TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
18inci
Birleşim
9
Kasım 2022 Çarşamba
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- YOKLAMALAR
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Konya Milletvekili
Fahrettin Yokuşun, ülkemizde uyuşturucunun yol açtığı
sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Aydın Milletvekili
Süleyman Bülbülün, Aydının sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- Ağrı
Milletvekili Ekrem Çelebinin, Ağrıya yapılan
yatırımlara ilişkin gündem dışı
konuşması
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Gaziantep Milletvekili
Bayram Yılmazkayanın, internet fiyatına yapılan zamlara
ilişkin açıklaması
2.- Tokat Milletvekili Yücel
Bulutun, Almus Barajı üzerinde yapılması istenen köprü ya da
dolgu yola ilişkin açıklaması
3.- Hatay Milletvekili
İsmet Tokdemirin, pamuk çiftçisinin mağdur edildiğine
ilişkin açıklaması
4.- İstanbul
Milletvekili Sibel Özdemirin, Alevi yurttaşların görmezden gelinen
taleplerine ilişkin açıklaması
5.- Mersin Milletvekili Ali
Cumhur Taşkının, Türkiyenin ihracatta
yakaladığı ivmeye ilişkin açıklaması
6.- Ordu Milletvekili Metin
Gündoğdunun, Orduya sağlık alanında yapılan
yatırımlara ve Korkut Ata Film Festivaline ilişkin
açıklaması
7.- Adana Milletvekili Ayhan
Barutun, Cumhurbaşkanının kurulacağını
açıkladığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi
Başkanlığına ilişkin açıklaması
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Sefer Aycanın, Kahramanmaraşta Toprak Mahsulleri
başmüdürlüğünün kurulmasını istediklerine ve tarımsal
üretimi artırmak için ziraat mühendisi, veteriner, su ürünleri mühendisi
istihdamını artırmak gerektiğine ilişkin
açıklaması
9.- Adana Milletvekili Orhan
Sümerin, Adananın Pozantı ilçesindeki Şehit Sefa İzbudak
İlköğretim Okuluna ilişkin açıklaması
10.- Samsun Milletvekili
Neslihan Hancıoğlunun, Tarım ve Orman Bakanına sormuş
olduğu soruya verilen cevaba ilişkin açıklaması
11.- Manisa Milletvekili
Bekir Başevirgenin, emeklilerin intibak yasasını beklediklerine
ilişkin açıklaması
12.- Mersin Milletvekili
Hacı Özkanın, Mersinde düzenlenen uluslararası
organizasyonlara ve Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan
Kolivarın yaptığı açıklamaya ilişkin
açıklaması
13.- Mersin Milletvekili
Olcay Kılavuzun, Yörük kültürünün yaşatılması
gerektiğine, meralarda sulama faaliyetlerinin
artırılmasına, Mersindeki Yörüklerin taleplerine ve sürü
yönetimi elamanlarına ilişkin açıklaması
14.- Niğde Milletvekili
Selim Gültekinin, Niğdeye yapılan sağlık
yatırımlarına ilişkin açıklaması
15.- İzmir Milletvekili
Ednan Arslanın, elektrik elektronik mühendislerinin kamuda
istihdamına ilişkin açıklaması
16.- Kastamonu Milletvekili
Hasan Baltacının, Kastamonuda ayçiçeği üreticisinin
mağdur edildiğine ilişkin açıklaması
17.- Osmaniye Milletvekili
Baha Ünlünün, yardımcı hizmetler sınıfındaki
personele ilişkin açıklaması
18.- İstanbul
Milletvekili Hayrettin Nuhoğlunun, gıda terörüne ilişkin
açıklaması
19.- Kocaeli Milletvekili
Sami Çakırın, Gölcük ilçesine ilişkin açıklaması
20.- Çanakkale Milletvekili
Jülide İskenderoğlunun, Assos ve Troya Tünellerine ilişkin
açıklaması
21.- Samsun Milletvekili
Erhan Ustanın, TÜİKin açıklamış olduğu istihdam
rakamlarına, Sefalet Endeksine, asgari ücrete, enflasyon
rakamlarına, OECDnin Bir Bakışta Eğitim 2022 Raporuna,
Bursanın Yıldırım ilçesinde sobadan çıkan
yangına ve Amasyanın Taşova ilçesine bağlı Çambükü
köyünde kurulan OSBye ilişkin açıklaması
22.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Türk Devletleri Banka Birlikleri Konseyine, 8 Kasım
Karabağın düşman işgalinden kurtuluşunun 2nci
yıl dönümüne, Türkiye ve Azerbaycan arasında doğrudan
bağlantı sağlayacak olan Zengezur Koridoruna,
Azerbaycanın 8 Kasım Zafer Gününe ve 9 Kasım Bayrak Gününe ve
millî sporcuların uluslararası müsabakalarda kazandıkları
başarılara ilişkin açıklaması
23.- İstanbul
Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Bursanın Yıldırım
ilçesinde sobadan çıkan yangına, Anayasa Mahkemesinde
görüşülecek olan Öğretmenlik Meslek Kanununa, Diyarbakır Dicle
Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin yaptıkları eyleme,
ODTÜlü öğrencilerin rant yolu projesi eylemine, Ekmek Üreticileri
Sendikası Başkanı Cihan Kolivarın tutuklanmasına ve
83 yaşındaki Mehmet Emin Özkanın duruşmasına
ilişkin açıklaması
24.- Manisa Milletvekili
Özgür Özelin, milletvekillerini yetiştiren anne ve babalara, Anayasa
Mahkemesinde görüşülecek olan Öğretmenlik Meslek Kanununa, Aile ve
Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde ek ders ücreti
karşılığında çalıştırılanlara,
sözleşmeli erlere, Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı
Cihan Kolivarın tutuklanmasına ve İsveç Başbakanı ile
Recep Tayyip Erdoğanın yaptığı görüşmeye
ilişkin açıklaması
V.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- İYİ Parti
Grubunun, Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve 20 milletvekili
tarafından, Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde taşeron
olarak görev yapan personelin yaşadıkları sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 9/11/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 9
Kasım 2022 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
VI.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Mersin Milletvekili Alpay
Antmenin, 27nci Yasama Döneminde TBMM Başkanlığına sunulan
kanun teklifleri ile yazılı soru ve Meclis araştırması
önergelerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin cevabı (7/72628)
2.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Sayıştay
Başkanlığı tarafından Vanın Edremit Belediyesi
hakkında denetim raporu hazırlanıp
hazırlanmadığına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin cevabı (7/72629)
3.- Manisa Milletvekili Özgür
Özelin, Kanun tekliflerinin komisyonlara havalesine ilişkin sorusu ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin
cevabı (7/72630)
4.- Hatay Milletvekili Lütfi
Kaşıkçı'nın, Hatay'ın Hassa ilçesinde bulunan bir okul
binasının yıkılarak yerine depreme dayanıklı bir
bina inşa edilmesi önerisine ilişkin sorusu ve Milli Eğitim
Bakanı Mahmut Özer'in cevabı (7/73214)
9 Kasım 2022
Çarşamba
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma Saati: 14.01
BAŞKAN: Başkan
Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER: İshak
GAZEL (Kütahya), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
18inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, ülkemizde
uyuşturucunun yol açtığı sorunlar hakkında söz isteyen
Konya Milletvekili Sayın Fahrettin Yokuşa aittir.
Buyurun Sayın Yokuş. (İYİ Parti
sarılarından alkışlar)
III.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Konya Milletvekili Fahrettin Yokuşun, ülkemizde uyuşturucunun yol
açtığı sorunlara ilişkin gündem dışı
konuşması
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Ülkemizdeki madde
bağımlılarının sayısı her geçen gün
artıyor. Uyuşturucu maddeler her köşebaşında
satılır hâle geldi. Cezaevlerindeki mahkûm ve tutukluların
neredeyse üçte 1i uyuşturucu tacirlerinden ve torbacılardan
oluşuyor. Şu anda cezaevlerinde 100 bin civarında tutuklu ve
hükümlü bulunuyor; maalesef, bu sayı her yıl artarak da devam ediyor.
Uyuşturucu kullanım yaşı ülkemizde 11e kadar düştü,
aileler endişe içerisinde. Emniyetin verilerine göre, Türkiye'de 2021
yılında tespit edilen uyuşturucu suçu 2020 yılına göre
yüzde 35 artarak 215.771e ulaşmıştır. Uyuşturucu
türleri arasında yer alan metamfetamin kullanım oranı ise
hızla yayılmaktadır. Narkotik Daire
Başkanlığının uyuşturucu raporunda ise 2022
yılının ilk yedi ayında görülen metamfetamin yakalama
miktarı rekor artışla 8.600 kilograma ulaşmıştır.
Yani 2015 yılında 54 ilin sokaklarında yakalanan uyuşturucu
bulunan maddeler bugün 81 ilimizin tüm sokaklarına
yayılmıştır.
Yine, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire
Başkanlığının 2022 Türkiye Uyuşturucu Raporuna
göre, Türkiye'nin uyuşturucu konusunda hem hedef hem de transit rota
niteliği taşıdığının tespit edildiği
ifade edilmiştir. Türkiye'de 2021 yılında 2.961 kokain
olayı gerçekleşmiştir. Bu da Türkiye'nin kokain için önemli bir
koridor hâline geldiğini gözler önüne sermektedir. Ayrıca, ülkemizdeki
uyuşturucu ticaretini uyuşturucu baronlarıyla beraber PKK terör
örgütü yapmaktadır. Hatta bu örgütler ülkemiz üzerinden Avrupaya çok
yoğun uyuşturucu geçişi sağlamaktadırlar. 2019
yılında Avrupa Birliği Uyuşturucu ve Uyuşturucu
Bağımlılığı İzleme Merkezi verilerine göre,
bir yıl içinde Türkiye'de ele geçirilen uyuşturucu miktarı
Avrupa Birliği ülkelerinde ele geçirilen uyuşturucu miktarından
daha fazladır; bu da bu iktidarın aslında
ayıbıdır ama bununla övünürler.
Değerli milletvekilleri,
sınırlarımız kevgire döndü, ülkemize giren çıkan
mültecilerin, göçmenlerin haddi hesabı yok. Farklı ülkelerden gelen
kaçak göçmenler tarafından ülkemiz resmen istila ediliyor. İçişleri
Bakanı her hafta kaçak göçmenlere operasyon yapıyor ama gelin görün
ki ardı arkası bir türlü kesilmiyor. Sınır güvenliği
olmayan ülkemizde mafya ve uyuşturucu kaçakçıları da cirit
atıyor. Mafya liderleri, suç örgütü liderleri ve üyeleri Türkiyede infaz
ediliyor. Allah aşkına, ne işi var yabancı mafyaların
bizim güzel ülkemizde? Yabancı mafya liderleri neden bizim ülkemizde bir
yandan cirit atarken bir yandan da infaz ediliyorlar, böyle bir güvenlik
zafiyeti olabilir mi? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu
yılbaşından bu yana 126 bin kaçak göçmen yakaladıklarını
söylüyor. Bakan Çok sayıda kaçak göçmen yakaladık. diye övünüyor,
aslında utanması lazım. Yani marifet, kaçakçıyı
yakalamak değil; marifet, ülkede kaçakçı bulundurmamaktır, sorun
kökten çözülmelidir ama nerede!
Değerli milletvekilleri, İçişleri Bakan
Yardımcısı var, Sayın İsmail Çataklı; 122 bin
kayıtlı Suriyelinin kayıp olduğunu söylüyor ve diyor ki:
Bunların izine rastlanamıyor. Allah Allah! Dikkat buyurun efendim,
1 değil, tam 122 bin kişinin kayıp olduğunu söylüyor Bakan
Yardımcısı. Bu nasıl iştir Allah aşkına! Siz
tehlikenin farkında mısınız, böyle aymazlık olabilir
mi? Bir ülkede 122 bin kişinin kayıp olduğunu söyleyen, haberi
olmayan bir İçişleri Bakanlığı olur mu? Ama dedik ya
ucube sistemin ucube yönetiminden ne beklenir Allah aşkına!
Bu da yetmezmiş gibi, bir yandan da önüne
gelene vatandaşlık veriyoruz. Konut al, hatta yetmez, BES'e gir,
vatandaş ol. Allah aşkına, her önüne geleni Türk
vatandaşı yapıyoruz, herhâlde dünyada en ucuz vatandaşlık
bizde. Yazıklar olsun! Kim bu vatandaşlık verilenler? Mafya
baronlarına da vatandaşlık veriliyor mu bu ülkede? Veriliyor ki
İstanbul'da cirit atıyorlar. Türkiye'nin itibarını
zedelemekten başka maalesef bir şey yapmıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Değerli
milletvekilleri, ülkemize olan güven ve itibar her geçen gün azalıyor,
vatandaşlarımız yarınlarından endişeli hâle
geldiler. Hani hep diyoruz ya Devletin çivisini çıkardınız.
diye; siz bu devletin çivisini çıkarmakla kalmadınız,
yabancı mafyaların hesaplaştığı bir ülke hâline
getirdiniz.
