TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
42nci
Birleşim
4
Ocak 2022 Salı
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- İstanbul
Milletvekili Ali Kenanoğlunun, kamuda mülakat mağdurlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Kocaeli Milletvekili Sami
Çakırın, Şair Arif Nihat Asyanın vefat yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Sivas Milletvekili
Ulaş Karasunun, Sivasın sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Bursa Milletvekili
Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, emeklilerin ve ücretli
öğretmenlerin maaşlarına yapılan zammın yetersizliğine
ilişkin açıklaması
2.- Şırnak
Milletvekili Hüseyin Kaçmazın, zamlara ve yoksulluğa ilişkin
açıklaması
3.- Bursa Milletvekili Atilla
Ödünçün, ülkemizin 2021 yılında ihracat rekoru
kırdığına ilişkin açıklaması
4.- Mersin Milletvekili Olcay
Kılavuzun, Türk-İslam ülküsünün ilk şehidi Ruhi
Kılıçkırandan son şehidi Fırat Yılmaz
Çakıroğluna kadar bütün şehitleri rahmetle
andığına ve ücretli öğretmenlerin maaşlarının
asgari ücret seviyesine yükseltilmesinin önemli olduğuna ilişkin
açıklaması
5.- Uşak Milletvekili
Özkan Yalımın, akaryakıt ve elektriğe yapılan zamlara
ilişkin açıklaması
6.- İstanbul
Milletvekili Ali Kenanoğlunun, HDP Bahçelievler ilçe binasına
saldıran şahsın serbest bırakılmasının bu
suça ortak olmak anlamına geldiğine ilişkin açıklaması
7.- Mersin Milletvekili Ali
Cumhur Taşkının, yeni yılın hayırlı
olmasını dilediğine ve Mersin ile Tarsusun düşman
işgalinden kurtuluşunun 100üncü yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
8.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, AKP iktidarının işsizler ve
atanamayanların feryatlarına kulak tıkadığına ve
taşeronda kalan sağlık çalışanlarının kadro
haklarının verilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
9.- Kocaeli Milletvekili
İlyas Şekerin, din ve inanç özgürlüğünü hazmedemeyen zihniyete
ilişkin açıklaması
10.- İstanbul
Milletvekili Arzu Erdemin, Bakırköy pazar yerinin korunması için
mücadelelerinin süreceğine ilişkin açıklaması
11.- Kahramanmaraş
Milletvekili Sefer Aycanın, Tüberküloz Haftasına ve
sağlık personelinin özlük haklarında ve çalışma
şartlarında iyileştirme yapılması gerektiğine
ilişkin açıklaması
12.- Mersin Milletvekili
Hacı Özkanın, Mersinin düşman işgalinden
kurtuluşunun 100üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması
13.- Şanlıurfa
Milletvekili Ömer Öcalanın, Barış Annelerinin HDP Grubunu
ziyaretlerine ve zindanlarda yaşanan hak ihlallerine ilişkin
açıklaması
14.- Kütahya Milletvekili Ali
Fazıl Kasapın, ön ödemeli doğal gaz sayaçlı abonelerin
EPDK ve Enerji Bakanlığı vasıtasıyla soyulduğuna
ilişkin açıklaması
15.- Osmaniye Milletvekili Mücahit
Durmuşoğlunun, Osmaniyenin ülkemizin ihracat seferberliğine
yaptığı katkıya ilişkin açıklaması
16.- İstanbul
Milletvekili Hayati Arkazın, 2022 yılının coronavirüs
salgın hastalığından kurtularak güçlü Türkiye yolunda
adım adım yürüyeceğimiz bir yıl olmasını temenni
ettiğine ilişkin açıklaması
17.- Sivas Milletvekili
Semiha Ekincinin, Nuri Demirağ Organize Sanayi Bölgesinin 21inci cazibe
merkezi olarak ilan edildiğine ve Tarım ve Orman
Bakanlığı tarafından Sivaslı üreticilere
yatırılan kuraklık destekleme ödemelerine ilişkin
açıklaması
18.- Adana Milletvekili Tamer
Dağlının, Adananın düşman işgalinden
kurtuluşunun 100üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması
19.- Hatay Milletvekili
İsmet Tokdemirin, çiftçi ve tüketicinin sorunlarına çözüm
bulması gereken Tarım Bakanlığının
yaşananları izlemekle yetindiğine ilişkin
açıklaması
20.- Mersin Milletvekili
Cengiz Gökçelin, elektrik fiyatlarındaki artış sebebiyle
yaşanacak gıda krizinin tek sorumlusunun Erdoğan olduğuna
ilişkin açıklaması
21.- Mersin Milletvekili Baki
Şimşekin, Mersinin düşman işgalinden kurtuluşunun
100üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması
22.- Mersin Milletvekili
Alpay Antmenin, Mersinin düşman işgalinden kurtuluşunun
100üncü yıl dönümüne ve temeli atılan Mersin metrosunun Mersin halkına
hayırlı uğurlu olmasını dilediğine ilişkin
açıklaması
23.- Samsun Milletvekili
Erhan Ustanın, yeni yılın hayırlı uğurlu
olmasını dilediğine, Süleyman Nazifin vefatının
seneidevriyesine, Mersinin kurtuluşunun 100üncü yıl dönümüne, zam furyasının
temel sorumlusunun Hükûmetin yanlış politikaları olduğuna,
Cumhurbaşkanının önceki gün kabine toplantısı
sonrasında enflasyon gerçeğini ilk kez kabul ettiğine, enflasyon
rakamlarına, Hükûmetin kapsamlı bir enflasyonla mücadele
programını uygulaması gerektiğine ve ithalattaki
artışa göz yummanın devleti yönetme ciddiyetiyle
bağdaşmadığına ilişkin açıklaması
24.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Türkiyenin salgın sürecinde diğer ülkelerden
olumlu yönde ayrıştığına; üretim odaklı,
ihracatı önceleyen ekonomi modeli sayesinde ekonomide yaşanan olumlu
gelişmelere ve Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin
etkin karar alma mekanizması ve milletin ferasetli duruşuyla
ilerleyen aylarda faiz, enflasyon ve döviz kurunun gerileyeceğine
ilişkin açıklaması
25.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Murat Bozlakın ölüm yıl
dönümüne, ekonomik buhrana, elektrik ve doğal gaz zamlarına, birinci
ve ikinci köprülerden çift yönlü ücret alınacağına, 2002 ve
2022deki ekonomik verilere, HDP Bahçelievler ilçe binasına yapılan
saldırıya, MHP Genel Başkanının HDPyi hedef
göstermesi ile saldırıların arkasından Ülkü
Ocaklarının çıkmasının ilişkili olduğuna,
tweet atanları tutuklayıp HDP binasına saldıran
şahsı serbest bırakan yargının bundan sonraki
saldırıların sorumlusu olacağına ve HDPnin geri
adım atmayacağına ilişkin açıklaması
26.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, zamlara ve insanların yoksullaştığına
ve daha önce özelleştirilen limanların işletme sürelerinin
ihalesiz uzatılmasını içeren kanun teklifinin Türkiyenin kaynaklarının
5li çeteye ve Katarlılara nasıl peşkeş çekildiğini
gösterdiğine ilişkin açıklaması
27.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, 2022 yılının
bütün millete hayırlar getirmesini Cenab-ı Haktan niyaz
ettiğine, pandemi sürecinde Türkiyenin OECD ülkeleri arasında
pozitif yönde ayrıştığına, AK PARTİ Hükûmetinin
bütün toplum kesimlerinin alım gücünü artırmaya dönük destekleyici
paketleriyle üzerine düşeni ortaya koymaya çalıştığına,
dış ticaret hacmi ve millî savunma sanayisinde kırılan
rekorlara, bulunan doğal gaz rezervleriyle vatandaşların
yanında olacaklarına ve hazineye ait tarım arazilerini kiralayan
çiftçilerin yıllık artış oranını yüzde 22den
yüzde 9a çekeceklerine ilişkin açıklaması
28.- Giresun Milletvekili
Necati Tığlının, 2021 yılında Giresunda
yaşanan sel felaketinde büyük zarar gören Batlama Vadisindeki
Çaldağda yaptırılacak 24 konut ve 19 iş yerinin hâlâ
yapılmadığına ilişkin açıklaması
29.- Eskişehir
Milletvekili Arslan Kabukcuoğlunun, özelleştirmelerle ülkemizin
gıda güvenliğinin tehlikeye sokulduğuna ilişkin
açıklaması
30.- Muğla Milletvekili
Suat Özcanın, Muğlanın Milas ilçesindeki bir maden
ocağında meydana gelen kazada hayatını kaybeden Abdullah
Kiraza Allahtan rahmet dilediğine ve maden sahalarında yaşanan
ölümcül iş kazalarına ilişkin açıklaması
31.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Çankırı Milletvekili
Muhammet Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
32.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın yaptığı
açıklamasındaki, Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun sataşma
nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
33.- Muğla Milletvekili
Süleyman Girginin, Sağlık Bakanlığını kelebek
hastalığından muzdarip ailelere el uzatması için göreve
davet ettiğine ilişkin açıklaması
34.- Samsun Milletvekili
Erhan Ustanın, Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlunun 298
sıra sayılı Kanun Teklifi üzerinde şahsı adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
35.- Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya
Altunyaldızın 298 sıra sayılı Kanun Teklifinin tümü
üzerinde yapılan soru-cevap işlemi sırasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının, Latin Amerika ve Karayipler
Parlamentosunda (Parlatino) Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek grubu
oluşturmak üzere, Başkanlık Divanında yapılan
incelemeyi müteakiben uygun bulunan üyelerin isimlerine ilişkin tezkeresi
(3/1823)
B) Önergeler
1.- Hatay Milletvekili Mehmet
Güzelmansurun, (2/1308) esas numaralı Kanun Teklifinin doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/152)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- İYİ Parti
Grubunun, Grup Başkan Vekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta
tarafından, vatandaşımızı yokluğa ve
yoksulluğa sürükleyen siyasi ve iktisadi sebeplerin
araştırılması amacıyla 31/12/2021 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 4
Ocak 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
2.- HDP Grubunun, Batman
Milletvekili Necdet İpekyüz ve arkadaşları tarafından,
ekonomideki olumsuz tablonun nedenlerinin araştırılması
amacıyla 4/1/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 4
Ocak 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
3.- CHP Grubunun, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Gündeminin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmında yer alan, döviz kurlarında yaşanan
artışların ve bu artışlar sırasında
yapılan işlemlere ilişkin iddiaların
araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan (10/5248) esas
numaralı Meclis Araştırması Önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 4 Ocak 2022 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
4.- AK PARTİ Grubunun,
gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun 4, 5, 11, 12, 13, 18, 19, 20, 25, 26
ve 27 Ocak 2022 Salı, Çarşamba ve Perşembe günkü
birleşimlerinde denetim konularının görüşülmeyerek gündemin
Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan işlerin görüşülmesine, 6 Ocak 2022
Perşembe günkü birleşiminde 300 sıra sayılı Meclis
Araştırması Komisyonu Raporunun görüşmelerinin
yapılmasına, bu görüşmelerde siyasi parti grupları
adına yapılacak konuşmaların süresine, Genel Kurulun
çalışma gün ve saatlerine, 298 sıra sayılı Kanun
Teklifinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak bölümler
hâlinde görüşülmesine ilişkin önerisi
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Aykut Erdoğdunun, Aydın Milletvekili Mustafa
Savaşın CHP Grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına ve Cumhuriyet Halk
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
2.- Aydın Milletvekili
Mustafa Savaşın, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdunun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
3.- İstanbul
Milletvekili Aykut Erdoğdunun, Aydın Milletvekili Mustafa
Savaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
4.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, İstanbul Milletvekili
Aykut Erdoğdunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
5.- Aydın Milletvekili
Mustafa Savaşın, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdunun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
6.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
7.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
8.- Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
9.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
10.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
11.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
12.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
13.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
14.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
15.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
16.- Sakarya Milletvekili
Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin
Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
17.- Çankırı
Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
IX.- KANUN
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- Zonguldak Milletvekili
Ahmet Çolakoğlu ve 40 Milletvekilinin Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4018) ile
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu
(S. Sayısı: 298)
X.- USUL HAKKINDA
GÖRÜŞMELER
1.- Oturum Başkanı
TBMM Başkan Vekili Haydar Akarın, 298 sıra sayılı
Kanun Teklifinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle
Komisyona iade edilip edilmemesi hakkında
XI.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Batman Milletvekili
Ayşe Acar Başaranın, Hasankeyfte inşa edilen
konutların dağıtımına dair bazı iddialara
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/54786)
2.- Adıyaman
Milletvekili Abdurrahman Tutderenin, KYK öğrenim kredi
borçlarının yapılandırılması veya silinmesi
talebine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/54788)
3.- Mardin Milletvekili Tuma
Çelikin, okullarda toplanan aidat ödemelerine,
- Aydın Milletvekili
Süleyman Bülbülün, Aydında bulunan Milli Eğitim Müdürlüğü
lojmanlarındaki bazı malzemelerin satıldığı
iddiasına,
- Kocaeli Milletvekili Ömer
Faruk Gergerlioğlunun, Şanlıurfanın Siverek ilçesinde bir
ilkokulun kadrolu öğretmen ihtiyacına,
Bir okul servisinin
karıştığı kazaya ve okul yöneticileri hakkında
yürütülen soruşturmaya,
İlişkin
soruları ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özerin cevabı
(7/54856), (7/54858), (7/54859), (7/54860)
4.- Adana Milletvekili Ayhan
Barutun, çocuk işçiliği ile mücadele etmek için yürütülen
çalışmalara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/54877)
5.- Batman Milletvekili
Ayşe Acar Başaranın, AFADın yaptığı
görevde yükselme sınavına dair bazı iddialara ilişkin
sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın
cevabı (7/54878)
6.- Kocaeli Milletvekili Ömer
Faruk Gergerlioğlunun, fındık üretimine ve fiyatlarına
ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat
Oktayın cevabı (7/54880)
7.- Mersin Milletvekili Alpay
Antmenin, 2010-2021 yılları arasında TOKİnin ülke
genelinde ve Mersinde yaptığı konutlara dair çeşitli
verilere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Fuat Oktayın cevabı (7/54995)
8.- Konya Milletvekili
Fahrettin Yokuşun, Konyada bulunan bir okulun isminin
değiştirilmesine,
- Van Milletvekili Murat
Sarısaçın, Vanın Başkale ilçesine bağlı
Deringeçit köyündeki öğrencilerin taşımalı eğitimden
yararlandırılması talebine,
- Adana Milletvekili
İsmail Koncukun, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde
eğitim alan öğrencilere sağlanan desteğin
arttırılmasına,
- Ankara Milletvekili
Yıldırım Kayanın, Ankara Çankayada yapımına 4
yıl önce başlanan okulun akıbetine,
- Afyonkarahisar Milletvekili
Burcu Köksalın, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine
yapılan özel eğitim ödemelerinin artırılması
önerisine,
- İstanbul Milletvekili
Oya Ersoyun, engelli öğretmen istihdamına,
- İzmir Milletvekili
Bedri Serterin, 1 Aralık 2021 tarihi itibarıyla mesleki ve teknik
liselerden mezun olup mobilya sektöründe çalışan kişi
sayısına,
1 Aralık 2021 tarihi
itibarıyla ülke genelinde ve OSBler içinde bulunan mesleki ve teknik lise
sayısına,
İzmirde OSBler içinde
açılan mesleki ve teknik liselere,
- Samsun Milletvekili Kemal
Zeybekin, Samsunda köy statüsünde olan yerleşim birimlerindeki
okulların kapalı olmasına ve ildeki taşımalı
eğitim kapsamındaki öğrencilere,
İlişkin
soruları ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özerin cevabı
(7/55050), (7/55051), (7/55052), (7/55053), (7/55055), (7/55056), (7/55057),
(7/55058), (7/55059), (7/55060)
9.- Sakarya Milletvekili Ümit
Dikbayırın, kamu kaynaklarının tasarruflu
kullanılmasına yönelik genelgenin engelli bireylere olan etkisine,
- Konya Milletvekili
Fahrettin Yokuşun, Bakanlığın unvan
değişikliği sınavına,
- İzmir Milletvekili
Murat Çepninin, engelli öğretmen atamalarına,
- Diyarbakır
Milletvekili Dersim Dağın, engelli öğrencilerin eğitime
devam edebilmesi için gerekli şartların sağlanmasına,
- Ağrı Milletvekili
Abdullah Koçun, Patnos Fen Lisesine kimya öğretmeni atanması
talebine ve Ağrıdaki bazı okulların fiziki
yetersizliğine,
- Antalya Milletvekili Kemal
Bülbülün, Kadıköy Anadolu Lisesi yönetimiyle ilgili iddialara,
İlişkin
soruları ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özerin cevabı
(7/55156), (7/55157), (7/55158), (7/55159), (7/55161), (7/55162)
10.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Halkla İlişkiler Binasındaki
Üyeler Kafeteryasında yer alan kamera kayıt sistemine ilişkin
sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi
Bilgiçin cevabı (7/55179)
11.- Trabzon Milletvekili
Ahmet Kayanın, bir öğretmenin sosyal medya üzerinden
yaptığı paylaşımlara,
- Mardin Milletvekili Tuma
Çelikin, azınlık okullarına verilen desteklere,
- Van Milletvekili Tayip
Temelin, Vanda görme engelli öğrencilere yönelik okul ihtiyacına,
- Ankara Milletvekili Levent
Gökün, Milli Eğitim Şurasına,
- İstanbul Milletvekili
Ali Kenanoğlunun, Kadıköy İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğünün ders seçimleri konusunda baskı yaptığı
iddiasına,
- Kocaeli Milletvekili Ömer
Faruk Gergerlioğlunun, Bakanlıktan ihraç olan bir kişiye,
- Denizli Milletvekili
Gülizar Biçer Karacanın, yer değiştirme döneminde yapılan
başvurulara,
- Kırıkkale
Milletvekili Ahmet Önalın, TYT ek yerleştirme puan
hesaplamalarına,
İlişkin
soruları ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özerin cevabı
(7/55259), (7/55260), (7/55261), (7/55262), (7/55263), (7/55264), (7/55265),
(7/55266)
12.- Kocaeli Milletvekili
Ömer Faruk Gergerlioğlunun, KHK ile kamu görevinden ihraç edilen bir
kişinin OHAL Komisyonuna yaptığı başvurusuna cevap
verilmediği iddiasına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktayın cevabı (7/55302)
13.- İzmir Milletvekili
Aytun Çırayın, SGKnin yayımladığı raporlara ve
yaşlılık aylığı için ayrılan bütçeye
ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya
Yanıkın cevabı (7/55314)
14.- Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürerin, sosyal yardımlaşmaya ayrılan kaynak ile
mutlak yoksullukla mücadele kapsamında yapılan çalışmalara
ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya
Yanıkın cevabı (7/55317)
15.- İzmir Milletvekili
Aytun Çırayın, Cumhurbaşkanı ile ABD
Başkanının yaptığı bir görüşmeye
ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlunun cevabı (7/55328)
16.- Kocaeli Milletvekili
Ömer Faruk Gergerlioğlunun, bir öğretmen hakkında beraat
kararı olmasına rağmen çalışma izninin
verilmediği iddiasına,
- Ankara Milletvekili Levent
Gökün, okullara ulaşımda zorluk çeken öğrencilere,
- Ankara Milletvekili
Yıldırım Kayanın, atanamayan öğretmenlerin
yaşadıkları sorunlara,
- Antalya Milletvekili Çetin
Osman Budakın, Antalyada bir öğrencinin öldürüldüğü özel
öğrenci yurdu ile ilgili iddialara,
İlişkin
soruları ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özerin cevabı
(7/55358), (7/55359), (7/55360), (7/55361)
17.- Muğla Milletvekili
Suat Özcanın, ücretli ve sözleşmeli öğretmen uygulamasına
son verilmesi önerisine,
Tüm okullara kadrolu
öğretmen ataması yapılması ve atamalarda mülakata son
verilmesi önerisine,
Okulların tüm ihtiyaçlarının
Bakanlık bütçesinden karşılanmasına yönelik
çalışmalara,
Okullarda
sınıflardaki öğrenci sayılarının pedagojik
standartlar gözetilerek düzenlenmesi ve ikili eğitime son verilmesine,
Taşımalı
eğitime son verilmesi talebine,
İlişkin
soruları ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özerin cevabı
(7/55499), (7/55508), (7/55518), (7/55520), (7/55527)
18.- Ankara Milletvekili
Levent Gökün, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde tedavi
olmak isteyen kişilere tedavi seti aldırıldığı
yönündeki iddiaya ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin
Kocanın cevabı (7/55530)
19.- Bingöl Milletvekili
Erdal Aydemirin, Elâzığın Merkez ilçesinde bulunan Koruk
Köyüne şebeke suyu verilmesi talebine ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlunun
cevabı (7/55684)
4 Ocak 2022 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir),
İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 42nci
Birleşimini açıyorum.(x)
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, kamuda mülakat
mağdurları hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın
Ali Kenanoğluna aittir.
Buyurun Sayın Kenanoğlu. (HDP
sıralarından alkışlar)
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlunun, kamuda mülakat
mağdurlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Sayın
vekiller, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
2022 yılının bu ilk
konuşmasını da ben yapmış oluyorum herhâlde. Bu
vesileyle bütün halkımızın, tüm vekillerimizin yeni
yılını kutluyorum, yeni yıl hepimiz açısından sağlıklı,
mutlu, huzurlu, özgür yarınlar getirsin. (HDP sıralarından
alkışlar)
Tabii, burada, gelecek umudu kuran, özgür
yarınların umudunu kuran çocukların hayallerinin ortadan
kaldırılmasıyla ilgili bir konuda söz aldım. Çocuklar
binbir zorlukla büyütülüyor, ondan sonra okullara gönderiliyor, okullara
gittikten sonra bir de kendi içlerinde yarışarak birçok sınav
maratonuna başlıyorlar ve bu sınav maratonları
sonrasında bir şekilde üniversiteyi kazanabilenler kendilerini
şanslı hissediyorlar ve bu çocuklar yine ailelerinin
imkânlarının kısıtlılığı çerçevesinde,
binbir zorluklarla bu üniversite macerasını da tamamlıyorlar ve
bir şekilde üniversiteyi de bitiriyorlar. Sonrasında tabii ki esas
mücadele başlıyor. Esas hayat mücadelesi, iş bulma üzerine
kurulu yani bir yerde çalışmak. Bunlardan bir tanesi de örneğin,
devlet kurumlarında özellikle öğretmenler için öğretmen olmak,
devletin kurumlarında, okullarında öğretmenlik yapmak. Tabii,
KPSS sınavları var; bunlara hazırlanıyorlar, bir
hazırlık da burada başlıyor, sınavlara giriyorlar ve
sınavlarda çok iyi puanlar alanlar var. İşte, 1inci olan, 2nci
olan; 90, 80 puanın üzerlerinde alanlar var ve bunlar doğal olarak
diyorlar ki: Tamam, yani ben artık kazandım. Aa, bir
bakıyorlar ki mümkün değil. Niye mümkün değil? Çünkü mülakat
denilen bir sistem oluşturuldu. Ne zaman oluşturuldu bu? 27 Temmuz
2016da bir KHKyle böyle bir şey yayınlandı ve artık
mülakat diye bir şey getirildi. Tabii, mülakat neye yol açıyor?
Mülakat bir kere liyakati ortadan kaldırıp sadakati esas alan bir
sonuca yol açıyor. Şimdi eğer torpiliniz,
referansınız, herhangi bir yerden gelmiyorsanız, partili
değilseniz -iktidar açısından- yerleştirilmeniz,
aldığınız bu yüksek puanla öğretmenliğe
başlamanız da mümkün değil.
Şimdi, sorular -ilginç sorular var- şöyle
oluşuyor. Bir tanesi diyor ki bu öğrencilerden, sınava
girenlerden: Sordular mülakatta -yani KPSS sınavında
başarılı puan almış- Peygamber Efendimizin annemden
sonra annem dediği kişi kimdir? diye ve ben o zaman anladım ki
torpilim yok, o yüzden bu soru geldi. Bir tanesi diyor ki: Taksi
şoförüyle konuşuyorduk, şöyle dedi: KPSSde 89 puan
almış ve hukuk fakültesini 2ncilikle bitirmiş -2ncilikle
bitiriyor- ona şu soruluyor, deniliyor ki: Reis denilince
aklınıza ne geliyor? O da tabii ki diyor ki: Temel Reis.
Doğal olarak kaybediyor. 2019da yine spor uzmanlığı
mülakatında Yatsı namazı kaç rekat? diye soruluyor. Yani spor
uzmanlığı ile namazı nasıl birleştirmişler,
nasıl bir araya getirmişler, anlaşılır gibi
değil. Yine bir tanesi diyor ki: Kardeşime hâkimlik mülakatında
adını sormuşlar, herhâlde adını bilemedi ki elendi
yani bu kadar yüksek puan almasına rağmen. Şimdi, bir tanesine
şey sormuşlar ya. Diyarbakırın meşhur
tatlısı ne? diye sormuşlar. Sütlü nuriye. demiş. Yok, o
değil başka bir şey. demişler, tartışmaya
girmişler, onu da elemişler oradan yani. Şimdi, inanılmaz
komedi vakalarıyla karşı karşıyayız. Bir tanesine
şey sormuşlar: Pinpon topunun ağırlığı
nedir? diye sormuşlar; o da pinpon topunun
ağırlığını bilmiş. Demişler ki: Bir
otobüs kaç pinpon topu alır? Ya, otobüs körüklü mü değil mi onu
bana söyleyin. demiş. Hadi, sen bize böyle soru soramazsın!
demişler; onu da elemişler.
Şimdi, yaşanılanlar hakikaten -biz
gülüyoruz ya- o kadar acı şeyler ki insanlar binbir umutla KPSSye,
yazılı sınava, aslında uzmanlık gerektiren sınava
giriyorlar ve uzmanlık sonucunda 1inci oluyorlar ama sonuçta TÜGVAdan
gelmiyorlarsa, partiden imzalı bir dilekçeleri yoksa ya da torpilleri
yoksa hiçbir şekilde yerleştirilemiyorlar, kazanamıyorlar.
Şimdi, bu, tabii, insafsızlık,
vicdansızlık, hak yemektir ve suçtur arkadaşlar. Bunun suç
olduğunu aslında siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz ve bu, bir
taraftan da halkın arasına nifak sokmaktır yani siz belli bir
kesimi diğer kesimle karşı karşıya getirmiş
oluyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ KENANOĞLU (Devamla)
Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ALİ KENANOĞLU (Devamla) Çünkü sizin bu
uygulamalarınızın bir muhatabı var yani koruduğunuz
bir taraf var, ayırdığınız bir taraf var. Siz
bunları, bu kumpasları, bu mülakat meselelerinin hepsini, nasıl
ekarte edeceğinizi, yandaşı nasıl
koruyacağınızı Fetullahçılardan öğrendiniz, en
kötü uygulamalarını siz sergiliyorsunuz. Aslında ne
yaptığınızı siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz. Siz
görmezlikten gelip, üstünü kapatıp, örtbas edip bizim
alışmamızı bekliyorsunuz. Başta bu uygulamanızdan
mağdur olan Kürtler, Aleviler, sosyalistler ve bilcümle size biat
etmeyenler olmak üzere sizin bu vicdansızlığınıza,
hukuk tanımazlığınıza, sizin adaletsizliğinize ve
sizin bu çarpık düzeninize alışmayacağız. Bütün
bunlara karşı sizin bu çarpık düzeninizin
karşısında hep birlikte mazlumun sesi olmaya ve
haykırışı olmaya devam edeceğiz. Bu düzeni mutlaka biz
değiştireceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
Gündem dışı ikinci söz, Şair
Arif Nihat Asyanın vefat yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen
Kocaeli Milletvekili Sami Çakıra aittir.
Buyurun Sayın Çakır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
2.-
Kocaeli Milletvekili Sami Çakırın, Şair Arif Nihat
Asyanın vefat yıl dönümüne ilişkin gündem dışı
konuşması
SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Arif Nihat Asyanın ölüm yıl dönümü
nedeniyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada bir şairi anmanın
yanında önemsediğim bir hususu dile getirmek istiyorum: Yoğun
siyasi tempo, bütçe çalışmaları, pandemi ve dünya hengâmesi
arasında kaybolmasından endişelendiğim suhulet ve sükûneti,
şairin ince duygularıyla yoğurduğu ve dile getirdiği
şiirleriyle bir dem yakalayabiliriz diye inanıyorum. Bir şairi,
bir şiiri kürsüye taşırken bizi biz yapan bu toprakların ve
kadim medeniyetimizin dünden bugüne, bugünden yarına zihnimizi okşayacak,
gönlümüzü doyuracak mana ufkundan kulaklarımıza dökülen melodinin
terennümlerini dile getirmiş olmanın mutluluğunu da
paylaşmış olmayı ümit ediyorum. Şiiri dans ettiren
sade bir üslubu, millî ve manevi değerleri narin, nazik, kalıcı
bir ustalıkla güzide bir ziyafet gibi önümüze sermiş,
hafızalarımızda bir usta kalem olarak yer ederek ömrünü
tamamlayan şairin Bayrak Şairi unvanını Bayrak
şiirindeki dizeleriyle nasıl hak ettiğini kolaylıkla
anlayabilirsiniz.
Ey mavi
göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız
kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga
bayrağım!
Senin destanını okudum, senin
destanını yazacağım.
Gönüllere kazınmış bir destan
şiir. Heceyi de aruzu da kullanmış. Ölçü ve kafiyeyi dikkate
almadığı, hicvi de ihmal etmediği şiirlerinde
tatlı bir ahengi yakalamış, tadı damakta kalacak
güzelliklere imza atmıştır. Bunun en güzel örneklerinden biri de
Naattır. Gönül isterdi ki zaman olsa da bu şiirin tamamını
okuyabilseydik. Birkaç mısrayı hatırlayalım:
Uçsuz bucaksız çöllerde,
Yine, izler gelenlerin,
Yollar gideceklerindir.
Şu tekbir getiren mağara,
Örümceklerin değil;
Peygamberlerindir, meleklerindir.
Örümcek ne havada,
Ne suda, ne yerdeydi.
Örümcek Hakkı göremeyen
Gözlerdeydi!
(
)
Gel, Ey Muhammed, bahardır.
Dudaklar ardında saklı
Âminlerimiz vardır!
Hacdan döner gibi gel;
Miracdan iner gibi gel;
Bekliyoruz yıllardır!
(
)
Konsun yine- pervazlara
Güvercinler;
"Hu hu"lara karışsın
Âminler.
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fatihalar, Yasinler! (AK PARTİ ve
MHP sıralarından alkışlar)
Kelimenin tam anlamıyla ruhun deruni
rahatlığını, kalbin mutmainliğini bu şiirinde
hissedebilirsiniz.
99 mısralık Edirne Kasidesine
takılırsanız Edirnede olmak, dahası Edirneli olmak
istersiniz. Ona böyle bir şiiri yazdıran sadece şairliği
değil, belki de Edirnedeki edebiyat öğretmenliği, belki bir
asırlık payitahtın uhrevi havası etkili olmuştur
denilebilir.
Selimiye derler, Edirne derler;
Tatlı bir gariplik duygusu gelir.
Kemerler, çeşmeler, minarelerle,
Bir eski eserler kamusu gelir.
Minarelerden en tatlı ezanlar,
Dallardan güvercin huhusu gelir.
(
)
Şurda abdest alır Hüdavendigâr
Yerden suyu, gökten havlusu gelir.
(
)
Kubbeler menekşe, şerefeler gül
Mermerinden çiğdem kokusu gelir.
(
)
Mihrabında bir teravih kılmaya
Denizler ardından yolcusu gelir.
mısraları arasından Edirneye koşarak gidesiniz gelir.
Kendi sesinden de dinleyebileceğiniz
farklı bir formatta ve çok sevdiğim bir şiirini paylaşmak
istiyorum:
Ve Allah Âdemoğluna bir çift omuz daha
verseydi,
Yükler bu kadar ağır gelmez,
Bel, beller böyle bükülmezdi.
Haftanın sekizinci günü,
Ayın beşinci haftası,
Yılın on üçüncü ayı,
Takvimlerin yazılmamış,
yazılmayacak,
Basılmamış, basılmayacak
yapraklarında kaldı...
Bu dünyada gerçeği söylemek ikinci dile
bırakıldı.
Ve ikinci dil yaratılmadı.
Gerçeği duymaya, dinlemeye, tahammül gücünü
Üçüncü kulağa bıraktılar.
Üçüncü kulak yaratılmadı.
Alkışlamaktan ve alkışlanmaktan
hoşlananlar,
İnsanın bir çift eli daha
olmasını
-Kim bilir- ne kadar isterlerdi!
Fakat benim merakım -sadece- şu ki:
Suratlarda üçüncü elin tokadı acaba nasıl
şaklardı?
Bunlar olacak şey mi? diyeceksiniz
Bunları ancak altıncı
ayağın tekmesini yiyenler düşünebilir. Belli ki siz
yememişsiniz. sözleriyle de şair size farklı bir dünya
tasavvuru çizer. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
SAMİ ÇAKIR (Devamla) Sözlerimi bitirirken Dua
şiirinden birkaç mısra okumadan ve duasına Âmin demeden
olmazdı.
Biz, kısık sesleriz... Minareleri,
Sen, ezansız bırakma Allah'ım!
Ya çağır şurada bal
yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allah'ım!
Mahyasızdır minareler... Göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allah'ım!
Kahraman bekleyen
yığınlarını
Kahramansız bırakma Allah'ım!
(
)
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım!
Arif Nihat Asyayı rahmetle yâd ediyor, Genel
Kurulu ve milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Gündem dışı üçüncü söz,
Sivas'ın sorunları hakkında söz isteyen Sivas Milletvekili
Ulaş Karasuya aittir.
Buyurun Sayın Karasu.
3.-
Sivas Milletvekili Ulaş Karasunun, Sivasın sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
ULAŞ KARASU (Sivas) Sayın Başkan,
Sivas'ın sorunları hakkında gündem dışı söz
almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce Türk halk
müziğine sayısız eser kazandıran Sivas'ın
yetiştirdiği büyük değer Muzaffer Sarısözen'in
aramızdan ayrılışının 59uncu yıl dönümünde
kendisini saygı ve rahmetle anıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekilleri, Sivas ve sorun
kelimeleri yan yana geldiğinde Sivaslıların aklına ister
istemez Deveye sormuşlar Boynun niye eğri? Nerem doğru ki!
demiş. sözü geliyor. Öncelikle, son günlerde Cumhur
İttifakı'nın zafer naraları attığı
Yaptık dediğiniz cazibe merkezi konusundan başlamak istiyorum.
2011 yılından bu yana teşvik haritasında Sivas'ı
4üncü bölgeye hapseden sizlersiniz. Sivas, o gün, ihracatta 50nci
sıradaydı ve 74 milyon dolar ihracat yapıyordu; Sivas 71 milyon
dolar ihracatla bugün 59uncu sırada, on yıl önceki rakamı bile
yakalayamamış durumda. Bakın, geçen yıla göre Sivas
ihracatta geriye giden 4 ilden 1i. İnsan biraz utanır,
sıkılır; bir şehrin kaderiyle ancak böyle oynanır.
Şimdi, Nuri Demirağı cazibe merkezi
ilan ettiniz. Peki, diğer organize sanayi bölgesi ne olacak? Size
inanıp, size güvenip oraya yatırım yapanlar ne olacak?
Diğer 20 ilin tamamı cazibe merkeziyken altyapısı, yolu
bitmemiş bir bölgeyi cazibe merkezi ilan etmek, Sivaslının ve
yatırımcının aklıyla dalga geçmektir. (CHP
sıralarından alkışlar) Seyfebeli Sanayi Sitesine ne oldu?
On yıl önce, karda kışta esnafını
çıkarttığınız eski sanayi sitesinin durumu nedir?
Burada bir diğer önemli konu ise Nuri
Demirağ Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Budaklı Tuzluhan,
Doğanca, Hasbey, Acıpınar köylerinde 1978 yılında
başlayan ve kamulaştırılan arazilerle ilgili. Şimdi bu
arazileri Özeleştirme İdaresi tarafından toplu olarak
satışa çıkarttınız. Kimin malını kime
satıyorsunuz? Bir hak varsa, bir hukuk varsa, kimin tarlası
kamulaştırıldıysa önce ona teklif edilir, sonra o almıyorsa
yine aynı köyden talep varsa onlara satılır. Devlet, köylünün
tarlasına çöker mi? Hayırdır, şimdi buraları hangi
yandaşınıza peşkeş çekeceksiniz?
Kangal Termik Santralinin 2013 yılında
özelleştirilmesine karşı çıktık. Vekillerimizle
gittik, mitingler yaptık ancak özelleşmesinin ardından
fabrikanın çalışması, işçilerin ve bölgenin
istihdamı kaybetmemesi için tüm olumsuzluklara rağmen destek olmaya
çalıştık ama bugün gelinen noktada, işçinin geçmiş
haklarını vermemek için sürekli tehditler, protokoller
imzalatılıyor, yıldırma politikaları devam ediyor. En
son temizlik işinin ihalesi yapılmadı. 127 işçi mağdur
edildi. İşçilere Geçmiş dönem alacağım yoktur,
izinlerimi kullandım. beyanlı protokoller imzalatılıyor.
İmzalamayan işçiler ne yazık ki işten
çıkarılıyor. Böyle mi sahip çıkacaksınız Sivasa,
Sivaslılara?
Tarımda tablo daha da kötü, bir de ona
bakalım. Bu yıl pancar alımını 42 kuruştan
yaptınız, şu an maliyet 1 TL. Pancar üreticisinin pancar ekme
şansı yok artık. Zaten ödemeleri şubat veya mart ayında
yapıyorsunuz, acilen pancar üreticisine fiyat farkı ödemeniz gerekiyor.
Buğday üreticisinin hâli zaten perişan; desteklemeler zamanında
ödenmiyor, mazot ve gübre fiyatları uçuşa geçmiş durumda.
Gemerek, Şarkışla, Kangal, Ulaş, Yıldızeline
gidin, pancar üreticisinin, buğday üreticisinin derdini dinleyin.
Gemerek Kartalkaya Barajı ne zaman bitecek? Bu
gelen ödeneklerle bitmesi mümkün gözükmüyor. Kangal Akçakale-Bektaş
Göleti, Polat Deresi-Karacaören Göleti; projeleri hazırlandı, ödenek
olmadığı için bir türlü ihalesi yapılamıyor.
Yıllardır Yıldız Irmağından su alan Yeniyapan,
İğdecik, Söğütpınar, Töngel, Mumcuçiftliği
köylerindeki çiftçilerimize yıllardır tarlasını
suladığı ırmaktan su verilmiyor, Su
alamazsınız. deniliyor. Hem Tarımı destekliyoruz.
diyorsunuz hem de çiftçinin kapısının önünden geçen suya bile
set çekiyorsunuz.
Köylerde, ilçelerde internet altyapısı,
şebeke altyapısı çökmüş durumda. Kangal Öğrenci
Yurdunda, KYKde altı aydır internet yok; bu TÜRK TELEKOM ne iş
yapar? Gittiniz özelleştirdiniz; ne zaman arasak ödenek yok, para yok.
Bakın, Yıldızeli Yuvalıçayır köyünde 5 tane direk
kırılmış, TÜRK TELEKOM gidip 5 direği dahi
yapamıyor. Aya sert iniş yapacağız. diyenler direk
tamirinden âciz durumdalar ne yazık ki.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ULAŞ KARASU (Devamla) Tamam Başkan.
Nasıl ülkede milyonlarca insan açken siz saray
yapıyorsanız, Sivasta da yüzlerce köyün yolu yok, suyu yok, telefonu
yok, interneti yokken sizler gidip park yapıyorsunuz; adına da eser
siyaseti diyorsunuz. Genel Başkanınız çıkıp sürekli
bizim belediyelerimize laf atıyor. Yirmi yıldır
yönettiğiniz Sivasta vatandaşı içme suyuna muhtaç hâle
getirdiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Sivasta su yok,
barajlar kurudu. Hafik Pusat Barajından su taşınacak, bu kez
orada mağduriyet başlayacak. Çiftçinin tarlasını
sulaması için yapılan barajdan Sivasa su taşıyıp
sorunların çözüleceğini düşünüyorsunuz. Sivası bu kadar
dışlamanızın nedeni hemşehrilerimizin sizi biraz şımartması
ama siz Sivası, Sivaslıların desteğine rağmen
aldınız, Süper Ligden amatör lige düşürdünüz; Sivası,
Sivaslıları yüzüstü bıraktınız. (CHP
sıralarından alkışlar) Hiç merak etmeyin, ilk seçimlerde
Sivaslılardan yiyeceğiniz seçim tokadı da Ankaradan, saraydan
yankılanacak.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
şimdi, sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika
süreyle söz vereceğim.
İlk söz, Sayın
Kayışoğlunun.
V.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, emeklilerin ve
ücretli öğretmenlerin maaşlarına yapılan zammın
yetersizliğine ilişkin açıklaması
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Dünden beri emekliler hem mesaj atarak hem arayarak
bize ulaşıyorlar ve diyorlar ki: Aldığımız her
şeyin fiyatı 2ye, 3e katlandı ama emekli
maaşlarımıza yapılan zam yeterli değil, bizi
enflasyona ezdirdiler ve geçinemiyoruz. Daha bu sabah bir emekli öğretmen
aradı ve dedi ki: Ben çarşıya gidemiyorum, ne olur sesimizi
duyurun, ben pazara çıkamıyorum, markete gidemiyorum.
Aynı şey çok defa söyleniyor. Yine, bir
emekli 2001 yılında emekli olduğumda 16 tane çeyrek altın
alabiliyordum. Şimdi nerede! 2-3 tane alamıyoruz. diyor ve emekliler
çığlıklarını duyurmak istiyorlar, duyun diyorum ama
kulaklar sağır.
Yine, ek ders ücreti olarak bir saatliğine
yaklaşık 27 lira alan ücretli öğretmenler Bir ay full
çalışsak 2 bin lira bile alamıyoruz. diyorlar; bu,
insafsızlıktır; yazık, günah diyorum ve hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Kaçmaz
2.-
Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmazın, zamlara ve
yoksulluğa ilişkin açıklaması
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak)
İktidarın tek adam rejiminde ısrarıyla ortaya çıkan
krizler sebebiyle artan yoksulluk her geçen gün kendini hissettirirken
hayatın her alanında her gün yeni zamlarla güne başlıyoruz.
Halkın bu mağduriyetlerine rağmen, on dokuz yıldır
ülkeyi tek başına yöneten iktidar o kadar çok mağdur oluyor ki
KPSSde derece yaptığı hâlde atanamayan gence, doğal
gazı açamadığı için evde Eskimo gibi yaşayan
vatandaşa, ucuz ekmek kuyruğunda ömrü heba olan gariban
halkımıza mağdur olma sırası gelmiyor.
İktidarın yönetim şeklinin ismi mağduriyet, ülkenin ismi
de zamistan olarak anılmaya başlandı. AKP
iktidarının son bir ayında elektrik kesintileri sebebiyle 2
yoksul ailenin 2 yoksul çocuğu hayatını kaybetti. Bu
yoksulluğa, bu yoksunluğa, bu geleceksizliğe sebep olan
iktidardan kurtulma vakti; yeter artık diyoruz.
Teşekkürler.
BAŞKAN Sayın Ödünç
3.-
Bursa Milletvekili Atilla Ödünçün, ülkemizin 2021 yılında ihracat
rekoru kırdığına ilişkin açıklaması
ATİLLA ÖDÜNÇ (Bursa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye, ilk defa, krizlerin altında ezilen
değil; krizleri yöneten, hatta krizleri fırsata çeviren bir ülke
konumu hâline gelmiştir. Ülkemizin 2021 yılı ihracatı geçen
yıla göre yüzde 32,9 oranında artışla 225 milyar 368 milyon
dolar olarak tarihî rekor kırmıştır. On dokuz yıl önce
36 milyar dolardan devraldığımız ihracatı 2021
yılında 6 kattan fazla artırmış bulunuyoruz. Ülkemizde
2002de 33.523 firma ihracat yaparken 2021 sonu itibarıyla ihracatçı
firma sayısı 101.386ya yükselmiştir. Bütün bu veriler şunu
gösteriyor ki: Türkiye hızla ve emin adımlarla büyümesini,
kalkınmasını sürdürüyor. Liderimiz
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde
dünyanın 10uncu büyük ekonomisi olma yönünde yürüyüşümüz büyük bir
kararlılıkla devam edecektir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Kılavuz
4.-
Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun, Türk-İslam ülküsünün ilk
şehidi Ruhi Kılıçkırandan son şehidi Fırat
Yılmaz Çakıroğluna kadar bütün şehitleri rahmetle
andığına ve ücretli öğretmenlerin
maaşlarının asgari ücret seviyesine yükseltilmesinin önemli
olduğuna ilişkin açıklaması
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
4 Ocak 1968 tarihinde şehadet şerbeti içen
şehitler kervanının yolbaşçısı, kutlu
davamızın ilk şehidi, Türk-İslam ülkümüzün bayrak ismi Ruhi
Kılıçkıran ağabeyi şehadetinin yıl dönümünde ve
şehidimizin şahsında, son şehidimiz Fırat Yılmaz
Çakıroğlu kardeşimize kadar bütün şehitlerimizi rahmetle,
minnetle, özlemle anıyor, manevi huzurlarında saygıyla
eğiliyorum.
Yüce devletimizin çalışmaları
neticesinde 4.250 lira olan asgari ücret göz önünde bulundurularak Millî
Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarda görev
yapan 85 bin civarında ücretli öğretmenin maaşlarında
iyileştirme yapılması ve asgari ücret seviyesine yükseltilmesi,
ücretli öğretmenlik yapan öğretmenlerimiz adına gerçekten önemli
olacaktır.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Yalım
5.-
Uşak Milletvekili Özkan Yalımın, akaryakıt ve
elektriğe yapılan zamlara ilişkin açıklaması
ÖZKAN YALIM (Uşak) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, biliyorsunuz, son iki
haftada özellikle akaryakıta, mazota, benzine yüzde 40 zam yaptı
mevcut Hükûmet. Bunun yanında, cumhuriyet tarihinin en büyük zammı
elektriğe geldi. İş yerlerindeki elektrik kullanımına
yüzde 126; evlerde, meskenlerde kullanılan elektriğe yüzde 127,
tarımsal sulamada kullanılan elektriğe ise yüzde 92 zam
yapıldı. Zaten tarım ve çiftçimiz can çekişiyordu;
maalesef, AK PARTİ Hükûmeti bu zamlarla tarımı, çiftçiyi de
iyice bitirdi. Bunun yanında, nerden bulunduğu bilinmeyen rakamlarla
-TEFE-TÜFEden sonra- enflasyon yüzde 36,08 açıklandı. Bu 36,08
uydurma rakamının bile yanında olsa memurun, işçinin ve
emeklinin hakkının çalındığı sadece
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Kenanoğlu
6.-
İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlunun, HDP Bahçelievler ilçe
binasına saldıran şahsın serbest
bırakılmasının bu suça ortak olmak anlamına
geldiğine ilişkin açıklaması
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Sayın
Başkan, 28 Aralık günü, Bahçelievler ilçe binamıza silahlı
ve bıçaklı bir saldırı oldu. Sizi öldürmeye geldim. diye
saldıran saldırgan, tabancası tutukluluk yaptığı
için içerideki kişileri öldüremedi ve istediği katliamı
yapamadı. Arkasından, bıçağına davrandı ama
partililerin araya girmesiyle bu da engellendi. Peki, sonra ne oldu?
Gözaltına alındı ve arkasından da serbest
bırakıldı. Yani bir tweet atanın tutuklandığı
yerde, katliama, öldürmeye giden bir kişi serbest
bırakıldı. Bu, tetikçiye sahip çıkmak,
saldırıyı teşvik etmek ve bundan sonra meydana gelecek
saldırıların da önünü açmak demektir, bu suça ortak olmak
demektir ve bu suça hepiniz ortaksınız.
BAŞKAN Sayın Taşkın
7.-
Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, yeni yılın
hayırlı olmasını dilediğine ve Mersin ile Tarsusun
düşman işgalinden kurtuluşunun 100üncü yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Bir yılı daha geride bıraktık,
2021 yılını uğurladık, yeni umutlarla 2022
yılına girdik. Yeni miladi yılın Gazi Meclisimiz, ülkemiz
ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Akdenizin incisi seçim bölgem Mersinin dün 3 Ocak
düşman işgalinden kurtuluşunun 100üncü yıl dönümünü tekrar
kutluyorum. Yine, kadim şehir Tarsusumuzun düşman işgalinden
kurtuluşunun 100üncü yıl dönümünü de 27 Aralık günü Tarsusta
büyük bir coşkuyla kutladık. Bu vesileyle, Kurtuluş
Savaşı şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla yâd
ediyorum; ruhları şad, mekânları cennet olsun.
AK PARTİ olarak,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
güçlü liderliğinde, 80 ilde olduğu gibi Mersine de eser ve hizmet
kazandırmaya devam edeceğiz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Gürer
8.-
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürerin, AKP iktidarının
işsizler ve atanamayanların feryatlarına kulak
tıkadığına ve taşeronda kalan sağlık
çalışanlarının kadro haklarının verilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Ülkemizde yoksulluk
yaygınlaşmaktadır. Çalışan ücretlilerin gerçek
enflasyon karşısında ezilmesine göz yuman ve gerekli düzenlemeyi
yapmayan AKP iktidarı, işsizler ve atanamayanların
feryatlarına da kulak tıkamaktadır. Atanamayan öğretmenler
gibi binlerce sağlık mezunu da büyük bunalım içindedir. Acil
tıp teknisyenleri, son alımda dahi 66 kadro verilerek görmezden
gelinmiştir. Yüksek puana rağmen acil tıp teknisyenleri atama
beklemektedir.
Ortopedi, optisyen, ağız ve diş
sağlığı teknisyenleri, sağlık yöneticisi,
hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının
da hak ettikleri alım rakamları bir an önce açıklanarak
alımları sağlanmalı, sağlık ordusuna hizmet vermelerinin
yolu açılmalıdır.
Ayrıca, taşeronda kalan sağlık
çalışanlarının da bir an önce kadro hakları verilmeli
ve onların da mağduriyeti sona erdirilmelidir. İş yükü
artan sağlığa
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Şeker
9.-
Kocaeli Milletvekili İlyas Şekerin, din ve inanç özgürlüğünü
hazmedemeyen zihniyete ilişkin açıklaması
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bilgisayarın
temeli olan sibernetiğin kurucusunun; kimya, matematik, cebir, astronomi,
coğrafya, tıp gibi daha çok bilimi insanlığın
hizmetine sunan birçok bilim insanının İslam kültürüyle
yetişen âlimler olduğunu bilmemek cahilliktir.
