TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
82nci Birleşim
20 Nisan 2022 Çarşamba
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.- GÜNDEM
DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazakın, Eskişehirin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
2.-
Balıkesir Milletvekili Fikret Şahinin, Balıkesir Devlet
Hastanesine ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Mersin
Milletvekili Zeynep Gül Yılmazın, Mersinin turizm
varlıkları ve potansiyeline ilişkin gündem dışı
konuşması
IV.-
AÇIKLAMALAR
1.- Bursa
Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlunun, Bursada yaşanan menfur
saldırıda şehit olan İnfaz Koruma Memuru Cengiz
Yiğite Allahtan rahmet dilediğine ve terörün insanlık suçu
olduğuna ilişkin açıklaması
2.- Bursa
Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun, Bursada
yaşanan hain saldırıda şehit olan İnfaz Koruma Memuru
Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine ve Ulubat Gölünde
suların çürümeye başladığına ilişkin açıklaması
3.- Hatay
Milletvekili Mehmet Güzelmansurun, Rusyaya geçişlerde tır
şoförlerimizin yaşadığı mağduriyete ilişkin
açıklaması
4.-
Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycanın, tarımsal üretim ve
tarımsal verimin artırılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
5.- Gaziantep
Milletvekili Bayram Yılmazkayanın, sarayın ölçüsüz
harcamalarına ilişkin açıklaması
6.- Sivas
Milletvekili Semiha Ekincinin, Sivasa yapılan öğretmenevlerine ve
AK PARTİye katılan bağımsız Balıkesir
Milletvekili İsmail Oku tebrik ettiğine ilişkin
açıklaması
7.- Adana
Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, engelli vatandaşların
maaşlarının yeniden düzenlenmesi ve engelli vatandaşlardan
muayene katılım payının alınmaması
gerektiğine ilişkin açıklaması
8.- Mersin
Milletvekili Olcay Kılavuzun, zirai dondan etkilenen çiftçilere devlet
desteğinin devam etmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
9.- Gaziantep
Milletvekili İrfan Kaplanın, EYTliler, emekliler, emekçiler ve 3600
ek gösterge mağdurlarının sarayın gündeminde
olmadığına ilişkin açıklaması
10.-
İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, YÖKün 9 vakıf
üniversitesiyle ilgili başlatmış olduğu incelemeye
ilişkin açıklaması
11.- Bursa
Milletvekili Yüksel Özkanın, Bursada gerçekleşen terör eylemini
kınadığına ve son yıllarda tıp fakültelerinin
gerek akademik gerekse donanım olarak yetersiz kaldığına
ilişkin açıklaması
12.- Kayseri
Milletvekili Çetin Arıkın, Kayseri Şehir Hastanesinde
gastroenteroloji uzmanı olmadığına ilişkin
açıklaması
13.- Düzce
Milletvekili Ümit Yılmazın, artan elektrik fiyatlarının
küçük esnaf üzerindeki etkisine ilişkin açıklaması
14.- Kocaeli
Milletvekili Sami Çakırın, günümüzde insan merkezli olmaktan
başka her şeyin olunduğuna ilişkin açıklaması
15.- Mersin
Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit olan Teğmen Kaan Kanlıkuyu ile Bursada
gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine
ve AK PARTİye katılan bağımsız Balıkesir
Milletvekili İsmail Oka Hoş geldiniz. dediğine ilişkin
açıklaması
16.- Edirne
Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Merkezî Hekim Randevu Sisteminde
yaşanan sıkıntıya ilişkin açıklaması
17.-
Kırşehir Milletvekili Metin İlhanın, ülkede yaşanan
ekonomik krize ilişkin açıklaması
18.- Kastamonu
Milletvekili Hasan Baltacının, Kastamonuda kar sularının
yarattığı mağduriyete ilişkin açıklaması
19.-
İstanbul Milletvekili Hayati Arkazın, Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit olan Teğmen Kaan Kanlıkuyu ile Bursada
gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine
ilişkin açıklaması
20.- Uşak
Milletvekili Özkan Yalımın, emeklilerin bayram ikramiyelerinde
artış olmadığına ve Uşakın Banaz ilçesi
Ayrancı köyünün isminin tekrar Comburt olarak değiştirilmesi
talebine ilişkin açıklaması
21.-
İstanbul Milletvekili Serap Yaşarın, Ayasofya
yerleşkesindeki Fatih Medresesinin tekrar açılışına
ilişkin açıklaması
22.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Pençe-Kilit
Operasyonunda şehit olan Teğmen Kaan Kanlıkuyu ile Bursada
gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilginin
yapmış olduğu açıklamaya, Türkiye Varlık Fonuna
devredilen ÇAYKURun 2021 yılını da zararla
kapattığına ve Türk milletinin hesap sorma hakkını
sandıkta kullanacağına ilişkin açıklaması
23.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan
Teğmen Kaan Kanlıkuyu ile Bursada gerçekleştirilen bombalı
saldırıda şehit olan İnfaz Koruma Memuru Cengiz
Yiğite Allahtan rahmet dilediğine, Türkiye'nin salgına
rağmen turizmdeki başarısına, 2023 Turizm Strateji
Belgesine ve Türkiye'nin turizmde dünya markası hâline geleceğine
ilişkin açıklaması
24.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Bursada infaz
koruma memurlarını taşıyan araca yapılan
saldırıyı en sert şekilde kınadığına,
bu patlamada yaşamını yitiren Cengiz Yiğitin ailesine ve
tüm sevenlerine başsağlığı dilediğine,
şiddetle hiçbir sorunun çözülemeyeceğine, Ezidilerin Çarşema Sor
Bayramına, kira ve konut fiyatlarındaki artışa; otobüs,
tren ve uçak bilet fiyatlarına ve soruşturma adı verilen keyfî
saldırılar ve hukuksuzluklarla HDPye geri adım attıramayacaklarına
ilişkin açıklaması
25.- Sakarya
Milletvekili Engin Özkoçun, Bursada gerçekleştirilen bombalı
saldırıda şehit olan İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğit
ile Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan Teğmen Kaan
Kanlıkuyuya Allahtan rahmet dilediğine ve saraylarında 13 tane
uçak bulunduran ama Orman Bakanlığında yangın söndürme
uçağı olmayan bir ülkeye güven duyulamayacağına
ilişkin açıklaması
26.- Denizli
Milletvekili Cahit Özkanın, miladi takvime göre bugün Hazreti Muhammedin
dünyayı teşrif ettiğine, Bursada gerçekleştirilen
bombalı saldırıda şehit olan İnfaz Koruma Memuru
Cengiz Yiğit ile Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan Teğmen
Kaan Kanlıkuyuya Allahtan rahmet dilediğine, terörle mücadeleye
terörü kaynağında kurutana kadar devam edeceklerine ve Genel Kurul
gündemine ilişkin açıklaması
27.-
Aydın Milletvekili Süleyman Bülbülün, Aydında anayasal
haklarını kullanan öğretmenlerin hukuksuz bir şekilde
cezalandırıldığına ilişkin açıklaması
28.-Kocaeli
Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlunun, Ankara Milletvekili
Filiz Kerestecioğlu Demirin sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
29.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, 23 Nisan nedeniyle ziyarete
gelen çocukların kaygısına ve banka sandık emeklilerinin
bayram ikramiyesine ilişkin açıklaması
30.-
Niğde Milletvekili Selim Gültekinin, Niğdeye yapılan
yatırımlara ilişkin açıklaması
31.-
Kırklareli Milletvekili Türabi Kayanın, ayçiçeği üreticilerine
verilen desteğe ilişkin açıklaması
32.-
İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegünün, Eren Keskine verilen
hapis cezasına ilişkin açıklaması
33.- Gaziantep
Milletvekili İmam Hüseyin Filizin, atanamayan öğretmenlerin
sorunlarına ve Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan Üsteğmen
Ömer Delibaş ile Teğmen Kaan Kanlıkuyuya Allahtan rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
34.-
Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlıkın, mercimek ve
nohudun destekleme kapsamına alınması gerektiğine
ilişkin açıklaması
35.- Osmaniye
Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun, Bursada gerçekleştirilen
bombalı saldırıda şehit olan İnfaz Koruma Memuru Cengiz
Yiğite, Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan Üsteğmen Ömer
Delibaş ile Teğmen Kaan Kanlıkuyuya Allahtan rahmet
dilediğine ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadelesine
ilişkin açıklaması
36.-
Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözerin, İstanbul Finans
Merkezine ilişkin açıklaması
37.- Kocaeli
Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlunun, oy kaybı yaşayan AK
PARTİnin sahte üye kaydı yapmaya başladığına
ilişkin açıklaması
38.-
Muğla Milletvekili Süleyman Girginin, emeklilerin bayram ikramiyesinin artırılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
39.-
Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücünün, DEDAŞın
Şanlıurfalılara yaptığı zulme ilişkin
açıklaması
40.-
Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksalın, Kızılayda
çalışan hemşire ve laborantların hak ettikleri zammı
almaları gerektiğine ilişkin açıklaması
41.-
Kırıkkale Milletvekili Ramazan Canın, Samsun Milletvekili Bedri
Yaşarın 324 sıra sayılı Kanun Teklifinin 9uncu
maddesi üzerinde verilen önerge hakkında yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
42.- Adana
Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, PTT çalışanlarının
sorunlarına ilişkin açıklaması
43.- Adana
Milletvekili Orhan Sümerin, Ziraat Bankası Genel Müdürünün
Çiftçilerimize haciz uygulamıyoruz. açıklamasının büyük
bir aldatmaca olduğuna ilişkin açıklaması
V.-
ÖNERİLER
A) Siyasi
Parti Grubu Önerileri
1.-
İYİ Parti Grubunun, Eskişehir Milletvekili Arslan
Kabukcuoğlu ve arkadaşları tarafından, genç
yoksulluğunun nedenlerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 14/4/2022 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 20
Nisan 2022 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
2.- HDP
Grubunun, Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ve arkadaşları
tarafından, çocuk yoksulluğunun önüne geçilebilmesi amacıyla
11/4/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 20
Nisan 2022 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
3.- CHP
Grubunun, Ankara Milletvekili Murat Emir ve arkadaşları
tarafından, banka sandık emeklilerinin bayram ikramiyelerinin hangi
koşullarda hak sahiplerine ödeneceğinin incelenip
araştırılması amacıyla 20/4/2022 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 20
Nisan 2022 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
VI.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Ankara
Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, Kocaeli Milletvekili Radiye
Sezer Katırcıoğlunun HDP grup önerisi üzerinde
yaptığı konuşması sırasında
şahsına ve Halkların Demokratik Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
2.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Kocaeli
Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlunun yaptığı
açıklaması sırasında Halkların Demokratik Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
3.- Kocaeli
Milletvekili Saffet Sancaklının, Van Milletvekili Murat
Sarısaçın 324 sıra sayılı Kanun Teklifinin 9uncu maddesiyle
ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
4.- Van
Milletvekili Murat Sarısaçın, Kocaeli Milletvekili Saffet
Sancaklının sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
5.- Samsun
Milletvekili Bedri Yaşarın, Kırıkkale Milletvekili Ramazan
Canın yaptığı açıklaması sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
VII.- KANUN
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Teklifleri
1.- İzmir
Milletvekili Fehmi Alpay Özalan, Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı ve
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Denizli Milletvekili
Cahit Özkan ile 92 Milletvekilinin Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları
Kanunu Teklifi (2/4331) ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 324)
VIII.- YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, heyelan nedeniyle
ulaşıma kapanan Birecik-Halfeti karayolunun akıbetine
ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu'nun cevabı (7/61640)
2.- Bingöl
Milletvekili Erdal Aydemir'in, Bingöl'ün Adaklı ilçesine bağlı
Erler köyünün yolunun asfaltlanması talebine ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun
cevabı (7/61641)
3.-
Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu'nun, Eskişehir Hasan
Polatkan Havalimanının sivil uçuşlara
kapatılacağı iddiasına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı
(7/61643)
4.- Adana
Milletvekili İsmail Koncuk'un, Türk Hava Yollarının 2021
yılındaki reklam harcamalarına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun
cevabı (7/61738)
5.-
Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü'nün, Eskişehir Hasan Polatkan
Havaalanının sivil uçuşlara kapatılacağı
iddiasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/61743)
6.- Bingöl
Milletvekili Erdal Aydemir'in, Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı
Geyikdere köyünde yaşanan yol ve alt yapı sorunlarının
giderilmesi talebine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/61745)
7.- Ankara
Milletvekili Murat Emir'in, Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi
Başkanlığına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/61751)
8.- Denizli
Milletvekili Gülizar Biçer Karaca'nın, ASDEP personeli arasındaki
statü farklarının giderilmesi talebine ilişkin sorusu ve Aile ve
Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/61808)
9.- Kocaeli
Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, ASDEP personeli arasındaki
statü farklarının giderilmesi talebine ilişkin sorusu ve Aile ve
Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/61810)
10.-
İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya'nın, 19 Mart 2022
tarihinde Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında gözaltına
alınanlara ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı
Derya Yanık'ın cevabı (7/61811)
11.-
İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz'ın, ASDEP personeli arasındaki
statü farklarına ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/61963)
12.-
Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu'nun, ülkemizdeki kadın
sığınma evlerine ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/61964)
13.-
İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç'ın,
Bakanlığın olası siber saldırılara
karşı aldığı önlemlere ilişkin sorusu ve Aile ve
Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/62223)
14.-
İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir'in, terörle mücadele
sırasında yaralanıp gazi sayılmayan kişilere
ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya
Yanık'ın cevabı (7/62224)
15.-
Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu'nun, kadına yönelik
şiddet vakalarında meydana gelen artışa ilişkin sorusu
ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı
(7/62225)
16.- Çanakkale
Milletvekili Özgür Ceylan'ın, MTA'ya bağlı olarak
uluslararası madencilik faaliyeti yürütmek üzere kurulan şirketlerle
ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fatih Dönmez'in cevabı (7/62349)
17.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan'ın, zeytinlik alanlarda maden arama çalışması
yapılabilmesine yönelik yönetmelik değişikliğine
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in
cevabı (7/62352)
18.- Kütahya
Milletvekili Ali Fazıl Kasap'ın, 2021'den bu yana
Cumhurbaşkanlığının elektrik, doğalgaz ve su
faturası tutarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fatih Dönmez'in cevabı (7/62514)
20 Nisan 2022
Çarşamba
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 14.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Abdurrahman TUTDERE (Adıyaman), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 82nci Birleşimini açıyorum.(x)
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı
ilk söz, Eskişehirin sorunları hakkında söz isteyen
Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazaka aittir.
Buyurun Sayın Sazak.
(MHP sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazakın,
Eskişehirin sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
METİN NURULLAH SAZAK
(Eskişehir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sözlerime başlamadan önce, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit
düşen Üsteğmen Ömer Delibaş ve Teğmen Kaan Kanlıkuyu
evlatlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine sabır, necip
milletimize başsağlığı dilerim. Rabbim
vatanımızın bütünlüğü için mücadele eden
yiğitlerimizin yâr ve yardımcısı olsun, büyük Türk milleti
ebedî müddet var olsun.
Bugün, vekili olduğum
Yunus diyarı Eskişehir ve ilçelerinin sorunları hakkında
gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Muhterem
heyetinizi ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bütün dünyayı etkisi
altına alan pandemi, globalizm fikrinin sonunu getirmiş, arz-talep ve
lojistik zincirlerini kırmış, toplumları ulus devlet
sınırlarında üretip tüketmeye yöneltmiştir. Irk, din, dil,
mezhep hatta cinsiyete kadar her türden farkın hizip ve
ayrımcılıkla körüklendiği coğrafyamızda,
yanı başımızda gerçekleşen sıcak
çatışmalar, Avrupa'nın ortasındaki işgal
girişimiyle tetiklenen petrol krizi, ekonomimizi ve egemenliğimizi
hedef alan dış müdahaleler güncel sorunlarımızdır.
Oysaki küresel ısınmaya bağlı kuraklık neticesinde su
seviyelerinde görülecek büyük düşüşlerin sonucu oluşacak
kıtlık ülkemizin ve şehrimin yakın gelecekte
karşılaşması muhtemel en önemli sorunlarının
başındadır. Bu nedenle, öncelikle, ülkemizin bulunduğu
iklim kuşağı sebebiyle karşılaşabileceği kuraklık
ve kıtlık öngörülebilmeli, yerli ve millî ekonomi modelimizin
temelini tarımsal kalkınma oluşturmalı, tarım ve su
acil eylem planı hazırlanmalıdır; tarım Türkiye'nin
stratejik silahı olmalıdır.
Sayın milletvekilleri,
malumlarınız olduğu üzere Sakarya Nehri'nin en önemli
kollarından olan Porsuk Çayının geçtiği Eskişehir,
Türkiye'nin zengin ve verimli topraklarına sahiptir. Ancak geçtiğimiz
yıllarda, Eskişehir'in su kaynağı olan Porsuk Çayı,
azalan yağışlar, yanlış ürün seçimi, verimsiz sulama
sistemleri sonucunda giderek kurumuş ve Porsuk Barajı'nın su
seviyesi düşmüştür. Çiftçilerimiz kısıtlı sulama
tehlikesiyle yüzleşerek zor günler geçirmiştir. Dahası, dünya
genelinde gözlenen tarımsal girdi maliyeti artışları da
Eskişehir tarımını olumsuz anlamda etkilemiştir.
Kuraklığın
yanı sıra Eskişehir'in tarımsal
kalkınmasının önündeki engellerden biri de kırsal
ilçelerden düzenli olarak gerçekleşen göçler sonucunda şehir
merkezine sıkışmış nüfusudur. Nitekim TÜİK
verilerine göre Eskişehir'in -merkezdeki hariç- neredeyse bütün
ilçelerinin yıllık nüfus artış hızı eksidedir.
Her yıl gözlenen kırsaldan kente gerçekleşen göçler sayesinde
bugün Eskişehir halkının kırsalda ikamet eden nüfusu
yaklaşık olarak yüzde 10a kadar gerilemiş ve genç nüfusun büyük
bir bölümü kırsalı terk etmiştir. Kent merkezine olan bu
yığılmanın önlenmesi için ilçelerin cazip hâle gelmesi
gerekmektedir. Kuraklık ve kıtlığı önleyecek nitelikte
bir üretim, ilçelerde tarım liseleri, bölgelere has uygulamalı
tarım teknik okullarının açılmasıyla ve genç nüfusun
eğitilmesiyle eğitimli kırsal bir nüfus
oluşturulmalıdır. Zira tarım eğitimdir, bilgidir,
kültürdür, ortak hafızadır.
Köyden kente göçün
ivmelenmesinin bir sebebi de hemşehrilerimin yaşadıkları
ulaşım sorunlarıdır. Yüksek hızlı trenlerin
hayatımıza girmesiyle beraber kırsaldaki ara istasyonlar
unutulmuş, şehirdeki bölünmüş yol eksikliği neticesinde
ilçedeki vatandaşlarımız şehir merkezinden uzak
kalmış, merkeze yığılan nüfus da trafik
sıkışıklığıyla yüzleşmek zorunda
bırakılmıştır. Nitekim Eskişehir'de en fazla
ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının meydana geldiği
yollar kamuoyunda ölümlü yol olarak
adlandırılmıştır. Bu bağlamda, demir
yollarının ülkemizdeki merkezi, havacılık sanayisinin
gelişen yıldızı ve Türk Dünyası Kültür Başkenti
seçilen Eskişehir'in sorunlarına kulak verilmeli ve hak ettiği
yatırımlar için gereken kaynaklar aktarılmalıdır.
Buradan hareketle, ilçelerimizi merkeze bağlayan ve hemşehrilerimizin
bitmesini dört gözle beklediği EskişehirAlpuMihalıççık
yolu, EskişehirSarıcakaya yolu ve EskişehirSeyitgaziKırka
yolu projelerinin en kısa sürede biteceği ve bu güzel haberi vermek
ister, Eskişehir Hasan Polatkan Havaalanıyla ilgili sorunu çözüme
kavuşturmamızı sağlayan Ulaştırma ve Altyapı
Bakanımıza teşekkür ederim.
Sözlerime son vermeden önce
lideri Sayın Devlet Bahçeli olan ülkücü hareketin necip Türk milletinin
teminatı, necip Türk milletinin de Rusya-Ukrayna görüşmelerinde
görüldüğü üzere dünya sulhunun güvencesi olduğunu bir kez daha
hatırlatmak isterim.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
METİN NURULLAH SAZAK (Devamla)
Dünya barışının ve adaletin tesisi için büyük Türk
devletinin var ve güçlü olması ülkücü hareket olarak bizlerin asli
hedefidir. (MHP sıralarından alkışlar)
Bu duygu ve
düşüncelerimle Eskişehir'in bütün sorunlarının
yakından takipçisi olduğumu bu kürsüden bir kez daha belirtir,
muhterem heyetinizi ve kıymetli hemşehrilerimi saygıyla
selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem
dışı ikinci söz Balıkesir Devlet Hastanesiyle ilgili söz
isteyen Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin'e aittir.
Buyurun Sayın
Şahin. (CHP sıralarından alkışlar)
2.- Balıkesir Milletvekili Fikret Şahinin, Balıkesir
Devlet Hastanesine ilişkin gündem dışı konuşması
FİKRET ŞAHİN
(Balıkesir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben de Balıkesir iliyle
ilgili AKP iktidarının plansız programsız ülke
kaynaklarını nasıl heba ettiğine dair 2 tane örnek vermek
istiyorum: Birinci örneğimiz Balıkesir Merkez Havaalanı;
tıpkı ikinci Zafer Havaalanı vakası. 2019 yılında
76 milyon 521 bin lira harcanarak yapılan bir havayolu terminali, burada
fotoğrafta gördüğünüz gibi. Ulaştırma Bakanına
yaklaşık iki buçuk yıl kadar önce soruyoruz Ne zaman bu
havaalanı hizmete girecek? diye. Bakanın bize verdiği cevap:
10 Şubat 2020 tarihinde tüm mevcut altyapı ve üstyapı
tesisleriyle her türlü sefere cevap verebilecek nitelikte hizmete
girmiştir. Yine, Ulaştırma Bakanına soruyoruz: Kaç
kişi bu havaalanında çalışıyor? Verdiği cevap:
99 kişi. Fakat iki yıl üç aydır yani yirmi yedi aydır 1
uçak dahi havaalanına gelmiş değil. Bugün itibarıyla tam
sekiz yüz gündür Balıkesirliler merkezdeki havaalanına uçak bekliyor.
Yine Ulaştırma Bakanına Neden uçuş yapılmıyor
Balıkesir Merkez Havaalanı'na? dediğimiz zaman verilen cevap da
manidar: Havalimanlarına düzenlenecek uçuş seferleri, yolcu
potansiyeline bağlı olarak hava yolu kuruluşları
tarafından belirlenir. diyor Ulaştırma Bakanı. Bu cevap da
oldukça manidar yani Biz, yolcu potansiyeline bakmadan, fizibilite raporu
hazırlamadan havalimanını buraya yaptık, parayı
harcadık. diyor. Yine, AKP yetkililerine sorulduğu zaman, onlar da
şöyle cevap veriyorlar: Biz bu havaalanını yabancı
yatırımcılar için yaptık. Yatırım
yabancılar için değil, kendi insanımız için
yapılır. Balıkesir halkı ve 99 havaalanı çalışanı
hâlen uçak seferi yapılmasını beklemekte.
Diğer konu ise yine
Balıkesir merkezde bulunan Balıkesir Devlet Hastanemiz;
Balıkesir ilinin en köklü hastanesi, 1896 yılından bu yana
hizmet veriyor ve 1954 yılından itibaren, yaklaşık
yetmiş yıldır aynı binada Balıkesirlilere hizmet
vermekte. 2017 yılında Şehir Hastanesinin hizmete girmesiyle
birlikte, Balıkesir Devlet Hastanesi 650 yataktan 260 yatağa
indirildi, A-II sınıfı bir hastaneyken B sınıfı
bir hastaneye geriletildi. Belki bu, Türkiye'de bir ilktir, şehir
hastaneleri açılırken birtakım kamu hastaneleri
kapatıldı ama geriletilen hastane sadece Balıkesir Devlet
Hastanesi olmuştur. 2017 yılında 138 hekim görev yaparken
şu anda 99 hekim görev yapıyor, uzman hekim sayısı 124ten
71e düştü. Nefroloji, gastroenteroloji, hematoloji, onkoloji, nükleer
tıp, plastik cerrahi bölümleri kapatıldı. Üçüncü basamak
yoğun bakım ünitesi kapatıldı, cihazlar bodruma konuldu.
Şu anda da çocuk ve kadın doğum uzmanı yok. Bu,
Balıkesir merkezdeki devlet hastanesinden bahsediyorum, hatta nöroloji
doktoru da sağlık kurulları için diğer hastanelerden
görevlendirilerek geliyor.
Balıkesir,
yaklaşık beş yıldır 400 yataklı Balıkesir
Devlet Hastanesi ek binasının yapılmasını bekliyor.
2022 yılında bu hastane için hesaplanan maliyet 531 milyon lira ama
ayrılan bütçe sadece 8,5 milyon lira. Yani, maliyetin yüzde 1,5u
civarında bir bütçe ayrılmış ve bu hızla da herhâlde
altmış yılda falan bu hastane yapılabilir. Oysa 2019
yılında Balıkesir Devlet Hastanesi ek binası 200
yataklı olarak planlanmıştı ve 2019 yılındaki
maliyeti 93 milyon liraydı. Yani şunu söylemek istiyorum: Bir tarafta
76 milyon harcanmış bir havaalanı terminali ve boşa giden
bir yatırım, boşa bekleyen bir sürü teçhizat, personel;
diğer tarafta da yine vatandaşın sağlık hizmeti
alması için bekleyen bir devlet hastanesi. Keşke 2019
yılında havaalanına harcayacağınız bu 76 milyon
lirayı devlet hastanesine harcamış olsaydınız da
şu anda bu devlet hastanesinin yarısını yapmış
olsaydık. Bu örnek, tipik bir örnektir; işte, AKPnin plansız
programsız, paraları boşa heba ettiğinin bir
örneğidir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
FİKRET ŞAHİN
(Devamla) Şu anda Balıkesir halkı Balıkesir merkezdeki
havaalanının çalışmasını beklemektedir. Uçak
seferleri istiyoruz, boşa giden bir yatırım olmasın
diyoruz. Hiç olmazsa siz orada yaptığınız
yatırımı keşke daha önce planlamış
olsaydınız ya da devlet hastanesine yatırmış
olsaydınız şu an vatandaşımız sağlık
hizmeti almış olacaktı. Evet, Balıkesir, ikinci Zafer
Havaalanı vakasını yaşamakta.
Hepinizi, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Sağ olun. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem
dışı üçüncü söz Mersinin turizm varlıkları ve
potansiyeli hakkında söz isteyen Mersin Milletvekili Zeynep Gül
Yılmaza aittir.
Buyurun Sayın Gül
Yılmaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
3.- Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmazın, Mersinin
turizm varlıkları ve potansiyeline ilişkin gündem
dışı konuşması
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Akdenizin incisi
Mersinin turizm varlıkları ve potansiyeliyle ilgili gündem
dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Gazi
Meclisimizi, Mersinli hemşehrilerimi ve aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum.
Asıl konuma girmeden
önce Pençe-Kilit Operasyonumuzda görev alan kahraman Mehmetçikimize ve tüm
güvenlik güçlerimize muvaffakiyetler diliyorum, Rabbim ordumuzu muhafaza
etsin, muzaffer kılsın.
Cumhurbaşkanımız,
Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve güvenlik
güçlerimizin azmi ve mücadelesiyle terörün kökünün kurutulacağına
olan inancımız tamdır. Bu operasyonda ve terörle mücadelede
Hakka irtihal eden şehitlerimize Allahtan rahmet,
yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin
ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı, tüm
gazilerimize de şifa, sağlık ve afiyet diliyorum. Ayrıca
bugün Bursada el yapımı patlayıcının infilak etmesi
sonucu şehit düşen infaz koruma memurumuz Cengiz Yiğite
Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Terörün her türlüsünü ve destekçilerini de lanetliyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Doğu Akdeniz sahilinde Toros
Dağları eteklerinde önemli bir liman kenti olan seçim bölgem Mersin,
palmiye ağaçlarıyla gölgelenen yolları, millet bahçesi, modern
otelleri, tarihî eserleri, müzeleri, kütüphaneleri, sayısız
kumsalları ve yaylalarıyla büyük bir turizm potansiyeline sahip,
tatilcilere her türlü olanağı sağlayan ülkemizin en güzel
şehirleri arasında yer almaktadır. Festivallere ev
sahipliği yapan, turizmciler için birçok farklı alternatif sunan ve
yılın yaklaşık üç yüz günü güneşli olan, açık
hava müzesi konumundaki kentimiz son zamanlarda çeşitlenen turizm
faaliyetleriyle tüm yıla yayılacak bir potansiyele sahiptir.
Aynı gün içinde hem deniz hem dağ turizmine yönelik hizmet verebilen
Mersinimiz, tarihî yerler görmeyi sevenler ve kültür aktivitelerine ilgi duyan
misafirler için de sayısız seçenekler sunmaktadır. 108
kilometresi doğal plajlardan oluşan sahillerimizde bulunan eşsiz
kumsalların tamamına yakını mavi bayrak alabilecek
şartları sağlamaktadır. Mersinin henüz el
değmemiş bakir sahilleri önümüzdeki yıllarda dünyada
gelişen yeni turizm trendleri için avantaj sağlayacaktır. Bu kapsamda
planlama çalışmaları tamamlanan ve devam eden 8 kültür ve turizm
koruma ve gelişim bölgesinin peyderpey hizmete açılmasıyla
Mersin'imiz yeni bir destinasyonla ve dünya turizm pazarında önemli
rotalardan biri olacaktır.
Değerli
milletvekillerim, Çeşmeli-Erdemli-Silifke-Taşucu Otoyolu Projesi'nin
Çeşmeli-Kızkalesi kesiminde bazı taşınmazların
acele kamulaştırılmasına yönelik karar Resmî Gazete'de dün
yayımlanmıştır. Otoyolun tamamlanmasıyla Mersinimizin
turizmi daha da canlanacak...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Devamla)
Çukurova Bölgesel Havalimanının faaliyete geçmesiyle
ulaşımdan kaynaklı sorunların önündeki engeller de
kalkacaktır.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Mersin) On yıl oldu, geçmiyor, uçamıyoruz.
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Devamla)
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde son yirmi yılda yapılan teşvik ve
yatırımlarla ulaştığımız
başarının ve sahip olduğumuz eşsiz güzelliklerin
korunarak Mersinimizi uluslararası bir turizm markası yapma
hedefinde büyük bir kararlılıkla ilerliyoruz.
Başta sektörün emektar
çalışanları olmak üzere tüm turizm camiasının ve
milletimizin Turizm Haftasını kutluyor, ilimize, ülkemize ve turizm sektörüne
hayırlı olmasını temenni ediyor, saygılarımı
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, şimdi, sisteme giren sayın milletvekillerine
yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.
Sayın Vahapoğlu
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlunun, Bursada
yaşanan menfur saldırıda şehit olan İnfaz Koruma
Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine ve terörün
insanlık suçu olduğuna ilişkin açıklaması
MUSTAFA HİDAYET
VAHAPOĞLU (Bursa) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Türkiyenin teröre
karşı kazandığı başarıyla
sağladığı güvenlik ortamından rahatsız olanlar ve
Türkiyeyi doğrudan hedef alamayan şer odaklarının
maşaları yeniden iş başında. Bursada bugün sabah
07.30da infaz koruma memurlarını taşıyan servis
aracına kalleş bir tuzak kurulmuştur. Menfur olayda 1986
Ağrı Hamur doğumlu, 3 çocuk babası İnfaz Koruma Memuru
Cengiz Yiğit şehit olmuştur. Bir memurumuzun ise tedavisi
sürmektedir. Şehidimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza
acil şifalar diliyorum.
Terör, insanlığa
karşı işlenmiş bir suçtur. O patlayıcıyı
oraya koyan terörist, onların değişik sıfatla
temsilciliğini yapanlar, terörist ve destekçilerine siyasi, mali ve
psikolojik dâhil her tür destek sağlayanlar bu cinayetlerin sorumlularıdır
ve hepsini lanetliyorum.
Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın
Altaca Kayışoğlu
2.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlunun,
Bursada yaşanan hain saldırıda şehit olan İnfaz
Koruma Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine ve Ulubat
Gölünde suların çürümeye başladığına ilişkin
açıklaması
NURHAYAT ALTACA
KAYIŞOĞLU (Bursa) Bursada gerçekleşen hain
saldırıda şehit olan İnfaz Koruma Memurumuz Cengiz
Yiğite Allahtan rahmet, yakınlarına sabır;
yaralılara acil şifalar diliyorum.
Beş ay önce
Bursanın önemli göllerinden Uluabat Gölünde yaşanan kirliliğin
araştırılması amacıyla önerge vermiştim. Birkaç
gün önce TTKD Bilim Danışmanı Doktor Erol Kesicinin hazırlayıp
duyurduğu rapor, her yıl dört gözle gelmesi beklenen Yaren leyleğin
konakladığı Uluabat Gölünde suların çürümeye
başladığını gözler önüne seriyor. Doktor Kesici Bir
zamanlar suyu içilebilecek kalitede olan ve son yıllarda ortalama su
seviyesi 1 metreye kadar düşen Uluabat Gölüne sanayi, tarım ve evsel
kirlilik yükü gelmeye devam ediyor. Bu atıklarla göl suyunda fosfor ve
azot yükünün artması, suyun aşırı çekimle azalması göl
suyunu âdeta çürümüş, yemyeşil suya dönüştürmekte." diyor.
Bu sizin umurunuzda mı bilmiyorum ama Bursalıların ve bizim
umurumuzda. Uluabat Gölü ölmesin!
BAŞKAN Sayın
Güzelmansur
3.- Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansurun, Rusyaya geçişlerde
tır şoförlerimizin yaşadığı mağduriyete
ilişkin açıklaması
MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ülkemizin
ihracatını Rusya ve Türki Cumhuriyetlere taşıyan binlerce
tırımız kırk beş gündür ülkemize dönemiyor çünkü
Rusya, Rus, Ermenistan ve Gürcistan tırlarına öncelik tanıyor;
geçişlerde Türk tırları sona bırakılıyor. 6-7 bin
tırımız otoyol üzerinde. Yemek, banyo, tuvalet gibi zaruri
ihtiyaçlarını karşılama imkânlarından yoksunlar.
Neredeyse bir buçuk aydır bu çileyi çekiyor. Sabırlar tükenmiş,
sinirler gerilmiş durumda; haklılar da. Türk tır
şoförlerimizin mağduriyetlerinin bir an önce çözülmesi lazım. Bu
sorunun yazışmayla çözülmeyeceği de çok açık. Rus
yetkililerle görüşmeyle, diyalogla bu sorunun çözülmesi gerekiyor.
Rusyanın bu sorunu çözmesi ne kadar erken sağlanırsa
şoförlerimizin çilesi de o kadar erken biter, bir an önce ailelerine kavuşurlar.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Aycan...
4.-
Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycanın, tarımsal üretim ve
tarımsal verimin artırılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
SEFER AYCAN
(Kahramanmaraş) Sayın Başkan, tarımsal üretimi ve
tarımsal verimi artırmalıyız. Bu konuda, her arazi mutlaka
ekilmeli ve tarımsal verimi artırmalıyız. En önemli faktör
gübre kullanımı ve tarlaların sulanmasıdır. Bu konuda
çiftçilerimizin talepleri vardır; gübre ve ilaç konusunda desteklemelerin
artmasını istemektedirler, kapalı sistem sulamanın
yaygınlaşmasını ve modern sulama sistemi kurulması
için desteklerin artmasını istemektedirler, sulama suyu ücreti
konusunda destek beklemektedirler. Sulama suyu borçlarının ve
elektrik borçlarının hasat sonrası mahsup edilmesi istenmektedir
ve elektriklerinin bu dönemde kesilmemesi istenmektedir. Ayrıca, bilimsel
tarım ve verimlilik için mutlaka toprak analizi yapılmasına ve
bilimsel danışmanlığa ihtiyaç vardır. Bu nedenle
Tarım Bakanlığının daha fazla ziraat mühendisi
istihdam etmesi, çiftçiye ilaç ve gübre kullanımı konusunda
doğru yönlendirme yapması faydalı olacaktır.
Saygılarımla.
BAŞKAN Sayın
Yılmazkaya
5.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkayanın,
sarayın ölçüsüz harcamalarına ilişkin açıklaması
BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Cumhurbaşkanının
kullanabildiği, örtülü ödenek olarak adlandırılan ve
hesabı sorulamayan gizli hizmet giderleri için mart ayında 788 milyon
TL harcandığı ve bu yılın ilk üç ayında harcanan
toplam örtülü harcama tutarının ise 1 milyar 14 milyon TL olduğu
belirtilmiştir. 405 bin emeklinin maaşına denk gelen bu
parayı sadece bir kişinin harcaması ülkedeki saray
israfını gözler önüne sermektedir. Ekonomik yıkım, yüksek
enflasyon ve açlık sınırının altında yaşayan
milyonlarca halkın krizle boğuştuğu mart ayında örtülü
ödenekten 788 milyon TL harcayan sarayın ölçüsüz harcamaları tüm
zamanların rekoru olarak kayıtlara geçti. Sarayın bu ölçüsüz
harcamaları ekonomik anlamda domino etkisi yaratarak yine
vatandaşımıza vergi, ceza, yüksek enflasyon, yoksulluk,
işsizlik ve fakirlik olarak geri dönecektir. İsraf ve saltanat
üzerine kurulmuş olan bu düzeninizin hedefi 84 milyon
yurttaşımızı sömürmekten başka bir şey değil
ama vatandaşın vergisini, tüyü bitmemiş yetimin
hakkını yiyen bu düzeni hep birlikte değiştireceğiz.
Yüce heyeti saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Ekinci
6.- Sivas Milletvekili Semiha Ekincinin, Sivasa yapılan
öğretmenevlerine ve AK PARTİye katılan bağımsız
Balıkesir Milletvekili İsmail Oku tebrik ettiğine ilişkin
açıklaması
SEMİHA EKİNCİ
(Sivas) Teşekkür ediyorum Kıymetli Başkan.
Seçim bölgem Sivas merkez ve
ilçelerine son üç yıl içerisinde 50 yatak kapasiteli Doğanşar
Öğretmenevi, 50 yatak kapasiteli Gölova Öğretmenevi ve 50 yatak
kapasiteli Zara Öğretmenevimiz hizmete girmiştir. Suşehri ve
Kangal ilçelerimize yapılan 100 yataklı öğretmenevlerimizin
tefrişatı tamamlanmış ve hizmete hazır hâle
gelmiştir. Ayrıca, Koyulhisar Öğretmenevimizin tefrişatı
da devam etmektedir. İlimiz merkezde ise 210 yatak kapasiteli
öğretmenevimizin inşaatı devam etmektedir.
Bu
yatırımların sultan şehrimize
kazandırılmasında emekleri olan başta
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Millî
Eğitim Bakanımız Mahmut Özer'e, Grup Başkanımız
İsmet Yılmaz ve Milletvekilimiz Mehmet Habib Soluk başta olmak
üzere emeği geçenlere sonsuz teşekkür ediyorum.
Bugün ak ailemize
katılan Balıkesir Bağımsız Milletvekili İsmail
Oku tebrik ediyor, tekrar Ak ailemize hoş geldiniz. diyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Şevkin
7.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, engelli
vatandaşların maaşlarının yeniden düzenlenmesi ve
engelli vatandaşlardan muayene katılım payının
alınmaması gerektiğine ilişkin açıklaması
MÜZEYYEN ŞEVKİN
(Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hayatın her
alanında zorluklarla karşılaşan engelli
vatandaşlarımız maalesef üstüne bir de ilaç sorunu
yaşıyor. Düzenli olarak hastaneye gitmek ve ilaç kullanmak zorunda
kalan birçok engellimiz eczanelerde ilaç bulamadığı gibi, her ay
en az 200 lira muayene katılım payı ödüyor. Ülkenin
kaynakları belli kesimlere aktarılırken iş
öğrencimize, öğretmenimize, memurumuza,
sağlıkçımıza, emeklimize, engellimize, taşeronumuza gelince
tüm kapılar bir bir kapanıyor. Bir engellimiz Göz
hastalığı, SSR ilaçlarım 8 ila 20 bin lira arasında
değişiyor, 865 lira maaş alıyorum, nasıl
ödeyeceğim? diyor. Gelin, hep birlikte engellilerimizin önündeki bu
engelleri kaldıralım, zaten hayatın bütün yükünü çeken dar
gelirli engelli vatandaşlarımızın maaşlarını
yeniden düzenleyelim ve muayene katılım payı da
alınmasın.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN - Sayın
Kılavuz
8.- Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun, zirai dondan etkilenen
çiftçilere devlet desteğinin devam etmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
OLCAY KILAVUZ (Mersin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Mart ayı boyunca
Mersinimizde ve ülkemizde etkisini göstermekte olan soğuk hava sebebiyle
zirai don olayı yaşanmış, ağaçların çiçeklenmesi
ve kurumasıyla zararın boyutları bugünlerde ortaya çıkmaya
başlamıştır. Başta Mersinli üreticilerimiz olmak üzere
çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Tarım, Türk ekonomisinin
temeli, Mersinimiz ise bu temelin en önemli mihenk taşıdır.
Çiftçilerimize yapılacak her destek, ülkemiz ekonomisine önemli
katkılar yapacaktır. Bu sebeple, kıymetli çiftçilerimizin
zararlarının tespit edilerek devletimiz tarafından
üreticilerimize sağlanan desteklerin sürdürülmesi, kredi ödemelerinin
faizsiz olarak ertelenmesi Mersinli üreticilerimiz adına talep ve
beklentilerimizdir.
Bütün çiftçilerimizi
saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Kaplan
9.- Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplanın, EYTliler,
emekliler, emekçiler ve 3600 ek gösterge mağdurlarının
sarayın gündeminde olmadığına ilişkin
açıklaması
İRFAN KAPLAN (Gaziantep)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Saray yüzünden yine bayram
öncesi ne emeklilerin ne EYTlilerin ne asgari ücretlilerin ne de
vatandaşlarımızın yüzü güldü; saray, yine güldürmedi.
Kuş sütü eksik iftar sofralarında, saraylarında,
şatafatlarında harcadığı milyonlar yüzünden bu ülkede
emekliler gündemlerinde yok, 3600 ek gösterge mağdurları
gündemlerinde yok, EYTliler gündemlerinde yok. Gündemlerinde varsa yoksa 5li
çete, varsa yoksa şatafat, varsa yoksa israfa dayalı bir düzen var;
onlara sefa, vatandaşa gam var. Ama kaçırdığınız
bir şey var, bu ülkede görmezden geldiğiniz EYTliler, emekliler,
işçiler, emekçiler ve mağdur ettiğiniz milyonlar, sizi o
sandığa güle oynaya gömecek.
Teşekkürler. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Özdemir
10.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, YÖKün 9 vakıf
üniversitesiyle ilgili başlatmış olduğu incelemeye
ilişkin açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Uzunca bir süredir
yaptığım çağrılarım sonucunda Yükseköğretim
Kurulu, Meclis olarak oy birliğiyle çıkardığımız
yasa maddesine uymayarak öğretim elemanlarının yasal
hakları olan ücretlerin altında ücret ödeyen ve maaşlarına
gerekli zamları yansıtmayan 9 vakıf üniversitesiyle ilgili
inceleme başlattığını duyurdu. YÖKün
başlatmış olduğu bu süreci yakından takip
ettiğimizi belirterek hızlı, etkin ve şeffaf bir inceleme
yapmasını ve haksız yere görevlerine son verilen
akademisyenlerin üniversitelerine dönmelerinin sağlanmasını
istiyoruz.
Diğer yandan, YÖK bu
kurumlarla ilgili şikâyetlere karşı bir inceleme
başlatırken acaba Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı da bir adım atmış mıdır?
Çalışanların haklarını ödemeyen bu kurumlara
karşı herhangi bir incelemesi, denetimi, soruşturması veya
yaptırımı var mıdır?
Teşekkür ederim
Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Özkan
11.- Bursa Milletvekili Yüksel Özkanın, Bursada gerçekleşen
terör eylemini kınadığına ve son yıllarda tıp
fakültelerinin gerek akademik gerekse donanım olarak yetersiz
kaldığına ilişkin açıklaması
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) Bugün
Bursada gerçekleşen terör eylemini kınıyor; şehidimize
Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Varsın, gidiyorlarsa
gitsinler. diyerek yılda yaklaşık 1.500 hekimin ülkeyi terk
etmesi karşısında sağlıklı bir politika
üretemediniz. Hekim açığının giderilmesi için Sayın
Cumhurbaşkanı talimat verdi ve asistan kontenjanının 2
katına çıkarılması gündeme geldi. Bu kararla uzman hekim
sayısını artırabilecek misiniz? Son yıllarda
plansız programsız açılan üniversitelerle birlikte apartmanların
dahi üniversiteye çevrildiği günümüzde tıp fakültelerinin gerek
akademik gerekse donanım olarak yetersiz kaldığını
görüyoruz. Geçim sıkıntısı nedeniyle birçok üniversitede
eğitim ve araştırma hastanesinde neredeyse hoca kalmadı.
Cerrahi branşlardaki asistanlar ne yazık ki son zamanlarda YouTube
üzerinden ameliyat tekniği öğrenmek zorunda kalıyorlar. Bu
kontenjan artışları asistan eğitimi kalitesini
düşürecektir, bu da halk sağlığını ciddi bir
şekilde etkileyecektir. Popülist politikalarla Her şeyi ben
bilirim. mantığıyla
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Arık
12.- Kayseri Milletvekili Çetin Arıkın, Kayseri Şehir
Hastanesinde gastroenteroloji uzmanı olmadığına
ilişkin açıklaması
ÇETİN ARIK (Kayseri)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kayseri Şehir
Hastanesinde gastroenteroloji uzmanı olarak çalışan 2 doktorumuz
istifa etti; birisi özel hastaneye, diğeri de yurt dışına
gitti. Şimdi, 1,5 milyon nüfuslu ilimin şehir hastanesinde gastroenterolog
yok. Her fırsatta Sağlıkta devrimin mimarlarından
biriyim. diye böbürlenen ilimin milletvekili de Bir şehir hastanesinde
gastroenteroloji uzmanı yoksa o Sağlık Müdürünün,
Başhekimin, dolayısıyla benim eksikliğim. diyor.
Sayın Milletvekili, eksikliği Sağlık İl Müdüründe,
Başhekimde arama; eksiklik, mimarı olarak övündüğün, hastaneleri
ticarethane, hastaları müşteri olarak gören sağlık
sisteminin kendisinde; eksiklik, hasta-hekim ilişkisini hasım-hekim
ilişkisine dönüştüren iktidarınızda; eksiklik Giderlerse
gitsinler. diyen zihniyette yani eksiklik sizde.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Yılmaz
13.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmazın, artan elektrik
fiyatlarının küçük esnaf üzerindeki etkisine ilişkin
açıklaması
ÜMİT YILMAZ (Düzce)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Pandemi döneminde Hükûmetimiz
tarafından esnaflarımıza verilen destekler
esnaflarımızın kapalı kaldığı dönemi bir
nebze olsun rahat atlatmasını sağlamıştır. Bu
verilen krediler esnafımıza âdeta can suyu gibi gelmiş, nefes
aldırmıştır. Kapanma sürecinin bitmesi ile pandemi
sürecinin sonunun gelmesini dört gözle bekleyen esnafımız bu sefer de
Ukrayna-Rusya savaşının ekonomiye olumsuz
yansımalarıyla karşı karşıya
kalmıştır. Yaşanan ekonomik gelişmelerin sonucunda
Hükûmetimiz her ne kadar elektrik ve doğal gazda sübvansiyon uygulamakta
olsa da yine de ekonomisi pandemi sürecinde kırılgan hâle gelen
esnafımızı tatmin etmemektedir. Özellikle, artan elektrik
fiyatlarının esnaf üzerindeki etkisini azaltmak için konutlarda
uygulanan kademeli tarifenin esnafımıza da uygulanması, zor
günler geçiren küçük esnafımızı rahatlatacaktır diyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Çakır
14.- Kocaeli Milletvekili Sami Çakırın, günümüzde insan
merkezli olmaktan başka her şeyin olunduğuna ilişkin
açıklaması
SAMİ ÇAKIR (Kocaeli)
Sayın Başkan, İsmet Özel bir şiirinde Her şey ben
yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar/Ben yaşarken koptu tufan. diyor.
Bugünü yaşayanların gördüğü tufan mı bilmiyorum veya
tufanın bizi sardığını görmek mi istemiyoruz, onu da
bilmiyorum.
Hikâye bu ya, adamın
biri rüyasında yağmur yağacağını, yağmur
suyundan içenin deli olacağını görmüş. Uyanıp bunu
anlattığında eşinden başka kendisine inanan kimse
olmamış. Vakta ki olay gerçekleşir, yağmur suyundan içen
herkes deli olur ama delilik yaftası döner bu karı kocaya
yapışır. Adam dayanamaz, eşine Şu yağmur
suyundan getir biz de içelim, zira deliler bizi deli görüyor. der.
Dünya, insan merkezli
olmaktan başka her şeyin olduğu bugünleri yaşarken tüm
yaşananlara rağmen hakkı, adaleti, doğruyu söylemede ve
savunmada, yağmur suyundan içmeden sabitkadem kalmaya devam edebilenlere
ne mutlu diyor, Genel Kurulu ve milletimizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Taşkın
15.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının,
Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan Teğmen Kaan Kanlıkuyu ile
Bursada gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine
ve AK PARTİye katılan bağımsız Balıkesir
Milletvekili İsmail Oka Hoş geldiniz. dediğine ilişkin
açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN
(Mersin) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Pençe-Kilit Operasyonu
bölgesinde şehit olan kahraman askerimiz Piyade Teğmen Kaan
Kanlıkuyuya Allahtan rahmet, kederli ailesine ve Türk Silahlı
Kuvvetlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum;
aziz milletimizin başı sağ olsun.
Yine bu sabah, Bursa
Orhangazi ilçesinde infaz koruma memurlarını taşıyan servis
otobüsünün geçişi sırasında gerçekleştirilen bombalı
terör saldırısında şehit olan İnfaz Koruma Memuru Cengiz
Yiğite Allahtan rahmet, ailesine ve yakınlarına
başsağlığı; yaralı memurlarımıza da
acil şifalar diliyorum.
18 Nisan gecesi Irakın
kuzeyinde başlatılan Pençe-Kilit Operasyonunda kahraman
Mehmetçikimiz terör yuvalarını imha etmeye, teröristleri etkisiz
hâle getirmeye devam etmektedir; dualarımız askerlerimizle
beraberdir.
Yine, bugün AK PARTİ
ailemize katılan Balıkesir bağımsız Milletvekili
İsmail Ok Beye Ailemize hoş geldiniz. diyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Gaytancıoğlu
16.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlunun, Merkezî Hekim
Randevu Sisteminde yaşanan sıkıntıya ilişkin
açıklaması
OKAN GAYTANCIOĞLU
(Edirne) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Vatandaşlarımız
hastanelerden randevu alamıyor, Sağlık
Bakanlığından ses çıkmıyor. Daha önce de
söylemiştik, Sağlık Bakanı canlı yayında
çıksın, Merkezî Hekim Randevu Sistemini arasın ve randevu
alsın da görelim. Örneğin, Edirnede göze randevu alacaksanız en
erken Bayram sonrası için tekrar arayın. diyorlar. Ne yapsın
vatandaş, kör olmayı mı beklesin? Vatandaş randevu alamazsa
ve randevu olmadan da hastaneye gidemezse hastanelerde kuyruk da olmaz. Siz bu
kafayla okulları kapatarak eğitim sorununu çözersiniz.
Şimdi sorumu tekrar
ediyorum: Merkezî Hekim Randevu Sisteminden randevu alamayan
vatandaşlarımız ne yapsın? CİMERi arayıp AKP
Genel Başkanından mı randevu istesin? Nasıl olsa kendisi
her konuda uzman, doktorlar için de Giderlerse gitsinler. demişti.
Doktorların gitmesinde sakınca olmadığına göre, her
konunun uzmanı AKP Genel Başkanı doktorluk da yapar; başka
türlü vatandaşın randevu sorunu çözülmeyecek gibi görünüyor.
BAŞKAN Sayın
İlhan
17.- Kırşehir Milletvekili Metin İlhanın, ülkede
yaşanan ekonomik krize ilişkin açıklaması
METİN İLHAN
(Kırşehir) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ülkemizde süregelen ekonomik
krizler sebebiyle her gün farklı travmatik durumlara tanık
olmaktayız. Bakınız, insanların işsizlik sorunu, sizin
iddianızın aksine rekor üstüne rekor kırmaktadır. Ancak üzülerek
belirtmek isterim ki bırakın işsizliği, artık
açlık sınırında yaşamaya mahkûm olmuş çok
geniş bir kesim oluşmakta ve bu durum insanların hayatla olan
mücadelelerinde, hayata tutunmalarında ümitsizliğe ve
çaresizliğe sebep olmaktadır. Bu olumsuzluklara bağlı
olarak, son yıllarda yaşanan ekonomik krizlere paralel şekilde
Türk toplumunda antidepresan kullanımı da ne yazık ki oldukça
artmıştır. Son yirmi günde Kırşehirde 3 tane intihar
vakası yaşandı.
Normalde sosyal devlet bu
sorunların üzerinde titizlikle durur, nedenlerini araştırır
ve gerekli sosyal, ekonomik, politik, eğitimsel ve benzeri önlemleri de
alarak ivedilikle çözüm üretir. Dolayısıyla, iktidar gücünü elinde
bulunduran Hükûmet, bu sorunları daha fazla görmezden gelemez,
vatandaşına sırt çeviremez.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Baltacı
18.- Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacının, Kastamonuda
kar sularının yarattığı mağduriyete ilişkin
açıklaması
HASAN BALTACI (Kastamonu)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kastamonu'muzun birçok
köyünde, kar suları, derelerin debisinin yükselmesine, köprülerin
yıkılmasına neden olmuştur; heyelanlar, köy
yollarını kullanılamaz hâle getirmiştir. Azdavay'ın
Maksut, Göktaş, Çamlıbük, Evlek, Maden ve Çömlektepe; Bozkurt'un
Ortasökü, Dede, Kutluca ve Yemişen; Cide'nin Çamdibi ve Ovacık;
Çatalzeytinin Hacıreis, Sökü, Kızılcakaya, Kayadibi, Kuzsökü,
Kuğu, Piri ve Yenibeyler; İnebolunun Çaydüzü; Kürenin Topçu,
Güllüce ve Kösreli; Pınarbaşının ise Boğazkaya
köylerinde vatandaşlarımızın yaşadığı
mağduriyet artık çileye dönmüştür. Yıkılan ve
onarım bekleyen köprüler ve yollar, belki araç geçiş garantisi
verilen köprü ve otoyollardan değildir ama o köylerimizde yaşayan
vatandaşlarımız için hayat garantisidir. Bu köprü ve
yolların yapılması için il özel idaresine ve DSİye ek
bütçe aktarılmalı, mağduriyetler bir an evvel son
bulmalıdır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
Arkaz
19.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkazın, Pençe-Kilit
Operasyonunda şehit olan Teğmen Kaan Kanlıkuyu ile Bursada
gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine
ilişkin açıklaması
HAYATİ ARKAZ
(İstanbul) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Terör yuvalarının
kilitleri parçalanıyor; Pençe-Kilit Harekâtıyla yurt içinde
teröristler nasıl inlerine gömüldüyse sınır ötesinde de gömülmeye
devam ediyor. Dün operasyon bölgesinde şehit olan Teğmen Kaan
Kanlıkuyuya Allahtan rahmet, ailesine ve kahraman silah
arkadaşlarına başsağlığı diliyorum.
Şehidimizin kanı yerde kalmayacak; hedef Kandil. Kandil havadan ve
karadan en sert şekilde vurulacak, bir an önce yerle bir edilecektir.
Nasıl ki teröristler hak ettikleri cezaları buluyorsa destekçileri ve
ağababaları da Türk adaletinin karşısında hesap
verecekler.
Ayrıca, bu sabah
Bursada terör saldırısında şehit olan İnfaz Koruma
Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil
şifalar diliyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Yalım
20.- Uşak Milletvekili Özkan Yalımın, emeklilerin
bayram ikramiyelerinde artış olmadığına ve
Uşakın Banaz ilçesi Ayrancı köyünün isminin tekrar Comburt
olarak değiştirilmesi talebine ilişkin açıklaması
ÖZKAN YALIM (Uşak)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Genel
Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, 2015
yılında Her emekliye Ramazan ve Kurban Bayramında birer asgari
ücret karşılığı bayram ikramiyesi verilsin. dedi ama
mevcut Hükûmet, sadece 1.000 TL olarak belirledi; dalga geçer gibi, iki
yıl sonra 1.100 TLye çıkardı. Ancak şu anda enflasyon
rakamını TÜİK bile yüzde 61 olarak belirlediği hâlde,
maalesef bu bayramda emekliye bayram ikramiyesi artışı
verilmedi. Ben bu yapılandan dolayı Yazıklar olsun! diyorum.
Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!
Sayın Başkan,
Uşak ilimizde Banaz ilçemize bağlı, eski adı Comburt olan
Ayrancı köyümüzdeki vatandaşlarımız ve muhtarımız
köyün resmî adının tekrar Comburt olarak belirlenmesini özellikle
talep etmektedirler.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
Yaşar
21.- İstanbul Milletvekili Serap Yaşarın, Ayasofya
yerleşkesindeki Fatih Medresesinin tekrar açılışına
ilişkin açıklaması
SERAP YAŞAR
(İstanbul) Çok teşekkürler Sayın Başkanım.
Geçtiğimiz hafta cuma
günü, Ali Koçun da ders verdiği İstanbulumuzdaki ilk üniversitemiz
olan Ayasofya Fatih Medresesi yıkılışından seksen
altı yıl sonra, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğanın talimatıyla ihya edilerek yeniden milletimizin
hizmetine sunuldu. Ayasofya-ı Kebir Cami-i Şerifinin ibadete
açılmasının ardından, ecdadımızın
mirası, milletin öz değeri bir eser daha milletimize yeniden
kazandırılmış oldu.
Ahmet Hamdi Tanpınarın
tabiriyle, sadece eskiyi yıkmakla yeniyi bulacağını
zanneden, milletin değerleriyle kavgalı zihniyetin görüntüyü
bozduğu gerekçesiyle 1936da yok ettiği Fatih Sultan Mehmet Han
Vakfiyesinin, bu kıymetli eserin yeniden inşasında büyük bir
özveri ve gayretle çalışan Kültür ve Turizm Bakanımız
Sayın Nuri Ersoya, Vakıflar Genel Müdürümüze teşekkür ediyorum.
Buradan, her icraatı başlı başına bir devrim olan,
milletimizin değerlerine sahip çıkarak daha da ileriye götüren,
milletin öz evladı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğana şükranlarımı sunuyorum.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, şimdi Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz
taleplerini karşılayacağım.
İYİ Parti Grup
Başkan Vekili Sayın Dursun Müsavat Dervişoğlu.
Buyurunuz Sayın
Dervişoğlu.
22.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan Teğmen Kaan Kanlıkuyu ile
Bursada gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilginin
yapmış olduğu açıklamaya, Türkiye Varlık Fonuna
devredilen ÇAYKURun 2021 yılını da zararla
kapattığına ve Türk milletinin hesap sorma hakkını
sandıkta kullanacağına ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyorum.
Pençe-Kilit Harekâtı
sırasında terörist hainler tarafından yapılan alçak
saldırı sonucunda şehit olan kahraman askerimiz Piyade
Teğmen Kaan Kanlıkuyu'ya Cenab-ı Allah'tan rahmet, kederli
ailesine ve aziz milletimize başsağlığı temenni
ediyorum. PKK terörünü destekleyen tüm unsurları da lanetliyorum.
Bursa'nın Osmangazi
ilçesinde infaz koruma memurlarını taşıyan otobüse
bombalı saldırı düzenlenmiştir, saldırıda 1 infaz
koruma memuru şehit olmuştur. Şehit memurumuza Allah'tan rahmet,
ailesine başsağlığı diliyorum.
Bilindiği gibi,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin dün
bir televizyon programında yapmış olduğu
açıklamalarda, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir
çalışma yapılmayacağını ve emeklilerin bayram
ikramiyesine zam verilmeyeceğini ifade etmiştir. Geçtiğimiz
hafta buradan açlık sınırının 5 bin lira, yoksulluk
sınırının ise 16 bin liraya yükseldiği günümüz
şartlarında emeklilere asgari ücretin altında aylık
verilmesini adil bulmadığımızı ifade etmiştim.
İYİ Parti olarak, emeklilerimiz zor şartlar altında geçim
sıkıntısı yaşarken, hiç değilse bayram
ikramiyelerinde kur artışlarına veya enflasyona endeksli bir zam
yapılması gerekliliğini de dile getirmiştim. Saray
danışmanlarına gelince 5 maaş var, saray çevresinde
bekleyen müteahhitlere gelince ballı ihaleler var ama iş emeklilere
gelince para yok, zam yok.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Enflasyon altında ezilen, huzur
ve refah içinde yaşama hakkı elinden alınan, torunlarına
bayram harçlığı veremeyen emeklilerimiz, AK PARTİ
iktidarında bayramları artık hevesle değil, hüzünle
karşılayacak duruma gelmiştir. Emeklilikte yaşa
takılanlarla ilgili bir çalışma yapılmayacak olması
ise yaşanan buhranı artırmış, müjde bekleyen
emeklileri umutsuzluğa gark etmiştir.
Emekli
vatandaşlarımız için reva gördüğünüz bu alaca karanlık
dönemi değiştirmek için geliyoruz. Emeklilere hak ettikleri huzurlu
hayat yolunu açmaya geliyoruz; bayramda torunlarına rahatça harçlık
verecekleri, kendilerini mahcup hissetmeyecekleri bir refah düzenini
oluşturmak için geliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Sayın milletvekilleri, Türkiye
Varlık Fonuna devredildikten sonra zararı katlanarak artan ÇAYKURun,
2021 yılı zararı 2017 yılına oranla yüzde 88 büyüyerek
503 milyon 840 bin liraya ulaştı. ÇAYKURun 2021 Yılı
Faaliyet Raporunda dönem sonu itibarıyla bankalara olan toplam kredi
borcu 5 milyar 241 milyon lira -yani eski parayla 5 katrilyon 241 trilyon lira-
olarak kayıtlara geçti. ÇAYKURun kısa vadeli borcu elindeki toplam
likiditenin 5 katı kadar, bunun anlamı doğrudan doğruya
iflastır. AK PARTİnin il başkanının ağabeyinin
Genel Müdürlüğündeki ÇAYKURun faaliyet dışı gider olarak
sınıflandırıp bankalara ödediği faiz ise sadece 2021
yılında 588 milyon 390 bin lira olarak belirlenmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Bitiriyorum.
Böylece, yılda kişi
başına çay tüketimiyle dünyanın 1inci sırasında yer
alan Türkiye'de ÇAYKUR 2021 yılını da zararla
kapatmıştır. Varlık Fonu üzerinden Türkiye'nin en
değerli şirketlerini yağmalayanlar ve faturayı da Türk
milletine ödetenler şunu iyi bilsinler ki milletin verdiği yetkiyle
ve milletin namı hesabına hesap vakti yakındır. Türk
milleti hesap sorma hakkını sandıkta kullanmak üzere gün
saymaktadır.