İYİ Parti iktidarında Türkiye
itibarına yeniden kavuşacak; sınır
kapılarımız güvenli hâle gelecek; kaçakçılıkla,
uyuşturucuyla mücadele edeceğiz; uyuşturucuyla mücadele
başkanlığı kurarak kararlı bir şekilde madde
bağımlılığının önüne geçeceğiz.
Buradan bir kere daha ifade ediyorum: Tek bir
evladımızı madde bağımlılığına
feda edemeyiz. Her ne kadar sizin insanımıza değer vermeyen
rantçı anlayışınız olsa da bir vatandaşımızın
evladını biz eroin baronlarına teslim edemeyiz diyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Gündem dışı ikinci söz
Aydın'ın sorunları hakkında söz isteyen Aydın
Milletvekili Sayın Süleyman Bülbül'e aittir.
Buyurun Sayın Bülbül. (CHP
sıralarından alkışlar)
Bütün Aydın sizi dinliyor, ona göre
2.-
Aydın Milletvekili Süleyman Bülbülün, Aydının sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Tabii, teşekkür
ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Aydın, dağlarından yağ,
ovalarından bal akan kadim şehir; Aydın, gökyüzünün altında
en güzel yeryüzü; Aydın, en güzel şehirlerimizden biri.
Aydının sorunları tabii, ülkenin sorunlarından
ayrışmış değil; işsizlik sorunu var, beyin göçü
var, emek göçü var, Aydında bir de Aydına özgü sorunlar var. Örnek
mi? Bugün Aydında denetlenmeyen JESler ve madenler en büyük sorunu
teşkil ediyor. Birinci derece tarım arazilerine JES ve maden ruhsatı
veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığı Aydının havasını, suyunu,
toprağını zehirleyerek açıkça suç işliyor.
Aydınlılar olarak -yapılması zorunlu olan- bir, havza
bazında kümülatif etki değerlendirmesi; iki, sağlık etki
değerlendirmesi yapılması beklenirken son beş senede ne
yazık ki 242 yatırım projesi için ÇED Gerekli Değildir 48
proje için ÇED Olumlu raporu verildi; Aydında sadece 4
yatırım için de ÇED Gerekli raporu istendi. Çevresel etki
değerlendirmeleri açıkça Aydında çevrenin, doğanın,
Aydınlı hemşehrilerimizin aleyhine kullanılıyor.
Arkadaşlar, Türkiye genelinde 63 tane JES var;
çok ilginçtir, 63 tane JESin 32 tanesi Aydında. 240 maden sahası
var; bunlar yetmedi, zeytin alanlarını açıkça maden
işletmelerinin talanına götüren yönetmelik değişikliğinden
sonra Aydında 6 maden sahası için ihale açtığını
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı duyurdu. Bu maden
sahaları için de kaç zeytinlik alana zarar verildiyse
açıklanmadı. Bu çerçevede açılan davada yürütmenin
durdurulması kararı verildi ancak yine talan devam ediyor.
Aydın'ın bir özelliği var; 25 milyon
zeytin ağacıyla Türkiye'de en fazla zeytin ağacı olan
Aydın zeytinyağında 1inci, sofralık zeytinde 4üncü.
Aydın'da incir, sarılop inciri var, dünyada hiçbir yerde yok; dünyada
tek sarılop inciri, kuru incir Aydın'da, Menderes havzasında
yetişiyor. Aydın'da kestane var; yüzde 34le, 25 bin tonla Aydın
Türkiye'nin 1inci kestane üretim yeri. Aydın'da çilek var; Aydın
Türkiyenin 2nci üretim yeri. Aydın'da enginar var; Aydın
Türkiye'nin 2nci enginar üretim yeri arkadaşlar. (CHP
sıralarından alkışlar) Bir de Aydın'da tabii Akdeniz
havzasından farklı olarak ayrı bir aroması olan portakal
var arkadaşlar, tescilli. Şunu söylemek istiyorum: Aydın
tarım kenti, Aydın turizm kenti. Aydın'ı denetlenmeyen
JESlerle, dışarıya bırakılan akışkanlarla,
havasını, suyunu, toprağını zehirlemeyin. diyoruz,
zehirlemeyin arkadaşlar.
Aydında JESlerden çıkan, çürük yumurta
gibi kokan, havayı kirleten hidrojen sülfür gazı var. Siz burada
coronadan kurtulayım derken
Bu çürük yumurta kokusunun -Dünya
Sağlık Örgütü tarafından- kanserojen madde ürettiğinden
dolayı yasaklanması gerekiyor ama Aydın, solunum
hastalıklarında, kanserde ve artan hastalıklarda 1inci durumda.
Değerli arkadaşlar, Cumhuriyet Halk
Partisinin Aydın Milletvekili olarak burada bu JESlerin denetlenmesi ve
havaya, suya ve toprağa yönelik yaptığı etkiler konusunda
önergeler verdik, araştırma önergeleri verdik. Niye
kaçıyorsunuz? Bu konudaki araştırma önergelerimizle
Aydın'ın zehirlenip zehirlenmediğini niye
araştırmıyorsunuz? (CHP sıralarından
alkışlar)
Buradan AK PARTİli Aydın
milletvekillerine sesleniyorum: Aydın'ın bu durumda
olmasının sorumlusu kimler acaba? Kimler acaba?
Değerli arkadaşlar, ikinci sorunumuz,
Aydın'ın sağlık sistemi. Sağlık sistemi açıkça
çökmüş durumda Aydında. Bakınız arkadaşlar, 2022
yılı Ekim ayı verilerini veriyorum: Sağlık
kurumlarında yatak başına düşen kişi sayısı
348. Yoğun bakım servislerinde ise yataklar yetersiz. Hastanelerde
tıbbi cihazlar eksik, yoğun bakım servislerinde yataklar
dışında cerrahi malzeme yok, cihazlar eksik. Ambulanslarda
birçok hastayı taşıyabilmek için gerekli cihazlar yok.
Aydınlılar tedavi olmak için Denizliye, İzmire gidiyor
arkadaşlar. Turizm kenti olan Didim ve Kuşadasında ise uzman
doktorlar yok, Nazillide uzman doktorlar yok. Değerli arkadaşlar,
Aydında doktor başına düşen hasta sayısı 506,
hemşire başına düşen kişi sayısı 390. Bu
sayılar ne demek biliyor musunuz? Aydında sağlık sistemi
çökmüş. Bu, ne demek? Aydın cezalandırılmış
durumda arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) Bir de bu rakamlar
yetmediyse bir başka rakamı vermek istiyorum, Türkiye İstatistik
Kurumunun rakamlarını söylüyorum: 2019 yılı kişi
başı gayrisafi yurt içi hasılanın Türkiye ortalaması
52.316 TL, 14.618 TL eksiğiyle Aydında 37.698 TL; 2020de 60.525
iken Türkiye ortalaması, Aydında 42.176 TL; 2021 daha aşağıda,
Benzer illere göre Aydın açıkça cezalandırılmış.
Neden cezalandırılmış? Sandık gelince bunun
hesabını, gereğini yapıp Aydınlı
hemşehrilerim gösterecek arkadaşlar. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli arkadaşlar, Aydında
Kuvayımilliyeciler var, Aydında efeler var, Aydında Galip
Hoca olan rahmetli Celal Bayarın önderliğinde Yörük Ali Efe var,
Demirci Mehmet Efe var, Sancaktarın Ali Efe var, Sökeli Cafer Efe var. Bu
efelerin kenti bu seçimde gereğini yerine getirecektir. (CHP ve
İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı üçüncü söz,
Ağrıya yapılan yatırımlar hakkında söz isteyen
Ağrı Milletvekili Sayın Ekrem Çelebiye aittir.
Buyurun Sayın Çelebi. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
3.-
Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebinin, Ağrıya yapılan
yatırımlara ilişkin gündem dışı
konuşması
EKREM ÇELEBİ (Ağrı)
Saygıdeğer Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben
de şahsım adına gündem dışı söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, aslında bugün AK
PARTİmizin 20nci yıl dönümü nedeniyle, Ağrımıza
yapılmış olan yatırımlar hakkında sizlere bilgi
arz edecektim ancak pazartesi günü, hepinizin bildiği üzere
Ağrıda, ilimizde Patnostan Tutaka gelmekte olan bir otobüs
vardı. Dolayısıyla, buradaki otobüsün freninin -uzmanların
dediğine göre söylüyorum- boşalması nedeniyle bir kaza meydana
geldi; bu kazada 8 vatandaşımız vefat etti, yine
yaklaşık olarak 17 kardeşimiz de yaralandı. Şu anda
hastanelerde herhangi bir yaralımız yok. Bugün de DNA testleri
yapılmak üzere bütün cenazelerimizi teslim ettik. Ben burada, özellikle,
vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına
başsağlığı dileklerimi iletiyorum, yaralı olan
kardeşlerimize de Cenab-ı Allahtan şifalar diliyorum.
Yine, aynı şekilde, pazar günü 3 askerimiz
şehit oldu. Biliyorsunuz, Türk askerinin gittiği her yerde ön plana
çıktığı bazı hususları var. Bana göre Türk askeri
hem bayraktır hem askerdir hem vatandır hem ezandır hem de
öğretmendir; nereye giderse gitsin bu üç dört tane hasleti kendisiyle
birlikte götürüyor. Ben yine huzurlarınızda, vefat eden askerlerimize
Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum.
Yine, aynı şekilde, bugün -sabah herkes
televizyonlarını açarken- Bursa'daki bu elim yangından
dolayı orada vefat eden, şehit olan kardeşlerimiz vardı;
ben onlara da Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum.
Tabii, yarın, vatanımızın
kurucusu Gazi Mustafa Kemalimizin vefatının 84üncü yıl dönümü.
Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal'i ve silah arkadaşlarını
rahmet ve minnetle anıyorum. Ben, burada, özellikle, fedakârca şehit
olan -gazilerimizi- tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyorum.
Bu vesileyle hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum Başkanım. (AK
PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, sisteme
giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz
vereceğim.
Sayın Yılmazkaya
IV.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkayanın, internet fiyatına
yapılan zamlara ilişkin açıklaması
BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Ülkedeki kötü ekonomik koşullar nedeniyle
peş peşe zam haberleri maalesef dur durak bilmiyor. Ülkemizde yüksek
enflasyon ve çıktığı yerden düşmeyen dolar kuru
nedeniyle teknolojik cihazlar başta olmak üzere ithal ve yerli birçok
ürünün ve hizmetin fiyatı katbekat arttı. Son olarak ev interneti
kullanıcılarını olumsuz etkileyecek yeni zamlar
yapıldı. İnternet fiyatlarına yüzde 70e varan zam
oranları, gelişen ve değişen dünyanın inovasyon
sürecinde geri kalmak istemeyen ülke insanımıza maalesef negatif
yönlü yansıyacaktır. Pandemiyle birlikte "home office"
dönemine giren birçok iş yeri, çalışan ve öğrencinin
kaynaklara erişimi de bu fahiş zamlarla birlikte iyice
zorlaştı. Dünyanın birçok ülkesinde fiyatı düşürülen
internetin, kıskandığımız Finlandiya devleti
tarafından vatandaşlarına ücretsiz verildiğini ve
internetin temel insan hakkı olduğunu bir kez daha
hatırlatır, yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
BAŞKAN Sayın Bulut
2.-
Tokat Milletvekili Yücel Bulutun, Almus Barajı üzerinde
yapılması istenen köprü ya da dolgu yola ilişkin
açıklaması
YÜCEL BULUT (Tokat) Teşekkür ederim
Başkanım.
