN Grubunuz adına değil
efendim, grup adına değil. Abdullah Bey 69a göre sataşmadan
şahsı adına söz alacaksa, o zaman verelim.
Buyurun Sayın Güler.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Grubumuz adına da şahsı adına da,
evet.
4.-
İstanbul Milletvekili Abdullah Gülerin, Ankara
Milletvekili Murat Emir ile Bursa Milletvekili İsmail
Tatlıoğlunun sataşma nedeniyle yaptıkları
konuşmaları sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine ve
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Ben İYİ
Parti grup önerisini okudum, burada ifade ettim; ilkesel manada farklı bir
konuşma yapacağımı söyledim. Grup Başkanınız
iktidar partisinin milletvekillerinin burada biraz seviyeyi
düşürdüğünü, farklı bir hâle getirdiğini
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa)
Milletvekillerini değil.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Ne dediniz efendim?
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Ama dinlemiyorsunuz
işte.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Yok, ne dediniz
Başkanım?
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa)
Sözcülerinin dedim.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Evet.
Şimdi, benim hem İYİ Partiye hem de
Cumhuriyet Halk Partisine buradaki hatırlatmam şuydu: Ben sadece etik
kurallar, ahlaki kurallar, kanunilik açısından değil, aynı
zamanda, bizim medeniyet değerlerimiz açısından da ilkesel
doğruluk ve dürüstlük açısından da bir konuşma
yapacağımı ifade ettim. Ama maalesef
arkadaşlarımız burada Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Türk Ceza
Kanunu çerçevesi içerisinde somut, mahkûmiyete ulaşmamış
Diyorsunuz ki: Gazete haberlerine, dedikodulara, şunlara bunlara burada
cevap verin. Veremezsiniz
Ben de dedim ki: O zaman sadece mevcut kamu kurum
ve kuruluşları değil, kamu açısından
Bütçe kullanan
belediyeler yok mu? Belediyelerle ilgili çarşaf çarşaf, dünyanın
haberi yayınlanıyor, onunla ilgili niye bir kelime söylemiyorsunuz
burada sorumluluk açısından?
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa)
Taşıyın yargıya.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Ben de onu diyorum.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Siz
taşıyın.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Ha, Başkanım,
siz de dinlemediniz beni.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Dinledim
ben sizi.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) Ben sözümün
başında dedim ki: Kimin elinde bir belge, delil, bilgi varsa
cumhuriyet başsavcılığına taşısın. Ben
taşıyacağım, siz de taşıyın. Lütfen, burada,
gazete haberlerini, dedikoduları, kulis bilgilerini doğruymuş
gibi anlatmayın. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Benim derdim bu ve bunu da ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
CAVİT ARI (Antalya)
İftiracılık yapma, iftiracılık.
VIII.-
ÖNERİLER (Devam)
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.-
HDP Grubunun, Ankara Milletvekili Filiz
Kerestecioğlu Demir ve arkadaşları tarafından 6-8 Ekim
olaylarıyla ilgili hakikatlerin açığa çıkarılması
amacıyla 7/10/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş
olan genel görüşme önergesinin, diğer önergelerin önüne alınarak
ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7 Ekim
2021 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
7/10/2021
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 7/10/2021 Perşembe
günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla
arz ederim.
Meral
Danış Beştaş
Siirt
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
7 Ekim 2021 tarihinde Ankara Milletvekili Filiz
Kerestecioğlu Demir ve arkadaşları tarafından (14725 grup
numaralı) 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili hakikatlerin açığa
çıkarılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine
verilmiş olan genel görüşme önergesinin, diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerinin 7/10/2021 Perşembe günkü
birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili
Sayın Filiz Kerestecioğlu Demir.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yıl 2014. Haziran ayında Musulu ele
geçiren IŞİD Ağustos ayında Şengalda yaşayan
Ezidi Kürtlere karşı Birleşmiş Milletlerin de soykırım
olarak kabul ettiği bir katliam gerçekleştirdi. IŞİD
Şengal soykırımından bir ay sonra Eylül ayında
Suriyenin Halep iline bağlı Kobani kasabasına saldırarak
orada yaşayan Kürtleri de soykırımdan geçirmek istedi. Bu
kuşatma Ekim ayından itibaren daha da şiddetlendi.
IŞİDin Kobaniye yönelik saldırılarına
karşı Türkiye ve bütün dünyadan insani yardım koridoru
açılması için acil çağrılar ve protestolar peş
peşe yapılmaya başlandı. 7 Ekim 2014, Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon IŞİDin Suriye ve Irakta ele
geçirdiği bölgelerdeki insan hakları ihlallerine dikkat çekerek
Kobani için müdahale imkânı olan güçlere acil eyleme geçmeleri
çağrısında bulundu. Aynı tarihlerde Kanada ve Fransa da
IŞİDin Kobaniden çıkarılması için elimizden gelen
her şeyi yapmalıyız. dedi. Birleşmiş Milletler Suriye
Özel Temsilcisi Mistura tüm dünyayı IŞİDin
gerçekleştirdiği katliam, tecavüz, şiddet ve insanlık
trajedilerine karşı harekete geçmeye çağırdı yani hem
Türkiyede demokrasi güçleri hem de dünya IŞİDe karşı mücadele
çağrıları yapıyordu.