Huzurun, refahın,
adaletin, güvenliğin hüküm süreceği Türkiye'ye kavuşmaya az
kalmıştır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyor,
teşekkür ediyorum efendim.
BAŞKAN Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Erkan Akçay.
Buyurunuz Sayın Akçay.
23.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Pençe-Kilit
Operasyonunda şehit olan Teğmen Kaan Kanlıkuyu ile Bursada
gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğite Allahtan rahmet dilediğine,
Türkiye'nin salgına rağmen turizmdeki başarısına, 2023
Turizm Strateji Belgesine ve Türkiye'nin turizmde dünya markası hâline
geleceğine ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün güvenlik güçlerimiz
tarafından Irakın kuzeyinde icra edilen Pençe-Kilit operasyon
bölgesinde terör örgütü tarafından gerçekleştirilen
saldırıda Piyade Teğmen Kaan Kanlıkuyu şehit
olmuştur. Menfur saldırıda şehit olan teğmenimize
Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize
başsağlığı diliyorum.
Güvenlik güçlerimiz
tarafından gece gündüz, yaz kış demeden yürütülen operasyonlarda
terör örgütü PKK'nın silah ve uyuşturucu ağı kesilmiş,
çok sayıda eli kanlı terörist enterne edilmiştir. Terör örgütü
çaresizlik içinde kıvranırken alçak saldırılarla kendine
alan açmayı hedeflemektedir.
Yine, 20 Nisan 2022de
Bursa'nın Osmangazi ilçesinde infaz koruma memurlarını
taşıyan otobüse terör örgütü tarafından bombalı
saldırı düzenlenmiştir. Bu menfur saldırı sonucu
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğit şehit olmuş, 4 infaz
koruma memuru yaralanmıştır. Şehidimize Allahtan rahmet,
yakınlarına başsağlığı ve yaralılara
acil şifalar diliyoruz. Türkiye, terörün kökü kazınana kadar terörle
mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürecektir.
Sayın Başkan,
ülkemiz coğrafi konumu, zengin doğal kaynakları ve kültürel
mirası sayesinde yüksek bir turizm varlığına ve
potansiyeline sahiptir. Ülkemizde kıyı turizmi, sağlık ve
termal turizmi, kış sporları, dağ ve doğa turizmi,
kırsal ve ekoturizm, kongre ve fuar gibi birçok farklı
başlıkta turizm faaliyetleri yürütülmektedir. Tüm dünyayı etkisi
altına alan Covid-19 salgınıyla birlikte turizm
hareketliliği seyahat kısıtlamalarının etkisiyle
küresel düzeyde önemli ölçüde ivme kaybetmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Erken
alınan tedbirler ve stratejik planlamalar sayesinde, salgının
turizm üzerindeki etkisini en az zararla atlatan ilk 5 ülkeden 1i Türkiye
olmuştur. Türkiye, Dünya Turizm Örgütü tarafından turizm için en kötü
yıl olarak tarihe geçen 2020 yılında yayınlanan verilere
göre 16 milyon turist sayısıyla 5inci sırada yer
almıştır. 2021 yılında, bir önceki yıla oranla
yüzde 88 artışla, toplamda 30 milyon ziyaretçi
ağırlanmıştır ve turizm gelirleri de buna paralel
olarak bir artış göstermiştir. Turizmde yakalanan bu
yükselişle birlikte Dünya Turizm Örgütünün 2021 verilerine göre tarihinde
ilk kez dünya 4üncülüğüne yükselmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERKAN AKÇAY (Manisa) 2023
Turizm Strateji Belgesindeki stratejik yaklaşımlar çerçevesinde
belirlenen hedeflere ulaşacak, yerli ve yabancı turizmde dünya
markası hâline gelecektir diye düşünüyoruz.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
BAŞKAN Biz
teşekkür ediyoruz.
Halkların Demokratik
Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Meral Danış
Beştaş.
Buyurunuz Sayın
Danış Beştaş.
24.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Bursada infaz koruma memurlarını taşıyan araca
yapılan saldırıyı en sert şekilde
kınadığına, bu patlamada yaşamını yitiren
Cengiz Yiğitin ailesine ve tüm sevenlerine
başsağlığı dilediğine, şiddetle hiçbir
sorunun çözülemeyeceğine, Ezidilerin Çarşema Sor Bayramına,
kira ve konut fiyatlarındaki artışa; otobüs, tren ve uçak bilet
fiyatlarına ve soruşturma adı verilen keyfî
saldırılar ve hukuksuzluklarla HDPye geri adım
attıramayacaklarına ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bugün Bursada infaz koruma
memurlarını taşıyan araca yapılan
saldırıyı en sert şekilde
kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Bu patlama
sırasında yaşamını yitiren Cengiz Yiğitin
ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Ayrıca, söz konusu patlamadaki yaralılara da acil şifalar
diliyorum.
Açıkçası,
şiddetle, bu tip olaylarla hiçbir sorun çözülemez. Bizim Halkların
Demokratik Partisi olarak mücadelemizin ülke halklarının tek birinin
kılına, saçının teline zarar gelmemesi için olduğunu,
bir barış ikliminin hâkimiyeti sebebiyle bu mücadeleyi
yürüttüğümüzü ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, bugün
Ezidilerin Çarşema Sor Bayramı. İnançları gereği önce
72 millet için ve ardından kendileri için dua eden Ezidiler, Kürt dili,
kültürü, kimliği ve Ezidilik inancı sebebiyle 73 defa katliama
uğradı. Son olarak, 73üncü Fermana tüm dünyanın gözleri önünde
imza atıldı. Ezidiler, Şengalde IŞİD tarafından
kıyımdan geçirildiler. Hâlâ IŞİD çetelerinin elinde esir
tutulan binlerce kadın ve çocuğun akıbeti belirsizken Türkiyede
bulunan, kurtarılan çocuk ve kadınların varlığı
onlar için daha sistematik bir çalışmanın ve takibin
gerektiğini ortaya koyuyor. Tüm insanlık ailesini Ezidilere
dayatılan bu fermanlar silsilesine karşı durmaya ve bu
yaşanan insanlık suçlarına karşı
dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz ve 2022
yılının bu Çarşema Sor Bayramını Ezidiler başta
olmak üzere, tüm insanlık için barışın daim
kılınacağı güzel günlere vesile olması dileğiyle
kutluyorum, katliamlarda yaşamını yitirenleri saygı ve
minnetle anıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın Başkan, artan konut fiyatları,
kiralar, Türkiyenin temel gündemleri arasında yerini aldı. Son Konut
Fiyatı Endeksi açıklamasında, 2022 yılının
Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 13,5 oranında artan KFE,
bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 96,4;
reel olarak ise yüzde 26,4 oranında artmış. Buna göre, İstanbulda
konut fiyatları artışı yüzde 106,3; Ankarada ise yüzde
97,1; İzmirde ise yüzde 90,1 oldu. Bu maliyetlerin
artışının birçok sebebi var; pandemi başta olmak
üzere, yabancıların, tabii ki, yatırım aracı
olması, kur yükselmesi, içinde bulunduğumuz ekonomik kriz
Birçok
bileşkeyle birlikte kiralar ve konut fiyatları çok yükseldi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) - Açıkçası tüm bu rakamlar fecaat
niteliğinde. Yakında insanlar çadırlarıyla sokaklarda
yaşamaya başlayacak herhâlde. Hamaseti dilinden düşürmeyen
iktidar, insanların barınma sorununa önce çözüm üretmeli ve her
konuşmada halka saldırmak yerine, bu gerçek sorunlara birlikte çözüm
bulmalıyız.
Yine, Ramazan Bayramı
yaklaşıyor ve otobüs zamları korkunç durumda hakikaten. Birçok
yerde uçak fiyatları ile otobüs fiyatları birbiriyle
yarışır hâle geldi. Mesela, geçen yıl bayram öncesi
biletlerin yüzde 80i satılmıştı, bu yıl ise
Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Mustafa Yıldırım, son üç
ayda yüzde 80 zamlanan otobüs biletlerinin uçak biletlerini
solladığını ve yüzde 20sinin
satıldığını ifade etti. Bu konuda çok vahim rakamlar
var; emekli bayram ikramiyesini esas alacak olursak neredeyse tek yön otobüse
yetecek 2 kişilik bir aile için ve Ankaradan İstanbula giderse
İstanbuldan Ankaraya geri gelemeyecek.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Yine aynı şekilde tren fiyatları da
uçak fiyatları da çok yüksek. Tabii, bunun, içinde bulunduğumuz
ekonomik durumun, vahametin sonuçlarından biri olduğunu söylüyoruz ve
bu önemli meseleyi çözmek konusunda üzerimize düşen her şeyi yapmaya
hazır olduğumuzu ve bu alanda da mücadelemizi sürdürdüğümüzü
ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, son
olarak şunu ifade etmek istiyorum: Bizim partimize yönelik
soruşturma adını verdikleri keyfî saldırılar ve
hukuksuzluklar hız kesmeden devam ediyor. Türkiye kamuoyu sakın
şöyle anlamasın, bunun karşısında bir mağduriyet
edebiyatı falan yapmıyoruz; aksine, bu konuda en güçlü, en
kararlı şekilde mücadelemize devam ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayınız efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Bugün 9uncu gündür 46 arkadaşımız
Ankarada gözaltında. Neymiş? Kobani kumpas davası çökünce bu
sefer mali boyutunu kendilerince bir gerekçe yaptılar. Avukat
arkadaşlarla sürekli görüşüyoruz, dün geceye kadar, dokuz gündür
ifade alınmamış ya! Gelin, sohbet edelim. diyorlar, Mülakat
yapalım. diyorlar çünkü ellerinde bir delil yok, çünkü bunu sadece siyasi
söylemlere bir malzeme olarak kullanıyorlar ve yargı da bunun en
önemli aracı niteliğinde.
Size sadece bir örnek
vereyim: Önceki dönem İl Eş Başkanımız Erdal Avcı
ve eşi Sonay Avcı gözaltında, bunu bir saat önce öğrendim.
Erdal Avcı ve eşine sorulan sorular şu: Erdal Avcıya Niye
eşine para gönderdin? diyor, eşine de tersini soruyor ve Baz
istasyonları sizi aynı yerde gösteriyor
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Evli bir çift, çocuklu bir aile; Baz
istasyonları sizi aynı yerde gösteriyor. diye dokuz gündür karı
koca orada gözaltındalar. Karı koca lafım Medeni Kanun
sözüdür, bunu hemen ifade edeyim. Bunun gibi dehşet verici, facia
niteliğinde beyanlar var.
İktidara sesleniyorum:
Vallahi de billahi de bu operasyonlar dönecek ve sizi vuracak, bu
hukuksuzluklar sizin yanınıza kâr kalmayacak. Bu yargıya,
kullandığınız yargıya en büyük hesabı siz
vereceksiniz. Bugün gözaltında tuttuklarınızın suçsuz
olduğunu, hiçbir fiilleri olmadığını en iyi siz
biliyorsunuz. HDPye bu şekilde geri adım
attıramayacaksınız.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Biz de
teşekkür ediyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Engin Özkoç.
Buyurunuz Sayın Özkoç.
25.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoçun, Bursada
gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğit ile Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit olan Teğmen Kaan Kanlıkuyuya Allahtan rahmet
dilediğine ve saraylarında 13 tane uçak bulunduran ama Orman
Bakanlığında yangın söndürme uçağı olmayan bir
ülkeye güven duyulamayacağına ilişkin açıklaması
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bursanın Osmangazi
ilçesinde, infaz koruma memurlarını taşıyan otobüse
bombalı terör saldırısı düzenlendi; 1 kardeşimizi
şehit verdik, yaralılarımız var. Şehit düşen
kardeşimize Allahtan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.
Yaralı kardeşimizin bir an önce sağlığına
kavuşması için duacısıyız. Bu arada, terörle mücadele
veren evlatlarımızdan şehit düşen kardeşimiz var,
Allahtan rahmet diliyorum. Mücadelenin başarıya
ulaşmasının ve evlatlarımızın da sağ salim
evlerine dönmelerinin duacısıyız.
Değerli Başkan,
orman yangınlarıyla ilgili kendi hesabımdan, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubundaki tüm arkadaşlarımız ve Genel
Başkanımız defalarca iktidarı uyarıyoruz, diyoruz ki:
Geçen sene çok acı şeyler yaşadık. Marmaristeki
yangında ve diğer yangınlarda gördük ki milyonlarca hektar
arazimiz yanıyor, kül oluyor; hayvanlarımız telef oluyor,
doğa katlediliyor, Türkiye'nin millî varlıkları, millî
zenginlikleri yok oluyor; bunun için tedbir almamız gerekiyor. Türkiye
Cumhuriyeti büyük bir devlet, güçlü bir devlet; kendi ormanlarının ve
millî servetinin yok edilmesine göz yummaması gerekiyor. Kendi
iktidarlarında, saraylarında 13 tane uçak bulunduran ama Orman
Bakanlığında hiç yangın söndürme uçağı olmayan
bir devlete diğer ülkelerin itibar etmesi mümkün değil,
vatandaşlarının da güven duyması mümkün değil. Göz
göre göre tekrar aynı olayları yaşıyor olmamız,
yaşayacak olmamız herkesi tedirgin ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
O yüzden bir kez daha söylüyorum: Sadece geçen seneki orman yangınlarında
kaybettiğimiz millî servetimizle bugün 5 tane uçak çok rahat
alınıp buradaki yangınları söndürmek için hayata
geçirilebilirdi ama bunu yapmamak için direniyoruz. Bunun sebebi nedir
öğrenmek istiyoruz. Yarın öbür gün tekrar ormanlar yanmaya
başladığında, canlar telef olmaya
başladığında, millî servetimizi kaybetmeye
başladığımızda yine bu ülkeye, insanlarımıza
masal mı anlatacaksınız? Bizim derdimiz vatanımız,
bizim derdimiz yüzyıllardan beri birikmiş bir çevrenin
değerlerini kaybetmemesi, bizim derdimiz ülkemizi itibarlı bir
şekilde, ülkemizin geleceğini bir daha düzgün bir şekilde
inşa edebilmek. Bütün bunları yapabilme gücü olan bir Türkiyenin
önündeki engelin iktidardan başka ne olduğunu birisinin bize anlatması
gerekiyor.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Biz
teşekkür ediyoruz.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Cahit Özkan.
Buyurunuz Sayın Özkan.
26.- Denizli Milletvekili Cahit Özkanın, miladi takvime göre
bugün Hazreti Muhammedin dünyayı teşrif ettiğine, Bursada
gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğit ile Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit olan Teğmen Kaan Kanlıkuyuya Allahtan rahmet
dilediğine, terörle mücadeleye terörü kaynağında kurutana kadar
devam edeceklerine ve Genel Kurul gündemine ilişkin açıklaması
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri,
bugün miladi takvim olarak insanlığa hakkı, hakikati, adaleti,
merhameti anlatan, hukuku, hikmeti ve güzel ahlakı gösteren Peygamber
Efendimiz Hazreti Muhammed (AS)ın dünyayı teşrif ettiği
gündür. Allah Resulünün gelişiyle bireysel, toplumsal ve evrensel
düzende, zihin ve fikir ve ahlak planında tarihin en büyük
inkişafı ve inkılabı yaşanmıştır.
Resulüekrem Efendimiz, insanlığın umudu, müminlerin sevgilisi,
âlemlerin rahmet vesilesidir. Kuran-ı Kerimi bizlere öğreten,
anlatan ve yaşayarak öğreten, gösteren odur. Doğumu
karanlık dünyamız için nurlu bir güneş olmuştur. İyi
bir insan, salih bir kul, olgun bir mümin olmayı bize öğreten odur. Adaleti,
merhameti, bağışlamayı, dostluğu, kardeşliği
ve sevgiyi ondan ve onun yüce mesajlarından öğrendik.
Haksızlığa başkaldırmayı, zalime Dur! demeyi,
direnmeyi ondan öğrendik. Mazlumun yanında olmayı, yetimi
korumayı, güçsüzden yana olmayı ondan öğrendik. Yok etmek yerine
yaşatmayı, kin tutmak yerine affetmeyi, kavga yerine sevmeyi,
insanlığın ancak sevginin sonsuz rahmet denizinde hayat
bulacağını ondan öğrendik. Bugün yine savaşlar,
işgaller, kavgalar, bunalımlar, ümitsizlik, güvensizlik
girdabında hukuku, huzuru ve yolunu arayan dünya Hazreti Muhammedin (ASM)
getirdiği hakikat ilkelerine, onun ahlakına, rehberlik ve
örnekliğine her zamankinden daha fazla muhtaçtır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Dolayısıyla günümüz insanının ve dünyanın
özlediği değerler, huzur ve güven ancak bilgi, bilinç, ahlak ve
sistem düzeyinde Hazreti Peygamber'in insanlığa tebliğ
ettiği hakikatlerle mümkün olacaktır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; malum olduğu üzere Bursa'da cezaevi
otobüsüne bombalı saldırı gerçekleştirildi. Bursa-Mudanya
yolu Yenikaraman Mahallesi mevkisinde sabah 7.30 saatlerinde cezaevine göreve
giden infaz koruma memurlarının olduğu otobüsün geçişi
sırasında yolun kenarına bırakılan uzaktan
kumandalı olduğu düşünülen bir patlayıcı infilak etti.
1 infaz koruma memurumuz şehit oldu, 4ü yaralandı. Faillerin
yakalanması için güvenlik güçlerimiz seferber oldu,
çalışmalarını sürdürüyor. Şehidimize Allah'tan rahmet,
yaralı polislerimize acil şifalar niyaz ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim .
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Terörü kaynağında kurutmak için Irak'ın kuzeyinde yürütülen
Pençe-Kilit Operasyonunda dün gece bir acı haber aldık. Operasyonda görevli
Piyade Teğmen Kaan Kanlıkuyu, teröristlerin roketatarlı
saldırısı sonucunda şehadete yürüdü. Şehidimize
Allahtan rahmet, kederli ailesine ve aziz milletimize sabır ve
başsağlığı dileriz.
Terörle mücadelemizi son
terörist temizlenene kadar, terörü kaynağında kurutana kadar
kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; inşallah bugün 324 sıra
sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifini,
uzlaşı içerisinde, centilmenlik anlayışlarına ve spor
camiasında egemen olmasını istediğimiz ilkelere uygun
hayata geçirmeyi temenni ediyor, tüm siyasi parti gruplarına
katkıları için şimdiden teşekkürlerimi sunuyor, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Gündeme
geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
İYİ Parti Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
V.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- İYİ Parti Grubunun, Eskişehir Milletvekili Arslan
Kabukcuoğlu ve arkadaşları tarafından, genç
yoksulluğunun nedenlerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 14/4/2022 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 20
Nisan 2022 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
20/4/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
20/4/2022 Çarşamba günü (bugün) toplanamadığından
grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Dursun
Müsavat Dervişoğlu
İzmir
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Eskişehir Milletvekili
Arslan Kabukcuoğlu ve 19 Milletvekili tarafından, genç
yoksulluğunun nedenlerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 14/4/2022 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak
görüşmelerin 20/4/2022 Çarşamba günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin
gerekçesini açıklamak üzere İYİ Parti Grubu adına
Eskişehir Milletvekili Sayın Arslan Kabukcuoğlu.
Buyurunuz Sayın
Kabukcuoğlu. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubumuzca verilmiş olan
genç yoksulluğun tüm yönleriyle ele alınması ve gençlerimizi
yoksulluktan kurtarma tedbirlerinin araştırılması için
vermiş olduğumuz Meclis araştırması önergesi üzerine
söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Bireyin temel
ihtiyaçlarını asgari seviyede karşılayamamasıyla
ortaya çıkan yoksulluk, ülkemizdeki genç işsizliğin
ulaştığı noktada toplum katmanları arasında
gençleri de kıskacına almıştır. Her yaş grubunu
farklı açılardan etkileyen yoksulluk, şüphesiz ki geleceğin
mimarları olarak görülen gençlerin geleceğine mal olmakta ve ülkemizi
derinden etkilemektedir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 15-24
yaş grubundaki gençlerimiz ülke nüfusunun yüzde 15,4ünü oluşturmaktadır.
Türkiye sahip olduğu genç nüfus oranıyla Avrupa Birliği
ortalaması olan 10,6nın epeyce üzerinde bir nüfusa sahiptir.
EUROSTAT verileriyle gençlerin yoksulluk ve sosyal dışlanma riski
oranlarına baktığımızda Türkiye yüzde 47,1
oranıyla yüzde 28,4 olan Avrupa Birliği ortalamasının
üzerinde yer almaktadır. Ülkemizde her 2 gençten 1i yoksulluk riskiyle
karşı karşıyadır. Hükûmet her ağzını
açtığında gençlerden veya üniversiteye devam eden 8,5 milyon
nüfustan bahsetmektedir. Gençlerimizin çokluğu gururumuzdur ama hangi
gençlik? Her 3 gençten 1i ne işte ne de okulda, her 3 gençten 1i iş
arıyor yani gençlerimizin üçte 2si boşta diyebiliriz.
Üretken olması gereken
genç, bu Hükûmetçe tüketici hâline getirildi. Genç, içi içini yiyerek ömrünü
geçiriyor. Üniversiteye giden nasıl bir eğitim alıyor? 2002
yılında Times Higher Education sıralamasına göre Türkiye'den
ilk 300de 6 üniversite var idi, 2022 yılında yapılan
sıralamada ise Türkiye'den ilk 500 dünya üniversitesinde sadece 1 tane
üniversite vardır. Bunun adı gençlere eğitim yaptırmak
mıdır? Bunun adı şudur: Üniversitelerin işsizliği
dört yıl önleyen kurumlar hâline getirilmesidir.
Genel Başkanımız
Sayın Meral Akşener Gençler İçin Gençlerle Beraber
toplantılarında gençlerimizle konuşuyor ve onların
sorunlarını grupta dile getiriyor. Bu toplantıların
birinde, gencin birisi, 24 yaşında, yazılım mühendisi ve
diyor ki: Bu Hükûmet Türk gençliğine bir gençlik borçlu çünkü hiçbir genç
burada hayallerine kavuşamadı, amaçlarına ulaşamadı;
bir adım atmaya çalışırken iki adım geriye çekildi.
Türkiye'de öğrenci olmak gerçekten Survivor gibi, her gün hayatta kalmaya
çalışıyorsun, inanılmaz sorunların var. Ama üstüne
üstlük komedi gibi açıklamalar dinliyorsun: Gençler eğer imkânı
varsa yurt dışına çıkmalı, yurt
dışını görmeli. Yani böyle bir ekonomik durumda, böyle bir
açıklama çok absürt bir açıklamadır. Bence şu an Türk
gencinin yurt dışına en yakın olduğu nokta
havalimanlarındaki dış hatlar yazısının önünde
çekilen fotoğraf yani en fazla oraya gidebilir bir Türk genci.
Gençlerimizin yoksulluktan kurtarılması için İYİ Parti
olarak ortaya koyduğumuz projeler var, iktidarımızda iyi
yaşam geliri modelimiz devreye girecek. 18-26 yaş arasında,
okusun okumasın, çalışsın çalışmasın her
gencimize geçen senenin bütçesiyle ayda bin lira destek verilecek. Genel
Başkanımızın belirttiği gibi maalesef ülkemizdeki
yoksul vatandaşlarımızın yarısı 25
yaşın altında. Bir başka deyişle İş var,
sen beğenmiyorsun. ya da Telefonunu çıkar, göreyim. mobbingine
maruz kalan gençlerimizin çoğu yoksul. 2020 yılında yapılan
bir araştırmada gençlerimizin yüzde 76,2si Yurt
dışına giderim. demektedir. Gençlerine ülkelerinden ümidi
kestirenlere yazıklar olsun.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Devamla) İYİ Parti Grubu olarak tüm bu gerekçelerle genç
yoksulluğunun nedenlerinin araştırılarak yoksulluğun
döngüsel bir sorun hâline gelmesinin önüne geçilecek ve gençlerimizi yoksulluk
kıskacından kurtaracak, geleceğe güvenle bakmalarını
sağlayacak gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Meclis
araştırması açılmasını arz ve talep ediyoruz.
Saygılarımla.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Adana Milletvekili Sayın Tulay
Hatımoğulları Oruç.
Buyurunuz Sayın
Hatımoğulları Oruç. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA TULAY
HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
genç yoksulluğun nedenlerinin araştırılması ve buna
çözüm üretmek, bu Meclisin en temel görevlerinden biridir. Genç işsizlik
ve yoksulluk oranı ülkenin ekonomi, eğitim, sosyal politikaları
hakkında bizlere net olarak bilgi verir ve yapılan araştırmaların
sonucuna göre Türkiyede genç erkek işsizler yüzde 18,3, genç
kadınlar yüzde 34 oranında işsiz yani 8,5 milyona tekabül ediyor
bunlar. Ve bunun tabii ki bir yapısal mesele olduğunun
farkındayız, kapitalist sistemin yapısal sorunudur genel olarak
işsizlik. Fakat mevcut olan iktidarların ekonomi
politikasını nasıl yönettikleri nasıl sonuçlar
alınacağını da aynı zamanda belirler. Gelen iktidar,
mevcut olan AKP ve MHP iktidarı ekonomiyi kötü yönetince bu yapısal
sorunlardan gençler o kadar fazla etkileniyor ki işsizlik, yoksulluk,
geleceksizlik, hayalsizlik ve mutsuzluk; işte, gençlere AKPnin, Cumhur
İttifakının armağanı budur.
Bakın Gençlik
geleceğimizdir. sözü basitçe bir slogan değildir, bir gerçekliktir.
Acilen yapmamız gereken işler vardır bu konuda,
alınması gereken önlemler vardır. Yurt dışına göç
eden genç beyinleri Türkiyede tutmanın yolu ve yöntemi bulunmak
zorundadır. Genç intiharların önüne geçilmesi lazım. Ancak, bu
antidemokratik uygulamalarla bunu yapmak mümkün değildir. Bugün gençler
arkadaşlarıyla el ele yürüdükleri için şiddet görebiliyor bu
ülkede. Akademideki genç bilimsel çalışmalarından dolayı
ihraç edilebiliyor. Mülakat denilen aslında AKPlilik testinde
olduğu gibi liyakat yerine yandaşlıkla işe
alınıyor. KYKli gençler borç ödeme kaygısı
yaşıyorlar. İşte bunları komple ortadan
kaldırmayı başarmak lazım.
Gençler arasında kent ve
kır ayrımı hâlâ devam ediyor ve derinleşmiş
durumdadır. Bunu ortadan kaldıracak sahici politikalar yürütülmesi
lazım. Genç işsizlikle mücadele etmenin tabii ki yolları çoktur
ve bu konuda çok önemli ve temel politik değişikliklere gidilmesi
gerekir. Genç insanlara iş alanı ve istihdam yaratmak bu kadar
yoğun özelleştirmeyi yapan bir iktidardan asla beklenemez çünkü
yapamaz. Bugün bu kadar işsizliğin artmış
olmasının en büyük nedenlerinden biri, artan özelleştirmedir ve
bu ülkenin üreticilerinin patronların insafına
bırakılmasıdır. Genç işsizlikle mücadele etmenin en
temel yollarından biri, kamulaştırma yöntemine gidilmesidir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
TULAY HATIMOĞLULLARI
ORUÇ (Devamla) Gerektiğinde iş saatleri azaltılarak, daha
fazla genç istihdamını sağlamak üzere gençlere pozitif
ayrımcılık yapılarak bu işsizlikle mücadele
edilmelidir. Dediğim gibi, bu bir yapısal meseledir ve köklü
çözümleri gerektirmektedir.
Sevgili gençler, öyle enseyi
karartmak yok; Ahmed Arif'in dediği gibi, öyle kendini de yıkmak yok.
Nerede olursak olalım, bu ülkeye ihanet edenlerin, bu ülkeyi geleceksiz
bırakmak isteyenlerin yüzüne meydan okumaya devam edeceğiz. Ve
dayanacağız; kitapla dayanacağız, işle, tırnakla,
düşle dayanacağız, umutla, sevdayla dayanacağız ve
Anadolu'yu sizlerin genç, onurlu elleriyle bizler yeniden inşa
edeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Bursa Milletvekili Sayın Erkan Aydın.
Buyurunuz Sayın
Aydın. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ERKAN AYDIN
(Bursa) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
İYİ Parti grup
önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, bugün sabah
saatlerinde Bursada gerçekleşen hain terör
saldırısını kınıyorum. Hayatını
kaybeden, şehit olan infaz koruma memurumuza Allahtan rahmet,
yakınlarına başsağlığı ve sabır
diliyorum; yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Evet, konumuz gençler,
işsizlik, gençlerin yaşadığı
sıkıntılar. Bakın, nüfusun yüzde 15,4ünü oluşturan
gençlerimizin neredeyse yüzde 28i işsiz; iş aramayı
bırakmış, umudunu kesmiş, ne çalışıyor ne
okuyor; evde oturuyor, belli bir yaşa gelmiş hâlâ baba parasıyla
hayatını idame ettirmeye çalışıyor, iş bulmaya
çıktığında kapılar yüzüne kapanıyor. Her tarafa,
dağa taşa üniversite yapıldı, yüksekokullar
yapıldı ancak oradan sonra iş imkânı yaratılmadı.
Atanamayan sağlıkçılar, atanamayan polisler, atanamayan
teknisyenler, atanamayan öğretmenler
Bu sıra arka arkaya
sıraladığımızda uzuyor gidiyor ancak bunları
çözmekle yükümlü olan ki tek adam iktidarında yürütmenin başında
olan kişi ne diyor gençlere? Yurt dışını gezin.
diyor, Görgünüz
Oradaki insanlar ne yapıyor, bunları görün,
bunları öğrenin. diyor. Sayın Cumhurbaşkanı, yurt
dışına üç günlük çıkışın maliyetini biliyor
musunuz? 12.300 lira; euro kuru ya da dolar kuru sabitlendiğinde vizesi,
pasaportu, uçağı, kalması, oteli, konaklaması, yurt
dışı çıkış harcı. Öğrenciler neyin
derdinde? Öğrenciler KYKden aldıkları bursu ödeyememenin
derdinde, evine gelen icraların derdinde. 2019 yılında burada
KYK borçları silinsin. diye araştırma önergesi verdik,
reddettiniz. Tam sıraya otururken bir AK PARTİ milletvekili
yanıma geldi dedi ki: Benim çocuğum da aynı şekilde, eve
icra yazısı geldi, bunların silinmesi lazım. Yani sorun
aslında herkesin sorunu ancak bunları çözmek yerine biz ne yapıyoruz?
Her zaman yaptığımız gibi, algı yönetiyoruz.
Yine bir örnek vereyim, geçen
ay Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi ile Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesinden 3 genç geldi odama 850 lira para
alıyoruz, ayın beşi cebimizde 100 lira para kaldı, daha
yirmi beş gün var, geçinemiyoruz. dediler. Ve bu çocuklar yüzde 1lik
dilimle o üniversitelere girmişler yani bizi muasır medeniyetler
seviyesine taşıyacak olan çocuklar, ceplerinde harçlık yok.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERKAN AYDIN (Devamla)
Toparlıyorum.
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AYDIN (Devamla) -
Karınlarını doyuracak para yok, okula gidip gelebilecek yol
ücreti yok ama biz burada çıkıp Dağı taşı
üniversite yaptık, dağa taşa, üniversiteye öğrenci
yerleştirdik. diyoruz. Yoksulluk sınırında,
öğrencilerde, özellikle gençlerde dünyada ilk sıralardayız.
Bakın, şubat ayında yapılan bir anketin
sonuçlarını söyleyeyim size. Ankete katılanların yüzde
62,8i diyor ki: Türkiyenin geleceğini olumlu görmüyorum. Tamamen
umutsuz olanların oranı ise yüzde 35,2. Bunun en temel sebebi de
ekonomik koşullar, yüksek enflasyon ve olası bir ekonomik çöküş.
Gençlerin yüzde 72,9u yani 10 gençten 7si Bir imkân bulsam yurt
dışına hemen kaçar giderim." diyor. Arkadaşlar, bunlar
bizim geleceğimiz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERKAN AYDIN (Devamla)
Hemen, son, toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERKAN AYDIN (Devamla)
Bunlar bizi ileri taşıyacak, müreffeh medeniyetler seviyesine
götürecek gençlerimiz, geleceğimiz ancak biz bunların
sorunlarını çözmek, onlara umut verebilmek, onlara iş
imkânı verebilmek yerine, her şeyde yaptığımız
gibi, algı yönetiyoruz, tozpembe bir tablo çiziyoruz ancak gerçekler böyle
değil. Gençler işsiz, ümitsiz ve çaresiz ancak biz diyoruz ki: Ne
çaresiz olun ne ümitsiz olun, emin olun, Cumhuriyet Halk Partisi-Millet
İttifakı iktidarında önceliğimiz gençler olacak,
geleceğimiz olacak, onların sorunları ve her şeyden önce de
yitirdikleri hayallerini tekrar bu topraklar üzerinde, bu ülke üzerinde
yeşertmek olacak diyorum; asla umutsuz olmasınlar diyorum, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın
Emine Sare Aydın.
Buyurunuz Sayın
Aydın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
EMİNE SARE AYDIN (İstanbul) İYİ Partinin grup önerisi
üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi
saygılarımla selamlıyorum.
Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit düşen kahramanımıza ve yine terör
saldırısı sonucu şehit düşen infaz koruma memurumuza
Allahtan rahmet, milletimize, ailelerine başsağlığı
ve sabır diliyorum.
Sözlerime çok önemli bir
noktayı vurgulayarak başlamak istiyorum. Biz Türkiyenin
geleceğine, yarınlara, zorlu koşullarda birlik ve beraberlikle
ülkemiz için durmadan çalışmaya inanıyoruz. Dünyada
yaşanılan krizlere rağmen mücadeleye devam ediyoruz, önümüze
bakıyoruz, Türkiyenin gücüne inanıyoruz. Dünya ekonomik bir krizden
geçiyor; pandeminin getirmiş olduğu ekonomik sarsıntılar,
Karadenizde süregelen savaş küresel finans koşullarını
etkiledi. Günümüzde, gelişmiş ülkeler dâhil, enflasyonla mücadele
ederken tüm bunlara rağmen Türkiyeyi 2021 yılında dünyanın
en hızlı toparlanan bir ülkesi hâline getirmeyi başardık.
Biz bu inançla yola devam ediyor, gençlerimize sahip çıkmayı çok iyi
biliyoruz.
Gençlere yönelik en
değerli ve en fazla yatırım AK PARTİ zamanında
yapılmıştır ve yapılmaya devam ediliyor. Öncelikle,
zamanın ruhunu yakalayan teknolojik yatırımların
kapılarını sonuna kadar gençlerimize açtık. Sanayi ve
teknoloji alanında kesintisiz olarak sürdürülecek on binlerce yeni gencin
bu alanda çalışmasını, şirketler kurmasını,
AR-GE takımlarında rol almasını ve dünya pazarlarına
açılmasını sağlamak adına Millî Teknoloji Hamlesini
başlattık.
Bu anlamda şimdiye kadar
neler yaptık? 1.200e yakın AR-GE merkezi, 350den fazla tasarım
merkezi açtık. Teknoloji Üreten Güçlü Türkiye mottosuyla düzenlenen ve
ilk yıldan ziyaretçi sayısı açısından dünyanın en
büyük 2nci havacılık festivali olmayı başaran TEKNOFESTi
hayata geçirdik. Teknoparklarda yer alan kuluçka merkezlerinde yüzde 50
indirimli kira uygulamasıyla gençlerimizi destekledik. Yine
Teknoparklarda yer alan firmalarımızın doktora öğrencisi
istihdam etmeleri hâlinde, bu personellerin iki yıllık brüt asgari ücreti
Bakanlığımız tarafından karşılanacak.
dedik. İlk kez kendisine ait iş yeri açan genç girişimcilere
Bir yıl boyunca vergi ve primlerinizi biz
karşılayacağız. dedik. OSBlerde meslek lisesi
öğrencilerinin ulusal staj programlarından
yararlanmalarının önünü açtık. Özel sektör işverenlerine,
genç ve kadınların istihdamına yönelik teşvik amacıyla
her genç istihdamına karşılık Sosyal Güvenlik Kurumu
teşviki verdik ve yine, AR-GE faaliyetlerine teşvik amacıyla
İstihdam edilenlerin sigorta primlerini karşılayacağız.
dedik.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
EMİNE SARE AYDIN
(Devamla) İŞKUR'a kayıtlı işsizlerin mesleki deneyim
kazanmalarını sağlamak ve istihdam edilebilirliklerini
artırmak amacıyla işbaşı eğitim programlarını
başlattık fakat siz ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Biz
onların mücadele ruhunu ve hayata katılımlarını her
anlamda desteklerken sizler onları ümitsizliğe sevk ediyorsunuz, oluşturduğunuz
olumsuz havayı da siyasi bir materyal olarak kullanıyorsunuz.
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Eskişehir) Yalan mı? Hangisi dayanaksız?
EMİNE SARE AYDIN
(Devamla) Bir dayanağı olmayan, gündem oluşturma ve siyasi
skor elde etmek kaygısıyla yaptığınız negatif
söylemlerin gençlerimize ne kadar zarar verdiğinin farkında bile
değilsiniz. Lütfen, bu kötülüğü tertemiz, pırıl
pırıl çocuklarımıza yapmayın, kara
bulutlarınızı gençlerimizin üzerinden çekin.
Saygılarımla. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Eskişehir) Uyuşturuyorsunuz onları, uyuşturuyorsunuz;
işe yaramaz hâle getiriyorsunuz.
BAŞKAN İYİ
Parti grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
Halkların Demokratik
Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
2.- HDP Grubunun, Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ve
arkadaşları tarafından, çocuk yoksulluğunun önüne
geçilebilmesi amacıyla 11/4/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması
önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 20 Nisan 2022 Çarşamba
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
20/4/2022
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
20/4/2022 Çarşamba günü (bugün) toplanamadığından
grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük'ün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Meral
Danış Beştaş
Siirt
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
11 Nisan 2022 tarihinde
Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ve arkadaşları
tarafından (17995 grup numaralı) çocuk yoksulluğunun önüne
geçilebilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan
Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak
görüşmelerinin 20/4/2022 Çarşamba günkü birleşiminde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Sayın
Bülbül, sizin bir programınız vardı, ona istinaden size bir söz
vereceğim.
Buyurunuz efendim.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
27.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbülün, Aydında anayasal
haklarını kullanan öğretmenlerin hukuksuz bir şekilde
cezalandırıldığına ilişkin açıklaması
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hukuka aykırı
ihraçlarla, KHKlerle işlerinden edilen öğretmenler şimdi de
sürgün edilme tehdidiyle baskı altına alınıyor.
Aydında anayasal haklarını kullanan sendikalı
öğretmenler hukuksuz bir şekilde cezalandırılıyor.
EĞİTİM-SEN Didim baştemsilcisi Belkıs Kahraman,
örgütlenme sekreteri Gülay Sezer ve mali sekreter Emine Olcay, haklarında
17 Şubat 2022 tarihinde CİMER şikâyetiyle başlatılan
idari soruşturma sonucunda Söke ve Germencike sürgün edildi. Sürgünün
gerekçesi açıklanmazken öğretmenlerimizin Geçinemiyoruz. mitingleri
öncesi başlattıkları imza kampanyası ve açtıkları
stant nedeniyle -Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesini
savundukları için- sürgün edildikleri ifade ediliyor.
Sendika yetkilisi
oldukları görmezden gelinerek 4688 sayılı Kamu Görevlileri
Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18inci maddesine
aykırı, hukuksuz işlem söz konusudur. Bu yanlıştan bir
an önce dönülmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
V.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ve
arkadaşları tarafından, çocuk yoksulluğunun önüne
geçilebilmesi amacıyla 11/4/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 20
Nisan 2022 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi (Devam)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi grup önerisinin gerekçesini açıklamak üzere Ankara
Milletvekili Sayın Filiz Kerestecioğlu.
Buyurunuz Sayın
Kerestecioğlu. (HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) Sayın
Başkan, değerli vekiller; aslında, çocuk yoksulluğu yok AK
PARTİli az önceki vekilin söylediği gibi, ben de şimdi skor
yapmak için bir konuşma yapacağım çocuk yoksulluğu üzerine.
Yani nasıl var olan yoksulluğu görmüyorsunuz ve kürsüden böyle bir
söz sarf edebiliyorsunuz, hakikaten hani insaf diyorum, bilinçler tutulmuş
durumda demek ki.
Evet, dün çocuk hakları
bakanlığı kurulmasına ilişkin sunduğumuz kanun
teklifimizde çocukların yaşadığı genel sorunlara
değinmeye çalışmıştım. Bugün de asıl en
önemli sorunlardan biri olan çocuk yoksulluğu konusunu
değerlendireceğiz ve bu konuda bir komisyon kurulması için
verdiğimiz önergemiz üzerine konuşuyorum.
Çocuk yoksulluğu demek
yiyecek, barınma, eğitim, su veya sağlık hizmetlerinden
mahrum olmak demek. Çocuklar bu temel ihtiyaçlar
karşılanmadığı zaman hayatları boyunca üstesinden
gelemeyecekleri zorluklarla karşılaşıyorlar; sadece
yaşamlarının başında olmuyor bu, devam ediyor bu
zorluklar. Daha doğduklarında güvenli ve sağlıklı bir
çevreye, sağlıklı gıdaya, temiz suya ulaşamadan hayata
başlıyorlar. Gelişim döneminde oyuna ve kitaba, daha
sonrasında eğitime ulaşamıyorlar ve çocukların tüm
gelişim süreçlerini bu durum etkiliyor.
TÜİKin verileri bile
2020 yılında ciddi maddi yoksunluk içinde olan çocukların
oranının yüzde 34e çıktığını gösteriyor.
Yani Türkiye, 30 Avrupa ülkesi arasında çocuk yoksulluğu konusunda en
yüksek orana sahip iki ülkeden biri. Şiddetli yoksulluk yaşayan 16 yaş
altı çocukların sayısı ise 6 milyon 500 bin. İşte
size skor, 16 yaş altında 6 milyon 500 bin çocuk şiddetli
yoksulluk yaşıyor. Türkiyede ilkokul ve ortaokulda okuyan
yaklaşık 2 milyon öğrenci şartlı eğitim
yardımıyla okula gidiyor. Yardım derken kastettiğimiz
para ise 50 ile 90 lira arasında, bir yardım değil aslında.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Sosyal Politika
Çalışmaları Dergisinde yayınlanan yoksulluk damgalama ve
utanma çalışması, yoksul çocukların, okul ortamında
arkadaş edinmede zorluk, utanma ve sosyalleşmede zayıflık
yaşadığını gösteriyor yani çocuklar
yoksulluklarından utandıkları için arkadaş edinemiyorlar.
Yoksulluk ayrıca,
çocukların ihmal veya istismara maruz kalmalarına, tehlikeli
işlerde çalışmaya başlamalarına, erken yaşta
evlenmelerine ve kurum bakımına girmelerine de sebep olabiliyor.
TÜİKin Mart 2021de yayınladığı istatistiklere göre
de Türkiyede 5-17 yaş arasında 720 bin çocuk
çalışıyor. Eve gelir getirmekle yükümlü kılınan
çocuklar, hurda kâğıt toplayıcılığı, seyyar
satıcılık, tekstil işçiliği gibi ağır
işlerde çalışıyorlar ve iş cinayeti tehlikesiyle de
karşı karşıyalar.
İSİG Meclisinin
Haziran 2021 raporuna göre son sekiz yılda en az 513 çocuk iş
cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Çalışmaya mecbur
bırakılan çocukların en büyük bölümü ise göçmen çocuklar. Göç İdaresi
Başkanlığının yine 2021-2022 verilerine göre
Türkiyede göçmen nüfusun yaklaşık 1,5 milyonu eğitim
çağındaki çocuklar ve bu çocukların yaklaşık yüzde
32si eğitim hakkından mahrum. Peki, niye böyle? Çünkü Millî
Eğitimin Türkiyedeki
yabancı uyruklu öğrencilere ilişkin raporunda Ekonomik
yetersizlikler nedeniyle ortaokul eğitiminin ardından bu çocuklar
aile bütçesine katkıda bulunmayı tercih ediyor. deniyor. Neyi tercih
ediyorlar? Çocuklar hiçbir şeyi tercih etmiyorlar; aksine, yoksulluk
nedeniyle eğitimlerini bırakmak zorunda kalıyorlar.
Hani ısrarla bir göçmen
nefreti körükleniyor ya, bu yoksul göçmen çocuklar, büyük ve süslü isimler
vererek harlanan savaşların göçe zorladığı ailelerin
çocukları.
Çocuklar bu çocuklar, göçmen
çocuklar.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Bu çocuklardan mı nefret
ediyorsunuz? Bu çocukların ailelerinden mi nefret ediyorsunuz? Eğer
savaşlar olmasa bu çocuklar ve aileleri bu ülkeye gelmezler ama bu
harlanan dediğim savaşlardan tüm dünyada kimler sorumluysa
işte o sorumlu olanlar, aynı zamanda bu insanlara insanca yaşama
hakkını da vermek zorunda, o koşulları sağlamak
zorunda.
Şunu çok açık ifade
etmek isterim: Yoksulluk bir kader falan değil; eşitsizliklerin
sonucu ve açık bir insan hakkı ihlali. Bu sorunlar çözümsüz mü?
Hayır, değil. Araştırabiliriz, çözebiliriz ki çok
sayıda çözüm önerimiz de var ve bunun için zaten bir araştırma
önergesi verdik ve bunun için yoksulluğun
araştırılmasını istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU
DEMİR (Devamla) Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurunuz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Aslında, bugün acilen
yapabileceğimiz çok sayıda şey var. Bu yoksulluk, toplumunun,
iktidarın, muhalefetin öncelikli meselesi olmalı ve bir an önce
kentlerdeki dezavantajlı ve dar gelirli çocuklara etkin destek
hizmetleriyle gıda sağlayabilmek için elimizden geleni
yapmalıyız.
Dediğim gibi,
önerebileceğimiz somut şeyler çok fazla ancak sorunun
sınıfsal olduğunu, bakış ve tercih sorunu
olduğunu gayet iyi biliyoruz. Zengini daha zengin yapacak, yolsuzluk
yapanlara kucak açacak, beka için yoksulluğun ilelebet sürmesine neden mi
olacağız, yoksa gerçekten, herkesin insanca, eşit
yaşayabileceği bir düzen mi kuracağız? Biz diyoruz ki:
Yoksulluğa çözüm var, herkese kaynak var, bunu sağlayabiliriz.
Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına Ankara Milletvekili Sayın İbrahim Halil Oral.
Buyurunuz Sayın Oral.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU
ADINA İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) Sayın Başkan,
kıymetli milletvekilleri; Halkların Demokratik Partisi Grubunun çocuk
yoksulluğuyla ilgili grup önerisi hakkında İYİ Parti Grubu
adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Öncelikle, Bursada
yaşanan hain saldırıda şehit olan infaz koruma memurumuza,
Pençe-Kilit Operasyonu sırasında şehadet şerbetini içen
kahraman askerlerimize Yüce Allahtan rahmet dilemek istiyorum. Türk milletinin
başı sağ olsun ve vatan sağ olsun. Yaralı
kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.
Saygıdeğer
milletvekilleri, bir süredir yaşadığımız ekonomik kriz
ve çevresinde gelişen alım gücü düşüklüğü en çok
gelişme çağında olan çocuklarımızı
etkilemektedir. Ülkemizde yoksulluk sebebiyle yeterince ısınamayan,
karnı doymayan, eğitimini eksik alan, çok küçük yaşta
çalışmak durumunda kalan maalesef çocuklarımız çoktur.
Türkiye, bebek mamalarının alarm ve kilit altında
satılması utancını dahi yaşamaktadır. Bütün
bunlar geleceğimize bulaşan kara lekelerdir. TÜİK verilerine
göre her 10 çocuktan 3ü yoksulluğun pençesindedir. Bu, 7 milyon
civarında çocuğun yoksulluğa muhatap olduğunu
göstermektedir. Çocuklarımız yeterli beslenemedikleri için
eğitim alanında da başarısız olmaktadırlar. PISA
verilerindeki geriye gidiş de okuduğunu anlama oranlarındaki
felaket de bu noktadan başlamaktadır. Dicle'nin kenarında
kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim
altındadır. diyerek iktidara gelenler, ülkemizdeki milyonlarca yoksul
çocuğun mesuliyetini maalesef unutmuşlardır. Çocukların
yoksulluğun altında ezilmesine izin vermek açıkça
geleceğimize ihanettir.
İYİ Parti,
Rüzgârgülü Projesiyle okullarımızda ücretsiz kahvaltı ve
öğle yemeği sağlayarak bu açmazdan çıkılması için
önemli bir adım atacaktır inşallah. Okul öncesi çağda 235
bin, okul çağında ise 1 milyon 900 bin çocuk, anemi, ishal, solunum
yolu enfeksiyonu ve pek çok hastalığa yakalanmayacaktır
artık. Okullaşma oranı artacak, PISA verilerinde pek çok alanda
30 ile 35inci sıralarda olan ülkemiz 15 ve 17nci sıralara
taşınacaktır. Öğrencilere gıda sağlanması
için kurulacak sistemle istihdam artırılacak, yerel ekonomiler
güçlendirilecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
İBRAHİM HALİL
ORAL (Devamla) Tamamlayabilir miyim efendim.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
İBRAHİM HALİL
ORAL (Devamla) Çok teşekkür ederim.
Rüzgârgülü Projesiyle 1,6
milyon insan yoksulluktan doğrudan kurtulacaktır, gelir
eşitsizliği yüzde 1,6 azalacaktır. Dünyanın pek çok
ülkesinde benzerleri uygulanan bu projeyle geleceğimize yatırım
yapmış olacağız. Umarız, tek yatırımı
5li çetelere, rantçılara yapanlar da iktidarlarının son
zamanlarında yoksul çocuklarımız için ellerini taşın
altına koyarlar. Çocuklarımızın yatağa aç girmesine
sebep olanlara, o evlatları yetiştiren analar ve babalar sandıkta
gerekli dersi vereceklerdir diyor, bu düşüncelerle Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Sevda Erdan
Kılıç.
Buyurunuz Sayın Erdan
Kılıç. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA SEVDA ERDAN
KILIÇ (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
23 Nisan Çocuk Bayramı
Haftasında çocuk bayramını konuşmak, kutlamak yerine
maalesef çocuk yoksulluğunu konuşuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk bu
bayramı tüm dünya çocuklarına armağan etmişken, bu Meclis,
Atamızın kurtardığı bu topraklarda yaşayan
çocukların maalesef derin yoksulluğunu konuşuyor. Ne acı,
ne yazık ve ne büyük utanç içinde olmalıyız, en çok da bu ülkeyi
yönetenler olmalı diyeceğim ama tövbe ki bugüne kadar
yaptıkları hiçbir şeyden utandıklarına bizler
şahit olmadık. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri,
ülkemizde yoksulluk içinden çıkılamaz boyutlara ulaştı ve
her zaman olduğu gibi bundan en çok etkilenen grup tabii ki çocuklar
oluyor. Çocuklarımız derin bir yoksulluğun içinde doğarken
gelecekleri de yoksulluk içinde şekillenmeye devam ediyor. Yetersiz
beslenmeden kaynaklı sağlıksız bir nesil yetişiyor -ki
bu, tüm hayatlarını etkileyecek- yetersiz beslenme sonucu fiziksel
büyümeleri, sosyal ve duygusal gelişimleri de tabii ki engelleniyor.
Kronik sağlık sorunları artarken öğrenme bozuklukları
ve travmaları da artıyor. Sonuçta çocuklar, hayata güvensiz ve
gelecek kaygısıyla başlayacak hâle geliyorlar ve hayatları
boyunca da bununla mücadele etmek zorunda kalacaklar. Tabii ki çocuklar
ailelerine bağımlılar, pazar artıklarıyla beslenen,
yağmurda, çamurda, askıda ekmek kuyruklarında hayatları
heba olan yurttaşlarımız, maalesef bildiğiniz üzere yeterli
gıdaya ulaşamıyor.
Bugün ailelerin yüzde 41inin
herhangi bir sağlık güvencesi yok, yüzde 34ü de sağlık
güvenceleri ilaçlarını karşılamadığı için
yeterli ilaca da ulaşamıyor.
Uzaktan eğitim bize
gösterdi ki Türkiyede çocukların eğitimde
yaşadığı fırsat eşitsizlikleri çok çok büyük
derecelerde ve hepimiz bunu hep beraber gözlemledik. Kimi çocuğun evinde
hem televizyon hem bilgisayar hem tablet varken ama maalesef kimi çocuğun
evinde yiyecek bir lokması bile yoktu. 5-17 yaş arasındaki
çocukların istihdam oranı yüzde 5leri aştı,
çocukların, bu çalışan çocukların, yüzde 35inden
fazlası eğitimine de devam edemiyor ve gün geçtikçe de çocuk
işçiliği artıyor.
Aileler için bebek
maması almak, bebek bezi almak hele ki et, süt ürünleri almak hayal oldu
hatta artık bu ülkede evlenmek de hayal, çocuk yapmak da lüks oldu. (CHP
ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Özetlersek, bu iktidarın
yanlış politikalarıyla çocuklarını besleyemeyen,
sağlık ve eğitim hakkından mahrum bırakan, çocuk
işçiliğini artıran, geleceği karanlık bir nesil yetiştiren
ülke hâlini aldık.
Kaçırılan çocuklar
bulunamıyor, şüpheli çocuk ölümlerindeki failler
cezalandırılmıyor, bulunmuyor ve Rabia Naz Vatanın, Burak
Oğraşın, Volkan Beyhanın ve Ali Emirin acılı
aileleri hâlen adalet bekliyor.
Uyuşturucu kullanma
yaşı, maalesef, 9-10 yaşlarına kadar düşmüş
durumda bu ülkede.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla)
Teşekkür ederim.
Güvenlik konusunda -hele de
çocuklar söz konusuyken- devletin zafiyet gösterme, hata yapma hakkı,
şansı yokken İçişleri Bakanı suç baronlarıyla boy
boy fotoğraf çekiliyor, sosyal medyada trollük yapıyor ve Genel
Başkanımıza laf yetiştirmekten asıl işini
yapamıyor. (CHP sıralarından alkışlar) Aile
Bakanı, çocukları koruyamadığı gibi koruma
altındaki çocukları tüm dünyaya ifşa ediyor; hele Ensar
Vakfındaki çocuklar tacize, tecavüze uğrarken o dönemin
Bakanının önündeki bu tebrik kuyruğunu, Meclisin o hâlini,
vekillerin o hâlini hatırlamak bile istemiyorum, hatırlatmak bile
istemiyorum.
Ama hiç kimse
umutsuzluğa kapılmasın, tablo böyle çünkü gerçekler böyle. Bu
ülkenin en doğusundan en batısına kadar tüm
çocuklarımızın kandan, kavgadan uzak; yatağa aç girmeden
huzur içinde uyuyacağı; parklarında, meydanlarında özgürce
oynayacağı; sağlık ve eğitim hakkından eşit
ve adil bir şekilde yararlanacağı bir ülkeyi -eşit, adil bir
ülkeyi- hep beraber inşa edeceğiz diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına Kocaeli Milletvekili Sayın Radiye
Sezer Katırcıoğlu.
Buyurunuz Sayın
Katırcıoğlu. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi üzerine söz almış
bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken
Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan Mehmetçiklerimize ve bugün Bursada
hain bir saldırıda şehit olan infaz memuru Cengiz Yiğite
Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Değerli milletvekilleri,
çocuklarımız hayatımızın en değerli
varlığı, geleceğimizin teminatı, gözümüzün nurudur.
Çocuklarımıza biz hem insani ve hem de vicdani olarak
yaklaşır, çalışmalarımızı,
politikalarımızı bu yönde geliştiririz, yirmi yıl bunu
böyle yaptık. Şimdi, bütün konuşmacıları dinledim, HDP
grup önerisinde imzası olan Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz
İnsan Hakları İnceleme Komisyonunun bünyesinde kurulan,
Başkanlığını yaptığım Çocuk
Hakları Alt Komisyonunun da üyesidir. Önerisini okudum,
konuşmacıları dinledim, burada yirmi yılda
çocuklarımıza neler yaptığımızı anlatmaya
kalksam üç dakika yetmeyecek, söylenenlere cevap versem saatlerce sürecek. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar, CHP
sıralarından gürültüler)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) Anlatamazsınız,
doğru.
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Eskişehir) Yapmadıklarınızı anlatın.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ
(İzmir) Mahvettiniz çocukları.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Uluslararası bütün sözleşmelere imza
atan tek ülkeyiz. Avrupayla
karşılaştırdığınız zaman, çocuk
haklarıyla ilgili bütün kanunlarda en üst noktada, daha ileride
olduğumuz kanıtlanmıştır; bunları tek tek
söylemeyeceğim. TCKde, Anayasanın 41inci maddesinde, 61inci
maddesinde çocuğa yönelik şiddette, istismarda çocuğu korumaya
yönelik bütün düzenlemeleri yapmışız, hayata insani olarak
geçiriyoruz.
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Bebek mamalarından bahsedin, kilit altında,
marketlere gidip bakın.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Söylediğiniz sözlerde eğer samimiyseniz,
çocuklarımızı bu kadar yakından düşünüyorsanız,
onların yoksulluğunu önlemeye niyetiniz varsa iş cinayeti
dediğiniz, çocuklarımızla ilgili söylediğiniz bu sözlerin
eğer arkasındaysanız neden Diyarbakır Anneleriyle ilgili
konuşmuyorsunuz? Neden onların çocuklarıyla ilgili
konuşmuyorsunuz buradan? (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Ne alakası var ya! Kendine gel!
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Siz resim gösteriyorsunuz; bakın, buyurun,
burada, kız çocuklarının, 11-12 yaşındaki
çocukların elindeki boyundan büyük silaha ne diyeceksiniz? Buyurun,
buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Sizin sorumluluğunuzda, onlar da sizin
sorumluluğunuz.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Daha çarpıcı olanını
göstereceğim şimdi size, buna ne cevap vereceksiniz?
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Sizin eseriniz, sizin!
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Bakın, buna ne cevap vereceksiniz?
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Sizin savaş politikalarınızın
eseri onlar! Sizin eseriniz, sizin!
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Bakın, ben milletvekili olarak, bu
vatanın bir evladı olarak, bir anne olarak beş gündür
Güneydoğuyu taradım; Diyarbakırdan Muşa, Bingöle,
Hakkâriye, Yüksekovaya, Şırnaka, Cizreye gittim; bu
çocukların aileleriyle, bu çocuklarla konuştum.
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Hiçbir şey anlamamışsın,
boşuna gitmişsin.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Onların anlattıklarını bir
dinleseniz burada oturamazsınız, milletimize hesap veremezsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ne diyorsun sen ya! Hesap vermek. ne demek ya!
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Masal anlatmayın, gerçeklerden bahsedin.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Bir dakika daha rica ediyorum.
BAŞKAN Buyurunuz.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) O çocukların küçük yaşta,
kilolarından daha ağır yüklerle dağlarda
dolaştırıldığı, boylarından büyük
silahların eline verildiği, bombaların altına
sürüldüğü, aç bırakıldığı, köle gibi istismar edildiğiyle
ilgili neden buradaki
Sadece HDPye değil sözüm, bütün siyasi partilerin,
grupların milletvekillerine sesleniyorum: Eğer, vicdanınız
varsa çıkıp birer cümle edin buradan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
YILDIRIM KAYA (Ankara)
Araştıralım.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Tek söz size söylüyorum: Eğer,
insanlığınız kurumadıysa, vicdanınız
kuramadıysa lütfen buna cevap verin.
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Haydi araştıralım, haydi
araştıralım.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Onlarla gidin konuşun, çözümle buraya gelin.
Lütfen, laf salatası buradan yapmayın.
YILDIRIM KAYA (Ankara)
Tamam, evet verin, araştıralım hadi.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Teşekkür ederim, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara)
Sizin iktidarınızda oldu, sizin iktidarınızda oldu hepsi.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Aynı zamanda bu mücadeleyi veren
İçişleri Bakanımız Süleyman Soyluya, Millî Savunma
Bakanımıza ve bütün güvenlik kuvvetlerimize teşekkür ediyorum.
CENGİZ GÖKÇEL
(Mersin) Baronları ne yaptı, baronları!
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Devamla) Terörü kurutana kadar devam edeceğiz
mücadelemize size rağmen. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sen Çocuk Hakları Komisyonu
Başkanlığı yapma; askere git, askere git bence.
ALİ HAYDAR
HAKVERDİ (Ankara) Ne kadar mafya varsa, mafya lideri varsa hepsiyle
fotoğrafı var.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Çocuk Hakları Komisyonu
Başkanlığı yapamazsın.
REFİK ÖZEN
(Bursa) Bunları söylemek için askere gitmeye gerek yok, vatanı sevmek yeterli
yani.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın
Beştaş
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Hem grubumuza hem de hatibimize -vekilimize-
sataşmada bulunmuştur. Öncelikle hatibimiz için söz istiyorum.
REFİK ÖZEN (Bursa)
HDP demedi ki.
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Kerestecioğlu.
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Niye her dakika sataşılıyor? Allah Allah! Onların
sataşması bitmiyor ki. Biz ağzımızı
açmayacağız
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Çocuk Hakları Komisyonu
Başkanlığı böyle yapılmaz ya, çocuk haklarından
anlayın biraz ya!
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Siz çocukları kullana kullana bir hâl olduğunuz be!
REFİK ÖZEN (Bursa)
Çocukların haklarını gösterdi fotoğraflarını-
Meral Hanım, o fotoğraftakiler de çocuk.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Çocuk haklarını anlatın ya!
OYA ERONAT (Diyarbakır)
İşiniz gücünüz çocuk üzerinden istismar etmek!
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Propaganda yapıyorsunuz.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin, Kocaeli
Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlunun HDP grup önerisi
üzerinde yaptığı konuşması sırasında
şahsına ve Halkların Demokratik Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) Şimdi konuşan hatibi,
daha öncesinde, Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu
Başkanlığından da biliyorum; Komisyonu toplamak için epey
uğraşırdık kadınlarla ilgili sorunları gündeme
getirebilelim diye. Şimdi de çocuklarla ilgili sorunlarda aynı yan
yollara sapmayı tercih ediyor.
Şimdi bu
gösterdiğiniz fotoğraflar da varsa bunlar da aynı zamanda sizin
sorumluluğunuz.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Varsa
mı?
REFİK ÖZEN (Bursa) Var
zaten ya, görmüyor musunuz? Varsa
diyorsun. Bu fotoğraflara bir itiraz
edin ya!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) Siz de kınayın o zaman, siz de bir kınayın o
zaman!
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Sizin sorumluluğunuz çünkü
iktidarda olan sizsiniz ama bizim bugünkü önergemiz çocuk yoksulluğuyla
ilgili.
REFİK ÖZEN (Bursa) Ya,
bu fotoğraflar için bir iki cümle söyleyin, bu fotoğraflara bir iki
cümle söyleyin.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Çocuk yoksulluğunu
gizleyemezsiniz, saklayamazsınız.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Samimiyseniz bunlara bir laf söyleyin; sözümüz bu.
REFİK ÖZEN (Bursa) Siz
ikiyüzlülük yapıyorsunuz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Aynı zamanda, savaş
politikaları nedeniyle zaten bu yoksulluğun var olduğunu
söyledim. Bu politikalar neden, kimden kaynaklanıyor?
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU
(Kocaeli) Yaşayamayan çocuğun yoksulluğu mu olur?
REFİK ÖZEN (Bursa)
Böyle bir sorun yok mu, böyle bir sorun yok mu?
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Yaşayamayan çocuğun yoksulluğu olur
mu; sağlık hizmetine, eğitime ulaşamaması olur mu?