Bugün Kuran kursu eğitiminin Orta Çağa
geri dönmek olduğunu söyleyen zavallı cahiller, geçmişte de
başörtülü milletvekiline uyguladıkları zorbalık gibi
başörtülü kız öğrencilere de ikna odalarında psikolojik
şiddet uyguladılar. Din ve inanç özgürlüğünü hazmedemeyen bu
zihniyet, başörtülü savcı ve hâkimin taraf tutacağını
söyleyerek milletimizin inançları ve değerleriyle ne kadar
kavgalı olduklarını ortaya koyuyor. Dıştan istenen
helallik kalbe nüfuz etmediğinde maske düşüyor, gerçek niyet ortaya
çıkıyor. Hani bir söz vardır ya: Her kap, içindekini
dışarı sızdırır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Erdem
10.-
İstanbul Milletvekili Arzu Erdemin, Bakırköy pazar yerinin
korunması için mücadelelerinin süreceğine ilişkin
açıklaması
ARZU ERDEM (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Seçim bölgem olan İstanbul 3üncü bölgemizin en
gözde ilçelerinden biri olan Bakırköyde belediye yönetimi, yasa
gereği belediyenin imar etmesi gereken pazar yerinin yapım ve
işletme ihalesini usulsüz olarak Umum Pazarcılar Odasına
vermiştir. Halkın vergilerinden karşılanacak haksız
gelir hem Bakırköylülerimizi hem pazar esnafımızı
ziyadesiyle zarara sürüklemiştir. Bu hususta, Milliyetçi Hareket Partisi
Bakırköy İlçe Başkanlığımız gerekli
girişimlerde bulunarak en nihayetinde dava açmıştır ve
açılan dava neticesinde İstanbul 14. İdare Mahkemesince pazar
yerleri işletme yetkisinin yasa gereği devredilemeyeceği yönünde
karar verilmiştir ve yürütme durdurulmuştur.
Pazarcılarımızın helal kazançlarıyla
yapılmış olan pazar yerinin korunması ve tekrar tekrar
ceplerinden para çıkmaması için gerekli mücadelemiz sürecek.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Aycan
11.-
Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycanın, Tüberküloz Haftasına
ve sağlık personelinin özlük haklarında ve çalışma
şartlarında iyileştirme yapılması gerektiğine
ilişkin açıklaması
SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) Sayın
Başkan, bu hafta Tüberküloz Haftasıdır. Tüberküloz bakteriyel
bir solunum yolu hastalığıdır, çok ciddi bir solunum yolu
hastalığı olarak ölümlere sebep olmaktadır. Verem
aşısı olarak bilinen BCG aşısı mutlaka
yaptırılmalıdır, aşı en önemli koruma
aracıdır. Bugünlerde Covid ve başka virüslerle solunum yolu vaka
sayısında artış vardır. Mutlaka
aşılarımızı yaptıralım,
aşımız olsa da maske mutlaka takılmalıdır,
kapalı ve kalabalık ortamlarda kalmamaya özen gösterelim.
Sağlık personeli özveriyle
çalışmaktadır; bir taraftan hastalara bakarken diğer
taraftan aşılarını yapmaktadır. Hekim ve hekim
dışı tüm sağlık personeli genel olarak
aylıklarında yapılacak iyileştirmeyi beklemektedir. Döner
sermayeden yapılan ödemelerin maaşla birlikte
yapılmasını, her sağlık personelini
kapsamasını, sabitleştirilmesini ve emekliliğe
yansıtılmasını beklemektedir. Sağlık personelinin
özlük haklarında ve çalışma şartlarında mutlaka
iyileştirme yapılmalıdır. Hemşireler, sağlık
personelinin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Özkan
12.-
Mersin Milletvekili Hacı Özkanın, Mersinin düşman
işgalinden kurtuluşunun 100üncü yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
HACI ÖZKAN (Mersin) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Farklı inanç, kültür ve etnik yapıdan
vatandaşlarımızın bir arada yaşadığı,
sahip olduğu farklılıkları millet çatısı
altında birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu içerisinde
buluşturan Mersinliler -Gazi Mustafa Kemal Atatürkün ifadesiyle- Mersine
sahip çıkmaya, Mersinde hayat bulan barış ve dostluk
medeniyetini sonsuza kadar yaşatmaya devam edecektir. Mersinimizi
ülkemizin belirlemiş olduğu hedeflere en fazla katkıyı
sunan müreffeh illerden biri yapmak için azim ve kararlılıkla
çalışmaya devam edeceğiz. Bu duygularla, 3 Ocak Mersinin
100üncü kurtuluş yıl dönümünü yürekten kutluyor, Gazi Mustafa Kemal
Atatürk ve bu vatanı bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi rahmetle
ve minnetle, gazilerimizi şükranla yâd ediyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Öcalan
13.-
Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalanın, Barış
Annelerinin HDP Grubunu ziyaretlerine ve zindanlarda yaşanan hak
ihlallerine ilişkin açıklaması
ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) Sayın
Başkan, bugün, zindanlarda evlatları olan Barış Anneleri,
grubumuzu ziyaret etti. Zindanlarda büyük hak ihlalleri
yaşanmaktadır. Adalet Bakanının bir an önce bu duruma çözüm
bulması gerekiyor. Resmiyette olmayan idam cezasını getiren bir
Adalet Bakanı olarak bu ülkede anılacaktır. 2021in son
haftalarında 5 kişinin cenazesi zindanlardan çıktı. Buna
bir an önce çözüm bulunmalıdır, Adalet Bakanı bu hâliyle tarihe
çok kötü bir şekilde geçecektir.
Zindanlarda hak ihlalleri, işkence, hak
gasbı devam etmektedir. İnfazları biten insanların tahliye
edilmesi için önüne onlarca engel çıkarılmaktadır.
Yıllardır cezaevinde yatan insanlara, bedel ödeyen insanlara -son
dakikada- tahliye olacakları zaman ilgili kurullar Pişman
mısınız, değil misiniz? gibi absürt sorular sorarak
tahliyelerini engellemektir. Adalet Bakanı
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Kasap...
14.-
Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasapın, ön ödemeli doğal gaz
sayaçlı abonelerin EPDK ve Enerji Bakanlığı
vasıtasıyla soyulduğuna ilişkin açıklaması
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Kütahya, Ankara ve İstanbul'da faaliyet
gösteren şirketlere ait ön ödemeli doğal gaz sayaçlı abone
sayısı Ankara'da 490 bin, Kütahya'da 35 bin ve bu aboneler soyuluyor,
hem de kanun yoluyla soyuluyor, yönetmeliklerle soyuluyor. Geçen ay
aldıkları doğal gaza, ön ödemeli doğal gaza, bugün
itibarıyla yüzde 25 zam geldi; geçen ay peşin ödedikleri doğal
gaza. Böyle bir dünya nerede var bilmiyorum ancak Türkiye'de söz konusu. EPDK
ve Enerji Bakanlığı vasıtasıyla halk kanun yoluyla
soyuluyor. Bu soyguna izin vermeyelim, bu soyguna Dur! diyelim. Basit bir
yönetmelikle, EPDKnin şirketleri koruyan yönetmeliğiyle bu şekilde
halkın soyulmasına, özellikle bu kar, kış kıyamet
günlerinde soyulmasına izin vermeyelim. Bu yönetmelik değişene
kadar her gün, her ortamda gündeme getireceğim.
Teşekkürler Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Durmuşoğlu
15.-
Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun, Osmaniyenin ülkemizin ihracat
seferberliğine yaptığı katkıya ilişkin
açıklaması
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
Teşekkürler Sayın Başkanım.
Yeni Türkiye ekonomi modeliyle ekonomimiz
yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyüme ilkeleri
doğrultusunda gelişimini sürdürüyor. Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından dün açıklanan ihracat
verilerine göre, 2021 yılı ihracatımız bir önceki yıla
göre yüzde 32,9 artışla, 225 milyar 368 milyon dolar olarak
gerçekleşmiştir. Ülkemizin ihracat seferberliğine katkı
sağlayan Osmaniye ilimiz, 2021 yılında ihracatını
yüzde 105 oranında artırarak 424 milyon dolar ihracat
gerçekleştirmiştir. Güçlü bir ihracat performansı gösteren
şehrimiz Osmaniye en çok ihracat yapan 32nci ilimiz olurken
ihracatını en çok arttıran 2nci il olmayı
başarmıştır. Bu tarihî başarımızın elde
edilmesini sağlayan sanayicilerimizi ve gizli kahramanları olan
emekçi kardeşlerimizi kutluyor, ülkemiz ve milletimiz adına
kendilerine şükranlarımı sunuyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Arkaz
16.-
İstanbul Milletvekili Hayati Arkazın, 2022 yılının
coronavirüs salgın hastalığından kurtularak güçlü Türkiye
yolunda adım adım yürüyeceğimiz bir yıl olmasını
temenni ettiğine ilişkin açıklaması
HAYATİ ARKAZ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
2022 yılının maskelerin, mesafelerin
ortadan kalktığı, hepimizin aşılandığı,
Turkovac'ın herkese ulaştığı Ben de corona oldum.
cümlesinin duyulmayacağı; vaka sayısı ölüm
sayısı entübe kavramlarının unutulduğu;
yaşlıların huzur bulduğu, çocukların sokaklarda
cıvıl cıvıl oynadığı; yoğun
bakımların bomboş kaldığı,
kısıtlamaların hatırlanmadığı, tüm
milletimizin geleceğe güvenle bakacağı; coronavirüs salgın
hastalığından kurtularak güçlü Türkiye yolunda adım
adım yürüyeceğimiz bir yıl olmasını temenni ediyorum.
2022 yılı ilk Genel Kurul
toplantısının Gazi Meclisimize hayırlı
olmasını temenni ediyorum, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Ekinci...
17.-
Sivas Milletvekili Semiha Ekincinin, Nuri Demirağ Organize Sanayi
Bölgesinin 21inci cazibe merkezi olarak ilan edildiğine ve Tarım ve
Orman Bakanlığı tarafından Sivaslı üreticilere
yatırılan kuraklık destekleme ödemelerine ilişkin
açıklaması
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) Teşekkür
ediyorum Kıymetli Başkan.
Sultan şehir Sivas'ımızda Nuri Demirağ
Organize Sanayi Bölgemiz, 28 Aralık 2021 tarih 4976 Karar
Sayısıyla 21inci cazibe merkezi olarak ilan edilmiştir.
Başta Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, kıymetli
Bakanımız Mustafa Varank'a, Grup Başkanımız İsmet
Yılmaz'a, Cumhur İttifakı milletvekillerimize, Valimize,
belediyemize ve ticaret odamızla birlikte emeği geçenlere
şükranlarımı sunuyorum.
Yatırımcılarımıza ve sultan şehrimize
hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Ayrıca, kuraklık destekleme ödemeleri
kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığımız
tarafından Sivas'ımızda 21.774 üreticimize 102,7 milyon TL,
üreticilerimizin adına hesaplara kuraklık ödemesi
yatırılmaya başlanmıştır. Ben, tekrar ilgili
Bakanımıza teşekkür ediyor, biraz önce konuşan CHP
milletvekilimize şu cevabı vermek istiyorum tek bir cümleyle:
Halkın gözü terazidir. 15 seçimdir Sivaslı bizi tartıyor,
16ncı seçimde de tartacaktır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Dağlı
18.-
Adana Milletvekili Tamer Dağlının, Adananın düşman
işgalinden kurtuluşunun 100üncü yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
TAMER DAĞLI (Adana) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Yeni yılın Gazi Meclisimize, ülkemize ve
tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
Yarın, 5 Ocak Adanamızın düşman
işgalinden kurtuluşunun 100üncü yılı. Gazi Mustafa Kemal
Atatürk, Adana ziyaretinden sonra Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü,
bu memlekette bu güzel Adana'da doğmuştur. diyerek Adanalı
hemşehrilerimizi sonsuza dek onurlandırmıştır. Bu
vesileyle, kurtuluş mücadelemizin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal
Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere
vatanımız ve bayrağımız için gözünü kırpmadan
canını veren tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet,
şükran ve minnetle anıyorum.
Adanalı hemşehrilerimin Kurtuluş
Gününü kutluyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Tokdemir
19.-
Hatay Milletvekili İsmet Tokdemirin, çiftçi ve tüketicinin
sorunlarına çözüm bulması gereken Tarım
Bakanlığının yaşananları izlemekle
yetindiğine ilişkin açıklaması
İSMET TOKDEMİR (Hatay) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Gübre, ilaç ve tarımsal sulamada
kullanılan elektrik fiyatları inanılmaz bir noktada. 1 ton gübre
fiyatı neredeyse 1 dönüm arazi fiyatına eş değer oldu.
Çiftçilerimiz ilk defa gübresiz ekim yapıyor. Hasat döneminde gübre
yetersizliğinden dolayı rekoltelerde büyük bir düşüş
yaşanacak, millet yeterli gıdaya ulaşamayacak ve çiftçi borcunu
ödeyemeyecek. Böyle giderse ekmek fiyatlarında büyük artışla
karşı karşıya kalacağız. Tüketicinin alım
gücü yok. Alım gücünü yükseltmek için bir çabanız da yok. Çiftçi
zaten bitti, tüketici de bitme noktasına geldi. Çözüm bulması gereken
Tarım Bakanlığı maalesef, sadece ve sadece
yaşananları izlemekle yetiniyor.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Gökçel
20.-
Mersin Milletvekili Cengiz Gökçelin, elektrik fiyatlarındaki
artış sebebiyle yaşanacak gıda krizinin tek sorumlusunun
Erdoğan olduğuna ilişkin açıklaması
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
AKP yıl başında elektriğe dev
zam yaptı. Öyle bir zam yaptı ki voltajı çok fazla
artırdı, vatandaşı patlama noktasına getirdi.
Yapılan zamlar üreticiyi canından bezdirdi. Bu enerji
fiyatlarıyla çiftçi tarlasını sulayamaz. Çiftçilerimize su
sağlayan sulama birlikleri pompayla su dağıtımı
yapıyor. Çiftçi de pompayla tarlasını, bahçesini suluyor.
Elektrik fiyatları yüzde 127 arttı, 90 kuruş olan birim
fiyatı 2 liranın üzerine çıktı. Son dört yılda
elektrik fiyatları yüzde 500 arttı. Bu şartlarda çiftçi mısır
ekip sulayabilir mi, pancar ekebilir mi, buğday ekebilir mi, narenciye
üretebilir mi? Çiftçi tarlasına, bahçesine gübre atamıyordu,
artık sulayamayacak da. AKP demek, zam demek.
Yaşanacak gıda krizinin tek sorumlusu
Erdoğandır.
BAŞKAN Evet, Mersinimizin 100üncü
kurtuluş yıl dönümü nedeniyle Mersin milletvekili arkadaşlara
yani konuşmayan arkadaşlara, söz almayan milletvekili
arkadaşlarıma birer dakika söz vereceğim salonda olanlara.
Sayın Şimşek
21.-
Mersin Milletvekili Baki Şimşekin, Mersinin düşman
işgalinden kurtuluşunun 100üncü yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
19 Mayıs 1919da Samsunda yakılan
kurtuluş ateşi bütün yurdu sarmış, 3 Ocak 1922de Mersinin
kurtuluşu sağlanmıştır. Dün Mersinin
kurtuluşunun 100üncü yıl dönümünü büyük bir coşkuyla
kutladık.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Mersine
yaptığı bir gezide sahilde gördüğü görkemli bir binayı
işaret ederek Bu köşk kimin? diye sorar. Derler ki: Kirkorun.
Yanındaki bina kimin? der. O da Yorgonun. derler. Diğeri
kimin? O da Salomonun. derler. Atatürk sinirlenir ve Onlar bunları
yapıyorken siz neredeydiniz? diye sorar. Toplananların arasında
yaşlı bir köylü Paşam, biz Yemende, Tuna boylarında,
Balkanlarda, Kafkasyada, Çanakkalede savaşıyorduk. der. Atatürk,
hatıralarında Hayatta cevap veremediğim yegâne insan, bu ak
saçlı ihtiyar olmuştur. der ve tarihî sözünü söyler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) -
Mersinliler, Mersine sahip çıkınız. der.
Kurtuluşun 100üncü yılını
kutluyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Antmen
22.-
Mersin Milletvekili Alpay Antmenin, Mersinin düşman işgalinden
kurtuluşunun 100üncü yıl dönümüne ve temeli atılan Mersin
metrosunun Mersin halkına hayırlı uğurlu olmasını
dilediğine ilişkin açıklaması
ALPAY ANTMEN (Mersin) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Yüce Meclisi saygılarımla
selamlıyorum. Mutlu bir yıl diliyorum.
Biz, dün Mersinde, Mersinin düşman
işgalinden kurtuluşunun 100üncü yılını kutladık.
Nice nice yıllarda Mersinde barış, huzur, sevgi ve
kardeşliği hâkim kılmaya devam edeceğiz. Bu arada,
Mersinin kurtuluşunun 100üncü yıl törenine yakışır
bir şekilde Mersin metrosunun temeli de atıldı; Mersin
halkımıza hayırlı uğurlu olsun derken Mersin Büyükşehir
Belediyesini ve Belediye Başkanımız Vahap Seçeri buradan
kutluyorum.
Saygılar dilerim.
BAŞKAN Şimdi Sayın Grup Başkan
Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.
İlk söz talebi İYİ Parti Grup
Başkan Vekili Sayın Erhan Ustaya aittir.
Buyurun Sayın Usta.
23.-
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, yeni yılın hayırlı
uğurlu olmasını dilediğine, Süleyman Nazifin
vefatının seneidevriyesine, Mersinin kurtuluşunun 100üncü
yıl dönümüne, zam furyasının temel sorumlusunun Hükûmetin
yanlış politikaları olduğuna,
Cumhurbaşkanının önceki gün kabine toplantısı
sonrasında enflasyon gerçeğini ilk kez kabul ettiğine, enflasyon
rakamlarına, Hükûmetin kapsamlı bir enflasyonla mücadele
programını uygulaması gerektiğine ve ithalattaki
artışa göz yummanın devleti yönetme ciddiyetiyle
bağdaşmadığına ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Öncelikle yeni yılın ülkemize, milletimize
ve Meclisimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Türkiye her alanda artık tıkanmıştır; inşallah,
2022 yılı seçim yılı olur ve Türkiye'nin önü
açılır diye temenni ediyorum.
Bugün, şair, yazar ve devlet adamı
Süleyman Nazifin vefatının seneidevriyesini idrak ediyoruz, bu
vesileyle merhum Süleyman Nazife Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum.
Evet, dün Mersinin kurtuluşunun 100üncü
yıl dönümüydü. Biz de Mersindeki törenlere katıldık. Bu
vesileyle bütün kurtuluş kahramanlarımızı, başta
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve
minnetle anıyorum.
Sayın Başkan, tabii, yeni yıla büyük
zamlarla, 90lı yılları andıracak büyük zamlarla maalesef
uyandık; daha doğrusu yeni yıl girmeden zamlar geldi,
uyuyamadık, öyle demek sanki daha doğru olur. Bakın,
elektriğe yüzde 52 ile yüzde 130 arasında zam geldi. 52 dediğime
bakmayın, o sadece 150 kilovatsaat altında ama onun üzerindeki bütün
şeylerde yüzde 130a yakın zam oldu. Bu zamlarla tabii, sanayici
nasıl üretim yapacak, nasıl ticarethanede elektrik kullanacak,
tüketici ne yapacak, çiftçi yüzde 95 sulama elektriğine zamla nasıl
üretim yapacak; bunu düşünmeyen, tamamen vatandaştan kopmuş bir
iktidarı görüyoruz. Yine, aynı şekilde devam ediyoruz; konutta
kullanılan doğal gaza hemen aynı akşam yüzde 25, ticari
kuruluşlarda ve sanayide yüzde 50 zam geldi. İlk günden motorine 1
lira 29 kuruş, benzine 61 kuruş, oto gaza 78 kuruş zam geldi.
Köprü ve otoyollara ortalama olarak yüzde 25 oranında zam
yapıldı. İstanbuldaki her 2 köprüde gidiş ve geliş
ücretli hâle getirildi. Bir günde ekmeklik buğday fiyatına yüzde 23,
arpa fiyatına yüzde 24 zam geldi. Yine, sigara ve içkiye yapılan
zamlar aynı şekilde. Vergi, harç ve cezaların tamamında
yüzde 36,2lik zam oldu. Dolayısıyla, Türkiye çok yüksek oranlarda
-1990lı yılları andıran- bir zam furyasıyla
karşı karşıyadır. Tabii, bunun temel sorumlusu
Hükûmetin yanlış politikalarıdır.
Bütün bunlar karşısında Sayın
Erdoğan -yine, belki bir ilerlemedir çünkü enflasyonu hiç söylemiyordu;
üretim, istihdam diyoruz, onlara hiç kimsenin bir itirazı yok- ilk kez dün kabine
toplantısı sonrasında enflasyon gerçeği olduğunu kabul
etti yani bir Cumhurbaşkanının, ülkeyi yöneten insanın üç
yıl önce, dört yıl önce kabul etmesi gereken bir gerçeği bugün
kabul etmesi yine de kendisi açısından bir gelişme belki ama
burada sadece üzüntülü olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı makamı üzüntü ifade edilecek makam
değildir, icra makamıdır; bununla ilgili bir program ortaya
koyup Türkiyeyi bu ayıptan kurtarması lazım, milleti de bu
fakirleşmeden kurtarması lazım.
Sayın Başkan, bakın, dün
açıklanan verilerle TÜFE -ki TÜFEyi biz biliyoruz; TÜİK, zaten
enflasyonla mücadele eden tek kurum var, o da Türkiye İstatistik Kurumu-
baskılanmış olmasına rağmen yüzde 36,1lik bir
yıllık enflasyon geldi. Aylık enflasyon 13,6; bu neredeyse
-birkaç ay hariç, 1994 krizi- bütün zamanların en yüksek aylık fiyat
artışı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) Aynı zamanda Üretici
Fiyat Endeksi yüzde 79,9 geldi. Tabii, bir de komiklik var yani Türkiyede
enflasyon yüzde 5-6lara düştüğü zaman virgülden sonra çift
basamağa geçmiştik biz, şimdi yüzde 80 enflasyonda virgülden
sonra çift basamak enflasyon açıklayan da bir TÜİK var; Allah
akıl fikir versin diyorum.
Şimdi, ÜFEde ise aylık enflasyon yüzde
19,1. Bütün zamanların en yüksek aralık ayı enflasyonudur bu
arkadaşlar. Neyle devralmıştı Adalet ve Kalkınma
Partisi Hükûmeti? TÜFEde 2002 yılında enflasyon yüzde 29,7ydi, onun
yaklaşık 6-7 puan üzerine çıkardı; ÜFEde de yüzde 30,8le
teslim aldığı enflasyonu yüzde 80e çıkarmayı
başardı. Tabii, yüzde 36 ne kadar doğru? ENAG enflasyonuna
bakarsak, onlar da enflasyonu bağımsız akademisyenler,
biliyorsunuz- yüzde 82,8 olarak açıkladılar.
Burada, şimdi şu üç tane hususu özellikle
ifade etmek istiyorum Sayın Başkan, değerli milletvekilleri: Bir
defa ÜFE ile TÜFE arasında 44 puanlık bir makas var. Bu,
dünyanın hiçbir yerinde görülmüş bir şey değildir, 44 puan
makas olmaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) Dolayısıyla
enflasyon
Evet, her zaman enflasyona karşı, TÜİKin
açıkladığı enflasyona karşı vatandaşın
İşte, ya bizim enflasyonumuz daha yüksek. itirazları
olmuştur geçmişten beri, buna hissedilen enflasyon ile
gerçekleşen enflasyon farkı diyoruz ama geçmişte hiçbir
şekilde böyle yani bu seferki kadar bir farklılık
oluşmamıştı vatandaşın hissettiği enflasyon
ile TÜİKin açıkladığı enflasyon arasında.
Geçmişte hiçbir bağımsız otorite de enflasyon açıklama
ihtiyacı duymamıştı, buna iyi dikkat etmek lazım. Yani
ENAGın yüzde 82,8 olarak bulduğu enflasyonu niye TÜİK 36,1
olarak buluyor, buna bakmamız lazım. Türkiyenin
başını sıkıntıya sokacak bir husustur bu.
Başka ülke örneklerine bakın, dünyada bu konuyla ilgili çok
sıkıntı çeken ülkeler olmuştur, bu ülkeler o
itibarlarını hiç düzeltememişlerdir.
Üçüncü husus: Adalet ve Kalkınma Partisi
aldığı enflasyonu yukarıya çıkardı ama bir fark
daha var; aldığı enflasyon aşağı doğru inen
bir enflasyondu. Nasıldı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim.
Örnek olsun diye söylüyorum: 2001 yılında
Tüketici Fiyat Endeksi veya tüketici enflasyonu yüzde 68,5ti, 2002de yüzde
29,7ye geldi, 2003 yılında yüzde 18,4e düştü yani
aşağı doğru giden trendi olan bir enflasyonu
devralmıştı, şu anda enflasyon hem 2002yi geçti hem de
trend yukarıya doğru. Önümüzdeki aylarda, çok yakın bir zamanda
Türkiye yüzde 45li enflasyonları çok rahat bir şekilde görecek;
kurda bir şok olursa yüzde 100leri görmemiz kaçınılmaz
olacaktır.
Diğer bir husus şu: Şimdi dünyada
hep enflasyon var. Arkadaşlar, böyle bir şey yok, gelişmekte
olan ülkelerin enflasyonlarına bakın; 2002 yılında 6,7ydi,
şimdi 5,8 -2021 yılı IMF tahmini- yani öyle dünyada birkaç
maldaki yüksek fiyatları alıp burada
yaşadığımız enflasyonu oraya mal edersek yanlış
bir tespit yapmış oluruz. Dolayısıyla, bunlara dikkat etmek
lazım.
Elbette maaş artışları var ancak
bunlar yanıltıcı; rakamlar büyüyor, alım gücü artmıyor
yani yüzde 29-30 maaşları artıyorsunuz ama bu ülke yüzde 50
enflasyon yaşıyor hatta yüzde 80 enflasyon yaşıyor.
Dolayısıyla, bu anlamda yapılan maaş
artışlarının hiçbir şekilde alım gücünü
artırmayacağını da görmemiz lazım yani Hükûmet
kaşıkla veriyor, kepçeyle alıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Dolayısıyla, bu Hükûmetin, önümüzdeki
dönemde enflasyonun daha da hızlanacağını dikkate alarak
kapsamlı bir enflasyonla mücadele programını uygulaması
lazım. Güvenilirliği vardır ya da yoktur, ayrı bir şey
ama en azından o gayreti piyasalar görmek istiyor; tabii, bunun için de
öncelikle yanlış politikalarını düzeltmeleri gerekiyor.
Şimdi, ayrıca -27 ilde- 36,2 olarak
açıklanan bu enflasyon 40ın üzerinde; onu da şimdi vaktim az
olduğu için bu kadar geçeceğim.
Diğer bir husus şu: Şimdi, ben
şunu anlayamıyorum -bakın, bugün, burada arkadaşlar da
söyledi- İhracatta rekor kırdık. diyor Sayın
Cumhurbaşkanı. Ya, arkadaş, bu dış ticaretin 2
kanadı vardır: İhracat varsa bir tarafta, bir tarafta da ithalat
vardır. İthalatı niye görmüyorsunuz? Yani olup bitene bu kadar
gözünü kapatan bir iktidar olabilir mi? 271 milyar dolarlık ithalatı
niye görmüyorsunuz? Bu ithalatı Türkiye yapmıyor mu? Sanki
ihracatı Sayın Erdoğan kendisi yapıyor, ithalatı da
başkaları yapıyor; ondan hiç bahsetmeyen bir
Cumhurbaşkanı var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) Bitireceğim
Başkanım.
BAŞKAN Sayın Usta, mikrofonu son kez
açıyorum, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) Tamam, teşekkür ederim.
Dolayısıyla bunu görmek lazım.
Vatandaşı da aldatmanın, yanıltmanın bir anlamı
yok. Hele aralık ayına baktığımızda, aralık
ayında ihracatımız yüzde 24,9 artıyor,
ithalatımız yüzde 29,2 artıyor. Artış oranları
dahi ithalatın, ihracatın üzerinde seyrediyor. Hani rekabetçi kurdu?
Kur, aralık ayında fırladı. Niye ithalat
artışımız ihracat artışımızın
üzerinde? Ha, ben burada ihracatçılarımızı hakikaten
saygıyla anmak istiyorum. Bu kadar belirsizliğe rağmen, bu kadar
kötü iktisadi politikaya rağmen
Tabii, çaresizlikten, AB piyasaları,
tedarik zinciri gibi bir kısım etkenlerle ihracatımızda bir
artış var, onları takdir ediyoruz. Ancak ithalattaki
artışa göz yummanın devleti yönetme ciddiyetiyle
bağdaşmadığını da ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın Akçay
24.-
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Türkiyenin salgın sürecinde
diğer ülkelerden olumlu yönde ayrıştığına; üretim
odaklı, ihracatı önceleyen ekonomi modeli sayesinde ekonomide
yaşanan olumlu gelişmelere ve Cumhurbaşkanlığı
hükûmet sisteminin etkin karar alma mekanizması ve milletin ferasetli
duruşuyla ilerleyen aylarda faiz, enflasyon ve döviz kurunun
gerileyeceğine ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri;
tüm dünya, Covid-19 salgını nedeniyle son iki yıldır
olağanüstü bir dönemden geçmektedir. Salgın, makroekonomik dengeleri
ve küresel ticaretin işleyişini ciddi şekilde
sarsmıştır. Salgın nedeniyle tüm dünyada bütçe
açıkları, borçluluk, işsizlik ve enflasyonda yüksek
artışlar meydana gelmiş, gelir dağılımı
eşitsizliği ve yoksulluk artmış, fiyat istikrarı
bozulmuştur. Türkiye, bu salgın sürecinde kurumsal kapasitesini iyi
kullanmasıyla ve organizasyon yeteneğiyle, sağlık
altyapısıyla ve zamanında alınan ekonomik tedbirler
sayesinde diğer ülkelerden olumlu yönde
ayrışmıştır. Ülkemiz, üretim odaklı,
ihracatı önceleyen ekonomi modelini uygulamaya
başlamıştır. Bunun neticesinde ülkemizin 2021
yılı ihracatı geçen yıla göre yüzde 32,9 artışla
225 milyar 400 milyon dolarla rekor kırmıştır. 2021
yılında ithalatımız ise yüzde 23,6 artarak 271,4 milyar dolar
olarak gerçekleşmiştir. Bu verilere göre, 2021 yılında
dış ticaret açığımız yüzde 7,8 azalışla
45,9 milyar dolara gerilemiştir. Dış ticaret hacmimiz 2021
yılında 496,7 milyar dolara ulaşmış ve ihracatın
ithalatı karşılama oranı yüzde 83,1e yükselmiştir ve
2022 ihracat hedefimiz 250 milyar dolar olarak revize edilmiştir. Ve 2022
yılının önemli ve gerçekçi beklentisi de
ihracatımızın ithalattan daha fazla olmasıdır.
Türkiye, 2021 yılının birinci
çeyreğinde yüzde 7,4; ikinci çeyreğinde yüzde 22 büyümüştür.
Ekonomideki toparlanma süreci, hız kazanan aşılamanın
etkisiyle üçüncü çeyrekte devam etmiştir. Türkiye 2021
yılının üçüncü çeyreğinde ise yüzde 7,4 büyümüştür.
Türkiye bu büyüme oranıyla G20 ülkeleri arasında 1inci sırada
yer almıştır. Türkiye ekonomisi, düşük faiz yüksek
yatırım; üretim, istihdam ve ihracat yoluyla büyümeye ve yoluna devam
edecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Ekim 2021 itibarıyla
sanayi üretimi yıllık yüzde 8,5 artmıştır. Aralık
2021 döneminde ekonomik güven endeksi 97,6 olmuştur. 2021 yılı
Aralık ayında imalat sanayi kapasite kullanım oranı bir
önceki aya göre 0,6 puan artarak yüzde 78,7 seviyesinde
gerçekleşmiştir. İstanbul Sanayi Odası Türkiye imalat
endeksi aralıkta kritik eşik değer 50nin üzerinde, 52,1
seviyesinde gerçekleşmiştir.
Türkiye, 2021 Ekim ayında 2020 yılı
Ekim ayına göre yıllık 2 milyon 600 bin istihdam
artışı sağlamıştır. İstihdam
sayısı 29 milyon 600 bine ulaşmıştır. Bütçe
beklentilerinin oldukça üzerinde performans göstermiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) 2021 yılı
Ocak-Kasım döneminde merkezî yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 318 milyar
lira, bütçe gelirleri 1 trilyon 272 milyar lira ve bütçe açığı
46,5 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, faiz
dışı bütçe giderleri 1 trilyon 146 milyar lira, faiz
dışı fazla ise 125,4 milyar lira olarak
gerçekleşmiştir. Ödemeler dengesi aylık olarak fazla vermeye
başlamıştır, yıllık açık hızla
düşmektedir.
Bütün yerli ve yabancı veriler, Türkiye'nin
2021 yılı sonunda OVPde yer alan yüzde 9 büyüme tahmininin üzerinde,
en az yüzde 10 büyüyeceğini göstermektedir. Bu arada, küresel para
tetikçileri ve yerli iş birlikçileri ekonomik saldırılara
organize bir şekilde devam etmişler, döviz kurunun ve kura
bağlı olarak enflasyonun artmasını amaçlayarak kaos
oluşturmaya çalışmışlardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Salgın döneminde dünya
genelinde yaşanan sıkıntılarla birlikte ülkemizdeki
fahiş fiyat artışları ve döviz kurundaki artışlar
maalesef enflasyonu tetiklemiştir. Dün belli olan yüzde 13,58lik
Aralık ayı tüketici enflasyonuyla 2021 yılında kümülatif
enflasyon oranı yüzde 36,8e tırmanmıştır.
Vatandaşlarımızın yaşadığı ekonomik
sıkıntıların ve hayat
pahalılığının farkındayız, döviz
kurlarından kaynaklı şikâyetleri de yakinen takip ediyoruz.
2.825 lira olan mevcut asgari ücret 2022
yılı için yaklaşık yüzde 50 nispetinde bir
artışla 4.253 TLye çıkmıştır.
Memurlarımıza toplamda yüzde 30,5 oranında zam
yapılmıştır ve emeklilerimizin taban aylığı
2.500 liraya çıkarılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin etkin karar alma
mekanizması ve milletimizin ferasetli duruşuyla ilerleyen aylarda
faiz, enflasyon, döviz kuru inşallah makul ve istikrarlı seviyelerde
de gerileyecektir.
Bu düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Beştaş
25.-
Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Murat
Bozlakın ölüm yıl dönümüne, ekonomik buhrana, elektrik ve doğal
gaz zamlarına, birinci ve ikinci köprülerden çift yönlü ücret
alınacağına, 2002 ve 2022deki ekonomik verilere, HDP
Bahçelievler ilçe binasına yapılan saldırıya, MHP Genel
Başkanının HDPyi hedef göstermesi ile
saldırıların arkasından Ülkü Ocaklarının
çıkmasının ilişkili olduğuna, tweet atanları
tutuklayıp HDP binasına saldıran şahsı serbest
bırakan yargının bundan sonraki saldırıların
sorumlusu olacağına ve HDPnin geri adım atmayacağına
ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Halkın Emek Partisi, Demokrasi Partisi Kurucu
Üyesi olan, yine Sosyaldemokrat Halkçı Partide, SODEPte siyaset yapan
değerli büyüğümüz Murat Bozlakın bugün ölüm yıl dönümü.
Kendisini saygı ve minnetle andığımı buradan ifade
etmek istiyorum.
Sayın Başkan, evet, temel gündemimiz zam
hakikaten, ekonomik buhran ve bunun adını koymak gerekiyor, verileri
çok net bir şekilde tarif etmek lazım. Evet, 2022 yılına
klişe bir şekilde Yağmur zammıyla başladık.
diye bir söylem oluştu. Bu zam değil, âdeta bir kasırga ve
hakikaten bu kasırga kasıp kavuruyor herkesi, vatandaşı
alıp götürüyor. Yeni modelde Halkı ezmeyeceğiz. diyen iktidar
kaşıkla verip kepçeyle alıyordu, şimdi
kaşığı küçülttü, kepçeyi daha da büyüttü ve yakında
herhâlde kelle vergisi çıkarıp üstüne değerleme adı
altında zam yapacaklar, o aşamaya geldik.
Evet, iktidarın, sarayın
şatafatlı ampulleri yanmaya devam etsin diye halkın tek
lambasının sönmesini istiyorlar. Elektriğe yüzde 50 ile yüzde
125 arasında zam yapılıyor. Sarayda bin odayı tek bir
insan, adam için ısıtırken insanlar soğuktan evlerinde
donuyor, anneler donuyor, çocuklar donuyor ama iktidar hâlâ utanmadan
doğal gaza konutlar için yüzde 25 zam yapabiliyor.
Boğaz köprüsünü satan Sülün Osmanın
aklına gelmeyecek şekilde birinci ve ikinci köprülerden ücret çift
yönlü alınacak. Sülün yaşasaydı önünüzde düğmelerini
iliklerdi hakikaten. Kendi ülkesinde kıta değiştirmek isteyenler
16,5 TL gidiş dönüş ücreti ödeyecek. Şimdi, her yerde
stokçuluk diye bilinmeyen bir düşmanı halkla karşı
karşıya getiren iktidara diyoruz ki bu ülkedeki tek stok, vergi ve
zam stokudur.
AKP iktidarı 2001 yılında yaşanan
ekonomik krizin siyasal krizle birleşmesi sonucu ortaya çıkan
yapısal kriz momentinin oluşturduğu dalgayla iktidara
gelmişti. Göreve gelmeden önce uygulamaya konan IMF stand-by ve
yapısal uyum politikalarını devam ettirdi, neoliberal sömürü
politikalarını derinleştirdi ve AKP, aradan geçen yirmi
yılda Türkiye ekonomisini geri götürmeye, batırmaya devam ediyor.
Sadece birkaç veri, 2002 ile 2022yi gösteren
verileri paylaşmak istiyorum. Hani hep övündükleri, nereden
çıkardıklarını bilmediğimiz verileri getirip halkta
algı yaratmaya çalışıyorlar ya, gerçek veriler burada.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) 2002de
işsizlik yüzde 10,3tü, bugün yüzde 21,9 kasım ayı geniş
tanımlı işsizlik verilerine göre Enflasyon 2002de yüzde
29,8di, bugün 36,8. Kısa vadeli dış borç 2002de 15,2 milyar
dolardı, bugün 170,3 milyar dolar; bu, 2021nin Ekim ayının
rakamı. Dolar 1,5 TLydi, bugün 13,2 TL eğer artmadıysa tabii.
Vatandaşın banka borçları o tarihte, 2002de 6,3 milyar TLydi,
bugün 874,2 milyar TL; 2021in ilk yarısını esas aldık.
Benzin 1,48di, bugün 13,03. Yine, un 21 TLydi, bugün 181 TL. Ayçiçeği
yağının 5 litresi 12 TLydi, bugün
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Evet,
2002de Türkiye nüfusu 65 milyon kişiydi, 2021de 83 milyon 600 bine
yükseldi. Türkiye nüfusu yüzde 30 oranında arttı ama işsizlik
yüzde 100 artmış durumdadır. Bunun tek çözümü AKPnin
gitmesidir. AKP sebep; zam, enflasyon ve ekonomik kasırga sonuçtur diyerek
bu konuyu kapatmak istiyorum.
Sayın Başkan, bildiğiniz üzere,
Bahçelievler ilçe binamıza bir saldırı oldu. Evet,
saldırıyı yapan şu zat; Ülkü Ocaklarındaki
fotoğrafı kamuoyuna yansıdı. Bu fotoğrafı yorumsuz
veriyorum yani bunu tabii ki çok geniş yorumlayabiliriz. Ne oldu? Dün bu
zat serbest bırakıldı; evet, hâkime çıkarıldı,
savcılık hâkime tutuklama istemiyle sevk etti ama serbest
bırakıldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bu
konuda dün çokça söz söylendi kamuoyunda. Bu serbest bırakmayı çok
değişik şekillerde tanımlayabiliriz ama her şeyden
önce şu anlama geliyor: HDPye iyi ki saldırdın,
arkandayız, devam et. HDPye saldırılar meşrudur.
Normalleştirmeye çalışıyorlar. Daha Deniz Poyrazın
kanı kurumadan, daha ilk duruşma yeni yapılmışken,
duruşmadan bir gün önce 2 silah ve 1 bıçakla gidip saldırı
girişiminde bulunan bu zat, Ülkü Ocaklarında fotoğrafı
bulunan zat ne iş yapıyor?
Bugün MHPnin Genel Başkanı bizi ülkenin
yüz karası olarak niteleyerek yine kapatılmamızı istiyor,
yine -bizim sözde- işte bir şeyler ekleyerek kapatma talebini,
talimatını bir yerlere veriyor.
Bizim elimizde silah yok, biz hiçbir partiye
saldırmıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Biz
Halkların Demokratik Partisi olarak bu ülkede demokrasinin, hukukun, insan
haklarının tesisi için çok büyük bedellerle mücadele yürütüyoruz. Biz,
başka bir parti, rekabet edemediğimiz bir parti
Kapatılsın. diye her gün grup toplantılarında ve
meydanlarda çağrı yapmıyoruz. İşte bu
çağrıların sonucunda il binalarımız hedef
gösteriliyor, arkadaşlarımız hedef gösteriliyor ve
saldırıya uğruyor; yargıyı silah olarak kullanan
iktidar ve ortağı da bunları cezasız bırakıyor.
Biz şunu söyleyelim: Hiçbir şey tesadüf değil, bu
saldırıların arkasından Ülkü Ocaklarının çıkışı
da bu konuşmalar da hedef göstermeler de birbiriyle doğrudan
bağlantılıdır. Şunu söylüyorum: Halk, kimi
kapatacağını bilir. Halk, yakında onları kapatacak ama
bize bu Parlamentoda -yüzde 20lerin üzerinde- gerekli desteği verecektir
diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Beştaş,
mikrofonunuzu son kez açıyorum, buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ve
yargıya söylüyorum: Tweet atanı tutukluyorsunuz, Hakaret etti.
diye iddia edileni tutukluyorsunuz ama Türkiyenin 3üncü büyük partisinin
içine girip saldırıda bulunan bir saldırganı, kuvvetle
muhtemel bir katili bırakırken bundan sonraki
saldırıların sorumluluğunun altında sizin de
imzanızın olduğunu özellikle ve özellikle altını
çizerek hatırlatmak istiyorum. Bunların karşısında
korkacak, tırsacak, geri adım atacak bir HDP
bulamayacaksınız; bu da size dert olsun.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Söz sırası Sayın
Özkoçta.
Sayın Özkoç, buyurun.
26.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, zamlara ve insanların
yoksullaştığına ve daha önce özelleştirilen
limanların işletme sürelerinin ihalesiz uzatılmasını
içeren kanun teklifinin Türkiyenin kaynaklarının 5li çeteye ve
Katarlılara nasıl peşkeş çekildiğini gösterdiğine
ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; milletvekilliği kutsal
bir görevdir. Adı üzerinde milletin vekili olacağız;
Türkiyede yaşayan bir avuç zenginin arkasında değil, 85 milyon
kişinin arkasında duracağız; Türkiye'de zenginleşen,
palazlanan, iktidarın nimetlerinden yararlanarak milyarlarına milyar
katanların değil, 83 milyonun ne çektiğini
anlatacağız. Türkiye büyüyor. diyor Cumhur İttifakı ama
sadece dün saat 23.59dan sonra bugün 00.01de konutlarda kullanılan
doğal gaza yüzde 25 zam geliyor, sanayi ve ticaret kuruluşlarına
yüzde 50 zam geliyor, elektrik üretimine yüzde 15 zam geliyor, sadece bir depo
benzine artı 20 lira zam geliyor, MTVye yüzde 25 zam geliyor; daha
saymaya kalkarsam
İnsanlar yoksullaşıyor, insanlar
çaresizleşiyor.
Şimdi, biz, Türkiye Büyük Millet Meclisinde
Milletimiz çok rahattır. dersek 85 milyon bize inanır mı? Bir
avuç insanın refahı, saadeti 85 milyonun refahı mı oluyor?
Türkiye Cumhuriyeti devleti kendi kaynaklarını eğer milletiyle
paylaşmıyorsa, emeklilerle paylaşmıyorsa, memurlarla
paylaşmıyorsa, bir avuç kişiyle paylaşıyorsa bu, millete
zulüm değil midir? Peki, bunun kanıtı nedir? İşte,
bunun kanıtı, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde Genel Kurulda
görüşeceğimiz kanun teklifidir. Bu kanun teklifi, hukuksuzluğa
kılıf yaratmak için bugün buraya getirilmiştir; bu kanun
teklifi, bir avuç yandaşı daha çok zengin etmek ve zenginliklerini
garanti altına almak için bugün buraya getirilmiştir; bu kanun
teklifi, Türkiyede yoksullukla mücadele eden insanlara -onların yüzüne,
yüzü kızarmadan- Türkiye Büyük Millet Meclisinde zenginlere Türkiyenin
kaynaklarının nasıl peşkeş çekildiğini göstermek
için getirilmiştir.
Bakın, bir yerin ihalesi verilmiş;
Türkiyede limanlar ihale edilmiş, verilmiş. Limanlar verildikten
sonra süreleri var
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Limanların ihale
süresinin bitmesine daha beş yıl var, yedi yıl var, üç yıl
var ama iktidarın değişme kaygısı iktidarda var
mı? Var. Peki, zenginler ne olacak? Bu limanların sahipleri eğer
iktidar değişirse, yarın öbür gün milleti düşünen Millet
İttifakı iktidara gelirse diye kaygı duyuyorlar. Onlar
Cumhurbaşkanına çıkıp da Yarın öbür gün sizin
olmadığınız zamanda da bizi garanti altına alın.
diyorlar ya da başka tekliflerle gidiyorlar. Ne yapıyorlar? Daha
süreleri bitmeden ve tekrar ihaleye çıkarılmadan limanların
süreleri kırk dokuz yıla tamamlanıyor. Ben, şimdi buradan
soruyorum: Esnafa böyle bir imkân veriliyor mu, işçiye böyle bir imkân
veriliyor mu, elini taşın altına sokan iş insanlarına
böyle bir imkân veriliyor mu? Hayır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Kime veriliyor? Katara
veriliyor. Antalya Limanı Katarlıların. Yahu, Türkiye
Cumhuriyeti, Katarlıları daha ne kadar doyuracak? Tank Paleti verdik
yirmi beş yıllığına, bize tank üretip vereceklerdi on
sekiz ay içerisinde; aradan üç buçuk dört yıl geçti, ne tank var ne Ethem
Sancak var ne Katar ordusu var ama Tank Paletin imkânları Katar
tarafından kullanılıyor. Bu mudur milliyetçilik, bu mudur
vatanseverlik, bu mudur milletin arkasında durmak, bu mudur? (CHP
sıralarından alkışlar) Şimdi, ne yapılıyor?
Tekrar Katarın Antalya Limanındaki süresi kırk dokuz yıla
tamamlanıyor.
Peki, başka kim için yapılıyor
bunlar? Bunlar aynı zamanda 5li çete için uzatılıyor. 5li çetenin
de
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Şu anda
Limakın işlettiği İstanbul Limanı 2048den 2061e
uzatılıyor. Albayrak Holdingin liman işletmesi kırk dokuz
yıla tamamlanıyor. Ciner Grubu
Ne Cinermiş, ne Cinermiş
arkadaş ya, milleti yiye yiye bitiremediler! Neden onlara veriyoruz,
Cinere, Katara veriyoruz, Limaka veriyoruz da emekliye vermiyoruz, millete
vermiyoruz, işçiye vermiyoruz, neden vermiyoruz? (CHP sıralarından
alkışlar)
İşte, bunun tek sorumlusu var, Cumhur
İttifakı ve Cumhurbaşkanıdır. Buna Cumhuriyet Halk
Partisi olarak sonuna kadar direneceğiz, milletin vekili
olacağız, bir avuç zenginin değil. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu
27.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, 2022
yılının bütün millete hayırlar getirmesini Cenab-ı
Haktan niyaz ettiğine, pandemi sürecinde Türkiyenin OECD ülkeleri
arasında pozitif yönde ayrıştığına, AK PARTİ
Hükûmetinin bütün toplum kesimlerinin alım gücünü artırmaya dönük
destekleyici paketleriyle üzerine düşeni ortaya koymaya
çalıştığına, dış ticaret hacmi ve millî
savunma sanayisinde kırılan rekorlara, bulunan doğal gaz
rezervleriyle vatandaşların yanında olacaklarına ve
hazineye ait tarım arazilerini kiralayan çiftçilerin yıllık
artış oranını yüzde 22den yüzde 9a çekeceklerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben
de hepinizi hürmetle muhabbetle selamlıyorum.
2022 yılının bütün milletimize
hayırlar, bereketler getirmesini Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum. Bu
münasebetle, hakikaten, bütün millet fertlerimize sağlık, afiyetler
diliyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da
Allah'tan rahmet diliyorum.
Değerli Başkan, değerli
milletvekilleri; hakikaten iki yıldır bir pandemi sürecini
insanlık olarak yaşıyoruz. Yüz yılda bir yaşanan bu
küresel salgın dünyada 5,5 milyon insanın vefatına sebebiyet
verdi. Bütün emtia fiyatları arttı, tedarik zincirleri koptu, bozuldu
ve enerji fiyatları bütün dünyada yukarıya doğru
fırladı, enflasyon arttı. Bütün dünyada olup biten bu
hadiselerin bileşik kaplar prensibi çerçevesinde bütün dünya ülkelerini ve
halklarını etkilediği muhakkaktır. Bu manada, ülkemiz de
bundan etkilendi.
Bununla beraber, 2020 yılında gerçekten
bütün dünyada yüzde 5-6 daralma ve küçülme söz konusu iken 1,8 büyümeyle OECD
ülkeleri arasında hakikaten başat rolde büyüme
başarısını gerçekleştiren Türkiye pozitif yönde
ayrıştı ve bütün toplum kesimlerine dönüktü hakikaten.
Destekleyici paketleriyle işçimizden çiftçimize, esnafımızdan
memurumuza, emeklimize, ihracatçımıza kadar bütün toplum kesimlerinin
bu süreçten en az etkilenmesi hususunda üzerimize düşeni Hükûmet olarak,
AK PARTİ olarak ortaya koymaya çalıştık. Aralık 2021e
geldiğimizde de tarihimizde hakikaten son elli yılın en büyük
asgari ücret zammını yüzde 51e yakın bir zam oranıyla
ortaya koymak suretiyle, gelir ve damga vergisini de muaf kılarak bir
devrimci anlayış çerçevesinde bütün işçi kardeşlerimizin
taleplerine uygun bir cevap vermeye çalıştık. Ve akabinde de
-biliyorsunuz- bu manada, biz, daha önce 2023 ve 2024 yıllarına
ilişkin ağustos ayında yapılan memur toplu sözleşme
görüşmeleri çerçevesinde ortaya konan skala çerçevesinde altı
aylık enflasyon oranı + yüzde 5 zam formülasyonundaki yüzde 5i
yüzde 7,5a çıkarmak suretiyle, bir refah payı da vermek suretiyle
memur ve emeklilerimizle ilgili hakikaten böyle bir düzenleme
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Memur ve emeklilerimizle ilgili dün yüzde 30,5
oranında bir zam açıklanmış oldu. Bu manada, hakikaten
-inşallah- ilk altı aylık dönem için 1 Ocak-1 Temmuz
arasındaki altı aylık döneme dönük olarak yüzde 30,5 zam oranıyla
-tabii ki temmuz ayında yapılan toplu sözleşme gereğince
ilave yüzde 7 oranında zam ve gerektiğinde de enflasyon farkıyla
beraber değerlendirilecek şekilde- milletimizin huzuruna
çıktık. Bu manada, biz verdiğimiz bütün sözlerin eriyiz,
verdiğimiz sözü yerine getiririz; bugüne kadar bunun ispatını her
zaman ortaya koyduk. Dolayısıyla, hiçbir zaman
İşçimize,
çiftçimize, memurumuza, emeklimize, esnafa ve ihracatçıya dönük
yaptığımız bütün iyileştirmeler
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) -
bütün toplum kesimlerinin alım gücünü
artırmaya dönük politikalarımız net bir şekilde
ortadadır ve bu, mutlaka artarak devam edecektir; bundan hiçbir kimsenin
şüphesinin bulunmaması lazım gelir. Ve biz, inşallah,
faiz-kur-enflasyon sarmalını kırıp, içeriden ve
dışarıdan bu dalgalanmalara, manipülasyon ve spekülasyonlara
hakikaten bir ket vurup, bunları sona erdirip ekonomik kurtuluş
savaşımızı zaferle taçlandıracağız,
milletimizi bu sarmaldan kurtaracağız; bu manada, hiç kimsenin bir
endişesi olmasın. Biz, ihracatımızı 36 milyar dolardan
aldık; dün Sayın Cumhurbaşkanımız
açıkladılar, 225 milyar doların üzerine çıkardık, 6
mislinden fazla büyüttük.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı)
Bu manada, dış ticaret hacmimizi 88 milyar dolardan
yaklaşık 500 milyar doların üzerine çıkararak tarihî
rekorlara imza attık. Ve aynı şekilde, bütün
çalışanlarımızın, 18,5 milyon insanımızın
gelirinin asgari ücrete kadar olan yani yaklaşık 5 bin liraya kadar
olan kısmını damga vergisinden ve gelir vergisinden muaf tutmak
suretiyle buradaki gelirin de bu kardeşlerimize, bu toplum kesimlerine
aktarılmasını sağladık.