Almus Barajı üzerinde Tufantepe mevkisinden
Karşıyaka ve Işıklar mevkisine doğru ve
yaklaşık
Vatandaşlarımızın
yıllardır ısrarla yapılmasını talep ettiği
köprünün yapımı için tüm milletvekillerimizin gayretlerini de
biliyor, konunun tarafımızca da gündemde tutularak yetkililer
nezdinde takibine devam edeceğimizi belirtmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Tokdemir
3.-
Hatay Milletvekili İsmet Tokdemirin, pamuk çiftçisinin mağdur
edildiğine ilişkin açıklaması
İSMET TOKDEMİR (Hatay) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Geçen yıl pamuğunu 20 Türk lirası ve
üzeri satan çiftçimiz
BAŞKAN Sayın Özdemir
4.-
İstanbul Milletvekili Sibel Özdemirin, Alevi yurttaşların
görmezden gelinen taleplerine ilişkin açıklaması
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Alevi yurttaşlarımızın evrensel
anayasal haklar ve eşit yurttaşlık bağlamında on
yıllardır ve son yirmi yıldır da ötelenen talepleri bir kez
daha görmezden gelinmiştir. Kamu kaynaklarından eşit pay,
eğitim, eşit temsiliyet gibi konularda haksız uygulamalar varken
taleplerin sadece 4-5 maddeye indirgenerek seçim arifesinde bir torba yasaya
eklenmesi iktidarın ciddiyetsizliğini ve samimiyetsizliğini bir
kez daha göstermiştir. Aynı zamanda bu taleplerin bir torba yasada
elektrik, su giderlerine, imar konusuna indirgenmesi de hiç doğru
olmamıştır. Gerçek anlamda Alevi
yurttaşlarımızın sorunlarını çözen ve
beklentilerini karşılayan müstakil bir yasayla inanç merkezleri olan
ibadethane talepleriyle birlikte cemevlerinin özel kurumsal yapıları
güvence altına alınarak bir çalışmanın
yapılması ihtiyacını ve gereğini tekrar Genel Kurulun
takdirine sunarım.
Teşekkürler Başkan.
BAŞKAN - Sayın Taşkın
5.-
Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkının, Türkiyenin ihracatta
yakaladığı ivmeye ilişkin açıklaması
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğanın güçlü liderliğinde Türkiye, ihracatta
geçtiğimiz yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın
ilk on ayında da devam ettirdi; her ay olduğu gibi, ekim ayında
da en yüksek aylık değerine ulaştı. Ekim ayında
ihracatımız yüzde 3 artışla 21,3 milyar dolarla en yüksek
aylık ihracat değerine yükseldi. 2022 yılı Ocak-Ekim dönemi
ihracatımız ise yüzde 15 artışla 209,5 milyar dolar oldu.
Limanı ve serbest bölgesiyle ülkemizin ve
Akdenizin en önemli ticaret merkezlerinden biri olan seçim bölgem Mersin, ekim
ayında gerçekleştirdiği 261 milyon 264 bin doları aşan
ihracatla önemli bir başarı gösterdi. Tüm üreticilerimizi,
ihracatçılarımızı tebrik ediyorum.
Birileri hâlâ görmek istemese de Türkiye ekonomisi
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
güçlü liderliğinde yeni ekonomi modelinin meyvelerini almaya devam
etmektedir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Gündoğdu
6.-
Ordu Milletvekili Metin Gündoğdunun, Orduya sağlık
alanında yapılan yatırımlara ve Korkut Ata Film
Festivaline ilişkin açıklaması
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
Ordu ilimize sağlık alanında
yapılan yatırımların başında olan Ordu Şehir
Hastanesinin yapım işi yüzde 40 seviyesinde devam etmektedir.
İnşallah, 2023 yılı içerisinde Ordumuzun ve
Ordulularımızın hizmetine açacak olduğumuz Şehir
Hastanemiz şimdiden hayırlı olsun diyorum.
Bunu yanında, sağlık alanında
Korgan, Kumru, Kabataş gibi ilçelerimizde, Aybastı ve Akkuş
ilçelerimizde gerçekleştirilen sağlık alanında yapılan
yatırımlarla sağlık hizmetlerinde çok iyi bir noktaya
geldiğimizi ilimiz açısından görmekteyiz. Bu çerçevede Korgan
Devlet Hastanemiz C sınıfı hastane olmuştur; Ordululara
hayırlı olsun diyorum. Ayrıca bu hususla ilgili Sayın
Bakanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımıza
şükranlarımızı sunuyoruz.
Korkut Ata Film Festivaliyle Türk
dünyasını bir araya getiren, Türk dünyasının
sinemacılarını Türkiyede buluşturan, Bursada bir araya
getirip Bursada Korkut Ata Film Festivaliyle
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Barut
7.-
Adana Milletvekili Ayhan Barutun, Cumhurbaşkanının
kurulacağını açıkladığı Alevi-Bektaşi
Kültür ve Cemevi Başkanlığına ilişkin
açıklaması
AYHAN BARUT (Adana) Sayın Başkan,
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kültür ve Turizm Bakanlığı
bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı
kurulacağını söylemişti. Alevi yurttaşlarımız
Alevilik bir tarihî eser mi ki Kültür Bakanlığına bağlıyor!
diyerek tepki göstermişti. Konuyla ilgili yasal düzenleme Mecliste, Alevi
yurttaşlarımız ise Meclis kapısında polis
dayağı yiyor. Aleviliği, Alevilerin haklı taleplerini
anlamaktan ve çözüm üretmekten uzak olduğunuzu biliyoruz. Yirmi
yıldır ne yaptığınız ortada; ötekileştiren,
ayrıştıran, yok sayan, bölüp parçalayan, asimilasyon
politikaları süslenip boyanıyor ama Alevilere yönelik inkârcı
zihniyetin hiç değişmediğini görüyoruz. 2014te Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesinin, 2018de Yargıtayın, 2021de
yerel mahkemelerin Cemevleri ibadethanedir. kararları uygulanmıyor.
Halkın iktidarında kimse, inancı, düşüncesi, yaşam
şekli, dili ve farklılıkları nedeniyle
ötekileştirilmeyecek. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Aycan
8.-
Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycanın, Kahramanmaraşta
Toprak Mahsulleri başmüdürlüğünün kurulmasını istediklerine
ve tarımsal üretimi artırmak için ziraat mühendisi, veteriner, su
ürünleri mühendisi istihdamını artırmak gerektiğine
ilişkin açıklaması
SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) Sayın
Başkan, Kahramanmaraş aynı zamanda tarım şehridir.
Maraş ve Elbistan Ovaları Türkiye'nin en büyük
ovalarındandır. Çok çeşitli tarımsal ürün üretilmektedir ve
üretim miktarı çok yüksektir. Ürünlerin değerlendirilmesi çiftçimiz
ve ülkemiz için çok önemlidir. Bu doğrultuda Toprak Mahsullerine çok
iş düşmektedir. Kahramanmaraş gibi bir tarım şehrinde
mutlaka Toprak Mahsulleri başmüdürlüğünün kurulmasını
istiyoruz; bu, acil bir ihtiyaçtır, hatta tüm ülkede Toprak Mahsulleri
Ofisi daha yaygın olarak yapılanmalıdır. Tüm tarımsal
ürünlere alım garantisi verilmeli ve alınmalıdır.
Çiftçileri kötü niyetli fırsatçıların eline düşmekten
korumalıyız. Diğer yandan, tarımsal üretimi artırmak
için ziraat mühendisi, veteriner, su ürünleri mühendisi istihdamını
artırmalıyız. Çiftçilere fiyat garantisi ve alım garantisi
verilmesi üretimi de teşvik edecek ve ziraatçılar daha çok üretim
yapmaya teşvik edilmiş olacaklardır.
Saygılarımla.
BAŞKAN Sayın Sümer
9.-
Adana Milletvekili Orhan Sümerin, Adananın Pozantı ilçesindeki
Şehit Sefa İzbudak İlköğretim Okuluna ilişkin
açıklaması
ORHAN SÜMER (Adana) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Ülkemizde eğitim ve öğretim ne yazık
ki her geçen sene biraz daha geriye gidiyor. Adana Pozantı ilçemizde
Şehit Sefa İzbudak İlköğretim Okulu iki sene önce
yıkılmıştı. İstiklal ve Cumhuriyet
Mahallelerindeki çocuklarımız iki senedir eski binalarında
öğrenim görmek zorunda kalıyorlar. Yeterli derslik sayısı
olmadığı için sabahçı-öğlenci uygulaması
yapılan okulda çocuklar sabah altıda derse başlıyorlar ve
ayrıca sınıflar çok fazla kalabalık. Yine eski okulda
ısıtma sistemi olmadığı için tüm okul sobayla
ısınmaya çalışıyor. Çocuklar derslerinin haricinde hep
hastalıkla mücadele ediyor. Millî Eğitim Bakanlığı
çıkıyor, Millî eğitimde hiçbir sorun yok. diyor.
Bir an önce Pozantı Şehit Sefa
İzbudak İlköğretim Okulunun modern ve yeterli dersliklerle
yenilenmesi gerekmektedir. Pozantılı çocuklarımız bu
ızdıraptan kurtarılmalıdır. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Hancıoğlu
10.-
Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlunun, Tarım ve Orman
Bakanına sormuş olduğu soruya verilen cevaba ilişkin
açıklaması
NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Üç ay önce Sayın Tarım ve Orman
Bakanına Samsunda kaç çiftçinin Tarım Kredi Kooperatifleri
aracılığıyla hazine destekli kredi
kullandığını ve borcunu ödeyemediği için bunların
kaçı hakkında yasal takip
başlatıldığını sordum. Önergeye geçen hafta
verilen cevapta Talep edilen bilgiler ticari sır niteliğindedir,
paylaşılamaz. deniyor. Yani bu iktidarın nazarında
Tarım Kredi Kooperatifleri bir ticarethane, oraya kredi borcu olan çiftçi
sayısı da ticari sır. Samsunda kaç çiftçinin hazine destekli
kredi kullandığı, kaçının borcunu ödeyemez durumda
olduğu açıklansa, soruyorum, hangi sırrınız ifşa
olacak? Olsa olsa Türk tarımını büyütüyoruz, çiftçiye
emeğinin karşılığını veriyoruz.
laflarınızın aslında koskoca bir yalan olduğu ortaya
çıkacak. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Başevirgen
11.-
Manisa Milletvekili Bekir Başevirgenin, emeklilerin intibak
yasasını beklediklerine ilişkin açıklaması
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa)
Başkanım, açlık sınırı altında yaşayan
emekliler eşit prim sayısına rağmen emekli oldukları
yıla göre alınan emekli maaşlarındaki farkın
düzenlenmesi için intibak yasasının çıkmasını
bekliyor. 1999 öncesi emekli olan bir kişi yaklaşık 6 bin lira
maaş alırken aynı şartlarda ve 2000 senesi sonrası
emekli olan bir emekli ortalama 3.500-4.000 TL maaş alıyor. 2000
yılı öncesi emeklilileri için yapılan intibak düzenlemesinin
2000 yılı sonrası emekli olanlar için de yapılması
gerekiyor. Ağırlaşan yaşam koşulları nedeniyle
3.500 lirayla yaşamak imkânsız. Eski ile yeni arasındaki
adaletsizliği giderecek, taban ve tavan aylıklar arasındaki
makası daraltacak bir düzenlemenin yapılması şarttır.
İktidara bir kez daha sesleniyoruz:
İntibak düzenlemesi bir an önce yapılmalı, aylık
bağlama oranı yükseltilmeli ve en düşük emekli
aylığı asgari ücretin üzerine
çıkarılmalıdır.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Özkan
12.-
Mersin Milletvekili Hacı Özkanın, Mersinde düzenlenen
uluslararası organizasyonlara ve Ekmek Üreticileri Sendikası
Başkanı Cihan Kolivarın yaptığı açıklamaya
ilişkin açıklaması
HACI ÖZKAN (Mersin) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Mersin, her geçen gün uluslararası düzeyde
sempozyumlar, kongreler, festivaller ve spor organizasyonlarıyla sadece
ülkemizin değil, uluslararası arenada âdeta dünyanın gündeminde.