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Aynı politikaları
harlayan, bu ülkede defalarca, ne zaman bir yoksulluk olsa, ne zaman bir kriz
olsa hemen bir sınır ötesi harekât başlatan siz değil
misiniz?
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Hırsızın hiç suçu yok mu?
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Çok zorunuza gidiyor değil mi?
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Ülkede nerelerden geldiği
belli olmayan kokainler, uyuşturucular -giren çıkan-
dolaşırken
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Hırsızın hiç suçu yok mu bu işlerde ya?
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla)
hemen İçişleri
Bakanınız ortadan kaybolup ondan sonra çeşitli, süslü adlarla
bir harekât ortaya konulmuyor mu?
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
İnsanların hayatını çalıyorlar.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Bu ülke kırk yıldır
bu savaşı yaşamıyor mu? Bu ülke kırk yıldır
bu sorunla mücadele etmiyor mu? Nereye vardık biz, nereye vardık
bunun sonunda? Hamasetten başka bir şey yapmıyorsunuz.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Bitmek üzere, daha katılım yok.
Çocukların hepsi kaçıyor yolunu bulduğu zaman. Gidin, onlarla
konuşun; il binanızın yerini değiştirene kadar o
ailelerle konuşun.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Varınız yoğunuz
hamaset. Ne uyuşturucu ticaretini gizleyebilirsiniz ne de yoksulluğu;
ne halkın ne de çocukların yoksulluğunu gizleyebilirsiniz.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Yaşayamayan insanın yoksulluğu
olmaz.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Eğer varsa bir savaş
bunu önleyecek olan sizlersiniz. (HDP sıralarından
alkışlar)
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU
(Kocaeli) Söz hakkı istiyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN Buyurun
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Komisyon Başkanlığında yan
yolları tercih ettiğimi söyledi, Komisyonu toplamakta
zorlandığımı söyledi. Geçen dönem üyemdi kendisi. Söz
hakkı istiyorum.
BAŞKAN Yerinizden söz
verelim mi size efendim?
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Kürsüden
Bir dakikayı geçmez.
BAŞKAN Yerinizden bir
dakika verelim; buyurunuz efendim.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
28.-Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlunun,
Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demirin sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Sayın Başkan, ben bizzat beş gün
boyunca 5 ile 6 ilçeye gittim, valilerle konuştum. Bunlar photoshop
değil, bunlar bu terör örgütünün kendi basın-yayınlarında
olan ve dünyada yayınlanan görüntüler. Bakın, görüntülerle ikna
olmadım, o ailelerle konuştum, çocuklarıyla görüştüm, 13
çocukla görüştüm -devam edeceğim- onların ifadelerinde var, zaten
güvenlik kuvvetlerinde -güvenlik kollarında- bunların da ifadeleri
var, kendi ifadeleri var: Ben aç biilaç, karda kışta
sırtımda 40 kiloyla dolaşıyordum, bombaların
altına beni komutanım gönderiyordu. İstismarları falan
anlatmıyorum. Yoksulluktan bahsetmemiz gerekiyorsa, eğitim
hakkından bahsetmek istiyorsak ilk önce bu çocukların
yaşaması lazım, yaşamayan çocukların hangi
hakkından bahsedebiliriz. Bunlara cevap istiyorum ben. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Eğer samimiyseler
çıkıp birer tane cümle kursunlar bunlarla ilgili.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Bakın, hâlâ eleştiremiyorlar.
Biz, PKK terör örgütünü ve
tüm terör örgütlerini ortadan kaldırana kadar mücadelemize devam
edeceğiz inşallah; size rağmen. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz efendim.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Evet, oylayalım Başkanım.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, doğrudan yine
sataştı. Kürsüden söz istiyorum.
HASAN ÇİLEZ
(Amasya) Sataşma yok, direkt tespit ve gerçekler var.
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) İsim vermedi hiçbir şekilde. Hiçbir şey
demedi.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) - Sataşmadan söz istiyorum. Size rağmen
Sizin provokasyonlarınızla
vesaire
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Yerinden Başkanım, yerinden
UĞUR AYDEMİR
(Manisa) Ne dedi de sataştı?
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Ne dedi? Ne dedi?
BAŞKAN Bir dinleyelim
Sayın Grup Başkan Vekilini.
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Dinledik, hep dinliyoruz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sataşmadan söz istiyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Buyurunuz
efendim. (HDP sıralarından alkışlar)
OYA ERONAT (Diyarbakır)
Sataşma yoktu.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Niye yerinden vermediniz?
BAŞKAN 23 Nisan Çocuk
Bayramı efendim bugün.
Buyurunuz.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
2.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlunun
yaptığı açıklaması sırasında Halkların
Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Ya, doğrusu, biz Adalet ve Kalkınma
Partisinin her meseleyi hamasetle örtmeye çalışmasına
alıştık, yıllardır buradayız.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Hamasetin alasını yapıyorsunuz!
REFİK ÖZEN (BURSA) Bu
fotoğrafların nesi hamaset Meral Hanım? Bakın, bu
fotoğrafların nesi hamaset? Hamaset mi bu? Bunlar hakikat, hakikat.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Çocuk yoksulluğu var. Çocuklar aç
olduğu için kilo kaybediyor. Çocuklar açlıktan hastalıklarla yüz
yüze. diyoruz; getirmiş, bana fotoğraf gösteriyor. Şimdi, ben
size öyle fotoğraflar getiririm ki nutkunuz tutulur.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Buyurun, buyurun.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Fotoğraf demişken, hani sizin
İçişleri Bakanınız var ya Süleyman Soylu; uyuşturucu
tacirleriyle, çetelerle, suç örgütleriyle çıkan fotoğraflarından
binlerce albüm çıkar.
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Buna cevap verin, buna; başka konuya
geçmeyin, buna cevap verin. Buna cevap verin, konuyu çarpıtmayın.
Hamasetin başı sizsiniz!
REFİK ÖZEN (Bursa)
Bununla ne alakası var ya? Bununla ne alakası var çocukların?
Biz burada çocuklardan bahsediyoruz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - O uyuşturucu tacirleri çocukları zehirliyor,
zehirliyor. Bu sizin İçişleri Bakanınız, bunu
konuşmayın! Diyarbakır Annelerini kendi siyasi emellerinize alet
etmeyin. Siz bugün operasyonla Diyarbakır Annelerinin
evlatlarını öldürmeye gidiyorsunuz. Kime ne anlatıyorsunuz siz?
REFİK ÖZEN (Bursa) Ya,
şu çocuklarla ilgili bir cümle kullanın ya!
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Anneler Diyarbakırda partinin önünde nöbet tutuyor evlatları için!
Görmüyorsunuz onları, görmüyorsunuz; gözleriniz onlara kör mü,
kulaklarınız sağır mı?
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Bu konuda iyi niyetli olun, iyi niyetli. Biz HDP
olarak burada sadece çözümü savunuyoruz, sadece barışı
savunuyoruz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Anneler evlatları için bağırıyor, duymuyorsunuz, burada
hamaset yapıyorsunuz, sağa sola mesaj veriyorsunuz.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) Savaşa karşı tutumumuz da
samimidir, içtendir ve en büyük bedelleri de ödüyoruz. Biz çocuk hakları
derken çocukları ayırmıyoruz, bütün çocuklara aynı gözle
bakıyoruz ama siz
Ben sizinle birlikte çalıştım,
çocukları ayırarak, kimlikleri ayırarak, böyle
bağırarak hamasetle bizi susturamazsınız. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
RADİYE SEZER
KATIRCIOĞLU (Kocaeli) Bağıran sizsiniz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
Burada hamaset yapıyorsun; sağa sola mesaj veriyorsun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
(Devamla) Siz bana -17 tane- Roboskide katlettiğiniz çocukları
söyleyin ya! Siz Mehmet ve Furkanı söyleyin ya! Siz panzerlerle
ezdiğiniz çocukları söyleyin; çocuk haklarından söz edemezsiniz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) -
Sağa sola mesaj veriyorsun burada, mesaj; başka işiniz yok.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Devamla) - Efe Tektekine panzeriniz çarptı, çocuk
kusurlu bulundu ya! Siz bu konuda söz anlatamazsınız; çocuk
düşmanısınız. (HDP sıralarından
alkışlar)
V.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- HDP Grubunun, Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ve
arkadaşları tarafından, çocuk yoksulluğunun önüne
geçilebilmesi amacıyla 11/4/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 20
Nisan 2022 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
REFİK ÖZEN (Bursa) Diyarbakır
Anneleri
HASAN ÇİLEZ (Amasya)
HDP binasından çıkan battaniyeler ne oldu? Kimin için siz onları
götürdünüz. Ne yaptınız onları?
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Ukraynada barış; Suriyede savaş.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) -
Çıkan battaniyeler bu işin kanıtı. Yapmayın! Sonra
buradan istismarda bulunuyorsunuz ya! (AK PARTİ ve HDP sıraları
arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk
Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
3.- CHP Grubunun, Ankara Milletvekili Murat Emir ve
arkadaşları tarafından, banka sandık emeklilerinin bayram
ikramiyelerinin hangi koşullarda hak sahiplerine ödeneceğinin
incelenip araştırılması amacıyla 20/4/2022 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin,
Genel Kurulun 20 Nisan 2022 Çarşamba günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu
20/4/2022 Çarşamba günü (bugün) toplanamadığından
grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük'ün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Engin
Özkoç
Sakarya
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Ankara Milletvekili Murat
Emir ve arkadaşları tarafından, banka sandık emeklilerinin
bayram ikramiyelerinin hangi koşullarda hak sahiplerine ödeneceğinin
incelenip araştırılması amacıyla 20/4/2022 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş
olan Meclis araştırması önergesinin (3384 sıra no.lu)
diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 20/4/2022
Çarşamba günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN - Önerinin
gerekçesini açıklamak üzere, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
Ankara Milletvekili Sayın Murat Emir.
Buyurunuz Sayın Emir.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MURAT
EMİR (Ankara) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bugün 150 binden fazla banka vakıf sandığı emeklisinin
sıkıntısını Meclisin ve Türkiye'nin gündemine taşımak
istiyorum.
Bakınız, hiçbir
şeyi doğru yapamadığınız gibi, elinize yüzünüze
bulaştırdığınız gibi 2015 yılında
Sayın Genel Başkanımızın Emeklilere her bayram biner
lira ikramiye vereceğiz. sözünden sonra mecbur kaldınız,
ikramiye verdiniz ama banka vakıf emeklilerini
unuttunuz. Banka vakıf emeklileri sandıklardan haklarını
almak istediler ama kanunda bir boşluk varmış gibi
değerlendirildiler. Bankalar Birliği bunun üzerine SGK'ye,
Bakanlığa bir yazı yazdı -Çalışma Bakanına,
bakın, burada- Bankalar Birliği diyor ki: Kanunda boşluk var
gibi görünüyor, gidiyoruz... Bize vakıf sandığı emeklileri
Haklarımızı ödeyin. diyorlar. Ödeyip ödeyemeyeceğimizi
bilemiyoruz. SGK de bunun üzerine buradaki yazısında Kanunda bir
boşluk olmakla birlikte inisiyatifi bankalara bırakıyorum.
diyor.
Bakın, sizin
yönettiğiniz ülkede, sizin yönettiğiniz Bakanlık, kanunu getirip
varsa boşluk burada tamamlatması, 150 bin emeklinin hakkını
vermesi gerekirken kulağının üstüne yatıyor, bankalara
diyor ki: Sizin inisiyatifinize bırakıyorum. İşte, siz
busunuz, böylesine acizsiniz ve emeklinin, işçinin, yetimin, yoksulun
sesine kulak vermeyenlersiniz. Bu kişiler haklarını almak için
mahkemeye gidiyorlar, tam yedi yıldır mahkemelerde sürünüyorlar, yedi
yıldır. En sonunda Yargıtay bir karar verdi. Yargıtay dedi
ki: Burada bir yasal boşluk yok. Bankalar, banka vakıf
sandıkları bu biner liraları ödemek zorunda, ödeyecek. ve bu
kararla birlikte birçok banka ödemeleri yapmaya başladı ama bazı
bankalar hâlâ ödemiyorlar çünkü birilerine güveniyorlar muhtemelen, Türkiye'nin
hukuk devleti olmadığını düşünüyorlar. Çünkü siz
hukuku her gün ayaklar altına aldığınız için
Yargıtay kararı var, biz buna uymak zorundayız. diye
düşünmüyorlar. Ben buradan bankaların isimlerini söylüyorum:
Şekerbank, Akbank, Yapı ve Kredi Bankası. Bakın, konu
şu: Her bayramda biner lira ikramiye alacaklar, diğer emeklilere
veriyoruz ama bu kişilere bir türlü vermiyoruz. Yedi yıldır bunu
bekliyorlar, yedi yıldır bunun için hak mücadelesi veriyorlar. Bu hak
mıdır, bu vicdan mıdır, bu olabilir mi? Meclis, sizler buna
kayıtsız kalmayın; gelin, bu yanlışı düzeltin.
Buna el atalım, yasal boşluğu dolduralım ve bu bankalara da
buradan seslenelim: Artık emeklilerin bu kadarcık hakkının
üstüne yatmaktan vazgeçin, birikmiş haklarını da iade edin.
Bakın, aslında
işin özü nedir biliyor musunuz? Siz bu biner lira ikramiyeye
ısınamadınız. Çünkü siz vermeyecektiniz, 2015teki o seçim
yenilgisinden sonra Kılıçdaroğlu söyledi diye mecbur
kaldınız. Sayın Genel Başkanımız muhalefetteyken
ikramiye veren ilk genel başkan oldu ve siz mecbur
kaldığınız için verdiniz. (CHP sıralarından
alkışlar) Isınamadınız, içinize sindiremediniz, her
şeye zam geldi, her şey yüzde 300, yüzde 500 zamlandı. Kendi
TÜİKiniz bile yüzde 50nin üzerinde enflasyon açıklıyor. Dün
Sayın Bakan, bugün Sayın Cumhurbaşkanı Emekli
ikramiyelerine zam yapmayacağız. diyor.
Utanmalısınız, her şey zamlandı; 3-5 maaş
alanların maaşları zamlandı, bütün maaşlar
zamlandı; et zamlandı, süt zamlandı, petrol, benzin
zamlandı, doğal gaz zamlandı en az yüzde 300 ama emeklinin
ikramiyesine gelince zam vermek istemiyorsunuz. Arkadaşlar, bu, sizin
sırça saraylarınızda ne hâle geldiğinizin göstergesidir;
halktan, emekçiden, emeğiyle geçinenden, emekliden ne kadar
koptuğunuzun göstergesidir ve bu, aslında sonunuzun geldiğinin
de göstergesidir; haberiniz olsun.
Değerli arkadaşlar,
bu anlayışla, hiç olmazsa bu konuda, artık, bu emeklilerin
hakları olan bu biner liracıkların dahi verilmesi için Meclisi
sorumlu davranmaya davet ediyorum ve sizin de hiç olmazsa bu sese kulak vermenizi
temenni ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ
Parti Grubu adına Kayseri Milletvekili Sayın Dursun Ataş.
Buyurunuz Sayın
Ataş. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA DURSUN ATAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, kıymetli
milletvekilleri; CHPnin, banka sandık emeklilerinin bayram ikramiyeleri
hakkındaki grup önerisi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz
almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
bilindiği üzere, 2018 yılında Ramazan ve Kurban Bayramı
ikramiyeleriyle ilgili olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununa eklenen bir maddeyle ilgili kanun ve
mevzuat uyarınca gelir ve aylık ödemesi yapılanlara bayram
ikramiyesi ödenmesi kararlaştırılmıştır ancak
yapılan düzenlemelerdeki eksiklikler ve SGKnin kanunu yanlış
yorumlaması nedeniyle SGK emeklilerine her bayram verilen ikramiyeden
banka sandık emeklilerinin yararlanmasında ciddi sorunlar
yaşanmaktadır. Bu yüzden konu yargıya
taşınmış ve Yargıtay, banka sandık emeklilerine
bayram ikramiye ödenmesine hükmetmiştir ancak yargı kararına
rağmen bazı bankalar emeklilerine bayram ikramiyesi ödemeyi
reddetmektedir. Özel bankaların vakıf sandıklarından emekli
olan 150 bin civarında vatandaş vardır. Emekliler arasında
ayrım yapılmamalı, bu kişilerin mağduriyeti bir an
önce giderilmelidir. Bu nedenle, verilen bu önergeyi destekliyoruz.
Değerli milletvekilleri,
diğer taraftan, ülkemizde yaşanan ağır ekonomik kriz,
yüksek enflasyon ve her gün gelen zamlardan dolayı emeklilerimiz
hayatını idame ettirmekte ciddi sıkıntılar
yaşamaktadır. Bu yüzden, 2018den beri emeklilerimize yılda 2
defa ödenen bayram ikramiyesinin bayramdan önce artırılması
önemlidir ancak iktidar saraydaki danışmanlarına,
yandaşlarına, AKPli eski vekillere, bakanlara 3-5 maaş
dağıtırken emekliye geçen sene 100 lirayı layık
görmüş, bu sene artış dahi yapmamıştır. Nitekim,
geçen sene yapılan 100 TLlik bu komik artışla bayram
ikramiyeleri 1.000 TLden 1.100 TLye yükseltilmiştir ancak ekonomik krizin
giderek derinleştiği, TÜİKin ayarlamalı enflasyon
oranının bile yüzde 61lere yükseldiği bu dönemde, alım
gücü iyice düşen emeklilerimize verilen ikramiye miktarı kabul
edilebilir değildir. Bakıldığında, bayram
ikramiyesinin ilk verildiği 2018in nisan ayında 1 dolar 4
liraydı, her ikramiye 250 dolar yapıyordu, bugün ise bir emekli
ikramiyesi 75 dolar bile yapmıyor. Genel Başkanımız
Sayın Meral Akşener Hanımefendinin de teklif ettiği gibi,
sürekli artan döviz kurları ve enflasyon dikkate alınarak bayram
ikramiyelerinin yeniden 250 dolar olması için en az 3.700 lira
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
DURSUN ATAŞ (Devamla)
olarak belirlenmesi ve her sene yeniden güncellenmesi ya da asgari ücrete
sabitlenerek düzenli artması sağlanmalıdır. Bu
artıştan banka sandık emeklileri de dâhil olmak üzere tüm
emeklilerimiz yararlanmalıdır.
Emeklilerimizin
maaşlarının eriyip gittiği günümüzde bayram ikramiyelerinin
artırılması bile tek başına yeterli değildir
ancak torunlarına bir bayram harçlığı bile veremeyen,
günlerini ucuzluk kuyruklarında geçiren tüm emeklilerimiz bayramlarda bari
olsun rahatlatılmalı, bayramı bayram tadında geçirmeleri
sağlanmalıdır diyor, CHPnin grup önerisini desteklediğimiz
belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti
ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Diyarbakır Milletvekili Sayın
Garo Paylan.
Buyurunuz Sayın Paylan.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN
(Diyarbakır) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
14 milyona yakın emekli, dul, yetimin gözü kulağı bugün AKP grup
toplantısındaydı, Erdoğandan bir müjde beklediler ancak
sukutuhayale uğradılar maalesef. Erdoğan ne dedi?
Emeklilerimize yalnızca 1.100 lira vereceğiz. dedi. Dün de
Çalışma Bakanı Vedat Bilgin Bayram ikramiyelerinde
artış gündemimizde yok. demişti. Bakın, Sayın
Erdoğan patronları seviyor; Hazine Bakanı zaten patronları
seviyor, yalnızca patronları daha da zengin yapmaya
çalışıyor. Bu Hükûmet, patronların hükûmeti ama Hükûmetin
içinde bir Bakan var ki işçiden, emekliden, yoksuldan yana olması
lazım. Kim o? Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, değil mi?
Ama Çalışma Bakanı Vedat Bilgin en çok patronlardan yana olan bakan
olmuş. Ne diyor: Emeklilere bayram ikramiyesini arttırırsak
enflasyon yükselir. Allah'tan korkun ya! Kuldan utanın ya! Siz
yandaşlarınıza yüz milyarlarca lira aktarırken enflasyon
yükselmiyor, israfa on milyarlarca lira aktarırken enflasyon yükselmiyor,
kur garantili mevduatla on milyarlarca lirayı faiz adı altında
zenginlere aktarırken enflasyon yükselmiyor da emeklinin 1.100
lirasını artırdığınız için mi enflasyon
yükselecek ya? Gerçekten, Allah'tan korkun arkadaşlar.
1.100 lirayla bugün ne yapabilirsiniz
be! Ne yapabilirsiniz? Bir depo benzin dolmuyor 1.100 lirayla arkadaşlar.
Diyelim ki arabası var, deposunu dolduramıyor. Arabası yok
emeklinin Hadi gel -eşim veya kocam- çocukları memlekette bir
görelim. demeye kalksa, otobüse binmeye kalksa belki otobüse biniş
biletini alır ama dönüş biletini alamıyor arkadaşlar;
memleketinde rehin kalır. Bir emekli, geniş ailesine Gelin
çocuklarım, torunlarım, ben sizi bir kebapçıya götüreyim, bir
yemek yiyelim. dese kebapçıda rehin kalır emekli ya! 1.100 lirayla
bir öğünden bahsediyorum. Ya, bu emeklilerimiz torunlarına bayram
harçlığı verecek. Gerçekten, arkadaşlar, hiç mi
vicdanınız sızlamıyor ya? Nasıl bayram
harçlığı verecek diye düşünmüyor musunuz? Değerli
arkadaşlar, 1.100 lirayla bugün ne yapılabilir diye
baktığımızda, gerçekten, 1.100 liranın alım
değeri mi kalmış?
Biz HDP olarak bir yasa
teklifi verdik. Ne dedik? Gelin, emekli ikramiyelerini 5 bin lira
yapalım. dedik. Diyeceksiniz ki: Para nerede? Para bütçede
arkadaşlar. Bütçenin altına hortumlar takılmış,
yandaşlara para aktarılıyor. O hortumları keseceğiz,
parayı emeklimize, işçimize, çiftçimize aktaracağız.
Değerli arkadaşlar,
bakın, güzel bir aydayız. 4 dinin bayramı bu aya denk geliyor;
Müslümanların Ramazan Bayramı, Hristiyanların Paskalya
Bayramı
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayınız efendim.
GARO PAYLAN (Devamla)
Musevilerin Pesah Bayramı, Ezidilerin Çarşema Sor Bayramı,
yakın zamanda da Alevilerin Hızır Bayramı oldu. 5 bayram
bir aradayken biz emeklilerimizi bir arada sevindirme durumunda olmayacak
mıyız değerli arkadaşlar? Bak, iktidar 1.100 lirayı
layık görüyor. Bu vicdansız iktidara karşı milletin
vekilleri ne yapmalı? Derhâl bir yasa teklifini gündeme almalı,
emekli ikramiyesini emeklimizin yarasına merhem olacak şekilde
artırmalı değerli arkadaşlar. Nasıl ki
Çalışma Bakanımız Bayram ikramiyeleri
artışları gündemimizde yok. diyor ya, emeklilerimiz de aksi
takdirde sizi gündemlerinden çıkaracak; buna emin olun.
Saygılar sunarım.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili Sayın Orhan
Yegin.
Buyurunuz Sayın Yegin.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
ORHAN YEGİN (Ankara) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; aziz milletimizi ve onu temsil eden Gazi Meclisimizi
saygıyla selamlıyorum.
Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit olan kahraman askerlerimize ve bu sabah Bursa'da hain terör
saldırısı sonucu şehit olan infaz koruma memurumuza
Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabır, yaralılarımıza
da şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun, şehitlerimizin
makamları ali olsun.
Değerli milletvekilleri,
milletimizden yetkiyi aldığımız günden bugüne milletimizin
sorunlarıyla, talepleriyle ilgilenerek bunları çözüme
kavuşturmak üzere büyük bir gayreti ortaya koyduk. Milletimizin hem omzuna
konmuş yükleri hızlıca indirmek hem de hak ettiği hizmet ve
yaşam standardına onu ulaştırmak için imkânların
kısıtlılığını, zorlukları bahane
etmeden, badirelerin, bahanelerin arkasına saklanmadan, tüm engellemelere
rağmen, azimli ve kararlı adımlarla birçok düzenlemeyi hayata
geçirerek milletimizin refahını on dokuz yılda
artırdık hamdolsun. Bu inançla, ilk yaptığımız
işlerden bir tanesi de emeklilerimizin sorunlarıyla ilgilenmek ve
standartlarını yükseltecek düzenlemeleri hayata geçirmek
olmuştur. Emekli aylıklarında reel artış
oranlarında geçmişe kıyasla daha yüksek iyileştirmelere
ulaşmaktan daha önce aylarca süren emekli aylığı
bağlanma süresini neredeyse bir haftaya indirmeye, vefat eden sigortalılarımızın
muhtaç durumda olan anne ve babalarına maaş bağlanmasına
kadar, aylık ödeme günlerinde oluşan kuyrukları gidermekten
sağlık sorunu yaşayan emeklilerimizin talepleri hâlinde emekli
maaşlarının adreslerine teslim edilmesine kadar promosyon
adı altında 4-5 milyar TL'lik bir kaynağın ve gelirin
emeklilerimize aktarılmasından emeklilerimize Ramazan ve Kurban
Bayramlarında 1.100 TL bayram ikramiyesi veren düzenlemeye kadar daha
birçok düzenlemeyi, iyileştirmeyi hayata geçirdik hamdolsun ve 2018
yılından bugüne kadar, dört yılda, bayram ikramiyesi adı
altında yaklaşık 90 milyar ek kaynağı emeklilerimize
aktarmak hamdolsun bizlere nasip oldu.
Kıymetli
milletvekilleri, 5510 sayılı Kanunun Ek 18inci maddesinde
düzenlenen emeklilere bayram ikramiyesi, SGK tarafından gelir ve
aylık ödemeleri yapılanlar için öngörülürken özel emekli
sandığı emeklilerinin aylıkları SGK tarafından
ödenmediğinden dolayı bu kişilere bayram ikramiyesinin kendi
sandıkları tarafından verilmesi gerekiyordu ancak bu
sandıkların bir kısmı bayram ikramiyesini ödemez iken
bazı sandıkların da ödediği, uygulamada farklı
durumların ortaya çıktığı, evet, doğrudur. SGK
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ORHAN YEGİN (Devamla)
Sağ olun Başkanım.
Yasal düzenleme ve
uygulamadaki belki, belirsizliklerden kaynaklı olarak 2018
yılından bugüne kadar çoğu özel sandık emeklisi kişi,
evet, bayram ikramiyesi alamadılar. Açılan davalarda mahkemeler, bu
sandıklardan emekli maaşı alan kişilere de
sandıkların bayram ikramiyesi ödemesine hükmetti. Hatta, bazı
açılan davalarda yasal faiziyle birlikte sandık tarafından
emeklisine bu promosyonların ödenmesine hükmedildiği, sürecin
devamında, üst yargı yoluna götürülenlerin de gerek istinaf gerekse
Yargıtay tarafından sandık emeklileri lehine kararların
onandığını biliyoruz.
Kıymetli
milletvekilleri, uygulamada ortaya çıkan bir sorun, aslında,
yargı kararıyla da çözülmüş durumda. Yargı kararına
rağmen gereğini yerine getirmeyenler varsa bunlarla ilgili gerekli
adımları bizler de hep beraber takip edelim ve sürecin neticelenmesi
için bir çaba ortaya koyalım inşallah.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ORHAN YEGİN (Devamla)
On saniye Başkanım.
BAŞKAN
Estağfurullah.
Bir dakika, buyurunuz.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Yani her vatandaşı dava açmak zorunda bırakıyorsunuz
üstadım, onu bitirelim hiç olmazsa.
ORHAN YEGİN (Devamla)
Sözlerime son verirken, son üç yıldır hayatları, ekonomileri,
iktisadi ilişkileri sarsan pandeminin ve yakın zamanda
başlayıp belirsizliği ve tedirginliği artıran
Ukrayna-Rusya savaşının ürettiği korku ve krize rağmen
ülkemizi büyütmenin gayretindeyiz. Ülkemiz büyüdükçe de emeklilerimiz
başta olmak üzere milletimizin tüm fertlerinin istifade edeceği
paylaşımcı bir yaklaşımla, bu aziz milleti çok daha
yüksek standartlara ve koşullara ulaştırmayı başaracağımıza
olan inancımla Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Şimdi, Sayın Başkanım, hatibin anlattıkları ve
verdikleri oy çelişkili.
BAŞKAN Sayın
Tanal, 60a göre size söz veriyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Ben istemedim Sayın Başkanım, adamı zorla
konuşturuyorsunuz. Zaten körün istediği bir göz, Allah verdi
BAŞKAN - Buyurunuz
efendim.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
29.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, 23 Nisan
nedeniyle ziyarete gelen çocukların kaygısına ve banka
sandık emeklilerinin bayram ikramiyesine ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL (İstanbul)
- Teşekkür ederim Değerli Başkanım.
Bugün, 23 Nisan
kapsamında çocuklar benim ziyaretime geldi ve hakikaten bu
pahalılık, ekonomik kriz çocukların da kafasını o
kadar meşgul ediyor ki çocukların bana sorduğu sorular
şunlar değerli arkadaşlar: Sayın Milletvekilim, bu dolar
ne zaman düşecek? dediler. Yani 23 Nisan kapsamında bana ziyarete
gelen çocukların kaygısı, derdi: Dolar ne zaman düşecek?
Sayın Vekilimin, hatibin
konuşmalarını dinledik, çok doğru. Dedi ki: Efendim,
mahkemeler bazı bankalarda özel sigortalı emeklileri konuyla ilgili
haklı buldu. Herkes dava açmak zorunda mı üstadım? Getirelim bu
kanun teklifini, CHPnin verdiği bu grup önerisini destekleyelim, kanunu
çıkaralım yani hem mahkemeleri meşgul etmeyelim hem vatandaşı
mağdur etmeyelim hem de bu bayram ikramiyesini vatandaş alsın.
Bunun mahzuru yok, aynı şeyi kabul ediyorsunuz. Niye Meclis görevini
yapmaktan kaçınıyor? Biz niçin burada milletvekiliyiz?
BAŞKAN Sayın
Gültekin
30.- Niğde Milletvekili Selim Gültekinin, Niğdeye
yapılan yatırımlara ilişkin açıklaması
SELİM GÜLTEKİN
(Niğde) Teşekkürler Sayın Başkan.
Milletimize söz
verdiğimiz gibi, ülkemizi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat
yoluyla büyütmeyi sürdürüyoruz. Son yirmi yılda ülkemize
kazandırdığımız güçlü altyapı, eser ve
hizmetlerle yolumuza hızla devam ediyoruz. Ankara-Niğde Otoyolunun
açılmasıyla Niğde, sanayicilerin gözdesi durumuna geldi. Öyle ki
bugün mevcut Niğde ve Bor organize sanayi bölgelerimizde toplamda 78i
inşaat, 64ü proje aşamasında olan yeni
fabrikalarımızla ve yine yeni kurduğumuz Niğde ikinci
Organize Sanayi Bölgemizde başlayacağımız altyapı
çalışmalarımızla Niğdemizi sanayi anlamında daha
güçlü noktaya getirme gayreti içerisindeyiz.
Niğdeli
hemşehrilerimiz müsterih olsunlar, söz verdiğimiz gibi
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde, Niğdemize yeni fabrikalar kazandırmaya ve böylece
ekonomimizi büyüterek istihdamımızı artırmaya devam
edeceğimizi ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Kayan
31.- Kırklareli Milletvekili Türabi Kayanın, ayçiçeği
üreticilerine verilen desteğe ilişkin açıklaması
TÜRABİ KAYAN
(Kırklareli) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ayçiçeği üreticilerimize
ürettikleri ayçiçekleri için her yıl destek verilmektedir. Bu yıl da
ürettikleri ayçiçeklerinin satış miktarını dosya hâlinde il
ve ilçe tarım müdürlüklerine teslim ettiler ancak 31 Marta kadar
dosyalarını teslim etmeyenler veya teslim edip de bankadan
evrakları alıp teslim etmeyenlerin dosyalarının geçersiz
olduğu, desteklemelerini de alamayacakları kendilerine söylenmektedir.
Destek, üretim yapıp bu üretimin karşılığı olan
desteği hak etmektir. Dosya teslimi ve zamanını
geciktirmişler diye bu haktan mahrum
bırakılmamalıdırlar. Bu durumda olan çiftçilerimize zaman
tanınmalı ve ek süre verilmelidir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Kemalbay
.
32.- İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegünün, Eren
Keskine verilen hapis cezasına ilişkin açıklaması
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Eren Keskin, insan
hakları savunucusudur, Türkiyede iktidarların işkence ve hak
ihlallerine maruz kalan kim varsa Eren Keskinin eli değmiştir. Eren
Keskin, her düşünceden, her kesimden ezilenlerin yanında
olmuştur. Kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır,
varlığıyla ne kadar onurlansak azdır. Eren Keskine yerli
ve millî insan hakları anlayışına uygun olmadığı
gerekçesiyle örgüt üyeliğinden verilen altı yıl üç aylık
ceza istinafça onaylanmış. Bu, hukukun ölümü demektir, bir kez daha
hukukun ölümü olmuştur. Eren Keskinin yanındayız, hak savunucularının
yanındayız. Hak savunucusu olmak suç değildir.
BAŞKAN Sayın
Filiz, buyurun.
33.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filizin, atanamayan
öğretmenlerin sorunlarına ve Pençe-Kilit Operasyonunda şehit
olan Üsteğmen Ömer Delibaş ile Teğmen Kaan Kanlıkuyuya
Allahtan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
İMAM HÜSEYİN
FİLİZ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hayat
pahalılığı, yüksek faturalar, zamlar ve yüksek enflasyon
sebebiyle geçim sıkıntısı içinde olan esnafımız,
iş bulamayan gençlerimiz, atanamayan öğretmenlerimiz bunalıma
girmekte ve ömürlerinin baharında yaşamlarına son vererek
ailelerini çaresiz bırakmaktadırlar. Şanlıurfa Birecikte
atanamadığı için intihar eden yüksek lisanslı öğretmen
Mustafa Kayadan sonra, ataması yapılmadığı için
seyyar satıcılık yapan 32 yaşındaki coğrafya
öğretmeni İsmail Karahan, en son 17 Nisanda atama bekleyen 25
yaşındaki öğretmen Harun Titizin ekonomik
sıkıntı sonucu intihar etmesi vicdanı olan herkesi derinden
yaralamıştır. İktidara bir kere daha sesleniyor,
gençlerimize istihdam imkânları sağlayın diyorum.
Irakın kuzeyinde
Pençe-Kilit Operasyonunda şehit düşen Üsteğmen Ömer
Delibaş ve Teğmen Kaan Kanlıkuyuya Allahtan rahmet diliyorum,
milletimizin başı sağ olsun, dualarımız Mehmetçikle
beraberdir diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Aydınlık
34.- Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlıkın,
mercimek ve nohudun destekleme kapsamına alınması
gerektiğine ilişkin açıklaması
AZİZ AYDINLIK
(Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Geçtiğimiz günlerde
yayımlanan Resmî Gazetede mercimek ve nohudun destekleme kapsamı
dışında bırakılması çiftçilerimizde tepkilere yol
açmıştır. Tarım Bakanlığından dahi bu talep
edilmişken bir gelişme olmaması ne yazık ki iktidarın
çiftçiye sırtını döndüğünün kanıtıdır.
Bakanlık verilerine göre 2016da 30 bin ton nohut ithal eden Türkiye, 2020
yılında 123 bin ton nohut ithal etmiştir. TÜİK verilerine
göre 2020 yılında 500 bin ton mercimek ithal etmiştir.
Bir kez daha çiftçilerimiz
adına mercimek ve nohudun da destekleme kapsamına
alınmasını talep ediyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın
Durmuşoğlu
35.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlunun, Bursada
gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan
İnfaz Koruma Memuru Cengiz Yiğite, Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit olan Üsteğmen Ömer Delibaş ile Teğmen Kaan
Kanlıkuyuya Allahtan rahmet dilediğine ve Türk Silahlı
Kuvvetlerinin terörle mücadelesine ilişkin açıklaması
MÜCAHİT
DURMUŞOĞLU (Osmaniye) Teşekkürler Sayın Başkan.
Bursada infaz koruma
memurlarının servis aracının geçişi esnasında meydana
gelen patlamada şehit olan İnfaz Koruma Memurumuz Cengiz Yiğite
Allahtan rahmet, yaralı memurlarımıza acil şifalar
diliyorum.
Pençe-Kilit Operasyonunda
şehit düşen kahraman vatan evladı Üsteğmen Ömer
Delibaşa ve Teğmen Kaan Kanlıkuyuya Allahtan rahmet,
ailelerine ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar
diliyorum.
Irakın kuzeyinden
halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör
saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğimizi
sağlamak maksadıyla terör hedeflerine yönelik, kahraman Türk
Silahlı Kuvvetlerimizin başlattığı Pençe-Kilit
Operasyonunda milletimizin duası kahraman Mehmetçikimizle beraberdir.
Suriyenin kuzeyinde gerçekleştirilen Fırat Kalkanı, Zeytin
Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı
operasyonlarıyla nefesi kesilen, yurt içinde Eren operasyonlarıyla
köşeye sıkıştırılan teröristlerin -PKK-YPG/PYD,
KCK terör örgütü- Irakın kuzeyindeki Pençe operasyonlarıyla da
inleri başlarına yıkılacak diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Söz talebi olan
sayın vekillerimizin taleplerini karşılayacağız ama
biraz mesafe alalım efendim.
Alınan karar
gereğince denetim konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
Birinci sırada yer alan,
İzmir Milletvekili Fehmi Alpay Özalan, Kocaeli Milletvekili Saffet
Sancaklı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili
Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile 92 milletvekilinin Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifi ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
VII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- İzmir Milletvekili Fehmi Alpay Özalan, Kocaeli Milletvekili
Saffet Sancaklı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili
Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile 92 Milletvekilinin Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifi (2/4331) ile Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 324) (x)
BAŞKAN Komisyon?
Yerinde.
Dünkü birleşimde İç
Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen 324 sıra
sayılı Kanun Teklifinin tümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına yapılacak konuşmada kalınmıştı.
Şimdi, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Ordu Milletvekili Sayın Mustafa Adıgüzel.
Buyurunuz Sayın
Adıgüzel. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA
ADIGÜZEL (Ordu) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Yeni spor yasasının
tam yirmi üç yıllık bir geçmişi var, çok uzun
yıllardır beklenen bir yasa. Bu alanda birçok sorun üst üste birikti,
yığıldı. Çeşitli eleştiriler tüm kamuoyundan
geldi; kulüp yönetimlerinin kendi başlarına harcamaları,
başkanlarının keyfekeder tutumları, kulüplerimizin borç
batağına batması ve spor alanında başarılarımızın
giderek dibe vurması bu alanda bir düzenlemeye ihtiyaç hissettiriyordu.
Keza, spor federasyonları da aynı şekilde, spor yönetimiyle
ilgili bir beklenti vardı. Böyle bir yasaya ihtiyaç var mı? Var.
Şu anda kulüp borçları 30 milyar TLyi aşmış durumda,
sadece 4 büyük kulübün borcu 17 milyar liraya ulaşmış durumda.
Kulüp başkanları borcu bırakıp gidiyor, doğru mu?
Doğru ve biz Bunları çözelim, dört başı mamur bir yasa
yapalım ve önümüzdeki yıllar da hizmet etsin. diye büyük bir çaba
gösterdik. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak neler yaptık? Spor
kurulları kurduk, hukukçulardan oluşan ve spor federasyonlarında
daha önce yöneticilik yapmış değerli insanlardan oluşan
kurullar kurduk. İki yıldır çalışıyoruz, spor
kulüplerine gittik, spor federasyonlarına gittik, daha önceden buralarda
görev yapmış değerli spor adamlarına gittik. Bütün
tarafların fikirlerini aldık ve bir metin hazırladık. Tam
da o zaman iktidar kanadından da benzer bir spor kanun teklifi geldi.
Bununla ilgili çalışmayı da yapıp bitirdik ve bir
hazır hâle geldik.
Şimdi, biz kanun metnini
bekliyoruz. Tabii, iktidar partisinden bir kanun metni gelecek, bütün
sorunları çözecek diye beklerken hani Dağ fare doğurdu. derler
ya, burada dağ fare doğurmadı, dağ âdeta Godzilla doğurdu.
Yani sorunları çözmek bir yana sorunları daha da çoğaltan, sorun
yaratan bir metinle karşı karşıya geldik. Şimdi, hatta
bu metni gördüğü zaman geçmişte Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü
yapmış, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü yapmış Mehmet
Atalay bu kanunu öven, güzelleyen bir konuşma yaptı Yine yeni
yeniden spor yasası." diye. Dört gün sonra dumura uğradı,
dört gün sonra Spora komünizm geliyor." dedi. Peki, onu bu şoka
uğratan neydi? Çünkü bu kanun metnini görmüştü. Biz de bu kanun
metniyle ilgili çelişkileri, çekincelerimizi Gençlik ve Spor Komisyonunda
bütünüyle etraflıca dile getirdik. Şundan mutluyuz: Komisyonda bir
kısım görüşlerimiz dikkate alınmıştır ve
bazı düzenlemeler yapılmıştır. Daha sonra Genel Kurul
aşamasında da bazı değişiklikler yapılmak üzere
rezerv verilmiştir, niyet belirtilmiştir. Bugün gelinen noktada bu
kanun metninde bizim taleplerimizin de dikkate alınması ve büyük
ölçüde de karşılık görmesinden biz de mutluyuz. Bu konuda
iş birliği için bütün parti gruplarına, iktidar partisi grubuna
da çok teşekkür ediyorum. Tabii, ihtilaflı olduğumuz noktalar
var, konuşma metnimde ilerleyen aşamalarında bunu
söyleyeceğiz.
Şimdi, bizim buradaki
endişemiz neydi? Özellikle uluslararası alanda özerkliğe,
spordaki bağımsızlığa halel getirecek bir şey
olmasın endişemizdi. Çünkü bununla ilgili çok fazla durum söz konusu
idi.
Şimdi, dünyada spor
hukukunun kamu hukukundan ayrışmaya giden bir yöntemi var yani spor
hukuku kamu hukukundan ayrı olmalıdır. Ülkemizde de bu yönde
çalışmalar oldu, son otuz yılda kazanımlar spor hukukunu
kamu hukukundan ayrıştıracak şekilde aslında olumlu
yöndeydi fakat bize getirilen, Komisyona getirilen metin bütün bu
kazanımlardan geri dönüşü ifade ediyordu, aslında devrim
değil karşı devrim idi. Tabii ki birçok alanda düzeltme
sağlamakla beraber bazı alanlarda bunları henüz tam olarak
gerçekleştiremedik.
Şimdi, biz
itirazlarımızı 5 başlık altında topluyoruz. Bu
hâliyle, spor yasasının Spor Bakanına aşırı
yetkiler veren, otonomi sağlayan, spora kamu otoritesi getiren bir
yapısı var. Bu, altmış yıllık, otuz
yıllık kazanımların geriye dönmesi anlamına gelir,
Türk sporuna bakanlık vesayeti anlamına gelir. Mesela, Spor
Bakanı federasyon genel kurullarını yenilemeye, yönetimlerini
görevden almaya, tahkim kurulunu, genel sekreterini, il temsilcilerini atamaya
yetkili kılınıyor, Bakan hem federasyon genel kuruluna delege
yolluyor istediği kişiyi seçtirmek için, sonra da genel kurul
iradesini yok sayıyor. Spor federasyonlarının ana statülerini
Bakanlık belirliyor, bırakın ana statüyü federasyonu kendi belirleyeceği
durumlar söz konusu. Bu yasa metninde Komisyon öncesi tam 153 yerde bakan
kelimesi geçiyordu arkadaşlar, 153. Komisyondan çıktık, yine 153
yerde bakan kelimesi geçiyordu. Şimdi, bunda tabii bazı değişiklikler
yaptık, inşallah, bu olumlu değişiklikler, düzeltmeler
olduğu gibi huzurunuza gelecektir.
Burada ikinci itiraz
noktamız, siyasetin Türk sporundaki hâkimiyeti. Siyasi otoritenin tamamen
kontrolünde bir durum yaratılıyor hatta Spor Bakanı
yetmemiş, İçişleri Bakanı Biraz da bana verin. demiş,
13üncü maddede İçişleri Bakanına spor kulüplerini
yarışmalardan men etmek, yönetimlerini görevden almak gibi bir yetki
veriyordu, buradaki siyasetin spora dahlini anlatmak noktasında.
Yine, kesin yargı
kararı yokken sadece kovuşturmayla spor kulüplerinin yönetimleri
görevden alınabiliyordu. Şimdi, arkadaşlar, son günlerde
farkında mısınız? İşte, Futbol Federasyonu
Başkanı istifa ediyor, Futbol Federasyonu Asbaşkanı istifa
ediyor, arkasından Merkez Hakem Kurulu istifa ediyor. Orada bir
şeyler oluyor, orada ne oluyor? Orada bir güç çatışması
var. İşte, Göksel Gümüşdağ, bahsediliyor, Tahkim Kuruluyla
ve oradaki Asbaşkan, istifa eden Mehmet Baykan'la daha bir ortak, daha bir
yakın. Futbol Federasyonu Başkanı ya da Merkez Hakem Kurulu
başka bir cephe oluşturuyor. Şimdi, buradaki güç
çatışmalarının sporu nasıl etkilediğini
görüyorsunuz. Yukarıda öyle bir yarış, öyle bir
çatışma var ki siz sahada maç izliyorsunuz ya, yukarıda
aslında yönetimdeki maç, oradaki çatışma
aşağıdakinden daha enteresan, daha heyecanlı. Yani siz
oradaki işi bilseniz, oradaki yarışı bir bilseniz o
maçı bırakırsınız, aşağıdaki
Fenerbahçe-Galatasaray maçını, yukarıda bu yönetimin
arasındaki çatışma, buradaki yarışma ne oluyor onu
izlemeye devam edersiniz, üste bir de dekoder alırsınız. Yani
oradaki, sporun yönetimindeki kavgaların Türk sporunu ne hâle
getirdiğini anlatmaya çalışıyorum. İşte, bu spor
yasası siyaseti daha fazla sporun içine sokacak düzenlemeler içeriyordu.
Tekrar söylüyorum, her cümlemin arkasına, yapılan düzenlemeler bunlardan
inşallah bir miktar geri adım atılmasını
sağlayacaktır.
Şimdi, peki, bu
siyasetin spora girmesiyle Spor Bakanının tek adam pozisyonuna
gelmesinin ne sıkıntısı var? İşte, üçüncü çekince
noktamız, uluslararası spor kurulları, ülkelerdeki federasyonları
kendi şubeleri gibi görür. Örneğin UEFAnın Türkiye'de, Türkiye
Futbol Federasyonu vardır, FIBAnın Türkiye'de, Basketbol Federasyonu
vardır; ülkelerdeki federasyonların kendi kurallarına aidiyet
ister, uymaların ister eğer buna aykırı bir durum görürlerse
o ülkelerin federasyonlarını ihraç etme ve takımlarını
da yarışmalardan men etme riski vardır. Dolayısıyla,
bizim ülkemizde, spor yönetimini yaparken spor hukukunun
bağımsızlığına uygun bir şekilde,
federasyonların bağımsızlığına uygun bir
şekilde hareket etmemiz lazım, uluslararası kurullarla da
eş güdüm içinde olmamız lazım. Eğer bu yasa bu hâliyle
geçseydi ülkemiz, bu tür yaptırımlarla karşı
karşıya kalacaktı hatta Şenes Erzikin -geçmişte çok
büyük deneyimleri var- yakında bu spor yasasıyla ilgili söylediği
sözü hatırlatmak isterim: Geçmişi unutmuşlar, Haluk Ulusoy
Başkanken siyasi otorite Bakanlık yetkisiyle TFFyi olağanüstü
genel kurula çağıracaktı. Blatter durumu öğreniyor,
Şenes Erziki çağırıyor Bunu yaparsan sizi derhâl ihraç
ederiz. Yani geçmişte bunun defaatle örnekleri var, dünyada da örnekleri
var; örneğin Kamerun, Nijerya, Çad, İrlanda hatta komşumuz
Yunanistan bu nedenle ihraç edilmiştir. Yani bizim değişiklikler
yaparken uluslararası spor kurullarıyla, kuruluşlarıyla da
eş güdüm içinde olmamız gerekir.
Şimdi, bu konuda bir
sorun daha var, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu ve Spor Tahkim Kurulu,
2 tane tahkim kurulu var. Yani sporda en son noktadır, bizim
Anayasamızdaki Anayasa Mahkemesi gibidir. Bu tahkim kurullarıyla
ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararlara
aykırı bir şekilde bizim de yaptığımız
görüşmelerde bir değişiklik yapılmamıştır.
Eğer Tahkim Kurulu, bu yasada bu şekilde geçerse Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi nezdinde de bu uluslararası spor kurulları nezdinde
de yine sıkıntı ve yaptırımla karşı
karşıya kalabiliriz, bunu buradan tarihe not düşüyorum,
kayıtlara geçiriyorum. Tahkim Kuruluyla ilgili daha önce 28 Ocak 2020
Strazburg Ali Rıza ve Diğerleri Kararına uygun bir şekilde
Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu da yeni bir düzenleme yaptı, ne
zaman yaptı? 28 Temmuz 2021de yaptı ve bunu 11 Ağustos 2021de
Resmî Gazetede yayımlayarak yürürlüğe koydu. Bu spor yasası, bu
Tahkim Kurulunun oluşumunu ve Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulunun
bu iradesini yok saymıştır ve bunda bir değişiklik
yapmakla ilgili şu ana kadar bir tasarruf yoktur. Bu durumuyla bunun
uluslararası spor kurulları karşısında Türkiyeyi
sıkıntıya sokacağını özellikle belirtmek
istiyorum.
Dördüncü çekincemiz, spordaki
adil yarışma ruhunu zedeleyecek maddelerin varlığı.
Bununla ilgili bir 12nci madde sorunumuz vardı, en uzun mesaimizi
aldı, hatta artık 12nci madde diye de çok da meşhur oldu.
Bununla ilgili özellikle Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna getirilmesi
gereken bir ayrıcalığın tüm spor kulüplerine
yaygınlaşarak bir iş birliği, ortaklaşma üzerinden
şike ve teşvike bir altyapı oluşturmaması için büyük
çaba sarf ettik. Bunu da sadece Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuyla
sınırlı kalarak ve bu diğer arızalı
kısımlarını çıkararak orta bir yol bulduk,
inşallah bu sakatlıktan bu yasayı da kurtarmış
olacağız, bu şekliyle geçerse. (CHP sıralarından
alkışlar)
Şimdi, beşinci ve
son itiraz noktamız; bizim kulüplerin ve federasyonların bir finansal
denetime ve mali denetime ihtiyacı var mıydı? Vardı fakat
yapılan düzenlemeler amacını aşan, ülkemiz
koşullarına göre gerçekliği olmayan düzenlemeler. Ne gibi?
Arkadaşlar, spor kulüplerinden denk bütçe isteniyor. Ya, denk bütçeyi siz Hükûmet
olarak yapıyor musunuz? Yani torunlarımızın torunlarına
borç bırakacak şekilde uygulamalarınız var fakat
kulüplerden denk bütçe istiyorsunuz. Kulüpler de bu ülkenin
şartlarında yaşıyor; aynı ekonomiyi, aynı döviz
kurlarını haizler; dolayısıyla kendi
yapmadığınız bir şeyi kulüplere dayattınız.
Tabii ki mali bir disiplin gerekir ama buradaki disiplinin biraz
aşırıya kaçtığını ve kulüpleri mali yönetim
açısından sıkıntıya sokacağını
özellikle belirtmek isterim.
Cezai ehliyet konusunda
tabii, kamuoyu merak ediyor- bu bir ve üç yıl arasındaki
yönetimlerin cezai ehliyetiyle ilgili kısımda, yine, Kulüpler
Birliğinin bazı önerileri de dikkate alınarak bir miktar
yumuşama sağlayacağız inşallah, bunu da
göreceğiz. Burada şunu da belirtmek istiyorum: Tabii, bu yasayı
hazırlarken Hükûmet kanadı gereken istişareleri yapmadı,
bunu bir köşeye not edelim; kulüplere, bu işin taraflarına,
taraftar derneklerine, hakemlere, antrenörlere hiçbir yere gitmediler ama biz
bunu yaptık. Sayın Genel Başkanın talimatıyla Komisyon
üyelerimiz ve ben hem spor kulüplerimizi hem bütün tarafları dinledik, bu
konuda daha önce tecrübesi olan bütün spor adamlarıyla görüştük,
onların fikirlerini de bu istişareler sırasında bu kanun
metnine yansıtmış olmaktan dolayı mutluyuz.
Şimdi, tabii, burada
mali disiplin geliyor, şöyle bir endişe var: Anadoluda bu cezai
durumlarla, bu mali disiplinle hiç kimse bir spor kulübüne yöneticilik yapamaz.
Yani cezai sorumluluk getiriyorsunuz, oradaki mali yükümlülüğüyle belki de
bütün yedi ceddinin mal varlığına el koyacak durumlar var. Yani
spor kulüplerine bu şartlar altında yönetici bulamayabilirsiniz.
Fakat buna Olsun, bu şekilde gitsin. dediler. Hafızama bir söz
geldi, sene 2015, Sayın Erdoğan, Davutoğlunun
açıkladığı şeffaflık paketi kapsamında
Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi partilerin Grup
Başkan Vekillerine, genel merkez yöneticilerine, il ve ilçe
başkanlarına mal bildiriminde bulunma zorunluluğu getirilmesine
sıcak bakmadığını, dikkat, Böyle giderse partide
görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız. demişti
2015te. Yani siyasete etik yasası getirme isteğine Biz partide
yöneticilik yapacak il ve ilçe başkanları bulamayız.
demişti, siz şimdi, kulüplere getirdiğiniz bu
sınırlamalarla, cezai ehliyetlerle Anadoluda kulüplere nasıl
başkan bulacaksınız bakalım. Yani hem harcamalarda kendi
yapmadıklarını kulüplere şart koşuyorlar hem de
yönetimlerde kendi yapmadıklarını kulüplere şart
koşuyorlar.
Şimdi, bir de buradaki
düzenlemeler hep birbiriyle çelişiyor arkadaşlar, bakın,
kulüpler hem şirket hem spor kulübü. Şirket olduğu zaman Türk
Ticaret Kanununa ve Sermaye Piyasası Kanununa, dernek olduğunda
İçişleri Bakanlığına, spor kulübü olduğunda Spor
Bakanlığına; birden çok yere bağlanıyor. Mesela,
Sermaye Piyasası Kanunu Türk Ticaret Kanunuyla çelişiyor;
şirketler halka açıksa Sermaye Piyasası Kanununa, halka
açık değilse Türk Ticaret Kanununa tabidir. Mesela birkaç örnek:
Sermaye Piyasası Kurulu, şirkette yasaya aykırılık
varsa soruşturma yapar, Spor Bakanlığı, anonim şirkette
yasaya aykırılık varsa soruşturma yapar, Ticaret Bakanlığı,
anonim şirkette yasaya aykırılık varsa soruşturma
yapar, İçişleri Bakanlığı, Dernekler Yasasına
aykırılık varsa soruşturma yapar, dernek denetim kurulu
genel kurul adına mevzuat ve tüzükte aykırılık varsa
denetim yapar, Maliye Bakanlığı Vergi Usul Kanununa göre bir
aykırılık varsa soruşturma yapar. Arkadaşlar, bu
soruşturma
Yani kulübün içerisinde yönetimden çok müfettiş
dolaşıyor, bu kadar denetim, denetleme arasında kimin ne
yapacağı belli değil. Yapılması gereken şudur:
Bunların, bu yasadaki düzenlemelerin ilgili mevzuatlarda yani Ticaret
Kanununda, maliye kanununda, Sermaye Piyasası Kanununda, hepsinde ilgili
düzenlemelerin yapılarak bu karmaşaya son verilmesi lazım.
Şimdi, tabii biz torba
kanuna alışığız, hep torba kanun getirirdiniz, bu sefer
torba kanun değil, çorba kanun geldi diye söylemiştim çünkü o kadar
çok yere atıf, o kadar çok yerle karmaşa var ki. Mesela, teklifin
57nci maddesinde Dernekler Kanununun 14üncü maddesi yürürlükten
kaldırılıyor. Nedir bu 14üncü madde? Gençlik ve spor
kulüpleri tanımlaması var ama geçici madde 1e bakıyorsunuz, bu
yürürlükten kaldırılan gençlik ve spor kulüplerine kamu yararına
bir dernek statüsü veriliyor yani olmayan, daha önceki maddeyle
kaldırılmış bir derneğe kamu yararı söz konusu
yapılıyor.
Şimdi, bir de maddelere
hızlıca göz atmak istiyoruz, bazı maddelerde
sıkıntılarımız var. Şimdi, madde 8de kulüpleri
birleşmeye veya satışa açık hâle getirmişiz ama ne
yapmışız, biliyor musunuz? O lig sezonu bitmeden
birleştirmeye kalkmışız yani lig devam ediyor, aynı
ligde yarışan 2 takımı birleştirmeye
kalkmışız; bunun sezon sonuna bırakılmasını
teklif ettik, değiştirilmesi söz konusu.
Yine, 13üncü maddede biraz
önce bahsettiğim İçişleri Bakanına gereksiz bir yetki
düzenlemesi vardı, bunu da inşallah düzelteceğiz.
Yine, Futbol Federasyonunun
ve diğer bütün federasyonların merkezinin Ankara olmasıyla
ilgili ısrarımız oldu. Bununla ilgili de Ankarada olması
konusunu da başardık.
28inci maddede Sportif
Değerlendirme Kurulu adı altında bir kurulla Spor Bakanına
federasyonların başkanlarını, yönetimlerini görevden
alıp genel kuruluna götürme yetkisi veriyordu. En önemli şey budur;
sporda özerkliği ve bağımsızlığı
sağlama noktasında Spor Bakanından federasyon yönetim
kurullarını yok sayma yetisini yetki olarak alıyoruz ve tamamen
demokratik bir şekilde o yönetim kurulunun kendi inisiyatifiyle veya genel
kurulun kendi arasındaki salt çoğunlukla bu iş
yapılabilecek.
Eğer şu ana kadar
konuştuğumuz, üzerinde uzlaşma yaptığımız
şekliyle olabilirse, özellikle tahkim kuruluyla ilgili
itirazlarımız saklı kalmak üzere, birçok konuda bu spor
yasasına katkı yapmaktan dolayı biz de mutluyuz. Hep beraber,
ortak akılla, spor yasasında hem Komisyon aşamalarında hem
de buradaki Genel Kurul öncesinde güzel bir iş birliği yaptık,
defaatle toplantı yaptık. Ben -bizim Cumhuriyet Halk Partisinin-
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonundaki bütün arkadaşlarımıza,
Grup Başkan Vekillerinin bütün hepsine ve yine, eski Sayın
Bakanım Erdoğan Toprak Başkanıma çok teşekkür
ediyorum; karşı taraftan da bizim bu şekilde önerilerimizi
nezaketle dinleyip bunlarda belli bir yol, mesafe katedilmesine fırsat
veren iktidar kanadı da olmak üzere, bütün herkese çok teşekkür
ediyorum.
Sonuçta, çıkacak olan
kanun siyasetüstü, hepimizin de dâhil olduğu ve önümüzdeki yıllarda
uzun süre hizmet vermesini istediğimiz bir kanun olacak. Tabii ki burada
yine buraya not düşüyorum: Tahkim kurullarıyla, hem Spor Tahkim
Kurulu hem de Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu; iki ayrı tahkim
kurulunun yapısıyla ilgili rezervimizi koyuyoruz çünkü Spor Tahkim
Kurulunu Spor Bakanı tek başına atıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MUSTAFA ADIGÜZEL (Devamla)
Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunu da Türkiye Futbol Federasyonu
Yönetim Kurulu atıyor. Yani atadığınız bir yargı
makamı sizi yargılayacak, böyle bir şey olamaz. Bu, adaletin
ruhuna da aykırıdır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
ve diğer uluslararası spor kuruluşlarının da bu
konudaki önermelerine aykırıdır. Bu konuyla ilgili de hâlâ
düzenleme yapma şansımız var. Bu konudaki rezervimizi koyuyorum.
Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Fehmi
Alpay Özalan.
Buyurunuz Sayın Özalan.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifi üzerine görüş ve düşüncelerimi
paylaşmak için grubum adına söz almış bulunmaktayım.
Bu vesileyle yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Uzun süredir beklenen ancak
çeşitli nedenlerle oluşturulamayan Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifimizi Genel Kurulumuzun huzuruna getirmenin
mutluluğu içerisindeyiz. Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonumuzda yapılan toplantıda gerek Komisyon üyelerimizin gerekse
diğer milletvekillerimizin çok değerli katkıları oldu.
Huzurunuzda bir kez daha onlara teşekkür ediyorum.
Bu teklifi
hazırlamamızda bizi harekete geçiren başlıca sebepleri
sizlerle paylaşmak istemekteyim. Tüm spor kulüplerimizin toplam borcu
şu anda 30 milyarı geçmiş durumdadır. Kulüplerimizin
finansal durumu artık sürdürülebilir bir başarıyı mümkün
kılmamaktadır. Spor altyapısında
yaptığımız çalışmalarla, özellikle tesisler
noktasında örnek gösterilecek bir seviyeye geldik. Sporda Şiddet ve
Düzensizliğin Korunmasına Dair Kanunla sporda şiddeti önledik.
Bu teklifle de spor kulüplerini, spor anonim şirketlerini ve spor
federasyonlarını düzenleyerek hesap verilebilir, denetlenebilir,
şeffaf bir yapı oluşturmak istemekteyiz. Ayrıca, sporun,
özellikle de futbolun endüstrileşmesi söz konusudur. Bu alanın da
ülkemize gelir getirmesini amaçlamaktayız. Başarılı
sporcularımızın yetişmesini ve ülkemizi uluslararası
arenada temsil etmesini hedeflemekteyiz. Benim için tüm bu parametrelerden daha
önemlisi, güzide kulübümüzün taraftarlarının yağmur çamur,
mesafe dinlemeden harcadıkları paraların kulüpler için
harcandığının bir takibi ve denetimi olmak zorundadır.
Başarılı sporcularımızın yetişmesi ve onlara
değer katmamız bu yasada en önemli maddelerden bir tanesidir.
Teklifin içeriğine
girmeden önce şu hususlarda açıklama yapma ihtiyacı
hissediyorum: Teklifin yasalaşmasıyla birlikte, başkan ve
yönetici bulunması noktasında sıkıntı
yaşanacağı ifade edilmektedir.
Değerli arkadaşlar,
ben inanmaktayım ki, ne mevcut yöneticilerimiz kulüplerine hizmet etmekten
vazgeçer, ne de bu ülkenin evlatları taraftarı oldukları
kulüpleri sahipsiz bırakır. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar) Bilgi birikimleriyle, tecrübeleriyle,
dünyayı yakından takip etmeleriyle, dünyanın başat
kulüplerinden daha öncü fikirlere sahip gençlerimizin ve
sporcularımızın bundan sonra kulüp yönetimlerinde de daha fazla
söz hakkı sahibi olacaklarını düşünmekteyim.