Şimdi size bazı rivayetler ve gerçeklerden
söz edeceğim: Birinci rivayet; HDP 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden
sonra halkı sokağa döktü. Gerçek; 6-8 Ekim 2014 Kobani
protestoları 7 Haziran 2015 seçimlerinden tam 8 ay önce gerçekleşti,
sonra değil. AKP 7 Haziran 2015 seçimlerinde ilk kez tek başına
iktidar olma imkânını kaybetti, HDP bu nedenle iktidarın
talimatlarıyla yargının hedefi hâline geldi.
İkinci rivayet; 6-8 Ekimde yaşanan
ölümler HDP'liler tarafından gerçekleştirildi. Gerçek;
hayatını kaybeden kişilerin 27si HDP üyesi veya oy veren,
destekleyen yurttaşlarımızdı. Onlar kolluk güçlerince veya
bazı siyasi çevrelerce yönlendirilen sivil giyimli silahlı
kişiler tarafından öldürüldü, failleri ise cezasız kaldı.
Üçüncü rivayet; HDP bu olayların üzerini
örtmeye çalıştı. Gerçek; HDP Kobani protestolarının
araştırılması için onlarca araştırma ve soru
önergesi verdi, komisyon kurulmasını istedi. Önergeler her
defasında AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Sonra AİHM son sözü söyledi ve dedi ki: Kobani
için yapılan çağrılar şiddet çağrısı
değil, siyasi sınırlar kapsamında yapılan
çağrılardır. Yerel makamlar Demirtaşı cezaevinde
tutarak siyasi faaliyetlerde bulunmasını engellemiştir. Evet,
AKP iktidarı ise AİHM kararını tanımayarak büyük bir
hukuksuzluğa imza attı ve hâlâ da atmaya devam ediyor.
Yetmedi, altı yıl sonra Kobani
iddianamesini hazırlattı. Ne var bu iddianamede ve bu davada biliyor
musunuz? Koca bir hiç var. Öyle ki onlarca yurttaş yaşamını
yitirmiş ama dosyada tek bir yaralamanın nerede olduğuna, kim
tarafından yapıldığına dair bir bilgi yoktu. Otopsi
raporu yoktu, otopsi ancak biz bunları söyledikten sonra mahkeme
savcılıklara yazı göndererek otopsi raporunu, olay
tutanağını vesaireyi istemeyi akıl etti.
Kumpas bununla bitmedi, arkasından, HDP
hakkında kapatma davası açıldı. Cumhurbaşkanı
Kobani düştü, düşecek. derken bir tercih yapmıştı,
milyonlarca Kürt yurttaşın yaşadığı bu ülkede
Kürtleri incitecekti, incitmekle kalmayacak aynı zamanda belediye
başkanlarını, il eş başkanlarını,
seçilmişlerini tutuklatacak ve yürüyeceği yolu böyle temizleyecekti.
Olmadı, her seferinde biz güçlenerek yürüdük o yolda ama bu başka bir
hikâye, bunu bir kenara koyalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla) Diğer hikâyeyse şu: Bu olaylar ve gidişat Türkiyede
Kürt sorununun çözümsüzlüğe sürüklenmesini, her türlü hak ve
özgürlüğün gasbedilmesini, otoriterleşmeyi ve bugün herkesi çok ama
çok yakından ilgilendiren yoksulluğun derinleşmesini getiren bir
siyasi iklime sürükledi bizi. Yani Kobaninin düşmesi isteği sadece
Kobaniyle ilgili değil, Türkiyeyle ilgili bir tercihti ve bugün biz
bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Biz diyoruz ki: Yeter,
yüzleşelim ve Kobani olayları hakkındaki bütün hakikatlerin
ortaya çıkması için genel görüşme yapalım. Emin olun, bu
genel görüşme talebimizin kabulü Türkiyeyi aydınlatacaktır.
Sevgili halkımız, bu
ışıkları ve halıları yenilenmiş Mecliste
yenilenmeyen bir şey var; gerçeğe ulaşmak ve o
ulaşılmak istenmeyen gerçek
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Devamla)
Ankaranın ortasında bir bombanın patlaması ve
yüzlerce insanımızın ölmesidir.
Saygılar sunarım. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Ankara
Milletvekili Sayın Levent Gök.
Buyurun Sayın Gök. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA LEVENT GÖK (Ankara) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle saygıyla
selamlıyorum.
Halkların Demokratik Partisinin Kobani
olayları üzerine vermiş olduğu araştırma önergesi
gerçekten de Meclisimizin araştırması gereken önergelerden bir
tanesi ve bence en önemlisi.
Şöyle bir tarihe
baktığımızda neler yaşanmış paylaşmak
isterim: 6-8 Ekim 2014 tarihinde Kobanide gerçekleşen olaylarda 43
yurttaşımız hayatını kaybediyor, yüzlerce yurttaş
yaralanıyor. Değerli arkadaşlarım, o günlerde, Kobani
olaylarının olduğu günlerde İçişleri Bakanı
Sayın Efkan Ala. O zaman HDP Milletvekili Sayın Sırrı
Süreyya Önder görevlendiriliyor ve Efkan Alayla beraber olayları önlemek
açısından bir koordine kuruyorlar. Efkan Ala diyor ki: Siz
şurayı kontrol edin, biz burayı kontrol edelim. Kontrol edemediğimiz
güçler var. Bu provokasyonu -başka türlü- el ele veremezsek çözemeyiz.
Bunlar konuşuluyor ve on beş dakikada bir, yarım saatte bir HDP
ile İçişleri Bakanlığı arasında bir ilişki
kuruluyor ve olaylar hakkında birbirlerine bilgi veriyorlar. Olaylar
geçiyor, on beş gün sonra peşmergenin ülkemizden geçişine izin
veriliyor. Yani, o zaman hükûmetle, iktidarla HDP arasında bir sorun yok,
on beş gün sonra peşmerge de Kobaniye geçiyor. E, bitti mi? Bitmedi.