Geçen hafta bizzat katılım sağladığım Dünya Bocce
Şampiyonası, Tarım Bakanımızın da
katılımıyla 14üncü Uluslararası Turunçgil Kongresi
açılışı programı Mersinimizin ev sahipliğinde
gerçekleşti. Bu organizasyonlarda emeği geçen herkese
şükranlarımı sunuyorum. Kültürümüzde nanıaziz,
abıleziz sözleriyle bilinen, Peygamberimizin birçok hadisine mazhar
olmuş ekmeğe Aptal toplumların temel gıda maddesidir. Ekmeği
temel gıda maddesi saymıyorum. diyen Ekmek Üreticileri
Sendikası Başkanı Cihan Kolivarı bir esnaf milletvekili
olarak kınıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın Kılavuz
13.-
Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun, Yörük kültürünün
yaşatılması gerektiğine, meralarda sulama faaliyetlerinin
artırılmasına, Mersindeki Yörüklerin taleplerine ve sürü
yönetimi elamanlarına ilişkin açıklaması
OLCAY KILAVUZ (Mersin) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Mersinimizde ve ülkemizde tarımsal üretimin,
hayvancılık faaliyetlerinin güçlendirilmesi adına, özellikle
Mersinimizde etkinliği devam eden Yörük kültürümüzün
yaşatılması oldukça hayatidir. Ayrıca, özellikle
Mersinimizde ve Türkiye genelinde meralara yönelik sulama faaliyetlerinin
artırılması hem mera alanlarında hayvancılık
faaliyetlerini artıracak hem de bitki çeşitliliğini
sağlayacaktır. Yörüklerimize yönelik destek ve teşvikler için
teşekkür ediyor, Mersinimizde Yörüklerimizin internet ve iletişimle
ilgili taleplerini, hayvan başı yem ve küpe desteğinin
sürdürülmesini, BAĞ-KUR ve sigorta primlerinin
yatırılmasını da önemli buluyoruz. Bununla birlikte, sürü
yönetimi elemanı kursu alan veya meslek olarak ifa eden
çobanlarımıza iş imkânlarının sunulup sosyal güvence
sağlanması oldukça elzemdir. Yüce Meclisimizden bütün Yörüklerimizi
selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Gültekin
14.-
Niğde Milletvekili Selim Gültekinin, Niğdeye yapılan
sağlık yatırımlarına ilişkin açıklaması
SELİM GÜLTEKİN (Niğde)
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde ülkemizde son yirmi yılda sağlık alanında
devrim niteliğindeki çok büyük işlere imza atıldı, eserler
kazandırıldı, Niğdemizde de tıp ve diş
hekimliği fakültelerimizi açtıktan sonra sağlıkta iyi bir
seviyeye ulaşıldı. Hemşehrilerimize daha yüksek
standartlı ve donamlı bir sağlık hizmeti sunabilmek
adına yapımı hızla devam eden 400 yataklı
hastanemizdeki fiziki gerçekleşme seviyesi yüzde 65tir. Bu yeni
hastanemizin bünyesine bir ilki gerçekleştirerek inme merkezi, tüp bebek
merkezi ve yanık ünitesini de dâhil ettirdik. 2023 yılında
açacağımız bu hastaneyle çocuk ve yetişkin yoğum
bakım ünitelerini içeren, tam donanımlı bir sağlık
tesisimizi de Niğdemize kazandırmış olacağız.
Yeni Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla ülkemiz için çalışmaya,
Niğdemize yeni eser ve hizmetleri kazandırmaya devam
edeceğimizi ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Arslan
15.-
İzmir Milletvekili Ednan Arslanın, elektrik elektronik
mühendislerinin kamuda istihdamına ilişkin açıklaması
EDNAN ARSLAN (İzmir) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Ülkemizde üniversiteli, eğitimli işsizlik
oranı her geçen gün artmakta. Elektrik elektronik mühendisi olarak
meslektaşlarımın bu konuda yaşadıkları
mağduriyeti sizlerle paylaşmak istiyorum. Her yıl artarak mezun
veren elektrik elektronik mühendisliği fakülteleri geçtiğimiz
yıl 10 bin mezun verdi. Buna karşın, sadece 105 atama
yapılmıştır; bu oldukça yetersiz ve adaletsizdir. Kamu
Personeli Seçme Sınavından yüksek puan almalarına rağmen,
atamalarda mülakat yoluyla yaşanan haksızlıkların önüne
geçilmelidir. Mülakat uygulamasına derhâl son verilmelidir. Buradan bir
kez daha elektrik elektronik mühendislerinin kamuda daha fazla
istihdamının sağlanması için daha çok atama ve kadro
taleplerini dile getirmek istiyorum. Meslektaşlarımın bu
haklı talebinin sonuna kadar takipçisi olacağım. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Baltacı
16.-
Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacının, Kastamonuda ayçiçeği
üreticisinin mağdur edildiğine ilişkin açıklaması
HASAN BALTACI (Kastamonu) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Yağlık ve çitlemelik ayçiçeği bitkisi
Kastamonu il ve ilçelerinde bu sene 2 bin dekar alanda ekilmesine rağmen,
tarım havzaları üretim ve destekleme modeli kapsamında,
Kastamonuda desteklenen ürünler arasında yer almamış, destek
dışı bırakılmıştır. Kastamonuda büyük umutlarla
ve emekle ayçiçeği ekimi gerçekleştiren çiftçilerimiz bu nedenle
desteklemeden faydalanamamış ve mağdur edilmiştir.
Ayçiçeği, havza bazlı üretim ve destekleme modeli kapsamında,
Kastamonuda desteklenen ürünler arasına dâhil edilmeli; zor zamanlardan
geçen Devrekânili, Seydilerli, Dadaylı, Taşköprülü çiftçilerimizin
yüzü bir nebze olsun güldürülmelidir.
BAŞKAN Sayın Ünlü
17.-
Osmaniye Milletvekili Baha Ünlünün, yardımcı hizmetler
sınıfındaki personele ilişkin açıklaması
BAHA ÜNLÜ (Osmaniye) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Kamu kurum ve kuruluşlarında şu an
teknisyen yardımcısı, aşçı, kaloriferci, terzi,
berber, garson, bahçıvan, matbaacı, dağıtıcı,
hizmetli gibi unvanlarda görev yapan yaklaşık 110 bin
yardımcı hizmetler sınıfı personeli bulunmaktadır.
KPSSde 90 üstü puan alıp atanan lise, üniversite hatta yüksek lisans
mezunu bu personeller, kamuda sadece sınıf isminden hareketle
vasıfsız personel olarak değerlendirilmekte ve kariyer
imkânı bulamamaktadır. Bazı kurumlar, üst kadrodaki görevleri
hakkıyla yapabilecek bu personellere görevde yükselme sınavı
açmak yerine, merkezî ve açıktan alımlar yapmaktadır. Bu
sebeplerle canla başla görev yapan yardımcı hizmetler
sınıfındaki personele hak ettiği değer verilmeli ve
sorunları giderilmelidir.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Nuhoğlu...
18.-
İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlunun, gıda terörüne
ilişkin açıklaması
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul)
Gıda terörüyle ilgili haberler basında yer almaya devam ediyor. Son olarak,
bir baharat firmasının ihraç ettiği ürünlerin Singapurda
yapılan denetimde kanserojen madde bulunması nedeniyle
toplatıldığını duymuş olduk. Olayın
ardından Tarım ve Orman Bakanlığı, ilgili firmaya
denetim yapıldığını, bazı ürünlerde endüstriyel
boya olduğu gerekçesiyle para cezası kesildiğini
açıklamıştır. Gıda ürünlerindeki sahtekârlık,
sağlığı tehdit etmekle birlikte, ülkemizin dış
ticaretindeki saygınlığını zedelemektedir.
Zararlı madde ihtiva eden sahte ürünlerin iç piyasada pervasızca
satıldığı iddiaları da içimizi karartmaktadır.
Binlerce işsiz gıda mühendisimize iş imkânı sağlayarak
denetimlerin artırılması, sahtekârlığın önlenmesi
için her türlü tedbirin bir an önce alınması, gıda terörüne
kalıcı çözüm getirilmesi şarttır.
BAŞKAN Sayın Çakır
19.-
Kocaeli Milletvekili Sami Çakırın, Gölcük ilçesine ilişkin
açıklaması
SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) Sayın Başkan,
bir şehrin üzerinde yükseldiği güzelliklerin ve değerlerin
kodlarını; tarihî geçmişinden,
yaşanmışlıklarından ve bu değerler üzerinden ortaya
konulan geçmiş-gelecek ilişki yoğunlaşması olarak
ifade edebilirsiniz.
Bir ilçenin şehrine
sağladığı katma değer, donanma kenti olarak bilinen
Gölcük ilçemizde olduğu gibi buna örnek gösterilebilir. Yaralı Yavuz
gemisine kucak açması, Türk donanmasının karargâhı
olması sebebiyle bu kıyı ilçemiz bir yanıyla ülkenin
güvenlik limanıdır. Marmara depreminin verdiği ciddi hasarı
ve acıları el birliğiyle sarmayı
başarmıştır.
Gözlementepe, Kadırga mesire alanları,
Yazlık Ilıcası, Nüzhetiye köyü şelalesi, Deniz Müzesi,
Yarhisar Müze Gemisi, Sultan Baba Türbesi, Saraylı köyü Kazıklı
Kervansaray, Saklı Göl, Örcün Hamamı, Konca Lahdi, Şehitler
Mezarlığı gibi mekânların ziyaretçiler için hem bir nefes
alma hem de insanı tarihin derinliklerine taşıması
açısından bir farklılık yaşattığına
inanıyor, Genel Kurulu ve milletimizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın İskenderoğlu
20.-
Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlunun, Assos ve Troya
Tünellerine ilişkin açıklaması
JÜLİDE İSKENDEROĞLU (Çanakkale)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Geçtiğimiz haftalarda Çanakkalemizin vizyon
projelerinden birini daha hizmete açtık. Ayvacık-Küçükkuyu
arasında ülkemiz için gurur, dünya için örnek bir proje olan Assos ve
Troya Tünellerimizin hizmete açılmasında başta
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız ile planlamadan bugüne
emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Tünellerimiz elli dakikalık yolu beş
dakikaya düşürdüğü gibi, seyahat güvenliği ve konforunu da
artırdı. Zamandan ve akaryakıttan yıllık 133 milyon
Türk lirası tasarruf sağlayacak olan Assos ve Troya Tünellerimiz
hemşehrilerimize, Çanakkalemize ve ülkemize hayırlı olsun.
Tıpkı, 1915Çanakkale Köprüsü gibi Assos ve Troya Tünellerimiz de Çanakkalemize
çok yakıştı.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini
karşılayacağım.
İlk söz Sayın Ustanın.
Buyurun Sayın Usta.
21.-
Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, TÜİKin açıklamış
olduğu istihdam rakamlarına, Sefalet Endeksine, asgari ücrete,
enflasyon rakamlarına, OECDnin Bir Bakışta Eğitim 2022
Raporuna, Bursanın Yıldırım ilçesinde sobadan çıkan
yangına ve Amasyanın Taşova ilçesine bağlı Çambükü
köyünde kurulan OSBye ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; tabii, Türkiye İstatistik Kurumu bazı rakamlar
açıklıyor normal olarak; rakamlara bakıyorsunuz, son zamanlarda
istihdamın arttığı, işsizlik oranlarının
düştüğü ifade ediliyor, Sayın Cumhurbaşkanı ve bu
konuyla ilgili Bakanlar da bununla övünmeye başladılar. Fakat
TÜİK başka detay veriler de açıklıyor, oralara
bakıyorsunuz, istihdamda bu söyledikleri
Tabii İşsizlik
oranı düştü. derken, düştüyse de en son açıklanan rakam
yüzde 9,8; geniş tanımlısı da yüzde 20 yani düşen çok
da fazla bir şey yok, aldığına göre daha yüksek, 2002ye
göre daha yüksek bir işsizlik oranı var. Ama tabii, yüzde 14-15leri
gördüğümüz için dar tanımlı işsizlikte bunların
şu anda düştüğü ifade ediliyor. Fakat az önce ifade ettiğim
gibi, detay verilere baktığımızda bunu
doğrulayamıyoruz. Hani, enflasyonla ilgili rakamlara müdahale
edildiğini biliyoruz ama çok açık bir şekilde bu, işsizlik
rakamlarına, istihdam verilerine de müdahale edildiğini gösteriyor.
Eğer bir ülkede istihdam artıyorsa ve işsizlik düşüyorsa
bunun, aynı zamanda, çalışılan toplam saate
yansıması lazım. Bakıyorsunuz, mesela, 2017nin Eylül
ayında haftada 1 milyon 341 bin saat çalışma varken en son
Arttı. denilen dönemdeki toplam çalışma saati 1 milyon 267 bin
yani onun daha altında. Dolayısıyla, veriler tutarsız ve bu
verilere müdahale ediliyor, işsizliğin düştüğü filan da
yok. Zaten en son açıklanan Sefalet Endeksine -dünya genelinde
açıklanan bir endeks, biliyorsunuz- baktığımızda bunu
çok net bir şekilde görüyoruz. Sefalet Endeksi nedir? Hayat
pahalılığı ve işsizlikten oluşan bir endekstir
yani insanların alım gücünü ve işsizlik durumunu ölçer.
Maalesef, Türkiye 93,3 puan aldı ve burada 1inci sırada. Yani bu
iktidarın rekor kırdığı bir şey varsa, dünyada
Türkiyeyi ilk sıraya getirdiği bir şey varsa işte o,
Sefalet Endeksidir. Arjantin'in durumunu herkes biliyor, Arjantin ekonomisinin
ne kadar kötü olduğunu. Bizden sonra Arjantin var, Arjantin'den de
açık ara öndeyiz yani Arjantin'e fark atmış durumdayız.