Diğer değinmek
istediğim konuysa, kulüplerimizin ilk etapta mali anlamda biraz küçülmek
zorunda kalmalarıdır; bundan sonra bir süre, mali yapı
düzelinceye kadar, yıldız transferlerden daha çok altyapıya,
yerli ve yabancı gelişim gösterecek futbolculara yönelmek durumunda
kalmalarıdır. Evet, artık ışığı sönmek
üzere olan yaşlı yıldızları değil,
ışığının parlaması için
kıvılcım oluşturup üflememiz gereken genç
yıldızları seyredeceğiz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bu konuda hangisinin daha doğru
bir seçenek olduğu yorumunu sizlerin ve milletimizin vicdanına
bırakıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hazırladığımız teklifle spor
kulüpleri ve spor anonim şirketleri için yönetici tanımı
getirerek yönetim dışındaki üyelerin de artık sorumluluk
kapsamına alınmasını istemekteyiz. Bildiğiniz üzere,
spor anonim şirketlerinde yönetim kurulu başkanı vardır,
yönetim kurulu vardır ve bunların dışında, murahhas
üye ve genel müdürler vardır; spor kulüplerinde ise idari menajere ve
sportif direktörlere de zaman zaman yetki verilmektedir. Artık bu
kişiler de uğratılan zarardan şahsi mal varlıklarıyla
sorumlu olacaklardır. Bunu örnekle anlatacak olursak; özellikle bir
transfer sürecinde rol almış bir yetkili, menajerlik ücret üst
sınırına uymadığı takdirde oluşan zarardan
şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olacaktır.
Diğer bir konumuz: Spor
kulüpleri ve spor anonim şirketlerine özgü temel ilkeler ile bütçe ve
harcama ilkeleri getirilmektedir. Borçlanma ve alacak temliki
sınırı getirilmekte ve bu kurallara uyulmaması durumunda
yöneticilere şahsi mal varlıklarıyla sorumluluk getirilmektedir;
ayrıca, hapis cezası da düzenlenmektedir. Esas kuralımız
denk bütçedir, Gelir ne kadarsa o kadar harcama yap. olmalıdır.
Fakat bazı durumlarda ilave harcama gerekebilir, yönetim kurulu
kararıyla bir önceki yıl brüt gelirin yüzde 10 fazlasına kadar
harcama yapılabilir. Genel kurul kararı nitelikli çoğunlukla
alınmak kaydıyla bir önceki yıl brüt gelirin yüzde 50
fazlasına kadar ilave harcama yapılabilir. Bunu örnekle anlatacak
olursak; X kulübün 2021 yılında yani bir
önceki yıl 1 milyar lira geliri olduğunu düşünürsek yönetim
kurulu kararıyla yüzde 10una kadar yani 1 milyar 100 milyonuna kadar
harcama limiti kullanabileceklerdir. 1 milyar 100 milyon lirayı 1 lira
geçtiği takdirde artık nitelikli çoğunlukla genel kurul
kararı gerektirmektedir.
Alacak temlikini de sınırladık.
Mevcut yönetimler bazen transfer için bazen de bankadan kredi almak için
yayın gelirlerini, sponsorluk gelirlerini bankalara ya da diğer
kulüplere temlik etmektedir. Bu hususta sınır olmaması sebebiyle
mevcut yönetimler gelecek yönetimlerin gelirlerini harcamaktadırlar. Bunu
önlemek için de alacak temlikine sınır getirdik yani 2021
yılında 1 milyar brüt geliri olan bir kulüp, yönetim kurulu
kararıyla sadece 250 milyon alacak temliki yapabilecektir.
Artık spor kulüpleri
dernek vasfından çıkarılmakta, spor kulüplerinin Gençlik ve Spor
Bakanlığına tescille kurulmaları sağlanmakta ve
böylelikle özel bir hukuki statü kazanmaları temin edilmektedir. Yani,
bundan sonra spor kulübü kurmak için 7 kişi bir araya gelebilir, gerekli
evrakları topladıktan sonra Gençlik ve Spor
Bakanlığımıza başvuruda bulunabilir ve spor
kulüplerini artık tescil ettirebilirler.
Spor kulüplerine ticari
amaçla kurulma imkânı sağlanmaktadır. Bildiğiniz üzere,
dernekler, ekonomi ve kazanç paylaşma amacıyla kurulamazlar; spor
kulüpleri ise sporun endüstrileşmesiyle birlikte ticari boyut da kazanan
birer varlık olmuşlardır. Enerji sektöründen teknolojiye kadar
yasak olmayan birçok ticari faaliyette kulüplerimiz artık faaliyet
gösterebileceklerdir.
Spor kulüplerine genel kurul,
yönetim kurulu ve denetim kurulu yapılarına dair zorunluluk
getirilmektedir. Bir spor kulübü genel kuruluna, yönetim kuruluna ve denetim
kuruluna mutlak suretle sahip olmak zorundadır. Bu organlar zorunlu
organlardır, bu organlar dışında, disiplin, divan, sicil veya
basın ve halkla ilişkiler, mali amaçla ihtiyari başka organlar
da oluşturabilirler.
Spor kulüplerinde kurul üyesi
olabilmek için belirli suçlardan mahkûm olmama şartı getirilmektedir.
Bir spor kulübünün yönetiminde ve denetim kurulunda yer alanlarda; zimmet,
irtikap, ihaleye fesat karıştırma, kaçakçılık, cinsel
dokunulmazlığa karşı suçlar, uyuşturucu veya madde
kullanımı, terörün finansmanı, şike ve teşvik primi
gibi suçlardan mahkûm olmama şartı aramaktayız. Spor disiplini
kapsamında hak mahrumiyeti cezası alanların üyeliklerinin resen
sona ermesi düzenlenmektedir. Yani, tahkim, bir kişi hakkında,
talimatlara aykırı işlediği fiilden dolayı bir
yıl hak mahrumiyeti vermişse, artık o kişinin organlardaki
görevi sona erecektir.
Daha önce dernek statüsünde bulunan
spor kulüplerinin kamu yararına çalışma durumları
korunmakta ve spor kulüplerinin kamu yararına çalışma statüsü
kazanmalarına ilişkin usul ve esaslar belirlenmektedir.
Spor kulüplerinin bir
taraftan da kamu sağlığına, topluma, gençlere ciddi
katkısı bulunmaktadır. Bu yönüyle de spor kulüplerine vergisel
noktalarda bazı imtiyazların tanınması gerekebilir. Gençlik
ve Spor Bakanımız, ilgili federasyonun ve Hazine ve Maliye
Bakanımızın görüşünü alarak
Cumhurbaşkanımıza teklif etmesi durumunda kamu yararına
spor kulübü kararı alabilecektir. 4 büyük kulübün şu anda kamu
yararına çalışan dernek statüsü bundan sonra da devam edecektir.
Spor kulüplerinin
birleşerek federasyon ve konfederasyon şeklinde üst kuruluş
kurmalarına olanak sağlanmaktadır. Amatör Spor Kulüpleri
Federasyonu gibi kulüpler kendi aralarında birlik kurulsun
istemektedirler. Aynı il sınırları içerisinde 15 kulüp bir
araya gelebilir Biz ortak tesis yapıp ortak kullanabiliriz.
diyebilirler, biz de bunun önünü açmaktayız çünkü spor paylaşmak ve
yardımlaşmaktır.
Spor kulüplerinin
şirketleşmesinin hukuki altyapısı
oluşturulmaktadır. Bu madde gerçekten çok önemli arkadaşlar
çünkü kamuoyunda bu konuyla ilgili bilgi kirliliği var. Biz bu maddede
şirketleşmenin hukuki altyapısını oluşturuyoruz.
Yani isterlerse spor kulüpleri spor kulübü olarak devam edebilirler, isterlerse
spor kulübüne bağlı bir spor anonim şirketi de kurabilirler.
Şirketleşmesi için bir spor kulübünün genel kurulunun nitelikli
çoğunlukla karar alması lazım. Hep dile getiriliyor, işte 4
büyük kulübün bir an önce şirketleşmesi ve
yatırımcılara satılması hakkında kamuoyunda bu
konuyla ilgili bir bilgi kirliliği var. 20 bin üyesi olan bir spor
kulübünün 10.001 delegesinin şirketleşme yönünde onay vermesi
lazım ki önce şirketleşsin. Eğer bu kadar kişi de oy
birliğiyle şirketleşmesi yönünde onay veriyorsa bunda bir fayda
görmüştür, o yüzden veriyordur. Ayrıca satılması konusunda
da yine nitelikli çoğunlukla genel kurul kararı gerekmektedir.
Bakanlık denetimi
yanında spor kulüplerinin bağımsız denetim
kuruluşları aracılığıyla da denetlenebilmesine
imkân tanınmaktadır. Getirilen kurallara uyulup
uyulmadığının sıkı bir denetimi gerekmektedir.
Bunun için de Bakanlık kendi denetiminin yanında, ihtiyaç
duyduğu zamanlarda, bağımsız denetim kuruluşlarından
da istifade edebilecektir.
Spor kulüpleri ve spor anonim
şirketlerinin profesyonel şube açabilmelerine olanak
sağlanmaktadır. Spor federasyonlarının bağlı
bulunduğu uluslararası kuruluşlar tarafından profesyonel
olarak kabul edilen ve profesyonel faaliyette bulunmasına karar verilen
spor dallarında kulüpler profesyonel şube açabilir ve profesyonel
şubede yer alan oyuncular profesyonel oyunculardır, esas meslekleri
de sporculuktur.
Spor kulüpleri ve spor anonim
şirketleri için denk bütçe sistemi getirilmektedir. Kulüpler ve spor
anonim şirketleri için esas olan denk bütçedir. Gelirin ne kadarsa o
kadar harcama yap. esas olandır. Biz de bunu istemekteyiz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Ayrıca denk bütçenin
şartlarının oluşması noktasında Türkiye Futbol
Federasyonu gibi federasyonlara yetki vermekteyiz. Ayrıca Türkiye Futbol
Federasyonunun uyguladığı takım harcama limitinin de
artık bundan sonra kanuni bir dayanağı olacak. Ayrıca spor
kulüpleri UEFAnın ve FIFAnın mecbur kıldığı
finansal fair play kurallarına da uymak zorunda kalacaklardır.
Belirli bir miktar üzerindeki
ödeme ve tahsilatların finans kuruluşları üzerinden
yapılması düzenlenmektedir. Yaklaşık olarak 7 bin Türk
lirası üzerindeki tahsilat ve ödemeler
Bu, çalışan ödemesi
olabilir, borç ödemesi olabilir, sporcu ödemesi olabilir. Bunların banka,
PTT ve finans kuruluşları üzerinden yapılması zorunluluk
hâline geliyor ve böylece kayıt dışılığı
önlemeyi ve şeffaflığı da korumayı
sağlıyoruz.
Spor kulübü ve anonim
şirketi yöneticilerinin hukuki ve cezai sorumlulukları
düzenlenmektedir. Teklifimizle getirdiğimiz borçlanma ve alacak temliki
limitine uyulmadığı takdirde, 7 bin lira üzerindeki tahsilatlar
ve ödemeler bankalar üzerinden yapılmadığı takdirde,
menajerler için belirlenen ücret üst sınırına
uyulmadığı takdirde artık oluşan zarardan yöneticiler
şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olabilecekleri gibi, bir
yıldan üç yıla kadar da hapis cezası alabilecekler, görevlerini
bıraksalar da kendi genel kurullarında ibra da edilseler
hesapların peşleri bırakılmayıp
uğrattıkları zararın hesabı sorulacaktır. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Bütçe ve harcama ilkelerine
ilişkin olarak, spor kulüpleri ve spor anonim şirketlerine
doğrudan ya da dolaylı hâkimiyeti bulunan kişiler lehine sorumluluk
yüklenemeyeceği ve bunların borçlarını
devralamayacağı düzenlenmektedir. Yani A kişisi A spor anonim
şirketi kursun tek başına ve yüzde 100üne de sahip olsun ama bu
kişinin bir de X adında ithalat ve ihracat şirketi olsun. Biz
diyoruz ki: A spor anonim şirketi gidip X şirketin
borçlarını devralmasın, A spor anonim şirketi kendi
kaynaklarını X ithalat ve ihracat şirketine
kullandırmasın.
Spor federasyonları için
bağlı ve bağımsız spor federasyonu ayrımı
kaldırılarak tüm federasyonlar spor federasyonu şeklinde
yapılandırılmaktadır. Bildiğiniz üzere, 65 tane
federasyon vardır, bunlardan 5 tanesi bağımsızdır,
içlerinden 1 tanesi özerktir; Türkiye Futbol Federasyonu, onun kendi kanunu vardır.
Biz diyoruz ki: 64 federasyon arasındaki ayrımı kaldırarak
spor federasyonu adı altında tek bir kuruluşta
toplayalım.
Federasyonların kanunla
veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulması
düzenlenmektedir.
Spor
federasyonlarının merkezi Ankarada olup genel kurullarının
da Ankarada yapılmasına devam edilecektir.
Federasyonların yönetim
kurulu üyeleri 11 asil, 11 yedek şeklinde düzenlenmiştir. En az 2
üyesinin, faal olmayan, o branşta millî olmuş
sporcularımızdan olması ve yönetim kurulunda artık yer
almaları istenmektedir.
Federasyon
Başkanlığı adaylığında aranan belirli
suçlardan mahkûm olmama şartı genişletilerek
güncellenmiştir. Örneğin; zimmet, irtikap, ihaleye fesat
karıştırma, şike ve teşvik primi vesaire gibi
suçlardan mahkûm olmama şartı var. Federasyon Genel Sekreterliği
için kriter getirilmektedir, en az beş yıl mesleki tecrübe ve
üniversite mezunu olması gerekmektedir. Bir kimsenin üst üste veya
aralıklı olarak en fazla 3 dönem Federasyon
Başkanlığı yapabileceği düzenlenmiştir.
Federasyon Başkan adaylığı başvurusunda delegelerin
yüzde 15 yazılı teklifi ve adaylık başvuru ücreti
yargı kararlarına uygun şekilde düzenlenmiştir.
Olimpiyat
oyunlarının ertelenmesi veya iptali hâlinde federasyon genel
kurullarının nasıl yapılacağı
belirlenmiştir. Yönetim kurulunun genel kurul tarafından ibra
edilmesinin Bakanlık denetiminin yaptırımlarını
ortadan kaldırmayacağı düzenlenmektedir yani genel kurulun
yönetim kurulunu mali kongrede ibra etmesi, yöneticilerin borçlanma limiti,
alacak temliki limiti ve menajer ücret üst sınırına
uymamalarından kaynaklı sorumluluklarını ortadan
kaldırmayacaktır.
Spor federasyonları için
denk bütçe sistemi getirilmektedir. Yine, yüzde 10 fazlasına kadar
borçlanmaya ilişkin sınırlamalar getirilmektedir. Belirli
miktardaki yani 7 bin lira üzerindeki ödeme ve tahsilat işlemlerinin finans
kuruluşları üzerinden yapılması öngörülmektedir. Mevzuata
aykırı iş ve işlemlerden dolayı kusurları bulunan
federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin zararlardan
sorumluluğu düzenlenmektedir. Görev süresini aşacak şekilde
federasyonu borç altına sokacak işlem yapılamayacağı
düzenlenmektedir. Spor federasyonu yöneticilerinin belirli hâllerde hukuki ve
cezai sorumlulukları düzenlenmektedir. Az önce de bahsettiğim gibi,
borçlanma sınırına uyulmadığı takdirde, 7 bin
lira ve üzerindeki tahsilatlar ve ödemeler bankalar üzerinden
yapılmadığı takdirde yöneticilerin de bundan sonra
şahsi mal varlıklarıyla sorumlulukları bulunacaktır.
Federasyon, konfederasyon ve
benzeri isimler altında yetkisiz işlem tesis eden kurum
yetkililerinin cezalandırılması düzenlenmektedir. Az önce de
söylediğim gibi, federasyonlar kanunla veya
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulacaktır, birileri
gidip kendi başına federasyon kurarsa ya da taklit ederse
cezalandırılacaktır. 5894 sayılı Türkiye Futbol
Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi kararlarına göre, Türkiye Tahkim Kurulunun
yapısı düzenlenmektedir. Tahkim Kurulu ve Yönetim Kurulunun görev
süresi dörder yıl olacaktır. Tahkim Kurulu üyesi olabilmek için en az
on yıl mesleki tecrübe aranacaktır, bağımsızlık
ve tarafsızlık yemini de edeceklerdir.
Diğer çok önemli kanun
teklifi maddemiz menajerlik. Menajerlik sistemine de düzen getirilmektedir.
Böylelikle şeffaf, futbolcu ve kulüp menfaatlerini önceleyen bir sistem
işlerlik kazanacaktır. Menajerlik ücreti üst sınırına
bir sınır getirilmektedir, futbolcu ile menajer arasında
yapılacak olan anlaşma en fazla iki yıl olacaktır ve bu
anlaşma noter huzurunda tasdik edilecektir. Ayrıca ücret
sınırına uyulmaması durumunda yöneticiler hem mal varlıklarıyla
hem de cezai olarak sorumlu olacaklardır. Yapılan bir
sözleşmenin dışında bir sözleşmenin tespiti hâlinde
-ki buna kamuoyunda, biliyorsunuz çekmece kontratı derler yani orijinal
kontratın dışında kendi aralarında yapmış
olduğu bir kontrat vardır- bir kontratın tespiti hâlinde
menajerin lisansı tamamen iptal oluyor, oyuncu müsabakalardan bir yıl
menediliyor, yetkili kişi de yüz günden üç yüz güne kadar adli para
cezasına da çarptırılabiliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
FEHMİ ALPAY ÖZALAN
(Devamla) Başkanım, çok az kaldı.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
FEHMİ ALPAY ÖZALAN
(Devamla) Sayın Başkanım, kıymetli milletvekillerimiz;
teklif özetle bu hususları içermektedir. Spor tarihi için bir dönüm
noktası olacak bu çalışmanın Genel Kurulumuzda tüm
partilerimizin desteğini almasını istemekteyim.
Teklifimizin spor
camiamıza ve aziz milletimize hayırlı olmasını
diliyorum, her birinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (AK
PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Şahıslar adına İstanbul Milletvekili Sayın
Erdoğan Toprak.
Buyurunuz Sayın Toprak.
(CHP sıralarından alkışlar)
ERDOĞAN TOPRAK
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; öncelikle hepinizi saygıyla selamlarım.
Yıllardır bekleyen
spor kanununun Meclise gelmiş olmasından memnunuz. AK PARTİ
iktidarının, bu kanunda ortak aklı egemen kılmak için
yaptığı istişareden dolayı da kendilerine
teşekkür ederim; ortak akılla yapılan bu istişarede, 37
tane maddede tüm Grup Başkan Vekillerinin katkısını
almış olması bence Türk sporunun önemli bir
kazanımıdır.
Değerli
arkadaşlarım, bu kanun her şeyi çözer mi? Ben bu kanunun her
şeyi çözeceğine inanmıyorum ama atılmış bir
adımın önemli olduğuna inanıyorum. Bu kanun neyi çözer? Bu
kanun bütçe disiplinini çözüyor, bu kanun sporun sırtından rant elde
edenlerin önünü kesiyor; bu, önemli midir? Önemlidir. Bugün, kulüplerin
girdiği ekonomik batağın temelinde bu var. İşi
yapanlar, bir dönem gelip hem kendilerini şöhret edip hem de kulübü borç
batağında bırakarak çekip gittiler.
Spor camiasının
önemli sorunları var mı? Var arkadaşlar. Spor
camiasının başarı sorunu var, Türk sporunun
uluslararası alanda saygınlık sorunu var. AK PARTİ
iktidarına üzülerek söylüyorum: Katıldıkları
olimpiyatlardan sıfır madalyayla çıktılar; bu, sporda başarılı
olduğumuzu göstermiyor, başarısız olduğumuzu
gösteriyor, bence AK PARTİ iktidarının bunu göz önünde
bulundurması lazım yani neden Japonya'daki
katıldığı
Bakın arkadaşlar, 2002den 2022ye
kadar Kış Olimpiyatları'nda yirmi yılda bir tek madalya
dahi kazanılmamış bir spor politikası var. Yani burada
bizim başarıdan bahsetmemiz mümkün değil. Bunu da geçiyorum,
nüfusumuzun artmasına rağmen, olimpiyatlarda yirmi yılda kayda
değer bir tek başarısı yok. Peki, niye yok bu
başarı? Değerli arkadaşlar, başarının
olmamasının nedeni şu: Siz, sporu siyasete alet ettiniz, sporu
siyasetin güdümüne soktunuz. Siz, kaybettiğiniz milletvekillerinizi
getirip federasyonlara koydunuz. (CHP sıralarından
alkışlar)
Yetmedi, önemli
federasyonlarımız var. Yani bu kanun her şeyi çözmez derken
şunu söylüyorum: Kanunlar bir yere kadar işler, niyet önemli. Niyet
olarak çok olumlu görmüyoruz sizleri. Bugün Türkiye'deki en önemli kanunun
Türkiye Futbol Federasyonu Kanunu olduğunu düşünüyorum. Neden? Çünkü
UEFAyla entegre, FIFAyla entegre. Bu kanunda FIFA'nın ve UEFA'nın
yaptırımları var. Peki, değerli arkadaşlarım,
FIFA ve UEFA'nın yaptırımları olan kanuna göre
-sorarım, Allah aşkına- Futbol Federasyonunun kaç tane
başkanını seçim yaparak, yarıştırarak seçtiniz?
Bana bir tane örnek gösterin son yıllardan. (CHP sıralarından
alkışlar)
İki, Futbol Federasyonu
bizim için önemli bir federasyondur, neden? Çünkü Türk sporuna önemli
katkılar yapar. Bugün, Türkiye Futbol Federasyonu dünyada itibar
kaybediyor. Elemeleri geçemiyorsunuz yani biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak
elemeleri geçemiyoruz. Bu da yetmedi, siyasete bulaştırmakla Türkiye
futbolunun marka değerini düşürdünüz. Bunu ben söylemiyorum. 500
milyonluk naklen yayın geliri vardı, nereye düştü? 120 milyon
dolara düştü ve bundan dolayı da birçok kulüp sıkıntı
yaşadı ve birçok kulüp de düşme hattında. Neden? Çünkü siz
Katarlılara getirip kur garantisini verdiniz ve Katarlılar Türk
sporunun dibine getirip asit döktüler, birçok kulüp de düşme hattına
geldi. Peki, değerli arkadaşlarım, neden böyle önemli, güzide
kulübümüzü bu hâle getirdiniz? Siz, Futbol Federasyonunu teslim
aldığınızda 2002nin sonunda Türkiye dünya 3üncüsüydü;
dünya 3üncüsü olan bir markayı aldınız. Biz İngiltereye,
İspanyaya, İtalyaya sporcu ihraç ediyorduk ve dünyadaki yerimiz -ki
değerli arkadaşım o zaman sporcuydu- FIFAda 8inciydi, UEFAda
gene o sıralardaydı; şimdi neredeyiz? 43üncü sıraya
düşmüşüz. Yani sporda geriliyoruz arkadaşlar, sporda adım
adım geriye gidiyoruz.
Türkiye liglerinde bugün
şaibeler var. 10 hakemi devre dışı
bıraktınız. Peki, değerli arkadaşlarım,
düşme hattında olan takımlar sizi, bu Federasyonu kalkıp
mahkemeye verse Ya, bu Federasyonda, bu ligde şaibe var. dese ne
diyeceksiniz? 10 hakemi sezonun ortasında açığa
aldınız. Açığa aldınız mı?
Aldınız. Şaibe var mı? Var. Düşme hattındaki
takımları etkiliyor mu? Etkiliyor. O zaman o takımların
düşme hakkı yok arkadaşlar.
Şimdi görüyorum ki sürem
kısa. Değerli arkadaşlarım, bu kanunun bir noktayı
çözdüğünü, mali disiplini çözdüğünü söylemiştim ama bu kanunda,
amatörlerle ilgili yol açan hiçbir şey yok. Bu kanunda, antrenörlerle
ilgili yapılacak hiçbir şey yok. Bu kanunda, Türk sporunu mali
bataklıktan çıkaracak, yol açıcı tek bir şey yok ve
özerkliği garanti altına alan da bir şey yok.
Değerli arkadaşlar,
Cumhuriyet Halk Partisi olarak size önerimiz şu ve bu işte amatör
kulüp yöneticiliğinden bu ülkede spora yön veren biri olarak söylüyorum:
Bir, antrenörlerin adı yok. Millî Eğitim Bakanlığını
öğretmensiz idare edemezsiniz. Burada antrenörleri zapturapt altına
alıp meslekle ilgili bir yol haritası çizmeniz lazım ve o
antrenörlerin Türk sporuna katkı vermesi lazım. Bugün, olimpiyatlarda
aldığınız o 10 tane madalyanın yarısı da
devşirmelerden; ben artık burada, o tribünde ay
yıldızı taşıyan Türk gençleri istiyorum,
devşirmeleri istemiyoruz artık. (CHP sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar) Bugün, Türk sporunu yabancı cenneti hâline
getirdiniz. Türkiyenin en büyük kulübü 11 yabancıyla sahaya
çıkıyor; bu, övünülecek bir şey değil.
İkinci nokta,
amatörlerle ilgili burada bir yol haritası görmüyorum. Amatörler Türk
sporunun fidanlığıdır, o fidanlığı kurutmaya
kimsenin hakkı yok. Spor kulüpleri, amatörlerle ilgili, bütçeden kaynak ayırmalı.
A takımlarda amatörlerin yolunu açacak şartlar getirmeliyiz.
Üçüncü olay -demin de
arkadaşlar söyledi, dün de Sayın Saffet Bey söyledi- kulüpler borç
batağında. Doğru mu? Doğru. 30 milyar dolara dayandı
mı? Dayandı. Bu borç yükünü kulüpler kime devredecekler? Anahtarı
bırakacaklar, ya kapatacağız ya da getirip devletin
sırtına yükleyeceğiz.
Değerli
arkadaşlarım, Türk sporunun rantını bir avuç mafya, bir
avuç şans oyunları ekibi alıyor.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Karaborsa.
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla)
Şans oyunlarının, bu kara para
aklayıcılarının bu bütçedeki payı ne kadar biliyor
musunuz arkadaşlar? 750 milyar TL -50 milyar dolar- ben söylemiyorum,
uzmanlar söylüyor. Bunun yüzde 5ini... Eğer biz şans
oyunlarıyla ilgili kendi pazarlıklarını federasyonlara
verir, isim hakkını onlara kullandırırsak... AK
PARTİli arkadaşlarımız veya Hükûmet yetkilileri buradaysa
-Sayın Bakan Yardımcısı burada- kendilerine ciddi bir
öneride bulunuyorum: Burada, kendi isim haklarını kendilerinin o
masada savunması lazım. Nasıl ki Türkiye Futbol Federasyonu
naklen yayında kendi haklarını kendi koruyorsa diğer
federasyonlar da yapabilir. Yani bizim bir avuç mafyaya, bir avuç kara
paracıya kulüplerin emeğini vermememiz lazım. Kulüpler
Kardeşim, ben sana isim hakkımı vermek istemiyorum; benimle
şans oyunu, bahis oynayamazsın. dese o şans oyunu neyle
oynanacak? Bunu sorduğumuzda Hükûmet yetkilileri şunu söyledi:
Efendim, Spor Totoda isim hakkı veriliyor. Arkadaşlar, Spor
Totoyu biliyorum, ben yirmi yıl önce Bakanlık yaptım, Spor Toto
bana bağlı olan kurumdu. Orada verilen devede kulak bile değil.
Ben 50 milyar dolar gibi bir kaynaktan bahsediyorum, onun yüzde 5inin Türk
sporunu bir yere getireceğinden bahsediyorum. Bu şans
oyunlarının büyük bir kısmı da -vergi cenneti gibi
demeyeceğim ama- özgürlükler cenneti gibi kabul edilen Kıbrısta
kurulmuş ve mafya da orada çöreklenmiş, adam öldürüyor, birçok
şeyi yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla)
Kıbrıs ile bizim bir an evvel ikili bir anlaşma yapmamız
lazım. Kıbrıs ile biz ikili anlaşma yaparsak, orada kurulan
şans oyunları şirketlerinden bir pay alırsak bu 35 milyar,
40 milyar -daha da yukarıya gidecek- TLlik rakam çok rahat çıkar ve
kulüpler de bu bataktan kurtulurlar. Kulüplerin geldiği nokta
sürdürülebilir değil arkadaşlar, şapkayı önümüze koyup
düşünelim. Yeni gelen kanunu destekliyor musun? Evet, destekliyorum.
Kulüp başkanlarının, borç yükünü devletin sırtına
veya kulübün sırtına bırakıp gitmesini doğru buluyor
musun? Bulmuyorum. Buna emeği geçen arkadaşlara teşekkür
ederim. Bakın, burada hiç parti ayrımı yapmıyorum,
teşekkür ediyorum; doğrusu bu, bunu kabul ediyoruz ama bizim
yapmamız gereken, bu kulüpleri mali disiplin altına alırken de
kanun olarak destek verip çıkış yolu göstermemiz lazım. Bu
kanun dört bacaklı sorunun
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya)
Bir dakika daha Başkanım.
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla)
Bitireceğim Sayın Başkan.
BAŞKAN Sporda uzatma
mümkün efendim, uzatmaları yapalım.
(Gülüşmeler)
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla)
Tabii efendim.
Değerli
arkadaşlarım, sporla ilgili dört ayak var; bu kanun bir
ayağını çözüyor, daha üç ayağı eksik, bu üç
ayağı sürem yetmediği için burada açıklayamıyorum ama
Türk gençliğine ve bu ülkede yaşayan 85 milyon insana bu deneyimimizi
aktarmaya hazırız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidara hazır
bir partinin bu çözüm önerilerinin olması tabii ki doğaldır, bu
deneyimlerimizi bu kısa sürede bile sizinle paylaşabiliriz.
Dördüncü nokta:
Özerkliğe saygı gösterin, artık kulüp yönetimleriyle,
federasyonlarla oynamayın çünkü oynadıkça -görüyoruz sonra- Futbol
Federasyonunun canına okudunuz; 500 milyonluk gelir 120ye düştü,
elemeleri geçemiyor, sıfır puan alıyor; dünya 3üncüsü bir
takım aldınız sıfır puanla teslim ediyorsunuz.
Saygılar sunarım.
(CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Şahıslar adına Konya Milletvekili Sayın Orhan Erdem.
Buyurunuz Sayın Erdem.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ORHAN ERDEM (Konya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifinin geneli üzerinde şahsım
adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve yüce
milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte
olduğumuz kanun teklifi, Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanununda, Türkiye
Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda, Sporda
Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda, Futbol ve
Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları
Düzenlenmesi Hakkında Kanunda, yine, Dernekler Kanununun ilgili
yerlerinde değişiklikler yaparak spor kulüpleri ve spor
federasyonlarıyla ilgili düzenlemeleri içeren teklifler üzerinde
oluşmuş bir kanun teklifi.
İktidarımız
döneminde altyapı ve tesisleşme problemleri çok büyük oranda çözüldü.
Yatırımların yanında sporda şiddetin,
düzensizliğin önlenmesiyle ilgili yasal düzenlemeleri geçmişte
yapmıştık. Bu kanunda -yapılacak düzenlemelerle- spor
kulüplerini ve spor anonim şirketlerini düzenleyerek, eksik olan
ayağı da tamamlayarak uzun yıllardır ülke genelinde olan
spor yasasını gündemimize almış olduk. Büyük bütçelere
sahip spor kulüplerinin Dernekler Kanunu hükümleriyle yönetilmez hâle gelmesi
ve kulüplerin sorumsuz yönetimlerce borçlandırılarak sporumuzun
geleceğinin âdeta ipotek altına alınır olması
görmezden gelinecek bir şey değildir.
Bu kanunda bugüne kadar
birçok çalışma yapılarak çeşitli taslaklar
hazırlandığını biliyoruz. AK PARTİ iktidarı
döneminde tesisleşme, yatırımlardaki artış hepimizin
bilgisi dâhilinde. Futbol müsabakalarında, yakın zamanda, futbol
oynanan alanların yüzde 46sı çim saha iken bugün, AK PARTİ
iktidarıyla yüzde 99unun çim saha hâline geldiğini izah etmek
isterim. Tüm illerimiz en az olimpik ya da yarı olimpik yüzme havuzuna
kavuşmuş olup artık ilçelere, mahallelere yüzme havuzları
kazandırılmıştır. Spor salonları, atletizm
statları bir yana, 40a yakın yeni stadyum spor envanterine
kazandırılmıştır. Tesis hamlesinin yanı
sıra, sportif başarılarımızda son dönemde görülen
artışları Tokyo Olimpiyatları'nda hepimiz gördük, birçok
sporcumuz rekor sayıda madalya kazandı.
Yine, önemli bir adım da
ortaöğretim ve üniversiteye girişlerde uygulamaya konulan sporcu
bursuyla başarılı sporcularımıza önemli bir
eğitim imkânı da sağlanmıştır. Artık alt
kategorilerden itibaren başarılı sporcularımıza
Gençlik ve Spor Bakanlığınca maaş ödemesi
yapılmaktadır.
Görüştüğümüz kanun
teklifiyle, Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifiyle
kulüplerin yönetim yapılarında getirilen yeni düzenlemelerin
yanı sıra, spor federasyonlarının yönetimine ilişkin
de önemli değişiklikler yapılmıştır. Her yıl
Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçesini görüşürken
millî sporcuların federasyon başkanı olmaları konusunda
birçok tavsiyenin bu kürsülerden yapıldığını duyduk.
Bu kanun teklifiyle, en az 2 yönetim kurulu üyesinin ilgili branşta millî
olma şartı getirilmektedir. Dernekler Kanunu bünyesinde bulunan spor
kulüpleri artık müstakil bir kanunla yönetilir olacaktır.
Yasanın getirdiği
yeni değişikliklerden arkadaşlarımız bahsetti. Ben de
üzerinden hızlıca geçersem spor anonim şirketi ve spor kulübü
yönetici tanımı yeniden getirilerek yönetim kurulu üyeleri dışındaki
kişilere de sorumluluk getirilmektedir. Spor kulüpleri ve spor anonim
şirketlerine özgü temel ilkeler ile bütçe ve harcama ilkeleri bu yasayla
getirilmektedir. Spor kulüpleri dernek vasfından çıkarılmakta,
spor kulüplerinin Gençlik ve Spor Bakanlığınca tescille
kurulmaları da bu yasayla sağlanmaktadır. Spor kulüpleri ticari
amaçla kurulma imkânına kavuşmaktadır bu yasayla. Yine, spor
kulüplerine genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulu yapılarına
dair zorunluluklar getirilmektedir. Spor kulüplerinde kurul üyesi olabilmek
için belli suçlardan mahkûm olmama şartından net bir şekilde
yasada bahsedilmektedir. Spor disiplini kapsamında hak mahrumiyeti
cezası alanların üyeliklerinin resen sona ermesi bu yasayla
düzenlenmektedir. Daha önce dernek statüsünde bulunan spor kulüplerinin kamu
yararına çalışma durumları korunmakta ve spor kulüplerinin
kamu yararına çalışma statüsü kazanmasına ilişkin de
usul ve esaslar yeniden düzenlenmektedir. Spor kulüplerinin birleşerek
federasyon ve konfederasyon şeklinde üst kuruluş kurmalarına
olanak sağlanmaktadır. Spor kulüplerinin şirketleşmesinin
hukuki altyapısı bu kanunun maddelerinde yasallaşacaktır
inşallah.
Bakanlık tarafından
spor kulüplerinin bağımsız denetim kuruluşları
aracılığıyla denetlenebileceği de getirilen bir
başka maddedir. Spor kulüpleri ve spor anonim şirketlerinin
profesyonel şube açabilmelerine olanak sağlanmaktadır. Spor
kulüpleri ve spor anonim şirketleri için denk bütçe sistemi
getirilmektedir. Spor kulüpleri ve spor anonim şirketlerinin
borçlanması ve alacaklarını temlik etmesi belirlenen kriterlerle
bundan sonra olabilecektir. Belli bir miktar üzerinde ödeme ve
tahsilatların finans kuruluşları üzerinden yapılması
yasayla düzenlenmektedir. Spor kulübü ve spor anonim şirketi
yöneticilerinin hukuki ve cezai sorumlulukları da bu kanunda yeniden
düzenlenmektedir. Bütçe ve harcama ilkelerine ilişkin olarak da spor
kulüpleri ve spor anonim şirketlerinin doğrudan ya da dolaylı
hâkimiyeti bulunan kişiler lehine sorumluluk yüklenemeyeceği ve
bunların borçlarını devralamayacakları da düzenlenmektedir.
Federasyonlar için de spor
federasyonlarına dönük de birçok düzenleme getirilmekte, bağlı
ve bağımsız spor federasyonu ayrımı
kaldırılarak tüm federasyonlar spor federasyonu şeklinde
yapılanmaktadır. Federasyonların kanunla veya
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulması da
düzenlenmektedir.
Yasanın birçok yeni
maddeyle Türk sporunun gelişmesine çok önemli adımlar
atacağını, sağlayacağını düşünüyorum.
Bu vesileyle Avrupa Spor Başkentleri ve Şehirleri Federasyonu
tarafından 2023 Dünya Spor Başkenti olarak seçilen Konyamızdaki
önemli bir faaliyeti de sizlerle paylaşmak istiyorum. 9-18 Ağustos
tarihleri arasında İslami Dayanışma Oyunları
Federasyonu tarafından 5incisi düzenlenecek olimpiyatlar Konya'da
gerçekleştirilecek. 56 ülkenin 3 bine yakın sporcusu 24 farklı
spor dalında madalya için Konya'da mücadele edecek.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ORHAN ERDEM (Devamla) Bu
önemli olimpiyat oyunlarının da Konya'dan ülkemize, dünyaya önemli
mesajları, sporda dayanışmaya katkısı
olacağını düşünüyorum. Konya'da yapılmasına
katkı veren başta Cumhurbaşkanımız ve Gençlik ve Spor
Bakanımıza, düzenlemede çok önemli katkı veren Büyükşehir
Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.
Bu vesileyle kanunun
milletimize ve spor camiasına hayırlı olmasını
diliyorum.
Kanun teklifinde ilk
imzaları olan Alpay Özalan kardeşimi, Milletvekilimi, Saffet
Sancaklı ve imzası olan arkadaşları kutluyorum.
Yine, kanunun
çıkmasında, teknik çalışmada destek veren Sayın
Bakanımıza, Bakan Yardımcılarımıza, Spor
Hizmetleri Genel Müdürümüz Mehmet Baykan ve Bakanlık mensuplarına
teşekkür ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayınız efendim.
ORHAN ERDEM (Devamla) Bütün
grupların ortak kanaatlerinin birleştiği bir yasa da inşallah
kanunlaşmış olacak.
Bu vesileyle yüce Meclisi
saygıyla selamlıyor, kanunun ülkemiz ve spor camiası için
hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ederim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teklifin tümü
üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
17.26
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 17.42
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Abdurrahman TUTDERE (Adıyaman), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82nci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
324 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Şimdi birinci bölümün
görüşmelerine başlıyoruz.
Birinci bölüm 1 ila 21inci
maddeleri kapsamaktadır.
Birinci bölüm üzerinde söz
isteyen İYİ Parti Grubu adına Isparta Milletvekili Sayın
Aylin Cesur.
Buyurunuz Sayın Cesur.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ
GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Spor kanunu teklifini
görüşüyoruz. Spor federasyonları yasası çıkmalı.
diyoruz biz de İYİ Parti olarak uzun zamandır ancak yine, çekinceli
tarafları var ve onları dile getiriyoruz.
Değerli arkadaşlar,
son iki haftada Ispartada, Muğlada, Antalyada ve İstanbul
Ümraniye, Sarıyer, Çatalca ve Bahçelievlerdeydim,
vatandaşlarımızla buluştum; Türkiyenin gündemi hep
aynıydı. Az evvel, buraya gelmeden önce bir vatandaş aradı
Param yok, öleyim mi ben Sayın Vekilim? dedi. Ve yine, dün Isparta
Eğirdirimizdeki bir köyden bir kadın vatandaşımız
aradı, çocuklarından gizlice, kısık bir sesle dedi ki:
Açız biz. Eskiden durumumuz gayet iyiydi Vekilim. Çok utanıyorum,
çocuklar duymadan konuşuyorum. Ne olur bize yardım edin, ne
yapacağımızı şaşırdık, ölelim mi biz?
Şimdi, iki gündür Ölelim mi biz? sorularıyla karşı karşıya
kalıyorum, Türkiye'de gündem bu. Türkiye'de insanlar Ne iş var ne
ekmek var; açız. diyorlar ve feryat ediyorlar. Fatura yakanlar, kontak
kapatanlar, tencere tava çalanlar, sosyal medya üzerinden örgütlenenler ve
yanı sıra tüketici, öğrenci, çiftçi, esnaf, emekli, her kesim
sesini yükseltmeye ve tepki vermeye başladı. Özetle, mutfakta
artık yangın yok, mutfak kül olmuş ve vatandaşın beli
kırılmış.
Şimdi, bazı
siyasiler ekranlara çıkıp insanların yediği
lokmasını kısması gerektiği falan gibi şeylerle
uğraşırken, bunu izah etmeye çalışırken biz bu
yüce kurumda vatandaşın derdine çare üreteceğimiz yerde, her
hafta yeni bir akla gelmez alanda, kabul edilemez değişikliklerle
önümüze koyduğunuz yasa tekliflerini görüşüyoruz.
Şimdi, burada da bir
sözde düzenlemeyle, bir teklifle sınanıyoruz; sabrımız,
aklımız, vicdanımız sınanıyor her hafta. Evet,
burada da spor kanununda düzenleme yapmak şart ancak yapısal
olmalı, yapısal bir düzenleme şart. Bu teklifin de eli kolu, önü
arkası dökülüyordu ancak neyse ki Sayın Grup Başkan Vekillerinin
toplu olarak, beraberce yaptığı değişikliklerle teklif
bir nebze kabul edilebilir hâle getirildi; bunu olumlu olarak
karşılıyoruz. Biz İYİ Parti olarak sporun ve
sporcuların desteklenmesi amacını taşıyan yararlı
maddeleri de olumlu buluyoruz ayrıca. Ancak teklifin tümüne bakınca
amacı aşan ve sonuçta her şeyi Bakana bağlayan bir durumla
da karşı karşıyayız.
Bir kere, Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda görüşülen Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifinde de tali komisyon olarak Plan ve Bütçe
Komisyonu ve Adalet Komisyonu belirlenmiş olmasına rağmen teklif
bu komisyonlarda görüşülmemiş; öncelikle bunun bir altını
çizmek lazım. Üzerinde daha detaylı
tartışılmasını ve hazırlanmasını, daha
kaliteli kanunlaşmasını sağlayacaktı oysaki bu, ancak
ne yazık ki iktidar yine bunu tercih etmemiş ve yangından mal
kaçırmaya karar vermiş. İşte, dedim ya, neyse ki bir
uzlaşma için tekrar masaya oturuldu ve belli düzenlemeler belli noktaya
getirildi; bunlar olumlu.
Özetle, aslında bu kanun
teklifiyle kulüpler üzerinde Gençlik ve Spor Bakanlığına verilen
yetkiler çoğaltılıyor, kulüplerin
bağımsızlığı ve özerkliği ise neredeyse yok
ediliyor. Teklifin özeti: Her aşamada Bakanlık gözetimi ve denetimi
getiriliyor, yasa teklifinin yüzde 30unda neredeyse Bakanlık denetiminden
ve müdahalesinden bahsediliyor. Bunun dozajı, hangi kulübe neye göre
yapılacak belli değil ve korkarız ki aslında
kayırmacılığın önü açılıyor. Sporun kendisi
-adı üzerinde- zincirlemeye, engellemeye uygun değilken bu
şekliyle aslında kamu kurumlarının spor üzerindeki etkisi
de artırılıyor.
Yine Bakanlık,
kulüplerinden olan alacaklarını Alacakların önceliği
maddesiyle düzenleyerek Spor Toto Teşkilat Başkanlığı
nezdindeki isim hakkı alacaklarından, diğer tüm alacaklardan öncelikli
olarak tahsil edilir. diyerek kendi alacaklarını garanti altına
alıyor. Şimdi, Spor Toto Teşkilat
Başkanlığından söz etmişken Spor Totonun reklam
anlaşmaları çerçevesinde hangi kulüplere para
aktarıldığının araştırılması
gerekiyor değerli arkadaşlar. Keyfî kararlarla, istedikleri illerin
istedikleri kulüplerine reklam bedeli verilirken bazı iller ile
kulüplerine hiçbir şekilde katkı sağlanmamakta ve Hükûmete
yakın kulüplerin bu şekilde desteklendiği de çok açık; bu
da siyasetin spora müdahalesinin bir tezahürü olarak önümüzde. Spor Toto
Teşkilat Başkanlığının son beş yılda
hangi kulübe ne kadar reklam verdiğinin mutlaka açıklanması
gerekiyor ve araştırılması gerekiyor.
Yine teklifte, kulüp
gelirlerinden, Yardım şekilleri başlıklı maddede
Bakanlığın spor kulüplerine, spor anonim şirketlerine ve
üst kuruluşlara ayni ve nakdî şekilde yardım yapabilecek
olması vardı; hangi kulübe ne kadar yardım
yapılacağı belirtilmemişti. Hâliyle akla Acaba kendinize
yakın kulüplere mi vereceksiniz? diye geliyor önceki
icraatlarınıza baktığımız zaman.
Federasyonların yönetim
kurulu üyelerinin en az yüzde 50sinin o federasyonun spor branşında
en az üç yıl lisanslı sporcu olmuş olmaları gerekiyor. Ve
yine, teklifte, kulüp yöneticilerine, müdür düzeyindeki çalışanlara
ceza vurgusu var; hapis cezası ve para cezası bu. Teklifte o kadar
çok cezadan bahsediliyor ki net olmayan durumlar var; ne nedir, nasıl
uygulanacak? Ve ülkemizde Süper Lig takımlarının haricinde,
şehirlerimizde ve ilçelerimizde gönüllü yöneticiler ve başkanlar
tarafından hiçbir gelir beklentisi olmaksızın kulüpler
yönetiliyor, ekonomik destekle yapılıyor; Anadolu şehirlerindeki
birçok kulüp Isparta 32 Sporumuzda olduğu gibi- bu şekilde idare
ettiriliyor. Bu muğlak ve anlaşılmayan ceza kavramlarıyla
bu gönüllü yönetici ve başkanların bu görevlerini sürdürmek istemeyecekleri
de ortada.
500 milyon bütçeli bir
takım ile 1 milyon bütçeli takımın yasa teklifi içerisinde
kriterlerinin açıkça belirtilmesi gerekiyor. Yine, teklifteki geçiş
hükmü kulüpler için hiçbir anlam ifade etmiyor. Mesela alt liglerdeki kulüpler hangi
aşamada yasa kapsamına alınacaklar, belli değil.
Siyaset, spordan elini
çekmesi gerekirken bu düzenlemeyle spora daha fazla müdahale etme
kararlılığında değerli arkadaşlar. Özellikle
futbolda son dönemde yaşananlar, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanının
istifası, Merkez Hakem Kurulunun yaklaşık iki yılda 4 defa
değişmesi şaibeleri beraberinde getiriyor.
3üncü maddeyle spor
kulüplerinin kuruluşuna ait düzenlemeler var. Eğer kanuna
aykırılık veya noksanlık varsa Bakanlık
tarafından dosya üzerinden yapılması öngörülüyor.
Altmış gün çok, otuz gün olsun. dedik Komisyonda ama maalesef
reddedildi. Yine, gençlik ve spor il müdürlüğü üzerinden yürütülen, spor
kulübü olma başvurusunun doğrudan Bakanlığa yapılması
şartı getiriliyor. Bu, profesyonel kulüplere sorun değil ama
amatör kulüpler için Bakanlığa direkt başvurmak gerçekten
zorluklara yol açacak.
Yine, 8inci maddede spor
kulüplerinin başka bir spor kulübüyle birleşmesi düzenleniyor ancak
aynı ilde bulunma zorunluluğu getiriliyor. Gerekçesi açıklanmamış;
bu kısıtlamayı da anlamak mümkün değil, kaldırın
bu şartı. Spor kulüplerinin demokratik iradeleri
karşısında yersiz yeni bir engel daha koymayalım.
Komisyonda buna yönelik verdiğimiz önergemiz de reddedilmişti. Genel
kurul kararıyla birleşme kararı almışsa eğer spor
kulüpleri birleşsinler, Bakanlığa bildirsinler; bürokrasiyi
kaldıralım.
10uncu maddede spor
sahalarının, salonların ortak kullanımı düzenleniyor.
Biz Bu metne bir fıkra ekleyelim ve onların işletme
masraflarını kim çözecek, belli değil bu durumlarda; bunu
halledelim. dedik ama bu da reddedildi; bunu da çözmek gerekiyor.
14üncü maddede spor
federasyonlarının belirli liglerde yer alabilmek için spor anonim
şirketi olma zorunluluğu ve sermayesinin 1 milyon Türk
lirasından az olmama zorunluluğu getirebilmesi düzenleniyor.
Eğer böyle yasalaşırsa spor federasyonlarına
sınırsız bir limit belirleme yetkisi sağlanıyor. Bu
şartın sağlanamaması durumunda ciddi mağduriyet ortaya
çıkacak demektir.
Geçici 1inci maddede,
Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonunun kamu yararına
çalışma statüsünün devam edeceği ve derneklere tanınan
haklardan yararlanacağına dair düzenleme yapılıyor ama
düzenlemenin (5)inci ve (6)ncı fıkralarındaki süreler
yetersiz. Bu süreler artırılmalı, ileri bir tarihe esnetilmeli.
Biz bunun için de önerge vermiştik ama iktidar ve ortağı
tarafından reddedildi Komisyonda.
Değerli milletvekilleri,
özetle Spor kulüplerinin borçlanmasını engelleyecek. söylemiyle
hazırlanmış olan bu yasayla sporun
bağımsızlığını ve özerkliğini yok edeceksiniz.
Biz bu endişelerimizi yüce Meclisimizde söylemek zorundayız ve son
yirmi yıldır özellikle Türk futbolundaki geri gidişi nasıl
durduracaksınız, bunu da burada sormak bize görev olarak
düşüyor. Bunun sizin döneminize denk gelmesi bir tesadüf müdür, ben burada
size soruyorum ve her tesadüf gibi, her geri gidiş gibi bu yirmi
yılda sizin iktidarınız var.
Ve son sözüm Büyük Atatürkle
olacak. Büyük Atatürk diyor ki: Bir milletin sporda gösterdiği azim onun
geleceğini yükseltir. Evet, Büyük Atatürk böyle demişti.
Burada maddelerinin
umarım herkesin mutlu olacağı şekilde düzenlenerek bu spor
kanununun hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Sporu,
sporcularımızı, gençlerimizi ve spora hizmet eden herkesi sizlerin
huzurunda ve milletimizin huzurunda sevgiyle ve saygıyla
selamlıyorum. Yasanın hayırlı ve uğurlu
olmasını diliyorum. (İYİ Parti sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına Iğdır Milletvekili Sayın
Yaşar Karadağ.
Buyurunuz Sayın
Karadağ. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA YAŞAR
KARADAĞ (Iğdır) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 324 sıra sayılı Spor Kulüpleri ve
Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin birinci bölümü üzerine Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
Türklerde sporun geçmişi oldukça eski olmasına rağmen, spora
gereken önem ve değerin verilmesi ancak cumhuriyetin ilanından sonra
mümkün olmuştur. Bunda cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa
Kemal Atatürkün çok önemli bir rolü vardır. Her çeşit spor
faaliyetini Türk gençliğinin millî terbiyesinin ana unsurlarından
sayan Atatürk, sporun her dalıyla uğraşılmasını
istemiştir.
Spor, gençleri, alkol
düşkünlüğü, uyuşturucu madde, kumar ve benzeri kötü
alışkanlıklardan koruyan ve bireylerin ruhsal, bedensel ve
zihinsel olarak dengeli ve sağlıklı olmalarını
sağlayan en önemli aktivitedir. Spora ve sporcuya gereken önemin verilerek
her türlü arenada ülkemizin en iyi şekilde temsilini sağlamak millî
bir görev olmalıdır. Ağaç yaş iken eğilir.
düsturuyla hareket ederek Millî Eğitim Bakanlığımızla
birlikte yapılacak planlamalarla sporu alt yaş gruplarına kadar
indirip okul öncesinde ve ilkokulda beden eğitimi derslerinin beden
eğitimi branş öğretmenleri tarafından verilmesinin
sağlanması önceliklerimiz arasında olmalıdır.
Toplumsal yaşantıda
insanların sportif etkinlik ve hizmet beklentileri önemli ölçüde spordaki
temel örgütlenme birimleri olan spor kulüplerinden karşılanmaktadır.
Bu anlamda, kulüplerin devlet kontrolü doğrultusunda sağlam, hukuki
ve mali temellere oturtulması elzemdir. Spor kulüpleri, insanların
bir amaç ve hedef etrafında toplandığı, toplumun sosyal,
kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikler
taşıyan, insanların sosyalleşmesinde çok önemli bir yere
sahip olan özellikler taşımaktadır. Ülkemizde faaliyette bulunan
spor kulüplerinin hukuki, finansal, şirketleşme, halka açılma ve
yönetimsel birçok sorunu bulunmakla birlikte, bunlar içerisinde en önemli
sorununu mali sorunlar oluşturmaktadır.
Değerli milletvekilleri,
teklifle, spor kulüplerinin ve spor federasyonlarının kuruluşu,
organları, üst kuruluş oluşturmaları, gelir ve giderleri,
bütçe ve harcama esasları, görev, yetki ve sorumlulukları,
denetimleri, bunlara yapılacak her türlü yardım şekli ve
şartları ile diğer hususları kapsamlı şekilde
düzenlenmiş olacaktır. Bununla birlikte, spor kulüplerini ve spor
anonim şirketlerini düzenleyerek hesap verebilir, denetlenebilir,
şeffaf bir yapı oluşturulmaktadır.
Ayrıca, günümüzde
baktığımızda, sporun, özellikle de futbolun
endüstrileşmesi söz konusudur. Her alanda başarılı
sporcularımızın yetiştirilmesini ve ülkemizi temsil
etmesini sağlamalıyız. Bu doğrultuda hazırlanan
teklifle, spor anonim şirketi, spor kulübü için yönetici
tanımı getirilmektedir. Böylelikle yönetim kurulu üyeleri
dışındaki kişiler de sorumluluk kapsamına
alınmaktadır. Daha önce dernek statüsünde bulunan spor kulüplerinin
kamu yararına çalışma durumları korunmakta, spor kulüplerinin
kamu yararına çalışma statüsü kazanmalarına ilişkin
usul ve esaslar belirlenmektedir.
Ayrıca, bu yasada çok
önemli bir şey daha var; herhangi bir usulsüzlüğe, herhangi bir
kanunsuzluğa veya herhangi bir yüz kızartıcı suça, ihaleye
fesat karıştırma işine bulaşmış kişiler
bir daha, hayatı boyunca spor branşlarının içinde
yöneticilik yapamayacaklardır. Bu da bir anlamda Türk sporunda temiz bir
sayfa açılmasına sebep olacaktır.
Değerli milletvekilleri,
bu konunun altyapısının hazırlanması ve görüş birliğinin
oluşması adına 2020 yılının Ocak ayında Spor
Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı düzenlendi. Türk
sporunun mevcut durumunun değerlendirilmesi ve gelecek stratejilerinin
belirlenmesi amacıyla yapılan çalıştayda hukuki
altyapının güçlendirilmesi, ekonomik durumun güçlendirilmesi, yönetim
ve koordinasyonun güçlendirilmesi şeklinde 3 ana başlık ele
alındı. Yapılan değerlendirmeler sonucu, spor
alanının düzenlenmesi için idari ve mali tüm süreçleri ihtiva eden
kapsamlı bir yasa çalışmasının önemli ve acil bir
ihtiyaç olduğu kararına varıldı.
Çalıştayda
alınan görüşler ve kararlar doğrultusunda, titizlikle
hazırlanan bu kanunda emeği geçen tüm arkadaşlara ve özellikle,
Türk sporuna büyük katkıları bulunan, Türk sporunun daha ileriye
gitmesi için büyük çaba sarf eden Milliyetçi Hareket Partisi Kocaeli
Milletvekilimiz Sayın Saffet Sancaklıya ve AK PARTİ İzmir
Milletvekili Sayın Alpay Özalana teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Değerli milletvekilleri,
Orta Asyadaki geleneksel sporların ve Türk kültürünün
yaşatılması amacıyla Türk Devletleri Teşkilatı
tarafından Göçebe Oyunları organizasyonlarının
başlatılması, kültürümüzün yaşatılması ve
tanıtılması açasından büyük bir önem arz etmektedir. Dünya
Göçebe Oyunlarının -düzenlenmesi fikri- 2012 yılında
Bişkekte düzenlenen Türk Konseyi 2nci Zirvesi sırasında,
Devlet Başkanları Konseyi toplantısında kararı
alındı.
Göçebe Oyunları, Türk
dünyasının önemli bir mirası ve geleneksel spor
dallarımızdır. Millî kimliğimizin en güzel ve en zengin
unsurları arasında yer alıyor. Bu büyük organizasyonun bu
yıl eylül ayının sonunda Türkiyede yapılacak olması
da ülkemiz açısından son derece önemlidir. Spor alanındaki
faaliyetleri ve çalışmaları artırarak devam ettirmek,
ülkemizin uluslararası arenada yer almasını sağlamak asli
görevlerimiz arasında olmalıdır.
Ayrıca, geçtiğimiz
günlerde Macaristan, Azerbaycan ve Almanyada yapılan güreş,
jimnastik ve paralimpik yüzme şampiyonalarında göğsümüzü
kabartan, al bayrağımızı dalgalandıran, milletimizi
sevince boğan Rıza Kayaalp, Taha Akgül, Yasemin Adar Yiğit,
Sümeyye Boyacı, Evin Demirhan Yavuz, Buse Tosun Çavuşoğlu, Yunus
Emre Başar, İbrahim Çolak, Ferhat Arıcan, Emre Mutlu, Feyzullah
Aktürk ve Ahmet Uyar kardeşlerimizi de yürekten kutluyor,
başarılarının devamını diliyorum.
Değerli milletvekilleri,
buradan, bir de seçim bölgem ve memleketim Iğdıra yapılan spor
altyapı yatırımları konusunda bilgi vermek istiyorum. Son
bir yılda il merkezinde mevcut tesis sayısı 5 katına çıkarılmış
olup ilçelerin tamamında gençlik spor yatırımları mevcut
hâle getirilmiştir. Öyle ki 2021 yılına kadar ilimizde 7 tane
olan gençlik spor tesisi sayısı son bir yıl içerisinde
tamamlanacak olanlarla birlikte 25e yükseltilmiştir. Toplamda 167 milyon
118 bin 512 liralık maliyeti bulunan Iğdır merkez ve ilçelerde
Gençlik ve Spor Bakanlığımızın 19 adet
yatırımı ve 8 adet sosyal sorumluluk projesi devam etmektedir.
Projelerden faaliyete geçenler mevcut olup 2022 yılı içerisinde
tamamı faaliyet geçirilecektir. Bu konuda
Bakanlığımızla olan diyaloglarımızın devam
ettiğini belirterek desteklerinden dolayı Sayın
Bakanımıza ve yetkililere teşekkürlerimi borç bilirim.
Aynı zamanda, bu
yıl büyük başarılara imza atarak bizleri gururlandıran,
Iğdır şehrinin yıllardır
yaşayamadığı heyecanı yaşatan, toplumun tüm
kesimlerini sporun bütünleştirici gücüyle bir araya getiren
Iğdır Beyi tamgalı logosuyla Türkiye 3. Ligine renk katan
Alagöz Holding Iğdır Futbol Kulübümüzün yöneticileri başta olmak
üzere sporcularımızı ve tüm çalışanları kutluyor,
Kulübümüze 2. Lig yolunda başarılar diliyorum.
Bu görüşlerimiz
doğrultusunda çıkaracağımız kanunun tüm milletimize ve
spor camiamıza hayırlı olmasını temenni ediyor, Gazi
Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların
Demokratik Partisi Grubu adına Antalya Milletvekili Sayın Kemal
Bülbül.
Buyurunuz Sayın Bülbül.
HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL
(Antalya) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Öncelikle, bugün Ezidi
halkının Çarşema Sor Bayramı.
(x)
Bizim ahiret kardeşimizdir Ezidiler, Alevi toplumunun musahip
kardeşidir. Yıllarca, yüzyıllarca zulme, katliama, jenoside
tanık olan ve bunu yaşayan, nice tarifsiz acılar yaşayan
Ezidi halkı, bugün Şengalde, Laleşde ne yazık ki bu
bayram gününde bile büyük bir acıyla, büyük bir soykırım
tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Buradan
Laleşe, buradan Şengale kadar, Şeyh Adî bin Misafir
şahsında, Ezidi halkının önünde sevgi ve saygıyla
eğiliyor, bayramlarını bir kere daha kutluyorum.
Evet, bugün bir konudan daha
özellikle söz etmek istiyorum. 17-20 Nisan 1978de Malatya katliamı
gerçekleşti. Malatya katliamına sebep olan, derin devlet
tarafından merhum Belediye Başkanı Hamit Fendoğlunun
katledilmesiydi. Hamit Fendoğlunu ne Aleviler ne solcular katletti, Hamit
Fendoğlunu derin devlet gönderdiği bir bombayla katletti ve bu
katliamı da Alevi toplumunu, solcuları hedef göstermeye bahane
yaptı; 3ü çocuk 8 kişi katledildi, 100den fazla ağır
yaralı söz konusu oldu, bine yakın iş yeri tahrip edildi ve
yağmalandı. Malatya dosyası yeniden açılmalı,
Malatyada Alevi toplumuna, solculara, insanlığa karşı
işlenen suçun davası tekrar görülmelidir.
Evet, çok önemli bir konu, çeşitli
vekillerimiz, Grup Başkan Vekilimiz dile getirdi; Eren Keskin
dendiğinde akla hukuk, zarafet, letafet ve adalet gelir. Eren Keskine
ceza veren yargıç, seni binlerce defa kınıyorum; sen insan hak
ve özgürlüklerine, kadına, adalete karşı suç işledin, bu
suçu yargılanarak, bu suçun hukuktaki karşılığı neyse
onun cezasını alarak kesinlikle ödemen gerekiyor diye düşünüyorum.
Evet, spor yasası
üzerine konuşuyoruz, Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu
Teklifini konuşuyoruz. Bakın, bu kanun teklifi gelirken Türkiye'de
aslında spora dair bir darmadağınıklığın olduğu,
spor dendiğinde sadece akla futbolun geldiği, futbol
dendiğinde de sadece akla 4 büyük diye tabir edilen takımların
geldiği, amatör futbolun, yerel futbolun, Süper Lig
dışındaki futbolun neredeyse hiçe sayıldığı
bir garabetle karşı karşıyayız. Şimdi, buna dair
bir çözüm olabilmesi için öncelikle bir zihniyet devrimi lazım. Bu
zihniyet devrimi şudur: Anadoluda Türk halkı, Kürt halkı,
Çerkez'i, Roman'ı, Arap'ı, Ermenisi fark etmiyor,
tamamının, bir, kendi yerel sporları vardır; iki,
aslında halk, sporu hem bir eğlencenin hem de bir
kaynaşmanın, bir barış sürecinin, bir barış
oluşturmanın, bir tanış olmanın, Yunus'un tabiriyle
Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım.ın
bir gerekçesi yapar, bir çatışma unsuru yapmaz.