Beş ay sonra, değerli arkadaşlarım, bakın, Kobani olayları
olduktan tam beş ay sonra Dolmabahçede bir mutabakat toplantısı
yapılıyor. Bu mutabakat toplantısında zamanın
İçişleri Bakanı Efkan Ala da var, hâlen AK PARTİ Grup
Başkan Vekili olan Sayın Mahir Ünal da var. Şimdi, o zaman
sorarlar: Ya, bir İçişleri Bakanı suçlu bulduğu bir
partiyle Dolmabahçede mutabakata oturur mu? Beş ay sonra oluyor bunlar.
Bu mutabakattan altı ay sonra, değerli arkadaşlarım, 1 Mart
2015te İmralıdan Silahları bırakalım.
çağrısı geliyor. Bu çağrı üzerine -beş buçuk,
altı buçuk ay sonra- Cumhurbaşkanı diyor ki 11 Mart 2015te Ben
bu açıklamayı, silahların bırakılması önerisini
doğru buluyorum. Ne zaman diyor bunu? Kobani olaylarından tam 6 ay
sonra, değerli arkadaşlarım, daha ortada HDP ile iktidar
arasında yine bir sorun yok. Ve başka bir tablo; altı buçuk ay
geçiyor, Kobani olayları olmuş, birçok yurttaşımız
ölmüş, hayatını kaybetmiş, bu konu iktidar ile HDP
arasında bir sorun değil, 21 Mart 2015te, tam altı buçuk ay
sonra Diyarbakırda meydanda devletin kontrolünde, polisin himayesinde
İmralıdan gelen Nevruz mektubu okunuyor değerli
arkadaşlarım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
Buyurun.
LEVENT GÖK (Devamla) Şimdi, bir yandan
altı buçuk ay önce olmuş olaylar var, İçişleri Bakanı
HDPyle dirsek temasında olayları önleme açısından.
Cumhurbaşkanıyla İmralıdan gelen Silahları
bırakalım. çağrısı üzerine yapılan
görüşmeler, açıklamalar var ve Diyarbakır Meydanında
okunan Nevruz mektubu, İmralıdan gelen Nevruz mektubu var.
Değerli arkadaşlarım,
İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala ve AK PARTİ Grup
Başkan Vekili Sayın Mahir Ünalın bu olaylardan altı ay
sonra Dolmabahçede nasıl masaya oturduklarını
açıklaması gerekir. Niçin?
Bunlar açıklanmadan bu olayları
anlayamayız ve HDPnin verdiği bu önerge üzerine Meclisimiz bütün
bunları bence enine boyuna araştırmalı. Bu
anlattığım kronolojik tablo içerisinde benim kafam son derece
karışıktır. Bu olayı çözmenin en iyi yolu bu grup
önerisinin desteklenmesidir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve
HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Sayın Yılmaz Tunç, Bartın Milletvekili.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA YILMAZ TUNÇ (Bartın)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi
hakkında AK PARTİ Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle Genel
Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, HDP grup önerisiyle
Kobani olayları olarak da bilinen 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili olarak
genel görüşme açılması talep edilmektedir. 6-8 Ekim 2014te
DEAŞ teröristlerinin Ayn el Arapa diğer adıyla Kobani'ye
saldırması sonrası PYD/PKK-KCK terör örgütü elebaşları
Ayn el Arapı korumak bahanesiyle uluslararası güçlerden destek
talebinde bulunmuşlardır. HDP Merkez Yönetim Kurulunun da bu konuda
acil toplanması sonrasında HDP'li yöneticiler sosyal medya ve
bazı basın-yayın organları üzerinden insanları
sokaklara eylem yapmaya davet etmişlerdir. Tüm bu çağrılar
neticesinde başlayan protestolar sonrasında 6-8 Ekim Kobani olayları
olarak bilinen ve şiddetle sonuçlanan olaylar meydana gelmiştir. 35
il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerine yayılan bu olaylarda 197 okul
binası, 269 kamu binası, 1.731 ev ve iş yeri, 1.230 araç tahrip
edilmiş fakat en önemlisi de Yasin Börü ve arkadaşlarının
kurban eti dağıtırken hunharca katledilmesi, 38
vatandaşımızın vefatıyla sonuçlanan, tarihe kara leke
olarak geçen olaylar cereyan etmiştir. Bu olaylarda güvenlik güçlerimiz de
şehit olmuş, 326 polis ve askerimiz, 435 vatandaşımız
yaralanmıştır. Tüm bu olaylar sonrasında adli
soruşturma başlamış, olayların başlamasında
ve büyümesinde HDPli yöneticilerin çağrılarının da etkili
olduğu gerekçesiyle hazırlanan ek iddianame de 7 Ocak 2021 tarihinde
kabul edilmiş ve yargılama Ankara 22. Ağır Ceza
Mahkemesinde devam etmektedir.
Değerli milletvekilleri, genel görüşme
açılması talep ediliyor bu konuda. İç Tüzükün 101nci
maddesinde düzenlenen ve toplumu ve devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli
bir konunun Meclis Genel Kurulunda görüşülmesinden ibaret olan, Meclisin
bilgi edinme ve denetim yollarından bir tanesidir genel görüşme.