Yani bu anlamda, hakikaten Sefalet Endeksinde, millete yaşatılan
sefalet de rekordan rekora koşuluyor.
Yine, bunu destekler mahiyette OECDnin son günlerde
açıkladığı bir rapor var. O rapora bakıyorsunuz, OECD
ülkeleri içerisinde çalışma saati açısından Türkiye,
bireysel çalışma saati açısından insanların
çalıştığı en fazla ülke yani işçinin çok fazla
çalıştığı bir ülke fakat kazanç açısından
son sıradayız OECD ülkeleri açısından. Şimdi, burada
da enteresan durum var, çok çalışıyorsunuz fakat az
kazanıyorsunuz. Yine, 27 Avrupa ülkesi arasında Arnavutluk'tan sonra
en düşük asgari ücretin olduğu ülke Türkiye yani AK PARTİ
politikalarının oluşturduğu Türkiye ekonomisi böyle bir
şey; alım gücünün olmadığı, alım gücünün
düştüğü bir ülke. Tabii, bunun sorumlusu kim? Yanlış
politikaları yürüten AK PARTİ hükûmetleri, AK PARTİ Grubudur. Bu
eserle ne kadar övünülebilir bilmiyorum yani bunu
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) Zaman zaman
Cumhurbaşkanı Her şey iyi gidiyor. diyor; eser ortada. Yine,
enflasyon rakamları ortada, bunu anlatmaya bile gerek yok; artık bu,
insanların iliğine kadar işliyor ama şunu söylemek
lazım: İç çatışmanın olduğu Suriye'den daha
yüksek enflasyon var bu ülkede. Rusya-Ukrayna savaşı
çıktı, buradan enerji maliyetlerimiz arttı. filan şeklinde
bahaneler uyduruluyor. Bugün en son rakam itibarıyla Rusya'da 13,7
enflasyon, Türkiye'de inanırsanız yüzde 85,5; ENAG yüzde 185 diyor;
bu nasıl olabilir? Yani böyle, mazereti, bahaneyi
dışarılarda arayarak ülke yönetilmez. Bu kadar büyük bir ülkeyi,
bu kadar beceriksiz ellerin yürütmesi artık mümkün değildir.
İnsanlar sıkıntıdadır, ucuz ekmek kuyrukları
Türkiye'de her geçen gün artıyor. Geçen sosyal medyada vardı, bir
anne diyor ki: Bir yumurta alıyorum, o yumurtayı ikiye bölerek
çocuklarıma yediriyorum. Ya, Türkiyeye siz bunu
yaşattınız, ondan sonra hâlâ doğru ekonomi
politikalarına maalesef dönülmüyor; bu da işin acı diğer
bir tarafı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim.
Şimdi, tabii, bunların sebeplerinden bir
tanesi yine
Son günlerde OECD tarafından yayımlanan bir rapor daha
var, Bir Bakışta Eğitim 2022 Raporu yayımlandı. Bu
rapora baktığınızda da öğrenci başına en
düşük harcamayı yapan OECD ülkesiyiz, öğrenci başına
en düşük harcama yapılıyor. Şimdi, Hükûmet ara ara 2002
yılında eğitime şu kadar pay ayrılıyordu, biz
bunu artırdık. filan şeklinde bir şey söylüyor ya; bunlar
mazeret değil, bunlar bir gösterge filan da değil. Yani yirmi
yıllık bir iktidardan sonra hâlâ 2002yle mukayese ama
2002
kötüydü. diyelim. E, kardeşim, siz iyi olsaydınız. Yani,
Türkiye, niye OECD ülkeleri arasında öğrenci başına en düşük
kamu harcaması yapan ülke hâline gelsin? Tabii, eğitime pay
ayırmazsanız, atama bekleyen öğretmenler var, öğretmen
açıkları var, oralarda bir yol almazsanız, gerekli
atamaları yapmazsanız, sözleşmeli öğretmenlere asgari ücret
verirseniz, ücretli öğretmenleri asgari ücretin altında
çalıştırmaya kalkarsanız, buralara bütçe
ayırmazsanız
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) Toparlayacağım
Başkanım.
Eğitimin geldiği nokta da ortada, PISA
sonuçları da ortada. Eğitimin kalitesi açısından Türkiye sadece
birkaç ülkeyi geçiyor OECDde, en altlarda. Dolayısıyla hem kalitesi
düşük hem harcama yapılmıyor. Tabii, harcamaların nereye
yapıldığını milletimiz artık görüyor; harcamalar
yandaşlara gidiyor, harcamalar faize gidiyor, harcamalar yanlış
ekonomi politikalarına, israfa, saltanata, şatafata gidiyor ve bunun
getirdiği sonuçta da Türkiye artık her yönüyle daralmış,
bunalmış durumda.
Biliyorsunuz, dün gece Bursanın
Yıldırım ilçesinde bir evde, sobadan kaynaklı bir
yangın çıktı ve yaşları 1 ile 11 arasında
değişen Suriye uyruklu 8i çocuk 9 kişi vefat etti; hepsine
Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum.
Bir de son konu olarak Sayın Başkan
Tabii, artık Hükûmet vatandaştan koptu, vatandaş feryat ediyor.
Bir feryat da nereden yükseliyor? Amasyanın Taşova ilçesine
bağlı Çambükü köyünde yaşayan vatandaşlar
Orada bir OSB
kuruluyor, OSB nereye kuruluyor? Hayvanların otlatılacağı
meraya kuruluyor. Hayvancılıkta bu kadar problem var, tarımda
problem var, insanlar geçim sıkıntısı çekiyor. OSBye hiç
kimsenin karşı olması mümkün mü? Değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) Bitireceğim efendim.
Oradaki vatandaşlar da, insanlar da OSBye
karşı değiliz. diyor ama böyle bir yer seçimi olabilir mi?
İnsanların hayvanlarını otlatacağı bir meraya OSB
kurulabilir mi? Böyle bir yanlış olabilir mi? Bu nasıl bir
akıldır? İnsanlar feryat ediyor, o insanlar orada eylem
yapıyor, devlete kendilerini anlatmak istiyorlar, bir tane muhatap
bulamıyorlar. Buna karşı çıkan, imza vermekten kaçınan
oradaki muhtar görevden alınıyor, yerine kayyum atanıyor.
Bunları kabul etmek mümkün değil. Buradan, Türkiye Büyük Millet
Meclisinden Hükûmete, ilgili bakanlıklara sesleniyorum: Bu tür rant peşinde
koşmayı bırakın, vatandaşın ekmeğiyle
oynamayın. Bu ülkede hayvancılığı zaten öldürdünüz,
daha fazla öldürmeyin. OSB elbette yapılsın ancak uygun yer seçimi
yapılarak OSB yapılmalı ve Çambükü halkının da sesine
kulak verilmeli diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Akçay
22.-
Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Türk Devletleri Banka Birlikleri
Konseyine, 8 Kasım Karabağın düşman işgalinden
kurtuluşunun 2nci yıl dönümüne, Türkiye ve Azerbaycan arasında
doğrudan bağlantı sağlayacak olan Zengezur Koridoruna,
Azerbaycanın 8 Kasım Zafer Gününe ve 9 Kasım Bayrak Gününe ve
millî sporcuların uluslararası müsabakalarda kazandıkları
başarılara ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Türk devletleri Dilde, fikirde, işte birlik.
parolasıyla siyasi, kültürel ve ekonomik ilişkileri üst seviyelere
taşımaya devam ediyor. 4 Kasımda İstanbulda Türk
Devletleri Teşkilatına üye ülkelerin imzaladığı
anlaşmayla Türk Devletleri Banka Birlikleri Konseyi kurulmuştur.
Konseyin kurulmasıyla Türk devletleri arasında son dönemde büyük bir
ivme kazanan siyasi ve iktisadi iş birliği perçinlenmektedir.
Değişen ve dönüşen küresel sistemde Türk Devletleri Teşkilatının
ana aktör olması yolunda önemli bir adım
atılmıştır. Yüksek büyüme ve kalkınma potansiyeline
sahip olan Türk devletlerinin Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi
doğrultusunda attığı en somut adımlardan birisi
olmuştur bu konsey.
Dünyanın yeni bir denge
arayışına girdiği, küresel istikrarın salgın ve
savaşlarla sekteye uğradığı bir dönemdeyiz. Türk
Devletleri Teşkilatına üye ülkeler tarihî ve kültürel zenginlik, genç
nüfus, bereketli topraklar, petrol ve doğal gaz rezervleri, ticari
rotalar, lojistik ve ikmal hakları gibi önemli jeopolitik avantajlara
sahiptir. Dünyanın yeni denge arayışına girdiği bu
kritik dönemde Türk devletleri tarafından küresel ve bölgesel düzeyde
atılan adımlar gelecek yüzyılların istikametini
belirleyecektir.
Sayın Başkan, 8 Kasım
Karabağ'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 2nci
yıl dönümüdür. Kardeş ülke Azerbaycan, işgalci Ermenistan'a
karşı destansı bir mücadele vermiş, 8 Kasım 2020de
Şuşa'nın işgalden kurtarılmasıyla zafer
perçinlenmiştir. Kırk dört gün süren mücadelede 5 şehir, 4
kasaba, 286 köy Ermenistan işgalinden kurtarılmıştı.
Karabağ zaferiyle Türkiye ve Azerbaycan'a rağmen bölgede istikrar
sağlanamayacağı ispatlanmıştır. Dünyanın
kaosa sürüklendiği bir dönemde Türkiye ve Azerbaycan siyasi, iktisadi ve
kültürel ilişkilerini derinleştirerek tüm dünyaya çok önemli mesajlar
vermektedir. Türkiye-Azerbaycan kardeşliği teknolojide, kültürde,
diplomaside, ekonomide atılan adımlarla kökleşecek ve iki ülke
bölgesel ve küresel bir aktör olma yolunda yüzyılımıza
damgasını vuracaktır. Bu doğrultuda, Türkiye ve Azerbaycan
arasında doğrudan bağlantı sağlayacak olan Zengezur
Koridorunun açılması da büyük bir öneme sahiptir.
Bu vesileyle, Azerbaycanlı kardeşlerimizin
8 Kasım Zafer Gününü ve 9 Kasım Bayrak Gününü kutluyor,
şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan, millî
sporcularımız uluslararası müsabakalarda çok önemli
başarılar kazanmaya devam etmektedir. Genç Kadınlar
Kılıç Millî Takımımız 5-6 Kasım tarihleri
arasında Kazakistanın Almatı kentinde düzenlenen Dünya
Kupasında takım hâlinde şampiyon olmuştur. 6 Kasımda
Millî Jimnastikçimiz Adem Asil, İngilterede düzenlenen 51. Artistik
Cimnastik Dünya Şampiyonası'nda altın madalya kazanarak dünya
şampiyonu olmuştur. Millî Judocumuz Hilal Öztürk Azerbaycanın
başkenti Baküde düzenlenen turnuvada bronz madalya
kazanmıştır. Azerbaycanda düzenlenen Dünya Görme Engelliler
Judo Şampiyonasında millî sporcularımız müsabakaların
ilk gününde 2 altın, 2 gümüş madalya kazanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) Uluslararası
organizasyonlarda kazandıkları önemli başarılarla ülkemizi
gururlandıran tüm sporcularımızı, teknik ve yönetim ekibini
tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Oluç
23.-
İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun, Bursanın
Yıldırım ilçesinde sobadan çıkan yangına, Anayasa
Mahkemesinde görüşülecek olan Öğretmenlik Meslek Kanununa,
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin
yaptıkları eyleme, ODTÜlü öğrencilerin rant yolu projesi
eylemine, Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan
Kolivarın tutuklanmasına ve 83 yaşındaki Mehmet Emin
Özkanın duruşmasına ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, Bursada 4 katlı bir
binanın 2nci katında sobadan çıkan yangında
yaşları 3 ile 10 arasında olan 8i çocuk 9 kişi yanarak
hayatını kaybetti; ölenlere Allahtan rahmet diliyoruz, ailelerine
başsağlığı diliyoruz. Gerçekten çok acı bir
durum, büyük bir trajedi ve maalesef her gün ülkenin çeşitli yerlerinde
Suriyeli sığınmacıların yaşadığı
yeni sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz ve
bunları duyuyoruz. Aslında yaşanan bu olay
ayrımcılığın, yoksulluğun, mülteci
politikalarında yapılan yanlışların hem bir sonucudur
hem de bir göstergesidir. Yani, Suriye'deki savaş politikalarında
ısrar edenler, Suriye'deki savaş politikalarının içine
boylu boyunca dalmış olanlar -bu iktidarı kastediyorum elbette
ki- savaş tezkerelerine evet diyenler, halkların
yaşadığı trajediye sadece bir
başsağlığı dileyip geçiyorlar ama şu çok
açık ki: Biz biliyoruz, Türkiye'de Suriyelilerin yaşadığı
bütün sorun, göçmenlerin, mültecilerin yaşadığı bütün
sorunlar aslında bu iktidarın yarattığı
sorunlardır, bunu da bir kez daha söylemiş olalım. Çok acı
bir durum, çocuklar ve insanlar ölüyor, hayatlarını kaybediyorlar,
bir kez daha başsağlığı diliyoruz.