Sevgili Alpay burada mı;
bilmiyorum, yok galiba, göremiyorum. Alpay Özalan ve Saffet Sancaklı
Vekiller bu yasayı hazırlamışlar, getirdiler, çokça
üzerinde de konuştuk. Şimdi, 2 Vekil şahsında bütün
Meclisimize bir öneri: Geliniz, örneğin bizim Gençlik ve Spor Komisyonumuz
da olabilir, Mecliste oluşturulan her partiden heyet de olabilir, bu
heyetlerle, bir, Trabzonspor; iki, Fenerbahçe; üç, Galatasaray; dört,
Beşiktaş maçlarına gidelim sembolik olarak. Yetmedi, Amedspor
maçına gidelim. Yetmedi, Dersimspor maçına gidelim. Amedspor ve
Dersimspor maçlarının biletleri benden. Bunu
yaptığımız zaman sahiden Sporda barış
arıyoruz, eşitlik arıyoruz, adalet arıyoruz.
kavramını yerleştirmiş oluruz. Yoksa, tıpkı
HDP'yi karşıya koyup da politikayı kirletip HDP'yi düşmanlaştırarak
kendine bir siyaset devşirmeye çalışanların
yaptığı gibi, Amedspor'u, Dersimspor'u karşıya koyup
buradan bir nefret üretmenin asla sporla bağdaşır bir yanı
yoktur ve bunun kabul edilebilir bir yanı da yoktur.
Aynı zamanda,
bakın, spor yasasından söz ederken eğitim programında
spor çocuk ve spor kadın ve spor gençlik ve spor yaşlı
ve spor toplum ve spor halk ve spor kavramlarından söz etmiyor, buna
dair herhangi bir çözüm üretmiyor, semtlerde, yerellerde spor yapabilecek uygun
mekân ve sahalar oluşturmuyorsak bu üst için yapılan, bu popülarize
edilmiş endüstriyel futbol için yapılan yasanın hiçbir
anlamı olmayacaktır. Burada, popülarize edilmiş endüstriyel
futbol; amatör bir yana, profesyonel bir yana sadece endüstriyel futbol için
bir yasa yapılmaktadır. Dediğim süreçler karşılanmadan
bunun olması mümkün değildir.
Mesela, bu yasanın
içerisine
Hatırlar mısınız, Galatasarayda -rahmetle
anıyorum- Metin Kurt diye bir futbolcu vardı. Futbolculara sendika
istediği için karşı karşıya kalmadığı zahmet,
yaşamadığı
Neredeyse nefret suçlarına tanık
olacak düzeyde şeyler yaşadı Metin Kurt. Mesela, futbolculara,
sporculara sendika hakkı bu yasanın içerisinde niye yok? Niye
akıldan bile geçmemiş? Niye düşünülmemiş?
Evet, Sayın Erdoğan
Toprakın dediği gibi antrenörlere dair hiçbir şey yoktur.
Aynı zamanda, bu şans oyunları denilen şey sporcular,
futbolcular, takımlar üzerinden yapılırken onlara dair bir geri
ödeme, onlar için kaynak teşkil etme durumu da maalesef söz konusu
değil.
Şimdi, son derece
abartılı
Bakınız, televizyonları açınız,
bir pozisyonun ofsayt olup olmadığı bir hafta boyunca
tartışılıyor sevgili Cahit Başkan. Açın
televizyonları, Efendim, çizgiye bastı. Yok outtu, yok
değildi. bir hafta boyunca birçok insan oturup televizyon
ekranlarında bunu tartışıyor. Bir hafta boyunca Alevi
sorunu nasıl çözülür? Kadın sorunu nasıl çözülür? Kürt
sorunu nasıl çözülür? Eşitlik, adalet sorunu nasıl çözülür?
Nefret suçlarından nasıl kurtuluruz? diye yandaş ekranlarda ve
televizyonlarda ne yazık, ne ayıp, ne günah, ne utanç verici ki
hiçbir zaman tartışılmıyor.
Futbol süreçlerinde, futbol
takımlarının, çeşitli futbolcuların, mesela Deniz
Naki'nin, mesela Lefter Küçükandonyadisin 5-6 Eylül yağmasında...
Lefter Küçükandonyadis bile, Türkiye Cumhuriyeti Millî Takımının
vazgeçilmez futbolcusu olduğu hâlde, 5-6-7 Eylül yağmasında, o
nefret ve saldırı ortamında hedef olabilmiştir, nefret
suçları ona da yönelmiştir, ne yazık, ne utanç vericidir ki.
Tabii bu arada, 6 Mayıs
yaklaşırken burada, 6 Mayısta idam edilen Deniz Gezmişler
için, idamı önlemek amacıyla imza toplayan Metin Kurtu da unutmamak
ve saygıyla selamlamak gerektiği kanısındayım.
Sporda centilmenlik
tükenmiştir, sporda ne yazık ki toplumsal barış
tükenmiş, takımlar üzerinden bir
karşıtlaştırma... Bakınız, söylendi, 10 hakem
sezon dolmadan görevden alınmış. Aslında, bu ligin tescil
edilmesi bile gayrimümkün, bu ligin tescil edilmesi bile hukuki bir durum
değil. Böyleyken biri küme düşüyor, biri bilmem kaç puan farkla
şampiyon oluyor, birinin üzerinde şaibe, öbürünün parası yok,
biri borç batağına girmiş, böyle karma karışık
bir Futbol Ligiyle karşı karşıyayız. Sadece Futbol
Ligi değil karmakarışık olan, aslında,
bakınız, okullarda uygulanan spor müfredatının yeniden oluşturulması,
gözden geçirilmesi gerekirken, bunun altyapısını teşkil
edecek asıl şeyin o olması gerekirken buraya sadece günlük bir
sorunu çözmek, günlük, dönemsel, palyatif çözüm sağlamak amacıyla bu
getirilmiş.
Bakınız, Barcelona
kulübü, dünyanın en ünlü futbolcularından Messiyle niye yeniden
anlaşma sağlayamadı? Fahiş, kudurmuş,
çığırından çıkmış,
çıldırmış, artık kendi kendini tüketen vahşi
kapitalizm nedeniyle; vahşi kapitalizmin yasalarının ortaya
koyduğu ahlaki sorun nedeniyleydi bu.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla)
Sevgili Başkan, teşekkür ediyorum.
Şimdi, konu üzerine
konuşan konuşmacı arkadaşlar vurguladılar, bir
transfer sezonu açılıyor; aman Allahım. Kim geliyor, kim
gidiyor, kaça geliyor, kaça gidiyor, ne yapıyor, neye hizmet ediyor; hiç
belirli bir şey yok, hiç denetlenebilir bir şey yok. Burada getirilen
yasayla da çok denetlemek, çok demokratik bir zemine, ölçülebilir bir zemine
oturtmak yerine aslında geçici bir durum söz konusu. Futbolun
endüstrileşmesinin, futbolun bir barış oyunu olmaktan
çıkmasının temel nedeni karşı karşıya
olduğumuz vahşi kapitalizmin futbolu ve sporu esir
almasıdır, futbolu ve sporu kendisi için bir malzeme hâline
getirmesidir. Bu anlayış çözülmeden futbolda ve sporda bir
gelişmenin olması, toplumsallaşabilmesi mümkün değildir;
konunun da bu ölçekte ele alınması gerekirdi.
Teşekkürler Sayın
Başkan. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Bilet
paralarını alacağız sizden.
KEMAL BÜLBÜL (Antalya)
Tamam.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili Sayın Yıldırım
Kaya.
Buyurunuz efendim. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA YILDIRIM KAYA
(Ankara) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi
saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Sporun, spor
dünyasının, kulüplerin ve spora ilgi duyan insanların
yıllardır beklediği bir spor yasası teklifi nihayet Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna geldi. Bu konuda emeği geçen tüm
milletvekillerine ve Bakanlık bürokratlarına da teşekkür
ediyorum ama en büyük teşekkür üç yıldır Cumhuriyet Halk Partisi
Spor Kurulu olarak çalışma yürüten Spor Kurulu üyelerine, spor
hukukçularımıza ve sporcularımıza çünkü onlar çok
ısrarlıydı, ısrarla istediler. Üç yıldır bir
çalışma yürütüyorduk, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak biz bir yasa
teklifi getirseydik bunun kabul edilmesi çok mümkün değildi ama Milliyetçi
Hareket Partisi ve AK PARTİ milletvekillerinin ortak imzasıyla gelen
teklif üzerine biz ciddi bir çalışma yürüttük. Komisyonda
yürüttüğümüz tartışmalarda Komisyon Başkanımız
Ben spordan, geniş anlamda baktığımda, çok anlamam ama bu
konuda burada yapılan eleştirileri Genel Kurul aşamasında
mutlaka değerlendirelim. dedi ve bu konuda da gerçekten, hem Komisyonumuz
hem Genel Kurul aşamasında Grup Başkan Vekillerimizin
tamamı ciddi bir duyarlılık gösterdiler. Bu duyarlılık
Türkiyede, Parlamentoda toplumun tüm sorunlarına ortak akılla
yaklaşıldığında çözülemeyecek hiçbir sorununun
olmadığını da gösteriyor. Demek ki meseleye ortak akıl
çerçevesinde bakarsak bizim yanlışlarımızı ve
eksiklerimizi karşımızdaki arkadaşımız görebilir,
onların eksiği ve yanlışını üzerinden tepinmeden
biz görebiliriz ama ortak bir akılla Türkiye sporunun,
sporcularının ihtiyacını karşılarız.
Üç gündür Türkiye Büyük
Millet Meclisi sahasında Mahallede Maç Var diye Vandan gelen kadın
futbol takımları, Edirneden gelen takımlar arasında hem
erkeklerde hem kızlarda ciddi müsabakalar devam ediyor. Ben iki
maçtır gidiyorum, Vandan gelen kız öğrencilerin yenildiklerinde
hüngür hüngür ağladıklarını gördüm. Ben yenen takımı
kutladım -Kocaeliyi- daha sonra Vandan gelen takıma, her birine,
onlara günün anlamına yakışır armağanlarını
da verdim. Nedeni şu: Eğer, biz, çocuklarımıza Türkiye
Büyük Millet Meclisini spor yoluyla açarsak inanın birçok dostluğu ve
kardeşliği inşa edebiliriz. Bunun için ortak hareket etmek
önemli. Kemal Bülbül bir çağrı yaptı, dedi ki: Stadyumlara
girişte biletleri biz alacağız. Başkanım da dedi ki:
Bileti alacaksın. Yetmez Sayın Başkanım, uçak biletlerini
alması lazım Diyarbakıra, İstanbula, Dersime giderken,
biletleri de alırsa seve seve gideriz yoksa stadyuma zaten bilet
parası ödemeden girebiliyor milletvekilleri bildiğim kadarıyla.
Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifinde üç temel noktada sorunumuz vardı.
Siyasetin federasyonlara müdahalesine hukuki zemin hazırlanmasın.
dedik, bunun üzerinde ciddi bir tartışma yürüttük; bir mutabakata
vardığımızı düşünüyorum, umarım, önergelerle
bu mutabakat sağlanır. İkincisi, uluslararası statü ve
normlara bağlı federasyonların özerkliğinin
zayıflatılmaması; tam tersine, güçlendirilmesi gerektiğini
söyledik. Bu konuda da yeterli bir çaba olmadı ama bu fikrin doğru
bir fikir olduğunu heyetin tamamı kabul etmişti.
Türkiyedeki
federasyonların uluslararası platformlarda hukuki anlamda zora
girmeyeceği açılımları hep birlikte yapalım. dedik. Spora
siyasi müdahalenin olmaması için ciddi bir tartışma yürüttük.
Tartışmaya katılan tüm vekil arkadaşlarımız bu
konuda hemfikir. Önemli olan, bunu hukuki zemin altına almak ama yetmez.
Erdoğan Toprak Bakanımızın söylediği gibi,
yazılı metinler yetersiz, fikriyat olarak bunu bizim
içselleştirmemiz gerekiyor; bu da ancak spor dünyasına yabancı
olmayan siyasal anlayışlarla olabilir diyorum.
Bakanlık şikâyete
gerek olmadan, istediği zaman spor kulübünü denetleyebilir, işten el
çektirebilir, kulüplerin tüm tesislerine girebilir. diye bir madde vardı;
bunu tartıştık, bunlar da geri çekildi.
Yani özel olarak şunu
söylemek istiyorum: Biz birlikte tartışarak spor ahlakıyla
birlikte, hemen hemen yüzde 90a varan bir ortaklık yakaladık. Bu,
diğer kanun tekliflerinde de diğer yasa görüşmelerinde de
iktidar partisinin muhalefetin önerilerine kulak tıkamamasına bir
örnek oldu.
Şimdi, ben, imza
sahiplerine de buradan teşekkür etmek istiyorum. Biz şöyle bir
şey de yaptık: 2 madde önerdik ve kabul edildi. 1inci madde şuydu;
biliyorsunuz her alanda af var, her alanda dönem dönem af
çıkartılıyor, bir tek spor dünyasının da
beklediği bir af vardı şunlar hariç olmak üzere:
Irkçılık ve nefret suçu işleyenler. Spor
federasyonlarının disiplin talimatları veya Spor Disiplin Yönetmeliğince
şike ve cinsel suçlar nedeniyle verilen disiplin cezaları ile
ödüllerin iadesi, ihraç, tescilin iptali, hükmen mağlubiyet, puan indirme,
ligden düşürme, seyircisiz oynama, saha kapatma ve para cezaları
dışında kalan ihtar, kınama, müsabakadan men, hak
mahrumiyeti, lisans ve diğer uygunluk belgelerinin askıya
alınması, lisansın ve diğer uygunluk belgelerinin iptaliyle
bulaşık olarak değerlendirilen doping cezaları sicilden
terkin edilir. İptal edilen lisanslar ilgilisine geri verilir. Sicilden
cezaları silinenler geçmişe yönelik hak talep edemezler. Ama bunun
dışındaki tüm verilen cezaların affını önerdik.
Bu, Genel Kurulun önüne geldi, umarım Genel Kurul da bunu kabul eder.
İkinci olarak da sadece 87 kişiyi ilgilendiren bir teklif verdik yani
bir kişi de mağdur oluyorsa, biz o bir kişinin de
hakkını savunmak zorundayız. (CHP sıralarından
alkışlar) İşte bunun için, Gençlik ve Spor İl
Müdürlüğünde en az iki yıl görev yapmış, sonra görevden
alınmış il müdürleri var. Şu an kadro statüleri belli değil,
adeta kayıp kadroda bunlar. Bu 87 kişinin uzman ya da müfettiş
kadrosuna atanmalarını istiyoruz. Bu uygulama Milli Eğitim
Bakanlığında var, bu uygulama Kültür ve Turizm
Bakanlığında var. Bunu da ek madde olarak önerdik, umarım
Genel Kurul bu 87 kişiye de bir barış ve dostluk eli
uzatmış olur.
Gelelim Ankara'ya. Ben bir
Ankara Milletvekiliyim. Ankara'nın spor kulüplerinin
yaşadığı dram içler acısı. Sevgili dostlar, 1936
yılında yapılan Ankara 19 Mayıs Stadyumu 2018
yılında yıkıldı. Gençlik ve Spor Bakanı dedi ki:
Bunu yıktık, iki yıl içerisinde bu stadyumu
yapacağız. Yıl 2022, 19 Mayıs Stadyumunun yerinde yeller
esiyor. Bu stadyumun etrafında amatör kulüpler, amatör sporcular,
antrenman sahaları vardı, bunların her biri buradan
Gençlerbirliği'ne, Ankaragücü'ne sporcu yetiştiriyorlardı. Bu
altyapı sona erince Ankaragücü Süper Lig'den düştü,
Gençlerbirliği düştü. Düşünün, bir ülkenin başkentinde
-futbolda en azından- spor kulüplerinin yaşadığı dram
bu. Gerçi Ankaragücü bu sene şampiyon olacak, yeniden Süper Lig'e gelecek
ve onu hep birlikte daha üst noktalara taşıyacağız. Gün
gelecek Ankara takımları da şampiyon olacaklar, tıpkı
Trabzon gibi onlar da şampiyon olacak. Anadolu takımları da bu şampiyonluğu
İstanbul takımları kadar hak ediyor. Bu hakkı olanaklar
yaratarak vermemiz gerekiyor.
Ayrıca Ankarada bir de
İsmet İnönünün adını taşıyan Cebeci Stadyumu
vardı, bu stadyum da yıkıldı, Yerine yenisini
yapacağız. dediler, şimdi millet bahçesi yapılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
YILDIRIM KAYA (Devamla) -
Cebecideki İnönü Stadyumu yıkıldı, şimdi Yerine
millet bahçesi yapacağız. diyorlar.
19 Mayıs Stadyumu'ndan
ne istiyorsunuz, adından mı rahatsızsınız? Cebeci
Stadyumu'ndan ne istiyorsunuz? İsmet İnönünün fikirleri bu ülkede
yüz yıllık tarihimizde vazgeçilmeyecek bir irade oldu. İsmet
İnönünün adını stadyumlardan silebilirsiniz ama sosyal
demokratların, Türkiye halkının yüreğinden silemezsiniz.
(CHP sıralarından alkışlar) Dolayısıyla bu
isimler yaşayacak, bu isimlerin yaşaması için hepimizin birlikte
bir çaba göstermesi lazım.
Ankara'da 2 kulüp var, bu
kulüplerin stadyumu yok, bu stadyumlar bir an önce Ankaraya yeniden
armağan edilmelidir. Gençlik ve Spor Bakanına buradan çağrı
yapıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
YILDIRIM KAYA (Devamla)
Başkanım, son, tamamlıyorum.
BAŞKAN Buyurunuz,
yapınız çağrınızı efendim.
YILDIRIM KAYA (Devamla) -
Ankaranın bu 2 güzide takımının yolunu açın,
bunların maçlarını oynayabileceği stadyumu yeniden
sağlayın. 19 Mayıs Stadyumu'nun kapısından İsmet
İnönü'nün spora dair söylediği mermer bir levha var, o levha
sökülmeden önce ben gittim orada bir basın toplantısı
yaptım. Gençlik ve Spor Bakanının soru önergeme verdiği
yanıt şu oldu: Buraya stat yapılacak, o mermer levha bu
stadın kapısına yeniden asılacak. dedi. Bunu takip
edeceğiz, bunu mutlaka gerçekleştireceğiz. Adalet ve
Kalkınma Partisi, iktidarının son döneminde yetiştiremezse
halkın iktidarında zaten 19 Mayıs Stadyumu yapılacak,
İsmet İnönünün spora dair o muhteşem sözleri oraya yeniden
asılacak; hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Şahıslar adına Erzurum Milletvekili Sayın Muhammet Naci
Cinisli.
Buyurunuz Sayın Cinisli.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Erzurum) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; aziz milletimizi ve Genel Kurulumuzu saygıyla
selamlarım.
Görüştüğümüz kanun
teklifi ifade edildiği kadarıyla spor kulüplerinin mali
disiplinsizliklerinden kaynaklanan sorunlarının giderilmesini, hukuki
ve finansal durumlarının netleştirilmesini amaçlıyor.
Teklif, asıl, spor kulüplerinin kontrolsüz borçlanmasını
önlemeyi ve yönetmeyi, şeffaflığının
sağlanmasını öngörüyor. Aynı zamanda spor kulüplerinin
oluşturduğu federasyonlar ve konfederasyonlar hakkında da
düzenlemeler mevcut.
Sporun ve sporcuların
desteklenmesi amacını taşıyan maddeleri olumlu bulmakla
birlikte sakıncalı bulduğumuz maddeler de teklifte yer
alıyor. Ne yazık ki, kanun teklifinde iktidar partisinin birçok
yasama faaliyetinde yaptığı gibi muğlak ifadelere yer
verilmiş, bu durum çelişkilere neden oluyor, kanunların
kişisel çıkarlara göre yorumlanmasına yol açabilir. Spor
Kulüpleri Kanunu Teklifi uzun süredir kamuoyunca bekleniyordu ancak Türkiye
Futbol Federasyonu, spor kulüpleri, spor federasyonları, akademik
çevreler, spor medyası ve kamuoyuyla yeterince
tartışılmadan hazırlandığı ve beklentileri
karşılamadığı da aşikâr. Kamuoyundaki etkili ve
yeterli bir spor kulüpleri kanunu beklentisi karşısında algı
yönetimi yapılarak sporun idare ve finansmanında Bakanlığa
ve siyasete özel yetkilerin verilmesinin önü açılıyor. Hâlbuki spor
üzerindeki, STKler üzerindeki particilik baskısı
kaldırılmalı.
Dünyada spor hukukunun kamu
hukukundan ayrılığına ilişkin giderek artan bir
yaklaşım benimseniyor. Spor, daha özerk ve daha
bağımsız yapılanmalı. Ülkemizde de bu konuda ciddi
atılımlar yapıldı ancak teklifle sporu yeniden kamu
hukukuna dâhil eden bir yöntem benimseniyor. Futbol sadece futbol
değildir. sözü bu kanun teklifiyle sanki gerçekleşiyor. Teklif bütün
spor faaliyetlerine, etkinliklerine, kurumlarına dönük bir düzenleme gibi
görünse de daha çok profesyonel kulüplere yönelik hususları içeriyor. Bu
çerçevede, sporcuların sözleşme özgürlüğünü
kısıtlayabilecek hususlara dikkat çekiyoruz.
Ayrıca menajerlikle
ilgili sadece futbolda düzenleme yapılıyor, oysa bütün spor
dallarında ilkesel bir düzenleme yapılması daha doğru
olurdu.
Kanun teklifinde doping
konusunun da ele alınmadığını, dopingle mücadele
ajansı kurulmasına yönelik düzenleme yapılmasının da
sporcu sağlığı ve istikrarlı başarılar için
ön koşul olacağını ifade etmeliyim. Her ne kadar günümüzde
spor denilince profesyonel alan akla geliyor olsa da amatör faaliyetleri de
düşünmemiz gerekiyor.
Konuşmamın geri
kalanında kanundan ziyade sporla ilgili kişisel düşüncelerimi de
belirtmek isterim. Spor denilince buradaki görüşmelerden de görüyorum ki
akla hemen futbol geliyor. Türk futbolunun da bana kalırsa çok büyük
sorunları var tabii ki ama en büyük sorun sanki bizim futbolumuzu para
bozdu. Fazla para Türk futboluna girince bozulmalar yaşandı,
özellikle yönetici bazında çok ciddi bozulmalar yaşandı. Bunun
da önüne geçmek için paranın yönetimini çok daha profesyonel şekilde
ele almamız gerektiğini düşünüyorum.
Bunun yanında tabii
amatör branşlar var ve hem profesyonel branşlarda hem de amatör
branşlarda yine çok tartışılan bir müessese, hakemlik
müessesi. Türkiyenin genelinde adalete güven kalmazken sporda da futbolda da
basketbolda da diğer branşlarda da hem profesyonel bazda hem de
amatör bazda hakemlik müessesesine maalesef güven hiç
kalmamıştır. Madem futbol konuşuyoruz, VAR
kayıtlarının açıklanması gerektiğini buradan
kamuoyuna teklif ediyorum. Teklifi hazırlayan değerli milletvekili
arkadaşlarımızın bunu gündeme getirmesini de rica ediyorum.
Ben bir Erzurum Milletvekili
olarak yakından takip ettiğim Erzurumsporun yanında ayrıca
amatör branşlarıyla yine çok meşhur ve amatör branşta da
çok başarılı olan Erzurum Buz Hokeyi Takımının,
Narmanspor Kadın Buz Hokeyi Takımının maçlarını
da çok yakından takip ediyorum ve o maçlarda bile çok ciddi ve çok vahim
hakem hatalarına tanık oluyoruz. Bu gençlerin hayallerini
kırmaya, gençlerin hayalleriyle oynamaya kimsenin hakkı yok. Hakem
hatalarının arkasında ne yatıyor, bunun çok ciddi bir
şekilde incelenmesi lazım.
Yine, madem Erzurumdan laf
açıldı, Erzurumun çok ciddi bir ihtiyacını da dile
getirmek isterim. Erzurumsporun ivedilikle, çok acilen bir stadyuma
ihtiyacı var.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Cinisli.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Çok teşekkür ederim.
Türkiyenin dört bir
yanında gurur duyduğumuz çok güzel stadyumlar, çok amaçlı
stadyumlar varken Erzurumun çok köhne bir stadı var maalesef. Süper Lig
takımı olma vasfı da kazanmış olan, birkaç defa Süper
Ligde oynama fırsatı olan, bu sene de inşallah Süper Lige
çıkacak olan Erzuruma çok modern bir stadyum gerekiyor ve bunun sözü de
birkaç defa verildi. Sadece Onaralım. sözleriyle Erzurumlu avutulamaz,
bunu da burada ifade etmek isterim. Hiçbir şey yapılamıyorsa
yakın zaman içinde hiç olmazsa bu stadımızın üstünün
kapanması lazım ama ileride muhakkak ki çok modern, güzel bir stada
ihtiyacı var Erzurumun. Bunu buradan ifade ediyorum.
Konuşacak çok şey
var. Altyapılardaki eğitim meselesi var, en başta altyapı
antrenörlerinin eğitimine ihtiyaç duyuyoruz. Altyapılarda kendi spor
kariyerlerinde başarılı olamayan kişilerin bir
eğitimden geçmeden antrenörlük yapması o gençlere zarardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Bunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Gençleri eğitmek için önce antrenörlerimizin eğitilmesi lazım.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Şahıslar adına, Afyonkarahisar Milletvekili Sayın Ali
Özkaya.
Buyurunuz efendim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZKAYA
(Afyonkarahisar) Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri
ve aziz milletim; öncelikle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Pençe-Kilit Harekâtında
şehit olan hem üsteğmenimize hem de teğmenimize Allahtan rahmet
diliyorum. Mekânları cennet olsun, askerlerimizin kılıcı
keskin olsun.
Değerli milletvekilleri,
Meclisimizin 5 grubunun da spor kanunuyla ilgili hemen hemen büyük
kısmında ittifak ettiklerini görmüş olmaktan mutluluk
duyduğumu beyan edeyim. Bu kanun çalışmalarının önemli
kısmında bulunduk. Değerli milletvekillerimiz Alpay Bey ve
Saffet Beyin, 2 millî futbolcunun öncülüğünde ve Sayın
Cumhurbaşkanımızın, geçmişte de sporla
uğraşmış, sporcu bir Cumhurbaşkanımızın
talimatlarıyla başlayan ve Bakanlığımızla
birlikte müştereken uzun süre gayret edilen önemli bir kanun
çalışmasının, inşallah, yüce Meclisimizde kabulüyle de
bu konuda ciddi bir düzenleme olacak. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Bu arkadaşlarımıza özellikle teşekkür
ediyorum.
Birincisi, bu kanun ne
getiriyor? En temeli, spor federasyonlarıyla ilgili müstakil bir kod kanun
düzenliyoruz. Hani, hep muhalefet eleştirir ya Torba kanun
getiriyorsunuz, birbiriyle ilgisiz kanunlar getiriyorsunuz. diye.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Biz diyoruz ki: Afyonspora ne getirecek?
ALİ ÖZKAYA (Devamla)
Öncelikle bir kod kanun düzenliyoruz, spor federasyonlarını
baştan sona tek bir kanunda topluyoruz dolayısıyla bu, bu
kanunun bir sistematik olarak düzenlenmesi açısından önemli.
İkinci önemli bir konu,
spor federasyonları, spor kulüpleri bizim hukukumuzda bugüne kadar dernek
olarak kabul edilmiş ve dernek olarak kurularak, daha sonra da spor kulübü
olarak Spor Bakanlığına tescil edilerek yürüyordu. Şimdi
artık bu ikili uygulamadan çıkıyor ve müstakilen Gençlik ve Spor
Bakanlığına bağlı bir spor kulübü olarak
kurulmasını veyahut da bir müstakil anonim şirket olarak
kurulmasını düzenliyoruz ki bu da çok önemli çünkü dernekler
amaçları itibarıyla kazanç elde etmeyen insan
topluluklarıdır. Artık bir endüstri hâline gelmiş olan
bilhassa futbol gibi bir alanda Dernekler Kanunuyla yürütülemeyeceği
aşikâr. Bu açıdan da önemli bir hususu düzenlemiş oluyoruz.
Futbol Federasyonu
yöneticileri ve Kulüpler Birliğinin Başkanlarını da
dinlediğimizde şunu gördük: Türk futbolunun büyük kulüpleri bugün çok
ciddi bir borç baskısı altında. 2020 yılı
itibarıyla ilk 4 kulübümüzün 15,8 milyar lira, 2021 yılı
itibarıyla da 17,5 milyar lira borcu var. Bu borç ciddi bir rakam.
Dolayısıyla Bu borç niye oldu? diye sorduğumuzda birçok
gerekçe söyleniyor ama çok ilginç bir şey daha söylediler çekmece
kontrat tabirini kullandı futbolcular ve kulüp yöneticileri. Yani iki
ayrı kontrat düzenleniyor; bir kontrat Spor Bakanlığına,
Maliyeye, ilgili vergi dairesine iletiliyor, bir de kendi aralarında
düzenlenen kontrat var ki bu da çok farklı ve kulüpleri içinden
çıkılmaz noktalara getiriyor. Bu kanunun düzenlediği en önemli
hususlardan biri, mali yönetim, şeffaflık, açıklık, dürüstlük,
amaca uygunluk gibi önemli kavramları getiriyor ve borçlanmaya da ciddi
bir sınır getiriyor. Borçlanmada mevcut yılın bütçesi yani
hedeflenen bütçe, farazi bütçeler değil, bir önceki yılın
kesinleşmiş bütçesi esas alınıyor ve yüzde 10 borçlanma
Genel kurul kararı ve nitelikli çoğunlukla yüzde 50ye kadar
yükselecek borçlanmada çok önemli bir şekilde sınırlama
yapılıyor.
Yine, en önemli hususlardan
biri, kulüplerin yöneticilerine kendi görev alanlarından sonrasına
borç bırakmaya artık bir ket vuruluyor. Bu yüzde 10 ve genel kurul
nitelikli çoğunlukla da yüzde 50ye kadar getiriliyor. Bu önemli zira
kulüplerimizi iflasa sürükleyen, teknik iflasa sürükleyen en önemli husus
sınırsız bir borçlanmaydı. İnşallah bundan sonra
borçlanmalara çok daha ciddi kurallar getirilecek. Hele hele halka açık
bir anonim şirket olduğunda, yatırımcılar zarar
ettirildiğinde, alacaklılar zarar ettirildiğinde kişisel
sorumlulukları da getiren bir hukuki müessese olduğu için kulüp
yöneticileri çok daha ciddi şekilde bunlara da dikkat edeceklerdir.
Efendim, kulüp yöneticisi bulunmaz mı? Bulunur, Türk milletinin içinde
kulüplerini seven, futbolu seven, diğer spor dallarını seven çok
sayıda fedakâr, vefakâr insanlar var.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
ALİ ÖZKAYA (Devamla)
Bunlar çıkacaklar ve milletimize hizmet edeceklerdir.
Tabii, konu çok, söylenecek
hususlar da önemli. Arkadaşlarımızın eleştirilerinden
birisi Niye Bakanlığın Spor Toto gelirlerinde öncelik
hakkı var? diye. Çünkü bir tarafta Bakanlığın
alacağı var kira geliri, altyapı gelirlerinden ama öbür tarafta
isim hakkı nedeniyle Spor Totoya borcu var, temlik edildiği için
alacağını alamıyor ama cebinden para çıkıyor. Bu
önlenmek istendi. Bu son derece önemli. Bunu da yapmış olmak bence
spora katkı sunan bir husus.
Bir diğer husus, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesinin de hakem, tahkimle
ilgili kararlarındaki hususu düzenledik ve spor faaliyetinin
dışındaki alanlar -hakem kararlarının iptali gibi-
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundaki iptal müessesine tabi olacaklar. Bu da
doğru ve yerinde olan bir düzenleme oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZKAYA (Devamla)
Başkanım, çok kısa bir söz alayım.
BAŞKAN Buyurunuz.
ALİ ÖZKAYA (Devamla)
Diğer konular, profesyonelliğin tanımı, vesaire hususlar
var; bunların hepsini üst üste koyduğumuzda ben inanıyorum ki bu
kanun Türk spor tarihinde bir miladın başlamasına,
şeffaflığa, açıklığa ve yerli ve millî
futbolculara, yerli ve millî sporculara yönelmeye vesile olacaktır. Bu
açıdan önemli.
8 Mayıs-22 Mayıs
arasında Afyonkarahisar'da üniversiteler arası lig var,
yaklaşık 10dan fazla spor dalında 5 bin sporcuyu sporun
başkenti Afyonkarahisar'da buluşturacağız diyorum.
Kanunumuz hayırlı
olsun diyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Birinci bölüm
üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, birinci bölümde
yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini
yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.
1inci madde üzerinde 4
önerge vardır, önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu
Teklifinin 1inci maddesinin birinci fıkrasındaki üst kuruluş
oluşturmaları ibaresinin madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Yıldırım
Kaya Mustafa
Adıgüzel Suat
Özcan
Ankara Ordu Muğla
Okan
Gaytancıoğlu Ali
Keven Burcu
Köksal
Edirne Yozgat Afyonkarahisar
Orhan
Sümer Vecdi
Gündoğdu Gökan
Zeybek
Adana Kırklareli İstanbul
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Gökan Zeybek.
Buyurunuz Sayın Zeybek.
(CHP sıralarından alkışlar)
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yirmi yıllık Adalet
ve Kalkınma Partisi iktidarının Türk sporunu getirdiği son
nokta, bu yasayla birlikte bütün siyasi partilerin üzerinde hemfikir
olduğu Evet, Türkiyede yasanın değiştirilmesi lazım,
Türkiyede futbolun üzerinde oluşan bu olumsuzlukların ortadan
giderilmesi lazım. noktasıdır. Peki, biz yirmi yıl içinde
bu noktaya nasıl geldik değerli milletvekilleri?
Bakın, biraz önce burada
Sayın Bakanımız konuştu, 2002de Spor Bakanıydı,
o zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoydu, o
zamanın FIFA İcra Kurulunda da Şenes Erzik vardı. Yani
Türkiye, sizden önce dünya futbolunda 3üncü sıradaydı; Avrupa
sıralamasında 3teydi, FIFA sıralamasında 8deydi. Peki,
değerli arkadaşlar, yirmi yıl içinde Türkiye şu anda
nerede, nerede? FIFA sıralamasında 43üncü, UEFA sıralamasında
20nci sırada. Futbol endüstrisi 50 milyon dolar, 60 milyon dolar etmeyen
ülkelerin yani Hırvatistan, Sırbistan gibi ülkelerin bile altına
düşmüşüz, artık önümüzdeki yıl göreceksiniz, Türkiye,
Şampiyonlar Ligine bile direkt takım gönderemeyecek, UEFA Avrupa
Ligine takım gönderemeyecek. Niye biz bu noktaya düştük? Bir özel
yasayla kurulmuş olan futbolda, bağımsız olması
gereken, özerk olması gereken kulüpler, siyaset tarafından önce
dizayn edildi, yöneticiler eliyle dizayn edildi. (CHP sıralarından alkışlar)
O kulüpler eliyle dizayn edilen spor kulüplerinin oluşturduğu genel
kurullarda da futbolun başında, futboldan gelmeyen, geldikleri zaman
servetleri 1 ise bıraktıkları zaman da servetleri 10 kat, 20 kat
artan federasyon başkan ve yöneticilerini gördük. (CHP
sıralarından alkışlar)
Kimi gördük? Ziraat
Bankasından 750 milyon dolar alıp ödemeyen Demiröreni siz getirdiniz
futbolun başına, Türk futbolunun kırıldığı
yer orasıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Onu aldınız,
yerine devletin bütün kamu kaynaklarını, bütün olanaklarını
kullanan, bütün ihalelerinin altında bulunan 5li firmadan bir tanesinin
sahibini getirdiniz futbolun başına. Ekonomistler
açıklıyor, göreve geldiği zaman serveti bugünkü servetinin
yirmide 1iydi. Türk futbolu 3üncülükten 43üncülüğe düştü ama
futbolu yönetenlerin servetleri 1 kat değil, 5 kat değil, 10 kat
değil, 20 kat yükseldi. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, değerli
arkadaşlar, futbolun içinde şunu görmek gerekir: Diyorlar ki:
Kulüpleri yönetenleri borçlanma sıkıntısından
kurtaracağız, kanuni sorumluluk vereceğiz. Ya, gelin, şu
maddeye bir fıkra ekleyelim, bu ülkeyi yönetip bu ülkenin borcunu
katlayanların da bunun bedelini şahsi servetlerinden ödemesi
maddesini koyalım, var mısınız? (CHP sıralarından
alkışlar)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Evet, evet, aynen öyle.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) Belediyelerden başlayalım, verin önergeyi.
GÖKAN ZEYBEK (Devamla)
Kulüpler 1 milyon dolarlık bir transferi yaptığı zaman
bunun riskini kulüp yöneticisi alacak, Türkiyede kamu yatırımları
eliyle milyarlarca dolarlık yanlış yatırım yapanlar,
Melen Barajında 350-400 milyon dolarlık yanlış
yatırım yapanlar bu kürsülere gelecek, konuşacaklar ama bunun
bir kanuni sorumluluğu olmayacak.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, önemli başka bir konu: Bahis, İddaa,
Kıbrıs, Merkez Hakem Kurulu, görevden alınan 13 hakem,
soruşturması tamamlanmamış ama şaibeli biçimde
ölmüş olan spor-bahis şirketlerinin yöneticileri, tümü sizin
döneminizde Türk sporunun, Türk futbolunun içine düştüğü temel
açmazın sonucudur. Bugün maçlarda sadece kimin galip geleceği
değil, hangi dakikada kimin kırmızı kart göreceği, bu
maçta kaç tane taç atılacağı, hakemin ilk önce kime sarı
kart göstereceği biçimindeki iddialar ve bu iddialar
karşısında suskun kalan yönetim anlayışı Türk sporunu
bitirmiş, Türkiyedeki stadyumlardan seyirciyi yok etmiştir. O
nedenle, göreve geldiğinizde 590 milyon dolarlık yayın geliri
iktidarınız döneminde 120 milyon dolara düşmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) -
Çünkü Türk insanı, Türk sporseveri, Türk futbolseveri sizin
yönettiğiniz futbolun içinde adalet olmadığı, mücadelenin
sahada yapılmadığı, spor dünyasındaki yöneticilerin
kulüplerde özgür iradesiyle üye olmuş insanlar eliyle seçilmediği, talimatla
geldiği, federasyon başkanları kulüplerin özgür iradesiyle
seçilmediği, sarayın talimatıyla o makamlara geldiği için
stadyumları terk etti, sizin Katardan getirdiğiniz anlı
şanlı ortağınız da sizi yarı yolda bırakarak
yayın ihalesinden çekildi. Şimdi, soruyorum size: Milletin elindeki o
Digitürk kutularını siz ne yapacaksınız? (CHP
sıralarından alkışlar) Soruyorum: Milyonlarca dolarlık
bu yayın ihalesi için vatandaşın satın aldığı
bu kutuların ceremesini kim çekecek?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Son
olarak şöyle söyleyeyim: Özgür ve demokratik olmayan federasyonlar eliyle
futbolun başarıya gitmesi mümkün değildir. Futbolu
özgürleştireceğiz, futbol kulüplerini demokratik hâle
getireceğiz.
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Zeybek.
AYDIN ÖZER (Antalya)
Başkanım, duyulmuyor. Başkanım, bir dakika daha.
BAŞKAN Buyurun.
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) En
önemlisi de spor kulüpleri özgürleşecek, futbol özerk hâle gelecek, futbol
kulüplerine eski milletvekillerinin, federasyonlara eski yöneticilerin atanma
süreci tamamen ortadan kalkacak. İstanbuldan kalkan uçaklarla Güney
Koreye 300 kişilik siyasetçileri götüren federasyon başkanları
değil, sporcusunun, antrenörünün, seyircisinin hakkını koruyan
yöneticiler geldiğinde göreceksiniz Türkiye yeniden dünyada layık
olduğu yere gelecektir.
Geliyor gelmekte olan,
gidiyor gitmekte olan.
Saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 1inci maddesinde geçen
amacı ibaresinin maksadı şeklinde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Sürücü Serpil
Kemalbay Pekgözegü Erol
Katırcıoğlu
Şanlıurfa İzmir İstanbul
Zeynel
Özen Mahmut
Celadet Gaydalı Ömer
Faruk Gergerlioğlu
İstanbul Bitlis Kocaeli
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Erol
Katırcıoğlu.
Buyurunuz Sayın
Katırcıoğlu. (HDP sıralarından alkışlar)
EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli vekiller; hepinize iyi
akşamlar.
Efendim, bu kanun teklifi,
spor kulüpleri ve spor federasyonları üzerine bir kanun teklifi. Böyle bir
şeye ihtiyaç var mıydı? Vardı gerçekten de ve
dolayısıyla da bu kanun teklifi bir tür bu alanı tekrar
düzenleme amacıyla önümüze gelmiş olan bir kanun teklifi. Fakat
değerli arkadaşlar, genel gerekçesini ve maddelerini okuduğumda,
benim anlamadığım şey, bu kanun teklifini yazan
arkadaşlar olaya bence çok eksik bir yerden bakmışlar, belki
güncel bir yerden bakmışlar yani şirketlerin borçlanması, batma
olasılıkları vesaire cinsinden bakmışlar fakat sporla,
daha doğrusu sporun toplumdaki yeriyle ilgili olarak ve sporun siyasetle
ilgisi bakımından herhangi bir analiz yapmamışlar. Bence bu
çalışmanın, bu yasa önerisinin en önemli eksikliği budur.
Neden böyledir?
Değerli arkadaşlar,
bakın, ben size basit bir şey söyleyeyim; siyasetin de futbolun da
ortak bir paydası vardır. Nedir o? Kitleler yani siyaset kitlelerle
yapılır, futbol da kitlelerle yapılır esasında. O
sebeple de siyaset ve futbol arasındaki -özellikle futbolu kastederek
söylüyorum- ilişkiler -nasıl söyleyeyim- kötüye kullanma
olasılığı olan ilişkilerdir. Kötüye kullanmaktan
kastettiğim de bir toplumda siyasetin kendi grup amaçları için
toplumu yanlış bir biçimde yönlendirmesi olanağı
anlamında söylemekteyim. Bu tıpkı şeye de benziyor
aslında bakarsanız, mesela medya ile siyaset arasındaki
ilişkiye de benziyor.
Değerli arkadaşlar,
ben size şunu da söyleyeyim: Bütün dünyada da bu gibi konular çok zor
regüle edilir, çok zor konulardır, üzerine çok tartışmak gerekir
çünkü ancak o zaman gerçekten çıkabilecek olan sorunları aşmak
mümkün olabilsin. Bu sebeple, benim gördüğüm kadarıyla, mesela, bu
kanun teklifi siyaset ile futbol arasındaki ilişkiye hiç dokunmamış.
Oysa, değerli arkadaşlar, hepiniz hatırlayın yani bu ülkede
federasyona müdahale her zaman her iktidarın yaptığı bir
şeydi. Hakem heyetlerine müdahale yine aynı şekilde siyasetin
müdahale alanı içindeydi. Bunun da ötesinde, şike olaylarını
hatırlıyor musunuz, şike hadiselerini? Şikeyle ilgili
davalar kurgulandı ve esasında, o davada bir tür darbe
hazırlığı içinde olan grupların futbola ve futbol
takımlarına sızması biçiminde iddialar ortaya
çıktı.
Dolayısıyla da
arkadaşlar, çok açık olan bir şey var: Evet, düzenlenmesi
gereken bir alan bu alan; evet, futbol kulüplerimiz son derece zor durumdalar
fakat neden zor durumdalar ve niçin bu hâle gelmiş olduğuyla ilgili
olarak, bence, buradaki önlemler paketi pek çare olacak gibi gözükmüyor
doğrusunu isterseniz.
Futbolun sorunları
-özellikle futboldan konuşuyoruz tabii- değerli arkadaşlar,
sadece futbol kulüplerinin mali sıkıntıları vesaire
değil, futbolda şiddet diye bir hikâye var, yolsuzluklar var,
aynı şekilde ırkçılık var. Yani bütün bunlar
esasında konuşulması ve tartışılması gereken
konular gibi geliyor bana ve bu yasa teklifi bu çerçeve içinde buna bir çare
olabilecek gibi gözükmüyor.
Bir başka özelliği
daha var değerli arkadaşlar. Bu, bence, Adalet ve Kalkınma
Partisinin gerçekten çağın gerisinde kalmış olması
gibi bir duruma işaret ediyor. Bakın, bütün dünya bu neoliberal
vizyon yani piyasanın her şeyi daha doğru yapacağına
dair inancın bu iddiada bulunanlar tarafından bile
eleştirildiği bir dönem yaşıyor ve siz, gördüğüm kadarıyla,
yine her zaman olduğu gibi alanı merkezîleştirerek bu işin
içinden çıkabileceğinizi sanıyorsunuz. Değerli
arkadaşlar, bu olmaz.
Bakın, 2011
yılıydı, yanılmıyorsam 649 sayılı bir KHK
çıkardınız ve bu KHKyle diyebilirim ki o güne kadar yani
1980den bu yana, yani piyasa ekonomisini kabul ettiğimizden bu yana kurulmuş
olan düzenleyici kurulları -yani tıpkı Futbol Federasyonu gibi-
esasında bir kararnameyle bakanlıklara bağladınız,
dolayısıyla da onların özerkliklerini yok ettiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
EROL KATIRCIOĞLU
(Devamla) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu kanun
teklifinin de benim gördüğüm kadarıyla Futbol Federasyonunun
özerkliğine bir darbe vuracak nitelikleri var. Uzlaşma diyorsunuz,
ben uzlaşmanın hangi maddeler üzerinde yapıldığını
bilmiyorum ama eğer bunları içeriyorsa eyvallah ama spor kulüplerinin
vesayet altına girmiş olmaları, federasyonların vesayet
altına girmiş olmaları gerçekten de günümüz dünyasının
demokrasi anlayışına kesinlikle uymamaktadır.
Dolayısıyla sizleri uyarırım ki bu yaklaşım
doğru değildir ve değişmesini talep ederim.
Saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 1inci maddesinde yer
alan şartları ibaresinin koşulları ibaresiyle
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Metanet
Çulhaoğlu Hayrettin
Nuhoğlu Yasin
Öztürk
Adana İstanbul Denizli
Orhan
Çakırlar Ümit
Beyaz İmam
Hüseyin Filiz
Edirne İstanbul Gaziantep
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Ümit Beyaz.
Buyurun Sayın Beyaz.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
ÜMİT BEYAZ
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilgili
madde üzerine İYİ Parti adına söz almış bulunuyor,
Gazi Meclisi ve ekranları başında bizi izleyen yüce Türk
milletini saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
yıllar boyunca denetlenmeyen, kontrol edilmeyen, bunun sonucu olarak da
ekonomik olarak uçurumun eşiğine gelen ve artık yönetilemez hâle
dönüşen Türk sporu üzerinde konuşuyoruz. Gönül isterdi ki spor
kulüplerimizi içine düştükleri girdaptan temelli kurtaracak,
sağlıklı bir mali yapıya kavuşturacak bir yasa
değişikliği konuşalım. Gönül isterdi ki Türk
gençliğine hitap eden, amatör ve olimpik sporları da içine alan bir
yasa değişikliğini tartışalım.
Değerli arkadaşlar,
ruhen ve bedenen sağlıklı bir toplum yetiştirmenin temeli
spordur. Fakat yirmi bir yıldır iktidarda olan AK PARTİ ne
yazık ki hatırlarda kalan bir spor politikası oluşturmamıştır.
Her meselede olduğu gibi, pansuman tedavilerle yaraları sarmaya
çalışan iktidar bu uzun sürede bir spor politikası
oluşturmamış, spor yapma
alışkanlığını toplumumuza
kazandırmamış, sporun ve spor altyapısının bütün
kolları bakımından ülke genelinde dengeli
dağılımını sağlamamıştır.
İktidarın spordan anladığı, spor salonu yapmanın
ötesine geçememiştir.
Değerli milletvekilleri,
Türkiye'de spor yapmayı yaygınlaştıracak, Türk sporunun
rekabetini artıracak, Türk sporunun marka değerini yükseltecek, Türk
sporunu başarıdan başarıya koşturacak bir yasa
değişikliği yapmak yerine spor dünyasında siyasal
iktidarın denetimini artırmaya yönelik bir yasa
değişikliğiyle karşı karşıyayız.
Getirilmek istenen düzenlemeye bakıldığında bu bir spor
yasası değil, futbol kulüpleri yasası. Bu yasayla, Türk sporunun
geleceği değil, profesyonel futbol kulüplerinin sorunları ele
alınmış ve çözüme kavuşturmak istenmiştir fakat burada
da yapısal çözümler üretmek yerine sorunlar cezai müeyyidelerle aşılmaya
çalışılmıştır. Siz eğer Türk futbolunu içinde
bulunduğu darboğazdan kurtarmak istiyorsanız, önce sorunu
doğru analiz etmeliydiniz, sonra orta ve uzun vadede bir politika
oluşturarak bu yasayı getirmeliydiniz. Spor kulüplerimiz niçin bu
hâldeler? Çünkü şeffaf değiller, hesap verebilir değiller, denetime
açık değiller. İktidarda olduğunuz süre boyunca bu
değerlerin hayata geçmesi için siz ne yaptınız? Kocaman bir hiç
yaptınız. Şimdi meseleyi yöneticilere ceza verecek bir
anlayışa indirgeyerek sorunları aşabileceğinizi
sanıyorsunuz.
Yasa incelendiğinde
herkes görecek ki siz Türk sporunu yapısal çözümlere
kavuşturmayı amaçlamıyor, siyasetin spor dünyası üzerindeki
etkisini artırmayı hedefliyorsunuz. Bürokraside, sermayede, medyada
yaptığınız gibi spor dünyasını da esir almak
istiyorsunuz. Federasyonların yetkisini artırarak spor kulüplerini
müdahalelerinize açık hâle getiriyorsunuz, getirdiğiniz yasayla
federasyonlar üzerindeki siyasi kontrolü artırmak istiyorsunuz.
Federasyonların delege sayısından tüzüğüne kadar her
şeyi Bakanlık yetkisine veriyorsunuz, hatta Spor Bakanını
spor kulübünü kapatmaya karar vermek gibi olağanüstü yetkilerle
donatıyorsunuz. Bir Spor Bakanı düşünün ki federasyon genel
kurullarını iptal etme, genel kurulları yenileme, federasyon başkanlarını
görevden alabilme, kurulları tek başına atama yetkisine sahip
olsun. Bu doymak bilmez kontrol isteğinizin sebebi nedir? Zaten federasyon
başkanlarını ve yönetimlerini siz atamıyor musunuz? Size
rağmen herhangi birisi bir federasyonda aday olabilir mi? Böyle bir
düzenleme yapma isteğinizin tek amacı olabilir; siyasetin spor
dünyası üzerinde mutlak hakimiyet kurma arzusu. Kültürel iktidar
kuramamaktan şikâyet eden AK PARTİ, belli ki sportif iktidar arzusuna
gem vuruyor, bu yasayla spor dünyası üzerinde ağır bir tahakküm
kurmak istiyor.
Değerli milletvekilleri,
spor, üzerinde tahakküm kurulacak bir alan değil, sağlıklı
nesiller yetiştirmenin aracıdır diyor, sözlerime son veriyor,
yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1inci maddesinin ikinci ve
dördüncü fıkralarının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
(2) Bu Kanunun 3 ila 20 nci
maddeleri ile 42 nci maddesinin dördüncü fıkrası ve 47 nci maddesinin
beşinci fıkrasında saklı kalmak kaydıyla, bu Kanun
hükümleri kuruluş kanunu bulunan spor federasyonları hakkında
uygulanmaz.
(4) Milli Savunma
Bakanlığı kadro ve kuruluşlarında yer alan askerî spor
kulüpleri bu Kanuna göre tescil edilerek tüzel kişilik kazanan spor
kulüpleri gibi spor faaliyetlerine katılabilir ancak bu Kanunun 4 üncü
maddesi hariç diğer hükümleri bu kulüpler hakkında uygulanmaz.
Cahit
Özkan Erkan
Akçay Ramazan
Can
Denizli Manisa Kırıkkale
Dursun Müsavat
Dervişoğlu Abdullah
Güler Mücahit
Durmuşoğlu
İzmir İstanbul Osmaniye
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HASAN
ÇİLEZ (Amasya) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen yok.
Gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle, kuruluş
kanunu bulunan spor federasyonlarına uygulanacak hükümlerin
anlaşılabilir olmasına ve Millî Savunma Bakanlığı
kadro ve kuruluşunda yer alan askerî spor kulüplerinin ilgili federasyon
tarafından tesciline ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 1inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
1inci madde kabul edilmiştir.
2nci madde üzerinde 3 önerge
vardır, önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu
Teklifinin 2nci maddesinin birinci fıkrasının (n), (ö), (r),
(ş) bentlerinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
n) Spor federasyonu: Spor
dalı ile ilgili faaliyetleri yürütmek üzere kanunla kurulan,
organları seçimle gelen ve idari ve mali özerkliğe sahip
federasyonları,
ö) Spor kulübü: Spor
faaliyetlerinde bulunmak amacıyla Bakanlığa tescilini
yaptıran özel hukuk tüzel kişilerini,
r) Talimat: Spor federasyonu
yönetim kurulu tarafından hazırlanan Bakanlığın
internet sitesine yayımlanarak yürürlüğe giren düzen düzenleyici
işlemi,
ş) Tüzük: Spor kulüpleri
kuruluş tüzüğünü ifade eder.
Yıldırım
Kaya Tekin
Bingöl Mustafa
Adıgüzel
Ankara Ankara Ordu
Suat
Özcan Burcu
Köksal Okan
Gaytancıoğlu
Muğla Afyonkarahisar Edirne
Orhan
Sümer Ali
Keven
Adana Yozgat
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Ankara Milletvekili Sayın Tekin Bingöl.
Buyurunuz Sayın Bingöl.
(CHP sıralarından alkışlar)
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
Teşekkürler.
Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifi üzerinde görüşmeler yapıyoruz.
Konuşmamın başında önce şunu ifade edeyim:
Türkiyedeki bütün özerk kuruluşlar, bütün federasyonlar tek kelimeyle
işgal altında. Hiçbir spor federasyonunun -aklınıza hangisi
gelirse gelsin; Futbol Federasyonu, Basketbol Federasyonu, Voleybol
Federasyonu, Hentbol Federasyonu ve diğerleri- saraydan gelen
talimatın dışında bir kongre yapması kesinlikle mümkün
değil. Hiç kimse sarayın belirlediği ismin
dışında çıkıp o kongrelere, federasyonların
kongrelerine aday olma şansına sahip değil; kesinlikle tehdit
ediliyorlar ve maalesef adaylıklarından çekiliyorlar. Peki, ne
oluyor? Hak eden, o spor konusunda yetkin, profesyonel birikimi olan, bilimsel
değerlere sahip hiç kimse federasyon başkanı ve yöneticisi
olamıyor. Hani var ya o, Bakanlıklardaki ve diğer kurumlardaki
liyakatsizlik, federasyonlarda da aynen işliyor.
Şimdi ben Ankarada
tarihiyle ve kültürüyle sporun nasıl katledildiğinden birkaç örnek
vereceğim. Yıl 1927, Cumhuriyetin kuruluşunun ilk
yılları. Ağır bir bedel ödeyerek emperyalizme
karşı cumhuriyeti inşa edenler sadece sanayide değil,
sadece tarımda değil, sadece kültürel etkinliklerde değil,
sporda da Türkiye'de önemli bir başarıya imza atıyorlar.
Heyetler kuruluyor Türkiye'nin her yerinde, özellikle büyük şehirlerde
spor tesisleri kurulmaya başlıyor, bir jüri marifetiyle ve sayın
milletvekilleri, sporla ilgili o projeler gerçekleştirilirken o jüride 2
tane de milletvekili var.
1936 yılında
Ankara'da, Ankara'nın merkezinde, ulaşımı çok kolay olan 19
Mayıs Stadı inşa ediliyor ama aynı tarihte Almanya'da
Berlin'de de bir stat inşa ediliyor. Fakat gelin görün ki AKP
iktidarının bir diğer adı yıkım iktidarı.
(CHP sıralarından alkışlar) 19 Mayıs Stadı,
2018de -bütün bunlara göz dikilerek- Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel
Başkanının seçim yatırımları arasında dile
getiriliyor ve bir müjde veriyor, diyor ki: Burayı
yıkacağız ama 55 bin kapasiteli yeni bir spor kompleksi
inşa edeceğiz. Mutlu olduk, bir Ankara milletvekili olarak ben de
çok ama çok mutlu oldum. Peki, ne oldu? Aradan dört yıl geçti, orası
bir mezbeleliğe dönüştü. Ayrıca, 1936da orada o tesis
açılırken sadece bir futbol sahası olarak, stat olarak
açılmadı -yüzme havuzları, basket potaları- bir kompleks
hâlinde açıldı, şimdi hepsi yıkıldı. Önceki dönem
AK PARTİ Milletvekili, şimdiki Ankaragücü Kulübü Başkanı
bir müjde daha veriyor, diyor ki: Kapasite küçüldü, 42 bine döndü ama hiç
merak etmeyin, 2021de temel atacağız. 2021 bitti. Açıklama
yapıyor: Ya, maalesef temel atamadık, projede sorunlar
çıktı. Ama bir müjde daha veriyor: Bu stadı yapmak için 500
milyon lira ödenek ayrıldı. Düşünün, koca bir stat
yapılacak, 40-45 bin kişilik kapasiteli, Ankara için çok önemli ve
bu, 500 milyon ödenekle yapılmaya kalkılacak. Unutun, unutalım,
böyle bir stadı bu iktidar yapmaz, yapmayacak çünkü cumhuriyetle
özdeş bütün binalara, bütün kurumlara düşman, hasmane bir
anlayış güden bir iktidar var. Tıpkı Türkiye'de diğer
kurumların yıkıldığı gibi -Atatürk Orman Çiftliği'nin
hâline baktığımız gibi- o stat da yıkıldı.
Sonra 2nci önemli stadı Ankara'nın, Cebeci İnönü Stadı;
orası da yıkıldı, TOKİ'ye peşkeş çekildi.
Şimdi TOKİ 4 kez proje değiştirdi, sözüm ona millet bahçesi
yapacak; sabah gittim ziyaret ettim, bir mezbelelikti orası. Ama
başka önemli bir husus var: Ankara'nın çok kaliteli
takımları vardı; Ankaragücü, Gençlerbirliği...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Bingöl, buyurunuz efendim.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) ...Ankara Demirspor ve diğerleri. Süper Lig'de
takımımız yok ama çok kısa bir süre sonra Ankaragücü
yeniden bir tarih yazarak Süper Lig'e dönüyor. (CHP sıralarından
alkışlar) Peki, ne yapacak? Şehir merkezinde maçlarını
yapacak bir stat yok. 50-
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) Başkanım bitiriyorum. Spor olduğu için
anlayışınıza sığınıyorum.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Ek
süre verelim Başkanım, verelim.
BAŞKAN Sporseverleri
selamlayın efendim.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) Peki.
Bütün bunları söylüyorum
ama Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, Cumhur
İttifakının bu tesisleri yapma şansı asla yok; bu bir
zihniyet meselesi, bu bir bakış meselesi, bu bir anlayış meselesi.
Hiç merak etmeyin sevgili milletvekilleri, en kısa zamanda bu iktidar
gidecek ve bu ülkeyi idare edenler sadece ekonomide değil, sadece
siyasette değil, sadece kültürel etkinliklerde değil, sporda da yeni
bir çığır açacaklar, yeni bir başlangıç yapacaklar. 19
Mayıs'ı Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarı ortaklarıyla
birlikte gerçekleştirecek.
Ankaragücü'nü şimdiden
kutluyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 2nci maddesinde yer
alan yayımlanarak ibarelerinin yayımlandığı
tarihten itibaren ibareleriyle değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hayrettin
Nuhoğlu Orhan
Çakırlar Yasin
Öztürk
İstanbul Edirne
Denizli
İmam
Hüseyin Filiz Mehmet
Metanet Çulhaoğlu
Gaziantep
Adana
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Adana Milletvekili Sayın Mehmet Metanet Çulhaoğlu.
Buyurunuz Sayın
Çulhaoğlu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU
(Adana) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 324 sıra
sayılı Kanun Teklifinin 2nci maddesi üzerine İYİ Parti
Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere söz aldım. Heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 2nci maddeyle kanunda kullanılan bazı
terimlerin tanımları yapılmakta. Kulüpler Birliğinin
iktidarın getirdiği spor yasasıyla ilgili yaptığı
açıklamada Hazırlanan kanun teklifi hakkındaki
görüşlerimizin ve çalışmalarımızın yeteri kadar
ciddiye alınmaması, kanun teklifinin Komisyonda kabul edilmesi, 30
Mart tarihli toplantıya kulüplerimizin resmî olarak davet edilmemiş
olması, toplantıya katılan temsilcilerin de dinlenmemiş
olması kaygılarımızı daha da
artırmıştır. demektedir. Bu düzenlemeyle spor
kulüplerinin sivil toplum kuruluşu olma özelliğini tümden yok ediyor,
kamu kurumlarının mali ve idari konularda kulüplerin yönetimine
müdahale etme yetkileriyle birlikte sporun özerk yapısını
zedeliyorsunuz. diyorlar. Haksız rekabete meydan veriyor, Bakanlık
ve spor federasyonlarına ölçüsüz takdir yetkileri vererek spor kulüpleri
üzerinde çok güçlü bir Bakanlık vesayeti kuruyorsunuz. Spor kulüplerinin
gelirlerinden federasyona pay verilmesini istiyor, federasyonun âdeta spor
kulüplerinin ortağı hâline gelmesinin önünü açıyorsunuz.
Böylelikle FIFA, UEFA gibi uluslararası spor otoritelerinin ülke sporumuza
olan bağımsızlık olgusunu da tartışmalı hâle
getiriyorsunuz. İktidar tarafından hazırlanan bu kanun
teklifinin amaçladığı hedefler ile sonuçları birbirinden
çok uzak. İdari ve mali yönden denetimi artıracağınız
yerde spor kulüpleri üzerinde çok güçlü bir Bakanlık vesayeti
kurmaktasınız. İlk defa muhalefetin bu eleştirilerini
değerlendirerek önergelerle düzenleme yapılmasını olumlu
bulduğumuzu belirtiyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Adana ilimizde kurulu 350 amatör spor kulübünden
182si Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna üyedir. Bu kulüplerimizin
yetkilileri sürekli beni aramakta ve Türkiye şampiyonalarına
katılabilmek için, diğer şehirlerdeki grup maçlarına
gidebilmek için birçok masraf etmekteyiz ama federasyon tarafından
yapılan yardımlar çok yetersiz kaldığı için birçok
zorlukla karşı karşıya kalmakta, hatta gidememekteyiz.
diyorlar. Bu yasa teklifinde bunlara çözüm var mı? Yok. Değerli arkadaşlarım,
şimdi, düşünün ve empati yapın, şehirde
başarılı olmuş ve grup maçlarına katılacak bir
amatör futbol takımındaki 20 futbolcu, antrenör ve idarecinin
ortalama dört gün sürecek olan eleme maçları için yol, otel ve yemek
ücretleri ne kadardır? Bunlara verilen yardımlar ne kadardır?
İnanın, yapılan yardımların toplamı günümüz
itibarıyla çay ve su parası bile değil. İktidarın
bunları mutlaka güncellemesi ve yapılan yardım
miktarlarını günümüze uyarlayarak artırması gerekmektedir.