Hatırlarsanız, biz 2013te yüzde 4,5 faiz,
yüzde 6 enflasyon oranlarını yakalamış bir iktidarız
ama sekiz yıldır, hakikaten, yapılan birçok operasyona direne
direne bugünlere geldik. Bunları yaparken bir tarafta Libyadayız;
bir tarafta, hakikaten, Suriyede, Irakta
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın
Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) - Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; bunları yaparken, her alanda bu güzelliklere, iyiliklere
vatandaşımızla, millet-devlet kaynaşmasıyla imza
atarken; İHAları, SİHA'ları üretirken toplu iğne
yapamayan Türkiye imajından, NATO ülkelerine teknolojik üstünlüğü
olan bu mamulleri satarak 3,5 milyar dolara yakın ihracat yapan millî
savunma sanayisinde bir iktidar olarak hakikaten Durmak yok, yola devam.
diyerek bu rekorlarımızı kendimiz egale etmek suretiyle aynen
devam ettireceğiz ve inşallah, 225 milyar doların üzerine
çıkardığımız ihracatımızı önümüzdeki
yıl yani bu yıl, 2022de, 250 milyar doların üzerine
çıkarıp buradaki refah payını bütün toplum kesimlerine,
inşallah, dengeli bir şekilde mutlaka paylaştıracağız
ve bu manada
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son kez mikrofonunuzu açıyorum
Sayın Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 540
milyar metreküp bulduğumuz doğal gazı yeni rezervlerle,
ilavelerle, inşallah, 2023ün başında sisteme entegre etmek
suretiyle, bugün de yarın da her zaman
vatandaşlarımızın yanında olacağız. Dar
gelirlileri, sabit gelirlileri hiçbir zaman enflasyona ezdirmedik,
ezdirmeyeceğiz. Doğal gaz takviyemizi mutlaka bugün de
yapacağız. Bu manada, kömür yardımı alan
kardeşlerimizin doğal gaz yardımı almasına,
inşallah, hukuki zemini de hazırlıyoruz.
Bu manada bir müjdeyi de vermek istiyorum: Hazine
arazisi kiralayan 55 bin çiftçimizin yıllık kira artış
oranını yüzde 22den yüzde 9 çekiyoruz. Bu konuda, inşallah,
çiftçilerimiz hiçbir şekilde ekilmedik, dikilmedik bir yer
bırakmasınlar.
Her zaman çiftçimizin, işçimizin, emeklimizin,
memurumuzun yanında olmaya, onların refahını artırmaya
devam edeceğiz diyor, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar, CHP sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.21
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.33
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir),
İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 42nci Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup
bilgilerinize sunacağım.
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
Tezkereler
1.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Latin
Amerika ve Karayipler Parlamentosunda (Parlatino) Türkiye Büyük Millet
Meclisini temsil edecek grubu oluşturmak üzere, Başkanlık
Divanında yapılan incelemeyi müteakiben uygun bulunan üyelerin
isimlerine ilişkin tezkeresi (3/1823)
31/12/2021
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı
Kanunun 2nci maddesine göre Latin Amerika ve Karayipler Parlamentosunda
(Parlatino) Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek grubu oluşturmak
üzere, aynı kanunun 12nci maddesi uyarınca Başkanlık
Divanında yapılan incelemeyi müteakiben uygun bulunan üyelerin
isimleri Genel Kurulun bilgisine sunulur.
Mustafa
Şentop
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Parlatino TBMM Türk Grubu Üyeleri
1) Ali
Şahin (Gaziantep)
2) İffet
Polat (İstanbul)
3) Uğur
Bayraktutan (Artvin)
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
İYİ Parti Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VII.-
ÖNERİLER
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.-
İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili ve Samsun Milletvekili
Erhan Usta tarafından, vatandaşımızı yokluğa ve
yoksulluğa sürükleyen siyasi ve iktisadi sebeplerin
araştırılması amacıyla 31/12/2021 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 4
Ocak 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
4/1/2022
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu 4/1/2022 Salı günü
(bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisinin
İç Tüzük'ün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına
sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Erhan
Usta
Samsun
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Samsun Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Erhan
Usta tarafından, vatandaşlarımızı yokluğa ve
yoksulluğa sürükleyen siyasi ve iktisadi sebeplerin
araştırılması amacıyla 31/12/2021 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne
alınarak görüşmelerin 4/1/2022 Salı günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisinin
gerekçesini açıklamak üzere söz talep eden Ankara Milletvekili Sayın
Durmuş Yılmaz.
Buyurun Sayın Yılmaz. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA DURMUŞ
YILMAZ (Ankara) Değerli Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; İYİ Partinin yoksulluk ve yoksunluk konusunda
verdiği Meclis araştırması önergesi hakkında söz
almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2016 yılından bu yana yoksullaşarak
büyüyoruz çünkü ekonomik büyüme istihdam dostu değildir, refah yaratan
büyüme olmaktan çıkmıştır. Ekonomik büyümemiz sorunludur,
2018den itibaren yüksek ve kapsayıcı büyümeden düşük ve
dışlayıcı büyümeye makas değiştirmiştir.
TÜRK-İŞ verilerine göre, Aralık 2021de 4 kişilik bir
ailenin açlık sınırı 4.013 lira 26 kuruş, yoksulluk
sınırı ise 13.072 lira 51 kuruştur. Bu verilere göre
Türkiyede 16 milyon yurttaşımız açlık
sınırının, 50 milyondan fazla yurttaşımız ise
yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.
2016-2020 döneminde Türkiye ekonomisi yıllık
ortalama yüzde 3,8 büyümesine rağmen yoksulluk oranı yüzde 1,51 puan
artmıştır. Medyan kişi başına gelirin yüzde
70ine göre tanımlanmış yoksulluk ise 0,84 puan
yükselmiştir. O nedenle, büyümeye yoksullaştıran büyüme
diyoruz. Şu sorunun yanıtını arıyoruz aslında:
Yüzde 1lik büyüme yoksulluk oranını kaç puan değiştiriyor?
Bunun yanıtı elbette medyan gelirin yüzde kaçının referans
alındığına bağlı. Gelinen noktada, toplumun büyük
bir kesimi çalışanların büyük bir kesimi, hepsi asgari ücretli
hâline gelmiştir, dolayısıyla da yüzde 70 uygun bir
orandır. Günümüzde, büyümeye rağmen yoksulluğun
artışının nedenlerinden biri -belki de en önemlisi- Türk
lirasının değer kaybı olarak karşımıza
çıkıyor. Evet, Türk lirasının değer kaybı
yoksullaştırmayı hızlandırıyor.
Ekim 2016dan Ekim 2021e kadar olan dönemde
ihracatımızın birim değeri yüzde 11 artarken
ithalatımızın birim değeri yüzde 40,7
artmıştır. Bu iki değerin oranı olan ticaret
haddimizdeki bozulma, yoksullaştığımızın
göstergesidir. Türk lirasının değer kaybı, ithal
ettiğimiz bir malı ödeyebilmek için daha çok ihracat yapmak zorunda
kaldığımızı gösteriyor. İhracatın
arttığıyla övünelim ama hangi bedelle, hangi miktarla
yaptığımızı da mutlaka dengenin bir tarafına
yazalım ve dikkate alalım.
2015, eşittir, 100 baz
alındığında, Kasım 2016-Aralık 2021 arasında
on iki aylık ortalama ticaret haddindeki Türkiye aleyhine bozulma yüzde
12,2 olarak gerçekleşmiştir. O nedenle diyoruz ki -2001- yirmi
yıl genelinde çift haneli büyümeye rağmen Türkiyede yoksulluk azalmıyor,
giderek derinleşiyor.
Fakirleşme ve yoksullukla ilgili ikinci bir
husus yine Türk lirasının değeriyle ilgili enflasyondur.
Sayın Akbaşoğlu biraz önce yüce heyetimizle paylaştı
ve Yüzde 30 zam yaptık. dedi. Sayın Akbaşoğlu,
verdiğiniz zam, bugün geldiğimiz noktada, 2021 yılı ikinci
çeyreğindeki kaybı telafi ediyor; ilave sadece yüzde 2-2,5luk bir
zam verdiniz, bunun hesabını böyle yapmanız gerekir.
TÜİKin açıkladığı verilere
göre, 2006-2018 arasında 0,8 puan olan resmî tanımlı yoksulluk
oranı 2008-2016 döneminde 3,6 puan azalmış, 2016 sonrasında
ise 1,5 puan artmıştır. Resmî tanımlı yoksulluk
oranı 2019 itibarıyla yüzde 15 görünse de medyan gelirin yüzde 70ine
göre yoksulluk oranı yüzde 29dur.
Soruna kişi sayısı yönünden
bakıldığında, yoksul sayısı -sayılar yine
TÜİKin sayısı- son üç yılda 1,5-2 milyon kişi
artmıştır. Buna göre, 2016-2019 dönemindeki artışlar
yoksulluğun şiddetlendiğini göstermektedir. Üç yılda yoksul
sayısındaki artış medyan gelirin yüzde 40 eşiğine
göre 1,41 milyon, yüzde 50 eşiğine göre 1,650 milyon, yüzde 60
eşiğine göre 1,53 milyon kişidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
DURMUŞ YILMAZ (Devamla) Diğer taraftan,
yüzde 70 eşiğine göre yoksul sayısı 2006-2019 döneminde 3,1
milyon kişi artmıştır.
Yoksulluğu başka bir ölçüm yöntemi olan
kişi başına gelire göre hesapladığımızda
tablo daha da dramatikleşmektedir. Ülkemizde 2019 itibarıyla medyan
gelirin yüzde 70inin altında geliri olan 26 milyon kişi var.
Konuşmamın başında da değindiğim üzere
TÜRK-İŞin açıkladığı sınırlara göre
Türkiyede 10,7 milyon kişi aç, 54,1 milyon kişi ise yoksuldur.
Yoksulluk oranında azalma trendi var gibi görünse de yoksul
sayısı sürekli 50 milyonun üzerinde kalmaktadır. Bu da ülkemizde
yoksulluğun ne kadar katı olduğunu göstermektedir.
Peki, yoksulluğun ve yoksunluğun en etkin,
en derin gözlemlendiği alanlar hangileridir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Yılmaz.
DURMUŞ YILMAZ (Devamla) Bir
dakikanızı rica edebilir miyim.
BAŞKAN Bir dakika verdim efendim size.
Tamamlayın cümlenizi lütfen.
DURMUŞ YILMAZ (Devamla) O zaman şöyle
söyleyeyim: Türkiyede gıda enflasyonu yoksulluğun yanında
yoksunluğu da derinleştiriyor. En yoksul yüzde 10luk grupta yer alan
8 milyon kişi bir ayda gıdaya sadece 149 TL harcama yaparken en
zengin yüzde 10luk grupta ise bu 519 TLdir. En yoksul kesim toplam gelirinin
yüzde 36,5uğunu gıdaya harcarken en zengin yüzde 10luk kesim toplam
gelirinin yüzde 13ünü harcamaktadır.
Toparlayacak olursam; sadece yoksulluk değil,
sosyal transferlere bağımlılık da artıyor.
BAŞKAN Sayın Yılmaz
DURMUŞ YILMAZ (Devamla)
Dağıtım adil de değil.
İYİ Parti iktidarında fırsat
eşitliği sağlanıp yoksulluk döngüsü
kırılacaktır. Yoksulluk azaltılacak ve derin yoksulluk
bitirilecektir. Sosyal yardımlar bağımlılık yaratmayan
hak temelli bir uygulama hâline gelecektir.
Ve bu çerçevede, önerimize olumlu oy
kullanmanızı takdirlerinize sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, sayın konuşmacı
sadece atıf yaptığı için beyan etmek isterim ki
açıklamam açık ve nettir.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına söz talep eden İzmir Milletvekili Sayın Kemalbay.
Buyurun Sayın Kemalbay. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ
(İzmir) Genel Kurulu, değerli halklarımızı
saygıyla selamlıyorum.
Erdoğan Ekonomik kurtuluş
savaşı başlattım. dedi ama gördük ki halka karşı
bir savaş başlattı. 17-25 Aralık vurgununun bir başka
versiyonu 20-31 Aralıkta gerçekleştirilmiştir ve
dolayısıyla da araştırmaya muhtaçtır. Bu birkaç günde,
Erdoğanın kasıtlı tercihiyle, servet sahipleri, bankalarda
mevduatı olanlar kazansın diye 85 milyon sefalete
sürüklenmiştir, emek gücü ucuzlatılmıştır. Enflasyon
TÜİKe göre bile yüzde 36 iken halkımıza göre yüzde 100 olmuştur.
Hayat ateş pahası, bunu herkes yaşıyor. Yoksulu yoksula
anlatmaya gerek yok yani yoksulluğu yoksula anlatmaya gerek yok.
Bebeğine mama alamayan anneye, çocuğuna harçlık veremeyen anne
babaya, ped alamayan kadına, pandemide açlık çekenlere, işsize,
güvencesize, Barınamıyoruz. diye battaniyeyle dolaşan gençlere
ekonominin kötü olduğunu anlatamayız. Yoksulluğun sebebi,
yoksulu suçlamakla açıklanamaz. Yoksulum. diyen de sakın yoksul
olduğu için kendisini suçlamasın. İşsizim diyen gençler,
sakın işsizim diye kendinizi suçlamayın.
İşsizliğin de yoksulluğun da
pahalılığın da sebebi, zengini daha zengin, yoksulu daha
yoksul yapan ekonomik düzenin kendisidir, kapitalist sömürü düzenidir, onun
bekçisi Erdoğan ve AKP iktidarıdır. Bize göre tek adam rejimi,
Erdoğanın halka açtığı bu ekonomik savaşın
alternatifi başka bir sömürü sistemi olmamalıdır.
Özelleştirmeler, piyasacı ekonomi, kadın emeğinin yok
sayılması, Dünya Bankasının politikalarıyla
tarımın yok edilmesi, ekonomik tetikçilerle birlikte her tarafın
betonlaştırılması neoliberal kapitalist düzenin tercihleridir.
Bugün niteliksiz kayırmacı bürokrasi sorunundan elbette
bahsedebiliriz, nepotizmden bahsedebiliriz, bu bürokrasiden şikâyet
edebiliriz ama bunu yaparken bir tek bununla açıklarsak kapitalizmi,
sermayenin günahlarını örtbas etmiş oluruz. Bizim yeni
dervişlere, ABDden tepemize düşen yeni prenslere
ihtiyacımız yok. Sermayenin çıkarlarını her şeyin
üstünde gören, halkın talep ve ihtiyaçlarını esas almayan
-tehlikeli bir şekilde- halkın gelir ve servetini yeniden
dağıtmayan hiçbir yönetim anlayışı halkın
sorunlarını köklü bir şekilde çözemez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla)
Halkımız, yeni yıla sefaletle girdi. Gençlik meclislerinin
Galata Köprüsünde seslendirdiği gibi, Yeni yıla sefaletle girerken
sensiz çıkmak dileğiyle
Ama söz, çaldıklarınızı
bırakmayacağız! Yeni yıl sömürü düzeninin değil,
emeğiyle, alın teriyle üretenlerin olacak.
Halklarımıza umut dolu bir yeni yıl
diliyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz talep eden Konya Milletvekili Sayın Abdüllatif Şener.
Buyurun Sayın Şener. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ABDÜLLATİF ŞENER (Konya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Görünen tablo şudur: Sürekli olarak sorun
üreten, sonra kendi ürettiği sorunlarla ülkeyi yoran bir iktidar
vardır. Kendi ürettiği sorunlarla uğraşırken bunu bir
başarı sayan bir iktidar zihniyeti vardır. Bu zihniyetle, bu
yapıyla bu ülkedeki ne yoklukla ne de yoksullukla mücadele edilebilir.
Günübirlik kararlarla Türkiyeyi yoksullaştıran ama bir avuç
insanı sürekli zenginleştiren politikaların bu ülkeye
kazandırabileceği hiçbir şey yoktur. Onun için, İYİ
Parti Grubu tarafından verilen bu araştırma önergesinin Mecliste
kabul edilmesi ve kurulacak komisyonla bu ülkede izlenecek ekonomik
politikaların Meclisin ağırlığıyla belirlenip
Hükûmetin önüne konulması gerektiğine inanmaktayım.
Değerli arkadaşlar, bakın,
yıllardır izledikleri politikalar neticesinde açıkça görüyoruz
ki bu iktidar zengini daha da zengin hâle getirmektedir. 2002 yılında
1 milyon TL üzerinde mevduatın toplam mevduat içerisindeki payı yüzde
24 iken bugün yüzde 64 olmuş vaziyettedir. Diğer taraftan, daha yeni,
yeni yıla girdik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle
varlık barışı yasası 3üncü kez uzatılıyor;
kara parayı aklayan, tek kuruş vergi ödemeyen bir kesimin
varlığı tekrar meşrulaştırılmaya
çalışılıyor. Bunun da ötesinde, dövize bağlı
garantilerle yine bu ülkenin balını, kaymağını yiyen
yandaş kesime servet aktarılıyor. Ama diğer taraftan,
vatandaşın hâline bakıyoruz; TÜİK verilerine göre, bu
ülkede 4 milyon kişinin günlük geliri 16 liradır. 4 milyon insan, bu
ülkede günlük 16 lira gelirle yaşıyor. Yani 16 lira dediğiniz
şey, markete gittiğiniz zaman 1 kilo un demektir. Yine, TÜİK
verilerine göre, 16 milyon kişi de günlük 29 lirayla
yaşamaktadır; o da
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) Değerli
arkadaşlar, bakın, TÜRK-İŞin yapmış olduğu
açıklamaya göre bekâr bir çalışanın aylık yaşam
maliyeti 4.927 liradır yani asgari ücretin üzerinde bir miktardır.
Yine, aynı şekilde Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu
aralık ayında açlık sınırının 2022nin
asgari ücretini geçtiğini hesaplamıştır, açlık
sınırı 4.652 liraya çıkmıştır. Bu tablo
karşısında elbette politikaların gözden geçirilmesi ve
Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir araştırma önergesiyle durumu
gözden geçirmesi ve yeni bir politika üretmesi lazımdır diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve
İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına söz talep eden Manisa Milletvekili Sayın Uğur Aydemir.
Buyurun Sayın Aydemir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA UĞUR AYDEMİR
(Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ
Parti grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce
Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz
milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, AK PARTİ, 2002 yılında iktidara
geldi, iktidara geldiğimiz günden itibaren
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiyeyi
kalkındırmayı, toplumun refahını artırmayı
devrim niteliğinde yaptığımız
değişikliklerle sürdürüyoruz değerli arkadaşlar.
Bakınız AK PARTİ, kendi sorunu
üretiyor, sonra çözdüğünde de başarı zannediyor. diyen
arkadaşlarımız oldu. Covid-19u biz üretmedik arkadaşlar,
Covid-19 gerçeği var, bütün dünya Covid-19 pandemisiyle yanıp
kavrulurken, bütün dünya ekonomileri, küresel ekonomi yüzde 3,4 daralırken,
Türkiye, başarı örneği gösterdi. 2020 yılında yüzde
1,8, 2021 yılında Allahın izniyle yüzde 10un üzerinde bir büyüme
kaydedeceğiz.
Bakınız, AK PARTİ refah üretmeye
devam ediyor. diyoruz. Nasıl mı? 2002 yılında 350 milyar
olan gayrisafi millî hasılamız 2022 yılında 7 trilyon 880
milyar TL olacak Allahın izniyle. İşte, büyüme bu.
ERHAN USTA (Samsun) Yanlış onlar,
yanlış
UĞUR AYDEMİR (Devamla)
Bakınız, değerli arkadaşlar, organize sanayi bölge
sayısı 2002de 140 tane iken bugün itibarıyla 353 tane oldu.
Evet, fabrika sayısı 14 binden 68 bine ulaştı. Bütün
dünyada işsizlik oranı artarken, işsizlik varken son bir
yılda Türkiye ekonomisi 2,5 milyon istihdam oluşturdu değerli
arkadaşlar. İşte, refah üretmeye devam ediyoruz. Yoksulun
yanındayız, garibanın yanındayız,
yaşlımızın yanındayız.
Bakınız, 65 yaş aylığı
2002 yılında kaç paraydı? Sadece ve sadece 24 TLydi. Bugün ne
kadar? 1.300 TLye çıkarıyoruz. Değerli arkadaşlar, bu
bizim bütün vatandaşlarımızın yanında olduğumuzun
en bariz örneğidir, en bariz göstergesidir. 24 TL nere 1.300 TL nere?
CAVİT ARI (Antalya) Neden bahsediyorsun?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Yüzde 127lik
elektrik zammından bir bahset!
UĞUR AYDEMİR (Devamla)
Bakınız, iktidara geldiğimizde toplanan vergilerin yüzde 86sı
faize gidiyordu, bugün toplanan vergilerin sadece yüzde 17si gidiyor ve bu
sayede devletin hazinesine kalan para ne kadar biliyor musunuz değerli
arkadaşlar? 838 milyar TL. Bu nereye gidiyor değerli arkadaşlar?
İşte, geçtiğimiz haftalarda asgari ücretten vergiyi nasıl
kaldırdık? Bu faize giden paraları kestiğimizden, hazineye
gönderdiğimizden dolayı asgari ücretten vergiyi kaldırdık.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) AK PARTİ iktidarı,
hayal dahi edilemeyenleri Sayın Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde gerçekleştirmeye devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
UĞUR AYDEMİR (Devamla) Ne yaptık?
Asgari ücretle yetinmedik, maaş ve ücret gelirlerinin de asgari ücret
geliri kadar kısmını vergiden istisna tuttuk. Dar gelirli
vatandaşlarımızın yanındayız dedik. Değerli
arkadaşlar, basit usulde vergilendirilen mükelleflerimiz hem gelir vergisi
beyannamesi vermeyecek hem de vergi istisnasını onlara da getirdik.
Evet, değerli arkadaşlar, bizler
Türkiyeyi büyütmeye, Türkiyeyi güçlendirmeye, üretim ve
altyapımızı geliştirmeye, çeşitlendirmeye devam
ediyoruz. Bakınız, 2002 yılında 2 tane
İHAmızı İsrailden alırken, tamiratını
yaptıramıyorken bugün ne yapıyoruz? Hamdolsun,
İHAmızı da SİHAmızı da bizler yapıyoruz.
Dolayısıyla, İYİ Partiye bu fırsatı, konuşma
fırsatını bize vermesinden dolayı teşekkür ediyoruz
ama araştırma önergesine
katılmadığımızı ifade ediyor, saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisini
oylarınıza...
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
oylamaya geçmeden önce yoklama yapılmasını talep ediyoruz.
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisini
oylarınıza sunmadan önce Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun yoklama
talebi var, onu karşılayacağım.
Yoklama talebinde bulunan
arkadaşlarımızın isimlerini tespit edeceğim:
Sayın Özkoç, Sayın Yıldız, Sayın Köksal, Sayın
Kayışoğlu, Sayın Karaca, Sayın Gürer, Sayın
Bülbül, Sayın Özer, Sayın Özcan, Sayın Ünsal, Sayın Kaya,
Sayın Yeşil, Sayın Tığlı, Sayın Ceylan,
Sayın Antmen, Sayın Sarıaslan, Sayın
Gaytancıoğlu, Sayın Zeybek, Sayın Hancıoğlu,
Sayın Emecan.
Yoklama için üç dakika süre vereceğim.
Sayın milletvekilleri, sistemde güncelleme
yapıldı, daha önce giremediğini söyleyen
arkadaşlarımızın pusula yazmadan önce sistemde denemelerini
rica ediyorum.
Ayrıca, pusula veren arkadaşlarımızın
da Genel Kuruldan ayrılmamalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.59
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.05
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir),
İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 42nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN - İYİ Parti grup önerisinin
oylamasından önce istem üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklamaya başlandı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, pusula
vermeden önce sisteme girmeyi deneyin lütfen, sistemde güncelleme yaptık,
daha kullanışlı hâle geldiğini düşünüyoruz. Onun için
bütün arkadaşların önce denemesinde fayda var. Ayrıca pusula
veren arkadaşların da Genel Kuruldan ayrılmamalarını
rica ediyorum.
(Elektronik cihazla yoklamaya devam edildi)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Bitti, bitti;
almayın onları, almayın!
ERHAN USTA (Samsun) Almayın
Başkanım, almayın onu.
BAŞKAN Evet, sayın milletvekili arkadaşlarım,
lütfen oturur musunuz? Burada her şey kontrol altında, merak etmeyin.
Pusula veren arkadaşlar lütfen salondan
ayrılmasın.
(Elektronik cihazla yoklamaya devam edildi)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
vardır.
VII.-
ÖNERİLER (Devam)
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.-
İYİ Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili ve Samsun Milletvekili
Erhan Usta tarafından, vatandaşımızı yokluğa ve
yoksulluğa sürükleyen siyasi ve iktisadi sebeplerin
araştırılması amacıyla 31/12/2021 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 4
Ocak 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi (Devam)
BAŞKAN - İYİ Parti grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler
İYİ Parti grup önerisi kabul edilmemiştir.
Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
2.-
HDP Grubunun, Batman Milletvekili Necdet İpekyüz ve arkadaşları
tarafından, ekonomideki olumsuz tablonun nedenlerinin
araştırılması amacıyla 4/1/2022 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 4
Ocak 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulu 4/1/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından
grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Meral
Danış Beştaş
Siirt
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
4 Ocak 2022 tarihinde Batman Milletvekili Necdet
İpekyüz ve arkadaşları tarafından verilen (16074) grup
numaralı, ekonomideki olumsuz tablonun nedenlerinin
araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer
önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 4/1/2022 Salı günkü
birleşiminde yapılması önerilmiştir.
(Uğultular)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, salondaki
gürültü sona ererse görüşmelere devam edeceğim. Sayın
milletvekilleri, gürültüden sesim duyulmuyor herhâlde.
(Uğultular)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
görüşmelere devam edebilmemiz için salondaki gürültünün
sonlandırılması gerekiyor. Sizlerden rica ediyorum,
konuşmacıyı kürsüye çağıracağım, aksi
takdirde ara vereceğim.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.13
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.20
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir),
İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 42nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu
açıyorum.
Halkların Demokratik Partisi grup önerisinin
gerekçesini açıklamak üzere Batman Milletvekili Sayın Necdet
İpekyüzü davet ediyorum.
Buyurun Sayın İpekyüz.
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Evet, yeni yılın ilk günlerinde Meclis
açıldı ve yeni yılda olabildiğince herkes birbirine mesaj
atmaya başladı. Mesajlarda genellikle barış, huzur,
sağlık, mutluluk, başarı dileklerinde bulundular ve
yılın son günlerinde en çok konuşulan konu ekonomiydi, krizdi;
ne durumdayız, ne yapabiliriz? Herkes televizyon başında veya
telefonlarında Döviz fiyatları ne oldu, yaşam nasıl devam
edecek, önümüzdeki yıla nasıl gireceğiz? diye merak ediyordu ve
Asgari Ücret Komisyonu toplanıyor, ne olacak deniyordu ve dolar 18
lirayı bulmuştu. Bir açıklama yapıldı; asgari ücretle
ilgili bir artış ve artı, doların düşüşüyle
ilgili, mevduatı bağlamayla ilgili bir düşüş. Ama
peşinden yılın ilk günleri mutlulukla beklenirken, bir hayal
kurulurken vatandaş krizin ne kadar kötü olduğunun
farkındaydı ve yılın ilk sabahı
uyandığında elektriğe, doğal gaza, motorine, benzine,
yakıta zamlar açıklandı ve peşinden bütün zamlar geldi.
Daha maaşlar cebe girmeden eridi, yok oldu. Ekonomik krizi herkes
biliyordu ama bu krizle beraber intikamın bu kadar kötü
alınacağını bilmiyordu, beklemiyordu ama gidişat çok
kötü, giderek de kötüye gidiyor.
Asgari ücretle ilgili verilen müjdeli haber,
övünülecek haber şu anda emekçi, işçi ve bütün herkes için bir
yoksulluğa, açlığa dönüştü. Nitekim daha yılın
ilk günlerinde sendikalar açıkladı, şu anda asgari ücret
açlık sınırının altında ve Türkiye nüfusunun
yarısından fazlası yoksulluk sınırının
altında.
Yılın ilk gecesinde, ilk saatlerinde ne
yapıldı? Yılın devrinde Osmangazi Köprüsünde insanlar
-videoları birçok kişi izledi- bekletildi. Sanki o gece iki üç dakika
geç gitseler Türkiyenin ekonomisi kurtulacak. Hiç de öyle değildi ama
aynı oyun bir şekilde daha yapıldı. Neydi? Niye
yılın ilk gününde elektriğe, gaza zam geldi? Çünkü enflasyon
rakamları memur, emekli maaşlarına yansıyacaktı. Ocak
1e atıldı, aralıkta verilmedi; verilmiş olsaydı
günlük yaşamda, markette, pazarda alışveriş yapan herkes
ona göre bir hak talebinde bulunacaktı. Böyle bir kurnazlığa
gidildi ve kurnazlığın bir tarafı da şu: Elektriğe
yapılan zam 150 kilovatsaatten sonra artarsa
150 kilovatsaat.
Hesapladık arkadaşlarımızla; bir kişi tek
başına yaşıyorsa ve günlük bir işi varsa, akşam
eve geliyorsa 150 kilovatsaati kurtarabiliyor ama onun dışında
hiç kurtaramıyor. Bu durumda aslında yüzde 127 zam yapmış
oldunuz. Peki, elektrikle bağlantısı ne? Türkiye, elektrik ve
doğal gazda olduğu gibi, birçok üretimde de ham maddeyi de
dışarıdan dövizle getiriyor. Bunlar tümüyle üretime yansıdığı
için hayat pahalılığı olabildiğince artıyor.
Hayat pahalılığı olunca ne oluyor? İşsizlik,
yoksulluk ve bu tümüyle büyük bir çoğunluğu daha da
sıkıntılı bir sürece koyuyor.
Un, ekmek, deterjan, şeker, süt, yumurta;
birçok üründe yüzde 100ün üzerinde bir fiyat artışı var.
TÜİK ne açıklıyor? TÜİK yüzde 36 küsur diyor ama
araştırma yapan kurumlar yüzde 80 küsur. Yüzde 80 nerede, yüzde 36
nerede? TÜİKe hiç kimse güvenmiyor. TÜİK kendi kendine de güvenmiyor
çünkü temel ihtiyaç maddelerine baktığımızda oradaki fiyat
artışları da çok yüksek.
Bir oyun oynanıyor insanlarla dalga geçercesine
ve deniyor ki: Biz marketlere, esnafa baskı yapacağız ki
fiyatları düşürsünler. Döviz yüksekken düştü, niye
düşürmüyorlar? İyi de döviz düştüyse niye elektriğe zam
yapıyorsun, niye doğal gaza zam yapıyorsun? Sen eğer buna
güveniyorsan, niye yakıttaki vergi oranını düşürmüyorsun? O
zaman sen çoğunluktan yana değilsin. Büyük bir çoğunluğun
yoksulluğunu hoş görüyorsun, bir azınlığın
zenginliğine ortam yaratıyorsun.
Ulaştırmadan barınmaya, gıdadan
birçok şeye kadar hayat pahalılığı büyük
çoğunluğu artık mağdur etmiş durumda ve bu
mağduriyetle beraber zamlar da önümüzdeki günlerde giderek artacak. Yüksek
enflasyon, vergideki adaletsizlik, makasın açılması,
yoksulluğun ve işsizliğin giderek artması
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Neymiş? Yeni hükûmet sistemiyle beraber
ekonomiyi biliriz. 2 bakan değiştirmek, Merkez Bankası
yöneticilerini değiştirmek çözüm olmamıştır ve sizin
getirdiğiniz bu koşullar gidişinizin habercisidir.
Yapılacak en güzel şey vatandaşlarla beraber, büyük
çoğunlukla beraber sesimizi yükseltmek, bu zamlara Dur! demek. Bunun da
yolu
Seçim sandığı ortada bugün Eş Başkanlarımız
da açıkladı, ilk günden beri söylüyoruz siz gidiyorsunuz,
bitiyorsunuz. Bu, vatandaşın her gün kursağına göz
koyanların son günleridir. Bugünlerin gitmesi dileğiyle, hepinize
saygılar.
Ne yapmamız lazım? Arkadaşlar, ilk
günden beri söylüyoruz. İtiraz edecekseniz gelin,
araştıralım hayat pahalılığı var mı,
yok mu; işsizlik var mı, yok mu; yoksulluk var mı, yok mu?
Birazdan parmaklarınızı göreceğiz. Biz Var. diyoruz ve
biz diyoruz ki: Kalkınacak. Nasıl?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) Temel ihtiyaç olan
doğal gaz, internet, su ve elektrikte ücretsiz bir tarife istiyoruz biz.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Evet, İYİ Parti Grubu
adına söz talep eden Ankara Milletvekili Sayın Durmuş
Yılmaz.
Buyurun Sayın Yılmaz. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA DURMUŞ
YILMAZ (Ankara) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Halkların Demokratik Partisinin önergesi üzerinde söz almış
bulunuyorum.
Her politikanın bir hukuku, her hukukun bir
düzeni, her düzenin bir kültürü vardır. Bu düzenin kültürü de cin
fikirliliktir diye başlıyorum. Bu cümleyi birkaç kez bu yüce Mecliste
kurdum. Bundan neyi kastediyorum? Şunu kastediyorum: Şu anda verilen
önerge enflasyonla ilgili, dolayısıyla, enflasyonu azdıracak bir
uygulamayla karşı karşıyayız. Bu da şu: Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankasının önemli iletişim araçlarından
bir tanesi Analitik Bilançosu, diğeri de Haftalık Vaziyeti. Bu 2
dokümandan anladığımız kadarıyla, bilançoda İç
Varlıklar kaleminin altında yer alan Diğer Kalemler
hesabında 30 Aralık itibarıyla 70 milyar TLlik bir kayıt
vardı; bu kaydın işareti artıydı. Merkez
bankacılığı açısından, artı zarar
anlamına gelir. Yani Merkez Bankası 70 milyar TLlik bir zarar
edecekti ama ne olduysa oldu; 31 Aralıkta bir işlem
yapıldı, bir operasyon yapıldı ve bu operasyon sonucunda 70
milyarlık zarar 60 milyarlık kâra dönüştü. Yine bilançonun
takibinden anlıyoruz ki o gün bir şey yapılmış.
Yapılan kâr zarar hesabına baktığımızda, 177
milyarlık kâr zarar hesabında önemli bir azalma var. Bu
azalmanın sonucunda da öğrendiğimiz şu ki: Burada bir döviz
satışı yapılmış. Bu döviz satışı
nasıl yapıldı da Merkez Bankası zararı artıya
geçti, 60 milyar TLlik bir artıya geçti?
Sayın AK PARTİ Grup Başkanından
veya kendisinin uygun göreceği herhangi bir AK PARTİ milletvekili
arkadaşımızdan bu kürsüye gelip gerçekten, 31 Aralık günü,
70 milyarlık Merkez Bankası zararı nasıl 60 milyarlık
artıya ve kâra dönüştü? Çünkü bu açıktan para basmaktır.
Siz, bu, açıktan para basmayı önümüzdeki günlerde -belki de
şubat ayında- alacaksınız ve harcayacaksınız; bu
da enflasyonun nedeni olacak. O nedenle, sizden istirhamım, gelin, bu
kürsüde milletin gözünün içine baka baka bu 10 milyar dolar tutarındaki -o
da 130 milyar TL kâr ediyor- bu kâr bir gecede nasıl yazıldı,
nasıl yapıldı, şurada biriniz bunu açıklayın ve
millete bunun hesabını verin ve buradan doğacak olan enflasyonun
da maliyetinin milletin omzuna nasıl yüklendiğini
açıklayın.
Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz talep eden Çanakkale Milletvekili Sayın Özgür Ceylan.
Buyurun Sayın Ceylan. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Grubunun ekonomideki
olumsuz tablonun nedenlerinin araştırılması talebiyle
vermiş olduğu önerge üzerine grubumuz adına söz almış
bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime araştırma önergesini
desteklediğimizi belirterek başlamak istiyorum.
Ekonomide çok zor günler geçiriyoruz ama iktidar havaya
bakıp ıslık çalmakla yetiniyor; Maliye Bakanı, gözlerine
bakmamızı, oradaki ışığı görmemizi istiyor.
Bakanın gözlerindeki ışığı görebilecek miyiz
bilmem ama böyle giderse hep birlikte ışığa doğru
gideceğiz, öyle gözüküyor değerli arkadaşlar. (CHP sıralarından
alkışlar)
Her gün her şeye zam üstüne zam
yağıyor; dar gelirli, işçi, memur, emekli çok zor durumda,
yoksulluk inanılmaz derecede arttı. İktidar, doları
dizginlediğini iddia ediyor ama dolarla birlikte artan fiyatların
hiçbiri geriye gelmedi; mazot, gübre, ayçiçeği yağı, sebze,
meyve, et, kömür, hiçbir şey ucuzlamadı; elektriğe, doğal
gaza gelen zamlar da üstüne eklenince milletçe fişimizin çekileceği
noktaya geldik sayın milletvekilleri.
Tüm bunlar yaşanırken -başta
ekonominin kitabını yazan AKP Genel Başkanı olmak üzere-
iktidar hiçbir şey yaşanmıyormuş gibi, her şey güllük
gülistanlıkmış gibi davranıyor. Ceket olmazsa şapka
verelim. şeklinde uydurdukları yeni ekonomik model yalanına
sığınarak günü kurtarmaya çalışıyorlar. Madem
böyle bir mucize ekonomik modeliniz vardı, on dokuz yıldır neden
uygulamadınız sayın iktidar milletvekilleri? Neden bu süper
ekonomik modelin bedelini işçi, çiftçi, emekli, dar gelirli vatandaş
yoksullaşarak ödüyor ya da yandaşa, saray şürekâsına hiçbir
şey olmuyor, aksine bir gecede zenginleşiyor? Doları önce
yükseltip sonra düşürdüğünüz 20 Aralık gecesi bütün ülkeyi âdeta
bir kumarhaneye çevirdiniz. Vatandaş ne yapacağını
bilemeden, panik içerisinde parasını dolara mı
yatırsın, bozsun mu, altın mı alsın, size bir türlü
güvenemedi. Ülkemizde gerçek kişilere ait tasarruf mevduatı
dolarizasyon oranı yüzde 63,7. Kur korumalı vadeli TL mevduatı
açıklamasının yapıldığı günden bu yana
bankalardaki döviz mevduatları azalmak bir yana, arttı. 17
Aralık Cuma günü 260 milyar dolar olan bankalardaki toplam döviz
mevduatları, 28 Aralıkta 260,2 milyar dolara yükseldi. Kur
korumalı mevduattan yararlanabilecek gerçek kişilerin döviz
mevduatı 17-28 Aralık günleri arasında sadece 146 milyon dolar
azaldı. Buna rağmen, ticari kuruluşlar ve resmî
kuruluşların döviz mevduatı ise 773 milyon dolar arttı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ÖZGÜR CEYLAN (Devamla) Özetle, bu iktidar, bu
ülkeyi topyekûn batırdı. Ama bu düzen böyle gitmeyecek değerli
milletvekilleri, az kaldı, sandık gelecek ve ekmeğine,
aşına el uzatanlara millet sandıkta tarihî bir ders verecek.
Saygılarımla. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına söz talep eden Erzurum Milletvekili Sayın Zehra
Taşkesenlioğlu Ban.
Buyurun Sayın Ban. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ZEHRA
TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum) Kıymetli Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; HDP grup önerisinin aleyhinde söz
almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2022 yılının ülkemiz ve milletimiz
için sağlık ve bereketler getirmesini diliyorum.
Ülkemiz geçtiğimiz on dokuz yılda ortalama
yüzde 5,1lik bir büyüme artışı gerçekleştirmiş ender
ekonomilerden bir tanesidir. Salgının tüm dünyayı kasıp
kavurduğu bu günlerde, 2020 yılında küresel ekonomiler yüzde 3,4
küçülürken ülkemiz 1,8lik bir büyüme gerçekleştirmiş ve 2021
yılının son çeyreğinde de yüzde 7,4lük bir büyümeyi
yakalamıştır. Yatırım ve üretimle ülkemizin
ekonomisini büyütmeye devam ediyoruz. Sanayi Üretim Endeksinde ekim
ayında yüzde 8,5lik artış gerçekleştirildi. Yine sanayide
kapasite kullanım oranını salgın öncesindeki dönemin üzerine
çıkararak aralık ayında yüzde 78,7lik seviyeye
çıkarmış olduk. 2002 yılı ihracatımız 36
milyar dolar iken 2021 yılında ihracatımız 225 milyar
doların üzerine çıkmıştır. Ülkemizin istihdamı
2002 yılında 19 milyon iken 2021 yılına geldiğimizde 2
milyon 600 bin artışla beraber 30 milyonun üzerine
çıkarmış olduk. Ülkemizin her tarafında 3,5 trilyon
dolarlık altyapı ve üstyapı yatırımları sayesinde
bölgemizin lideri konumuna getirdik. Çalışanlarımız
başta olmak üzere, vatandaşlarımızın gelirlerini
enflasyon altında ezdirmemek için özel tedbirler aldık. Asgari ücreti
son elli yılın en yüksek artışını
gerçekleştirerek 4.250 liranın üzerine çıkardık. Tüm
çalışanların ekonomik durumlarına katkı sağlamak
amacıyla, memurlar dâhil olmak üzere, tüm ücretlilerin asgari ücrete kadar
olan ücretlerinden gelir vergisini ve damga vergisini muaf hâle getirdik. Basit
usulde vergilendirmeyle esnaflarımızı gelir vergisinden muaf
hâle getirdik. Memurların maaş artış oranlarını
yüzde 30,5 seviyesine çıkarmış olduk. En düşük emeklilik
ücretini 2.500 lira olarak belirlemiş olduk. Sosyal devlet
anlayışımızın bir örneği olarak son yirmi
yılda bu alanımızı da güçlendirmeye gayret ettik. Özellikle
ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın sağlık
primlerini, 65 yaş aylıklarını, bakım aylıklarını,
engelli aylıklarını, dul ve yetim aylıklarını,
sosyal ve ekonomik destek ödemelerini, elektrik üretim desteği gibi
desteklerle vatandaşlarımızı güçlendirmeye devam ediyoruz.
Bunun için 2022 yılı bütçemizden yüzde 6,4 oranında bir oran
tahsis ederek 104 milyarlık bir ödenek ayırmış olduk. Biz
AK PARTİ olarak yatırım, üretim ve ihracatla ülkemizi büyütmeye
devam edeceğiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi grup
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Sayın milletvekilleri, 60a göre 3 sayın
milletvekiline söz vereceğim.
Sayın Tığlı
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
28.-
Giresun Milletvekili Necati Tığlının, 2021
yılında Giresunda yaşanan sel felaketinde büyük zarar gören
Batlama Vadisindeki Çaldağda yaptırılacak 24 konut ve 19
iş yerinin hâlâ yapılmadığına ilişkin
açıklaması
NECATİ TIĞLI (Giresun) Teşekkür
ederim Başkanım.
2021 yılında Giresunda yaşanan sel
felaketinde büyük zarar gören Batlama Vadisindeki Çaldağda
yaptırılacak 24 konut ve 19 iş yeri aradan geçen dört yüz doksan
altı güne rağmen hâlâ yapılmamıştır. Çevre ve
Şehircilik Bakanı yaşanan afetten bir yıl sonra konut ve
iş yerlerinin, köy evlerinin yıl sonuna kadar teslim edileceği
ve yapılması gereken her şeyin
yapıldığını ifade ederken sanırım
Çaldağ afet konutlarını unutmuştu, oysa biz defalarca
hatırlatmıştık. Bir kez daha soruyorum: 25 Kasım
2021deki ihale neden iptal edildi ve ihale için neden bu tarihe kadar
beklendi? Afetleri siyasi şova dönüştüren AKP Çaldağda 24 konut
ve 19 dükkânın inşa edilmesi için neyi bekliyor? Bugün ihale
yapsanız bile yaşattığınız mağduriyeti
telafi edemezsiniz. Ayrıca bu yaşananlardan Sayın
Cumhurbaşkanı haberdar mı, onu da merak ediyoruz.
Teşekkür ederim Başkanım.
BAŞKAN Sayın Kabukcuoğlu
29.-
Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlunun, özelleştirmelerle
ülkemizin gıda güvenliğinin tehlikeye sokulduğuna ilişkin
açıklaması
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Türkiye Şeker Fabrikalarına ait 25
fabrikadan 10u özelleştirildi. Ülkemizin yıllık şeker
ihtiyacı 2,7 milyon tondur. Özelleştirmeyle şeker üretimindeki
payı yarı yarıya düşen Türk-Şeker günümüzde ülkemizin
şeker ihtiyacını karşılayamaz olmuştur. Bir
vakitler Devlet et mi üretir; devlet süt mü üretir? diyen zihniyet, her
şeyi sat, parayı al felsefesi gereğince ülkenin üretim
araçlarını sürekli sattı. Ülke çiftçisi tarlasına küstü,
ülkemiz insanları hayatını sürdürebilmek için yabancı
ülkelerden gelecek gıda maddelerine muhtaç hâle geldi. Geldiğimiz
aşamada ülkemizin gıda güvenliği tehlikeye sokulmuştur.
Tarım ekonomisinde etkili tedbirler derhâl alınmalıdır.
Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
BAŞKAN Sayın Özcan
30.-
Muğla Milletvekili Suat Özcanın, Muğlanın Milas
ilçesindeki bir maden ocağında meydana gelen kazada
hayatını kaybeden Abdullah Kiraza Allahtan rahmet dilediğine
ve maden sahalarında yaşanan ölümcül iş kazalarına
ilişkin açıklaması
SUAT ÖZCAN (Muğla) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Seçim bölgem Muğlada, Milasa bağlı
Sarıkaya Mahallesindeki Yumrutaş mevkisinde özel bir firma
tarafından işletilen açık feldspat madeni ocağında
maden kamyonu devrildi. Kazada ağır yaralanan 67 yaşındaki
sürücü Abdullah Kiraz tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve
hayatını kaybetti. Kendisine Allahtan rahmet, yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
2019 yılının Şubat ayında
aynı bölgede meydana gelen maden kazasında da 3 maden işçisi
kaya kütlesi altında kalarak hayatını kaybetmişti. Maden
sahalarında yaşanan ölümcül iş kazalarının önüne
geçilmesi için, işçi sağlığını merkeze alan bir
madenciliğin yapılması için yetkilileri ve işletmeleri
gerekli önlemleri almaya davet
ediyorum.
Teşekkür ediyor,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
VII.-
ÖNERİLER (Devam)
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.-
CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Gündeminin Genel Görüşme ve
Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmında yer alan, döviz kurlarında yaşanan
artışların ve bu artışlar sırasında
yapılan işlemlere ilişkin iddiaların
araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan (10/5248) esas
numaralı Meclis Araştırması Önergesinin ön
görüşmelerinin, Genel Kurulun 4 Ocak 2022 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
BAŞKAN Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma
Kurulu 4/1/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından,
Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İç Tüzükün 19uncu
maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Engin
Özkoç
Sakarya
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
gündeminin, Genel Görüşme ve Meclis Araştırması
Yapılmasına Dair Öngörüşmeler kısmında yer alan, Döviz
kurlarında yaşanan artışların ve bu artışlar
sırasında yapılan işlemlere ilişkin iddiaların
araştırılması amacıyla verilmiş olan 10/5248 esas
numaralı Meclis Araştırması Önergesinin görüşmesinin,
Genel Kurulun 4/1/2022 Salı günkü (bugün) birleşiminde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin gerekçesini
açıklamak üzere Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz talep eden
İstanbul Milletvekili Sayın Aykut Erdoğdu.
Buyurun Sayın Erdoğdu.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye
Cumhuriyeti tarihinin, hatta dünya ekonomi tarihinin görmediği bir döviz
manipülasyonu üzerine; kimilerine milyarlarca dolar kazandıran,
milyonlarca insanın birikimini eriten, Merkez Bankamızın
soyulmasına, hazinemizin yağmalanmasına ve milletimizin
birikimlerinin eritilmesine sebep olan bir döviz manipülasyonunun Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından araştırılması için bir
önerge verdik. Ne demek istiyoruz, niye bu şüpheyi duyuyoruz? Niye Merkez
Bankasının soyulduğunu, hazinenin
yağmalandığını düşünüyoruz?
Değerli arkadaşlar, bu
millet kıt kaynaklarıyla yüz milyarlarca dolar döviz
biriktirmişti, rezerv biriktirmişti. İlk olarak
Cumhurbaşkanının damadı tarafından 128 milyar dolar
rezervimiz ortalama 6,5 lira kurdan satıldı. Bugün döviz 13,5 lira.
Bu parayı geriye koymak için döviz hiç oynamasa bile 750 milyar lira kaynağa
ihtiyaç var. Bu bir kamu zararıdır ancak bu zararın
karşılığında kâr edenler vardır. Peki, bu kâr
nasıl elde edildi arkadaşlar? 20 Aralık tarihi bu vurgunun en
doruğa çıktığı tarihtir. 20 Aralık tarihinde ne
oldu? Vatandaşlar koşa koşa dövize gitti. Peki, bu vatandaşları
kim manipüle etti, kim bu vatandaşları dövize sevk etti?
NİLGÜN ÖK (Denizli) Kim?
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Biz değil mi!
Ben mi dedim Faiz enflasyonun sebebidir.?
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (İstanbul) Hadi
canım sen de!
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Ben mi dedim Faiz
enflasyonun sebebidir.? Ben mi bu ülkede enflasyonu patlattım? Ben mi
dedim İhracatı önemsiyoruz, artık kur bizim için önemli
değil.? Bilmediğiniz konuda iddia etmeyin. Bunları
söylediğiniz an herkes gider dolar alır. Ve insanlar alın teriyle
biriktirdiğini -çaldığını değil, ayakkabı
kutusundan çıkardığını değil, alın teriyle
biriktirdiğini- saraylarda yaşayanlara yedirmemek için gitti döviz
aldı. (CHP sıralarından alkışlar)
Peki, o gece ne oldu? 18 liraya
çıkardığınız dövizi 18 liradan
sattırdığını
Bak, bu VİOP. VİOP ne demek
biliyor musun? Vadeli işlemler opsiyon...