Bugün Anayasa Mahkemesinde Öğretmenlik Meslek
Kanunu görüşülecek. Eğitimciler de bu yasaya karşı
çıktıkları, eleştirdikleri için bu yasanın
görüşülmesi sırasında bir meslek nöbeti başlatmak üzere
Anayasa Mahkemesi önüne gidiyorlar ve ne oluyor? Polis saldırıyor,
çok kişi gözaltına alınıyor, gözaltına
alınanlardan darbedilenler var, ters kelepçe işkencesine maruz
bırakılanlar var ve bütün bunlar da Anayasa Mahkemesinin önünde
yapılıyor. Yani, gerçekten bu iktidar bir hukuk abidesi olarak tarihe
geçmiş vaziyette. Anayasa Mahkemesi önünde ifade özgürlüğünü,
toplantı ve gösteri yapma özgürlüğünü, anayasal hakları olan
özgürlükleri kullanmak isteyen öğretmenler darbedilip ters kelepçe ve
işkenceyle gözaltına alınıyor; buyurun, Türkiye'de durum
bu. Yani Öğretmenlerin sorunlarını derinleştiren bir yasa
olduğunu söylüyorlar. Ya, bunları tartışmak, dinlemek,
demokratik protesto haklarını kullanmalarına izin vermek bu
iktidarın birinci görevidir ama iktidar, ters kelepçeyle gözaltına
almayı daha doğru buluyor, böyle bir pozisyon yaşanıyor.
Şimdi, öğrencilerin de çok sorunları
var, sadece öğretmenlerin değil. 2 tane önemli konuya değinmek
istiyorum. Bir tanesi, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi
öğrencileri bir haftadan fazla bir süredir bir eylem yapıyorlar.
Eylemin sebebi de şu: Kırk yıllık tarihi olan
fakültemizden hiçbir makul gerekçe gösterilmeden, hiçbir bileşene ve
öğrencilere danışılmadan alınan kararla bunca
yılın getirdiği birikimi, yarattığı kültürü ve
yaşattığı hafızadan, şu an içinde olduğumuz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
sosyal
çevreden kopartılarak fakültemizin ihtiyaçlarına cevap vermeyen ve
henüz yapımı bile tamamlanmayan, etrafında dikili tek bir
ağacın bile olmadığı, âdeta bir beton yığınına
zorla taşıtılıyoruz. diyor Diyarbakır Dicle
Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri. Çok haklı bir talep ama ne
yapıyor rektörlük ve dekanlık? Tabii ki bu talebe kulak vermiyor.
Yani öğrenciler Ya, bir kahvenin kırk yıl hatırı var
da kırk yıllık bir fakültenin hiç mi hatırı yok? diye
soruyorlar ama hukuk fakültesinde -hukukun da olmadığını
biliyoruz- hukuk dekanının ve rektörünün de
olmadığını biliyoruz aslında.
İkinci bir durum da ODTÜde
yaşanıyor. Biliyorsunuz, ODTÜ öğrencilerinin Rant yolu projesi
iptal edilsin! eylemi var ve
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Bilkent-İncek Yol Projesi olarak adlandırılan bu projenin
iptali için dilekçe topladı ODTÜ öğrencileri ve bu dilekçeleri Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanlığına teslim ettiler ama
herhangi bir şekilde dikkate alınmıyor itirazları, Meclis
toplantısına katılma istekleri reddedildi; üstelik de polis
tarafından tabii ki saldırıya uğradılar ve 7 kişi
yine ters kelepçeyle, işkenceyle gözaltına alındı yani
öğrenciler de haklarını arayamıyor, itiraz edemiyorlar.
Yani iktidarın istediği öğrenci tipi aslında
hakkını arayan, itiraz eden öğrenci tipi değil.
Biraz evvel haberini aldık, iktidarın,
tabii, hukuk doğrultusundaki çalışmaları derinlemesine
devam ediyor, Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar
tutuklandı. Yani bir söz söyledi, bu sözü beğenirsiniz
beğenmezsiniz, eleştirirsiniz, kabul etmezsiniz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Toparlıyorum.
ama sonuç olarak ifade özgürlüğü diye bir
şey varsa söylediği sözden dolayı bir insanın
tutuklanması kabul edilebilir bir şey değil. Tutuklandı.
Tutuklanırken kendisi -çok ironik tabii- Bir Karadenizli olarak Türk
toplumuna hakaret edecek karakterde değilim. diyor ama kim dinler öyle
bir şeyi. Ne demiş Cihan Kolivar? Ya, bu ekmek tüketimiyle ilgili
bazı sözler sarf etmiş. Dediğim gibi sözlere
katılırsınız katılmazsınız ama bu toplumu et
yemeyen, protein alamayan bir hâle bu iktidar getirdi. Bu toplumu yaş
sebze ve meyve tüketemeyen bir duruma bu iktidar getirdi. Yani gıda
enflasyonu daha geçtiğimiz ay İstanbulda yüzde 116 olarak ortaya
çıktı. Şimdi böyle bir durum varken yani ekmekle insanların
doymasına -ki ekmeğin fiyatı da çok arttı- yol
açmış olan bir iktidarın bu konuda
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Son cümlem
efendim.
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
bir
eleştirel cümle sarf etmiş olan -dediğim gibi, beğenirsiniz
beğenmezsiniz cümleyi, içeriğine katılırsınız
katılmazsınız- insanı halka hakaret ediyor, millete hakaret
ediyor diye tutuklamak gerçekten düşünce ve ifade özgürlüğünün hiç
olmadığına dair çok açık ve net bir mesajdır.
Son bir şeye değinmek istiyorum. Mehmet
Emin Özkanı hep konuştuk. 83 yaşında, yirmi yedi
yıldır cezaevinde, ağır hasta, yürüyemiyor, 5 kez kalp
krizi geçirdi, yüksek tansiyon hastalığı vesaire hepsi var,
ailesiyle görüşemez durumda. Yarın duruşması var, umuyoruz
ve bekliyoruz ki Mehmet Emin Özkanı bu duruşmada serbest
bıraksınlar çünkü Mehmet Emin Özkan gerçekten yaşı
açısından da hastalıkları açısından da cezaevinde
kalabilecek durumda değildir, elinde Kalamaz. diye raporu vardır ve
83 yaşındaki insanı o zamandan beri, yirmi yedi yıldır
cezaevinde tutan iktidar da artık onun salınması
doğrultusunda bir adım atmalıdır diye düşünüyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Peki.
Sayın Özel
24.-
Manisa Milletvekili Özgür Özelin, milletvekillerini yetiştiren anne ve
babalara, Anayasa Mahkemesinde görüşülecek olan Öğretmenlik Meslek
Kanununa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde ek ders
ücreti karşılığında
çalıştırılanlara, sözleşmeli erlere, Ekmek Üreticileri
Sendikası Başkanı Cihan Kolivarın tutuklanmasına ve
İsveç Başbakanı ile Recep Tayyip Erdoğanın yaptığı
görüşmeye ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biraz önce bir baba Türkiye Büyük Millet Meclisi
oturumunu yöneten oğlunu izliyordu. Celal amcamızı
dışarıda da gördüm, ellerinden öptüm.
BAŞKAN Sağ olun, teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Celal amcamızın
şahsında, sizin babanızın şahsında bu millete
vekâletle görevlendirdiği tüm milletvekillerimizi yetiştiren anne
babalardan aramızda olmayanları rahmetle anıyoruz, aramızda
olanların da Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak ellerinden öpüyoruz.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz, sağ olun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, bugün
Anayasa Mahkemesinin önünde Öğretmenlik Meslek Kanununa yönelik
başvurumuz var ve o görüşülüyor. Bu kanundan rahatsız olan
öğretmenlerin seçtikleri temsilcileri var, sendika başkanları,
yöneticileri; onlar da bir eylem yapmak istiyorlar. Yapmaya
çalıştıkları bu eylemde EĞİTİM SENin
yöneticileri, EĞİTİM-İŞin Genel Başkanı ve
yöneticileri polis tarafından kanunsuz verilen bir emirle önce
dağıtılmaya çalışılıyor, darbediliyorlar ve
sonra da gözaltına alınarak götürülüyorlar, şu anda da
gözaltındalar. Ya, demokratik ülkelerde kendisini ilgilendiren bir kanunun
görüşmesiyle ilgili basın açıklaması yapmaya polisin
şiddet uyguladığı nerede görülmüş, bunun kime ne
faydası var? Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer çıkıyor
Plan ve Bütçe Komisyonunda kendi Bakanlığının
rakamlarını bile çarpıtarak övünmeye çalışıyor.
Ya, övünülecek değil, bakın, bugünkü durumla utanılacak bir
hâldesiniz. Eğer şu ana kadar Mahmut Özer İçişleri
Bakanını arayıp da Ya, öğretmenlerin sendika
başkanlarını gözaltına almak neyin nesi efendi?
diyemiyorsa oturduğu o koltuğu hak etmiyor demektir. Biz dün Alevi
açılımı yapacağız. deyip de Alevilerin
kaşını açanları, kolunu kıranları, bugün Bana
bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. sözünü duyup da bunu
her 24 Kasımda söyleyip de ondan sonra dönüp öğretmenleri
darbedenleri ve o talimatı verenleri Türk milletine, bütün
halkımıza şikâyet ediyoruz. Böyle bir yaklaşım kabul
edilemez. Ayrıca da Anayasa Mahkemesinin bugün vereceği bir iptal
kararıyla cumhuriyet tarihinin öğretmenlere karşı
yapılan en büyük ayrımcılık ve
aşağılamasının önüne geçileceğini
Ve sonra da bu
Meclisin öğretmenlere onları ayırmadan, onları küçük
düşürmeden hak ettiği her şeyi vereceği günlerin sözünü
veriyoruz.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
bünyesinde ek dersli denen, ek ders ücreti
karşılığında çalıştırılanlar var.
Bunlar normalde ek dersli öğretmenler oluyordu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O da yanlış bir
sistem. Bugün sosyologlar, sosyal çalışmacılar, psikologlar,
hemşireler, fizyoterapistler öğretmen gibi meslek grubundan personel
istihdam ediliyor. Bu arkadaşların dönem dönem aldıkları
maaş asgari ücretin altına düşüyor. Kemal
Kılıçdaroğlu konuşup söyleyince, bunu eleştirince bir
iyileştirme yapılıyor ama soruna bir kalıcı çözüm
üretilmediği gibi Diyanet İşleri, Millî Eğitim ve Gençlik
ve Spor Bakanlığındaki ek dersli çalışanlara
iyileştirmeler yapıldığı hâlde Aile
Bakanlığına hâlen daha yapılmadı. Biz bu
sorunların kökten çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz ama Aile
Bakanlığında derdini anlatmaya çalışan bazı
personelin de sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek
-masum ve hakkını arayan paylaşımlar- işlerinden
edildiklerini de üzüntüyle ve dikkatle takip ediyoruz. Bu sorunu kökünden
çözmek Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir diğer mağduriyet
sözleşmeli erler. Sözleşmeli erlere yönelik ciddi bir
haksızlık var. Bu kapsamda çalışan 30 bin kişi
bulunuyor. 10 bin TL civarında maaş alıyorlar ancak yedi
yıl sonra kamuya yerleşme sözleri verilerek -kanun
çıkarılmış olmasına rağmen- bu haktan mahrum
bırakılıyorlar. Bu konuda düzenlemenin bir an önce
yapılması lazım. Kanun var, ilgili mevzuat
çalışmasının yapılması ve bu millet için, bu ülke
için canını feda etmeye her an hazır olan bu
arkadaşlarımıza yapılan bu haksızlığın
giderilmesi gerekiyor.