Ancak, Anayasamızın ve yine İç Tüzükümüzün ilgili maddelerine,
özellikle Anayasamızın yargı
bağımsızlığını ifade eden 138inci
maddesinin üçüncü fıkrasına baktığımız zaman,
görülmekte olan bir dava hakkında yasama Meclisinde yargı yetkisinin
kullanılmasıyla ilgili soru sorulamayacağı, görüşme
yapılamayacağı veya herhangi bir beyanda
bulunulamayacağı açık bir hükümdür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Bitiriyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Genel görüşme
önergesini incelediğimizde de halen Ankara 22. Ağır Ceza
Mahkemesinde devam eden ve 25i tutuklu 108 sanığın
yargılandığı bir davayla ilgili olduğunu görmekteyiz.
Bu konuda maddi gerçeği ortaya çıkaracak olan genel görüşme
yapılıp Mecliste bu konuda bir karar alınması değil,
bu çağrıların bu olayların meydana gelmesinde etkili olup
olmadığını, suç teşkil edip etmediğini ortaya
çıkaracak olan buradaki bizim beyanlarımız değil elbette
ki. Bunun görev alanı Anayasa ve İç Tüzükümüzde belli,
bağımsız yargının işi, bağımsız
yargıda şu anda yargılama devam ediyor.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) O zaman
bizi niye suçluyorsunuz burada her gün? Yargılama devam ederken sürekli
bizi niye suçluyorsunuz o zaman burada?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Yargılama devam ederken
burada bir genel görüşme yapamayacağımızı Anayasa 138
açıkça ifade ediyor. O nedenle önergenin, grup önerisinin aleyhinde
olduğumu belirtmek istiyorum.
Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, yani doğrudan bir sataşma
BAŞKAN Duyamıyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Hatibimize bir söz talep ediyorum çünkü onun söylediklerinin gerçeği
yansıtmadığı şeklinde
BAŞKAN Grup adına yerinden söz
veriyorum.
Buyurun Sayın Kerestecioğlu.
VI.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
41.-
Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu
Demirin, Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun HDP grup önerisi
üzerinde yaptığı konuşması sırasında
kullandığı bazı ifadelere ilişkin
açıklaması
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR
(Ankara) Ben konuşmamda özellikle şunu belirtmiştim: Altı
yıl sonra bir dava açıldı ve aslında rafta bekletilen bir
dava raftan indirildi. Sayın Selahattin Demirtaş, o Yılmaz
Beyin bahsettiği mahkemede şunu söyledi: 2023e kadar beni hiç
yargılamayın, gelmeyelim, gitmeyelim buraya, 2023e kadar bu dava
dondurulsun çünkü ortada bağımsız bir yargı yok. Bugün
artık bağımsız bir yargının
kalmadığı yerde, biz 51 yurttaşımızın
nasıl öldürüldüğünü öğrenemeyeceğiz. Aslında, merak
ettiğimiz gerçekten bu ve 51 yurttaşımızın
yakınları da bunu merak ediyorlar, Meclisin alması gereken
sorumluluk da bu. Kimse bize bağımsız yargıdan söz etmesin.
Saygılar sunarım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, ben başka bir konuda yani direkt alakalı
değil, pek kısa bir söz talebim var. Rica edeceğim.
BAŞKAN Buyurun.
42.-
Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, FOX TVde İsmail Küçükkayanın
programına katılan Başak Demirtaşın sosyal medyada
uğradığı linç girişimini kınadıklarına
ve Başak Demirtaşın yanında olduklarına ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Ya, dün FOX TVde sevgili Başak Demirtaş,
İsmail Küçükkayanın sabah programına konuk oldu ve ekranda
göründüğü andan itibaren sosyal medyada troller devreye girdi, Başak
Demirtaşı, Selahattin Demirtaşı ve FOX TVyi âdeta lince
kalktılar ve hemen akabinde, RTÜK, FOX TV hakkında soruşturma
başladığını duyurdu. Peki, hangi cümleleriyle, hangi
sözleriyle soruşturma açıldı, onu bilmiyoruz çünkü FOX TVye
açılan soruşturma tamamen siyasi bir saikle açıldı, hiçbir
sözünde sorun yoktu.
Şimdi, asıl sorun şu:
Haklılık meselesi. Binbir algıyla, oyunla, kurguyla canavar gibi
gösteriyorlar bizleri ve insan olduğumuzun görülmesine, yıllarca
ördükleri algı duvarlarının yıkılmasına gerçekten
dayanamıyorlar ve toplumu korkutmaya çalışıyorlar, kimse
korkmuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Biraz
önce sevgili Selahattin Demirtaş -dört duvar arasında rehin-
şöyle bir tweet attı: Dün akşam ekranlarda ailemi hedef
hâline getiren linç güruhları iyi bilsin ki ailemin tek bir ferdinin saç
teline zarar gelirse sorumlusu sizsiniz. Milyonlarca yürekli insanın dayanışmasını
unutmayacağım gibi bunu da asla unutmayacağım. Yine,
sevgili Başak Demirtaş Beş yıldır, gece gündüz her
kanalda Selahattine, arkadaşlarına iftira etmek, onları
suçlamak serbestken, suçsuzluğu AİHM Büyük Daire kararıyla
kesinleşmiş olan eşimle ilgili televizyonda biraz olsun
konuşmam mı suç? Maalesef hem utanç verici hem üzüntü verici.
demiş.
BAŞKAN - Kayıtlara geçti.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) -
Diğeri de demek ki beş yıllık yalanlar, iftiralar bir
saatlik hakikat karşısında tuzla buz olabiliyormuş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Tek
cümlem kaldı.