NİLGÜN ÖK (Denizli) Sen onu onlara söyle.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Yok, seninkiler
yaptı. Onlara niye söyleyeceğim, seninkiler yaptı bunları.
BAŞKAN Sayın Erdoğdu
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Bak, saat 9u 25
geçe, işleme beş dakika kala siz tutup da o işlemi -yüzde 10
sınır var, alt ve üst sınır; VİOP şunu söylüyor,
diyor ki: Yüzde 10u geçemezsiniz kârda, yüzde 10un da altına
düşemezsiniz.- saat 9u 25 geçe, piyasaların açılmasına
dört buçuk dakika kala alt limiti yüzde 10dan bir günlüğüne yüzde 80e
indirdiniz. Bu ne demek biliyor musunuz? Orada bir sürü ihracatçı var, bir
sürü ithalatçı var, bir sürü bireysel yatırımcı var; fiziki
döviz talebi olmasın diye orada insanlar size güvenerek işlem
yapıyor. Yüzde 80in altına düşürdüğünüzde 18 olan dövizi
3,60a indirdiniz. İnsanlar teminatlarını yaktılar,
3,60tan döviz alan oldu 18 liradan satanlar olduğu gibi. Peki, bunun
bilgisi kime verildi? Madem kendinize de çok güveniyorsunuz, madem hiçbir
şey yapmadınız; gel kardeşim, kuralım bir
araştırma komisyonu, biz iddiamızda haklı
çıkalım, siz de tertemiz, pırıl pırıl
çıkın bu işten. Var mı öyle bir yüreğiniz? O zaman
niye bağırıyorsunuz? Bir sürü insan servetini kaybetti, intihar
eden insanlar var.
AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) Sen niye
bağırıyorsun?
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Ben
bağırmayacaktım ama bağırınca bağırmak
zorunda bırakıyorsunuz. Sakin konuşarak defalarca anlatmaya
çalıştım. Peki, bu insanların zararı ne olacak?
Milyarlarca dolar Merkez Bankasını soyanlar
Ya, Merkez Bankası
bilançosunda hile yapılır mı be? 30 Aralık günü 130 milyar
dolar -Durmuş Bey anlattı- zararda olan Merkez Bankasını 60
milyar dolara bir günde kâra geçirip parayı soyacağınız
hazineye aktarmak yakışıyor mu değerli arkadaşlar ya!
(CHP sıralarından alkışlar) Size sordu Grup Başkan
Vekili, bir tek cevap vermiyorsunuz. Size sordu Sayın Grup Başkan
Vekili. Manipülasyon deyip o kadar adama dava açtınız.
Beyler, bayanlar; Erdoğana inandı millet.
Erdoğan -bak, tekrarlıyorum- Faizi düşüreceğim. diyor,
enflasyonu patlatıyor, üstüne, üstelik İhracat bizim için önemli,
kur önemli değil. deyip o gece çıkıp piyasalar kapandıktan
sonra kur garantili mevduat diye şapkadan tavşan
çıkarıyor. Yazık değil mi o sözlere inanan insanlara? Bu
kadar insan soyuldu. Peki, Merkez Bankası Başkanı görevden
alınmadan önce, beklenmeyen faiz kararları alınmadan önce kim bu
ülkenin dövizlerini alıp satıp milyarlarca dolarına milyarlarca
dolar kattı? Kamu bankalarının yurt dışı
iştirakleri üzerinden ne oldu? Hiçbir şey olmadı mı? Gelin
o zaman mertçe diyelim ki bu araştırma önergesiyle bunu
açığa çıkaralım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Değerli
arkadaşlar, elimden geldiğince şimdiye kadar sakin
konuşmaya çalıştım. (AK PARTİ sıralarından
gülüşmeler) Ama insanların birikimlerini böylesine şüpheli
işlemlerle, böylesine haram işlerle ortadan
kaldırırsanız bizim de sükûnetimiz bir yere kadar, bir yere
kadar çekersiniz. Bakın, burada cuma hutbesi gibi konuşan
milletvekili var, başörtüsünden bahsedilen milletvekili oldu. 83 milyon
insanın hakkı bir gecede milyarlarca doları olan insanlara
aktarıldı; bu aktarılan yetimin hakkı. Bir şey yok mu
diyorsunuz? Biz yanlış bir şey mi iddia ediyoruz; gel
kardeşim, kuralım komisyonu. Ama eğer bu komisyonu
kurmuyorsanız biz bunun hesabını muhakkak soracağız.
(CHP sıralarından alkışlar) Öyle kuytuda paraya iman edip
halk içine çıkıp Allah'a iman etmekle bu işler kapatılmaz,
bu işler masum kızların başörtüsüne sarılamaz.
Halkı soyandan hesap sormayan da namert olsun. (CHP sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) Sana
mı soracağız?
BAŞKAN Buyurun Sayın
Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, kayıtlara geçmesi
açısından ifade ediyorum ki biz gerekli cevabı
konuşmamıza atıfla verdik, net ve açık bir şekilde
Grup Başkan Vekillerinin konuşmasında meseleyi
değerlendirdik. Kendileri açmaz içerisinde olanların
yaklaşımı farklı olabilir. Burada başörtüsüyle,
efendim cuma namazıyla başka başka alanlara atıf yapmak
herhâlde kafa karışıklığının bir nedeni olsa
gerek diye düşünüyorum.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Kilisede ayin mi yapacağız!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu konuyla ilgili de zaten grubumuz adına biraz
sonra cevap verilecek.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN - İYİ Parti Grubu adına
söz talep eden Samsun Milletvekili Sayın Erhan Usta.
Buyurun Sayın Usta. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA
(Samsun) Evet, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi üzerine İYİ Parti Grubu
adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli arkadaşlar, gerçekten bu grup
önerisi son derece önemli bir grup önerisidir. Yani bu 20 Aralık
akşamından itibaren, onun öncesinde ve sonrasında
-kırılma noktası 20 Aralık akşamı- Türkiye'de ne
olup ne bittiğini kimse bilmiyor. Bir iktidar düşünün ki kuru
olabildiğince artıracak şekilde bütün açıklamaları
yapıyor; kimi zaman kendine yakın akademisyenlere
yaptırıyor, kimi zaman kendisine yakın efendim, gazetecilere
yaptırıyor. En son pazar günü akşamı Sayın
Cumhurbaşkanı çıktı, İlim Yayma Cemiyetinde sert bir
konuşma yaptı. Herkes biliyor ki bu, kuru zıplatacak. Onun
öncesinde kurun artışının ne kadar iyi bir şey
olduğunu, ne kadar faziletli bir şey olduğunu anlatan bir sürü
bakan açıklamaları oldu. Ondan sonra da bir enstrüman
açıklanıyor, eş zamanlı olarak piyasalarla oynanıyor,
VİOP'la oynanıyor, her tarafla oynanıyor ve Merkez
Bankasının rezervlerinde ciddi bir satış oluyor. Ya bu
nedir hakikaten, bunu hiç kimse şu anda, tam olarak anlayabilmiş
değil. Bu, bu milletin parasıdır, milletin varlığıdır
ve bu ülkenin itibarıdır. Bakın, bu ülkede itibar -ya
itibarımız ne kadar kaldı onu bilmiyorum da- hakikaten zor
kazanılıyor, çok kolay kaybediliyor. Bu itibarı
aşırı derecede kaybetmesine neden olacak tutumlardan lütfen
vazgeçin. Bu, Meclis açısından son derece önemlidir. Bakın,
tarih bunu yarın bize, hepimize soracak. Bunun
araştırılmasına ilişkin önergede nasıl bir oy
kullandığımız meselesi son derece önemli bir meseledir.
Şimdi, biraz daha geriye gidecek olursak
özellikle rezerv bağlamında. Şimdi, rezerv meselesi, merkez
bankalarının rezervleri son derece önemlidir. Merkez
bankalarının yerli ve milli parayı koruyacak 2 tane
enstrümanı vardır. Bir tanesi faiz silahıdır -ki o faiz
silahını şu anda biz tersine kullanıyoruz,
ayağımıza sıkıyoruz- ikincisi de rezervdir. Rezervimiz
de yok işte, en son açıklanan rakamlar eksi 55 milyar dolar
civarında Türkiye'nin bir rezervi olduğunu yani rezervi
olmadığını söylüyor. Merkez Bankası bugün Ben
dükkânı kapatıyorum arkadaş. dese elindeki o, hani Sayın
Cumhurbaşkanının söylediği rakamlar var ya 100-
Şimdi, böyle bir şey; yerli ve millî para,
rezervinizin eksi olduğu ve güvenin hiç olmadığı, üstelik
itibarın son derece zayıf olduğu o ortamla da birleşince
bir ülkenin parasını koruma imkânı yok. İşte, ancak
böyle şapkadan tavşan çıkaracak birtakım şeyler
yapılır. Zannetmeyin ki bu dolar kuru bu 13 liralarda duracak arkadaşlar;
keşke dursa.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ERHAN USTA (Devamla) Biz bugüne kadar Kur
hızlı gidiyor, kuru niye düşürmüyorsunuz, kuru düşürecek
tedbirleri niye almıyorsunuz? diye size buradan şikâyette bulunduk.
Yani hiç kimse kurun düşmesinden şikâyetçi filan değil; kaldı
ki kur düşmüş değil. Yani bugün o 21 Mart 2021den sonraki
saçmalıkları yapmamış olsaydınız, Hükûmet o
saçmalıkları yapmamış olsaydı arkadaşlar, bugün
7,5-8 lira olan bir dolar kurunu konuşacaktık, yüzde 16
civarında olan bir enflasyonu konuşacaktık, yine yüzde 15-16
olan bir politika faizini konuşacaktık. Şimdi
konuştuğumuz rakamlar ne? TÜİKe göre bile yüzde 36 enflasyon,
yüzde 80 ÜFE enflasyonu, yüzde 30ları, 40ları geçmiş tüketici
kredisi veya ticari kredi faiz oranları. Elimizde sadece ne var? Yüzde 14
gibi bir politika faizi var; o da işte sadece politika faizi yüzde 14,
onun haricindeki bütün faizler şu anda olması gereken seviyenin 10-15
puan üzerinde dolayısıyla bunlar yanlıştır,
itibarımızı daha fazla zedelemeyelim.
Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği bu grup
önerisine biz İYİ Parti olarak olumlu oy kullanacağız ve
Genel Kurulu da bu yönde tutum almaya davet ediyorum.
Teşekkür ederim. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına söz talep eden Diyarbakır Milletvekili Sayın Garo
Paylan.
Buyurun Sayın Paylan. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla
selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, La casa de papel
diye bir dizi var, izleyenleriniz vardır. İspanya Merkez Bankası
soyuluyor ama tüfeklerle, toplarla, tanklarla soyuluyor. İçeri giriyorlar
ve euroları basıyorlar, bu euroları da alıp fakirlere
dağıtıyorlar, aynen bir Robin Hood hikâyesi.
Bakın arkadaşlar, La casa de papel filmi
sarayda da çekildi. Hiç tankla topla değil -çünkü hırsıza kilit
dayanmaz ya, hırsız içeride- sarayda Merkez Bankamızın
soyulma planı yapıldı. Üç yıl önce 128 milyar dolar soyuldu
Merkez Bankamızdan, halkın parası soyuldu. Şimdi de
geçtiğimiz ay büyük bir dolar manipülasyonuyla karşı
karşıya kaldık, sarayda planlandı bu. Sayın
Cumhurbaşkanı yaptı demiyorum ama eğer bir daha
kandırılmadıysa Sayın Cumhurbaşkanı da buna alet
oldu.
Değerli arkadaşlar, dolar 8 liraydı,
Sayın Cumhurbaşkanı yeniden Faiz sebep, enflasyon sonuç. dedi
ve faizleri düşürme talimatı verdi. Millet buna inanmadı ama
birileri ne olacağını biliyordu, faizin düşürüleceğini
biliyordu. Gittiler dolar aldılar 8 liradan, 9 liradan ve faizin daha da
düşürüleceğinin haberlerini aldılar. Nebatinin kardeşi ne
dedi: 100 baz puan düşürülecek. tıpkı dediği gibi oldu.
Birileri faizin düşürüleceği haberini önceden alıyordu;
dolarları 8 liradan, 10 liradan, 11 liradan cukkaladılar ve 20 Aralık
gecesine gelindiğinde yeni bir planın devreye sokulacağından
da haberleri vardı. Ne yapılacak? Merkez Bankası dolara garanti
verecek, bundan da haberleri vardı. Dolarlar toplanmıştı
belli ellerde ve 20 Aralık gecesi düğmeye basıldı. 20 Aralığa
kadar da -Sayın Nebati çok güzel söyledi Küçük yatırımcı dolarları
aldı. dedi; hangi rakamlardan aldı, onu da ilan etti- 15 liradan, 16
liradan, 17 liradan küçük yatırımcıya dolarlar geçti; bunlar da
açıklandı. Değerli arkadaşlar, o gece de Merkez
Bankasından milyarlarca dolar daha cukkalandı maalesef; maalesef diyorum,
17-18 milyar dolar para daha Merkez Bankasından boşaltıldı
ve Merkez Bankamız soyuldu, küçük yatırımcı
çarpıldı.
Değerli arkadaşlar, birileri servetine
servet kattı ve küçük yatırımcılar çarpıldı,
milletimiz çarpıldı. Biz, kimin temsilcileriyiz; o büyük
sermayedarların mı, yandaşların mı temsilcileriyiz;
soyguncuların, hırsızların mı temsilcileriyiz?
Hayır, değiliz, olmamalıyız. Biz, halkın
temsilcileriyiz, o küçük yatırımcıların temsilcileriyiz.
Onların haklarını koruyacaksak şimdi bu araştırma
önergesine evet oyunu vereceğiz. Yok, hırsızın
temsilcisi, arsızın, soyguncunun temsilcisiysek bu
araştırma önergesine hayır diyeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım.
GARO PAYLAN (Devamla) Biraz sonra Meclis, iradesini
ortaya koyacak. Milyarlarca doları götürenlerden, Merkez
Bankasını soyanlardan yanalar mı yoksa çarpılan,
çarpıtılan halkın yanındalar mı bunu
göstereceğiz.
Merkez Bankası kararları nerede
alınıyor? Sarayda alınıyor. Saraydakiler bu kararları
biliyorlar ve ona göre pozisyon alıyorlar. Yandaş
sermayedarlarına ona göre pozisyon aldırıyorlar. Biz,
halkın çıkarlarını düşünmeliyiz değerli
arkadaşlar. Bakın, şimdi de kur garantili mevduat getiriyorlar.
Kime? Dolar sahiplerine. Halk perişanlık, sefalet içinde; onlara bir
garanti yok, onlar her gün enflasyon altında eziliyor ama o dolarları
cukkalayanlara şimdi de kur garantisi getiriliyor. Bu torba yasa da cuma
günü Meclise gelecekmiş. Bu torba yasaya da bu milletin temsilcileri evet
mi diyecek, hayır mı diyecek; bunu da göreceğiz değerli
arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
GARO PAYLAN (Devamla) - Gelin, hep beraber
hırsızın, arsızın yanında olmayalım,
onların karşısında olalım; halkın yanında
olalım.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına Aydın Milletvekili Sayın Mustafa Savaş
konuşacak.
Buyurun Sayın Savaş.
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA SAVAŞ
(Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHPnin
grup önerisi üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum. Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, konuşmacılarımız böyle
çok iddialı, keskin konuşmalar yaptı, iddialarda bulundular. Ben
iddia sahibinin ispatla yükümlü olduğunu söylemek istiyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Tabii -o gün akşam-
kur korumalı mevduat hesabı çok önemli bir üründü, milletimiz bugüne
kadar AK PARTİyi desteklediği gibi bu ürünü beğenmiştir ve
satın almıştır, ondan dolayı da kur aşağıya
inmiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) O gece kim
aldı, kim sattı; açıklayın o zaman. Bütün belgeler
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) - Hiçbir ekonomik
gerekçeye dayanmayan, makroekonomik gerekçeye dayanmayan kurun yükselmesi
aynı şekilde kur korumalı mevduat hesabıyla birlikte
aşağı inmiştir.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) Merkez
Bankasının kayıtlarını açıklayın. Kime
sattınız dolarları?
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) - Tabii, buna çok
üzüldünüz ama yapacak bir şey yok. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Konuşmamın başında bazı
konuları tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum. 2002 yılında
AK PARTİ olarak iktidara geldiğimizde Merkez Bankasının
toplam rezervi yaklaşık 27 milyar dolardı.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Enflasyon
kaçtı, enflasyon?
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) - IMFden alınan
23,5 milyar dolar borç bulunmaktaydı, toplam ihracatımız da 36
milyar dolardı. Aziz milletimizin bizlere verdiği yetkiyle uygulamaya
koyduğumuz mali disiplin ve yapısal reformlar sonucunda Türkiyenin
temel makroekonomik göstergeleri birçok ülkeden daha iyi duruma gelmiş,
IMFye olan borç kapatılmış, faiz oranları
düşmüş, üretim kapasitesi artmıştır.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) Dış
borç ne kadar, dış borç? 430 milyar dolar dış borcun, onu
söyle bize.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) IMFye
borcu kapatıp piyasadaki tefecilere teslim oldun.
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) - Merkez Bankası
rezervleri de 136 milyar dolara yükselmiştir.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Helal
sana, bravo!
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) - Ancak ülkemizin her
alanda büyümesini ve uluslararası platformlarda söz sahibi
olmasını hazmedemeyenlerin kurguladıkları senaryolar; Gezi
olayları, 17-25 Aralık yargı darbesi, terör olayları, 15
Temmuz hain darbe girişimi ülkemizin ekonomik göstergeleri üzerinde
olumsuz etkilere neden olmuştur.
Diğer taraftan, içinde bulunduğumuz ve tüm
dünya ekonomilerini derinden sarsan Covid-19 pandemisiyle ekonomik
göstergelerimizde bazı sapmalar yaşanmıştır.
Ayrıca, uygulamaya koyduğumuz yatırım, üretim, istihdam,
ihracat ve büyümeyi önceleyen ekonomik program, kısa vadeli yabancı
sermaye çıkışına da neden olmuştur. Tüm bu
yaşananları fırsat bilen şer odakları ve iş
birlikçileri kur üzerinden ülkemize ayar vermeye
çalışmışlardır, bundan sonra kur üzerinden ülkemize
ayar verme son bulmuştur. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Döviz kurlarındaki bu dalgalanmalar da hiçbir
makroekonomik göstergeye dayanmadığı gibi hiçbir ekonomik
gerekçeyle de açıklanmamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) - Başta
gelişmiş ekonomiler olmak üzere birçok ülkede merkez bankası
tarafından uygulanan politika faizi, gerçekleşen enflasyonun
altında olmasına rağmen sanki yalnızca Türkiyede negatif
faiz veriliyormuş gibi bir algı oluşturularak döviz kurları
spekülasyonlara açık hâle getirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye, güçlü hazinesi, kamu maliyesi, bütçe disiplini,
bankacılık sistemi ve Merkez Bankası rezervleriyle, ile
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
liderliğinde her türlü zorluğu ve komployu aşmaya muktedirdir.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Yeni dönemde uygulanacak olan düşük faiz
politikasıyla cari işlemler açığı veren ülke
konumundan çıkılacak, cari işlemler fazlası veren bir ülke
konumuna geçilecektir. Dünyanın en büyük 10 ekonomisine
bakıldığında cari işlemler fazlası vermenin ne
kadar önemli olduğu görülmektedir. Eğer paranız rezerv para
değilse gelişmiş büyük ekonomiler arasına girebilmek için
cari işlemler fazlası vermek zorundasınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Kimseye söz vermedim,
haksızlık olur şimdi.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Haydar
Bey prensip sahibi. Mikrofonsuz devam et.
BAŞKAN Buyurun, tamamlayalım lütfen.
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; evet, geçmişte
uyguladığımız politikalar, üretim altyapımız ve
coğrafyamızın sunduğu fırsatlarla ortaya
koyduğumuz hedefleri gerçekleştirmeye gücü yetmektedir.
Genel Kurulumuzu ve aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Buyurun Sayın Erdoğdu.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Sayın Başkan, konuşmacı kürsüden
iddialarımızı ispatlayamadığımızı,
hezeyan içinde olduğumuz söyleyerek konuşmamızı
bağlamından saptırmış ve sataşmıştır.
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Hiç alakası
yok.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Müsaadenizle
kürsüden cevap vermek isterim.
BAŞKAN Yani iddiayı
ispatlayacaksınız öyle mi?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Evet.
BAŞKAN Buyurun.
İki dakika
(CHP sıralarından
alkışlar)
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Yeni bir
sataşmaya meydan vermeyecek!
VIII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdunun, Aydın Milletvekili
Mustafa Savaşın CHP Grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına ve Cumhuriyet Halk
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Sevgili Mustafa
Bey, finans tecrübeniz vardır ama gerçekleri hiçbirimizin saptırmaya
hakkı yok. Dediniz ki: Halkımız bu kur garantili TL
mevduatına itibar etti. Allah aşkına, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulunun sitesine ve Merkez Bankası bilançosuna
bakın. Merkez Bankası rezervi ne kadar eridi o gece? 7 milyar dolar.
Şimdi -siz bunu bilen biri olarak- demek ki halkımız ona tevazu
göstermedi çünkü döviz tevdiat hesaplarımız ortada. Şimdi,
çıkıp buraya diyorsunuz ki: Halkımız tevazu gösterdi.
Halkımız tevazu göstermedi. İddianızı
ispatlayamadınız. diyorsunuz.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Teveccüh dedi tevazu demedi.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Bakın Teveccüh
etti. demek Bunu yaptı. demektir.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Hayır, Tevazu dediniz.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Beyefendi, ama
bakın, sonra bana Kızıyor. diyorsunuz, durun bitireyim.
BAŞKAN Lütfen
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Mustafa Bey
konuşurken ben bir şey söyledim mi?
BAŞKAN Sayın Erdoğdu, Genel Kurula
hitap edin lütfen.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Değerli arkadaşım,
bakın, şimdi siz diyorsunuz ki: Hiçbir şey olmadı. VİOPta 5 dakika kala yüzde 10
barajının yüzde 80e indirilip bir sürü insanın teminatsız
bırakılarak 18 liradan döviz alan bir adamın dövizinin 3,60tan
satılmasına gönlün razı mı? Yazık günah değil mi
bu insanlara? Üstelik bunlar küçük ihracatçı, küçük ithalatçı, fiziki
döviz talebi olmasın, memleket zora girmesin diye
Peki, bunlardan saatlik
işlemlerde milyarlarca dolar vuran var. Diyoruz ki gelin, bir komisyon kuralım.
Biz bu ülkenin milletvekili değil miyiz? Buradan milyarlarca dolar
vuranlar var. Yok. mu diyorsunuz?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Yok diyoruz.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Yoksa o zaman ortaya
çıkaralım, niye çekiniyorsunuz?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Belgeleri getirin.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Olmayanı ortaya çıkarmaya gerek yok.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Bakın, dürüst
insanlar çalışmalarının denetlenmesinden, fikirlerine
karşı fikirler getirilmesinden ve hesap vermekten zevk alırlar.
Dürüst insansanız bunu kabul edersiniz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Sayın
Başkan
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özkoç
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Pardon, Sayın Başkan...
BAŞKAN Akbaşoğlu, müsaade edin, ben
bir dinleyeyim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın milletvekilimiz ayağa kalktı, söz
istedi.
BAŞKAN Tamam, gördüm ama.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Buyurun, buyurun, evet.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Ya, arkadaşlar,
kendisi cevap versin.
BAŞKAN Niye söz istiyorsunuz?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Dürüst bir
insansa dedi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Dürüst
olmadığımızı ima etti.
BAŞKAN Peki, buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul)
Sataşmadım ama dinlemek için
Sataşmadım yani.
BAŞKAN Sakin olun arkadaşlar, herkesi
konuşturacağım.
2.-
Aydın Milletvekili Mustafa Savaşın, İstanbul Milletvekili
Aykut Erdoğdunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Sayın
Erdoğdu aynı zamanda bizim KİT Komisyonumuzun da bir üyesidir,
her zaman Komisyon toplantılarında da böyle ateşli
konuşmaları vardır, o ateşli konuşmalarına hep
tanıklık ederiz, böyle iddialı konuşmalar yapar ama biz
konuştuktan sonra, ilgili arkadaşlarımız konuştuktan
sonra bir daha o iddiasını tekrar dile getirmez.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Ayıp ama
ya!
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) Şimdi,
Sayın Erdoğdu, 128 milyarla ilgili olarak da biliyorsunuz, Twitter
hesabımda gerekçeleriyle tek tek açıkladım. Ardından, hemen
akabinde 128 milyarla ilgili, nereye gittiğine dair siz açıklama
yaptınız ama çok somut bilgi, belgeye dayanmıyordu. Biz oradaki
açıklamalarımızla 128 milyarı tek tek, kalem kalem
açıkladık.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Hak ettin ama!
Ben centilmenliği bozmayacaktım, şimdi hak ettin.
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) Siz, şu anda,
burada iddialı bir şekilde konuşuyorsunuz; lütfen elinizde somut
bilgi varsa bunları yüce Genel Kurulumuzun önünde paylaşın. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Sayın
Başkan, şimdiye kadar iddiaları gündeme getirip sonradan geri
çekildiğim şeklinde, asla olmayan bir şeyi söyleyerek
sataşmada bulunmuştur, kürsüden cevap vermek istiyorum.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Olmayan bir
şeyi söyleyerek sataşma diye bir şey olur mu ya?
BAŞKAN Buyurun.
3.-
İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdunun, Aydın Milletvekili
Mustafa Savaşın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Bu
işlemlerin kurucusunun şöyle bir lafı var: Men dakka dukka.
Tamam.
CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI (İzmir) Genel Kurula
konuşalım.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Şimdi, sizin
tweetleriniz ortada -inşallah bunu milletimizin kahir ekseriyeti
izliyordur- sizin tweetlerinize benim verdiğim cevaplar da ortada. Güya
bankada çalışmışsınız.
CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI (İzmir) Güya ne demek?
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) Şimdi,
kişiselleştirmeyeceğim meseleyi ama o kadar saçma sapan, o kadar
yersiz
128 milyar doları halk almış. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler) Ya,
bu halkta 128 milyar dolar varsa niye bizim döviz tevdiat
hesaplarımızda yok?
Söylediğiniz şeyi, TELEKOM
iddiasını ben dile getirdim. TELEKOMda yolsuzluk yok mu? TELEKOM
battı, geri geldi.
Fakir ailelere kömür
dağıtılırken yolsuzluk yapıldığı için
görevimden aldınız beni. Yok mu? Elini vicdanına koy Fakir
ailelere kömür dağıtırken yolsuzluk yapılmadı. de.
(CHP sıralarından alkışlar) Sayıştay raporlarını
okumadın mı? Her seferinde -Sayıştay- yolsuzluğu
kapatmak için o Başkanlık kürsüsünü kullanmadın mı? Üçüncü
köprü, üçüncü havalimanında 6,5 milyar avro yolsuzluk yapıldı,
bunu Sayıştay yazdı, ben iddia ettim; bir adım geri
attım mı? Ama sen o kürsüde oturduğun sürece, sen o kürsüden
bütün o yolsuzlukları kapatarak bu suça şerik oldun.
Ben dedim ki: Centilmence
konuşacağız, meseleyi kişiselleştirmeyeceğiz. Ben
buna bir ömür verdim, öyle gidip de yetimin hakkını yiyerek
değil. Beni görevden aldılar, ben yolsuzluk açıkladım diye
görevden aldılar. Ben yolsuzluk açıklamışım da geri
durmuşum öyle mi? Ben Berat Albayrakın yolsuzluğunu belgelerle,
Sayıştay raporuyla ortaya koydum; Berat Albayrakın talimat
verdiği savcı bana on bir ay hapis cezası verdi. Neymiş?
İftiraymış. Aranızda avukatlar var. İftira suçunun
gerçekleşmesinin şekilleri ortada. On bir ay hapis cezası
aldım yolsuzluk açıkladığım için, ben geri
atmışım öyle mi? Hâkim bana dedi ki: Hükmün
açıklanmasını geri bıkacağım. Dedim ki: Ben
yanlış yapmadım, ben yetimin hakkını savundum ve ben
böyle meydan okuyunca o saraya bağlı yargıdan on bir ay hapis
cezası aldım.
Sen kimsin, bana laf etmek kim ya! (CHP
sıralarından alkışlar)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Bu ne
biçim konuşma, böyle bir üslup mu olur ya! (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Hadi oradan,
hadi oradan!
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Sen
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Ayıp,
yaptığın yanlış.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) - Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) - Sayın Başkan, biraz evvel kürsüde konuşan
hatip tamamen şahsiyatla uğraşarak ve şahsi bir konuyu
gündeme getirmek suretiyle hem milletvekilimizin şahsına, onun
üzerinden de grubumuza sataşmada bulunmuştur açıkça, bu nedenle,
sataşma münasebetiyle söz istiyorum.
BAŞKAN Şimdi, Sayın
Akbaşoğlu, milletvekilinize sataştığı tamam
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) - Şahsına da grubumuza da yolsuzluk
Bakanlarımızla ilgili grubumuza, iktidarımıza dönük
açıkça sataşmada bulunmuştur. Ben, grubumuz adına
sataşıldığı için söz istiyorum.
BAŞKAN Peki, buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Şahsı için talep edip etmemesi kendi
hakkıdır.
BAŞKAN Önce siz buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Yeni bir sataşmaya mahal vermeden
lütfen
4.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun,
İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdunun sataşma nedeniyle
yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi hürmetle muhabbetle selamlıyorum.
Tabii, milletin teveccühünü kazanarak on dokuz
yıldır kesintisiz iktidarlar dönemini milletimizle yaşayan AK
PARTİ, en büyük hizmetleri ortaya koymuş ve seksen yılda
yapılan hizmet ve yatırımların fevkinde hizmet ve
yatırımları on dokuz yılda milletimize sunmuş bir
partidir; yolsuzlukla, hırsızlıkla, çetelerle mücadele ederek,
vesayet odaklarını elimine ederek bugünlere gelmiş bir partidir.
Hırsızlık ve yolsuzlukla ilgili siz kendi tarihinize bakın,
İSKİ Gatee, Yuvacık Barajı yolsuzluklarına
bakın. Siz bizi kendinizle karıştırmayın! (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) Geç onları,
geç! Bugünün hesabını ver.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, asla ve kata AK PARTİ iktidarları hiçbir
şekilde yolsuzluğa bulaşmamış, yolsuzluğun üstüne
gitmiştir.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) Hadi oradan!
AHMET KAYA (Trabzon) Belediye
başkanlarını niye görevden aldınız?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
5li çete diyenler, 28 Şubatın mimarları olarak kendinize
dönüp bakın, 5li çeteyi 28 Şubatta, o tarihte görürsünüz.
AHMET KAYA (Trabzon) O belediye
başkanlarını niye görevden aldınız?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, hırsızlık ve yolsuzluk deyince açın
bakın, herkese sorun İSKİ akla gelir, Yuvacık Barajı
akla gelir, sizlerin hakikaten yönetim beceriksizlikleriyle milletimizi çöpe,
çukura, çamura mahkûm ettiğiniz belediyecilik
anlayışınız gelir. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
AHMET KAYA (Trabzon) O bakanları niye
görevden aldınız, bakanları? 4 bakanı, belediye
başkanlarını niye görevden aldınız?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Belediye
başkanlarını niye görevden aldınız, belediye
başkanlarını? Bakanlar ile belediye başkanlarını
niye görevden aldınız? Açıklayın.
AHMET KAYA (Trabzon) Millet onu soruyor hâlâ!
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Sayın Savaş, niçin söz
istiyorsunuz?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Sayın
Erdoğdunun konuşmasında bize söylemiş olduğu
BAŞKAN Ne dedi size? Yolsuzlukları
kapatıyorsunuz. dedi değil mi?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Sen kimsin?
dedi.
BAŞKAN Sen kimsin? dedi.
CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI (İzmir) Sözde
bankacı dedi ya!
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum)
Sözde bankacı dedi.
BAŞKAN Sormak benim görevim.
Buyurun.
5.-
Aydın Milletvekili Mustafa Savaşın, İstanbul Milletvekili
Aykut Erdoğdunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) Tabii, ben,
buradan Sayın Erdoğdu gibi, onun kullandığı üslubu
kullanmayacağım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Sen
başlattın, yapma etme ya! Yapma böyle!
MUSTAFA SAVAŞ (Devamla) Bize
yakışmaz; bizim bugüne kadar çizgimiz, bürokrasideki çizgimiz, Gazi
Meclisteki çizgimiz bellidir, herkes tarafından bilinir. Komisyondaki
çizgimiz ve yönetim anlayışımız, size karşı olan
yönetim anlayışımız da bürokrasiye karşı yönetim
anlayışımız da bellidir, ortadadır, sizin üslubunuz
herkes tarafından da bilinmektedir. Şu anda
yaptığınız üslup da vatandaş nezdinde de
yadırganmıştır, benim tarafımdan da
yadırganmıştır. Ben o sözü size iade ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkoç.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Bir insan
kendini bu kadar batırır!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yolsuzluk konusunda
Siz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendi tarihinize bakın. diyerek
sataşmada bulunmuştur.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) Bu kadar
batırırsın kendini!
BAŞKAN Buyurun, iki dakika süreniz. (CHP
sıralarından alkışlar)
6.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Değerli
arkadaşlarım, Değerli Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; elbette ki sakin olmak gerekiyor, sakin sakin
soralım: Cumhurbaşkanı Bu dolarla ilgili konularda
dış güçlerin parmağı var. dedi, şimdiki Hazine ve
Maliye Bakanımız Hayır, yok. dedi. Hangisi doğru dedi?
Cumhurbaşkanı mı yalan söylüyor, Hazine ve Maliye Bakanı
mı yalan söylüyor? (CHP sıralarından alkışlar) Bu, bir
açıklamaya muhtaç.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
İki ayrı dönem.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Kesinlikle ayrı
dönemlerde falan filan değil.
Bakanlar
Yolsuzlukla ilgili bahsediyoruz ya.
Bakanlarınızın evlerinde milyon dolarlar bulundu,
yargılandılar mı? Yargılanmadılar. Onlara
paraları faiziyle geri verildi mi? Verildi. Hadi, bunu bıraktım.
Cumhurbaşkanının kendi oğluyla, evladıyla
konuşması yansıdı. Yansıdığı yerde
açık ve net Oğlum, şu paraları sıfırla. dedi mi
demedi mi? O da babasına Baba, şu kadar milyon doları
sıfırladık ama şu kadar da kaldı. dedi mi demedi mi?
Dedi, değil mi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Kara iftira
ya! Kara iftira ya!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Ya,
iftira, iftira!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Şimdi, sakin
sakin. Hani sakin oluyorduk, hani sakindik; ne oldu arkadaşlar? İddia
değil. Cumhurbaşkanı net olarak ne dedi biliyor musunuz bununla
ilgili olarak?
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum)
Ya, FETÖcülerin ağzıyla konuşmayın. Başkanım,
FETÖcülerin ağzıyla konuşuyorsun. FETÖnün editörü
Yapmayın ya!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Sakin olun
arkadaşlar, sakin olun. Cumhurbaşkanı
Kayıtlarda var,
yoksa benim milletvekilliğimi götürün
OYA ERONAT (Diyarbakır) Kayıtları
nereden aldın?
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla)
ama
Cumhurbaşkanı oğluyla yolsuzluklardan elde ettiği
paraların depolardan sıfırlanmasını istedi. Siz bu
siyasi partisiniz arkadaşlar, bu siyasi partisiniz. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
OYA ERONAT (Diyarbakır) Kayıtları
nereden aldın?
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum)
FETÖ ağzıyla konuşma
OYA ERONAT (Diyarbakır) FETÖcülerle
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Onun için Naci
Ağbal
Yavaş yavaş arkadaşlar.
SELAMİ ALTINOK (Erzurum) FETÖcü ağzıyla
konuşuyorsun sen.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Naci Ağbal Merkez
Bankasından istifa etmeden
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Teşekkür ederim.
(CHP sıralarından alkışlar)
60a göre söz isteyeceğim.
OYA ERONAT (Diyarbakır) FETÖcüsünüz,
FETÖcü!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, biraz evvel kürsüde konuşan
hatip, partimizi ve grubumuzu açıkça Yolsuzluk yapan partisiniz. diye
(CHP sıralarından Evet. sesleri)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Evet!
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Evet, doğru,
yolsuzluk yapan partisiniz!
BAŞKAN Buyurun Sayın Akbaşoğlu.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Teşekkür ederim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Rica ediyorum, cevap
istiyorum, hamaset değil.
AHMET KAYA (Trabzon) Bakanları niye görevden
aldınız yolsuzluk yapmadılarsa? Belediye başkanlarını
niye görevden aldınız?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Sıfırla.
diyen kimdi?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Ama
bağırmadan, sakin sakin; hamaset değil.
7.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sakin sakin dinleyelim, evet.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi hürmetle muhabbetle selamlıyorum.
Çok sakiniz, rahatız, eminiz kendimizden,
adımız gibi eminiz, merak etmeyin.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sakin sakin,
bağırmadan, yavaş yavaş
Cumhurbaşkanı
Sıfırla oğlum. dedi mi demedi mi?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) O
konuda, hakikaten, AK PARTİ kuruluşundan bugüne
aydınlığa açık, karanlığa kapalı
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hamaset yok, hamaset
yok! Cevap, cevap!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
hizmete açık, yolsuzluğa kapalı
AHMET KAYA (Trabzon) Ayakkabı kutuları
var, ayakkabı kutuları!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) CHPye cevap verin!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
hırsızlığa kapalı bir parti olarak kurulmuş ve
on dokuz yıldır iktidara -elhamdülillah- mührünü vurmuş. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Bırak, bırak!
Hamaset yok, cevap ver, cevap!
BAŞKAN Sayın Özkoç
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Sıfırla
oğlum, sıfırla. diyen kimdi?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Oğlum
sıfırla. dedi mi demedi mi?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Sıfırla.
diyen kimdi, onu söyleyin!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, bir terör örgütü FETÖnün tapelerini
kesyapıştırla oynayarak, oynatarak bu Meclis kürsüsü
altında
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yok öyle
kesyapıştır!
AHMET KAYA (Trabzon) Kendinizi
kandırırsınız, milleti kandıramazsınız!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
buz gibi 15 Temmuz işgal ve darbe girişimini
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) Ya,
cevap istedik biz Sayın Başkan.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) 15 Temmuza
lafımız yok, yok onunla alakası!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
ortadan kaldıran bir Meclis kararına karşı darbe diye
FETÖnün ağzını kullanan siz hakikaten bu konuda asla ve kata
hiçbir söz söylemeye
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) 20
Temmuzda ne oldu?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
hak
ve yetkisi olmayan bir durumdasınız çünkü ancak FETÖnün
yaklaşımlarını, o kurgularını burada
dillendiriyorsunuz. (CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Cevap ver, cevap!
AHMET KAYA (Trabzon) 4 bakanı FETÖ mü
görevden aldı, 4 bakanı!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bunların hepsi iftiradır, bühtandır ve yalandır! (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Değildir,
değildir, değildir!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
FETÖnün tetikçiliğini yapmayın, PKKnın tetikçiliğini
yapmayın! Bu milletin iradesine saygı gösterin diyorum. (CHP
sıralarından gürültüler)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Bravo
Başkanım, helal olsun!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, hakikaten, bu, önce, şu, siz kendi verdiğiniz
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sıfırla.
dedi mi, demedi mi?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
İşçileri belediyenin önüne koymayacağız. dediğiniz
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yol
arkadaşım
dedi mi demedi mi?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Namus
sözü
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
namus sözünüzü yerine getirin, ondan sonra konuşun. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) FETÖnün
tetikçiliğini yaptınız. dedi.
BAŞKAN Buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
8.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
ben sizden rica ettim, bağırmaya gerek yok dedim.
Bağırmadan sakin sakin
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ses çıkınca ses, ses çıkınca
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Siz FETÖden mi
bahsediyorsunuz?
OYA ERONAT (Diyarbakır) Nasıl
konuşacağını size mi soracak? Allah Allah!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) FETÖnün bir
numaralı savcısı Zekeriya Özün Arkasında duruyorum.
diyen Recep Tayyip Erdoğan değil miydi? (CHP sıralarından
alkışlar) O değil miydi o?
OYA ERONAT (Diyarbakır) Şu maskeli
adamları da söyleyin, maskeli adamları!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Onun arkasında
duruyorum, o koç gibi arkasındadır. diye ona zırhtı.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Kaseti dinleyen
maskeli adamlar
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Peki, bu ülkenin
Genelkurmay Başkanı olan PKKyla savaşmış kişiyi,
bir PKKlı terör örgütü üyesinin gizli tanıklığıyla
onu beş buçuk yıl hapse atan Recep Tayyip Erdoğan değil
miydi arkasında durduğu? (CHP sıralarından
alkışlar) Peki, o subayları görevden aldıktan sonra 15
Temmuz kalkışmasını gerçekleştiren subayları
atayan sizin Genel Başkanınız Recep Tayyip Erdoğan
değil miydi? (CHP sıralarından alkışlar) 17-25
Aralıkta Oğlum, paraları sıfırladın mı
sıfırlamadın mı? diye soran, ona cevap ver.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum)
Sayın Özkoç, siz de Türk- Amerikan Derneğinin toplantısına
katıldınız
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Bağırmadan,
sakin sakin, sakin sakin ya! Ben Cumhurbaşkanınızın
yaptığını anlatıyorum. Cumhurbaşkanınız
yapmış. Oğlum paraları sıfırla. diyen sizin
Cumhurbaşkanınız değil mi? Sizin Cumhurbaşkanınız,
tamam mı? (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ
sıralarından Değildi. sesleri)
Onun için, arkadaşlar, şehit
paralarını toplayıp da onları şehit
yakınlarına dağıtmayan Recep Tayyip Erdoğan değil
mi arkadaşlar? (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
OYA ERONAT (Diyarbakır) Sen şehitten
bahsedemezsin.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Sakin ya, sakin!
Bunlara
OYA ERONAT (Diyarbakır) Sen şehitten
bahsedemezsin artık. Sen şehit diyemezsin artık, diyemezsin!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Şimdi senden bir
ricam var: Buraya çıkıp da Hüüp. Hoop. diyeceğine CHP'nin
sorularına cevap ver Başkan, CHP'nin sorularına. (CHP
sıralarından alkışlar)
OYA ERONAT (Diyarbakır) Sen şehit
diyemezsin artık, bitti, o eskidendi.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) CHPnin sorularına
cevap ver.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım
OYA ERONAT (Diyarbakır) Şehit
diyemezsin artık, o eskidendi.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sorulara cevap
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Grup
Başkan Vekilini duyamıyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, çok açık bir şekilde
BAŞKAN Buyurun.
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) Sayın
Akbaşoğlu, benzine yine zam geldi. Haberin var mı?
OYA ERONAT (Diyarbakır) Siz artık
şehit diyemezsiniz, o eskidendi.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Ben gerçekleri
söylüyorum.
OYA ERONAT (Diyarbakır) O eskidendi,
şehit lafını ağzınıza alamazsınız.
9.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sakin sakin konuşacağım, herkes sükûnetini muhafaza ederse.
(AK PARTİ ve CHP sıraları
arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu, bir
saniye
Sayın milletvekilleri, Grup Başkan
Vekilini sakin sakin dinleyelim lütfen. Hepinize cevap hakkı
vereceğim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, hakikaten FETÖ'nün tarihine
baktığınızda Kasım Gülek'i tarihin başlangıç
noktası olarak yazın bir kenara, bir. (CHP sıralarından
gürültüler)
İkinci olarak, Sayın
Cumhurbaşkanımız Herhangi bir soruşturmayla ilgili iddia
makamı sonuna kadar, dibine kadar giderek o konuyla ilgili hakikat neyse
ortaya çıksın, suçlu, suçsuz ayırt edilsin, suçlularla ilgili
işlem yapılsın. dedi.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) Araştırma
komisyonu raporu nerede?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bu konuda açık bir şekilde çarpıtmaya gitmemek lazım.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Cumhurbaşkanlığı sistemi var. Sorulara cevap ver
Başkan.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, bu bahsettiğiniz bütün iddialar FETÖ'nün
iddialarıdır, hepsi mahkeme kararıyla reddedilmiştir.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sorulara cevap
Başkanım.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bunların montaj olduğu, yalan olduğu, kurgu olduğu ortaya
çıkmıştır. Siz FETÖnün sözcülüğünü
üstlenmişsiniz maalesef, yazıklar olsun. (CHP sıralarından
gürültüler)
Sonuç itibarıyla, hakikaten, FETÖ, FETÖ olmadan
önce bizim irtibatımız, hakikaten AK PARTİnin irtibatı
vardı. FETÖ, FETÖ olduktan sonra FETÖyü devletten temizleyen irade, AK
PARTİ iradesidir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP sıralarından gürültüler) FETÖnün dinî
cemaatmiş gibi görünen kısmında siz
karşıydınız, lakin ne zaman FETÖnün terör örgütü
olduğu ortaya çıktı, siz dört elle sarıldınız;
boy boy fotoğraflar verdiniz, FETÖnün sözcülüğüne soyundunuz. (CHP
sıralarından gürültüler) Yani sonuç itibarıyla bunlar herkesin
gözünün önünde cereyan eden hakikatler. Biz her türlü terör örgütünün
karşısındayız ancak siz maalesef onlardan aferin
alıyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AYTUN ÇIRAY (İzmir) FETÖ komisyon raporu
nerede?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Açık olarak
FETÖnün tetikçiliğiyle tekrar suçlamıştır.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkoç
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Sayın Özkoç,
Sayın Kılıçdaroğlu FETÖye terör örgütü diyemem. dedi,
bunu nasıl izah edeceksiniz?
10.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Arkadaşlar
HASAN ÇİLEZ (Amasya) 2013 yılı,
televizyon programında, tüm Türkiyenin gözü önünde
Ne
yapacaksınız?
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Sakin sakin
olalım, sakin sakin
OYA ERONAT (Diyarbakır) Olmayalım,
olmayalım.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Terör örgütü
değildir. dedi.
BAŞKAN Sayın Çilez
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Siz, biz mükellef
değiliz. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan
OYA ERONAT (Diyarbakır) AKP diye bir parti
yoktur.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla)
paraların
sıfırlanmasıyla ilgili herhangi bir şeyde itirazda
bulunmadı ki? Siz niye bağırıyorsunuz?
OYA ERONAT (Diyarbakır) Yalan, yalan!
Tenezzül etmemiştir.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Hepsi yalan!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Hayır, hayır
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Hepsi yalan! Söyledim, kurgu, yalan!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Genel Başkan öyle
bir itirazda bulunmadı, AKP Genel Başkanı dedi ki
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Yalan, yalan!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Ya, benim bunu itiraf
ettiğim telefonu neden dinlediniz? diye isyan etti. (CHP
sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Alakası yok, yalan, yalan!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Allah
Allah!
OYA ERONAT (Diyarbakır) Yalan!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Evet, evet. Ya, aynen
böyle, açın bakın arkadaşlar, telefondan açın bakın
benim söylediklerime. Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkanı dedi
ki
OYA ERONAT (Diyarbakır) PKKdan aferin
aldınız be, aferin aldınız!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Ben, bu telefonda
konuşulanlarla ilgili hiçbir şey demiyorum. Bu telefonu nasıl
dinlersiniz? Yani içeriğine itirazda bulunmadı. İçeriği
neydi bir kere daha söylüyorum: Milyar dolarları
sıfırladın mı oğlum? Sıfırladım.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Montaj, montaj.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Şimdi, diyorlar
ki: Yap, kesyapıştır. Ben, şimdi soruyorum, siz de cevap
verin: Hakikaten Kestiler. falan filan dedi, bir tek kelime kaldı:
Oğlum, sıfırladın mı? Ben de soruyorum: Neyi
sıfırladın mı?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Kafayı.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Cevap versenize. Neyi
sıfırladın mı? Cevap veriyorlar Oğlum, kafayı
mı sıfırladın? diyor Kafayı sıfırladım.
diyor.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Ya, PKKdan aferin
aldın, aferin. PKKdan aferin aldınız.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - AKPnin
milletvekillerinin bu konuda verdiği cevap şu: Recep Tayyip
Erdoğan oğluna Sıfırladın mı? diye
sormuş. Milletvekilleri de diyor ki: Kafayı mı
sıfırladın? diye sordu. Takdir sizin, takdir sizin. Bu kadar
bir âciziyet var. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Yalan, yalan
söylüyorsun orada. Yalan söylüyorsun, onların hepsi montaj.
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Yalan üstüne,
yalan ya.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, açıkça
BAŞKAN Buyurun Akbaşoğlu.
AHMET KAYA (Trabzon) Sorulara cevap istiyoruz
sorulara, hikâye dinlemek istemiyoruz! Masal anlatmayın!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
görüşmeler devam ediyor.
11.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, hepinizi hürmetle
muhabbetle selamlıyorum.
İddialarınızın hepsinin montaj,
kurgu ve kumpasın bir parçası olduğunu ifade ettim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hayır.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Yargı kararıyla bu, ispat edilmiştir.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yok, değil.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Net, kesinleşmiş bir mahkeme kararı söz konusudur; net. Ancak
bakın, FETÖ kendi iddialarından vazgeçti de FETÖnün
ayarttığı CHP, maalesef, hâlâ FETÖnün borazanlığını
yapıyor, onun sözcülüğünü yapıyor. Yani, sonuç itibarıyla
bunların hepsinin kumpas ve kurgu olduğunu siz de çok iyi
biliyorsunuz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hadi benim soruma cevap
ver. Soruma cevap verir misiniz Başkan?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) Ancak
siz, FETÖ, FETÖ olduktan sonra, Amerikada FETÖnün imamlarından bizzat
ödüller aldınız, fotoğraflar boy boy duruyor, biliyorsunuz. (CHP
sıralarından gürültüler)
Sonuç itibarıyla, burada, hepiniz hakikaten ne
hâldesiniz arkadaşlar ya; yazık, yazık! Koskoca CHPyi FETÖnün,
PKKnın temsilcilerince teşekkür edilen bir noktaya getirmek; hakikaten, bu zül, CHPye yeter de artar
bile! (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
açık sataşmada bulundu CHPyle alakalı.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkoç.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Engin Bey, o
sorduğuma cevap verebilecek misin şimdi?
12.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Şimdi,
arkadaşlar...
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Engin Bey, cevap
verebilecek misin?
BAŞKAN Sayın Çilez, Sayın Çilez...
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Vereceğim, bir
dakika müsaade et.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Engin Bey, bak
elimde; telefonunu ver de göndereyim, divan raporunu bir göndereyim size.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Bir dakika müsaade edin
ya! Arkadaşlar, ben konuşuyorum.
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Bana FETÖnün
imamlarıyla boy boy resmin var. dedi. Tamam mı?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Doğru.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Hah.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) FETÖ olduktan sonra.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) FETÖ
olduktan sonra.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) O FETÖnün
imamlarıyla boy boy resmin var. dediğinde, sağımda Belma
Satır vardı, beraber gittik o toplantıya.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Yok ya, o
fotoğraflar hep CHPli! Sayın Bülent Tezcan orada.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Ama bir sus ya! Bak,
ben ispat ederim sana ya!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Ya, her yerde
görünüyor, Bülent Tezcan falan var.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Yahu tamam da, Belma
Satır vardı, ona inanmıyorsan Hazine ve Maliye Bakanın
vardı.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Getir, burada
görelim o zaman.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Hazine ve Maliye
Bakanın vardı, o toplantıya beraber gittik. (CHP
sıralarından alkışlar) Onun için...