Sayın Başkan, Cihan Kolivar Ekmek
Üreticileri Sendikası Başkanı. Kullandığı
ifadelerin bir kısmına katılmak mümkün değil, orada
gerçekten insanları üzecek ifadeler var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayalım lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ama söz söylemiş ve
anlatmaya çalıştığı esas mesele, ekmeğin çok
pahalı olduğu, toplumun ekmeğe muhtaç olduğu, ekmeğin
olması gereken fiyata bu sebepten de çıkmadığı,
çıkarılamadığı, Türkiye'de sadece ekmekle beslenen çok
büyük yığınlar olduğu. Şimdi, bu sözlerin içindeki bir
kısım yeri tırnaklayarak AK PARTİ Sözcüsü Ömer Çelik, Cihan
Kolivarı hedef gösterdi; gözaltına alındı, nihayet
tutuklanmış. Sözü sözle yenemeyeceği için yapıyor bunu Ömer
Çelik. İşin kötüsü, ekmeği üretenlerin seçtiği kişiyi
ekmeğe mahkûm ve muhtaç edilmiş insanlara, ekmek değil pasta
yiyen, en iyi şekilde beslenen, bir eli yağda bir eli balda AK
PARTİnin aristokratı Ömer Çelik şikâyet ediyor, Ömer Çelik
hedef gösteriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sen işini yap
kardeşim, işini. Milletin ekmeğini büyütmek, beslenmesini
sağlamak mümkünken saraylarda bir eliniz yağda bir eliniz balda,
gariban insanlara, ekmeğe muhtaçlara ekmeği üretenleri şikâyet
ediyorsunuz. Sözün bir yerine katılmazsınız,
fırıncılara şikâyet edersiniz Bunun bir daha seçilmesi
doğru değil, sizi bu mu temsil edecek? dersiniz başka bir
şey. Alıp da zindana atmak nedir ya? Nasıl bir şeydir bu?
Türkiye'de kimse konuşmayacak
Düşünce özgürlüğü, ifade
özgürlüğü açısından son derece sorunlu.
Son olarak Sayın Başkanım, dün
İsveç Başbakanı ile Recep Tayyip Erdoğanın
konuşmasının PKK/FETÖ kısmının altına imza
atarım. Ama şu olur mu ya?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Son sözlerinizi alayım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bitiriyorum.
Diyor ki: Bu konuda değerli dostumun beni
anlayacağına inanıyorum -tona bak- önümüzde tabii temmuza kadar
bir süre var ama özellikle haziran ayında Türkiye'de seçim söz konusu; gerek
Cumhurbaşkanlığı gerek Parlamento seçimi. Bu seçimlere
hazırlanırken halkımızın karşısına
rahat çıkabilmem için bunları da değerli dostumla
paylaştık. Dış güçler edebiyatı yapanlara bakın
ya, bir bakın ya. Parti kurulduğu gün, Amerikaya koşup seçimlerden
sonra 1 Mart tezkeresi pazarlığına giden Recep Tayyip
Erdoğan, ajanlarla görüşen Recep Tayyip Erdoğan
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Ya siz
İngiltereye gitmediniz mi?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
kahvaltıda Türkiye için
en olumsuz kurumlarla görüşen Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Beyin
teknoloji ziyaretini hedef gösteren Recep Tayyip Erdoğanın
yaptığına bak.
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Neresi teknoloji
ya?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İsveç
Başbakanından Hazirana kadar elimi rahatlat
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) İngiltere ziyareti,
teknoloji ziyareti mi? Amerika ziyareti, hamburger ziyareti mi? Bu mu teknoloji
ziyareti?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yazıklar olsun!
Yazıklar olsun! Yazıklar olsun! (CHP sıralarından
alkışlar)
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Yazıklar size
olsun! Ayıp ya!
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Size
yazıklar olsun! Londrada ne işiniz var?
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Ayıp ya!
Londrada ne işiniz var, kiminle görüştünüz?
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, gündeme
geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
İYİ Parti Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
V.-
ÖNERİLER
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.-
İYİ Parti Grubunun, Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve 20
milletvekili tarafından, Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde
taşeron olarak görev yapan personelin yaşadıkları
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla 9/11/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 9
Kasım 2022 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
9/11/2022
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 9/11/2022 Çarşamba
günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Erhan
Usta
Samsun
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ve 20
milletvekili tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde taşeron
olarak görev yapan personelin yaşadıkları sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla 9/11/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak
görüşmelerin 9/11/2022 Çarşamba günkü birleşimde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN İYİ Parti Grup önerisinin
gerekçesini açıklamak üzere söz talep eden Samsun Milletvekili Sayın
Bedri Yaşar.
Buyurun Sayın Yaşar. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ
YAŞAR (Samsun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde
taşeron olarak görev yapan personelin yaşadıkları
sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verdiğimiz
araştırma önergesi üzerine grubumuz adına söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, kamu kurum ve
kuruluşları bünyesinde taşeron ve sözleşmeli olarak görev
yapan personel sayısı her geçen gün artmaktadır. Sadece
Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde 4 bin çalışan var.
İnşaat mühendisleri, harita mühendisleri, kalite kontrol
mühendisleri, peyzaj kontrol mühendisleri, inşaat teknikerleri, harita
teknikerleri, bilgisayar ve elektrik, elektronik teknikerleri bu kapsamda
çalışmalarına devam ediyorlar; geceleri yok, gündüzleri yok,
kurumda çalışan teknik personelle aynı işi yapmış
olmalarına rağmen maalesef eşit ücret konusunda
sıkıntıları var, kadroya geçme konusunda
sıkıntıları var. Her birinizin zaten mail adreslerine son
bir ay içerisinde yüzlerce mail gelmiştir bunların kadroya geçmesiyle
ilgili. Bunların hepsi aynı işi yapıyor -ben de teknik bir
insan olarak- aynı şartlarda, aynı işi yapan insanların
farklı ücret alması veya birisinin sözleşmeli, birisinin kadrolu
olması düşünülemez. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle
kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron olarak görev yapan
personelin bir kısmı daimî kadroya geçmiştir fakat o dönemde
Hükûmet tarafından belirlenen şartları taşımayan
taşeron işçileri daimî kadroya alınmamıştır. Bu
personeller taşeron olarak Bakanlık bünyesinde
çalışmalarını sürdürmektedir. Aynı şekilde bugün
oluşturduğunuz ihale yöntemi dolayısıyla yapılan
işlerin hemen yanı başında müşavir şirketler var
yani bu işin denetimi ile hak edişleri dâhil, kalitesini takip eden
müşavir firmalar var; bunlarda da çalışan teknik personel
sözleşmeye geçmeyi uzun yıllardan beri istiyor maalesef, onlar da bu
sıkıntılarının giderilmesini istiyorlar.
Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde önemli görevlerde bulunan bu
personel maalesef kapsam dışıdır. Aynı şekilde,
bunlar tayin ve atama konusunda sorun yaşıyorlar, eş durumundan
tayinde bile maalesef bulundukları yapı itibarıyla eş
durumundan tayin isteyemiyorlar, atama konusunda yapabilecekleri bir şey
yok. Çalışma koşulları başta olmak üzere maalesef
aynı iş yerinde aynı standartlarda çalışmalarına
rağmen düşük ücretlerle çalışıyorlar.
Bugün Parlamentoda yeterli çoğunluk yok ama
değerli arkadaşlar, bu, inanıyoruz ki ülkemiz için önemli bir
sorun. Sadece şunu söyleyeyim: Elemandan bahsederken sanki Türkiye'nin hep
işçi açığı varmış gibi düşünüyorsunuz,
hâlbuki binlerce teknik eleman bugün mezun, üniversite kapılarında
işsizlik ordusu içerisinde yerlerini alıyorlar. Dolayısıyla
bu içinde bulunduğumuz şartlarda muhakkak bunların kadroya
geçmesi lazım; eşit şartlarda, liyakat esaslarına göre
aynı ücreti almaları gerekiyor. Masanın bir başında
oturanın ücretinin X, öbürünün Y olması mümkün değil. Biz
artık bununla ilgili bazı adımların somut olarak
atılmasını istiyoruz.
Yine, aynı şekilde, yerel yönetimlerde,
kamu iktisadi teşebbüslerinde, Sağlık
Bakanlığında, Tarım Bakanlığında, Enerji
Bakanlığında, PTT bünyesinde binlerce personel taşeron olarak
görev yapmakta. Pek çok sosyal haktan da yoksun olarak kamu kurum ve
kuruluşları bünyesinde çalışan taşeron personeli
sorunlarının çözümü ve daimî kadroya geçme konusunda talepte
bulunmaktadır. 90 bin taşeron işçiye kadro verileceğini
söylüyorsunuz fakat maalesef, bu bir türlü gerçekleşmiyor. Ha bire seçim
vaadi şeklinde uzun uzun vaatlerde bulunuyorsunuz diğer alanlarda
olduğu gibi. Sözleşmeli personelin kadroya geçmesi konusunda da
maalesef somut adımlar atılamıyor. Bizi arayanlar sizleri de
arıyordur, sizlerden de yardım istiyordur; bu, toplumun ortak
meselesi. Önemli değil, bizim gündeme getirmemiz sizi rahatsız
ediyorsa buyurun, siz bunu gündem getirin; biz de parti olarak buna olumlu oy
vereceğimizi, olumlu bakacağımızı, her türlü
katkıyı sağlayacağımızı buradan ifade etmek
istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) Toparlıyorum
Başkanım.
Zaman zaman işte Biz sizin kıymetinizi
bilemedik -sağlık sektöründen, tarım sektöründen insanlara-
sizin hakkınız ödenmez. dediniz, gerçekten insanların
hakkını ödemediniz. Bu şartlar altında hayatiyetlerine
devam etmeleri mümkün değil. Parlamento olarak ortak problem konusunda,
ortak sorunlar konusunda birlikte hareket edebiliriz; bu, kamunun gerçekten
kanayan bir yarası. Özellikle teknik elemanların
işsizliğine diyecek bir şey yok sayın vekilim, her biri
bugün üniversitelerden mezun oluyorlar ama Ramazan Hocam, iş konusunda
ciddi problem var. Teknik elemanların işe alımlarında
gerek KİTlerde gerekse devletin farklı kurumlarında- muhakkak
bunlarla ilgili de kadroların açılması lazım.
Sınırlı kadrolar var, sınırlı kadrolarla
bunların iş bulması mümkün değil. Zaten işsizlik
oranlarına da baktığınız zaman özellikle üniversiteli
gençler iş bulma konusunda çok ciddi sorunlar yaşıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Yaşar.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) Bitiriyorum
efendim.
15-26 yaş arasındaki işsizlik
oranı yaklaşık yüzde 25in üzerinde.
Değerli Vekilim, bak Giresundan senin
hemşehrilerin geldi, onlar da aynı taleplerde bulunuyorlar; bilgin
olsun.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) Ara elemanla
onları çözeceğiz, ara eleman önemli.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın
Yaşar.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
söz talep eden İzmir Milletvekili Sayın Murat Çepni.
Buyurun Sayın Çepni. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir)
Teşekkürler Başkan.
Genel Kurul ve değerli halkımız,
taşeron çalıştırma kanayan bir yara ve biz kamudaki
taşeron işçileri konuşuyoruz. Binlerce insan aynı işi
yapmasına rağmen aynı haklara sahip değiller. Zaten ülkede
son derece ağır bir çalışma koşulu var; insanlar
aldıkları ücretle geçinemez durumdalar, bankalara mecbur durumdalar
fakat bir de taşeron çalışma koşullarına mahkûm
insanlar var. Şimdi, iktidar İş buldunuz daha ne istiyorsunuz?
Nankörlük yapmayın. derken işte bu taşeron, güvencesiz
çalışmaya güvenerek söylüyor yani iktidar için, iş bulmuşsa,
karnında ekmek varsa onun için yeterlidir, gerisini isteyen nankördür. Biz
bunu reddediyoruz; bunu binlerce, on binlerce taşeron işçi de
reddetmeye devam ediyor. AKPnin iktisadi büyüme edebiyatı işte
böylesi çalışma koşulları üzerinde yükseliyor. Güvencesiz
çalışma, taşeron çalışma koşulları üzerinde
AKP ekonomisi büyüyor. Yol, köprü, beton ekonomisi AKPnin alametifarikası
ama işte böyle çalışma koşulları üzerinde
şekilleniyor.
Dün belediye işçilerini konuştuk, bugün
Karayolları işçilerini konuşuyoruz. Kimlerden bahsediyoruz?