BAŞKAN Buyurun ama lütfen son cümlelerinizi
alayım artık.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bu kadar
saldırıya gerek yok, hakikatin karşısında tüm
yalanların, üretilmiş algıların sonsuza kadar
sürmeyeceğinin bilinmesi gerekirdi. Başak Demirtaşın da
yanındayız, ona yönelik linci şiddetle kınıyoruz.
Kendisi, beş yıldır eşini gece gündüz linç edenleri izlemek
zorunda bırakılıyor, bir saatlik programda hakikatleri
açıkladığı için kızlarının gözü önünde,
bütün televizyon kanallarında ve canlı yayınlarda linç ediliyor.
Linç edenleri bir an insanlığa davet ediyorum, Başak
Demirtaş yalnız değildir diyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Kayıtlara geçmiştir.
Buyurun Sayın Akbaşoğlu.
43.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Hakikatin maşerî vicdan çerçevesinde, milletimizin
vicdanında tecelli edeceğine şüphe yoktur. Hukuki olarak da
tarafsız ve bağımsız mahkemelerde görülen davaların
neticesiyle ortaya çıkana da hiçbir tereddüt yoktur. Siyasi olarak da
bunun değerlendirmesini orada bütün insanlarımız ortaya
koyacaktır.
Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Grup Başkan Vekilleri,
bugün siz eve gitmek istemiyorsunuz herhâlde?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bir şey söylemedim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, ben size bir
şey demeyeceğim.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Özel.
44.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Siirt Milletvekili
Meral Danış Beştaşın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Çeşitli mecralarda bu
konuyla ilgili düşüncelerimizi ifade ettik ama Mecliste
tartışıldığı anda biz de tutanakları bu
anlamda ilgisiz ve boş bırakmak istemeyiz.
Yargılanmakta olan bir siyasetçinin, bir
partinin eş genel başkanıyken ve dokunulmazlığı
varken, daha doğrusu dokunulmazlığı
kaldırılmış ve yargılanmaktayken tutuklanan ve içeride
tutulan bir siyasetçinin eşinin, hiçbir suç unsuru olmayan, son derece
insani konuşmalarına bir linç başlatılması ve sonra da
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından bunun soruşturmaya tabi
tutulması, 2021 yılında Türkiye dışında hangi
ülkede olur bilemiyoruz. On dokuz yıl önce Yasaklarla mücadele
edeceğiz. diye gelenlerin Türkiyeyi getirdikleri yer ve
savurdukları nokta son derece ibret vericidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir kadına yapılan sözlü
şiddeti de eşi içerideyken televizyona çıkmasına
karşı gösterilen bu inanılmaz, lüzumsuz, etikten, ahlaktan
yoksun saldırıları da bir yerden gelen talimatla soruşturma
başlatılmasını da son derece hatalı buluyoruz,
yanlış buluyoruz ve kınıyoruz.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 17.49
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.06
BAŞKAN: Başkan
Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Emine Sare
AYDIN (İstanbul), Sevda ERDAN KILIÇ (İzmir)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 4üncü Birleşiminin Dördüncü Oturumunu
açıyorum.
VIII.-
ÖNERİLER (Devam)
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.-
CHP Grubunun, Kırklareli Milletvekili Türabi
Kayan ve arkadaşları tarafından, çiftçilerimizin en büyük üretim
giderlerinden olan gübre fiyatlarındaki artışların
sebeplerinin araştırılması amacıyla 7/10/2021 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin, diğer önergelerin
önüne alınarak ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 7 Ekim 2021 Perşembe günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
7/10/2021
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 7/10/2021 Perşembe
günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Özgür
Özel
Manisa
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan ve
arkadaşları tarafından, çiftçilerimizin en büyük üretim
giderlerinden olan gübre fiyatlarındaki artışların sebeplerinin
araştırılması amacıyla 7/10/2021 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan -2829
sıra no.lu- Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 7/10/2021 Perşembe
günlü birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini açıklamak
üzere Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Kırklareli Milletvekili
Sayın Türabi Kayan.
Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA TÜRABİ KAYAN (Kırklareli)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekim ayına geldik,
önümüzdeki ay da kasım ayı, ekim dikimin başlangıç
ayları bunlar. Çiftçimiz tarlada, toprağını
hazırlamaya başladı ama kara kara düşünüyor. Öyle bir
düşünme ki el yakıyor değil, can yakıyor değerli
arkadaşlar. Niye can yakıyor? Geçen yıla göre gübre
fiyatlarındaki artış tam yüzde 200 yani bu yıl 3 misli.
Değerli arkadaşlar, bu şekilde tarlasına gübre atmaktan
imtina edecektir, vazgeçecektir çiftçimiz. Peki, vazgeçtiği zaman ne
olacaktır? Türkiyede rekolte aşağı yukarı yüzde 40
azalacaktır değerli arkadaşlar. Yüzde 40 azaldığı
zaman ne olacaktır? Dışarıdan yüzde 40 oranında, daha
fazla buğday, arpa ve diğer hububat mahsullerini almak zorunda
kalacağız. Bunu neyle alacağız? Dövizle alacağız.
Peki, döviz girdimiz var mı? Döviz girdimiz yok. Öyleyse nereye
başvuracağız? Ya yüksek faizli borca veyahut da vatan
toprağını satmaya...