BAŞKAN Sayın Özkoç, Genel Kurula hitap
edin lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Sevgili Başkan, o
toplantıda, Ziraat Bankasının ve Halk Bankasının
yaptığı o toplantıda senin Hazine ve Maliye Bakanın da
oradaydı. Senin...
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Onlar... Hayır, hayır; sonra, sonra...
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Bırak, bırak!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) FETÖ, FETÖ olduktan sonra...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) Engin
Bey, sakin konuş.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Ama ben sana AKPyle
ilgili söyleyeyim mi kimin resmi var?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Engin
Bey, sakin konuş.
BAŞKAN Sayın Demirbağ,
kaldıracağım sizi oradan, uyarıyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Bakıyor musun
Başkanım?
BAŞKAN Sayın Demirbağ, ikaz
ediyorum sizi.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Başkanım,
bakıyor musun?
AKPyle ilgili Recep Tayyip Erdoğanın
Fetullah Gülenle Biz beraber yürüdük bu yollarda. diye kol kola resimleri
var. (CHP sıralarından alkışlar) Ona AKPli savcı
Zekeriya Özün Balyoz ve Ergenekon davaları açtırırken Ben,
Fetullah Gülenin yanındayım. diyen Recep Tayyip
Erdoğandır. Siz Cumhuriyet Halk Partisinde yoksul bulabilirsiniz,
siz Cumhuriyet Halk Partisinde kendi davasında sonuna kadar müdafaa eden
insanları görebilirsiniz, siz Cumhuriyet Halk Partisinde bazen kendi doğrularını
kanıtlamak doğrultusunda dimdik durdukları anda dahi asla vatan
haini ve FETÖcü göremezsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Asla göremezsiniz. (CHP
sıralarından alkışlar)
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Benim soruya yine cevap
vermediniz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Senden rica ediyorum.
Senin sorun ne?
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Sayın Özkoç, cevap
verecek misiniz?
BAŞKAN Sayın Özkoç, lütfen, rica
ediyorum.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Soruyu soruyorum.
Sayın Başkan, müsaadenizle.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Söyle.
BAŞKAN Böyle bir usul yok arkadaşlar.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Böyle bir usul yok.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) 2013 yılında
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu ilk çıktığı televizyon
programında -reklam olmasın diye ismini vermiyorum- FETÖyle
alakalı soru geldiğinde Ben FETÖye terör örgütü diyemem, bende
böyle bir bilgi yoktur. demiş midir, dememiş midir?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Dememiş.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Tamam, hangi program
olduğunu size söyleyeceğim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Ona daha sonra bir
cevap vereyim mi?
HASAN ÇİLEZ (Amasya) 80 milyonun önünde
söyleyin.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Peki, sen bir anlat
kardeşim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Arkadaşlar, şöyle bir usul yok, tamam.
BAŞKAN Sayın Özkoç, lütfen yerinize
alalım.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Kürsüde, kürsüyü terk etmedi.
BAŞKAN Sayın Özkoç, Sayın Özkoç
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakın, kürsüyü terk etmedi.
BAŞKAN Sayın Çilez,
dışarıda Özkoça verirsiniz bilgiyi.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Senin Genel
Başkanın, bir televizyon programında Fetullah Gülen ve PKK
bizim zamanımızda büyümüştür. demiştir. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Özkoç, lütfen, çok rica
ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Öyle kalma, öyle kalma.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Genel
Başkanını yalanlıyor musun? Genel Başkanını
yalanlamış oluyorsun!
BAŞKAN Buyurun Sayın
Akbaşoğlu.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Cevap
Oğlum,
paraları sıfırla. dedi mi, demedi mi?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Cevap ver, cevap!
13.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi hürmetle muhabbetle selamlıyorum.
Bir kez daha, anlayana sivrisinek saz, anlamayana
davul zurna az.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sıfırla,
sıfırla!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, FETÖ, FETÖ olmadan önce, cemaatken siz
karşıydınız
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Her zaman FETÖydü
o! Her zaman FETÖydü!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
dinî eğitim öğretim münasebetiyle ama FETÖnün FETÖ olduğu
hakikati ortaya çıkınca da siz, FETÖyle beraber hareket ediyorsunuz.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Terör örgütüdür
FETÖ! FETÖ, terör örgütüdür! diyemiyor musun?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Biz, FETÖ terör örgütünün Millî Güvenlik Siyaset Belgesine girmesiyle beraber
onunla amansız bir mücadeleyi başlattık ve devletten temizleme
girişimini elhamdülillah başarıyla sağladık.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sıfırla
oğlum, sıfırla!
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Kalbinizden bile
temizleyemediniz, kalbinizden!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bak, bu, sizin FETÖnün FETÖ olduktan sonraki, ilanından sonraki
fotoğraflarınız.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hayır, değil,
değil. O gösterdiğin resim, o tarihte değil.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve
Bakanlarımıza attığınız iftiralar hakikati dile
getirmiyor. Efendim, hepsi, FETÖnün FETÖ olmadan önceki görüntülerdir. (CHP
sıralarından gürültüler)
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) Ya, FETÖ
baştan beri CIAe çalışıyor. Ne anlatıyorsun, kime ne
anlatıyorsun?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Rahmetli Ecevitle de Demirelle de Özalla da o görüntüler söz konusudur.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sıfırla
oğlum, sıfırla!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Ancak, ne zaman FETÖ, FETÖ olduktan sonra da bizim mücadelemiz çok yönlü olarak
ortaya konulmuştur.
AHMET KAYA (Trabzon) FETÖyü siz
yaptınız, siz!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Ancak, gerçekten hem FETÖ elebaşı, hakikaten, FETÖnün örgüt
liderleri hem PKK ve PYDnin örgüt liderleri CHP'nin terörle mücadele
tezkeresine hayır demesinden dolayı sizlere teşekkür ediyor
ya
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) Osloda ben mi
görüştüm, Osloda?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
işte bu, Kemal Atatürk'ün CHP'si ile Kemal
Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin arasındaki farkı en güzel
ortaya koyan hakikattir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Kemal
Kılıçdaroğlu ile bizim aramızdaki
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Danış, Özkoça
bir söz vereyim, ondan sonra size söz vereceğim.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) Kumpas
davalarının savcılığını yaptınız
Sayın Başkan.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın
Akbaşoğlu, 4 bakanı niçin yargılamadınız?
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) Yargılanacak!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri
Sayın
Özkoç, bir saniye
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Rahat.
BAŞKAN - Sayın Özkoç, bir saniye
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Burada
konuşalım
BAŞKAN Sayın Özkoç, bir saniye
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sıfırlama
çıkınca FETÖ
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, ben sabaha
kadar oturmaya hazırım ve bu görüşmeleri de sürdürmeye
hazırım. Grup başkan vekilleri Yeter. diyene kadar da ben bu
görüşmeleri ara vermeksizin sürdüreceğim, bilginiz olsun. Ne zaman
takdir ederler, ne zaman Bitti. derler o zaman kanuna geçeceğiz, bir
sonraki önergeye geçeceğiz.
Buyurun Sayın Özkoç. (CHP
sıralarından alkışlar)
14.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Çok teşekkürler.
Sayın Başkan, az önce buradan
gösterdiğin resimle ilgili dedin ki: 17-25 Aralık sonrası.
İspatlamazsan şerefsizsin! İspatlamazsan şerefsizsin! (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI (İzmir) - Ne demek ya!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Gözünün içine baka baka
söylüyorum, tekrar söylüyorum: İspatlamazsan haysiyetsiz ve
şerefsizsin! (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Özkoç
Sayın Özkoç,
çok rica ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) İkincisi: Çok
açık, net
ZAFER IŞIK (Bursa) Böyle bir şey olur mu
ya! Böyle bir üslup olur mu ya!
BAŞKAN - Çok rica ediyorum
. Çok rica ediyorum
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Sayın Başkan
Sayın Başkan, biz her şeyi net olarak ifade edeceğiz. (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
İkincisi, tekrar soruyorum: Kardeşim
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Ne kadar
ayıp ya! Ne kadar ayıp!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Yalan söylemek
ayıp değil, değil mi? İftira atmak ayıp değil,
değil mi? Öyle yok. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Televizyonda söylemek serbest!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Şimdi söylüyorum:
Yahu, Genel Başkanın sıfırla dedi mi demedi mi
kardeşim ya, dedi mi demedi mi ya? (CHP sıralarından
alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Demedi, demedi.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Sıfırla
dedi mi?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Demedi, demedi.
Yalan söylüyorsun!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Kardeşim,
parayı bölecek bir şey yok. Diyelim ki montaj; Genel Başkanın
Sıfırla. dedi mi oğluna, demedi mi?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Demedi, yalan
söylüyorsun, demedi.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Ne dedi onu söyle bana;
tamam mı? (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın Özkoç, konuşmanız
bittikten sonra söz vereceğim Sayın Akbaşoğluna, size
cevap verir diye düşünüyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) Sayın Özkoç,
sen niye ispatlamıyorsun? Sen ispatlasana Sayın Özkoç.
BAŞKAN Buyurun Akbaşoğlu.
15.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
ben, söylediğiniz bütün sözleri size aynen iade ediyorum, aynen iade
ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hayır! Sensin
İki bin kaç? Kaynağı, gerçeği söyle; o resim ne zaman?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bakın, sizin FETÖnün avukatı ve borazanı olduğunuz buradan
zaten ispatlı, açıkça ispatlı.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) O resim ne zamandan?
Şerefsizsiniz göstermezseniz
Göster onu, göster.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, kesinlikle
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hakikati konuş,
şerefinle konuş. Böyle bir ahlaksızlık olmaz!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sayın Cumhurbaşkanımız böyle bir sıfırlama
meselesini falan kesinlikle bir kurgu, bir montaj olarak siz, tamamen beraber
hareket ettiğiniz FETÖcülere söylettirdiniz. Siz, o montaj da beraberce
herhâlde demek ki hareket etmişsiniz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Bağırma
boşuna
Boşuna bağırma. Onu söyle, Şerefsizlik
yaptım. de, Şerefsizlik yaptım. de.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
15 Temmuz gecesinde Öztürk Yılmaz dedi ki
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Bırak onları.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
FETÖyü kınamasını söyledim ama ne zaman ki
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Gerçekleri söyle.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
darbenin seyri değişmeye başladı, başarısız
olacakları görüldü, o zaman çıktı FETÖcülükle ilgili
ne
demişti
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) O zaman
siz ortaya çıktınız.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Gerçekleri söyle,
gerçekleri
Bağırma! Sıfırladı mı?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bağırmıyorum, bağırmıyorum, bak..
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sıfırladı mı, sıfırlamadı mı?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
diyorum ki: Sizin söylediğiniz apaçık iftiradır, yalandır,
mahkeme kararıyla bu tescillenmiştir.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Var mı mahkeme
kararında?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bunu bir kez daha defaatle söylüyorum: Bilirkişi raporlarıyla bunun
montaj olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hayır.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Siz, terör örgütlerinin sözcüsü müsünüz? Maalesef, onların iddialarının
burada borazanlığını yapıyorsunuz, onlardan Aferin!
alıyorsunuz; bu, sizin için bir kara lekedir.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sıfırladı mı?
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum)
Kasetle gelen Genel Başkan
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sonuç itibarıyla, siz, şu andaki tutum ve
davranışlarınızla, FETÖyle yol yürüdüğünüzün en büyük
ispatısınız! Açık ve seçik bir şekilde bu, herkesin
malumudur.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Seni perişan
edeceğim, perişan! Seni perişan edeceğim!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Bu, açık bir ispattır! (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Açık
sataşmada bulunmuştur efendim.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkoç.
16.-
Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Çankırı Milletvekili Muhammet
Emin Akbaşoğlunun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Şimdi, elindeki o
resim 2013 yılına aittir, sizin vekillerinizle gittiğimizdir o.
Ben buradan sana, onu ispatlamadığın için, açık ve net olarak
şereften yoksun bir adamsın diyorum!
BAŞKAN Ya, Sayın Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Gözünün içine bakarak
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Doğru düzgün konuş ya!
BAŞKAN Sayın Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Şereften yoksun
bir adamsın diyorum! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Doğru düzgün konuş!
BAŞKAN Sayın Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Burada yalanla,
iftirayla
Ben kanıtlarım, senin de kanıtlaman gerekiyor, bu
bir!
BAŞKAN Sayın Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Ben sana bir şey
söyleyeyim mi
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Sorduğum sorulara
cevap verebiliyor musun? Halk görüyor, veriyor notu!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Siz, bu devletin
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Çok adice bir sözdür!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Sakin olun.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Adice bir söz! Sözünü
geri al.
BAŞKAN Sayın Özkoç, Genel Kurula hitap
edin.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Sakin olun. Yalanla,
iftirayla
(AK PARTİ sıralarından gürültüler) Onları
boş verin.
BAŞKAN Daha düzgün bir dille hitap edin
lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Boş verin, sakin
olun.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) İftira!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Siz, terör örgütleriyle
kol kola değil miydiniz? Fetullahla beraber olan sizler değil
misiniz? Habur Sınır Kapısını açtırtıp da
PKK terör örgütlerini içeriye alan siz değil misiniz? (CHP
sıralarından alkışlar) Televizyonlarda sizin Genel
Başkanınız demedi mi Bizim zamanımızda büyüdüler.
diye?
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Kaçıyorsun,
kaçıyorsun! Utanmıyorsun!
BAŞKAN Sayın Çilez, lütfen
Sayın
Çilez
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Şimdi, milletin
gözünün içine baka baka söylüyorum: Bu Grup Başkan Vekili
yalancıdır, iftiracıdır! (AK PARTİ
sıralarından Sensin, sen! sesleri, gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Bu Grup Başkan
Vekili, burada gerçekleri söylemiyor. (CHP sıralarından
alkışlar)
Bu Grup Başkan Vekili, kendi Genel
Başkanını Sıfırla oğlum paraları sözüne
cevap veremiyor.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
İftira!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) Tamam mı
arkadaşlar? (CHP sıralarından alkışlar)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
İftira! İftira! Montaj! Şantaj, montaj
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hadi oradan! (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Montaj, FETÖ montajı!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Şerefsizler
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yalan beyanla olur mu?
(AK PARTİ ve CHP sıralarından karşılıklı laf
atmalar)
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - İşine
gelmiyor.
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu,
buyurun.
17.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi hürmetle selamlıyorum.
Tekrar müfteri olan, yalancı olan açık ve
seçik sizsiniz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Açıkla
kardeşim, açıkla! O resmi açıkla!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Siz FETÖnün FETÖ olduğu ortaya çıktıktan sonra
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Boş ver!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Yahu, şimdi, bütün iddialarınız var ya
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Açıkla!
Açıkla!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
Şurada yaptığınız, başka ispata gerek yok,
şurada yaptığınız ispat sıfırlama
tapelerini ortaya koyan düzenler, bu düzmece raporları, düzmece uydurma
görüntüleri
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Oraya bakma, bana bak,
bana! Yalan söyledim. de.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) -
sesleri ortaya koyanlar FETÖcüler.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yalan söyledim. de.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Siz, burada FETÖnün avukatı olduğunuzu tekrar ve tekrar ispat eden
bir müfterisiniz!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sensin!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Bütün
sözlerinizi size aynen iade ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yalancısın,
şereften yoksunsun! Yalancı ve şereften yoksunsun!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla)
Sensin, sen!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yalan mı?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sizsiniz, siz!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yalancısın ve
şereften yoksunsun!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Sayın
Başkan, 60a göre söz istiyorum.
BAŞKAN Sayın Beştaş
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
31.-
Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun
sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Doğrusu bu atmosferde şunu söylemek için
söz aldım: Bir kere neyin suç olup olmadığına bir parti
karar veremez, mümkün değil. FETÖnün FETÖ olduğu zamanlar
diyerek... Biz ne zaman bir yapılanmayı, bir kurumu terörist ilan
edersek o zaman teröristtir ama biz ilişkideyken değildir. demenin
hiçbir mantığı ve geçerliliği yoktur. (HDP ve CHP
sıralarından alkışlar) Yine, böyle bir
yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Yani orada
tartışırken bile... Cemaatle, Fetullahçılarla on
yıllarca birlikte bu ülkeyi yöneten, birlikte her şeyi yapan iktidar
partisi Ben terörist ilan ettiğimde siz de diyeceksiniz." diyor.
Böyle bir mecburiyet yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ya da
PYDnin Eş Başkanıyla burada görüştüğünde Salih
Müslimle görüştüğümde başka bir şey söylüyorum, sonra
işime gelmedi, ben bir yıl sonra ona da terörist diyorum, sen de
diyeceksin." diyor. Bunun sayısız örneği var, bunu herkese
yönelik yapıyorlar. Halkın, Türkiye yurttaşlarının
gerçekleri bilmek hakkıdır. Burada Mecliste yapılan
tartışmalarda her şeyi konuşabiliriz ama şu
yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz: Biz neyin suç olup
olmadığına iktidar partisi olarak karar veririz." diyor. Böyle
bir hükümranlığınız yoktur.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Asla!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Buna
kesinlikle hiçbir parti karar veremez. Bu yaklaşımı...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) 15
Temmuz bizim söylemimiz mi?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Birlikte yaptınız.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bunu
kabul etmiyoruz ve özellikle bu terörist ilan etme yöntemlerini de kesinlikle
kınıyoruz. Kendileri dışındaki herkesi terörist gören
bir iktidar, terör konusunda kafasını önüne düşürüp eğsin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Bitiriyorum Başkanım.
HALİL ÖZŞAVLI (Şanlıurfa) PKK
terör örgütüdür!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan...
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu, niye
söz istediniz?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, bitirmedim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Açıkça, bakın, iktidar partisi
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sayın
Başkan, ben bitirmedim, bitirmedim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bir dakika
Açıkça,
Cumhurbaşkanlığı sisteminde iktidar partisi yok.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) İki parti
var, ne iktidar partisi ya? Anayasada artık iktidar partisi yok.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Ya, ne
çabuk atladınız, bir bekleyin yani.
BAŞKAN Pardon, özür diliyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkanım, Bitirmedim. mi diyor?
BAŞKAN Sayın Beştaş,
bitirdiğinizi düşündüm.
Tamam, buyurun siz, buyurun.
32.-
Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlunun, Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın
yaptığı açıklamasındaki, Sakarya Milletvekili Engin
Özkoçun sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sonuçta biz iktidar partisi olarak bir şeyin ne zaman başlayıp
başlamadığına kendimiz karar vermiyoruz, ona
bağımsız ve tarafsız mahkemeler karar veriyor
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hangi
bağımsız mahkemeler?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı)
ki hangi terör örgütü nedir, ne yapıyor;
işlevselliği, fonksiyonları, bağlantıları nedir;
bunu açıkça ortaya koyuyor.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Hadi ya!
Hangi mahkemeler?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakınız, Sayın Engin Özkoçla biz
konuşurken, efendim, ben, FETÖ ve PKKyla ilgili bir atıfta bulundum;
buradan hareketle, Sayın Meral Danış Beştaş da, hiç
bahsi geçmediği hâlde, kendisi buradan bir söz talep etti.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ben
halkın vekiliyim, halkın düşüncelerini söylüyorum.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) PKK terör örgütü
değil mi yani?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sonuç itibarıyla şunu söyleyeceğim:
Bakınız
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu, lütfen
tamamlayalım.
Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Asıl terörist, oradan PKK diye bağırandır!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) PKK terör örgütü
değil mi diyoruz?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) PKK, evet, asıl terör
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) O kimse,
odur terörist!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) PKK, terör
örgütü değil mi?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) O,
sizsiniz!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Tabii ki PKK terör örgütü, bundan sizin kuşkunuz mu
var? Kuşkunuz mu var? FETÖ de PKK da terör örgütü.
Şunu söyleyeceğim
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Arkadaş,
sıfırladı mı sıfırlamadı mı ya?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Ya, bu
halkın başına bela olmuşsunuz, sizden büyük bela yok!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bakın, sıfırlama, açıkça, bakın
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sıfırladı mı sıfırlamadı mı?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Burada, bakın, açıkça
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Ya, bak, verdim;
orada, raporda yazıyor.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Onlar palavra!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Orada, bak, orada
yazıyor. Bırak, bak, orada yazıyor, oku!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Onlar palavra!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) İftira atma!
İftira atıyorsun!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) İşine mi
gelmiyor? İşine mi gelmiyor?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Burada, açıkça, bunun montaj olduğu ortada,
bilirkişi raporuyla ortada.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sizi millet
yargılayacak!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) İftira
atıyorsun durup durup.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Senin işine mi
gelmiyor?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Yargılayacak!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) İftira
atıyorsun!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Senin işine mi
gelmiyor?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) O hâkimler de
yargılanacak, siz de yargılanacaksınız!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Ama Kılıçdaroğlunun eski
danışmanı Fatih Gürsul
BAŞKAN Sayın Özkaya, yerinize oturur
musunuz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) İftira
atıyorsun!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Senin işine mi
gelmiyor?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Niçin yalan
söylüyorsun?
BAŞKAN Sayın Özkaya
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) FETÖnün hâkimleri
onlar! Fetullah Gülenin hâkimleri! Onlar FETÖnün hâkimleri!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Bunların
hepsi yazıyor. Onlar hep montaj. Yalan söylüyorsun! Niçin yalan
söylüyorsun ya?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Onlar FETÖnün
hâkimleri! Konuşma!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) İşine mi
gelmiyor?
BAŞKAN Sayın Özkaya
Sayın Özkaya
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Açıkça, Fatih Gürsul, FETÖcü
başdanışmanı, Kılıçdaroğlunu
parmağında oynatmış, parmağında;
parmağında oynatmış Kılıçdaroğlunu.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sıfırladı mı kardeşim! Sıfırladı
mı sıfırlamadı mı?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Yalan
söylüyorsun, düpedüz yalancısın!
BAŞKAN Sayın Özkaya, yerinize oturur
musunuz!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Senin yalancı olduğunun
belgeleri var orada! Senin doğru söylemediğini ispat ettim!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Hep yalan, hep
yalan!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Açıkça, montaj olduğu bilirkişi raporunda
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sıfırladı mı?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Oku, oku! Yalan!
Bak oradan sıfırlanmadı diye
Yalan! Bunların hepsi montaj,
kelime kelime montaj!
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Senin yalancı
olduğunu gösterdim ben orada, senin doğru söylemediğini ispat
ettim.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Montaj bunlar!
Bak, mahkeme kararlarının hepsi burada.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Öyle uydurma belgeler
yok! Öyle uydurma yok!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu, FETÖcülerin ve CHPlilerin iddiası; açık
açık
(AK PARTİ ve CHP sıraları
arasında karşılıklı laf atmalar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Sizden
büyük terörist yok, sizden büyük. Bu halka terör estiriyorsunuz; ekonomik
terör, siyasi terör
En büyük terörist AKPdir!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Söyledim, ispat ettim. Açık bir şekilde FETÖye
beraber hareket ediyorlar.
BAŞKAN Birleşime yarım saat ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 18.42
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.16
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin),
İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 42nci
Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
VII.-
ÖNERİLER (Devam)
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.-
CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Gündeminin Genel Görüşme ve
Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmında yer alan, döviz kurlarında yaşanan
artışların ve bu artışlar sırasında yapılan
işlemlere ilişkin iddiaların araştırılması
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan (10/5248) esas numaralı Meclis
Araştırması Önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 4
Ocak 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi (Devam)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisinin grup
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) Söz vermediniz,
gidiyorum Başkanım.
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
4.-
AK PARTİ Grubunun, gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun 4, 5, 11,
12, 13, 18, 19, 20, 25, 26 ve 27 Ocak 2022 Salı, Çarşamba ve
Perşembe günkü birleşimlerinde denetim konularının
görüşülmeyerek gündemin Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler kısmında yer alan işlerin
görüşülmesine, 6 Ocak 2022 Perşembe günkü birleşiminde 300
sıra sayılı Meclis Araştırması Komisyonu
Raporunun görüşmelerinin yapılmasına, bu görüşmelerde
siyasi parti grupları adına yapılacak konuşmaların
süresine, Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerine, 298 sıra
sayılı Kanun Teklifinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre
temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin önerisi
4/1/2022
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
04/1/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından, İç
Tüzükün 19uncu maddesi gereğince, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Muhammet
Emin Akbaşoğlu
Çankırı
AK
PARTİ Grubu Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler kısmında bulunan 298 sıra
sayılı Kanun Teklifinin bu kısmın 1'inci
sırasına alınması ve bu kısımda bulunan
diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesi,
Genel Kurulun;
4, 5, 11, 12, 13, 18, 19, 20, 25, 26 ve 27 Ocak 2022
Salı, Çarşamba ve Perşembe günkü birleşimlerinde denetim
konularının görüşülmeyerek gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında yer alan
işlerin görüşülmesi,
6 Ocak 2022 Perşembe günkü birleşiminde
300 sıra sayılı Meclis Araştırması Komisyonu
Raporunun gündemin Özel Gündemde Yer Alacak İşler
kısmına alınarak görüşmelerinin bu birleşimde
yapılması, bu görüşmelerde siyasi parti grupları adına
yapılacak konuşmaların süresinin otuzar dakika olması (bu
süre en fazla 3 konuşmacı tarafından kullanılabilir),
4 Ocak 2022 Salı günkü (bugün)
birleşiminde 298 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin birinci
bölümünde yer alan maddelerin oylamalarının tamamlanmasına
kadar,
5 Ocak 2022 Çarşamba günkü birleşiminde
298 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
5 Ocak 2022 Çarşamba günkü birleşiminde
298 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin görüşmelerinin
tamamlanamaması hâlinde 6 Ocak 2022 Perşembe günkü birleşiminde
300 sıra sayılı Meclis Araştırması Komisyonu
Raporu dışında başkaca denetim konularının
görüşülmemesi ve aynı birleşimde 298 sıra sayılı
Kanun Teklifi'nin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar, 5 Ocak 2022
Çarşamba günkü birleşiminde 298 sıra sayılı Kanun
Teklifi'nin görüşmelerinin tamamlanması hâlinde ise 6 Ocak 2022
Perşembe günkü birleşiminde 300 sıra sayılı Meclis
Araştırması Komisyonu Raporu'nun görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
Çalışmalarını sürdürmesi,
298 sıra sayılı Kanun Teklifinin
İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi ve
bölümlerinin ekteki cetveldeki şekliyle olması,
Önerilmiştir.
|
298 sıra sayılı Zonguldak Milletvekili
Ahmet Çolakoğlu ve 40 Milletvekilinin Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4018) |
||
|
Bölümler |
Bölüm
Maddeleri |
Bölümdeki Madde Sayısı |
|
1. Bölüm |
1
ila 4üncü Maddeler |
4 |
|
2.
Bölüm |
5
ila 9uncu Maddeler |
5 |
|
Toplam Madde Sayısı |
9 |
|
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi grup
önerisi üzerine Halkların Demokratik Partisi Grubu adına söz talep
eden, Siirt Milletvekili Sayın Meral Danış Beştaş.
Buyurun Sayın Beştaş.
HDP GRUBU ADINA MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
(Siirt) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün grup toplantımıza Türkiye'nin dört
bir yanından aileler geldiler; tutuklu ve hükümlü aileleri. Bu ailelerin
ortak özelliği, hepsinin bir yakını cezaevinde tutuluyor ve
özellikle hasta mahpusların aileleri ve infazı yakılan,
haksız sebeplerle infazı yakılan aileler. Yüzlerce anne ve baba,
kardeş, önce grup salonumuzda partimizi, grubumuzu ziyaret ettiler ve iki
gün boyunca Ankara'da kalacaklar. Talepleri ne? Talepleri, cezaevlerinde
tutulan yakınlarının kötü muameleye maruz kalmaması,
hastalıkları sebebiyle yaşadıkları çok kötü
koşulların düzeltilmesi, sağlıklı bir tedavinin yapılması
ve ölüme doğru giderken
Yani şöyle düşünün: Anneniz,
babanız, kardeşiniz, evladınız cezaevinde ve adım
adım ölüme yaklaşıyor, ne bir tedavi ediliyor ne de adli
tıp bunların dışarı çıkarılmasına izin
veriyor. Çünkü Tamamen cezaevinde kalabilir. diyor. Ve sonrasında bu
görüşlerini Adalet Bakanlığı önünde bir açıklamayla da
paylaşmak istediler ve iki gün boyunca burada farklı siyasi
partileri, sivil toplum örgütlerini, baroları da ziyaret edecekler. Biz bu
kürsüde her gün defalarca mutlaka hapishanede yaşanan bir hak ihlaline ya
da bir tutuklunun ya da bir hükümlünün dosyasını ifade etmeye
çalışıyoruz ve gerçekten çok ciddi bir tablo var. Bu ciddiyet
nereden? Hastalıklar, infaz yakılmaları, kötü muamele, sevkler,
istismar ve benzeri... Bunun üstüne tabii ki 5 mahpusun cenazesi de cezaevinden
çıkınca -2sinin intihar olduğu iddia ediliyor, hâlâ
şüpheli, bunlar aydınlatılamadı- bu sorun giderek
katlanarak büyüyor. Peki, tahmin edin ne oldu? 5-6 milletvekili arkadaş
bizim misafirlerimizi geçirmek için onlara Meclis Dikmen Kapısına
kadar eşlik etti ve Dikmen Kapısında kolluk gücü anında
etraflarını sararak, hatta şu cümleleri sarf ederek: Biz
beş yıldır burada açıklama yaptırmıyoruz... Yani
Ankara Valisi Ankara'da hiçbir tepkiye, demokratik hakka izin vermiyor,
ifadeler açıklanamıyor. Muhalefet bu konuda hiçbir şey
yapamıyor. diyerek onları, o yaşlı anneleri,
babaları, işte diğerleriyle beraber karga tulumba, aynı
zamanda şiddet de uygulayarak, Meclisin önünde otobüslere, arabalara
doldurdular. Bu açıkçası çok kötü bir muameledir. Onları
dinlemeleri...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Aileleri dinlemek yerine, taleplerini anlamaya çalışmak yerine,
onlara yapılan bu saldırıyı kınıyoruz, kabul
etmiyoruz. Ailelerin sözlerine kulak vermemiz lazım ve bir an için bütün
milletvekillerini empati yapmaya davet ediyorum. Bir
yakınınızın cezaevinde olması hâlinde, ölümle
pençeleşirken ve yirmi yıldır, otuz yıldır
hapisteyken, her ay onun ziyaretine giderken, ondan iyi bir haber almak için
saatlerce telefon başında beklerken, gittiğiniz Ankarada,
başkentte sorunların çözümü için çare ararken böyle bir muameleye
maruz kalmaları size ne hissettirecekse o ailelere de
aynısını hissettiriyor. Bu uygulamadan vazgeçin. Demokrasi bir
özgürlük rejimidir, insanlar düşüncelerini demokratik yollarla
açıklayabilirler, bunu engellemekten vazgeçin diyorum ve teşekkür
ediyorum.
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
yoklama talep ediyoruz.
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi grup
önerisini oylarınıza sunmadan önce Cumhuriyet Halk Partisinin yoklama
talebini karşılayacağım: Sayın Özkoç, Sayın
Altay, Sayın Arı, Sayın Sarıaslan, Sayın
Kayışoğlu, Sayın Bülbül, Sayın Kaya, Sayın
Köksal, Sayın Gündoğdu, Sayın Özkan, Sayın Şevkin,
Sayın Yıldız, Sayın Gürer, Sayın Girgin, Sayın
Özer, Sayın Zeybek, Sayın Gaytancıoğlu, Sayın
Bakırlıoğlu, Sayın Emecan, Sayın Bayır.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
Pusula vermeden önce sisteme girmeyi denesin
arkadaşlar çünkü sistemde bir güncelleme yapıldı, sisteme daha
rahat girileceği söyleniyor.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma saati: 19.28
ALTINCI
OTURUM
Açılma
Saati: 19.35
BAŞKAN:
Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP
ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 42nci
Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin oylamasından önce istem
üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi
yoklama işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama için üç
dakika süre veriyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
Pusula veren
arkadaşlar lütfen Genel Kuruldan ayrılmasın.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır.
VII.-
ÖNERİLER (Devam)
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
4.-
AK PARTİ Grubunun, gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun 4, 5, 11,
12, 13, 18, 19, 20, 25, 26 ve 27 Ocak 2022 Salı, Çarşamba ve
Perşembe günkü birleşimlerinde denetim konularının
görüşülmeyerek gündemin Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler kısmında yer alan işlerin görüşülmesine,
6 Ocak 2022 Perşembe günkü birleşiminde 300 sıra
sayılı Meclis Araştırması Komisyonu Raporunun
görüşmelerinin yapılmasına, bu görüşmelerde siyasi parti
grupları adına yapılacak konuşmaların süresine, Genel
Kurulun çalışma gün ve saatlerine, 298 sıra sayılı
Kanun Teklifinin İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak
bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup önerisini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B)
Önergeler
1.-
Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansurun, (2/1308) esas numaralı Kanun
Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
(4/152)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
(2/1308) esas
numaralı Kanun Teklifimin Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü'nün 37nci maddesi gereğince doğrudan gündeme
alınması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.
Mehmet
Güzelmansur
Hatay
BAŞKAN Önerge üzerinde teklif sahibi olarak
Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur konuşacaktır.
Sayın Güzelmansur, buyurun.
Süreniz beş dakikadır. (CHP
sıralarından alkışlar)
MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; İstiklal Madalyası verilenlere vatani
hizmet tertibinden şeref aylığı bağlanması ve
şeref aylığındaki ayrımın giderilmesini öngören
kanun teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım.
Topraklarımızı vatan yapan,
vatanımızın bekası uğruna canlarını hiçe
sayan başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm
gazilerimize sonsuz şükran ve saygılarımı sunuyorum, Genel
Kurulu da saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Kurtuluş
Savaşı'nda, Kore'de, Kıbrıs'ta savaşan muharip
gazilerimize şeref aylığı bağlanmasına yönelik
uygulama 1994 yılında hayata geçirildi. O zamanlar tüm gazilerimiz
eşitti, maaşları da eşitti. 2000 yılına
geldiğimizde, ayrımcılığıyla ünlü AKP iktidarı
gaziler arasında da bir ayrımcılık yaptı. Bu,
gazilerimizi sosyal güvencesi olanlar ve olmayanlar diye ikiye böldü. Sosyal
güvencesi olmayanlara asgari ücret düzeyinde bir şeref
aylığı bağlandı, sosyal güvencesi olanlara ise memur
maaş katsayısı ile 6503 gösterge rakamının
çarpılmasıyla elde edilen ve asgari ücretin yarısından da
az olan bir şeref aylığı ödenmeye başlandı.
Değerli arkadaşlar, bu uygulama şeref
aylığı bağlama amacına tamamen ters bir
uygulamadır. Şeref aylığının bağlanma
amacı harbe fiilen katılıp savaştan da fiilen dönen muharip
gazilerimizi millet ve devlet nazarında onurlandırmaktır.
Gazilerimiz vatanımızın bekası ve menfaati uğruna
aynı fedakârlık ve cesaretle canlarını ortaya koydular.
Fedakârlık ve cesaret aynıysa, farklı maaş uygulaması
neden? Böyle bir mantıksızlık olur mu? Ben, buradan AK
PARTİdeki milletvekili arkadaşlarıma söylüyorum, gerçi,
dinlemiyorsunuz ama yine söylüyorum: Bu, bir ayıptır; bu
ayıbı sonlandıracak olan da Gazi Meclistir, gün de bugündür.
Doğrudan Genel Kurul gündemine alınması için
görüştüğümüz bu kanun teklifiyle ilk olarak Kurtuluş
Savaşında, Korede, Kıbrısta savaşan muharip
gazilerimize bağlanan şeref aylığının
eşitlenmesini sağlıyoruz. İkinci olarak da bu şeref
aylığının asgari ücretin 1,5 katına yükseltilmesini
istiyoruz.
Değerli arkadaşlar, bu kanun teklifine
yalnızca bir hususla karşı çıkacağınızı
umuyorum. Nasıl karşı çıkabilirsiniz? Mesela,
diyebilirsiniz ki: 1,5 kat az olmuş; 2 kat olsun, 3 kat olsun. Ben, buna
amenna derim fakat bunun dışında, bu kanun teklifini reddetmeyi
ne mantıklı ne vicdanlı ne de adaletli görürüm. Bu kanun
teklifinin gündeme alınmasının reddedilmesi ikiyüzlülük olur.
Gaziler Gününde ettiğiniz tumturaklı lafların sahteliği de
ortaya çıkar.
Bu kanun teklifine Bütçeye ek yük getiriyor. diye
belki karşı çıkarsınız. Bakın, değerli
arkadaşlar, en son ekim ayında açıklanan SGK verilerine göre
1005 sayılı Kanun kapsamında 26.719 gazimiz, 13.889 gazi dul
eşi şeref aylığı alıyor. Kanun teklifimiz
Meclisten geçerse bir yılda bütçeden şeref aylığı
ödemelerine ayıracağımız tutar kaba bir hesapla 2,8 milyar
lira. Bu miktar, bir yılda İngilteredeki faiz lobilerine
ödeyeceğiniz faizin yüzde 1i bile değildir. Bu miktar, geçilmeyen
köprüler, kullanılmayan yollar, yatılmayan hastaneler, uçulmayan
havalimanları için dövize endeksli garanti ödemelerin yüzde 6sına
tekabül ediyor. Bu miktar, sarayın yıllık masrafına denktir
yani sarayın şatafatından, yandaşların kârından,
faiz lobilerinden nasıl esirgemiyorsanız, gazilerimizden de
esirgemeyeceksiniz sayın milletvekilleri, ballı bürokratlara bütçeden
2 maaş, 3 maaş ödenmesini normal görürken gazilerimize 1,5 asgari
ücret tutarı maaş ödemeyi anormal bulmayacaksınız. Kamunun
115 bin makam aracına sahip olması, zannettiğiniz gibi bir
itibar göstergesi değildir ama gazilerimize Türkiye Cumhuriyeti devletinin
gücüne ve büyüklüğüne yaraşır bir şeref
aylığı ödenmesi tam da bir itibar göstergesidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
MEHMET GÜZELMANSUR (Devamla) Değerli
milletvekilleri, özetleyecek olursam, şeref aylığı
ödenmesinde sosyal güvencesi olan, olmayan şeklinde bir ayrım
yapmak ne eşitlikle ne adaletle bağdaşır. Gazilerimize
ödenen şeref aylığı günümüz ekonomik krizi de göz önüne
alındığında utanç seviyesindedir ne gazilerimize olan
minnet borcumuzu bir nebze de olsa öder ne de ülkemizin, devletimizin
büyüklüğüne yaraşır. Zamlarla boğduğunuz kesimlerden
biri olan gazilerimize yeni yılın bu ilk günlerinde bir müjde
vermiş olalım, gazilerimizin beklediği bu düzenlemeyi hayata
geçirelim ve bu kanun teklifinin gündeme alınması için lütfen
önergeyi kabul edelim.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN İç Tüzükün 37nci maddesine göre
verilmiş doğrudan gündeme alınma önergesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
Sayın Girgin
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
33.-
Muğla Milletvekili Süleyman Girginin, Sağlık
Bakanlığını kelebek hastalığından muzdarip
ailelere el uzatması için göreve davet ettiğine ilişkin açıklaması
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Sağlık Bakanlığına:
Muğlada 12 yaşındaki Metecan, Türkiye'de ender rastlanan bir
hastalıkla, vücudunda ağır yaralar oluşmasına neden
olan kelebek hastalığıyla yaşam mücadelesi veriyor.
Metecan, doğduğu günden bu yana kelebek
hastalığının neden olduğu yaralarla hayatını
dört duvar arasında geçiriyor. On iki yıldır kapı
kapı geziyorum, devletimizden yardım istiyorum. diyen babanın
feryadını duyun. Her anne, baba gibi çocuklarını dokunarak
sevmek isteyen ancak bunu yapamayan ailelere kulak verin. Ülkemizde
yaklaşık 2 bin hasta ve ailesi ağır bir cilt
hastalığı olan kelebek hastalığında
kullanılan ilaç, tedavi ve bakım giderlerinin ücretsiz olarak
karşılanmasını ve destek verilmesini beklemektedir. Sağlık
Bakanlığını çaresiz kalan ailelere sosyal devlet
anlayışıyla el uzatması için göreve davet ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Alınan karar gereğince
denetim konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sıraya alınan, Zonguldak
Milletvekili Ahmet Çolakoğlu ve 40 Milletvekilinin Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
IX.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A)
Kanun Teklifleri
1.-
Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu ve 40 Milletvekilinin Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/4018) ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 298) (x)
BAŞKAN - Komisyon? Yerinde.
Komisyon Raporu 298 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Sayın milletvekilleri, alınan karar
gereğince bu teklif İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında temel
kanun olarak görüşülecektir. Bu nedenle teklif, tümü üzerinde
görüşmeler tamamlanıp maddelerine geçilmesi kabul edildikten sonra
bölümler hâlinde görüşülecek ve bölümlerde yer alan maddeler ayrı
ayrı oylanacaktır.
Evet, Sayın Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan,
bu görüşülecek olan kanun teklifi Anayasanın 138/2 maddesine
aykırıdır. Teklif düzenlemesi ayrıca limanların hukuka
aykırı bir şekilde özelleştirilmesini de içerdiğinden
dolayı kamu yararı gözetmemektedir. Bununla ilgili bir usul
tartışması açılmasını talep ediyorum efendim.
X.-
USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.-
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Haydar Akarın, 298
sıra sayılı Kanun Teklifinin Anayasaya aykırı
olduğu gerekçesiyle Komisyona iade edilip edilmemesi hakkında
BAŞKAN Evet, usul tartışması
açıyoruz.
Söz isteyen?
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Lehte.
AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) Lehte.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Aleyhte İbrahim
Kaboğlu.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Aleyhte.
BAŞKAN Aleyhte İbrahim Kaboğlu ve
Sayın Beştaş, lehte Ramazan Can ve Ahmet Özdemir.
Evet, ilk konuşmacı, usul hakkında
lehte söz isteyen Ramazan Can.
Buyurun Sayın Can. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Öncelikle usul tartışmasında Meclis
Başkan Vekilinin tutumunun lehinde olduğumu belirtiyorum.
Şimdi, İç Tüzük gereği, İç
Tüzükün 19uncu maddesine istinaden bizim grup önerimiz oylandı. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin kahir ekseriyeti bizim grup önerimizi kabul etti. Grup
önerimizde de bu 298 sıra sayılı Kanun Teklifini gündemin
1inci sırasına aldık, dolayısıyla bunu görüşmek
durumundayız.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Anayasaya
aykırı.
RAMAZAN CAN (Devamla) Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekilinin görevi de 1inci sıraya alınan kanun teklifini
görüşmektir, dolayısıyla bu noktada herhangi bir beis yok.
Diğer taraftan, kanunların Anayasaya
uygunluğunu İç Tüzük gereği komisyonlarda görüşürken
38inci madde, evet okuyorum: Komisyonlar, kendilerine havale edilen
tekliflerin ilk önce Anayasanın metin ve ruhuna aykırı olup
olmadığını tetkik etmekle yükümlüdürler. Bir komisyon, bir
teklifin Anayasaya aykırı olduğunu gördüğü takdirde
gerekçesini belirterek maddelerin müzakeresine geçmeden reddeder.
Dolayısıyla İç Tüzük 38 gereği Komisyonda
görüşülmüş ve Türkiye Büyük Millet Meclisine rapor şeklinde
sunulmuştur.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) Orada da
reddediyoruz.
RAMAZAN CAN (Devamla) Komisyon
Başkanımız da burada; Komisyon, komisyondaki
tartışmaları, çalışmaları İç Tüzük
gereğince değerlendirmiş ve raporunu arz etmiştir. Raporda
da Anayasaya aykırı olmadığından bahisle karar
verilmiştir.
Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
geldiğine göre Genel Kurulda da bu kanun teklifinin görüşülüp
görüşülmemesi, Anayasaya aykırı olup olmamasına dair
İç Tüzük açık. Evet, 84üncü maddede -Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurulu için söylüyor bunu- diyor ki: Bir kanun teklifinin Genel
Kuruldaki görüşülmesi sırasında teklifin belli bir maddesinin
Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle reddini isteyen önergeler,
diğer önergelerden önce oylanır. Dolayısıyla, Komisyonda
kabul edilip rapor şeklinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu da grup önerisiyle gündemin 1inci
sırasına almış olduğu kanun teklifinin Anayasaya
aykırı olup olmadığını ilgili maddeleri
geldiğinde Anayasaya aykırılık önergeleri verilebilir.
Anayasaya aykırılık önergeleri de diğer önergelerden
öncelikle ele alınır." diyor. Dolayısıyla, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, gündemine hâkimdir ve gündem de yeri,
sırası geldiğinde tartışılacak ve Genel Kurulun
oyuna sunulacaktır; bu derece net. Peki, bütün bu aşamaları
geçti, Türkiye Büyük Millet Meclisi kanun teklifini
yasalaştırdı. Yol bitiyor mu? Bitmiyor. Belirli sayıda
milletvekili Anayasa Mahkemesine müracaat edebilir, Anayasa Mahkemesi kanun
teklifinin Anayasaya aykırı olup olmadığını
murakabe eder ve bir karar da verebilir. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki
milletvekillerinin Anayasa Mahkemesine gidiş şeklinde. Diğer
taraftan da somut norm denetimi nedeniyle de bir mahkemede bir kanunun
Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla itiraz edilir de
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım Sayın Can.
RAMAZAN CAN (Devamla)
mahkeme bunu ciddi görürse
somut norm denetimi yoluyla da Anayasa Mahkemesine götürebilir; o şekilde
de karar verilebilir diye düşünüyorum. Dolayısıyla, Türkiye
Büyük Millet Meclisi, gündemine almış olduğu kanun teklifini
görüşmekle mükelleftir.
Meclis Başkan Vekilimizin tutumunun lehinde
olduğumu belirtiyor, tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Kayıtlara geçmesi
için Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, kayıtlara geçmesi için
söylüyorum. Komisyonlarda Cumhur İttifakının sayısal
üstünlüğünün olması o görüşülen maddenin anayasal olarak
uygunluk taşıdığı anlamına gelmez.
BAŞKAN Peki.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Bu madde Anayasaya
aykırıdır ve az önceki hatibin de söylediği gibi Cumhuriyet
Halk Partisi Genel Kuruldaki bütün aşamalardan sonra yine Cumhur
İttifakı ısrarla bu maddede bir avuç insanın
zenginleşmesiyle ilgili bu kararı Genel Kurulda oylarsa Anayasa Mahkemesine de götüreceğiz. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Aleyhinde İstanbul
Milletvekili Sayın İbrahim Özden Kaboğlu.
Buyurun Sayın
Kaboğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
İBRAHİM ÖZDEN
KABOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan, Divan, değerli
milletvekilleri; bu yasa önerisi sadece Anayasaya aykırı değil,
aynı zamanda Anayasaya karşı bir hilenin ürünüdür ve artı,
yasama yetkisinin kötüye kullanılmasına örnek bir yasa önerisidir
çünkü bu yasanın, bu adsız torba yasanın ilk maddesi, esasen
önceki adsız torba yasanın 16ncı maddesinin, burada Anayasaya
aykırı olduğunu öne sürdüğümüz maddenin Anayasaya
aykırılığı kabul edilerek, kamu yararına
aykırı olduğu tarafınızca da kabul edilerek o
gerekçeyle geri çekilen maddenin, komisyonda yeniden değerlendirilmek
amacıyla geri çekilen maddenin aynen konulması nedeniyle de sadece
Anayasaya aykırı değil ama aynı zamanda Anayasaya
karşı hiledir, yasama yetkisinin kötüye
kullanılmasıdır. Burada herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır,
herhangi bir gerekçe söz konusu değildir. Kasım, aralık ve ocak
ayı itibarıyla bu on yıl, otuz yıl, kırk yıl,
elli yıla yayılan sözleşmelerin burada alelacele
yasalaştırılması söz konusudur. Çok yönlü Anayasaya
aykırılık yanında, çifte Anayasaya
aykırılık -biraz önce söylediğim gibi- yasama yetkisinin kendi
alanına girmeyen bir konuda Danıştay kararına rağmen,
Danıştay kararını etkisiz kılıcı bir yasal
düzenleme yaparak o kararı aşan bir yetkilendirme söz konusu olamaz,
Anayasa madde 138e açıkça aykırıdır çünkü iptal
kararları bizleri de bağlamaktadır, yasama organını
bağlamaktadır. Yasama organı yargı kararını
aşamaz. Bu, yalnızca 138inci maddesi gereği değil, Anayasa
madde 2 açısından da açıktır, hukuk devleti, hukuki güvenlik
ilkesi ve ölçülülük ilkesi açısından.
Sayın vekiller, var olan sözleşmelerin
burada kırk dokuz yıllığına uzatılması
gelecek kuşakların iradesinin ipotek altına
alınmasıdır aynı zamanda, basit bir işlem
değildir. Düşünün, kırk dokuz yıl, yani bundan böyle
gelecek, daha sonraki, daha sonraki Meclislerin alacağı
kararları da biz burada ipotek altına alıyoruz, buna yetkimiz
bulunmamaktadır. Bu itibarla var olan ihaleler, ihaleyle yapılan
işletmeler on beş yıl, yirmi yıl süreyle yapılan
işletmeler kırk dokuz yıla uzatılmaktadır. Bu itibarla
herhangi bir ihale işlemi söz konusu olmayacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla)
Teşekkürler.
Anayasa madde 48 özel girişim özgürlüğünü
düzenlemekte ama biz nasıl ki Anayasaya göre siyasal yarışma
özgürlüğünü ortadan kaldıramazsak iktisadi alanda da özel
girişim özgürlüğünü kesinlikle ortadan kaldıramayız. Bu onu
da kaldırıyor, Anayasa madde 48i yürürlükten kaldırıyor.
Hâliyle eşit yarış koşulları bakımından,
serbest yarış koşulları bakımından Anayasa madde
10a da aykırılık söz konusudur. Bu bakımdan Yargılama
giderleri üstlenilerek kayıtsız ve şartsız feragat
edilmesi. yeni ihalelerde, bu da Anayasanın 36ncı maddesine -hak
arama özgürlüğüne- aykırılık teşkil etmektedir. Sonuç
olarak, bir adsız torba kanundan bir başka adsız torba kanuna,
Anayasaya ve kamu yararına aykırılık gerekçesiyle geri
çekilen maddenin konulması Anayasaya çifte aykırılık
oluşturmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla)
Gelecek kuşakların iradesini ipotek altına almaktadır,
yasama yetkisinin kötüye kullanılması sonucunu
doğurmaktadır. Bu, Anayasa Mahkemesi yolunun açık olmasıyla
giderilebilecek bir sakatlık değildir.
Arz olunur. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Kaboğlu.
Lehinde Kahramanmaraş Milletvekili Sayın
Ahmet Özdemir.
Buyurun Sayın Özdemir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Biz de AK PARTİ Grubumuz adına Meclis
Başkan Vekilimizin görüşü doğrultusunda lehe görüşümüzü
bildiriyoruz, bizden önceki konuşmacımız Sayın Ramazan
Canın İç Tüzükle ilgili açıklamalarına aynen iştirak
ediyoruz. Üzerine şunu söylememiz gerekir: Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkan Vekili Cumhur İttifakının komisyonlardaki
çoğunluğundan bahisle buradaki itirazlarından netice
alamadıklarından bahsetti; aslında tam da demokrasi budur. Bir
kanun, bir itiraz komisyonlarda görüşülürken oradaki çoğunluğun
verdiği kararla, Türkiye Büyük Millet Meclisimizdeki
çalışmalarda olduğu gibi, bu almak istediğiniz neticenin
sonucunu alamadığınız anlamına gelmiyor çünkü Meclisin
denetim mekanizmaları ve itiraz mercileri her aşamada var. Biraz önce
Vekilimiz de söyledi, İç Tüzük 38 de aslında bu konuda açıkça
bir yetki veriyor, Komisyonlara gelen işlerde öncelikle Anayasaya
uygunluğu denetlenir, daha sonra işin esasına geçilir. diyor.