AK PARTİ iktidarını,
gençlerimizi bedava çay ve kek vererek kıraathanelere yönlendirmek yerine
gencecik yaştaki sporcularımızı terör, uyuşturucu,
alkol ve kumar gibi kötü alışkanlıklardan
uzaklaştıran, sağlıklı nesiller ve sporcu
yetiştiren, Türk sporunun temel taşı amatör spor kulüplerini
teşvik etmeye, onlara yardımcı olmaya, gerekli mali destekleri
vermeye davet ediyoruz. İYİ Parti Grubu olarak, amatör spor
kulüplerinden vize, tescil ve transfer ücretleri gibi işlemlerden para
tahsili yapan Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonunun, hiç
değilse, bazı masraflarının Gençlik ve Spor
Bakanlığınca karşılanmasını talep ediyoruz.
Amatör spor kulüplerinin SGK ve vergi borçlarının silinmesi veya
bunlardan muaf tutulmasını istiyoruz. Bu amatör kulüplerin elektrik,
doğal gaz ve su tarifelerinde indirim yapılması zarureti var.
Spor yapmak için sahası dahi olmayan ilçelerimizde amatör spor kulüpleri
için vakit kaybetmeden arazi tahsisi yapılmasını istiyoruz. Yurt
genelinde her yıl tarama yapılıp altyapının daha çok
önemsenmesinin, böylelikle nice cevherlerin keşfedilebileceğinden
bahisle yurt dışından getirilen vasıfsız üçüncü
sınıf futbolculara verilen milyonlarca euronun ülkemizde
kalmasının doğru olacağını düşünüyoruz. Siz
bunları yapamazsınız, az kaldı, İYİ Parti
iktidarında bunları biz yapacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU
(Devamla) Adana Demirspor ve Adanaspor Kulüplerimize başarılar
diliyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 2nci maddesinde geçen hususunda
ibaresinin konusunda olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Sürücü Zeynel
Özen Serpil
Kemalbay Pekgözegü
Şanlıurfa İstanbul İzmir
Mahmut Celadet
Gaydalı Ömer
Faruk Gergerlioğlu
Bitlis Kocaeli
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen İzmir Milletvekili Sayın Serpil Kemalbay.
Buyurunuz Sayın
Kemalbay. (HDP sıralarından alkışlar)
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Sayın Başkan, sayın vekiller; spor
hakları da ellerinden alınan, cezaevlerinde insan hakları
ihlalleri ve işkenceye karşı seslerini duyurmak isteyen tüm
siyasi tutsakları selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Spor ve fiziksel aktiviteye
katılım bir insan hakkı olarak tanınmıştır;
sporun, özellikle futbolun toplumsal etkisi düşünüldüğünde cinsiyet
eşitsizliğini aşmak için pozitif
ayrımcılığı destekleyebilir, eril yapıyı
ortadan kaldırabilirdik ancak bu kanun teklifinde ne yazık ki bunu
yapamıyoruz. Bu yasa teklifi bir kez daha gösteriyor ki kadınlar
spordan, futboldan dışlanıyor; âdeta spor, erkek egemen bir
anlayışın gücünü konsolide etme alanına dönüşüyor; bu
spor yasa teklifinde de kadının adı yok. Endüstriyel futbolun
yerelliği baltalamak gibi bir özelliği de var. Bu kanun teklifi de
tek tipleştirmeyi, özgün takımları zapturapt altına
almayı ve kendi iktidar profiline dönüştürmeyi hedefine
almış durumda.
Hep söylenir: Futbol, asla
sadece futbol değildir. Endüstriyel spor, sportif etkinliklerin bir oyun
olmaktan çıkarılıp ekonomik, siyasi düzeyle işleyen bir
çarka dönüşmesine sebep olmaktadır. İşsizliğin, yoksulluğun,
geçim sıkıntılarının, gelecek kaygısının
had safhaya ulaştığı şu günlerde sporun, hele futbolun
kapitalizme ve burjuvaziye en büyük hediyesi, acıların
yatıştırılması olmaktadır.
Sayın vekiller, IMFnin
dün yayınlanan dünya ekonomik görünümü verilerine göre Türkiye, toplam
gayrisafi yurt içi hasıla bakımından 21inci sıraya
yerleşti. Bakın, burada tablosu da var, gösteriyorum. Hani hep
diyorsunuz ya: 2002de geldiğimizde şu kadardık, 2022de
böyleyiz. 2002de geldiğinizde 14üncü sıradaydınız,
şimdi de Türkiyeyi 21inci sıraya düşürdünüz gayrisafi yurt içi
hasıla bakımından. Bu başarınızla ne kadar
övünseniz azdır.
Ekonomik buhran emekçiyi
vuruyor, asgari ücret dört ayda eriyip gitti. Asgari ücretin acilen
güncellenmesi gerekiyor. Bunu gözleri ışıldayan
bakanınız da biliyor, saraydaki de biliyor ancak sermaye
temsilcilerinden zılgıtı yediğiniz için bilmezlikten
geliyorsunuz. Evet, asgari ücret açlık sınırının
altına inmiş durumda, o zaman soruyoruz: Önümüzdeki sekiz ay bu halk
ne yapsın, taş mı yesin? Her şeye kaynak var, her şey
için para var ama emekçiye yok. Ukraynada barış havarisi
kesiliyorsunuz, Irakta işiniz ne diye soruyoruz.
Komşularımızın dağlarını,
taşlarını bombalamayı bırakın, halkın
bütçesini boşa saçıp savurmaktan vazgeçin. Yanlış
politikalarınız halkın ekmeğini elinden alıyor. Bu da
yetmiyor, bankalara peşkeş çektiğiniz enflasyon garantili devlet
kâğıtlarıyla finans sektörüne, yandaşlara kaynak
aktarıyorsunuz. Enflasyonun 3 haneli rakamlara
yaklaştığı koşullarda sermayeye yüzde 14ten kredi
dağıtarak halktan çalıyorsunuz, halkın kaynaklarını
çalıp sermayeye veriyorsunuz.
Bir de geçen ay örtülü ödenek
için bütçeden yapılan harcama var ki asgari ücretli 15.450 kişiye bir
yıl boyunca ödenecek meblağa eş değer. Kamunun
parasını böyle hesapsız, kitapsız harcamaya ne hakkınız
var ne haddiniz var. Bir ayda 800 milyon hesapsız ödemeyi nereye
harcadınız diye soruyoruz.
Emekliler sokaklarda,
emekliler diyor ki: Emekli maaşıyla geçinemiyoruz, insanca
yaşamak istiyoruz, maaşlara ek zam yapılsın istiyoruz.
5li çeteye var, garantili projelere var, savaşa, bekanız için
sürdürdüğünüz operasyonlarınıza var fakat emekliye yok.
Emekliye bayram ikramiyesi olarak 5 bin lira ödensin. diyoruz Hayır.
diyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (Devamla) Değerli halklarımıza buradan seslenmek
istiyorum: Bize dayatılan bu açlık, sefalet, zulüm düzenine mahkûm
değiliz; söyleyecek sözümüz var, değiştirecek gücümüz var. Bu
düzeni değiştirinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Kira
artışlarına Dur! demek için, barınma hakkını
güvenceye almak için, işsizliğe, pahalılığa
karşı durmak için, zamlar geri alınsın diye rant ve talan
ekonomisine Hayır. demek için, tarımda girdilere yapılan
zamların ortadan kaldırılması için, kadın işsizliğini,
kadın yoksulluğunu yenmek için çekin
yandaşlarınızı sofralarımızdan diyoruz, çekin
ellerinizi cebimizden diyoruz. Tüm emekçilerle 1 Mayısta 1 Mayıs
meydanlarını işte bu şiarlarla dolduracağız.
Herkese iş, herkese ekmek, güvenceli geleceğimiz için yaşanabilir
bir ülke istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayınız efendim.
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (Devamla) Herkese iş, herkese ekmek, güvenceli yaşam için
yaşanabilir bir Türkiye istiyoruz. İşçilerle, emekçilerle, işsizlerle,
kadınlarla, doğa savunucularıyla hep birlikte böyle bir
yaşamı kuracağız. Haramiler düzenini değiştirmek
için birleşerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşasın
işçilerin birlik, mücadele, dayanışma günü 1 Mayıs diyoruz.
(x) diyoruz.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sanki kabul edenler daha fazla gibi.
BAŞKAN 2nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
2nci madde
kabul edilmiştir.
Sayın Çakırözer
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
36.- Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözerin, İstanbul
Finans Merkezine ilişkin açıklaması
UTKU ÇAKIRÖZER
(Eskişehir) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
İstanbul Finans Merkezi
birkaç ay içinde açılacak. Yüksek bina yapmakla, üstüne finans merkezi
yazmakla bir kenti finans merkezi yapamazsınız. Önce demokrasi ve
hukuk devleti olmanız, mahkemelerin bağımsız olması,
adil vergi düzeni lazım. Bunlar olmadığı için Dünya Finans
Merkezleri Endeksinde İstanbul ilk 10da bile değil, tam 61inci
sırada. Şimdi, bir de Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Halk
Bankası, Vakıflar Bankası Genel Müdürlükleri temmuz ayında
bu finans merkezine taşınacak. Bu kurumlarda çalışanlara da
ailelerini bırakarak İstanbula taşınmaları baskısı
yapılıyor. İstanbula gelmiyorsan ya istifa et ya da seni
doğuya sürerim. diye tehdit ediliyorlar. Bu yapılan büyük
vicdansızlık ve zorbalıktır. Aileleri parçalayacak,
çocukların eğitimlerini etkileyecek bu baskıdan derhâl
vazgeçilmelidir. Ayrıca, hangi zorlamayı yaparsanız yapın
cumhuriyetin Merkez Bankasının, çiftçinin Ziraat Bankasının
yeri Ankaradır. Millet iktidarı döneminde ait olduğu yere
mutlaka ama mutlaka dönecektir.
BAŞKAN Sayın
Gergerlioğlu
37.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlunun, oy
kaybı yaşayan AK PARTİnin sahte üye kaydı yapmaya
başladığına ilişkin açıklaması
ÖMER FARUK
GERGERLİOĞLU (Kocaeli) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kötü yönetimi nedeniyle oy
kaybı yaşayan AK PARTİ şimdi de sahte üye yapmaya
başladı. Elimdeki şu gördüğünüz belgelerde Semra Irmak
isimli bir vatandaş AK PARTİ Ankara Yenimahalle teşkilatına
kaydolduğunu görmüş SMS'le gelen mesajda fakat böyle bir talebi yok.
Vatandaş bunun üzerine e-devletten bakmış, hakikaten kendisini
sahte bir şekilde AK PARTİ'ye kaydetmişler. Bunun üzerine,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, CİMER'e
dilekçe yazarak bu üyeliğinin silinmesini istemiş. AK PARTİ,
maalesef ki kötü yönetimini böyle sahte üyeler yaparak örtmeye
çalışıyor ama gidişi yakındır, kısa bir süre
sonra halk onu gönderecektir; sahte üye yaptığı halk, onu
iktidardan indirecektir. Şimdiden geçmiş olsun diyorum.
BAŞKAN Sayın
Girgin
38.- Muğla Milletvekili Süleyman Girginin, emeklilerin bayram
ikramiyesinin artırılması gerektiğine ilişkin
açıklaması
SÜLEYMAN GİRGİN
(Muğla) Teşekkürler Sayın Başkan.
Milyonlarca emekliyi bayram
ikramiyesi zammıyla umutlandırdılar, sonra da İkramiye
artışları gündemimizde yok. diye kandırdılar. 13
milyon emekli ve hak sahibine bir bayram ikramiyesi dahi çok görüldü. Enflasyon
yüzde 142, AKP'nin bayramda emekli ikramiyesine zammı yüzde
sıfır. Elektriğe, akaryakıta, ekmeğe, süte, ete,
peynire, her şeye zam geldi. Emekliler Evimize,
mutfağımıza çok sınırlı giren etin artık
önünden bile geçemez hâle geldik. diye isyan ediyor. İktidara
sesleniyorum: En düşük maaş ve bayram ikramiyesi en az asgari ücret
düzeyinde olmalıdır, sağlık hizmetlerinden alınan
katkı payları kaldırılmalı, tamamen ücretsiz
olmalıdır. Kendi yandaşlarınıza üç beş yerden maaş
ve güvenli gelecek hazırlıyorsunuz. Kendiniz için hak gördüğünüz
güvenli geleceği emeklilere yük olarak görmeyin. Açlık
sınırında değil, ölüm sınırındayız.
diyen emeklerin sesini duyun.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın
Sürücü
39.- Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücünün,
DEDAŞın Şanlıurfalılara yaptığı zulme
ilişkin açıklaması
AYŞE SÜRÜCÜ
(Şanlıurfa) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Urfa'da her gün bir ilçede
başka bir köyü basan, halka yüksek faturalar kesen DEDAŞ, bugün
Viranşehir'de kolluk güçleriyle Göktepe (Tılhewa), Büyük Mutlu
(Hırıka Mezin), Küçük Mutlu (Hırıka Bicuk), Başmaklı,
Gunde Sımo ve Kutlu (Mixare) köylerinin elektriklerini kesip
trafolarını sökmüştür. Tam da tarımsal sulamanın
yapıldığı, suya ihtiyaç olduğu bu ramazan ayında
DEDAŞ'ın halka yaptığı bu zulüm kabul edilemez. AKP
iktidarı ısrarla bu konuda adım atmamakta ve DEDAŞ'ı
korumaktadır. Özelleştirdiğiniz DEDAŞ beyliğinizi
artık durdurun ve bu uygulamalara bir an önce son verin.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Son olarak
Sayın Köksal
40.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksalın,
Kızılayda çalışan hemşire ve laborantların hak
ettikleri zammı almaları gerektiğine ilişkin
açıklaması
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
Kızılayda çalışan hemşireler, laborantlar sahada zor
şartlarda mücadele edip sıcak soğuk demeden her yerde hizmet
etmekteler. Ancak bu yıl Kızılayda çalışan
hemşirelere -flebotomist deniliyor bunlara- ve laborantlara zam
verilmedi, maaşlarına sadece 59 lira ekleme yapıldı, yemek
parası olarak da 25 lira reva görüldü. AKP her fırsatta
Sağlıkçılar pandeminin gerçek kahramanı. deyip öve öve
bitiremedi ama iş maaş zammına gelince onlara çok görüldü. Zam
talep edenlere de Kızılay Genel Başkanı Kerem
Kınık Sırada bekleyen çok, istemeyen gider. dedi. Maddi manevi
zorluklar içinde Kızılayda çalışan hemşire ve
laborantlar niçin hak ettikleri zammı almıyor?
BAŞKAN Birleşime
bir saat ara veriyorum.
Kapanma Saati:
19.29
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 20.36
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Abdurrahman TUTDERE (Adıyaman), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82nci Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
VII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- İzmir Milletvekili Fehmi Alpay Özalan, Kocaeli Milletvekili
Saffet Sancaklı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili
Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile 92 Milletvekilinin Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifi (2/4331) ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik
ve Spor Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 324) (Devam)
BAŞKAN - 324 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
3üncü madde üzerinde 3
önerge vardır, önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu
Teklifinin 3üncü maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Kuruluş ve tüzel
kişiliğin kazanılması
MADDE 3 -(1) Spor kulüpleri,
spor faaliyetlerinde bulunmak amacıyla gerçek veya tüzel en az yedi
kişi tarafından kurulur.
(2) Spor kulübü kurmak için
kuruluş bildirimi, tüzük ve gerekli diğer belgelerle birlikte
Bakanlığa şahsen veya elektronik ortamda başvuruda
bulunulur.
(3) Kuruluş bildirimi ve
belgelerin doğruluğu ile kulüp tüzüğü Bakanlık
tarafından yedi iş günü içinde dosya üzerinden incelenir.
Kuruluş bildirimi, tüzük ve belgelerde veya kurucuların hukuki
durumlarında mevzuata aykırılık veya noksanlık tespit
edildiği takdirde bunların giderilmesi veya tamamlanması derhâl
kuruculardan istenir. Bu istemin tebliğinden başlayarak en geç
onbeş iş günü içinde belirtilen noksanlık tamamlanmaz ve
mevzuata aykırılık giderilmezse başvuru Bakanlık
tarafından reddedilir.
(4) Kuruluş bildirimi,
tüzük ve diğer belgelerde mevzuata aykırılık veya
noksanlık bulunmaz ya da bu aykırılık veya noksanlık
süresinde giderilmiş bulunursa spor kulübü Bakanlık tarafından
spor kulüpleri siciline tescil edilir ve bu tescille tüzel kişilik
kazanır.
(5) Spor kulübünün
tüzüğünde; spor kulübünün adı, adresi, amacı, gelir
kaynakları, üyelik koşulları, kurucularının adı
ve organları ile geçici yönetim kurulunun yer alması zorunludur.
(6) Kuruluş bildirimi,
tescilin şartları ve tüzüğün içeriği ile gerekli belgelere
ilişkin diğer hususlar Bakanlık tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yıldırım
Kaya Mustafa
Adıgüzel Burcu
Köksal
Ankara Ordu Afyonkarahisar
Suat
Özcan Okan
Gaytancıoğlu Ali
Keven
Muğla Edirne Yozgat
Metin
İlhan
Kırşehir
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Kırşehir Milletvekili Sayın Metin İlhan.
Buyurunuz Sayın
İlhan. (CHP sıralarından alkışlar)
METİN İLHAN
(Kırşehir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Genel Kurulu ve ekranları başında bizi izlemekte olan aziz
milletimizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Spor kulüpleri ve
federasyonları yasası çok uzunca bir süredir spor camiası
başta olmak üzere spora dair görüşü olan herkesçe beklenen çok önemli
bir adımdır ancak maalesef diğer tüm yasa tekliflerinde
olduğu gibi bu yasa teklifinde de konunun birinci dereceden
muhataplarının görüş, öneri ve isteklerinin dikkate alınmadığına
tanık olmaktayız. Ne spor kulüplerinin ne federasyonların ne
spor kamuoyunun ne de sporcuların görüşlerine
başvurulmamıştır.
Şimdi, bu kanunla
birtakım olumlu adımlar atılacak ancak yine örtük bir
şekilde Hükûmetin barolar, sendikalar ve odalarla ilgili
yaptığı düzenlemelerin devamı niteliğinde olan, sivil
toplumu tahakkümü altına alma girişimlerine bir yenisi daha eklenecek
ama yine de umarım kanunun görüşülme aşamasında burada, hep
birlikte olumlu düzenlemeler yapabiliriz. Zira, spor çevrelerinde bu kanun
teklifinin birçok maddesinde yer alan ve Hükûmetin spor kulüplerinin
kuruluşundan kongrelerine, yöneticilerinin kim olacağından
faaliyetlerine söz sahibi ve karar verici olmaya Bakanlığın
yetkilendirilmesi hedefine çok ama çok büyük tepki vardır. Mevcut kanun
yasalaşırsa özerk bir yapıya sahip spor kulüpleri ve Federasyon,
bir kamu kurumu ve kuruluşu gibi Bakanlığın yani merkezî
idarenin doğrudan ya da dolaylı olarak denetimi ve hâkimiyeti
altına alınmış olacaktır. Bu sebeple en azından
spor gibi siyasetüstü bir konuda ortak akılla hareket etme erdemini
iktidar olarak göstermeniz gerektiğini de özellikle belirtmek isterim.
Değerli milletvekilleri,
sporun insanların kişisel ve bedensel gelişimine
sağladığı faydalara ek olarak, sporda uluslararası
alanda yakalanan başarılar ülkelerin tanıtımında
önemli bir yere sahiptir ve bu elbette ki sporun doğru bir şekilde
yönetilme başarısına bağlıdır. Devlet
politikası hâline gelmemiş bir spor anlayışıyla bunu
yakalamamız mümkün değildir, AKP iktidarında da yakalayamadığımız
ayan beyan ortadadır. Özellikle olimpiyat oyunları gibi ülke
tanıtımına katkı sağlayacak prestiji yüksek
organizasyonlarda başarı elde edebilmek takdir edersiniz ki çok uzun
süreli bir çalışma ve planlama gerektirmektedir.
Dolayısıyla spor kulüplerinde kulübün işleyişiyle ilgili
kontrol, strateji ve kalite planlamaları, görevlerini yerine getirecek,
işin mutfağından gelme yöneticilerin bulunması çok büyük
önem arz etmektedir.
Uzman yönetim
kadrolarınca yerel dinamiklerin de sürekli dâhil edilmesiyle sporu
geliştirmek adına projeler oluşturulması, sporun pek çok
amaca hitap eden yönü de düşünüldüğünde gerek bireyin beden ve ruh
sağlığı gerekse de toplumsal iletişim,
dayanışma ve birliktelik olgusunun güçlendirilmesine büyük katkı
sunacaktır. Tabii ki bunları geliştirmenin ilk adımı
da sorunların varlığını kabul etmekten geçmektedir.
Türk sporunun sorunlarını konuşacaksak, önceliğimiz mevcut
durumun resminin objektif bir biçimde, sporun tüm paydaşlarının
da görüşleri alınarak ortaya konulması olmalıdır. Spor
kulüplerimizdeki ekonomik sıkıntılar sebebiyle kulüplerimizin
gerekli malzeme ve donanıma sahip olmamaları, yetenekli
sporcuların seçimi ve buna bağlı olarak da
başarılı sporcu yetiştirme
çalışmalarının istenilen düzeye erişememesi, amatör
sporcuların ekonomiye dair yaşadıkları gelecek
kaygısı ve sporun siyasete malzeme edilme çabaları Türk sporunun
önündeki başlıca engeller olarak sıralanabilir.
Örneğin, seçim bölgem
olan Kırşehirde şehir stadı ve kapalı spor salonu çok
ama çok eski ve neredeyse hizmet dışı kalmak üzere ancak yirmi
yıllık AKP iktidarı Kırşehir sporunun gelişmesinin
önünü açacak bu en temel sorunu çözmek için en ufak bir adım bile
atmamıştır.
Sporun Türkiye'de bir türlü
istenilen düzeyde olmaması, özellikle de büyükşehirler
dışında toplum hayatı içinde fazla yer edinmemesinin bir
diğer sebebi de yerel yönetimlerin kurumsal anlamda spora
katkısının yetersizliği ve hatta, neredeyse hiç
olmamasıdır.
Değerli milletvekilleri,
tüm ülke kamuoyunun da hemfikir olduğu bir gerçek vardır ki o da
AKPnin yirmi yıllık iktidarında Türk sporu ve futbolu en az
yirmi yıl geriye gitmiştir. Bakınız, okul sporları
dâhil ülkemizdeki lisanslı sporcu sayısı maalesef istenilen
düzeyde değildir. Her 10 kişiden 1inin lisanslı sporcu
olması Bakanlığın methiyesinin aksine üzerinde durup
düşünülmesi gereken ve artırılması için büyük çaba sarf edilmesi
gereken oldukça düşük bir orandır.
Son olarak, şunu ifade etmek
isterim ki: Yirmi yıllık AKP iktidarı, sporu kendi siyasi
iktidarlarının devamının sağlanmasında çok önemli
bir toplum mühendisi argümanı olarak görmekte ve kullanmaktadır. Bu
bakış açısı Türk sporunun gelişmesinin önündeki en
büyük engeldir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
METİN İLHAN
(Devamla) İktidar olarak, bu kanun teklifiyle spor kulüplerinin ve
federasyonun özerkliğini bitireceksiniz ve Türk sporunu siyasetin kontrolü
altına alarak daha geriye götüreceksiniz; bunun aziz milletimizce
bilinmesini özellikle isterim.
Tüm Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 3üncü maddesinin (2)nci ve
(3)üncü fıkralarının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini, (4)üncü fıkrasının teklif metninden
çıkarılmasını, kalan fıkraların buna göre
teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
(2) Spor kulübü kurmak için
kuruluş bildirimi, tüzük ve gerekli diğer belgelerle
Bakanlığa başvurulur. Başvuru ile birlikte spor kulübü
tüzel kişilik kazanır. Spor kulübüne belgelerin alındığına
ilişkin bir alındı belgesi verilir.
(3) Kuruluş bildirimi ve
belgelerin doğruluğu ile kulüp tüzüğü Bakanlık
tarafından incelenir. Kuruluş bildirim tüzük ve kurucuların
hukuki durumları da mevzuata aykırılık veya noksanlık
tespit edildiği takdirde bunun giderilmesi veya tamamlanması kuruldan
istenir. Genel kurul kararı geciktirenler 60 gün içerisinde, genel kurul
kararı gerektirenler ilk olağan genel kurulda
değiştirilmediği takdirde Bakanlığın spor
kulübünün tüzel kişiliğinin sona erdirilmesi için yetkili hukuk
mahkemesine başvurulur.
Ayşe
Sürücü Serpil
Kemalbay Pekgözegü Zeynel
Özen
Şanlıurfa İzmir İstanbul
Ömer Faruk
Gergerlioğlu Mahmut
Celadet Gaydalı
Kocaeli Bitlis
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Katılamıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN - Önerge üzerinde
söz isteyen Bitlis Milletvekili Sayın Mahmut Celadet Gaydalı.
Buyurunuz Sayın
Gaydalı. (HDP sıralarından alkışlar)
MAHMUT CELADET GAYDALI
(Bitlis) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
görüşülmekte olan 324 sıra sayılı Kanun Teklifinin 3üncü
maddesi üzerine partim ve grubum adına söz almış
bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri,
3üncü madde spor kulüplerinin kuruluş ve tüzel kişilik
kazanması hususunu düzenlemektedir. Bu maddeye göre dernek vasfından
çıkan spor kulüpleri gerçek ya da tüzel en az 7 kişi tarafından
kurulabilecek. Maalesef, Türkiyede spor ya da spor kulübü kavramları
futbolla örtüştürülmektedir, amatör kulüpler ya da farklı spor
branşları yeterince desteklenmemektedir, desteklenmediği gibi bu
kuruluş aşamaları daha da çetrefilli bir hâle getirilmektedir.
Spor kulüplerinin kuruluşlarıyla ilgili öngörülen altmış
günlük süre neye göre belirlendi? Bu bürokratik süreçler, zaten türlü
zorluklarla kurulabilen spor kulüpleri için çekilmez bir çile hâline gelebilir.
Bugüne kadar dernek vasfı taşıyan kulüpler, İçişleri
Bakanlığına bağlı sivil toplum müdürlüklerine
başvuru yaparak kurulabilir iken bu düzenlemeyle Gençlik ve Spor
Bakanlığı yetkili konuma getirilmektedir. Eğer Gençlik ve
Spor Bakanlığı yetkili bakanlık ise (5)inci fıkrada
öngörülen İçişleri Bakanlığına bildirme
yükümlülüğünün amacı nedir? Yine bakanlık burada spor kulübü
kurulmasını izin verebilir ya da reddedebilir. İktidarın
temel sorunlarından biri de keyfî yönetim anlayışıdır.
Bu durumun da kendi içinde keyfî bir hâl alması
kaçınılmazdır. Yani Kürtçe isimli bir spor kulübü kurulmak
istense bunu mevzuata aykırı diye lanse edebilirsiniz. Buradan,
kanun, temel taslağıyla çıktıktan sonra işleyişi
genelgelerle belirliyorsunuz. Yeni bir Amedspor kurulmak istense bunu
reddedebilirsiniz. Dolayısıyla reddetmek yerine, spor kulübü kurulur,
siz eksik evraklarının zamanla tamamlanmasını talep
edebilirsiniz ama onun yerine baştan engelleyici bir tutum söz konusudur.
Bu duruma karşı olduğumuzu da belirtmek isterim.
Bu kanun teklifinin
amacının futbol kulüplerinin aşırı
borçlanmasının da önüne geçmek olduğu
anlaşılmaktadır. Futbol kulüplerinin aşırı
borçlanmasını önlemeyi düşünüyorsunuz fakat sarayın ve kamu
kurumlarının aşırı israfını önlemeyi
konuşmuyor ve düşünmüyorsunuz. Milyonlarca liranın bir gecede
harcandığı saraylarda halkın sorunları hiç
konuşulmaz mı? İnsanlar açlıkla, yoksullukla ve yoklukla
yaşam mücadelesi veriyor fakat rant odaklı sermaye şirketleri ve
çok maaşlı bürokratlarınız, kamunun tüm
kaynaklarını diledikleri gibi yağmalıyorlar.
İktidarın oluşturduğu bu sömürü ve talan düzeni, alt ve
orta gelirli vatandaşları artık tamamen yok etmiş
durumdadır. Öyle ki dolar 18 lirayken alarm veren iktidarınız,
dolar 15 liraya dayanmışken tamamen bir suspus içerisindedir.
AKP, toplumun temel talep ve
beklentilerini görmezden gelen, halkın önceliğini umursamayan bir
siyasi ideoloji hâline dönüşmüştür. İşsizinden asgari
ücretle evini geçindirmeye çalışana, öğrencisinden emeklisine
herkes bu Meclisin hayat pahalılığı
karşısında bir adım atmasını bekliyor fakat
toplumdan o kadar çok uzaklaştınız ki toplumsal sorunları
artık fark edemiyorsunuz. Adından başka hiçbir yerde adaletten
bahsettirmeyen iktidarınız, toplumu gelir adaletsizliği ve
dengesizliğiyle nefes alamaz hâle getirmiştir. Gençlerimiz ülkeden
umudunu kesmiş, yurt dışına çıkmayı kurtuluş
olarak tanımlıyorlar çünkü burada bir gelecek göremiyorlar. Maalesef,
o beton yığınları eserlerinizin yanında bir de toplumu
yaşadığı toprağa küstürmüş bir iktidar olma
şerefine de mazhar olmuş durumdasınız.
Değerli milletvekilleri,
AKP-MHP iktidarı sebep; yüksek enflasyon, yoksulluk ve yokluk sonuçtur.
Ben iktidarınızı karıncalara benzetiyorum. Sakın
yanlış anlamayın, bu bildiğiniz,
tanıdığınız karıncalar veya La Fontaine
hikâyelerindeki karıncalar değil, genelde Avustralyada yaşayan,
termit denilen akkarıncaya benziyorsunuz. Termitlerin özelliği
selüloz düşmanı olmalarıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MAHMUT CELADET GAYDALI
(Devamla) Termit kolonisi girdikleri yerde selüloz bazlı ne varsa
kısa bir sürede yiyip tüketmektedirler. Bir eve girmişlerse
kütüphanedeki tüm kitapları, hatta kitaplık da ahşapsa tümünü
birkaç saat içinde yerle bir ediyorlar. Sizin iktidarınız da
ormanlarımızı bunun için yakıyor, yıkıyor,
kesiyor ve tahrip ediyor, Merkez Bankasının kasasının içini
bitiriyor; sizler de selüloz bazlı her şeye saldırıyor ve
tüketiyorsunuz.
Hepinizi saygıyla
selamlarım. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 3üncü maddesinin (5)inci
fıkrasının madde metninden çıkarılmasını ve
diğer fıkraların buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Cahit
Özkan Erkan
Akçay Dursun
Müsavat Dervişoğlu
Denizli
Manisa
İzmir
Meral
Danış Beştaş Engin
Özkoç
Siirt
Sakarya
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen yok.
Gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle, spor kulüplerinin
tescillerinin İçişleri Bakanlığına bildirilmesine
ilişkin fıkranın madde metninden çıkarılması
amaçlanmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 3üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
3üncü madde kabul edilmiştir.
4üncü madde üzerinde 2
önerge vardır, önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 4üncü maddesinde geçen tescil
edilmesine ibaresinin onaylanmasına şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Oya
Ersoy Ayşe
Sürücü Serpil
Kemalbay Pekgözegü
İstanbul Şanlıurfa İzmir
Zeynel
Özen Mahmut
Celadet Gaydalı Ömer
Faruk Gergerlioğlu
İstanbul Bitlis Kocaeli
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Oya Ersoy.
Buyurunuz Sayın Ersoy.
(HDP sıralarından alkışlar)
OYA ERSOY (İstanbul)
Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün ülkede emeğiyle
geçinen herkesin, halkın en büyük derdi hayat
pahalılığı ve geçim sıkıntısı.
Enflasyon almış başını gitmiş, özellikle,
marketlerde etiketler her saat değişiyor, temel ürünlerin, bebek
mamalarının bulunduğu tezgâhlara kilit takılmış
durumda, insanlar market raflarından bir tek süt alabilmek için saatlerce
düşünüyor ve bütün bunları halk yaşarken saray iktidarı ve
çevresindeki o mutlu azınlık Gerekirse simit yeriz ve bu zor günleri
atlatırız. diyor. Peki, kime diyor? Mart ayında enflasyon
rakamları açıklandı -asgari ücret açıklandı- ve
açlık sınırı, yoksulluk sınırı
açıklandı. Açıklanan açlık sınırı 4.928
lira, yoksulluk sınırı 16.052 liraya yükselmiş. Şimdi
Fevkalade zam yaptık. diye o yeri göğü inlettiğiniz asgari
ücret açlık sınırının çok çok altında
kalmış ve siz, bu Simit yeriz. tavsiyesini işte tam da
açlık sınırının altında yaşamak zorunda
bıraktığınız halka diyorsunuz. TÜİK, enflasyon
rakamlarını açıklıyor, buna göre, işte, aralık
ayında yüzde 36 olan enflasyon mart ayında yüzde 61e yükseliyor.
İnandırıcılığını ve
güvenilirliğini kesinlikle, tamamen yitirmiş olan TÜİKin bile
bu açıkladığı rakamlara göre, bakıyorsunuz ücretler
yüzde 25 oranında azalmış ama siz ne yapıyorsunuz? Geçen
hafta, bu kadar beklentiye rağmen, Çalışma Bakanınız başta
olmak üzere takır takır açıklamalar yaptınız ve her
birinde Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılması gündemimizde
değil. dediniz, üstüne üstlük Emekli ikramiyelerine aynı
şekilde devam edilecek. dediniz. Dört yılda enflasyon yüzde 151
artıyor ama emeklilere reva görünen yüzde 10 artışla
geçinmelerini bekliyorsunuz. Emeklilerin 8 milyonu açlık
sınırının altında yaşıyor ve siz, emeklilere
bir ikramiye zammını fazla görüyorsunuz. Asgari ücrete, emeklinin
ikramiyesine gelince enflasyonla mücadeleyi önceleyen bir ekonomi programı
yaptığınızı söylüyorsunuz, Bunu uyguluyoruz.
diyorsunuz ama daha bir yıl bile olmadan kur korumalı mevduata
geçenlere 14,8 milyar lirayı vermekten imtina etmiyorsunuz, gocunmuyorsunuz.
Üstüne üstlük bu kur korumalı mevduat sisteminden bugün vazgeçilse bu
sistemin kamuya yükü tam 75 milyar lirayı geçecek.
Evet, emekliye, işçiye,
öğrenciye yapılmayan, fazla gelen ödemeyi paradan para kazanan
zengine aktarıyorsunuz; bu, size en ufak bir şekilde
rahatsızlık vermiyor. Ve bunu nereden aktarıyorsunuz? Kendi
cebinizden aktarmıyorsunuz, halktan toplanan vergilerden yani halkın
alın terinden alıp zengine veriyorsunuz.
Altı ayda enflasyonu
yüzde 20den yüzde 61e çıkardınız. Sonra Enflasyon bizim
suçumuz değil, dünyadan kaynaklanıyor. diyorsunuz. Bakın,
işte, bu dünyadaki rakamlar. 2022 yıl sonu enflasyon tahminlerinde
Türkiye yüzde 52,4; ilk sırada. Yakın zamanda dış borç
iflası yaşamış Arjantin yüzde 48, Rusya yüzde 24; yarıştığınız
ülkeler de bunlar.
Evet, resmî enflasyon dört
yılda yüzde 151 arttı, gıda enflasyonu yüzde 186 arttı.
Tarımı çökerttiniz ve insanları açlık
sınırında yaşamaya mahkûm ediyorsunuz. Evet, sizin iktidara
geldiğiniz 2002 yılında 205 bin hektar alanda 5,3 milyon ton
patates üretilirken şimdi ise 400 bin tona düşmüş durumda.
Artık, patates yemek de lüks hâline geldi; marketlerde 10 liranın
üzerinde satılıyor.
Bakın, bu sabah
marketten aldığımız şeyler, bunlar en temel
yaşamsal ihtiyaçlar, tüketim malları: 1 kilo domates dediğiniz
bu kadar, salatalık bu, patates ya, patates bu.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Fiyatını söyle, fiyatını.
BAŞKAN
Tamamlayalım efendim.
OYA ERSOY (Devamla) Bu, 10
tane var içinde, 10 tane. Bütün bunlara halk yanaşamıyor bile. Üstüne
üstlük biber, dolmalık biber 45-50 lira
50 lira ya! Artık insanlar
bunları sofralarından çıkardı.
Evet, halk işsizlikle,
açlıkla, yoksullukla boğuşurken, artan borçlarla, salgınla
boğuşurken yirmi yıldır ülkeyi çökerten bir AKP
iktidarı var ve halkın bu sorunlarına en ufak bir şekilde
çözümü yok; onun çözümü yok, sadece ve sadece yaptığı şey
bu krizi ancak halkı bölerek, kutuplaştırarak yönetmeye
çalışıyor. O yüzden sürekli iç ve dış düşmanlar
yaratılıyor; evet, o yüzden sürekli milliyetçilik o en küçük sinir uçlarına
kadar devreye sokuluyor; ırkçılık, cinsiyetçilik almış
başını gitmiş ve bizler, bu ülkede yaşanılabilir
bir ülke yaratmak isteyenler
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
OYA ERSOY (Devamla)
artık bu iktidardan kurtulmak isteyenler, Ekonomi çöktü, siyaset
tıkandı, toplum bölündü; bu düzen böyle gitmez, biz
değiştireceğiz. diyenler; evet, emekliler, emekçiler, gençler,
kadınlar, hep birlikte 1 Mayısta ülkenin dört bir tarafında
alanlarda olacağız ve evet, sizden en küçük bir umut kalmamıştır,
bu ülkeyi insanca yaşanılabilir bir ülke hâline biz getireceğiz.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanun Teklifinin 4üncü maddesinde yer
alan düzenlenir ibaresinin belirlenir ibaresiyle değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Mehmet Metanet
Çulhaoğlu Hayrettin
Nuhoğlu Yasin
Öztürk
Adana
İstanbul Denizli
Orhan
Çakırlar Aydın
Adnan Sezgin İmam
Hüseyin Filiz
Edirne
Aydın
Gaziantep
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Katılamıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN - Önerge üzerinde
söz isteyen Aydın Milletvekili Sayın Aydın Adnan Sezgin.
Buyurunuz Sayın Sezgin.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
AYDIN ADNAN SEZGİN
(Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 4üncü maddesi
üzerinde İYİ Parti adına söz almış bulunuyorum.
Spor kulüpleri ve
federasyonlarına yönelik bir yasal düzenlemeye uzun süredir ihtiyaç
duyulmaktaydı. Teklifte de olumlu unsurlar yer almaktadır. Ancak
metinde, spor alanındaki paydaşların bazı talepleri ihmal
edilmiştir. Ayrıca, teklifin özerk olması beklenen spor
alanını siyasi müdahalelere daha açık hâle getirdiği
izlenimi hâkimdir. Amatör spor branşlarında faaliyet gösteren
kulüplerin beklentileri dikkate alınmamıştır. Amatör spor
kulüpleri lisans işlemlerinin kolaylaştırılmasını
talep etmektedir. Amatör branşlarda veli izinleri ve kulüp tescili gibi
işlemlerin e-devlet üzerinden yapılması sağlanarak
süreçlerin hızlandırılması sağlanmalıdır.
Sporculardan istenen sağlık raporu kapsamındaki EKG testi için
gereken cihazlar aile hekimlerinde bulunmadığından sporcular
şehir hastanelerine yönlendirilmektedir fakat şehir hastanelerindeki
yoğunluktan dolayı sporculara aylar sonrasına randevu
verilmektedir, bu da lisans işlemlerinin oldukça uzamasına sebep
olmaktadır. Aile hekimlerine EKG cihazı temin edilmeli ya da
şehir hastanelerinde sporcular için özel bir birim oluşturulması
sağlanmalıdır. Amatör kulüplere lisanslı sporcu
sayısına göre maddi destek temin edilmelidir. Branş bazında
ihtiyaç duyulan temel malzemeler de devlet tarafından tedarik edilmelidir.
Amatör kulüplerdeki antrenörlerin zorunlu seminerleri ücretsiz
olmalıdır, antrenör kartı yıllık vize ücretleri de
kaldırılmalıdır. Lisanslı sporcuların kulüp
lisansını göstererek toplu ulaşımdan ücretsiz
faydalanması sağlanmalıdır. Antrenör ve lisanslı
sporcular TCDD bilet ücretlerinde indirim hakkından
yararlandırılmalıdır.
Millî Eğitim
Bakanlığı tarafından geçen yıl çıkartılan
bir yönetmelikle ilk ve orta dereceli okulların spor
salonlarının amatör spor kulüplerine kiralanması
yasaklanmıştır. Bu düzenlemeden vazgeçilerek okulların spor
salonları amatör spor kulüplerine ve amatör sporculara yeniden
açılmalı ve amatör kulüplere ücretsiz tahsis edilmelidir.
Değerli arkadaşlar,
memleketim Aydında yaşanan önemli bir sorunu da kısaca dile
getirmek istiyorum. Aydında yapımına devam edilen şehir
hastanesinin ulaşım ve atık su altyapı inşası
için Aydın Büyükşehir Belediyesi kamuya devir başvurusu
yapmıştır ancak ilgili Bakanlık olan Tarım ve Orman
Bakanlığı tarafından başvuru dosyası üç yıla
yakın süredir geciktirilmektedir. Sayın Bakana bir önergeyle sordum,
yeniden soruyorum: İktidar seçim hesapları nedeniyle Aydın
halkının hizmet almasını engellemek yönünde bilinçli bir
tavır mı izlemektedir? sorusu bu koşullarda ister istemez
gündeme gelmektedir. Yol ve altyapı yatırımlarının
Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmasına
müsaade edilmeyecekse Karayolları ve Devlet Su İşleri devreye
girerek bu yatırımları acilen gerçekleştirmelidir.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmemiştir.
4üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 4üncü
madde kabul edilmiştir.
5inci madde üzerinde 4
önerge vardır, önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu
Teklifinin 5inci maddesinin (3)üncü fıkrasındaki belgeleri
Bakanlığa ibaresinden sonra şahsen veya elektronik ortamda ibaresinin
eklenmesi, (5)inci fıkrasında bir yıl veya toplam iki
ibaresinin altı ay veya toplamda bir şeklinde
değiştirilmesini, (7)nci fıkrasının tekliften
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Yıldırım
Kaya Mustafa
Adıgüzel Suat
Özcan
Ankara Ordu Muğla
Okan
Gaytancıoğlu Ali
Keven Orhan
Sümer
Edirne Yozgat Adana
Ömer
Fethi Gürer Vecdi
Gündoğdu Burcu
Köksal
Niğde Kırklareli Afyonkarahisar
Burak
Erbay
Muğla
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Muğla Milletvekili Sayın Burak Erbay.
Buyurunuz Sayın Erbay.
(CHP sıralarından alkışlar)
BURAK ERBAY (Muğla)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Evet, spor yasasını
görüşüyoruz, Komisyonda da belirtmiştim, ben de sporun içinden gelen
bir milletvekiliyim; yıllarca lisanslı hentbol oynadım, daha
sonra Muğla Baro Futbol Takımımızda spor yaptım,
şu anda hâlâ tenis oynuyorum, Muğla Tenis Kulübü yöneticisiyim. Onun
dışında da Muğlamızda, ilimizdeki bütün amatör spor
faaliyetlerini de her hafta takip etmeye çalışıyorum; hatta bu
hafta Muğla İdmanyurdu takımımızın
şampiyonluk maçı vardı; oradaydık, arkadaşlarla
beraberdik, hatta şampiyonluklarını garantilediler, kendilerini
buradan bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Komisyonda da bahsetmiştim,
Alpay Vekilimiz de oradaydı, diğer arkadaşlar da oradaydı,
daha önce de on yıla yakın ASKF Disiplin Kurulu üyeliği görevini
yürüttüm yani sporun sıkıntılarını az çok
yaşayarak buralara geldik.
Bu beklenti, spor
yasasıyla ilgili beklenti gerçekten uzun süreden beri vardı çünkü
milyonları ilgilendiren bir konu. Rakamlara baktım, değişik
rakamlar var ama 7-8 milyon civarı lisanslı sporcu, 10 binlerce
takım var, gene antrenörlerle, hakemleriyle, işte bu sporcuların
aileleri ile milyonları gerçekten ilgilendiren bir daldır spor.
Şimdi, tabii ki böyle olunca beklenti yüksek oluyor, düzenlemeler
yapılması bekleniyor. Orada da söyledik, Komisyonda da
bahsetmiştik, keşke bunu çok daha geniş kitlelerle
görüşebilseydik demiştik. Ama Alpay Vekilimiz de orada söyledi,
defalarca yurt dışına da gittiğini belirtti, muhakkak bir
emek de verilmiştir, biz emeğe saygı duyuyoruz ama -Komisyonda
da söylemiştim, gerçekten belli- ben şimdi yasaya avukat olarak da
baktığımda sürekli anonim şirket ve onunla ilgili
düzenlemelerden bahsediliyor. Baktığımda, sanki Ticaret Kanununu
inceliyormuş gibi hissettim. Yani aslında onun ötesinde, gerçekten az
önce saydığım o milyonlarca sporcuyu ilgilendirecek
sorunların çözülmesine dair beklentiler vardı ama bunları
göremedik. Orada da söylemiştim yani döndüğümüzde ilimize, bu sporla
uğraşan insanlara Biz şu düzenlemeleri yapıyoruz sizin
lehinize. diyebileceğimiz düzenlemelerin maalesef
olmadığını gördük. Yani o günden beri, Komisyona
geldiğinden beri, öncesinde de birçok farklı insanlarla da
görüşüyoruz spor camiasından. Şimdi inşallah bunun dönüm
noktası olmasını talep ediyoruz ama gerçekten ciddi beklentiler
var.
Mesela nedir? Bu spor
kulüplerinin, tesislerle ilgili, binalarla ilgili ciddi talepleri var.
İşte, Gençlik Spor Genel Müdürlüğüne Ait
Taşınmazların İdaresi Hakkındaki Yönetmelik var.
Burada bir düzenleme yapılmış ve Gençlik Sporun
gayrimenkullerinin eğer 6 tane spor dalında faaliyet gösteriyorsa
tahsisinin yapılabileceğini düzenlemiş. Şimdi, burada talep
şu: Belediyelerin veya Millî Emlakta da atıl durumda olan ve
kullanılabilecek yerler var, mesela bunların da işte ilgili spor
kulüplerine verilmesiyle ilgili düzenlemeler yapılmasının önünün
açılması beklentisi var.
Bunun dışında,
spor kulüplerinin zorlandığı, sporcularla ilgili yüksek stopaj
bedellerinden bahsediliyor. Tabii, 1. Lig, Süper Lig değil ama en
azından 3. Lig ve diğer liglerde bu stopaj bedellerinin
kaldırılması şeklinde beklentiler var.
Yine, sporcularla ilgili,
özellikle amatör düzeyde oynayan sporcuların hiçbir sağlık
güvencesinin olmadığından bahsediliyor. Düşünün işte,
genç yaşta spora girmiş kardeşlerimiz var; maç
sırasında kafa kafaya çarpışıp ağır
sakatlıklar geçirebiliyorlar, ayakları kırılabiliyor veya
başka rahatsızlıklar olabiliyor. Eğer babasının
herhangi bir sağlık güvencesi yoksa sağlık kuruluşuna
gittiğinde veyahut da ilaç almak için gittiğinde yüksek bedellerle
karşılaşabiliyor. İşte, bunun önüne geçmek için bir
sağlık güvencesi
Eğer lisanslı sporcuysa ona o
sağlık güvencesinin verilmesi hatta ilaç temini konusunda da
kolaylık sağlanması, mesela belki cüzi bir katkı
payıyla da bunun giderilmesiyle ilgili ciddi anlamda beklenti var. Bu da
işte nedir? Genç yaşta sporcuların spor yapmasının
önünü açacaktır.
Yine, ilde belirlenen il spor
temsilcileriyle ilgili en çok aldığımız konu, içimizden
olmayan, konuyu bilmeyen insanların il spor temsilcisi olarak
atanması bahsiydi. Bu da o spor kulüplerinin kendi sorunlarının
iletilmesinde sıkıntılar çekmelerine neden olmakta.
Yine, aynı şekilde,
federasyonlar tarafından yapılan turnuvaların
dağıtılması sırasında, aynı zamanda antrenör
kurslarının dağıtılmasındaki artık soru
işaretine sebep olacak düzenlemelerden bahsettiler. Birtakım
işte, şirketler üzerinden bunun yapılması, bunun yerine bu
organizasyonların federasyon tarafından yapılarak o gelirlerin,
o birtakım şirketlere, otellere değil de federasyona gelir
olarak sağlanması gerektiği yönünde de ciddi uyarılar var,
bunların da dikkate alınmasını bekliyorlar.
Şimdi, bunun
dışında da aslında çok konular var. Özellikle bu
harcırah konusunda
Türkiyenin değişik yerlerine gitmekte
sporcular. Harcırahla ilgili yapılan düzenlemeye göre bir sporcuya 62
lira para veriliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
BURAK ERBAY (Devamla) Bu
sporcu turnuvaya gidecek, orada 62 liraya konaklayacak; sabah, öğlen,
akşam yiyecek ve geri dönecek. Bu 62 lirayla mümkün değildir. Bunun
artırılmasıyla ilgili de ciddi beklentiler var.
Bunun dışında
da spor turizmi, özellikle ilimi de çok ilgilendirdiği için bu konuda
ciddi kafa yorulması lazım. Dünyada spor turizminden milyarlarca
dolar para kazanılmakta ama maalesef ülkemiz bununla ilgili yeteri kadar
pay alamamakta, bununla ilgili ciddi düzenlemeler yapılması
lazım. O gün Spor Komisyonunda da bahsetmiştim; yani Muğla buna
çok müsait. Özellikle deniz sporları, su sporları konusunda
yapılacak tesislerle on iki ay turizmin önü de spor turizminin önü de
açılabilir. Orada da sormuştum: Bu kadar, üç tarafı denizlerle
çevrili bir ilde su sporlarında başarılı sporcumuz yok,
Muğladan çıkan sporcular yok. İşte tesisleşerek
bunların önünü açabiliriz ama biz onun yerine ne yapmışız?
Bir haber çıktı: Diyarbakır İl Müftülüğünde
çalışan 5 tane imamın spor müdürü olarak
atandığını gördük. Bu şekilde de bunların düzelmesi
mümkün değildir. İnşallah, Millet İttifakı olarak
iktidar olduğumuzda bunları da hakkıyla yapacağız
diyorum.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 5inci maddesinde yer
alan esas sözleşmesinde belirlenebilir ibaresinin esas
sözleşmesinde düzenlenebilir ibaresiyle değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mehmet Metanet
Çulhaoğlu Hayrettin
Nuhoğlu Yasin
Öztürk
Adana
İstanbul
Denizli
Orhan
Çakırlar İmam
Hüseyin Filiz
Edirne Gaziantep
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Gaziantep Milletvekili Sayın İmam Hüseyin Filiz.
Buyurunuz Sayın Filiz.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İMAM HÜSEYİN
FİLİZ (Gaziantep) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 324 sıra sayılı Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifinin 5inci maddesi üzerinde İYİ
Parti adına söz almış bulunmaktayım, Genel Kurulu
saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
bu maddeyle spor kulüplerinin zorunlu organlarının neler olduğu
düzenlenmekte ve bunlar dışında da organlar oluşturabilme
imkânı getirilmektedir. Ayrıca spor kulüplerinde ve bağlı
iştiraklerinde (4)üncü fıkrada belirtilen zimmet, irtikap,
rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, görevi kötüye kullanma, hileli iflas, kaçakçılık, fuhuş,
uyuşturucu ve uyuşturucu madde imal ve ticareti, şike gibi
sporculukla bağdaşmayan suçların işlenmesi durumunda
yönetim, denetim, disiplin ve diğer kurul üyeliklerinin sona
erdirileceği, başkan ve kurul üyeliklerine seçilemeyecekleri, bu
teklif kapsamındaki spor kulüpleri ve spor anonim şirketlerinde
hiçbir şekilde çalışamayacakları belirtilmektedir. Bu
düzenlemeyi olumlu bulmaktayız.
Değerli milletvekilleri,
diğer konuşmacıların da bahsettiği gibi, bu kanun
teklifi futbol dünyasını referans alarak bazı düzenlemeler
getirmektedir. Bu kanun teklifinin gerekçesinde spor kulüplerinde denetimlerin
sıkılaştırılması, hesap verilebilirliğin
artırılması, kulüplerin borç batağından kurtulmaları
ve yöneticilerin sorumluluklarının orantılı bir
şekilde tesis edilmesi ve Türk sporu açısından benim de önemine
inandığım, kulüp yönetimlerinde ilgili branşlarda emek
vermiş sporcuların yer alması ifade edilmiştir. Bu
konularda hemfikir olduğumu belirtmeliyim. Ancak bu kanun teklifiyle spor
kulüpleri üzerinde çok güçlü bir Bakanlık vesayeti kurulmakta, spor
kulüplerinin sivil toplum kuruluşu olma özelliği yok edilmekte, kamu
kurumlarının mali ve idari konularda kulüplerin yönetimine müdahale
etme yetkileriyle birlikte sporun özerk yapısı zedelenmekte ve
siyasetin spora nüfuz ettiği görülmektedir ki kabul edilebilir
değildir.
Değerli milletvekilleri,
bugünkü sportif eğitim ve gelişim yapılanmamız uzun vadeli,
sürdürülebilir, niteliksel gelişim yerine, sadece günlük performansa
odaklı bir yapılanma anlayışıyla yönetilmektedir.
Böyle bir yapılanmayla Türk sporu, Avrupa ve dünya spor alanında
zaman zaman başarı gösterse de bu sürdürülebilir
olmamıştır. Spor yönetimlerinin çalışma
anlayışı ve felsefesi Türk sporunu daha ilerilere
taşıyabilecek bir potansiyelden mahrum kalmıştır.
Değerli milletvekilleri,
spor eğitiminin yapılanması ise küreselleşmenin
getirdiği yenilik ve değişiklikleri merkeze alacak şekilde
olmalıdır. Bunun için nereden başlamak gerekir? denirse, okul
öncesi çocukların gelişimine katkı sağlayacak ve spor kültürünün
yaygınlaşması ve kalıcı olmasını
sağlayacak düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Yapılan
bir araştırmada insan beyninin en hızlı olduğu dönem
erken çocukluk çağıdır. Sonraki yıllarda gelişim daha
yavaş olur. Okul öncesi bilimsel temelli eğitimin getirisinin uzun
vadede 1e 7 oranında olduğu ileri sürülmektedir. Bu nedenle, erken
çocukluk döneminde bilimsel temelli spor eğitiminin sağlanması
sportif gelişim ve kültür açısından çok önemlidir. Bunun için en
başta gençleri spora teşvik edecek yapıda yöneticilere ihtiyaç
bulunmaktadır. İlaveten, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve
Millî Eğitim Bakanlığı müşterek projeler
geliştirmeli ve ilk ve orta dereceli devlet okullarında spor altyapı
eksikliklerinin giderilmesi yönünde çalışmalar
yapılmalıdır.
Değerli milletvekilleri,
ilk ve ortaöğretimde kapalı spor salonu bulunma oranı yüzde 4
civarında olup bu oran artırılmalıdır. Seçim bölgem
Gaziantep'te 1.313 devlet okulunun 64 tanesinde spor salonu bulunmaktadır.
Gaziantep Amatör Spor Kulüpleri Federasyonundan aldığım
bilgilere göre Gaziantep'te sadece futbol alanında 85 kulüp ve 20 saha
bulunmaktadır. Sahada antrenman yapabilmek için haftada bir saat
ayrılıyor ve 2 takım zaman zaman aynı anda sahayı
paylaşmak zorunda kalmaktadır. Yani sahalar ihtiyaca cevap
vermemektedir. Bu kanun teklifinin 10uncu maddesinin (2)nci
fıkrasında belirtilen spor tesislerinin ortak kullanımı çok
önemlidir
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
İMAM HÜSEYİN
FİLİZ (Devamla)
ve okullarımızı da kapsayacak
şekilde genişletilmesi düşünülmelidir.
Değerli milletvekilleri,
sporun her dalında bir yerlere gelebilmek için tesis eksikliklerinin
giderilmesi yanında spor eğiticilerinin eğitimine önem vermek
durumundayız. Bunun için de Yükseköğretim Kurulu, beden eğitimi
ve spor yüksekokulu ve spor bilimleri fakültesi bulunan 77 üniversitemizle
birlikte çalışmalar yapmalı, öğretim üyesi eksiklikleri
giderilmeli, öğrenci profilleri ve eğitim öğretim programları
gözden geçirilmelidir diyor, Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 234
sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5inci maddesinde geçen
başka ibaresinin diğer olarak değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Ayşe
Sürücü Serpil
Kemalbay Pekgözegü Zeynel
Özen
Şanlıurfa İzmir İstanbul
Mahmut Celadet
Gaydalı Ömer
Faruk Gergerlioğlu Fatma
Kurtulan
Bitlis Kocaeli Mersin
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Mersin Milletvekili Sayın Fatma Kurtulan.
Buyurunuz Sayın
Kurtulan. (HDP sıralarından alkışlar)
FATMA KURTULAN (Mersin)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Yine, bu kanun teklifinde
-her zaman olduğu gibi- artık AKPde bir alışkanlık
hâline gelmiş bir sistemi görüyoruz; ilgili tarafları hiç dâhil
etmeden, muhalefeti dâhil etmeden oluşan bir teklif oluyor. Komisyon
aşamasında da ne hikmetse genellikle muhalefetin önerilerine
kapalı oluyorsunuz ve burada da ufak tefek bazı değişiklikler
yapıp -en azından bu da iyi- geri adımlar atıyorsunuz. Geri
çektiğiniz bir madde özellikle çok manidardı, çok
anlamlıydı ama buna yeltenmiş olmanız, bunu
düşünmüş olmanız, her zaman söylediğim gibi
Sizin, yolunu
bulduğunuzda, bunları illaki bir daha -tekrar- getirme durumunuzu geçmiş
pratiklerde hep gözlemledik. Mesela, uygun görmediğiniz kulüplerin
herhangi bir üyesinin kovuşturmaya neden olan bir durumunu tespit
ettiğinizde ya da oluşturduğunuzda o yapıyı maçtan
menetme durumunu yapacaksınız ve bu yetkiyi İçişleri
Bakanına veriyordunuz. Dolayısıyla, insanın aklına
şu geliyor: Demek ki o kadar memnunsunuz ki diğer alanlarda
İçişleri Bakanının yapacağı ihlaller yetmiyor,
bir de spor alanını dâhil etmeyi aklınıza getirdiniz. Demek
ki burada da bir sarayspor yaratma hedefi içerisindesiniz, en azından
aklınızdan böyle bir şey geçmiş.
HALİL ETYEMEZ (Konya)
İnsaf ya! Sarayspor ne ya!
FATMA KURTULAN (Devamla)
Arkadaşlar, dünyada kimi faşist, baskıcı rejimlerin,
futbolu toplumu dizginlemek amacıyla kullandığını
hepimiz biliyoruz. Kimi diktatörlerin Ben toplumu futbol
aracılığıyla da -başka başka araçlar da var-
dizginledim. dediğini de biliyoruz. Bizim ülkemizde de futbolun bir
sektör oluşturduğunu, siyasetin vesayeti altında olduğunu;
kumpaslar, şikeler, tutuklanmalar, rantlar ve popülizmle futbolun
aslında sadece futbol olmadığını çok iyi görmekteyiz.
Bizim ülkemizde uzun
zamandır yaşanan savaşa bağlı olarak da futbol
sahasında yani yeşil alanlarda, sahalarda
ırkçılığın boy gösterdiğini çok iyi biliyoruz;
buna en çok Amedsporun maruz kaldığını hepimiz biliyoruz
sevgili arkadaşlar. Özellikle 2016dan bu yana Amedspor ve Cizresporu
hedef alan saldırılar -her zaman- süregeldi; Deniz Naki çok hedefe
konuldu, Deniz Nakiye 12 resmî müsabakadan men cezası verildi. Amedspora
o dönemde 19.500 lira para cezası verilmişti. Yine, 9 Şubat
2016da Çocuklar ölmesin. diye bir pankart açtıkları için
Amedspora ceza verdiniz yani o topraklarda Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz ve
Cemile Çağırgaya atıf yaptığı için Amedsporu
ırkçılığınızla suçlu gördünüz ve menettiniz.
Yine, 15-28 Şubat 2016da Cizrede bodrumda öldürülenleri ima eden
pankartların, değişik spor kulüplerinin maçlarında
sahalara, çok değişik yerlere asıldığını
gördük. 17 Nisan 2016da Amedspor-Keçiörengücü maçında Amedspora 3 puan
silme cezası verildi. Yine, 24 Nisan 2016da Amedspor-Ankaragücü
maçında Amedspor yöneticilerin saldırısına
uğradı. 8 Ocak 2018de Deniz Naki Almanyada aracıyla seyir
hâlindeyken silahlı saldırıya uğradı. 29 Ağustos
2017de Deniz Naki Mersin İdmanyurdu-Amedspor maçı
sırasında sahada yumruklu saldırıya uğradı. Yine,
18 Ekim 2018de Sakaryaspor-Amedspor maçı öncesinde Ölürüm Türkiyem
şarkısıyla dev ekranlarda askerî operasyon görüntüleri
yayınlandı ve ondan sonra o kitle, o insanlar, seyirciler
ırkçı, milliyetçi duygularla beslendiler ve sonrasında da alana,
yeşil sahaya inip Amedspor taraftarlarına ve sporcularına
saldırdılar. 2 Nisan 2022de de -yine yakın tarihte
gördüğümüz- Amedspor ve Fenerbahçe kadın takımları
arasındaki maçta basın ve sosyal medya üzerinden yine
saldırılar olduğunu biliyoruz. Yani Amedspor ve Cizrespor
maçlarında ve spor kulüplerine her daim ırkçı
saldırılar olduğunu görüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Kurtulan.
FATMA KURTULAN (Devamla) -
Ben burada Amedsporun yanında olduğumuzu, ırkçı
saldırılar karşısında her daim Amedsporla beraber
olduğumuzu ve bize armağan ettiği formasıyla birlikte
desteklerimizi belirtmek istiyorum.
Hepinize saygılar
sunuyorum.
Teşekkürler. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 5inci maddesinin (4)üncü
fıkrasının birinci cümlesinde yer alan kaçakçılık
ibaresinden sonra gelmek üzere nefret ve ayrımcılık ibaresinin
eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Cahit
Özkan Erkan
Akçay Dursun
Müsavat Dervişoğlu
Denizli Manisa İzmir
Meral
Danış Beştaş Engin
Özkoç
Siirt Sakarya
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen yok.
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle, nefret ve
ayrımcılık suçlarından mahkûm olanların da spor
kulübü, spor anonim şirketi statüsündeki bağlı
ortaklığı ve iştiraklerindeki yönetim, denetim, disiplin ve
ihtiyari diğer kurul üyeliklerinin, haklarındaki mahkeme
kararının kesinleştiği tarihte, başkaca hiçbir işlem
yahut karara gerek olmaksızın kendiliğinden sona ermesi hususu
düzenlenmektedir.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 5inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
5inci madde kabul edilmiştir.