Şimdi sizlere çok basit birkaç rakam
söyleyeceğim değerli arkadaşlar. DAP gübresi, geçen yılki
fiyatı 2 lira 32 kuruş; bu yıl 4 lira 59 kuruş, yüzde 197
artış. Üre gübresi 1,93 liradan 3 lira 90 kuruşa; yüzde 202
artış. 15-15 denilen gübre 1,80den 4,77ye; yüzde 225
artış. 20-20 gübre 1,63ten 4,59a; yüzde 181 artış.
Amonyum sülfat 1 liradan 3,82 liraya; yüzde 270 artış. Yüzde 26
Nitrat 1,14ten 3,82ye; yüzde 235 artış. Mazot 5,86dan 8 liraya;
yüzde 36 artış. Buğdaydaki artış bu yılki
rakamlar ile geçen yılki rakamları
kıyasladığımız zaman yüzde 25. Şimdi,
değerli arkadaşlar, bu şekilde bir rakam önünüze serildiği
zaman bakın ne çıkıyor karşınıza? Değerli
dostlar, bir buğday ekimi, arpa ekimi vesaire ekimi için buğdayı
baz alıyoruz: 20-20 gübresi geçtiğimiz yıl dekar
başına 1,63 liradan 32 lira, bu yılki fiyatı dekar başına
4,95 yani 92 lira; tohum 115 lira, geçen yıl 57 liraydı; üre geçen
yıl 86 lira, bu yıl 262 lira; nitrat geçen yıl 28 lira, bu
yıl 95 lira; biçim ücreti geçen yıl 25 lira, bu yıl 45 lira;
mazot geçen yıl 46 lira, bu yıl 64 lira; değerli
arkadaşlar, zirai mücadelede ilaç geçen yıl 25 lira, bu yıl 50
lira; kira geçen yıl 250 lira, bu yıl 350 lira. Değerli arkadaşlar,
toplam masraf 1.073 lira dekar başına. Peki, buğdaydan elde
edeceği gelir ne kadar? Değerli arkadaşlar, Türkiyede 1 dekarda
ortalama
Değerli arkadaşlar, 5488 no.lu
Yasanın ve Anayasanın emridir, amir hükmüdür: Türk çiftçisi
desteklenecek. Peki, destekleniyor mu? Yaptınız mı bir
şey? İşte ortada; dekar başına 382 lira zarar
Bu
çiftçinin elinden toprağı almak mı istiyorsunuz? Gördüğüm
kadarıyla üretimden zarar ediyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.
TÜRABİ KAYAN (Devamla) Üretimden bu topluma
kazandıramıyorsunuz, döviz girdisi de sağlayamıyorsunuz.
Herhâlde çiftçinin elinden arazisini alıp yabancılara satarak döviz
elde etmeyi ve iktidarınızı yürütmeyi hesaplıyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, bu vicdansızlıktır, bu
insafsızlıktır; bu insafsızlığı
yakıştırıyor musunuz kendinize? Yazıklar olsun
diyorum!
Hepinize ve yüce Meclise saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ Parti Grubu adına
Sayın Arslan Kabukcuoğlu, Eskişehir Milletvekili
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) Yalan bir söz
varsa çıkın anlatın arkadaşlar. Enflasyon yüzde 19 ama
gübrede enflasyon yüzde 300.
BAŞKAN Sayın Kayan, konuşma süreniz
tamamlandı.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Yani
kürsüden konuştuğun yetmedi, bir de gazel okuma ya.
BAŞKAN Buyurun Sayın Kabukcuoğlu.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ARSLAN
KABUKCUOĞLU (Eskişehir) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu gübre
fiyatlarının araştırılmasıyla ilgili Meclis
araştırması önergesi üzerine İYİ Parti Grubum
adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla
selamlarım.
Gübre, tarımdaki en önemli girdidir. Zirai
verimde yüzde 50 kadar payı olup gübre, çiftçilerin hiçbir zaman
vazgeçemeyeceği bir üretim maddesidir. Kıraç tarımda -biraz
önceki Sayın Vekil verdi ama ben Eskişehir ölçeğinde söylüyorum-
1 dekar tarlada buğday ziraatının toplam masrafı 696 lira
olup 300 kilo buğday aldığı takdirde eline geçecek para 690
liradır. Kaldı ki bu, normal şartlarda hesap edilen bir
sonuçtur. Geçtiğimiz yıl kuru ziraatta biliyorsunuz bir kuraklık
yaşandı ve çiftçi külliyen zarardadır.
Geçen yıllarda AK PARTİ Hükûmeti gübre
girdilerinin yüzde 13ünü karşılarken günümüzde 16 lirayla ancak
yüzde 6sını desteklemektedir. 2021 yılı itibarıyla
çiftçinin girdileri bir yılda yüzde 30 artmışken taban
fiyatlarına verilen artışlar nadiren yüzde 30 olmuştur, çok
defa bu fiyatın altında kalmıştır yani enflasyonun
dahi altında kalmıştır AK PARTİ'nin
hesapladığı rakamlara göre.
On sekiz yılda DAP gübre fiyatı 19 kez
artmıştır. Eskişehir ve Türkiye çiftçisi günümüzde gübre
bedelini peşin yatırıyor ve üç dört gün sonra ürünü satın
alıyor. Bu, Türkiye tarihinde görülmemiş bir şeydir, çiftçi
zannedersiniz ki altın satın alıyor. Türkiye çiftçisi böylesi
olayla hiç karşılaşmadı. Bu yıl çiftçi istese de
pahalılık nedeniyle gübre kullanamayacaktır. Türk çiftçisinin
kullandığı gübrede yüzde 65 ithal girdisi vardır. AK
PARTİ iktidarda yirmi yılda maalesef bu kadar stratejik bir üründe
tamamen yerli üretimi sağlayamamıştır, tıpkı
aşıda olduğu gibi.