İnşaat mühendisleri, harita mühendisleri, kalite kontrol mühendisleri
ve teknikerler Karayollarında danışmanlık işçisi
olarak çalıştırılıyorlar. Bunlar, AKPnin en çok
övündüğü tünellerde, köprülerde, viyadüklerde ve yol çalışmalarında
çalışıyorlar yani en ağır şartlarda
çalışmalarına rağmen aynı biçimde kadrolu olarak
çalışanların sahip olduğu haklara sahip değiller. Bu
insanlar kadro istiyorlar, bu insanlar haklarını istiyorlar; AKPden
yardım istemiyorlar, AKPye mahkûm değiller, sadece kendilerinden
çalınmış haklarını istiyorlar yani kendilerinin
emekleri üzerinden kendilerine saltanat kuranlara karşı taleplerini
dile getiriyorlar. Örgütsüzlük, devlet sendikacılığı, ucuz
iş gücü, güvencesizlik neoliberal politikaların, AKPnin, sermayenin
dönem politikasıdır, krize bulduğu çaredir. Bunun
karşısında işçi sınıfı taleplerini elbette
yükseltecek ve elbette kendi sendikalarında, sınıf
sendikalarında örgütlenmeye devam edecek.
Kamuda çağrı merkezi
çalışanları, belediye şirket çalışanları,
sosyal tesis çalışanları, PTT çalışanları,
TELEKOM çalışanları sadece birkaçı. Bu
çalışanların kadro talebi derhâl
karşılanmalıdır.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz talep eden Trabzon Milletvekili Sayın Ahmet Kaya.
Buyurun Sayın Kaya. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AHMET KAYA (Trabzon)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.
AKP iktidarı, Kasım 2002den bu yana yani
yirmi bir yıldır ülkemizi tek başına yönetiyor. Devleti
şirket gibi yöneteceğiz. diyen Erdoğan ve yöneticileri, güzelim
ülkemizi kamunun tasfiye edildiği, özelleştirmelerin ve
taşeronlaştırmanın zirve yaptığı ve toplumun
büyük kesimlerinin hak kayıpları ve mağduriyetler yaşadığı
bir yer hâline getirmiştir. İşte, bugün o mağduriyetlerden
birini konuşacağız.
Önergemizin konusu, Karayollarında
çalışan taşeron işçi kardeşlerimiz. Aslında bu
sorun bir bütün hâlinde çözülmesi gereken önemli bir sorundur çünkü başta
yerel yönetimler olmak üzere hemen her kurum ve kuruluşta taşeron
arkadaşlarımız çalışır hâle gelmiştir.
Sadece Karayolları bünyesinde çalışan taşeron işçi
sayımız 4 binlere ulaşmıştır. Tüm mühendislik
disiplininden kardeşlerimiz var bu taşeron işçi
arkadaşlarımızın içinde; inşaat mühendisleri var,
harita mühendisleri, kalite kontrol mühendisleri, peyzaj mühendisleri, anne
babaların aç susuz durup çok zor şartlarda okuttuğu Oğlum
ve kızım mühendis oldu. diye sevindiği ama taşeron olarak
çalışan mühendis kardeşlerimiz. Yine, aynı bu mesleklerin
teknikerleri; bilgisayar, elektrik elektronik teknikerleri, araştırma
teknisyenleri, alet operatörleri, sürveyanlar Karayolları bünyesinde
taşeron olarak çalıştırılmaktadır. Bu
arkadaşlarımız taşeron olarak çalışıyor ama
yaptıkları işlere baktığımız zaman kadrolu
personelle aynı işleri yapmaktadırlar. Tünel, köprü, viyadük ve
yollarda yine Karayolları Genel Müdürlüğü adına
laboratuvarlarda, büro ve şantiyelerde güvencesiz biçimde
çalışıyorlar.
Bakın, bu arkadaşlarımız
bizlere, sizlere her gün yüzlerce mail gönderiyorlar. Ben her gün maillerimi
kontrol ediyorum, gelen mesajlara bakıyorum; muhtemelen sizler
bakmıyorsunuz, bakmış olsaydınız bu kanayan
yarayı, bu büyük sıkıntıyı bugüne kadar çözmüş
olurduk.
Bakın, o arkadaşlarımızdan gelen
bir mesajı sizlere okuyacağım; Karayolları Genel
Müdürlüğü danışmanlık hizmet alım
çalışanları: Bizler Karayolları Genel Müdürlüğüne
bağlı bölge müdürlüklerinde danışmanlık hizmet
alımı ihalelerinde görev yapan teknik personelleriz. Bizler asıl
işi yapıyoruz, müteahhitlerin yapmış olduğu yol,
köprü, tünel, viyadük gibi yapıların başında tam
zamanlı olarak Karayolları adına çalışıyoruz. Tüm
ölçümleri, laboratuvar deneylerini, metraj ve hak edişleri,
imalatların yürütülmesini sağlıyoruz. 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin geçici 23ncü maddesinin uygulanmasına dair usul ve
esaslarda bütün şartları sağlamamıza rağmen
Danışmanlık hizmetleri, hastane bilgi yönetim sistemi
hizmetleri ve çağrı merkezi hizmetlerine ilişkin alımlar,
personel çalıştırılmasına dayalı hizmet
alımı olarak kabul
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
AHMET KAYA (Devamla)
.edilmez. maddesinden
dolayı hakkımızdan yararlanamadık. İhalemizin türü
danışmanlık hizmet alımı olarak geçse de uygulama ve
çalışma şekli olarak personel
çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı
olarak yürütülmeye devam etmekte. 2017 yılında 696 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameyle kadro hakkı tanınan işçi
arkadaşlarımızla aynı şartlarda, aynı işi
yapmaya devam etmekteyiz. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Devlet
Bahçeli, Binali Yıldırım ve AK PARTİ Genel Başkan
Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu'nun geçmiş
dönemlerde bizlere verdiği sözler var fakat bu sözler maalesef
tutulmadı. Bizler bu dönemde, bu sözlerin hayata geçirilmesini umut ediyor
ve kapsam dışı kalmak istemiyoruz. diyor Karayollarında
çalışan taşeron arkadaşlarımız. Ben sizlere bunu
okudum.
Bakın, değerli arkadaşlar, Genel
Başkanımız, en son Sivas'ta Karayollarında
çalışan taşeron arkadaşlarımızla buluştu ve
onlara Sizin sesinizi dillendireceğim, her yerde söyledim, yine
söylüyorum: Devlet taşeron çalıştırmaz. dedi. Biz de bu
kürsüden bunu söylüyoruz: Devlet taşeron çalıştırmaz. (CHP
ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Kaya.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz
talep eden Ankara Milletvekili Sayın Orhan Yegin.
Buyurun Sayın Yegin. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ORHAN YEGİN (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti
Grubunun vermiş olduğu öneri hakkında grubumuz adına söz
almış bulunuyorum. Aziz milletimizi ve onu temsil eden Gazi
Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Kıymetli milletvekilleri, yirmi
yıllık AK PARTİ iktidarında çalışana değer
vermeyi, emeğin değerini artırmayı ve emek kesimini haklarıyla
buluşturmayı hep ön planda tuttuk. Bugüne kadar,
çalışanın emeğini zayi etmeden, hak ettiğini alın
teri kurumadan çalışana ulaştırmanın önemli bir vecibe
olduğu inancıyla çalıştık. Bu doğrultuda, her
zaman, çalışanlarımızın, emekçilerimizin haklarını
koruyup çoğaltacak düzenlemeleri hayata geçirme çabasında olduk ve
Allaha hamdolsun bu hassasiyeti her zaman muhafaza ettik.
Yine, bu anlayışımızın, bu
hassasiyetimizin bir sonucu olarak yaklaşık beş yıl önce,
kamuda taşeron firmalar üzerinden çalışan emekçi
vatandaşlarımızın bazı sorunlarını ele
alıp hamdolsun çözüme kavuşturduk. O zaman da
vatandaşlarımızın kadro taleplerine yine aynı
anlayışla kulak verdik, dinledik ve imkânlar doğrultusunda
nelerin yapılabileceğini tartışıp bunun
çalışmalarını yaparak bazı adımları
attık, bazı düzenlemeleri de hayata geçirdik. Yıllardır
kadro özlemiyle bekleyen taşeronda çalışan yaklaşık 1
milyon çalışanımızın ve aileleriyle beraber çok daha
fazla kişinin beklediği taşeron işçilere kadro konusunu 24
Aralık 2017 tarihinde yaptığımız düzenlemeyle önemli
ölçüde -tamamen olmasa da- çözüme kavuşturduk.
696 sayılı KHKyle düzenleme
yapılırken hem kurumsal bazda -mesela KİTlerde olduğu
gibi- hem de ihale mantığı anlamında yani ihale bedelinin
en az yüzde 70inin personel gideri olması gibi bazı çeşitli
kriterler olduğu için bu kapsamda bazı kişiler maalesef
kapsamın dışında kalmıştı, doğru. Ve
şimdi, 24 Aralık 2017deki 696 sayılı KHKnin kadro
kapsamının dışında kalan işçilerimizin de kadro
talepleri devam etmektedir. Buna ilişkin, biz siyasilere olduğu gibi,
ilgili bakanlıklara da talepler ulaştırılmaktadır.
Kıymetli milletvekilleri, biz işçinin,
çalışanın, emekçinin yanındayız ve her zaman da
yanında olacağız; emek sömürüsüne ve haksızlığa
da hiçbir zaman geçit vermedik, inşallah bundan sonra da
vermeyeceğiz. İktidar İş buldunuz, daha ne istiyorsunuz?
diyor. diye konuşan hatipler oldu; bunu kabul etmemiz kesinlikle mümkün
değil. Sadece iş bulmak değil, o işi yaparken insanın
hayat standardını yükseltebileceği bir gelire
kavuşması, o işi yaparken hayatının iş
dışında kalan alanlarına da zaman ayırabileceği,
sosyal güvencesini gerçekten hissedebileceği haklara sahip olması
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ORHAN YEGİN (Devamla) Başkanım
BAŞKAN Tamamlayalım lütfen.
ORHAN YEGİN (Devamla)
bu haklara da bu
güvencelere de sahip olması bizim her birimizin, sadece iktidarın
değil, muhalefetiyle, iktidarıyla bu ülkede siyaset yapan herkesin
boynunda hissettiği elbette ki bir borçtur.
Bizim gündeme getirmemiz sizi rahatsız
ediyorsa
dedi hatip. Ne münasebet, bizi niye rahatsız etsin? Sizler de
milletin vekillerisiniz, bizler de milletin vekilleriyiz
BEDRİ YAŞAR (Samsun) Geleneksel olarak
Hayır. dediğiniz için.
ORHAN YEGİN (Devamla)
nasıl bize
ulaşılıyorsa size de insanlar ulaşacaklar, sizler de
bunları gündem edeceksiniz ama burada aramızdaki fark şu: Biz,
sadece kürsülerde konuşup geçemeyiz, bu meseleleri esaslıca
tartışıp sorumlu siyaset anlayışının
gereği, bu meseleleri ancak çözüme kavuşturacağımız
zeminin oluştuğu zamanlarda hakikatli bir şekilde dile
getirebiliriz, yasalarımızla dile getirebiliriz
BEDRİ YAŞAR (Samsun) Mahşere
kalmasın, mahşere.
ORHAN YEGİN (Devamla)
hukukla dile
getirebiliriz; belki aramızdaki kolay ve zor kısmı biraz oradan
kaynaklanıyor, yoksa sizlerin dile getirilmesinden asla rahatsız
olmayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ORHAN YEGİN (Devamla) Bu kürsü milletin
kürsüsüdür, milletin her talebi gerçekleşebilsin, gerçekleşemesin
burada gündeme gelecek, gelmelidir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
II.-
YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
yoklama talebimiz var.
BAŞKAN İYİ Parti grup önerisini
oylarınıza sunmadan önce bir yoklama talebi var, onu
karşılayacağım.
Yoklama talebinde bulunan
arkadaşlarımızın isimlerini tespit edeceğim:
Sayın Özel, Sayın Bayraktutan, Sayın Sümer, Sayın Aygun,
Sayın Kasap, Sayın Bulut, Sayın Bakan, Sayın
Yılmazkaya, Sayın Kılınç, Sayın Ünlü, Sayın
Şahin, Sayın Gaytancoğlu, Sayın Zeybek, Sayın Gökçel,
Sayın Özdemir, Sayın Başevirgen, Sayın Tuncer, Sayın
Keven, Sayın Sarıaslan, Sayın Kaya.
Yoklama işlemini başlatıyorum ve üç
dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur, birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.25
İKİNCİ
OTURUM
Açılma Saati: 15.32
BAŞKAN: Başkan
Vekili Haydar AKAR
KÂTİP ÜYELER:
İshak GAZEL (Kütahya), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 18inci Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
II.-
YOKLAMA
BAŞKAN - İYİ Parti grup önerisinin
oylamasından önce, istem üzerine yapılan yoklamada toplantı
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum.
Pusula veren arkadaşların Genel Kurul
Salonundan ayrılmamalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı
yoktur.
Yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter
sayısı bulunamadığından, alınan karar
gereğince kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için 10 Kasım 2022 Perşembe günü
saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 15.37