6ncı madde üzerinde 4
önerge vardır, önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu
Teklifinin 6ncı maddesinin (1)inci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
(1) Fiil ehliyetine sahip
kişiler, spor kulüplerine üye olma hakkına sahiptir. Üyelik
başvurusu yazılı olarak veya elektronik ortamda
yapılır ve kulüp yönetim kurulunca otuz gün içinde karara
bağlanır. Sonuç, başvuru sahibine yazılı veya
elektronik ortamda bildirilir. Başvurusu kabul edilen üye, bu amaçla
tutulacak deftere veya sisteme kaydedilir.
Yıldırım
Kaya Mustafa
Adıgüzel Suat
Özcan
Ankara Ordu Muğla
Burcu
Köksal Okan
Gaytancıoğlu Orhan
Sümer
Afyonkarahisar Edirne Adana
Ömer
Fethi Gürer Ali
Keven Vecdi
Gündoğdu
Niğde Yozgat Kırklareli
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Kırklareli Milletvekili Sayın Vecdi Gündoğdu.
Buyurunuz Sayın
Gündoğdu. (CHP sıralarından alkışlar)
VECDİ GÜNDOĞDU
(Kırklareli) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
ülkemiz, cumhuriyet tarihinin en derin ekonomik krizini yaşıyor.
Sporda yaşıyoruz, iş dünyasında yaşıyoruz, en
önemlisi de çarşıda pazarda yaşıyoruz. Ekonomik krizde
milyonlarca vatandaşımızın yoksulluğa,
açlığa mahkûm edildiğini görüyoruz. İktidarda olanları
onlarca kez uyardık, Tasarruf önemlidir, planlama önemlidir. dedik ama
maalesef dinletemedik. Tasarruf yapmazsanız ülke kaynakları
kuruyacak, halkımız açlık ve yoksulluğun pençesine
düşecek. dedik, yine dinletemedik. Siz ne yaptınız?
İtibardan tasarruf olmaz. diyerek saraylarda Lale Devri yaşamaya
devam ettiniz. Mübarek ramazanda sarayda şaşaalı iftar
programları yapmayı itibar diyerek savunur hâle geldiniz. AKP için
itibar, esnaf kan ağlarken, çiftçi üretim yapmakta zorlanırken,
tarlalar boş kalırken yandaş iş adamlarına döviz
garantili projeler için üç ayda 5 milyar 821 milyon lira aktarmaktır. AKP
için itibar, kur korumalı mevduatla dolar zenginlerine milletin
vergilerinden 11 milyar 700 milyon lira ödemektir. AKP için itibar,
vatandaşlar açlık sınırının altında
yaşarken yandaşa üçer beşer maaş bağlamak, bir bakan
yardımcısının aylığını 313 bin liraya
yükseltmektir. AKPnin itibarı, AKPnin adaleti, AKPye yakın gençler
torpille atanırken KPSS sınavlarında dereceye girmiş ana
kuzusu gençlerin işsiz kalmasıdır.
Sayın milletvekilleri,
başka dünyalarda yaşayan Cumhurbaşkanı Bu ülkede isteyen
herkese iş var. diyebiliyor. Madem herkesin işi var, neden mart
ayında İŞKURda kayıtlı işsiz sayısı
bir ayda 500 bin kişi artarak 3 milyon 635 bin kişiye
ulaşıyor? Aslında, bunun için yanıt vermeniz lazım.
Adıyamanda 19 kişinin alınacağı temizlik görevlisi
kadrosuna tam 17 bin kişi, Şanlıurfada 60 kişilik temizlik
görevlisi kadrosuna tam 53 bin vatandaşımız niye
başvuruyor? Bu karanlık tablo Erdoğana da aslında en iyi
yanıttır.
Ülkemizde çok ciddi bir
barınma sorunu yaşıyoruz. Vatandaşlarımız
konutlara ulaşamaz, gençlerimiz de aile kuramaz hâle geldi. Konut ve kira
fiyatlarındaki fahiş zamlar sosyal sorunlara, uyuşmazlıklara
neden oluyor. Kiracı ve ev sahibi artık adliye koridorlarına
taşınıyor.
Ya sahipsiz
esnafımız ne yapıyor? Esnaf, inanın, şu anda
patır patır dökülüyor, yok oluyor; kepenkler de açılmamak üzere
kapanıyor. Yılın ilk üç ayında 29.360 esnafımız
artan maliyetler nedeniyle kapısına kilit vurdu. Mart ayında
iflas sayısı son beş yılın en yüksek seviyesine
ulaştı.
Milletimize buradan söz
veriyoruz: Artık değişim zamanı, yenilik zamanı;
anlayış değişikliğinin de kadro
değişikliğinin de zamanı. Emin olun ki Cumhuriyet Halk
Partisinin iktidarında, devletin itibarı, emeklinin açlık
sınırı altında maaş almamasıdır. Cumhuriyet
Halk Partisi iktidarında, devletin itibarı, bayramlarda
emeklilerimize torunlarını mutlu edeceği bir bayram ikramiyesi
vermektir. Devletin itibarı, yönetenlerin halkla arasındaki güvenlik
duvarlarını kaldırmasıdır. Bizim için itibar,
çalışanların yoksulluk sınırı üzerinde bir gelire
kavuşmasıdır; gençlerin umutlarını kaybetmeden adil,
liyakatli bir şekilde iş sahibi olmasıdır. Cumhuriyet Halk
Partisi iktidarında, itibar, esnafın kepengini
kapattığında yarını düşünmemesidir; çiftçinin
üretimini gönül rahatlığıyla yapabilmesidir. Cumhuriyet Halk
Partisinin iktidarında, devletin itibarı, Cumhurbaşkanının,
bütün parti seçmenlerinin vergisiyle partisinin propagandasını
yapmamasıdır; devletin itibarı, tekrar ediyorum -bir kez daha
ifade ediyorum- Cumhurbaşkanının, bütün parti seçmenlerinin
vergisiyle kendi partisinin propagandasını yapmamasıdır.
(CHP sıralarından alkışlar) Cumhuriyet Halk Partisi
iktidarında, itibar, sevinçte ve kederde ortak olabilmektir,
varlığı da yokluğu da adil paylaşabilmektir.
İşte, o zaman mutlu ve gururlu bir millet, işte, o zaman güçlü
bir devlet oluruz.
Genel Kurula saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 6ncı maddesinde
yer alan başvurusu ibarelerinin müracaatı ibaresiyle
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Metanet
Çulhaoğlu Hayrettin
Nuhoğlu Yasin
Öztürk
Adana İstanbul Denizli
Orhan
Çakırlar Dursun
Ataş İmam
Hüseyin Filiz
Edirne Kayseri Gaziantep
BAŞKAN Komisyon önergeye
katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Kayseri Milletvekili Sayın Dursun Ataş.
Buyurunuz Sayın
Ataş. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
DURSUN ATAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifinin 6ncı maddesi üzerinde
İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri,
görüşülen kanun teklifi, spor kulüplerinin mali sorunlarından
kaynaklanan problemlerinin giderilmesini, hukuki ve finansal
durumlarının netleştirilmesini amaçlamaktadır; bunun
yanında, spor kulüplerinin kontrolsüz borçlanmasına ve yönetim
şeffaflığının sağlanmasına yönelik hükümler
de öngörmektedir. Aynı zamanda, spor kulüplerinin oluşturduğu
federasyonlar ve konfederasyonlar hakkında düzenlemeler mevcuttur.
Görüşülen kanun teklifinde, sporun ve sporcuların desteklenmesi
amacını taşıyan maddeleri olumlu bulmakla birlikte, eskiden
özerk olan kurumların bu özerkliğine son veren düzenlemeleri ise
hatalı bulmaktayız. Yani AKP iktidarında özellikle de ucube
başkanlık sistemiyle birlikte tüm kurumların tek adama
bağlanması alışkanlığı devam
ettirilmektedir. Biz İYİ Parti olarak kurumların mevcut
özerkliklerinin korunarak güçlendirilmesini tavsiye ettikçe tek adam rejimi
asırlık kurumlarımızı yıpratarak kendine
bağlama gayretindedir. Bu yüzden, olağanüstü hâl ortamında
aceleyle getirilen bu ucube partili Cumhurbaşkanlığı
sisteminin bir an önce değiştirilerek güçlendirilmiş ve
iyileştirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi, devletimizin
bekası ve milletimizin refahı açısından hayati önem
taşımaktadır.
Değerli milletvekilleri,
Türk sporunun bugün geldiği nokta üzücüdür. Futbol başta olmak üzere
hemen hemen tüm spor branşlarında Avrupa'nın çok gerisinde
bulunuyoruz. Uluslararası müsabakaların çoğuna
katılamıyor, katıldıklarımızda da
başarılı olamıyoruz. Bunun yanında, bugün,
kulüplerimizin hemen hepsi borç batağındadır. Özellikle AKP iktidarının
ülkemizi sürüklediği ekonomik felaket yüzünden kulüplerimiz çok zor
zamanlar yaşamakta, rakiplerinin ekonomik anlamda gerisinde
kalmaktadır. Kulüplerin gelirleri Türk lirasıyken, giderlerinin büyük
kısmı dövizdir. Ülkemizdeki ekonomik istikrarsızlığın,
kendini ekonomist olarak tanıtan Sayın
Cumhurbaşkanının, sürekli değişen Hazine ve Maliye
Bakanlarının, birbiri üstüne açıklanıp hepsi
başarısız olan ekonomi modellerinin, kısaca AKPnin
ekonomideki başarısızlığının doğal
sonucu olan dövizdeki fahiş artış yüzünden kulüplerimizin
giderleri gelirlerinin çok üstüne çıkmıştır. Bu yüzden, bu
kanun teklifi sorunları çözmeye yetmeyecektir. Türkiyedeki tüm
sorunların çözülmesinin ilk şartı AKP iktidarının ilk
seçimde değişmesidir çünkü bu iktidarın sorun çözme yetenek ve
kabiliyeti bulunmamaktadır. Milletimize verebileceği bir şeyi
kalmayan AKPnin yapacağı en hayırlı iş ise bir an
önce milletimizin önüne sandığı getirmektir.
Değerli milletvekilleri,
bahsettiğim üzere, AKP iktidarının milletimize vereceği bir
şey kalmadığı gibi, Türk milletinin iradesinin
tecelligâhı olan Gazi Meclisi de çalıştırmamaktadır.
Baktığımızda, sadece bu yılbaşından beri
tarımdan sağlığa, hayat pahalılığından
sağlıkçıların sorunlarına, dövizden akaryakıt
fiyatlarına kadar, kısaca vatandaşın birçok sorununun
araştırılıp çözülmesi amacıyla verilen 99 Meclis
araştırması önergesi Cumhur İttifakı
milletvekillerince reddedilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27nci Döneminde,
EYTlilerin durumu, 3600 ek gösterge verilmesi, emekli ikramiyesi ve
kadınlara emeklilik; SGK, işçi ve çiftçi, KYK borçlarının
silinmesi gibi milletimizin sorunlarını çözme adına verilen
yaklaşık 2 bin yasa teklifi de yine ya gündeme
alınmamış ya da reddedilmiştir.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçildiğinden beri
muhalefetin verdiği tek bir kanun teklifi bile
yasalaşmamıştır.
Buna karşın,
Sayın Cumhurbaşkanı 9 Temmuz 2018den bu yana tam 5.420 karara
imza atmıştır yani tüm ülkenin kaderini tek kişinin
imzasına bağlayan bu sistemde 600 üyeli Meclis etkisiz hâle gelirken
1 kişi sürekli güç kazanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
DURSUN ATAŞ (Devamla)
Bu durumun doğal sonucu olarak ülke kriz üstüne kriz
yaşamış, spordan ekonomiye, eğitimden
sağlığa, dış politikadan millî güvenliğe her
konuda başarısızlıklar yaşanmıştır.
Değerli milletvekilleri,
sonuç olarak, AKP iktidarı başarısız olmuş,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi ilk döneminde iflas
etmiştir. Ülke her alanda geriye gitmiş, AKP geldiği günleri
bile aratır hâle gelmiştir ancak ilk seçimde Genel
Başkanımız Sayın Meral Akşener önderliğinde
kurulacak İYİ Parti iktidarında vatandaşın
sorunları çözülecek, ülkemiz hak ettiği seviyeye yükselecektir diyor,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 6ncı maddesinde geçen
kişiler ibaresinin şahıslar olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Sürücü Serpil
Kemalbay Pekgözegü Zeynel
Özen
Şanlıurfa İzmir İstanbul
Mahmut Celadet
Gaydalı Garo
Paylan Ömer
Faruk Gergerlioğlu
Bitlis Diyarbakır Kocaeli
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Diyarbakır Milletvekili Sayın Garo Paylan.
Buyurunuz Sayın Paylan.
(HDP sıralarından alkışlar)
GARO PAYLAN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Evet, önemli bir yasa
teklifini görüşüyoruz arkadaşlar; Alpay Özalan ve Saffet
Sancaklı öncülüğünde görüşülüyor. Ben eksik yanlarını
söyleyeceğim, benim için hayal kırıklığı olan
yanını söyleyeceğim arkadaşlar. Ben yıllarca basketbol
oynadım, otuz yıl boyunca; yıllarca da amatör kulüplerde
yöneticilik yaptım. Vallahi, futbolcu 2 arkadaşımız
yasayı ele almışlar -Türkiye'de de kulüplerin zaten yüzde 80i
futbol spor kulüpleri maalesef yalnızca- ve diğer branşlar yok
sayılıyor, altyapılar yok sayılıyor, amatör spor
kulüpleri yok sayılıyor.
Değerli arkadaşlar,
bakın, bu yasanın gündeminde ne var? Büyük kulüpleri kurtarmak,
değil mi? Mali bir darboğaza girdiler. Niye darboğaza girdi bu
kulüpler? Çünkü Ahmet'i, Mehmet'i oynatmadılar; bu kulüpler Hansa,
Georgea 100 milyonlarca dolar aktardılar, siz izlediniz. Oysa bu yüz
milyonlarca dolar kaynaklar nereye akmalıydı arkadaşlar? Altyapılara
akmalıydı, altyapılarda sporcu yetiştirmeye
akmalıydı. Bakın spor deyince futbol aklınıza
geliyor; ya, basketbolu var, voleybolu var, yüzmesi var, hentbolu var,
atletizmi var, var da var ama bu spor kulüplerine bir kaynak aktarımı
var mı? Maalesef yok.
Alpay Bey, size söylüyorum;
altyapılarla ilgili ne tür tedbirler aldınız, yapısal bir
reform var mı? Yok. Bakın, Spor Bakanlığı bütçesini
görüşüyoruz, altyapılara aktarılan kaynak komik bir kaynak
arkadaşlar, komik. Alpay Bey'e soruyorum: Ne yaptınız bu
kaynağı artırmak için, bir önerge mi verdiniz? Hayır, yok.
Saffet Bey'e soruyorum, vermediler, orada değillerdi. Yani altyapı
spor kulüplerini desteklemeden bir ülkede spor gelişir mi? Ya, biliyor
musunuz, nüfusumuzun kimi rakamlara göre yüzde 2si, kimi rakamlara göre yüzde
4ü spor yapıyor. Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 50, yüzde 60lara
varıyor arkadaşlar; bizde yüzde 2, yüzde 3 spor yapıyor; geri
kalan, maalesef spordan kopuk. Kim bisiklete biniyor bu Mecliste
arkadaşlar, kim? Hepiniz arabalara binip geliyorsunuz bu Meclise,
değil mi? Kim yürüyerek geliyor bu Meclise? Hepiniz arabalara binip
geliyorsunuz; yürümüyorsunuz, yürüyen yok, sporla ilişkisi olan yok
maalesef. Niye? Spor bir kültürdür, bu kültür de anaokulundan itibaren
alınır ve yetişmiş sporcular, Alpay gibi, Saffet gibi sporcularımız
okullara giderler, sporculara spor kültürü verirler.
Biliyor musunuz, biz amatör
spor kulüplerinde yüzlerce gencimizi aldık, bu bireyselleşmenin esas
olduğu dünyada onların sosyalleşmesini sağladık; bir
arada, dayanışma ruhu içinde yaşamalarını
sağladık; aynı zamanda, kötü alışkanlıklardan
kopmalarını da sağladık, spor kültürü içinde
kalmalarını sağladık arkadaşlar.
Bakın, emin olun
-sınavlar var değil mi Alpay Bey, sınavlar- Millî Takıma
gidecek sporcularımızı amatör kulüplerden Efendim, sınavlara
girecek. diye velileri alıp götürdüler. Ya Yapısal bir tedbir
alalım, şu yetenekli sporcularımızı sınav
derdinden kurtaralım. diyoruz ya. Bu ülkenin Millî Takıma
çıkacak binlerce sporcusu, yok efendim, YGS var, ÖSS var, Liselere
Giriş Sınavı var, bilmem ne diye spordan kopuyorlar. Ya, bir
tedbir düşünelim arkadaşlar ya. Spor da en az matematik kadar, fen
kadar önemlidir; bunu esas alalım, bu anlamda
sporcularımızı geliştirelim. Bakın, size söylüyorum;
bütçeden kaynak ayırmadan ve bir vizyon geliştirmeden Türkiyede spor
gelişmez.
Alpay Beye soruyorum: Burada
bir vizyon var mı, amatör spor kulüplerine destek yönünde, Bütün spor
branşlarında Türkiye'yi geliştireceğiz. ve diyelim ki
2035, 2040 olimpiyatlarında 50 tane madalya alacağız. diye bir
vizyon var mı? Ya, futbola bütün kaynakları ayırıyorsunuz,
Avrupa'da nal topluyoruz be! Avrupa'da nal toplamıyor muyuz? Türkiye'nin
yetiştirdiği futbolcuların sayısından fazla, Avrupa'da
bizim birkaç milyon yurttaşımız var, bizden fazla oradan ünlü
Türkiyeli sporcular çıkıyor. Mesut Öziller nereden çıktı,
diğer sporcular nereden çıktı arkadaşlar? Bu açıdan
baktığımızda yanlış bir yoldayız,
yanlış bir politikayı esas alıyoruz. Bunlarla ilgili bu
yasada bir yapısal tedbir gördünüz mü? Ben görmedim değerli arkadaşlar.
Bu açıdan bu vizyonu ortaya koymadan -yalnızca vizyon yetmez, çok iyi
bilir Alpay- kaynak koymadan Türkiye'de spor gelişmez.
Değerli arkadaşlar,
bakın, size söyleyeyim; bizim Ermeni takımlarının Taksim
Spor Kulübü ve Şişli Spor Kulübü var.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
GARO PAYLAN (Devamla)
Osmanlıdan gelme spor kulüpleri bunlar, altyapıdan
sporcularımızı yetiştiriyoruz. Nasıl ki kiliselerimiz
varsa, Ermeni okulları varsa, spor kulüpleri de bizim için o kadar önemlidir
çünkü gençlerimizin bir araya geldikleri, sosyalleştikleri, birbirlerini
tanıdıkları ve dayanıştıkları yerlerdir. Bu
açıdan yerelde spor kulüplerini geliştirmek çok önemlidir. Bu
işi Ankara'dan yapamazsınız arkadaşlar. Yerel yönetimlere
yetki ve kaynak devri yapmanız lazım ama ne yapıyorsunuz? Her
şeyi merkezîleştiriyorsunuz. Yapmamız gereken sporu da
yerelleştirmektir arkadaşlar, yerel yönetimlere yetki ve kaynak devri
yapmaktır, onların amatör spor kulüplerine destek verecekleri
imkânları sağlamaktır. Aksi takdirde, ben size söyleyeyim, bu
yasayla belki Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı
batmaktan kurtarırsınız ama Türkiye sporunu batmaktan
kurtaramazsınız.
Saygılar sunarım.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 6ncı maddesinin (3)üncü
fıkrasının madde metninden çıkarılmasını ve
diğer fıkranın buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Cahit
Özkan Erkan
Akçay Dursun
Müsavat Dervişoğlu
Denizli Manisa İzmir
Meral
Danış Beştaş Engin
Özkoç
Siirt Sakarya
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen yok.
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle, kanun teklifinin
6ncı maddesinin (3)üncü fıkrasının madde metninden
çıkarılması suretiyle, spor kulübü üyelik
şartlarının belirlenmesinin genel hükümler ile spor kulübü
tüzüklerine bırakılması amaçlanmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 6ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... 6ncı madde kabul edilmiştir.
7nci madde üzerinde 3 önerge
vardır, önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu
Teklifinin 7nci maddesinin (1)inci fıkrasında bulunan ve
4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun ifadesinin madde
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Adıgüzel Ahmet
Kaya Burcu
Köksal
Ordu Trabzon Afyonkarahisar
Ahmet
Önal Türabi
Kayan Özkan
Yalım
Kırıkkale Kırklareli Uşak
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Kırıkkale Milletvekili Sayın Ahmet Önal.
Buyurunuz Sayın Önal.
(CHP sıralarından alkışlar)
AHMET ÖNAL
(Kırıkkale) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 7nci maddesi
üzerinde parti grubum adına söz almış bulunuyorum. Yüce
heyetinizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, birçok
imkânsızlıklara rağmen 3üncü Ligde alnının akıyla
play-offlara kalma mücadelesi veren, şehrimizin gururu,
Kırıkkale Büyük Anadoluspor'a başarılar diliyorum. Kulüp
Başkanımıza, yöneticilerimize, Teknik Direktörümüz ve tüm
ekibine kalan maçlarda sonsuz başarılar diliyorum. Gerek deplasmanda
gerek kendi evinde oynadığı tüm maçlarda
takımımızı yalnız bırakmayan
Kırıkkalespor 71li Gençler, Daltonlar, Muhafızlar taraftar
gruplarına ve tüm halkımıza teşekkür ediyorum.
Sayın başkan,
değerli milletvekilleri; ülkelerin sportif başarıları,
aynı zamanda ülkelerin politik ve ekonomik gelişmelerine de olumlu
katkı sağlamaktadır. Sporun önemini erken kavramış
ülkeler, spora çok geniş tabanlı yatırımlar
yapmışlar ve bunun sonucu olarak da uluslararası
başarılar elde etmişlerdir. Sportif alanda kazanılan
başarıların en önemli sebebi, altyapı seçiminde uygun
yaş ve uygun spor branşına yetenekli gençlerin
yönlendirilmesiyle olmuştur. Ancak ülkemiz, altyapı konusunda Avrupa
ülkelerinin çok gerisindedir. Örnek vermek gerekirse son yıllarda Türkiye
özellikle millî takımlar seviyesinde 2006, 2010, 2014, 2018 Dünya
Kupalarına, 2004 ve 2012 Avrupa Şampiyonalarına
katılamamıştır. Bu
başarısızlığın altında yatan ana nedenlerden
biri, altyapıya yeteri kadar önem verilmemesidir. Benzer eksiklikler
başta basketbol, voleybol, yüzme, bireysel sporlar olmak üzere diğer
spor dallarında da kendini fazlasıyla göstermiştir.
Özellikle 2002 Dünya
Kupasından sonra futbolda yeniden yapılanmaya giden ve çeşitli
projelerle altyapıya verdikleri önem neticesinde Almanyanın 2014
Dünya Kupasını kazanması kesinlikle tesadüf değildir. Buna
karşın, ülkemizde başta Süper Lig ve alt liglerde mücadele eden
takımlar olmak üzere, altyapıdan yetişen oyuncu sayısı
yok denecek kadar azdır. Bu noktada, şehrim Kırıkkaleden
de örnek vermek isterim. Yaklaşık 280 bin kişinin
yaşadığı Kırıkkalede amatör liglerde faaliyet
gösteren kulüp sayısı bir elin parmakları kadardır. Bu
kulüplerin birçoğunda genç takımlar dahi yoktur. Çok değil,
yaklaşık yirmi yıl kadar önce A genç ve B genç birçok
takıma sahip olan şehrimiz, bugün artık bu takımların
birçoğundan da yoksundur. Şehrimizde Kırıkkale Belediyesi
tarafından desteklenen tek spor kulübü yoktur. (CHP sıralarından
alkışlar) Belediye bünyesinde kurulan, şehirde faaliyet gösteren
kulüp ve sporcuları destekleyecek spor daire
başkanlığı bile kurulamamıştır. Tüm bu
sebeplerle, desteklenmediği için spor yapamayan, kendisini
geliştiremeyen gençlerimiz belki de kurtuluşu yanlış
yerlerde aramakta, sağlıklarını, hatta canlarını
yitirmektedirler.
Bunun yanında,
Türkiyedeki sporcu sayısının diğer Avrupa ülkelerine göre
oldukça az olduğu ve gerekli ilginin yetersiz kaldığı da
bilinmektedir. Özellikle sportif performans bakımından
yarıştığımız ülkelerle aramızdaki fark her
geçen gün daha da artmaktadır. Ne bireysel sporlarda ne de takım
sporlarında beklenen başarı bir türlü gelmemektedir.
Kısacası, sportif alanda Türk sporu büyük bir kaosun içerisindedir.
Siyaset sportif alanda da önemli bir paya sahip olduğu için maalesef
ülkemizde siyaset spora hep nüfuz etmiştir. Bugünkü sportif eğitim ve
gelişim yapılanmamız, uzun vadeli niteliksel gelişim yerine
sadece günlük performansa odaklı bir yapılanma
anlayışıyla yönetilmektedir. Türkiyede kulüpleşmenin
yetersizliği altyapı eksikliğini de ortaya
çıkarmaktadır. Ayrıca, halkımızın ancak yüzde
10unun spor yaptığı, bu sayının bazı Avrupa
ülkeleriyle kıyaslandığında çok az olduğu da
görülmektedir. Neticede, Türkiyenin spordaki konumunun gelişmiş
Avrupa ülkeleri seviyesine çıkarılması zorunluluktur. Bu da
ancak planlı programlı, bilimsel, çağın gereklerine uygun
ve kolektif bir anlayışla mümkündür.
Ancak bu kanun teklifiyle
yapılmak istenilen, Türk sporundaki sorunları çözmek değil, spor
kulüpleri üzerindeki baskıyı artırmak, kulüpler üzerinde
Bakanlık vesayeti kurmaktır. Yine, bu kanun teklifiyle kamu
kurumlarının mali ve idari konularda kulüplerin yönetimlerine
müdahale etme yetkisiyle birlikte sporun özerklik yapısı da sona
erebilecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
AHMET ÖNAL (Devamla)
Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN Buyurun.
AHMET ÖNAL (Devamla) Tüm bu
çekince ve itirazlarımızın giderilmesi, Kırıkkale ve
Türkiyede gençlerimizin faaliyet gösterebileceği kulüp
sayısının artırılması, spora olan ilginin
çoğaltılması, sporcular arasındaki rekabet duygusunun artırılması
Türk sporu için hayati öneme sahiptir diyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Sayın Başkanım, ben anlamadım, bu kanun teklifiyle mesela
Mardinspora ne kadar katkı gidecek veya Sivasspora?
BAŞKAN Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 7nci maddesinde yer
alan düzenlenir ibaresinin belirlenir ibaresiyle değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Mehmet Metanet
Çulhaoğlu Hayrettin
Nuhoğlu Yasin
Öztürk
Adana İstanbul Denizli
Orhan
Çakırlar Arslan
Kabukcuoğlu İmam
Hüseyin Filiz
Edirne Eskişehir Gaziantep
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Eskişehir Milletvekili Sayın Arslan Kabukcuoğlu.
Buyurunuz Sayın
Kabukcuoğlu. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 324
sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 7nci maddesi üzerine
İYİ Parti Grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygıyla selamlarım.
Spor, yarışma,
kişisel eğlence ve mükemmelliğe ulaşmak için yapılan
bedensel veya zihinsel faaliyetler olarak tanımlansa da bu teklifin konusu
olan spor bambaşka bir kılıktadır. Tariften de anlaşılacağı
gibi spor, toplumdan önce kişiyi ilgilendirmektedir. Günümüzde spor,
kitlesel boyutta bir etkinliğe dönüşmüştür. Bu hâliyle spor
müsabakaları siyaseti de içinde barındırmakta ve sporun
araçsallaştırılıp güce ulaşmak, gücü devam ettirmek ve
güç yoluyla kontrol sağlamak maksadıyla
kullanıldığı kabul görmektedir. Spor
takımlarının ve sporcuların sahip oldukları
popülarite, sosyal ve ekonomik boyutlar her dönemde siyasi liderlerin ilgi
odağı hâline gelmiştir. Siyaset ve spor birbirini etkiler ve
besler olmuştur. Ayrıca, sporun uluslararası boyutu tüm ülke yöneticilerinin
göz ardı edemeyeceği bir özelliktir.
Spor, ülkelerin
tanıtılmasında önemli bir araçtır. Öyle ki bir
başbakan örtülü ödenekten milyon dolar harcayarak bir sporcuyu
kaçırmayı göze alabilmektedir. Dünya ekonomisinin büyümesi, insan
refahının artmasıyla spor ekonomisi göreceli olarak devasa
boyutlara ulaşmıştır. Bazı ülkelerde yöneticiler,
toplumun spora belli bir ilgisi varsa bu ilgiyi artırma girişiminde
bulunmakta, başarısızlıklarını bu yolla gizlemeye
uğraşmaktadırlar.
Devletlerce sporun siyasi
öneminin farkına varılması, Roma İmparatorluğu
zamanına kadar uzanır. Romalıların düzenlediği
bazı spor müsabakaları hükümdarları değiştirecek kadar
önemli olmuştur. Anayasamızın 58inci maddesi devlete gençleri
kötü alışkanlıklardan koruma görevini vermiştir, bu
maddenin gereklerini sağlamak için sporun önemine işaret
edilmiştir; Anayasamızın bir sonraki maddesi ise sporun
kişilere yayılmasını emretmektedir. Mevcut kanun teklifi
sporun kitlelere yayılmasını, fertlerin
sağlıklarını kapsamamaktadır. Biz biliyoruz ki bu
kanun teklifi futbol dünyasını düzenlemek amacıyla
hazırlanmaktadır yani söz konusu olan yasa teklifi, adı kadar
sporu kapsayıcı değildir; amaç, insanların spor
yapması değil, bazı takımlar vasıtasıyla toplumun
oyalanmasıdır. Özellikle futbol takımları
varlıklarını nasıl devam ettirebilir, bunun için gereken
minimum yasal düzenleme nedir; yasa teklifi bunları sağlamayı
amaçlamaktadır.
Eğitim kurumları
spora teşvik için en uygun yerlerdir. Bireylerin
sağlığı ve sağlıklı bir toplum için önceliğimiz
kişisel spor olmalıdır. Devlet altyapıyı
artırıcı ve katılımcıların
sayısını artırıcı tedbirler alabilir. Hükûmetin
spora olan ilgisi, sporun siyasete olan yakınlığı
kadardır; Hükûmetin spora olan ilgisi, Anayasamızın 58inci ve
59uncu maddesinde tarif edilen spordan oldukça uzaktır; amaç, büyük
futbol takımları yoluna devam etsin, kitleler de bunun peşine
takılsın.
Bizde ve benzer ülkelerde
fitness salonu ve üye sayıları şöyledir: Türkiyede 1.500
salonda 2 milyon üye, Almanyada 9.669 salonda 11,5 milyon üye,
İngilterede 7.200 salonda 10 milyon üye ve Fransada 4.500 salonda 6
milyon üye spor yapmaktadır. Bu rakamlar ülkemiz insanlarının
kitlesel spordan ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.
Sporun kitlesel olma
özelliğini gösteren bir diğer indikatör lisanslı sporcu
sayısıdır. Bizde lisanslı sporcu sayısı 4,6
milyon dolayındayken Almanyada 24 milyon Fransada ise 2 milyon
kadardır. Vatandaş geçim zorluğunda, çocuğunun aklı fikri
yurt dışına gitmekte ve gittikçe fakirleşmektedir. Hükûmet
vatandaşının refaha gidecek tüm yollarını
kapatmıştır. Spor müsabakaları rahatlatıyorsa
bırakın rahatlasınlar. Hükûmet şunu unutmasın ki bu
yasa teklifi Türk sporunun ihtiyacı olan, yapılması gereken
asıl ve esaslı düzenleme olmaktan uzaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Kabukcuoğlu.
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Devamla) - Değerli milletvekilleri, sizlere sadece Eskişehirliler
için değil, başardığı ilklerle Türk futbolu için
önemli olan ancak birkaç yıldır yaşadığı mali sıkıntılar
nedeniyle altyapısından yetiştirdiği futbolcularla var olma
mücadelesi veren Eskişehirsporumuzdan bahsetmek istiyorum.
Eskişehirspor 1965 yılında kuruldu. Önce Eskişehir, sonra
Türkiye Eskişehiri kucakladı. Anadolu takımlarına örnek
oldu. Türkiyede 1. Futbol Ligini, şimdiki Süper Ligi 3 kez 2nci olarak
bitirdi. Almanyada 2nci bitiren takıma vizemeister deniyor.
Eskişehirsporun 3 vizemeisterlığı var.
İnsanların 4 büyük olarak adlandırdığı
takımların dışında Eskişehirspor kadar vizemeisterlığı
olan bir başka takım yoktur. Bugün ise Eskişehirspor otuz
yıl sonra 2. Ligden 3. Lige düşmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayınız efendim.
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Devamla) Eskişehirsporumuzun şu an ve gelecekte yeri neresi
olursa olsun, Türkiye futbolunun en yüksek değerlerinden biri olma
özelliği değişmeyecektir.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 7nci maddesinde geçen istemde
ibaresinin talepte olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Filiz
Kerestecioğlu Demir Serpil
Kemalbay Pekgözegü Zeynel
Özen
Ankara İzmir İstanbul
Mahmut Celadet
Gaydalı Ömer
Faruk Gergerlioğlu Ayşe
Sürücü
Bitlis Kocaeli Şanlıurfa
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Başkanım, ben bu kanunu anlamak istiyorum ama kim bana anlatacak?
Yani, mesela, Şanlıurfaya bu kanunla ne kadar maddi katkı
olacak?
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Ankara Milletvekili Sayın Filiz Kerestecioğlu.
Buyurunuz Sayın
Kerestecioğlu. (HDP sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Sayın Vekilim, siz hukuku çok iyi biliyorsunuz, Şanlıurfaya
bu kanunun ne katkısı var? Allah rızası için, bir
anlatın, ben öğreneyim ya!
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) Biraz anlatmaya
çalışacağım.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; teklifin genel gerekçesinde Spor kulüplerinin
dernekler mevzuatından çıkarılıp farklı bir yasal
düzenlemeye tabi tutulması zorunludur. deniliyor. Ancak
görüştüğümüz 7nci maddede de olduğu gibi teklifin birçok
yerinde Dernekler Kanununa ve İçişleri
Bakanlığının onay, denetim ve kontrolüne atıf var. Hâl
böyle olunca Acaba Soylu, sporda terör soruşturması kapısı
mı açmak istedi? sorusu akıllara geliyor çünkü bir
bulaşmadığı orası kalmıştı.
Sporun bu ülkede demokratik
ve eşitlikçi bir işleyişi var mı? Hayır, yok. Spor
deyince akla tek gelen, erkeklerin sadece profesyonel liglerde
oynadığı futbol oluyor.
(Uğultular)
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Şu anda da zaten erkeklerin
konuşmalarından ben rahat konuşamıyorum.
Yani Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Grup
Başkan Vekillerimiz
Buyurunuz Sayın
Kerestecioğlu.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Özür dileriz efendim, biraz
maksadı aştık.
FİLİZ KERESTECİOĞLU
DEMİR (Devamla) Spor deyince akla gelen, erkeklerin sadece profesyonel
liglerde oynadığı futbol oluyor; geri kalan spor türleri,
kadın sporcular ve amatörler gündem dışı bırakılıyor.
2020 yılı verilere göre, Türkiyedeki 65 spor federasyonu içinde
sadece 3 spor federasyonunun başkanı kadın; genel sekreter
pozisyonunda sadece 8, yönetim kurullarında ise 49 kadın görev
alıyor yani spor federasyonları yönetiminin sadece yüzde 4,8i
kadın.
Eşitsizlik sadece
yönetim kadrosunda da değil tabii; sporun erkek aktivitesi olarak
görülmesi, spor dallarındaki kıyafet kodları,
kadınların spora katılımına sosyal onay olmaması
gibi faktörler de kadın sporcu oranının düşmesine neden
oluyor. Bu eşitsizliği ortadan kaldırmak için
kadınların yer aldığı spor dallarına daha fazla
yatırım yapmak ve eşit ekonomik fırsatları teşvik
etmek, spor medyasında kadınların eşit
katılımını sağlamak, toplumsal cinsiyet kalıp
yargılarını kaldırmak ve olumlu rol modelleri teşvik
etmek; spor, fiziksel aktivite ve beden eğitiminde kız çocukları
için eşit fırsatları desteklemek gibi yapılabilecek
çalışmalar var.
Değerli vekiller, bu
teklifle iktidar ve büyük sermaye sahipleri arasındaki borçlanma
ilişkisi düzenleniyor, parasallaşmaya bağlı olarak kulüpler
dernek statüsünden çıkartılıp şirketleştiriliyor; yani
amaç, sportif başarı değil, tamamıyla ticari kazanç.
Çok büyük çoğunlukla Bu
erkek kulüplerinin borçlarını nasıl olur da
yapılandırırız ve bunun
karşılığında da özerk hâllerini bozar, siyasi
müdahaleye açık hâle getiririz. diye düşünülen bu teklif, spor
yasası değil, futbol yasası; oysa gerçekten bir spor yasası
olmalıydı bu yasa. Sadece futbolun profesyonel spor olduğu
düşüncesi değiştirilmeli; aynı zamanda, amatör ruhu
beslemeli; amatör kulüplerin antrenörlerinin, yöneticilerinin, amatör
sporcuların sorunlarına çözüm sunulmalı. Örneğin, biz,
Ankara Semt Kulüpleri Platformu Başkanı Yaşar Çelebi'yle
görüştük; onun sözlerine kulak verelim: Belediyeler de Gençlik ve Spor
Bakanlığı da semt kulüplerini ayrımcılık yapmadan
desteklemeli, semt kulüplerine destek sunulurken kriterler belirlenmeli,
yapılan maddi desteğin nasıl harcandığı
denetlenmeli. Semt kulüplerine malzeme desteği sunuluyor; bu malzemeleri
alan kamu görevlileri en kalitesiz malzemeyi gönderiyor ancak en yüksek fiyattan
fatura ederek yer yer yolsuzluk yapılabiliyor. Dolayısıyla
şeffaf, denetlenebilir destek mekanizmalarının kurulması
gerekiyor. Belediyeler amatör sporcular için tesisler açmalı. diyor
Sayın Çelebi.
Sonuç olarak, bir kod kanunun
yapılmasına karşı çıkmasak da daha başından
gerekçe olarak gösterdiğiniz, sporun endüstri olmasına, üretilen
değerin ticari kazanç olmasına, sporun en önemli aktörleri olarak
futbol kulüplerinin erkek yöneticilerinin görülmesine karşı çıkıyoruz.
Türkiyeden Batı ülkelerine göç edip bugün dünya çapında
başarılara imza atan bilim insanlarına, sanatçılara,
sporculara kendi ülkelerinde de bu başarıları yakalama
fırsatı sunacak ortam yaratmak istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
FİLİZ
KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) Bakın, Hentbolcu Merve
Akpınar, Urfalı; geçtiğimiz yaz Sen kızsın,
şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın. diyerek hep
beni dışladılar. açıklamasıyla gündem olmuştu.
Valisi, Spor Bakanı Merveye ve Güneşin Çocukları Hentbol
Takımına tesis açmak, destek olmak için bir dizi sözler verdiler
ancak sözler yerine getirilmedi. Takım, Türkiye Hentbol
Şampiyonasına ulaşım maliyeti ve geç gelen evraklar
nedeniyle maalesef katılamadı. Ancak tüm imkânsızlıklara ve
engellere rağmen azimle çalışmaya devam eden Merve
Akpınara ve özel hayatını gündeme getirmeye çalışan
basına inat zaferleriyle öne çıkan Ebrar Karakurta selam olsun.
Eminim daha çok alkışlayacağımız başarılara
imza atacaklar.
Saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
7nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
7nci madde
kabul edilmiştir.
8inci madde üzerinde 4
önerge vardır, önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu
Teklifinin 8inci maddesinin (1)inci, (2)nci ve (5)inci fıkralarının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
(1) Spor kulüpleri en az
genel kurul üye tam sayısının dörtte üçünün
katılacağı genel kurul toplantısında, toplantıya
katılanların en az salt çoğunluğunun oyu ile alınacak
kararla aynı ilde bulunan başka bir spor kulübü ile
birleşebilir. Fikstür veya turnuvada yer almayan kulüpler hariç, spor
kulüplerinin birleşmesi kararının alınacağı genel
kurul, bağlı oldukları spor federasyonunun yarışma
sezonunun sona erdiği ve varsa sezonun tescil edildiği tarih ile
sezon başlangıç tarihi arasında yapılabilir.
(2) Birleşme;
yazılı bir sözleşme ile yapılır ve spor kulüpleri
siciline tescil ile geçerlilik kazanır ve devrolunan spor kulübünün tescil
anındaki bütün aktif ve pasifi kendiliğinden devralan spor kulübüne
geçer. Bu birleşme ile devrolunan spor kulübünün üyeleri
kendiliğinden devralan spor kulübünün üyesi olur.
(5) Spor kulüplerinin
faaliyet gösterdikleri spor dallarından bir veya birkaçı, aktif ve
pasif varlıkları ile bir bütün olarak, en az genel kurul üye tam
sayısının dörtte üçünün katılacağı genel kurul
toplantısında, toplantıya katılanların salt
çoğunluğunun oyu ile alınacak kararla başka bir spor kulübü
veya spor anonim şirketine mal varlığını devredebilir.
Devralan spor kulübü veya spor anonim şirketi devreden spor kulübü ile
birlikte; devir kararının tescilinden önce doğmuş veya
borçları doğuran sebepler tescil tarihinden önce oluşmuş
bulunmak kaydıyla müteselsil olarak sorumludur. Fikstür veya turnuvada yer
almayan kulüpler hariç, spor kulüplerinin devir kararının
alınacağı genel kurul, bağlı oldukları spor
federasyonunun yarışma sezonunun sona erdiği ve varsa sezonun
tescil edildiği tarih ile sezon başlangıç tarihi arasında
yapılabilir. Bir spor kulübü faaliyetlere katıldığı
spor dalındaki yarışma hakkını bir başka spor
kulübüne devredebilir. Yarışma hakkının devrinde o spor
dalında lisanslı olan sporcular da devralan kulübünün sporcusu
olurlar. Spor dalına ilişkin sporcu hak ve alacakları ile
yükümlülükler devralan kulübe geçer. İlgili spor federasyonunun
yarışma hakkının devrini onaylaması halinde devir
gerçekleşmiş sayılır ve ilgili ligde devralan kulüp
devreden kulübün yarışma haklarına sahip olmuş olur.
Yıldırım
Kaya Mustafa
Adıgüzel Suat
Özcan
Ankara Ordu
Muğla
Vecdi
Gündoğdu Okan
Gaytancıoğlu Ömer
Fethi Gürer
Kırklareli Edirne Niğde
Ali
Keven Orhan
Sümer Burcu
Köksal
Yozgat Adana Afyonkarahisar
Ali
Mahir Başarır
Mersin
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılamıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN
Önerge üzerinde söz isteyen Mersin Milletvekili Sayın Ali Mahir
Başarır.
Buyurunuz
Sayın Başarır. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ
MAHİR BAŞARIR (Mersin) Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Bugün,
Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifini görüşüyoruz.
Aslında bu kanunu konuşurken son yirmi yılda Türk sporunun ne
noktaya geldiğine bir bakmak durumundayız. Bakın, Türkiyede
UEFA Kupasını almış, Süper Kupayı almış,
Avrupada büyük başarılar göstermiş takımlar varken, bugün,
mart ve nisan ayında Avrupada takımımız yok.
Geldiğiniz yıl dünya 3üncüsü olan bir Millî
Takımımız varken bugün Katara Millî Takımı
değil, polislerimizi yolluyoruz. Böyle, bir başarı gelebilir mi,
önce bunları konuşalım. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli
arkadaşlar, maddeler güzel, bazı maddeler gayet yerinde ama bu sorunu
çözecek mi? Bence, kafaları değiştirmeden, zihniyeti
değiştirmeden hiçbir şey değişmez. Bakın, son on
beş yılda Futbol Federasyonunun başına gelen bazı
isimlere bakalım. Kamu bankalarına milyarlarca lira para takan
Yıldırım Demirören, Futbol Federasyonu Başkanı
olmuş. Bu kulüpler serbest iradesiyle mi verdi bu oyu? Ya, ben bu
adamı oturduğum sitenin futbol takımının
başına getirmem. Türkiyeyi betonlaştıran bir sürü
tartışmalı ihale alan Nihat Özdemir Futbol Federasyonu
Başkanı olmuş. Neden? Bu adam yeşil sahaları, çimleri
düşünmüyor ki, betonları düşünüyor. Böyle mi gelişecek? Ya,
Sancaktepe Belediye Başkanının, eski Belediye
Başkanının ne işi var Futbol Federasyonunda? Güreş
Federasyonu Başkanını alıyorsunuz, milletvekili
yapıyorsunuz, güzel; sonra Vakıfbanka getiriyorsunuz çünkü sizde
hiçbir fâni açıkta kalmıyor. Bilgi, birikim, akıl
Yapabilir mi?
Hayır. Bırakın futbolu futbolcular yönetsin. Niye
Metin-Ali-Feyyaz yönetmiyor, niye Lemi Çelik yönetmiyor, niye Aykut Kocaman
yönetmiyor, niye Bülent Korkmaz yönetmiyor da Yıldırım Demirören
yönetiyor? Bu akıl, zihniyet devam ettiği sürece istediğiniz
yasayı getirin, olmaz.
Bakın, dibinizdeki 19
Mayıs Stadının önündeki sahada bir futbol sahasını 4
takım paylaşıyor. 2. Ligde, 3. Ligde birçok takımın
antrenman yapacak sahası yok; yok çünkü Türkiyede AVMler statlardan ve
altyapı tesislerinden fazla. Ülkeyi bu hâle getirdiniz; nasıl
başarı gelecek, ben merak ediyorum.
İzlandanın 366 bin
nüfusu var, 36 bin lisanslı sporcusu var; yüzde 10.
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Türkiye'de?
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Devamla) Türkiye'de? Bakın, Türkiyede binde 5
arkadaşlar, binde 5 çünkü altyapı tesisleri yok, 2. Ligdeki, 3.
Ligdeki birçok takım halı sahada antrenman yapıyor. Nasıl
olacak bu? Yasayı değiştiriyoruz. Yasayı
değiştiriyoruz, Yıldırım Demiröreni Futbol
Federasyonu Başkanı yapıyoruz; yasayı
değiştiriyoruz, kimi yapıyoruz? Nihat Özdemiri yapıyoruz.
Ya, bu kafa nasıl bir kafa, nasıl bir kafa? Değerli
arkadaşlar, bakın, futbolu medya patronlarına değil,
müteahhitlere değil, siyasi fosillerinize değil, lütfen, futbolu,
basketbolu, voleybolu bilen millî sporculara bırakın. (CHP
sıralarından alkışlar) Türkiye'de altyapıyı,
tesisleşmeyi yapmadığınız sürece hiçbir yere
gelemeyiz; yasa değişir.
Türkiye'de maalesef ki çok
acı bir şey var; bakın, Falcaoya, 35 yaşındaki
futbolcuya verdiğimiz para ne kadar biliyor musunuz? 400 milyon lira;
menajeri ayrı, imza parası ayrı. Ya, bu beni çok üzüyor. Ben
Türkiye'de 35 yaşında emeklilik yıllarını geçiren
yabancı futbolcu istemiyorum; ben Türkiye'de 70 yaşında bir
teknik direktör istemiyorum. Bakın, ne güzel, Ardalar, Abdülkerimler,
Keremler, gencecik çocuklar bana umut veriyor arkadaşlar ama bu
çocukları yetiştireceksek tesisleşmek zorundayız.
Yeşil
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Başarır.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Devamla) Her hafta TOKİ arazi satıyor, bakın,
kamu arazilerini satıyor. Ne yapıyorsunuz? AVM yapıyorsunuz,
bina yapıyorsunuz, müteahhitlere satıyorsunuz. Niye futbol
sahası yapılmıyor? Niye, neden tesisleşmiyoruz biz?
Ben 2. Ligde Maltepespor'da,
Kartalspor'da yöneticilik yaptım, Galatasaray Kulübünün kongre üyesiyim; futbolu
biliyorum, en az bu arkadaşlar kadar biliyorum.
FEHMİ ALPAY ÖZALAN
(İzmir) Geçeceksin bunları, geçeceksin.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Devamla) - Biliyorum Alpay Bey, laf atma. Sen nerede, ne
şekilde müdahale edeceğini bilmiyorsun. Nerede, neye müdahale edeceğini
bilseydin bugün Hırvatistanı biz elemiştik. Sen önce nereye
müdahale edeceğini bil. (CHP sıralarından alkışlar)
Ben futbolu senden iyi bildiğimi düşünüyorum çünkü senden daha çok
araştırıyorum, okuyorum.
FEHMİ ALPAY ÖZALAN
(İzmir) Kaç yıl oynadın?
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Bilmek, oynama anlamına gelmez ya.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Devamla) - Bakın, işte sorun bu. Söylediğim hangi
sözde yalan var? Hangi şey yanlış? Laf atıyor Geç
bunları. diyor. Ya, böyle şey olur mu? Burada herkes bunu
düşünüyor.
AHMET ÖZDEMİR
(Kahramanmaraş) Sen adama Senden daha iyi biliyorum. diyorsun.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Devamla) - Burada herkes bunu düşünüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
AHMET ÖZDEMİR
(Kahramanmaraş) Adam yıllarca futbol oynamış Senden daha
iyi biliyorum. diyorsun, ondan sonra da Laf atma. diyorsun.
BAŞKAN -
Sataşmayın efendim, sataşmayın.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Devamla) Bırakın, sataşsınlar.
BAŞKAN - Buyurunuz
efendim.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Devamla) Ya, o bana sataşsa ne olur, sataşmasa ne
olur!
FEHMİ ALPAY ÖZALAN
(İzmir) Yarın haberlere çıkarsın.
ALİ MAHİR
BAŞARIR (Devamla) - Şimdi, bakın, ben Türkiye'nin geldiği
durumu söyleyeyim. İnsanlar gazete aldığı zaman nereden
başlardı okumaya? Son sayfadan, spor sayfasından. Bugün,
insanlar spor sayfasını okumuyor çünkü insanları spordan
soğuttunuz, insanları futboldan soğuttunuz; bir başarı
yok, başarı. Millî Takımın hâline bakın, kulüplerin
hâline bakın. 3 büyüklerin bazıları Avrupa Kupası
maçına 11 yabancıyla çıkıyor; utanç verici bir manzara bu,
utanç verici bir manzara bu. (CHP sıralarından alkışlar)
Türkiye'yi gençler,
lisanslı sporcular, altyapılar kurtarır. Türkiye'yi yeşil
sahalar kurtarır; Türkiye'yi AVM'ler kurtarmaz. Bu kafayı
değiştirin, her şey gelişir ama göremiyorsunuz. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 8inci maddesinde geçen tescil
ibarelerinin onay olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Sürücü Serpil
Kemalbay Pekgözegü Zeynel
Özen
Şanlıurfa İzmir
İstanbul
Mahmut Celadet
Gaydalı Ömer
Faruk Gergerlioğlu Tulay
Hatımoğulları Oruç
Bitlis Kocaeli Adana
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılamıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Adana Milletvekili Sayın Tulay Hatımoğulları
Oruç.
Buyurunuz Sayın
Hatımoğulları Oruç. (HDP sıralarından
alkışlar)
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ
(Adana) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Ezidi
halkının Çarşema Sor Bayramı, Ezidi halkının
bayramını kutluyorum.
Ezidi halkı
IŞİD çetelerine karşı çok yoğun mücadele etti. Ezidi
kadınlar kaçırıldı, köle pazarında satıldı
ama hâlâ acı çekiyorlar. Bayramlarına iki gün kala Şengal
yeniden bombalandı ve acı çekmeye devam ediyorlar. Buradan bir kez
daha diyoruz ki: Ezidi halkının acılarını
paylaşıyoruz ve bayram tadında bayramları
yaşayacağımız günleri hep birlikte yaratma umuduyla.
Ben bugün kadın
istihdamından bahsetmek istiyorum. Kadın işsizliği ve
istihdam sorunu ülkenin en temel sorunlarından ve kanayan
yaralarından biridir. Avrupa İstatistik Ofisinin verilerine göre,
kadınların yoksulluk riski sıralamasında Türkiye sondan
8inci sırada. Türkiyede kadın yoksulluk oranı yüzde 30,2dir
yani 3 kadından 1i aşırı derecede yoksulluk
yaşamaktadır.
TÜİK verilerine göre
Türkiyede istihdam edilen toplam 27 milyonun sadece 9,8i kadındır
ki güvenilirliğini iyice yitirmiş, bütün bilgi ve belgelerini
saraydan alan TÜİKin verilerini söyledim. Covid salgınında,
Covid döneminde güvenceli işlerde çalışanlar arasında
işten ilk olarak çıkarılanlar kadınlar olmuştur.
Kadınların ev içi emeği hiç değer görmedi ve bu eski bir
sömürülme biçimidir; temizlik, yemek, çocuk bakımı, hasta ve
yaşlı bakımı yine kadınların üzerinde kaldı,
hele Covidde bu katlanarak arttı, harcanan duygusal emek de bunun
cabası.
Tabii, AKP döneminde bu
yapısal sorunlar daha da derinlik kazandı. İşsizlik derin,
doğrudur ama kadın işsizliği daha derindir. Açlık,
yoksulluk aşırı derecede artış gösterdi ama
kadınların açlık ve yoksulluğu daha fazla yükselmiş
durumdadır ve biz kadınların her manada çifte mücadele vermesi
gerekiyor. Aynı sınıftan dahi olsa kadın-erkek
arasındaki eşitsizlik karşımıza çıkıyor ve
AKP iktidarının biz kadınlara, bize layık gördüğü
unvanlar börek yapmak, 3 yetmez, 5 çocuk yapın. bunlar, bunun ötesi yok
ve bütün uyguladıkları politikalar da tastamam bu bahsettiğim
börek ve çocuk meselesi üzerine, tam bu şekilde formüle ettiler kadın
politikalarını. Bu nedenle işimiz tabii ki çok daha fazla zor
ama kesinlikle çaresiz değiliz ve yapacak çok şey var. En önemlisi,
cinsiyet ayrımcılığına karşı
yaşamın her alanında güçlü mücadele vermek durumundayız.
Kadınların eğitime erişimlerinin kolaylaşmasından
tutalım da kız çocuklarının okutulmasına kadar, özel
teşviklerin sağlanmasına kadar en önemli şeyi eğitim
alanında yapmak durumundayız.
AKP, İstanbul
Sözleşmesinden çekildiğini ilan etti ama biz kadınlar
İstanbul Sözleşmesinden çekilmedik; İstanbul
Sözleşmesinin uygulanması için de çabamızı
sürdüreceğiz. Bu konuda farkındalık yaratmak, kadın-erkek
eşitsizliği konusunda farkındalık yaratmak için bu Meclis
çok şey yapabilir ama ne yazık ki yapmıyor.
Kadınların istihdama
katılımını artırmak için istihdam destekleri,
teşvikler, kotalar, kadınlara meslek edindirme kursları
yaygınlaştırılmalı ama bakım kursları
yaygınlaştırılmamalıdır; tam tersi, bakım
kursları kadınlara yapışık bir şekilde olmaktan
çıkarılmalı ve bu kurslar farklı alanlara sirayet
etmelidir.
Kadınlara temel gelir
desteği sağlanmalıdır. Kadınlara ücretsiz, kolay
ulaşabilecekleri sağlık desteleri sağlanmalıdır.
Mahallelerde kamusal, ücretsiz kreşler, yaşlı ve engelli bakım
kurumları açılmalıdır. Sembolik değil, gerçekten
ihtiyacı karşılamak üzere burada ciddi bir politika
yürütülebilmelidir. Kadınları güçlendirmeyi amaçlayan sivil toplum
örgütleri ciddi bir biçimde desteklenmelidir. Kadınların politikaya
katılımları teşvik edilmelidir. İşte bütün bu
uygulamaların yaşama geçmesi için Türkiyede kadın hareketi çok
güçlü mücadeleler veriyor ve yolun sonunun aydınlık olduğuna
dair umudumuz da oldukça yüksek.
Önümüz 1 Mayıs, emek ve
barış mücadelesinin sembolü olan 1 Mayıs; şimdiden tüm
işçi ve emekçilerin 1 Mayısını kutluyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ
(Devamla) Ve kadınlar olarak bu yıl 8 Martta
yaşadığımız coşkuyu 1 Mayısa
taşıyacağız, 1 Mayıs meydanlarında
olacağız, taleplerimizi 1 Mayıs meydanlarında kadınlar
olarak haykıracağız ve buradan tüm kadınları, ekmek ve
barış taleplerimizi, eşitlik talebimizi haykırmak için 1
Mayısa davet ediyorum. 1 Mayıs Türkiye'nin dört bir yanında
kutlanacak ve ümit ediyoruz ki bu 1 Mayısta İstanbulda olduğu
gibi, 8 Mart açıklamasında olduğu gibi kadınlar kolluk
kuvveti, polis tarafından şiddet görmez. Kadınlar 1
Mayısta, şiddete karşı alanlarda, meydanlarda olacak, bu
böyle biline. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 8inci maddesinin
(1)inci fıkrasında yer alan aynı ilde bulunan ibaresinin
madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Muhammet Naci
Cinisli Mehmet
Metanet Çulhaoğlu Dursun
Ataş
Erzurum Adana Kayseri
Hayrettin
Nuhoğlu Yasin
Öztürk İmam
Hüseyin Filiz
İstanbul Denizli Gaziantep
BAŞKAN Komisyon önergeye
katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Erzurum Milletvekili Sayın Muhammet Naci Cinisli.
Buyurunuz Sayın Cinisli.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Erzurum) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
Üzerinde söz
aldığım maddeyle spor kulüplerinin başka bir spor kulübüyle
birleşebilmesi düzenleniyor; ayrıca, mal varlıklarının
devriyle ilgili hususlar da belirtiliyor. Teklife göre, birleşecek
kulüplerin aynı ilde bulunma zorunluluğu var. Hem madde teklifinin
gerekçesinde hem de Komisyon görüşmelerinde bu zorunluluğun nedenleri
açıklanmamış. Birleşmek isteyen spor kulüplerinden neden
aynı ilde bulunma zorunluluğu talep edildiği detaylı bir
biçimde açıklanmalıydı. Aynı ilde bulunma
şartının kaldırılması, kulüplerin
kısıtlanmaması hareket kabiliyetleri açısından daha
uygun olacaktır. Farklı illerde olup birleşme iradesi yönünde
genel kurul kararı alabilecek iki farklı spor kulübünün, maddede
belirtilen aynı ilde bulunma şartı sebebiyle birleşememesi
spor kulüplerinin iradeleri karşısında yersiz bir engel
oluşturuyor. İYİ Parti olarak bu şartın
kaldırılması için Komisyonda verdiğimiz önergeyse Cumhur
İttifakı oylarıyla reddedildi. Ayrıca, birleşme
yönünde genel kurul kararı almış spor kulüplerinin
birleşebilmesi için Bakanlıktan onay şartının
aranması da bürokratik işlem ve süreçleri
fazlalaştıracaktır. İlgili kulüpler, birleşme kararları
sonrasında bu durumu federasyona bildirerek tescillerini
sağlayabilmeli; teklif, bağımsız ve özerk olması
gereken federasyon yapısıyla çelişmemeli.
Diğer yandan, spor
kulüplerinin birleşme ve devir işlemlerinin ne zaman
yapılacağına ilişkin bir düzenlemeye
değinilmemiş. Lig devam ederken spor kulüplerinin birleşmesi ve
devir işlemlerinin yapılması uygulamada aksaklıklara neden
olabilir, sporcuların başarılarının üzerine gölge
düşürülebilir. Bu nedenle, birleşme ve devir işlemleri lig
bittikten sonra yapılmalı, ortaya çıkacak aksaklıklar ve
şaibe iddialarının önüne geçilmeli.
Ortak kullanılan spor
sahaları ve tesislerle ilgili çeşitli ihtilafların ortaya
çıktığı biliniyor. Ortak kullanım durumunda sorumluluk
ve giderlerin nasıl üstlenileceği de belirtilmemiş. Üst
kuruluş tanımı kullanılarak aynı ligdeki spor
kulüplerinin bir kısmına kendi aralarında yardımlaşma,
kaynak paylaşımı ve iş birliği imkânı tanınması
rekabetin gereğine aykırılık oluşturuyor. Sporda
bloklaşmalar yaşanmasının önüne geçilmeli. Ayrıca, bu
duruma neden olabilecek yasal bir altyapının bulunması örtülü
biçimde teşvik ve şikenin de yaşanmasına neden olabilir.
Konuşmamın geri
kalan kısmında, madde dışında, yine Türk sporuyla
ilgili kendi şahsi görüşlerimi belirtmek isterim. Spor deyince
maalesef, bu kanun teklifinde, hemen akla futbol geliyor ama benim aklıma
2 türlü spor geliyor; biri skor için spor, bir de hakikaten spor için spor.
Türkiyede son zamanlarda, özellikle yine futbolun getirdiği bu vahşi
rekabet ortamında hep skor için spor akla geliyor ve spor deyince hemen
o canlanıyor zihinlerde ve maalesef, bu skor için spor altyapılara da
sirayet etmiş durumda.
Altyapılara geçmeden
-bir önceki konuşmamda altyapılarla ilgili bazı
düşüncelerimi ifade etmiştim- Türkiyede pandemi sırasında
her türlü spor faaliyeti tatil olmuşken mesela profesyonel spor
branşları, profesyonel sporlar, üst ligler neden tatil edilmedi? Bana
kalırsa bahis yüzünden tatil edilmedi. Bahis sitelerinin ve bahis
lobisinin ağır baskısıyla dünya çapında, bu
yalnızca Türkiyede değil- ağır baskısı yüzünden
sporcuların sağlıkları hiçe sayılma pahasına
pandemide antrenmanlar da maçlar da bu spor müsabakaları da tatil
edilmedi.
Eskiden tesis yoktu; evet,
teşekkür ederiz, AK PARTİ tesisler kazandırdı ve çok ciddi
tesisler görüyoruz Türkiye'nin dört bir yanında fakat ruh kaybı oldu.
Bizim gençliğimizde tesis yoktu ama spor yapmak için can atan yüz binler,
belki milyonlar varken bugün maalesef, Türk gençliğinin içine
düştüğü bunalım spor yapma heveslerini de kırmış
durumda. O güzelim tesisler bomboş, yalnızca birer bitmiş
inşaat hâlinde duruyorlar ve bu da bizi üzüyor.
Altyapılar dedik,
altyapılarda iyi sporcu yetişememesinin bana kalırsa en büyük
sebebi bu skor baskısının ön plana çıkması; futbolda
da basketbolda da farklı spor branşlarında da. Ben
çocuklarına altyapılarda spor yaptırmış bir veli
olarak bunu çok yakından yaşadım. Özellikle büyük kulüplerimizin
altyapıları sanki üstyapılar gibi birbirlerini yenme, kazanma
baskısıyla o gençleri, o çocukları o yaşta baskı
altına alıp 18-19 yaşında spordan nefret eder hâle
getirmiş durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MUHAMMET NACİ
CİNİSLİ (Devamla) Teşekkür ederim.