Bu, birinci denetim mekanizması aslında. Burada yapılacak bir
itiraz neticeye kavuşturulabilir. İkincisi de İç Tüzük 84
Görüşülmekte olan bir kanunun ilgili maddelerinin Anayasaya
aykırılığına dair bir iddia varsa bu Anayasaya
aykırılık iddiaları diğer önergelerden daha önce
görüşülür. diyor. Bu da ikinci bir denetim mekanizması ve itiraz
mercisi aslında. Burada da bu hakları kullanılabilir. Üçüncüsü
de yine, vekilimiz açıkça onu izah etti, kanun, Türkiye Büyük Millet
Meclisinden geçtikten ve kabul edildikten sonra Anayasaya
aykırılık iddiasıyla ilgili Anayasa Mahkemesine
gidilebilir. Orada da Anayasa Mahkemesi bu kanunun Anayasaya
aykırılığıyla ilgili bir karar verecektir.
Dolayısıyla, görüşülmeye başlanmış bir kanunun bu
aşamasında Anayasaya aykırılık iddiasına dair
bir usul tartışmasının doğru
olmadığını düşünüyoruz ve Meclis Başkan
Vekilimizin lehinde biz de görüş bildiriyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Aleyhinde Siirt Milletvekili
Sayın Meral Danış Beştaş.
Buyurun Sayın Beştaş. (HDP
sıralarından alkışlar)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Doğrusu İbrahim
Hocam gayet net bir şekilde Anayasaya aykırılıkları
ifade etti, ben aynı maddeleri söyleyerek tekrar etmeyeceğim, tamamen
katılıyorum. Hocam olarak, üniversitede ders aldığım
bir hocam olarak da ayrıca bunu söyleyeyim. Anayasa hukukunu da gayet iyi
bilir.
Burada iktidar grubunun yapmış olduğu
iki konuşmayı da dinledim. Bize şunu söylediniz: Bizim
çoğunluğumuz var, komisyonda da var, Genel Kurulda da var. Bu nedenle
biz, Anayasayı ne komisyonda dinleriz ne Genel Kurulda dinleriz. Yasama
organının Anayasaya aykırı yasa yapabileceğini
savunuyoruz, eğer çok istiyorsanız sonradan Anayasa Mahkemesine
başvurun, kanun eğer aykırıysa iptal edilsin. Bu,
Anayasayı
Ben mealen söylüyorum bunu.
Şimdi, bir çoğunluk var diye,
parmaklarınız fazla diye, vekil sayınız fazla diye
Anayasaya aykırı, kamu yararına aykırı olduğu
kesin olan bir kanun teklifini buradan geçirmeniz kanuna karşı hile
bile, Anayasaya karşı hile bile çok hafif kalıyor. Bu,
çoğunlukçuluğun, çoğunluğun despotizmidir. Totaliter rejim
dediğimiz tam da bu anlama geliyor zaten.
Şimdi, bu kanun Anayasa Komisyonuna gitmedi.
Daha önce geldi, itiraz ettik, geri çekildi. Anayasa Komisyonu üyesiyim ben, bu
kanunu tartışamadık. Direkt buraya getiriyorsunuz, sonra
Kırk dokuz yıllığına halkın malını
mülkünü kamu yararına aykırı bir şekilde
ortaklarınıza ya da oraya buraya, Katardan başlayarak
devredeceğiz. diyorsunuz. Neden? Neden kırk dokuz
yıllığına böyle bir sözleşme yapılıyor?
Süresi bitmiş mi? Hayır. Her gün Seçimler 2023te. diyorsunuz,
2023te tekrar gelirseniz, süresi dolarsa bunun zamanı gelir, bir daha
uzatıverin eğer hâlâ halk size o yetkiyi veriyorsa. Siz, bugün burada
bu kanun teklifini görüştürerek aslında gelecek Parlamentonun da
gelecek halkın iradesine de ipotek koyuyorsunuz. AKP iktidarı
şimdiden limanları kamu yararına aykırı bir şekilde,
Anayasaya aykırı bir şekilde burada sözleşmeyle
kiralayacak, para kazanacak.
Şimdi, şöyle bir şey söyleyeyim: 18
limanın işletme hakkını devralan ve aralarında
Katarlı Qterminalsin de bulunduğu şirketlerin otuz, otuz
altı, otuz dokuz yıl olan işletme sürelerini yeni bir ihaleye
çıkılmadan ya da pazarlık yapılmadan kırk dokuz
yıllığına bir iktidar neden uzatmak ister?
Çıkarınız ne ya? Çıkarınızı
açıklayın, kamuoyuna söyleyin, Bu kiralamayı şu sebeple
yapıyoruz. deyin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Bizim
çıkarımız devletin çıkarı, bizim
çıkarımız kamunun çıkarı.
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla)
Şimdi, burada, limanların kesinlikle kamu eliyle işletilmesi
gerekiyor. Bu konuda biz Halkların Demokratik Partisi olarak bunu
Komisyonda da burada da söyledik, şimdi söyleyeceğiz, tekrar
söylüyoruz. Ve bu limanların uyuşturucu trafiğindeki yerini
-zamanım kalmadı- tartışıyor Türkiye, dünya
tartışıyor. Yani bundan da mı çekinmiyor bu iktidar?
Uyuşturucu trafiğinin yapıldığı limanları
siz kendiniz yeniden sözleşmelerle devrediyorsunuz, herhâlde Devam edin.
diyorsunuz; bunun anlamı bu.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) İkisi çok
farklı şeyler.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) Yani
bu trafiği görürken buna nasıl Dur! demiyorsunuz? Başkana
hitaben söylüyorum, bu teklifin kesinlikle Anayasa Komisyonunda
görüşülmesi gerekiyor. Bu nedenle, biz, bu teklifin aleyhine olarak bunun
Anayasa Komisyonuna sevkini istiyoruz; gönderilmesi, orada görüşülmesi ve
ondan sonra Genel Kurula gelmesi Anayasa gereğidir diyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, teklifin
Anayasaya aykırılığı itirazlarına ilişkin
Başkanlığımızın görüşünü kısaca
açıklamak istiyorum.
Bilindiği üzere, İç Tüzükün 38inci
maddesine göre, komisyonlar kendilerine havale edilen tekliflerin ilk önce
Anayasanın metin ve ruhuna aykırı olup
olmadığını tetkik etmekle yükümlüdürler. Komisyon, Anayasaya
aykırı gördüğü teklifi, maddelerine geçmeden reddetmek
zorundadır.
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu teklifi Anayasaya aykırı görmeyerek
görüşmüş ve raporunu Başkanlığımıza intikal
ettirmiş ve teklif, 298 sıra sayısını alarak
gündemimizdeki yerini almıştır. Genel Kurulda teklifin tümü
üzerindeki görüşmeler sırasında Anayasaya
aykırılık iddialarının dile getirilmesi mümkündür.
Genel Kurulun bu görüşmelerden sonra Anayasaya aykırılık
iddialarını ciddi görerek maddelere geçilmesini reddetme yetkisi
bulunmaktadır.
Yine İç Tüzükün 84üncü maddesine göre
teklifin belli bir maddesinin Genel Kurulda görüşülmesi
sırasında Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle
reddini isteyen önergeler diğer önergelerden önce oylanır. Görüldüğü
gibi teklifin Anayasaya aykırı görülmesi hâlinde gerek Komisyonda
gerekse Genel Kurulda reddedilmesine olanak tanıyan çok sayıda kural
bulunmaktadır. Bu nedenle teklifin görüşmelerine başlamadan önce
Anayasaya aykırılık iddialarını görüşmenin
İç Tüzüke uygun olmadığını düşünmekteyim.
Açıkladığım gerekçelerle teklifin görüşmelerine
başlama tutumumda değişiklik bulunmamaktadır. Genel Kurulun
bilgisine sunulur.
IX.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A)
Kanun Teklifleri (Devam)
1.-
Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu ve 40 Milletvekilinin Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/4018) ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 298) (Devam)
BAŞKAN Teklifin tümü üzerinde söz isteyen
İYİ Parti Grubu adına Denizli Milletvekili Yasin Öztürk.
Buyurun Sayın Öztürk. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN
ÖZTÜRK (Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifinin geneli üzerine İYİ Parti Grubu adına söz
almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Ülkeyi yönetenlerin genel gidişatı bana
tarihte sonu intiharla biten bir karakteri sık sık hatırlatmaya
başladı; Goebbels. Kimdi Joseph Goebbels? Nazi Hükûmetinin Propaganda
Bakanı. Medyayı, sanatı, iletişimi kontrol altına
aldı; radyo ve filmleri de propaganda amaçlı kullandı; bir yere
kadar da başardı. Söylettiği büyük yalanlarla Nazi hareketinin
Almanyada hızla yayılmasını sağladı.
Düşmanı hep dışarıda aradı, sonra, sonu
yaklaşırken bile başarı hikâyeleri yazdı: Führer
geçmiş krizlerin üstesinden nasıl geldiyse bu krizin de üstesinden
gelecektir. dedi ama hem Führer hem kendisi hem de Almanya kaybetti. Sonra ne
oldu? Her bitiş bir başlangıçtır. Algı ve
iletişimle başarıya kavuşacağını
düşünenler tarihten silindi, Almanya ekonomide şahlanmaya
başladı. Tarihten mutlaka ibret almak lazım.
Sayın milletvekilleri, dümendekiler
dışında mürettebat da yolcular da farkında; gemi su
alıyor. 1 Ocak 2021de dolar 7,42; 1 Nisanda 8,14; 1 Haziranda 8,5; 1
Kasımda 9,48 iken; 20 Aralık 2021de dolar 18,5 seviyelerini gördü
yani bir ayda kur 2ye katladı. Batan geminin mallarını her gün
Türk lirası karşısında paraları değer kazanan
sınır komşularımız yağmaladı; Bulgarın
1 levası 10,5 Türk lirasına dayandı. Türk vatandaşı
ekmek almak için bile metrelerce kuyruğa girerken İranlısı,
Iraklısı, Rusu konut alımında rekor kırdı. Bizim
vatandaşımız ne yaptı? İpotek verip
aldığı konutunu satışa çıkardı. Ülkemizde
kasım ayı itibarıyla satılan ipotekli konut
sayısı geçtiğimiz yıla oranla yüzde 61 artış
gösterdi. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların
payı yüzde 22. Dolar 18in üzerini görene kadar iğneden ipliğe
her ürüne zam geldi; ev fiyatları uçtu, kira fiyatları uçtu, otomobil
fiyatları uçtu. Peki, siz ne yaptınız? Sadece seyrettiniz,
dış güçleri suçladınız. Sonra, bir gece yarısı
hamlesiyle dolar 11-12 bandına çekildi ve şov başladı:
Doları düşürdük, şimdi indirim zamanı. Kim yapacak
indirimi? 1 Ocak 2022 itibarıyla konutlarda kullanılan doğal
gaza yüzde 25, sanayi doğal gazına yüzde 50, elektriğe yüzde 25
ile yüzde yirmi 50 arası zam yapanlar, stokçular mı?
Akaryakıtı, köprü geçiş ücretlerini, harç ve vergi
oranlarını arttıranlar, marketçiler mi? Ne söylemlerinizin ne
icraatlarınızın akılla mantıkla izah edilebilir bir
tarafı yok. Asgari ücretliye, emekliye, memura verdiğiniz zamlar daha
sokağa adım atmadan eridi. İş bilmezsiniz,
samimiyetsizsiniz ve adaletsizsiniz. Düşmanı dışarıda
aramayın, kökü içinizde.
Değerli milletvekilleri, ikide bir önümüze
aynen bu kanun teklifinde olduğu gibi, ihtiyaç nedeniyle
değişiklik içeren kanun teklifleri getiriyorsunuz. Dediğim gibi,
biri yürürlük, biri yürütme maddesinden oluşan, önce 8, sonra Komisyonda
eklenen 1 maddeyle 9 maddeye çıkarılan bu kanun teklifinin gerekçesi
de uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçların
karşılanması. İktidar ülke gündeminden bu kadar kopuk
olunca ihtiyaçlar da milletten kopuk oluyor.
İhtiyaçlara bir bakalım: Özelleştirme
yoluyla işletme hakkı verilen limanların sözleşme
sürelerinin kırk dokuz yıla
çıkarılması. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üyelerinin
oda ve borsalara olan aidat borçlarıyla ilgili icra ve takip
işlemlerinin 2023e kadar durdurulması. Rafinericilerin ve piyasa
faaliyetlerinde bulunanların rafine sahası dışında LPG
depolayabilmeleri. 30 Haziran 2021 tarihinden sonra yenilenebilir enerji
kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisi kuran işletmelerin
yerli aksam desteğinden yararlanması. Mülga Etibank, TEK gibi
kuruluşlara ait gayrimenkullerin bedelsiz olarak TEİAŞ ve
TEDAŞ'a devredilmesi. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
kapsamında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olanlara LPG
lisansı verilmesinin önlenmesi ve fahiş fiyat
artışlarının sebebi gösterilen stokçulukla mücadele
edilmesi.
Şunu baştan belirtmek istiyorum: Biz bu
kanun teklifinin her maddesine karşı değiliz; tabii ki
yenilenebilir enerji kapsamında elektrik üretmek isteyen her
yatırımcıya destek olalım, tabii ki önce Covidin,
arkasından dövizin ve en sonunda da sizin vurduğunuz odalar ve
borsalara yardımcı olalım, tabii ki stokçularla hep beraber
mücadele edelim ama sizin niyetiniz bu değil ki, bu, sizin bir
alışkanlığınız. Önce kanun tekliflerini
kamuoyunun genelinde kabul görecek bir reklam malzemesiyle süslüyorsunuz,
ardından Pandoranın kutusunu açıyorsunuz. Bütçeden önce
görüştüğümüz kanun teklifinin reklamı elektrik
faturalarında TRT payına sondu. 100 lirada 1 liralık TRT
payı kalktı, yerine, 100 lirada 150 liralık RTE payı geldi. Bütçe sonrası görüştüğümüz
kanun teklifinin reklamı ise stokçularla mücadele güzellemesi
ardına gizlenmiş, limanlarımızın kırk dokuz
yıllığına şirketlere devri. İki reklam
arasında hedefi şaşmış bütçe. Reklam sonrası
iktidarın stokta beklettiği zamlar.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifi son
döneminin modası adsız, minicik bir torba paket; yürürlük, yürütme
maddesini geçin, toplamı 7 madde ama içinden fışkıran
fışkırana. 1inci maddeden başlayalım. Nedir 1inci
madde? Türkiye Denizcilik İşletmelerine ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet
Demiryolları Genel Müdürlüğüne ait iken özelleştirme yoluyla
işletme devir hakkı verilen ya da devredilen bazı
limanlarımızın kırk dokuz yıldan az süreli
sözleşmelerinin kırk dokuz yıla uzatılması. Kimin
ihtiyacı bu? diye sormak lazım çünkü bu kanun teklifinin gerekçesi
uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçlar. İhtiyaç mı, baskı
mı, keyfiyet mi; niyete göre değişir.
Bahsi geçen bu madde 23 Kasım 2021 tarihinde
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
toplantısında görüşülmüştür. Toplantı
sırasında muhalefet partilerinin milletvekilleri ilgili maddenin
Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle teklif metninden
çıkarılması yönünde önergeler vermiştir. Maddeye ilişkin
verilen önergeler Komisyon toplantısında iktidar milletvekilleri
tarafından reddedilmiştir. İlgili madde 3 Aralık 2021
tarihli Meclis Genel Kuruluna getirilmiş ancak görüşmeler
sırasında iktidar partisi milletvekilleri tarafından verilen bir
önergeyle kanun metninden çıkarılmıştır. Teklif
metninden çıkarılan limanlara süre uzatımına ilişkin
madde kısa bir süre sonra 298 sıra sayılı Kanun Teklifinin
1inci maddesi olarak Komisyonun gündemine tekrar getirilmiştir. Kanun
teklifinde stokçularla mücadele reklamı ardına gizlenen bu madde,
içeriği açısından sakıncalı, yasama tekniği
açısından aykırılıklarla dolu bir maddedir.
Anayasamızın 2nci maddesi Türkiye
Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu hükme bağlar. Yönetimde
keyfîliğin önlenmesi, bütün işlem ve eylemlerin hukuka uygun olarak
gerçekleştirilmesi için bu hüküm çok önemlidir. Türkiye Denizcilik
İşletmelerine ait limanların bir kısmının
özelleştirilmesine ilişkin özelleştirme kararları
Danıştay tarafından iptal edilmiş ve bu kararlar
kesinleşmesine rağmen uygulanmamıştır. Yapılmak
istenen düzenlemeyle ise bu hukuksuz duruma hukuki nitelik
kazandırılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca,
sözleşme süreleri uzatılarak daha önceki mahkeme
kararlarının uygulanmamasına yönelik hukuki altyapı
hazırlanmaktadır.
Yine, Anayasa'mızın 47nci maddesi
Devletin kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzel
kişiliklerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve
varlıklarının özelleştirilmesine ilişkin esas ve
usuller kanunla düzenlenir. der. Bu hükümle, vatandaşa ait devlet malının
keyfî ve kanun dışı yöntemlerle el değiştirmesinin
önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Yani teklif metninde olduğu üzere
Limanlarımızın işletim hakkını ihalesiz olarak
kendi belirlediğin şartlarda keyfî olarak uzatamazsın.
denilmiştir ancak özellikle kanun teklifini hazırlayan akıl,
ardından da Komisyon keyfiyeti yanlış anlamış, keyfî
davranmıştır. Meclis İçtüzüğü'nün 38inci maddesi
komisyonlara, kendilerine havale edilen tekliflerin, ilk önce, Anayasa'nın
metin ve ruhuna aykırı olup olmadığını tetkik
etme yükümlülüğünü vermiştir. Komisyonların bir teklifin
Anayasa'ya aykırı olduğunu gördüğü takdirde gerekçesini
belirterek maddelerin müzakeresine geçmeden reddetmesi gerekmekteydi.
İlgili madde Anayasanın hem 2nci maddesine hem 47nci maddesine
aykırıdır ama Komisyon görevini yapmamıştır.
İktidar milletvekilleri Aman bunlar teknik
ayrıntılar, buna mı takıldınız? diyebilir,
keşke sadece buna takılsaydım. Kanun teklifiyle
Özelleştirme Kanunu kapsamında otuz, otuz altı ve otuz dokuz
yıl süreyle işletme hakkı verilen bazı limanların
sözleşme süreleri kırk dokuz yıla uzatılacaktır. Bahse
konu limanların 17 tanesi Türkiye Denizcilik İşletmelerine, 5
tanesi Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına ait limanlardır.
Osmanlı İmparatorluğunu çöküşe götüren nedenlerin
arasında özellikle limanlarımız konusunda yabancılara
kapitülasyonlar yoluyla tanınan imtiyazlar da sayılmaktadır.
Türkiye, hem siyasi hem ekonomik hem de hukuki açıdan
bağımsızlığının önünde engel olan
kapitülasyonlara, büyük mücadeleler sonunda, Lozan Anlaşmasının
28inci maddesiyle nokta koymuştur. Bağıtlı yüksek
taraflar, Türkiyede kapitülasyonların tümüyle
kaldırılmasını her biri kendisiyle ilgili olarak kabul
ettiklerini açıklarlar. hükmüyle kapitülasyonlar
kaldırılmıştır. Yine, 1 Temmuz 1926 tarihinde Kabotaj
Kanunu yürürlüğe girmiştir. Kanunla Türkiye limanları ve
sahilleri arasında yük ve yolcu taşıması ile
kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri Türk vatandaşları ve Türk
Bayrağı taşıyan gemilerce yapılır. hükmü
getirilmiştir. Yerlilik ve millîlik lafını diline dolayanlar,
tarihe bir bakın, yerlilik ve millîlik nasıl oluyormuş?
Şimdi ne yapıyorsunuz? Tarihsel bir kazanımı iktisadi
nedenlerle tavize çeviriyorsunuz.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Denizcilik
İşletmelerine ait 17 liman en eskisi 1997 yılı, en yenisi
ise 2003 yılında olmak üzere otuz yıllığına
işletme devir hakkı yöntemiyle özelleşmiştir. Bu
sözleşmelerin başlangıç ve bitiş tarihleri dikkate
alındığında, 1997 yılında özelleştirilen
limanların sözleşme bitiş süresine bile en az altı
yıllık bir süre kaldığı görülmektedir. Bu arada, küçük
bir hatırlatma, şu an elinde işlettiği 7 liman kalan
Türkiye Denizcilik İşletmeleri, Varlık Fonuna
devredilmiştir. Türkiye Varlık Fonunun portföyünde yer alan bir
diğer liman da İzmir Alsancak Limanıdır. Ne yazık ki
kamunun elinde kalan bu limanlar Türkiye Varlık Fonu üzerinden
yapılan anlaşmalar üzerinden yeni işletmecisini beklemektedir.
24 Kasımda Abu Dabi Liman Şirketi ile Türkiye Varlık Fonu
arasında mutabakat muhtırası imzalanmıştır. Bu
imzanın ardından, tekrar hatırlayalım, Varlık Fonunda
şu an 8 liman bulunmaktadır.
Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk
İzmir İktisat Kongresinde yaptığı
konuşmanın bir bölümünde diyor ki: Kısa zamanda kendi kendimizi
idare eder hâle gelmezsek denize döktüğümüz düşmanları
parası için ülkemize getirmeye çalışırsınız.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifi
kapsamında süre uzatımına tabi olacak limanların bir
kısmı da Devlet Demiryollarına aittir. Günümüz itibarıyla
Devlet Demiryollarının 7 limanından sadece 2si Genel Müdürlük
tarafından işletilmektedir. Diğerleri hangi şirketler
tarafından işletiliyor bir bakalım: İskenderun Limanı,
Limak; Mersin Limanı, PSA-Akfen Ortak Girişim Grubu; Samsun
Limanı, Ceynak; Bandırma Limanı, Çelebi; Derince Limanı,
Safi şirketleri tarafından işletiliyor. Bu limanların
işletme süreleri Derince Limanı dışında kalan
diğerleri için otuz altı, Derince Limanı için otuz dokuz
yıldır. Tabii, biz bu sözleşmelerin yerli firmalarla
yapıldığını düşünüyoruz. Sonra bir
bakıyoruz, Mersin Limanı örneğinde olduğu gibi,
karşımıza Avustralya menşeli uluslararası bir fon
çıkıyor. Sonra bir bakıyoruz, Antalya Limanı örneğinde
olduğu gibi, karşımıza Katar çıkıyor. Nasıl
mı? Hisse satışı yoluyla. Antalya Limanının
işletme hakkı 2028 yılına kadar Global Yatırım
Holdinge devredilmişti ancak Global Yatırımın liman
iştiraki Global Ports, Antalya Limanının işletme
hakkını 140 milyon dolar karşılığında
Katarlı QTerminalse satmıştır. Bu teklifin kanunlaşmasıyla,
Katarlı şirketin limanı kullanım süresi 2047
yılına kadar uzatılacaktır. Katar, bu limana yatırdığı
140 milyon doları 2047 yılına kadar katar katar
katlayacaktır.
Bir soru daha sormak istiyorum: Limanların
işletim süresini kırk dokuz yıla uzattınız. Ülkede
ekonomik bir istikrar yok, ekonomi deneme tahtası gibi. Hadi bu liman
işletmeleri hisselerini yabancı şirketlere satmaya başlarsa
liman işletmeleri, limanlar millî güvenlik sorunu hâline gelmeyecek midir?
Bunun önüne nasıl geçeceksiniz? Bir erken seçim kararı
alınmadığı sürece seçimler 2023 Haziran ayında
yapılacaktır, bu durumda liman sözleşmelerinin bitiş süresi
1997 yılında özelleştirilenler için 2027 yılında sona
erecektir. Normal zamanda yapılacak seçimden sonra dahi sözleşme
süresinin bitmesine en az dört yıl kalacak liman işletmeleri için
kırk dokuz yıllığına süre uzatılması için
neden bu kadar acele ediyorsunuz? Aslında belli, dışarıdan
sıcak para girişi yapmak lazım. Vakti gelmeden gelecek
hükûmetlerin kasasına, gelecek nesillerimizin varlıklarına el
atıyorsunuz, Günü kurtaralım, yarın ne olursa olsun. bugün,
Şevki Yılmazın söylediği gibi.
Bu arada, sizin 2023 yılına ilişkin
hedefleriniz yok muydu? Daha süre var, iktidarda kalabiliyorsanız yeni
sözleşmeleri kuralları dâhilinde siz imzalayın; yok,
kalamayacaksanız yeni iktidarın işine karışmayın,
biraz siyasi etiğe uygun davranın. Bizim iktidarımızda bu
limanlarla ilgili sözleşmelerinizi tek tek gözden geçireceğiz,
oluşan kamu zararının da kimin imzası varsa onlardan
hesabını soracağız.
Değerli milletvekilleri, bir başka maddeye
geçelim, 6ncı madde. Bu maddeyle, kapatılan Etibank, TEK, Türkiye
Elektrik Üretim İletim AŞ ve özelleştirilen elektrik
dağıtım şirketleri adına tapuda tescil edilmiş
olan mülk ve tesislerin faaliyet alanlarına göre TEİAŞ veya
TEDAŞa bedelsiz devredilmesi, devir işlemlerinin harç ve döner
sermaye hizmet bedelinden muaf tutulması öngörülmektedir.
Önce TEİAŞ ve TEDAŞın
yapısına bir bakalım. TEİAŞ, 3 Temmuz 2021 tarihli
Resmî Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı
doğrultusunda halka arz yöntemiyle özelleştirme kapsamına
alınmıştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
tarafından halka arza yönelik hazırlık işlemleri
başlatıldı. Bu işlemler plana göre 31 Aralık 2022de
tamamlanacak.
TEDAŞ ise uhdesinde bulunan tüm
dağıtım şirketleri özel sektöre devredilen ve zararı
her yıl artan bir kuruluş. Kurumun 2017 zararı 216 milyon lira,
2018 zararı 42 milyon lira, 2019 zararı 389 milyon lira, 2020
zararı kesinlikle bundan daha fazla olacak. TEDAŞ bu kadar zarar
etmek zorunda mı? Değil çünkü TEDAŞ özelleştirmesi
sırasında dağıtım şirketlerinin hakları
kadar TEDAŞın hakları da sözleşmeyle kayıt
altına alınmıştır. Ancak mülkiyeti TEDAŞa ait
olan trafo merkezleri, aydınlatma, nakil direkleri ile diğer
taşınmazların kiralanması hususu TEDAŞ lehine iken
elektrik dağıtım firmaları bu taşınmazları
kira elde etmek için kullanmıştır. Yine, TEDAŞ,
Dağıtım Sistemi Gelirlerinin Düzenlenmesi Hakkındaki
Tebliğle reklam gelirlerinden de dağıtım şirketleri lehine
vazgeçmiştir.
Hâl böyle iken bir yandan halka arz yoluyla
özelleştirme kararı alınan TEİAŞın değerini
artırmak, kanuni haklarını bile dağıtım
şirketine devreden TEDAŞın zararlarını perdelemek,
bilançosunu düzeltmek adına kamu uhdesinde bulunan mülk ve tesisleri
bedelsiz olarak bu 2 kuruma devretmek istiyorsunuz.
Bakınız, Etibankın denize
sıfır noktalarda tesisleri yanı sıra maden sahaları da
bulunmaktadır. Etibankın, TEKin ve kanun teklifinde mülkleri
bedelsiz devredilecek mülga kurumların tapuda tescil edilmiş mülk ve
tesislerinin ne olduğunu biliyor muyuz? Bu bilgiler kamuoyuna
açıklanmadan önce devir işlemi gerçekleşirse TELEKOM
özelleştirmesi örneğinde olduğu gibi büyük kamu zararı
oluşması ihtimal dâhilindedir ki siz bunu ustalıkla
yapıyorsunuz. Tabii ki devlete ait yerlerden tahsis yoluyla istifade
edilmesine karşı değiliz ama icraatınız ortadayken bu
yerlerin yok pahasına satılmasına gönlümüz razı değil.
Değerli milletvekilleri, gelelim meşhur
stokçulukla mücadeleyi içeren 7nci maddeye. Hepimiz buradaydık; 16 Nisan
2020'de Covid-19 şartları göz önünde bulundurularak Meclisten bir
yasa geçirilmişti. Özellikle Covid-19'u bahane eden bazı
fırsatçılar maske, temizlik ürünleri, dezenfektan gibi ürünleri neredeyse
karaborsada satar hâle gelmiş ve bir önlem alınması
zorunluluğu doğmuştu. İşte, 7244 sayılı
Kanun bu dönemde çıkarılmış, 6585 sayılı
Perakende Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna bir ekleme yapılarak
fahiş fiyat artışı ve stokçuluğa ilişkin yasal
düzenleme yapılmıştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Ve sonra, 28
Mayıs 2020'de Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu Yönetmeliği
yayınlandı. Arkasından da yaptığınız
mücadelede ne kadar kararlı olduğunuzu gösteren haberler ardı
ardına çıkmaya başladı: "Hükûmet
fırsatçılara izin vermiyor." "Zam üstüne zam yapanlara ceza
yağdı. Yani elimizde bir kanun, bir yönetmelik ve
fırsatçılara izin vermeyen müfettişlerimiz var ama stokçular
soframızın tadını kaçırdı; inanırsanız.
O zaman, ya kanunun gereği yerine getirilmedi ya yönetmeliğe uygun
davranılmadı ya müfettişleriniz gereğini yapmadı ya da
siz bu işi beceremediniz.
Konuşmamın başında da
belirttiğim gibi Goebbels iyi bir propaganda ustasıydı,
düşmanı dışarıda arayarak büyük yalanlar
söylenilmesini tavsiye ederdi. Bu tavsiye tanıdık geldi değil
mi? Aynaya bakmayı bilmeyenler suçu dışarıda
ararmış, aynı ekonomiyi bilmeyenlerin yaptığı
gibi.
Görüştüğümüz kanun teklifiyle üretici,
tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Sayın
Başkan, yirmi dakika konuşacağım
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Öztürk.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Son söz olarak
şunu söyleyeyim: Kötü yönetim sebep, fiyat artışı sonuçtur.
Yeni yılın ilk dakikası itibarıyla en hayati ürünlere gelen
zamlar sonucu stokçu tarifi değişmiştir. Dolar düşerken
akaryakıt fiyatını artıran, dolar düşerken
elektriğe zam yapan, dolar düşerken doğal gaza zam yapan kimse,
vergileri, harçları artıran kimse stokçu da odur. Milletin de bu
stokçulara tahammülü kalmamıştır
BAŞKAN Sayın Öztürk, teşekkür
ediyoruz.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla)
ve kanun maddesine
benzer şekilde stokçulara cezasını sandıkta kesecektir,
keseceği ceza da sizin makyajınıza benzemez. Milletinin
ahını alan, milletin hakkına göz diken, milletin
tokadını yiyen bir daha da iflah olmaz. Millet dört gözle
sandığı beklemektedir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
Antalya Milletvekili Sayın Abdurrahman Başkan.
Buyurun Sayın Başkan. (MHP ve AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya)
Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin değerli milletvekilleri;
görüşmekte olduğumuz kanun teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi
Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce
heyetinizi ve televizyonları başında bizi izleyen büyük Türk
milletini saygıyla selamlıyor, 2022 yılının ülkemiz ve
milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Değerli Başkan, kıymetli
milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce, 24 Haziran Seçim
Beyannamemizde Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli
Beyefendi tarafından kamuoyuna ilan edilen ve 27nci Yasama Döneminde
başlıca taahhütlerimiz arasında yer alan asgari ücretten vergi
alınmaması sözümüzü, Cumhur İttifakı olarak yerine
getirmiş olmamızdan mutluluk duyuyor, bu konuda emeği geçen
herkese teşekkür ediyorum.
Kıymetli milletvekilleri,
hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri olan enerji
arzı alanında birçok yeniliğe şahitlik ettiğimiz bir
dönemden geçmekteyiz. Güneş, rüzgâr, jeotermal, biyogaz gibi yenilenebilir
enerji kaynaklarının kurulu gücünde büyük bir gelişme kaydeden
ülkemiz, enerji arzının güvenliğini ve sürdürülebilirliğini
sağlamak için daha çok yerli, daha çok yenilenebilir şiarıyla
çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bu
kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim
tesislerinin yerli aksam desteklerinden faydalanabilmesiyle ülkemizin yerli
aksam kapasitesinin artırılması son derece önem arz etmektedir.
Yenilenebilir enerji önemini artırmış, alternatif enerji
kaynakları devletlerin AR-GE çalışmalarında önemli
konulardan biri hâline gelmiştir; Türkiye de bu ciddiyetle konuya
eğilmiş ve çalışmalarına hız vermiştir. Yerli
imkânlarımızla gerçekleştirilen elektrik üretimimizin
yaklaşık olarak yarısı yenilenebilir enerji
kaynaklarından elde edilmiştir.
2021 yılının son çeyreği
itibarıyla yenilenebilir enerjiyle üretilen elektrik enerjisi
kaynaklarımızın yüzde 13ünü hidroelektrik, yüzde 9unu rüzgâr,
yüzde 2sini güneş, yüzde 3ünü jeotermal ve yüzde 2sini de biyokütle
enerjisi oluşturmaktadır. 2021 yılı Aralık ayı
itibarıyla, Türkiyenin elektrik enerjisi kurulu gücü 99.384 megavat olup
bu kurulu gücün 31.481 megavatını hidrolik enerjiye, 11.336
megavatını yerli kömüre, 10.429 megavatını rüzgâr
enerjisine, 1.648 megavatını jeotermal enerjiye, 1.921
megavatını biyokütle enerjisine ve atık ısıya, 7.774
megavatını ise güneş enerjisine dayalı üretim tesisleri
oluşturmaktadır.
2021 Aralık ayında, yenilenebilir
kaynaklara dayalı üretim tesislerinin kurulu gücünün toplam kurulu güce
oranı yüzde 51,64e, yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim
tesislerinin kurulu gücünün toplam kurulu güce oranı ise yüzde 64,98e
ulaşmıştır. Ayrıca, 2021 yılı Ekim sonu
itibarıyla 275,72 milyar kilovat olan elektrik üretimimiz içerisinde
yenilenebilir kaynaklı üretim miktarı 94,60 milyar kilovat olup
toplam üretim içerisindeki payı yüzde 34,32dir. Yerli ve yenilenebilir
kaynaklı toplam üretim miktarı ise 136,25 milyar kilovat olup toplam
üretim içerisindeki payı ise yüzde 49dur.
Enerji çeşitliliğinin
artırılması noktasında yerli kömür de son derece önemli bir
yere sahiptir. Yerli kömür, enerji piyasasında petrol ve doğal gaza
olan bağımlılığı azaltan, enerjide dışa
bağımlılığı minimum seviyeye düşüren,
böylelikle, ekonomimize de ciddi katkılar sunan -istihdam dâhil- bir
enerji kaynağı olarak öne çıkmaktadır. 2021 yılı
Aralık ayı itibarıyla kömür kaynaklı elektrik kurulu gücü
20,329 megavata yükselmiştir.
Enerjide dışa
bağımlılığı olan ve
bağımlılık göz önüne alındığında, Orta
Doğu, Orta Asya, Afrika, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve diğer
potansiyel kaynaklardan sürdürülebilir şekilde doğal gaz temin
edilmesi çalışmalarının artarak devam etmesi, takdir
ettiğimiz hususların başında gelmektedir.
Kıymetli milletvekilleri, Değerli
Başkan; ülkemizde faaliyet gösteren 5 adet rafineri bulunmakta olup
bunlardan 4ü TÜPRAŞın İzmit, İzmir, Kırıkkale
ve Batmanda bulunan rafinerileri, 5incisi ise STAR Rafinerisinin
İzmirde bulunan rafinerisidir.
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG)
Piyasası 2020 Yılı Sektör Raporuna göre ülkemizde 2020
yılında toplam 3 milyon 686 bin ton LPG satışı
gerçekleştirilmiş olup aynı dönemde rafineriler tarafından
970.360 ton LPG üretimi gerçekleştirilmiştir. Böylece, ülkemizde
piyasaya arz edilen LPGnin yaklaşık dörtte 1i yurt içinde üretim
yapan rafineriler tarafından sağlanmıştır.
Rafineriler, LPG piyasası kapsamında LPG üretim faaliyeti yapmakta
olup Nisan 2021 itibarıyla TÜPRAŞın toplam üretim kapasitesi
yaklaşık 1 milyon ton, LPG depolama kapasitesi de yaklaşık
75 bin ton; STAR Rafineri AŞnin toplam LPG kapasitesi yaklaşık
300 bin ton, toplam depolama kapasitesi ise 17 bin tondur.
LPG, bir enerji kaynağı olarak önemli yere
sahip olmakla beraber aynı zamanda hem petrokimya sektöründe ham madde
olarak hem de kimyasal özellikleri nedeniyle birçok alanda
kullanılmaktadır. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu
kapsamındaki işletme lisansı sahipleri de LPG ithal edebilmekte
olup ülkemizde petrokimya işleme lisansı sahibi ve aktif olarak
faaliyette bulunan tek firma olan PETKİM yıllık olarak
yaklaşık 2 milyon ton üretim kapasitesine sahiptir. Ayrıca,
petrokimya sektörüne yapılacak yeni yatırımlar yoluyla ülkemizde
petrokimya üretim kapasitesinin artacağı da bilinmektedir. Ceyhan,
bunun için en iyi örneklerden bir tanesidir. Gerek rafineriler gerek
petrokimyayı işleme lisans sahipleri tarafından yürütülen
faaliyetler kapsamında LPG depolama kapasitesine ihtiyaç duyulduğu
bilinmekte olup bahse konu depolama ihtiyacının hizmet
alımı yoluyla da karşılanabilmesini teminen, 5307
sayılı Kanunda mevcut durumda sadece
dağıtıcıların veya kullanıcıların stok
ihtiyaçlarının karşılanmasıyla sınırlı
olan depolama tanımına piyasa faaliyetlerinde bulunanlar ve
rafinericiler de dâhil edilerek depolama tanımı
genişletilmektedir. Ayrıca, petrol ve LPG piyasaları farklı
kanunlarla düzenlemiş olsa da piyasa işleyişi
açısından benzer özelliklere sahiptir. Bununla birlikte, çoğu
zaman, aynı tesiste, aynı gerçek ve tüzel kişiler
tarafından akaryakıt bayilik ve otogaz bayilikleri ayrı
lisanslar kapsamında birlikte yürütülebilmektedir. Akaryakıt
piyasasında lisans alıp değişik yol ve yöntemlerle
kaçakçılık faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler
tespit edilerek cezasız kalmayacak, hakkaniyet içerisinde ticaretini
gerçekleştiren lisanslı tüzel ve gerçek kişiler kanunlar
çerçevesinde de korunacaktır.
Türk Ticaret Kanunu'nun mevcut tarihi ve
numarası işlenerek güncelleme yapıldığı, bu
nedenle, Kanuna eklenen fıkrayla petrol piyasası mevzuatı ile
LPG piyasası mevzuatının uyumlaştırılması
hedeflenmekte. 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında kesinleşmiş
mahkûmiyet kararı olanların lisans almasının da önlenmesi
sağlanacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; daha önce Komisyon toplantılarımızda ve Genel
Kurulda ifade ettiğim Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bünyesinde
elektrik ve doğal gaz faaliyetleriyle ilişkilendirilen iş
modelleri ve teknolojideki gelişmelerin izlenmesi ve gerekli
düzenlemelerin yapılması, ayrıca, araştırma ve
geliştirme ile yenilik alanlarının tespiti ve bu alandaki
çalışmaların hızlandırılması temennimizdi.
Bu temennimizin hızlı bir şekilde karşılık
bulduğu ve enerji depolama tesisleri ve elektrik şarj
istasyonları için Enerji Bakanlığı koordinasyonu
kapsamında diğer ilgili kurumlarla birlikte gerek teknik konularda
gerekse mevzuat altyapısına ilişkin çalışmaların
nihai aşamaya gelmesi son derece sevindirici bir gelişmedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
dünya ticaretinin farklı boyut kazandığı ve lojistik
taşımacılığın her geçen gün öneminin
arttığı bu hızlı değişim sürecinde
oluşan fırsatları değerlendirme kabiliyeti olan ülkeler,
gelecekte dünya ticaretinde söz sahibi olacaklardır. Bu kapsamda, liman
işletmelerimizin, işletme yatırımlarının
hızla değişen, büyüyen ticaret kapasitesine karşı
hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Küresel dış
ticaret istatistikleri tedarikin ve lojistiğin yüzde 90ının
deniz yoluyla gerçekleştiğini göstermektedir. Bu bağlamda,
ekonomik bir büyümenin ögelerinden olan dış ticaret ve lojistik
alanlarında olduğu kadar tedarik zincirlerinde de önemli
değişimler ve gelişmeler olduğu, liman
performanslarının yeni yatırımlarla birlikte küresel
tedarikte çok önemli bir manivela ve enstrüman olarak
kullanıldığı unutulmamalıdır. Baştan sona
değişen tedarik zincirlerinin yeniden yapılanmasında deniz
yolu taşımacılığının ve limanların
öneminin artmış olduğu, bu kapsamda, Türkiye ekonomisine
katkı sağlayacak, dış ticarette ülkemizin rekabet gücünü
geliştirecek, ekonomik büyüme ve kalkınmayı
hızlandıracak yatırımların geliştirilmesi
önemlidir.
Sayın Başkan, kıymetli
milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz bu teklifle, son zamanlarda
gündem olan stokçuluk konusunda düzenlemeler yapılmakta ve stokçuluk
cezalarının miktarında bir değişikliğe gidilerek
caydırıcılığının artırılması
sağlanmaktadır. Stok konusunun suistimale çok açık bir konu olduğu
ve firmalar açısından ciddi sıkıntılar
yaratabileceği, stokçulukla mücadele adı altında yürütülen
faaliyetlerin sanayicinin ve üreticinin mağdur olmasına neden
olabileceği açıktır. Yapılacak bu düzenlemeyle,
mağduriyetin ortadan kaldırılması adına,
işletmelerin, ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını
karşılamak ve üretimin kesintiye uğramadan devamlılığını
sağlamak amacıyla bulundurdukları ham madde, yarı mamul
veya varlıklar için kullanılan stok tanımı ile piyasa
bozucu gibi bir davranış biçimi olan stokçuluk kavramının
birbirine karıştırılmaması gerektiğini burada
önemle ifade etmek istiyorum. Dolayısıyla, ticaretin doğası
gereği olması gereken miktarda bulundurulan stokların veya
stoklanması gereken ürünlerin düzenlemenin kapsamında
olmadığını; denetim elemanları, müfettişler
tarafından stokçuluğa yönelik sürdürülen denetimlerin titizlikle
yürütüldüğünü ve ticaretin olağan akışına uygun
şekilde işletmelerin bulundurduğu mevcut stokların denetim
kapsamına alınmayarak, serbest piyasa koşullarına müdahale
edilmeden, arz-talep dengesi korunarak yalnızca piyasada darlık
yaratan stokçuluk faaliyetlerinin denetim ve inceleme kapsamında yer
aldığını ifade etmek istiyorum.
Stokçuluğa dair idari para cezasının
artırılmasıyla birlikte, stokçuluk faaliyetinde bulunanlar
hakkında yaptırımların
ağırlaştırılarak cezanın etkinliğinin ve
caydırıcılığının sağlanması
amaçlanmaktadır. Yaşanan pandemi ve iklim
değişikliğiyle gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin
arzında dünya genelinde bir kriz yaşandığı ve Türkiye
gibi gelişmekte olan ekonomilerin bu tür olumsuz değişimleri
daha sert hissettiği bir gerçekliktir. Bu nedenle toptancı hallerinde
işlem gören sebze ve meyve ürünlerin ekseriyetinin çabuk bozulabilir ürün
niteliğinde olmasına bağlı olarak, bu ürün
gruplarının işin doğası gereği stokçuluğa
imkân vermediği gerçeğinin göz önünde bulundurulması gerekir.
Bir diğer husussa lisanslı depoculuk faaliyetlerinin
tamamının devletin gözetimi ve denetiminde olduğu, burada
depolanan ürünlerin kayıtlı ve izlenebilir olmasının
yanı sıra depodaki ürünlerin piyasadaki işlem hacmini ve
dolayısıyla fiyat hareketlerini etkilemediğini de ifade etmek
istiyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar
Kanunu kapsamında tacirler, mensubu oldukları oda ve borsalara; oda
ve borsalar ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine aidat ödeme yükümlülüğü
altındadırlar. Oda ve borsalar ile Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği bakımından kanundan kaynaklı kamusal gelir olan bu
aidatın süresinde tahsil edilmemesi yöneticiler açısından bir
hukuki sorumluluğa yol açabilecektir. Pandeminin de etkisiyle oda ve
borsaların üyelerden olan alacakları nedeniyle icra takibi
yapması taciri zor durumda bırakmaktadır. Bu düzenleme
yasalaştığı takdirde odalar ve borsaların üyelerden
alacakları için 31/12/2023 tarihine kadar icra takibi
yapılamayacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; konuşmamın bu bölümünde mensubu olmaktan büyük onur
duyduğum milliyetçi ülkücü hareketin göz bebeği Ülkü Ocakları
konusuna değinmek istiyorum.
Bilindiği üzere, ABD Temsilciler Meclisi, Yunan
kökenli bir milletvekili tarafından 24 Eylül 2021 tarihinde ABD
Temsilciler Meclisinde verilen Ülkü Ocaklarının terörle
iltisakının araştırılmasıyla ilgili
tasarısını kabul etmiştir. PKK-PYD/YPG ve FETÖ başta
olmak üzere, her türlü terör örgütünü destekleyen ve 12 Eylülde Bizim çocuklar
başardı." diyen CIA Başkanı zihniyetindeki ABD
bilmelidir ki ülkücü hareketin geçmişi her zaman alnı açık,
başı dik, vicdanı rahat, yüreği sevgiyle yüklüdür.
Ülkücüler milletin kendilerine ihtiyaç duydukları anlarda ortaya
çıkarak millet ve vatan sevgisinin sınavını her zaman en
çetin şekilde vermişlerdir. Unutulmamalıdır ki Ülkü
Ocakları maziden atiye bir sevdadır. Ülkü Ocaklarından terörist
çıkmaz, Ülkü Ocaklarından Aziz Sancarlar, Arif Nihat Asyalar
çıkar. Ülkü Ocaklarının Odak
Değerli milletvekilleri, konuşmama son
verirken bundan tam elli dört yıl önce, soğuk bir kış günü,
henüz 22 yaşında gencecik bir fidanken Ankarada
kaldığı yurdun kantininde silahla vurularak şehit edilen
ilk şehidimiz Osmaniyeli Ruhi Kılıçkıran ağabeyimizi
ve ondan on yıl sonra 2 Ocak 1978de Antalya İl
Başkanlığımızdan çıkarken şehit edilen
ülküdaşımız Mustafa Balıkçıyı rahmetle ve duayla
anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun diyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına söz talep eden İstanbul Milletvekili Sayın Ali
Kenanoğlu.
Buyurun Sayın Kenanoğlu. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA ALİ KENANOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Bu yasanın, esasında, özünü
oluşturan, limanların ihalesiz kiraya verilmesi maddesi, bundan önce,
aralık ayında görüşmüş olduğumuz elektrik
faturalarından TRT payının çıkarılması
adıyla adlandırılan -esasında bir ismi yoktu yasanın
ama bu isimle adlandırılan- yasanın 16ncı maddesindeydi.
Tabii, o, çekildi o zaman. Yani kanunu geçiremeyeceklerini, bir bütün olarak
kanunu geçiremeyeceklerini anladı iktidar burada ve maddeyi çekerek
tekrardan, daha kanunun tümü bitmeden Komisyona geri getirdi.
Şimdi, bununla birlikte, o zaman, bunu
elektrikteki TRT payının kaldırılması şeklinde
bir güzellemeyle sunmuştu; şimdiyse stokçuları
cezalandırma güzellemesiyle, süslemesiyle bu kanunu önümüze getiriyor.
Şimdi, bu kanunun esasında 2 tane önemli
maddesi var: Biri, limanlar meselesi; diğeri de bu TEİAŞa
devredilecek araziler meselesi. Bu konularda görüşlerimizi
aktaracağız.
Şimdi, bir defa, yasanın Anayasa'ya
aykırılık yönü burada da tartışıldı,
konuşuldu, Komisyonda da görüşüldü fakat hani, burada da ifade
edildi, sayısal çoğunluğu demokrasinin gereği olarak ifade
ediyor bazen arkadaşlar, hatipler böyle de dile getirdiler; sayısal
çoğunluk olmak yani belirli bir sayı üstünlüğüne sahip olmak
demokrasinin gereği filan değildir, demokrasi bu da değildir
zaten. Demokrasiyi sadece sandık, demokrasiyi sadece oy, demokrasiyi
sadece el kaldırmak üzerine kurulu bir şey olarak
düşünüyorsanız vay hâlinize! Yani sizin demokrasi
anlayışınız da demokratlığınız da zaten
oradan belli oluyor yani ölçütünüz belli oluyor. Demokrasinin ve demokrat
olmanın çok daha farklı kuralları vardır ve bunların
içerisinde birincisi de yani bunların içerisinde önemli olanlardan bir
tanesi de yaptığınız işin kendi Anayasanıza
uygun olup olmaması meselesidir yani Sayısal çoğunluğum
var; Anayasa'ya uyar, uymaz
meselesiyle siz bunu
açıklayamazsınız. Şimdi, önce,
yaptığınız Anayasa'ya uymuyorsanız
Çoğunluğum var. ve burada da Demokrasi var. diyemezsiniz, daha
birinci kuralını ihlal etmiş oluyorsunuz siz.
Bir taraftan sadece Anayasa'ya
aykırılık meselesi değil, diğer taraftan da
kapitalizmin kendi kurallarına bile aykırılık var bu
kanunun kendisinde. Yani limanların ihalesini çıkarıyorsunuz
yirmi beş yıllığına, o dönemde insanlar, firmalar,
şirketler o sözleşme şartları gereğince ihaleye girip
girmemeye karar veriyorlar, teklif verip vermemeye karar veriyorlar. Belki siz
kırk dokuz yıllığına deseydiniz şirketler ona
göre değerlendirme yapacaklardı, ona göre fiyat vereceklerdi ya da
ihaleye girip girmeme kararı vereceklerdi. Kapitalizmin en basit kurallarını
bile yok sayan bir tutum sergiliyorsunuz. Yani bu anlamıyla siz bu
limanları yirmi beş yıllığına o günün
şartlarında ihaleye çıkarıyorsunuz, firmalar alıyor,
arkasından diyorsunuz ki: Ben bunu kırk dokuz yıla çıkaracağım.
Şimdi, bu nereden icap etti ve nasıl böyle bir sonuca gelindi? Esas
mesele bu zaten, hani bu limanlar meselesi. Bu kanunun tamamının
gerekçesi de bu zaten, bu kanunun gelişinin nedeni de bu zaten, başka
bir şey değil, diğer maddeler değil yani.