Çiftçinin borcu 200 milyar Türk lirası
civarında; on dokuz yılda borcu 50 misli artmışken geliri
sadece 6,6 misli artmıştır, çiftçi iflas etmiştir.
Çiftçinin düştüğü bu kötü durum AK PARTİ hükûmetlerinin
uyguladığı yanlış politikaların sonucudur.
İşin kötü tarafı Paramız var ki ithal ediyoruz. devri de
sona ermiştir. Nüfusumuzun sadece yüzde 7si köylerde
yaşamaktadır, yaşayan nüfusun ortalama yaşı 50dir,
gençler artık köylerde durmamaktadır. Hükûmetin yıllardır
uyguladığı politika sonucu Türk Hükûmeti gıdayı
baştan sona ithal edecektir. Bahsettiğimiz konu aslında bir
kısım nüfusun yokluğu, yoksulluğu değil, Türk
milletinin toptan aç kalmaması meselesidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Çiftçinin en
önemli ve stratejik girdisi olan gübre üretiminin,
dağıtımının, kullanımının her yönüyle
tetkik edilmesi, araştırılması için Meclis araştırması
komisyonu kurulmasını son derece yerinde buluyoruz.
Saygılarımı sunarım.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Sayın Erdal Aydemir, Bingöl Milletvekili. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA ERDAL AYDEMİR (Bingöl)
Sayın Başkan, Sayın Meclis; AKPnin kurulduğu günden bu
yana -yaklaşık yirmi yıldır- çiftçilerin, üreticilerin,
hayvan üreticilerinin lehine, faydasına ve menfaatine yaptığı
bir şey varsa lütfen buradan gelip sesli ifade etsinler. AKP üreteni
sevmez, AKP çiftçi düşmanıdır, AKP hayvan üreticisini sevmez
çünkü orada emek vardır, rant yoktur, yolsuzluk yoktur,
hırsızlık yoktur. AKP kimi sever? AKP müteahhitleri sever,
betonu sever, asfaltı sever. Bakın, iki örnek vereyim hemen: 1 milyar
30 milyon euro İstanbul Havalimanının işletme kira bedeli,
yıllık bedeli 1 milyar 30 milyon euro kim tarafından silindi?
Cumhurbaşkanı tarafından silindi. Kimindi? 5 şirketin.
Peki, bu 1 milyar 30 milyon euroyu çiftçiye destek olarak sunamaz
mıydı? Alın bundan çıkarın AKPnin çiftçiye, hayvan
üreticisine bakış açısı nedir.
Arkadaşlar, dün belki Meclis tarihine geçen 353
kabul oyuyla, bütün partilerin ittifakıyla Paris İklim
Anlaşması burada kabul edildi. Bakın, o anda, o saatlerde,
Bingöl ili Karlıova ilçesi sınırlarında bulunan Aynik ve
Kızılağaç köylerinde Karacehennem ormanları olarak bilinen
35 hektarlık alan, 350 bin dönümlük orman alanı şu anda tek tek
kesiliyor yani 50 futbol sahası büyüklüğünde bir alan, orman.
Arkadaşlar, daha dün Paris İklim Anlaşmasını
imzaladık. İşte bu da AKPnin ekolojiye, doğaya
bakış açısını, ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya
koymaktadır. Bir an önce, Karacehennem ormanlarında yapılan,
güvenlik adı altında yapılan bu orman kesimine son
verilmelidir. Bakın, Karacehennem ormanlarının kesilmesi demek,
oradaki Kızılağaç, Aynik ve Sağnis köylülerinin geçim
kaynaklarının kesilmesi demektir. Bakın, Karacehennem
ormanlarının kesilmesi demek, Bingöl merkez ve Genç ilçesinin içme
suyu ihtiyacını sağlayan su kaynaklarının kurutulması
demektir. Buradan Bingöl halkına sesleniyorum: Maalesef ki sizin içme
suyunuzu kesiyor AKP, bunun farkında olun. İlk seçimde bunları
sandığa gömmeniz, sizin içme suyu kadar hak olan
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ERDAL AYDEMİR (Devamla) İçme suyunuza el
atan bu AKP iktidarını cezalandırmak olacaktır.
Yine, buradan bütün Bingöl halkına şunu da
hatırlatmayı bir borç biliyorum: Bundan tam bir ay önce yani 10 Eylül
itibarıyla, geçmişte Bakanlık da yapmış ve hâlen
şu anda AKP Bingöl Milletvekili olan Sayın Cevdet Yılmaza bu
orman kesiminin yapılmaması için defalarca çağrıda bulunduk
yani bu ormanlar siyasetüstüdür dedik; bu ormanların kaynağından
gelen suyu senin annen de içiyor, kardeşin de içiyor, bütün Bingöllüler
gibi; bu su kaynaklarına kıymayın dedik. Maalesef kaptı
kaçtıya getirildi, nasıl ihale yapıldığı
hakkında da hiç kimsenin bir bilgisi yok. Dün sabah itibarıyla ve
şu anda da devam ediyor, 350 bin dönümlük orman alanı kesiliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ERDAL AYDEMİR (Devamla) Bu da sizin
nişaneniz olsun, AKP Meclis Grubunun ve iktidarın. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Evet, konuşma süreniz
tamamlandı.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
Sayın Hüseyin Şanverdi, Hatay Milletvekili. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN
ŞANVERDİ (Hatay) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, Beşinci
Yasama Yılının ülkemize hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden
temenni ediyorum.