Çok sporcu genç biliyorum ki
17-18 yaşında sanki artık 35 yaşındaki,
veteranlığa geçme durumundaki sporcu ruh hâline sahip ve spordan
bezmiş, artık antrenman yapma isteğinden
uzaklaşmış. Hangi sporla uğraşıyorsa -basketbol,
futbol, voleybol, toplu sporlardan bahsediyorum- o topun yüzünü bile görmek
istemez hâle gelen çok gencimizi tanıdım, bu da beni üzüyor.
Kalan zamanımda yine
Erzurumdan biraz bahsetmek isterim. Biraz önce Erzurumdaki buz hokeycilerden
bahsetmiştim, bir de curlingcilerimiz var; yine, genç
kızlarımız, genç erkeklerimiz curling oynuyorlar.
Bunların malzemeye ihtiyaçları var ve ulaşım
ihtiyaçları çok fazla. Yine, Erzurumda Engelsiz Kartallar Basketbol
Takımımız var, onların da sandalye ihtiyaçları var.
Biz bu üstyapılardan bahsederken altyapılarda çok ciddi çileler çeken
gençlerimiz var, bunları da Genel Kurulumuzun dikkatine sunuyorum.
Saygıyla
selamlıyorum efendim. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 8inci maddesinin (6)ncı
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkranın eklenmesini ve diğer fıkranın buna göre
teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
(7) Birleşme ve mal
varlığının devri işlemleri, spor federasyonu
tarafından belirlenen sezonun sona erdiği ve tescil edildiği
tarihten itibaren yeni sezon başlangıcına kadar
yapılabilir.
Cahit
Özkan Erkan
Akçay Dursun
Müsavat Dervişoğlu
Denizli Manisa İzmir
Meral Danış
Beştaş Engin
Özkoç
Siirt Sakarya
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen yok.
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle, birleşme ve
mal varlığının devri işlemlerinin müsabakaların
devam ettiği sezon içinde yapılamayacağı düzenlenerek
muhtelif ihtilafların önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 8inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... 8inci madde kabul edilmiştir.
9uncu madde üzerinde 2
önerge vardır. Önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 9uncu maddesinde geçen
olanaksız ibaresinin imkânsız olarak değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Sürücü Serpil
Kemalbay Pekgözegü Murat
Sarısaç
Şanlıurfa
İzmir
Van
Zeynel
Özen Mahmut
Celadet Gaydalı Ömer
Faruk Gergerlioğlu
İstanbul
Bitlis Kocaeli
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI
EMRULLAH İŞLER (Ankara) Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Önerge üzerine
söz isteyen, Van Milletvekili Sayın Murat Sarısaç.
Buyurunuz Sayın
Sarısaç. (HDP sıralarından alkışlar)
MURAT SARISAÇ (Van) -
Teşekkürler Sayın Başkan.
Ekranları
başındaki tüm halklarınızı saygıyla
selamlıyorum.
Sanırım Saffet
Sancaklı'ydı, geçen Mecliste bir gerginlik çıktıktan sonra
Ben ile Alpay yirmi yıldır yarım kiloluk topa o kadar kafa
attık ki bizi artık hoş görürsünüz. demişlerdi. Bu kanun
teklifi de yine bu kafayla oluşturulmuş bir kanun teklifi. O yüzden,
daha çok teknik boyutlarından öte, bu teklif görüşülürken yani ben
biraz daha bu, sporun birleştirici ve barışçıl yönünün de
esas alınması gerektiğini düşünüyorum çünkü Mandela 2 ulusu
bir araya getirmede sporu çok iyi kullanmıştı ama öbür taraftan
da baktığımızda, yine Salazar ve Mussolini gibi diktatörler
de özellikle toplumu uyutma, fanatizm ve faşizmi canlandırma için
kullanmışlardı.
Şimdi, biz de Türkiyenin
durumuna baktığımızda, açıkçası spor çok da iyi
bir durumda değil yani ideal bir noktada olmadığı
apaçık ortada. Bugün, futbol başta olmak üzere, sporun, şikeden
şiddete, ırkçılıktan siyasi müdahalelere, cinsiyetçilikten
yolsuzluğa, benzer tartışmaların merkezinde olduğunu
görüyoruz.
Bir de sayın
milletvekilleri, gençlerin spor yapabilmeleri, bir alanda yetkinleşmeleri
için her şeyden önce ekonomik koşulların sağlanması
gerekiyor ama bugün gençlerde işsizlik oranı, mevcut işsizlik
oranının 2 katı kadar. Üniversite mezunları
-sağlıklı bir yaşamı değil- bugün gelecek
kaygısı taşıyorlar. Özellikle Vanda -yüzde 80i genç ve
yaş ortalaması 20 olmasına rağmen- hâlâ kalıcı bir
istihdam yaratılamadığı için gençler dış illere
gitmek zorunda kalıyorlar. Sadece 2020 yılında 20 genç
inşaatlarda veya ona benzer yerlerde çalıştığı
için iş cinayetleriyle yaşamını yitirdi.
Yine, birkaç gün önce,
Vanda, ataması yapılmayan genç bir öğretmen intihar etti,
adı Harun Titiz, daha 25 yaşındaydı.
Tabii, her zaman dile getiriyoruz,
Van bir cezalandırma politikasıyla karşı karşıya;
konu da spor olduğu için spordan örnek vermek istiyorum: Biliyorsunuz,
Vanda 2011 yılında iki deprem yaşadık, birçok
insanımızı yitirirken yine binalar yıkıldı,
ağır hasar gördüler. Bu ağır hasar gören yerlerden bir
tanesi de Van Stadıydı. Raporlarda Van Stadının
kesinlikle çok ağır hasarlı olduğu, bu yüzden
yıkılıp yerine yenisinin yapılması gerektiği
söylenmişti ama her ne kadar Hükûmet her seçim öncesi gelip bu konuda, Van
Stadıyla ilgili Vana birçok söz verse de bu sözler hiçbir zaman yerine
getirilmedi. Yine, 2019 Yerel Seçimleri öncesi Sayın Bakan da Gençlik ve
Spor Bakanı da gelmişti oraya, o da yine bu sözleri verdi. Bu sözleri
vermesiyle beraber kayyumlar ve valiler seçim için bunun propagandasını
yaptılar ama bu yerine getirilmedi. Yani açıkçası Vanlılar
adına buradan Bakan Yardımcılarına ve Sayın Bakana
sormak istiyorum: Neden verdiğiniz sözü tutmuyorsunuz ya da tutamayacağınız
sözleri niye veriyorsunuz? Açıkçası, Van halkı da sizden büyük
bir cevap bekliyor, ciddi bir cevap bekliyor. Yine bu süreçte
Cumhurbaşkanı ve bakanlar da aynı sözü verdiler, bu yine
yapılmadı. Vandaki her şeyde olduğu gibi burada da çok
büyük bir cezalandırma yöntemi hâlâ devam ediyor, bu sporla ilgili
olduğu için sadece sporla ilgili örnek veriyorum çünkü genelde Vanda
-biliyorsunuz Van bir yayla alanıdır- kışın yaylalar
serbest bırakılır ama yazın yaylaya çıkma
yasağı getirilir.
Yine, bir çevre yolu sorunu
var Vanda. Çevre yoluna, her zaman, kar yağmaya başladığında
birkaç kepçe gider İşte biz çevre yolu
çalışmasını başlattık. derler, ondan sonra ta
gelecek yıl tekrar kar yağmasına kadar bu devam eder;
yıllardır bu sorunlar devam ediyor.
Şimdi, bir de
biliyorsunuz kayyum sadece irademize el koymuyor, kayyum her alanda etkili,
özellikle spor alanında da çok etkili. Birçok belediyemiz yüzlerce tesis
yaptı, zamanım yetmediği için bunların hepsini
saymayacağım ama özellikle şunu belirtmek istiyorum, HDPnin
belediyecilik anlayışını, spora, sanata yaklaşım
biçimini özetleyen birkaç şey söylemek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
MURAT SARISAÇ (Devamla)
Teşekkürler Sayın Başkan.
HDPnin belediyecilik
anlayışı: Toplumu toplum yapan, sosyal yaşam
alanlarıdır. tespitinden hareketle, demokratik yerel yönetim
anlayışımız, ekonomi, eğitim, sağlık,
kültür, spor ve benzeri toplumsal alanların devletçi, merkeziyetçi
sistemden alınarak yerel yönetimlere devredilmesini savunur. Sosyal
yaşam içerisinde engellilere, yaşlılara, çocuklara ve
dezavantajlı gruplara öncelik verir. Kadınların sporun
cinsiyetçi yönünü bertaraf etmesi için kadın amatör spor kulüplerini
destekler. Sporu egemenlerin cinsiyetçi, milliyetçi ve şoven
politikalarının tekelinden çıkararak toplumsal özüyle buluşturmayı
amaç edinir. Sadece bir tanesinden örnek vereyim: Diyarbakır
Büyükşehir Belediyesi yaz spor okullarıyla 15 branşta 6.693
çocuğun faydalandığı kurslar açtı ama bugün Siirtte,
Vanda, Diyarbakırda bu tesislerin bütün hepsi atıl durumda ya da cemaatlere
peşkeş çekilmiş durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MURAT SARISAÇ (Devamla)
Sayın Başkanım, uzatma dakikası.
BAŞKAN
Tamamlayalım, sporda uzatmalar var efendim.
MURAT SARISAÇ (Devamla)
Diğer taraftan da bakıyorsunuz
Yani kısacası, HDP
belediyelerinin gençleri spora, kültüre, sinemaya, tiyatroya yönlendiren
faaliyetlerinin yerini cemaat faaliyetleri ve bilinçli bir şekilde, göz
yumularak yaygınlaştırılan uyuşturucu bağımlılığı
almıştır. Sporun bu yönüyle de kayyumlar tarafından
nasıl bertaraf edildiğiyle ilgili de bir çalışma
yapılırsa seviniriz.
Tekrardan Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
SAFFET SANCAKLI (Kocaeli)
Sayın Başkanım, ismim zikredilerek bir sataşma var, cevap
vermek istiyorum.
MURAT SARISAÇ (Van) Senin
sözlerinin aynısını söyledim.
BAŞKAN Önergeyi
oylayayım efendim, ondan sonra.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Buyurun Sayın
Sancaklı.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) İroni yaptı ya.
SAFFET SANCAKLI (Kocaeli)
Ben de bir ironi yapayım.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Tamam, siz de yapın.
FEHMİ ALPAY ÖZALAN
(İzmir) Efendim, ben de hakkımı kendisine veriyorum
sataşmadan. Eklerseniz zamanına teşekkür ederim.
BAŞKAN Sizin başarınızla
ilgiliydi zaten, hakkınız geçti artık.
Buyurunuz efendim.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
3.- Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklının, Van
Milletvekili Murat Sarısaçın 324 sıra sayılı Kanun
Teklifinin 9uncu maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
SAFFET SANCAKLI (Kocaeli)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sayın
konuşmacı konuşurken benim daha önce yapmış
olduğum bir espriye atıfta bulunarak bu yasayı da bu
kafanın yaptığını söyledi. Espri de şuydu
Burada
ciddi bir gerginlik oluşmuştu, gecenin de böyle bir ikisi, ben de söz
aldım ortamı biraz yumuşatmak için dedim ki: Alpayla biz topa
çok kafa vurduk, arada bir arıza çıkarırsak kusurumuza
bakmayın. Hakikaten de ortam yumuşadı yani güzel bir espriydi.
Espri yapmak için de ciddi bir zekâ seviyesine ihtiyaç var tabii ki.
Şimdi, bu kafalar
dediğiniz kafalar -Alpay Özalan ve Saffet Sancaklı- bu ülkenin spor
tarihine altın harflerle yazılmış. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar) İstiklal
Marşını onlarca defa okutturmuş dünyanın her yerinde
hem de, yurt dışında temsil etmiş ve altın harflerle
yazılmış. Onun için bir spor yasası yazılırken
çok doğaldır ki bu yasada Saffet Sancaklı ve Alpay
Özalanın katkısının çok olması, bu da herhâlde
garipsenemez. Eğer biz burada avukatlarla ilgili bir yasada ön plana
çıksaydık o zaman belki söylediğinizde haklı olabilirdiniz.
Ama bu kafa güzel bir kafa, bu kafa millî bir kafa, bu kafa vatanını,
bayrağını, toprağını, ezanını, bu büyük
Türk milletini seven kafa. Onun için ben bunu buradan size bir kez daha
söylemek istedim. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Teşekkür ederim söz
verdiğiniz için Sayın Başkan. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MURAT SARISAÇ (Van)
Sayın Başkan
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Cevap verme hakkı var.
BAŞKAN Sayın
Sarısaç
RECEP ÖZEL (Isparta)
Sataşmadı ya, ne kadar güzel konuştu. İnan ki hiç
sataşmadı. Buna verilecek bir cevap yok ya. Başkanım, inan
ki verilecek bir cevap yok. Onun da alkışlaması lazım.
BAŞKAN Kendileri bu
defa espriyle cevap verecek efendim.
RECEP ÖZEL (Isparta) Ben de
aynı kafayı taşıyorum diyecekse tamam.
BAŞKAN Espri
bekliyoruz efendim.
4.- Van Milletvekili Murat Sarısaçın, Kocaeli Milletvekili
Saffet Sancaklının sataşma nedeniyle yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
MURAT SARISAÇ (Van) Yani
Sayın Saffet Sancaklı onu açıkladığı zaman da ben
espri olduğunu anlamıştım, zaten yine ona vurgu
yaptım, bu kafayla yapılmış. Ve özellikle bunun teknik
boyutuyla ilgili yaptıklarını ama barış ve
yakınlaştırıcı yönünün de yine MHP ve AKPli vekiller
tarafından tasarlanması gerektiğini düşünerek
söylemiştim. Ben de o konuda espri yaptım, sanırım onlar da
anlamamış.
VII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- İzmir Milletvekili Fehmi Alpay Özalan, Kocaeli Milletvekili
Saffet Sancaklı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili
Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile 92 Milletvekilinin Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifi (2/4331) ile Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 324) (Devam)
BAŞKAN Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 9uncu maddesinde yer
alan şartları ibaresinin koşulları ibaresi ile
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Metanet
Çulhaoğlu Orhan
Çakırlar Hayrettin
Nuhoğlu
Adana Edirne İstanbul
Yasin
Öztürk Bedri
Yaşar Ayhan
Altıntaş
Denizli Samsun Ankara
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
ORHAN ERDEM (Konya) Katılmıyoruz Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Samsun Milletvekili Sayın Bedri Yaşar.
Buyurunuz Sayın
Yaşar. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BEDRİ YAŞAR
(Samsun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, espriyle
başladı, espriyle gidiyor ama Değerli Başkanlarım,
eski başarılardan eser kalmadı. Keşke sizin dönemizdeki
başarılarla bol miktarda övünebilsek, hiç olmazsa sahalarda
şöyle sizin gibi Türk isimleriyle anılan sporcularla biz de
müşerref olsak. İnanın canıgönülden istiyoruz.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Bugün büyük
spor kulüplerimize bakıyoruz, Türkçe ismi
karşılığı olan sporcu yok. Altın madalyalar
geliyor, bir miktar da devşirme sporculardan geliyor. İnanın,
biz de özlemle, gururla, sevinçle eski günlerin tekrar geri gelmesini canıgönülden
istiyoruz, eski başarıları özlemle bekliyoruz. Onun da buradan
altını çizmek istiyorum.
Tabii, özellikle bu yasa
bütün parti gruplarının sporun birleştirici ruhu paralelinde,
ortak bir çalışmanın sonucunda çıkıyor. Bütün gruplar
adına en azından sporun ruhuna da uygun, birleştirici ruhuna da
uygun olmak üzere hepimizin destekleriyle bir şeyler yapmaya
çalışıyoruz. Parlamentoda da en azından sporun ruhuna uygun
bir yasayı da hep beraber geçirmiş olacağız inşallah.
Tabii, bununla beraber
kulüplerin özellikle anonim şirkete dönüştürülmesini, kulüp borçlarında
kulüp yöneticilerinin de kendi dönemleriyle ilgili borçlanmalarına
imzalarıyla beraber müteselsil sorumlu olmalarını biz de
canıgönülden destekliyoruz. Yani bugün kulüplerin durumuna şöyle bir
baktığınız zaman, 2021 yılı sonu itibarıyla
bize gelen rakamlara göre, sadece 4 büyük kulübün borcunun 26 milyar
civarında varlığını sizler burada ifade ediyorsunuz.
Bu rakamların bugünkü şartlar altında ödenmesi mümkün
değil. Sadece bu 4 kulübün borcundan bahsediyorsunuz. Ve bunlar aynı
zamanda da bu ülkenin kaynakları. Biz KİT Komisyonunda
arkadaşlarla zaman zaman bunu konuşuyoruz, özellikle devlet
bankalarının bu alanda çok ciddi finansmanı var, bu alanda
desteği var. Yani bu, ülke kaynaklarının da bir noktada
yanlış kullanılmasıyla doğru orantılı. Bu
manada kulüp başkanları artık o işi bir atlama
tahtası, bir basamak veyahut da toplumda bir yer sahibi olmak, statü
sahibi olmak maksadıyla kullanmak yerine gerçekten spora gerekli önemi
verirler, sporla ilgili de gerekli katkıyı sağlarlar diye
düşünüyoruz.
Üzülüyoruz tabii bugün,
Avrupa kupalarında, dünya kupalarında hiç adımız
sanımız söylenmiyor. Bugünkü statümüz çoğunun adını
bile söyleyemeyeceği dünya ülkeleriyle yan yana anılıyor. Bu,
hepimiz adına utanç verici bir durum. Hakikaten bununla ilgili biz özellikle
İYİ Parti Grubu olarak her türlü katkıya hazır
olduğumuzu buradan ifade etmek istiyoruz. Biz hiç olmazsa eski günlerdeki
gibi hem futbolda hem sporun değişik branşlarında eski
şanlı şöhretli günlerimizi yaşayalım istiyoruz. Tabii,
bakın, spor, kültür, sanat, o ülkenin ekonomik yapısıyla da
doğru orantılı. Eğer ekonomik olarak ülke bir yere
gitmişse inanın sporun farklı alanlarında da muhakkak bir
yere doğru gidiliyor, bir başarı elde ediliyor. İşte
bu yirmi yıllık dönem içerisinde maalesef ekonomik olarak belli
başarılar elde edemediğimiz için cumhuriyetin 100üncü
yılıyla ilgili ortaya koyduğunuz hedeflerin hiçbir tanesi
tutmadığı gibi sporda da ortaya koyduğunuz hedefler
maalesef tutmadı. Yani bunlar birbiriyle muhakkak ilintili hadiseler.
Tabii, tesisleşme açısından muhakkak belli başarılara
imza atıldı. Ben bundan sonraki konuşmamızda Samsunla
ilgili konuşacağım. Yani tesis demek her şey değil.
Bunların içini de doldurmaz lazım. E, bugün insanların spor
yapması için bir gerekçesinin olması lazım. Bugün 15-26 yaş
grubunun her 3ünden 1inin işsiz olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. E,
peki, bu insanların spora vakit ayırabilmesi için, zaman
ayırabilmesi için nasıl bir mantıkla, nasıl bir gelecek
düşüncesiyle
İş kaygısı var, işe girme
kaygısı var, bu kaygılar altında nasıl spora zaman
ayıracaklar? Ayıranlar da inanın, iman kuvvetiyle
ayırıyorlar. Yani artık kendini spora vakfetmiş insanlar,
onların sayesinde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
Dolayısıyla o açıdan da gençlerimizin kafasının dinç
olması lazım, iş gaileleri olmaması lazım, gelecek
gaileleri olmaması lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR
(Devamla) Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
BEDRİ YAŞAR
(Devamla) Yani Sayın Cumhurbaşkanımız Gezsinler,
dolaşsınlar dünyanın dört bir tarafını. diyor.
Hepimiz istiyoruz gezsinler, dolaşsınlar ama bizim gençlerimiz daha
Türkiye'nin 81 vilayetini bile gezecek ekonomik şartlara maalesef sahip
değil. Bizim gençlerimiz dış hatlar levhası var ya ancak
onu görüyorlar, işte, dış hatlar levhasıyla yurt
dışını görme şansını yakalıyorlar. Onun
için bizim altyapılar dâhil muhakkak yatırım yapmamız
lazım. Hiçbir şey tesadüf olmadığı gibi, spordaki
başarıların da tesadüf olmadığını hepimiz
biliyoruz. Bu manada muhakkak yatırım yapılması lazım.
Bu konuyla ilgili de bizim her türlü katkıyı vermeye hazır
olduğumuzu buradan ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmemiştir.
9uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 9uncu
madde kabul edilmiştir.
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun
Sayın Can.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
41.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Canın, Samsun
Milletvekili Bedri Yaşarın 324 sıra sayılı Kanun
Teklifinin 9uncu maddesi üzerinde verilen önerge hakkında
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Bedri Yaşar
maksadını aştı diye düşünüyorum. Spor evrenseldir,
spor kardeşliktir, spor centilmenliktir. Dolayısıyla
başarılı sporcular devşirme diye bir tabir
kullanmıştır ki bu maksadını
aşmıştır diye düşünüyorum.
ARSLAN KABUKCUOĞLU
(Eskişehir) Öyle demedi, öyle demedi.
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) Çünkü sporda ayrımcı bir dil kullanmak
doğru değildir diye düşünüyorum.
Arz ederim.
ORHAN ÇAKIRLAR (Edirne)
Gecenin bu saatinde saptırma!
BEDRİ YAŞAR
(Samsun) Başkanım, sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurunuz
Sayın Yaşar.
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Sayın Başkanım,
hatibimizin söyledikleri zannediyorum ki Sayın Can tarafından
yanlış anlaşıldı. Kendisini kürsüye alalım.
Çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Bir espri de
sizden bekliyoruz efendim.
Buyurunuz efendim.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
5.- Samsun Milletvekili Bedri Yaşarın, Kırıkkale
Milletvekili Ramazan Canın yaptığı açıklaması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
BEDRİ YAŞAR
(Samsun) Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; tabii,
bizim öyle bir kastımız yok, öyle bir sözümüz de yok. Osmanlı
paşalarının da önemli bir kısmı devşirme.
Bakın, bu başka bir şey. Yani bizim söylemek istediğimiz,
hazırı alıp adını sanını
değiştirmeyle elde ettiğiniz madalyayla Türk milletini, böyle ay
yıldızlı bayrağı göğsünün üzerinde
taşıyıp İstiklal Marşını söyletenlerle
derdimiz. (İYİ Parti sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Bunu istiyoruz, bunların sayısı artsın
istiyoruz, bunlarla övünelim istiyoruz. Yoksa, bugün Afrikadaki
adını sanını bilmediğimiz ülkelerden inanın
-tabii, güzel bir şey- bizim ülkemiz adına
yarışmalarında asla ve asla benim olumsuz bakacak bir
görüşüm söz konusu olamaz, onlarla da gurur duyuyoruz ama evin adamı
da bir başka Sayın Başkanım, evin adamı olsun, yüce
Türk milletinin evlatları olsun istiyoruz.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
VII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- İzmir Milletvekili
Fehmi Alpay Özalan, Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı ve Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Denizli Milletvekili Cahit Özkan
ile 92 Milletvekilinin Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu
Teklifi (2/4331) ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 324) (Devam)
BAŞKAN 10uncu madde
üzerinde 2 önerge vardır, önergeleri aykırılık
sırasına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri Ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinin 10uncu maddesine
aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
(5) Spor sahaları,
salonları ve tesislerin ortak kullanımı durumunda onarım ve
işletme giderlerinden doğacak sorumluluk ve bu giderlerin üstlenilme
şekli Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Orhan
Çakırlar Yasin
Öztürk İmam
Hüseyin Filiz
Edirne
Denizli
Gaziantep
Hayrettin
Nuhoğlu Mehmet
Metanet Çulhaoğlu
İstanbul
Adana
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ EĞİTİM,
KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ORHAN ERDEM (Konya)
Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Denizli Milletvekili Sayın Yasin Öztürk.
Buyurunuz Sayın Öztürk.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
YASİN ÖZTÜRK (Denizli)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gençlik,
geleceğimizdir. Bu bağlamda gençlere sağlanan her türlü imkân ve
gençliğe yapılan yatırımlar, ülkemize her alanda
başarı olarak geri dönecektir. Eğer sportif faaliyetlerde de bir
başarı bekliyorsak ele alınması gereken ilk konu,
gençliğin bu alanda desteklenmesi, teşvik edilmesi ve en önemlisi
sportif faaliyetlerde altyapıya yatırım
yapılmasıdır.
15 milyon civarı
gencimiz, ilk ve ortaöğretimde eğitim almaktadır. Bu genç nüfus
ve kaynağa rağmen hâlâ Avrupanın çok gerisinde lisanslı
sporcu sayısına sahip olmamız, tek kelimeyle sporu ve gençlik
politikalarını iyi idare edemediğimizin açık bir delilidir.
Ülkemizde spor deyince akla
ilk futbol gelmekte, futbol kulüpleri de özellikle son dönemlerde
başarılarından çok borçlarıyla anılmaktadır.
Borçluluk sadece futbol kulüplerinin değil, bütün spor
branşlarında faaliyet gösteren kulüplerin genel sorunudur.
Profesyonel futbol, basketbol ve voleybol kulüplerinde bu sorunun temeli,
dış transfer harcamalarından oluşsa da diğer
branşlarda ve amatör kulüplerde kaynak yetersizliği borçlanmanın
temelini oluşturmaktadır.
Sportif faaliyetlerde
başarının ilk durağı amatör kulüpler ile
altyapılardır. Türkiyede spor altyapıları kurumsal
bağlamda yetersizdir, altyapılarda gereken önem ve değer
verilmemektedir. Ülkemizde özellikli ve uluslararası düzeyde sporcu
sayımızın azlığından yakınıyorsak bunun
başlıca nedenlerinden biri altyapılarda sporcu seçerken, illere,
bölgelere bile sportif yatırım yaparken kayırmacı
anlayış ve yaklaşımın hâkim olmasıdır.
Stadyum yatırımlarına bütçe harcanıyor ama bu tesislerden
ileride yararlanacak olan sporcuların yetişmesi için altyapıya
yatırım neredeyse yok. Devşirme sporculara yatırım
yapan federasyonlar, kulüpler kendi sporcu öz kaynağımızı
harekete geçirmek için ne kadar harcama yapıyor? Kıyaslarsak devede
kulak misali. Aslında bu konu da tartışılır ancak
kulüplerin öncelikli dertleri transfer harcamaları nedeniyle oluşan
geçmişten gelen borçlar. Bütçelerimizde neden sporcu
sağlığı ve performans geliştirme merkezleri gibi
yatırımlara yer verilmiyor? Toplumda spor kültürü oluşturmak
adına kim ne yapıyor? Buna yönelik planlar nelerdir? Söylerken
söylenen sadece cek, cak -Yaptık. değil- Yapılacak, edilecek.
Sporu sporun dışındakiler yönetiyor. Bu hem federasyonlar için
geçerli hem de spor teşkilatı bürokrasisi için de. Spor
teşkilatını yöneten üst bürokraside sporu bilen, sporu yapan
idareci sayısı yok denecek kadar az.
Bir istisnayı
belirtmeden geçemeyeceğim. Ata sporumuz güreşte son Avrupa Güreş
Şampiyonasında millî takımımız tarihî bir
başarı elde etti. Kadınlar Serbest Güreş Millî
Takımımız tarihinde ilk defa takım hâlinde 1inci oldu.
Erkekler Serbest ve Grekoromen Güreş Millî Takımımız
takım hâlinde 2nci oldu. Emaneti ehline verirseniz, siyaset spordan elini
çeker ise bu başarı sporcularımızın uluslararası
alanda da başarılı olacağının açık bir
göstergesidir. Dışarıdan ilgisiz ve deneyimsiz bürokrat atandığı
bir yapıda bu durumun spor teşkilatına, Türk sporuna ne
faydası olabilir? Bakınız, son yıllarda ülkemiz
kapılarına kilit vurulan amatör kulüplerle doludur. Spor bilgi ve
kültüründen uzak yöneticiler nedeniyle ortaya konulan doğru dürüst bir
gençlik projesi yoktur. Ne yazık ki gençlik projesi diye sunulan birçok
projenin arkasında da bazı malum ve mahtum vakıfların
reklamı yapılmaktadır.
Gençlik ve Spor
Bakanlığı karma bir bütçeyle oluşan bir kuruluştur. Bu
bütçelendirme yapılırken hangi illere hangi
yatırımların yapılacağı ve bu
yatırımların yaklaşık maliyetleri öngörülerek bütçe oluşturulur.
İllere yatırım belirlenirken olması gereken kriterler o
illerde lisanslı sporcunun, kulübün, nüfusun, okul çağındaki
öğrencinin sayısıdır. Bu gibi kriterler göz önüne
alınarak yatırımın planlanması gerekirken her zaman
olduğu gibi siyasilerin istekleri göz önüne alınmaktadır. Oysa
tüm illerimiz yatırımı hak etmektedir ama tercihler kritere
uygun olarak seçilip yapılmamaktadır ve ne yazık ki bunun
denetimi de yapılamamaktadır. Sayıştayın Gençlik ve
Spor Bakanlığına ilişkin hazırladığı
2020 raporunda yer alan vurgular bunun en bariz kanıtı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) -
Ne diyor, ne yazıyor raporda? Bakanlığın taşra
teşkilatı olarak teşkil edilen gençlik ve spor il-ilçe müdürlüklerinin
mali faaliyetleri Bakanlığın bütçe ve muhasebe sistemi
dışında yönetilmekte ve faaliyet sonuçları Bakanlık
mali tablolarında yer almamaktadır. Gençlik ve Spor
Bakanlığının 2020 yılı Faaliyet Raporunu
hazırlayarak süresinde kamuoyuna duyurmadığı ve Sayıştaya
göndermediği tespit edilmiştir. Faaliyet raporlarının
süresinde hazırlanmamasının, bu raporları
hazırlamanın temel amaçlarından olan mali saydamlık ve
hesap verme sorumluluğunun sağlanmasını engellediği
düşünülmektedir.
61 maddelik kanun teklifinin
en göze çarpan kısmı, bundan sonra spor kulübü yöneticilerinin
borçlanmalarda kendi dönemleriyle ilgili sorumlu tutulacak olmasıdır.
Keşke icra makamındaki siyasi iktidarın, devlet kurumunu
yönetenlerin, belediye başkanlarının da kendi dönemleriyle ilgili
hatalı, yanlış planlamalarından kaynaklı oluşan
kamu zararlarından sorumlu tutulmaları mümkün olsaydı.
Bakın o zaman KİTler zarar ediyor mu, bütçe açık veriyor mu?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) -
Özetle, siyaset kurumunun kendisi düzelecek ki devamında bütün kurumlar
gibi sporla ilgili federasyonlar da kulüpler de düzelebilsin.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 10uncu maddesinde geçen
müsabakalarında ibaresinin karşılaşmalarında
olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Sürücü Serpil
Kemalbay Pekgözegü Musa
Piroğlu
Şanlıurfa İzmir İstanbul
Zeynel
Özen Mahmut
Celadet Gaydalı Ömer
Faruk Gergerlioğlu
İstanbul Bitlis Kocaeli
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
ORHAN ERDEM (Konya) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Musa Piroğlu.
Buyurunuz Sayın
Piroğlu. (HDP sıralarından alkışlar)
MUSA PİROĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, Sibel Balaç 123 gündür, Gökhan
Yıldırım 117 gündür hapishanelerde açlık grevinde. Çünkü
hapishaneler bir cehenneme dönmüş durumda. Son üç ayda 15 hasta
tutsağın cenazesi geldi ve ATKler ve orada kendini doktor sanan
memurlar bu ölümlerden bire bir sorumlu hâldeler. Hasta tutsaklar tedavi
görmüyor, hastaneye gidemiyor çünkü kelepçeyle muayene ediliyor. Çıplak
arama yapılıyor; hak ihlalleri, şiddet, işkence
hapishanelerde genel uygulama hâline gelmiş durumda. Ferhat Yılmaz Silivride,
Garibe Gezer Kandırada işkence ve baskıyla öldürüldü ya da ölüme
zorlandı. İşkence bir insanlık suçudur, zaman
aşımı yoktur. 12 Eylül darbecileri, Metrisle, Mamakla,
Diyarbakır zindanlarıyla anıldılar. 93 sürecinin hükûmetleri,
yargısız infazlar, kayıplar, ölüm üçgeni ve köy boşaltmayla
anıldılar. AKP iktidarı, Silivriyle, Şakranla, Tarsusla,
Diyarbakırla, Kandırayla, Kırıklarla anılacak. Bilin
ki işkencede eğer zaman aşımı yoksa sorumluları,
işkenceyi yapanlar, göz yumanlar ve onları koruyanlar, hepsi
yargılanacak.
Süleyman Demirel, Yahya
Demirelin hayalî ihracatıyla anılır. Turgut Özal,
damadının Jaguar arabasıyla anılır. Tansu Çiller,
bakıcısının Pelister Çiftliğiyle anılır.
AKP level atladı, gemiciklerle, damatlarla, dolar dolu ayakkabı
kutularıyla, pudra şekeriyle, 5li çeteyle anılıyor. Ülkeyi
daha önce bir cihatçı otobanına çevirmiştiniz, şimdi
uyuşturucu otobanına çevirdiniz; dünyanın uyuşturucusu
Türkiye üzerinden Avrupa'ya akıyor. Geçmiş hükûmetler karaborsayla,
sigara, benzin, tüp kuyruklarıyla anılıyordu. AKP Hükûmeti, ucuz
ekmek kuyruğuyla, ayçiçeği yağı kuyruğuyla, bedava
çorba kuyruğuyla, pazarda satılan çeyrek lahana, ejder meyvesi, saray
iftarları, kışlık, yazlık, yüzen, uçan, kaçan
saraylarıyla anılacak ve AKP Hükûmeti, halk yoksulluk içinde
boğuşurken, halk emekli maaşına, emekli ikramiyesine zam
beklerken, EYTliler emekli olmayı beklerken
yardımcılarına, danışmanlarına,
yakınlarına üçer, beşer, onar verdikleri maaşlarla
anılacak. Bu iktidar ve bu iktidarın çoğunluğunun bu ülke
halklarına herhangi bir çözümü yok.
Ben buradan ülke
halklarına çok açık bir çağrı yapıyorum: Bu Meclisten,
bu iktidarın çoğunluk olduğu Meclisten size bir hayır yok.
Bu yetmiyor, sadece Meclisten hayır çıkması değil, bu iktidarın
bu sorunları çözme şansı da yok. Yapılacak bir tek şey
var; halkın harekete geçmesi, sözünü söylemesi gerekiyor. Eğer
kaderimizi iktidara bırakmayacaksak, eğer kaderimizi ne zaman
kurulacağı belli olmayan bir sandığa teslim etmeyeceksek
yapılacak bir tek iş kalıyor; sokağa çıkmak, sözümüzü
söylemek, mücadeleye atılmak ve 1 Mayıs tam da bunun günüdür. 1
Mayıs işçinin bayramı değildir; 1 Mayıs, işçinin
mücadele günüdür, sendikasızlaştırılan,
güvencesizleştirilen, kölece çalışmaya zorlanan işçinin
mücadele günüdür. 1 Mayıs, hakkı çalınan KHKlinin mücadele
günüdür; 1 Mayıs, KHKli öğrencilerin mücadele günüdür; üniversite
öğrencilerinin, geleceği çalınmış lise
öğrencilerinin ve hayatları çalınan kadınların
mücadele günüdür. Biz buradan herkesi bu mücadele gününde yan yana gelmeye, 1
Mayıs meydanlarına akmaya, dosta da düşmana da, sermayeye de
iktidara da gücünü göstermeye çağırıyoruz. 1 Mayısta
Nevrozdaki coşkunun, 8 Marttaki coşkunun büyük şehirlerin,
metropollerin meydanlarında kendini göstermesini bekliyoruz. Biz ayağa
kalktığımız an karşımızdakilerin ne kadar
küçüldüğünü göreceğiz. Biz ayağa kalktığımız
an milyonlar olduğumuzu, karşımızdakinin bir avuç çapulcu
olduğunu göreceğiz ve o zaman onları yeneceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayalım efendim.
MUSA PİROĞLU
(Devamla) Ben yılgınlığa kapılmış,
umutsuzluğa düşmüş, bütün halklara Yılmaz Güneyin
sözleriyle seslenerek sözümü bitirmek istiyorum: En güzel günlerimizi kâbusa
çevirenleri mutlaka bir gün tatlı uykularından
uyandıracağız. Dost ve düşman bilsin,
kazanacağız, mutlaka kazanacağız. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmemiştir.
10uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 10uncu
madde kabul edilmiştir.
11inci madde üzerinde 2
önerge vardır, önergeleri aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 11inci maddesinin teklif
metninden çıkarılması ve diğer maddelerin buna göre
teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Serpil Kemalbay
Pekgözegü Ayşe
Sürücü Zeynel
Özen
İzmir
Şanlıurfa İstanbul
Ömer Faruk
Gergerlioğlu Mahmut
Celadet Gaydalı Sait
Dede
Kocaeli Bitlis Hakkâri
BAŞKAN Komisyon önergeye
katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
ORHAN ERDEM (Konya) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Hakkâri Milletvekili Sayın Sait Dede.
Buyurunuz
Sayın Dede. (HDP sıralarından alkışlar)
SAİT DEDE (Hakkâri)
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan
Kanun Teklifi'nin 11inci maddesi üzerinde partim ve grubum adına söz
almış bulunmaktayım.
Kanun Teklifi'nin genel
gerekçesine baktığımızda şu ifadelerin yer
aldığını görüyoruz: Anayasanın 58inci maddesi
uyarınca, gençleri alkol düşkünlüğü, uyuşturucu madde,
suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan korumak için
gerekli tedbirleri almak; Sporun geliştirilmesi ve tahkim
başlıklı 59uncu maddesi uyarınca da her yaştaki Türk
vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını
geliştirecek tedbirleri almak ve sporun kitlelere
yayılmasını teşvik etmek, Devletin görevleri arasında
yer almaktadır. Spor, gençleri alkol düşkünlüğü,
uyuşturucu madde, suçluluk, kumar ve benzeri kötü
alışkanlıklardan koruyan ve bireylerin ruhsal, bedensel ve
zihinsel olarak dengeli ve sağlıklı olmalarını
sağlayan en önemli aktivitedir. denilmiş ve devamında spor
kulüplerinin insanların sosyalleşmesindeki önemine ve yerine
değinilmiş.
Sayın milletvekilleri,
elbette gençleri uyuşturucudan, kötü alışkanlıklardan
koruyacağız ama gençler için yapmamız gereken en önemli
şey, en öncelikli şey yaşam hakkıdır. Bakın, daha
geçen gün, dört gün önce seçim bölgem Hakkâri Derecik ilçesinde 21
yaşındaki bir genç güvenlik güçlerinin açtığı
ateş sonucu yaşamını yitirdi. 21 yaşındaki Tahsin
Yalçın, sınır hattında kurşunlanarak öldürüldü. Tahsin
Yalçın, yeni askerden gelmiş ve nişanlanmıştı,
evlilik hazırlığı yapıyordu. Derecik ilçesinde ticaret
olmadığı için, tarım ve hayvancılık yasaklar
yüzünden yapılmadığından ailesinin itirazlarına
rağmen sınır ticareti yaparak düğün masraflarını
karşılamak istiyordu ve Tahsin Yalçın'ın
çalışmaktan da başka bir seçeneği yoktu. Tahsin
Yalçının huzur hakkı ya da değişik adlar
altında aldığı bir maaşı da yoktu.
Hayatının baharında, hayalleri olan, saf, yoksul bir gençti.
Hayatının baharında ailesinden, sevdiklerinden
kopartılıp alındı. Peki, bu teklifin genel gerekçesinde
değinilen devletin görevleri arasında Tahsin Yalçını
yaşatmak yok mu? Bu devlet Tahsin Yalçına bir yaşam borçlu
değil midir, ailesine bir evlat borçlu değil midir, ağabeylerine
bir kardeş borçlu değil midir?
AKP iktidarı her zaman
yaptığını yapmıştır, Tahsin
Yalçının yaşamını çalmıştır, bir anne
ve babanın evlatlarını çalmıştır. Peki, bu Genel
Kurulun bunda hiç mi sorumluluğu yok? Bu vebal, bakın, hepimizin
üzerindedir. Bu Genel Kurulda defalarca dile getirdik, Hakkâride insanlar
bahçelerinde, tarlalarında, piknik alanlarında, evlerinin önünde öldürülüyorlar
ve katiller korunuyor. Bırakın bu olayların failleri
hakkında etkili bir soruşturma yürütmeyi, neredeyse failleri
ödüllendiriliyor. Bu konuda Meclisin daha aktif olmasını, bu
cinayetlerin önüne geçmesini istedik, bu kapsamda araştırma
önergeleri verdik. Gelin, bir komisyon kuralım, bu cinayetleri
araştıralım, sorumlular açığa çıksın. Bunu
diyoruz ama her seferinde reddedildi. İşte, burada kalkan her ret eli
bu tetiği çeken ele güç verdi.
Bakın, Derecik ilçemizde
kamusal anlamda en ufak bir hizmet yok; çoğu yerde yol yok, çoğu
yerde su yok, çoğu yerde telefon şebekesi dahi yok. Açıldı
açılacak. denilen ve Bakanlar Kurulu kararıyla açık gözüken
kapı hâlâ ortada yok. İnsanlar derin bir yoksulluk içerisinde,
ticaret yasak, güvenlik bölgesi olarak ilan edilmiş geniş alanlar
yüzünden hayvancılık ve tarım yapılamıyor. Bu
adı konulmamış ambargoyu araştıralım. dedik,
kabul görmedi. Bakanlığa verilen soru önergeleri cevapsız
bırakıldı. İnsanlar kaderlerine terk edildi; ölme,
öldürülme, yaralanma olayları il valiliğine havale edildi, valilik
açıklaması bir yargı kararı gibi kabul gördü, Havaya ikaz
ateşi açıldı. Kurşun sekti. Mevzuata uygun açılan
ateş. ve benzeri gibi valilik açıklamalarıyla soruşturma
daha başlamadan yargı etki altında bırakıldı.
Burası bir hukuk devletiyse hangi madde, hangi kanunda Sınır
ihlal eden öldürülür. şeklinde bir hüküm mevcut? Basit bir para
cezasını gerektiren bir eylemden dolayı yurttaşlar
öldürülüyor ve herkes bunu büyük bir rahatlıkla görmezden gelebiliyor.
2016-2022 yılları
arasında kent genelinde 3ü çocuk 17 sivil, güvenlik güçlerince
ateşli silahlarla katledildi, 17 sivil yaralandı. Derecik ilçesinde
katledilen Vedat Ekinci daha 14 yaşındaydı. Taziyeye
katılan vali bakın şöyle diyordu: Tabii biraz da coğrafi kader,
bu coğrafyada maalesef bu tür üzücü olaylar da yaşanıyor. Tabii,
öncelikle hepimiz kanunlara, kurallara uyacağız. Valiye göre bu bir
kaderdi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
SAİT DEDE (Devamla)
Tamamlıyorum Başkanım.
KEMAL BÜLBÜL (Antalya)
Kendini İbni Haldun sanmış vali.
SAİT DEDE (Devamla)
30/11/2020 Hakkâri Valiliği açıklaması yine: Havaya
yapılan uyarı ateşi sonucunda 1 vatandaşımız
yaralanmış olup Derecik Sahra Hastanesinde yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamayarak vefat etmiştir. 16
yaşındaki çocuk Özcan Onay da havaya açılan ateşle
katledilmiştir. 2016 yılında İlhan Engin, Sami Kaplan,
Sürmi İnce, Serhat Buldan, Rahmi Safhalı, Necdet İşözü ve
Aydın Tümen; 2017 yılında Necmettin Fendik, Mehmet Temel, Çetin
Başer, Adem Koyuncu; 2019 yılında Sertip Şen ve Vedat
Ekinci; 2020 yılında Şerali Dereli, Özcan Onay; 2021
yılında Rüstem Çakmak ve gelinen noktada, 2022 yılının
başlarında Tahsin Yalçın. Bu yurttaşların vebali bu
katliamlara sessiz kalanların üzerindedir. Bakın, AKP Genel
Başkanı AK PARTİ Siyaset Akademisinde sizlere ne demişti:
Haksızlık karşısında susarsanız dilsiz
şeytan olursunuz. Bu katliamlara karşı nasıl sessiz
kalabiliyor, nasıl huzur içinde uyuyabiliyorsunuz?
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Spor
Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi'nin 11inci maddesinde yer
alan düzenlenir ibaresinin belirlenir ibaresiyle değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Mehmet Metanet
Çulhaoğlu Dursun
Ataş Orhan
Çakırlar
Adana Kayseri Edirne
Feridun
Bahşi Yasin
Öztürk Hayrettin
Nuhoğlu
Antalya Denizli İstanbul
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
ORHAN ERDEM (Konya) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Antalya Milletvekili Sayın Feridun Bahşi.
Buyurunuz Sayın
Bahşi. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
FERİDUN BAHŞİ
(Antalya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 324 sıra
sayılı Kanun Teklifi'nin 11inci maddesi üzerine söz aldım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan subaylarımız ile
bugün Bursa'da gerçekleştirilen bombalı saldırıda
şehit olan infaz koruma memurumuza rahmet diliyorum,
yaralılarımıza sağlık diliyorum.
Değerli milletvekilleri,
ekonomik kriz en yoğun şekilde devam etmektedir, krize çözüm de
görünmemektedir. İnsanların yaşamlarını devam
ettirebilmesi için temel ihtiyaçlarını karşılamada acze
düşme durumu olarak tarif edilen yoksulluk, ülkemizin en önemli gündem
maddesidir. Adaletsiz gelir dağılımı, ulusal gelirin
paylaşımındaki dengesizlik, başarısız politikalar
nedeniyle yoksulluk ülkemizin en önemli sorunu hâline gelmiştir. Şu
an Türkiyede 16 milyondan fazla kişinin açlık
sınırında olduğu bilinmektedir ve yine 48 milyondan fazla
kişi de yoksulluk sınırı altında
yaşamaktadır. İstatistiki veriler ve araştırmalar
göstermektedir ki nüfusumuzun yüzde 60lık kesiminde yoksulluk
kronikleşmiş ve artarak devam etmektedir. Sosyal yardımlarla
yaşamaya çalışan vatandaşlarımıza bu cefayı
reva görmek mümkün değildir. Her 3 gencimizden 1i işsizdir, ülke
genç işsizler ordusuyla karşı karşıyadır.
Değerli milletvekilleri,
yirmi yıldır iktidarda olanların ülkeyi getirdiği nokta tam
bir kargaşa ve kaos ortamıdır. Ekonomik yönünün yanı
sıra sosyolojik ve psikolojik boyutları da bulunan yoksulluk gerçeğinin
bir bütün olarak incelenmesi ve yoksulluğun azaltılması veya yok
edilmesi çalışmalarının yapılmadığı
görülmektedir. Muktedirler yirmi yıldır yönettikleri ülkede bugüne
kadar bu yönde hiçbir adım atmamıştır. Yoksul kesimler
açısından bu sorunun aşılması için ne gerekir?
İstihdam gerekir, sosyal devlet ilkesinin gereklerinin yerine
getirilmesi gerekir.
Değerli milletvekilleri,
ülke ekonomisi çökmüştür, Türk lirasının itibarı
kalmamıştır, memleketin hazinesi
boşaltılmış, gelecek umudu kaybolmuştur. Ülke
kaynakları ve birikimleri yandaş şirketlere peşkeş
çekilmektedir. Hukuk ve yargı yok edilerek hırsızlık ve
usulsüzlüklerin hesabının sorulması engellenmektedir. Enflasyon
artık durdurulamaz boyutlara gelmiştir. AK PARTİ
vatandaşlarımızı açlık ve yoksulluğa mahkûm
etmiştir. Ömrünü devletine ve milletine hizmetle geçirmiş emeklilerin
hâli ise perişandır. Bu bayramda bekledikleri bayram ikramiyesi
artışı yine başka bahara kaldı, ek zam için
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zam yok. dedi.
Değerli arkadaşlar,
Türkiye'de 13,5 milyonu aşkın emekli ve hak sahibi var. 2018de bin
lira olarak belirlenen emekli bayram ikramiyesine üç yıl boyunca zam
yapılmadı, 2021 yılında ise 100 lira zam yapıldı.
Emekli ikramiyesi 2018-2022 arasında, dört yılda sadece yüzde 10
artarken, resmî enflasyon yüzde 151, gıda enflasyonu ise yüzde 186
arttı ama emekli bayram ikramiyeleri pula döndü, enflasyonun altında
ezildi. Bu bayram ikramiyelerin en az 3.800 lira olarak belirlenmesi gerekir.
Bu artış emekli ikramiyesinin enflasyona karşı
korunması için zorunludur ama aslında olması gereken yılda
2 defa verilen sadaka gibi ikramiye değil, hakkı olan yeterli
miktarda emekli maaşıdır. Bunun için en düşük emekli
aylığı asgari ücret seviyesine
çıkarılmalıdır.
Bu vesileyle yüce Türk
milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
11inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 11inci
madde kabul edilmiştir.
Sayın Şevkin, 60a
göre bir söz talebiniz var.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
42.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkinin, PTT
çalışanlarının sorunlarına ilişkin
açıklaması
MÜZEYYEN ŞEVKİN
(Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Geçmiş hafta içerisinde
ziyaret ettiğim PTT çalışanları bir günde 120 tebligat
dayatması ve soruşturma tehdidiyle karşı karşıya
kaldıklarını bildirdi. Kurumda taşeron personele Anayasaya
aykırı bir şekilde icra tebligatı
yaptırılıyor. Aynı işi yapmalarına rağmen
personel 3 farklı statüde çalışır durumda. Gün boyu can
güvenliğinden yoksun çalışan personel, ekonomik kriz nedeniyle
canı burnundaki vatandaşlara icra tebligatları nedeniyle
vatandaşla karşı karşıya bırakılıyor.
Kurumda beş yıldır yeni personel alımı
yapılmamış; fiilî hizmet zammı, 3600 ek gösterge yok.
Varlık Fonuna aktarıldıktan sonra Sayıştay denetiminden
çıkan kurumdaki zararın miktarı tam olarak bilinmiyor. 399
sayılı KHK kapsamındaki personel için dokuz yıldır
yükselme sınavı açılmadı. Emekçiler, emekli maaşı
ve ikramiyesinin düşürülmesi için SGKye göre
çalıştırılıp emekli
sayıldığından...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
VII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- İzmir Milletvekili Fehmi Alpay Özalan, Kocaeli Milletvekili
Saffet Sancaklı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili
Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile 92 Milletvekilinin Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifi (2/4331) ile Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 324) (Devam)
BAŞKAN 12nci madde
üzerinde 2 önerge vardır, önergeleri aykırılık
sırasına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 12nci maddesinin (1)inci
fıkrasının başına Amatör Spor Kulüpleri ibaresinin
eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Sürücü Serpil
Kemalbay Pekgözegü Zeynel
Özen
Şanlıurfa İzmir İstanbul
Fatma
Kurtulan Mahmut
Celadet Gaydalı Ömer
Faruk Gergerlioğlu
Mersin Bitlis Kocaeli
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
ORHAN ERDEM (Konya) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen Kocaeli Milletvekili Sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu.
Buyurunuz Sayın
Gergerlioğlu. (HDP sıralarından alkışlar)
ÖMER FARUK
GERGERLİOĞLU (Kocaeli) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; iktidar ülkeyi bir çöplüğe çevirdi. Bakın, bunu net
rakamlarla açıklayacağım. Son on altı yılda çöp
ithalatı kaç kat artmış biliyor musunuz? 241 kez
artmış ve sonuçta, son üç yılda Avrupada çöp ithal eden ülkeler
arasında 1inci sıradayız. Geri dönüşüm yapıyoruz.
diyorsunuz fakat yüzde 80i ıskarta. Ya geri dönüşüm
yapılamıyor, kimyasal madde çıkaracak şekilde yakılıyor
ya da ormanlara atılıyor. Bu rezaletler sonucunda, Mayıs 2021de
ithalat kısıtlandı; ardından, Temmuz 2021de patronlar
bastırdı ve Yüzde 99u geri dönüşüme uygun olacak. diyerek
tekrar ithalat açıldı fakat yüzde 12si ancak geri dönüşüme
uğrayabiliyor ve ne Bakanlık ne şirketler ne de TÜİK bu
konuda, kimyasal maddeler konusunda bir açıklama yapmıyor. Tam bir
skandal yaşıyoruz. Halkın sağlığına bu
derece ihaneti AK PARTİ iktidarı gerçekleştirdi bakın. Bu
şirketlere teşvik ve kredi de veriliyor ve Çinin, Hindistanın
almadığı plastik atığı biz alıyoruz. Yani
beşinci dünya ülkesi olduk ya, üçüncü de geçin. Ya, bu kadar bir rezalet
içindeyiz.
Bakın, aynı zamanda
ekonomik anlamda da ülkeyi çöplüğe çevirdiniz. Size rakamlarla
söyleyeceğim: Hani Faiz haram. falan diyordunuz ya, kur korumalı
mevduata son üç ayda verilen para ne kadar, biliyor musunuz? Ya, bu ülkenin
tüyü bitmemiş yetiminin parasını veriyorsunuz, 25 milyar lira
rantiyeye gitti, 25 milyar ya. Yani, bugün, Ben emekli ikramiyesini 1.100
liranın bir kuruş üstüne çıkaramayacağım. diyen
iktidar, 25 milyarı üç ayda verdi. Büyük bir rezalet bu. Peki, bir
yılda tarımsal desteğe ne kadar para veriliyor bu ülkede? 29
milyar. Üç ayda kur korumalı mevduata 25 milyar; böyle bir skandalı
yaşıyoruz.
Yine, bakın, hukuken de
büyük bir çöplüğe çevirdiniz ülkeyi; Cemal Kaşıkçı
olayı. Yahu, arkadaşlar, aranızda bunu izah edebilecek biri var
mı? Sayın Cahit Özkan, hukukçusun, bu rezaleti bir izah ediver bize
ya! Ya, bu ne rezalettir! Cemal Kaşıkçı, Büyükelçilikte katlediliyor,
parça parça ayrılıyor, cesedi asitlerde buharlaştırılıyor;
ardından, Erdoğan demediğini bırakmıyor Suudi
Arabistana, demediğini bırakmıyor, ha bire verip
veriştiriyor. Sonra ne oluyor? Aradan yıllar geçiyor, ticari,
iktisadi menfaatler devreye giriyor, Buyurun, davayı siz alın. Ya,
bu ne rezalettir arkadaşlar ya! Aranızda hukukçu yok mu? Biliyorum ki
çok hukukçu var aranızda. Allah rızası için,
vicdanınız sızlayıp tek bir kelime nasıl etmiyorsunuz
ey AK PARTİliler ya! Şunun izah edilebilecek bir tarafı var
mı? Yani sen ciğeri kediye veriyorsun, sen davayı katile
veriyorsun. Bunun bir izahı var mı, olacak şey mi? Ama
yapıyorsunuz. Ülkeyi çöplüğe çevirdiniz diyorum; bakın,
rakamlarla, konularla ispat ediyorum.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) İftira atıyorsun, yanlış.
ÖMER FARUK
GERGERLİOĞLU (Devamla) Yine, bakın, son olarak şu
örneği de vereyim: Siyaseten de ülkeyi çöplüğe çevirdiniz, benim
başıma gelen bir olay.
ABDULLAH GÜLER
(İstanbul) İftira atma, iftira atma.
ÖMER FARUK
GERGERLİOĞLU (Devamla) Tüm milletvekilleri çok iyi dinlesin lütfen.
Bakın, cumartesi günü, askerî öğrenci velilerinin
yaptığı bir basın açıklamasına
katıldım, orada polis açıklama yaptırmadı. Ben
milletin vekili olarak tek başıma orada açıklama yaptım.
Bir vatandaş, askerî öğrenci velisi yanıma yaklaştı
Ver elini öpeyim, Allah razı olsun, bizim için geldin buraya. dedi -ben
de vermedim- ve o sırada polis yanımıza yaklaştı, bir
milletvekiliyle konuşan vatandaşı aldı götürdü. Ya, ne
yapıyorsun, milletvekiliyle konuşuyor vatandaş, niye
götürüyorsun? dedim, dinlemedi, aldı götürdü. Ya, bakın, benim
başıma gelen sizin de başınıza gelir. Böyle bir
rezalet olur mu? Meclis Başkanı ne güne duruyor, bir açıklama
yapsın. Milletvekiline bu polis devletinde yapılan muamele bu, yarın
size de yapılır arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Tamamlayınız.
ÖMER FARUK
GERGERLİOĞLU (Devamla) Böyle bir rezalet olabilir mi? Nasıl
susuyorsunuz bunun için? (HDP sıralarından alkışlar)
MUSTAFA LEVENT
KARAHOCAGİL (Amasya) Ya, rezalet sensin! Rezalet sensin!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU
(Kocaeli) Ya, terbiyesizlik etme! Terbiyesizlik etme! Bak, ben her şeyi
ispat ediyorum. Durup dururken hakaret etme! Edebini bil! Ben her şeyi
rakamlarla burada ispat ettim.
CAHİT ÖZKAN (Denizli)
Türk istihbaratının, güvenlik teşkilatının ve adliye
teşkilatının başarısıdır
Kaşıkçı cinayetini tespit etmek. Küresel oyunlara, emperyalizme
meydanı boş bırakmadan suç ve suçluyla mücadelede
başarıya ulaştırılmış ve yargı önüne
çıkarılmıştır. Tarih bunu yazacak.
SERPİL KEMALBAY
PEKGÖZEGÜ (İzmir) Niye rahatsız oldun sen ya? Söz al, konuş.
Yüreğin yetiyorsa geç konuş, cevap ver.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Kaşıkçı davası ulusal ve
uluslararası hukuka göre tamamen aykırı ve siyasi amaçlarla
gasbedilen bir davadır. Burada cinayeti işleyene, katilin yargılanacağı
davada katile cinayet davasını teslim ediyorsunuz. Bunun ekonomik ve
çıkar üzerine olduğu her türlü tartışmanın üstündedir.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifinin 12nci maddesinin (1)inci
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
(1) Amatör spor
faaliyetlerinde bulunan spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri, il
sınırları içerisinde en az on beş spor kulübü veya spor
anonim şirketinin bir araya gelmesiyle federasyon, en az on beş
federasyonun bir araya gelmesiyle de konfederasyon kurabilirler.
Cahit
Özkan Erkan
Akçay Dursun
Müsavat Dervişoğlu
Denizli Manisa İzmir
Meral
Danış Beştaş Engin
Özkoç
Siirt Sakarya
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
ORHAN ERDEM (Konya) Takdire bırakıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde
söz isteyen yok.
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle, üst
kuruluşların kuruluş amaçları arasında yer alan,
kaynak ve güçlerini birleştirmeye, yardımlaşmaya, ortaklaşa
spor merkezi saha ve tesisleri kurmaya ve kullanmaya ilişkin düzenlemeler
madde metninden çıkarılmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 12nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
12nci madde kabul edilmiştir.
13üncü madde üzerinde 1
önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 324
sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 13üncü maddesinin (2)nci
fıkrasının ikinci cümlesi ve üçüncü cümlesinin
sırasıyla aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini, fıkraya aşağıdaki cümlenin
eklenmesini ve (5)inci fıkrasında yer alan , kulübün
kullanımındaki tüm bina, tesis ve bunların eklentilerine girme
isteğinin yerine getirilmesi ibaresinin madde metninden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
Aynı Kanunun 30/A
maddesinde belirtilen suçlar kapsamında spor kulübü veya spor anonim
şirketinin genel kurulu dışındaki organlarında görevli
olanlar veya ilgili personel hakkında kovuşturma
başlatılması hâlinde bu kişiler geçici bir tedbir olarak
İçişleri Bakanı tarafından görevden
uzaklaştırılabilir.
Görevden
uzaklaştırılan kişiler yerine görev yapmak üzere kurul
yedek üyeleri sırayla çağrılır.
Görevden
uzaklaştırma tedbiri nedeniyle spor kulübü veya spor anonim
şirketinin zorunlu organlarının oluşturulmaması halinde
spor kulübü veya spor anonim şirketinin merkezinin bulunduğu ilin
valisi tarafından görevlendirilecek üç kişilik komisyon
tarafından en geç otuz gün içerisinde olağanüstü genel kurul
yapılır.
Cahit
Özkan Erkan
Akçay Dursun
Müsavat Dervişoğlu
Denizli Manisa İzmir
Meral
Danış Beştaş Engin
Özkoç
Siirt Sakarya
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ
EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
ORHAN ERDEM (Konya) Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Önerge üzerinde
söz isteyen yok.
Gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle, Dernekler
Kanunu'nun 30/A maddesinde sayılan Terörizmin Finansmanının
Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçlar ile Türk Ceza
Kanunu'nda yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve
ticareti veya suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini
aklama suçlarından dolayı haklarında kovuşturma yürütülen
kişilerin görevden uzaklaştırılması durumunda
yerlerinin yedek üyelerle tamamlanacağı, bu suretle
tamamlanamaması durumunda ise valilik tarafından görevlendirilecek
komisyon tarafından seçimli olağanüstü genel kurul yapılarak
tamamlanacağı düzenlenmektedir.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 13üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
13üncü madde kabul edilmiştir.
Sayın Sümer
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
43.- Adana Milletvekili Orhan Sümerin, Ziraat Bankası Genel
Müdürünün Çiftçilerimize haciz uygulamıyoruz.
açıklamasının büyük bir aldatmaca olduğuna ilişkin
açıklaması
ORHAN SÜMER (Adana)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ziraat Bankası Genel
Müdürü Alpaslan Çakar, gazetecilerle gerçekleştirdiği röportajda
çiftçinin krediye ulaşamaması gibi bir durumun asla söz konusu
olmadığını belirterek Tarımın finansman
konusunda önemli bir sorunu yok, kredi kullanmak isteyen çiftçiye büyük destek
var. İpotek almadan kredi verilmiyor. sözü ise tam bir şehir
efsanesi. diye açıklama yaptı; Ziraat Bankası olarak çiftçinin
üretim aracına, traktörüne haciz yapmıyoruz, böyle bir
uygulamamız asla yok. açıklamalarında bulundu.
Memleketim Adana başta
olmak üzere binlerce çiftçi ödeyemediği krediler yüzünden traktörlerine,
tarlalarına haciz geldiğini bas bas bağırırken Ziraat
Bankası Genel Müdürünün Çiftçilerimize haciz uygulamıyoruz.
açıklaması büyük bir aldatmacadır.
Çiftçinin ekemediği her
karış toprağın, traktörüne koyamadığı her
litre mazotun hesabını ilk seçimde yirmi yıllık rant
iktidarından çiftçimiz bunun hesabını soracaktır.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Birleşime
iki dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
23.29
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 23.30
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Abdurrahman TUTDERE (Adıyaman), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82nci Birleşiminin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
VII.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- İzmir Milletvekili Fehmi Alpay Özalan, Kocaeli Milletvekili
Saffet Sancaklı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili
Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile 92 Milletvekilinin Spor Kulüpleri ve Spor
Federasyonları Kanunu Teklifi (2/4331) ile Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 324) (Devam)
BAŞKAN 324 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Gündemimizde başka bir
konu bulunmadığından, alınan karar gereğince kanun
teklifleri ile komisyondan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek
için 21 Nisan 2022 Perşembe günü saat 14.00te toplanmak üzere
birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati:
23.31
(x) 7/4/2020 tarihli 78inci Birleşimden itibaren coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonundaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.
(x) 324 S. Sayılı Basmayazı 19/4/2022 tarihli 81inci Birleşim Tutanağına eklidir.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.