Şimdi, burada Kanadalı firma, 2021in
başında burayı işleten firmadan devralıyor, yani
hisselerini devralıyor ve 140 milyon dolar veriyor. Süresinin
dolmasına da altı yedi yıl kalmış. Şimdi,
altı yedi yıl kalan bir işe 140 milyon doları niye ödüyor
Kanadalı firma? Demek ki siz ona ta o zaman o sözü vermişsiniz: Sen
hele bir al, biz bunu kırk dokuz yıla çıkarırız.
demişsiniz. Şimdi de anladınız ki; Ya, olur olmaz, bizim
küçük ortak yine çıkar Yarın seçim var. der -hani çok
güvenemiyorsunuz çünkü daha önce çok demiş bunu- aman ha, ne olur ne
olmaz, bir seçim meçim olur da bizim verdiğimiz sözleri
başımıza çorap örer, dolayısıyla bu sözün
gereğini yerine getirelim ve bu kanunu bir an önce çıkaralım.
derdi içerisindesiniz. Dolayısıyla şimdi, bu kanunu getirerek
limanları kırk dokuz yıla kadar uzatıyorsunuz, bunu
uzatırken de herhangi bir ihale yapmadan sadece kiralama yöntemiyle, süre
uzatımıyla yapıyorsunuz. Tabii, diğer kanunlarda
olduğu gibi, bu kanunda da 9 tane madde var, 7 tane kanunda
değişiklik öngörüyor, işin bir de bu tarafı var. Torba
kanun mantığının şeyi de bu; zaten 2 tanesi yürürlük
maddesi, neredeyse her madde farklı bir kanunu ilgilendiriyor; ne
Anayasaya uygunluk açısından inceleniyor ne de diğer
komisyonlarla, ihtisas komisyonlarıyla ilgisi var mı yok mu, buna da
bakılmıyor.
Şimdi, bu durum içerisinde bu limanlar meselesi
son derece önemli. Mersin Limanıyla ilgili ortaya atılan
iddiaları biliyorsunuz. Bu iddialarda, tümüyle bu limanların
uyuşturucu trafiği içerisinde uluslararası anlamda da
kullanıldığına yönelik ciddi iddialar da var. Şimdi,
bu iddialar araştırılabiliyor mu? Bunlar da
araştırılamıyor. Niye araştırılamıyor?
En başta, buraları işleten firmalar yerli firmalar değil,
yabancı firmalar. Biz o yüzden diyoruz ki: Bütün limanlar kamu eliyle işletilmeli,
kamu tarafından işletilmeli. Siz bunları böyle yabancı
şirketlere, yabancı firmalara verirseniz, sonucunun nelere yol
açacağını da hesap edemezsiniz ve bir
bakmışsınız ki sizin ülkeniz kara para trafiğinin,
uyuşturucu trafiğinin ana merkez noktası hâline gelmiş olur
ve ondan sonra da böyle gri listelere alınırsınız.
Burada, tabii, dört ay içerisinde başvurursa
eğer firmalar yani bu kanun çıktıktan sonra dört ay içerisinde
başvurursa 2067ye kadar kullanma hakkını elde edecekler yani
kırk dokuz yılına uzattıkları zaman. Şimdi, 2067
-hani herkese Allah uzun ömür versin de- hani birçoğumuzun belki de
göremeyeceği bir tarih; çoluğumuzun çocuğumuzun geleceğini,
onların vereceği kararları da ipotek altına almış
oluyoruz. Hani, Meclisin iradesini yok sayıyoruz; bizden sonraki Meclis,
bizden sonraki iktidar, bizden sonraki Hükûmet, hani sizden sonra gelecek
olanların tümünün iradesini yok saydığınız gibi,
aslında kendi çocuklarımızın geleceğiyle ilgili,
onların verecekleri kararları da şimdiden verip onları da
ipotek altına almış oluyoruz. Ve 2067ye kadar kullanma
imkânına sahip olacaklar bunlar bu vesileyle.
Şimdi, diğer mesele,
TEİAŞ'ın özelleştirilmesi meselesi gündemde, bu kapsama
alındı. Bu, TEİAŞ'ın özelleştirilmesi
esnasında onun elini güçlendirmek, varlıklarını güçlendirmek
amacıyla olsa gerek. Burada bir madde ekleniyor ve arazilerin,
Etibank'ın, TEKin, TEÜAŞın, daha önceki
özelleştirilmiş kurumların elinde kalan arazilerin
TEİAŞ'a devri öngörülüyor.
Şimdi, bunu yaparken Komisyonda şöyle
savundular: Hani her şeye bir güzelleme yapılıyor ya,
stokçulara ceza deniliyor ya bu kanunla ilgili de orada da Ya, bizim o
özelleştirmeler esnasında elektrik direklerinin etrafındaki
alanlar var, bu elektrik direklerinin etrafındaki alanların devrini
öngörüyoruz, bunu sağlayacağız bu vesileyle. denildi.
Şimdi, tabii, bu, işin göstermelik sunumu
ama diğer tarafta Etibank'ın elinde bulunan deniz kenarındaki
paha biçilmez araziler var, bunlar da devrediliyor. Ve Etibank'ın maden
işletmeleri maden sahaları var, bunlar da devrediliyor. Bütün bunların
hepsi gölgede bırakılıyor, bunların hepsi kenara konuluyor,
bütünüyle mesele Elektrik direklerinin bulunduğu alanın
etrafındaki yerler var, biz bunları devredeceğiz.e getiriliyor.
Buradan da bir savunma mekanizması, bir algı oluşturularak bu
ortaya atılıyor ancak TEİAŞ'ın özelleştirme
kapsamına alındığını ve buradan Katar'la, Suudi
Arabistan'la geliştirilen ilişkiler çerçevesinde buralara yönelik bu
kurumun da peşkeş çekileceği yönünde iddialar var tabii ki.
Bütün bunlar iddia kapsamında ama Hadi gelin, şu iddiaları
araştıralım. dediğimiz zaman da her şeyin üstü
kapatılıyor, örtülüyor ve hiçbir şekilde bir
araştırmaya tabi tutulmadan da ortadan kaldırılıyor.
Şimdi, bu kanun teklifi bir taraftan da stokçuların
cezalandırılması olarak sunuldu ve bu şekliyle sanki ekonomik krize, fiyat
artışına stokçular, stokçuluk
yapan firmalar sebep oluyormuş gibi, onların yüzünden ekonomi bu
hâldeymiş gibi sunularak bu madde de böyle güzellemeyle getirildi ve Biz
stokçulukla mücadele edeceğiz, stokçuluk yapan firmaları
cezalandıracağız; fiyat artışına neden olan
firmaları, marketleri, şirketleri böylelikle
cezalandıracağız. dediler. Şimdi, tabii, stokçuluk ile
depoculuğu birbirinden nasıl ayırt edeceksiniz? Çünkü
geçmişte soğan, patates depolayan, mevsim şartları
gereğince, işte, dağıtım imkânı gereğince,
ulaştırma imkânı gereğince belli bir süre depolarında
tutmak zorunda kaldıkları ürünlerden kaynaklı olarak insanlara
cezalar kesildi yani bu depolar yasal, üstelik devlet güvencesinde olan
depolardı. Bu depolardaki bulunan ürünleri bulunduran insanlara,
işletmelere çiftçilere, firmalara cezalar kesildi. Şimdi, buradan
niye kesildi o cezalar? Esasında bu cezaları kesenler de
biliyorlardı, bu talimatı verenler de biliyorlardı bu işin
böyle olmadığını, o işin bir stokçuluk
olmadığını onlar da biliyorlardı ama içinde
oldukları vahim durumu, bu ekonomik gidişatı, bu kötü durumu
izah etme ihtiyaçları var kamuoyuna. Hani, kendilerince kendi
yandaşlarına ya da bir bütün olarak vatandaşa izah etme
ihtiyaçları var. Bu izahatı nereden kuruyorlar? Bu izahatı tam
da buradan kuruyorlar. Aslında bizim politikalarımızda bir
sıkıntı yok, aslında bütün bu zamların sebebi biz
değiliz, aha da bu stokçular. diye insanlara gereksiz yere hiç hak
etmedikleri hâlde birçok ceza kesildi. Şimdi, bu yasa da bununla ilgili
bir şey ama görüyoruz ki dün Cumhurbaşkanı, AKP Genel
Başkanı yaptığı açıklamalarda -bugüne kadar
marketleri suçluyordu ya hani; çok sayıda bu zincir marketlerin fiyat
artışından kaynaklı olarak ülkenin bu hâlde olduğunu,
ürünlerin bu hâlde olduğunu söylüyordu. Dün kısmen bu konuda geri
adım atmış, öyle gözüküyor. Çünkü hani, zaten zamları
yaptılar, elde edecekleri siyasetin gereği olan işleri
yaptılar, şimdi bundan sonra iş biraz daha olayı başka
türlü boyutlara çekmeye kaldı. Şimdi, artışlarla ilgili
daha önceden marketleri suçlayan AKP Genel Başkanı Market
fiyatlarındaki artışın bir kısmının
kaynağı küresel fiyatlardandır. demeye başladı. Hiç
şüphesiz, fiyat artışları ülkemize mahsus değildir,
başka yerlerde de oluyor. dedi. Gelişmiş ve gelişmekte
olan ülkelerin tamamı fiyat artışlarıyla karşı
karşıyadır, diğerleri gibi ülkemizin önünde de enflasyon
gerçeği vardır. dedi. Şimdi, bugüne kadar o marketleri
suçlayan, sürekli onları kötü, öcü ilan eden ve artışın
sebebi ilan eden AKP Genel Başkanı, bu sefer farklı şeyler
söylemeye başladı ve bir enflasyon gerçeğini de kabul etti.
Şimdi, kötü ekonomi yönetiminin sebebi stokçular değildir yani sizin
politikalarınız, sizin ekonomi politikalarınız bu kötü ekonominin
ve insanların yaşadıkları mağduriyetlerin sebebidir.
Bu zamları stokçular yapmadı, bu yaşanılan zamların
hiçbiri onlardan kaynaklı değil. Şimdi, bu zamları yapmadan
önce ne yaptınız? Aralık ayında bir bütün olarak şunu
işliyordunuz: Zabıtalarımızı sokağa
süreceğiz, denetlemeye başlayacaklar, bu fiyat artışlarını
kontrol edecekler. İşte, dolar düştü ama bunlar
fiyatlarını düşürmüyorlar; bunlardan hesabını
soracağız. Ya, Zaytung haberi miydi, gerçek miydi bilemedim, bir
haberle karşılaştım; 5 tane zincir market bir araya
gelmişler, Hükûmet hakkında şikâyetçi oluyorlar -hani bir tanesi
CİMERe şikâyet etmişti ya, bunun gibi- diyorlar ki: Ya, dolar
düştü ama elektriğe yüzde 150 zam yapıldı ama doğal
gaza yüzde 25 zam yapıldı ama bütün ulaşıma yüzde 30un
üzerinde zam yapıldı; Türkiyede ne kadar ne varsa hepsine zam
yapıldı, dolar düştüğü hâlde bu zamlar niye
yapılıyor? Yani emin olamadım hakikaten Zaytung haberi miydi
diye ama işin gerçeği böyle arkadaşlar yani siz bir taraftan
marketleri fiyat arttırıyor diye suçluyorsunuz, Bunlar niye fiyat
indirmiyor, dolar düştü? diye davul zurna çalıyorsunuz, Dolar
düştü, bunların fiyatlara yansıması gerekiyor,
yansıması lazım. diyorsunuz ama diğer taraftan da
zammı siz yapıyorsunuz. Yani bunların hiçbirinin fiyatlara
yansımasını bırakın, siz kendiniz buna uymuyorsunuz ve
artırıyorsunuz.
Şimdi, enflasyonu yüzde 36 küsur olarak
açıkladılar ama bunun böyle olmadığını herkes
biliyor zaten. TÜİK'in kendi açıkladığı -yani
TÜİK'in kendi açıkladığı çünkü TÜİK deyince
artık biraz oturup düşünmemiz gerekiyor- artış oranları
var; yani margarinde yüzde 114, unda yüzde 86, tavuk etinde yüzde 86,
ayçiçeği yağında yüzde 76, sütte, yoğurtta yüzde 72-74,
nohutta yüzde 66, salam, sucuk, sosiste yüzde 58-63, mercimekte yüzde 61,
makarnada yüzde 60, dana etinde yüzde 56, toz ve kesme şekerde yüzde
49-55, ekmekte yüzde 54, yumurtada yüzde 47, suda yüzde 34. Şimdi,
baktığınız zaman bütün bu zamların tamamı
enflasyon oranlarının çok çok üstünde. Şimdi, vatandaş
bunlarla besleniyor yani evimize gittiğimiz zaman her birimizin
çarşıdan, pazardan aldığı ürünler bunlar. Bu ürünlerin
hepsinde, tamamında yüzde 50nin üzerinde, yüzde 100lere yakın
artışlar var. Öyleyse enflasyonun gerçek rakamları burada. Yani
sizin o anlattığınız rakamlar değil enflasyon
rakamları, enflasyonun gerçek rakamı burada.
Bir de tabii o gece yapılan zammın tarihi
önemli arkadaşlar, saati önemli, daha doğrusu dakikası. Bir
iktidar düşünün, bir devlet düşünün, bir hükûmet düşünün
vatandaşına kazık atıyor yani vatandaşını
kandırıyor. Yani, gece dakikayı öyle bir ayarlıyor ki bütün
istatistiki veriler açısından 2021e değil, 2022ye sarksın
o veriler diye 2021i bir dakika geçe zam yağmuruna tutuyor ülkeyi.
Şimdi, bu, vatandaşını kandırmaktır, kazık
atmaktır ya, bunun daha ötesi yoktur. Niye? E, çünkü oradan kaynaklı
olarak enflasyon verileri ve birtakım değerler değişecek ve
memuruna, emekline ona göre zam yapacaksın. Şimdi, memuruna, emekline
zam yaptırmamak için de bir bütün olarak baskı altında zaten
tuttun marketleri aralık ayında, işte, o yalanlarla
Fiyatları bunlar artırıyor. diyerek marketlerin
fiyatlarını baskı altında tuttun. Ondan sonra da işte
bütün derdin aslında emeklinin ve memurun alacağı
maaştaymış. Bu maaşların düşük çıkması
için, düşük olması için bütün bu oyunu ve tezgâhı
sergilemiş ve son gece de vatandaşa böyle bir kazık atan bir
uygulama meydana getirmiş.
Şimdi, önceki kanunda TRT payını
kaldırdık elektrik faturalarında. Neye tekabül etti yani bir 100
liralık faturada? Yani 3 lira bile değil yani 3 lira civarında
bir şeye tekabül ediyor. E, sonra ne oldu? Sonrasında olan
şuydu: Yüzde 52 ile 127 arasında zam oldu o gece. Şimdi, o kanun
görüşülürken, ben burada kanunun tümü üzerinde konuşurken şunu
ifade etmiştim: Hani, bu kadar vicdansız olacağınızı
düşünememiştim ve dedim ki bir zam yapmak zorundasınız
herhâlde, anlaşılan bu. O nedenle iki kademeli fatura sistemi
getirmeye çalışıyorsunuz ve bunun için de birinci kademeyi sabit
tutacaksınız yani gariban vatandaşın, yoksul halkın
kullandığı elektrik giderini sabit tutacaksınız,
ikinci kademeye zammı bindireceksiniz, ben böyle demiştim kürsüden.
Yani bu kadar vicdansız olacağınızı
düşünmemiştim ama çıkan sonuç şöyle oldu: Ya, birinci
kademeye yüzde 50nin üzerinde zam yaptınız ya, birinci kademe! Yani
1 kilovatsaat elektrik kullansa bile, 2 kilovatsaat
Yani düğmesini açsa
ona yüzde 50 zam yaptınız.
Şimdi, dedik bunu, iki kademeli fatura
sisteminin bir felaket getireceğini buradan da söyledik ve aynen
yaşandı ve limit olarak 150 kilovatsaat belirlendi. 150 kilovatsaat 4
kişilik ortalama bir ailenin; çamaşır makinesi,
bulaşık makinesi, buzdolabı ve benzeri elektrikli ürünleri
kullanan bir ailenin çok rahatlıkla aşabileceği bir
miktardır. Şimdi, dolayısıyla, evlerimizde
kullandığımız elektrik faturalarının tamamı
yüzde 125 zamlanacak çünkü herkes bunu geçecek yani standart yaşam
içerisinde olan insanların tamamı bu süreyi geçecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ALİ KENANOĞLU (Devamla) 4 kişilik
bir ailenin aylık elektrik faturası ortalama 210 liraymış,
bu artık 370 lira olacak. Kış aylarında İstanbulda
ortalama bir doğal gaz faturası 500 liraya, Ankarada ise 700 liraya
çıkacak bu son zamlarla beraber. Bu da ortalama, rakamların
bunların çok daha üzerinde olduğunu da biliyoruz.
Değerli arkadaşlar, pandemi sürecinde
elektrik tedarik şirketlerine ve onların yan kuruluşları
olan dağıtım şirketlerine indirim
yapıldığını buradan kaç defa ifade ettik, Bu
indirimlerin hiçbiri vatandaşa yansıtılmadı. dedik ama
Hükûmet o indirimleri Bir kısım payını biz ödedik.
şeklinde savunmaya başladı. Bu da doğru değildir.
Orada bu tedarik şirketleri, bu dağıtım şirketleri
pandemi sürecinde çok fazla zarar ediyorlar diye bunlara indirim
yapıldı ve bu da ondan kaynaklıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ KENANOĞLU (Devamla)
Anlayacağınız, indirim sadece şirketlere oluyor,
vatandaşa zam olarak yansıyor.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz talep eden Antalya Milletvekili Sayın Çetin Osman Budak.
Buyurun Sayın Budak. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerine Cumhuriyet Halk
Partisi adına söz almış bulunmaktayım.
Bazı kanunlarda
Yedinci senesine girdi
milletvekilliğim, hiçbir zaman için anlamadım, hangi bazı
kanunlar? Ortaya karışık salata. Bu kanun teklifi yani bu 298
sıra sayılı Kanun Teklifi içinde ülkenin geleceği için,
çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için
çok çok önemli bir madde var. Bu madde, çocuklarımızın
geleceğini, ülkenin sanayisini, ülkenin ihracatını, ülkenin
gelişmişliğini engelleyecek bir kanun maddesi biraz sonra onun
detaylarına değineceğim ve bunu biz Komisyona getirdiğimiz
zaman tam Plan ve Bütçe Komisyonunda çalışmalar yapılıyor.
Bu kanun teklifi bir elma şekerinin içine sarılmış, elma
şekerinin içinde zehir olan limanlar var. Elma şekeri neydi? TRT
payı kaldırılacak. (CHP sıralarından
alkışlar) Vatandaşın ağzına bir parmak bal
çalmaktadır bu. Ha, TRT payının
kaldırılmasını yıllardır biz de istiyoruz
elektriğin üstünde ama yani toplamda yüzde 2 bile değil yani 100
liralık elektrikte 2 lira bile olmayan bir paydan bahsediyoruz. Dedik ki:
Madem bunu yapıyorsunuz, bandrolden aldığınız, TRT
payından alınanın 5 katı; eğer samimiyseniz bunu da
kaldırın o zaman. Ama böyle bir samimiyet nerede
Bugüne kadar hiç
görmedik.
Şimdi, o gün, burada Plan ve Bütçe harıl
harıl çalışırken bu maddeyi buraya koyduktan sonra, gece
yarısı o madde -16ncı maddeydi o zaman, bu liman kanunu-
çekildi, biz de ümitlendik. Ha Komisyonda Komisyon üyesi
arkadaşlarımız da biz de orada bu konuyla ilgili çok ciddi
sakıncaları anlattık, Herhâlde iktidarın aklı
başına geldi. dedik, Bu işin uygulamasının son
derece yanlış olduğunu gördü. dedik ama nerede
Aslında
burada Türkiye Büyük Millet Meclisini de aldatmaya yönelik bir
operasyonmuş. Plan ve Bütçede, burada görüşmeler yapılırken
Konu uzamasın, bir an önce bunu geçirelim, ondan sonra biz bunu tekrar
yine bir kılıfın içine sokar, bu zehri milleti yuttururuz.
dediniz. Ha, peki, o kılıf neydi? O kılıf
Ki kamuoyunda
bugün bizim tartıştığımız konuda Sadece
stokçulara 50 bin lira olanı 100 bin liraya, 500 bin liraya
çıkarıyoruz. Bak, bu fiyat artışlarının sebebi;
bu sanayiciler var ya, bu esnaf var ya, bu tüccar var ya; bunlar yapıyor
bunu. diyebilmek için o maddeyi, stokçular maddesini, sadece cezayı
artırdığınız bir maddeyi getiriyorsunuz ama yine
nereden emir alındıysa bu kanun maddesini Anayasaya aykırı
olmasına rağmen Meclisin önüne getiriyorsunuz; bu, kabul edilebilir
değil.
Ha, şimdi, arkadaşlar, biraz önce
çıkarken döviz kuruna baktım, dolar ve euro kurlarına; dolar 13
lira 55 kuruşa gelmiş, euro da 15 lira 30 kuruşa gelmiş.
Peki, siz 20 Aralık gecesi ne yapmıştınız? Dolar 18,5
liraydı, doların 18,5tan geriye gelmesi için bir gece
yarısı operasyonu yapmıştınız; ilkel
çağlarda kalmış, rahmetli Özalın da şiddetle
eleştirdiği bir bankacılık ürününü milletin önüne sundunuz
ve bunu büyük bir şovla yaptınız; Bakanlar Kurulu, Kabine
toplantısından sonra Sayın Cumhurbaşkanı
çıktı, açıklamalarda bulundu ama gece sekizdi, piyasalar
kapalıydı; hiç kimsenin önünde ekran yok; vatandaşın
çıkıp piyasadan bin dolar, 2 bin dolar, 3 bin dolardan fazla dolar
alması mümkün değildi. Sonra iş anlaşıldı; gece
yarısı büyük bir operasyon yapıldı, 18,5 liradan TLler
satıldı, aşağı doğru, 10 liraya doğru
giderken sabaha doğru ya da sabah başka bir operasyonla -biraz önce
Erdoğdu anlattı- daha büyük bir soygun düzenlendi, büyük bir soygun.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Daltonlar,
Daltonlar!
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Dünya tarihinde
böyle bir soygun görülmemiş, dünya tarihinde böyle bir soygun
yaşanmamış. Bir gecede 18,5 liradan 10,5 liraya kadar gelen dolar
-biraz önce söyledim- şimdi 13,5 lira. Yani iki haftada iki hafta bile
değil- ne kadar gitmiş? Gittiği rakam yüzde 30 arkadaşlar,
yüzde 30 geldiği yerden gittiği yere.
Ha, bir de bir veriye baktım Acaba dolar
mevduatları bozulmuş mu? dedim. Şu anda toplam
mevduatların içinde döviz mevduatı yüzde 65, bireylerin yüzde 67,
şirketlerin yüzde 64, ortalaması yüzde 65 yani Türk parasına
güveni tamamen yok etmişsiniz. Bu sizin iktidarınızda oldu,
tamamen Türk lirasından insanlar kaçıyorlar ve sonra da stokçuluk
falan filan diye geldiniz. Biraz sonra ona da geleceğim.
Bakın, burada, işte, yabancı
mevduatla ilgili Merkez Bankasının verileri. Neredeymiş? 163
milyar 800 milyon dolarmış 22 Aralıkta, ben 30
Aralığı aldım, 30 Aralıkta çıktığı
yer 165 milyar dolar. Yani Türk vatandaşları,
vatandaşlarımız aşağı yukarı 2,5 milyar
dolar daha satın almışlar. E, ne oldu sizin operasyon? Ne oldu
sizin operasyon? Hazinenin hâlâ soyulmasına devam ediyorsunuz. Dün
Sayın Cumhurbaşkanı bir açıklama yaptı
İhracatçılar Meclisinde yaptığı toplantıda, dedi
ki: 78 milyar gibi bir mevduat, dolar garantili mevduata
yatırıldı. Yani o mevduat, 78 milyar çok küçük bir para, 78
milyar gibi bir rakam, para o günden düne kadar ya da bugüne kadar buraya yatırılmış.
Hiç kimse güvenmiyor, dolar mevduatını bozmuyor. Ya, piyasalar
nasıl fiyat oluşturacak da bu fiyatlarını
aşağı çekecek? Adam yüksek kurdan almış, yüksek kurdan
stoklarına koymuş ara malı, ham maddeyi, üretim yapacak; zaten
stoklarını kaybetmiş, satmış adam malını.
Ciddi stokları vardı pandemiden dolayı reel sektörün adam
mallarını satmış, yerine koyacak o stoku. Neyle koyacak?
Yurt dışında da fiyatlar döviz bazında inanılmaz
artmış, Türkiyede yüzde 36 diye
açıkladığınız bir enflasyon var, TÜİKin
rakamları.
Arkadaşlar, TÜİKin rakamlarına göre,
ÜFE yani Üretici Fiyat Endeksi yüzde 80 artmış.
İnandırıcı mı? Değil. Niye
inandırıcı değil? Bakın, şu elektrik
zamlarına da geleceğim. Sadece TÜİK rakamı
Bizim
İstanbul Büyükşehir Belediyemiz geçen sene ihaleye çıkıyor,
Halk Ekmekler için un alacak. Geçen sene, tam bir sene önce bir çuval unu 127
liraya alıyor, 127 liraya alıyor arkadaşlar. Geçtiğimiz
günlerde yani yılbaşından birkaç gün önce, bir hafta önce yine
ihaleye çıkıyor, ihaleye çıktığı zaman en
düşük fiyatı veren bugünkü bir çuval unun fiyatının yüzde
170 üstünde, 240 lira civarında, 250 lira civarında. Peki, TÜİK
aralık ayı enflasyonunda ne açıklamış? Unun bir
yıllık artışını yüzde 85 açıklamış.
Şimdi, Üretici Fiyat Endeksi yüzde 80se, Tüketici Fiyat Endeksinde yüzde
36 ki Sayın Genel Başkanımız eğer TÜİKin önüne
gitmeseydi o rakam öyle açıklanmayacaktı, oraya gitti ve TÜİK
biraz da mecbur kaldı, bu rakamı o seviyelere kadar çekti. (CHP
sıralarından alkışlar)
Şimdi, elektrik zamları, gece
yarısı inanılmaz elektrik zamları geliyor. Elektrik
zamlarıyla birlikte herkes şoka girdi. Ya, bırakın insanlar
bir yılbaşında ağız tadıyla bir
yılbaşı geçirsinler, ertesi günü yapıverin. Ne oldu bu
kadar da yani ertelediniz
O kadar mı sıkıştınız
da bu zamları koydunuz? Ya, bu olabilecek bir şey mi?
İnanılır gibi değil. Şimdi, bunların hepsi yol,
su, elektrik olarak bütün hane halklarının hepsinin evine girecek.
Bir de bazı milletvekilleri, AK PARTİli milletvekilleri, AK
PARTİli ilçe, il yöneticileri Yani ne olacak, tasarrufa gitmek
lazım. Aç gezmek sağlığa faydalıdır. İnsan
vücudunun on beş gün ayda aç kalması sağlık
işaretidir, sağlıklı yaşamak için bunu yapmak
lazım. diyor. Bir tanesi de çıkıyor, diyor ki: Kısın
doğal gazlarınızı, kaloriferlerinizi, giyin
kazaklarınızı üstünüze, battaniyenizi üstünüze sarın,
tasarruf edersiniz. Ya, bu reva mıdır bu halka, reva mıdır
bu halka?
Bir de Sayın Cumhurbaşkanı yine -ekonomiyle
ilgili- ilk 10 büyük ekonomiye gireceğiz iddiasını sürdürmeye
devam ediyor, milletin aklıyla alay ediyor. İlk 10 ekonomi
değil, bakın bir rakam göstereceğim -IMFnin rakamları
bunlar, IMF tahmini- şimdi bu döviz kurlarıyla birlikte nereye
geleceğimizi göreceğiz. Dünyanın en büyük ekonomilerini 25e
kadar saymış, Türkiye 21inci sırada arkadaşlar, bu tahmin.
Önümüzdeki günlerde bu rakamlar netleşecek yani G20 ülkelerinin
rakamları netleşecek, biz hangi seviyede olacağız, hep
birlikte göreceğiz. Şu anda G20 ülkelerinden yani gelişmiş
20 ülke ekonomisinin dışına atılmış bir
Türkiyeden bahsediyoruz. 2011 yılında söylenmişti ilk,
işte 2023te ilk 10 ekonomiye gireceğiz, ihracatımız 500
milyar dolar olacak, kişi başına düşen millî gelir 25 bin
dolar olacak. Ve bu nakarat hâlâ devam ediyor. Ya, inanılır bir
tarafı kalmadı. Kişi başına millî gelir 8 bin
doların altına düştü. Etiyopya, Angola gibi ülkelerin
seviyelerine geldik neredeyse.
Enflasyon sıralamasında da
Hani ilk 10a
giremedik ama enflasyon sıralamasında 7nciliğe yükseldik
arkadaşlar. Dünyanın en fazla enflasyonu olan 7 ülkesinden 1 tanesi
olduk; 7nci olduk. Ya, bunlarla nasıl övünüyorsunuz, nasıl milleti
aldatıyorsunuz anlamak mümkün değil.
İhracat
Şimdi, ihracat rakamlarına
bakıyoruz. İhracatçı arkadaşlarımız
geçmişte, milletvekilliğinden önce ihracatçı olan
arkadaşlarımız burada vardır. Hep konuşuruz, ihracat
bir şeyle ölçülür; katma değeriyle ölçülür. Eğer ne kadar yüksek
teknolojili ürün ihraç ederseniz siz gelişmiş olan ülkesinizdir. Bir
de bir ölçüsü vardır ihracatın;
Enflasyona diyecek bir
şey yok.
Stokçulukla ilgili
-sürem de daraldı- gerçekçi olun. Ekonomiyi bozdunuz, ekonomiyi yerle bir
ettiniz, şimdi suçlu arıyorsunuz. Stoksuz ne üretim olur ne
satış olur. İnsanlar zaten stoklarını kaybettiler,
sermayelerini kaybettiler, sermayelerini arkadaşlar. Esnaf, tüccar,
sanayici sermayesini kaybetti bu çılgın döviz hareketlerinden. O
yüzden, arttırın arttıracağınız kadar, eğer
gerçekten stokçuluk yapan birisi varsa o stokçunun gidip boğazına
yapışın. Niye -yirmi senedir bu ülkede stokçu yoktu ki-
şimdi mi türedi bu stokçular? Zaten o kanun duruyordu. Biraz önce
arkadaşlarımla konuşuyorum, soru önergesi vermişler.
Bakın, yirmi senede stoktan dolayı bir tek kişiye ceza
yazılmamış. Gelin, fahiş fiyatları
konuşalım. Devletin uyguladığı, AK PARTİ
iktidarının uyguladığı fahiş fiyatlarla ilgili
kim nereyi basacak? Rekabet Kurumu mu gidecek basacak o kurumları? Enerji
fiyatlarını, petrol fiyatlarını, elektrik
fiyatlarını kim kontrol edecek? Bu fahiş fiyatların sorumlusu kimdir?
Şimdi, bu gelen torba kanunla ilgili teklifin
6ncı maddesi, Etibank, TEK, TEİAŞ ve özelleştirilen
elektrik dağıtım şirketleri adına tapuda tescil
edilmiş, mülkiyet ve mülkiyetten gayriayni haklardan
dağıtım faaliyetlerine ilişkin olanlar TEDAŞ Genel
Müdürlüğüne iletim faaliyetlerine ilişkin TEİAŞ Genel
Müdürlüğünden talepleri hâlinde bedelsiz olarak devredilir; güzel. Komisyonda
tartıştık bunu, uzun uzun tartıştık ve Bakan
Yardımcısı Sayın Abdullah Tancan dedi ki: Direklerin
çevresindeki
Limanlar meselesine gelince
Şimdi, Trabzon
Limanı'nın Borsa İstanbuldaki hisseleri, son iki yılda
arkadaşlar, yüzde 185 artmış, yüzde 185; Borsa İstanbulda
artıyor. Böylesine hızlı artan, dünyanın en stratejik
merkezleri olan limanlar bir şekilde kapanın elinde kalıyor
Türkiye'de, inanılır gibi değil. Dünyanın hiçbir yerinde
yirmi beş yıldan fazla özelleştirme olmaz. Türkiye'de de yirmi
beş ile otuz yıl aralığında yapılmış
bundan önce, 97de başlamış, yirmi beş yıllar
civarında ama müstemleke ülkelerinde, savaş hâlinde olan ülkelerde
böyle kiralamalar görülüyor. Mesela, Suriye. Rusya, kırk dokuz
yıllığına Suriye'de bir limanı kiralıyor,
işletme hakkını alıyor. Türkiye müstemleke memleketi
değildir, Türkiye'de bu kadar stratejik öneme sahip her dönemde, ticaret
savaşlarının yaşandığı bir dönemde bu
limanların sürelerinin uzatılması hiçbir akla, mantığa
sığmaz. (CHP sıralarından alkışlar)
Burada bir şey geliyor aklıma: Antalya
Havalimanı örneği. Antalya Havalimanının 2026ya kadar
işletme süresi vardı arkadaşlar, 2026ya kadar işletme
süresi vardı, apar topar bir ihale yapıldı, anlamadım.
Herhâlde ilk seçimde gidecekler dedik, Buranın süresini uzatalım
Bir ihale yapıldı, ihale yapıldı ama. Buradaki süre
uzatımlarının hiçbirinde ihale yok, pazarlık usulü var. AK
PARTİ'li komisyon üyesi arkadaşlarımın da içine sinmedi
orada bunları biz anlattığımız zaman. Antalya
Havalimanı ihalesine 2 firma katıldı; bir firma 5 milyar 250
milyon avro, diğer firmanın teklifi ise 5 milyar 750 milyon avroydu.
Kaç paraya bitti biliyor musunuz? 8,5 milyar euroya bitti, 8,5 milyar.
İhale olunca böyle olur. Ha, süresi uzundu, bilmem ne
Yirmi beş
yıllığına bir de.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Şimdi, son
olarak, bunların hepsi pazarlık usulü gidecek. İhale
yapılması şarttır. Böyle bir madde yoktur ama Antalya
Limanı'yla ilgili bir şey söyleyeceğim: Bu Katar
sevdanızın kanıtı Antalya'dır. Bir sene önce Antalya
Limanının işletme devri 140 milyon dolara Globalden
Katarlılara yapıldı. Bir sene önce burada söyledik, Mecliste
söyledik Bu işte bir iş var, bunların süresi uzatılacak.
dedik ve bugün geldik -o Katar sevdanız, Katar sevdanız- kırk
dokuz yıllığına uzatılıyor. Yani 2067ye kadar
Antalya Limanını -ki İzmir'den Mersin'e kadar böyle bir liman,
konteyner limanı yok- siz Katarlılara peşkeş çektiniz ve
Antalya Limanı bu şekilde Katarlıların eline geçmiş
oldu. Bununla bitmeyecek, burada da uyarı olsun, bununla bitmeyecek çünkü
Antalya'da 1.100 metrelik bir rıhtım, Türkiye'nin en nadide
sahillerinden birine 1.100 metrelik bir rıhtım yapılacak yani
limanın hemen yanı, limanın dibinde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Budak.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Bu,
planlanmış bir şey, tarihe not düşelim, önümüzdeki aylarda
bunu göreceğiz. Önümüzdeki aylarda bu limanın özelleştirilme
süresinin uzatılmasından sonra Antalya'yı nasıl tarumar
ediyor, Antalya'nın bütün kıyıları nasıl rezil duruma
geliyor hep beraber göreceğiz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve
İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Budak.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
21.28
YEDİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 21.42
BAŞKAN:
Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP
ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 42nci Birleşiminin Yedinci Oturumunu
açıyorum.
298 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz
talep eden, Konya Milletvekili Sayın Ziya Altunyaldız.
Buyurun Sayın Altunyaldız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ZİYA ALTUNYALDIZ
(Konya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ
Grubumuz adına teklifle ilgili söz almış bulunmaktayım.
Yüce Meclisi ve ekranları başında bizi izleyen aziz milletimizi
saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bazı
konuşmacı arkadaşlarımız tarihe not düşmekten
bahsetti, ben size şimdi tarihe not düşmenin nelerle mümkün
olduğundan çok kısa bahsedeceğim. Aslında tarihe not
düşmek, değerli arkadaşlar, dün Sayın
Cumhurbaşkanımızın açıkladığı ihracat
rakamıdır. Türkiye Cumhuriyeti tüm kamu kurumlarıyla,
kuruluşlarıyla, tüm ihracatçı ve üreticileriyle, üreten, emek
veren tüm kardeşlerimizle birlikte 2021 yılını yüzde 33
artışla 225 milyar 368 milyon dolar ihracatla kapattı.
İşte tarihe not aslında budur değerli arkadaşlar.
Tarihe not; ülkemizin bir yılda 55,7 milyar dolar ilave ihracat
yapmasıdır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ne kadar
ithalat?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) -
İhracatçı sayısını yüz binler gibi çok büyük bir
rakama ve ihracat ordusuna ulaştırmaktır. Bu vesileyle tüm
ihracatçılarımızı yani 101 bini aşan
ihracatçımızı tebrik ediyorum. Tüm ihracatçı
birliklerimizi, başkanlarını, üyelerini, TİM
Başkanlığımızı ve üyelerini kutluyorum. Bu rakam
değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde
ihracatımızın küresel ihracattan ilk defa yüzde 1in üzerinde
pay alması anlamına geldi ve değerli arkadaşlar, bu rakam
hiçbir şekilde tesadüf olmadı. Ülke olarak üretimi öğrendik,
ihracatı öğrendik.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
İthalatı öğrendik.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Vatandaşlarımızla
birlikte ve tüm çalışanlarımızla birlikte Türkiye'nin
büyümesini üretimle sağlamayı öğrendik. Bakın, 2021
yılının ikinci çeyreğinde yüzde 22 büyüyen ekonomimizin 6,9
puanı net ihracattan gelmektedir. Yine, üçüncü çeyrekteki 7,4lük büyümenin
6,8 puanı yine ihracattan gelmektedir. Yani değerli arkadaşlar,
üçüncü çeyrekteki büyümenin yüzde 92si ihracat kaleminden gelmektedir. On bir
aylık, daha doğrusu dokuz aylık büyümenin ortalama 11,7
olduğuna baktığımız zaman, buradaki büyümenin de büyük
çoğunlukla ihracattan geldiğini görüyoruz. Değerli
arkadaşlar, bu başarının tesadüf
olmadığını söyledim çünkü Türkiye üretim ekosistemiyle
üretimi önceledi ve dünya çapında küresel ihracatın ana aktörlerinden
biri oldu. Bu sayede, bakın
Avrupa Birliğine girdiğimiz
yılları hatırlayın, o dönemde Acaba ekonomimiz rekabet
edebilir mi? diye çok ciddi tartışmalar yaşıyorduk.
Değerli arkadaşlar, bugün Avrupa Birliğine
ihracatımızı yüzde 33 artırdık ve Avrupa
Birliğine fazla ticaret yapan ülke konumuna geldik yani Avrupa
Birliğine, Avrupa Birliğinden ithal ettiğimizden daha çok
ihracat yapıyoruz. Dolayısıyla değerli arkadaşlar, bu
başarı tesadüf değil; bu başarı bir stratejinin ürünü,
bu başarı bir çalışmanın, bir vizyonun, Türkiye olarak
birlikte olmanın ürünü değerli arkadaşlar çünkü küresel tedarikte, ürün ve ülke itibarıyla lojistik
zincirlerinin kırılmasıyla tedarik zincirini
değiştiren dünyada ülkemiz yerini aldı ve ta ABD'ye -Amerika
Birleşik Devletleri'ne- ve Güney Amerika'ya çok ciddi ihracatlar
yaptı. Bakın, değerli arkadaşlar, ABD'ye
ihracatımız yüzde 44,6 arttı, yüzde 44,6. Değerli
arkadaşlar, bu ihracatların içerisinde toplam ihracatımız
15 milyar dolara ulaştı. Ve yine, Güney Amerika dedim, yüzde 86
artış kaydettik ve bu artışla birlikte ana ihracat
ülkelerinden biri olduk. Kuzey Afrikada yüzde 44 artış, değerli
arkadaşlar. 2022 yılında 250 milyar dolar hedefle yürümeye devam
ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, burada bir şeyin
altını çizmek istiyorum: Kapasite kullanım oranlarında
ihracat yapıyoruz, üretiyoruz. Kapasite kullanım oranlarında
yüzde 80lere dayandık. Değerli arkadaşlar, işte bu
aşamada tevsi ve modernizasyon yatırımlarını hayata
geçirmek suretiyle ihracat ivmesini aralıksız sürdürmeye
kararlıyız. Zira değerli arkadaşlar, bu çalışmalarımızla hem üretimi
artırmak, ihracatı katma değerli hâle getirmek hem de ihracat
yapan firmalarımızın pazar kazanımlarını
kalıcı hâle getirmek istiyoruz. İşte, bunun için
değerli arkadaşlar, önceki günlerde yine yüce Meclisimizin
geçirdiği bir kanunla İhracatı Geliştirme AŞnin
sermaye yapısı ve ihracatın finansmanına dönük
kurgulanmasını yaptık. Burada EXIMBANK, Türkiye
İhracatçılar Meclisi ve ihracatçı birlikleri
Mart ayı
itibarıyla ihracatçımızın finansmana erişimini daha
kolay ve daha az maliyetli sağlamak için bu şirketin faaliyete
geçeceğini buradan ifade etmek istiyorum.
Yine, değerli arkadaşlar, üretimden
bahsettik, kesintisiz üretim artışından bahsettik.
İşte bu çerçevede, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan dünkü Kabine toplantısında bir açıklama
yaptı ve dedi ki: Kredi Garanti Fonunun aktif ve kapsayıcı
şekilde çalıştırılmasıyla ilgili protokolün
yakında faaliyete geçeceği
Ne demek istiyoruz? Kredi Garanti
Fonundaki düzenlemelerle birlikte imalatçılarımıza ve
ihracatçılarımıza uygun maliyetlerle KGF teminatlı kredi
kaynaklarıyla finansman kolaylığı sağlamayı,
üretim ve ihracat artışını kesintisiz devam ettirmeyi
hedefliyoruz. Bu kapsamda, Merkez Bankası kaynaklı reeskont
kredilerini ve EXIMBANK kaynaklı ihracat finansmanı kredilerini
önemsiyoruz ve bunları aralıksız sürdüreceğimizi ifade
etmek istiyoruz.
Değerli arkadaşlar, üretimden bahsettik,
ihracattan bahsettik; tabii ki bu işin lojistik tarafı var, lojistik
tarafını ihmal ederseniz başarıyı sürdürülebilir
kılamazsınız. Bir söz vardır Rekabet lojistikle
başlar ve lojistikle biter. diye.
Değerli arkadaşlar, OECD verilerine göre,
ticaretin yani küresel ticaretin yüzde 90ı deniz yoluyla
yapılıyor. Kökü iki yüzyıl önceye dayanan iktisat teorilerinin
işaret ettiği gibi, ticaretin ekonomik aktivite için önemi göz önüne
alındığında, aslında dış ticaret ve lojistik
ayrılmaz parçalardır. Lojistikte ne kadar güçlüyseniz tedarik
zincirinizi o kadar güçlü kılarsınız ve ülkenizi üretim ve
lojistik üssü ve ihracat üssü yaparsınız. İşte bu
çerçevede, limanlar, hızlı ve hacimli ticarete zemin
sağlamalarının yanında, aynı zamanda ülkelerin
rekabetçi güçlerinin de artmasına katkı sağlamaktadır
değerli arkadaşlar. Tüm dünyada kökten değişim gösteren
tedarik zincirlerinin doğal destinasyonu konumundaki
limanlarımız aynı zamanda üretim, lojistik, ihracat
bağının da en güçlü ögelerinden ve unsurlarındandır.
Değerli arkadaşlar, bugün Genel Kurulda
görüşmelerini gerçekleştirdiğimiz kanun teklifinin 1inci
maddesinde yapılan düzenlemeyle, özel sektör eliyle yapılacak
kapsamlı yatırımlarla birlikte, söz konusu limanların daha
yüksek verimliliğe ve kapasite kullanımına erişimleri
hedefleniyor; öngörülebilirliğin ve sürdürülebilirliğin sağlanmasıyla,
ticarette kilit roldeki limanlarımızın etkinliğinin
artırılması amaçlanıyor.
Değerli arkadaşlar, bir başka
düzenlemeyle, 5174 sayılı Kanundaki değişiklikle Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliğine ait üyelerden ya da oda ve borsalardan
farklı kalemlerle tahsil edilmesi gereken ödemelerin süresi 31/12/2021den
31/12/2023e uzatılıyor.
Değerli arkadaşlar, küresel tedarik
zinciriyle birlikte küresel dünyada tüm dünyayı etkileyen bir
değişiklik ya da ivme daha oldu: Küresel petrol
fiyatlarının hızlı bir şekilde artması ve tüm
dünyada hane halklarından üretim süreçlerinin tamamına kadar herkesi
büyük ölçüde etkilemesi. İşte bu çerçevede, bugün
görüştüğümüz kanun teklifinde LPG alanı ülkemizin giderek çok
daha büyük başarılar ve atılım katettiği bir alan olması
itibarıyla önemli bir yere sahip olmasının getirdiği
gereksinimle, sıvılaştırılmış petrol
gazları yani LPG piyasasına ilişkin olarak yayımlanan son
rapora göre ülkemizde piyasaya arz edilen LPGnin yaklaşık dörtte 1i
yurt içinde üretim yapan rafineriler tarafından sağlanmaktadır.
Bu çerçevede kanun teklifinde ifade ettiğim düzenlemeyle birlikte
rafinerilerin rafineri sahası dışında depolama
ihtiyaçlarının karşılanmasının teminini ve bu
kapsamda LPG üretimi yapan rafinericilerin de 5307 sayılı Kanun
kapsamında depolama tanımına girmesini sağlıyoruz. Ve
bu çerçevede, bu sektörün esnekliğini artırıyor ve sektörün daha
çok hareket alanıyla daha çok iş yapmasını ve tedarik
güvenliğini temin ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, az önce ifade
ettiğim bir diğer köklü değişim de küresel tedarik
zinciriyle birlikte iklim değişikliği ve buna ilişkin
parametreler. İklim değişikliği dediğiniz zaman,
enerji üretimini, buna bağlı olarak özellikle Sayın
Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle yeşil kalkınma
hamlesini, buna ilişkin olarak da karbon vergisini ve buna ilişkin
düzenlemeleri tek tek planlamak, uygulamak ve icra etmek durumundayız.
Değerli arkadaşlar, güneş, rüzgâr,
jeotermal, biyogaz gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu
gücünde büyük bir gelişme kaydeden ülkemiz, enerji arzının
güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak için daha çok yerli
ve daha çok yenilenebilir şiarıyla çalışmaya devam ediyor.
Bu kapsamda, hepinizin çok iyi bildiği, yerli ve millî enerji
politikalarımızın en önemli başarılarından birini
bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum: Sakarya Gaz Sahası
Geliştirme Projesi kapsamında keşfettiğimiz gaz
kaynakları. Hepimizin yakından takip ettiği gibi, Sakarya gaz
sahasındaki toplamda 540 milyar metreküplük keşif, Türkiye'nin karada
ve denizde gerçekleştirdiği
Bunu da tarihe not olarak ifade etmek
istiyorum, Karadenizde herhangi bir ülke tarafından bugüne kadar
gerçekleştirilen ve 2020 yılında dünya çapında açık
denizlerde gerçekleştirilen en büyük doğal gaz keşfidir
değerli arkadaşlar. Bu çerçevede, 2021 yılının son
saatlerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Fatih
Dönmez, KİT Komisyonu Başkanımız Sayın Mustafa
Savaş ve Bakan Yardımcımızla birlikte yeni yılda saha
incelemelerinde bulunmak üzere
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) Doğal
gaza onlar mı zam yapıyorlar?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla)
Kilyosa gittik
ve doğal gaz millî takımımızla birlikte yeni yıla
girdik. Gerçekten sizlerin de bu heyecanı yaşamasını çok
isterim. Filyos Doğal Gaz İşletme Tesisi, Karadenizde
keşfini gerçekleştirdiğimiz doğal gazın boru
hatlarıyla karaya bağlanacağı ilk nokta olması ve
lojistik merkez ve işletim merkezi olması itibarıyla son derece
önemli.
Değerli arkadaşlar, yerli imkânlarla çevre
dostu bir şekilde geliştirilen proje için satın
aldığımız ve mülkiyetine sahip olduğumuz gemilerimiz
Fatih, Yavuz, Kanuni ve 4üncü gemimizle birlikte, sismik gemilerimiz Barbaros
Hayrettin Paşa ve Oruç Reis destek gemilerimizle birlikte enerji
alanında koca bir filoya sahip olduğumuzu ve bu filoyu işletecek
çok teknik bir kapasitede çok büyük bir insan gücünü ve gerçekten büyük bir
yeteneği gördüğümüzü çok gururla sizlerle paylaşmak istiyorum.
İnşallah, Türkiye kendi gazını 2023ün başında
tüm hanelerimizde kullanmaya başlayacaktır değerli
arkadaşlar.
Sadece bununla yetinmiyoruz değerli
arkadaşlar, bugün toplam enerji kurulu gücümüzün yüzde 65ini yerli ve
yüzde 54ünü yenilenebilir kaynaklardan sağlıyoruz ve bu çerçevede
2020 yılında devreye alınan kurulu gücün neredeyse
tamamını yenilenebilir kaynaklardan temin ettiğimizi ifade etmek
istiyorum. Bu çerçevede, değerli arkadaşlar, on yılda jeotermal
enerji kapasitemizi 100 kat artırdığımızı ifade
etmek istiyorum. Rüzgârda 10 megavatı geçtiğimizi ve dünyada 10uncu
sıraya, Avrupada 5inci sıraya yerleştiğimizi ifade etmek
istiyorum. Enerji kurulu gücümüzde dünyada 12nci, Avrupada 5inci sıraya
yerleştiğimizi ifade etmek istiyorum.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Gençleri perişan
ettiniz, Aydını mahvettiniz, Aydını bitirdiniz,
Manisayı bitirdiniz, üzümü bitirdiniz; hâlâ konuşuyorsunuz!
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) Bütün bunları
sizlerle paylaşmaktan gerçekten memnuniyet duyuyorum.
İşte, yenilenebilir enerji alanındaki
bütün bu kazanımlarımızın değerli arkadaşlar,
bizi daha öteye götürmesi için
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) JESleri
denetlemiyorsunuz.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) -
kapasite
artışları, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı
elektrik üretim tesislerinde yerli aksam desteğini işte bu
düzenlemeyle getiriyoruz.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Yazıklar olsun!
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Niye getiriyoruz
bunu? Zira enerji üretimini kendi makina teçhizatımızla, kendi
tesisatlarımızla yapmak istiyoruz.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Gel de Aydında
kokuyu gör! Hidrojen sülfürü gör Aydına gel de! Gel de kendin gör!
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Bunun için
Türkiyede üretilen ve santrallerde kullanılan makine teçhizatı için
ilave ödemeler yapıyoruz, sanayi altyapımızı
güçlendiriyoruz, Türkiyeyi geleceğe hazırlıyoruz, Türkiyenin
geleceğini inşa ediyoruz değerli arkadaşlar.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Hidrojen sülfürden
kaynaklı çürük yumurta kokusu geliyor.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Değerli
arkadaşlar, bu kapsamda 2013 yılında 14 civarında olan
yerli aksam üretici sayısı aradan geçen zaman içerisinde
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Yazıklar olsun!
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla)
sağlamış olduğumuz destekler sayesinde bugün 100 üreticiye
ulaşmış durumda.