Değerli arkadaşlar, Hükûmetimiz, göreve
geldiği günden bugüne kadar çiftçimizin her zaman yanında
olmuştur, yanında olmaya devam edecektir. Son on sekiz yılda
üreticilerimize 311 milyar lira tarımsal destek verilmiştir. 2021
yılında çiftçilerimize verilen destek 24 milyar lirayı
bulacaktır. Türkiye ekonomisi 2020 yılında yüzde 1,8 büyürken
tarım sektöründeki büyüme yüzde 5 civarında olmuştur. 2020
yılı tarımsal hasılamız bir önceki yıla göre
yüzde 20 artarak 333 milyar liraya yükselmiştir. Ülkemiz, tarımsal
hasılada Avrupada lider durumundadır. Geçtiğimiz ay aylık
bazda tarımsal ihracatımız yüzde 24 artarak 2,7 milyar dolara
çıkarak aylık tarımsal ihracatımız cumhuriyet tarihi
rekorunu kırmıştır. Tüm bu göstergeler, kırılan
rekorlar Hükûmetimizin çiftçimize verdiği desteğin önemini ve
sonuçlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Gübrenin ham maddesi olan doğal gaz vesaire
gibi temel girdilerdeki fiyat artışları, gübre
fiyatlarının uluslararası pazarlardaki fiyatlarının
artmasına neden olmuştur. Gübrenin ham madde tedarikçisi ülkelerin
ihracatlarına kısıtlama getirmesi, arz-talep dengesini
bozması, dünya genelinde yaşanan konteyner krizi gibi birçok sebep
gübre maliyetlerini yükseltmiştir. Ülkemizde üretilen gübrelerin ham
maddesinin yüzde 90ının dışarıdan
karşılandığı göz önüne alındığında
gübrede yaşanan bu fiyat artışının temel sebebi ortaya
çıkmaktadır. Tüm dünyada yaşanan gübre fiyatı
yüksekliğinden ülkemiz de etkilenmiştir ancak Hükûmetimiz gübre
fiyatlarının yüksekliği karşısında çiftçimizi
yalnız bırakmamıştır; 2021 yılında gübre
desteklerini yüzde 100 artırmıştır. Hükûmetimiz, dünya
piyasasından kaynaklanan fiyat artışlarına karşı
çiftçimizi korumak için bir yandan gübreye destek verirken diğer yandan da
ürün fiyatlarını koruma çalışmalarını
yürütmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HÜSEYİN ŞANVERDİ (Devamla) -
Değerli milletvekilleri, Tarım Bakanlığımız
önümüzdeki yıl için çiftçilerimize gübre desteğinin
artırılmasıyla ilgili gerekli çalışmaları
yürütmektedir. Hatay ilimiz bir tarım kentidir. Ben yaz tatilinde tüm
ilimizi karış karış dolaşarak çiftçilerimizle bir
araya geldim. Çiftçilerimiz bu yılki ürün fiyatlarından memnun
olduklarını dile getirdiler. Geçen yıl kilogram başı
4-5 lira olan pamuk fiyatı bu yıl 10-11 liraya
satılmaktadır. Yine, geçen yıl tonu 1.600 lira olan ekmeklik
buğday bu yıl 2.600-2.700 lira civarındadır. Yine, tonu
1.300 lira olan mısır bu yıl 2.600 liraya
satılmaktadır. Ayçiçeği ton başı 3.500 lirayken bu 6.000-6.500
lira civarına yükselmiştir. Çiftçimizi her zaman desteklemeye devam
ediyoruz. Çiftçimiz de ürün fiyatlarından memnundur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
HÜSEYİN ŞANVERDİ (Devamla) -
Değerli kardeşlerim, Hükûmetimiz
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoklama
HÜSEYİN ŞANVERDİ (Devamla)
Sayın Başkan, son cümlem.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Efendim Özgür Bey?
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yoklama talebimiz var
Sayın Başkan.
BAŞKAN Evet, Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisini oylarınıza sunacağım ama öncesinde bir yoklama
talebi var, o işlemi yerine getireceğim.
Sayın Özel, Sayın Zeybek, Sayın
Şeker, Sayın Hakverdi, Sayın Sındır, Sayın Altaca
Kayışoğlu, Sayın Sümer, Sayın Türabi Kayan, Sayın
Bakırlıoğlu, Sayın Aytekin, Sayın Ünlü, Sayın
Ceylan, Sayın Emecan, Sayın Süllü, Sayın Durmaz, Sayın
Keven, Sayın Şahin, Sayın Arı, Sayın Ünver, Sayın
Baltacı.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.29
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.47
BAŞKAN: Başkan
Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP ÜYELER: Emine Sare
AYDIN (İstanbul), Sevda ERDAN KILIÇ (İzmir)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 4üncü Birleşiminin Beşinci Oturumunu
açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk Partisi Grup
önerisinin oylamasından önce istem üzerine yapılan yoklamada
toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklamaya başlandı)
BAŞKAN Sisteme giren milletvekillerimiz
pusula vermesinler lütfen. Eşleştirme yapacağız ve pusula
veren milletvekillerimiz de lütfen Genel Kurul salonundan
ayrılmasınlar.
(Elektronik cihazla yoklamaya devam edildi)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter
sayısı bulunamadığından, denetim konuları ile
kanun teklifleri ile komisyondan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için 12 Ekim 2021 Salı günü saat
15.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 18.50
(x) 7/4/2020 tarihli 78inci Birleşimden itibaren, coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonundaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.