Değerli arkadaşlar, bir şeyi daha
ifade etmek istiyorum: Biz, üretimi biliyoruz, Türkiye üretimi biliyor. Bundan
Meclisin tamamının gurur duyacağını düşünüyor ve
bundan emin olduğumu ifade etmek istiyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Elektrik ve
doğal gaza gelen zamlar ne kadar bir yılda? Hadi onu da söyle!
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) Türkiye, depolama
ile stokçuluğun ne anlama geldiğini çok iyi biliyor çünkü üreticinin
tedarikinin nasıl işletilebileceğini, tedarikteki kesintisiz
sürecin nasıl yönetilebileceğini çok iyi öğrendik. Bu dönemde
küresel entegrasyonu, pazarlamayı, tedariki çok iyi biliyoruz. O yüzden
yapmış olduğumuz düzenlemeyle değerli arkadaşlar,
üreticilerimizin tedarikini güven altına alıyoruz yani demin
bahsettiğiniz stokçulukla mücadeleyi amaçlıyoruz, yoksa üretimdeki
tedarikin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz, tedariki kesintisiz
sağlamaya devam edeceğiz, depolamayı kesintisiz sağlamaya
devam edeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Fahiş fiyatla mücadele ediyoruz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Fahiş
fiyatı siz veriyorsunuz ki! Siz fahiş fiyat veriyorsunuz.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) Küresel piyasada
tedarik zincirini, iç piyasayı bozanlarla mücadele edeceğiz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Yüzde 125 zam
yaparak mı?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) Bunlarla
mücadelede kararlıyız, fahiş fiyatla haksız kazanç elde
edenlerle mücadelede kararlıyız. Herhâlde bunu tüm
arkadaşların bu Mecliste istediğini düşünüyorum, aksini
düşünmüyorum.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Devlet
kendiyle mi mücadele edecek? Zammı yapan devlet kendiyle mi mücadele
edecek?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) O yüzden biz,
değerli arkadaşlar, bu değişiklikle birlikte tedariki güven
altına alıyoruz, depolamayı güven altına alıyoruz, üretimi
güven altına alıyoruz, stokçulukla mücadele ediyoruz ve
savaşıyoruz, fahiş fiyatla mücadele ediyoruz ve
savaşıyoruz. Bundan hiç şüpheniz olmasın.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Yüzde 127
fahiş zam yapan sizsiniz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) 20 milyona
çıkaralım 20. Stokçulukla
ALİ ŞEKER (İstanbul) Yüzde 127
elektriğe zam yapan sizsiniz, siz.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) Değerli
arkadaşlar, bu çerçevede bugün itibarıyla tüm Komisyon
çalışmalarımızda özel sektörümüzün ve tüm Komisyon
üyelerimizin gerçekten büyük katkısıyla bu kanun teklifini Genel
Kurulumuza getirdik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) Sizlerin takdiri
ve teveccühüyle kanunlaşacağını beklediğimiz bu
kanunun ülkemize hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi
saygıyla sevgiyle muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sadece kayıtlara
geçsin diye söylüyorum. Hatip konuşması boyunca, yaklaşık
bir saat boyunca limanların neden Katara peşkeş
çekildiğini söylemedi. Şu anda Katarın Antalya Limanında
2028de bitecek sözleşmesi 2047ye uzatılıyor. İhale var
mı? İhale yok. Süresi doldu mu? Süresi dolmadı. Bununla ilgili
bir yasa var mı? Yok. O yüzden Anayasaya aykırı bir
şekilde, aykırı bir hukukla buradan yasa çıkartmaya
çalışıyorlar.
Şimdi, bir kere daha soruyorum: Katara Antalya
Limanını kırk dokuz yıllığına, uzatarak
tekrar niye veriyorsunuz? Neden cevap vermiyorsunuz? (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Peki, teşekkür ederim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Akbaşoğlu
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Anayasaya aykırılıkla ilgili usul
tartışması yapıldı. Genel Kurulun nasıl
çalışmaya devam ettiğini siz zaten ortaya koymuş oldunuz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) 10
kişiyle çalışırsınız.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Herhangi bir sorun olmadığı ortada. Bir
peşkeş falan da söz konusu değil.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Katara!
YUSUF BAŞER (Konya) Hadi be!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu konuda
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Neden ihale
yapmıyorsunuz?
ALİ ŞEKER (İstanbul) Neden ihale
yapmıyorsunuz?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Bu konuda, inşallah, kanunlaşıp
kanunlaşmayacağına Genel Kurulun iradesi karar verecektir; onun
da kayıtlarına geçmesini istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Peki, teşekkür ediyorum
Sayın Akbaşoğlu.
Gruplar adına söz talepleri
karşılanmıştır.
Şimdi şahıslar adına ilk söz
Kocaeli Milletvekili Sayın Tahsin Tarhana aittir.
Buyurun Sayın Tarhan. (CHP
sıralarından alkışlar)
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine
şahsım adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Anayasaya birçok yönden aykırı; rekabet
koşullarına, teşebbüs özgürlüklerine aykırıdır bu
1inci madde. Rekabet yok, ihale yok. Düşünün, daha önce başka
firmalar da bu ihalelere girmiş, yirmi dokuz yıllığına,
otuz dokuz yıllığına yarışmışlar ve
ihaleyi kaybetmişler. Şimdi ihaleyi alan firmaya tekrar uzatma
veriliyor.
Değerli milletvekilleri, pandemi sürecinde en
önemli konu navlundu. Navlun fiyatları dünyada arttı. Karadan
taşımacılık artık çok pahalı, herkes denizlere
yöneldi, onun için limanların değeri arttı. Akdeniz
çanağına baktığınız zaman, Çin bu bölgede
limanları satın almaya başladı. Yunanistanın -en
büyük- Pire Limanını dahi Çin satın aldı. Yani artık
limanlar yavaş yavaş ülkelerin eline geçiyor, ülkeler o
değerlere sahip olmaya çalışıyor. Türkiyede daha önce 22
tane ihaleyi o günkü şartlarla vermişiz.
ALİ ŞEKER (İstanbul)
Vermişler!
TAHSİN TARHAN (Devamla) - O günkü şartlara
baktığınız zaman, limanların çok fazla değeri yok
ama bugünden baktığınız zaman, 22 tane limanı ihalesiz
devrediyoruz; benim vicdanım el vermiyor.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Limanı
devretmiyoruz ya, işletmesini uzatıyoruz.
TAHSİN TARHAN (Devamla) - Sayın
milletvekilleri, sizin vicdanınız el veriyor mu ya?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) İhale
yapılmadan
TAHSİN TARHAN (Devamla) - 2060 yılına
kadar limanların işletmesini rekabet olmadan, ihale yapmadan
devrediyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Henüz daha
günü dolacak ilk limanın ihalesi 2028de yapılacak. Bu neyi
gösteriyor biliyor musun? AK PARTİ diyor ki: Ben gidiyorum. 2023e de
gücüm yok, 2023e kadar da dayanamıyorum, ne götürürsem kârdır. (CHP
sıralarından alkışlar) Onun için, şimdiden
limanların işletme hakkını kırk dokuz yıl uzatmak
bu ülkeye ihanettir.
ALİ ŞEKER (İstanbul)
Torunlarına ihanet, torunlarına ihanet ediyorlar.
TAHSİN TARHAN (Devamla) Değerli
arkadaşlar, 2007 yılında Mersin Limanı 755 milyon dolara
devredildi.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) İşletmesi
verildi ağabey, devredilmedi, işletmesi verildi.
TAHSİN TARHAN (Devamla) Tamamını
755 milyon dolara özelleştirdiğimiz limanımızın sadece
yüzde 40 işletme hakkı, işletmeci şirket tarafından
2017 yılında 869 milyon dolar gibi bir rakama yabancılara
verildi; şimdi de gelmiş bu limanın özelleştirilme süresini
on üç yıl daha uzatıyoruz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) İskenderun da
öyle, İskenderun da!
TAHSİN TARHAN (Devamla) Antalya
Limanınını Katarlı şirket 140 milyon dolar
karşılığında satın almış. Bir sorun var
mı? Yok. Peki, liman 2028 yılına kadar Katarlı şirket
tarafından işletilecek; şimdi bu süre yasayla yani bir maddeyle
on dokuz yıl daha uzatılıyor. Antalya Limanının
bugünkü değeri en az 2 milyar dolar. Ya, sen bir kanun maddesiyle
nasıl on dokuz yıl uzatırsın?
ALİ ŞEKER (İstanbul) İhanet!
TAHSİN TARHAN (Devamla) Biz Anayasaya
aykırı. diyoruz Oo, Anayasaya aykırı mı olur?
Nasıl olur ya? 22 tane liman bir kanun maddesiyle ihalesiz, rekabetsiz
nasıl devredilir ya! Vicdanım bunu kabul etmiyor. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Ya, Tahsin ağabey,
devredilmiyor, işletmesi uzatılıyor.
ALİ ŞEKER (İstanbul) İhanet,
ihanet şebekesi!
TAHSİN TARHAN (Devamla) Özelleştirme
limanlarından biri de kendi bölgem Kocaeli Derincede bulunan Safiport
Limanı. Değerli arkadaşlar, 2015 yılında
özelleştirildi bu liman. Şimdi, otuz dokuz yıllığına
özelleşmiş bu liman, kırk dokuz yıla uzatıyoruz.
Yatırım yapıyoruz. diyerek Kocaeli Körfezi beton
yığınına çevirdiler; ne balıkçılar kaldı ne
de balık kaldı. Hani diyorsunuz ya, Bizim çılgın projemiz
var. Evet, doğru, çılgın projeniz bu. Marmara Körfezini
doldurdunuz. Çılgın proje bu aslında; Marmarayı yok
ettiniz, denizi yok ettiniz, balıkları, o bölgedeki
balıkçıları, esnafı yok ettiniz: Evet, bu çılgın
proje! Derinceden karşı tarafa Gölcüke kadar deniz dolduruldu,
yakında köprüye kadar doldurulacak.
Değerli milletvekilleri, 2021 yılı
geride kaldı, 2022 yılına girdik. Sakın ha,
unuttuğumuzu zannetmeyin, hatırlatacağız, her gün
hatırlatacağız: 128 milyar dolar nerede? (CHP sıralarından
alkışlar)
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Neyi, neyi!
TAHSİN TARHAN (Devamla) Bunu
unutturmayacağız: 128 milyar dolar nerede? Bunu her gün
hatırlatacağız.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Artan oranda
TAHSİN TARHAN (Devamla) Bitmedi; mafyadan
aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kim? (CHP sıralarından
alkışlar) Ya, muhakkak içinizden biridir, söyleyin. Devam ediyoruz,
devam ediyoruz. Demirören, Ziraat Bankasından aldığı 750
milyon doları geri ödedi mi? Sormaya devam edeceğiz. (CHP
sıralarından alkışlar) Devamı var, devamı var.
İtalyan Sisal ile Demirören Grubunun ortak olduğu Millî Piyangonun
ikramiye paraları nerede? Bunu da soracağız, ikramiye
paraları nerede? (CHP sıralarından alkışlar)
Yetmez, devam edeceğiz sormaya. Hani altı
yıl burada bana hakaret ettiniz ya, altı yıl burada her seçimde
konuştunuz ya yerli otomobil adı altında Saaba verilen 47
milyon euro nerede? Nerede 47 milyon euro, nerede? (CHP sıralarından
alkışlar) Buradan kimler ne götürdü, onu da soracağız,
soracağız.
ZAFER IŞIK (Bursa) Bindin mi arabaya?
TAHSİN TARHAN (Devamla) Bindim arabaya.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Beraber bindiğimiz
araba.
TAHSİN TARHAN (Devamla) Evet, gittim bindim
arabaya ama arabanın kaportası İtalyanların, motoru
Almanların, e, piline bakıyorum, şarjına bakıyorum,
Çinlilerin. İnşallah plakası Türk olur da millî otomobil deriz,
hepsi yabancı. Renaultnun, TOFAŞın üretiminin yüzde 62si
yerli, senin yerli dediğin otomobilin yüzde 50si dahi yerli değil
ya. (CHP sıralarından alkışlar) Yerli deyip milleti
uyutmayın, uyutmayın. Buradan rant çıkmaz, buradan siyaset
çıkmaz çünkü siz bu işi bilmiyorsunuz.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Doğru, buradan
siyaset çıkmaz, doğru!
TAHSİN TARHAN (Devamla) Devamı var,
devamı var; 15 Temmuz şehitleri için toplanan 309 milyon lira nerede,
nerede? (CHP sıralarından alkışlar) Bunu da
soracağız, soracağız, her platformda soracağız.
Asıl sorun burada: TEKELi sattınız,
doğru mu? Sattınız. TÜRK TELEKOMu peşkeş çektiniz,
SEKA'yı bitirdiniz, Tank Paleti yediniz ve peşkeş çektiniz
birilerine. (CHP sıralarından alkışlar) Bu millî
değerlerimizi yok ettiniz. Bunun hesabını size
soracağız; ne gün olursa olsun, milletten
aldığımız iradeyle, milletten aldığımız
güçle bunların hesabını soracağız arkadaşlar,
soracağız. (CHP sıralarından alkışlar)
Ne diyoruz, ne diyoruz: Geliyor gelmekte olan!
Geliyor gelmekte olan!
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla)
Cumhurbaşkanı adayınız bile yok daha ortada.
TAHSİN TARHAN (Devamla) - Onun için, hazır
olun, hazır olun; ne bu millet ne bu milletin çocukları ne de
torunları sizi asla affetmeyecek.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Hadi oradan! Hadi
oradan!
TAHSİN TARHAN (Devamla) - Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Aday bulun da öyle
gelin!
ZAFER IŞIK (Bursa) - Sen o arabaya bindin ya
yeter bana.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Arabaya bindin mi?
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) Bindim, bindim.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Almalısın
bence o arabayı, bindiğin arabayı almalısın.
BAŞKAN - Şahıslar adına ikinci
söz Zonguldak Milletvekili Sayın Ahmet Çolakoğlu'na aittir.
Buyurun Sayın Çolakoğlu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 298 sıra sayılı Kanun
Teklifinin geneli üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Komisyon üyemiz Tahsin Bey'i gerçekten üzüntüyle
dinledik.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Durumu
anladınız da mı üzüldünüz?
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) - Burada birçok soru
sordu ve bununla beraber dedi ki: Hesap soracağız.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Durumun
vahametine mi üzüldünüz?
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) Doğruları duymak
mı üzdü?
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) - Değerli
arkadaşlar, yirmi yıldır bu millet size sandıkta hesap
sordu, inşallah 2023te tekrar hesabı soracağız. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) Hesabı
siz vereceksiniz.
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) Ve yine aynı
sıralarda, yine buralarda yer alacaksınız. (CHP
sıralarından gürültüler)
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) Hatibi dinleyelim.
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) Değerli
arkadaşlar, kanun teklifimizle
Dünya ticaretinin farklı boyut
kazandığı, lojistik ve
taşımacılığın her geçen gün öneminin
arttığını görmekteyiz. Bu hızlı değişim
sürecinde oluşan fırsatları değerlendirme kabiliyeti olan
ülkeler gelecek yıllarda dünya ticaretinde söz sahibi olacaktır. Bu
amaç doğrultusunda özelleştirme kapsamında olan liman
işletmelerimizin işletme yatırımlarının
hızlı değişen ve büyüyen dünya ticareti
karşısında kapasite artışının
sağlanması ve bu ticaret genişliğine hazır olması
gerekmektedir. Limanların sosyoekonomik çerçevede Türkiye ekonomisine ve
dış ticarete katkısı dikkate
alındığında limanların herhangi bir zaman kaybı
yaşamadan küresel rekabet güçlerini korumaları için bugünden
yatırımlar yaparak büyümeye ihtiyaçları vardır.
1997 yılından itibaren özelleştirme
kapsamına dâhil olan ve işletme hakkı verilen Türkiye Denizcilik
işletmeleri Anonim Şirketi ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet
Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait limanlar
mevcuttu. Bu limanlarımızın kırk dokuz yıldan az
süreli sözleşmeler için başvuru gerçekleşmesi ve
sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi, var ise
davalardan vazgeçmesi hâlinde sözleşme sürelerinin kırk dokuz
yıla kadar uzatılmasını amaçlıyoruz. Maddede süre
uzatımına karar verilmesi hâlinde taraflar arasında ek
sözleşme düzenlenmesi öngörülmekte ve sözleşme bedelinin 6362
sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre değerleme yapmaya
yetkili en az 2 kuruluş tarafından belirlenmesi de bu kanun
teklifiyle belli bir noktaya getirilmiştir. Ayrıca, nihai karar
mercisi olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu da görevlendirilmiştir.
Değerli arkadaşlar, limanlar konusunda
hatiplerimizin söylediği bazı yanlışlar var. Bakın,
devir değil işletme hakkı; kesinlikle burada bir algı
operasyonu yapılmasın. Devir değil işletme hakkı.
ERHAN USTA (Samsun) İşletme hakkı
devri o, işletme hakkı devri. Allahtan kork!
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) Bu ibare tamamen
yanlış bir ibaredir.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Elli yıl;
neresi devir değil? Ölme eşeğim ölme! Elli yıl geçer, geri
alırsınız!
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) Bakın, bununla
beraber, 2 tane bağımsız değerleme kuruluşu burada
değer tespiti yapacak ve yine, son kararı Özelleştirme Yüksek
Kurulu verecektir, bunu da özellikle vurgulamak istedim.
Evet, değerli milletvekilleri, kanun
teklifimizin bir diğer maddesinde, akaryakıt sektöründe depolama
tanımından dolayı yaşanılan sorunları çözüme
kavuşturmayı da hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda,
tanımda yer alan LPG dağıtıcıları yerine
piyasa faaliyetinde bulunanlar ifadesini ekleyerek tanımın
kapsamını diğer lisans sahiplerini de kapsayacak şekilde
genişletiyoruz.
Rafineriler, 4/12/2003 tarihli 5015 sayılı
Petrol Piyasası Kanunu kapsamında aldıkları rafinerici
lisansı kapsamında LPG üretimi yapmaktadırlar. Rafinerilerin
rafineri sahası dışında LPG depolama
ihtiyaçlarının karşılanmasını temin etmek üzere
depolama tanımına rafinericiler de eklenmiştir.
Değerli milletvekilleri, bir diğer
maddeyle, akaryakıt piyasasında lisans alıp değişik
yol ve yöntemlerle kaçakçılık faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel
kişiler vardır ve bunlara cezai yaptırımları da
amaçlıyoruz. Bu sektörde faaliyet gösteren, gerçekten hakkaniyet içinde
lisanslı tüzel ve gerçek kişiler de mevcuttur, bunları da kanun
önünde korumamız gerekiyor. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında
kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olanların lisans alması
da önlenmektedir.
Bu teklifimizde yer alan bir diğer maddeyle de
yerli üretime verdiğimiz önemi ve desteği de gösteriyoruz. Birçok
sanayi alanında yerli üretime ve yerli aksamlara sağlanan
teşvikler var olduğu gibi, enerji alanında da bu teşviklere
devam ediyoruz. 2013 yılında 14 civarında olan yerli aksam
üretici sayısı, yerli aksam destekleri sayesinde 2021
yılında yaklaşık 100e ulaşmıştır.
Kapasite artışları, yapılan santrallerin yerli aksam
desteğinden faydalanması, mevcut yerli aksam üreticilerinin
üretimlerine devam etmesi ve başka aksamların da ülkemiz yerli üretim
envanterine katılmasına da destek olacaktır. Bu sebeple,
maddeyle, kapasite artışlarının yerli aksam
desteğinden faydalanmasıyla bu gelişimin de önü
açılmış olacaktır.
Değerli milletvekilleri, teklifteki bir
diğer maddemiz kamu kurumları arasında tesislerin ilgili
kurumlara ek yük getirmeden devir işlemlerini de içermektedir. Bu
bağlamda, 2019 yılı Sayıştay raporlarında da mevcuttur.
TEDAŞ adına tescili yapılması gerekirken zaman içinde
sınırlı sayıda tescil yapıldığı için,
Türkiye Elektrik Kurumu adına kayıtlı 57.025 adet, Elektrik
Dağıtım Şirketinin adına kayıtlı 6.745 adet
taşınmazın bulunduğu raporlarda mevcuttur. Bu zamana kadar
devirler TEDAŞ ve TEİAŞ adına sınırlı
sayıda yapılmıştır. Bu kanunla devirlerin
hızlanması, her türlü harç ve hizmet bedelinden muafiyet
sağlanması da amaçlanmıştır. Teklifte
TEİAŞın özelleştirilmesi hakkında hiçbir madde de
yoktur. Burada, kürsüde hatiplerimiz TEİAŞın
özelleştirilmesini gündeme getirdiler ama bu kanun teklifimizin hiçbir
satırında bu şekilde bir ibare de yoktur değerli
arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, teklifteki önemli bir
maddemiz de son zamanlarda gündemde olan ticari piyasada ve tüketici piyasasında
haksız rekabet oluşmasına sebep olan faaliyetleri düzenlemeyi
amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda var olan cezaların
alt ve üst limitlerinde değişikliğe giderek caydırıcılığı
biraz artırmayı hedefledik. 6585 sayılı Perakende Ticaretin
Düzenlenmesi Hakkında Kanunun Ek 1inci maddesinin (2)nci
fıkrasıyla üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler
tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasanın
dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara
ulaşmasını engelleyen faaliyetlerin bulunması
yasaklanmıştır. Bu maddeyle, bu faaliyette bulunanlara biz
müeyyide uygulayarak caydırıcı bir hâle sokacağız
inşallah. Bu çerçevede, uygulanacak müeyyidenin muhatabı olan
üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin ekonomik büyüklükleri, faaliyet
alanları ve ticarete konu ürünlerin ekonomik değerleri birbirinden
çok farklılık gösterebilmektedir. Yapılan
değişiklikle, bu faaliyetlerde bulunanlar hakkında uygulanacak
müeyyideyi ağırlaştırarak cezanın etkinliğinin ve
caydırıcılığının artırılması
amaçlanmaktadır ve bu çerçevede de gerekli şikâyetler sonucunda hem
valiliklerimiz hem il müdürlüklerimiz de çalışmalarına devam
ederek bu müeyyideleri, cezai müeyyideleri uygulayacaklardır.
Değerli arkadaşlar, yirmi yıldır
olduğu gibi, yine, AK PARTİ olarak ve Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğanla beraber çıkardığımız
bütün kanunlar halkımızın, milletimizin menfaatinedir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Bu kanun teklifimizdeki
maddeler de hem ülkemizin geleceği hem de milletimizin geleceği için
önemli bir adımdır ve ben, bu çerçevede, bütün Meclisten, bütün
milletvekillerimizden kanun teklifimize desteklerini bekliyorum.
Hepinizi saygıyla sevgiyle muhabbetle
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ERHAN USTA (Samsun) Sayın Başkan
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özkoç
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın
Başkanım, sadece kayıtlara geçsin diye söylüyorum. Hatip dedi
ki: Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanla birlikte
burada çıkardığımız yasalar milletin menfaatinedir.
Şimdi soruyorum: CİNER Grubuna ihalesiz kırk dokuz
yıllığına limanı vermesi milletin hangi menfaatinedir?
Buna AKP Grubu cevap versin.
BAŞKAN Buyurun Sayın Usta.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
İstanbul Belediyesiyle ilgili konuşalım biraz da. İstanbul Belediyesindeki
ihaleleri konuşalım. Ben de İstanbul Belediyesinden geldim,
konuşalım. (CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Götürüyorsunuz,
götürüyorsunuz!
ALİ ŞEKER (İstanbul) Siz yarım
domates, yarım biber
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Millete yarım
domates, CİNERe milyon dolar, oh!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Sayın
Ustaya söz verdim, çok rica ediyorum.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Millete yarım
domates, CİNERe dolar!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
İhtiyacın olanı söyle, göndeririz.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
Buyurun Sayın Usta.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
34.-
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Zonguldak Milletvekili Ahmet
Çolakoğlunun 298 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Şimdi, ben bu konuyla ilgili aslında
yarın konuşacaktım da az önceki hatip Devir değil. dedi.
Devirden ne anlıyor, bilmiyorum. İşletme hakkı diyor,
işletme hakkı devri yani o da bir devir türüdür. Değerli
arkadaşım, ne yapacaktın? Denizi mi satacaktın?
İşletme hakkı devrinden bahsediyoruz. Az önce bizim hatibimiz de
grubumuzun bu konudaki düşüncesini söyledi. Bakın, hakikaten burada
bunu hangi amaçla yapıyorsunuz bilmiyorum ama burada ciddi bir kamu
zararı var, eğer bilerek yapıyorsanız burada ciddi bir
soygun var. En yakın süresi bitecek olanın süresinin bitmesine
beş yıl var arkadaşlar, 2054te süresi bitecek olanlar var,
bunları ta 2067ye kadar şimdi uzatıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) Bitireceğim
Başkanım.
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) Bir yandan diyorsunuz ki:
Türkiye gelişecek, büyüyecek. O zaman bekleyelim, daha iyi fiyatlarla
bunları verelim.
Sonra, niye ihaleye çıkmıyorsunuz
arkadaşlar, niye ihaleye çıkmıyorsunuz? Niye rekabet
ettirmiyorsunuz? Ne olacak? 2 tane yatırımcı firmanın
verdiği rakamla
300 yaz. dersen 300 yazar 100 yaz. dersen 100 yazar.
Bakın, yarın, Atatürk Havalimanıyla
ilgili bugüne kadar kamuoyunun gündemine hiç gelmemiş konuyu bütün
detayıyla, nasıl bir vurgun yapılmak isteniyor, onu burada
açıklayacağım. O zaman göreceksiniz, burada yapılmak
istenenin ne olduğunu da vatandaşımız çok iyi şekilde
anlayacak. Lütfen, bundan vazgeçin. Bu, büyük bir yanlıştır, bu
yanlıştan vazgeçin. Eğer burada soygun varsa biz, zaten
İnşallah, işin sonu geliyor zaten. Yağma
mantığıyla hareket ediyorsunuz. Yarın bir gün iktidar
değiştiğinde bu sözleşmelerin hepsi iptal edilecek, onu da
bilin.
Teşekkür ederim. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
IX.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A)
Kanun Teklifleri (Devam)
1.-
Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu ve 40 Milletvekilinin Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/4018) ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 298) (Devam)
BAŞKAN Şahıslar adına söz
talepleri karşılanmıştır.
Şimdi yirmi dakika süreyle soru-cevap
işlemi yapacağız. On dakikasını soru için, diğer
on dakikayı da cevap için kullanacağız.
İlk söz, ilk soru Sayın Taşkın
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
AK PARTİ iktidarımızda,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde, Türkiye ekonomisi yatırım, üretim ve ihracatla büyümeye
devam ediyor.
Ülkemiz, geçtiğimiz on dokuz yılda
ortalama yüzde 5,1lik büyüme başarısı göstermiş bir
ekonomiye sahiptir. Salgının tüm dünyayı etkisi altına
aldığı 2020 yılında küresel ekonomiler yüzde 3,4
küçülürken ülkemiz yüzde 1,8lik büyüme sağlamıştır. 2021
yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 7,4 büyüyen bir ekonomiye
sahibiz. Yatırım, üretim ve ihracatla ülkemiz ekonomisini büyütmeye
devam ediyoruz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Özkan
HACI ÖZKAN (Mersin) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Akdenizin incisi, Torosların
yoldaşı, Türkiyenin özeti Mersinimiz; ülkemizde son yirmi
yılda yapılan dev yatırımlardan hak ettiği payı
almıştır. Her şeyin en iyisine layık Mersinli hemşehrilerimizin
huzur ve refahını daha da artıracak, Mersin markasına
değer katacak çalışmalarımızı sürdürmeye devam
ediyoruz. Her ilçeye bir gençlik merkezi hedefiyle, geleceğimizin
teminatı kıymetli gençlerimize hizmet vermek amacıyla, Toroslar,
Akdeniz, Yenişehir, Mezitli ve Tarsus ilçemiz başta, 5 yeni gençlik
merkezine kavuşacak. Güçlü Türkiyenin yarınlarını emanet
edeceğimiz gençlerimize hayırlı olsun.
Gençlerimize desteklerini esirgemeyen
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta
olmak üzere Gençlik ve Spor Bakanımıza, milletvekillerimize ve emeği
geçenlere teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Durmuşoğlu
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye)
Teşekkürler Sayın Başkanım.
Sağlıktaki hızlı dönüşümle
dünyada örnek gösterilen Türkiye, küresel salgına karşı da en
hazırlıklı ülkelerden biri olduğunu ortaya koymuştur.
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.
anlayışını yirmi yılda kurumsallaştırarak
küresel bir güce eriştiren Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğanın pandemi sürecindeki güçlü liderliği,
insanımızı salgından koruyacak en etkin çözümleri
kararlılıkla uygulayabilmemizin yolunu açmıştır.
Cumhurbaşkanımızın hayalim diyerek hayata geçirdiği
şehir hastaneleri, pandemi sürecinin sağlıklı yönetilmesinin
kritik unsurlarından biri olmuştur. Türkiye, dünyada salgınla en
güçlü şekilde mücadele eden bir ülke olarak öne
çıkmıştır diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Görüşülen kanun teklifinin 1inci maddesiyle, giderayak
limanlarımız Anayasaya, hukuka, kamu yararına aykırı
olarak Katarlılara ve bir avuç yandaş müteahhide peşkeş
çekiliyor. Denizcilik İşletmelerine ait 18 liman ile
Demiryollarına ait 5 limanın sözleşme süreleri henüz
bitmemişken kırk dokuz yıla uzatılması akıllarda
soru işareti bırakıyor; üstelik, Danıştayın daha
önceden özelleştirmelerle ilgili verdiği iptal kararları ortada
duruyorken üstelik ihale yapılmadan.
AKP, stratejik önemdeki limanlarımızı
bir dahaki seçimde iktidar olamayacaklarını bildikleri için
Meclisteki parmak çoğunluğuna güvenerek giderayak
yandaşlarına veriyor, milletin iradesine ipotek koyuyor. Milletin
hakemliğinden kaçarak yaptığınız bütün
hukuksuzlukların hesabını millet sandıkta soracak, biz de
yeniden stratejik kurumlarımıza sahip çıkacağız.
BAŞKAN Sayın Karahocagil
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya)
Teşekkür ediyorum Başkanım.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğanla yirmi yıldır bu ülke, bu millet başarıdan
başarıya koşuyor. Dünya liderleri onun gözüne bakıyor,
dünya milletleri onun işaretine önem veriyor, ümmet umudu onda görüyor.
Fakir devletler, mazlum milletler, sömürülen ülkeler kendilerine umut olarak
gördükleri dünya lideri Recep Tayyip Erdoğanı takip ediyor,
dualarını gönderiyorlar. Dünyayı kasıp kavuran corona
belasında dahi yaptığı destekleme ve programlarla
halkının biraz da olsa nefes almasını sağladı.
Sosyal Koruma Kalkanı dâhilînde, ülke çapında 2 milyon 77 bin haneye,
6 milyon 490 bin kişiye kısa çalışma ödeneği nakdi
ücret desteği işsizlik ödeneği ve normalleşme
desteği adı altında, ülke çapında 10 milyon 545 bin
kişiye toplamda 50 milyar 473 milyon
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bülbül
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bu kanun teklifiyle,
memleketin limanlarını Katarlılara kırk dokuz yıl
peşkeş çekeceksiniz, aynen Aydın'ın
toprağını, havasını, suyunu JESlere ve maden
şirketlerine peşkeş çektiğiniz gibi. Aydın'ın
Germencik ve Söke ilçelerinde JES kurulması için yeni bir ÇED süreci
başladı ama biz biliyoruz ki yine ÇED olumlu raporu gelecek çünkü
şimdiye kadar Çevre Bakanlığı tarafından 3.421 adet
projeye ÇED gerekli değil, 382 projeye ÇED olumlu kararı verildi,
sadece 2 projeye ÇED olumsuz raporu verildi. Bakanlık hiçbir çevresel
etkiyi, halk sağlığına etkilerini araştırmadan
projelere onay veriyor. Aydın'ı da işte böyle böyle denetimsiz
JES bölgesine çevirdiniz; Aydın'ın havasını, suyunu ve
toprağını zehirlediniz.
Germencik Dağyeni köyünde içme suyunun
geldiği noktada yasaya aykırı maden arama sondajı
başladı. Orada her taraf incir bahçesi, 80 hane var. Doğaya,
suya, toprağa saygınız yok anladık; bari bu ülkenin
yurttaşlarına biraz saygınız olsun ve bu projeler,
yaşam alanına zarar veren projeler iptal edilsin.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Gaytancıoğlu
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
AKP bir ilki daha gerçekleştirerek
muhtarlıkları tebligat depolarına dönüştürdü.
Demokrasimizin temel taşları olan muhtarlarımız tebligat
memuru, muhtarlıklar tebligat depoları olmuştur. Türkiye'nin
neresinde olursa olsun içinde yüzlerce, binlerce ceza, borç, mahkeme
tebligatı olmayan muhtarlık yoktur. Vatandaş kapısına
gelenin ne olduğunu bildiği için postadan gelen zarfları
almaktan kaçıyor, bu zarflar da tebligat yığını olarak
muhtarlıklarda duruyor. On dokuz yılın sonunda Türkiye'mizi
getirdiğiniz yer borç, ceza, icra cennetidir. Saray çevresi
dışında borçlu olmayan kalmadı. Muhtarlar bu
tebligatları beklemekten asıl işlerini yapamaz, mahallelinin
sorunlarını ilgili yerlere iletip çözmek için çalışamaz
duruma geldiler. İcra dosyaları, ceza makbuzları
dağları aştı, bunları üst üste yığsak
açık ara Türkiye'nin ve dünyanın en yüksek dağı olur.
AKP'nin ekonomi bilgisi ülkeyi batırdıkça icra dosyaları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Durmaz...
KADİM DURMAZ (Tokat) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Tokat, 3 büyük ovası, 8 de sulanabilir
ovasıyla Türkiye'nin mümbit arazilerine sahip illerimizden biri. Yanı
başımızdaki Sivas cazibe merkezi olarak ilan edildi.
Tokat'ın cazibe merkezi ilan edilmemesinin nedeni, üretim kapasitesi mi
düşük, yoksa çok gelişmiş bir il mi? Hâlbuki Tokat en çok göç
veren illerden 3üncüsüdür. İstihdam alanı olmadığı
için büyük şehirlere yoğun bir göç söz konusudur. Tokat'ta bir an önce...
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında farklı genel müdürlükler
bünyesinde birden fazla Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı
bulunmaktadır. Şu an, ülkemizde 21 ilde Teşvik Uygulama ve
Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü tarafından Cazibe Merkezlerini
Destekleme Programı uygulanmaktadır. Tokatın da bir an önce
rekabet edebilir güçlü OSBler...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Tutdere...
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) Sayın
Başkan, 12 Ocak 2021 tarihli 3424 sayılı Cumhurbaşkanı
Kararıyla, muhtaç ailelere ısınma amaçlı kömür yardımı
yapılması karara bağlanmıştır. Karar yürürlükte
ancak kararı yerine getiren yok. Adıyaman başta olmak üzere, 81
ilimizde milyonlarca muhtaç ve yoksul aile hakları olan kömürleri alamadılar.
Hak sahibi vatandaşlarımızın hakları verilmedi.
Adıyamanda yaz ve sonbahar aylarında teslim edilmesi gereken
kömürler şehir merkezindeki birçok mahalleye
dağıtılmadı. Kar var, yağmur var, soğuk var ancak
ortada kömür yok; kış bitti, kömür yok; vatandaş üşüyor,
çocuklar üşüyor. Maskeyi dağıtamadınız, bari fakir fukaranın
kömürünü dağıtınız. Buradan kararı veren
Cumhurbaşkanına, kararın gereğini yapmakla görevli olup
ancak görevini yapmayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına ve
ilgili tüm kurumlara çağrıda bulunuyorum: Görevinizi yapın,
vatandaşımızı mağdur etmeyin. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Aygun
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Yakın zamanda, bütçe görüşmelerinde,
iktidar partisi AK PARTİli milletvekillerimiz, şunu yaptık,
bunu yaptık, devamlı pembe gözlüklerle pembe tablo çizmişlerdi.
Bizler de Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinde ve diğer
bütçelerde sorduk, dedik ki Tekirdağda depremsellikle ilgili birçok
okulumuzun yıkım kararı var ama maalesef, pandemi bitmek üzere
ancak okullarla ilgili hiçbir çalışma yok. En son da
Süleymanpaşa Karacakılavuz Mahallemizdeki eğitime devam eden ve
iki yıl önce de yıkılması kararı olan okul varken
diğer okulda son gün alınan kararla beraber yıkılma ve
tayinin başka bir tarafa aktarılması gündemde. Şimdi,
okullar devam ederken çocuklarımız eğitim alırken böyle bir
uygulama nasıl anlaşılır, merak ediyorum. Elinizi tutan
mı oldu? İki yıldan beri okullar yapılmadı,
çocuklarımız şu anda depremle ilgili
sıkıntısı olan okullarda eğitim görüyor. Millî
Eğitim Bakanlığı acaba ne iş yaptı, merak
ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Komisyon
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Sayın Başkan,
arkadaşlarımıza soruları için teşekkür ediyoruz.
Şimdi, öncelikle şunu ifade etmek
istiyorum: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Vay canına! Vay
canına!
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) -
ve bu çerçevede yapılan
işlerimiz
Biraz önce değerli arkadaşlarımız da ifade
ettiler, süreçlerde kanunun Meclis iradesiyle ortaya çıkmasını
müteakip Anayasaya aykırılığına dair iddialar var. Bu
iddianın Anayasada düzenlenen süreci ve sonuçları var.
Dolayısıyla, Meclis irademizin ortaya çıkmasıyla birlikte
kanunlaşacak olan bu teklif, arkadaşlarımız tarafından
Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
götürülebilecektir.
Değerli arkadaşlar, diğer taraftan,
süreçle ilgili olarak idarenin tüm işlemleri de hukuk denetimine,
yargı denetimine tabidir. Buna ilişin olarak da yine yapılacak
işlemlerin hukuk çerçevesinde irdelenmesini arkadaşlarımız
isteyebilirler. Şunu ifade etmek istiyorum: Sürecin başından
sonuna kadar sürelerinin uzatılmasını istemeyen limanlarla
ilgili bir düzenleme yapılmayacağı, isteyenlerle ilgili olarak
bir değerleme sürecinin olduğu, bu sürecin sonunda idarenin bir
iradesinin burada tecelli etmesi gereği ve sonuç itibarıyla,
tarafların mutabakatıyla bu işin sonuçlandırılması
var.
Bir de şunu ifade edeyim değerli arkadaşlar:
Şu anda bu limanlar faal, işletiliyor ve sahipleri var.
Dolayısıyla bu limanların
(CHP sıralarından
gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sahibi kim? Devlet.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Sahibi devlet.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sahibi devlet, Katar
değil!
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Değerli arkadaşlar,
Türkiye Cumhuriyetinin tüm varlıkları; Türkiye Cumhuriyetinin 84
milyonunun, tüm vatandaşlarımızındır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sahibi devlet!
ALİ ŞEKER (İstanbul) Katar devleti
değil.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Değerli arkadaşlar,
dolayısıyla şunu ifade etmek istiyorum: O yüzden sahibi devlet,
sahibi millet. Hiçbir tereddüdünüz olmasın.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Hah, düzelttiğin
için iyi.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Millet,
emanetine sahip çıkacak.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Buralarda da aynı
şekilde 84 milyon bu işin sahibidir. Daha önce benzeri uygulamalar
olduğunu siz de biliyorsunuz. Bakın, 4706 sayılı Hazine ve
Taşınmazların Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla
yapılan düzenlemeyle kruvazör limanı, marina, otel ve benzeri turizm
tesislerinde de benzer bir düzenleme ve süreç yürütülmüş.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Kim yaptı? Kim
yaptı?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Bu çerçevede değerli
arkadaşlar, bu düzenleme de yüce Meclisimizin iradesine
getirilmiştir.
Diğer taraftan, şunu da ifade etmek
istiyorum: Biz, tüm kesimlerin yanında olduk yanında olmaya devam
edeceğiz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Milletin yanında
olun.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Milletin
yanında olun milletin, 3 müteahhidin değil.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) 5li çetenin
yanındasınız siz.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Kömür dağıtımı
konusunda bir aksama varsa bunu gidermek yine bize aittir ve bu konu bize
ulaşırsa hemen gideririz.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman)
Adıyamanda dağıtılmadı, size
ulaştırdık işte.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Sadece kömür değil,
doğal gaz yardımıyla ilgili düzenlemeler de yapıyoruz. O
yüzden hiçbir vatandaşımız ne aç kalır ne soğukta
kalır ne de zorda kalır.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) Soğukta
kalmış vatandaş
ALİ ŞEKER (İstanbul) Millet
soğukta ölüyor ölüyor.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) O yüzden bu konuda gerçekten
tereddüdünüz olmasın değerli arkadaşlar.
Bir de ilave bir bilgi vermek istiyorum size. Değerli
arkadaşlar, bazı hatiplerimiz, değerli
arkadaşlarımızdan bazı hatiplerimiz; özellikle elektrik ve
doğal gazdaki son dönemdeki artışlardan bahsetti.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Niye Cinere
veriyorsunuz? Cevap ver.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Size kısa bir bilgi
vereceğim.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Zam, zam
Zam
diyeceksin, artış değil. Yalan mı, yüzde 127 zam geldi.
ALİ ŞEKER (İstanbul)
Artış değil, yüzde 127 zam!
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Şimdi, burada, değerli
arkadaşlar, pandemi koşullarıyla birlikte dünyada ham madde
fiyatlarında yaşanan artışlar ve ekonomik dalgalanmalar
sonucunda enerji maliyetlerinde -biliyorsunuz- çok büyük artışlar
oldu.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Covid
düştüğünde indirmediniz ama.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Hani yerli
üretiyordun, biraz evvel yerli olduğunu anlatıyordun.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Dünyada elektrik üretim ana ham
maddelerinden olan kömür fiyatları 5 kat arttı arkadaşlar, 5 kat
arttı.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Doğal gaz
bulduk. diyordun, Elektrikte yenilenebilir enerjiye geçtik. diyordun.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Doğal gaz fiyatları 10
kat arttı, 10 kat!
ALİ ŞEKER (İstanbul) Rüzgâra zam
mı geldi, güneşe zam mı geldi?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Bu süreçte, sanayi başta
olmak üzere enerji tüketiminin artması, hidroelektrik santrallerimizdeki
elektrik üretiminin azalması ve bu farkın doğal gaz
santrallerinden karşılanması nedeniyle Türkiye enerji sektörü de
küresel düzeyde ortaya çıkan bu olağanüstü maliyet
artışlarından doğaldır ki etkilendi.
Değerli arkadaşlar, konut fiyatları
bazında Avrupa Birliği ülkeleriyle
kıyaslandığında hem doğal gazda hem de elektrikte en
ucuz ülke konumundayız hâlâ.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Oranın
gelirini de söyle, oradaki insanların
ALİ ŞEKER (İstanbul) Kârına
ortak mısın, zararına ortak oluyorsun.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Buna lütfen hesaplarla
bakabilirsiniz. Konut elektrik fiyatları AB ortalaması 21,92 euro
cent/kilovatsaat iken ülkemizde bu, 9,16 euro cent/kilovatsaattir.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Gayrisafi millî hasıla kaç orada?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Konut doğal gaz
fiyatları AB ortalaması 6,39 euro cent/kilovatsaat iken ülkemizde
1,64 euro cent/kilovatsaattir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ne diyorsun, az
daha mı zam yapacaksınız, onu mu anlatıyorsun?
ALİ ŞEKER (İstanbul) Orada asgari
ücret 3 bin euro, 3 bin euro!
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Yani değerli arkadaşlar,
1e 4 kattır. Maliyet bazlı fiyatlandırmanın,
öngörülebilirliğin sağlanması ve enerji piyasalarının
sürdürülebilirliği için zorunlu miktar kadar bir düzenleme
yapılmış olmakla birlikte dünyadaki gelişmeler ve Avrupa
Birliğindeki söz konusu fiyatlar dikkate alındığında
halkımıza yüksek oranda desteğimiz devam etmektedir ve
edecektir.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
İnsafınız kurusun, bu zamma az mı diyorsunuz? Zammı az
buluyorlar.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Yahu
Avrupa Birliğindeki bir işçinin aldığı maaşı
söylesene bana.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından kabul edilen yasa kapsamında konut tüketimlerinde kademeli
tarife uygulamasına geçilmiştir malum. Değerli arkadaşlar
150 kilovatsaat, hane halklarının ortalama kullanımından
daha düşük. gibi bazı ifadeler var.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Yüzde 127 zam
yaptınız.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Bu konuda size bir bilgi arz etmek
isterim. Kademeli tarifenin hedefi, enerji kullanımında verimlilik ve
özellikle gelir durumu daha az olan tüketicilerimize, hane
haklarımıza daha çok destek sağlamaktır.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Kafa
karıştırmayın, bedava verin, bedava. Çok seviyorsanız
bedava verin. Niye vermiyorsunuz?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ
KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI
ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) 38 milyon mesken abonesinin 23 milyonu 150
kilovatsaatin altında bir tüketim değerine sahip olup başka bir
deyişle, toplam konut abonelerinin, değerli arkadaşlar, yüzde
60ı ay olarak bu rakamın altında yani 150 kilovatsaatin
altında tüketim gerçekleştirmektedir.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli)
Kandırmışlar sizi, kandırmışlar; hiç öyle
değil.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kullanacak hâl
mi bıraktınız; paraları yok, ödeyemiyorlar, az
kullanıyorlar.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Ayrıca, bir konut abonesinin
aylık elektrik ve doğal gaz faturaları için ödeyeceği
toplam tutar
Burayı gerçekten bir hesaplama sonucunda özellikle sizlerle
paylaşmak istiyorum.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli)
Denizlide tekstil atölyeleri kapandı döneminizdeki zamdan dolayı,
makineler sustu.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) Dinle öğren,
dinle öğren.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) Senden mi
öğreneceğim dinlemeyi?
ALİ ŞEKER (İstanbul) Memleketi
satmayı mı öğreneceğiz?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Değerli arkadaşlar, 2002
yılında elektrik ve doğal gaz faturaları için ortalama bir
hanenin ödeyeceği toplam tutar net asgari ücretin yüzde 47sine tekabül
ediyor.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Kombisini
açmıyor millet, battaniyeyle oturuyor. Sen hangi Türkiyede
yaşıyorsun?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) Sabırlı
olun, sabırlı olun.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Sizin
belediyede suyu bedava verin.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Arkadaşlar, bugün bu rakam
yeni fiyatlara rağmen yani artış fiyatlarına rağmen
2002 yılında yüzde 47 olmasına rağmen 2022
yılında asgari ücretin yüzde 12,9u seviyelerine gelmiştir.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Sen sıcak
evinde otururken millet kombisini kapatıyor.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI
ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Dolayısıyla değerli
arkadaşlar, evet, şunu ifade etmek istiyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Zamlara
hazırlıyorsun milleti.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) 22nci
yüzyılda yanlışlıkla iktidara gelirseniz siz ücretsiz
verirsiniz.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Biz,
vatandaşlarımıza devletimizin imkânları ölçüsünde destek
vermek suretiyle, daha az maliyetle, elektriği ve doğal gazı
bugüne kadar sağladık, bundan sonra da sağlamaya devam
edeceğiz. Rakamlara ilişkin bilgiler bu şekildedir.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Desteği
millete değil, şirketlere yapıyorsunuz.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Ayrıca, şunu da ifade
etmek istiyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ya, o
zamları kim yaptı ya?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Bu düzenlemelerle birlikte,
önümüzdeki dönemde yapacağımız farklı düzenlemeler ve
açıklamalar çerçevesinde, yasal altyapıya ilişkin
uygulamaların geliştirilmesiyle vatandaşlarımıza ve
üreticilerimize dönük ilave destek mekanizmalarımızın hep
birlikte geliştirileceğini ve uygulanacağını sizlerle
paylaşmak istiyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) IBAN gönderip
para istemeyin de
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU
BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teklifin tümü üzerinde görüşmeler
tamamlanmıştır.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Engin Bey.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Hatip
konuşması esnasında kayıtlara geçsin diye söylüyorum
limanları neden Cinere ihalesiz verdiğini, neden Katara ihalesiz
verdiğini, neden Singapurlulara ihalesiz verdiğini, neden
LİMAKa ihalesiz verdiğini anlatmamıştır. Devletin
limanları babanızın tapulu malı mı?
BAŞKAN Peki.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın
Başkan
BAŞKAN Efendim Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ben de
dinledim yani kayıtlara geçsin, gerçekten çok önemli.
BAŞKAN Peki, kayıtlara geçsin.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU
(Çankırı) Kayıtlara geçmesi için gerek yok açmaya. Buyurun
Sayın Meral
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) 60a
göre söz istiyorum Başkan.
BAŞKAN Peki, buyurun.
V.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
35.-
Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
Başkanı Ziya Altunyaldızın 298 sıra sayılı
Kanun Teklifinin tümü üzerinde yapılan soru-cevap işlemi
sırasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Komisyon Başkanını dinledik. Yani baştan sona
değerlendirmeyeceğim ama hâlâ bu limanların hangi amaçla, bu
kadar uzun süreli -kırk dokuz yıllığına-
kiralanacağı konusundaki sorularımızın hiçbirine
yanıt verilmedi hem Anayasaya aykırılık konusunda hem daha
süresi dolmadığı hâlde neden bu girişime gerek
duyulduğunu yine açıklamadı ve özellikle de çok şey
söyleyip hiçbir şey söylememek konusunda Sayın Komisyon
Başkanını tebrik ediyorum gerçekten. Bu kadar soyut, bu kadar
genel ve bu kadar içeriğinde hiçbir soruya yanıt vermeden büyük bir
maharet gösterdi ama biz sormaya devam ediyoruz: İhaleye neden
çıkarmadınız? Bu sözleşmeyi kimin için yapıyorsunuz? O
limanları kimlere devrediyorsunuz?
Biliyoruz ama amaçlarınızı, bütün
Türkiye adına soruyoruz.
BAŞKAN Peki, teşekkür ediyorum.
IX.-
KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A)
Kanun Teklifleri (Devam)
1.-
Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu ve 40 Milletvekilinin Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/4018) ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 298) (Devam)
BAŞKAN Maddelere geçilmesini
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) Sayın Başkan
BAŞKAN Maddelere geçilmesini
oylarınıza sunmadan evvel Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun bir
yoklama talebi var, önce onu karşılayacağım. Yoklama
talebinde bulunan arkadaşlarımızın isimlerini tespit
edeceğim: Sayın Özkoç, Sayın Şeker, Sayın Şevkin,
Sayın Tarhan, Sayın Gündoğdu, Sayın Akın, Sayın
Bakırlıoğlu, Sayın Bülbül, Sayın
Kayışoğlu, Sayın Antmen, Sayın Tutdere, Sayın
Gürer, Sayın Aygun, Sayın Güzelmansur, Sayın Köksal, Sayın
Bankoğlu, Sayın Süllü, Sayın Karaca, Sayın
Hancıoğlu, Sayın Erbay.
Yoklama işlemini başlatıyorum, üç
dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 22.53
SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 22.59
BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir),
İshak GAZEL (Kütahya)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 42nci Birleşiminin Sekizinci Oturumunu
açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN 298 sıra sayılı Kanun
Teklifinin maddelerine geçilmesinin oylamasından önce istem üzerine
yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi, yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum.
Pusula veren arkadaşlar lütfen salondan
ayrılmasın.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter
sayısı bulunamadığından, alınan karar
gereğince, kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer
işleri sırasıyla görüşmek için 5 Ocak 2022 Çarşamba
günü saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma
Saati: 23.03